‹Ç‹NDEK‹LER
6 E¤itimler
Sf.14
9 Editörden 10
Toplumsal dönüflümde yeniflimin rolü Prof. Dr. Ali R›za Kaylan KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›
14 Kapak/Mükemmellik ‹çin Yenilikçilik
30 KalDer Stratejik E¤itim ‹flbirlikleri 32 Seminer/Baflar› için ilk 7 ad›m 34 Oyuncu Sinan Tuzcu: Toplumun kalitesini sanat belirler
MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
40 LRQA ‹le Standartlar
Kamu kategorisinde 9. Ulusal Kalite Ödülleri sahiplerini buldu
‹klim de¤iflikli¤i ve standartlar Neli Adoni LRQA Türkiye Operasyon Müdürü
44 Ulusal Kalite Hareketi Erenköy Zihnipafla Pratik
Sf.46
K›z Sanat Okulu
46 9. Ulusal Kalite Ödülleri 47 GOSB’un ifl mükemmeli¤i ödüllendirildi
48 Mallorca, Minorka ve Federico Garcia Lorca
Baflar› için ilk 7 ad›m Sf.32
Mesut Do¤an
54 fiube haberleri 62 Yay›n Kampanyas› 64 Üyeler 66 Abone 8
Sinan Tuzcu: Toplumun kalitesini Sf.34 sanat belirler Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
GÖRÜfi
Toplumsal dönüflümde yeniflimin rolü
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›
10
Yaz›n›n bafll›¤›nda ‹ngilizce “innovation” sözcü¤ü yerine önerilen yenilikçilik, yenileflim, yeniflim ya da inovasyon kelimelerinden hangisini kullanman›n daha uygun olaca¤› konusunda epeyce tereddüt ettim. Türk Dil Kurumu Türkçe sözlükte yenileflim önermifltir. KalDer olarak terimler sözlü¤ümüzde yenilikçili¤i kullanmaktay›z. Mükemmelli¤in sekiz temel kavram› aras›nda “Sürekli ö¤renme, yenilikçilik ve iyilefltirme” kavram›n› vurgulamaktay›z. EFQM Mükemmellik Modeli flekli üzerinde “yenilikçilik ve ö¤renme” geri dönüfl okuyla modelin dinamik yap›s›ndaki sürekli iyilefltirmeyi yans›tmaktay›z. Di¤er taraftan Ulusal ‹novasyon Giriflimi (U‹G) isminde ve haz›rlad›¤› raporunda inovasyon sözcü¤ünü benimsemifltir. Çeflitli ortamlarda yenilikçilik yan› s›ra, yeniflim sözcü¤ü de kullan›lmaktad›r. Her fleyden önce kullanaca¤›m›z sözcüklere özen göstermek neden önemli sorusunu kalite bak›fl aç›s›yla yan›tlamak isterim. Yaflam kalitemizin yükselmesi için ulusal rekabet gücümüzün artmas› gerekti¤ini, bunun için de yönetim kalitesinin önemini her f›rsatta belirtmekteyiz. Yönetim kalitesinin özünde ise düflünce kalitesi yatmakta. Düflünce kalitesi ile dil kalitesi aras›nda son derece güçlü bir iliflki oldu¤unu biliyoruz. Einstein’in belirtti¤i gibi “Dilin s›n›r›, beynin s›n›r›d›r”. ‹lkö¤retim düzeyinde bir Türk ö¤renci 6000 sözcükle karfl›lafl›rken, bir Alman veya Amerikal› ö¤renci 70.000 dolay›nda sözcükle karfl›laflmaktad›r. Bireyin duygu ve düflünce dünyas›, anadilinde özümsedi¤i sözcük say›s›yla zenginleflmektedir. Neredeyse günlük yaflam›m›zda Türkilizce diyebilece¤imiz karma bir dille “Hay-Bay (HiBye)” toplumuna dönüflmemek ve “günayd›n, hoflçakal” gibi sözcüklerimize sahip ç›karak dil kirlili¤ini yavafllat›p durdurabilmekte toplumsal bilinç ve duyarl›l›k son derece önemlidir. Yeni kavramlar› dilimize kazand›rmaya çal›fl›rken, anadilimizde düflünmenin alg›lama gücümüzü art›raca¤›n› unutmamal›y›z. Yal›n dokusuyla, ses uyumlu, “Yeni-ifl-flimdi” kelimelerinden esinlenerek oluflturulmufl, “yeniflim” sözcü¤ü, di¤er seçeneklere göre daha çekici göründü. Demokratik ve kat›l›mc› bir aray›fl sonunda, meslektafllar›m ve ö¤rencilerimin deste¤iyle yeniflim bu yaz›n›n bafll›¤›na yerleflti. Bu yaz›n›n konusu sosyal yeniflim. Rekabet gücünü art›rmada en güçlü silah olan yeniflimin, toplumsal dönüflümde de anahtar rol oynad›¤›n› dünyadan ve kendi toplumumuzdan verece¤imiz çarp›c› örneklerle özetleyece¤iz. Önce yeniflimin tan›m›n› ve yeniflim s›ralamas›nda ulusal karnemize k›saca göz atal›m.
Yeniflimin tan›t›m› ve ulusal karnemiz Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü (OECD), yeniflim sürecini, bir fikri pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da gelifltirilmifl bir imalat yahut da¤›t›m yöntemine, ya da yeni bir toplumsal hizmete dönüfltürmek olarak tan›mlamaktad›r. Özgün bilgiyle farkl›l›k yaratarak, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüfltürürken, yeniflimin konusu ürün veya hizmet olabilece¤i gibi, belirli bir süreç, pazarlama ve örgütsel yenilik de olabilmektedir. Avrupa Kalite Yönetim Vakf› (EFQM) ise yeniflim kavram›n› OECD’ye benzer bir fleklide, düflüncelerin uygulamada yeni ürünlere, hizmetlere, süreçlere, sistemlere ve toplumsal iliflkilere dönüfltürülmesi fleklinde tan›mlamaktad›r. Her iki tan›m da yeni fikirlerin üretilmesini ve uygulanmas›n› içermektedir. Yeni ya da daha iyi uygulamalar ve/veya ürün ve hizmetler ortaya ç›karmak için yarat›c› düflünceler yeniflimin ön kofluludur. Özgün düflünceler uygulamaya koyulup ekonomik ve/veya toplumsal de¤er yarat›lmas› yeniflim sürecini tamamlamaktad›r. Baflka bir deyiflle yeniflimi özgün düflünceleri paraya ve toplumsal yarara dönüfltürme sanat› olarak da tan›mlayabiliriz.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Bulufl denilince akl›m›za telefon, ampül gibi yaflam kalitemizde fark yaratm›fl ürünler gelmekte. Ne yaz›k ki bulufl listeleri incelendi¤inde Türk isimlerinin say›s› sevindirici de¤ildir. Di¤er taraftan yarat›c›l›¤› sorun çözme sanat› olarak alg›lad›¤›m›zda, son derece yarat›c› bir millet oldu¤umuzu rahatl›kla söyleyebiliriz. Somut bir örnekle aç›klamaya çal›flal›m. ABD’de 1970 y›llar›n›n ortalar›nda trafik sorunlar›n› hafifletmek için araba paylafl›m› (carpooling) önerilmifl ve bu yaklafl›m› teflvik amac›yla çok yolculu tafl›tlar için özel fleritlerin ayr›lmas› sa¤lanm›flt›. Daha sonraki y›llarda flehiriçi ve flehirleraras› seyahatlerde araba paylafl›m› için flirketler kurulmufl, teknoloji destekli baflar›l› uygulamalar gelifltirilmiflti. Örne¤in, internet üzerinde çal›flan ve cep telefonundan eriflilen yaz›l›mlarla özel tafl›tlar›n paylafl›lmas›n› teflvik eden ortamlar yarat›lm›flt›. Böylece trafik ve enerji sorunlar›na bir ölçüde katk›da bulunuldu¤u bilinmektedir. Tafl›t paylafl›m›n›n ilk örne¤i, ‹stanbul’un simgesi olan dolmufllarla 1929 Dünya Ekonomik Krizi’nin bir sonucu olarak ortaya ç›km›flt›. Ca¤alo¤lu’nda lokanta iflleten Aflç› Halit, ekonomik s›k›nt›lar nedeniyle ifl ç›k›fl› taksicili¤e de bafllam›flt›. Ancak kriz döneminde hiç müflteri bulmadan eve döndü¤ü de oluyordu. Sürekli müflterisi Musevi ifladam› ifllerin bozuldu¤unu ve art›k taksiye binemeyece¤ini söyleyince, Aflç› Halit yarat›c› çözümünü üretti. Ayn› yöne giden dört müflteri isterlerse, ücreti paylaflarak beraber seyahat edebileceklerdi. Bu basit ama yenilikçi düflünceyle, Niflantafl› – Eminönü dolmufl seferlerine ad›m at›lmaktayd›. Böylece Türkiye’de dolmuflçuluk resmen bafll›yordu. Aflç› Halit, sürücülük yan› s›ra, Karaköy ‹skelesi’nin önünde “5 kurufla Taksim” diye ba¤›rarak, ileride dolmufl duraklar›nda düzeni koruyan ve de¤nekçi denilen yeni bir mesle¤in do¤uflunu da sa¤lam›flt›. ‹flte ekonomik krizlerin yarat›c› çözümleri art›ran bir f›rsat ortam› oluflturdu¤unun somut bir kan›t›. Bu örnekte, krizlerin tüm olumsuz yönlerine ra¤men yarat›c›l›¤› da körükledi¤ini ve krizleri f›rsata dönüfltürmenin yarar›n› aç›kca görmekteyiz. Bu dönemde Belediye ve Tramvay fiirketi yöneticilerinin, uygulaman›n taksi talimatnamesine ayk›r› oldu¤unu belirterek, engellemesi nedeniyle dolmuflçuluk uzun y›llar kaçak olarak yap›ld›. 24 y›l içerisinde kentte tam 150 tane dolmufl hatt›
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
olufltuktan sonra, ‹stanbul Belediyesi 1954 y›l› sonunda, dolmuflçulu¤un önlenemeyen yükseliflini kabullenerek ilk dolmufl tarifesini belirledi. Her y›l yay›nlanmakta olan Avrupa Yeniflim Karnesi (EISEuropeansInnovation Scoreboard) 29 göstergeden oluflan bir endekse göre 27 AB ülkesi yan› s›ra Türkiye, H›rvatistan, ‹sviçre, ‹zlanda ve Norveç’i de¤erlendirmektedir. Ocak 2009’da yay›nlanan son istatistiklere göre Türkiye 2008 y›l›nda 0.205 puanla 32 ülke aras›nda son s›radad›r. ‹lk befl ülke s›ras›yla ‹sviçre, ‹sveç, Finlandiya, Almanya ve Danimarka’d›r. 2004-2007 y›llar›ndaki puan›m›z› AB27 ortalamas›yla k›yaslamal› inceleyelim. AB27 ortalamas› parantez içinde verilecektir. 2004’ten bafllayarak puanlar s›ras›yla 0.192 (0.429), 0.196 (0.431), 0.202 (0.447), 0.206 (0.466), 0.205 (0.475) fleklindedir. AB27 ortalamas›, Türkiye EIS puan›n›n 2.3 kat›d›r. Son befl y›lda 1000 üzerinden endeks Türkiye’de 13 puan artm›flken, Avrupa’da 46 puan artm›flt›r. Bu sonuçlara göre, rakiplerimiz rekabet yar›fl›nda daha h›zl› koflmaktad›rlar. Bir baflka gösterge ise Dünya Ekonomi Forumu’nun her y›l haz›rlay›p yay›nlad›¤› Küresel Rekabetçilik Endeksi (GCI) ve bu endeksi oluflturan alt endekslerden yeniflim endeksidir. En son yay›nlanan 2008-09 Küresel Rekabetçilik Raporu’na göre Türkiye rekabet gücü olarak 134 ülke aras›nda 4.15 puanla 63. s›radad›r. Birinci s›rada olan ABD’nin puan› 5.74’dür. ABD’yi ‹sviçre, Danimarka, ‹sveç ve Singapur izlemektedir. 2007 s›ralamas›nda Türkiye 131 ülke aras›nda 53. s›radayd›. Bir y›l da rekabet gücü s›ralamas›nda yerimiz 10 ülke daha afla¤›ya inmifltir. Yeniflim altendeksinde ise Türkiye 3.70 puanla gene 63. s›radad›r.
Sosyal yeniflim Yeniflimin belirli bir ürün, hizmet ya da süreç yaratt›¤›n› ve yenilikçi bir fikri ekonomik de¤ere dönüfltürdü¤ünü belirtmifltik. Yeniflim sürecinde düfl, düflünce, gelifltirme ve uygulama aflamalar›ndan geçilmektedir. Bu aflamalar›n ilk ad›m› hayal gücü son derece önemli. Hatta Albert Einstein, hayal gücünün bilgiden daha önemli oldu¤unu vurgular. Çünkü bilgi bildiklerimizle ve anlad›klar›m›zla s›n›rl›d›r. Hayal gücü ise tüm dünyadaki bilinecek ve anlanacak herfleyi kapsamaktad›r. Yeniflimin bir de toplumsal dönüflüme destek olan çefliti var. Sosyal amaçlarla yeni bir fikrin uygulamaya konarak toplum yaflam›nda olumlu yönde de¤ifliklikler yarat›lmas›na sosyal yeniflim deniyor. Sosyal yeniflim kavram›n›n özünde de yenilikçi fikirler yatmakta. E¤itim, sa¤l›k, çal›flma flartlar›n›n iyilefltirilmesi, toplumsal kalk›nmaya kadar akla gelebilecek pek çok konu ve yüzlerce sosyal gereksinim yeniflimci ve yarat›c› çözümler beklemekte. Bu tarz çal›flmalarda bireysel veya kurumsal ç›karlardan çok toplumsal ç›karlar›n ön planda tutulmas› gerekiyor. Sosyal yeniflim, toplumu ileri tafl›may› hedeflemekte. Sosyal yeniflim denince, toplumsal dönüflümü sa¤layan giriflimci bireyler öne ç›k›yor. Sosyal giriflimci, yaflad›¤› toplumda ortaya ç›kan sosyal aksakl›klar› saptayarak o güne kadar akla gelmeyen yaklafl›mla sorunlar›n üzerine kararl› bir flekilde giden ve fark yaratarak toplumun güvenini kazanan kifliler. Bu kiflilerde aranabilecek temel özellikler yarat›c›l›k,
11
GÖRÜfi özgüven, empati ve kat›l›mc›l›k. Aile içinde ve okullarda çocuklara yönelik bask›c› anlay›fl, özgüveni ve yarat›c›l›¤› zay›flatmaktad›r. Toplumu gelifltirmek, daha ileriye götürebilmek yine toplulukla ve belirli bir kat›l›mla gerçekleflebilir. Ancak bu kat›l›m› sa¤lamak için öncü bireyler, sosyal giriflimciler de gerekli. Bu kiflilerde empati yetene¤i de güçlü olabilmekte. Ele ald›klar› sorunlar› yaflayan kiflilerin yerine rahatl›kla kendilerini koyabilmekteler. Sosyal giriflimciler toplumun en önemli sorunlar›na yenilikçi çözüm yollar› bulan bireylerdir. Kendilerini belirli bir alanda toplumsal dönüflümün gerçekleflmesine adarlar. Hayal güçleri yüksek, vizyoner ve ayn› zamanda gerçekçidirler. Yeni fikirlerin etik, kolay anlafl›l›r, uygulanabilir ve tüm paydafllar›n genifl deste¤ini harekete geçirmesine özen göstererek, çözüm yollar›n› genifl kitlelerle paylafl›rlar. Genifl ölçekte de¤iflimi dönüflümü sa¤layacak, kapsaml› sosyal yeniflimlerin güçlenmesinde, sivil toplum kurulufllar›n›n önemi büyük. Birlikte çal›flan kurumlar ve bireyler aras›nda sa¤lam bir diyalog gelifltirmek de flart. Dünyadan bir sosyal giriflim öyküsü olarak 2006 Nobel Bar›fl Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus’un kurdu¤u Yoksullar Bankas› (Grameen Bank) ve mikro kredi uygulamas›ndan bahsetmek istiyorum. Muhammed Yunus, Bangladefl’te milyonlarca kiflinin kaderini belirleyen bir devrimi sessizce gerçeklefltirmifl ve yoksul insanlar› tefecilerin elinden kurtarm›flt›r. Kurdu¤u banka, hiçbir geri ödeme garantisi olmayan ve geleneksel kurumlar›n reddetti¤i çok yoksul insanlara mikro ölçekli kredi vermeye bafllam›flt›r. Baz›lar› çeltik ay›klamak, baz›lar› çanak çömlek yapmak, ya da inek sat›n almak için 20-500 dolar aras›nda az miktarda paraya gereksinim duyuyorlard›. Grameen Bank, 1976’da 42 kifliye 27’fler dolar kredi vererek ifle bafllad›. 1997 y›l›nda ise 2.4 milyar dolar kredi da¤›tm›flt›r. Bu deneyim, ne kadar küçük olursa olsun, finansal sermaye verilmesi durumunda yoksul insanlar›n kendi yaflamlar›nda inan›lmaz bir de¤iflim gerçeklefltirebildiklerini göstermifltir. Sosyal giriflimcili¤i desteklemek amac› do¤rultusunda dünyan›n birçok ülkesinde toplumsal sorunlara yenilikçi bir fikirle çözüm getiren giriflimcileri destekleyen Ashoka uluslararas› bir kurulufl. Ashoka “‹nsanlara bal›k vermektense bal›k tutmay› ö¤retmek daha yararl›d›r” fleklindeki Çin atasözünü aflan bir anlay›fl getirmekte. Kurucu William Drayton’un sözleriyle, Ashoka insanlara bal›k verenle, ya da bal›k tutmas›n› ö¤retenle de¤il, bal›kç›l›k endüstrisinde devrim yaratanlarla ilgilenmekte. Ashoka, yeni fikir, yarat›c›l›k, toplumsal etki, giriflimci kalitesi ve etik doku ölçütlerine ba¤l› olarak giriflimcilere Sosyal Risk Sermayesi vermekte. Kendilerinin “yurttafl sektörü” kuruluflu olarak alg›lanmas›n› sa¤lamaya ve bu sektörü destekleyen mekanizmalar› yaratmaya çal›flmakta.
Toplumsal dönüflümün Türk mimarlar› Yak›n tarihimizde yaflam kalitemizin yükseltilmesinde, ayd›nlanma ve ça¤dafl toplum yarat›lmas›nda anahtar rol oynam›fl, özellikle gerçeklefltirdikleri sosyal yeniflim projeleriyle ölümsüzleflen örnek kiflilerden bahsetmek istiyorum. Cumhu-
12
riyetin ilan›n› izleyen y›llarda, sosyal, ekonomik ve kültürel alanda ça¤dafl ülkeler aras›ndaki yerini almas› için, Türk Milletinin h›zl› bir de¤iflime ihtiyac› vard›. Atatürk’ün önderli¤inde Türk dili, kad›n haklar›, güzel sanatlar alanlar›nda bir çok sosyal dönüflüm projesi gerçeklefltirildi, yasalar ç›kar›ld›. 1928’de Latin alfabesi kabul edildi¤inde, Arap harfleriyle okur yazar oran› yüzde 6 düzeyindeydi. Atatürk toplumun baflö¤retmeni oldu. Bütün yurtta aç›lan millet mekteplerinde bir e¤itim seferberli¤i bafllat›ld›. 15-45 yafl aras›nda kad›nlar erkekler herkes bu okullara devam etti. 1929-1934 y›llar› aras›nda bu okullardan 1 milyon 200 bin kifli mezun oldu. ‹kinci olarak, Atatürk’le bafllayan Türk ayd›nlanmas›na büyük katk›da bulunmufl, çok yönlü kiflili¤e sahip seçkin bir e¤itim, kültür ve siyaset adam›, 1938-1946 dönemi Millî E¤itim Bakan› Hasan Ali Yücel’in yapt›klar›n›n bir k›sm›n› an›msatmak istiyorum. 17 Nisan 1940’ta ilgili yasa ç›kar›larak Köy Enstitüleri kurulmaya bafllan›r. Say›lar› zamanla 21’i bulan Köy Enstitüleri, 1944’ten sonra y›lda ortalama 2000 ö¤retmen yetifltirmifltir. Hasan Ali Yücel, Köy Enstitüleri yan› s›ra; l Halkevlerinin ve halkodalar›n›n ço¤alt›lmas›n›, l Üniversite özerkli¤inin tan›nmas›n›, l Nazi Almanya’s›ndan kaçan bilim, kültür ve sanat adamlar›na sahip ç›k›lmas›n›, l 500 cildi aflan dünya klasiklerinin tercüme edilmesini, l Ansiklopedilerin haz›rlanmas›n›, l Devlet Tiyatro ve Operas›’n›n kurulmas›n›, l Resim heykel müzelerinin kurulmas›n› sa¤layarak, Türkiye’nin düflün, bilim, e¤itim ve ö¤retim, kültür ve sanat alan›nda gerekli ça¤dafl örgütlenme için önemli ad›mlar atm›flt›r. Son olarak da 18 May›s 2009’da vefat eden Ça¤dafl Yaflam› Destekleme Derne¤i (ÇYDD) Genel Baflkan› Prof. Dr. Türkan Saylan’›n e¤itim alan›nda gerçeklefltirdi¤i ola¤anüstü baflar›lara da k›saca de¤inmek istiyorum. 1989 y›l›nda ülkede herkese ça¤dafl e¤itim olanaklar› için eflit f›rsat sa¤lanmas›, böylece bilinçli, e¤itimli, evrensel insan, çocuk, kad›n haklar›na sayg›l›, çevreye duyarl›, Atatürk ilke ve devrimlerinin ayd›nl›¤›nda, ça¤dafl bir toplum oluflturulmas› amac›yla kurulmufl ÇYDD bünyesinde; l K›z çocuklar›n›n e¤itimine burs deste¤i, l Üniversite, yüksel okul ö¤rencilerine burs deste¤i, l Okul, yurt, toplum merkezi yapt›rma ve iyilefltirme, l E¤itsel, kültürel ve sosyal geliflime destek, l Sanata destek alanlar›nda çok say›da proje gerçeklefltirilmifl ve binlerce k›z çocu¤una ve üniversite ö¤rencisine e¤itim olanaklar› sa¤lanm›flt›r. Toplumsal sorunlar› bütünsel bir yaklafl›mla inceleyerek, yarat›c› bir flekilde çözmeye çal›flan ve toplumu gelece¤e tafl›yan projelerle önemli ad›mlar atan Atatürk, Hasan Ali Yücel ve Prof. Dr. Türkan Saylan’›n an›lar› önünde sayg›yla e¤iliyor ve toplum için fark yaratmak isteyen gelecek nesillere esin kayna¤› olmalar›n› diliyorum.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Yeniflim mükemmele götürür cili¤i sürekli destekliyor, bu iki kavram›n önemini ve aralar›ndaki kritik ba¤› vurguluyor. Pek ço¤umuzun son iki m›sras›n› çok iyi bildi¤i afla¤›daki fliir, Mevlana’n›n bu konudaki düflüncelerine iyi bir örnek.
HAL‹L KULLUK ‹ntekno fiirketler Toplulu¤u Yönetim Kurulu Baflkan› Kusursuz, yetkin anlam›na gelen “Mükemmel” kelimesi, kalite için kullan›ld›¤›nda “Belirlenen kriterlere tamamen uymak” fleklinde ifade edilebilir. Mükemmellik denince akla hemen Tom Peters ve Robert H. Waterman taraf›ndan 1982 y›l›nda yay›nlanarak tüm zamanlar›n en çok okunan ifl kitab› unvan›n› kazanan “In Search of Excellence” (Mükemmelin Peflinde) isimli kitap geliyor. ‹fl hayat›nda mükemmelli¤in s›rlar›n› anlatan bu kitap bugün yaz›lsa ismi “In Search of Innovation for Excellence” (Mükemmel için ‹novasyonun Peflinde) olurdu herhalde. Çünkü ifl hayat›nda art›k mükemmellik tüm kriterleri yerine getirmeyi de¤il, aksine yeni kriterler oluflturacak inovasyonlar (Yeniflim) yaratmay› gerektiriyor. Tüm kriterleri yerine getirmek baflar› için standart kurallardan biri oldu, yeniflim ise bugün baflar›n›n devam› için en büyük koflul olarak ön plana ç›k›yor. Hem baflar› hem geliflim için yeniflim art›k flart. Ancak yeniflimin gerçekleflmesini sa¤layan baz› flartlar›n ayn› anda bir araya gelmesi gerekiyor. Türk insan› ne kadar pratik zekal› olursa olsun baz› toplumsal nedenler inovasyonun önünde birer engel olmaya devam ediyor. ABD’li sosyal siyaset uzman› Prof. Dr. Richard Florida yeniflimci bir ortam için üç önemli unsurdan bahsediyor: Teknoloji, Yetenek ve Hoflgörü. Türkiye, yeniflim için Richard Florida’n›n bahsetti¤i teknoloji, yetenek ve hoflgörü faktörlerinden ikisine zaten sahip. Teknolojimiz henüz dünya standartlar›nda olmasa da gelifliyor ve transfer ediliyor. Yetenek ise Türk insan›nda bol miktarda mevcut. Özellikle yurtd›fl›na gitti¤inizde bunu daha iyi anl›yorsunuz. Türk insan› yöneticisi, mühendisi, giriflimcisi ile ne kadar yetenekli oldu¤unu dünyaya çoktan kan›tlad›. Hoflgörü ise bu topraklarda yüzy›llard›r var olmufl ve yaflat›lm›fl bir kavram. Do¤al bir kaynak gibi ancak iflletilmesi ve kullan›lmas› gerekiyor. Öyle ki hoflgörüyü Türk halk› kadar yaflayan ve hissettiren baflka bir millet yok. Yani asl›nda hoflgörü bizim do¤al kayna¤›m›z. Özellikle Mevlana, bu konuda çok önemli bir lider. Mevlana’y› bir de bu aç›dan okumak, asl›nda hoflgörünün nas›l bizim kültürümüzün bir parças› oldu¤unu anlamam›za yard›mc› olabilir. Mevlana, oluflturdu¤u düflünce dünyas›n›n her köflesinde hem yeniflimcili¤i hem de giriflim-
14
Her gün bir yere konmak ne güzel, Bulanmadan, donmadan akmak ne hofl, Dün, dünle beraber gitti canca¤›z›m, Ne kadar söz varsa düne ait fiimdi yeni fleyler söylemek laz›m Hoflgörü bizim do¤al kayna¤›m›z ancak onu yeterince iflleyip kullanm›yoruz. Hatta bazen tamamen bask›ya, sindirmeye dayanan bir yaklafl›m benimsedi¤imiz bile söylenebilir. ‹nsan› oluflturan kültürel ve toplumsal etkiler, alg›lar ve e¤itim onun yeteneklerini belirlemede de büyük rol oynuyor. Biz Türklerin baz› yaklafl›mlar› var ki bunlar sanki yeniflimi hayat›m›zdan ç›karmak üzere tasarlanm›fl. Bak›yorum da baz› sözler ve yaklafl›mlar, gençlere heyecan› yasak ediyor, sürekli var olan› sürdürmenin erdeminden bahsediyor. Örne¤in “‹cat Ç›karma, Eski köye yeni adet getirme, Ya¤ satar›m bal satar›m ustam ölmüfl ben satar›m” gibi laflar… Bu laflar “Yeni bir fley ç›karma, var olan› sürdürmeye bak” mesaj› içeriyor. Oysa bizim “Ekme¤ini tafltan ç›kartmak” gibi sözlerimiz de var. Bu söz her koflulda insan›n zorluklara gö¤üs germesini anlat›rken, ekme¤ini kazanmak için yeniflimci yollar bulan insan› da yüceltiyor. Velhas›l bir taraf›m›z “Gel otur” derken, öbür taraf›m›z “Kalk gidelim yeniflim yapal›m” diyor. 1980’lerde Carnegie-Mellon Üniversitesi’nde yüksek lisans ö¤rencisiyken, üniversite–sanayi iflbirli¤i konusundaki projemle ilgili çal›fl›rken, Pennsylvania’n›n ünlü ifladam› Jack Sheehan hayatla ilgi ö¤ütler verirken “Maintain your enthusiasm” (Heyecan›n› Koru) demiflti bana. TEMA Vakf›'n› kuran isimler aras›nda yer alan baflar›l› ifladam›m›z Nihat Gökyi¤it de sürekli olarak heyecan›n öneminden bahseder. Gökyi¤it, ilerleyen yafl›na ra¤men hiç kaybetmedi¤i heyecan›na çok fley borçludur. Bu heyecan sayesinde yapt›¤› “sosyal yeniflimler” Türk halk› ad›na çok önemli katma de¤erler yaratt›. Ben kulland›¤›m›z sözlerin ve kelimelerin önemine gönülden inan›yorum. Çünkü kelimeler alg›lar›m›z›, alg›lar›m›z düflüncelerimizi ve davran›fllar›m›z› etkiliyor. Zihinsel alg›n›n hayat›m›z ve duruflumuz üzerine etkisi öylesine önemlidir ki NLP (Neuro Linguistic Programming) bile buradan do¤mufltur. NLP, zihin-dil aras›ndaki sürekli etkileflimin davran›fllar›m›za nas›l yans›d›¤›n› tarif eden bir yaklafl›md›r ve bu etkileflimi de¤ifltirerek insanlar›n davran›fllar›nda olumlu de¤ifliklikler yaflanabilece¤ini öne sürer. Bu teori kendini pek çok örnekte tekrar ispatlar. Hindistan’›n efsanevi lideri Mahatma Gandhi’nin flu önemli sözleri kelimelerin hayat›m›za nas›l da yön verdi¤ini öyle güzel anlat›r ki:
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Söylediklerinize dikkat edin; düflünceleriniz olur. Düflüncelerinize dikkat edin; duygular›n›z olur. Duygular›n›za dikkat edin; davran›fllar›n›z olur. Davran›fllar›n›za dikkat edin; al›flkanl›klar›n›z olur. Al›flkanl›klar›n›za dikkat edin; de¤erleriniz olur. De¤erlerinize dikkat edin; karakteriniz olur. Karakterinize dikkat edin; yazg›n›z olur. ‹flte bu nedenle hem birbirimize hem de çocuklar›m›za ne söyledi¤imize ve bunu nas›l söyledi¤imize ola¤anüstü önem vermeliyiz. Ne söyledi¤imiz kadar bu söylediklerimizi hangi dilde söyledi¤imiz de önemlidir. Ana dili Türkçe olan insanlar için kelimelerin Türkçe kullan›lmas›, daha sa¤l›kl› bir alg›lama için olmazsa olmaz bir unsur. Düflünce ile davran›fl aras›nda çok önemli bir köprü var, bu köprü kelimeler ve alg›lar›m›z› yönlendiriyorlar bu nedenle kelimelerde çok büyük bir güç gizli. Yabanc› kelime tam manas›yla kavranamad›¤› zaman düflünce ve davran›fl aras›ndaki köprü sa¤lam olmuyor ve beklenen davran›fl sergilenemiyor. Bu nedenle inovasyonun en iyi flekilde alg›lanmas› için onun yerine Türkçe bir kelime olan “Yeniflim”i kullanmaya çok önem veriyorum. Yeniflim kelimesini “Yeni, ifl ve flimdi” kelimelerinden ürettik. “‹novasyon” kelimesinin ‹ngilizce etimolojik oluflumunda “ now” yani, “flimdi” ye at›f da var - içinde yeni var, flimdi var, ifl var. Herhangi bir flekilde ortaya at›lm›fl bir kelime de¤il bu. Günlük hayat›m›za son dönemlerde girmifl olan bir kavram›n Türkçede karfl›l›¤› yoksa yeni kelimeler üretmek gerekti¤ini de s›k s›k dile getiriyorum. Bu bizim için çok da zor de¤il, zira Türkçe yeni kelime üretmeye en müsait dillerden biri. Bunlar›n yan›nda yeniflim sadece para ve e¤itimle oluflan bir durum de¤il. Ne zaman inovasyon dense akl›ma Tuzla’da bir yazl›¤›n bahçesinde büyümüfl bir palmiye a¤ac› gelir. Bu a¤aç, o yazl›kta kendine bir yer edinmifl ve zamanla çevresindeki havay› da de¤ifltirmifltir. Kendi yaflam›na uygun bir mikro iklim yaratm›flt›r çevresinde. ‹flte yeniflimci birey de palmiye a¤ac› gibidir, yurdun dört bir yan›nda oluflacak mikro iklimler sayesinde yeflerecek büyüyecek ancak bu mikro iklimleri oluflturmam›z flart›yla. Naz›m Hikmet’in de yazd›¤› gibi: Yaflamak bir a¤aç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeflçesine… Toplumsal yap›m›z›n yeniflim kapasitemiz üzerinde büyük bir etkisi vard›r. Örne¤in, Türkiye’de “büyüklere sayg›” önemli bir kültürel de¤erimiz. Bu güzel de¤erimiz de zaman zaman yanl›fl durumlara sebebiyet verebiliyor. Baz› çevrelerde büyüklere sayg› koflulsuz itaat gerektiriyormufl gibi kabul edilir. Oysa gençlerin yafll›lardan, yafll›lar›n gençlerden ve tüm çal›flanlar›n birbirinden ilham almas› gerekiyor. Bu ilham için ise sürekli iletiflim, herkesin kendini rahatça ifade etti¤i ortamlar laz›m. Bir flirkette de hoflgörü ortam› o firman›n yeniflimci kapasitesini artt›r›r. Bugün firmada çal›flan farkl› milletlerden, dinlerden ve kültürlerden insanlar›n bir arada çal›flmalar› ve birÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
birlerine karfl› hoflgörülü davranmalar› konusu “Farkl›l›klar›n Yönetimi” ad› alt›nda önemli bir insan kaynaklar› konusu haline geldi. Hatalar› affetmek ve çal›flan›n yeniden ayn› konu üzerine çal›flmas›n› ve düflünmesini sa¤lamak da hoflgörü stratejisinin önemli bir parças›. fiirketlerde üstlerin altlar›na karfl› hoflgörülü olmak yerine otoriter yaklafl›m›, bilgi verme konusunda isteksiz tav›rlar›, genç çal›flanlar›n fikirlerine yeterince de¤er verilmemesi yeniflim potansiyelinin büyük bölümünün kullan›lmadan yok olmas›na neden olabiliyor. Bu nedenle flirketlerde üstlerin gençleri teflvik etmesi, onlar›n fikirlerine de¤er vermesi, hatalar›na hoflgörü ile yaklaflmas› ve iletiflimi artt›rarak kendilerine ifade edecek daha çok ortam sa¤lanmas› bir flirketin yeniflim potansiyeline büyük katk› yapacakt›r. Tüm bu sosyal ve kültürel nedenlerin yan›nda kiflinin kendine katt›¤› ve zaman içinde çabalar›yla elde etti¤i önemli yetkinlikler ve bir yaflam disiplini vard›r. Ünlü yazar ve düflünür Steven Covey’in “Etkili ‹nsanlar›n 7 Al›flkanl›¤›” isimli kitab› bu al›flkanl›klardan bahseder. Bu kitapta Covey, baflar› için 7 önemli al›flkanl›¤a dikkat çekiyordu. Bunlar k›saca flöyleydi: Proaktif ol, Sonunu düflünerek ifle baflla, Önemli ifllere öncelik ver, ”Kazan-Kazan” diye düflün, Önce anlamaya çal›fl, sonra anlafl›lmaya, Sinerji yarat, Baltay› Bile. Bunlar›n hepsi baflar›l› insanlar›n al›flkanl›k haline getirdi¤i davran›fllar. Bahsi geçen kitab›n ard›ndan Covey, ‘8. Al›flkanl›k’ kitab›n› yazd›. Bu kitapta ‘iç sesinizi bulmak ve baflkalar›na kendi seslerini bulmalar› için esin verme’ al›flkanl›¤›n› inceledi. Kitab› birkaç sene önce elime ilk al›p sayfalar›n› arala¤›mda yine Mevlana’n›n sözleri akl›ma geldi: ‘‘Hiç kimse kendisine ‘(Kendini) Gün afl›r› ziyaret et’ der mi? Hiç kimse kendisiyle nöbetle dost olur mu?’’ ‹flte bende “kendimi ziyaret etti¤im bir anda” flirketlerde etkili yeniflim ve giriflim ikliminin oluflmas› için 8 al›flkanl›¤› s›ralad›m: Bilgilendir/Gönüllendir/Esinlendir/Cesaretlendir/Güçlendir/Hareketlendir/Yönlendir/Heyecanland›r fiirketlerin çal›flanlar›na göstermesi gereken bu 8 davran›fl biçimi, yeniflim kapasitesini artt›racak çok önemli uygulamalar içeriyor. Her kavram›n üzerinde uzun uzun durmak için burada yer olmasa da her biri üzerine k›saca düflünmek zihinde bir resim ortaya ç›karacakt›r. Asl›nda bu 8 al›flkanl›k “Devlet/Üniversite/Özel sektör iflbirli¤i” içinde önemli mesajlar içeriyor. Devletin firmalara, firmalar›n çal›flanlara, üniversitelerin ve di¤er e¤itim kurumlar›n›n ö¤rencilere davran›fl› bu 8 al›flkanl›k biçiminden hareketle oluflmal›. Bu 8 al›flkanl›¤›n tüm kurumlarca benimsenmesinin, Türkiye’de yeniflimin ve bu yeniflimle gelen kalk›nman›n önünü açaca¤›na yürekten inan›yorum. Bu 8 davran›fl kesinlikle Türkiye’de potansiyel olan enerjiyi kinetik enerjiye çevirecek ve ekonomik büyümenin motorunu ateflleyecek. Yeniflimde kad›n da o kadar önemli ki bu konuya da de¤inmeden geçmek istemem. Toplumun yarat›c› ve yeniflimci kapasitesinin yar›s› erkeklerde ise di¤er yar›s› da kad›nlarda.
15
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K Üstelik kad›nlar çocuk e¤itimde daha etkin oldu¤u için erkeklerin yeniflim kapasiteleri bile yine kad›n›n ellerinde. O nedenle kad›n özgürlü¤ü insan haklar› kadar toplumsal kalk›nma içinde vazgeçilmez bir unsur. Oysa Türkiye’de kad›na biçilen toplumsal roller do¤rudan olmasa bile dolayl› yollardan kad›n›n yarat›c› kapasitesine engel oluyor. “Ben bilmem, beyim bilir” türünden yaklafl›mlar kad›n› karar veren de¤il, itaat eden bir konuma oturtuyor, üstelik bu yaklafl›m toplumun hemen her kesiminde kendini gösteriyor. Oysa kad›nlar›n e¤itimi, kendi ayaklar› üzerinde durmalar› ve ailevi sorumluluklar›n erkeklerle paylafl›lmas› kad›nlar›n ellerinde tuttu¤u yeniflim kapasitesinden faydalanmam›z için son derece kritik bir öneme sahip. Burada yine Mevlana’n›n flu dizeleri önemli mesajlar gönderiyor bize. “Kad›n bir Nur’dur sevgili de¤il, kad›n yarat›c›d›r, yarat›lm›fl de¤il...” Din, dil, ›rk ay›rmayan, hoflgörü mimar› Mevlana, kad›n-
lara karfl› da eflitlikçi bir yaklafl›m benimsiyor. Kad›nlar› her zaman hayat›n içine çekmeye çal›flan Mevlana, insanl›¤›n kad›nla birlikte var oldu¤unu vurguluyor. Bir toplumun yetiflmesi, de¤iflmesi ve de¤erlerini koruyarak karakterinin oluflmas›nda kad›n çok önemli bir rol oynuyor. Türk toplumu olarak asl›nda yeniflim için gereken pek çok özelli¤e sahibiz. Hoflgörü düzeyimizi artt›r›p, gençlere kendini ifade etme özgürlü¤ü sa¤larsak, yeniflimci iklime bir ad›m daha yaklaflaca¤›z. Bu iklimi de bir kere oluflturdu¤umuz zaman, genç ve yetenekli nüfusumuzla dünyan›n say›l› ekonomileri aras›na girmek için en büyük ad›m› atm›fl olaca¤›z. Bunu zaten çoktan hak etmifl bir milletiz. fiirketler de çal›flanlar› sadece çal›flan olarak görmekten vazgeçip, onlar› hem kendi kurumlar›n›n hem Türkiye’nin gelece¤i olarak görerek bu flekilde bir kurumsal tav›r al›rlarsa sahip oldu¤umuz yeniflimci kapasite gerçekten kullan›ma geçecek. Böylece de mükemmele do¤ru bir ad›m daha yaklaflaca¤›z. Yani yeniflimci kapasitemizi kullanarak mükemmele yol alaca¤›z.
Mükemmelli¤e eriflmek için yenilikçilik... BANU ONARAL Türk Amerikan Biliminsanlar› ve Akademisyenleri Derne¤i Baflkan› ve Biyomühendislik, Biyobilimler ve Sa¤l›k Sistemleri Fakültesi Dekan›, Drexel Üniversitesi, ABD
Çözmemiz gereken kültürel sorunlar›m›z Mükemmelli¤e eriflilemese dahi, yenilikçi ruh mükemmellik yolcular›n›n bir özelli¤i: düfllenilmemiflleri düflleyen, düflünülmemiflleri düflünen, görülmemiflleri gören, duyulmam›fllar› duyan, söylenmemiflleri söyleyen, yaz›lmam›fllar› yazan, yap›lmam›fllar› yapan, k›saca, ilkleri gerçeklefltirenlere mükemmellik gönüllüleri de diyebiliriz. Bu yolda y›lmadan, cesaret, sab›r ve sebatla ilerleme dürtüsü ise bireylerin, toplumlar›n ve uluslar›n uygarl›¤a ulaflmak u¤runa att›klar› ad›mlar›n, di¤er bir deyiflle, ‘mükemmelli¤i aray›fllar›n›n bir gere¤i. Gelmifl geçmifl birçok uygarl›¤›n manevi ve maddi miras›n› benimseyerek, sindirerek ve süzdürerek oluflan kültürümüz, özgüven, özveri, sa¤duyu, gözü peklik ve hoflgörü mayas›yla yo¤rulmufl. Tarih boyu pek çok ilki basar›yla gerçeklefltirmifl ve uygarl›klar yaratm›fl olan kuflaklar›n varisi oldu¤umuzu unutmamal›y›z. Yak›n tarihimizde ‘Kurtulufl Savas›’ mucizesini benzeri görülmemifl bir yenilesin ruhuyla kazanm›fl, ‘Bas yenilikçi’ Mustafa Kemal Atatürk’ün önderli-
16
¤inde askeri seferberli¤i e¤itim ve kalk›nma seferberli¤ine dönüfltürmüfl bir halk›n çocuklar›y›z. Cumhuriyetimizin ilk 15 y›l›nda ak›l almaz bir h›z ve etkinlikle ça¤dafllaflma yoluna koyulmufluz. Buguünun ölçütleriyle incelendi¤inde inan›lmas› güç at›l›mlar› hayata geçirmifl ve giriflimlere imza atm›fl›z. Son y›llar› inceledi¤imizde ise, toplulu¤umuzun sanayide kalite devrimini basar›yla gerçeklefltirmifl ve yenilesin aflamas›n›n temellerini atm›fl oldu¤unun umutlu bir iflareti olarak alg›l›yoruz. Demek ki ekonomik ölçütler aç›s›ndan akranlar›m›zdan geri kalm›fl olmam›z benli¤imizden veya kültürümüzden kaynaklanm›yor. Hatta “mükemmellik için Yenilikçilik” yönünde kültürümüzü oluflturan de¤erlerin en önemli varl›¤›m›z oldu¤unu düflünmeliyiz. ‹kinci Dünya Harbini takip eden dönemde geliflme h›z›m›z›n kesildi¤i, dikkatimizin da¤›ld›¤›, kolay› zora tercih etti¤imiz ve, neticede, zaman› yakalama azmimizi çeflitli iç ve d›fl etkenler nedeniyle yitirdi¤imiz bir gerçek. Kan›mca, en önemli iç etken ekonomik üstünlü¤ünü örnek ald›¤›m›z bat›n›n de¤erlerini benimseme çabas› içinde, öz de¤erlerimizi göz ard› etmemiz ve hatta inkar etme hatas›na düflmüfl olmam›z. Özde¤erlerimize sahip ç›karak, kaybedilen on-y›llar› telafi edebilece¤imize ve kazand›¤›m›z ivme ile akranlar›m›z›n ötesine geçebilece¤imize, zaman› aflaca¤›m›za inan›yorum. Kültürümüzün temel ö¤esi olan ve halk›m›z›n ‘imece’ diye adland›rd›¤› dayan›flma, birlikte ortak hedefe do¤ru hareket etme, kaynaklar› birlefltirerek daha büyük boyutta at›l›mlara giriflmek için elbirli¤i, iflbirli¤i ve güçbirligi yapma
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K Ekonomik ölçütler aç›s›ndan akranlar›m›zdan geri kalm›fl olmam›z benli¤imizden veya kültürümüzden kaynaklanm›yor. Hatta “mükemmellik için Yenilikçilik” yönünde kültürümüzü oluflturan de¤erlerin en önemli varl›¤›m›z oldu¤unu düflünmeliyiz. gelene¤imizi kurumsallaflt›rmal›y›z. Bir ço¤umuz ‘özgüven seferberli¤i’nin efli¤inde oldu¤umuza inan›yoruz. Böylece küresel seviyede farkl›l›k yaratarak rekabet edecek, insanl›¤›n yarar›na katk›larda bulunaca¤›z. Mükemmelli¤e giden uygarl›k yolunda ilerleyece¤iz.
Gelifltirmemiz gereken e¤itim yöntemlerimiz Yukar›da de¤indi¤im öz de¤erlerimizin e¤itim yöntemlerimize aksetmesi ve ö¤renim yaklafl›mlar›m›z› flekillendirmesi önemli. Giriflimci ruhu besleyen, farkl› düflünmeyi özendiren, k›s›r yarg›lardan ar›nm›fl, flekilden ziyade içeri¤i ye¤leyen, çözümcülülü¤ü ve yap›c›l›¤› seçen, hak edeni ödüllendiren, sahipleneni ve risk alan› destekleyen, ve en önemlisi yenilgiyi hofl gören bir ö¤retim ortam›n›n tüm ülkeyi sarmas› gerekiyor. Daha da önemlisi birbirini destekleyen, tamamlayan, pekifltiren, ‘birlikten güç do¤aca¤›na’, ‘elin elden üstün oldu¤una’ inanan ve ‘bir elin nesi var, iki elin sesi var’ deyimini ilke olarak benimsemifl bir neslin yetiflmesine özen göstermeliyiz. Toplumun ç›kar›n›n bireyin ç›kar›na hizmet etti¤ini kavram›fl, bilginin önemini anlam›fl ve bilimsel yaklafl›m› özümsemifl yenilikçi kuflak mükemmellik yolculu¤una haz›r olmal›. Son y›llarda filizlenen ‘özgüven seferberli¤i’nin e¤itim düzenimizde 盤›r açaca¤›na inan›yorum. Özgün yaklafl›mlara dayanan, dünyayla efl-zamanl› ve hatta zaman›n ötesinde, sürükleyici örnekler do¤uracak bir ö¤renim ortam›n› öngörmek düfl gücümüzü zorlamamal›.
‹fl dünyas› örgütlerimizde yenileflme E¤itim sistemi ifl dünyas›n›n gereksinimleriyle flekillendi¤ine göre, d›fl güdümlü bir ekonominin d›fl güdümlü bir e¤itim düzeniyle paralel gitmifl olmas› do¤al. ‘D›fl güdüm’le d›fl ekonomik güçlere her aç›dan teslim olmufllu¤u kastediyorum. Yak›n zamana kadar, bilgi, bilim, teknolojiyi ve yenilikleri tümüyle ithal eden, fason veya montaja mahkum, düflük katma de¤erli ürünü kaderi olarak kabullenmifl, ba¤›ms›z düflünmeyi, dolay›s›yla sahiplenmeyi ve risk almay› unutmufl, fikri haklara sayg›s› olmayan, sermayesini havuzlayamayan, yat›r›m sermayesini yönetmeyi ö¤renememifl, bat›n›n ekonomik gücüne her boyutta boyun e¤mifl bir manzarayla karfl› karfl›yayd›k. Bu k›s›r döngüleri erdem döngülerine dönüfltürme çabalar› son y›llarda h›zla meslek ve sektör örgütleri taraf›ndan ele al›nd›. Örne¤in KalDer gibi örgütler sanayide ve toplumun genelinde ‘kalite’ anlay›fl›n›n ve yöntemlerinin yerleflmesinde önemli rol oynad›. Kalite, yenilenimi körükledi. Yenilenimin itici gücüyle mevcut örgütler yeni programlar bafllatt›lar, yeni örgütler ve kurumlar yap›land›. ‘Ulusal Inovasyon Giriflimi’ ve benzer sivil toplum örgütleri ve yöresel kalk›nma ajanslar› ‘yenilesin ekosisteÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
mi’nin kan damarlar›n› oluflturmakta. Ayn› zamanda, geleneksek e¤itimin d›fl›na taflan ve toplumun e¤itimine hizmet veren kurum, vak›f veya dernekler devreye girdiler. Dönüflümün çarklar› dönmeye bafllad› ve h›z kazan›yor.
Ödüllendirme sistemimizdeki aksakl›klar, yanl›fllar Daha önce de¤indi¤im gibi özendirici, düzenleyici, yönlendirici ve ödüllendirici yaklafl›mlar gerek e¤itim, gerekse ifl dünyas›n›n sa¤l›kl› seyrini sa¤layan vazgeçilmez yöntemler. Toplumsal kalk›nmam›z› ve ekonomik geliflmemizi büyük hedef olarak belirleyip, önerece¤imiz stratejileri ve uygulayaca¤›m›z çözümleri bizi mükemmelli¤e götürecek yenilesiye endekslemeliyiz. Bu nedenle, ödüllendirme sistemimiz istisnas›z liyakat, haketme, de¤erlendirme ve sonuç k›staslar›na dayanmal›. Bu konuda taviz vermemeliyiz.
Yenilikçilik ile “güven” gereksinmesi aras›ndaki iliflki Toplumsal özgüven ile yenilenimin do¤ru orant›l› oldu¤u bir gerçek. Kendine güvenen farkl› düflünebiliyor. Sahip ç›k›yor. Risk alabiliyor. ‹lkleri yapabiliyor. Ülke çap›nda bu yönde bir fark›ndal›k söz konusu: ‘Özgüvenlik seferberli¤i’nin bafllang›ç iflaretleri yayg›n ve belirgin. Baflar› öykülerini konu alan belgeseller revaçta. Medyan›n toplumsal belle¤imizi pekifltiren veya Türklerin dünya çap›ndaki katk›lar›n› duyuran programlara ilgisi artmakta. Yurtd›fl›nda yasamakla beraber bu ‘özgüven seferberli¤i’ni hissetmekte ve gözle görülür, elle tutulur delilleriyle karfl›laflt›kça umutlanmaktay›m. ‘Yurtd›fl›ndaki beyin gücü’müz bu seferberli¤e destek vermek, birikimlerini ve deneyimlerini paylaflmak, zaman› birlikte yakalamaya ve aflmaya istekli, haz›r. Türk Amerikan Bilim insanlar› ve Akademisyenleri Derne¤i (www.tassausa.org) ve benzer kurulufllar d›fl dünya ile Türkiye aras›nda sürdürülebilir bilgi ve bilim köprüleri kurmak için örgütlenmifl bulunuyor.
Yenilikçi bireysel faaliyeti s›n›rlayan belli bafll› kurumsal zaaflar, nelerdir? Geleneksel kurumlarda veya büyük flirketlerde yerleflik hiyerarfli ve bürokrasi bireysel yenilikçili¤in en büyük düflman› oldu¤unda hemfikiriz. yenilikçi düflüncelerin yeflermesi için aç›k, yayg›n, kat›l›mc›, çok sesli ortamlar gerekli. Bu küresel bir gerçek: yenilenimin dinamosu atik, k›vrak ve giriflimci kurulufllar ve bafllang›ç firmalar›. Üstün yetenekli bilgin ve bilim insanlar›n› bünyelerine çekip, parlak fikirlerini süratle de¤erlendirerek rakiplerinin önüne geçmeyi, fark yaratmay›, flampiyonlu¤a oynamay› baflar›yorlar. Hantallaflm›fl, manevra kabiliyetini kaybetmifl, kendini yenilemeyen firmalar ise bilgi ve bilim ekonomisinin dinozorlar› ak›betine terk edilmekte. Küreselleflme bu ça¤›n kapanmas›n› h›zland›rmakta. yenilikçi bireyleri tetikleyecek, yeni firma filizlerini yeflertecek ve zaman içinde meyvelerini toplayacak ‘yenileflim ekosistemleri’ni ivedilikle hayata geçirmeliyiz. Zira mükemmelli¤e giden yol yenileflimden geçmekte.
17
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K
Ulusal ‹novasyon Giriflimi insan kaynaklar› ve yetenekler çal›flma grubu raporu SELÇUK KARAATA Ulusal ‹novasyon Giriflimi Koordinatörü
Mükemmellik için Yenilikçilik Genel De¤erlendirme:
sermayenin daha iyi, daha ucuz, daha h›zl›, daha… ürünler gelifltirmek araflt›rmac› bak›fl aç›s›na sahip olmas› yarat›c› çözümler üretmesi de çok kritiktir. Tüm bu birikimler k›saca yenilikçilik yetene¤i olarak isimlendirilebilir. Firmalar rekabette baflar›l› olabilmek için yenilikçilik yetene¤ini sürekli korumak ve gelifltirmek zorundad›rlar. Yenilikçilik yetene¤inin gelifltirilmesi ancak entelektüel sermayenin yani insan kaynaklar›n›n gelifltirilmesiyle sa¤lanabilir. Entelektüel sermaye ve ifl yap›fl tarz› bir firman›n sahip oldu¤u örtük de¤erlerin büyük bir bölümünü oluflturur. Örtük de¤erler firmalar›n piyasa de¤erlerinin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Giriflimcilik: ‹htiyaç duyulan ürün ya da hizmeti üreterek kazanç sa¤lamay› hedefleyen kifliye giriflimci denir. Giriflimcilik; bir f›rsat› yakalamak ve de¤erlendirmek için kaynaklar›n bir araya getirilmesiyle oluflan bir de¤er yaratma sürecidir. “Giriflimcilik” toplumsal kaynaklar›n düflük verimlilik alanlar›ndan yüksek verimlilik alanlar›na kayd›r›lmas› ol-
Ülke bireylerinin yenilikçili¤in oluflumundaki rolü birbirlerinden güç alan iki özellikle, yenilikçilik bilinci ve yenilikçilik yetene¤i ile aç›klanabilir. Bunlardan birincisi, yenilikçilik bilinci, toplumun yenilikçili¤e bak›fl aç›s›n› ve fark›ndal›¤›n› gösterir. ‹kincisi, yenilikçilik yetene¤i ise yenilikçili¤in gerçeklefltirilmesinde olmazsa olmaz bir kofluldur. Yenilikçilik Bilinci: ‹fl dünyas›n›n yan›nda kamunun, akademik dünyan›n, sivil toplumun, yenilikçilik ortam›n›n oluflmas›na katk›da bulunmas› gerekir. Ancak o zaman, oluflan ortak anlay›flla birlikte, f›rsatlar baflar›ya dönüflür, ekonomik anlamda kazanç sa¤lan›r. Yenilikçilik sadece yeni bir ürünün gelifltirilmesi olarak görülmemelidir. Avantaj sa¤layan yeniliklerin (yöntem, hizmet, uygulama, ifl modeli v.b. gibi) yay›l›m› da çok önemlidir. Yeninin yay›l›m›nda sosyal ortam ve kullan›c›lar önemli bir rol oynamaktad›r. Bu nedenlerle “kamuoyunun fark›ndal›¤› Yenilikçilik Süreci (awereness)”, bir ülkedeki yenilikçilik at›l›mlaMevcut Teknik Bilgi Mevcut Ekonomik ve Sosyal Koflullar r›nda baflar›n›n en önemli deste¤idir. Yenilikçilik, ülke ölçe¤inde uygun bir ortam›n varl›¤› ile Fikir Üretme Gerçeklefltirme ve Problem Çözme ‹htiyac›n alg›lanmas› beslenir. Kamuoyunun “yenilikçilik bilincini” Yayg›laflt›rma Çözümün Tasar›m Ticarilefltirme kazanmas›yla yenilikçilik için elveriflli ortam gelifltirilmesi Prototip Üretim ve pazarlama (yarat›c›l›k) oluflur. Zaman Yenilikçilik Yetene¤i: Teknolojik alandaki h›zl› de¤iflimler teknoloji konusuna özel uzDinamik Etkileflimler manlaflmay› da beraberinde getirmifltir. Pek çok Kiflisel tutum ve davran›fl özellikleri Vizyonerlik (ileri görüfllülük) disiplinde özel uzmanl›k gerektiren konular Eyleme geçme oluflmufltur. Bunun yan›s›ra disiplinler aras›nda giriflim ve etkileflimle birlikte disiplinler üstü Stratejik De¤iflkenler yeni uzmanl›k alanlar› da oluflmufltur. TeknoloStratejik misyon ‹fl dünyas› pratikleri jik geliflmeler ve ürün karmafl›kl›¤›n›n artmas›, Rekabetçi taktikler özel alanlarda uzmanlaflma ve çok disiplinli çaD›fl de¤iflkenler l›flmaya duyulan ihtiyac› beraberinde getirmiflTeknolojik karmafl›kl›k Giriflimcilik Endüstri yaflam döngüsü tir. Dolay›s›yla çok disiplinli bilgi birikimini bir Rekabet araya getirmek için entelektüel sermaye etkile‹ç De¤iflkenler flimi oldukça önem kazanm›flt›r. Ayr›ca teknoloGiriflim belirteçleri Tetikleyici iç faktörler ji gelifltirme ve yeni ürün gelifltirme faaliyetleGiriflime özel de¤iflkenler rinin sistematik yöntemlerle yönetilmesi de giYönetim Faktörü derek önem kazanmaya bafllam›flt›r. Entelektüel
18
Firma Performans›
De¤er yarat›lmas› Kar/Zarar Gelir büyümesi Yeni ürün, hizmet veya süreçler
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K gusudur. Giriflimin baflar›ya ulaflmas› için “Fikir”, “Bilgi/Beceri” ve “Çevre” faktörlerinin bir araya gelmesi gerekir. Giriflimcilik; daha önceden, di¤er kifliler taraf›ndan fark edilmemifl bir ifl fikriyle f›rsat yakalamakt›r. Do¤ru ifl fikri ile birlikte, bu fikri hayata geçirecek bilgi ve beceriye ihtiyaç vard›r. Giriflimcilik, yenilikçili¤i, potansiyel yeni f›rsatlar›n aranmas›, ›srarla takip edilmesi, kaynak da¤›t›m›, uygulama, yeni süreç ve ürünlerin ortaya ç›kmas› çerçevesinde anlaml› k›lar. Giriflimcilik bir anlay›fl ve davran›fl biçimidir. Risk alma önemli bir faktör olup, yenilikçili¤in öncül katalizörüdür. Giriflimciler, sonuçta finansal getiriyi düflünmekle beraber, a¤›rl›kl› olarak sonuç elde etmeyi, beceri ve enejilerini kullanarak risk içeren at›l›mc› f›rsatlar›, otonomiyi ararlar. Giriflimcili¤in geliflebilmesi için ”giriflimcili¤in sosyal kabulüne” gereksinim vard›r. Firma, sektör yada disiplin ölçe¤inde bak›ld›¤›nda yenilikçilik, giriflimcilik ve rekabetçili¤in gerçeklefltirilmesinde sahip olunan entelektüel sermayenin, araflt›rmac› kültür, çok disiplinli birikim ve ekip çal›flmas› özelliklerinin gelifltirilmesi oldukça önemlidir. l Araflt›rmac› Kültür: Düflünceleri, konuflmalar›, harekete geçme, ifl yap›fl ve karar verme yöntemlerini ve bütün bunlar› ö¤renme ve gelecek nesillere aktarma becerisini içeren davran›fllar bütününe kültür denir. Çal›flanlar›n araflt›rmac› kültüre sahip olmalar› her zaman daha h›zl›, daha iyi ve daha ucuz ürünleri daha k›sa zamanda nas›l yapacaklar›na kafa yormalar› ve bunu günlük yaflamlar›n›n bir parças› haline getirmeleri çok kritiktir. l Çok disiplinli birikim: Hemen hemen bütün disiplinlerde son y›llarda yaflanan önemli bilimsel ve teknolojik ilerlemeler, çok karmafl›k, geliflmifl ürünlere duyulan ihtiyaçlar›n artmas› ve bu konularda küresel rekabetçi pazarlar›n geliflmesi, ürün tasar›m›nda, farkl› yetenek ve bi-
rikimdeki, de¤iflik disiplinlerden tasar›mc›lar›n bir araya gelmesini gerektirmektedir. l Ekip Çal›flmas›: Günümüzde karfl›lafl›lan en önemli olgulardan bir tanesi de birlikte çal›flmaya duyulan ihtiyaçt›r. Bilginin, uzmanl›¤›n ve yeteneklerin h›zla de¤iflti¤i bir dönemde baflar›l› olmak isteyenler için disiplinler-üstü, rekabet üstü, firmalar üstü iliflki yap›s›na sahip olunmas› çok kritiktir. Firmalar›n teknolojide meydana gelen h›zl› de¤ifliklikleri içsellefltirip kendini konumland›rmas› çok çevik olmalar›yla mümkündür. Çeviklik ancak firmalar›n odaklanmas› ile mümkün olmaktad›r. Ölçek ekonomisi firmalar›n ilgi alanlar›na odaklan›p di¤er konularda birbirleriyle birlikte çal›flmalar›n› gerektirmektedir. Dolay›s›yla firmalar farkl› alanlardaki bilgi birikimlerine olan ihtiyaçlar›n› birlikte çal›flma yoluyla karfl›lamaktad›rlar. Bunun yan› s›ra yenilikçilik yetene¤i ile iflbirlikleri ve a¤yap›lar aras›nda önemli bir iliflki vard›r. Firmalar birbirlerinden ö¤renerek ilerleme sa¤lamaktad›rlar. Öte yandan ürünlerin karmafl›kl›klar› çok de¤iflik disiplinlere ihtiyaç duyulmas›na neden olmaktad›r. Dolay›s›yla ekip çal›flmas› sadece firmalar aras›ndaki etkileflimlerde de¤il firma içerisinde de önemlidir. Ekip çal›flmas› bütün dünyada giderek önem kazanan bir konudur. Ekip demek tüm birikimlerini, kiflisel yeteneklerini birbirlerini tamamlayacak flekilde birlefltirerek sinerji yakalayabilmek, k›saca birbirlerinden güç alarak birlikte çok iyi ifl ç›karan bir grup olma özelli¤idir. Farkl› kiflilikleri, düflünce tarzlar›, yaklafl›mlar› ve ifl yap›fl flekilleri olan kiflilerin bu özellikleri birbirlerini tamamlay›c› olarak sentezlenebildi¤inde baflar› için flart olan mükemmel bir bütün oluflturulabilir. Özetle yenilikçilik (giriflimcilik, yarat›c›l›k ve rekabetçili¤in dahil) oluflumunun karakteristik özellikleri disiplinler aras› ve disiplinler ötesi (sektör, pazar ve di¤er etkileflimlerin göz önüne al›nmas›) olmas›, çok h›zl› olmas› ve dinamik
B‹LG‹ Genel bilgi Spesifik bilgi
ENTELEKTÜEL YETENEKLER ● ● ● ● ● ● ●
Yeterli zeka Duyarl›l›k Alg›lama Tüm duyular› kullanabilme Yeni denemelere aç›kl›k Hayal gücü Esneklik ● ● ● ● ● ● ● ●
Kaynak: WHITFIELD. P.R, Creativity in Industry. Penquin.Middsep Eng. 1975, s.34
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Belirsizli¤e tolerans Enerjik olma Kararl›l›k Odaklanabilme Kendine güven Kuvvetlilik Duygular› ifade edebilme S›ra d›fl›l›k gösterebilme (sab›r)
19
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K etkileflime ihtiyaç duymas›d›r. Dolay›s›yla yenilikçilik oluflumunda baflar›l› olmak isteyen uygulay›c›lar, disiplinler aras›-ötesi etkileflime, çevik hareketlere ve iflbirli¤ine ihtiyaç duyarlar.
1. ‹nsan kaynaklar› aç›s›ndan Türkiye’nin zay›f ve güçlü yönleri nelerdir?(1) Kuvvetli Yanlar›m›z Türkiye’nin birkaç kategoride toplanabilecek güçlü faktörlere sahip oldu¤u rahatl›kla ifade edilebilir. Bunlar s›ras›yla: Demografik Faktörler Türkiye’nin demografik faktörleri bugün oldu¤u gibi 2023’lere var›ld›¤›nda da önemli bir özellik olmaya devam edecektir. 2023’lerde bile her üç kifliden birinin 22 yafl›n alt›nda olaca¤› projeksiyonu bu aç›dan dikkat çekicidir. Genç nüfusun demografik olarak sürdürülebilirli¤i, toplumsal hareketlili¤in ve özellikle kad›n nüfusundaki toplumsal hareketlili¤in yüksek olmas› ile daha da anlam kazanmakta ve 2023’lere uzanan zaman diliminde Türkiye’nin güçlü bir yönünü iflaretlemektedir. Genç nüfus içinde geliflmifl ve yeni teknolojilere aç›k, adaptasyon yetene¤i yüksek olanlar›n varl›¤› da önemli bir yer tutmaktad›r. Bu demografik boyutu flimdilerde oluflmaya bafllayan ve gittikçe daha da artacak olan (bilhassa yüksek ö¤retim kurumlar›nda) vas›fl› insan gücünü (AR-GE elemanlar› dahil) ve Avrupa’daki Türk varl›¤›n› da dahil etmek gerekmektedir. Yurt içinde ve yurt d›fl›nda stratejik teknoloji alanlar›nda çal›flan, uluslar aras› nitelikte bilim ve sanayi insanlar›m›z›n varl›¤› da önemli bir kaynakt›r. Di¤er taraftan, Avrupa’daki Türk varl›¤›, dünyan›n di¤er ülkelerindeki Türk vatandafllar›n›n varl›¤› ile birlikte, e¤itim ve insan kaynaklar› aç›s›ndan çok önemli bir güç kayna¤› teflkil etmektedir. Bunlar› dikkate alacak bir “insan kaynaklar›” de¤erlendirmesi Türkiye’nin önünü açacak politikalar oluflturmada oldukça yararl› olacakt›r. Toplumsal Tutum Türk toplumunun e¤itim ile ilgili tutumu önemsenmesi ve dikkate al›nmas› gereken bir güçtür. Toplumun e¤itime olan ilgi ve kat›l›m›, e¤itimin toplumda bir statü göstergesi olmas› ile paralel süregelmifl ve gittikçe artarak devam etmektedir. Bu tutumun di¤er toplumlarda görülebilen benzer tutumlardan fark›, e¤itim için her tür fedakarl›¤› da beraberinde getirmesidir. Yurt d›fl›ndaki geliflmelerin yak›ndan izlenmesi, geri kalmama iste¤i, teknolojik yeniliklere haz›r ve aç›k olunmas› ayn› tutumun tamamlay›c› ö¤eleri olarak ortaya ç›kmakta ve güçlü bir toplumsal tutum profili sunmaktad›r. Bu durumun, toplumdaki de¤iflim iste¤inin kuvvetli olmas›ndan kaynakland›¤› söylenebilir. Kalk›nma iste¤inin temelinde tarihsel, kültürel, sosyal, co¤rafik aç›dan çok köklü ve zengin bir potansiyelin varl›¤› bulunmaktad›r. Bu potansiyelden kaynaklanan bir özgüvenin kalk›nma iste¤ini ulafl›l›r
20
k›lmas› beklenebilir. Küreselleflme E¤ilimi Yukar›daki maddeden beslenen bir di¤er güç, küreselleflme e¤ilimi olarak ifade edilebilecek dünyadaki geliflmelere yak›n ilgi ve bu ilginin somutlaflt›r›lmas› olarak yabanc› dil ö¤renimi; yurt d›fl›nda e¤itim arzusu ve yabanc› dilde e¤itim veren kurumlar›n varl›¤› faktörleridir. Bütün bunlar dünya standartlar›nda kabul gören “iyi e¤itim” ve/veya dünya pazar›nda yer alabilme aray›fllar› olarak görülebilir. Yeni Ö¤retim Programlar› Milli E¤itim Bakanl›¤›, Talim ve Terbiye Kurulu 20052006 e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ilkö¤retim okullar›n›n 1.-5. s›n›flar› için haz›rlanan Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler ile Fen ve Teknoloji derslerinin ö¤retim programlar›n› de¤ifltirmifltir. 6.-8. s›n›flar içinde kademeli olarak de¤iflim çal›flmalar› devam etmektedir. 2006-2007 ö¤retim döneminde 6.-8. s›n›flar için teknoloji ve tasar›m dersi programa ilave edilmifltir. Genel olarak programlarda yenilik getirici bir bak›fl aç›s› bulunmaktad›r. Ö¤renciyi daha fazla merkeze alan ve geleneksel yöntemlerden farkl› yöntemler öneren bir yap›s›n›n oldu¤u gözlenmektedir. Bireysel farkl›l›klar›n her programda vurgulanm›fl olmas› dikkat çekmektedir. Yeni programlar›n özellikle vurgulanan yönlerinden biri de becerilere a¤›rl›k verilmesidir. Elefltirel düflünme, yarat›c› düflünme, iletiflim, problem çözme, araflt›rma, karar verme, bilgi teknolojilerini kullanma, giriflimci olma, kiflisel ve sosyal de¤erlere önem verme gibi beceriler her programda alt› çizilerek belirtilmifltir. Ayr›ca ara disiplinler olarak tan›mlanan alanlardan biri de giriflimcilik olarak belirtilmifltir. Ekonomik Faktörler Türkiye’nin mevcut ekonomik yap›s›, halen büyüme ve de¤iflme sürecinin sanc›lar›n› çekmekle birlikte, “güçlü” say›labilecek unsurlar içermektedir. Bunlar›n bafl›nda, de¤iflen ve geliflen ekonominin farkl› beyin ve insan gücüne duydu¤u giderek artan ihtiyaç gelmektedir. Di¤er bir husus, geliflmekte olan sanayinin yetiflmifl ara insan gücüne duydu¤u ve teknolojinin geliflimine ba¤l› olarak yeni alanlarda duyaca¤› ihtiyaçt›r. ‹stihdam yetersizliklerinden kaynaklanan farkl› e¤itim talepleriyle meslek de¤ifltirme istekleri de e¤itim ve insan kaynaklar› aç›s›ndan üzerinde durulmas› gereken bir di¤er “kuvvetli yan” olarak de¤erlendirilmektedir.
1.2. Zay›f Yanlar›m›z Türkiye’nin günümüz e¤itim ve insan kaynaklar›, ivedi ve kal›c› çözümlere gerek duymaktad›r. Afla¤›daki bafll›klar alt›nda toplayaca¤›m›z bu zay›f yanlar›na daha yak›ndan bakmak, vizyon ve hedef gerçeklefltirmeleri aç›s›ndan yararl› olacakt›r. Siyasi, ‹dari ve Bürokratik Faktörler Türkiye’de ço¤u alan için söz konusu edilen siyasi, bürokratik ve idari engeller, e¤itim ve insan kaynaklar› alan›nda kritik bir önem kazanmaktad›r; çünkü bu faktörlerin oluflÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K turdu¤u sacaya¤› di¤er faktörlerin de çözüm zeminini oluflturmaktad›r. Öncelikle devletin merkeziyetçi, otokratik ve dominant yap›s› üzerinde durmak gerekmektedir. Burada çarp›c› bir örnek olarak “demokrasi kültürünün eksikli¤ini” gösterebiliriz. Piramidin tepe noktas›n›n temel karakteristikleri, piramidin di¤er katmanlar›na da yans›makta ve merkeziyetçi, otoriter, bask›n bir özellik en alt birimlerde dahi karfl›m›za ç›kmaktad›r. Karar süreçlerinin hiçbir aflamas›nda görülmeyen kat›l›m›n demokrasi kültürünü oluflturmas›n›n ve geliflmesini sa¤lamas›n›n beklenemeyece¤i aç›kt›r. Bireyselli¤in geliflmemesinin ana nedenlerinden birinin bu tutum oldu¤u kabul görmektedir. Ayn› kapsamda birlikte ele al›nmas› gereken di¤er bir nokta, stratejik planlama aflamas›nda devletin ve/veya ba¤l› birimlerin e¤itimin paydafllar›na kapal›l›¤› gelmektedir. Bunun bir yans›mas› olarak e¤itim-toplum iletifliminin zay›fl›¤›ndan bahsedilebilir. Siyasi faktörler aras›nda en baflta düflünülmesi gereken etkenin “istikrar” oldu¤u görülmektedir. Politik istikrar, stratejik önem tafl›yan tüm de¤iflimler için temel etkendir. Cumhuriyet tarihi boyunca Milli E¤itim Bakanlar›n›n ortalama görevde kalma sürelerinin 15-16 ay oldu¤u gerçe¤i bu noktan›n önemini yeterince vurgulamaktad›r düflüncesindeyiz. Bu anlamdaki siyasi istikrars›zl›k, idari ve bürokratik zaaflar› da beraberinde getirmektedir. E¤itim üst kurumlar›n›n yap›sal bozukluklar› bunun kaç›n›lmaz bir sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r. Kurumsal ve Yap›sal Faktörler E¤itim ve insan kaynaklar› düflünüldü¤ünde zay›fl›klar›n kaynakland›¤› ikinci kategori olarak kurumsal ve yap›sal faktörler gelmektedir. Bu faktörler hem kamu, hem de özel kesim için ayn› geçerlili¤e sahiptir. E¤itimle ilgili kurumlar›m›z›n yeterince esnek olmamas› ve de¤iflimlere duyarl› davranmamas› sistemdeki sorunlar›n çözümünü engellemektedir. Bununla birlikte, hemen belirtilmesi gereken zay›f halkalar aras›nda üniversite yönetim sisteminin yap›sal bozuklu¤u, yüksek ö¤retimin tek tip e¤itim anlay›fl›yla düzenlenmesi, ö¤retmen/ö¤retim elemanlar›n›n nicel ve nitel yetersizlikleri ile mesleki geliflimlerinin desteklenmemesi gelmektedir. Ayr›ca Türkiye’de geleneksel üniversite yap›s› disiplinler düzeyinde kalm›flt›r. Örgüt yap›s› ve araflt›rmac›lar›n terfi sistemleri de tek disiplin üzerine kurgulanm›flt›r. Bu yap›n›n varl›¤› ise inovasyonu ve gerekli olan h›zl› de¤iflim ihtiyac›n› zorlamaktad›r. Bunun yan›s›ra e¤itim salt üniversiter yap›n›n görevi de¤ildir. Sanayi ile üniversitenin yo¤un bir bütünlük içinde olmas› gerekir. Çeflitli programlarda ortakl›klara ihtiyaç vard›r. Lisans e¤itiminin disiplinleraras› olacak biçimde bir dünya görüflüne göre kurgulanmas› gerekir. Burada ciddi bir de¤iflime ihtiyaç vard›r. (Örne¤in lisans düzeyindeki ö¤renciler için araflt›rmac›l›k konusunun yo¤un ifllenmesi gerekir). Lisansüstü programlar daha çok akademik düzeyde kalmaktad›r. Profesyonel programlara do¤ru bir de¤iflime ihtiyaç vard›r. Sürecin yine kat›l›mc› anlay›fl ve dünya görüflü Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
çerçevesinde flirketlerle birlikte oluflturulmas› gerekir. Bilgi sadece üniversitelerde do¤maz. Üniversite sonras›na eleman yetifltirilen flirketler kesiminde de bilgi üretilmektedir. Bu nedenle kat›l›mc›, üniversiteler d›fl›nda gelifltirilecek olan disiplinleraras› programlar›n gelifltirilmesine ihtiyaç duyulur. Teknolojik Faktörler E¤itim ve insan kaynaklar›na bir bütün olarak bak›ld›¤›nda göze çarpan zay›f yönlerden di¤er bir küme, teknolojik faktörlerden oluflmaktad›r. Genel anlamdaki teknolojik gerilik, özele indirildi¤inde farkl› boyutlar kazanmaktad›r. E¤itim ve insan kaynaklar›nda bilgi teknolojisi yat›r›mlar›na gereken önem verilmemekte, bütçe ve fon gibi kaynaklardan ayr›lan pay yeterli olmaktan uzakt›r. Yap›lan yat›r›m ve harcamalar›n etkilili¤i ve hemen bununla beraber düflünülmesi gereken uygulamadaki kullan›m verimi, üzerinde önemle durulmas› gereken problem alanlar› olarak görülmektedir. Bu yat›r›mlar›n sadece e¤itim sistemi için kullan›lan kaynaklar olarak de¤il, ulusal boyutta bilgi ve iletiflim teknolojilerinin tamam›n› kapsayacak boyutta ele al›nmas›nda yarar görülmektedir. TRT kanallar›n›n artt›r›lmas› ve Türksat uydular›n›n f›rlat›lmas›nda “e¤itime katk› vermek üzere” ifadesine yer verildi¤i halde, bu yönde beklenen yo¤unluk ve verime ulafl›lmam›fl olmas› buna örnektir. B‹T’nin uygulamada kullan›m› söz konusu edildi¤inde “biliflim okuryazarl›¤›” kavram›n›n mutlaka ele al›nmas› gerekmektedir. ‹nternet’te Türkçe içeri¤in azl›¤› bir di¤er zay›f noktad›r. Mevcut iletiflim altyap›s›n›n ülke genelinde yeterli olmamas› ya da fiyat›n›n yüksek olmas›, özellikle büyük kentler d›fl›nda kalan bölgelerde sorun olmaktad›r. Kültürel Faktörler Yap›lan analizlerin bulgular›na bak›ld›¤›nda kültürel faktörler ad›n› verece¤imiz kategorinin önemli bir boyut oluflturdu¤u göze çarpmaktad›r. Öncelikle; Türkçe’nin bilim dili olarak zay›f kalmas› ciddi bir engel teflkil etmektedir. Yabanc› dilde e¤itimin büyük ölçüde yol açt›¤› bu durumun karfl›s›nda çözüm üretecek biçimde durulmas› gerekmektedir. Türkçe’nin bilim dili olmas›n›n alternatif maliyeti olarak yabanc› dilden vazgeçmeyi göstermek yanl›fl› ayr›ca alt› çizilmesi gereken bir noktad›r. Bununla ba¤lant›l› olarak, dil bilincinin eksikli¤ini vurgulamak yanl›fl olmayacakt›r. Türkçe’nin anlam farkl›l›klar› yaratmayacak kelimelerin türetilmesi yoluyla zenginlefltirilmesine gereken özen verilmelidir. Dil bilinci ile tarih bilinci aras›nda ba¤lant› kurmak ve ikincisinin de en az birincisi kadar az oldu¤unu belirtmeden geçmemek lâz›m. Bu iki zay›f halkan›n bir “kimlik sorunu”na dönüfltü¤ü rahatl›kla ifade edilebilir. Bütün bunlar›n sonucunda toplumsal düzeyde “düflük yo¤unluklu”bir kültür hayat› ç›kmaktad›r karfl›m›za. Demografik Faktörler Kuvvetli yanlarda belirtilen insan kaynaklar› aç›s›ndan muazzam bir güç kayna¤› olarak görülen 2023 Türkiye’sinin genç nüfusu, ayn› zamanda, iyi e¤itilmesi gereken ve ekono-
21
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K mik aç›dan da güçlü hale getirilmesi gereken bir kitledir.
1.3. F›rsatlar ‹çte ve d›fltaki baz› geliflmelerin küçümsenmemesi gereken birçok alanda f›rsat da yaratt›¤› görülmektedir. Bireysel ve Toplumsal Faktörler Öncelikle, bireysel ve toplumsal e¤itim talebinin yüksek oluflu iyi bir f›rsat olarak nitelenmelidir. Bu talebin karfl›land›¤› oranda nitelikli bir insan kaynaklar› profilinin oluflaca¤› da aç›kt›r. Yine bu noktada hat›rlanmas› gereken bir faktör, e¤itime toplumsal kat›l›m arzusunun hiç de düflük olmad›¤›d›r. Burada elbette ki insan kaynaklar› kavram›n›n yerli yerine oturtulmas› ve nitelikli ifl gücü ile beyin gücü ihtiyaçlar›n›n belirlenmesi ve e¤itimin bu do¤rultuda yönlendirilmesi gerekmektedir. Teknolojik Faktörler Türkiye’nin B‹T alan›nda geriden geliyor olmas›, bu teknolojideki de¤iflim h›z› dikkate al›nd›¤›nda mukayeseli avantajlar yakalama bak›m›ndan önemli bir f›rsat teflkil etmektedir. Nitekim, B‹T yat›r›mlar›n›n henüz büyük çapta gerçeklefltirilmemifl olmas›n›n daha geliflkin teknolojiyi edinme maliyetini düflürmekte oldu¤u; bu alanda yetiflmifl bir beyin gücünün varl›¤› ve oluflan birikim bu f›rsatlar›n yakalanabilece¤inin iflaretleri olarak görülebilir. Buna belli ölçüde yurt d›fl›ndaki Türk beyin gücünün varl›¤› da dahil edilebilir. Finansal Faktörler F›rsatlar›n gerçeklefltirilebilmeleri için gerekli finansman söz konusu edildi¤inde akla ulusal bütçe d›fl›nda iki farkl› kaynak gelmektedir. Birincisi toplumun kat›l›m iste¤inin yüksekli¤inden oluflan kaynak; ikincisi de uluslararas› proje desteklerini kullanma imkânlar›d›r. Hibe, düflük faizli, geri ödeme süresi uzun kredi ya da do¤rudan destekleme fleklindeki uluslararas› kaynaklar›n varl›¤› f›rsat olarak ele al›nmal›d›r. Örne¤in, Avrupa Birli¤i Alt›nc› Çerçeve Protokolü (FP6) kaynaklar› güncel f›rsatlar aras›nda yer almaktad›r. Ülkemizde özellikle sivil toplum kurulufllar›n›n ve özel sek-
törün e¤itime katk›lar›n› giderek artt›rmas› ümit vericidir ve toplumsal bilincin geliflmesi aç›s›ndan ayr›ca de¤erlendirilmektedir.
1.4. Tehditler Jeo-stratejik Faktörler Tehditlere bak›ld›¤›nda kaç›n›lmaz bir biçimde akla ilk gelen faktör, Türkiye’nin jeo-stratejik konumu olmaktad›r. Bulundu¤umuz konumun siyasi istikrars›zl›klarla kuflat›lm›fl olmas›; Türkiye’nin do¤rudan ve dolayl› olarak taraf olabilece¤i müdahaleler her an gündemdedir. Türkiye’nin AB sürecindeki gecikme ve ertelemeleri de yine önemli tehdit unsurlar› yaratm›fl olacakt›r. Teknolojik Faktörler Teknolojinin geliflim h›z› büyük bir tehdit faktörüdür. Mevcut teknoloji a盤›n›n giderek büyümesi, kapanmas›n› da o ölçüde güçlefltirecektir. Ülkemiz teknoloji üreten bir kapasiteyi henüz edinememifltir. Siyasi Faktörler Hükümetlerin popülist yaklafl›mlarla e¤itim sistemini kökünden zedeleyici kararlar almaktan çekinmemeleri ilk baflta vurgulanmas› gereken bir noktad›r. Ayn› yaklafl›m›n bir sonucu olarak, örne¤in yeni üniversitelerin yeterli planlama yap›lmadan aç›lmas› durumuyla karfl›lafl›lmaktad›r. K›rdan kente, geliflmekte olan yörelerden geliflmifl yörelere giderek artan denetimsiz ve yönlendirilemeyen göç, siyasi popülizmin bir baflka sonucu olarak ortaya ç›kmaktad›r. E¤itim ve ülkenin insan kaynaklar› aç›s›ndan bunun maliyeti çok ciddi boyutlardad›r. Toplumdaki ba¤naz düflünce yap›lar› e¤itim içinde yayg›nlaflma e¤ilimi göstermektedir. Bu noktada y›llard›r ortaö¤retimde görülen büyük karmafla önemli bir sorun teflkil etmektedir. (1) Vizyon 2023 Teknoloji Öngörü Projesi-E¤itim ve ‹nsan Kaynaklar› Sonuç Raporu ve Strateji Belgesi, 26 Ocak 2005, TÜB‹TAK, Ankara, sayfa 32-37. Raporu Haz›rlayanlar: Elif Bakt›r, Selçuk Karaata
Mükemmellik için yenilikçilik
AL‹ AKURGAL Akurgal Teknoloji
22
Ülkemiz sanayicilerinin büyük ço¤unlu¤u, rekabetçili¤in ana unsurunu rakiplerinden daha düflük fiyat politikas› uygulamak olarak görmektedirler. Art›k yurtd›fl›ndan, küresel pazarda oluflmufl bedellerle temin edilen ara mal› ve hammadde bedellerini düflürmek pek olas› olmad›¤› için daha düflük bedel için gereken daha düflük maliyet, daha düflük iflçilik anlam›na gelmektedir. Daha düflük iflçilik gideri, hem sanayicinin o ifli yapmak için yurtiçinde “b›rakt›¤›” eme¤e dayal› katma de¤erin miktar›n› düflürmekte, hem de büyük olas›l›k üründe üretime dayal› kalite sorunlar› ortaya ç›karmakta-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K d›r. Bu ortamda mükemmeliyete ay›racak ne zaman ne de para bulunmaktad›r. Türkiye’nin gelip dayand›¤› bu noktay› aflman›n yolu, sanayicimizi bulundu¤u kulvardan, bir üst nitelikli katma de¤er kulvar›na s›çratmakt›r. S›çrama, bir kültürel sorundur. Sanayici bu s›çramay› yapmazsa, düflük nitelikli kulvarda, ülkenin toplam›n› da frenleyerek, bir süre daha varl›¤›n› sürdürebilecektir. Buna karfl›l›k bir üst kulvara s›çramak için hem enerji, hem yat›r›m için kaynak, hem de orada tutunabilmek için yetenek ve bilgi gereklidir. Üst kulvarda, bir flirketin de¤erini art›k makine park› de¤il entelektüel sermayesi oluflturmaktad›r. Sanayicimiz, eskiden makinesine her sene bak›m ve güncelleme yapt›¤› gibi entelektüel sermayesini oluflturan çal›flan›n› da art›k her sene e¤itime göndermek durumundad›r. Çünkü bu kulvarda lider olman›n koflulu mükemmeliyettir. Dahas›, makinelerinde al›fl›k olmad›¤› flekilde, sanayici, baflar›l› entelektüel ser-
mayesini, gitmesinler diye çeflitli flekillerde ödüllendirmek, firmas›na ba¤lamak durumundad›r. Bunun denenmifl ve uygulanmakta olan yöntemleri vard›r. Nitelikli kulvarda rekabetçilik için, ürününün fikri mülkiyetine sahip olmak gerekir. Lisans alt›nda yap›lan üretimde hep arka s›ralarda kal›nmaktad›r. ‹flte bu noktada yenilikçilik birden en ön plana geçmektedir. Daha lisans alt›nda üretim yaparken süreçlerinde yenilikçilik yapma gere¤i duymam›fl olan bir iflletmenin, kendi ürününü, hem de yenilikçilik unsurlar› bask›n olarak tasarlay›p üretmesi kolay de¤ildir. KALDER Ödülü, TÜS‹AD-TTGV-TÜB‹TAK’›n Teknoloji Ödülü, TES‹D’in Yenilikçilik-Yarat›c›l›k Ödülü, çok yerinde ve zaman›nda ortaya konulmufl özendirme mekanizmalar›d›r. Kan›mca gereken ilgiyi görmemektedirler. Halbuki, bu ödüllere haz›rl›k yaparken, iflletmeler çal›flanlar›n›n bireysel yenilikçi katk›lar›n› engelleyen süreçlerini görebilmekte ve kurumsal yap›lanmalar›n› düzeltebilmektedirler.
Mükemmellik, yenilikçilik ve yarat›c›l›k ‹RFAN ONAY KalDer Genel Sekreteri Yenilikçili¤in, insanl›k tarihinin bafllang›c›ndan bu yana tüm kurumlar›n sürdürülebilir baflar›lar› için en temel unsur oldu¤unun gözlenmesine karfl›n yönetim bilimlerinde incelenmesi ve tart›fl›lmas›n›n gecikmesi ilginç görünmektedir. Bu yaz›da mükemmellik çabalar›n›n kazan›mlar›, ve KalDer’in misyonu aç›s›ndan yenilikçilik ve yarat›c›l›¤a bakmaya çal›flaca¤›m.
Mükemmellik Modeli ve Yenilikçilik: KalDer kurumlar›m›za temel sürekli geliflme arac› olarak özde¤erlendirme yolu ile güçlü ve iyileflirmeye aç›k alanlar›n› belirlemelerini ve eylem planlar› ile baflar›lar›n› sürekli k›lmalar›n› öneriyor. Özde¤erlendirme için Avrupa Kalite Yönetim Vakf› (EFQM) taraf›ndan KalDer üyelerinin önemli katk› ve çabalar› ile de gelifltirilen EFQM Mükemmellik Modeli’ni esas al›yoruz. Model ço¤unuzun bildi¤i gibi birbirini bütünleyen 8 Temel Kavram›’n›n 9 ana kriter, 32 alt-kriter ve 200 den fazla ilgili alan›n tan›mlanmas›ndan olufluyor. Puanlama yönteminin dayand›¤› RADAR mant›¤› da tutarl› de¤erlendirmeye olanak sa¤l›yor.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Yenilikçilik ve yarat›c›l›k hem Temel Kavramlar, hem kriterler, hem de RADAR mant›¤› çerçevesinde güçlü, ayn› zamanda uygulamalar› da içeren ve gözeten biçimde yer al›yor; l Temel Kavramlar içinde “Sürekli ö¤renme, yenilikçilik ve iyilefltirme” bafll›¤›nda yenilikçilik ile sürekli iyileflme ve ö¤renme aras›nda güçlü bir ba¤ oluflturuluyor. Bu bafll›k alt›nda mükemmelli¤in bir görünümü de “statüko ile mücadele, yenilikleri ve iyileflme f›rsatlar›n› yaratmak üzere ö¤renmeyi kullanarak de¤iflimi gerçeklefltirme” olarak tan›mlan›yor. l Mükemmellik Modeli blok gösterimine bakt›¤›m›zda “yenilikçilik ve ö¤renme “ sonuçlar›n gözden geçirilmesi sürecinde ö¤rendiklerimizi “girdi”lerdeki etkinliklerimizde yenilikçi ve yarat›c› olacak flekilde kullanmam›z gereklili¤ini bize hat›rlatmaktad›r. Kriterlerdeki at›flara örnekler vermek gerekirse; l Liderlikle ilgili alt kriterlerde (özellikle 1a,b,d) liderlerin de¤iflime öncülük etmeleri, mükemmellik kültürü olufltururken yenilikçi yap›lar› ve süreçleri desteklemeleri gibi alanlara at›f yap›lmaktad›r. l Politika ve stratejilerin oluflturulmas›nda yeni teknoloji ve ifl modellerinin araflt›r›lmas› (2b), ö¤renme etkinliklerinin temel al›nmas› önerilmektedir. l Çal›flanlarlarla ilgili kriterlerde yenilikçi ve yarat›c› giriflimlerin desteklenmesi sorgulanmaktad›r. l ‹flbirlikleri ve kaynaklar kriterinde yenilikçi ve yarat›c› düflünme tarz›n›n oluflturulmas›nda iflbirliklerinden yararlanma, yenilikçi teknolojilerin gelifltirilmesi, bilgi ve bilgi biri-
23
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N kimi kaynaklar›n›n kullan›lmas›yla kuruluflta yenilikçi ve yarat›c› düflüncenin gelifltirilmesi vurgulanmaktad›r, l Süreç yönetimi ve iyilefltirilmesinde yenilikçi ve yarat›c›l›¤›n kullan›lmas›ndan (5b), ve ürün ve hizmetlerin gelifltirilmesinde ve müflteri iliflkilerinde yenilikçilikten yararlan›lmas›ndan(5c,5e) sözedilmektedir.
Problem çözme ve yarat›c›l›k Mükemmellik ve Toplam Kalite Yönetimi programlar›n›n en önemli unsurlar›ndan birisi problemlere (ve f›rsatlara) etkili yaklafl›m ve etkili çözümler getirmektir. Problem çözme alan›nda yarat›c›l›¤›n rolü ve gereklili¤i konusunda sistem düflüncesine çok önemli katk›lar yapm›fl olan Prof. Russel Ackoff’un görüfllerini özetleyerek kalite ve yarat›c›l›k iliflkisine farkl› bir bak›fl aç›s› getirece¤imi umuyorum. ( Russel Ackoff, The Art of Problem Solving;John Wiley&Sons, 1978 USA, CANADA) Ackoff, insanlar›n en önemli ortak idealinin tüm isteklerinin yerine getirilebilmesi ( kudret, “omnipotence”) oldu¤undan yola ç›karak bu ideale ulaflma yolunda eflzamanl› ve sürekli iyileflme için dört gerekli ve yeterli koflul önermektedir: 1-Bilimsel geliflme (gerçe¤i arama yolunda bilgi ve kavray›fl›m›z› art›rmak) 2-Kaynaklara en verimli yollarla eriflim (güç ve bolluk) 3-Çat›flmalar›n önlenmesi (bar›fl ve ahlak) 4-Estetik ifllev (yarat›c›l›k); tüm isteklerini yerine getirebilme (kudret) için insano¤lu her ulaflt›¤› amaç, karfl›lanan iste¤i sonras›nda mutluluk ve ilerleme için yeni olanaklar bulmak zorundad›r. Daha da çok istenilen yeni konum için vizyon gelifltirmek demek olan bu durum ancak sanat ve estetik yard›m› ile olabilir. Bireyler için geçerli olan bu varsay›m›n kurulufllar için de
geçerli oldu¤unu düflünürsek sürdürülebilir baflar› için yarat›c›l›k ve esteti¤in gereklili¤ini kavram›fl oluruz.
KalDer’in yenilikçilik ve yarat›c›l›k araçlar›:
l Süreç/Sistem: “Yenilikçili¤in 8 Dalgas›”: Yenilikçili¤in kal›c› bir kurumsal yetkinlik olarak kazan›lmas› için gerekli unsurlar›n tan›mland›¤› e¤itim ve çal›fltay, l Yarat›c›l›k araçlar›: “LaSalle Matriksleri” ve “Muhteflem Yedili” : Tak›m sinerjisinden yararlanarak çok say›da öneri gelifltirmek, problemlere yarat›c› çözüm seçenekleri bulmak için teknikler, l De¤erlendirme arac›/yöntemi: EFQM Yenilikçilik Çerçevesi + RADAR puanlamas›: EFQM’in yenilikçilik alan›ndaki kapsaml› bir k›yaslama çal›flmas›na dayanan ve Mükemmellik Modeli yap›s›nda gelifltirilen Çerçeve, temel yaklafl›mlar› ve de¤erlendirme kriterlerini içeriyor. l Proje yönetim yaklafl›m›: Yenilikçilik görev tak›mlar›n›n kurum stratejileri do¤rultusunda birkaç en önemli alanda çok say›da öneri gelifltirebilmeleri ve bu önerileri olabilirlik de¤erlendirmesi de yaparak önceliklendirmelerine destek, l EFQM Risk Yönetimi Çerçevesi: Yenilikçili¤in önündeki en önemli engellerden birisi kurumun risk alma konusundaki endiflesidir. Risk Yönetim Çerçevesi tan›tt›¤› genel yaklafl›m ve EFQM Mükemmellik Modeli yap›s›ndaki kriterler ile bu kurumlara yenilikçilik için cesaret verebilir. KalDer mükemmelili¤in vazgeçilmez unsuru olan yenilikçilik konusunda da kurulufllar›m›z› desteklemeye, iyi uygulamalar› paylaflmaya , sizlerin görüfl ve önerilerinizi dinlemeye haz›r.
Kriz ortam›nda yenilikçilik
PINAR ECZACIBAfiI Genç Yönetici ve ‹fl Adamlar› Derne¤i (GY‹AD) Baflkan›
24
Yeni finansal araçlar yaratmaks›z›n finansal yönetimde yenilikçi yaklafl›mlar ve farkl›l›k yaratabilmenin belli bafll› dayanaklar› nelerdir? Servis kalitesini en üst düzeyde tutarak mümkün olabilir. Zaten yeteri kadar hatta olmas› gerekenden fazla ürün var (bak›n›z son finansal kriz ve envai çeflit gereksiz ürün) ama bundan sonra fark müflteriyi daha çok dinleyen firmalar arac›l›¤›yla gelecek. Müflterinin gerçek ihtiyac›na odakl› bir yaklafl›m gerekiyor.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K Kriz finansal yönetim araçlar›n›n hangilerini zay›flatt›, hangilerini güçlendirdi ve krizden sonra perspektifte bu konuda ne gibi geliflmeler olabilece¤ini öngörüyorsunuz? Kriz sayesinde klasik finansal ürünlere dönüfl yaflanacak ve krizin nedenleri aras›nda en önemli pay› tafl›yan komplike araçlara yönelik talep azalacak. Bankalar toplumda tasarruflar› do¤ru flekilde yönlendirmeye yönelik rollerine geri dönmeliler. Kaynaklar gerçekten ihtiyaçlar› karfl›layacak ve üretime yönelik flekilde da¤›t›lmal›. Finans kurumlar›nda ne gibi yeniliklere ve ne gibi yeni finans kurumlar›na ihtiyaç var veya do¤acak? Öncelikle baz› finansal kurumlar birleflecek, bir konsolidasyon olacak. Bu zaten bafllad›. Ancak bundan sonra yeni kurumlar› konuflabiliriz. IMF ve Dünya Bankas› kriz nedeniyle ve krizden son-
raki gereksinmeler yönünden nas›l kurumlar olmal›d›r? Uluslararas› pek çok forumda da konufluldu¤u gibi daha proaktif ve hayata donuk kurumlar olmal›lar. Ayr›ca geliflmekte olan dinamik ülkelerin bu kurumlar üzerinde söz hakk› mutlaka artmal›. Krizden sonraki dünyada belli bir dönemin ihtiyaçlar›ndan do¤an bir türev kurum olan Kat›l›m Bankac›l›¤› gibi veya daha de¤iflik yeni türevler olabilir mi, nas›l? Önümüzdeki y›llar boyunca bu konular tart›fl›lacak, mutlaka yeni modeller denenecek ama öncelikle mevcut kurumlar›n temizlenmesi laz›m, gerekli temizli¤i ve yeniden yap›land›rmay› gerçeklefltirmeden oluflturulacak kurumlar da yeni s›k›nt›lara yol açabilir. Bu kriz uluslararas› koordinasyon ve global kurallar ihtiyac›n› ortaya ç›kartm›flt›r, yeni kurumlar ve oluflumlar da bu ihtiyaç noktalar›ndan yola ç›k›larak oluflturuldu¤u ölçüde sa¤l›kl› olacakt›r.
Finansal araçlar ve yenilikçilik
Prof. Dr. AL‹ CEYLAN BUS‹AD Baflkan Yard›mc›s› Yeni finansal araçlar yaratmaks›z›n finansal yönetimde yenilikçi yaklafl›mlar ve farkl›l›klar yaratabilmenin belli bafll› dayanaklar› nelerdir ? Bilindi¤i gibi finans, yenilikçi yaklafl›mlara öncülük yapan bir bilim dal›d›r. Özellikle, son y›llarda iletiflim ve bilgisayar teknolojilerindeki geliflmeler ve dünyada, ekonomik anlamda serbestleflme veya liberalleflme hareketleri, finans piyasalar›ndaki yenilikçilik hareketlerini h›zland›rm›flt›r. Bu nedenle, finans en h›zl› geliflen bilim dallar› aras›nda yer almaktad›r. Teknolojide ve iletiflimde yenilikler devam edece¤ine göre finans alan›nda da yenilikler devam edecektir. Bu nedenle, finans alan›ndaki yenilikler gelecek y›llarda da devam edecektir. Ben flahsen, gelecek y›llarda, finansç›lar›n yeni ürünler, yeni kurumlar ve yeni uygulamalara devam edeceklerini düflünüyorum. Yenilikçili¤i, yaln›z yeni finansal araçlar olarak alg›lamamak gerekir. Çünkü, yeni finansal araçlar yaratmak, yenilikçili¤in yaln›z belli bir yönünü temsil etmektedir. Oysa, kurumlar anlam›nda, sermaye piyasalar› ve türev piyasalar anlam›nda da yenilikler devam etmektedir. ‹flletme finans› anÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
lam›nda bile her geçen gün yeni uygulamalar› da yenilik olarak kabul edebiliriz. Özellikle, içinde yaflad›¤›m›z krizin türev piyasalardan bafllay›p, sermaye ve para piyasalar›n› sarsmas›, yeni bir dünya finans sisteminin kurgulanmas› ihtiyac›, risk yönetimiyle ilgili olmak üzere bir çok yenili¤i gündeme getirmifltir. Bu nedenle, gelecek y›llarda finans›n her alan›nda yenilikler gözlenecektir. Ancak dünyadaki yeni para sistemi kurallar› ki; bunlar, geliflmifl ülkeler taraf›ndan belirlenecektir, yeniliklerin en önemli dayana¤›n› oluflturacakt›r. Ancak yeni sistemin parametreleri tam olarak net olmad›¤› için gelecekteki yenilikler konusunda da net görüfller belirtmek mümkün de¤ildir. Kriz, finansal yönetim araçlar›n›n hangilerini zay›flatt›, hangilerini güçlendirdi ve krizden sonra, perspektifte bu konuda ne gibi geliflmeler olabilece¤ini öngörüyorsunuz? Öncelikle kriz, nakit para hariç, bütün finansal yönetim araçlar›n› zay›flatt›.Çünkü bütün araçlar, krizden az veya çok etkilendi. Hatta, baflta yat›r›m ve kalk›nma bankalar›, kredi derecelendirme kurumlar› olmak üzere, ticari bankalar, k›sacas› tüm finansal kurumlar etkilendi. Menkul k›ymet borsalar› etkilendi.Bankalar›n birbirlerine olan güvenleri ortadan kalkt›.Buna ra¤men sorunuza dönecek olursam, en fazla etkilenen finansal araçlar, türev piyasalar, bu piyasalardaki arac› kurumlar ve türev ürünlerdir. Zaten finansal kriz de ABD’deki konut finansman› ile ilgili gelifltirilen türev ürünlerden ortaya ç›km›flt›r.Böylece, çok h›zl› büyüyen türev piyasalar›n›n büyüme h›zlar›n›n yavafllamas› söz konusu olmufltur. Bu geliflmeyi çok pahal›ya mal olan, olumlu bir geliflme olarak görüyorum. Gelinen nokta, özellikle türev piya-
25
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K salar›n›n güvenli olmad›¤›n› ve güvenin sa¤lanmas› gerekti¤ini göstermifltir. Krizden, ikinci derecede etkilenen finansal araçlar, menkul k›ymet borsalar› ve bu borsalarda ifllem gören hisse senetleridir. Böylece milyonlarca flirket orta¤›, sat›n alm›fl olduklar› hisse senetlerinin de¤erinin olmad›¤›n› görmüfllerdir. Bankac›l›k sisteminin de krizden etkilendi¤ini ifade etmeliyim.Özellikle, nakit paras› olanlar, bafllang›çta paralar›n› kaybetme korkusu yaflam›fl olsalar da mevduat sahiplerine gerekli garantilerin verilmesi ile yüksek faiz geliri elde etmifllerdir. Öte yandan, bankalardan kredi kullananlar ise kredilerin geri ça¤›r›lmas› ve yüksek faiz riski ile karfl› karfl›ya kalm›fllard›r. Bunun sonucu olarak, baz› bankalar›n iflas›na izin verilmifl, baz› bankalar ise kamulaflt›r›lm›flt›r. Bu geliflmeler sonucu, baz› iflletmeler ise iflas etmifltir. Gelecekte neler olabilir? Öncelikle finans sisteminin zay›f olan yönlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. San›yorum, sistemin en zay›f yönü olarak, denetim yetersizli¤i ve risk yönetimi ortaya ç›km›flt›r.Bu nedenle, gelecekte sistemin daha iyi ve s›k› denetlenmesine ve risk yönetimine önem verilecektir. Bu anlamda, yasal ve organizasyonel çal›flmalar yap›lmaktad›r. Arac› kurumlar›n daha s›k› denetlenmeleri yan›nda, sermaye yap›lar›na göre, ifllem yapmalar›na a¤›rl›k verilecektir. Bütün bunlar›n sonucunda, geçmifle göre gelecek y›llarda finans piyasalar›n›n ifllem hacimleri daralabilir. Krizleri önlemek için, sermayenin uluslararas› dolafl›m› konusunda s›n›rlamalar veya kurallar getirilebilir. ‹çinde yaflad›¤›m›z krizle, küresel bir ortamda çeflitlendirmenin bile fazla bir önem tafl›mad›¤› ortaya ç›km›flt›r. ABD ve Bat› ülkelerinin risksiz ülke imajlar› büyük zarar görmüfltür. Bankac›l›k sistemi aç›s›ndan kredi kartlar› ve tüketici kredileri ile ilgili uygulamalarda da ciddi sorunlar oldu¤u görülmüfltür. Finans kurumlar›nda ne gibi yeniliklere ve ne gibi yeni finans kurumlar›na ihtiyaç var veya do¤acak? Konuflmam›n bafl›nda da belirtti¤im gibi finans bilimi yeniliklerin öncüsü olan bir bilim dal›d›r. Bu nedenle, gelecekte finans alan›nda bir çok yenilik olaca¤›n› tahmin ediyorum.Yenilikler hem finans kurumlar›nda hem de finansal araçlarda olabilir? Bu anlamda yeni kurumlar ortaya ç›kabilir. Derecelendirme kurumlar›n›n, ülkelere ve flirketlere verdi¤i derecelendirme ölçütleri mutlaka tart›fl›lmal›d›r. Gelecekte risk yönetimi daha fazla önem kazanacakt›r. Gelece¤in finansal kurumlar›, riskleri daha iyi yöneten kurumlar olacakt›r. Çünkü içinden geçmekte oldu¤umuz kriz, sigorta flirketlerinin ve risk yönetim flirketlerinin, risk derecelendirme flirketlerinin, kredi zenginlefltirici kurumlar›n, yat›r›m bankalar›n›n görevlerini iyi yapamad›klar›n› ortaya ç›karm›flt›r. Bu nedenle, devletler, çok büyük destek paketleri aç›klamak zorunda kalm›fllard›r. Kapitalist sistem, finans sistemindeki sorunlar nedeniyle ciddi elefltiriler alm›fl ve kriz devletlere çok pahal›ya mal olmufltur. fiirketler batm›fl,
26
hatta devletler batm›flt›r. Bu nedenle, finans sisteminde likiditeyi ve daha çok güveni art›r›c› çal›flmalara a¤›rl›k verilecektir. fieffafl›¤›n önemi daha da artm›flt›r. IMF ve Dünya Bankas› kriz nedeniyle ve krizden sonraki gereksinimler nedeniyle, nas›l kurumlar olmal›d›r? IMF ve Dünya Bankas›’n›n yap›s›nda da önemli de¤ifliklikler olaca¤›n› tahmin ediyorum. Bu kurumlar›n kararlar›nda Çin, Brezilya ve Türkiye gibi geliflmekte olan ülkelerin a¤›rl›¤› artacakt›r. fieffafl›k daha fazla önem kazanacakt›r.Yeni oluflturulacak dünya finans sistemine göre, söz konusu kurumlara yeni görevler verilmeli veya mevcut durumlar› yeni sisteme uyarlanmal›d›r. Krizden sonraki dünyada belli bir dönemin ihtiyaçlar›ndan do¤an bir türev kurum olan Kat›l›m Bankac›l›¤› gibi veya daha de¤iflik yeni türevler olabilir mi? Nas›l? Yeniden flekillendirilecek finans sistemi içerisinde bir çok türev ürün veya sanal kurum olaca¤›n› düflünüyorum. Kat›l›m Bankac›l›¤› da kendini yenilemek durumunda kalacakt›r. Bat› bankac›l›¤›n› kopya etmeye çal›flan bir Kat›l›m Bankac›l›¤› geliflemez.Yeni dönem, daha fazla matematik, ekonometri, iktisadi modellerin kullan›ld›¤›, bilginin kullan›c›lar›n hizmetine standart ve online olarak sunuldu¤u, paran›n daha çok digital olarak kullan›laca¤›, konvertibl paralar›n say›s›n›n artaca¤›-dolar ve euro d›fl›nda-bir dönem olacakt›r. Kredi kartlar› nedeniyle, para kullan›m›n›n azalaca¤› bir döneme do¤ru gidiyoruz. Öte yandan, iflletmelerin k›sa vadeli kredi ihtiyaçlar› için menkul k›ymet borsalar› arac›l›¤›yla, hisse senedi, tahvil ve finansman bonosu ihraç ederek, do¤rudan do¤ruya fon sa¤layabilecekleri bir döneme giriyoruz. Bu piyasan›n geliflmesi, flirketlerin borçlanma veya öz kaynak bulma olanaklar›n› art›racakt›r. Faizlerin bir çok ülkede s›f›r düzeyine inmesi nedeniyle de carry trade uygulamalar›n›n artaca¤› bir döneme do¤ru gidiyoruz. Bütün bu nedenlerle, önümüzdeki dönemde finans piyasalar›nda bir çok yenilik ve f›rsat söz konusu olacakt›r. Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Küresel düzeyde fark yaratman›n s›rr›:
Bilginin yenilikçili¤e dönüflümü TULU GÜMÜfiTEK‹N CPS Genel Müdürü Bilgi, günümüzün en paha biçilmez de¤eridir. ‹ngiliz devlet adam› ve filozof Francis Bacon’›n da ifadesiyle, “Bilgi, Güçtür”. 21. yüzy›lda sanayileflme sürecini tamamlam›fl toplumlarda ve baz› yeni sanayileflmifl ülkelerde oluflan ve “bilgi toplumu” olarak adland›r›lan toplumsal yap› çerçevesinde bilgi, uluslar için sermaye veya topra¤›n yerini alarak temel kaynak haline gelmifl ve büyük bir sosyal dönüflümün kap›lar› aralanm›flt›r. Ticaretten e¤itime, sa¤l›ktan e¤lenceye günlük yaflam›n her alan›na nüfuz etmifl durumda olan bilgi teknolojileri, günümüzde ekonomik, kültürel, siyasal ve sosyal alanda birçok geliflmenin tetikleyicisi ve kolaylaflt›r›c› gücü haline gelmifltir. Sanayi toplumunda ekonomik büyüme ve kalk›nma sermaye birikimine dayal› olarak aç›klan›rken, günümüz flartlar›nda ise büyümenin kayna¤›, bilginin birikimi ve bilhassa bilginin yenilikçilik amac›yla kullan›lmas›d›r. Goethe’nin de çok güzel ifade etti¤i gibi, “bilgi yeterli de¤ildir, uygulamak da gerekir!” Bu çerçevede, bilginin ürünlere, süreçlere, sistemlere ve hizmetlere dönüfltürülerek hayata geçirilmesini ifade eden yenilikçilik, küresel düzeyde yaflanan yeni geliflmelere cevap vermek, rekabet avantaj› sa¤lamak ve var olan› gelifltirmek aç›s›ndan hayati önem tafl›maktad›r. Ça¤›m›z›n bafl döndürücü düzeyde geliflen bir bilim, teknoloji ve iletiflim ça¤› olmas› itibariyle, yeniliklere elveriflli bir toplumsal düzeni sa¤lam›fl, gerekli olanaklara sahip olan ve bu olanaklar› azami düzeyde kullanan ülkeler, göreceli olarak büyük üstünlük sa¤lamaktad›r. Bilhassa, günümüzün artan küresel rekabet ortam›nda, baflar›n›n yolu art›k farkl›l›k ve de¤er yaratmak, dolay›s›yla yeniliklerden geçmektedir. Bilgiye eriflime, bilgide derinleflmeye ve bilginin yenilikçili¤e dönüfltürülerek yayg›nlaflmas›na öncelik veren toplumlar, bilgi-temelli rasyonel seçeneklere yönelme gücünü ve kabiliyetini de ellerinde bulundurmaktad›r. Süratle ilerleyen küresel evrime ayak uydurmak ve mükemmelli¤e yaklaflmak hedefi için, bilgi üretimi temel unsur haline gelmektedir. Bu kapsamda, üretilen bilginin yenilikçi ve ileÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN2009
rici olmas› bilhassa önem kazanmakta ve ayn› zamanda yenilikçilik olarak hayata geçirilmesiyle de bilginin üretim, kullan›m ve yay›lma döngüsü de tamamlamaktad›r. Geliflmifl ekonomilerde son y›llarda gerçekleflen büyümenin yar›dan fazlas›n›n kayna¤›n›, Ar-Ge ve yenilikçilik oluflturmaktad›r. Ortaya ç›kan yeni ekonomik dengeler kapsam›nda tüm küresel aktörler gibi Avrupa Birli¤i de art›k daha fazla yenilikçi olmak, tüketici ihtiyaç ve taleplerine ayak uydurmak ve ayn› zamanda küresel ve çevresel kayg›lara cevap verebilmek için yenilikçi bilgi üretimine ve bilginin yenilikçilik için kullan›ma daha fazla yat›r›m yapmak durumunda kalm›flt›r. Zira, bu sürecin d›fl›nda kalan aktörlerin rekabet edebilmelerine ihtimal verilmemektedir. Bu do¤rultuda, Avrupa Birli¤i 2000 y›l›nda benimsedi¤i Lizbon Stratejisi kapsam›nda yeni bir stratejik hedef olarak “2010 y›l›nda dünyan›n en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanl› ekonomisi olmay›, sürdürülebilir bir ekonomik kalk›nmay› gerçeklefltirmeyi, daha fazla ifl ve sosyal bütünleflme sa¤lamay›” belirlemifltir. Lizbon Stratejisi, ekonomik büyümenin temel unsurunu yenilikçilik olarak tan›mlam›fl ve 2010 y›l›na kadar Birlik çap›ndaki Ar-Ge harcamalar›na GSMH’nin %3’ünün ayr›lmas› hedeflenmifltir. 2010 y›l›na bir sene kalm›fl iken Avrupa Komisyonu taraf›ndan yay›nlanan raporlar1, AB’nin yenilikçilik konusunda hala küresel düzeyde geride kald›¤›n› ortaya koysa da, Toplulu¤un bu konudaki çal›flmalar› son sürat devam etmektedir. 2009 y›l›n›n, Avrupa Yarat›c›l›k ve Yenilikçilik Y›l› olarak ilan edilmesi bu durumun en somut göstergelerindendir. 2009 y›l›n›n, Avrupa Yarat›c›l›k ve Yenilikçilik Y›l› olarak ilan edilmesinin öncesinde, Nisan 2008 tarihinde, Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Enstitüsü’nün (European Institute of Innovation and Technology - EIT)2 kurulmas› ile Avrupa düzeyinde yenilikçili¤in, bir enstitü çat›s› alt›nda akademik düzleme eklemlenmesi aç›s›ndan da önemli bir at›l›mda bulunulmufltur. Avrupa Birli¤i düzeyinde teknolojik geliflimin güçlendirilmesi ve teflviki amac› do¤rultusunda kurulan ve merkezi Macaristan-Budapeflte olarak belirlenen Enstitü, e¤itim ve ö¤retim yoluyla inovasyonu teflvik etmek, araflt›rma konusunda daha fazla iflbirli¤i gerçeklefltirmek ve Avrupa’n›n sürdürülebilir büyüme ve rekabetçilik konusunda ilerleme kaydetmesine katk› sa¤lamak üzere tasarlanm›flt›r. Avrupa Birli¤i çerçevesinde Ar&Ge ve yenilikçili¤e veri-
27
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K len Topluluk deste¤i çeflitli AB politikalar› alt›nda da devam etmektedir. Söz gelimi, Birli¤in e¤itim politikas› kapsam›nda AB iflgücü piyasas›n›n geliflen dünyan›n ihtiyaçlar›na cevap verebilecek ölçüde beceri ve donan›ma sahip olabilmesi amaçlanmaktad›r. AB, bu amaç do¤rultusunda Üye Ülkelerin e¤itim politikalar›n›n belirlenmesi aflamas›nda iflbirli¤ine katk›da bulunmakta; üniversiteler ve ifl dünyas› aras›ndaki ortakl›klar› teflvik etmekte; ayr›ca e¤itimde, bilim, matematik, teknoloji, bilgi ve iletiflim teknolojileri (ICT) konular›na a¤›rl›k verilmesini desteklemektedir. Di¤er taraftan, Birli¤in araflt›rma ve yenilikçilik politikas› çerçevesinde ise bilgi ve yenilik üretimine katk› sa¤lanmak amac›yla 7. Çerçeve Program› alt›nda sa¤l›k, enerji, çevre, ulaflt›rma, güvenlik, uzay ve nanoteknoloji gibi bir dizi alanda yürütülen projelere Topluluk bütçesinden destek sa¤lanmaktad›r. Buna ilaveten, Avrupa Araflt›rma Alan› (European Research Area) adl› insiyatif kapsam›nda araflt›rma kurumlar› aras›nda ortakl›klar›n tesis edilmesi ve bu kurumlardaki maddi imkanlar›n gelifltirilmesi ve araflt›rmac›lar›n Birlik ülkeleri içerisinde dolafl›m›n›n kolaylaflt›r›lmas› öngörülmektedir. Günümüz dünyas›n›n koflullar› dikkate al›nd›¤›nda, bilginin üretimi ve yenilikçili¤e dönüfltürülmesi konusundanönemli aflama kaydedilmesi gereken, çevre, enerji, tafl›mac›l›k, tar›m ve benzeri bir dizi alan karfl›m›za ç›kmaktad›r. Söz gelimi, iklim de¤iflikli¤i konusunda yap›lan araflt›rmalar baflta enerji ve tafl›mac›l›k olmak üzere birçok sektörde çevresel duyarl›l›¤›n sa¤lanmas› için yenili¤e ihtiyaç oldu¤unu ortaya koymufltur. Artan sera gaz› emisyonlar› ve bunun sonucunda ortaya ç›kan küresel ›s›nma ve iklim de¤ifliklikleri sürdürülebilir bir ekonomiyi gerekli k›lm›flt›r. Ortaya ç›kan bu de¤iflim, yeni önlemler al›nmas›n› ve öncelikler belirlenmesini gerektirmekte, dolay›s›yla yenilikçi bilginin üretimi ve bu bilginin yenilikçilik için kullan›m›n› flart k›lmaktad›r. Örne¤in, enerji sektöründe fosil yak›tlara alternatif aray›fl› kapsam›nda, yenilenebilir enerji türlerine (örn. günefl enerjisi, bio yak›tlar, hidroelektrik santraller vs.) ilgi artm›fl ve bunlar›n kullan›m›na iliflkin yeni teknolojiler ve yöntemler öne ç›km›flt›r. Ancak; hali haz›rda oldukça maliyetli olan bu teknolojilerin yayg›nlaflabilmesi için Ar-Ge ve yenilikçilik çal›flmalar›na ihtiyaç duyulmaktad›r. Tafl›mac›l›k sektöründe ise emisyon oran›n› düflürecek yeni teknolojilerin gelifltirilmesi – örne¤in; çevreci yak›t tüketen araçlar, h›zl› trenler ve az yak›t tüketen uçaklar - gündeme gelmifltir. Benzer flekilde, tar›m alan›nda çevreci, insan sa¤l›¤›na duyarl› ve verimli üretim modellerinin (yeni sulama teknikleri, organik tar›m vs.) gelifltirilmesi söz konusudur. Tüm bu örnekler, çevre, rekabet ve benzeri endiflelerle yenili¤e duyulan ihtiyac› ortaya koymaktad›r. Bu ihtiyaç ise
28
yenilikçi bilgi üretilmesini, bilginin kullan›m›n› ve bunun sonucunda ortaya ç›kan yenilikçi yaklafl›m› beraberinde getirmektedir. Avrupa Birli¤i içerisinde bilgi ve yenilikçilik aras›ndaki bahse konu döngü gerek yasal düzenlemeler, gerekse mali teflvik araçlar› ile desteklenmektedir. Zaman içerisinde günün koflullar›na ve ihtiyaçlar›na göre geliflen ve yenilenen AB müktesebat› ve AB politikalar›; bir taraftan üreticileri de de¤iflime zorlamakta, di¤er taraftan ise çeflitli teflvikleri içeren ekonomik araçlar yolu ile bu de¤iflimin önünü açmaktad›r. Türkiye’de ise bilginin kullan›m› ve yenilikçilik süreci, küresel geliflmelerle ayn› süratte olmasa da art›fl e¤ilimindedir ve Avrupa Birli¤i’ne kat›l›m süreci de bu de¤iflime olumlu etki etmektedir. Zira, bu süreç içerisinde AB Müktesebat› ile paralelleflen yasal düzenlemeler, ve yükselen ticaret hacmi sonucunda ortaya ç›kan rekabet, bilhassa Türk sanayisini de¤iflime ve geliflime yönlendirmektedir. Artan Ar-Ge yat›r›mlar› ve geliflen hizmet anlay›fl› bunun bir göstergesi olarak görülebilir. Söz gelimi, istatistiklere bak›ld›¤› takdirde Türkiye’de özel sektör taraf›ndan yap›lan Ar-Ge harcamalar› ve Ar-Ge’ye ayr›lan personel oran›n›n son befl y›l içerisinde 4 kat artt›¤› görülmektedir3. Ayn› dönem içerisinde, ülkenin bilgi yo¤un hizmet ihracat›nda % 31 oran›nda bir art›fl gerçekleflmifltir4. Türkiye’de yenilik düzeyindeki art›fl›n en büyük öncüsü ise finans ve destek hizmetleri sektörü olmufltur. Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik alan›ndaki performans› AB ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise oldukça düflük kalmaktad›r. Zira, Ar-Ge harcamalar›n›n GSMH’ya oran› Türkiye’de % 0.7 ci-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KAPAK-MÜKEMMELL‹K ‹Ç‹N YEN‹L‹KÇ‹L‹K var›nda iken bu oran AB’de (AB-27) % 1.76 düzeyindedir. Öte yandan Türkiye’nin yenilik düzeyindeki art›fl h›z› ise AB genelinin üzerindedir. Nitekim 2002–2007 y›llar› aras›nda Türkiye’deki tam zaman eflde¤er araflt›rmac› say›s› % 107 oran›nda artm›fl, bu süre içerisinde patent baflvuru ve tescilleri ise 4.4 kat›na ç›km›flt›r. Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik performans›ndaki bu art›fl yasal düzenlemeler ile de desteklenmifltir. Bu çerçevede Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri için vergi teflvikleri ve istisnalar getirilmifltir5. De¤iflen küresel dinamikler ›fl›¤›nda, yenilikçi bilgi üretimi ve bilginin tekrar yenilikçili¤e dönüfltürülmesi toplumu h›zla yükselten ve güncel geliflmeler do¤rultusunda flekillenen uluslararas› dengelerde üst s›ralara tafl›yan çok önemli bir araçt›r. Dünyan›n yeni karfl›laflt›¤› sorunlarla mücadele edilmesi, ortaya ç›kan yeni f›rsatlar›n de¤erlendirilmesi ve yaflanan küresel ekonomik kriz gibi negatif unsurlar›n etkisinin pozitife çevrilmesi konusunda üretilen yenilikçi yaklafl›mlar ülkeler baz›nda önemli farklar yaratacakt›r. Bu do¤rultuda, Türkiye’nin, hem küresel düzende rekabet gücünü art›rmas› hem de AB’ye kat›l›m sürecinde Birlik ile gerekli uyumu sa¤lamas› amac›yla, yenilikçi bilgi üretimi ve bilginin yenilikçili¤e yönelik kullan›lmas›na iliflkin giriflim-
lere ayr› bir özen göstermesi gerekmektedir. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna dönüflümü içeren 21.yüzy›ldaki de¤iflim dinamiklerinin çok iyi bir flekilde tan›mlan›p, bilgi toplumuna do¤ru evrilen ça¤dafl dengelerin getirece¤i f›rsat ve tehditler analiz edilerek acilen bu ba¤lamda gerek kurumsal, gerekse yasal düzlemde at›l›mlar›n gerçeklefltirilmesi gerekmektedir. Bilgi üretimi ve yenilikçili¤i geliflmenin merkezine koyan bir toplumsal yap›ya dönüflüm, Avrupa vizyonunu içsellefltirmek için de önemli bir f›rsat olacakt›r. 1-Science, Technology and Competitiveness key figures report 2008/2009: http://ec.europa.eu/research/era/pdf/key-figures-report2008-2009_en.pdf 2-Avrupa Inovasyon ve Teknoloji Enstitüsü’ne iliflkin daha ayr›nt›l› bilgi için: http://eit.europa.eu/ 3-http://yenilik2009.ua.gov.tr/2009_Yaratclk_ve_Yenilik_Yl/konf_panel_2_files/Tubitak.ppt#356,24,Gerçeklefltiren Sektörler Baz›nda Ar-Ge Harcamalar›** 4-http://www.proinno-europe.eu/index.cfm?fuseaction=page.display&topicID=490&parentID=51 5http://yenilik2009.ua.gov.tr/2009_Yaratclk_ve_Yenilik_ Yl/konf_panel_2_files/Tubitak.ppt#356,24,Gerçeklefltiren Sektörler Baz›nda Ar-Ge Harcamalar›**
Yarat›c› düflünce nas›l kazan›l›r? ERSU ABLAK KONAK MEDYA Genel Müdürü
Mükemmellik için Yenilikçilik bir faaliyetse ve bu faaliyet “Yarat›c› Düflünce”ye dayand›r›lmaktaysa, yarat›c› düflünce nedir, nas›l çal›fl›r, nas›l kazan›l›r? Yarat›c› düflünce her fleyden önce s›n›rlar› olmayan, tabu ve k›rm›z› çizgi bilmeyen bir düflünce tarz›d›r. Her fleyin mümkün olabilece¤ini ve iyi bir fikrin çeflitli kaynaklardan gelebilece¤ini kabul eder. Ancak fikri de¤erlendirirken de aya¤› yere basan, flirketi ve bulundu¤u durumu bilerek fikri harekete geçirebilen bir düflünce tarz›d›r. Bu yönden de hayalperestlikle ayr›l›r.
Önce Kalite Dergisi MAYIS 2009
Genellikle “niye” ve “neden olmas›n” diye soran kifliler yarat›c› ifllere imza atabilirler. Bu sayede kendilerini ba¤layan, kemikleflmifl ve otoritenin devam›n› sa¤layan düflüncelerden kendilerini uzak tutabilirler. Sorumluluk alabilen ve hesap vermekten kaçmayan kiflilerin de daha yarat›c› oldu¤unu söylemek mümkündür çünkü bu kifliler serbestçe düflünebilir, düflündüklerini ifade edebilir ve bunun sonucunda do¤acak tepkilere gö¤üs gerebilirler. E¤er bir kifli fikrini paylaflmaktan çekiniyorsa asla yarat›c› düflünemez, yer zaman bir otosansür uygulayarak kendini al›fl›lm›fl kal›plara hapseder. Bunu k›rabilecek cesareti olan ve çevresindeki insanlara hoflgörü ile yaklaflabilen kifliler yarat›c› düflünebilirler. Hoflgörü yarat›c› düflünebilmenin ön koflullar›ndan biridir. Çünkü çevresindeki insanlar› bulunduklar› konum, giydikleri elbiseye göre s›n›fland›rmak ye rine yaratabilecekleri katma de¤ere odaklanan kifliler bir flirketteki en alt seviyeden en üst seviyedeki yöneticiye kadar herkesin ortak akl›n› kullanabilir.
29
E⁄‹T‹M
Stratejik E¤itim ‹flbirlikleri- KalDer ‹nsan Kaynaklar› E¤itimleri Bafll›yor KalDer sundu¤u en önemli hizmetlerinden biri olan e¤itim faaliyetleri ile fark yaratmaya devam ediyor. E¤itim ile ilgili yeni bir yap›lanma sürecine giren KalDer öncelikle e¤itim portföyü ile kurum veya kurulufllara EFQM ‹fl Mükemmelli¤i Modeli konusunda destek olacak flekilde en iyi e¤itimleri sunacak bir platform oluflturmak için çal›flmalara bafllad›. Mevcut e¤itimlerin yenilenmesi, ihtiyaç duyulan yeni konular için e¤itimlerin belirlenmesi önemli bir ad›m oldu. Oluflturulan e¤itim listesi ile ilgili içerik çal›flmalar›, güncellemeler, e¤itimlerin EFQM Mükemmellik Modeli ile ba¤lant›s› titiz bir çal›flma dönemi sonucunda flekillendi. E¤itim konular› ile ilgili alanlarda uzman olan kifli ve firmalar ile görüflülerek verimli iflbirli¤i sa¤lamak üzere stratejiler gelifltirildi. Bu iflbirlikleri sürekli olarak iyilefltirilecek ve daima konular›
KalDer E¤itim Komitesi yeniden yap›land› alDer 2009 y›l› Stratejileri kapsam›nda yer alan “E¤itim Komitesi’ni Tekrar Canland›rma” projesini, Yönetim Kurulu’nun da deste¤i ile tekrar hayata geçirdi. Sizlere büyük bir mutlulukla duyurmak istedi¤imiz bu ad›m›m›z ile KalDer’in ülkemizde kalite bilincinin yerlefltirilmesi, ça¤dafl kalite anlay›fl›n›n etkinlik kazanmas› ve yayg›nlaflt›r›lmas›na yönelik çabalar›nda sistematik yaklafl›m›n›n artt›r›lmas› hedeflenmifltir. Büyük bir k›sm› gönüllü esas›na dayal› üyelerden oluflan, alanlar›nda pek çok farkl› deneyime sahip, Toplam Kalite Yolcu¤unda yol
K
en iyi metotlar ve içerikler ile sunmak konusunda ilerleme hedeflenecektir. KalDer taraf›ndan verilen e¤itimlerin en önemli özelli¤i teoride kalmayan, süreçler ile örtüflen, kurulufllar›n kalite/mükemmellik yolculu¤unda prati¤e dönüflen ve kurulufllara katma de¤er yaratan e¤itimler olmas›d›r. E¤itimlerden sonra de¤erlendirme ve ölçme yöntemleri ile e¤itim sürecinin farkl› bir platformda devam etmesini sa¤lamak üzerine yap›lan çal›flmalar ise KalDer‘in e¤itim konusunda farkl› bir yaklafl›m› olacakt›r. Sadece ‹stanbul ile de¤il tüm KalDer flubeleri ile e¤itim çal›flmalar›m›z h›z kazan›yor. Haziran ay›nda yeni ve önemli bir e¤itim konusunu gündeminize alman›z› öneriyoruz. Modelin Çal›flanlar›n Yönetimi bafll›¤› alt›nda da de¤erlendirilebilecek konular› içeren ‹nsan Kaynaklar› e¤itimleri ile de¤er yarataca¤›m›za inan›yoruz.
katetmifl kurum ve kurulufllar›m›z›n de¤erli uzmanlar›/temsilcilerinden oluflan E¤itim Komitesi ilk toplant›s›n› 14 May›s 2009 tarihinde KalDer Merkez’de gerçeklefltirdi. Gönüllü kiflilerin yer ald›¤› Komite’de yap›lacak baflar›l›, özverili çal›flmalar sayesinde; birikimlerin aktar›lmas›, fikirlerin ve farkl›l›klar›n paylafl›larak ortak akl›n öne ç›kar›lmas› felsefesi ile KalDer misyonu do¤rultusunda baflar›l› projelerin hayata geçirilmesine imza at›lacakt›r. KalDer’in rekabet gücünün artt›r›lmas›nda, kurumsal geliflime katk› sa¤lanmas›nda e¤itimler, bilindi¤i üzere çok önemli bir yere sahiptir. Bundan dolay› E¤itim Komitesi’nin yapaca¤› çal›flmalar, verecekleri de¤erli destekler sayesinde Merkez ve fiubelerin ortak hedeflerin bir parças› olduklar›n› hissetmelerine, katk› sa¤layacak müflterinin söyledi¤i ve faydalanabilece¤i ürünlerdeki dokunufluyla KalDer E¤itimleri alan›nda fark yaratmaya devam edecektir. Kalite gönüllüsü komite üyelerimizin ülkemizdeki kalite bilincini artt›rmada kurum ve kurulufllara sunaca¤›m›z e¤itim hizmetlerine verece¤i destekleri için çok teflekkür ederiz.
E¤itim Komitesi Baflkan: Neslihan Yeflilyurt (ECA/Emar A.fi. Genel Müdürü/KalDer Baflkan Yrd.) Üyeler Prof. Dr. Füsun Akarsu (Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim Fakültesi Ö¤retim Görevlisi) ‹rfan Onay (KalDer Genel Sekreteri) Mehmet Gürsoy (Koç Holding ‹nsan Kaynaklar› Gelifltirme Uzman›) Dr. Habibe Akflit (Elginkan Holding A.fi. ‹nsan Kaynaklar› Müdürü) Çi¤dem Kocaman (Türk Pirelli Lastikleri A.fi. Pazarlama Koordinatörü) Aybars Gediz (KalDer Ankara fiube Genel Sekreteri ‘fiubeleri Temsilen’) Canan Tezsezen (KalDer Genel Sek. Yard. E¤itim Süreci Sahibi) Nezahat Eren (KalDer E¤itim Yöneticisi)
30
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
SEM‹NER
KalDer’den giriflimcilere;
Baflar› için ilk 7 ad›m Berkeley Üniversitesi Haas ‹flletme Okulu’nda yeni(le)flim ve giriflimcilik dersleri veren Naeem Zafar, “‹novasyon ‹çin Ekosistem Yaratmak” ve “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Aflamal› Yöntem” olmak üzere iki bölümden oluflan bir seminer verdi. alDer’in ve Ulusal ‹novasyon Giriflimi’nin düzenledi¤i ve Avrupa ‹flletmeler A¤› ‹stanbul, Rekabet Forumu, Sabanc› Üniversitesi, SEDEFED ve TÜS‹AD’›n destekledi¤i, “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Ad›m” Semineri, Bo¤aziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Vedat Yerlici Konferans Merkezi’nde gerçeklefltirildi. KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllayan seminer, Berkeley Üniversitesi Haas ‹flletme Okulu’nda inovasyon ve giriflimcilik dersleri veren Naeem Zafar taraf›ndan verildi. “‹novasyon ‹çin Ekosistem Yaratmak” ve “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Aflamal› Yöntem” olmak üzere iki bölümde sunulan seminerde, yeni ifl kurmak isteyenlere yönelik risk sermayecili¤i, inovasyon ve giriflimcilik konular›nda bilgiler aktar›ld›. Seminere KalDer Üyeleri ve destekleyen kurulufllar›n yan›s›ra ifl ve akademi dünyas› temsilcileri kat›ld›. Seminerin “‹novasyon ‹çin Ekosistem Yaratmak” bölümünde Naeem Zafar, inoProf. Dr. Ali vasyonun çok fazla R›za Kaylan
K
32
Yenilikçilikte do¤ru zamanlaman›n önemine iflaret eden Naeem Zafar, iflbirli¤i ve koordinasyon konusunnda daha fazla pratik kazanmak için kat›l›mc›lara, “World Workcraft” adl› bilgisayar oyununu oynamalaar›n› önerdi.
çal›flmay› gerektirdi¤ini vurgulad›. Kültürel sorunlar›n anlafl›lmas›n›n ve güvenin önemine de¤inen Zafar, iflletmeler için teflviklerin uyumland›r›lmas› ve herkesin bundan faydalanmas› gereklili¤ini söyledi. Yeni ürün veya fikrin ticari s›r olarak saklan›lmas› yerine genel paylafl›ma ç›kar›larak daha fazla de¤er kazanaca¤›n› ifade eden Zafar, bu noktada önemli olan›n fikri mülkiyet haklar›n›n korunmas› oldu¤unu belirtti. Ulafl›lmas› gereken kritik kitlenin ise mühendisler, avukatlar, banÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
kerler, sat›fl ve pazarlamac›lar, deneyimli yöneticiler ve yat›r›mc›lardan olufltu¤unu aktaran Zafar, “Yanl›fllar›n›z› kutlay›n. Deneyimlerinizden bir fleyler ö¤renin, baflar›s›zl›klarla kazan›lan bilgi çok de¤erlidir, birileri bunu ö¤renmek için size para ödeyecektir” dedi. Giriflimci adaylar›na, “Hiçbirfleysiz bafllayabilirsiniz, hayaliniz olmas› yeterli” diyen Zafar, bu iflin zor oldu¤unu an›msatarak, denemeye devam etmelerini ö¤ütledi. “Bu çok zor” demenin kolay yol oldu¤unu belirten Zafar, farkl›l›¤› yaratacak olan›n insanlar oldu¤unun alt›n› çizdi. Yarat›c›l›¤› ve inovasyonu maksimize etmek için yarat›lan ürünleri disiplin alt›na almak gerekti¤ini ifade eden Zafar, flirketlerin yeni kültürlere ihtiyaç duydu¤unu ve zaman› geldi¤inde CEO’nun ve yönetim tak›m›n› de¤ifltirmek gerekti¤ini anlatt›. fiirketlerin bir aksiyon plan› oluflturmas›n› öneren Zafar, “Yap›y› daha yenilikçi yapmak için nas›l yeniden organize edeceksiniz?” sorusunun yan›tlanmas›n›n önemini vurgulad›. “Baflar›l› Bir Bafllang›ç ‹çin 7 Aflamal› Yöntem” bafll›kl› seminerin ikinci bölümünde Zafar, 6 ay ile 3 y›l aras›nda de¤iflen bir zaman diliminde bir flirketin infla edilebilece¤ini söyledi. Zafar, tipik bir flirketin yap›lanmas›n› flöyle s›ralad›: “Hissedarlar, yönetim kurulu baflkan›, CEO, genel müdür ve çal›flanlar.” Bir giriflime bafllamadan önce giriflimci aday›n›n kendine sormas› gereken sorular oldu¤unu aktaran Zafar, önce “Ben gerçekten bir giriflimci miyim, bu özellikleri tafl›yor muyum?” diye sorulmas› gerekti¤ini ifade etti. Bazen finansal, bazen kiflisel nedenlere dayansa da “Neden giriflimci olmal›s›n›z?” sorusunun yan›tlanmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi ve herkesin giriflimcilik özelliklerini tafl›mad›¤›n›n bilinmesini istedi. Giriflimcilik hakk›ndaki baz› yanl›fl bilgilerin do¤ru Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
olmad›¤›na de¤inen Zafar, flunlar› kaydetti: “Bir giriflim fikrinin gerçekleflene kadar ‘s›r’ kalmas› do¤ru de¤il. Çünkü bu ifl yürümeyebilir, fikir sadece iflin bafllang›ç noktas›d›r. Ürünün prototipine bafllamadan önce insanlarla konuflmaya, fikir almaya ihtiyac›n›z olabilir, bafllamadan önce insanlarla fikrinizi yüzyüze konuflmal›s›n›z. Pazar analizi yapmal›s›n›z, pazar ne kadar büyük ve ne kadar dolu bilmelisiniz. Fikrinize veya ürününüze kimin daha fazla ihtiyac› varsa onlarla konuflmal›s›n›z. Hedef pazar› yakalamak önemli. Saçlar›ndaki atefli söndürebilece¤in ilk müflteriyi bulmal›s›n›z. Bu ürünü kim sat›n al›r, kimin müflterileriniz oldu¤unu iyi bilmelisiniz. Senin pazardaki pozisyonun ne, kimin için ne yap›yorsun, pazardaki alternatiflerin neler, müflterilerine ne tür farkl›l›klar sa¤l›yorsun? Sen bu iflteki yeterliliklerinle tek misin? Tak›m›nda kimler var, iyi bir tak›m›n var m›? sorular›n› yan›tlamal›s›n.” “Kendini özel yap, ifl modelini belirle ve ‘nas›l para kazanabilirim?’diye düflün” önerilerini de dile getiren Zafar, birçok iyi ifl fikriniz olsa da “Neden flimdi ve ne de¤iflti?” sorular›n›n sorulmas› gerekti¤ini, do¤ru zamanlamada ve do¤ru iflte tak›mla yola ç›kman›n flart oldu¤unu belirtti. Seminer sunumuna www.kalder.org adresinden ulaflabilirsiniz.
33
SANAT & KAL‹TE
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvar› Tiyatro Ana Sanat Dal›’ndan mezun olan Sinan Tuzcu, ard›ndan Londra’da Arcola Theatre bünyesinde çal›flt›. Tuzcu. Gaziantep 1977 do¤umlu.
Oyuncu Sinan Tuzcu;
Toplumun kalitesini sanat belirler ‘I
hlamurlar Alt›nda’ adl› televizyon dizisinin “Ömer”i olarak televizyon izleyicilerinin gönlünde taht kuran ard›ndan ‘Yol Arkadafl›m’ adl› diziyle ad›ndan söz ettiren Sinan Tuzcu, bir elinde birçok marifet olan oyunculardan. Dizi ve sinema oyunculu¤u, sunuculuk derken yazarl›¤a da soyunan genç oyuncunun yazd›¤› tiyatro oyunu bu yaz Anadolu turnesine ç›kacak. Tuzcu, gelecek y›l, yazd›¤› oyunu yönetmeye de haz›rlan›yor. Televizyonda Ihlamurlar Alt›nda dizisinde oynad›¤› y›l Engin Cezzar-Gülriz Sururi Tiyatrosu’nda Ayfle Opereti adl› oyunda efli ünlü oyuncu Dolunay Soysert’le baflrolü paylaflt›. Duru Tiyatrosu bünyesinde Emre K›nay yönetiminde çal›flmalar da yapan Tuzcu, Ömer Varg›’n›n yönetmenli¤ini yapt›¤› ‹nflaat, Net 2.0, Biket ‹lhan’›n yönetti¤i Mavi
34
Gözlü Dev (2007), Ça¤an Irmak’›n yaz›p Cevdet Mercan’›n yönetti¤i Kabuslar Evi Seni Beklerken, The tresures of Ugarit (2007), Ben Hopkins’in yaz›p yönetti¤i The Market (2007), Kürflat K›rbaz’›n yaz›p yönetti¤i Mevlana Aflk›n Dans› adl› filmlerde oynad›. Yol Arkadafl›m adl› dizinin ard›ndan son olarak ‘Adanal›’ adl› televizyon dizisinde konuk oyuncu olarak izleyicinin karfl›s›na ç›kan Sinan Tuzcu ile sanatta kalite, kalitenin oyuncunun yaflam›ndaki yeri, yeni projeleri, gelecek hedefleri üzerine konufltuk.
ÖNCE KAL‹TE: Sanatta kalite sizce nedir? Asl›na bakars›n›z sanatta kaliteyi belirli bir dünya standardizasyonuyla belirleyemeyiz. Çünkü sanat, yaflad›¤› co¤rafyan›n ve toplumun unsurlar›n› içermek Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
durumundad›r. Sanat›n evrensel bir tak›m de¤erleri ÖNCE KAL‹TE: KalDer’in geçen y›l ki Kalite Konvard›r ama en önemlisi, kendi co¤rafyas› içerisindeki gresi’nde ana temas›; “Kaliteli Çal›flmak, Kaliteli Yakalitesidir, çünkü sanat toplumun dam›t›lm›fl, sa¤alm›fl flamak” idi, siz kaliteyi özel yaflam›n›za nas›l entegre bir tak›m özelliklerinin yine topluma yans›t›lmas›d›r. ediyorsunuz? Sanattaki en önemli kalite unsuru toplumun içindeki Mutlaka. Zaten bunu refleks olarak ister istemez yadinamikleri yukar› çekip çekmedi¤idir. Topluma birinp›yoruz özel hayat›m›zda, iflte eflinizle olan iliflkinizde ci dereceden ö¤reti sa¤lay›p sa¤lamad›¤›d›r. Asl›na baberaber çal›flt›¤›n›z arkadafllar›n›zla iliflkilerinizde her karsan›z, bizim kendi icra etti¤imiz iflte kaliteyi oluflzaman do¤ru sorular sormay›, do¤ru cevaplar bulmay›, turma istememizdeki nokta bu. Sizin de çok iyi bildi¤idaha pozitif ve olumlu de¤erlerle yaklaflmay›, negatif niz gibi dünyada iki ayr› bak›fl aç›s› var; bir tanesi saolmamay› amaç ediniyorsunuz. ‹ki negatif hiçbir zanat›n kendi dinamikleri içerisinde yani sanat için yap›lman bir pozitif etmez ama negatif gelen bir enerjiye d›¤›, bir tanesi de toplumun de¤erleri içerisinde yap›lpozitif yaklafl›rsan›z o negatifi pozitife çevirme flans›d›¤›. fiimdi yeni yeni art›k modern sanatla beraber bir n›z vard›r. Ama karfl›n›zdaki negatifse karfl›s›nda siz de üçüncü fraksiyon gelifliyor, o da ikisinin karmas›. Yani negatif olursan›z o hiçbir zaman pozitife dönmez, bu sanat›n içinde kendi dinamiklerini, kendi sistemini bada bir kalite unsurudur. Yaflam›n›zdaki her noktaya bur›nd›rmas›, bir yandan da toplumdan beslenmesi. Bunu nu trafikten tutun da eflinizle olan iliflkinize kadar yanher flekilde açabiliriz, toplumun soss›tmak durumundas›n›z ki iyi bir hayat›n›z yal de¤erlerini, toplumun o günkü o olsun. E¤er siz hayat›n içerisinde hayat›n Ferhan fiensoy’un zaman dilimindeki politik de¤erlerini kendi dinami¤i içerisinde do¤ru sorular› “Oyunculuk kolay bir katabilirsiniz, menfi müspet birçok sorup, do¤ru cevaplar› vermezseniz, zaten de¤eri havuzun içine atabilirsiniz. Sameslektir, zor geçen 30 yeme¤inizden tutun da kulland›¤›n›z aranatta kalite bütün bunlar› öngörerek baya kadar kalitesiz bir yap›n›n içine düflsenesini saymazsak” olabilir ancak. Bizim de yapt›¤›m›z, müfl olursunuz. dedi¤ini an›msatan yazd›¤›m›z oyunlarda dikkat etti¤iSinan Tuzcu, ÖNCE KAL‹TE: Sanat›n sosyal sorummiz bu. luluk gelifltirmede ve yaflam› kaliteli k›lsanatç›n›n kalitesinin mada sizce rolü ne? ÖNCE KAL‹TE: Sinan Tuzcu aç›yaflam tarz› ve yapt›¤› Bence iki rolü var, bir tanesi, her türlü s›ndan kalite neyi ifade ediyor, siz ifllerle paralel bir sanatta kaliteyi yakalamak için ne sosyal sorumluluk projesinin içindeki çekirdek noktas›d›r sanat. Örne¤in bizim yap›yorsunuz? flekilde yürüdü¤ünü karfl›laflt›¤›m›z Faz›l Say konseri gibi. Bu Ben konservatuar okumadan önce söylüyor. turizm bölümünde okudum ve uzun sosyal sorumluluk projesidir ve icra edilen bir sanat›n paralelinde yürür sözkonudönemde birçok yerde staj yapt›m. Bunlardan bir tanesi mesala Parksu Hilton. Bu tarz çasu sosyal sorumluluk projesi. Bu birinci dereceden birebir içinde oldu¤u noktad›r. Bir di¤eri de biz sanatç›l›flmalar›m s›ras›nda, bir k›sm› okulda bir k›sm› özel flirketlerde olmak üzere toplam kalite yönetimi ve o zalar toplumda her zaman televizyona ç›kt›¤›m›z, sahneman u¤raflt›¤›m ifller üstüne çeflitli e¤itimler de ald›m. de oldu¤umuz, topluluklara hitap etti¤imiz için bilinen, Dolay›s›yla oradan edindi¤im bir “kalite” kavram› var. tan›nan, sevilen, toplumda rol modeli olan kifliler oldu¤umuz an, bizim bir sosyal sorumluluk projesini desOnu yans›t›rsam e¤er sordu¤unuz soruya, bizim iflimizde ifli icra ederken esas nokta problem çözmektir. tekliyor olmam›z toplum içerisinde bir güven yarat›yor Çünkü bir oyunu sahnelerken daha çok oluflan probve toplumun da o sosyal sorumluluk projesini desteklemesini sa¤l›yor. Bu da ikinci nokta, sosyal sorumlulemlerin üstünden gitmek zorundas›n›z. Örne¤in, siz oyuncuyla belirli bir dram alan›, bir kurguyu çal›fl›rs›luk projesinin içerisinde sanat›n ve sanatç›n›n ne kadar, nas›l oldu¤udur. Kesinlikle olmal›. Çünkü bir projenin n›z. ‹ki diflli düflünün, o iki difllinin düzgün çal›flmas›n› sa¤lamak istersiniz, fakat e¤er bu diflliler dönmezse orsosyal sorumluluk olabilmesi için toplum taraf›ndan tada bir problem var demektir. Kalite yönetiminde nakabul görmesi ve sosyal alana yay›lmas› laz›m. Bunu sa¤layacak birinci derecedeki insanlar sanatç›lard›r. s›l bal›k k›l盤› vs. gibi çeflitli çözüm yöntemleri varsa Sonra bunu bir e¤ri olarak düflünürseniz, birinci deretiyatroda da biz bu yöntemleri uyguluyoruz. ‹flte bunlar›n hepsi özünde bizim daha kaliteli, dam›t›lm›fl, sevicedeki yöneticiler, toplumun önde gelenleri, politikac›yeli ifller yapmam›z› sa¤l›yor. lar, sivil toplum örgütleri, kurulufllar vs. diye gider. Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
35
SANAT & KAL‹TE
Sinan Tuzcu ile Önce Kalite Dergisi Editörü Nurdan Sönmez birarada.
ÖNCE KAL‹TE: Bir televizyon program›nda Dervifl Zaim’in yönetmenli¤ini yapt›¤› son filmi Nokta’n›n baflrolünü oynayan Mehmet Ali Nuro¤lu, o filmde piflmanl›klar› olan bir hattat›, vicdan azab›yla hareket eden bir karakteri canland›rd›¤›n› belirtti. Sonra da “Benim vicdan azab›m da televizyon” dedi. Sizin televizyon oyunculu¤una öyle bir bak›fl aç›n›z var m›? Hay›r ben televizyona vicdan azab› olarak bakmam. O da benim yapt›¤›m ifltir, bir kere her fleyden önce para kazand›¤›m ifltir. Topluma ç›kt›¤›m, ad›m att›¤›m ifltir. Dolay›s›yla vicdan azab›ndan çok, bir çal›flma ortam› olarak bak›yorum. Oyuncunun televizyonda çal›flmas›na negatif ve pozitif yaklaflmakla ilgili bu. Negatif yaklafl›rsan›z, çok yorucu bir fleydir, günde 16 saat çal›fl›rs›n›z, haftada iki gün çal›fl›rs›n›z, bofllu¤unuz yoktur, bayram tatili hiçbir fley tan›maz. Pozitif bakarsan›z da siz e¤er haftan›n 7 günü sanat›n›z› icra edebilecek, oyunculu¤unuzu gelifltirebilecek bir alan bulabiliyorsan›z ne mutlu size. Televizyonda haftada 110 sayfa çekilir, inan›lmaz, dünyada inan›lmaz bir rakama ulaflmaya çal›fl›yorsunuz. Dolay›s›yla size bir pratiklik kazand›r›yor, sürekli çal›flt›¤›n›z, pratik yapt›¤›n›z için iflinizi daha iyi yapman›z› sa¤l›yor, ben televizyona böyle bak›yorum, hiçbir zaman vicdan azab› olarak bakm›yorum. ÖNCE KAL‹TE: Sanatta kaliteyi art›rmak için sizce
sanatç›lar yeterince destekleniyor mu? Bu bir sistem gerektirir, Türkiye’de bu sistem ma-
36
alesef yok, yavafl yavafl kurulmaya çal›fl›yor. Bu sadece, devletin, bir tak›m bakanl›klar›n vs. oluflturaca¤› bir sistem de¤il. Bu ayn› zamanda sanatç›n›n kendi içinde de belirli bir kurumla sendikadan tutunda meslek örgütlerine kadar belirli bir yap›lanmayla gitmesi gerekti¤ini gösterir, bütün dünyada böyledir. Siz hiçbir zaman bireysel, kiflisel olarak devletten taleplerinizi profesyonel düzeyde alamazs›n›z. Ben Sinan Tuzcu olarak gitsem desem ki Kültür Bakanl›¤›’na, “Ben tek bafl›ma destek istiyorum”, bir fley alamam. Ama ben bir sendikayla bir meslek kurulufluyla bir tiyatroyla örgütlenmifl olarak gidersem o zaman zaten do¤ru bir sistemle yaklafl›yorumdur, bunlar› sa¤lamak laz›m. fiimdi yavafl yavafl yap›lan›yoruz. Örne¤in B‹ROY (Birleflik Oyuncular Meslek Birli¤i) diye bir kuruluflumuz var, art›k telif haklar› ve her türlü haklar›m›z korunacak. Bütün meslek örgütlerinin ayn› çat› alt›nda topland›¤› bir yap›lanma bu. S‹NE-SEN (Türkiye Sinema Emekçileri Sendikas›), yeni bir yap›lanmaya gidiyor, sinema ve televizyon emekçileri için sendikalaflmay› h›zland›r›yor. Bütün bunlar 10 sene sonra daha yap›sal bir fleye dönüflecek. Daha önce bunlardan hiçbir tanesi yoktu, vard› ama çal›flm›yordu. Art›k flu da var, biz biraz ekonominin de getirisi olarak, yavafl yavafl dünyayla paralel çal›flmaya bafll›yoruz, yapt›¤›m›z bir sürü ifl Avrupa’da, Ortado¤u’da, Balkanlar’da d›fl ülkelerde gösteriliyor. Bu sizin sanatsal olarak da d›flar›ya aç›lman›z› sa¤l›yor. Dolay›s›yla entegre olman›z laz›m. Siz d›flar›dan bir telif ücretini almak istiyorsa-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
pars›n›z ve 15-20 senede yapamad›¤›n›z s›çramay› o çok iyi iflle gerçeklefltirebilirsiniz. Çok iyi bir sinema filmi yapars›n›z 15-20 y›ld›r cebinizde biriktirdi¤iniz bütün oyunculuk kabiliyetlerinizi gösterirsiniz ve bütün dünyada bir anda ad›n›z duyulur, bunlar›n hepsi sadece Türkiye’ye özgü fleyler de¤il, bütün dünyada varolan fleyler. ‹ngiltere’de de ABD’de de böyle. Yani sektörleri konufluyorsak ve büyük örnekler vereceksek, en güzel örnekler ABD ve ‹ngiltere’dir. Geliflmekte olan sektör diyeceksek de en güzeli Hindistan’d›r. Bollywood örne¤i, son 20 senede inan›lmaz bir at›l›m yapm›flt›r. Bunun en baba sebebi de sektörün içerisine, Bollywood içerisine giren parad›r, para artt›kça kalite artar, böyle bir denklemi vard›r. Az bütçeli ifllerin baflar›s› istisnad›r. Bir makara film al›yorsan›z bunu para verip al›yorsunuz, bu bir maliyettir. Onun için de televizyon ve sinema her zaman aç›lmal›d›r, bu sektörü büyütmelidir diye düflünüyorum.
n›z, burada bir meslek birli¤inizin olmas› laz›m. Tüzel kiflilikler hiçbir zaman bir fley ifade etmezler. Dolay›s›yla sanatç›lar bunlar› gördükçe ve paralar› bir yerlerde tak›l› kald›kça “Yahu biz ne yapaca¤›z?” demeye bafllad›lar. Ve bu bir örgütlenmeye do¤ru gitti. Bunun yan›nda bir tak›m sosyal haklar da var, siz e¤er örgütlü de¤ilseniz hiçbir sosyal hakk›n›z› alamazs›n›z, dolay›s›yla yaflam›n›z sosyal haklar›n›z olmazsa pek de kalitesiz olur. Sosyal haklara sahip olman›z için örgüte ihtiyac›n›z var, bunlar›n hepsi birbirine paralel büyüyen fleyler. E¤er böyle bir meslek örgütüyle çal›fl›rsan›z, kültür bakanl›¤›n›n ya da devletin çeflitli kurulufllar›n›n ya da özel kurulufllar›n destekleri daha da art›yor olacak. ÖNCE KAL‹TE: Televizyon ve sineman›n sanatta kaliteyi yakalamak için olumlu ya da olumsuz etkileri sizce nelerdir? Ben olumsuz etkisini göremiyorum. Televizyon sanatç›n›n varoldu¤u bir aland›r, düzlemdir. Dolay›s›yla sanatç› televizyonda varolarak hem daha fazla kifliye seslenebiliyor hem de maddi olarak daha kuvvetli bir yap›n›n içerisinde oluyor. Sinemada da ayn› fley sözkonusu. Tabii bunlar kendi içinde ayr›l›r. Yani televizyonda ve sinemada yap›lan ifller, üretti¤iniz malzeme dokunulabilir bir fley olmad›¤›ndan örne¤in sigara paketi üretmedi¤inizden, havada bir fley üretti¤iniz için ne kadar iyi ve do¤ru oldu¤u tamamen kendi içinde alg›lanmas› gereken bir fleydir, televizyona çok iyi bir ifli ya-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
ÖNCE KAL‹TE: Gelecek dönem projelerinizden söz eder misiniz? Benim geçen sene yazd›¤›m ve BKM (Befliktafl Kültür Merkezi) ve ‹stanbul Halk Tiyatrosu ile ortak yap›lan proje Anadolu turnesine ç›k›yor. Oyunumuzun ad›; “Sürmanflet.” 2 Haziran’da Yalova ile bafll›yoruz, daha sonra Ankara, Eskiflehir, Adana, Gaziantep ve ‹zmir gibi çeflitli flehirlere gidece¤iz, bütün Anadolu’yu gezece¤iz, amac›m›z bu. Muhtemelen gitmeli, gelmeli olaca¤›ndan, bütün yaz devam edecek. Bir de eflimle (Dolunay Soysert) bir projede yer ald›m, onu çektik. “Orada” diye bir film, Frans›z-Türk ortak yap›m›. Fransa’da e¤itim görmüfl bir genç arkadafl›m›z›n ilk filmi. O da çeflitli yurtd›fl› festivallerine kat›l›yor. Film bitti, flimdi post prodüksiyon aflamas›nda. Önümüzdeki y›l da Eylül itibariyle vizyona girecek. O filmle de çeflitli festivallere hem yurtiçinde hem yurtd›fl›nda gidiyoruz. Yapt›¤›m›z her iflin arkas›nda duruyoruz, çok da güzel bir ifl oldu. Dolunay Soysert (eflim), ben, Erol Abi (Erol Günayd›n) ve Füsün Erbulak var dolay›s›yla çok güzel bir proje. ÖNCE KAL‹TE: Tiyatrolar ve tiyatro sanatç›lar›
desteklenmediklerini ve tiyatroya olan ilginin azald›¤›n› söylüyor, siz bu konuyu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bu yapt›¤›n›z iflle bence do¤ru orant›l›. Ben hep flunu söylerim, “Tiyatrocular›n, tiyatro ile u¤raflan kimsenin ‘Seyirci gelmiyor’ deme hakk› bence yoktur. Seyirciyi oraya getiren tiyatrolar vard›r, getiremeyen tiyatrolar vard›r.” Bunu flundan dolay› söylüyorum, siz e¤er
37
SANAT & KAL‹TE surlar›n› kendi yapt›¤›n›z iflte bar›nd›ram›yorsunuz zaten o zaman bir talebinizin de olmas› aç›kças› bana biraz arkaik geliyor. ÖNCE KAL‹TE: Oyunculuk kariyerinizi yurtd›fl›n-
da da sürdürmek gelecek dönem planlar›n›z aras›nda yer al›yor mu? ‹liflkide oldu¤umuz yurtd›fl›nda tiyatrocu arkadafllar›m›z var, benim Londra’yla, Dolunay’›n ABD ile ba¤lant›lar› var. Ama hani flu anda biz daha çok kendi ülkemizle ilgilenmeyi tercih ediyoruz. Çünkü Dolunay’da ben de yurtd›fl›nda belli süreler bulundu¤umuz için neyin nas›l oldu¤unu, nas›l ilerledi¤ini biraz biliyoruz. Siz e¤er önce buradaki ifli hallederseniz, oraya gitmek daha kolay oluyor, biraz burada kaliteli, Türkiye’yi ileriye do¤ru götürecek ifller yapmak laz›m ki oradakiler sizi talep edebilsin.
Önümüzdeki sene kendi yazd›¤›m oyunu yönetiyor olaca¤›m. Yazd›¤›m oyunu bu sene Alp Akkaya diye genç yönetmen arkadafllar›m›zdan biri yönetti, önümüzdeki sene ben yönetiyor olaca¤›m. 15-20 y›ld›r bir özel tiyatro geçmifline sahipseniz toplumda bir tiyatro altyap›s› oluflturamam›fls›n›z demektir. Bu sadece Kültür Bakanl›¤›’n›n ya da herhangi bir kurumun itelemesiyle olmaz. Buradaki birinci sorumlu sizsiniz zaten, tiyatroyu yapan insanlar. Ondan sonra ikinci dereceden sorumlu olan insanlar vard›r, mesela bizim devletimizin hala bir kültür politikas› yok, çok büyük bir eksikliktir. Ama kültür politikas› olmas› için devletin sanatç›lar taraf›ndan zorlanmas› gerekir. Henüz daha bir kafl›¤› sa¤dan al›p sola getiremeyecek bir da¤›n›kl›k içerisindeyken devlete sözle böyle bir bask› yapmam›z bence gereksiz. Erken yap›yoruz her fleyi. Ancak siz kaliteli ifller üretirseniz ve bir kalite ortaya ç›kar›rsan›z yani birinci derece dünya standard› bir ifl üretirsiniz, o zaman flu soruyu sorma hakk›n›z var: “Ben birinci derece bir ifl ürettim ve benim devletim bana destek vermedi.” Ama e¤er siz hala üçüncü, dördüncü s›n›f ifller yap›yorsan›z, modern tiyatronun un-
38
ÖNCE KAL‹TE: As›l aflk›n›z tiyatro mu? Tabii. Ben asl›nda oyunculu¤u çok ay›ran birisi de¤ilim, tiyatroda, televizyonda, sinemada yap›lan oyunculuk diye böyle çok ay›ramam. Hepsinin teknikleri farkl›d›r. Hepsinin birbirinden ayr› teknikleri vard›r. Televizyon içerisinde yap›lan ifller içinde geçerlidir, dizideki oyuncunun tekni¤i baflkad›r, ayn› oyuncunun bir yerde flov yap›yor olmas› baflka fleylerdir. Karakter mi oynuyorsunuz, komedi mi, hepsi için farkl› teknikler var. Ama tabii ki en büyük sevdam oyunculuktur. Yazarl›¤› biraz sevdi¤im için biraz da eksik olarak görüp kendimi yetifltirdi¤im için yap›yorum. En büyük sevdam her zaman oyunculuk olmufltur. ÖNCE KAL‹TE: Oyuncular, e¤lence sektöründe farkl› iflleri yap›yor. Televizyon program› haz›rlay›p sunma, stand-up, sunuculuk, flov program› yapma vs. gibi. Siz bu ifllerin neresindesiniz? Sunuculuk yap›yorum, örne¤in bir firman›n kurulufl y›ldönümüyle ilgili bir sunum yapt›m. Her zaman, e¤lence sektörü çeflitli kabiliyetler bar›nd›r›r. Baz› insanlar vard›r ki oyunculukla paralel e¤lence sektörünün içerisinde bir sürü ifl yapabilirler. Bu tamamen sektörün içinde nas›l çevrelerle çal›flt›¤›n›zla, plan›n›z›n ne oldu¤uyla ilgili. Baz› arkadafllar›m›z vard›r ki çok hakl› olarak onlar sadece oyunculuk çerçevesinde kalmak isterler. Fakat benim öyle bir k›s›tlamam yok. Ben e¤lence sektörünün içerisindeki her noktada çal›flabilece¤im düflüncesindeyim. Bir flovmen olma derdim yok ama hani ileride bundan 5-6 y›l sonra yapabilirim.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
‹LE STANDARTLAR
‹klim de¤iflikli¤i ve standartlar klim de¤iflikli¤i dünyan›n varoluflundan bu yana süregelen bir olgu olmas›na ra¤men, bu de¤iflim endüstrileflme sonras›nda h›zla artm›fl ve son dönem içerisinde endifle verici boyutlara ulaflm›flt›r. Atmosferdeki karbon dioksit ve di¤er sera gazlar›n›n ulaflt›¤› birikim düzeyi, sanayi devriminden bu yana h›zla yükselmektedir. Temelinde fosil yak›t kullan›m›, orman alanlar›n›n azalmas› ve di¤er insan faliyetleri bulunan bu yükselifli, nüfus art›fl› ve ekonomik büyüme desteklemektedir. Enerji üretimi ve sanayi faliyetlerinden sal›nan ve atmosferi çevreleyen sera gazlar›, enerjinin dünyam›zdan uzaklaflmas›n› engellemekte ve ›s›nmaya neden olarak iklim süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir. ‹klim de¤iflikli¤i sonucunda ortaya ç›kan, insanlar ve ekosistemler üzerinde derin etkiler yaratma potansiyeline sahip sel ve kurakl›k gibi do¤a olaylar›, ülkeleri bu konuda acil önlem almaya itmektedir. Sürdürülebilir kalk›nma ve çevre koruma konular›ndaki en önemli uluslararas› anlaflmalar aras›nda ilk s›rada Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto Protokolü gelir. 1992 y›l›nda Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi UNFCCC (UN Framework Convention of Climate Change), iklim de¤ifliklikleri ile sonuçlanan küresel ›s›nma problemlerine yönelik olarak sera gazlar›n›n emisyonunun azalt›m› ad›na bir hedef belirlemifltir. Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi 1994 y›l›nda yürürlü¤e girmifltir. Bunu, 1997 y›l›nda ba¤lay›c› yükümlülükler içeren Kyoto Protokolü izlemifltir. Kyoto Protokolü afla¤›da belirtilen 6 sera gaz›yla ilgilidir: l Karbon dioksit (CO2) l Metan (CH4) l Diazot monoksit (N2O) l Hidroflorokarbonlar (HFCs) l Perflorokarbonlar (PFCs) l Kükürt heksaflorid (SF6)
‹
Neli Adoni
ADVERTORIAL
LRQA Türkiye Operasyon Müdürü
Kyoto toplant›s›nda “atmosferdeki sera gaz› birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki tehlikeli insan kaynakl› etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmay› baflarmak” yönünde bir hedef belirlenmifltir. Kyoto protokolü Annex I ve Non-Annex I ülkeleri olarak adland›r›lan 169 ülke
40
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
AB böyle bir grup olarak ele al›nmak üzere seçilmifltir ve EU-ETS (Avrupa Birli¤i Emisyon Ticaret Plan›) oluflturulmufltur.. EU-ETS uygulamas›n›n çerçeve ve kurallar› Avrupa Direktifi 2003/87/EC’de belirlenmifltir. Bu direktif, l Plana dahil olan sektörleri tan›mlar (yanma, rafineriler, kireç ve cam üretimi, vb.) l Yukar›da ad› geçen 6 gazla bafllamak üzere sera gazlar›n› tan›mlar l Her kurulufl için izin gerekliliklerini saptar l Do¤rulama yap›labilmesi için izleme ve raporlama gerekliliklerinin ve kriterlerini saptar
taraf›ndan onaylanm›flt›r. Protokol, sera gaz› emisyonunun azalt›lmas› yükümlüklerini kabul eden geliflmifl ülkelerin (Annex I ülkeleri), her sene bir Sera Gaz› Envanteri ibraz etmelerini gerektirmektedir. Sera gaz› emisyonu azalt›m›na yönelik bir yükümlülükleri bulunmayan geliflmekte olan ülkeler (Non-Annex I ülkeleri) ise ifltirak edebilirler Annex I ülkeleri AB-27, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, Rusya, Ukrayna, H›rvatistan ve Avustralya’d›r. Non-Annex I ülkeleri ise Çin, Hindistan, Endonezya, Malezya, Filipinler, Tayland, Vietnam, Güney Kore, Arjantin, Brezilya, fiili, Meksika, Cezayir, M›s›r, Güney Afrika, Katar, Suudi Arabistan vb. d›r. Türkiye uzun süre Kyoto Protokolüne kat›lmam›fl ancak 30 May›s 2008’de Protokolü imzalayaca¤›n› resmen aç›klam›fl, 05.02.2009 tarihinde de Türkiye’nin Kyoto Protokolüne kat›lmas›n›n uygun bulundu¤una iliflkin kanun tasar›s› TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaflm›flt›r. Sera gazlar›n›n azalt›m› ad›na, esnek mekanizmalar ad› verilen üç ana mekanizma belirlenmifltir. Bunlar:
Halihaz›rda sadece CO2 emisyonlar› raporlanmakta ve ticareti yap›lmaktad›r. Avrupa Birli¤i’ndeki EU-ETS uygulamalar› 2005 y›l›nda bafllam›flt›r ve üç aflamadan oluflmaktad›r. Aflama I: 2005 – 2007 Aflama II: 2008 – 2012 Aflama III: 2012 – 2020 (onaylanmak üzere). Tüm taraflara, üç senelik bir süre içerisinde yay›labilecek belirli bir azami CO2 emisyon hacmi tayin edilir.. Sonras›nda EU-ETS, ‘tayin edilmifl miktar ünitelerinin’ (assigned amount units - AAUs), Annex I Taraflar› aras›nda transfer edilmesine izin verir. EU-ETS’nin uygulanmas›na özgü fayda, kendisine tahsis edilen
1- Emisyon Ticaret Plan› (Emissions Trading Scheme - ETS) 2- Ortak Uygulama (Joint Implementation - JI) 3- Temiz Kalk›nma Mekanizmas› (Clean Development Mechanism - CDM) Emisyon Ticaret Plan› bir grup ülkenin bir araya gelmesi ile, uyum amaçlar› çerçevesinde tek oluflum fleklinde davran›labilmesine ve genel bir emisyon s›n›r› belirlenmesine olanak sa¤lar.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
41
‹LE STANDARTLAR
emisyon hacminden daha az emisyon üreten taraflar›n,(ülke ya da flirketler) artan emisyon haklar›n›, kendilerine tahsis edilen emisyon hacminden fazla emisyon üreten taraflara satabiliyor olmalar›d›r. . Bu flekilde taraflar aras›nda finansal bir ç›kar üretilerek, daha az emisyon üreterek tahsis edilen hacmin artan k›sm›n›n finansal kara dönüfltürülmesi konusunda motivasyon/teflvik sa¤lan›r. Temiz Kalk›nma Mekanizmas› emisyon azalt›m› taahhütleri olan endüstrileflmifl taraflar›n hedeflerine ekonomik anlamda verimli bir flekilde ulaflmalar›na olanak sa¤lar. Projelere yat›r›m yapmak konusunda teflvik farkl› karbon maliyeti indirimleri ile yarat›l›r. Örne¤in; yerel olarak emisyon azalt›m›n› hedefleyen endüstriyel bir ülkenin, denizafl›r› ülkelerde emisyon indirimi sa¤lamay› amaçlayan Temiz Kalk›nma Mekanizmas› yat›r›mlar›na k›yasla büyük oranda daha yüksek maliyetlerle karfl›laflmas› kuvvetle muhtemeldir. Yat›r›m teflvikleri sa¤layan Temiz Kalk›nma Mekanizmas›, ev sahibi ülkelerde daha temiz enerji kaynaklar›n›n veya daha verimli endüstriyel süreçlerin benimsenmesi vas›tas› ile sürdürülebilir geliflimi teflvik ederek proje finansmanlar›na yard›mc› bir görev üstlenir. Yerel projelerden elde edilen gelirleri vergilendiren ev sahibi ülkeler, Çin’de de oldu¤u gibi, ayn› zamanda iklim de¤iflikliklerine yerel adaptasyonu sa¤lamak amac›yla da kullan›labilecek ulusal bir fon da oluflturabilmektedirler. Temiz Kalk›nma Mekanizmas› proje temelli bir mekanizmad›r ve bu vas›ta ile uygun nitelikteki Annex 1 Taraflar› geliflmekte olan Non-Annex 1 ülkeleri taraf›ndan gerçeklefltirilen projelerde üretilen karbon kredilerini sat›n alabilmektedir. Bu gibi Annex 1 Taraflar›
42
uygunluk gerekliliklerini karfl›layabilmek ad›na karbon kredilerini sat›n alabildikleri gibi Birleflik Devletler örne¤inde oldu¤u gibi spekülatif amaçlarla da sat›n alabilmektedir. Asya, Güney Afrika, Güney Amerika gibi Non-Annex 1 ülkelerinde gerçeklefltirilen projeler, ev sahibi ülkenin kendi sürdürülebilir geliflim hedeflerine yard›mc› oldu¤u ve Denizafl›r› Geliflim Yard›mlar›n› sapt›rmad›¤› sürece tek tarafl› bir flekilde, yat›r›mla beraber çift yönlü bir flekilde ya da Annex 1 ülkelerinin flirket ve hükümetlerinin deste¤i ile gelifltirilebilir. Temiz Kalk›nma Mekanizmas› çat›s› alt›nda projeler, 2000 y›l›ndan bafllamak üzere Belgelendirilmifl Emisyon Azalt›m› (Certified Emission Reductions - CERs) olarak bilinen emisyon kredileri meydana getirebilirler. Bu nedenle non-Annex 1 Taraflar›, yat›r›mc› Annex 1 Taraf› ile gelifltirilen projeler vas›tas›yla, ticareti yap›labilen ‘Belgelendirilmifl Emisyon Azalt›m› (CER)’
meydana getirilmesiyle ilgilenmeye bafllam›flt›r. Ortak Uygulama di¤er Annex I Taraflar›n›n Annex I Taraflar›na yapt›¤› yat›r›mlardan kaynaklanan emisyon azalt›m ünitelerinin (ERU) transfer edilmesine olanak sa¤lar. Ortak Uygulama, Temiz Kalk›nma Mekanizmas›’na oldukça benzerlik tafl›maktad›r ve asl›nda büyük ölçüde ayn› metodolojileri, proje döngülerini ve genel yap›lar› benimsemektedir. En önemli fark, Ortak Uygulama’n›n, endüstriyelleflmifl Annex I ülkelerine, di¤er Annex I ülkelerinde yat›r›m ve geliflim arac›l›¤›yla hedeflerine ulaflmalar›nda destek olmak amac›yla tasarlanm›fl olmas›d›r. E¤er ev sahibi bir ülke, Kyoto Protokolü alt›nda ayr›ca bir hedefe sahipse, bu koflullar alt›nda bir Ortak Uygulama projesi, her zamanki referans
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
s›n›ra oranla emisyonu azaltmak zorundad›r böylece Emisyon Azalt›m Ünitelerinin sat›lmak üzere serbest kalmalar› sa¤lanacakt›r. Ev sahibi ülkenin emisyonlar› Kyoto Protokolü alt›nda s›n›rlanm›flt›r. Ortak Uygulama Projeleri ev sahibi ülkenin emisyonlar›n› azalt›r ve toplam emisyon miktar›n›n, Emisyon Azalt›m Ünitesi fleklinde yat›r›mc› ülkeye transfer edilebilecek bir k›sm›n› (Atanm›fl Miktar) serbest b›rak›r. Bunlar daha sonra ev sahibi ülkenin izin verilmifl emisyonlar›ndan ç›kar›larak yat›r›mc› ülkenin toplam izin verilmifl emisyonlar›na eklenir. Ortak Uygulama projeleri 2000 y›l› ve sonras›ndan itibaren bafllayabilmektedir, ancak Emisyon Azalt›m Üniteleri EU ETS’de bile 2008 y›l›ndan itibaren uyum için kullan›labilmektedir. Ortak Uygulama projelerine kat›l›m sa¤layabilecek ülkeler: Avusturya, Beyaz Rusya, Belçika, Bulgaristan, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Avrupa Toplulu¤u, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, ‹rlanda, ‹talya, Japonya, Lihtenfltayn, Litvanya, Lüksemburg, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Slovenya, ‹spanya, ‹sveç, ‹sviçre, Ukrayna, Birleflik Krall›k ve ‹rlanda. l
ÜÇÜNCÜ TARAF DO⁄RULAMALAR – ISO 14064 Sera gazlar›n›n izlenmesi, azalt›lmas› ve raporlanmas› ile ilgili ortaya ç›kan zorunluluklara paralel olarak, flirketlerin gönüllülük esas› ile sera gaz› emisyonlar›n› raporlamalar› gündeme gelmifltir. Bu durum, üçüncü taraf do¤rulamalar› için artan bir talep yaratm›flt›r. Gönüllülük esas›na göre yay›nlanan raporlar›n ve beyanlar›n uluslararas› bir standart temel al›narak do¤rulanabilmesi amac›yla ISO 14064 standtarlar› yay›nlanm›flt›r.
yan›s›ra, kuruluflun sera gaz› envanterinin raporlanmas›, iç denetim ve do¤rulama sorumlulu¤u gibi uygulamas› gereken yönetim sistemi gereklerini ortaya koyar. Sera gazlar› - Bölüm 2: Sera gaz› emisyon azaltmalar›n›n veya uzaklaflt›rma iyilefltirmelerinin hesaplanma, izlenme ve rapor edilme faaliyetleri için k›lavuz ve özellikler: Kuruluflun sera gaz› emisyonlar›n› azaltmas›na yönelik olarak gerçeklefltirdi¤i spesifik projelere ve proje bazl› faaliyetlere odaklan›r. Projelere temel olacak senaryolar›n oluflturulmas›, projeye iliflkin performans de¤erlerinin izlenmesi, ç›kt›lar›n say›sallaflt›r›lmas› ve proje sonuçlar›n›n do¤rulamaya tabi tutulmas› ile ilgili prensipleri ve gereklilikleri düzenler. Sera gazlar› - Bölüm 3: Sera gaz› beyanlar›n›n onaylanmas›na ve do¤rulanmas›na dair k›lavuz ve özellikler: Sera gazlar› ile ilgili verilerin denetlenmesi ve emisyon beyanlar›n›n do¤rulanmas› ile ilgili yaklafl›mlar›n›n oluflturulmas›na dair prensipleri içerir. Kurulufl ISO 14064 belgelenmesinden nas›l yarar sa¤lar? l Karbon emisyonlar›n›n azalt›lmas› için kuruluflun taahhütünü kan›tlar. l Kuruluflun sera gaz› emisyonlar›n› nicellefltirmesi ve raporlamas› ile ilgili iç sistematiklerin kurulmas›n› sa¤lar. l Kuruluflun sera gaz› emisyon beyanlar›n› üçüncü taraflar nezdinde güvenilir k›lar. l Kuruluflun emisyon azaltmaya yönelik projelerinin ve sonuçlar›n›n somut ve say›sal olarak olarak de¤erlendirilmesini mümkün k›lar.
ISO 14064 3 bölüm olarak haz›rlanm›flt›r: Sera gazlar› – Bölüm 1: Sera gazlar›n›n emisyon ve tutulma miktarlar›n›n tespiti ve bildirilmesi için kurulufl seviyesinde k›lavuz ve özellikler : kurulufl seviyesinde sera gaz› envanterinin hesaplanmas›, yönetilmesi ve raporlanmas› ile ilgili genel prensipleri incelemektedir. Sera gazlar›n›n yönetilmesi ile ilgili kurulufl s›n›rlar›n›n belirlenmesi, emisyonlar›n say›sal olarak ifade edilmesi ve emisyon azalt›c›/ tutucu önlemlerin al›nmas› ile ilgili gereklilikler içerir. Bu gerekliliklerin
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
43
ULUSAL KAL‹TE HAREKET‹
Erenköy Zihnipafla Pratik K›z Sanat Okulu /5/2009 tarihinde iyi niyet bildirgesini imzalayarak Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) kat›lan Erenköy Zihnipafla Pratik K›z Sanat Okulu, Okul Müdürü Seda Büyükol ile yapt›¤›m›z röportaj› okurlar›m›za sunuyoruz.
4
ÖNCE KAL‹TE: Okulunuzu tan›t›rm›s›n›z? Okulumuz mecburi ö¤renim ça¤›n› aflm›fl bayan kursiyerlerin örgün, Mesleki ve Teknik E¤itimin yan›nda veya d›fl›nda uygulanan programlarla bir mesle¤e haz›rlayan, meslek sahibi olanlar›n mesleklerinde geliflmelerini, uyumlar›na olanak sa¤layan ayr›ca kursiyerlerin günlük yaflamlar›nda ilgi, istek ve gereksinimlerine uygun e¤itimlerle belgeye götüren MEB K›z Teknik Ö¤retim Genel Müdürlü¤ü’ne ba¤l› bir yayg›n e¤itim kurumudur. Okulumuz 1968-1969 E¤itim Ö¤retim y›l›nda Seda Büyükol e¤itime bafllam›flt›r. 29. 08. 1968 y›l›nda Zihnipafla Okul Müdürü Pratik K›z Sanat Okulu (Akflam K›z Sanat) olarak e¤itime aç›lm›flt›r. 2008-2009 Ö¤retim Y›l› itibar› ile kurumumuzda 21 kadrolu meslek dersi ö¤retmeni ile; El Sanatlar› Teknolojisi-1, El Sanatlar› Teknolojisi-2, Grafik ve Foto¤raf-1, Giyim Üretim Teknolojisi, Yiyecek ‹çecek Hizmetleri, Çocuk Geliflimi ve E¤itimi Bölümlerinde; toplam 65 kursta 2 bin 136 Kursiyere e¤itim-ö¤retim verilmektedir. ‹lkö¤retim ça¤›n› tamamlam›fl bayan kursiyerlerin kat›labilece¤i gibi meslek kurslar›m›zda (Kebapç›l›k, Pastac›l›k, Garsonluk, S›cak Mutfak Aflç›s› vb.) hem bayan hem erkek kursiyerlere e¤itim verilmektedir. ÖNCE KAL‹TE: UKH hareketine kat›lma amac›n›z nedir? Baflar›daki zorunlulu¤un iyi yönetimden kaynakland›¤›na inand›¤›m›z için rekabetçi ortamdaki yerimizi sa¤lamlaflt›rmak inanc›nday›z. Bu görüflten hareket ederek Ulusal Kalite Hareketine kat›lma ihtiyac› duyduk ve 04.05.2009 tarihinde kat›ld›k. ÖNCE KAL‹TE: UKH kuruluflunuza ve sektörünüze hangi katk›lar› sa¤layacak? Okulumuzda UKH çal›flmalar›n› bafllat›rken; kurumumuzun EFQM Mükemmellik Modeli ve kriterlerini kullanarak kuvvetli yönlerimizi ve iyilefltirmeye aç›k alanlar›m›z› belirleyip aktif ekip yap›m›zla çal›flmalar›m›z› h›zland›r›p kalite çal›flmalar›m›za bu yönde yön vermeye karar verdik. Bu çal›flmalar›m›z için KalDer yönetimi ile görüflerek tüm kadromuza EFQM Mükemmellik Modeli ve yay›l›m› e¤itimleri al›nmas›n› sa¤lad›k. Ulusal Kalite Hareketi’yle mesleki teknik e¤itimde rekabet
44
gücümüzü artt›rmay›, ö¤renci portföyümüzü geniflletmeyi, kalitemizi sürekli iyilefltirmeyi, yaflam boyu ö¤renme ilkesini bu çerçevede uygulanmas›n› sa¤layaca¤›m›z› düflünmekteyiz. Ayr›ca e¤itim ve ö¤retimde her konuda liderlik eden ve öncü olan okulumuzun bu konuda da öncülük ederek UKH kat›l›m ve mükemmellik modeli uygulamas› kapsam›nda di¤er Mesleki Teknik E¤itim Okullar›na da örnek teflkil edece¤i kan›s›nday›z. ÖNCE KAL‹TE: Okulunuzda kalitenin artt›r›lmas› ve sürekli iyilefltirme konusunda yap›lan çal›flmalar nelerdir? Okulumuz TKY yolculu¤una 20022003 ö¤retim y›l›nda bafllam›fl olup y›llar içerisinde çeflitli baflar›lara imza atm›flt›r. 2002- 2003 Ö¤retim y›l› ‹yilefltirme Tak›m Çal›flmas› Kad›köy ‹lçe 1.si, 2003-2004 Ö¤retim y›l› ‹yilefltirme Tak›m Çal›flmas› ‹stanbul 2.si, 2004-2005 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si, ‹stanbul 4.sü, 20052006 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si, 2006-2007 ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 3.sü (82 okul aras›nda), 2007-2008 Ö¤retim Y›l› Özde¤erlendirme Rapor çal›flmas›nda Kad›köy ‹lçe 1.si. olmufltur. Sürekli iyilefltirmeyi kendine ilke edinmifl olan okulumuz mesleki teknik e¤itimde kendi alan›nda lider olmay› hedeflemifltir. Kurmufl oldu¤umuz kalite sistemi tüm bölümlerimizde uygulanmaktad›r. Kalite bilincinin yay›labilmesi amac›yla tüm çal›flanlar›m›za TKY ve EFQM Mükemmellik Modeli e¤itimleri ald›r›lm›flt›r. Bu kalite felsefesi çerçevesinde ekipler oluflturulup sürekli iyilefltirme mant›¤› ile çal›flmalar yap›lmaktad›r. Bu faaliyetlere tam kadro ile kat›l›m›n sa¤lanmas› sürekli iyilefltirme konusunda atm›fl oldu¤umuz önemli ad›mlardan biridir. ÖNCE KAL‹TE: Yak›n gelecek için hedefleriniz nelerdir? TKY çal›flmalar›n›n tüm süreçlerimizde uygulanabilir seviyeye getirilerek, kursiyer ve müflteri memnuniyetini, baflar› oranlar›n› ve kalitemizi sürekli artt›rmakt›r. EFQM Mükemmellik Modeli uygulamalar›n› yayg›nlaflt›rarak iyilefltirmeye aç›k alanlar›m›z› sürekli iyilefltirerek alan›m›zda yenilikçi, öncü ve lider bir okul olmay› devam ettirmektir. Ulusal Kalite Hareketi’nde baflar›y› yakalayarak gelecek 5 y›l içerisinde tüm Türkiye’de öncü ve lider tutumuyla okulumuzun ad›n› duyurmakt›r.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
HABERLER
Kamu kategorisinde 9. Ulusal Kalite Ödülleri sahiplerini buldu
Bu y›l Kamu Kategorisinde Ulusal Kalite Ödülü sürecine; Bursa Tophane Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi, Antalya Ayten Ça¤›ran Anaokulu, Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu-Özel Kad›köy fiifa Hastanesi ve Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavflanl› Devlet Hastanesi kat›ld›. 5-26 May›s 2009 tarihlerinde KalDer taraf›ndan ‘Kriz Sonras›nda Dünya Düzeni ve Kamunun Rolü’ ana temas› ile Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün himayelerinde düzenlenen 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu’nda, Kamu Kategorisi’nde Ulusal Kalite Büyük Ödüllerini ve Ulusal Kalite Baflar› ödülünü kurum temsilcileri Cumhurbaflkanl›¤› Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa ‹sen ve KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan’dan ald›lar. Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü Kamu Sektörü E¤itim Hizmetleri Kategorisi’nde T.C. Milli E¤itim Bakanl›¤› Antalya Ayten Ça¤›ran Anaokulu ve Kamu Sektörü Sa¤l›k Hizmetleri Kategorisi’nde Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu-Özel Kad›köy fiifa Hastanesi kazanan kurum oldular. Kamu Sektörü E¤itim Hizmetleri Kategorisi’nde Ulusal Kalite Baflar› Ödülü’nü ise T.C. Milli E¤itim Bakanl›¤› Bursa Tophane Anadolu Teknik Lise ve Endüstri
2
46
Meslek Lisesi kazand›. Ulusal Kalite Ödülleri’nin Türkiye’nin kalite alan›ndaki en önemli etkinliklerinden biri oldu¤unu belirten KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan, “Kamu sektöründe bu ödülün çok büyük bir özendirici etkisi var. Bu y›l kamu kategorisinde Ulusal Kalite Ödülleri’nin 9’uncu y›l›. Ulusal Kalite Ödülleri, ülkemizde kalite bilinçlenmesinin artmas› ve toplam kalite yönetim felsefesinin yayg›nlaflt›r›lmas›nda kuflkusuz önemli rol oynamaktad›r. Bu y›l ödülümüze iki e¤itim ve iki sa¤l›k kurumumuz baflvuruda bulundu. Okullar›m›z ve hastanelerimiz kaliteye verdikleri önemi taçland›rd›. Ödül kazanan kurumlar kamu yönetiminin bilinen k›s›tlar›na karfl›n sürdürülebilir baflar›l› sonuçlar elde ettiler” diye konufltu. Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
HABERLER
Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z Belgesi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi ad›na Yönetim Kurulu Baflkaan› Yücel Güngör’e KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay taraf›ndan takdim edildi.
GOSB, Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z Belgesi Ald› Gebze Organize Sanayi Bölgesi, KalDer’in düzenledi¤i 10. Kamu Kalite Sempozyumun’da “Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z” belgesi almaya hak kazand›. Kalite yönetimi, çevre, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i alan›nda kalite belgelerine sahip Türkiye’nin tek OSB’si GOSB’un ifl mükemmelli¤i, bir kez de Avrupa Kalite Yönetim Vakf› taraf›ndan belgelendi. ebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), 2007 y›l›nda bafllad›¤› kalite yolculu¤unda, yakalad›¤› baflar›lara yeni bir baflar› ekleyerek, “Mükemmellikte Yetkinlik 3 Y›ld›z” belgesini ald›. 10. Kamu Kalite Sempozyumu, 25 May›s 2009’da, Ankara’da gerçeklefltirildi. “Yetkinlik” belgesini KalDer Genel Sekreteri ‹rfan Onay’dan alan GOSB Yönetim Kurulu Baflkan› Yücel Güngör, bu baflar›n›n alt›nda, kaliteyi kurum kültürlerinin oda¤›na almalar›n›n yatt›¤›n› belirtti. Güngör, “Ald›¤›m›z belge ‘mükemmel kurulufl’ olma yolunda büyük yol ald›¤›m›z› ortaya koydu. fiimdiki hedefimiz ise Büyük Ödül’ü almak” dedi. EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde, bu y›l 10.’su düzenlenen Kamu Kalite Sempozyumun’a GOSB Yönetim Kurulu Baflkan› Yücel Güngör’ün yan›s›ra, Yönetim Kurulu Üyesi Sait Turfanda ve Bölge Müdürü Güher Türker kat›ld›. Konuyla ilgili görüfllerini paylaflan Türker, GOSB’un kalite yolculu¤unun en önemli kilometre tafllar›ndan biri olan Entegre Yönetim Sistemi belgelerini almaya hak kazanan Türkiye’deki ilk OSB olduklar›n› an›msatarak, bu yolda bir ad›m daha ileri gitmenin heyecan›n› duyduklar›n› kaydetti. Türker, “Kalite yolculu¤unu ekibimizle birlikte kurum olarak sürdürüyoruz. Mükemmellikte Yetkinlik belgesini
G
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
tüm çal›flanlar›m›z ad›na almak gurur verici. Kalite, tüm ayr›nt›lara gösterilen özenin sonucudur. Biz de gösterdi¤imiz bu özen sayesinde kalitemizi koruyor ve gelifltiriyoruz. Bunun için gereken cesareti, GOSB yönetiminin bizlere çizdi¤i vizyondan alarak hep ileriye bak›yoruz” dedi. Avrupa Kalite Yönetim Vakf› taraf›ndan gelifltirilen Mükemmellik Aflamalar› program›, mükemmellik yolculu¤una bafllam›fl kurulufllara cesaret vermek, kurulufllar›n hangi aflamada olduklar›n› göstermek ve her seviyedeki kuruluflun tan›nmas› amac›yla oluflturulmufltur. Türkiye’de belgelendirme, Avrupa Kalite Yönetim Vakf› ad›na KalDer taraf›ndan yap›lmaktad›r. Mükemmellik Aflamalar› program› 5 aflamal›d›r, ilk basamak Mükemmellikte Kararl›l›k seviyesidir. Mükemmellik yolculu¤unun bafl›nda olan ve bu aflamay› geçen kurulufllar için tasarlanm›flt›r. ‹kinci basamak, Mükemmellikte yetkinliktir ve kuruluflun baflar›l› biçimde yönetilip mükemmel kurulufl olma yolunda ilerledi¤ini gösterir. Baflvuran kurulufllar›n saha ziyaret sonuçlar›na ba¤l› olarak Mükemmellikte Yetkinlik 3*, 4*, 5* olanaklar› sunulmaktad›r. Mükemmellik Aflamalar› program›n›n üçüncü, dördüncü ve beflinci aflamalar› Ödül Finalistli¤i, Baflar› ve Büyük Ödül olarak tan›mlanm›flt›r.
47
GEZ‹
MALLORCA, M‹NORKA ve FEDER‹CO GARC‹A LORCA Gür sesli adamlar olsun istiyorum burada Atlar› yat›flt›ran, ›rmaklar› çeviren ‹skeletleri ses veren, günefl ve Çakmaktafl› bir a¤›zla türkü söyleyen Lorca spanya denilince ilk akl›ma gelen Garcia Lorca olmufltur. Lorca’y› Pablo Neruda’n›n yaz›lar›ndan, ‹spanya’y› ise Lorca’n›n fliirlerinden tan›m›flt›m. 16-19 Nisan 2009 tarihlerinde ‹spanya’n›n en büyük adas› olan Palma de Mallorca’da Mesut Do¤an Aliad ve EFQM taraf›ndan ikincisi düzenlenen “Uluslar aras› Sa¤l›k Sisteminde EFQM Deneyim Paylafl›m Toplant›s›”nda sunum yapmak üzere Taner Çavdar Bey’le yolculuk s›ras›nda Lorca’n›n dizelerinde s›k s›k geçen Sevilla-Granada-Endülüs bölgesine gidememenin üzüntüsü içindeydik. Lorca’n›n dizelerinde nefes al›p veren ‹spanya’y› portakal a¤açlar›yla tan›yordum ve yapaca¤›m›z sunumun slâytlar›n›n baz›lar›n› bu yüzden portakal rengine boyam›flt›m. Madrit’te kaç›rd›¤›m›z uça¤› saymazsak yolculu¤umuz iyi gidiyordu. Adaya indi¤imizde yeni bir ülkeyi ellerimiz ve ayaklar›m›zla keflfetmenin, anlamaya çal›flman›n ürpertisi içindeydik. Çok eskilere uzanan (alt› bin y›l öncesine dayanan yaflam izlerine sahip olan adan›n en büyük flehri olan Palma (baflkent), ‹sa’dan yüz y›l kadar önce Romal›lar taraf›ndan kurulmufl ve yaklafl›k 400 sene Araplar›n hakimiyetinde kalm›fl) bir tarihe sahip olan Mallorca tüm ülkeler ve flehirler gibi daha çok insan eli ve aya¤› de¤dikçe kendi de¤erlerinden ve yaflam tar-
‹
48
z›ndan uzaklaflarak s›radan ve birbirine benzeyen bir yerleflim merkezi olmufl. Dünyan›n her yerinden her milletten insanla karfl›laflmak, turizm ve küreselleflme ad›na ne kadar sevindirici gibi olsa da, gelene¤in korunmas› ve bozulmam›fl bir yaflam›n kesintiye u¤rat›lmadan gelece¤e aktar›lmas› ad›na bir o kadar üzücü duruyor. Çin mallar›n›n tüm dünyay› kas›p kavuran f›rÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
ediyor. Sahili boydan boya iflgal eden yatlar evlerle adeta iç içe geçmifl vaziyette iken deniz ve gündelik hayat› birlefltirerek ve adeta yaflam›n tümünü denizin içine katarak tüm hayat›m›z› denizin özgürlü¤ü ve mavili¤i ile kapl›yordu. Akflama do¤ru sahilde yürüyüfl yaparken bir çok insan›n spor yapt›¤›n›, bisiklete bindi¤ini ve sokaklara döküldü¤ünü görüyoruz. Batan günefl kimi zaman körfezin ince bir s›z›yla titreyen sular›nda kimi zaman görkemli Seu Katedrali’nin gökyüzüyle sarmafl dolafl olmufl burçlar›nda türlü oyunlarla adeta bir rakkase gibi k›vrak hareketlerle ruhumuzu hayalden hayale dald›rarak geçen zaman›n hüznünü bir iç çekmesi halinde içimize b›rak›yordu. Ayaklar›m›z ister istemez lofl ›fl›klar›n ayd›nlatt›¤› dar sokaklara do¤ru yollan›rken bizde sessizce ve esrarl› bir flekilde ‹spanyol neflesini bir gitar sesiyle sokaklara tafl›ran gürültüye ve nefleye t›pk› bir afyon gibi ürpertiyle kar›fl›yoruz. Burada gündüzün bitip gecenin bafllad›¤›n› anlamak o kadar zor ki zaman adeta iç içe geçmifl halkalar gibi hissettirmeden akflam›n içine sizi çekiveriyor ve günün nas›l bitti¤ini ve gecenin ne zaman ve nerede bafllad›¤›n› anlayam›yorsunuz. Darac›k ve t›pk› bizimkilere benzeyen sokaklarda kendimizi bir masal dünyas›nda her an baflka bir dünyaya ve sürprizlere aç›lacakm›fl hissi veren bir heyecan dalgas› içinde buluveriyoruz. ‹spanyollar (bayan ve erkek fark etmiyor) insan› flafl›rtacak volümde yüksek sesle konuflan insanlar. Hüzün ve neflelerini ifade ederken de bu özelliklerini mutlaka kullan›yorlar. Sokakta bir akflam vakti o¤lunu yüksek sesle azarlayan bir anne bunu herkesin içinde yapmaktan hiç çekinmiyor ve adeta bir tiyatro sahnesi gibi her mimik ve hareketin hakk›n› bir sanatç› titizli¤iyle teslim ediyor. Çok dikkatli takip etmezseniz kendinizi bir sokak oyununda zannedebilirsiniz. Lorca’n›n dizelerinin öncülü¤ünde darac›k sokaklar› tedirgin ad›mlarla takip ediyoruz. Darac›k sokaklarda Pelerinli adamlar Ve kulelerde Dönüp duran f›r›ldaklar. t›nas› buralara da u¤ramay› ihmal etmemifl ve bir çok sanat› ve üretimi (ayakkab› üretimi vb.) ortadan kald›rm›fl. Burada resmi iki dil var, ‹spanyolca ve yerel dil anlam›nda Katalanca (Malorcan) dili. Panoramik manzaras›, do¤al güzelli¤i ve yeflilli¤i ile adeta insan eli de¤mekten son anda kurtar›lm›fl bir bölge görüntüsü veren titreyiflleriyle Mallorca karfl›m›zda arz› endam Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Her soka¤›ndan ayr› bir nefle ve yaflam f›flk›ran adada kimi zaman çocuklu¤umuzun bir köfleden bize gizlice göz k›rpan büyüsüne kap›larak, kimi zaman içimizde derin bir ma¤araya y›llarca kapat›lm›fl arzular›n bo¤uk seslerine ald›rmadan bir ülkeyi tan›man›n zorlu¤una ve sabr›na gereken özeni göstererek de¤iflik mi-
49
GEZ‹
Bölgenin merkezine do¤ru yaklaflt›¤›m›zda çok s›k olarak eski Endülüs medeniyetinden izler tafl›yan mimarilere rastl›yoruz. Sonradan de¤ifltirilmifl, eklemeler yap›lm›fl, baflka mimarilere çevrilmiflte olsa Endülüs’ün o derin çizgileri, içimizi burkan titreflimlerle geçen zamana direndi¤ini gösteriyor.
mari terkiplerden oluflan sokaklara dal›yoruz. Akflam›n geç saatlerinde bafllayan yaflam gecenin ilerleyen saatlerine dek sürüyor. Bütün cafeler, lokantalar, bar ve di¤er e¤lence mekânlar› h›nca h›nç dolu. ‹nsanlar›n bu nefleli, bize oldukça yabanc› gibi duran yaflamlar›na kenardan bir çocuk merak›yla ayr› bir dünyay› seyreder gibi bak›yoruz. Ertesi sabah bir araçla aday› keflfetmek üzere yola koyuluyoruz. fioförümüz Baltazar bizi (iste¤imiz üzerine) panoramik manzaralar› olan yerlere götürmeye çal›fl›yor ve adan›n tarihi ve genel özellikleri ile ilgili bilgi veriyordu. Adan›n en uç noktas›nda da¤lar›n denizle adeta iki sevgili gibi derin ve sessiz f›s›lt›larla konufltu¤u bölgeye gidiyoruz. Cumartesi ve tatil oldu¤undan yollarda yüzlerce insan bisikletleriyle adan›n bir günü bulan çevresinde dolaflmak için pedal çeviriyor ve bunu düzenli olarak yapt›klar›n› davran›fllar›ndaki profesyonellikten anlayabiliyorsunuz. Bu kiflilerin büyük ço¤unlu¤u adada yaflayan di¤er milletten insanlar,
50
‹spanyollar da t›pk› bizim gibi tembelli¤i seviyor. Her y›l üç dört bisikletlinin kazalarda öldü¤ünü söylüyor Baltazar. Adan›n en uç ve kuzey noktas›na vard›¤›m›zda uçurumlar›n çevreledi¤i da¤l›k bir alanda dalgalar›n masmavi ve insan›n içindeki tüm sevinçleri ortaya ç›karan görüntüsüne kap›lmadan edemiyoruz. Bütün serserili¤ini ve sivri uçlar›n› t›pk› bir liman gibi kendisini çevreleyen da¤lar›n içinde unutarak rahatlayan ve içindeki huzuru ve mutlulu¤u say›s›z maviliklerle d›fla vurarak bir çarflaf gibi ruhumuza sessizce yay›lan ve adeta insanlar› büyüleyen denizi görünce, bir an durup bizi tutan ve b›rakmayan ne kadar ba¤ varsa onlardan kurtulmak, kocaman sakin bir deniz olmak, onun gibi suskun ve mutlu, sonsuza kadar da¤lar›n kuca¤›nda, d›fla vuramad›¤›m›z ne kadar zenginlik ve renkler varsa hepsini a盤a ç›kararak yaflamak istiyoruz. Usta bir ressam elinden ç›km›fl nefis bir tabloyu and›ran manzaray› saatlerce seyretmek ve ruhumuzun sükûna kavuflmayan bütün seslerini denizin o sonsuz ma-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
vi kollar›nda unutmak ve susturmak için saatlerce orada kalmak istiyoruz ama (Taner Bey’in titiz planlamas›na tak›ld›¤›m›z için) gözlerimiz arkada istemeyerekte olsa geriye dönüyoruz. Yol boyunca yeflilin, k›y›da ise mavili¤in say›s›z tonlar› içinde zeytin a¤açlar›, portakal ve limon bahçelerinin yan›ndan geçerek k›vr›la k›vr›la adan›n etraf›nda dolafl›yoruz. Baltazar, adada 25 y›l öncesine kadar sakin bir yaflam varken son y›llarda üç yüz civar›nda otelin aç›ld›¤›n› söylüyor. Özellikle Avrupal› zengin turistlerin çok tercih etti¤i bir mekân olan bu aday› ‹spanyollar tan›tmak için elinden geleni yap›yor. Adan›n en yüksek da¤›n›n uza¤›ndan geçiyoruz ve bu da¤›n üzerinden yaklafl›k dört yüz kilometrelik bir alan› çeflitli cihazlarla görebildiklerini ö¤reniyoruz. Deniz feneri ve küçük bir plaj›n bulundu¤u ve da¤lar›n aras›na bir liman sessizli¤iyle sokulmufl bölgede deniz ürünlerinden oluflan nefis bir ö¤le yeme¤inin ard›ndan yolculu¤umuzu sürdürüyoruz. Biraz ötede adaya mahsus mimaride infla edilmifl ve adeta bir köyü and›ran yerel evleri görüyoruz. Bir tepede en fazla iki üç katl› olarak s›ralanm›fl bu evlerin bahçelerinde portakal ve limon a¤açlar› göze çarp›yor. Adeta adadan tecrit edilmifl ve bir gökkufla¤› gibi huzurla sarmalanm›fl, normal yaflamdan özenle ayr›lm›fl, insan› garip bir heyecana sevk eden ve gidip bir evinin kap›s›n› çald›¤›m›zda adeta orada hayatta arad›¤›m›z ve kendimizin de tam olarak bilmedi¤i ne varsa iflte onlar›n bize kap›y› açaca¤› hissini veren bu evlerin içimizde garip bir buruklu¤a dönüflen esrar› içinde oradan ayr›l›yoruz. Yüre¤imizde ad›n› koyamad›¤›m›z ama piflmanl›k ve yenilgiye çok yak›n duran bir duygu sa¤ana¤›, suskunlu¤un en tarifsiz flekillerini deneyerek bir kekre halinde bak›fllar›m›za yerlefliyor. Yolda ilerlerken s›k s›k bisikletli insanlarla karfl›lafl›yoruz. Adan›n etraf›na ve denizle temasta oldu¤u en küçük noktalara bile asfalt yollarla ba¤lant›lar kurulmufl ve bu yollarda her türlü ulafl›m arac›na rastlayabiliyoruz. Adan›n da¤l›k ve kenar bölgelerinde köyler kurulmufl ve merkezine do¤ru ise daha modern bir yaflam ve turistik alanlar hâkim olmufl. Zaman zaman yolda kurtar›lm›fl bölge gibi bafl› dik duran ve insanlardan kendisini korumaya çal›flan yerleflim alanlar›na rastl›yoruz. Bu tür yerleflim yerlerinde soludu¤umuz havan›n adeta bir anda de¤iflerek bir bafl dönmesi gibi içimizde huzura dönüflerek, bizi kendine çekerek, bir rüya alemi gibi sessizce derinleflerek, içimizdeki estetik duygusuna yeni yeni tatlar ekleyerek belki de bir ömür boyu hayranl›kla saklayaca¤›m›z hat›ralara dönüfltü¤ünü görüyoruz.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Buradaki tüm evlerin, a¤açlar›n ve sokaklardaki her fleyin t›pk› mutluluk halindeyken donmufl ve y›llarca bir vitrinde öylece kalakalm›fl, bozulmam›fl hissini veren huzur ve do¤all›kla sarmalanm›fl görüntüsüne flaflk›n bir flekilde bakakal›yoruz. Bu bölgedeki do¤al yaflam›n, gündelik hayat›, oraya gelen insanlar›n davran›fllar›n›, havay›, rüzgar› gizlice kaplayan, kuflatan ve onun içine dek iflleyen ›fl›lt›lar›n› seyrederek, sürekli geride kalan ve bu havayla sarhofl olmak istercesine ayak sürüyen ruhumuza ald›rmadan çaresiz yolculu¤umuzu sürdürüyoruz. Bölgenin merkezine do¤ru yaklaflt›¤›m›zda çok s›k olarak eski Endülüs medeniyetinden izler tafl›yan mimarilere rastl›yoruz. Sonradan de¤ifltirilmifl, eklemeler yap›lm›fl, baflka mimarilere çevrilmiflte olsa Endülüs’ün o derin çizgileri, içimizi burkan titreflimlerle geçen zamana direndi¤ini gösteriyor. Bunlardan birisi ve
51
GEZ‹
Madrid’e dönerken uçaktan afla¤›ya bakt›¤›m›zda Mallorca, etraf› masmavi denizle çerçevelenmifl bir resim, bir tablo gibi...
en önemlisi olan La Seu Katedrali 1306 y›l›nda bafllayan inflaat› 1601’de tamamlanm›fl. Katedralin yönünün k›bleye do¤ru olmas›, müfltemilat›n› oluflturan yap›larda yo¤un Endülüs mimarisinin görülmesi (katedralin camiden çevrildi¤ini söyleyenler ve hatta katedralin içinde Mimar Sinan’›n ismini görenler var) medeniyetler aras› geçiflin tüm çabalar›na ra¤men tarihi eserlerdeki sert ve afl›nd›r›lamaz köfleleri yok edemedi¤ini aç›k bir flekilde gösteriyor. Katedral müze olarak tan›t›lsa da Pazar günleri yap›lan dua ve ayinlerde genifl kat›l›mc›larla esas özelli¤ini sürdürüyor. Biz de Pazar ayinini görmek amac›yla k›sa süreli de olsa kat›ld›k ve burada yeni evlenecek olan alt›-yedi çifte rastlad›k. ‹ki eski medeniyet iç içe ve yan yana yafl›yor olsa da Endülüs mimarisi, her köflede suskun, adeta konuflmas› yasaklanm›fl bir çocuk gibi boynu bükük, bast›r›lm›fl, sanki söyleyecek çok önemli bir sözü varm›flças›na, Lorca’n›n bir fliirinde geçen “Ah a¤›tlar›n Endülüs’ü” benzetmesine çok benzeyen iç çekifllerle gelip donuk bir hüzün gibi yüre¤imize oturuyor. fiehrin merkezinde ve kenar alanlar›nda s›k s›k yel de¤irmenlerini görmek mümkün. Bu de¤irmenler akl›ma ister istemez Don Kiflot’u getiriyor. Modern yerle-
52
flim alanlar›n›n içinde de bu de¤irmenlere rastlamak insan› heyecanland›r›yor. Dönüfl günümüz olan Pazar günü ö¤leden önce havaalan›na do¤ru giderken bütün caddeleri yar›fl yapmak için haz›rland›klar› ilk bak›flta belli olan yüzlerce motor bisikletli insan›n doldurdu¤unu görüyoruz. Baflka ülkelerden de bu adaya bisiklet ve motor bisikletle gezmek ve yar›fl yapmak için gelenlerin oldu¤unu ö¤reniyoruz. Madrid’e dönerken uçaktan afla¤›ya bakt›¤›m›zda Mallorca, etraf› masmavi denizle çerçevelenmifl bir resim, bir tablo gibi içimizde y›llarca at›l kalm›fl, bir türlü zaman›n› bularak harekete geçememifl ve adeta p›ht›laflm›fl sesleri, duygular› ve renkleri bir bir uyand›rarak, bir orkestra titizli¤iyle onlar› hizaya geçirerek, hayat›m›z›n anlamland›ramad›¤›m›z bütün karanl›k bölgelerini ayd›nlatan bir havayla, içimizde sürekli kendini tekrarlayarak tekdüzeleflen bir dünyan›n bütün çabalar›n› silerek, yepyeni bir dünyan›n kal›c› ve esrarengiz renkleriyle umudumuzu boyuyordu. Birden Lorca’n›n dizeleri düflüverdi akl›ma; “Deniz / gülümsüyor uzaktan, / diflleri köpükten / dudaklar› gök”.
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
ANKARA
Kriz Sonras› Kamu Yönetiminin Rolü, tart›fl›ld›.
10. Kamu Kalite Sempozyumu KalDer’in düzenledi¤i 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu 25-26 may›s 2009’da Ankara ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçeklefltirildi. ‘Kriz Sonras›nda Dünya Düzeni ve Kamunun Rolü’ ana temas› ile düzenlenen 10’uncu Kamu Kalite Sempozyumu’nda “Kriz sonras› Kamu Yönetimi” mercek alt›na al›nd›. Cumhurbaflkanl›¤›’n›n himayesinde Ankara ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçeklefltirilen sempozyumun bu y›l ki konuflmac›lar› aras›nda OECD Rekabet Komisyonu Baflkan›, ESSEC Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Direktörü Prof. Dr. Frederic Jenny, Dünya Bankas› Bafl Denetçisi Mark Thomas, Avrupa Komisyonu Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlü¤ü Bölüm Baflkan› Dr. U¤ur Müldür, TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, Liverpool Business School Kamu Yönetimi Bölümü Direktörü George Foster, Rekabet Kurumu Baflkan› Prof. Dr. Nurettin Kald›r›mc›, T‹SK Genel Sekreteri Bülent Pirler, KOSGEB Baflkan Vekili Mustafa Kaplan ve SPK Baflkan› Vedat Akgiray’›n yan›s›ra kamu, ifl ve bilim dünyas›ndan çok say›da de¤erli kanaat önderi yer ald›. KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan, sempozyumda yapt›¤› konuflmada, “Globalleflme ve duvarlar›n y›k›lmas›n›n ard›ndan yeniden flekillenen bir dünya ile karfl› karfl›ya kal›nd›, bu flekillenme süreci henüz sona ermedi. Bu de¤iflime ek olarak tüm dünyadaki en s›cak gündem ve ortak sorun kriz. Yaflanan son ekonomik krizle kamu yönetimleri iyi yönetilmezse en büyük ekonomilerin bile sars›ld›¤› görüldü.
54
Ekonomik geliflmeler kamu yönetimleri aç›s›ndan y›llar itibariyle pek çok yeni boyutu analiz edebilmeyi ve bu yönde haz›rlanabilmeyi gerektirdi” dedi. Prof. Dr. Ali R›za Kaylan, flunlar› kaydetti: “2000’li y›llarda ülkemiz kamu yönetimi, tarihinin en yo¤un ve kapsaml› de¤iflim süreçlerini yaflamaktad›r. 2001 krizi sonras›nda kamu yönetiminde uygulanan reformlar ve Avrupa Birli¤i uyum süreci, yurttaflla devleti daha farkl› bir konuma getirmifltir. Kamu hizmetlerinin yurttafllar›n gereksinim ve beklentilerine göre yeniden oluflturulmas› son 10 y›lda daha çok önem kazanm›flt›r. Bu dönüflüm sürecinde, yurttafllar›n kamu yönetimi ve hizmetlerindeki de¤iflime iliflkin alg›lamas›n› izlemek, yürütülen reform süreçlerinde önümüzü daha iyi görmemizi sa¤layacakt›r. Böylece yurttafllarla yap›lan anketler ve onlar›n nabz›n› tutmak yürütülen çal›flmalara yön verecek ve güç katacakt›r. 8 Kas›m–23 Aral›k 2008 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen “Toplumun Kamu Yönetimine ve Kamu Hizmetlerine Bak›fl›” anketi çerçevesinde 25 ilde kent nüfusunu temsil eden 2040 kifli ile görüflülmüfltür. Türkiye Ekonomi Politikalar› Araflt›rma Vakf› (TEPAV) için yap›lan bu çal›flman›n, daha önce 1999/2000, 2004 ve 2008 tarihlerinde yap›lm›fl olmas›, aradan geçen sürede yap›lan reform ve de¤iflikliklerin yurttafl taraf›ndan nas›l alg›land›¤›n› izlemek aç›s›ndan çok de¤erlidir. Bu çal›flman›n zaman içinde alg›lardaki de¤iflimi izlemek yan›s›ra, ileriye yönelik olarak da bekleyifller konusunda ›fl›k tutmas› do¤ald›r.”
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
BURSA
Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Paneli KalDer Bursa fiubesi Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu (Ç‹S‹G) taraf›ndan ülkemizde 4-10 May›s tarihleri aras›nda kutlanan ‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Haftas› dolay›s›yla 5 May›s 2009 Sal› günü Çevre ve ‹fl Güvenli¤i konulu panel düzenlendi. KalDer Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Emin Direkçi, panelde yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›nda, “Yaflad›¤›m›z yeryüzünde sürekli iliflki içerisinde oldu¤umuz do¤a, ne yaz›k ki insanlar›n kurdu¤u yanl›fl dengeler yüzünden art›k tüm Dünyay› çevre sorunlar›yla karfl› karfl›ya getirmifltir. Bu sorunlar›n bizlere yapaca¤› etkiler düflünülünce çözüm önerileri için yerelden ulusala
BURSA
hatta dünya genelinde çal›flmalar yapmak zorunlu olmufltur” diye konufltu. Direkçi’nin ard›ndan Ç‹S‹G Lideri Ülkü Bozkurt grubu tan›tt›. Panelde Çevre ve Orman Bakanl›¤› Kimyasallar Yönetimi Dairesi Baflkanl›¤›’ndan Haydar Hazer, Kimyasal Maddelerin Yönetimi, Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hava Yönetimi Dairesi Baflkanl›¤›’ndan Emre Usta, Kyoto ve Türkiye, Türkiye Kimya Sanayicileri Derne¤i’nden Mustafa Ba¤an, REACH’in Kapsam› ve Gereklilikleri, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› ‹fl Teftifl Kurulu Baflkanl›¤›’ndan fienel fien, ‹flyeri Denetlemelerinde ‹ncelenen Noktalar, Filiz Razg›ratl› Okumufl ‹fl Kazalar›, Cezalar ve Yarg›tay Kararlar›ndan Örnekler, Makina Mühendisleri Odas›’ndan Sabri Atl›o¤lu, Makine Emniyeti Yönetmeli¤i ve Uygulamalar› üzerine birer sunufl yapt›. Ayr›ca Akademika Oyuncular› da konuya iliflkin bir tiyatro gösterisi sergiledi. KalDer Bursa fiubesi Çevre ve ‹fl Güvenli¤i Uzmanl›k Grubu taraf›ndan, “Globalleflen dünyada çevre bilincinin devletler, kurumlar ve insanlarda yerleflmesi art›k bir zorunluluktur; ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i kültürünün ülkemizde tüm sektörlerde uygulanmas› için çaba sarf edilmelidir” fleklinde de bir aç›klama yap›ld›.
2008 Bursa Kalite Ödülü, çal›fltayla gözden geçirildi 1998 y›l›ndan beri KalDer Bursa fiubesi ve BUS‹AD iflbirli¤iyle Bursa’da kalite bilincini ve kalite yönetimini yayg›nlaflt›rmak amac›yla düzenlenen Bursa Kalite Ödülü (BKÖ) çal›fltayla gözden geçirildi. Ödül sürecinde görev alm›fl kiflilerle BKÖ süreci ve iflleyiflini gözden geçirmek, prosedürünü revize etmek ve bir sonraki y›l yap›lacak ödül sürecine haz›rl›k yapmak amac›yla Bosch’un profesyonel moderatörleri Elif Dörter, ‹pek Özdemir ve Metin Hac›o¤ullar› eflli¤inde, BKÖ Yürütme Kurulu Üyeleri ve de-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
¤erlenicilerinden oluflan 45 kiflinin katl›m› ile 2 May›s 2009 Cumartesi günü çal›fltay gerçeklefltirildi. Çal›fltayda 2008 BKÖ’de yap›lan çal›flmalar›n sunumlar›n›n aktar›lmas›n›n ard›ndan grup çal›flmalar› ve grup sunumlar› yap›ld›. Tak›m oyunlar› ile tamamlanan çal›fltay görev alan de¤erlendiricilere plaket takdim edilmesiyle sona erdi.
55
KalDer fiUBE HABERLER‹
‹ZM‹R
Mükemmellik yolculu¤unda 10. durak
Yaflamda Domino Etkisi: Kalite 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu 2-4 Haziran 2009 tarihlerinde ‹zmir’de,Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde Yaflamda Domino Etkisi: Kalite ana temas› ile gerçeklefltirildi. Kalite sürecini iyi de¤erlendirmeliyiz Türkiye Kalite Derne¤i ‹zmir fiubesi’nin düzenledi¤i 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun aç›l›fl›na kat›lan ‹zmir Valisi Cahit K›raç, toplam kalite yönetimi ile ilgili sempozyumun tüm kurum ve kurulufllar› bilgilendirme aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu söyledi. K›raç görüfllerini flöyle özetledi: “Geliflen ve de¤iflen dünyada talepler de de¤iflmektedir. Mükemmelli¤i art›rarak taleplere cevap verebilmek kaliteden geçmektedir. Bu anlamda yaflam›m›z›n her alan›nda kalite sürecini daha iyi de¤erlendirmek zorunday›z” KalDer Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Ali R›za Kaylan ise yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›nda Türkiye’nin ayd›nl›k yüzü olan Ege’de kat›l›m›n daha fazla olmas›n› beklediklerini kaydetti.
ÖZEL KONUKLAR Ege’nin konusundaki tek sempozyumu olan Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu yine konu ve konuklar› ile göz doldurdu. 37 konuflmac›n›n 11 oturumda yer ald›¤› sempozyumu yaklafl›k 750 kifli izledi. Bas›nda da genifl yer alan sempozyuma SOYAK Resmi Sponsor olarak destek olurken, Folkart, ‹pragaz ve Meba Reklamc›l›k Ana Sponsor, ASAD, Ege Özel Güvenlik, Etken Makine Kimya, Gürsüt, Sar›gözo¤lu, fiarpa ve Tat Oturum Sponsoru, Aras Kargo Lojistik Sponsoru, Mavi Filo ve fiuflut Saat Hizmet Sponsoru, Yeni As›r Bas›n Sponsoru ve Yenibirifl.com da internet sponsoru olarak destek verdi. Sempozyumu Önce Kalite okurlar›n›n ilgisine sunuyoruz
AÇILIfi KONUfiMALARI Kalitenin y›lmaz neferleriyiz Sempozyumun aç›l›fl konuflmas›n› yapan KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Murat Hocalar, “Yaflam kalitesini art›r›labilmek, yaflam›n her alan›n› içeren bir toplumsal hareketi ve her fleyden önemlisi bireysel ve toplumsal bilinci gerektirir. Bizler KalDer’liler olarak iflte bu bireysel, toplumsal ve kurumsal kalite bilincinin oluflturulmas›nda birer nefer gibi çal›flmaktay›z ve çal›flmaya devam edece¤iz” dedi.
56
Son krizin dozu yüksek, etkisi bulafl›c› 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nun aç›l›fl›nda konuflan ünlü ekonomist, yazar ve e¤itimci Prof. Dr. Taner Berksoy, Global Ekonomik Kriz ile ilgili 22 ayd›r dünyan›n küresel bir kriz yaflad›¤›n›, çünkü kalitenin bozuldu¤unu ve ifllerin yokufla sürüldü¤ünü kaydetti. Berksoy, Türkiye’nin iktisadi krize yabanc› olmad›¤›n›, 20-25 y›l içerisinde 3’ü büyük 7-8 kriz atlatt›¤›n› belirtirken, “Ancak son kriz sistemin merkezinde olan, dozu yüksek ve etkisi bulafl›c› bir kriz. Krizden lastik top gibi z›play›p kurtulmam›z zor. Dünya toparlanmaya bafllarsa biz de toparlanmaya bafllayabiliriz” dedi. Ekonominin daha kurall› bir hale gelmesi gerekti¤ini belirten Berksoy, “Kriz riskler iyi okunamad›¤› Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹ için ç›kar. Tüm dünya ülkelerinin derdi kendi ekonomilerini korumak. Bu korumac›l›k flu an makro düzeyde yani devlet sektöre nakit ak›t›yor ve canlanma sa¤lanmas› için u¤rafl›yor. Bir süre sonra mikro düzeye ulaflt›¤›nda devletler kendi ürettiklerinin kullan›lmas›n› isteyecek, bu da ihracat dinami¤imizi etkiler, yerli pazara üretim yapanlar öne ç›kar” diye konufltu. 22 ayd›r devam eden ekonomik krizin 12 ay kadar Türkiye’de çok hissedilmemesini, 2001 y›l›nda yaflanan krizden sonra Türkiye’nin iyi bir bankac›l›k sistemi kurmas›na ba¤layan Berksoy, y›l›n 4. Çeyre¤inde rahat nefes al›nabilece¤inin ve beklentileri yumuflak tutarak ekonomik krizden daha kolay ç›k›labilece¤inin alt›n› çizdi.
Kriz, TOFAfi’a çeviklik kazand›rd› TOFAfi A.fi.’nin CEO’su Ali Pand›r da 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun özel konuklar› aras›ndayd›. Yapt›¤› konuflmada ekonomik krize en çok etkilenen otomotiv sektörünün gözünden bakan Pand›r, krizin kendilerine çeviklik kazand›rd›¤›n›n alt›n› çizdi. 41 y›ld›r Türkiye’nin ilkleri gerçeklefltiren kuruluflu olduklar›n›, gelifltirdikleri kalite anlay›fl›yla sektörde lider olmay› baflard›klar›n› söyleyen Pand›r, 1984 y›l›ndan itibaren de yeni aç›l›mlargerçeklefltirdiklerini belirtti. Otomotiv sektöründe krizin çok daha önce bafllad›¤›n› belirten Pand›r, “Türkiye’de 1.5 milyon üretim kapasitesine ra¤men 400 bin araç sat›l›yor. ÖTV indirimi yaln›zca yüzde 5’lik bir fayda sa¤lad›. Sektörü doyuracak bir fley de¤il. Türkiye’deki krizden ç›k›fl iç piyasan›n canlanmas› ve do¤ru vergi politikalar›yla mümkün olabilir. Krizden sonra bambaflka bir manzara olaca¤› kesin” diye konufltu. Krizin tüm etkilerinin yan›nda Türkiye için f›rsatlar› da bar›nd›rd›¤›n› söyleyen Pand›r, Krizi Türkiye’nin göreceli olarak özellikle Avrupa’ya göre daha çabuk atlataca¤›n›n görüldü¤ünü belirtti.
KANAAT ÖNDERLER‹ Ekonomik krizin Ege Bölgesi’ne etkileri
r› Derne¤i Baflkan› S›tk› fiükürer, Ege Genç ‹fladamlar› Derne¤i Baflkan Yard›mc›s› Yi¤it Tat›fl, ‹zmir Esnaf ve Sanatkârlar Odas› Baflkan› Zekeriya Mutlu, Ege ‹hracatç› Birlikleri Baflkanlar Kurulu Baflkan› Mustafa Türkmeno¤lu, D.E.Ü. ‹ktisadi ‹dari Bilimler Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Yaflar Uysal’ ›n konuflmac› olarak kat›ld›klar› oturuma KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Murat Hocalar baflkanl›k yapt›. Oturumun bafl›nda söz alan Prof. Dr. Yaflar Uysal, reel faiz, düflük kur uygulamas›n›n krizi tetikleyen ana etmenlerden birisi oldu¤unun alt›n› çizdi. Reel piyasa ile finansal mekanizman›n aras›ndaki uçurumun ABD’ deki krizin temeli oldu¤unu vurgulad›. ‹MF ile Türkiye’nin bugüne kadar yapt›¤› anlaflmalar›n ekonomiye herhangi bir yarar› olmad›¤›n› belirterek, önümüzdeki günlerde imzalanacak olan anlaflman›n gerekli olmad›¤›n› belirti. ‹zmir Esnaf ve Sanatkârlar Odas› Baflkan› Zekeriya Mutlu, ‹zmir esnaf›n›n krizden çok etkilendi¤ini belirterek, di¤er sektörlere sunulan çözüm önerilerinin esnaf için de aranmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi.
F›rsat kap›y› çal›nca 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nun ikinci gününde de oturumlara devam edildi. Oturum baflkanl›¤›n› KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan Vekili Osman Ünal’›n yapt›¤› “F›rsat Kap›y› Çal›nca” oturumunda konuflma yapan T-box Genel Müdürü Do¤an Kafl›kç›, sürekli farkl›laflmak ve yeni pazarlar yaratmak hedefiyle k›sa sürede büyük bir ç›k›fl yakalad›klar›n› dile getirdi.
‹zmir’in kanaat önderleri 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nun aç›l›fl oturumunda bir araya geldiler. Ekonomik krize nas›l gelindi, nedenleri nelerdi, kriz ne kadar sürecek, kriz sonras› ifl dünyas›n›n yeni kurallar› ne olacak ve en önemlisi krizin ‹zmir ve Ege Bölgesi’ne etkileri konular›nda düflüncelerini aktard›lar. Büyükflehir Belediye Baflkan Yard›mc›s› S›rr› Aydo¤an, Ege Bölgesi Sanayi Odas› Baflkan Yard›mc›s› H.‹brahim Gökçüo¤lu, Ege Sanayicileri ve ‹fladamlaÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
57
KalDer fiUBE HABERLER‹ Kafl›kç›, “T-box çeflitli da¤›t›m kanallar›n› kullanarak tekstil perakendesine farkl› bir yaklafl›m getiriyor. Bu müflteriye ulaflabilece¤iniz her yerde ulaflmak demek. Süpermarkette, eczanede, benzin istasyonunda, plajda... Tek vitrin yok, global vitrin var. Farkl›laflma bu sebeple çok önemli, hizmette, üründe, süreçte tasar›m her noktada düflünülmeli” dedi. Oturumun devam›nda Google Türkiye Pazarlama Direktörü Mustafa ‹çil, dengelerin h›zla de¤iflti¤i, kriz olgusunun s›kça gündemi doldurdu¤u günümüzde Türk insan›n›n internetteki davran›fllar›n› irdeleyerek konuflmas›na bafllad›. Biliflimin dünyada h›zla flekillendi¤ini, yeni tüketici davran›fllar›n›n olufltu¤u ve eskisi gibi tüketiciye eriflilemeyece¤ini belirten ‹çil, “Dünyadaki bütün bilgileri organize etmek, eriflebilir ve kullan›fll› hale getirmek için Google’› do¤ru kullanmak önümüzdeki günler için çok önemlidir” dedi.
Çat›flmadan yaflamak… Masters Training International’›n kurucu ortaklar›ndan olan Ifl›l Day›o¤lu Aslan, konuflmas›nda, çat›flma kavram›n›n günlük hayat›m›zda ne kadar ön planda oldu¤undan, çat›flma ortam›n›n yaratt›¤› kaos ortam›n›n insan psikolojisine olumsuz etkilerinden bahsetti. Bununla birlikte çat›flman›n kurumsal çerçevede kurum baflar›s›n› nas›l etkiledi¤i örnekleri üzerinde durdu. Bireysel önlemler ve kurumsal önlemlerle sunumunu tamamlayan Day›o¤lu Aslan, örneklendirmelerini günlük hayat›n içinden seçerek , dinamizmini kat›l›mc›lara baflar›yla aktard›. Gülcan Arpac›o¤lu E¤itim ve Dan›flmanl›k fiirketi’nin kurucusu ve ayn› zamanda dan›flman› olan Gülcan Arpac›o¤lu, sunumunda ifl yaflam›nda bireylerin karfl›laflt›¤› duygusal taciz: mobbing üzerinde durarak, önlem al›nmad›¤› durumlarda büyük maddi ve manevi kay›plara yol açan mobbing ‘in alt›nda yatan nedenleri anlatt›. Çok say›da kat›l›mc›n›n izledi¤i sunum büyük be¤eni toplad›.
YÜKSEK ÖKÇELER Çal›flma hayat›nda Kad›n Sempozyumun “Yüksek Ökçeler” oturumu 2 özel konu¤u a¤›rlad›. AK’s Dan›flmanl›k Yönetim Kurulu Baflkan› Nur Akgerman ve HP ‹nsan Kaynaklar› ve Hukuk Direktörü Adnan B.Erdo¤mufl. Baflar›l› kariyer ad›mlar›nda kad›n olman›n getirdi¤i zorluklar› ve bu zorluklarla mücadelesini dile getiren Akgerman, baflar›l› kad›nlar›n tüm olumsuzluklara ra¤men ka-
58
riyerlerinde ilerlemeleri gerekti¤ini ve efllerinin onlara mutlaka destek olmalar› gerekti¤inin alt›n› çizdi. Çal›flma hayat›ndaki “cam tavanlara” dikkat çeken Akgerman, terfi durumlar›nda erkek çal›flanlar›n kad›n çal›flanlara göre tercih edildi¤ini belirtti. Adnan Erdo¤mufl, HP’nin farkl›l›klar›n yönetilmesi konusunda çok önemli çal›flmalara imza att›¤›n› ve özellikle kad›n çal›flanlara yönelik kad›n istihdam›n› destekleyici projelerin çal›flmalar›n› sürdürdüklerini belirtti. Sorulan sorulara samimiyetle cevap veren Erdo¤mufl, kad›nlar›n kariyerindeki engellerin ço¤u zaman yine kad›nlar oldu¤unun alt›n› çizdi.
YARININ ‹MKANLARI Yar›n›n imkanlar›n› flimdiden yaratmak bizlerin elinde…
Baflkanl›¤›n› KalDer ‹zmir fiubesi Genel Sekreteri Kenan Keskino¤lu’nun yapt›¤› “Yar›n›n ‹mkânlar›” oturumun konuklar› Brightwell Holding BV Baflkan› Alphan Manas ve Bilkent Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. H.Volkan Demir’di. Farkl› fikirleri ve imza att›¤› baflar›l› ilklerle ad›n› dünyaya duyurmufl olan Manas, ayn› zamanda Dünya Fütüristler Derne¤i Baflkanl›¤›’n› da yürüttü¤ünden bahsederek bafllad›¤› konuflmas›nda; son döneme damgas›n› vurmufl yeniliklerden bahsetti. Ard›ndan, icad›n›n üzerinden uzun vakit geçmesine ra¤men üzerine baflka bir fley eklenmemifl bulufllardan bahseden Manas, kendisinin ve ekibinin alm›fl oldu¤u patentler konusunda kat›l›mc›lar› bilgilendirdi. Manas, markalaflma olgusunun üzerinde durarak, “Türkiye markalaflma için geç kald› ve hep yanl›fl stratejiler izledi. Türkiye art›k marka yaratma yolunda de¤il marka sat›n alma noktas›nda bir fleyler yapmal›” dedi. Bilkent Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. H. Volkan Demir ise üniversitelerinde yapt›klar› yeniliklerden ve projelerden bahsetti. Nanoteknoloji üzerine yapt›klar› çal›flmalar›n Türkiye için öneminden bahseden Demir, TÜB‹TAK, Türkiye Bilimler Akademisi, Avrupa Birli¤i ve Avrupa Bilim Vakf› gibi onu aflk›n ulusal projede çal›flt›¤›n› belirtti. Nano teknoloji
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹ ile enerjinin verimli kullan›lmas›n›n özellikle gelecekte enerji kullan›m›na yönelik yeni çözümlere iflaret etti¤ini belirten Demir, daha ucuz yenilenebilir enerji kaynaklar› ve uygulamal›ndan bahsetti. Demir, ayr›ca Nanoteknoloji ile Enerjinin verimli kullan›m› alan›nda ald›klar› yeni patentler oldu¤unun da alt›n› çizdi.
YÖN VERENLER
türk gibi bir lidere sahip olman›n Türk Milleti için büyük flans oldu¤unu, yönetim becerisi ve vizyonu olan liderlere global krizin yafland›¤› bu dönemde her zamankinden çok ihtiyaç oldu¤unu vurgulad›. Oturumun di¤er konuflmac›s› siyaset bilimcisi Prof Dr. Mim Kemal Öke ise de¤iflimi yöneten liderlerin uluslar›n kaderini de¤ifltirdi¤ini, M. K. Atatürk‘ün hem Türk ulusu hem de insanl›k için böyle bir lider oldu¤unun önemini yaflanan olaylarla anlatt›. Özellikle liderlerin güçlü kiflilikleri yan›nda mütevaz› yaflamlar› ve örnek davran›fllar sergilediklerini anekdotlarla dinleyicilere aktard›.
ÖZEL KONUKLAR Lüks tüketimi azaltmal›y›z
Vizyonu olan liderlere ihtiyaç Baflkanl›¤›n› ayn› zamanda KalDer ‹zmir fiubesi Baflkanvekili de olan Soyak Holding ‹nsan Kaynaklar› ve Kalite Direktörü Osman Ünal’›n yapt›¤› “Yön Verenler” oturumunda yer alan konuflmac›lardan Yaflar Holding CEO su Dr. Mehmet Aktafl; Liderli¤in insan yaflam› boyunca geliflim ve de¤iflim aç›s›ndan büyük önem tafl›d›¤›n› ve Liderlik anlam›nda M. K. Ata-
10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’ nun 2. Gün özel konu¤u Hayrettin Karaca’ya ünlü gazeteci Yaprak Özer efllik etti. S›k s›k alk›fllarla kesilen oturumda Karaca ve Özer’in laf at›flmalar› kat›l›mc›lara keyifli dakikalar yaflatt›. Türkiye’nin kurtuluflu Anadolu kültüründen bafllar diyen Karaca, Anadolu insan›n›n duyarl›l›¤›ndan ve sosyal düzenin eski uygulamalar›ndan bahsetti. Karaca, Türkiye’ de bir zamanlar fakirleri aç b›rakmayan kültürün nas›l yok oldu¤unu hüzünlenerek anlatt›. Karaca, “Savafltan ç›km›fl bir Türkiye'de 'fakirim' diyen çoktu ama 'aç›m' diyen yoktu. Oradan ald›m bu kültürü. Kaybolan budur, giden budur. Ama Anadolu'yu gezerken görüyorum ki,
Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas› Türkiye Kalite Derne¤i KalDer ‹zmir fiubesi ve ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nün ortaklafla yürüttü¤ü “Yaflamda Kalite, Proje ve Fikir Yar›flmas›” ile gelece¤in bilim insanlar› donan›mlar›n› ve hayal güçlerini ortaya koydu. 1 Haziran günü ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürü Rag›p Üye ve KalDer ‹zmir fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan Vekili Osman Ünal’›n kat›l›m› ile gerçekleflen aç›l›fl töreni ile 1 ve 2 Haziran’da proje ve fikirler jüri üyelerinin ve ö¤rencilerin be¤enilerine sunuldu. 450 projenin baflvurdu¤u yar›flmada 100 eser sergilenmek için ön elemeden geçirildi. ‹zmir KalDer fiubesi Baflkan› Murat Hocalar, ödül töreninde yapt›¤› konuflmada; ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü ile yap›lan ortaklafla çal›flmadan duydu¤u memnuniyeti dile getirdi ve yap›lan bu proje ortakl›¤›n›n uzun soluklu olmas›n› KalDer olarak istediklerini belirtti. Kazanan proje ve fikirler 2 Haziran’da yap›lan coflkulu ödül töreni ile aç›kland›. “Ulu Önder Mustafa
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Kemal Atatürk ça¤dafl medeniyetler seviyesine ulaflmay› hedef gösterirken bunun anahtar›n›n bilim adamlar›nda oldu¤unu biliyordu” diyerek sözlerine bafllayan ‹zmir ‹l Milli E¤itim Müdürü Rag›p Üye, gelece¤in bilim adamlar›n›n bu tür yar›flmalarla belirlenece¤ini söyledi. ‹zmir’in Atatürk’ün gösterdi¤i ça¤dafl medeniyetler seviyesine en çok yaklaflan illerden biri oldu¤unu belirten Üye, yar›flmaya kat›lan her ö¤rencinin kazand›¤›n›, yar›flmalarda kaybedenin olmad›¤›n› söyledi. Orta ö¤retim Fikir dal›nda Milli Piyango Anadolu Lisesi’nden “Suyuna Sahip Ç›k” projesi ile Burçin Kasap, proje dal›nda ise Seyit fianl› (ATL), Tek. ve EML’nden “Mobil Deprem Sistemi” projesi ile Sercan Demirci ve Ece Mert birinci oldular. ‹lk Ö¤retim fikir dal›nda ‹zmir Büyükçi¤li Özel Türk ‹.Ö.O.’dan “Tasarruf Köyü” adl› proje ile K›vanç Ersoy proje dal›nda ise Canl› 60. Y›l ‹ÖO’ndan “Kendinden Temizleyici Jel ‹çeren Difl F›rças›” projesi ile Erkan Akbafl birinci oldular.
59
KalDer fiUBE HABERLER‹
KAL‹TE ÖDÜLLER‹
bu de¤erleri hala yaflatanlar var” dedi. Bilinçsiz tüketim konusunda kat›l›mc›lara say›sal bilgiler de veren Karaca, lüks tüketimin azalt›lmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi. Yok olan ormanlar ve küresel ›s›nman›n sebeplerine, bizi bekleyen sonuçlar›na ve önlemlerine parmak basan Karaca, konu hakk›ndaki eylemlerini sürdürece¤ini de özellikle belirtti. TEMA Vakf›’n›n da yo¤un kat›l›m› ile gerçekleflen oturum sonras› kat›l›mc›lar, uzun süre Karaca ve Özer’i sorular› ile sahnede tuttular. K›rm›z› h›rkas› yine üzerinde olan Karaca, oturum öncesi ve sonras› etraf›n› saran kat›l›mc›larla uzun uzun sohbet etti ve gördü¤ü lüks harcamalarla ilgili kat›l›mc›lara tak›ld›.
Yaflamda kaliteye dair 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu Kapan›fl Oturumu’nun özel konu¤u yaflam›n en zor sahnelerini görüntüleyen bir sanatç›yd›. Coflkun Aral, konuflmas›na hayat hikâyesini kendi foto¤raflar›yla süsledi¤i bir sunum üzerinden k›saca anlatarak bafllad›. Kat›l›mc›lardan gelen sorular› cevaplayarak interaktif bir oturum sürdüren Aral, foto¤raf çekmenin çok keyifli oldu¤unu, çekti¤i foto¤raflar› “bilginin belgeye dönüfltürülmüfl hali” olarak tan›mlad›. Savafl s›ras›nda yard›ma muhtaç bir insana yard›m etmek ile foto¤raflamak aras›ndaki dengeyi nas›l sa¤lad›¤› sorusu üzerine, “Bu seçim o an yaflanan duygulara ba¤l›d›r. Ben e¤er floka girmemiflsem yard›m ederim. Birçok foto¤rafç› arkadafl›m›z da ayn› fleyi yapar” dedi. “Her mesle¤in elde etti¤i baflar›, mutluluk, haz kadar, onun iz düflümü olan ac›, gözyafl›, huzursuzluk ve yaln›zl›k da vard›r. Ben bunlar›n hepsini zaman içinde yaflayarak ö¤rendim.” Sözleriyle devam eden Aral, “Meslekte baflar›l› olmak, iflini severek yapmaya ba¤l›d›r. Yapt›¤›n›z ifle ruhunuzu koydu¤unuzda, baflar›l› olmak kaç›n›lmazd›r” dedi. Son olarak görsel ve bas›l› medyan›n yozlaflmas›na ve kaliteden uzaklaflmas›na de¤inen Aral, özellikle gençlerin genel kültürlerinin çok eksik oldu¤unu, sürekli de¤iflen bir dünyada Türkiye için gençlerin önemini vurgulad›.
60
2009 Y›l› Kalite Ödülleri sahiplerini buldu Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu kapsam›nda düzenlenen Ege Bölgesi Kalite Ödülü ve Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü sahiplerini buldu. 5 ayl›k süre içinde toplam 55 de¤erlendiricinin görev ald›¤› ödül süreci, Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu sonunda gerçeklefltirilen ödül töreni ile son buldu. Ödül töreninde ekip ve destek için gelmifl olan baflvuran kurulufllar›n çal›flanlar›, salonda yerlerini ald›lar; yo¤un kat›l›ml› ve bol heyecanl› bir törenle 2009 y›l›nda da ödüller sahipleriyle bulufltu. Ödül töreninde konuflan KalDer ‹zmir fiubesi Ödül Yürütme Kurulu Baflkan› Osman Ünal, kat›lan tüm kurum ve kurulufllar›n kazand›¤›n›, bu süreçte amac›n büyük ödülü kazanmak de¤il, sürece kat›larak sürekli iyilefltirmeyi benimsemek oldu¤unu belirtti. Ödül töreninde ayr›ca Y›l›n Baflar›l› Ekibi ödülünde 9 y›ld›r kesintisiz baflvuran ve defalarca ödüle lay›k görülen Söktafl da büyük alk›fl ald›. Ege Bölgesi Kalite Ödülü’ne Kamu/STK Kategorisinde baflvuran Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Meslek Yüksekokulu baflar›l› ve örnek teflkil edebilecek yaklafl›m ve uygulamalar› ile Ege Bölgesi Kalite Ba-
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹ flar› Ödülüne lay›k bulundu. Bu y›l, Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü’nde bölgesellikten ulusall›¤a geçifl senesinde; KalDer ‹zmir fiubesi bu ödülü iki kategoride verdi. Kamu kategorisinde Denizli ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü ‹l Ambulans Servisi’ ne ait Denizy›ld›z› Ekibi “Çocuklarda Ev Kazalar›n›n Önlenmesi” ile, Özel Sektör kategorisinde ise ‹pragaz A.fi. Denizli Dolum Tesisi Nokta Kalite Tak›m› “Tüp Y›kama At›k Suyunun Geri Kazan›m›” ile Büyük Ödülü ald›lar. Y›l›n Baflar›l› Ekibi Ödülü’nde her iki sektörde de Büyük Ödül Denizli’ye gitti. Baflar› Ödülleri ise; BTM’ye ait Toprak Ekibi, Denizli ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü A¤›z Ve Difl Sa¤l›¤› fiubesi’nden Protek Ekibi, Denizli Servergazi Devlet Hastanesi’nden Sinerji Ekibi, Hayes Lemmerz ‹nci Jant San. A.fi. (Sec ‹flletmesi)’nden Odak Ekibi, Petkim Petrokimya Holding’ den Enveryar Ekibi ve SÖKTAfi’tan baflvuran Enerji Ekibi taraf›ndan paylafl›ld›.
ler gibi konuflma, tan›t›m müzakere, toplant› yapan, organize eden veya kat›lan, konuflma, prezantasyon yapan kiflilerin etkinli¤ini ve verimlili¤ini art›rarak ifl ve özel yaflam baflar›lar›n› sa¤lama konular›nda kat›l›mc›lara önemli ipuçlar› verildi.
Etkili stok yönetimi ile karl›l›k ve verimlilik yükseliyor 10. MAS kapsam›nda Lojistik Derne¤i Baflkan› Say›n Prof. Dr. Mehmet Tanyafl’›n gerçeklefltirdi¤i çal›fltayda kat›l›mc›lar, üretim/müflteri hizmet düzeyini düflürmeden optimal düzeyde stok bulundurman›n ve siparifl vermenin, temel yaklafl›m ve yöntemleri hakk›nda bilgi sahibi oldular.
Finans›n temel kavramlar›n› tüm çal›flanlar bilmeli 10. Mükemmelli¤i Aray›fl Sempozyumu’nda Human Resource Management E¤itmeni olan Handan Demirmen moderatörlü¤ünde, finans alan› d›fl›nda çal›flan yöneticilerin, finans konular›nda temel bilgi düzeyine ulaflmalar›n› sa¤lamak amac›yla Finansç› Olmayanlar ‹çin Finans Çal›fltay› düzenlendi. Çal›fltay yo¤un ilgi gördü.
Stratejik hedeflerle performans›n›z› yönetin
7 gündem çal›fltay› gerçeklefltirildi Her y›l oldu¤u gibi bu y›lda sempozyumun ilk günü çal›fltaylara ayr›ld›. Çat›flma Yönetimi, Etkili Sunufl Teknikleri, Stok Yönetimi, Finansç› Olmayanlar için Finans Yönetimi, Stratejik Hedeflerle Performans Yönetimi, Kaizen (Sürekli ‹yilefltirme), Rexam Yal›n Fabrika Simülasyonu konular›nda aç›lan çal›fltaylara toplam 90 kifli kat›ld›.
Çat›flma yönetimi ve etkili sunufl teknikleri KalDer E¤itmeni olan Nilgün Özkan 10. MAS çal›fltaylar›nda 2 önemli konuda kat›l›mc›larla bulufltu. Çat›flma Yönetimi Çal›fltay› ile iflletmelerde ortaya ç›kan çat›flmalar›n nedenlerini bulmak, analiz etmek, objektif ve bilimsel yöntemleri kullanma becerisini gelifltirmek, kurumlarda iflbirli¤i ve uzlaflmay› sa¤lamak konular› ele al›nd›. Nilgün Özkan’›n bir di¤er çal›fltay› ise Etkili Sunufl Teknikleri. Bu çal›fltay ile flirketlerin organizasyonlar› içinde bilgi aktar›m›nda bulunan yönetici, insan kaynaklar› uzmanlar›, sat›fl ve pazarlama görevliler, e¤itim uzmanlar›, halkla iliflkiÖnce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Yönetim dan›flman› Lütfi Ensari taraf›ndan verilen Stratejik Hedeflerle Performan Yönetimi çal›fltay›nda, sürdürülebilir kurumsal baflar› için stratejik düflünme ve yönetimin temel kavram ve yöntemlerinin önemi; kurumsal stratejik plan›n oluflturulmas›nda kimlere, hangi bilgilere ve analizlere ihtiyaç oldu¤u; kuruluflun hedef belirlemede uzun ve k›sa vadeli hedeflerin nas›l dengelenmesi gerekti¤i konular›nda fark›ndal›k yarat›ld›.
Küçük iyilefltirmeler ile büyük kazançlar elde edeceksiniz Uçal Kalite Ltd. fiti. Yönetim Dan›flman› Vehbi Uçal’›n etkili moderatörlü¤ünde kat›l›mc›lara, kalite kavramlar› ve tarihsel perspektif kapsam›nda Kaizen felsefesinin tan›t›m› yap›l›rken, sürekli gelifltirme ile ilgili yöntem ve teknikler uygulamal› olarak ifllendi.
Üretimde mükemmellik flans m›d›r? 2007 y›l› Ulusal Kalite Ödülü birincisi REXAM’›n REXAM-Yal›n Fabrika Simülasyonu Çal›fltay› REXAM Sürekli Geliflim Lideri ve Kalite Güvence Müdürü Serkan Akgünefl ve REXAM ‹nsan Kaynaklar› Müdürü Hilal Kocaman moderatörlü¤ünde yap›ld›. Rexam’ da uygulanan yal›n fabrika simülasyon oyunu ile flirketlerinde yal›n teknikler ile ilgili çal›flmalar› bafllatmay› planlayan ve/veya bafllatm›fl olup süreklili¤inde s›k›nt› çeken kurulufllar›n temsilcilerini yal›n üretim teknikleri konular›nda bilgilendirip e¤lenceli bir ortamda karfl›l›kl› tart›flma yarat›ld›.
61
YAYIN KAMPANYASI
KalDer ve EFQM yay›nlar›nda %35’e varan indirimler
KalDer Yay›n Kampanyas› Türkiye’de EFQM yay›nlar›n›n tek adresi olan KalDer, EFQM Mükemmellik Modeli ve araçlar›n›n bilinirli¤inin art›r›lmas› için kalite konusunda baflucu kitaplar› olarak say›labilecek yay›nlarda %35’e varan indirimler yapm›flt›r. Yap›lan indirimle kalite gönüllülerinin ve konuyla ilgilenenlerin kitaplara ulafl›m›n›n kolaylaflt›rmas› amaçlanarak Avrupa ve Ulusal Kalite Ödülü Vakalar›’ndan EFQM Çerçeveleri’ne kadar ‹ngilizce ve Türkçe birçok yay›n okuyucular›n be¤enisine sunulmufltur. EFQM Mükemmellik Modeli’yle paralellikler içeren bu kitaplar, model e¤itimi ve uygulanmas›nda okuyuculara büyük faydalar sa¤layacakt›r. Kampanya ile ilgili detayl› bilgi için lütfen www.kalder.org/yayinkampanyasi adresini ziyaret edebilir yada 0216 518 42 84 no’lu telefon numaras›ndan Burak Olkun’la görüflebelirsiniz.
Kampanya paketinde bulunan baz› yay›nlar: EFQM RADARISE YOUR BUSINESS EFQM ÇERÇEVELER l EFQM FRAMEWORK FOR CORPORATE SOCIAL RESPONSABILITY l EFQM FRAMEWORK FOR RISK MANAGEMENT l EFQM FRAMEWORK FOR INNOVATION l EFQM FRAMEWORK FOR KNOWLEDGE MANAGEMENT 7 SOS ARACI l ÜRET‹M SÜREÇ YÖNET‹M‹ l TEDAR‹K Z‹NC‹R‹ YÖNET‹M‹ l ‹NSAN KAYNAKLARI YÖNET‹M‹ l SATIfi SÜREÇ YÖNET‹M‹ l SATIN ALMA YÖNET‹M‹ l TES‹S YÖNET‹M‹ l F‹NANS YÖNET‹M‹ 1 ADET VAKA (TR YA DA ‹NG)
KAMPANYA DETAYLARI ‹Ç‹N www.kalder.org/yayinkampanyasi ADRES‹N‹ Z‹YARET ED‹N‹Z 62
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009
Abone Hizmetleri
ÖNCE KAL‹TE Abone Fiyatlar› (Bireysel Abonelik) (Adet-Y›l) Abonelik Fiyat›........................................ : 70.- TL
(Adet-Y›l) KalDer Üyeleri...........................: 60.- TL
Abone Fiyatlar› (Toplu Abonelik) (Adet-Y›l) Ayn› iflyerinde 10 kifli..............................: 50.- TL
Ayn› iflyerinde 20 kifli................: 40.- TL
Fiyatlara KDV dahildir. Abonelik Bilgileri Ad› Soyad› Kurulufl Ad› Faaliyet Alan› Dergi Teslim Adresi Telefon (ev) Fatura Adresi Vergi Dairesi
:.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :......................................................Telefon (ifl) :.........................................Faks:................................... : :..................................................Vergi No:.............................................................................................
ÖDEME B‹LG‹LER‹ Havale gönderiyorum. Garanti Bankas› Suadiye fiubesi Hesap Numaras› 1299686 (Garanti Bankas› Suadiye fiubesi 1299686 No’lu hesaba toplam bedeli ödedikten sonra 0 216 518 42 86’ya fakslay›n) Banka, havale ücreti talep edebilir. Toplam bedeli kredi kart›mdan çekin.
❒ Visa
Kart Sahibinin Ad› Soyad› Kart No Geçerlilik Tarihi
❒ Mastercard
:.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................Güvenlik No:............................................. Tarih:.......................................
‹mza :.............................................................................................................................................................. Abone Bedeli ile ilgili dekont ve formlar›n dernek merkezimize fakslanmas› ya da postalanmas› yeterli olacakt›r. Abonelik sistemi, abone olunan tarihten itibaren 1 y›ld›r. Centrum ‹fl Merkezi Ayd›nevler Sanayi Cad. No:3 Küçükyal› 34854 ‹stanbul Tel. : +90 (216) 518 42 84 PBX Faks: +90 (216) 518 42 86
Reklam Tarifesi: Arka kapak Ön kapak içi Arka kapak içi Tercihli Tercihli çift sayfa 3. Sa¤ sayfa ‹ç sayfalar
(4-5, 6-7, 8-9)
Tek Frekans 6.000 TL 5.500 TL 4.000 TL 2.000 TL 3.600 TL 3.000 TL 1.200 TL
3 Frekans 5.500 5.000 3.500 1.800 3.300 2.500 1.050
6 Frekans 4.500 TL 4.000 TL 3.000 TL 1.500 TL 2.800 TL 2.200 TL 900 TL
12 Frekans 3.000 TL 2.500 TL 2.000 TL 1.000 TL 1.800 TL 1.400 TL 600 TL
Tema sponsorlu¤u: 6 say› için(Birim Fiyat)..................................4 sayfa: 2.000 TL.................................8 sayfa: 3.500 TL (Fiyatlara %18 KDV eklenecektir)
66
Önce Kalite Dergisi HAZ‹RAN 2009