Milliyet lezzet 23

Page 1

EUROTURK CHEF’ler

M.Vasfi PAKMAN

Dr.Aydoğan SÜER

Özlem MEKİK

Ülke tanıtımında, lezzet ve marka

Evdeki ve Eldeki Lezzetler

Project1

Sayfa 4’DE

Ramazan Alışverişi

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Sayfa 6’DA

LEZZET’in ZİRVESİNE İstanbul’un ZİRVESİ, SAPPHİRE’den çıkıyor!

Süleyman ÇAKIR

Glütensiz Hayat –ÇÖLYAK Sayfa 20’DE

Sayfa 2’DE

www.milliyet.com.tr

BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

H

N

Bereketin ve Lezzetinle OŞGELDİN RAMAZA

Ramazanda süt ve süt ürüneri Sayfa 7’DE

YAŞAR USTA TÜRKİYE’DE ‘WAFFLES’IN KALBİ’

KEMAL USTA’DA ATIYOR! Dondurma’nın Ustasından Gerçek ve Ayrıcalıklı Lezzetler

Sayfa 15’DE

DOĞRULUK SÜT ÜRÜNLERİ Lezzet ve kalite için, iyi bir seçim! T A V S İ Y E L E Lezzet Mekanı R HAMDİ RESTORAN

Bu RAMAZAN KOSKA’ sız geçmez!

KOSKA yüzlerce ürünü ile Ramazan sofralarını tatlandırıyor!

Sayfa 9’DA

Boğazın Lezzet Üssü Sayfa 5’DE

Sayfa 3’DE

ETNA STEAK RESTORAN

Saray Mutfağına farklı bakış Sayfa 12’DE

MARMARİNA SARAYLI

Sayfa 13’DE

Eşsiz Lezzetler doğa içinde RİVA’S CLUB

Sayfa 17’DA

İftarda 104 yıllık iftihar

DEVELİ RESTAURANTS Sayfa 19’DE


Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Lezzet yolu

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

İLE YÜZLERCE MEKANDA İFTAR KEYFİ YAŞAYIN!

Lezzet

name

M.Vasfi PAKMAN vasfipakman@lezzetgazetesi.com

Sayın Okurlarımız & Firmalarımız; Bana her Konuda, her an Google'dan, e-Mail adresimden ve 0532 4106048 nolu telefonumdan ulaşabilirsiniz.

Ülke tanıtımında, lezzet’in ve markaların önemi...

Y

aklaşık 10 sene önce; Dünya Türk İş Konseyinde, Türkiyenin tanıtımı, turist miktarının arttırımı, ihraç ürünlerimizin pazar payını büyütmek üzerine yapılan klasik Lobbycilik toplantılardan birinde, yaptığım konuşmada: “ En iyi lobby, yemekte yapılır, yemekle yapılır. Sofrada ikna edilemiyen bir partner hiç bir yerde ikna edilemez “ demiş, bir çok kişi ve kuruluşa ilham kaynağı olmuştum. Şimdi başka bir boyuttayız. Ürün, tedarik, aşçı, yemek, restaurant, gurme, gusto vs. gibi konuların hepsinin üzerinde, hepsini şemsiyesi altında toplayan, o olmazsa bunların hiçbirinin kıymeti kalmayan bir kelime TAHTA OTURDU: o kelime LEZZET’tir. Lezzete ulaşmayan hiçbir çalışmanın ve o çalışmayı yapan kişinin değeri yoktur. İşte bu gün, bu boyuttayız. Lezzete endeksliyiz. Lezzeti yakalamak ve kabul ettirmek zorundayız. Dünyada ve ülkemizde, her yıl bir çok gastronomik etkinlik düzenleniyor. Fuarlar, yarışmalar, festivaller, Vs. Hep kenarda köşede kalıyor, özel ve

resmi destekleri eş dost

arasında paylaşıyor, “ Körler sağırlar birbirini ağırlar “ mottosu dışına çıkamıyoruz. Her konuya, herkes alakalı alakasız atlıyor, ahbap çavuş ilişkileriyle bir takım STK’lara görevler veriliyor. Bilinmiyen yerlerde bilinmeyen etkinlikler düzenleniyor, tabiidir ki neticeleri de kamu oyunca bilinemiyor. İşin içindeki kişilerin maddi ve manevi mutlulukları da onların yanına kalıyor. Lütfen, Resmi, Özel tüm kuruluşlara sesleniyorum. Enerjimizi: Lezzet ve Marifetlerin ön plana çıkacağı etkinliklerde, kendilerinden katkı verecek olan ehil kişilere kullanalım.Bu tarz olaylarda görevlendirilecek kişi ve grupları seçerken, ricalar ve yönlendirmelere kapılmadan; Yaygın gücü, etkin iletişimi, profesyonel ekibi, geniş çevresi olan, isimleri temiz, referansları olan, geçmişte dar imkanlarla yaptıkları başarılı çalışmaları göz ardı etmeden, adil değerlendirmeler yapalım. Başarıya odaklanalım, başarılı kişi ve kuruluşları da yanımıza alalım, paydaş olalım.

İftar Kampanyası düzenleyeceğimiz ve zengin iftar menüsü olan oteller

2

010 yılında 2 genç girişimci, Oğuz Arslan ve Reyhan Çepik Arslan tarafından Amerika’da kurulan www.firsatbufirsat.com Divan Asia, Suada, Kız Kulesi, Hamdi Restaurant, Hayal Kahvesi, Cağaloğlu Hamamı ve Cinemaximum gibi binlerce işletmeyi, milyonlarca kullanıcısı ile buluşturuyor. İşletmelerine her ay milyonlarca lira kazandırmanın yanı sıra, üyelerinin de milyonlarca lira tasarruf etmelerini sağlıyor. Fırsat Bu Fırsat yetkilisi Oğuz Arslan’ın verdiği bilgiye göre üyeler en çok Ramazan döneminde siteye ilgi gösteriyormuş. Özellikle iftar yemeğinde sevdikleri ile birlikte dışarıda güzel bir vakit geçirmek isteyen kullanıcılar, yüzlerce iftar menüsünü site üzerinden inceleyip, zevklerine ve bütçelerine hitap edeni site üzerinden indirimli olarak satın alıyorlarmış.

FIRSAT BU FIRSAT, FOURSQUARE VE SAMSUNG İŞ ORTAĞI Fırsat Bu Fırsat başka platformlarla yaptığı işbirlikleri ile de adından söz ettiriyor. Amerika’da Foursquare ile yaptığı işbirliği ile işletmeler, kampanyalarını Foursquare sayfalarında da yayınlayabiliyor. Bu da onlara milyonlarca Foursquare kullanıcısına erişme imkanı sağlıyor.Fırsat Bu Fırsat Samsung ile de işbirliği gerçekleştirerek, Samsung kullanıcılarına hitap edecek “Galaxy Fırsatları” uygulamasının da hizmet sağlayıcısı olacak. Böylece Fırsat Bu Fırsat ile çalışan işletmeler hizmetlerini milyonlarca Samsung kullanıcısına da ulaştırabilecekler. Samsung kullanıcıları da bu uygulama ile binlerce hizmete, indirimli bir şekilde ulaşabiliyor olacaklar.

İstanbul’un ZİRVESİNDEN,

Lezzet’in ZİRVESİNE

2016 İKA Dünya Aşçılar Olimpiyadlarına, “ TÜRKİYE & AVRUPA “ büyük güç birliği ile katılıyor ! Berlin Merkezli EUROTURK CHEFS CLUB, İstanbul Merkezli TÜRKİYE LEZZET HAREKETİ ve Kiler Holding, SAPPHİRE & MY TUREX ile güç birliği oluşturuldu !

M

erkezi Almanya'nın başkenti BERLİN'deki Verein Der Europaisch - Turkischen Köche und Gastronomen e.V. ( EUROTURK CHEFS CLUB ) ile TLH / Türkiye Lezzet Hareketi Dernekleri Platformu; 2016 Dünya Aşçılar Olimpiyadı ( İKA Olimpiade Der Köche ) na bu yılda birlikte katılma kararı aldılar. 2012 Olimpiyadlarında 1 ALTIN, 4 GÜMÜŞ, 7 BRONZ toplam 12 MADALYA ile Yurt içinde ve dışında TÜRK YİYECEK-İÇECEK DÜNYASINI onurlandıran bu özel yapılanma, 2016 Olimpiyadlarına da 3 Kategoride katılacak. AŞÇILIK SANATI, ARTİSTİK ve PATİSSERİE dallarında yarışacak, seçkin bir takım hazırlamak üzere yurt içinde ve dışında çalışmalarını sürdüren EUTR CHEFS e.V Y.K.Başkanı Cengiz Güngör BENKEN ile Bşk.Yrd. ve TLH Gn.Bşk. M.Vasfi PAKMAN, Euroturk Chefs Culinary Team'in Lezzetseverler'den ve Sektörlerden gördüğü ilgiden mutlular. Ülkemizin büyük bir ihracat tanıtım grubu ve İçecek üretim ve ihracat devi'nin yanısıra; Şekerleme dünyasının Avrupa devi ZEN-

TİS marka md. Karel ALEXANDER ile Aachen'de, yiyecek-içecek mekanları dizayner'i TURNALAR İnternational gn.md. Hıdır SERİN ile Düsseldorf'ta görüşen ve destek sözü alan TLH Avrupa Temsilcisi Hacı Bekir YÖNLÜ ve PAKMAN daha bir çok marka kuruluşun İKA'ya destek sözünü de aldılar. TLH gn.bşk. ve yöneticileri Türkiyenin en yüksek binasını İstanbul'da yapan ve yöneten KİLER HOLDİNG kuruluşları MY TUREX ve SAPPHİRE yöneticileri Vahit KİLER, Ümit KİLER, Fatih KİLER, Veli KALKAN, Kerem ÇELİK, Tolga SAYIN ve Hilal BİTİŞ ile de görüşe-

rek " Tam Destek " sözü aldılar. Önümüzdeki günlerde SAPPHİRE'nin 56.katında yapılacak olan İFTAR'lı BASIN TOPLANTISI'nda: 2016 İKA / Dünya Aşçılar Olimpiyadına EUTR CHEFS e.V. Culinary Team'in katılımı ve detayları kamu oyu ile paylaşılacak. MY TUREX Seyahat Acentası, Gastronomi hayatındaki herkesin mutlaka görmesi gereken bu muhteşem olaya, İKA Olimpiyadlarına İZLEYİCİ veya YARIŞMACI olarak, ülkemizden gidecek profesyonellerin, cuisine ve pastry cheflerin öncelikle müracaatlarını toplayacak, yarışmacı olarak katılacak SANATÇI CHEF'lerimizin seçimleri ise: 1 Ay sonra yine aynı yerde, Berlin'den gelecek olan BENKEN ve diğer Yönetici Üyeler tarafından yapılacak, VİZELERİ için EUTR CHEFS e.V'ye katılımları sağlanacaktır.

CVK HOTELS & RESORTS PARK BOSPHORUS DENİZ manzarası eşliğinde, lezzetin ve kaliteli hizmetin tadını çıkaracağınız CVK Hotels & Resorts Park Bosphorus sizi ve sevdiklerinizi iftar menüsü ile de en iyi şekilde ağırlayacak. IZAKA Restaurant menüsünü 119 TL’ye, Gümüşsuyu Restaurant menüsünü 79 TL’ye Fırsat Bu Fırsat’ta bulabilirsiniz.

RADİSSON BLU HOTEL ŞİŞLİ İSTANBUL’UN en hareketli merkezlerinden biri olan Şişli’de yer alan Radisson Blu Hotel Şişli kendinizi adeta 5 yıldızlı bir oteldeymişsiniz gibi hissetmenizi sağlayacak. Bu lezzetli menüyü 59 TL’ye Fırsat Bu Fırsat’ta bulabilirsiniz..

ÜSKÜDAR SÖZBİR ROYAL RESIDENCE HOTEL ÜSKÜDAR Sözbir Royal Residence Hotel, Ramazan ayı boyunca sevdiklerinizle keyif ve lezzet dolu iftar geçirmeniz için Osmanlı Mutfağı lezzetlerini sunuyor. Beyaz etli menüyü 49.90 TL’ye, kırmızı etli menüyü ise 59.90 TL’ye Fırsat Bu Fırsat’ta bulabilirsiniz.

POINT HOTEL BARBAROS İSTANBUL’UN can damarı Barbaros’ta yer alan Point Hotel Barbaros, misafirlerine konaklama konusunda verdiği kaliteyi, yemek anlamında da yaşatmak için harika bir menü hazırladı. Yemeklerinin lezzeti yanında canlı fasılı ile de kulaklarınızın pasını silecek bu menüyü 60 TL’ye Fırsat Bu Fırsat’ta bulabilirsiniz.

WOW İSTANBUL HOTEL WOW İstanbul Hotel her zaman olduğu gibi iftar menülerinde de kalitesini ortaya koyuyor. Türk ve Osmanlı lezzetleri ile donatılmış açık büfesinde tattığınız bu lezzetleri uzun süre unutamayacaksınız. Bu lezzetli menüyü 49 TL’ye Fırsat Bu Fırsat’ta bulabilirsiniz.

DEDEMAN HOTEL DEDEMAN Hotel’lin yıllardır alıştığınız kaliteli ve tazecik lezzetler ile hazırlanmış iftar menüsü bu senede sizi çok mutlu edecek ve lezzete doyuracak. Dedeman Hotel Bostancı’da iftar menüsü 56 TL, Dedeman Hotel İstanbul’daki iftar menüsünü ise 59 TL’ye Fırsat Bu Fırsat’ta bulabilirsiniz.

GELENEKSEL TATTAN EVRENSEL TATLARA


Project1

Lezzet markaları

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

YAŞAR USTA

Dondurma’nın Ustasından Gerçek ve Ayrıcalıklı Lezzetler Tarihi M.Ö. 4.Yüzyıla dayanan dondurmanın dünya üzerinde binlerce türü var. Ancak; YUSDO Yaşar Usta’nın Sorbe ve Dondurması’nın çok önemli bir özelliği var. İçinde: Seçilmiş, taze ve tertemiz meyveler ile süt ve çok az şeker’den başka birşey yok.

M

eslek hayatına 1962 yılında henüz çocuk yaşta başlayan Yaşar Usta, kendi özel formülleriyle yarattığı " Lezzet Geleneğini " hem günümüze, hem de oğlu Mustafa'nın çabalarıyla İstanbul'un her tarafına taşıyor. Ona DONDURMACI'da diyorlar, SORBECİ'de. Esasında ikisi de aynı gibi ama değil, birinde süt var, diğerinde yok. İkiside muhteşem lezzetli, dondurma yemek üstüne yeniyor, sorbe yemek arasında iştah açmak için yeniyor. Ünlü 5 yıldızlı otellerin, ağır ve uzun gourmet ziyafetlerinin ortasında mutlaka bir "sorbe" servisi yapılır. Giriş yemeklerinden, ana yemeklere geçişte Limonlu, Vişneli, Karadutlu gibi ekşi meyvelerden olanı tercih edilir.

ANCAK, YAŞAR USTA'NIN "SORBESİNİN" TADI BİR BAŞKADIR. Arnavut kökenli olan YAŞAR ÇARLI nam-ı diğer Yaşar Usta, işi yine kendisi gibi Arnavut ustasından öğrenmiş, Bostancı civarlarında çeşitli yerlerde Dondurmacı Dükkanları açmış, meyvesini kendi almış, dondurmalarını kendi yapmış, ertesi gün de yine kendisi satmış. Ömrünün 35 yılını bu şekilde geçirmiş, dondurma ve sorbe sanatında kendini geliştirmiş. Bu arada; Türkiye'de dondurma tüketimi ile birlikte Dondurma Makineleri ve

ne satışını o gün yapmış ! Bizim şubeleşme ve yayılma konumuz ise şöyle gelişti. Oğlum MUSTAFA ÇARLI, " Baba bu önemli bir sanat, sende önemli bir markasın. Burada Lezzet var, Sağlık var, Temizlik var, İstikbal var. Bu çevredeki insanlar ve çocuklar bu nimetten nasıl istifade ediyorlarsa, tüm İstanbul'da etsin " dedi ve beni ikna etti. Bir arkadaşıyla beraber, be-

Teşhir Üniteleri üretimi ve ticareti de artmış. Bu sektörün lider kuruluşu, Türk dondurmacılığının dünya markası olan ve dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan SEVEL'in yöneticileri Mert, Ahmet ve Kıvanç ERİŞ kardeşler, Yaşar Us-

ta'nın bilgi ve tecrübesi dolayısıyla, onu yurt içinde ve dışında katıldıkları fuarlara götürmüşler, yaptığı dondurmaları müşterilerine yedirerek, kalite açısından olumlu dönüşler almışlar. Yaşar Usta'nın lezzetlerin-

den ve esprili konuşmalarından müşterilerinin çok etkilendiğini ve makine, dolap, vitrin satışlarına katkısı olduğuna işaret eden Kıvanç Eriş'in bu bilgilerine ve yaklaşımına, Bostancı'daki sohbetimizde Yaşar Usta'da bir anısını ekledi." Avrupa'daki bir fuarda, ünlü bir İCE CAFE'ler zincirinin yatırımcısı SEVEL'in standına geldi, dondurmalarımı çok be-

ğendi. Bu lezzeti bu makinelerlemi yakaladınız ? diye sordu. Ben de ona, " Atölyende kaç kişi çalıştırıyorsun ? diye sordum. 100'den fazla çevabını alınca da " Sen bu makineyi sakın alma, çünkü işçilerinin çoğu işsiz kalacak " dedim. Sonra öğrendimki SEVEL firması rekor maki-

nim formüllerim ve SEVEL'in makineleriyle bir tesis kurdular. YUSDO markasını tesçil ettirip Franchise vermeye başladılar. Bu gün imalatta organik meyve ve süt kullanan, birçok sorbe ve dondurma çeşidiyle Lezzetseverlere hiçbir yerde bulamıyacakları tatları sunuyorlar. Aroma, tatlandırıcı gibi maddelerin katiyyen kullanılmadığı Menümüzde: Nardan karpuza, kaymaktan üzüme, karaduttan franboaza, mandalinadan kayısıya, elmadan armuta, kavundan mangoya ve daha bir çok lezzette seçenek mevcut." Gurmelerden ve çocuklardan tam not alan ürünleri ile Taşar Usta'nın ( YUSDO Sorbe ve Dondurma ) Bostancı merkez olmak üzere: 4.Levent, Bağdat Caddesi, Çengelköy, Çekmeköy, Koşuyolu, Cihangir, Kadıköy, Bakırköy, Maltepe ve Ispartakule de şube'le-

ri ile Seyrantepe'de üretim merkezi bulunmakta. Ayrıca ONLİNE Dondurma Sipariş hattı da var. Dondurma yapacağı kavunları tek tek fırçalayıp, kayısı ve çilekleri okşayarak yıkayan Yaşar Usta; " Gözle görülmeyen toz ve olumsuzluklara karşı bunu yapmayı, vicdani bir görev addediyor, atölyemizdeki elemanlara da öğretiyorum. Gece yarısı meyve hali'ne giden, alacağı meyveleri daha kimse görmeden bizzat seçen oğlum Mustafa işi yönetiyor, en az benim kadar da titiz davranıyor. Ürünlerimizin içine, seçilmiş, taze ve tertemiz meyveler ile süt ve çok az şeker'den başka birşey koymayız. Sevilen Lezzetimizin devamı ve tanımış müessesemizin istikbali için kurallarımızdan asla taviz vermeyiz. Fuarlar ve görgü

bilgi arttırmak için sıklıkla dünya'yı gezerim. Bazı ülkelerde dondurma tüketimi fazladır. Sunum ve satış teknikleri gelişmiştir. Fakat ben yine de onların dondurmalarını pek beğenmem. En son Paris’de bir dondurmacıya gittim, "kavunlu dondurma" yemek istediğimi söyledim. Dilber isimli orada doğup büyümüş çalışan Türk kızı; ‘Burada onu bulamazsınız ancak istanbul’ da Yaşar Usta’da bulursunuz.’ deyince, ben çok şaşırdım adeta şoke oldum." dedi. Dondurmalarının lezzetine ve tatlı sohbetine doyamadığımız değerli ustamızı Türkiye Lezzet Hareketi ve Lezzetli Gazetemiz adına kutluyor, sevgili oğlu Mustafa Çarlı ve tüm çalışanlarına da başarılar diliyoruz.


Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

LE Y İ S E T İ L A K E V İ T E LEZZ N TAM NOT ALDI...

REİSOĞLU BAKLAVA BLOGGERLARDA

Başyazı

Özlem MEKİK

ozlemmekik@lezzetgazetesi.com

EVDEKİ VE ELDEKİ LEZZETLER

B

u ay sizleri, Ayvalık Cunda’da huzur dolu bir mekana götüreceğim. Mekanın adı Ege Bahçesi. Cunda seyahatim esnasında, hoş bir tesadüf eseri rastladığım bir yer. Tamamen sağlıklı yaşama ve tüketime adanmış bir mekan. Ama, bu huzur dolu mekandan önce, annelerimizin, anneannelerimizin evde kendi elleriyle yaptıkları, sağlık dolu ürünlerden bahsetmek istiyorum. Eminim, sizlerinde çocukluğunuzun, bir sabahında bile olsa, tazecik ekmeğin üzerine, ev yapımı salça sürüp yemişliğiniz vardır. O bir dilim ekmek, bir ziyafet sofrasından aldığınız hazdan çok daha fazlasını verir bazen. Ve hep en çok özlenen çocukluk lezzetlerinden biridir. Çileğiyle, vişnesiyle, portakalıyla damakların vazgeçilmez tadı reçellerde ev yapımı ürünler listesinin başında geliyor, tıpkı salça gibi. Peki neden bizler, bu ürünleri hazır almak yerine, evde yapmalıyız? İşte bu konuya değinmek istedim aslında. Doğru beslenme alışkanlıklarımızdan biri olan, ev yapımı ürünler, taze ve katkısız olduklarından, çok daha gönül rahatlığı ile tüketim sağlıyor herşeyden önce. Düşünün, marketten aldığınız salça ile ev hatta el yapımı salçanın aynı olması mümkün mü? Elbette değil. Ya da evde hazırladığınız çilek reçelinin, kuruttuğunuz tarhananın kokusu dışarıdan aldıklarınızla aynı mı? Evde, elle yapılan herşey sağlıklı ve lezzetlidir. İşte tam da bu düşünce ile yola çıkmış Ege Bahçesi’nin sevgili sahipleri Erol ve Hande Çetinkaya çifti. Bir Ege yolculuğu hikayesi şöyle başlamış. ‘Hayatımız büyük şehirlerde geçmişti.’ diye başlıyorlar cümleye. Trafik, stres, telaş, sağlıksız yaşam kelimlerinin içinde olduğu cümlerle devam ediyor. Hepimizin ortak kelimeleleri bunlar aslında. Ama onlar, beden ve ruh sağlıklarına zarar vermek istemedikleri, en çokta çocukları için, cesaretle büyük bir adım atmışlar ve “huzurla yaşayabileceğimiz bir yerde aşkla yapacağımız bir işimiz olsun” diyerek, tası tarağı toplayıp, 2015 temmuzunda Cunda’ya yerleşmişler. Ne iyi de etmişler ki, Ege Bahçesi gibi bir mekan ortaya çıkmış. Ege Bahçesi’nin adı çiftin Ege sevdalı olmalarından ve oğulları Ege’ye olan sevgilerinden geliyor. Bu butik satış noktasında, ne yapay sera işi bir ürün, ne gdo’lu bir yiyecek, ne de glukozlu bir tat bulamazsınız. Her ürün topraktan, dalından, doğadan. Tarhanadan, erişteye, salçadan, turşuya, hatta sirkeye kadar, ballı, pekmezli, reçelli, yumurtalı, peynirli, elbette zeytinli, ekşi mayalı ekmeğinden tutun da, bazlamaya, böreğe, çöreğe, bakliyata, sebze ve meyveye dek, kısaca aklınıza yiyeceğe dair ne geliyorsa, bulabiliyorsunuz. Altınova’da 200m2’lik bir modern imalathane ve satış noktası, Alibey (Cunda) Adasında da butik bir satış noktasına sahip Ege Bahçesi, çoktan Cunda Adası’nın nezih butik otellerinin de tercihi olmuş bile. Kahvaltılarında da, mutfaklarında da Ege Bahçesi ürünleri kullanılıyor. Sağlıklı, lezzetli, katkısız, el ve ev yapımı doğal ürünleri www.egebahcesi.com adresinden temin edebilirsiniz. Cunda’ya yolunuz düşerse, listeye alın ve muhakkak uğrayın derim.

BU YAZ BODRUM’DA

DONA RÜZGARI ESECEK

Gerçek şeker, bol baklavalık boz fıstık, sadeyağ ile hazırlanan ve taş fırında pişen, lezzetli ve doğal baklava Reisoğlu Baklavada yenir.

T

opraktan Çatala Güvenli, Gelenekçiliğinden taviz vermeden modern tekniklerle lezzetli ve sağlıklı baklava üreten, Reisoğlu Baklavacısı. Baklava denince akla gelen Antep baklavasının çok yeni bir üreticisi olan Reisoğlu baklavada, lezzetli baklavalar ortakları fıstık üreticisi H. Basri Büyük ve gıda mühendisi ve dış ticaret uzmanı M. Bayram Tuncay’ın mesleki tecrübeleriyle birleşerek modern ve geleneksel el lezzeti ile üretilmeye başlandı. Reisoğlu Baklavacısı üretimdeki farklılıklarını ve kalitesini anlatmak için Okan Üniv. Gastronomi Bölüm Başkanı Yrd. Doç.Dr. İlkay Gök danışmanlığında iki günlük bir baklava ve fıstık üretimi gastronomi turu ve workshopu düzenledi. Bendeniz Özlem Mekik ‘de bu güzel organizasyonda

tabii ki yerimi aldım. Değerli hocamız İlkay Gök önderliğinde bloogger dostlarım Funda Aydeniz, Hakan Aydeniz ,Alper Tolga Selimoğlu, Beyhan Kadayıfçı, Doğancan Güngör’ den oluşan grubumuz olarak baklavanın gerçek lezzetini keşfetme fırsatı bulduk diyebilirim. Benim için Gaziantep

demek baklava kadar önemli ve özel olan su böreği demek. Uzun zamandır bu kadar lezzetli su böreği, baklava ve tepside katmer yememiştim. Reisoğlu baklavasının kalitesi ve enfes lezzeti için sadece fıstığın çok iyi ve fazla kullanılması yeterli değil. Bunun yanında kullanılan un, sadeyağ ve şekerin kalitesi de çok önemli. Reisoğlu baklavasında sadeyağ için keçi ve koyun yağı karışımı kullanılıyor olması benim için en önemli detay. Günümüzde maliyeti düşürmek ve şekerin kristalleşmesini önlemek için kullanılan glikoz şurubu Reisoğlu Baklavalarının üretiminde kullanılmıyor. Glikoz şurubunun işletmeye asla gir-

meyeceğini belirten firma ortakları dürüstlük, insan sağlığı ve lezzet birinci sıradadır diyerek insanları kandırarak para kazanmayacaklarını vurguluyorlar. Bu güzel ayrıntı dışında, satışta baklava için kullanılan kutu ağırlığının hesaba katıldığını ve tartılarak müşteriye net 1kg baklava satışının yapıldığının bizzat altını çiziyorlar. Bu kadar sağlıklı ve lezzetli özel bir üretime sahip baklavalarını Türkiye’nin her noktasına gönderiyorlar. Siz de beni dinleyin bu baklavaların tadına mutlaka bakın hele de Gaziantep’e giderseniz bir de üretim saatlerine denk gelirseniz o güzel sıcak baklavayı yemeden baklava yedim demeyin.

Kusursuz Tatilin adresi ‘Titanic Deluxe Belek’ T

ürkiye’nin en seçkin otel zincirlerinden biri olan Titanic Hotels’in, Akdeniz’in incisi Belek’te yer alan ve High Class All Inclusive olarak hizmet veren oteli Titanic Deluxe Belek, 600 odası yemyeşil bir doğası, turkuaz mavisi denizi ile unutulmaz bir tatil için kesinlikle, en doğru adreslerden biri. Doğanın

tüm renkleri ile iç içe, benzersiz bir tatil ise kafanızdaki; rotanızı, doğa ile uyumlu mimarisi, seçkin dekorasyonu, birbirinden şık odaları, hem stil sahibi hem samimi bir atmosfere sahip Titanic Deluxe Belek’e çevirmelisiniz. Eğlenceye doyamayanların yeni adresi Titanic Deluxe Belek’te, dilerseniz Latin ve

oryantal dans kurslarına katılabilir, show grupları, dans gösterileri, canlı müzik ile de keyifli saatler geçirebilirsiniz. Peki bayram tatilinizi bu kadar özel bir lokasyonda benim tavsiyem ile geçirmek istemez misiniz? Bayrama özel kurulacak olan Lezzet Sokağı’nda misafirleri binbir çeşit geleneksel bayram tatları karşılıyor ola-

cak, adından, özel olarak getirilen Şaman Show ise eğlenceli saatler yaşatacak. Küçükhanımlar ve beyefendilere özel olarak dizayn edilen Tini Kids Club çocuklara eğlence dolu saatler sonrasında eve dönmek istemeyecekler. Daima ayrıcalıklı bir tatil sunan Titanic Deluxe Belek Şeker Bayramı için mükemmel bir tercih olacak.

BODRUM’UN EN YENİSİ...

T

ürkiye’nin en seçkin otel zincirlerinden Titanic Hotels, Bodrum Güvercinlik’te, üstelik Pina Yarım Ada’sından Cennet Koyu’nu seyreden çok özel bir konumda yepyeni oteli ile, Ege tutkunu misafirlerini ağırlamaya başladı. Bir Ege klasiği olmaya aday Titanic Deluxe Bodrum, mükemmel konaklamanın yanında, spor aktivitelerinden, spa hizmetine, çocuk kulübünden, dünya lezzetlerini sunan restoranlarına, sınırsız eğlencenin yaşandığı su parklarına kadar tam anlamıyla hayallerinizdeki tatili sunuyor. Standart, Superior, Family, Deluxe ve Villa özelliklerinde farklı konaklama alternatifleri sunan Titanic Deluxe Bodrum, muhteşem deniz manzarasına sahip doğayla iç içe odaları da ihtiyaç duyulabileceğiniz en ince ve şık detaylarla tasarlanmış. A’ la Carte restoranları Pascarella, Begonvil, Sunset ve The Beef Grill Club, BeFine Spa, Tini Kids Club ile bayram tatilinizi de unutulmaz kılabilirsiniz. Dillerden düşmeyen şarkıları Ege, Fatih Erkoç ve İskender Paydaş muhteşem performansları ile, Tropikal Night ve bayramın son günü gerçekleşecek Alaturka Night ile, dünyaca ünlü Alice Harikalar Diyarın’da gösterisi ve All Star Kids Festivali ile tüm aileniz için eğlence ve huzur dolu bir bayram tatili geçirebilirsiniz.

ESTETİK, NEZAKET VE SADELİK...

D

ona Entertainment Group, bu sene Yalıkavak’ta, çatısının altında topladığı, birbirinden özel markalarla, tatilcilerin gözbebeği olacak. Sebastian Beach by Hande Yener; gündüzleri beach hizmeti verirken, yerli ve yabancı dj performansları ve sürpriz isimlerin canlı performanslarına ev sahipliği yapacak. Müptela Yalıkavak; İstanbul’un en özel markalarından biri olan Gamsız Meyhane’nin kurucuları Fikret Bakıcı ve Emel Yalçın’ın yeni göz bebekleri. Ege otlarından, deniz kabuklularına uzanan, Türk ve Yunan mutfağının en farklı meze yorumlarıyla lezzet avcılarının uğrak noktası olacak. PS Lounge Club’ta, nargilenin tadına varacaksınız. Rotanız Bodrum ise Dona’ya uğramayı unutmayın.

Lezzet rehberi

T

urizmde yarım asrı geride bırakan Barut Grup, yerli ve de yabancı turistlerin gözdesi olan ve müdavimi oldukları, Acanthus Cennet’i, yepyeni yüzüyle buluşturuyor.1971 yılından bu yana, hizmet veren Barut Grubu otelleri, benim de Antalya ziyaretlerimde tercih ettiğim konaklama noktalarının başında geliyor. Şehir otelciliğinin en güzel örneklerinden biri olan Akra Barut, yenilenmiş mimarisi ve estetik anlayışı ile daha pek çok turizm

sevdalısının gönüllerinde yer edecek Acanthus Cennet ve sayısı toplamda 12’ye ulaşan kaliteli otel. Acanthus Cennet, dünyada “Timeless Quality” mottosuyla anılan markanın ilk göz ağrı. Çünkü, Barut markasının, “estetik, nezaket, ve sadelikle bezeli lux” biçiminde özetlenebilecek hizmet felsefesi, ilk kez bu Cennet’de yaratılmış. Barut Otellerinde tatil yapmanın en keskin hatlarıyla hissedildiği bu sahildeki değişim, bu yönden son derece önemseniyor.


Project1

Lezzet ve gastronomi

Türkiye Lezzet Hareketi

Çok değil 2025 sene önce Avrupa’daki Gastronomi’nin Lideri İtalyanlar’dı ve onlar çok geniş olan kendi ülke mutfaklarıyla kendilerini sınırlamışlardı.

Berlin’de SAHAN

Page 1

www.milliyet.com.tr

Avrupa Gastronomisinde Liderliğe koşuyorlar

B

10:33 AM

BASINDA GÜVEN

AVRUPALI TÜRKLER,

ugünse Avrupalı Türkler, belki kendi mutfaklarında o kadar güçlü değiller. ( AB yönetiminden dolayı ) Ancak,Uzak doğu, İtalyan, Meksikan, Amerikan ve dünya mutfaklarında; Almanya başta olmak üzere, Avrupanın tümünde ( Eski Doğu Avrupa'da dahil ) etkinleştiler. Değişik konseptlerdeki Restaurantlar, Fast Food'lar, Pastahane ve Simit mekanları, İmbislerin yatırım ve işletmelerinde çok başarı sağlamakta, bulundukları yerlerdeki eski ve tanınmış mekanları satınalmakta, başka ülke ve şehirlerde de mekanlar açarak, başarıyla yönetmektedirler. Almanyada, Michelin Yıldızı sahibi; Ali GÜNGÖRMÜŞ ve Serkan GÜZELÇOBAN gibi genç Cheflerimiz var. Şehir hallerinde özel bölümler oluşturup, Türkiye ürünlerinin toptancılığını, mega, süper ve hiper marketler kurup perakendeciliğini, bahis mevzuu mekanlara, frigorifik araçlarla EDT teda-

12/27/13

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

Yarım asırlık lezzet mekanı Ramazanda misafirlerini ağırlıyor Tarihi Hamdi Restoran Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arpacı, 2016 yılı içinde hizmetlerini arttırarak sürdürdüklerini söyledi

G

Aachen, Brüksel ve Utrech deki SULTANS of KEBAP restaurantları Hacı Bekir YÖNLÜ’ye ait

rikçiliği yapmaktalar. Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa ve Polonya'da ( Bizim Markalarımızın AB'ye girememesi dolayısıyla )Süt ve Süt Ürünleri, Et ve Et Ürünleri, Şekerli ve Unlu Mamuller üretim ve dağıtıcılığı yapan muazzam yatırımlara imza atıyorlar. Restaurant Kurulumları, endüstriyel mutfak üretimleri, Mutfak ve sofra ekipmanları üretim, ithalat ve satıcılığında olağan üstü başarı elde ederek, sadece Türk kökenli yatırımcı ve işletmecilere değil, diğer milletlerden kişi ve kuruluşlara da hizmet veriyorlar. Bu mekanlara tedarik yapan, Türkiye menşeili ithalat ve dağıtım şirketleri de kuran Avrupalı Türkler, Mey İçki'nin Rakı ve Şaraplarını, Efes'in biralarını, Ülkemizin Su ve Maden-

Berlin’de SAN MARCO

suyu ile Meyve suyu markalarını da tanıtmakta ve sevdirmekteler. Ayrıca Torku, Ülker, Eti ve diğer üreticilerimizin şekerli, unlu ve çikolatalı ürünlerinin Avrupa ülkelerinde etkin tanıtım, pazarlama ve dağıtımını yaptıklarını şehir içlerinde ve kara yollarında gördüğümüz giydirilmiş araçlardan anlamak çok kolay. Baba ve dedeleri, belkide kendileri işçi, damat veya görevli geldikleri bu ülkede İş sahibi oldular. Türk'ün zekasını, çalışkanlığını, açıkgözlülüğünü değerlendirerek sadece bu tarz mekan ve fabrikalara değil otellere, gece klüplerine, seyahat acentalarına, bilgisayar ticaretine, yazılım, web siteleri ve reklam ajanslarına sahip oldular. Yiyecek içecek portalları, mecmuaları yayınlıyor, yiyecek içecek eğitimleri veren kurslar düzenliyorlar. Ancak hepsi de, hala Türkiye'den destek ve partner arayışı içindeler. Bizden söylemesi, dünyanın kapısını açmışlar, sizleri de bekliyorlar.

üneydoğu sofrasının lezzetlerini yarım asırdır İstanbul’a taşıyan Hamdi Restaurant her kesimden müşteri kitlesini bünyesinde barındırdıklarını ifade eden Hamdi Restoran Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şevket Arpacı, Güneydoğu bölgesine özgü kebapları, otantik özelliklerinin ve hazırlanış biçimlerinin koruyarak misafirlerine sunduklarını kaydetti. Ancak 2015 yılı ikinci yarısından itibaren bölgesel savaş ve terörün piyasalarda daralmaya sebep olduğunu vurgulayan Arpacı, “Turizm belgeli tesis olduğumuz için, turizimdeki gerileme bizleri çok etkiledi. Ciddi ciro kayıpları yaşadık. Gelecek yatırımlarımızı da bu krizden dolayı dondurduk. 2016 yılı içinde herhangi bir yatırım düşünmüyoruz, mevcut durumumuzu korumaya odaklandık fakat krizin uzun süreceğini tahmin ediyoruz” şeklinde konuştu. Bölgesel savaş ve terör olaylarının bir an önce son bulmasını arzu ettiklerini sözlerine ekleyen Arpacı, artık piyasaların durağanlıktan aktif hale geçmesini istediklerini paylaştı. Eminönü şubesinden seneler sonra açılan Radisson Blu Şişli ve Radisson Blu Pera ile misafirlerini ağırlamaya devam ettiklerini söyleyen Şevket Arpacı, restoranlarının 250 kişilik istihdam sağladığı bilgisini verdi. “RAMAZAN’DA FİKS MENÜ UYGULUYORUZ”

Düsseldorf’ta TURNALAR

Berlin’de SIRALTI

5

Arpacı, “Bu sene Ramazan ayında her seneki gibi fiks menü uygulayacağız. Geçtiğimiz sene üç şubemizde yaklaşık 15 bin misafir ağırladık. Diğer salonlarımızda

Eminönü

tatlı, meyve ve sınırsız içecek seçeneklerimizle misafirlerimize hizmet sunacağız” diye konuştu.

“YAKLAŞIK 40 ÇEŞİT KEBABIMIZ VAR”

alakart servisimiz devam etti. Bu sene turizmdeki kötü gidişhattan dolayı bir rakam öngörememekteyiz” dedi. Arpacı sözlerine şöyle devam etti: “Bu sene Ramazan menümüzde, başlangıçta çorbalardan zeytin çeşitlerine, bal, reçel, sucuk, peynir çeşitlerine ve hurmaya; soğuk mezelerde, salata çeşitleri, söğüş, turşu ve mezelere; ara sıcaklarada, içli köfte, fındık lahmacun vekuru dolmaya; ana yemeklerde, Urfa, Fıstıklı ve Sebzeli Kebaplara;

Antep ve Urfa mutfağından, Antep’in Yuvalaması, Ekşili Köftesi, Urfa’nın Unut Beni’si ve tüm kebap çeşitlerinin menülerini oluşturduğunu anlatan Şevket Arpacı, mevsim kebapları olarak Keme, Soğan, Sarımsak ve Yenidünya kebaplarını yaptıklarını kaydetti. Güneydoğu Mutfağı’nın dışına çıkmamaya özen gösterdiklerini dile getiren Arpacı, “Kış aylarının en güzel kebabı Soğanlı Kebap’tır. Mart ayında ise Urfa yöresinde çıkan mantardan yapılan Keme isimli bir kebap türü vardır. Mayıs ayında ise taze sarımsak çıkmaya başladığı zaman yapılan Taze Sarımsaklı Kebap’ımız bulunur. Mevsimsel olarak kebaplarımızı misafirlerimize sunarız. Menüde ana kebaplarımız 16 adet. Ama bunun yanında Ezmeli kebap, Ali Nazik, Yoğurtlu Kebap dediğimiz çeşitlerle devam edersek yaklaşık 40 çeşit kebap yapabiliyoruz” diye konuştu. Ayrıca her gün üç şubeye 8 çeşit baklava çıkardıklarının altını çizen Arpacı, tüm ürünlerini titizlikle seçtiklerini vurguladı.


6

Project1

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

Başyazı Dr.Aydoğan SÜER

aydogansuer@lezzetgazetesi.com

R

12/27/13

Ramazan Alışverişi

amazan, Müslümanlar için hem ruhun hem bedenin terbiye edildiği kutsal bir ay. Oruç tutarken bir bardak suyun, bir lokma ekmeğin kıymetini daha da iyi anlıyor, iftar saatinde sahip olduğumuz nimetler için şükrediyoruz. Ramazan ayına günler kala evlerde de hazırlıklar başladı. Bu yazıda Ramazan döneminde öne çıkan gıda alışverişi üzerinde duracağız. 1- Ramazanın Öğüdü, Nefsi Terbiye Etmektir: Ramazanda aşırılıkların törpülenmesini amaçlarız. Bu nedenle alışveriş konusunda da nefse hakim olmak, bedene saygıyla yaklaşmak öncelikli... Gün içinde oruç tutanlar kadar tutmayanlar da Ramazan’da iftar saati gelince çılgınca yemek yemeye başlıyor. Oysa hedefimiz bedenimizi dinlendirmek ve yılda bir ay olsun, yeme içme konusunda aşırılıklarımızı dengelemek olmalı. Ekonomi arz-talep dengesi ile işler. Yani herkes aynı anda aynı ürünlere hücum ettiğinde fiyatların yükseldiğini gözlemleriz. Bu nedenle kullanılamayacak kadar abartılı alışverişler yapıp kıtlık varmış gibi davranmak gereksiz. Boşu boşuna ürünlerin fiyatını da yükseltmiş oluyoruz. Psikolojik açlıktan kaynaklanan bu zamlara sebep olmamak adına, sakin hareket etmemiz lazım. Biz burada konunun gıda alışverişi kısmına eğileceğiz. Bazen artan talepten dolayı fiyatlar yükseliyor bazen de satıcı, Ramazan’ı fırsat bilerek fiyatı yüksek tutuyor. Bu durumu engellemek için önce kendi psikolojimizdeki abartılı gıda alışverişi yapma isteğini dengelemeye çalışalım. Bireysel olarak herkes dengeli hareket ederse, zaman içinde Ramazan’daki fiyat artışları beklentisi bile dengelenir. 2-Günlük Temel İhtiyaçlara Öncelik Verin: Yemek pişen bir evde bir o evin beslenme alışkanlıklarına göre her zaman gereken ürünler ve bir de zaman zaman kendimize lüks olarak tercih ettiğimiz ya da misafirlerimiz için özel olarak aradığımız lezzetler vardır. Öncelikle bunların farkına varmalı ve mutfakta sürekli gereken şeylerin alınmasına, tamamlanmasına öncelik vermeliyiz. Yağ, salça, hububatlar, peynir, zeytin gibi temel kahvaltılık çeşitleri, çay ve kahve ya da makarnalar sürekli elimizin altında ihtiyaç duyduğumuz ürünlerdir. Mutfak alışverişine önce bu temel malzemeleri tamamlayarak başlarız çünkü diyelim ki yağ eksikse yemek yapılamaz. Bu temel gıda malzemelerini önce satın almalıyız ve eğer kullandığımız markalar, kalitesinden emin olduğumuz ürünler ise, bütçemiz rahatsa, mutfakta yerimiz varsa, bolca alabiliriz. 3-Nadide Ürün Bulursan Kaçırma: Gıda alışverişinin diğer alışverişlerimizden farklı bir yanı var. Bazen tattaki ufacık bir fark için daha yüksek bir fiyat verebiliriz. Bir Antep salçasının peşine düşüp evimize en yakın marketten alışveriş yapmak yerine sevdiğimiz yöresel tatlar için yol parası ve daha fazla zahmeti göze alabiliriz. Bu tarz ürünler için İstanbul’da genellikle Mısır Çarşısı’na, yöresel pazarlara ya da kaliteli şarküterilere bakıyoruz. Her şehirde de bu tarz, kalitesi bilinen çarşılarımız var. Baharatın en iyisini bulmak, pastırmanın güzelini yemek, sıradan bir peynir yerine en iyi Ezine peynirini ya da köy tarhanasını aramak, gıda alışverişinde normaldir. Eğer önceliğimiz “Aradığımız Tadı Bulmak” ise bu noktada önerimiz şu: Eğer sevdiğiniz ve sık sık rastlayamadığınız bir ürün varsa, yani karşınızdaki “nadide” bir parça ise; bu ürün saklanabilir bir ürün mü, tek seferde çok alım yapılabilir mi bunu iyi değerlendirmek lazım. Mesela peynir, zeytin, tarhana, kolay pişen nohutlar, kuru fasulyeler, turşular, reçeller çok alınabilir. 4-Doğru Saklama Koşullarını Öğren: Neyi kaç kilo alacağınızı iyi değerlendirin ve satıcıdan da doğru saklama koşulları konusunda tavsiye isteyin. Örneğin peynirin kendi suyu içinde saklanması onun ömrünü uzatır. Peynirin suyu yoksa altına ıslak bir peçete koyup zaman zaman bu peçeteyi yenilemeniz gerekir. Hububatları kuru ortamda saklamak, kavanozlara ayırıp koymak gerek. Hatta yerleştirirken seçip ayıklayıp yerleştirirseniz gereği halinde yemek pişirirken işinizi hızlandırmış olursunuz. 5-Satıcı Psikolojisi: Alışverişte hep “müşteri psikolojisi”nden bahsediyoruz. Bu bölümde biraz da satıcı psikolojisini konuşalım. Yeme-içme konusuna değer veren insanlar için, iyi bir kasap, iyi bir balıkçı, iyi bir peynir tezgahı bulmak oldukça değerlidir. Nasıl ki her iş bir ekip işiyse, güzel yemek de bir ekip işidir ve ağzının tadını bilen satıcılar hem ürünün en tazesini bulmak hem de ekonomi konusunda en büyük yardımcınızdır. İyi satıcıların çoğu, yemeğin nasıl yapılacağını bile bilir. O yüzden gıda konusunda tavsiyelerini almaktan çekinmeyin. Alışveriş etmediğinizde de hallerini hatırlarını sormadan geçmeyin. Eğer satıcı sizi tanırsa zaman içinde mutlaka size verdiği değer artacaktır. İstikrarlı, müşterisine değer veren satıcılar, zaman içinde ya fiyatlarda bir parça esnerler ya da ellerindeki en değerli ürünleri önce size tattırarak jest yaparlar. Bu da gurme damaklar için oldukça değerlidir. Ayrıca vakit varsa pazarlar, marketler gezilerek, fiyat karşılaştırılması ile alışveriş yapmakta yarar var. Ramazan döneminde harcamalarda ortalama yüzde 30 civarında bir artış yaşanıyor. İftar sofralarını hazırlarken bütçeyi aşmamaya özen gösterilmeli. Yaz döneminde mevsime özel sebze meyvelerdeki fiyat düşüşleri de bu noktada tüketicilere yardımcı olabilir. 6-Öncelik Sağlık: Birçok ürün grubunda daha hesaplı seçimlere öncelik verebiliyoruz. Ancak gıda alışverişi iyi beslenmemizi dolayısıyla sağlığımızı bire bir ilgilendirdiğinden en ucuza kaçmak doğru değil. Vücudumuzun ihtiyacı olan et, süt, sebze, meyve gibi tüm gıda gruplarını yeteri kadar alabilmemiz gerekli. Ramazan döneminde aile bütçemizin elverdiği ölçüde en besleyici gıdalara öncelik vermek önemli… Özellikle annelerin, karbonhidrat ve proteinin ne olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Birçok aile, kilosu 40 lirayı geçen eti nasıl alacağını düşünüyor. Burada eti masaya koyamıyorsak ne yapacağımıza dair alternatifleri bulmak gerekiyor. Proteini, yumurta ile mi tamamlayacaksın, nohut ile mi, tavuk ya da balıkla mı? Sebze ve meyvelerin masadaki yerini biraz genişletmek herhalde Türk toplumunun geneli için faydalı bir tavsiye olacaktır. 7-Ramazana Özel Tatlar: Öyle tatlarımız var ki, bir tek Ramazan’da yiyoruz ve bütün yıl da özlüyoruz. Sıcak sıcak Ramazan pideleri, güllaç, hurma gibi iftar sofralarıyla özdeşleşen yiyeceklerimiz var. Gün boyunca aç kalınca, iftar saatinde o bolluk bereket duygusunu yaşamayı seviyoruz. Bu özel lezzetlerin tadını çıkartırken, dikkat edeceğimiz nokta yine israfa kaçmamak, bedeni ve keseyi çok zorlamamak olmalı. 8-Haftalık Alışveriş: Yemek pişireceğimiz esas pazar ya da market alışverişini henüz yapmadık. Evin gıda alışverişini geleneksel olarak haftalık yaparız. Çünkü sebze, meyve en fazla bu kadar dayanır. Haftalık alışverişte o hafta pişireceğimiz sebzeleri, meyveleri seçmemiz gerekiyor. Dengeli bir dağılım için pişirilecek yemekleri kabaca planlamakta fayda var. Pazarı görmeden önce iki çeşit sebze ve bir çeşit et ya da balık almaya ihtiyacım var diye kabataslak bir hesap yaparsanız, geri kalanına pazarda, markette karar verebilirsiniz. 9-Kaçınmanız Gerekenler: Son kullanma tarihi yaklaşan ürünler, stok eritmek için beşli paket, altılı paket gibi kampanyalar ile sunulabiliyor. Süpermarketler büyük ramazan kolileri hazırlıyorlar. Bu tip gıdalar satın alırken son tarihe kadar kullanıp kullanamayacağınızı değerlendirmenizde yarar var. Ramazan Kolisi alacaksanız, içindeki markaların sizin ağız tadınıza uyup uymadığına dikkat edin. Kolilerin içinde diyelim ki çay çok büyük ama Türk Kahvesi hiç yok, salça çok büyük ama çorba az… Bu tarz detaylara dikkat ederek, marka, fiyat ve evinizde o ürünlerin tüketilme sıklığını dikkate alarak karar verin. Gıdalarda tazeliği anlamak için son kullanma tarihi, ürünün görüntüsü, tadı ve kokusu konusundaki detaylara dikkat edin. 10-Son Anda Alınması Gereken Ürünler: Bazı ürünleri evinizde uzun süre saklamak bereketli bir sofra kurmak için son derece faydalıdır. Sebze meyveleri ise haftalık periyotlarda almak yerinde olur. Gelelim et, balık, tavuk gibi ürünlere… Kırmızı et, tavuk ya da balık alırken, pişirme tarihine en yakın zamanda satın almak gerekir. Yine çiğköfte gibi bazı özel lezzetler, mayonezli, tavuklu, kremalı ürünler, olabildiğince çabuk tüketilmelidir. Bu ürünler, soğuk gıda zinciri için yer alması gereken ürünlerdir. Çocuklara alınan dondurmalar da dahil, bu ürünleri aldıktan sonra çarşıda pazarda sıcakta, arabanın bagajında dolaştırmak risk içerir. Süpermarkette, kasaya en yakın yerlere et bölümleri konulmalıdır. Et, balık, tavuk gibi ürünleri, alışverişin sonunda arabaya ekleyin, yolda giderken sıcakta bekletmekten kaçının ve eve ulaştığınız anda buzdolabına yerleştirin.

Lezzet peşinde

Kumsallarla eşsiz doğanın birleştiği yer

I S A D A IM R A Y İ K İ D İ K L A H

Betül ALTINBAŞAK

M

ount Atos Dağı Pazarlama ve geçmeden önce erkek ziyaretçilerin ve rahiplerin bulunacağı son dünyeİletişim Koordinatörü Mavi mekan olarak görülüyor. Küçücük ria Papa, Teodora Karagüçarşı merkezi, kendine özgü mimariloğlu ve Halkidiki’nin güzel insanlarısi, restaurantları, dükkanları, pastanın ev sahipliğinde Halkidiki’deydik. neleri , kilisesi ile sizi büyük şehirleİlk gezimizi bundan iki yıl önce Lezrin keşmekeşinden bir anda başka bir zet Dostları Derneği Başkanımız Vasaleme götürüyor. Ouranopolis’de, ilk fi Pakman ile birlikte yapmıştık. Türnoktamız 3 gün boyunca misafir olakiye ve Fransa’dan küçük bir grupla cağımız güler yüzlü işletmecilik anyaptığımız 2. gezide bu sefer Mount Atos Dağı’nın farklı güzellikleri ve lez- layışı ve klasik Yunan renklerinin ağırlıkta olduğu mavi ve beyazın fezetleriyle tanıştık. rahlığını taşıyan Skıtes Hotel oldu. Eğer bu yaz, sıcacık kumsallarOtel Sahibi Karin Bohn’un anneanla eşsiz doğanın birleştiği , tertemiz nesinin Bursalı, dedesinin Ankaralı ,turkuaz bir denizin sizi beklediği saolduğunu yaptığımız sohbette öğrende ama kendi içerisinde bir çok güzeldik. Ertesi sabah, gecenin karanlığınliği barındıran bir tatil hayali kuruda çok da anlayamadığımız mis gibi yorsanız Halkidiki Yarımadası’nı da bir hava ve yemyeşil doğa, bizi penceplanlarınız arasına hızla almalısınız. relerimizden süzülen ışıkla karşıladı “Halkidiki Yarımadası’nda . Uyumanın büyük bir her yıl mayıs ve hahaksızlık olacağı düziran ayları içerisinşüncesiyle mercan gide “Athos Dağı Bölbi denizi, küçük balıkgesi Gastronomi Festivaçı teknelerini karşımızda li “düzenleniyor. Lezzet yükselen dağı ve adaları minMeraklıları, yazarlar, ganetle selamladık. Adada zetecilerden oluşan bir Türkiye’ye ve Türklere ilçok insan bu dönemde gi şaşılacak kadar fazla. adaya ayrı bir renk katıyor.” Türkçe şarkıları, keliİşte Mount Athos’un eteklerin- Marzipan meleri Yunan aksanıyla de Halkidiki Yarımadası’nda arkadaşhiç beklemediğiniz bir anda duyarsalarımızla birlikte lezzet ve doğal günız hiç şaşırmayın. Nitekim 12 yaşızelliklerin keşfine çıktığımız 3 günün na kadar İstanbul’da Arnavut Köy’de özeti ; Selanik’te indiğimiz havaalayaşayan Kostas Mineros ‘da bu kişinın adıyla keşfimiz başladı. Adı, Makedonya Havaalanı olarak geçiyor. Hi- lerden birisi. Şayet Stratoni’deki mütevazi restaurantına misafir olursakaye uzun ancak Makedonya’nın banız Rum aksanıyla konuştuğu Türkğımsızlığını ilan etmesinin ardından çesiyle harika bir sohbete dalar hatta Yunanistan bu ismi taşımalarına itiraz ediyor ve süreç hala devam ediyor. eşinin elleriyle hazırladığı geleneksel lezzetlerle hazırlanan masada birlikVarış noktamız Yarımadanın Atte “ Benim Güzel Manolyam” şarkısıhos Dağına açılan kapısı olarak görünı söyleyebilirsiniz. Adalı hanımlalen Ouranopolis’di. Burası, cennet rın en etkileyici meziyetlerinden bigibi koyları ve müthiş doğasının yarisi marzipan yapımı .Yapımında öynı sıra yarımadanın Kutsal Dağ olale bir incelik, el becerisi var ki bahsetrak da kabul edilen manastır diyarına

Türk hamamı

CAKES&BAKES’TEN

Ramazan’a özel lezzet

Hurmalı cheesecake

B

TA’nın sevilen markalarından Cakes&Bakes, Ramazan sofralarının vazgeçilmezi hurmayı cheesecake ile buluşturdu. Hem hafif hem lezzetli bu pastayı Ramazan ayı boyunca tüm Cakes&Bakes’lerde tadabilir, cheesecake’in bambaşka bir halini keşfedebilirsiniz. Sıcacık kahveleri ve farklı lezzetleriyle keyifli molaların adresi Cakes&Bakes, şeflerinin maharetli ellerinden çıkan ve Ramazan’ın olmazsa olmazı hurmayı cheesecake ile buluşturan bu lezzet, iftar sonrası çay saatlerine keyif katıyor. Hurmalı cheesecake’i Ramazan ayı boyunca tüm Cakes&Bakes’lerde tadabilirsiniz. Cakes&Bakes Türkiye’de İstanbul Atatürk Havalimanı iç ve dış hatlar bölümünde, Ankara Esenboğa Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, UNIQ İstanbul içinde yer alan Foods in the Woods, Yenikapı ve Bostancı İDO iskeleleri, Yenikapı-Bursa ve Yenikapı-Bandırma hatlarında sefer yapan hızlı feribotlarda, İstanbul Fenerbahçe ve Bostancı BP benzin istasyonlarında misafirlerini bekliyor. Cakes&Bakes, yurt dışında Tunus Makedonya, Salalah ve Medine’de hizmet veriyor.

lamamanızı tavsiye ederiz. Yine SidYaka iğnesi inceliğindeki zerafetle ro Bölgesindeki kazılarda çıkarılan şekillendirilmiş hamurlar 10 dakiTürk Hamamı ve cami de gezilip göka fırınlanıyor. rülmesi gereken yerler arasında. Pansion Katherina’da Athos Dağı’nın bir özelliği de Harika lezzetler dedik ya, PansiManastırları. Özyönetime sahip on Katherina’da uygulamalı bir yeManastır Kenti’ dünya çapında bir dua etme merkezi olarak da görülü- mek atölyesine katılarak nefis bir deniz mahsulleri makarnası yapyor . Burada 2200 rahip yaşıtık. Mücver, balık köftesi, jumbo yor ve Bizans Mimarisine sakarides, adanın klasik lezzetlehip 20 manastır, 800 hücre, ri arasında. Domates kurulu ek12 keşiş odası bulunmaktaymeklerde nefisti ama sanırım en mış. Sadece erkek ziyaretçileŞef Loic büyük puanı, cevizli kurabiye ri kabul ediyorlar . OuranouPasco’dan, aldı. Ouranoupolis’de güzel bir poli’den her gün Athos SEA Walnut Cake akşam yemeği için tercihleriCRUISES’a ait gemiler kalkıwith nuts ikramı yor ve yaklaşık 4 saat süren Aristotales nizden birisi de hiç düşünmeden Lemoniadis olabilir. Biz çok şansbir geziyle manastırların hikayelelı bir dönemde misafir olduk. Fransız rini size anlatıyor. Halkidiki için komemek, ortaya çıkan ürünlerin güzelŞef Loic Pasco bir haftalığına Lemoninuşulması gereken çok önemli konuliğini görmezden gelmek sanırım büadis’e gelmişti ve Fransız Muftağı ile yük haksızlık olur. Marzipan çiçekleri, lardan birisi de Batı düşüncesinin iki Athos Dağı Mutfak Kültürlerini birfilozofundan birisi sayılan Aristota( bademler) vakti gelince toplanıyor, leştirerek bize eşsiz lezzetleri sundules elbette ki. UNESCO Genel Kuruşekerle sabırla dövülüyor. Ardından lu, Yunan filozofu Aristoteles’in 2400. lar. Yaptığımız bu gezinin ada halkıybir hamur yapılıyor. Daha sonra küla aramızda ortak bir dili vardı; sevgi doğum yılı olan 2016 yılını Aristoteçük toplar haline getirilen bu bademles yılı ilan etti. Aristotales Parkını ve ve güleryüz… Altın bir kumsal, sadeli hamurlar, bir seramik sanatçısının lik, sakinlik pırıl pırıl bir deniz , deniz Aristoteles’in evi olduğu düşünülen maharetli ellerinden çıkarcasına birürünleri ve salatalar diyorsanız Halkidoğa harikası bölgeyi ziyaret etmebirinden şahane çicekler halini alıyor. diki sizi bekliyor olabilir. den Halkidiki Gezinizi tamam-


e Project1

Lezzet ve sağlık

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

DOKTOR VE DİYETİSYENLERİN R

7

RAMAZAN TAVS İ YELER İ

amazan ayı birleştirici, birbirimize olan anlayışımızın ve paylaşımımızın arttığı yılın en özel ayıdır. Bu özel ayda kurulan mükellef sofralar, hem iftarı hem de sahuru daha da anlamlı kılar. Ancak tüm ayı sağlıklı ve amacına uygun tamamlayabilmek için, masalarımızda lezzetli ve sağlıklı yiyeceklerin bulunması çok önemlidir. Her dönem olduğu gibi Ramazanda da süt ve süt ürünlerini sofranızdan eksik etmeyin. Süt, yoğurt, ayran içeriğinde başta protein ve kalsiyum olmak üzere 50 den fazla besin öğesi içerir. Bu bakımdan en temel yiyecek grubunu oluştururlar. Razaman ayında da lezzetten ödün vermeden sağlıklı beslenmek için yoğurt, ayran ve peyniri sofralarınızdan eksik etmeyin.

SAHUR İÇİN MENÜ

SEÇENEKLERİ (Kahvaltı türü yiyecek ve içecek ağırlıklı)

YEDİKLERİMİZ KADAR, İÇTİKLERİMİZ DE ÖNEMLİDİR. Süt, ayran bizi beslemekle kalmaz, aynı zamanda su ve elektrolit dengesini sağlayarak yaşamımız için önemli rol üstlenir. Sıcak günlere rastlayan Ramazan ayında süt ve ayran besleyici olması yanında susuzluğu giderir ve harareti önler. Sahur ve iftarda rahatlıkla tüketebileceğiniz süt ve ayran en sağlıklı içecek olması sebebiyle ilk tercihiniz olmalıdır. Vücut ağırlığımızın yarısından fazlası içi minerallerle dolu bir deniz gibidir. Yaşam su içinde gerçekleşir ve sürdürülür. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri ve bu sayede vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi, vücudun sıvı dengesinin korunması ile mümkündür. Ramazan ayında oruç sırasında uzun saatler hiçbir şey yiyip içememek vücuttaki su ve elektrolit dengesini bozabilir. Su ve mineral eksiği oluşmaması için su ile beraber özellikle sahurda süt, iftarda ise yoğurt ve ayran tüketilebilir. Sahurda yemek, tatlı ve çorba yemek isteyenler ise mutlaka süt, yoğurt, labne gibi peynirlerin kullanıldığı yemek, tatlı ve çorbaları tercih etmelidir. İftar sonrası meyve ile beraber süt içmek de kan şekeri dengenizi koruyarak şekerinizin hızlı yükselmesini önler. Yemek için kalan sınırlı sürede hem besinsel ihtiyaçlarımızın giderilmesi hem de sıvı dengesinin sağlanması en temel besin grubu olan süt grubu sayesinde gerçekleşir.

RAMAZAN AYINDA ÖĞÜNLERİMİZ DEĞİŞİYOR Ramazan ayında en önemli değişiklikler öğün zamanında, yemek miktarlarında ve tercih edilen besinlerin çeşitlerinde olur. Örneğin normal zamanda kişi 4-5 öğünde beslenirken öğün sayısı 2-3’e düşmektedir. Oysa bedenin ihtiyacı olan enerji, protein, vitamin, mineraller ve en önemlisi kalsiyum ihtiyacı azalmaz, Ramazan ayı boyunca da yeterli olarak beslenme ile karşılanması gerekir. Süt, yoğurt, ayran ve peynir Ramazan ayında tüketilebilecek en yüksek kalsiyum kaynağı besinlerdendir. Süt içeriğinde kalsiyum, protein, yağ, karbonhidrat, fosfor, magnezyum, potasyum, B vitaminleri ve daha birçok aktif öğeyi içinde dengeli olarak barındıran yegâne besindir. Üstelik süt, yoğurt, ayran ve peynir çorbalardan tatlılara, sulu yemeklerden böreklere kadar Ra-

1- KLASIK KAHVALTI MENÜSÜ ● Haşlanmış yumurta ● Beyaz peynir ● Süt ● Domates-biber-salatalık ● Tam tahıl ekmeği (tereyağ veya labne sürülebilir) ● Ceviz ● Taze veya kuru meyve (karpuz, şeftali, kayısı)

RAMAZANDA SÜT, YOĞURT, AYRAN VE PEYNİRİ SOFRALARINIZDAN EKSİK ETMEYİN

mazan boyunca yiyebileceğimiz geleneksel lezzetlerimizin içinde de kullanılabilir. Yani çok fazla kullanım alanına sahiptir ve her zaman keyifle tüketilir. Sahurda bir-iki bardak süt içmek kişinin daha uzun süre tok kalmasını sağlar, susuzluğu giderir, konsantrasyon bozukluğunu önler, daha sakin ve zinde bir gün geçirilmesini sağlar, sindirim sistemini düzenler, kronik hastalıklardan korur, kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur ve kan şekerini dengeler. Ramazanda her gün düzenli olarak süt, ayran, yoğurt, peynir tüketerek kas ve kemik sağlığınızı koruyun. Kemik sağlığınız için 1 günün bile çok önemli olduğunu unutmayın. Yaşamın her döneminde kemik sağlığınıza önem verin. Ramazan ayı çabuk geçer diyerek önleminizi almayı ihmal etmeyin. Kemik sağlığınız için bir günün bile büyük önemi var. Günlük kalsiyum ihtiyacınızı karşılayamadığınızda kemiklerden kalsiyum çekilir ve vücut-

ta kullanılır. Kalsiyumu çekilen kemikler ileri yaşlarda osteoporoz gibi hastalıklar sonucu daha kolay kırılır ve bu kırıklar yaşamınızı tehdit eder. Bu nedenle Ramazan ayı süresince ve diğer dönemlerde günde en az 1 bardak süt ve 1 bardak yoğurt ile birlikte labne gibi taze ve kalsiyumdan zengin peynirleri yiyerek ve elbette ki sağlıklı ve besleyici bir içecek olan ayran içerek kemiklerinizi kalsiyumdan yoksun bırakmayın. Rahat ve sağlıklı oruç içi dikkat edilmesi gerekenler: ● Gece geç saatte yemek yiyip yatmayın, imsak vaktine yakın saatlerde kalkıp sahurunuzu yapın. Gece yiyip yattığınızda öncelikle reflü olmak üzere önemli sindirim sorunları ile karşı karşıya kalabilirsiniz. İkinci olarak da oruç olunan saati yani aç kalınan süreyi uzatarak bedeninizin daha fazla yorulmasına yol açarsınız. ● Mutlaka sahura kalkarak hafif ama yeterli bir kahvaltı öğünü yiyerek oruç tutun. Kahvaltıda tüketilen, peynir, süt, ekmek, söğüş sebzeler, meyve ve yumurta tok kalmanızı sağlar ve ağır olmadığı için sizi midenizi ve sindirim sisteminizi yormaz. ● Sahuru abur-cuburlar ile geçiştirmeyin. Özellikle süt, peynir, yumurta gibi protein ve kalsiyumdan zengin bir kahvaltıyı tercih edin. Abur-cubur tabir ettiğimiz hızlı tüketilen ancak besleyici değeri düşük birçok yiyecek ve içecek ne yazık ki yağdan, kafeinden, tuzdan ve kaloriden zengin ancak ihtiyacımız olan besin maddelerinden yoksundur. 1 aylık oruç sonunda bedeninizin yorgun ve hasta düşmemesi için bu uyarımızı dikkate alın ve sahurda mutlaka kahvaltı edin.

● Süt grubu, et grubu, sebze-meyve grubu ve tahıl grubu yiyeceklerden en az bir çeşit olmak üzere sofranızda tümünden bulundurun. Karma ama dengeli menüler yapın. Çünkü vücudumuz birçok besin maddesinin vücuda alınması ile birçok doku ve organın koordineli çalışması ile fonksiyonlarını mükemmel bir şekilde yerine getirir. Yeterli ve dengeli beslenmenin en temel esası da ihtiyaç duyulan besinlerin her öğünde yeterince alınmasıdır. ● Ağır tatlılar yerine gereksiniminizi karşılayacak daha hafif sütlü tatlıları tercih edin. Örneğin; 1 kase sütlacın size kazandırdığı besin maddelerini hiçbir hamurlu tatlı kazandıramaz. Ayrıca sıcak yaz günlerinde sütlü tatlılar hafif olması sebebiyle ağırlık yapmaz, kolay sindirilir, mutluluk verir ve tok tutar. Süt ile meyvenin bileşiminden oluşan meyveli süt ve milk shake’ler de en besleyici ve serinletici içecekler olarak sahur sonrasında tüketilebilir. Oruç tutarken asıl içeceğiniz süt ve yoğurttan yapılırsa daha iyi olur. Yemek sırasında dereotlu ve salatalıklı ayran, meyvenin yanında tarçınlı süt gibi farklı içecekleri deneyebilirsiniz. Aşırı yağlı beslenmeyin. Kızartmalar, kavurmalar ve aşırı yağlı beslenmek vücudunuzu yorar ve ağırlık verir. Zinde bir vücut ile güne başlamanızı engeller. Farklı lezzetler ile hafif ama sağlıklı yemekler yaparak konuklarınızı ağırlayabilirsiniz. Örneğin; yemek, çorba ve tatlılarınızda tereyağı, krema, süt ve labne pey-

2- OMLET MENÜSÜ ● Yağsız tavada bol sütlü, peynirli, sebzeli omlet ● Süt veya yoğurt veya ayran ● Tam tahıl ekmeği ● Taze veya kuru meyve 3-MAKARNA MENÜSÜ ● Zeytinyağlı sebze yemeği ● Kepekli makarna- peynir (suyu çektirilerek tereyağ ve zeytinyağı konularak pişirilmiş) ● Yoğurt veya ayran 4-SANDVIÇ MENÜSÜ ● Kepekli sandviç ekmek (malzemelerin yerken düşmemesi için labne peyniri ekmeğe sürülebilir) ● Izgara veya közlenmiş sebze ● Izgara köfte veya haşlanmış tavuk veya ton balığı ● Salata ● Süt veya ayran ● Taze meyve İFTAR MENÜSÜ İÇIN ÖRNEK İftarda yemeklerinizi yavaş yemeye özen gösterin ve mümkünse iftarı ikiye bölün. Peynir, zeytin hurma ve su ile orucunuzu açıp; çorbanızı içerek ilk bölümü bitirin. 30 ile 60 dakika sonra ana yemek yanında ayran, yoğurt ve salata tüketmeyi ihmal etmeyin. Kıtlık varmışçasına hızlı yemek, sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olur. Bu nedenle uzun süren açlık ya da sahurda çabuk yiyip uyuma isteğinin çoğu kişide sindirim sistemi rahatsızlığı yarattığı unutmayın. BÖLÜM ● Su, hurma, zeytin, peynir ve 1 küçük dilim pide ● Yoğurt çorbası ● Çoban Salata ● bölüm ● Sebzeli et sote ● Makarna ● Cacık ● Çoban Salata ● Tatlı: Kazandibi ● Ara Öğün: Meyve ve süt

nirini, deneyebilirsiniz. Krema, labne, süt, yoğurt ve tereyağ gibi yemeğe hem lezzet hem de besleyicilik katacak malzemeler özgün tatlar oluşturmanız için size fırsat verir. Kan şekerini hızla yükseltmeyen, yani glisemik indeksi düşük tam tahıllı ekmekler, esmer (kepekli) makarna, kuru baklagiller gibi besinleri tercih edin.


8

Lezzet yolu

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

GELECEK BALIK’ta

BALIKÇILARIMIZ ORKİNOS İÇİN AKDENİZ’DE Mete ALPAY

metealpay@lezzetgazetesi.com

FISH SEA, MOLLUSQES, CRUSTACES (2)

B

elçika ve Ingilterede yaşadığım senelerde her cuma kızartma fileto kuzey denizi balığı olan COD ve HALİBUT özel dökme hamuruna bulanıp -yüzme- tabiri olan derin yağda yüzdürülerek pişirlir ve iri kesilmiş kıtır patates kızartması ve tartar sos ve “malt” sirkesi ile satılırdı Balıkçılar 6 ay boyunca avlanır gemide balık işlenir filetolar kalibrelerine göre “flash”buz da saklanır:ve dönüşte:satışa sunulur du Bu seneler ce sürdü Tabii diğer Avrupa balıkçılarıda bu ganimetten istifade etmek istediler Ve yavaş yavaş bu tür etli lezzetli balıklar azald pahalandı Artık “orta hallinin” diyeti olmaktan çıktı Balıkçı filoları hurdaya döndü Herkes acı acı düşünürken Ve sürpriz sürpriz Süper marketler de TÜRK Malı Levrek Çupra bütün veya fileto satılmaya başlandı! Evet yanlış okumadınız Türkiye dört bir tarafı denizle çevrili İngiltere ve Irlanda ya ve Avrupanın birçok memeleketlerine deniz suyunda ki Baluk Çifliklerinde yetiştirdiği-üstün kalite- balıklarını artık Avrupaya gururla satıyordu Hem çeşit artmıştı mesela Mercan KalkanSinarit gibi etli ve al benisi olan balıklarda üretime eklenmiş balıkların gramajı artmış 500-750 ağırlıkta Çupra ve Mercan üretilebiliyordu Bu başarının SIRRI tabii ki uzun senelerin tercübesine dayanır yetiştirme tekniklerinde ki INNOVATİON ve bence en önemlisi doğal gıda-sentetik değil- ile beslenmeleri ile bu başarıyı yakalamışlar ve çıtayı daha da öteye Kalkan balığı ürünleriyla taşımaktadırlar Eğitmen Aşçı olarak-Balık Et tavuk sebze dahil her ürünü mevcut tekniklerine göre pişirmeyi uygularım Mercan Çupra Kalkan gibi etli bütün balık Levrek gibi filetosu veya çinekop palamut Lahos tekir barbun hamsi çinekop gibi ufak balıklar Lipsoz Fener iskorpit Kırlangıç gibi ayrı tatlardır Etlerinin “textür”leri değişiktir bütün kalır veya kolayca parçalanır Japonlar la çalıştığım süreçte tap taze iri(#800g-1kg) bir Mercan balığını derisini içini iyice temizleyip yıkadıktan sonra ince uzun bıçakları ile SHASHİMİ’ye uygun ince dilim kesip sunmayı başardılar balık uzaktan sanki hiç el deymemiş gibiydi soya wasabi ile götürdüler! Evet her balığı pişirme telaşına kapılma ve yanlış teknik uygulayıp hem kendini hem balığı rezil etme! Sinarit hele irisi hemen ızgara düşünme!Uzak doğulu Londra da tanıştığım Mike balığı kazıyıp temizledikten sonra(unutma pulları kazıma işlemi balığın içini boşaltmadan yapın) sırt tarafından ve kılçığın iki tarafından-resme-doğru fileto bıçağı ile yüzerek karın kısmına iniyor kılçık bütün olarak çıkıyor Kafa kalıyor tabii solungaçlar ve içi temizlendikten sonra ’Egzotik’sebzeli iç hazırlanıyor ince Jüliyen taze zencefil ’lemon grass’ havuç çili biberi yeşil biber sarmısak misket limon rende taze kişniş (Muli)beyaz uzun turp tuz biber taze soğan sotele hafif soya ile topla tadını ayarla Sinagrit içini doldur üst kısmını parçalamadan dik fırında buharda 30 dak pişir… veya “Kur Buyyon” da pişir. “Court-Bouillon”=Kur Buyyon aromatik balık suyu yapılış 1 litre su için 2-3 adet Beyaz Balık kılçıklar tercihan levrek dil çupra mezgit maydanoz sapı kereviz sapı rezene sapı dereotu taze soğan havuç dilim limon dilim kaynama noktasına getir ‘Kurbuyyon’ dediğimiz aromatik balık suyu da nazik balık ürünü POŞE edilir Derisi alınmış levrek fileto rulo şekline getir istenirse ortasına karides veya uygun bir balık püresi sürülür streç film ile kaplanır hafif sertleşinceye kadar poşe edilir…Süzülür streç film soyulur balık velouté sos veya karides istakoz veya kerevit kabuklarından yapılan (muhteşem iezzetli)bir BİSQUE sos ile servis edilir. ÇUPRA(DORADE) Fransanın güneyinde iri bir çuprayı temizleyiptuzladık yağladık gövdesinin iki tarafına biberiye dalları ile sardık 2 parçalı ızgaraya koyup kömür ateşi üzerinde zaman zaman alt üst ederek hiç parçalamadan ve natürel tadında pişirdik yaz salatası ile ve Fransız baget Roze şarap ile “gömdük”! Not un kullanmadık! “CRUSTACEANS” terimi ’özel bir zırhla kaplı’manasında deniz Şövalyeleri yani Istakoz yengeç böcek Jumbo karides hepsinin üstü düşmana karşı koruyucu bir kabukla kapl antenler ve yakaladımı hiç affetmeyen kıskaçlar ile donanmışlardır Etleri lezzetlidir fazla pişerse sertleşir POŞE veya ıZGARA mükemmel netice verir Her istakozun karın kısmında “THOMALY”koyu gri”bir madde ve dişilerde denk gelinirse bulunan balık yumurtası ‘CORAL ‘ ekstra lezzet arayıcıları için muhakkak soslarda kullanılmadır Tabii ki kabukların özündeki iyot deniz tuz mineralleri balık çorbasını lezzetendirmek veya hazırlanması oldukça zahmetli ve ender tadı olan BISQUE sos için çok önemlidir. Devam edecek...

Dünya “ SUSHİ ‘cilerinin ve’ TON BALIK’ üreticilerini gözdesi ORKİNOSLAR, Türk balıkçılar tarafından Akdeniz’de avlanıp, Eğe’deki Çiftliklerde büyütülerek Japonya’ya ihraç ediliyor.

Açık deniz ‘ORKİNOS AVI’ başladı

O

rkinoslar, Akdeniz sahil şeridinde ve Kıbrıs açıklarında avlanıyor. Bu yıl bereketli olması beklenen av sezonuna 50 m.lik tekneler çıkacak. Akdenize bu yıl 19 tekne dümen kırdı. En hızlı balıklardan, orkinosları avlayabilmek için büyük ve güçlü motorlara sahip tekneler gerekiyor. Av döneminde Akdeniz’e Cebelitarık Boğazı’ndan sürü halinde giren orkinoslar, avlandıktan sonra balıkçı çiftliklerinde 400 - 600 kilograma ulaşana kadar yetiştiriliyor ve ağırlıklı olarak Japonya’ya ihrac ediliyor. Akdeniz’de Orkinos Avlanma Kotaları AB % 56 Fas % 9,48 Tunus %,7,48 Libya % 6,99 Türkiye % 4,15 " Adaletsizlik burada başlıyor " diyen ve Türk balıkçılık sektörünün bugün geldiği durumun AB’li rakipleri korkuttuğunu ifade eden, İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yön. Kur. Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, Akdeniz’in en uzun sahillerden birisine sahip olmasına ve gelişmiş teknolojisine rağmen

Türkiye’ye ayrılan kotanın azlığından yakınan, geçen av sezonunu 52 milyon dolar ihracatla kapattıklarını kaydeden Sagun, bu yıl ki hedefin 60 milyon dolar olduğunu söyledi. " Bizzat katıldığım ve gemide kaldığım, denizlerin en değerli ürünü orkinos avı sezonu 26 Mayıs’ta başladı. Hazırlıklarını tamamlayan 19 tam donanımlı büyük balıkçı teknesi, 52 destek/çeki gemisiyle birlikte 24 Haziran’a kadar kısmetimizi denizlerde arayacağız." dedi. Bizde " Vira Bismillah Rastgele " diyor, hayırlı avlar ve kolaylıklar diliyoruz.

Soslu TON BALIK Konserveleri Yakında MARKET Raflarında SASU tarafından “Damak Tadımıza” uygun Acılı, Hardallı, Zeytinyağlı, Sade, Mayonezli, Barbekülü ve Çeşnili TON BALIK Lezzetleri Ekonomi ve Gastronomi Basınına tanıtıldı.

24

Mayıs sabahı SASU A.Ş. Y.K.Bşk. Ali Can Yamanyılmaz, Nil Ece Yamanyılmaz ve Nezih Yamanyılmaz ev sahipliğinde CVK Park Bosphorus Hotel, İzaka Restaurant’da düzenlenen kahvaltılı basın toplantısından sonra, yazılı ve görsel basın mensuplarına tattırılarak test ettirilen SASU Soslu Ton Balık Konserveleri'nin özgün lezzetleri tadanlardan TAM NOT aldı. Yamanyılmaz, basın mensuplarına; " Bu tarz sağlıklı ve inovatif ürünlerin, dünya pazarlarına ihracatında lideriz, yurt dışında beğenilen ve tüketimi çok yaygın olmasına rağmen henüz Türkiye’de bulunmayan, ‘Soslu Ton Balık Konserve’lerini SASU markasıyla çok kısa bir zamanda yurt genelindeki market raflarında görmeye hazır olun." müjdesini de verdi.

TÜRKİYE’NİN İLK ‘SOSLU TON BALIK KONSERVELERİ’ SASU TON BALIK’TAN.. Türkiye Lezzet Hareketi Başkanı ve Gazetemiz yayın yönetmeni M.Vasfi Pakman'ın da katıldığı ve yoğun katılımla gerçekleşen basın buluşmasında, keyifli bir kahvaltı ve sohbet sonrasında Ali Can Yamanyılmaz, sektörle ilgili bilgiler de verdi. Türkiye’nin konserve ton balık tüketiminde dünyanın çok gerisinde kaldığına dikkat çeken Yamanyılmaz, “AB’de kişi başı konserve ton balık tüketimi yıllık 4 kg, Orta Doğu’da 5 kg iken Türkiye’de 100 gramı bulmuyor. 2 milyon tonluk dünya konserve ton balık pazarında Türkiye 12 bin ton üretim ve yaklaşık 5 bin ton ihracat ile 159 ülke arasında 52.ci sırada. Bu rakamlar, Türkiye gibi büyüme potansiyeli olan, genç nufusa sahip

bir ülke için oldukça düşük. Zaten balığı az tüketiyoruz, konserve balıkta ise tüketim daha da içler acısı durumda. Sağlıklı beslenme menülerinin ilk sırasında olmasına rağmen, konserve balık tüketmeyi bilmiyoruz” dedi. Dünyanın birçok ülkesinde marketlerde konserve balık raflarının çok büyük ve zengin olduğuna dikkat çeken Ali CanYamanyılmaz, Türkiye’de ise durumun tam tersi olduğunu, birçok ürününün arasında kaybolup gittiğini belirtti. Türkiye’ye balığı sevdirmek, vatandaşlarımızın sofralarına getirmek, raflara çeşitlilik ve zenginlik getirerek konserve balık pazarını büyütebilmek için inovasyona ağırlık veren SASU ; 2013 yılında ürettiği "Acılı Adana" ürününden sonra, Mayonez Soslu, Hardal Soslu, Barbekü Soslu, Sebzeli Çeşni, Jalapeno Biber Soslu ürünleriyle Türkiye’de de "Soslu Ton Balığı Konservesi" dönemini başlatmış oldu. ‘Yurtdışında soslu ton balığı konservesi yeni bir kavram değil, sadece soslar ve aromalar ülkeye göre farklılık gösterebiliyor. Biz de tüketicilerden aldığımız geri dönüşleri değerlendirerek, bu sağlıklı ürünleri onların damak tadına uygun, severek tüketecekleri lezzetlerde ürettik.’ diyen SASU yöneticileri, SASU TON BALIK ürünlerinin, tadanlar tarafından çok beğenilmesinden duydukları mutluluğu konuklarıyla paylaştılar.

SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ ‘FUTURE FISH EURASIA’ FUARI’NDA BULUŞTU

T

ürkiye’nin TEK su ürünleri fuarı olan ve bu yıl 8.si yapılan Future Fish Eurasia Uluslararası Su Ürünleri İhracat ve İşleme, Akuakültür ve Balıkçılık Teknolojileri Fuarı, 2 - 4 Haziran 2016 tarihleri arasında, Fuar İzmir (Gaziemir) D Salonu’nda, Avrasya Fuarcılık tarafından organize edildi. Fuarın resmi açılışı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından yapıldı. Açılış törenine, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü M. Altuğ Atalay, Ege Su Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel ve Norveç Büyükelçisi Ekselansları Janis Bjørn Kanavin de katıldı. Fuar'da aralarında Amerika, Almanya,

Norveç, Fransa, İtalya, İsrail, Fransa, İspanya, İngiltere, Japonya ve Vietnam’ın da bulunduğu 24 ülkeden 158 firma ürünlerini sergiledi. Fuarda ülkemizin önde gelen balık üreticileri, KILIÇ DENİZ, GROUP SAGUN, PINAR BALIK, taze, dondurulmuş ve işlenmiş ürünleriyle katıldılar. Ayrıca, su ürünleri sektörünün tanıtım grubu STG'nin, yerli ve yabancı profesyonel ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelen standlarında ünlü balık pişirme ustası non stop deniz ürünleri ikramı yapıldı. Deniz ürünlerinin işleme ve paketleme tesislerinin yanı sıra; yem ve otomatik yemleme sistemleri, akuakültür ekipmanları, su ürünleri iÐleme ve ambalaj makinaları, soğutma sistemleri, buz makinaları, aÐı, ilaç ve dezenfektanlar gibi su ürünleri sektörünün ihtiyaç duyduğu geniş bir ürün yelpazesi tanıtıldı. Future Fish Eurasia 2016 Fuarı içinde düzenlenen Ortadoğu ve Asya Akuakültür Forumu “Middle East&Central Asia Aquaculture (MECAA)” Dünya ve Avrupa Akuakültür Dernekleri’nin desteği ile gerçekleştirildi. Dünya Balıkçılığının lideri NORVEÇ'in ülke olarak katıldığı ve Türk balıkçılarını bilinçlendirdiği fuara; Türk üreticiler olmak üzere, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler’den sektör temsilcileri ile MECAA Konferansı katılımcılarının da aralarında bulunduğu, 5.872 projesyonel ziyaret etti. Özellikle makina ekipman satışlarının yoğun olduğ fuarda, taze/donuk, işlenmiş balık satışları da yapıldı ve yeni iş bağlantıları kuruldu. Future Fish Eurasia Fuarı ve MECAA 2016 Konferansı T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Dünya Akuakültür Derneği, Avrupa Akuakültür Derneği, Ege İhracatçı Birlikleri, İstanbul İhracatçı Birlikleri, Su Ürünleri Tanıtım Grubu, Su Ürünleri Mühendisleri Derneği, İzmir Ticaret Odası, KOSGEB, Uluslararası Eurofish organizasyonu, Marevent ve sektörün tam desteği ile organize edildi.


Project1

Lezzet markaları

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

9

Bu RAMAZAN KOSKA’ sız geçmez! KOSKA YÜZLERCE ÜRÜNÜ İLE RAMAZAN SOFRALARINI TATLANDIRIYOR! Helva, reçel, tahin ve pekmez çeşitleriyle sofraların vazgeçilmez lezzeti KOSKA, Ramazan’da da geleneksel tatlarıyla, iftar ve sahur sofralarını lezzetlendirecek.

KOSKA Yön. Kur. Üyesi Emin Dindar

K

lasik Türk lezzetlerini son teknoloji yöntemlerlesunan Koska, helva, reçel, tahin ve pekmezinde yer aldığı yüzlerce ürünü ile Ramazan sofralarını lezzetlendirecek. Uzun süren oruç sürecinde hem enerji ihtiyacını karşılamaya hem de tok tutmaya yardımcı olan ürünleri ile Ramazan ayında da vazgeçilmez olan Koska ürünleri, 7’den 70’e her yaşa hitap ediyor. Geleneksel tatların gözde olduğu Ramazan ayında Koska’nın sade, çikolatalı, fıstıklı helvaları, enerji deposu tahin ve pekmezi iftar ve sahur sofralarına tat katarken, yaza uygun kuru meyve parçacıklı, cevizli ve karamelli yaz helvaları ile de tüm aile fertlerinin ilk tercihi oluyor. Koska ürünleri nazar boncuklu Koska Mağazaları, tüm zincir marketler ve koska.com.tr internet adresinden satışa sunuluyor. İFTAR SOFRALARI, KOSKA TAHİN HELVASI İLE DAHA SAĞLIKLI Geleneksel iftar sofralarının vazgeçilmez tadı Koska tahin helvası; sağlıklı bir iftar sunarken, 16 saati bulan açlık süresinin ardından vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ihtiyacını karşılıyor. Geleneksel lezzetlerin vazgeçilmezi olan tahin helvası Ramazan’da iftar sofralarınızın vazgeçilmezi oluyor. Koska tahin helvası içerdiği vitamin ve

mineraller ile iftar sonrası vücudunuzun direncini artırarak bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. Koska tahin helvası, en kaliteli susamların özel taş değirmenlerde ezilmesiyle 1907 yılından beri ustalığın tecrübesi ile üretiliyor. Doyurucu, besleyici ve enerji verici özellikleri bakımından zengin Koska tahin helvası, ramazan boyunca iftarda vücut direncinizin ve enerjinizin yerine gelmesine yardımcı oluyor. İFTAR SOFRANIZDAN TAHİN-PEKMEZİ İHMAL ETMEYİN Hem tok tutan hem de vücudun gün boyu ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayan tahin helvası, sağlıklı tatlı tüketmeyi tercih edenlerin vazgeçilmezi oluyor. KOSKA’dan Vitamin deposu “Süper İkili” Ramazan sofralarının olmazsa olmazı. Gün içindeyaklaşık 16 saati bulan açlık süresi, vücudun direncinin düşmesine ve halsizliğe neden olabiliyor. Uzmanlar uzun açlık süresini rahat atlatabilmek için sağlıklı ve besleyici bir karışım olan tahin-pekmezi öneriyor. Diyetisyenlerin iftar ve sahur sofraları için tavsiye ettiği “Süper İkili”, hem tok tutuyor hem de vücuda gün boyunca ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlıyor. Geleneksel lezzetlerin vazgeçilmezi olan tahin ve pekmez, içerdiği kalsiyum, potasyum, demir, vitamin ve minerallerle tam bir enerji deposu. Vücut direncini artırarak bağışıklık sistemini güçlendiren “Süper İkili”besinlerin midede uzun süre kalmasına yardımcı olarak acıkma hissini de geciktiriyor. Ramazan ve Vücut dengelerinin

korunması ile ilgili konularda Gazetemize bir açıklama yapan, KOSKA Yön.Kur.Üyesi Emin Dindar; “Minerallerden zengin olan tahin pekmez karışımı içerdiği B vitaminisayesinde halsizlik,yorgunluk ve gün içinde sıcakla birlikte yaşanan mineral kayıplarının yerine konulmasında oldukça etkili. HALSİZLİK YAŞAMAMAK İÇİN İFTARDA TAHİN PEKMEZ TÜKETİN Yüzyılı aşkın süredir geleneksel tatları modern yorumlarla sunan Koska, hazırladığı tahin pekmez karışımıile Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezi olacak. Hiçbir koruyucu katkı madde-

İSKENDERİ’NE

‘ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLÜ’ Bursa Kebap Evi, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklere verilen “Üstün Lezzet Ödülü”ne (Superior Taste Award) layık görüldü. Bursa Kebap Evi, Avrupa’da lezzette kalitenin tek damgası olarak kabul edilen bu ödülü alan tek ulusal iskender markası oldu.

B

ursa Kebap Evi, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklere verilen “Üstün Lezzet Ödülü”ne (Superior Taste Award) layık görüldü. Bursa Kebap Evi, Avrupa’da lezzette kalitenin tek damgası olarak kabul edilen bu ödülü alan tek ulusal iskender markası oldu. Brüksel’de düzenlenen törende ödülü alan Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Helvacı, amaçlarının Bursa Kebap Evi’ni bir dünya markası yapmak olmak olduğunu dile getirdi. “Gerçek İskender ustalık ister” diyen Bursa Kebap Evi, tadım alanında Michelin ödüllü Chef ve sömeliyelerden oluşan kanaat liderleri ve uzmanlar tarafından kör tadım testiyle, Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından düzenlenen yarışmada, Bursa Kebabı namı diğer İskender ürünüyle

“Üstün Lezzet Ödülü” almaya layık görülen, Türkiye’den tek ulusal iskender markası oldu. “Yiyeceklerin Dünya Rehberi” olarak anılan, bağımsız bir kuruluş olarak dünyanın dört bir yanından gelen tüketici yiyecek ve içeceklerini test etme ve üstün lezzetli olanları tanıtma üzerine faaliyet gösteren iTQi’nin “Üstün Lezzet Ödülleri” lezzette kalitenin tek damgası olarak kabul ediliyor. 150’den fazla gurme, aşçı, içecek uzmanı ve akademisyenin değerlendirmeleri sonucunda bu ödülü almaya hak kazanan Bursa Kebap Evi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Helvacı, Brüksel’de düzenlenen törende “Bursa’nın tadına doyulmaz lezzetlerini, Bursa’ya gitmenize gerek kalmadan şubelerimize taşıyoruz. İstanbul’dan Kars’a, Alman-

ya’dan Bodrum’a kadar aynı ürünleri, aynı lezzet, aynı tat ve aynı kalite ile misafirlerine sunuyoruz. Amacımız Bursa Kebap Evi’ni bir dünya markası yapmaktır.” dedi. TÜRKİYE’NİN EN HIZLI BÜYÜYEN DÖNER RESTORAN ZİNCİRİ

Bursa’nın meşhur kebabı İskender’i lezzet ve kalite standardından ödün vermeden tüm Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak amacı ile hayat geçen Bursa Kebap Evi, Türkiye’nin en hızlı büyüyen döner restoran zinciri oldu. Efsane döneri ile bir dünya markası olmayı amaçlayan Helvacı Grup, batmak ve kapanmak üzere olan bir markayı Türkiye’nin en hızlı büyüyen bir restoran zincirine dönüştürdü. 6 yıl gibi kısa bir sürede, 30 ilde 70 şube açan Bursa Kebap Evi’nin öncelikli hedefi 100 şubeye ulaşmak. 2015 yılında Almanya’da bir girişimciyle 7 şubelik bir master franchise anlaşması yapan Bursa Kebap Evi, ilk şubesini Almanya’nın Saarbrücken kentinde açtı. Yeni hedefte ise Dubai ve diğer Körfez Ülkeleri var.

si içermeyen “Süperİkili”, iftar sonrası vücudun ihtiyaç duyduğu tatlı gereksinimini de sağlıklı ve dengeli bir şekilde karşılayabilecek. Kemik gelişimi üzerindeki olumlu etkileri ve kan yapıcı özelliği ile de bilinen tahin-pekmez karışımı,şeker hastaları dışında özellikle ağır fiziksel işlerde çalışanlara öneriliyor. Uzmanlar, Süperİkili’nin çocuklar, hamile ve emziren kadınlar tarafından da tüketilmesini öneriyor. Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi beslenmeyi daha da önemli kılıyor. Sağlıklı bir Ramazan geçirebilmek için iftar ve sahurda dengeli ve mideyi yormayacak şekilde beslenmek çok önemli. Rahat bir şekilde oruç tutabilmek ve vücut dengesini koruyabilmek için sahura kadar sık sık ve hafif yiyecekleri tercih ederek yemek, hem sindirim sistemini yormayacak hem de metabo- lizmanın yavaşlamasını önleyecektir. Hem iftarda hem sahurda tokluk süresini uzatacak ve enerji verecek besinlerin tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bitkisel protein ve yüksek lif kaynağı tahini ve demir, kalsiyum ve mineraller içeren pekmezi sofralardan eksik etmemek gerek. İftarda güç katacak, tok tutarak enerjik bir Ramazan geçirmenizi sağlayacak sağlıklı cam kavonozda birarada sunulan Koska tahin-pekmez oruç tutan herkesin severek tüketebileceği bir ürünümüz. Koska ramazan boyunca oruç tutan herkesi hem iftarda hem sahurda tok tutan ve enerji veren lezzetli ürünlere sahip. İftar sofralarını lezzet-

İftarın ardından serin bir tat: Buzzz gibi tost!

Geleneksel lezzetlerin modern yorumcusu KOSKA, iftarın ardından evde dondurma keyfi yaşatan kâğıt helvasıyla Ramazan akşamlarınızı serinletiyor. Sıcak Ramazan günlerinin en sevilen tatlısı dondurma, KOSKA’nın Buzzz Gibi Tost’uyla bambaşka bir keyfe dönüşüyor. Evde dondurma keyfi için özel hazırlanan Buzzz Gibi Tost, kare biçimi ve yuvarlatılmış köşeleriyle kâğıt helvaya yeni bir yorum katarken, iftarın ardından sıcak Ramazan akşamlarınızı da serinletiyor. İkili olarak gruplandırılıp, altılı olarak paketlenen ve küçük boyutuyla çocukların da kolaylıkla yiyebileceği Buzzz Gibi Tost 3.20 TL’den satışa sunuluyor.

lendirecek zengin reçel çeşitlerimizin yanı sıra Ramazan geleneğini yansıtan geleneksel lezzetlerimiz helva, reçel, tahin, pekmez ve bal ile sahur ve iftar soflarınıza lezzet katarak, lokum, krokan, kağıt helva, badem ezmesi ve pişmaniye ile de Ramazan akşamlarınızı tatlandırıyoruz.” dedi


10

Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Lezzet günlüğü

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

BASINDA GÜVEN

Bodrum’un yen cennet köşes

Dr.Dt. İlker ARSLAN

ilkerarslan@lezzetgazetesi.com

A SP & T R O ES R N İO T EC LL CO Y R U X LU A SE CARES r yo k çe t ka k d a yl sı va ha ve sı ra za an m muhteşem

Dişlerimiz neden çürür?

D

iş minesinde erime olduğu zaman dişler çürümeye başlar. Çürüme, pH değeri 5.5’in altına düştüğü zaman gerçekleşir. Çoğunlukla bütün asitli içeceklerin ve meyveli içeceklerin pH değeri 5.5’ in altındadır. pH değeri 2.7 olan kola gibi içecekler asit içeriği yüksek içeceklerdir. Dolayısıyla bu tür asitli içecekler dişlerin çürümesine neden olabilir. Genç yaşlarda meydana gelen diş çürümelerinin en önemli nedenlerinden biri yaygın olarak tüketilen kola ve türevi içecekler. Asitli içeceklerin ergenlik çağındaki gençlerin diş sağlığına olan etkileri; Asitli içecekler her yaşta, özellikle de ergenlik döneminde dişleri önemli oranda çürütüyor. Bir içecek ne kadar asitliyse diş minesi o kadar yumuşatır. Yaklaşık bin çocuk üzerinde yapılan araştırmada, 12 yaş grubundakilerin üçte ikisi, 14 yaş grubundakilerin ise yüzde 92’sinin asitli içecek tükettiği saptanmış. Her iki yaş grubundaki çocukların yüzde 40’ından fazlasının günde üç veya daha fazla bardak asitli içecek tükettiği sonucu çıkmıştır. Bu devamı halinde toplumun “sağlıksız ağızlı bireylerden oluşmasının kaçınılmaz” olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, günde bir bardak asitli içeceğin bile diş çürümesi riskini ciddi biçimde artırdığını vurguluyor. Asitli içecekler içildikten sonra yapılması gerekenler nelerdir? Asitli içecekler içildikten hemen sonra ağızdaki asit olabildiğince çabuk ortadan kaldırılmalıdır. Bunun en iyi yolu ise şekersiz sakız çiğnemektir. Sakız tükürük üretimini artırarak asitleri nötr hale getirir. Böyle bir durumda diş fırçalamak yanlıştır. Asit oluşumundan yumuşayan diş minesi, fırçalamayla zarar görür ve çürüme riskini artırır. Florürlü diş macunu ve ağız bakım suyu kullanın: Florür diş çürüklerini azaltıp diş minesini güçlendirdiği için florür içeren bir diş macunu ile dişlerinizi fırçalayın. Florürlü ağız bakım suyu ile ağzın çalkalanması da yardımcı olabilir. Profesyonel olarak uygulanan bir florür tedavisi alınız: Diş hekiminiz köpük, jel veya ağız bakım suyu ile dişlerinize florür uygulayabilir. Gazlı içeceklerin miktarını azaltarak, iyi bir ağız bakımı yaparak ve diş hekiminizden yardım alarak zararlı etkilerine karşı önlem alabilir ve daha iyi bir ağız sağlığına sahip olabilirsiniz.

VE ANNELERİMİZE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN UFAK BİR KAÇ TAVSİYE

Çocuğunuzun beslenme çantasına süt ya da ayran koyun. Eğer çocuğunuz sütü ve yoğurdu sade olarak tüketmeyi sevmiyorsa, sütü kakao-şeker ekleyerek tatlandırabilir veya hazır olarak satılan meyveli sütleri, pudingleri, meyveli yoğurtları kullanabilirsiniz. Sütün içine konan bu tür maddeler sanılanın aksine sütün besin değerini de öldürmez. Pek çok ülke tarafından okullarda satışı durdurulan asitli içecekler, tüm bunların yanı sıra her geçen gün başka sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Bunlardan bazıları ise obezite, diyabet, kemik erimesi kemik kırılmaları, beslenme eksikliği, kalp hastalıkları, gıda bağımlılığı, kimyasal tatlandırıcılar nedeniyle uyarıcılara karşı fonksiyon bozukluğu, aşırı kafein nedeniyle nörolojik ve adrenal bozukluklar...

M

akis Bey, öncelikle hemen sizi kısaca tanıyarak başlamak isterim. Biraz kendinizden ve turizm yaşantınızdan bahseder misiniz? İsmim Makis Antonatos. Bodrum’a yeni taşındım, yaklaşık 1 aydır Caresse a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum’un Genel Müdürlüğünü yapmaktayım. Yunanistan’da doğdum ve büyüdüm. Turizm işletmeciliği mezunuyum. Yunanca, İngilizce ve Almanca biliyorum. Evliğim ve 3 yaşında bir kızım var. Caresse, a Luxury Colleciton Resort & Spa, Bodrum’a gelmeden önce Mikonos’ta bulunan Santa Marina Resort & Villa’da 5 sene genel müdürlük yaptım. 10 yıldan fazla bir süredir turizm sektöründeyim ve Belçika ve Yunanistan’da çeşitli pozisyonlarda görev aldım. Büyükhanlı Grup tarafından kurulan oteliniz ve residence’lar hakkında bilgi verebilir misiniz? Starwood Grubu’nun Premium markalarından “ The Luxury Collection” Türkiye’de ilk Resort Otelini ve Residence’larını Bodrum’da “Caresse, a Luxury Collection Resort & Spa, The Residences Bodrum” ismiyle faaliyete geçirdi. 67 odası, 9 süit, otele bağlı 7 adet residence ve Caresse King Villası ile Ege Denizi’nin muhteşem manzarası ve havası, duygularınızı harekete geçirecek. Özenle tasarlanmış tüm konaklama ünitelerimizde lüks yaşam deneyimini tanımlayan benzersiz bir uyku kalitesi sunan Luxury Collection yatakları, banyoları ve banyo ürünlerimiz ile harika deniz manzarası sunan özel balkon veya teras seçeneği ile kişiye özgü misafir deneyimi sunan ekibimiz eşsiz lüksü keşfetmenizi sağlayacak. 1600 metrekarelik özel tasarım SPA Caresse’te geniş yelpazeli ESPA ürünleri ve alanında uzman ekibimiz ile vücudunuzun ve ruhunuzun tamamiyle yenilenmesini ve rahatlamasını sağlayabilir, son teknoloji fitness merkezimizi ziyaret ederek formunuzu koruyabilir, gerçek yerel bir deneyim için ise Türk Hamamı’mızı denemenizi öneririz. Ayrıca sıradışı mimarisi, kesintisiz panoramik manzarası, 125m2 - 460 m2 arasında değişen farklı tiplerdeki satışa sunulmuş 64 residence ile Caresse’te yaşam başlamış durumda. Caresse a Luxury Collection Resort & Spa odalarının 40 metrekareden 374 metrekare’ye kadar değiştiğini biliyoruz. Bu durum size diğer Bodrum otellerinden ayıran en büyük farklardan diye düşünüyorum. Bunun dışında diğer farklarınızı bize ayrıntılı olarak anlatırmısınız? Aslında bizleri diğer tesislerden ayıran bir çok özellik var, bunların başında Bodrum Merkez’e tesisimizden daha yakın bizim kadar yüksek kalitede 12 ay hizmet veren bir başka tesisin olmayışını gösterebiliriz. Kendi odanızdan direkt plaja geçebileceğiniz oda ve süitlerimizden, teknelerimize, Türkiye’de tek olan ve tesisteki tüm koku, ses ve ışıklandırma ile genel tema’dan sorumlu Ambiyans Müdürümüz’ü bunlara örnek gösterebiliriz. Tesisimizde deniz taksi hizmeti veriyoruz yaklaşık 10 dakikalık bir tekne seyahati ile Bodrum Merkez ve Milta Marina’ya kolaylıkla misafirlerimizi ulaştırabiliyoruz. Yaklaşık 4,5 yıl süren inşaat sürecimizde misafirlerimizin konaklamaları süresince kendi evlerinde gibi hissetmeleri adına her türlü detayı düşündük. Oteliniz Bodrum’un en güzel koylarına yelken açılacak bir konumda yer alıyor. Bu durumun size getirdiği artıları varmı? Tesisimiz bünyesinde Bulunan HipEscape Boats mevcut tekne filosu ile unutulmaz Ege ve Akdeniz seyir deneyimleri sunuyor, Bodrum yarımadasının güney kısmında yer almamız bizleri hem kuzey hem de güney kıyılarındaki Türk sahilleri ile Yunan adalarına ulaşmamızda stratejik bir

avantaj sağlıyor. Filomuzda bulunan farklı tipteki tekneleri ile Türkiye’de başka hiç bir tesiste olmayan deneyimleri sunabiliyoruz. Ülkemiz turizm anlamında son derece önemli ve çekici bir ülke. Sizin bakış açınız nedir? Ülkemizin turizm geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye tarihi dokusu ve geçmiş birikimi ile çok değerli destinasyonlara sahip, Dünyada hak ettiği konumda olmadığını düşünüyorum. Haliyle bu sene tüm Turizmciler için zor bir sene, bölgedeki durumlar turistleri doğrudan etkiliyor ancak yüksek servis ve kalite her zaman iyi sonuçlar getirir. Konaklamada en çok sorun yaşayanlar çocuklu aileler. Ailelerin konforlu bir konaklama gerçekleştirebilmesi için ne gibi ayrıcalıklara sahip otelleriniz? Çocuklu aileler için dadı servisimiz, açık ve kapalı oyun alanlarımız ve Bodrum’da nadiren bulunan ince beyaz kum’dan plajımız ile hizmet veriyoruz. Çocuklar özellikle kumsalda oyun oynamaya bayılıyor. Ayrıca yaş düzeyi daha yüksek çocuklar için su sporları, tenis ve basketbol sahalarımız mevcut. Ebeveynler için’de çok yakında bir Golf sahası ile Binicilik klübünü tavsiye edebiliyoruz. Bodrum denince akla ilk gelen gece hayatı, çocuklu ailelerin bir gece için bile olsa kendilerine vakit ayırmalarını sağlamak bizlere mutluluk veriyor. Dadı

servisi ve merkez’e olan yakınlığımız ile hayatı kolaylaştırıyoruz. Son dönemde yerli ve yabancı pek çok grup, Türkiye’de otel açıyor. Bu da haliyle beraberinde, sıkı bir rekabet ortamı getiriyor. Sizin bu duruma bakış açınızı öğrenebilirmiyiz? Rekabet her zaman iyidir, bizleri daha çok geliştirir, ayrıca özellikle Bodrum bölgesine yapılacak global markalı yeni yatırımlar bölgenin destinasyon olarak pazarlanmasına ve kalkınmasına destek olacaktır. Önemli olan tüm bu yatırımların kalite standartlarının yüksek olması ve harcama potansiyeli yüksek turisti bölgeye çekmesi. Talep arttıkça özellikle direkt uçuş sorunu yaşanan bölgemizde havayolları da yatırımlarını hızlandıracaktır. Bizler sonuçta ayrılmaz bir bütünün parçalarıyız. Bir konuk, neden Caresse a Luxury Collection Resort & Spa konaklamalı? Neden sizin otellerinizi seçmeli? Bizler misafirlerimize sadece bir konaklama değil aynı zamanda bir deneyim sunuyoruz. Tam anlamıyla gerçek lüksün tanımını yaptığımızı söyleyebiliriz. Misafirlerimize, otelimizde bulunan Design My Day konsepti rehberliğinde, Bodrum’a ait en özel ve bir çok farklı deneyimi, beklentilerin üzerinde yaşatabilmeyi vaad ediyoruz. Gelelim en sevdiğim bölüme. Yiyecek ve içeçek hadisesine. Otelleriniz bu anlamada

çok güçlü olduğunu biliyorum, Caresse a Luxury Collection Resort & SPA olarak, yiyecek ve içecek hususunda en önem verdiğiniz konu nedir diye sorsam? Misafirlerimize bir deneyim sunduğumuzdan bahsetmiştim, yiyecek ve içecek de bu konuların başında gelen hizmetlerimizden. Hem görsel hem de lezzet olarak bir ziyafet sunuyoruz misafirlerimize. Bodrum’da aslında çok aranan bir hizmet veriyoruz, manzaraya karşı kaliteli bir kahvaltı alabileceğiniz neredeyse hiç Restaurant yok. La Plage Restaurantımız daha çok güney ege ve akdeniz mutfağı ağırlıklı, ayrıca bir Sushi köşemiz var akşam saatlerinde yetenekli şeflerimiz hünerlerini sergiliyor. Glass Restaurantımızda da dünya mutfağından seçmelerimizi sunuyoruz, çok geniş bir mutfağa sahibiz. Hizmet sektörünün zorluğunu biliyoruz. Bu kadar özel hazırlanmış bir projede ekibiniz en önemli değer. Siz özel bir yönetici olarak ekibinizi nasıl motive ediyorsunuz? Ekibimiz gerçekten özenle seçilmiş bireylerden çok kıymetli insanlardan oluşuyor. Bizim için ekip üyeleri misafirlerimizin mutluluğuna giden altın anahtar gibi. Ekip olarak hep beraber eğlenmeyi seviyoruz, bizim için en büyük motivasyon kaynağı ise tesisimizden mutlu ayrılan ve bir sonraki rezervasyonunu planlayan misafirlerimiz. Bir sloganınız var mı? Hikayesini de paylaşır mısınız? Tüm dünyada Luxury Collection markası özellikle konsiyerj hizmetleri ile meşhur ve destinasyonda belirleyici olan oteller olarak biliniyoruz. “Hayat deneyimlerin bir bütünüdür, sizlere yol göstermemize izin verin” bizim sloganımız. Gelecek hedefleriniz nedir? Büyükhanlı grup olarak yaptığınız yatırımları biliyoruz. Mesela, aynı isimle İstanbul’da turizm yatırımı yapmayı düşünüyor musunuz? Marka ile olan işbirliğimizden çok memnunuz yeni projelerimiz üzerinde çalışıyoruz. Son olarak, eklemek istediğiniz bir şey var mı? Dünya Turizminde Türkiye’nin rolü çok büyük ve umarım yakın zamanda gerekli olumlu tanıtımlarla hakkettiği noktaya ulaşır.


Project1

Lezzet peşinde

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

Türkiye Lezzet Hareketi Üyeleri Tüm Yurtta

LEZZET PEŞ İNDE İlk Durak Karadeniz EREĞLİ ÇİLEK FESTİVALİ

rini aktaran Tüzel, " Lezzet Dostları Derneği adına orada olduğumu öğrenen Samsunlu lezzet dostları da beni davetten davete taşıdılar, Samsun'un inanılmaz lezzetteki pidelerini Chef Ercan Yılmaz, Asst Chef Sinem Akan, Turizmciler Derneği Üyesi Yılmaz Özyavuz, Tüyap Samsun Bölge Md. Server Seçer ile Vennas Akyol Haznedar, Zeki Gülhan'ın daveti ne katıldık. Bizzat Zeki Gülhan'ın ve Sema Gözükara, Mahir Uzel ve Chef Soner Uzun'un mükemmel ağırlamasıyla müthiş lez-

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

11

YENİ NESİL FUARCILIK ANLAYIŞI FOODPREMİER B2B ile ülkemizde

Gıda Sektöründe İhracata Yönelik Yepyeni bir oluşum Antalya’da şekilleniyor. FOODPREMİER B2B Hareket, Yenilik, İşbirliği, Büyüme ve Kazanç imkanları sağlıyor.

25

T

ürkiye Lezzet Hareketi Dernekler Platformu Başkan Yard. Gurme Chef Haldun Z. Tüzel ile LDD ve LYD Üyeleri Chef Patisser Fatoş Yağcı ile Chef Ayşe Nil Dinler; Karadeniz Ereğli Soroptimistler Derneği tarafından hazırlanan, "Çilek Tadında Lezzetler" etkinliğinde görev aldılar. Ereğlide hala var olan, İstanbulumuzda Arnavutköy, Türkiyemizde Osmanlı Çileği diye bilinen, güzel kokulu pembe beyaz renkli çileği, yaşatma adına düzenlenen festival ve tanıtıma katkı için Krd.Ereğlideydiler. Halef ve selef iki başkan Didem Erten ve Asude Atalay hanımların müşterek organizasyonu Krd.Ereğli Belediye Başkanlığı, Ted Krd Ereğli Koleji, Erbuz Soğutma, Keleş ve Azim oteller sponsorluğunda yapılan uygulamalarda, yoğun ilgiye rağmen maalesef yağmur nedeniyle (Ereğli tabiriyle) çileğin toprağa karışması nedeniyle Osmanlı çileği kullanılamadı. Ancak; Fatoş Yağcının Çilekli nefis pasta ve tartları, Ayşe Nil Dinler'in Turta Kıvamında roka ağırlıklı Çilek salatası ve Haldun Tüzel'in Osmanlı Saray mutfağından Çilekli, zeytinyağlı enginar yemeği büyük beğeni topladı. Krd. Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu ve Krd. Ereğli Belediyesi Kültür Müdürü etkinlikte yaptıkları konuşmada: Krd Ereğli Soroptimistler derneği ile Lezzet Dostları Derneğine teşekkür edip bu tür aktiviteler için desteğini esirgemeyen TLH Başkanı M. Vasfi Pakman'a selam ve teşekkürlerini ilettiler.

SAMSUN ‘YENİLEBİLİR OTLAR FESTİVALİ’ İLE RENKLENDİ Bu yıl ikincisi gerçekleşen Samsun Yenilebilir Otlar Festivali Mayıs'ın son günlerinde gerçekleştirildi. Türkiye Lezzet Hareketi Başkanı Vasfi Pakman'ın yoğun temposu ve yurtdışı çalışma ve inceleme gezileri nedeniyle bulunamadığı Samsun Yöresel Ot Ye-

mekleri Festivalinde, Hareketi Vasfi Pakman adına Haldun Z. Tüzel izledi. İlk iki günü Bölgesel ot toplama yarışmasıyla geçen festivalin, 3.gününe Samsunlu hanımların yoğun katılımı oldu. Ot toplamada yenilebilir 67 çeşit yöresel otla birinciliği elde eden yarışmacı, yemek pişirmede Isırgan otu tatlısıyla birinciliği Meral Güneş Kargı'ya kaptırdı. Çok çekişmeli geçen yarışmada yüzlerce katılımcı arasından birinciyi seçmekte zorlanan Gourmet Chef Haldun Z. Tüzel Başkanlığındaki juriyi Gezgin araştırmacı yazar Wilco von Herpen, Grand Sheraton Samsun'un Exec. Chef Ercan Yılmaz, Raw food eğitmeni Chef Mehmet Ak oluşturdu. Yöresel yenilebilir otlarla hazırlanan gala yemeği ise Grand Sheraton Samsun Hotel sponsorluğunda, deneyimli Aşçıbaşı Ercan Yılmaz tarafından tasarlandı. Mükemmel sunum ve lezzetler'den menünün zerafetini, lezzetlere iştirak eden harika arp melodisi tamamladı. Festivalin son günü ise Samsun Büyükşehir Kültür ve Sosyal İşler Md tarafından Samsun'un tarihi ve turistik bölgelerine geziler düzenlendi. Kültür ve Sosyal İşler Md Sayın Ahmet Ayan, Samsun Misafirperverliğini gelen tüm misafirlere gerçek anlamda yansıttı. Tabii bu işin oluşumundaki katkıları yadsınamayacak Samsun Turizmciler Derneği, Başkanı Dilek Genç ve başarılı ekibinin de büyük katkısı vardı. Önemli bir sosyal faaliyet olan yöresel ot yemekleri festivali, ayrıca bölgenin doğasına ve faunasına sahip çıkma adına da büyük önem ifade etmekte, bu nedenle de Samsun Büyükşehir Belediye Başkanının, Valisinin ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansının da desteğini almış. Kısa sürede de tüm Samsunluların, Samsun esnafının ve Samsunun bütün kazalarının, köylerinin sahip çıktığı bir festival halini almış. Konuyla ilgili olarak Milliyet TLH Lezzet Gazetesine izlenimle-

zetli bir gün geçirdik. Sonuçta Samsun'dan, bir sürü lezzet ve dostluğu arkamızda bırakarak ve henüz başlangıcında olan bir oluşuma katkı vermiş olmamızın verdiği hazla ayrıldık. Ancak, şuna eminim, hareketimizin başında Sayın Vasfi Pakman olduğu sürece Türkiye Lezzet Hareketi Dernekleri Platformu da; Bu tür doğaya ve lezzete dönük her türlü oluşumun içinde, yanında veya arkasında mutlaka olacaktır. İSTANBUL'UN İLÇESİ ŞİLEDE, YÖRESEL LEZZETLER FESTİVALİ

Türkiye Lezzet Hareketi Dernekleri Platformu adına, Gourmet Chef Haldun Z Tüzel'in 3. Lezzet Etkinlikleri durağı Şile oldu. Çanakkale Aşçılar Derneği tarafından düzenlenen " Şile Yöresel Lezzetler Festivalinde " Şileli ev hanımlarının hazırladığı yemekler yarışmasında Juri başkanlığı yaptı. Birbirinden renkli, birbirinden lezzetli yemekleri tadıp değerlendiren, ünlü Exec.Chef'lerin oluşturduğu Juri, yöresel ot ve sebzelerle yapılmış börekler arasında üç dereceyi katılımcı hanımlara paylaştırdı. Bu sene ikincisi yapılan yarışmaya ilk seneden daha fazla ilgi olduğunu belirten Şile kaymakamı, önümüzdeki sene daha büyük ödüllerle zenginleşecek ve renklenecek olan yarışmaya katılanların tarifleriyle oluşturulacak, Şileye özgü bir de yemek kitabı yayınlayacaklarını belirtti ve bu yarışmayı destekleyen Lezzet Dostları Derneğine teşekkür etti.

-27 Ocak 2017 Günleri, Titaleri Ltd.Şti. Bu yılın başında Hatice Bünic Deluxe Hotel – Belek Anyükkuşoğlu, Sedef Yılmazer ve tarafımtalya’da; Düzenlenecek olan dan kuruldu. FoodPremier B2B – Yeni Nesil Gıda PlatHepimizin de 15 yıllık kurumsal fuformu, Gıda Sektörünün İhracata açılaarcılık deneyimlerimiz var. 3G fuarcılıcak yeni kapısı olacak. FoodPremier B2B, ğın amacı; klasik anlayışı aşarak, yeni nenesli tükenmeyen gıdaların geleceğe tasil fuarcılığa öncülük ederek, sektörlerin şınacağı, ticari anlaşmaların ikili iş ortaticari başarılarına katkıda bulunmaktır. mında görüşüleceği, ihracata yönelik olu- Bu bağlamda; Profesyonel gıda ihtisas fuşumların sağlanacağı özel bir platformda, arı ve etkinliklerinde tecrübeli olan ekigıda sektöründe hareket, kazanç ve ihrabimiz, gıda sektöründe farklı bir anlayış cat hacmi oluşturmayı hedefleyen yeniolan bu ikili iş görüşmesi projesini hayalikçi bir organizasyondur. ta geçirmiştir. Ziyaretçi olarak, yurt içinden ve dıFoodPremier B2B nedir, nerede şından katılım sağlayacak Profesyonel ve ne zaman düzenlenecektir ? alıcılar, Türk gıda sektöründe var olan, FoodPremier B2B, nesli tükenmeyen Pazar ve potansiyel ile Pazar olabilegıdaların geleceğe taşınacağı, ticari anlaşcek Ortadoğu ülkeleri, İran, Irak, Güney maların ikili iş ortamında görüşüleceği, ve Kuzey Afrika ülkeleri, Kore, Japonihracata yönelik özel bir oluşumun sağya, Çin, BDT ülkeleri ve Avrupa ülkelerilanacağı, özel bir platformda, gıda sektöni kapsamaktadır. Bu ülkelerden gelecek ründe hareket, kazanç ve ihracat hacmiheyetlerle yapılacak ikili iş görüşmeleriy- ni oluşturmayıhedefleyen özel bir organile, ülkemizin gıda ihracatı hız kazanacak. zasyondur. Bu organizasyon, yapılan sekKlasik fuarların aksine rastgele görüşme- tör araştırmasına ve sektörün talebi üzelerin yapılmadığı, 30’ar dakikalık bilinçli rine: 24-26 Ocak 2017 tarihlerinde Titabir ticaret ortamının sağlandığı FoodPre- nic Deluxe Hotel Antalya / Belek’de dümier B2B’de katılımcının konforunun da zenlenecektir. sağlandığı paket bir program sunulmakFoodPremier B2B’nin Gıda Sektötadır." Ön açıklamasını Gazetemirüne sağlayacağı avantajlar nedir? ze yapan, 3G Uluslararası FuarFoodPremier B2B, Gıda İş Topcılık kuruluşunun deneyimli ve lantıları, gıda sektöründeki üretidinamik Genel Müdürü Müci ve toptancılar için tasarlanmış nevver Duran Karahasan, Ülbir eşleştirme platformudur. Bu kemiz Fuarcılığına farklı bir eşleştirme platformunda , sektöboyut getiren firması, yapırün ihtiyacı olan potansiyel iş orlanması ve hedefleri haktaklıkları tespit edilerek, yeni iş kındaki sorularımızı yabağlantıları başlatmak ve nıtladı. piyasaların gereksinim 3G Uluslararaduyulan yenilikçi teknosı Fuarcılık kimloji hakkında bilgi edinler tarafından ve mesi sağlanacaktır. hangi amaçla kuOkurlarınız, arzu ruldu? ederlerse organizaseiue FoodPremier yonumuz hakkınB2B’nin organida detaylı bilgiye: zatör firması: 3G www.3gfairs.com Uluslararası Fuarsitemizden erişecılık ve Hizmetbilirler.


12

Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Lezzet rehberi

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

KEMAL USTA WAFFLES’IN

KÖFTE-EKMEK

İ R İ C N İ Z T E Z Z E L

RENGARENK KUPLARINI DENEDİNİZ Mİ?

YEME İÇME SEKTÖRÜNDE YENİ BİR MARKA OLDU ! Balkanlardan soğuk hava yerine, nefis ve leziz bir “köfte” sistemi geldi.

“K

emal Usta Waffles " adı altında Türkiyeye Waffles'i tanıtan ve sevdiren Kemal Özelgil sadece hazırladığı lezzetli wafflesları ve tamamen doğal yapılmış meyveleriyle lezzetlendirdiği dondurmaları haricinde, yine ustası olduğu yeni bir konuya daha girdi.Yazkış tatlı krizinize meydan okuyacak, birbirinden renkli ve lezzetli kuplarıyla da Lezzetseverlerin beğenisini kazanmaya devam ediyor... 1963 yılında ilkolarak Tarabya Otelinde, kup yapımına başlayan Kemal Özelgil şu anda Kadiköy deki Kup

şubesinde hizmetlerini sürdürüyor. . Yaptığı kuplarda bir ressam gibi doğadaki tüm renkleri meyvelerden alarak müşterilerinin beğenisine sunan Kemal Usta'nın, favorisi lezzetli çikolatası, krem şantinin harika akışkanlığı ve organik çileklerle birleşen muhteşem lezzeti " Refika'sı " Mutlaka tadılası bir lezzet yumağı olan bu kupların, nemli İstanbul sıcağın-

da ise yeri bambaşka oluyor.Kup'unu bu şirin mekanda yemek isteyenlere, harika kup kadehleri ile servis edilmekte. Evinde veya iş yerinde yemek isteyenler içinse özel karton kup bardakları var. Ayrıca burada Kemal usta'nın bizzat yaptığı Sütlü ve Bitter çikolatalı GOFRETLER var, lezzetleri muhteşem. Sizlerde bu lezzetlerle buluşup tatlı krizinizi yok etmek, taze meyveler, nefis çikolatalar ve harika lezzetlerle tanışmak isterseniz; Kemal Usta KUP Kadiköy şubesine uğramalısınız...

Ü

lkemizin "Yeme içme sektörüne" yeni bir marka daha katıldı: Somunarası. Sadece köfte servis edilen bu yeni markanın arkasında Saraybosna kültürü hakim. 1995 yılında Bosna Hersek'ten Türkiye'ye göç eden Kavara ailesi ve İzmir'de yaşayan Balkan kökenli girişimci Arif Avcı ile biraraya geliyor. Nino ve Arif isimli iki girişimci en iyi bildikleri işi; köfteciliği Somunarası markası ile tüm ülkede hizmete sunmaya karar veriyorlar. İzmir'de 1999 yılında Nino Kavara ve annesi Dzevada Kavara tarafından temelleri atılan bu marka ve konsept, 2014 yılında Arif Avcı' nın katılması ile franchising vererek büyümeye başladı. Sistemin kurucu ortaklarından Nino Kavara , Milliyet TLH Lezzet Gazetesine, uzun yıllar edindikleri gastronomi deneyimlerini şimdi de Türkiye’nin çeşitli illerinde açtıkları restoranlarla tüketici ile paylaştıklarını belirtti. Franchising sistemi ile büyümeye devam eden marka, İzmir, Afyon ve Antalya'daki açılmış olağan 4 şubenin haricinde, Kocaeli, İstanbul ve Yozgat'ta ta-

dilatları devam eden 5 yeni şubenin açılış hazırlıklarına da son hızla devam ediyor. Mekanın tasarımından, mutfağına, personel seçiminden onların eğitimine ve lokasyonun seçimine kadar her konuda yatırımcılarına hizmet veren marka sahipleri, franchising verilecek ki-

şilerin seçimi ve çalışma prensipleri konusunda ise son derece titiz davranıyor. Nino; Annesinin atalarından gelen bu lezzet sanatını bizzat uyguladığına, reçeteleri bizzat hazırlayıp, deneyip, denetlediğine dikkat çekiyor ve amaçlarının: " Hiçbir katkı maddesi olmadan, geleneksel reçetelerle besi ırkı %100 dana etinden üretilen köftelere, taş fırında pişen Balkanların meşhur Somun ekmeği ve piyaz eşlik ediyor. Somunarası’nın hedefi bu çok sevilen lezzetleri Franchising yatırımcıları buluşturmak ve sorumluluğunu paylaşarak Türkiye'nin her yerine yaymak. " olduğunu söyledi.

ETNA STEAK RESTORAN Boğaz’in lezzet üssü 'nde özel iftar lezzetleri

Boğazın en güzel manzarasına sahip, ünlü mekan Sortie’nin içinde yer alan Etna Steak Restoran, geleneksel lezzetler eşliğinde, steak house ve dünya mutfağından ilham alarak hazırladığı zengin menüsü ile “Boğaz’da iftar başkadır“ dedirtiyor.

Ö

düllü Şef Kemal Kabadayı ile yeni lezzetleri keşfetme meraklısı iş adamı Serdar Uşaklı’nın, birlikte hazırladığı iftar menüsünün en dikkat çeken yanı Organik ve kaliteli malzemeler ile oluşturulan lezzetlerin fiyatlara yansıtılmamış olması.Yeni tatlar keşfetme tutkunu Serdar Uşaklı’nın Sortie içinde konuklarına kapılarını açan mekanı Etna Steak Restaurant, dünya mutfağı ve Steak House’un buluştuğu zengin menüsü ile kısa sürede lezzet aşıklarının mekanı oldu. Rahat ve şık konsepti ile smart casual bir tarzı olan Etna Steak Restaurant’ın kısa sürede yakaladığı başarının arkasında, Lezzetsever işadamı Serdar Uşaklı ile Lezzet Profesyoneli Kemal Kabadayı’nın güçbirliği yatıyor. Etna Steak’ in menüsü hazırlanırken, dünya mutfağının önde gelen lezzetlerine yönelik gastronomi taraması yaptıklarını söyleyen Serdar Uşaklı, “Deneyimli şefimiz Kemal Kabadayı ile birlikte uzun süren çalışmalarımız sonucu ortaya eşsiz lezzette spesiyallerimiz

çıktı. Tabii yemeklerimizin lezzet sırrı; bize ait olan özel soslarımız, marine yöntemlerimiz ve kullandığımız doğal ürünler var. Etna Steak Restaurant’ın mutfağına doğal olmayan ürünleri sokmuyor, en kaliteli malzemeleri seçiyoruz. Ciddi özen ve emek verdiğimiz Ramazana özel iftar menümüzün ekonomik olması da önemli. Boğaz manzarasına karşı iftarı, lezzet ve görsel şölen eşliğinde sunmak için konuklarımızı bekliyoruz “ dedi.

İFTAR MENÜSÜNDE NELER VAR ? iftarın ilk dakikalarında bir gelenek olan; Medine hurması, zeytin, tulum peyniri, organik çilek reçeli, beyaz peynir, pastırma ve domates-salatalık söğüşten oluşan iftariyelik tabağı sunuluyor. Ardından mideyi yumuşatacak ev yapımı mercimek veya ezogelin çorbası ile başlayan menü, ev yapımı zeytinyağlı yaprak sarması, Antep usulü kuru patlıcan dolması, acılı ezme ve semizotu ile birlikte ara

sıcaklardan önce servis ediliyor. Sonrasında iftara dakikalar kala hazırlanmış, sigara böreği, misket köfte ve parmak patates ile ikramlar sürüyor. Taptaze bahçe salatasının üstüne organik zeytinyağı gezdirilirken, ana yemeğin servisine başlanıyor. Ana yemekte Etna Karışık Tabağı servis ediliyor. Bu tabakta; cheddar köfte, dağ kekikli organik tavuk ızgara ve Etna Lokum yer alıyor. Bu leziz tatları denerkensoft içecek tercihi size kalıyor. Ve bu güzel lezzetlerden sonra yine şefin özel ilaveler yaptığı Ramazanın ünlü tatlısı cevizli güllaçla ağızlar tatlanıyor. Boğaz manzarasına karşı damakta iz bırakan yemeğin ardından, fasıl eşliğinde sınırsız çay ve kahve servisi sunuluyor. Afiyet Olsun.


13 Türkiye Lezzet Hareketi TÜRKİYE'DE ‘WAFFLES'IN KALBİ’ Project1

Lezzet rehberi

Page 1

www.milliyet.com.tr

Osmanlı Saray Mutfağına Çağdaş Yorumlar Getiriyor

K

10:33 AM

BASINDA GÜVEN

MARMARİNA SARAYLI endisine ait olan, BODRUM Yalıkavak Palmarina içinde yer alan, muhteşem panoramik marina manzarasına haiz MARMARİNA SARAYLI RESTAURANT, bir LEZZET LABORATUARI gibi. Üstelik yazlık ve kışlık salonuyla marinanın 12 ay hizmet veren nadir restoranlarından biri. Osmanlı Saray mutfağının unutulmaya yüz tutmuş efsane lezzetlerini araştırarak günümüze taşıyan, oğlu Alphan Birleşik ile tüm dünyaya bu eşsiz yemekleri tanıtıp tattırmaya çalışan Gülşen Coşanöz, doğal ürünlerle hazırladığı mönüsünü ülkemiz elitlerine ve misafirlerine gururla sunuyor. Çok çeşitli baharatları maharetle kullanan Gülşen hanımın şerbetleri, güneşte pişen reçellerinin lezzeti vede meyve, sebze, baharat ve otlarla lezzetlendirdiği zeytinyağları anlatmakla bitmez, ancak kahvaltı deneyimlerinizle bu farkı yaşayabilirsiniz. Ayrıca, Ramazan dolayısıyla; İftar sofraları için hazırladıkları mönü, sıcak Ramazan akşamlarında ve Palmarina'nın tatlı serinliğinde, sağlıklı yemekler ile keyifli, huzurlu akşamlar sunuyor. Haftada 3 gece gerçekleştirdiği canlı müzik ile kulaklarda hoşseda bırakan Marmarina Saraylı, özellikle Çarşamba gecesi uyguladığı Türk Sanat musikisi ile orta yaş grubuna yönelik hizmet farkını ortaya koyuyor. Dünyaya tanıtmaya azmetttiği Kavun dolmasıyla beraber bu sezonda bol Bodrum yeşilliği ile kuzudan hazırlanan Ciğer sarmasını mönüsüne ilave eden Gülşen hanım annesinden kendisine geçen Sa-

12/27/13

Lezzet Dostu, Lezzet Üreticisi, Lezzet Profesyoneli Gülşen Çoşanöz, Türkiye Mutfaklarının füzyonu, dizaynı, tüm insanların damak ve gözlerine hitabı alanındaki çabalarını uzun yıllardır sürdürüyor

ray yemeklerini, işletmesinde uygularken gösterdiği özen, sevgi, iyi ürünle birleşince ortaya çıkan lezzet efsane oluyor. Gaziantepten özel getirilen Baklavalar ise Bodrum'da yaşayanların Baklava özlemlerine deva oluyor. 34 yıllık deneyimleri ile turizmin, lezzetle geliştirilmesi gerektiğine inanan işletmecinin; Saray yemeklerinin yanı sıra mönü harici olarak mevsimsel (direkt üretici köylüden aldığı ) ürünler ile hazırladığı tasarım yemekleride müthiş. Özellikle Bodrum Mandalinası olan tutkusu,

(andalinalı yemekleri harika ) #bodrummandalinasıyasamali başlığıyla yaptığı çalışmalar desteklenmeye değer. İlk resim Bodrum mandalinalı Paça çorbası, ikincisi vişneli yaprak sarma ,üçüncüsü kavun dolması, dördüncüsü güneşte pişen reçeller, beşincisi Gaziantep baklavası ve Marmarina'dan Palmarina.

KEMAL USTA'DA ATIYOR! Kemal Özelgil, ‘KEMAL USTA’ markasını,

55 yıldır konuşturmaya ve koşturmaya devam ediyor…

K

EMAL USTA WAFFLES, nefis tatlıları ve organik meyvelerle yapılmış enfes dondurma çeşitleriyle sürekli yeni tatlar denemekten vazgeçmiyor. " Bizim için önemli olan, halkımıza sağlıklı ve besleyici ürünler sunmak " diyen Kemal Özelgil yaptığı lezzetli dondurmaları , harika çikolatalar,marmelatlar ve şekerlemelerle lezzetlendirdiği waffelları büyük bir titizlikle mevsiminde kendi elleriyle topladığı meyvelerle yapıp, güler yüzünü ve hoş sohbetini de misafirlerinden eksik etmiyor.. İstanbul'un seçkin semtlerinde, turizm merkezi Manavgat ve başkent Ankara'da da şubeleri bulunanKEMAL USTA WAFFLES' in macerası şöyle başlamış; Kemal Özelgil 1963 yılında meslek hayatına atılarak, ağabeyi Burhan Özelgil ile birlikte Özen Pastahanesi'nde pastacılık mesleğine girmiş ve bir yıl sonra Waffle ile tanışmıştır. 1969 yılında Büyük Tarabya Oteli'nde usta yardımcılığına başlamış ve daha sonra aynı otelde Macar Baroş Geza ve Necip Usta ile 1978 yılına kadar başarılı bir şekilde çalışmalarını yürütmüştür. Bu gün müessesenin merkezinin'de bulunduğu, Kadıköy'ün Moda semtindeki, çok renkli ve iştah açıcı ürünlerin serilendiği 4 mağazaya ilaveten, KEMAL USTA WAFFELS İstanbul da (Acıbadem,Maltepe,Erenköy, Çengelköy, Çekmeköy, Bebek, Beşiktaş Ataşehir, Bağdat Caddesi, Fenerbahçe )

Moda

Çengelköy

Hint Yemeklerinin En İddialı İsmi

Hilton İstanbul Bosphorus’da Dubb Indian Bosphorus Özgün Tatları, Muhteşem Manzarası ve Bollywood Danslarıyla Hilton İstanbul Bosphorus’da geçtiğimiz ay açılan mekan konuklarını Hint Mutfağının en leziz örnekleriyle buluşturuyor.

D

ünyada en çok sevilen mutfaklardan biri olan Hint lezzetlerinden eşsiz tatlar sunan Dubb Indian Bosphorus; Hindistan aşığı Ahmet ve Mehmet ARAS kardeşler tarafından Hilton İstanbul Bosphorus‘un 9. katında açıldı. Görkemli Boğaz manzarasında Hint mutfağının en leziz ve nefis örneklerini sunan mekan, dekorasyonuyla da Hindistanı yansıtmakta. Dupp İndian Bosphorus'un açılış akşamına katılan seçkin davetliler arasında: İstanbul'un Lezzetsever elitleri, gastronomi dünyasının profesyonelleri ve basın mensupları vardı. Mekana ve sunulan lezzetlere tam not veren konuklar, Hint mutfağının en özel tatlarıyla tanıştılar, Hintli dans grubu Takadhimi’nin Bollywood dansları ile eğlendiler. Mekanın genç ve dinamik yöneticileri " Dubb Indian Bosphorus’un deneyimli Şefi Vinod Kumar CHOUHAN’ın özel olarak hazırladığı menüler sizleri Hindistan’da mistik bir yolculuğa çıkaracak. Restoranımızda Hindistan'ın çeşitli yörelerinin en lezzetli yemekleri Hint yemek sunum kurallarına uygun olarak sunulacak. Yemekler Tandoori adı verilen kilden tandırlarda pişirilirken, Hint baharatlarıyla hazırlanan çorbalar, Hint böreği Samosa ve Hint mutfağının olmazsa olmaz ara sıcağı Pakora farklı çeşit ve sunumlarıyla menüde öne çı-

kıyor. Özel teknikle pişirilen Tandoori kebapları Hint baharatlarının mükemmel uyumuyla sunulurken, çeşit çeşit pilavlar sizlere ziyafet yaşatıyor. Şefin spesiyalleri arasında bulunan peynir ve Hint baharatları ile marine edilmiş tavuk kkıyma kebap Shish Pao, bizce mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasında. Vejetaryen, etli ve mercimek alternatifleriyle menüdeki yerini alan körilerden, domates sosu ile pişirilmiş incirli peynir köftesi olan Anjeer Kofta Curry, şefin seçkin tatları arasında bulunuyor. Masala soslu köriler, geleneksel Hint tatlısı Gulab Jamun ile incir ve kuru meyveli helva Anjeer Ka Halwa menüde dikkat çeken diğer tatlar arasında." Hint mutfağının bol baharatlardan oluştuğuna dikkat çeken Şef

Vinod KUMAR ise, menüyü oluşturma şekli hakkında şu bilgileri verdi ve : “Türk kültüründe de baharat olduğu için Hint kültürüne yakın buluyorum ve bu yüzden yemeklerimizin Türk damak tadına uygun olduğunu düşünüyorum. Hindistan’ın çeşitli yörelerinden örnekleri Hint yemek sunum kurallarına uygun servis ediyoruz. Uzun yıllar Hindistan’ın önde gelen otellerinde edindiğim deneyimi Dubb Indian Bosphorus’ın başarısını artırmak için sürdüreceğim.” dedi. Türkiye Lezzet Hareketi ve Gazetemiz adına açılışa katılan yayın yönetmenimiz M.Vasfi PAKMAN konuyu ve tattığı lezzetleri şöyle özetledi. " İstanbul gerçek Hint Restoranı ve nefis Hint Yemekleriyle, biraz geç'te olsa bu gün tanıştı. Kentim ve tüm lezzetseverler adına mutlu oldum. Tabularım yıkıldı, değişik lezzet kaşiflerine duyurulur. "

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

semtleriyle Manavgat ve Ankara'da enfes lezzetlerini geniş bir kesime sunabiliyor. Çalışmalarında en büyük desteği aile bireyleri ve bilhassa sağ kolu olan kızı Yeşim Özelgil'den alan, ustaların ustası MARZİPAN ( Badem ezmesi ) sanatında da harikalar yaratan bir sanatçı ruha sahip. Tüm mağazalarının ürün tedariğini bizzat yöneten Özelgil "Hammadde ve malzeme seçiminde hassas davranırım. Meyvelerimi bizzat seçer, ALASÜT'ün nefis JERSEJ İNEK sütünü kullanırım. CALLEBOUD Belçika çikolatasından şaşmam, Dondurma teşhir ve soğuk sistemlerde SEVEL Kalitesine güvenirim. Bunlar'da bizim mesleğin püf noktalarıdır. Ailemle ve profesyonel ekibimle birlikte franchise siste-

Acıbadem

Maltepe

mimizi de güçlendiriyor ve yaygınlaştırıyoruz. Hedefimizde Orta Doğu ve arap ülkeleri olmak üzere YURT DIŞI'da var. Bu eşsiz lezzetlerle buluşmak isteyenleri mağazalarımıza bekliyoruz. Ailemize katılıp, bu lezzetli franchise sistemimizden yararlanmak isteyenleri de tadımıza bakmaya görüşmeye davet ederiz." dedi

Bebek

Erenköy

Caddebostan


14

Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Lezzet ve sunum

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

Okan KARACAN

Sektör sezona yarışmalarla girdi GENÇ AŞÇILAR YARIŞTI

okankaracan@lezzetgazetesi.com

GASTRONOMİ TURİZMİNİN

OLMAZSA OLMAZLARI SOMMELİER'LER YARIŞTI !

Hoşgeldin Şehr-İ Ramazan...

O

kadar net hatırlıyorum ki 5 yada 6 yaşlarındaydım Canım annem yazın sıcağında tek başına yazlıkta orucunu tutar bizede öğlene kadar çocuk orucu diye müsade ederdi . Şimdi gene yazın başlangıcı uzun günler ve bereketi ihtişamı ile ramazan bizlerle buradan anlıyorum ki yolun yarısını geçmiş 5 yaşında yeni bir bireyim bu yıl gene her zaman olduğu gibi güzel bir döneme denk geldi malum 18 haziran pazar babalar günü yılda bir kez de olsa hatırlamak aile bireylerini toplamak ve en önemlisi muhteşem bir iftar hazırlamak bu yılı diğerlerinden farklı kılacak . Sizler için şöyle bir baktımda hem hediyelikler açısından hemde iftarlık lezzetler açısından müthiş seçenekler var eğer hediye derseniz ve kalıcı olsun diyorsanız derinlemesine özel bir röportaj ile yer verdiğim Fakir ev aletlerinin kahveye sahiplendiği yeni ürünü ki Türk kahve içim kültürü için harika bir seçenek olmuş bence bu makinadan temin edebilir hatta babanızın aile büyüklerinizin iş yeri misafirlerinizin kırk yıl hatırını kazanabilirsiniz :) Fakir gerçekten son dönemlerde teknolojiyi tercihleri ile evinize kadar getiriyor geçen el blanderı ile toz şekeri pudra şekeri haline getirdim muhteşem köftelik özel kesim Trakya hayvanımı dinlendirip ev de kıyma çektim bir ev için çok profesyonel emin olabilirsiniz birde son Zamanlarda kahve tüketimim arttı malum hazır Kahveler trans yağ içeriyor sağlıklısı çekirdeği öğütüp içmek bunun için harika bir çözümü var fakirin ve son bombası Türk kahve makinası gerçekten takdire şayan bir kez daha emeği geçen herkesi Can-ı yürekten kutluyorum ve en kısa zamanda tüm küçük ev aletleri ile tanışmanızı tavsiye ediyorum gelelim iyi sunumlar ile muhteşem lezzetlere lokasyon olarak benim tercihim Eti’ler ama siz diğer şubelerindekiye gidebilirsiniz ama Hatay Medeniyetler sofrası bu işi iyi bilenlerden hemde fazlası ile servis lezzet sunumlar ve fiyat Ramazan’ı şölene çeviriyor salı günleri ise ünlüler le karşılaşmak an meselesi çünkü TV 8 geleneksel iftarlarını burada yapıyor geçen hafta Bülent Ersoy’un sürpriz doğum günü bunlardan bir tanesi eğer balık yemek istiyorsanız ve bunu alkolsüz arzu ederseniz size elsiz bir ev ortamında inanılmaz keyifli bir yer tavsiye edicem gayrettepe de sürmeli otelinin hemen gölgesinde sita balık taze ve ev ortamını kendine felsefe edinmiş Tayfun abimizin mekanı tam bir aile balıkçısı aman Evi kokuturum ay elle Nasıl yiyicez vs derken tüm bu çekinceleri ortadan kaldırmış şahsına münhasır birde minik Kardeşlerimizin yaptığı resimler ile süslü duvarlarındaki her güne özel taze balık seçenekleri ile enfes bir mekan masalar örtüler sunum ev sıcaklığında ama söylemeden geçemicem kalamar tava favorim ellerine sağlık tayfun abi :) lütfen yemeğe başlamadan turşunuzu istemeyi unutmayın ... Bir kez daha hayırlı ramazanlar diler edilen tüm duaların Rabbim tarafından kabul olması dileği ile sağlıcakla kalın .

9 genç aşçının katıldığı yarışmanın kazananları St. REGİS HOTEL, CVK PARK BOSPHORUS HOTEL ve GASTROMETRO Mutfaklarından çıktı.

C

haîne des Rôtisseurs " Türkiye Genç Aşçı Yarışması 2016 " Le Cordon Bleu Ev Sahipliğinde Gerçekleşti. 1977 yılından bu yana Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin genç aşçılara beceri ve yaratıcılıklarını uluslararası arenada sergileme fırsatı sunan organizasyonu “Uluslararası Genç Aşçı Yarışması” nın Türkiye elemeleri Le Cordon Bleu ev sahipliğinde Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti. Türkiye’nin önemli 5 yıldızlı otellerinde ve restoranlarında çalışmakta olan 27 yaşını aşmamış 9 genç yarışmacı, Le Cordon Bleu-Mükemmellik Merkezi’nde yarıştı. Katılımcılar içinde ne olduğunu bilmedikleri malzeme sepetlerini aldılar, bu sepetin içinde bulunan malzemelerle giriş, ana yemek ve tatlıdan oluşan dört kişilik bir mönüyü yarım saat içinde hazırlayıp, hazırladıkları mönüyü dört kişilik porsiyonlar halinde tasarlayarak üç buçuk saat içinde juri'ye sundular. Yarışmacıların sunduğu menüler, yarışma jürisi tarafından lezzet, sunum, yaratıcılık, mutfak teknikleri, organizasyon becerileri, profesyonellik, hijyen ve zamanlama kriterlerine göre değerlendirildi ve dereceye girenler belirlendi. Yarışmanın birincisi Gastronometro’dan katılan Yusuf Gülyiyen, ikincisi CVK Park Bosphorus'dan Aytekin Yamaç, üçüncüsü ise St Regis Otel İstanbul’dan Okan Şevket Öztürk oldu. Yusuf Gülyiyen, İngiltere Manchester’da uluslararası yarışmaya ülkemiz adına katılacak. Yarışmanın ödül töreninde konuşan Chaîne Des Rotisseurs Türkiye Başkanı Mohamed Hammam, bu sene 20.si yapılan Türkiye elemelerinde tüm Genç Şeflerin çok iyi yarıştıklarını, yarışmanın sadece kazananları belirlemek amacıyla yapılmadığını, genç aşçıların bu gibi yarışmalar aracılığıyla kendilerini geliştirmelerini ve yetenekleriyle dünyaya açılmalarını hedeflediklerini söyledi.

FAKİR KAAVE Geleneksel Türk Kahvesi Fakir Hausgeräte teknolojisinden süzülerek hazırlanıyor.

Uluslararası Chaîne des Rôtisseurs (Rotisörler Zinciri) derneğinin kökü Avrupa’da ilk loncaların kurulmaya başlandığı Orta Çağ’a kadar dayanır. Chaîne des Rotisseurs Türkiye 1994 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermekte olup, şu anda kayıtlı 600 üyesi bulunmaktadır.

BÖREKLER ARÇELİK’TEN ARÇELIK, bereketli Ramazan sofralarına en lezzetli yemekleri hazırlamak için turbo fırınları çok özel fiyatlarla sunuyor. Arçelik mutfakların vazgeçilmezi fırınlarda kaçırılmayacak bir Ramazan kampanyası hazırladı. Ramazan sofralarını süsleyecek yemekleri ve en lezzetli börekleri hazırlarken yardımcı olacak Arçelik 9314 / 9314 DG ve 9313 model turbo fırınlar özel fiyatlarla sunuluyor. Arçelik’in beyaz renkli turbo fırınlarında çeşitli yemeklerin yanı sıra yoğurdunu evde hazırlamak isteyenler için yoğurt yapma özelliği bulunuyor. Buharlı temizleme fonksiyonu sayesinde kolaylıkla temizlenebilen fırınlarda 9314 ve 9314 DG modelleri 4 gözü gazlı ocağa, 9313 modeli de 4 gözü gazlı 1 gözü ise elektrikli ocağa sahip.

nanı Ulus 29’un sommelier’si Alp Açık ise, Chaine des Rotisseurs‘un Liechtenstein’da yapacağı “The Jeunes Sommeliers Competition” da ülkemizi temsil edecek. Chaine des Rotisseurs ve Türkiye Sommelier Derneği’nin birlikte organize ettiği International Wine and Spirits Academy (IWSA) ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ve aynı gün içerisinde tamamlanan yarışma, sabah erken saatlerde yapılan yazılı sınav ile başladı. Sınavı geçen finalistler öğleden sonra, oluşturulan küçük mizansenlerde servis yeteneklerini ve şarap bilgilerini sergilediler.İlk üçe giren sommelier'ler IWSA, Paşabahçe, San Pellegrino ve Nespresso firmaları tarafından çeşitli hediyelerle ödüllendirilirken; yarışmanın birincisine St. Pelegrino tarafından Toskana’da bir gastronomi turu hediye edildi.

FAKİR’DEN TÜRK KAHVESİ MAKİNESİ:

ULUSLARARASI “CHAINE DES ROTISSEURS” DERNEĞİ

RAMAZAN SOFRALARINA

S

ommelier’lik mesleğinin gastronomi ve turizm sektöründeki önemini vurgulamanın yanı sıra; genç yetenekleri keşfetmek ve desteklemek amacıyla sektör çalışanlarına yönelik düzenlenen 8. Türkiye Sommelier Yarışması, International Wine and Spirits Academy’de (IWSA) gerçekleşti. Yarışmanın birincisi Sunset Restoran’dan Mustafa Zorluoğlu The Association de la Sommellerie Internationale’nin düzenlediği, Avusturya’da gerçekleşecek “14th A.S.I. Contest of the Best Sommelier of Europe” yarışmasına katılmaya hak kazandı. Yarışmanın 30 yaş altı kaza-

Ü

lkemiz mutfaklarına yıllardan beri sunduğu ileri Alman Teknolojisi elektrikli ev aletleri ile lezzetsever halkımızın güvenini kazanan ve aranan marka olma özelliğine sahip olan kuruluşun, Pazarlama Müdiresi Esra Özden Türköz Lezzetli Gazetemize, Ramazan ayı yorgunluğuna çare en yeni ürünleri. “FAKİR KAAVE” makinesini tanıttı. “2016 yılında bizi en heyecanlandıran proje-

lerin başında, yaklaşık iki yıldır ARGE ve Ürün Yönetimi departmanlarımızla birlikte titizlikle çalıştığımız Türk Kahvesi Makinesi geliyor. FAKİR KAAVE Türk Kahvesi makinemizi, ilk olarak Mart ayında gerçekleşen, İdeal Home fuarında görücüye çıkardık. Artık geleneksel Türk Kahvesi Fakir Hausgerate teknolojisinden süzülerek hazırlanıyor ve tüketicilerimizin beğenisine sunmak üzere çok yakın zamanda raflardaki yerimizi alıyoruz “ dedi. Türk kahvesi, ilk olarak Türkler tarafından bulunan kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği ve geleneği vardır. Geçmişten günümüze güven, dostluk, paylaşım duygusunun simgesi Türk Kahvesi, kahvesinden çok pişirme tekniği ile farklılaşır. Ve aslında unutmamalıyız ki; Türk Kahvesi,

pişirme tekniği ile dünyada markalaşmış tek kahvedir. Dünya genelinde hemen hemen her tür restoranın menüsünde bulunan iki kahveden biridir. Fakir Kaave Türk Kahvesi Makinesi, geçmişten günümüze muhabbetin ve dostluğun simgesi olan Esra Türköz Türk kahvesini, güvenilir Fakir teknolojisiyle sunuyor. Cezvede pişirme yöntemi esasına dayanan ve aynı lezzetin yakalanması amacıyla tasarlanan Fakir Kaave, taşmayı önleyen patentli Luminasense teknolojisi ile geliştirildi. Tek seferde 4 fincan kahve kapasitesiyle ve ergonomik cezve ağzı sayesinde her fincana eşit köpük dağıtabilen Fakir Kaave, hızıyla olduğu kadar iddialı tasarımıyla da dikkat çekiyor. Konsept FAKİR’in renk serilerine uyumlu olarak, Violet, Rouge, Rose, Mat Kahve ve Beyaz alternatifleriyle beş farklı renkte tasarlandı. Gururla söyleyebiliriz ki; Fakir Kaave’den bol köpüklü Türk kahveniz hayatınızdaki yerini kısa sürede alacak…”


Project1

Lezzet markaları

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

15

DOĞRULUK SÜT ÜRÜNLERİ Lezzet ve kalite için, iyi bir seçim! 1969 yılında; Ataları Trakya’da hayvancılıkla uğraşan, KÜÇÜK Ailesi tarafından kurulan ve halen Amca, Baba ve Oğul yönetimindeki DOĞRULUK Koll.Şti. 50 yıla yakın süredir, tüm ürünlerinde en eski klasik yöntemleri kullanarak doğal üretim yapmakta. Doğruluk Süt Ürünleri, Doğruluk markasında olduğu gibi Lezzine ile de bu geleneğini bozmayan, ürün gamına kültürlü ürünleri sokmayan, sektörün nadir kuruluşlarından.

Ç

eçil, Örgü, Dil peyniri gibi yöresel ürünlerini yeni yüzü ile birlikte daha az tuzlu olarak üreten Lezzine, diyetisyen ve doktorların da tavsiye listesinde bulunmaktadır. Doğruluk taze kaşar grubu da sadece sulu haşlama yöntemiyle üretmekte. Kurumsallaşmayı başarabilmiş az sayıdaki aile şirketlerinden biri olan ve halen 2. ve 3. nesil tarafından birlikte yönetilen Doğruluk'la ilgili olarak; Lezzetli Gazetemize açıklamalarda bulunan kuruluşun 3. kuşak genç, dinamik ve eğitimli yöneticisi Alp KÜÇÜK, “Türkiye’de bundan 15 sene öncesine kadar yok denecek kadar az sayıda firmanın ambalajlı sabit gramajlı markalı ürünleri raflardaydı. Bu dönemler markanın öne çıkmadığı, peynirin şarküteriye gidilip sert iyi bir “ Ezine beyaz peyniri “ isteyerek satın alındığı, üzerinde markalı etiketi bulunmayan ürünlerin tüketildiği dönem-

lerde aslında “ Doğruluk gizli özne “ rolünde idi. Bir çok kaliteli şarküteri ve markette ürünleri satılıyor, fakat markaları son kullanıcı tarafından pek bilinmiyordu. Piyasanın bu durumunu gören ve ilerde markalaşmanın ve kurumsallaşmanın önem kazanacağını analiz eden ailemiz, ürünlerini sabit gramajlı paketlerde sunarak markasını öne çıkarma kararı aldı ve yatırımlarını bu yönde devam ettiren ilk firmalardan oldu. Kısa sürede elde ettiğimiz başarının sırrı: Önceliğimizin para kazanmaktan ziyade, müşterilerimize hep en kaliteliyi sunmamız oldu. Aldığımız kör tadım sonucu ödüller ve Nielsen satış raporları da bunu destekler nitelikte. Şirketimizin, Doğruluk peynirleri yaptığımız özel anlaşma kapsamında sadece Migros grubu bünyesinde satılmakta. Ayrıca, başlattığımız ihracat çalışmalarına destek vermesi amacıyla yeni bir marka oluşturduk ve Lezzine ortaya çıktı. Bu marka ile aynı kalite ve lezzette, farklı gramaj ve çeşitlilikte ürünler piyasaya sunduk. Lezzine markası altında yenilenen ambalajlarımızla, birçok ulusal ve yerel marketten, lüks şarküterilere kadar birçok noktayan ulaştık ve

ürünlerimiz Lezzetseverler tarafından aranılır oldu.. Müşteri memnuniyeti firmamız ve markamız için çok önemli. Tüketicimizle sosyal medya dahil birçok kanaldan iletişim halindeyiz. , Onları her zaman dinleyip, öneri ve şikayet gibi konuları değerlendirerek, hızla çözüme ulaştırıyoruz. Bu kapsamda bize daha kolay ulaşabilmeleri için whatsapp müşteri hizmetleri sistemini sektörümüzde başlatan yine ilk firma olduk.” dedi ve sorularımızı şöyle yanıtladı. DOĞRULUK ve LEZZİNE'yi diğer Peynirlerden ayıran özellikler nelerdir ? Doğruluk ve Lezzine Peynirleri koyun, keçi ve inek sütlerinden yapılıyor. Çoğunlukla keçi sütü kullanılıyor. (%80). Aslında keçi peynirinde kullanılan sütün hepsi keçi sütü, hemde Dağ keçisi sütü. Bu sütün özelliği: Kuru maddesi yüksek, yoğun kıvamlı ve anne sütüne en yakın süt olması. Dağ keçisi (kara keçi) sütü ile üretilen peynirin özellikleri ise: Sert, beyaz, ağır kokmayan ve yüksek besin değerine sahip olmasıdır. Ayrıca: Doğruluk & Lezzine üreti-

Peynirlerin kalite kontrolünü bizzat Selim Küçük yapmaktadır

Doğruluk f Şirketi ekti Koll Yönetiticileri Selim ve Alp Küçük

minde sadece fazla miktarda süt, düşük miktarda tuz ve doğal şirden mayası kullanılmaktadır. Bu sebeple ürünler katkı maddesi içermez. DOĞRULUK ve LEZZİNE Neden diğer peynirlerden daha pahalı ? Koyun peynirlerinin hiçbiri tamamen koyun sütünden yapılmaz. Eğer yapılırsa sütü çok ağır ve sarı renkte olur. Koyun sütü, keçi sütü ile karıştırılarak renk, tat ve koku dengesi sağlanır. Diğer peynirlerden pahalı olmasının nedeni kara keçi sütü kullanılması ve katkısız ve doğal oluşum sürecine uygun bekletilerek yapılmasıdır. Kara keçi cinsi günde ancak 1kg süt verirken, diğer cinsler 4kg’ya yakın süt verirler. Beyaz peynir üzerinde klasik yöntem ile yapılmış ise delikler oluşur. Bu delikleri çok fazla ve büyükse, peynirde çok fazla bakteri var anlamına gelebilir. Tamamen

deliksiz bir yapıda ise kültürlü peynirdir. Market raflarında plastik kutularda suyun içinde satılan peynirler kültürlü peynir sınıfındadır. Düşük miktarda süt ile üretilir ve peynir kültürü kullanıldığından bekletilmeye gerek kalmadan satılmaktadır. Fazla bir besin değerine sahip değildirler. Bu yüzden fiyatları da ucuzdur.. DOĞRULUK & LEZZİNE Peyniri tüketicilerine tavsiyeleriniz varmıdır ? 100 üzerinde çalışanı bulunan tesiste; Üretim soğuk bir alanda yapılıyor. Soğuk depolarda bekletilip, soğuk muhafaza edilerek gönderim yapılıyor (4o – 6o). Satış kanallarında soğukta bekletiliyor. Soğuk zincirin kırılmaması önemli. Koruyucu katkı maddesi içermediğinden, ürünün bozulmaması adına, satın aldıktan kısa bir süre sonra tekrar soğukta muhafaza edilmelidir.

MUTFAK VE PASTA ŞEFLERİ ‘GIDA GÜVENLİĞİ’ EĞİTİMİ İSTİYOR Türk Kahvesi Makinesi

Sevgimizi kelimelere dökemiyoruz...

Fincanları denedik Fakir ailesi olarak, yıllardır evinize misafir olmaktan çok mutluyuz. Şimdi de Fakir Kaave’nin eşsiz lezzetiyle en keyifli anlarınıza eşlik ediyoruz. Afiyet şeker olsun.

www.fakir.com.tr

/FakirEvAletleri

T

Fikret Özdemir

Samim Saner

Aslı Pasinli

ürkiye'de yapılan araştırmada, şeflerin %80’inin ‘Gıda Güvenliği’ eğitimine ihtiyaç duyduğu belirlendi! "Gıda Güvenliği Derneği, Güvenilir Eller "Gıda Güvenliği Eğitim Programları başlıyor. Bu Projeyle 3 yılda 30.000 şefe gıda güvenliği sertifikası” verilecek. Üç yılda da 30.000 şefin eğitimlere katılarak, gıda güvenliği sertifikası sahibi olması planlanıyor.Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Eğitimi, çapraz bulaşma, fiziksel ve kimyasal tehlikeler, temizlik, üretim güvenliği ve HACCP uygulamaları olmak üzere toplam beş ayrı bölümden oluşuyor. "Güvenilir Eller" Gıda Güvenliği Eğitim Programı için yapılan tanıtım toplantısına Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sedat Zincirkıran, Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkan Yardımcısı, gazetemiz yazarı Aslı Pasinli ve Aşçılar Derneği Başkanı Chef Fikret Özdemir katıldı. Sırasıyla yapılan konuşmalarda:. ÖNDER ARSAN: “İlk yıl 5.000 şefimizin, 3 yılın sonunda da 30.000 şefimizin gıda güvenliği sertifikası almasını sağlayacağız.” SAMİM SANER: “Güvenilir Eller Gıda Gü-

Önder Arslan

Sedat Zincirkıran

venliği Eğitimini tamamlayan şeflerimize isimlerine özel Türkiye Gıda Güvenliği Derneği onaylı sertifikalarını göndereceğiz” SEDAT ZİNCİRKIRAN: “Güvenilir Eller eğitimleri sayesinde Anadolu’daki şeflerimizin gıda güvenliği konusunda temel bilgileri edineceğine inanıyorum” ASLI PASİNLİ: “Sektörü hep ileriye taşımayı amaçlayan yeme-içme markaları olarak gıda güvenliği alanında atılacak her adımın parçasıyız. Türkiye’de 77.000 restoranda, her gün milyonlarca öğün yemek yeniliyor. Restoranların yaklaşık 30.000’den fazlası da İstanbul’da bulunuyor. ” FİKRET ÖZDEMİR: “Online gıda güvenliği eğitimleri sayesinde şeflerimizin kendileri için en uygun zamanda eğitimleri tamamlayacağına inanıyorum” diyerek konuyla ilgili görüşlerini belirttiler. Gerçekleştirilebildiği takdirde: Bu eğitimlerde, gıdaların hazırlanmasından, depolanmasına, hammaddelerin tüketim aşamasına kadar olan süreçte karşılaşılabilecek tehlikelerden, hijyenik uygulamalar ve sıcaklık kontrolü de dahil olmak üzere, tehlikeleri azaltmak ya da yok etmek için gerekli önlemler öğretilecek. Beş modülden oluşan ilk ve tek online kapsamlı gıda güvenliği eğitimlerini tamamlayan şeflere, Gıda Güvenliği Derneği onaylı, isme özel bir de sertifika ulaştırılacak.


16

Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Lezzet peşinde

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

DOĞAL VE KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİ Başyazı Fırkan

GÜLAYDIN

firkangulaydin@lezzetgazetesi.com

Yerli malı yurdun malı, Herkes onu pişirmeli

E

skiden ilk okul yıllarında yerli malı haftası olurdu. Hem ülkenin zengin toprak çeşitliliğini öğrenir, hem de bu mirasa sahip çıkılması gerektiğini henüz o yıllarda benimserdik. Ben aslında aynı uygulamanın Aşçılık ve Turizm okulları, Gastronomi Fakültelerinde de yapılmasından yanayım. Tabi ki, olayı biraz daha genişletmek ve büyütmek gerekiyor. Şu sıralar yerli pazara ve ürünlere birçok işletme ve şef yönelmiş durumda. Menülerde yerli gıdalar kullanılmaya başlandı eskiye oranla daha çok. Ancak; üretim ve sevkiyat aşamalarında sıkıntılar yaşanmakta. Örneğin; küçük tedarikçilerimiz yüklü talepleri üretemiyorlar. Ya da köylüden peynir, yoğurt vs. almak istediğimizde tedarik aşaması ve ürünün faturalandırma sıkıntısı ortaya çıkıyor. Bu noktada yatırımcı, üretici, dağıtıcı firmalar ve şefler ülke mutfağını koruma, esnafımıza ve kültürümüze sahip çıkma adına ortak bir platformda yeni fikir ve projeler geliştirmeliler diye düşünüyorum. Maalesef ki bu yıl turizm sektörü için hiç iç açıcı değil. Yatırımcılar ve yöneticiler sürekli planlar yapıyor ve en az zararla sezonu kapatma hesapları içindeler. Yine canı yanan ise, çalışanlar oluyor. Dolmayan ya da düşük ücretle doldurulmaya çalışılan oteller de bu yıl neredeyse %30’luk bir düşüşle personel istihdam edilecek. Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde yerli pazara can vermek sadece gıda sektörü için değil tüm alanlar için gereklidir. Yemeğin Gizli Kahramanı Baharat Baharatlar mutfak dünyasının olmazsa olmazları ve gizli kahramanlarıdırlar. Bazı kültürlerde fazlaca kullanılsa da bazı mutfaklarda yalın ve az miktarda kullanıldıklarını görüyoruz. Baharat bilinçli kullanılmadığı zaman sonuçları son derece hüsran olabilir. Bunun için kesinlikle baharatların aromalarını bilmek ve hangi gıdaların hangi baharatlar ile uyumlu olduğunu yakalamak gerekli. Bu noktada zaten yıllardır süre gelen kalıplanmış tatlar mevcut. Bir yemeğin lezzeti bazen kullandığınız baharat ile ön plana çıkarken bazılarında ise gıdaların kendi tatları özgür bırakılmalı ve tuzun dışında pek fazla baharat kullanılmamalı. Mesela ; Haşlanmış sebzeli yemek ve garnitürlerde yalın bir deniz tuzu ve çok az limon yeterli olacaktır. Arzuya göre tereyağı ve Sızma zeytinyağı. Burada sebzelerin kendi lezzetlerin özgür bırakmalıyız. Eğer imkanınız varsa taze baharatlar kullanmalısınız. Bu şansınız yoksa alıp kurutabilir ve öyle saklayabilirsiniz. Örneğin toz kimyon yerine tane kimyon alıp, biraz kavurduktan sonra onu öğütüp öyle kullanmayı deneğin. Henüz kavurma aşamasında bile enfes koku mutfağınızı saracak. Bu baharat özellikle humus, Arnavut ciğeri ve kuzu yemekleri için harika bir lezzet katıyor. Mevsimlerin değişkenlik gösterdiği şu zamanda hastalık salgınlarının da çok olması sebebi ile ‘taze otlar’ ve bu otların çayları sizleri aynı zamanda virüslerden de uzak tutacaktır. Lezzetli hatıralarınız olsun..

İLE BÜYÜLEYEN ADA

Hint okyanusunun Afrika kıyılarında yer alan, büyük yüzölçümüne rağmen gözlerden uzak kalmış, turist istilasına uğramamış, doğal ve kültürel zenginliklerini hiç bozulmadan bugünlere taşımış bir ada… Madagaskar…

T

ürk Hava Yolları’nın Aralık ayında başlayan ilk uçuşlarından biriyle Madagaskar’ın başkenti Antananarivo’ya vardığımda akşam olmak üzereydi. Başkent Antananarivo –ya da yerel halkın söylediği şekliyle- Tana diğer birçok Afrika başkenti gibi kalabalık, sıradan bir şehir. Otele valizlerimi bırakıp kısa bir tur atıp, yerel bir restoranda güzel bir akşam yemeği yedikten sonra erkenden uyuyorum. Sabah 3’te kalkıp, adanın batısına Morondova’ya uçmak için tekrar havaalanına gideceğim. Madagaskar çok büyük bir ada ve adanın her köşesi ayrı güzelliklerle dolu. Ne var ki adada yolculuk yapmak hiç kolay değil. Birçok yere karayoluyla ulaşmak mümkün değil. Var olan yolların da birçoğu çok bozuk. Dolayısıyla karadan yolculuk, özellikle uzak mesafeler için imkansız. Ada içi ulaşım sadece Air Madagascar’ın uçuşları ile yapılıyor, fakat bu uçuşlar oldukça pahalı. 1 saatlik kısa bir uçuşun fiyatı 250 dolar civarında. Air Madagascar’ın uçakları yeni ve bakımlı ancak 12 saatlik rötarlar bile sıradan. Yani diyebilirim ki uçak dolana kadar bekliyorlar, tarife saatinde uçtukları pek olmuyor. Bu da

r a k s a g a d Ma

seyahat programını çok aksatabiliyor. Adanın batı kıyısında, Mozambik kıyılarına bakan tarafta yer alan Morondova’ya geliş sebebim Baobab ağaçlarını görmek. Bana sorarsanız bunlar dünyanın en güzel ağaçları. Başka bir gezegendeymişsiniz gibi hissettiren, devasa, görkemli ve çok güzel, Baobab ağaçları… Sabah kahvaltıdan sonra Land Cruiser’larımızla 15km kadar yol alıp -bence dünya harikalarından biri olan- Baobab Yoluna varıyoruz. Burada zaman durmuş gibi. Devasa ağaçlar bizi binlerce yıl öncesine ışınlıyor. Öyle ki bir ağacın arkasından dinazor çıksa hiç şaşırmayacağız. Her şey, her yer öyle el değmemiş, öyle güzel ki hangi açıdan nasıl fotoğraf çekeceğimizi şaşırıyoruz. Baobab ağaçlarının boyları 20, çapları ise 5 metreden fazla. Gövdelerinin içi adeta su deposu gibi, her biri tonlarca su barındırıyor. Fotoğraflarda gördüğünüz Baobab Alley’deki bu ağaçlar -sıkı durun- tam 3000 yaşında!!! Bu ağaçların civarında birkaç minik köy var. Köy halkı –özellikle çocuklar- bizimle konuşmak için can atıyor. Birlikte fotoğraf çektirmek sonra ekranda kendilerini görmek istiyorlar. Daha güzeli bize hediyelik

eşya ve ya bir tur paketi satmaayırdık. Yaptığımız ya çalışmıyorlar. Turizm burazorlu karayolu yolcuların doğallığını –henüz- bozlukları, rötarlı uçuşChef mamış. lar, doğal parklarda Selin Morondova Baobab yolunkilometre yürüyüşEKİM da geçen rüya gibi iki günden ler sonrası dinlenmeselinekin@lezzetgaze sonra bu kez rotamı kuzeye Diyi fazlasıyla hak etmiştesi.com eogo Suarez’e çeviriyorum. Yitik. Nosy Be uzun bene bir iç uçuşla Tana aktarmalı Dieo Suayaz kumsallar, masmavi, bereketli okyanus, rez’e varıyorum. En kuzey uçta yer alan şesakinlik, huzur gibi “tropik ada” denildiğinhir adını buraya ilk ayak basan İspanyol iki de akıllara gelen tüm özellikleri taşıyor. Tüm denizci Diego ve Suarez’den almış. Birkaç Madagaskar’da olduğu gibi her şey ucuz, saat şehirde gezip, çok renkli ve canlı Pazar halk güler yüzlü ve sevecen. yerlerinde dolaşıp, bol bol ananas, papaya gi20 milyon nüfuslu Madagaskar dünyabi tropik meyveler yiyip, yine 4x4’lerle “Amnın en fakir ülkelerinden biri. Ekonomisi taber Mountain”a yol alıyoruz. Amber Dağı bir rım ve hayvancılığa dayanıyor. Madagaskar ulusal park ve adanın endemik flora ve fauhalkı Malagasyler yüzyıllar önce adaya Manasını tanımak için çok doğru bir yer. Buralezya’dan göç etmişler. Sonrasında uzun yılda kaldığımız iki gün boyunca uzun yürüyüş- lar süren Fransız işgali de adanın kültürel ler yaptık. Şelaleler, tarifsiz bir bitki örtüsü, yapısını çok farklı etkilemiş. Bu farklı etnik sık ağaçar gördük. Birçok farklı tür yılan, buizler dinlerinde, dillerinde, mutfaklarında kalemun ve kertenkele tanıdık. Doğal parkta farklılıklara yol açmış. Madagaskar Mutfağı yaptığımız uzun yürüyüşlerde birçok Lemur Fransız pişirme teknikleri, uzak doğu bahaçeşidine rastladık. Maymuna çok benzeyen ratları ve yerel malzemelerle harmanlanmış bu şirin hayvanlar, insanları çok merak edisıra dışı lezzetler barındırıyor.”Zebu” adı veyor ve neredeyse elinizi uzatsanız dokunabi- rilen dana eti çok seviliyor ve birçok yemekleceğiniz kadar yaklaşıyorlar. te kullanılıyor. Adanın etrafını çevreleyen Seyahatimizin son üç gününü Madagasokyanusun bereketi sofralarda da kendini car’ın kuzeyindeki minik ada Nosy Be’ye gösteriyor.

LYD/ LEZZET YAZARLARI & BLOGGERLAR DERNEĞİ TARAFINDAN MİLLİYET LEZZET GAZETESİ İÇİN HAZIRLANMIŞTIR

2 BLOGGER & 2 YEMEK TARİFİ KİNOALI SOMON KÖFTESİ

● 1 kg somon balığı(kılçığı derisi temizlenmiş) ● 1 adet kırmızı biber( küp şeklinde doğranmış) ● 1 adet sarı biber(küp şeklinde doğranmış) ● 1/2 bardak kırmızı kinoa ● 2 dal taze kekik ● 1 demet maydanoz ● 1 /2 demet nane ● tuz ● karabiber ● kimyon ● 2 yumurta ● 2 avokado (küp şeklinde doğranmış) YAPILIŞI: ● Önce kinoayı 3/4 bardak su ile içine defne yaprağı ve tuz katıp tatlandırarak haşlayın.Suyunu çektiğinde kenara alıp soğumaya bırakın. ● Somonu keskin bi bıçakla kıyma haline getirin. ● Yeşil otları da ince kıyın. ● Derin bir kaba kinoa,somon kıyması,otlar,baharatlar,avok ado küpleri ve yumurtayı katıp yoğurun. ● Avucunuzla köfte şeklini verip kızgın tavada üzeri kızarana kadar pişirin. ● Bu sağlıklı somon köftenizi çanakkale domatesi ile servis edebilirsiniz.

GLUTENSİZ TUZLU MUFFİN

YAZ AYLARININ KEYİFLİ TADI: ‘VAKKO ICE CREAM’

T

ürkiye’de ilklerin markası Vakko, “Vakko Chocolate”ın ardından “Vakko Ice Cream” ile de hayata lezzet katmaya devam ediyor. Vakko Ice Cream, çikolatalı, çikolata parçacıklı vanilyalı, limonlu ve cappucinocookie seçenekleriyle yaza merhaba diyor. Eşsiz lezzetlere sahip Vakko Chocolate’ın dondurma ile buluşması Vakko Ice Cream, özel sunumları ile yaz aylarına keyifli bir tat getiriyor.Vakko Ice Cream; Vakko Chocolate İstinyepark ve Vakko Chocolate Palmarina'da lezzet tutkunlarıyla buluşuyor. Eşsiz tadı ve şık sunumuyla Vakko Ice Cream bu sene yeni eklenen cappucino-cookie seçeneğiyle tercihe göre külahta, cup’ta veya özel kiloluk ambalajlarıyla sunuluyor.

● 1 Bardak mısır unu ● 1 bardak karabuğday unu ● 1 bardak badem unu ● /2 demet maydanoz ● 1/2 demet dereotu ● 150 gr lor peyniri tuz ● 50 gr z. Yağ ● 2 yumurta ● 1 bardak keçi yoğurdu kabartma tozu ● 15 adet çeri domates (ikiye bölünmüş) YAPILIŞI: ● Yumurtaları çırpın ve yoğurdu ve z. Yağını ekleyerek karıştırın. ● Un karışımı, kabartma tozuun katın ve homojen bir karışım elde edin. ● Lor peyniri ve taze otları spatula ile yumuşak hareketlerle karıştırarak hamur karışımını hazırlayın. ● Küçükmuffin kalıplarını z. Yağ ile yağlayın. ● Kalıbın 3/4 ünü doldurun ve üzerine ikiye böldüğünüz çeri domateslerini yerleştirin. ● Önceden 165 dereceye ayarlanmış fırında 35 dakika pişirin.

Bengü Doğruel

İSTANBUL 1967 doğumluyum. İ.Ü. İletişim Fakültesi ve M.Ü. İşletme Yüksek Lisans programını bitirdim. Uzun yıllar mutfakta geçirdiğim keyifli saatler sonrası hobi olarak başladığım yemek; hayatımın büyük bir kısmını kaplar oldu. Yurt içinde ve yurt dışında aldığım eğitim-seminerler ile yemek pişirme ve styling konusunda deneyim sahibi oldum. Lezzet Yazarları Derneği üyesiyim. Beef & Fish dergisinde düzenli olmak üzere çeşitli yemek dergilerinde de tariflerimi, deneyimlerimi paylaşıyorum. www.pelinlemutfaksohbeti.com sitemde denenmiş tariflerimi yazıyorum. Mutfağımda yakaladığım sağlık-lezzet-görsellik üçlemesini yarattığım Phgurme (planet health gurme) markası ile bir adım ileriye taşıdım. Kişiye özel haftalık-aylık yemek paketleri hazırlıyor; zorlanmadan, aç kalmadan formda kalmak isteyenlerin adreslerine ulaştırıyorum.

MAMÜL-MERSİN YÖRESİ

MALZEMELER Hamuru ● 3,5--4 su bardağı un ● 2 su bardağı irmik ● 250 gr tereyağı ● 1 su bardağı yoğurt ● 1 su bardağı sıvıyağ ● 1 paket kabartma tozu ● 1 paket vanilya ÜZERİ İÇİN ● 1,5 su bardağı ceviz içi ● 2 yemek kaşığı toz şeker ● 3 yemek kaşığı tarçın ● Üzeri İçin, Pudra şekeri YAPILIŞI: Hamuru için, bütün malzemeleri bir kaba koyup yoğurun. Yoğurduktan sonra birkaç dakika dinlendirin. İçi için, cevizleri hafif iri kalacak şekilde rondoda çekin. Tarçın ve toz şekeri de üzerine ekleyip karıştırın. Dinlendirdiğiniz hamurladan ufak parçalar koparıp yuvarlayın. İçine iç malzemesini koyup tekrar yuvarlayın. Mamül kabına koyarak şekil verdikten sonra tepsiye dizin. Fırına vererek 170 derecede 25-30 dakika pişirin. Piştikten sonra üzerine pudra şekeri serperek servis edin.

Serpil Gürcan

İSTANBUL doğumluyum mutfağa olan aşkımdan dolayı hobi olarak başladığım eğitimlerim bana iş olarak geri döndü çeşitli eğitimlerimin yanında Beykent Üniversitesi Gastronomi mezunuyum halen eğitim almayı ve eğitim vermeyi kendime görev edindim. Sosyal proje kapsamında eğitim vermekteyim işimi seviyorum ve severek yaptığıma da inanıyorum evde ve örgencilerimle yaptığım yemeklerin resimlerini paylaşmak için MORTENCERE isimli bloğumu hayata geçirdim.


Project1

Lezzet rehberi

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

17

İSTANBUL'UN HEM B LU C ’S VA İ İÇİNDE, HEM DE DIŞINDA Ömerli R SKYTEAM FOOD FESTİVAL

Eşsiz Lezzetleri, Muhteşem Doğa içinde sunuyor!

A

ynı masada; Kars’ın ödüllü kaşar peynirleri, Kastamonu’nun ev yapımı sucuğu, Manisa’nın manda yoğurdu, Ahlat pekmezi, bahçeden toplanan domatesler, Ayvalık’tan gelen zeytinyağı, Anadolu’nun gelincik reçeli ve onlarcası… İstanbul'un en özel kahvaltı mekanı: RİVA'S CLUB'da sizleri bekliyor. Nüfusu 15 milyonu geçen mega kent İstanbul’da, doğaya olan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Şehre yakın yerlerde, doğayla iç içe vakit geçirebilecek alanlar ise oldukça kısıtlı. Ömerli’de 22 dönüm üzerine kurulu Riva’s Club Ömerli, iş hayatının ve şehrin stresli ortamından uzakta sevdiklerinizle vakit geçirebileceğiniz mükemmel bir mekan. 19 odaya sahip Riva’s Club misafirlerine günü birlik ziyaretlerin dışında, hafta sonu da açık havada mükemmel peyzajı ile geniş konaklama alanı sunuyor. Riva’s Club’ın yaz ayları için çimenler arasında bir de yüzme havuzu mevcut.

GURME LEZZETLER Riva’s Club’ı öne çıkaran en önemli özellik ise: Zengin mutfağı. Gözlerinizi kapatın ve hayal edin bir an: Güneşli, ılık bir Pazar sabahı. Geniş çimenlik alana yerleştirilmiş masalar, aileniz ve dostlarınızla yapacağınız mükellef bir kahvaltı ile tüm haftanın gerginliğini ve yorgunluğunu atıyorsunuz. Yeşilin bin bir tonunu seyrederken hem ruhunuz hem de gözleriniz dinleniyor. Açık büfede ne yok ki? Manisa bohça peynirinden- İran peynirine kadar Ana-

10 ülke mutfağını bir araya getirdi

A

dolu’nun çeşitli yörelerinden özel olarak getirtilen 15 çeşit peynirin yanı sıra, erguvan çiçeği, gelincik reçeli gibi başka bir yerde tadabilme imkanınızın olmadığı çeşit çeşit reçeller, pekmezler ve ballar… Ve daha birçok yöresel lezzet. Riva’s Club’ ın mutfağındaki lezzetler sadece kahvaltı ile sınırlı değil. Taş fırında pişirilen pizzalar ve her biri kendi alanında uzman şeflerin elinden çıkan et yemeklerinin yanı sıra, kokoreç gibi sokak lezzetleri de misafirlerin beğenisine sunulmakta. Yemek öncesinde servis edilen Ahlat pekmezli tereyağı, Kıbrıs’a özel karayağ ve Ayvalık zeytinyağı çok özel. Yanında da dereotu, taze soğan, maydanoz karışımıyla yoğurarak hazırladıkları sıcacık ekmek. Başlı başına bir lezzet şöleni.. Riva’s Club bütün ekmekleri kendi üretiyor. Buna haşhaş, şarap, un kullanarak hazırlanan burger ekmeği de dahil. Durum böyle olunca madras sos ve worchesterrshire sos ile yoğurulan köftesiyle Gurme Burger’ in tadına bakmak kaçınılmaz oluyor. Ekmek özel, köfte güzel… Riva’s Club mutfağında civar köylerden özenle seçilen taze sebze meyveler

kullanılıyor. Ayrıca köy yumurtası, sütler yine bu köylerden kontrol edilerek temin ediliyor.

ŞİMDİDEN KEŞFEDİLDİ Riva’s Club’ ın ünü şimdiden kurumsal müşteriler arasında yayıldı. Levent’e 40 dakika, Kadıköy’e 30 dakika mesafede olan Riva’s Club Ömerli, başta bankalar olmak üzere, birçok büyük şirketin hafta sonu eğitim ve motivasyon toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Sakinlik ve dinginlik arayanların cazibe merkezi haline gelen Riva’s Club Ömerli, Yoga ve Life Fitness gruplarının da uğrak yeri haline geldi. Ayrıca her türlü düğün, organizasyon, etkinlik için de uygun alan sunan Riva’s Club Ömerli, gelişmiş internet altyapısı ile de işlerini takip etmek isteyenleri de memnun ediyor.

HAYVAN DOSTU TESİS Riva’s Club Ömerli’ nin en önemli özelliği de hayvan dostu bir tesis olması. Bünyesinde bir Köpek Oteli ve Türkiye’nin en büyük üst düzey safkan Alman Kurdu üretim ve eğitim merkezi bulunuyor.Tesis sunduğu hizmetle, köpek sahipleri de çevreye rahatsızlık vermeden keyifle yemek yiyebilecekleri, sohbet edebilecekleri bir ortamda vakit geçirebiliyorlar.

ir Transport News tarafından “Yılın Havayolu İttifakı” 2016 ödülüne layık görülen Global Havayolu İttifakı SkyTeam, keyifli bir gastronomi etkinliğine 2 Haziran akşamı The Marmara Taksim Otel'inde ev sahipliği yaptı. 20 üye havayolu şirketi bulunan, toplamda 179 ülkede binden fazla noktaya uçan SkyTeam havayolu ittifakı, Türkiye’deki Turizm Acente’leri ve Uçan Lezzetseverler için bir ‘SkyTeam Food Festival’ düzenledi. 2000 yılında Air France, Delta AirLines, KoreanAir ve Aeromexico iş birlikteliğiyle kurulan ilk küresel havayolu ittifakkı SkyTeam, bu gün; Aeroflot, Aerolíneas Argentinas, Aeromexico, Air Europa, Air France, Alitalia, China Airlines, China Eastern, China Southern, Czech Airlines, Delta Air Lines, Kenya Airways, KLM, Korean Air, Middle East Airlines, Saudia, TAROM, Vietnam Airlines, Xiamen Air üye havayollarından oluşuyor. Sky Priority, Go Round The World Pass, Global Meetings gibi ürünleri ile tüm üye havayollarının hizmet ve ürünlerinin entegre kullanımı sayesinde yolcularına konforlu ve ayrıcalıklı seyahat

imkanları sağlayan SkyTeam, düzenlediği Food Festival ile bu kez de dünya mutfaklarından eşsiz lezzetleri bir araya getirdi. Türkiye’ye uçuşu olan 10 havayolu şirket ülkesi Rusya, Fransa, İtalya, Çin, ABD, Hollanda, Güney Kore, Lübnan, Suudi Arabistan ve Romanya yemeklerinin sergilendiği bu etkinliğe: Türkiye Lezzet Hareketi Üyeleri ve Milliyet TLH Lezzet Gazetesinin yazarları ile Türkiye’nin 75’e yakın seçkin seyahat acentası katıldı. Seyahat acentalarının yanı sıra, SkyTeam ittifakının üye havayollarının üst düzey yöneticileri ile satış ve pazarlama ekipleri de hazır bulundu. The Marmara Taksim Hotel de sunulan yemeklerle, lezzette yaratıcılığın ve özgünlüğün ön plana çıkarıldığı festivalde, katılımcı konuklara tam anlamıyla lezzet

şöleni yaşatıldı. 10 farklı ülkenin özenle seçilmiş lezzetlerinin sunulduğu muhteşem büfelerin menülerinde: Fransız mutfağının vazgeçilmezi erik soslu ördek konfit, Çin mutfağının geleneksel yemeği karidesli dumpling ve Amerikan kültürünün en bilinir parçası balkabaklı cheesecake gibi 30 farklı tat yer aldı ve bu tat'lar tadanların damaklarında kaldı. Dünyada gittikçe yaygınlaşan TURİZM'de GASTRONOMİ olgusunu, diğer ülke insanlarının damaklarına taşıyan en güzel tanıtım organı ise, ülkelerin uçak şirketleri olmakta. Bu başarılı çalışmanın tüm kuruluşlara örnek olması dileklerimizle, tüm lezzetsever okurlarımıza sunuyoruz. Bu yemekleri bir de bu ülkelerde denemek için seyahat acentalarına müracaata davet ediyoruz.


18

Project1

12/27/13

10:33 AM

Page 1

Lezzet yolu

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

MEKAN OSCARLARI SAHİPLERİNİ BULDU!

Dr. Burak KÖSEOĞLU burakkoseoglu@lezzetgazetesi.com

B

Keşfedilmeye değer lezzetler

u ay sizlere ulaşılması ve bulunması nispeten daha zor olan ancak keşfedilince lezzetlerini mutlaka denemeniz gereken bir iki adresten bahsetmek istiyorum. İlk durağımız Moda Beppe Pizza Dondurmacı Ali Usta ve Kemal Usta Waffle’ı geçip sağa kıvrıldığınızda Ferit Tek Sokağın hemen sol başında minicik ve inanılmaz şirin bir pizzacı size diyebilirim ki İstanbul’da yediğim en leziz pizzalardan birini burada yedim. İşletmesini bir aile’nin yaptığı pizzacı küçük olduğu kadar az sayıdaki çalışanıyla da takdire değer. Dışarıda 7-8 masa içeride sadece 2-3 masa var. Evlere serviste yapmaktalarmış. Gelelim lezzetlere Pizza menüsü önüme gelince önce inanamadım ama hepsi gerçek italya’da değil modadasınız pizzalar sıra dışı pizzalara, geleneksel pizzalar, kapalı pizzalar diye ayrılmakta eğer çok tutucu değilseniz kesinlikle sıra dışını deneyin ve burada bence favoriler Pekin Ördeği, Chicken Teriyaki ve original Hawaii pizza canınız istemedi ise makarnalar denenebilir ama bence buraya sırf pizza için bir kez uğramalı ayrıca tatlılar içinde Mezzaluna Con Nutella kaçmaz. Gerçekten ufak bir mekan ve sıra dışı sunumları hakikaten enfes kalitede malzeme ve işçilikle hazırlamaktalar. Yolumuz buradan İstanbul Avrupa yakasında ikitellide iki yıl önce açılan Mall Of İstanbul’a düşüyor. Arkadaşlarım bahsettiğinde önce inanmamıştım mısır çarşısındaki Arifoğlu’nun Mall of İstanbul’da açtığı dükkan inanılmaz dediklerinde gerçekten benzerine yurt dışında bile rastlamadığım çeşitlilikte bitkisel ürünler,sabunlar,zeytin yağları,ballar,baharatlar,aksesuarlar,kitap lar ve bunların hepsinden fazla dikkatimi çeken ürünler konusunda oldukça bilgi sahibi güler yüzlü personeller oldu. Yolunuz buraya düşerse sakın burayı atlamayın ve mutlaka ziyaret edin istediğiniz, aradığınız, özlediğiniz bir koku veya tadı alacağınıza eminim. Gelelim piyasadan haberlere , Son günlerde Bağdat caddesi ve civarındaki dönüşüm çalışmaları bir çok mekanı yerlerinden etti. Caddenin nadir adreslerinden Ranchero Meksika lokantası da bu değişimden nasibini alıp dükkanını kapatmak zorunda kalsa da aldığım bilgiye göre çok yakında yeni bir noktayı yine cadde üzerinde hizmete açacakmış. Yılların alışkanlığı Etiler Marmaris Büfe tarafında bu sıralar gerçekten bir yenilenme ve yeniden yapılanma hareketi var. Ürün kalitesi yükselirken kontrol ve denetimler artmış şube sayısı yeniden yükselişe geçmiş. Hakikaten ayak üstü yenebilecek biz Türklere özgü büfe konsepti aslında tüm dünyada örnek alınabilecek basitlikte ancak bir o kadar lezzetli, hızlı ve doyurucu bir konsept. Son olarak yaşanan hızlı kur artışları ve yanında maliyet artışlarıyla beraber çok büyük bazı grupların ve bir iki büyük markanın ciddi bir borç sarmalına girdiği ve önümüzdeki yaz aylarında devir alma ve iflas ertelemeler ile şaşıracağımız bir dönem olabilir. Sektör evet büyüyor ama ya ucuz ve hızlı segmentlerde yada alkollü ve üst segment markaların bir kısmında geri kalanlar için hayat günden güne zorlaşıyor. Bu yazınında şimdilik sonuna geldik ama bir dahaki yazıda müthiş sürprizler ile buluşmak üzere şen ve esen kalın.

TROPICANA’DAN

Nostaljik Lezzetler TÜRKİYE’NİN bilinen yörelerinden topladığı meyveleri ve dünyaca ünlü meyve suyu uzmanlığı ile meyve suyu pazarında güçlü bir yer edinen Tropicana, Tropicana Pastane Lezzetleri serisini tanıttı. Dünyanın en çok satan 1 numaralı meyve suyu markası Tropicana’nın yeni lezzetleri; pastanelerin unutulmaz tatları, ferahlatıcı Limonata, İnce Parçacıklı Portakal ve Vişneli içecekleri raflarda yerini aldı. Tropicana’nın üç yeni lezzeti ünlü sanatçı Derya Baykal’ın nostaljik pastane tarifleri ve Saffet Emre Tonguç’un tarihsel pastane kültürü sohbetleri ile renklenen etkinlikte tanıtıldı. Ev davetlerinin vazgeçilmez tatları pastane ürünleri, kek, börek ve hamur işleri ile çok uyumlu olan Tropicana Pastane serisi içeceklerinin lezzetli ikramlarla birlikte tadıldığı etkinlikte lezzetlerin uyumu ve içeceklerin ferahlatıcı etkisi dikkat çekti.

Türkiye’nin ilk ve tek ‘Mekan Oscarları’nı bundan tam 15 yıl önce başlatan GECCE.com bu seneki ödül töreni ile çok ses getirdi! 24 Mayıs Salı günü, SuAda’da Kenan ve Gül Erçetingöz’ün ev sahipliğinde gerçekleşen gece sürprizlerle renklendi.

S

uAda’da Kenan ve Gül Erçetingöz’ün ev sahipliğinde gerçekleşen “Gecce Mekan Oscarları” ödül töreninde yeme – içme ve eğlence hayatına yön veren en iyiler seçildi. Sunuculuğunu Özge Ulusoy’un yaptığı “Gecce Mekan Oscarları”na cemiyet, iş, magazin, moda dünyasından ünlü isimler katıldı. Gecce Mekan Oscarları 16. yılında yine ilklere ve bu senenin en çok ses getiren şovlarına imza attı! Bu senenin ilklerinden biri de Türkiye Bölgeler ödülleri oldu!

fesörü olarak tanınan Günaydın Et’in ortaklarından Cüneyt Asan ile Nusr-et Steakhouse’un yaratıcısı Nusret Gökçe bu anlamlı gecede barış ilan ettiler.

SÜRPRİZ DÜET… “Gecce Mekan Oscarları”nın bu seneki sürprizlerinden bir diğeri ise Erkan Petekkaya ve Sinan Akçıl düeti oldu. Ünlü oyuncu Erkan Petekkaya ve Sinan Akçıl, ödül töreninde birlikte sahne alarak, çok özel bir müzik şovu sergilediler.

SÜPER STAR’LI BİR GECCE…

GECCE’NİN RİTMİ YÜKSELDİ!

Bu seneki ödül töreni için hazırlanan sürprizler çok ses getirdi. Bu sürprizlerin en çar-

ÖZEL ÖDÜLLER Beyti Güler / Yaşayan efsane Mehmet Tuna / Şamdan’la 41 yıl Cüneyt Asan / Etin profesörü (Günaydın Et) Bayram Yıldız / Gazino kültürünü yaşatan tek isim (Günay, Sahne,

pıcılarından biri de Süper Star Ajda Pekkan’ın sahne alması oldu. Gecenin finalinde sahne alan Ajda Pekkan Nossa Costa, Paysage) Varol Kaynar / 11 mekanla gecce hayatının dinamosu (Sortie, Salomanje, Cento Per Cento, Limoncello) Ramazan Bingöl / Türk mutfağını yaşatan isim (Ramazan Bingöl Et Lokantası) Palmeiras Beach Club / Miami

performansıyla davetlilere unutulmaz anlar yaşattı.

GECEYE DAMDA VURAN AN! “Gecce Mekan Oscarları” ödül töreni unutulmaz anlara tanıklık etti. Etin pro-

Ödül töreninden sonra düzenlenen “After Party”de DJ Funky ‘C’ ve Ayşe Özyılmazel “Gecce Mekan Oscarları” için hazırladığı renkli şovlarıyla “Gecce”nin ve davetlilerin ritmini yükselttiler.

İŞTE ÖDÜL ALAN MEKANLAR TÜRKİYE’NİN EN İYİ 50 MEKANI 1. 7 Mehmet / Antalya 2. Sait / Bodrum 3. Alancha / Alaçatı 4. Bay Nihat / Cunda 5. Museum Hotel / Kapadokya 6. No4 Restaurant / Ankara 7. Kars Otel / Kars 8. 1924 İstanbul 9. Dragon 10. Escale

11. Goya 12. Grey 13. Lucca 14. Morini 15. Paper Moon 16. Spago by Wolfgang Puck 17. Sunset 18. The Galliard 19. Ulus 29 Food Bar 20. Zuma 21. Develi

22. Gürkan Şef 23. Kaşıbeyaz 24. Mabeyin 25. Nusr-Et 26. Butcha 27. Balıkçı Abdullah 28. Calipso Fish 29. Eleos 30. Kıyı 31. Lacivert 32. Mükellef Karaköy 33. Park Fora

34. Yüksel Balık 35. Zıpkın 36. Big Chefs 37. Chilai 38. Happily Ever After 39. Madeo 40. Midpoint 41. Saigon İstanbul 42. Serafina 43. Sütiş 44. Cahide 45. Sess

46. Frankie 47. Reina 48. La Boom / Gizli Kalsın 49. Ziyade Fasıl 50. Akasya Alışveriş Merkezi

İŞTE MEKAN, İŞTE OSCAR

LİD / Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneği kurucularının MEKANLARINA, Gecce’nin Mekan Oskarları yağdı !

T

ürkiye Lezzet Hareketini oluşturan Derneklerin en genci olan LİD, henüz kuruluşunun 6.ayını doldurmadan 4 Kurucu Üyesi'nin MEKANI ile ülkemiz yiyecek-içecek sektörüne damgasını vurdu. GECCE'nin büyük jurisi tarafından MEKAN OSCARI ile ödüllendirilen mekanlardan THE GALLİARD'ın sahibi Ahmet URAS, LİD'in Y.K.Bşk.Yrd.görevini de yürütüyor. ZİYADE FASIL'ın sahibesi, aynı zamanda gazetemiz yazarlarından Özlem MEKİK, LİD'in Y.K.Gn. Sekr. görevini de yürütmekte. CALİPSO FISH in ortağı Ahmet Taner MURAT ve DEVELİ RESTAURANT'ları sahibi Develi Ailesin-

den Nuri DEVELİ ise LİD'in Kurucu Üyeleri arasında bulunmaktalar. Öncelikle Milliyet TLH Lezzet Gazetesi olarak kendilerini tebrik ediyor ve başarılı çalışmalarının yurt içinde ve dışında, ülkemizi ve gastronomi sektörünü onurlandırmasını diliyoruz. Ülkemiz gastronomi turizmine ve yaşamına önemli mekanlar kazandıran, değerli yatırımcı, işletmeci ve yöneticileri biraraya getiren LİD, kuruluş aşamasındaki LDF / Lezzet Dernekleri Federasyonu'nun tamamlanmasından sonra, şu anda yurt içi ve dışı 28 olan üye adedini arttıracak ve yeme-içme hayatına damgasını vuracak etkinliklere de imzasını atacak.



20

Project1

10:33 AM

Page 1

Lezzet günlüğü

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

BASINDA GÜVEN

Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de

Başyazı

Süleyman ÇAKIR suleymancakir@lezzetgazetesi.com

İ

12/27/13

Glütensiz Hayat – ÇÖLYAK

şim gereği birbirinden güzel ekmekler yapıyor ve bazılarının aksine bol bol ekmek yemelerini tavsiye ediyorum. Maalesef bu lezzetlerden mahrum kalan arkadaşlarım var, bunlar son zamanlarda sık sık duyduğumuz glütensiz hayata mahkûm olan çölyak hastalarıdır. Çölyak hastalığı en yaygın kronik bağırsak hastalığıdır. Çocuk hastalığı olarak biliniyordu fakat son yıllarda ilerleyen yaşlarda ortaya çıktığı veya fark edildiği görülmektedir. Çölyak hastalığı mide, ince bağırsak ve kalın bağırsağı hassas olan kişilerde daha sık görülür. Glüten içeren besinler alındığında ince bağırsağın çeperine zarar vererek gıdalardan yeterli besinleri almasına engel olur ve beslenme eksikliğine benzeyen bir rahatsızlığa yol açar. Bu rahatsızlık genetiktir ve hayat boyu devam eder. Glüten buğdayda bulunan bir proteindir. Çölyak hastalarına zararlı olan benzer proteinler çavdar, arpa ve bazen de yulafta bulunur. Buğday, çavdar ve arpa glütensiz diyetlerde yer almaz. Yulaf dikkatli denetim altında kullanılabilir. Glüten tüketen cölyak hastaların hepsinde belirtiler aynı şekilde seyretmez. Kişi çölyaklı bir hasta olduğunu uzun süre fark etmeyebilir. Çölyak hastalığı olan çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlar da artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı ve nedeni bilinemeyen karaciğer hastalığı gibi çok değişik belirtilerle de kendini gösterebilir. Biraz da yaşamına glütensiz beslenmeyle devam etmenin zorluklarından bahsedeyim. Öncelikle glütensiz ürünlerin çeşitleri normal ürünlerle aynı lezzette değiller. Canınızın çektiği her ürünün glütensizini bulamazsınız. En lüks restoranlarda bile çölyak hastaları için menü bulunmuyor. İnternet üzerinden satılan ithal ürünler veya bazı markalı firmaların özellikle çocuklara yönelik ürettiği ürünler de çok pahalı. Gıda sektöründe, reklamlara ve sponsorluklara milyonları harcayan firmaların bu tür ürünleri sosyal sorumluluk projeleri altında ücretsiz veya sembolik ücretle satmalılar. Ülkemizde yaşayan 700 bin civarındaki çölyak hastası için un ve unlu mamul üreticilerinin ciddi çalışma yapmaları gerekiyor. Bu konuda İstanbul halk ekmek 1999 yılından bu yana, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Ankara Halk Ekmek Hacettepe Üniversitesi destekleriyle glütensiz ürünler üretmektedir. En uygun fiyata glütensiz ürünlere buradan ulaşabilirsiniz ve ya pirinç unu, patates unu, mısır nişastası veya baklagillerin unlarını temin ederek kendiniz evde ekmek, kek kurabiye yapabilirsiniz. Ülkemizde ve Dünyada diyabet gibi Çölyak hastalarına özel bir mutfak oluşturan ve tüketicilerin kapısına kadar götüren girişimcilerin olması sevindirici bir durum. Bunun oluşmasında Çölyakla Yaşam Derneklerinin de çok olumlu çalışmaları olduğunu biliyorum. Ayrıca şunu da rahatlıkla söyleyebilirim ki sektöründe farklı olmak, ürün gamınızı geliştirmek ve trendi yakalamak istiyorsanız kişiye özel ürünler üretilmeli, menüler oluşturulmalı. Bu çalışmalarda çölyak ile ilgili derneklerden, kurumlardan destek alabilir, ortak proje geliştirile bilinir.

‘ÇÖLYAK HASTALIĞI’ Farkındalığı Gelişiyor

Ortalama 140 kişide bir görülen, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda oluşan Çölyak hastalığına, özellikle kadınlarda rastlanıyor. Her yıl Mayıs ayında Çölyak hastalığına karşı farkındalığı arttırmak amacıyla, dizi etkinlikler düzenleniyor.

A

BD’de faaliyet gösteren Ulusal Çölyak Farkındalığı Kuruluşu (NFCA) tarafından düzenlenen etkinliklerle dünyada ‘Çölyak Hastalığına’ dikkat çekiliyor. Mayıs Ayının ‘Dünya Çölyak Hastalığı Farkındalık Ayı’ olduğuna dikkat çeken Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, Çölyak hastalığının, ince bağırsağın gluten adlı proteine karşı, ömür boyu süren ve kronikleşen alerji ve hassasiyet durumu olduğunu söyledi.

ÇÖLYAK BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HASTALIĞIDIR Savunma (Bağışıklık) sisteminin asıl görevinin, enfeksiyonlar ile savaşmak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony bağışıklık sistemi hakkında şöyle konuştu: ‘Bağışıklık sis-

teminin görevi, çevremizde maruz kaldığımız, yediğimiz içtiğimiz şeyler için de tolerans geliştirmek, vücudumuzun aşırı tepkilerinden korumaktır. Çölyak hastalığının, ince bağırsağın gluten adlı proteine karşı, ömür boyu süren ve kronikleşen alerji ve hassasiyet durumudur. Çölyak hastalığında başlıca arpa, buğday ve çavdarda bulunan glüten denilen bir protein karşı bir aşırı tepki verme ve glüteni tolere edememe durumu vardır. Alınan gıdalar, ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudumuzun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve VİLLUS çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır. Çölyak Hastaları glutenli yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülürler. Böylece bağırsak yü-

BAKLAVA denince ilk akla gelen, Türkiye’nin gastronomi başkenti olarak nitelendirilen Gaziantep’te baklava kültürünü layığıyla sürdüren Ömer Güllü, Ramazan'a lezzet katıyor. Ömer Güllü’nün internet sitesinden online sipariş ile ulaşacağınız baklava çeşitleri ile sofralarınıza özel tatlar katabilirsiniz. Sadece Antep’te üretilen, yaş ve kuru baklava, havuç dilimi, özel kare baklava, şöbiyet, bülbül yuvası, dolama gibi sevilen tatlıları istediğiniz zaman istediğiniz yere sipariş verebileceğiniz Ömer Güllü’nün internet sitesi, kolay ve pratik arayüzüyle de dikkat çekiyor. Gaziantep dışından Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Cumartesi günleri 15:00'a kadar verilecek kutu veya tepsi siparişler, aynı gün içinde kargoyla gönderiliyor. ÖMER GÜLLÜ HAKKINDA 1971 yılında Güllü Çelebi ile Gaziantep’te başlayan baklava mirasını bugün yine Gaziantep’te sürdüren torunu Ömer Güllü, yalnızca Gaziantep’te üretim yapmaktadır. Antep’in yöresel ürünleri ve geleneksel yöntemlerle, Antep havasında uygun şartlarda baklava üretimi yapan Ömer Güllü, Gaziantep’te biri havalimanında olmak üzere 8 şubesi ile hizmet vermektedir.

ÇÖLYAK HASTALIĞI SİNSİ GELİŞEBİLİR Doç. Dr. Antony; Çölyak hastalığı olan kişilerde bazen bulguların, sinsi seyredebildiğini ve araya giren enfeksiyonlar, stres, doğum, gebelik, ameliyat gibi nedenlerle tetiklenebildiğini söyledi. Çölyak hastalığı bulgularının daha çok sindirim sistemi bulgularıyla yapıldığını söyleyerek şöyle konuştu: ‘Sindirim sistemi bulguları: bulantı, kusma karın ağrısı, karında şişlik, kronik ishal, kabızlık, aşırı gazlı olma, kakanın Doç. Dr. Akgül çok pis kokuAkpınarlı Antony lu ve yağlı olması. Çocuklarda özellikle besinlerin

yeterince emilememesi sonucu yetersiz beslenme bulguları olarak karsımıza çıkabilir ve bulgular: büyüme ve gelişme geriliği, büyümenin yavaş olması ve boy kısalığı, kilo kaybetme, huzursuzluk ve mood değişikliği, pubertenin gecikmesi, dişlerde kalıcı mine tabakasında lekeler şeklinde görülür. Diğer sistem bulgularında ise kansızlık, demir, folik asit ve B12 eksikliği, eklem ve kemik ağrısı, depresyon ve anksiyete, ciltle kaşıntılı bazen içi su toplayan döküntüler, halsizlik, yorgunluk, ağız içinde tekrar eden yaralar, infertilite, tekrar eden düşükler, adet düzensizlikleri, sara nöbetleri, ellerde ve ayaklarda uyuşma ve güçsüzlük, kemik erimesi, osteoporoz, baş ağrısı görülür. ’ Doç. Dr. Antony, Çölyak hastalığında tanıda kan tetkiklerinin, ince bağırsak biyopsilerinin ve glütensiz diyete dramatik cevabın oldukça yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

YUVA MAYA, RAMAZAN SOFRALARINA LEZZET KATIYOR Ev hanımlarının yıllardır mutfaktaki en büyük yardımcısı olan Yuva, “Abartmıyoruz, çok kabartıyoruz” mottosuyla hamur işlerine lezzet katıyor.

Y

uva, Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur sofralarını sofraları şölene çevirmek isteyenler için denenmiş, farklı ve yaratıcı hamur işi, ekmek ve tatlı tarifleri sunuyor. Ekmekten tatlıya, gözlemeden böreğe pek çok özel tarifi sofralarına taşımak isteyenler bu tarif ve tüyolara tek tık’la ulaşılabiliyor. Yuva’nın tarifleriyle birbirinden farklı hamur işini ve hatta Ramazan pidenizi bile evde hazırlayabilir, sofranıza sıcacık bir lezzet ekleyebilirsiniz. İşte Yuva’dan pratik Ramazan pidesi tarifiniz…

MALZEMELER Hamur için • 2 su bardağı su • 1,5 çay kaşığı tuz • 500 gr un • Yarım paket Yuva Yaş Maya Üzeri için • 1 su bardağı su (yarım bardak soğuk, yarım bardak sıcak) • 1 çay bardağı un

HAZIRLANIŞI

Tüm malzemeyi karıştırarak yumuşak bir hamur hazırlayın. 10 dakika dinlendirdikten sonra hamuru 4 parçaya ayırın ve 10 dakika daha dinlendirin. Bir çay bardağı unu biraz soğuk suyla iyice karıştırın, ardından kaynatılmış bir su bardağı sıcak suyu ek-

AVRUPA YİNE Antep Baklavası, bu RAMAZAN’da Bir Tık Uzağınızda!

zölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar.’

A

vrupa'nın lezzet konusundaki bağımsız otoritesi ITQI, Avrupa Tat ve Kalite Ödülü’nü Tatlıses Çiğ Köfte’ye verdi. İkinci defa ödüle layık görülen Tatlıses Çiğ Köfte yurtdışında franchising imkânlarıyla girişimcilere yatırım fırsatı sunuyor. Uluslararası arenada geleneksel lezzetlerimizi başarıyla temsil eden Tatlıses Çiğ Köfte, Avrupa Tat ve Kalite ödülünün sahibi oldu. 2013 yılında çiğ köftelerini ilk ödülüyle tescilleyen marka yeniden Avrupa Tat ve Kalite ödülüne layık görüldü. Çiğ köfte sektörünün lider oyuncusu konumunda olan Tatlıses Çiğ köfte Avrupa’da da tercih edilmeye devam ediyor. Yurtdışı atağı hız kesmeyen marka Türkiye’de 249 şubesiyle hizmet veriyor

leyin ve karıştırarak bulamaç hazırlayın. Hamuru yapacağınız zemine biraz kepek serpin. Bezeleri teker teker kepekli zemine koyarak elinizi hazırladığınız bulamaca batırıp hamurunuzu biraz yayın. Üzerine iki elinizin parmak uçlarıyla yatay ve dikey tırnak atın. Pideleri yağlanmış fırın tepsisine dizin ve 25-30 dakika kabarması için bekletin. 240-250 derecelik fırında pideleriniz kızarana kadar pişirin. YUVA Markasıyla, ev kullanımına yönelik ürünler, 160 yıllık dünya markası Lesaffre'nin Türkiye tesislerinde üretilmektedir. Lesaffre, bugün 5 kıtada ve tüm dünyada “Ekmekçilik sektörünün referans oyuncusu" olup, dünyadaki her üç ekmekten bir tanesi Lesaffre mayasıyla üretilir..

DEDİ

Avrupa’nın lezzet konusundaki bağımsız otoritesi ITQI, Avrupa Tat ve Kalite Ödülü’nü Tatlıses Çiğ Köfte’ye verdi


Project1

Lezzet rehberi

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

21

TÜRK MUTFAĞININ EN ÖZEL LEZZETLERİ, HOTELLERİN İFTAR YEMEKLERİ

Mövenpick Hotel Istanbul’da Geleneksel Ramazan

Shangri-la bosphorus, istanbul’da

Sofrası Keyfi

Ramazan lezzetleri ile iftarlar

11 AYIN SULTANI’NA LAYIK BİR ZİYAFETLER

DAMAKLARDAN silinmeyen Türk ve dünya mutfağı lezzetlerini geniş bir yelpazede sunan Shangri-La Bosphorus, Istanbul, Boğaz’ın muhteşem manzarasına sahip IST TOO Restoran’da, enfes ve zengin iftar büfesiyle 11 ayın sultanı Ramazan ayındamisafirlerini keyifli akşamlara davet ediyor. Açıldığı günden beri lezzet tutkunlarının vazgeçilmez adresi olan IST TOO, Türk ve Akdeniz mutfağından Güneydoğu Asya mutfağına kadar seçkin örneklerin yer aldığı menüsü ile misafirlerini, tadına doyum olmayan geleneksel lezzetler ve farklı tatlarla tanıştırıyor. Osmanlı saray mutfağının lezzet mirasları ise iftar saatini lezzet şölenine dönüştürerek unutulmaz sofralara imza atıyor. Birbirinden enfes seçeneğin sunulduğu zengin iftar büfesinde; fırında pişen sıcacık pideler eşliğinde servis edilen iftariyelikler, çiğ köfte, arnavut ciğeri, babagannuş ve muhammara gibi lezzetli başlangıçlar, taze sebzeler kullanılarak yapılan yaprak sarma, enginar, pazı ve pilaki gibi sağlıklı ve hafif zenytinyağlı çeşitleri yer alırken içli köfte, paçanga böreği ve kuru patlıcan dolması gibi sıcak başlangıçlar, nefis bir iftar yemeğinin habercisi olacak. Lebeniye, mercimek ve yayla çorbasının da bulunduğu menüde, ana yemek seçenekleri arasında kömür ateşinde pişmiş ızgara çeşitleri, döner, saray usulü ayva ve tarçınlı yahni misafirlerin beğenisine sunulacak. Ramazan sofralarının en keyifli bölümü olan tatlılarda ise güllaç, baklava, fıstıklı burma kadayıf, zerde, keşkül, şerbet gibi Türk ve Osmanlı mutfağının birbirinden enfes lezzetlerinin yanı sıra dondurma köşesi, profiterol ve taze meyve seçenekleri tatlı severleri sevindirecek. Canlı fasıl eşliğinde IST TOO’da gerçekleşecek olan iftar büfesi lezzet düşkünlerini bekliyor.

Mövenpick Hotel Istanbul, Ramazan’a özgü geleneksel lezzetlerle bezenmiş, canlı fasıl müziğinin eşlik ettiği saraylara layık bir iftar büfesi sunuyor. Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibi tarafından hazırlanan iftar büfesinde Ramazan şerbeti, zenginiftariyelikler, Ramazan pideleri, börekler, zeytinyağlılar, yöresel çorbalar, ızgara ve kebap çeşitleri, mantı, dönerve Türk ve Osmanlı yemek kültürünü yansıtan seçkin örneklerin yanı sıra güllaç, ayva tatlısı, kaymaklı ekmek kadayıfı ve fırın sütlaç gibi tatlılar yer alıyor. AzzuR Restaurant’taki bu benzersiz ziyafetin ardından serinletici bir lezzetle ferahlamak için iftar büfesinde sunulan gurme Mövenpick dondurmalarını deneyebilirsiniz.

MİSAFİRLERİNİZ İÇİN GELENEKSEL İFTAR DAVETLERİ. Mövenpick Hotel Istanbul, dostluk ve paylaşma zamanı Ramazan ayında çalışanları, iş arkadaşları ve misafirlerini geleneksel bir iftar davetinde ağırlamak isteyen şirketler için de özel iftar menüleri hazırladı. Hotel'in özel salonlarında, 10 kişiden 400 kişiye kadar iftar davetleri düzenlemek mümkün.

İSTANBUL MARRIOTT HOTEL ŞİŞLİ

RAMAZAN’IN ÖZLENEN LEZZETLERİNİ THE DISH ROOM GRILL’DE SUNUYOR İSTANBUL Marriott Hotel Şişli, konsepti yenilenen keyifli restoranı The Dish RoomGrill’de, Ramazanı heyecanla bekleyen konuklarını enfes iftar sofralarıyla karşılıyor. Ayrıca hayır ve yardımlaşma ayı olan Ramazan boyunca Marriott Business Council Türkiye’yi oluşturan yedi otel’in (İstanbul Marriott Hotel Şişli, İstanbul Marriott Hotel Asia, JW Marriott Ankara, TheRitzCarlton, Renaissance İzmir Hotel, Courtyard İstanbul Airport, AC Maçka) restoranlarında satılan her iftardan elde edilecek gelirin 1 TL’sini görme engelliler için hizmet veren Rehber Köpekler Derneği’ne bağışlıyor. Ramazan ayı boyunca misafirler, The Dish RoomGrill’de geleneksel Ramazan sofralarının nefis iftariyelikleri ile ızgara ağırlıklı yeni konseptiyle ünlü The Dish RoomGrill’in mutfağına has lezzetleri bir arada tatma imkanına sahip oluyor. The Dish RoomGrill’in ödüllü şefleri tarafından hazırlanan iftar lez-

zetleri, set menü ve açık büfe olarak servis edilebiliyor. Zeytinden hurmaya, pastırmadan yöresel çorbalara kadar zengin bir iftariyelik tabağıyla başlayan set menüde humus, haydari, acılı ezme, patlıcan salatası ve zeytinyağlı fasülye gibi hem mevsime hem de geleneğe uygun lezzetler, etli pazı sarma, içli köfte, fındık lahmacun ve muska böreği gibi leziz ara sıcaklar mevcut. The Dish RoomGrill’in ihtisası karışık ızgara çeşitleri başta olmak üzere Adana Kebap, köfte, tavuk kanat, kuzu şiş ve bulgur pilavı gibi kültürümüzün ve coğrafyamızın en özel lezzetleri ana yemek olarak sunulurken, şekerpareden baklavaya ve tabii ki Ramazan’ın sembol tatlısı güllaca kadar bir çok şerbetli tatlı da büfe stilinde dileyenler için sınırsız çeşitlilikde ikram ediliyor. Ayrıca yaz mevsimine uygun, hafif ve ferahlatıcı içecekler ve Ramazan’ın bir diğer sembol lezzeti lavaş ve pide ile de bu kıymetli sofranın bereketini tamamlıyor.

ST REGIS BRASSERIE

ÖZEL İFTAR MENÜLERİ İSTANBUL’UN en gözde noktası Nişantaşı’nda Starwood Hotels & Resorts ve Demsa Group ortaklığı ile hizmete veren St. Regis İstanbul’un giriş katındaki St Regis Brasserie, özel iftar menüleri ile Ramazan boyunca misafirlerine lezzet şöleni sunuyor. Paris brasserie’lerini andıran tasarımı, sofistike ambiyansı ve St. Regis Istanbul Executive Şefi Gürcan Gülmez küratörlüğünde Türk ve Fransız mutfağını harmanlayan lezzetleri ile kısa zamanda İstanbullular’ın buluşma noktası olan St Regis Brasserie, hem göze hem de damağa hitap eden Ramazan menüleri ile “beklentilerinizin ötesinde” bir lezzet deneyimi yaşatmaya hazır. Birbirinden zengin alternatiflerin yer aldığı St Regis Brasserie Ramazan Menüsü’nde; iftar sofralarının vazgeçilmezi iftariyelikler, çorba, salata, etli pazı sarması, peynirli su böreği, tavuk külbastı, beğendili kebap, güllaç, ayva tatlısı gibi lezzetler yer alıyor. Restoranın fırınında pişen sıcak pide ve ekmek çeşitleriyle servis edilen menüde içecek olarak kızılcık şerbeti, taze meyve suları, ayran, çay ve kahve çeşitleri de bulunan St Regis Brasserie Ramazan Menüsü beş course'den oluşuyor.

Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy’ün

Nefis ve Leziz İftar Menüsü MİSAFİRLERİNE Marmara Denizi’nin nefes kesen manzarasını sunan Radisson Blu Ottomare Hotel Ataköy'ün ödüllü şefi Samet Güney, hazırladığı leziz ve zengin iftar menüsünü misafirlerine sunmanın heyecanını yaşıyor. Deniz kenarındaki konumu ve palmiyelerle çevrili bahçesindeki egzotik ortamıyla dikkat çeken, uluslararası bir restoran zincirinin Türkiye’deki tek şubesi, modern tasarımı ve açık mutfağıyla öne çıkan, Türk ve Dünya mutfağından leziz ve yaratıcı tatlar sunan Larder Restaurant & Terrace, Ortadoğu ve Akdeniz esintileri taşıyan yemeklerle geleneksel Türk mutfağına yeni bir boyut getiriyor. Otelin Exec.Chefi Samet Güney liderliğindeki mutfağında yoğun çalışmalarla hazırlanan ve açık büfe olarak sunulan iftar menüsünde atıştırmalık ve iftariyeliklerden zeytinyağlılara uzanan başlangıçların yanı sıra, taş fırında hazırlanan ramazan pidesi ile sunulan ana yemekler, bol ve çeşitli ızgaralar ile lezzetli makarnalar var. Ayrıca, iftar menüsünde 12 çeşitte tatlı ikram edilmekte.


22

Project1

10:33 AM

Page 1

Lezzet yolu

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

NORVEÇ BÜYÜKELÇİSİ MUTFAĞA GİRDİ

‘SOMON İMAMBAYILDI’ PİŞİRDİ

Janis Bjorn Kanavin Norveç Büyükelçisi

30

Mayıs’ta Norveç Ankara Büyükelçiliği’nde kutlanan Norveç Ulusal Gününde, Norveç Büyükelçisi Janis Bjorn Kanavin ve Türk şefler Altuğ Tezer ve Hasan Tatar mutfağa girdi. Büyükelçi ve şefler, Norveç ve Türk lezzetlerini birleştirerek “Somon İmambayıldı” pişirdiler ve “ Norveç’in Tadına Bakın “ dediler. Hasan Tatar ve Burhan Altuğ Tezer dünyanın en iyi deniz ürünlerinin nereden geldiğini görmek için Norveç’e seyahat ettikten sonra gerçek birer Norveç Deniz Ürünleri elçisi oldular. Norveç somonunu alıp Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden

olan sağlıklı ve heyecan verici “ imambayıldıya “ dönüştürdüler. “Norveç’e olan gezimizde Norveç’teki somon yetiştiriciliği sisteminden çok etkilendik. Şef olarak bizler de sadece lezzetli yemekler pişirmekten değil, aynı zamanda onların buz gibi ve temiz suların olduğu güzel bir yerden geldiğini bilmekten mutluyuz” dediler.

Somon İmam Bayıldı Tarifi MALZEMELER:

● Patlıcan ● Soğan ● Domates ● Sarımsak ● Fesleğen ● Biber ● Kekik ● Biberiye ● Limon ● Somon

YAPILIŞI: Patlıcanları 180 derece fırında pişirin. Çekirdekli kısımlarını almamaya çalışarak parmak kalınlığında şeritler halinde ayırın. Soğanları jülyen kesin. Çelik bir tencerede karamelize olana kadar pişirin. Kenara alın. Karamelizasyonu hızlandırmak için bir miktar su ekleyebilirsiniz. Ayrı bir tencerede küçük küpler halinde kestiğiniz soğanları pişirin. Kabukları soyduğunuz domatesleri

küçük küçük doğrayıp ilave edin ve suyunu çekene kadar pişrin. İstediğiniz kıvama gelince kenara alın soğutun. Somonları küpler halinde kesin 180 derece fırında istediğiniz oranda pişene kadar tutun. Fesleğenle tabağı süsleyebilirsiniz. Norveç’in sürdürülebilir balıkçılık ve su ürünleri modeli, Norveç’i sağlıklı ve güvenli deniz ürünleri yakalama ve yetiştirmede dünyadaki 130’dan fazla ülke arasında lider hale getirmiştir. Norveç somonu, yılın 365 günü, Japonya’daki Sashimi’den İtalya’daki makarnaya ve Türkiye’deki somon kebap karışımına kadar 14 milyon öğün tüketiliyor.

BASINDA GÜVEN

ERİŞLER GIDA’YA ‘ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLÜ’ Erişler Gıda markalarından Eriş Un ve Nudo’nun lezzeti, uluslararası arenada tescillendi. Eriş Un ve Nudo, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (ITQI)’nın düzenlediği, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklerin test edildiği “Üstün Lezzet Ödülüne” layık görüldü. Ünlü şeflerin kör tadımları sonrası Eriş Un ve Nudo üstün lezzetini tescillemiş oldu

A

vrupa’nın en prestijli 15 aşçılık ve içecek dernekleri tarafından seçilen, 120 jüri üyesinin, ürünler üzerinde herhangi bir ambalaj ve işaret olmadan yaptığı kör tadım bazında değerlendirilmesi ile verilen Üstün Lezzet Ödülü ile markalar kazandıkları yıldızlarla, lezzet ve kalite sertifikası almaya hak kazanıyor. Eriş Un ve Nudo, bu yıl Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen, Üstün Lezzet Ödülüne layık görüldü. ITQI, ilk izlenim, renk, koku kontrolü ve ardından ağızda bıraktığı tat ve bununla birlikte ürünün dokusu dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonrası; Eriş Un ve Nudo’yu da dünyanın en lezzetli ürünleri arasına almış oldu. Ödül ile ilgili düşüncelerini paylaşan Erişler Gıda Perakende Grup Genel Müdürü Abdullah Eriş, “Ürünlerimizi geliştirirken kalite ve lezzeti bir arada yakalamaya her zaman dikkat ettik. Ürünlerimizde hem kalite, hem de lezzeti bir arada yakalamak için titizlikle çalışıyoruz. İnsan sağlığından ödün vermeyen üretim anlayışımızla da tüketicimiz için her zaman güvenilir bir marka olmaya devam edeceğiz. Eriş Un daha önce almaya hak kazandığımız BRC, Vegan, Helal, Nudo’da ise Vegan ve Helal sertifikalarımızdan sonra son olarak “Üstün Lezzet Ödülü” ile de lezzetini ve kalitesini dünya genelinde tescillemiş oldu.” dedi.

ERİŞLER GIDA HAKKINDA: KUTU İÇİNDE LOGOSUYLA Türkiye’nin lider un ihracatçısı Erişler Gıda’nın kökleri, 1920 yılında Ordu/Fatsa’da başlanan zahire ticaretine dayanır. II. Dünya Sava-

BOCUS D’OR ÖDÜLLÜ CHEF’den SOMON KEBAP Norveç Deniz Ürünleri Konseyine, İstanbul D.ream Akademi ev sahipliği yaptı. Etkinliğin Sponsoru ‘MARİNE HARVEST TURKEY’ oldu.

G

12/27/13

eçtiğimiz ay gerçekleştirilen etkinliğin ilk bölümünde: Norveç Deniz Ürünleri Konseyi Türkiye Direktörü Maria Kivijärvi HEGGEN'in sunuş konuşmasından sonra; Deniz ürünlerinin, sağlıklı diyet, sağlıklı yaşam ve aktif hayat üzerindeki etkilerini araştıran, Norveç Beslenme ve Deniz Ürünleri Araştırma Enstitüsü Direktörü Profesör Livar FROYLAND deniz ürünleriyle ve sağlıklı yaşamla ilgili bilgilerini paylaştı. 2. bölümünde ise; 2016 Bocuse D’or gümüş madalya ödüllü ünlü Norveçli şef Gunnar HVARNES’in düzenlediği yemek atölyesinde, MARİNE HARVEST TÜRKİYE’nin Norveç’ten Türkiye’ye soğuk zincir kırılmadan somon balığının taze olarak çiftlikten sofralara olan yolculuğu anlatıldı

ve basın mesuplarıyla, Türk ve Norveç lezzetlerini buluşturan çok özel ‘Somon Kebap’ tarifi deneyimlendi. D.ream Akademi (D.ream Grup Binası) Amatör Mutfak'ta Akademi Direktörü Özlem UZUN ile Eğitmen Exec. Chef Fehmi SAMANCI tarafından bilgilendirildi. Deniz Ürünleri Akademisi Basın Özel Atölyesi’nde Lezzetli Somon mönüleri tadıldı ve MARİNE HARVEST TÜRKİYE yöneticileri Dilek SALDUZ ile Mert KECECİ basın mensupları ve diğer konukları Somon Balığı ve onunla yapılan yemekler hakkında bilgilendirdiler. Türkiye’nin dört bir yanına tüm balık toplantılarına ulusal ve yerel marketlere taze olarak Norveç’teki çiftliklerden gelen Somon balığının soğuk zincir kırılmadan ulaştırıldığını söylediler.

şı’ndan hemen sonra 1946 yılında Ali Eriş, babasından edindiği ticaret tecrübesiyle 1950 yılında öncelikle fındık ihracatına başlamıştır. 1974 yılına gelindiğinde ilk un değirmeni yatırımı gerçekleştirilerek un imalatı yapılmıştır. Anadolu’da küçük bir ticarethane olarak yola çıkan Erişler Gıda, bugün birçok ülkeye un ihracatı yapan, ülke ekonomisi için katma değer oluşturan bir gruba dönüştü. Erişler Gıda bünyesindeki şirketlerde 400’ü aşkın çalışan istihdam ediliyor. Erişler Gıda'nın altında toptan ve perakende grupları bulunmaktadır. Toptan üretimin altında Eriş Un, perakende grubunun altında ise NUDO kıvırcık erişte ve Eriş Un markaları yer almaktadır.

İTQİ HAKKINDA: KUTU İÇİNDE BAYRAKLA ! iTQi şefler ve sömeliyelerden oluşan bağımsız bir kuruluş olarak, dünyanın dört bir yanından gelen tüketici yiyecek ve içeceklerini test etme ve üstün lezzetli olanları tanıtma üzerine faaliyet göstermektedir.Jüri, Maîtres Cuisiniers of France, Academy of Culinary Arts, Hellenic

Chefs' Association, Académie Culinaire of France, Verband der Köche Deutschlands, Jeunes Restaurateurs d'Europe, the Federación de Asociaciones de Cocineros of Spain, Federerazione dei Cuochi Italiana, Portuguese Chefs Association, Årets Kock of Sweden, Euro-Toques and the Association de la Sommellerie Internationale (ASI) ve Türkiye Aşçılar Derneği gibi Avrupa'nın en prestijli 15 Aşçılık ve İçecek Dernekleri arasından seçilmiştir. Superior Taste Award, tadım alanında kanaat lideri ve uzman olan Şeflerin ve Sömeliyelerin kör tadım testine dayanmasından dolayı, uluslararası tanınırlıkta tekdir. 120'den fazla ülkeden, yüzlerce küçük ve büyük ölçekli firma Superior Taste Award 'dan faydalanmaktadır.


Project1

Lezzet rehberi

12/27/13

10:33 AM

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi BASINDA GÜVEN

EVEREST'TEN ÇOK DAHA FAZLASI! Hilal’in lezzet turu

h lalarslang ray@lezzetgazetes .com

15 HAZİRAN 2016 ÇARŞAMBA

Göz alıcı başkenti Katmandu; karlı tepeleri, sakin gölleri, ihtişamlı tapınaklarıyla her ziyaretçi için muhteşem bir serüven yaşatıyor.

Haldun Z.TÜZEL halduntuzel@lezzetgazetesi.com

Ramazan geldi, hoş geldi

Y

Hilal ARSLANGİRAY

Ü

lkede ki tek Uluslararası havaalanına sahip olan Katmandu, bir anlamda da Nepal’in giriş kapısı... Deniz seviyesinden 1300 m yükseklikte kurulan şehir herşeye tepeden bakıyor gibi. Hırslı dağcıların her yıl Everest’in zorlu tepesine tırmanmak için akın etmesiyle Dünya’da inanılmaz anlamda nam salmış. Fakat bu ufak kara ülkesinin tek cazibesi Dünya’nın en yüksek dağının burada bulunması değil elbet. UNESCO Dünya Koruma listesinde yer alan çok sayıda Budist ve Hindu Tapınağı olması da turistik açıdan önemli faktörler. Katmandu Nepal’in en büyük şehri ve başkentidir. Nepal’in Turizm Cenneti olmasının yanında en önemli ekonomi merkezidir. Güney Asya’da yer alan Katmandu’nun resmi para birimi Rupi’dir. (Rs) UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Durbar Meydan’ı; en turistik bölge. Turuncu giysilere bürünmüş Sadhular, hacılar ve inekler yıkık Hindu tapınakları arasında dolaşıyor. Ortaçağ’dan kalma Saraylarda bu değişik atmosferi tüm görkemiyle süslüyor. Meydandaki en dikkat çeken yapı Basantur Tapınağı. Bir yanında detaylı oymalarla bezenmiş Taleju Tapınağı, diğer yanda Tanrıça Kumari’nin evi Kumari- ghar. Şöyle bir uzaktan baktığınızda masalsı bir manzarayla gözleriniz kamaşıyor. Thamel’in kalabalık sokaklarında yer alan dükkanlar rengarenk boncuklar, kitaplar ve daha bir sürü ilgi çekici ürünler bulabileceğiniz ucuz alışveriş için uygun adresler arasında. Bu hareketin ve kalabalığın yakınında bulunan Hayaller Bahçesi tam adı gibi. Çeşit

çeşit çiçeklerle dolu sakin bir kaçış noktası. Bu kozmopolit bölge geceleri daha da hareketleniyor. Otantik restoranlarında yerel lezzetlerin tadına varabilirsiniz. Mercimek ve ıspanakla servis edilen Dhal Bhaat bir Nepal körisi ve tavsiye edebileceğim bir yemek. Katmandu’ya gelmişken Maymun Tapınağı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Swayambhunath çevresi bir çok filme de ev sahipliği etmiş. V.Yy’dan kalma Budist anıtının altın rengi kulesi ve şehrin panoramik manzarası muhteşem. Dünya’nın en büyük Budist tapınaklarından biri olan Boudhanath; Kocaman kubbesinin üzerinde rengarenk dua bayrakları dalgalanıyor. Tarçın rengi kumaşlara sarınmış keşişlerin anıtın etrafında ritmik şekilde dönerek dua tekerlerini döndürmelerini izlemek çok keyifli bir deneyim. Ve en çok turist çeken lokasyon. Yakın bir süre önce; 2015 yılının Nisan ayında meydana gelen büyük depremden sonra bu iki tapınak at za-

23 MART 2016 ÇARŞAMBA 15 HAZİRAN 2016ÇARŞAMBA ÇARŞAMBA 23 MART 2016 Sayı: 23 Yıl:3 Yıl: 3 Sayı:21 Yıl:3 Sayı:21 Project1

12/27/13

10:33 AM

değil belki ama bufalo ve keçi eti yaygın olarak kullanılıyor. Katmandu’da Newari mutfağının en güzel örneklerini tadabileceğiniz birçok restoran bulunuyor. Nepal’in Tibet mutfağından da fazlasıyla etkilendiğini söylemek yanlış olmaz. Hatta Tibet’te bile bulamayacağınız bazı geleneksel lezzetlerle ve çeşitlilikle burada karşılaşmak olası. Nepal’e geldiğinizde mutlaka tadılması gereken bir yemek olarak Momo’yu önerebiliriz. Türkler arasında Nepal Mantısı olarak bilinen Momo’nun kızartılan, buharda pişirilen, haşlanan birçok çeşidi bulunuyor. Hintlilerin aksine Nepalliler tatlıya pek önem vermiyor. Ancak sütlü tatlılar ağırlıkta olmak üzere; Rasbari, Barfi, Kheer ve Julebi gibi alternatifler, mutlaka denenmeli. Phing Sha; dana yahni. patates ve çeşitli sebzeler bulunuyor. Yanında tercihe göre haşlanmış pirinç veya sıcak pofuduk ekmeklerle yeniliyor. Thukpa; noodle çorbasının genel adı. Noodle’la beraber kırmızı et (yak veya dana), tavuk, sebze ve benzeri karışımlar içerir. Vejeteryan olanları da vardır. Basit ve güzel bir lezzet arayanlar için iyi bir seçimdir. Mutlulukla yapacağınız nice macera dolu seyahatler dilerim...

TURKCELL Platinium Müşterilerine,

Page 1

www.milliyet.com.tr

Türkiye Lezzet Hareketi 25 KASIM 2015 ÇARŞAMBA

rar görmüş. Fakat cazibesiyle insanı her haliyle çok etkiliyor. Gelelim en lezzetli konuya... Katmandu Vadisi’nide yüzyıllardır yaşayan Newarilerin yemek kültürleri çok zengin. 200’den fazla çeşit yemek var. Restoranlarda yemeklerle ilgili genel fikir verebilmek amacıyla meze tabağı denebilecek şekilde bir sunum oluyor. Kesinlikle en az bir kez tatmak gerek. Bu yemek turistik bir uyarlama değil standart ev yemeği de bu şekilde. Ortada sade haşlanmış pirinç, çevresinde farklı sebze ve et yemekleri ve “dal” adı verilen bir nevi pide yer alıyor. Nepal Hindu’larının büyük bir çoğunluğu vejetaryen. Bu yüzden Hindistan’da olduğu gibi sebze yemekleri -elbette yine baharatlı olmak üzere- başrolde. Dhal ve pirinç, ortalama bir Nepal mutfağında hiç eksik olmuyor. En yaygın sebze yemekleri, ıspanak, patates ve kabak. Nepal’in sebze geleneği, etnik mutfaklarda biraz esneklik gösterebiliyor. Örneğin Newariler, gerçek bir etsever. İnek eti

D.ream ve diğer seçkin Restaurantlarda

BASINDA GÜVEN

Yayın Sahibi Yayın Sahibi

Milliyet Gazetecilik ve A.Ş. Yayıncılık A.Ş. Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık

YAZ AYRICALIKLARI SUNUYOR

Yayın Yönetmeni Genel Yayın Genel Yönetmeni

FİKRET BİLA FİKRET BİLA Okur Temsilcisi

Okur Temsilcisi

BELMA AKÇURA BELMA AKÇURA Sorumlu Müdür Sorumlu MüdürTüzel Kişi TemsilcisiTüzel Kişi Temsilcisi ALİ NAZIM ONARAN ALİ NAZIM ONARAN İSMAİL ERALP İSMAİL ERALP BasıldığıYolu, Yer DPC, Hoşdere Yolu, Esenyurt-İstanbul Basıldığı Yer DPC, Hoşdere Esenyurt-İstanbul

Milliyet Basınuymaya Meslek söz İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir. Milliyet Basın Meslek İlkeleri’ne vermiştir. Gazetesi ve eklerinde Milliyet Gazetesi veMilliyet eklerinde yayımlanan yazı, yayımlanan yazı, haber fotoğrafların türlü telif hakkı Milliyet haber ve fotoğrafların hervetürlü telif hakkıher Milliyet Gazetecilik Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş.’yeveaittir. İzin alınmadan gösterilerek dahi iktibas edilemez. kaynak gösterilerekkaynak dahi iktibas edilemez. Yaygın Süreli www.milliyet.com.tr Yayın Türü Yaygın Yayın Süreli Türüwww.milliyet.com.tr

Temsilcilikler Temsilcilikler 0312 F. 410 88 00 ANKARA 88 00T.(pbx) 0312 417(pbx) 38 78F. 0312 417 38 78 ANKARA T. 0312 410 EGE İzmirT.0232 HAMDİ464 TÜRKMEN T.0232F.0232 464 16 0016 (pbx) EGE İzmir HAMDİ TÜRKMEN 16 00 (pbx) 464 01 F.0232 464 16 01 AKDENİZ Antalya OKTAY PİRİM 322 57 24 60 F. 0242 321 57 60 AKDENİZ Antalya OKTAY PİRİM T. 0242 322 24 60 T. F. 0242 321 ADANA 0322F.458 13459 72 (pbx) ADANA T. 0322 458 13 72 T. (pbx) 0322 85 03 F. 0322 459 85 03 Yönetim Yeri Yönetim Yeri İzzetpaşa İzzetpaşa Mahallesi Abide-iMahallesi Hürriyet Abide-i CaddesiHürriyet No. 162 Caddesi No. 162 Çağlayan-Şişli İstanbul Çağlayan-Şişli 34387 İstanbul T.34387 0212 337 99 99T. 0212 337 99 99 Haber337 Merkezi Haber Merkezi T. 0212 92 39T. 0212 337 92 39

Z

UBİZU bir yaşam tarzı uygulaması olarak alışverişin dışında eğlence ve yeme içme sektöründeki deneyimi değiştirmeye devam ediyor. Zengin içeriğiyle, renkli, eğlenceli ve keyifli bir dünyanın kapısını aralayan ZUBİZU, Turkcell Platinum müşterilerine seçili restoranlaYeliner Reklam Ajansı Yayına Hazırlayan Yayına YelinerHazırlayan Reklam Ajansı Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’dir. rında YAZ boyunca yüzde 15 indirim Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’dir. Tel: 0212 213 76 Tel: 89 0212 213 76 89 avantajı sağlıyor. Kampanyadan yawww.aydajans.com www.aydajans.com rarlanmak isteyen Turkcell Platinum Yayın Yönetmeni Yayın Yönetmeni M. VASFİ PAKMAN M. VASFİ PAKMAN Genel KoordinatörGenel Koordinatör ALİ AYDIN YELİNER ALİ AYDIN YELİNER Editörler Editörler ÖZLEM MEKİK ÖZLEM MEKİK OKAN KARACANOKAN KARACAN HALDUN Z. TÜZEL HALDUN Z. TÜZEL BETÜL ALTINBAŞAK BETÜL ALTINBAŞAK

müşterilerinin, Platinum uygulaması üzerinden “Referans Kodu” alarak bu kodla ZUBİZU’ya giriş yapmaları yeterli oluyor. Turkcell Platinum müşterileri böylece Türkiye'nin en popüler restoranlarında ZUBİZU ayrıcalığını yaşıyor. Kampanyanın geçerli olduğu restoranlar: Anjelique, Borsa, Da Mario, Go Meso, Go Mongo, Günaydın Kebap, Günaydın Köfte Döner, Günay-

dın Steak House, KEBAPÇI Etiler, Kitchenette, Lacivert, La Petite Maison, Masa, Mezzaluna, Parlé, Tom’s Kitchen, Ulus 29, Vogue, Gina ve Nusr-Et Steakhouse. Appstore ve Googleplay’den indirildiği andan itibaren üyelerine indirim ve kampanyalardan yararlanma fırsatı sunan ZUBİZU, sayısız isim ve markayı bünyesine katarak her geçen gün daha da büyüyerek genişliyor.

23

ine yeni bir Ramazan ayı içinde olmanın huzuruyla, mutluluklar ve sağlıklar dileyerek başlıyorum yazıma, tabii sağlık derken de; iftar ve sahur sofralarında her zaman önem verdiğimiz lezzetle birlikte, sağlığa da önem vermemiz gerektiğini vurgulamak isterim. Ramazan süresince, şki öğün yediğimizi ve bu iki öğün arası yani iftarla sahur arasını ise bir sinemanın devre arası gibi ; kola, gazoz, patlamış mısır gibi, abur cuburlarla doldurmamamız gerektiğini ben değil, bütün sağlık camiası söylüyor ve bildiriyor.Biz ve bizim gibiler ise işin lezzet yönünde, tabii lezzet ve zerafet birlikteliğini de göz önünde tutarak. Lezzet, lezzetten anlamak, lezzet peşinde olmak, Ramazanda da ramazan lezzetlerini aramak tabii her lezzetseverin hakkı. Ne güzel bir keyiftir, ne büyük bir zevktir o gün boyu hem ibadet yapmanın huzurunu hissetmek hem de iftar sofrasında sunulacak lezzetleri beklemek. Marematiksel olarak düşünüldüğünde, normal insan ömrüne muhakkak, bir kış ve bir yaz ramazanı denk geliyor, ben de bu iki mevsimi yaşamış, çocukluk dönemimde kış ramazanları ile başlayıp bu yaşımda yaşamıma yaz ramazanlarıyla devam etmekteyim, her ikisinin de ayrı zevkleri ayrı lezzetleri var, yaz ramazanlarının da kış ramazanlarının da lezzetleri ayrı ayrı. Amma önemli olan her iki ramazanda da lezzetlerin seçimi, insan sağlığı için gerekli olan gıdaların doğru bir şekilde tüketilmesi, karbonhidratların, proteinlerin yağ ve şekerin gerektiği kadar ve yeterlice alınması. İftar ve sahur arası beslenmenin dengeli bir şekilde yürütülmesi. O nedenledir ki ramazanda yemek yemek törensel bir şekil almıştır. İftariyelikler ile başlar, bu işin ritüelini bilenler, orucu açıp iftariyeliklerinden belirli bir miktarda tükettikten sonra, akşam namazı için ara verir ve namazlarını eda ederler, iftariyelikler bir kahvaltı gibi düşünülürse, esas yemek akşam namazından sonra başlayandır, çorba, zeytinyağlılar, pilavlar, börekler,ana yemekler, tatlılar, kompostolar, hoşaflar yemek ritüelini sırasıyla takip eder, kahveler, çaylarla birlikte yatsı namazı saatine kadar sohbetler devam eder, bildiğiniz üzere ramazanla birlikte yatsı namazına birde teravih namazı eklenmiştir. Teravih namazı ramazanın ruhu, kısmeti ve bereketiyle birlikte sağlığa da ayrıca bir fayda sağlamaktadır. Ramazan süresince islami yaşamda renklenen günler sofralarımıza da yansımaktadır, mahalle bakkallarından gıda toptancılarına bir çeşitlilik artışını her göz görür, ama ramazan sonrası yok olan iki lezzet yeniden kendini göstermeye başlar. Fırınların meşhur ramazan pidesi ve tatlıcıların pastanelerin ramazan gülü dedikleri güllaç. Pide, gerçek altı kepekli fırın pidesi ne güzel bir lezzettir, güllaçta nezarif ne latif bir tatlıdır. İstanbulda belki Anadoluda bir çok vilayette pideyi yıl içinde her ay bulmak mümkün, kebapçılar ya da pastaneler de pide çıkarıyor ama o altı kepekli fırınların çıkardığı ramazan pidesinin tadı bambaşka, cebinde iki yumurtayla biraz erken gidip yumurtalı pida yaptırmak için sıra beklemekte bir başka. Pideler ve tatlılar demişken, Şam Tatlıdan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Şam tatlı, sadece biz de değil orta doğu da bir çok Arap ülkesinde, Fas, Tunus, Cezayir de yaygın sevilen bir tatlıdır. Semolina; irmiğin adıyla tanınır, bizdeki adıda ŞAM TATLIDIR. Şambali değil. Bunu bilmeyenler, sonradan öğrenenler şambali diye tutturmuşlar gidiyor. Karpuzcuların; karpuzu, karpuz kurabiye diye, kavuncuların bal kavunu diye, armudun tereyağ bunlar diye satıldığı gibi, simitçilerin çıtır bunlar diye sattıkları simide nasıl çıtır denmiyorsa, ŞAM TATLIya da şambali denmez. ŞAMTATLI satan sokak tatlıcıları naralarını ŞAM TATLI Şambalı bunlar diye satarlardı, derken şive bozukluğundan ‘’ı’’ üzerine birde nokta kondu oldu şambali. Yok böyle bir şey, tamamiyle bozulan Türkçemize bir örnek, tıpkı Yılların yaprak dolmasının ‘’yaprak sarma saçmalaması’’ ya da çay koymanın ‘’çay katma, çay dökme’’ olması ya da tuvalete ‘’lavabo/a’’ denmesi gibi, Türkçe ye vakıf olmayan ağızların Türkçe yi bozmaları bunlar. Tabii kolaycı zihniyetin kabullenmesiyle. Sağlıklı, keyifli, lezzetli bir Ramazan dileklerimle...



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.