2 minute read
Sevdamız Canadır, Tene Değil
sık sorulan sorular
SEVDAMIZ CANADIR TENE DEĞİL
Advertisement
Evli arkadaşlarımız var, bekar arkadaşlarımız da var. Ve biz çok mutluyuz. “Devrimciler evlenmez” gibi bir karşı propaganda yapar dururlar. Bilmediğimiz başka şeyler de uyduruyorlardır hakkımıza. Amaçları, gençlerin Yorum’a gelmelerini engellemektir. “Yorum’a giderseniz bir kızla, bir oğlanla flört yapamazsınız... Yasak!...” derler… Bu da başka bir uydurmadır, aldatmacadır. Karşı değiliz tabii ki, sevdalanmak güzel bir şey. Ancak... isteyen istediği zaman bir ilişkiye başlar, istediği zaman bitirir, istediğiyle flört eder anlayışı… bu yanlıştır. Biz buna karşı çıkıyoruz. Biz Okmeydanı’nda, Gazi’de yaşıyoruz... halkın içinde yaşıyoruz. Halkımızın değerlerine de aykırıdır böyle yaşamak. Birbirini sevenler sözlenirler bizde. Küçük bir tören yaparız, bütün arkadaşlarımızın değer verdiği bir ilişki olur. Kadının, erkeğin birbirine verdiği değer açısından da önemlidir.
Biz bir aileyiz, Yorum’un her ferdi bu ailenin bir parçası. Kimse kusura bakmasın bizim kızlarımız güzel, oğlanlarımız yakışıklı, öyle her önüne gelen flört edemez... Önce bakacağız niyeti ciddi mi, gönül eğlendirmek mi istiyor, yoksa ciddi ciddi evlenmek mi istiyor. Ondan sonra da dünyanın en güzel düğününü yaparız. Ki bahsettik evli arkadaşlarımız, nişanlı
halk sanatçılığının alfabesi
arkadaşlarımız var. Bu hayatın doğal akışının bir parçasıdır. Nasıl ki, illa evleneceksin diye bir dayatma, bir zorunluluk yoksa, evliliği yasaklamak diye bir kararımız da yok. Bunlar mücadele kaçkınlarının, kendilerini meşrulaştırmak için uydurdukları şeylerdir.
Ancak, hayatın her alanında olduğu gibi, sevda konusunda da alternatifimiz var. Sevdanın nasıl olması gerektiğini anlatmak istiyoruz, bugün nasıl yozlaştırıldığını anlatmak ve kendi yaşamımızla güzel olumlu örnekler yaratmak istiyoruz.
Biz sevdaya salt cinsellik, ya da iki kişi arasında yaşanan bencilce bir duygu olarak bakmıyoruz. “Bir sen, bir ben, bir bebek” Böyle bir dünya yoktur... Türkiye’de kaç kişi boşanıyor biliyor musunuz? Yılda 120 bin boşanma sayısı var. Her dört dakikada bir boşanma yaşanıyor. Bu normal mi? Mümkün değil.
Televizyon artık ailelerin en önemli üyesi haline geldi. Meksika Televisa şirketinin başkanı 1998 yılında şöyle demişti diziler hakkında; “Düş satıyoruz. Gerçekliği yansıtmak gibi bir niyetimiz yok. Külkedisi’nin düşlerine benzeyen düşler satıyoruz.” Genç kızlarımız, oğlanlarımız, bu düşle evleniyorlar. Ama düzenin sahte düşleri, hayatın gerçekleri karşısında hızla paramparça oluyor. Senesini doldurmadan boşanıyor genç evliler.
“Popüler pembe dizi, genel olarak, dünyada Külkedisi’nin prensle evlendiği tek yerdir, kötülük cezalandırılır, iyilik ödüllendirilir, körler görmeye başlar, yoksulların en yoksuluna kendisini zenginlerin en zengini yapan bir miras kalır.” diyor Eduardo Galeano... Tekstilde, atölyelerde çalışan yüz binlerce genç kızımız o bembeyaz gelinliği giydiğinde, 80
sık sorulan sorular
kendisini külkedisi gibi hissetmiştir. Ömründe ilk defa, herkes onu alkışlamaktadır, herkes ona bakmaktadır. Büyük çoğunluğunda da, düğünlerde damadın, gelinin morali bozulur, çünkü o televizyonlarda gördüklerini, hayal ettiklerini hayata geçirebilecekleri ekonomik koşulları yoktur.
Oysa annelerimiz anlatırdı bir ekmeği paylaşmanın önemini. Çıkarsız aşkları, masum sevdaları. Bir göz odada tek bir tencerede kaynayan çorbayı eşiyle yediğinde en büyük mutluluk olduğunu, o olmadan boğazından geçmeyeceğini.
Evlilik ile ilgili televizyon programları sunan Esra Erol, Hande Ataizi, Seren Serengil, Songül Karlı, Uğur Arslan vb. televizyondaki pisliğin görünen tarafı. Ama asıl bunun arkasındakiler ahlaksızlığın kaynağı. Tekeller, medya patronlarıdır asıl ahlaksız olanlar. Onlara göre para için, kar için her şey mübah... Yılda 120 bin boşanma ile üç, beş yıl içinde, ailesinde boşanma vakası yaşanmayan aile kalmayacak.
Ahlaki değerler, bizim niyetimizden bağımsız oluşuyor, yüzyıllar içinde büyük insanlık ailesi en güzel değerleri biriktirerek oluşturuyor. Düzen, bunları bir çırpıda yozlaştırıyor. İzin vermeyelim. Biz bu sorumlulukla hareket ediyoruz. Halkımız çocuklarını güvenle Yorum’a gönderebiliyorlar. Bu da bizim yıllar içinde halkımıza verdiğimiz güvenin ifadesidir. En güzel sevdaları da Yorum içinde yaşayacak insanlarımız. Şu anda kaybedilmiş ama Anadolu topraklarında var olmuş, emeğe, sadakate, vefaya dayalı sevdaları daha da ileriye taşıyarak, örnekler yaratmak istiyoruz.