Y›l: 18 Say›: 137
6.50 TL A⁄USTOS 2009
KENT DUYARLILI⁄I
PROF. DR. AL‹ RIZA KAYLAN Kentsel yaflam kalitesi nas›l yükselir?
BAfiARI H‹KAYES‹ Eskiflehir Büyükflehir Belediyesi Baflkan› Y›lmaz Büyükerflen
ULUSAL KAL‹TE HAREKET‹
ATILGAN GÜMÜfi
Matay Otomotiv liderli¤ini sürekli k›lmak istiyor
Komple sanatç›
, Türkiye de Saðlýk Sektörünün Tercihi
KANAL
Yönetim Sistemlerinin Otomasyonunda kullanýyor ... KANAL
ÜRETÝCÝ
TÜRKÝYE ÜLKE TEMSÝLCÝLÝÐÝ
A Z E R B AY C A N Ü L K E T E M S Ý L C Ý L Ý Ð Ý
KKTC ÜLKE TEMSÝLCÝLÝÐÝ
TEKSER E-Kalite Yön. Dan. Ltd. Þti.
MEP Bakü MMC
Tekser Ltd.
Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:253/5 34730 Göztepe / ÝSTANBUL
AZ 1000, apt.2, 30, A.Radjabli str / BAKÜ
25. Sokak, Yeni Organize Sanayii Bölgesi / LEFKOÞA
Tel : (0216) 467 18 80 pbx. Fax : (0216) 356 13 34 http://www.ekalite.com.tr info@ekalite.com.tr
Tel : (99412) 4477302, 4473400 Fax : (99412) 4473400 http://www.mep-plus.com culku@mep-plus.com
EGE BÖLGE TEMSÝLCÝLÝÐÝ
USB ULUSAL SÝSTEM BELGELENDÝRME
Ulusal Sistem Belge.Ltd.Þti Hürriyet Bulvarý No:4/1 Kavala Plaza Kat:2 D:202 35230 Çankaya / ÝZMÝR Tel : (0232) 446 44 16 Fax : (0232) 446 49 12 http://www.usb-tr.com izmir@usb-tr.com - info@usb-tr.com
ÝÇ ANADOLU BÖLGE TEMSÝLCÝLÝÐÝ
EK
Yazýlým
Tel : (0392) 2255 281-282-283 Fax : (0392) 2255 821 http://www.tekserltd.com tekser@tekserltd.com
G.DOÐU ANADOLU BÖLGE TEM.
NORM
Support Yazýlým LTD. ÞTÝ
Danýþmanlýk & Mühendislik
Ekonorm Dan. Müh. Ltd. Þti.
Deta Dan. Eðt.Ltd.Þti
Cinnah Cad. Alaçam Sok. No:9/8 Çankaya / ANKARA
Kýzkulesi Sk. No:32/3 06700 G.O.P / ANKARA
Tel :(0312) 466 10 90 Fax :(0312) 466 10 67 http://www.ekonorm.net ogursoy@ekonorm.net
Tel :(0312) 446 28 40 Fax :(0312) 446 21 04 http://www.detadanismanlik.com deta@detadanismanlik.com
Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:253/5 34730 Göztepe / ÝSTANBUL Tel :(0216) 368 18 21 pbx. http://www.support.com.tr
Fax :(0216) 356 13 info@support.com.tr
‹Ç‹NDEK‹LER
9
Editörden
10 Kentsel yaflam kalitesi nas›l yükselir? Prof. Dr. Ali R›za Kaylan KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›
14 Dosya/Kent duyarl›l›¤›
Sf.14
BÜLEND TUNA Dr. DUYGU ERTEN KORHAN GÜMÜfi ORHAN TURAN Doç. Dr. H. TARIK fiENGÜL VEDAT ÇAKMAK
34 Görüfl/Bir flehir, bin derde deva Y›lmaz Büyükerflen
38 Baflar› hikayesi/ Mesut Akgül; “Modern konutlar›, ifl merkezleri ve rekreasyon alanlar›yla; Mamak dönüflüyor
40 UKH/Matay Otomotiv
KENT DUYARLILI⁄I Bir flehir, bin derde deva
42 LRQA ‹le Standartlar Kyoto protokolü, Türkiye’de karbon ticareti ve kazan›mlar› Jennifer Colomb LRQA-Karbon sal›n›m› proje koordinatörü
Sf.34
46 Oyuncu, flark›c› ve dansç› At›lgan Gümüfl: Komple sanatç›
50 ‹nternet/ K›yaslama veri taban› güncel bilgilerle kullan›mda
52 Teknosa’da yal›nlaflma çal›flmalar›
Teknosa’da yal›nlaflma çal›flmalar› Sf.52
54 Görüfl/ Kendimizden yeme¤e bafllamak Mesut Do¤an
56
fiube haberleri
62
Yay›n kampanyas›
8
At›lgan Gümüfl: Komple sanatç› Sf.46 Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
ED‹TÖRDEN
KalDer Ad›na Sahibi: Sorumlu Yaz›iflleri Müdürü: Editör: Yay›n Kurulu:
‹dare Merkezi:
Yap›m:
Bask›:
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan Neslihan Gök neslihan.gok@kalder.org Nurdan Sönmez nurdan.sonmez@kalder.org Prof. Dr. Ali R›za Kaylan Hamdi Do¤an ‹rfan Onay Neslihan Yeflilyurt Vedat Çakmak Türkiye Kalite Derne¤i (KalDer) Centrum ‹fl Merkezi, Ayd›nevler Sanayi Cad. No: 3 Küçükyal› 34854 ‹stanbul Tel: 0 216 518 42 84 Faks: 0 216 518 42 86 www.kalder.org kalder@kalder.org Ortam Reklam Dan›flmanl›k Ltd. fiti. Ba¤dat Cad. Tevfikpafla Sok. No: 13 D.2 Kalam›fl-Kad›köy-‹stanbul Tel: 0 216 347 56 56 Faks: 0 216 348 64 50 www.kobi-efor.com.tr kobi-efor@kobi-efor.com.tr Ege Bas›m Esatpafla Mah. Ziyapafla Cad. No:8 Üsküdar-‹stanbul Tel:0 216 472 84 01 Faks: 0216 472 84 05 www.egebasim.com.tr ege@egebasim.com.tr Yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Yay›mlanan yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Yay›nlanan yaz›lardan kaynak gösterilmeden al›nt› yap›lamaz. Önce Kalite Dergisi Türkiye Kalite Derne¤i taraf›ndan ayda bir yay›mlan›r. Ulusal-Türkçe-Ayl›k-‹lmi ISSN: 1301-4978
Türkiye a¤›r bir “Kentleflme Sorunu” yafl›yor
Nurdan Sönmez
Kalite kavram› ile insan›n fiziki, düflünsel ve moral yaflam› aras›nda helezonik geliflen bir iliflki mevcuttur. En az›ndan Önce Kalite olarak bu iliflkinin bütün boyutlar›n› gündemde tutmaya çal›fl›yoruz. A¤ustos ay› dosya konumuzu “Kentleflme” sorunlar› ile Kalite aras›ndaki iliflkinin incelenmesine ay›rd›k. Kentleflmenin, birbirine ba¤l› fiziksel, çevresel, sosyal, ekonomik ve politik unsurlar› var. Kent bu unsurlar›n birli¤ini ifade ediyor. Ancak biz henüz, kentleflmeye bir bütün olarak bakam›yor, flehircilik uygulamas›nda bu unsurlar› birbirinden kopar›yoruz. Bu nedenle bir alanda çözüm üretirken, di¤er alanda sorun üretmifl oluyoruz. K›saca ülke olarak a¤›r bir “Kentleflme Sorunu” yaflamaktay›z. Dosyam›z incelendi¤inde görülecektir ki Kentleflme Kalitesi, kentleflmenin bütün unsurlar›n›n bir bütün halinde görülmesini mümkün ve zorunlu k›l›yor. Çok say›da uzman görüflü bize, konuyla ilgili sorunlar›m›z› gösteriyor ve görevlerimizi hat›rlat›yor. Kentleflme’de kaliteyi sa¤layacak bafll›ca kamu oda¤› yerel yönetimler oldu¤u için dosya konumuzu desteklemek üzere, Eskiflehir Belediye Baflkan› Y›lmaz Büyükerflen ve Ankara Mamak Belediye Baflkan› Mesut Akgül’den özel görüfllerini ald›k. A¤ustos say›m›z›n sanatç› röportaj›n›, oyuncu, flark›c› ve dansç›, ama her fleyden önce “Kalite insana sayg›d›r” diyen At›lgan Gümüfl ile yapt›k. Günümüzün tüm yönetici kuflaklar›na “Gerçekte büyük insan, kimseyi yönetmeyen ve kimseye yönetilmeyen insand›r” aforizmas›n› üflemifl olan Filistin’in ölümsüz flairi Halil Cibran’› bize Mesut Do¤an hat›rlat›yor. fiube haberlerimizde okur, Türkiye’nin kalite ar›lar›n›n soluksuz çal›flmas›ndan kareler buluyor. Önce Kalite hepinize Eylül say›s›nda “Sa¤l›k’ta Kalite”de buluflmak üzere sa¤l›k diliyor.
Kurumsal Sponsorlar
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
9
GÖRÜfi
Kentsel yaflam kalitesi nas›l yükselir?
Prof. Dr. Ali R›za Kaylan KalDer Yönetim Kurulu Baflkan›
10
Kentleflme (fiehirleflme), kent say›s›n›n ve kentsel alanlarda yaflayan nüfusun toplam nüfusa oran›ndaki art›fl› olarak tan›mlanabilir. Kentçilik (fiehircilik) ise, kentlerin kurulmas›nda, düzenlenmesinde, güzellefltirilmesinde kullan›lacak, uygulanacak yöntemleri, kentlerle ilgili toplumsal, ekonomik çevresel, kültürel sorunlar› konu edinen bilim dal›d›r. Demografik, ekonomik ve sosyo-kültürel de¤iflmeyi ifade eden kentleflme süreci, Sanayi Devrimi’yle birlikte h›z kazanm›fl k›r yoksullar›n›n kent yoksullar›na dönüflmesiyle çarp›k kentleflme sorunlar›n› da ortaya ç›karm›flt›r. Çarp›k kentleflmenin getirdi¤i sorunlar›n özünde plans›zl›k yatmaktad›r. Gecekondulaflma ve yetersiz altyap›, ulafl›m, güvenlik ve çevre sorunlar›n›, ses ve görüntü kirlili¤ini inan›lmaz boyutlara tafl›m›flt›r. Ülkemizde 1950`lerde ucuz iflgücüne olan gereksinim k›rsaldan göçlerle karfl›lanmaya çal›fl›l›rken, bu insanlar›n en temel gereksinimleri için hiçbir kaynak ayr›lmam›flt›r. Halk, bar›nma gereksinimlerini imece usulü yapt›klar› gecekondularla karfl›lam›flt›r. Yönetimler ise seçim süreçlerinde oy deposu olarak gördükleri mahallelerdeki çarp›k yap›laflmaya göz yummufllard›r. Yani bugünkü çarp›k kent tablosunun mimar› kentsel yoksullar de¤il, yönetim sisteminin veya sistemsizli¤in kendisidir. Kentleflme sürecinde kalite yönetiminin “‹lk seferinde do¤ru yap” temel ilkesinin göz ard› edilmesiyle, bugün geçmifl yanl›fllar› düzeltmenin getirdi¤i maliyet çok yüksektir. Sorun sadece iyi tasarlanm›fl konutlar›n yap›lmas›, sa¤l›kl› içme suyunun temini veya çöplerin düzenli toplanmas›nda da yatmamaktad›r. Bunlar›n yan› s›ra, kentin tüm ifllevlerini nas›l yerine getirdi¤ine bak›lmal›d›r. Bozulan ve çökmekte olan kentsel alan›n ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koflullar›n›n kapsaml› ve bütünleflik yaklafl›mlarla iyilefltirilmesi amac›yla kentsel dönüflüm projeleri gündeme geldi. Art›k büyük kentlerde kentin dokusunu bozan yap›lar› y›kabilecek yönetimlere gereksinim var. Bu dönüflüm, ekonomik, ekolojik ve sosyal anlamda sürdürülebilir olmal›d›r. Kentte yüksek binalar dikilmesi, trafi¤e ç›kan araç say›s›n›n artmas› geliflmifllik göstergeleri olarak alg›lanamaz. Dünya Sa¤l›k Örgütü, yaflam kalitesini bireylerin amaçlar›, beklentileri, standartlar›, ilgileri do¤rultusunda, yaflad›klar› kültür ve de¤er yarg›lar›n›n bütünü içinde, kendi durumlar›n› alg›lama biçimi olarak tan›mlamaktad›r. Yaflam kalitesinin konut, ulafl›m, sa¤l›k, e¤itim hizmetlerinden yararlanma, yeterli beslenme ve korunma, sa¤l›kl› bir çevre, e¤lenme ve dinlenme, hak, f›rsat ve cinsiyet eflitli¤i, günlük yaflama kat›lma, sayg›nl›k ve güvenlik gibi pek çok bileflkeni vard›r. Kentsel Yaflam Kalitesi ise, ça¤dafl kent ve çevre standartlar› çerçevesinde kentsel alt yap›, iletiflim, ulafl›m, konut, e¤itim ve benzeri olanaklar›n sunulma düzeyidir. Daha genifl anlam›yla, kentin sundu¤u olanak ve f›rsatlardan bireylerin
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
eflit, dengeli, gereksinimleri oran›nda yararlanmas›, Güvercin dolu avlular. e¤itsel, sanatsal, ekinsel, siyasal etkinliklere, süreçlere Çekiç sesleri geliyor doklardan, etkin biçimde kat›labilme olanaklar›na sahip olabilmeGüzelim bahar rüzgâr›nda ter kokular›; leridir. ‹stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal›...” 4-7 May›s 2009 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen H›zl› kentleflme süreci ve yarat›lan görkemli tezat› Kentleflme fiuras›n›n "Sonuç Bildirgesi" önemli günBedri Rahmi Eyübo¤lu ‹stanbul Destan› fliirinde ne güdem maddelerini vurgulamaktad›r. 2008 itibar›yle dünzel anlat›r. ya nüfusunun yar›s› ve Türkiye nüfusunun üçte ikisi “‹stanbul deyince akl›ma, Koca Sinan gelir. kentlerde yaflamaktad›r. Ortak ak›l projesi olarak düflüOn parma¤› on ulu ç›nar gibi, Her yandan yükselir. nülen “Sürdürülebilir Kentsel Geliflme Stratejisi ve EySonra gecekondular gelir ard›s›ra, ‹sli pasl› yetim. lem Plan› Haz›rlama Projesi (KENTGES)” ile planlaEy benim dev memesinde, Cüceler emziren acayip ma bütünlü¤ünün sa¤lanabilmesi, stratejik planlama memleketim...” araçlar›n›n tan›mlanmas› ve uygula‹stanbul’un simgeleri olan tarihnabilir k›l›nmas› amaçlanmaktad›r. sel ve kültürel miras› ezercesine Planlama ve uygulama faaliyetleyükselen gökdelenlerin, dev al›flve“...Hiçbir teknik adam rinin her kademesinde, planlama etirifl merkezlerinin say›lar› giderek ve karar verici her ¤inin gelifltirilmesi ve etkinli¤inin artmakta ve kent kimli¤ini ac›mas›zdüflündü¤ünü yapabilecek ca yok etmektedir. art›r›lmas›, sürdürülebilir geliflmenin özgürlü¤e sahip olmamal›d›r. sa¤lanmas›, eflgüdüm eksikli¤inin Cumhuriyetin kurulufl y›llar›nda giderilmesi, do¤ru ve güncel veri altülkemizde yetiflmifl yetkin mimar ve ‹flvereni konumundaki yap›s›n›n gelifltirilmesi, karar verme planlamac›lar›n bulunmamas› nedekentlinin gereksinim ve mekanizmalar›nda ve uygulamada niyle, Atatürk’ün iste¤iyle ‹stanbul beklentilerini en iyi kat›l›m, saydaml›k ve hesap verilebive Ankara dahil bir çok kentin planflekilde karfl›lamak lirli¤in artt›r›lmas› üzerinde durullanmas›nda yabanc› mimarlar görevmal›d›r. fiura’da tart›fl›lan konular durumundad›r. Yöneticilere lendirilmifltir. Atatürk ‹stanbul’un aras›nda, kentsel ulafl›m stratejisi, imar plan›n›n haz›rlanmas› için ak›lc› ve analitik düflünme bütünleflik bir konut politikas›, do¤al Fransa’n›n önde gelen flehircilerinyükümlülüklerini ve kültürel varl›klar›n korunmas›, den Profesör Henri Prost’u 1934 y›küresel iklim de¤iflikli¤i, kentlerde l›nda Türkiye’ye davet etmiflti. unutturmayacak olanlar, kad›nlar, çocuklar, yoksullar, yafll›lar Böylece Henri Prost ‹stanbul’un kent duyarl›l›¤› geliflmifl ve özürlülerin d›fllanmadan ve güilk naz›m plan›n› haz›rlayan kifli olkentlilerdir.” venlik içinde yaflayabilecekleri ortamufltur (1). Prost, o dönemde ‹stanm›n oluflturulmas›, “Bölgesel Kalbul tepelerinin üzerinde denizden 40 k›nma Ulusal Stratejisi", kentlilik bilincinin gelifltirilmetre kadar yukar›da infla edilmifl ve ‹stanbul’un silümesi, kentlerin özgün kimliklerinin korunmas› yer aletini oluflturan büyük camilerin önemini vurgular. Eski maktad›r. ‹stanbul’un eflsiz silüetini korumak amac›yla, binalar› Bu yaz›da, ‹stanbul’dan örnekler vererek, kentsel üç kat ve 9.5 metreyi geçmeyecek flekilde s›n›rlam›flt›r. yaflam kalitesinin yükseltilmesinde anahtar rol oynad›Profesör Henri Prost’un müdürü oldu¤u Paris Mi¤›n› düflündü¤üm konular üzerinde duraca¤›m. Bunlar marl›k Okulu’ndan ve daha sonra Paris Üniversitesi s›ras›yla, kent kimli¤inin korunmas› ve kent eti¤i, ulafiehircilik Enstitüsü’nden mezun olan Aron Angel, fl›m sorunu ve kentlilik bilincidir. 1942-1952 y›llar› aras›nda ‹stanbul Belediyesinde müflavir olarak çal›flm›fl ve Prost’un yard›mc›l›¤›n› üstlenmifl bir flehir planlamac›s›, yüksek mimard›r. KENT K‹ML‹⁄‹N‹N KORUNMASI VE KENT ET‹⁄‹ O y›llarda kentin yeflil ve aç›k alanlar› da planlan‹stanbul deyince akl›ma gençli¤im gelir. Lise ça¤›nm›flt›r. “2 Numaral› Park” olarak adland›r›lan alan da her sonbahar okul bafllamadan önce Bo¤az’da vaTaksim’den bafllayarak Niflantafl›’na oradan da Tafll›k’a purla gezinti, dolaflt›¤›m›z müzeler ve eski ‹stankadar uzanacak flekilde tasarlanm›flt›r. A¤açlar haz›r bul’dan kesitler. Belle¤imde, Orhan Veli’nin ‹stanbul’u al›narak park›n a¤açland›r›lmas› k›sa sürede gerçekleflDinliyorum fliirinden dökülür dizeler. tirilmifltir. Projenin haz›rlanmas› ve uygulanmas›nda “Serin serin Kapal› Çarfl›; Aron Angel belediye mimar› olarak görev yapm›flt›r. C›v›l c›v›l Mahmutpafla; Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
11
GÖRÜfi Yarat›lan bu yeflil alan›n ve kent dokusunun korunmas› konusunda etik duruflun çarp›c› bir örne¤i, 1952’de Fahrettin Kerim Gökay’›n valilik dönemi s›ras›nda yaflanm›flt›r. O dönemde vali ayn› zamanda belediye baflkanl›¤› görevini de yapmaktad›r. Vali ve Belediye Baflkan› Gökay, Aron Angel’i arayarak yeni yap›lacak bir otelin onaylanmas›n› istemifltir. Aron, avan projesi haz›rlanm›fl Hilton Oteli’nin 2 nolu park içerisinde düflünüldü¤ünü ö¤renince, meslek eti¤inin insan onuru ve sorumlulu¤u ile nas›l özdeflleflti¤ini göstermifltir. Harp y›llar›nda güçlüklerle oluflturulan yeflil alandan özveride bulunulamayaca¤›n› belirterek, “fiahsi menfaatlerin revaçta oldu¤u bir müessesede çal›flmaktan utanç duyuyorum” cümlesini de kullanarak görevinden istifa etmifltir (2).
‹STANBUL’UN ULAfiIM SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR? ‹lk köprünün fikir olarak ortaya at›lmas›ndan bu yana, ‹stanbul’un köprülerle bafl› dertte. Ortada iki köprü deneyimine dayanarak, geçmiflte yaflananlar gelece¤in aynas›d›r diyebiliriz. Her köprü yeni bir arazi spekülasyonu ve ya¤malama furyas›n› birlikte getirmektedir. Konunun uzmanlar› en bafl›ndan beri çok net gerekçelerle neden yeni bir köprünün ‹stanbul trafi¤i aç›s›ndan çözüm olmayaca¤›n› anlatmaktad›r. Mevcut iki köprü kapasitelerinin üstünde doygun bir haldedir. Her gün köprüleri geçerken trafik s›k›fl›kl›¤›nda halk ‘iflkence’ çekmektedir. Gereksiz bekleme ve gecikme süreleri ülke ekonomisi için çok ciddi bir kay›pt›r. Ancak t›kanm›fl olan iki köprünün trafik sorununu üçüncü bir köprüyle aflmaya çal›flmak çok yanl›fl olur. Bu mant›kla Bo¤az trafi¤ine 10 köprü de yetmez. Bir ‹stanbul sevdal›s› Çelik Gülersoy, 1978 y›l›nda köprülerle ilgili kaleme ald›¤› yaz›da o günkü mevcut durumu ve gelecekle ilgili endiflelerini dile getirmektedir (3). Bo¤aziçi özel bir peyzaj demektir ve bu resme eklenecek apartman, yol, köprü herfley Bo¤aziçi’yle uyumlu olmal›d›r. Öncelikle Bo¤az›n iki yakas›n› çelik bir yap›yla tepeden ba¤lamak, ulafl›m çözümlerinin en kötüsüdür. Gülersoy, estetik aç›dan de¤erlendirdi¤inde, Bo¤aziçi Köprüsünü yüzy›llar boyu birikerek oluflmufl eflsiz resmin üzerine boydan boya bir f›rça çekmeye benzetir. Böylesine heybetli bir köprünün dev ayaklar› alt›nda kalan ve bambaflka ölçülerle yap›lm›fl tüm eski doku ezilmeye mahkumdur. Gülersoy’un mevcut durumla ilgili estetik de¤erlendirmesini onun sözleriyle dile getirelim. “Nitekim birinci köprünün kunt ayaklar›n›n alt›nda bir tarafta bir dantel gibi cami, öbür yakada da pasta
12
kal›b› gibi bir saray; bütün eski perspektiflerini yitirdiler ve birer kibrit kutusu gibi kald›lar.” Gülersoy, yaz›s›nda gelecekle ilgili kayg›lar›n› da çok net bir flekilde ifade edecektir. “Bo¤az’daki bu birinci köprüyü bir ikincisi, üçüncüsü izlerse ne olacak? Da¤lar›n birbirine demir ve betonla ba¤land›¤›n›, yamaçlar›n çimento torbalar› ile doldu¤u bir su yolu kalacak elde. Ona da ‘Bo¤aziçi’ denemez art›k. Bu, bu ‘ad’a bile ihanet olur.” Sahip oldu¤umuz tarih ve kültürün bilincinde olarak içimizdeki güzellik duygusunu ve do¤a aflk›n› yitirmeden konuya sahip ç›kmak gerekir. Söz konusu eflsiz güzelli¤i para ile de¤ifltirmek bir ç›lg›nl›kt›r. Kentiçi ulafl›mda amaç, insanlar›n en ekonomik, en h›zl› ve en rahat flekilde gidece¤i yere ulaflmas› olmal›d›r. Çözüm ise toplu tafl›ma modelleridir. Ne yaz›k ki Türkiye'de ulafl›m konusuna, insana hizmet odakl› de¤il, tafl›t odakl› bak›lmaktad›r. Köprü trafi¤i incelendi¤inde tafl›tlar›n büyük ço¤unlu¤unu 1-2 kifliyle karfl›ya geçen özel otomobillerin oluflturdu¤u görülür. Özellikle çok yo¤un saatlerde özel otolar›n tek kifliyle karfl›dan karfl›ya geçmesiyle flehir içi trafi¤i çözülemez. Araç geçirmek ile yolcu geçirmek aras›nda anlay›fl fark› kentiçi ulafl›m› k›s›r döngüye sokmaktad›r. fiehircilikte "köprüler tuza¤›" denilen kavrama göre, her köprü zaman içerisinde kendi trafik yo¤unlu¤unu yaratmaktad›r. Çünkü infla edilen her köprü geçifli daha çekici hale getirmektedir. Daha çok arabay› cezbedecek, özel otolar›yla geçenlerin say›s› giderek artacakt›r. Otomobil ulafl›m›n› özendirdi¤i için flehir içi dolafl›mda olan otomobil say›s› artacakt›r. Köprü yollar›n› besleyen girifllerde trafik darbo¤azlar› oluflturacakt›r. Böylece bir süre sonra yetersiz hale gelecektir. Yenisinin yap›lmas› bir zorunluluk gibi görülecektir. Bu k›s›r döngü nedeniyle her köprü bir sonraki köprü için tart›flma zemini haz›rlamaktad›r. Bilindi¤i gibi ‹stanbul’da trafik t›kan›kl›¤› yaln›zca Bo¤az köprüleriyle s›n›rl› de¤ildir. Tüm ana ulafl›m yollar›nda trafi¤in yo¤un oldu¤u sabah ve akflam saatlerinde trafik t›kan›kl›¤› sorunu yaflanmaktad›r. Özetle Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
‹stanbul’da Bo¤az geçifllerindeki t›kan›kl›¤› çözmek lanacakt›r? Hiçbir trafik kural›na uymayan ve yollarda için flu anda yap›lmas› gereken, otomobillerin kentin terör estiren küstah sürücüler, piknik alanlar›nda, deniz iki yakas› aras›nda geçifllerini k›sa dönemde biraz rakenarlar›nda bütün pisli¤ini sorumsuzca b›rakan çevre hatlatacak, fakat orta ve uzun dönemde trafi¤in daha düflmanlar›, herkesin gözü önünde duvar diplerine idfazla t›kanmas›na yol açacak yeni bir köprü yapmak rar›n› yapan, çöplerini atan gürültü ve görüntü kirlili¤i de¤ildir. yaratan magandalar gözümüzün önüne geldi¤inde Trafik a¤›na bütünsel olarak bak›ld›¤›nda, rayl› sisbilinçlenme sürecinin zorlu¤u ortaya ç›kmaktad›r. tem ve deniz yolu tafl›ma seçeneklerinin, özel karayolu Bunlar aras›nda mutsuz, huzursuz, hoflgörüsüz, sald›rtafl›mas›na göre çok daha verimli ve etkili olduklar›ngan, cinnet halinde hasta ruhlu insanlar› görünce do¤al dan toplu tafl›mac›l›k için çözüm aray›fllar›nda ön plaolarak içimiz kararmaktad›r. Bu utanç verici ortamda na ç›kmal›d›r. Darbo¤azlar›n oluflmamas› ve kent trafikentsel yaflam kalitesinden söz edebilmek, tatl› bir düfl ¤inin rahatlamas› için, yolcular›n kiflisel otolar›yla tragörmeye benzemektedir. fi¤e ç›kmalar› yerine toplu tafl›ma seçeneklerini daha Benmerkezci davran›fllar içinde bulunan insanlarçekici k›lmak en ak›lc› yaklafl›md›r. dan oluflan bir kentli toplulu¤u, çözüm üretimine katDeniz, ulafl›m aç›s›ndan ‹stanbul'a verilmifl en bük›da bulunmak yerine, kentsel sorunlar›n artmas›na yük olanakt›r. Deniz yolunun dinlendirici neden olur. Ancak ülkemizde, kent sorunve rahatlat›c› ve dolay›s›yla yaflam kalitelar›ndan yak›nan ve sorunlar›n yarat›lmas› sini art›r›c› yönü yan› s›ra, kentiçi trafi¤i yerine çözümlerin üretimine ortak olmaya “...fiehircilikte için de büyük bir f›rsatt›r. Deniz tafl›mac›çal›flan kente duyarl›, bilinçli kentlilerin "köprüler tuza¤›" l›¤› ne yaz›k ki yeteri kadar kullan›lmasürekli artt›¤› da bir gerçektir. denilen kavrama makta, trafik nedense hep karaya kayd›r›lÖnemli olan sürekli iyilefltirme göre, her köprü maktad›r. Halbuki suyun üstünden oldu¤u çabalar›n›n giderek artmas›d›r. Günümüzde gibi alt›ndan da yararlan›labilir. Bo¤az gezaman içerisinde kentte yaflanan h›zl› dönüflümün kavrançiflleri için öncelikle tamamlanmas› geremas› ve bu de¤iflimlere cevap veren bir kendi trafik ken proje, otomobillerin de¤il insanlar›n kentlilik bilincinin gelifltirilmesi uzun yo¤unlu¤unu tafl›nmas›na hizmet edecek olan Marmasoluklu bir süreçtir. Sadece seçmen olarak yaratmaktad›r. ray projesidir. oy vermenin ötesine geçemeyen sanal kent‹stanbul'da tafl›tlar›n bir yakadan di¤eli yerine, görüfllerini belirterek karar süreçÇünkü infla edilen rine geçmesi sorunundan önce insanlar›n lerine aktif olarak kat›lan gerçek kentlilerin her köprü geçifli topluca, en ekonomik flekilde, en k›sa zasay›s›n›n artmas›yla bilinçlenme süreci daha çekici hale manda nas›l tafl›naca¤› tasarlanmal›d›r. ‹sgüçlenecektir. tanbul’a ve ‹stanbullulara 3. köprüsüz bir Haz›rlad›¤› plan ve projelerle kentin getirmektedir.” ‹stanbul’da yaflama flans› verilmelidir. gelece¤ini bugünden tan›mlayan her teknik Metroyla, tramvayla, vapurla, otobüsle adam›n ve bu plan, projeleri onaylayan konforlu, h›zl› ve ekonomik olarak yolculuk yapabilme karar vericilerin iflvereni, hizmetin sunuldu¤u kentlidir. flans› tan›nmal›d›r. Vapurla, tramvayla gelebilecekleri, Hiçbir teknik adam ve karar verici her düflündü¤ünü motorlu araçlar›n giremedi¤i kent meydanlar›nda rayapabilecek özgürlü¤e sahip olmamal›d›r. ‹flvereni hatça yürüyebilmeleri kentsel yaflam kalitesini inan›lkonumundaki kentlinin gereksinim ve beklentilerini en maz ölçüde art›racakt›r. iyi flekilde karfl›lamak durumundad›r. Yöneticilere ak›lc› ve analitik düflünme yükümlülüklerini unutturmayacak olanlar, kent duyarl›l›¤› geliflmifl kentlilerdir. KENTL‹L‹K B‹L‹NC‹N‹N YARATILMASI Kente göçle gelenler, yafl, cinsiyet ve etnik, dinsel, kültürel köken olarak ciddi farkl›l›klar gösterirler. Kentte yaflam kalitesinin korunmas› ve daha da yükseltilmesi için, bu kiflilerin kentle ba¤›n›n kurulmas› ve bu sayede kentlilik bilincinin oluflturulmas› gerekir. Herfleyin temelinde e¤itim yatmaktad›r. Çocuklar için kentlilik bilinci e¤itimine okul öncesinde bafllanarak, ilkö¤retim ve ortaö¤retimde sürdürülmelidir. Di¤er taraftan yetiflkinlerin bilinçlenmesi nas›l sa¤-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Kaynakça: 1. Aron Angel, “Henri Prost ve ‹stanbul’un ‹lk Naz›m Plan›”, Planlama, TMMOB fiehir Planc›lar› Odas› Yay›n›, 93/1-4, Say›: 10, Ocak-Aral›k 1993, sayfa 6-9. 2. Perihan Kiper, “Bir Döneme Tan›kl›k: ‹stanbul Hilton Otelinin Kurulufl Öyküsü” Mühendislik Mimarl›k öyküleri – 2, TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birli¤i, 2. Bask›, Ekim 2006, sayfa 257-260. 3. Çelik Gülersoy, Bo¤aziçi Sorunlar ve Çözümler, ‹stanbul Kitapl›¤› Ltd. Yay›n› 1982.
13
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Türkiye’de Kentleflme/fiehircilik’te Kalite Sorunlar›na
Elefltirel ve politik yaklafl›mlar entleflme/fiehircilik ba¤lam›nda Kalite sorunu, kentsel yaflam›n kalitesini etkileyen unsurlar›n tümünü içermekte ve bütün bilimleri ilgilendirmektedir. Kentler, planlar›, altyap› ve ulafl›m sistemleri, mimari ve yap› teknikleri, sosyal donat› ve rekreasyonlar›, tarihi ve kültürel kimli¤i ile bunlar›n ekonomik karfl›l›¤›ndan oluflan, yaflayan bir varl›kt›r. Kent hem somut, hem de soyuttur. Kentin ay›rt edici kuramsal özelli¤i, yaprak k›p›rt›s›n› dahi an›nda toplumsal k›lmas›d›r. Kentler tasar›m temelinde yarat›lm›fllard›r veya ancak tasarland›klar› ölçüde kent olabilmifllerdir. Bu nedenle tasar›m kültürü en etkin sonuçlar›n› Kentleflme/fiehircilik konusunda verir. Ar›n›n yaratt›¤› petek do¤a harikas›, kentler ise tasar›m harikas›d›r. Bu nedenle konuyu, tasar›m aflamas›ndan bafllayarak tüm yönleriyle birde “Kalite” kavram›na ba¤layarak ele almam›z zorunlu olmufltur. Konunun en hassas boyutlar›ndan biri de “Birey-
K
14
Kent” iliflkisinde karfl›m›za ç›kar. Kentler vard›r bireyi ezer, yokeder, kamu heybetini öne ç›kar›r. Kartpostallar› süsleyen bütün güzel ortaça¤ kentleri bu kategori içinde yer al›r. Arkas›ndan sanayi kentleri, hacimli liman kentleri, 1930’lardan itibaren gökdelen kentleri, kentleflmesi geç kalan ülkelerde varofl kentleri oluflturdular. 21. Yüzy›la girerken insanl›k, bütün bunlar›n uyumlu sentezini veren kent tasar›mlar›na yönelmek durumunda kald›. Türkiye bu yeni kentleflme yaklafl›m›n›, esasen küreselleflme çerçevesi içinde ayn› zamanda bir toplumsal ihtiyaç olarak benimsedi. O halde bundan sonra kentlerimizin kimli¤ini, kültürünü, ifllevselli¤ini ve bunlar›n kalitesini elefltiren, revize eden, yeniden kuran, gelifltiren ve tan›mlanm›fl bir ulusal çizgiye oturtan çal›flmalara yo¤unlaflmak durumunday›z. Kalite Dergisi olarak bu say›m›zda konuya el at›yor, okurlar›m›z›n önüne, konuyla ilgili yetkin ve de¤iflik görüfllerden oluflan bir dosya ile ç›k›yoruz. Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Yap›lar›n kullan›m süreci ve mimar›n sorumlulu¤u
BÜLEND TUNA Mimarlar Odas› Baflkan›
imarlar Odas›’n›n haz›rlayarak kamu yönetimine ve mimarl›k kamuoyuna sundu¤u “Mimarl›k Hakk›nda Kanun” taslak metninin amaç maddesinde, mimarl›k, toplumsal yaflam›n ve kültürün maddi ve moral gereksinmelerine göre, yap›, toplu yap› ve kent biçimlendirmesi, tasar›m›, üretimi, kullan›m› ve yeniden kullan›m› kolektif süreçleri ve sonuçlar›n› kapsayan ve güzel sanatlar a¤›rl›kl› bir kültür faaliyeti olarak tan›mlanmaktad›r. Metinde kullan›m ve yeniden kullan›m süreçleri özellikle belirtilmifl; bu alandaki hukuki bofllu¤a ve pratikteki keflmekefle dikkat çekilmek istenmifltir. Yap›lar›n sa¤l›kl› bir flekilde yafllanabilmesi, bina güvenli¤inin sürdürülebilirli¤inin sa¤lanabilmesi aç›s›ndan da mimar›n sürece flimdikinden daha etkin bir flekilde kat›lmas› gerekiyor. Mimarlar›n bina ve site yönetimi alan›nda uzmanlaflmalar›, bu konuda sertifikal› e¤itimlerin yap›labilmesi, kat mülkiyeti hukuku baflta olmak üzere hukuk bilgisine ve kullan›m sorunlar›yla ilgili teknik bilgiye sahip mimarlar›n bu alanda görev almalar›n› teflvik edecek yönetimsel düzenlemeler önerilmektedir. Bu dosya çerçevesinde mimar›n yap› kullan›m› s›ras›ndaki sorumlulu¤unun vurgulanmas›n› ve bu sürecin de¤iflik boyutlar›yla ele al›nmas›n› amaçlad›k. Hukuki sorumluluk aç›s›ndan mimar›n konumunun irdelenmesi öncelikli önemde bir konu olmakla birlikte, mimari yarat›c›l›k ve bir baflka yarat›c›l›¤a müdahale anlam›nda da sorgulaman›n gerekli oldu¤unu düflünüyoruz. Mevcut yap› stokunun yeniden de¤erlendirilmesi sürecinde mimar›n yapabilecekleri, uymak zorunda oldu¤u s›n›rlar›n neler oldu¤unun ifllendi¤i çal›flmalar bu kapsamda önem kazan›yor. Tarihî çevrede yeni yap›laflma ve tarihî yap›lar›n günümüzde kullan›m› kapsam›nda baflka sorumluluklar da devreye girmektedir ve bu konu ayr›nt›l› olarak de¤iflik ortamlarda ifllenmifltir. Dosya içerisinde bu konuya da de¤inilmekle birlikte erken cumhuriyet dönemi ve günümüz yap›la-
M
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
r›na odaklan›lm›flt›r. Yap›lar›n infla sürecinden sonra teknik olarak sahipsiz kalmas›; teknik elemanlar›n yap› üzerindeki sorumlulu¤u ve mimar›n Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsam›nda müelliflik haklar› hukuki olarak sürmesine ra¤men, uygulamada yaflanan karmafla tart›flman›n dergi sayfalar›nda b›rak›lmamas›n›, baflka ortamlarda da irdelemenin sürdürülmesini gerekli k›lacak boyutlardad›r. Türkiye bir deprem ülkesidir ve Marmara depreminin davalar› çok ilginç hukuk konular›n› gündeme tafl›m›flt›r. Yap› güvenli¤i d›fl›nda, sa¤l›kl› çal›flma ve yaflama ortamlar›n›n yarat›lmas›, yaflam çevrelerimizin kalitesinin art›r›lmas› kapsam›nda da kullan›m sorunlar›n›n ele al›nmas›n› ve de¤erlendirilmesini gerekli görüyoruz. Fonksiyonu de¤ifltirilen ve yo¤unlu¤u art›r›lan yap›larda yaflanan sorunlar›, konuttan iflyerine dönüfltürülen, kamuya aç›k kullan›ma yönelik yap›lan yerli yersiz müdahaleleri çevremizde s›kça gözlüyoruz. Binalar›n üst katlar›ndaki halka aç›k mekânlar›n yönetmelik gere¤i yapmak zorunda olduklar› yang›n merdivenlerinin sefaleti dikkatinizi çekmifltir; umar›m bunlar› kullanmak durumunda kalmay›z. Kentlerimizin artan rant bask›s› karfl›s›nda defalarca yenilenmesi, pek çok kent parças›n›n bu de¤iflim sürecinden kötü etkilenmesi flüphesiz ki o bölgede yaflayanlar›n hayat›n› kötü bir flekilde etkilemektedir. Kentlerimizin farkl› dönemlerinin belgesi olabilecek yap›lar, belirli bir kaliteyi, mimari anlay›fl› yans›tan yap› ö¤eleri, cephe tipolojileri, detaylar yeni kullan›c›lar taraf›ndan kendi kurumsal kimliklerinin öne ç›kart›lmas› u¤runa heba edilebilmektedir. Yerel yönetimlerin kentlerin kimliklerini korumak, yap› sürecini düzenlemek gibi görevleri elbette vard›r, ancak öncelikle toplumdaki mimarl›k ve kent kültürü alan›ndaki birikimin, duyarl›l›¤›n bu hoyrat y›k›m›n önüne geçebilece¤ini, bunun yarat›labildi¤i ortamlar›n gelecek için umutlu olmam›z› sa¤layacak sonuçlar alabildi¤ini görüyoruz. “Yap›lar›n Kullan›m Süreci ve Mimar›n Sorumlulu¤u” kapsam›nda daha pek çok sorunun sorulabilece¤ini ve konunun bu dosya içerisinde ele al›nmayan pek çok yönünün oldu¤unu biliyoruz. Bu dosya içerisinde yer alan katk›larla baz› sorular›n cevaplanmas›n›n, en az›ndan cevab›n›n bulunmas›na yönelik çaba harcanmas›n›n, ülkemizdeki yap› üretim sürecine katk› sa¤layaca¤›n›, bu alandaki mevzuat bofllu¤unun veya uygulamadaki bafl›bofllu¤un sergilenmesinin, do¤runun bulunmas›na yard›mc› olaca¤›n› umuyoruz.
15
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Sürdürülebilir kentleflmeye dönüflüm
Belediyeler için yeni bir yol haritas› Dr. DUYGU ERTEN Çevre Dostu Yeflil Binalar Derne¤i – Kurucu Baflkan Yard›mc›s› Sabanc› Üniversitesi- Yar›-zamanl› Ö¤retim Üyesi
ürkiye’de 2000’in bafllar›ndan beri art›k nüfusun sadece %12’si k›rsal kesimde yafl›yor. Art›k kentler planlama d›fl› geliflen bu göç ve yaratt›¤› sorunlarla mücadele etmek zorundalar. Artan nüfus sorununun yaratt›¤› problemlere bir de küresel ›s›nma ile ilgili sorunlar eklendi¤inde belediyecilik daha da önem kazan›yor. Bugün ‹stanbul’da yaflayan bir kentli olarak kent yaflam›nda flu befl parametrenin yaflamsal önemi oldu¤unu düflünüyorum: “Çeflitlilik”, “Yerel yöneticilerin kimli¤i”, “Yöneticilerin kadrolar›n› olufltururken siyasi kadrolaflmadan kaç›narak uzman kadrolara yönelmeleri”, “Ulaflt›rma” ve “Güvenlik”. 29 Mart 2009 daki yerel seçimlerde, 19 siyasi parti ve ba¤›ms›z aday, 2100’ü aflk›n belediyenin yönetimi için yar›flt›. Yaklafl›k 40 bin 500 belediye baflkan aday› seçmenlerden destek istedi (1). Bu seçimler nüfusumuzun büyük ço¤unlu¤unu etkiledi. Ne yaz›k ki belediye baflkan› aday› profillerine bakt›¤›m›zda, partilerin ülke çap›nda tan›nm›fl simalar arad›¤›n› gördük. Oysaki belediyelerimizin; yönetiflim ilkelerini özümsemifl, flehir planlama ve tasar›mdan anlayan, ekiplerini mimarlar baflta olmak üzere sosyoloji ve siyaset bilimcilere kadar genifl bir yelpazeden oluflturabilen, ekibinin farkl› görüfllerini dinleyebilen, bürokratik s›n›rlar› aflmay› ve kutunun d›fl›nda düflünmeyi [i1]bilen ve geliflmifl ülkelerdeki kentlerde yaflama deneyimi edinmifl yöneticilerle idare edilmesi gerekti¤ini düflünüyorum. Burada asl›nda nitelikten cok vizyonun ve demokratik olman›n önemli oldu¤unu vurgulamadan geçemeyece¤im. Seçilen belediye yönetimleri, 5 y›ll›k bir süre boyunca görevde kal›yor. Demokrasinin daha geliflmifl oldu¤u bir çok ülkede, baflkan›n kararlar›n›n altyap›s›n› oluflturan belediye meclisi, halk›n isteklerinin daha çok dikkate al›nabilmesi ve daha demokratik
T
16
bir yönetim sürecinin ifllemesi için 2-3 y›lda bir yenileniyor. Dünyan›n önde gelen belediyeleri, küresel ›s›nmayla mücadele etmek ve sera gaz› sal›m›n› düflürmek amac›yla flehirleri için ciddi hedefler koymaya bafllad›lar. Baz› flehirler düflürme hedeflerini kesin olarak saptarken, di¤erleri hala bu alanda çal›fl›yorlar. Bir çok bilim adam› ve bu alanlardaki politikalar› düzenleyenler, dünya ›s›s›n› endüstri dönemi öncesi ile karfl›laflt›rmal› olarak 2 derece daha yükseltmemeye çal›flman›n önemli bir hedef oldu¤una inan›yorlar (2). ‹klim de¤iflikli¤inin yaratt›¤› negatif etkiler ve vatandafllar›n bu alanda bilinçlenmesi belediyeleri kat› at›ktan, binalara, ulaflt›rmadan, ayd›nlatmaya kadar her alanda sera gaz› sal›m›n› düflürmek için yarat›c› çözümler üretmeye itiyor. Bir çok dünya belediyesi bugün iklim de¤iflikli¤iyle mücadele için yeflil dönüflüme girmifltir. Dünyada bu süreç yaflan›rken ‹stanbul’da köprü yap›lma karar› al›nmas›, yine arabaya ihtiyaç duyacak bir ulafl›m plan› yap›lmas› yönünden düflündürücüdür. Oysa petrol fiyatlar›n›n artmas› ve çevresel sorunlar, ‹stanbul’da gittikçe benzine ba¤l› olmayan tafl›mac›l›k biçimlerine yönlenmeyi gerekli k›lmaktad›r. Yeni üniversiteler toplu tafl›mac›l›¤›n kullan›lamayaca¤› kadar uzaklara; ‹stanbul d›fl›na yap›l›yor. Halbuki Türkiye gibi benzinin çok pahal› oldu¤u ülkelerde; sürdürülebilir kentler daha kompakt formlarda, nüfus art›fl›na paralel yo¤unluklu yerleflim alanlar›na, kar›fl›k arazi kullan›mlar›na ve düflük enerji tüketimine olanak verecek ve insan odakl› olacak flekilde yeniden tasarlan-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I mal›lar. ‹stanbul içinde üniversite binas›na dönüfltürülebilecek o kadar eski bina var ki… Planlama sorunu sadece ülkemizde de¤il, dünyan›n birçok büyük metropolünde kayg› verici. Örne¤in Los Angeles her yönden komflu flehirlerin s›n›rlar›na kadar yay›lan kentsel yap›s›yla sürdürülebilir olmaya imkan tan›yamayacak ve araba ba¤›ml›s› olmak zorunda oldu¤unuz bir kenttir. 2007’de Dünya Çevre Dostu Binalar Konseyi flemsiyesi alt›nda kurdu¤umuz Çevre Dostu Yeflil Binalar Derne¤i Konseyi (ÇEDB‹K) mevcut yap› ve yerleflimlerin sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak dönüfltürülmüfl oldu¤u ve yeni yap› ve yerleflimlerin bu ilkeler ›fl›¤›nda tasarlan›p uyguland›¤› bir Türkiye yaratmak için yola ç›kt› (3). Binalar›n enerjiyi etkin kullanabilen ve hatta kendi enerjisini üretebilen, iç hava kalitesini iyi yöneten ve sera gaz› oluflumuna engel olan sistemlerle tasarlanmalar› ve infla edilmeleri gerekir. ÇEDB‹K bu amaç do¤rultusunda bilinçlenmeyi art›rmak için çaba harcamaktad›r. Binalar iklim de¤iflikli¤ine neden olan sera gaz› sal›m›nda aktif rol oynuyorlar. Yeflil Binalar ise %40 daha az sera gaz› sal›m›na neden oluyor ve daha az enerji ve su kullan›yor. Bu binalar son 15 y›ld›r dünyan›n birçok ülkesinde, çevresel etkilerine göre de¤erlendirildikleri bir tak›m metodlara göre tasarlan›yor ve infla ediliyor (4). Bina çevresel de¤erlendirme metodlar›n›n sürdürülebilir kalk›nma politikas› içerisinde önemli oldu¤unu düflünüyorum. Türkiye için oluflturaca¤›m›z yeflil bina sertifika sisteminin deprem, iklim, ekoloji, kültür, altyap›, tarihsel ba¤lam, politik kararlar ve co¤rafya gibi yerel farkl›l›klardan ve kullan›c› ihtiyaçlar›n› da kapsamas› için gayret sarfedece¤iz. Sürdürülebilir flehircilik, t›pk› sürdürülebilir ekosistemler gibi karmafl›k bir yap›ya sahiptir. Çevreci yap›lar, genellikle sahip olmalar› gereken nitelikleri belirli ve s›ralanabilir oldu¤undan, bir rapor çerçevesinde de¤erlendirilmeleri ve izlenmeleri daha kolay oluflumlard›r. Ama sürdürülebilir flehircilik dedi¤imiz olgu, çevreci yap›lardan çok daha büyük çevresel etki yaratabiliyor. Örne¤in, Amerika Birleflik Devletleri’nde sadece ulafl›mda konutlara göre daha fazla enerji tüketilmekte ve daha yüksek oranda çevre kirlili¤i yarat›lmaktad›r (5). Yani, en uygun, en ak›lc› yaklafl›m, sal›m oran›n›n ve yak›t tüketiminin azalt›lmas› yönünde etki edecek biçimde de¤iflen arazi kullan›m modelleri gelifltirmek suretiyle özel araç kullan›m›n› çok daha düflük bir yüzdeye çekebilmek ve genel sal›m de¤eri içerisindeki ulafl›mdan kaynakl› olan sal›m yüzdesini düflürmeye odaklanmakt›r. Sonuç olarak belediyelerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaflmak için somut, ölçülebilir projeler yaratmas›, Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
bunun için de gerek çal›flan gerek lider profilinin e¤itim ve vizyonunun yukar›da sayd›¤›m ölçütler do¤rultusunda seçilmesi ve siyasi kadrolaflmadan uzak durulmas›n› talep etmek yerinde olur. Çünkü karbondioksitin ideolojisi olmaz. fiehir ve Bölge Planlama mesle¤i ve e¤itimi, farkl› geliflen ve de¤iflen dünya koflullar›na paralel olarak de¤iflim göstermelidir. Farkl› f›rsatlar ve talepler do¤rultusunda planlama mesle¤ine katk› sa¤lamas› beklenen yeni bölümler ve enstitülerin, özellikle ülke genelinde, çeflitlili¤i sa¤layaca¤› gerçe¤inin yan›nda, yine bu yeni oluflumlar›n e¤itim kalitesini artt›rmas› beklenmektedir. Toplam kalite standartlar›n›n sa¤lanmas› aç›s›ndan nicelikten çok niteli¤in ön planda olmas› gereklili¤i planlama e¤itiminde akreditasyon konusunu flart k›l›yor. Bu anlamda akademisyenlerin ve profesyonel planlamac›lar›n iflbirlikleri hem e¤itimde kalitenin gelifltirilmesinde, hem de planlama mesle¤inin uygulamadaki aksakl›klar›n›n çözümlenmesinde faydal› olacakt›r (6). Ayni flekilde belediyelerde çal›flan ve dan›flmanl›k yapan mimar ve mühendislerin de meslek odalar› taraf›ndan akredite edilmifl olmas›, ç›tan›n yükselmesine katk›da bulunacakt›r (7). KAYNAKLAR 1-Hande Ozut, “Yerel Yönetimin Çevredeki Rolü”, Yeflil Ufuklar Dergisi, REC Ekim-Aral›k 2008, sayfa14-15. 2-McKinsey & Company; Global Greenhouse Gas Abatement Data, 2009. 3-“Çevre Dostu Yeflil Binalar Derne¤i” Bak›n›z: www.cedbik.org. 4-Duygu Erten, Türkiye için Yeflil Bina Sertifikas› ve Çözüm Önerileri, YAPI Dergisi, Nisan 2009, Ekoloji Eki, sayfa 50-55. 5-Robert S. Davis, “Yeni fiehircilik (New Urbanism)” Yeni fiehircilik Ak›m›’n›n Kurucusu Robert S. Davis ile Seaside-Florida ve Sürdürülebilirlik Üzerine Söylefli;5 Haziran 2008 Kaynak: Urban Land Yazan: Charles Lockwood Çeviren: Deniz Boran. 6-Nuran Z. Gülersoy, Seda Kundak, Zeynep Günay, Esra Demircio¤lu, Burçin Yazg›, Dilcu Gönül, Eda Beyaz›t, Ceren Özgen; “Türkiye’de fiehir ve Bölge Planlama E¤itiminde Kalite Gelifltirme ve Ulusal Akreditasyon” 2007, TUPOB Raporu;Türkiye Planlama Okullar› Birli¤i. 7-Duygu Erten and C.A. Yalç›ner, “Establishing Board of Registration for Professional Engineers in Turkey,” submitted to the Proceedings of the International Conference on the Kocaeli Earthquake –A scientific Assessment and Recommendations for Re-building-‹stanbul, Turkey, December 25, 1999.
17
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Dönüflüm nas›l dönüfltürülebilir?
KORHAN GÜMÜfi ‹stanbul 2010 Kentsel Uygulamalar Direktörü
Kriz Ortaça¤’daki veba salg›n›na benziyor yle tahmin ediyorum ki gelecekte insanlar bizim krizden anlad›¤›m›z› Ortaça¤’daki veba illetine benzetecekler ve onlara de¤il, ama bize gülecekler. Bence kriz bu dokunun, bu inan›fl sisteminin yeniden üretti¤i dokunun kendisinden kaynaklan›yor. Nas›l Ortaça¤’da veba kanalizasyon sistemi olmayan, soka¤a dökülen la¤›mlardan ve elbette ki antibiyotiklerin henüz icad edilmemifl olmas›ndan kaynaklan›yorsa, bu kriz de böyle bir dokunun, ba¤lam›n kaç›n›lmaz bir sonucu. Sanki güncel kriz Ortaça¤’daki veba hastal›¤› gibi. ‹lk defa biraz kayna¤›na yaklafl›r gibi oluyoruz. Ancak o da “gayrimenkul sektörü” diye bir kategori içinde alg›lan›yor. Oysa bugünün küresel kentleflme dinamiklerini al›flageldi¤imiz disipliner iflbölümleri içinden kavramak ve yönlendirmek giderek imkans›zlafl›yor. Çünkü 20. yüzy›lda oldu¤u gibi, kamunun kente müdahalesinin teknokratik bir biçimde gerçekleflmesi, her biri ayr› politikalar gelifltirilmesi gereken konular›n araçsallaflt›r›lmas› sorunlar yarat›yor. Disipliner ayr›mlar›n
Ö
üretti¤i bilginin öznelliklere kapal› olmas›, uygulama arac› olarak ifllev görmesi politik müdahaleleri de en bafl›ndan krizlere ve iktidars›zl›¤a mahkûm ediyor. Bu nedenle küresel krizin yaln›zca ekonomik sonuçlar›n›n alg›lanmas›n› da ben krizi oluflturan nedenlerden biri olarak görüyorum. Böylece kriz biraz salg›n hastal›k, karfl› konulamaz durum olarak alg›lan›yor. Kenti infla etmesi beklenen disiplinlere uygulama odakl› yaklafl›ld›¤› takdirde, mimarl›k infla faaliyeti, planlama kentin fiziksel mekan›n› düzenleme ifliyle özdefllefliyor. Böylece entelektüel bir u¤rafl teknokratik bir iflleve indirgeniyor. Disiplinlerin araçsallaflt›r›lmas› ile kent piyasa mekanizmalar›na ba¤›ml› hale geliyor. Kent merkezileflmifl politikan›n ikinci s›n›f bir nesnesi olarak yeniden üretiliyor. Politikan›n merkezileflmesi ile kentin teknikleflmesi, politikadan ar›nmas› birbirine karfl›t iki olgu gibi gözüküyor. Oysa bu ikisi üretim biçimleri aç›s›ndan türdefl. Böylece kamusal alan› anlamland›ran politik pratikler arka plana çekiliyor, kent sanki tamamen ekonomi denen bir tanr›sal güç taraf›ndan yönetilmeye bafllan›yor. Kriz de bu tanr›sal gücün bize zaman zaman bahfletti¤i veba dehfleti gibi bir fley. Böylesine bir salg›n hastal›k metaforu bence benzerlikten öte bir anlam da tafl›yor: Ola¤an durumlarda sistemin hasar verdi¤i bireyler, topluluklar var. Krizden ancak ve ancak t›pk› veban›n fakir-zengin ay›rt etmemesi gibi yay›ld›¤›, tam da küresel ekonomileri etkiledi¤i anda söz ediyoruz.
Ulusalc› politika ilk önce temsil etti¤i gerçekli¤i tahrip ediyor Anadolu’ya özgü bir flehirleflme modelinin oldu¤u kan›s›nda de¤ilim. As›l mesele kentleflme, göç, sanayileflme de¤il, deneyim eksikli¤i. 50-60 y›ld›r Türkiye bir kentleflme olgusu yafl›yor ve bu yaflad›¤› süreci daha farkl› dönüfltürebilecek bir deneyim üretemiyor. Bunun da bir nedeni de demokrasinin güya geliflirken ulusal politikan›n yerelli¤i ikincillefltirmesi, araçsallaflt›rmas›. Nas›l 19. yüzy›lda geçmiflçilik önce var olan geleneksel strüktürü tahrip ettiyse, Türkiye’de de sözde muhafazakar olan, bize ait olan mevcut yap›y› berhava etti. Oysa ayn› modernleflme biçimini örne¤in sanayileflmenin kalbi olan Avrupa’n›n yaflamad›¤›n› görüyorsunuz.
18
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Türkiye’de her fley geçici. Yerleflim alanlar› daha infla edildikleri anda “hurda-mekan” olarak gelece¤e ad›m at›yorlar. Bu sorunlardan ve gözlemlerden hareketle bunun yerine, bize özgü bir flehircilik-mimarl›k modeli gibi imkans›z bir fleyi istemekten vazgeçebiliriz. Bugün farkl› kentsel deneyimlerde nas›l kamu alan›ndaki iflbölümünün, teknokratik modelin yerine, farkl› ölçekleri/hassasiyetleri/bak›fllar› ayn› anda devreye sokan bir modeli gelifltirebiliriz, bunu düflünmemiz gerekli.
Uygulamaya tap›nmak ya da entellektüel alan› yok etmek Yeni bir zanaatç›l›k ideolojisi sanat›n yerini alm›fl vaziyette. Bunun en önemli göstergesi mimarl›¤›n, kent planlaman›n infla etmek, düzenlemek olarak anlafl›lmas›. Oysa bir mimari proje infla edildi¤inde aray›fl ve araflt›rma süreci de sona erer. Kentin plan› yap›ld›¤›nda, düflünce gelifltirme ve kararlara kat›l›m süreci de nihayetlenir. Uygulama aflamas› yarat›c›l›¤›n bitti¤i noktad›r. Ancak nas›l oluyorsa daralan müzakere ortamlar›nda entelektüel üretim anlams›zlaflt›¤› için mimarl›k, sanat lüzumsuzlafl›yor. Profesyonellere genellikle dan›flmanl›k statüsü verilerek uygulamadan tecrit ediliyorlar. Böylece sözde uzmanlar sürece kat›l›yor. Oysa günümüzde profesyonellik mekanizmalar› giderek daha fazla ço¤ulcu, öznellikleri a盤a ç›karan “arayüz”ler oluflturmaya dayan›Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
yor. 2008 Venedik Bienali Mimarl›k Sergisi’nin küratörü Aaron Betsky’nin de iflaret etti¤i gibi, ürünler (“binalar”) yarat›c›l›¤›n (“mimarl›¤›n”) mezarlar›d›r. Burada “hiç uygulama yap›lmas›n m›, ifller hep fikir aflamas›nda m› kals›n” diyecekler olursa, kastedilenin böyle bir durum olmad›¤›n› söylemeye bilmiyorum, gerek var m›? Sorun fikirlerin uygulanmas› veya uygulanmamas› de¤il, fikir gelifltirme ifllevinin bast›r›lmas› ve uygulama ile özdefllefltirilmesi. Ola¤an koflullarda hepimizin düfltü¤ü bu “masum” durum, örne¤in güzel bir an›t›, mimarl›k eserini, kenti gördü¤ümüz zaman duydu¤umuz heyecan, yani ortaya konmufl olan eserin genellikle hep yapa geldi¤imiz gibi, ürünle özdefllefltirilmesi bir kentte yarat›c›l›¤› yok eden öldürücü bir tuzak halini de alabilir. Çünkü uygulama bir hakikat halini ald›¤› anda aflk›n bir özneye ihtiyaç duyulur. Tasar›mc›lar, politikac›lar ço¤u zaman kendilerini tanr›n›n temsilcileri gibi, aflk›n bir hakikati, tart›fl›lmaz bir gerçe¤i ortaya koyan, iktidar›n cisimleflti¤i bireyler gibi görülür.
Devlet, kamusal yap›lar tuzbuz olmufl durumda Bugün fikir ve sanat üretiminin özgürlü¤üne, varl›¤›na karfl› daha kapsaml› bir tehditle karfl› karfl›yay›z. Ünlü Mimar Rem Koolhaas “Hurda Mekan” tan›m›na t›pat›p uyan bir durumla karfl› karfl›yay›z: Bütünsel tasar›m düflleri, fundamantal bütünlük iddialar› ile mikro
19
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
iktidarlar, ayr›ks› biçimler gerçek- Günümüzde te türdefl. Kamusal tasar›mlar hu- profesyonellik kuksal olarak dönüfltürülmedikçe mekanizmalar› parçalan›yorlar ve bir hurdal›¤a giderek daha fazla dönüflüyorlar. Fiili modernleflme fark›ndal›k ço¤ulcu, kurumlar›yla, entelektüel üretimle öznellikleri a盤a normalleflmedi¤i sürece tasarlay›c› ç›karan olmak flöyle dursun, tam tersine “arayüz”ler iyice kurals›zl›¤a yol aç›yor. Ano- oluflturmaya nimlik, iktidar gücünün arkas›na dayan›yor. gizlenen öznellikleri topluluklara dayat›yor. 20. yüzy›l›n hatta 19. Yüzy›l›n yönetim gerçekleri, modelleri içinde hareket etmeye çal›flt›kça imkans›z› istemek gibi bir ifl yap›yoruz. Siyaset bir taraftan seçkincilefltirme mekanizmalar›n› harekete geçiriyor ve ayr›mc›l›¤› körüklüyor, di¤er taraftan kurals›zl›¤a, politikas›zl›¤a, popülizme mahkum oluyor. Kamu ifllevleri öznellikleri, yarat›c›l›¤› kamusal alandan d›fllama ifllevi görüyor. Bu yüzden bugün Türkiye’de kamusal alandan söz edebilmek için ister istemez kamusal›n yerine farkl› bir s›fat bulmam›z gerekiyor. Türkiye’de kamusall›¤›n yerini anonimlik alm›fl durumda. Oysa bu ikisi aras›ndaki fark, demokrasi ile fliddet rejimleri aras›ndaki kadar keskin. Yukar›dakilerin, her dönem köfle bafllar›n› tutan ayr›cal›k sahipleri taraf›ndan sürekli Türkiye’nin bölünmesi ile korkutuluyoruz. Her f›rsatta bu söyleniyor. E¤er farkl› kimlik-
20
ler bask› alt›nda tutulmazsa ülkenin parçalanaca¤›, bir arada yaflayamayaca¤›m›z belirtiliyor. Gelin görün ki “üniter devlet” görüntüsü alt›nda bugün belki de dünyan›n en kaotik örgütünü gerçeklefltirmifl bulunuyoruz. Devlet görünümü arkas›nda bir “entropi flaheseri” yaratt›k. Devlet, kamusal örgütler tuzbuz olmufl durumda. Bugün yap›lmas› gereken politika yoluyla “alternatif” bir anonimli¤in ortaya ç›kar›lmas› de¤il, sanat yoluyla farkl› simgesel öznelerin ortaya ç›kmas›, kamusal bir politikan›n oluflturulmas›. Bugün AB uyum sürecinde politikac›lar›n ve yerel yönetimlerin entelektüel üretimi kamu sahas›na çekme imkan› bulunuyor ve bu imkan›n kullan›lmas› gerekli. Bu süreçte yerel yönetimlerin bütünsel bir yaklafl›m› kültürel bir yerel-küresel stratejiyi hayata geçirmesi amaçlanmal›. Kalk›nma ajanslar› deneyiminin örne¤in uluslar aras› iliflki kurma kapasitesi bulunan, deneyim kazanm›fl ba¤›ms›z kurulufllar› da harekete geçirmesi gerekiyor.
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Kalite odakl› yaklafl›mlar inflaat sektörünün ç›tas›n› yükseltti ORHAN TURAN ‹nflaat Malzemesi Sanayicileri Derne¤i (‹MSAD) Yönetim Kurulu Baflkan›
Ö
nce Kalite: ‹nflaat malzemeleri sektöründe kalite savafl› hangi flartlarda hangi olgulara karfl› ve hangi araçlarla nas›l sürdürülüyor? ‹nflaat sanayisi Türkiye ekonomisinin önemli itici güçlerinden biridir. Bu sektör gerek dolayl› gerekse do¤rudan yaratt›¤›, birçok yan sektörle birlikte kalk›nmada çok önemli bir rol üstlenmektedir. Ancak Türk inflaat sanayisindeki geliflim sürecine bakt›¤›m›zda bu sektörde yer alan birçok flirketin ‘KOB‹’ yap›s›nda oldu¤unu görüyoruz. Bu da sektörün büyük ifl hacmine ve potansiyeline karfl›n Ar-Ge faaliyetlerinde yeterince etkin ve organize olamamas›na neden oluyor. Bu durum karfl›s›nda sektörümüz katma de¤erli-inovatif ürünleri talep edenortaya koyan bir güç olmaktan çok, var olan ürünlerin geliflimlerine katk› sa¤lamaktan öteye geçemiyor. Ayr›ca Türk inflaat sanayisinde birçok firma bir dönem müflteriyi memnun etmek yerine ‘daha çok satmak’, ‘daha çok kar etmek’ noktas›na yo¤unlaflt›. Bugün bu firmalar benzer stratejilerin uzun vadede sonuç sa¤lamad›¤›n› gördüler ve yönlerini ‘kalite odakl›’ yaklafl›mlara çevirdiler. K›sacas› 1970’li y›llara kadar ‘Ne üretirsem, onu satar›m’ diyen firmalar yok olurken satabildi¤ini üreten firmalar ayakta kald› ve kalacak. ‹nflaat sektörünün dünya genelindeki toplam büyüklü¤ü gözönüne al›nd›¤›nda kalite ve beraberindeki tüm yaklafl›mlar sektörü etkileyecektir. ‹novasyon, yarat›c›l›k, sürdürülebilirlik, kalite kavramlar›n› örtüfltüren kurumlar endüstri savafllar›ndan galip ç›kacaklard›r. ‘Müflteri Memnuniyeti’, ‘Toplam Kalite Yönetimi’, ‘Kalite Kontrolü’ gibi olgular tüm sektörlerde oldu¤u inflaat sektöründe de benimsenmeye, uygulanmaya baflland›. Bu konularda da oldukça yol kat edildi. Kalite odakl› yaklafl›mlar, sektörümüzde daha iyiye ulaflmak için sa¤l›kl› bir rekabet ortam›n› da beraberinde getiriyor. Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Önce Kalite: Kamunun ve tüketicinin bu konuda eksi¤i ve fazlas› nedir? Kamuda kalite olgusu giderek önem kazan›yor. Globalleflen dünyadaki rekabet ortam›nda, ülke olarak baflar›ya ulaflman›n yolu; kamu hizmetlerinde kalite kavram›na yaklafl›m›n beklentileri karfl›layacak düzeye gelmesidir. Ayn› flekilde bürokratik ifllemlerin çoklu¤u ve süreçlerin yavafl ifllemesi gibi kamu kesiminin kaliteli hizmetini etkileyen durumlar, ayn› zamanda özel sektörün dolay›s›yla tüm ülkenin kalite yolculu¤unun önünde önemli bir engel olarak durmaktad›r. Özellefltirmelerin artt›¤› günümüzde devlet taraf›ndan yerine getirilmesi zorunlu temel hizmetler ile denetim, gözetim ve düzenlemeye iliflkin kamu görevleri küçülme sonras› bile küçümsenemeyecek kadar çok olacakt›r. Bu ba¤lamda devletin ‘nicelik’ olarak küçültülmesi yan›nda piyasan›n etkin ve verimli bir flekilde ifllemesi, toplumun demokrasi, huzur ve refah içinde yaflamas› için hizmetlerin ‘nitelik’ olarak art›r›lmas› flartt›r. Azalan kamu kaynaklar›, artan küresel rekabet ortam› bu gere¤i daha da belirgin hale getirmektedir. ‹nflaat sektöründe kamu karfl›s›nda sektörün sorunlar›n› dile getirecek tek bir sivil toplum kuruluflu bulam›yor. Sektörde büyük sanayi kurulufllar›, birçok sivil toplum kuruluflu var, sektörün sorunlar›n› dile getirecek güçlü, bütünsel bir yap› yok. Biz ‹MSAD olarak o bofllu¤u doldurmaya çal›fl›yoruz. Yaklafl›k 20 bin KOB‹’ye ulaflabiliriz. ‹nflaat, Türkiye’de en büyük ihracatç› sektör. ‹nflaat sektörü 23 milyar dolar ihracat rakam›yla ikinci s›rada yer al›yor, buna 3-4 milyar dolarl›k s›n›r ticaretini de eklersek sektör Türkiye’nin en büyük ihracatç› sektörü. Otomotiv ve elektronik sektörlerinde ithal girdi oran› yüksekken inflaat sektöründe bu oran çok düflük ayr›ca inflaat sektörü yaratt›¤› katmade¤erle daha da ayr› bir yerde. Ancak biz inflaat sektörü olarak yeterince örgütlenememifliz. ‹MSAD olarak inflaat sektörüne bir kimlik oluflturmaya çal›fl›yoruz. ‹nflaat sektörü bilgi birikimiyle çok iyi durumda, müteahhitlik alan›nda dünyada 3’üncüyüz. Kalitemizi tart›flm›yoruz, dünya standartlar›nda ürünlerimiz, ihracat rakamlar› ve ürün çeflitlili¤imiz bunun göstergesi. Türkiye’nin ç›k›fl
21
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I noktalar›n› istihdam, büyüme ve ihracat olarak ortaya koyarsak çözümün anahtar› inflaat sektöründe. Önce Kalite: ‹MSAD’›n kalite konsepti nedir? Türk inflaat malzemeleri sektöründe standardizasyon, Ar-Ge, inovasyon, süreç denetimi gibi toplam kalitenin art›rabilmesini sa¤layacak temel konular sektörel da¤›n›kl›¤›n etkisiyle gözard› ediliyordu. Bir di¤er önemli sorun da sektörde birçok dernek olmas›na ve bu dernekler kendi alanlar›na yönelik baflar›l› çal›flmalar yapmalar›na karfl›n ortak konularda biraraya gelmelerinin kolay olmamas›yd›. Bunu sa¤layabilecek ve herhangi bir ç›kar çat›flmas› yaratmayacak ‘tarafs›z’ bir katalizör yoktu. Türk inflaat sektörünün rekabet gücünü koruyabilmesi, yeni kaynaklar›n aktar›labilmesi için daha organize davran›lmas› ve h›zla gelen de¤iflimlere ortak bir vizyon ve yol haritas› çevresinde ayak uydurabilmesi için bir ‘fiemsiye Örgüt’e ihtiyaç oldu¤unu gördük. ‹MSAD 2006 y›l›nda bafllatt›¤› yap›lanma süreciyle birlikte; üye profilini benzeri olmayan bir yap›ya dönüfltürdü. Sanayici üyelerinin yan›nda sektör derneklerini de üye kaydetmeye bafllad›. fiu anda inflaat sanayisinin 23 sektör derne¤i ‹MSAD’›n üyesi. Bu profili biraraya getirerek kaynaklar›m›z› do¤ru kullanmay› ve verimlili¤i art›rmay› hedefledik ve bu yönde projeler gelifltirdik. ‹MSAD olarak Türk inflaat sanayisinin dünyadaki oyuncu say›s›n› her ge-
22
çen gün art›rmay› ve endüstri savafllar›n›n galipleri aras›nda olmalar›n› amaçl›yoruz. Türk inflaat sektörünün de inovasyon konusunda geliflmesinin önemine inan›yoruz ve sektörün gelece¤ini Ar-Ge ve kalite odakl› sektörün rekabet edebilirli¤ini art›ran yenilikçi yaklafl›mlarda görüyoruz. ‘Kalite’ kavram› bizim gibi haks›z rekabetin yo¤un oldu¤u sektörlerde belirleyici faktördür. Ayr›ca inflaat malzemeleri sektöründe pazar› büyütmenin yolu kalite süreçlerine zaman›nda ulaflmak. Bunun içinde bu konularda e¤itim flart. ‹MSADKalDer’le yapt›¤› iflbirli¤iyle Mart 2009’da sektörümüze yönelik iki e¤itim düzenledik. ‹MSAD kaliteye bak›fl aç›s›n›n bir yans›mas› olarak Haziran ay›nda sektöründe bir ilki gerçeklefltirdi ve 1. Uluslararas› ‹nflaatta Kalite Zirvesi’ni düzenledi. Önce Kalite: Kentleflme ile yap› malzemeleri aras›ndaki iliflki nedir? 2008 y›l› itibari ile dünya nüfusunun yar›s› ve Türkiye nüfusunun üçte ikisi kentlerde yaflamaktad›r. 1950’li y›llardan itibaren bafllayan h›zl› kentleflme sürecinde, Türkiye kentleri fiziki bir büyümenin yan›s›ra, beraberinde getirdi¤i sosyal, ekonomik, çevresel ve kültürel boyutlarda önemli gündem maddeleri ile karfl› karfl›yad›r. Türk inflaat malzemesi sektörünün yurtiçi pazara sundu¤u zengin ürün çeflidi, farkl› bütçelere hitap edebilen alternatif ürün gam› sektörün geliflimini gözler önüne seriyor. Projede, malzemede, iflçilikte kalite kavramlar›n› biraraya getirdi¤imiz zaman tüm bunlar›n tek bafllar›na kaliteli ve hatas›z olmalar› yetmez. ‹nflaat malzemelerinde seçimlerin do¤ru yap›lmamas›, uygulama hatalar› ve bunun sonucunda beklenen performans› gösteremeyen malzemeler hem çevreyi hem içinde yaflayanlar› olumsuz etkiler. H›zl› nüfus art›fl› ve kentleflmenin gerektirdi¤i yap› stokunun niceli¤i kadar niteli¤inin de ön plana ç›kart›lmas› gerekiyor. Mevcut yap› stokunun yar›s›ndan fazlas›n›n kalite standartlar›n›n alt›nda oldu¤u düflünüyoruz. Mevcut yap› stokunun yan›s›ra yeni infla edilecek binalar›n hem tasar›m› hem de inflas› hem de do¤ru malzeme kullan›m› için daha geliflmifl standartlar›n belirlenmesi ve bunlar›n uygulamaya da yans›mas›n›n sa¤lanmas› gerekir. Düzenledi¤imiz kalite zirvesinde Ekonomi Dan›flman›m›z Prof. Dr. Kerem Alkin flu bilgileri verdi: “Beklenen ‹stanbul depreminde 45 bin konutta a¤›r hasar, 200 bin konutta orta derecede hasar olmas› bekleniyormufl.” Rakamlar oldukça ürkütücü… Beklenen deprem, ‹stanbul’daki niteliksiz yap›laflma ve al›namayan önlemler, önlenemeyen bir süreç… Özellikle deprem olmak üzere afet etkisi alt›nda yap›/altyap› stokuyla ilgili yenileme/sa¤lamlaflt›rma poliÖnce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
tikas› izlenmesi ve ayr›ca yeni yap›lacak yap›lar›n ilgili mevzuata uygun gerçeklefltirilmesi konusunda çal›flmalar yap›lmas› gerekmektedir. Depreme yönelik yeni yap› malzemeleri ve teknolojiler konusunda yat›r›m ve Ar-Ge’ye ihtiyaç duyulmaktad›r. ‹nflaat sektöründeki mevcut yap› stokunun yenilenmesi veya dönüfltürülmesi flartt›r. Ayr›ca h›zl› nüfus art›fl›, kentlerdeki bofl araziler üzerine yo¤un yap›laflma bask›s› getirmektedir. Bu dönüflüm ve yap›laflma hareketi dahilinde, kentsel çevreye olumlu etkiye sahip projelerin yap›labilmesine yönelik her tür yap› teknolojisi ve malzemesine iliflkin çal›flma gerekmektedir. Artmakta olan büyük ölçekli inflaat faaliyetlerinin hem yeni teknolojik araçlar ve yap› malzemelerine olan ihtiyaç aç›s›ndan, hem de sosyal, kültürel ve çevresel etkileri aç›s›ndan de¤erlendirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda yap› teknolojisi kavram›, yaln›zca bilimsel geliflmeyi içermemekte, ayn› zamanda sosyal, kültürel ve çevresel boyutlar›n daha verimli flekilde ele al›nmas›n› da kapsamaktad›r. Önce Kalite: Türkiye’deki kentsel dönüflüm çal›flmalar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Kentsel dönüflüm konusunda sizce iyi bir örnek var m›? Yerel ekonomiye ait dinamikleri harekete geçirmek yolu ile fiziksel ve sosyal aç›lardan çöküntü sürecine Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
girmifl kentsel alanlar› yeniden yaflanabilir, canl› alanlar haline getirmeyi ve kente yeniden kazand›rmay› hedefleyen kapsaml› ve entegre bir vizyon ve eylemler bütünüdür. Avrupa ve Amerika’da gelifltirilen pek çok müdahale biçiminden farkl› olarak Türkiye’de kentsel dönüflüm deyince ak›llara gecekondu bölgelerinin dönüflümü geliyor. Kentsel dönüflümün do¤as›na ayk›r› olarak, kentlerin farkl› problemlerine karfl› genellikle tek ve ayn› çözümler uygulan›yor. Dönüflüm sorunlar›, fiziksel mekan›n dönüflümüne indirgenirken ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlar genellikle dikkate al›nm›yor. 1950’li y›llarda sanayileflme ile birlikte ‹stanbul, ‹zmir ve Ankara gibi kentler, yo¤un göç alarak kontrolsüz bir biçimde büyüdü. Bu büyümeye karfl›l›k verecek konut say›s›n›n bulunmamas› ise gecekondulaflmaya neden oldu. 1970’lerde ise kentleflme devam ederken uydu kentler oluflmaya bafllad›. 1980’lerde kentleflme h›zla azal›rken kent merkezler ve gecekondu bölgelerinde dönüflüm kavram› gündeme geldi. Türkiye’de kentsel dönüflüm konusunda baflar›l› bir kent henüz yok ama Eskiflehir’i istisna olarak görüyorum. Yeniden yap›laflma gecekondulaflman›n önüne geçiyor. Çevre, enerji verimlili¤i gibi konularda sa¤lanan kazan›mlar›n yan› s›ra yap›larda bütünsellik olufluyor, kent kimlik kazan›yor.
23
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Kentsel yaflam, yaflam kalitesi ve kentlerin gelece¤i Doç. Dr. H. TARIK fiENGÜL TMMOB fiehir Planc›lar› Odas› Baflkan› ODTÜ Ö¤retim Üyesi
ünümüz toplumlar› temel bir paradoks etraf›nda flekilleniyor. Bir yandan geliflme, büyüme, modernleflme, uygarlaflma gibi kavramlar›n niteledi¤i sürece bir çok yönüyle olumluluklar atfediyoruz. Öte yandan, ayn› süreç karfl›m›za açl›k, yoksulluk, d›fllanma, fliddet ve benzeri türden ezilme türlerini ç›kart›yor. E¤er bu paradoks gibi görünen sürecin en keskin biçimde kendisini gösterdi¤i yerleri görmek istiyorsak, bunun için kentlere ve özellikle de büyük kentlere bakmam›z gerekiyor. Modernleflme ve geliflmenin ana odaklar› olarak kentler bu muazzam geliflmenin sahneleri olarak görülebilir. Teknolojik geliflme ile iç içe geçmifl bu süreç, karfl›m›za kimi yerde gökyüzüne meydan okuyan bir yap›l› çevreyi, kimi yerde yerin alt›n› bir örümcek a¤› gibi kuflatan metro hatlar›n› ç›kar›yor. Kimi yerdeyse, içlerinde kentsel ifllevlerin bir ço¤unu bir arada bulabildi¤imiz al›flverifl merkezleriyle karfl›lafl›yoruz. Bir baflka durumda, kap›s›nda güvenlik görevlilerinin bekledi¤i, korumal› lüks konut alanlar›n› karfl›m›zda buluveriyoruz. Bunlara ne tür de¤erler atfedersek atfedelim, söz konusu mekanlar toplumsal yaflam›m›z›n bir parças› haline gelmifl bulunuyor. Öte yandan, kente ait olan mekanlar ve bu mekan› niteleyen iliflkiler sadece bunlar de¤il. Bu mekanlar›n biraz d›fl›na ç›kt›¤›n›zda, bir baflka gerçeklik ile karfl›lafl›yorsunuz. Bu kez karfl›n›zda, sosyal ve görünmez duvarlarla çevrili yoksulluk gettolar› ç›k›veriyor. Ço¤u durumda sokaklar› düzensiz, asfalts›z, kald›r›ms›z, sosyal donat›lar› s›n›rl› bu mekanlar bir baflka dünyaya ve yaflam biçimine iflaret ediyor. Günümüz kentleri, ‹stanbul’dan New York’a farkl› düzeyde de olsa, bu tür bir ikililik taraf›ndan damgalan›yor. Kentlerin içinde bu derece kutuplaflm›fl ve kopuk görünen mekanlar ve toplumsal iliflkilerin birbiriyle
G
24
iliflkisiz görünen yap›lar›n›n sadece yüzeydeki bir yan›lsama oldu¤unu söylemek gerekir. Bu farkl› mekanlar aras›ndaki karmafl›k iliflkiyi anlamak için, her sabah yoksullu¤un mekanlar›ndan vars›ll›¤›n mekanlar›na yönelen kasiyer k›zlar›, gündelikçi kad›nlar›, iflportac› ya da inflaat iflçisi erkekleri gözlemeniz gerekir. Al›flverifl merkezlerinde çal›flan iflgücünün dikkate de¤er bir bölümü yoksullu¤un mekanlar›ndan, akflamlar› tekrar yoksulluk mekanlar›na dönmek üzere geliyorlar. Gökyüzünü delen ifl merkezleri, otellerin inflaat›nda çal›flan iflgücünün büyük bölümü yine ayn› mekanlardan ç›k›p, günün sonunda bu mekanlara geri dönmektedir. Benzer biçimde, kentlerin kalbi say›lan finans merkezleri çal›flma saatlerini tamamlad›¤›nda, ayn› mekanlarda bir baflka çal›flma saati bafllamaktad›r. Temizlik görevlileri, gece bekçileri, tedarikçiler görünmez bir biçimde, ertesi güne haz›rl›yorlar ayn› mekanlar›. Di¤er bir anlat›mla, zenginli¤in mekanlar› yoksunlu¤un mekan›n›n üzerine infla edilmifl bulunuyor. Bu tür bir kent tasviri do¤ruysa, ki yads›mak oldukça zor, söz konusu kentteki yaflam kalitesini nas›l ta-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
n›mlay›p, nas›l ölçece¤iz. Kimin yaflam›na referans verece¤iz. Al›flverifl merkezinde, ceplerinde tafl›d›klar› çok say›da kredi kart›n› kay›ts›z biçimde, Gucci marka günefl gözlü¤ünü almak için uzatan gencin mi, kredi kart›n› ifllem yapmak için alan ve sabah›n dokuzundan gecenin onuna kadar ayak üstünde çal›fl›p, servis arac› ile evine sadece uyumak üzere yönelen gencin mi yaflam kalitesi göstergemiz olacak? Kuflkusuz bir ço¤umuz için, bu tür çeliflkilerini en aza indirebilen kentler yaflam kalitesi aç›s›ndan öne ç›kacakt›r. Bir çok yönüyle söz konusu ikililiklerin ve
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
kutuplaflmalar›n en aza indirgendi¤i bir durum kentlerin yaflanabilirli¤ini de en fazla art›ran duruma iflaret etmektedir. Ancak, içinde yaflad›¤›m›z ekonomik ve siyasal yap›lar bu türden bir müzakereyi bile kald›rabilecek nitelikte görünmüyor. Kentlerin birbiriyle yar›flmaya itildi¤i bir durumda, yat›r›m çekebilmenin ön koflular›ndan biri, emek gücünün maliyetinin en düflük düzeyde tutulmas› olarak gösteriliyor. Benzer biçimde, yerel devlet d›flar›dan yat›r›m çekebilmenin bir yolu olarak, altyap›, arsa sa¤lama ve benzeri kolayl›klar› sa¤lamay› hizmet öncelikleri aras›na koyuyor. Böyle olunca, emek pazar›nda marjinal konumdaki kesimler, kamu politikalar› aç›s›ndan da, marjinal bir konuma itilmifl oluyor. Günümüz kentlerinde ortaya ç›kan kentsel çeliflkilerin ve kutuplaflmalar›n ortadan kald›r›lmasa bile hafifletilmesi, devletin ikincil gündemi olmaya mahkum edilmifl bulunuyor. Öncelikler baflta mali sermayeninki olmak üzere, vars›ll›k mekanlar›na veriliyor. Yoksullu¤un mekanlar›ysa olabildi¤ince görünmez hale getiriliyor. Bu tür kutuplaflmalar konusunda görece direnç gösterebilen kentlerin bir bölümü geçmiflte sömürgecilik ve benzeri yollarla yüksek birikim elde eden ve bu nedenle de, içinde bulundu¤umuz piyasa otoriterli¤inin önceliklerine belli ölçülerde diretebilenler. Yaflan›l›rl›k aç›s›ndan en üst s›rada yer alan Amsterdam kenti bu tür kentlerin bafl›nda geliyor. Ancak bu direncin ne kadar sürece¤i konusunda çeflitli soru iflaretleri var. Çünkü içinde bulundu¤umuz dönemin kentleflme mant›¤› giderek artan biçimde ‘insan merkezli’ olmaktan ç›k›yor. Bugün bir çok ülkede oldu¤u gibi, Türkiye’nin büyük kentlerinde de, hane halk› say›s›n›n çok üzerinde üretilmifl konut birimi bulunuyor. Alt gelir gruplar›n›n konut sorunu ve bu kesime yönelik bir a盤›n bulundu¤u da dikkate al›nd›¤›nda, konut üretiminin ihtiyaç temelli olmaktan uzaklafl›p, t›pk› bir hisse senedi gibi, yat›r›m temelli talepten beslendi¤i ortaya ç›kmaktad›r. Di¤er bir anlat›mla, kentlerde yaflayanlar›n dikkate de¤er bir kesimi nitelikli konuta ulaflamazken, Ankara, ‹stanbul gibi büyük kentlerin geliflme alanlar›nda, yüksek nitelikli konutlar hisse senedi mant›¤› ile al›n›p sat›lmakta ve ço¤u durumda at›l durumda beklemektedir. Bu tespitler çerçevesinde mekan kalitesi ile yaflam kalitesinin birbirinden giderek ayr›flt›¤› kentlerde yaflad›¤›m›z› söyleyebiliriz. Bir ço¤umuzun gözünde ‹kinci Dünya Savafl› sonras› kentlerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, günümüz kentleri mekan kalitesini yükseltmifl görünmektedir. Geçti¤imiz dönemde ihmal edilen bir çok kentsel altyap› yat›r›m› günümüz kentlerinin do¤al parças› haline gelmifl bulunuyor. Yukar›da sözünü etti¤imiz yük-
25
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
sek teknoloji kullanan al›flverifl merkezleri, lüks konut alanlar›, oteller, ifl merkezlerinin orta s›n›f›n geçti¤imiz dönemlerden getirdi¤i ve hissetti¤i eksiklik duygusuna hitap ediyor olmas› muhtemeldir. Ancak bir an için do¤ru oldu¤unu varsaysak bile, yükseldi¤ini varsayd›¤›m›z bu mekan kalitesinin kentlerdeki yaflam kalitesini yükseltti¤ini söyleyebilmek mümkün de¤ildir. Yukar›da da de¤indi¤imiz gibi, içinde bulundu¤umuz kentleflme döneminin mant›¤›, daha önceki dönemlerdekinden çok daha fazla insan merkezli olmaktan uzaklaflm›fl bulunmaktad›r. Tam da bu süreç, kentlerin geleneksel merkezlerini öldürürken, insanlar› iradi olmaktan ç›km›fl bir biçimde, h›zla birbirinden hiç fark› olmayan her yere serpifltirilmifl al›flverifl merkezlerine yönlendirmektedir. Büyük kentlerde, ev d›fl› bofl zaman kullan›m› giderek artan biçimde al›flverifl merkezleri ile özdeflleflmifl hale gelmifltir. Benzer biçimde muktedirler konut alanlar›nda da kendilerine benzeyenlerle birlikte duvarlar›n arkas›na çekilmifl durumdad›r. Önceki dönemlerden farkl› olarak, bugün kentlerimizin içinde birbirinden fiziksel ya da sosyal duvarlarla ayr›lm›fl çok say›da kent yer almaktad›r. Bu süreç, bir anlamda yeni-kabilecilik olarak isimlendirebilece¤imiz yeni bir kent kültürünü do¤urmaktad›r. Her kesimin sadece kendine benzeyenlerle bir araya geldi¤i ve di¤er kesimlerle iliflkisini en aza indirgendi¤i bir kentsel yaflam ve kültürü giderek artan biçimde kentlerin hegemonik kültürü haline gelmektedir. Bu tür bir yaflam kalitesi, e¤er ölçüm kriterinden
26
biri bar›fl içinde yaflamak olarak al›nacaksa, oldukça sorunludur. Çünkü, bu içe kapanma ve d›fl›ndakilerle en az iliflkilenme anlay›fl›na dayanan yaflam biçimi ve kent kültürü içten içe düflmanl›klar› besleyen bir içeri¤e de sahiptir. Bu derece eflitsizliklere sahne olan kentlerde, belli bir aflamada bu yeni kabilecili¤in savafl baltalar›n› gömüldükleri yerden ç›karmas› oldukça olas›d›r. Bu tespitler do¤ruysa, bütün bu insan merkezli olmayan kentleflme mant›¤›n›n sorgulanmas› ve de¤ifltirilmesi hepimizin önündeki önemli görevlerden biri haline gelmektedir. Kuflkusuz bu tür bir yeniden düflünme sürecinin önemli araçlar›ndan biri planlama kurumu ve etkinli¤idir. Geleneksel olarak planlama paradigmas› kentleri olabildi¤ince bir arada tutmay›, kamusall›¤› ve kamusal mekan› savuna gelmifltir. Son dönemler bu aç›dan önemli afl›nmalar›n oldu¤u bir duruma iflaret etmektedir. Kentlerin bir bütün olarak düflünülmesi al›flkanl›¤›m›z›n afl›nd›r›ld›¤›, kentlerin yeni-kabilecilik mant›¤›na göre, parçalar halinde düflünüldü¤ü ve planlaman›n yerini tasar›m›n ald›¤› uygulamalarla karfl› karfl›yay›z. Bu nedenle, içinde bulundu¤umuz durum sadece kentlerin de¤il, kent planlamas›n›n da krizine iflaret etmektedir. Bu krizin afl›lmas›, bir yandan yeni bir planlama anlay›fl›n› gerektirirken, ayn› zamanda geçmiflten getirdi¤imiz kenti bir bütün ve uzun vadeli olarak düflünmek, kamusal mekanlar› güçlendirmek, kentlerin merkezini bu kamusall›¤›n merkezine koymak yönündeki yatk›nl›klar›m›z›n öne ç›kart›lmas›na ba¤l›d›r.
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Çok bin y›ll›k imparatorluklar baflkenti VEDAT ÇAKMAK Galatasaray Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi
aziran 1985, Chicago’day›m. Encyclopædia Britannica flirketinin bulundu¤u kent. Orada bulunma nedenim, Türkiye’de, daha sonra AnaBritannica ad›n› alacak ansiklopediyi yay›nlamak üzere görüflmeler yapmak.
H
Toplant›lar, befl güne yay›ld› Bir fleylerin netleflti¤inin anlafl›ld›¤› dördüncü gün, Encyclopædia Britannica Genel Yay›n Yönetmeni olan Tom Goetz, bana bir teklif yapt›: “Biraz Chicago gezintisine ne dersiniz?”. Uzun toplant›lar ve Ermeni/Kürt meseleleri konusundaki s›k›c› tart›flmalarda bunalm›fl olan birine yap›lacak en güzel teklifti. Binadan afla¤› inerken Tom Goetz, bana Chicago’nun en eski (275 y›ll›k) binas›n› ziyaret etmeyi teklif etti. Hemen kabul ettim. Arabalara bindik. Arabaya bindikten sonra, yüzünü buruflturdu ve flöyle dedi: “Çok özür dilerim, size di¤er ülkelerden gelen ziyaretçilerimize önerdi¤imiz standart bir program önerdim, ama sizin, 2300 y›l önceden beri var olan bir kentten geldi¤inizi bir an için unuttum, isterseniz bu geziyi iptal edelim!” Ben, bunun sorun olmad›¤›n›, Chicago’nun en eski yap›s›n› ziyaret etmekten onur duyaca¤›m› söyledim ve gittik. Küçük de bir düzeltme yapt›m, Bo¤aziçi Üniversitesi Ö¤retim Üyesi John Freely’den ald›¤›m bilgi ile: “2300 de¤il, 2600”. Üçümüz de inan›lmaz ölçülerde yan›lm›fl›z. Marmaray kaz›lar›, ‹stanbul’da kent tarihini, 8500 y›l öncesine götürdü, tam da “2010 Avrupa Kültür Baflkenti” projesi öncesinde. Bu olay, flu soruyu da gündeme getiriyor: “Avrupa’n›n baflka bir ‘kültür baflkenti’ olabilir mi?” ‹stanbul’un “sahnede yer ald›¤›” reklam gaf›n› yapanlar da ö¤renmeli bunu: ‹stanbul’un kendisi bir sahnedir. ‹stanbul’un, dünyan›n ilk “kent” yap›s›n› alan yer-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
lerden biri oldu¤u, hemen hemen kesin. Önümüzdeki aylarda ve y›llarda, de¤erli Türk ve yabanc› arkeologlar›n çal›flmalar›, bu yönde daha kesin bulgular› önümüze koyacak. Buna flafl›rmamak gerek, “Smithsonian Magazine”in Kas›m 2008 say›s›nda, Urfa Göbeklitepe’de dünyan›n en eski (11.500 y›l önceye dayanan) “tap›na¤›”n›n bulunuflu ile ilgili bir yaz› ç›kt›. Yani, dünyaca tan›nan “Stonehenge”den 6000 y›l önce. Bu bilgiyi, kayna¤›ndan okumak isteyenler için adres: http://www.smithsonianmag.com/history-archaeology/gobekli-tepe.html. Göbeklitepe’de görkemli tap›naklar› infla eden uygarl›¤›n, daha sonralar› bir yerleflim birimi kurmak için aray›fllar›n›n, “Bo¤azlar”da sonlanm›fl olmas›n› tahmin etmek mümkün. Toplama ve avlama kültürleri için inan›lmaz avantajlar sunuyor bo¤azlar, botanik ve zooloji aç›s›ndan. Son bin y›lda, klasik kentleflmenin en önemli ör-
27
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
neklerinden biri, Paris kenti. Ortadan bir nehir geçiyor ve bölgeler, nehir kenar›ndan itibaren numaral› ve spiraller halinde merkezden d›fla do¤ru aç›l›yor. Benzeri oluflumlar, Londra, Viyana, Roma, Prag, ve hatta Münih için geçerli. Ço¤u büyük kent, önemli bir ›rmak kenar›nda kurulu ve hep, benzer e¤ilimlerle gelifliyor. ‹stanbul’da ise durum farkl›. Aradan geçen fley, “nehir” de¤il, denizin ta kendisi ve aç›kl›k, en az 700 metre. Üstüne üstlük, bir de kentin önemli bir bölümünden geçen genifl bir nehir (Haliç) daha var ki (onun da ‹stanbul yak›nlar›na geldi¤inde en dar yeri, 240 metre), denklemi hemen üç boyutlu yap›yor. Bunun sonucu, kentin sularla ayr›lan her bir bölümü, farkl› zamanlarda kendi içinde ayr› ayr› kentleflmifl ve üç ayr› büyük kent oluflmufl. Byzas, Pera ve Khalkedon. Bu üç kentin tarihi geliflme süreçleri de farkl› oluflmufl. Byzas, yedi tepe üzerinde ve kal›n surlarla çevrenelerek yap›lanm›fl. Varl›kl› nüfus, surlar içinde kalan bölgede saraylar ve köflkler içine yerleflirken, savafllar sonras›nda kente getirilen ya da imparatorluk-
28
lar›n baflka bölgelerinden getirilip zorla yerlefltirilen nüfus ise, surlar›n d›fl›nda, flimdilerde “varofl” dedi¤imiz bölgelere yay›lm›fl. Bu süreç, her üç imparatorlukta (Do¤u Roma, Bizans ve Osmanl›) süregelmifl ve kentin yap›s›n› belirlemifl. Bir “imparatorluklar baflkenti” olan ‹stanbul, bu özelli¤inden dolay›, hem flaflaal› bir yaflama, hem de büyük ac›lara sahne olmufl. Do¤u Roma döneminde nüfus, 300.000 – 400.000 düzeyinde iken, Etiyopya’dan gelen veba salg›n›, nüfusun üçte ikisini yok etmifl. Gene 558’de, Ayasofya’n›n kubbesinin y›k›ld›¤› y›l, veba tekrar ortaya ç›km›fl. 654 y›l›na gelindi¤inde, Konstantinopolis’in nüfusu, 40.000’e gerilemifl. Ancak 747’deki veba salg›n›, bu nüfusu da eritmifl. 1453 arifesinde kentin nüfusu, ancak bu düzeyde idi. Temmuz ve A¤ustos 1203 yang›nlar›, kenti harabeye çevirirken, 1204’te haçl›lar›n kenti ya¤malamas›, imparatorluk için sonun bafllang›c›n› oluflturmufltu. 1453’te, fetih gelene¤ine uygun olarak, askerlere üç gün boyunca ya¤malama izni verilir. Latin ya¤malamas› boyutlar›nda olmasa da bu, Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I kentin zenginliklerine son bir darbe vurur. Yukar›daki paragrafta yer alan bilgiler için kayna¤›m, Stefanos Yerasimos’un yazd›¤› ve dünyan›n en güzel kitaplar›ndan biri olan “‹stanbul, ‹mparatorluklar Baflkenti”. Bilmeyenler olabilir, Stefanos, ‹stanbul’da do¤up büyümüfl bir bilim insan›. Güzel Sanatlar Akademisi’ni (flimdi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) bitirdikten sonra, flehir planlama konusunda bir doktora yapm›fl. Tez aflamas›na geldi¤inde, flehir planlaman›n, tarih ve sosyolojiden kopar›lam›yaca¤›n› görmüfl ve tezinin s›n›rlar›n› geniflletmifl. Tezi, daha sonra kitaplaflt›r›ld› ve 1971’de yay›nland›: “Azgeliflmifllik Sürecinde Türkiye”. Bin sayfa! Stefanos’la Paris’te tan›flt›m, y›llar sonra, güzel bir insand›. Kendisini, birkaç y›l önce kaybettik. Osmanl› döneminde yeniden h›zla geliflmeye bafllayan bu imparatorluklar baflkentinde nüfus, k›sa duraklamalarla art›fla geçer. ‹mparatorlu¤un çöküflü öncesi, Do¤u Roma dönemi doru¤una ç›kan nüfus, yirminci yüzy›l›n ikinci yar›s›nda, tarihte görülmemifl bir boyuta ç›kacakt›r: On milyon ve üzeri. Osmanl›lar, bu baflkent için, oldukça uzun bir süre, “Konstantin›yye” ve “Stin Poli” (kente do¤ru) isimlerini kulland›. ‹sim, ondokuzuncu yüzy›lda önce “Stanpoli”ye ve daha sonra, “‹stanbul”a dönüfltü. Yani, bu de¤erli baflkentin ad›nda bile “kent” kavram› var. Birkaç y›l önce, Frans›z bir Türkologla sohbetimizde, “flehir” ve “kent” sözcüklerine de¤indik. “fiehir” sözcü¤ünün Arapça’dan gelmifl olmas› nedeniyle eski deyim oldu¤unu, “kent” sözcü¤ünün yeni bir Türkçe sözcük olarak sonradan yerleflti¤ini san›r›z. Asl›nda “kent” sözcü¤ü, “Semerkant” isminde oldu¤u gibi, Orta Asya’n›n güneyinde bulunan Sogdiana bölgesinin dili olan Sogdca’dan geliyor, yani eski olan o. Deyimin kökeni de, Plato ve Aristoteles’in kitaplar›n›n önce Süryanice’ye, sonra Arapça’ya ve di¤er bölge dillerine çevrilmesi sonucu “polis” (kent devlet) kavram›n›n yayg›nlaflmas›na dayan›yor olabilir. 1990’larda bafllayan dikine yüksek yap›laflma süreci, imparatorluklara baflkentlik yapm›fl bu megapole yak›flm›yor. ‹tici bir flekilde “Mashattan” diye adland›r›lan ve 1986 y›l›nda AnaBritannica’y› yay›nlamak için üs olarak seçti¤im bölge, flimdilerde bende Dubai özentisi ça¤r›fl›mlar yapmakta. Nitekim, onlar da bu güzel kente gelip gökdelenler yapma hevesinde. Kenti kuran kiflinin, do¤aya, koruluklara ve iklime bakarak kent planlama yaklafl›m›, hayranl›k yarat›yor. Son günlerde yeniden hortlayan “üçüncü köprü” fikrini savunanlar›n, Konstantin’den ö¤renecekleri çok fley var. Yaz›m›, baflka bir ‹stanbul afl›¤›ndan, Çelik GülerÖnce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Kentin Kuruluflu Azizler kat›nda yer alan, üç kez kutsanm›fl bu Büyük Constantinus, Tanr›’n›n buyru¤una uyarak kendi ad›n› tafl›yacak kentti asl›nda, ‹lion’a bakan ovada, Aias’›n mezar›n›n üzerinde, söylenceye göre Troya seferini düzenleyen Yunanl›lar›n gemilerini k›y›ya çektikleri yerde kurmak istiyordu. Ama Tanr› rüyas›nda bu kenti Bizans’ta kurmas›n› buyurdu, o da öyle yapt›. Önce kendisine belirtilen yeri ele geçirdi, onu bafltan afla¤› inceledi ve arazinin durumuna bakt›. ‹klimin ve hava koflullar›n›n elveriflli oldu¤unu saptad›. Sonra kutsal korular› ar›nd›rd› ve yüksek tepeleri, daha çukurda kalan alanlara göre olabildi¤ince düzledi; araziye yumuflak bir e¤im vererek tesviye ettikten sonra, kendisine gösterilen rüya do¤rultusunda, Tanr›’n›n korumas› alt›nda olan kente kendi ad›n› ba¤›fllayarak on Konstantinopolis unvan›n› verdi; kentin do¤an günefle bakan k›sm›nda, sanat eserleriyle dolu ve denizle çevrili en görkemli saray› kurdu ve bir koflu alan› yapt›rarak içine iki büyük portik yerlefltirdi. Bunlar›n kusursuzlu¤u hakk›nda bir fikir vermek gerekirse, bu yap›lar›n Phidias’›n eserlerinden afla¤› kalmad›klar› söylenebilir. NOT: Samuel N.C. Lieu ve Dominic Montserrat’n›n editörlü¤ünü yapt›¤› ve Routledge taraf›ndan yay›nlanan “From Constantine to Julian: Pagan and Byzantine Views” adl› kitaptan bir al›nt›, dokuzuncu yüzy›lda yaz›lm›fl bir metinden:
soy’dan bir al›nt› (“‹stanbul Esteti¤i” adl› kitaptan) ile sonland›raca¤›m. “… Çünkü pek çok Do¤u ve Bat› yerleflim merkezlerinin aksine olarak, bu ola¤anüstü kent, tarih boyunca tek düze bir kiflilik sahibi olmam›fl, homojen bir geliflme göstermemifl ve bafll›ca iki büyük kültüre sahne olmufltur: Roma-Bizans ve Osmanl› uygarl›klar›. Biz, bugün bu flehirde yaflayanlar ve ona sahip olanlar, iki medeniyetten sonuncusunun, do¤rudan ve ilk elden mirasç›lar› oldu¤umuz için, üstümüze düflen bir moral borcu olarak ve ruhsal yap›m›z dolay›s› ile, o dönemin esteti¤inin bir devam› olmak durumunday›z, ister istemez ve tabiat gere¤i.”
29
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
Kentleflme fiuras› Sonuç Bildirgesi Bay›nd›rl›k ve ‹skan Bakanl›¤› taraf›ndan haz›rl›klar› uzun zamandan beri, genifl bir akademik ve sivil kat›l›m temelinde sürdürülmekte olan Kentleflme fiuras› 2009 Y›l› 4-7 May›s tarihlerinde Ankara’da gerçeklefltirildi. Türkiye’de kentleflme sorunlar›na çözüm olacak genel kriterler önermek amac›yla yap›lan Kentleflme fiuras›’n›n aç›klad›¤› Sonuç Bildirgesi’ni, bu ayki kapak konumuzla olan dolays›z ba¤lant›s› nedeniyle yay›nlamay› uygun bulduk. ●
Bütüncül bir bakıfl açısı katılımcı, dinamik ve disiplinler arası fiziksel müdahale, do¤al ve kültürel de¤erlerin korunması sosyo-ekonomik geliflme için birlefltirici ve sürdürülebilir esnek bir süreç olarak tanımlanmalıdır. Planlama eti¤i, etkinli¤i teknik altyapı ve kentsel ulaflım sistemi, sistemlerinin uzun vadeli planlanması ve iflletme verimlili¤inin artırılması gerekmektedir. ● Su flebeke kayıplarının önlenmesi ve ya¤mur suyunun bir kaynak olarak kullanılması konusunda projeler gelifltirilmelidir. ● Kentsel ulaflım alanında kent planlarıyla ulaflım planları bütünleflik olarak hazırlanmalı ve trafik etki analizleri yapılmalıdır. ● ‹mar mevzuatında sürdürülebilir kentsel geliflmeyi destekleyen, toplu taflıma ve bisiklet kullanımını özendirici, yaya öncelikli ve sürdürülebilir ulaflımı teflvik eden kentsel geliflme modellerine dayanan planlama ilkeleri benimsenmelidir. ● Kentsel ulaflımla ilgili ulusal düzeyde temel politikaları, öncelikleri ve ilkeleri içeren “Kentsel Ulaflım Stratejisi” belirlenmeli ve yerel yönetimler için ba¤layıcı bir çerçeve oluflturulmalıdır. ● Yüksek nüfus artıflının sürdü¤ü kentlerde konut
30
sorunu güncelli¤ini korumaktadır. Talep ile ruhsatlı konut arzı arasında yerleflmelere göre önemli farklılıklar bulunmaktadır. Düflük ve orta gelir gruplarının konut edinmede karflı karflıya bulundu¤u ekonomik zorlukların aflılması konusunda, arsa arzından ba¤layarak konut ve dönüflüm stratejilerinde bütüncül bir yaklaflım gelifltirilmesi gerekmektedir. ● Arsanın konut üretimi üzerindeki etkisi dikkate alınarak, tüm yerleflmelerde iyi iflleyen bir arsa sunumunun koflulları oluflturulmalıdır. ● Kadastral mülklerin imar parsellerine dönüfltürülmesinde de¤er esasına geçilmeli, Düzenleme Ortaklık Payı emsal ile iliflkilendirilmelidir. ● Bütünleflik bir konut politikası gelifltirilerek, dar ve orta gelirlilerin nitelikli konut edinmelerine olanak sa¤layacak stratejiler oluflturulmalı, kiralık sosyal konut sunumu teflvik edilmeli, yöresel özelliklere, sosyal ve kültürel yapıya duyarlı konutların ve konut alanlarının tasarımı ve üretimi desteklenerek, kaçak yapılaflmayı caydırıcı önlemler güçlendirilmelidir. ● ‹mar mevzuatına uygun yapılaflmada denetim sisteminin etkinlefltirilmesi ve imar konularında uzmanlaflmıfl bir yargı sisteminin gelifltirilmesi gerekmektedir. ● Kentsel saçaklanmaya yol açmayan planlama yaklaflımları benimsenmeli, parselasyon planlarının farklı taleplere cevap verecek niteliklerde arsa üretmesi sa¤lanmalıdır. ● Kentsel dönüflümün ekonomik, sosyal ve fiziksel
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
boyutlarıyla bir arada ele alındı¤ı “sürdürülebilir kentsel dönüflüm” politikaları gelifltirilmelidir. ● Ülkemizde güvenli, yaflanabilir ve afetlere hazırlıklı mekânların oluflturulabilmesi için afet tehlike ve risklerini dikkate alan yöntem ve yaklaflımların planlama sistemi ve yapılaflma süreci ile bütünlefltirilmesini sa¤layacak düzenlemeler yapılmalıdır. ● Ça¤dafl bir afet yönetim sistemine ulaflılması için, tehlikeleri belirleyen, afet riskini analiz eden, riski azaltmanın alternatiflerini ortaya koyan, afet-kalkınma iliflkisini gözeten bir yapı oluflturulmalıdır. ● Yerleflmelerde tehlike ve risk kaynaklarının tespiti, risk azaltma çalıflmalarının kurumsallafltırılması, planlara temel oluflturmak üzere ‘Sakınım Planları’nın planlama sistemi ve di¤er mevzuat ile bütünlefltirilmesi sa¤lanmalıdır. ● Yerleflim alanları için küresel iklim de¤iflikli¤i dâhil, tehlike haritaları ve mikro-bölgeleme çalıflmaları tamamlanmalıdır. ● Özel sektör inflaatlarını da kapsayacak biçimde, yapı müteahhitleri için “mesleki-kurumsal yeterlilik ve belgelendirme” sistemi getirilmelidir. ● Yapı denetim sürecindeki eksikliklerin giderilmeÖnce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
si için Yapı Denetim Yasası’nda düzenlemelere gidilmesi, yapıdenetim uygulamalarının etkinliklerinin arttırılması ve yapı denetiminin yurt çapında yaygınlafltırılması gerekli görülmektedir. ● Yapıların iskân sonrası kullanımının belirli aralıklarla takibi ve kontrolü sa¤lanmalıdır. ● Planlama, mimarlık ve kentleflme bir kültür olgusudur. Do¤al ve kültürel varlıkların/alanların korunmasında, yetki, sorumluluk, koordinasyon ve yaptırımların açıkça tariflendi¤i ve ilgili di¤er mevzuatla da uyumlafltırıldı¤ı bir temel “Koruma” yasal çerçevesi oluflturulmalı, bütüncül bir ülke mekân ve kültür politikası hazırlanmalıdır. ● Koruma sürecinde yaflanan uygulama, denetim ve kaynak sorunlarını aflmak için; güçlü bir koruma mevzuatının, iyi tanımlanmıfl ve özgünlü¤e saygı gösteren uygulama araçlarının, etkin uygulama, denetim ve yaptırım mekanizmasının gelifltirilmesi gerekmektedir. Her düzey ve kapsamdaki planlamada, do¤al ve kültürel varlıkların korunmasının öncelik oluflturdu¤u, bunların “kaynak” ya da “kullanım de¤eri”nden önce, “varlık de¤eri” olarak tanımlandı¤ı bir yaklaflım benimsenmelidir.
31
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I ●
kin bir politika gelifltirilmeli ve uygulanmalıdır. ‹klim de¤iflikli¤i ve çevre kirlenmesine yönelik alınacak önlemler kentlerin sürdürülebilirli¤i ve yaflanabilirli¤i ile yakından ilgilidir. ● Yerleflmelerde enerjinin aktif ve pasif kullanımında etkinli¤in ve verimlili¤in yükseltilmesi için yerleflme ve yapı ölçe¤inde plan ve projeler hazırlanmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına a¤ırlık verilmelidir. ● Yerleflmelerin planlanmasında yerel enerji kaynakları arafltırılmalı, enerji bütçesi yapılmalı, yerel sera gazı envanteri oluflturulmalı, sera gazı salınım oranlarının azaltılmasına yönelik eylem planları yapılmalı, kent ekolojisi ve yerel iklime uygun planlama, tasarım ve mimari gelifltirilmelidir. ● Günefl enerjisinin yaygın ve etkin biçimde kullanımının teflvik edilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. ● Yoksulluk yaflanabilir kentlerin önündeki en önemli engel ve tehdittir. Yoksulluk, göç ve kentsel yı¤ılma sorunu ile bafla çıkabilmenin en önemli yolu “istihdam odaklı yerel kalkınma modelleri”nin gelifltirilmesi ve uygulanabilmesidir. Son yıllarda ülkemizde bu amaca hizmet etmek üzere önemli adımlar atılmaktadır. Yaygın örgütlenme, sektörel ve yerel kümelenme, kapasite gelifltirme, kamu -üniversite-özel sektör iflbirli¤i, yerel halkın ve üreticinin refahını hedefleyen yatırım politikaları ve yerel kaynakların korunarak de¤erlendirilmesi önemli unsurlar olarak görülmektedir . Ayrıca, kırsal kalkınmayı destekleyecek tedbirlerin alınması gerekmektedir. ● Yo¤un göç veren bölge ve flehirlerde istihdam olanakları artırılmalıdır. ● Kentlerde kadınlar, çocuklar, yoksullar, yafllılar ve özürlülerin dıfllanmadan ve güvenlik içinde yaflayabilecekleri ortamın oluflturulması, muhtaç durumda olan bütün kesimlerin sosyal yardımlardan daha fazla yararlanabilecekleri bir mekanizma kurulması ve yeni sosyal politikaların gelifltirilmesi gerekmektedir. ● Yoksulluk ve sosyal yardımlar konusunda hizmet veren sorumlu kuruluflların verilerinin birbirleri ile irtibatlı bir flekilde kullanılmasının sa¤lanması ve her belediyenin kendi sınırları içinde yaflayan sosyal hizmete ihtiyaç duyan nüfusu tespit etmesi ve bir veri tabanı oluflturması gerekli görülmektedir. Yoksullu¤un kalıcılaflmasını önlemek için bu
32
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Yerel yönetimlerin koruma konusunda, yetkin ve yeterli uzman kadroları artırılmalı, yerel yönetimlerce hazırlanıp uygulanacak koruma projeleri özendirilmeli ve koruma alanında çalıflan sivil toplum kuruluflları desteklenmelidir. ● Koruma projeleri sosyal kalkınma projeleri ile bütünlefltirilmeli, mekânın, yaflayanları ile birlikte korunmasını sa¤layacak politikalar ve projeler gelifltirilmelidir. ● Koruma Amaçlı ‹mar Planları kent bütününe ait üst kademe planlarla iliflkilendirilerek ele alınmalı, planlama ve projelendirme, ekonomik ve sosyal boyutları ile birlikte de¤erlendirilmelidir. ● Planlama, mimarlık ve peyzaj mimarlı¤ını bütünlefltiren “kentsel tasarım”, ülke planlama sisteminde yerini almalıdır. Ortak mekânlar sa¤lık, estetik, çevre ve güvenlik boyutları da gözetilerek tasarlanmalı, kent merkezleri baflta olmak üzere, engelsiz yaya dolaflımı ve yeflil doku süreklili¤i sa¤lanmalıdır. ● Tarihi kent merkezlerinin canlandırılmasına yönelik strateji, ilke ve esaslar belirlenmeli, her kentin sahip oldu¤u özgün de¤erler göz önüne alınarak kent merkezleri tasarım kılavuzları hazırlanmalıdır. ● Kentsel mekânın üç boyutlu tasarlanmasına yönelik plan uygulama araçları ve mekânsal standartlar gelifltirilmelidir. ● “Küresel iklim de¤iflikli¤i” konusunda süratle et-
DOSYA-KENT DUYARLILI⁄I
kesimlere ücretsiz e¤itim ve sa¤lık hizmetleri ile sosyal konut sa¤lanması, gelir seviyeleri ve yaflam standartlarının yükseltilmesi hedeflenmelidir. ● Ülkemizin sosyal ve iktisadi sorunlarının temel sebeplerinden birini bölgeler arası geliflmifllik farklılıkları oluflturmaktadır. Bu farklılıkları giderecek bölgesel kalkınma politikalarının oluflturulması gerekmektedir. Yeni bölgesel kalkınma politikalarında amaç, “rekabet gücü yüksek bölgeler” oluflturmaktır. Bölgesel sanayi kalkınma politikaları çerçevesinde ulusal ve uluslar arası sermaye akıflının kolaylafltırılması, yerel sermayenin harekete geçirilmesi ve fiziksel altyapının iyilefltirilmesi sa¤lanmalıdır. Ulusal/bölgesel rekabet gücünde yaflanan yetersizlikleri aflmak için yenilikçi sistemlerin gelifltirilmesi ve kümelenme politikalarının desteklenmesi gerekmektedir. Yerel kaynakların tespiti, ilgili istihdam alanlarının oluflturulması; mesleki ve teknik e¤itimin teflvik edilmesi ve kalifiye iflgücünün talebe uygun flekilde artırılması, befleri sermayenin güçlendirilmesi, yerel giriflimcili¤in ve KOB‹’lerin desteklenmesi gerekmektedir. ● Kalkınma Planlarını esas alan ve kamu projelerine kaynak sa¤lanması konularında ba¤layıcı bir belge olması gereken “Bölgesel Kalkınma Ulusal Stratejisi” Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
hazırlanmalıdır. ● Kentlilik bilinci, kentsel yaflamı ve yaflam kalitesini savunmayı ve sahiplenmeyi gerektirir. Kentlilerin yafladıkları çevreye sahip çıkmaları ancak bilinç düzeyinin arttırılmasıyla mümkündür. Kentlerin özgün kimliklerinin korunması ve gelifltirilmesi için kente kimlik kazandıran yapı, mekân ve yaflama kültürüne önem veren politikalar gelifltirilmelidir. ● Kültürel miras ve ortak belle¤e yer veren kent müzelerinin kurulması, kent belle¤ini ve kentli yaflamı zenginlefltiren kültür ve sanat merkezlerinin desteklenmesi, meydanlar, tören yerleri, tiyatrolar, sergiler ve kültür sanat festivallerinin teflvik edilmesi gereklidir. ● Kentlerde bireylerin sosyalleflmelerini sa¤layacak ortak etkinlik mekânlarının oluflturulması, “mahalle” ve “sokak” olgusunun canlı ve güçlü tutulması ve planlama ve tasarımda sosyal dinamiklerin dikkate alınması gerekmektedir. ● Göç nedeniyle istihdam piyasasının dıflına itilen kadınların mesleki e¤itim, kurs gibi olanaklarla kent ekonomisine katılımlarının sa¤lanması, kadın giriflimci sayısının arttırılması ve toplumda bu konuda farkındalı¤ın yükseltilmesi gerekmektedir. ● Bireylere çocukluk ça¤ından bafllayarak yaflam çevresine saygı ve özen gösterme sorumlulu¤u kazandırılmalıdır. ● Medya “kent kültürünün” topluma kazandırılması ve toplumsal duyarlılık konusunda öncü ve kolaylafltırıcı roller üstlenmelidir. ● Sürdürülebilir kentsel geliflmenin sa¤lanması ve yaflanabilir mekânların oluflturulabilmesi için yurttafl katılımı önemli bir araçtır. Yerel Yönetimlerin köy/mahalle ölçe¤inden bafllayan katılımcı yaklaflım ve mekanizmalar gelifltirmeleri için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. ● Toplumda dezavantajlı grupların katılımcı süreçlerde dikkate alınması ve etkin temsiliyetinin sa¤lanması gerekmektedir. ● Karar verme mekanizmalarında ve uygulamada katılım, saydamlık ve hesap verilebilirli¤in artırılmasına yönelik önlemler alınmalı, yerel yönetim meclislerinin yapısı gelifltirilmelidir. fiûra kararı niteli¤i kazanan tüm tespit ve öneriler, “Kentsel Geliflme Strateji Belgesi ve Eylem Planı” kapsamında de¤erlendirilecektir. fiûra kararlarının hayata geçirilmesi ve izleme süreci bu planla bafllatılmıfl bulunmaktadır. Yaflanabilir yerleflme ve kentlere ulaflma hedefi do¤rultusunda, ülkemizin bu fiûra ile somutlafltırdı¤ı ortak akla duydu¤umuz inancı bir kez daha vurgulayarak kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
33
GÖRÜfi
Bir flehir, bin derde deva fiehir medeniyettir Medeniyet kelimesinin hemen bütün Bat› dillerindeki karfl›l›¤›, flehir kelimesinden türemifltir. Bizim dilimizde de medeniyet kelimesi, Medine’nin ad›ndan gelir. Yani bir flehrin ad›ndan. Baflka bir flehir de¤il de neden Medine? Çünkü Hz. Muhammed yan›ndaki bir avuç Müslüman’la birlikte Mekke’den Medine’ye göç etti¤inde, son derece zarif bir biçimde karfl›land›, misafir edildi. Medineliler son derece medeni davrand›lar. Medeni olmak, o Medineliler gibi davranmakt›r. Medeniyet kelimesinin etimolojisinden yola ç›karak çok anlaml› sonuçlara ulaflabiliriz. Öncelikle flunu söyleyebiliriz herhalde: Medeniyet, kendisi gibi olmayanlara kucak açabilmektir. Medineliler Müslüman de¤illerdi. Ama Müslümanlar› hofl tuttular. ‹ncelik gösterdiler. Bugün güzel ülkemizde hemen herkesin, kendisi gibi olmayan herkesi yok etmeye çal›flt›¤› bir ortamda, yeniden medenileflmeye çok ihtiyac›m›z oldu¤unu kolayl›kla söyleyebiliriz. Medenileflebilmek için de flehirleflmeye ihtiyac›m›z var.
fiehir buluflturur
Y›lmaz Büyükerflen Eskiflehir Büyükflehir Belediye Baflkan›
Kendisi gibi olmayanlara kucak açabilmek, hiç de¤ilse tahammül gösterebilmek için neden flehirli olmak gerekiyor? Çünkü flehir, birbirinden farkl› olan insanlar› bir mekânda buluflturur. Onlar›n birbiri ile temas etmesini sa¤lar. Kasaba herkesin birbirine benzetildi¤i yerdir. Baflkalar›na benzemeyen, kasabada hayat hakk› bulamaz. Dolay›s›yla da kasabada yetiflen bir çocuk, ebeveynleri gibi olmayan, komflular› gibi olmayan insanlarla tan›flma imkân› bulamaz. Tan›mad›¤›, kendisi gibi olmayan insanlardan da korkar. Onlar› düflman görür. Tarihin ilk flehirleri, genellikle ticaret yollar›n›n kavflaklar›nda yer alan kasabalardan evrimlefltiler. Dünyan›n dört bir yan›ndan gelen ticaret kervanlar› flehirlerde bulufltu, farkl› kültürlerin insanlar› birbiri ile tan›flt›. Ama as›l önemlisi, o flehrin insan› dünyan›n dört bir yan›ndan gelen insanlarla tan›flt›. Her birinden farkl› bir fley ö¤rendi, inceldi.
fiehir zenginlefltirir O ilk flehirlerin insanlar›n›n, kendileri gibi olmayanlara düflmanca davranma lüksü yoktu. Çünkü geçimlerini, dört bir yandan gelen kervanlar›n ihtiyaçlar›n› karfl›layarak kazan›yorlard›. Dört bir yandan al›fl verifle gelenlerden kazan›yorlard›. Misafirperver olmak zorundayd›lar. Ama zannediyorum, çok geçmeden flunu fark ettiler: Baflkalar›na düflmanl›k yapmad›kça, dostluk gösterdikçe, sadece maddi olarak zenginleflmiyorlar. Ayn› zamanda, maddi olmayan çok önemli kazançlar› da oluyor. fiark›lar›, türküleri çeflitleniyor. Her gelenden farkl› bir yemek ö¤reniyorlar, mutfaklar› çeflitleniyor. Bilgileri art›yor. Çeflitli yerlerde yaz›lm›fl kitaplar geliyor. Baflka giyim kuflam tarzlar›n› görüyor, ö¤reniyorlar. Hayat› baflka türlü görmeye bafll›yorlar. Daha dolu yafl›yorlar. Hayatlar› daha derin anlamlar kazan›yor. Bafllang›çta belki mecburiyetten flehirli gibi davranmaya çal›fl›yorlard›.
34
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Zannediyorum daha sonra, flehirli olmay› içlerine sindirdiler. fiehirli olman›n kendilerini her anlamda zenginlefltirdi¤ini fark ettiler. Türkiye’nin bugünkü yoksullu¤unun önemli bir bölümünün, yeterince flehirleflememifl olmam›zdan kaynakland›¤›n› düflünüyorum. 1950’lerde Japonya ile Türkiye aras›nda çok büyük fark yoktu. Fark›n nas›l ve neden aç›ld›¤› konusunda çok çeflitli teoriler var. Ben farkl› bir yaklafl›m getireyim: Japonya köylü nüfusunun büyük bölümünü, sadece yirmi y›l içinde flehirlilefltirdi. 1950’ler ve 60’lar boyunca Türkiye’nin köylü nüfus oran› birkaç puan gerilerken, Japonya’da bu oran Yüzde 10’lara düflmüfltü. Japonya o süreçte zenginleflti.
fiehir kültürdür fiehir sadece çok say›da insan›n paylaflt›¤›, bir arada yaflad›¤› bir co¤rafya de¤ildir. Her flehir di¤erlerinden farkl› bir organizmad›r. Bir kültürdür. Her bir flehir, bir baflka aç›dan üstünlük sergiler. Hepsinin övülecek, övünülecek yanlar› vard›r. Ama daha önemlisi, her flehir, o flehirde yetiflen insanlara damgas›n› vurur. Onlar› biçimlendirir. Hepimiz yetiflti¤imiz flehrin izlerini ömrümüz boyunca tafl›r›z. Okul, insan›n yetiflmesinde büyük önem tafl›r. Ama flehrin üzerimizdeki etkisi okulun etkisinden de büyüktür. Bugün gerek kamu ve gerekse özel kaynaklar›n çok büyük bölümü e¤itim amac›yla harcan›yor ama e¤itim sistemi yeterince verimli olam›yor. ‹stedi¤imiz vas›flarda insan yetifltiremiyorsak, so-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
rumlusu okullardan çok flehirlerdir veya nüfusun yeterince flehirlilefltirilememifl olmas›d›r.
fiehir imkând›r Her flehrin kendine has bir sosyal iklimi olsa bile, flehir gibi flehirlerin hepsi bütün dünyan›n kültürel etkilerine aç›kt›r. Kasabada dinledi¤iniz müzikten yedi¤iniz yeme¤e kadar her fley dar bir yelpaze meydana getirir. fiehir ise insana dünyan›n bütün imkânlar›n› açar. Hem halk müzi¤ini, hem senfonileri, hem klasik flark›lar›, hem caz› tan›yabilirsiniz flehirde. Bu sayede, flehirde yetiflmiflseniz kendinize yepyeni hayatlar kurabilirsiniz.
fiehir yetifltirir Köyde yetiflirseniz, olsa olsa iyi bir çiftçi, iyi bir çoban olabilirsiniz. Kasabada yetiflirseniz, olsa olsa iyi bir esnaf olabilirsiniz. fiehirde ise iyi bir klarnet-
35
GÖRÜfi
çi olabilece¤iniz gibi, iyi bir matematikçi de olabilirsiniz. ‹yi bir ressam olabilece¤iniz gibi, iyi bir mimar da olabilirsiniz. ‹yi bir futbolcu olabilece¤iniz gibi, iyi bir siyasetçi de olabilirsiniz. Ne olabilecekseniz onu olman›z› sa¤layan flehirdir. Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusu oldu¤unu biliyoruz. Özellikle Bat› ülkelerinde nüfusun yaflland›¤› ve dura¤anlaflt›¤› dikkate al›n›nca, Türkiye nüfusunun gençli¤inin avantaj oldu¤u düflünülüyor. Ama e¤er bu gençlerin aras›ndan matematikçi olabilecek olanlar› matematikçi, piyanist olabilecek olanlar› piyanist yapamazsak, nüfusun gençli¤inin bir faydas› yok. Herkesin olabilece¤i fleyi olmas› için de, flehirlere ihtiyac›m›z var. E¤er flehirlerimizin vas›flar›n› yükseltemezsek, e¤er nüfusumuzu k›sa sürede flehirlilefltiremezsek, genç nüfus fayda sa¤lamaz.
fiehir Eskiflehir’dir fiehirler hakk›nda, flehirlere neler borçlu oldu¤umuz hakk›nda daha sayfalarca söz söylenebilir. Ama zannediyorum bu kadar› da flehirler ve flehirlileflme konusunda ne kadar çaba harcasak az oldu¤unu anlamak için kâfidir. fiehirlerimizi bir an önce kurtarmam›z gerekiyor. Öncelikle flunu anlamam›z gerekiyor ki, flehir insan kalabal›¤› de¤ildir. E¤er insanlar birbirleriyle temas etmiyorlarsa, caddelerde, kald›r›mlarda yürürken birbirlerine de¤miyorlarsa, oras› flehir de¤ildir. E¤er insanlar sabah evlerinden ç›k›p otomobillerine biniyor ve iflyerlerine gidiyorsa, akflam ayn› yoldan dönüp evlerine kapan›yorsa kendileri gibi olmayanlarla buluflam›yorsa, flehir içinden otomobille geçilip gidilen bir mekân halini alm›flsa, farkl› kültürlere temas f›rsat› sa¤lam›yorsa, gençlerine bir gelecek hayali sa¤lam›yorsa, farkl› yaflant›lar sunmuyorsa, oras› bir flehir de¤ildir. Büyük bir kasabad›r. Türkiye’nin sosyal bar›fl› tehdit alt›nda. Enerjimizi, farkl› sosyal kamplara bölünüp, birbirimizle dö-
36
vüflerek harc›yoruz. Türkiye bir türlü yeterince zenginleflemiyor. Türkiye bir türlü vas›fl› insan yetifltiremiyor. E¤itim sistemimiz verimsiz. Birbirinden çok farkl› alanlardaki bütün bu problemlerin her birinin çözümü için çok kapsaml› politikalara ihtiyac›m›z oldu¤u aflikâr. Ancak gelifltirilecek politikalar›n sonuç verebilmesi için, önce flehirlileflmemiz gerekiyor. fiehirlerimizi yeniden infla edebilirsek, di¤er bütün problemlerimizi çözmeyi hayal edebiliriz. Köylerde, kasabalarda yaflayan nüfusu flehirlere tafl›mam›z, flehirlerimizi de yeniden ve flehir gibi infla etmemiz gerekiyor. Otomobillerin rahatça akaca¤› büyük kasabalara de¤il, insanlar›n insanlarla buluflaca¤› flehirlere ihtiyac›m›z var. “Nas›l bir flehir?” diye soranlara, “Eskiflehir gibi bir flehir” diye cevap verilmesinin ard›nda yatan, yukar›da özetledi¤im anlay›flt›r.
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
BAfiARI H‹KAYES‹
Modern konutlar›, ifl merkezleri ve rekreasyon alanlar›yla; Mesut Akgül
Mamak dönüflüyor Dünyan›n en büyük kentsel dönüflüm projesi olan Yeni Mamak Kentsel Dönüflüm Projesi’yle Mamak’ta 50 bin konut ve 500 ifl merkezi yap›lacak.
SO 2001–2008 Bayra¤›’n› gönderine çeken, Avrupa Kalite Vakf› EFQM’in Mükemmellik Modeli’nde Kararl›l›k Belgesi’ni almaya hak kazanan Mamak Belediyesi belediyecilikte marka oluyor. Mamak Belediye Baflkan› Mesut Akgül’ün önderli¤inde yürütülen kentsel geliflim ve dönüflüm projeleri de ilçede bir de¤iflime öncülük ediyor. 12 adet kentsel dönüflüm projesinin yürütüldü¤ü Mamak’ta yükselen modern binalar, ilçeye farkl› bir kimlik kazand›r›yor. Mamak, modern konutlar›yla, ifl merkezleriyle, rekreasyon alanlar›yla de¤ifliyor, gelifliyor. Dünyan›n en büyük kentsel dönüflüm projesi olan 50 bin konutluk Yeni Mamak Kentsel Dönüflüm Projesi Mamak’ta gerçeklefltiriliyor. Yaflam kalitesi yüksek bir Mamak oluflturmak hedefiyle yola ç›kan Mamak Belediye Baflkan› Mesut Akgül, Önce Kalite dergisinin sorular›n› yan›tlad›:
I
Önce Kalite: 5 y›l›n sonunda nas›l bir Mamak hedefliyorsunuz, anlat›r m›s›n›z? Mamak’› cazibe merkezi haline getirecek projelerin altyap› çal›flmalar›n› tamamlamak üzereyiz. Mamak’›n bana göre en büyük sorunu imaj ve kimlik sorunu. Projelerimizin hepsini, ilçemize kimlik kazand›rmak, ça¤dafl
38
ve modern bir Mamak oluflturmak ad›na gerçeklefltiriyoruz. Mamak’›, e¤itim, biliflim-teknoloji alan›nda, sosyoekonomik ve kültürel alanda lay›k oldu¤u düzeye tafl›mak, kültür ve sanat›n tüm güzellikleriyle buluflturmak, spor tesisleriyle, rekreasyon alanlar›yla cazibe merkezi haline getirmek için titiz bir çal›flma yürütüyoruz. De¤iflim ve geliflimde süreklili¤i yakalayan, sosyal belediyecili¤in hayat buldu¤u, fleffaf belediyecilik anlay›fl› çerçevesinde halk›n yönetimde söz sahibi oldu¤u, belediye hizmetlerinin ilçenin her noktas›na ulaflt›¤›, yaflam kalitesi yüksek, “Marka flehirler” aras›nda kendine sa¤lam bir yer edinecek modern bir Mamak oluflturmak en büyük hedefimiz. Önce Kalite: Mamak’ta yaflanan de¤iflimi bize anlat›r m›s›n›z? Mamak son y›llarda at›lan dev ad›mlarla büyük bir de¤iflim içerisine girdi. Büyükflehir Belediyemiz taraf›ndan rehabilite edilen Mamak Çöplü¤ü ile büyük bir çevre sorunu ortadan kalkt›. Çöplükte, peyzaj ve a¤açland›rma çal›flmalar› kapsam›nda 10 bin adet fidan›n dikilmesi ve aç›lan serada bafllat›lan tar›m çal›flmalar› ekonomiye katk› sa¤l›yor. Kurulan santralden elde edilen elektrik enerjisi, ulusal elektrik flebekesine verilmesiyle Baflkent`te 50 bin konutun ayd›nlat›lmas› sa¤lan›yor. Ça¤dafl ve modern Mamak’›n gelece¤ini ad›m ad›m planl›yoruz. fiehircili¤in en büyük sorunu çarp›k yap›laflma. Çarp›k yap›laflman›n önüne geçmek için kentsel dönüflüm projeleri yürütüyoruz.
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
MAMAK’TA YÜRÜTÜLEN KENTSEL DÖNÜfiÜM PROJELER‹ Duralial›ç Kentsel Dönüflüm Projesi: 4 bin 500 konuttan oluflan Durali Al›ç Kentsel Dönüflüm Projesi kapsam›nda, 2 bin 200 konut ve 1 ifl merkezi inflaat aflamas›nda. ‹çerisinde sosyal alanlar ve ma¤azalar bar›nd›ran proje kapsam›nda, lüks konutlar sat›fla sunuldu. Yat›k Musluk Kentsel Dönüflüm Projesi: 22 hektar alan üzerine yap›lan ve 3 etaptan oluflan projede konut say›s› 2 bin 256. 288 konut ve 6 bloktan oluflan 1.etab›n yap›m›na 2001 y›l›n›n Ocak ay›nda baflland›. 2005 y›l›nda tamamlanarak, Aral›k 2006 tarihi itibari ile hak sahiplerine tapular› da¤›t›ld›. 308 konutluk 2. etab›n 176 konutluk bölümü tamamland› ve hak sahiplerine teslim edildi. Kalan 132 konutun ikmal inflaat› devam ediyor. Ayr›ca 3. etaba ait 450 konutlk alan›n ihalesi TOK‹ taraf›ndan yap›ld›. Kaz›m Orbay Kentsel Dönüflüm Projesi: 2005 y›l›nda çal›flmalara bafllanan ve toplam 2200 konuttan oluflan projenin ilk etab›n›n yap›m› tamamlanarak, konutlar hak sahiplerine teslim edildi. Di¤er etaplar›n inflaat› devam ediyor. Kartaltepe Kentsel Dönüflüm Projesi: 10 hektarl›k alan› kapsayan proje üzerinde tüm çal›flmalar tamamland› ve tapular tescil edildi. Gaz Maske Kentsel Dönüflüm Projesi: TOK‹ taraf›ndan infla edilen 620 konut hak sahiplerine teslim edildi. Bu modern konutlar ile birlikte, eskiden ad› gecekondularla an›lan Mamak ilçesi yeni bir görünüm kazand›. Ayn› proje kapsam›nda TOK‹ taraf›ndan ihalesi yap›lan ve inflaatlar› devam eden 510 konut sosyal tesisleriyle birlikte bu y›l hak sahiplerine teslim edilecektir.
Önce Kalite: Modern bir Mamak için uygulamaya koyaca¤›n›z projelerinizden en önemlileri hangisidir? Öncelikli hedefimiz ilçemizde imar plan› olmayan hiçbir yer b›rakmamak ve kentsel dönüflüm projelerini bitirmek. Kentsel dönüflüm projeleriyle ilçemizi gecekondudan kurtar›rken, vatandafllar›m›za da hayallerindeki evlerde yaflama olana¤› sa¤layaca¤›z. Mamak’ta 78 bin gecekondu var. Amac›m›z ilçemizi bu gecekondu yo¤unlu¤undan kurtarmak. Ça¤dafl flehircilik anlay›fl›yla uyuflmayan gecekondulara karfl› halk›m›zla el ele verdik. Bu anlay›fl içerisinde dünyan›n en büyük kentsel dönüflüm projesi olan Yeni Mamak Kentsel Dönüflüm Projesi’ni,
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Hüseyin Gazi Kentsel Dönüflüm Projesi: 16.5 hektar alanda, bin 513 konuttan oluflan proje tamamlanarak, tapular hak sahiplerine da¤›t›ld›. ‹nflaat ruhsatlar› verilmeye baflland›. Ege Kentsel Dönüflüm Projesi: Proje çerçevesinde, 97 hektarl›k alanda planlama iflleri tamamland›. Proje kapsam›nda, 7 bin 200 konut, ifl merkezi, rekreasyon alanlar› ve sosyal tesislerin yap›m› devam ediyor. Araplar Gecekondu Önleme Bölgesi: Mamak Belediyesi ve Büyükflehir Belediyesi ile yürütülen proje 15 hektar alanda planland›. ‹nflaat› Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan yapt›r›lan 1200 konut, kentsel dönüflüm projesinde yer alan vatandafllar›n hizmetine doldur-boflalt sistemi ile tahsis edilmektedir. 50. Y›l Kentsel Dönüflüm Projesi: Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan yürütülen 50. Y›l Kentsel Dönüflüm Projesi 54 hektar alanda planland›. Projenin kentsel tasar›m› ve 1/5000’lik planlar› tamamland›. Di¤er planlama çal›flmalar›na devam edilmektedir. Do¤ukent Projesi: Proje kapsam›nda, 32 bin konutun infla edilmesi planlan›yor. ‹nflaat ruhsatlar› verilmeye bafllan›lan proje çerçevesinde, bölgenin her türlü alt ve üst yap› çal›flmalar› tamamland›. Projenin temelleri at›ld›. Harman TOK‹ Evleri: Harman Mahallesi’ne TOK‹ taraf›ndan yap›lan alt gelir grubuna yönelik 216 adet 2+1 konut ve üst gelir grubuna yönelik 294 adet 3+1 olmak üzere toplam 510 konutun inflaat› devam ediyor. Konutlar›n y›l sonunda hak sahiplerine teslim edilmesi planlan›yor.
Büyükflehir Belediyesi ile birlikte yürütüyoruz. Büyük önem verdi¤imiz bu proje Mamak’›n gelece¤idir. ‹lk etab›n›n temeli at›lan proje kapsam›nda 260 konutun ihalesi yap›ld›; bin 250 konut da ihale sürecine ç›kart›ld›. 16 bin gecekondu sahibinden 4 bini ile anlaflmaya var›ld›. Gecekondulardan bin 600’ü y›k›ld›. 14 mahalleyi kapsayan projemiz, Hükümet, kamu kurum ve kurulufllar›, özel müteflebbisler ve Büyükflehir Belediyesi’nin iflbirli¤iyle gerçeklefltiriliyor. 50 bin konut ve 500 ifl merkezinin yap›laca¤› projeyle Mamak, spor kompleksleri, ticaret merkezleri, kütüphanesi, sa¤l›k oca¤›, sevgi evleri, çocuk ve yetiflkinler park›, yeflil alanlar›, güvenli¤i, rekreasyon ve e¤itim alanlar›yla yeniden do¤acak.
39
ULUSAL KAL‹TE HAREKET‹
Ulusal Kalite Hareketi’ne kat›lan MATAY Otomotiv;
‹ç pazardaki liderli¤ini sürekli k›lmak istiyor Gonca T›knaz Matay Otomotiv Kalite Müdürü
Egzos sistemleri üretmek üzere 1987 y›l›nda kurulan MATAY otomotiv, Bursa Görükle’de faaliyet gösteriyor.
yi Niyet Bildirgesi’nin imzalayarak Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) kat›lan MATAY Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret A.fi., EFQM modelini uygulayarak ifl performans›n› art›rmak istiyor. Otomotiv sanayi için komple egzoz sistemleri üretmek üzere 1987 y›l›nda kurulan MATAY Otomotiv, Bursa-‹zmir karayolu üzerinde Görükle Sanayi Bölgesi’nde bulunan tesislerinde faaliyet gösteriyor. Üretim tesisleri 32 bin metrekare arsa üzerinde 12 bin metrekare fabrika binas› ile bin 500 metrekare idari sosyal binadan olufluyor. MATAY Otomotiv kalite Müdürü Gonca T›knaz, UKH ile ulaflmak istedikleri hedefleri Önce Kalite okurlar› ile paylaflt›.
‹
Önce Kalite: Neden UKH’a kat›ld›n›z? Ülkemizin sürdürülebilir rekabet gücüne eriflebilmesi için toplam kalite hareketinin yayg›nl›k kazanmas› amac›na hizmet edebilmek için biz de MATAY Otomotiv olarak
40
bu amac›n bir parças› olmay› amaçl›yor ve desteklemek istiyoruz bu nedenle Ulusal Kalite Hareketi’ne kat›ld›k. Di¤er taraftan bu yolculukta, EFQM modelini uygulayarak ifl performans›m›z› art›rmak istiyor, paydafllar›m›za yans›yan mükemmel sonuçlar›n politika ve stratejilerimizin, çal›flanlar›n, kaynaklar›n ve süreçlerin liderlerimiz taraf›ndan yönlendirilmesi ile ifllerimizin mükemmelli¤ini amaçl›yoruz. Önce Kalite: UKH’›n rekabet gücünüze ve kurumsal performans›n›za etkileri neler olacak sizce? Biliyoruz ki, EFQM mükemmellik modeli Avrupa’da, baflka ülkelerde ve ülkemizde onbinlerce kurulufl taraf›ndan kullan›lmakta, kurulufllara ortak bir yönetim dili ve arac› sunmakta, farkl› sektörlerdeki iyi uygulamalar›n paylafl›lmas›na olanak sunmaktad›r. Bu nedenle, kurumsal performans›m›za k›yaslama ve hep daha iyiye do¤ru t›rman›fl için önemli bir f›rsat elde etmifl olaca¤›m›za inand›¤›m›z için, bu sinerjiden faydalanarak rekabet gücümüzü art›rmay› amaçl›yoruz. Hali haz›rda iflletmemizin belli bir kültürü bu kültür ile birlikte dinamik bir lider kadrosu, yenili¤e ve de¤iflime aç›k bir yap›s› oldu¤u için maksimum fayda elde edece¤imize de gönülden inan›yoruz. EFQM modelinin önemli bir arac› olan Özde¤erlendirme faaliyetlerinin de hali haz›rda uygulad›¤›m›z önemli sürekli iyilefltirme çal›flmalar›na ilave bir çal›flma olarak görülmeye bafllam›fl olmas› da süreklili¤in önemli sinyallerindendir. fiuana kadar uygulad›¤›m›z müflteri odakl› standartlar›n bizlere sunmufl oldu¤u bilgi birikimi, ilave EFQM gerekleri ile de yo¤ruldu¤unda etkin bir yönetim sistemi ve lider kadrosu sayesinde gücümüze bir kat daha güç katacak ve rekabet edebilirli¤imiz de sürdürülebilir performans sayesinde artacakt›r. Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Önce Kalite: UKH ile nelerin de¤iflmesini hedefliyorsunuz? MATAY A.fi. olarak uygulamaya bafllad›¤›m›z EFQM mükemmellik modeli ile kriz ortamlar›n› f›rsata çevirerek
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
ifl mükemmelli¤ini amaçl›yoruz. Bunu yaparken de biliyoruz ki UKH sayesinde TKY bilincini yay›lmas› ile bütünde ülkemiz kaynaklar›n›n daha etkin kullan›m›na hizmet etmekle beraber flirketimizin her alandaki performans›n› art›rarak önemli bir ad›m atm›fl olaca¤›z. EFQM modeli mükemmellik için herhangi bir reçete sunmamakla beraber ana çerçeve kapsam›ndaki kavramlardan sonuçlara yönlendirme ile ilgili di¤er paydafl faaliyetlerinin yan› s›ra toplumla ilgili faaliyetlerimizi art›rarak denge sa¤lamay› da amaçl›yoruz. Model bize ayn› zamanda kendimizi bu yolculukta sektör iyisi ile de k›yaslamaya olanak sa¤lad›¤› için dinamik yap›m›z› korumay› ve bu amaçla “iç pazardaki liderli¤i sürekli k›lmak “ olan vizyonumuzu da baflarmay› hedefliyoruz. Baflar›lar›m›zla özendirmeyi amaçl›yor ve ayn› zamanda bu sürece henüz bafllamam›fl kurulufllar› da UKH ‘a kat›lmaya da davet ediyoruz.
41
‹LE STANDARTLAR
Kyoto protokolü, Türkiye’de karbon ticareti ve kazan›mlar› klim De¤iflikli¤i ve yaklaflmakta olan bu y›lki Kopenhag toplant›s› da dahil olmak üzere sektördeki en yeni geliflmeler bas›nda s›kl›kla karfl›m›za ç›kan bafll›klard›r. Kyoto protokolünün ulusal olarak onaylanmas› ile konumu son günlerde de¤iflen Türkiye için bu özel bir ilgi alan› oluflturmaktad›r. LRQA ve MB Teknik taraf›ndan haz›rlanan bir dizi e¤itim ve workshop›n ilk seminerinde (Kyoto Protokolü, Karbon Ticareti ve Kazan›mlar›) Türkiye’deki mevcut, aktif, gönüllü karbon piyasas›, Türk flirketleri için karbon ticaret f›rsatlar› ve bu gönüllü piyasan›n yaklaflmakta olan Kopenhag toplant›s› nedeniyle nas›l etkilenebilece¤i de dahil olmak üzere bu geliflmeler üzerinde odaklan›lm›flt›r. ‹lk seminere Türk UNDP IDKG Proje Yöneticisi Bahar Ubay’›n kat›l›m› sa¤lanm›flt›r.
‹
ARKA PLAN B‹LG‹S‹
Jennifer Colomb LRQA-Karbon Sal›n›m›
ADVERTORIAL
Proje Koordinatörü
42
UNDP temsilcisi Bahar Ubay seminere UNDP’nin k›sa bir özeti, ‹klim De¤iflikli¤i dinamikleri, Kyoto Protokolünün gerçekleflmesine yön veren tarih, ilgili sorumluluklar ve protokol mekanizmas›n›n tan›m› ile bafllad›. Ubay, küresel ›s›nman›n, deniz seviyesinde yükselme, toprak kayb› ve milyonlarca insan›n yerinden olmas› gibi çokça bilinen sonuçlar›na ek olarak bu de¤iflikliklerin sonuçlar›n› çok yerel bir bazda Türkiye’de de gözlemleyebilece¤imizi hat›rlatt›. Ardahan seli, ‹zmir’deki fliddetli yang›nlar ve özellikle de Kastamonu’daki hortum (Karadeniz bölgesi’nde nadir rastlan›l›r bir olay) gibi en güncel meteorolojik anomali ve felaketler burnumuzun dibinde gerçekleflmektedir. Her ne kadar okuyucular›n flimdiye kadar iklim de¤iflikli¤i ve Kyoto Protokolüne iliflkin arka plan bilgisine oldukça aflina olma ihtimalleri olsa da seminerin esas ilgi alan› Türkiye’nin kendine özgü konumu olmufltur. Türkiye OECD üyesi olsa ve Kyoto Protokolü Ek 1 içerisinde yer alsa da (1992’de Ekonomik ‹flbirli¤i ve Geliflim Organizasyonunun endüstrileflmifl ülke üyeleri, Rusya Federasyonu, Balt›k Cumhuriyetleri ve çeflitli Orta ve Do¤u Avrupa Cumhuriyetleri de dahil olmak üzere geçifl sürecinde ekonomileri olan ülkeler (EIT Taraflar›)) Karar 26/CP.7 uyar›nca özel statü (“sui generis”) sahibidir. Hem AB’nin potansiyel üyesi, hem de 2009 y›l›n›n A¤ustos ay›ndan itibaren Kyoto Protokolü’nün bir mensubu olman›n yan› s›ra Ek B’ye dahil edilmemifltir ve 2008-2012 periyodu için kantitatif (rakamsal) emisyon azalt›m limitleri belirlenmemifltir. Bu nedenle Türkiye Kyoto Protokol mekanizmalar›ndan (Temiz Kalk›nma Mekanizmas› (CDM), Ortak Uygulama (JI), Emisyon Ticareti’nden (ET)) avantaj sa¤layamamaktad›r. Bu nedenle Türkiye’de Gönüllü Karbon Piyasas› oldukça faalleflmifltir. Türkiye’yi ayr› k›lan bir di¤er konu ise emisyon oranlar›d›r. Veriler Avustralya, ABD ve Kanada baflta olmak üzere OECD ülkelerinin hali haz›rda, aç›k bir farkla en yüksek emisyon hacmine sahip olduklar›n› göstermektedir. Ancak son 10 y›l içerisinde, Türk endüstrisindeki büyüme, 1990 y›l›ndan bu yana %119’luk bir emisyon art›fl› göstermifl, k›rm›z› bayrak çekilerek Türkiye’nin tüm dünyan›n dikkatini çekmesiÖnce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Karbon Neutral Protokolü. Belkide en yayg›n olarak kullan›lan ilk iki standart yani Alt›n Standart, Gönüllü Karbon Standard›’d›r.
Türkiye Sektörlere göre toplam sera gaz› emisyonlar› (milyon ton CO2 eflde¤eri) Enerji Endüstriyel ‹fllemler Tar›msal Faaliyetler At›k Toplam 1990 y›l›na göre art›fl yüzdesi
1990 131.13 13.07
1995 160.79 21.64
2000 212.55 22.23
2005 241.45 25.39
18.47
17.97
16.13
15.83
6.39 170.06
20.31 220.72
29.04 279.96
29.75 312.42
29.8
64.6
83.7
-
ne neden olmufltur. Büyüme oran›nda yaflanan bu tepe noktas›, Türkiye’nin emisyon bak›m›ndan hâlihaz›rda dünya ortalamalar›n›n alt›nda oldu¤undan dolay›, yan›lt›c›d›r. Örne¤in, OECD ülkeleri için CO2 emisyon de¤eri 12.780 milyon tonken, Türkiye ortalamas› 231 milyon tondur. Benzer bir flekilde, OECD ülkeleri için kifli bafl›na düflen CO2 emisyon hacmi 11.1 tondur (dünya ortalamas› 4 ton), Türkiye için bu de¤er 3.3 tondur.
GÖNÜLLÜ KARBON P‹YASASI
2007 288.33 26.18
Alt›n Standart (GS)
Alt›n Standart (AS) kar amac› gütmemektedir, ‹sviçre temellidir ve 60 adet Sivil Toplum Örgütü’nce desteklenmektedir. Gönüllü piyasada emisyonlar› 26.28 azaltmay› amaçlayan yüksek kalite düzeyinde projeler ve sat›n al›mc›lar/yat›r›mc›lar için rehber niteli¤i tafl›31.85 maktad›r. AS en kat› kalite kriterlerine sahip gönüllü 372.64 standart olarak bilinmektedir ve yenilenebilir enerji ve enerji verimlili¤i projeleri üzerine kuruludur. Buna ek olarak özgün Katk› (Additionality) ve projelerin sür119.1 dürülebilirli¤i kan›tlanmal›d›r. Projenin tescil edilebilmesi için, ba¤›ms›z bir 3. taraf do¤rulay›c› taraf›ndan denetlenmelidir. Bu nedenle AS için takip edilmesi gereken sürecin zorunlu Temiz Kalk›nma Mekanizmas› (CDM) projeleri ile pek çok benzerlik tafl›d›¤›n› söyleyebiliriz. Daha “zorlay›c›” bir standart olarak AS kökenli karbon kredilerinin, di¤er gönüllü standartlara oranla daha yüksek piyasa de¤eri tafl›mas› flafl›rt›c› de¤ildir. (afla¤›daki grafi¤e bkz.)
Gönüllü Karbon Standard› (VCS) ‹lk defa 2006’da yay›nlanan GKS, ‹sviçre temellidir ve kar amac› gütmemektedir. GKS mahsup eden ve sera gaz› emisyonunu azaltmak üzerine odaklanan bir standart olarak bilinir. Çevresel ve sosyal avantajlara iliflkin kriterler bulunmamaktad›r. Projelerin genel anlamda ka-
Karbon piyasas› (gönüllü ve zorunlu) daha flimdiden ekonomik bir güç haline gelmifltir. Projeksiyonlar mevcut 10-25 milyon tonluk CO2 Gönüllü Karbon Piyasas›n›n, 2010 y›l›nda 400 milyon tonluk (ve 4 milyar dolarl›k) bir hacme ulaflaca¤›n› göstermektedir. Daha flimdiden KYOTO Protokolüne mensup olmayan ülkeler (ABD gibi) ya da Türkiye gibi KP mekanizmalar›ndan yararlanamayan ülkeler aras›nda ciddi bir flekilde de¤er kazanm›flt›r. Ayr›ca Voluntary limitlerin zorunlu hale gelece¤i haz›rl›k aflamas›nCCX daki ülke/kurulufllar için de çok önem tafl›maktaOther exchanges d›r. Bu piyasa Kyoto Protokolünün mekanizmalaTotal Voluntary Markets r›ndan daha esnek oldu¤undan, karbon kredi deEU ETS ¤erleri her ne kadar uygun piyasalar kadar yüksek olmasa da, daha yüksek say›da projeler tescil ediPrimary CDM lebilir. Türkiye yüksek say›da yenilenebilir projeSecondary CDM ye ev sahipli¤i yapmaktad›r (yaklafl›k 64) ki bunJoint Implementation lar›n pek ço¤u gönüllü piyasada tescil edilmifltir. Kyoto [AAU] Belirli say›da gönüllü standart bulunmaktad›r: New South Wales Alt›n Standart (GS), Gönüllü Karbon Standard› (VCS), VER +, Gönüllü Ofset Standart (VOS), RGGI Chicago ‹klim De¤iflimi (CCX), ‹klim, Toplum ve Alberta’s SGER(a) Biyolojik Çeflitlilik Standard›, Plan Vivo, ISO Total Regulated Markets 14064-2, Proje Muhasebesi için Sera Gazlar› ProTotal Global Markets tokolü, Sosyal Karbon, Karbon Fix Standard›,
Markets
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Volume (MtCO2e) 2007
2008
43.1 22.9 0 66.0 2.061.0 551.0 240.0 41.0 0.0 25.0 1.5 2.919.5 2.985.5
54.0 69.2 0.2 123.4 2.982.0 400.3 622.4 8.0 16.0 30.6 27.4 3.3 4.090.0 4.213.5
Value (US$ million) 2007 262.9 0 0 335.3 50.097.0 7.426.0 5.451.0 499.0 0.0 224.0 13.7 63.710.7 64.046.0
2008 396.7 306.7 1.3 704.8 94.971.7 6.118.2 15.584.5 2.339.8 177.1 151.9 108.9 31.3 119.483.4 120.188.2
43
‹LE STANDARTLAR litelerini artt›rabilmek ad›na görevlerde tafleronlar kullan›labilir ve bu projeler için ba¤›ms›z bir 3. taraf›n onay› gerekli de¤ildir – bu içeriden de halledilebilmektedir. Bu nedenle projelerin do¤rulanmas› ve onaylamas› daha uygun maliyetlerle gerçekleflmektedir. Afla¤›daki grafi¤e bkz.
Bugün Türkiye’de tamamlanm›fl 4-5 Gönüllü Karbon Kredi projesi mevcuttur ve 23 adedi de sürmektedir. Bu 23 adet proje içerisinde 9 rüzgar ve 8 hidro projesi Alt›n Standart tesciline sahipken 4 HES projesi Gönüllü Karbon Standard› tescillidir.
Karbon Piyasas›
evet
planl›
Sadece EE.RE
evet
+
evet
hay›r
planl›
Hepsi eksi yeni HFC
hay›r
=
14-30 Euro
VERs:1-20 Euro CERs:Premium 10 ?’ye kadar 5-15 Euro
Denkleme Bedeli
Efl zamanl› faydalar (CDM ile ba¤lant›l›)
Proje tipi
Denkleme Bedeli
Efl zaamanl› faydalar (CDM ile ba¤lant›l›)
evet
‹klim Komitesi ve Biyolojik ÇeflitlilikStandartlar› (CCBS) Çevresel STK’lar LULUCF = evet hay›r ve büyük flirketler için büyük Plan Vivo Çevresel ve Çok Sosyal STK’lar küçük = hay›r hay›r
44
Büyük z›t etki olas›l›¤› ile proje tiplerini hariç tutmak
Hepsi eksi REDD. Yeni HCF. Nükleer
Büyük z›t etki olas›l›¤› ile proje tiplerini hariç tutmak
evet
Proje tipi
Kay›t
evet
Kay›t
‹lave Testler CRM ile ba¤lant›l›
Pazar pay›
Ana Destekleyiciler
Küçük =+ ama büyüyen Gönüllü Karbon Stadard› (VCS 2007) Karbon Piyasas› Yeni: = Oyuncular› hacimli Ör:IETA Olma E¤iliminde
=
Do¤rrulama ve onay ifllemlerinin ayr›lmas›
Gold Standard Çevresel STK’lar (ör:WWF)
evet
evet
Do¤ruulama ve onay ifllemlerinin ayr›lmas›
=
3.parti do¤rulamas› gerekli
Büyük
Londra ve Chicago’daki gibi Karbon Ticaret Piyasalar›, ana oyuncular aras›nda bulunan toptanc›lar, brok›r-
3.parti do¤rulamas› gerekli
Pazar pay›
CDM UNFCC Ortaklar›
‹lave Testler CRM ile ba¤lant›l›
Ana Destekleyiciler
Di¤er standartlarla genel bir k›yaslama tablosu da eklenmifltir:
belirsiz
LULUCF
evet
+
5-10 Euro
evet
LULUCF
evet
+
2.5-9.5 Euro
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
United Nations Development Programme
Türkiye’nin Konumu s› öncesinde.
Türkiye ve BM‹DÇS’ye taraf olan di¤er ülkeler için Sera gaz› ve CO2 Sal›m Göstergeleri (2003) CO 2 Sal›m› (milyon ton) AB-15 AB-25 OECD Ek-1 Ülkeleri PEGSÜ d›fl› Dünya Türkiye
3.447 4.064 12.780 14.289 11.633 24.983 231
Kifli bafl›na düflen CO 2 Sal›m› (ton) 9.0 9.0 11.1 12.2 13.4 4.0 3.3
Toplam Sera Gaz› Sal›mlar› (milyon ton) 4.180 4.925 17.288 13.855 286.3
KOPENHAG 2009
Kifli bafl›na düflen Sera Gaz› Sal››mlar› (ton) 10.9 11.0 14.7 16.0 4.1
Kaynak:BM‹DÇS Sekretaryas›
Türkiye, OECD ülkeleri içinde en düflük kifli bafl› CO 2 sal›m de¤erine sahiptir. Geliflmekte olan bir ülke olmas› sebebiyle, Türkiye’nin sanayileflmesi ve ekoonomik göstergeleri henüz di¤er OECD ülkeleri seviyesinde de¤ildir.
Bu toplant›, 2012 y›l› sonras› için iklim de¤iflikli¤i sistemini belirleyecek ve ayr›ca umut ediyoruz ki Türkiye’nin konumunu netlefltirecek, bir dizi Taraflar Konferans›’n›n (COP) son toplant›s› olacakt›r. Kopenhag’› takip ederek Emisyon Ticareti ve Proje Temelli Mekanizmalar›n sürece¤inden ve AB’nin bu zorunlu flartlara yeni sektörler (örn. AB’deki Havayolu operatörleri ETS) eklemek yönündeki çaba konusunda bafl› çekece¤inden emin olabiliriz. Buna ek olarak geliflmekte olan ekonomilerden emisyon ve emisyonun azalt›lmas›n› do¤rulayacak, ölçümleyecek, raporlayacak ve kaydedecek (MRV) net ve güvenilir sistemler uygulamalar› beklenecektir.
Kopenhag – Senaryolar lar, perakendeciler ve çeflitli karbon endeksleri ve fiyatlar› ile di¤er ticaret piyasalar› ile ciddi benzerlikler tafl›maktad›r. Fiyatlar arz ve talebe göre belirlenir ve kriz ya da di¤er d›fl etkenlerden etkilenmektedir. Fiyatlar›n belirlenmesindeki ana etkenlerden biri de ne türde bir projeden kaynakland›¤›d›r. Örne¤in en yüksek fiyatlar bu günlerde, yenilenebilir enerji projelerince yak›ndan takip edilen, metan projelerinde görülmektedir. Karbon ünitelerine duyulan güven de bir etken teflkil etmektedir ve böylece projelerin bir 3. taraf do¤rulay›c› taraf›ndan do¤rulanmas›n›n alt› çizilmektedir. Karbon kredilerini sat›n alanlar çeflitlilik göstermektedir ve Kyoto Protokolünün A Ekinde bulunmayan sektörleri oldu¤u gibi B Ekinde listelenmeyen ülkeleri de kapsamaktad›r. Sat›n almac›lar ayr›ca Ticaret Merkezlerini, bankalar› ve etkinlik organizatörlerini de kapsayabilmektedir (Spor ve kültür Etkinlikleri, G8 Zirvesi, 2006 Dünya Kupas›).
Gönüllü Emisyon Azaltma Sat›n Alma Sözleflmeleri (VERPA) Gönüllü piyasan›n tam bir resmini sunabilmek için, Bayan Nursel Atar VERPA Anlaflmalar› ve ilgili konular üzerine oldukça detayl› bilgi sa¤lam›flt›r. Bu anlaflmalar›n, yerel yasalarla farkl›l›k gösterebilecek, uluslar aras› hukuk rejimleri üzerine temellendirildi¤ine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu gibi emtia ticaretinde al›c› ve sat›c› aras›nda, ortak bir dilde, net bir kontrat oluflturulmas› hayati önem tafl›maktad›r. Bu süreç içerisinde risk yönetimi de hayati önem tafl›maktad›r, örne¤in birkaç say›da de¤erlendirilecek proje ve protokol riskinin mevcut olmas› halinde, özellikle de yaklaflan Kopenhag toplant›-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Kopenhag’da tart›fl›lacak en önemli konulardan bir tanesi 2012’den sonra emisyonun azalt›lmas› için iki ana senaryo olacakt›r. 550 Politik Senaryosu 3oC’lik bir küresel ›s›nma hedeflerken, 450 Politik Senaryosu sadece 2oC’lik bir art›fla izin vermektedir. Bu senaryolardan ikincisi daha a¤›r yat›r›m yükleri ve enerji üretim sektöründe köklü de¤iflimler, CO2 depolama uygulamalar›nda art›fl, yenilenebilir enerji kaynaklar› ve nükleer enerji kullan›m›n› da kapsayacak bir flekilde, OECD ülkelerinin daha büyük düzeylerde emisyon azalt›lmas›n› gerektirecektir. Sonuç olarak enerji verimlili¤ini artt›rmak ve düflük karbon uygulamalar› için daha yeni ve daha iyi teknolojiler üretmek için güçlü bir hareket bafllayacakt›r.
DÜNYA PROJEKS‹YONLARI VE SONUÇ Dr. Günay Apak farkl› kaynaklardan elde edilmifl bir dizi projeksiyonu bizlerle paylaflt›. Bunlardan bir tanesi 2050 y›l›na kadar dünya ekonomisinde 4 misli bir art›fl göstermektedir. Büyüme özellikle Çin, Hindistan (projeksiyona göre ulusal bazda 10 misli art›fl gözlenebilecektir) gibi geliflmekte olan ülkelerde yaflanacakt›r. Bunun sonucunda, World Energy Outlook 2008’in öngördü¤ü üzere emisyon art›fl›n›n %97’si OECD ülkesi olmayan ülkelerden ve %75’i sadece Çin, Hindistan ve Orta Do¤u Ülkelerinden kaynaklanacakt›r. Dr. Apak’›n yerinde bir flekilde dile getirdi¤i üzere mevcut enerji kullan›m› çevresel, sosyal ve de ekonomik bir düzeyde uygun de¤ildir. Bu bilgi ›fl›¤›nda Türkiye’nin bir ulus olarak ortaya ç›kan f›rsatlar› görmesi ve önceliklerini buna göre belirlemesi, ayn› zamanda da ifl dünyas›n› rekabet edebilecek bir flekilde muhafaza ederken yaflam standartlar›n› da yükseltmesi gerekir.
45
SANAT
Oyuncu, flark›c› ve dansç› At›lgan Gümüfl;
Komple sanatç›
Söylefli: Deniz Yan›ktafl
46
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Türk edebiyat›n›n baflyap›tlar›ndan Reflat Nuri Güntekin’in eseri Çal›kuflu’nun Tiyatro Kedi taraf›ndann yap›lan yeni yorumunda yazar›n›n deyimiyle “Gözlerinden uyku gibi sevda akan” Feride’nin nam-› di¤¤er Çal›kuflu’nun ölümsüz aflk› Kamran…. Mozart’›n ünlü “komik operas›”na konu olan, Beumarchais taraff›ndan yaz›lan ve ikiyüz y›l› aflk›n bir süredir onlarca ülkede, yüzlerce tiyatroda milyonlarca seyirrciye ulaflan Figaro’nun Dü¤ünü’nde geçmiflten bugüne uzanan sivri diliyle Figaro….
Moliere’in ünlü eseri Kibarl›k Budalas›’nda Haldun Dormen’in hayat verdi¤i, tek amac› asilzade olmay› kafas›na koyan cahil, saf ama çok zengin Mösyo Jourdain’i sömürmeye çal›flan Kont… e “fiark› Söyleyen Garsonlar” olarak ünlenen, aryalar, müzikaller ve popüler flark›lar›n altyap›lar› üzerine canl› flark› söylerken izleyicilere yemek servisi yapan, kendi kurdu¤u performans grubu Garsongs’un üyesi olarak karfl›m›za ç›kan At›lgan Gümüfl’ün en büyük aflk› tiyatro. Kendini “oyuncu” olarak tan›mlayan Gümüfl, ‹stanbul Üniversitesi Devlet Tiyatrosu Tiyatro ve fian Bölümü mezunu. Grup Garsongs’un canl› performanslar›na kat›lan Gümüfl, ayr›ca Önder Bali Orkestras› ile birlikte konserler veriyor. Oyunculu¤unun, flark›c›l›¤›n›n ve ünlü markalar›n gecelerinde yapt›¤› sunuculu¤un yan›s›ra da dans ediyor. Kahraman Nasirov’un Dance Studio’sunda e¤itim alan Gümüfl’ü televizyon izleyicisi de yak›ndan tan›yor. Son günlerde Papatyam adl› romantik komedide rol alan Gümüfl’ün dizi serüvenini televizyon izleyicisi, Yalanc› Romantik, Havaliman›, Yedi Numara ve baflrolünü oynad›¤› “Benden Baba Olmaz” dizilerinden an›ms›yor. Kenter Tiyatrosu’nun Maria Callas’› ve özel prodüksiyon “Anlat fiehrazat” ise At›lgan Gümüfl’ün rol ald›¤› önemli projelerden baz›lar›. “Müzik benim hayat›m›n
V
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
hiçbir zaman vazgeçmeyece¤im bir parças›d›r” diyen Gümüfl’le sanatta kalite üzerine konufltuk: Önce Kalite: Kalite kavram› size neyi ifade ediyor? Kalite benim için her fleyden önce sayg›y› temsil eder. Kalite sayg› demektir. ‹nsanlar›n zekas›na hakaret etmeyen, insanlara insan oldu¤u için de¤er veren her fley benim için kalite anlam›na geliyor.
Önce Kalite: Yaflamda ve sanatta kalite için ne yapmal›? Kalite için önce sayg› kavram›n›n gelifltirilmesi laz›m. Sanat›n her alan› için geçerlidir ama ben kendi alan›mda konuflay›m. Donan›m›n olmadan sahneye ç›kt›¤›n zaman sana hiç uymayacak bir rolde ›srar edip ç›k›p oynarsan o tahtan›n (esrad›n) aff› yoktur. Ve sanat› kullanarak sadece kullanarak kapital elde etmeye çal›fl›rsan kaliteden ödün verirsin. Ama sanat› sanatç› gibi yap›p ondan sonra üzerinden bir kapital geliri sa¤lamak….Çünkü dünyan›n kanunu bu, kapital girdisi içinde olmad›¤› sürece sanat› zaten devam ettiremiyorsunuz. Önce sanat› düflünerek bir ifl yaparsan beraberinde kapital gelirse kalite için ilk ad›m› atm›fl oluyorsun, ondan sonra distribüsyon bafll›yor.
Önce Kalite: Sanat›n sosyal sorumluluk gelifltirmede ve yaflam› kaliteli k›lmada rolü nedir? Bence en önemli rollerinden biridir. En önemlisi hatta
47
SANAT
ilk ad›m› odur. Bak›n bunun dünyada çok büyük bir örne¤i vard›r. ‹kinci Dünya Savafl›’nda y›k›lan Berlin’de, ilk verilen emir, opera ve tiyatro binalar›n›n onar›lmas›d›r. O kadar büyük bir y›k›mdan, görüyorsunuz nas›l bir millet ortaya ç›kt›. Avrupa Birli¤i’nin en önemli ülkesi konumunda Almanya. O yüzden sanat, tiyatro özellikle sahne sanatlar›, bir toplumun ayd›nlat›lmas›nda, ileriye gitmesinde, e¤itilmesinde çok önemli. Sahnede bir fleyi ö¤retmiyoruz, bunun alt›n› çizelim, bunu da yanl›fl anlamas›nlar. Biz sahnede bir fleyi ö¤retmek, didaktik bir flekilde ‘Bak›n bu budur, do¤rusu fludur, bu budur’ gibi bir fley için yokuz, yol göstermek için var›z, yollar göstermek için var›z ve zihinlerini rahatlatmak için var›z. Rahat bir zihin ancak e¤itim alabilir. Bizim görevimiz budur. Önce Kalite: Sanatta kalite kavram› var m›d›r, nas›l aç›klan›r? Sanatç› aç›s›ndan kalite var m›d›r, nas›l olmal›d›r? Sanatta kalite vard›r. Sanatç› aç›s›ndan ve kurum aç›s›ndan da vard›r. Benim ba¤l› bulundu¤um kurum Tiyatro Kedi, tiyatro sanat›nda kalitenin en önemli örneklerinden biridir. Tiyatro Kedi’nin oyuncusu olmaktan çok büyük gurur duyuyorum. ‹flin nas›l ilerledi¤ini nas›l yap›ld›¤›n› görüyorum, seyirciye duyulan sayg›y› görüyorum. Önce Kalite: Sanatta kalite için At›lgan Gümüfl neler yapt›, neler yapmaya devam edecek? Bir defa hayat›m› bunun üzerine kurdum. Benim için sanatç› komple atlet olmak zorunda. Tiyatro devam ederken 3. s›n›ftan itibaren yar› zamanl› opera ve flan bölümüne bafllad›m. Kahraman Nasirov’la dans stüdyosunda dört sene birlikte çal›flt›m ve dans e¤itimi ald›m. Yurtd›fl›nda bu konuda kanaat önderi olan, bizim için hac k›va-
48
m›nda olan flehirlerin hepsine gidip oyunlar› takip ettim. Oralardaki workshoplara kat›l›p kendimi gelifltirdim. ‘Ben art›k oldum’ demiyorum. En önemlisi o. ‘Oldum’ dedi¤iniz yer, bitti¤iniz yerdir. O yüzden kalite yolculu¤u hiçbir zaman bitmeyecek, ‘Oldum’ demedi¤iniz sürece. Önce Kalite: Televizyonun ve sineman›n sanat üzerindeki olumlu, olumsuz etkileri nelerdir? Bu çok çetrefilli bir konu. Projesinden projesine göre de¤ifliyor. Tabii ki olumlu yanlar› da var ama olumsuz yanlar› da var. Bu nas›l bir proje oldu¤uyla çok ilintili. Sinemay› tamamen ayr› tutuyorum bu sordu¤unuz soruda. Sineman›n tiyatrodan bir fark› yok, tiyatronun teknolojik halidir sinema bana sorarsan›z. Çal›flma aflamas›ndan tutun çekim aflamas›na kadar her fleyiyle en ince detay›na kadar düflünülür, be¤enirsiniz, be¤enmezseiniz projeyi ama öyle ilerleyen bir sistemdir prodüksiyon olarak, günübirlik de¤ildir. Dizileri kötülemiyorum, iyisi de var, kötüsü de var. Bu projesine göre olumlu ya da olumsuz etkileme durumlar› olabilir. Bir de tabii televizyon programlar› var. Tiyatroya sanata yönlendiren güzel flovlar var flu son zamanlarda. Dans ve sunuculuk da yapt›m. Ecnebinin MS dedi¤i (Master of Seromoni) durumlar›, bu biraz tabii benim kendi ilgi alan›mla ba¤lant›l›. Her fleyi merak edip bakt›¤›m için… Bir önemli gecede bilgisayar gecesi dahi olsa gidip moderatörlük yapabiliyorum, öyle durumlarda oluyor, o benim kendi merak›mdan kaynaklan›yor. Önce Kalite: Önümüzdeki dönem yeni projeleriniz nelerdir? Daha olup olmayaca¤› belli olmayan, flu anda görüfltü¤ümüz bir sinema projesi var. Varolan bir dizim var; ‘Pa-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
patyam’. Devam ediyor. Tiyatro her zaman var, hayat›lemek ad›na söylemiyorum, yanl›fl anlafl›lmas›n, kendi m›n bir parças› oldu¤u için ona proje olarak bakm›yorum. kafam› rahatlatmak için daha hafif bir fleyler dinlemek fiu anda Haldun Dormen’in baflrolünü oynayaca¤›, Deniz ad›na o sanat› da takip ediyorum, çok da zevk ald›¤›m Gökçer’le birlikte “Pazar Günkü Cinayet” adl› bir oyunu fleyler de var onlar›n içinde. haz›rl›yoruz, tiyatro olarak. Ben içinde yer alm›yorum ama tiyatromuzun yeni projesi o. Yaz sezonunda ç›kan Önce Kalite: Ömründe hiç tiyatroya gitmemifl üni“Figaro’nun Dü¤ünü” var, orada Figaro’yu oynuyorum. versite ö¤rencileri var. Tiyatro öldü de bu son 盤l›¤› Çok sevdi¤im bir oyun ve karakter. Sivri m›? Sizin yapt›¤›n›z kimedir ve niyedir? sözleri olan, günümüze çok do¤ru gönderO üniversite ö¤rencilerinin kaç›nc› s›n›fta meleri olan bir karakter, bay›l›yorum, bana olduklar›, nereden geldiklerine göre de¤iflir. fiark› söylemeyi çok uyuyor. fiöyle söyleyeyim, Tiyatro Kedi olarak müflçok sevdi¤ini teri ve izleyici kesimimizin yüzde 60’›n› belirten At›lgan Önce Kalite: Sanat›n evrensel boyutu üniversite gençleri oluflturuyor, gelen pasoile kalite boyutu aras›ndaki iliflkiyi nas›l lardan bunu bilebiliyoruz. Tiyatro yaklafl›k 7 Gümüfl, Candan tan›mlars›n›z? bin y›ll›k bir sanat. Her dönemde ‘tiyatronun Erçetin ve Hülya Her yerde ayn›d›r, sanat›n ortak dil olduson 盤l›¤›’ denilmifltir. Politikan›n devlet ifl¤u yads›namaz bir gerçek. Hem dünyada leyiflindeki ç›karlar›na çomak sokan tiyatro Avflar’a aç›khava hem yerelde her yerde ayn›d›r ve hepsi bir her zaman bitirilmeye çal›fl›lm›flt›r. ‹ktidarkonserlerinde tek fleyi içerir. Gerçeklik ve sayg›. Bunlarlar, toplumlar, gelmifltir gitmifltir ama tiyatda beraberinde kaliteyi getirir, sanatta kaliro her zaman ayakta kalm›flt›r öyle ya da konsept partneri te, bütün genel sanat ad›na konufluyormufl böyle bir flekilde ayakta kalaca¤›z. olarak efllik etmifl. gibi gözüküyorum ama en iyi bildi¤im ifl oldu¤u için tiyatrodan bahsediyorum. TiÖnce Kalite: Yapt›¤›n›z sanatta bu aflayatrodaki en önemli fley, seyircinin zekas›mada sizi tatmin etmeyen neler var? Ayn› na hakaret etmeyeceksin ve iflini do¤ru yapacaks›n. zamanda genellefltirilebilir olan bu eksiklikleri nas›l aflabiliriz? Önce Kalite: Sanatta kalite kavram›n›n popüler saBeni tatmin etmeyen flu; ayn› kulvarda var oldu¤umuz nata karfl› mücadeleyi gerektirdi¤ini düflünür müsüüstatlar›m›z ve de¤iflik kurumlarla dayan›flma içerisinde nüz? olmam›z gerekirken bir mücadele içerisinde oluyoruz. Yok, hiç düflünmüyorum. Popüler kültürün ve popüler Zaten u¤raflt›¤›m›z bir tak›m fleyler var. Birazc›k daha sanat›n hatta, bu kalite fark›n› ortaya koydu¤unu düflünübirlik olmam›z gerekiyor. yorum. Her fleyin bir al›c›s› vard›r, bunun da al›c›s› var bazen ben kendi ad›ma da hafif bir fleyler, kafam› boflaltÖnce Kalite: Bu eksiklikler nas›l giderilir? mak istedi¤im zaman dinliyor ve izliyorum. Bunu kötüBunun bir formülü yok. Maalesef bir formül yok, flu anda kanayan bir yara. ‹ngiltere’de ve benzeri ülkelerde oyuncu sendikalar› var. Sertifikas› ve derne¤e üye olmayan hiç kimse televizyon reklam›nda dahi oynayamaz, böyle dayan›flmalar var. Sanatç›n›n emeklilik durumu var. Bunlar›n olmad›¤› ülkede sanat yapan insanlarda endifle tafl›yor. ‹ster tiyatro sahibi ister oyuncu bu endifleyle telafla düflüyor. Telafla düfltü¤ü zamanda sa¤a sola sald›r›yor. Dayan›flmas› gereken insanlarla dahi mücadeleye girmek zorunda kal›yor. Bu durumun düzelebilmesi ancak sosyal, sanatsal bir reformla gerçekleflebilir. Önce bir sanatç›n›n kayg›lar›n›, endiflelerini kald›racaks›n›z ortadan, devletin ve toplumun sanat›n arkas›nda oldu¤unu ispat edeceksiniz. Bunun ad› devlet tiyatrosu de¤il. Bunun ad› sanata gerçekten destek vermek. Veya devlet tiyatrolar›n› tutuyorsan da özel tiyatro yapmaya çal›flan kurumlara sahnelerini açabilmektir, verece¤i 2-3 kuruflu k›l› k›rk yararak vermemektir. Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
49
‹NTERNET
K›yaslama Veri Taban› güncel bilgilerle kullan›mda
›yaslama Veri Taban› Projesi, k›yaslama veri taban›n›n oluflturulmas›n›, iflletilmesini öngörmekte olup, iyi yönetim uygulamalar›n› ve çeflitli kategorilerde (BO‹, KOB‹, KAMU, STK ) sonuçlar›n› içeren bir bilgi bankas›d›r. Kendi süreçlerini k›yaslayarak gelifltirmeyi amaçlayan kurulufllara Türkiye’deki iyi uygulamalar› sunmak için tasarlanm›flt›r. Veri taban›na üyelerimiz KalDer web sayfas› üzerinden ulafl›labilmektedir.
K
K›yaslama Veri Taban› üç temel aflamada oluflturulmaktad›r; 1. Aflama: Ulusal ve Avrupa Kalite Ödüllerinde Büyük Ödül ve Baflar› Ödülü kazanan, Türkiye’de ve Avrupa’da ad› geçen ödül süreçlerinde saha ziyaretine kalan Türk kurulufllar›n›n uygulamalar›, 2. Aflama: Ulusal ve Uluslararas› kalite ve yönetim kongrelerine kabul edilen iyi uygulamalar, 3. Aflama: Çeflitli performans göstergelerine ait endeksler, Bilgilerin s›n›fland›r›lmas› ve eriflimi için EFQM Mükemmellik Modeli’nin girdi ve sonuç kriterleri esas al›nmaktad›r. K›yaslama Veri Taban› güncellenerek, 2006, 2007 ve 2008 y›llar›nda Ulusal ve Avrupa Kalite Ödüllerinde Bü-
50
yük Ödül ve Baflar› Ödülü kazanan ve geçmifl y›llarda Türkiye’de ve Avrupa’da ad› geçen ödül süreçlerinde saha ziyaretine kalan Türk kurulufllar›n›n uygulamalar›na yer verilmektedir. Ulusal ve uluslararas› kongrelere kabul edilen iyi yönetim uygulamalar› ve çeflitli performans göstergelerine ait endeksler de veri taban›na dahil edilecektir. Bilgiler, EFQM Mükemmellik Modeli’nin girdi ve sonuç kriterlerine göre s›n›fland›r›lm›flt›r. K›yaslama Veri Taban›, Mükemmellik Modelinin ülke genelinde benimsenmesi için çal›flmalar›n› sürdüren KalDer’in misyonunu gerçeklefltirmesinde önemli bir katk› sa¤layacakt›r. Veri taban›ndaki bilgilerin “nas›l ?” sorusunun cevab›n› arayan kifli ve kurulufllara verilecek önemli bir hizmet oldu¤u inanc›n› tafl›yoruz.
K›yaslama Veri Taban› ile ilgili sorular›n›z ve bilgi almak için; http://www.kalder.org/hizmetlerimiz adresini ziyaret edebilir, lale.evliyazade@kalder.org adresine e-posta gönderebilir veya 0216 518 42 84 numaral› telefondan bize ulaflabilirsiniz.
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
TS EN ISO/IEC 17021
TS EN ISO/IEC 17021
AB-0034-YS
AB-0034-YS
YALINLAfiMA
Teknosa’da yal›nlaflma çal›flmalar› Dr. Ümit Özen Alt› Sigma ve Kalite Grup Müdürü
üflteriye sunulan ürün ve hizmetlerde kaliteden ödün vermeden yap›lan düflük maliyetli ve h›zl› süreçler, rekabet yolunda flirketlerin önünü açmaktad›r. ‹sraflar›n belirlenmesi ve ortadan kald›r›lmas› için yap›lan çal›flmalar yal›nlaflma çal›flmalar›n›n özünü oluflturmaktad›r. Günümüzde herfleyin belirleyicisi olan h›z, esneklik, farkl›l›k, kalite ve rekabetçi fiyat yal›n uygulamalar›n odakland›¤› temel konulard›r. Sürekli büyüme ve rekabetin az yafland›¤› dönemlerde çok dikkat edilmeyen israflar ve kay›plar, yüksek rekabet ve küçülen pazarlarda daha kritik olmaya bafllam›flt›r. Özellikle kriz ortam›nda baflar›n›n ve rekabetin flirketlerde sürdürülebilirli¤ini sa¤lamak yal›nlaflma çal›flmalar› ile mümkün olabilmektedir. Teknosa’da 2009’da bafllayan yal›nlaflma çal›flmalar› ile kritik süreçler de kalite, h›z ve maliyet aç›s›ndan
M
52
önemli baflar›lar elde edilmifltir. Alt› sigma analiz yöntemleri ile de desteklenen bu çal›flmalar, al›nan grup kararlar›n›n h›zla uygulanmas› ile büyük faydalar kazan›lm›flt›r.
Teknosa’da Yal›n Çal›flmalar› ve Elde Edilen Kazançlar Amaç: Kalite Yönetim Sisteminin süreklili¤ini, modern yönetim tekniklerini uygulayarak, müflteri memnuniyetini ön planda tutan ve bunu kendisine politika edinmifl olan Teknosa’da bafllat›lan yal›nlaflma çal›flmalar›n›n amac› yal›n tekniklerin uygulanmas› yoluyla flirket ifl sonuçlar›na yans›yacak iyilefltirmelerin sa¤lanmas›d›r. Öncelikle tüm süreçler gözden geçirilerek, performans› kritik ve müflterilere sunulan hizmetleri etkileyen
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
stratejik süreçler tespit edilmifl ve öncelikli olarak bafllan›lacak proje konular› yönetimce belirlenmifltir. Yap›lacak yal›nlaflt›rma çal›flmalar› ile müflterilere sunulan de¤eri mükemmellefltirerek daha h›zl›, daha kaliteli hizmet/ürün sunan, maliyetlerde sürekli düflme sa¤layarak sürekli iyilefltirmeyi kendine kültür haline getirmifl çal›flanlardan oluflan bir flirket olabilmek hedeflenmifltir. Çal›flanlar›n süreçler üzerindeki fark›ndal›¤› ve yetkinli¤i bu çal›flmalarla daha da artm›flt›r.
önerileri toplanarak gelecek durum haritas› çizilmifltir (fiekil-2). Çizilen bu haritan›n ve kaizenlerin uygulanabilirli¤i ekip içinde tart›fl›larak, uygulanabilir olanlar için bir uygulama plan› haz›rlanm›flt›r.
Yöntem ve Uygulamalar: Yal›n çal›flmalar› ile incelenecek süreçler belirlendikten sonra, yal›n çal›fltaylar›na kat›lacak ilgili süreç sahiplerinden bir proje ekibi oluflturulmufltur. Bu kiflilere çal›flma öncesinde yal›n düflünce ve de¤er ak›fl haritalama e¤itimleri verilmifltir. Herbir proje, birbirini takip eden 5 haftan›n belirli bir günü olacak flekilde sürmüfltür. Çal›fltaylar incelenen süreçlerin oldu¤u yerlerde yap›lm›flt›r. Ço¤u zaman süreç yerinde incelenerek, süreçte yaflanan problem ve s›k›nt›lar yerinde tespit edilmifltir. Böylelikle mevcut durumu yans›tan de¤er ak›fl haritas›n›n (VSM: Value Stream Map) çizilmesi sa¤lanm›flt›r (fiekil-1).
fiekil-1: Mevcut Durum De¤er Ak›fl Haritas› Süreç ad›mlar›n›n zaman ve kifli say›lar› bilgilerine ihtiyaç duyulmufltur. De¤er ak›fl haritas›ndaki herbir faaliyet ad›m›n›n süre ölçümleri sahada gerçeklefltirilmifltir. Toplanan veriler 6 sigma yöntemleri ile analiz edilerek süreçteki kritik problem alanlar› belirlenmifl ve bunlar›n nedenleri ortaya ç›kar›lm›flt›r. Analiz edilen veriler tüm proje ekip üyeleri taraf›ndan bir sonraki toplant›da birlikte gözden geçirilmifltir. Mevcut durum haritas›n›n üzerinde toplanan verilerin istatistiksel analizi (pareto diyagramlar›, zaman serileri grafikleri, hipotez testleri gibi) eklenerek, herbir süreç ad›m›nda müflteri gözünde de¤er yaratmayan israf alanlar› ortaya ç›kar›lm›flt›r. Ayr›ca müflteri talebi ve beklentileri ile ilgili veriler de harita üzerinde gösterilmifltir. Müflteri için de¤er yaratmayan israf alanlar›n›n azalt›lmas› veya yok edilmesi amac›yla kaizen (iyilefltirme) Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
fiekil-2: Gelecek Durum De¤er Ak›fl Haritas› Uygulama plan›n›n üzerinde her bir kaizenin (iyilefltirmenin) konusu, iyilefltirilecek alana ait göstergenin mevcut durum ve hedeflenen de¤eri ile zaman plan› detayland›r›lm›flt›r. Projenin hedeflenen kazan›mlar› ve sürecin izleme göstergelerinin belirlenmesi ile proje çal›flmas› tamamlanm›flt›r. Proje sonras›nda her hafta Kaizen uygulama plan› gözden geçirilerek, aksiyonlar›n takibi yap›lm›flt›r. Ayr›ca sürecin gelecekteki izleme göstergeleri, yal›n proje izleme göstergeleri kurum karnesi oluflturularak, elektronik ortamda gerçekleflen de¤erler hedefleri ile karfl›laflt›rmal› olarak izlenmeye al›nm›flt›r. Sonuçlar: Yal›n proje sonucunda toplam ak›fl süresi, kalite ve maliyet boyutlar›nda önemli sonuçlar elde edilmifltir. Çal›flmada, ayn› iflin birden fazla baflka bölümler taraf›ndan yap›lmas›, gereksiz veri giriflleri, gereksiz tafl›malar gibi israflar ortaya ç›kar›lm›flt›r. Ayn› iflleri yap›p de¤er yaratmayan bölüm çal›flanlar› di¤er bölüme al›narak, israflar ortadan kald›r›lm›flt›r. Bu flekilde toplam ak›fl süresinde %82’ye varan iyileflmeler sa¤lanm›flt›r. Gereksiz ifl tekrarlar› yap›lmamas› nedeniyle, mevcut personelin daha etkin ve motiveli çal›flmas› sa¤lanm›flt›r. Proje sonunda yap›lan iyilefltirmelerle, incelenen süreçlerin daha h›zl› akmas›, faaliyetlerin daha k›sa zamanda bitmesi, ilk seferde do¤ru yapma oran›n›n (kalite) artmas›, kaynak israf›n›n azalt›lmas› ile maliyetlerde azalma sonucunda karl›l›k olumlu yönde etkilenmifltir. Baz› projelerde iyilefltirme önerileri sadece proje ekip üyelerinden de¤il, tüm çal›flanlara anket göndererek ve sonuçlar› analiz edilerek sistemsel iyilefltirmelere ve hatta kökten de¤iflikliklere gidilmifltir. Sahadaki çal›flanlar›m›zdan müflterinin sesini de bu flekilde almak, çal›flanlar›m›z›n tamam›n› anket yoluyla bu projelerde al›nanacak kararlara ortak yapmak, projelerin sahiplenilmesini ve baflar›s›n› çok artt›rm›flt›r.
53
GÖRÜfi
Kendimizden yemeye bafllamak Gerçekten büyük insan, kimseyi yönetmeyen ve kimseye yönetilmeyen insand›r. Halil Cibran
Mesut Do¤an Eskiflehir Do¤um ve Çocuk Hastal›klar› Hastanesi Kalite Koordinatörü
Kurumlarda çal›flan lider ve yöneticiler zamanla o kurumda s›k› dostluklar ve ortamlar oluflturarak kendilerini adeta o kurumda demirbafl haline getiriyorlar. Fakat özellikle bir kurumda 3-4 y›l›n› dolduran yöneticiler e¤er o kurumdan ayr›l›p baflka bir kuruma geçmezlerse aynen masaldaki prensin durumuna düflüyorlar.
54
Çocuklu¤umuzda herkesin mutlaka de¤iflik flekillerini okudu¤u veya dinledi¤i bir masal vard›. Bu masalda bir devi öldürmek üzere devin yaflad›¤› kuyuya inen üç kardefl anlat›lmaktayd›. En küçük kardefl tüm engelleri aflarak devi öldürüyor ama kuyudan ç›kam›yordu. Küçük kardefle “Zümrüdü Anka Kuflu” yard›m ediyordu ama baz› flarlar› vard›. Bu flartlar›n aras›nda kuflun küçük kardefli kuyudan ç›karmas› için k›rk günlük et ve su temin etmesi de gerekiyordu. Küçük kardefl et ve suyu bularak Zümrüdüanka’ya biniyor ve yolculuk bafll›yordu. Kufl bu uzun ve yorucu yolculukta “gak” dedikçe küçük kardefl kuflun a¤z›na et at›yor, “guk” dedikçe ise su koyuyordu. Yolun sonuna yaklaflt›klar›nda kufl yine “gak” diyor ama et kalmad›¤› için kuyuya tekrar düflüp ölece¤ini anlayan küçük kardefl baca¤›ndan ve kolundan et keserek çakt›rmadan kufla veriyordu. Masal›n sonunda kufl bu etin bir insana ait oldu¤unu anlay›p yemiyor ve çocu¤a bunu veriyor o da eti tekrar baca¤›na ve koluna yap›flt›rarak amac›na ulafl›yordu. Kurumlarda çal›flan lider ve yöneticiler zamanla o kurumda s›k› dostluklar ve ortamlar oluflturarak kendilerini adeta o kurumda demirbafl haline getiriyorlar. Fakat özellikle bir kurumda 3-4 y›l›n› dolduran yöneticiler e¤er o kurumdan ayr›l›p baflka bir kuruma geçmezlerse aynen masaldaki prensin durumuna düflüyorlar. Bir liderin bir kurumda de¤ifliklik yapma ve baflar›y› yakalayarak sonuç alma süresi en fazla 3-4 y›ld›r. Yönetici baflar›y› yakalam›fl ve bir sonuç alm›flsa yapaca¤› ilk ve önemli ifl o kurumu terk etmektir. Baflar›y› yakalayamam›flsa zaten yanl›fl yerdedir ve hemen o kurumdan uzaklaflmal›d›r. Benim özellikle üzerinde durmak istedi¤im konu çal›flt›¤› kurumda bu süre içinde bir baflar› elde etmifl ama hala o kurumda bekleyen yöneticilerdir. Baflar›y› yakalad›klar› anda ilk iflleri o kurumu terk etmek olan bu yöneticiler maalesef kuruma daha s›k› adapte olmaya çal›flmakta ve baflar›n›n yakaland›¤› tarihten itibaren kuflun (kurumun) a¤z›na art›k kendi kol ve bacaklar›n› kesip atmaya bafllamaktad›rlar fakat bir ço¤u bunun fark›nda bile de¤ildir. Baflar› veya belli bir sonuca ulaflt›ktan sonra her yönetici o kurumda art›k kendinden yemeye bafllam›flt›r. Bunun ne kadar tehlikeli oldu¤unu ancak kuflun a¤z›na atacak bir parças› kalmad›¤›nda ve sürekli kendinden yiyerek y›pranman›n doru¤una ç›kt›¤›nda anlayabilmektedir. Birçok yönetici ise bunu bile anlayamamaktad›r. Asl›nda kurumda lideri veya yöneticiyi uzun süre tutan ve oradan ayr›lmas›n› güçlefltiren önemli bir faktör liderin çal›flanlar
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
ve di¤er arkadafllar› ile oluflturdu¤u s›cak ortamlard›r. Çal›flanlarla s›k› iliflkiler oluflturan ve insanlarla birlikte çal›flmay› seven kiflilerin yönetici niteli¤inin a¤›r bast›¤›n› biliyoruz. Lider özellikli kimselerin ise kendilerini hiçbir yere ait hissetmediklerini de. Hiç bir kurum masaldaki gibi sizden ald›¤› parçalar› geri size vermiyor. Verse bile bir ifle yaramaz. Bir kurumda ›srarla uzun y›llar kalmay› sürdürerek eski günlerinize dönme flans›n›z çok zay›f ihtimal. ‹ktisattaki azalan marjinal fayda kural›nca toplam fayda (kurumda elde edilen baflar›) maksimuma ulaflt›¤›nda marjinal yani kurumun size kataca¤› fayda ise önce s›f›r oluyor ve sonra eksi yönde azalmaya bafll›yor. Buradan bir kurumda kariyerinin zirvesine ulaflan lider veya yöneticinin o kurumdan ayr›lmas›n›n tam zaman› oldu¤unu ç›karabiliriz. De¤iflik bir söyleyiflle, kurumda baflar›ya ulaflan kiflinin bundan sonra kuruma verece¤i bir fley kalmam›flt›r ve verebilece¤i her fleyin art›k bir anlam› ve katma de¤eri olmayacakt›r. Zamanla s›radanlaflan iliflkiler, liderin eskiyen yüzü, karizmas› ve imaj› bu tükeniflin ilk belirtileridir. Bir kurumda uzun y›llar kalan lider insanlar belli bir zaman sonra yap›lan her türlü yenilik, de¤iflim ve baflar›dan haz alamamaya hatta hayattan zevk almamaya bafll›yorlar. Fakat sorun bu s›k›nt›l› durumda de¤il bu duruma neden olan kurumda fazla kalman›n negatif etkilerinde gizli ve bunu çok az insan fark edebiliyor. Bir kurumda belirli baflar›lar elde eden liderlerin o kurumdan ayr›lamama nedenleri aras›nda, elde edilen baflar›y› baflkalar›na b›rakmamak ve o baflar›y› daha da ileriye götürmek duygusu yer almaktad›r. Öncelikle hiçbir baflar› baflkas›na b›rakmakla azalmay›p aksine artar ve asl›nda baflar› onu oluflturan liderle birlikte gezer ve o flekilde bir anlam ifade eder. Önemli olan liderdir ve onun kulland›¤› araçlar (ku-
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
rumlar) sadece sonsuz bir yolculu¤un parçalar›d›r. Her lider hayat›nda belirli aflamalardan ve baflar›lardan sonra kurum (araç) de¤ifltirmek zorundad›r. Aksi halde liderin bir çok özelli¤i ortaya ç›kamadan ve liderle yüzleflemeden kaybolup gidecektir. Günlük yaflamda zaman zaman liderler kurumlara, bazen de kurumlar, liderlere yük olmaya bafllamaktad›r. Kurumlar›n lidere yük olmas›, liderin önünü açacak geliflme ve yeniliklerin tetikleyicisi olmakla birlikte, liderlerin kurumlara yük olmas› durumunda içinden ç›k›lmaz derecede kötü bir sonuç söz konusudur. Lidere yük olan kurumun azimli ve de¤iflimci bir liderle bafla ç›kmas› nas›l zor ve anlams›zsa, kuruma yük olan liderin de o kurumla bafl etmesi bir o kadar zor ve anlams›zd›r veya de¤iflik bir söyleyiflle, kuruma yük olan bir liderle, kurumun bafla ç›kmas› ve o lideri tüketmesi çok daha kolayd›r. Mükemmellik ve baflar› çok uzun soluklu süreçler oldu¤undan bir liderin bu sonuçlar› almak için bir kurumda ›srarla çal›flmas› kadar anlams›z bir fley yoktur. Bir kurumda hiçbir zaman bu süreçlerin sonuna kadar gidemezsiniz. Bu t›pk› bir ressam›n en iyi tablosunu bir seferde yapmaya çal›flmas›na benzetilebilir. Kurumlar, lideri yetifltiren baflar› merdivenlerinin sadece birer basama¤›d›rlar. Mimar Sinan’›n ustal›k eserine ulaflabilmesi için (Selimiye) birçok aflamadan geçmesi ve eser vermesi gibi her lider de, özledi¤i baflar› ve mükemmelli¤e ulaflmak için mutlaka çal›flt›¤› ortamlar› ve kulland›¤› malzemeleri de¤ifltirmek zorundad›r. Yaflanan birçok güncel örneklere bak›ld›¤›nda hemen hemen tamam›nda görülen ortak özellik ve sonuç, bir kurumda ›srarla kalmay› sürdüren lideri bir zaman sonra kurum çok kötü biçimde bünyesinden atmakta ve liderin o kuruma yapt›¤› birçok önemli baflar›lar unutulmakta ve lider adeta o kuruma zarar veren bir kifli gibi alg›lanmaktad›r. “Aramakla bulunmaz ama bulanlar ancak arayanlard›r” fleklinde bir ikilem vard›r. Bu ikilem gere¤ince her liderin görevi, kendisine uygun kurumlar› bulmak ve de¤ifltirmek, o kurumda ifli bitince veya misyonunu tamamlad›¤›nda hemen yeni kurumlara yelken açmak olmal›d›r. Aksi halde babam›n günlük yaflamda olumsuz anlamda s›kça kulland›¤› “bilen kufl yesin etimi” deyimi gere¤ince lider, bilen kufla (çal›flt›¤› kuruma) kendisini, çabalar›n› ve yeteneklerini yedirecektir.
55
KalDer fiUBE HABERLER‹
BURSA
Bursa Kalite Ödülü takvimi aç›kland› Bursa’da kalite bilincini ve toplam kalite yönetimini yayg›nlaflt›rmak, ifl mükemmelli¤ine ulaflma çabas›nda olan firmalar› onurland›rmak ve ödüllendirmek, konusunda iyi uygulamalar›n di¤er firmalar taraf›ndan da paylafl›l›p uygulanmas›n› teflvik etmek, Bursa’n›n tan›t›m›na katk›da bulunmak amac›yla düzenlenen Bursa Kalite Ödülü’nde yeni dönem çal›flmalar› bafllad›. KalDer Bursa fiubesi ve BUS‹AD iflbirli¤inde özel sektör ve kamu kategorisinde EFQM Mükemmellik Modeli esas al›narak Bursal› kamu ve özel kurulufllar›n kat›l›m›na aç›k olarak düzenlenen Bursa Kalite Ödülü (BKÖ), süreçte yer alan kurumlar›n ifl baflar›lar›n›n ve sürdürülebilir rekabet gücünün artmas›na katk› sa¤l›yor, baflar›lar›n›n kamuoyunda tan›nmas›na ortam yarat›yor.
2009 YILI BURSA KAL‹TE ÖDÜLÜ TAKV‹M‹ BKÖ Bas›n ve Paylafl›m Toplant›s› Kurulufllar›n Baflvurusunun Son Günü Baflvuran Firmalar›n E¤itimi BKÖ Bas›n Toplant›s› Baflvuru Dokümanlar›n›n Teslimi De¤erlendiricilerin E¤itimi–2 Bireysel De¤erlendirmelerin Bafllamas› Ara De¤erlendirme Toplant›s› Uzlafl›m Toplant›lar› Saha Ziyaretine Kalan Kurulufllar›n Belirlenmesi De¤erlendirici Saha Ziyareti E¤it. ve Plan. Saha Ziyaretleri Saha Ziyaretleri Sonuçlar› BKÖYK De¤erlendirme Sonucu BKÖ Jürisi De¤erlendirme Sonucu Ödül Alan Kurulufllar›n Duyurulmas›-Ödül Töreni Geri Bildirim Raporlar›n›n Gönderilmesi 2009 BKÖ Çal›fltay› Kurumlar ile Geri Bildirim De¤erlendirme Toplant›s›
56
15 Eylül 2009 Sal› 28 Eylül 2009 Pazartesi 09-10 Ekim Cuma-Cumartesi 05 Kas›m 2009 Perflembe 15 Ocak 2010 Cuma 16–17 Ocak 2010 Cumartesi-Pazar 18 Ocak 2010 Pazartesi 20 fiubat 2010 Cumartesi 06-07 Mart 2010 Cumartesi-Pazar 08 Mart 2010 Pazartesi 13 Mart 2010 Cumartesi 22 Mart- 02 Nisan 2010 Pazartesi- Cuma 05 Nisan 2010 Pazartesi 05 Nisan 2010 Pazartesi 10 Nisan 2010 Cumartesi 17 Nisan 2010 Cumartesi 26 Nisan 2010 Pazartesi 15 May›s 2010 Cumartesi 26 Nisan- 14 May›s 2010 Pazartesi-Cuma
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
Üniversite Ö¤rencilerine Yönelik Kalite Personeli Yetifltirme Program›
4. dönem kay›tlar› Bursa’da bafllad› KalDer Bursa fiubesi ve Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤inde 2006’da bafllayan ve bugüne dek 129 ö¤rencinin kat›ld›¤› Kalite Personeli Yetifltirme Program›’n›n dördüncüsü 17 Ekim 2009’da bafll›yor. Kalite anlay›fl›n›n ülke genelindeki özel ve kamu kurulufllar›nda yayg›nlaflt›r›lmas›, ö¤rencilerimizi TKY konusunda e¤iterek iyi bir ifl yaflam›na bafllamalar›n› sa¤lamak amac›yla gerçeklefltirilen programda; kaliteye girifl ve toplam kalite yönetimi, kalite araçlar›
ve teknikleri ve standartlar hakk›nda bilgiler veriliyor. Programlar aras›nda uzman konuk konuflmac›lar yer alarak deneyimlerini ö¤rencilerle paylafl›yor. E¤itmenler; toplam kalite yolculu¤unda tecrübeli kurulufllar›n örnek uygulamalar›nda fiilen yer alan deneyimleri üst seviyede olan yöneticiler ve özel sektörü yak›ndan takip eden Uluda¤ Üniversitesi’nin de¤erli akademisyenlerden olufluyor. ‹fl hayat›na at›lmadan önce kat›lan ö¤rencilerin TKY konusunda donan›ml› olarak mezun olmalar› konusunda avantaj sa¤layan programa yaklafl›k 50 ö¤renci kat›lacak. Program ortalama 10 hafta sürecek ve hafta sonlar› gerçekleflecek.
7. Kalite ve Baflar› Sempozyumu De¤erlendirme Toplant›s› yap›ld› 17-18 Nisan 2009 tarihlerinde “Yaflam Kalitesi ‹çin De¤er Üretmek” temas›yla gerçeklefltirilen 7. Kalite ve Baflar› Sempozyumu’nun ard›ndan 12 Haziran 2009 tarihinde toplant›da bir araya gelen Sempozyum Düzenleme Kurulu ve KalDer Bursa fiubesi Yönetim Kurulu üyeleri sempozyum geri beslemeleriyle ilgili de¤erlendirmelerde bulundu. Bu y›l 3 bin 112 kiflinin izledi¤i sempozyuma kat›lan kat›l›mc›lar›n anketlere verdikleri yan›tlara göre sempozyum genel memnuniyet oran› % 99.11.
bulma h›zlar›ndan % 92.29, l Mesaj ve yönlendirme panolar›ndan % 88.75, l Teknik ekipmanlardan % 92.41 oran›ndad›r. Ayr›ca; Kat›l›mc›lar›n % 98.21 önümüzdeki y›l da sempozyuma kat›lmay› düflündü¤ünü belirtmifltir. l Kat›l›mc›lar›n % 52.1’i kad›n % 47’si erkektir. l Kat›l›mc›lar›n %45.9’u 25-44 yafl aras›ndad›r. l
Di¤er genel memnuniyet sonuçlar›; l Ana temadan % 99.63, l Sempozyumun oturumlar› konular›/içeri¤inden % 95.78, l Sempozyumun konuflmac›lar›ndan % 93.4, l Sempozyum çal›fltaylar›ndan % 91.6, l Sempozyum fuar›ndan % 77.01, l Sempozyum etkinliklerinden % 84.16, l Kay›t ifllemlerinden % 93.87, l Yetkililerin ilgisi, sorulara, sorunlara, cevap Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Sempozyumla ilgili kuvvetli ve iyilefltirmeye aç›k alanlar›n belirlenmesi ile ilgili yap›lan toplant› sonras›nda 8. Kalite ve Baflar› Sempozyumu çal›flmalar› için öneriler al›nd›. 16-17 Nisan 2010 tarihlerinde gerçekleflecek 8. Kalite ve Baflar› Sempozyumu’nun haz›rl›k çal›flmalar› bafllad›.
57
KalDer fiUBE HABERLER‹
BURSA
KalDer Bursa fiubesi E¤itimde Kalite Uzmanl›k Grubu ve ‹flbirli¤i Kurum Temsilcileri Toplant›s› yap›ld› 19 Haziran 2009 Cuma günü KalDer’de E¤itimde Kalite Uzmanl›k Grubu Üyeleri, Uzmanl›k Gruplar› Sorumlusu, G›da Uzmanl›k Grubu üye temsilcileri, Sa¤l›k Uzmanl›k Grubu üye temsilcileri ve iflbirli¤i yap›lacak Bursa Ecza Kooperatifi, Bursagaz, Bayrak Plastik, Farba ve Bosch ad›na kurum temsilcileri, 2009–2010 y›l›nda 3. pilot okullar döneminde yap›lacak gönüllü çal›flmalar› belirlemek üzere bir araya geldi. Toplant› UKH’de yer alan, ödül süreçlerine haz›rlanan ve bu aflamada olan pilot okullara kurumsal sosyal sorumluluk kapsam›nda özel sektörden ve
ESK‹fiEH‹R
Milli e¤itim kurumlar›nda kalite e¤itimi Türkiye Kalite Derne¤i Eskiflehir fiubesi ve Eskiflehir Milli E¤itim Müdürlü¤ü aras›nda imzalanan protokol gere¤i ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤üne ba¤l› 5 okulda Kalite Yönetim Sistemleri E¤itimleri bafllad›. Eti Sosyal Bilimler Lisesi, K›l›ço¤lu Anadolu Lisesi, Yunusemre Teknik ve Meslek Lisesi, Mualla Zeyrek ‹lkö¤retim Okulu ve Zehra Sarar Anaokulu sürece imza atan okullar oldu. Toplam Kalite Yönetimi, EFQM Mükemmellik Modeli , Süreç Yönetimi ve Stratejik Planlama e¤itimi alan kurumlar›n e¤itimleri her gün farkl› okullar›n ev sahipli¤inde gerçeklefltirildi. E¤itime; Milli E¤itim Müdürlü¤ü ‹l Kalite Koordinatörlü¤ü personeli de destek verdi. KalDer E¤itmeni Tu¤rul Çelebi taraf›ndan gerçeklefltirilen e¤itimlerin kurumlar›n kendi yapt›¤› ka-
58
alan›nda uzman kiflilerden ihtiyaçlar› olan çeflitli konularda (model, sanayiye yönelik bilgiler, sa¤l›k, çevre, g›da) verilecek ücretsiz e¤itimler ve bilgilendirmelerle çal›flmalar›na destek olmak, yaflad›klar› sorunlar› karfl›l›kl› olarak görüflmek, paylafl›m ve k›yaslamalar konusunda kurumlara uygun ortamlar yaratmak, bu çal›flmalar› sürekli k›lmalar›n› teflvik etmek, özde¤erlendirme al›flkanl›¤›n› sa¤lamak ve iyi uygulamalar› olan kurumlar›n birbirini tan›mas›na olanak sa¤lamaya katk›da bulunmak amac›yla düzenlendi. Uzmanl›k gruplar› çat›s› alt›nda uzmanl›k gruplar›n›n 2009-2010 y›ll›k faaliyet plan›nda yer alacak bu çal›flma Eylül ay›nda çal›flmalarda yer alacak kurumlar›n belirlenmesinin ard›ndan 2009 Ekim ay›ndan itibaren bafllayacak. Bu çal›flmalarda destek olmak isteyen gönüllü kurum temsilcileri KalDer Bursa fiubesi ile iletiflime geçebilir.
lite çal›flmalar›n›n örnekleri üzerinden gidilerek gerçekleflti¤i görüldü. Çal›flmalar etkin kat›l›mla gerçeklefltirildi. Toplam Kalite Yönetimi ve EFQM Mükemmellik Modeli yönetim sistemi kapsam›nda çal›flmalar›n› sürdürecek olan okullar, Ekim ay›na kadar Kurum Özde¤erlendirmelerini, Süreç Kurulumlar›n› haz›rlayarak 2009-2010 e¤itim dönemine yeni yönetim sistemi ile girifl yapmay› planl›yor. KalDer Eskiflehir fiubesi olarak, Kalite Gönüllüsü kurumlar›m›z› bir kez daha tebrik ediyoruz ve çal›flmalar›nda her daim yan›nda olmay› umuyoruz. Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
KalDer fiUBE HABERLER‹
‹ZM‹R
Bornova’da kaliteden taviz yok Bornova Belediyesi’nde stratejik planlama Türkiye Kalite Derne¤i (KalDer) ‹zmir fiubesi iflbirli¤iyle haz›rlan›rken, Belediye Baflkan› Kamil Okyay S›nd›r; ‘‘Kaliteden taviz vermeyiz’’ dedi. Seçim sonras› yap›lmas› zorunlu olan stratejik planlaman›n ço¤u belediye taraf›ndan angarya olarak görüldü¤üne ve bu nedenle amac›na ulaflmad›¤›na dikkat çeken S›nd›r, ‘‘Kalite ve stratejik plan her belediyenin özenle üzerinde durmas› gereken konular. O yüzden ilgili tüm personeli stratejik plan çal›flmas›na kat›lmaya zorlad›m. Baflkan yard›mc›lar› ve müdürler dahil. Herkes çal›flmalara art›k hevesle, isteyerek kat›l›yor. Muhtarlar, meslek odalar›n›n, derneklerin temsilcileri, esnaf ve sade vatandafl da bu çal›flmada bizimle birlikte. Belediye tarihinde ilk kez bu kadar genifl bir kitleyle bir araya gelindi. Bornova’n›n sorunlar›n› ancak bu flekilde ortaya koyabilir ve herkesi memnun edecek çözümler üretebiliriz. Burada herkes önemsendi¤inin fark›nda. Öneri getiriyor ve sahipleniyor’’ diye konufltu.
Rant de¤il, hizmet için var›z Belediyelerin Türkiye’de art›k birer rant kap›s› olarak görünmesinden de yak›nan Baflkan S›nd›r, ‘‘kalite’’ sözcü¤ünün herkes için farkl› standartlar ifade edebilece¤ini, kimilerini de rahats›z edece¤ini belirterek, herkesi kabul edece¤i asgari kalite standartlar› oluflturmalar› gerekti¤ini söyledi. ‘‘Siyasetin, mevzuat›n ve halk›n belediyesi’’ cümlesiyle belediyecilikteki zorluklara dikkat çeken S›nd›r, ‘‘Bir belediye baflkan› bu üçünü dengeli bir
Kamil Okyay S›nd›r
flekilde yürütmek zorundad›r. Hem halk›n, hem siyasetin hem de mevzuat›n belediye baflkan› olacaks›n. Yani mevzuatlara uyacak, di¤erlerini memnun edeceksin. Üçü aras›nda kimi zaman çat›flmalar olabiliyor. Onlar› da dengeli tutmak laz›m. ‹fli bilen, uzman, teknik elemanlar›n ve sizin amac›n›za uygun elemanlar›n yap›lanmas›n›, personelin istihdam›n› kalite içinde de¤erlendirirsiniz. Ama bu durum ne yaz›k ki siyasetle bir araya getirdi¤inizde örtüflemeyebiliyor. Çünkü siyasetin beklentisi kimi zaman kaliteden ödün verilerek, baflka nedenlere dayal› istihdama yönlendiriyor, zorluyor. Asl›nda bir ifli ne kadar kaliteli yaparsan›z siyaseten de o kadar baflar›l› olursunuz. Bu uzun vadeli, görünemeyen, bilinemeyen bir gelecek oldu¤u için kolay kolay üst üste örtüfltürülemiyor. Ona direnmek gerekiyor. ‹flte bu noktada ben diyorum ki : Kaliteden taviz vermeyece¤im’’ dedi.
KalDer kalitesine güveniyorum Kalite ve Stratejik Planlama çal›flmalar›n› KalDer ile birlikte yürüttüklerinin alt›n› da çizen Kamil Okyay S›nd›r, KalDer’i toplam kalite yönetimi felsefesi çal›flmalar›, mükemmelli¤i aray›fl sempozyumlar›, birçok organizasyonu–etkinli¤i ve kurumsal yap›s›yla stratejik plan ile kalite konusunda bir baflvuru mercii olarak gördü¤ünü belirterek, ‘‘Bu çal›flmalar›m›zda inand›¤›m ve kalitesine güvendi¤im için KalDer’i seçtim’’ ifadelerini kulland›. Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
59
KalDer fiUBE HABERLER‹
‹ZM‹R
KalDer ‹zmir fiubesi Kalite Hareketi bafllat›yor KalDer ‹zmir fiubesi, ‹zmir Kalk›nma Ajans›’n›n 2009 y›l› KOB‹ ve Sosyal Kalk›nma Mali Destek Programlar›’na 3 projenin orta¤› olarak baflvurdu ve 3 projesi de ‹zmir Kalk›nma Ajans› taraf›ndan desteklenmeye lay›k görüldü. Hayata geçirilecek projeler aras›nda; ‹zmir Valili¤i, ‹zmir ‹l Sosyal Hizmetler Müdürlü¤ü ve KalDer ‹zmir fiubesi’nin orta¤› ve ‹zmir ‹l Özel ‹daresi’nin baflvuru sahibi oldu¤u “Kamuda Sürdürülebilir Mükemmellik
Projesi”, Bat› Anadolu Sanayici ve ‹fladamlar› Dernekleri Federasyonu’nun baflvuru sahibi oldu¤u, KalDer ve ASAD’›n proje ortakl›¤›n› yapt›¤› “‹zmir ‹fl Dünyas› E¤itim ‹le Kalitesini Art›r›yor” bulunuyor. Bu projeler ile ‹zmir Kalk›nma Ajans›, KalDer, proje sahipleri ve di¤er proje ortaklar› ile birlikte ‹zmir’de kalite fark›ndal›¤› yaratma ve rekabet gücünün artmas›na büyük ölçüde ivme kazand›rm›fl olacak.
KAL‹TE YEN‹DEN ÖNEM KAZANIYOR “‹zmir ‹fl Dünyas› E¤itim ‹le Kalitesini Art›r›yor” projesinin bas›n toplant›s› geçti¤imiz günlerde Kaya Prestige Otel’de yap›lan kokteylle gerçeklefltirildi. BAS‹FED Baflkan› Hüseyin Porsuk, “‹zmir ‹fl Dünyas› E¤itim ‹le Kalitesini Art›r›yor” projesi ile ifladam› derneklerinde kaliteye yeni bir boyut getirilece¤ini aç›klad›. Projeyi Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i (ASAD) ile Türkiye Kalite Derne¤i ‹zmir fiubesi’nin ortakl›¤›yla yapacaklar›n› belirten Porsuk, “‹zmir’deki üye derneklerimizin temsilcileri ile ASAD üyesi 50 KOB‹ kalite sistemleri konusunda KalDer uzmanlar›nca e¤itilecek. Derneklerimizde ve üye firmalarda kalite masalar› kurmay› amaçl›yoruz” dedi. Porsuk, ‹ZKA’n›n yeni dönemi için de yeni projeler sunacaklar›n› kaydetti. KalDer ‹zmir fiubesi Genel Sekreteri Kenan Keskino¤lu, sözlerine baflvuruda bulunduklar› 3 projenin de kabulünden duyduklar› memnuniyeti dile getirerek bafllad›. Bu sene ‹ZKA’n›n özellikle kaliteye verdi¤i öneme dikkat çeken Keskino¤lu “ Biz, KalDer ‹zmir fiubesi olarak özellikle kamuda kaliteyi art›rmaya yönelik faaliyetleri y›llard›r destekliyor ve konuyla ilgili misyonumuz gere¤i üzerimize düflen her türlü e¤itim, tan›t›m ve organizasyonu gerçeklefltiriyoruz. Özellikle bu sene ‹ZKA’n›n proje konular›nda birinci ön-
60
celi¤i kalite altyap›s›n›n gelifltirilmesi olarak belirlemesi KalDer’in misyonu do¤rultusundaki kalite çal›flmalar›na büyük destek sa¤lam›flt›r. KalDer devam eden ve önümüzdeki dönemlerde hayata geçirilecek olan projelerde iflbirli¤i ortaklar› ile çal›flmaktan büyük memnuniyet duymaktad›r” dedi. ‹ZKA deste¤i ile hayata geçirilecek olan projelerin gerek kurumlar gerekse kurumlarda çal›flanlar›n kiflisel geliflimlerine çok fayda sa¤layaca¤›n› belirten Keskino¤lu, projelerin baflvuru sürecinde eme¤i geçen herkese ve ‹ZKA’ ya destekleri için teflekkür etti. ASAD Baflkan› Bayram Talay ise proje ile kaliteyi art›rmak için daha çok çal›flacaklar›n› belirtti. Talay, ayr›ca Çi¤li Kaymakaml›¤› ile yürüttükleri proje kapsam›nda 750 kifliye mesleki e¤itim vermeye bafllad›klar›n› kaydetti. Talay, “Bu kursa kat›lanlar günlük 15 TL ücret alacaklar ve sigortalar› yap›lacak” diye konufltu. ‹zmir Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i Baflkan› ‹lknur Denizli de kazand›klar› ‹ZKA projesi ile sadece ‹zmir’deki kad›nlar› de¤il Diyarbak›r ve K›br›sl› kad›nlar› da giriflimcili¤e yönelteceklerini aç›klad›. Denizli, “100 kad›n› giriflimci yapmak için çal›flaca¤›z. Kad›nlar›n üretime daha fazla kat›lmalar›yla ilgili baflar›l› sonuçlar al›naca¤›na inan›yorum” dedi.
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
YAYIN KAMPANYASI
KalDer ve EFQM yay›nlar›nda %35’e varan indirimler
KalDer Yay›n Kampanyas› Türkiye’de EFQM yay›nlar›n›n tek adresi olan KalDer, EFQM Mükemmellik Modeli ve araçlar›n›n bilinirli¤inin art›r›lmas› için kalite konusunda baflucu kitaplar› olarak say›labilecek yay›nlarda %35’e varan indirimler yapm›flt›r. Yap›lan indirimle kalite gönüllülerinin ve konuyla ilgilenenlerin kitaplara ulafl›m›n›n kolaylaflt›rmas› amaçlanarak Avrupa ve Ulusal Kalite Ödülü Vakalar›’ndan EFQM Çerçeveleri’ne kadar ‹ngilizce ve Türkçe birçok yay›n okuyucular›n be¤enisine sunulmufltur. EFQM Mükemmellik Modeli’yle paralellikler içeren bu kitaplar, model e¤itimi ve uygulanmas›nda okuyuculara büyük faydalar sa¤layacakt›r. Kampanya ile ilgili detayl› bilgi için lütfen www.kalder.org/yayinkampanyasi adresini ziyaret edebilir yada 0216 518 42 84 no’lu telefon numaras›ndan Burak Olkun’la görüflebelirsiniz.
Kampanya paketinde bulunan baz› yay›nlar: EFQM RADARISE YOUR BUSINESS EFQM ÇERÇEVELER l EFQM FRAMEWORK FOR CORPORATE SOCIAL RESPONSABILITY l EFQM FRAMEWORK FOR RISK MANAGEMENT l EFQM FRAMEWORK FOR INNOVATION l EFQM FRAMEWORK FOR KNOWLEDGE MANAGEMENT 7 SOS ARACI l ÜRET‹M SÜREÇ YÖNET‹M‹ l TEDAR‹K Z‹NC‹R‹ YÖNET‹M‹ l ‹NSAN KAYNAKLARI YÖNET‹M‹ l SATIfi SÜREÇ YÖNET‹M‹ l SATIN ALMA YÖNET‹M‹ l TES‹S YÖNET‹M‹ l F‹NANS YÖNET‹M‹ 1 ADET VAKA (TR YA DA ‹NG)
KAMPANYA DETAYLARI ‹Ç‹N www.kalder.org/yayinkampanyasi ADRES‹N‹ Z‹YARET ED‹N‹Z 62
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
Abone Hizmetleri
ÖNCE KAL‹TE Abone Fiyatlar› (Bireysel Abonelik) (Adet-Y›l) Abonelik Fiyat›........................................ : 70.- TL
(Adet-Y›l) KalDer Üyeleri...........................: 60.- TL
Abone Fiyatlar› (Toplu Abonelik) (Adet-Y›l) Ayn› iflyerinde 10 kifli..............................: 50.- TL
Ayn› iflyerinde 20 kifli................: 40.- TL
Fiyatlara KDV dahildir. Abonelik Bilgileri Ad› Soyad› Kurulufl Ad› Faaliyet Alan› Dergi Teslim Adresi Telefon (ev) Fatura Adresi Vergi Dairesi
:.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :......................................................Telefon (ifl) :.........................................Faks:................................... : :..................................................Vergi No:.............................................................................................
ÖDEME B‹LG‹LER‹ Havale gönderiyorum. Garanti Bankas› Suadiye fiubesi Hesap Numaras› 1299686 (Garanti Bankas› Suadiye fiubesi 1299686 No’lu hesaba toplam bedeli ödedikten sonra 0 216 518 42 86’ya fakslay›n) Banka, havale ücreti talep edebilir. Toplam bedeli kredi kart›mdan çekin.
❒ Visa
Kart Sahibinin Ad› Soyad› Kart No Geçerlilik Tarihi
❒ Mastercard
:.............................................................................................................................................................. :.............................................................................................................................................................. :.............................................Güvenlik No:............................................. Tarih:.......................................
‹mza :.............................................................................................................................................................. Abone Bedeli ile ilgili dekont ve formlar›n dernek merkezimize fakslanmas› ya da postalanmas› yeterli olacakt›r. Abonelik sistemi, abone olunan tarihten itibaren 1 y›ld›r. Centrum ‹fl Merkezi Ayd›nevler Sanayi Cad. No:3 Küçükyal› 34854 ‹stanbul Tel. : +90 (216) 518 42 84 PBX Faks: +90 (216) 518 42 86
Reklam Tarifesi: Arka kapak Ön kapak içi Arka kapak içi Tercihli Tercihli çift sayfa 3. Sa¤ sayfa ‹ç sayfalar
(4-5, 6-7, 8-9)
Tek Frekans 6.000 TL 5.500 TL 4.000 TL 2.000 TL 3.600 TL 3.000 TL 1.200 TL
3 Frekans 5.500 5.000 3.500 1.800 3.300 2.500 1.050
6 Frekans 4.500 TL 4.000 TL 3.000 TL 1.500 TL 2.800 TL 2.200 TL 900 TL
12 Frekans 3.000 TL 2.500 TL 2.000 TL 1.000 TL 1.800 TL 1.400 TL 600 TL
Tema sponsorlu¤u: 6 say› için(Birim Fiyat)..................................4 sayfa: 2.000 TL.................................8 sayfa: 3.500 TL (Fiyatlara %18 KDV eklenecektir)
66
Önce Kalite Dergisi A⁄USTOS 2009
KalDer E¤itimlerinde ‹flbirli¤i 4 KalDer E¤itim Portföyüne ‹nsan Kaynaklar› e¤itimlerini Temmuz 2009 tarihi itibariyle dahil etmifltir. 4 EFQM Mükemmellik Modeli’nde “Çal›flanlar›n Yönetimi” kriterini destekleyecek e¤itim programlar›n› yapm›fl oldu¤umuz ‹flbirlikleri do¤rultusunda devreye alm›fl bulunmaktay›z. 4 Ulusal Kalite Hareketi’ne kat›lan kurulufllar›n Kurumsal Geliflimlerini desteklemek ad›na EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde ihtiyaç duyabilecekleri konularda çok daha genifl bir alanda hizmet vermifl olaca¤›z. 4 E¤itim portföyümüzde olmayan, ihtiyaç duydu¤umuz di¤er e¤itim bafll›klar›nda da ‹flbirliklerimiz devam edecektir.
‹fiB‹RL‹⁄‹ YAPMIfi OLDU⁄UMUZ E⁄‹T‹MLER Stratejik ‹nsan Kaynaklar› Yönetimi l Performans De¤erlendirme Sistemine Dayal› Ücretlendirme Modelleri & Uygulamalar› l Performans De¤erlendirmede Etkinlik l ‹nteraktif Performans l De¤erlendirme Uygulamalar› l Stratejik E¤itim Yönetimi l Duygusal Zekal› Liderlik l
‹letiflim Becerilerinin Gelifltirilmesi l ‹nsan Davran›fl› ve Motivasyon Yönetimi l ‹nsan Kaynaklar› Yöneticili¤i Geliflim Program› l Ekonomik Kriz Ortam›nda ‹nsan Kaynaklar› Yönetimi: Alternatif Strateji & Uygulamalar› l Takdir-Tan›ma Ödüllendirme Sistemleri l
Mükemmellik Kültüründe ‹letiflim Becerileri (modüler program) l Mükemmellik Kültüründe Stratejik ‹nsan Kaynaklar› Bilinç Gelifltirme E¤itimi (modüler program) l Tak›mda Yarat›c›l›k l Tak›mdafll›k l