3 minute read
Şarkılarımız Dik Başlıdır, Şarkılarımız Kafa Tutar
sık sorulan sorular
“İDEOLOJİK MÜZİK YAPIYORSUNUZ, PROPAGANDA AMACI GÜDÜYORSUNUZ...” DİYEREK BİZİ KÖŞEYE SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞIRLAR (!) BİZİM ŞARKILARIMIZ DİK BAŞLIDIR ŞARKILARIMIZ KAFA TUTAR
Advertisement
Hayatta ideolojik olmayan hiçbir şey yok. En başta hükümetlerin, iktidarların ideolojileri vardır. Onların ideolojileri de, davranışlarına yön verir, şekil verir. O ideoloji doğrultusunda yaşarlar. Politik, hukuki, bilimsel, felsefi, moral, estetik, sanat… bütün bunları yönlendiren, şekillendiren temel düşüncelere ve bu düşüncelerin, ortak davranışların bütününe ideoloji deniyor. AKP iktidarı da, bir şekil vermeye çalışıyor. Tek başına polisle, askerle başaramaz bunu. Aklımıza gelecek her şeyi kullanıyor, dini, sanatı, bilimi, sporu, polisi, mahkemeleri.
Özü itibariyle de iki çeşit ideoloji var; biri sömürenlerin, egemenlerin ideolojisi, yani egemenlerin yaşam biçimi. Diğeri de halkın ideolojisi, yani yoksul halkın yaşam biçimi. Bunların yanında, daha çok zenginleşme özlemi içinde olan mil- 101
halk sanatçılığının alfabesi
yonlarca küçük burjuva vardır… aslında yoksuldur, ama zenginlere özenir, onlar gibi yaşamayı hayal eder. Bu yüzden hep bir bunalımlı ruh hali vardır.
Egemenler, halkımız için gençliğimiz için bir örnek oluşturan müziğimizden, sanatımızdan korkuyorlar. Egemenler ve onların ideolojik alandaki uşakları yazarlar, gazeteciler, sanatçılar, politikacılar, diplomatlar... Örnek oluşturamadıkları gibi saldırıyorlar da, karalıyorlar da. Örgüt diyerek saldırıyorlar.
Tayyip Erdoğan’ın sesini kulaklarımızda duyar gibi oluyoruz; “Bunlaaar ideolojik müzik yapıyorlar.”
İdeolojik müzik yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Biz halkın yoksulluğa karşı verdiği kavganın müziğini yapıyoruz. Sanatımızın amacı, bu mücadeleye karşı iftira ve saldırılara cevap vermek değil sadece. Aynı zamanda yoz, çürümüş burjuva kültürüne karşı bir meydan okumadır. Asla pasif bir savunmada da kalmayacağız.
Düzen kültürü, düzen sanatının elinde muazzam bir ekonomik güç, televizyonlar, radyolar gazeteler var. Bu gücüyle halkın her kesiminin beynini teslim almak istiyor.
Biz buna izin vermeyeceğiz, cepheden bir mücadele vereceğiz. İstedikleri kadar yok saysınlar, istedikleri kadar başarılarımızı örtbas etmeye çalışsınlar, biz kültürümüzün gücünü ve olanaklarını çok iyi biliyoruz.
Çok zengin bir kültürel zenginliğimiz var. Büyük insanlık ailesinin kültürel, tarihsel zenginliği karşısında, burjuvazinin pespaye kültürü önünde hayranlıkla eğilmek ya da pasif biçimde savunmada kalmak bize yakışmaz.
sık sorulan sorular
İddialıyız; yeni bir düzen kurulacak, insanın insanı sömürmediği, açlığın yoksulluğun olmadığı bir düzen kurulacak. Tüm geçmiş uygarlık ve kültür tarihindeki en iyi şeyleri bağrında toplayan sosyalist bir düzen kurulacak. Devrimci sanatçılar, bu kültürü eleştirel bir gözle sahiplenecek. Halkın sanatçıları bu mirasın bizim en büyük, en zengin hayat kaynağımız olduğunu bilir. Binlerce yıldır biriktirdiği bu kültür, bir halkın en değerli hazinesidir. Biz, geçmişteki en güzel eserleri sahiplenerek ve onları aşarak, dünyanın en ileri sanat ve kültürünü yaratmayı hedefliyoruz.
Sağlam ve coşkulu,
Zorluklardan korkmayan ,
Zorlukları göğüsleyebilecek,
Zorlukların üstesinden gelebilecek,
Halkın mücadelesine öncülük edecek bir kuşak yaramayı hedefliyoruz.
Halkımızı, yüce idealleri, yüksek zevkleri, gelişmiş ahlaki ve kültürel talepleri olan aydın bir halk haline getirmeyi hedefliyoruz. Tüm bu hedeflere ulaşmak için, bugün bu ideolojik mücadelenin en ön cephesinde savaşıyoruz. Bu nedenle bize saldırıyorlar.
Düzen sanatının öncüleri ise gençlerimiz için, bütün halk için sığ, bayağı, değersiz, kişisel özel yaşam, kadercilik, korku ve cinselliği reva görürler. Yalnızlık ve umutsuzluk
halk sanatçılığının alfabesi
temel karakteridir; halkın hayatını şekillendirmek, umutsuzluk yaymak için, sürekli bunun müziği, bunun filmi, bunun tiyatrosu yapılır, yani düzen ideolojisinin propagandasını yaparlar. Müzik dinlemek, kitap okumak… Bunlar boş zamanları değerlendirme, eğlence araçları olarak sunulur. Aslında hiçbir boşluk bırakmıyor düzen... Her anı, ama her anı dolduruyorlar. Diziler, filmler, müzikler, konserler... Bunlarla bir şekil veriyorlar halkımıza. Bu nedenle tanktan, toptan çok daha tehlikelidir burjuva kültür ve sanat.
Boş zaman diye bir şey yok, insanın beyni sürekli çalışır, sürekli öğrenir. Ne verirseniz onu öğrenir. Reklamlardan tutalım da, gazetelerin arka sayfasına konulan çıplak kadına kadar, her şeyi bilinçli yapıyor bu düzen. Her anımızı, her saniyemizi doldurmak istiyor.
***
Müziğin ideolojik olmasının sakıncası ne? Hangi ideolojiye hizmet ettiğini mi tartışmalıyız. İdeolojik olup olmamasını mı tartışacağız... Sanat, müzik zaten ideolojiktir. Her sınıf kendi sanatını yapar.
Bugün albüm yapmak isteyen bir müzisyen Unkapanı’na gittiği zaman bazı kıstaslar konulur önüne... Bunlar nedir? Birincisi kadınsan güzel ve bakımlı, erkeksen yakışıklı olacaksın. Şarkılarında mutlaka aşk ve cinsellik geçecek... Klip yapacaksan da erotik bir klip olacak.
Bunlar kapitalizmin kendi ideolojisinin, yoz kültürünün yansımasıdır... Burjuvazi, halkın sanatla aydınlanmasını istemez, aksine beyinleri uyuşturur, köleleştirir, bu bir ideolojidir.
Bizim ideolojimiz ise, sanatın halkı aydınlatmasını, hal
sık sorulan sorular
kın önüne yeni yollar açmasını savunur. Halkın en iyi duygularını, en nitelikli yanlarını yansıtır ve ona geleceği gösterir, umutlu olmayı, dirençli olmayı anlatır, hayata şekil verir. Kendisine güvenmesini, halka güvenmesini gösterir. Fırsatçılığın, ihanetin, bencilliğin halka ait olmadığını gösterir. Sanat sadece halkımızın ve vatanımızın mutluluğu, çıkarları ve refahı için yapılmalıdır. Düzenin sürmesi için halkı uyutma aracı olmamalıdır. Tüccar yapım firmalarının zenginleşmesi için olmamalıdır.