Av yasaÄ&#x;Äą b tt
BELUGA’DA Yiyecek-İçecek DßnyasĹ Fuar ve Festivallere Doymuyor!
Sayfa 2’DE
sezon hÄązlÄą baĹ&#x;ladÄą! Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
Sayfa 8’DE
www.milliyet.com.tr
BASINDA GĂœVEN
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
KAHVE SEKTĂ–RĂœ
KAHVE SEVERLER
Sayfa 12’DE
YARIN HAYDARPAĹžA GARINDA BULUĹžUYOR TAVSÄ°YELER
ĹžEHRÄ°N LEZZETLE BULUĹžMASI Sayfa 2’DE Cakes&Bakes Arbel A.Ĺž. CEO’su HĂźsey n Arslan (solda) Arbella Genel MĂźdĂźrĂź Abdulkad r KĂźlahçĹoÄ&#x;lu (saÄ&#x;da) YayÄąn YĂśnetmen m z M.Vasf Pakman’Ĺ Ăźret mler ve çalÄąĹ&#x;malarÄą le lg l b lg lend rd ler
ARBEL ARBEL’ den doÄ&#x;an, KANADA MenĹ&#x;eili DĂźnya Bakliyat devi; AGT Foods & Ä°ngredients ve UluslararasÄą DĂźnya Bakliyat Konfederasyonu CICILS’in BaĹ&#x;kanÄą olan HĂźseyin ARSLAN DĂźnya Bakliyat Ticaretini MERSÄ°N’den yĂśnetiyor. ARSLAN; BM’nin 2016 DĂœNYA BAKLÄ°YAT YILI Etkinliklerinin’de, 19-22 MayÄąs’ta TĂœRKÄ°YE / ÇEĹžME’de dĂźzenlenerek, 55 Ăźlkeden 1000’den fazla Ăźyenin Ăźlkemize gelmesini karara baÄ&#x;ladÄą.
A Sayfa 10’D
Makarnada bir dĂźnya markasÄą Modern tesisleri, içinde olduÄ&#x;u grubun dĂźnyaya yayÄąlan ticaret aÄ&#x;Äą ve geliĹ&#x;miĹ&#x; AR-GE çalÄąĹ&#x;malarÄąyla İç ce DÄąĹ&#x; Piyasalarda sektĂśrĂźn ĂśncĂźsĂź
A L L E B R A
UZAKDOÄžU LEZZETLERÄ°
Çok Çok Thai
MAKARNA
ĂœLKEMÄ°ZE ve DĂźnyaya; Tam TahÄąllÄą, ĂœzĂźm Çekirdekli çeĹ&#x;itleriyle saÄ&#x;lÄąklÄą lezzetler, Aç-Kapa ve Porsiyonluk yeni paketleriyle inovatif ĂźrĂźnler kazandÄąrÄąyor! AynÄą zamanda TĂźrkiye Makarna Sanayicileri DerneÄ&#x;i BaĹ&#x;kanĹ’da olan ARBELLA MAKARNA Gn.Md. Abdulkadir KĂźlahçĹoÄ&#x;lu, yayÄąn yĂśnetmenimize Sayfa 3’DE muhteĹ&#x;em tesislerini gezdirdi. “Hem (HORECA) Gastronomi SektĂśrĂźne, hem de Lezzetsever HalkÄąmÄąza; Kendi Durum buÄ&#x;dayÄąmÄązdan elde ettiÄ&#x;imiz enerjisi yĂźksek, katkÄąsÄąz, farklÄą, kaliteli, uygun fiyatlÄą ve lezzetli ĂźrĂźnler sunuyoruz. Bu deÄ&#x;erli nimetten insanÄąmÄązÄąn daha çok yararlanmasÄąnÄą arzu ediyoruz.â€? dedi
NOSTALJİK & MODERN Ömer Efendi Kahve Sayfa 8’DE
EGENÄ°N EĹžSÄ°Z MUTFAÄžI Roka Pera
I Ĺž A T N A Ĺž Ä° N DEVELÄ° Ä° D R Ä° G E T E M Z HÄ°
Avrupa’dan ßstßn lezzet Üdßlß
Sayfa 11’DE
GEZÄ° Ä°STANBUL
TAKSÄ°M VE GĂ–KTĂœRK’DE
Zomato restaurant
Sayfa 5’DE
ZÄ°RVESÄ° YAPILDI
PINAR BALIK, BrĂźksel’deki testlerde AvrupalÄą Lezzet UstalarÄą ve Gurmelerden tam not aldÄą. PINAR BALIK, ĂœstĂźn Lezzet Ă–dĂźlĂźnĂź, TĂźrkiye’ye kazandÄąrdĹ‌ Sayfa 15’DE
Sayfa 10’DA
Ä°ETT’nin OrganÄ°k HatlarÄą Lezzet ve DoÄ&#x;a ile BuluĹ&#x;turuyor
Sayfa 5’DE
Sayfa 6’DA
Sayfa 17’DE
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
Lezzet yolu
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Lezzet
name
M.Vasfi PAKMAN vasfipakman@lezzetgazetesi.com
Sayın Okurlarımız & Firmalarımız; Bana her Konuda, her an Google'dan, e-Mail adresimden ve 0532 4106048 nolu telefonumdan ulaşabilirsiniz.
Yiyecek-İçecek Dünyası Fuar ve Festivallere Doymuyor!
G
eçtiğimiz ay sezona hızlı giren YİYECEK - İÇECEK sektörü peşpeşe açılan YENİ MEKANLAR, piyasaya sürülen yeni ve farklı lezzetler içeren ÜRÜNLER, kurulan DERNEKLER ve bu oluşumları Gastronomi Sektörü ile Lezzetsever Halkımıza tanıtan FUAR, FESTİVAL, FORUM, SEMİNER, KONFERANS ve tanıtım toplantıları gibi etkinliklerle dopdolu. Dopdolu deyince aklıma geldi; Gazetemizin bu sayısı da yine bu konularla dolu: Üreticilerimizin; Nefis ve doyulmaz MAKARNALARI, KAHVELERİ, HİNDİLERİ, BALIKLARI, İşletmecilerimizin CAFE’LERİ, RESTAURANTLARI, PASTAHANELERİ, Yapılan ve yapılacak olan FUAR ve FESTİVAL Haberleri, Düzenlenen Sektörel ve etkileyici toplantılar. Gazetemizin uzman kalemleri tarafından yazılan ve sayfalarımız arasına dağıtılmış; Dikkat çeken, yön veren, eğiten ve öğreten makaleleri, Gastronomik gezi haberleri ve önüüzdeki ayların etkinlik proğramları ile dopdolu. Bu sayımızın sayfalarına sığmayan, ancak önümüzdeki sayının mühim bir bölümünü ayıracağımıza söz verebileceğim muhteşem bir etkinliğe 10-14 Ekim günleri konuk oldum. Dünya çapında bir GIDA ve GASTRONOMİ olayı. Esasında bir fuar, ancak içeriğiyle, boyutlarıyla, etkileriyle hiçbir fuarla kıyaslanamayacak bir fuar izledim. Almanyada 96 yıllık bir mazisi bulunan, Köln Kentinde 2 yılda bir 350.000.m2 lik bir alanda, bu yıl 33.sü düzenlenen ANUGA Gıda Fuarı ve Ticari Showunu iz-
ledim. Bu 1989’dan bu yana hiç birini kaçırmadan izlediğim 14. FUAR. Yine bırakınız Köln’ü tüm NRW eyaletideki şehir, ilçe ve köylerde dahi kalacak yer yoktu. İnsanlar pansiyon bile bulamamış otomobillerinde geceliyordu. Ziyaretçi sayısı milyonlarla belirtilen ANUGA’da bu yıl konular HAZIR, HELAL, ORGANİK ve DOĞAL ağırlıklı idi. TLH Bşk.Yrd. Tolga Atalay ve Derneklerimiz üyesi Engin Mepa ile izlediğimiz ANUGA’da Türkiyede ve dünyada GIDA Sektörümüzün yıldızları ile beraber olduk. Hüseyin Arslan, Keskin Keskinoğlu, Selim Yaşar, Cumali Avşar, Niyazi Önen, Ömer Görener, Sinan Kızıltanı hatırlıyorum. Gelecek sayımızda Katılımcı Türkiye firmalarından ve Avrupadaki Türklerin Firmalarından daha geniş boyutlarda bahsedeceğiz. ANUGA’da Ülkeniz Gıda Sektörünü başarıyla temsil eden, ihracat yıldızı firmalarımızın tanıtımlarını yapacağız. İstanbul COFFEE FEST’in yıldızlarının başarı hikayelerine yer vereceğiz, İşletmeci ve yatırımcıların heyecanla beklediği 2015 SİRHA İstanbul Fuarını ve Katılımcılarını tanıtacağımız KASIM sayımızda: Gastronomi sektörünün ilk defa duyacağı başka sürpriz yayınlarımızda olacak. Ayrıca Türkiye LEZZET HAREKETİ çatısı altındaki, kuruluşları tamamlanmış, başarılı faaliyetleri kamu oyunca yakından bilinen; LEZZET DERNEKLERİ’nin oluşturacağı, Ülkemizin ilk ve tek LEZZET DERNEKLERİ FEDERASYONU’nun kuruluşuyla ilgili çalışmalarımız, yine bu sayımızda sektöre ve halkımıza duyurulacaktır. .
Şehrin lezzetle buluşma noktası: Ş
ık dekorasyonu, trend müzikleri, kusursuz servisi ve enfes tatlarıyla konforlu ve zevkli bir buluşma noktası olan Cakes&Bakes, 150’in üzerinde yiyeceğin onlarca çeşit içeceğin yer aldığı zengin menüsüyle hava alanları, İDO iskeleleri ve UNİQ İstanbul'da konuklarını bekliyor. “Her zaman taze, her zaman sıcak!” ürünlerle alışılmışın dışında bir bakery cafe konseptiyle tasarlanan Cakes&Bakes, kahvaltıdan başlayarak günün her saatine uygun unlu mamulleri, misafirleri için buluşma noktası olabilecek, konforlu ve zevkli bir ortamda sunuyor. Milliyet Lezzet Gazetemize çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren BTA Operasyonlardan sorumlu İcra Kurulu Üyesi İbrahim DEMİR; "Lezzet denince ilk akla gelen Cakes&Bakes’de 150’nin üzerinde farklı ürün alternatifi sunuluyor. Yerel unlu mamullerle birlikte dünyadan hamur işleri, porsiyonluk kekler, pasta ve tatlılar, tatlı ve tuzlu kurabiyeler, tercihe göre hazırlanan sandviçler, sağlıklı ve lezzetli salatalar hem sağlığına dikkat edip hem de unlu mamul yemek isteyenlere özel ürünler Cakes&Bakes’in zengin menüsünde yer alıyor. Geniş bir kahve, çay, bitkisel çay çeşitleri, diğer sıcak içecekler yelpazesi ve soğuk içeceklerin de sunulduğu Cakes&Bakes’de kasa önünde
küçük gramajlarda nefis paketli ürünler satışa sunuluyor. Bostancı ve Uniq’te yer alan Foods in the Woods’taki Cakes& Bakes cafelerde özel günler için pasta siparişi de verilebiliyor." dedi. “Unlu mamul hakkındaki her şey” fikri ile yola çıkılarak dizayn edilen Cakes&Bakes’de yiyecek dışında konsepte uygun pasta ve ekmekçilik ara ürünleri, küçük
el ve mutfak aletleri pastacılık ve unlu mamul ile ilgili tarif ve kaynak kitaplar da bulunuyor. Şık dekorasyonu, trend müzikleri, kusursuz servisi ve enfes tatlarıyla Cakes&Bakes misafirlerini kendi evlerinde hissettiriyor. BTA’nın markalarından Cakes&Bakes’in İstanbul Atatürk Havalimanı, Ankara Esenboğa
Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı, UNIQ İstanbul içinde yer alan Foods in the Woods, Yenikapı ve Bostancı İDO iskeleleri, Yenikapı-Bursa ve Yenikapı-Bandırma hatlarında sefer yapan hızlı feribotlarda şubeleri yer alıyor. Cakes & Bakes, yurtdışında Tunus ve Makedonya’da hizmet veriyor.
Türkiye’nin en büyük mutfağı
Y
iyecek içecek sektörünün lider kuruluşu BTA tarafından 2014 yılında kurulan Cakes&Bakes Üretim Tesisi, BTA markalarının yanı sıra ulusal ve uluslararası zincirlere de üretim yapıyor. Türkiye’nin en büyük tedarikçisi konumundaki Cakes&Bakes Üretim Tesisi’nde ayda 5 milyon adet ürün, 90 ton lokum üretiliyor. Cakes&Bakes Üretim Tesisi, 2006 yılında finansal büyüklüğü, yatırımları ve operasyonlarıyla yiyecek-içecek sektörünün lider oyuncularından biri olan BTA tarafından 5 milyon Euro yatırım ile açıldı. BTA, üretim tesisiyle, kendi markalarının yanı sıra dünya markalarına üretim yapan, sahip olduğu son teknolojiyle yeni ürün geliştirme konusunda iddialı olan, endüstriyel üretimle butik üretimi birlikte bünyesinde barındıran bir yapıyı hayata geçirdi. BTA Unlu Mamuller Gn.Md. Volkan CILGA nın yönetiminde, Kıraç’ta 23 bin metrekare alana sahip olan ve bugün Türkiye’nin en büyük tedarikçisi konumdaki Cakes&Bakes Üretim Tesisi, BTA’nın lokomotif markaları Tadında Anadolu, Cakes&Bakes, Kantin, Seferi, Foods in the Woods’un yanı sıra ulusal ve uluslararası zincir, restoran, cafe, gıda markaları ve market zincirleri için de üretim yapıyor.
AYDA 5 MİLYON ÜRETİM YAPILIYOR Sahip olduğu son teknolojiyle yeni ürün geliştirme konusunda iddialı olan Cakes&Bakes Üretim Tesisi’nde, 7 gün 24 saat yılın her günü kesintisiz üretime devam ediliyor. Özel reçete ve özel ambalaj ile her firmanın kendi konseptine uygun ürün servis edebilme becerisine sahip tesiste Ür_Ge ekibi tarafından yılda 2500 yeni reçete deneniyor. Bu reçetelerin 150 tanesi üretime alınıyor, maliyet, ambalaj, görünüm anlamında ihtiyaca yönelik hızlı çözümler yaratılıyor. Unlu mamul, pasta, ekmek, sandviç, sıcak ve soğuk yemek, salata ve lokum olmak üzere yedi ürün grubunda yaklaşık 1400 çeşit ürün üretiliyor, lokum dışındaki ürün gruplarında ayda 5 milyon adet üretim yapılıyor.
Türkiye’nin en büyük mutfağı olarak nitelendirilen Cakes&Bakes’in üretiminde oldukça iddialı olduğu ürünlerden biri de lokum. Ülkemizin geleneksel lezzetlerinden olan lokumu, en kaliteli ve aslına uygun şekilde tüketicilerle buluşturmak için “Loqum” markası Cakes&Bakes tarafından 2013’ün Ağustos ayında hayata geçirildi. Bugün günde 3 ton olmak üzere ayda 90 ton lokum üretilen Cakes&Bakes, Türkiye’nin lokum üretiminin yüzde 6’sını karşılıyor. ABD başta olmak üzere birçok ülkeye de lokum ihraç edilen Cakes&Bakes’de 37 çeşit lokum üretiliyor. Cakes&Bakes ürünleri Türkiye genelinde yaklaşık 3000 noktada tüketiciler ile buluşuyor. Ürün tedarik edilen toplam 128 markanın 75’i zincir mağazalardan oluşuyor. Cakes&Bakes ürünleri Türkiye dışında Amerika, Hollanda, İngiltere, Polonya, Almanya, Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Gürcistan, Tunus ve Makedonya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Cakes&Bakes 2011 yılında İngiltere Manchester’da düzenlenen Fab 2011 Uluslararası Havalimanları Yiyecek&İçecek Ödülleri’nde “En İyi Tedarikçi Firma Ödülü”ne layık görüldü.
Lezzet markalarÄą
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GĂœVEN
Ăœlkemiz MAKARNA SANAYİ’nin Yenilikçi MarkasÄą
A L L E B AR
İç ve DÄąĹ&#x; Pazarda SektĂśrĂźn Ă–ncĂźsĂź
Arbel A.Ĺž. CEO’su HĂźsey n Arslan (solda) Arbella Genel MĂźdĂźrĂź Abdulkad r KĂźlahçĹoÄ&#x;lu (saÄ&#x;da) YayÄąn YĂśnetmen m z M.Vasf Pakman’Ĺ Ăźret mler ve çalÄąĹ&#x;malarÄą le lg l b lg lend rd ler
Arbella Makarna’nÄąn Ăźreticisi Durum GÄąda San. Ve Tic. A.Ĺž , Arbel A.Ş’yi de bĂźnyesinde bulunduran AGT Food and Ä°ngredÄąents Grubu bĂźnyesinde yer almakta 2006 yÄąlÄąnda Mersin’de makarna tesisi kuran Ĺ&#x;irket, bir dĂźnya markasÄą olma yolunda hÄązla ilerlemekte. 2008 yÄąlÄąnda tĂźketicisi ile buluĹ&#x;an Arbella, makarna Ăźretim kapasitesi ve tesisleri ile Ăźretim ve ihracat potansiyeli açĹsÄąndan kÄąsa sĂźrede dĂźnyadaki ilk on bĂźyĂźk Ĺ&#x;irket içinde yer almÄąĹ&#x;.
Y
ayÄąn YĂśnetmenimiz M.Vasfi PAKMAN'Äąn Mersin'de ziyaret ettiÄ&#x;i ARBEL A.Ĺž tesislerinde yaptÄąÄ&#x;Äą çalÄąĹ&#x;malarÄąn ortaya koyduÄ&#x;u verilere gĂśre: 2011 yÄąlÄąnda yaptÄąÄ&#x;Äą ek tesis ve Ăźretim hatlarÄą yatÄąrÄąmÄąyla aynÄą çatÄą altÄąnda yÄąllÄąk 180 bin ton irmik ve 160 bin ton makarna Ăźretim kapasitesine ulaĹ&#x;an Arbella sektĂśr verilerine gĂśre iç pazarda ve ihracatta pazar payÄą anlamÄąnda ßçßncĂź sÄąrada yer alÄąyor. Ĺžirket Arbella markasÄą ile ilk ihracatÄą gerçekleĹ&#x;tirdiÄ&#x;i 2008 yÄąlÄąnda 15 Ăźlkeye 17 bin ton makarna ihraç ederken bugĂźn seksenden fazla Ăźlkeye 55 bin ton makarna ihraç ediyor. Milliyet LEZZET GAZETESÄ° YayÄąn YĂśnetmeni ve TĂźrkiye LEZZET HAREKETÄ° BaĹ&#x;kanÄą M.Vasfi PAKMAN'a tesisi gezdiren ve seksenden fazla Ăźlkeye ihracat gerçekleĹ&#x;tirdiklerini ifade eden Arbella Makarna Genel MĂźdĂźrĂź Abdulkadir KĂźlahçĹoÄ&#x;lu, Arbella markasÄąnÄąn dĂźnya Ăźlkelerinin tamamÄąna yakÄąnÄąnda tescil ettirildi-
Ä&#x;i bilgisini vermekte. 28 çeĹ&#x;it sade makarnanÄąn yanÄą sÄąra Arbella FamÄąly markasÄą ile çocuklu ailelere yĂśnelik makarna ve Arbella Plus markasÄą glĂźtensiz makarna, tam buÄ&#x;day makarnasÄą ve ßç renkli makarnalar Ăźrettiklerini sĂśyledi ve Ĺ&#x;u bilgileri verdi; ‘2008 yÄąlÄą Mart ayÄąnda makarnayÄą çocuklara sevdirmek adÄąna Warner Bros ile yaptÄąÄ&#x;ÄąmÄąz lisans anlaĹ&#x;masÄą çerçevesinde ‘Arbella Family’ markasÄą altÄąnda çizgi film karakterlerinden oluĹ&#x;an, vitamin ve mineral katkÄąlÄą ĂźrĂźn piyasaya sunduk. 2012 yÄąlÄąnda bu ĂźrĂźn grubuna çocuklu ailelere yĂśnelik okyanus, uzay ve futbol serilerini kattÄąk. Arbella Plus markasÄą ile tam buÄ&#x;day makarnasÄą, glĂźtensiz mÄąsÄąr makarnasÄą ve kurutulmuĹ&#x; ve ĂśÄ&#x;ĂźtĂźlmĂźĹ&#x; domates ve Äąspanak katkÄąlÄą saÄ&#x;lÄąklÄą ve eÄ&#x;lenceli ßç renkli makarnalarÄą tĂźketicilerle buluĹ&#x;turduk. Bu ĂźrĂźn grubumu-
za son olarak dĂźnyada bir ilk olma ĂśzelliÄ&#x;i taĹ&#x;Äąyan ĂźzĂźm çekirdekli makarnamÄązÄą kattÄąk. Bu ĂźrĂźn grubumuz saÄ&#x;lÄąklÄą, doÄ&#x;al ve yeni ĂźrĂźnlerin takipçisi makarna severlerin markasÄą oldu.’ Arbella’nÄąn tĂźketicisi ile buluĹ&#x;tuÄ&#x;u ilk gĂźnden itibaren sadece ĂźrĂźn çeĹ&#x;itliliÄ&#x;i deÄ&#x;il, ambalaj teknolojileri ve tĂźketici taleplerini de yakÄąndan takip eden bir marka olduÄ&#x;unu belirten ve aynÄą zamanda TMSD / TĂźrkiye Makarna Sanayicileri DerneÄ&#x;i Y.K.BaĹ&#x;kanÄą olan KĂźlahçĹoÄ&#x;lu sĂśzlerini: "Oturan paket ve karton ambalajlarÄąn ardÄąndan TĂźrkiye’nin ilk aç – kapa spagetti paketlerini Ăźrettik. TĂźketicilerin açĹlan spagetti ambalajlarÄąnda kullanÄąmdan sonra içinde kalan ĂźrĂźnĂź saklamayla ilgili sÄąkÄąntÄąlarÄą olduÄ&#x;unu tespit ettik. Bu nedenle TĂźrkiye’nin ilk ve tek aç-kapa spagetti paketini yaptÄąk. Bu paketi açan tĂźketici yeteri kadar porsiyonu paketten aldÄąktan sonra aç-kapa ĂśzelliÄ&#x;i ile paketi kolaylÄąkla kapatabiliyor ve
içindeki ĂźrĂźnĂź orijinal ambalajÄą içinde saklayabiliyor. Bu sayede, makarnalar tazeliÄ&#x;ini koruyor ve saklarken etrafa saçĹlmÄąyor. Bu ĂźrĂźnĂźmĂźzĂźn ardÄąndan tĂźketicimiz için yepyeni bir ĂźrĂźn sunduk. Porsiyonluk olarak paketlenmiĹ&#x; spagetti makarnalar. Bir paketin içinde 4 ayrÄą porsiyonluk olarak hazÄąrlanmÄąĹ&#x; spagettiler Ăśzellikle kßçßk aileler ve cafeler için tasarlandÄą. Ă–nĂźmĂźzdeki 5 yÄąllÄąk sĂźreçte hedefimiz Ăźlke çeĹ&#x;itliliÄ&#x;imizi arttÄąrarak lider olabilmek, tĂźketici tercihlerinin sĂźrekli deÄ&#x;iĹ&#x;tiÄ&#x;i bir dĂźnyada bunlarÄą takip etmek ve ĂźrĂźnlerimizi buna gĂśre geliĹ&#x;tirmek, yeni ĂźrĂźnlerle bu tercihlere cevap verebilmektir." diyerek tamamladÄą.
Arbel A.Ĺž 1980 yÄąlÄąnda Mersin’de kuruldu. BĂźyĂźmenin ilk Ĺ&#x;artÄąnÄąn kendi sistemini kurmaktan geçtiÄ&#x;i bilinciyle Mersin’in ilk mercimek, bulgur ve makarna tesisini kuran Arbel Grubu 2001 yÄąlÄąnda ilk yurtdÄąĹ&#x;Äą yatÄąrÄąmÄąnÄą Kanada’da mercimek tesisi kurarak gerçekleĹ&#x;tirdi. 2007 yÄąlÄąnda Kanada’da 6 tesise ulaĹ&#x;an grup Avustralya ve Amerika’da yatÄąrÄąm kararÄą alÄąnca gerekli finansmanÄą elde edebilmek için o yÄąl Toronto Menkul KÄąymetler BorsasÄąnda halka açĹldÄą. Kanada, Amerika ve Avustralya’daki Ĺ&#x;irketleri Alliance Grain Traders adÄą altÄąnda toplayan Ĺ&#x;irket 2009 yÄąlÄąnda TĂźrkiye’deki Ĺ&#x;irketleri de bu çatÄą altÄąna aldÄą. 2014 yÄąlÄąnda AGT Food And Ä°ngredients olarak isim deÄ&#x;iĹ&#x;tiren Ĺ&#x;irketin Kanada, Amerika, Avustralya, Ä°ngiltere, Çin ve GĂźney Afrika’da tesisleri, Hollanda, Hindistan ve Rusya’da ticaret ofisleri bulunmakta. DĂźnya genelinde yatÄąrÄąmlarÄąnÄą dinamik, bĂźyĂźyen Ăźretim ve tĂźketim bĂślgelerinde gerçekleĹ&#x;tiren grup menĹ&#x;ei ve Ăźlke çeĹ&#x;itliliÄ&#x;ine Ăśnem vermekte. Ä°ngiltere’den Çin’e, Suriye’den Japonya’ya, Rusya’dan Kanada’ya dĂźnyanÄąn dĂśrt bir tarafÄąna ĂźrĂźn ihraç eden Grup Ĺ&#x;irketleri dĂźnyada piyasa yapÄącÄąsÄą konumunda. YĂźzden fazla Ăźlkeye bakliyat ve makarna ihracatÄą gerçekleĹ&#x;tiren grup dĂźnya mercimek ihracatÄąnÄąn yĂźzde 35’ini tek baĹ&#x;Äąna yapmakta.
lezzetleri
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet rehberi
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
İSTANBUL’UN BİRBİRİNDEN DEĞERLİ
Başyazı
Özlem MEKİK
ozlemmekik@lezzetgazetesi.com
DOĞAYA TESLİM OLUN...
B
ugün sizlere, katıldığım özel bir şenlikten bahsetmek istedim köşe yazımda. Bu şölenli şenlik; Kastamonu’da gerçekleşti. Evliyalar Şehri olarak anılan ve Anadolu’nun bilinen en seki şehirlerinden biri olma özelliği taşıyan Kastamonu, Antik çağ ve Osmanlı – İslam dünyasına dair pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Merkezinde bulunan çeşmeden su içildiğinde, yedi kere daha ziyaret edileceğine inanılan Kastamonu, Daday ilçesinde 29 – 30 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen “İksir Hasat Şenliği” sahne oldu ve ben de bu şenliğe davetliydim. Şenlik detaylarına geçmeden önce, Kastamonu’dan bahsetmek istiyorum. Kastamonu; Osmanlı, Selçuklu, Bizans imparatorluklarının yanısıra, beylikler döneminin de önemli merkezlerinden birisi olarak, 7 bin yıllık tarihe sahip bir kent. Gelelim İksir Hasat Şenlikleri’ne. İksir Resort Town ve Daday Belediyesi işbirliği ile düzenlenen Hasat Şenlikleri, doğadan toplanan, sebze ve meyvelerle yapılan kış hazırlıkları ve pekmezler kaynatılarak, turşular kurularak, tarhanalar yapılarak başladı. Kastamonu’daki İksir Resort Town, Matematik Öğretmeni İksir Sema Aydın’ın, doğduğu topraklara dönüşünün hikayesi olan İksir Resort Town, hem geçmişe yapılan bir yolculuk, hem de bir girişimcilik macerası. Babasının memuriyetinden dolayı Daday’dan uzak bir yaşam süren İksir Hanım, doğduğu yerle bağını yaşamı boyunca hiç koparmadı ve iki kızının da desteğiyle birlikte, 1926 yılında inşaa edilmiş tarihi bir konağı restore ederek, çocukluk hayallerini gerçeğe dönüştürme ve doğduğu yere vefasını ödeme imkanı bulmuş ve İksir Hanım’ın, Kastamonu’nun bereketli toprakları ve eşsiz doğasının tam ortasında konumlandırdığı Tatil ve Yaşam Kasabası İksir Resort Town’a dönüşmüş. Gelelim, uzmanlık alanıma… Kastamonu, mutfak kültüründe, 850 yemeğin bulunduğu çok zengin bir mutfak. İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası da, menüsünde; kızılcık tarhanası çorbası, banduma, ekşili pilav, üryani eriği hoşafı, yeşil mercimekli erişte çorbası, müsellim sarma, tepsi mantısı, kaşık helvası, Ecevit çorbası, Güveç, bulgur pilavı, patates tatlısı, geleneksel simit tiridi gibi yöresel lezzetlere yer veriyor. Eğer giderseniz bu lezzetleri denemenizi tavsiye ediyorum, hatta, reçeller, marmelat, pekmezler, Daday tereyağı ve kül çöreğinin aralarında bulunduğu doğal kahvaltıyı yaparak güne başlayın derim. Ben ilk kez İksir Hasat Şenlikleri daveti üzerine gitmiş olsam da, siz bir davet beklemeden, küçükte olsa bir tatil programı yapın ve mutlaka Kastamonu’yu ziyaret edin. Doğa ile iç içe, huzur dolu anlar o kadar yenileyici ki; kendinize geliyorsunuz. İksir Resort Town’da konaklarsanız, atv turları, bisiklet ile şehir gezileri, doğa yürüyüşleri, havuz, tenis, voleybol, yöresel el sanatları etkinlikleri, rehberli şehir ve doğa gezintileri, atlı safariler, binicilik dersleri gibi 50’nin üzerinde aktivite yapabilme şansınız var. Ekim sonu ve Kasım ayının ilk günleri, tam da Kanlıca mantarı yeme zamanı. Kanlıca mantarını tanıma, toplama, közde pişirme şenlikleri, İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nda, Ekim sonu ve Kasım ayında düzenleniyor. Mikolog (mantarbilimci) Jilber Barutçiyan’ın katılımıyla yapılacak workshop eşliğinde; gündüz ormanda kanlıca mantarı, teltel mantarı, Borazan mantarı gibi mantar türlerini tanıma ve toplama etkinliği gerçekleştirilirken, akşam yemeğinde katılımcıların topladıkları mantarlardan, İksir Resort Town’un mutfağı tarafından hazırlanacak mantar yemekleri tadılıyor. Bu harika aktivite oldukça çekici diye düşünüyorum. Doğa, yeşilin her tonu, bol oksijen, taze malzemelerle hazırlanmış lezzetli yöresel yiyecekler, samimi Kastamonu halkı… Ben çok etkilendim. Ve çok keyif aldım. Sizlerde bu tadı alın diyorum. Şehirden kaçın, doğaya teslim edin kendinizi, yenilenin.
Özlem Mekik’le Ayın Trendleri Trend Kahvaltı: Lokma Trend Kebap: Develi Trend Dünya Mutfağı: Filett Dining Trend Balık: Fish Club Trend Köfte: Köfteci İrfan Trend Uzakdoğu: Dragon Trend Yöresel: Hatay Medeniyetler Sofrası Trend Bar: Duble Meze Bar Trend Steakhous: Gürkan Şef
ÖZEL LEZZETLERİ BOĞAZ’IN İNCİSİ “FİSH CLUB”
LEZZETİYLE GÜLÜMSETEN MEKAN
NEFESLERİ KESEN MEKAN
HUXO’N dum, ama, sürekli seyahatlerim olduğundan vakit bulup, gidememiştim. Bahçeşehir Ak Batı’da bulunan mekan, ben ziyaret edene kadar, Bağdat caddesinde bir şube açmış. Sahipleri çok tatlı bir çift. Kadın elinin değdiğini ilk girişte belli ediyor Huxo. Asıl mesleği mimarlık olan Fulya Ağaoğlu restorancılık sektöründe güler yüzlü işletmeciliğin ne demek olduğunu anlatabilecek en iyi örneklerden. Huxo’nun her iki şubesinde de en önemli detayı tasarımının da lezzetleri kadar şık olması. Ali Türker’in imzasını taşıyan modern çizgilere sahip mekan. Huxo’nun mutfağından çıkan muhteşem lezzetlere gelince tabii ki çok yoğun bir tadım yaptım . Ama beni bilirsiniz ağız tadımda kalan lezzetler benim için çok değerli. Tadını hala damağımda hissettiğim ve lokumu enfesti. Kaburga risotto yatağında servis ediliyor, kıvamı tam yerinde. Pizzaları ise, Napoli’yi aratmayacak cinsten, odun ateşinde pişiyor. Bu ziyafetin üzerine, ben çilekli Amerikan pastayı ve profiterol tercih ettim, .Lezzetiyle gülümseten mekanı ister Bağdat Caddesi, ister Akbatı olsun hiç fark etmez, Huxo’yu es geçmeyin diyorum.
BALIK mevsimi gelmişken, sizlerle yepyeni birmevsimi gelmişken, sizlerle yepyeni bir balıkçıyı tanıştırmak istiyorum. Sortie’nin içinde açılan Fish Club. Erol ve Varol Kaynar imzasını taşıyor. Dekorasyonu çok şık, deneyimli ellerden çıktığı belli. Manzara zaten sözün bittiği nokta. Ekip güler yüzlü ve çok profesyonel. İşlerine hakim, sipariş esnasında hiç yorulmuyorsunuz, tavsiye ve önerileri çok isabetli. Fish Club’ın mutfağının başında ünlü şef Memik Kocuk var. Balık öncesinde, enfes mezelerle başlıyor ziyafet, hem gözlere hem de damaklara şenlik. Mezelerin hepsi birbirinden lezzetli
hangisini yazmalı, bilemiyorum, ama, olmazsa olmazların başında, adıyla da tadıyla da ilginç olan “gözü yaşlı Eleni” geliyor. Bunun dışında, “semizotu turşusu” “nar ekşili ısırgan otu”, “baklalı çanak enginar”, “köz enginar”, “avokado soslu dört peynirli Girit ezmesi”, “cibes”, “bademli zaho” ve “enginar ezmesi”ni tatmadan geçmeyin, benden söylemesi. Ama mezelerle doyurmayın kendinizi, çünkü, mekanın menüsünde daha birbirinden özel tatlar yer alıyor. Meze şöleninin ardından, başlayan ara sıcak servisi esnasında önce kokusuyla doyuyorsunuz. Ara sıcaklardan, patlıcanlı
“FILETT DİNİNG”
. . . A D N A K E M
GEÇENLERDE yıvanç Kulja Ortaköy’de Filett Dining’ de aldım soluğu. Ekip, inanılmaz donanımlı, öncelikle bunu paylaşmak isterim. Dünya mutfağı üzerine hiçte hafife alınmayacak bir vizyonları var. Kıvanç Kulja bugüne dek gördüğüm belki de en pozitif, en hevesli, gustosu olan işletmecilerden biri. Menü ağırlıklı olarak et, ama etin en kıymetli, en yumuşak yeri olarak adlandırdığımız bonfile kısmından hazırlanmış. Hayvanlar; kesilme aşamasından mutfağa, oradan da tabağınıza gelene dek özel bir soğuk tedarik zinciri ile korunuyor, bu yüzden içinize sinerek tüketebiliyorsunuz. Alkolsüz bir restoran Filett Dining ama, inanılmaz le-
ziz ve ev yapımı limonataları, çeşit çeşit gazozuyla içecek barına sahip. O kadar çok favori lezzetim var ki, hangisinden başlasam bilemedim. İlk olarak ev yapımı kremalı mantar çorbası ile başlamanızı öneririm. Cafe De Paris ve Filet Mignon’dan denemek istedim. Uzun zamandır bu kadar lezzetli bir Cafe De Paris yememiştim. Fillet Mignon çok başarılı, mantar ve ıspanağın krema ile buluşmasında doz, kıvam çok yerindeydi. Bu arada mekanın makarna ve burgerleri de müthiş. Son noktayı beyaz çikolatalı profiterolle koydum. Mutlaka gidin ve tadın diyorum. Aksi takdirde bu kadar sizi nefesleri kesen mekanı ve lezzetleri kaçırırsınız.
TÜYAP Palas Otel, konforlu odalarıyla, 28 toplantı salonuna sahip, yiyecek ve içecek alanında ise, pek çok ödüle sahip, Aşçılar Milli Takımı Kaptanı olan Yiyecek ve İçecek Direktörü Erdem Dirbali yönetimindeki ekibi ile harikalar yaratıyor. Otel Tüyap Fuar Merkezi içinde yer alıyor ve her gün yüzlerce yerli ve yabancı konuğa ev sahipliği yapıyor. Odaları çok ferah
ve oteli genel tasarımı ve mimarisi de oldukça modern, bir o kadar da etkileyici. Tabii ben uzmanlık alanım olan mutfağa değineceğim. Defne restoranda sunulan açık büfe kahvaltı çok zengin. Outletler, farklı konseptlerle hizmet veriyor. Ala Carte restoran lobby katında bulunan Mimoza, menüsü ile oldukça etkileyici, keza sunumları ile de öyle. Bunda muhakkak
KANDİLLİ’DE HUZUR DURAĞI...
Trend Patisserie: Sihirli Spatula Trend Şef: Erdem Dirbali Trend Café: Huxo Bar Mutfak
Trend Yemek blog: www.tadimtuzum.com Trend Lezzet blog: www.gezmelerdeyim.com Trend Ankara blog : www.goncagocmen.blogspot.com
Trend Antalya blog : www.mutfakfelsefem.com Trend İzmir blog : www.lokumpilavi.blogspot.com Trend Bursa blog : www.dilekkmutfakta.blogspot.com.tr
KURU fasulye pilav ikilisi hiç şüphesiz en geleneksel ve tabii en sevilen Türk mutfağı lezzetlerinin başında geliyor. Kuru fasulyeyi hakkıyla yapabilen sayılı nokta var, bunlardan biri de Ümraniye’deki Tepezade kuru fasulye. Ben de bir kuru fasulye sever olarak, tabii ki mekanı ziyaret ettim. Seyit Ali İlgin ve ekibinin sıcacık karşılamasının ardından, mutfağa girip, ev tadıyla pişen kuru fasulye hakkında bilgi aldım. Tattığım lezzetlere gelince, tereyağlı mercimek çorbasını tadarak başladım. Çorbanın ardından kara lahana sarması ile devam ettim, çok ama çok lezzetliydi, Çayeli kuru fasulyeye yer ayırmak için çok fazla yemedim, aklımda kalmadı değil. Tereyağlı pilav ve yine tereyağlı Çayeli fasulyesi ile devam ettim, yedikçe yemek istiyorsunuz baştan uyarayım. Tatlı olarak tabii ki Hamsi köy sütlacı tercih ettim. Tamamı ile muhteşem bir ziyafetti. Bu ziyafet için Tepezade en doğru alternatif diyebilirim.
LEZZETİ DOKUNUŞLARDA GİZLİ...
Trend Otel: Tüyap Palas Otel
Trend Life Style blog : www.rahatyazar.com
FAK – BAR HUXOUNMUT adını çoktandır duyuyor-
BU LEZZET İKİLİSİ
Trend Türk: Mihri Restoran
Trend Manzara: Kandilli Ihlamur Kafe
Rum böreği, yatırma peynir ve tajinde vongole (şarap soslu ve ya da normal) çok başarılı. Salatalardan ise çorutik favorim oldu. Muhteşem. Balığa gelince mevsimine göre gelen günlük balıklardan, damağınıza uygun olan her balığı gönül rahatlığı ile tercih edebilirsiniz. Şef Memik Koçuk ve ekibi mutfakta harikalar yaratıyor. Tatlı bir final yapmak gerek bu ziyafetin üzerine diyerek, Girit baklava ve karadutlu sakızlı muhallebi tercih ettim. Enfesti. Ama aklım sıcak irmik helvasında da kaldı, siz gittiğinizde mutlaka tadına bakın. Bu balıklar, bu mezeler kaçmaz diyorum ve Fish Club’ı şiddetle tavsiye ediyorum.
BEN Kandilli’yi çok severim, bana hep huzur veren bir lokasyon olmuştur. İşte yine bir Kandilli ziyaretimde keşfettim, Kandilli Ihlamur Kafe’yi. Mekanın sahibi Alican Koç aileden işletmeci. Henüz çok genç olmasına rağmen, işe çok hakim ve dolu biri. Kırmızı beyaz pötikareli masa örtüleri, tahta masa ve sandalyeleri ile sıcacık, sevimli bir lezzet durağı burası. İçeri girer girmez bu huzur bütün bedeninizi kaplıyor. Kandil-
li İskelesi’nin hemen yanında, ıhlamur ağaçlarının altında olan kafe, manzarası ile de büyüleyici.Menüsü çok zengin ve fiyat olarak ta oldukça makul. İsterseniz bir hafta sonu kaçamağı yapıp, kahvaltınızı yapabilirsiniz. İçinde menemen, sahanda yumurta ve sınırsız çayın dahil olduğu serpme kahvaltı 35 tl. ve inanılmaz keyifli. 02.00’ye kadar hizmet veriyor olması da avantaj. Kandilli’den huzur almaya en kısa zamanda gidin derim.
şef Erdem Dirbali’nin etkisi büyük. Her lokmada, her sunumda özeni hissedebiliyorsunuz. Tüyap Palas Oteli, her açıdan rahatlıkla tavsiye ediyorum. Yurtiçi veya yurtdışından gelen misafirleriniz ve kendi konaklamalarınız için tercih edebilirsiniz. Tabii ki milli şef Erdem Dirbali lezzetlerini gizli dokunuşlarını tatmadan otel’den ayrılmayın derim.
FREŞA FRESHER ŞİMDİ KUTUDA! KIPIRDATAN, fıkırdatan vitamin deposu Freşa Freşher Limon ve Çilek çeşitleri şimdi kutuda sunuluyor. Maden suyunun doğal vitaminlerini meyve aromaları ile bir araya getirip tüketiciye sunan Freşa, Fresher serisi ile hem kıpırdatıyor hem fıkırdatıyor! Doğal maden suyundan üretilen Fresher, gazlı içecek alışkanlıklarınızı “sağlık” vaadi ile değiştiriyor. Doğal maden suyu ve her çeşitte %4 oranında kendi meyvesinden elde edilen meyve suyu bulunuyor. Birbirinden lezzetli meyve aromaları ve doğal zengin mineralli yapısı ile sağlıklı bir lezzet sunan Fresher; Elma, Armut, Nar, Mandalina, Kayısı, Çilek, Mandalina ve Limon çeşitleri ile tüketicinin beğenisine sunuyor.
İSTANBUL’UN SULTANLARA LAYIK SOFRASI
MİHRİ RESTORAN SİZLERİ yine nefis bir lezzet durağı ile tanıştıracağım. Davet benim yıllarımın dostu Ebru Taş ve değerli milli şef Mithat Yalçınkaya aracılığıyla yapılınca işimi gücümü bırakıp, metini duyduğum Mihri Restorana rotamı çevirdim. Belki de, siz çoktan keşfetmişsinizdir, sözüm henüz keşfetmemiş olan lezzet dostlarıma. Mihri Restoran, Ayasofya Hürrem Sultan Hamamının bahçesinde hizmet veriyor. Çok etkileyici bir ambiyansa sahip. Bir zamanlar hamamın ateşinin yandığı Külhan bölümüne konumlandırılmış Türk ve Akdeniz Mutfağının en seçkin örneklerini tarihle iç içe, yüzyıllık ağaçların gölgesinde muhteşem Ayasofya’ya bakarak tatma fırsatı sunuyor. Yemeklere kendine özgü dokunuşları ve sunumlarıyla ayrı bir lezzet katma konusunda gayet başarılı olan şef Bayram Yılmaz’ın lezzetleri damak tadına önem verenlerin uğrak lezzet noktası olmalı diye düşünüyorum. Zaten mekânın sloganı da “sultanlara layık sofra”. Bu iddialı sloganın hakkini da kat kat veriyorlar. Menü çok zengin, benim favorilerim vişneli yaprak sarma, içli köfte ve patlıcanlı tarator ve tas fırından çıkan sıcacık pideler ve lahmacun damakta nefis bir tat bırakıyor. Yurdumuzun en özel lezzetlerinden keşkek bakır kazanda pişiriliyor, keşkek üzerine konan ligime ligime dağılan tandır ise, buharda kavanoz içinde pişiriliyor. Diyeceğim o ki, Mihri Restoranın lezzetlerinden kendinizi mahrum etmeyin.
MEDENİYETİN BEŞİĞİNDEN ORGANİK LEZZETLER...
HATAY MEDENİYETLER
SOFRASI
HATAY, Akdeniz’in masmavi sularından doğmuş bir lezzet durağı. Türk, Suriye ve Lübnan mutfaklarından izler taşıyan mutfak . Hatay Medeniyetler sofrası Hatay mutfağını en iyi şekilde sergileyen mutfak diyebilirim size. Sahibi ise, genç, başarılı, Burak Özdemir işini gerçekten çok iyi yapan bir işletmeci. Hatay Medeniyetler sofrası Taksim, Aksaray, Etiler ve son olarak hizmette açılan Bakırköy’de hizmet veriyor. Hatay medeniyetler sofrası spesiyalleri arasında, Saç oruğu, sembusek, biberli ekmek tuzda tavuk, testi kebabı , Hatay Medeniyetler Tava, humusiye çorbası, ekşi aşı özellikle benim Hatay Medeniyetlere her gittiğimde vazgeçemeyeceğim lezzetlerden. İlk olarak 2004 yılında İstanbullular ile buluşan Hatay Medeniyetler Sofrasının en büyük özelliği tüm kullandığı malzemelerin organik ve tamamen lezzet beşiği Hatay’dan getiriliyor olması. Salça’nın, peynirin, bulgur’un medeniyet şehri Hatay’dan geldiğini lezzetine doyamayarak farkına varacaksınız. Hatay lezzetlerini tatmak için Hatay’a gitmenize gerek yok. İstanbul’un dört semtinde de bu lezzetleri tadabilirsiniz.
Lezzet yolu
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
7 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
İETT’nin ORGANİK HATLARI
Tolga ATALAY tolgaatalay@lezzetgazetesi.com
GASTRONOMİ’de yeni ufuklar !
A Ğ O D E V T E Z LEZ R O Y U R U T Ş U L U B E L İ İ
ETT’nin “Organik Hatları” Doğa aşığı lezzetseverlere yepyeni bir hizmet sunuyor. Her gün, İstanbul’un 10 ilçesinin 100 köyüne götürüyor! Bu yaz tatil yapamadınız mı? Vakit mi bulamadınız? Gidecek bir köyünüz bile yok mu? İETT’nin köy hatları İstanbul’un içinde köy hayatını yaşamanız ve bir hafta sonu tatilinde kendinize zaman ayırmanız için hazır… Eylül ayı ile birlikte sebze ve meyvelerin köylerde hasat zamanı da başladı. Organik beslenmenin oldukça revaçta olduğu son yıllarda İstanbul’un köylerinde dalından sebze ve meyve yemek, köy yumurtası ve taze süt satın almak mümkün. Köylülerin kendi doğal ürünlerini satın alabileceğiniz köylerde bir hafta sonu geçirmek için özel aracınızın olmasına da gerek yok üstelik. İETT’nin köy hatları ile bu köylere giderek ailenizle birlikte keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
3O YILLIK , DENEYİM E KALİTE V LA Y U S O T S U G
“TAVUĞU SADECE SOFRADA GÖREN ÇOCUKLAR İÇİN” Organik ürünler yetiştiren köylülerden biri de Beykoz Çavuşbaşı’nda yaşayan Ramazan Öztürk. Ramazan Bey Rizeli… 1953’de babası İstanbul’a yerleşmiş ve kendisi burada doğmuş. 26 yıldır sebze meyve yetiştiren Ramazan Bey 2 yıldır da yumurta satıyor. Hayatında hiç canlı tavuk görmemiş çocukları ailelerinin buraya getirdiğini de sözlerine ekliyor. Yaz kış organik ürünler yetiştiren ve satan Öztürk asla yapay gübre kullanmadığını ve İstanbullunun bu ürünlere oldukça rağbet ettiğini söylüyor. Özel müşterilerinin olduğunu vurgulayan Öztürk özellikle hafta sonları müşteri sayısının 2 yüzü bulduğunu belirtiyor. Ürünleri tarlalardan müşterilerin kendisinin topladığını ve topladıklarını satın aldıklarını dile getiren Öztürk’ün bal kovanları da bulunuyor.
“TAZE VE KATKISIZ SÜT İÇİN GELİYORLAR” Beykoz’daki bir diğer köylü üretici de Ayşe Uzun. Süt üreticiliği yapan Uzun’un da özel müşterileri var ve günlük olarak satışlarını yapıyor. Ayşe Hanım İstanbul’da hem şehir hem de köy hayatını yaşamanın oldukça renkli olduğunu söylüyor ama tercihi doğal yaşamdan yana. “İstanbullulara da en azından ürünlerimle bunu yaşatmaya çalışıyorum, onlar buraya taze ve katkısız süt için geliyor” diyor. İneklerini sabah ve akşam sağdığını söyleyen Ayşe Hanım Pazar günleri kurulan ve köylü kadınların satış yaptığı köy pazarında da ürünlerini satıyor. Ucuz, konforlu ve güvenli İETT Otobüsleriyle, İstanbul’dan ayrılmadan doğanın içinde bir gün için: Arnavutköy, Başakşehir, Beykoz, Çatalca, Çekmeköy, Eyüp, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri ve Şile’nin 100 köyü siz “ Doğa aşığı lezzetseverleri” bekliyor.
GEZİ İSTANBUL Taksim ve Göktürk’de şık ve farklı 2 yepyeni Brasserie ile hizmette
Sekiz aylık detaylı bir çalışma sonucunda Mimar M. Hakan Kıran’ın özel tasarımıyla yenilenen Gezi İstanbul, tüm ürünlerinde %100 doğal, %100 katkısız, %100 taze, %100 el yapımı felsefesini benimsedi ve Garlic Restaurant & Bar’ı da bünyesine katarak geçtiğimiz Mayıs ayında yeniden hizmet vermeye başladı.
İ
lk olarak 1987 yılında İstanbullulara hizmet vermeye başlayan Patisserie Gezi, yeme-içme kültürüyle ilgili İstanbulluların iyi bildiği bir marka. Uzun yıllar boyunca Avusturya pastaları, Belçika’dan ithal edilen en iyi kuvertürlerle üretilmiş %100 el imalatı çikolataları, Fransız ve Türk geleneksel hamur işlerinin en lezzetli örneklerini üretmesiyle ünlendi. 2001 yılında İçmimar Tülin Kıran ve Y. Mimar M. Hakan Kıran’ın devraldığı Gezi İstanbul, 2014 yazında misafirlerine yenilenmiş bir mekanda ve yüksek standartlarda hizmet sunabilmek için yeniden yapılanma sürecine girdi. Mayıs ayında yeni konsepti ile kapılarını açan Gezi İstanbul Taksim’in ardından Gezi İstanbul Göktürk de aynı konseptte hizmete açıldı. Haftanın 7 günü her sabah 08.00’de servise başlayan Gezi İstanbul Brasserie Göktürk şubesinde, hafta sonları zengin kahvaltı menüsü seçenekleri de bulunuyor.
Yılların deneyiminin brasserie konseptiyle harmanlandığı Taksim Gezi İstanbul Brasserie’de yiyecekler sipariş alındıktan sonra doğal, katkısız, taze, kaliteli, el yapımı malzemeler kullanılarak hazırlanıyor. Ekmekler özel harman un ve ekşi maya kullanılarak odun fırınında pişirilirken, sebze ve meyvelerin çoğu Trakya’daki kendi bahçesinde doğal şartlarda yetiştiriliyor. Yüksek standartlarıyla yeme-içme sektörüne sıra dışı bir bakış açısı getiren Gezi İstanbul, tüm marka ve ürünleriyle müşterilerine kalite garantisi veriyor. Mekanın 12 yıldır işletmeciliğini sürdüren Aynur Kıran, başarı sırlarını gazetemize açıkladı: " Benimsediğimiz kalite anlayışını ve felsefemizi, bünyemizde yarattığımız ve yaratacağımız diğer yeni markalarda da sürdürme prensibini ilke ediniyoruz. Gezi İstanbul olarak, yeme-içme sektöründe, yılların
deneyimini ve yenilikçi vizyonumuzla öne çıkarmayı hedefliyoruz." dedi Gezi İstanbul altında Brasserie, Chocolaterie, Coffee Shop, Patisserie, Garlic Restaurant& Bar ve Catering birimleri bulunuyor. Gezi İstanbul efsaneleşelen poğaça, croissant, pasta ve çikolatalarının yanı sıra kendi özel kahve harmanı ve farklı beklentileri karşılamak üzere tasarlanan kafe, restaurant ve barı da gönülleri fethetmeye hazırlanıyor. Gezi İstanbul, yeni konseptleriyle; Taksim ve Göktürk şubelerinde doğumgünü, iş yemeği büyük iş toplantıları ve özellikle basın kuruluşlarının genel yayın yönetimi toplantıları için sıkça tercih ediliyor.
K
onular birikti, ne yazacağımı şaşırdım. Bir yandan İstanbul coffee festival, diğer yandan Brandseers Danışmanlığın sunduğu mükemmel forum, Torro Grill’in Türkiye’ye geleceği söylentileri, Köln Anuga Fuarı derken çarşı karıştı. Sonuç olarak Brandseers’in FOOD & DRINK FUTURES başlığında sunduğu, 7 Ekim’de tam gün olarak gerçekleşen bu forumu anlatmayı uygun buldum. The Future Laboratory ismindeki Londra’lı firma ile İstanbul’lu Brandseers firmasının ortaklaşa hazırladığı, maximum 100 kişi katılımlı, yeme içmede dünya trendleri ve Türkiye tahminlerinin konu alındığı mükemmel bir forum oldu. Vizyon tazeleme, eğer doğru vizyonda isek bir çapraz kontrol ve öz güven yenileme yönünden kaçınılmaz ve inanılmazdı. Gördüğüm kadarıyla bu foruma katılma fırsatını kaçıran çok olmuş. Biz ülke olarak bu sektörde işin çok başındayız ve hemen sonuna ulaşmak istiyoruz. Kimle konuşsam yeme içmeden bahsediyor, herkes son gittiği tatilde gördüklerini uygulamak istiyor, ‘ben Milano’da bir pizzacı gördüm şöyleydi böyleydi’ diyor; ee ne oldu? Senin ülkene The Future Laboratory gibi bir değer geliyor, senin ülkenin Brandseers gibi bir değeri ile el ele veriyor ve sana şahane konsantre bir gün hazırlıyor ve sen hala son tatildeki pizzacıdasın, olmaz. 2010 ile 2015 yılları arasında Türkiye’de yaşanan yeme içme hamlesi sonrasında bugün bu forumda 1500 ve üzeri katılımcı beklerdim. Tabii ki Brandseers “biz bu forumu daha az ve öz insana sunmak istedik” diyebilir ama hakkı yok. Türk firma olarak umarım bu imkanı, bu at gözlüğü atma hamlesini, bu yoğun meslek oksijeni depolama fırsatını tüm sektöre sunar. Herkes biletini alır, gününü ayırır ve aynı dili konuşmaya başlarız. Bakın aslında benim danışmanlık firmam adına şu anki ortamdan mutluluk duymam gerekir. Her gün 3-5 kişi arıyor, son tatilini anlatıp onu bunu istiyor. 2016 yılına kadar yeni iş alamıyoruz. Ama sektörel doğruları savunmadığımız sürece bu bereket kısa sürede bitecektir. Bu kadar doğru bir forum tüm sektöre sunulmalı ve faydalandırılmalı. Forum başlıklarında küresel hacimler nedir, Türkiye hacimleri nedir gibi önemli konular mevcut. Bu forumda: Dört farklı nesilin tüketim psikolojisi (Millenials : 1980-1995 / Generation X : 1965-1984 / Generation Jones : 1954-1965 / Flat-Agers : 1946-1964) ve bunlara hitap eden konsept tarzları anlatıldı. Asya kıtası iştahının küresel hacmi yükselteceği, insanların sağlıklı beslenme konusunda yoğunlaşan beslenme trendleri, küresel markaların aldıkları stratejik kararlar, teknoloji çağı sayesinde butikleşme sürecinin başlaması, Türkiye için ise Anadolu mutfağının modern sentezleşmesinin doğru olduğu gibi önemli başlıklar yer aldı. Bu Anadolu sentezlemesini çok iyi yapan değerli meslektaşım Kemal Demirasal’ı orada gördüm. Ayrıca Changa’nın sahibi Tarık Bayazıt çok güzel bir konuşma yaptı. Tarık Bey bu ağacın dalı değil, köklerindendir. Metro Market Grubu yetkilileri bir çok şeyi anlattılar: ‘köy demek iyi demek değil, iyi köy ürünü var kötü köy ürünü var, şehirleşme ve köklere dönme sendromları sonucu her tezek kokan veya kırsalda üretilen iyidir anlamına gelmiyor’ gibi konularda katılımcıları aydınlattılar. Sunumlar, içecek trendleri ve daha bir çok konu bizlere sunuldu. Umarım gelecek yıl daha çok kişiye sunulur. Bu sektördeki dostlar veya girmek isteyenler, lütfen bazı adımları atmadan bu tip forumları kaçırmayın, hatta bir tanesini değil birçoğunu kaçırmayın. Şimdiden Brandseers’a gelecek yıl için ulaşın ve rezervasyon yaptırın. Bu arada forumda bizlere süper foodlar sunan Food Project’e buradan teşekkür etmek istiyorum. Küresel gustoda sundukları enteresan lezzetler ile bir Türk olarak gurur duydum. Bu kadar tadında ve dozunda bir büfede sundukları sıra dışı kahvaltı öğle yemeği çok başarılıydı. Özellikle carbon limonatası beni diriltti, üstelik çok lezzetliydi.
5
6
Project1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
12/27/13
10:33 AM
Lezzet peşinde
Page 1
www.milliyet.com.tr
Çok Çok tThai Yolculuğu BASINDA GÜVEN
Dr. Burak KÖSEOĞLU
burakkoseoglu@lezzetgazetesi.com
Uzakdoğu’da Lezze
Kapıyı çalan kim...?
D
,evlerde sağladığı tasarrufu, yeme-içme sektörüne taşıdı GROHE Blue®, 1.5 litrelik 400 şişenin atık olarak çöpe gitmesini engelliyor. GROHE’in yenilikçi yaklaşımının son örneği olan GROHE Blue®, biri filtrelenmiş, diğeri filtrelenmemiş su için iki ayrı iç su yoluna sahip ve ürünün filtre kartuşu 600 litreye kadar suyu arıtarak ağır metaller, kireç veya klor tadı olmayan arıtılmış, tazeleyici bir tat deneyimine dönüştürüyor. 600 litre suyu arıtabilen tek bir filtre, şişe atığı konusunda karbon salınımını engelleyerek 1.5 litrelik 400 şişenin atık olarak çöpe gitmesini ve çevreyi kirletmesini önlüyor. GROHE Blue® bu çerçevede pet şişe üretimi ve dağıtımı sırasındaki karbon salımınının azaltılmasına da katkıda bulunuyor. Mutfak Sanatları Akademisi Genel Müdürü Sitare Baras; Mutfaklarımızda GROHE’nin fotoselli bataryalarını, perlatörlerini ve GROHE Blue®’yu kullanmaya başlamamızla; 4 kişilik bir ailenin altı ayda harcadığı su miktarı kadar aylık su tasarrufu sağlamış olduk. Bu proje ile hem MSA’dan mezun olup ile her yıl sektöre giren 700’den fazla profesyonel şef adayına, hem de su tasarrufunu evine de taşıması için yılda 8 binin üzerinde MSA workshop katılımcısına su tasarrufu konusunda bilgi sağlamaya ve su tasarrufu ile ilgili farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.
T
ayland etnik füzyon mutfağının İstanbul’daki en başarılı temsilcisi Çok Çok’ta damak tadına önem verenler lezzetli sürprizlerle karşılaşıyor. Dünya deneyimli işletmeci Bekir Kaya ve Taylandlı bayan aşçı Nuch Plasri konuklarını, sofrada uzakdoğu seyahatine çıkarıyor. Başarılı işletmeci Bekir Kaya ve Taylandlı bayan aşçı Nuch’un, Uzakdoğu’dan özel olarak getirtilen taze baharat ve çeşnilerle hazırladığı yeni yemek menüsüyle Çok Çok Thai seçkin misafirlerini Tepebaşı’ndaki seçkin mekanında ağırlamaya devam ediyor. Londra’da gastronomi çalışmalarını İstanbula taşıyan Bekir Kaya’nın misafiri oldum. Gastronomiye sanatsal yaklaşımı ile dikkat çeken yatırımcı-işletmeci bana da; Çok Çok’un yenilenen Şefin tavsiyeleri menüsünden soya sos, istiridye sos, ıspanak, şeker ve tarçınla hazırlanan “Noodle Bonfile çorbası (Kui tiao neua)”; Bal ve soya soslu özel bir lezzet “Ballı Izgara Bonfile pirinç şehriyesi eşliğinde (Kui tiao senmi neua yang nam pung)”; kırmızı köri, hindistancevizi sütü şeker ve balık sosuyla hazırlanan ve sebzeli kızarmış pilav ile servis edilen “Buğulama Levrek ve Karides sebzeli pilav eşliğinde (Hor mak pla)” unutamayacağım lezzetlerden sadece birkaçını tattırabildi. Çok Çok’ta Thai mutfağının seçkin örnekleri yanında tazelik ve doğallık birinci planda tutulmakta, egzotik taze meyve ve sebze kombinasyonlarıyla hazırlanan yemek öncesi, sonrası aperitif ya da dijestif olarak sunulan kokteyller müşterileri şarap seçiminden daha fazla etkiliyor. Hiçbiri klasik ya da sıradan olarak tanımlanamayacak olan seçeneklerden soğuk kış günlerinde içleri ısıtacak, baharatlı ve yakıcı Pam-Dor ve zencefilli ta-
Nuch Plasri ◆Tayland’ın tanınmış şeflerinden Bayan
vukla beraber tavsiye edilen kişnişli ve zencefilli Rain Odaiba, bence de mutlaka denenmesi gerekenler’in içinde. Uluslararası birçok ödülün sahibi Singapurlu mimar Kay Ngee Tan tarafından tasarlanan, terasıyla birlikte 160 kişi ağırlayabilen, Beyoğlu Tepebaşı’ndaki Çokçok, “Chillout” ve “World music” eşliğinde keyifli saatler geçireceğiniz lounge barı, Uzakdoğu’ya özgü incelikteki servis anlayışı, zengin menüsü, modern ve egzotik atmosferi ile İstanbul’un sevilen bir buluşma noktası.
Nuch’un ÇokÇok’a hazırladığı özel menü, eşsiz lezzetlerin yanı sıra her zevke göre farklı seçenekler sunuyor. Tayland büyükelçiliklerinde baş aşçı olarak görev alan ve Tayland Kraliyet Ailesi için yemek organizasyonları yapan Bayan Nuch Tayland Ulusal Televizyonu’nda yemek programları hazırladı ve dört yemek kitabı bulunuyor. Özel olarak Tayland’dan getirtilen, mümkün olduğunca taze, doğal ve organik olmasına özen gösterilen malzemeler, sağlık düşkünlerini olduğu kadar egzotik lezzet peşinde koşanları da tatmin edecek zenginlikte.
Kaliforniya’nın gastronomi yıldızı
BERKELEY
Chef Selin EKİM
B
erkeley San Francisco’ya 20 km uzaklıkla ve okyanus kıyısında yer alan tipik bir üniversite şehri. Ülkenin en iyi üniversitelerinden biri olarak kabul edilen University of California Berkeley Nobel ödülü kazanmış birçok mezunu, seçkin akademik kadrosu ve 30.000 civarında başarılı öğrencisiyle Berkeley’de yer alıyor. Üniversitenin şehre kattığı gençlik ve dinamizm ilk bakışta anlaşılıyor. Kitap evleri, kafeler, restoranlar ve hareketli gece hayatı şehre attığınız ilk adımla birlikte gençlerle dolu bir şehirde olduğunuzu müjdeliyor. Berkeley’de üniversite kesinlikle yaşamın merkezi denebilir. Bununla birlikte büyük yat limanı, Napa Vadisi ve San Francisco’ya yakınlığı turistik olarak cazibesini de arttırıyor. Tüm bunların ötesinde Berkeley, dünyanın her yerinden gastronomi meraklılarını kendine çeken bir şehir. Şehrin kuzey bölgesi “Gourmet Ghetto” ismiyle tanınır. Günümüzde birçok restoran, cafe, butik ve sanat galerilerinin yer aldığı bölgenin “Gourmet Ghetto” ismiyle anılmaya başlaması 1970’lere rastlar. Gastronomiye ilgi duyan herkes Alice Walters ismini bilir. 70’lerden önce Amerikan Mutfağı denildiğinde, Çin ve İtalyan gibi etnik mutfaklar ile birlikte, dö-
nemin “trend” yiyecekleri olan dondurulmuş gıdalar akıllara gelirdi. Bunların ötesinde hamburger ve patates kızartması dışında öne çıkan başka yiyecekleri de yoktu. Halen birçok kişinin zihninde yer alan Amerikan Mutfağı ile ilgili olumsuz izler de bu yıllardan mirastır. 1971 yılında Alice Walters Berkeley’de “Chez Panisse” isimli bir restoran açıyor ve alışılagelmişin dışında taze, yerel ve mevsimsel ürünler kullanarak Fransız mutfağı etkisinde yepyeni bir menü ve “Kaliforniya Mutfağı” olarak anılan bir akımın öncüsü oluyor. Klasik Fransız tarif ve teknikleriyle Amerikan malzemelerinin kullanılması yeni bir tarz olarak çok ses getirdi. Öyle ki dönemin 3 michelin yıldızlı şefi Michel Troisgros bir süre Chez Panisse’de Alice Walters ile birlikte çalıştı. Restoranın dünyadaki popülerliği, beraberinde bölgede farklı birçok restoranın da açılmasına neden oldu. Chez Panisse Kuzey Shattuck Avenue’deki gurme bölgesinde, aynı yerinde faaliyet göstermeye ve dünyanın her yerinden yeme içme meraklılarını kendine çekmeye devam ediyor. Berkeley Gourmet Ghetto’yu birkaç
gün ya da haftalık geziye sığdırmak oldukça güç. Yerel şarapların tadıldığı şarap barları, onlarca çeşit birasıyla “local brewery”ler, butik çikolata üreticileri, dünyanın çeşitli coğrafyalarından getirilmiş çaylar sunan “çay evleri”; Japon, Çin, Kore, Tayland, Hint, Arjantin, İtalyan; Fransız gibi onlarca etnik mutfak sunan restoranları, yine onlarca farklı peynir tadabileceğiniz yerel peynir üreticileri, nefis bagetlerin hazırlandığı ekmek fırınları, Perşembe günleri kurulan organik pazar “Farmer’s Market”i ve birçok festivaliyle Berkeley her lezzet gezginine keyifli bir yolculuk vaat ediyor.
selinekin@lezzetgazetesi.com
eğerli okurlarım, Bir yıldan bu yana sizlerle bu köşeden buluşmaktayım.Sizlerle lezzet mekanlarını,önemli markaları, sektörel sorunları ve gelişmeleri paylaşmaya çalışıyorum. 2015 yılında gün olmuyor ki yeni bir haber, yeni bir gelişme olmasın. İşte Restaurant, gastronomi sektörü içinde bu yıl aynen böyle geçiyor. 2010 yılından sonra sektörde oldukça hızlı bir büyüme yaşandı hem yerli yatırımcılar hem de yabancı yatırımcılar ayrı ayrı yada birlikte bir çok marka ile sektöre girdi, yeni markalar yarattı,yeni mekanlar açtı . Yeni umutlarla milyarlarca dolar tutarında yatırımlar yapıldı. Ancak son yıllarda bir farklılık var gibi bir çok marka mekanlarını kapatarak Türkiye’yi terk etmeye başladı. Örneğin Hakkasan , Laduree , Armani Cafe , Sofra London , TGI Friday , Schlotzsky’s , Baskin Robbins ülkemizi terk edip gitti. Buda yetmezmiş gibi bir çok yerli markada hızla şube ve nokta kapatmaya başladı. Büyük bütçeler ile bu sektöre giren ve oldukça iddialı olan D’reams grubu bazı markalarında oldukça zorlanmakta olduğu kulaktan kulağa dolaşıyor, başarısız noktaları kapatıyor. Peki Neden ...? Bence kapı çalıyor , peki kapıda kim var..? Tehlike, çöküş ve türbülans buna sebep olan neydi ..? Gayet basit kiralar özellikle İstanbul ve ankara için artık dünya ortalamalarını ikiye üçe katlayıp astronomik boyutlara geldi, enerji maliyetleri dünya ortalamalarının 3-4 katında personel derseniz zaten kalifiye personel bulmak ciddi bir sorun bir de üstüne profesyonelleşmiş personelin toplam maliyetleri de alıştığımız rakamları çok geçti. Eskiden 2-3 yılda yatırımları geri döndüren sektör için artık 5-6 yıllar bile çok iyimser noktalar oldu. Tüm bunların üstüne birde 2015 yılında yaşadığımız siyasal istikrarsızlık, dövizdeki aşırı yükselme trendi işi tamamen içinden çıkılmaz bir kanala soktu. Artık yatırımcılar masa başında ince ince hesap yaparak ,kazanmayanı kapat, kar edemeyene zam yap, personeli azalt hesaplarına başladılar. Özellikle lüks segmentteki cafe ve restaurant konseptleri için işler tabiki dahada zorlaştı. Diğer taraftan fast food ve averaj konseptler içinde karlılıklar %10’lar altına geldi. Özellikle lüks konsept yatırımı yapanlar İstanbul için bir noktayı atladılar İstanbul’da nüfus gerçekten 20 milyonlarda evet milli gelirimiz bazı oynamalarla olsada 9-10.000 USD ancak istanbul’da iyi yemek için para harcayacak kesim,yada iyi yemek için konseptleri takip eden kesim maalesef çok çok az, İstanbula gelen Turist kalitesi de maalesef bu konseptler için para harcama eğiliminde olan turistler değil. Peki bundan sonra nemi olacak..? Doğal olarak hesap kitabını doğru yapmayan, özellikle borç ile yatırım yapan bir çok markanın daha önümüzdeki günler kapanacağı muhakkak ancak bunlar içinde konsepti, tarzı, müşteri kitlesi iyi olanlar içinse hala yabancı ortaklık kapısı açık olacak gibi ancak bu kapı kısa bir süre sonra kapanabilir. Özellikle başarılı Türk markaları bu fırsatı iyi değerlendirip kendilerine yurt dışında özellikle Ortadoğu bölgesinde yeni fırsatlar yaratabilirler. Bu dönemde bizzat tarafıma bile Ortadoğu bölgesinde yatırımcı olarak iki büyük grup gelerek Türkiye’de büyümüş ancak finansal sıkıntı çeken yada büyümek isteyen konseptleri satın almak yada ortak olmak yoluyla büyütmek istediklerini beyan ettiler. İşte durum böyle 2016 yılının hem ülkemiz hem halkımız hem de sektörümüz için daha iyi geçmesini temenni ederken her türlü dilek temenni için tarafıma burakkoseog70@ gmail adresinden de ulaşabileceğinizi belirtmek isterim. Şen ve Esen Kalın...
shop.stoacoffee.com MEY/DIAGEO TÜRKİYE’DEN TURİZM VE GASTRONOMİ SEKTÖRÜNE BÜYÜK DESTEK
INTERNATIONAL WINE AND SPIRITS ACADEMY’DE YENİ EĞİTİM DÖNEMİ BAŞLIYOR
DÜNYANIN İLK ÖDÜLLÜ
TÜRK KAHVESİ
Kivahan Türk Kahvesi, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içeceklere verilen ‘Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görüldü
A
T
ürkiye’de son yıllarda hızla gelişen turizm ve gastronomi sektörüne katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen International Wine and Spirits Academy’de (IWSA), yeni eğitim dönemi 14 Ekim’de başlıyor. Yeni dönem eğitim programının içerik ve detaylarının aktarılacağı tanıtım günleri 5-6-7 Ekim tarihlerinde IWSA’da gerçekleşecek. Mey/Diageo Türkiye tarafından, sektöre eğitimli servis personeli yetiştirme amacıyla kurulan IWSA’nın, M.E.B onaylı ‘Fermente ve Distile İçecek Servis Elemanı Yetiştime Programı’ hem sektör çalışanlarına hem de fermente ve distile içecek konusuna ilgi duyan, kariyer planlarını bu yönde ilerletmeyi hedefleyenlere açık. Uluslararası platformda ‘sommelier’ olmak isteyen adaylar için de geliştirilmiş M.E.B. Sertifikalı kurs programı 14 Ekim 2015- 16 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek. IWSA sektöre yönelik verdi-
ği eğitimlerin yanı sıra, fermente ve distile içecekler konusunda uzman bir eğitim ve uygulama merkezi olarak, Türkiye gastronomi sektörü için büyük bir açığı da kapamayı hedefliyor. Sektör çalışanlarına ücretsiz olarak verdiği eğitimlerle kalifiye eleman ihtiyacına çözüm getiren IWSA, bünyesinde yer alan mutfak ve restoran uygulama alanı ile bütünsel bir yeme-içme eğitimine destek oluyor. Katılımcılar IWSA’nın hazırladığı program ile ‘Türkiye’de bir ilk olan’ Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Fermente ve Distile İçecek Servis Elemanı Yetiştirme Kurs Programı’ndan sertifikalı uzman bir ‘sommelier’ olarak mezun olma şansını yakalıyor. Londra merkezli WSET (Wine & Spirits, Education Trust)’in Türkiye’deki ‘tek program temsilcisi’ olan Mey/Diageo Türkiye, IWSA çatısı altında uluslararası programlarına da devam ediyor. Konusunda uzman eğitim kadrosunun
oluşturduğu programda, M.E.B. sertifikalarına ek olarak; uluslararası geçerliliğe sahip WSET 1. 2. ve 3. Seviye Şarap Seminerleri, Şarap Servisi Semineri ve 1. ve 2. Seviye Distile İçecekler Seminerleri de sektör çalışanlarına ücretsiz olarak sunuluyor. İstanbul’un en merkezi lokasyonlarından Şişli- Key Plaza’da, yaklaşık 1000 m2 alana kurulan IWSA bünyesinde; 2 adet 30’ar kişilik derslik, 1 adet bar&kokteyl uygulama sınıfı, kütüphane, uygulama bar alanları, toplantı odaları, mutfak ve restoran uygulama alanı bulunuyor. Turizm ve alkollü içecek sektörü için tam donanımlı, iyi eğitimli elemanlar yetiştirmek amacıyla yola çıkan IWSA, yeme-içme sektöründe kariyer yapmak ve uzmanlaşmak isteyen herkesin gelişimine katkıda bulunacak bir kariyer platformu olmayı hedefliyor.
dını 1554 yılında İstanbul’da açılan Dünya’nın ilk kahve evinden alan Kiva Han, Türkiye’de kahve sektöründe ilklerin öncüsü olma ve kalite ve güvencesini adına yakışır şekilde geleceğe ve tüm dünyaya taşıma misyonunu üstlenmiştir. Bu hedef doğrultusunda Kiva Han, Unesco tarafından da kültür mirası listesine alınan ve kültürümüzün en önemli parçalarından birisi olan Türk Kahvesi’nin dünyaya tanıtılması yolunda büyük bir başarıya imza atmıştır. Kivahan Türk Kahvesi’ni dünya oyuncusu yapabilmek ve uluslararası pazarda hem fark yaratan bir lezzet hem de bir pişirme tekniği olarak yaygınlaşmasını sağlamak adına, dünyanın farklı bölgelerinde yetişen seçkin kahve çekirdeklerini kullanarak Türk Kahvesi’ne uygun özel bir harmanla bu ödülün sahibi olmanın gururunu yaşamaktadır. 150’den fazla gurme, aşçı, içecek uzmanı ve akademisyen tarafından değerlendirilen markalara verilen uluslararası bir sertifika olan (iTQi) Üstün Lezzet Ödülü, mükemmel tat ve kalitedeki yiyecek ve içecekleri onaylayan ve her yıl verilen bir ödüldür. Dünyada ilk kez yarışmaya katılarak özel bir harmanla Kivahan Türk Kahvesi’ne üstün lezzet ödülünü kazandıran Kivahan’ınödülünü,Brüksel’de düzenlenen bir törenle kurucu Başkan Özen Demircioğlu aldı. Kivahan Kurucu Başkanı Özen Demircioğlu, ödül töreninden sonra yaptığı açıklamada, Kivahan’ın Türkiye’de kahve konusunda yeniliklerin öncüsü olduğunu ve sektöründe ilkleri başardığını kaydederek şunları
söyledi; “Ülkemizde kahve sektörünün ilerlemesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Geleneksel lezzeti, en ileri teknoloji ile koruyarak, uluslararası kalite standartlarında (ISO 9001, ISO 22000 ve Helal Sertifikası) hazırlayarak tüm dünyaya tanıtmaya hazırız. Konumuzda ülkemizi dünyada en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz.”
Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görülen Kiva Han Türkiye’de kahve konusunda her yeniliğin öncüsü olan ve ilkleri yapan; ◆ Dünya Barista Şampiyonası’na katılmak üzere Türkiye Barista Şampiyonaları, ◆ Türkiye’nin ilk SCAE üyesi kuruluşu, ◆ Türkiye’nin ilk dünya çapında geçerli SCAE Sertifikalı Barista Eğitimi, ◆ Türkiye’de ilk defa sipariş üzerine kavurma (Micro Roasting) yöntemi, ◆ Türkiye’de ilk defa kilitli özel kahve ambalajı, ◆ Profesyonelliği ve tecrübesi ile Türkiye’nin ilk kahve belgeselini ( TRT ile birlikte Kahvenin Dünya Serüveni Belgeseli) hazırlayan firma olmuştur.
8
Project1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
12/27/13
10:33 AM
Lezzet peşinde
Page 1
’da A G U L BE sezon hızlı başladı! www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Av yasağı bitti, Emrah ARSLAN
emraharslan@lezzetgazetesi.com
En iyisi olmak için.. En iyi donanım mı? En iyi lokasyon mu? En iyi çalışan mı? En iyi ...... En iyisi olmak için yukarda saydığım en’leri; bu en’lerin ve daha fazlasının mutlak suretle sağlanması gerekliliği gerçeğini kabul ederek çoğaltabilirsiniz. Restoran ve kafe gibi yeme-içme mekanları, her gün sektörlerinin en iyisi olmak niyetiyle açılır ve bunun için çabalar. Oysa gerçekleşen, bütün gün bir telaş içerisinde koşuşturmak ve günün sonunda hesabı kapatıp, ciroya göre bazen memnun bazen ise hüzünlü bir endişe ile dükkanı kapatmaktır. Bu köşede sizlere, en keyifli ve güzel işlerden biri olan kafe ve restoran işletmeciliği hakkında doğru ve yanlış bilinenleri, en iyisi olabilmek için gereken bileşenleri, bu yolda işinize yarayabilecek ipuçlarını sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Başlarken.. Bu başlık, halihazırda bir işletmesi bulunan ve bu işletmeyi daha iyi bir hale getirmek isteyen meslektaşlarımız için. Giderek daha iyi ve nihayetinde en iyi hale gelmiş bir işletme için başlangıç noktası, mevcut durumu bütün bileşenleriyle ortaya koyabilmektir. Bu çerçevede; Her akşam dükkanı kapatırken bir kaç dakikanızı ayırın, gün içinde yaşanan durumları, işletmenin genel görünümünü, hizmet sürecini gözden geçirin ve bunların arasından nelerin öncelikle ve aleni olarak iyileşmesi gerektiğini bir kağıda dökün. Bunu bir hafta boyunca yaptıktan sonra, bütün hafta boyunca değişmeyen konuları belirleyin. İkinci ele alınması gereken ise çalışanlarımızın durumu. Yine bir hafta boyunca tüm çalışanlarınızı; servis süreci, operasyon hızı, iletişim yetenekleri, temizlik vb gibi açılardan, mümkünse müdahale etmeden gözlemleyin, değişime ihtiyacı olan kişileri ve tutumları not edin. Tekrarlanan hata ve tutumları bir kenara ayırmayı unutmayın. Bu aşamanın son bölümü menümüz. Müşterilerimizi gözlemlemeye başlamadan önce tamamlamamız gereken son bileşen menümüzün durumunu analiz etmektir. Restoran ve kafe işletmeciliğinde, sizleri ilerleyen yazılarımızda daha detaylı olarak bilgilendireceğim “menü mühendisliği” konusu hayati önem arz eder. Bu aşamada yapılması gereken bir hafta boyunca menümüzün verimliliğimi incelemek, hangi ürünlerin müşterilerden ne gibi tepkiler aldığını gözlemlemek, hangi ürünlerin en çok; hangilerinin en az ilgi gördüğünü gözlemlemek ve not etmektir. Bu bir hafta sonunda elinizdeki tüm notlarınızı önünüze alıp üzerinden geçtiğinizde, işletmenizin daha iyi hale gelebilmesi için neler yapmanız ya da yapmamanız gerektiğini net olarak gördüğünüzü fark edeceksiniz. Sektörün en büyük eksikliklerinden birisi, işletmede olan bitenler hakkındaki farkındalık seviyesidir. Sorun olarak tanımladığımız veya tanımlamadığımız pek çok şey gözümüzün önünde olup biter ve bizler bu sorunları çözüp minimum hale getirmek yerine erteleriz. Halihazırda en iyisi değilseniz ve en iyisi olmak istiyorsanız, değişim kaçınılmazdır. Değişimin önündeki en büyük engelin kendimiz olduğunu, bazı dinamiklerimiz ve alışkanlıklarımızın ihtiyaç duyulan değişimin gerçekleşmesi için bizleri duraklattığını farkedip değişmeye öncelikle kendimiz hazır olduğumuzda, iyileşme başlayacaktır. En iyisi olmanız dileği ile....
Dünya Kahve Günü NESTLE ile kutlandı DÜNYA Kahve Günü 29 Eylül günü, NESTLE Türkiyenin organizasyonuyla Kuruçeşme LA MANCHA Restaurantta kutlandı. Çok sayıda basın mensubu ve sektörel yöneticinin katıldığı toplantıda, Brezilya'dan Dünyaya kahvenin hikayesi anlatıldı. Türkiye ülke müdürü Arzu Alibaz, Türkiyedeki ilk Türk müdür olmasını ve 150 ülkede faaliyet gösteren NESTLE'ni her saniye 4000 fincan içildiğini, TLH Başkanı M.Vasfi Pakman'a anlattı.
Ataşehir Beluga Fish Gourmet’de, yeni sezon bolluk, bereket ve lezzet müjdeliyor
B
eluga Fish Gourmet misafirleri, bu sezon da Karadeniz’den Marmara’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar sürecek yolculuklarında birbirinden güzel lezzetlere tanıklık edecekler. Denizin gümüşi beyazları Uskumru ve Sardalya, Ege ile Marmara arasında; hırçın güzellik Palamut, soğuk deniz akıntılarını takip ederek sürüler halinde Karadeniz’den Marmara’ya, Çanakkale’ye doğru inişe başlıyor. Balıkların öncü takımını Barbunya, Çipura, İskorpit, Karagöz, Kılıç, Lagos Balığı, Levrek, Lüfer, Mercan, Minekop, Sinarit ve Tekir balıkları takip edecek. “Yeni sezonda da özenle seçilen deniz mahsülleri ile mutfakta harikalar yaratan Beluga’nın deneyimli mutfak şefleri, dünya mutfaklarından en iyi örnekleri, en orijinal lezzetleri en özel tariflerlerle harmanlayarak, Beluga Fish Gourmet misafirlerine sunuyor.” diyen kuruluşun Halkla İlişkiler Müdiresi Fatoş Metin Göksu; Gazetemiz yazarları M.Vasfi Pakman ve
Hakkı Korkmaz’ı ağırladı ve zengin çeşitlerle dolu, taze balık vitrinini gösterdi. Masalarını teknoloji ile donatan, İstanbul’un en yaratıcı balık restoranı Beluga Fish Gourmette konuklar, yemeklerini masalarındaki tabletlerden seçebilecek,sosyal medya ve gazetelere bakabilecek, keyifli ve eğlenceli ortamda bakın bu sezon neler yiyebilecekler: 3 farklı tarifle hazırlanan midye tencerelerinin yanında, “balık pastırma”, “balık lahmacun”, “balık çiğ köfte”, “balık kebabı” gibi sadece Beluga’da bulunabilecek farklı lezzetleri ve elbette, günün en taze balıklarının en orijinal tariflerle işlenmiş 40’dan fazla efsane meze çeşidi ve 70’e yakın farklı balık türünü, misafirlerinin masalarına sunuyor. Öğle yemekleri için
fix mönü alternatiflerinin yer aldığı Beluga Fish Gourmet, kurumsal davet, toplantı, sunum, kutlama gibi organizasyonlarla, düğün, nişan yemekleri, baby-shower gibi organizasyonlar için de çok alternatifli, gourmet lezzetlerin en uygun fiyat seçenekleriyle sunduğu organizasyon paketleri hazırlamış. Özel vale ve otopark hizme-
ti, çocuklar için pedagog gözetiminde oyun parkı, güvenli sürüş için alkolmetre ve şöför hizmetinin de sağlandığı Beluga Fish Gourmet, konukların özel lezzetlerin keyfine doyasıya varabilmeleri için her ayrıntıyı düşünmüş. Yazarlarımız bu lezzetleri denemişler ve tam not vermişler. Biz de “ Afiyetler olsun, bolluk ve bereket dolu bir sezon geçirmemiz dileğiyle, yeni balık av sezonumuz hayırlı uğurlu olsun” diyoruz.
Nostaljik & Modern KAHVE Fantazilerden doğan
ÖMER EFENDİ KAHVE Ö
mer efendi kahve”nin kurucusu Ömer AKKOYUN ile yeni markası Ömer efendi kahvesi ile ilgili merak ettiğimiz herşeyi Milliyet Lezzet Gazetesi adına Neşe Berber sizler için konuştu. Ömer efendi kim, nasıl oluştu? Ömer efendi bir osmanlı beyfendisi, Ömer efendi benim doğduğum Fatih’te bir sokak, Ömer efendi benim dedemin adı, Ömer efendi benim adım... Ömer efendi bizim kültürümüz. Ömer efendi de herkes kendinden bir şeyler buluyor diye başladı söze… İstanbul genç işadamları derneği üyesiyim, komite üyelerimiz ile toplantılarımızda birbirimizi ziyaret ederken kültürümüzün bir parçası olan eli boş gitmeme alışkanlığımızı yerine getirirken, giderken ne götüreyim düşüncesi ile, ile yola çıktım. 500 yıllık Türk kültürüdür kahve, ve kahvenin yanında ayrılmaz parçası Türk lokumudur. Dolayısıyla sizin ulaşabileceğiniz her ne ise pırlanta değerindedir ve onu sunabilmektir. Misyonumuz gereği, bu işin içerisinde değerli bir şey sunabilmek için kırk yıl hatırı var sözünden yola çıkarak kahve’de karar kıldık. Kırk yıl neredeyse bir ömür bundan daha kıymetli ne olabilir diye düşündük. Kahve’nin Hedef kitlesi de 7’den 77’ye her yaşta insan. Dolayısıyla biz herkese ulaşmış olduk bu kararı alırken.
MANEVİ DUYGULAR BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ... Eyüp Sultan manevi duygusu yüksek olan bir yerdi benim için.. İlk şubemizin açılış yeri olarak tesadüfen burayı buldum, ve isim araştırmasına girdik. İsim bizim için önemli idi. İsim bizim gelenekselliğimizi, kültürümüzü, osmanlı kültürünü en önemlisi kahve’nin kendisini anlatmalıydı. Kahve Türk kültürünün en önem-
li bir parçası, biz sadece kahve ile başladık. Dünya kahvelerine bulaşmama kararı aldık. Fakat sonrasında talepler doğrultusunda özellikle bebek şubemizde diğer dünya kahvelerinide sunmaya başladık. Biz Ömer efendi kahve tabelası altında hiç bir şekilde yemek vermeyi doğru bulmuyoruz. Herşey yerinde yenmeli içilmeli. Yani pizza pizzacıda yenmeli
BİR HAYALİMİZ VAR. Birgün gidip Amerika’nın bir noktasında dünyaya Türk kahvesini tanıtmak. Kırk yıl hatırı olan bir ürünün sunumuda hatırlarda kalması gerektiğini düşünerek, onu da en şık şekilde
konuklarımıza sunmaya karar verdik. Osmanlı motifleri ve renkleri ile selçuklu mimarisini anlatan figürleri ile sunum yapıyoruz. Kahve içtiğim bu fincanı almak istersem alabiliyormuyum? Tabii ki alabiliyorsunuz. Burada kahve’nin yanında lokum, kolonya, çikolata gibi ürünleri misafirlerimiz alıp hediye olarak ta götürebiliyorlar. Aslında bu bizim kültürümüzün bir parçası olduğu için bunu yaşatabilmek adına çalışmalar yapıyoruz, açıkçası bu bizi heyecanlandırıyor. Türk kültürünü yaşatmak adına da heyecanımız var. Bir ürün düşününki dünyada sizi anlatıyor. Milli duy-
gularımızı harekete geçiriyor, Hayalimiz Dünya’ya bu kültürümüzü anlatabilmek. Ömer efendi kaç şube ile hizmet veriyor? Misafirlerimizi iki noktada ağırlıyoruz. Eyüp ve Bebek şubelerimizde. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kahve içmeyen misafirlerimize bile, Osmanlı kahvemizi ikram ettiğimizde hepsinin fikri değişiyor. Kahve’yi hem şubelerimize gelip içiyorlar hem de evlerinde de kahvemizi içiyorlar Bunu bize kendileri gelip anlatıyorlar, artık kahveyi severek içtiklerini söylüyorlar. Bu mutluluk verici. En çok hangi kahveleriniz tercih ediliyor? Bebek şubemizde Karadut ve osmanlı kahvemiz en çok tercih edilen kahve çeşitleri Franchise vermeyi düşünüyormusunuz? Sıcak bakıyoruz elbette, bununla birlikte Franchise vermek için hiç acele etmiyoruz. Yol haritamız ticari kokmuyor. Yüzlerce şubeye bir anda ulaşabilirsiniz. Ama yanlış yapılacak bir şey bir anda o tabelayı aşağıya indirmek zorunda bırakabilir. İşinizi çok seviyorsunuz sanırım? Kesinlikle. İşimizi Aşk’la yapıyoruz. Kahve bizim için Aşk Bizim gibi düşünen kişiler ile, işinin başında duracak yatırımcılar ile yola çıkmak istiyoruz. Çünkü bizim markamızı temsil edecek o kişi. Bizim gibi düşünmeli. İşin başında durabilecek kişiler olmalı.
Lezzet rehberi
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
HARIO KAHVE demleme
9
İYI bir kahve hazırlamanın vazgeçilmezi olan taze öğütülmüş çekirdek kahve için de ev ve ofis kullanıcılarına pratik çözümler sunan Hario Skerton Seramik Değirmeni kahvenizi ısıtmadan istediğiniz kalınlıklarda öğütmenizi sağlayarak istediğiniz her yerde taze kahveye ulaşmanızı kolaylaştırmaktadır.
ekipmanları Türkiye’de 3.dalga kahve ve nitelikli kahve severlerin vazgeçilmez ekipmanlarının öncü markası olan Hario kahve severlerle buluşuyor.
N
itelikli kahve yapımını esas alan dünyaca ünlü Japon markası Hario ‘nun Türkiye’deki distribütörü olan Stoa Coffee ile 2015 yılında resmi olarak Türkiye pazarına giriş yapan Hario çeşitli kahve demleme alternatiflerini geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerine sunmaya başladı. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan İstanbul Coffee Festival’da kahve severlerle buluşacak olan Hario, birçok farklı ürününü tüketicisine tanıtacak.
‘HARIO V60 Dripper, Syphon, Seramik Kahve değirmeni ve Buono Kettle gibi birçok farklı demleme aparatları ile profesyonel kullanıcıların vazgeçilmez markası olan Hario, kullanım kolaylığı, tasarımı ve performansı ile evlerde ve ofislerde de kahve severler tarafından çokça tercih ediliyor.
HARIO’NUN distribütörü olan Stoa markasına gelince Türkiye’de taze kavrulmuş Premium çekirdek kahve bulmanızı kolaylaştırmak için yola çıkan yerel bir markadır. 25 yıllık kahve tecrübesi ile hareket eden Stoa markası Horeca kanalında birçok prestijli noktaya butik hizmet anlayışı içinde servis götürmektedir. Stoa’nın üstün kalitesinin üç unsuru ; öncelikle tedarikte en iyi üreticilerden en iyi hasatların alınması, İstanbul’da kahve çekirdeklerinin çeşitlerine göre optimum sıcaklıkta kavurarak dengeli ve sofistike bir içime kavuşturulması ve ürünlerin koruyucu ambalajları içerisinde her daim taze bir şekilde son kullanıcılarına ulaştırılmasıdır.
HARİO kahve ekipmanlarını ÜRÜN gamında ayrıca soğuk otomatik kahve makinelerinden ayıran en kahve demleme üniteleri, önemli özelliklerden biri demleme süresi, kullanılacak zamanlayıcılı tartı gibi kahve miktarı ve sıcaklığın tamamen sizin kontrolünüzyenilikçi ve kullanışlı de olması ve böylelikle kahvenin demleme sürecindeki tüm farklı ürün alternatifleri aşamalarının kullanıcı tarafından belirlenmesidir. Bu süreç mübulunduran Hario, ister kemmeli arayanlar için ideal bir çözüm sunmakta ve eşsiz kahve deneyimleri yaşatmaktadır. Özellikle Hario’nun V60 Dripper adlı usta bir barista, ister ürünü bugün dünyada en çok tercih edilen manuel demleme yeni başlayan bir kahve ekipmanlarından bir tanesi olup, eğimli konik yapısı ve sever olsanız da kendi yan duvarları üzerinde bulunan spiraller sayesinde kahvenizi demlemenin kahvenizi kusursuz bir şekilde demlemenizi büyük hazzını verecektir. sağlamaktadır.
琀愀爀椀栀琀攀渀 最攀氀攀渀 氀攀稀稀攀琀
Butik pasta dalında
ALTIN MADALYA 2-4 Ekim 2015 Tarihleri arasında Avusturya Türk Aşçılar Derneği tarafından Avusturya başkenti Viyana da düzenlenen 1. Kültürler arası Ekonomik ve Aile Fuarı’nda ülkemizi butik pasta dalında temsil eden Zülcenah Kunter, Funda Akay, Tuba Fırat
ve Elif • •• ••••••••• Altın , Kadir Karakaş ise gümüş madalya almaya hak kazandı. Ayrıca Zülcenah Kunter, Funda AKAY ve Tuba FIRAT fuar süresince düzenledikleri workshoplar ile diğer katılımcılara ••• ••••••• hamuru sanatının inceliklerini gösterdiler.
DÜNYANIN 、、、
、、、、、、 、、、、、、、、、、、、 、、NY、NIN 、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、、 、、、、、、、、、、、
%100 DOḁḁḁḁḁḁḁḁḁḁḁḁḁḁḁ、、、、、、、、 氀甀
礀渀甀稀 䬀攀椀戀漀
GKM- İstanbul Pasta Kurabiye Atölyesi Yaşında!
İstanbul Levent’te bulunan GKM- Pasta Kurabiye Atölyesi Ekim ayında 3. yaşını kutluyor. Güvenilir ve kaliteli eğitim anlayışı ile kendini evinin mutfağında gibi hissettirecek sıcak ortamında yeni dönem kurs programlarını başlatmış bulunuyor. Daha önceki dönemlerde kendi işini kurmak isteyen amatörlere, ev hanımlarına ve çalışanlara aylık, haftalık ve günlük kurs fırsatları sunan GKM Pasta Kurabiye Atölyesi yeni sezonda İleri Butik Pastacılık konusunda daha profesyonel
氀椀 䜀攀爀攀氀愀欀 匀愀欀稀氀 䬀愀欀甀氀攀 䐀愀洀
最氀椀
䜀椀渀猀攀渀
匀愀搀攀
、üy ἁἁἁἁἁἁἁἁἁἁ ἁἁἁἁἁ 弁弁 弁
çalışmalar ile artık Profesyoneller için de ileri düzeyde eğitimler vermeye hazırlanıyor. Kursiyerlerin özel davetlileri tarafından da izlenebilen GKM Pasta Kurabiye Atölyesi’nde yer almak, öğrenirken keyifli vakit geçirmek istiyorsanız bu ekibe dahil olmalısınız. Kurslara ait fotoğraf ve video galerilerine göz atmak, kurs programları ve takvimi hakkında geniş bilgi almak için http://www. pastakursu.com/ web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
C 弁f Ex 弁 H w 弁弁 S 弁弁 、弁 弁弁 Y 弁
J B 弁 J
、弁 弁 q
x 弁 E
、氀欀氀攀爀椀渀 渀挀ﰀ猀ﰀ㨀
弁弁弁弁弁弁弁弁
ἁἁἁἁἁἁ弁弁弁弁弁弁弁弁弁ἁἁἁἁἁἁἁ弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁 弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁弁
O A弁弁弁弁弁弁
TÜR、、、、、、、、、、、、 䬀愀栀瘀攀渀椀稀椀 猀椀瀀愀爀椀弁 ﰀ稀攀爀椀渀攀 欀愀瘀甀爀甀礀漀爀甀稀⸀ ḁhv弁弁弁 h弁弁弁弁
www.b弁p弁.co
Mob u弁gu 昀愀挀攀戀漀漀欀⸀挀漀洀⼀欀椀瘀愀栀愀渀
䀀欀椀瘀愀栀愀渀
戀愀爀椀猀琀愀猀攀瀀攀琀椀
䬀椀瘀愀 䠀愀渀 䜀搀愀 、 瘀攀 䐀弁 吀椀挀⸀ 䰀琀搀⸀ 币琀椀⸀ 夀攀渀椀 匀愀栀爀愀 䴀愀栀愀氀氀攀猀椀 、渀渀 ﰀ䌀愀搀搀攀猀椀 䬀甀稀攀礀 倀氀愀稀愀 一漀㨀㜀 䄀琀愀弁攀栀椀爀⼀、猀琀愀渀戀甀氀 吀攀氀㨀 ㈀㘀 㔀㜀㜀 ㈀㈀ ㌀ ⠀倀䈀堀⤀ 䘀愀砀㨀 ㈀㘀 㔀㜀㜀 㠀 㔀㔀 眀眀眀⸀欀椀瘀愀栀愀渀⸀挀漀洀⸀琀爀
10
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet rehberi
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
SU ’ O E C . Ş . ARBEL A ’IN N A L S R A HÜSEYİN ISI R A Ş A B BÜYÜK
DÜNYA BAKLİYAT TİCARETİNİ TÜRK BAŞKAN YÖNETİYOR !
CICILS Başkanı Hüseyin Arslan Yurt içi ve dışı kuruluşları Ticaret Müdürü Dilara Arslan ve Genel Müdürü Gülçin Arslan Hazar ve eşi Mert Hazar ile birlikte
ra başlandı.” “Üreticilerimiz, sektör temsilcisi şirketlerimiz ve birliklerimiz bakliyat konusunda önemli bilgi birikimine sahiptir. Bu nedenle de bu birlikte söz sahibi olmak ülkemiz adına önemlidir.” dedi.
B
M tarafından Dünya Bakliyat Yılı ilan edilen 2016 Kutlamaları ve 1000'den fazla bakliyatçı ve basın mensubunun katılacağı kongre 19-22 Mayıs 2016 da Çeşme Sheraton Hotel'de yapılacak. Kanada’dan Avustralya’ya, Çin’den İngiltere’ye dünyanın farklı kıtalarından 55 ülkenin üye olduğu sektörün en etkin ve büyük meslek örgütünün başkanı Hüseyin ARSLAN, hem Uluslararası Bakliyat Birliği Global Pulse Confederation’ın (CICILS) Başkanı, hem de Türkiye’nin bakliyat devi Arbel A.Ş.nin CEO’su. Global Pulse Confederation’ın (CICILS), 'in geçtiğimiz Nisan'da Amerika Las Vegas’taki toplantısında, başkanlığa seçilen Arbel Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Arslan 2016 DÜNYA BAKLİYAT YILI Kutlamalarını da TÜRKİYE'ye aldı.
Arslan Ailesine ait Kanada Firması AGT FOOD & İNGREDİENS Anuga'da en büyük standın sahibi. Dünyanın en büyük Gıda Fuarı ANUGA'da, Kanada bölümünün en büyük standı AGT Food & İngrediens'de görüştüğümüz ARBEL Ceo'su Hüseyin Arslan, Dünyanın bir
BAKLİYAT'ta Tüketim Trendi Artıyor çok ül- kesinde Şirket ve tarım alanları bulunan ( Kanada, Hindistan, Afrika,Vs ) yapılanmalarının Türkiye'nin gücünü dünyaya gösterdiğine işaret ederek, Akdeniz İhracatçı Birlikleri, Kanada, Avustralya, Güney Afrika, Hindistan Bakliyat Birlikleri, Çin Ticaret Odası ve özel şirket temsilcileri gibi geniş bir üye yapısı bulunan CICILS üyeleri, dünya üzerinde 100 milyar dolarlık iş hacmine sahip.CICILS Başkanı ve Arbel CEO’su Hüseyin Arslan; Gazetemize yaptığı açıklamada birliğin amacının, yaşamsal ürün olan bakliyatın üretim ve tüketimini arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak olduğunu söyledi ve sözlerine; “CICILS; üye ülkelerin temsilcilerinin aktarımları doğrultusunda, o ülkelerde veya ülkeler arasında yaşanan sektörel sorunlarla alakalı, üyeler aracılığıyla ilgili hükümetlerle çözüme yönelik çalışmalar yapmaktadır. Sektöre ve tüketiciye fayda sağlayacak düzenlemelerin yapılabilmesi ve gerekli kararların çıkabilmesi için çalışmalar yürütmektedir. Üyelere yönelik düzenli olarak çıkarılan dergi ve bültenlerle gelişmeler hakkında bilgilendirmeler yaparak ulusal bazda yapılacak çalışmalara da katkı sunmaktadır. ” diye devam etti. CICILS Başkanı ve Arbel CEO’su Hüseyin Arslan, Türkiyeli bir başkanın seçilmesinin ülkemizin tanıtımına, üre-
tici ve şirketlerinin bilinirliğine katkı sunacağını vurguladı ve “CICILS toplantıları; biri tüm üyelerin katılımıyla düzenlenen genel toplantı, diğeri ise yönetim kurulunun yaptığı toplantı şeklinde yılda iki defa gerçekleşiyor. Birlik oy birliği ile önümüzdeki ilk genel toplantının Türkiye’de gerçekleşmesi kararını almıştır. Toplantının ülkemizde gerçekleşecek toplantının binlerce kişiyi ağırlayacak olması, ülkemizin turizmine ve tanıtımına büyük katkı sunacaktır. Bilindiği gibi “Türkiye birlik içinde güçlü bir ülkedir” diyen CICILS Başkanı ve Arbel CEO’su Hüseyin Arslan'a göre artık Dünya Bakliyatı Tanıyacak ve Konuşacak, CICILS’e üye ülkelerin dünya bakliyat yılına yönelik çalışmalara başladığına dikkat çeken Hüseyin Arslan, şu bilgileri veriyor: “Ulusal komiteler oluşturuldu. Her ülke kendi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak çalışmalar yapacak. Bakliyat profili; geleneksel yapısı ve yeni katkı maddesi formatında olmak üzere her iki haliyle her gün gözle görülür bir büyüme içerisinde. Bu ürünlerin geleneksel kullanımının dışında, sağlıklı katkı maddesi olarak kullanım alanlarına yönelik bilgilendirme, bu ürünlerin farklı şekillerde sunumunun arttırılması gibi çalışmala-
Dünyada bakliyat tüketim trendinde artış olduğunu söyleyen Arslan şunları kaydediyor: “Kuzey Amerika’da bilinmeyen bir ürün olan nohut farklı soslarla artık pek çok marketin rafında yer alıyor. Lokantalarda bulunuyor ve bu ürünlerin tüketimine yönelik, tüketim çılgınlığı boyutunda diyebileceğimiz kadar, bir trend oluşmuş durumda. Bu artışın nedeni; bakliyat ürünlerinin GDO içermemesi, glüten free olması ve bitkisel proteinin en yüksek ürün grubu olmasıdır. 2016’da yapılacak tanıtım çalışmaları ve etkinlikler sonrasında tüm dünya bakliyat talebinde yaklaşık yüzde 10’luk artış bekleniyor. Dünya bakliyat ticaretinde söz sahibi olan ülkemiz, artacak talebi karşılamak adına şimdiden gerekli önlemleri almaya odaklanmalıdır.”
ZOMATO RESTAURANT ZİRVESİ
Yiyecek-İçecek Sektörünü PORTAXE’da Buluşturdu
2
2 ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en kapsamlı restoran keşif rehberi Zomato’nun düzenlediği, sektör profesyonellerini bir araya getiren “Zomato Restoran Zirvesi 2015”te.
Aralarında LYD Başkanı Özlem Mekik'inde bulunduğu alanında başarılı isimler, deneyimlerini ünlü katılımcılarla paylaştı. İstanbul'daki tüm tanınmış mekanların (Balık, Et, Kebap, Fine Dining, Osmanlı , İtalyan, Uzakdoğu Vs restaurantlar ile Fast Food) sahip, işletmeci, yatırımcıları ve tedarikçileri ile basın mensuplarını, Baltalimanı'nın en güzel yerindeki muhteşem mekan PORTAXE'da bir araya getiren " RESTAURANT ZİRVESİ" toplantısı ZOMATO Türkiye Ülke Müdürü ve Lezzet Dostları Derneği Y.K.Üyesi Ali EYÜBOĞLU tarafından düzenlendi. Türkiye’de 13 şehirde 40 binin üzerinde restoran hakkında detaylı bilgi sunan, 22 ülkede faaliyet gösteren, restoran arama ve keşif platformu Zomato, düzenlediği zirve ile yemeiçme sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. BKM Express, Sodexo ve Protel’in sponsorluğunda, geçtiğimiz ay Baltalimanı Portaxe’de gerçekleşen Zirvede deneyimli restoran yöneticileri, üst düzey pazarlama profesyonelleri, dünya çapında şefler ve fenomen blogger’lar konuşmacı olarak yer aldı. Bugüne kadar Türkiye'de yeme-içme sektörü özelinde düzenlenmiş en büyük ve en kapsamlı etkinlik olan Zomato Restoran Zirvesi’nde; Yeni Nesil Restoranlar ve Teknolojiyle Dönüşüm, Zincir Restoranlarda Servis ve Hizmet Kalitesi, Global Markaların Türkiye Deneyimi, Değişen Trendler, Müşteri Sadakati ve Sürdürülebilirlik gibi başlıklar altında paylaşımlar yapıldı. Aynı sektördeki kişilerle iletişime geçmek, iş potansiyellerini görmek ve tecrübeleri paylaşmak açısından da önemli
bir platform oluşturan Zomato Restoran Zirvesi, katılımcılara yeni girişim fırsatları da yarattı. Zomato Türkiye Ülke Müdürü Ali Servet Eyüboğlu yaptığı açılış konuşmasında, Zomato Restoran Zirvesi’ni geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini belirterek şunları söyledi: “Ev dışı tüketim sektörü rakamlarına baktığınızda büyük bir gelişme görüyoruz. Restoran sektörü teknolojiye de entegre olmaya başladı. Zomato olarak bizler de işletmeleri daha karlı bir işleyişe sahip olmaları yönünde destekleyici çalışmalar yapıyoruz. Zomato alarak son 6 ayda 8 şirket satın aldık ve 3 bin çalışanımızla dünya çapında bu sektöre hizmet veriyoruz. Aldığımız 225 milyon dolarlık yatırımla daha güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.” Türkiye’de 60 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini söyleyen Eyüboğlu, çok hızlı büyüdüklerini, Zomato’nun mobil ödeme platformunun yakın zamanda Türkiye’ye geleceği de bildirdi.
“Güvenli ödeme sistemleriyle geleceği şekillendiriyoruz” BKM Express Genel Müdür Yardımcısı Serkan Yazıcıoğlu, “Türkiye’de 13 milyon adet kartlı işlem yapılıyor. Vizyonumuz, nakitsiz ödemelerde kullanıcılara geleceğin deneyimini yaşatmak. BKM ve Türk bankaları olarak nakitsiz toplumu büyütmeyi hedefliyoruz. Dünyada 1897 yılında başlayan kartlı ödemede, 2010 yılında kartlar dijitalleşti. Cep telefonuyla alışveriş deneyimine de ilk 2010 yılında başladık. Halen tüketim harcamalarımızın %40’ını kartla ödüyoruz. .” dedi.
Türkiye’de internet ve mobil reklam gelişmelerine değinen, Mobilike Kurucu Ortağı Şekip Can Gökalp, mobil reklam platformunun 6 yıl önce kurulduğunu belirterek, mobil cihazlardaki kullanıcılara ve reklam verenlere destek verdiklerini söyledi.
5. yıldızı kazanmak! 5. yıldızı kazanmak konu başlığı altında bir oturumda buluşan; Four Seasons Halkla İlişkiler Müdürü Sibel Benli, Divan Hotel Operasyon Müdürü Cem Doğan, Frankie İstanbul’un İşletmecisi Ayşem Saraçoğlu ve ST Regis Hotel İstanbul F&B Direktörü Serap Akkuş, otelcilik sektöründe servis ve hizmet eğitimlerinin önemini, dinleyicilere marka hikayeleri ve örneklerle aktaran deneyimli isimler, sürdürülebilirliğe verilen öneme dikkat çektiler.Serap Akkuş'un Restaurant per-
sonelinin müşteriye yaklaşımını eleştiren konuşmasundaki GOYGOYCULAR ifadesi güne damgasını vurdu. Protel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı ise yeni nesil restoranların teknoloji ile dönüşümü hakkında bilgiler aktardı. Sıcakkanlı, restoranların otomasyon sistemlerinin yıllar geçtikçe büyük gelişmeler gösterdiğini vurgulayan bir çok önemli bir sunum yaptı. Zincir Restoranlarda Servis ve Hizmet Kalitesi oturumuna konuşmacı olarak katılan; Big Chefs Operasyon Müdürü Abdurrahman
Özyavaş, İstanbul Yiyecek İçecek Grubu Kurumsal Şefi Cihan Çetinkaya, Develi Avrupa Yakası Şubeleri Koordinatörü Abidin Demir, Midpoint Operasyon Sorumlusu Batı Kaan Murat ve Hardal Kurucu Ortağı Uğur Karabayır gibi isimler sektör deneyimlerini anlatırken zincir restoranların standartlarından bahsettiler. PORTAXE'ın ünlü sabah kahvaltısı ile başlayan, öğle yemeği, kahve molaları ve Kapanış kokteyl ile tam gün süren sunumların ardından, düzen değiştiren mekanda eğlence ve sohbetler geç saatlere kadar sürdü.
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Gittim, Gördüm, Yedim ve Beğendim
11
Yepyeni bir Lezzete İmza atmış, Bıngıl bıngıl, neffis bir HİNDİ Eti üretmiş!
T
ürkiyede ilk defa PINAR'ın Seferihisar Çiftliklerinde yetiştirilen " Wild Turkey " cinsi HİNDİ'nin eti, hem daha yumuşak, hem daha esmer, hem daha sağlıklı olduğu gibi ; Bence daha da LEZZETLİ. Izgara ve tencere yemeklerinde ideal. Geçtiğimiz günlerde değerli dostum, Yaşar Holding Y.K.Başkanı Selim YAŞAR beni aradı, " Üstad yepyeni bir LEZZET yakaladık, gelip tatmanı ve bizleri gastronomik bilgin ve dünya tecrübelerinle yönlendirmeni rica ediyoruz" dedi. Çeşme ALTINYUNUS'a davet etti, icabet ettik gittik. Kendisinin 2 gün misafiri olduk. Hotel'in deneyimli Chef'leri hazırlanmışlar, kendi aralarında " Bronz Hindi " dedikleri bu nefis et'le birbirinden lezzetli yemekler, kebaplar, ızgaralar, yapmışlar oğlu yapmışlar. Bana göre çok da iyi etmişler, tadlarına doyamadım. Hakkaten bildiğimiz Ka-
liforniya'nın Beyaz Hindisinden farklı, bizim kara Kandıra hindisi yanından geçemez. Selim bey, çifliğinden canlı örnekler'de getirtmiş, üstelik bu hindiler uçabiliyor. Her ne kadar çiftlikte üretiliyor ve yetiştiriliyorlarsa da cins olarak " Yaban Hindisi " ben çok beğendim, sosisi bile yapılabilir, haşlaması mayonezle yenebilir, çünkü bayağı yumuşak. Gıda, boya, tarım ve turizm başta ol-
mak üzere birçok sektörde ilklerin öncüsü olan Yaşar Holding, bu konuya, Tarım, hayvancılık ve balıkçılık alanlarında faaliyet gösteren şirketi, Çamlı A.Ş. ile girmiş ve yine Türkiye’de bir yeniliğe daha imzasını atmış. Çamlı Yem ve Besicilik A.Ş, halen 12.000 civarındaki üretimi arttırmayı ve yılbaşından itibaren "Alternatif bir Et Lezzeti " olarak bronz hindiyi değişik parça ve gramajlarda tüketicilerin beğenisine sunmayı planlıyormuş. Halen sadece Altınyunus’ta yerli ve yabancı lezzet severlerin beğenisine sunulan, doğal yemlerle beslenen, siyah ve beyaz ırkın birleşmesinden oluştuğu için bronz renkli olan hindi, diğer türleri gibi tam anlamıyla zengin bir enerji deposu. Çamlı Yem ve Besicilik A.Ş tarafından yakında üst segment marketlerde, özel gurme restorantlarda, beş yıldız ve üzeri seçilmiş bazı otellerde tüketicilerle buluşacağına inandığım bronz hindinin , aldığım istihbarata göre de kemiksiz üst but, baget, fleto ve bonfile olarak satışa sunulması planlanmakta. Altınyunus’ta müşterilerin tercihle-
rine göre 150 çeşit hindi yemeği yapabileceklerini belirten otelin 46 yıllık Başaşçısı Yalçın ÇÖLGEÇEN, bronz hindinin diğer türlere göre koyu etli ve daha sulu yani yumuşak olması bakımından farklı bir lezzeti olduğunu söyledi ve benim gibi bu hindinin, Altınyunus’ta yapılan tadımlarda oldukça beğenildiğini vurguladı. Adana kebabından tas kebabına, köftesinden izgarasına, sebzeli yemek türlerine ka-
dar, 150 değil ama en az 25 yemeği Yaşar Holding Y.K.Bşk. Selim YAŞAR, Y.K.Üyesi Nuri DEMİROK, Gıda ve İçecek Grb. Pz.Md. Cüneyt ŞAHİN, Yaşar Birleşik Pazarlama Gn.Md. Suat ÖZYİĞİT, Çamlı Besicilikten Ali Cenk Doğru ve Çamlı'nın ABD Temsilcisi Haluk Zongur ile birlikte tatdık, tartıştık ve afiyetle yedik. Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim YAŞAR’da bronz hindinin digerleri gibi selenyum ve demir deposu olduğunu ifade ederek " İnsan sağlığına yönelik yararlarıyla öne çıkacak yeni, besleyici ve doğal bir ürün. Beyaz ırka göre daha yavaş büyüyor. Daha değerli, çiftliğimizde rahat dolaşım alanına sahip olmaları ve kekik başta olmak üzere tamamen bitkisel yemlerle beslenmeleri etlerini oldukça güzel kılıyor. Türkiye’yi bu lezzetle tanıştıracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bronz hindiler, gerçekten Çamlı Yem ve Besicilik A.Ş tarafından son derece sağlıklı ve doğal bir ortamda özenle yetiştiriliyor ’’ dedi. Bende kendilerini kutladım ve bu mükemmel ürünün bir an önce market raflarında ve restaurant mönülerinde olmasını diledim. Bu güzel buluşmada emeği geçen Yaşar Üniversitesinden Hakan ATIŞ'a ve Başaşçı'ın yardımcıları Sabahattin YILDIZ ve Burhan ELMAS sous cheflerime teşekkür ederek. Selim bey'le Köln ANUGA FUARI'nda buluşmak üzere, İstanbula döndüm.
Türkiye'nin Gastronomi Sektörüne yön veren marka ve isimler bir araya geldi
" Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneği " kuruldu
L
İD / Ülkemizin Gastronomik değerlerini yüceltmek, Gastronomik hizmet veren mekanlarımızı yurt içinde ve dışında tanıtmak amacı ile sektörün başarılı yönetici ve yatırımcıları tarafından 1 Ekim 2015 günü İstanbul'da kuruldu. DEVELİ Restaurant Zincirinin en yeni ve en görkemli halkası DEVELİ NİŞANTAŞI'nda bir araya gelen kurucular kurulu LİD/ Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneği tüzüğünü imzaladılar ve mekanın muhteşem lezzetlerinin tadına baktılar. Tarımsal ve endüstriyel gıda maddeşlerimizin en iyi şekilde değerlendirilerek sunulacağı, bu lezzetlerin tanıtılması ve tadılması için gayret gösterilmesi konusunda hem fikir olan LİD Kurucular kurulu; Ana hedefin Ülkemize bu lezzetleri tatmak için gelecek bir turizm potansiyeli yaratmak olduğunda birleştiler. LİD/ Kurucular kurulu: Tarihsel ve geleneksel mutfaklarımızın, Fine Dining kapsamlı Osmanlı ve diğer ülke mutfaklarının ülkemiz versiyonlarının lezzet cazibesini arttırmak, başarılı mutfak sanatçılarımızı dünyaya tanıtmayı amacları arasına almıştır. Yatırımcı, işletmeci, profesyonel, gurme, yazar - blogger, eğitimci, marka sahibi, konuyla ilgili her alandan; Konusunda uzman kişileri, 30 yıllık deneyim, ilişki ve 10 yıllık çaba sonucu bir araya getiren Türkiye LEZZET HAREKETİ Avrupa ülkelerin'de dahi bulunmayan böylesi bir İNOVATİF İşletmecilik ve güçbirliği yapılanmasının kuruluşu-
nu gerçekleştirmiştir. LİD'in KURUCULAR KURULU aşağıdaki kişilerden oluşmuştur: Ahmet URAS / The Galliard, The Market ve Huqqa Restaurantları Yöneticisi, A.Taner MURAT / Calipso Fish Restaurant Yatırımcı Ortağı, Ali A.YELİNER / Milliyet Lezzet Gazetesi Gn.Koordinatörü, Dr.Ali Osman TAŞLICA / Escobar Servis Elemanı Eğitim Merkezi Başkanı, Bengü ÜNAL / WOW Hotels Gn.Md.Yrd. SOFFA Mutfak Sanatları Eğitim Merk. Danışmanı, Dr.Burak KÖSEOĞLU / Dream Restaurants ve BVS Restaurants Grupları Yönetim Danışmanı Fatih T.GONZALES / Ranchero Restaurants Zinciri Yöneticisi, Ferzan Kirhan / Gezgin Damaklar, FHS Turizm Kurucu ve Yöneticisi Dr.Hilal DURUK / Backhaus Fırın & Cafe Zinciri Yatırımcı ve İşletmecisi, H.Bekir YÖNLÜ / Almanya - Hollanda - Belçika Sultans of Kebap Restaurants Zinciri Yatırımcı ve İşletmecisi, İrşad TAYFUR / Paşa Köşkü Et Lokantası Yöneticisi, İsmet HACIBEYOĞLU / Hacıbey Döner Lokantası Yatırımcı ve işletmecisi, Pastry Chef Kemal ÖZERGİL / Kemal Usta Waffles İşletmeleri Yatırımcısı, Metin UÇAR / Eşraf Osmanlı Lokantası Yatırımcı & İşletmecisi, M.Vasfi PAKMAN / TLH - Türkiye Lezzet Hareketi Başkanı, Nuri DEVELİ / Develi Et & Kebap Restaurants Yöneticisi, Exec. Chef N.Tolga ATALAY / Solid Consulting & Water Garden Lezzet Kompleksi koordinatörü Reyhan Çepik ARSLAN / Mekan.Com & Restoranpaneli.Com Kurucu ve Yöneticisi Ö.Özgür BÜKÜLMEZ / White Mill Cafe & Restaurant Yöneticisi, Özlem MEKİK /
TLH - Bşk.Yrd. & Ziyade Fasıl Restaurant Yöneticisi. Yük.İç Mimar Yonca SİRMEN / Yonca Sirmen İç Mimarlık Yöneticisi. LİD'in kuruluş amaçları ve hedeflerine dönük bilgiler, üyelik şart ve formu www.lezzetişletmeleri. com web sitesinde mevcuttur. 1 Kasım itibariyle Üye Alımlarına başlıyacak olan LİD'e ülke içinden ve dışından yoğun ilgi vardır. TÜRKİYE LEZZET HAREKETİ içindeki diğer Yeni Nesil, İNOVASYON & PERFORMANS içerikli DERNEKLERİ ile ETKİNLİK ALANLARI ise şöyledir, LPD ( 2005 ) Gastronomi Sektörünü, Lezzet Profesyonelleriyle buluşturan, İNOVATİF Sinerji & Eğitim Derneği LMD ( 2010 ) Lezzet Dünyamızın, uluslararası ekonomik boyutlu, İNOVATİF Performans & Lobicilik Derneği LDD ( 2013 ) Lezzet Severlerin, lezzet’le ilgili tüm bireyleri kucaklayan, İNOVATİF Motivasyon & Etkinlikler Derneği LYD (2015 ) Lezzet Dünyamızın, medyadaki dinamik yapılanması, İNOVATİF Habercilik & Uygulama Derneği GASTRO KÜLTÜR MERKEZİ ( 2013): Ülkemizin ilk ve tek, Sektör profesyonelleriyle halkımızı buluşturan “ TV stüdyolu, Mutfak Tiyatrosu “EUROTURK CHEFS CLUB ( 2008 ): Ülkemizin ilk ve tek yurt dışında ( Almanya ) kurulmuş “Aşçılık & Gastronomi Derneği “ LEZZET GAZETESİ (2014 ) : Ülkemizin ilk ve tek ulusal ( Milliyet ile dağıtılan ) aylık periyodlu “ Gastronomi, Yemek & Lezzet Gazetesi “
LİD/Lezzet İşletmeleri ve İş Adamları Derneği, tüzük imza ve kuruluş toplantısı Asırlık Lezzetlerin sunulduğu
DEVELİ NİŞANTAŞI RESTAURANT 'da yapıldı
Efsane şimdi Nişantaşı’nda ANTEP mutfağının duayeni, asırlık lezzet markası Develi, Nişantaşı’ndaki yeni şubesinde LİD Y.K.Üyesi Nuri Develi yönetiminde misafirlerini ağırlamaya başladı. Nişantaşı’nın en özel caddelerinden Abdi İpekçi Caddesinde Reasürans binası altında hizmet vermeye başlayan Develi, her biri lezzet efsanesine dönüşmüş unutulmaz tatlarını, Antep mutfağının lezzetlerini, Mimar Kaan Çetinkaya’nın tasarladığı olağanüstü dekorasyona sahip restoranında misafirleri ile buluşturuyor. Et ve kebap mutfağında bu semtte büyük bir boşluğu dolduracak olan Develi, Nişantaşı şubesine özel hazırladığı “Klass Kebap” ile de konuklarına
yeni ve ayrı bir tat sunuyor. Asırlık lezzetleri misafirleri için özel olarak hazırlayan Nişantaşı şubesinin şefleri ise uzun yıllar Develi ailesinde yer alan Fetih Topal ve Murat Avşar. Eylül ortalarında yapılan açılışın ardından Türkiye Lezzet Hareketinin kurucu ve yöneticileri ile Milliyet Lezzet Gazetesi yazarlarını ağırlayan ve tam not alan mekanın Kuşaktan kuşağa aktarılan lezzet hikâyesiyle Türkiye’nin güçlü restoran gruplarından biri olan Develi, lezzet efsanesini Samatya, Kalamış, Etiler, Marin, Ataşehir, Florya, Eminönü ve Tuzla ViaMarin şubelerinden sonra Nişantaşı’nda da sürdürmeye devam etme kararı İş, sanat ve basın camiasınca da takdir ediliyor.
12
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet yolu
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
Gıda Sektörünün Büyük Buluşması
Başyazı Betül
ALTINBAŞAK
betulaltınbasak@lezzetgazetesi.com
Çatal kaşığın serüveni
Ç
atal , kaşık masalarımızdaki yerini ne zaman almaya başladı hiç düşündünüz mü? Bugün bize yemek masalarımızın olmazsa olmazı gibi gelen, hatta olmamasını çok gayri medeni bulacağımız bu aletlerin aslında hiç de çok eski bir geçmişi yok. Çatal ve kaşığa , “ne kadar teknolojik alet denir”, bilemiyorum ama günümüzden 2.5 milyon yıl önce, Paleolitik Çağ ile ilgili çalışmalarda, ilk insanların taş, odun , kemik, boynuz gibi nesneleri kullanarak kendilerine alet, edevat yaptıklarını ve ilk teknolojinin de böyle başladığını biliyoruz. Bu dönemde kaşıkların atası ise deniz kabukları. Deniz kabuklarından, sedeften yapılan kaşıkların, Osmanlı’nın zengin sofralarında, saraylarda çok eskiden beri mevcut olduğunu biliyoruz. Topkapı Sarayındaki gümüş, sedef, fildişi kaşıklar görülmeye değer. Kaşıkların şekli ve malzemesi yemeklere göre değişiyor. Anadolu’da, Selçuklular zamanından itibaren tahta kaşıklar çok yaygın. Özellikle Konya ve Kastamonu’da yapılan kaşıklar, tüm yurtta çok tutulan kaşıklar. Anlatılanlara göre , Konya’ya ilim tahsiline gelen talebeler boş zamanlarını kaşık yapmakla değerlendirirler, hem faydalı bir işle meşgul olurlar, hem de cep harçlıklarını çıkartırlarmış. Bu arada en nadide kaşıkların İstanbul’lu ustaların elinden çıktığını da belirtmek gerekiyor. Çatal, Türklere çok sonraları geliyor. Zaten çatalın dünyada kabulü çok geç. Hatta bazı çevrelerde şeytanın aleti olarak görülüyor, kullanılması Tanrıya hakaret sayılıyor. Daha da eskiye gidersek, eski Yunan’da mitolojik kahramanlar bir savaş aleti olarak çatalı kullanıyorlar. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçip toprağı işlemesiyle çatal tarımsal bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Tarih kayıtlarına göre, ilk çatal Bizans imparatorluğu zamanında bulunmuş, Avrupa’ya 13. asırda gelmiş. İlk kez Venedik’te Domenico Silvio adlı asilzadenin, Yunan asıllı bir prenses eşi tarafından verilen yemekte kullanılmıştır. Kaynaklara göre hikayesi de şöyle; “1071’de , 374 yıllık Venedik Dükalığı’nın 35. dükü Domenico Contarini hayata veda etmiş, yerine adaşı Domenico Selvo seçilmişti. “Sığınacak bir liman” arayan Bizans sarayı, çareyi önemli ticari imtiyazlar karşılığı Venedik’le ittifak yapmakta buldu ve bu ilişkiyi daha da sağlamlaştırmak için Venedik sarayına soylu bir gelin gönderdi. 1077 yılında evlenerek Venedik dükü Selvo’nun karısı olan Teodora, oldukça süslü ve gösterişli bir kadındı. Her gün parfümlü sularla banyo yapar, makyajı için saatler harcardı. Teodora, o dönemde Bizans sarayına göre fazlaca gösterişli olmayan Venedik Sarayı ahalisi için de son derece dikkat çekici ve izlenen bir kişilik olmuştu. Mücevherleri ve giysileri öylesine abartılıydı ki, sofraya oturduğunda kollarını oynatmakta zorlanırdı. O dönemin yemek yeme biçimine uygun olarak, tabaktan aldığı yiyecekleri eliyle ağzına götürmesi bu nedenle imkansız olurdu. O da, bunun için özel olarak yapılmış, som altından, iki dişli, uzunca bir alet kullanırdı. İşte, batıda ilk kez Venedik’te, Konstantinopolis’ten gelen doğulu prenses Teodora tarafından kullanılan bu alet “çatal”dı. Zaten, her hali ve hareketiyle ilgi odağı olan Teodora, yemek yeme biçimiyle de hayli dikkat çekmiş, ünü dilden dile dolaşır olmuşu.” Teodara’nın yemek yerken kullandığı bu ilginç alet, 1379 yılında Fransa’da da kullanılmaya başlanıyor. Ama, Fransız sarayının ihtişamlı sofralarında yerini bulması III. Henry döneminde oluyor. Çatal, 1500’lerden sonra çok yaygınlaştığını görüyoruz. Roma İmparatorluğu’nda bronz ve gümüş olarak kullanılan çatalın türleri yerel geleneklere, sosyal sınıfa ve yenen yemek türüne göre değişiyordu. Bir, iki, üç ve dört dişli olan çatallar arasında en çok iki dişli olanlar modaydı. Türk Mutfağına ise çatalın ise Tanzimat yenilikleriyle birlikte geldiğini görüyoruz. İstanbul İngiliz Elçisi Fawkener, 1740’da devrin sadrazamı tarafından verilen ziyafeti anlattığı hatıralarında: “Yerde alçak bir ayak üzerine oturtulmuş geniş gümüş tepsiler üzerinde yemek yeniliyordu. Konuklardan bazıları parmaklarıyla yerken, bazıları kaşık kullanıyordu. Yemekten önce davetlilere ellerini silmeleri için ufak peçeteler dağıtıldı.” Bu davette elçiye üzeri kıymetli taşlarla süslü altın bir çatal, bir kaşık ve bir bıçak veriliyor. Sağlık , lezzet dolu yeni bir ayda, yen bir hikayede buluşmak dileğiyle,
EN 119 ÜLKED ETÇİ AR 14.274 ZİY DI AĞIRLA
M
İstanbul KAHVE FESTİVALİ
WORLDFOOD Yarın HAYDARPAŞA İstanbul 2015 GARINDA Başlıyor
İLLİYET LEZZET GAZETESİ ve Türkiye LEZZET HAREKETİ'ninde katıldığı; 2015 WORLDFOOD İstanbul, 23.Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı Yeşilköy CNR EXPO'da geçtiğimiz ay EUF AŞ tarafından gerçekleşitirildi. Yiyecek, içecek, süt ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri, yaş meyve ve sebze, deniz ürünleri, dondurulmuş gıdalar, temel gıdalar ve yağlar, şekerli ve unlu mamuller, kuru yemişler ve gıda katkı maddeleri başta olmak üzere; Ülkemizin ve dünyanın ünlü markalarınında aralarında bulunduğu 42 ülkeden 564 katılımcı firma ile 60.000 m2 alanda yapıldı. Fuar alanında yapılan Çay Demleme yarış-
masının yanısıra, TLH Gn.Bşk.M.Vasfi PAKMAN'ın yönetiminde yapılan " Günümüz Gastronomisinde Yeni Fikir ve Girişmler " konulu seminerde: Organik Üretim KOR YUMURTALARI, Doğal üretim ANTİK TUZLARI, Katkısız ve sağlıklı MEYANKÖKÜ ŞERBETİ konuları işlendi. Sektör ve halkımızın büyük ilgisini çeken seminere imkan tanıyan fuar organizasyonu İTE'ye teşekkür edildi. Yurt içi ve dışı alım heyetlerinin, ülkemizde üretilen gıda maddeleri ve hizmetlere olan ilgisi katılımcıları çok memnun etti. Önümüzdeki yıl 1-4 Eylül 2016 tarihleri arasında yapılacak olan fuarda sektör devleri şimdiden yerlerini almaya başladılar.
Ü
lkemizde Kahve konusunu yakından takip eden Milliyet LEZZET GAZETESİ'ninde katılacağı, Haydarpaşa Garı’nın nostaljik atmosferinde yapılacak festival, İstanbul'u buram buram kahve kokutacak. İstanbul COFFEE FEST'in ziyaretçileri 4 gün boyunca kahve'ye, sanata ve müziğe doyacaklar. Türkiyeden ve Dünyadan 154 markanın katılımıyla gerçekleşecek festivalde, profesyonel baristalardan gösteri ve sunumlar, tadım ve ikramların yanı sıra tasarım ürünler, interaktif workshoplar, seminerler, konserler, sergiler ve daha birçok ilgi çekici birçok etkinlik ile Milliyet LEZZET GAZETESİ'de konuklarla buluşacak. Dört gün boyunca unutulmaz bir lezzet deneyimi sunan festivalde; İstanbul’un önde gelen nitelikli kahve dükkanları, üçüncü dalga kahve akımının temsilcileri, kahve severlerle bir araya gelecek. Müzikle harmanlanan bu etkinliklerde, yurtdışından gelen kahve uzmanları interaktif workshop ve seminerler düzenleyecek. Dünyanın önde gelen 3.dalga kahve akımı öncüleri, kahve üstadları ve kavurma uzmanları bir araya gelecek.
FESTİVALDE NELER VAR? Nordic Approach’ın Kurucusu Morten Vennersgaard, ünü Berlin sınırlarını aşan kahve dükkanı Five Elephant’tan
“ALTIN SIVI” ZEYTİN YAĞI’NA
İNOKSAN’DAN
ESPRESSO TUTKUNLARINA
YOLCULUK...
K
endine özgü eşsiz tasarımları ve yenilikçi teknolojisi ile 1945 yılından bu yana espresso kahve makineleri üreten Faema, çok özel ürünlerinden biri olan E61Legend in sınırlı sayıda üretilen 70.Yıl özel edisyonunu İnoksan güvencesiyle Türkiye pazarına sundu. Faema tarafından 1961 yılındaki güneş tutulmasına ithafen üretimi gerçekleştirilen, gerçek kahve efsanesi E61 Legend, eşsiz tasarımı ve üstün teknik özellikleriyle bir stil ikonu. Faema’nın detaylara özen gösteren kalite ve üretim anlayışının bir ürünü olan E61 Legend, ayarlanabilir termal dengeleme sistemi ve paslanmaz çelik gövdesiyle uzun yıllar işletmelerin en gözde ekipmanları arasında yer alacak. Türkiye’de endüstriyel mutfak sektörünün öncüsü İnoksan, pazara sunduğu her yeni ürün için teknoloji, kalite ve dayanıklılığı garanti ediyor.
S
İNOKSAN HAKKINDA Mutfak ekipmanları sektörünün öncülerinden İnoksan’ın temelleri 1980 yılında atılmıştır. Bugün 20.000 metrekare kapalı alanda son teknolojiyle donanmış bir endüstri üssüne dönüşmüş fabrikasında üretim yapmakta olan İnoksan, 4.000 çeşide varan yardımcı mutfak ürünleriyle; otel, bar, kafe, restoran, turistik tesis, fast food gibi yeme-içme alanlarının bulunduğu tüm mekanlara gereken tüm ürün ve aksesuarları üretip, gerektiğinde ithal ederek müşterilerine sayısız alternatif sunmaktadır. 6 büyük ilde bölge müdürlüğü, 40’a yakın yetkili bayisi bulunan İnoksan, Türkiye geneline yayılmış 90 yetkili servisi ve 350 servis elemanıyla koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlamak ilkesi doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Araştırma ve geliştirmeye öncelik veren ve yıllık cirosunun önemli bir bölümünü Ar-
Ge çalışmalarına ayıran İnoksan, ürettiği inovatif ekipmanlarla dünya markalarıyla rekabet etmektedir. İnoksan, 5 kıtaya yaptığı ihracatla Türk pazarındaki gücünü dünyaya da taşımaktadır. Türkiye’nin önemli sanayi kuruluşları arasında yer alan İnoksan, ISO 9001 Kalite Yönetim, OHSAS 18001 İş Sağlığı Güvenliği ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri’ni entegre ederek, sektöründe bir ilke imza atmıştır. İnoksan, kaliteden ödün vermeden sektöründe öncü çalışmalarına devam etmektedir. İNOKSAN, köklü geçmişinden aldığı güçle odaklanma, farklılaşma, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik temelleri üzerine kurduğu çalışma anlayışını koruyarak, mutfakların mimarı olmayı ve yeni başarı hikâyeleri yazmayı sürdürecektir.
Patrick Rolf Karlsson, SCAA Yönetim Kurulu Üyesi Andrew Hetzel, Panama’dan gelen çiftçi Graciano Cruz bunlardan yalnızca birkaçı. Kahve tadımının yanı sıra düzenlenecek workshoplarda; evde Espresso ve Latte yapımı, kahve çekirdeği çekimi, kahve demleme teknikleri ve sağlıklı yaşam tüyolarına kadar birçok alanda eğitimler var. Istanbul Coffee Festival programının detaylı bilgisihttp:// www.istanbulcoffeefestival.com/festival/program/ linkinde var. Ayrıca; Kahve konusunda dünya genelinde düzenlenen ve tek resmi organizasyon olarak bilinen World Coffee Events’in Türkiye seçmeleri SCAE Türkiye Koordinatörü Ayşin Aydoğdu tarafından 22-25 Ekim 2015 tarihleri arasından İstanbul Coffee Festival bünyesinde Haydarpaşa Garı’nda gerçekleşecek. 5 ayrı kategoride düzenlenecek yarışmada birincileri Dünya Şampiyonalarında Türkiye’yi temsil edecek.
evgili okuyucular geçen ay İzmir, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezinde gerçekleşecek olan Zeytin Sempozyumu davetini görünce güzel ülkemin güzel gavur şehri İzmir’e gitmeye karar verdim. Küçük bir el çantası hazırlayıp, internetten uçak biletimi de ayarladım ve 2 gün sonra İzmir’e uçtum. Sabah saatlerinde vardığım İzmir havaalanından şehre metro olduğunu öğrenince hemen denemek istedim yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuk sonrasında sempozyum merkeze vardım. Sempozyum açılış konuşmasını Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı merkez, İzmir’e yakışır güzel bir yer olmuş. Gelelim sempozyum izlenimlerime.. Sempozyumu İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Tasarım Kenti İzmir” hedefinin yaşama geçmesini sağlayacak birim olarak kurulan İzmir Akdeniz Akademisi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi birlikte düzenlemişler. Akademi kökenli uzmanların yanı sıra, zeytin ve zeytinyağı konusuna duyarlı, çiftçi, sendikacı, gurme, aşçı, marka temsilcileri ve halkın katılımıyla zeytin sempozyumu başladı. Ele alınan konulara gelince; Zeytinde kalite kavramları, kırsal kooperatifçilik ve sürdürülebilirlik, gelişen üretim teknolojileri, yeni trendler ve parametreler, zeytinyağında çiftçi sendikalarının önemi, markalaşma, ambalajlama, teşvikler,coğrafi bölge konumlandırma ve önemi gibi birçok konu başlıkları masaya yatırıldı, alınacak tedbirler ve hedefler konuşuldu tartışıldı. Bir ara fırsat bulup UZZK Başkanı Ümmühan Tibet hanımın verdiği kısa bir tadım eğitimine de bir tadımcı olarak katılma fırsatı buldum. İki günlük bu sempozyum sonunda; Ortak akıl belleği oluşturmanın önemi, coğrafi konumlandırmanın kalite ve sürdürülebilirlik
açısından değeri, zeytinyağının gurme turizmde ki yeri bu alana katacağı katma değer ve pazarlama konularında birçok yeni fikirler paylaşıldı, çözümsel yaklaşımlar ve yapılacak çalışmalar hakkında herkes düşünce ve görüş ve önerilerini dile getirdi. Sevgili okuyucular, diğer Akdeniz ülkelerinde zeytinyağı hak ettiği değeri hem halkın mutfağında hem de ticari piyasalarda fazlasıyla buluyor. Çok uzağa gitmeden komşumuz Yunanistan’na bakarsak zeytinyağı burada da çok tüketiliyor. Geçen sene neredeyse 160bin tona yakın zeytinyağı üreten ve bu yılki üretim hedefini 300bin ton civarına çıkarması beklenenYunanistan’da yıllık kişibaşı tüketim’e bakarsak 22litre, Türkiye’de 2 litrede kalırken, Tunus, Portekiz, Lübnan ve Suriye’de 8, İtalya ve İspanya’da 14 litreyi buluyor. Sevgili okuyucular, bence altın değerinde şifa kaynağı olan zeytinyağına gereken önemi ve hak ettiği değeri niye veremiyoruz dan çok, hep sebep olarak önümüze sürülen sorunları çözmek daha akılcı bir yaklaşım olmalı diye düşünüyorum. Örn. Tarım politikaları, tanıtım faaliyetlerinin yetersizliği, pahalı bir gıda maddesi olarak görülmesi, Türkiye’de margarin ve ayçiçek yağı tüketim alışkanlığı bulunması ve tüketimin artmasını engellemesi gibi sorunlara çözümsel ve akılcı yaklaşımlarla çözmek hem iç tüketimi artırır hemde dış piyasalarda yağımız daha değer bulur. Son olarak, çocuklarımız ve kendimizin sağlıklı geleceği ve ülke ekonomisine katkı için, zeytin memleketi olan ülkemizde “Altınsıvı” değerindeki zeytinyağını yeni nesillerle tanıştırınız ve bol bol tüketiniz. Yüreğinizden sevgiyi, damağınızdan lezzeti eksik etmeyin, sağlıcakla kalın. Nil Ünsal Zeytinyağı Panalisti/Gezgin/Eğitmen/Yazar
Şile’li çiftçiler
yeni ve hafif
İTALYA‘DA
LEZZETLER D
İ
talya’nın Milano kentinde düzenlenen “Expo Milano 2015” fuarının kapanış orgnizasyonu olan Slow Food International’da Şile Doğal Ürünler Pazarı’nın iki genç çiftçisi Zeynep Toksöz ve Neşe Demir Türkiye’yi temsil etti. İtalya yolculuğu öncesi genç çiftçilerle bir araya gelen Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, doğal üretim ve tüketimin önemine vurgu yaparak; “İstanbul’un en değerli ve verimli toprakları olan Şile’yi hak ettiği değere taşımak amacıyla attığımız adımların meyvelerini topluyoruz. Expo Milano 2015 fuarı doğal beslenme kapanış etkinliği içerisinde Şile Doğal Ürünler Pazarı çiftçilerimizin yer almasından gurur duyuyoruz” dedi. Slow Food tarafından desteklenen kendi ürettikleri ürünleri satan çiftçilerden oluşan Uluslararası pazar ağı Yeryüzü Pazarı’nın İstanbul’daki ilk adayı olan “Şile Doğal Ürünler Pazarı” açıldığı günden bu yana yoğun ilgi gördü. tamamen doğal ürünlerin yer aldığı pazar, hem tamamen doğal ve nitelikli ürünleri tezgâhlara çıkarıyor, hem de dünyanın dört bir yanından gelen üreticilere ev sahipliği yapıyor.
McDonald’s Haf f Akt f menüsündek salatalarının çer ğ n zeng nleşt r rken menüye yen tatlar da ekled .
engeli beslenme ve aktif yaşam anlayışıyla oluşturulan, hafif aktif menüsü Akdeniz Salata ve Chicken McBites Salata içeriğini zenginleştiren McDonald’s, menüye Izgara Tavuklu Salata ve Ton Balıklı salataları da ekledi. McDonald’s’ın yeni salata karışımında; Mini Yedi Kule, Yeşil Çıtır Yaprak, Kırmızı Çıtır Yaprak, Rakula, Kuzu Kulağı ve Su Teresi de var. Sağlıklı yaşamın aktif bir hayat tarzı ile desteklenmesi gerektiğine inanan ve ‘yediğin kadar yak, yaktığın kadar ye’ felsefesini benimseyen McDonald’s, günlük hayatın temposunda hızlı, bol mineralli ve hafif yiyeceklere ihtiyaç duyanlar için hem lezzet ve çeşitliliği arttırdı hemde salata kaplarını yeniledi. McDonald’s misafir taleplerine göre yaptığı ürün geliştirme çalışmaları neticesinde Hafif Aktif menüsüne eklediği yeni ürün: Izgara Tavuklu Sandviç içecek ve patates ile servis ediliyor, tüm restoranlarda ve AloServis’te satışa sunuldu. McDonald’s’ın diğer ürünleri gibi eşsiz bu salataları da 444 62 62 AloServis hizmetiyle McDonald’s severlerle buluşuyor. Türkiye’de McDonald’s ‘BrandZ En Değerli 100 Küresel Marka’ çalışmasında 5’inci, In-
terbrand tarafından 2014’de yapılan araştırma sonucunda ise; Dünyanın en değerli 9’uncu markası oldu. Türkiye’de Anadolu Grubu (Anadolu Endüstri Holding) çatısı altında 1986 yılından bu yana faaliyet gösteren McDonald’s, bugün 262 restoranı ve 6000 civarında çalışanı ile yılda 100 milyon kişiye hizmet vermekte olup, ürün ve hizmetlerinin %98’ini Türkiye’deki tedarikçilerden sağlamakta. McDonald’s, gıda güvenliğine sahip ürünlerin düzenli ve dengeli tüketimi ile tüm dünyada sporu desteklemektedir.. FIFA ile Dünya Kupası, UEFA ile Avrupa Futbol Şampiyonası’nın destekçisi olan McDonald’s, 1976 yılından beri olimpiyatların da en önde gelen sponsorlarından biridir. McCafé ise; 20 yıl önce Avustralya’da doğmuş. Dünyada 32 ülkede 1300’den fazla restoranda faaliyet gösteren bir kahve zinciridir Türkiye’de McD Café adıyla 26 McDonald’s restoranında hizmet vermekte. McD Café’lerde, espresso’dan capuccino’ya, flat white’dan americano’ya, latte’den Türk kahvesine, frappe’den smoothie’ye kadar, birçok sıcak ve soğuk içecek ve birbirinden lezzetli kek, kurabiye, muffin gibi damak zevkine hitap eden yiyecekler de bulunmaktadır.
14
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet peşinde
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
“Lezzet Dostları” İksir Hasat Şenliği’nde
Başyazı
Süleyman ÇAKIR suleymancakir@lezzetgazetesi.com
Unlu Mamullerde “Franchise Sistemi”
Ü
rünlerinizi marketler kanalıyla veya aracılarla müşteriye ulaştırmak; vadelerin uzamasından ve kar oranlarının düşmesinden dolayı her gecen gün cazibesini kaybediyor. Tek çıkış yolu ürettiğiniz ürünü müşteriye ulaştırabileceğiniz satış noktaları oluştutmaktır. Bunu yönetmenin en iyi yolu ise franchising sistemidir. Franchise, bir marka sahibinin belirli süre ve koşullarda yatırımcılara sistem ve markasını kullandırmasına dayanan bir iş modelidir. Gelişmiş ülkelerde hızla yayılan bu sistem ülkemizde alışveriş merkezlerinin artmasıyla Almanya ve Fransa’nın önüne geçmiş, Avrupa’da birinci sıraya yerleşmiştir. Gıda sektöründe franchise dünyada en fazla Fastfood ile, bizde ise unlu mamuller ve kahvecilerle büyümektedir. Simit Sarayı, Mado, Güllüoğlu ; unlu mamullerde dünyaya açılan ve başarılı olan markalara örnek gösterilebilir. Unlu mamullerde bir marka olmak veya franchise vermek istiyorsanız, doğru ürünler seçmeli ve bu ürünlerin üretiminden sunumuna kadar izlenecek akışı çok iyi bilmelisiniz. Franchise sisteminde ürünlerin olmazsa olmaz kuralı, ‘merkezi üretim ve standart ürün kalitesidir’. Unlu mamullerde bunu sağlamak için en doğru yöntem ise dondurulmuş ürünler kullanmaktır. Dondurulmuş ürünler; her zaman taze, standartları olan, depolanması ve sevkiyatı kolay, hazırlaması hızlı ve pratik olduğu için fırın, kafeler, pastaneler ve simitçilerin ilk tercihi olmalıdır. Dünyada başarılı olmuş kahve zincirlerinde kek, pasta, börek gibi ürünleri satabilmelerinin ve bu ürünleri dondurulmuş tercih etmelerinin sebebi de budur. Günlük üretimle satış noktalarına taze ürün sevkiyatı yapan firmaların çok zorlandıklarına veya başarısız olduklarına defalarca kez şahit oldum. Bir pastane şubelerine veya franchislerine pastayı normal şartlarda sevk ediyorsa; paketlemede ve taşınması sırasında ürünler zarar görebilir ve raf ömründen dolayı da ciddi fireler verebilir. Başarılı bir sistem için öncelikle mutlaka ürünlerin üretimini daha iyi bilen profesyonel kişilerden danışmanlık hizmeti almalısınız. Gıda üretiminde en pahalı ve riskli yöntem deneme yanılma yöntemidir. Franchise olmak size; bilenen markanın gücüyle beraber itibar ve kazanç sağlar. Riski azaltır, sorun yaşandığında arkanızda danışabileceğiniz kurum ve ekip olur, ayrıca iyi marka sahibi güçlü bir reklam fonuna sahip olur. Fikrinize ve ürününüze güveniyorsanız; marka olmak ve esnaflıktan iş adamlığına geçmek istiyorsanız bunun için en doğru yol franchising sistemi olduğunu unutmayın...
OSMANLI SARAY
MUTFAĞINDA
YEMEK SERVİSİ
Saray sofralarında kullanılan Bakır, Gümüş Araç ve Gereçler tanıtıldı YEMEK Sanatları Merkezi (Yesam) tarafından organize edilen seminer, Topkapı Sarayı Müzesi Mutfaklar Bölümü, İstanbul Cam ve Porselenleri, Avrupa Porselenleri, Gümüş ve Bakır Uzmanı ÖmürTUFAN tarafından sunuldu. Basının da ilgiyle izlediği seminerde; Osmanlı Saray Mutfağındaki sofra düzeni,kullanılan Bakır ve Gümüş tabak,kase,çatal/ kaşık gibi meteryalleri görsellerle tanıtıldı. Haliç Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğretim Görevlisi Gülden Atay öğrencileri ile birlikte seminere büyük ilgi gösterdi.
DADAY’DA HASAT ZAMANI D
aday’ın adını daha önce hiç duydunuz mu? Batı Karadeniz’de Kastamonu’nun keşfedilmeyi bekleyen şirin mi şirin bir kasabasından bahsediyorum size. Zirvesi 1780 metreyi bulan Ballıdağ’ın eteklerinde, İsviçre Alplerinin havasına emsal gösterilen ,Sarıçam, Karaçam, Kayın, Meşe, Köknar ağaçlarıyla kaplı binlerce dönüm ormanıyla dünyanın sayılı oksijen depolarından birisi . Çok zengin bir fauna ve floraya sahip. Doğanın içinde gezerken alıç, ahlat, kızılcık gibi marmelatlarıyla masanıza renk ve lezzet katacak ürünleri dalından rahatlıkla toplayabildiğiniz bereketli bir coğrafya... 10 bine yakın yerleşik insanın yaşadığı Daday’da yaz mevsiminin ayrı, kış mevsiminin ayrı bir tadı var. Hele sonbaharı görülmeye değer. Emeğin en derinden karşılık bulduğu zamandır aslında sonbahar. Hasat zamanıdır., İyi baktığınızda topraktan verim aldığınız , ektiğinizi biçtiğiniz, ürününüzü tarladan, bahçeden kaldırdığınız zamandır. Buğdayların biçildiği, değirmenlerde öğütülüp , kışa hazırlıkların yapıldığı zamandır. Turşuların, reçellerin hazırlandığı, yufkaların kurutulup kaldırıldığı, marmelatların kaynatıldığı çok güzel bir mevsimdir. Bizde Lezzet Dostları Derneği olarak Daday’a yolumuzu düşürdük. Daha doğrusu çok güzel bir davet aldık ve hep birlikte İksir Hasat Şenliği’ne katıldık. Şenliğe, Daday Belediyesi ile işbirliği içerisinde Bölgenin en büyük yatırımcılarından birisi olan İksir Resort Town Yaşam Kasabası’nın Kurucusu ve aynı zamanda LDD Üyelerinden İksir Aydın ve kızı Ece Aydın ev sahipliği yaptı. Rüya gibi bir tesiste, Daday’ı doğası ve tüm kültürel özellikleriyle hissederek 3 gün geçirdik. Geleneksel döğenle harman yapılmasını, başakla samanın ayrılmasını izledik. Doğadan toplanan yöresel ürünlerden, marmelat, pekmez yapımını inceledik. Kendi turşularımızı kurduk. Armut ve mantar turşularımızın olmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Köy pazarında sohbetler edip, köylülerle şakalaştık. Kimi üyelerimiz , yemek yarışmasında jürilik yaptı, en güzel ekşili pilavı, etli ekmeği seçmekte zorlandı. Doğal terayağın, yoğurdun tadına baktık. Daday’ın ağaç, çiçek ve çi-
Daday’da Bir Başarı Hikayesi
Doğanın kalbine,
İksir Hanım dokunuşu
◆
men kokan havasını soluduk. Ballıdağ’ın eteklerinde dalından ellerimizle kızılcık, alıç topladık. At yarışlarına, cirit merasimlerine katıldık. Hatta bazı arkadaşlarımız çiftlikteki atlara binerek binicilik konusundaki yeteneklerini denediler.
GELENEKSEL LEZZETLERİN TADINA BAKTIK İksir Resort Town’un yeşillikler içindeki Samanlık Restaurant’ında, tesis bünyesinde üretimi gerçekleştirilen reçeller, marmelat, pekmezler, Daday tereyağı ve külçöreğinin aralarında bulunduğu doğal kahvaltıyı yaparak güne başladık. Usta şeflerinin özenle hazırladığı menülerde, vitamin depose doktor tarhana da denilen kızılcık tarhanası çorbası, banduma, ekşili pilav, üryani eriği hoşafı, yeşil mercimekli erişte çorbası, müsellim sarma, tepsi mantısı, kaşık
helvası, Ecevit çorbası, Güveç, bulgur pilavı, patates tatlısı, geleneksel simit tiridi gibi yöresel lezzetleri keşfettik. İksir Hanım , mantar seven herkesi Ekim Sonu - Kasım başı mantar şenliğine davet ediyor; İksir Aydın’ın ağzından mantar zamanı; Ekim sonu ve Kasım ayının ilk günleri, tam da Kanlıca mantarı yeme zamanıdır. Yağmurlar çisil çisil yağar, ardından güneş toprağı azıcık ısıtır ve birbirinden lezzetli kanlıca mantarları bitiverir. Bizde son iki yıldır Daday’da, Mikolog (mantarbilimci) Jilber Barutçiyan’ın rehberliğinde workshop eşliğinde; gündüz ormanda kanlıca mantarı, teltel mantarı, Borazan mantarı gibi mantar türlerini tanıma ve toplama etkinliği gerçekleştiriyoruz. Akşam yemeğinde de katılımcıların topladıkları mantarlardan, mutfağımızda çok lezzetli mantar yemekleri hazırlıyoruz.
Matematik Öğretmeni İksir Sema Aydın’ın, doğduğu topraklara dönüşünün hikayesi olan İksir Resort Town, hem geçmişe yapılan bir yolculuk, hem de bir girişimcilik macerası… Babasının memuriyetinden dolayı Daday’dan uzak bir yaşam süren İksir Hanım, doğduğu yerle bağını yaşamı boyunca hiç koparmıyor. İki kızının da desteğiyle birlikte, 1926 yılında inşaa edilmiş tarihi bir konağı restore ederek, çocukluk hayallerini gerçeğe dönüştürme ve doğduğu yere vefasını ödeme imkanı buluyor. İksir Hanım’ın, Daday’dan ayrı geçirdiği yılların özlemi, bölgenin bereketli toprakları ve eşsiz doğasının tam ortasında konumlandırdığı Tatil ve Yaşam Kasabası İksir Resort Town’a dönüşüyor. Kastamonu’nun köklü yöresel kültürünü, doğasını, özgün mimarisini, gastronomisini örneklerle misafirlerine sunmak, spa, spor ve el becerileri aktiviteleri ile bir deneyim kasabası oluşturmak isteyen İksir Hanım, el değmemiş doğanın ve uzun yıllara dayanan kültürün Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden gelen turistlere tanıtılması ve yaşatılması amacıyla yola çıkıyor. İlk İksir Hanım Konağı ile başlayan girişim, bugün toplamda 60 oda kapasitesine sahip, 60.000 m2 üzerine kurulmuş zengin bir tesis haline geliyor. Bir çocukluk hayali ile başlayan ve bir başarı hikayesine dönüşen girişimi ile İksir Hanım; bu yıl Garanti Bankası, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) işbirliğiyle düzenlenen yarışmada, Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi Ödülü’ne layık görülmüştür.
Mantarlar, sonbaharın şapkalı yıldızlarıdır. Turşu, güveç, ızgara ve közde olarak tüketebileceğiniz, hatta böreklerde de yer alabilen bir doğa harikası olan mantarları, bir sonbahar günü doğayı keşfe çıkarak, kendiniz toplamak isterseniz etkinliğimize bekleriz.
RESTORAN, OTEL İŞLETMELERİ VE YİYECEK İÇECEK SEKTÖRÜNÜN
Türkiye’deki büyük buluşması R
estoran, otel işletmeleri ve yiyecek içecek sektörünün Türkiye’deki büyük buluşması Sirha İstanbul, 26 - 27 -28 Kasım 2015 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde 3. kez tüm sektörü bir araya getiriyor. Sirha İstanbul; alanında başarılı birçok markayı bir araya getirerek, hizmet sektöründen otelcilik ve restorancılığa, yiyecek içecekten, teknoloji alanlarına kadar 300 marka ve 12.000’den fazla sektör profesyonelini bir araya getirecek. Üç gün sürecek Sirha İstanbul, her sene ziyaretçi sayısında büyük artış göstererek bu yıl da sektörün beklentilerini karşılayacak. Diğer yandan bu büyük buluşmada gerçekleşecek olan Bocuse d’Or, Coupe du Monde de la Pâtisserie gibi uluslararası alanda oldukça prestijli yarışmalar, Sirha İstanbul’da heyecanlı dakikalar yaşatacak. Omnivore İstanbul’da dünyaca ünlü şeflerle Türk şefler, katılımcılar ile deneyimlerini ve tutkularını paylaşacak. Sirha World Cuisine Summit (Dünya Mutfak Zirvesi) ve Leaders Club ise sektördeki dünya trendleri ile ilgili konferanslar düzenleyecek. 6. Duyu Gastronomi Platformu iki farklı pop-up restoran ile dünyadaki inovatif restoran konseptlerini bu yıl ilk kez Sirha İstanbul kapsamında tanıtacak. Sirha İstanbul, sektörün tüm aktörlerinin beklentilerini karşılayan alt yapısı ve 3 güne yayılan ilham verici etkinlikleriyle, bu yıl da katılımcıların ilgi odağı olacak.
ya getirecek. Üç gün sürecek Sirha İstanbul, her sene ziyaretçi sayısında büyük artış göstererek bu yıl da sektörün beklentilerini karşılayacak.
SİRHA İSTANBUL’DA: ETKİNLİK
FARK YARATAN BİR ‘DNA’
Restoran, otel işletmeleri ve yiyecek içecek sektörünün Türkiye’deki büyük buluşması ve alanında gerçek bir referans sayılan Sirha İstanbul, tüm sektörü bir araya getiriyor. Sirha İstanbul; alanında başarılı birçok markayı, yiyecek içecek sektöründen otelciliğe, konuyla ile ilgili teknolojiye kadar 300 marka ve 12.000’den fazla sektör profesyonelini bir ara-
Sirha İstanbul; uluslararası yarışmaları, yenilikçi ‘masterclass’ çalışmalarını, dünyadaki son trendleri gündeme getiren konferansları ve bu etkinliklere katılan profesyonel ziyaretçileriyle fuarcılık sektöründeki farkını ortaya koyuyor. Sirha İstanbul, detaylara önem vererek planlanmış altyapısı ve donanımıyla katılımcılarına, ürün ve hizmetlerini sunabilecekleri üst düzey ve yaratıcı bir platform sunuyor.
300’DEN FAZLA KATILIMCI Sirha İstanbul’da ithalatçılar, distribütörler ve üreticiler; yiyecek ve içecek ürünleri, profesyonel mutfak ekipmanları ve malzemeleri; pastane sektörü için ürün ve ekipmanlar; cafe, bar donanımları, profesyonel servis malzemeleri; dekorasyon, mobilya ve tekstil ürünleri; otelcilik gereksinimleri; konuyla ilgili hizmet, teknoloji ve hijyen ürünleri gibi sektörün ihtiyacı olan envanterin tamamı yer almakta.
YÖRESEL LEZZETLER Bütün bu ekipman ve teknolojinin yanı sıra Sirha İstanbul, Türkiye’nin yöresel lezzetlerinin ön plana çıkarılması yönünde iki yıldan beri kapsamlı bir çaba yürütmektedir. Bu çalışmaların neticesi Anadolu’nun Lezzet Envanteri adı altında misafirlerin dikkatine sunulacaktır. Yapılacak
olan sergilemenin yanı sıra konuyla ilgili üretici ve uzmanların katılacakları konuşma ve tadımlar konuklarımızın ziyaretine açık olacaktır.
12.000 ZİYARETÇİ HEDEFİ Sirha İstanbul 2015, restoran, otel sahipleri ve idarecileri; satınalma müdürleri ve yiyecek içecek direktörleri; şefler ve pasta ustaları; barmenler ve baristalar; HORECA ekipmanları imalat ve ithalatçıları; stewarding ve kat hizmetleri profesyonelleri; iç mimarlar ve tasarımcılar; sivil toplum kuruluşları, konuyla ilgili basın ve nihayet aşçılık okulları gibi sektörün her yönünden gelen 12.000 profesyonel ziyaretçiyi hedefliyor. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Sirha İstanbul, şehir merkezindeki konumuyla benzerleri arasında büyük bir fark yaratacak.
Lezzet rehberi
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
COFFEEMANIA BASINDA GÜVEN
“KAHVE BİZİM SEVDAMIZ” diyen ve “KALİTELİ KAHVE, KALİTELİ MEKANLARA YAKIŞIR” sloganıyla, yola çıkan kuruluş; Ürettikleri filtre kahve “MANİA BLEND” ve “ESPRESSO PORTUGAL” ile Almanya’nın “Gurme Damaklarından” hem tam not, hemde birer “Altın Madalya” aldı.
K
ahveye değer veren işletmelere, en iyi kahveyi üretmeyi ve sunmayı hedefleyen Kahvem Kahve Kavurma, 2013 yılında İzmir’de kurduğu modern tesisinde kendine ait 3 ayrı markanın yanı sıra, private label üretim imkanlarına da sahip. Markaya özel harman ve kavurma profili ile hazırladığı ürünlerle sadece üretici değil, eğitim, sürekli kontrol gibi hizmetleri de beraberinde sunan bir partner olmayı prensip edinen firma, Haziran 2015’de “Alman Gurme kahve kavurucular loncası Röstergilde tarafından düzenlenen müsabakaya Coffeemania için hazırladığı Mania Blend Filtre kahve ve Espresso dalında ise Espresso Portugal ile katılarak 2 altın madalya aldı. Altın madalyaları duvarına asan işletme’nin genç ve dinamik yöneticileri, “Kısa sürede elde ettiğimiz bu başarıyı, kahveye aşık ekibimize ve çalışma azmimize borçluyuz. Ancak hedefimiz, daha iyiyi yakalamak ve ülkemize bu dalda yeni ödüller kazandırmaktır” dediler. Dünyanın en kalitesiz çekirdeği Brezilya Rio Minas, niçin ülkemiz in-
15
KALİTELİ KAHVE, KALİTELİ MEKANLARA YAKIŞIR Kahve kavurmak
bir bilimdir, bilimde moda olmaz… ◆
sanına reva görülüyor ? Espresso ve filtre kahvedeki uzmanlığını aldığı ödüllerle tescilleyen “Kahvem Kahve Kavurma” firmasının ortağı Yakup Dabak, 500 yıllık tarihi olan Türk kahvesi ile ilgili,konuyu bilen kişiler olarak çok büyük rahatsızlıkları olduğunu, bununla ilgili ciddi emek ve zaman harcamaları gerektiğini açıkladı: Türk kahvesi, Tarihi Osmanlı dönemine kadar uzanan bir kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. O dönem Türk kahvesi, Yemen’den gelen yüksek kaliteli Arabica çekirdekleri ile hazırlanırdı, günümüze gelene dek gerek ticari, gerekse tarımsal sebeplerden dolayı Türkiye’ye girişinde aksaklıklar yaşanan kahve çeşitliliği yerini Brezilya kahvesine bırakmış, kaliteli olmama-
sına , hatta batılı kahve üstatlarının hatalı bir tür olarak kabul etmelerine rağmen Brezilya Rio Minas çekirdeği, Türk kahvesinin alışılan çekirdeği haline gelmiştir. Günümüzde tıpkı espresso ve filtre kahvede olduğu gibi Türk kahvesinde de birbirinden değişik orijin ve karakterde özel çekirdekler kullanılarak her damağa uygun ürünler hazırlanabilmektedir. Önemli olan çekirdeğin karakterine uygun profilde kavrulması ve geleneksel hazırlama yöntemi ile hazırlanıp sunulmasıdır. Bu konuda yaptığımız çalışmalar var. Bizim için uzun ve yorucu bir yolculuk lakin biz uzun ve yorucu yolculukları da seviyoruz. Kahve öğütüldükten sonraki ilk 15 dakikada aromasının %50’sini kaybediyor. Kaliteli bir fincan kahve elde etmek için dikkat edilmesi gerekenler tarladan başlıyor, misafirin önüne bırakılana dek sürüyor. İyi kahve için, iyi kaliteli çekirdek kullanmak, bunu doğru koşulda muhafaza etmek, doğru profilde kavurmak, dinlendirmek, doğru malzeme ile ambalajlamak ve sevk etmek gerekiyor. Bu aşamada el değiştiren ürün yine doğru koşulda depolanıp, doğru ayarda taze öğütüldükten sonra, iyi kalitede, doğru sertlik derecesinde ve doğru ısıda su ile
Kahve çekirdeği, içerisinde onlarca uçucu yağ asidi barındıran bir bitkidir. Bu asitler kavurma esnasında farklı derecelerdeki ısılarda ortaya çıkar , ısı arttıkça azalır ve yok olurlar. Ustalık bu süreçte hangi asitlerin muhafaza edilip hangi asitlerin yok edilmesini bilmekte yatmaktadır. Çekirdeği bilmeden , tanımadan rastgele yapılacak kavurma sonrasında ortaya çıkan ürün keyifli bir içecek olmaktan öte kişiyi mide ağrılarıyl a uğraşmak zorunda bırakabilir. Tanışıp kahve ikram etmek istediğimde, kahve benim mideme iyi gelmiyor diyen kişile re özellikle kahve içiriyorum, doğru kavrulmu ş kahve ile bu eşsiz içeceğe bir şans daha vermelerini sağlıyorum. Kahve kavurma bir kimya işi yani bir bilimdir ve bilimde moda olmaz. Son dönemde ortaya çıkan light roast (hafif kavurma) metodu her çekirdeğe uygulanabilir bir kavurma dere cesi değildir. Asiditesi yüksek bir çekirdek gelişimini tamamlamadan kavurma işlem i bitirilirse, fincandan alınan ilk yudum ile son derece ekşi, ağızda büzücü etki bırakan bir içecek ile karşı karşıya kalınır. Yeni trend diye söylenen hafif kavrulmuş kahveler için kullanılan değişmeyen sıfat ise fruity (meyvemsi) terimidir. Evet pek çok çekir dekten meyvemsi tatlar alınabilir bu doğ ru, turunçgiller, elma, kırmızı meyveler… gibi. Ancak fındığımsı, çikolatamsı tat profili içerisindeki çekirdekten o tadı almak yerin e sadece rahatsız edici bir ekşilik alıyorsak onun adı meyvemsi veya fresh bir kahv e değil, hatalı kavrulmuş kahvedir. Her ne kadar Türk insanı, bu topraklarda kahve ile 500 yıl önce tanışmış olsa da, nitelikli kahve kavramı ve farklı demleme meto dları ile yeni yeni tanışıyor ve kahveyi tekrar keşfediyor. Bu süreçte daha çok insanı her anlamda kaliteli kahve ile tanıştırma k ve buluşturmak bizim için mesleki ve ticari faaliyet olmanın yanı sıra sosyal bir sorumluluktur.
demlenmesi gerekiyor. Servis edilecek fincanın sıcak olması da bir başka dikkat edilmesi gereken husus. Bu uzun yolculukta bir değişken sonucu bambaşka mecraya taşıyabilir. Kahvenin hassas bir ürün olduğunu belirten firma ortağı ve aynı zamanda kavurma ustası Fatih Arslan: “Ambalaja, üretim tarihinden itibaren 1 yıl son kullanma tarihi basılırken biz müşterilerimize ambalaj açılmadan 2 ayda, açıldıktan sonra 3 gün, öğütüldükten sonra ise 15 dakika içinde tüketmelerini öneriyoruz” dedi. Halkımızın damak tadı geliştikçe granül kahveye rağbet azalıyor. İnsanların evlerinde, işyerlerinde kolayca kaliteli kahve içmelerini sağlayacak materyaller artık kolayca temin edilebiliyor. Bunların en basiti olan french press silindirik cam hazne ve metal filtreden oluşan bir pistondan ibaret. Daha meraklı tüketiciler ise satın aldıkları taze çekirdekleri kendileri öğüterek porselen dripper ve kağıt filtre yada aeropress ile demleyebiliyorlar. Granül kahve veya hazır kahve diye bilinen ürünler, halkımızın damaFatih Arslan ğı geliştikçe geçerliliğini her geçen Firm a ortağı/Roaster gün biraz daha kaybediyor.
Türkiye'nin Üstün Lezzetli Balığı
AVRUPA’DAN ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLÜ ALDI
T
ürkiye’nin ilk kültür balığı üreticisi ve ilk markalı balığı Pınar Balık, tadım alanında kanaat lideri olan Michelin Yıldızlı şeflerin ve sömeliyelerin tadım testinden başarıyla çıktı. International Taste and Quality Institute( iTQi - Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü) tarafından düzenlenen yarışmada; İzmir Çeşme'de PINAR güvencesiyle üretilen çipura ve levrekler ile “Üstün Lezzet Ödülü” kazanan Pınar Balık, bu yıl, bu alanda Türkiye’nin ödüle layık bulunan tek balık markası oldu. 2005 yılından itibaren her sene, Türkiye Aşçılar Derneği Başkanının da arasında olduğu, şefler ve sömeliyelerden oluşan bağımsız bir kuruluş olarak, dünyanın dört bir yanından gelen tüketici yiyecek ve içeceklerini test etme ve üstün lezzetli olanları tanıtma üzerine faaliyet gösteren iTQi 2015 yılı “Üstün Lezzet Ödülleri”ni geçtiğimiz nisan ayında dağıttı. iTQi ödüller için değerlendirmesini, her ürünün hedonik lezzetini ayrı ayrı ölçmeyi amaçlayan tadım oturumları ile gerçekleştiriyor. Her jüri üyesi, tattıkla-
PINAR BALIK, Brüksel’deki testlerde Avrupalı Lezzet Ustaları ve Gurmelerden tam not aldı. PINAR BALIK, Üstün Lezzet Ödülünü, Türkiye’ye kazandırdı…
rı ürün için Duyusal Analiz Raporu’nda puanlama yapıyor. Bu puanlama ürün lezzeti, aroma, yapı, koku, doku, tadım sonrası ağızda bıraktığı tat gibi kriterler dikkate alınarak yapılıyor.
PINAR BALIK’A DENİZ DOSTU SERTİFİKASI Pınar Balık’ın Çeşme Ildırı’da bulunan üretim tesisleri, tüm dünyada deniz ve okyanuslardaki habitatın korunmasını amaçlayan, kar amacı gütmeyen sivil toplum örgütü olan Friend of The Sea tarafından da belgelendiril-
di. Pınar Balık tüm dünyada bu sertifikaya sahip 50’ye yakın işletmenin arasında yerini aldı. Türkiye’de ilk entegre kültür balıkçılığı tesisini ve ilk kültür balığı üretimini gerçekleştiren Pınar Balık, üretim yaptığı alanlarda doğal deniz yaşamına zarar vermediğini ve sürdürülebilir üretim yaptığını kanıtladı. Akuakültür’de İlk “İyi Tarım Uygulamaları” Sertifikası Çamlı’nın! Tüm faaliyet alanlarında çev-
reye duyarlı üretim anlayışı ile hareket eden Çamlı, kültür balıkçılığı kapsamında Pınar Balık,Türkiye’de İyi Tarım Uygulamaları ile sertifikalandırılan ilk ve tek firma oldu. Bu sertifika ile Pınar Balık markalı Çipura ve Levrek’lerin ki myasal,fiziksel,mikrob iyolojik kalıntılar içermediği, çevreyi kirletmeden ve doğal dengeye zarar vermeden üretildiği; üretimi sırasında insan,işçi ve diğer canlıların olumsuz etkilenmediği; tüketildiği ülke/ülkelerin tarımsal mevzuatına uygun olarak üretildiği tescillendi. Pınar Balık “Kültürlü Balık” Bilinçlendirme Hareketi başlattı Pınar Balık, tüketicileri bilinçlendirme hareketi başlattı. Kültür balıkçılığı hakkında merak edilen her şeyi sorulabildiği ve daha önce sorulmuş sorulara verilen cevapların incelenebildiği siteye sorulan tüm sorulara 24 saat içinde uzman mühendisler aracılığı ile cevap veriliyor. Siteyi detaylı incelemek isteyenler, www.kulturlubalik.com websitesine girebilirler.
Prof. Faruk ŞEN faruksen@gmail.com
T
Turizmin Gastronomi Ekonomisindeki Yeri
ürkiye gastronomi sektöründe büyük ölçüde gelişim göstermektedir. Bugüne kadar gastronomi ekonomisi konusunda ciddi bir araştırmanın hala tamamlanmamış olması bu konuda büyük bir açıktır. TAVAK Vakfı olarak Türkiye’ye gelen yabancı turistlerin gastronomi ekonomisindeki yerini incelersek özellikle son yıllarda başta İstanbul olmak üzere kent turizmi çerçevesinde Türkiye ‘ye gelen Türk ve yabancı turistlerin gastronomi ekonomisine büyük ölçüde katkıda bulundukları görülmektedir. Bu katkının en güzel örneklerini İstanbul ve Bodrum’da görmekteyiz. Ne yazık ki Antalya ve Alanya’daki “Her şey dâhil turizmi” gastronomi ekonomisinin boyutlarının gelişmesine fazla olanak tanımamaktadır. Özellikle bu bölgede kişi başına yiyecek için 6 € ve içecek için 4 €’luk bir meblağının öngörülmesi bu konuda gastronomi ekonomisinin daha fazla büyümemesini beraberinde getiriyor. Buna karşılık İstanbul ve Bodrum’a gelen turistler ciddi bir şekilde para harcamakta ve gastronomi ekonomisinin içinde aktif olarak yer almaktadırlar.
22-26 Milyar Dolar Yıllık Ciro
TAVAK Vakfı’nın gastronomi ekonomisine yönelik araştırmasında Türkiye’de bu sektörde dönen yıllık paranın 22 ile 26 milyar Dolar arasında olduğundan hareket edilmektedir. Bunda turizm sektörünün payının çok yüksek olmadığı en fazla 6 milyar Dolar olduğundan hareket edilmektedir. Son yıllarda İstanbul’da açılan uluslararası restoranlar ar-
tık hafta sonu İstanbul’a gelen yabancı turistlere hitap etmektedirler. Turizm gelirindeki kent turizmi açısından Türkiye’ye gelen yabancı turistlerin artmadığını söyleyebiliriz. Bodrum ve İstanbul’a gelen turistler “Her şey dâhil turizm” olmadığı için iyi para harcamaktadırlar. Ama diğer bölgelere giden kendileri için “Her şey dâhil turizm” satın aldıkları için harcamalarındaki Türk parasının değer yitirmesinden gelen olumlu gelişme kendilerine yansımayacaktır. Fakat buna karşılık son aylarda büyük ölçüde ilgi gören İstanbul, İzmir, Bodrum gibi kentlere gelen turistlerin harcamalarının olumlu olacağından hareket edebiliriz. Bugün için baktığımızda Avrupa’nın bir çok kentinden en az %20 oranında pahalı olan İstanbul’a artık Alman, Fransız ve İngiliz turistlerin daha rahat gelmelerini bekleyebiliriz. Bu gelişmeler Türkiye’nin korkulu rüyası haline gelen cari açığı azaltacak ve gastronomi gelirlerini de arttıracaktır. Türkiye’de yıllık Kültür(kreatif) sektörün geliri 45 Milyar Dolar civarındadır. Gastronomideki 22-26 Milyar Dolarlık gelir fazla değildir. Türkiye’nin hedefi gastronomi sektöründe 2017-2018 yılında 40 Milyar Dolar sınırını aşmak olacaktır. Fakat buna karşılık bazı aşırı fiyatlarla hizmet ve mal satan Türk gastronomi firmaları Avrupalıları korkutmaktadır. Bugün Türkiye’de sekiz kişilik bir Alman ve Dubaili bir grup bir et restoranında 14 bin Liralık bir hesap öderse bu Avrupalı için de korkutucu bir boyuttur. Adam başına düzgün harcamalar yapılabilecek düzgün restoranlar arttığı zaman Türkiye gastronomisi yabancılarda büyük ölçüde pay alacaktır.
16
Project1
12/27/13
10:33 AM
Lezzet & Temizlik
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
“Dispenserâ€?de Kalitenin AdÄą: OnlarÄąn iĹ&#x;i otel, restoran, kafeterya, alÄąĹ&#x;-veriĹ&#x; merkezi, okul, hastane gibi ortak yaĹ&#x;am alanlarÄąnda kullanÄąlan sabun dispenserleri, kĂśpĂźk dispenserleri, kaÄ&#x;Äąt havlu ve tuvalet kaÄ&#x;ÄądÄą dispenserleri ve peçetelikler Ăźretmek‌
D
ĂźnyanÄąn pek çok noktasÄąnda gĂśrĂźlen dispenserlerin TĂźrk Ăźreticisi OÄ&#x;uzhan Plastik’in YĂśnetim Kurulu BaĹ&#x;kanÄą SayÄąn Semih GĂœNGĂ–R ile Vialli’nin dispenser dĂźnyasÄąna konuk olduk.
Vialli
Bizler Vialli olarak sadece ĂźrĂźn satmÄąyoruz. SattÄąÄ&#x;ÄąmÄąz ĂźrĂźnlerin kalitesi ve estetiÄ&#x;ini yaĹ&#x;ayÄąp memnun olan deÄ&#x;erli mĂźĹ&#x;terilerimizi gĂśrmek bizim en bĂźyĂźk mutluluÄ&#x;umuz‌
HEM TEMÄ°ZLÄ°K HEM ESTETÄ°K Semih Bey, bize Vialli’yi anlatabilir misiniz? Uzun yÄąllar Ăśnce “Hem temizlik hem estetikâ€? vizyonu ile yola çĹktÄąk. AmacÄąmÄąz ortak yaĹ&#x;am alanlarÄąnda hem Ăźst dĂźzey hijyen saÄ&#x;layan hem de insanlarÄąn keyifle kullanacaÄ&#x;Äą estetik dispenserler Ăźretmekti. Hijyene estetiÄ&#x;i kattÄąk ve Vialli ortaya çĹktÄą. Ĺžimdi dĂźnyadaki milyonlarca insanÄąn Vialli dispenserlerini kullanmasÄą bizi mutlu ediyor. Bize ĂźrĂźnleriniz hakkÄąnda bilgi verebilir misiniz? ÇeĹ&#x;itli tiplerde sabun dispenserleri, kĂśpĂźk dispenserleri, kartuĹ&#x;lu sabun ve kĂśpĂźk sistemleri, dezenfektan dispenserleri, kaÄ&#x;Äąt havlu ve tuvalet kaÄ&#x;ÄądÄą dispenserleri ve peçetelikler Ăźreten bir firmayÄąz. DĂźnyanÄąn pek çok yerinde Vialli’nin TĂźrkiye’de ĂźrettiÄ&#x;i dispenserlar kullanÄąlÄąyor. Ă–te yandan Vialli’nin masaĂźstĂź peçetelikleri, Ĺ&#x;Äąk tasarÄąmÄą ile dĂźnyanÄąn pek çok yerinde, restoran, cafe, otel, fastfood zincirleri gibi mekanlarÄą sĂźslĂźyor. Otellerin ve RestoranlarÄąn Vazgeçilmezi Vialli Dispenserleri Pek çoÄ&#x;umuz seyahatlarimizde kaldÄąÄ&#x;ÄąmÄąz otellerde ve gittiÄ&#x;imiz restoranlarda Vialli markasÄąnÄą gĂśrĂźr olduk. Bu durum size mutlu ediyor mu? Tabii ki‌ Vialli ekibi olarak yÄąllardÄąr uluslararasÄą fuarlara katÄąlmak için gittiÄ&#x;imiz Ăźleklerde kaldÄąÄ&#x;ÄąmÄąz otel, gittiÄ&#x;imiz restoran ve kafelerde ĂźrettiÄ&#x;imiz ĂźrĂźnlerle karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;tÄąk. ÇeĹ&#x;itli Ăźlkelerdeki insanlarÄąn bir TĂźrk markasÄą olan Vialli’yi tercih etmeleri bizim için en bĂźyĂźk mutluluk. Ă–zellikle otel odalarÄąnda sÄąvÄą sabun ve Ĺ&#x;ampuan dispenseri olarak kullanÄąlan 300 ml kapasiteye sahip ĂźrĂźnĂźmĂźz aynÄą za-
VIALLI OLARAK ĂœRĂœN GELÄ°ĹžTÄ°RME ODAKLIYIZ.
manda laboratuvarlarda ve hastanelerde dezenfektan sÄąvÄąlarÄąnÄąn kullanÄąmÄą için de yoÄ&#x;un olarak tercih ediliyor. AyrÄąca restoranlar tarafÄąndan çok tercih edilen masaĂźstĂź peçete dispenserlerimiz de Vialli’nin gĂśzde ĂźrĂźnleri arasÄąnda yer alÄąyor. Otel ve Ĺ&#x;Äąk restoranlar için tasarlamÄąĹ&#x; olduÄ&#x;umuz metalik renkli dispenserler ortama hijyenin yanÄąnda Ĺ&#x;ÄąklÄąk da katÄąyor. Bu arada fuarlardan sĂśz açĹlmÄąĹ&#x;ken, dĂźnyanÄąn birçok noktasÄąna ĂźrĂźn satan Ăźretici bir bir firma olarak fuarlarda da Vialli markalÄą ĂźrĂźnlerinizi sergiliyorsunuz. MĂźĹ&#x;teriler Vialli’yi hangi fuarlarda gĂśrĂźyorlar? YÄąllardÄąr dĂźzenli olarak uluslararasÄą fuarlara katÄąlarak ĂźrettiÄ&#x;imiz ĂźrĂźnleri sergiliyoruz. ISSA Interclean, CMS ve Pulire fuarlarÄąnda, ĂźrĂźnlerimizi dĂźnyadaki pek çok insanÄąn beÄ&#x;enisine sunuyoruz. 2016 yÄąlÄąnda ISSA Interclean Amsterdam ve IS-
SA Interclean Istanbul fuarlarÄąna katÄąlarak ĂźrĂźnlerimizi sergileyeceÄ&#x;iz.
ĹžIK ĂœRĂœNLER KALÄ°TELÄ° BÄ°R SERVÄ°SLE SUNULUYOR Vialli’nin Ăźretirken ve ĂźrĂźnlerini sunarken Ăśnem verdiÄ&#x;i noktalarÄą bize anlatabilir misiniz? BĂźyĂźk bir disiplin içinde, dĂźnya standartlarÄąnda kaliteli ĂźrĂźnler Ăźretiyoruz ve ĂźrettiÄ&#x;imiz ĂźrĂźnleri hÄązlÄą ve nitelikli bir servisle deÄ&#x;erli mĂźĹ&#x;terilerimize sunuyoruz. ĂœrĂźnlerimizi kaliteden asla taviz vermeden, hem yĂźksek nitelikte hem de ekonomik olacak bir Ĺ&#x;ekilde mĂźĹ&#x;terilerimizin beÄ&#x;enisine sunuyoruz. ĂœrettiÄ&#x;imiz tĂźm ĂźrĂźnlerin hammaddeleri birinci sÄąnÄąf nitelikli hammaddelerdir. Ăœretim iĹ&#x;lemini de bĂźyĂźk bir titizlik ve disiplinle, modern Ăźretim hattÄąmÄązda, nitelikli personellerimizle gerçekleĹ&#x;tirmekteyiz.
ĂœrĂźn grubunuza baktÄąÄ&#x;ÄąmÄązda çok çeĹ&#x;itli tipte ĂźrĂźnler gĂśrĂźyoruz. Son zamanlarda Ăśn plana çĹkan ĂźrĂźnleriniz hangileri? Ă–nemsediÄ&#x;imiz konularÄąn baĹ&#x;Äąnda araĹ&#x;tÄąrma-geliĹ&#x;tirme faaliyetleri gelmektedir. Vialli olarak uzman ekibimizle sĂźrekli yeni ĂźrĂźnler Ăźretme çabasÄąndayÄąz. Son olarak geliĹ&#x;trdiÄ&#x;imiz ĂźrĂźnlerden Ăśrnek vermek gerekirse, herhangi bir elektrik kaynaÄ&#x;Äą ya da bataryaya ihtiyaç duymayan, çevre dostu, dayanÄąklÄą, mekanik rulo kaÄ&#x;Äąt havlu dispenserimizi sĂśyleyebilirim. Bunun dÄąĹ&#x;Äąnda tek kullanÄąmlÄąk kartuĹ&#x;larÄąn kullanÄąldÄąÄ&#x;Äą ve ortamdaki olumsuz ve hijyenik olmayan etkenlerden etkilenmeyen kartuĹ&#x;lu sÄąvÄą sabun dispenserleri ve kartuĹ&#x;lu kĂśpĂźk dispenserleri Ăźretmekteyiz. Ă–zellikle daha pratik ve hijyenik bir kullanÄąm gerektiren oteller, restoranlar, alÄąĹ&#x;-veriĹ&#x; merkezleri, okullar, saÄ&#x;lÄąk kurumlarÄą ve labaratuvarlar gibi yerlerde ĂźrĂźnĂźmĂźz çok kullanÄąlmaktadÄąr. Semih Bey, bizi konuk ettiÄ&#x;iniz ve Vialli’yi daha yakÄąndan tanÄąttÄąÄ&#x;ÄąnÄąz için çok teĹ&#x;ekkĂźr ederiz. Ä°nsanlar Vialli’nin sektĂśre nasÄąl bir mesajÄą var? Ă–ncelikle Vialli ĂźrĂźnlerini tercih edip deÄ&#x;erli mekanlarÄąnda yer veren tĂźm mĂźĹ&#x;terilerimize, tĂźketicilerimize teĹ&#x;ekkĂźr ederiz. AyrÄąca bizimle henĂźz çalÄąĹ&#x;mamÄąĹ&#x; olan deÄ&#x;erli firmalarÄą da Vialli’nin kalitesi ile buluĹ&#x;turmak en bĂźyĂźk mutluluÄ&#x;unuz olacaktÄąr. Bizi ve ĂźrettiÄ&#x;imiz ĂźrĂźnleri websitemizden ve sosyal medya sitelerimizden takip edebilirler.
HakkÄą KORKMAZ
hakkikorkmazz@lezzetgazetesi.com
Temizlik SektĂśrĂźnde FuarcÄąlÄąk;
S
ektĂśrĂźmĂźzde profesyonel anlamda 2010 lu yÄąllarda Ä°talyan firmasÄą Pulire markasÄą ile fuarcÄąlÄąk baĹ&#x;lamÄąĹ&#x;tÄąr diyebiliriz.Tabii her zaman olduÄ&#x;u gibi bizim beceriksiz,kendini bir halt zanneden firma sahipleri tarafÄąndan heba edilmiĹ&#x;tir.Ä°kinci kez yapÄąlan fuarda hĂźsranla sonuçlanÄąnca devreye Ĺ&#x;ahsÄąmÄąnda yÄąllardÄąr takip ettiÄ&#x;i katÄąldÄąÄ&#x;Äą Rai fuarcÄąlÄąk Issa/interclean Amsterdam fuarÄąnÄąn TĂźrkiye’de dĂźzenlenmesi için o zamanki Ntsr fuarcÄąlÄąk ile gĂśrĂźĹ&#x;melerim olmuĹ&#x;tu.Bu markanÄąn TĂźrkiye’de çok baĹ&#x;arÄąlÄą olacaÄ&#x;Äąna inancÄąm sonsuzdu.Birde Ntsr fuarcÄąlÄąk kendilerine bĂźyĂźk bir ortak almÄąĹ&#x;lardÄą.Ubm fuarcÄąlÄąk ile dahada gßçlenmiĹ&#x;lerdi.BaĹ&#x;ta Serkan bey ve fuarcÄąlÄąk sektĂśrĂźnde bir duayen olarak gĂśrdĂźÄ&#x;Ăźm Engin Er bey ve ekibi ile sektĂśrĂźmĂźzĂź tĂźm dĂźnyaya açacaklarÄąna inanÄąyordum. Ä°lk fuar bĂźyĂźk bir otelde yapÄąlmasÄąna raÄ&#x;men muhteĹ&#x;em bir ilgi gĂśrdĂź.Avrupa ve OrtadoÄ&#x;u resmen fuara akmÄąĹ&#x;tÄą.AslÄąnda sektĂśrĂźn ihtiyacÄą olanda buydu.Avrupa’nÄąn OrtadoÄ&#x;u’ya açĹlan kapÄąsÄą TĂźrkiye her zamanki gibi kilit bir durumdaydÄą.SektĂśr Issa/interclean Ä°stanbul fuarÄą ile farklÄą bir konsepte sahip olmuĹ&#x;tu.Kurulan ikili iliĹ&#x;kiler ile de firmalarÄąmÄąz baĹ&#x;ta kimya ve makina olmak Ăźzere ihraç edebilecekleri ĂźrĂźnlerini mĂźĹ&#x;terilerine sundular.Her iki yÄąlda bir yapÄąlacak fuarÄąn 2016 hazÄąrlÄąklarÄą Ĺ&#x;imdiden baĹ&#x;ladÄą. 7-9 EylĂźl 2016 tarihinde Ä°fm fuar merkezinde 3 holden oluĹ&#x;an fuarda Ĺ&#x;imdiden boĹ&#x; yer bulmanÄąn sorun olduÄ&#x;unu gĂśrĂźĹ&#x;tĂźmĂźz fuar yetkilileri sĂśylĂźyorlar. UmarÄąm her yapÄąlan fuarÄąn Ăźlkemize katkÄąsÄą çok fazla olur ve sektĂśrĂźmĂźz kazanÄąr. Biliyorsunuz artÄąk, damak lezzetime uygun yiyecek ve mekanlarÄą da yazÄąyorum. PastÄąrmacÄą HĂźseyin, ßç kuĹ&#x;aktÄąr pastÄąrma iĹ&#x;i ile uÄ&#x;raĹ&#x;Äąyorlar. Kendi Ăźretimi olan tadÄą enfes, kokusu ve damak lezzeti ile apayrÄą bir lezzet ve iĹ&#x;in baĹ&#x;Äąnda genç ve profesyonel bir kardeĹ&#x;imiz HĂźseyin KÄąrkpÄąnar, lezzeti, sunumu ve servisi ile harikalar yaratÄąyor, her hafta sonu muhakkak oradayÄąm, AtaĹ&#x;ehir, Palladium çaprazÄąnda,
ZEYNEP TOROS -ZMT TOROS YĂ–NETÄ°M KURULU BAĹžKANI
çevre dostu ßrßnler
KleanApp’tan endßstriyel temizlik sektÜrßne
‘MOBÄ°L KALÄ°TE KONTROLĂœâ€™ ÇÖZĂœMĂœ
K
TĂœRKÄ°YE PAZARINDA HEDEFÄ°MÄ°Z KleanApp EndĂźstriyel temizliginde Mobile Kalite Kontrolu kendi Ăźrettigimiz yaÄąlÄąm programÄą. Bu çÜzĂźmleme bir Website ve bir App dir bilgisayar, Laptop, Tablet, Adroid akÄąllÄą telefon sayesinde her yerden kullanÄąlabilir. TĂźrk temizlik sektĂśrĂźne KleanApp ile hizmet sunmak istiyoruz. ĂœrĂźnĂźmĂźzĂź tĂźrk piyasasina pazarÄąyacak DistribitĂśrlere, ĂźrĂźn portfĂśyĂźne KleanApp’Ĺ satÄąn alacak Ĺ&#x;irketlere, tĂźrk temizlik akademileri ve temizlik Ăźniversitelerine ĂźrĂźnĂźmĂźzĂź tanÄątacak baÄ&#x;lantÄąlara, bizi ve ĂźrĂźnĂźmĂźzĂź temizlik sektĂśrĂźne tanÄąt-
mak istiyoruz. Bu konuda tanÄątÄąm ve reklam ajansÄą olarak HK Pr&Ajans firmasÄąnÄą tercih ettik.TĂźrkiye’den bize ulaĹ&#x;mak isteyenler, +49 (0) 8426 749 96 83 / 0532 261 46 40 numaralÄą telefondan bize ulaĹ&#x;abilirler. KleanApp’i 90 gĂźn Ăźcretsiz deneye bilirsiniz www.kleanapp.net
Ne zamandan bu yana faaliyet gĂśsteriyorsunuz? Hizmetleriniz hakkÄąnda bilgi verir misiniz? Toros MĂźhendislik ve ZMT Toros A.Ĺž olarak 1984 yÄąlÄąndan beri Äąslak hacim banyo ve WC alanlarÄąnda faaliyet gĂśsteriyoruz. Otel ve hastane oda içi aksesuarlarÄą, havaalanÄą, AVM ve topluma açĹk alanlarda banyo ve genel WC’lerde kullanÄąlan aksesuar gruplarÄąnÄąn ithalatÄą ve proje bazlÄą imalatÄąnÄą Ăźstleniyoruz. MĂźĹ&#x;terilerinizi kimler oluĹ&#x;turuyor? MĂźĹ&#x;teri portfĂśyĂźmĂźz genelde çok eski yÄąllara varan iĹ&#x;birliklerine dayanÄąyor. AVM, plaza, havaalanÄą, hotel ve topluma açĹk inĹ&#x;a edilen her alandan mĂźĹ&#x;terilerimiz bulunuyor. Ä°Ĺ&#x;birliÄ&#x;i içinde olduÄ&#x;umuz 320 bayi ve 800’den fazla direkt mĂźĹ&#x;terimiz var. Turizm sektĂśrĂź mĂźĹ&#x;terilerimiz tarafÄąndan banyo serileri, oda içi pantolon presleri, makyaj aynalarÄą, karĹ&#x;Äąlama tepsileri, saç kurutma makineleri, ayakkabÄą cila makineleri talep gĂśrĂźyor. HavaalanÄą, AVM, Ăźniversite, Ăśzel hastane mĂźĹ&#x;terilerimiz ise jet kurutma makineleri, fotosel Ăśzellikli kartuĹ&#x;lu ve dĂśkme sistem kĂśpĂźk/sabun vericiler, fotoselli paslanmaz çelik kaÄ&#x;Äąt havlu verici, çÜp kutularÄąnÄąn bir paslanmaz çelik kabin halinde ĂźretildiÄ&#x;i kombine sistemler yoÄ&#x;un kullanÄąmÄąn yaĹ&#x;andÄąÄ&#x;Äą alanlarda tercih ediliyor. Çevreci ĂźrĂźnleriniz hakkÄąnda bilgi verir misiniz? SektĂśr içinde en bĂźyĂźk oyunculardan biri olarak deneyim ve bilincimizi doÄ&#x;al kaynaklara saygÄąlÄą, enerji tasarrufu saÄ&#x;layan ve performansÄą arttÄąran ileri teknoloji ĂźrĂźnlerinin ithalatÄąna odaklandÄąk. Çevresel bilincin desteklenmesi, enerji ve doÄ&#x;al kaynaklarÄąn tasarrufuna yĂśnelik ĂźrĂźn ve modellere Ăśncelik veriyoruz. Teknolojiyi çevre yararÄąna kullanmasÄą sebebiyle yeni nesil WC aksesuar ve el kurutma sistemlerinde ĂźrĂźnler Ăźreten Fast Dry markasÄąnÄą TĂźrkiye’ye getirdik. KaÄ&#x;Äąt kullanÄąmÄąnÄą sÄąfÄąrlamasÄą, elektrik
tĂźketimini azaltmasÄą ve Ăźretim sÄąrasÄąnda kullanÄąlan sistem ve parçalarÄąn da çevre bilincine uygun Ĺ&#x;ekilde geliĹ&#x;tirilmesi bu ĂźrĂźnĂź tercih etmemize sebep oldu. 10-15 saniye içinde el kurutan jet motorlu ama 1000 W EcoFast ve 10-15 saniyede el kurutan “Airblade Eco Mo, çevreci ĂźrĂźnlerimizden sadece ikisi. Fast Dry ĂźrĂźnlerinin tamamÄą “GreenSpecâ€? sertifikasyonuna sahip ve Ăźretim yapan fabrikanÄąn ISO140001 Çevre Sertifikasyonu bulunuyor. Çevreci ĂźrĂźnlere yĂśnelik talep ne boyutta? Bu kapsamda son yÄąllarda izlenen trendler neler? Çevreci ĂźrĂźnlere olan ilgi son yÄąllarda giderek arttÄą. Bu kapsamda ĂźrĂźnlerin kullanÄąmÄą sÄąrasÄąnda ve sonrasÄąnda kazançlÄą olmasÄą kadar ĂźrĂźnlerin ham maddelerine de dikkat ediliyor. Çevresel sebepler ile çelik Ăźzeri krom kaplÄą makineler artÄąk paslanmaz çelik malzemeden Ăźretilip, arzu edilen parlak yĂźzey gĂśrĂźnĂźmĂź ise Ăźretim sonrasÄąnda yapÄąlan ek bir cila sistemi ile saÄ&#x;lanÄąyor. Hangi ĂźrĂźnlerinizle sektĂśrde fark yaratÄąyorsunuz? ZMT Toros Äąslak hacim sektĂśrĂźnde, paslanmaz çelik ve sert plastik malzemeli ĂźrĂźnleriyle uzun ĂśmĂźrlĂź kullanÄąm saÄ&#x;larken, yĂźzde 99’a kadar geri dĂśnĂźĹ&#x;ĂźmlĂź, çevre dostu ĂźrĂźnlerden oluĹ&#x;an geniĹ&#x; yelpazesiyle sektĂśrde farklÄąlÄąk yarattÄą. DĂźĹ&#x;Ăźk enerji tĂźketimi ve geri dĂśnĂźĹ&#x;ĂźmlĂź jet motorlu el kurutma makineleri, elektronik sabun ve kĂśpĂźk vericileri, sektĂśrĂźn en dayanÄąklÄą otomatik kaÄ&#x;Äąt vericileri ve yĂźksek kaliteli paslanmaz çelik aksesuar gruplarÄą ile Ăśne çĹkÄąyoruz. AyrÄąca pazara sunduÄ&#x;umuz kartuĹ&#x;lu kĂśpĂźk ve sabun dispenserleri, teknik ve hijyenik bĂźtĂźn problemleri ortadan kaldÄąrÄąyor. Pompa ĂśmrĂź problemleri, sabun sÄązÄąntÄąsÄą, tortulanma gibi riskleri ortadan kaldÄąran kartuĹ&#x;lu sistem, dolum kolaylÄąÄ&#x;Äą saÄ&#x;lÄąyor.
M
lÄą F ye li, ke
ke ze Bo nin dg tÄą c pa SÄąr de 20 sÄąz
‘tan
leanApp firmasÄą CEO’su Dr. Ing. Tobias Schittkowski; Biz sizin icin variz! Ĺžirketimiz TĂźrkiye piyasasina hizmet verebilecek uzman kadroya sahibtir diyen Ĺ&#x;irketin sahibi ve kurucusu Dr. Ing. Tobias Schittkowski fizik ve mĂźhendislik dalÄąndan Ăźniversite tahsilini tamamladiktan sonra KleanApp firmasÄąnÄą kurdu. 1999 yÄąlÄąndan bu yana kalite ve mĂźĹ&#x;teri memnuniyetinden taviz vermeden, en doÄ&#x;ru çÜzĂźmleri en doÄ&#x;ru yĂśntemlerle mĂźĹ&#x;terilerilere sunuyor, bilgi ve uzmanlÄąÄ&#x;ÄąmÄązÄą mĂźsterilerimizle birlikte bĂźyĂźk baĹ&#x;arÄąlara dĂśnĂźĹ&#x;tĂźrĂźyoruz‌ GĂźney Almanya MĂźnih civarlarÄąnda genel merkezi bulunan KleanApp, Almanya, Avusturya, Isviçre’de degiĹ&#x;ik sektĂśrlerden olan mĂźĹ&#x;terilerimize standart ve sektĂśre Ăśzel yazÄąlÄąm çÜzĂźmleri sunuyoruz.
L
BASINDA GĂœVEN
Asel Mop Genel MĂźdĂźrĂź Mehmet Dem rc
DĂœNYANIN MOP’U:
va hĹz da ço ay til ted lar de ra len yß
17 21 S Sa
ASEL MOP
E
ndĂźstriyel temizlik sektĂśrĂźnĂźn ilk zincir mopu Ăźretimini yaparak sektĂśre adÄąmÄąnÄą atan yaptÄąÄ&#x;Äą baĹ&#x;arÄąlÄą çalÄąĹ&#x;malarla Mop Ăźreticileri lideri konumunda olan Asel Mop Genel MĂźdĂźrĂź Mehmet Demirci; 10.yÄąlÄąmÄązÄą doldurmuĹ&#x; bulunuyoruz.TaĹ&#x;delen’de kendi tesislerimizde yaptÄąÄ&#x;ÄąmÄąz Ăźretimler ile Ĺ&#x;u an 25 Ăźlkeye ihracat gerçekleĹ&#x;tiriyoruz.Ä°TKÄ°B tarafÄąndan 2013 ve 2014 yÄąllarÄąnda Ä°hracat YÄąldÄązlarÄą Bronz ĂśdĂźlĂźnĂź aldÄąk. . StandartlarÄąn Ăźzerinde Ăźretim yaparak yurt dÄąĹ&#x;Äąnda aranan marka olmayÄą baĹ&#x;ararak sayÄąlÄą ihracatçĹlar arasÄąna girdik. FirmamÄąz makinalarÄąna bĂźyĂźk yatÄąrÄąmlar yaparak Ăźretim kalitesini fazlasÄąyla yĂźkselttik. Ĺžirketimiz 20. yÄąlÄąna daha gßçlĂź daha ileri teknoloji ve kadroyla ilerlemeyi kendisine hedef olarak belirlemiĹ&#x; ve geliĹ&#x;miĹ&#x; ar-ge çalÄąĹ&#x;masÄąyla daha iyiyi bulmak, sunmak ve paylaĹ&#x;mak konusunda çalÄąĹ&#x;malarÄąnÄą sĂźrdĂźrecek ve kaliteli ĂźrĂźn Ăźretmek anlayÄąĹ&#x;ÄąnÄą hiç bir zaman kaybetmeyecektir.
Y
M
Y
Y İz Ç H
T A E A A
Lezzet rehberi
Project1
12/27/13
10:33 AM
Page 1
21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
MUHTEŞEM PANAROMA
MONTENEGRO
Dağlarla çevrelenmiş, çıktığım her tepesinde gözlerimin doyamadığı panaromik manzaralarıyla sayısız fotoğraf çektiğim turizm Cenneti Karadağ... Ummadığımı, bulduğum yer.
Hilal’in lezzet turu Hilal ARSLANGİRAY
Mar-
M
ontenegro... Doğa Ana'nın dantel misali işlediği sıradışı güzellikte bir coğrafya. Girintili çıkıntıFiyort'lar, Boğaz'lar ve Ada'larla süslenmiş eşil'le mavi'nin flörtü. Daracık tünel misatarihi hissettiren parke taşlı sokaklarıyla eşfedilesi gizem. Diğer adıyla Karadağ; Balkanlar'da bir üle. Doğusunda Arnavutluk ve Kosova, kueyinde Sırbistan, batısında Hırvatistan ve osna-Hersek, güneyinde Adriyatik Denizin yer aldığı küçük bir ülke. Başkenti, Pogorica. Eski Yugoslavya'yı oluşturan alcumhuriyetten biriyken, Yugoslavya'nın arçalanmasının ardından Karadağ, önce rbistan-Karadağ olarak daha esnek bir feerasyon çatısında yer almış. Sonrasında da 006 yılında referandum sonrası tam bağımzlığını ilân etmiş. Montenegro deyince akla ilk gelen Buda oluyor. Son yıllarda; turizm konusunda zla yükselen bir ivmeye sahip. Türk Vatanaşlarına vize uygulanmadığı ülkemizden de ok sayıda turist ziyaret ediyor. Özellikle yaz ylarında turist akınına uğrayan Budva, talden beklenen herşeyi verebilecek kapaside. Muhteşem bir deniz, upuzun kumsalr, hareketli gece hayatı ve tarih içiçe bu belede. Budva, Adriyatik’teki en güzel kıyılaa sahip olmasıyla da ünlü. Dinlenmek ve eğnmek için kusursuz bir seçim çünkü herşey ürüme mesafesinde yer alıyor. Kumsal bo-
71 HAZİRAN 2015 ÇARŞAMBA EKİM 2015 ÇARŞAMBA Sayı: Yıl: 2 ayı:1517Yıl:2
Project1
12/27/13
10:33 AM
yunca sıralanan beach'lerin yanısıra Hawaii adasında turkuaz denize doyum olmuyor. Ayrıca Karadağ’ın Adriyatik kıyısındaki kentinin bol güneşli atmosferinde, deniz ürünlerini tatmak ayrı bir zevk. Barbunya, Mercan, Palamut ya da Kefal gibi balıklar genellikle ızgarada pişirilerek yeniyor. Balık haşlamasına ise, patates ya da pazı; Kaya Balığı yahnisine de polenta eşlik ediyor. Polenta, bir tür mısır unu püresi. Kıyı mutfağının belirgin özelliklerinden biri de, sebzelere geniş yer verilmesi. Midye, kalamar ve ahtapot gibi deniz ürünlerinin yanında kırmızı Vranac şarabı yada beyaz Krstaç şarabı tavsiyemdir. Budva Riviera’sının gözdesi; Sveti Stefan Adası Montenegro'nun simgesi. 15.y.y'dan kalma bu köy, yakut renkli kırmızı çatılı evleri, dar sokakları ile benzersiz bir atmosfere sahip. Sedir, çam ve zeytin ağaçlarının süslediği, 12,000 metre kare arazi üzerinde yatıyor. İçerisinde 100 kadar ev, 3 kilisenin olduğu, dar bir geçiş ile kıyıya bağlı olan Sveti Stefan Adası'nın etrafı surlarla çevrili. 60-80’li yıllar arasında Sofia Loren,
Page 1
www.milliyet.com.tr
BASINDA GÜVEN
liyn Monroe, Orson Welles, Kirk Douglas ve Liz Taylor gibi ünlülerin uğrak yeri olarak Dünya'nın elit beldelerinden olmuş. Kotor; mutlaka görülmesi gereken yerler listenizde yer almalı. Ünlü Kotor Körfez'i Adriyatik denizini çevreyeleyen büyüleyici bir manzaraya sahip. Tarihi şehri çevreleyen surların içleri keşfetmeye doyulmuyor. Oldtown; cafeleri, dükkanları, daracık sokakları, sokak sanatçılarıyla rengarenk. Limandaki büyük Cruise gemilerinden ne denli popüler olduğu da hemen anlaşılıyor. Kotor'un yakınlarında Perast Kasabası var. Sahil boyunca uzanan eski taş evleri, turkuaz denizi ve sakinliği ile son derece dinlendirici. Ve Porte Montenegro...Jet sosyetenin gözde marinası etrafına kurulmuş elit bir nokta. Dev yatları, lüks mekânlarıyla Monako havası taşıyor... Küçük Karadağ’ın ye-
Z İ S Ş E N İ EGE’N AĞI MUTF
mek listesindeki gastronomik zenginlik, gerçekten insanı şaşırtıyor. Her ne kadar ülkenin tamamında et tüketimi ilk sırada yer alsa da, Adriyatik kıyılarında deniz ürünleri ve zeytinyağlı yiyecekler; başkent Podgorica ve İşkodra gölü çevrelerinde balık ve sebze yemekleri; dağlık bölgelerde ise yoğurt ve krema eşliğindeki et yemekleri ile tütsülenmiş salam ve jambon çeşitleri çok yaygın. Başkent Podgorica’nın güneyinde doğa harikası İşkodra; Sazan ve Yılan balıklarıyla çok ünlü. Balıkçılar, bazen 20 kg’lık Sazan yakaladıklarını anlatıyorlar. Bu balıklar, ya taze pişmiş olarak yada füme olarak sofralara geliyor. Podgorica usulü sazan balığı, sarmısak, soğan, maydonoz, havuç ve kereviz ile çeşnilendirilirken, yılan balığı daha çok füme olarak tercih ediliyor. Ayrıca; lahana ve yaprak dolmalarını, sosis türlerini ve füme jambonlarını da unutmamak gerekir. Karadağlılar, kıyma ve pirinçle yaptıkları yaprak sarmasına da Yapraci diyorlar. Geleneksel yemekler arasında, ekmek, süt, peynir ve baharatlarla yapılan Popara ve baharatlı bir biftek türü olan Pleyskavica, soğanlı ve baharatlı bir kebap olan Raznyi’yi de lezzet listemize ekleyelim. Njeguşka Çetinyska Prşuta diye anılan ve barbunya fasulyası eşliğinde servis edilen kurutulmuş et de; bir nevi pastırma. Niksicko birası ise 1896 yılından beri üretiliyor. Ülkede son derece yaygın ve ithal biralardan daha çok rağbet görüyor. Karadağ konyağı Loza’yı ve erik rakısı Sljivovica’yı denemek gerek. Bir “hoş geldin” içkisi de olan Loza genellikle aileler tarafından bizzat imal ediliyor. Bu sayıdaki yol haritam da böyle... Her nerede olursanız olun, herşey sevgiyle paylaşınca güzel.
ROKA PERA
Beyoğlunda
Yayın Sahibi
Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni
FİKRET BİLA Okur Temsilcisi
BELMA AKÇURA Sorumlu Müdür ALİ NAZIM ONARAN
Tüzel Kişi Temsilcisi
İSMAİL ERALP
Yayın Yönetmeni M. VASFİ PAKMAN Genel Koordinatör ALİ AYDIN YELİNER Editörler ÖZLEM MEKİK HAKKI KORKMAZ HALDUN Z. TÜZEL BETÜL ALTINBAŞAK
Yayına Hazırlayan Yeliner Reklam Ajansı Danışmanlık Ticaret Limited Şirketi’dir. Tel: 0212 213 76 89 www.aydajans.com
Yönetim Yeri zzetpaşa Mahallesi Abide-i Hürriyet Caddesi No. 162 Çağlayan-Şişli 34387 İstanbul T. 0212 337 99 99 Haber Merkezi T. 0212 337 92 39
Temsilcilikler ANKARA T. 0312 410 88 00 (pbx) F. 0312 417 38 78 EGE İzmir HAMDİ TÜRKMEN T.0232 464 16 00 (pbx) F.0232 464 16 01 AKDENİZ Antalya OKTAY PİRİM T. 0242 322 24 60 F. 0242 321 57 60 ADANA T. 0322 458 13 72 (pbx) F. 0322 459 85 03 Basıldığı Yer DPC, Hoşdere Yolu, Esenyurt-İstanbul
Milliyet Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir. Milliyet Gazetesi ve eklerinde yayımlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Milliyet Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Yayın Türü Yaygın Süreli
www.milliyet.com.tr
S
evilen mekan Şarabi’nin kurucusu başarılı işletmeci Gökhan Safkan’ın Beyoğlu’ndaki yeni göz bebeği ROKA PERA Restoranı iletişimci dostum GÖkhan Bahadır ile ziyaret ettik. Yazlık mekanı Alaçatı’dan sonra İstanbul’da da lezzet severleri aynı lezzetlerle ağırlayan Safkan; Yaptığımız sohbette Ege otlarını, karadut reçelini ve birçok malzemeyi her hafta Tire pazarından taze olarak getirten, kendine has çok özel bir menü oluşturduğunu, bütün yemeklerinin çok iddialı olduğunu belirtti. “Yeni keşiflerin menüye dahil olabilmesi için gereken ilk şartın, lezzet severlerin ağızlarında unutulmaz tatlar bırakmasıdır.” dedi. Roka Pera’nın, dekoru Alaçatı’da olduğunuz hissini veriyor. Üzüm sepetinden yapılan aydınlatmalar, eski objeler, yüksek tavan, açık renkler ve nostalji bir anda insanın içini ısıtıyor. İstanbul’un karmaşasını kapıda bırakıyor ve kendinizi bir süreliğine Ege’de tatilde hissediyorsunuz. Bana göre; Menü’deki herşey çok güzel. Muhakkak denemeli diyeceğim: Marine Kıtır Enginar Salatası, Ege otları ile doldurulmuş Izgara Kalamar, Levrekli Deniz Mahsülü Pilavı, Kağıtta İsli Kurutulmuş Boşnak Eti, Limonlu Taze Lor Kreması ve Karadut Reçeli…
Haldun Z.TÜZEL halduntuzel@lezzetgazetesi.com
Yine, Yeniden Gastronomik Yarışmalar Başlıyor !
T
h lalarslang ray@lezzetgazetes .com
Ünlü Tire Otları ile Ege Mutfağı; Gökhan Safkan tam bir Ege mutfağı gönüllüsü. Bu mutfağın ve malzemelerin en taze ve saf halini bulabilmek için ise, adım adım Ege’yi dolaşmış ve Tire’de karar kılmış. Otlar, et ve süt Tire’den, sakız baklası Alaçatı’dan, Amasra’nın yaprağı gibi her yörenin en lezzetli mahsülleri bu mutfakta. Menüde Ege’nin otları ile pişen deniz mahsülleri, ailenin Boşnak geleneklerine dayalı et lezzetleri, San Sebastian’daki tapas’ların inceliklerini taşıyan mezeler mevcut. Kıtır enginar, kırmızı pancar salsalı deniz börülcesi, tahinli patlıcan ezmesi, iç baklalı fava, naneli kuşkonmaz, İzmir tulum peynirli ılık patlıcan, ege otları ile dol-
durulmuş ızgara kalamar, kimyonlu ahtapot güveci, karidesli saganaki peyniri, levrekli deniz mahsüllü perde pilavı, karides ve kalamarlı fener balığı yahnisi en beğenilen Roka Pera yemekerinden ve tadabildiklerimizden sadece bazıları... Et severler için güveçte Tire köfte, kağıtta isli boşnak eti ve şevketi bostan & pazılı oğlak kapama favori lezzetler. Yöre şaraplarıyla sunulan tüm yemekler son derece hafif, otların ve malzemelerin gerçek lezzeti hissediliyor. Pişim ve soslama özenli. Hiçbir lezzet ölmemiş, fazla bekletilmemiş veya yağda boğulmamış, hepsi ferah ve taptaze. İstanbul’da Ege mutfağı özlemini çekenlere ‘Roka Pera’yı tavsiye ederim.
17
urizm sezonunun kapanmasıyla birlikte turizm gastronomi camiasında yarışmalar da başladı. Diğer bir tabirle “Yarışma Sezonu” açıldı. Türkiyede Gastronomik Yarışmaları 1995 yılında başlatan, Türkiye Lezzet Hareketi Başkanı Vasfi Pakman’ın ardından; Yemek ve Lezzet konulu: Uluslararası, ulusal, yöresel yarışmalar hız kazandı, nerdeyse aldı başını gidiyor. Aslında iyi de oluyor, tabii bir yere kadar. Her işte, her yapılanmada olan rekabet yarışmalarda da kendini gösteriyor. Bazı yarışmalar; Sn Pakman gibi, ehil ellerde, işi bilenler, mutfağından yetişenler, hem fiziksel hem de duygusal olarak yaşayanlar, bu işe kendini verenler tarafından düzenlenir, konunun etiğine, ahlakına, emeğine vakıf kişi ve kuruluşlar tarafından yapılırken, maalesef bazı yarışmalar ise; Tamamen meslek dışı, hasbelkader bu işin bir ucundan şans eseri yakalamış, tamamen ticari düşüncelere yönelik düzenliyenlerle, ikbali saadetleri (mutlu gelişimleri) uğruna biad eden meslekdaşlarımız tarafından bilerek veya bilmeyerek desteklenmekte, sürdürülmekte. Profesyonel şeflik mertebesine erişmiş, işletme sahibi veya ülke genelindeki saygın işletmede icrai sanat eyleyen şeflerimiz de bu yarışmalara katılabiliyorlar. Bu düzeye gelmiş değerli şeflerimiz, neyin ne olduğunu, kimin ne yaptığını gayet iyi bildiklerinden, iştirakleriyle bu tür yarışmalara renk veriyorlar. Onların bu yarışmalarda aldıkları neticeler hiç önemli değil, onlar kendilerini kanıtlamış başarılı şefler, camianın göz bebekleri, işleri var, kişilikleri var, yaptıkları ile kendilerini ispatlamışlar. Dikkat edilmesi gerekenler; Bu işin yenileri, meslek okullarından, gastronomi akademilerinden gelenler. İstikbali bu saygın meslekte görüp üniversitelerin gastronomi bölümlerine gidenler, esas diploma ve mesleklerini bir kenera bırakıp, büyük ücretler ödeyip özel gastronomi eğitimi alanlar, yada hayatın bir çok aşamasından geçtikten sonra bu işe gönül verip bu meslekle ilgili üniversite sonrası lisans yapanlar. Daha da önemlisi, kısıtlı bütçeleri, yetersiz çalışma ortamları, eksik ve olmayan materyalleri, gönüllerindeki coşkuyla bu yarışmalara katılan pırıl pırıl gençlere sevgili evlatlarımıza, kardeşlerimize, küçüklerimize, onların arkasında onurla, gururla, duran değerli hocalarımıza, aldıkları sonuçlara, yaşananlara; Üzülen, sevinen, hisseden, bu hislerle gözleri dolan, gülümseyen ama içleri kan ağlayan, öğretmenlerimize dikkat diyorum. Verilen yarışma kurallarının, yarışma sitelerinde yayınlanan kuralların, dikkatle okunması, öğretmenlerle birlikte incelemesi şarttır. Uluslararası yarışmalarda jurilerin dikkat ettiği hususlara dikkat çekiyor, katılımcılara örnek olması için aklıma gelenlerden bir kaç tanesini sayabilirim. Mesela: Sıcak yemekler sıcak tabaklarda Z.yağlılar tatlılar soğuk tabaklarda servis edilmelidir, tabak dizaynında kullanacağınız malzemelerin yenilebilir ve işlenmiş olması da önemlidir, sapladığınız bir biberiye dalının 30 saniye bile olsa tavada çevrilmesi gibi, sürpriz sepetlerde; Az olan malzeme başlangıç, çok olan malzeme ana yemek için seçilmelidir, porsiyonlar doyurucu fakat abartısız olmalıdır. Her yarışmacı, profesyonel olarak düşünülür ve juri değerlendirmesini ona göre yapar. Kabuklar kalın soyulmamalı, israftan kaçınılmalı, minimum malzeme, maksimum şekilde değerlendirilmeli, fiyatlama her zaman göz önünde bulundurulmalı ve zaman çok iyi kullanılmalıdır. Değerli yarışmacılar, sevgili gençler, başarıya ulaşmak kolay değildir, ruhunuzdaki zenginlikleri isteseniz de bu kısa sürede tabaklarınıza yansıtılamaz, güzellikler sabır ve zamanla belleklere yerleşir. Hepinize başarılı, güvenli, yüksek motivasyonlu, haksızlıklardan uzak yarışmalar dilerim.