Mühendisler ve
anayasa
ENERJİ, ELEKTRİK, AYDINLATMA, ELEKTRONİK VE OTOMASYON MÜHENDİSLİĞİ DERGİSİ Sayı 333 • 15 TL • www.kaynakelektrikdergisi.com • ISSN 1304-6004
06
YAYINCIDAN Deniz Baykal’a Hayır...
DOSYASIA
WIN EURA
2017
36kV’a Kadar SF6 Gaz Yalıtımlı O.G. Anahtarlama Ekipmanları Vakum Kesici Ayrılabilir Ekranlı Kablo Başlığı Dağıtım Otomasyonu Çözümleri
www.sfaelectric.com
IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri IEC 61.850 Mühendisliği Enerji İzleme Yazılım Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Proses Otomasyonları Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri Primer-Sekonder Test ve Devreye Alma Hizmetleri Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları
Hızla büyüyen ve sürekli bir gelişme içerisinde bulunan Enerji Sektörünün ve Sanayi Tesislerinin elektrik, elektromekanik ve otomasyon ihtiyaçlarına “ çözüm mühendisliği ” sunuyoruz.
VERA ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş.
9001
14001
İvedik OSB. 1468. Cad. 2239/1. Sok. No:1 06378 Ostim - Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 394 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97
info@veraelektromekanik.com
www.veraelektromekanik.com
İÇİNDEKİLER
Haberler
48
ARAŞTIRMA
18 BÜYÜK ELEKTRİK DEVRİMİ
ÖN KAPAK İÇİ • SFA ELEKTRİK
EMO istanbul şubesi Sosyal İşler Komisyonu tarafından geleneksel olarak gerçekleştirilen Cumartesi Söyleşilerinin 18 Şubat 2017 tarihindeki konusu Osman Bahadır`ın sunumuyla Büyük Elektrik Devrimi old
ARKA KAPAK İÇİ • SIEMENS ARKA KAPAK • SEVAL KABLO
20
09
EMO’NUN SİLAHTARAĞA SANTRALI GEZİSİ
15-29 ABB
İstanbul`un ilk elektrik santralı olan Silahtarağa Elektrik Santralına EMO İSTANBUL ŞUBESİ üye ve yöneticilerinin katılımıyla, İstanbul`un elektrikle buluşmasının yıl dönümü olan 11 Şubat 2017 Cumartesi günü gezi düzenlendi.
26 SCHNEIDER ELECTRIC, GÜÇLÜ BAYI AĞIYLA DIJITALLEŞMEYE ODAKLANIYOR
Şirket, Türkiye çapında köklü firmalardan oluşan iş ortakları ağı ile birlikte dijitalleşme alanlarında önemli atılımlar gerçekleştiriyor.
34 GE, YEMEN’IN ELEKTRIK IHTIYACINI SAĞLAYACAK
Yapılan anlaşma kapsamında Çalık Enerji’ye, 60 megawatt’a (MW) kadar hızlı enerji sunabilecek olan, GE’ye ait gelişmiş iki adet TM2500 mobil aeroderivetif gaz türbini jeneratörü sağlanacak.
17
AFİ
57 ÇYDD 47 DOBLE
52
Ankara Mektubu TUNCAY DERMAN
45
DV POWER
13
EAE ELEKTRİK
25
EAE ELEKTROTEKNİK
43
EMEK ELEKTRİK
58
Elektrik tarihinde yolculuk
19 EMS
OSMAN BAHADIR
39 ENPAY
Bilirkişi Raporları
56
01 ENTES 35 GENETEK
PROF. DR. OSMAN SEVAIOĞLU
22
36
38 TEKSAN JENERATÖR ELECTRICITY FUARI’NDAYDI
05
HASÇELİK
11
HES KABLO
91
ICSG İSTANBUL 2017
33 KOZTEK 27 LAPP
Yüzde 100 yerli aydınlatma kulesini ilk kez Dubai’de tanıttı
62
2A MÜHENDİSLİK
68-69
LEFA TEMSİLCİLİK
07 MAKEL
50
DİJİTALLEŞME
elektrik güncesi 88
23 NETES 41
SİNERJİ ELEKTRİK
03
ULUSOY ELEKTRİK
31 VAEST
tekno market
02
VERA ELEKTROMEKANİK
10 WAGO
DOSYA WIN EURASIA 2017
67
66
WIN 2017
37
KABLOTEL
Mühendisler ve anayasa :
Deniz Baykal’a Hayır...
B
ugünlerde yer gök anayasa referandumu dolu. Ülke için yaşamsal öneme sahip bir konunun yoğun biçimde tartışılması gerekir. Tartışma yoğun, ama tartışan kişi sayısı yeterli değil. TV haber kanallarına bakıldığında her haber kanalında 15-20 kişiyi geçmeyen tartışmacılar arasında sıkışıp kalındığı görülüyor. Üstelik tartışmacıların birçoğunun kerametleri TV kanal yöneticilerinden menkul, uzmanlıkları, anayasa hukukuna ilişkin ustalıkları da belirsiz. Önceki dönemlerde katıldıkları oturumlarda sunumları ile parlayan yıldız konuşmacılar, çeşitli üniversitelerin hukuk fakültesi dekanları ortalıkta yoklar. O zaman ister istemez, kanallara davet edecekleri konuşmacılarla ilgili olarak baskı yapıldığı ve icazet almayan kişilerin çağırılmasının mümkün olmadığı haberlerinin doğru olduğu kesinlik kazanıyor. Pek iyi de, şimdi birisi çıksa; “Ey Ersin Kaya, Sen kim oluyorsun da, bu dergide, anayasa, referandum filan gibi konulara karışıyorsun, senin ne işine gerek, sen elektrik, melektrik işlerine bak, ötesine karışma” derse... cevabımız hazırdır. Deriz ki, “sayın yetkili, anayasa bir toplumsal sözleşmedir. İşi, gücü, mesleği ne olursa olsun, tüm yurttaşları bağlar, bu bağlamda bırakın da biz de düşündüklerimizi ifade edelim. Hem kimse tedirgin olmasın, sözlerimiz, aynı anda 15-20 TV kanalından yayımlanmayacak, sadece bu derginin sayfalarında ve web sitesinde yer alacak . Maksat, çorbada tuz misali katkıda bulunmaktır. Şimdi, derin hukuksal tahlillere girmenin yeri değil, ona zaten gücümüz yetmez. Ama meydanlarda çıkıp bağıra çağıra demagoji yapanlar kadar söz hakkımız olsun izin verin de... Önce olayın mantığını konuşalım... Yetkileri tek elde toplamak; Anayasa Mahkemesi üyelerini, Hakimler Savcılar Kurulunu, milletvekillerini belirlemek, kanun hükmünde kararnameler çıkarmak, bütçeyi yapmak, tüm bürokrasiyi kontrol altında tutmak, devletin idari yapılanmasını istediği gibi yönetmek, yönlendirmek, bütün bu yetkileri aynı zamanda bir partinin genel başkanı olarak kullanmak, meclisi feshetmek... Bir çırpıda akla gelen yetkiler bunlar. Bir de gerekçesine göz atalım; bütün bu yetkiler, koalisyon ihtimalini ortadan kaldırmak, terörle mücadelede güçlü olmak, ekonomide ayak bağı olan kurumları etkisiz hale getirmek gibi avantajlar (!) sağlayacakmış. Tüm bu sözde avantajların on dört yıldan beri zaten var olduğu, ama iktidarın hala anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğu düşünülürse burada bir aldatmaca mı var sorusu akla geliyor. Elektrik ve enerji mühendisliği açısından anayasa değişikliği teklifine bakacak olursak, burada umut verici hiçbir ışığa rastlanmıyor. Anayasa değişikliği teklifini, ciddi olarak eleştiren siyaset adamı Deniz Baykal oldu. Ama bu 18 maddelik teklif öylesine anti demokratik bir içeriğe sahip ki, diyelim ki “Evet” oyları %50+1 ile çoğunluğu almış olsa, 2019’da yapılacağı söylenen Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak karşımıza çıksa, Deniz Baykal’a da “Hayır” oyu vermek gerekir. Çünkü bu derece geniş yetkiler aklı başında, makul insanları bile baştan çıkarabilir.
Yayıncıdan
Ersin KAYA
Bereketli kazanç yolculuğunda, yeriniz en önde olmalı MAKEL’DEN DOLU DOLU 2017 KAMPANYASI
Mayıs Ayında Berat Kandil’inde 9 Gece - 10 Gün
Kasım Ayında 5 Gece - 6 Gün
Umre Ziyareti
Temmuz Ayında 4 Gece - 5 Gün
Güney Afrika - Cape Town
Mayıs Ayında 7 Gece - 8 Gün
Ukrayna- Kiev
Ağustos Ayında 5 Gece - 6 Gün
Tayland - Pattaya
Binler ce
i
Kırıcı De lic sch o B
Kolombiya - Cartagena / Bogota /MakelSirketlerGrubu
/MakelSirketler
/MakelSirketlerGrubu
333. SAYI
YAYIN DANIŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve Dağıtım Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih ÖZTEKİN Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü Elektrikli Ulaşım Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza AKÇAN Elektrik Yüksek Mühendisi Güç Elektroniği Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti. Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müdürü Yıldırımdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. Aydınlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü Elektrik Müh. Eğt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OYDAIŞIK SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mehmet Ferit PEKEROĞLU ELPEK MÜHENDİSLİK - Elektriksel Periyodik Kontroller Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.
ISSN 1304-6004 ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 333-Mart 2017 Kaynak Elektrik Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com
Genel Müdür Mehmet Akif Dilmen Yayın Koordinatörü Yusuf Çağ Haber Merkezi Müdürü Demet Kul Haber Merkezi Şeyma Kara, Simon Kuper Kurumsal İlişkiler Direktörü Seda Arslan Reklam Grup Başkanı Eda Zortul Reklam Yönetmeni Kübra Evcil Art Direktör Mustafa Karayel Sosyal Medya Natsumi Hisaghi Fotoğraf Mehmet Giritli Bilgi İşlem Serkan Gökçe
www.kaynakelektrikdergisi.com e-iletişim: info@kaynakelektrikdergisi.com
YÖNETİM YERİ BİNBİR BASIN YAYIN DANIŞMANLIK REKLAM ORGANİZASYON TİC. LTD. ŞTİ. Feriköy Mah. Çobanoğlu Sok. Sardunya No:109 D/28 C Blok Osmanbey / İstanbul Tel: (0 212) 224 33 13
Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 15 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 200 TL. Ö¤renciler için 150 TL. Bask›: İhlas Holding Medya Plaza / İhlas Matbacılık Merkez mah.29 Ekim Cad. No: 11 A/41 34197 Yenibosna/İstanbul Tel: 0212 454 30 00 Faks: 0212 454 34 83 E-mail: info@ihlasmatbaacilik.com ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: Mart 2017
En iyilere, en güçlü destek yakışır! Vakum ve transfer pompada dünya devi POMPETRAVAINI ve IE2 ve IE3 standartlarına uygun Ex-Proof motor üreticisi CEMP'in ATEX sertifikalı lider ürünleri, Türkiye’de 2A güvencesini taşıyor.
• Likit Gaz Karışımlarında • Sıcak/Soğuk Likitlerde • Temiz/Kirli Likitlerde ve Gazlarda
• Ex-Proof Mono/Trifaze • Tek/Çift Hızlı • Maden Tipi I Grup • Frenli • Yükseltilmiş Güvenlik ve Kıvılcım Çıkarmayan • CNC Tezgahlar ve Baskı Makineleri İçin Ex-Proof Elektropompa
2A Mühendislik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Kağıthane Cad. No: 2 Kağıthane - İstanbul T. 0212 321 52 52 - F. 0212 321 88 21 - 2a.com.tr
750 XTR EXTREM PLC/RTU
eXTRem sıcaklık −40°C den +70°C ye
750 XTR PLC/RTU serisi bazı uygulamalar için vazgeçilmez olacaktır: • Gemi sanayi ve onshore/offshore uygulamaları • Yenilenebilir enerji sistemleri (Rüzgar enerjisi, fotovoltaik ve biogaz alanları) • Şalt sahaları ve enerji dağıtım sistemleri • Petrokimya tesisleri • Su ve atık su uygulamaları • Özel makine üretimi ve mühendisliği
eXTRem yalıtım 5 kV darbe gerilim
eXTRem vibrasyon 5g ye hızlanma
DIN EN 60870-2-1
DIN EN 60068-2-6
PROGRAMLAMA/KAYIT HAFIZALI •32GB KONTROLÖR YADA KUPLÖR SEÇENEKLERİ • ONLARCA FARKLI MODÜL SEÇENEĞİ 60870-5-101/-103/-104,IEC 61850, IEC •IEC 61400-25, DNP3, MODBUS RTU DESTEĞİ •RTU SERTİFİKASI
info.tr@wago.com 0 216 4721133
HABER
TMMOB YÖNETIM KURULU: DIKTA REJIMINE ‘HAYIR’ TMMOB YÖNETIM KURULU, FIILI OLARAK UYGULANAN BAŞKANLIK VE DIKTA REJIMINE YASAL STATÜ KAZANDIRILMASI AMAÇLANAN ANAYASA DEĞIŞIKLIĞINE TÜM BILEŞENLERI ILE “HAYIR” DEDIKLERINI BELIRTTI.
T
ürk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu, Anayasa
değişikliği ve referandum sürecine ilişkin aldığı kararları yazılı açıklama ile duyurdu. Anayasa değişikliği ile mevcut parlamenter sistemde eksik de olsa işleyen kuvvetler ayrılığı ilkesinin yerle bir edileceği belirtilen açıklamada, “Yasama, yürütme ve yargı erkleri tek kişide toplanacak, otoriter-totaliter bir rejime geçilecektir. Yasama ve yargı erklerinin zaten önemli ölçüde budanmış bağımsızlığı tümüyle ortadan kaldırılacaktır” denildi. “Hayır” çağrısı yapan TMMOB Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle: “Özgürlükçü ve gelişmiş demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi tartışmasız temel ilkedir. Anayasa ortak bir toplumsal sözleşme metnidir. Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin neredeyse tamamının siyasi parti başkanı kimliği de olacak tek bir kişi tarafından belirlenmesi asla kabul edilemez. Tek başına bir kişiye parlamentoyu gerekçesiz fesih yet-
kisi verilmesi açık bir diktatörlüktür. Anayasa değişikliği ile ülkemizde on yıllardır adım adım kurgulanan piyasacı, emek ve doğa düşmanı, laiklik karşıtı düzen korunmak ve kalıcılaştırılmak istenmektedir. Fiili olarak uygulanan başkanlık ve dikta rejimine yasal statü kazandırılması hedeflenmektedir. Örgütümüz, toplumsal kutuplaşmayı artıracak ve diktatörlüğü kurumsallaştıracak, ortak bir toplum sözleşmesi metninden uzak, OHAL koşullarında hazırlanan ve 12 Eylül darbe Anayasası’ndan bile daha gerici olan bu Anayasa değişikliği teklifine ‘Hayır’ demektedir. TMMOB tüm bileşenleri ile referandum sürecinde de bu değişiklik teklifine ‘Hayır’ diyecek, bu süreçte üyelerine ve halkına olan sorumluluğu gereği tüm birimlerini harekete geçirerek ortak mücadele hattının oluşturulması için emek ve meslek örgütleri ile birlikte hareket edecektir.”
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
M
ühendis, mimar ve şehir plancısı kadınlar olarak, arazide, şantiyede, madende, fabrikada, iş yerlerimizde ve yaşam alanlarımızda özgürlük, eşitlik mücadelesi vermekteyiz. Ülkemizin içinden geçtiği günler, gericilik, faşizm, erkek egemenliği ve piyasacılık sarmalında mücadele eden biz kadınları, daha çok etkilemektedir. Dayanışmaya, ayrımcı olmayana, ölümden değil yaşamdan yana olana inancımızla, hepinizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. TMMOB Kadınlar Komisyonu
12
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
HABER
TMMOB, ALTERNATIF NÜKLEER ZIRVESI DÜZENLEDI TMMOB İSTANBUL İL KOORDINASYON KURULUNCA DÜZENLENEN ALTERNATIF NÜKLEER ZIRVEDE, DEVLET ELIYLE NÜKLEER PAZAR AÇILDIĞI VURGULANARAK, “ENERJI CIDDI BIR KONUDUR VE HALK YARARINA POLITIKALAR ANCAK KAMUCU BIR DÜZENDE ÜRETILEBILIR. TMMOB DOĞANIN VE HALKIN YANINDA NÜKLEERCI BIR AVUÇ ŞIRKETIN KARŞISINDADIR” DENILDI.
N
ükleer enerji şirketlerinin 8-9 Mart’ta düzenledikleri IV. Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi’ne karşı TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu da aynı tarihlerde Alternatif Nükleer Zirve düzenledi. Zirve açılış konuşmasını TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Cevahir Efe Akçelik yaptı. “Burada sadece İKK sekreteri olarak değil ayrıca Çernobil faciası sonrasında ailesinden kayıplar veren bir insan olarak bulunuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Akçelik, “TMMOB olarak bu zirveyi düzenlemeyi, nükleer tekellerin düzenlediği zirveye karşı çıkmak, nükleer santralların halk sağlığına ve doğaya verdiği kalıcı zararlar konusunda kamuoyunu aydınlatmak açısından kaçınılmaz bir sorumluluk olarak gördük” dedi. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil de, başkanlık sisteminin gelmesi halinde gerçekleşecek olası durumları anlatarak şunları söyledi: “Peki o zaman durum ne olacak? Pahalı elektrik, nükleer santrallar, kalitesiz ve kesintili elektrik, kirli hava, iklim değişikliğine neden olan uygulamalar vb. ne kadar karşı çıktığımız ve yılların mücadelesi ile gerilettiğimiz uygulama varsa, kar etmeyi her şeyin önüne koyan bir anlayış vasıtasıyla keyfekeder uygulanacak; sonuç olarak ülkemiz elektrik enerjisini kamu hizmeti değil de ticari bir meta ve kar aracı olarak görenler için dikensiz gül bahçesi olacaktır. TMMOB Başkanı Emin Koramaz’ın yerine konuşma yapan Cengiz Göltaş da, TMMOB İstanbul İKK’yı 14
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
bu zirve nedeniyle kutladıktan sonra, bu ve benzeri çalışmaların başkanlık sistemi adı altında yaratılmak istenen diktatörlük rejimine karşı TMMOB’un alanlarda yükselttiği “hayır” programına güç kattığının altını çizdi. Göltaş, ülke genelindeki tüm nükleer santrallerin, dışa bağımlılığı azaltacak bir etkisinin olmayacağını, aksine bağımlılığı artırıcı etki yaratacağını vurgulayarak şöyle konuştu: “Sonuçta TMMOB olarak enerji kullanımının doğal bir ihtiyaç ve toplumun ortak gereksinimi olduğu gerçeğini temel alan bir anlayışla; elektrik enerjisinde üretimden tüketime kadar geçen süreçte merkezi bir planlama anlayışını benimseyen, kamusal yararı ön planda tutan, yerli ve yenilenebilir ülke kaynaklarından azami ölçüde
yararlanmayı hedef alan ve ulusal çıkarları gözeten, kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, doğal yaşamı tahrip etmeyen, toplumla barışık bir enerji politikası temel savunumuz olmuştur. Bizler biliyoruz ki, AKP’nin nükleer santral kurulması konusundaki ısrarı, sadece kendi iktidarlarını sürdürmek adına küresel sermayenin yeni pazar arayışlarına kayıtsız şartsız teslim olma ısrarıdır. Bu nedenle de nükleer santral ülkemize bir enerji ihtiyacından öte siyasal bir tercih olarak dayatılmaktadır.” Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Tolga Yarman’ın “Enerji, Nükleer Enerji, Dünya ve Türkiye” başlıklı sunumuna geçildi. Yarman, nükleer enerji ve teknolojiler konusunda genel bir tablo çzidiği sunumunu gerçekleştirdi.
— System pro E Power. Esneklik güçtür. Yeni enerji yönetim merkeziniz. System pro E Power. ABB’nin, sizin daha iyi çalışabilmeniz için tasarladığı yeni ana dağıtım panosu. System pro E Power sade, hızlı ve esnek bir yapıya sahiptir. Gerek standart gerekse üst düzey 6300A’ya kadar gelişmiş bir sistem ihtiyacınızda, System pro E Power oldukça güçlü, sağlam ve kurulumu çok kolay bir yapıya sahiptir. ABB’nin bu yeni pano serisi, tüm şalt ve aksesuar serisi ile kusursuz bir uyuma sahiptir. System pro E Power, işletmenizin yeni enerji yönetim merkezi. new.abb.com/low-voltage
ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Müşteri İletişim Merkezi: 0850 333 1 222 E-mail : contact.center@tr.abb.com E-mail : recep.mert@tr.abb.com
HABER
İnşaat sektörünün jenerik markası Hilti, potansiyeline inandığı bölgesel üs Türkiye’de büyüyor
HILTI TÜRKIYE’DEN 20. YILDA YÜZDE 30 BÜYÜME HEDEFI ÜÇ ÇEYREK ASRI GERIDE BIRAKAN INŞAAT VE EL ALETLERI SEKTÖRÜNÜN GLOBAL JENERIK MARKASI HILTI, BU SENE TÜRKIYE’DEKI 20. YILINI KUTLUYOR. “TÜRKIYE’NIN EN İYI İŞVERENLERI” LISTESINDE 4. SIRADA YER ALDIĞI 2016 YILINI YÜZDE 25 BÜYÜME, 30 YENI ÜRÜN VE 11 MAĞAZA ILE KAPATAN BÖLGESEL ÜS HILTI TÜRKIYE, 2017’DE IKI YENI MAĞAZA VE 25 YENI ÜRÜNLE YÜZDE 30 BÜYÜME HEDEFLIYOR.
D
ünyanın en küçük altıncı ülkesi Lihtenştayn Prensliği’nde 76 sene önce küçük bir torna tezgahında çivi çakma sistemleri üretimiyle yola çıkan yerel bir şirketten, 6 kıtada 120’den fazla ülkede faaliyet gösteren 24 bin çalışanlı uluslararası bir gruba dönüşen Hilti, bu yıl Türkiye’deki 20. yaşını kutluyor. Göstermiş olduğu hızlı gelişim ve yüksek potansiyelinin etkisiyle 2011 yılından bu yana Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Moğolistan, Kırgızistan, Ermenistan, Gürcistan, Tacikistan, Moldova ve Kuzey Irak’tan oluşan 10 ülkenin bağlı bulunduğu bölgesel üs konumundaki Hilti Türkiye, her yıl inşaat sektörünün üzerinde sürdürülebilir büyüSebastian me stratejisiyle yol alıyor. Barth Hilti’nin patentli ürünleri, sektör profesyonellerinin ihtiyaçlarını yakından analiz etme imkanı sunan doğrudan satış modeli, benzersiz hizmet anlayışı ve çözüm odaklı yaklaşımıyla inşaat sektörü içinde farklılaşan inovatif bir marka olduğunu belirten Hilti Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Sebastian Barth, Hilti Türkiye’nin 2016 yılını yüzde 25 büyüme ile kapattığını açıkladı. Ağırlıklı olarak inşaat sektörüne hizmet veren Hilti’nin; kaba inşaat, ince işler, mekanik, elektrik, mühendislik yapıları, enerji ve endüstri, çelik ve metal işkolları için yaklaşık 10 bin ürünü bulunduğunu ifade eden Sebastian Barth, 2016’da Türkiye pazarına 30 yeni ürün daha kazandırdıklarını söyledi. 2016 sonunda Türkiye’de 11 mağazaya ulaştıklarını bildiren Barth, “İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Malatya, Konya, Bursa ve Samsun’da yer alan mağazalarımıza ek olarak bu yıl iki yeni açılışla Türkiye genelindeki mağaza sayımızı 13’e çıkarmayı ve yaklaşık 35 bin ziyaretçiye ulaşmayı planlıyoruz” dedi. Hilti Türkiye’nin 20. yaşını kutladığı 2017 yılında yüzde 30 büyüme hedeflediğini açıklayan Barth, Türk inşaat sektörüne 25 yeni ürün ve envanter yönetimi sağlayan yeni bir hizmet sunacaklarını da sözlerine ekledi. 16
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Dilber Selin ÖNEL Elektrik Mühendisi
“Elektrik kontağından yangın çıkmaz” Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1995 İstanbul- Fatih doğumlu olup İstanbul’da ikamet etmekteyim. Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde Elektrik – Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. 2M Kablo Sanayi ve Tic. A.Ş. firmasında Kalite Güvence ve Kalite Kontrol departmanında stajyer olarak görev almaktayım. Her yangının ardından yapılan ilk açıklamalarda, yangının nedeni olarak, ‘elektrik kontağından çıktığı sanılıyor’ ifadesi kullanılır. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yangın çıkış nedeni daha belirlenmemiş olmasından dolayı geçici olarak kullanılan ifadelerden birisidir. Elektrik kontağından yangın çıkmaz. İletkenlerden geçen aşırı yada kaçak akımın iletkeni ısıtması bu ısınan iletkenin çevresindeki malzemeyi tutuşma yada yanma ısısına ulaştırması sonucu yangın çıkmaktadır. Bu durum elektrik kontağından çıkan yangın olarak adlandırılmaktadır. Öğrenci yurdu, hastane gibi kamu binalarında çıkan yangınların daha az can ve mal kaybına neden olması için ne gibi önlemler alınmış olmalıdır? TSE standartlarına uygunluğu onaylanmış yangına dayanıklı kablolar, acil durum planı, yangın alarmı, alev yönlendirme bacası, basınçlandırma, duman haznesi, duman kontrolü, duman perdesi, itfaiye asansörü, kaçış aydınlatması, sulu boru sistemi, yangın bölmesi, yangın güvenlik holü, yangın merdiveni gibi önlemler alınmış olması gerekmektedir.
HABER
BÜYÜK ELEKTRİK DEVRİMİ EMO ISTANBUL ŞUBESI SOSYAL İŞLER KOMISYONU TARAFINDAN GELENEKSEL OLARAK GERÇEKLEŞTIRILEN CUMARTESI SÖYLEŞILERININ 18 ŞUBAT 2017 TARIHINDEKI KONUSU OSMAN BAHADIR`IN SUNUMUYLA BÜYÜK ELEKTRIK DEVRIMI OLDU.
E
MO İstanbul Şubesi Alaettin Anahtarcı - K. Tülin Aydın Eğitim Merkezinde yapılan söyleşide, 1700`lü yıllarda başlayan elektriğin tarihsel gelişimi ve yaşamımızda yol açtığı değişiklikler değerlendirildi. Dergimizin yazarlarından Gazeteci-yazar Osman Bahadır konuşmasında, elektrik devrimi olarak kastedilen şeyin 1785 yılı ile 1873 yılı arasındaki 88 yıllık dönem için yapılan bir adlandırma olduğunu belirterek; “88 yıllık bir sürenin bir devrim için uzun olduğu düşünülebilir fakat bilim tarihimizin 2.600 yıl olduğu düşünülürse yüzde 3 lük bir dönemine karşılık geliyor. Bu öyle bir dönemki süresi bakımından değil, içeriği bakımından kendisinden önceki dönem ile sonraki dönem arasında çok farklı iki dönem var” dedi. Bahadır, 88 yıllık dönem öncesine bakıldığında Thales tarafından elektrik hakkında ilk bilginin kehribarın hafif cisimleri çektiği ve bazı madenlerin çekme özelliğinin keşfedildiğini belirterek; “Elektrik tarihi Thales ile başlamıştır fakat bu bir gözlemden ibarettir. Biz bu Thales‘in düşüncelerini 300 yıl sonra Aristoteles in yazımlarından öğreniyoruz” dedi. 1900 yıl boyunca Thales‘ten sonra hiç bir gelişme olmadığını belirten Bahadır “1660 yılında Otto von Guericke tarafından kükürtten oluşan küre şeklinde bir cismin kayışlı bir makina aracılığıyla elektriksel yük üreten mekanizmayı oluşturuyor. Cisimlerin sürtünmesiyle de statik elektrik elde ediliyor. Bundan 70 yıl kadar sonra Stephen Gray, ipek, cam, metal, çubuk ve benzeri cisimlerin ardarda iliştirip elektriğin bu cisimler 18
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
aracılığı ile ilk kez statik elektriğin iletilebileceğini gösteriyor” dedi. 1740‘lı yıllarda Benjamin Franklin, leyden şişesini gökyüzündeki şimşeklerden yararlanarak yüklemeyi başardığını belirten Osman Bahadır, “Hayati tehlikesi olan bir deneyi yapan Benjamin Franklin bu sayede paratöneri bulmasına yol açıyor ve 18. yüzyıl ortasından itibaren Amerika‘da de paratoner hızla yaygınlaşıyor. 1785 yılında ise Fransız fizikçi Augustin de Coulomb‘un elektrikli cisimler arasında bu elektrikli cisimlerin yüklerindeki farklılıklarına göre birbirlerini ittikleri ve çektiklerini ortaya koyması ve bu itme ve çekme kuvvetinin de bu cisimlerin arasındaki mesafe ile ters
orantılı olmasını ileri sürmüştür. Bu çok önemli formülasyon sayesinde elektrik ilk defa ölçülebilir bir nitelik kazanıyor. ve elektrik aynı zamanda bir bilim dalı haline gelmeye başlamış oluyor” dedi. 15 yıl sonra 1800 yılında sonra Alessandro Volta‘nın geliştirdiği ilk elektrik pili olan, devamlı olarak elektrik akımı yaratan Voltaik pili icat ederek sürekli akım elde ediliyor ve elektrostatik çağı bitmiş oluyor. Volta‘nın pili icadı ile çok önemli bir dönüm noktası ve birçok deney bu pil sayesinde yapılabilir hale geliyor. Tarihsel anlatımın ardından soru cevap şeklinde ilerleyen söyleşi Osman Bahadır‘a teşekkür plaketinin verilmesiyle sona erdi.
Sekonder Proje Çizimi ve Pano İmalatı Secondary Project Drawing and Manufacturing
20.yıl “Kalitenin Markası”
HABER
EMO’NUN SİLAHTARAĞA SANTRALI GEZİSİ İSTANBUL`UN ILK ELEKTRIK SANTRALI OLAN SILAHTARAĞA ELEKTRIK SANTRALINA EMO İSTANBUL ŞUBESİ ÜYE VE YÖNETICILERININ KATILIMIYLA, İSTANBUL`UN ELEKTRIKLE BULUŞMASININ YIL DÖNÜMÜ OLAN 11 ŞUBAT 2017 CUMARTESI GÜNÜ GEZI DÜZENLENDI.
G
ezi öncesinde, santral yerleşkesi ve tarihi hakkında üyemiz Hakkı Kaya Ocakaçan tarafından bilgilendirme yapıldı. Hakkı K. Ocakaçan, bu müzenin 2007`nin Eylül ayında açıldığını ve kamuoyunda 10 yıldır bu müzenin bilinirliğinin çok olmadığını belirtti. H. Kaya Ocakaçan konuşmasında; ilk olarak İstanbul‘da 1856 yılında bazı bölgelerin havagazı ile aydınlatıldığını belirterek “Havagazının İstanbul‘a gelişi Sultan Abdülmecid‘in Dolmabahçe Sarayı‘nı yaptırmasıyla olmuştur. Bu bölgede yaptırılan Dolmabahçe Gazhanesi ile Dolmabahçe Sarayı, Beyoğlu ,Yüksek Kaldırım ve bölgede yer alan bazı oteller aydınlatılmıştır” dedi. Daha sonra Anadolu yakasında ve Yedikule`de iki gazhanenin açılması ile 20
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
toplam gazhane sayısının 3 olduğunu belirtti .Elektriğin ilk olarak Tarsus`ta Berdan çayı üzerinde kurulan bir dinamo ile şehre verildiğini söyleyen Ocakaçan bunun üzerine İstanbul halkının elektrik talebinin daha da arttığını aktardı . II.Abdülahmid`in elektriğin İstanbul`a gelmesine uzun süre direndiğini bunun pek çok sebebi olmasına karşılık temel nedenin Fransızlara verilen İmtiyazlarla kurulmuş olan havagazı şirklerinin yaptığı baskıların olduğunu açıkladı. Yabancı firmaların, Abdülhamit‘in çevresini elektriğin gelmesi için ikna etmeye çalıştıklarını belirten Ocakaçan; “O yıllarda şu an günümüzde Beşiktaş‘ta Sait Çiftçi Hastanesi yerinde bulunan İzzet Holo Paşa`nın konağına bir elektrik dinamosu konularak Sultan 2. Abdülhamit ikna etmeye çalışılır. Konağın elektrik sayesinde “titremeyen
ışıkla” aydınlatılmasını duyunca uzak yerlerden dahi halkın gelerek bu yeni buluşu izlediğini anlattı. Ancak Almanlar İzzet Paşa`nın bu hizmeti karşılığında ona zamanın yeni buluşlarından olan bir sinema makinası hediye etmiş ve paşa eşini dostunu davet ederek bir film gösterisi hazırlamış. Tam film gösterilirken kabloların kısa devre yapması sonucu çıkan yangın konağı kül etmiş ve bu yangında bir halayık da hayatını kaybetmiş ve bu olay sonrasında Sultan 2. Abdülhamit elektriğe tamamen karşı çıkmıştır” dedi. Hakkı K. Ocakaçan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Sanayinin gelişmesi ve şehrin aydınlatmasını sağlayacak elektriğin gelmesi için dönemde İttihat ve Terakki yönetimi tarafından ilk iş olarak Yabancı Sermaye Kanunu değiştirilir ve elektriğin gelmesinin yolu açılır.
HABER
Öncelikle Dolmabahçe‘deki gazhanenin yetersiz olması nedeniyle imtiyazı iptal edilir. 1910 yılında bir ihale açılır ve 8 firma teklif verir. İhaleyi AvusturyaMacaristan firması olan Ganz firması kazanır. 1913 yılında İstanbul‘a elektriğin verilmesi konusunda bir anlaşma yapılır. Santralın kurulması için adını 3. Selim‘in silahtarı Abdullah Efendi‘nin isminden alan Silahtarağa bölgesi seçilmiştir. Bölgede yer alan değirmenlerin, dökümhanelerin ve küçük çaplı sanayi kuruluşlarının olması ve güvenlik açısından şehrin dışında yer alması sebebiyle seçilmiştir. İlk olarak hidroelektrik bir santral planlanmıştır fakat bu bölgede yer alan su gücünün talebi karşılaşamayacağı anlaşılması üzerine termik santral kurulmasına karar verilmiştir. Burada kullanılacak kömürün Zonguldak havzasından mav-
nalarla Haliç‘e ulaştırılmasının kolay olması da bir başka etkendir. Yapılacak olan santral 13.400 kWh gücünde 3 adet türbin olarak planlanmıştır.” Ocakaçan konuşmasında, binaların tarak tipi bina şeklinde yapıldığını belirterek daha sonra binaya yapılacak eklemelerin daha kolay olacağı için bu planın seçildiğini ve bina mimarisinin birinci ulusal dönemin çizgilerini taşıdığını söyledi. Ocakaçan daha sonra “1. Dünya Savaşı‘nın başlamasıyla çok kısa bir süre sonra santrala Zonguldak`tan gelen kömürün sevkiyatı zorlaşıyor. Yapılan çalışmalarla Eyüp ilçesi sınırları içinde yer alan Ağaçlı köyünden kömürün getirilerek kullanılabileceği planlanıyor fakat verim açısından Zonguldak kömürü kadar iyi olmaması sebebiyle 3 birim Ağaçlıdan getirilen kömür 1 birim Zonguldak kömürü karıştırılarak elektrik üretimi sağlanmaya devam ediliyor” dedi. H.Kaya Ocakaçan‘ın ardından Şubemiz eski Danışma Kurulu Başkanı Emin Karaşin Silahtarağa Santralına dair anılarını paylaştı. Silahtarağa Santralında staj yaptığını belirten Emin Karaşin “Santral yerleşkesi içerisinde genellikle
çardaklarda vakit geçirirdik. İlk 1 hafta burada görev yapan mühendislerle tanıştık ve bizi ölçü odasında götürdüler. O döneme kadar böyle büyüklükte bir ölçü odası görmemiştik. Daha sonra senkronizasyon odasına gittik, türbinlerin nasıl çalıştığını anlattılar. Zaman zaman gidip santralı geziyorduk” dedi. Yapılan katkı ve konuşmaların ardından Silahtarağa Müzesi rehberi eşliğinde müze içerisinde yer alan zamanın ileri teknolojisini gösteren ve elektrik üretiminin en önemli parçaları olarak orjinal hali korunan AEG, Brown Boveri, Siemens ve Thomson-Houston türbin ve jeneratör grupları hakkında bilgilendirme yapıldı. Sonrasında İstanbul‘un farklı semtlerine yapılan elektrik dağıtımının kontrol edildiği kontrol odası gezildi. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
21
HABER
CK BOĞAZIÇI ELEKTRIK, MÜŞTERI İŞLEM MERKEZLERI SAYISINI 200’E ÇIKARTTI
İ
stanbul’un Avrupa Yakası başta olmak üzere 81 ilde toplam 4,5 milyon aboneye hizmet veren elektrik perakende sektörünün lider şirketi CK Boğaziçi Elektrik, Müşteri İşlem Merkezleri (MİM) sayısını 200’e ulaştırdı. CK Boğaziçi Elektrik, hizmet verdiği nokta bakımından finans ve telekom sektörü oyuncularını geride bıraktı. Şirket, elektrikte serbest tüketici limitinin düşmesiyle birlikte oluşan ihtiyaca daha hızlı yanıt vermek için yıl sonuna kadar Türkiye çapında 275 MİM’e ulaşacak. CK Boğaziçi Elektrik, müşterilerinin işlemlerini kolaylaştırmak, her türlü talep ve ihtiyaçlarına çok daha hızlı yanıt vermek üzere kurumsal dönüşümünü tamamladığı Müşteri İşlem Merkezleri’nin (MİM) sayısını 200’e çıkarttı. Enerji sektöründe Türkiye’nin en yaygın perakende ağına sahip olan CK Boğaziçi Elektrik’in Nkolay işbirliği ile yürüttüğü dönüşüm çerçevesinde yenilediği MİM’lerin oranı son bir yılda yüzde 40 arttı. Elektrikte serbest tüketici limitinin düşmesiyle birlikte hareketlenen piyasa ihtiyaçlarına karşı tüketicilere her kanaldan ulaşmayı planlayan CK Boğaziçi Elektrik, yılsonuna kadar Türkiye çapında 275 MİM’e ulaşmayı CK Boğaziçi Elektrik Genel hedefliyor. Müdürü Halit Bakal
22
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
ZORLU ENERJI’DEN PAKISTAN’A GES YATIRIMI ZORLU ENERJI’NIN, PAKISTAN’DA KURACAĞI 200 MEGAVATLIK GÜNEŞ ENERJISI SANTRALI IÇIN NIYET ANLAŞMASI IMZALANDI
Z
orlu Enerji Elektrik Üretim AŞ nin, Pakistan’ın Pencap eyaletinde kurmayı planladığı 200 megavatlık güneş enerjisi santrali (GES) için Pencap Eyalet Hükümeti ile niyet anlaşması imzaladığı bildirildi. Zorlu Enerji’den yapılan açıklamada, Pencap Eyaleti Hükümeti ile Zorlu Holding arasındaki anlaşmanın imza törenine, Başbakan Binali Yıldırım ve Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in de katıldığı belirtildi. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, yurt dışında yenilenebilir enerji alanında ilk yatırımlarını yaptıkları ülkenin Pakistan olduğunu, şirket olarak güneş enerjisine yaptıkları yatırımlarla büyümekten büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Zorlu, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz haftalarda yaptığımız ve Pakistan hükümeti tarafından 3 yıl sonra kabul edilen ilk ve en büyük yenilenebilir enerji başvurusu olan 100 megavatlık güneş enerjisi anlaşmamıza güç verecek bu yeni yatırımımızla, grubumuzun bölgedeki ticari alanını artırarak hedeflediğimiz büyümeye ulaşmayı ve Türkiye nin bölgedeki gücünü artırmayı planlıyoruz.” Zorlu Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak da Pakistan’ın dost ülke olmasının yanı sıra yenilenebilir enerji yatırımlarında da önemli bir merkez durumunda bulunduğunu belirterek, “Pakistan’da ilk rüzgar enerjisi projesini hayata geçirmiş bir şirket olarak, güneş enerjisinde de referans projelere imza atmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Pencap eyaletinde planladığımız yeni projemizle birlikte Pakistan’daki güneş enerjisi yatırımlarımızın kurulu gücünü 300 megavata ulaştırma hedefindeyiz.” ifadesini kullandı. Zorlu Holding ve Pencap Eyalet Hükümeti arasında ocakta 100 megavat kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali kurulması konusunda anlaşmaya varılmıştı. Söz konusu projenin haziran ayında tamamlanması planlanıyor.
HABER
ÜRDÜN PRENSİ ENERJİ İŞBİRLİĞİ İÇİN TÜRKİYE’YE GELİYOR
Eran Görgen
Göktuğ Gür
PHILIPS AYDINLATMA’DA YENI ÜLKE VE BÖLGE BAŞKANI
P
hilips Aydınlatma Türkiye’ye dört yıldan bu yana liderlik eden Göktuğ Gür, Türkiye ve Ortadoğu (Suudi Arabistan harici) Bölgesi CEO’su olarak atanırken; Türkiye liderliğinin bayrağını Eran Görgen devralacak. 1 Mart 2017 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni görevlendirme ile üç yıldır Türk Philips, dört yıldır da Philips Aydınlatma’nın Türkiye liderliğini üstlenen Göktuğ Gür, Türkiye, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Ürdün, Lübnan, Filistin, Irak, İran, Suriye, Yemen, Afganistan ve Türkmenistan’ın da içinde bulunduğu 15 ülkeyi kapsayan Türkiye ve Ortadoğu Bölgesi’ni Dubai’den yönetecek. Göktuğ Gür’den boşalan koltuğu ise, 16 yıldan bu yana Philips Aydınlatma’da çalışan Eran Görgen devralacak. 24
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
DÜNYA ENERJI BIRLIĞI TARAFINDAN EN ÖNEMLI ETKINLIKLER ARASINDA GÖSTERILEN 5. ULUSLARARASI İSTANBUL AKILLI ŞEBEKELER VE ŞEHIRLER KONGRE VE FUARI, ULUSLARARASI PLATFORMDA SEKTÖR LIDERLERINI BIR ARAYA GETIRECEK.
B
u kapsamda heyeti ile birlikte ilk kez Türkiye’ye gelecek olan Arap Yenilenebilir Enerji Komisyonu Başkanı ve Ürdün Prensi Asem Bin Nayef, ICSG İstanbul 2017 ile enerji alanında işbirlikleri başlatacak. Yenilenebilir enerji alanında yeni bir ivme kazanmayı hedefleyen Türkiye, bu işbirliğine büyük önem veriyor. Arap ülkelerinin yenilenebilir enerji kaynaklarına ilgisi sürekli olarak artıyor. 2020 yılına kadar 190 milyar dolarlık yenilenebilir enerji yatırımı planlayan Arap ülkeleri en çok payı güneşe verecek. Aynı zamanda Arap Yenilenebilir Enerji Komisyonu Başkanı olan Ürdün Prensi Asem Bin Nayef’in 5.Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı vesilesiyle Türkiye’yi ziyaret edecek olması iki ülke arasında enerji alanındaki ticaret hacmini geliştirmek için önemli bir adım olarak görülüyor. Ürdün Prensi ile yapılacak enerji işbirliği görüşmelerinde ilk sırada ‘yenilenebilir enerji kaynakları’ geliyor.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Payı Artıyor
2016 yılsonu itibariyle Türkiye’de toplam 78 milyon 497 megawatt elektrik enerjisi üretildi. Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı her geçen yıl artıyor ancak halen diğer kaynaklarla Asem Bin Nayef kıyaslandığında düşük seviyede seyrediyor. Elektrik üretiminde hidrolik akarsunun payı 7 milyon 122 mwatt ile yüzde 9.1, rüzgarın payı 5 milyon 751 megawatt ile 7.3 ve güneşin payı ise 832 megawatt ile yüzde 1.1 olarak TEDAŞ tarafından açıklanan raporda yer aldı. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın himayelerinde organize edilen ICSG İstanbul 2017 kapsamında yurt içi ve yurtdışından belediyelerin katılacağı Belediyeler Paneli gerçekleşecek. Zirve programında gerçekleşecek olan panele Stockholm, Berlin, Budapeşte, Barselona, Amsterdam, Viyana, Yunanistan, Polonya, İngiltere ve İtalya’dan belediye başkanları katılacak. Yurt içinden ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş başta olmak üzere birçok belediye başkanı teşrif edecek. Belediyeler Paneli ile akıllı şehir ve akıllı şebeke uygulamalarının kentlere katkıları, maliyetleri ve uygulanmış kent örnekleri masaya yatırılacak. Panel aracılığı ile yurt dışındaki belediyeler ile akıllı şehir ve akıllı şebeke alanında işbirlikleri oluşturulması hedefleniyor.
HABER
SCHNEIDER ELECTRIC, GÜÇLÜ BAYI AĞIYLA DIJITALLEŞMEYE ODAKLANIYOR ŞIRKET, TÜRKIYE ÇAPINDA KÖKLÜ FIRMALARDAN OLUŞAN IŞ ORTAKLARI AĞI ILE BIRLIKTE DIJITALLEŞME ALANLARINDA ÖNEMLI ATILIMLAR GERÇEKLEŞTIRIYOR.
E
değinen Schneider Electric Dağıtım nerji yönetimi ve otomasyonAğı ve Ticaret Direktörü İsmail Yada dünya çapında bir uzman mangil; “Schneider Electric olarak olan Schneider Electric, yenibiz bayilerimize kurumsallaşma likçi ürünleri ve hizmetleri kadar yönünde katkı sağlarken, güçlü bayi yapılanmasıyla onlar da bize derin piyada sektörün ve Türkisa deneyimleri ile ışık ye’nin gelişimine katkı tutuyor. İş sürdürülesunuyor. Yaklaşık 40 bilirliğine verdiğimiz yıldır büyük bir emek önem sayesinde vererek kurduğu iş kurduğumuz güçlü ortakları ağı bugün bayi ağımız müşteri köklü şirketlerden olumemnuniyetinde kritik şuyor. Bu şirketlerle uzun İsmail Yamangil bir rol oynuyor. Bu karşılıklı yıllara dayanan iş birlikleri ve gelişim ağı, on yıllara dayanan bilgi paylaşımı sayesinde sektörün ticari ilişkiler kurmamızı sağlıyor. hızlı ve uluslararası standartlarda Önümüzdeki dönemde de hedefimiz gelişimi sağlanıyor. kurumsallaşma süreçlerini genel İş ortaklarını kurumsallaşma ve olarak tamamlayan bayilerimizin dijitalleşme gibi stratejik konularda dijitalleşme süreçlerinde etkili bir rol desteklemeye özen gösterdiklerine 26
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
oynamak. Bu doğrultuda 2016 yılında e-ticaret kanalımız FAZTicaret’i, hem ülkemizin dört bir yanındaki müşterilerimize hızlı ve kolay ürün sağlamak hem de bayilerimizin iş hacmini arttırmak üzere hayata geçirdik. Böylece bayilerimiz için de dijital ticaret yolculuğunu başlatmış olduk” dedi. Schneider Electric, global çapta zengin bir müşteri deneyimi için tüm bayilerinin aynı standartlarda hizmet vermesi için çalışıyor. Bu nedenle dünyanın her yerinde ürün ve hizmetlerini aynı zamanda sektöre sunuyor. Ayrıca çeşitli eğitim çalışmaları ve bilgilendirme platformlarıyla da bayilerinin aynı standartlarda gelişim göstermesini garanti altına alıyor. Dünyanın farklı yerlerinde gerçekleştirilen iyi uygulamalar paylaşılarak sağlanan gelişimin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Kurumsallaşma, verimlilik, sürdürülebilirlik, inovasyon ve dijitalleşme, bu standartların temelini oluşturuyor. Bu doğrultuda Schneider Electric, bayileriyle birlikte dijital dönüşüme ağırlık veriyor. Bayilerinin dijitalleşmeden faydalanarak sunduğu katma değeri artırması için çalışıyor. Bu kapsamda geliştirdiği FazTicaret adlı e-ticaret satış kanalı, Türkiye’nin her yerinden elektrikçiler ve perakende satış noktaları için 7/24 ürün tedarik etmek için kuruldu. FAZTicaret.com ile Schneider Electric ürünleri kolay ve hızlı bir şekilde internetten sipariş edilebiliyor, siparişin sevkiyat durumu izlenebiliyor. Aynı zamanda platform çeşitli fırsatlar ve ödeme yöntemleri de sunuyor. Schneider Electric hızla iş hacmi artan bu platformu bayileriyle paylaşarak kapsamını artırmaya hazırlanıyor. Böylece bayilerinin karlılıklarını arttırabilecekleri iş modelleri geliştirmek, lojistik modellerinin verimini arttırmak ve operasyonel verimliliklerini ölçmek ve geliştirmek yönünde yaptığı çalışmaları dijitalleşme ile zenginleştirecek.
ÖLFLEX® CONNECT KabLo baĞLanti ÇÖZÜmLerİnDe evrİm
Sizin Kablonuz. Sizin Bağlantınız. Sizin çözümünüz. bağlantı uzmanlarıyla tasarımlarınıza başlayın. Kablo veya özel servo bağlantılarından, karmaşık güç zinciri uygulamalarına kadar. Lapp yolun her adımında yanınızda.
LAPP KABLO San. ve Tic. Ltd. Şti. atatürk mahallesi Şeref Sokak no: 55/1 34758 ataşehir-İstanbul tel: +90 216 456 56 99 Fax +90 216 456 56 87 - 89 info@lapp.com.tr
HABER
90 mm incelikte, NPP LED ekran, yüksek ve kesintisiz görüntü performansı sunuyor
MITSUBISHI ELECTRIC’TEN KONTROL MERKEZLERINE ÖZEL YENI LED EKRAN
LED EKRAN TEKNOLOJISI ALANINDAKI KÖKLÜ DENEYIMI ILE INOVATIF ÜRÜNLER GELIŞTIREN ELEKTRONIK DEVI MITSUBISHI ELECTRIC, KOMUTA VE KONTROL MERKEZLERI IÇIN ÖZEL OLARAK TASARLANMIŞ 1.5MM PIKSEL ARALIĞINA SAHIP YENI ÜRÜNÜ NPP LED EKRANI TANITTI.
A
vrupa’da ilk kez Amsterdam’daki ISE 2017 Fuarı’nda sergilenen NPP LED ekran, sadece 90mm olan ince kasasıyla etkileyici bir ışık çıkış gücü ve kontrast değeri sağlayarak kurulum alanının sınırlı ve ortam ışık değerinin yüksek olduğu mekanlar için ideal çözüm sunuyor. Anti-burn özelliği sayesinde 100 bin saate kadar kesintisiz kullanımda bile LED ışık çıkışı ve renkleri değişmeden görüntü sağlayan bu yeni ekran, çift döngülü sinyal girişleri ve yedekli güç kaynağı ile görüntünün sürekliliğini mümkün kılıyor. Görüntüleme alanında da ileri teknolojisiyle yüksek parlaklıkta ve canlı renklerde net görüntülemeyi çok yüksek çözünürlükte sunan Mitsubishi Electric, komuta ve kontrol merkezleri için özel olarak geliştirdiği en yeni LED ekranını, 7-10 Şubat tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleştirilen ISE (Integrated Systems Europe) 2017 Fuarı’nda ilk kez sergiledi. Elektrik ve elektronik devi Mitsubishi Electric’in LED ekran teknolojisindeki 30 yıllık deneyiminin ışığında iki yılı aşkın süredir geliştirme sürecinde olan NPP LED ekran; ince kasası, yüksek görüntü kalitesi ve uzun kullanım ömrü ile dikkat çekiyor. Mitsubishi Electric’in birçok patentli özelliğe sahip yeni ürünü NPP LED ekran, uzun ömür ve dayanıklılığın kritik gereklilik olduğu kontrol odaları gibi iç mekanlarda ideal 28
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
görüntüleme çözümü sunuyor. NPP LED ekran patentli anti-burn özelliği sayesinde 100 bin saate kadar kesintisiz 7/24 kullanımda bile LED ışık çıkışı ve renkleri değişmeden görüntü sağlıyor.
90mm’lik ince kasa ve Full HD çözünürlük SCADA tarzı şematik uygulamalarla uyumlu çalışan NPP LED ekran, sadece 90mm olan ince kasasıyla etkileyici bir ışık çıkış gücü ve kontrast değeri sunarak kurulum alanının sınırlı ve ortam ışık değerinin yüksek olduğu mekanlarda avantaj sağlıyor. 480mm x 540mm LED ünitelerinden oluşan NPP LED, 1920 x 1080 piksellik Full HD çözünürlük sunuyor. 130 diyagonal boyuta ve 1.5mm piksel aralığına sahip yeni ekranın her bir pikseli 3-in-1 SMD LED paketi içeriyor. İlave üniteler ekleyerek daha geniş
bir sistemi hızlı ve pratik bir şekilde oluşturmayı mümkün kılan bu ürüne, servis erişimi için önden ve arkadan müdahale edilebiliyor. Yenilikçi NPP LED ekran, çift döngülü sinyal girişleri ve yedekli güç kaynağı ile çok da muhtemel olmayan bir LED ünitesi güç arızasında bile görüntünün sürekliliğini mümkün kılıyor. Ürünün dinamik güç tüketimi özelliği, görüntünün ihtiyaç duyduğu aydınlatma değerini güç çıkışına göre ölçüp güç tüketimini optimize ediyor. Böylece kontrol odalarında önemli bir faktör olan “göz yorulması” etkisini de azaltarak uzun dönemli operatör konforu sağlıyor. Mitsubishi Electric’in “Doğal Renk Karıştırma” teknolojisine sahip olan yeni NPP LED ekran, MPEG video gibi sıkıştırılmış içeriklerin görülebilir gürültüsünü azaltmak için özel olarak geliştirilen iki boyutlu gürültü azaltma sistemi ile de dikkat çekiyor.
— SACE Emax 2. Gücü yönetir. ABB Alçak Gerilim Ürünleri Bölümü, yeni jenerasyon açık tip devre kesici serisi Emax 2’yi gururla sunar. ABB, Emax 2’yi yeni bir kıyas noktası olarak yarattı. Emax 2 pazarın ihtiyaçlarını karşılayan bir devre kesiciden öte, evrim geçirmiş gerçek bir güç yöneticisidir. EKIP ile donatılan yeni Emax 2; kontrol, bağlanabilirlik, performans ve kullanım kolaylığı özelliklerinin mükemmel bir karışımıdır. Bugünün gerekleri ve yarının ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanmıştır. abb.com.tr
ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Müşteri İletişim Merkezi: 0850 333 1 222 E-mail : contact.center@tr.abb.com E-mail : asli.yagli@tr.abb.com
HABER
MERSIN ŞEHIR HASTANESI’NIN KESINTISIZ GÜÇ KAYNAĞI İHTIYACI TEST A.Ş TARAFINDAN KARŞILANDI TÜRKIYE’DE GELIŞEN TEKNOLOJI ILE BERABER TEMIZ VE GÜVENILIR ENERJI MOTTOSU ILE YOLA ÇIKIP, 1986 YILINDAN GÜNÜMÜZE HER TÜRLÜ KESINTISIZ GÜÇ KAYNAĞI IHTIYACINI KARŞILAMAK ÜZERE FAALIYET GÖSTEREN TEST A.Ş., HASTANE REFERANSLARI ARASINA BIR YENISINI DAHA EKLEDI.
T
ürkiye’ nin resmi olarak hizmete açılan ilk entegre şehir hastanesi özelliğindeki Mersin Şehir Hastanesi’ nin güç kaynağı projesinde, TESCOM ürünleri kullanıldı. Anahtar teslim olarak hizmet verilen proje kapsamında, 3-650kVA arasında toplamda 31 adet cihaz kurulumu, akü odaları, akü bağlantıları, kablo işleri ve cihazların kurulumları TEST A.Ş. ekibi tarafından başarıyla gerçekleştirildi.Deprem yönetmeliğine uygun önlemlere göre montajlanan ürünler, İSG yönetmeliklerine uygun bir şekilde sonuçlandırıldı. Yüksekte Çalışma, Sıcak Çalışma gibi birçok konuya hakim olan Test A.Ş. çalışma ekibi kurulumlarında her türlü önlemi almayı da ihmal etmedi.
MODÜLER KESINTISIZ GÜÇ KAYNAĞI SISTEMLERI İLE ENERJI TASARRUFU
E
nerji ve Güç Elektroniği pazarı, Türkiye’ de fiyat ve hizmet odaklı bir pazardır. Bir ürünü satın aldığınızda ödenilen bedel, müşteri hizmetleri, ürünün arızası durumundaki servis hızı ve alacağınız diğer farklı hizmetler önemlidir. Kesintisiz Güç Kaynağı pazarı da enerjinin ve teknolojinin olduğu her sektöre hitap eder. Dolayısıyla bu Pazar, enerji kalitesinde ve teknolojide meydana gelen tüm gelişmelerden etkilenmekte ve bu gelişmelere göre kendi Pazar trendini oluşturmaktadır. Gelişen teknoloji ve Pazar trendleri, öz kaynakların verimli kullanılması zorunluluğunu beraberinde getirmiştir. Yani Kesintisiz Güç Kaynağı sektöründe üretilen, tasarımı yapılan ürünlerin, yüksek verimli ve kaliteli, kullanıcı dostu ve çevreye duyarlı ürünler olması gerekmektedir. Bu amaçla kesintisiz güç kaynağı sektöründe farklı ürünler ve alternatif sistemler kullanılabilmektedir. Modüler Kesintisiz Güç Kaynağı Sistemleri, birbirine paralel güç kaynağı modüllerinden oluşan sistemlerdir. Güç kaynağına bağlanan elektriksel yük, Kesintisiz Güç Kaynağı modülleri arasında eşit olarak paylaşılır. Modüllerin güçleri, marka ve modellere göre değişiklik gösterir.
30
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
SIEMENS, WIN EURASIA AUTOMATION 2017’NIN ‘ENDÜSTRI 4.0 ÇÖZÜM ORTAĞI’ OLDU
S
iemens, bu yıl Endüstri 4.0 temasıyla 16-19 Mart tarihleri arasında düzenlenecek olan WIN Eurasia Automation 2017 fuarında Endüstri 4.0 tecrübelerini ve projelerini katılımcılarla buluşturacak. 2013’te ilk defa Hannover Fuarı’nda ortaya çıkan Endüstri 4.0 kavramıyla birlikte Türkiye’de de bu alanda öncü çalışmalarını sürdüren Siemens, Gebze’deki üretim tesislerindeki uygulamalarla Türk endüstrisinin Endüstri 4.0’a geçmesinde rehberlik edecek. WIN Eurasia Automation 2017’nin düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, ‘2015 yılından beri toplamda düzenlenen 140’tan fazla etkinlikle sanayiciler, öğrenciler ve iş dünyasından 22.000’den fazla kişiye dokunduk. Türkiye’nin ilk Endüstri4.0 platformunu kurduk. Endüstri 1.0, 2.0 ve 3.0 trenini kaçırdık ancak 4.0’da Almanya’nın sadece 4 yıl gerisindeyiz’ dedi. Siemens olarak öncü çalışmalarına da Gebze’deki tesislerinde devam ettiklerini vurgulayan Ersoy, bu tesislerde dijital dönüşümü başlattıklarını ve iş süreçlerinin tümünde dijitalizasyona geçmeyi hedeflediklerini belirtti.
9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,
D 550 kVâ&#x20AC;&#x2122;a kadar Silikon Kompozit; Â&#x161; 7iaĂ&#x203A; l[ =[h]_ ĂŞpebWjÂ?hb[h_ Â&#x161; C[id[j ĂŞpebWjÂ?hb[h_ Â&#x161; 9_^Wp Eoka ĂŞpebWjÂ?hb[h_ D :[c_hoebk ĂŞpebWjÂ?hb[h_ D ;feai_ H[Â&#x201A;_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ ĂŞpebWjÂ?h" I<, =WpbĂ&#x203A; WoĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A;" a[i_Y_ jÂ&#x201D;f ]Â?lZ[b[h_ D E= 7oĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A; % LWakc JÂ&#x201D;fbÂ&#x201D; OÂ&#x201D;a 7oĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A;
9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU
HABER
VÄRNAMO, ABB’NIN HIZLI ŞARJ CIHAZINI SEÇTI ABB, İSVEÇ VÄRNAMO BELEDIYESI’NDEN BELEDIYENIN BAĞLI KURULUŞU VÄRNAMO ELNÄT ARACILIĞIYLA OTOBÜSLER IÇIN KULLANILMAK ÜZERE HIZLI ŞARJ CIHAZI SIPARIŞI ALDI. VÄRNAMO, İSVEÇ’TE, KENTSEL ALANDA TÜM TOPLU TAŞIMANIN ELEKTRIKLI OTOBÜSLERLE YAPILMASINA YATIRIM YAPAN ILK BELEDIYE OLMUŞTUR. UYGULAMANIN 2017 SONBAHARINDA DEVREYE ALINMASI PLANLANMAKTADIR.
Gerçekler
ABB ŞARJ ISTASYONU, OPPCHARGE (OPPORTUNITY CHARGING) STANDARDI ILE UYUMLUDUR • •
•
S
ürdürülebilir ve maliyet açısından verimli bir toplu taşıma çözümüne katkıda bulunmaktan ve şehirlerdeki sessiz ve temiz trafiğe olan ihtiyacı karşılamaktan dolayı oldukça memnunuz. Elektrikli araçlara geçişi süresince masrafları ve riski azaltmak, pazara ve topluma sunmak istediğimiz bir şeydir. İsveç’teki şarj istasyonlarından sorumlu satış müdürü Henrik Holmér. Sipariş, terminal istasyonlarındaki pantograf teknolojisi ve elektrikli otobüslerin otomatik şarjı için açık bir arayüzü olan OppCharge (opportunity charging) ile birlikte eksiksiz bir şarj sisteminden oluşmaktadır. Värnamo Belediyesi ve Jönköpings Länstrafik, üç yılda toplu taşıma yolculuklarının sayısını dört kat artırmayı amaçlamaktadır ve Volvo’dan dört adet eklentili hibrid otobüs sipariş edilmiştir. OppCharge açık arayüze dayanan teknoloji ile şarj istasyonunda aküler üç-dört 32
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
dakika arasında şarj edilebilmektedir. OppCharge, farklı üreticilerin şarj istasyonlarının ve elektrikli otobüslerinin birlikte kullanılabilmesini sağlar. “Bu yatırımla birlikte Värnamo Belediyesi, toplu taşımayı cazip hale getirmek ve daha az gürültü ve daha iyi hava kalitesi ile kentsel çevreyi iyileştirmek üzere şehir trafiğinin elektrikli olmasına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda, otobüs hizmetlerinin sıklığı ve kullanılabilirlik de artacak; örneğin otobüslere ayrılacak tamamen yeni bir şerit olacak. “ ABB, 2010 yılından bu yana dünya genelinde binek otomobilleri için yaklaşık 5.000 adet hızlı şarj cihazı satışı yapmıştır. Bulut tabanlı uzaktan izleme ve denetimin yanı sıra İnternet üzerinden program güncellemelerini içeren teknolojinin kullanılması, hızlı tepki süreleri ve yüksek düzeyde kullanılabilirlik garantisi verir.
•
Şarj istasyonu ve araç arasında açık arabirim. 150, 300 veya 450 kW’lık şarj çıkışı ile ihtiyacı karşılayabilecek modüler sistem. Ters çevrilmiş bir pantograf otobüsün tavanında düşük maliyetli ve düşük ağırlıklı bir çözümün kullanılmasını sağlar. Pantograf ile şarj sisteminde, araç ile şarj istasyonu arasındaki iletişim Wi-Fi ile sağlanmaktadır.
VOLVO 7900 ELECTRIC HYBRID • Hattın yaklaşık %70’inde elektrikle çalışır. • Elektrikle çalışma sırasında sessizdir ve emisyon olmaz. • Mazotla çalışan dengi bir otobüsle karşılaştırıldığında %60 daha düşük enerji tüketimi. • Yakıt seçimine bağlı olarak %75-90 daha düşük karbondioksit emisyonu1. • Bir elektrik motoru, aküler ve küçük bir dizel motor ile donatılmıştır. • Aküler, terminal istasyonlarında 3-4 dakika içinde hızla şarj edilir.
(1) 10 kilometreyi kapsayan bir şehir içi otobüs hattının tahmini değeri, dizel ile çalışan bir otobüs (Euro 6) ile karşılaştırılmıştır.
SEL-2488 UYDU BAĞLANTILI ZAMAN SUNUCUSU SEL ürün ailesinin en hassas ve en yeni üyesi, SEL-2488. Tüm zaman senkron protokolleri ve metotları, hepsi tek bir cihazda! • • • • • • • • • • •
8 adet IRIG-B Port 4 adet Ethernet Port (Fiber veya Bakır) Yedekli Power Supply PTP desteği (IEEE 1588) NTP desteği Stardard ±40 ns hassas saat Opsiyonel ±5 ns ekstra hassas saat Saniye, Dakika, Saat Puls çıkışları Alarm kontağı Modüle IRIG-B çıkışlar Demodüle IRIG-B çıkışlar
Tel: +90 (216) 366 60 45 Web: www.koztek.com
• • • • • • • • • •
10 Yıl Garanti Dahili Web Sunucusu Uzaktan Erişim Dahili olay kaydedici (60.000 kayıt) Kablo gecikme kompanzasyonu –40°C +85°C çalışma aralığı Yüksek elektriksel ve manyetik dayanım GPS, GLONASS uyduları desteği Opsiyonel GNSS Anten TEİAŞ şartnamelerine uygunluk
Faks: +90 (216) 367 30 45 E-posta : info@koztek.com
HABER
GE, YEMEN’IN ELEKTRIK IHTIYACINI SAĞLAYACAK YAPILAN ANLAŞMA KAPSAMINDA ÇALIK ENERJI’YE, 60 MEGAWATT’A (MW) KADAR HIZLI ENERJI SUNABILECEK OLAN, GE’YE AIT GELIŞMIŞ IKI ADET TM2500 MOBIL AERODERIVETIF GAZ TÜRBINI JENERATÖRÜ SAĞLANACAK.
GE
ile Çalık Enerji, Yemen’in elektrik altyapısını desteklemek üzere anlaşma imzaladı. Bu kapsamda GE, iki adet gelişmiş TM2500 aeroderivetif gaz türbini jeneratörü sağlayacak. Aden’deki elektrik ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılayacak olan jeneratörler, 60 megawatt’a (MW) kadar elektrik üretecek. GE’nin Macaristan’da bulunan tesisinden gönderilen gaz türbinlerinin kısa sürede kurularak yaz aylarından önce elektrik sağlaması planlanıyor. Sahadaki zorlu koşullara rağmen GE ve Çalık Enerji’nin projeyi kısa sürede hayata geçirebilmeleri, Yemen’in güçlü bir altyapı oluşturma ve ekonomiyi yeniden canlandırma çabalarına da katkıda bulunacak. Power Electricity Corporation’a ait olan (PEC)Yemen’deki Al Hiswa Enerji Santrali için geliştirilen projeyi, Katar Kalkınma Fonu (QFFD) finanse ediyor. Çalık Enerjii CIS Projeler ve Teklif Koordinatörü Özgür Sarıkaya konuyla ilgili olarak; “Al Hiswa Enerji Santrali, endüstriyel büyümenin getirdiği artan enerji ihtiyacı ile vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılamak açısından Yemen için stratejik bir öneme sahip.Tesisin GE’nin gelişmiş aeroderivetif gaz türbini jeneratörlerini kullanacak şekilde genişletilmesi ile hızlı ve istikrarlı bir şekilde enerji sağlayabileceğiz. Bu türbinler, kesintisiz enerji üretimi açısından kritik önem taşıyan yakıt esnekliği sağlayarak verimliliklerini kanıtlamış bulunuyor”dedi. GE Orta Doğu ve Kuzey Afrika 34
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Bölgesi Gaz Enerji Sistemleri Satışından Sorumlu Başkan ve CEO’su olan Ghassan Barghout ise şu sözleri dile getirdi: “Gelişmiş gaz türbini jeneratörleri sunmaya yönelik bu anlaşmamız, uzak ve zorlu bölgelerde bile 4-5 ay içinde güvenilir enerji sağlama yetkinliklerimizi gösteriyor. Lojistik anlamda büyük güçlüklere rağmen ciddi bir dalgalanma döneminin ardından Yemen’in elektrik altyapısını geliştirmeyi desteklemek üzere bölgesel paydaşlarla birlikte çalışarak vatandaşların refahını yükseltmek için faaliyet gösteriyoruz. Bu anlaşma, Yemen’e gerçekleştirdiğimiz ilk GE aeroderivetif jeneratörlerinin satışıdır. İleride ülkenin elektrik altyapısını kalkındırmaya yardımcı olacak projeleri hayata geçirmeyi heyecanla bekliyoruz.” GE’nin “Mobil Enerji Santrali” olarak bilinen TM2500 aeroderive-
tif gaz türbini jeneratörü, hızlı bir şekilde enerji çözümü sunuyor ve genellikle acil durumlarda elektrik sağlamak üzere kullanılıyor. Kolay kuruluma sahip bu eksiksiz anahtar teslim enerji çözümü, ihtiyaç duyulan yerde ve ihtiyaç duyulan zamanda enerji sağlıyor. Donanımda önemli bir değişiklik gerektirmeyen çözüm, gazlı ve likit yakıtla çalışabiliyor ve sadece 10 dakikalık kısa bir başlatma döngüsü gerektiriyor. Jeneratörler, Al Hiswa santralinde likit damıtılmış yakıtla kullanılacak. Yüksek güç yoğunluğuna imkan veren TM2500, kompakt bir ayakizi bırakıyor ve düşük ağırlığı daha fazla mobilite sağlıyor. Önemli bir sermaye harcaması gerektirmeksizin kademeli genişlemeye imkan veren ölçeklenebilir teknoloji çözümleri sunuyor ve gazla çalıştırıldığında dizel jeneratörlerden yüzde 50 daha düşük emisyonu bulunuyor.
HABER
ADM ELEKTRIK DAĞITIM VE TEİAŞ’IN IŞ BIRLIĞINDE KAZANAN TÜKETICI OLDU AYDIN, DENIZLI VE MUĞLA ILLERINDE TÜKETICILERINE KALITELI VE KESINTISIZ ELEKTRIK HIZMETI SAĞLAMAYI HEDEFLEYEN ADM ELEKTRIK DAĞITIM, BU KAPSAMDA YATIRIM VE AR-GE PROJELERINE HIZLA DEVAM EDIYOR. ŞIRKET, GERÇEKLEŞTIRDIĞI YATIRIM VE TEKNIK ÇALIŞMALARDA PAYDAŞLARI ILE YAPTIĞI IŞ BIRLIĞI ILE DIKKAT ÇEKIYOR. Bülent Yüksel
A
DM Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Bülent Yüksel “ADM Elektrik Dağıtım ve TEİAŞ 21. Bölge Müdürlüğü ile ortaklaşa yürütülen çalışmalar sayesinde son 6 yılda TEİAŞ trafo merkezlerindeki arızalarda yüzde 60’a yakın azalma görüldü” dedi. Yüksel, “Hizmet bölgelerimizde kaliteli ve kesintisiz enerji hedefiyle çalışıyoruz. Bu kapsamda tüketici memnuniyetini en üst seviyeye taşımak istiyoruz. Yatırımların yanı sıra paydaşlarla da sonuç odaklı çalışmalar gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.TEİAŞ’ın tüm ülkede olduğu gibi ADM Elektrik Dağıtım’ın hizmet bölgeleri olan Aydın, Denizli ve Muğla illerinde de çok başarılı bir iletim hizmeti sunduklarını vurgulayan Yüksel, şöyle devam etti: “Türkiye Elektrik İletim A.Ş, daha çok anılan ismi ile TEİAŞ; 2003’ten günümüze, üretim santrallerinden alınan enerjinin bölgesel tüketim noktalarına iletimini sağlarken bunu büyük bir sorumluluk ve kalite ile gerçekleştiriyor. Şirketimizin sorumluluğu ise enerjinin bölgesel tüketim noktalarına iletiminden sonra başlıyor. Bu aşamada kaliteli, güvenli ve kesintisiz elektrik sağlamak için ekiplerimiz üzerlerine düşen görevi büyük bir hassasiyetle yapıyor. Elektriğin sorumluluk alanımızda bulunan şebekemize ulaşmasını sağlayan TEİAŞ ile yapılan ortak bakım, yenileme ve yatırım çalışmaları sayesinde kesintilerde büyük oranlarda azalma yaşandı.” 36
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
GDZ ELEKTRIK DAĞITIM’DAN MANISA’DA LEYLEKLERE 120’NCI YUVA
G
DZ Elektrik Dağıtım’ın Mayıs 2014’ten bu yana yürüttüğü ‘Leyleklere Yeni Yuva’ projesi kapsamında 120’nci özel yaşam platformunun kurulumu, Manisa Şehzadeler İlçesi Güzelköy Mahallesi’nde gerçekleştirildi. GDZ Elektrik Dağıtım, ‘Leyleklere Yeni Yuva’ projesini Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4’üncü Bölge Müdürlüğü ve Ege Üniversitesi akademisyenleriyle birlikte 2014’ten bu yana başarıyla sürdürüyor. Elektrik direkleri üzerindeki doğal leylek yuvaları tespit edilerek direklerin tepe noktalarına özel yaşam platformları yerleştiriliyor.
Ekolojik dengeye duyarlıyız
GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Metin Demirdağ, “Hizmet bölgemizde enerji dağıtımının Metin Demirdağ kalitesini artırarak müşteri memnuniyetini en üst düzeye getirmeyi hedeflerken ekolojik dengeye duyarlılığımızı sürdürüyoruz. Hizmet bölgemiz olan İzmir ve Manisa göçmen kuşların göç yolları arasında yer alıyor. Bu bölgeye yılda 750-800 arasında leylek göç ediyor ve elektrik direklerine yaptıkları yuvalar nedeniyle hem kendilerine zarar veriyorlar hem de elektrik kesintilerine neden oluyorlardı. 2014 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4’üncü Bölge Müdürlüğü yaptığı araştırma ile İzmir ve Manisa illerinde elektrik direklerine yapılmış 356 adet leylek yuvası tespit etti. Bu tespitten yola çıkarak bugüne kadar Manisa’da 56 adet, İzmir’de 64 adet olmak üzere toplam 120 adet özel yaşam platformunun kurulumunu gerçekleştirdik. İlerleyen yıllarda 236 adet yuva yerleştirmeyi planlıyoruz” dedi.
“Enerjide Esneklik”
HABER
TEKSAN JENERATÖR ELECTRICITY FUARI’NDAYDI YÜZDE 100 YERLI AYDINLATMA KULESINI ILK KEZ DUBAI’DE TANITTI
D
ünyanın en büyük güç ve enerji fuarı olarak anılan Middle East Electricity, bu yıl da sektör firmalarının en son yeniliklerini sergilediği etkinlik olarak adından söz ettirdi. Türkiye enerji sektöründe yenilikçi ve öncü kimliği ile öne çıkan Teksan Jeneratör, dünyanın dört bir yanından binlerce katılımcı ve ziyaretçiyi buluşturan fuarda Gold Sponsor olarak yer aldı. Sürdürülebilir enerji çözümleri konusunda da önemli çalışmalar yapan Teksan Jeneratör, fuar kapsamında hibrit güç sistemleri konulu bir de seminer düzenledi.
Kendisi küçük ihracat hedefi büyük Aydınlatma Kulesi
Teksan Jeneratör, ürün gamındaki en son yenilikleri Middle East Electricity Fuarı’nda sergiledi ve yeni ürünü küçük aydınlatma kulesini ilk kez tanıttı. Fuar ziyaretçilerinden tam not alan aydınlatma kulesi yüzde 100 yerli motora sahip olma özelliği ile dikkat çekiyor. Kendisi küçük ama enerjisi büyük olan aydınlatma kulesinin yüzde 70 küçültülmüş yeni versiyonu kullanım ve lojistik avantajı sağlıyor. Ürün, yüzde 40 daha az yakıt tüketirken yüzde 55 daha fazla aydınlatma özelliğine de sahip. Teksan Jeneratör’ün tek silindirli yerli motor kullanarak geliştirdiği ve LED paneli bulunan aydınlatma kulesinin bu güçte dünyada benzeri yok. Güçlü Ar-Ge ekibi ile sektöründe ilklere imza atan ve yeni teknolojiler geliştiren Teksan Jeneratör, TÜBİTAK işbirliği ile 2015 yılında geliştirdiği hibrit güç sistemlerinin 38
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
daha kompakt versiyonunu Middle East Electricity Fuarı’nda sergiledi. Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan hibrit güç sistemleri, dizel motor ile güneş ve rüzgar enerjisine entegre bir şekilde kullanılma özelliğine sahip. Rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak yakıt tüketimini yüzde 65 oranında düşüren hibrit güç sistemleri çevreye duyarlı olduğu kadar ekonomik bir yatırım olarak da dikkat çekiyor. Jeneratör çalışma süresini yüzde 80’e varan oranda azaltan hibrit güç sistemleri, servis aralığının uzunluğu ve daha az teknik personel ihtiyacı ile de işletim masraflarında tasarruf avantajı sağlıyor. Isı, karbon ve gürültü emisyonunu azaltan teknik özellikleri ile de öne çıkan sistem yatırım maliyetini 1,5 yıl gibi çok kısa bir sürede çıkartıyor. Middle East Electricity Fuarı’nın işbirlikleri için uygun bir ortam sunduğunu belirten Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler şunları söyledi: “Ortadoğu bizim için büyük önem taşıyor ve ihracatımızda önemli bir payı bulunuyor. Dubai’nin bölge ülkelerine açılan bir kapı olduğunu söyleyebiliriz. Yıl genelinde buradaki bayimiz aracılı-
ğıyla ürün ve hizmetlerimizi bölgeye sunarken fuar kapsamında da çok daha geniş kitlelere ulaşarak ürün ve hizmetlerimizi tanıtıyoruz. Yeni ve yüzde 100 yerli aydınlatma kulemizi ilk kez Dubai’de tanıttık. Yerli motor kullanarak geliştirdiğimiz ürünümüzün kendi kategorisinde bir ilk olmasından gururlu ve mutluyuz.” 2017 yılında yaklaşık yüzde 20 büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Burak Başeğmezler; “Geçtiğimiz yıl 100 milyon Euro civarında ciroya ulaştık. İhracat odaklı bir şirketiz. Satışlarımızın yaklaşık yüzde 60’ını ihracat oluşturuyor ve 120’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 2017 yılında da hedefimiz yüzde 20 büyüme ile ciromuzu 120 milyon Euro’ya yükseltmek. Kocaeli Serbest Bölge’de yer alan ikinci fabrikamızdaki üretim gücümüzle bu hedefimize kolaylıkla ulaşabileceğimize inanıyoruz. Geçtiğimiz senelerde bizim en büyük sıkıntımız kapasiteydi. Kapasite artışı ile birlikte müşterilerimizden gelen talebi rahatlıkla karşılayabileceğiz İhracat yaptığımız ülke sayısını artırmak da bir diğer hedefimiz. Middle East Electricity gibi sektörümüzün uluslararası buluşmaları bu hedeflerimizi destekliyor” dedi.
Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri olan Enpay, 60’tan fazla ülkedeki müşterilerine yenilikçi ve son teknolojiye sahip, dünya standartlarında ürün ve çözümler sunuyor; 40 yılın deneyimini yansıtan özel çözümleriyle enerji sektöründeki müşterilerinin ürün performanslarını en üst düzeye taşıyor. GÜÇ TRAFOSU NÜVELERİ • Güç & Dağıtım Trafosu Nüveleri • Tren Trafosu nüveleri • Ön Dizimli Laminasyon Kesim • Şönt Reaktörler • Ekran Paketleri • Dalga Duvarlı Kazanlar
GÜÇ TRAFOLARI İÇİN YG İZOLASYON KOMPONENTLERİ • KİT • Sargı Çıkış Yalıtkanı • Borulu Sektör, Sektör Yaka (Halka Açılı) • Silindir, Araparça, Çıta, Soğutma Kiti • Mesnet Halkası Ekranlı Kasnak, Halka Ekran • Baskı Halkası
ENPAYBOARD • Transformerboard 1 mm’den 8 mm’ye kadar. • Yapıştırılmış Kalın Plaka 9 mm’den 140 mm’ye kadar. ELBC - Kazeinle Yapıştırılmış Kalın Plaka ELBP - Polyesterle Yapıştırılmış Kalın Plaka
AKIM TRAFOLARI Current Transformers • Gaz İzoleli kesiciler için OG ve YG Buşing Tipi Akım Trafoları • YG güç trafoları için Buşing Tipi Akım Trafoları
SARMA NÜVELER
• ENSI® Sife Nüveler • ENNI® Nikel Nüveler • ENNANO® Nanokristalin Nüveler • ENAMOR® Amorf Nüveler
web site: www.enpay.com
e-mail: info@enpay.com
HABER
ÇEDAŞ Genel Müdürü Ahmet Sait Akboğa
MAKEL’İN TAYLAND GEZİSİ MAKEL ŞIRKETLER GRUBU, 2016-2 YILINA AIT IKINCI DÖNEMI KAPSAYAN KAMPANYASINA GÖSTERDIKLERI KATILIM SONUCUNDA 150 MISAFIRINI TAYLAND’IN RÜYA KENTI PATTAYA’DA AĞIRLADI.
ÇEDAŞ, 2023 YILINA KADAR TOKAT’A 350 MILYON LIRALIK YATIRIM YAPACAK
T
ürkiye genelinde hizmet veren 21 elektrik dağıtım şirketi arasında en az kesinti yaşanan bölge unvanını alan ÇEDAŞ, kent merkezi ve ilçelerden sonra şimdi de yatırımı köylere taşıyor. ÇEDAŞ, 2023 hedefleri doğrultusunda sadece Tokat kırsalında 2017-2023 arasında 200 milyon toplamda ise 350 milyon liralık yatırım yapmayı planlıyor. 2010 yılında özelleştirme sürecinin ardından Sivas, Tokat ve Yozgat’ta elektrik dağıtımını üstelenen Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş. (ÇEDAŞ), kesintisiz enerji için yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Bu yıl üç ilde yaklaşık 105 milyon liralık yatırım yapacak olan kurum, bu rakamın yaklaşık 30 milyon liralık bölümünü Tokat’a ayırdı. Kent merkezleri ve ilçelere yaptığı yatırımların sonuçlarını alan ve 21 dağıtım bölgesi arasında müşteri memnuniyetinin en yüksek olduğu kurum olarak öne çıkan ÇEDAŞ, yeni dönemde yatırımlarında aslan payını kırsal kesime ayırma kararı aldı. Şirket, 2017-2023 tarihleri arasında sadece Tokat kırsalında 200 milyon lira yatırım yapmayı planlıyor. 40
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
P
attaya, dünyanın her tarafından turist ziyareti alan, Tayland’ın üst düzey tatil beldelerinin başında geliyor. Sunduğu eğlence ortamları, su sporları ve çevredeki adalara düzenlenen ziyaretler ve benzersiz gece hayatı ile ziyaretçilerinin gönlünde taht kurmaya devam ediyor. Makel bu yıl da geleneği bozmadı ve Tayland gezisi organize etti. Yoğun talep alan kampanya sonunda Taylan gezisine bu yıl 150 kişi katıldı. Oldukça hareketli geçen gezide Makel müşterileri sunulan programdan, otelden ve en önemlisi kendilerine gösterilen ilgiden çok memnun kaldıklarını söylediler. 11-26 Ocak 2017 tarihleri arasında 3 grup şeklinde düzenlenen seyahat mutlak müşteri memnuniyeti ile sonuçlandı. Tropik bitki örtüsü ve okyanus denizinin eşsiz güzelliğinde ve özel mekânlarda bulanan Makel misafirleri keyifli anlar yaşadılar. Tayland’a gerçekleştirilen THY uçuşu sonrasında ilk gece konaklama ve akşam yemeğinin ardından sonra ilk gün Pattaya açıklarında yer alan Mercan Adasına gidildi. Deniz kum ve güneşin keyfini çıkaran Makel misafirleri Mercan Adaları’nda dünyanın nadide Turkuaz renkli denizinde yüzme imkânı buldular. Makel Bayilerinin Tayland - Pattaya gezisi, katılımcıların büyük memnuniyeti ile sona ererken, bayiler bu tarz kampanyaların moral ve motivasyonu arttırdığını belirttiler.
SİNERJİ ELEKTRİK PANO MÜHENDİSLİĞİNDE ÖNCÜ • • • • • • • • •
Dost ve Profesyonel Çözümler Ödünsüz Kalite Devamlılığı Mühendislik Altyapılı Yaklaşım Özgün ve Özel Tasarımlı Projeler Değer Mühendisliği Üretimde Güven ve Güvenlik Enerji Verimliliği Hızlı ve Hatasız Teklif Hızlı ve Hasarsız Teslimat
SCHNEIDER ELECTRIC PRISMA P, PRISMA G VE BLOKSET ÖZGÜN TASARIMLARI… EAE PANELMASTER’A ÖZEL YETKİLENDİRME VE LİSANSLAMA ÇÖZÜMLERİ...
ELEK
TRİK SA NAYİ VE TİCARET
.İ LTD. ŞT
DES Sanayi Sitesi 101. Sokak B4 Blok No:2 Yukarı Dudullu-Ümraniye 34776 İstanbul T: +90 216 499 18 60 F: +90 216 499 18 58 info@sinerjielektrik.com.tr www.sinerjielektrik.com.tr www.facebook.com/SinerjiElektrik
HABER
“AKLIMDA FİKRİMDE YEDAŞ” ÖNERİ SAHİPLERİ PLAKETLERİNİ ALDI İNSAN KAYNAĞININ GELIŞTIRILMESI AMACIYLA ÇALIŞANLARIN MESLEKI VE KIŞISEL GELIŞIMLERINE VE YÖNETIM SÜREÇLERINE KATILIMINA YÖNELIK UYGULAMALAR GELIŞTIREN YEDAŞ, “AKLIMDA FIKRIMDE YEDAŞ” BIREYSEL ÖNERI SISTEMININ, İKINCI DÖNEM KABUL EDILEN ÖNERI SAHIPLERINI TAKDIR TÖRENI’NDE ÖDÜLLENDIRDI. GENEL MÜDÜR RIDVAN AKTÜRK TARAFINDAN PLAKET VE TEŞEKKÜR BELGELERI TAKDIM EDILMEKLE BERABER KARŞILIKLI DEĞERLENDIRMELER YAPILDI.
Ç
alışanların mesleki sağlık ve emniyetlerini korumak, olası iş kazalarını ve bunların etkilerini en aza indirmek için geliştirmeler yaptıklarını vurgulayan YEDAŞ Genel Müdürü Rıdvan Aktürk, “Aklımda Fikrimde YEDAŞ” öneri sisteminin ikinci konusunu İş
YEDAŞ Genel Müdürü Rıdvan Aktürk
Sağlığı Güvenliği olarak belirlediklerini ifade etti. Elektrik dağıtım kalitesi ve sürekliliğinin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetlerin yanı sıra İş Sağlığı Güvenliği kuralları ve uygulamalarının iyileştirilmesinin önemine dikkat çekti. Sayın Aktürk, “Aklımda Fikrimde YEDAŞ sayesinde çalışanlarımızı yönetim ve iş süreçlerine dahil ediyoruz. İş Sağlığı Güvenliği ile ilgili paylaşılan 141 öneriyi Çalışan Kurulu toplantısında değerlendirdik. Hepsi birbirinden kıymetli önerileri adil bir bakış açısıyla değerlendirerek süreçlere en büyük katkıyı sağlayacak olanları belirledik. Kabul edilen önerileri planlamalarımız doğrultusunda uygulamaya başladık. YEDAŞ’lı olmanın sorumluluğu ve aidiyet duygusuyla önerilerini sunan ve şirketimiz süreçlerine katkıda bulunan tüm çalışanlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.
Elektrik hayatımızın vazgeçilmezidir Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1975 yılında İstanbul da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul da tamamladım. 1999 yılında YTÜ , Elektrik mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2001 yılında itibaren sektörde değişik görevler aldıktan sonra 2014 yılına DEHN + SÖHNE Türkiye de Ülke müdürü olarak göreve başladım. Her yangının ardından yapılan ilk açıklamalarda, yangının nedeni olarak, ‘elektrik kontağından çıktığı sanılıyor’ ifadesi kullanılır. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Elektrik hepimizin hayatında vazgeçilmezidir. Elektrik standartlara uygun olmayan malzemelerle ve doğru montaj kurallarına göre ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırılmazsa bir çok kaynakdan da net olarak doğrulanabileceği gibi yangın sebebi olabilir. Yangın kaynağı elektrik yüzünden diyebilmek, itfaiye ve bilirkişilerin görevidir. Öğrenci yurdu, hastane gibi kamu binalarında çıkan yangınların daha az can ve mal kaybına neden olması için ne gibi önlemler alınmış olmalıdır? Aktif olarak çalıştığım yıldırımdan korunma ve topraklama alanda da IEC62305 standartlarına göre yapmış olduğumuz risk analizleri (yaşayan insan sayısı önemli parametrelerden birisidir), yangın vb. diğer alanlarda da yapılmaktadır. Risk analizleri sonucunda IEC62305 standartlarına göre önlem almakta dahil yangın gibi önleyici ekipmanlarında en doğru şekilde seçilip, 365 gün 24 saat çalışır şekilde sağlanmasını sağlayacak şekilde önlemler alınmalıdır.
42
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Oktay YALÇIN Elektrik Mühendisi
HABER
JENERATÖR SEÇIMINDE PÜF NOKTALAR DOĞRU JENERATÖR SEÇIMI ILE MAKSIMUM VERIM SAĞLANIYOR
B
eklenmedik enerji kesintilerine karşı ev ve iş yerlerinde jeneratör önlemi almak isteyenlerin karşılaştıkları en önemli soru hangi jeneratörü tercih etmeleri gerektiği. Jeneratörün etkili bir şekilde kullanımı için jeneratör seçimi yaparken toplam ihtiyaç duyulan gücün hesaplanmasının öncelik olduğunu belirten Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker; jeneratörün yakıt tipi, gürültü seviyesi ve satış sonrası servis hizmet kriterlerinin değerlendirmesini öneriyor. Sürekli ve dönemsel enerji ihtiyacını karşılayan jeneratörlerler, farklı amaçlara yönelik model ve güç seçenekleriyle bireysel alıcılarda kararsızlıklara neden olabiliyor. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker; jeneratör seçiminde yol gösterecek başlıca teknik değerlerin göz önünde bulundurulmasının ev ve iş yerleri için jeneratör satın alacakların doğru seçimi yapmalarına yardımcı olacağını söylüyor.
Güç tespiti için öncelikleri belirlemek gerekiyor
Jeneratörün kullanılacak alandaki cihazları aksatmadan çalıştırması ve enerjinin kesintisiz sağlanması için
ihtiyaç duyulan gücün belirlenmesi gerekiyor. Bir uzman yardımıyla aynı anda çalıştırılacak cihaz veya makinaların değerlerinin tespit edilmesi jeneratörden beklenen verimin alınması açısından büyük önem taşıyor. Kişilerin ev veya iş yerlerinde hangi cihazlara enerji sağlanacağını belirtmesi gerektiğini söyleyen Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker; “Şebekeden gelen enerji ile ev ve iş yerindeki elektrikli tüm cihazları çalıştırabilirken, jeneratörler motor gücüne bağlı olarak sınırlı sayıda cihazın enerji ihtiyacını karşılayabilir. Herhangi bir aksaklık yaşamamak için bu cihazların uzman yardımıyla gücü hesaplanmalıdır. Aksa Jeneratör olarak bizim önerimiz jeneratör seçiminin yanı sıra jeneratörün uzun yıllar verimli kullanımı için de satış sonrası hizmeti verebilecek güvenilir markalar tercih edilmedir” dedi.
Raporlar Yangın Mühendisleri tarafından hazırlanmalı Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği 1980 yılı mezunuyum. Sırasıyla Koç Holding ve Kipaş Holding e Bitlis Holding’te Elektrik ve Makine Bakım Şefi olarak çalıştım. 2004’ten Han Elektrik Mühendislik ve Makine Sanayi’de çalışmaktayım Her yangının ardından yapılan ilk açıklamalarda, yangının nedeni olarak, ‘elektrik kontağından çıktığı sanılıyor’ ifadesi kullanılır. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ülkemizde Yangın Mühendisliği Bölümü olmadığı, ancak bazı üniversitelerde yüksek lisans programı olarak karşımıza çıktığı , iş hayatında da karşılığının olmadığı bu nedenle elektrik kontağından çıktığı sanılıyor ifadesi gerçek bir uzman ifadesi değildir. İşin kolayına kaçmak olarak yorumlanabilir. İtfaiye raporlarının yangın sonrası yangın mühendisleri tarafından hazırlanması gerektiği düşüncesindeyim fakat ülkemizde bu konuda alt yapı olmadığı da bir gerçek. Öğrenci yurdu, hastane gibi kamu binalarında çıkan yangınların daha az can ve mal kaybına neden olması için ne gibi önlemler alınmış olmalıdır? • Bİna inşaa edilirken elektrik kablo kesitlerinin çekilecek güce göre uygun seçilmesi • Gerekli topraklamanın yapılmış olması •Yangın ihbar sisteminin ve yön levhalarının yapılması ve çalıştırılması • Yangın ve hayat kurtarma kaçak akım rölelerinin bulunması • Panik bar kapılarının ve yangın merdiveninin uygun tesis edilmesi • Yangın söndürme ekipmanlarının uygun yerlere yerleştirilmesi • Yangın , deprem vs gibi doğal afetlerde acil durum ekiplerinin kurulması ve eğitilmesi gibi önlemler alınabilinir.
44
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Akif G. Bayır Elektrik Mühendisi
Tel +90 216 384 35 62 - 63 e- mail info@tekonenerji.com Adres Eminali Paşa Cad. 100/8, Bostancı - Istanbul
Güvenilir elektrik güç sistemleri için akıllı test cihazları
www.dv-power.com
TRAFONUZ NE DURUMDA, İYİ DURUMDA MI? 100 A’LİK ÇOK AMAÇLI DC TEST CİHAZIYLA ÖĞRENİN RMO100TT “Kademe Değiştiricisi Analizörü ve Sargı Direnci Ohmmetresi” Güç Transformatörü testlerinde kullanılan en iyi seçimdir. Kullanımı çok kolay olan bu cihazla, herhangi bir Güç Trafosu üzerinde çeşitli DC testleri yapabilirsiniz. Trafo sargılarının DC sargı dirençleri RMOTT test cihazının 100 A ‘e erişen akım kapasitesiyle çok kısa bir zamanda ölçülür. Bu cihazla yapılan “Dinamik Direnç” ölçümleri (DV test) kademe değiştirici kontaklarının sağlamlığı ve kalitesiyle ilgili değerli bir göstergedir. “DVtest” ile elde edilen grafiklerin değerlendirilmesi sonucu kademe değiştiricideki bütün problemlerin tespiti mümkün olmaktadır. Bu cihazın kullanılmasıyla kademe değiştirici problemlerinin tespiti için kademe değiştiricilerin açılmasına gerek kalmamaktadır. Ayrıca RMO100TT’nin trafolarda “ısınma testleri” yapılmasına imkan veren eşsiz özelliği ve “demagnetizasyon” kabiliyeti bu cihazın sektörün vazgeçilemez çok güçlü bir cihazı olmasını sağlamıştır.
HABER
ASKAYNAK’IN 2017’DEKI HEDEFI OTOMASYONLA BÜYÜMEK KAYNAK SEKTÖRÜNÜN LIDER KURULUŞU ECZACIBAŞI-LINCOLN ELECTRIC ASKAYNAK, 2017 YILINDA ULUSLARARASI PLATFORMLARDA ASKAYNAK MARKASINI DAHA FAZLA TANITMAK HEDEFIYLE FAALIYETLERINE DEVAM EDIYOR.
E
czacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak Genel Müdürü Ahmet Sevük, her yıl bir öncekinden daha çok projeye imza atarak, büyümeyi sürdürüp gelecek hedeflerini global arenada yoğunlaştırdıklarını belirterek, “İhracat ve planlı büyüme bizim için önemli bir şirket politikası haline geldi. Bu strateji doğrultusunda sektörün önemli firmaları ile uzun soluklu işbirlikleri yapıyoruz. Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak olarak ihracat bizim genlerimizde var. 1992 yılından beri ihracat kapasitemizi her geçen yıl daha da yükselttik ve 70’ten fazla ülkeye ihracat yapma başarısı gösteriyoruz. Merkezi Türkiye olan geniş bir coğrafyada bölgesel bir güç olmayı hedefliyoruz. Aşındırıcılar, gaz aletleri ve elektrikli el aletleri bizim için önemli 3 iş alanı olarak öne çıkıyor. Hitachi Elektrikli El Aletleri firmasının Türkiye’deki tek yetkili satıcısıyız. Ayrıca ‘Askaynak Automation’ adı altında otomasyon ve robot teknolojileri alanında da sanayimize önemli hizmetler sunuyoruz.’’ dedi. Kaynak sektörünün lider kuruluşu Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, 2016 yılında da büyümesini sürdürdü. Bugün 22.000 m2’si kapalı, toplam 40.000 m2’lik bir alanda faaliyet gösterdiği fabrikasıyla 70’ten fazla ülkeye ürünlerini ihraç etme başarısı gösteren şirket, 2017 yılı hedefini de açıkladı: “Hedefimiz robotik otomasyon alanında hamlemize devam etmek, dış pazarlardaki gücümüzü artırmak ve ihracatın yanı sıra kaynak ile ilgili yan sektörlere de odaklanarak gelişimimizi sürdürmek”. 2017 yılında da ihracata ağırlık vereceklerini belirten Eczacıbaşı46
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Endüstri 4.0’dan Yaşam 4.0’a doğru...
Ahmet Sevük
Lincoln Electric Askaynak Genel Müdürü Ahmet Sevük, “İhracat ve planlı büyüme bizim için önemli bir şirket politikası haline geldi. Bu strateji doğrultusunda sektörün önemli firmaları ile uzun soluklu işbirlikleri yapıyoruz. 1992 yılından beri ihracat kapasitemizi her geçen yıl yükselttik ve büyümemize paralel olarak 70’ten fazla ülkeye ihracat yapma başarısı gösteriyoruz. 2016 yılında ülke ve dünya adına önemli sınavlar verildi. Buna rağmen 2016 sonunda hedeflerimize ulaştık ve başarılı bir büyüme kaydettik. Dünya çapında geniş bir alanda bölgesel bir güç olmayı hedefliyoruz. Aşındırıcılar, gaz aletleri ve elektrikli el aletleri bizim için çok önemli 3 iş alanı olarak öne çıkıyor. Hitachi Elektrikli El Aletleri firmasının Türkiye’deki tek yetkili satıcısıyız. Ayrıca ‘Askaynak Automation’ adı altında otomasyon ve robot teknolojileri alanında da sanayimize önemli hizmetler sunuyoruz. Bu alandaki deneyim ve bilgi birikimimizle yurtdışında da önemli projeleri tamamladık. Bundan böyle, robotik otomasyon ihracat hamlemizin itici güçlerinden biri olacak’’ dedi.
Endüstri 4.0’ın hayatımızın her anında yer alan bir kavram olduğunun altını çizen Ahmet Sevük, ‘‘Endüstri 4.0 aslında insan, robot, bilgisayar, internet ve sensör otomasyonunun bir arada ele alındığı bir sanayi yaklaşımı gibi değerlendiriliyor, fakat bundan çok daha ötesi var, yakında birey olarak hepimizi etkileyen bir hayat biçimi haline gelecek... Yakın gelecekte Endüstri 4.0 sınırlı kalacak ve Yaşam 4.0 daha doğru bir kavram olacak diye düşünüyorum. Kolumuzdaki saatlerden başlayarak, her türlü sensörün bileşiminden ortaya çıkan bir hayat tarzı bizi bekliyor. Biz ise Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak olarak bu işin kaynaklı imalat tarafında yola çıkmıştık. İleri teknolojimiz, Ar-Ge gücümüz ve yenilikçi ürünlerimiz sayesinde sektörde fark yaratıyoruz. 2013 yılında SYS Robot Teknolojilerini bünyesine katan Askaynak, Askaynak Automation markası altında kaynak başta olmak üzere farklı uygulama alanlarındaki robotik ve mekanik otomasyon projelerinde yurtiçi ve yurtdışında imalat sektörüne katma değeri yüksek uzman çözümler sunuyor. Belirli bir süreden beri kaynak makineleri, internete kablolar ile bağlanarak birbirleriyle konuşabilen, kendi kendini güncelleyebilen makineler halini aldı, bu yaklaşık 10 yıldır gerçekleşen bir durum diyebiliriz. Ama artık, kaynak makinelerine ek olarak, robotlar, türlü sensörler ile bunları kontrol eden elektronik ve mekanik sistemler, bir bütün halinde endüstrinin her alanında verimlilik ve kalite artışı getiriyor’’
EMI Sörveyör’ü kullanarak bakımların optimize edilmesi ve bakım için kesinti planlaması yapılması Santral ve döner makinalar servisdeyken durum tabanlı bakım yapmak
Doble - EMI Sörveyör’ü, teçhizat servisdeyken fiziki müdahale yapılmaksızın jeneratör, motor, bara sistemleri, transformatörler, kesiciler, kablo bağlantıları ve diğer YG teçhizatına ait 70 adetden fazla elektiriki ve mekanik kusurları tespit eder. EMI Sörveyör ile testler YG teçhizatı servisdeyken yapılır. Bu testler ile potansiyel problemler daha geniş bir bakış açısıyla incelenerek kısmi deşarj, korona, ark ve kıvılcımlanmayla ilgili ön bilgiler elde edilir. Elde edilen bilgiler sistemin arızalanarak devre harici olma riskini azaltır, enerji kesilerek yapılacak testlerin daha ekonomik ve rantabl olmasını, bakım ve tamirlerin önceliklerinin tespitini sağlar. EMI Sörveyör ile Dobel’ın yıllardır elde ettiği “elektromekanik” ve “enterferans” test tecrübeleri hizmetinizde olucaktır. Bu tecrübe her gün sayısı artan10,000 testi içermektedir. EMI Sörveyör ile test hakkında daha fazla bilgi edinmek için, DOBLE'ın lokal temsilcisiyle iletişime geçiniz: TEKON ENERJI Tel: +90 216 384 3562 - 3563; +90 532 423 9737 info@tekonenerji.com www.tekonenerji.com
ARAŞTIRMA
Elektrik piyasasının
küresel işlem değeri
192,3 milyar $ EY’NIN ENERJI SEKTÖRÜ İŞLEM VE TRENDLERI: 2016 DEĞERLENDIRMESI VE 2017 GÖRÜNÜMÜ RAPORU SONUÇLARINA GÖRE; ELEKTRIK PIYASASINDA KÜRESEL OLARAK IŞLEM DEĞERI BIR ÖNCEKI YILA GÖRE %4 DÜŞÜŞ ILE 192,3 MILYAR DOLAR OLDU
48
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
U
luslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY, Enerji Sektörü İşlem ve Trendleri: 2016 Değerlendirmesi ve 2017 Görünümü Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Rapora göre; enerji sektöründe küresel olarak işlem değeri bir önceki yıla göre %4 gerileyerek 192,3 milyar dolar oldu. 2015 yılında toplam işlem değeri 200 milyar dolar seviyesindeydi.
Yatırımcı istikrar arayışında
Yatırımcıların gelirlerindeki istikrar bekleyişi regülasyona ( PPA, PPP, satın alma fiyat garantileri vb.) tabi varlıklara yönelik ilgiyi artırdı. Regülasyona tabi varlıklar 2016 yılında gerçekleştirilen işlemlerin %46’sını (89,3 milyar $) oluşturdu. Yenilenebilir enerji varlıklarına olan ilgi ise yüksek seyrini korudu. Geçtiğimiz yıl yenilenebilir enerjide işlem değeri 28,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu işlemlerden 10’unun milyar doların üzerinde işlemler olduğu görüldü. Amerika kıtasında gerçekleştirilen 46 yenilenebilir enerji satın alma işleminin toplam değeri ise 8,3 milyar dolar oldu.
Yeni enerji teknolojilerine ilgi artıyor
Dünyanın en büyük elektrik firmalarının depolama alanı başta olmak üzere yeni enerji teknolojilerine yatırım yapmaları geçtiğimiz yılın en öne çıkan trendlerinden birini oluşturdu. Her ne kadar küçük çaplı olsa da, 2016 yılında depolama, akıllı ölçüm ve elektrikli taşıt şarj istasyonları gibi yeni enerji teknolojilerine yönelik bir eğilim gözlemlendi. Enel, Innogy ve National Grid gibi firmalar
bu kapsamda gerçekleştirdikleri işlemlerle ön plana çıktı. Yeni enerji teknolojilerine yönelik işlemler 899 milyon dolara ulaştı. Rapor ile ilgili değerlendirmede bulunan EY Türkiye Enerji Sektörü Lideri Erkan Baykuş şunları söyledi: “Yatırımcılar, toptan fiyatlardaki düşük seyrin etkisi ve gelişmiş pazarlardaki arz fazlası gibi sebeplerle zor seçimler yapmak durumunda kalıyor. Özellikle Avrupa piyasasında üretim varlıklarındaki değer düşüşleri sürerken, yatırımcı ilgisi daha çok yeni enerji teknolojileri ve iletim-dağıtım varlıkları ile istikrarlı gelir sağlayan satın alma garantili regülasyona tabi varlıklara kayıyor. Hala üretim açığı olan Asya Pasifik ve Afrika piyasaları ise üreticiler için cazibesini koruyor. Enerji de gelecek özellikle yeni enerji teknoloji ve özellikle elektrik araç şarj istasyonları ve depolama tarafında olacak gibi görünüyor.”
Avrupa’da işlemler 4 yılın zirvesinde
Avrupa elektrik piyasasında toplam işlem değeri 2016’da 51 milyar dolar ile 2012 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İşlemler özellikle yılın son çeyreğinde ivmelenerek 27,8 milyar dolara ulaştı. Son çeyrekte gerçekleşen bu işlem hacmi 2016 yılı toplamının yarısından fazlası. Bölgede 22,7 milyar dolar tutarında iletim - dağıtım işlemi gerçekleşti. İletimdağıtım işlemlerini dikkate almadığımızda ise, üretim ve yenilenebilir enerji işlem hacmi 2015 yılına kıyasla %7 oranında düşmüş durumda. Konuya ilişkin olarak Erkan Baykuş, “Avrupa’da ciddi bir arz fazlası var. Son beş yılda toptan elektrik fiyatları nerdeyse yarı yarıya düşmüş durumda. Büyük global yatırımcılar özellikle konvansiyonel üretimden
çekilerek, yenilenebilir enerji, enerji teknolojileri ve iletim-dağıtım tarafında daha aktif olmaya çalışıyor. Global yatırımcıların kısa vadede Avrupa’da elektrik üretimine ilgisinin artmasını beklemek gerçekçi olmayacak. İlgi Asya-Pasifik ve gelişmekte olan piyasalara yoğunlaşacak demek yanıltıcı olmaz” dedi.
ABD’de belirsizlikler beklentileri olumsuz yönde etkiliyor
Amerika elektrik piyasası 2016 işlem hacmi son altı yılın en yüksek seviyesinde 99 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam işlem hacminin büyük bölümü yılın ilk çeyreğinde gerçekleştirilen işlemlerden oluştu. Özellikle faiz beklentileri 2017 yılında işlem hacmini olumsuz yönde etkileyebilir. Benzer şekilde ülkenin enerji politika değişikliklerinin işlem hacmine muhtemel etkileri konusundaki belirsizlik hala devam ediyor.
Yatırımcının gözdesi Asya-Pasifik
Asya-Pasifik bölgesinde elektrik piyasası işlemleri 2016’nın dördüncü çeyreğinde ilk üççeyrek toplamına kıyasla (5,7 milyar $) 4 kat yükselerek 23 milyar dolar oldu. Bölgede gerçekleşen enerji işlemlerinin %55’ini (12,7 milyar $) iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin işlemler oluşturdu. Konuyla ilgili olarak Erkan Baykuş: “Asya Pasifik yatırımcılara değişik alanlarda yatırım olanakları sunan aktif bir pazar olarak dikkatimizi çekiyor. Bölgedeki üretim açığı dikkate alındığında hem yenilenebilir hem de konvansiyonel üretim fırsatları olduğunu söyleyebiliriz. 2017 ve sonrasında Avrupa ve Amerika’dan yatırımcıların bölgeye ilgisinin artarak sürmesini bekliyoruz” dedi. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
49
DİJİTALLEŞME
GE ve GAMA Enerji’den Türkiye’nin ilk Dijital Enerji Santralı! GE ve GAMA Enerji, enerji sektöründeki ilk endüstriyel internet çözümünü hayata geçirmek için anlaşma imzaladı.
GAMA Enerji’nin Kırıkkale enerji santralindeki yeni dijital çözümler; öngörülebilirlik, güvenilirlik, emre-amadelik ve gelişmiş santral performansı sağlayacak.
50
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
G
E ve GAMA Enerji, Türkiye’nin ilk dijital enerji santrali için anlaşma imzaladı. Bu anlaşma ile Türkiye’de ilk defa bir enerji santralinde verimliliği ve üretkenliği artıran endüstriyel bulut yazılım uygulamaları kullanılmış olacak. GE, GAMA Enerji’nin Kırıkkale ilindeki 840 MW kurulu gücündeki İç Anadolu Doğalgaz Kombine Çevrim Santralinde GE’nin endüstriyel internet işletim sistemi Varlık Performans Yönetimi (APM) ve Operasyon Optimizasyonu (OO) kurulumu gerçekleştirecek. Söz konusu dijital çözümlerin 2017’nin ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor. GAMA Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Sıtkı Şerifeken,
GE, enerji santrallerine bütünsel servis hizmetleri sunmak üzere kabiliyetlerini genişletiyor.
“GE ile iş birliğinde Türkiye’de ilk dijital enerji santrali dönüşümünü gerçekleştirecek şirket olmaktan gurur duyuyoruz. GE’nin enerji sektöründeki endüstriyel uzmanlığı, gelişmiş dijital yetkinlikleri ve 15 yıllık iş birliği tecrübemize baktığımızda, bu yeni çözümlerin bakım maliyetlerini düşüreceğine ve santraldeki operasyonel verimliliği artıracağına inanıyoruz” dedi. Bu anlaşma, emre amadelik ve performans garantisi kapsamında iki GE 9F.05 gaz türbini ve bir GE D11 buhar türbinine yönelik planlı ve plansız bakım hizmetleri sağlamak üzere GE ve GAMA Enerji arasında geçtiğimiz yıl yapılmış olan uzun dönemli sözleşmeye dayanıyor.
Bu hizmetler, dijital çözümlerle bir araya gelerek, bakım planlamalarının verimli ve güvenilir bir biçimde yapılabilmesi amacıyla, santral operatörlerine arızaları daha ortaya çıkmadan öngörmek ve tanılamak için daha fazla içgörü sağlayacak. Böylelikle, bu çözümler, hem emre amadelik hem de santraldeki operasyonlardan istikrarlı gelir sağlanmasına olanak veriyor. GE, 15 yıllık anlaşmanın bir parçası olarak performansın arttırılması ve bakım aralıklarının uzatılması için özelleştirilmiş santral çözümleri arasında yer alan platformunu devreye alıyor. Enerji santrallerindeki plansız bakımlardan kaynaklanan duruşların, santral kapasitesinin yüzde 3-8’ine karşılık geldiğini belirten GE Enerji Servisleri Doğu Avrupa ve Türkiye Genel Müdürü Murat Demirel, “GE Varlık Performans Yönetimi çözümü, uygulandığı santrallerde plansız bakımlardan kaynaklanan duruşları önceden tespit ederek önemli verimlilik ve üretim artışı yarattı. Bu çözümlerin, plansız duruşların erken tespitiyle yılda 3 milyon dolara varan tasarruf sağlayacağını öngörüyoruz” diye konuştu. GAMA Enerji’nin santralinde hayata geçirilmesi planlanan Varlık Performans Yönetimi ve Operasyon Optimizasyonu yazılım uygulamaları, gelişmiş öngörülebilirlik sayesinde yüksek güvenilirlik ve emre amedelik, doğru performans izleme ve tahmin becerisi, santral yetkinliğinin daha iyi izlenmesi yoluyla planlama optimizasyonu ve daha verimli santral planlama için daha düşük
üretim maliyetleri ve varlık üretimi tahmin yetkinliği gibi çeşitli operasyonel faydalar sunuyor. Doğal gaz Türkiye’de elektrik üretimi açısından yüzde 33’lük payı ile ilk sırada yer alıyor. Murat Demirel, Endüstriyel İnternet çözümlerinin sınırlı doğal gaz kaynakları ile bağlantılı olarak tesisteki operasyonel verimliliği artırmaya yardım edebileceğini belirtti.
Elektrik endüstrisindeki dijital dönüşümden 1,3 trilyon dolarlık değer
Dünyada elektrik üretim sektörü dijital dönüşüm ile daha verimli bir geleceğe hazırlanıyor. 2016 yılındaki Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2025 yılına kadar elektrik alanındaki bu dönüşümün 1,3 trilyon dolarlık fırsat yaratması bekleniyor. Enerji santrallerinin servis platformlarıyla donatılması ve Bulut Bilişim ve Endüstriyel İnternet olanaklarının kullanılması; daha verimli enerji üretimi ve müşterilere kesintisiz ulaşması açısından önemli avantajlar sunuyor. GE’nin endüstriyel internet platformu Predix™, birçok alanda olduğu gibi enerji alanındaki çözümleri ile de dijital dönüşümü destekliyor. Predix™ şimdiden 19 bin uygulama geliştiriciye ulaşarak dijitalleşme için bir ekosistem kurdu. Bununla birlikte müşterilerin ihtiyaçları ve GE’nin iş birlikleri ile birlikte bu ekosistem daha da genişliyor. GAMA Enerji’nin 840 MW kurulu gücündeki İç Anadolu Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali, tek başına Türkiye’de tüketilen elektriğin yüzde 2,5’ini, başkent Ankara’da tüketilen elektriğin ise yüzde 50’sinden fazlasını karşılıyor. GE, 15 yıldan beri kombine çevrim santrallerinden yenilenebilir enerji projelerine kadar birçok projede, hem yapım hem de yatırımlar için GAMA Holding ile iş birliği yapıyor. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
51
Ankara Mektubu TUNCAY DERMAN / Elektrik Mühendisi-İTÜ MMF
KÜÇÜK KÜÇÜK SANTRALLAR VE ARZ GÜVENLİĞİ
Ö
zellikle son 10-15 yılda ülkemizin biriken onca sorunu arasında Enerji’nin ve özellikle Elektrik enerjisinin kronikleşen sorunları ayrı bir önem taşıyor. En başta Türkiye’de Enerji/Elektrik sektöründe mutlak kamu yönetiminden Serbest Piyasa dönemine geçilmesinden sonra ısrarla ucuzlayacak denilen tüketiciye yansıyan enerji fiyatları cep yakıyor. Elektrik enerjisi bu konuda başı çekiyor denilebilir. Elektrik faturalarının içinde enerji bedelini gölgede bırakan mükerrer vergiler, fonlar, kayıp-kaçak, servis bedelleri var. Her geçen gün de buna yenileri ekleniyor. Gazete haberlerinde son olarak elektrik faturalarına monte edilmek üzere olan ilginç bir servis kalemi de, “Elektrik özel dağıtım şirketlerinin müşteri hizmetlerinin tüm masrafları elektriğin perakende satış fiyatına yansıtılacak” diye geçiyor.1 Enerjinin dolayısıyla elektrik enerjisinin kronik sorunları sadece tüketiciye yansıyan fiyatıyla ilgili de değil. Enerjide dışa bağımlılığı azaltacağız diyenlerin bunun aksini yapıp bu oranı ürkütücü düzeylere (% 76) çıkardıklarından mı? İthal doğalgazda, dünya iklim değişikliği sendromundan, dolayısıyla fosil yakıtların en sorunlusu kömürden kaçarken ithal kömürde sınır tanımaz uygulamalardan mı? Elektrik üretiminde yerli kömür kullanımını teşvik ederken, dünyanın en büyük felâket senaryosu iklim değişikliğine onulmaz katkı bir yana, çevreyi büyük oranda koruyan AR-GE destekli üretim teknolojilerinin kullanımından yüksek maliyeti nedeniyle kaçınılarak çevre yıkımının maksimuma çıkarılmasına yol açılmasından mı? Yoksa büyük 1 Haber: “Vatandaş yeni bir kazıkla karşı karşıya kalacak: ELEKTRİĞE ALO ZAMMI”, Sözcü, 16 Aralık 2016.
52
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
barajlardan vazgeçilip küçük küçük hidroelektrik santralların (HES’ler) yüzlercesi öne çıkarılıp akarsularımızın, yerel popülasyonun, ekolojik yaşamın sonunun getirilmesinden mi? Yine dünya, yaşanan son nükleer kazaların ürkütücü boyutu karşısında genellikle nükleer enerjiden kaçarken peşpeşe kurulması yoluna gidilen ülkenin enerjide dışa bağımlılığına zirve yaptıran büyük kapasiteli nükleer enerji santrallarından mı? Hangisinden söz edelim? Bu mektubumda, başlıktan da görüldüğü gibi, enerjinin kronik sorunları yelpazesinde ülke gündeminden düşmeyen “küçük küçük santrallar”ı ve kimilerince ileri sürülen bu kapasitede ve çalışma düzenindeki santrallarla ülkemizin enerji/elektrik arz güvenliği’nin sağlanması konusunu irdeleyeceğim. Türkiye’de Enerji’yi insanımızın görüp yaşadığı tüm çağdaş gelişmelerde olduğu gibi ilk kez kamuoyu gündemine getirmekle kalmayıp öncelikle uygulama aşamasına geçilmesini sağlayan kişinin büyük önder ATATÜRK olduğunu biliyoruz. Mektuplarımda sıklıkla değindiğim gibi, 1930’lu yıllarda ATATÜRK’ün emriyle kurulan Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE), ETİBANK (Enerji, Maden, Bankacılık), ve Maden Tetkik Arama (MTA) kurumları bu girişimin kamu odaklı temel taşlarıdır. Ne yazık ki, dünyanın parmak ısırdığı kesinlikle çağdaşlığa yönelik devrimleri kapsamında ülkemize endüstri, enerji ve özellikle elektrik enerjisi olarak, bu ülke insanının sosyo-ekonomik makûs talihini değiştiren ve geliştiren, uygarca yaşamasını sağlayan büyük hizmetler sunmayı başaran bu seçkin ATATÜRK patentli kamu kurumlarının ilk ikisi, değer bilmezlikle yakın dönemde tarihin sararmış sayfalarına gömülmüş bulunuyor.
Türkiye’de Enerji’ye ve özellikle elektrik enerjisine verilen önem büyük önder ATATÜRK’ten sonra da gündem oluşturdu. Bunun işaretleri, ülkemizde enerji alanında bugüne kadar söz edilebilecek en önemli hamlelerin temel taşı olan iki büyük Enerji Kongresi yapılmasında görülür. Türkiye Birinci İstişari Enerji Kongresi, 6-11 Nisan 1953 tarihlerinde Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi konferans salonlarında gerçekleştirildi. Bu kongreden Türkiye Ulusal Elektrik Sistemi ve tüm Köylerimizin Elektriklendirilmesi projeleri, dolayısıyla bu projelerin başarılı uygulamaları çıkmıştır. Aykırı amaçlı politik dirençler nedeniyle 17 yıl gecikmeyle de olsa Birinci Enerji kongresi hedefi olan ve bu hedefli gerçekleştirecek olan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) 25 Temmuz 1970’de kurulabildi. Ne yazık ki, ülkemizde Enerji/Elektrik platformunda büyük başarılara imza atan bu seçkin kamu kurumumuz da TEK olarak bugün tarihin sararmış yaprakları arasında yerini almış bulunuyor. TEK’in kuruluş aşamasında, ülkemizde Enerji/Elektrik alanında olumlu gelişmelerin ilk adımları atılırken, ilkinden 15 yıl sonra 18 Kasım 1968’de bu kez İstanbul’da Harbiye’deki Sergi salonlarında Türkiye İkinci Genel Enerji Kongresi gerçekleştirildi. Bu ikinci Enerji Kongresi’nden belki ilki boyutunda önemde ve ağırlıkta kararlar çıkmadı, hedefler ilk kongre kadar ses getirmedi. Ancak bu girişimin, özellikle kurulma aşamasındaki TEK’in hizmet başarısı için yol gösterici ve günümüze ışık tutacak kadar etkili olduğu söylenebilir. İkinci kongrenin gerçekleştirilmesine en büyük desteği veren dönemin başbakanı (merhum) Süleyman Demirel’in kongre konuşması-
nın buna en güzel örnek olduğunu görüyoruz. Demirel, günümüzden yaklaşık yarım yüzyıl önce, kongre zabıtlarına, dolayısıyla ülke Enerji tarihine geçen şu ilginç değerlendirmeyi yapıyor.2 “Enerji meselesi yeni bir çağa giriyor. Biz küçük küçük santraller devrinden bugünkü Enterkonnekte şebeke ile beslenen büyük santraller devrini, yarı yolda olsak bile, idrak etmiş bulunuyoruz. ‘Yarı yolda olsak bile’ derken şunu kastediyorum. Türkiye’nin henüz bugün Enterkonnekte Şebeke’ye bağlanmamış olan birçok köşesi mevcuttur. Bu gayretler devam ediyor. Türkiye’nin Enerji’ye olan ihtiyacını muayyen (belirli) bölgeler ve muayyen şehirler için düşünme devri de kapanmıştır. Bundan beş on sene evvel elektriğin istihsal edildiği (üretildiği) sahalara bakarsanız, durum şöyledir. Takriben yüzde 70’i Kuzeybatı Anadolu’da, yüzde 7’si Ege Bölgesi’nde, yüzde 3’ü de Çukurova Bölgesi’ndedir. Üç tane mihrak (odak), geriye kalan yüzde 20 Türkiye’nin diğer yerlerindedir. İşte bu devir kapanmıştır. Bu nispetler (oranlar) ne kadar bugün yine ayrı veya buna yakın bir bünyeyi muhafaza etse de, bugün Türkiye’de nasıl bir yol şebekesi varsa, bu yol şebekesinin Edirne’mizden Hakkari’mize kadar gitmesi bir vatan bütünlüğü meselesi ise Enterkonnekte Elektrik Şebekesi’nin yurdun bir köşesinden diğer köşelerine gitmesi ve yurdun her köşesinin bir yol şebekesine bağlanır gibi bu Enterkonnekte Şebeke’ye bağlanması bir zarurettir ki, münakale (ulaşım) ekonomisiyle uğraşan arkadaşlarımız ‘Gidemediğin yer senin değildir’ düsturunu (genel kuralını) benimsemiş ise Enerji alanında çalışan arkadaşlarımız, topyekün kalkınma işleriyle uğraşan arkadaşlarımız ‘Elektrik götüremediğin yer senin değildir’ düsturunu benimsemek mecburiyetindedir.” Az değil, günümüzden yaklaşık yarım yüzyıl önce ülkemizin toplam elektrik talebinin karşılanması, diğer bir deyişle toplam elektrik arzının, henüz oluşturulma aşamasındaki Ulusal Elektrik Şebekesi (Enterkonnekte sistem) ağına bağlı büyük santrallar devrine girildiği, dolayısıyla küçük küçük santrallar devrinin kapandığı, günün siyasal otoritesinin başı başbakan tarafından dönemin 2 Kitap: “Köylerimizin Elektriklendirilmesi”, F. Behçet Yücel, 1. Basım 2016, sayfa, 53-54.
ÜLKEMİZDE ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM VE KULLANIMININ BAŞLANGICI AŞAMASINDA ELLİ YIL ÖNCE UYGULANMIŞ, BİR SÜRE SONRA TERKEDİLMİŞ OLAN KÜÇÜK KÜÇÜK HİDROELEKTRİK SANTRALLAR MODELİNİN BU DENLİ BÜYÜK BOYUTTA YENİDEN YAŞAMIMIZA SOKULMASI, NE KADAR DOĞRU BİR ENERJİ POLİTİKASIDIR? koşullarında açıklıkla ortaya konularak kamuoyuna yansıtılırken, 50 yıl sonra bugün büyük santrallar için yerli enerji kaynağı kalmamış gibi küçük küçük santrallar’ın savunulmakla kalınmayıp yoğun olarak uygulama alanına sokulduğunu görüyoruz. Burada ‘küçük küçük santrallar’ diyerek hangi santralları kastettiğimize ilişkin bir parantez açalım. Elbette öncelikle küçük akarsularımız (çaylar, dereler) üzerine yüzlercesi kurulmakta olan kurulu güçleri küçük (tek ve iki haneli) MW’larda küçük akarsu hidroelektrik santrallarından (HES’ler) söz edilebilir. Küçük HES’lerle akarsuyun enerjisinden elektrik enerjisi üretimi genellikle Yenilenebilir Enerji kaynağından üretim kategorisine giriyor. Aynı Yenilenebilir Enerji kategorisinde hidrolik enerji dışında son yıllarda dünyada uygulaması yaygınlaşan rüzgar, güneş, jeotermal, biyogaz, biyokütle, atık/çöp, dalga enerjileri sayılıyor. Bir bakıma Yenilenebilir Enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimine dayalı hemen bütün santralların, kurulu güçleri kaç MW olursa olsun küçük küçük santrallar kategorisinden ayrı düşünülmemeleri gerektiği görüşündeyim. Bu yaklaşımımın nedenini mektubun devamında sayfa komşum Sevaioğlu hocanın açıklamasında bulacaksınız. Kategorik durumda ortaya çıkan olumsuz görünüm, öncelikle küçük HES’ler için… Neredeyse ülkemizin her çayına, deresine yüzlercesi bir çırpıda kurulmak istenen ve kurulan, dolayısıyla ülkemizin doğasına, dolayısıyla başta insanlar olmak üzere tüm (bitki, hayvan) canlısına onulmaz zararları olan, olasılıkla getirisinin götürüsünden fazla olmadığı ilerleyen yıllarda daha ağır olarak ortaya çıkacak olan, ülkemizde elektrik enerjisi üretim ve kullanımının başlangıç aşamasında neredeyse 100 yıl öncesinden itibaren uygulanmış, bir süre sonra terk edilmiş küçük küçük hidroelektrik santrallar modelinin üstelik bu denli yaygın olarak en büyük boyutta yeniden yaşamımıza sokulması, ne kadar doğru bir enerji politikasıdır?
Günümüze ait bu tartışmalı politikanın sorumluları kimler derseniz? Elbette başta ülkeyi, dolayısıyla enerjiyi yöneten siyasal otoritenin sorumluluğu ileri sürülecektir. Ancak ülke enerji platformunda siyasal otoriteye yol göstermesi gereken, siyasal otorite dışında rol alan ancak enerji politikalarının doğruları konusunda sessiz ve eylemsiz kalan sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunu gerçeklerle aydınlatma doğal görevi olan özellikle bilim otoriteleri konumundaki üniversitelerin, dolayısıyla akademisyenlerin bu sorumluluktaki paylarını göz ardı edemeyiz. İnternette takip ettiğim Enerji Platformu’nda rastladığım enerji ve özellikle elektrik enerjisi az-talep konuları ağırlıklı tartışmalar beni görüşlerimde haklı çıkarıyor. Bilindiği gibi bu platformun moderatörü bu sıralar platformda emekliliği konuşulan değerli Osman Sevaioğlu (Prof. Dr. ODTÜ) hocamız. Bu tür tartışmaların doğru sesi olan tarafı da genellikle doğal olarak o oluyor. Bazı akademisyenlerimiz ve sivil toplum aksiyonerleri özellikle elektrik enerjisi talebinin karşılanmasında kurulu gücü tek bir kalıba sokarak santralların tabelalarında yazılı nominal kurulu güçlerin toplamı olarak görme ve böylece ortaya çıkan büyük kapasitenin kullanılmadığını iddia ederek sorumlu gördüklerini suçlama alışkanlık ve ısrarlarını sürdürüyorlar. Yıllardır bu konudaki yanılgıları, yanlışları makalelerimde eleştiren biriyim. Örneğin bundan çeyrek yüzyıl önce bir Teknik Üniversite öğretim üyesi (mühendislik branşı maden ya da jeofizik), o tarihte Türkiye’nin hidrolik+termik teknik ve ekonomik olarak elektrik enerji üretimine uygun bulunan 250 milyar kWh dolayındaki potansiyelin, pratik ve ekonomik tarafını (o tarihlerde ülkemizde çevre sorunları konuşulmuyordu) görmezden gelerek gerçek potansiyelin 500 milyar kWh dolayında olduğunu ileri sürebiliyordu. Kurulu güç potansiyelinden hareket ederek bu hesabı yaparken, kurulacak hidrolik+termik santralların KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
53
yılın toplam 8760 saatinin neredeyse tamamında çalışacaklarını varsayarak bu sonuca varıyordu. TEK’in kurulup faaliyete geçtiği 1970’li yıllardan itibaren hidroelektrik kurulu kapasitemiz çoğunlukla barajlı büyük HES’lerden, termik kurulu kapasitemiz de yine orta ve büyük kapasitede kömür (linyit) ağırlıklı katı ve kısmen de sıvı (motorin, fuel-oil) fosil yakıt santrallarından oluşuyordu. Küçük küçük hidroelektrik santralların sayısı ve toplam üretim kapasitesi, hızla gelişip büyüyen toplam kurulu güç içinde önemsi kalmıştıi. Bu nedenle küçük HES’ler uzun yıllar gündemde bile değildiler. Uzun yıllar kamu kurumları başta olmak üzere kimse küçük HES kurmaya kalkışmadı ve o günden bu güne on yıllar boyunca da düşünülmedi. 1950’li yıllardan itibaren MW’ları giderek artan yönde kurulan Barajlı Hidroelektrik santrallar ise günümüzde olduğu gibi oldum olası temel yük değil, puanta hizmet eden ihtiyaç halinde belirli sürelerle sisteme girip çıkan elektrik üretim tesisleridir. Bu nedenle, bir açıdan barajlarda suyun birikimi de gözetilerek yıllık çalışma saatleri yıl toplam saatinin yarısını geçmez. Asıl temel yük hizmeti veren çoğunluğu kömür türü (ağırlıklı olarak linyit) yakıta dayalı termik santralların da normal çalışma düzeninde yıllık çalışma saatleri 5-6 bin saat dolayındadır. Bu gerçekler göz ardı edilerek yapılan tüm hesaplar ve tespitlerin gerçeklerle bağdaşmaması doğaldır. Günümüzde bu tür varsayımların daha da abartılı olarak sürdüğünü görüyoruz. Bir gazetede MMO Enerji grubundan bir endüstri mühendisi ile yapılan söyleşide, sadece yerli linyitlerimize ve Yenilenebilir Enerji kaynaklarımıza dayalı, üstelik mevcuda ek elektrik enerjisi üretim potansiyelimizin 700 küsur milyar kWh olduğunun, Enerji Verimliliği uygulamalarıyla bu potansiyele yüzde 25’i kadar (yani 180 milyar kWh kadar) kapasite eklenebileceğinin, dolayısıyla Yenilenebilir kategorisi dışında sayılan barajlı hidroelektrik potansiyeli de katarsak yerli enerji potansiyelimizin 1 trilyon kWh’lerde olduğunun ileri sürülebildiğini görüyoruz.3 Ocak 2017’nin ilk haftasından herhangi bir günün (8 Ocak) ülkemiz 3 Özgür Gürbüz’ün Oğuz Türkyılmaz ile söyleşisi, Birgün gazetesi, 16 Aralık 2016.
54
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
elektrik enerjisi üretiminde kullanılan enerji kaynakları kaydını internetten aldım. Elektrik toplam üretiminin yaklaşık yarısından biraz fazlası (% 52) ithal enerji kaynaklarıyla (doğalgaz, ithal kömür ve % 1,8 kadar ithal elektrik), yarıya yakını da (% 48) yerli enerji kaynaklarıyla (hidrolik ve termik) yapılıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgar ve jeotermal) bu orandaki payı % 10’un altında. İthal ve yerli enerji kaynaklarını yaklaşık % 50’şer pay sayıp yıla vurursak, 2016 yılı sonu toplam elektrik tüketimimizin 274 milyar kWh olduğu kabulüyle yaklaşık 140 milyar kWh’lik üretim ithal enerji kaynaklarına ait, kabaca diğer 134 milyar kWh’lik üretim ise yerli enerji kaynaklarıyla yapılıyor, denilebilir.4 Bu hesaba göre iddia konusu 1 trilyon kWh’lik yerli enerjiye dayalı yerli elektrik üretim potansiyelimizin kalan 7 katı kullanılmak için yatırım bekliyor, öyle mi? Sevaioğlu hocamız, bu tür abartılı olduğu kadar gerçeklere ve uygulamaya aykırı, eksik ve yanlış bilgiye şu öz tepki açıklamasını getiriyor. “Arz nedir? Her ne kadar arz, talebin karşılanması için gerekli kurulu güç olarak bilinse de, sağlanması gereken önemli bir özellik vardır. O da, elektrik arzının gerektiği zamanda, rüzgarın esmesi, güneşin parlaması, dereden
uygun debide suyun akmasıdır. Rüzgarı esmeyen RES’in, güneşi o saatte, o günde, o haftada yeterli olmayan GES’in5, yazın kuruyan, kışın donan HES’in kurulu güçleri kağıt üzerinde olsa da fiilen yoktur, çünkü sürekli, dolayısıyla ihtiyaç duyulan her an enerji üretemezler. Siyasi ve ekonomik nedenlerle ya da olumsuz mevsim şartları sonucu ithal edilemeyen doğalgaz ve ithal kömür için de durum aynen böyledir. Dolayısıyla, santralların kurulu güçlerinin altalta yazılıp toplanmasıyla arz-talep dengesi sağlanamaz”. Ülkemiz bu kışı (2016-17) oldukça ağır mevsim şartlarında geçiriyor. Yakın dönemde (2001-2008) Enerji Bakanları başta olmak üzere kamu Enerji çalışanlarının ülke ihtiyacının çok üzerinde ithal anlaşmaları yaptıkları için yargılandığı doğalgaz, bugün kış talep artışlarında ihtiyacı karşılayamıyor. Bu durumda, konutların gaz ihtiyacının karşılanması ön alıyor. Sanayinin, doğalgaz çevrim santrallarının gazı kısıtlanıyor, hatta tamamen kesiliyor. Doğalgazı enerji ve hammadde olarak kullanan sanayide üretim duruyor. Sistemdeki büyük kapasitelerde üretimi temsil eden doğalgaz kombine çevrim santralları kamu elinde olsa ikinci yakıta (motorin) geçip üretimi sürdürecek. Ancak bu santrallar özel
4 Yerli enerji kaynaklarının da, % 20’si kömür santrallarına, % 18’i ağırlıklı olarak barajlı HES’lere, % 8’i de yenilenebilirlere (RES ve JES’lere) ait.
5 Şimdi kimileri, ‘GES’ler güneşsiz bulutlu havada da üretir’ diyecektir, iyi de ne kadar üretir?
sektörde ve özel sektör üretimi ikinci yakıta geçerek sürdürmüyor. Çünkü bu üretim külfetli ve maliyeti yüksek. Enerji Serbest Piyasası ortamında zarar söz konusu. Böylece kış ortasında elektrik enerjisi arz açığı uç veriyor. Kış şartları fırtına ve karla ağırlaşınca bu kez iletim arızaları başlıyor. Özellikle 2016 sonu, 2017 yılbaşı İstanbul başta olmak üzere kentler dahil birçok yerleşim uzun sürelerle elektriksiz kalıyor. Bu arada elektrik kesintilerinin nedenlerinin gerçekleri sistemi yöneten yetkililer tarafından açıklanmadığından yorumlardan geçilmiyor. “İletim sisteminde ağır kış şartları nedeniyle kopmalar arızalar yaşanıyor, yine, (yukarıda söz edildiği gibi) ağır kış koşullarında doğalgaz tüketimi aşırı artıyor, gaz tahsisinde konutlara öncelik veriliyor, doğalgaz çevrim santrallarına mecburen gaz kısıtlaması getiriliyor, bu da tüketime sunulan elektrik miktarını (arzı) önemli oranda düşürünce kesintiler başlıyor, özellikle iletim sistemine siber saldırı yapılmış, sistemin kontrolü aksıyor” deniliyor. Enerji Bakanı da sonunda sahne alıyor. Enerji sistemlerine sabotajdan söz ediliyor. Bu arada işgüzar muhabirlerin soruları üzerine olmalı- “halkımızın büyük kesimi yaz saatinin kalıcı hale getirilmesinden memnun, ayrıca elektriğe ve gaza bu yıl zam yok” denilerek elektriksiz yaşamaya çalışan vatandaşlar dahil hepimiz rahatlatılıyoruz -yoksa uyutuluyor muyuz?- .6 Aklımıza hemen bir önceki Enerji Bakanının tarihe geçen “Trafo kedileri”nin kırk trafodaki sabotajı geliyor. İşte size kafa karışıklıkları arasında, önemsenmemesi olanaksız bir elektrik arz açığı tablosu, dolayısıyla yine önemsenmemesi olanaksız ülke boyutunda Elektrik Arz Güvenliği sorunu, aslında tarihe geçecek bir Enerji Yönetimi tablosu… 2016’nın sonunda Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücü 80.000 MW dolayında. Türkiye, ortada bir doğalgaz kısıtı ya da iletim arızası yokken, yani normal koşullarda bu kurulu gücün puantta 45.000 MW dolayında kısmı ile 300 milyar kWh’e yaklaşan (274 milyar kWh) elektrik enerjisi üreterek toplam ülke talebini karşılıyor. Yani kamu-özel elektrik santralları yılın ortalama 6 TV’ların haber bültenleri, 6 Ocak 2017
ENERJİ’DE VE ÖZELLİKLE ELEKTRİK ENERJİSİ’NDE TALEBİN ÜLKE ÇAPINDA SORUNSUZ KARŞILANABİLMESİNE OLANAK VEREN ARZ, DOLAYISIYLA BÖYLECE SAĞLANABİLEN ARZ GÜVENLİĞİ’DİR. ARZ GÜVENLİĞİ’NİN SAĞLANMASININ ÖN KOŞULU İSE ÜLKELERİN EN DOĞRU, EN İSABETLİ, TARİHSEL DENEYİMLERDEN DERS ALAN AKILCI ENERJİ POLİTİKALARI VE UYGULAMALARIDIR 6.000 saati çalıştırılmış oluyor. Bu kış yaşandığı gibi doğalgaz kısıtı ya da iletim hatlarının kopması gibi büyük arıza durumunda kağıt ya da ekran üzerinde yüzde 40’ları aşan 35.000 MW kurulu güç yedeği kapasitesi gözüküyor. Bu yedek kapasite devreye neden alınamıyor? Yoksa bu kadar büyük bir kapasite işe yaramıyor mu? Bunun yanıtını da Sevaioğlu hocamızdan aktaralım. “Eskimiş olması (ekonomik ömrünü doldurmuş olması) nedeniyle devre dışı edilmiş, fakat hâlâ elde tutulan santrallar (Aliağa ve Hopa motorin, Ambarlı fuel-oil gibi) kurulu güç kapasitesi kapsamında kabul edilemez. Aynı şekilde, sistemde faal olsalar da, motorin, fueloil gibi pahalı yakıtlara dayalı santrallar kurulu güce baz alınamaz. Bu santrallar, mecbur kalınsa da, devreye alındıklarında yüksek maliyette, örneğin kWh’i 5060 kuruşa elektrik üretirler. Böyle olduğu için, özellikle enerjide serbest piyasa uygulanan ülkelerde elektrik fiyatları yüksekse, o ülkede arz açığı vardır. Bu kurulu güç açığı değildir. Arada fark vardır.” Sevaioğlu, elektrik enerjisi konusunda günü, Enerji verimliliği ya da tasarrufu uygulamalarıyla kurtaracaklarını varsayanlara da şu gerçekleri anımsatıyor. “Enerji verimliliği (burada üzerinde durulan, nihai tüketim alanı da unutulmayarak, asıl büyük oranı oluşturan üretim, iletim ve dağıtım sistemlerindeki verimliliktir), sadece bir kez kullanılabilen ve işe yarayan bir önlemdir. Bir kez uygulayınca kazanılan kurulu güç potansiyeli kullanılmış olur ve biter, yani devamı yoktur (tek uygulamanın da küçümsenmeyecek maliyeti var). Diyelim ki, sıkı bir enerji verimliliği programıyla bu yıl 5000 MW kazanılması başarıldı. Seneye yeni bir 5000 MW’lık talep geldiğinde ne yapılacak? Zaten 5000 MW’lık tasarruf potansiyeli bir defada kullanılmış, bitmiş…” Ve desteksiz atışlardan yakınmadan yapamıyor: “Yoruyorsunuz beni…” Bütün bu söylediklerimizden ve alıntıladıklarımızdan çıkan temel sonuç, Ener-
ji’de ve özellikle Elektrik Enerjisi’inde talebin (toplam tüketimin) ülke çapında anında eksiksiz, dolayısıyla sorunsuz karşılanabilmesine olanak veren arz (toplam üretim), dolayısıyla böylece toplam tüketimin sorunsuz karşılanması sonucu sağlanabilen Arz Güvenliği’dir. Arz Güvenliği’nin sağlanmasının ön koşulu ise ülke ve Enerji yönetimlerinin en doğru, en isabetli, tarihsel deneyimlerden ders alan, akılcı Enerji politikaları ortaya koymaları ve uygulamalarıdır. Ülkemizde bugün olduğu gibi Enerji, özellikle Elektrik enerjisi yönetiminin devlette, Enerji yatırım ve işletmesinin büyük oranda özelde olması sonucu değiştirmez. Ancak ülke Enerji Politikası’nın sahibi ve sorumlusu devlet (temelde Enerji Bakanlığı, EPDK), hemen tüm doğru politika gerektiren konularda olduğu gibi Enerji Politikası oluşturmakta en azından dünya Enerji politikaları örneklerine ve ülkesinin Enerji’de tarihsel deneyimlerine, bu deneyimlerden ders çıkarmaya gözlerini ve kulaklarını kapatmışsa, günümüzde olduğu gibi kurulu güç (MW) bolluğunda doğalgazda ve bu gazla üretilen elektrikte arzın (kWh’in) sağlanmasında onulmaz sıkıntılara yol açılmışsa, durup iyice düşünülmesi gerekir. Elektriğin güvenli (yani kesintisiz ve kısıntısız), yeterli (yani istenen yerde, istenilen zamanda ve istenilen miktarda) kaliteli (yani standart gerilim ve frekansı korunarak) ve uygun fiyatta (yani ülkemiz insanının geçinme endeksine ve dünya örneklerine bakılarak olabildiğince ucuz) sunulacağı vaadiyle yola çıkarak Enerji (özellikle Elektrik, Doğalgaz) Serbest Piyasaları’na sahip olmaktan öğünç çıkarmayı pek seven Türkiye’yi ve Enerji’yi yöneten sorumlular, küçük küçük enerji politikaları ve yönetimleriyle insanını daha çoook elektriksiz bırakır, halkına daha çok uzun süre, her defasında bu yıl zam yapmayacağız deseler de, zaten dünyanın en pahalısı olan elektriği kullandırmayı sürdürürler. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
55
Bilirkişi Raporları PROF. DR. OSMAN SEVAİOĞLU / Elektrik Mühendisi
EN AZ % 40 İCRA İNKÂR TAZMINATINA MAHKUM EDILMESINE KARAR VERILMESI TALEBI davacı tarafa yaptığı uyarı yazılarının dikkate alınmadığını, teslim edilen malların standartlara uymadığını ve sertifikasız olduğunu, bu nedenle bir mali müşavirinde olduğu yeni bir Bilirkişi Heyetinden rapor alınması gerektiğini bildirmiştir. Davalı bir adet CD sunmuştur. Karşı davacı taraf sayın vekili davalı tarafın itirazlarını ve sunduğu belgeleri kabul etmediğini bildirmiştir. Ayrıca, davalı taraf ve M. Ltd Şti’nin malzeme onayına ilişkin email yazışmalarını sunmuştur. Davalı tarafın, davacı tarafa yaptığı ayıp ihtarına rastlanamamıştır. Davalı davacı tarafın düzenlediği faturalara yasal süresi içinde itiraz ettiğine ilişkin delil sunmamıştır. Bu nedenle, davalı taraf sayın vekilinin ön rapora yaptığı itirazların kurul görüşlerini değiştirecek nitelikte olmadığı, görülmüştür.
TİCARET MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE DAVACI TARAF: A. Müh. Elek. DAVACI TARAF VEKİLİ: Av. İ. İ. DAVALI (Karşı Davacı Taraf): P. İnş. DAVALI VEKİLİ: Av. B. K. DAVA KONUSU: İtirazın iptali
BİLİRKİŞİ KURULUNA VERİLEN GÖREV
Sayın Mahkeme ara kararında davalı tarafın itirazlarını gidermek üzere eski bilirkişi kuruluna bir mali müşavir eklenmek suretiyle ek rapor hazırlanmasına karar vermiştir.
DAVACI TARAFIN İDDİA VE TALEPLERİ
Davacı taraf sayın vekili tarafından mahkemeye ibraz edilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında sözleşme imzalandığı, müvekkilinin sözleşme gereği işi eksiksiz teslim ettiği halde, davalı tarafın borcunu ödemediği, yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına neden olduğu, bu nedenle, davalı tarafın haksız itirazının iptal edilerek en az yüzde 40 İcra İnkâr Tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi dava ve talep edilmektedir.
DAVALI (karşı Davacı Taraf) TARAFIN SAVUNMASI
Davalı taraf sayın vekili yazılı savunmasında özetle; Davacı taraf ile modül pano alımına ilişkin, on adet PLC ve yedi adet otomasyon pano alımına ilişkin iki sözleşmenin yapıldığı, davacı tarafın panolara yaptığı kablolamaların standartlara uygun olmadığı, davacı tarafın taahhüt edilen malzeme dışında standart dışı malzeme kullandığı, yapılan işin iş sahibi tarafından kabul edilmemesi üzerine müvekkili ta56
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
V-SONUÇ VE KANAAT •
rafından ayıp ve arızların giderilmesi için ek harcamalar yapıldığı, sözleşme gereği davacı tarafın ayıplı mal kullanmış olması sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığı, zararın davacı taraftan tahsiline karar verilmesi, itirazın iptali davasının reddedilmesine, davacı tarafın en az yüzde 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmektedir. Rapora davacı taraf sayın vekili havale dilekçesi ile; Rapora itirazlarının olmadığını beyan etmiştir. Davalı taraf sayın vekili ise itiraz dilekçesinde özetle; Rapor kabul etmediklerini, ayıbın montajdan önce anlaşılmasının mümkün olamayacağını, M. Ltd Şti’nin
Sayın mahkemenizin talimatı üzerine dava dosyası ve ekleri incelenmiş olup, takdiri mahkemenize ait olmak üzere; Takip tarihi itibarıyla davacı tarafın, davalı taraftan alacağı olduğu, davalı tarafın takibe itirazının geçerli nedenlere dayanmadığı, icra inkâr tazminatına karar verilmesi halinde tutarın TL olacağı, • Karşı dava açısından daha önce hazırlanan ön rapordaki tespitlerde değişiklik yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı, Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Takdirlerinize saygıyla arz olunur.
BİLİRKİŞİLER Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, ODTÜ Elek. Elektronik Böl. Öğr. Üyesi, Ankara Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ, Mal Müşavir Av. Semra Erden KANALP, Hukukçu Eki: Dava dosyası ekleri
cydd.org.tr
ÇYDD’ye destek verin, gençlerin hikayesini değiştirin.
Garanti Bankası IBAN Numaraları TR 7200 0620 0034 0000 0629 5838 • TL TR 8900 0620 0034 0000 0907 5067 • USD TR 6200 0620 0034 0000 0907 5068 • EURO
Elektrik tarihinde yolculuk OSMAN BAHADIR / Maden Mühendisi - Bilim Tarihçisi
OSMANLI YAZARLARININ AVRUPA’DA ELEKTRIKLE İLGILI GÖZLEMLERI
A
vrupa’da 19. yüzyılın ikinci yarısında elektriğin aydınlatmada, iletişimde ve ulaşımda kullanılmaya başlamasından sonra Avrupa’ya gitmiş olan Osmanlı yazarları, orada gördükleri elektrikle ilgili gelişmeleri ülkelerine döndükten sonra kitaplarında veya dergi yazılarında dile getirmişler ve böylece Avrupa’daki teknolojik gelişmelerden halkı haberdar kılmışlardır. Ünlü Osmanlı yazarlarından Ebuzziya Tevfik (1849-1913) Bey, Ahmet Mithat Efendi (1844-1912), Ahmet İhsan Bey (1868-1942), Selim Sırrı (Tarcan) Bey (1874-1957), Celal Nuri (İleri) Bey (1881-1938), Abdülhak Hamit (Tarhan) Bey (1852-1937) ve Mehmet Akif (Ersoy) Bey (1873-1936) Avrupa’da gördüklerini okuyucularına anlatan bu yazarlardan bazılarıdır.
HABERLEŞMEDE ELEKTRİK
Gazeteci ve yazar Ebuzziya Tevfik Bey, İngiltere ile ilgili anılarını anlatırken, 1897’de Londra’da gördüğü telgraf aygıtını ayrıntısıyla betimledikten sonra bu aygıtın büyük otellere, ticarethanelere, gazete idarelerine hatta isteyenlerin evlerine bile abone olmak suretiyle verildiğini belirtir. Ahmet Midhat Efendi de, Avrupa seyahati sırasında bulunduğu şehirlerdeki telgrafhane ve telefonhane binalarının dikkat çekici binalar olduğunu söyler. Stockholm’daki telefon şebekesi hakkında da şunları söylemektedir: “Rivayete göre telefon için şehirde 16 bin adres bulunup 300’den fazla bakır tel ile bu adresler arasında muhabere edilir ki, zikrolunan bakır teller örümcek ağı gibi sokakların içinden ve hanelerin damları üzerinden geçirilerek manzara şehre garip bir özellik verir.” Ahmet Midhat Efendi, Paris’teki Umumi Sergi’nin Telefonhane bölümünü gezerken gördüğü telefonlarla ilgili olarak da şunları söylemektedir: “Oradaki telefon hunilerini insan kendi kulaklarına tatbik edince opera tiyatrosunda icra edilmekte bulunan muzıkayı pekala duyar ki, bunu Stockholm’de iken daha hususi ve daha mükemmel bir surette tecrübe eylemiş idik.” Servet-i Fünun dergisinin sahibi Ahmet İhsan Bey (18661942) de seyahatnamesinde Paris’i çeşitli yönleriyle tanıtırken, 1890’larda Fransa’da telefonun nasıl yaygınlaşmış olduğunu ve faydalarını ortaya koyar. “Fabrikalarla tüccarlar, dükkanlarla tüketiciler her an telefon vasıtasıyla konuşarak 58
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Abdülhak Hamit Tarhan
istediklerini getirtiyor, arzu ettiği malumatı alıyor. Mesela telefon hattına bağlı bilcümle dükkan ve mağazaya telefon şubesinden yahut o hatta bağlı ev veya otelden müracaat mümkün olduğu gibi, bizzat gitmeye ihtiyaç hissolunmayarak musiki nağmelerini ve tiyatroları dinlemek de kolaydır.” Ahmet İhsan Bey, Almanya’da Frankfurt elektrik sergisinde gördüklerini de seyahatnamesinde ayrıntılarıyla anlatır. Elektrik 1890’lı yıllarda Avrupa’da artık yaygın bir şekilde kullanım alanı bulmuş durumdadır. Ahmet İhsan Bey bu sergide gördükleriyle ilgili olarak şunları söyler: “Elektrikle ilgili her şey burada mevcut idi. Bir yandan elektrik tramvayları işliyor, bir yandan elektrikle hareket eden arabalar dolaşıyor, ortadaki büyük havuzda elektrik vapurları yolcu taşıyor, her taraf elektrikle aydınlatılmış, elektrikten şelale yapılmış, elektrikle telgraf işliyor, elektrikle haber teati oluyor, elektrik ziyalarıyla işaret veriyorlar. Sözün hülasası, gittikçe ehemmiyeti artmış olarak elektrikle ilgili başlangıçtan şimdiye kadar ne keşif ve icat olunmuşsa cümlesinden numune mevcut olduğu gibi, sergi münasebetiyle yeni imal olunmuş mükemmel elektrik alet ve edevatı da teşhir kılınmıştı.” Ahmet İhsan Bey’in, İsviçre’nin başkenti Bern’de tren, İtalya’nın başkenti Roma’da ise elektrikli tramvay dikkatini
Ahmet Mithat Efendi: Seyyar elektrik makineleri vardır ki, nerede elektrik ziyası lazım olursa orada sekiz-on saat zarfında tertip olunabilir.
Mehmet Akif Ersoy: Feza içinde feza... Bir harim-i nuranur, ki asuman-ı keriminde bin güneş manzur
çeker. Özellikle Roma’daki elektrikli tramvayın halinin nazar-ı dikkatini çektiğini belirtir. Çünkü bu tramvay, elektriği telgraf telleri gibi hattın üzerine gerilmiş tellerden almaktadır. Bu durum yazarın daha önce görmediği bir şeydir. Stockholm’deki telefon şebekesinin durumu, Selim Sırrı Bey’in İsveç’teki gözlemlerini anlattığı eserinde de tekrar karşımıza çıkmaktadır. Stockholm telefon şebekesi hakkında teknik bilgiler veren yazar şunları söylemektedir: “Burada telefon hayati muamelelerin ruhu makamında. Herkesin evinde behemehal bir makine vardır. Mesela eczahaneden bir ilaç almak istiyorsunuz, derhal kataloğa müracaat edip o mağazanın telefon numerosunu bulursunuz, birkaç saniyede muhabere tanzim edilir ve siz de siparişinizi edersiniz. Telefon muhaberatı İsveç’te her yerden ziyade terakki etmiştir.” Selim sırrı Bey bu iddiasını ispat edebilmek için İşveç telefon şebekesi hakkında istatistiki bilgiler de vermekte ve bu bilgileri Londra, Paris, Berlin gibi Avrupa şehirlerinin ve hatta New York, Chicago, San Fransisco gibi ABD şehirlerinin telefon şebekelerine ait bilgilerle karşılaştırmaktadır.
orada sekiz-on saat zarfında tertip olunabilir.” Ahmet Midhat Efendi, ziyafet için seyyar olarak bahçeye yerleştirilmiş olan elektrik kaynağı ilgisini çekmiş olduğu için bu tesisatı, direkleriyle, kaideleriyle, lambalarıyla kitabında uzun uzun anlatmıştır. Ahmet Midhat Efendi’nin okuyucusunu elektrik konusunda bilgilendirmek için güçlü bir istek duyduğu anlaşılmaktadır. Avrupa’da caddeler ark lambalarıyla ilk defa 1877’de aydınlatılmaya başlamıştı. Paris’teki Avenue d’Opera, Avrupa’da ark lambasıyla aydınlatılmış ilk caddedir. Celal Nuri (İleri) Bey de, Kutup Musahabeleri adlı eserinde, elektriğin 1910’larda Avrupa’da aydınlatmadaki kullanımı için şunları söylüyordu: “Binlerce elektrik feneri asfalt caddeye aksediyor, medeni veya teknik serv-i siminler (Ay ışığının deniz yüzeyinde oluşturduğu ışık çizgileri, O.B.) hasıl oluyor.” Şair Mehmet Akif (Ersoy) Bey de Berlin’de gördüğü elektrikle aydınlatılmış pırıl pırıl bir kahvehane ile bizdeki idare kandili ile aydınlatılmış yarı karanlık kahvehaneleri kıyasladıktan sonra, insanın başını döndüren elektrik aydınlığı ve parıltısı için Berlin Hatıraları adlı eserinde şunları dile getirir:
ELEKTRİKLE AYDINLANMANIN DAYANILMAZ CAZİBESİ
Avrupa şehirleri 19. yüzyılın ikinci yarısında giderek daha yoğun bir biçimde elektrikle aydınlatılmaya başlanmıştı. Şairiazam Abdülhak Hamit (Tarhan) Bey, Londra’nın geniş caddelerinden birinde elektrik fenerleri ilk kez denendiğinde halkın büyük bir şaşkınlığa kapıldığını ve insanların hem korktuklarını, hem de güldüklerini belirtir. Fakat daha önce Paris’te Opera Caddesi’nin elektrikle aydınlatıldığını görmüş olan Abdülhak Hamit Bey bu olaya şaşırmaz. Hamit’e göre Paris caddeleri, Londra caddelerinden yıllarca önce elektriğe kavuşmuştur. Ahmet Midhat Efendi de Avrupa’da Bir Cevelan adlı eserinde Stockholm’daki elektrikle aydınlatma tesisatlarını ayrıntılarıyla anlatır. Her zaman gelinmeyen bir yere dahi elektrik tesisatı döşemiş olmasının sebebini merak ederek ilgililere sorduğunda şu cevabı aldığını söyler: “Seyyar elektrik makineleri vardır ki, nerede elektrik ziyası lazım olursa
“Bu kahve...öyle mi? Lakin hakikaten hayret! Feza içinde feza...Bir harim-i nuranur, Ki asuman-ı keriminde bin güneş manzur (görünüyor)! Ne selsebil-i ziya karşımızda cuşa gelen, Ziya değil, seherin ruhudur taşıp dökülen...”. Osmanlı yazarlarının ve seyyahlarının Avrupa’da elektriğin kullanımı ile ilgili anlattıkları ve bunların yanı sıra diğer kitaplarda ve bazı dergilerde yayımlanan elektrikle ilgili bilimsel ve teknik yazılar, Osmanlılarda halkın daha elektrikle pratikte tanışmadan önce onunla ilgili bazı gerçekleri öğrenmelerini sağlamıştır. Ayrıca bu yayınların, elektrikle ilgili eğitim görmek isteyen gençler için teşvik edici olduğu düşünülebilir. Salih Zeki (1864-1921) ile Mehmet Refik (Fenmen, 1882-1957) beyler, Osmanlılar döneminde Avrupa’da elektrik mühendisliği eğitimi almış ilk insanlar olmuşlardı. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
59
ENERJİ DÜNYASINDAN HABERLER Ç I N ’ D E TO P L A M E N E R J I T Ü K ET I M I 2016 ’ DA A N C A K % 1 ,4 A RT T I
D ÜN YA N I N E N B Ü Y Ü ĞÜ H I N D I S TA N ’ DA Çin dünyanın en büyük güneş enerjisi üreticisi olabilir ancak komşusu Hindistan da yenilenebilir enerji konusunda en az Çin kadar hevesli. Çin ve ABD’nin ardından dünyanın en büyük üçüncü güneş enerjisi pazarı olması beklenen Hindistan geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük güneş enerjisi santralini hizmete soktu. Bu sadece Hindistan’ın gelecekteki enerji güvenliği için değil, aynı zamanda ülkenin kısa dönemli enerji ihtiyaçları için de oldukça önemli bir gelişme.
Ulusal İstatistik Bürosu’nun verilerine göre Çin, 2016 yılında, bir önceki yıla oranla %1,4 kadar daha çok enerji tüketti. Öte yandan toplam enerji üretimi, yine 2015’e göre, %4,2 oranında düştü. Bu üretim toplamı içinde, bir numaralı kirletici enerji kaynağı olan kömürün payı, 2015’te %64 iken 2016’da %62’de kaldı. Çevreci sivil toplum örgütü Greenpeace’in raporuna bakılırsa, karbondioksit salınımı Çin’de bu yıl, 2015’tekine göre artmadı; sabit kaldı. Greenpeace’in açıkladığına göre Çin, iklim değişikliğine karşı mücadele bağlamında çaba gösteriyor. Ülke, temiz enerjiye yönelme sürecini devam ettirdiği takdirde 2020 için konulan hedeflere ulaşacaktır. Bu çerçevede, 2017 yılı için karbondioksit emisyon hacminin de %1 kadar azalması öngörülüyor.
F R A N S A 8 , 8 M I LYA R AV R O LU K GÜN E Ş E N E R J I S I D E S T E K PA K ET I N E O N AY A LD I Avrupa Komisyonu Fransa hükümetinin güneş elektriği ile hidroelektrik alanında sağlayacağı 9,3 milyar avroluk finansal destek paketlerini onayladığını açıkladı. Komisyon tarafından yapılan açıklamaya göre destekler sayesinde Fransa’nın güneş elektriği alanındaki kurulu gücünün 2.600 MW, hidroelektrik alanındaki kurulu gücünün ise 60 MW artıracak yatırımların gerçekleşmesi hedefleniyor.
G A Z P R O M D O Ğ A LG A Z I N F I YAT I N I A RT I R AC A K Avrupa doğalgaz piyasasındaki payını geçen yıl yüzde 34’e çıkaran Rus enerji şirketi Gazprom, bu yıl bölgeye ihraç ettiği gazın fiyatını da yaklaşık yüzde 10 artırmayı planlıyor. Şirket tarafından Singapur’daki sektör toplantısına ilişkin yapılan açıklamada, Gazprom’un Avrupa doğalgaz piyasasındaki payının geçen yıl 2015’e göre 3 puan artarak yüzde 34’e çıktığı belirtildi. Avrupa’nın hala Gazprom için öncelikli pazar olduğu vurgulanan açıklamada, şirketin bölgedeki pazar payının bu yıl da istikrarlı bir seviyede devam ederek, en az geçen yılki düzeyde gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi.
60
KAYNAK ELEKTRİK | ||Sayı: Sayı:333 333
ÇIN’IN BAŞKENTINDE TA K S I LE R E LE K T R I K L I O L AC A K
TOTA L , İ R A N L N G P I YA S A S I N DA ET K I N OLMAK ISTIYOR Fransız petrol şirketi Total, İran’da yapımı devam eden LNG ihracat tesisinden hisse satın almak için görüşmeler yürütüyor. Fransız enerji şirketi Total, İran’da yapımı devam eden LNG ihracat tesisinin multi milyar dolar değerindeki çoğunluk hisselerini satın almak için görüşmeler yürütüyor. İran`ın Güney Pars Doğalgaz Sahası’nı işleten ortak girişimin yüzde 49’una sahip olan İran’ın Ulusal Gaz İhraç Birliği (NIGEC) ve geri kalan yüzde 51 hisseye sahip İran Petrol Emeklilik Fonu’nun Batı ortaklarını çekmek için hisselerin satmak için istekli olduklarını açıklamalarının ardından Fransız enerji şirketi Total hisse alımını da değerlendiriyor.
Çin’in başkenti Pekin’de ticari taksiler önümüzdeki on yıl içinde elektrikli otomobillere dönüşecek.Hava kirliliğinin tehlikeli boyutlarda yaşandığı Çin’de hava kirliliği ile mücadele anlamında önemli bir adım atılıyor. Başkent Pekin’de faaliyette olan toplam 67 bin ticari taksinin önümüzdeki on yıl içinde fosil yakıttan elektrikliye geçme planı açıklandı. Hükümetin elektrikli araç kampanyasını da desteklemek için başlatılan ticari taksilerin elektrikli araca dönüşmesi projesinin toplamda 1.3 milyar dolara malolması öngörülüyor. Çin, elektrik bataryalı arabaları, fişli hibrit araçları ve hidrojen yakıt hücreli arabaları kapsayan yeni enerjiye dayalı otomobil üretimini 2020 yılına kadar dört kat arttırarak yılda 2 milyona çıkarmayı planlıyor.
S I E M E N S S . A R A B I S TA N ’A G A Z T Ü R B I N I S AĞL AYAC A K Alman mühendislik şirketi Siemens, Suudi Arabistan’dan 400 milyon dolar değerinde gaz türbini siparişi aldı. Alman mühendislik grubu Siemens, Suudi Arabistan’dan 400 milyon dolar değerinde beş gaz türbini siparişi aldığını açıkladı. Türbinler Güney Koreli Doosan Heavy Industries & Construction tarafında Suudi Arabistan’da kurulacak Fadhili CHP kombine ısı ve elektrik santralinde kullanılacak. Türbinler Siemens’in Suudi Arabistan’da bulunan ve ülkenin ilk gaz türbini üretim merkezi olan Siemens Dammam Energy Hub’ında (SDEH) üretilecek. Merkez ayrıca Orta Doğu’nun da en büyük gaz türbini üretim tesisi.
M AC A R I S TA N ’A N Ü K LE E R S A N T R A L I Ç I N A B R E K A B ET I Z N I Y O LDA Macaristan, Rusya ile ortaklaşa yürüteceği nükleer santral projesine AB rekabet izni alabilmek için bazı şartları kabul etti. Macaristan’ın Rusya ile ortaklaşa yürüteceği nükleer santral projesinin genişletilmesine AB rekabet izni alabilmek için bazı şartları kabul etmesi üzerine Avrupa Komisyonu’nun rekabet izni için yeşil ışık yaktığı ifade ediliyor. Proje, Macaristan’ın yerli elektrik üretiminin %50’sini oluşturan dört reaktörün yeni yapılacak iki reaktörle değiştirilmesini içeriyor. Kısmen Rusya tarafından finanse edilecek olan bu projenin zaten doğal gazda yüzde 85 oranında Rusya’ya bağımlı olan Macaristan’ın bu bağımlılığını arttıracağı eleştirileri dile getiriliyor.
KAYNAK KAYNAKELEKTRİK ELEKTRİK|| | Sayı: 333
61
elektrikgüncesi Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar
Elektrik faturası % 25 ucuzladı ELDER GENEL SEKRETI UĞUR YÜKSEL, YAPTIKLARI HESABA GÖRE TÜRKIYE’DE 20 YIL ÖNCEYE GÖRE ELEKTRIĞIN YÜZDE 25 DAHA UCUZ OLDUĞUNU SÖYLEDI. YÜKSEL “ÜSTELIK BU UCUZLUK DOĞALGAZA BAĞIMLILIK ARTMASINA RAĞMEN GELDI” DEDI.
E
lektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel, 20 yıl öncesine göre yüzde 25 daha ucuz elektrik kullanıldığını söyledi. Enerji muhabirleri ile bir araya gelen Yüksel, dağıtım özelleştirmelerinin 2013 yılında tamamlandığı ve tüketici açısından başarılı olduğunun görüldüğünü aktardı. Yüksel “Bize göre bunun çok basit bir ölçümü var. 1995, 2005 ve 2015 meskenler için elektrik birim fiyatlarına bakalım. Bu rakamlar eskiler için TEDAŞ’ın yeni dönemler için EPDK’nın web sayfasında var. Merkez Bankası’nın web sayfasında da TÜFE var. 1995’teki elektrik bedeli ile 2015 yılındaki birim bedeli TÜFE’ye göre aynı baza getirin bugün elektriği 20 yıl önceye göre yüzde 25 daha ucuz kullanıyoruz. 1995 yılına göre şebekeye reel bazda 5 misli yatırım yapılmasına, elektrik üretiminde doğalgaza dolayısıyla dolara bağımlılık artmasına rağmen tüketici yüzde 25 ucuz elektrik kullanıyor” dedi. Sanayide elektrik fiyatlarındaki ucuzlamanın daha yüksek olduğunu aktaran Yüksel “Ben bir tüketici olarak buna bakarım. Tüketici özelleştirme sürecinden kesinlikle fayda sağladı. Kamu ise hem 13 milyar doları bulan özelleştirme bedelinden, hem yatırım yükümlülüğünü özel 62
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
sektöre devretmekten hem de performansa dayalı bir sistem ile kamu hizmetini özel sektöre gördürmekten faydalar elde etti” diye konuştu.Nihai tüketicinin elektrik ile ilgili sıkıntılarında dağıtım şirketini muhatap aldığını belirten Uğur Yüksel “Geçmişten gelen bir alışkanlık bu. Yeni rekabetçi piyasa yapısında bizlerin elektriği satmadığı sadece dağıtmakla yükümlü olduğu vatandaşlarımızın birçoğu tarafından bilinmiyor. Aslında bu bizim kendimizi iyi anlatamama eksikliği de olabilir. En fazla şikayet kesintilerden geliyor. Bunun en büyük nedeni artan yatırımların yol açtığı planlı kesintiler. Bir diğer şikayet konusu ise fatura bedelleri. Fatura konusunda tüketicilerimizin de yapabileceği basit denetimler var. Bize inanılmıyorsa sayaç üzerinden denetimini yapmak çok kolay. Kendileri de bireysel olarak sayaçlarının tüketim miktarına bakabilir ve bu tüketim için çıkması gereken fatura bedelini EPDK’nın web sayfasından kontrol edebilir. Bu da bir denetim mekanizmasıdır” dedi.
Çatıda elektrik üretimine kolaylık geliyor
Çatıya güneş paneli kurulumunun sorulması üzerine Yüksel, süreci hızlandıracak çalışmalar olduğunu söyledi. Yüksel
“Ev ya da işyerinde bir tane hangar var çatısını kaplamak istiyorsun. İç tüketime yönelik olarak güneşi desteklemek yaygınlaştırmak. Proje hazırlamanız ve TEDAŞ’ın onaylaması gerekiyordu. Belediye devreye giriyordu. Bir çatı tüketimi için ihtiyaç olan 50 kWh’lık güneş enerjisi, çatılarda 1.5-2 tonluk su ısıtma tesisi var. Onun için ruhsat ve izine gerek yokken enerjide belediyelerden izin alma onayı çıkınca iş bürokratik olmaya başladı. Şu anda yapılmaya çalışılan tip proje çıkarıp istediğiniz gibi uygulayabilir hale geleceksiniz. Meskenlerde artık tip projeyle güneş kullanımı, ön onay, son onay, proje onayı ruhsat süreçlerine ihtiyaç duymadan hızlanacak gibi görünüyor” dedi. Yüksel, rekabeti teşvik amacıyla dünyanın gündeminde ‘yakınsayan piyasalar’ diye bir konu olduğunu belirterek “Telekomünikasyon ve elektrik dağıtım ya da gaz dağıtım faaliyetleri şebeke temelli olmaları açısından birbirine yakınsıyor. Bu konuda Rekabet Kurumu’nun bazı çalışmaları var, zaman zaman bizden de görüş istiyorlar. Mesela ‘elektrik hatları üzerinden internet hizmeti sağlanabilir mi’ diye soruldu. Biz de elimizdeki verileri paylaştık. Birçok ülkede şebeke temelli faaliyetleri birbirleri ile rekabeti çok denendi” dedi.
Danimarka 1 günde 10 milyon eve yetecek rüzgâr enerjisi üretti
D
animarka, 22 Şubat günü ülkenin elektrik ihtiyacının tamamını karşılayabilecek rüzgâr enerjisi üretti. Verilere göre ülke 22 Şubat günü 97 Gigawatt-saat (GWh) rüzgar enerjisi üretti. Ülke bu enerjinin 70 GWh oranını kara rüzgârından, 27 GWh oranını ise deniz üzerinde kurduğu rüzgâr santrallarından elde etti. Bir günde üretilen elektrik “ortalama 10 milyon hanehalkına eşdeğer” güç olarak hesaplandı. Yani bu 5 milyon nüfuslu ülke bir günde 10 milyon eve yetecek kadar elektrik üretti. WindEurope’ın günlük rüzgâr aracı, aynı gün Avrupa elektrik talebinin yüzde 18,8’inin rüzgar enerjisi ile karşılandığını gösteriyor. Almanya, elektrik talebinin yüzde 52’sini rüzgârdan karşılayarak Danimarka’nın ardından ikinci sırada yer aldı. Danimarka her yıl rüzgâr enerjisinde kendi rekorunu tazeliyor.
Enerji ithalatı arttı
T
ürkiye’nin enerji ithalatı ocak ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 42 artarak 3 milyar 197 milyon dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, bu yıl ocakta Türkiye’nin toplam ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,9 artarak 15 milyar 586 milyon dolar oldu. Bu rakamın, 3 milyar 197 milyon dolarlık bölümünü enerji ithalatı olarak özetlenen, “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümlü maddeler, mineral mumlar” oluşturdu. Geçen yıl ocakta 2 milyar 246 milyon 125 bin dolarlık enerji ithalatı yapılmıştı. Ocak ayında ham petrol ithalatı ise geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 24 artarak, 2 milyon 376 bin 602 ton oldu.
2015, Danimarka’nın rüzgâr enerjisi üretimi için son derece başarılı bir yıl oldu. Danimarka, 2015’te elektrik enerjisinin yüzde 42’sini rüzgârdan üretti ve dünya rekorunu kırdı ve kendi 2014 rekorunu da tazeledi. Rüzgâr endüstrisinin başarısı ve büyümesi devam eden Danimarka, 2020 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 50’sini yenilenebilir enerji ile üretme hedefine yaklaşmış bulunuyor.
Albayrak: Yerli kaynaktan enerji üretimini üçte ikiye çıkarmalıyız ENERJI VE TABII KAYNAKLAR BAKANI ALBAYRAK, “ÖNÜMÜZDEKI 10 YILDA ELEKTRIK ÜRETIMINDE YERLI KAYNAKLARIN PAYINI EN AZ ÜÇTE IKIYE ÇIKARMAMIZ LAZIM” DEDI.
E
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Enerji Uzmanları Derneği tarafından düzenlenen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 15. Kuruluş Yıldönümü programında konuştu.
Türkiye’nin 15 yıllık dönüşüm yolculuğunda EPDK’nın önemli bir mesafe kaydettiğini ifade eden Albayrak, Türkiye’nin büyüme ve başarı hikayesinde enerjinin dinamo etkisi oluşturduğunu belirtti. Albayrak, bakanlık olarak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verdiklerini hatırlatarak, “Yılda ortalama 50 milyar dolar enerji ve maden ithalatına veren bir ülkeden, bir bakmışsınız 10 sene sonra enerji ihraç etmeye başlamış bir ülke olmuşuz. Türkiye olarak enerjiyi daha kaliteli ve ucuz şekilde topluma kazandırma, ulaştırma hedefimiz var. Bunun ötesinde büyük Türkiye’nin artık bölgesel ve küresel noktada önemli bir ham madde olan enerjide, büyük resimde, söz söyleyen bir oyuncu olması gerekiyor. Bunu inşa etmemiz lazım.” diye konuştu. Enerji sektöründe yapılacak düzenlemelerde EPDK’ya büyük görev düştüğünü ifade eden Albayrak, son yıllarda yaşanan önemli küresel krizlere rağmen Türkiye’nin enerji sektöründe büyüyerek kaynak çeşitliliğini artırarak altyapı yatırımlarına devam ettiğini ve Türkiye’nin geçen yıl elektrik üretiminin yüzde 49,3’ünü Enerji ve Tabii yerli kaynaklarKaynaklar dan sağladığını Bakanı Berat söyledi. Albayrak KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
63
elektrikgüncesi
Yenilenebilir enerji ile faturalar düşer
Şanlıurfa HES’in devir sözleşmesi imzalandı ŞANLIURFA HES’IN ÖZELLEŞTIRILMESI IHALESINI KAZANAN RÖNESANS ENERJI’YE DEVRI IÇIN SÖZLEŞME IMZALANDI.
Ö
zelleştirme İdaresi Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ)’ye ait Şanlıurfa Hidroelektrik Santrali ile bu Santral tarafından kullanılan taşınmazların “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin olarak bahsi geçen Santral ve taşınmazların 247,5 milyon TL bedelle ÖYK tarafından işletme hakkının verilmesine karar verilen Teklif Sahibinin grup şirketi Alaçam Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmesine ilişkin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, İdare ve EÜAŞ ile İşletici arasında bugün imzalandı. Rönesans Enerji 2016 yılında Şanlıurfa’da yer alan Şanlıurfa HES’i üretim portföyüne katarak, 2016 yılı sonu itibarıyla işletmedeki kurulu gücünü 166 MWm düzeyine çıkardı.
“Elektrikte kayıp kaçak bugünden yarına sıfırlanamaz”
E
PDK Başkanı Mustafa Yılmaz, elektrikte kayıp-kaçak ile ciddi mücadele edildiğini ancak bugünden yarına kayıp-kaçak oranını sıfırlama imkanlarının olmadığını söyledi. NTV’de katıldığı programda soruları yanıtlayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Baş64
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Mustafa Yılmaz
T
ürkiye’nin enerji üretiminde dış kaynaklardan beslendiğini belirten Abk Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasının son tüketicinin enerji maliyetlerini de düşüreceğini söyledi. Ülkemizin uluslararası pazardaki rekabet gücünü artırabilmesi için yerli enerji kaynakları yatırımlarının önünün açılması gerektiğini dile getiren Kaya, yenilenebilir enerjiyle birlikte istihdamın artacağını; elde edilecek katma değerin de ülkemizde kalmasıyla bu gelişmenin ekonomiye adeta cansuyu olacağını kaydetti. İzmir’in özellikle rüzgar rejimi açısından sürekli ve önemli bir potansiyel taşıdığını dile getiren Erman Kaya, “Yenilenebilir enerji doğal kaynaklardan besleniyor. Herhangi bir şekilde atık bırakmıyor. Hem güneş, hem de rüzgar enerji santrallerine dayalı elektrik üretiminin hız kazanarak, dışa bağımlılık azalacak. Elektrik faturaları da düşecek. Bundan sonraki etaplarda da yenilenebilir enerjinin önü açılacak ve yerli üretim ile bu gelişme halka da yansıyacak.”
kanı Mustafa Yılmaz, elektrik piyasasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “Bugünden yarına kayıp-kaçak oranını sıfırlama imkanımız yok, ciddi mücadele ediliyor” dedi. Elektrik fiyatlarında zammı gerektirecek bir durum görünmediğine değinen Yılmaz, “Yaptığımız hesaplarda zamla ilgili şu an için bir öngörümüz yok. Elektrik fiyatlarında zammı gerektirecek elimizde bir veri yok.” dedi. Tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 90’ının serbest tüketici kapsamında olduğuna işaret eden Yılmaz, “Bugün itibariyle 2 milyon 735 bin tüketicimiz serbest tüketici hakkını kullanıyor. Biz bunun daha da artmasını istiyoruz” diye konuştu. EPDK’nın 93 şirkete verdiği cezaya da değinen Yılmaz, piyasanın derinleşmesi açısından tarafların birbirini üzmemesi gerektiğini ifade etti.
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması sonuçları açıklandı
Enerjide en önemli sorunlar: Dışa bağımlılık ve pahalılık
K
adir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin gerçekleştirdiği “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”nın sonuçları, 9 Şubat 2017 Perşembe günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde düzenlenen, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Volkan Ediger, Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meltem Ucal ve Kadir Has Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Gökhan Kirkil’in katıldığı bir basın toplantısıyla paylaşıldı. “Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması”, 12-27 Kasım 2016 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 16 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin 204 kişi ile yüz yüze olarak enerji tüketimine ilişkin soruları içeren anket ile gerçekleştirildi. Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi (CESD), farklı bilimlerden uzmanların yerel, bölgesel ve küresel çapta enerji alanında çalışmalar yaparak disiplinlerarası eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürütmek ve bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacak bilgileri kamuoyuyla paylaşarak toplumun gelişimine katkıda bulunmak amacıyla geçtiğimiz yıl Kadir Has Üniversitesi bünyesinde kuruldu. Merkezin gerçekleştirdiği ilk araştırma Türkiye’nin enerji tüketimine ilişkin birçok veriyi ortaya koydu.
Enerji bağımlılığı ve pahalılığı en büyük sorunlar, ancak enerji politikaları oy verme eğilimlerini etkilemiyor
‘Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir?’ sorusuna ankete katılanların yüzde 38,6’sı ‘ithal enerjiye bağımlılık’ yanıtını verdi. Enerjinin pahalı olması ise yüzde 30,8’lik oranla Türkiye enerji sisteminin ikinci en önemli sorunu oldu. Enerjiden kaynaklanan en önemli çevre sorunu ise yüzde 41’lik oranla hava
Prof Dr. Volkan Ediger
kirliliği oldu. İnsan sağlığı yüzde 20 ile ikinci olurken, iklim değişikliği yüzde 17 ile enerjiden kaynaklanan en önemli üçüncü çevre sorunu olarak gözlemlendi. Öte yandan, “Küresel iklim değişikliğine inanıyor musunuz?” sorusuna ise yüzde 78 oranında ‘Evet’ cevabı verildi. Anketin siyasete yönelik en önemli sonucu ise, seçimlerde oy verdikleri partilerin enerji politikaları hakkında genellikle “hiç bilgisi olmadığını” belirten anket katılımcılarının, seçimlerde oy verirken de partilerinin enerji politikalarını dikkate almadıklarını ifade etmesi. Ankete katılanların hükümetin enerji politikalarında en başarılı buldukları alanlar ‘petrol ve doğalgaz boru hatları’, ‘doğalgaz temini’ ve ‘elektrik üretimi-iletimi-dağıtımı’ olurken; ‘enerji fiyatları’ açık ara başarısız bulunanların başında yer alıyor.
Yüzde 50 en çok elektrik enerjisi kullanıyor
Araştırma kapsamında evlerde tüketilen enerji türleri ve bunlara ayrılan bütçeler de sorgulandı. Ankete katılanların yüzde 50’si parasal olarak en çok elektrik, yüzde 39’u ise en çok doğalgaz kullandığını belirtti. Belirtilen enerji türlerine yüzde 30 aylık 100-150 TL arası harcama yaptığını söylerken, yüzde 29 ise her ay 200 TL’nin üzerinde fatura ödediğini kaydetti. Ankete katılanların yarısının aylık enerji faturası da 50 ila 100 TL arasında seyrediyor. Halk en çok ısınma ihtiyacı için enerjiye
para harcıyor. Enerji tüketiminde ısınma yüzde 65 ile ilk sırada yer alırken, aydınlatma yüzde 22 ile ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü sıra ise yüzde 5’lik oranla ulaşım olarak belirlendi. Arabalarda en çok tercih edilen yakıt sırasıyla; yüzde 41 oranında dizel, yüzde 30 oranında otogaz ve yüzde 29 oranında benzin oldu. Arabası olan katılımcıların yüzde 25’i her ay 100 ila 200 TL arasında yakıt masrafı yapıyor. Ankete katılanların yüzde 54’ü doğalgaz, yüzde 25’i kömür, yüzde 12’si ise odun ile ısınma ihtiyacını karşılıyor. Evlerde kullanılan sıcak su yine en çok doğalgaz ile sağlanıyor. Sıcak su sağlamada doğalgaz yüzde 52 ile birinci, elektrik yüzde 26 ile ikinci sırada yer alıyor. Yüzde 11’lik bir kesim ise sıcak suyunu güneş enerjisinden elde ediyor. Katılımcıların elektrik fiyatlarını nasıl bulduğu sorgulandığında yüzde 85 ‘yüksek ve çok yüksek’ cevaplarını verirken, yüzde 13 elektrik fiyatlarını normal bulduğunu aktarıyor. Aynı şekilde doğalgaz fiyatları hakkında yöneltilen soruya ise yüzde 65 ‘yüksek ve çok yüksek’ diyor. Yüzde 14’lük bir kesim ise doğalgaz fiyatlarını makul buluyor. Ankete katılanların yüzde 98’i tüketilen enerjinin ucuz olmasının önemli olduğunu düşünüyor.
Evlerin yüzde 65’inde ısı yalıtımı yok
Araştırma kapsamında ortaya çıkan önemli verilerden biri de ısı yalıtımıyla ilgili. Ankete katılım sağlayanların yüzde 65’i evlerinde ısı yalıtımı olmadığını belirtti. Soruları cevaplayanlardan yüzde 34’lük bir kesimin ise evlerinde ısı yalıtımı bulunuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında gerçekleştirilen ankette ısı yalıtımı bulunan evlerin oranı yüzde 17,3 olarak gözlemlenmişti. Bu sonuca göre 7 yılda evlerde bulunan ısı yalıtımı oranının yaklaşık 2 katına çıktığını söylemek mümkün. Anketin bu konuya ilişkin en önemli sonuçlarından biri, evlerde bulunan ısı yalıtımı oranının gelir ve eğitim düzeyiyle bağlantılı olması. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
65
DOSYA WIN EURASIA 2017
ENDÜSTRININ GELECEĞI, WIN EURASIA’DA İmalat sanayinin lider fuarı WIN EURASIA Automation 2017, 16-19 Mart 2017 tarihlerinde TÜYAP’ta ziyaretçilerini ağırlayacak.
Türkiye’nin modern enerji sektoründeki yatırımlarına paralel nitelikteki şirket ve ürünleri tanımak için sayfalarımızı çevirmeniz yeterli olacak...
4
5
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
67
Salon: 8 B-120
42 Evler Körfez Mah. Kotko D/26 İzmit 41040 KOCAELİ
0262 335 5135 info@lefa.com.tr www.lefa.com.tr
ABB
ABB KESINTISIZ GÜÇ KAYNAKLARI (UPS): YARI ENDÜSTRIYEL UPS - TICARI UPS ABB; farklı mimariler, farklı özellikler ve geniş bir güç yelpazesine sahip UPS’ler sunuyor. Ancak şimdiye kadar bu UPS’lerin ortak bir özelliği vardı: Isıtma, soğutma, havalandırma ve nemin kalıcı şekilde kontrol edildiği, biyolojik saldırı riskinin olmadığı ve çok düşük kimyasal kirlenme riskinin olduğu yerlerdeki daha az zorlayıcı ortamlar için tasarlanmışlardı. Bu tür ortamlara örnek olarak bankalar, hastaneler, eğitim kurumları, telekomünikasyon merkezleri, sunucu odaları vb. içerisinde bulunan kontrol odaları veya veri merkezleri verilebilir.
E
lbette çok sayıdaki endüstriyel ortam, çok da kolay çalışılabilir değil. Toz, nem, titreşim, aşırı ısı, aşındırıcı hava kirliliği, alan eksikliği ve yıpratıcı kullanım, bir UPS’nin endüstriyel süreç tesislerinde, fabrikalarda, elektrik trafo merkezlerinde, petrol ve gaz tesisatlarında ve benzeri yerlerde karşı karşıya kalacağı zorluklardan sadece birkaçı. Bu nedenle ABB, 2016 yılında bu ağır olmayan endüstriyel uygulamalarda kullanılmak üzere yeni bir modüler UPS’yi kullanıma sundu: ABB PowerLine DPA UPS. PowerLine DPA’nın IP31 dereceli koruması; toz, su yoğunlaşması, nem (yüzde 95’e kadar), aşırı ısı, aşındırıcı veya biyolojik hava kirliliği ve yıpratıcı kullanım ile kolayca başa çıkabiliyor. PowerLine DPA, 20 kVA ile 120 kVA aralığında güç sağlayabilir ve güç düşüşü olmadan -5 ile +45 C arasındaki sıcaklık aralığında çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Çevresel koşullar temiz olmadığında risk artabilir, bu nedenle güvenlik hususlarına öncelik verilmiştir. Powerline DPA ile kullanıcı ve bakım personeli için yüksek düzeyde koruma ön plana çıkarılmıştır. ABB PowerLine DPA UPS, zorlu ortamlara uygun, sağlam bir mekanik tasarımın yanı sıra (IP42’ye kadar su koruması, aşınma önleyici uygulama, yoğunlaşma önleyici ısıtıcı, toz filtresi, vb.) kısa devreye ve aşırı yüke karşı da koruma sağlayan bir elektrik tasarımına sahiptir; şebeke ve yük tarafında galvanik izolasyon sağlar; 70
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
halojen içermeyen kablolar içerir böylece yangın durumunda zehirli gazlar yayılmaz ve elektrik kesintisi durumunda aküden çalıştırma (cold/ black start) özelliğine sahiptir. Alan eksikliği, endüstriyel ortamlarda sıkça karşılaşılan bir sorundur, bu nedenle PowerLine DPA UPS sadece küçük bir ayak izine sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda diğer ABB UPS’lerinin aksine, ön tarafta (üstte ve altta) da kablo girişi vardır, bu da arkadan erişim ve bunun getirdiği ilgili ekstra alan gereksinimini ortadan kaldırır. Havalandırma, önden yukarı doğru akar, bu da UPS’nin bir duvara karşı tam olarak yerleştirilebileceği anlamına gelir ve kaldırma gözleri kolay taşıma ve kurulumu destekler. Yarı endüstriyel kurulumlarda yaygın hale gelen ağ oluşturma ve dağıtılmış zeka ile uyumluluk sağ-
lamak için, diğer ABB UPS’lerinde olduğu gibi, PowerLine UPS de çevre izleme, kapsamlı alarm yönetimi ve aktarımı, yedekli UPS izleme, çok tedarikçili ve çok platformlu ortamlara entegrasyon ve UPS verilerinin Web uygulamaları için temin edilmesine olanak vermek amacıyla röle panoları ve bir ağ yönetim kartıyla birlikte temin edilebilir. PowerLine UPS’nin bazı diğer ABB UPS’leriyle başka ortak yönleri de vardır: ABB’nin eşsiz ve kalitesi kanıtlanmış merkezi olmayan paralel mimarisi (DPA) ile tasarlanmıştır. DPA’nın modüler yapısı, yalnızca en iyi kullanılabilirliği değil, aynı zamanda en iyi bakım olanağını ve esnekliği de sunar: Modüller, tüm sistemin bypas yapmasına ya da kapatılmasına gerek kalmadan değiştirilebilir, bu nedenle düzenli bakımı çok kolaydır.
ABB ticari UPS Uygulamalar: Bankalar, hastaneler, ofisler, havalimanları ve merkez tren istasyonlarındaki veri merkezleri AC gücünün kesilmesi, veri işlemenin ve telekomünikasyonun bozulmasına neden olabilir ancak insanlara ve ekipmana zarar verebilecek temel bir risk oluşturmaz Hedef: iş sürekliliği ve veri koruması Kontrol odası ve veri merkezi altyapısı için temel nitelikler; enerji verimliliği, güç genişleme kapasitesi, optimize edilmiş taban alanı, optimize edilmiş soğutma sistemi, standartlaştırılmış güç blokları ve N+1 yedeklilik, uzaktan kontrol ve izlemedir Üretim süreci sıralaması: Konfigürasyondan Siparişe
ABB “Yarı” endüstriyel UPS Uygulamalar: Dijital otomasyon ve kontrol sistemleri, enstrümantasyon, iletişim ve üretim, taşıma ve yardımcı uygulamalardaki elektronik cihazlar
UPS bataryası Bağımsızlık: 5-60 dk Batarya tipi: VLRA ve Ni-cd Dahili bataryalar (isteğe bağlı) Aşırı yükleme ve kısa devre batarya koruması
AC gücünün kesilmesi, üretim ekipmanlarını sıfırlayarak tamamlanmış ürünlerin veya yüzlerce saatlik iş gücünün kaybedilmesine neden olabilir
Kontrol ve izleme
Hedef: 7/24 çalışma, personel ve operasyon güvenliği Üretim tesisleri ve endüstriyel kontrol odaları için temel nitelikler; sürekli çalışma, paralel yedek operasyon, galvanik izolasyon, sistem koruma derecesi, kısa devre ve aşırı yük kapasitesi, güvenlik, yangından koruma ve elektrik kontrol sistemine entegrasyondur Üretim süreci sıralaması: Mühendislikten Siparişe
Ticari ve yarı endüstriyel UPS arasındaki temel fark ABB ticari UPS ABB PowerLine DPA Çevresel özellikler Kontrol odası temizdir Ne sıcaklık ne de nem ve sıcaklık ile nem HVAC kontrol edilir tarafından kontrol edilir Çalışma sıcaklığı aralığı: 40°C’ye kadar Nem: Su yoğunlaşması olmadan %0 - %95 Hava kirleticiler yok Mekanik UPS özellikleri Giriş koruması: IP21’e kadar Düşük toksisite ve düşük dumanlı kablo (isteğe bağlı) Havalandırma: önden arkaya doğru izlenen fanlarla mecburi Çalışma ve bakım erişimi: önden erişim Elektrik özellikleri Sistem güç aralığı: 10 kW – 5 MW Sistem konfigürasyonu: - tekli - paralel (N+1) Güç faktörü = 1 Verimlilik > %96 Giriş galvanik izolasyonu yok UPS topolojisi: transformatörsüz Aşırı yükleme ve kısa devre UPS girişi koruması yok Manuel baypas anahtarı
Çalışma sıcaklığı aralığı: 45°C’ye kadar (güç azalması olmadan) Nem: Su yoğunlaşmasıyla %0 %95 Hava kirleticiler: genellikle tozlu ve aşındırıcı
Dokunmatik ekranlı merkezi grafik kontrol paneli (isteğe bağlı) Sabit giriş ve çıkış rölesi Bina yönetim sistemlerine entegrasyonu mümkün kılan ağ iletişim arayüzleri (SNMP, Modbus) (isteğe bağlı) Ürün performansı UPS tasarım ömrü: 10 yıla kadar Uluslararası standart: IEC-62040-1 Güvenlik IEC-62040-2 Elektromanyetik Uyumluluk (EMC) IEC-62040-3 Performans IEC-62040-4 Çevresel hususlar EN 50171 Merkezi Güç kaynağı sistemiyle uyumlu (isteğe bağlı) UPS belgelendirme Genel teknik veri sayfası, genel düzenleme, çalıştırma ve bakım kılavuzu
Bağımsızlık: 8 saate kadar Batarya tipi: VLRA ve Ni-cd Harici bataryalar Aşırı yükleme ve kısa devre batarya koruması
Grafik ekranlı merkezi kontrol paneli, kontrol tuşları ve programlanabilir alarmlar ve göstergeler Programlanabilir giriş ve çıkış rölesi Elektrikli dijital sistemlere ya da SCADA sistemlerine entegrasyonu mümkün kılan ağ iletişim arayüzleri (SNMP, Modbus)
UPS tasarım ömrü: 15 yıla kadar Uluslararası standart: IEC-62040-1 Güvenlik IEC-62040-2 Elektromanyetik Uyumluluk (EMC) IEC-62040-3 Performans IEC-62040-4 Çevresel hususlar
Proje bazında teknik veri sayfası, genel düzenleme, elektrik kablo bağlantıları, çalıştırma ve bakım kılavuzu
Giriş koruması: IP42’ye kadar Düşük toksisite ve düşük dumanlı kablo Havalandırma: önden yukarı doğru izlenen ve yedekli fanlarla (N+1) mecburi Çalışma ve bakım erişimi: önden erişim
Sistem güç aralığı: 20 kVA – 120 kVA Sistem konfigürasyonu: - tekli - paralel (N+1) - paralel-yedekli (tamamen ayrı %100 dereceli iki aynı UPS ünitesi) Güç faktörü > 0,9 Verimlilik > %90 Giriş ve çıkış galvanik izolasyonu (isteğe bağlı) Giriş/aşırma işlemi/çıkış transformatörü genellikle galvanik izolasyon veya kademeli yükseltme/ düşürme transformatörü için belirtilmiştir Aşırı yükleme ve kısa devre UPS girişi koruması Manuel baypas anahtarı
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
71
2A MÜHENDİSLİK
“TECRÜBEMİZ İLE LİDER FİRMALARIN DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNÜ YAPMAKTAYIZ” 1995’ten günümüze yılların tecrübesi ile 2A Mühendislik; LPG’ nin hem evlerde ve sanayide hem de alternatif yakıt olarak OTOGAZ’da kullanılması konularında dünyaca tanınmış bir çok firmanın distribütörlüğünü yapmaktadır.
2A
Mühendislik; LPG sektöründe uzun yılların vermiş olduğu tecrübeyle proje safhasından gerekli her türlü malzeme ve ekipmanların temin edildiği anahtar teslim komple tesis kurmaya kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. 2A Mühendislik; gerek ithal etmiş olduğu, gerekse imalatını yaptığı materyal ve ekipmanlarla bir LPG MARKET mantığıyla çalışmakta; başarıları ile yurtdışında da güvenilir ve saygın bir konumda yer almaktadır.
önleyici motorlar (tek hızlı, çift hızlı, frenli, ventilasyonlu, mekanik varyantlı, elektrik varyantlı, vb.) • Kıvılcım çıkarmayan motorlar (AN serisi) • Tozlu ortam motorları (AD, AQ serisi) • Frenli tozlu ortam motorları • Dumanlı motorlar (marathon markalı)
Ürünlerinizin başlıca kullanım yerleri hakkında bilgi verir misiniz? Tuğrul Menemencioğlu Satış Geliştirme Koordinatörü
Pazarlamasını yaptığınız ürünleri açıklar mısınız?
LPG dönüşüm kitlerinde İtalyan dünya devi BRC nin yıllardır Türkiye distribütörlüğünü yapmaktayız. BRC ile birlikte yine M.T.M srl üretimi GFI marka LPG dönüşüm kit satışlarımız bulunmaktadır. Türkiye çapında bu dönüşümleri yapan 250 civarında yetkili bayimiz vardır. İstasyonlar için kendi imalatımız olan LPG ve CNG dispenserleri üretmekteyiz. İtalyan pompa üreticisi POMPETRAVAINI nin TÜRKİYE distribütörü olarak istasyonlara, fabrikalara, üretim tesislerine, santrifüj ve vakum pompalarında satış ve servis hizmeti vermekteyiz. İtalyan Exproof motor üreticisi CEMP in TÜRKİYE ve bölge ülkelerde yıllardır satış ve servis hizmetlerini sağlamaktayız. İtalyan M.T.M firmasına ait Cubogas markası altında CNG kompresör satış ve kurulum hizmeti vermekteyiz. Dispenser, pompa, motor ve CNG kompresör konularında Türkiye’de satış ve satış sonrası hizmet veren 30 a yakın yaygın bir yetkili servis ağımız bulunmaktadır. Bu ürünlerden satışını yapmakta olduğumuz konumuzla ilgili exproof motor çeşitlerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz; • Alev sızdırmaz – patlama önleyici motorlar (demir döküm A serisi ve alimünyum F serisi) • Alev sızdırmaz – patlama önleyici motorlar (demir döküm D,H serisi ve alimünyum F-F serisi) • Invertörlü alev sızdırmaz – patlayıcı önleyici motorlar (demir döküm A serisi ve alimünyum F serisi) • Özel uygulamalar için Alev sızdırmaz – patlama 72
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
• • • • • • • • • • • •
Türkiye ve bölge ülkelerde satış ve servis hizmeti verdiğimiz İtalyan dünya devi CEMP in Exproof motor kullanım alanlarını aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz; • Kimya endüstrisi • Petro kimya endüstrisi • İlaç endüstrisi
Rafineriler Termik santraller Madenler Petrol boru hatları Gaz hatları Gemiler Üretim endüstrisi Petrol platformları Atık su tesisleri Çöp toplama ve arıtma tesisleri Tarım sektörü (Tahıl,Pirinç,Şeker süreçlerini içeren) Özel isteğe bağlı oluşturulacak uygulamalar
Proje desteği sağlıyor musunuz?
Büyük, orta veya küçük işletmelerin ihtiyaç duyabilecekleri exproof motorlar yada pompaların belirlenmesinde, projedeki konumunda veya süreçlere bağlı projenin oluşturulmasında müşterilerimize 2A Mühendislik San. Ve Tic. A.Ş. olarak proje desteği vermekteyiz.
Sahip bulunduğunuz kalite belgeleri ve sertifikaları hakkında bilgi verir misiniz?
Tüm ürünlerimizde ATEX, CE, IECEx ve diğer gerekli tüm dökümantasyonlar bulunmaktadır. Ayrıca bölgesel olarak ihtiyaç duyulabilecek sertifikalar ve testler müşterilerimize temin edilebilmektedir. Örneğin Rusya, Kazakistan
Kullanıcılara önerileriniz... İhtiyaç duydukları Exproof ürünler ile ilgili satın alma kararı verirken ürünün kalitesi ve fiyatı dışında hizmet alacakları firma seçimine dikkat edilmesi gerekmektedir. Seçilecek firmada; kendileri için en doğru ürün seçilmesine yardımcı olabilmesi, servis ağının geniş ve tecrübeli olması, ürünün sahada oluşabilecek değişikliklere adapte edebilme yeteneğinin ve yetkisinin olması özelliklerine bakılmalıdır. Ayrıca yasal mevzuat gereği işletmelerdeki exproof ürünleri kullanmak için yasal sürenin sonu beklemeden işletmelerin bu konuda gerekli makine ve ekipman yenilemelerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Böylelikle iş ve işçi sağlığı ile ilgili kaza veya problemler ile karşılaşma, yüksek cezai tutarlara muhatap olma veya markalarının tüketici nezdinde güveninin azalma olasılıklarını minimuma indirmiş olacaklardır.
ve Belarus da kullanılan CUTR sertifikası, Hindistan da kullanılmakta olan CCOE sertifikası vb. ülke bazlı sertifikalar; gemicilik sektöründe Lloyd’s Register of Shipping sertifikası, ayrıca titreşim testi, gürültü düzey testi, boya kalınlığı testi vb. testler bedelleri karşılığı müşterilerimizin isteği doğrultusunda temin edilebilmektedir.
Sektördeki yerli-yabancı rekabeti hakkında neler söyleyeceksiniz?
Ülkemizde geniş ölçekli exproof motor üretimi bulunmamaktadır. Bu konuda uluslararası firmaların faaliyetleri baskındır. Exproof motor satışı konusunda hizmet veren birçok uluslararası firma üretim yeri olarak Çin ve Uzak Doğuyu tercih etmektedir. Firmamızın ürünlerinin tamamı İtalya’ da üretilmektedir. Bu nedenle fiyat rekabetinde dezavantajlar yaşayabilmekteyiz. Müşteriler açısından bakıldığında kısa vadede Çin veya Uzak Doğu menşeili exproof motorlar avantajlı gözükse de fayda maliyet açısından bakıldığında firmamız exproof motorlarının uzun vadede rakipsiz olduğu anlaşılacaktır. Bununla birlikte uzun yıllardır bölgelerinde en deneyimli 30 yetkili servisimiz, ihtiyaç duyulduğunda Türkiye’nin her bir noktasına en kısa sürede servis hizmeti verebilmektedir. Şirketimizi diğer markalardan ayıran en önemli avantajlardan birisi budur. Bununla birlikte 2A Mühendislik, sahip olunan “CEMP özel yetki belgesi” dahilinde özel bakım onarım ve motorda değişiklik yapabilme haklarına sahiptir. Bu da tüketicilerimiz açısından önemli bir farklılık yaratmaktadır.
Referanslarınızdan örnekler sayar mısınız?
Tüpraş, Arçelik, Aselsan,Botaş, Cimtaş, Asaş, Hyosung, İpek Kağıt, Kastamonu Entegre, Kopaş Kozmetik, İpragaz, Milangaz, BP, Shell, Total, Lukoil, Leroy Somer, Mass Makine, Mey Alkol, Organik Kimya, Protaş, Enta, Elif Plastik, Bonfiglioli, Armona Denizcilik, Ak Enerji, Demir Madencilik sayılabilir. Cemp Italya olarak referans listemize aşağıdaki web adresimizden ulaşabilirsiniz; http://www.cemp-international.it/index. php?section_id=7
Sektör sorunlarına ilişkin düşünceleriniz?
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun kapsamında çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli ortamların tümünde (madenler, tozlu ortamlar, kapalı alanlar, vb.) tehlikenin oluşumunun önlenmesinde veya ortamdaki koruma tedbirlerinin alınmasında Exproof ürün kullanılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Fakat yasal sürelerdeki uzamalara da bağlı olarak ilgili sektörlerde Exproof ürün kullanımı halen çok yetersiz durumdadır. Çıkan yasa ve yönetmeliklere bağlı olarak sahada yapılan denetimler belirgin şekilde artsa da işletme sahiplerinin bu konuda bilinçlerinin artırılması daha etkili olacaktır. Bu konuda ilgili basın yayın, tüketici, üretici, sivil toplum kuruluşları ve derneklere büyük görev düşmektedir. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
73
VERA ELEKTROMEKANİK
“IEC 61850 OTOMASYONLU ŞALT MERKEZLERININ DE PANOLARINI ÜRETIYORUZ” Bugüne kadar Şalt Merkezlerine kumanda ve röle panoları ürettiklerini belirten Vera Elektromekanik Genel Müdürü Dursun Özeroğlu, IEC 61850 standartlarına uygun şalt merkezlerinin kumanda-röle panolarında Türkiye de bir ilk gerçekleştirdiklerini açıkladı.
I
EC 61850 otomasyonla kontrol edilen trafo merkezlerinin haberleşme sistemleri için oluşturulmuş uluslararası bir standarttır. Bu yeni standart bir trafo merkezi içindeki tüm koruma, kontrol, ölçüm ve izleme fonksiyonlarının entegrasyonunu sağladığı gibi aynı zamanda IEC 61850 ile yüksek hızlı trafo koruma uygulamalarının güvenli ve hızlı bir şekilde çalışmaları sağlanır. Trafo merkezlerinin günümüz gerekliliklerinden olan performansın ve güvenirliğin Ethernet ile birleştirilmesi temel hedeftir. TEİAŞ’ın yeni tarzdaki otomasyonlu TM şartnamesi doğrultusunda IEC 61850 standartlarına uygun Türkiye de bir ilk olma özelliğine sahip, İTM-164 referanslı 154 kV Samandağ Trafo Merkezi kapsamında kullanılan panoların kabul, test ve kontrolleri gerçekleştirildi. Ayrıca IEC 61850 Standardına uygun ITM 155 referanslı 154/33 kV BELEK GIS Trafo Merkezi kapsamında kullanılan panoların imalat, kabul ve testlerini de gerçekleştirdik.
Vera hangi ürün ve çözümlerle ne tür tesisler için faaliyet gösteriyor? Vera Elektromekanik, özellikle elektrik, elektromekanik, otomasyon sektöründe panel üretimi ve mühendisliğin iç içe geçmiş olduğu bir firma. Enerji üretim tesislerinin, iletim tesislerinin, dağıtım tesislerinin ve endüstriyel tesislerin 74
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
ihtiyaç duyabileceği tüm enerji ve mühendislik ihtiyaçlarında otomasyon çözümleri, projelendirme, mühendislik hizmetleri konusunda faaliyet gösteren ve tesislerin ihtiyaç duyabileceği elektrik panellerini üreten bir firmayız. Trafo merkezlerinin, panoları konusunda bu zamana kadar 90’ın üzerinde trafo merkezinin, komple kumanda panolarını, röle panolarını, kompanzasyon panolarını, scada panolarını, PLC panolarını, bilgi toplama panolarını ürettik. 20’ye yakın HES’in komple panolarını yaptık. Endüstriyel tesisler olarak çimento, petrokimya, tuz ve gıda fabrikalarının komple panolarının hem projelendirilmesi hem de üretilmesi konusunda sayısız referansa sahibiz.
Markanızı bu sektörde öne çıkaran unsurlar nelerdir?
Kalite planı noktasında kalite öncelikli bir firmayız. Uluslararası standartları uygulayan bir markayız. Dünyanın bu sektörde gelişmiş ülkelerinden ürün almanızla bizden ürün almanız arasında bir fark yoktur. Oradaki kalite anlayışını yakalamış bir firmayız. Bunun dışında optimum fiyat analizleri çıkararak, İyi fiyatla en makul çözümlemeleri sunabiliyoruz. Bunu sürdürülebilir kılıyoruz. Onun dışında zaman planı konusunda farklıyız. Hiçbir projemizde işimizi geç teslim etmedik. Bu anlamda zaman planı konusunda öne çıkıyoruz. Bir de servis konusundaki çözümlerimizle rakiplerimizden
farklılaşıyoruz. Ürünü sattıktan sonra müşteriye en iyi hizmeti verebiliyoruz. Bu özelliklerimiz bizi sürdürülebilir kılıyor.
Referanslarınızdan bahseder misiniz? Müşterilerinize yaklaşımınız nasıldır?
Çok büyük kurumlara hizmet veriyoruz. Zorlu Enerji, TÜPRAŞ, TEİAŞ, Çalık Enerji, TCDD gibi markalara ürün ve hizmet sunduk. Yurtdışında da önemli trafo merkezlerinin işini yaptık. Türki cumhuriyetlerde, Ortadoğu ülkelerinde, Arap yarımadasında işler yaptık. Biz müşterimizi kendimizden ayrı görmüyoruz, müşterimizle empati yapıyoruz. Bu da hizmet kalitemizi yükseltiyor. Bunu sadece ürün sattığımız firmalar için söylemiyorum. Malzeme satın aldığımız firmalar için de söylüyorum. Biz malzeme tedarik ettiğimiz firmalarımızın da yerine koyuyoruz kendimizi. Bu yüzden bugüne kadar hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık. Bundan dolayı kendimizi mutlu hissediyoruz.
Son dönemde yeni bir ürün çalışmanız oldu mu? Şu ana kadar hep alçak gerilim segmentinde çalışıyorduk. Orta
gerilim 12 kV ve 36 kV ürünlerle ilgili çalışmaya başladık. Kısmetse ArGe’mizi bitirip, testlerini yapıp, yakın bir zamanda bu segmentte de yer almak istiyoruz. Alçak gerilim pano yapan çok firma var Türkiye’de. Bunların şalt merkezlerini yapan firma sayısı ise az. Orta gerilim konusunda çalışan firma da çok fazla yok. Biz bu alanı da iyi şekilde yapabilecek duruma gelmek için hazırlıklar yapıyoruz. Bu kapsamda TEİAŞ’ın ilk şartnamesi ITM 155 Belek GIS 154kV TM ve ITM 164 Samandağ 154kV TM FAT-Fabrika kabul testlerini TEİAŞ gözetiminde yaptık. Otomasyonlu şartnameye göre bu tarzdaki kabulü yapılan ilk üretimler olması bizler için ayrı bir önem arz etmektedir. TEİAŞ tarafından sorunsuz FAT’lerin yapılması da bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Vera Elektromekanik A.Ş. olarak 90’a yakın trafo merkezi panosu ürettik. Ama bu son projelerimizin bizlerde ayrı bir heyecan ve sinerji oluşturduğunu ifade etmeliyiz. Bu işlerdeki uyumlu ve sinerjik çalışmalarımızdan dolayı, başta TEİAŞ’taki çalışma arkadaşlarımıza, ayrıca Belek GIS TM yüklenicisi ALSTOM-GE yetkililerine ve Samandağ TM yüklenicisi AYKON-ÖZGÜNEY TRAFO yetkililerine teşekkür ederiz.
Bu süreçte ne tür yatırımlarınız oldu?
Ar-Ge ve insan kaynağı noktasında zaten çalışma yapıyoruz. Mühendis transfer etmeden insana ve eğitime yatırım en büyük yatırımdır. Biz burada insan yetiştirmeyi tercih eden bir firmayız. Tüm personelimizi kendi bünyemizde yetiştirebilmek çok önemli. Personel yetiştirmenin zorlu bir süreç olduğunu biliyoruz ama
380 kV Peshqeshit Hes TM Kumanda Panoları (GE-ALSTOM GRID)
insana yapılan yatırım bizim için en önemli şey. Bunun çok ciddi bir atılım olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte geçen yıl makina parkında yatırımlar yaptık. Kalıp konusunda ciddi yatırımlarımız oldu. Şimdi orta gerilim segmentiyle ilgili Ar-Ge yatırımlarımız sürüyor. Orta gerilimde seri imalata geçtiğimizde sanırım mevcut tesisimiz yetmeyecek, bu anlamda geçen yıl bir arsa yatırımımız olmuştu, şimdi onu fabrikaya dönüştürmekle ilgili piyasa koşullarını gözleyeceğiz. Yürüyen bir çarkın içerisinde işletmenin yatırımlarını öz kaynaklarımızla yapmayı planlıyoruz. Kredi kullanarak büyümek istemiyoruz, öz kaynaklarımızla yatırım yapmayı önemsiyoruz. Kendi bünyemizde dışarıdan destek almadan Şalt Merkezleri kapsamında primer ve sekonder testleri yapabilecek test cihazları yatırımlarını tamamladık.
Son iki yıl için değerlendirmeniz nelerdir?
2015 yılında yüzde 30’a yakın büyüme sağladık. Bu büyüme borçsuz bir büyümeydi ve bu açıdan önemli. Sonuçta zorlu rekabet koşullarında mücadele ediyoruz. Yüzde 30 büyüme Türkiye şartlarında çok iyi bir oran. Ciroya, karlılığa, iş hacmine, personel sayısına, nereye bakılırsa bakılsın bizde bu rakamların altında veri görülmez. 2015’e göre bu yılın ilk 6 ayında bir dinginlik vardı. Bu aralar yeni işler
Tacikistan Kayrakum GIS LCC Panoları (GENSER-ALSTOM GRID)
alıyoruz. İmalatçı için önündeki üç ayı görebilmek önemli. Bu açıdan iyi diyebiliriz. Ama ülkenin kendine özgü olumsuz dinamikleri var. Bölge ülkelerindeki sorunlar da malum. Bunların hepsi işadamını ve yatırımcıyı doğrudan ilgilendiren hususlar. Bu süreçlerden başarıyla çıkabilmek için katma değerli üretmemiz lazım. Ticaretin şöyle bir gerçeği var, bisiklet kullanmaya benzer, pedalı çevirmezseniz yıkılırsınız.
İhracatta hedefleriniz nelerdir?
Biz direk ihracat yapıyoruz ama ihracat yapan müşterilerimizle, taahhüt firmalarıyla da ürünlerimiz yurtdışına gidiyor. Türkmenistan’da Tacikistan’da, Irak’ta, Arnavutluk’ta kurulan trafo merkezlerinin ürünlerini verdik. Suudi Arabistan, Özbekistan, Azerbaycan, Afrika ülkelerinde önemli projelerde ürünlerimiz kullanılıyor. İhracatı biraz daha artırmak istiyoruz. Ama daha çok iç pazar ağırlıktayız. Türkiye’deki iç dinamiklerden daha az etkilenmek için yurtdışına da önem vereceğiz. Afrika ülkelerine biraz daha ağırlık vermek gerekiyor. Savaş biterse Suriye önemli bir pazar olacaktır diye düşünüyoruz. Körfez ülkelerinde de ciddi potansiyel var diyebiliriz.
Sektörünüzün gelişimi için önerileriniz neler olur?
En büyük sorunumuz, çok kalifiye bir iş olmasına rağmen olaya sadece rekabet ve para olarak yaklaşılıyor olması. Birçok firma fedakârlığı kârından değil, personel imkânlarından yapıyor. Bunu doğru bulmuyoruz. Biz kârımızdan fedakârlık ederek, mutlu bir personelle çalışıyoruz. Katma değerli üretmek için personel önemli. Bu yüzden Ar- Ge’ye daha fazla önem verilmeli. Ayrıca Türkiye’de AG ve OG için laboratuvarların daha iyi olması lazım. Yurtdışına testler için gitmek zorunda kalıyoruz. Devletin bu konuda bir şeyler yapması lazım. Kimse yurtdışına gitmek istemiyor. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
75
SİNERJİ ELEKTRİK
SİNERJİ ELEKTRİK PANO MÜHENDİSLİĞİNDE ÖNCÜ... IEC 61439-1&2 standartlarına uygun 6300 A’e kadar tip testli Alçak Gerilim Panoları, 6 kV-36 kV’a kadar Metal Enclosed, Metal Clad hücre sistemleri ile RMU ve Trafo Çözümler ve projenize özel aydınlatma ve enerji otomasyonu çözümleri ve akıllı pano sistemleri ile Sinerji Elektrik 1999 yılından bu yana sektörde, hizmetinizde…
A
na faaliyet alanı enerji dağıtım sistemleri dahilinde AG Pano Üretimi, OG Panoların Dizaynı, Satışı ve Hizmetleri ile Enerji ve Aydınlatma Otomasyonu olan Sinerji Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi 1999 yılında İstanbul’un Ümraniye ilçesinde, DES Sanayi Sitesi’nde kuruldu. Schneider Electric ürünlerinin yanı sıra Türkiye elektrik ürünleri piyasasının önde gelen kuruluşlarından EAE Elektroteknik’in ürettiği pano sistemleri ve Sinerji Elektrik’in ürettiği Sinerji Pano çözümleri ile ürün yelpazesini geniş tutan firmamız günümüzde toplam 50 kişilik tam zamanlı kadrosuyla, 3.000 m2 kapalı alanlı modern binasında insana ve çevreye saygılı üretimini 76
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
sürdürmektedir. Sektördeki 18. yılında kalite ve iş sağlığı ve güvenliği ilkelerinden ödün vermeden emin adımlarla ilerleyen Sinerji Elektrik’e ulaşan her bir proje butik yaklaşımla ele alınır ve incelenir. Çeyrek yüzyılı aşkın mühendislik birikimimizde esas olan müşterilerimizi proje gereksinimlerini tam karşılayan kapsamlı formüllerle buluşturmaktır. Sinerji Elektrik bir pano mühendisliği firmasıdır. Elektrik tesisat mühendisliğinin tüm teknik içeriğiyle enerji dağıtım sistemlerine entegrasyonu kapsamlı bir pano mühendisliği anlayışıyla mümkün olmaktadır. Sinerji Elektrik’te pano mühendisliği müşterinin teknik süreçleri, malzeme ve işleyiş gerek-
sinimleri, kritik zamanlamaları ve saha koşullarına uyum sağlanarak, etik iş ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Sanayi tesisleri, entegre sağlık tesisleri, alışveriş merkezleri, ticaret merkezleri, rezidanslar, oteller, hastaneler, veri merkezleri ve daha birçok alandaki projeleriniz talebinize en uygun mühendislik/ ekipman/imalat çözümleriyle biçimlendirilerek yönetilir. Müşterilerimiz tarafından gönderilen proje, şartname ve keşifler ayrıntılı olarak incelenerek uyumsuzluklar için müşteriden teyit alınır, şartname ve projelere uygun optimum çözümler oluşturularak teklifimiz ortaya çıkarılır. İhale süreci sonunda karşılıklı olarak mutabık kalınan proje ile ilgili hem müşteri
tarafında, hem de Sinerji Elektrik tarafında ön toplantılar yapılarak proje yöneticisine, imalat bölümüne ve proje tasarım bölümüne bilgilendirme yapılarak işe başlanır. İhale süresinde oluşan deviasyonlar ve şartname ve tek hat şemalarına uygun proje çalışması yapılır ve müşteri onayına sunulur. Aynı süreçte oluşturulan malzeme listeleri satın alma departmanına aktarılarak proje gereksinimi olan tüm malzemelerin tedarik süreci başlatılır. Çizilen projelere onay gelmesini müteakip müşteri ile kararlaştırılan süreç dahilinde proje imalata aktarılır ve süreç devam eder. İmalat süresince oluşabilecek proje revizyonları ilgili proje yöneticisi tarafından hem tasarım bölümüne, hem de imalat bölümüne aktarılır. İmalat süreci tamamlanan panolara yönelik test ve kabul işlemi için müşteri fabrikaya davet edilir. Müşteri ile yapılan testler sonrasında panolar sevk alanına aktarılarak, ürün sevkiyatına uygun tatbik edilen ambalajlama sonrasında müşteriye teslimi gerçekleştirilir. Müşteri talebi doğrultusunda panoların devreye alınması ve sahada oluşabilecek revizyonlar Sinerji Elektrik Teknik Servis Ekibi tarafından yerine getirilmektedir. Müşterilerimiz firmamızı kaliteli ve hızlı hizmet, güvenilirlik, mutlak çözüm ve iş takibi için seçmektedir. Sinerji Elektrik olarak güvenilir ürünleri zamanında, mevzuata
YURT İÇİNDE 30’U AŞKIN ŞEHİRDE, YURT DIŞINDA 20’YE YAKIN ÜLKEDE PANOLARIMIZIN ÇALIŞTIĞINI GÖRMEKTEN GURURLUYUZ. uygun olarak, üstün kalitede, uygun fiyatlarla sunmak ve müşteri beklentilerini en üst düzeyde karşılayabilmek için çalışıyoruz. Şeffaf yönetim ilkesi doğrultusunda sorumluluk paylaşımı ile yetkilendirilmiş kadromuz takım ruhunu tüm iç ve dış süreçlerde zinde tutar. Çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve destek ekiplerimizle beraber yarattığımız güçlü sinerjinin olumlu yansımaları artan müşteri memnuniyeti ve bağlılığında da açıkça gözlenebilir. Amacımız, sektördeki somut başarılı geçmişimizin geleceğe katlanarak aktarılmasıdır. Schneider Electric’in ortak güç, ortak gelecek anlayışı doğrultusunda ilerleyen çalışmalarımızda, müşteri gereksinimlerini optimum mühendislik çözümleriyle biçimlendirmek ve uygun mali şartlarda üstün kalitede sonuca ulaştırmak ana hedefimizdir. Pano mühendisliği odaklı ve hedef yoğun bir şirket olarak amacımız yaptığımız işte uzmanlığımızı artırarak müşterilerimizle birlikte hep daha sağlam adımlar atmaktır. Sinerji Elektrik, elektrik taahhüt sektöründe en güvenilen ve en çok tercih edilen pano üreticisi şirketler arasında yer almayı ilke edinmiş, yönetim ve kalite anlayışını da bu doğrultuda düzenlemiştir. Sinerji Elektrik’e geldiğinizde doğru yönlendirilen ve yönetilen pano mühendisliği süreçlerinde ilerlersiniz. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
77
DEHN
“YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA” Hans Dehn tarafından 1910 yılında kurulduğundan günümüze yıldırımdan korunma ve güvenlik ana konumuzdur. Yıldırımdan korunma konusuna gönül veren Hans Dehn ilk patentini 1918 yılında almıştır ve geçen 100 yıl boyunca peşi sıra patentler almıştır. Dehn 100 yılı aşkın süredir yıldırımlara ve darbelere karşı en güvenilir ürünleri üretmektedir. Yurtdışında ve Türkiye’de üniversitelerde referans kitap olarak meşhur kırmızı kitabımızın kabul edilmesi bu konuda ne kadar iddialı olduğumuzun göstergesidir. olması gereken ve ne zaman ihtiyaç duyacağınızı tahmin edemeyeceğiniz sistemlerdir. Dolayısıyla ürün kıyasında sadece datasheet anlamsız olacağı için firmaların ürünleri birebir numuneler ile kıyaslanmalıdır.
HVI® Dış yıldırımlıkta Bir İlk-İzoleli Kablo
70
’den fazla ülkede temsilcisi , 21 ülkede direkt ofisi olan Dehn ,Almanya Nürnberg yakınında olan Neumarkt da yerleşiktir ve ürünlerinin neredeyse tamamını Almanya’da üretmektedir. 2014 yılında Dehn Türkiye irtibat bürosunu açan firmamız, önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki faaliyetlerini genişletecektir. Dış yıldırımlık, iç yıldırımlık ve topraklama alanlarında en kapsamlı portföye sahip dünyadaki tek üretici olarak ve korumanın bir sistem işi olduğunu vurgulayarak ürün gruplarımızı dikkate değer detaylar ile 3 ana başlıkta aşağıda inceleyeceğiz.
Topraklama ve Dış Yıldırımlık
İlk patentini 1918 yılında topraklama işinde alan bir üretici olarak rakiplerimize kıyasla çok büyük bir ürün portföyüne sahibiz. Topraklama ürünlerimiz standardlara göre elektriksel ve mekaniksel şartları yerine getirecek şekilde tasarlanmakta ve test edilmektedir. Ayrıca tüm yıldırımdan korunma ve topraklama ürünleri EN 60068-2-52 ve EN ISO 6988 ‘ e göre yaşlandırma, tuzlu su ve kükürt dioksit testlerine tabi tutulurlar. Bağlantı elemanları ( klemensler ) 78
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
10/350us yıldırım darbesi testleri sonucu N tipi (normal tip, yıldırım akım değeri 50kA, temel topraklaması gibi) yada H tipi (zor koşullar, akım değeri 100kA yıldırım darbesinin direkt olarak üzerinden geçmesi muhtemel noktalarda) olarak sınıflandırırlar. Toprak altında kalan galvaniz kaplama ürünlerin en az 70 μm kaplamalı olması bir çok kurum ve standart tarafından net olarak belirtilmiş olup, yapılan topraklamanın ömrü açısından en önemli parametrelerden birisidir. Toprağın cinsine göre ve bulunulan ortamın koşullarına göre, Almanya’da StSt ,V4A , 316 Ti / 316L paslanmaz çelik kullanımı da yaygındır..Bu detaylar daha uzun ömürlü topraklama sistemlerine sahip olunmasını sağlayacaktır. Dış ortamda kullanılan ürünler ile toprak altında kullanılan ürünlerin kesit ve ürün kalitesi standardlarda net olarak belirtilmişse de detaylar ancak laboratuvar ortamında anlaşılabildiği için ürünleri test eden kuruluşların güvenirliği mutlaka kontrol edilmeli ve sorgulanmalıdır. Maliyet farkının büyük bir yüzdesi bu detaylardan çıkmaktadır. Yıldırımdan korunma ve topraklama sistemleri, bina var olduğu sürece
Yıldırımdan korunmada izoleli sistem ihtiyaçları göz önünde bulunduran ve bu amaçla farklı çözümler üreten firmamız 2003 yılında dış yıldırımlık sisteminde çığır açan HVI® (High voltage inslulated cable) yüksek voltaj izolasyonlu kabloyu üretip patentini almıştır. Bu buluş patlama ve yangın riski olan ortamların da dahil olduğu bir çok uygulamada ve mimari / elektriksel açıdan ayırma mesafesi ile ilgili problemlerin olduğu yerlerde tasarımcılara ciddi kolaylıklar sağlamıştır.
Parafudurlar (Yıldırım Akımından ve Gerilim Darbesinden korunma cihazları)
Sadece topraklamanın yetersiz olduğunu gören Hans Dehn 1954 yılında ilk alçak gerilim parafudurunu üretmiştir. Gelişen teknolojiyle birlikte küçülen ve hassaslaşan cihazların ve sistemlerin korunmasını göz önünde bulunduran firmamız güç,data ve sinyal hatları için koruma sağlayan çok geniş bir ürün portföyüne sahiptir. Akredite laboratuvarlarında testlerini gerçekleştirmesinin yanı sıra, dünyada kabul gören KEMA (DEKRA ) gibi bağımsız test kuruluşlarından da ayrıca belgelendirme yapmaktadır. Parafudur tarihinde bir çok ilke imza atmış üretici olarak parafuduru bir
arabadaki fren veya airbag gibi hayati araç ekipmanlarına benzetebiliriz. Bu ürünler normal çalışma esnasında pasif konumdadır ama gerçek bir ihtiyaç halinde amasız ver ancaksız mutlaka çalışmak zorundadır. Dolayısıyla yeri gelmişken değinmekte fayda var diyerek ürün sahteciliğinden ürünlerin datasheet değerleri ile oynamaya, datasheet değerlerini kasti olarak farklı yorumlamadan teknik yetersizlikleri bir farklılık bir avantaj gibi sunmaya kadar yapılan davranışları kayda geçmek istiyoruz. Yıldırımdan Korunma olasılıklar ve risk hesabına göre yapıldığı için ürün seçiminden , montajına kadar yetersiz bir bilgi birikimi olduğu için yukarıda bahsi geçen davranışlar yaygınlaşmaya başlamıştır. İşin sonucu insan hayatının kaybına kadar gidecek bu alanın ciddiyetle ele alınması gerekmektedir. Dolayısıyla marka isimleriyle gelişmiş ülkelerin havasını veren ,gerçekte tamamen
farklı bir menşeiye ve kalitesizliğe sahip olan ,standartlardaki boşlukları güvenliği riske atarak kullanan ve özel bir uzmanlığı olmamasına rağmen portföy tamamlamak ve şartnamelerde bu konuda uzman firmaları eleme adına politika güden firmalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Konumuz özel bir alan olduğu için ve normal olarak herkesin bu konularda uzman olması beklenmemesi gerektiği için tüm dünyada itibar gören KEMA ( DEKRA ) gibi test kuruluşlarından belge isteyerek bu tip bilgi kirliliklerinin önüne geçilebilir. Parafudurlarda Varistör, GDT , çeşitli Sparkgap türleri kullanılmaktadır. Her birinin kullanım yerleri ve amaçları farklıdır. Yıldırım darbesi anında teknik olarak yetersiz bir komponentin bu yetersizliğini karşılamak için eklenen komponent ile oraya çıkan son ürün başka bir teknolojiden daha üstün olduğu iddia edilemez. Biz Tip1 ürünlerimizde spark gap teknolojisini
ve Tip2 ürünlerimizde varistör +GDT kombinasyonunu kullanmaktayız. Yıldırım darbesinin (10/350) enerjisi göz önünde bulundurulduğunda en doğru teknolojinin spark gap olduğu ,deşarj etme kabiliyetlerinden ve ömürlerinden net olarak bilinmektedir.
İş Güvenliği
1953 yılında topraklamanın iş güvenliğinin önemini bilen firmamız ilk olarak 1953 yılında topraklama da büyük kolaylıklar sunan ‘Ball Pin’ kavramını sektöre kazandırımıştır.. Elektrikte geçerli 5 temel kural ( elektriği kes, yeniden enerjilenmeyi önle, enerji var mı kontrol et , topraklama yap ve yakındaki elektrikli kısımlara karşı önleyici ekipmanlarla önlem al ) için gerekli olan bir çok ekipmanın üreticisi olan firmamız Bara topraklama, Havai hat topraklama, Ark’dan koruyan eldiven ve komple kıyafet , voltaj detektörleri vb. gibi ürünlerin üreticidir.
www.dehn.com.tr
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
79
LAPP GROUP
GENEL SISTEMLERIN GELIŞMIŞ ELEKTROMANYETIK UYUMLULUĞU IÇIN BAĞLANTI TEKNOLOJISI
PARAZITLERIN HIÇBIR ŞANSI YOK
İyi ekranlanmış bir kablo bağlantısı, parazit sinyallerinin karışmasına izin vermez. Sıklıkla unutulan hassas noktalar arasında kablo rakorları ve konnektörler bulunur. Burada geniş bir temas alanı ve zemine göre düşük elektriksel direnç önemlidir. Lapp Group sadece kablo değil, aynı zamanda optimum elektromanyetik uyumluluğu ve kolay montajı birleştiren kablo rakorları ve konnektörleri de sunmaktadır.
D
oğası gereği, genel bir sistem, işlevleri diğer sistemlerin elektrik veya elektromanyetik alanlarından etkilenmediğinde elektromanyetik olarak uyumludur. Kötü korunan bağlantılar, özellikle kablo rakorlarının çevresindekiler veya konnektördekiler genellikle bu tür parazitler için ağ geçitleridir. Kablo ve bağlantı teknolojisinin birçok alanını düzenleyen standartlar, yasal gereksinimler ve hatta bir EMC direktifi olmasına rağmen kablolamayı düzenleyen olmaması ilginçtir. EMC mevzuatına göre, konnektörler ve kablolar doğrudan işlevleri olmayan bileşenlerdir. Bununla birlikte, bu, her imalatçının kendi bileşenlerinin EMC özelliklerini istedikleri gibi tanımlayabileceği anlamına gelmez. Bunun yerine, ÖLFLEX® 140 CY gibi bazı korumalı kablo türlerine yönelik EMC ile ilgili gereksinimler, Avrupa veya ulusal kablo tasarım standartlarının bir parçasıdır.
Düşük direnç
EMC bakış açısından kablo ve konnektör arasındaki ideal bağlantıyı oluşturan şey nedir? En önemli gereklilik: Kablo koruyucu ve toprak potansiyeli arasındaki elektrik direnci mümkün olduğunca düşük olmalıdır. Bunun için temas alanı mümkün olduğunca büyük olmalıdır. “Domuz kuyruğu” şeklinde bükülmüş ve sadece birkaç ince telle konnektör muhafazasındaki bir noktaya sabitlenmiş örgülü bir koruyucu, amatör işcilik için yeterli olabilir, ancak giderek daha hassaslaşan elektronik cihazların alanı için diğer standartlar uygulanmalıdır. Aslında, kablo rakoru konnektöre geçiş sırasında kablo koruyucusunun eksiksiz ve aralıksız olması gerekir. Ancak o durumda, konnektör muhafazası bir Faraday kafesi gibi davranabilir ve dış müdahale sinyallerini uzak tutabilir. Bu optimum kılıf temasının, kablonun her iki ucunda da gerçekleşmesi ve toprak
EPIC® ULTRA gibi, geniş metalik alanlı ve entegre elektrik bağlantılı konnektörler çok iyi ekranlama sağlar.
80
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
potansiyeline bağlı olması, perdelemenin ne kadar etkili olduğunu belirleyen en zayıf halka olduğu bu için önemlidir. Büyük metalik alanlar ve yüksek iletkenliğe sahip entegre elektrik bağlantıları perdelemeyi geliştirir. En iyi örneklerden biri, dikdörtgen konnektör EPIC® ULTRA’dır. Metal muhafaza, içeride contalı ve nikel kaplamadır yani iki metalik muhafaza parçası geniş bir temas alanına sahiptir. SKINTOP® MS-M BRUSH kablo rakoru buna tam olarak uyar; çünkü iyi perdelenmiş genel sistem olarak sıkı bir contalama sağlamak için konnektörden kabloya geçişe de ihtiyaç duyar. “Perde genelde bir yay ile sabitlenirken, BRUSH’ta bu işlev bir halka şeklinde düzenlenmiş binlerce kıl ile gerçekleştirilir. Avantaj: Büyük, değişken sıkma aralığı, montaj, sökme ve tahsisi daha hızlı ve daha kolay hale getirir. Kablo ortalanmış, bağlanmış, gerginliği giderilmiş ve tek bir işlemle hava geçirmez şekilde kapatılmıştır. Dışarıdan karışan sinyallerle indüklenen akımlar, yüksek iletken 360 ° fırça perdesi ile verimli bir şekilde başka yöne yönlendirilir. Bu, hassas sinyaller iletilirken özellikle önemlidir, “diye açıklıyor Lapp’ürün yöneticisi Cornelia Kuntzer.
Yetersiz koruma - yaygın bir problem
Lapp uzmanları bir kontrol panosunu açtıklarında, EMC sorunu olup olmayacağını genellikle hemen görebilirler. Örneğin, kapılar üzerinde örgülü kablo yoksa, ekranlama zarar görür. Kontrol kabininde az yer varsa, tavsiye edilen kablo bükülme yarıçaplarına genellikle ulaşılamaz, yani kablolar kablo çıkışından hemen sonra bükülür ve bu da koruma örgüsünün gerçekte geniş bir alanda monte edilmesine neden olabilir. Yüksek akımlı güç kabloları daha sonra direkt olarak yönlendirilirse, güçlü elektromanyetik darbeler, zayıf olarak korumalı kabloya dağılabilir ve tüm tesislerde parazite neden olabilir. Cornelia Kuntzer, “Bu, bazen bir robotun belirgin bir nedenden dolayı aniden durduğunu ve biri profesyonel olmayan kurulumu bulana kadar herkes arızadan umutsuzca arama aradığını açıklar” diyor. SKINTOP® MS-M BRUSH, bunun gibi
kritik uygulamalar için bir çözümdür. Konnektörleri ve kabloları nasıl çevirdiğinize bakılmaksızın, kablo ekranlama örgüsü ile kablo rakoru fırça girişi arasındaki temas alanı olması her zaman iyidir. Hem kutudaki sabit tertibat hem de örneğin birkaç güç ve veri ağı kablosunun çok küçük bir alanda sevk edildiği bir robot kolu gib hareketli uygulamalar için faydalıdır.
Ekranlama bileşenleri
Lapp, kablo rakorlarını geliştirmek için akıllıca tasarlanmış bir tasarım kullanır, böylece genel sistem elektromanyetik olarak uyumlu ve mümkün olduğunca işlevsel hale gelir. Bununla birlikte, asla tamamen emin olamazsınız. Teknisyenin soyarken kazara çok derine inmesi ve blendajı etkileyen korumaya zarar vermesi klasik bir durumdur. Kullanılan bileşenler belirli üretim toleranslarına sahip olduklarından, bu da otomatik sıyırma işlemi sırasında tamamen ortadan kaldırılamaz. Tesisatçılar sorunun farkına varırsa, bu tür bir hata nedeyse tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu nedenle Lapp, EMC ve kablo rakorları konulu bir web semineri hazırlamış olup ve eğitim videoları yakında YouTube’da izlenilebilecektir. Yukarıda anlatıldığı gibi bir şeylerin yanlış gitmesi gerekiyorsa, hasar görmüş alan iletken bir kendinden yapışkanlı ekranlama bandı ile tamir edilebilir. Bu, bir kısmi kesik durumunda özellikle faydalıdır. Bazı bağlantı türleri için, tüm kablo ucu sıyırmak yerine alt taraftaki korumayı açığa çıkarmak için kılıfta sadece dar bir delik açılır. Burada bir şeyler ters giderse, kabloyu kesmek ve tekrar monte etmek gerekir, ancak çoğu zaman artık yeterli uzunluk kalmamaktadır. Yetersiz EMC ekranlaması, makine arızalarının ortak bir nedenidir ve EMC enstitüsü, SKINTOP® MS-M BRUSH gibi EMC’ye uygun kablo rakorlarının ekranlamasının konvansiyonel çözümlerden önemli ölçüde daha iyi olduğunu teyit etmiştir. Sonuç olarak, kullanıcının endişe edeceği daha az EMC ile ilgili parazit vardır. Montaj sırasında zamandan ve paradan kazandırmakta, kullanılan bileşenlere ve tesisatlara yakından bakmak için bir çok gerekçe vardır.
SKINTOP® MS-M BRUSH ile, perdeleme için halka şeklinde düzenlenmiş binlerce kıl.
Perde genellikle bir yay yardımı ile sabitlenir.
SKINTOP® MS-M BRUSH’ın en kesiti.
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
81
NETES MÜHENDİSLİK
FLUKE 279 FC TERMAL MULTIMETRE Fluke 279 FC True-rms Termal Multimetre, birçok elektriksel sorunu daha hızlı tespit etmenize, gidermenize, doğrulamanıza ve raporlamanıza olanak tanır; problemlerinizin çözüldüğünü bildiğinizden içiniz rahat olur.
Sorunu anında tespit edin
Termal görüntüleme multimetreleri, yüksek gerilimli ekipmanlar ve transformatörlerdeki sıcak noktaları kontrol edebilen ve sigortalar, kablolar, yalıtkanlar, konektörler, ekler ve anahtarlarda ısınma tespit edebilen elektrikli ekipmanlar için ilk tercih edilen sorun giderme araçlarıdır. 279 FC’nin termal görüntüleme cihazı ile tarama yaparak birçok elektriksel sorunu hızla ve güvenli bir mesafeden tespit edin. İki aracı bir araya getiren termal multimetre yükü azaltır ve üretkenliği artırır.
Gelişmiş işlevsellik
Ölçüm kapasitenizi genişletmek ve dar, ulaşılması zor alanlara erişmek (2500 A AC’ye kadar) için iFlex® (esnek bir akım pensi) ile uyumludur. Geniş, renkli LCD ekran, görüntülerin ve değerlerin daha kolay ve daha net görüntülenmesini sağlar. 10 saat ve üzeri çalışan şarj edilebilir pil, normal şartlar altında gün boyu çalışmanıza olanak tanır.
Sonuçlarınızı iletin
Dahili Fluke Connect® ile sonuçları kablosuz olarak bir akıllı telefona aktarın ve işin tamamlandığını doğrulamak üzere raporlama işleminde zamandan tasarruf edin. Akıllı telefonunuzun ekranında canlı olarak anında ölçümlerin trendini oluşturarak ve ölçümleri izleyerek sorun giderme işlemlerini daha iyi yapın. Doğrudan sahadan rapor oluşturun ve bunları e-posta ile gönderin. 82
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Öne çıkan ürün özellikleri • • • • • •
Dahili termal görüntüleme cihazı olan tam özellikli multimetre Aşağıdakileri de içeren 15 ölçüm işlevi: Düşük geçirimli filtre ile AC geriimi, DC gerilimi, Direnç, Devamlılık, Kapasitans, Diyot testi, Min/Maks/Ort, AC akımı (iFlex ile), Frekans Termal görüntüleme, çoğu elektriksel sorunu hızlı ve güvenli bir şekilde açığa çıkararak zaman alan test ve doğrulamalara olan ihtiyacı ortadan kaldırır İkisi bir arada araç, verimliliği artırmak üzere tasarlanmıştır; paylaşılan bir kamerayı almak için kamyona veya ofise gitmek ya da termografı beklemek zorunda kalmazsınız ve daha kısa zamanda daha çok iş yaparsınız! iFlex ölçüm kapasitenizi artırır; akım ölçümü için dar ve erişilmesi güç alanlara erişin (2500 A AC’ye kadar) 3 m’den düşmelere dayanacak şekilde sağlam tasarlanmış ve artan koruma sağlamak için yükseltilmiş lastik kılıfla iki kat yalıtım yapılmıştır
GENETEK
“GENETEK, MÜŞTERİLERİNE KALİTELİ VE GÜVENİLİR HİZMET SAĞLIYOR” GENETEK, elektrik mühendisliği uygulamalarında kaliteli ve güvenilir mühendislik hizmetleri sağlamak amacıyla Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı bünyesinde 2012 yılında hizmete geçmiştir. • • • • •
Elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı Elektrik enerji kalitesini artırıcı çalışmalar yapmak Elektrik mühendisliği konularında araştırma-geliştirme çalışmaları yürütmek Ölçüm sonuçlarına dayalı analiz ve değerlendirmeler yapmak Uygulamaya yönelik eğitim hizmetleri sunmak
Firmamız yukarıda belirtilen temel elektrik mühendisliği konularında çözümler üretmek ve yeni teknolojiler geliştirmek için üniversitelerden destek alarak bilimi endüstriye taşıma hedefindedir. Yapılan ve yapılacak olan Ar-Ge çalışmalarının yüksek lisans ve doktora tezleri ile desteklenerek konusunda yetkin, kaliteli mühendis ve mühendislik hizmetlerinin üretilmesi firmanın ana gayesidir.
MODELLEME
Gerilim regülasyonu, yük akışının kontrolü ve kısa devre akımlarının sınırlandırılması için reaktör uygulamaları: Dağıtım şebekelerinde gerilim regülasyonu, kısa devre akımlarının sınırlandırılması ve yük akımlarının kontrolü için her türlü analiz ve modelleme çalışması teknik ekibimiz tarafından gerekleştirilmektedir. Bu kapsamda geçici ve sürekli hal çalışmaları için gerekli analiz programları kullanılmaktadır.
ANALİZ
Güç kalitesi ölçüm ve analizleri: Güç sistemlerinde yaşanan olayların analiz edilip çözülebilmesi için güvenilir bir ölçme sistemine ihtiyaç duyulmaktadır. Kullanılan güç kalitesi analizörleri bu amaca hizmet etmektedir. Yapılan ölçüm ve gerçekleştirilen analizlerle uygun çözümler üretilebilmektedir.
ÖLÇÜM
Güç kalitesi cihazı artık akıllı telefonunda: Dağıtım şebekelerinde, özellikle AG sistemlerde güç kalitesi problemleri ekipman arızalarının en önemli nedenidir. WeSense cihazıyla telefonunuz şarj edilirken her türlü şebeke probleminin EN 50160 standardına göre telefonunuza kaydedilmesi sağlanır. Kaydedilen bu değerler güç kalitesi uzun dönem incelenmesi için depo edilebilir. KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
83
EATON
EATON CONNECTED, KULLANIMA HAZIR VE YEDEK GÜÇ SISTEMI ILE ENTEGRE GÜÇ DAĞITIM PANOSUNU SUNUYOR Eaton’un yeni Connected Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) ve Güç Dağıtım Panosu, güvenilir ve sürekli olarak elektrik enerjisini garantilemek için yedek UPS gerektiren veri merkezleri, hastaneler, hava alanları ve kritik görevli uygulamalar için ideal bir çözümdür.
G
üvenli ve güvenilir bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla, herhangi bir yedek güç kurulumu için sadece UPS’in kendisi yetmez, ana şebeke hattından dağılan kritik yüklere kadar olan güç hattının temelini giriş besleme şalteri, çıkış besleme şalterleri ve bakım bypass oluşturur. Bütün bu bileşenleri tek bir dengeli çözümde bütünleştiren Eaton Connected, sistemin güvenilirliğini ve mevcudiyetini geliştiriyor, tasarım ve kurulum sürelerini kısaltıyor, riski en aza indiriyor. Geleneksel olarak bir güç dağıtım sistemini yapılandırmak, UPS ve Şalt Panosunun tedariği, montajı ve bağlanması, oluşabilecek noksanlık veya bir arada çalışabilirlik sorunlarını çözmek için kaynak ve bütçe ayrılması anlamına gelir. Eaton Connected, her biri Eaton tarafından tasarlanıp üretilmiş olan denenmiş iki ürünü birleştiren, önceden tasarlanmış ve bütünleştirilmiş bir çözüm sağlayarak bu sorunları kökten çözüyor. Eaton Connected, faktörlerin bir kombinasyonu yoluyla, mevcudiyeti yüksek oranlara çıkarıp, plansız kesintiyi en aza indirmeyi başardı. Kalite ve güvenilirlik açısından geçmişe dayanan bir üne sahip olan Eaton ürünleri, güvenliği ve güvenilir çalışması ile zorlu kısa devre şartlarındaki tepkimelerinin onaylanması için uygun UPS ve şalt panosuna ait standartlar doğrultusunda test edilmiştir. Bu entegre edilen sistem ile bu ürünler tekrar test edildiler ve komple
84
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
bir “Connected” çözüm olarak onaylandılar. Hizmet süresi, bakım bypassı, geri besleme koruması, önceden belirlenmiş aşırı akım ayarları ve Hotsync teknolojisi yoluyla en yüksek seviyeye çıkarıldı. Eaton Büyük Güçlerdeki Kesintisiz Güç Kaynakları İş Geliştirme Müdürü olan Jussi Vihersalo şunları söyledi: “Bugünün iş ortamında kullanıcılar, değişen talebi daha hızlı karşılamaya hazır olan çözümlere ihtiyaç duyuyorlar ve bekliyorlar. Eaton Connected, komponentlerinin bir arada çalışabilirliği kanıtlanmışken, modülerliği ve ölçeklenebilirliği yoluyla hem tasarım hem de kurulum aşamalarında buna olanak tanıyor. Modüller, gerekli olmayan kapasiteye para ve yer ayırmaksızın tüm proje gereksinimlerini karşılamak amacıyla hızla birleştirilebiliyorlar. Daha sonra, artan yükü desteklemek için sadece fazladan modüller eklenerek, talep üzerine daha fazla kapasite hemen sağlanabiliyor. UPS ve güç dağıtım kapasitelerinin uygun şekilde birlikte veya ayrı ayrı
ölçeklenebilmesi ile birlikte fonksiyonellik daha da arttı.” Proje yöneticileri, Eaton Connected’i seçerek risklerini yönetebilecekler. Özel bir komponent ve özel mühendislik gerekmeksizin, önceden tasarlanmış çözümler ve prefabrik ara bağlantılar, alımdan devreye almaya kadar tüm sürecin basitleştirilmesi anlamına geliyor, böylece proje zamanında ve bütçede tamamlanıyor. Eaton Connected çözüm ile beklenmedik uyumsuzluk sorunlarını çözmeye hiç zaman harcanmaz ve kullanıcılar projenin başından beri ne bekleyeceklerini tam olarak anlarlar. Eaton Connected kullanıcıları, Power Xpert CX Şalt Panosu direkt bağlantı için hazır olan Power Xpert 9395P’yi veya Eaton 93PM UPS’i seçebilirler. Bu, zorlu kısa devre akımlarını yönetmek için, statik anahtar ile 30-900 kVA’dan 1200 kVA’ya kadar güç sağlar. Şalt Panosu, bütün ticari ve endüstriyel uygulamalar için, 6300 A’ya kadar güvenilir güç dağıtımı ve motor kontrol fonksiyonu sağlayacaktır.
SIEMENS
SIEMENS, 3D YAZICI ILE ÜRETILEN GAZ TÜRBINI KANATLARI ILE ÇIĞIR AÇIYOR Katmanlı Üretim, imalatın dijitalleştirilmesinde temel oluşturuyor
S
iemens, tamamen Katmanlı Üretim (Additive Manufacturing - AM) teknolojisi kullanılarak imal edilmiş gaz türbini kanatları için ilk tam motor yükü testlerini tamamlayarak çığır açtı. Şirket, çoklu AM ile yazdırılmış geleneksel tasarıma sahip türbin kanadının başarısını tam motor gücü koşullarında onayladı. Bu, bileşenlerin dakikada 13.000 devirde ve 1.250 santigrat dereceden yüksek sıcaklıklarda test edildiği anlamına geliyor. Buna ek olarak, Siemens, AM teknolojisi kullanılarak üretilen, tamamen revize edilmiş ve iyileştirilmiş dahili soğutma geometrisine sahip yeni bir kanat tasarımını test etti. Proje ekibi, İngiltere’nin Worchester şehrinde bulunan ve yeni satın alınan Material Solutions şirketindeki 3D yazdırma tesisinde üretilmiş kanatları kullandı. Materials Solutions, turbo makinelerde yüksek ısıya sahip uygulamalar için yüksek performanslı parçalar üzerinde uzmanlaşıyor. Bu konuda kesinlik, yüzey tesviyesi ve malzeme kalitesi, kullanılan parçaların operasyonel performansında kritik öneme sahip. Testler, İngiltere’nin Lincoln şehrindeki endüstriyel gaz türbini fabrikasında Siemens test tesisinde gerçekleştirildi. Siemens Enerji ve Gaz Bölümünün CEO’su Willi Meixner şunları ifade etti: “Bu gelişme, bu teknoloji için en zorlu uygulamalardan biri olan, enerji üretiminde Katmanlı Üretimin kullanımında çığır açan bir başarı. Katmanlı Üretim, dijitalizasyon stratejimizdeki ana temellerden biri. Başarılı test sonuçları, kendini adamış uluslararası bir proje ekibi ve onlara Finspång, Lincoln, Berlin’deki Siemens mühendisleri ile Materials Solutions’dan uzmanların katkıları sayesinde alındı.
Sadece 18 ayda parça tasarımından ve AM materyal geliştirmeden kaldırma simülasyonları için yeni yöntemlere ve kalite kontrollerine kadar tüm zinciri tamamladılar. 3D yazdırma alanındaki know-how’ımız ile bu alandaki teknolojik gelişimi ve uygulamaları ilerletmeye devam edeceğiz.” Kanatlar, 13 megavat (MW) kapasiteye sahip bir Siemens SGT-400 endüstriyel gaz türbinine takıldı. AM türbin kanatları, yüksek performanslı, çok kristalli nikel süperalaşım tozundan yapılıyor. Bu da kanatların yüksek basınca, yüksek sıcaklıklara ve türbinin yüksek hızlı operasyonunun rotasyonel güçlerine dayanabilmelerini sağlıyor. Tam
yükte, türbin kanatlarından her biri 1.600 km/saatin üzerinde bir hızda çalışıyor, 11 ton yani bir Londra otobüsünün eşdeğeri ağırlık taşıyor, 1.250°C’de gaz ile çevreleniyor ve 400°C’nin üzerinde hava ile soğutuluyorlar. Lincoln’da test edilen gelişmiş kanat tasarımı, Siemens gaz türbinlerinin genel verimliliğini artırabilen gelişmiş soğutma özellikleri sağlıyor. Katmanlı Üretim, katı nesneler oluşturmak için parçaları kesilmiş CAD modellerinden katman katman inşa eden bir süreç. Aynı zamanda “3D yazdırma” olarak da bilinen bu yöntem özellikle hızlı prototipleme alanında faydalar sağlıyor. Meixner şunları ifade ediyor: “Bu heyecan verici teknoloji, prototip geliştirme için gereken süreyi yüzde 90’a varan oranlarda kısaltarak üretim şeklimizi değiştiriyor. Siemens, Katmanlı Üretim alanında bir öncü. Yeni gaz türbini tasarımlarının geliştirilmesini artırılmış bir verimlilik ve emre amadelikle hızlandırabiliyor ve bu şekilde gelişmeleri müşterilerimize daha hızlı bir şekilde ulaştırabiliyoruz.” KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
85
EAE ELEKTROTEKNİK
PanelMaster Pazarlama Müdürü Orhan Bilici
PANELMASTER ALÇAK GERİLİM TİP TESTLİ PANO SİSTEMLERİ Lisanslı Pano… “PanelMaster Alçak Gerilim Pano Sistemleri” IEC 61439 -1/2 standartlarına uygun tip testli pano sistemleridir. Yüksek teknik değerler, estetik görünüm ve kullanıcısına sunduğu geniş konfigürasyon seçeneği ile tip testli pano pazarında ayrı bir konuma sahip olan PanelMaster EAE Elektroteknik tarafından pazar ihtiyaçları göz önüne alınarak özel olarak geliştirilmiştir.
Beyan akımı (In) İşletme gerilimi (Ue) İzolasyon gerilimi (Ui) Darbe dayanım gerilimi (Uimp) Kısa devre dayanım akımı (Icw) İç Ark Koruma sınıfı Mekanik darbelere karşı koruma Bölmelendirme Taşıyıcı Konstrüksiyon Boya İşletme sıcaklığı
: 6300 A : 415 V - 690 V : 1000 V : 12 kV’a kadar : 120 kA- 1 s’e kadar : 65 kA : IP30 – IP41 - IP55 : IK10 : Form 4b’ye kadar : Boyalı 2 mm galvaniz sac : RAL7035 açık gri epoksi - polyester toz boya : -5 °C, +40 °C
IEC standartlarına uygunluk • • • •
• •
IEC/EN 61439 -1/2 Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 62208 Boş Muhafazalar-Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 60529 Muhafazalarda sağlanan koruma derecesi (IP Kodu) IEC/EN 62262 Dış mekanik darbelere karşı elektrikli donanımın mahfazası ile sağlanan Koruma Dereceleri (IK Kodu) IEC 60068 ve IEEE-693/2005 Sismik Yeterlilik IEC 61641 iç ark
Her ihtiyaca uygun esnek konfigürasyon
Tamamen modüler yapısı ve ölçü çeşitliliği ile tercih etiğiniz tasarımı kolay bir şekilde gerçekleştirebilir; önden ve arkadan erişim kolaylığı ile arıza anında zamandan tasarruf sağlayabilirsiniz. Düz kapı, camlı kapı, parçalı kapı ve havalandırma panjurlu kapı seçenekleri; IP30, IP41 ve IP55 koruma sınıfları ile beklentilerinizi karşılayacak komplike bir çözümdür. PanelMaster modüler yapısı ile sizlere çok fazla ölçü çeşitliliği seçeneği sunmaktadır. 86
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
Şalt cihaz markası tercihinde serbestlik PanelMaster Alçak Gerilim Tip Testli Pano Sistemleri Kema- Dekra uluslararası bağımsız test laboratuvarlarında, en yaygın kullanımda olan 7 farklı markalarının her biriyle ayrı ayrı IEC 61439-1/2 standartlarına uygun olarak tip testleri yapılmış ve belgelendirilmiştir. PanelMaster, bu yönüyle ” tip testli ’’ olma özelliğinden taviz vermeksizin, her defasında içinde farklı markalı şalt malzeme kullanabileceğiniz bir çözüm olarak pazarda rakiplerinden ayrılmaktadır.
IEC Standartlarında ayrı ayrı modül tip testleri ile esnek tasarım özgürlüğü PanelMaster’ da açık tip şalterler, kompakt şalterler, busbar bağlantı modülleri, ana baralar ve dağıtım
PANELMASTERʼA ÖZEL PROJE BAZLI YETKİLENDİRME VE PROJE BAZLI LİSANSLAMA
Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama organizasyonu PanelMaster tip
PanelMaster’a özel proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama
test pano çözümlerinde uygulanan ayrıcalıklı bir çözümdür. PanelMaster tip test panolarının montajını yapabilmek için nihai üreticilerin EAE Elektroteknik A.Ş.’den proje bazlı yetkilendirme belgesi alması zorunludur.
Elektro-montajı biten panolar için PanelMaster lisansı alınmak istenmesi durumunda nihai üreticinin istenilen bilgilerle
Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama organizasyonu PanelMaster test vepano çözümlerinde uygulanan Yerinde tespit ekibi panolara ait tip dokümanların bu dokümanlarla pano etiketlerinin eşleşip eşleşmediğini kontrol eder. Dokümanlarda uygunsuzluk ise panolarda ölçümler gerçekleştirilir. Yapılan ölçümlerden sonra her pano gözüne ait ayrıcalıklı biryokçözümdür. PanelMaster tip test fotoğraf çekimi yapılıp kontrol formu eksiksiz bir şekilde doldurulur. panolarının montajını yapabilmek için nihai üreticilerin Kontrol formu Elektroteknik ve fotoğraflar yerinde tespit A.Ş.’den ekibi tarafından lisanslama rapor edilir. Lisanslama ekibi tarafından yapılan EAE projeekibine bazlı yetkilendirme incelemelerde uygunsuzluk bulunmadığı durumda, söz konusu panolar lisanslanmış olur ve lisans rozetleri panolara takılmak zorunludur. üzerebelgesi nihai üreticiye alması lisanslama ekibi tarafından gönderilir. Lisans rozeti olmayan panolar PanelMaster olarak lisanslandırılmamış sayılır. Elektro-montajı biten panolar için PanelMaster lisansısayesinde alınmak istenmesi durumunda nihai üreticinin Bu organizasyon pano firmaları tarafından tip test standartlarının daha iyi anlaşılması, proje firmalarının şartnamelerde belirttiği şartların sağlanması, taahhüt firmalarının ve yatırımcı firmaların tip test anlamında eksiksiz istenilen bilgilerle beraber PanelMaster lisanslama lisanslanmış pano sistemi satın alması sağlanmaktadır. ekibine başvuruda bulunması gerekmektedir. Yapılan Böylelikle müşterilerimizin tip test görünümlü pano değil; tasarım doğrulaması yapılmış ve lisanslanmış tip testli pano alması başvuru sonucunda lisanslama ekibi yerinde tespit garanti edilmiş olmaktadır. işlemi için tarih belirleyip yerinde tespit ekibini yönlendirir. Yerinde tespit ekibi panolara ait dokümanların ve bu dokümanlarla pano etiketlerinin eşleşip eşleşmediğini kontrol eder. Dokümanlarda uygunsuzluk yok ise panolarda ölçümler gerçekleştirilir. Yapılan ölçümlerden sonra her pano gözüne ait fotoğraf çekimi yapılıp kontrol formu eksiksiz bir şekilde doldurulur. Kontrol formu ve fotoğraflar yerinde tespit ekibi tarafından lisanslama ekibine rapor edilir. Lisanslama ekibi tarafından yapılan incelemelerde uygunsuzluk bulunmadığı durumda, söz konusu panolar lisanslanmış olur ve lisans rozetleri panolara takılmak üzere nihai üreticiye lisanslama ekibi tarafından gönderilir. Lisans rozeti olmayan panolar PanelMaster olarak lisanslandırılmamış sayılır. Bu organizasyon sayesinde pano firmaları tarafından tip test standartlarının daha iyi anlaşılması, proje firmalarının şartnamelerde belirttiği şartların sağlanması, taahhüt firmalarının ve yatırımcı firmaların tip test anlamında eksiksiz lisanslanmış pano sistemi satın alması sağlanmaktadır. Böylelikle müşterilerimizin tip test görünümlü pano değil; tasarım doğrulaması yapılmış ve lisanslanmış tip testli pano alması garanti edilmiş olmaktadır. beraber PanelMaster lisanslama ekibine başvuruda bulunması gerekmektedir. Yapılan başvuru sonucunda lisanslama ekibi yerinde tespit işlemi için tarih belirleyip yerinde tespit ekibini yönlendirir.
Sismik testlerde busbar pano modülü bağlantıları solid bakır bara kullanılarak yapılmıştır. 8
baraları farklı akım değerleri ve farklı montaj şekillerinde ayrı ayrı test edildiğinden uygulamada kullanıcıların projeye özel pano tasarımı yapmalarını mümkün kılınmıştır. Tip testler gerçekleştirilirken her bir şalt cihazı en olumsuz montaj konumunda (yani pano için hava sirkülasyonun en az olacağı form 4b bölümlendirme, dış hava akışının az olacağı IP55 koruma sınıfı, şalterler ısınmanın en fazla olduğu panonun üst kısmında montajlanmış şekilde ve ön örtülü yapıda) testlere tabi tutulmuştur ve testlerden başarı ile geçmiştir.
Sismik test ile sarsıntılara karşı yüksek güvenlik
PanelMaster IEC 60068 standartlarında sismik testten başarı ile geçmiş tip testli alçak gerilim pano sistemidir. PanelMaster kuvvet panosu olarak tasarlanmış ve üzerinde busbar bağlantısı ile birlikte 6300A giriş ve muhtelif çıkış modülleri olan bir pano grubu üzerinde Richter ölçeğine göre 7 ve üstüne denk gelen bir şiddette (IEC 60068-3-3 ve IEEE693’e gören yatayda ve dikeyde 0,66g) sismik tip testten başarı ile geçmiş ve Virlab uluslararası bağımsız test laboratuvarları tarafından belgelendirilmiştir.
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
87
teknomarket Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik
Elektromobilite, gelecek için çok önemli İÇTEN YANMALI MOTORLAR, FARKLI GÜÇ AKTARMA SISTEMLERI TIPLERININ KARIŞIMINDA ÖNEMLI ROL OYNAMAYA DEVAM EDIYOR 88
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
2
BOSCH, MOBILITEYI ETKIN OLARAK ŞEKILLENDIRIYOR VE ELDE ETTIĞI TÜM FIRSATLARDAN YARARLANIYOR
025 yılında yaklaşık 20 milyon hibrit ve elektrikli aracın üretileceğini tahmin eden Bosch, elektromobiliteyi gelecek açısından önem arz eden bir alan olarak görüyor. Bu nedenle teknoloji ve servis tedarikçisi, özellikle elektromobilite için bir birim kuruyor. Bu birim, yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri iş kolunun bir parçası olacak. 2018 yılının başından itibaren bu iş kolu, şirketin elektromobilite faaliyetlerini ve ayrıca bugün faaliyet göstermekte olan Benzinli Sistemler ve Dizel Sistemler birimlerini de kapsayacak. Bosch, mevcut ve yeni müşterilerine gelecekte tüm güç aktarma sistemleri teknolojilerini tek bir kaynaktan sağlayacak. Bosch, elektromobiliteyi genişletmenin yanı sıra içten yanmalı motor teknolojisini daha fazla geliştirme konusunda da yoğun bir çalışma içerisinde olacak. 2025 yılında dünya genelinde 20 milyon yeni hibrit ve elektrikli araca ek olarak yaklaşık 85 milyon yeni benzinli ve dizel araç trafikte olacak. Bosch Mobilite Çözümleri’nden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Rolf Bulander, “İster dizel teknolojisi, ister benzinli teknoloji, ister elektromobilite olsun, Bosch otomobil üreticileri için bir numaralı mühendislik ve teknoloji ortağıdır. Elektrikli sürüşe geçişe stratejik olarak iyi hazırlandık.” dedi. Dr Bulander sözlerine şöyle devam etti: “İster yakıtlı ister elektrikli olsun, Bosch güç aktarma sistemlerini gelecekte de kullanacak. Gelecekte hangi güç aktarma sisteminin veya hangi türlerin kombinasyonunun hakim olacağı henüz net değil. Biz bunun için iki yönlü bir yaklaşım uyguluyoruz ve hem elektromobilite hem de içten yanmalı motor alanındaki uzmanlığımızı ve bilgi birikimimizi artırmaya devam ediyoruz.” Güç aktarma sistemlerinde teknoloji ve pazar lideri olan Bosch, mobilite konseptlerinin dönüşümünü şekillendirmede aktif bir rol oynuyor. Gelecekte yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri bölümü, dünyanın dört bir yanındaki insanlar için A noktasından B noktasına gidişi daha etkin, ekonomik ve çevre dostu hale getirecek olan geniş bir teknoloji portföyü sunacak.
Yenilikçi güç aktarma sistemlerine yatırım
Bosch, güç aktarma sistemleri çözümlerinin daha fazla geliştirilmesine her yıl milyarlarca avro harcıyor. Şirket sadece elektromobilite alanında her yıl 400 milyon avro’luk yatırım yapıyor. Bu yatırımın büyük bir kısmı batarya araştırma ve geliştirmesine harcanıyor. Bosch, dünya genelinde hem mevcut hem de geleceğe yönelik hücre teknolojileri konusunda araştırma yapan tek klasik otomotiv tedarikçisi konumunda bulunuyor. Şirket daha şimdiden uluslararası otomobil üreticilerinden elektromobiliteyle ilgili 30’dan fazla proje aldı. Yaklaşık 1.800 Bosch uzmanı, geleceğin elektromobilitesi için çalışıyor.
Pazara ve müşterilere daha yakın
Bosch, yeni Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri iş koluyla müşterilerine güç aktarma sistemleriyle ilgili desteği tek bir kaynaktan sunmak ve münferit parçalara ek olarak eksiksiz sistem çözümlerini daha fazla sunmak istiyor. Bulander, “Müşterilerimizin gereksinimleri giderek içten yanmalı motorun ötesine geçiyor. Elektrifikasyona yönelik bu dinamik değişim, yeni iş kolunun şekillendirilmesinde önemli bir role sahip olacak. Bu dönüşüm sürecinde, bilgi birikimi ve teknoloji konusunda müşterilerimize destek olacağız” dedi. Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri, üç ana segmente odaklanacak: içten yanmalı motora ve hibrit güç aktarma sistemlerine sahip binek otomobiller, kamyonlar ve elektrikli araçlar. Bu, çok sayıda zorluğu da beraberinde getiriyor. Dr Bulander, “Elektromobilite ve ticari araçlar alanlarında oldukça büyük bir potansiyel görüyoruz. Söz konusu içten yanmalı motorlu binek otomobiller olduğunda, odaklanacağımız ana konu verimliliği artırmak olacak” dedi. Tüm güç aktarma sistemleri çözümleri için teknik inovasyonlara ihtiyaç olacak. Sadece yakıt tüketimini ve emisyonları daha fazla azaltan ürünler sunan şirketler uzun vadede rekabete dayanabilecek.
YENI GÜÇ AKTARMA SISTEMLERI ÇÖZÜMLERI IŞ KOLU 88.000 ÇALIŞANA
SAHIP
Pazardaki değişiklikler
Bosch, önümüzdeki yıllarda tüm bu teknolojileri birbirine paralel olarak geliştirecek. Şirket bu şekilde pazardaki ve güç aktarma sistemleriyle ilgili değişikliklere hızlı ve esnek bir şekilde yanıt verebilecek. Mobilitenin uzun vadede elektrikle sağlanacağı konusunda şu anda bir şüphe yok. Bununla birlikte, bu değişimin ne zaman ve ne kadar hızlı geleceği ve hangi şekilde olacağı konusunda halihazırda güvenilir bir tahmin bulunmuyor. Güç Aktarma Sistemleri Çözümleri, 25 ülkede 60’dan fazla lokasyonda yaklaşık 88.000 çalışanı bir araya getirecek. İki farklı iş kolu olan Benzinli ve Dizel Sistemler bölümlerinin çalışanları bugün halihazırda başarılı bir şekilde iş birliği yapıyor. Bu iş birliği, 2018 yılında yeni bölümün kurulmasıyla yoğunlaşacak. Yeni organizasyon yapısı neticesinde çalışan sayısında hemen hemen hiçbir değişiklik olmayacak. Geleceğe yönelik organizasyonun ayrıntıları, çalışan temsilcileriyle yakın bir istişareyle belirlenecek. Yeni bölümün ve üç biriminin 2018 yılının başında operasyonlara başlaması planlanıyor.
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
89
teknomarket Fluke 435 Serisi II Güç Kalitesi ve Enerji Analizörü
F Somfy’den görüntülü diyafon ile evler daha güvenli GÜNÜMÜZ ŞARTLARINDA HEM IŞ YERLERI HEM DE EVLER IÇIN GÜVENLIK EN ÖNEMLI ÖNCELIK. DOĞAL OLARAK GELIŞMEKTE OLAN TEKNOLOJI, KENDILERINI HER AN GÜVENDE HISSETMEK ISTEYENLERE FARKLI ÇÖZÜMLER SUNMAYA DEVAM EDIYOR.
E
v otomasyon sistemlerinde dünyaca ünlü marka Somfy’nin görüntülü diyafon modelleri de bunlar arasında ilk sırada geliyor. Somfy görüntülü diyafonlar, zilinizi çalan kişinin görüntüsünü otomatik olarak ev ya da iş yerinizde bulunan monitöre iletiyor, görüntü iletimiyle birlikte kapınızdaki kişi ile sesli olarak iletişim kurmanıza ve kapı otomatiğini açmanıza da olanak sağlıyor. Somfy görüntülü diyafon sistemlerinin V200, V400 ve V600 olmak üzere birbirinden teknolojik ve fonksiyonel 3 farklı modeli bulunuyor. V400 ve V600 modelleri, siz evde yokken kapınızı çalan kişilerin fotoğraflarını çekip, 400 fotoğrafa kadar hafızasına kaydetme özellikleriyle de öne çıkıyor. Somfy görüntülü diyafon sistemleri, iç mekan monitörü ve dış mekan sokak paneli olmak üzere iki parçadan oluşuyor. İç mekan monitörü; zili kimi çaldığını görmenizi, yanıtlamanızı ve kapıyı açmanızı sağlayan renkli bir ekrandan oluşuyor. Bunun yanı sıra standart işlevlerine ek olarak Somfy görüntülü diyafonlarla, bahçe kapısı, garaj kapısı, ev kapısı, panjurlar ve aydınlatma gibi diğer Somfy RTS ekipmanlarını aynı monitör üzerinden kontrol etmeniz de mümkün hale geliyor. Ayrıca tüm prizlerin enerjisi de yine aynı noktadan kesilebiliyor. Böylece evden çıkmadan önce tek hareketle lambalarınızı, panjurlarınızı ve bahçe kapınızı kontrol edebilir; evden içiniz rahat bir şekilde ayrılabilirsiniz. Somfy görüntülü diyafonların tahribata karşı dayanıklı bir şekilde tasarlanmış olan dış mekan sokak paneli ise yağmur koruması, gece görüşü ve arka aydınlatmalı tuşları ile farkını ortaya koyuyor. Üstelik modele bağlı olarak parmak izi tanıma özelliği eklenebiliyor ve böylece zil çalma ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabiliyor. 90
KAYNAK ELEKTRİK | | Sayı: 333
luke 435 II Güç Kalitesi ve Enerji Analizörünü sigorta poliçeniz olarak düşünün. Tesisinizde işler ne kadar kötü giderse gitsin, Fluke 435 II ile her zaman hazırlıklı olursunuz. Gelişmiş güç kalitesi işlevleri ve enerjinin parasal değerini hesaplama özellikleriyle donatıldığından bu modelin baş edemeyeceği elektrik sorunu yoktur.
Uygulamalar
•
• • •
• • • •
PowerWave veri yakalama – Her bir dalga biçimini görebilmek için hızlı RMS verilerini yakalayın, böylece gerilim, akım ve frekans değerlerinin birbirlerini nasıl etkilediğini belirleyebilirsiniz Güç invertör verimliliği – Güç invertör verimliliği Enerjinin parasal değerini hesaplama – Düşük güç kalitesinden dolayı oluşan enerji kaybının parasal maliyetini hesaplayın Enerji değerlendirmesi – Enerji tasarruf cihazlarının doğrulanması için yükleme öncesi ve sonrasında enerji tüketimindeki iyileşmelerin miktarını belirleyin Ön cephe sorun giderme – İşleminizi geri çevrimiçi almak için ekran üstünde sorunları hızlıca tanılayın Öngörücü bakım – Arıza süresine yol açmadan önce güç kalitesi sorunlarını saptayın ve önleyin Uzun vadeli analiz – Bulunması güç veya aralıklı sorunları açığa çıkarın Yük çalışmaları – Yük eklemeden önce elektrik sistem kapasitesini doğrulayın Netes Mühendislik / Fluke
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Elektrik Dergisi’nin yıllık (12 sayı) abone bedeli KDV dahil 200 TL Elektrik Mühendisliği ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine 150 TL’dir Abone olmak için aşağıdaki formu doldurarak havale dekontu kopyası ile birlikte Eski Osmanlı Sok. Arıkan İş Merkezi No:30 K:2 D:10 Mecidiyeköy-İstanbul adresimize gönderebilir ve 0 212 272 59 59-0532 065 61 87 numaralarıyla irtibata geçebilirsiniz.
Yapı ve Kredi Bankası Zeytinburnu Şube:450 Hesap No: 50409128 IBAN No: TR500006701000000050409128 İş Bankası Aksaray Şube:1002 Hesap No: 1372426 IBAN No: TR690006400000110021372426