LEZZET SOFRASI SOHBETI’NDE
Helal olsun Türkiye
Yumurtamıza, Bulgurumuza, Yağımıza ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLLERİ yağdı! Sayfa 2’DE
Yarın açılıyor
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU’NU Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
RESTORAN’DA AĞIRLADI
Sayfa 9’DA
GIDA VE GASTRONOMI SEKTÖRÜ ILE LEZZETSEVERLERI BEKLIYOR
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
Yeni Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Kutbettin Arzu tarafından, geçen yılki açılışı yapılan WordFood İstanbul Gıda Fuarı yarın ziyaretçileriyle buluşuyor. Sayfa 5’TE
Dünyanın Bulgur tedarikçisi
BUMAS’a Dünya Üstün Lezzet Ödülü
WHITE MILL CAFE
Lezzet etkinlik merkezi
Bumas Karaman Bulgur Sanayi ve Ticaret AŞ. Yine bir ilki başardı. Anadolu’nun geleneksel güç ve sağlık kaynağı BULGUR’la ülkemizi ödüllendirdi. Sayfa 3’TE
a” “Yumurt de bulunan
Bürüksel’ Belçika / INSTITUTE Merkezi QUALITY TASTE & stijli TIONAL nın en pre INTERNA Avrupa’ düzenlenen si ve an fınd tara 120 gurme ın en ünlü da Dünyan ılan yarışmasın fından yap tara i da someliyeler yumurta anik ucu; Org testleri son te tadım ve n Lezzet Kali ve tek Üstü iye nin ilk Türkiye’ . URTA’ nın UM RY ödülü KO
a.
ryumurt
değil Ko
Yumurta Kor Organik i benimsediğ dan itibaren kuruluşun ite ” Yüksek kal ve ı lıkl “ Sağ uğu e almış old ind reğ ilk çey ekte. ilkesi ile yılın devam etm in adımlarla yoluna em ödüllerle
KOR Organik Yumurtalarıyla 2015 İTQİ Üstün Lezzet Ödüllü KOR Tarım ve Hayvancılık A.Ş. Y.K.Bşk. İsmail KOR “2016’da bu ödüle Sağlıklı, Lezzetli ve Ekonomik ASPİR tohumu yağı ‘İn Love Life’ şimdiden adayız” dedi.
LEZZET VE SAĞLIK IÇERIYOR
Organik ASPİR Yağı
TAVSİYELER
Sayfa 6’DA
SOFFA MUTFAK ATÖLYESİ’nde
Eğlenceli ve lezzetli yemekler
Sayfa 7’DE
KOCATEPE KAHVE EVİ 1949 Türkiye’den sonra yurtdışında Sayfa 8’DE
Bu bitkiden, bu tohum, bu tohumdan bu yağ çıkıyor. Yemeğimize lezzet, vücudumuza sağlık veriyor.
BACKHAUS’ta
Kahve, çikolata ve çilek aşkı
T R O S E R IKSIR N’dan TOW
Sayfa 3’TE
Sayfa 12’DE
KÜ Ş Ö K A Ş PAET LOKANTASI IÇI BAŞKA, DIŞI BAŞKA GÜZEL LEZZETLER BIRBIRINDEN ÖZEL
Sayfa 2’DE
Sağlık ve Lezzet
ITQI’DAN SALAT’a
‘Üstün Lezzet Ödülü’
Salat Ayçiçek, Kanola ve Mısır yağları İTQİ Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görüldü Sayfa 5’TE
Yeşilköy’de Lezzet&Kebap keyfi
Adana BÜYÜK SAAT kebapçısı
Sayfa 12’DE
Kastamonu Mutfağı’nda bir tutam lezzet
Sayfa 11’DE
Project1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
12/27/13
10:33 AM
Page 1
Ü K Ş Ö K A PAŞ SI
Lezzet yolu
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Lezzet
name
A T N A K ET LO
M.Vasfi PAKMAN vasfipakman@lezzetgazetesi.com
Sayın Okurlarımız & Firmalarımız; Bana her Konuda, her An Google'dan, e-Mail adresimden ve 0532 4106048 nolu telefonumdan ulaşabilirsiniz.
Helal olsun Türkiye
Yumurtamıza, Bulgurumuza, Yağımıza ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLLERİ yağdı!
H
er yıl Nisan ayını “Dünya Gıda Sektörü” heyecanla bekliyor. Çünkü; Belçika’nın başkenti Brükselde ITQI / İnternational Taste & Qality İnstitute teşkilatı, dünyanın dörtbir yanından davet ettiği en ünlü gurmeleri, chefleri, sommelierleri 4 gün misafir eder. Yine dünyanın dörtbir yanından seçilerek getirilen yiyecek ve içecekler bu uzman gastronomlar tarafından incelenir, tadılır, çeşitli testlerden geçirilir. Bu çalışmalarda alınan neticeler derecelendirilir. Bu sınavlardan başarıyla çıkan katılımcılara ise; Haziran ayı ortalarında yine aynı yerde yapılan muhteşem bir Gala Töreni ile 1 - 2 3 yıldızlı Ödül Belgeleri verilir. Bütün dünyada tadıcılar ve katılımcılar için çok ciddi bir prestij vesilesi olan, ürünü getiren MARKA FİRMA kadar geldiği ülke içinde gurur kaynağı olan bu etkinliğe geçen yıl olduğu gibi bu yılda ülkemizden bir çok MARKA FİRMA müracaat etti ve ürün gönderdi. Ancak bu yıldızlar aralarından bazılarına verildi. Türkiye olarak mutluluğumuz, bu yılın SUPERİOR TASTE AWARDS 2015 yani 2015 ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLLERİNİ Organik Yumurta’da KOR Markamız, Pilavlık Bulgurda BUMAS Markamız ve Yemeklik Sıvı Yağda SALAT Markamızın bu prestijli ödülü TÜRKİYE’ye kazandırdırmış olmalarıdır. Kendilerini kutluyor, başarılarının devamını diliyor ve LMD / Lezzet Markaları Derneği Başkanı olarak TÜM LEZZET MARKALARI’mıza örnek olmalarını diliyorum. Geçtiğimiz Nisan ayı içinde Brüksel, Aachen, Köln, Utrecht gibi yakın şehirlerde olmama ve İTQİ jurisindeki yegane TÜRK
ÜYE olan arkadaşım, Exec.Chef Fikret Özdemir’in ısrarlı davetine katılamamış olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. Bilindiği gibi, dünyada ve ülkemiz’de GASTRONOMİ’de LEZZET ÇAĞI’na girildi. Artık LEZZET’le yatıp, LEZZET’le kalkıyoruz. Bir çok kişi ve kuruluş bu kavramları yeni yeni adlarının yanına veya slogan olarak kullanmaya başladı. Bu çağın gelişini 8-10 yıl önceden gören kişilerden biri olarak, geçtiğimiz yıllar içinde gastroyapılanmalarımızı o yönde yaptık. 10 yıl içinde kurduğumuz LEZZET DERNEKLERİ ile Projeler oluşturduk, oluşturuyoruz. Etkinlikler düzenledik, düzenleyeceğiz. Mutfak kültürümüzü ve Lezzet anlayışımızı yaymak ve yaygınlaştırmak için Fransızların “Yemek Şövalyeleriyle” yaptığı gibi bizlerde Lezzet severlere “LEZZETHAN” ünvanı vermeye ve fikir geliştirme faaliyetlerine başladık. GKM ve Gazetemize gönüllü olarak, katkıda bulunan, maddi ve manevi destek veren tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Hedefimiz oluşturduğumuz TLH / Türkiye Lezzet Hareketi platformunu bir FEDERASYON’la taçlandırmak, bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, konuşuyoruz, yazıyoruz. Bu vesileyle ve gazetemiz aracılığıyla TLH’yı oluşturan Lezzet Profesyonelleri, Lezzet Markaları, Lezzet Dostları, Lezzet Yazar&Bloggerları ve Lezzet İşletmeleri& İşadamları Dernek üyelerimizi 3 - 6 Eylül günleri CNR Fuar Merkezi’nde yapılan WORLD FOOD İstanbul Gıda Fuarı 5. Salondaki standımıza davet ediyor, tüm okur ve dostlarımızın bu ayın 24’ünde idrak edeceğimiz mübarek Kurban Bayramını tebrik ediyorum.
IÇI BAŞKA, DIŞI BAŞKA GÜZEL LEZZETLER BIRBIRINDEN ÖZEL
T
LEZZET DERNEKLERİ
Federasyon yolunda
D
ünyada eşi olmayan, yeni nesil İNOVASYON ve PERFORMANS içerikli, Lezzet Derneklerini bir Federasyon çatısı altında buluşturma amaçlı toplantı; 14 Temmuz›da iftar yemeği öncesi PAŞA KÖŞKÜ Et Lokantası’nda gerçekleşti. Yemekli toplantıda buluşan LPD / Lezzet Profesyonelleri, LMD / Lezzet Dostları, LDD / Lezzet Dostları, LYD / Lezzet Yazarları ve (K.H) LİD / Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneklerimiz üyeleri ve diğer konuklara hitap eden Federasyonun kurucular kurulu başkanı M.Vasfi Pakman, “Dünya gastronomisinin gözü İstanbul’da, yemek konusundaki hassasiyetimiz, tarihi geçmişimiz, coğrafi özelliklerimiz, damak zevkimiz ve muhteşem mekanlarımız çok dikkatlerini çekiyor. Birçok dünya markası İstanbul’a yatırım fırsatı kolluyor. Birçok ülke de Türk Marka ve yatırımcılarını bekliyor, hazır ve hazırlıklı olmamız gerekir” dedi. Yılın etkinlik sıralamasını yaptı.Bu güzel ortamda, bu nefis lezzetlerin tadımında yanımızda olan, güç veren, emeği geçen dostlarımızı ve Dernek yöneticilerini tanıttı. Onlara teşekkürlerini iletti. Öncelikle bu muhteşem mekanın sahipleri Uğur Tayfur ve Ekrem Erdoğan’ı takdim ederek, bu iftarın gerçekleşmesine yaptıkları katkılara teşekkür etti. İftarda ara sıcak olarak önümüze gelecek yumurtaya dikkat çekti.
LH/Türkiye Lezzet Hareketi’nin iftar yemeğinin düzenlendiği ve 800’e yakın davetlinin fevkalade bir başarıyla ağırlandığı PAŞA KÖŞKÜ Et Lokantası, Et ve Lezzet konusunda yeni ve farklı bir konsept geliştirmiş, hayırlı olsun ve kolay gelsin diyoruz. İstanbul’da avm ve eğlence merkezlerinin odak noktasındaki Paşa Köşkü. Gelenekselliği ve yenilikçiliği bir arada sunan yemek ve yaşam kompleksi. Aynı anda1200 kişi ağırlayabilen Paşa Köşkü, binbir çeşit motiflerle bezenmiş köşkü, kendin pişir kendin ye segmentine gurme boyut kazandıran, Sibirya odunlarıyla yapılan kütük mangal evi, bahar ve yaz aylarında kendinizi bir ormanda hissettiren bahçesi ve düğün-organizasyon-balolar için özenle tasarlanmış lüks çadırı ile yaklaşık 5 dönümlük yerinde konuklarına hizmet sunuyor. Paşa Köşkü’nü Ekrem Erdoğan ve Uğur Tayfur kurmuşlar. Ekrem Bey, patisserie işletmecisi, Uğur Bey ise kendi deyimiyle lezzet avcısı. Uğur Bey’in oğulları yeme içme sektöründe deneyimli. Mutfak konusunda titiz olan Ekrem Erdoğan ve Uğur Tayfur, mönü’deki kebap ve et çeşitlerine ve klasik Türk et yemeklerine yeni bir form vererek, inovatif yenilikler getiriyorlar.
İNOVATİF MÖNÜLER, FANTASTİK İSİMLER, EŞSİZLİK LEZZETLER Paşa Köşkü, yeni İstanbul Kebapları ve İstanbul Etleri serisin de çok iddialı. Kebap ve et yemeklerinin hep Doğu ve Güney Doğu’dan olmayacağını, Batı’dan da yeni lezzet ve kebaplar çıkabileceğini, özellikle medeniyetlerin buluştuğu İstanbul’un bu menülerle kanıtlayacağına inanan kompleksin Pazarlamadan Sorumlu Y.K.Üyesi ve LİD/Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneği Kurucu Üyesi İrşad Tayfur, “Yeni Lezzetlerimiz arasında: İstanbul kebapları; Fes, Külhanbeyi ve Tesbih Kebabı, İstanbul etleri serisinde ise; Kaymak Pirzola, Adalar ve Rumelihisarı mönülerimiz var. Fes kebabımız, fesi andıran bir dış görünüşe sahip. İstanbul gibi çeşit zengini bir lezzet şöleni. Adana’dan jülyen bonfileye, Çökertme Kebabı sosundan, İskender pidesi ve yoğurduna birçok şeyi içinde buluşturuyor.
Tesbih kebabı ise, Türkiye’de ve hatta Dünya’da muhtemelen bir ilk, tesbih gibi dizilmiş özel terbiyeden geçmiş kuzu sırtı etlerinin soğan ve kırmızı biberlerle dansı. En önemli özelliği: Şişe değil, ipe diziliyor olması! Pamuk bırakmayan organik ipe dizilen etler, ateşin etin iç aromasına ulaşmasını kolaylaştırıyor ve et şişe göre daha rahat ayrılıyor. Bir diğer İstanbul kebabımız: Külhanbeyi, içinden kaşarlar akan, dışı bonfile sarması özel soslu bir lezzet deryası bu kebap. İstanbul etlerimiz iki ayrı kasap danışmanla hazırlanmakta. Mönü’nün bizce assolisti kaymak pirzola. Bu en fazla 3 aylık süt kuzularından elde edilen bir pirzola çeşidi olu, etin günlük ve taze olması çok önemli. Lakin fazla bulunamadığından erken saatlerde tükeniyor. İstanbul Etleri’nin diğer bir gözdesi de Adalar. Özellikle son günlerde iyice popülerliği artan, lokuma benzeyen bu tat, daha çok kalın kesilmiş şekilde sunuluyor. Dana ve kuzunun sırtından elde edilen, dövülmeyen bu et farklı kesim parçalarıyla sunuluyor. Adalar yumuşaklığıyla adeta tadana ferahlık keyfi veriyor. İstanbul etlerinin en yeni üyesi ise Rumelihisarı. 20 farklı baharatla terbiye edilmiş ve kalın kesilen Rumelihisarı köfte formunda, pişirilme aşaması oldukça özel olan bu mönü; Baharatlı ve acılı et sevenler için vazgeçemeyecekleri bir lezzet. Tatlı olarak,kendimize has Paşa Sarması sunuyoruz. İçi bol fıstıklı, sarma tarzı hamur tatlımızı kaymakla birlikte tavsiye ediyoruz.Paşa Köşkü’nün mönüsünü anlatmakla bitiremeyiz. Çünkü geride daha 40’ı aşkın kebap tercihi bulunmakta. Adana Kebap’tan, İskender ve Kuzu Tandır’a kadar birçok seçenek misafirlerimize sunulmakta. Ayrıca hafta sonları 140 çeşittten oluşan açık büfe kahvaltımız var. Paşa Köşkünde; Müşteri memnuniyetini, kalite ve lezzet standartını en üst seviyede tutmak ana hedefimiz” dedi. PAŞA KÖŞKÜ dışarıda cennet gibi bir bahçesi, içeride muhteşem dekorasyonu, geniş ve modern mutfağı, eğitimli ve nazik personeli ile misafirlerini, bu hedefin çıtasını daima bir üst seviyeye çıkartmak için mekanlarına bekliyor.
Lezzetseverlere yeni lezzetler
www.salat.com.tr
/salatyag
/salatyag
u “Çok özel ve organik sertifikalıdır. LMD üyemiz, Dr.İsmail Kor’un İzmir’de 1200 rakımdaki ormanda serbest olarak gezen ve kadife çicekleriyle beslenen tavuklarının, Brüksel’de Üstün Lezzet Ödülü alan KOR Markalı yumurtalarını yiyeceğiz, bu yumurtalar, hocamızın yine kendi üretimi olan, soğuk sızma sağlıklı ASPİR tohumu in nova life yağında, Exec.Chefimiz İsmail bey tarafından yapıldı. Ayrıca, Paşa Köş-
kü’nün, Lezzeti ve nefasetiyle ünlenmiş mönüsündeki etlerin yanında, bir sürpriz lezzet daha var; Dönerin yanında fıstıklı KIRMIZI PİRİNÇ pilavı, Tavuk şişin yanında SİYAH PİRİNÇ pilavı ve Tandırın yanında ise fıstıklı üzümlü KAHVERENGİ PİRİNÇ Pilavı garni olarak sunulacak. İthalatçı firma AG goodfoods yetkilisi ve White Mills Restaurant&Cafe işletmecisi olarak LİD üyesi Özgür Bükülmez’e de bu vesileyle teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Yemek sonunda ise Paşa Köşkü tatlılarıyla birlikte, denemek isteyen konuklarımız için FİERO Gurme Dondurma’mız var. Arolez Gıda yönetimine, Nizamettin İren’e teşekkür ediyorum. Masalarımızın üzerinde bulunan, özel dizayn zarif cam şişelerdeki KARDÜZÜ markalı su, LDD üyemiz Mesut Özmağden’in iftarımıza armağanıdır. Kendilerine de teşekkür ediyorum. Dostlarımız ürünlerini “lezzethanlar tatsın diye getirdi” dedi.
Lezzet markaları
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
www.milliyet.com.tr
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
BASINDA GÜVEN
Dünyanın bulgur tedarikçisi
BUMAS’a
Dünya Üstün Lezzet Ödülü 120’DEN FAZLA UZMAN TEST ETTİ
B
umas Karaman Bulgur Sanayi ve Ticaret AŞ. Yine bir ilki başardı. Anadolu’nun geleneksel güç ve sağlık kaynağı BULGUR’la ülkemizi ödüllendirdi. 1971 yılında Dünya’da ve Türkiye’de ilk defa, el değmeden, hijyenik ortamda bulgur üretimini gerçekleştirmiş olan BUMAS, kurulduğu günden bu yana sektöründe hep ilklere imza atmış. Türkiye ‘de ilk defa bulgur üretimine ait TSE uygunluk ve kalite belgesini almanın gururunu yaşamakta ve yaşatmakta olan kuruluş, yıllar boyunca kaliteli ve sağlıklı ürünler üretmekten taviz vermemiş ve kalitesini sürekli olarak geliştirmiş. 2002 yılı başında firma bünyesinde ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi kurulmuş olup, 2008 yılı içerisinde de ISO 22000 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi TÜV-SÜD firması tarafından belgelendirilmiştir. Bumas Bulgur kalitesini Uluslararası alanda da tescillemeyi başarmıştır. Merkezi Belçika’nın başkenti
Brüksel’de bulunan Uluslararası Üstün Lezzet ve Kalite Enstitüsü (İTQİ-İnternational Taste & Quality İnstitute), Dünyanın hemen her tarafına ihracatı bulunan, Karamanın en köklü Markalarından olan BUMAS’ın Pilavlık Bulgur ürününe üstün lezzet & kalite ödülü verdi. Bumas Pilavlık Bulguru 120’den fazla uzman test etti. Dünya çapındaki kalite ve lezzetini onayladı. Bilindiği gibi her yıl Nisan ayında; International Taste & Quality Institute (iTQi) Ödülleri’nde dünyanın dört-
bir yanından gelen ürünler, yine dünyanın dörtbir yanından gelen, alanlarında lider 120’den fazla tanınmış Avrupalı aşçı ve içecek uzmanı tarafından test ediliyor. iTQi, Federazione Italiana Cuochi, Academie Culinaire de France, Academy of Culinary Art, Euro-Toques (Avrupalı Aşçılar Derneği), Association de la Sommellerie İnternationale (ASI)gibi 12 aşçılık organizasyonu ile ortaklık halinde olan bir kurumdur. Monde Selection, 1961 yılında kurulan ve tüketici
Balık mevsiminin tadı
Dardenia ile çıkar INDIRIM EVINIZE GELIYOR
DARDANEL’den balık severlere Poşet Somon lezzetli sofralar, sağlıklı nesiller için u Balığı sevdirme misyonuyla ürün gamını sürekli genişleten Dardanel, tüketicilerini birbirinden farklı deniz ürünleriyle tanıştırıyor. Dardanel’in özel lezzetlerinden poşet somon balığı, sağlıklı ve pratik beslenmeye önem verenlerin gözdesi olmaya aday. Lezzetli olmasının yanı sıra protein zengini somon, özellikle spor yapanların besin ihtiyaçlarını karşılıyor, içerdiği yüksek protein, selenyum ve Omega-3 ile sağlıklı beslenmeye dikkat edenler için ideal bir lezzet alternatifi sunuyor. Dardanel Somon, Norveç’ten geliyor ve zeytinyağı eklenerek modern bir paketleme yöntemiyle hazırlanıyor. Salata ve makarnalarla uyumu ideal olan somon poşet, yüzde 100 doğal ve katkısız olarak tüketiciye sunuluyor.
D
ardenia, balık mevsiminin başladığı, havaların serinlemesiyle birlikte balığa ilginin arttığı Eylül ayına özel, tüm restoranlarında uyguladığı indirim kampanyasıyla misafirlerini mutlu ediyor. Canı balık çektiği her yerde Dardenia.com’dan ya da mobil uygulama üzerinden sipariş verenler de Dardenia’nın Eylül ayına özel indirimlerinden yararlanabiliyor. Sonbaharın başladığı Eylül ayı balık tutkunları için sadece bir ay olmanın ötesinde lezzet dolu bir dönemin, bol balıklı günlerin de başlangıcı demek. Balıkların bollaştığı bu aylarda havaların serinlemesiyle birlikte sofralarda, menülerde balığın yeri daha bir sağlamlaşıyor, balık lezzetlerine ilgi artıyor. Enfes balık ekmeği ve menüsünde bulunan diğer yenilikçi ürünleri ile balık tutkunlarının müdavimi olduğu Dardenia, balık mevsimine, tüm restoranlarında ve paket servislerinde uyguladığı indirim kampanyalarıyla “merhaba” diyor. Lezzetli
menüleri ve ekonomik çözümleri ile her bir misafirinin memnuniyetini önemseyen Dardenia, Eylül ayı ile birlikte her ay bir balık grubunda indirim uygulamaya başlayacak. Balık mevsimi indirimi her ay farklı balıklarla devam edecek. Dardenia, balık mevsimin başladığı şu günlerde şubelerinde uyguladığı indirimlerden evde, işte canı Dardenia lezzetleri çekenlerin de yararlanmasını sağlıyor. Dardenia.com’dan ya da Google Play ve Apple Store’dan indirilebilen mobil uygulama üzerinden sipariş verenler de Dardenia’nın balık mevsiminin başladığı Eylül ayına özel indirimlerinden yararlanabiliyor. Ürünlerinde hiçbir katkı maddesi ve koruyucu kullanmayan Dardenia, birbirinden lezzetli balıkekmek çeşitleri, gurme balık lezzetleri, fish&chips ve tempura usulü sağlıklı kızartma yöntemiyle hazırlanmış atıştırmalıkları, balık ekmek, sushi, kalamar tava gibi farklı seçenekleriyle hem göze hem damağa hitap ediyor.
70 BİLİM ADAMI ONAYLADI
ürünlerini testlerden geçirerek kalite düzeylerini belirleyen bağımsız ve uluslararası bir kalite enstitüsü. Kendi tadım ve test metodolojilerini yaratması ve yasal kurallar izlenmesi enstitünün bilimsel analiz güvenilirliğini sağlamış durumda. Monde Selection’a katılan ürünler, 70’in üzerinde bilim adamı, uzman, beslenme ve sağlık danışmanları, gurmeler ve prestijli aşçılık kuruluşlarından gelen şefler tarafından değerlendiriliyor.
u Modern makinalarıyla yaptığı üretimiyle ülkemiz Bulgur Sanayiinin öncüsü olan BUMAS, en iyi sert durum buğdayının yetiştiği Karaman kentinde, dünyanın en değerli besin kaynağı bulguru üretmekte, ülkemizi iç piyasasına vermekte ve tüm dünyaya ihrac etmektedir. BUMAS’ın özelliği: Buğdayın naturel yapısını bozmayan basınçlı kazanlarda pişirip, kapalı sistem kurutma kulelerinde daha dayanıklı ve hijyenik bulgur üretmesidir.MARKA Güvenilirliğini, üretimi her safhasında itina ile kontrol ederek temiz ve lezzetli bir ürün sağlamasıyla kazanmıştır.
VİKİPEDİ: Anadolunun geleneksel yiyeceği olan ve buğdaydan yapılan BULGUR’un, tahıl grubundan sayıldığına dikkat çekiyor ve BESLENME PİRAMİDİNİN tabanında yer almakta olan, en önemli ve eko-nomik karbonhidrat kaynağı olduğunu yazıyor.
BUMAS Bulgur; Taşsız, doğal renginde, besin değeri yüksek, Standartlara ve Türk gıda kodeksine uygun üretilmekte olup TSE ve İSO 22000 kalite belgelidir. BUMAS BULGUR içerdiği folik asitten dolayı hamile kadın ve çocuklar için önemli bir gıda maddesidir. Doymamış yağ oranı düşük, kolestrol içermeyen, sağlıklı bir besindir. Ayrıca, yüksek mineral ve selülozdan dolayı kabızlığı engeller, bağırsak kanseri riskini önler. Suda eriyebilen mineral ve B Vitaminleri dolayısıyla besin değeri Ekmek ve Makarnadan daha yüksektir. Pişirme ve kurutma özelliği dolayısıyla küf oluşumuna dayanıklı, raf ömrü uzundur. Radyasyona karşı dayanıklı olduğu için tüm dünyada Askeri ve Sivil stokları bulunan tek gıda maddesidir.
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet rehberi
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Tebrikler
Lezzet aşkına
Huqqa Ankara
Başyazı
Özlem MEKİK
ozlemmekik@lezzetgazetesi.com
Bodrum Bodrum...
H
Y
az gelince, gittiğim birkaç lokasyon vardır. Her sene, mutlaka giderim. Bunlardan birisi Bodrum… Akdeniz’in incisi, gönlümün vazgeçilmez huzur noktası. Begonvilleri, bembeyaz sokakları ve evleri ile bende yeri çok ayrıdır. Bu yaz da, hemen kendimi Bodrum’a attım. Bu kez yol arkadaşlarım; Elif Yirmibeşoğlu, Uğur Mercan, Galip – Özlem Mercan çifti ve Han Butik Sarıgerme Otel’in değerli sahipleri Handan – Burç Özarutan oldu. Çok keyifli zamanlar geçirdik, Bodrum bu kez bir başka güzeldi… Konaklama için, Sönmez Endüstri Holding bünyesinde bulunan Baia Bodrum’u seçtik. Baia Oteller grubunun Bursa Uludağ’da Monte Baia, Antalya Lara’da Baia Lara ve yine Bursa merkezde hizmet veren Baia Bursa olmak üzere dört oteli bulunuyor. Baia Bodrum, Gündoğan’da, genel müdürü Burak Özarutan genç yaşına rağmen, son derece profesyonel ve başarılı bir yönetici. Enerjisi ile hayranlık yaratıyor. Herşey ile ve tüm müşteriler ile yakından ve tek tek ilgileniyor. Personel o kadar pozitif, o kadar güler yüzlü ki; ayrılmak istemiyorsunuz. Odaların hemen hepsi deniz manzaralı, ferah, son derece temiz. Minimalist dekore edildiği için, ekstra ferahlık hissi veriyor. Havuzu ve denizi, yüzmekle fazla haşır neşir olmayan beni bile cezp edecek özellikte. Her türlü konfor düşünülmüş, arzu ederseniz localardan da yararlanabiliyorsunuz. İskelesi ve kumsalı muhteşem güzellikte. Spa, hamam, sauna, buhar odası, masaj gibi bir tatilin olmazsa olmazları da unutulmamış. Tabii ki sıra uzmanlık alanıma geliyor. Yeme & içme olayına. Baia Bodrum’un executive şefi Selçuk Sönmez ve harika tatlara imza atıyor. Yemeye doyamadık desem yeridir. Açık büfe o kadar zengin ve başarılı ki; giderseniz birkaç kilo fazla ile döneceğinizi garantiliyorum. A La Cart menüsü de, dünya mutfaklarının seçkin örnekleriyle dolu. Özetle, mutfak, sunum, servis tabir-i caizse on numara. Bodrum tatilimden aklımda en çok kalan noktalardan biri de, Giritli Teyze restoran. Bu sevimli lezzet durağının sahibi Hakan Aytun. Şef ise Haluk Acar. Ahtapot güveci, balık çorbası ve tarançası resmen yıkılıyor, bayıldım. Nefis lezzetleri, sıcak ve samimi ambiyansı ile mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir durak. Kalla & balık restoran beach Bodrum’daki diğer bir durağım oldu. Türkbükü’ndeki mekan, oldukça popüler ve gerçekten kalabalık. Hizmet güzel, deniz kullanımı anlamında oldukça efektif, personel saygılı ve güleryüzlü. Tavsiye ederim. Bodrum, dediğim gibi bu kez bir başka güzeldi benim için. Yol arkadaşlarımın da etkisi inkar edilemez evet ama sanırım ben gerçekten Bodrum’u çok özlediğim için de böyle hissettim. Ortakent’ten, Yalıkavak’a, Bitez’den, Gümüşlük’e kadar bir başka güzel Bodrum. Mis gibi begonvil kokan sokaklarında dolaşmak, o kokuyu derin derin solumak çok iyi geldi. Kim ne derse desin, Bodrum’un modası geçmez ve yeri değişilmez. Şarkıda da dediği gibi “nasıl anlatsam, nerden başlasam… Bodrum, Bodrum…” Bu yaz siz de, bir hafta sonu olsa bile Bodrum’a gidin, havasını soluyun, yenilenin. Şimdiden iyi tatiller...
ekik’le M m e l z Ö dleri n e r T n ı y A Kahvaltı : Pupa
ETİN MODA SEMTİNDEKİ ADRESİ
DELİ KASAP Ö
zgür Şef Şirketler Grubu’na ait bir marka Deli Kasap. Ben de Moda’daki şubesine gittim. Sahibi Taylan Gündoğdu, enerjik, pozitif, her müşterisi ile tek tek ilgileniyor. “Bi Mutfak İki Şef” olarak, Ayvaz Akbacak’la biz geçtik bu kez ızgaranın başına. Lokum, Deli Kasap Köfte, Deli Sucuk, Deli Sosis, Antrikot yaptık, sonra da afiyetle yedik. Şunu söylemeden geçemeyeceğim, burger’leri de şahane,
mutlaka deneyin. Bol cevizli salata ile etin uyumu anlatılmaz. Ama benim en favori lezzetim, Peynir Soslu Şaşlık ve Lokum oldu. Şaşlık şahane bir tat, et ağzınızda dağılıyor, sosla bütünleşiyor, tam anlamıyla damaklarda şenlik yaratıyor. Yemeğin üzerine gelen, helva ve kadayıf bu güzel yemeği taçlandırdı. Fiyatlar oldukça makul. Böylesine özel lezzetler için çok makul olduğunu söyleyebilirim.
Özlem Mekik’in gözünden
EN D EĞ İ Ş M E Y B İ R LA TATLARIY AĞI R LEZZET DU ESİ N BAĞ PASTA
ozlemmekik@lezzetgazetesi.com
Mutluluğun ve B
lezzetin öyküsü
ağ Pastanesi, özellikle çikolata ve çikolatalı ürünlerini çok sevdiğim mekanlardan biri. Yıllardır aynı kalite ve hizmet anlayışından taviz vermeyen Bağ Pastanesi, Altunizade, Kozyatağı, Libadiye, Kartal, Kavacık, Libadiye, Acıbadem, Çekmeköy, Akasya AVM, Sancak Tepe, Bağlarbaşı gibi pek çok noktada hizmet veriyor. Günlük malzemelerle hazırlanan tatları, pek çok kişi tarafından değişmeyen bir lezzet durağı olmasının en büyük etkeni. Vizyonu ve her geçen gün yenilenen menusu ile farklılığını ortaya koyan Bağ Pastaneleri, profesyonel ve güler yüzlü personeli ile günün her saati birbirinden özel tatlarla sizleri ağırlamak için çalışıyor. Kozyatağı şubesi sahibi Kısa zaman
önce Bağ pastanesi Koz yatağı şubesi ziyaretimde hazırladıkları yemek menüsünde başlangıç olarak günün çorbasında Köz patlıcan çorbası ve yanındaki zeytinli ekmek ile herkesin beğenisini kazandı. Ara sıcak olarak kıymalı fişek böreği geldi. Ana yemekte ise tercihim patates püresi üzerine enginarlı közlenmiş soğan ve cherry domatesin eşlik ettiği kuzu kişniş oldu. Menüde ayrıca tatlı ekşi soslu tavuk, çökertme kebabı gibi seçeneklerde mevcut. Tatlı olarak da Balkabağı Kaymak Terin ve Pistachio Dream Cake sunuldu. Lezzetler tabii ki harikaydı ama sadece lezzetleri tatmakla kalmadım. Bağ Pastanesi üst katında masallar diyarı harika bir parti bölümü hazırlamışlar. Top havuzun-
sürpriz doğum günüm
Köfte : Köfteci Odabaşlar Beykoz Uzakdoğu : Shangri La İstanbul
B
Yöresel : Nalia Karadeniz mutfağı Bar : Union 22 Steakhouse : Deli Kasap Moda Türk : Deraliye Otel : Ramada İstanbul Asia
Trend Roof Bar : 360 East Moda Lıfe Style blog : www.cayaski.com Yemek blog : www.cafeportakal.blogspot.com.tr Trend Ankara blog : www.etmanyak.com Trend Antalya blog : www.nursevincelezzetler.com Trend İzmir blog : www.fatoscatadlar.blogspot.com.tr Trend Bursa blog : www.sihirliparmaklarr.blogspot.com
dan, kaydırağa kadar, doğum günü partileri ve organizasyonlar için hazırlanmış her köşesi çocuklarımız için doyasıya eğlenebileceği oyuncaklarla dolu bir alan. O kadar ince detaylarına kadar düşünülmüş ki çocuğunuz için yapacağınız doğum günü partisinde kostüm bile aramanıza gerek yok. Kostüm dolabında tüm masal kahramanlarının kostümleri mevcut. Çünkü aradığınız ihtiyaç duyabileceğiniz her şey Bağ Pastanesi Kozyatağı şubesinin sahibi Volkan Öztürk tarafından zaten sizler için sunulmuş. Çocuklar eğlenirken ebeveynler için hazırlanmış özel odada hem onların yanı başında olup hemde rahatlıkla sohbet edip enfes lezzetleri konuklarınızla tadabileceksiniz.
Ramada İstanbul Asia’da
Balık : Bebek Balıkçısı Pendik Marina
Şef : Rafet İnce
yanı eleneksel organizasyonların şirket, an sıra, sıradışı sürprizler yap rine, lifle tek doğum günlerinden evlilik l öze n, nda düğün organizasyonları nda ala çok bir ar konsept partilere kad ş, iba Dir hun hizmet veriyor. Cey Arzu Emre Sezer, Şükrü Ergenç ve r. orla atıy yar lar ika Armağan har Kod n ata a imz ara anl z Unutulma rhaba Sekiz’le tanışmam, bahara me ikopter hel partisinde hediye edilen bir da yılın 012 turu ile oldu. Kod Sekiz; 2 y de ıkö Kad an Ceyhun Diribaş tarafınd bir lı fark üne tör organizasyon sek ulmuş bir boyut getirmek amacı ile kur nbul’u, İsta ir şeh m uğu old şirket. Aşık k ettiği havadan, hem de bulutların eşli ifli key bir yolculukla keşfetmek çok e niz leri dik idi. Özel günlerinizde, sev ar anl az Kod Sekiz’le hoş, unutulm inize yaşatabilirsiniz. Onlar sizin yer ar kad na ayı herşeyi en ince det z düşünüyorlar, sizin önerilerini ardı göz sa var z rini kle veya özel iste r. etmeden titizlikle ayarlıyorla n derim. eyi den ta Hat ın. bak bir Bence
G
Dünya Mutfağı : Spago
Trend Café - White Mill Cafe
Kod Sekiz’le
havalanın!
Kebap : Kalbur Et Kebap
Patisserie : Bağ Pastanesi
Canınız lezzetli et yemek istediğinde, hemen rotanızı Deli Kasap’a yönlendirin ve kendinizi gerçek bir et ziyafeti ile ödüllendirin. Deli Kasap Moda’nın sahibi sevgili Taylan bu işi o kadar iyi biliyor ki gerçekten işine olana aşkını yakından hissetmelisiniz.
uqqa dünya mutfağından farklı lezzetleri harmanladığı konsepti ile İstanbulluların uğrak yeri oldu. İstanbul’dan sonra aynı hizmet anlayışıyla Ankaralıların beğenisine sundu Huqqa’yı. Ama önemli bir detay vardı. Huqqa ailesi, aynı hizmeti sunmak adına, tüm Ankara ekibini önce İstanbul’a getirdi ve iki ay boyunca tüm ekibe yüksek Huqqa standartlarını oturtmak için eğitim verdi. Her damak zevkine hitap eden menüsüyle ön plana çıkan mekanda ben ziyaretimi kahvaltısını tadarak yaptım. Mekanın mutfağı 20 senedir sektörde olan Deniz Çığ’ya ait. Uzun zamandır bu kadar keyifli bir kahvaltı yapmamıştım diyebilirim. Fiyatı da çok makul. Kişibaşı 35 TL. Paylaşmak istediğim bir detay var ki, size o konuda bilgi vermek isterim. Servis ekibi inanılmaz başarılı. Sizin de bildiğiniz gibi, mutfaklarda ne kadar iyi ürün sunarsanız sunun eğer, servis ekibiniz başarısız ise, siz zaten o ürünü yok etmiş olursunuz. Kapıdan içeri girer girmez Huqqa Ankara’nın güzel Supervisor’ı karşıladı bizi. Kendisi İstanbul gibi bir metropolde Türkiye’nin en iddalı mekanlarında servis şefliği ve müdürlüğü yapan Mehtap Dinçcan. Sevgili Mehtap’ı gittiğim mekanlardan iyi tanırım. Hep aynı güler yüz ve hep aynı müşteriye verdiği önemdir onun sevdası. Bana gurur verir Mehtap’ın dik duruşu, ekibini sahiplenmesi. Ekip iyiyse, her şey iyidir o mekanda. Tatlarıyla, güzler yüzlü ekibi ile Ankara Huqqa en gidilesi mekanlardan biri.
Yöresinden tatların adresi
K
aradeniz mutfağının en güzel örneklerini sunan Nalia Karadeniz Mutfağı adını, Karadenizlilere özel, hasat edilen mısırları korumak için yapılan ve bir diğer adı da “serender” olan, Karadeniz’in geleneksel mimarisinin en önemli öğelerinden biri Nalia adlı ahşap bir yapıdan alıyor. Karadeniz’in eski
tatlarına yeni lezzetler katan Nalia, karalâhana çorbasının sıcaklığıyla misafirlerimizin içini ısıtıyor, hamsi tava, hamsili pilav ve sebzeli hamsi çilihtası ile damaktaki lezzeti sağlığa dönüştürüyor. Ben Kıtır Mantınin’da tadina baktim, İspir şeker fasulyesinin de. Mıhlama, Rize Tava, ince hamurlu ve bol malzeme ile hazır-
lanan pideler muhteşem. Bostancı ve Güneşli’deki şubelerinde hizmet veren Nalia Karadeniz Mutfağı’nda, geleneksel Karadeniz Mutfağı’nın izlerini hissedebiliyorsunuz. Glutensiz Mısır ekmeği, tüm yemeklerde kullanılan himalaya tuzu ile farklılık yaratan Nalia mutlaka gitmenizi tavsiye ettiğim bir lezzet durağı.
u sene, yeni yaşıma büyük bir sürprizle girdim. Benim için en güzel doğum günlerinden biri oldu. Ramada İstanbul Asia’daydı bu sürpriz doğum günü. Tadım için gittiğim otel, her açıdan harika bir otel. Çok ferah bir ambiyansa sahip, çalışanlar çok nazik, güler yüzlü. Tarçın Events’e gelince, her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, o kadar etkilendim ki. Meşhur merdanemden,
vazgeçilmez aksesuarım olan güllere kadar. O kadar çok teşekkür cümlesi var ki aklımda. Büyük emeklerle hazırlanan bu harika organizasyon için, farklı, özel ve muhteşem eventlere imza atan Tarçın Events’e, sevgili Gamzelim Fatma’ya, hayatımın vazgeçilmez değerleri tüm blogger dostlarıma, Şener Yılmaz’a, her anımı güzel karelerle yakalayan Uba Foto ve sevgili Ümit Alkoç ve benim sürekli vaz-
geçilmezim olan güllerimi keçeden yapıp gelen misafirlerimize dağıtan sevgili Ayşen’e, bu özel gecenin ev sahipliğini yapan, İstanbul’un en güzel otellerinden biri olan Ramada İstanbul Asia’ya, beni ben gibi anlatan nefis pastam için sevgili Çilem’e, harika bu geceyi coşturan Seçkin ve Smart Karaoke’ye, aileme, dostlarıma, yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Nice yaşlarda birlikte olmak dileğiyle…
Lezzet markaları
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
iTQi’dan ’a ‘Üstün Lezzet Ödülü’ 1 BASINDA GÜVEN
950’den bu yana yemeklik sıvı yağlara adını veren Salat, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü’nün (International Taste&Quality Institude-iTQi) her yıl düzenlediği lezzet ve kalite ödüllerinde, Ayçiçek, Kanola ve Mısır yağları ile ‘Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görüldü. Dünyaca ünlü şeflerden aldığı oylarla üç ürünüyle de 2 yıldız hakkeden Salat’ın, tüketicilerine en kaliteli ürünü en iyi lezzette sunduğu tescillenmiş oldu.
Her yıl 120 ünlü Michelin yıldızlı şef ve sömeliyeden oluşan jürinin “kapalı göz/kör tadım testleri” sonucu kazanan markalar arasına giren Salat; koku, görünüş, tat, tadım sonrası, ürün dokusu gibi kriterlere göre aldığı iTQi yıldızlarını 3 sene boyunca ürün ambalajlarında kullanma hakkını da elde etti. Lezzette kalitenin tek damgası olan ‘Üstün Lezzet Ödülü’nü değerlendiren Salat markası Satış & Pazarlama Direktörü Erman Erol, “Bunge Gıda olarak Salat markamızın, Türkiye’de ayçiçek, mısır
ve kanola ürünleri için bu ödülü hak eden ilk ve tek bitkisel sıvı yağ markası olmasının haklı gururunu yaşıyoruz. Şirket olarak öncelikli hedefimiz her zaman, tüketicilerimizi özledikleri kaliteye ve lezzete kavuşturmak olmuştur. Bu amacımıza ulaşmak için de tüm üretim süreçlerimizde büyük bir titizlik gösteriyoruz. Daha üretim aşamasına geçmeden, sadece en iyi tohumlardan üretilen en kaliteli mahsulleri topluyor, Trakya’daki modern üretim tesislerimizde yüksek kalite standartlarıyla, son teknoloji preslerden geçirerek ham yağ
elde ediyoruz. Türkiye’nin en modern rafinelerinden birine sahip tesisimizde lezzetli sofralara yaraşır bir titizlikle rafine ederek yüksek kaliteli yemeklik yağlar üretiyoruz. Yağlarımızı farklı ihtiyaçla-
ra göre hazırlanmış ambalajlara el değmeden dolduruyoruz. Gelişmiş lojistik ağımız aracılığıyla da ürünlerimizi Türkiye’nin her bir iline, lezzet ve sağlık dolu sofralara ulaştırıyoruz. Salat’ın, Avrupa’nın en prestijli
aşçılık ve içecek dernek üyelerinden oluşan jürinin değerlendirmesi sonucunda aldığı “Üstün Lezzet Ödülü”nü, 65 yıldır markamızı tercih eden mutfakların isimsiz kahramanları kadınlarımıza armağan ediyoruz” dedi.
Ü R Ö T K E S A ID G A Y N DÜ
D O O F D L R WOBUL’DA BULUŞUYOR
ISTAN
3-6
Eylül 2015 günleri, Yeşilköy CNR Fuar Merkezi’nde yurt içinden ve dışından binlerce konuk ağırlayacak olan Ülkemizi ilk Uluslararası Gıda Fuarı WORLD FOOD İstanbul’u düzenleyen İTE Turkey’in Hızlı Tüketim & Enerji Grup direktörü Atilla Marangozoğlu ile gazetemizden Erson Karataş görüştü. uDünya’da hızla gelişen gıda ürünleri ve gıda teknolojileri sektörlerini bir araya getiren WorldFood Istanbul ile ilgili neler söylemek istersiniz? WorldFood Istanbul, ülke ve bölge ekonomisi için büyük bir öneme sahip. Avrupa, Asya ve Afrika kıtasından sektörün önde gelen 500’ün üzerinde üretici, ithalatçı ve dağıtıcı firma ve 1.000’i aşkın markayı ziyaretçilerle bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Fuar döneminde gerçekleşecek anlaşmalar, ülkemizin ticaret hacminin büyümesine olanak sağlayacak. Ticaret hacminin artmasıyla birlikte katılımcı firmalar her geçen gün gelişecek ve uluslararası platformlarda yer alma fırsatı olacak. Türkiye, ekonomik büyüme hızının yüksek olması ve bulunduğu jeopolitik konumu dolayısıyla dünyada her geçen gün önemini artırıyor. Gıda sektörünün Türkiye için lokomotif sektörlerden birisi olması fuarımızın önemini bir kat daha artırıyor. Türkiye’nin ve bölgenin en büyük gıda fuarı olmayı amaçladığımız WorldFood Istanbul, 3–6 Eylül’de yine CNR Expo’da gerçekleşecek. WorldFood Istanbul bu yılda Uluslararası Ambalaj Paketleme ve Gıda İşleme Fuarı – Ipack Turkey ile eşzamanlı düzenleniyor. Ambalaj sektörünün en önemli paydaşı olan gıda ve içecek endüstrilerinin bu birlikteliği geçen yıllarda olduğu gibi verimli bir fuar gerçekleşmesini sağlayacak. Özellikle gıda sektöründe son yıllardaki düzenlemelerle önemini bir kat daha artıran ambalaj ve paketleme sektörüyle aynı çatı altında düzenleyeceğimiz fuarlarımız katılımcı ve profesyonel ziyaretçiler için verimli bir iş platformu olacak. T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, T.C. Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF), TÜGİDER, PAKDER TGDF çatısı altında yer alan 24 dernek, İzmir Ticaret Odası (İZTO), KOSGEB tarafından destekleniyor. WorldFood Istanbul, Ipack Turkey ve Ingredients Turkey, sektörün ihtisas sahiplerini, karar vericilerini, yöneticilerini, satın almacılarını ve diğer gıda, ambalaj, paketleme ve gıda işleme sektörlerini ortak bir platform üzerinde bir araya getirmeye devam edecek. uSergilenecek ürün ve hizmet grupları neler olacak? Geniş ürün gamına sahip gıda sektörünü fuarda nasıl konumlandıracaksınız? WorldFood Istanbul’da sergilenecek başlıca ürün ve hizmet grupları; İçecekler, Süt ve Süt Ürünleri, Et ve Tavuk
Atilla Marangozoğlu ITE Turkey Hızlı Tüketim & Enerji Grup Direktörü
Ürünleri, Yaş Meyve ve Sebze Ürünleri, Deniz Ürünleri, Dondurulmuş Ürünler, Temel Gıdalar ve Yağlar, Şekerli Mamuller, Şekerli ve Unlu Mamuller & Kuruyemiş, Diğer Gıda Ürünleri olacak. Gıda sektörünün genişlemesine paralel olarak her geçen gün artan ürün ve hizmet grupları WorldFood Istanbul 2015’in daha geniş ve daha büyük bir alanda gerçekleşmesine olanak sağladı. Bu büyüme fuarımıza katılım gösterecek firmaların sayısının artmasına ve doğru orantılı olarak profesyonel ziyaretçilerin artmasına olanak sağlayacak. İkili işbirliklerinin daha bol yelpazede ve verimli bir şekilde geçmesini sağlayacak. uWorldFood Istanbul, hangi ülkelerden katılımcılarını ağırlayacak? Türkiye gıda sektöründe kazandığı ekonomik başarılar sayesinde bulunduğu bölgede söz sahibi olan bir ülke konumuna geldi. Bu durumun artı sonuçlarından biri olarak fuarımıza dünyanın değişik coğrafyalarından katılımlar gerçekleşiyor. WorldFood Istanbul 2015’de Almanya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Meksika, Peru, S. Arabistan, Afganistan ve Polonya’nın dâhil olduğu 33 ülkeden 100’den fazla yabancı firmayı ağırlayacağız. Aynı zamanda geçen yıl 119 farklı ülkeden 3,000’den fazla ziyaretçiyi katılımcıları ile buluşturan WorldFood Istanbul fuarımız, bu yıl T.C Ekonomi Bakanlığı’nın işbirliğiyle düzenlenecek “Yurtdışı Alım Heyetleri Programı” dâhilinde 19 farklı ülkeden yabancı ziyaretçiler fuarda yerini alacak. Bu program çerçevesinde katılacak ülkeler ise; Almanya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna Hersek, Bulgaristan, Fransa, Güney Kore, Hindistan, Irak, İngiltere, İran, Japonya, Kosova, Makedonya, Rusya Federasyonu,
Sırbistan, Suudi Arabistan, Ürdün ve
Yunanistan olacak. WorldFood Istanbul yerli ve yabancı 500’den fazla gıda üreticisi ve ithalatçısını aynı çatı altında her yıl olduğu gibi verimli iş görüşmelerine olanak tanıyacak. uWorldFood Istanbul’da uluslararası etkinlikler olacak mı? Fuar süresince Tea Masters Cup International tarafından her yıl farklı bir ülkede düzenlenen “Tea Masters Cup” bu yıl ilk kez Türkiye’de WorldFood Istanbul’da gerçekleşecek. Dünya’da çay kültürünü geliştirmek ve bu alandaki farkındalığı artırmak amacıyla gerçekleşecek turnuvaya Türkiye’den ve yurtdışından gelen katılımcılar rekabet edecek. Bu etkinliğin fuarımızda kültürlerarası iletişim ortamının oluşmasına, ekonomik ve global işbirliklerine olanak sağlayacağını düşünüyorum. uWorldFood Istanbul ile eş zamanlı düzenlenecek Ipack Turkey hakkında da bilgi alabilir miyiz? Ambalajlama, paketleme, gıda işleme sistemleri ve gıda sektörünü aynı platformda buluşturacak olan Ipack Turkey bu yıl 30. kez gerçekleşecek. Fuarımız, nüfus artışı, gıda sektöründeki büyüme, perakende alışveriş eğilimi ve tüketim alışkanlıklarındaki değişim ve artış nedeniyle son yıllarda gelişimine büyük bir ivme katan ambalaj sektörüne paralel olarak her geçen yıl büyümeye devam ediyor. Geniş bir yelpazede üretim yapan gıda sektörü için büyük bir öneme sahip olan ambalaj, paketleme ve gıda işleme sistemleri, nihai tüketiciye ürünlerin sağlıklı bir şekilde iletilmesini sağlıyor. Son teknoloji ürün ve hizmetlerin sergileneceği Ipack Turkey, katılımcı ve ziyaretçilerine, gıda ürünlerinin daha sağlıklı ve uzun süre korunmasına imkân veren sistemleri inceleme fırsatı sunuyor.
TLH & LEZZET DERNEKLERİ Worldfood İstanbul Fuarı’nda
u 2005 - 2015 yılları arasında kurulan LPD / Lezzet Profesyonelleri, LMD / Lezzet Markaları, LDD / Lezzet Dostları, LYD / Lezzet Yazarları ve LİD Lezzet İşletmeleri Derneklerinin Tüm üyeleri biraraya gelerek FEDERASYON OLUŞUMU’nun tartışılacağı büyük toplantılarını WORD FOOD İstanbul fuarında yapacak. 5 Eylül Cumartesi günü TLH / Türkiye Lezzet Hareketi Standında buluşarak hemen karşısındaki Seminer alanında 15.00 - 17.00 saatleri arasında toplanacaklar. Sektör profesyonelleri ve yöneticilerinin de gözlemci olarak katılacağı etkinliğe İstanbul’un Marka Mekanlarının işletmecilerininde ilgi göstermesi bekleniyor.
5
Tolga ATALAY tolgaatalay@lezzetgazetesi.com
Kafayı Mozarella ile bozdum
A
rkadaşlar son 4-5 aydır Mozarella peynirine kitlendim. Bu peynirin dünyanın en lezzetli peynirlerinden birisi olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda dünyanın en lezzetsiz peyniri olma özelliği de benim hep kafamı karıştırmıştır. Bazen mozzarella adı altında beyaz toplar alıyoruz ve bu toplar sıfır lezzetli toplar, bunlara balzamik sirkesi, sızma yağ, pesto sos, fesleğen, domates, değirmen karabiber, kaya tuzu koy babam koy fayda etmiyor. Geçen ay İtalya da Mozarella ustası dostum Marco’nun yanına gittim Brescia şehrine. Bu şehir 200.000 nüfuslu ve İtalya’nın en yüksek gelir seviyelerine sahip şehirlerinden birisi. Kuzeyde Verona ile Milano arasında. Brescia’nın dağlık bölgelerinden toplanan inek sütleri ile benim önümde bir mozzarella şöleni yaptı. İlk önce bir inek sütlülerin tadına baktık. Ülkemizde hep bir buffala mozzarellası olmalı iyisi odur olayı vardır. Burrata mozzarellası buffaladır gibi bilmeden çok bildiğimiz sohbetler vardır. Biraz bu konuları netleştirelim. İnek sütü mozzarellalar ile manda sütü mozzarellalar doğru uygulamalarda eş değer lezzetlerdir. Manda daha iyi diye bir kavram yok. İnek sütü hafif sütünde kesik bir mozzarella yedim. Bunun adı stracciatella. Stracciatella yırtma işlemi ile hazırlanan bir peynirdir. Hazırlama aşamasında 90 derece ısıda yarı peynir kütlesi elle çekiştirilerek yırtılır. Topaklı sütlü bir ürün elde edilir. Bu ürün genelde manda sütü ile hazırlanır fakat Marco bana bunu inek sütü ile hazırladı. Manda sütünden olan Stracciatella di Bufala dır. Sonra Marco yine inek sütünden hazırladığı mozzarella hamurunun avuç boyunda yuvarlak açtı ve göbeğine stracciatella doğdurdu az da sütünden ekledi ve marifetli bir el hareketi ile bunu yuvarlak bir top haline getirip iz bıraktırmadan uç kısmını kapadı buda oldu bir mozzarella burrata. Sonra manda sütünden bir mozzarella di bufala hazırladı içindeki lezzet efsaneydi değil bir sürü tatlandırıcı, zeytinyağı bile ayıp olur eklemeye. Çatalla sadece ve sadece o lezzeti yaşadım. Mozzarella di Bufala İtalyan su mandalarının sütü ile hazırlanıyor. Campania(kampanya) bölgesinin bir geleneği mozzarella di bufala. Bu yüzden 1993 yılından beri AOC( APPELATİON D’ORIGINE CONTROLE/ yani konyak roquefort veya şampanya gibi bölge markalaşması) olarak kabul edilip Mozzarella di bufala Campana diye geçiyor. O bölgenin üretimi. Mozzatura elle kesilen demek İtalyanca buda sanırım el sanatının seviyesini yeteri kadar anlatıyordur bu peynirde. Süt beyazı rengi ona masaların incisi veya beyaz altın gibi ünvanlar kazandırmıştır zaman içinde. Ülkemizde şu son yıllar trend olan ve çok beğenilen burratayı demin anlatmıştım yani dışı sertleşip içi birşey olmuyor, içi sonradan dolgu oluyor. Burrata kelimesi yağlanmış demek İtalyanca. Bu arada 1 gün içinde olsa Pizza imparatorluğu Napoliye geçtim üşenmeden 400 kilometreyi araba ile yaptım. Napoli de limanda ilk gün Antonio&Antonio da yedik pizza. Ertesi gün Pizzeria di Michele ardından Brandi(margherita’nın isim babası) ve en son pizzeria antico Porto D’alba(1780 dünyanın ilk pizzacısı) dördüde mükemmeldi, Napolide kötü pizza yemek zordur. Napoli pizzalarının bizlerin karadeniz pidecilerine benzetiyorum Lider, Fatih Ban vs. Ekşi doğal maya ve çürük hamur istersen 4 adet ye ağırlık hazımsızlık yok, maya kokusu un tadı yok sadece lezzet var. Napoliyide farklı kılan hep suda mozzarella yemiş olmamız. Bizim Brescia daki Marco bu sanatı babasından italyanın Apulia bölgesinde Bari şehrinde öğrenmiş. Bu bölgenin işçiliği meşhurdur. Campana ve Apulia bölgeleri ikiside güney ve bu işin uzmanları ayrıca domatesin kralıda Güney bizlerin petemek türü dediği az sulu bol etli güneş yemiş yoğun lezzetli domates tabii ki de Pizza ekolü Napoli olur bolonyamı olacak? Mozzarellaya dönersek Marco’ya sordum neden keçi peyniri ile yapmıyor. Şu an böyle bir trendin başladığını söyledi. Sanırım gelecek yıl ülkemizdede keçi peyniriden mozzarella yemek bir trend olur. Ufak(mandalina) top ve genelde inek sütünden hazırlanan mozzarellalara bocconcini denir bir ufaklarına ise ovolini. Ambalajında fior di latte yazısını gördüğünüz an şunu bilin ürün inek sütüdür. Ayrıca islenmiş mozzarella da aperitif olarak beğenilen bir türdür bizlerin Çerkez islisine göre daha yoğun bir is tadı içerir. Eğer italyada beyaz bir peynirsi hamura içinde somon, manda eti kurusu veya türü malzemeler konulmuş sarılmış ve bizim beyti sarma gibi halka halka kesilmiş görürseniz bilinki bu ürün rolata mozzarelladır. Yarım santimlik açılmış bir mozzarella hamuruna sarılmış lezzetlerdir. Bu hafta sanırım 5 kiloya yakın mozzarella yemiş olmanın yan etkileri ile mozzarelladan gittik.
6
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet peşinde
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Firkan GÜLAYDIN
Lezzet ve etkinlik
merkezi oldu
burakkoseoglu@lezzetgazetesi.com
Belki bir peynir, domates ve biber Dünya’ya barış getirmeye yeter
I
lıman Eylül rüzgarı yüzünde dolanırken yan taraftaki taş fırından çıkmış buğusu üzerinde mis gibi ekşi mayalı köy ekmeği. Bahçede ki söğüt ağacının gölgesi altına serilmiş bir sofra bezi üzerinde toprak kokan biberler, domatesler, marullar ve tamamen doğal köy peyniri. Tüm bu eşsizliğe taze demlenmiş çay kokusu ortak oluyor az sonra. Lezzetin aslında ne kadar basit olduğunun en büyük göstergesi. Böyle bir ortamda olduğunuzu hayal edin. Şimdiden o mis gibi kokuları hissettiniz öyle değil mi? Bazen biraz peynir, domates, biber yaşanan onca zulmü, gittikçe sanallaşan Yeryüzünü, orta doğudaki cinayetleri, acıyı unutturmaya yetebilir. Yukarıda bahsettiğim gibi bir öğünde kim aklından kötü şeyler geçirebilir ki! Kim bilir bir gün Dünya’ya barışı küçük bir bahçeden toplanan taze sebzeler getirebilir. Teknolojinin imkanlarını doğal gıda yetiştirme, pişirme ve ülke mutfağını yaşatma adına kullanmıyoruz. Sadece köylerde değil lüks restoran ve otellerde de aynı doğallıkta ve lezzette yemekleri bulabilmeliyiz. Yemek yapma ve yeme sanatı. Doğaya, hayvanlara, insanlara saygı duyularak yapılmalı. Çiftçimizi, ekonomimizi korumalıyız. Maalesef artık sadece büyük şehirlerde değil, ülkemizin küçük ilçelerinde bile katkı maddeli gıdalar her yanı sarmış durumda. Ekmekler, pastane ürünleri, jelatini maddeler vs. yazmakla bitmez. Tüm market ve lokantalarda da artık mevcut. Okul kantinlerinden, hastane mutfaklarına kadar. Endüstriyel mutfaklar için bu bazen avantaj oluyor, bazen dezavantaj. Avantajlı ve kolay kısımları katkı maddeli ürünler kısa zamanda bozulma yapmıyor ve yapısal anlamda da daha düzgün oluyor. Ama doğal bir ürün yaptığınızda bozulma işlemi normal süresinde gerçekleşiyor. Bu durum Profesyonel şeflerin ve işletmecilerin sıklıkla işine geliyor. Ama ben buna kesinlikle karşıyım. Çünkü; bizler (Şefler) bunu değiştirebilir ve öncüsü olabiliriz. Bu nedenle doğal ürün yapmaktan yanayım. Hem insanlara daha vicdanlı bir yemek sunacak hem de gereksiz maliyetleri önleyeceğiz. Düşünsenize kanser riski taşıyan ürün yediğiniz için üstüne birde daha fazla para ödüyorsunuz! Lezzetlerimiz samimiyetsizleşmeye başladı. Ortam Lezzeti Bütünler. Şu cümle herkese tanıdık gelecek. “Ya arkadaş filanca oto sanayinde bir ciğerci var, adam ne güzel yapıyor be” ya da “Geçen memleketten gelirken yol kenarında bir alabalık yedik, tadı hala damağımda” gibi. Peki aynı yemekleri lüks bir yerde yeseniz aynı şekilde zihinde kalıcı olur muydu? Aynısını getirip orada yesenizde mutlaka bir şeyler eksik kalacak. Çünkü; içinde bulunduğunuz ortam lezzeti bütünler. Çalan müzikten, Masanın rengine, insanların davranışlarına kadar. Ama yine de metropol bir şehrin göbeğinde yediğiniz bir yemek size bir köy havası estirdiyse, içtiğiniz bir şarap sizi Floransa’nın taştan dar sokaklarına götürdü ise ve kulağınızda hafiften bir keman sesi duymaya başladıysanız o yemek başarılıdır.Yemek yapmak ne kadar sanatsa yiyebilmekte aynı saygınlıkta bir sanattır.
Bayramın lezzetli meleği
MELEK PİLAVI
B
u yıl Kurban Bayramı’nın en lezzetli tarifi, birbirinden uzman eğitim kadrosunun workshoplarıyla yemek tutkunlarının vazgeçilmez adresi olan Chefschool”dan. Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, uzun yemeklerin yendiği bayram sofralarını zenginleştirmek için küçük damak çatlatan dokunuşlar önemli. Aile fertlerinin bir araya geldiği, özenli sofraların kurulduğu bayrama yakışan birbirinden lezzetli tariflerden biri de “Melek Pilavı”. İşte Kadir Has Üniversitesi bünyesinde hizmet veren, lezzetin uzman mekanı Chefschool’un Şefi Şef Buğra Özgül’ün yorumu: “Kurban bayramında kuzu eti ile hazırlayabileceğiniz Melek Pilavı, sofralarınızda başlı başına bir şölen havası estirmeye yetecek.”
White Mill Cafe, farklı mönüleri ve özgün etkinlikleriyle İstanbul’un lezzet dünyasına yeni boyutlar kazandırıyor.
White Mill Cafe Lezzet Yazarları Derneği’nin neşeli ve lezzetli genel kurul yemeğine ev sahipliği yaptı
T
ürkiye Lezzet Hareketi çatısı altında kurulan ve Lezzet Yazar ve Bloggerlarını biraraya getiren Lezzet Yazarları Derneği’nin ilk Genel Kurul Toplantısı, 30.07.2015 günü yapıldı. Cihangir Susam Sokağı’nın ünlü mekanı Whitemill Cafe’de buluşan lezzet severler, gizli bahçesi, elegant dekorasyonu, sağlıklı ve nefis lezzetleriyle; LYD üyelerinin toplantısına bu sıcak atmosferiyle ev sahipliği yaptı. Akşam yemeğinde mekanın özel lezzetlerinin tadımı gerçekleştirildi. Sağlıklı ve leziz sunumların yer aldığı menüde; Serpme Mezeler; Kırmızı pirinç pilavı eşliğinde bademli pilav; Erişteli Mercimek ve Körpe Ot Salatası Eşliğinde Buharda Somon; Patates Püresi, Mantar ve Siyah Pilav Eşliğinde Izgara Dana Bonfile lezzetiyle ve sunumuyla büyük beğeni topladı. Tatlı tadımında ise; Passion Fruit Cheesecake, Çilekli Milföy ve Tiramisuya, Lezzet Yazarları Derneği üyeleri tarafından tam not verildi. Yemekte, LYD Başkanı
Ünlü Gurme Şef Özlem Mekik ve Türkiye Lezzet Hareketi Başkanı M.Vasfi Pakman sunum konuşmaları yaptı. Başkan Özlem Mekik, derneğin çalışma alanları ve konularıyla ilgili ayrıntılı bilgilendirmelerde bulundu. Genel Kurul toplantısı ve White Mill Cafe’yle ilgili sosyal medya paylaşımları şu hashtaglerle yapıldı #whitemillcafe, #wmmenu, #whitemillcihangir #Lezzetyazarlaridernegi #whitemill #bloggerlarwhitemillde #turkiyelezzethareketi. Yönetim Kurulu Üyelerinin seçimi, kurucu ve yeni katılan üyelerin açık oylamalarıyla yapıldı. Genel Kurula yemek ve lezzet blogu yazarları katıldı. Toplam 36 üyesi bulunan LYD derneğine 3 yıl süreyle hizmet edecek Yönetim Kurulu, oy birliğiyle kabul edildi. Yönetim kuruluna ilaveten; denetim kurulu ve yedek üyelerin seçimi de gerçekleştirildi. Duayen gazeteci M.Vasfi Pakman önderliğinde temelleri atılan Lezzet Dernekleri Federasyonu ile birlikte hareket edecek olan Lezzet Yazarları Derneği, Türk
İ
stanbul’un gözbebeği Cihangir’in en beğenilen lezzet duraklarından White Mill, dört mevsimde de misafirlerinin uğrak noktası olmaya devam ediyor. Şehrin göbeğinde doğal bir ortamda, defne ağaçlarının altında yudumlayacağınız birbirinden leziz kokteyller ve nefis mönüler size iyi gelecek! Cihangir Susam Sokak’ın sembolü olan White Mill Cafe, dört mevsim ayrı tat veriyor. Misafirlerini huzur dolu atmosferinde birbirinden lezzetli Mekanın işletmecileri sunumlarıyla ağırlayan Senem Cimili ve Özgür Bükülmez mekan, şehrin karmaşasından biraz olsun uzaklaşmak ve rahatlamak isteyenlerin uğrak noktası oluyor. Menüsünde birbirinden lezzetli sunumlarla öne çıkan mekan, Akdeniz mutfağının tazeliğinden de vazgeçmiyor. Doyurucu ve lezzetli porsiyonlarıyla yemek keyfini pekiştirmek isteyenler White Mill’de buluşuyor. Basit, sade ve lezzetli tabaklar ile beğeni toplayan White Mill, yöresel lezzetlerden yola çıkarak günümüz damak tadına uyarladığı; bademli tavuk ve yasemin pilavı, çentik kebabı, anne köftesi, buharda somon erişteli mercimek ve körpe ot salatası ile, karidesli kuşkonmazlı tagliatelle gibi
Gastronomisi’ni tanıtma ve geliştirme adına önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Başkan; Özlem Mekik (Şef, Sofra Dergisi Yazarı, Yemek Programı Sunucusu, Yemek Danışmanı, İşletmeci; www. ozlemmekik.com, www. bimutfakikisef.com) Başkan Yardımcısı; Bengü Doğruel (Yemek Blogu Yazarı, Yemek ve Prop Stilisti; www.ennefistarifler.com, www.yemekstilfotograf.com) Sekreter ; Selin Ekim (Şef, Seyahat ve Dünya Mutfakları yazarı, Seyahat ve Gastronomi Blogu yazarı, Chaine des Routisseurs Şövalyesi, Dame de la Chain Şefi; www. selinekim.com) Sayman ; Vasfi Pakman (Türkiye Lezzet Hareketi Genel Başkanı, Milliyet Lezzet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) Yönetim Kurulu Üyesi; Füsun Gümeli (Yemek Fotoğrafçısı, www. fusungumeli.com, www.yemekstilfotograf.com) Yönetim Kurulu Üyesi ; Tijen Aktay (Kanal Türk “5 Çayı” Programı Sunucusu, Yemek Danışmanı, Yemek Blogu Yazarı; www.lezzetibol.com) Yönetim Kurulu Üyesi ; Funda Aydeniz (Yemek ve Lezzet Bloğu Yazarı; www.arenandfamily. blogspot.com.tr) Yönetim Kurulu Üyesi ; Haldun Tüzel (Chaine des Rotisseurs Şövalyesi, Gurme Şef ve Yemek Yazarı) Yönetim Kurulu Üyesi ; Ali Yeliner ( Gazeteci, Reklamcı) Y.Yönetim Kurulu Üyesi ; Fatoş Yağcı ( Sofra Dergisi Yazarı, Yemek Danışmanı, Yemek Yazarı)
yemekleriyle öne çıkıyor. Gece 01:30’a dek misafirlerine eşlik eden mekanda sonbahar ayları itibariyle hafta içi ve hafta sonu belirlenen saatlerde başarılı DJ performansları da sergileniyor. 2008 yılında Cihangir Susam sokakğında açılan mekan; 2 katlı müstakil binasında, defne ağaçlarıyla kaplı gizli bahçesinde; Akdeniz Mutfağının sağlıklı lezzetlerini konuklarıyla paylaşıyor. 100 kişi ağırlama kapasiteli White Mill Cafe, sade ve özgün mimarisiyle İstanbul’un en seçkin ve popüler yeme-içme mekanlarından biri olarak tanınıyor. İş çıkışı günün yorgunluğunu atabileceğiniz ve içkinizi yudumlayabileceğiniz, defne ağaçlarının altında bahçesinde ve evinizdeymiş hissi veren iç mekanında, arkadaşlarınızla buluşup sohbet edeceğiniz Cihangir’in nadide kafe restoranlarından biri olarak gösteriliyor. Sıcacık bir atmosferde dostlarınızla birlikte geçireceğiniz keyifli saatlere ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyan White Mill, misafirlerini sürprizleriyle de şaşırtmayı seviyor.
AG Good Foods Pirinçleriyle; Sofralar daha renkli, daha sağlıklı
W
hite Mill Cafe’de yapılan LYD yemeğinde ve Paşa Köşkü Et Lokantasındaki LDF İftarında tattığımız ve tanıdığımız, nefis ve leziz “AG Good Foods Renkli Prinçleri” lezzet severlerin gönlüne taht kurdu. Konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz kuruluşun Perakende Kanal Direktörü Özlem Özgür Bükülmez, AG Good Foods Markası Hakkında; Milliyet LEZZET GAZETE’mize şu açıklamaları yaptı. “AG Good Foods, dünyada gelişmekte olan, ev dışı tüketim kanalında tüketicinin ihtiyaç duyduğu farklı ve sağlıklı lezzetler talebine cevap vermek amacıyla, 2015 yılında AG Grup Şirketleri çatısı altında kurulmuştur. Portföyünde renkli pirinçler ve benzeri tahıl ve bakliyat ürünlerinin yanı sıra yeşil kahve çekirdekleri ve sağlıklı atıştırmalıkları da bulunduran şirketimiz, halen kendi tarlalarımızda ürettiğimiz yerli pi-
rinçlerimizin satış dağıtımını da Türkiye’nin saygın şirketleri üzerinden gerçekleştirmektedir. Doğru ürünlerle, dünya pazarında marka bilinirliliği ile büyümeyi hedefleyen şirketimizin Belçika’da koordinasyon ofisi bulunmaktadır. Global operasyonları akademisyen gıda profesyonellerinin yürüttüğü AG Good Foods, önümüzdeki süreçte konsantre olduğu ev dışı tüketim kanalının yanı sıra, perakende kanalında varlık göstermek için yurtiçi ve yurtdışında çalışmalarını yürütmektedir. http:// www.aggoodfoods.com/ Aynı zamanda işletmeciliğini de yaptığım, White Mill Cafe’nin menüsünde yer alan AG Good Foods marka siyah, kırmızı ve kahverengi pirinçle hazırlanan tarifler; yeni nesil sağlıklı beslenme trendinin aynı zamanda çok da lezzetli de olabileceğini gözler önüne koyuyor. Renkli pirinçlerin sağlığa faydaları şunlar; Kalp sağlığı dostu, Bol lifli, düşük kalorili, E vitamini, magnezyum ve demir açısından zengin, Antioksidan değeri yüksek, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve yaşlanmanın etkilerini azaltmaya yardımcı, düşük glisemik indeksle kan şekeri dostu.
Lezzet peşinde
Project1
A F F SOTFAK ATÖLYESİ’nde
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
7
MU
LEZZET İŞLETMELERİ ve
İŞ ADAMLARI DERNEĞİ Yemek yapmayı sevenler İstanbul’un en lezzetli ve eğlenceli mutfak atölyesi Soffa’da buluşuyor
Eğlenceli ve lezzetli yemekler W
OW İstanbul Hotels & Convention Center bünyesinde kapılarını açan Soffa Mutfak Atölyesi, yemek yapmayı hobi edinenlerin yanı sıra sağlıklı beslenmeyi sevenlerin de ortak adresi. Türk ve Dünya mutfağından günlük workshopların yanısıra mutfakta bilinmesi gerekli tüm temel bilgilerden oluşan, uzun dönemli “9 Adımda Temel Aşçılık” workshop etkinliği de SOFFA’daki eğitimler arasında. Soffa Mutfak Atölyesi; Genç Şef Emrah Fandaklı önderliğindeki bireysel eğitimlerin yanı sıra, kurumsal motivasyon workshopları, kurum ve kapalı gruplara özel bir çok farklı aktiviteyi de bünyesinde barındırıyor. Soffa’nın, WOW İstanbul Hotels&Convention Center
bünyesindeki 34 toplantı salonu ile kurumsal eğitimler için de her türlü toplantı ve organizasyon ihtiyacına cevap verdiğine dikkat çeken Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneği kurucularından Gn. Md. Yrd. Bengü Ünal, “Ailece yapmak isteyeceğiniz hafta sonu aktivitenizde Soffa Mutfak Atölyesi’ndeki Mini Soffa
aktivite takvimine bakmadan planlamayın. Soffa Mutfak Atölyesi’nin çocuklara yönelik Mini Soffa workshoplarında birbirinden lezzetli ve renkli pastaları yaparken çocuklarınızla birlikte eğlenceli bir gün geçirmenin de zevkine varacaksınız. Çocuklarınız el becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaşıtları ile bir-
likte sosyalleşecek. Eğitmen Şefler ile birlikte çocuklarımızın yaratıcılığını özgürce uygulayacakları mutfağımızda, ebeveyn olarak onların sağlıklı kişisel gelişimine de katkıda bulunacaksınız. 6-14 yaş aralığında tüm çocukları sizlerle birlikte Soffa Mutfak Atölyesi’nin eğlenceli dünyasına ve sıkılmadan vakit geçirebileceğiniz, motorsporları konseptli CHOPPER POİNTS Cafe & Restoranımıza bekliyoruz. İster çocuklarınız SOFFA’da yemek yaparak eğlenirken, siz de bovling oynayın veya yemek yiyin veya birşeyler için, isterseniz sizde onlara katılın ve sadece mutfakta yemek yapmanın tadını çıkartın” dedi. Mutfak keyfi meraklıları için Soffa bilgi hattı: (0212) 468 50 55
DÜNYANIN EN BÜYÜK “GIDA TICARET” FUARI
ANUGA Köln’de yapılıyor
U
luslararası beslenme ekonomisinin merkezi ve buluşma noktası olan ANUGA 10-14 Ekim 2015 günleri Almanya’nın Köln Kentinde gerçekleşiyor. Dünyanın 100 ülkesinden 7000 civarında firmanın 284.000m2’lik alanda biraraya geldiği ANUGA’ya 200 civarında ülkeden 200.000’e yakın ziyaretçi beklenmekte. ANUGA 2015, geçtiğimiz aylarda Köln Fuarlarının Türkiye temsilcisi Demet Tezulaş ve Fuar Müdürü Dietmar Eiden tarafından, İstanbul’da ülkemiz sektör basınına verilen yemekte tanıtıldı. Yapılan konuşmalarda; 2 yılda bir yapılan ANUGA 2013’de ülkemizin 10.büyük katılımcı olduğuna dikkat çekilerek, gelişen Türk Ekonomisi, Tarımı ve Gıda Sanayiinin bu yıl daha yüksek bir oranda temsil edileceğine ve Türkiye’nin iç & dış pazarlardaki başarılı lezzet markalarını ağırlayacaklarına inançlarını dile getirdiler. Anuga’nın
den Dietmar Ei
bir dış uzantısı olarak Mayıs ayında İstanbul’da yapılan ANUFOOD Eurasia’nın başarısı da kanaatlerimizi doğruluyor dediler. ANUGA’da; Beslenme ekonomisine ait yeni trentlerin, Et ve Süt Ürünleri, deniz ürünleri, dondurulmuş gıdalar, vejeteryan ürünler ve helal ürünlerin önem kazandığına, fuarın etkinlik organizasyonlarıyla devamlı canlı tutulduna işaret eden yetkililer, “Anuga Taste” inovasyon yarışmasına her firmanın en yeni ve en iyi ürünü ile katılabileceğini, bunu usta aşçıların katıldığı “Yılın Aşçısı” ve “Olive Oil Market” platform ile Seminer, sergi ve gastro show’ların izleyeceğini belirterek, “gastronomiye yön vereceğine inanan her kesin bu fuarı görmesi gerekir” dediler.
Kurucular Kurulu Toplantısı SOFFA Mutfak Atölyesi’nde Yapıldı
T
ürkiye’nin gastronomi sektörüne yön veren marka mekanları yönetenler ile yardımcı malzeme ve faaliyetler üretenleri bir araya getirmek üzere ilk toplantısını 12 Temmuz günü yapan kurucular kurulu gereken çalışmayı yaparak ve aşagıdaki isimleri bünyesinde buluşturmayı başarmıştır. Alfabetik sıraya göre LİD kurucuları: Ahmet Uras/ The Galliard, The Market, Huqqa Restaurantları, A.Taner Murat/ Calipso Fısh Restaurant, Ali A.Yeliner/ Milliyet Lezzet Gazetesi, Dr.Ali Osman Taşlıca/ Escobar Servis Eleman Eğitim merk Bengü Ünal/ Wow Hotels Gn.Md. Yrd. Dr.Burak Köseoğlu/ Dream Restaurants & BVS Group Danışmanı, Fatih T.Gonzales/ Ranchero Restaurants, Ferzan Kırhan/ Gezgin Damaklar Seyahat Acentası, Dr. Hilal Duruk/ Backhaus Fırın&Cafe Zinciri, H.Bekir Yönlü/ Almanya-Hollanda-Belçika Sultans Of Kebap Restaurantları, İrşad Tayfur/ Paşa Köşkü Et Lokantası, İsmet Hacıbeyoğlu/ Hacıbey
Döner Lokantası, Pastry Chef Kemal Özergil/ Kemal Usta Waffles Zinciri, Metin Uçar/ Eşraf Osmanlı Lokantası, M.Vasfi Pakman/ TLH Türkiye Lezzet Hareketi Gn.Bşk. Nuri Develi/ Develi Et&Kebap Restaurants, Exec.Chef N.Tolga Atalay/ Solid Consulting& Watergarden Lezzet Kompleksi, Reyhan Çepik Arslan/ Mekan.com & Restaurantpaneli. com yetkilisi, O.Özgür Bükülmez/White Mill Cafe&Restaurants, Özlem Mekik/ LYD Başkanı & Ziyade Fasıl Restaurant, Yük.Mim Yonca Sirmen/ Yonca Sirmen İç Mimarlık kuruluşu sahibidir. Konuyla ilgili olarak Gn.Sekr.Ali A.Yeliner “Sektörün işletmecilerinden, LİD’in kuruluşuna katılmak için yoğun ilgi mevcut olup, TLH’nin oluşturacağı Lezzet Dernekleri Federasyonunun da tüzüğü hazırlanmaktadır. Hep birlikte katılacağımız World Food İstanbul Fuarında; 5 Eylül saat 15.00-17.00 arası yapacağımız büyük buluşmaya bu oluşumun içindeki ve katılmak isteyen arkadaşlarımız davetlidir” dedi.
8
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet rehberi
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
Samimi atmosfer ÖZEL LEZZETLER BASINDA GÜVEN
RBG Bar & Grill restoranda
Kahve sektörüne yön veren, nesilden nesile aktarılacak olan Türk kahve kültürünün hak ettiği şekilde sürdürülmesi görevini üstlenen Kocatepe 1949 Kahve Evi, Türkiye ve dünya pazarına yayılma hedeflerini, yarım asırlık tecrübeleri ve yatırımcılarıyla birlikte yol alarak gerçekleştiriyor. Kocatepe Kahve Evi 1949, “Kendi tükettiğimizi üretmeliyiz” ilkesi ile geleneksel gerçek Türk Kahvesi lezzetleriyle birlikte, zengin kahve ve dağ çayları çeşitleri, sağlıklı ve zengin menüleri ile nezih ve şık mekanlar da hizmetlerini sürdürüyor.
“Kendi izi tükettiğim z” üretmeliyi
İ
stanbul Atatürk Uluslararası Havalimanı’na yakın bir lokasyonda konumlanan RBG Bar & Grill’de, birbirinden özel lezzetlerle buluşan misafirler, restoranın samimi atmosferinin tadını çıkarıyor. RBG Bar & Grill, konuklarına rahat bir ortamda Türk ve dünya mutfaklarının önde gelen lezzetlerini sunuyor. Türkiye’nin ilk RBG Bar & Grill restoranı, haziran ayında Basın Ekspress yolu üzerinde faaliyete geçen Park Inn by Radisson Istanbul Ataturk Airport otelde kapılarını lezzet severlere açtı. Fuar, iş merkezleri ve İstanbul Atatürk Uluslararası Havalimanı’na yakın bir lokasyonda konumlanan RBG Bar & Grill’de, birbirinden özel lezzetlerle buluşan misafirler, restoranın samimi atmosferinin tadını çıkarıyor. RBG Bar & Grill, konuklarına rahat bir ortamda Türk ve dünya mutfaklarının önde gelen lezzetlerini sunuyor.
KOCATEPE KAHVE EVI 1949
TÜRKIYE’YE YAYILDI
ŞIMDI HEDEF YURTDIŞI T
SICAKKANLI HIZMET, ZENGIN MENÜ Yaz sezonunda misafirlerini yaz terasında ağırlayan RBG Bar & Grill Türk ve dünya mutfağının ustaca birleştirildiği a la carte menüsüyle misafirlerine enfes tatlar servis ediyor. Sıcakkanlı hizmeti ve canlı atmosferiyle öne çıkan RBG Bar & Grill, ızgara etten balığa; pizzadan makarnaya ve çeşitli salatalara kadar uzanan ilgi çekici ve zengin bir menüye sahip.
ŞEFIN SPESIYELI 15 SAATTE PIŞIYOR RBG Restaurant’ın ödüllü şefi Samet Güney’in spesiyel yemekleri ise tadı damağınızda kalacak lezzetler sunuyor. Şefin en özel spesiyeli olan “Teriyaki Sosla Karamelize Edilmiş Dana Kaburga” 15 saatlik tandır usulü pişirme sürecinin sonrasında balkabağı graten ve mantar soteyle servis ediliyor. Tatlı olarak özel spesiyel “Armut Pişmaniye Düeti” ise, vişne şerbetinde 10 aromatik baharatla pişirilen armut, yanında kaymaklı dondurma, frambuaz ve üzerinde pişmaniye eşliğinde sunuluyor.
IŞ TOPLANTILARI IÇIN IYI BIR TERCIH Creneau International tarafından dizayn edilen restoran, hoş bir atmosferde vakit geçirmek isteyen misafirlerine öğle ve akşam yemeği, doğum günü, özel kutlamalar ve hafta sonu kahvaltıları için merkezi lokasyonuyla farklı bir alternatif sağlıyor. Özellikle bölgede çalışanların iş toplantıları, öğlen ya da akşam yemekleri için RBG iyi bir tercih olarak öne çıkıyor.
Park Inn Y kuşağına hitap ediyor u RBG’nin yer aldığı Park Inn by Radisson Istanbul Ataturk Airport’un Nex Gen konseptine uygun olarak dizayn edilen renkli, ihtişamdan uzak, son derece konforlu ve sosyalleşmeye fırsat sunan düzeniyle Y kuşağına hitap ettiğini ifade eden Genel Müdürü Eylem Fındık “Y kuşağının kendini rahat hissedeceği, renkli dizaynıyla dikkat çeken lobimiz; restoranlarımızda bulunan sosyal buluşma noktası olarak dizayn yüksek masa düzeni ve çalışanlarımızın klasik yerine spor-şık giyim tarzı, misafirlerimize otele girdikleri andan itibaren sıcak bir ortam sunuyor“ diye konuştu.
PARE Baklava Bar işletmecileri Şeyda Şerbetçi ve Ataman Şerbetçi
PARE
Baklava Bar’da
‘İKİ TEK BAKLAVA ATMAYA’ VAR MISINIZ?
N
işantaşı Şakayık Sokak’ta yepyeni bir lezzet adresi açıldı. Türkiye’nin ilk ve tek ‘Baklava Bar’ı PARE, sizi ‘İki tek baklava at’ sloganıyla Gaziantep’e tatlı bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor! Dekorasyonundan mekan tasarımına, yeme adabından servise kadar, artık Türk tatlılarının efendisi olan baklavaya hakkını veren bir mekan var! Nişantaşı Şakayık Sokak’ta açılan PARE ‘Baklava Bar’da özel Gaziantep kahvaltısıyla güne enerjik bir başlangıç yapabilir,
bar bölümünde ‘iki tek baklava’ ile güne tatlı bir mola verebilir ya da cafe bölümünde yöresel Gaziantep yemeklerini tadabilirsiniz. Gaziantep’ten günlük olarak gelen, özel yapım, şeker oranı düşük, tamamen doğal ve en kaliteli malzemelerle üretilen PARE baklavalar Gaziantepli baklava üstatlarının elinden çıkıyor. Mekanın işletmecisi Şeyda Şerbetçi: “Baklava yemenin bir adabı var. Baklavayı elle tutup, ters çevirerek, tersi damağınıza gelecek şekilde tek seferde yemelisiniz”
diyor ve iyi bir baklavayı şu şekilde tanımlıyor: “Baklava, altın sarısı olmalı, güneş gibi parlamalı; tereyağı ve fıstık kaliteli olmalı, kokusu baştan çıkarmalı; yufkası ince olmalı, yerken sesi kulağınıza fısıldamalı; ılık olmalı, tüm lezzetler açığa çıkmalı; ağzınızda dağılmalı, tadı damağınızda kalmalı!” PARE’de; şöbiyet, fıstıklı dolama, Antep özel, havuç dilimi, özel kare dilim baklava, dilber dudağı, kuşgözü, bülbülyuvası gibi farklı baklava çeşitleri sunuluyor. Mekanda ayrıca Gaziantep’e özel tatlardan; mahlepli, anasonlu kahke ile susamlı çubuk ve kurabiyeleri de tadabilirsiniz. Pare’nin Gaziantep’e özel katmer, Antep peyniri, yeşil kırma zeytin, siyah doğal
zeytin, zahter balı, kaymak, domates ve salatalık ile baklava hamurundan yapılan su böreğinin olduğu yöresel kahvaltısını da mutlaka denemelisiniz. Üstelik PARE lezzetlerini sevdiklerinizle paylaşmak için PARE’nin şık hediyelik kutularında baklava, Antep kurabiyeleri ve kuruyemişler de alabilirsiniz! Teşvikiye Caddesi Şakayık Sokak Zümrüt Apt. No: 32/1’de her gün açık olan ve hizmet veren mekana www. parebaklava.com web sitesinden ulaşarak sipariş verilebiliyor.
ürk kahvesinin simge markası Kocatepe Kahve Evi 1949 yeni yapılanması ile son iki yılda hızla bir yükselişe geçerek, şube sayısını 35’e yükselti ve yurtdışı pazarında Türk markasını tanıtmaya hazırlanıyor. Kocatepe Kahve Evi 1949 Genel Müdürü Alp Güven ile Milliyet Lezzet Gazetesi adına; Neşe Berber, markaya dair gelişmeleri konuştu. Kocatepe kahve evi 1949Türk Kahvesi’nin geleneğinde nasıl bir öncülük yapmıştır? Markamız 1996 yılında açmış olduğu Kahve Evi Konseptleriyle Türk Kahvesini geleneksel yöntemlerle, sıcak kumda, Bakır cezvelerde pişirip, su ve kahveli lokumla beraber misafirlerimizin beğenisine sunulmuştur. 1996 yılında ilk olarak Kahve Evlerine Kahve içmek için gelen misafirlerimize Eşsiz Lezzette yemeklerimizi ve tatlılarımızı alternatif olarak sunmaya başladı. Türk Kahvesi bizim bir kültürümüzün parçasıdır Kocatepe olarak ta bu kültürü yeni nesillere aktarmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Markanız şubeleşme faaliyetlerine nerelerde devam ediyor? Isparta, Bolu, İstanbul, Çorum, Samsun, Ankara, Afyon
Yurtdışı projeleriniz nelerdir? Öncelikle Türk Devletlerinde büyümeyi düşünüyoruz. Avrupa ve Amerika’da Kahve Evleri açmak istiyoruz açalım ki bu güzel kültürü öğrensinler. Kahve sektörüne yön veren, Türk kahve kültürünün hak ettiği şekilde sürdürülmesi görevini üstlendiğini söyleyen Kocatepe 1949 Kahve Evi, yabancı markaların Türkiye’de ki yapılanmasına karşı nasıl bir çalışma içinde? Personel eğitimleri, arge çalışmaları, misafirlerimize rahat edebilecekleri ortamı sağlayabilmek için mimari olarak gelişimi durmadan aralıksız olarak sürdürüyoruz Kahve üretiminde dünyada ne durumdayız? Türkiye maalesef dünya da kahve yetişmeyen bir coğrafyada bizde rakiplerimiz gibi kahvelerimizi yetiştirici ülkelerden (güney amerika) almaktayız. Lakin en
iyi kahveye ulaşabilmek için direk tarladan almaya özen gösteriyoruz. İhracatımız ne durumda bir Türk kahve markası olarak ne durumdayız? Hakkını veriyormuyuz? 10 ülkeye Türk kahvesi ve Aromalı Türk kahvesi ihraç ediyoruz. Kahve ile ilgili yanlış bilinen bilgiler var mı? Özellikle onlar ile ilgili paylaşmak istediğiniz düzeltmeler var mı? Kahveyi saklamaya yeri olarak buzdolaplarını görmeleri (kuru bir ortamda ağzı kapalı olarak saklanmalıdır) Kahvede aromalı kahveler tercih ediliyor mu? Evet tercih ediliyor Kahve evlerinde en fazla kaysılı, damla sakızlı, fındıklı ve çikolatalı Türk kahvesi tercih edilmektedir. Bu ürünleri aynı zamanda ulusal market zincirlerinde de bulabilirsiniz. “Saraylı Türk Kahve-
si” Kocatepe Kahve’nin vazgeçilmez lezzetlerindenYarım asırdır gelişimini sürdüren Kocatepe 1949 Kahve Evi’ nin vazgeçilmez lezzetlerinden olan Saraylı Türk Kahvesi, özel formüllerle tamamen doğal ve aslına sadık kalınarak özenle üretiliyor. Ülkemiz topraklarında en saf haliyle yetişen baharatların ve kuruyemişlerin birbirine yakışan lezzetlerini özel bir formüller ile bir araya getirilerek taş değirmenlerde üretilen Saraylı Türk Kahvesi kahve severlere tam bir lezzet şöleni sağlıyor. Sekiz ülkeye ihracatı, 40 yurtiçi şubesi, her ay artan franchisee’leri, ayda ortalama 600 bin misafir adedi, aromalı kahve pazarında pazar liderliği olan Kocatepe Kahve sektöre ve ekonomiye değer katan markalarımızdandır. Kocatepe kahve evi 1949 tarihinden bahseder misiniz? Serüvenimiz 1919 yılında bayan Maruşya ile kuru kahvecilikle başladı. 1929 yılında Burhanettin Koçer ve 1949 yılında Nurettin Tuncay ile gelişimini sürdürdü. 1987’de şirketleşti. 1996’da hem Türk kahvesini hem de dünya kahve çeşitlerini, kendine özgü yiyecek ve içeceklerle çağdaş bir işletme çatısı altında birleştirerek bugünlere gelmiştir.
LEZZETE GIDEN YOLDA YENI BIR DURAK
D&D HAS DÖNER O
tomotiv sektörünün öncü kuruluşlarından Has Otomotiv Şirketler Grubu’nun gıda sektöründeki yatırımı olan D&D Has Döner kapılarını müşterilerine açtı. Eylül 2014’te faaliyete başlayan şirket, 8. Şubesi olan Taksim’den sonra 9. şubesini de Osmanbey’de açtı. Geleneksel bir ürün olan döneri “kalite, lezzet ve hijyen” sloganıyla fast food ve fast casual konseptleri ile damak zevkine düşkün olanların beğenisine sunan D&D Has Döner bu alandaki kurumsal yapı eksikliğini gidermek için sosyal bilinçle yola koyuldu. Ticari piyasalarda biriktirdiği tecrübe ve gıda sektöründe konusunda uzman danışman ve personeli ile harekete geçen Has Otomotiv Şirketler Grubu’nun, küçük alanlarda (50-100
m2) faaliyet gösteren D&D Has Döner konsepti ile, 150 m2 den büyük alanlarda faaliyet gösteren D&D Has Döner&Grıll konsepti, misafirlerinden çok olumlu tepkiler alıyor. Şubelerini öncelikle yaya trafiğinin yoğun olduğu caddelerde konumlandıran D&D Has Döner’in, yakın gelecekte AVM’lerde de yer alacağına dikkat çeken yöneticiler “Döner mağazaları işletmeciliği, dünyada ve ülkemizde Fast Food’un yükselen trendi olmuştur” dediler. Helal sertifikalı, Trakya Bölgesi dana ve kuzularının etlerinden özenle hazırlanan yaprak döneri, sağlığa zararlı gazların ete temas etmemesi için camla kaplanan özel döner ocaklarında pişiriliyor. İyi tarım uygulamaları ile doğal olarak yetiştirilen patatesi özel olarak hazırlanıyor. Kesinlikle trans yağ içermeyen
patates, fırında pişiyor. Döneri geleneksel sunum şekillerinin yanı sıra farklı sunum şekilleriyle de misafirlerine sunan D&D Has Döner, özellikle “Dönerli Pizza” “Dönerli Patates” ve “Dönerli Makarna” seçenekleri ile beğeni topluyor. Ayrıca D&D Has Döner&Grill konseptli mağazaları etlerin en lezzetli sunumları ile Hatay’ın meşhur kağıt kebabını da müşterilerinin beğenisine sunuyor. D&D Has Döner, kendi açacağı şubelerin yanısıra franchise şubelerin de büyümeye hız katması ile birlikte önümüzdeki 4 yıl içerisinde 100 satış noktası hedefini tamamlamayı planlıyor. Şirket 20.000.000 USD lık bütçe ile başladığı yatırımlarına Avcılar’da inşaatına başlanan 12.000 m2 kapalı alana sahip olacak entegre tesis yatırımının yanı sıra otomasyon, lojistik ağı ve insan kaynakları yatırımlarıyla da sektörde sürdürülebilir bir büyümenin altyapısını hazırlıyor.
Lezzet rehberi
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Kuruçeşme’nin yeni lezzet durağı
9
n e d ’ Y E N O M O C R U T
LEZZET SOFRASI SOHBETLERI’nin ilk konuğu SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU
T
F
THE MARKET
arklı tatları “surf &turf” konseptli alternatif sunumlarla deneyimlemekten hoşlanan et tutkunları için yepyeni bir lezzet durağı olan The Market, dünya mutfağının yükselen trendi “Steak House” konseptiyle hazırlanan eşsiz lezzetlere Boğaz’ın eşsiz manzarasında ev sahipliği yapıyor. İstanbul’un incisi Boğaz’da bir ilke imza atarak yatlara şarküteri hizmeti de sunan The Market, dünya ve Türk mutfaklarından birçok ürünü aynı menüde buluşturarak akıllarda farklılık damaklarda ise unutulmayacak tatlar yaratıyor.
GELENEKSEL TATLAR VE MACERACI SUNUMLARLA BIRLEŞEN LEZZET ŞÖLENI Modern tasarımıyla ön plana çıkan The Market, sahip olduğu eşsiz konumun ayrıcalığını farklı pişirme ve sunum teknikleriyle birleştirerek misafirlerine keyifli saatler yaşatmayı hedefliyor. Tasarımlarına yansıttığı modern, keyifli ve minimalist çizgilerle mekanlara farklı bir bakış açısı sunan ünlü Mimar Mahmut Anlar imzasıyla hazırlanan The Market’in, oldukça iddialı olduğu zengin ürün yelpazesini mekanın girişinden itibaren misafirlerle buluşturmak amacıyla tasarlanan açık mutfak sistemi ise işlevsel-
liği de ön plana çıkarıyor. Yalın geometrik formlarda tasarlanan The Market, mekanı oluşturan ara birimlerde kullanılan ham malzemelerle endüstriyel tasarım havasını yaşatıyor. Toplam 300 kişi kapasiteli The Market’in menüsünde hem herkesin rahatlıkla tanıyıp bileceği geleneksel ve klasik tatlar, hem de The Market’i bir çok mekandan farklılaştıracak sunum teknikleriyle maceracı ruhlara hitap edecek yeni ürünler yer alıyor. Tümüyle helal et sertifikasına sahip ve natürel ürünler kullanılarak hazırlanan klasik et ve bonfile çeşitleri, salkım köfte, burger çeşitleri, beef burger ve özel garnitürlerin yanı sıra etlerin maksimum düzeyde yumuşaklığını sağlayan dry-aged tekniğiyle hazırlanan “Foie Gras&Steak” ya da “Rib-Eye Steak” gibi farklı tatlar deniz mahsulleriyle birleşerek “surf&turf” sunum konseptinde misafirlere “satır tabaklarla” sunuluyor. Füme et seven misafirler için “Salkım köfte” gerek lezzeti gerekse sunumuyla en çok tavsiye edilen ana yemek seçenekleri arasında bulunuyor. Mekanda ayrıca “Dana bonfile fileminyon”un ızgarada çok daha ince ve lezzeti artırılmış versiyonunu deneyimlemek mümkün. Her damak zevkine hitap eden menüsüyle The Market, yemek sonrası farklı aromalarla bezenmiş tatlı menüsüyle misafirlere rüya gibi bir final sunuyor. Tercihe göre balkabaklı cheesecake, makaron dondurma, kestaneli suflenin yanı sıra geleneksel Türk lezzetlerinin gözdesi “katmer” de
özel sunumlarla hem göze hem damaklara hitap ediyor. The Market’te en çok tavsiye edilen içecekler arasında ise; “Acılı ayran”, The Market’e özel şıra kokteyli, alkolsüz Spice Marry kokteyli, zencefilli Mojito, 1 gün bekletilerek hazırlanan alkolsüz tekila şurubunda Mexico Halepeno ile biberli Margarita yer alıyor. Yaz aylarında hafif içecekler tercih edenler içinse buzlu ada çayı ya da aromatik çarkıfelek meyvesinden Passion Fruit kokteyli hazırlanıyor.
ÖZEL ŞARKÜTERI HIZMETI The Market 85 kişilik ekibiyle Steak House bölümün yanı sıra, mekanın önünde yer alan iskelede kapasite sınırlaması olmadan tüm yat ve teknelere şarküteri hizmeti veriyor. Kahvaltılık ürünlerin de yer aldığı şarküteride ev yapımı kişnişli rezene tohumlu özel sosislerden zeytin reçeline, Siirt Pervari karakovan süzme balından Hatay yöresine özel nar ekşisi gibi birçok doğal lezzet satışa
sunuluyor. İthal ve yerli olmak üzere zengin peynir çeşitlerinin de yer aldığı şarküteride Yozgat yöresine ait zereşk üzümünden yapılan Zereşli lokum ve ballı lokum da en çok aranan lezzetler arasında yer alıyor. “Rokfor sos” ya da “Moren mantarı sos” ise yine şarküteri bölümünde göze çapan farklı lezzetler arasında. Teknelerin yanı sıra mekanın sahip olduğu eşsiz konumda keyifli saatler geçirmek ve özel lezzetlerini tatmak için gelen diğer misafirlerin de The Market’te deneyimledikleri etleri kendi evlerinde aynı lezzette pişirebilmeleri için, şarküteri bölümünde tercihe göre et çeşitleri de satılıyor.
ürkiye’nin güçlü Ekonomi Dergisi TURCOMONEY, Lezzet Sofrası Sohbetleri yazı dizine başladı. İlki 13 Ağustos’ta Kuruçeşme’deki ünlü The MARKET Bosphorus Restaurant’da gerçekleştirildi. Ülkemiz tekstil sektörünün devlerinden ORKA HOLDİNG Y. K. Bşk. Süleyman Orakçıoğlu’nun ağırlandığı sofra, dizaynı ve lezzetleriyle konukları büyüledi. TLH Gn.Bşk.Turcomoney Yazarlarından M.Vasfi Pakman’ın organize ettiği, Turcomoney sahibi ve başyazarı Dr.Kazım Kılınç’ın yönettiği sohbetin diğer konukları ise yine Turcomoney Yazarlarından Deloitte Türkiye Başkanı Ali Kamil Uzun, İstanbul Ünversitesinden Prof.Dr.Bener Karakartal, Türk-Arap İş Birliği TASCA Başkanı Hayrettin Turan ve Denizbank G.Menkul Yön. Grup Md.Şaban Çağıran’dı. Ülke Ekonomisi ağırlıklı, İhracat ce
yatırım sorunlarının araştırıldığı sohbette Orakçıoğlu ve tüm konuklar The Market ve Huqqa Restaurantları Exec.Chefi
İ.Ercan Turan’ın hazırladığı mönü’yü çok beğendiler. İşletmeci kuruluşun CEO’su Ahmet Uras ve Gn.Md. Enis Ersavaştı’nın da konuklarla tanışıp sohbete katıldığı yemeğin mönüsü ise TADIM KONSEPTLİ hazırlanmıştı ve konukları çok mutlu etti. Neler sunulduğuna gelince: Alkolsüz ancak çok nefis ve iştah açıcı kokteyller ve kendi üretimi roll ekmekleri eşliğinde; Soğuklarda, Cunda Ezmesi & Badem tarator, çok özel bir Semizotu Salatası ve Füme et tabağı sunuldu. Bunu ara sıcak olarak Yaprak ekmek, Dağıstan Mantısı ve Kuru kırmızı biberli Yaprak ciğer tavası izledi. Ana yemekte ise tereyağında Kuzu Bonfile ve Dry Aged Dana Pirzola ızgarası özel sos ve garnitürleriyle sunuldu. Bir set halinde gelen tatlı çeşitleriyse gerçekten baş döndürücüydü. Burma Kadayıf, evyapımı Cheesecake ve Kağıt Helvada Dondurma. üzerine alınan çaylar ve kahvelerle devam eden sohbet yaklaşık 4 saat sürdü. Yayın yönetmenimiz gastronomik sorularıyla sıkıştırdığı Orakçıoğlu’nun deniz ürünleri meraklısı olduğunu öğrendi. Ayrıca, yurtiçinde ve dışında 300 civarında DAMAT Erkek Giyim Mağazaları olan holdingin, yurt dışındaki 65 tanesinin içinde birer TÜRK KAHVESİ İkram köşesi açma fikrini kabul ettirdi. TURCOMONEY Dergisi başyazarı Dr.Kazım Kılınç Türk Ekonomisine Hizmet Ödülleri Projesinin de Seçimlerden sonra, İstanbul’da muhteşem bir gala ile sahiplerini bulacağını, Turcomoney Lezzet Sofrası Sohbetleri’nide her ay bir ünlü iş adamı, bürokrat, siyasetçi ve STK başkanı gibi kişilerle devam edeceğin işaret etti. Yazarlarının fikirlerini aldı.
10
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet peşinde
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
R A L K A M A D GEZGIN
İstanbul’da lezzet gezilerine başlıyor
Dr. Burak KÖSEOĞLU burakkoseoglu@lezzetgazetesi.com
Cunda’da keyif
D
AMERIKA’NIN ÜNLÜ TURNA YEMIŞI VE PIKAN CEVIZI WORD FOOD ISTANBUL FUARI’NDA K urutulmuş Turna yemişi üreticisi ve meyve suyu markası Ocean Spray ve Amerika’nın pikan cevizi ihracatçısı U.S. Pecans Growers Council(Birleşik Devletler Pikan Yetiştiricileri Konseyi), 3-6 Eylül tarihlerinde düzenlenen World Food İstanbul Gıda Fuarı etkinliğinde birarada yer alıyor. Fuar ziyaretçileri, hem turna yemişi (cranberry) ve pikan cevizi hakkında bilgi edinebilecekler, hem de Türk Mutfağında bu ürünlere ait lezzet uygulamalarıyla ünlü, Tom’s Kitchen İstanbul Restaurant’ın Executive Chefi Deniz Ahmet Köse’nin tarifleriyle zenginleşen çok özel lezzetleri de tatma fırsatı elde edecekler.
Gastronomi ve Yemek Kültürü Yazarı Hülya Ekşigil - Aylin Öney Tan ile 12 Eylül’de tarihi yarımada da tarihi lezzetler Eminönü Turu.
T
arih kokan İstanbul’un saklı kalmış güzelliklerini, Tarihi yarımada Eminönü ve civarının lezzetleriyle tatlandıran bu gezi, Mısır Çarşısı, Hacıbekir’den alınacak yeni lokum çeşitleri ve Kahve Dünyası’nın ilk şubesi olan mekanda sabah kahvesi içerek başlıyor. Mısır Çarşısında, Cankurtaran Gıda’da yöresel peynirlerin tadımı yapılıyor. Geçmişten kalan reçetelerle baharat karışımları yapan Ucuzcular baharatçısına gidilecek, sonra da Malatya Pazarı’nın şekersiz kurutulmuş doğal meyveleri tadılacak. Ardından Temiz
Peynirci, Nuri Toplar Kurukahveci, Namlı gibi özel lezzetler sunan duraklara uğranacak ve bıldırcın çevirme tadımı yapılacak. Mimar Sinan’ın eserlerinden Rüstem Paşa Camii görülecek. Tahtakale’de mutfak araç gereçleri satan bir kaç adrese uğrandacak ve Balkapanı Han pidecisinde pide tadımı yapılacak. Daha sonra Geleneksel El Sanatları Merkezi (DÖSİM) mağazasına uğranacak. Hacı Şerif’in meyve şekerlemeleri ve özel tatlıları ile son bulan tur’un kişibaşı ücreti 150 TL, tadımlar dahil Gastronomi ve Yemek Kültürü Yazarı Hülya Ekşigil ile 20 Eylül’de
iki yakanın iki gözdesi, Karaköy ve Moda Gezisinin yapılacağı bu tur, semtlerin dününden çok bugününe ve çevrildikleri yeni konuma rehberlik edecek. Baylan’ın binasındaki Northshields’dan başlayarak (buradaki Halis Bekirzade Efendi’den akşam üzeri çay ve kahveyle yenmek üzere Şam kurabiyeleri alınacak, Bankalar, organik süt ürünleri satan Ada, dondurmacı Ali, Kırıntı’nın ilk şubesi, semtin yeni ve gözde kahvecileri, Salt Galata (eski Osmanlı Bankası binası), House Hotel Galata, Karaköy 10 Oteli (eski Balıklı Han) gibi özellikli yerlerin hikayeleri
anlatılıp dünü ve bugünü kıyaslanacak. Kılıç Ali Paşa Camii ziyaretinden sonra Sahi’de kişiye özel lokum yapımı izlenip, terasta tadım eşliğinde sabah kahvesi ve Osmanlı şerbetleri içilecek. Ardından bu semtteki bütün yeni kafe-lokanta, galeri ve tasarım mağazaları gezilecek. Karaköy Namlı ve Güllüoğlu’na uğranacak. Naif’te yenen yemekten sonra karşıya geçilip Moda’ya yürünecek. Naan ekmek fırını görüldükten sonra Moda Çay bahçesinde çayınızı-kahvenizi içeceginiz bu tur ise kişibaşı 195.-TL olup, lezzet meraklılarına şiddetle tavsiye olunur..
Jambo Zanzibar U’NUN S U N A Y HİNT OK ASI RÜYA AD
Chef Selin EKİM
Z
anzibar Havalimanı’na iner inmez pasaportlarımız, sarıhumma aşısı karnemizle ülkeye kolayca giriyoruz. Vizeyi havaalanında almak da mümkün, İstanbul’dan almak ise geçişi hızlandırıyor. Güler yüzlü rehberimiz Ali Musa adanın çoğunluğu gibi Müslüman. Aracımız hareket eder etmez Ali adayı anlatmaya başlıyor. Gözüm sokaklarda. Rengârenk giyimli halka, çöplerle oynayan çocuklara, kaotik trafiğe bakıyorum. Uçak alçalırken gördüğüm mercan kayalıkları, turkuvaz mavisi deniz, bembeyaz kumsallarla hiç örtüşmeyen bu karmaşık hayat, önümüzde bir hafta göreceklerimin habercisi. Stone Town, adanın Afrika anakaraya bakan tarafında. Otelimize yerleştikten hemen sonra şehrin dar sokaklarına atıyorum kendimi. Saat akşam 8’e yaklaşmış, hava kararmış. Rehberimin “Gece 12’den önce otelde ol” uyarılarına aldırmadan keşfe dalıyorum. Dönüşte oteli bulabilmek için kendimce birkaç köşe, ev ve sokağa “mim”
koymaya çalışsam da, aslında kaybolmaktan çekinmediğim ortada. Sahile varınca limanı, House of Wonders’ı ve her akşam aynı yere kurulan onlarca tezgâhta, yüzlerce çeşit yiyeceğin satıldığı Frodhani Bahçesi’ni görüyorum. Sahilde bir restoranda okyanusun sesi ve yerel müzikler eşliğinde nefis deniz ürünleriyle akşamı noktalıyorum. Otele dönüşüm ise beklediğimden kolay oluyor. Zanzibar, tarih boyunca birçok sömürgeciyi kendine çekmiş; Mısırlı, Hintli, Çinli, Pers, Portekizli, Arap, Hollandalı, İngiliz. Nüfusunun yüzde 97’sinin Müslüman olmasında Arap işgali etkili olmuş. 1800’lerin başında gelen baharat, iklime ve verimli topaklara olağanüstü uyum sağlayınca adanın kaderi değişmiş. 1800’ün ortalarına gelindiğinde Zanzibar dünyanın en büyük baharat üreticisi olurken aynı zamanda Afrika’nın en büyük köle ticareti merkezine de dönüşmüş. Stone Town’da gezerken geçmişteki vahşi köle ticaretinin izlerini görmek canımı acıtıyor.
Adalıların beyaz olduğum için benden nefret etseler haksız olmayacaklarını düşünüyorum. Bu fikir içimi burkuyor. Geçmişin yükü sanki omuzlarıma çökmüşcesine sokaklarda dolaşıyor, fotoğraf çekiyorum. Statü işareti sayılan oyma tahta kapıların güzelliği, rengârenk ipekler giyen kadınların ışıltısı, okullardan yükselen neşeli şarkılar içimdeki karanlık havayı dağıtıyor. Büyülenmiş gibi gezerken bir “jambo” ile kendime geliyorum. Jambo Swahili dilinde “merhaba” anlamına geliyor. Hayatımda duyduğum en sıcak, en samimi merhaba bu. Stone Town’da geçen iki günün ardından adanın kuzeydoğusu Kiwengwa’da Hint Okyanusu kıyısındaki otelime yerleşiyorum. İşte bembeyaz kumlar, masmavi deniz, adeta cennetten bir köşe. Burada yüzmek, dhow denilen yelkenlilerle gezmek, balıkçılarla sohbet etmek, hamakta şekerleme yapmak, enfes balıkları ve deniz ürünlerini tatmak hiç uyanmak istemediğim bir rüyada olmak gibi.
Okyanus günde iki kez çekiliyor u Adanın kuzey sahillerinde günde iki kez okyanus çekiliyor. Sabah erkenden balıklama atladığımız okyanus öğlen tamamen gözden kayboluyor, ufukta zar zor seçiliyor. Okyanus “gidince” tekneler karaya oturuyor; köylü kadınlar tarladan domates toplar gibi ahtapot, balık ve kabuklu topluyor. Turistler de fotoğraf çekiyor. Saat 14.00’e doğru hafif bir esintiyle birlikte suyun güçlü sesi uzaklardan duyulmaya başlıyor ve okyanus geri geliyor. Jozani Ormanı, Red Colombus maymunlarının yaşam alanı. Adaya özgü maymunlar insana alışık. Severek poz veriyorlar.
selinekin@lezzetgazetesi.com
eğerli Okurlarımız, Öncelikle böyle talihsiz günlerde sizlere güzel şeylerden bahsetmek hayli zor olacak, öncelikle bu vatan için sakınmadan canını veren tüm asker ve polislerimize, tüm ŞEHİTLERİMİZİN ve GAZİLERİMİZİN önünde saygı ile eğiliyorum. Bu karmaşık virajlı ve tehlikeli yollarda ve yıllarda umarım akıl tüm insanlarımıza hakim olur diyerek başlamak istiyorum. Sizlere geçtiğimiz günlerde yaptığım Ayvalık Cunda gezimden ve önemli gurme noktalarından bahsetmek istiyorum. Bazen gerçekten fazlaca bozulmamış yada yozlaşmamış sahillerimizde çok daha iyi lezzetler keşfetmek mümkün oluyor, eğer sizinde yolunuz Cunda’ya düşerse İskele’de bir balıkla başlayın derim Balıkçı Bahtiyar buradaki en iyi seçeneklerden birisi hayli zengin mezeleri, ot yemekeleri ve leziz balıkları ile sizi karşılıyor sahibinin balıkçı olması her gün enfes balıklar içinde kapıyı aralıyor. Bahtiyarda Karides Mantı, Deniz Mahsullü Krep, Izgara Ahtapot ve Ahtapot salatasını mutlaka deneyin. İstanbul Ortaköy ve Beyoğlu’nda bulunan meydanın en başında pekde dikkat çekmeyen Cook Point dekorasyon ve ambiyans için zayıf not alsada muhteşem salataları, sunumu ve içecekleri ile gerçekten övgüyü hak ediyor. Mutfakta pırıl pırıl Bilkent mezunu bir bayan restaurantı eşi ile birlikte işletiyor bence gelecekte üzerinde çalışırlarsa gelecekte adından çok bahsedebiliriz. Balıkçı için bir diğer alternatif ise meydanda Hop Cunda özellikle balıkları için oldukça iyi diyebilirim hop lokum ve sıcak Of (deniz fasulyesinden) muhteşem lezzetler bayramlar ve özel günler dışında Cunda’ya yolunuz düşerse hakikaten daha iyi hizmet alabilirsiniz. Bu sefer genel eleştirim nerdeyse hiç bir restaurantta sunulan zeytinyağı bana ayvalıkta olduğumu hatırlatmadı. Gezmek görmek güzel sizinde yolunuz düşerse mutlaka bunları deneyin. Gelelim bu ayın piyasadaki flash dedikodularına Ortadoğu’ndan büyük bir holding Türkiye’de özellikle restaurant ve cafe sektörü ile eğlence alanında yatırımlar yapmak üzere çalışmalar yapmakta. Tam da bu sırada yatırımcı için yeni kurlar adeta bir yıkım oldu özellikle AVM kiraları böyle giderse önümüzdeki günlerde hayli can yakacak gibi. 2016 yılının en konuşulan AVM’si ataşehir Water Garden projesi ve Ziyaln grubu olacak gibi ülkemizin entertainment ve restaurant işine ağırlıklı, şov havuzları, muhteşem tiyatro ve sinemaları ile özelliklede 10.000 m2’lik dev şov havuzu ile bu yaz çok konuşulacak bir mekan geliyor diyerek bu ay sizlere gelecek ay buluşmak ümidiyle veda etmek istiyorum. Barış dolu, huzurlu, istikrarlı, dostluğun hüküm sürdüğü bir TÜRKİYE ümidi ile...
Lezzet &
R GastronomiMALZLEİMMSAERLMEA)
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
L (MÜSE
im g.müsell
BASINDA GÜVEN
■ 1/2k bulguru r. Siyez ■ 200g r. Un ■ 100g otu met dere ■ 1 de ■ Tuz uya göre biber, arz ■ Kara r ibe
b kırmızı t ü .s g k 1 ■ tereyağı r. Daday ■ 200g rt ■ Yoğu msağı öprü sarı ■ Taşk
I R A Y İ D LEZZETAMONU KAST INDAN Ğ A F T U M
Müsellim Sarma
YAPILIŞI:
Müsellim yaprakları yıkanır, kaymakta olan suya daldırılır, yapraklar hafif yumuşatılır. Ayrı bir yerde siyez bulguru haşlanır, yumuşadıktan sonra soğutulur. Dereotu ince ince kıyılır. Un, siyez bulguru, dereotu, tuz, karabiberle kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğrulur. Hazırlanan hamurdan alınan ortalama ceviz büyüklüğünde parçalarla müsellim yaprakları sarılır, güveç tencerenin içine yan yana dizilir. (Yaprak sarması gibi) Üzerine süt dökülür, tereyağı parçaları dizilir, çok kısık ateşte pişirilir. Servis edileceği zaman isteğe göre sarımsaklı yoğurt ve kırmızı biberli kızdırılmış Daday tereyağı gezdirilir. Sofralarınız hep doğal ve sağlıklı olsun.
7
000 yıllık tarihi, zengin kültür varlıkları, dörtmevsim şaheser doğası, yaşam veren bol oksijeni, dünyaca ünlü kanyonları, mağaraları, antik kentleri, çokzengin mutfağı ile dikkatleri üzerinde toplayan Kastamonu adeta Tanrı’nın insanlar daha sağlıklı, daha uzun yaşasınlar diye yarattığı bir doğa harikası. Her mevsimi ayrı güzelliklerle yaşanan bu eşsiz doğa hediyelerini de cömertçe sunmakta. İnsanlık tarihi ile başlayan yeme-içme tarihinin izleri Kastamonu’da kolaylıkla görülebilir. Yüzyılların deneyiminden geçmiş lezzetler 850 çeşitli yemek olarak karşımıza çıkar. Dağ kekikleriyle beslenmiş hayvanlarının etleri, kirlenmemiş bitkilerinden üretilmişyiyecek ve içecekleri, yüzyılların deneyiminden geçerek sağlıklı ve lezzetli yemekler olarak sofralarımıza ulaşır. Bu yazımda sizlere Kastamonu bölgesinde yetişen çoközel bir kaç üründen bahsetmek istiyorum. 10000 yıllık geçmişe sahip genetiği bozulmamış SİYEZ bulguru, buğdayın atası olarak da bilinmektedir. Yüksek antioksidan özelliği, içerdiği B1, B2, B6, B12 vitaminleri, mineralleri, düşük glisemik oranı, yüksek lif yapısıyla vücud için vazgeçilmez öneme sahiptir. Ayrıca içerdiği folik asit nedeniyle, çocuklar ve hamileler için özel bir besin kaynağıdır. Mutfaklarda bir çok yemekte de kullanılan, siyez bulgurundan pilav, Daday’da yoğurttan çalkalanarak yapılan tereyağı ile lezzetlenip yanına yine sadece bu bölgeye mahsus
üryani eriğinden yapılan hoşafla başlı başına sağlıklı bir öğündür. Üryani eriği her bölgede yetişmemesi, zahmetli hazırlanışı ile özeldir. 700 m. rakımda yetişen bir erik türü olan ala erikten yapılır. Olgunlaşan erikler dalından toplanarak tek tek elle soyulur, çam tahtalar üzerine serilerek kurutulur. Adını üryan’dan alan üryani eriği özellikle farklı lif yapısı ile sindirim sistemini düzenleyici, mide kanserlerini önleyici özelliklere sahiptir. İçerdiği magnezyum, fosfor, potasyum, demir ve B vitaminleri ile sinir sistemini de güçlendirici özellikler taşır. Bölgede pestili, pelverdesi, kompostosu da yapılan üryani eriği, yoğurtla karıştırılarak hafif bir tatlı veya tek başına kuruyemiş olarak tüketilir. Daday tereyağından bahsetmeden geçmek de olmaz.Yaylalarda otlayan, dağ kekikleriyle beslenen hayvanlardan elde edilen sütler, yogurt yapıldıktan sonra tahta yayıklarda çalkalanır. Elde edilen tereyağı hem süt kaynatıldığı için pastörizedir, hem de hiç bir katkı maddesi içermez. Ayrıca yoğurttan yapıldığı için lezzeti doyumsuz olur. Kastamonu yüz ölçümü %70 ormanlık alanlardır. Bu ormanlar mantar türleri, otlar, çalı grubu meyvelerle doludur. Mevsiminde ormandan toplanan cincile, kazayağı, ayı mantarı, borozan, kanlıca gibi mantar türlerinden de çorbalar, turşular, ekmek ve soslar yapılır. Ormandan toplanan otlarla yapılan salatalar, yemekler, turşular, şuruplar ayrı bir lezzet şölenidir. Ispıt, müsellim, kedi cırnağı, mürver, yelmik, atkuyruğu, ebegümeci, ısırgan, dağ kekiği, adaçayı, ıhlamur, sirken, sarı kantaron gibi onlarca ot türü bulunmaktadır. Yine ormanlardan toplanan kiren, ahlat, kuşburnu, eğşi elma, böğürtlen, dağçileği, mürver çiçeği, gelincikten marmelatlar, pekmezler, eğşiler, şuruplar yapılır. Bütün bu ürünler tamamen doğal ve sağlıklıdır. Bölgede sık tüketilen özel bir tarifle de sofralarınıza yeni tatlar katalım.
Marmarina Saraylı Restaurant ezzet Dostları Derneği Üyesi Gourmet Chef Gülşen Çoşanöz’ün, Bodrum’da modern Osmanlı Mutfağı konsepti ile yıllardır rakipsiz bir mekan olarak işlettiği MARMARİNA SARAYLI Restaurant 2 yıl aradan sonra yine aynı yerde (Yalıkavak Palmarina) yeniden hizmete girdi. Mutfağı bizzat yöneten Gülşen Chef, yaptığı fantastik Osmanlı yemekleriyle (yöresel ürünler, otlar deniz ürünleri ağırlıklı) konuklarını lezzet dünyasında seyahate çıkarıyor. Geçtiğimiz ay başında restorasyonu biten ve yeni dekoruyla açılışı yapılan mekanda Lezzet Dostları, Bodrum’un lezzet sever yerlileri ve tatil için gelen ticaret, siyaset, sanat,
spor ve medya dünyasının ünlüleri “doyulmaz ve hiçbiryerde bulunmaz” dedikleri mönülere hayran kaldılar. Turizmci oğlu Alphan Birleşik’in salon yönetimini üstlendiği işletme ince osmanlı zevkini yansıtan dekorasyonu ve servis takımlarıyla da dikkatleri üzerine topluyor. Başka kentlerden gelen ve MARMARİNA SARAYLI’da yemek yiyenlerin hemen hemen hepsinin gelecek yaz için şimdiden rezervasyon talebinde bulunduğu Mekanın sahibi ve işletmecisi Gülşen Çoşanöz, özgün bir tarifi de gazetemiz okurlarıyla paylaştı. Buyrun size; Osmanlı Saray mutfağının önemli yemeklerinden ve menüde yer alan, köy piliçli Mahmudiye.
Gülşen Chef, yaptığı fantastik Osmanlı yemekleriyle (yöresel ürünler, otlar deniz ürünleri ağırlıklı) konuklarını
MALZEMELER
(MAHMUDİYE-KÖY PİLİÇLİ) 4 KİŞİLİK ■ 500 ■ 100 ■ 100
gr kemiksiz tavuk eti gr arpacık soğan gr şehriye veya köy eriştesi ■ 50 gr badem ■ 50 gr gün kurusu kayısı ■ 2 çorba kaşığı tereyağ ■ 1 bardak tavuk suyu ■ 2 çorba kaşığı sirke ■ 2 çorba kaşığı bal ■ Yeterli miktar tuz ve değirmen karabiber.
YAPILIŞI:
Executive Chef
İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası Yön.Kur. Bşk. Lezzet Dostları Derneği Üyesi
BIR BODRUM KLASIĞI
L
Firkan Gülaydın
İksir Aydın
Bir tutam lezzet
Tavuklar kuşbaşı büyüklüğünde doğranır, arpacık soğanlar ve bademler 1 kaşık tereyağ ile hafif çevrilir ve tavuklar ilave edilir, birlikte pişirilir, suyunu çekince üzerine tavuk suyu ve dörde bölünmüş kayısılar konur 5 dakika ağır ateşte pişmeye devam ederken, diğer tarafta 1 kaşık tereyağ ile pişmiş olan şehriye/ erişte tavuklara ilave edilir, 5 dakika sonra sirke ve bal karıştırılır, üzerine dökülür, değirmen karabiber serpilerek servis edilir. Afiyetle.
11
ÇİKOLATA SOSLU ISLAK KEK MALZEMELER:
Sos İçin: ■ 2 Yumurta ■ 125 gr süt ■ 125 gr toz şeker ■ 125 gr eyçiçek yağı ■ 50 gr kakao Tüm malzemeyi derin bir kabın içinde çırpın ve bir kenara ayırın. Kek İçin: ■ 3 Adet yumurta ■ 250 gr toz şeker ■ 150 gr süt ■ 150 gr eyçiçek yağı Tüm bu malzemeyi çırpın daha sonra aşağıdaki malzemeleri ekleyin. ■ 175 gr un ■ 100 gr kakao ■ 10 gr kabartma tozu
YAPILIŞI:
uBütün malzemeyi harç haline getir-
dikten sonra yağlanmış bir fırın tepsisine koyuyoruz ve 170–175 derecede 30–35 dk kadar pişpiriyoruz. Kekin piştiğini anlamak için içerisine bir kürdan batırın ve eğer kürdan temiz çıkarsa pişmiş demektir. Kekinizi henüz sıcakken dilimleyin ve önceden hazır hale getirdiğiniz sosu üzerine eşit miktarda yedirin. Kekin sıcak sosun ise soğuk olması önemli. 30 dk kadar dinlendirin ve servis yapın. Yanında vanilya sos veya dondurma öneririm. Afiyet Olsun.
GEZIYOR, YAZIYOR
YIYOR ve
YEDIRIYOR B
u ay “Türkiye’nin Usta Aşçıları” köşemizin konuğu; Ankara’dan özel yeteneklere sahip genç bir Exec.Chef Firkan GÜLAYDIN, Sanatsal mutfak yeteneklerinin yanısıra, Düşünsel yazım yetenekleri de var. “Mutfak ve Yazmak benim için bir tutku, geziyor, yazıyor, yiyor ve yediriyorum” diyor ve kendini siz okurlarımıza bakın nasıl tanıtıyor. “Henüz çocuk yaşlarda mutfağın eğlenceli ve sırlarla dolu dünyasına merhaba dedim. 7 yıl süren bir aşçılık eğitiminin ardından Antalya, Ankara, Kıbrıs başta olmak üzere birçok şehirde ülkenin seçkin otel ve restoranlarında mutfak şefliği görevimi yürüttüm. Halen Ankara’da Raymar Hotels ve The Rasa Brasserie gibi iki ayrı markada bu görevimi yürütmekteyim. Genç yaşta mutfak şefliği görevini üstlenip bunun üstesinden gelmemi, mutfağın benim için bir meslekten çok bir yaşam tarzı bir felsefe olmasına bağlıyorum. Mutfak benim için bir eğlence alanı, bazen zor zamanlarımda ardına sakladığım bir sığınak, acılarımı kesen bir ilaç olmuştur bana. Çünkü; mutfak içinde başka hiçbir şey düşünmüyorum. Vücut olarak ne kadar yorgun olsam da zihinsel olarak rahatlıyorum. Yirmi beş yaşıma geldiğimde “TUR-YÖN” Turizmde Yön Verenler İcra Kuru-
lu tarafından “Yılın En İyi Mutfak Şefi” Ödülü’ne layık görüldüm ve birçok ünlü isim ve marka ile aynı platforma çıkmanın gururunu yaşadım. Bu ödül ayaklarımı yere daha sağlam basmamı ve işime daha çok sarılmamı sağladı. Ben başarının inançtan, çok çalışmaktan ve ego barındırmamaktan geçtiğine inanıyorum. Milliyet LEZZET GAZETE’mizde olduğu gibi, bazı kurum ve platformlarda da yazıyorum. Turizm, Gastronomi ve Mutfak hakkındaki köşe yazılarımın dışında Edebiyat ile ilgili birçok Öykü, Düz Yazı, Şiir ve Denemelerimde Çeşitli Yayınevi ve Kuruluşlarca Yayınlandı. Kişisel Blogumda da bu yazılarımı okuyucu ile paylaşıyorum. Üniversite ve Liselerde de Konferanslar yaparak genç meslektaş arkadaşlarımla bütünleşiyor onlara edindiğim tecrübelerimi aktarıyorum. Bazı okul ve şirketlerde workshoplar düzenliyorum. Türk mutfağını koruma, bu topraklardan çıkan ürünleri yaşatma ve çiftçimize sahip çıkma adına projeler ve menüler geliştiriyor bunun için tüm enerji ve zamanımı harcıyorum. Yabancı mutfaklardan arınmış, özentiden uzak kültürümüzü yaşatmamız gerekliliğine sonuna kadar inanıyorum. Çünkü; “Şefler Ülkelerin En İyi Kültür Elçileridir’’ diyorum.
12
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
Lezzet peşinde
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Yeşilköy’de Lezzet&Kebap keyfi
Adana BÜYÜK SAAT
Başyazı Betül
ALTINBAŞAK
kebapçısı
betulaltınbasak@lezzetgazetesi.com
YEMEĞIN ANTROPOLOJISI
L
KIZ KUMU
ezzet Profesyonelleri Derneğinden Eğitmen Chef Emrah Fandaklı ve Lezzet Yazarları Derneğinden Avukat Saynur Arslan ünü kulaktan kulağa yayılan yeme-içme mahalli Yeşilköy’ün ilk ve tek kebapçısı Adana Büyük Saat’e yemeğe gittiler. Gazetemiz için özgün bir bilgi ve tadım çalışması yaptılar. Kendilerine teşekkür ediyor ve bu özgün mekanı okurlarımıza tanıtıyoruz. Adana Büyük Saat Kebap’cısını ailesi adına işleten Kemal Ak işletmedeki her kesin işini severek ve candan yaptığına özellikle dikkat çekti. Damağımızı şenlendiren birçok lezzete sahip olan mekanın ustası Nihat Tek, malzemenin ve etlerin tazeliğine ve kalitesine oldukça önem veriyor. Etlerini kendisi 18 kiloluk kuzulardan özel olarak seçiyor. Eşsiz lezzette olan kebaplarında ve mezelerinde kullandığı tahini, şalgam suyunu ve tanelerini Adana’dan, salçasını, baharatlarını ve yağlarını da ülkedeki en doğal ve katkısız olanlarını seçerek getirtiyor. Biz Adana kebabı tatma konusunda sabırsızlanırken, önce masaya mezeler gelmeye başlıyor. Humus, közlenmiş patlıcan, közlenmiş soğan ve sarımsak güveç kaplarda sıcacık sunuluyor. Ardından zar gibi kabuğuyla haşlanmış içli köfte ile bizi o nefis kuzu tadıyla buluşturuyorlar. Mini lahmacunlara ise diyecek söz yok, zira kendileri soğansız ancak sarımsaklı olarak mis gibi odun ateşinde pişmiş. Biz içine közlenmiş patlıcan sarıp yemeye bayıldık, ısrarla tavsiye ederiz. Sonunda, merakla beklediğimiz Adana kebaba ulaşıyoruz. Közde doğru bir şekilde pişirilen bir kebaptan öte, bir lezzet olamaz. Ustamız Nihat, eti şişe öyle bir şekilde takıp ustalıkla pişiriyor ki, etin suyu içerisinde kalıyor ve bu da sizin o etten en yüksek oranda faydalanmanızı ve lezzetin zevkini almanızı sağlıyor. Kuzunun iç yağları hariç, tümünü
SELİMİYE KÖYÜ
Doğa, kültür ve gastronomi birleşince kırmızıya boyanır. Delikanlıysa aldığı gibi gider kızı, sonrasını ne gören vardır ne de duyan! Elbette ki çok meşhur yemekleri de var Marmaris ve Köylerinin. Özellikle tarhananın yemek kültüründe önemli bir ağırlığı var. Börülce ve et suyunda pişirilen tarhanalar, yaz ayında kışlık olarak hazırlanıyor. Bir diğer meşhur lezzeti “surha”. Oğlak etinin, pirinç, soğan, ciğer, kuş üzümü ve tarçın ile doldurulmasıyla yapılıyor. Kurban Bayramında, düğünlerde ve Hıdırellez’de her evde pişiyor. Adına “Yedi Baharlı” denilen iri balıkla, limon, koruk suyu, sarımsak, soğan, karabiber, kimyon ile pişirilen bir yemek. Gumbarı ve beze tatlısı da meşhur.
SIĞLA AĞACI
Ş
ahane doğası, denizi, bereketli topraklarıyla binlerce yıl farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış; adetleri, gelenek ve görenekleriyle zengin bir coğrafyanın çok şanslı insanlarıyız. Burada beni en çok düşündüren husus ise, şansımızın ne kadar farkında olduğumuz. Büyük şehrin telaşından, trafiğinden, kalabalığından sıkılmış; dinlenme günleri belirli bir zaman dilimiyle sınırlandırılmış yorgun bedenlerimiz, hatta zihnimiz hiç değilse birkaç gün değişiklik istiyor. İşte tam da bu noktada kendi kıymetini fark etmeli insan. Fırsat bulmalı, kendine zaman ayırmalı, farklı bir şeyler yapmalı... Yorgun bedeni kadar ruhuna da dinlendirmek için fırsat tanımalı. Yaz bitiyor, Eylül ayı kapıda... Haydi! Çıkmadıysanız tatile... Bir ihtiyacınız eksik olsun, hiç değilse bir sırt çantasıyla çıkın evinizden. Bahaneler üretmeyin, gezin biraz… Bu satırları size sabaha karşı, horoz sesleri içinde, Marmaris’in Selimiye Köyü’nden yazıyorum. Önce birisi, ardından sanki bizde buradayız dercesine diğerleri ötüyor. Küçücük ama muazzam bir manzarası olan bir verandadayım. Karşımda yeşil dağların ardından , güneş doğmak üzere.. Kızıl ışıltıları etrafı aydınlatmaya başladı. Köyün ışıkları denizi aydınlatıyor ve suda yakamozlar yapıyor. Üç beş tekne halinden memnun denizin tadını çıkartıyor. Kimisi için de birazdan ekmek telaşı başlayacak… Bu yıl Marmaris Ticaret Odası, Muğla Üniversitesi ve Güney Ege Aşçılar Derneği, turizm çeşitliliğini artırmak ve yöre mutfağını dünyaya tanıtmak amacıyla “Marmaris Bal Evi 1. Gastronomi ve Kültür Şenliği”ni düzenledi. Dünyadan konuklar ve gazeteciler geldi. Gerçekten keşfetmeye değer çok şey var buralarda. Hatta İngiliz Times Gazetesi Türkiye’de gidilmesi gereken 6 yerden 5’ini Muğla ve özellikle Marmaris çevresindeki yerler olarak gösteriyor. Koyları, bitki dokusu, mitolojik hikayeleri, gastronomisi ile gerçekten görülmeye değer cennet köşelerden birisi Marmaris ve köyleri. Her yörenin bir hikayesi var. Bunlardan Orhanlı Köyü, Kız Kumu’nun adını nasıl aldığının hikayesi en meşhurlarından. Yerli, yabancı binlerce turist ağırlıyor yaz boyu... Rivayete göre; Bybassos Kralı’nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı, birbirlerine aşık olurlar. Kral kızı ile bir balıkçı birbirine uygun olur mu? Saray bu durumu kabul eder mi? Hâl böyle olunca, kız ile delikanlı gizli gizli buluşurlarmış. Kral baba, bunu zaman içerisinde öğrenir ve bir gece takip ettirir kızını. Derler ki; balıkçı, denizden geliyor, kız kumsalda onu bekliyor, bulunduğu yeri ışıkla işaret ediyormuş delikanlıya. Ve kral kızı ile delikanlı, gün ağarana kadar görüşüyorlarmış. Kral, bir gece askerlerine kızını yakalamalarını ve kumsalda ışıkla balıkçıya işaret göndermelerini emreder. Delikanlı, ışığı görünce atlar kayığına ve küreğini her şeyden habersiz çeker bir manga askerin üzerine doğru… Kız, askerlerin elinden kurtulur ve sevdiğini kurtarabilmek için ona doğru koşmaya başlar. Ancak koyun öbür ucuna yetişmesi imkansızdır. Atar kendini sulara… İşte o anda bir mucize gerçekleşir. Kızın adım attığı her yer kumsala dönüşürken peşinden koşan askerler bastıkça denize gömülürler. Kız, kayığa kadar koşar. Ancak bir okçu, tam o anda delikanlıyı hedefleyip atar okunu… Kız ile delikanlı, birbirlerine sarılmışlardır, ancak ok kıza isabet eder. Derler ki; o kumlar, kızın kanı denize karışınca
KEŞKEK Marmaris ve civarının en meşhur unsurlarından birisi de “sığla” ağaçlarıdır. Sığla yağı çıkarılır. Bu yağ yüzyıllardır bölge insanın geçim kaynağı olmuştur. Özellikle de yaralara ve egzama tipi cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Hatta Cleopatra’nın sığla ağacından parfüm ve aşk iksiri yaptığı da rivayetler arasında. Pagan tapınaklarında, kiliselerde kullanılarak, kokusunun kötü ruhları kaçırdığına inanılmaktadır. Nitekim günümüzde de bölge köylüleri perşembe günleri ve cenaze törenlerinde sığla ağacı dallarını yakıyor ve ölen kişilerin ruhlarının ait oldukları yere daha rahat gittiklerine inanıyorlar. Bir yeri gelenek ve görenekleriyle tanımak da ayrı bir zenginliktir. Marmaris’in köy düğünleri meşhurdur. Anadolu’da çok yaygın olan başlık parası âdeti burada yok. Düğünler 4 gün sürüyor. Davetiye yerine “okuntu” dağıtılıyor. Okuntu düğüne davet edilenlere dağıtılan, havlu, gömlek, atlet, çorap gibi sembolik hediyelerdir. Keşkek ve ballı çorba da denilen aşuresiz düğün yapmıyorlar. Kızın evden çıkması için sağdıcın getirdiği Türk bayrağının eve girmesi gerekiyor. Çift eve girince kucaklarına erkek çocuk veriliyor ve gelin eline bir bardak şerbet alıp içine demir para atıp çocuğa içiriyor. Böylece ilk çocuğun erkek olacağına inanılıyor. 4. Gün ise gelin çeşmeye götürülüyor. Çeşmeden su içiriliyor. Oğlan evinde bu defa duvak düğünü başlıyor. Bu kültürel zenginlik içerisinde anlatacak çok şey var ancak satırlara sığdırmak mümkün değil. Siz bu yazıyı okurken ben çoktan İstanbul’a dönmüş olacağım. Farklı keşiflerde yine buluşabilmeyi dilerken size de yolunuzu mutlaka Marmaris Selimiye Köyü’ne düşürün derim. Eğer güler yüzlü, sıcacık, tertemiz bir hizmet almak isterseniz de “Masal Tatil Evi”ne uğrayın. Sağlıklı, seyahati bol, lezzet dolu günleriniz olsun...
bıçak kıyması yapan ustamız, kebaplık kıymasına %20’lik kuyruk yağını da ekliyor ve kebap pişerken ortaya çıkan müthiş koku, sizi doyamayacağınız korkusuna kaptırıyor. Bu aşamada hemen belirtelim, Adana Büyük Saat Kebapçısının gramajları oldukça dolgun, bunu gördüğünüz anda zaten o kuşkudan kurtuluyorsunuz. Kebabın yanında Adana’dan özel olarak getirttikleri şalgam suyunu taneleriyle beraber tamamen doğal olarak içebilir, veya Mardin’den kendileri için gelen özel Süryani şarabını, damak zevkinize göre tercih edebilirsiniz. Sıra tatlıya geldiğinde ise, her daim taze olarak bulabileceğiniz çay eşliğinde, bol miktarda gerçek Antep fıstığı ile yapılmış tereyağlı irmik helvasını es geçmeyin deriz. Kaşığınızı daldırdığınızda içerisinden özgürce dışarıya akan kaymaklı dondurma, yediğiniz tatlının hakkını fazlasıyla veriyor. İç ve dış dekorasyonu tamamen kendileri tarafından yapıldığını belirten işletmeci Kemal Ak, özellikle bölgede bulunan park sorununu da ortadan kaldıran otopark ve vale hizmetini misafirlerine sunuyor. Mekanın kalabalık aile, iş toplantıları ya da özel misafirleriniz için de üst katta özel bir bölümü mevcut. Adana Büyük Saat Kebapçısı,hayvan dostu bir işletme. kalan yiyecekleri dökmeyerek, hayvan barınaklarına göndermeye özen gösteriyor. 18 kiloluk çıtır kuzuları taptaze al biberlerle buluşturup bu Adana kebap zevkini bize yaşattıkları için Nihat Ustaya ve Kemal Bey’e teşekkür ediyoruz. Sizlere de bu lezzetleri tatmak için Yeşilköy’deki Adana Büyük Saat Kebapçısı’na uğramanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
BACKHAUS
ı k s a k le i ç e v a t la o kahve, çik D
BACKHAUS T.T.ARENA da n ’ U M U Y D A T S B
ackhaus, 10. Yılında 10. Şubesini Türk Telekom Arena Stadyumu’nda açtı. Backhaus, Türk Telekom Arena Stadyumu Doğu Alt Tribünü’ndeki yeni şubesinde hazırladığı menüde maç klasiklerini eşsiz ekmekleri ile yeniden yorumluyor ve gurme tatlara dönüştürüyor. Galatasaray taraftarları için tasarlanan bardak dizaynları, stada özel tasarımları taraftarların yoğun ilgisini görüyor. Backhaus, köfte ekmek, sandviç gibi futbolun vazgeçilmez lezzetlerinin yanı sıra ağızda kolay dağılan ve muhteşem badem tadı bırakan Backhaus Acıbadem ve tatlının en yumuşak hali Backhaus Muffin çeşitleri ile futbol severlerin heyecanına ortak oluyor. Her maça özel hazırlanan anı kurabiyesi ile maç coşkusunu taraftarlarla paylaşırken, Ferahlamak isteyenleri taptaze Backhaus Limonatasıyla karşılıyor.
DR. HİLAL DURUK
ünyaca ünlü şeflerin tariflerinden yola çıkan Backhaus eşsiz lezzetleri ilekendisini şımartmak isteyenlerin adresi oluyor. Backhaus’a özel dilim pastalar enfes tatları, şık görünümleri ve sınırsız seçenekleri ile dikkat çekiyor. Backhaus şeflerinin özenle hazırladığı Şefin Aşkı, Çikolatalı Profiterol, Çikolatalı Mousse, Çikolata Dansı, Çilekli Milföy, Mocha Ekler her damak tadına hitap ediyor. Backhaus, sade pandispanyanın vanilyalı krema ile süslendiği Şefin Aşkıpastasını mevsiminde toplanmış çilekler ile renklendiriyor. Hafif kremalı çıtırÇilekli Milföy, enfes aroması ve iştah açıcı görünümüyle pasta tutkunlarının vazgeçilmezi oluyor. Backhaus, Çikolata Dansı pastasında bitter, sütlü ve beyaz çikolatanın bütün lezzetlerini çikolata severler için dilim pastada buluşturuyor. Karamelize badem ile süslenen özel mocha kremalı Mocha Ekler, kahve ve karamelin muhteşem tadını bir arada sunuyor. Çilek ve çikolata aşkını bir araya getiren Çikolatalı Mousse kakao yönünden zengin çikolatalı ganaş ile servis ediliyor. Çikolatalı Profiterol ise çikolatanın dört
halini sunarken içerisindeki çikolata parçalıkları sayesinde ağızda yoğun bir tat bırakıyor. Çikolatanın lezzetini uzun süre hissetmek isteyenler için ideal bir seçenek oluyor. Backhaus ürünlerinin kalitesinin, çeşitliliğinin ve eşsiz lezzetlerinin arkasında Almanya’da Backhaus’a destek veren 100’den fazla kişiden oluşan AR-GE ekibi ve dünyaca ünlü şefler bulunuyor. Türkiye’nin en yenilikçi fırını olmakla beraber aynı zamanda modern ve leziz bir pastane olarak hizmet verenBackhaus, ekmeklerden keklere, kuru pastalardan pastalara ve makaron çeşitlerine kadar birçok modern ve geniş çeşitte lezzeti bir arada sunuyor. Backhaus’un başarısının arkasında Duruk ailesinin gıda ve restorancılık sektöründe 40 seneyi aşkın tecrübesi bulunuyor. Backhaus markasını yaratırken İreks GmbH ile ortaklığından gelen 23 senelik ekmekçilik & pastacılık tecrübesi ile Gelik restoranlarından gelen 40 senelik restorancılık tecrübesini birleştiren Backhaus, Dr. Hilal Duruk ve Dr. Mehmet Çetin Duruk tarafından kurulmuştur ve şu anda oğulları Ömer Duruk ve Ege Duruk tarafından yönetilmektedir.
ENDÜSTR I TEMIZLIKYEL FIRMAL A ISTANBU RI L’ BULUŞTUDA
Lezzet & Temizlik
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Sektörün Ali Baba’sı geliyor! FUARA 20 ÜLKEDEN 100 MARKA TEMSILCISI KATILDI
I
SSA/Interclean İstanbul Fuarı geçtiğimiz yıl ilk kez gerçekleşti. Uzun bir hazırlık döneminden sonra gerçekleştirdiğimiz fuar; hem katılımcı hem ziyaretçi nezdinde büyük bir memnuniyet yarattı. İlk yıl fuara gelen her dört ziyaretçiden biri fuara yurtdışından katılım gösterdi, bu oran Türkiye’de ender görülen oldukça büyük bir başarı olduğu gibi dünyada gerçekleşen diğer uluslararası fuarlar ile kıyasladığımızda %28’lik yabancı ziyaretçi oranıyla ISSA/ Interclean İstanbul fuarı uluslararası endüstriyel temizlik fuarları arasında ilk beş içerisinde yer aldı; altını çizerek belirtmek isterim
ki bu başarıyı ilk fuarımızda yakaladık. Fuarımıza gelen yabancı ziyaretçilerin dağılımına baktığımızda ziyaretçilerin ağırlıklı olarak Rusya, Fas, Cezayir, Romanya, Azerbaycan, Bulgaristan, Lübnan, Nijerya İtalya ve Yunanistandan geldiklerini görmekteyiz. Gelen ziyarteçilerin fuarda makine, temizlik araçları, deterjanlar ve kimyasal temizleyiciler ağırlıklı olarak aranılan ürün grupları oldu. Öncelikle belirtmem gereken ilk konu, fuarımızı WOW Hotel’den İstanbul Fuar Merkezi (Yeşilköy) 9 ve 10 nolu hollere taşıdık. Bu Fuar bizler için zorunlu Sorumlusu bir değişiklik oldu, Emre ilk fuarımız sonrası Özkan aldığımız yoğun
talebi göz önünde bulundurarak bu kararı aldık. Gelen talebi değerlendir-diğimizde 2016 yılında gerçekleşecek fuarımızın bir önceki fuarımıza göre yaklaşık iki kat daha büyük olacağını öngörüyoruz. İran ile olan ambargonun kalkmasının ardından ABD’li endüstriyel temizlik ürünü üreten firmalar İran pazarına girmek ISSA/Interclean İstanbul’u bir köprü olarak gördüklerini düşünmekteyiz. Ticari fuarların ana hedefi doğru alıcıyla doğru satıcıyı buluşturmaktır. 2016 yılında 7-9 Eylül tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz fuarımıza seksenden fazla ülkeden en az dört bin sektör profesyonelinin ziyaretini beklemekteyiz. ISSA/Interclean Fuarları beş farklı ülkede organize edilmektedir. Portföyün en büyük ve köklü fuarı olan Amsterdam Fuarı elli yıllık geçmişi ile dünyadaki en önemli endüstriyel temizlik fuarıdır, iki yılda bir çift yıllarda Mayıs ayında Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam’da düzenlenmektedir.
TÜROFED VE
“Türkiye’de hijyen standartları gelişiyor”
BÜYÜK IŞBIRLIĞI!
Birçok dünya ülkesinde olduğu gibi temizlik düzeyi Türkiye için çok önemli, her geçen gün bu konuda yapılan çalışmalar, girişimler artıyor ve bunu da takdirle izliyoruz. Sealed Air olarak da bu çalışmalara, girişimlere katkıda bulunmak, bir parçası olmak bizleri mutlu ediyor.
NILCO’DAN Y
aklaşık 2 bin 500 oteli bünyesinde bulunduran Türkiye’nin en büyük çatı örgütlerinden Türkiye Otelciler Federasyonu (Türofed), Etüder üyesi Saruhan Şirketler Grubu’nun temizlik ürünleri sektörünün önemli oyunculardan Nilco ile işbirliği anlaşması imzaladı. Porto Bello Hotel’de Türofed Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık ile Nilco Satış Müdürü Metin Babacan’ın imza attığı anlaşmayla Nilco, Türofed üyelerine temizlik ve ürünler hakkında bilgiler vererek hem sektöre hem çalışanlara fayda sağlayacak. Nilco Satış Müdürü Metin Babacan, şunları söyledi: “Türofed ile yaptığımız 3 yıllık anlaşma ile otelcilik sektöründe temizlik ve hijyenin önemini bir kez daha vurgulayarak, verimliliği ve performansı arttırmaya yönelik çalışmalar ile desteklemeyi amaçlıyoruz. Spor dünyasının tanınmış isimlerinden ve turizm sektörüne yıllarını vermiş çok çeşitli başarılara imza atan Turgay Kıran’ın Başkanlığını yürüttüğü Nilco Academy International geçen yıl kurduğumuz tüm faaliyetlerin altyapısı olan bir eğitim kurumudur. Bu sayede tecrübe ve birikimlerimizi daha sistematik paylaşmayı hedefleyerek, ev dışı tüketim sektörü çalışanlarına doğru amaca yönelik, doğru ürün seçimi ve uygulaması, sistemlerin kullanımı, hem teorik hem de uygulamalı bir şekilde ele alınmasını ve eğitiminin verilmesini amaçladık. Bu misyonu ileriki dönemlerde tüm paydaşlarına aktarmayı ilke olarak benimsemekteyiz.”
Diversey Care Başkanı İlham Kadri:
Her işin temelinde
sürdürülebilirlik yatıyor S
ealed Air iş birimi Diversey Care’in Başkanı İlham Kadri Hijyen konusunda küresel bir lider olan Diversey Care’in sürdürülebilirlik yapısı, hijyen trendleri ve son dönemde gündeme gelen Ar-Ge çalışmalarından bahseden başarılı yönetici, Türkiye’nin Diversey Care için önemine de dikkat çekti. 2014 yılında günümüzün en büyük sosyal ve çevresel zorlukları karşısında müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerini
gerçekleştirmelerine katkıda bulunarak, yaklaşık 7,8 milyar $ ciroya ulaşan şirketimiz, hizmet verdiği sektörlere değer katmayı sürdürüyor. Geniş çapta tanınan portföyümüz, Cryovac® markalı gıda ambalaj çözümleri, Bubble Wrap® markalı hava dolgulu ambalaj ürünleri ve Diversey® markalı profesyonel temizlik ve hijyen çözümlerini içeriyor. Sealed Air şirketimiz yaklaşık 24.000 çalışanı ile 175 ülkede müşteri-
lerine hizmet vermektedir.Sürdürülebilirlik konusunda bir seçeneği olan son nesil olduğumuza inanıyoruz, bu sebeple yaptığımız her işin temelinde sürdürülebilirlik yatıyor. Logomuzda bulunan Trilliant’ın (lüçgen şeklimiz) her bir kenarı bizim için ayrı anlam taşıyor; Sürdürülebilirlik, Maliyette Etkinlik ve Performans olarak açıkladığımız bu kenarlar, Sealed Air’in sürdürülebilirliğe verdiği önemi açıklıyor.
buluyor i n ri le ip h sa ri lle ü d ö e in az Magazine 4. Cleaner Magsektirelecek olan ‘Claner rü
Metin Babacan
ndüstriyel temizlik törünün, sürdürürebilir ı gelişimi ve kalkınmas rde ktö se , da doğrultusun iliş ge in liğ er birlik berab şarılı ba ve i es ilm tir mi, pekiş yon as firmalara teşvik, motiv 15 tari20 im katma adına, 30 Ek ’de gerçekleş-
E
Sektö Endüstriyel Temizlik ı devam lar lık ödül Töreni’ hazır töreni ül öd ediyor. Yapılacak duğuur şv ba ile ilgili bilgisine me nle ze Dü i ren muz, Ödül Tö Yeni lit Ha n ka Ha ı an Komitesi Başk ko tılımcı şulYarışmanın Amacı, ka a bilgi verdi. ları ve ödüller hakkınd
Hakkı KORKMAZ
hakkıkorkmaz@lezzetgazetesi.com
Söke’nin incisi;
Y NURSEL YÜKSEL / GENEL KOORDINATÖR
iLK 5iÇERiSiNDE TICARI FUARLARIN KALBI ISSA/INTERCLEAN
E
ndüstriyel temizlik sektörünün gözü kulağı olarak sektördeki üretici, tedarikçi, ithalat ve ihracatçıları büyük bir çatı altında toplayarak; karşılıklı kazanç ve ticaretin güvenilir bir ortamda yapılmasını sağlayacak olan büyük ve uluslararası bir e-ticaret portalı hayata geçiriyoruz. u Bu projeyi nasıl ve neden hayata geçiriyorsunuz? Endüstriyel temizlik sektörünün tv,gazete,dergi olarak tüm mecralarında yer almak; sektörün nabzını tutmak adına grubumuza önemli bir ayrıcalık kazandırmakta; buna farklı sektörlerdeki global deneyimler de eklenince doğal olarak sektöre çok daha geniş bir açıdan bakabilmemiz mümkün oluyor. Çağımız hızlı, bilinçli, sistemli ve seri hareket edenlerin başarıya ulaştığı bir çağ... Bizler de bu trioyu tüm sektörün kazanabileceği bir projeye çevirdik. Kısa bir süre sonra da aktif hayata geçireceğiz. u Sizinle işbirliği içinde olmak sektöre ne kazandıracak, kısacası şirket ve markalar niye sizinle işbirliğine girmeli? Daha önce de belirttiğim gibi yıllardır sektörün nabzını tuıtan bir medya grubuyuz; istikrarımız rakiplerimiz olmasına rağmen başarı ile devam etmekte, haliyle bu durum bizlere güven olarak da geri dönüyor. Yani sektöre bizi tanıyın; biz buyuz demek gibi bir zaman kaybımız yok; GÜVEN ve BILINILIRLIK temelinin çok önceden atılmış olması projemize büyük bir sermaye; ama daha önemlisi ciddi bir zaman tasarrufu sağlayacak. Böylelikle sanal satıştaki “dokunmadan almam” psikolojisini de önemli bir şekilde yok etmiş olacak. Ayrıca medya kuruluşu olmamız sektöre tarafsız bakabilmemizi sağladığından adaletli bir rekabet ortamını da en ekonomik fiyatlarla sağlayabileceğiz.
Genel Müdür Serkan Terzi
Palex, 70
ülkede var Z
ümrüt Kağıtçılık (Palex), 2004 yılında ıslak hacim ekipmanları üretmek amacıyla kurulmuştur. Otel, hastane, okul, fabrika, alışveriş merkezleri, benzin istasyonları ve buna benzer birçok alanda kullanılan sıvı sabunluklar, sensörlü ve manuel kağıt vericiler birçok model ve ürünle hizmet vermekteyiz. Ürünlerimiz estetik ve kaliteli olmasıyla ön plana çıkıyor. Üretim yaparken uygun hammaddeyi ve ekipmanı kullanmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca müşteri memnuniyeti de bizim için çok önemli, üretimini gerçekleştirdiğimiz otomatik havlu makinası (21 cm) (25 cm paslanmaz) (21 cm paslanmaz) 2 yıl garantilidir. Palex sektörde kalite odaklı ürünler üreterek bu anlamda yaklaşık 70 ülkeye ürünlerini ihraç ederek Türkiye Cumhuriyetinin kalkınmasına, yurtdışı pazar payını artırarak katkıda bulunmaktadır.
13
Pidesi
ıllardır endüstriyel temizlik sektörün de hijyen, sanitasyon, isg, eğitim yazıları yazmaktayım. Aynı zaman da her gittiğimiz il ve ilçede yediğimiz yemekler hakkında da bilgi sahibi oluyorum. Size bu gün belki de hayatınız da hiç duymadığınız bir pide çeşidinden bahsedeceğim. Yıllarca sadece yaz aylarında gittiğimiz babaannem ve anneannemin Kosova’dan sonra göç ettikleri Aydın ilinin şirin ilçesi Söke ve orada yapılan Söke pidesinden bahsetmek istiyorum. Aslında pideye olan ilgimi ve sevgimi Söke’de ki akrabalarım da, pideciler de, çok iyi bilirler, hatta evlerine ne zaman gitsem pide götürürüm. Bu arada pideyi de en çok rahmetli Sergül teyzem ile yemeği severdim. Diğer pidelere lafım yok yalnız Söke pidesinin hakkı yeniyor diye düşünüyorum. Hiçbir özelliği olmayan pidelerin İstanbul ve diğer illerde franchise yolu ile çok büyük şubelere ulaştıklarını gördükçe biraz hayıflanıyorum. Söke’de yaşayan ve pide severler bu işlerin PİR’i olarak rahmetli Meydin Ustayı tanırlar. Onlardan sonra da. Söke’nin en eski kıdemli pide ustaları Mehmet Özcan, nam-ı diğer Hoca Fehmi Yakut gelmektedir. Ben çocukluğumda Efes sinemasının altında ki dükkanın da yıllarca Meydin ustanın yapmış olduğu enfes pidelerini yemişimdir. Tabii bir çift ve bir tek yerim her zaman ve şaşırırlardı nasıl yiyebiliyorsun diye çok seviyorum pide yemeyi ne yapayım ve pide yemek için özel olarak Söke’ye gidiyordum. Her ilin hemen hemen her ilçenin ya yemeği ya meyvesi yada bir ürünü meşhur oluyor. Söke gerçi pamuğu ve unu ile meşhur ama bir de pidesi meşhur olsa çokmu olur canım.
Aslında bu pidenin tanıtımı için başta Belediye başkanı, Söke medyası, sivil toplum örgütleri ve pideciler el ele vermeli ve tüm Türkiye’ye Söke pidemizin tanıtımı yapılmalı. Bana düşen bir görev varsa Söke’li bir hemşeriniz olarak her zaman hazırım. Yıllardan beri gittiğim ve pidesini zevkle yediğim Söke’nin yetiştirmiş olduğu ustalardan Başak pide salonunun sahibi Mehmet Terzi ile yaptığımız sohbetler de, Söke pidesinin tadı hiçbir pide de yok ama kimse bizi bilmiyor güzel bir tanıtımla bütün Türkiye Söke pidesinin adını duymalı ve tadını tatmalı bunun içinde şahsıma ne düşüyorsa yaparım demesi hem kendisine güvenin hemde yaptığı pidenin tadına olan güvenin bir parçasıydı. Aslın da ben kendisine şunu söyledim; Kasım veya Aralık ayın da Türkiye’nin isim yapmış gurmelerini, yemek blogger’lerini, gazeteci arkadaşlarımızı Söke pidesini tattırmak ve Söke’mizi tanıtmak için bu şirin ilçemiz de misafir edelim. Söke pidemizi herkes duysun. Yapımı özel harcı, pişimiyle yarım yüz yıldır Sökeli pide ustalarına ait bu özel tadın gereken değeri görmesi için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Bu proje için çalışmalarımıza başladık duyurulur! Benim en çok sevdiğim kıymalı yumurtalı Söke pidesinin kısaca tarifini vereceğim: Yağsız dana kıyma fırında kavrulup, soğutulduktan sonra maydonoz, domates, acı biber ve yumurta çırpılarak 1-2 saat önce hazırlanan dinlenmiş hamur açılır ve içine dökülür. Odun ateşinde yalnız bu odun zeytin olacak ve harika kokusu ile pişirilir. Yanına 1-2 tanede acı kırmızı biber ve bir bardak ayran ile de afiyetle yenir. Yazarken bile canım çekti. En iyisi bu hafta sonu Mehmet ustaya bir uğrayayım epeydirde görüşemedik. Sloganımız; Söke’nin İncisi; Pidesi Hepimize afiyet olsun.
14
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet markaları
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Organik Aspir Yağı
Lezzet ve sağlık içeriyor K OR Organik Yumurtalarının üreticisi olan KOR Tarım ve Hayvancılık A.Ş. Organik Tavuklarının beslenmesinde gereken protein deposu ve Omega 6 ve 9 Yağ asitlerini içeren kaliteli yemi üretmek için İzmirde kurduğu tesiste, ASPİR Bitkisi Tohumundan; Sağlıklı ve Lezzetli üstelik kızartma ve fırın gibi yüksek ısı gerektiren yemeklerde başarıyla kullanılabilen SOGUK SIKIM Aspir Yağı üretimini gerçekleştirdi. Paşa Köşkü Et Lokantasında, TLH Lezzet Derneklerinin Lezzet sever üyelerini bir araya getiren iftar yemeğinde sunulan, Lezzet ve nefasetiyle tüm misafirleri hayran bırakan SAHANDA YUMURTA ikramında KOR Organik Yumurtaların, aynı kuruluşun ürettiği: Soğuk Sıkım Aspir Yağı ile pişirildiği öğrenilince tüm gurmeler bu yağın peşine düştü. Milliyet LEZZET GAZETESİ olarak olaya el koyduk ve ekonomik olarak çok cazip, sağlık açısından çok önemli, yüksek ısıya dayanıklılığı açısından çok cazip, yemeklere verdiği tad ve aroma ile de çok lezzetli olan bu yağı okurlarımız için araştırdık. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ASPİR yetiştiricilerini hibe ve yardımlarla teşvik ediyor.
Tıbbi ve aromatik bitkiler sınıfındaki ASPİR halk arasında kır safranı, yalancı safran, zerdeçal gibi isimlerle tanınmakta olup, çiçeğinden gıda boyası, tohumundan yağ, küsbesinden de hayvan yemi olarak yararlanılmaktadır. Anadolu’nun her yerinde yetişebilen, kuraklığa dayanıklı, 3-5 ayda zahmetsiz yetişen bu ekonomik değeri ülkemiz yeni keşfetmiş ve hızla bu alana girmiş. Bakanlık ise; Üreticilerine de kg başına pirim ve ÖTV, KDV muafiyeti getirmiş. Ekipman, depolama gibi masraflarını da hibe yolu ile karşılamaya başlamış. Hedef 2023’de sadece yağda 2 milyon ton. KOR Tarım ve Hayvancılık A.Ş Yağ işleme ve Yem üretim tesisi kurdu. Ülkemiz lezzet severlerini kaliteli ve gerçek Organik Yumurta lezzeti ile tanıştıran kuruluşun, Aspir yağı üretimine girme sebebi öncelikle: Ürettikleri ve dünya çapında ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLÜ aldıkları “Kor Organik Yumurtalarına” lezzet ve kalite kazandıran Omega 6 ve 9 yağ asitlerini içeren, Aspir tohumu yağını aldıktan sonra kalan küspeyi YEM olarak kul-
Üretim tesisleri
lanmakmış. Ancak çıkan yağın lezzetinden öte insan sağlığı açısından önemini farkeden kuruluş bu konuda da ülkemizin en modern tesisini kurmuş. Kalp dostu ve Protein deposu olan, Zeytinyağı kalitesinde, içerdiği Linoleoik (Omega 6) ve Oleik (Omega 9) sahibi olan insan vücudunda Metabolizmayı hızlandıran, sindirim sistemini düzenleyen, kolestrol ve kan şekerini dengeleyen, bağışıklık sistemini güçlendiren, zayıflama ve obezite sorunlarına bile bitkisel çözüm getiren bu yağın dünyadaki üretim ve kullanımıda yüksek olduğuna dikkat çeken Dr.İsmail KOR “Böylelikle SOGUK SIKIM YEMEKLİK YAĞLARA da bir yenisini ekledik” dedi ve sözlerini “Özellikle 2. Dünya savaşından sonra yağlı tohum bitkilerinin geliştirilmesi ve verimlerinin arttırılması ile hayvansal yağlardan pay alarak bitkisel yağ üretimi ve tüketimi patlamıştır. Bu hızlı gelişme gerek sıvı yağ elde etme yöntemi olan “presleme ile yağ eldesi” yeterli gelmemiş yerine kimyasal yöntem dediğimiz hegzan gazı ile ekstraksiyon yöntemine geçilmiş ve gerekse bu yağların hidrojenle doyurularak MARGARİNLE DESTEK VERİLMİŞTİR. Günümüze gelinceye kadarki geçen süreç içerisinde gerek kimyasallarla elde edilen sıvı yemeklik yağların, gerekse margarinlerin insan sağlığı yönünden pekte yararlı olmadığını göstermiştir. Bu yağların elde ediliş yöntemleri sağlıklı olmadıklarını gösterir.Yararlı vitamin ve mineraller bu arada zarar görür. Margarinlerin vücut sıcaklığında zor eridikleri ve damar içi dolaşım sisteminde tıkanıklıklara neden olduğu herkes tarafından bilinmektedir.
KOR Tarım ve Hayvcancılık A.Ş. Y.K.Bşk. İsmail KOR
En ideali soğuk sıkım yöntemidir
u Bu yöntemde yağlı tohumlar yabancı maddelerden sarsak elek yardımıyla ayıklanır ve prese verilir, yağ damlalar halinde akarken, posası yani küspe elde edilmektedir. Bu yağ tortusu çökertme yöntemi ile filtre edilerek kullanıma hazır hale getirilir. Görüldüğü gibi yağlı tohuma hiçbir ısı, hiçbir kimyasal ve rafinasyon işlemi yapılmadığından yağlı tohumun içindeki yağ tanecikleri saf halde elde edilmektedir. Elde edilen yağ molekülünün orijinal yapısı ne ise elde edilen yağda da o vardır.. Yağ elde etme yöntemlerinden ilk ikisi Ayçiçek, mısır, kanola, soya, pamuk tohumu,aspir gibi tüm yağlı tohumlara uygulanabilir. Ancak; Soğuk sıkım pres yöntemiyle çörekotu, kayısı çekirdeği, kaktüs çekirdeği, üzüm çekirdeği, kahve çekirdeği, nar çekirdeği, kuş burnu çekirdeği, erik çekirdeği, şeftali çekirdeği, haşhaş, susam, fındık, incir çekirdeği, badem, ceviz, Antep fıstığı, Yer fıstığı, vişne ve kiraz çekirdekleri gibi aklımıza gelen her türlü çekirdek ve tohumun yağını elde etmek mümkündür. ASPİR yağı, Aspir bitkisi tohumlarından elde edilir. Bu yağın yaklaşık %90’ı doymamış yağ asitlerinden oluşur. Aspir yağında bulunan Oleik ve Linoleik asitler, yüksek ısı gerektiren yemekler için (kızartma ve fırın yemekleri) çok uygun ve sağlıklıdır. EGE ÜNİVERSİTESİ GIDA FAKÜLTESİNDE yapılan kızartma denemelerinde 25 kez kullanılmasına rağmen oksitlenmemiş ve özelliğini yitirmemiş ve yanmayan yağ ünvanı kazanmıştır. Vücuda alındığında ise omega 6 ve omega 9 yağ asitlerinden dolayı obezite tedavisine yardımcı olup mevcut vücuttaki depo yağları yaktığı tespit edilmiştir. Aspir bitkisi; Orta Anadolu’da kuru tarım ziraatında yetiştirilmektedir. 2006 yılından beri GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI’nca destekleme kapsamında ve üretimi teşvik edilmektedir. Şu anda Kayseri Büyükşehir Belediyesine bağlı Melikşah Belediyesi bu bitkiye sahip çıkarak üreticilerin hasat sonu elde ettikleri aspir tohumlarına saklama depoları yapmıştır. Ne yazık ki ülkemiz insanı bu yağlı tohumu çok az tanımakta ve vücuda yararını hiç bilmemektedir. Bu amaçla ülkemiz insanına tanıtmayı insani bir görev olarak üstlendik” diyerek tamamladı.
Kalp dostu ve protein deposu
DOĞAL, TEMIZ VE SAĞLIKLI TUZ
400 yıldır n yeraltında lık g elen sağ
minerali içinde barındırıyor. Tertemiz, berrak, yeraltı kaynak suyunun tabiatta buharlaştırılmasıyla elde edilen yeraltı kaynak tuzunun iyotsuz, katkısız, ağır metalsiz özelliği insan sağlığı için idealdir” diyen, üniversite öğrencisi genç girişimci Kaya Can Yıldız “Tuz iştahsızlık, dikkat eksikliği, yorgunluk, baş ağrısı, uyku bozuklukları, tükenmişlik hissi, ağız tadının bozulması, susuzluk hissi ve düşmeyi önce azaltır, sonra ortadan kaldırır. ‘Azı karar çoğu zarar’ olan yeraltı doğal kaynak tuzunun depresyonu önleyici bir özelliği de var. Bazı uzmanlara göre doğal kaynak tuzu, doğal bir antidepresan” diyor. CAN TİCARET olarak Antik Tuz markasıyla piyasaya sundukları yeraltı kaynak tuzunun; yeraltı sularının kaya tuzu yataklarından geçmesi sırasında erittiği tuzu iyon halinde bünyesine alarak farklı formasyonlarda yeryüzüne çıkan tuzlu suyun güneş ve rüzgar etkisiyle kristalleşmiş hali olduğunu belirten Kaya Can Yıldız, bu ürünün Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği ile yasallık kazandığını
ve firması tarafından İstanbul’da gıda kodeksine uygun olarak ambalajlanıp pazarlandığını ifade eden girişimci, “Antik Tuz, hiçbir katkı maddesi içermeyen yüzde 100 doğal bir üründür. Antik Tuz, doğal bir tuzda bulunması gereken 10 faydalı mineralden; Potasyum (mg/kg) 203, Sodyum (mg/kg) 243.000, Demir( mg/ kg) 1.5, Kalsiyum (mg/kg) 6.430, Magnezyum (mg/kg) 48.1 ve Fosfor (mg/kg) 1.32 içermektedir. Kuşe karton kutularda tüketicilere sunulan Antik Tuz, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun olarak mevzuatın öngördüğü farklı miktar ve farklı teknolojilerle geliştirilmiş ambalajlarla market raflarında yer almakta, ayrıca isteyenler bizewww.antiktuz.com web adresinden ulaşabilirler” dedi.
3 MİCHELİN Yıldızlı
Chef ANDREAS CAMİNADA
V-ZUG ile İstanbul’da
“D
ünyanın En İyi 50 Restoranı” listesinde yer alan Schauenstein Schloss Restaurant Hotel’in sahibi ve şefi Andreas Caminada, 7 Eylül’de V-ZUG Etiler Flagship Store’da “ilham verici tariflerini” pişirecek. Pişirme sanatı felsefesini “Yemek, duyularımızda kalıcı izler bırakan
bir yolculuktur” şeklinde açıklayan Caminada, 8 Eylül’de ise Alancha Restaurant’ın şefi Kemal Demirasal ile Maçka Kempinski Residence’daki Alancha Restaurant’ta bir araya gelecek. Avrupa’nın en genç 3 Michelin Yıldızlı ve 19 Gault-Millau puanlı şefi olan ve tüm gurme kreas-
yonlarını mükemmel aurası ile sunan ANDREAS CAMİNADA, V-ZUG’un yüksek teknolojiye sahip cihazları ve ileri mutfak sanatının birleşmesi ile benzersiz bir lezzet keyfi vaad ediyor. HACK Ltd. Şti ile ülkemizde temsil edilen ve Premium Swiss Qality kriterine sahip olan İsviçreli V-ZUG’un
etkileyici 2016 kreasyonunda yer alan yeni World Exclusive CombiSteam MSLQ konvensiyonel ısıtma ve buhar yöntemini, mikrodalganın rakipsiz pişirme hızı ile birleştiriyor. Power Plus adını taşıyan bu yeni fonksiyon, günlük yaşamınızı kolaylaştırdığı gibi buharla pişirme yöntemi sayesinde son derece sağlıklı bir beslenme sağlıyor. Tüm bu imkanlar CAMİNADA’nın yemek tarifleri dokunmatik ekranda ve sizin bunlara ulaşmanız için sadece parmaklarınız yeterli!
AÇIKTA SATILAN GIDALAR insan yaşımını tehdit ediyor
Tuzun kristalleşme süreci
D
ünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre gelişmekte olan ülkelerde açıkta satılan gıdalardan kaynaklanan hastalıklar sonucu, her yıl 2 milyon kişi hayatını kaybediyor. Dünya genelindemaliyeti ise
Gıda deyip geçmeyin
Göneli Kaynak Tuzu
Chef Andreas Caminada
her yıl 80 milyar dolar. Beslenme ve gıda güvenilirliği konularındakonuşan, Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner ve Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık “Açıkta satılan gıdaları alırken bir kez daha düşünün, kapalı olanların ise etiketlerini mutlaka okuyun” dedi. Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner ise ürünün son kullanma tarihine bakmanın önemine dikkat çekti. Son kullanma tarihi geçmiş ürünün kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini anlatan Saner, mümkün oldukça ambalajlı gıda satın alınmasını tavsiye etti.
NEVZAT ARTIK
unceli Pülümür ilçesinin Göneli köyünde üretilen 400 yıllık geçmişe sahip kaynak tuzu, “Antik Tuz” markasıyla CAN TİCARET tarafından sofralarımıza geliyor. Tertemiz, berrak, yeraltı kaynak tuzu, iyotsuz, katkısız, ağır metalsiz olma özelliğiyle insan sağlığı içinde çok önemli. Günümüzde üzerinde uzun tartışmalar yapılan “tuz”un insan sağlığı için önemi biliniyor. Canlı organizmaların fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için “tuz” gerekli bir gıda ürünü. Uzmanlar insan hayatının en önemli tatlarından tuzun işlenmişinden çok doğal olanını tüketmeyi öneriyor. Bakın Antik Tuz’un üreticisi, genç girişimci Kaya Can Yıldız Antik Tuz’u nasıl tanıtıyor. 400 yıldır yeraltından gelen sağlık “Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Göneli köyünde üretilen ve 400 yıllık geçmişi bulunan bu kaynak tuzunu, “Antik Tuz” markasıyla sofralara getiriyoruz. İşlem görmemiş ve içinde hiçbir katkı maddesi bulunmayan bu tuz, vücudun ihtiyacı olan pek çok
SAMİM SANER
ANTiK TUZ T
Lezzet günlükleri
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Uzak denizleri aşarak, Volkanik Yanardağ’ların arasında, Jurrassic Park setine düşmüş havasında bir macera yaşamak için Hawaii’ye gidin...
15
Haldun Z.TÜZEL halduntuzel@lezzetgazetesi.com
Osmanlı Mutfağı Lafazanlıkları
S
ALOHA
Hilal’in lezzet turu
hilalarslangiray@lezzetgazetesi.com
Hilal ARSLANGIRAY
C
ennet için kurduğum hayallere yakın güzellikleri buldum Hawaii’de. Sanki herkes genç, gökyüzü çok daha parlak, kimsenin derdi tasası yokmuş gibi bu adada... Yeşille mavi ne de güzel dost olabilirmiş meğer. Ada’ya ayak bastığım anda başlıyor mutlu maceram... Ne de güzel yakışıyor mis kokulu çiçekler asılan her boyuna. Anlatmak için sabırsızlandığım bir yer Hawaii. Aşk gemisini izleyerek büyüyen bir nesilden olduğum içindir belki. Amerika kıtasının her sene aktif yanardağlar sayesinde yüzölçümünü sürekli genişlettiği ünlü bölgesi Hawaii... Aynı zamanda hayata dair neler varsa, tümünün kesişme noktası diyebilirim. Çünkü aktif yanardağların arasında olmanın verdiği heyecanla, güneşin, sörfün, doğanın ve eğlence hayatının iç içe girdiği bir Cennet köşe burası. Hawaii; Pasifik Okyanusu’nun ortasında 18 küçük
takımada’dan meydana geliyor. Ama yalnızca sekiz tanesi ana ada olarak isim-lendirilmiş. Bunlar Niihau, Kauai, Oahu, Molokai, Lanai, Kahoolawe, Maui ve Hawaii. Bu adalardan en büyüğü Hawaii ve bu adaya yerelde Big İsland deniyor. Ada’ların en büyük orjinalliği, yanardağları ve magmanın meydana getirdiği mineralli toprak sayesinde enteresan bir bitki örtüsü oluşması. Bu da Hawaii’ ye Dünya’da tek olma özelliği sağlıyor. Güneşli havanın bu kadar yakıştığı başka bir yer düşünemiyorum. Hawaii’de ne zaman yağışa yakalanacağınızı önceden tahmin edemezsiniz. Bir anda yağmur yağarken, bir saat sonra güneşe kendinizi teslim edebilirsiniz. Bu sebepledir ki; Kauai’de bulunan Waialeale Dağı Dünya’nın en çok yağış alan ikinci yeridir. Yüksek Volkanik dağlardan kaynaklı iki farklı iklime
L TROPIKA IK L A B HI MAHI-MA
YENGEÇ ARI L RESTORAHNUTR MEŞ
17 HAZİRAN ÇARŞAMBA 2 EYLÜL 2015 2015 ÇARŞAMBA Sayı: 16Yıl:2 Yıl: 2 Sayı:15
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Yayın Sahibi
Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni
FİKRET BİLA Okur Temsilcisi
BELMA AKÇURA Sorumlu Müdür ALİ NAZIM ONARAN
Tüzel Kişi Temsilcisi
İSMAİL ERALP
Yayın Yönetmeni M. VASFİ PAKMAN Genel Koordinatör ALİ AYDIN YELİNER Editörler ÖZLEM MEKİK HAKKI KORKMAZ HALDUN Z. TÜZEL BETÜL ALTINBAŞAK Yayına Hazırlayan Yeliner Reklam Ajansı Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’dir. Tel: 0212 213 76 89 www.aydajans.com Yönetim Yeri İzzetpaşa Mahallesi Abide-i Hürriyet Caddesi No. 162 Çağlayan-Şişli 34387 İstanbul T. 0212 337 99 99 Haber Merkezi T. 0212 337 92 39 Temsilcilikler ANKARA T. 0312 410 88 00 (pbx) F. 0312 417 38 78 EGE İzmir HAMDİ TÜRKMEN T.0232 464 16 00 (pbx) F.0232 464 16 01 AKDENİZ Antalya OKTAY PİRİM T. 0242 322 24 60 F. 0242 321 57 60 ADANA T. 0322 458 13 72 (pbx) F. 0322 459 85 03 Basıldığı Yer DPC, Hoşdere Yolu, Esenyurt-İstanbul
Milliyet Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir. Milliyet Gazetesi ve eklerinde yayımlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
sahip olması ilginçtir. Mesela Big İsland da ki Hilo şehri bol yağış alırken, adanın batı yakasında kalan Kona şehri bol güneşlidir ve tüm turistik oteller ve yüzme tesisleri bu şehirde konuşlanmıştır. Tüm bu doğasal özelliklerin dışında da Hawaii’nin başkenti olan Honolulu’da yüksek binalar ve iş dünyasının kalbi atar. Honolulu’da takdir edilecek bir konu daha var aslında... Tüm doğayı koruyarak bu kentleşme yapılmıştır! Honolulu’da bulunan Duke Kahanamoku heykelide Hawaii’nin dünyanın sörf başkenti olduğunun kanıtlarından biridir. Waikiki Beach’i duymayan yoktur sanırım. Amerika’nın en uzun ömürlü insanlarının Hawaii’de yaşadığı
konuşulan bir konu. Ada’nın atmosferini soluduğunuz andan itibaren, ada halkının rahat ve stressiz yaşam tarzından etkilenip hayat enerjisi doluyor insan. Hawaii’nin nüfusu 2.500.000. Oahu adası en yüksek nüfusa sahip adası. Hawaii adaları kıyıları köpekbalıklarının doğurma bölgesi. Sörfle ünlenmiş bu bölgede çok yüksek oranlarda köpekbalığı saldırısı gerçekleşiyor. Seyahat ettiğiniz zaman, bu konuda bilinçli hareket etmenizi öneririm. Benim gezimin unutulmazları arasında Hawaii Valcanoes Milli Park’ına yaptığım ziyaret yer alıyor. Burada Dünya’nın en aktif yanardağına yakından bakabilirsiniz. Burası ada halkı tarafından kutsal sayılıyor.
Turistlerin hoşuna gidebilecek diğer yerler arasında ise Pearl Harbor, Hawaii Volcanoes National Park, Diamond Head State Monument, Hanauma Bay, lolani Palace, Haleakala National Park, Honolulu Zoo, Lao Valley, Maui Ocean Center, Makapuu Point Center, Hawaii Tropical Botanical Garden, Byodo-In Temple, Poipu Beach Park, Ko Olina Resort, Lanikai Beach, Liliuokalani Park and Gardens, Halona Blowhole, Kuhio Beach Park, Punchbowl Crater, Turtle Bay Resort gibi destinasyonlar yer alıyor. Hawaii mutfağı denince akla hemen tropikal meyveler ve deniz ürünleri geliyor. Ananas’ı Anavatan’ında yemek müthiş bir deneyim. Olağan üstü bir lezzet ve ülkemizde tükettiklerimizle kıyas bile edemem. Yengeç Restorant’larını kesinlikle tavsiye ederim. Dev Pavurya’ların lezzetine, Okyanus kenarında varmak inanılmaz bir keyif. Hawaii’lilerin yemekleri çoğunlukla patates, pilav, makarna ve yanında et içerir. Izgara MahiMahi burger oldukça favori. Mahi-mahi tropikal sularda yaşayan bir balık. Li Hing Mui adındaki kuru eriğin keskin bir tadı var. Aynı anda damakta tatlı, tuzlu, ekşi lezzet bırakan ilginç bir meyve... Bira veya kokteyllerle servis ediliyor. Ayrıca taze Hindistan cevizi suyu da içmeden dönmeyin derim. Mutlu ve bol seyahatli bir yaşam dileklerimle...
Tavuk nerede ve nasıl yeniyor e Gaziantep’d haşlama, ’da Diyarbakır or! iy ızgara sevil
B
eyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR)’in TNS ile Türk halkının tavuk etini tüketimine dönük yaptırdığı araştırma ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. 18 yaş ve üstü Türkiye genelinde kırsal ve kent nüfusunu temsil eden 18 ilden, 1508 kişinin katıldığı araştırma sonuçlarına göre Türk halkı, tavuğu en çok yemeklere katıyor, en az kızartma yapıyor.
EN AZ KIZARTMA TERCIH EDILIYOR!
“Beyaz eti ne şekilde pişiriyorsunuz?” sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 49.3’ü “Yemeklere katarak” yanıtını verirken, ‘Izgara/ Mangal’ tercihi ise ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sırada yer alan ‘Fırında’ cevabı ise, Türk halkının sanılanın aksine kızartma tercih etmediğini ortaya koyuyor. 18 ilin sonuçlarında Zonguldak, yüzde 96.4 oranında tavuk etini yemeklere katarak tüketmesinin yanında tavuk etini kızartılarak yeme oranının sıfıra yakın olduğu bir il olarak dikkat çekerken, yüzde
Türk halkı sanılanın aksin kızartma tercih etmiyor 91 oranında ‘Haşlama’ tercih eden Gaziantep ve yüzde 85 oranında ‘Izgara/Mangal’ tercihinde bulunan Diyarbakır verileri ise Türk halkının beslenme alışkanlıklarının eskisine nazaran daha sağlıklı bir yöne kaydığını gözler önüne sermiştir.
on günlerde, daha doğrusu son dönemlerde o kadar moda oldu ki Osmanlı mutfağı, Osmanlı yemekleri furyası, herkeste bir Osmanlı Yemekleri sevdası, ama bilmeden yazdıkları, bilmeden kovaladıkları, bilmeden bir trendin peşine düşmeleri; bu işe gönül vermiş, mutfak sanatını yüceltmeye, kendinden kattıklarıyla Türkiye mutfağını bir yerlere getirmeye çalışan, yeni neslin ufkunu karartıyor, yanılgılara düşmesini sağlıyor. Bundan bir süre öncesine kadar Türk mutfağı diye yüzeysel bir şekilde adlandırılan; sulu yemek, esnaf lokantası gibi yemekler sunan mekanlar, nasıl olduysa kendiliğinden suyun akış yönünü bularak, yaptıkları nitelikli, leziz yemek stilinin adını, tencere yemekleri, sulu yemekler gibi tabirlerle bence gerçek yerlerine ulaştırdılar. Tencere yemeklerinin bölgesel ve yöresel tadları daha yaygın olarak Türkiye yemekleri adı altında Karadeniz’e Ege’ye yada daha değişik bir bölgeye, yada Edirne Tava Ciğeri veya Akçaabat Köftesi, ya da Samsun pidesi gibi bölgesel, yöresel hatta İl ilçeler bazında tanınır oldu. Yurdumun; kadim ve özel lezzetleri yerlerine göre anılır oldu. Yiyenler veya görenler tadına ve şekline bakanlar, bir Samsun Pidesi ile bir Konya Etli Ekmeğini hem görünüm hem tad olarak ayırt etmeye başladılar. Osmanlı Mutfağına gelince, bu Osmanlı mutfağı deyimini kullanarak aslında Osmanlı Saray mutfağını kastettiklerini ben tahmin ediyorum, yada yazılı açıklamalarının devam eden bölümlerinde, Osmanlı saray mutfağından bahsettiklerini anlıyorum. Ama ya kolaylarına geldiği için, ya da bilmedikleri için Osmanlı Mutfağı deyip ardından çalakalem devam ediyorlar. Hatta bu konuda yazı yazanlar, yemek kitabı çıkaranlar bile işin farkında değil, hatta bu konuları iş olarak kabul edip bu yönde toplantılar düzenleyen etkinlikler oluşturan firmalar bile var ama farkında değiller, Osmanlı Saray Yemekleri diye bir olgunun var oluşundan veya Osmanlı Yemekleri diye bir tarzın olmayışından. Osmanlı da tebaalar vardı, yani Osmanlı hükümranlığında yaşayan; Boşnak Kürt, Ermeni, Rum, Çerkes, Laz, Musevi ve daha niceleri gibi unsurlar, bunların atalarından gelen, dinlerinden etkilenen envai çeşit yemekler. Osmanlı sarayında ise devrine göre istediği yemeği seçme veya özel yemekler yaptırabilme yetkisine sahip sultanlar, muhterem eşleri, dünya vatandaşlarından oluşan haremleri; onun için ki halk arasında “müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz” diye bir deyim varken, saray mutfağında tesbit edilen yedi çeşit salyangoz yemeği veya salyangozlu yemek, zaman zaman konulurdu. Bunu bilmek, ayrımını da yapmak çok önemli, Meslekte güncel, bol sponsorlu, yakışıklı, ve bu işi bildiğini yada bilerek yaptığını zannettiğim bir kardeşimin, yine bu sektörde isim sahibi bir …..com kuruluşu ile gönderdiği tanıtım ve uygulama mailinde, koca bir ….Şefin, Osmanlı yemekleri uygulaması ilanında, altta verilen listede, geleneksel Antakya, Gaziantep, Konya yemeklerinin adları verilmekte; o bölgesel, yöresel yemekler Osmanlı yemekleri adı altında takdim edilmeye çalışılmakta. Konusunda iddialı olan, bu konuda genç şeflere ders vererek aydınlatmaya çalışan, gençlerin hayranlıkla ağzına baktıkları, çıkacak iki sözden ne kapabiliriz diye kulak kabartarak dinledikleri bir şeften, bu tür çelişkiler inanın beni üzüyor, Bu işe gönlünü koyanları da. Osmanlı Saray Mutfağı, bu günün İstanbul mutfağının temeli bir şekilde. Zengin aristokrat, lezzetli, özenle seçilmiş ve pişirilmiş, yüce hünkarın emrindeki, Kastamonulu, Eyüplü, Konyalı, Mardinli, Antepli Bosnalı, Müslüman, Hristiyan, Musevi aşçılardan, hatta, Kafkas Hanlarının gönderdiği aşbazlardan, Frenk prenslerinin gönderdiği pastacılardan tatlıcılardan oluşan küçük bir ordu. Hünkara ve sultanlara, hareme ve enderuna yeni lezzetler sunmaya çalışan bir ordu.
murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org
ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur
nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko
murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y
r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur
Yumurta deÄ&#x;il, Koryumurta
nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org
ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y
r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko
murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y
r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurt
nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org
ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y
r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko
murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org
ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur
nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org
ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko
murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur
nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur
nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y
Ä°yiler kazanÄąr ...
r organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor org
ta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta ko murta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumur nik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik yumurta kor organik y
www.koryumurta.com.tr kororganikyumurta
koryumurta