Inovatif Kimya Dergisi Sayi 85

Page 36

ÇEVRE KİMYASI, STRES FAKTÖRLERİ VE KARİDYOVASKÜLER HASTALIĞA ETKİLERİ Sanayi Devrimi’nden sonra, insanlar çevreyi kirletme noktasında artan ihtiyaçlar ile doğru orantılı şekilde atık üretmeye ve bu atıkları kontrolsüzce çevreye salınımı ile ciddi oranda biriken bir çevresel felaketin oluşmasına neden oldular. Bu yazıda, çevresel kirliliklerin, insan yaşamı üzerine etkisini incelerken özellikle kardiyovesküler hastalıklar boyutunda, çevre kirliliğin etkilerine odaklanacağız. Kardiyovasküler hastalıklar, kalp veya kan damarlarının (arterler ve venler) hastalıklarını içeren gruba verilen genel bir isimlendirmedir. [1] Kardiyovasküler hastalık dolaşım sistemini etkileyen herhangi bir hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Özellikle kalp hastalıkları, beyin ve böbrek damarlarını etkileyen hastalıklar ve periferik damar hastalıkları bu gruba girer. Kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında ölümlerin en büyük nedenidir. Son yirmi yıl içinde, kardiyovasküler hastalıklardan ölüm oranları yüksek gelirli ülkelerde düşmüş olsa da hastalık ve ölüm oranları düşük ve orta gelirli ülkelerde şaşırtıcı derecede hızlı bir şekilde artmıştır.[2] Şöyle bir çıkarımda bulunabiliriz, düşük ve orta gelirli ülkeler çevre kirliliğine karşı bakış algısı, yüksek gelirli ülkelere oranla düşük ve yetersiz olması beraberinde çevre kirliliğini getirmiş ve bahsedildiği gibi kardiyovesküler hastalıklara bağlı ölüm oranının artmasına sebep olmuştur.

eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir. [4] Ekosistemdeki bu bozulma, bir domino taşı etkisi gibi beraberinde birçok sorunu toparlayarak büyük ölçüde insan yaşamını etkiliyor. Yukarı da bahsettiğim, kardiyovesküler hastalıkların görülme oranın artması ile bir ilişki halinde olan çevre kirliliğinde, daha çok odaklanılan alanın hava ve ses kirliliği üzerinden olduğu söylemeliyiz. Bu noktada hava kirliliği, atmosferde toz, duman ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve diğer canlılar ile eşyaya zarar verebilecek miktarlara yükselmesi şekilde tanımlanırken, gürültü kirliliğini veya diğer adıyla ses kirliliği, insan veya hayvan yaşamını olumsuz etkileyen, dengesini bozan her türlü insan, hayvan ya da makine kaynaklı ses oluşumudur şekilde tanımlarız.

Ampirik ve epidemiyolojik kanıtlar hem hava kirliliğinin hem de gürültünün bağımsız olarak oksidatif stres, vasküler disfonksiyon ve otonomik dengesizlik gibi yolların stereo-tipik aktivasyonunu indükleyebileceği ve geleneksel risk faktörlerinin kardiyovasküler hastalık üzerindeki etkisini artırabileceği kavramını desteklemektedir. [3] Bu araştırma sonucu elde edilen data, bilim insanlarını çevre kirliliğinin yarattığı stres faktörlerinin insan yaşamı üzerindeki etkilerini araştırmaya itmiştir. Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma

36


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.