Sayı 329 10 TL Ekim 2016
Tahrik Sistemleri Pazarından Seçmeler
21
YAYINCIDAN
MÜHENDİS OLMAK...
HABER
www.elektrikdergisi.com
23. Dünya Enerji Kongresi sona erdi İstanbul’daki 23. Dünya Enerji Kongresi sona erdi. 3500’e yakın delegenin ağırlandığı kongreye 300’e yakın konuşmacı katıldı. Zirveyi yerli ve yabancı 1200 medya mensubu takip etti.
G
lobal enerji sektörünün oyuncularını İstanbul’da bir araya getiren 23. Dünya Enerji Kongresi bugün düzenlenen kapanış töreniyle sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK) tarafından organize edilen kongre, 9 - 13 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Dünyanın dört bin yanından 3500’e yakın delegenin ağırlandığı kongreye 300’e yakın konuşmacı katıldı. Kongrede, enerji bakanları, yetkilileri, akademisyenler ve uzmanlar, enerjinin geleceğini tartıştı. Kongreye katılan isimler arasında Suudi Arabistan Enerji, Endüstri ve Doğal Kaynaklar Bakanı Khalid Al-Falih, BAE Enerji Bakanı Suhail Mohamed Al-Mazrouei, Afganistan Enerji ve Su Bakanı Ali Ahmad Osmani gibi bakanlar, BP, Saudi Aramco, Gazprom, Total, Socar, Lukoil, EDF, ENGIE, E.ON, Royal Dutch Shell gibi şirketlerin CEO’ları, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Baş-
kanı Güler Sabancı, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ve Trans-Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın (TANAP) CEO’su Saltuk Düzyol ile Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol vardı. Yerli ve yabancı 1200 medya mensubu kongreyi takip etti.
DEKARBONİZASYON İÇİN YETERİNCE ÇABA SARF EDİLMEDİ “Yeni Ufukları Kucaklamak” başlığını taşıyan kongrenin açılış gününde Dünya Enerji Konseyi bir mesaj yayınladı. Dünya ekonomilerinin karbon emisyonunu azaltmak için yeterince çaba sarf etmediklerine dikkat çeken Konsey, küresel enerji sektörüne enerjiye yeni bir anlayışla yaklaşması ve bu konuda harekete geçilmesi için çağrıda bulundu. Dört günü farklı temalara ayrılan 2016 Dünya Enerji Kongresi’nin ilk gününde, yarının enerjisini şekillendirecek, global enerji sisteminin geleceğine ilişkin öngörüler ve senaryolar tartışıldı. İkinci günün odağında ise iş ve kaynak yönetimine dair fırsatlar; güvenilir bir enerji sistemi oluşturabilmek için şart olan adaptasyon ve inovasyonun beraberinde getirdiği sorunlar vardı. Global üçlü
3 Ekim
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
enerji açmazı olarak tanımlanan, sürdürülebilirlik, güvenlik ve enerjiye erişim denklemine çözüm önerileri ve buna ilişkin politikalar üçüncü günün başlığıydı. Son gün ise Afrika’ya ayrıldı; Sahraaltı Afrika’da sürdürülebilir bir enerji geleceğini şekillendirecek faktörler ve inovasyonlar masaya yatırıldı.
RUSYA VE KKTC İLE ÖNEMLİ ANLAŞMALAR İMZALANDI Kongreye damgasını vuran toplantılardan biri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk gün dünya liderini ağırlamasıydı. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile bir araya geldi. Bu zirvenin hemen ardından iki önemli uluslararası anlaşmaya imza atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, Rus doğalgazını Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşıyacak Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı konusunda anlaşma imzaladı. Akabinde Türkiye ile KKTC arasında elektrik iletim hattı kurulmasını da içeren işbirliği anlaşması yapıldı. Üçüncü gün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, video konferansla kongreye katılarak sürdürülebilirlik konusunda yürüttükleri çalışmalardan ötürü Dünya Enerji Konseyi’ne teşekkür etti.
OPEC, ATLANTİK KONSEYİ VE İSRAİL ENERJİ BAKANI 23. Dünya Enerji Kongresi kapsamında İstanbul’a gelen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) üye ülkeler ve Rusya Federasyonu yetkilileri, petrolde “üretim dondurma kararını” değerlendirmek üzere toplantı yaptı. Atlantik Konseyi de Dünya Enerji Kongresi kapsamında etkinlik düzenledi. Bununla birlikte perşembe günü İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Enerji Kongresi’ne katıldı. Steinitz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile bir araya geldi.
KONGRE KAPSAMINDA ÜÇ YAN ETKİNLİK Kongre kapsamında üç de yan etkinlik düzenlendi: Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun (TKİ) Kömür Çalıştayı, Bosphorus Energy Club’un “Enerjide Yeni Dönüşüm içinde Yol Almak: İş ve Devlet Yöneticileri ne Yapmalı?” ve Energy Charter’ın imza attığı “Düşük Petrol Fiyatları ve Karbonsuzlaşma Döneminde Enerji Yatırımlarını Canlandırmak” etkinlikleri.
4 Ekim
2016
Sürdürülebilirlik ve üçlü açmaz Dünya Enerji Kongresi’ne damga vuran başlıklardan biri, sürdürülebilir enerji oldu. Enerji Trilemması (Üçlü Enerji Açmazı), kongre çerçevesindeki iklim değişikliği ve çevre sorunları ile birlikte ele alındı. Etkinlikte petrolden doğalgaza, kömürden biyokütleye, güneşten rüzgara, tüm enerji kaynakları ile enerji saklama teknolojileri konuşuldu. İklim değişikliğine karşı neler yapılabileceği konusu ile dünyada henüz elektrik alamayan Afrika kıtasındaki 1 milyarı aşkın nüfusun enerjiyle buluşturulması meselesine de çözümler arandı. Afrika ülkelerinin elektriğe kavuşturulması konusunda yenilenebilir enerji teknolojilerindeki gelişimin büyük katkıda bulunacağına işaret edildi.
KONSEY ÜÇ RAPOR İLE ENERJİYLE İLGİLİ GERÇEKLERE DİKKAT ÇEKTİ 23. Dünya Enerji Kongresi kapsamında ayrıca Dünya Enerji Konseyi üç önemli raporu kamuoyuyla paylaştı. Dünya Enerji Konseyi’nin Accenture Strategy ve Paul Scherrer Enstitüsü ile hazırladığı 2016 Global Enerji Senaryoları raporu önümüzdeki yıllarda global enerji sektöründe önemli değişikliklerin yaşanacağına vurgu yaptı. Üç farklı senaryonun yer aldığı çalışmaya göre, şimdiye dek yapılan hesapların aksine, kişi başına enerji talebi 2030 yılına kadar azalacak. Konsey’in global danışmanlık firması Oliver Wyman’ın iş birliğiyle hazırladığı, enerjide sürdürülebilirliği ölçen 2016 Enerji Trilemma Endeksi de açıklandı. 125 ülkenin, enerji sistemlerinin güvenliğine ve ulaşılabilirliğine ile çevre açısından sürdürülebilirliklerine bakılarak kıyaslandığı rapor, global enerji sektörünün enerji kaynaklarında çeşitliliğe verdiği önemin arttığına işaret ediyor. Konsey’in yayınladığı üçüncü raporun başlığı ise Dünya Enerji Kaynakları 2016. Araştırmada, birçok ülkenin enerji kaynaklarında çeşitliliğe yönelmesi, ortak mülkiyetin artması ve mikro şebekelerin gelişmesinin, enerji dünyasını değiştirdiği vurgulanıyor. Dünya Enerji Konseyi’nin üç yılda bir düzenlediği Dünya Enerji Kongresi’nin 24’üncüsüne, 2019 yılında Abu Dabi ev sahipliği yapacak.
IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri IEC 61.850 Mühendisliği Enerji İzleme Yazılım Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Proses Otomasyonları Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri Primer-Sekonder Test ve Devreye Alma Hizmetleri Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları
Hızla büyüyen ve sürekli bir gelişme içerisinde bulunan Enerji Sektörünün ve Sanayi Tesislerinin elektrik, elektromekanik ve otomasyon ihtiyaçlarına “ çözüm mühendisliği ” sunuyoruz.
VERA ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş.
9001
14001
İvedik OSB. 1468. Cad. 2239/1. Sok. No:1 06378 Ostim - Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 394 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97
info@veraelektromekanik.com
www.veraelektromekanik.com
k.
RGT-MT Magic Touch Yeni Nesil Kompanzasyon STATIC VAR COMPANSATION
• • • • • • • • • • • • • • •
5’’ (12,7 cm) TFT dokunmatik LCD ekran. Türkçe ve ingilizce olmak üzere iki farklı dil seçeneği. Kolay kurulum ve menü yapısıyla kullanıcı dostu arayüz. 18 Kademe + TCR (SVC) çıkışı (Her bir reaktörü 1000 ayrı kademe olarak devreye alabilir) Gerçek tarih ve zaman saati. Her kademeye monofaze, difaze ve trifaze kondansatör veya reaktör bağlanabilme. 51. Harmoniğe kadar (Akım - Gerilim) izleme Güç analiz örneklemesi 100 ms cevap süresi 2 mA hassasiyetli akım algılama( Düşük akımlarda tam kompanzasyon imkanı) Pano içi sıcaklık ölçümü ve kontrolü Jeneratör modu Atanabilir alarm çıkışları (2 Adet) ModBus iletişim protokolü Uzaktan izleme, programlanabilme ve kontrol edebilme.
Web www.tense.com.tr
Enerji Takibi www.tenseenerji.com
ELEKTRİK - ELEKTRONİK SAN. TİC. A.Ş.
QUALITY SOLUTIONS
Dynamic, innova ve and modern brand making a dierence in the electricity sector
Up to 36kV Sf6 Gas / A r Insulated Sw tchgear and Controlgear Vacuum C rcu t Breaker Separable Cable Accessor es D str but on Automat on
www.sfaelectr c.com
İÇİNDEKİLER 14 Avrupa ülkelerinde rektörler böyle belirleniyor 16 Kesintisiz enerjiye 2,1 milyar liralık yatırım 18 Enerji şirketlerinin 3’te 1’i batacak 22 ‘Türkiye, enerji potansiyelini kullanamıyor’ 24 Bedaş Arızaların Yüzde 20’sini Önceden Tespit Etti 26 Limak Enerji, CLK’dan ayrıldı! 30 Dünyanın en büyük havalimanının enerji ihtiyacını yerli marka karşılayacak 34 ABB, CWIEME İstanbul’da transformatör verimliliğinde yeni dönemi selamlayacak 36 TÜİK, katı yakıt istatistiklerini açıkladı 38 Erse Kablo, İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Arasında Yükseliyor 40 Aktif Mühendislik, sektördeki 20. Yılını kutladı
12 Ekim
2016
74
Tahrik Sistemleri Pazarından Seçmeler 32
GES tarlası enerji verecek
74
ÖZEL BÖLÜM
:
TRAFO TAHRİK SİST EMLERİ YILDIRIMDA KORUNMA VN TOPRAKLAM E A
42 PRYSMIAN GROUP TÜRKİYE’YE AR-GE MERKEZİ BELGESİ
28
Tesla ve Panasonic temiz enerji için el sıkıştı 66
Hindistan’da Kudankulam NGS’nin ikinci ünitesi devrede
44 Güneş Enerjili Off-Grid LED Aydınlatma Çözümü 46 Pelsan LED&Aydınlatma Fuarı’nda ziyaretçileriyle buluştu 50 ENSİA’DA HEDEF BÜYÜK 52 VİKO’NUN KALİTE FELSEFESİ, BİR KEZ DAHA ÖDÜL GETİRDİ… 56 ELEKTRİK TARİHİNDE YOLCULUK: Bedri Karafakıoğlu hocamızı ölümünün 38. yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz 58
Elektrikgüncesi ENERJİ DÜNYASINDAN
69
66
ANKARA MEKTUBU: YANSITILMAYAN KAYIPKAÇAK 62 BİLİRKİŞİ RAPORLARI: KABLOYU DEMİR SANIP ELİNE ALINCA... 163
159
MAKALE: YG İLETİM HATLARıNDA ŞÖNT REAKTÖR KULLANıMı VE KORUMASı
13 Ekim
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
Avrupa ülkelerinde rektörler böyle belirleniyor Avrupa ülkelerinin çoğunda rektörler doğrudan üniversite kurulları tarafından yapılan seçimle belirlenirken, bir kısmında da kurulların yaptığı seçim sonrasında atama yapılarak rektör belirleniyor. Türkiye ise son KHK ile bu sistemlerin dışında kaldı.
A
vrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda üniversitelerde rektörler Üniversite kurullarının seçimiyle doğrudan belirleniyor. İkinci uygulama ise üniversite kurullarının seçimi sonrasında atama yapılarak rektörler belirlenmesi. Türkiye’de ise son KHK çıkana kadar, üniversitelerde kurulların seçimi ile belirlenen üç aday YÖK tarafından Cumhurbaşkanı’na arz ediliyor. Cumhurbaşkanı da bu üç aday arasından istediğini rektör olarak atıyordu. Ancak son çıkan KHK ile tartışılan bu sistem de değişti. Üniversite kurullarının seçimi olmadan, YÖK’ün kendisine önerdiği üç isim arasından üç yıl idare görev yapmış bir profesör Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanacak.
Boğaziçi Üniversitesi’nde KHK protestosu Boğaziçi Üniversitesi’nin öğretim üyeleri düzenledikleri bir protesto gösterisiyle, üniversitelerde rektör seçimlerini düzenleyen Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) iptalini talep etti. Üniversite kampüsünde yapılan basın açıklamasına, 440 öğretim görevlisinin büyük çoğunluğu destek verdi. Prof. Dr. Ayşe Buğra tarafından okunan basın açıklamasında, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiği vurgulandı ve 29 Ekim 2016 gecesi çıkarılan 676 sayılı KHK’nın rektör seçimlerini yeniden düzenleyen 85’inci maddesine tepki gösterildi. Bu maddenin OHAL koşullarıyla ilgisiz düzenlemeler önerdiği öne sürüldü ve şu ifadeler kullanıldı: “Demokratik toplumlarda rektörler siyasi irade tarafından belirlenmez. Üniversiteler özerk kurumlardır. “Bu özerklik anayasamız tarafından sınırlı da olsa güvence altına alınmıştır. Ancak son düzenleme, üniversitenin kurumsal özerkliğini hem kamu hem vakıf üniversiteleri için yok etmektedir.”
‘Seçilmiş rektörün halen atanmamması kabul edilemez’ 675 ve 676 sayılı KHK’larla üniversitelerde rektörlük seçimi kaldırılmış, YÖK tarafından önerilecek üç aday arasından rektörü atama yetkisi cumhurbaşkanına verilmiş ve bin 200’ün üzerinde akademisyen meslekten ihraç edilmişti. Boğaziçi Üniversitesi’nde 12 Temmuz 2016 tarihinde yapılan ve öğretim üyelerinin yüzde 90’ının katıldığı belirtilen rektörlük seçiminde, Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu oyların yüzde 86’sını alarak yeniden bu göreve seçilmişti.
Boğaziçi Üniversitesi’nde protesto Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, seçilmiş rektörün hala atanmamış olmasının “kabul edilemez” olduğunu vurguladı ve şu görüşler dile getirildi: “OHAL’in hukuki çerçevesinin dışında kalan yeni rektör belirleme yöntemi ülkenin bilimsel, demokratik ve ekonomik gelişmesine zarar verecek niteliktedir. “Özerk üniversitelerin gelişmiş toplumların güvencesi olduğunu hatırlatarak, rektör seçimini düzenleyen KHK’nın iptalini kamu yararı adına talep ediyoruz.”
14 Ekim
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
Kesintisiz enerjiye 2,1 milyar liralık yatırım BEDAŞ, 2013-2020 arasında İstanbul Avrupa yakasına kesintisiz enerji için 2,1 milyar lira harcayacak.
İ
stanbul Avrupa yakasında, yaklaşık 4,7 milyon aboneye 25 milyar kilovat saat elektrik dağıtımı yapan Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ), 2016 dahil 5 yıllık dönemde 1 milyar 570 milyon lira yatırım yapmayı planlarken, şirketin 20132020 arasında Avrupa yakasına kesintisiz enerji için yapacağı harcama 2,1 milyar lirayı bulacak. BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, özelleştirmenin gerçekleştirildiği 2013’ten bu yana 563 milyon liralık yatırım yapıldığını, bu yılın ilk 6 ayında 95 milyon liralık yatırıma imza attıklarını ve yılın ikinci yarısında 246 milyon liralık daha yatırım yapacaklarını söyledi. İslamoğlu, “4,7 milyon abonemiz olduğu düşünüldüğünde, 2013 yılından 2016 sonuna kadar BEDAŞ olarak her bir abone başına 192 lira yatırım yapmış olacağız. 2016 dahil, 5 yıllık dönemde 1 milyar 570 milyon liralık daha yatırım yapmayı planlıyoruz. Yatırımların yüzde 80’ini yeni trafo, yeraltı kablo tesisi ve aydınlatma gibi kalemler oluşturacak. 2013-2020 arasında İstanbul Avrupa yakasına kesintisiz enerji için 2,1 milyar lira harcamış olacağız.” diye konuştu. Tüm iş süreçlerini yeniden düzenleyerek entegre hale getiren Entegre Bilişim Sistemleri (EBS) süreci ve EBS sistemi çerçevesinde yürütülen Kontrol ve Veri Toplama Sistemi-SCADA’nın önemli yatırımları arasında bulunduğunu ifade eden İslamoğlu, şunları kaydetti: “Ağustos 2016 itibarıyla SCADA için yapılan yatırım tutarı 18 milyon 325 bin lirayı aştı. 2016 sonunda da 20 milyon liraya ulaşacak. Son dönemde bin 284 kilometre kablo tesisiyle 436 trafo inşa ettik. 2016-2020 yıllarında 5 bin 476 kilometrelik kablo tesisiyle 2 bin 810 trafo daha inşa edeceğiz. Bütün bunların yanında tüketicilerimizin meydana gelen anlık arıza ve kesintilerden hızla haberdar olmaları için iletişim ağımızı genişletiyoruz. Hastaneler başta olmak üzere kamusal alanda hizmet veren kurumlara,
16 Ekim
2016
bekleme süresi olmaksızın BEDAŞ’a ulaşabilecekleri VIP Hat uygulamasını başlattık. Hizmet bölgemiz içerisinde yer alan itfaiye merkezleriyle iletişim kurmak için WhatsApp grubu oluşturduk. WhatsApp grubuna İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan 80 itfaiye merkezi üye. Daha önce de muhtarlar için WhatsApp grubu kurmuştuk. Bu WhatsApp grubunda da 385 muhtar bulunuyor.”
“2017’de 341 milyon lira yatırım yapacağız” Mehmet İslamoğlu, artan enerji talebini karşılamak üzere yatırımlarına hız verdiklerini, kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamak amacıyla 2017’de 341 milyon lira yatırım yapacaklarını bildirdi. Şirket hedefleri, şebeke planlama trendleri ve şebeke bulguları doğrultusunda yatırım planı oluşturduklarını ifade eden İslamoğlu, “Belirlediğimiz yatırım planı çerçevesinde önümüzdeki dönemde başta can ve mal güvenliği, tedarik sürekliliği ve bağlantı taleplerinin karşılanması olmak üzere yatırımlarımıza devam edeceğiz.” dedi. İslamoğlu, 2015 sonuçlarına göre, İstanbul Avrupa yakasındaki elektrik tüketiminin yıllık 25 milyar kilovat saat olarak gerçekleştiğini, EPDK’nın 2015 için kayıp ve kaçak hedefi olan yüzde 9,78’i tutturduklarını söyledi. BEDAŞ’ın devam eden 11 Ar-Ge projesi olduğunu belirten İslamoğlu, şunları kaydetti: “Bu projeler ile hem Türkiye enerji sektörü hem de BEDAŞ için kamuya yönelik hizmetin kalitesinde yenilikçi yolların belirlenmesi ve geliştirilmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Kayıp-kaçak, maliyetlerinin düşürülmesi, arızaların önüne geçilmesi, şebekenin iyileştirilmesi ve yenilenebilir enerji projeleri başta olmak üzere birçok konuda Ar-Ge çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. ”
HABER
www.elektrikdergisi.com
Enerji şirketlerinin 3’te 1’i batacak Enerji yatırımlarının yönünün fosil yakıtlardan yenilenebilir yakıtlara kaydığını söyleyen The Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü bu durumun büyük petrol şirketlerini zor durumda bıraktığını söyledi. “çoğu borç ile yaşıyor” diyen Öğütçü “Bu yıl içinde borsaya açık 500 büyük uluslararası petrol ve doğal gaz şirketinden üçte biri iflas bayrağını çekebilir.” diye konuştu.
İ
çinde yaşadığımız dönemde dünyanın enerji görünümü bundan on yıl önceye kıyasla gerçekten çok farklı. ABD-Rusya-İran-Suudi Arabistan enerji arz rekabetinin yoğunlaşması, talep ülkelerinin elinin güçlenmesi, değişmekte olan jeopolitik denklem ve benzeri birçok faktörün etkisiyle, daha önce öngöremediğimiz, bambaşka bir mecraya doğru götürüyor bizi. Her yerden adeta petrol, doğal gaz, kömür ve konvansiyonel olmayan yakıtlar fışkırıyor. Kuzey Amerika’da beklenmedik şekilde üretim patlaması yaşayan kaya gazı ve petrolü, tüm dengeleri alt üst etti. Nükleer santral projeleri, Kore’den Abu Dabi’ye, İran’dan Suudi Arabistan’a, Çin’den Türkiye’ye yükselmekte olan ekonomilerin coğrafyasında mantar gibi çoğalıyor. Yenilenebilir enerjide adeta devrim yaşıyoruz, yatırımların yönü fosil yakıtlardan yenilenebilire kayıyor. Düşmekte olan fiyatlar, daralan piyasalar, kaynak milliyetçiliği nedeniyle yüzü gözü dayaktan morarmış durumdaki büyük petrol şirketler karlarının buharlaştığını, gelecek umutlarının karardığını gördüler. Borç ile yaşıyor çoğu. Bu yıl içinde borsaya açık 500 büyük uluslararası petrol ve doğal gaz şirketinden üçte biri iflas bayrağını çekebilir. Yatırımlarını ya iptal ya da tehir ediyorlar.
18 Ekim
2016
Teminat altına alınmalı Türkiye enerji alanında hangi adımları atmalı? Mehmet Öğütçü
YÜKSELMEKTE OLAN GÜÇLER YENİ ROLLER ÜSTLENECEK ‘Büyük Oyun’da enerjiyi nereye oturtuyorsunuz? Önümüzdeki dönemde gezegenimizin enerji arz talep haritasını; teknolojik devrim, fiyat devinimi, yatırım dinamikleri, iklim değişikliği önlemleri, finansal yenilikler, ticaret akışlarının yönü bizleri dönüştürecek. Bu belirmeye başlayan ‘yeni oyun’u yakından gözleyince, “kuruluş maliyeti on milyarlarca dolar ile ifade edilen daha fazla nükleer enerji, yeni kömür termik santralleri ile mi yer alacağız, yoksa Çin’in geliştirmekte olduğu küçük nükleer santrallar, yenilenebilir enerji-fosil yakıtlar dengesi, enerji verimliliği ve tasarrufu çabaları, akıllı sanayi, hizmet ve tarım sektörleri ile mi kendimize zemin kazandıracağız” gibi sorular aklımıza takılıyor. Bir zamanlar geride kalmış, kendi yazmadıkları oyunun kurallarına uymak zorunda bırakılmış yükselmekte olan güçler, artan güç ve konumları ile orantılı yeni roller üstlenme iddiasını bırakmayacaklar.
Hangi açıdan bakarsanız bakın Türkiye hatırı sayılır bir bölgesel güç. Ekonomik büyüklüğü, nüfusu, askeri gücü, teknoloji ve yenilenme kapasitesi, özel sektör dinamizmi, eğitimli genç nüfusu, tarihi ve kültürel derinliği, etnik ve dini çeşitliliği ve de coğrafi üstünlükleri ona doğal olarak bu konumu sağlıyor. Sonuç itibariyle Türkiye gelecek enerji güvenliği için fosil enerji kaynaklarında tedarikçi çeşitliliğini artırmalı, yenilenebilir kaynaklarını daha fazla değerlendirmeli, enerji üretimi ve iletimi teknolojilerine elinden geldiğince sahip olmalı. Enerji güvenliği teminat altına alınmalıdır. Geleceğe dönük enerji arz-talep senaryosu, temiz, yenilenebilir ve maliyet açısından rekabeti aşındırmayacak enerji kaynakları esas alınarak geliştirilmelidir. Bu bağlamda TANAP gibi yürüyen boru hattı projelerine yenilerinin eklenmesi, Rusya’ya bağımlılığın azaltılması, Kürt, Doğu Akdeniz, İran gazının getirilmesi, yüzer LNG tesisileri inşası, özellikle LNG depolama kapasitesinin özel sektör yatırımlarıyla Marmara Ereğlisi ve Tuz Gölü tesisleri dışında da genişletilmesi gerekiyor.
trust, experience, innovation ÜRETİM KALİTENİZİ ARTTIRMAK İÇİN
DÜNYAʼNIN EN İYİLERİNİ SİZLERLE BULUŞTURUYORUZ! ✓ Vernikleme Ünitesi ✓Motor Test Cihazı ✓ Reçine ✓ Yağ Rejenerasyon Ünitesi ✓ Yapıştırıcı ✓ Vernik ✓ Laboratuvar Test Cihazı ✓ Reçine Döküm Ünitesi ✓ Piroliz Fırını ✓ Silisli Sac ✓ Laminasyon
www.lefa.com.tr
|
info@lefa.com.tr
|
0850 885 0574
YAY IN DAN IŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve DaĞItIm Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü Elektrikli UlaŞIm Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi
ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 329 - Ekim 2016
Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi,
Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com
Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com
Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com
Güç ElektroniĞi Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti. Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi
Tasarım Binbir Ajans
Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 10 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 100 TL. Ö¤renciler için 70 TL.
Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd.
Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk.
YIldIrImdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk.
Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx)
Yönetim Yeri
No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST.
Faks: (0 212) 272 33 90
AydInlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü
web: http://www.elektrikdergisi.com
Elektrik Müh. EĞt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi
100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88
Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü
Tel: (0212) 629 00 24-25
Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OydaIşIk SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mehmet Ferit PEKEROĞLU ELPEK MÜHENDİSLİK - Elektriksel Periyodik Kontroller
‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz.
Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.
Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş.
Ba¤c›lar/‹ST.
Faks: (0212) 629 20 13.
Son Bask› Tarihi: Kasım 2016
YAYINCIDAN
MÜHENDİS OLMAK...(*) ERSİN KAYA • ersin@kaynakelektrik.com
B
aşarılı olmayan ve öğrenciliğin yanı sıra başka uğraşlara da zaman ayırmanın sonunda, normaline göre hayli fazla bir süreye yayılan elektrik mühendisliği öğrenimimi tamamladığımda önümdeki bütün kapıların açılacağını, diplomam sayesinde kendimi sıkıntısız geçindirme olanağı sağlayacak bir işi kolayca bulabileceğimi sanıyordum. Mezun olduğumu öğrendiğim gün, Kilis’teki öğretmen kardeşimin yanında kalmakta olan anneme, onu da ferahlatacağını bildiğim şu beş kelimelik telgrafı çektim:
‘’’Ben de nihayet mezun oldum’’ İTÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitirmiştim. Bu bir gerçekti. Ama ‘mühendis’ olmuş muydum? Bunu bir kaç ay sonra mühendislik yapmak durumunda kaldığımda anladım. Öğrencilik yıllarımda tanıdığım, Serbest Mühendis Müşavir olarak çalışan Engin ağabey diye bir mühendis vardı. Ağırlıklı olarak proje yapar, geçimini bu yoldan sağlardı. Projeyi o ‘’yapar’’ ama gerçekte, yanında çalışan, bugünkü Endüstri Meslek Liseleri’ne denk düşen bir okul mezunu olan Kamil çizerdi, Engin ağabey imzalardı.Mühendis ağabeyimiz iş aradığımı bildiği için ‘’’bir proje filan bulursan burayı kendi ofisin gibi kullanabilirsin,çekinme’’ demişti. Bir gün bir proje işi buldum.Binanın makine-elektrik projesi işini müteahhitten alan tanıdık bir makine mühendisi arkadaş,’’elektriğini yapar mısın?’’ diye sorduğunda, bir hayli sevinmiştim.Bir “mühendis’’olarak proje çizecek ve para kazanacaktım. Binanın mimari projesini alıp, doğru Engin Ağabey’in bürosuna koştum ve projeyi boş bir masaya serdim. Üzerine aydınger yerleştirdim...
almakla mühendis olunamayacağını öğrendiğim iş oldu. Okulda şöyle-böyle bir proje yapmış,geçer not da almıştım.Ama şimdi yalnız başına, uygulanabilir bir proje üretmek yükümlülüğü ile karşı karşıyaydım.Bir takım problemleri çözecek,bazı tercihlerde bulunacak, altına da ‘’evet bu projeyi ben çizdim,bir mühendis olarak bütün sorumluluğu üzerime alıyorum, bunu uygulayabilirsiniz’’ anlamına gelen imzamı atacaktım. Her şeyin okulda öğrendiğimden ibaret olmadığını o gün anladım. Fakülte’de öğrenip öğrenmediğim bir yana, uygulamada bilmediğim çok şey vardı.Tesisat yönetmelikleri, belediye fen işlerinin kuralları, Oda’nın projede aradığı format... Taşımak zorunda olduğum sorumluluğun altında ezildim.Teknik lise mezunu,ama piyasa deneyimli Kamil’in önünde yüzüm kızardı ,terler döktüm ve projeyi çizmesi için ona bırakarak bürodan ayrıldım. Bu duruma düşmemde belki benim başarısız öğrenciliğimin payı vardı. Ama inanıyorum ki birçok mühendis arkadaşım, görev aldığı tesiste şalter attığında, elektrik motoru yandığında veya devlet dairesinde koskoca bir fabrikanın keşfini hazırlaması istendiğinde benzer duyguları yaşamıştır. Sözün özü; diploma almakla mühendis olunmuyor. Diploma alındıktan sonra mesleki yaşam içinde mühendis olunabiliyor. Öyle ise gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, bizde de mühendislerin mühendisliği, aldıkları diplomaya ek olarak, yaptıkları işler, kazandıkları deneyimler hesaba katılarak bir ağırlık kazanmalı. Bunda hem mühendislik mesleğinin hem de toplumun yararları var.
Bu, benim mühendis olarak aldığım ilk işti.İlk işim, para kazandığım bir iş değil,mühendis diploması
(*): Bu yazı ilk kez, dergimizin Ekim 2004 tarihli, 185. sayısında yayımlanmıştı. 21 Eylül
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
‘Türkiye, enerji potansiyelini kullanamıyor’
Yapılan araştırmaya göre, Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılabilmesi için sektöre yatırımın yasal yollarının açık olması lazım.
T
ürkiye’nin Alternatif Enerji Kaynakları potansiyelinin yüksek olduğu bir ülkede olunmasına rağmen sektöre yatırımın gelmesinin önünü açacak yasal ve teknik yeterlilik seviyesinin uygunsuzluğu ve bu alanda teknoloji üretebilme kapasitesinin düşüklüğü nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının faydalanılmadığı dile getiren ADU Söke Meslek Yüksekokulu araştırmasında, Aydın ilinin ise diğer bölgelere göre potansiyelinin daha yüksek olduğuna ve biran önce çalışma yapılması gerektiğine vurgu yapıldı.
Aydın, Güneş enerjisi potansiyeli açısından elverişli ADU Söke Meslek Yüksek Okulu alternatif enerji kaynakları araştırmasına göre, ”Türkiye rüzgar potansiyelinin yüzde birinden daha azını, gelen güneş ışınımının ise yüz binde ikisinden yararlanılmaktadır. Aydın ili ise yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli bakımından oldukça iyi durumdadır. Aydın İlinde, 30 MW’ı Söke İlçesinde olmak üzere 85,5 MW’lık kurulu güce sahip rüzgar santralleri bulunmaktadır. Bu rüzgar santrallerinin güçleri, bölgenin mevcut rüzgar potansiyeli göz önüne alındığında oldukça düşük kalmaktadır. Aydın İlinde kurulabilecek rüzgar enerji santrali güç kapasitesi 2523 MW’tır. Bu değer Aydın’ da kurulu bulunan rüzgâr santrali gücünün 84 katıdır. Bu değerler bölgenin rüzgar santrali kurulumu bakımından oldukça elverişli durumda olduğunu göstermekte ve bu duruma paralel olarak her geçen gün bölgede yeni santral yapım çalışmalarının başlaması gerekmektedir. EİE tarafından hazırlanan Türkiye Güneş
22 Ekim
2016
Enerjisi Potansiyel Atlası (GEPA) verilerine göre bölge illerindeki yıllık ortalama güneş enerjisi global radyasyon değeri metre kare başına Aydın için 1nbin 561 kWh olarak ölçülmüştür. Aydın ilinde bu değer Türkiye ortalamasının çok çok üzerindedir. Aydın İlinin yıllık ortalama güneşlenme süresi 8,27 saat/gün dür. Aydın ili güneş enerjisi potansiyeli açısından da oldukça elverişli durumdadır” denildi.
Türkiye, kaynak açısından zengin Jeotermal enerjinin de ele alındığı araştırmada, ”Türkiye, jeotermal potansiyeli bakımından, Avrupa’nın 1’nci, Dünyanın 7’nci, ülkesi konumundadır. Türkiye, jeotermal potansiyeli ile toplam elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 5’ine kadar, ısıtmada ısı enerjisi ihtiyacının yüzde 30’una kadar karşılayabilecektir. Ancak bunların ağırlık ortalaması alındığında Türkiye enerji ihtiyacının yüzde 14’ünü karşılamaya taliptir. Ülkemizin jeotermal kaynaklardan elektrik üretim hedefi, 2013 yılı için 550 MWe’dir. Aydın ise jeotermal enerji kaynakları açısından oldukça zengindir. Bu kaynaklardan bir kısmı termal turizm, konut ve sera ısıtmacılığı amacıyla kullanıma uygun düşük sıcaklıktadır. Bir kısmı ise yüksek sıcaklıkta olup elektrik santrallerini çalıştıracak güçtedir. Aydın iline bağlı Germencik-Ömerbeyli, Salavatlı ve Sultanhisar termal bölgelerindeki sıcak su kaynakları elektrik üretimi, şehir ısıtması-soğutması, seracılık, kurutma, soğuk hava depoları ve kaplıcalarda kullanılabilecek yükseklikte sıcaklık değerlerine sahiptir. Ülkemizde bulunan 6 jeotermal santrali 3’ ü Aydın da 2’si Denizli de bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Elektronik/Bilişim Teknolojileri Eki
Ürün ve hizmetlerinizi, yüzde 50 indirimli bedel ile olası müşterilerinizin yanı sıra geniş halk kitleleri ile buluşturuyoruz.
14 KASIM PAZARTESİ günü Milliyet Gazetesi ile birlikte tüm Türkiye’de ve ayrıca CWIEME Fuarında katılımcı ve ziyaretçilere dağıtılacak olan Ek’de yer alarak,markanızı, sektör profesyonellerine ve son kullanıcıya bir kez daha ileterek dikkatlerini çekebilirsiniz.
Elektronik/Bilişim Teknolojileri Eki’nde yer alacak ürün ve hizmet grupları; Elektronik Bileşenler, Tüketici Cihazları, Telekom Cihazları, Profesyonel Cihazlar ve Endüstriyel Cihazlar, Savunma Elektroniği Cihazları İLE • • • • • • • • • • • •
HER TÜRLÜ BİLGİSAYARLAR BT GÜVENLİK UYGULAMALARI NETWORK ÇÖZÜMLERİ BULUT BİLİŞİM – BÜYÜK VERİ ÇAĞRI MERKEZİ HİZMETLERİ FİBER OPTİK DÜNYASI GÜVENLİ ELEKTRONİK TİCARET VE E-FATURA İŞ ZEKASI KGK ve RACK KABİNLERİ KURUMSAL KAYNAK PLANLAMASI MOBİLİTE VE M2M TÜMLEŞİK İLETİŞİM SİSTEMLERİ – VİDEO KONFERANS UYGULAMALARI VERİ DEPOLAMA, SANALLAŞTIRMA
dallarını ilgilendiren tüm ürün ve hizmetler yer alacaktır. “Elektrik/ Elektronik Eki ile birlikte verilecektir” Ayrıntılı bilgi için: info@kaynakelektrik.com • Tel: 0 212 272 5959
HABER
www.elektrikdergisi.com
Bedaş Arızaların Yüzde 20’sini Önceden Tespit Etti Yedi ayda 300 kilometrelik yer altı kablosunu “Öncü Bakım Cihazı” ile tarayan BEDAŞ, olası arızaların yüzde 20’sini önden tespit etti. BEDAŞ, hızla artan enerji talebini karşılamak üzere son teknolojilere yatırım yapıyor. BEDAŞ, 341 milyon lirası bu yıl olmak üzere 5 yılda toplam 1 milyar 570 milyon liralık yatırıma imza atacak.
Y
üzde 77 oran ile Türkiye’nin en yüksek yeraltı hattına sahip dağıtım şirketi olan BEDAŞ’ın 35.300 km’lik yeraltı hattı, 7 aydır Avusturya’dan ithal edilen “Öncü Bakım Cihazı” ile taranıyor. VLF (Very Low Frequency)/ PD (Partial Discharge)/TD (Tan Delta) ölçümlerini yapacak cihazlar Türkiye’deki dağıtım şirketleri arasında sadece BEDAŞ’ta bulunuyor. BEDAŞ’tan 2’si mühendis, 1’i teknisyen üç kişi, her gün İstanbul’un Avrupa Yakası’nı turlayarak arıza oluşabilecek noktaları önden tespit ediyor.
YEDİ AYDA 300 KM’LİK YER ALTI KABLOSU TARANDI BEDAŞ, yeraltı ve yerüstü hatların yüzde 76’sının taramasını tamamlamış durumda. Yer
11. ULUSAL AYDINLATMA KONGRESİ
1
1. Ulusal Aydınlatma Kongresi’ne bildiri özeti son gönderme tarihi 21 Kasım 2016 olarak uzatıldı... Aydınlatma Türk Milli Komitesi (ATMK) olarak gelenekselleştirilen “Ulusal Aydınlatma Kongresi” nin onbirincisini 29 Mart – 31 Mart 2017 tarihleri arasında akademisyen, kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımları ile İstanbul
24 Ekim
2016
BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu
altı kablolarının yaklaşık 300 km’lik kısmında ise VLF testi ölçümleri “Öncü Bakım Cihazı” ile gerçekleştirildi. Yapılan ölçümlerin yüzde 20’sinde arıza tespit edildi. Önleyici bakım çalışmaları kapsamında 13.319 trafo merkezinde de termal kamera ve kısmi deşarj cihazları ile rutin taramalar yapılıyor. Tarama işlemlerine paralel olarak dağıtım şebekesinin yüzde 65’inde de bakım çalışmaları tamamlandı. Yapılan bakım çalışmaları ile 2016 yılı başından itibaren trafo arızalarında yüzde 75 iyileşme sağlandı. BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, “Olası arızaları önlemek adına ekiplerimiz aralıksız görev yapıyor. Bakım ve onarım çalışmalarımızın yanı sıra tüketicilerimize kesintisiz dağıtım hizmeti vermek için planlı bakım çalışmalarımız ve yatırımlarımız da sürüyor. Yatırım çalışmaları ile ekonomik ömrünü tamamlamış ve kapasite artışı gerektiren tesislerde iyileştirme çalışmaları yaptık. İyileştirme çalışmalarının yanı sıra arızaların en hızlı şekilde tespit edilebilmesi için en son teknolojilere de (SCADA, ERP, OMS, DMS) yatırımlarımızı yapıyoruz. 2011-2015 yıllarında 625,5 milyon TL yatırım yapan BEDAŞ, önümüzdeki beş yılda da 1,5 milyar TL yatırım yapacak.” dedi.
Fuar Merkezi’nde (İFM) gerçekleştirilecek. Kongreye paralel olarak ATMK, Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları Derneği (AGİD) ve UBM Fuar ve Gösteri Hizmetleri A.Ş. katkıları ile 29 Mart – 1 Nisan 2017 tarihleri arasında “İstanbulLight 2017, 10. Uluslararası Aydınlatma Teknolojileri Fuarı” düzenlenecektir. Düzenlenecek olan “11. Ulusal Aydınlatma Kongresi”nin özel konusu “Aydınlatmada Akıllı Teknolojiler” olarak belirlenmiş, konunun ayrıntılı olarak ele alınıp tartışılması hedeflenmiştir.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB EMO ile e-DesIgn Eğitimlerini Tamamladı
Limak Enerji, CLK’dan ayrıldı!
İ 21-22 Ekim tarihlerinde Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi ile birlikte Antalya ve Isparta’da düzenlenen seminerlerde, e-Design yazılımı ile OG/AG kısa devre hesaplamaları ve AG pano tasarımı anlatıldı.
A
BB Elektrik Elektrifikasyon Ürünleri Bölümü Teknik Tanıtım ve Dizayn Uzmanı Naim Hakan Eren tarafından verilen eğitime ilgi oldukça yoğundu. Şalter seçimleri ile ilgili kısa bilgilerle başlayan eğitimde, IEC 60947-2 standardında yer alan şalterlere özgü karakteris-
tik kısa devre değerlerinin arasındaki farklara da değinildi. ABB’nin geliştirdiği eDesign yazılımı ile orta gerilim girişlerinden, alçak gerilim ana ve tali dağıtım panolarına kadar tek hat şemalarının çizilerek, kısa devre hesabıyla devredeki tüm devre kesicilerinin seçimini kolaylıkla yapmak mümkün. Eğitimin ilk bölümünde programın yapısı ve temel özellikleri anlatılmış olup ikinci bölümünde de örnek bir elektrik projesi program yardımıyla simüle edilerek kısa devre hesaplamaları, AG pano tasarımı ve pano içi sıcaklık artışı hesaplamaları yapıldı.
stanbul’un Avrupa Yakası Elektrik Dağıtımı ihalesini kazanan ve 2013 yılından bu yana CLK Boğaziçi Elektrik adıyla hizmet veren Cengiz-Limak-Kolin ortaklığında sürpriz bir ayrılık yaşanıyor. Elektrik dağıtım ve perakende sektöründe faaliyet gösteren CLK Enerji yeni hisse dağılım yapılanmasına girdiğini ve bu kapsamda Limak Enerji şirketinin CLK’dan ayrıldığını duyurdu. CLK Enerji’den yapılan açıklamaya göre, Boğaziçi, Akdeniz, Çamlıbel Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (EDAŞ) ile perakende şirketlerinde Cengiz ve Kolin şirketleri, Limak’a ait hisseleri devralacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Rekabet Kurumu ile diğer izinlerin alınmasının ardından Limak, Uludağ EDAŞ ve Uludağ Perakende şirketlerindeki Cengiz ve Kolin hisselerinin devrini gerçekleştirilecek.
EPDK bazı yetkilerini devredebilecek
E
nerji Piyasası Düzenleme Kurulu, petrol piyasasındaki lisanslarla ilgili bazı işlemlere yönelik yetkilerini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanlığına veya EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığına devredebilecek. EPDK’nın Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre Kurul, petrol piyasasında yükümlülüklerini yerine getiren gerçek veya tüzel kişilere lisans vermeye devam edecek. Ancak Kurul, lisans verilmesi ve lisans başvurularının reddi işlemleri ile lisansların tadilleri, uzatımları ve sona erdirilmelerine ilişkin yetkilerinin bir kısmını veya tamamını da EPDK Başkanlığına veya Kurum bünyesindeki Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığına devredebilecek.
26 Ekim
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı ve Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen
Tesla ve Panasonic temiz enerji için el sıkıştı Tesla geleceğin enerjisi ile alakalı somut adımlar atmaya devam ediyor. Panasonic ile birlikte ortaklığa giden Elon Musk ve ekibi temiz enerji kazanımı konusunda kararlı.
Enerjisa rüzgar ve güneş enerjisine göz kırpıyor
S
abancı Holding Enerji Grup Başkanı ve Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, yeni yatırımlar için yol haritalarını halka arzdan sonra çizeceklerini söyledi. Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı ve Enerjisa Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Göçmen, Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortağı olduğu 23. Dünya Enerji Kongresi sırasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Gelecek dönemdeki önceliklerinin devam eden yatırımların tamamlanması olacağını ve bilançolarını hızla düzeltilerek halka arza gideceklerini aktaran Göçmen, halka arzın 2017 sonu veya 2018 başında mümkün gibi göründüğünü ve belli bir aşamaya geldiklerinde duyuracaklarını söyledi. Göçmen, “Üretim ile dağıtım ve perakende şirketlerimize yaptığımız 11 milyar dolarlık yatırımın 4,5-5 milyar dolarını öz kaynaklarımızdan sağladık. Halka arzı en doğru zamanda yapacağız. Yeni yol haritamızda ülkemizde büyük potansiyeli bulunan yenilenebilir enerji kritik öneme sahip olacak. Biz de yeni yatırımlar için haritamızı halka arzdan sonra çizeceğiz. Yeni yatırımlarda büyük oranda rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerjiye odaklanacağız.” ifadelerini kullandı.
28 Ekim
2016
J
apon devi Panasonic ile güneş panellerini ortak üretme konusunda anlaşma sağlayan Tesla, otomobil teknolojileriyle birlikte batarya teknolojileri (Powerwall) ve elde edilen enerjinin saklanması ile alakalı (Powerpack) tüm teknoloji geliştirmelerini ortaklık çerçevesinde geliştirmeye hazırlanıyor. Bu hafta içerisinde düzenlenecek olan etkinlikle detaylarının paylaşılması beklenen ortaklık, önümüzdeki süreçte temiz enerji üretiminde ortaya çıkacak teknolojik geliştirmelerin merkezi olmaya aday. Tesla ve Panasonic projede kullanılacak bataryaların üretimini, Amerika’nın Nevada eyaletinde bulunan giga fabrikada gerçekleştirecek. Konu ile ilgili açıklamada bulunan Tesla yetkilileri bu birlikteliğin planlanan projelerin somutlaştırılmasında kayda değer hız artışı sağlayacağı konusunda ise hemfikir. Hayata geçecek olan ortaklık sonucu, birlikte geliştirilecek teknolojiler ile dünyanın en verimli güneş panellerinin de üretilmesi planlanıyor. Projenin en önemli ayaklarından birisini de kuzey amerika’nın en büyük güneş paneli üretiminin yapıldığı SolarCity fabrikası oluşturuyor. Panasonic aynı zamanda Tesla Model 3 ve Jaguar’ın Formula E takımının batarya tedarikçiliğini de üstlenerek güneş enerjisi ve elektrikli otomobiller ile ilgili oldukça aktif bir polika çiziyor. Elon Musk’ın geçtiğimiz dönemlerde projenin yüzde 55’e kadar daha verimli olduğunun altını çizmişti.
Easyline XLP yatay tip sigortalı yük ayırıcılar AC ve DC uygulamalarına özel çözüm
Easyline XLP serisi 160-630A arasında 1, 2, 3 ve 4 kutuplu seçeneklerde ürün ailesi ile AC ve DC uygulamalarına özel çözümler sunmaktadır. NH tipi bıçaklı sigortalar ile uyumludur, kolay kurulum ve arttırılmış güvenliği garanti eder. Geniş aksesuarlandırma imkanı bulunur. 40 mm ve 60 mm bara sistemlerine montaj kitleri ile kolay adaptasyon mümkündür.
ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : cem.karadeniz@tr.abb.com
HABER
www.elektrikdergisi.com
Dünyanın en büyük havalimanının enerji ihtiyacını yerli marka karşılayacak
İstanbul Yeni Havalimanı (İGA) Türkiye tarihinin en büyük havalimanı projesinin enerji ihtiyacını karşılamak için yerli firma Aksa Jeneratör’ü tercih etti. İGA –Aksa işbirliği kapsamında, Aksa Jeneratör projeye orta ölçekli bir elektrik santraline denk gelecek 105 mVA enerji sağlayacak.
uçuşun koordine edildiği böyle büyük bir yapıda enerji en önemli ihtiyaçlar arasında yer alıyor. İGA ile yaptığımız bu işbirliği kapsamında havalimanında orta ölçekli bir elektrik santraline denk gelecek bir kurulum gerçekleştireceğiz. Şebeke enerjisi ile uyumlu bir şekilde devrede olan jeneratörlerimizle havalimanının tüm enerjisini karşılayacak ve hizmetlerin aksamadan devamını sağlayacağız. Dünyanın en büyük havalimanı operasyonunda, Aksa Jeneratör olarak yer almanın sorumluluğunu en umhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri olan İstaniyi şekilde yerine getireceğiz” dedi. bul Yeni Havalimanı projesinİGA - Aksa iş birliğinden memnude İGA, enerji tedariki için jeneraniyet duyduğunu ifade eden İGA tör üreticisi Aksa’yı seçti. İGA ile Havalimanları İnşaatı CEO’su Yusuf yapılan anlaşma kapsamında Aksa, Akçayoğlu; “Dünyanın en önemli İstanbul Yeni Havalimanı’na 42 adet havacılık merkezlerinden biri olacak 2500 KVA’lık jeneratörün kurulumuİstanbul Yeni Havalimanı’nın en son nu gerçekleştirecek. teknolojik gelişmeler ışığında kusurTürk markası olarak Türkiye’nin en suz hizmet sunması için tüm gerekli büyük havalimanı projesine hizmet çalışmaları yapıyoruz ve yapmaya Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker verecek olmaktan gurur duydukdevam edeceğiz. Böylesine büyük larını dile getiren Aksa Jeneratör CEO’su Alper bir projenin operasyonunda en önemli ihtiyaçlaPeker proje ile ilgili; “Dünyanın en yüksek yolcu rın başında enerji geliyor. Bu kapsamda sektörün kapasiteli havalimanı projesi, yıllık 200 milyonun önde gelen firması Aksa ile yapmış olduğumuz üzerine çıkartılabilir yolcusuyla 7/24 yaşayacak iş birliği ile havalimanında gerçekleşecek tüm bir yapıya sahip. Yolcuların konforlu bir ortamoperasyonlar kesintisiz ve sağlıklı bir şekilde da yolculuklarına hazırlandıkları, yüz binlerce ilerleyecek.” dedi.
C
30 Ekim
2016
Elektrik Elektronik Eki
Ürün ve hizmetlerinizi, yüzde 50 indirimli bedel ile olası müşterilerinizin yanı sıra geniş halk kitleleri ile buluşturuyoruz.
14 KASIM PAZARTESİ günü Milliyet Gazetesi ile birlikte tüm Türkiye’de ve ayrıca CWIEME Fuarı’nda katılımcı ve ziyaretçilere dağıtılacak olan Ek’de yer alarak, markanızı, sektör profesyonellerine ve son kullanıcıya bir kez daha ileterek dikkatlerini çekebilirsiniz.
Elektrik / Elektronik Eki’nde yer alacak ürün ve hizmet grupları; Elektriğin üretiminden başlayarak, iletim, dağıtım ve kullanım aşamalarında yararlanılan tüm cihaz ve araç gereçler, Özel olarak CWIEME Fuarı kapsamında yer alan araç, gereç ve malzemeler (trafo, elektrik motoru,jeneratörler, trafo sacı, emaye teller, konektörler, röleler,makine sarma ve kaynak ekipmanları…) Elektronik Bileşenler, Tüketici Cihazları, Telekom Cihazları, Profesyonel Endüstriyel Cihazlar, Savunma Elektroniği Cihazları, Bilgisayarlar… (Elektrik / Elektronik Eki Bilişim Teknolojileri Cihazlarını da kapsayacaktır.) Ayrıntılı bilgi için: info@kaynakelektrik.com • Tel: 0 212 272 5959
HABER
www.elektrikdergisi.com
GES tarlası enerji verecek Konya Karapınar’a yapılacak olan güneş enerjisi yatırımının detayları netleşti. 600 bin evin elektrik ihtiyacına denk olan, 1.7 milyar kilovatsaat enerji üretecek dev tesisin yatırım bedeli 1 milyar dolardan fazla olacak.
E
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Karapınar Güneş Enerjisi Santrali (GES) Projesine ilişkin yaptığı basın toplantısında detayları paylaştı. Albayrak, Konya-Karapınar’a yapılacak güneş enerjisi yatırımına ilişkin, “Bu yatırım bugün itibarıyla 1 milyar doların üzerinde, fabrika ayağını da düşününce en az 300 milyon dolar daha eklenecek. Burada üretilecek elektrik 1,7 milyar kilovatsaat olacak ve 600 binden fazla evin enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir yatırımdan söz ediyoruz” dedi. Yasal düzenlemelerin tamamlandığını söyleyen Albayrak, “Karapınar noktasında 2010’da başlayan bu süreci, bu yıl hayata geçirmek için çok önemli yasal düzenleme ve yatırımcının talebi olabilecek yönetmeliklerle tamamlandık. Karapınar, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) içerisinde çok önemli bir bölge. Dün Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte aralıkta ihalemizi yapacağız. Bin megavatlık kapasiteyle dünyadaki fotovoltaik noktasında en büyük güneş tarla alanlarından biri olan Karapınar YEKA’mızı anons ediyoruz” dedi.
32 Ekim
2016
Eylülde enerji ithalatı azaldı
T HEDEFİMİZ YERLİ ÜRETİM “Türkiye’yi büyütmeye devam etme” felsefesinden hareketle güneş enerjisinde de dünyadaki en büyük bin megavatlık tek sahadaki alan için ihaleyle bölgede çok önemli bir yatırımın gerçekleştirileceğini anlatan Albayrak, şöyle devam etti: “ Bu ihaleyi, şartı gereği elektrik alım noktasında fiyat eksiltme usulüyle açık eksiltme usulünde en uygun fiyatı verecek firma alacak. Bu ihale, sadece fiyatın düşmesi yenilenebilir enerji maliyetlerinin düşmesiyle değil, aynı zamanda fabrika, yerli üretim ve teknolojinin de yerelleşmesi için Türkiye’de bir ilk olacak.”
ENERJİDE MALİYETLER DÜŞECEK Albayrak, fabrika kurulumunda 700, işletmesinde 350 ve Ar-Ge’de de 100 mühendis olmak üzere, en az bin teknik kişiye istihdam sağlanacağı bilgisini de paylaştı. Karapınar yatırımıyla rekabet ortamının oluşmasının yanı sıra enerji maliyetlerinin de aşağı çekileceğini vurgulayan Albayrak, “İnşallah yıl sonunda göreceğiz ki bu maliyetler düşmüş olacak, bu maliyetler elektrik fiyatlarının da düşmesi ve daha rekabetçi fiyatlar demek”diye konuştu.
ürkiye’nin enerji ithalatı eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,4 geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, bu yıl eylülde Türkiye’nin toplam ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,7 azalarak 15 milyar 296 milyon dolar oldu. Bu rakamın, 2 milyar 115 milyon 219 bin dolarlık bölümünü enerji ithalatı olarak özetlenen, “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasında elde edilen ürünler, bitümlü maddeler, mineral mumlar” oluşturdu. Geçen yıl eylülde 2 milyar 913 milyon 216 bin dolarlık enerji ithalatı yapılmıştı. Bu yılın aynı ayında bu rakam, yüzde 27,4 azalışla 2 milyar 115 milyon 219 bin dolara geriledi. Söz konusu ayda ham petrol ithalatı ise geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18,1 azalarak, 1 milyon 912 bin 935 ton oldu.
System pro E comfort MISTRAL® Kendi şaheserinizi yaratın
Yeni system pro E comfort MISTRAL® serisi dağıtım kutuları, endüstri, ticari bina veya konutlar gibi tüm farklı elektrik dağıtım sistemlerinde tek bir ürün serisi ile çözüm sunabilme özgürlüğünü ve esnekliğini vermektedir. System pro E comfort MISTRAL ® serisi dağıtım kutuların, IP41 ve IP65 koruma sınıflarında, sıva altı ve sıva üstü montajına uygun ve 72 modüle kadar çıkabilen ürün seçenekleri bulunmaktadır. Bu yenilikçi ürünler çok yönlülük, verimlilik ve güvenlik açısından ABB’den beklediğiniz benzersiz özelliklerin tümünü karşılamaktadır. www.abb.com.tr/lowvoltage
ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 44 E-mail : taner.aksoy@tr.abb.com
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB, CWIEME İstanbul’da transformatör verimliliğinde yeni dönemi selamlayacak ABB, CWIEME İstanbul’u, Avrupa’da geçen yıl yürürlüğe giren yasal düzenlemelerden sonra enerji verimliliğinde yaşanan gelişmeleri, gelecekte transformatör verimliliğinde ne gibi şartlar aranacağını ve uygulamaların nasıl olacağını anlatacağı bir platform olarak kullanacak.
2
015 Temmuz ayında, Avrupa Komisyonu’nca yürürlüğe sokulan verimlilikle ilgili yeni yasal düzenlemelerle birlikte Avrupa’da transformatör imalatı ebediyen değişti. Komisyonun 548/2014 (EU) numaralı yönetmeliği ya da bilinen adıyla Ekolojik Tasarım Direktifi (Ecodesign Directive), Avrupa Ekonomik Alanı (European Economic Area - EEA) içerisinde dolaşıma sokulan bütün transformatörlerin yeni verimlilik gerekliliklerini sağlamasını şart koşmaktadır. Transformatörlerde enerji verimliliği kampanyasını destekleyen şirketlerden birisi de endüstriyel dijitalleşmenin geleceğinin yazılmasına ön ayak olan teknoloji lideri ABB’dir. ABB Transformatörler Ticari Biriminin Küresel Pazarlama Biriminde girişim yöneticilerinden birisi olan Kali Pollari, “Enerji verimliliği mevzuatları sürekli bir çabanın ürünüdür ve artık transformatör sanayinde ve standardizasyon camiasında en yakıcı konuların başında gelmektedir” diyor. “Transformatörler ekipman olarak oldukça verimlidirler; ancak küresel elektrik altyapısını desteklemek için ihtiyaç duyulan olağanüstü yüksek transformatör sayısı ve bunun yanı sıra üretilen enerjinin neredeyse tamamının son kullanıcıya ulaşmadan önce bu transformatörlerin üzerinden geçmesi gerekliliği göz önüne alındığında, yeryüzünde çalışan tüm transformatörlerin hepsi düşünüldüğünde enerji kayıplarının hatırı sayılı miktarda olduğu görülür. Tam olarak söylemek gerekirse, dünya
34 Ekim
2016
çapında üretilen elektriğin yaklaşık %3’ü transformatörlerde kaybolmaktadır. Mevcut teknolojiyle bu kaybı kolayca %2’ye indirmek elimizde. Dünya geneli için düşünüldüğünde bu %1’lik tasarruf, Birleşik Krallık’ın elektrik tüketimine denk. Öyleyse gerekli teknolojiye zaten sahibiz; yeter ki onu verimli bir şekilde kullanabilelim.”
Geleneksel teknoloji, çağdaş anlayış Transformatörlerin temel prensibi bundan yüzyıl önce keşfedildi. Yıllar içinde, kullanılan malzemeler ve tasarım geliştikçe, transformatörler de gelişti ve verimlilikleri arttı. Yine de sektörde verimlilik ancak son 15 yıldır gerçek bir mesele olarak ele alınmaktadır. Sektörde asgari verimlilikle ilgili ilk büyük çaplı yasal düzenleme henüz 2010 yılında ABD’de yürürlüğe girdi. Pollari, “Avrupa yasal düzenlemelerinin ilk aşaması her ne kadar 1 Temmuz 2015’te başlasa da, şimdiden bir sonraki verimlilik kuşağını (2. Nesil) planlamaya başladık bile. İkinci neslin 2021 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyor” diyor. “Avrupa Komisyonu kısa bir süre önce, doğru yolda olduğumuzdan ve hedeflerimizin gerçekçi olduğundan emin olmak ve başka neler yapabileceğimizi tespit etmek için gerçekleştirilecek dönem ortası yasal mevzuat denetimine yönelik bir hazırlık çalışması başlattı. Yasal düzenlemelerin sektörün azmini her geçen gün arttırdığını görüyoruz. Yasal düzenlemeye uyum gösteren ülkelere bakıldığında, verimlilik düzeylerinin birçok durumda şart koşulan asgari düzeylerin şimdiden üzerine çıktığını görürsünüz.” Yasal düzenlemelerin en önemli ön koşullarından biri de verimlilikten elde edilen kazancın makul bir maliyetle sağlanmasıydı. Bu, şirketleri enerji kayıplarını düşük maliyetlerle azaltmada yeni ve yaratıcı yollar bulmaya sevk ettiğinden, yenileşimde rekabete yol açtı. “Daha verimli ürün elbette ekstra bir maliyet demektir; ancak yeni ürünün mülkiyeti için üstleneceğiniz maliyetin uzun vadede kazanacaklarınıza değeceğini görmeniz lazım. Kısacası standartlar sektörün yenileşim çalışmalarına ivme kazandırıyor; çünkü şirketler oyunun kurallarının değiştiğinin farkındalar” diye konuştu.
HABER
www.elektrikdergisi.com
CLK Uludağ Elektrik’e “öncü firma” ödülü Bursa’ya değer katan CLK Uludağ Elektrik, İnteraktif Pazarlama Zirvesi’nde (İPZ) enerji sektöründe “öncü marka” ödülüne layık görüldü.
M
arketing Türkiye ve Marketing & Management Institute tarafından düzenlenen “yeni nesil işler, yeni nesil süreçler ve ürünler” konulu İPZ Anadolu zirvesinde Akademetri Araştırma şirketi tarafından yapılan öncü sektörler, öncü markalar ve cesur girişimciler araştırmasında enerji sektöründe “öncü marka” ödülünü CLK Uludağ Elektrik aldı. Enerji sektöründe “öncü marka” ödülünü KALDER Bursa Şube Başkanı Erdal Elbay’dan alan CLK Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bursa, Balıkesir, Yalova ve Çanakkale’de görevli elektrik tedarik şirketi olarak, sektörde ilk kez hayata geçirdiğimiz çağrı merkezimizle (444 6 646); müşterilerimiz, abonelik işlemleri, yeni abonelik, bilgi güncelleme, faturalama, tahliye gibi işlemleri bir telefonla gerçekleştirebiliyorlar. İlk olarak gerçekleştirdiğimiz hizmetlerden biri de, BUSKİ ile birlikte hareket ederek, Müşteri İşlem Merkezlerimizi(MİM) BUSKİ ile ortak alanlara taşıyarak, müşterilerimizin hem elektrik hem de su işlemlerini birlikte gerçekleştirmesini sağlamak oldu. “EPDK tarafından belirlenen, yıllık tüketimi 3600 kWh (yani elektrik faturası 125 TL) ve üzerinde olan serbest tüketicilere yönelik olarak
TÜİK, katı yakıt istatistiklerini açıkladı
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı Ağustos ayı ‘Katı Yakıtlar İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre; katı yakıtların toplam satılabilir üretim miktarlarına bakıldığında; taşkömürünün 111 bin 463 ton, linyitin 4 milyon 176 bin 973 ton ve taşkömürü kokunun 372 bin 344 ton, teslimat miktarlarına bakıldı-
36 Ekim
2016
indirimli elektrik satışını bütün Türkiye’de gerçekleştiren şirketimiz; konut, iş yeri ve sanayi için indirimli elektrik satışını kampanyalar ve avantajlı tarifeler düzenleyerek gerçekleştirmektedir. Enerji sektöründe serbest konut tüketicileri için ilk kez hayata geçirilen “yuvam güvende” sigortasından sadece müşterilerimiz yararlanabiliyorlar. İş yeri ve sanayi serbest tüketicileri için de özel hazırlanan kampanyalar ve indirimli elektrik satışı gerçekleştiriyoruz. Hizmet verdiğimiz bölgede yeni yatırımlar ve yeni projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Yıl sonuna kadar müşterilerimize hizmet verdiğimiz işlem merkezlerimizi yüzde 50 arttırarak daha yaygın hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
ğında ise; taşkömürünün 3 milyon 105 bin 457 ton, linyitin 4 milyon 369 bin 381 ton ve taşkömürü kokunun 414 bin 83 ton olarak gerçekleştiği görüldü. Üretilen katı yakıtların teslimatları karşılama oranı yüzde 3,6 ile en düşük taşkömüründe gerçekleşti. Bu oran linyitte yüzde 95,6 iken taşkömürü kokunda yüzde 89,9 olarak hesaplandı. Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde; taşkömürü teslimatının yüzde 51,6’sı termik santrallere, yüzde 12,2’si kok tesislerine, yüzde 7,2’si demir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken linyit teslimatının yüzde 85,3’ü termik santrallere yapıldı.
Dünyanın en esnek orta gerilim hücresi? Kesinlikle.
ABB’nin Unigear ZS1 tip 1-24 kV hava izoleli orta gerilim hücreleri, elektrik dağıtım, elektrik üretim, endüstri, altyapı, ulaşım tesisleri için standart uygulamalar haricinde; iki kesicili çift anabara, iki ayırıcı ve tek kesicili çift anabara, iki kesicili çift kat, kompakt (Unigear 550), kompakt - sabit kesici ve ayırıcı (Unigear 500R), dar - motor kontrol merkezi (Unigear MCC ve Unigear ZVC) uygulamaları ile dünyanın en esnek çözümlerini sunar. Tüm uygulamaları uluslararası IEC62271-200 standardı ile test edilmiştir. Maksimum güvenlik, dayanıklılık, süreklilik, yenilikçilik ve çevre duyarlılığı tüm ABB Unigear ürün ailesinde öne çıkmaktadır. Bu yüzden orta gerilim hücresi tariflerken, ABB Unigear ZS1 ilk tercihiniz olacaktır. www.abb.com/mediumvoltage
ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : 0216 528 22 00 Faks : 0216 365 29 46 E-mail : mehmetali.dogan@tr.abb.com
HABER
www.elektrikdergisi.com
Erse Kablo, İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Arasında Yükseliyor İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 2015 yılı Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması sonuçlarına göre; Erse Kablo, 2015 yılı performansıyla Türkiye’nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu arasında yer alarak, geçen yıla göre daha üst sıraya çıkma başarısını gösterdi.
Erse Kablo Genel Müdürü Selami Sivritepe; Sektöre yön veren zayıf akım kablo üreticileri arasında yer alan lider marka olarak, bu başarılarında emeği geçen tüm değerli çalışanlarına, iş ortaklarına teşekkür ederek, başarılarının birlikte artarak devamını diledi. Erse Kablo, 20 yıllık tecrübesi ile yaptığı sürekli ve öngörülü yatırımlarla, bugün koaksiyel, kumanda, sinyal-kontrol, veri iletişim, lan kabloları, haberleşme, yangına dayanıklı kablolar,
Utes 2016’da Akademi Gücünü Temiz Enerji İçin Sergiledi
1
993’ten beri ülkemizin konusunun ilk ve sürekli etkinliklerinden biri olan 10. Uluslararası Temiz Enerji Sempozyumu (UTES’2016), İstanbul Teknik Ünivesitesi (İTÜ)Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. İTÜ ve Su Vakfı tarafından 24-26 Ekim 2016 tarihlerinde düzenlenen sempozyumun açılışını İTÜ Rektörü Prof.Dr. Mehmet Karaca gerçekleştirdi. Prof. Karaca yaptığı konuşmada enerji için ar-ge önemini, İTÜ potansiyelini belirterek temiz enerji teknolojisi gerekliliği ve üniversitelerin sektör için yerini vurguladı. Kamu, yerel yönetim ve iş dünyası temsilcileri, Türkiye üniversitelerinin yenilenebilir enerji kaynakları ve utes-2016da-akademi-gucunu-temiz-enerji-
38 Ekim
2016
enstruman, silikon, gemi kabloları ve her tip özel kabloyu kendi bünyesinde üreterek alçak gerilim kabloları üretimiyle geniş ürün yelpazesine sahip. Erse Kablo, ISO İkinci 500 içerisinde yer alan ilk zayıf akım kablo firması olarak, geniş üretim kapasitesi, kalite anlayışı, etkin hizmet değerleri, müşteri ilişkileri organizasyonu ve güçlü bayi yapısıyla, yurtiçi ve yurt dışı projelerdeki başarısını sürdürülebilirlik anlayışıyla tamamlıyor.
icin-gosterdienerji-çevre konularına odaklanan 119 bildirisini izledi. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Dr. Oğuz Can sempozyumun ikinci günü delegelere hitap etti. Dr. Can mezunu olmaktan gurur duyduğu İTÜ’de olmaktan duyduğu heyecanı belirterek “UTES’2016 bildirilerine, akademik bulgulara önem veriyorum. Yerli enerji teknolojilerimizi de geliştirmeliyiz. Bu nedenle üniversitelerimiz, sizler mühimsiniz. Akademiyi yakından takip etmeyi önemsiyorum” ifadelerine yer verdi. UTES 2016 kapsamında “Yerde Ararken Gökte Bulduk” diyen İTÜ Meteorolojik Araştırmalar Kulubü (METAR) Uluslararası Atmosfer ve Çevre Yarışmasını (IAEC’16) ilk kez, Yeşil Kampüs teması ile düzenledi. IAEC216 birinciliğini İTÜ ‘den FunMet Takımı ile Kocaeli Üniversitesinde Ekolojik Üniversite Takımıpaylaştılar.”S ürdürülebilir Bir Dünya Yaratmaya Kampüsümüzden Başlıyoruz” diyen öğrencilerin enerjisi UTES enerjisini ise doruklara taşıdı.
HABER
www.elektrikdergisi.com
Aktif Mühendislik, sektördeki 20. Yılını kutladı Aktif Group şirketlerinden, Aktif Mühendislik 20. Yılını görkemli bir gala yemeğiyle kutladı.
A
ktif Group şirketlerinden, Aktif Mühendislik’in 20. Yılını kutlamak amacıyla, Aktif Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güvenman’ın ev sahipliğinde 28 Ekim 2016 tarihinde Swissotel Bosphorus’ta bir gala yemeği düzenlendi. Gala yemeğine elektrik sektöründen ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Davet öncesinde düzenlenen kokteylde tanışma ve bir araya gelme imkanı bulan konuklar, Art of Sound müzik dinletisinin ardından yemek salonuna geçerek Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güvenman’ın konuşmasının ardından, bu gece için özel olarak hazırlanan tanıtım videosunu izledi. Müzik ve dans eşliğinde devam eden gecede Aktif Mühendisliğin 20. Yılı keyifle kutlandı. Elektrik alanında ara vermeden sürdürdüğü çalışmalarıyla sektördeki bilinilirliğini devam ettiren Aktif, hayata geçirdiği projelerinin dışında, düzenlediği gala gecesiyle de misafirlerine keyifli bir akşam yaşattı.
40 Ekim
2016
ETD 6. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI
E
TD ( Enerji Ticareti Derneği ), 2016 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısını yaptı ve üyelerin çoğunun katıldığı oylamayla Yönetim Kurulu seçimi gerçekleştirildi. Yeni Yönetim Kurulu’nun ilk toplantısında Limak Enerji CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Birol ERGÜVEN, ETD Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Başkan Vekilleri ise Enerjisa Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş. Genel Müdürü Armanç Ekinci ve Gates Enerji Ticaret A.Ş. temsilcisi Mustafa KARAHAN oldu. ETD Yönetim Kurulu’nun üyesi olan diğer şirketler ise şu şekilde oluştu: 2M ENERJİ, AKENERJİ, AKSA AKSEN ENERJİ, İC İÇTAŞ, PURE ENERGY, SANKO. Başkanlık Dönemi sona eren ve yeni Yönetim Kurulu’nda da yer alan Cem AŞIK; Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, ETD’nin teknik olarak birçok şey üreten, bu nedenle de paydaşlar tarafından da sözleri ciddiye alınan bir dernek durumunda olduğunu vurgulayarak, emeğini ve zamanını ortaya koyarak bir çok başarılı çalışmaya imza atan tüm üyelere ve Yönetim Kuruluna teşekkür etti. Yeni Yönetim Kurulu Başkanı Birol ERGÜVEN ise; ETD’ nin kuruluşundan itibaren serbest piyasanın oluşturulmasında önemli bir rol üstlendiğini belirterek bugüne kadar görev yapmış tüm Başkan, Yönetim Kurulu üyeleri ve çalışma gruplarında emek vermiş üyelere teşekkür etti. Ergüven, ETD’nin şeffaf, rekabetçi, liberal ve ülkemizin büyümesine katkıda bulunacak bir enerji ticareti piyasa yapısının kurgulanması ve işletilmesini sağlamak amacıyla kurulmuş bir dernek olduğunu ve bu hedeflere ulaşmak için çalışmalarına taviz vermeden devam edeceklerini belirtti.
HABER
www.elektrikdergisi.com
PRYSMIAN GROUP TÜRKİYE’YE AR-GE MERKEZİ BELGESİ Prysmian Group Türkiye, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 5. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde, Türk kablo sektöründeki ilk ve tescilli ArGe merkezi ile bu alandaki kapsamlı çalışmaları ve yatırımlarıyla “Ar-Ge Merkezi Belgesi”ni aldı.
P
rysmian Group Türkiye, Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, ‘Ar-Ge ve İnovasyonla Kalkınma’ teması çerçevesinde, 27-28
GE, iki elektrik santralini rehabilite edecek
I
rak Elektrik Bakanlığı, İstanbul’da düzenlenen 23. Dünya Enerji Kongresi’nde yapılan görüşmeler kapsamında Nasiriye ve Samawa’da bulunan doğalgaz yakıtlı elektrik santrallerinin rehabilite edilmesi ve işletilmesi konusunda General
42 Ekim
2016
Eylül günlerinde düzenlenen zirveye katıldı ve “Ar-Ge Merkezi Belgesi” aldı. Prysmian Group Mudanya fabrikasında konumlanan ve Türk Kablo Sektörü’nde ilk ve tek olan ArGe Merkezi, uluslararası platformda, kablo üretimi ve malzeme teknolojileri konusunda lider olan Prysmian Group bünyesindeki 17 Ar-Ge merkezinden biri. 2015 yılında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi” olarak tescil edilen ve “Türk kablo sektörünün en kapsamlı tasarım, inovasyon ve ürün geliştirme altyapısına sahip Merkez, 5 bin metrekare alanda, 6 bölümden oluşuyor. Malzeme Teknolojileri Laboratuvarı, Yanma Test Laboratuvarı, Enerji Kabloları Test Laboratuvarı ve Telekom ve Fiber Kabloları Test Laboratuvarı’nın bulunduğu Merkez’de Tasarım ve İnovasyon Ofisi ile Proses Tasarım ve Prototip Geliştirme Ofisleri de yer alıyor. Ar-Ge Merkezi Belgesi almaktan dolayı büyük gurur duyduklarını ifade eden Prysmian Group Türkiye CEO’su Erkan Aydoğdu, inovasyon ve gelişime öncülük ederek, çevreye duyarlı yeni ürün ve sistemler üzerinde çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Aydoğdu; “Mudanya fabrikamızda bulunan Ar-Ge Merkezimiz, uluslararası platformda, kablo üretimi ve malzeme teknolojileri konusunun lideri Prysmian Group bünyesindeki 17 Ar-Ge Merkezi’nden biridir. Merkezimizde yeni teknolojilerle katma değeri yüksek projelere imza atmaya devam diyoruz. Fabrikamızda, şantiyelerimizde, ofislerimizde görevli her bir çalışanımızla birlikte, ‘Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz’ misyonumuz doğrultusunda çalışmalarımızı, büyük bir heyecan ve istek ile sürdürüyoruz. Dolayısıyla da attığımız her adımın olumlu sonuçlarını alıyoruz. Büyük mutluluk duyarak aldığımız Ar-Ge Merkezi Belgemizle çalışmalarımızı aynı heyecan ve istekle sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Electric (GE) ile anlaştıklarını açıkladı. Irak Elektrik Bakanı Qassim Al-Fahdawi ve GE yetkililieri arasında yapılan görüşmeler çerçevesinde varılan anlaşma gereği, santrallerin 2017 yılı yaz aylarında tam kapasiteyle faaliyete geçmesi ve toplam 400 Megawatt’lık üretim yapması hedefleniyor. Irak genelinde 130’un üzerinde GE türbinleri kurulu konumda. GE kırk yılı aşkın bir süredir Irak’ta faaliyetlerde bulunuyor.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB’den OVR Telekom Parafudur Lansmanı ABB Alçak Gerilim Ürünleri Bölümü, Yeni OVR data ve haberleşme parafudurlarını 12 Ekim tarihinde Mövenpick Otel Ankara’da gerçekleştirdiği Parafudur workshopu ile tanıttı.
A
BB Fransa Parafudur ve Yıldırımdan Korunma Ürünleri Pazarlama ve Ürün Müdürü Bertrand Berges ve ABB Türkiye DIN Rayı Ürünleri Ürün Uzmanı Alper Çelebi tarafından verilen eğitimde proje firmaları, güneş enerjisi proje uzmanları, ana müteahhit ve elektrik müteahhitleri yer aldı. Yıldırım ve aşırı gerilimlerin etkilerinin anlatıldığı interaktif eğitimde, ABB’nin yeni OVR telekom ve haberleşme parafudurları da tanıtıldı. Tip 1+2 ürün ailesinin QuickSafe® patentli özel ter-
mal ayırıcı teknolojili parafudurlarla yenilenmesinin ardından, özellikle haberleşme, petrol ve gaz tesisleri gibi exproof alanlar, RF, TV ve CCTV gibi uygulamalara da uygun OVR Telekom ve haberleşme serisi, ABB’nin parafudur uzmanlığını kanıtlamış ve eksiksiz bir seri sunmasını sağlamıştır. Katılımcılar yalnızca eğitimleri tek taraflı dinlemekle kalmayıp, interaktif olarak yapılan bu eğitimde, ekipler halinde yaptıkları çalışmalarla kendi özel sunumlarını hazırlayarak diğer ekiplere sunumlarını gerçekleştirdi. Gerçek koşulların yer aldığı örneklerde, ürün özelliklerine göre parafudur seçimlerini yaparak doğru korumanın nasıl yapılması gerektiğini uygulamalar üzerinde öğrendiler.
Güneş Enerjili Off-Grid LED Aydınlatma Çözümü Geleceğin kombo buluşu: Yeni sistem “güneş + pil + LED ışık” üçlüsü.
O
ff-grid aydınlatma ve mobil cihazları şarj etme imkanı sağlayan bu güneş enerjili LED aydınlatma çözümü ile artık akşamları kamp yapmak daha kolay ve eğlenceli hale gelecek. Temiz ve yenilenebilir sistem ile elde edilen taşı-
44 Ekim
2016
nabilir ışık ve güç sayesinde, artık ne kadar uzağa gidilirse gidilsin hiç bir zaman karanlıkta kalma sorunu ile karşılaşılmayacak. The Revel Gear Night Owl ismindeki bu solar şarj cihazı, 5V & 10,000mAh lityumiyon bataryası ile 6W güneş
enerjisi sunabiliyor. Çift USB girişine sahip olması dolayısıyla hem 1A hem de 2A şarj sağlayabiliyor. Bünyesinde depoladığı enerji sayesinde, güneşin olduğu her noktada, elimizden hiç düşüremediğimiz cep telefonları da hiçbir zaman şarjsız kalmıyor.
SEL-2488 UYDU BAĞLANTILI ZAMAN SUNUCUSU SEL ürün ailesinin en hassas ve en yeni üyesi, SEL-2488. Tüm zaman senkron protokolleri ve metotları, hepsi tek bir cihazda! • • • • • • • • • • •
8 adet IRIG-B Port 4 adet Ethernet Port (Fiber veya Bakır) Yedekli Power Supply PTP desteği (IEEE 1588) NTP desteği Stardard ±40 ns hassas saat Opsiyonel ±5 ns ekstra hassas saat Saniye, Dakika, Saat Puls çıkışları Alarm kontağı Modüle IRIG-B çıkışlar Demodüle IRIG-B çıkışlar
Tel: +90 (216) 366 60 45 Web: www.koztek.com
• • • • • • • • • •
10 Yıl Garanti Dahili Web Sunucusu Uzaktan Erişim Dahili olay kaydedici (60.000 kayıt) Kablo gecikme kompanzasyonu –40°C +85°C çalışma aralığı Yüksek elektriksel ve manyetik dayanım GPS, GLONASS uyduları desteği Opsiyonel GNSS Anten TEİAŞ şartnamelerine uygunluk
Faks: +90 (216) 367 30 45 E-posta : info@koztek.com
HABER
www.elektrikdergisi.com
Pelsan LED&Aydınlatma Fuarı’nda ziyaretçileriyle buluştu Pelsan Aydınlatma, “Üretiyoruz” sloganıyla yeni LED Armatürlerini 06-09 Ekim 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’ nde düzenlenen 12. Uluslararası LED, Aydınlatma ve Elektrik İç Tesisat Fuarı’ nda ziyaretçileriyle buluşturdu.
P
elsan Aydınlatma LED ışık kaynaklı yol ve cadde armatürleri, projektörler, ofis armatürleri, downlight ve spot armatürler, endüstriyel armatürler, wallwasher ve led bar ürün grupları ile fuarda yerini aldı. Pelsan Aydınlatma üretim tesislerinde Türk işçi ve mühendislerinin emeği ile üretilen LED ışık kaynaklı yol ve cadde armatürlerinin en yenisi Rio, üç farklı boy ve güç seçeneği ile ziyaretçilerin beğenisine sunuldu ve tescilli tasarımı ile tam not aldı. Tedaş LED Yol Aydınlatma Armatürleri Teknik Şartnamesi’ ne uygun olarak üretilen Rio Yol ve Cadde Armatürleri, IK09 darbe dayanım sınıfında alüminyum enjeksiyon gövdesi ve IP66 koruma sınıfıyla özel bir üründür. 45-65W, 100-140W ve 200-240W güç opsiyonları mevcuttur. Etkin ısı tahliyesi, 42-60mm çaplarına uygun konsol girişi, kolay ayarlanabilen gövde açı ayarı, kapak açıldığında gücü kesen tasarımı ile öne çıkmaktadır. Kamaşma kontrollü optik tasarımı ile 121lm/W’ a ulaşan Rio Yol ve Cadde Armatürlerine, Auto-
Zorlu Enerji’den Osmangazi EDAŞ açıklaması
Z
orlu Enerji Elektrik Üretim AŞ, Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (EDAŞ) ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış AŞ’nin satın alınmasına karar verildiğini duyurdu. Zorlu Enerji’nin açıklamasında, “Şirketin Yöne-
46 Ekim
2016
dim programlama seçeneği ile gece loşlaştırma ayarı yapılabilmektedir. Fuarın bir diğer dikkat çeken ürünü ise, LED ofis armatürleri grubunda yerli üretim rekoru kıran panel armatür Mioled. Mioled Panel Armatürler 30x30, 30x60, 60x60, 30x120cm olarak dört farklı boyutta, 20-40W aralığında güç opsiyonları ve >0.95 güç faktörü ile satışa sunulmaktadır. 4000K/6500K renk sıcaklıklarında üretilen armatürlerin, dali ve koridor fonksiyonu uygulaması, 1-10V dim uygulaması ve acil durum aydınlatma kiti uygulaması gibi opsiyonları bulunmaktadır. Pelsan Aydınlatma, yeni nesil LED ışık kaynaklı armatürleri ve bu armatürlerin arkasındaki tasarım – kalıplama – ölçümleme – esnek üretim yapısı ve projelendirme faaliyetleri ile en doğru çözümleri sunarak mekânlar için en uygun aydınlatmayı gerçek tasarruf oranlarını sağlayarak gerçekleştirmektedir. Pelsan Aydınlatma Yönetim Kurulu Üyeleri, yurtiçi satış temsilcileri, ihracat birimi, AR-GE birimi, proje ve pazarlama birimi ile birlikte geniş bir katılımla fuarda yerini alan Pelsan Aydınlatma, ziyaretçilerine ürünleriyle ilgili ayrıntılı bilgi paylaşımında bulundu. Bünyesinde yer alan akredite laboratuvarda yaptığı ölçüm sonuçlarını da tüketicileri ile paylaşarak ürünlerinin arkasında olduğunu ispatladı.
tim Kurulu’nun 28.10.2016 tarihli toplantısında, Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış AŞ’nin mevcut ve ödenmiş paylarının tamamının belirli mali koşulların ve mevzuatta öngörülen yasal şartların gerçekleşmesi halinde şirketimiz tarafından satın alınmasına karar verilmiştir. Satın almaya ilişkin müzakereler devam etmekte olup, gelişmeler tam ve zamanında kamu ile paylaşılacaktır.” ifadelerine yer verildi.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB yeni nesil sanal fuarda büyük ilgi gördü
Sektörde ilk defa VOLTIMUM öncülüğünde düzenlenen CANLI Sanal Fuarı katılımcıları ve ziyaretçileri büyük beğeni ve ilgi ile takip etti.
Ü
lkemizin ilk canlı sanal fuarı Voltimum öncülüğünde 6-7-8 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleşti. Sektörün lider firmalarının katıldığı sanal fuarda; Endüstri 4.0’dan LED aydınlatma sistemlerine, solar kablolardan alçak gerilim şalt ürünlerine birçok konu 3 boyutlu ve interaktif bir biçimde
48 Ekim
2016
işlendi aynı zamanda oditoryum kısmında birçok canlı seminer düzenlendi. Sanal Fuar da ABB Alçak Gerilim Ürünleri, %100 ENERJİ sloganıyla ziyaretçileri ile buluştu. Bu yeni fuar konseptiyle ilgililer istedikleri konularda oldukları yerden farklı firmaların, farklı çözümlerine ulaşıp, yetkili kişilerle canlı iletişim kurmanın tadını çıkarttılar. Fuar ortamının bire bir sanal eşdeğerinin oluşturulduğu fuarda, kişiler kendi karakterlerini seçip istedikleri standları bu karakterlerle gezdi, broşürleri inceleyip, ürün videolarını
seyrettiler. Aynı zamanda firma temsilcilerinin de sürekli “online” olduğu fuarda, kartvizit paylaşımı, sohbet ekranından yazılı görüşme ve hatta uzman mühendisler ile sesli ve görüntülü görüşme gibi etkileşimli bilgi paylaşımı yapıldı. ABB, verimlilik ve bağlanabilirlik temelinde geliştirdiği yenilikçi ve öncü ürün çözümlerinden bazılarını ilk defa bu fuarda sundu. ABB standında, bugünün binalarına geleceğin teknolojisini sunan KNX akıllı ev otomasyonu teknolojisini, ABB’nin yenilikçi güç ve dağıtım panosu serisi System pro E Power’ı, etkin ve kolay kullanımıyla yüksek performanslı bir Güç Yöneticisine dönüşebilen Emax 2 açık tip devre kesicisini, 96 sensöre kadar linye bazında akım ve enerji ölçümlerinin analizini yapmanıza imkan veren Yeni nesil CMS-700 devre izleme sistemini, dünyanın ilk tak-çalıştır soket sistemi SMISSLINE TP’yi, motor kontrol ve koruma pazarındaki en fonksiyonel ürün PSTX yumuşak yolvericiyi, yeni nesil AC/DC besleme gerilimi ile çalıșabilen ve 9A’den 2650A’e kadar geniș bir aralığa sahip AF serisi kontaktörleri, akıllı tasarımı ile kolay bağlantı yapabileceğiniz PI-spring yay baskılı klemensleri, makine güvenliğinizi en yüksek performans seviyesinde sağlayabileceğiniz Jokab Safety güvenlik ürünlerini, solar uygulamalarınızda gerilim, frekans takibi yapabileceğiniz CM-UFD şebeke izleme rölesi sunuldu.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ENSİA’DA HEDEF BÜYÜK ENERJİ Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA), gerçekleştirdiği kuruluş basın toplantısında yenilenebilir enerji konusunda yürütülecek çalışmaları açıkladı.
E
NSİA Kurucu Başkanı Hüseyin Vatansever, “’Uluslararası ölçekte öncü enerji kümesi olmak’ vizyonuyla 18 kurucu üye ile birlikte yola çıkan ENSİA olarak, bölgede yapılan ve planlanan enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan yerli enerji ekipmanları, cihazlar, komponent ve hammaddelerinin üretiminde ‘Türkiye’nin enerji cihazları üretim ve dağıtım üssü olması’ misyonuna katkı koymayı hedefliyoruz” dedi. Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği, Kurucu Başkan Hüseyin Vatansever ve 18 kurucu üyesinin katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda (EBSO) gerçekleştirilen toplantıda, Kurucu Başkan Hüseyin Vatansever, ENSİA’nın ‘yenilenebilir enerji’de Türk sanayisinin gelişmesi, sanayici bakış açısı ile ‘kümelenme çalışmalarının yürütülmesi’, proje bazlı yönetim anlayışı ve ‘Enerji Sanayisi’nde Üretim’ misyonu ile 27 Temmuz 2016 tarihinde kurulduğunu anlattı. ‘Uluslararası ölçekte öncü enerji kümesi olmak’ vizyonuyla 18
50 Ekim
2016
kurucu üye ile birlikte yola çıkan ENSİA’nın bölgede yapılan ve planlanan enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan yerli enerji ekipmanları, cihazlar, komponent ve hammaddelerinin üretiminde ‘Türkiye’nin enerji cihazları üretim ve dağıtım üssü olması’ misyonuna katkı koymayı hedeflediğini söyledi. ENSİA, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ile başlatılan ‘Yenilenebilir Enerji Kümelenme Çalışmaları’nı da yürütmeyi amaçlıyor.
CARİ AÇIK GÜÇLÜ EKONOMİ HEDEFİ ÖNÜNDE BÜYÜK ENGEL Hüseyin Vatansever, enerji sektörünün Türkiye’nin en dinamik sektörlerinin başında geldiğini belirterek, “Türk ekonomisinin her yıl artan enerji talebine paralel olarak özel sektör yatırımları için bir cazibe merkezi olma işlevini sürdürmektedir. Bu noktada 3 önemli gerçek bulunmaktadır. Cari açıkta enerji ve enerji ham maddesi ithalatının 2015 yılındaki yüzde 88’lik,
2016 ilk altı ayındaki yüzde 89’luk payı ile enerjide olan dışa bağımlılığımız sürdürülebilir kalkınma, rekabetçi ve güçlü bir ülke ekonomisinin inşa edilmesi hedefinin önünde büyük engel oluşturmaktadır. TEPAV tarafından yayınlanan Enerji Politikaları ve Yatırımlar Üzerine Etkisi Raporu’nda belirtildiği üzere; sanayi üretiminde yaşanan katma değer sorunu, enerji dışı hesaplarda bu açığı kapatacak kadar cari fazla yaratılmasına engel olmaktadır. Hem sürdürülebilir enerji politikaları, hem cari açık ile mücadele hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu orta gelir tuzağından kurtulabilmesi için yenilenebilir enerjinin önemli fırsatlar sunduğuna işaret edilmektedir.” dedi.
TÜRKİYE ENERJİDE TEKNOLOJİ YÖNÜYLE DIŞA BAĞIMLI Son 10 yılda yapılan yoğun yatırımlarla, Türkiye’nin 2005 yılında 25 bin 174 MW seviyesinde olan enerjide kurulu gücünün, 2016 yılı Temmuz ayı itibarıyla 77 bin 037 MW seviyesine
ulaştığını belirten Vatansever, “2011 yılında Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücü 1 bin 511 MW iken, bugün 6 bin 294 MW’a ulaşmış durumdadır. 2015 yılında yenilenebilir enerji yatırımlarının hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 46 artarak 1.9 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ekonomi Bakanlığımız tarafından 2012-2014 yılları arasında enerji santrali yatırımları için verilen yatırım teşvikleri incelendiğinde, söz konusu santraller için ithal edilen makine-teçhizatın oranının ortalama yüzde 71.04 olduğu görülmektedir. Bu enerjide teknoloji yönüyle de dışa bağımlı olduğumuzun önemli bir göstergesidir” diye konuştu.
100 BİN MW HEDEFİNİN YÜZDE 30’U YENİLENEBİLİR ENERJİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, belirlediği ‘2023 Vizyonu’nda, ülkenin kurulu gücünün 100 bin MW’a ulaşması ve bu gücün en az yüzde 30’unun yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesi hedeflendiğini hatırlatan Vatansever, “30 bin MW’lık yenilenebilir enerji kaynağının ise 20 bin MW’lık bölümünün rüzgâr, 5 bin MW’lık bölümünün ise güneş enerjisi kaynaklı olması öngörülmektedir. Bu hedefler, rüzgâr enerjisinde bugünkü kurulu gücün yaklaşık dört kat, güneş enerjisinde ise bugünkü kurulu gücün yaklaşık 10 kat artması demektir. Sanayici gözüyle bunun anlamı, önümüzdeki 7 yıl için en az 25 milyar dolarlık bir yenilenebilir enerji ekipman pazarı anlamına gelmektedir” dedi. Amaçlarının yan sanayici ve tedarikçi üyelerin kurumsal bir çatı altında toplanarak, tanışmaları, firma bazında yaptıkları işlerde karşılıklı işbirliklerini arttırmaları ve ortak projeler üretmelerini
Önemli olan Türkiye’de üretmek ENSİA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Yalçın, rüzgar türbini üreticisinin desteklenmesi konusunda sorulan bir soru üzerine, “Northel Elektromekanik A.Ş. olarak 18 yıldır Türkiye’de rüzgar türbini üretmek üzere faaliyetimiz var. 1.2 MW ve 2.6 MW türbinler üretmek üzere Alaybeyoğlu grubu ile İstanbul’da bir yatırım yaptık. Burayı bir kuluçka merkezi yapacağız. MW üstü türbinlerin üretimini burada gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin en kuvvetli yan sanayi alanı Tuzla. Gönlümüz Bergama’dan yana ancak 50 ila 100 dönüm arasında bir alana ve iyi tedarik ağına ihtiyaç var. Önemli olan Türkiye’de üretmek. Üniversitelerimizde rüzgar enerjisi, bio gaz gibi enerjileri üretecek bilgi mevcut. Bizdeki en büyük eksiklik organizasyon eksikliği. 4-5 ay önce bu şikayetlerle yola çıktık. Kanat üretimi yapılabilen bir üretim. Ülkenin ilk planda 25 milyar dolarlık altyapısı var. Yabancı yatırımcıyı buraya çekmemiz gerek ama bunun yanında yerli de yer almalı” diye konuştu.
sağlamak olduğunu belirten Vatansever, ,”Yönetimimiz, enerji sektöründe yaşanan sıkıntılara çözüm bulmak amacıyla ‘Yenilenebilir Enerji Yan Sanayi Günleri’nin her yıl düzenlenmesi, sektörün Ar-Ge altyapısını oluşturmak için ‘Enerji Ar-Ge Merkezi’ kurulması, ihtiyaç duyulan nitelikli ara elemanın yetiştirilmesi amacıyla ‘Enerji Teknik Okulu’ ile ‘Enerji Akademisi’nin hayata geçirilmesini bir misyon olarak benimsemiş ve planlanma çalışmalarını başlatmıştır” dedi.
RÜZGAR TEŞVİĞİ GÜNEŞE, BİOGAZA, JEOTERMALE DE VERİLMELİ
İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında uzmanlık merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını anlatan Hüseyin Vatansever, “ Bu durum ülkemiz için de bir avantaj olacaktır. İzmir’in dünyadaki tüm şehirlerle rekabet eden bir yenilenebilir enerji merkezi haline getirebilirsek, ülkemizdeki tüm diğer şehirleri de bu alanda daha ileriye taşımamız mümkün
olacaktır. ENSİA, üretim ve sanayi odaklı politikaları üretmek ve onları hayata geçirmek için doğru vizyona ve yeterli cesarete sahiptir. “ diye konuştu. Kuruluşu itibariyle derneğin İzmir merkezli olduğunu belirten Hüseyin Vatansever, “Ankara’da ya da dünyanın başka yerinde temsilcilikler açabiliriz. Mekansal oluşumumuzu ve organizasyonumuzu kurmak için uğraştık. Bundan sonra temaslarımızı arttıracağız. Biz toplantı derneği değiliz. Toplantı yapacağız ancak o toplantıların sonunda ne olacağı bizi daha çok ilgilendiriyor. Proje bazlı çalışacağız. Planlananları hayata geçirecek zeminimiz ve imkanımız hazır. Bergama organize sanayi bölgesi var” dedi. Yenilenebilir enerji cihazları üretecek firmalara teşvik verilmesi, verilen teşviklerin arttırılması için çalışacaklarını belirten Vatansever, “Rüzgarda atılan adımın genişletilmesi, bunun güneşe, biogaza, jeotermale ve diğer dallara da uyarlanmasını sağlamayı çok önemsiyoruz” dedi.
HABER
www.elektrikdergisi.com
VİKO’NUN KALİTE FELSEFESİ, BİR KEZ DAHA ÖDÜL GETİRDİ… 2016 Kalite Çemberi Ödülü’nün sahibi, anahtar priz sektörünün lider kuruluşu VİKO by Panasonic’in “Transfer Sistemi Takımı” oldu.
K
alDer tarafından, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 19. Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansında; kuruluşların sürekli iyileştirme yaklaşımı ile kalite ve verimlilik artışını sağlamaları için, iyileştirme ekiplerini teşvik etmek ve iyi örnekleri ön plana çıkarmak amacıyla verilen Kalite Çemberleri ve Kaizen Ödülleri, KalDer Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri tarafından sunuldu. Kalite Çemberi Ödülü’nün bu yılki sahibi VİKO by Panasonic çalışanlarından oluşan “Transfer Sistemi” takımı oldu.
“Mükemmelliği Sağlamak, Mükemmelliği Paylaşmak” Ödül töreninin ardından takım çalışmasının önemine vurgu yapan VİKO by Panasonic İK ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu “Vizyonumuzu gerçekleştirme yolunda bir takım anlayışı ile hareket ederek sürdürülebilir başarılara imza atan kuruluşumuz, insan hayatını kolaylaştıracak çözümlerin tasarımı, üretimi ve sunumu süreçlerindeki teknolojik gücünü, çalışanlarının dinamizmi ve sürekli gelişimleri ile desteklemektedir. VİKO, kalite yönetimi çalışmalarına 1998 yılında başlamış olup, EFQM
Mükemmellik Modeline göre sistemlerini sürekli iyileştirmektedir. Ayrıca 2005 yılı TÜSİADKalDer Türkiye Mükemmellik Ödülü başta olmak üzere hem ulusal hem de uluslararası alanda pek çok ödülün de sahibidir. Mükemmellik yolunda ilerlerken, mükemmellik anlayışının çalışanlarımıza ve diğer paydaşlarımıza yayılması konusunda sorumluluk alan bir yaklaşıma sahibiz. Çünkü mükemmelliği sağlamak için mükemmelliği paylaşmak gerektiğine inanıyoruz. Mükemmellik yolculuğumuzda gerçekleştirdiğimiz her adımda yanımızda olan üst yönetimimize, ekip üyelerimize ve tüm VİKO by Panasonic ailesine teşekkür ediyorum.” dedi.
Türk Akımı Ukrayna anlaşmasını bekleyecek
E
nerji Günlüğü - Rusya ile Türkiye arasında inşaası için anlaşılan Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Projesi altyapı çalışmaları, Ukrayna-Rusya doğal gaz anlaşmasının sona ereceği 2019 Aralık tarihine göre yapılacak. Rus haber ajansı Ria Novosti’de yer alan habere göre Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türk Akımı boru hattı inşaatının tamamlanma süresinin doğalgazın Ukrayna üzerinden transit edilmesini ön gören kontrat ile senkronize edildiğini bildirdi. Novak, “Rusya’dan Karadeniz üzerinden boru hattı inşa edilmesini ön gören Hükümetler arası anlaşmaya göre, proje Aralık 2019’da gerçekleşecek, yani 2019 sonuna doğru altyapı inşa edilecek. Bu tamamen Gazprom ve Naftogaz arasındaki kontratla senkronize edilmiştir. Bilindiği üzere, Ukrayna ile kontratımız 2019 yılı sonuna kadar geçerli olacak” dedi.
52 Ekim
2016
ELEKTRİKTARİHİNdEYOLCULUK OSMAN BAHADIR
Bedri Karafakıoğlu hocamızı ölümünün 38. yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz
İ
TÜ eski rektörlerinden ve İTÜ Elektrik Fakültesi eski dekanlarından Ordinaryüs Profesör Bedri Karafakıoğlu, aydın, barışçı, demokrat ve bilim üreticisi bir insandı. 20 Ekim 1978 günü, üniversitedeki dersine gitmek üzere sokakta yürürken “kimliği bilinmeyen” kişiler tarafından vurularak öldürüldü. Bilime, insanlığa ve demokrasiye yönelik bu haince cinayeti işleyenlerin ve planlayıcılarının kimliklerinin, aradan bunca yıl geçmesine karşın hala bulunamamış olmasını nefretle kınarken, hocamızın çok değerli anısı önünde ulusumuz ve meslektaşlarımız adına saygıyla eğiliyoruz. 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesindeki yıllarda aydınlarımıza ve bilim insanlarımıza yönelik birçok faili meçhul cinayet işlendi. Bu cinayetlerde öldürülen insanlarımızın ortak özelliklerine baktığımızda, onların bizi ulus yapan özelliklerin başlıca taşıyıcıları olduklarını görüyoruz. Büyük ulusal değerlerini kendi elleriyle yok edenler ve bu yok edişi engelleyemeyenler, gerçek anlamda bir ulus olmayı başaramazlar. Bedri Karafakıoğlu, ülkemizin bilimsel ve teknolojik bakımdan gelişmesine büyük katkılarda bulunmuş bir insandı. Ölümünün 38. yılında onu Zincirlikuyu’daki mezarı başında anmak için bir araya gelen öğrencileri ve meslektaşları, hocamızın hem hizmetleri hem de onun üstün kişisel özellikleri üzerine konuşmalar yaptılar.
Bedri Karafakıoğlu, bilimle ve bilimsel
56 Ekim
2016
düşünceyle gerçek anlamda ancak cumhuriyetle tanışmış bir toplumun ilk genç bilimcilerindendi. 1915’te Çorum’da doğan Karafakıoğlu, 1932’de Yüksek Mühendis Mektebi giriş sınavını kazanarak başladığı mühendislik eğitimini, 1937’de Paris’te Ecole National Superieur des Telecomunacition’dan mezun olarak tamamladı. Bu tarihte yurda döndükten sonra yine eski okuluna döndü ve Elektrik Fakültesi’nde 1939’da doçent, 1948’de de profesör oldu. İTÜ Elektrik Fakültesi’ndeki görevinin yanı sıra İTÜ Teknik Okulu’ndaki görevine de ölümüne kadar devam eden Karafakıoğlu, 1960 yılında Elektrik Fakültesi Profesörler Kurulu’nun oybirliğiyle aldığı kararla Telekomünikasyon Tekniği Kürsüsü ordinaryüs profesörlüğüne seçildi. 1963-1965 yılları arasında OECD Bilimsel Araştırma Komitesi Türkiye temsilcisi olarak görev yaptı. 19641965 yıllarında Elektrik Fakültesi dekanlığı, 1965-1969 yılları arasında da İTÜ rektörlüğü yaptı. Rektörlük görevi sırasında, iki kademeli öğretimin uygulanması, Temel Bilimler Fakültesi’nin kurulması ve İTÜ Ayazağa Kampusünün kurulması gibi çok önemli girişimlere öncülük etti. 1963-1968 yılları arasında TRT yönetim kurulu üyeliği yaptı. 19721976 yıllarında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 1977 yılında ikinci kez Elektrik Fakültesi Dekanı oldu. Yerli ve yabancı birçok bilimsel ve sosyal kuruluşun üyesi olan Karafakıoğlu’nun, yabancı dilde yayınlanmış 5 makalesi, Türkçe 8
telif, 13 çeviri kitabı ve 9 telif, 15 çeviri makalesi vardır. Karafakıoğlu, Elektrik Fakültesi’nde ve diğer öğretim kuruluşlarında, telefon işletmeciliği, propagasyon, telgraf ve telefon aletleri, komünikasyon, telekomünikasyon, ölçme, muhabere tekniği adlı dersleri vermiş ve ayrıca telekomünikasyon, ölçme ve elektroakustik laboratuarlarını kurmuş ve yönetmiştir. İşte Bedri Karafakıoğlu hocamız, geleceğimizi yönlendirmede böylesine önemli görevleri üstlenmiş ve her görevini başarıyla yerine getirmiş bir bilim insanıydı. Ayrıca onu tanıyanların hepsinin paylaştığı gibi, demokrat, içten, esprili ve sevgi dolu kişiliğiyle meslektaşlarının ve öğrencilerinin sorunlarını her zaman yapıcı bir üslupla çözümlemeye çalışmıştır. Onun İTÜ rektörlüğü sırasındaki hoşgörülü yaklaşımları, 1968 olaylarının daha olumlu çözümlenmesinin de yolunu açmıştır. Onun bu yaklaşımının altında elbette kişilik özellikleri kadar, öğrencilerini fikirleri ne olursa olsun ulusunun geleceği olarak gören sorumluluk bilincinin de büyük rolü vardı. Ölümünün üzerinden geçen 38 yıldan sonra meslektaşlarının ve öğrencilerinin onu büyük bir sevgi, saygı ve özlemle anması, Bedri Karafakıoğlu hocamızın emeklerinin boşa gitmediğini gösteriyor. Ama onun eserlerini yaşatabilirsek, katillerini gün ışığına çıkartabilirsek, ancak o zaman hocamızın anısına layık olabilecek ve yine ancak o zaman geleceği yeniden parlayan bir ulusun fertleri olmaya hak kazanabileceğiz.
Image Kurztitel ...ve Verimli. Kompakt www.multi-contact.com
Multilam Technology The MULTILAM principle
Yeni nesil Multilam. Yeni Multilam ML-I ile verimli ve ekonomik kontak çözüm uygulamaları artık çok daha kolay. Yeni ürünümüz enerji teknolojisi, statik ve dinamik uygulamalar, düşük ve yüksek sayıdaki bağlantı çevrimleri, dairesel ve düz kontaklar gibi çok çeşitli uygulamalarda kullanılabilmektedir. ■
Özelliklerinin optimize sinerjisi sayesinde kompakt, verimli bağlantılar
■
Büyük kontak çaplarında bile basit, uygun maliyetli montaj
■
MULTILAM kontak teknolojisi, yüksek kontak kalitesi, güvenilirlik ve sağlamlılık sağlamaktadır.
Bizi uluslararası organizasyonlarda ziyaret ediniz: www.multi-contact.com > News > Exhibitions
ANKARA MEKTUBU Tuncay Derman, Ekim 2016
YANSITILMAYAN KAYIP-KAÇAK
B
azen bir gazetenin iç sayfalarında bir köşeye sıkıştırılmış kısa bir haber, özellikle konu hakkında bilgi sahibi olanlar üzerinde önemli etki yaratır. Bu etki, çok kez şaşkınlıkla başlayan tepki biçimindedir. Günümüz Enerji Bakanı’nın kısa bir habere sıkıştırılan elektrik kayıp-kaçaklarına ilişkin beyanı da bu tür bir tepkiye yol açmaktan ileri gitmiyor. Daha haberin başlığında şaşkınlık ve tepkinize yol açan mesajı alıyorsunuz. Başlık şu: “Albayrak: Kayıp-kaçak tüketiciye yansıtılmıyor”.1 Haberin içeriğine girildiğinde ise Bakan’ın bir soru önergesine verdiği yanıtta: “Özel sektör yönetimindeki dağıtım şebekeleri sözleşmelerinde (kabul edilebilir) kayıpkaçak oranlarının belirlenmiş olduğu, düşük performanstan dolayı gerçekleşen yüksek kayıp-kaçak düzeyinin yol açtığı ‘ek maliyet’in ilgili dağıtım şirketi tarafından üstlenileceği, bu ek maliyetlerin hiçbir şekilde tüketicilere yansıtılmadığı” açıklaması ile karşılaşıyoruz. Bakan beyanındaki, partisinin iktidarı tarafından özel sektöre devredilmiş olan elektrik dağıtım şebekelerinin sözleşmelerinde yer alan hükümleri anlatan kağıt üzerindeki bölümler doğru olabilir. Elektrik kayıp-kaçaklarının tüketicilere yansıtılmadığı ise temelden yanlıştır. Burada “ek maliyet” diye bir kavram araya sokuluyor. Bu “ek maliyet”, özel dağıtım şirketlerinin sözleşmelerinde belirtilmiş olan kayıp-kaçak oranları yükümlülüklerini yerine getirememeleri halinde ortaya çıkan maliyettir. İyi de bu “ek maliyet”in tüketicilere yansıtılmadığı nereden çıkıyor?
1 Sözcü gazetesi, Ekonomi sayfası, 16 Eylül 2016.
58 Ekim
2016
Asıl yanıtlanması gereken soru bu… Şimdi bir soru değil, zincirleme birden fazla soruyu soralım. Biz elektrik tüketicilerine gönderilen tüketim bildirimi faturalarda açık ya da gizlenmiş kayıp-kaçak bedeli var mı? Var. Türkiye, dünyadan vazgeçtik, AB ve OECD ülkeleri arasında en pahalı elektrik faturası ödeyen ülkeler arasında değil mi? Bu pahalılık, sadece yüksekliği ve mükerrerliği tartışma konusu olan vergilerden, fonlardan kaynaklanmıyor, kayıp-kaçak gibi kalemler yüksek fiyatın sebepleri arasında. Pahalılık babında ülkelerin “satınalma gücü paritesi” kullanılarak yapılan tespitte, Türkiye’nin hane elektrik fiyatı sıralamasında başı çektiği bilinmiyor mu? Bedava “aktif elektrik” kullanmayı alışkanlık haline getiren “açıkgöz vatandaşlarımız”ın ödemediği elektrik bedellerini ödemekten usanan “aktif vatandaşlarımız” yargıya gidip haklarını, haklılıklarını tescil ettirerek kayıp kaçak bedellerini, Bakan’ın ifadesinin aksine, kendilerine sorulmadan cüzdanlarına yansıtılmış olmasının karşılığı olarak pekalâ geri alabiliyorlarken, Enerji Bakanı’nın “şirketler batacak” diyerek alelacele “Kayıp-kaçağın yargı yolunu kapatarak kayıtsız koşulsuz vatandaşa fatura edilmesi” torbalama kanununu çıkarması ne demek oluyor? Bakan’ın ve bakanlığın, uygulanmakta olan yurdun her yerinde aynı olan “Ulusal tarife” yerine, Enerji Serbest Piyasası düzeninde adaleti sağlayacak maliyet bazlı fiyatlandırmanın olmazsa olmazı olan, bakanlığının ve hükümetinin 14 yıldır es geçtiği “Bölgesel tarife” adlı elektrik tarife sistemi üzerinde -bundan önce olmadı- bundan sonra çalışması, uygulama niyeti var mı?
Arada Enerji konularında haber yapmayı ihmal etmeyen Sözcü gazetesi, Enerji Bakanı’nın yukarıdaki şaşkınlığımız ve tepkimize yol açan beyanından bir gün önceki basımında, ekonomi sayfasında büyük punto harflerle “Elektrik fiyatlarında liderliğe koşuyoruz” başlığını atmış bulunuyor. Haberde, “Türkiye’de hanelerin kullandığı elektrik fiyatı 12 yılda 195 ABD dolarından 314 ABD dolarına yükseldi, Vergiler de eklendiğinde bu fiyat 400 ABD dolarını aşıyor” deniyor. Madem özel sektörün kayıp-kaçak yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı ortaya çıkan “ek maliyet”ler biz tüketicilerin elektrik faturalarına yansıtılmıyor, bu denli istenmeyen, ancak “dünya liderliği” düzeyinden aşağı inmeyen elektrik fiyatlarını, son 12 yılda tüketiciye yansıtılan elektrik fiyatlarındaki 2 katı aşan artışı sayın Enerji Bakanı nasıl açıklar? Yine Sözcü gazetesi 19 Eylül’de, Ekonomi sayfasının bir köşesine sıkıştırılmış “28 milyarlık kayıp-kaçak tahsilatı” başlıklı kısa metinle, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 2011 yılından 2016 yılına kadar tüketicilerden kayıp-kaçak bedeli olarak 27 milyar 971 milyon 879 bin 949 TL tahsil edildiğini bildirdi” haberini veriyor. Son beş yılda biz elektrik tüketicilerinden tahsil edilen bu 28 milyar TL dolayındaki kayıp-kaçak tahsilatı içinden, özel elektrik dağıtım şirketlerinin kayıp-kaçağı sözleşmelerindeki oranlara indiremedikleri durumda ortaya çıkan, Bakan’ın “ek maliyet” dediği maliyetin, faturalarımıza yansıtılan toplam kayıp-kaçak maliyet yükünün dışında gösterilmeye çalışılması çok ilginç. Uzun lâfın sonucu, elektrik kayıp-ka-
çağı denilen (aslında burada asli unsur kaçak, yani çalınan elektrik, elektrik şebekelerindeki olası teknik kayıplarla uygulamada bağdaşmayan ayrı bir -ülkemize özgü de denilebilir- kaybedilen enerji konusu ama dil alıştırılmış kayıp-kaçak diye sunuluyor) bir türlü yakamızı bırakmayan çalınan elektrikten kaynaklanan maliyet, özellikle kaçak aktif elektrik kullanmayı alışkanlık haline getirmiş olan aktif vatandaşlar yakalanıp ödeme yaptırılamadığında onların yerine bu maliyeti “ek maliyet cezası” olarak ödedikleri ileri sürülen özel dağıtım şirketlerine ceza olarak uygulansa da, sonuçta toplamda doğrudan biz tüketicilere ödetiliyor. Elektrik faturalarımız ve bizzat Enerji Bakanı’nın gün farkıyla birbirini izleyen itiraf niteliğinde son önerge yanıtları ve beyanları bu gerçeğin kanıtları. Madem, elektrik kayıp-kaçaklarının maliyeti faturalara yansıtılmıyor, o zaman vatandaş hangi haksız ödemeye isyan ediyor? Aynı vatandaşın, “yansıtılmadığı” ileri sürülse de, bazı açıkgözlerin çaldığı, ancak elektrik faturalarını düzenli ödeyen kendisinden zorla tahsil edildiği belgelerle ortada olan özellikle kaçak bedelini geri alma istemi neden engelleniyor? Madem elektrik kaçakları faturalara yansıtılmıyor, o zaman vatandaşın, elektrik faturasına yansıtılmadığı söylenen, yani böyle bir ödeme kalemi olmadığı ileri sürülen kayıp-kaçak bedellerini geri almasını engelleyen kanunu niye çıkarıyorsunuz? Enerjiyi yönetenler başta olmak üzere ülkeyi yönetenlere son soru: Ülke yönetiminde size tevcih edilmiş olan başta gelen yükümlülüğünüzü ne zaman hatırlayacaksınız? Sizi desteklemediğini varsaydığınız yüzde 50 küsurdan vazgeçtik, en azından sizi seçen şimdilik yüzde 50’ye yakın vatandaşınızın hak ve menfaatlerini korumayı ne zaman dikkate almayı düşünüyorsunuz? VİSERA’NIN FİNCANLARI Dergimizin Ağustos (2016, sayı 327) sayısının kapak konusu, sayfa komşum Osman Bahadır’ın, günümüzden 83 yıl önce 1920’li yılların sonuna doğru Trabzon ve ilçesi Akçaabat’ı elektrikle tanıştıran ülkemiz Elektrik Enerjisi
“MADEM ELEKTRİK KAYIP-KAÇAKLARININ MALİYETİ FATURALARA YANSITILMIYOR, O ZAMAN NEDEN VATANDAŞIN BU HAKSIZ ÖDEMEYE İSYANINI VE AYNI VATANDAŞIN BAZI AÇIKGÖZLERİN ÇALDIĞI, ANCAK ELEKTRİK FATURALARINI DÜZENLİ ÖDEYEN KENDİSİNDEN ZORLA TAHSİL EDİLMİŞ OLAN ÖZELLİKLE “YANSITILMADIĞI İLERİ SÜRÜLEN” KAYIP-KAÇAK BEDELİNİ GERİ ALMASI ENGELLENİYOR” Tarihi’nin ilklerinden biri olan Visera hidroelektrik santralının ilginç öyküsüydü. Türkiye insanı, Cumhuriyet dönemine gelinceye kadar çok sınırlı bir kesim dışında yararlanma olanağı bulamadığı elektrik enerjisine ancak Cumhuriyet döneminde Visera benzeri lokal elektrik üretim tesisleri ile ulaşmaya çalıştı. Ulu önder ATATÜRK, Enerji ve özellikle Elektrik konusuna da büyük önem vermiş, 1930’lu yıllarda Maden, Enerji (elektrik üretim, iletim ağırlıklı) ve Bankacılık işlevli ETİBANK, hidroelektrik ve fosil enerji kaynakları başta olmak üzere elektrik üretim kaynaklarının etüt ve projelendirilmesi amaçlı EİE (Elektrik İşleri Etüt İdaresi) ve MTA (Maden Teknik Arama) gibi temel enerji kurumlarının kurulması ve faaliyete geçmesine öncülük etmiştir. Buna rağmen, Visera benzeri münferit elektrik tesisleri yerine elektrik enerjisi için topyekün bir hamlenin yapılması, dolayısıyla ülkenin bütününün elektriğe kavuşturulması için Visera’dan sonra en az yarım yüzyıl (1930-1980) geçmesi gerekmiştir. 1970 yılında kurulması zorlukla başarılan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) bu büyük hamlenin başarılmasında baş rolü oynamıştır. Günümüzde TEK artık yok. Onun yeri bir süre dört ayrı kamu elektrik kurumu ile doldurulmaya çalışıldı. Ancak, dünyada gelişen globalleşme (küreselleşme) rüzgarları, kamu varlıklarının serbestleştirilmesi, yani özel sektöre devredilmesi furyasını getirdi. Böylece bir dönem devletin Planlama kurumlarının özellikle enerji/elektrik yatırımlarının plan kapsamında yapılması ısrarı, hatta baskısı tarihe gömüldü. Bu nedenle günümüzde enerji ve özellikle elektrik enerjisi yatırımlarının bir plan disiplini olduğunu söylemek olanak dışı hale geldi. Günümüzdeki
en güçlü kanıtı da önümüzde: 2016 yılında plansız özel sektör elektrik üretim yatırımı furyası nedeniyle ülkemiz elektrik kurulu gücünün 80 bin MW’lara dayanması. Buna karşılık yıllık elektrik tüketim talebimiz, dolayısıyla kullanılabildiğimiz elektrik üretim kapasitesi 40 bin MW’larda. Yatırımına milyar dolarlar para harcamış, bu derece atıl enerji bonkörü ülke, dünyada yok. Visera ile başladık, onunla devam edelim. Sayın Bahadır, Visera’nın yapım sürecini anlatırken, santralın ihtiyacı olup Avrupa’dan ithal edilen hidrolik türbin, alternatör (generatör), trafo gibi ana malzemeler arasında 3 bin adet fincan siparişine değiniyor. Bu 3 bin fincan (izolatör), bilindiği gibi santralda üretilecek elektriği kente ve kasabaya taşıyacak hatlar için kullanılacak. Fincan deyince meslek hayatımın geçmişte kalan esprili bir olayını anımsadım. 1960’lı yılların ortalarında, TEK’in kuruluşunun beklendiği yıllarda özellikle Köy Elektrifikasyonu konusunda deneyim kazanmak üzere dönemin Etibank Enerji grubu ve Köy İşleri Bakanlığı Yol Su Elektrik genel müdürlüğü kadrolu beş teknik eleman, beş aylık bir programa katılmak üzere ABD’ye gönderildik. Bu grupta iki eleman (biri yazarınız) “elektrikçi” (elektrik müh.) idik2 ve Köy Elektrifikasyonu konusuyla direkt ilgiliydik. Hepsi de mühendis olan diğer iki eleman kooperatifçilik ve köy yolları, grup lideri yönetici ise köy içmesuyu konularında kamu personeliydi.3 ABD kırsal alanında Elektrifikasyon faaliyetleriyle ilgili programımız sürerken, kırsal alanda bir elektrik kooperatifinde dağıtım şebekeleri malzeme 2 Tuncer Tuncay (merhum, özlem ve saygıyla anıyorum) 3 Hüseyin Başköy ve Şimşek Arman
59 Ekim
2016
“GÜNÜMÜZDE YENİ VİSERA’LARA GEREKSİNİM VAR MI? UZUN SÜREDİR BU TARTIŞILIYOR. ÇÜNKÜ KÜÇÜK HES’LER BÜYÜK ÇEVRE YIKIMINA, EKOLOJİK YAŞAMIN YİTİRİLMESİNE YOL AÇIYOR. BUGÜNE KADAR ÖZEL SEKTÖRE BİNE YAKIN KÜÇÜK HES LİSANSI VERİLMİŞ OLMASI SORUNU BÜYÜTÜYOR. SAĞLANAN FAYDA (ÜRETİLEN ELEKTRİK), UĞRANILAN BÜYÜK BOYUTLU ZARARLARA DEĞMİYOR DENSE YERİ VAR”
stoklarının incelenmesi sırasında, aramızda Galatasaray lisesi mezunu olup Fransızcası en iyi, buna karşılık İngilizcesi Fransızcası kadar olmayan grup liderimiz4 direk tipi trafoların üzerindeki izolatörlere ilişkin bir soru sordu ve izolatörü İngilizcede çay kahve fincanı anlamına gelen “cup” sözcüğüyle anlatmaya çalıştı. Muhatabımız Amerikalıların şaşkınlığı anlatılamaz. Bir süre trafo izolatörü ile çay fincanının ilişkisini kurmaya çalıştılar, içinden çıkamadılar. Sonunda bizde halk arasında, elektrik trafolarında, iletim ve dağıtım enerji nakil hatlarında ve haberleşme (iletişim) hatlarında kullanılan izolatöre çay kahve fincanına benzetilerek fincan denildiğini onlara zor belâ anlatabildik. Tabii çok da güldük.
60 Ekim
2016
1 MW kurulu güçle elektrik enerjisiyle yeni tanışılan dönemi için önemsenecek güçte, bugün ise önemsenmeyecek kapasitede bir küçük akarsu hidroelektrik santralı (HES) olan Visera’nın elektrik üretmeye başlamasından bu güne 87 yıl geçmiş bulunuyor. Günümüzde en büyük kapasitede (barajlı) hidroelektrik santralımız ATATÜRK, Visera’nın 2.400 katı 2.400 MW kurulu gücünde. Ülkemizde çok eleştirilen Akkuyu’da kurulacak ilk Nükleer santral 4.800 MW kurulu gücüyle 4.800 Visera’ya bedel. 1980’lerden 1990’lardan beri ülkemizde, kırsal alanlar (köylerimiz) dahil elektrik enerjisinin ulaşmadığı yer hemen hemen yok gibi.
Dergimizdeki yazıda, fabrikanın (o dönem elektrik santralına fabrika denildiği görülüyor) yıllık elektrik üretim kapasitesinin de en az 500 kWh olacağının şartnamesinde yer aldığı belirtiliyor. Oysa Visera akarsu tipi hidroelektrik santralının kurulu gücü, erişebildiğimiz kayıtlarda 1,04 MW (1000 kW)’tır. Su rejimine göre yaz aylarını çıkarırsak iyimser bir kabulle yılda 5000 saat çalışsa 5 milyon kWh, bunun yarısı 2500 saat çalışsa 2,5 milyon kWh elektrik üretir. Bu nedenle 500 kWh/yıl’lık en azın da azı üretim kapasitesi kullanımı, ilk etapta elektrik aboneliğinin gereken hızda gelişmemesi nedenine bağlanabilir.
Elektrik enerjisinde TEK’in kurulup faaliyete geçtiği 1970 yılından günümüze Türkiye’nin elektrik tüketimi yaklaşık her 10 yılda ikiye katlanarak büyümüş bulunuyor. Günümüzdeki yıllık elektrik tüketim rakamları 300 milyar kWh’i zorluyor. Visera’nın elektrik üretmeye başladığı 1929 yılında ise santralın Trabzon ve Akçaabat ihtiyacı için yılda sadece 500 kWh elektrik üretmesi öngörülüyor. 1930’lu yılların başında Visera’dan beklenen elektrik üretim kapasitesi günümüzde 600 milyon kat artarak tüm yurda hizmet eder hale gelmiş. Elektrik enerjisi tüketiminde bir refah düzeyi ölçüsü olan kişisel tüketimde Batı ülkelerine göre geride olsak da rahatlıkla “nereden nereye gelmişiz” diyebilecek noktadayız.
4 Vamık Cimilli ağabeyimiz (merhum, özlem ve saygıyla anıyorum)
Günümüzde yeni Visera’lara gereksinim var mı? Uzun süredir bu tartı-
şılıyor. Çünkü küçük HES’ler büyük çevre yıkımına, ekolojik yaşamın yitirilmesine yol açıyor. Bugüne kadar özel sektöre bine yakın küçük HES lisansı verilmiş olması sorunu büyütüyor. Hele bir de önüne gelen bütün değerleri yakıp yıkan “rant amacı” ön plandaysa… Sağlanan fayda (üretilen elektrik), uğranılan büyük boyutlu zararlara değmiyor dense yeri var. 15 Ekim (2016)’de televizyonda küçük HES kurbanı terk edilmiş bir köyün öyküsünü izledim. HES sayesinde oluşacak yapay gölün kıyısında mutlu yaşam vaat edilen köy halkı verimli tarım arazilerini, meyve bahçelerini kaybetmiş, o güne kadar kendi tarlasını ekip biçen, kendi meyve ağacının hasadını yapan köylü çevre köylere ırgat olmuş. Bir fotoğraf sanatçısı bu olayı canlı yaşatan bir albüm kitap yayımlamış. Bu durumda HES’lerden kaynaklanan çok sayıda yıkım olduğunu bir kez daha kanıtlarıyla görüyoruz. Visera ve Visera’lar Türkiye’ninyüz yıla yaklaşan geçmişinde ülkenin ilk kalkınma hamlelerinin parçaları ümit veren girişimler olarak anılarımızda yer aldı. Günümüzde öne çıkarılan, doğal yaşamı sonlandıran, yöredeki popülasyonu yerinden eden, geçim kaynaklarını kurutan, kısacası çevreyi onulmaz sorunlarla baş başa bırakan Visera’ların 1920’li yılların doğal yaşama etkisi akla bile gelmeyen Visera’sı olmadığını yaşayarak görmüş bulunuyoruz. Aklın yolu bir. Yaşadığımız çağın, yeni Visera’lar değil, ATATÜRK’ler çağı olduğunu unutmayalım!
BİLİRKİŞİ RAPORLARI prof. dr. OSMAN SEVAİOĞLU’nun arşivinden
KABLOYU DEMİR SANIP ELİNE ALINCA... Dosya No: 2012 / 373 (E), N. Sulh Ceza Mahkemesi 2013 / 482 (T), Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi Davacı Taraf: K.H. Kazazede: Ş. B. Müşteki: Y. B. Sanıklar: 1. M. C., 2. E. Ö., 3. H. A. Kaza Mahalli: N. Belediyesi tarafından yıkılmakta olan ev enkazı Dava Konusu: Taksirle yaralamaya sebep olmak 1. Dava Konusu Olay Kazazede Ş. B., Belediye tarafından yıkımı yapılmakta olan bir evin enkazına girmiş, demir zannederek eline almak istediği bir elektrik kablosundan vücuduna geçen elektrik akımına çarpılarak sakatlanmıştır. 2.
o o
o
o
62 Ekim
2016
o
Dosya Kapsamından Tespit Edilen Hususlar
Kazazede Ş. B. 2001 doğumlu olup, olay tarihinde 8 yaşındadır. G. Üniversitesi Ş. Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin yazısında; “Kişide yaralanma nedeniyle, oluştuğu bildirilen “sağ el 2. Parmakta parsiyel hareket kısıtlılığı” arızasının; duyu veya organlardan birisinin sürekli zayıflamasına veya yitirilmesine neden olmadığı” belirtilmiştir. Kaza yeri Araştırma ve İnceleme Raporu”nda; “Sokak üzerinde Belediyenin yol genişletme çalışmasının olduğu, burada herhangi bir elektrik kablosunun olmadığı görüldüğü” belirtilmiştir. “Olay Yeri Görgü ve Tespit Tutanağı”nda;“Pazarcami Mah. Hamam Sokak No. 23 yanında meydana gelen elektrik çarpması neticesi yaralanma olayı ile ilgili olarak olay yerine gelindiği, olay yerinde N. Belediye işçilerinin yol genişletme
o
o
çalışmasının olduğu” belirtilmiştir. Tanık F. S.ifadesinde;“Olay günü saat 14.00 sıralarında bir ses duyduğunu, damdan indiğinde bir çocuğun yan binada yattığını gördüğünü, başında bekleyen başka bir çocuk olduğunu, çocuğu kucaklayıp yola getirdiğini, etraftaki komşular ve Belediye çalışanlarının yardımı ile ambulansa haber verildiğini” beyan etmiştir. Y. B.ifadesinde;“Hurdacılık işi yaptığını, saat 14.00 sıralarında işyerinde iken, kardeşinin aradığını, oğlu Ş. B.’nun Belediyenin yıkım yaptığı bir inşaatta, artıkların içinde elektriğe çarpıldığını söylediğini” beyan etmiştir. Tanık, 1996 doğumlu Ş. B. ifadesinde;“Olay günü yeğeni Ş. B. ile birlikte oyun oynamak için parka gitmekte olduklarını, parkın hemen yanında bir evin N. Belediyesi tarafından yıkılmış olduğunu, yakındaki bir elektrik direğinden yıkılan eve gelen bir elektrik kablosunun enkazın üzerinde durduğunu, evin enkazı yolu kapattığından parka gitmek için enkazın üzerinden geçtiklerini, o esnada elektrik direğine bağlı olan elektrik kablosunun yeğeninin eline değdiği-
o
o
o
ni ve yeğeninin titredikten sonra yere düştüğünü, kimin çağırdığını bilmediği ambulans ile hastaneye götürdüğünü” beyan etmiştir. Kadastro Teknisyeni tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporunda;“1201 Ada 60 ve 61 parsellerin yıkılmış olduğu, olay yerinin 1201 Ada 61 parsel sınırları içinde kaldığı” belirtilmiştir. Bilirkişi İnşaat Mühendisi tarafından hazırlanan raporda;“Sözkonusu 1201 ada 61 parselin bir kısmının kamulaştırılmış ve Belediye tarafından yıkılmış olduğu görüldüğü, sözkonusu arsanın diğer kısmına briketle örülmüş yığma sıvasız yeni bir ev yapıldığı tespit edildiği, ayrıca, elektrik direğindeki tellerin yeraltına alındığı ve direkten tel geçmediği, direkten sadece evlere dağıtım yapıldığı görüldüğü, olaya sebep olan binanın ve elektrik kablolarının olay yerinde bulunamaması nedeniyle, herhangi bir durum veya kusur tespiti yapılamadığı” belirtilmiştir. N. Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün N. Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdığı yazıda, “PazarcamiMah. İslim Sayın İlköğretim Okulu civarındaki
o
o
yıkımın N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan E. Ö. tarafından yapıldığı” belirtilmiştir. N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E. Ö. ifadesinde;“N. Belediyesi’nde kepçe operatörlüğü yaptığını, N. Belediyesi Zabıta ekipleri nezaretinde yıkım yapmakta olduklarını, bir çay molası verdiklerini, ismini sonradan öğrendiği Ş. B.’nun enkaz yığınları arasında inşaat demiri toplamak için yıkım yerine gelmiş olduğunu, kendisinin bulduğu demir v.b. maddeleri toplamaya başladığını, topladığı demir v.b. maddeleri hurdacıya satmak için topladığını, yıkım yapmadan önce çevre güvenliği Zabıta ve Polisler tarafından sağlandığı, ama TEDAŞ’ın elektrik veren kabloyu evin hattından kesmiş, fakat direkten kesmemiş olduğunu, Kazazedenin yıkılmış duvar üzerindeki kabloyu da demir sanıp elini atınca çarpılmış olduğunu, enkazdan alıp ambulansa bindirdiklerini, dava konusu olayın meydana gelmesinde tamamen TEDAŞ’ın kusuru olduğunu” beyan etmiştir. N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E. Ö. savunmasında; “Gerekli tedbirleri almadan yıkım çalışmalarına başlamadıklarını, olay günü de gerekli tedbirler alınmış ve yıkım çalışması başlamış olduğunu, 5 dakika ara verdiklerinde çevrede bulunan çoluk çocuk herkes enkazdan çıkan demirleri toplamak için çalışma bölgesine girdiklerini, o esnada Kazazede çocuğun elektrik kablolarından birisini demir zannederek tuttuğunu, dava konusu olayın sorumluluğunun TEDAŞ’ta olduğunu, TEDAŞ’ın kendileri çalışma yapmadan önce elektriği kesmiş olmasının gerektiğini, bu hususta TEDAŞ’a bilgi verilip verilmediğini bilmediğini, ayrıca, çalışma alanının etrafı iki taraflı plastik şerit ile kapatıldığını, bu itibarla çalışma
o
o
o
o
o
o
o
alanı girilmesi yasak olan alan olduğunu” beyan etmiştir. N. Belediyesi’nin 28.07.2009 tarihli kararında;“61 No.’lu parsel yola isabet ettiğinden taşınmazın 30.06.2009 tarihli Encümen kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği” belirtilmiştir. N. Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün N. Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdığı yazıda;“Yıkımdan sorumlu Belediye görevlisinin N. Belediyesi’nde iş makinalarının sevkinden sorumlu M. C. olduğu” belirtilmiştir. N. Belediyesi’nde iş makinalarının sevkinden sorumlu M. C. ifadesinde;“Olay tarihinde N. Belediyesi’nde iş makinalarının sevkinden sorumlu işçi olduğunu, Ş. B.’nun yaralandığı olay yerine kepçe operatörü E. Ö.’i kendisinin görevlendirdiğini” beyan etmiştir. Duruşmada ifade veren N. Belediyesi’nde iş makinalarının sevkinden sorumlu M. C. savunmasında; “İş makinalarının sevkinden sorumlu işçi olduğunu, TEDAŞ’ı aramak gibi bir sorumluluğunun olmadığı, olay günü de yıkım çalışmaları yapmak için E. Ö.’i kendisinin görevlendirdiğini” beyan etmiştir. N. TEDAŞ İlçe İşletme Müdürlüğünün yazısında, “yıkım öncesinde elektriğin direkten kesilmesi hususunda Müdürlüğe herhangi bir ihbarın gelmediği” belirtilmiştir. N. Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün yazısında;“Yıkım bölgesinde elektriğin direkten kesilmesi için TEDAŞ’a yazılı veya sözlü herhangi bir ihbarda bulunma hususundaBelediyePersoneli Tekniker H. A.’nın sorumlu olduğu” belirtilmiştir. N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri olarak görev yapan H. A. duruşmadaki savunmasında; “N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri olarak görev yapmakta olduğunu, yıkım yapıldığında olay yerinde olmadığını, fakat, olay günü kendisine yıkım yapılaca-
ğını haber verdiklerini, bunun üzerine, TEDAŞ’a telefon ile yıkım yapılacağını bu yüzden elektriklerin kesilmesini ilettiğini, TEDAŞ’aşifai olarak telefonla bilgi verdiklerini, olay günü de telefonla şifai olarak bilgi verdiklerini, yazılı olarak bilgi vermediklerini, olaydan sorumlu olmadığı kanaatinde olduğunu, olay yeri yıkım sahası olduğu için yaralanan çocuğun oraya girememesinin gerektiğini” beyan etmiştir.
3. Kazanın Nedenleri ve Sonuç Dava konusu kaza, binanın yıkımından önce, elektriğin kesilmesinin direkten eve yapılan kablo bağlantısının sökülmesinin ve Kazazedenin bina enkazına girmesinin önlenmesinin ihmal edilmiş olmasınedeniyle meydana gelmiş bulunmaktadır. N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E. Ö.’in ifadesinden, eve elektrik veren kablonun evden kesildiği, ancak, direkten kesilmesininihmal edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin aşağıdaki kısımda metni verilmiş olan madde hükümlerinde Elektrik Kuvvetli Akım Tesislerinin her türlü işletme/arıza/ bakım/onarım/söküm durumlarında can ve mala zarar vermesinin önlenmesinin gerektiği hüküm altına alınmış bulunmaktadır; Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği Genel Hükümler Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 4 Elektrik kuvvetli akım tesislerinde her türlü işletme, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak biçimde yapılmalıdır. Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) doğrudan doğruya, ya da günlük
63 Ekim
2016
yaşamda kullanılan aygıtlarla dokunulması imkansız olmalıdır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 6 Kuvvetli akım tesislerinin tasarımlanmasında ve yapımında, teknik ve ekonomik bakımlardan birbirine yakın birkaç çözümün bulunması durumunda bunlar arasında doğanın (ve çevrenin) görünüşünü en az bozan çözüm seçilecektir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 10, Aygıtların Ark ve Kıvılcımlardan Korunması Kuvvetli akım elektrik aygıtları, kullanılmaları ya da işletilmeleri sırasında oluşacak ark ve kıvılcımlar insanlar ve eşyalar için tehlikeli olmayacak biçimde yapılmalı ya da düzenlenmelidir. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Kurulumuz dava konusu kazanın, yıkım sahasında insanların can güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınması hususunda sanıklar tarafından ihmalkâr davranılmış olduğu, buna dayalı olarak da, yukarıdaki kısımda metni verilmiş olan yönetmelik hükümlerini ihmal ve ihlal etmiş olduklarının kabul edilmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Sanıkların dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu hususunda Bilirkişi Heyetimizin görüş ve kanaati ise kısaca aşağıdaki kısımda verilmiştir; 3.1. N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri olarak görev yapan H. A.’nın dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu: Yıkımı yapılan binada elektriklerin direkten kesilmesi için TEDAŞ’a yazılı olarak ihbarda bulunma sorumluluğunun N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri olarak görev yapan HakanAVCI’ya ait olduğu anlaşılmaktadır. N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri
64 Ekim
2016
olarak görev yapan H. A., telefonla sözlü olarak ihbarda olduğunu iddia etmekle birlikte, TEDAŞ böyle bir ihbar almadığını belirtmiştir. N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri olarak görev yapan H. A.’nın bu şekilde sözlü bir ihbarda bulunmakla yetinmemesi, ihbarı yazılı olarak yapması, ihbar dilekçesinin bir örneğini muhafaza etmesi, yaptığı ihbarın sonucunu araştırması, yıkım başlamadan önce hattın kesilmiş olduğunun kontrol edilmesini sağlamış olması gerekirdi. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Kurulumuz N. Belediyesi’nde elektrik teknikeri olarak görev yapan H. A.’nın dava konusu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 3.2. N. Belediyesi’nde iş makinalarının sevkinden sorumlu Sanık M. C.’in dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu: Belediye’nin yazısından, iş makinalarının sevkinden sorumlu Sanık M. C.’in dava konusu kazanın meydana geldiği mahaldeki binanın yıkım sorumlusu olduğu anlaşılmaktadır. M. C. ifadesinde, elektriklerin kesilmesi için TEDAŞ’a haber vermenin kendisinin görevi olmadığını, kendisinin iş makinaları sevkinden sorumlu olduğunu, bu iş için de N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E. Ö.’i görevlendirmiş olduğunu iddia etmektedir. N. Belediyesi’nde iş makinalarının sevkinden sorumlu Sanık M. C.’in, yıkım işini başlatmadan önce gerekli tedbirlerin alınmasını sağlaması, elektriğin kesildiğini kontrol ve teyit ettirmesi gerekirdi. Bu nedenle, kendisinin dava konusu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 3.3. Sanık E. Ö.’in dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu:
N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E. Ö. yıkım işini gerçekleştiren kepçe operatörüdür. E. Ö. ifadesinde, yıkımdan önce gerekli tedbirleri almış olduklarını iddia etmektedir. Bununla birlikte, açıkta olduğu anlaşılan elektrik kablosunda elektrik olup bulunmadığını kontrol etmeden veya yetkili bir elektrikçi tarafından kontrol edilmesini sağlamadan yıkım işine başlamıştır. Kendisinin işe ara verildiğinde, bina enkazına kimsenin girmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlaması gerekmekte idi. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Kurulumuz N. Belediyesi’nde kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E. Ö.’in dava konusu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Herhangi bir kasıt unsuru bulunmayan kazada, dosyada mevcut bilgilere göre başkaca taraf, kişi ve kuruluşlara kusur atfedilemeyeceği yönünde vicdani bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Kurulu Raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Sayın Mahkemenin ve Sayın Taraf Vekillerinin huzurlarına en derin saygılarımızla arz edilmektedir. 4.
İş Güvenliği konusunda Uzman Bilirkişi Kurulu (Soyadına göre alfabetik sıra ile) Prof. Dr. Naci BÖLÜKBAŞI, Maden Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Dr. Engin ERANT, Öğr. Gör., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. 05.04.2013
Tel +90 216 384 35 62 - 63 e- mail info@tekonenerji.com Adres Eminali Paşa Cad. 100/8, Bostancı - Istanbul
Güvenilir elektrik güç sistemleri için akıllı test cihazları
www.dv-power.com
Her türlü transformatöre uygulanabilecek benzersiz bir Test Sistemi DV Power test cihazları transformatör testlerini ciddi seviyede basitleştirir, test sürelerini kısaltır. “TWA40D - Kademe Değiştirici - Sargı Analizörü” test cihazı ve “TRT63 - Üç fazlı Transformatör Oran Test Cihazı” ikilisi, transformatörün bütün terminallerine aynı kabloyla bağlanarak, yeni test için (trafodan kablo sökmeden) hem AC hem de DC testlerin yapılmasına imkân verir. Kablo bağlantısının bir kez yapılmasıyla sekiz adet testin ayni bağlantıyla, kısa zamanda yapılması sağlanır.
• Sargı Direnci • DVtest; OLTC kademe değiştiricisi “Dinamik Direnç” testi • Dimagnetizasyon • Vektör gurubunun otomatik olarak tespiti • Çevirim oranı ölçümü • İkaz akımı ölçümü • Faz açısı ölçümü • Manyetik dengeleme
“TWA40D - Kademe Değiştirici - Sargı Analizörü”, “Kademe Şalterinin” üç fazlı analizini yapar, ayni anda transformatörün primer ve sekonder sargılarının (altı adet) DC dirençlerini ölçer. Benzersiz “QuickYN” yöntemi ile, kademe değiştiricinin her kademe değiştirmesinde, ilgili kademeye bağlı sargıların DC direnci üç fazlı olarak ölçülür. “TRT63 - Üç fazlı Transformatör Oran Test Cihazı” transformatör oran testi, faz açısı ve ikaz akımı ölçümü ve manyetik dengenin tespiti için özel olarak üretilmiş tam otomatik bir test cihazıdır. 250 V’ luk test gerilimi ile oran ölçümünü 0,03% hassasiyetle ölçen, dünyanın en hassas cihazıdır.
www.elektrikdergisi.com
Hazırlayan: Bengi Yıldırım
ENERJİ DÜNYASINDAN
Irak’ın en büyük rafinerisi yenilenecek Irak’ın en büyük rafinerisi Beici, savaştan gördüğü zararlar nedeniyle yeniden inşa edilecek. Irak Hükümeti, savaştan zarar gören Irak’ın en büyük rafinerisi Beici’nin yeniden inşa edilmesi için ihale açacak. Irak Petrol Bakanı Jabar Ali Al-Luabi, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, rafinerinin yeniden inşa edilmesi için yerli ve yabancı yatırımcılar ihaleye davet edilecek. Irak’ın iç pazarına ürün sağlayan Beici Rafinerisi yeniden inşa edildikten sonra mevcut çalışanların tamamının çalışmaya devam edeceği belirtiliyor. Beici Rafinerisi, Irak’ın toplam rafineri kapasitesinin 3’te 1’ine tekabül eden, günlük 310.000 varil ham petrol işleme kapasitesine sahipti. Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) 2014 ortalarında Bağdat’ın yaklaşık 230 km kuzeyinde yer alan Beici petrol rafinerisini ele geçirmişler ve bu da büyük ses getirmişti. Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ
Hindistan’da Kudankulam NGS’nin ikinci ünitesi devrede 8. BRICS Zirvesi ve 17. Rusya-Hindistan Zirvesi kapsamında Hindistan’ın Goa kentinde bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi, video-konferans yoluyla Kudankulam Nükleer Güç Santrali’ne (NGS) bağlanarak santraldeki ikinci üniteyi hizmete soktu. Liderler, Kudankulam NGS’de inşa edilecek 3. ve 4. ünitelerin temelini de attı. Santralde toplam 5 ünite olması planlanıyor. İthal edilen PWR technolojisini kullanan Hindistan’ın ilk nükleer santrali olan santralin iki ünitesi 1000 MW kapasiteye sahip. Kudankulam Nükleer Santrali 1988 yılında eski SSCB ve Hindistan arasında imzalanan bir anlaşma ile gündeme geldi. Santralin kurulumuna 31 Mart 2002 yılında başlandıysa da özellikle de balıkçıların yoğun muhalefeti nedeniyle bir çok defa ertelendi. Santralin birinci ünitesi 22 Ekim 2013 yılında şebekeye bağlandı. Kaynak: İNTERFAKS
Azerbaycan’dan “alternatif enerji” hamlesi Azerbaycan Alternatif ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Devlet Ajansı (AREA) Başkanı Akim Bedelov, ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 16’sının alternatif enerji kaynaklarından karşılandığını bildirdi. Azerbaycan’da, “7. Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma İçin Enerji Forumu” başladı. AREA Başkanı Bedelov, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, forumda 12 Aralık 2015’te imzalanan Paris İklim Anlaşması ve Herkes İçin Sürdürülebilir Enerji (SE4ALL) programından doğan yükümlülüklerin müzakere edileceğini bildirdi. Petrol politikaları ve alternatif enerji kaynaklarını masaya yatıracaklarını belirten Bedelov, bu konuların sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişiklikleri sürecinde çözüme kavuşacağını kaydetti. Kaynak: SABAH
66 Ekim
2016
OPEC Petrol Sepeti yükseldi OPEC Petrol sepetinin varil fiyatı geçtiğimiz hafta 0,99 Dolar arttı. OPEC Haber Ajansı OPECNA’dan yapılan açıklamaya göre, OPEC tarafından referans fiyat olarak belirlenen sepetinin varil fiyatı 14 Ekim’de sona eren haftada, 0,99 dolar artışla ortalama 48,50 dolar oldu. OPEC Petrol Sepeti, bir önceki hafta ortalama 47,51 Dolar seviyesindeydi. Kaynak: OPEC HABER AJANSI
Novak: Rus gazının fiyatını tüketim hacmi belirleyecek Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak, Türkiye için doğal gaz indiriminin tüketim hacmine bağlı olacağını söyledi. Geçen hafta imzalanan Türk Akımı’ boru hattı projesi hükümetlerarası sözleşmesi uyarınca anlaşıldığı açıklanan Rus doğal gazı indirimi ile ilgili Rusya tarafından bir açıklama geldi. Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak, Rossiya 24’ TV kanalına yaptığı açıklamada, Türkiye için doğalgaz indiriminin tüketim hacmine bağlı olacağını ve bunun formülünün oluşturulması gerektiğini bildirdi. Novak, “’Türkiye’ye indirim sağlanacak. Bu indirim doğalgazın tüketim hacmine bağlı olacak. Ayrıca indirim konusunda bugün sadece prensiplerle belirlenmiş indirim formülün oluşturulması gerekiyor. Genel olarak biz ilerlemeye hazırız. Şirketlerimiz arasındaki çalışmalar devam edecek.” dedi. WEC kapsamındaki Liderler Zirvesi’ne katıldıktan sonra İstanbul’da Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan ile ikili bir görüşme gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, görüşmeler çerçevesinde tarafların doğalgaza indirim yapılması konusunda da anlaşıldığını belirtmişti. Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ
ABD’de sondaj kuleSİ sayısı arttı Baker Hughes tarafından açıklanan verilere göre, ABD’de faaliyetlerini sürdüren petrol ve gaz sondaj kuleleri sayısı 15 adet artışla 539 oldu. ABD Sondaj kulelerinin 513 adedi karada, 3 adedi iç sularda, 23 adedi ise açık sularda yer aldı. Ülkede geçen hafta petrol kulesi sayısı 4 adet artışla 432 olurken, doğal gaz kulesi sayısı 11 adet artışla 105, muhtelif amaçlı kule sayısı değişmeyerek 2 oldu. Aynı dönemde Meksika Körfezi’nde kule sayısı değişmeyerek 22 olurken, Kanada’da değişmeyerek 165 olarak açıklandı. Böylece Kuzey Amerika’da toplam kule sayısı 15 adet artışla 704 oldu. Kaynak: MİLLİYET
67 Ekim
2016
Elektrikgüncesi basından seçilmiş haberler
Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar
Türkiye’nin ilk lisanslı GES’inde üretime başlandı Akfen Holding AŞ’nin Elazığ’da yapımını üstlendiği Türkiye’nin ilk lisanslı güneş enerjisi santralinde (GES) enerji üretimi başladı
A
kfen Holding’den yapılan açıklamaya göre, Elazığ’daki 8 megavat kurulu güce sahip Solentegre GES’in geçici kabulü ekim ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca gerçekleştirildi. Santralle yıllık 15,7 gigavat saat elektrik üretimi gerçekleştirilmesi ve böylelikle 10 bin hanenin elektrik ihtiyacının karşılanması hedefleniyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Akfen Yenilenebilir Enerji AŞ Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tezkan, santralin 49 yıllık işletme hakkının bulunduğunu kaydetti. Diğer lisanslı proje yatırımlarıyla beraber Türkiye’nin en büyük lisanslı güneş enerji santral yatırımcısı olmayı amaçladıklarını belirten Tezkan, “Hedefimiz, yenilenebilir enerji kaynaklarımızı çeşitlendirerek dengeli
bir portföy oluşturmak. Büyüme stratejimizi gerçekleştirme amacıyla bu yıl içinde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu ile ortaklık sözleşmesi imzaladık. Ortaklık kapsamında yapacağımız yeni yatırımlar ile şirketimizin 219 megavat olan mevcut yenilenebilir enerji üretim kapasitesini bin megavata yükseltmeyi hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
69 Ekim
2016
VW Yeni Elektrikli Arabasını Tanıttı
V
olkswagen Paris Araba fuarında I.D. ismini verdiği yeni elektrikli araba konseptini tanıttı. 125kW’lık bir elektrikli motora sahip olacak arabanın tek şarjlık menzili ise 400-600 km arasında. 30.000 USD’nin altında bir fiyatla 2020 yılında satışa sunulması beklenen ID böylece Chevrolet Bolt ve Tesla3’den daha ucuz olacak. Elbette rekabetin her geçen gün kızıştığı bu pazarda 2020 yılında hangi şirketlerin hangi araba modellerini hangi fiyatla satacakları henüz çok belirsiz. VW’nin geliştireceği elektrik depolama teknolojileri veya bu konuda işbirliği yapacağı şirketlerle ilgili de henüz net bir bilgi yok. Şoförsüz kullanım özelliği ise daha sonra eklenecek. Kaynak: CNN
Çoruh’un barajlarından 4,22 milyar lira katkı! Artvin’de 249 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek barajının da aralarında bulunduğu 3 barajda üretilen enerji ile milli ekonomiye 4 milyar 22 milyon lira katkı sağlandığı bildirildi.
T
ürkiye’nin ve Artvin’in gurur projeleri olan Muratlı Barajı ve Hidro Elektrik Santrali (HES), Borçka Barajı ve HES ile Deriner Barajı ve HES tesislerinin inşa edilmesiyle ülkenin elektrik enerji üretiminde büyük mesafe katedildi. 115 megavat kurulu güç ve yıllık
444 milyon kilovat/saat enerji üretimine sahip Muratlı Barajı ve HES’te, 9 Ekim itibarıyla 4,63 milyar kilovat/saat enerji üretilerek ekonomiye 1 milyar 66 milyon liralık gelir sağlandı. Yıllık 1 milyar 39 milyon kilovat/saat enerji üretimine sahip, kurulu gücü 300 megavat olan Borçka Barajı ve HES ise aynı tarih itibarıyla 8,02 milyar kilovat/saat enerji üretimiyle 1 milyar 845 milyon lira kazandırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde hizmete açılan ve 249 metrelik yüksekliği ile ülkenin en yüksek barajı konumunda olan Deriner Barajı ve HES’de de 670 megavat kurulu gücüyle 9 Ekim itibarıyla 4,8 milyar kilovat/saat enerji üretilerek, ekonomiye 1 milyar 111 milyon lira katkı sağlandı. Çoruh Nehri üzerindeki üç barajda toplam 17 milyar 45 milyon kilovat/saat enerji üretilerek, 4 milyar 22 milyon liralık kazanç elde edildi.
Balkonunuzda Güneşten Elektrik Üretin
Y
erli güneş paneli üreticisi olan GTC tarafından yapılmış olan bu sistem İstanbul, Dragos’da kurulmuş. Yıllık üretimi yaklaşık 4000 kWh olan bu sistemin amortisman süresinin 6-7 yıl civarında olması bekleniyor. Projede; TUV sertifikalı olan çok hafif ve güçlü çift cam güneş panellerinin yanı sıra, birinci sınıf materyaller ve en yüksek verim sağlayan PERC Mono hücreler kullanılmış. Paneller AA sınıfı yangın güvenliği garantili olup ve kullanım ömrü IEC standartlarının üstünde. Kullanılan panellerin 5 tanesi; 10 derece eğime ve beyaz arka cama sahip
70 Ekim
2016
olup batı yönlenmeli; diğer 5 panel ise; 10 derece eğim ve 10% transparan olup güney yönlenmeli. Ayrıca, sistemde optimizerlar kullanılarak gölgelenmenin neden olduğu güç kaybı önlenebiliyor. Çerçevesiz tasarımı sayesinde PID sorunu minimize edilmiş durumda. Estetik görünüme sahip olan bu paneller balkonlara, teraslara veya cepheye monte edilebiliyor. Bu sayede, kendi elektriğinizi üretebilir ve elektrik faturanızın yanı sıra iklimlendirme maliyetinizi de düşürebilirsiniz. Kaynak: PAMSOLAR
Kütahya’da bir jeotermal arama sahası ruhsatlandırılacak Kütahya’nın Simav ilçesinde toplam 4950 hektarlık jeotermal kaynak arama sahası ruhsatlandırılmak üzere ihale edilecek.
K
ütahya İl Özel İdaresi İl Encümeni Başkanlığı, Kütahya’nın Simav ilçesinde Yeniköy’de bulunan toplam 4950 hektarlık jeotermal kaynak arama sahası ruhsatlandırılmak üzere açık teklif usulü ile ihale edileceğini duyurdu. Muhammen bedeli 10000 lira ve geçici teminat bedeli 3000 lira olarak belirlenen ihale, 27.10.2016 tarihinde saat 14.00’de Kütahya İl Özel İdaresi İl Encümeni toplantı salonunda İl Encümenince ihale edilecek. Şartname mesai saatleri içinde İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünden ya da Yazı İşleri Müdürlüğünden müracaatla bedelsiz olarak görülebilecek ve İhaleye katılmak için 100 TL karşılığında alınabilecek. Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ
EPİAŞ danışmanlık hizmeti alacak
E
nerji Piyasaları İşletme A.Ş. tarafından yapılan açıklamada, Uluslararası Yatırım ve Kalkınma Bankası tarafından sağlanan fon kapsamında bir yıl süreyle istihdam etmek üzere Piyasa İşlemleri Uzmanı ve Şeffaflık ve Piyasa Gözetimi konularında danışmanlık hizmeti alacağını duyurdu. Duyuruya göre, şeffaflık ve piyasa gözetim uzmanlığı için adayları enerji sektöründe en az 10 yıl, elektrik ve gaz piyasalarında ise 5 yıl iş deneyimine sahip olmaları şartı aranıyor. Piyasa işlemleri uzman adaylarının ise enerji piyasalarında özel olarak da elektrik piyasasında en az 8 yıllık tecrübeye sahip olmaları gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yapılacak ve 3 Kasım’a kadar devam edecek olan başvurulara ilişkin ayrıntılara T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın internet sitesinden ulaşılabilecek. Kaynak: EPİAŞ
Menzelet ve Kılavuzlu HES ihalesine 10 teklif EÜAŞ’a ait Menzelet ve Kılavuzlu HES özelleştirme ihalesine 10 şirket ve grup teklif verdi.
Otogaza 3 kuruş zam PÜİS, otogaza 3 kuruş zam yapıldığını açıkladı.
P
etrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS), otogaza (LPG) 3 kuruş zam yapıldığını açıkladı. Bu gece yarısından itibaren geçerli olacak zamlı otogaz litre fiyatları İstanbul’da 2,59 liradan 2,62 liraya, Ankara’da 2,57 liradan 2,60 liraya ve İzmir’de 2,59 liradan 2,62 liraya yükselecek. Kaynak: HABERTÜRK
Ö
zelleştirme İdaresi Başkanlığı, Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait, Menzelet ve Kılavuzlu Hidroelektrik Santralleri ile bu Santraller tarafından kullanılan taşınmazların özelleştirme ihalesine katılan tüm katılımcıların önyeterlilik kriterlerini karşıladığını bildirdi.
Teklif veren şirketler şunlar: 1.
Bolu’ya 14.5 MW’lık biyokütle tesisi kurulacak
Z
GC BES Enerji A.Ş. tarafından Bolu İli, Merkez İlçesi, Kuzörenemirler Köyü, Güzlükbaşı Mevkiinde 29.887,00 metrekarelik alanda Kanatlı Hayvan Altlığından ve Orman Atıklarından (Biyokütle) Elektrik Üretimi Yapan 14,5 MWe (15,3MWm) kurulu güce sahip Yenilenebilir Enerji Santrali
72 Ekim
2016
Projesi’nin hayata geçirilmesi planlanıyor. 131.655.748,46 TL bedelli proje kapsamında Bolu İli’ nin Merkez İlçesi, Yeniçağa İlçesi ve Dörtdivan İlçesi sınırlarından elde edilecek kanatlı hayvan altlıkları ve orman atıkları (biyokütle) kullanılacak ve işlem sırasında çevreye yayılan kötü kokular tümüyle bertaraf edilecek. Santralde üretilecek elektrik enerjisi 34,5 kV’luk bir enerji iletim hattı vasıtası ile bağlaşımlı sisteme verilecek. Proje ile ilgili olarak, 03.01.2013 tarihinden itibaren 49 yıl üretim faaliyeti göstermek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ nun 03.01.2013 tarihli ve 4220-2 sayılı kararı ile üretim lisansı verilmişti.
PROJE İLE İLGİLİ HALKIN KATILIM TOPLANTISI YAPILACAK Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlayan proje ile ilgili halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla 03/11/2016 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecek. ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya BOLU Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilecekler. Kaynak: ENERJİ GÜNLÜĞÜ
Kipaş-Kale Ortak Girişim Grubu 2. PPC Elektrik Tedarik ve Ticaret A.Ş. 3. Entek Elektrik Üretimi A.Ş. 4. Altek Alarko Elektrik Santralları Tesis İşletme ve Ticaret A.Ş. 5. Turcas- Yapısan Ortak Girişim Grubu 6. Reşadiye Hamzalı Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. 7. Akörenbeli Hidroelektrik Santral Yatırımları Yapım ve İşletim A.Ş. 8. Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi A.Ş. 9. Limak Yatırım Enerji Üretim İşletme Hizmetleri ve İnşaat A.Ş. 10. IC İçtaş Hidroelektrik ve Termik Enerji Üretim ve Ticaret A.Ş. Kaynak: BORSA GÜNDEM
2. YILA HAZIR MISINIZ? Bobinaj, yalıtım ve elektrik üretimi endüstrilerinin buluşma noktası CWIEME İstanbul, 16-18 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. İkinci yılımızda da aramıza katılın ve işinizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak olan tedarikçilerle buluşarak güçlü bağlantılar kurun.
ENDÜSTRİNİZİN KALBİ Ücretsiz davetiyenizi bugün alın: www.coilwindingexpo.com/istanbul/KED
TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ
GENERAL ELECTRIC
GE GÜÇ TRANSFORMATÖRLERİ TESİSİ “AKILLI FABRİKA” OLUYOR GE, Türkiye’de 68 yıldır güçlü ortaklıklar kurarak büyüyor, teknoloji ve yerel inovasyona yatırım yapıyor ve havacılık, ulaşım, enerji, sağlık gibi Türkiye ekonomisinin en stratejik sektörlerine yaptığı yenilikçi yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. GE yenilikçi yatırımlarını Gebze’deki Güç Transformatörleri tesisinde de başlattı. Bu yıl üretimde 50. yılını kutlayan Güç Transformatörleri Fabrikası, dünyadaki en iyi uygulamalardan biri olacak “akıllı fabrika”ya dönüştürülüyor.
74 Ekim
2016
Ürettiğiniz ve tamir ve bakımını yaptığınız trafo tipleri ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? GE Gebze Güç Transformatörleri Fabrikamızda hem güç hem de gerilim olarak çok geniş bir ürün gamında, orta ve büyük güçte, güç transformatörleri üretimi yapıyoruz. 500 kV’a kadar olan üst sınırımızı yeni laboratuvar yatırımımız ile birlikte 800 kV’a çıkardığımız tesisimizde; üretim portföyümüzde şebeke transformatörleri, jeneratör transformatörleri, endüstriyel tesisleri besleyen özel transformatörler, oto transformatörleri ve şönt reaktörler yer almaktadır. GE Güç Transformatörleri Fabrikamız, aynı zamanda özel transformatör üretiminde GE’nin yetkinlik merkezidir. Bu fabrikadaki Ar-Ge mühendislerimiz tarafından geliştirilen teknolojiler, GE’nin dünya genelinde bulunan fabrikalarına know-how olarak aktarılıyor. Özel transformatör üretiminde dünya ve Türkiye’de bir çok rekor üretime imza attık. Alman Devlet Demiryolları için üretilen, 27.5 metre uzunluk, 5.5 metre genişlik ve 9.1 metre yüksekliğiyle bugüne kadar dünyada üretilmiş en büyük konverter transformatörü, TEİAŞ için ürettiğimiz dünyanın en büyük 3 fazlı ayarlı şönt reaktörü, Sırbistan için üretilen ve şimdiye kadar Türkiye’de tasarlanan ve üretilen en büyük yükseltici transformatör olma özelliğini taşıyan 725 MVA, 21/410 kV generatör transformatörü ve Türkiye’de üretilen
Hakan Karadoğan, GE Güç Transformatörleri Ürün Grubu Küresel Genel Müdürü
en büyük oto-transformatörü olan ve Suudi Arabistan’a ihraç edilen 1200 MVA 400 kV transformatör bunlardan bazılarıdır. Transformatör üretiminin yanı sıra müşterilerimize servis çözümleri de sunuyoruz. Uluslararası bir organizasyona sahip olduğumuz için, ürün sattığımız her ülkede veya yakınlarında GE servislerimiz bulunuyor; arıza ve servis ihtiyacı olduğunda hızla bu servisleri ilgili noktalara yönlendiriyoruz. Yerinde çözülebilecek sorunlar, uzman ekipler tarafından müşterilerin tesislerinde giderilirken, daha karmaşık sorunlarda fabrika servisimiz devreye giriyor. GE Güç Transformatörleri Fabrikası, kendi yağ test laboratuvarı da olmak üzere dünyanın en büyük transformatör onarım fabrikalarından birini bünyesinde barındırıyor. Aynı zamanda kendine
“Şu ana kadar ürettiğimiz büyük transformatörlerin yanı sıra artık küçük güçlerde transformatörler de üreteceğiz” ait fırınları, yüksek kapasiteli vinçleri, test ekipmanları da mevcut olan onarım fabrikasında 800 MVA 400 kV’a kadar her tip ve marka güç transformatörü için onarım, bakım, yenileme ve yeniden tasarım hizmeti sunuluyor. Sadece Türkiye’ye değil; tüm bölgelere hizmet veren onarım fabrikası, aynen Güç Transformatörleri Fabrikası gibi ülkemizin ihracatına da önemli katkı sağlıyor. Ayrıca yeni yatırım planlarımız da mevcut. Bunlardan biri; şu ana kadar ürettiğimiz büyük transformatörlerin yanı sıra, küçük güçlerde transformatörler
de üretmek için yapacağımız yatırım. Bunun sebebi, GE’nin, Güç Transformatörleri fabrikasını alması ile birlikte, artık bir uçtan bir uca tüm enerji çözümlerini bir arada sunabilmesi ve farklı iş kollarını da destekleyecek üretimleri yapabilecek bir kapasiteye sahip olması. Bu anlayışla GE Güç Transformatörleri fabrikası, önümüzdeki dönemde GE’nin gittikçe büyüyen yenilenebilir enerji portföyünde, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve diğer bir iş kolu olan konverter transformatörlerine yönelik daha küçük güçte transformatörler üretecek. Bu yatırımla hem GE’nin hem de
özellikle Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacağız.
Tesislerinizin özelliklerini açıklar mısınız? 50 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Gebze Güç Transformatörleri fabrikamız, dünya genelindeki 10 GE Güç Transformatörleri fabrikası içinde hem tesis boyutu, hem üretim kapasitesi, hem de ciro olarak en büyüğüdür. Toplam üretiminin yüzde 85’ini ihraç eden tesis, alanında Türkiye ihracat şampiyonudur. 1966 yılında Gebze’de küçük bir atölyede üretime başlayan fabrikamız, bugün 90.000 metrekare açık alan üzerinde, yaklaşık 50.000 metrekare kapalı alana sahip, 40.000 MVA yıllık üretim kapasitesi ve 1.000’e yakın çalışanıyla, alanında dünyanın en büyük ve en modern tesislerinden biri olarak tanınıyor.
75 Ekim
2016
Güç transformatörleri üreten ana fabrika, bu fabrikaya kazan ve mekanik komponent üreten fabrika ve transformatör onarım fabrikası olmak üzere sahasında 3 fabrika bulunduran tesisimiz, 24 saat ve 3 vardiya şeklinde üretim yapıyor. Fabrikamızdaki yeni test laboratuvarı, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinin en gelişmiş kapasite ve teknolojiye sahip test laboratuvarı olma özelliğini taşıyor. Türkiye şebekesinde maksimum gerilim 380 kV olmasına rağmen, bu laboratuvarda kullanılan özel ekipmanlarla 800 kV’a kadar transformatörler test edebiliyor. Üretim kapasitemizin ve üreteceğimiz transformatör gücü ve geriliminin artmasını sağlayan bu yeni test laboratuvarımızla, sektörün artan gerilim ve güç taleplerine cevap verebiliyor, çok yüksek gerilimlerde transformatörler üretebiliyoruz. Bir diğer yeni yatırımımız ise Güç Transformatörleri fabrikamızı dünyadaki en iyi uygulamalardan biri olacak akıllı fabrikaya dönüştürme yatırımımız. GE geçtiğimiz yıl “dünyanın önde gelen dijital endüstriyel şirketi olma” vizyonunu açıkladı ve bu vizyon doğrultusunda 1 milyar dolar yatırımla GE Dijital şirketini kurdu. Bu vizyonunu destekleyen en önemli girişimlerden birini de Türkiye’de Güç Transformatörleri fabrikamızı “Akıllı Fabrika”ya dönüştürerek gerçekleştiriyor. GE Güç Transformatörleri Gebze fabrikamızın, GE’nin dünyadaki 10 güç transformatörü fabrikası arasında, ilk “akıllı güç transformatörleri fabrikası”na dönüşümüyle birlikte, optimum üretim sağlamak için tasarım,
76 Ekim
2016
“Yeni test laboratuvarımız, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinin en gelişmiş kapasite ve teknolojiye sahip test laboratuvarı”
üretim, tedarik ve servis ağları birbirine bağlanacak; ekipmanlarla bilgisayarların birbiriyle konuşabileceği ve endüstriyel internet sayesinde gerçek zamanlı bilgilerin paylaşabileceği üretim konseptinin ilk uygulaması olacak. Bu yatırım sayesinde hayata geçirilecek olan “dijital dönüşüm”, endüstriyel verimliliğin artırılmasında bir sonraki dalgayı oluşturacak. Bu yatırımlar verimlilik artışı sağlayarak fabrikanın rekabetçiliğini artıracak ve buna paralel büyümesini sağlayarak istihdamda artışı da beraberinde getirecek. GE olarak akıllı fabrika ile, sanayideki deneyime internet çağının imkanlarını dahil ederek iş alanlarında verimi arttıracağız.
İlk yılın sonunda, transformatör üretim sürelerinde yüzde 25 ve stok seviyeleri ve maliyetlerinde yüzde 20 oranında azalış, üretim verimliliğinde yüzde 3 ve tam zamanında teslimatta yüzde 5 oranında artış gerçekleşmesini planlanıyoruz. Verimlilik artışının sonraki yıllarda yüzde 30’ lara varmasını hedefliyoruz.
“Güç Transformatörleri fabrikamız GE’nin bölgedeki ilk akıllı fabrikası olacak”
Mamullerinizin sahip bulunduğu standartlar ve dış pazarlardaki kullanımına ilişkin neler söyleyebilirsiniz? GE Güç Transformatörleri fabrikamızda sadece transformatör üretmiyoruz; aynı zamanda müşteri ihtiyaçlarına göre özel tasarım ve üretim yapıyoruz. Sahamızda müşterilerin ihtiyacına yönelik transformatörleri tasarlayan mühendislik gruplarımız ve aynı zamanda AR-GE ekiplerimiz var. Yaklaşık 80 mühendisten oluşan, konusunda yetkin AR-GE ekibi ile hem özel hem de diğer ürün gruplarıyla ilgili Ar-Ge çalışmalarını yürüten tesisimiz, Ar-Ge Merkezi belgesini de 2015 yılında alarak Türkiye’nin sayılı AR-GE merkezleri arasına girmeyi başardı.
AR-GE ve mühendislik ekiplerimiz, değişik atmosfer ve iklim şartları, çok kirli ortamlar ve benzeri zorlu koşullar için farklı çözümler geliştirilebiliyor. Örneğin, eksi 50 santigrat derece ile artı 50 santigrat derece (hatta daha fazla) çalışma şartlarına uygun ürünler üretilebiliyor. Hem İzlanda’daki hem de Suudi Arabistan’daki müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen GE Güç Transformatörleri fabrikası, bunu sağlarken hem tasarım hem de malzemeye dikkat ediyor. Bunun yanı sıra, derinlemesine analizler yapılmasına olanak tanıyan çok özel yazılımlarımız mevcut. Örneğin, deprem simülasyon yazılımı bunlardan biri. Üretilen transformatörlerin olası bir deprem anında
çalışmaya, sisteme enerji vermeye devam etmesi hayati önemde. Bu yazılımlar, bunu sağlayacak ürünler geliştirilmesine yardımcı oluyor. Bunların yanı sıra, değişik ülkelerde kullanılan değişik standartlara, farklı alanlarda geçerli olan farklı standartlara uyum sağlamak için yapılan çalışmalar var. Tüm bunlar ve geniş coğrafyaya göre farklı ülkelerden, farklı kültürlerden, farklı dillerden müşterilerimizin isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılandırılmamız sayesinde, Gebze’deki GE Güç Transformatörleri fabrikamız, sadece Türkiye’de değil; tüm dünyada öncelikli tercih edilen bir firma oluyor ve bize alanımızda “Türkiye İhracat Şampiyonu” olma gururunu yaşatıyor.
“Sadece Türkiye’de değil; tüm dünyada öncelikli tercih edilen bir firmayız, alanımızda ihracat şampiyonuyuz ”
77 Ekim
2016
Trafo kullanıcılarına ürün tercihi konusunda ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Çevresel sorunlara nasıl yaklaşıyorsunuz, ürünlerinizi sürdürülebilirlik açısından değerlendirir misiniz? GE üretim sürecinde de çevreye saygıyı esas alıyor. GE Güç Transformatörleri Tesisi, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin sanayi tesislerinin arıtma konusunda duyarlılığının artmasını sağlamak, teşvik etmek, çevreye saygılı ve çevre konusunda yatırım yapan işletmeleri ödüllendirmek amacıyla düzenlediği Çevreci Tesis Ödülleri’nde, Türkiye genelinde seçilen toplam 48 tesis, Kocaeli
78 Ekim
2016
bölgesinden seçilen 5 tesis arasına girerek “2015 Çevreci Tesis Ödülü”nü kazandı. 220 kV’a kadar bitkisel yağ kullanılan transformatörler üretebilen GE, bunu 400 kV’a kadar çıkarmak için çalışmalarını sürdürmekte. Çevreye duyarlı transformatör üretimi kapsamında düşük gürültülü, düşük kayıplı transformatörler de mevcut. Ayrıca tasarımla ilgili tedbirler alınarak çevreye daha az zarar veren ürünler geliştirilmeye de devam ediliyor. “Yeşil transformatör” adı verilen ürün ailesi bunların hepsini barındırıyor.
Trafolar çok uzun ömürlü olan ürünler olup, bunların verimli ve güvenilir şekilde çalışmaları hizmet verdikleri tesisler için son derece önemlidir. Bu nedenle ben yatırımcılara uzun vadeli düşünmelerini, fiyat ile birlikte, ürün ve servis kalitesine odaklanmalarını tavsiye ederim. Ayrıca projelerine en uygun trafoyu seçebilmeleri için tedarikçilerinden iyi bir mühendislik hizmeti alabilmeleri gerekir. Tüm bunlar sadece ve sadece gerekli insan kaynağı ve teknolojik alt yapıya sahip firmalarca garanti altına alınabilir.
TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ
ASTOR
“ÜLKEMİZİN EKONOMİK, İSTİHDAM VE İHRACAT HEDEFLERİNE KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUZ” Astor “Ar-Ge Merkezli Büyüme” stratejisi ile yoluna durmaksızın devam ediyor. Bu yıl temelini attığımız yeni fabrikamız gelecek yıl üretime başlayacak. 500 kV ve 500 MVA gücüne kadar güç trafosu üretip satışını yapmak istiyoruz. 2017 yılının ASTOR açısından çok önemli kilometre taşlarından biri olacağını düşünüyoruz. Tüm gücümüzle ülkemizin ekonomik, istihdam ve ihracat hedeflerine katkı sağlamak isiyoruz.
Enver Geçgel Astor A.Ş Genel Müdürü
Firmanızın kısa tarihçesi, bu arada temsil ettiğiniz 33 yıllık üretim tecrübeniz hakkında bilgi verir misiniz? Şanlıurfa’da vaktiyle ‘sulama kanalları’ için ortaya çıkan elektrik ve altyapı ihtiyacını görerek ticarete başladık. 1998’de , Özgüney Elektrik olarak Şanlıurfa’da 100 metrekarelik bir dükkanda elektrik sektörünün malzeme ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduk. Bir süre sonra da piyasadaki ihtiyacı ve potansiyeli görerek transformatör imalatını kendimiz yapmaya karar verdik. 2003 yılında ülkemizin ilk transformatör markalarından Bese transformatörü satın aldık. Bu bizim dönüm noktamız oldu. 2005 yılında yaşanan ekonomik canlanma ile çok ciddi bir transformatör ihtiyacı vardı ve temin sürelerinin uzunluğu yüzünden piyasada büyük bir sıkıntı söz konusuydu. Biz de ikinci bir üretim tesisi almaya karar verdik. Böylece 2005 yılında da İstanbul’da kurulu olan Transtek markasını satın aldık. Transtek markasının yanında Astor markasını oluşturarak ilgili sertifikaları tamamladık. Transtek markasının 33
yıllık tecrübesi bizim için çok önemli bir güç oldu. 2012’de tüm üretim gücümüzü Astor markası altında, Ankara’da son teknolojiye sahip makinelerle kurduğumuz fabrikada birleştirdik. Bugünkü duruma gelmemizde ve büyümemizde devletimizin teşvik ve destek programları da çok önemli katkı sağladı. Bu firmaların birleşmesi, bilgilerin ve güçlerin birleşmesi sonucunda yeni yatırımlar yapıldı. Markamızın tanıtılmasını ve devamının sağlamasını istiyoruz. Burada önemli unsurlardan biri de Astor markası, yurtdışında Ortadoğu, Afrika, Nijerya, Irak ve Kenya’da çok iyi biliniyor. Büyümemizi sağlayan en önemli diğer etken yurt dışına açılmak, ihracat yapmak oldu. En son gönderdiğimiz trafoların bir kısmı Güney Amerika ve Şili’ye gitti. Üretimimizin yüzde 60’ını 58 ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye pazarının da yüzde 65’ine sahibiz. Ciromuzun yüzde 30’u yurt dışından geliyor. Küresel rekabette öne geçmeyi de daima yüksek teknolojiye yatırım yaparak sağladık. 2009’da dökme reçineli kuru tip transformatör üretimine başladık. 2012’de Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde son teknolojilerle donatılmış fabrikamıza geçtik. 2015 yılında yaptığımız yatırımlar meyvesini verdi ve 220 kV gerilim seviyesine 150 MVA gücüne kadar güç transformatörleri üretimine başladık. Bu gelişim sürecinde son 10 yılda personel istihdamını 50’den 380’e çıkardık.
Personel kadrolarınızı tanıtır mısınız? Bugün ASTOR’da 380 çalışan var. Çalışanlarımızla biz bir gücüz ve bunun bilincindeyiz. 50 ye yakın konusunda
81 Ekim
2016
Ar- Ge Merkezi kuruluş çalışmalarınız hangi aşamada, merkez’in ne gibi hizmetler vereceğini planlıyorsunuz? 2009 yılında ilk defa TÜBİTAK tarafından desteklenen projemiz ile Ar-Ge çalışmalarımız resmiyet kazandı. Şu anda TÜBİTAK tarafından desteklenen ve tamamlanmış 12 projemiz ve çalışmaları devam eden 7 projemiz var. Ar-Ge çalışmalarının firmamız ve ülkemiz adına çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bu yıl Şubat ayı itibariyle “Ar-Ge Merkezi” olduk. Bu bizim için gurur verici bir olay. Ar-Ge merkezimiz kendi özel projeleri ve Tübitak destekli projeleri ile çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Ar-Ge merkezimizde yapılacak çalışmalar ile maliyetleri düşürürken trafonun teknik performansını arttırmak ve yeni ürünlerin prototiplerini üreterek ürün çeşitliliğimizi arttırmak en önemli hedeflerimiz arasında sayılabilir.
yetkin ülkemizin önemli üniversitelerinden mezun arkadaşımız çalışmalarına devam ediyor. En önemli hedefimiz tecrübeli yıllarca transformatör imalat sektöründe çalışmış büyüklerimiz ile genç, dinamik ve yeni mezun mühendis arkadaşların uyumunu sağlayarak ASTOR kültürünü oluşturmak.
Dağıtım, güç ve özel tip trafolarda patent veya teknoloji alış verişi yaptığınız kuruluşlar var mı? Bugün itibariyle İTÜ yürütücülüğünde bir Tübitak destekli projede çalışıyoruz. Teknoloji ve bilgi alışverişi açısından bu çok önemli. Hedefimiz Ar-Ge Merkezinde yapılacak çalışmalar ile patent ve ya faydalı model belgesi alarak bu çalışmaları tescil altına almak.
Dünyanın 58 ülkesinde ürünlerinizin kullanılmakta olduğunu belirtiyorsunuz, bu kadar geniş bir pazara nasıl ulaşıyorsunuz? Rahmetli Sakıp Sabancı’nın dediği gibi “Çalışmak, çalışmak, çalışmak.” Firmamızın bünyesinde var olan Satış ve İş Geliştirme ekipleri çok yoğun bir biçimde faaliyetlerine devam ediyor. Aslında bizler ülkemiz insanının samimiyetini ve güvenini aktardığımız zaman herhangi
82 Ekim
2016
bir problem kalmıyor. Ayrıca ekiplerimizi ve fabrikamızı gören firmalar bize güveniyor. Bu durum aslında bizim ve ülkemiz adına çok gurur verici. Bu çalışmaların neticesinde bizim için yeni bir Pazar olan Malezya pazarına girdik. Bu kapsamda Malezya’dan 34 MVA ve 120MVA gücünde 300 kV seviyesinde trafo ihalesi aldık. Bu başarıyı birlikte çalışmaya ve çok çalışmaya borçluyuz.
Bakım ve servis desteği ekibinizden söz eder misiniz, özellikle dış ülkelere nasıl destek sağlıyorsunuz? Bakım ve servis ağı konusunda firmamız çok hızlı reaksiyon gösterme kabiliyetine sahip. Yurt içinde ve yurt dışında kurduğumuz geniş bir servis ekibimiz var. Servis ekibimiz konusunda oldukça deneyimli. Ayrıca, 2015 yılında üretimi ve satışına başladığımız 154 kV gerilim seviyesinde güç trafoları içinde çok güçlü bir ekip oluşturduk. Konusunda deneyimli ve saha tecrübesi olan bu ekiple servis ve kurulum hizmetlerini aksatmadan ve en kısa sürede tamamlıyoruz.
İç pazarda rekabet koşullarını değerlendirir misiz? İç pazara baktığımız zaman ülkemizde 70’e yakın firma dağıtım trafosu imalatı yapıyor. Bu firmalarında büyük
kısmı merdiven altı olarak tabir edilen kapsamda üretim yapmakta. Haliyle bu firmalar ile bizim fiyat açısından rekabet edebilme şansımız yok. Rekabet koşullarında bizim ön plana çıkmak istediğimiz husus kalitemiz ve güçlü servis ağımız. Güç trafosu üretimi konusunda piyasaya yeni giren bir firma olarak bu yıl hedeflediğimiz satış rakamlarına ulaştık. Bundan sonraki hedefimiz bu başarımızı katlayarak ASTOR marka bilinirliğini arttırarak devam ettirmek.
Trafolarınız yurt içi ve yurt dışı pazarlarda hangi oranda satılıyor?( Ürünlerinizin ne kadarı ihraç ediliyor? Son yıllardaki satış raporlarımız incelendiğinde ihracat ve ithalat oranı değişiklikler gösteriyor. Bu değişikliklerin en önemli nedenlerinden biri dünya çapında yaşanan ekonomik krizler ve ülkeler arası yaşanan siyasi krizler. Şimdiye kadar ihracatın en yüksek olduğu yıl satışlarımızın %60’ını yurt dışına yaptığımız yıl olan 2014 yılı. Ve o yıl ülkemizin ilk 500 ihracatçı listesine girdik. Bununla birlikte son yıllarda yurt içinden aldığımız ihalelerin yüksekliği nedeniyle ibre biraz daha yurt içine döndü. Yurt içinde son yıllarda yaşanan kalkınma hamlesi elektrik sektörünü ve dolayısı ile bizlerin satış oranlarını etkilemekte. Ama bizim önümüzdeki yıllarda en büyük hedefimiz ihracatı olabildiğinde arttırarak ülkemizin 2023 ihracat hedeflerine kar
Eklemek istedikleriniz var mı? Öncelikle bizlere bu imkânı verdiğiniz için teşekkür ederim. Ülkemizin yaşadığı bu sıkıntılı dönemde herkesin üzerine düşen çalışmaları yapması gerekiyor. Dünya üzerinde yerimizi hem firma olarak hem de ülke olarak güçlendirmemiz gerekiyor. Biz var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
Online DGA Monitörleri
İlk BİZ yaptık. Hala en iyisini BİZ yapıyoruz. 50 yılı aşkın DGA deneyimi.
Trafo Online Yağ Gaz Analiz Sistemlerinde herkesin tek ve ilk tercihi CALİSTO Serisi!
FAM Enerji Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. 19 Mayıs Mh. İnönü Cd. Sümer Sk Zitaş Blokları D2/4 Kozyatağı, Kadıköy, İst-TR Tel: +90 (216) 409 18 90 Fax: +90 (216) 409 18 93 info@famenerji.com
www.famenerji.com
TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ
EMTEL EMAYE
EMTEL EMAYE OLARAK 4 KITADA 40’TAN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ EMTEL EMAYE A.Ş. Ticaret Müdürü Fatih Bingöl ile emaye tel ve bakır sektörünün dünü, bugünü ve geleceği hakkında bir söyleşi yaptık.
Firmanız hakkında bilgi verebilir misiniz?
16-18 Kasım 2016
84 Ekim
2016
1974’te kurulan ve Türkiye’nin sektöründe önde gelen firmaları arasında yer alan Emtel Emaye, Dudullu’da, 3 bin m2 kapalı alandan oluşan üretim tesislerinde üretim yapmaktadır. Üretim kompleksi ve merkez ofiste çalışan 50’yi aşkın personeli ile 42.yılını kutlayan firmamız, yapmış olduğu yeni yatırımları ile sektöründe büyümeye sağlam adımlarla devam etmektedir.. Şu an itibari ile 4 kıtada 40 ‘ı aşkın ülkeye ihracat yapmaktayız. Sektöründe 2014 (3.) 2015(2.) yılında ihracat ödülü alarak doğru yolda olduğumuz inancını kuvvetlendirmiştir..
Ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? En son teknoloji kullanılarak üretim yapan tesisimizde yeni yatırımız ile yıllık üretim kapasitemiz 5.000 tona çıkmıştır. 0,03 mm-4,00 arası bakır emaye bobin teli üretimi yapmaktayız. Ayrıca 0,10 mm6,5 mm arası Alüminyum emaye bobin teli ithalat ve satışımız vardır. Ayrıca sektörün ihtiyacı olan çeşitli bobinaj malzemelerinin satışını da yapmaktayız. Bunların yanı sıra çeşitli distribütörlüklerimiz vardır. Bunlar ; V&C GmbH firmasının • Bobin Sarım makineleri • Troid sarım makineleri • Bobin Sarım Hatları Alman AbisoFix tel sıyırma makinelerinin distribütörlüğü Thermik termal sigorta ürünleri distribütörlüğü. (Almanya’nın en eski ve ürün yelpazesi en fazla olan firması)
Geliştirdiğiniz yeni bir ürün var mı ? Evet yeni bir ürünümüz var . EmTherm-CR EmTherm-CR, HC sınıfı (220°C) termal sınıfında yer alan, polyesterimide kaplamalı, 0.05 ile 4.00 mm çaplarında üretilebilen, tercihe göre Corona ile renklendirilebilen emaye bakır teldir. 220°C’ ye kadar ısı direnci gösteren EmTherm-CR, yüksek hızlarda sarılabilme özelliği taşır ve Corona etkisine dayanıklıdır. Inverter motorlar için özel, 10 kata kadar daha uzun ömürlüdür. Uygulama Alanları: Ağır motor sanayisinde, inverter sürücülü motorların, bakım gerektirmeyen
uzun ömürlü motorların, jeneratörlerin, çeşitli boyutlardaki trafoların ve yarı-hermetik kompresör motorların üretiminde kullanılması uygundur.
Sektör hakkında değerlendirme yapar mısınız? Emaye bobin teli elektriğin ve hareketin olduğu hemen hemen her cihazda şu ya da bu nedenle kullanılmaktadır. Teknolojinin sürekli geliştiği hayatın her anına girdiği günümüzde bakıra ve ürünlerine talep gün geçtikçe hızla artmakta ve artmaya da devam edecektir. Ülkemizde Emaye tel bobin teli sektörünün kurulu kapasitesi ülke tüketiminin çok üzerinde bulunmaktadır. Bunun için ihracatın önemi artmakta ve yeni pazarlar bulmak zorundayız. Euro bölgesi ülkelerindeki ekonomik sıkıntılardan dolayı eksilen pazar payını telafisi için gelişmekte olan ülkelerde pazar payımızı artırmak zorundayız. Sektörde dünya pazarında Türkiye’nin küçümsenmeyecek bir payı vardır. Ama Türk üreticiler arasında aynı pazarda kıran
kırana fiyata dair rekabet üreticiye büyük zarar vermektedir. Buda kar marjlarında keskin bir düşüş yaşanmasına neden olmaktadır.
LME piyasası hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz? Bakır LME piyasasında inişli çıkışlı bir grafik izlemesine rağmen genel olarak düşme eğilimi sürmektedir. İngiltere’nin Avrupa birliğinden referandum sonrası çıkış kararı alması sonrası artan belirsizlikler ve global büyüme endişeleri emtia piyasalarına önce olumsuz yönde etki yaptı. Daha sonra, global merkez bankalarının gevşek para politikalarıyla piyasayı destekleyeceği beklentisi ile LME bakır $4960 ile zirve yaptı. Global büyümenin düşeceği beklentisi bakır talebini azaltacağı varsayılmasına rağmen normal şartlarda bakırın düşmesi beklenir ben karşı görüş olarak Amerika faizi artırmazsa (ki artırma ihtimali düşük ) tahminim paranın tekrar emtiaya yöneleceği ve 2016 yılında Bakır LME değerinin bir miktar daha yükselip 5500$ seviyelerini görebileceğidir.
85 Ekim
2016
TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ
ULUSOY ELEKTRİK
“Kendi Sektörümüzde Dünya’nın İlk Üç Markasından Birisi Olmayı Hedefliyoruz” “Her zaman daha iyisini başarmalıyız” mottomuz ile 2014 yılında halka arz sürecimizi tamamladık ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem görmeye başladık. Halka arz sürecimiz ile birlikte kurumsallaşma yolundaki adımlarımızı daha hızlı ve güçlü atmaya başladık.“
ULUSOY Elektrik’in genel olarak bir vizyonunu çizer misiniz? Ulusoy Elektrik olarak 1985 yılında yerli sanayinin gücünü arttırmak hedefiyle üretime başladık. 30 yılda yakaladığımız yükseliş grafiği ve toplamda 100.000 m2’ye yaklaşan açık alan içerisinde 60.000 m2 üretim alanında kalite standartları çerçevesinde ürettiğimiz, Türkiye’de ilklere imza atan ürünlerimiz ile ulusal ve uluslararası pazarda sektörümüzün önemli temsilcilerinden birisi olduk. Bu başarıyı her zaman “daha iyisini yapabiliriz” bakış açısı ile yakaladık. “Her zaman daha iyisini başarmalıyız” mottomuz ile 2014 yılında halka arz sürecimizi tamamladık ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem görmeye başladık. Öz sermayesiyle kendine yeten, sürdürülebilir büyüme sağlayan bir şirket olarak, başarımız
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enis Ulusoy
86 Ekim
2016
ileri kuşaklara da aktarılsın, bu şirket yüzyıllarca yaşasın istiyoruz. Bu nedenle halka arz sürecimiz ile de birlikte kurumsallaşma yolundaki adımlarımızı daha hızlı ve güçlü atmaya başladık. Bundan sonra da çalışma arkadaşlarımız ile belirlemiş olduğumuz vizyon doğrultusunda kendi alanımızda Dünya’nın ilk üç markasından birisi olmayı hedefliyoruz, tüm çalışmalarımızı bu hedef ışığında yürütüyoruz. Bizim için önemli olan başarılı üretim ve satış grafiklerinin yanı sıra kurumsal değerler ışığında sürdürülebilir büyümeyi yakalayan bir Türk markasının uluslararası arenada ülkemizi temsil etmesini sağlamak.
Elektrik cihazları üretiminde yakın dönem hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Orta gerilim şalt malzemeleri üretimimizde hedeflerimizin başında inovasyon bilincimiz ile yeni ürün geliştirme konusundaki yetkinliğimizi arttırmaya yönelik çalışmalar yer almaktadır. Türkiye’de ilke imza attığımız ürün çeşitlerimizin her geçen gün artmasını hedefliyoruz. Türkiye pazarında lider konumumuzu korumak ve hedeflediğimiz uluslararası pazarlarda istediğimiz pazar paylarına ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda farklı pazar/ülke şartnamelerine ve standartlarına uygun ürünleri, makul maliyetler ve zamanında sevkiyatlar ile destekleyeceğiz.
Ayrıca müşterilerimize sunduğumuz kompakt çözümler ile avantajlarımızı derinleştirmeyi hedefliyoruz. Bunların en önemli örneklerinden birisi yeni devreye aldığımız trafo fabrikamızdır. Bu bağlamda müşterilerimize tek bir çatı altında anahtar teslim orta gerilim çözümler sunma hedefimiz bulunmaktadır.
Türkiye’de kapasite fazlası olan trafo sektörüne girerken ne gibi hedefleriniz vardı, bu pazarda pay almak konusunda hangi özelliklerinize güvendiniz? Ulusoy Elektrik olarak 30 yıldır ulusal ve uluslararası pazarda sektörümüzün lideri olmak için çalıştık. Bu süre boyunca da müşterilerimizin ihtiyaçlarını tek bir adresten karşılamalarını sağlamak için tamamlayıcı ürün gamımızı genişletmeye yönelik AR-GE çalışmalarımıza ağırlık verdik. Trafo fabrikası yatırımını yapmamızın sebebi de budur esasında, pazarın ihtiyacı doğrultusunda kompakt üretim
kapasitemizi genişletmek. 2014 yılı itibari ile yaklaşık 3.000’e yakın beton trafo merkezi imalatı gerçekleştirdik. O dönem trafo üretimimiz yoktu ve bu 3000 adet beton köşkün içerisinde kullanılması gereken yaklaşık 2500 trafo ihtiyacı için farklı üreticilerden fabrikamıza ürün geldi ve trafo merkezlerinin içine montajı gerçekleştirilerek sevk edildi. Bu durumun üzerine “neden kendimiz üretmeyelim” dedik ve trafo fabrikası yatırımı yapma kararı aldık. Bu yatırımı yaparken pazarın çok rekabetçi olduğunun farkındaydık, fakat daha önce orta gerilim hücre üretimimiz konusunda da bahsettiğim gibi entegre bir tesis kurup bir trafoda kullanılan tüm komponentleri kendi bünyemizde üreterek bu pazarda rekabetçi olabileceğimizi hesapladık. Bu hedef doğrultusunda da trafo fabrikamızın makine yatırımını da bir trafonun üretimi için gerekli olan trafo kazanı, alçak gerilim yüksek gerilim bobinler, nüve kesme hattı, trafo bushingleri gibi tüm ana komponentleri kendi çatımız altında üretecek şekilde
hazırladık. Böylece maliyetlerimizi ve kaliteyi kontrol altına almış olduk. Bu özelliğimizin yanı sıra trafo pazarında bizi güçlendiren bir başka avantajımız ise “anahtar teslim trafo merkezi çözümü” sunuyor oluşumuz. Biz sadece trafo satma amacında değiliz. Biz müşterilerimize tek bir çatı altından orta gerilim hücre, beton köşk ve trafo ihtiyaçlarını tüm bağlantıları, fabrika testleri yapılmış anahtar teslim trafo merkezi çözümü sunmayı hedefliyoruz. Böylece müşterilerimize operasyonel ve lojistik maliyetlerinde önemli avantajlar sunuyoruz. Ayrıca tek bir noktadan satış sonrası servis hizmeti alabiliyorlar. Bu avantajlar bizim trafo sektöründeki rekabetçi gücümüzü arttırıyor. Fiyat odaklı rekabet yerine yüksek kalitede düşük kayıplı trafolar bizim asıl segmentimizi oluşturuyor. Bunun yanı sıra tek başına trafo satışlarımızda ise yurt içi ve yurt dışı bayilerimizi çok etkin kullanarak pazar payımızı her geçen gün arttırıyoruz. Şimdiden Euro normlarına uygun ürettiğimiz 800’den fazla trafoyu Avrupa’ya ihraç ettik.
Önceden beri ürettiğiniz şalt cihazlarının yanı sıra, trafoların da üretim portföyünüze girmesi, pazardaki yerinizi sağlamlaştırma ve büyütme anlamında katkı sağlıyor mu? Daha önce de belirttiğim gibi müşterilerimizin ihtiyaçlarını tek bir noktadan karşılamaları bizim için son derece önemli. Entegre üretim tesisimiz müşterilerimize lojistik ve operasyonel kolaylıklar sağlıyor oluşumuz müşterilerimiz açısından tercih edilmemizi sağlıyor.
87 Ekim
2016
Komple OG şalt ihalelerine ( proje ve kurulum dahil) taahhüt ihalelerine giriyor musunuz, girmeyi düşünüyor musunuz? Biz üretim odaklı bir strateji benimsemekteyiz, bu nedenle taahhüt ihalelerine girmeyi tercih etmiyoruz. Ayrıca O.G şalt ihalelerine giren taahhüt firmaları bizim en değerli müşterilerimiz ve kendilerine rakip olmamız düşünülemez bile. Bizim bu ihalelerdeki rolümüz taahhüt firmalarına malzeme desteği konusundadır.
Trafo üretimine herhangi bir yabancı firma ile lisans veya patent anlaşması yaparak mı başladınız? Trafo fabrikasındaki üretimimizi herhangi bir yabancı firma ile lisans veya patent anlaşması yaparak gerçekleştirmedik, tamamen Ulusoy Elektrik Ar-Ge’si ve üretim teknikleri ile geliştirdik. Ayrıca konusunda uzman kişileri de bünyemize transfer ederek sektöre giriş kadromuzu güçlendirmiş olduk.
Ar- Ge Merkezi olmanız ve Ar-Ge ekibiniz hakkında bilgi verir misiniz? İnovasyonu kurulduğumuzdan beri kurum kültürü olarak benimsemiştik. Bu yılın başında da resmi süreçlerimizi ve hazırlıklarımızı tamamlayarak sektörümüzün ilk Ar-Ge merkezi olmanın gururunu yaşadık. Ar-Ge ekibimiz konusunda uzman 50’ye yakın çalışma arkadaşımızdan oluşuyor. Ar-Ge merkezimiz ile uluslararası pazarlarda karşılaştığımız farklı altyapılara ürünlerimizi hızlıca adapte edebilmemizi sağladık. Bu da bizim farklı pazarlara hızlıca açılabilme
88 Ekim
2016
Trafolarınızı verdiğiniz garanti ve güvenceler bakımından tanımlar mısınız, sahip bulunduğunuz kalite ve standart belgelerinizi açıklar mısınız? Tüm ürünlerimizde olduğu gibi trafolarımızda da kalite standartları çerçevesinde üretim gerçekleştirmekteyiz. Kuru ve yağlı tip trafolarımızı TSE ve ISO standartlarına göre üretiyoruz. Ayrıca trafolarımızın tip testlerini kendi bünyemizdeki TS EN ISO/IEC 17025 Akreditasyonu olan laboratuvarımızda gerçekleştirmekteyiz. Ulusoy Elektrik Trafo Test Laboratuvarında kullanılan test cihazları ve ekipmanları, uluslararası kabul görmüş, tanınır markalardan olup, doğruluk ve ölçüm hassasiyeti en üst seviyede, güvenilir cihazlardır. Rutin ve bazı tip deneylerin icrasında Haefely marka, DTTS-2500 model dağıtım trafosu kompakt test sistemi ve Tettex 2293 sargı analizör cihazı kullanılmaktadır. DTTS-2500, dışarıdan insan müdahalesine kapalı, hızlı, güvenilir ve kullanıcı dostu bir ölçüm sistemidir. Ayrıca trafolarımızın tip testlerini Dünya’nın en saygın laboratuvarı olan KEMA Tip Test Laboratuvarı’nda tamamladık.
gücümüzü arttırdı. Endonezya’dan Kolombiya’ya Dünya’nın 50’den fazla ülkesine ürün sevkiyatı gerçekleştiriyoruz Ayrıca yeni bir ürün gereksinimi olduğunda bu taleplere hızlı cevap verebilme avantajını yakalamış olduk.
Ürettiğiniz trafo tipleri hakkında bilgi verir misiniz? Enerji kayıpları hangi mertebelerdedir? Ankara Anadolu OSB’de yer alan trafo fabrikamızda Yağlı tip dağıtım transformatörleri ve kuru tip dağıtım transformatörleri üretimi gerçekleştirmekteyiz. Üretimlerimizi TEDAŞ şartnamesine uygun olarak gerçekleştiriyor olup kayıp mertebelerimizi de ona göre belirliyoruz. TEDAŞ şartnamelerinden bağımsız olarak da üretimlerimizi standart olarak A+ en düşük kayıp seviyeli olarak gerçekleştiriyoruz. Ayrıca kayıp değerlerini müşterilerimizin talepleri doğrultusunda değerlendirip trafolarımızın dizaynlarını ve üretimini ona göre belirleyebiliyoruz. TEDAŞ
şartnamesinin yanı sıra Avrupa Birliği standartlarının ön gördüğü ekstra düşük kayıplı trafoları da üretebiliyoruz.
İç pazarın başlıca satın almacıları olan EDAŞ’lar ile ilişkileriniz hakkında bilgi verir misiniz? Özellikle trafo alanındaki en önemli paydaşlarımız EDAŞ’lardır. Fabrikamız yeni açılmış olmasına rağmen Ulusoy Elektrik markasına olan güvenin gücü ile 2015 yılında 21 dağıtım şirketinin 14’ü ile çalıştık. Bu sene de dağıtım şirketlerinin yine en önemli tedarikçileri arasında yerimizi alıyoruz. 2015 yılında çalışmadığımız dağıtım şirketleri ile de bu yıl çalışmaya başladık. Tüm ürün gruplarımızla dağıtım şirketlerinin 2015 yatırımlarının yatırımlarının yarısına yakınında yer aldık. Trafo yatırımlarının ise %10’unda Ulusoy Elektrik tercih edildi. Önümüzdeki yıllarda trafo konusunda kendimizi ispat ettikçe bu payımızı hücre tedarik oranındaki gibi %50’ler seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri olan Enpay, 60’tan fazla ülkedeki müşterilerine yenilikçi ve son teknolojiye sahip, dünya standartlarında ürün ve çözümler sunuyor; 30 yılın deneyimini yansıtan özel çözümleriyle enerji sektöründeki müşterilerinin ürün performanslarını en üst düzeye taşıyor. GÜÇ TRAFOSU NÜVELERİ • Güç & Dağıtım Trafosu Nüveleri • Tren Trafosu nüveleri • Ön Dizimli Laminasyon Kesim • Şönt Reaktörler • Ekran Paketleri • Dalga Duvarlı Kazanlar
GÜÇ TRAFOLARI İÇİN YG İZOLASYON KOMPONENTLERİ • KİT • Sargı Çıkış Yalıtkanı • Borulu Sektör, Sektör Yaka (Halka Açılı) • Silindir, Araparça, Çıta, Soğutma Kiti • Mesnet Halkası Ekranlı Kasnak, Halka Ekran • Baskı Halkası
ENPAYBOARD • Transformerboard 1 mm’den 8 mm’ye kadar. • Yapıştırılmış Kalın Plaka 9 mm’den 140 mm’ye kadar. ELBC - Kazeinle Yapıştırılmış Kalın Plaka ELBP - Polyesterle Yapıştırılmış Kalın Plaka
AKIM TRAFOLARI Current Transformers • Gaz İzoleli kesiciler için OG ve YG Buşing Tipi Akım Trafoları • YG güç trafoları için Buşing Tipi Akım Trafoları
SARMA NÜVELER
• ENSI® Sife Nüveler • ENNI® Nikel Nüveler • ENNANO® Nanokristalin Nüveler • ENAMOR® Amorf Nüveler
web site: www.enpay.com
e-mail: info@enpay.com
TRAFO • TANITICI REKLAM
ENPAY
TRAFO ÇIKIŞ İZOLASYONLARINDA PRESSBOARD BARİYER VE KALIN TEMEL İZOLASYONUN KARŞILAŞTIRMASI Günümüz trafo sektöründe trafo üreticileri 500 -800 1200 kV gerilim seviyelerinde sargı çıkışını buşhinge bağlamak için çeşitli sistemler kullanılır. Yıllar önce kullanılan kalın krep temel izolasyonlu sistemler ekonomiklikleri ,güvenirlikleri ve trafo içindeki ömürleri incelendiğinde yerlerini bir çok konuda üstün teknolojiye sahip pressboard bariyer sistemlerine bırakmışlardır. EMRE ÖZTÜRK Elektrik Yüksek Mühendisi CIGRE A2 Üyesi
Bariyer Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması
B
ariyer sistemleri daha küçük hacimlerde daha fazla gerilim seviyesine karşı koruma sağlar ayrıca daha güvenli ve daha yüksek kısmi deşarj başlangıç gerilim seviyesine sahip tasarımlardır .Aşağıda karşılaştırma eğrilerine göre aynı gerilim seviyesine sahip 2 farklı sistemin karşılaştırma sonuçları yorumlanmıştır. Resimde ki mesafeler uygulanan projelerden alınarak seçilmiştir. • Bariyer sistemleri elektrostatik analiz için geliştirilmiş programlar ile kısmi boşalma dizayn eğrilerine göre yüksek gerilime sahip ana ekrana temel izolasyon sarılmış ve dışına izolasyon katmanları (bariyerler) yerleştirilerek tasarlanmış sistemlerdir.(Resim 1)
•
•
•
Resim 1
•
90 Ekim
2016
Bu sistemler bariyerler ile oluşturulan yağ kanallarının kısmi boşalma ihtimalleri değerlendirilerek en güvenli biçimde tasarlanmışlardır. Bariyer sistemleri tüm sistemin daha küçük hacimli olarak tasarlanmasına olanak sağlamaktadır. Bariyer sistemleri ince ve katmanlı izolasyon sistemi oldukları için kurutma prosesinde daha iyi bir performans sergilemektedir .Geleneksel yöntemlere göre daha güvenli ve kurutma prosesleri daha az sürede tamamlanıp zaman ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Yüksek gerilim ekranının toprak gerilimine sahip bölgelere olan mesafesi daha kısa olduğu için bu trafolar daha küçük hacimlerde üretilirler dolayısı ile daha az trafo yağı kullanımına ve daha az trafo çeliği (kazan) kullanımına olanak sağlar. Bu sistemler kullanılarak üretilen
Resim 2
Geleneksel Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması
•
•
•
•
•
trafolar daha küçük hacim kapladığı için transport işlemi daha kolaydır. Kısmi deşarj değerleri daha küçük olduklarından dolayı da bu trafolarım ömürleri uzundur. Sistem yağ kanallarından oluştuğu için ısı yağ akışı ile bölgeden kolay uzaklaştırılır. Malzemenin yaşlanması gecikir. Yağ kanallarını sınırlandıran ince katmanlardan oluşan pressboard bariyerler trafo yağındaki nemi bariyer kütleleri az olduğu için az miktarda emerler ve nemi kurutma prosesinde daha çabuk verirler. Bu işlem malzemenin yaşlanmasını geciktirir böylelikle trafo uzun süreler sağlıklı vaziyette çalışmasına devam eder. Ayrıca çok farklı şekillerde bağlantılar yapmaya olanak sağlamaktadır.(resim 2 resim 4) Eski Geleneksel kalın krep kağıtlı sistemlerde yüksek gerilime sahip iletkene veya ekrana çok kalın izolasyon sarılarak yüzey üzerindeki elektrik alan şiddeti düşürülmesi planlanmıştır. (Resim 3) Resim 3
•
•
•
•
•
Kalın tutulan temel izolasyonun kurutulması ve yağ emdirilme prosesi oldukça uzun ve güçtür. Trafo aynı gerilim seviyesinde bariyer sistem yerine geleneksel tasarım kullandığında yüksek gerilim iletkeninden toprağa bağlı trafo tankına olan mesafenin arttırılması gerekmektedir. Bu daha fazla trafo yağı ve trafo çeliği kullanılması demektir. Tek bir büyük yağ kanalı olduğu için kısmi boşalma oluşma ihtimali daha yüksek dolayısı ile trafo ömrü daha kısa olur. Kalın temel izolasyon krep malzemeden oluşur ve bu soft malzeme yağı kolay ve çok miktarda emer. Kurutma prosesinde sıcaklık kalınlığın içlerine etki ettiğinde bu kısımdaki nemi atmak için malzemeyi zorlar. Kurutma prosesi uzun olduğu ve malzeme sıcaklığa daha çok maruz kaldığı için malzeme daha çok yaşlanır. DP değerlerini düşürür. Kalın krep izolasyon içinde yağ akışını sağlayacak kanallar olmadığı için sıcaklık yüzeylerden daha zor uzaklaştırılır. Bu izolasyon malzemesinin yaşlanmasını ve böylelikle trafonun ömrünü olumsuz etkiler.
Resim 4
Sonuç;
Trafo üreticilerinin geleneksel sistemler yerine PRESSBOARD BARİYER SİSTEMLERİ tercih etmesi trafolarını dizayn aşamasında optimize ederken üretim ve parça maliyetlerini düşürmekte, sevkiyat maliyetleri de azaltırken işletmede de gösterdiği performans ile trafo ömrünün uzatılmasını sağmaktadır. 91 Ekim
2016
TRAFO • TANITICI REKLAM
LEFA TEMSİLCİLİK
“Lefa temsilcilik, bünyesindeki markalar ile birlikte büyümeyi planlıyoruz” Enerji, tekstil, elektrik, kimya ve ulaşım alanlarında temsilcilik ve distribütörlük hizmetleri sunduğumuz firmamız olan LEFA Temsilcilik, dünya çapında bilinen birçok değerli markayı bünyesinde bulunduruyor. 1997 yılında EASTMAN CHEMICAL firmasının, konusunda en iyi olan ürünü, THERMINOL Isı Transfer Yağları ile faaliyetlerimize başlamış olup, farklı ürün temsilciliklerini portföyümüze katarak daha geniş müşteri ağına sahip olmayı hedefliyoruz.
92 Ekim
2016
T
rafo sektöründe temsilciliğini yürütmekte olduğumuz firmalar ve ürünler şu şekildedir.
Silisli Sac ve Laminasyonlar: Hindistan’da yerleşik VSPL firmasının ürünlerini pazara sunuyoruz. Sektörde kullanılmakta olan her tülü saçı rulo, kesilmiş, dilinmiş şekilde tedarik imkânımız bulunuyor. VSPL firması, LEFA’nın Türkiye Genel temsilciliğini yürüttüğü Alman Brockhaus test cihazlarını üretiminde kullanmaktadır. 1,30 – 1,80 Tesla aralığında çeşitli silisli sac malzeme üretiminden bazıları şu şekildedir: M3, M4, M4L, M5, M6 23 MOH, 27 MOH, 30 MOH, 23 TCH H0DR, 23 HP 80D, 26 ZDK H90, 27 TCH1DR, 27 HP90D 15 MVA’ya kadar bütün üretilmiş nüve taleplerinizi karşılayacak bir üretim kapasitemiz mevcuttur. Şönt reaktörler de üretim kalemlerimizden bir tanesidir. Akım trafolarımız aşağıdaki teknik özellikleri karşılamaktadır: Primer akım Ipr (A): 20 – 4000 A Sekonder akım Is (A): 1A, 5A Frekans (fr): 50 ve 60 Hz Doğruluk sınıfı müşteri isteğine uygun olarak 0,72 / 3 / - kV İzolasyon sınıfı: E standartı IEC 6044’e ve IS 2705’e uygun İç çap ≥ 150 mm Dış çap ≤ 1200mm Yükseklik ≤ 140 mm Ağırlık ≤ 175 kg/CT
Mehmet Ali Başaran İş Geliştirme Uzmanı
Test cihazları: Trafolarda kullanılan laminasyonların her türlü testini yapabilecek test cihazlarını üreten Brockhaus firmasının temsilciliğini yürütmekteyiz. Brockhaus firması sektörde tanınan en üst düzeyde test cihazlarını üreten bir firmadır. Brockhaus firması test cihazları ile kolay mıknatıslanır malzemeler yanı sıra zor mıknatıslanır malzemeler de test edilmektedir. Üretici firmaların gereksinimine uygun olarak kolay mıknatıslanır malzemeler için C510, MPG 100 ve MPG 200 modeli test cihazlarımız mevcuttur. Silisli sac rulo üreticileri için EBA ınline test sistemi çok büyük avantajlar sağlamaktadır. Bu sistem kullanılarak üretim hattındaki sac rulolarda spesifik
histerezis kayıpları, maksimum polarizasyon, maksimum alan şiddeti, kalıcı koersif alan şiddeti, permeabilite ölçümleri yapılıp ölçüm sonuçları grafik olarak gösterilir. 50 ve 60 Hz dışında 400 Hz AR-GE frekans değerlerine kadar çalışmak mümkündür. Brockhaus firmasının in-line test cihazları olduğu gibi malzemenin yüzeyini ve dokusunu incelemek üzere Domain Viewer tipi el test cihazları da mevcuttur.
Yağ arıtım üniteleri: Yağlı trafolarda kullanılan yağlar özellikle trafonun demir/çelik, alüminyum ve tahta yapı taşlarının zaman içerisinde yağın içine karıştığından ve havadaki nemi kaptığından dolayı özelliğini kaybetmekte bu da delinim gerilimini düşürerek yangın gibi felaketlere yol açmaktadır. Firmalar belli sürelerde yaşlanan trafo yağlarını yeni yağ ile değiştirmektedirler. Eski yağ yerine yeni yağ doldurulsa bile, trafo yağ haznesi tabanında birikmiş olan katı parçacıklar trafo çalıştırıldığında yeni yağ içine nüfuz etmektedir. Yeni yağ dolumu yapmak yerine mevcut eskimiş yağ işlenerek içindeki hava, su ve katı parçacıklar alınarak iyileştirilmektedir. Yeni yağ kullanmak yerine eski yağarı temizleyerek yeniden kullanmak çevre temizliği açısından da önemlidir. Bu konuda da pazarın en iyilerinden İsviçre firması Micafluid ürünlerini pazara sunmaktayız. Micafluid firması yağ arıtım pazarında sahip olduğu patentli sistemi ile teknik üstünlük sağlamış lider firmadır. Özellikle tamamen hava almaz kapalı bir döngüye sahip olmakla tek çevrimde tek vakum pompası kullanıldığında örneğin
6000 litre/saat kapasiteli bir yağ arıtım tesisinde 8 ppm su seviyesine ve % 0,09 Vol hava miktarına inebilmektedir. Çift vakum pompası kullanıldığında bu değerler 4 ppm su ve % 0,05 Vol hava miktarına inebilmektedir. Başlangıç su/nem değeri 50 ppm olarak hesaba katılmıştır. Bu denli yüksek arıtım yeteneğine sahip olmak, Micafluid firmasının patentli vakum sisteminin sonucudur. Arıtım kapasitesine oranla hesaplanmış büyüklükte bir gaz alım kulesinde trafo yağları homojen bir biçimde rashing yüzük sisteminden geçirilerek yağ parçacıklarının yüzeyleri mümkün olan en büyük alana yayılır. Vakum pompası da bu koşullarda en üst düzeyde gaz (hava) ve nem (su) atımı yapar.
Yağ kademeli ısıtıcıdan geçirilerek yağın özelliğine bağlı olarak yağ içerisindeki eser miktardaki katkı maddelerini koruyarak yağın özelliğinin bozuluşuna imkân tanımaz. Micafluid yağ arıtım tesisleri tam otomatik kontrollü olup, aşırı sıcaklık ve basınç artışına; köpük oluşumuna karşı sistemi koruyacak şekilde sensörler ve kapanlarla donatılmış olup emniyet tedbirleri en üst düzeyde tutulmuştur. Micafluid firması yağ arıtım tesisleri standart durumlarda giriş pompası kullanmaz. Yağ arıtım tesisleri 1000 litre / saat kapasiteden 20.000 litre / saat kapasiteye kadar geniş bir aralıkta arıtım yapabilirken; her bir cihaz kendi arıtım aralığında alt ve üst arıtım kapasitesinde istenilen kapasiteye ayarlanabilecek şekilde üretilmektedir. Bu sayede değişik trafo kapasitelerinde esnek şekilde çalışmak mümkündür. Sektörde faaliyet gösteren önemli ve ciddi firmalar Micafluid yağ arıtım
93 Ekim
2016
tesislerini kullanmaktadır. Micafluid firmasının yağ arıtım tesisleri bakım ve servis gereksinimi en alt düzeyde olduğundan ve gaz alım kulesi hiçbir şekilde bakım ve servis gerektirmediğinden dolayı yukarıdaki firmalar tarafından onlarca yıl boyunca bir servis gerektirmeden sorunsuzca kullanılmaktadır. Bu durum maliyet hesaplarının kısa vadeli değil de orta ve uzun vadeli yapıldığında kullanıcılara sağladığı finans üstünlüklerini görmekteyiz. Aynı zamanda çevreye duyarlılık açısından da önemli bir aktivite olduğunu düşünüyoruz.
Epoksi ve poliüretan reçineler: Farklı türdeki trafolarda epoksi yahut poliüretan reçineleri kullanılmaktadır. Dağıtım trafolarında epoksi türü reçineler ölçü trafoları ve benzer daha küçük boyutlarda ise voltaj seviyesine bağlı olarak epoksi ve poliüretan reçine kullanımı vardır. Bu sektöre yönelik her türlü reçinenin üretimini yapan İtalyan SE Special ürünleri pazara sunduğumuz bir ürün gurubudur.
Reçine dolgu makinaları: Bu kimyasalların yanısıra özellikle ölçüm trafoları, akım trafoları, izolatörler ve benzeri ürünlerin reçine dolumunu otomatik olarak yapacak makinaları üreten İtalyan Demak firmasının temsilciliğini yapıyoruz. Bu otomatik makinalarda dolgulu reçine kullanımı imkânı sağlanmaktadır buda önemli ölçüde işletme kolaylığı sağlamakta ve üretim sırasında toz oluşumunu ortadan kaldırmaktadır. Bu otomatik dolgu makinalarında vakum altında hammaddenin gazı alınmakta ve hassas dozajlama sistemiyle yine vakum altında dolum yapılmaktadır. Bunun arkasından 94 Ekim
2016
ürün kürlenmektedir. Tüm sistem ekrandan kontrol edilebilmektedir. Bu tür sistemler müşteriye özel olarak tasarlanabilmektedir.
Trafolarda sargıların izolasyonu ve kuru trafo dolgu sistemi: Kuru ve yağlı trafolarda izolasyonu sağlamak amacıyla vernikleme tesisleri üretimi yapan İtalyan Metech firmasının temsilciliğini yapmaktayız. Firma
dozajlamanın, basıncım ve vakumun ,pişirme sıcaklığının otomatik kontrol edildiği VPI ve VI üniteleri üretmektedir. Tesis müşterinin ihtiyaçları çerçevesinde özel olarak üretilebilmektedir. Geniş bilgi ve tecrübe sayesinde bu tesisler epoksi, poliester, poliüretan ve farklı çözümlerde formüle edilmiş verniklerde kullanılabilecek şekilde tasarlanabilmektedir. Bunun yanısıra kuru trafo dolgulama tesisi üretimi yapılmaktadır.630-10000 KVA arasında reçine dolgulama yapılabilmektedir. Bu tesislerde ilk kademe olarak hammaddenin kurutulup rutubetinin alınmasından formulasyonun uygun şekilde hazırlanması otomatik olarak kontrol altındadır. Daha sonrada vakum altında doldurularak kürlenmeye gelmektedir. LEFA Temsilcilik, bünyesinde bulunan markalar ile birlikte büyümeyi, bulunduğu sektörlerdeki aktivitelerini, inovatif ürünler ile arttırmayı buna bağlı olarak faaliyet alanındaki sıfatını yükselen bir değer haline getirmeyi planlıyor.
TRAFO ONLİNE İZLEME SİSTEMİ
• Her çeşit güç transformatörleri ve şönt reaktörleri için geniş kapsamlı on-line izleme sistemleri • Trafonun en önemli parçalarını izleme imkanı (buşingler, kısmi deşarj, OLTC, soğutma sistemi, yağdaki çözünmüş gazları ve nemi ve aktif bölümlerin izlenmesi gibi... ) • Otomatik veri analizi,trend izleme, ayarlanabilir alarm limiti ve rapor oluşturma imkanı • İlgili IEC ve IEEE standartlarına göre arıza gazı analizi yorumlama yöntemleri
19 Mayıs Mh. İnönü Cd. Sümer Sk. Zitaş Blokları D2/4 Kozyatağı, Kadıköy, İst-TR T: +90 (216) 409 18 90 F: +90 (216) 409 18 93 info@famenerji.com
www.famenerji.com
TRAFO • TANITICI REKLAM
FAM ENERJİ
Fam Enerji, OnlIne Trafo Yağı Nem Ölçüm ve Arıtma FAM Enerji: Sahada ve Laboratuvarda, Trafodaki K ısmi Deşarj Test ve Cihazları; Sahada Laboratuvarda Noktasal Tespit İşlemi ile ve Online Trafo Y ağı Nem ÖTrafodaki lçüm ve A rıtma Kısmi Deşarj Test ve Noktasal Tespit Cihazları Cihazları Türkiye’de FAM Enerji Türkiye’de FAM Enerji tarafından temsil tarafından temsil edilen Transec, ndb edilen Transec, ndb Technologies, Vaisala Technologies, Vaisala ve Power Diagnostix ve Power Diagnostix markaları tarafından markaları tarafından üretilen geniş bir üretilen geniş bir yelpazeye dayanan yelpazeye dayanan trafo test cihazları , trafo test cihazları iz leme ve ölçüm
, izleme ve ölçüm sistemleri çözümleri sunmaktayız.
Vaisala 80 yıllık tecrübesi ile N em ve Sıcaklık analizi k onusunda k endini ispatlamış Finlandiya markasıdır. Vaisala ortam, hava, nem v e sıcaklık analizi y anısıra, Mekanik sistemlerde yada Trafo içerisindeki y ağın nem ve sıcaklık analizi k onusunda da bir çok sensörü bulunmaktadır. Vaisala’nın M M T 1 62 (s ade ce se nsör ) ve ya M M T33 0 (L CD ek ran lı s en sör) serisi sensörleri sayesinde Trafo y ağının Nem v e Sıcaklık v erileri o nline o larak sürekli izlenebilmektedir. Sensörlerden
Trafo Yağı Nem Arıtma Sistemi – TRANSEC TRANSEC, güç transformatörlerindeki, yağın v e k ağıt yalıtımların içindeki nemi sürekli olarak k urutan İngiltere`de geliştirilip üretilen bir online m oleküler filtredir. Bu o nline işlem sadece trafo ömrünü u zatma ile kalmayıp y ağın dielektrik k atsayısını artırır. TRANSEC, belirli bir p eriyodda bitecek selüloz yalıtımda b ulunan suyu azaltarak k ademeli b ir işlem ile trafonun y aşlanma sürecini a zaltıp kullanım ö mrünü uzatır. •
•
•
• MMT330 Yağ İçinde Nem ve S ıcaklık Ölçüm Sensörü
MM70 Yağ İçinde Taşınabilir Nem v e Sıcaklık Ölçüm S ensörü
98 Ekim
2016
alınabilecek çıkışlar sayesinde v eriler otomasyon sistemine aktarılabilmektedir. Sensörler geniş prob çeşitliği ile yağlanma, hidrolik sistemler v e trafolarda k ullanılabilir. M M 70 taşınabilir sensör sayesinde Trafo y ağındaki N em v e Sıcaklık v erileri istenilen t rafoya pratik montajı sayesinde anlık olarak elde edilebilir v e k ayıt altına alınabilir. A yrıca V aisala’nın sensörleri i le Transec ü rünü bir arada kullanılarak , Transec cihazının n emi ne k adar a rıttığı yada t üplerin sature olma durumu t akip edilebilmektedir.
•
Transformatör çalışırken v eya o ff konumunda iken nem arıtma işlemini y apabilir Her b ir silindirin 4 L su t utabilme kapasitesi v ardır Transformatör y ağının nemini kurutarak d elinme v oltajını maksimum seviyede tutar Transformatörün dibine çökmüş olan partikülleri filtreler Sökülüp – Takılabilir olmasından dolayı birden çok transformatörde kullanılabilir
CL-‐3 Transec >10 MVA trafolar için u ygun
CL-‐1 Transec <10 MVA trafolar için u ygun
Saha için Kısmi Deşarj Ölçüm Cihazları AE-‐150 NDB Technologies tarafından üretilen Kanada menşeli AE150 Taşınabilir Kısmi Deşarj Algılama ve Yerini Belirleme Sistemi ile sahada yapılan kısmi deşarj ölçümlerinde devrim gibi bir teknoloji ile güç transformatörlerinin hatalarını algılamak ve tam nokta yerini belirlemek için kullanılır. Elektrik izolasyonunda ki bozulma ve ısınmanın ürettiği ultrasonik dalgaların analizi sonucu hata olup olmadığı algılanır. Bu ultrasonik dalgalar yağ boyunca ilerler ve transformatörün metal yüzeyine çarpar.
P owe r Diagnostix S PEC com pact bir görüntü analizörünü v e k ısmi deşarj d edektörünü bir cihaz i çinde içermektedir. Bu özelliği k orumasız test alanları gibi gürültülü y erlerde bile PD ölçümleri yapılmasını sağlar. Sahada yapılacak olan k ısmi deşarj t estleri için m ükemmel bir sistemdir. Özellikle dağıtım trafolarının test işlemlerinde SPECcompact arkadan gelen t alep edilmiş k abul edilebilir gürültü seviyesinin a ltında ölçüm y apılabilme olanağı sağlar. Cihazın gürültü yok etme fonksiyonuna ek o larak Power Diagnostix u yarılmış ve uygulanmış gerilim
AE-150 Kısmi Deşarj Algılama ve Yerini Belirleme Sistemi
testleri için geniş b ir y elpazede Power Diagnsotix SPECcompact yüksek gerilim filtreleri sunar. ICM syste m , frekans a lanındaki a naliz için dahili v e h arici görüntü analizörü, zaman alanındaki sinyallerin t espiti için standart bir o siloskop ve üçgensel y azılımları içeren bir akustik ölçüm sisteminden oluşur. ICMsystem orta ve yüksek gerilim yalıtım d urumunu değerlendirmek için
Laboratuvar için Power Diagnostix Kısmi Deşarj Cihazı ICMsys8 Ö zellik le ri: • Taşınabilir ü nite • Kolay k ullanım • Mirador TX A uto-‐Loc (otomatik k onfigürasyon v e 3D k onumlandırma) • İzleme ö zelliği • AE v e PD sinyallerinin eşzamanlı izleme • Hava geçirmez • PC ve faz referans ile k ablosuz iletişim • Batarya i le k ullanılabilir • PD ‘leri a lgılama için 4 a kustik emisyon sensörü • Dış ortamdan gelen gürültülerin bastırılması i çin 1 senkronizasyon k analı • Kısmi d eşarj ölçüm k analı(HFCT) • Manyetik t rafo tankı üzerine m onte edilmiştir • RF iletişimi k ullanarak faz senkronizasyonu • Taşınabilir b ilgisayar ile k ablosuz iletişim
Almanya menşeli olan Power Diagnostix markası t rafo üretim fabrikalarında v e l aboratuvarlarında k ullanılan kısmi d eşarj izleme v e ö lçme cihazları i le b ir dünya devi haline gelmiş. Fabrikaların test laboratuvarında kullanılan test ekipmanlarına ek o larak y erinde çevrimiçi ve çevrimdışı testler v e görüntüleme y apmak için çok çeşitli sistem seçenekleri sunar. ICM sys8 , b üyük güç trafolarındaki PD k abul testlerinin fazlasıyla sadeleştirilmesini sağlar. Tüm t est p eriyodu 8 kanaldaki PD aktivitelerindeki d oğru Kontrol Odasında Power öngörüsü sayesinde ö nemli Diagnostix ICMsys8 Sistemi derecede k ısalır.
99 Ekim
2016
TRAFO • TANITICI REKLAM
SOMAL SAC
“MÜŞTERİLERİMİZE GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ, SERVİS VE KALİTE ANLAYIŞI SUNUYORUZ”
B Somal Sac 1956 yılında kurucusu Nurullah Somal tarafından faaliyetine başlamış, uzun ve deneyimli bir çalışma performansından sonra, 1992 yılında şirketleşerek global pazarın gerekliliklerine de cevap vermeye başlamış ve müşterilerine daha geniş ürün yelpazesi, servis ve kalite anlayışı sunarak bugünlere ulaşmıştır.
ugün 2000 yılında faaliyete başladığımız Dudullu fabrikamızda 50’ye yakın personel, 4 adet dilme hattı ve 2 adet boy kesme hattı ile en hızlı ve kaliteli şekilde servis vermek için çalışmaktayız. Somal Sac olarak, kendimizi daha da geliştirmek adına Gebze Fabrikamızı faaliyete sokuyoruz. %90 oranında tamamlanan yeni hizmet noktamızda, 7000 m2 üretim, 2000 m2 ofis alanı ile çalışma ortamımız rahatlayacak, verimlilik ve hizmet kalitemiz daha da artacaktır. Firmamız, piyasaların talebini göz önüne alarak, sanayinin ihtiyaç duyduğu ebat, kalite ve servis doğrultusunda Ereğli Demir Çelik ürünlerinin yanı sıra ithal ürünleri de yanına katarak sektöründe istikrarı ve çeşitliliği yakalamış, sürekliliği prensip edinerek bugünkü konjonktürde en iyi şekilde yerini almayı başarmıştır. Elektrikli Sac (Silisli Sac/Dinamo Sacı) pazarında Türkiye lideri olmanın yanı sıra, ana satış kalemleri arasında 0.40
ile 2.00 mm arası DKP ve Galvaniz Sac ile HRP Sac bulunmaktadır. Günümüzün hızla değişen şartlarında en iyi servis merkezi anlayışını kendine ilke edinen Somal Sac sürekli kendini yenileyerek 2000’li yıllara yükselen bir grafik ile girmeyi başarmıştır. Otomotiv ve beyaz eşya yan sanayi, mobilya metal aksesuarları, PVC kapı pencere destek profilleri, dekorasyon profilleri, metal boru ve profil, ambalaj çemberi, perfore sac, metal bağlantı elemanları gibi sektörlerde çalışan sanayicilerin ihtiyaç duyduğu hassas dilinmiş rulo ve levha sacların üretimi Somal Sac’ın sunduğu hizmetler arasındadır. İş disiplini ve müşteri ilişkilerinde sağlam bir yapı oluşturarak sektörde öne çıkan şirketimiz, müşteri memnuniyeti kavramının sadece mamul değil hammadde sektöründe de vazgeçilmez bir şart olduğu düşüncesiyle tüm müşterilerine birer iş ortağı gibi yaklaşmaktadır. Firmamız, alışılagelmiş bir tedarikçiden farklı olarak, iş ortakları ve müşterileri için her zaman en iyi ve en hızlı servis anlayışını kendine ilke edinmiştir. Kurulduğu günden bu yana müşterileriyle birlikte büyüyen Somal Sac gelecek yıllarda da ilkelerine sadık kalarak hammadde üretim ve dağıtımını çok daha ileri bir safhaya taşımayı planlamaktadır. Dudullu Org. San. Bölg. DES San. Sitesi 115. Sokak Blok: C17 No:45 Ümraniye/İstanbul Tel : +90 216 527 73 14 info@somalsac.com.tr www.somalsac.com.tr
100 Ekim
2016
9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,
D 550 kVâ&#x20AC;&#x2122;a kadar Silikon Kompozit; Â&#x161; 7iaĂ&#x203A; l[ =[h]_ ĂŞpebWjÂ?hb[h_ Â&#x161; C[id[j ĂŞpebWjÂ?hb[h_ Â&#x161; 9_^Wp Eoka ĂŞpebWjÂ?hb[h_ D :[c_hoebk ĂŞpebWjÂ?hb[h_ D ;feai_ H[Â&#x201A;_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ ĂŞpebWjÂ?h" I<, =WpbĂ&#x203A; WoĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A;" a[i_Y_ jÂ&#x201D;f ]Â?lZ[b[h_ D E= 7oĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A; % LWakc JÂ&#x201D;fbÂ&#x201D; OÂ&#x201D;a 7oĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A;
9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU
TRAFO • TANITICI REKLAM
ALKA ELEKTRİK
“20 YILDIR MAGNETICS FİRMASININ DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNÜ ÜSTLENMEKTEYİZ” Magnetics, A.B.D. merkezli, hassas, soft manyetik çekirdekler ve materyaller konusunda dünya çapında faaliyet gösteren imalatçı firma olarak, sektörünün tartışmasız lider kuruluşudur. Endüktör, filtre, transformatör, güç kaynağı bileşenleri gibi ürünlerin temel parçalarını oluşturan Magnetics ürünleri, alternatif enerji, telekomünikasyon, havacılık, bilgisayar sistemleri gibi sektörler ve üretimleri için vazgeçilmez bileşenlerdir.
S
ektöründeki engin tecrübesi ile Magnetics, çeşitli tasarımlar için uygun ürünleri sunabilme yetkisine sahiptir. Pittsburgh, Pennsylvania merkezli şirketin, A.B.D, Hong Kong ve Çin ‘ deki depolar ve ofislerinin yanında, Çin’in Xiamen bölgesinde iki fabrikası ve A.B.D’ nin Pittsburgh eyaletinde bir adet fabrikası bulunmaktadır. Magnetics’ in sahip olduğu küresel firma görüşü ve Dünya’nın çeşitli bölgelerine dağılmış depo, ofis ve temsilcilikleri, müşterilerine kısa teslim süreleri ve eksiksiz müşteri memnuniyeti sunabilmesini sağlamaktadır. ALKA ELEKTRİK A.Ş. olarak, yirmi seneyi aşkın süredir Magnetics firmasının ülkemiz, Doğu Avrupa ve Orta Doğu da dâhil olmak üzere geniş bir alanda distribütörlüğünü üstlenmekteyiz.Magnetics çeşitli
teknik özelliklerde hamur ve şekilleri ile konusunda, dünya çapında en önde gelen üreticilerdendir. Magnetics, ürünleri ve ürünlerinin kalitesi ile adeta dünya çapında bir standart belirlemekte, nüvelerin şekil ve özellikleri ile sürekli ve güvenilir elektriksel özellikler sağlamaktadır. Magnetics, özgün nitelikler ve farklı kullanım alanları için, üç temel ürün grubunun kendi bünyesinde üretimini sağlamaktadır. Teknik ve Elektrik özelliklerini Çok ama çok uzun seneler kaybetmeden hizmet sunan
105 Ekim
2016
Magnetics mamullerine henüz bir rakip çıkmamıştır ve bundan dolayı kalite arayan nihai kullanıcıların ısrarlı arayışlarına cevap verebilmek için, Magnetics firması, devamlı olarak üretim kapasitesini arttırmaya devam etmektedir. Bunun yanında da, Ar-Ge ve uygulama ekipleri, hizmet sunulan kullanıcılara teknik destek sunmaktadırlar. Kalite, Teknik destek ve ekonomik uygulamalar hususunda en ideal mamul seçimi arayan sizler için hizmetindeyiz. • Powder Cores: Düşük kayıp,yüksek ısıda özelliklerini kaybetmeyen ve arzu edilen en yüksek endüktans değerlerine sahip olan bu tür nüveler AC ve DC tasarımlarında verimliliği yüksek sonuçlara sonuçlara sahip olan nüveler için vazgeçilmez ürünleri kapsamaktadır.1,4μ ile 500μ arasındaki geçirgenlik değerlerine sahip toroid, E,U ,Blok ve diğer komplike
106 Ekim
2016
şekillerinde kullanıcıya sunulmaktadır. o Kool Mμ o Molypermalloy(MPP) o High Flux o XFlux • Ferrite Cores: Demir(Fe), Manganez(Mn), Çinko(Zn) maddelerinden oluşan bu tip nüveler, yüksek frekanslardaki kayıpları asgari düzeye indirmesi sebebi ile SMPS ve RF transformatör ve endüktörlerde sıklıkla tercih edilir. Yüksek geçirgenlikleri ve yüksek sıcaklık değerlerinde çekirdeklerin yüksek magnetic geçirgenlik(permability) ile 900μ-10 000μ arasındaki değerlerde çalışma imkânı sağlamaktadır • Tape Wound Cores: Kompleks devre sistemlerinde kulanma imkanı veren çok özel nüvelerdir. Bu ürünler özellikle ordu, uzay, iletişim gibi sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
•
XFlux Cores: XFlux çekirdekler, alçak ve orta frekans değerlerindeki endüktörler projelerde büyük imkanlar sağlamaktadır. Yüksek doyum, özellikle yenilenebilir enerji ve UPS(kesintisiz güç kaynakları) gibi yük altındaki endüktörün kritik olduğu uygulamalar için oldukça önemli bir avantaj sağlamaktadır.
info@alkaelectric.com www.alkaelectric.com www.mag-inc.com www.spang.com
eşsiz uygulamalar için özel montaj Minimum kayıp Maksimum performans
Magnetics ürünleri bu sektörlerde ağırlıkça kullanılır ve vazgeçilmez ürünlerdir. 1. Alternatif enerji 2. Telekomünikasyon 3. Havacılık 4. Bilgisayar sistemleri 5. UPS (kesintisiz güç kaynakları) 6. Transformatör 7. Özel Uygulamalar 8. Tüm Beyaz Eşya Üreticileri
Adres: Bankalar Cad.No:24/A Karaköy 34420 İstanbul E-Mail: info@alkaelectric.com
Ürün Çeşitleri(Gamı) 1. Powder Cores • Kool Mu® • MPP • High Flux • XFlux® • AmoFlux® • Ferrite Cores • Tape Wound Cores
TRAFO • TANITICI RÖPORTAJ
TEKON ENERJİ
TRAFO ARIZALARI VE NEDENLERİ İzolasyon yağları, selüloz esaslı yalıtım kâğıtları transformatörlerde en çok kullanılan izolasyon malzemeleridir. İzolasyon yağları ve kâğıtların bozulma hızları bunlara etki eden su, oksijen ve ısı miktarına bağlıdır. İzolasyon sistemlerinde yer alan en kritik malzeme sargılarda yer alan bakır iletkenler üzerine sarılan yalıtım kâğıtlarıdır ve karakteristikleri bozulduğunda bunları değiştirmek kolay değildir.
ÖZET Enerji sektöründe ‘’Varlık Ömür Yönetimi’’ deyince; Santraller, trafo merkezleri ve endüstriyel tesislerde yer alan primer teçhizatın, (Jeneratörler, Güç Transformatörleri, Kesiciler, Ölçü Transformatörleri vb) kendilerine özgü vasıfları, sistem koşulları ve yaşlanmaları sonucu arızalanarak; 1. Enerji kesintilerine neden olmalarına ve işletmenin durmasına, 2. Çevrelerinde tahribat yapmalarına meydan vermeden verimli olarak çalışmalarını sağlayan, bu teçhizatın ömürlerini uzatmak üzere her biri için alınması gereken tedbirleri ayrı ayrı belirleyen, kritik ömür eşiğine gelenleri tespit ederek zamanında yenileriyle değiştirilmelerine imkân veren metodolojik çalışma kapsamını anlıyoruz. Aşağıdaki yazımızda Güç Transformatörlerinin yaşlanmasına etki eden temel faktörler incelenmiştir.
Y
ağ da çok önemli bir yalıtım malzemesi olmasına rağmen, içinde biriken su, gaz ve partiküller yağın rafine edilmesiyle giderilebilir veya yağın tamamının değiştirilmesiyle sorun kolayca çözümlenebilir. Bu yalıtım malzemelerinin yaşlanma hızları sistemli bir kontrol / bakım uygulamasıyla kontrol altına alınabilir. Bir çok transformatörün kalan ömrü, trafonun tasarımının kalitesine, yağda artan nem miktarının yağ kurutularak elimine edilmesine ve böylelikle izolasyon kâğıtlarının polimerizasyon değerinin istenen seviyede tutulmasına bağlıdır. Diğer taraftan, trafo ömrüne etki eden bir diğer
Teoman Çetin
Şekil: Üretim iletim ve dağıtım sistemi.
108 Ekim
2016
faktör ise trafonun sargılar dâhil aktif bölüm yapısının fiziki sağlamlığıdır.
YAŞLANMA Isı, nem, ve oksijen yağın ve izolasyon kağıtlarının yaşlanmasına etki eden en önemli faktörlerdir. Yaşlanma sürecinin kapsamlı şekilde araştırılması ve tespiti hızlandırılmış yaşlanma testleri ve işletme tecrübesi ile mümkündür.
YAŞLANMAYA SICAKLIĞIN ETKİSİ Kâğıt; Kâğıt termal olarak kararsız bir malzemedir. Termal değeri yükseltilmiş kâğıtlar Kraft kâğıtlarına
göre ısıdan daha az etkilenirse de aşırı sıcaklıktan onların da etkilenmesi kaçınılmazdır. Mr. W. J. McNutt’ın sıcaklığın yaşlanmaya etkisini ifade ettiği formüle göre her 6 – 8 C0‘lik ısı artışı kâğıt izolasyonun ömrünü yarıya indirir. Tabii ki bu ifadede bu etkinin meydana gelmesi için kâğıdın tarif edilen dayanacağı nominâl ısı değeri önemlidir. Örneğin Mr. Mc Nutt’ın formülüne göre işletme sıcaklığı 40 C0 olan bir kâğıtın ömrü yaklaşık olarak 110,000 yıl iken, ayni kâğıdın 140 C0 ‘lik işletme sıcaklığındaki ömrü yaklaşık olarak sadece bir yıldır. Yağ; Nasıl kâğıt termal olarak karasız bir yapıya sahipse ayni şekilde izolasyon yağları da oksidasyona karşı kararsız bir tepki verirler. Oksijen miktarının çok düşük olduğu bir ortamda yer alan 700 C0 değerindeki sıcak bir noktanın yağın yaşlanmasına etkisi azdır. Yağlar oksijenin bulunmadığı veya çok az oksijenin bulunduğu ortamlarda yüksek sıcaklıklarda dahi kararlı bir davranış gösterirler. Sisteme bir miktar oksijen karıştığında yağın yaşlanma hızı çok yüksek değerlere erişir. Böyle durumlarda işletme sıcaklığı derhal düşürülmelidir.
Şekil: Oto katalitik yaşlanma döngüsü. Bir transformatörün ömrü izolasyon kâğıdının ömrü ile sınırlıdır. Bu her zaman olmasa da genellikle en çok karşılaşılan durumdur.
Yağ; Suyun yağın yaşlanmasına etkisi sudaki oksijen molekülleri yağa karışmadığı sürece azdır. Ancak su moleküllerindeki oksijen yağa karıştığında yağın yaşlanmasını hızlandırır.
YAŞLANMAYA OKSİJEN ETKİSİ Kâğıt; Oksijen, yağın etkilenmesi kadar fazla olmasa da kâğıdı da yaşlandırır. Termal değeri yüksek kâğıtlar Kraft Kâğıtlarına nazaran oksijenden daha az etkilenirler. Yağ; Yağdaki oksijen yüksek sıcaklıklarda yağı yaşlandıran bir faktördür.
Oksidasyon parçacıklarının üretim hızı yağdaki oksijen miktarıyla orantılıdır. Yaşlanma hızı, yüksek oksijenli bir ortamda az oksijenli bir ortama nazaran on misli daha büyük olabilir. Örneğin, oksijensiz veya az oksijenli bir ortamda 120 C0‘de yağ yıllarca kararlılığını muhafaza ederken sisteme oksijen girdiğinde yağın yaşlanması süratle artacaktır.
YAŞLANMA – DETAYLI DEĞERLENDİRME Detaylı değerlendirmenin geniş kapsamlı amacı, transformatör ve aksesuarlarında herhangi bir bozulma başlangıcı veya ilerlemesi olup olmadığını eleştirel gözle değerlendirmektir.
YAŞLANMAYA SUYUN ETKİSİ Kâğıt; Kâğıdın yaşlanması üzerine suyun etkisi önemli ve zararlıdır. Kâğıdın bozulma hızı kâğıttaki su miktarıyla orantılıdır. Örneğin, kâğıttaki su miktarı 1.0%’den 0.5%’e düşürüldüğünde kağıdın ömrü bir misli uzar. Termal değeri yükseltilmiş kâğıtlar Kraft kâğıtlarına göre sudan daha az etkilenirler.
109 Ekim
2016
A- Transformatör tankının termal yaşlanması Termal yaşlanmanın başladığını belirten en önemli göstergeler, trafonun çalışma rejim ve sıcaklığı, yağdaki nem seviyesi, oluşan çözünmüş gazlar ve yağdaki Furan bileşenlerinin büyüklüğüdür. Özellikle bazı gaz kombinasyonları, problemin selüloz veya metal yüzeyleri arasında oluşan ısı yükselmesi problemi mi olduğunu gösterir. Yükselen Furan seviyesi aktif bir termal problemin mevcudiyetini gösterir. Furan sonuçlarını değerlendirirken çok dikkatli olunması gerekir. Sonuçların yağın dış etkilerden korumak için kullanılan sistemlerden mi yoksa kâğıdın yaşlanmasından mı ortaya çıktığı dikkatlice incelenmelidir. Yapılacak testlerden en önemlisi 10 kV’ da Güç Faktörü “PF” ölçümüdür. Bu test yağda rutubet olup olmadığını kontrol etmek üzere en çok kullanılan testtir. Yeni bir trafo, sargıları arasındaki “PF” “0.2 – 0.25%” oluncaya kadar kurutulmuş olmalıdır. Serviste olan bir trafoda “PF; 0.5%” ise trafo iyi durumda denilebilir. “PF; >1%” olan bir Trafo tehlike sinyalleri veriyordur. Serviste olan bir trafoda biriken kirlilik de “PF” artışına neden olabilir, sonuçların detaylı olarak incelenmesi gerekir. Trafo içinde ve dışında yer alan bâzi bölümlerde, iletkenlerde ve bağlantılarda aşırı ısınmaların oluştuğu alanlar vardır. Bazen yağ soğutma sistemlerinde yer alan arızalı fan ve pompalar, aşırı ısınmaya neden olur. Bâzi kademe değiştirici kontak problemleri, kaçak akılar ve nüve / tank arasındaki sirkülasyon akımları da ısınmaya neden olur. Sargı dirençleri
110 Ekim
2016
kademe değiştirici kontakları ve bu kontaklara bağlanan iletkenlerdeki problemleri net olarak gösterir.
B- Ana tank izolasyonu Nem, termal yaşlanmanın hızlanmasına ve dilektirik değerlerinin bozulmasına neden olan ana faktördür. Nem arttığında asidik çamurlar oluşarak izolasyon kağıdını ve çekirdeği tahrip eder. Özelliği bozulan kâğıdın mekanik mukavemeti kalmaz. Barierlerdeki nem ark oluşma ihtimalini arttırır. Kâğıttaki nem, aşırı yüklenmelerde buhar kabarcıkları oluşmasına neden olur. Pompalarda metalik aşınmalar meydana gelir; izole edilmiş iletkenlerdeki yalıtımdan kopan lifler yağ yalıtımında delinmelere yol açar. Periyodik olarak yapılan yağ testleri ve ölçülecek “PF” bu kabil olumsuzlukları ve yağdaki nem miktarını derhal belirtir.
C- Sargılardaki mekanik deformasyon Sargıların fiziki pozisyonlarındaki oynama elektiriki testlerle belirlenir. Dielektirik bütünlükteki bozulma yağ analizlerinden ve aşırı durumlarda Bucholz’da toplanan gazla belirlenir. Sargılardaki fiziki oynamayı belirten en etkin test SFRA (Signal Frequency Response Analyses) “Frekans Tepki Analizidir”.
D- Elektro-manyetik devre ve bağlantıları Saha testleri bağlantıların doğruluğunu ve aşırı ısınma meydana getiren farkına varılmadan oluşan hatalı toprak bağlantılarını tespit eder. Bu testler sargı dirençlerini de içerir. Genellikle karşılaşılan problem çekirdeği
toprağa bağlayan iletkenin kopmasıdır.
E – Yağ Kalitesi Düzenli olarak yapılması gereken en önemli test ana tanktaki ve kademe değiştiricideki yağın ve yağda eriyen gazların analiz edilerek yağın kalitesinin tespitidir. Burada amaç yaşlanmanın ve yağda toplanan lif ve kirliliğin tespitidir.
F – Kademe değiştirici Kademe değiştiricinin bütün kademelerinde Trafo dönüştürme oranları ve sargı dirençleri ölçülür. Bu test ile bağlantıların ve sargı dirençlerin doğruluğu sargılarda sarım kısa devresi veya kopukluk olup olmadığı tespit edilir.
G – Buşingler Buşinglerdeki temel değerlendirme genellikle “PF” ve kapasitif değerlerini ölçerek dielektrik kalitesinin tespiti ile yapılır. Buşinglerde yağ testi ancak yukardaki testlerden olumsuz bir sonuç alındığı takdirde yapılır. Buşinglerden yağ örneği almak için trafonun servis harici edilmesi ve buşing bağlantılarının sökülmesi ve yağ örneği almak için bir pipet kullanılması gerekir. Bu, kolay bir işlem olmayıp kendine özgü problemler de yaratabilir. Buşinglerde risk yönetimi çevrim içi ölçmelerle “PF’ün” ölçülmesiyle olur ve ölçülen ilk değerlerde olumsuz bir değişiklik olup olmadığı araştırılır. Bütün bu değerler tespit edildikten sonra risk değerlendirmesi yapmak üzere sonuçlar “ömür yönetim çizelgelerine” işlenir ve “risk / ömür” değerlendirme incelemesi yapılır. Ölçülen değerlerin tarihsel değişimi dikkatle incelenmelidir.
EMI Sörveyör’ü kullanarak bakımların optimize edilmesi ve bakım için kesinti planlaması yapılması Santral ve döner makinalar servisdeyken durum tabanlı bakım yapmak
Doble - EMI Sörveyör’ü, teçhizat servisdeyken fiziki müdahale yapılmaksızın jeneratör, motor, bara sistemleri, transformatörler, kesiciler, kablo bağlantıları ve diğer YG teçhizatına ait 70 adetden fazla elektiriki ve mekanik kusurları tespit eder. EMI Sörveyör ile testler YG teçhizatı servisdeyken yapılır. Bu testler ile potansiyel problemler daha geniş bir bakış açısıyla incelenerek kısmi deşarj, korona, ark ve kıvılcımlanmayla ilgili ön bilgiler elde edilir. Elde edilen bilgiler sistemin arızalanarak devre harici olma riskini azaltır, enerji kesilerek yapılacak testlerin daha ekonomik ve rantabl olmasını, bakım ve tamirlerin önceliklerinin tespitini sağlar. EMI Sörveyör ile Dobel’ın yıllardır elde ettiği “elektromekanik” ve “enterferans” test tecrübeleri hizmetinizde olucaktır. Bu tecrübe her gün sayısı artan10,000 testi içermektedir. EMI Sörveyör ile test hakkında daha fazla bilgi edinmek için, DOBLE'ın lokal temsilcisiyle iletişime geçiniz: TEKON ENERJI Tel: +90 216 384 3562 - 3563; +90 532 423 9737 info@tekonenerji.com www.tekonenerji.com
ANALİTİK TESTLER Servisteki transformatörler için sorgulanacak ilk konu transformatörün yağ ve kağıt izolasyonundaki nem miktarıdır ve yağ kalitesiyle ilgili ilk bilgi olarak
yağın nötralizasyon sayısı, iç yüzey gerilimi, ve “PF’dür”. Yağdaki Furan bileşenler yağın kalitesi hakkında en önemli ilk bilgiyi verir. Furan bileşenleri ve yağda eriyen gazlar izolasyon kağıdındaki bozulmaları
ve yağdaki yüzer gezer tortuların varlığını belirtir. Bu testlerin sonuçları transformatörün selülozik yalıtım yapısındaki arızi durumların göstergesidir. Yaşlanmayı tespit etmek için uygulanacak en güvenli test izolasyon kağıdının yaşını belirleyen polimerizasyon “DP” testidir. “DP” testi trafodan örnek olarak alınan küçük bir izolasyon kağıdı üzerinde yapılan, selüloz moleküllerinin ampirik olarak ortalama büyüklüklerini ölçen bir testtir. Örneğin yeni bir izolasyon kağıdının “DP” değeri 1000’dir. Aşırı şekilde yağlanmış bir izolasyon kağıdı kırılgan hale gelerek mukavemeti çok azalır. Böyle bir kâğıdın “DP” değeri yaklaşık olarak 200’ veya daha küçüktür. DP değeri 200’e düşen bir izolasyon kağıdı mekanik streslere dayanım özelliğini kaybeder ve karşılaşacağı ilk kısa devrede geçen akımların sargılarda meydana getirdiği mekanik kuvvetlere dayanamayarak sargının deforme olmasına ve hatta dağılması na neden olur..
Resim: DP değeri 966 olan yeni bir Kraft kâğıdı ile DP değeri 150’ye düşmüş bir Kraft kâğıdı.
112 Ekim
2016
www.gamak.com
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
SIEMENS
Tahrik Sistemlerinde Bir Üst Seviye Günümüzde tesisler ve makineler, her geçen gün artan yüksek üretim kapasitesi ve yüksek verimlilik ihtiyacını olabilecek en düşük maliyetlerle karşılamak zorundadırlar. Bununla birlikte, sanayi üretiminin bir sonraki seviyesi olan, akıllı fabrikalar, sanal dünyadan aldığı bilgilerle kendi kendini idare edebilen makine toplulukları gibi teknolojilerle tanımlanan Endüstri 4.0 için hazır olmak durumundadırlar.
U
zmanlar, geleceğin üretim tesislerinin günümüz fabrikalarından çok daha akıllı olacağına hemfikirler. Daha akıllı fabrikaların sürücü teknolojilerini daha da karmaşık ve fonksiyonel hale getireceği açıkça öngörülebilmektedir. Siemens olarak üretim süreçlerinin bütün bileşenlerini tutarlı biçimde entegre ederek sunduğumuz Entegre Tahrik Sistemleri (Integrated Drive Systems - IDS) anlayışı, sanayi üretiminin günümüzdeki ve tabi ki gelecekteki zorluklarına karşı çözüm oluşturuyor. Yeni gereksinimlerin getirdiği zorlukların üstesinden tahrik sistemlerinin tek başına gelmeleri zor görünmektedir. Bunun için ihtiyaç duyulan yaklaşım ise üretim süreçlerinin bütün bileşenlerinin tutarlı biçimde entegre edilmesidir. Siemens IDS ile bu ilk kez gerçeğe dönüşüyor. Tahrik sistemleri alanında dünyanın en tutarlı ve geniş ürün gamını temel alan Siemens IDS, pazardaki bütün tahrik sistemi bileşenlerini kapsayan tek gerçek çözümdür. Siemens IDS, tahrik sistemlerini üretimin geleceğini
oluşturacak şekilde başarıya dönüştürür. Üretimi, verimliliği, sanayi üretiminin ulıslararası rekabeti ve pazara çıkış süresi ile kar etme süresini önemli ölçüde geliştirmeye yardımcı olur. Tüm bunlar, Siemens IDS anlayışının merkezindeki üç eksenin birleşimi sayesinde mümkün olmaktadır. Yatay seviye, yani sürücü portfolyosu seviyesinde bütün frekans konvertörleri, motorlar, kaplinler ve redüktürler, mükemmel etkileşimi ve sorunsuz entegrasyonu garanti eder. Dikey seviye, yani otomasyonla entegrasyon seviyesinde IDS, Siemens TIA (Totally Integrated Automation) konseptinin bir parçasıdır ve bütün otomasyon sistemine mükemmel şekilde uyumludur. Üçünü seviye, ömür boyu entegrasyon seviyesi ise yazılım ve planlama, tasarım, operasyon için mühendislik, bakım ve modernizasyon için gereklilikler gibi bütün proje adımlarını içeren servisleri kapsar. Üçlü entegrasyonun benzersiz konsepti ölçülebilir katma değer yaratır.
Yatay Entagrasyon Bütün konvertörler, motor yolvericileri, motorlar, kaplinler ve redüktörler tek bir ürün/sistem sağlayacısından! Mükemmel entegrasyon, mükemmel uyum! Bütün güç ve performans sınıfları için standart veya tamamen özel çözümler
114 Ekim
2016
Yatay Entegrasyonun Avantajları Teknolojik açıdan IDS bileşenleri en uygun şekilde boyutlandırılmıştır. Örneğin, motor ve konvertörler tasarım aşamasından itibaren birbiriyle en üst düzeyde uyumlu olacak şekilde geliştirilmektedir. Sonuç olarak bütün sistem daha güvenilir, daha uzun servis ömrüne sahip, daha sessiz ve enerji tüketimini %70’e varan oranda düşürebilen daha yüksek sistem verimliliğine sahip olabilmektedir.
eder. Tahrik sistemi bileşenlerinin durum izleme sistemlerine entegre edilmesi, fabrika ve sistem sürdürülebilirliğini artırır. Servis anlaşmasının bir parçası olarak sunulabilecek Siemens uzaktan izleme servisleri örneğin, ulaşılması zor olan pompa ve kompresör istasyonlarının uzaktan izlenmesine olanak sağlar ve böylece potansiyel arızaları erkenden tespit edip tam zamanında müdahale edilmesine olanak sağlar. Dahası, tasarım aşamasında kullanılan NX ya da Teamcenter gibi Siemens PLM yazılımlarından elde edilen 3 boyutlu veriler, daha sonraki aşamalarda da kullanılabilir. Tasarım ve uygulamanın yanında gelecekteki modernizasyon projelerini de kolaylaştırır.
Sorunsuz etkileşim için tek markadan ekipmanlar Dikey Entegrasyon Anavtajları Siemens IDS, TIA (Totally Integrated Automation) çerçevesinde otomasyon sistemine bütünüyle entegre edilebilir. Böylece tahrik sistemlerinin kontrol, haberleşme ve yönetsel kontrol sistemlerine kolaylıkla ve bütünüyle entegrasyonu sağlanır.
hızlı sürücüler: SINAMICS ile Siemens, her uygulama için doğru frekans konvertörünü sunar ve Siemens’in sunduğu motorlar , kaplinler ve redüktörlerle kusursuz etkileşimini garanti eder.
Motorlar Alçak gerilim motorlar ve hareket kontrol uygulumaları için servo motorlardan yüksek gerilim, DC ve özel motorlara, Siemens IDS bileşenleri arasında her zaman performansı, kaliteyi, verimliliği ve kompaktlığı garanti eden bir Siemens motor mevcuttur. Siemens’in elektrik motor ailesi en yüksek verimlilik seviyelerini ve en yenilikçi motor teknolojileriini bütünüyle içerir. SIMOTICS elektrik motorları ve SIMOGEAR dişlili motorlar, benzersiz güvenilirlik, sağlamlık, kompaktlık ve performansıyla ön plana çıkar. Bununla birlikte IDS’in bir parçası olarak sizin makine verimliliği ve mühendislikte öncü olmanızı sağlar.
Frekans Konvertörleri
Ömür Boyu Entegrasyon Avantajları Siemens IDS’in avantajları, ekipmanların ömrü böyunca devam
Siemens frekans konvertörlerinin her ihtiyaca uygun model seçenekleri, herhangi bir tahrik çözümü için en doğru ürünü kapsar ve Siemens IDS’in diğer bütün bileşenleriyle kusursuz entegrasyonu sağlar. AG veya OG, AC veya DC, sabit hızlı ya da değişken
115 Ekim
2016
SIMOGEAR Uyum içinde koordineli SIMOGEAR motorlu redüktörler yüksek enerji verimleriyle öne çıkmaktadır. Helisel, konik, paralel milli ve sonsuz dişli tipi motorlu redüktörler geniş güç ve tork aralıklarına sahiptirler. Pazar standartlarına uygun ölçüleri sayesinde, SIMOGEAR motorlu redüktörler diğer birçok motorlu redüktörle de uyumludur.
KAPLİNLER Yüksek kalite FLENDER kaplinler güvenilir olmasının ve az bakım gerektirmesinin yanında düşük yatırım ve operasyonel maliyet sağlamaktadır. Güvenilirlik ve emniyet için özenle tasarlanan FLENDER kaplinler hemen hemen bütün endüstrilerde kullanılabilir. FLENDER Kaplinler esnek, burulmaya dayanaklı, hidrodinamik modelleriyle geniş bir yelpazede birçok farklı ebat ve versiyonda 10-10.000.000 Nm tork aralığında sunulmaktadır.
REDÜKTÖRLER FLENDER redüktörler fiyat-performans oranı, birinci sınıf kalitesi, kısa teslimat süresi ve Entegre Tahrik Sistemleri’ndeki diğer bileşenlerle olan kusursuz etkileşimi sayesinde üstünlük sağlamaktadır. FLENDER redüktörler dünyanın dört bir yanında 120 yıldır yüzbinlerce kere kanıtlanmış uzmanlığı ve teknolojisiyle hizmet vermektedir. FLENDER, farklı endüstrilerde kullanılabilen güçlü standart redüktörlerden sektöre özgü ileri derecede özelleşmiş veya uygulamaya ve siparişe göre tasarlanmış redüktörlere kadar geniş bir ürün gamı sunmaktadır.
116 Ekim
2016
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI RÖPORTAJ
sew-eurodrIve
“Tahrik Teknolojileri Konusunda Lider Firmayız” SEW-EURODRIVE, uluslararası alanda faaliyet gösteren, tahrik teknolojileri konusunda lider bir aile firmasıdır. SEW-EURODRIVE gelişimin öncüsü olup, kurulduğu 1931 yılından beri kararlı bir şekilde gelişerek çok etkili ve verimli bir uluslararası grup haline gelmiştir. Merkez firma ALMANYABruchsal’ da olup, Kanada’ dan Yeni Zelanda’ ya kadar tüm dünyada sanayileşmiş her ülkede etkili şubeleri , montaj fabrikaları ve üretim fabrikaları mevcuttur.
S
EW-EURODRIVE, redüktörlü motorları, frekans inverterleri, servo tahrik sistemleri, dağıtık otomasyon sistemleri ve endüstriyel redüktörleri ile hareketin olduğu her yerde güvenle kullanılmaktadır. SEW-EURODRIVE’ın tahrik teknolojilerindeki yenilikçi buluşları her zaman pazardaki trendleri ve standartları belirlemiştir ve endüstride SEW markası yüksek standartların ve kalitenin sembolü olmuştur.
SEW’in gündemini ve varsa şirket bünyesindeki yenilikleri öğrenebilir miyiz? Mustafa ÇOMAK (Teknik Müdür)
Sew Eurodrive olarak son günlerde MAXOLUTION® diye tanımladığımız fabrika otomasyonları için sistem çözümleri üzerine bir takım çalışmalar yapmaktayız. Bu amaçla şirket bünyemizdeki proje ve uygulama departmanına genç ve dinamik uygulama mühendisi arkadaşlarımızı katarak daha da güçlü bir teknik ekip oluşturduk. Ekibimize katılan bu arkadaşlarımız Eylül ve Ekim aylarında Almanya DriveACADEMY® eğitim merkezinde kapsamlı bir eğitime dahil olacaklardır. MAXOLUTION® için size kısaca şunu söyleyebilirim. Fabrikada üretilen malzemelerin, üretim aşamasından sevkiyatına kadar olan süreçte, ürünün transferi, sınıflandırılması, depolanması, paketlenmesi ve sevkiyatı esnasındaki tüm prosesleri kapsayan bir sistem çözümüdür.
MOVIFIT® FC ve MOVIFIT® SC sürücüler de MAXOLUTION® sisteminin bir parçasını oluşturmaktadır.
MOVIFIT® FC ve MOVIFIT® FC dağıtık otomasyon çözümleriniz piyasadaki hangi boşlukları hangi özellikleri ile dolduruyor? Piyasada benzer nitelikteki ürünler ile hangi özellikleri yönünden ayrılıyorlar? Ne tür sertifikalara sahip? Turabi ŞAHAN (Uygulama Mühendisi)
MOVIFIT® FC’ ler 4 kW güce kadar olup frekans ve hız kontrolü yapabilirler. Üzerlerinde durum ve diagnostic ledleri , endüstriyel haberleşme arabirimleri, digital I/O lar, fren kontrolü için kotrol outputu mevcuttur. Opsiyonel olarak bakım şalteri, frenleme direnci ve safety stop özellikleri eklenebilir. MOVIFIT® FC ile iki ayrı motor sıralı şekilde çalıştırılabilir, yani aynı anda iki motordan sadece birinin çalıştığı uygulamalarda bu özelliği kullanılabilinir. MOVIFIT® SC’ ler 3 kW güce kadar tek motora ileri geri yumuşak kalkış yada iki motora 2x1.5 kW güce kadar tek yöne yumuşak kalkış desteği sağlar. MOVIFIT® FC de olduğu gibi MOVIFIT® SC lerin üzerlerinde durum ve diagnostic ledleri , endüstriyel haberleşme arabirimleri, diğital I/O lar mevcuttur. MOVIFIT® FC ve MOVIFIT® SC’ ler tüm yaygın endüstriyel haberleşme tiplerini destekler. PROFIBUS ve
117 Ekim
2016
DeviceNet’ li haberleşme tipleri için klasik versiyonlarda 6DI + 2 DIO mevcuttur, teknolojik versiyonlarında 12 DI + 4 DIO mevcuttur. PROFINET’ li versiyonlarında ise 12 DI + 4 DIO mevcuttur. Merkezi olmayan tahrik ünitesi kontrolü MOVIFIT® FC ve MOVIFIT® SC de, merkezi olmayan tahrik sistemleri için geçerli olan en önemli üç kritere uygundur: modüler, ensek ve ekonomik. Ayrıca sistem verimliliklerini artırır ve enerji maliyetlerini düşürür. Modern bağlantı tekniği sayesinde hızlı bir şekilde monte edilir ve devreye alınır. Ayrı bir şekilde elektronik ünite (EBOX) ve bağlantı ünitesi (ABOX) tek vida mekanizması ile ayrılabilir veya birleştirilebilir. Bu yüzden devreye alma maliyetleri de oldukça düşüktür. Elektronik modüllerinin değiştirilmesi durumunda dahi, diagnostiği ve bakımı kolaydır. MOVIFIT® FC ve MOVIFIT® SC çok yönlü olarak kullanılabilir ve optimize sistem topolojileri için yeni stratejileri destekler. Örneğin, HygienicPlus opsiyonlu MOVIFIT® FC ve MOVIFIT® SC’ ler gıda ve içecek endüstrisindeki ıslak alanlar gibi özel ortam koşullarında kullanmak için
118 Ekim
2016
uygundur. IP69K koruma derecesine sahip olup; self draining sistemi ve yapışmayı önleyici yüzey özelliği sayesinde kolay temizlenebilirler. Ayrıca yüzeyler darbeye karşı dayanıklı olup, sıcaklık değişimlerine karşı dirençlidirler. Her bir ünitenin üzerinde opsiyonel olarak bakım anahtarı bulunmaktadır. Bu bakım anahtarı sayesinde, sistemin bir bölümünde meydana gelen bir arıza durumunda veya herhangi bir bakım durumunda tüm sistemin enerjisini kesmek zorunda değilsiniz. Sadece ilgili bölümün enerjisini bakım anahtarı ile keserek sistemin geri kalan kısmının çalışmasına devam etmesini sağlamış olursunuz. DIN EN 1762-2 ve DIN EN ISO 14159’ e göre hijyen standart kriterlerini karşılamaktadır.
Bu çözümlerin seçiminde ne tür faktörler ön plana çıkıyor? Mustafa ÇOMAK (Teknik Müdür)
Sürücüler saha tipi olduğu için, en önemli faktörlerin başında panoya ihtiyaç duyulmaması geliyor. Bunun yanı sıra kablolama maliyetleriniz azalıyor. Eğer pano tipi merkezi sürücüler kullanırsanız her bir motor için
pano içindeki sürücüden sahaya güç, haberleşme, sinyal kabloları taşımanız gerekecektir. Bu sürücüler sayesinde sahadaki tüm I/O’ ları sürücüler üzerinde toplayıp haberleşme üzerinden merkezi PLC’ye gönderebilirsiniz. Her bir I/O için panoya kadar sinyal kabloları da taşımanıza gerek yoktur. Kablolamadaki azalma sayesinde montaj süreleriniz ve maliyetleriniz azalacak, aynı zamanda sistemde arıza meydana gelme olasılıkları azalacaktır. Arıza meydana geldiği zamanda da arızayı bulma zamanınız azalacak ve dolayısıyla duruştan kaynaklanan üretim kaybı maliyetlerinizde de ciddi bir azalma meydana gelecektir.
Son dönemde müşterilerinizde gerçekleştirdiğiniz bir proje-uygulamayı, sizden istenenlerden ve kick-off toplantılarından başlayarak, detayları ile paylaşır mısınız? Müşteri tarafında nasıl bir çözüm ile ne tür verimlilikler sağlandı? Turabi ŞAHAN (Uygulama Mühendisi)
Son dönemlerde içecek endüstrisinde bulanan bir
müşterimizin yeni konveyör hattı projesini hayata geçirdik. Müşterimiz dağıtık otomasyon ürünlerimiz ve çözümlerimiz konusunda bilgi sahibi olduğundan direkt SEW Türkiye ile iletişime geçti. Müşterinin bizden isteği ; motorlu redüktörlerin ve MOVIFIT® FC’ lerin seçimi, devreye alma ve programlama konularında teknik destek almaktı. Yeni bir proje olduğundan gerekli teknik detayları görüşmek için Gebze de bulunan merkez binamızda bir görüşme sağladık. Daha sonra müşteriden gelen teknik datalar yardımıyla uygun motorlu redüktörler ve MOVIFIT® FC’ lerin seçimini yaptık. Ürünler müşteriye teslim edildikten sonra elektiriksel ve mekanikı bağlantıları kontrolümüz dahilinde müşteri tarafından yapıldı. Ayrıca müşterimizin otomasyon partnerine ürünlerin programlanması konusunda bir günlük ön eğitim verildi. Elektriksel ve mekanik bağlantılar sağlandıktan sonra devreye alma işlemi iki gün süren bir çalışma sonucu tarafımızdan sağlandı. Projede saha tipi sürücüler kullanıldığından panolamaya ihtiyaç duyulmadı ve kablolamama maliyetleri en aza indirildi. Ayrıca MOVIFIT® FC’ lerin iki ayrı motorun sıralı şekilde çalıştırma özelliği sayesinde gerekli saha tipi sürücü adetleri en aza indirildi. Böylelikle gerekli yatırım maliyetleri azaltıldı.
Projelerde daha çok ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz, nasıl çözüm üretiyorsunuz? Turabi ŞAHAN (Uygulama Mühendisi)
Projelerde ürün seçiminden devreye almaya kadar müşterilerimizle sıcak temas halindeyiz. Ayrıca
bu ürünlerin devreye alınmalarıı ve programlanmaları basit olduğundan devreye alma aşamasında her hangi bir sorun yaşanmamaktadır. Sektördeki uzun süreli tecrübelerimizin sayesinde de oluşabilecek sorunların önceden önüne geçmekteyiz.
Satış ve sonrası eğitim vb. hizmetlerinizi öğrenebilir miyiz? Turabi ŞAHAN (Uygulama Mühendisi)
Satış ve sonrası için proje büyüklüğüne göre ücretsiz devreye alma hizmeti vermekteyiz. Bunu yönetim ve SEW Almanya da desteklemektedir. Çünkü dağıtık otomasyon teknolojisinin Türkiye de hızla yayılmasını istiyoruz. Ayrıca Gebze merkez binamızda
eğitim ve seminerler vermekteyiz. Eğitim takvimimizi sistemiz den takip edebilir ve ayrıca yeterli katılım olması halinde özel eğitim sınıflarımızda açılmaktadır.
2016-2017 de daha fazla hangi sektörlere odaklanıyorsunuz? Yıl sonu hedef ve beklentileriniz hakkında bilgi verir misiniz? Mustafa ÇOMAK (Teknik Müdür)
Sew Eurodrive proje ve uygulama departmanı olarak, bu yıl ve özellikle önümüzdeki yıl otomotiv ve lojistik sektörüne daha fazla ağırlık vereceğiz. Almanya’nın otomotiv ve lojistik sektörleri için halihazırda sunmuş olduğu MAXOLUTION® çözümleri Türkiye’ de de uygulamak istiyoruz.
119 Ekim
2016
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
ABB
ABB Komple Tahrik Sistemi çözümleri sunuyor ABB, ürünlerini Amerika’nın mekanik güç aktarımında lider markası Dodge ürünleri ile tamamlayarak kullanıcılara komple çözümler sunuyor.
120 Ekim
2016
A
BB, çatısı altındaki Dodge markası ile müşterilerine oldukça geniş yelpazedeki ürün gamı için tek kaynaktan çözümler sunmaktadır. ABB yüksek ürün ve hizmet kalitesi ile uzun yıllardır tüm dünya ve Türkiye pazarında müşterilerinin haklı güvenini kazanmıştır. Öte yandan Dodge 135 yıldan beri üretmekte olduğu mekanik ürünler ile Amerika kıtasında aynı güveni elde etmeyi başarmıştır. Amerika pazarındaki kullanıcılar, uzun ömür, daha az duruş, kullanım ve bakım kolaylığı gerektiğinde her zaman Dodge ürünlerine başvurmuşlardır. Dodge ise bu kullanıcılardan gelen geri bildirimler sayesinde sürekli olarak toplam sahip olma maliyeti daha düşük olan ürünleri geliştirmekte ve müşterilerinin beğenisine sunmaktadır. Dodge bir mekanik tahrik sisteminde bulunabilecek hemen hemen tüm ürünleri yüksek kalite anlayışı ile üretmektedir. Dodge markasının oldukça geniş olan
ürün portföyünde elstik ve metalik kaplinler, bir çok farklı özellikte redüktörler, rulmanlı yataklar, konveyör tamburları ve kayış kasnak sistemleri bulunmaktadır. ABB’nin motor ve drive ürünlerini Dodge’un mekanik ürünleri ile birleştirdiğinizde endüstrideki pek çok uygulamaya uygun paket çözümler sunmaktadır. Dodge bir çok uygulama ihtiyacını karşılayan farklı tiplerde redüktörler sunmaktadır. Üç farklı ana gövde yapısında üretilen Dodge Quantis serisi redüktörler ABD’de üretilmelerine rağmen birçok Avrupa markası ile ölçüsel olarak tam uyum sağlamaktadır. Quantis redüktörler yüksek üretim kalitesinin yanı sıra müşteriye kullanım kolaylığı ve faydalar sağlayan, konik burç kiti, vidalı konveyör mili ve “Harsh Duty” keçe gibi çeşitli aksesuarlar sunmaktadır. Quantis serisi Redüktörler Almanya’da bulunan montaj merkezi ile müşteri ihtiyaçlarını kısa sürede cevap vermektedir. Yüksek çıkış torku gereken uygulamalar için dizayn edilen Magnagear serisi redüktörler kendine özgü gövde ve dişli tasarımının yanı sıra standart olarak sunduğu ağır çalışma şartlarına uygun sızdırmazlık sistemleri ve rulmanları ile ön plana çıkmaktadır. Magnagear redüktörlerde kullanıcıya fayda sağlayan başka bir özellik ise delik milli redüktörlerde sunulan çift taraflı konik burç sistemi. Montajı sıkma bileziği ile tek taraftan yapılan redüktörlerde ortaya çıkabilecek yalpalanma sorunu, redüktörün her iki tarafından mili kavrama imkanı sunan çift taraflı konik burç
Recep Besceli | ABB Motor ve Generatörler Mekanik Güç Aktarma Ürünleri Ürün Müdürü
sistemi ile elimine edilmektedir. Bu sistemin kullanıcıya sağladığı bir başka fayda ise sıkma bilezikli sistemlerde yaşanan demontaj zorluğunun Dodge çift konik burç sisteminde yaşanmaması. Magnagear Redüktör gövdeleri monoblok olmalarına karşın geniş gövde kapakları sayesinde bakım kolaylığı sağlanmıştır. Yukarıda sayılan tüm bu özellikler bakım zamanlarındaki duruşları en az seviyeye indirmektedir. Torque-Arm serisi redüktörler kayış kasnak tahriki için tasarlanmış, ağır hizmet tipi rulmanlar ile donatılmış ve diğer tüm seri redüktörlerde olduğu gibi Dodge’un üstün özelliklerini barındıran redüktörlerdir. Geleneksel V kayış kasnak sistemlerine oranla yaklaşık yüzde 5 enerji verimliliği sağlayan Dodge Senkronize kayış kasnak sistemleri Torque Arm serisi redüktörlere uygun olarak konfigüre edilebilmektedir. MTA serisi redüktörler Torque Arm serisi redüktörlerin üstün özelliklerini taşımasının yanında
Motorun direkt olarak redüktör üzerine bağlanabilmesi ve “Twin Taper” burç sistemi ile kullanıcıya montaj sırasında birçok kolaylık getirmektedir. Yüksek güç gerektiren uzun konveyörler için tasarlanmış Dodge CST serisi redüktörler, standart herhangi bir redüktörde bulunmayan özellikler içermektedir. Bu redüktörlerde helisel, planet dişli sistemi ile birlikte bir PLC ile kontrol edilen dahili hidroviskoz kavrama bulunmaktadır. Dodge CST redüktörlerde olağanüstü yumuşak kalkış, kalkış hızı ayarı ve çoklu tahriklerde yük paylaşımı gibi eşsiz özellikler bulunmaktadır. Dodge’un tüm redüktör serilerinde hem inç hem de metrik mil ölçüleri bulunmaktadır. Tahrik sisteminin rulman yatağı tarafında da Dodge yine müşterilerine uzun ömür ve kolay kullanım sağlayan ürünler sağlamaktadır. 22000 serisi rulman içeren ISN serisi rulman yatakları oldukça basit montaj ve demontaj prosedürü ve etkin keçe sistemi
sayesinde sunduğu uzun rulman ömrü ile Türkiye pazarında da kısa sürede kullanıcıların tercihi haline gelmiştir. Motor, redüktör ve kaplinin yanı sıra yataklı rulmanlar, kayış kasnak sistemleri, konveyör tamburları ile ABB ve Dodge size komple çözümler sunuyor.
121 Ekim
2016
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
AEMOT ELECTRIC MOTOR
“hedefimiz ciromuzun yüzde 60’ını ihracattan sağlamak” ALTUNTAS GROUP bünyesinde bulunan AEMOT ELECTRIC MOTOR 2016-2017 yılı için 26 milyon Euro yatırım planlanmış 2016 yatırımlarını tamamlamıştır. 2018 sonunda 1 milyon hedefine ulaşacak firma IE3 ve IE4 verimli motorlara odaklanarak Avrupa dan büyük ölçüde Pazar payı almayı hedeflemiştir.
Kısaca firmanızı tanıtır mısınız?
A
EMOT ELECTRIC MOTOR konusunda ihtisas sahibi olmuş en önemli motor üreticilerinden biridir. Firmanın geçmişi SIEMENS e dayanıyor. Eski adı ABANA-SIMENS ELEKTROMEKANİK AG olan firma 1983 senesinde SIEMENS tarafından kuruluyor. SIEMENS markasi ile 10 sene boyunca faaliyet gösteriyor. Yurt içinde ve Yurt dışında kalitesinden ödün vermeden yaklaşık 33 sene boyunca ürünlerini pazara sunan firma 2015 mayıs ayında ALTUNTAS GROUP tarafından satın alınıyor. Çelik silo ve fan üretiminde Türkiye nin ve Dünyanın önde gelen kuruluşlarından olan Group fabrikayı bulunduğu bölge olan Kastamonudan Aksaray’a taşımıştır. Şuan da 30.000 m2 kapalı 1.000.000 m2 açık alanda faaliyetimizi sürdürüyoruz. 2016 ve 2017 yılı için 26 milyon Euro yatırım planlanmış olup 2016 yatırımları tamamlanmıştır. 2018 sonuna kadar 1 milyon
motor üretmeyi hedefleyen firmamız Avrupa’da ve dünyada en önemli üreticiler arasında yer alacaktır.
Ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? AEMOT ELECTRIC MOTOR alçak gerilim tirifaze motor 63 grubundan 315 gruba kadar 0.12 kw-200 kw a kadar üretimini gerçekleştirmektedir.2017 nin başlarında 355 gövde motorlarında üretimine başlayacaktır.
Yurt içi satış ve pazarlama organizasyonunuzu tanıtır mısınız? Yurtiçinde iki çeşit bayi organizasyonumuz mevcut. Satıcı bayiler ve OEM. Türkiye’de hemen hemen her bölgede satıcı bayilerimiz mevcuttur. AEMOT olarak satış ekibimiz ve pazarlama ekibimiz ayrıdır. Pazarlama ekibimiz yurtiçindeki birçok son kullanıcıya giderek pazarlama faaliyetlerini sürdürmektedir. Biz firma olarak klasik pazarlamadan daha cok müşterilerimize mühendislik hizmeti vermeyi amaçlıyoruz. Şuan ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri enerji verimliliği olduğu için odaklandığımız konu enerji. Bu bağlamda bayilerimiz ve ekibimiz kullanıcılara bu hususta destek vermekte ve bilgilendirmektedir.
Satın alıcıların bilgi ve bilinç düzeyi konusunda ne düşünüyorsunuz? Ülkemizde ve Avrupa da bu konudaki bilinç düzeyi eskiye nazaran hergeçen
122 Ekim
2016
gün daha cok onem kazanmaktadır. Özellikle enerji maliyetlerindeki artış ve enerjinin önemi firmaları bu konuda bilinçlenmeye zorlamaktadır. AEMOT olarak biz kendi içimzde EVB yani enerji verimliliği birimi oluşturduk. Pazarlama ekibimiz ve EVB birimimiz firmalara bu konuda 2017 itibariyle gerek kendi lokasyonlarında gerekse fabrikamızda eğitimler ve seminerler düzenleyerek bu bilgi düzeyini artırmayı hedeflemektedir.
Özel müşteri taleplerini karşılıyor musunuz? Bizim için bütün müşterilerimiz özeldir. Ama standardın yanında bazı müşterilerimiz özel ürün dediğimiz farklı tipte motorlar talep etmektedir. Bu konuda mütevazilik yapamayacağız. Avrupa’daki müşterilerimiz özellikle bu tip ürünler talep etmekte ve yaklaşık 20 senedir özel ürünleri en hızlı karşılayan firmayız diyebilirim.
İhracatınızla ilgili bilgiler verir misiniz,dışsatımda hangi ülkelere ne tip ve standartta motorlar veriyorsunuz? Ciromuzun %25’i ihracattan geliyor. Şuan Avusturya, Hollanda, Almanya, Belçika, Dubai, İran, Kuveyt, Saudi Arabistan ve Romanya şuan ihracat yaptığımız ülkelerdir. Bu ülkelere ağırlıklı IE3 motor IE2 motor ve özel motorlar veriyoruz.Avrupa’da ve İran’da yakın zamanda lokasyonlar açmayı hedefliyoruz ve üretimimizdeki artışla hedefimiz ciromuzun %60 ını ihracattan karşılamak. Avrupa’yı ve dünyayı yakından takip ediyoruz, özellikle IE3 ve IE4 motor geçiş sürecinde Avrupa’dan büyük ölçüde pazar alıyoruz ve almaya devam edeceğiz.
Elektrik motoru standartlarında AB normlarına geçiş sürecini değerlendirir misiniz? Elektrik motorlarında AB ile aynı regülasyonlara sahibiz. Şuan Bilim ve Sanayi bakanlığı ve Enerji Verimliliği Genel Müdürlüğü önderliğinde Türkiye’deki elektrik motor üreticileri olarak EMOSAD derneğini kurduk. Amacımız yürürlüğe giren regülasyonları üreticiler olarak destek vermek ve uygulayıcısı olmak. 2015 yılında 7.5 kw -375 kw arasi motorlar minumum IE2 ve sürücüyle kullanılmak zorunda yada minumum IE3 motor olmak zorunda.2 017 yılında ise bu durum tüm gruplar için geçerli olacaktır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile “Enerji Verimliliği Motorların Teşvik Edilmesi” adlı bir proje başlatılmıştır. AEMOT birçok resmi kuruluşların yanında proje ortağı olarak yer almaktadır. Yine Bilim ve Sanayi
Aemot Elektrik Motor Genel Müdürü Sami Akdoğan
Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizde yaklasık 15 milyon verimsiz motorlar vardır. Bakanlığımız önderliğinde bu motorları verimli motorlar ile değiştirmek için çeşitli finasman projeleri vardır ve yenileri eklenecektir. Aynı zamanda bakanlığımız tarafından oluşturulan denetim ekibi ile hem üreticilere hem motor bayilerine hem de son kullanıcılara yönelik denetimler artmıştır. İthal ürünler içinde önümüzdeki günlerde gümrük sürecinde denetimler hız kazanacaktır. Tüm bu gelişmelere baktığımızda kullanıcıların bilinçlenmesi açısından ve AB normlarına geçiş süreci bakımından kayda değer gelişmeler olduğunu görmekteyiz.
Ar-Ge çalışmalarınız ve hedefleriniz hakkında açıklama yapar mısınız? Firma politikamız ve misyonumuzda da yer aldığı şekilde biz üretici bir firma olarak teknoljik gelişmelerin birebir içindeyiz. Dünya ile çalışıyoruz. Müşterilerimiz ve piyasanın beklentilerini iyi biliyoruz.Bu bağlamda resmi olarak AR-GE merkezi başvurularımızı gerçekleştirdik. Hali hazırda Ar-Ge birimimiz Türkiye’de ilk defa gercekleşecek 3 projeyi geliştirdi.Bunları önümüzdeki günlerde bir lansman ile
123 Ekim
2016
tanıtacağız. Elektrik motorları aslında bütün sektörlere hitap eder. Fakat AEMOT sektör sektör çözümleri amaç edindi.Örneğin pompa uygulamarı için farklı çözümler, kompresör için farklı çözümler sunmaktadır. Bakış açımız tamamen sektöre yeni bir vizyon getirmek ve farklı çözümler sunmak.Yine Türkiye’de bu kapasitede ilk olcak 900 kw’a kadar olan sürücü ve motorun verimini ayrı ayrı ölçülebilen bir test sistemi satın aldık Aralık ayının sonunda devreye alacağız. Yukarıda bahsettiğim gibi yaptığımız ve yapacağımız yatırımlar ile 2018 sonunda 1 milyon motor üretmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda 2017 yılında Türkiye’de ilk defa gerçekleşecek olan bir motor sürücü fabrikasını kurmayı hedefliyoruz. Bunun için iki global firma ile görüşüyoruz ve bir tanesi ile sona geldik diyebilirim. Bu sürücü fabrikası ülkemizde birçok ürünün geliştirilmesine de destek verecek ve birçok ürünün geliştirilmesini de sağlayacak. Tabiki ürün yerli bir üüün olacaği için elektronik alanında büyük bir yatırım olacak.
Referanslarınız hakkında bilgi verir misiniz, daha çok hangi sektörlere ürün veriyorsunuz? Hemen hemen her sanayi sektörü bizim referansımızdır. Ben motoru sanayinin kalbi olarak nitelendiriyorum. Motor olmaz ise sanayi durur. Ama başlıca çalıştığımız sektörler pompa-kompresörredüktör-imalat tezgahları ile sıralayabiliriz.
Sektörünüzün pazarını, kalite ve rekabet koşulları bakımından değerlendirir misiniz? 2015 verilerine göre yaklaşık Türkiye’de 360 milyon dolarlık bir elektrik motor pazarı vardı. Pazarın %65 i yerli üreticiler karşılarken yaklaşık %35’ini yabancı üreticler karşılamaktadır. Yabancı üreticlerin payı bana göre fazla. Bunun da sebepleri var tabiki. Başta biz ve birçok yerli firma yatırımlarına hız kattı ve birçok ürünü kendi bünyemizde yapabiliyoruz. Yabancı üretici pazarı önümüzdeki günlerde yerli üreticilerin kapasitelerini ve çeşitliliğinin artmasıyla azalacağı kanaatindeyim. Çin’de işçilik fiyatları artış göstermetke. Çinde’ki bizim sektörümüzdeki bir firmanın asgari ücretleri neredeyse bizimle aynı ve siz bir ürünü Uzakdoğu’dan Avrupa’ya getirmeye kalktığınızda yaklaşık 1 ile 1.5 ay arasında yol sürüyor. Ek olarak kullanıcıların kalite açısından Uzakdoğu ürünlerine bakış açısı biliniyor. Tüm bu hususlar dikkate alındığında yerli üreticiler teknolojiye yatırım yapıp kapasitelerini orantılı bir şekilde artırdığında önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin motor üretim merkezi haline geleceğini düşünüyorum. Rekabet koşulları her sektörde olduğu gibi günden güne artıyor. Üreticiler olarak ürettiğimiz ürünlerin özelliklerinin yanı sıra hizmet kalitesi satış sonrası servis, müşterilerin sizi tercih etmesinde önemli rol oynuyor. AEMOT olarak satış sonrası ekibimiz satış ve pazarlama
ekibinden tamamen ayrı ve konusunda uzman mühendislerimiz tarafından yürütülmektedir. Yeni kurduğumuz sistem ile artık müşteri lokasyonlarında motorların durumlarını kontrol edip firmalara raporlar çıkarabiliyoruz. Önümüzdeki günlerde lansmanını yapacağımız ürün satış sonrasına yeni bir vizyon getirerek sektörde ilk olacak.
Firmanızın geleceğe yönelik planları ve hedefleri hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikli olarak bütün ürün gamımızı planladığımız gibi 2017 basında IE3 olarak hazır hale getireceğiz. Orta gruplarda asenkron olarak IE4 motorlarımız hazır, önümüzdeki günlerde senkron reluktans IE4 motorumuzu çıkaracağız. Exproof ürünlerimizi yine bu yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz. 2017 basında 355 frame motorumuzu pazara sunacağız. Yine planımız arasında yer alan orta gerilim motorlar için çalışmalara başladık. Daha önceden de bahsettiğim gibi sürücü üretimi için gerekli altyapıyı önümüzdeki günlerde tamamlayıp pazara yeni ürünümüzü sunmak bu yilki hedefler arasında. Aynı zamanda iki büyük global firmanın bir tanesi ile tedarikçi anlaşmasını bu yıl imzaladık 2017 ilk çeyreğinde de diğeri ile anlaşmayı tamamlayacağız.Tüm bu gelişmeler sonucunda 2018 sonunda 1 milyon motor hedefine ulaşacağız. AEMOT elektrik motoru ileride cirosunun %60’ını ihracattan kazanan, yurtdışındaki kendi sektörüyle alakalı sanayi kuruluşlarının sahibi yada ortağı konumunda görebilirsiniz.
AEMOT olarak satış sonrası ekibimiz satış ve pazarlama ekibinden tamamen ayrı ve konusunda uzman mühendislerimiz tarafından yürütülmektedir. 124 Ekim
2016
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
EMERSON
IMfInIty® sıvı soğutmalı motorlar: LC serisi Leroy-Somer’in geliştirdiği IMfInIty® asenkron motor SERisi, Sıvı Soğutmalı (Liquid Cooled, LC) serisinin katılmasıyla daha da genişledi. Zorlu ortamlara dayanmak ve özel ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış olan LC motor SERİSİ, yüksek güvenilirlik, enerji tasarrufu ve tesislere kolay entegrasyon açısından en kapsamlı müşteri beklentilerini karşılamakta önemli bir adım oluşturuyor.
126 Ekim
2016
Performansı geliştiren bir tasarım
IMfinity platformunun başarısı ve güvenilirliği üzerinde yükselen LC motorlar en yüksek elektrik ve mekanik performansa ulaşır ve bazı yenilikçi özelliklere sahiptir: • En yeni nesil çerçeve mahfazası DE ve NDE rulmanlar için dökme Daha düşük ses seviyesi Gürültü seviyesinde azalma: demir veya çelik flanşlar içerir ve Hava soğutmalı motorlara Daha düşük ses seviyesi mükemmel ısı dağılımı sağlar kıyasla -10 ila -20 dB(A) LC serisi, hava soğutmalı motorlara kıyasla gürültü seviyesini net olarak -10 ila -20 dB'ye (A) varan önemli oranlarda azaltma LC • Gelişkin bir soğutma sistemi Gürültü dB (A) tasarlandı. Gürültü termal etkinlik sağlar, 100 dB (A) 90 lar sabit moment gerektiren Yüksek performanslı patentli membran tmalı motor Hava soğu 80 uygulamalar için motorun LC 70 değişken hızlı Gürültü bir sürücüyle seviyesinde azalma: 60 Hava soğutmalı motorlara birlikte kullanılmasını mümkün 50 kıyasla -10 ila -20 dB(A) kılar 40 Güç 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000 (kW) • Azaltılmış gürültü düzeyi, hava 5 ile soğutulmuş motorlara Enerji etkinliğini optimal Yüksek performanslı patentli membran kıyasla (fan olmadığı için) hale getiren bir LC motor serisi nefes alan ve sızdırmaz bir membranın entegre olduğu bir tasarım kapakla birlikte sunulur. Bu PTFE tipi membran ortalama olarak -10 ile -20 hava ve su buharına karşı geçirgen, ancak sıvılara mükemmelendüksiyon derecede sızdırmazdır (mini IP66). Yenikarşı IMfinity® motor dB (A)Genel arası daha azdır vemotorlarda soğutma sıvısı motorun çevresinde dolaşarak motorun önemli sıcaklık olarak, sıvı soğutmalı serisine dayanan LC serisi, IEC değişikliklerine uğramasını mükemmel konfor sunarsağlar. 60034-30-1 ile tanımlanan etkinlik Çevre koşullarına bağlı olarak, oluşan yoğuşma çok önemli seviyede olabilir ve tahliye edilmemesi durumunda motora • Geliştirilmiş modülerlik, çelik hasar verebilir. düzeylerine ulaşacak şekilde tasarımı mevcut tesislere LC motorların boşaltma delikleri vardır ve bu takviye nefes alan membran sayesinde bakım işlemlerine olan ihtiyaç önemli tasarlanmıştır. Standart olarak, LC oranda azalır. yerleştirilebilmesi açısından motorlar 150 ile 1500 kW arasında Bu membran, esneklik sağlaryoğuşma seviyesinin hem süre hem maliyet açısından avantajlı bir şekilde düzenlenmesine olanak sağlar: IE3 Premium • Makine durma süresi azalarak üretimin sürekliliğini optimizedüzeyindedir. eder LC motorların sıvı soğutma sistemi, • Bakım maliyetleri azalır Değişken hız durumlarında çerçeve mahfazasının çevresinde kullanım için ideal olan LC motor, su ile çalışır ve önemli ek avantajlar geniş bir hız yelpazesinde nominal sunar: güç-ağırlık oranı daha moment düzeyini muhafaza yüksektir (aynı motor çerçevesi www.emersonindustrial.com/automation etmek için termal rezerv gibi belli boyutlarında daha fazla güç) özellikleri standart olarak entegre ve küçüklük (hava ile soğutulan edecek şekilde tasarlanmıştır. motora kıyasla %25 oranına kadar Özel ihtiyaçları karşılamak için, daha küçük hacim) sayesinde bir istenirse, güçlendirilmiş sargı makineye veya sisteme daha kolay izolasyonu ve izolasyonlu rulmanlar ve daha ucuz entegrasyon. Ayrıca, gibi seçenekler de sunulabilir ve LC teknolojisi havalandırma teçhizatı hassas konumlandırma gerektiren gibi dış unsurları da gereksiz kılar. LC serisi, hava soğutmalı motorlara kıyasla gürültü seviyesini net olarak -10 ila -20 dB'ye (A) varan önemli oranlarda azaltmak üzere tasarlandı.
Gürültü dB (A)
100
90 80
alı motorlar
Hava soğutm
70
Gürültü seviyesinde azalma: Hava soğutmalı motorlara kıyasla -10 ila -20 dB(A)
60 50 40
100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000
Güç (kW)
LC motor serisi nefes alan ve sızdırmaz bir membranın entegre olduğu bir kapakla birlikte sunulur. Bu PTFE tipi membran hava ve su buharına karşı geçirgen, ancak sıvılara karşı mükemmel derecede sızdırmazdır (mini IP66). Genel olarak, sıvı soğutmalı motorlarda soğutma sıvısı motorun çevresinde dolaşarak motorun önemli sıcaklık değişikliklerine uğramasını sağlar.
Çevre koşullarına bağlı olarak, oluşan yoğuşma çok önemli seviyede olabilir ve tahliye edilmemesi durumunda motora hasar verebilir.
LC motorların boşaltma delikleri vardır ve bu takviye nefes alan membran sayesinde bakım işlemlerine olan ihtiyaç önemli oranda azalır. Bu membran, yoğuşma seviyesinin hem süre hem maliyet açısından avantajlı bir şekilde düzenlenmesine olanak sağlar: • Makine durma süresi azalarak üretimin sürekliliğini optimize eder • Bakım maliyetleri azalır
www.emersonindustrial.com/automation
ci ve motor teknolojisi
rici ve motor teknolojilerimiz ile otomasyon çözümlerimiz, farklı sektörlerde enerji tasarrufunu , performans artırma ve verimliliği optimize etme fikirleri merkeze konularak tasarlanmıştır. iklerinde motorların minimum verim seviyesi belirlenmektedir, ancak bir motor ve bir vites değiştirici sistemler en yüksek enerji tasarruflarını sunan kombinasyonlar olarak giderek daha fazla tercih
yüksek güvenilirliği ve verimliliği sunarken bir yandan da müşterilere seçilmesi ve monte edilmesi kleri sunmak için geliştirilmiştir.
ölçüde azaltır ve boşaltma tapaları yoluyla su boşaltılır. Hava akımı kirlenme yaratmadığı için Sıvı Soğutmalı teknoloji temiz bir çevre sağlar. Dahası, motorun atık ısısı soğutma devresi tarafından Seçim Montaj giderildiği için çevre ısısı da etkilenmez. Bu nedenlerle, tesisatın hava kirliliği ve yüksek ısı nedeniyle aşınması ve arıza yapması riski önemli ölçüde azaltılmış olur. Bu güvenilirlik, müşteri sistemlerinin içinde motorun bakımının kolayca • • yapılabilmesini sağlar. • Seçilmesi kolay ve yerleştirilmesi kolay bir çözüm olan yeni LC motorlar özellikle plastik & kauçuk, test düzenekleri, endüstriyel soğutma sektörleri, • deniz ve nükleer uygulamalar ve • •gıda ve hayvan yemi üretim sektörlerinde kırma • • makineleri için tavsiye edilir.
Control Techniques ve LeroySomer Hakkında Emerson Endüstriyel Otomasyon’un bir parçası olarak Control Techniques ve Leroy-Somer her birinin ayrı uzmanlık alanları ve uzman teknolojileri ile uzun yıllar boyunca global kardeş firmalar olarak işletildiler Şimdi birleştirilmiş faaliyetlerimiz bize en optimize sürücü ve motor teknolojisini, küresel ölçekte güçlü yerel teknik ve satış desteği ile endüstriye özgü ve ihtiyaca gore değiştirilebilen otomasyon çözümleri geliştirmeyi sağlamaktadır.
Değişken vitesli çözümün avantajı
Değişken vitesin tercih edilmesi anında işletim kazançları elde edilmesini sağlar:
• Uygulamaya ve kullanım koşullarına bağlı olarak %50'ye varan enerji tasarrufu • Mekanik kontrol bileşenlerinin bakım maliyetlerinde azalma
Değişken vites vites Değişken hız ve vesabit sabit hız
• Proses iyileştirmeleri ve makinelerin durma sürelerinde azalma sayesinde daha iyi üretkenlik
Tork (N.m)
uygulamalar için motora bir kodlayıcı da eklenebilir. ve en yüksek verimin sağladığı tüm avantajlar Kullanımı kolay olan değişken hız, Performans Güvenilirlik çalıştırma kârlılığına hemen katkıda bulunur: %50’ye kadar enerji timizasyonu tasarrufu (uygulamaya ve çalıştırma • • mizasyonu koşullarına bağlı • olarak) ve sürecin • leri sunan çelik saclar iyileştirilmesi ve •arıza süresini • dolumu azaltması sonucunda daha • yüksek • alizasyonu üretkenlik. Dolayısıyla, yatırım arçalar getirisi son derece • hızlıdır. •
enler
nefes alan membranlıGüvenliğe kapak
azalma
e azalma
Güç
kullanım
ze
•
•
ve güvenilirliğe • öncelik veren bir tasarım
Dış tehlikelere karşı korunma •bağlı IP56 veya • sağlayan isteğe IP65 korunmasından yararlanan LC serisi, su devresinin • güvenilirliğini denetlemek amacıyla bir su sızıntısı • algılayısıyla donatılmıştır. Diğer bir seçenekte ise, hem hava • başlatılması • ısıtıcıları motorun esnasında güvenlik sağlar hem de sargı ve uç mahfazadaki termal koruma motorun ısısını kontrol eder www.emersonindustrial.com/automation ve denetler.
Bakımı kolaylaştıran bir tasarım
Sektörün ihtiyaçlarından ödün vermeden çalıştırma maliyetlerini düşürmek üzere geliştirilmiş olan LC motorlarda patentli, nefes alabilen bir zar bulunur. Tamamen su geçirmez (IP 66 minimum) olan bu özellik yoğuşma suyunu önemli
1
Tork Nominal tork
0.8 0.6
Daha fazla bilgi için www. ControlTechniques.com ve www. leroy-somer.com u ziyaret ediniz.
0.4 0.2
0
10
20
30
40
50
60
Frekans (Hz)
Tüm vites aralığında devre dışı bırakma olmaksızın sabit torkta çalışma. Hava soğutmalı motorların aksine, harici havalandırma gerektirmez.
www.emersonindustrial.com/automation
Başlıca özellikleri: • • Gövde boyları: • 315 - 500 (< 315 ve > 500 istek üzerine) • •
Gerilim: 315 - 450 mm için 400V / 500 mm için 690V 9 Kutup sayısı: 2, 4 & 6
•
Güç: 150 - 1,500 kW
•
Frekans: 50 veya 60 Hz
•
İzolasyon sınıfı: F veya H
•
Montaj şekli: B3, B35 ve V1 (başka konumlar isteğe bağlı)
•
Çift motor plakası: DOL + Değişken hızlı uygulama özellikleri
7
Emerson Industrial Automation hakkında Bir Emerson şirketi olan Emerson Industrial Automation (www. EmersonIndustrial.com), çok çeşitli sektörler için otomasyon ve güç üretimi teknolojileri ve hizmetleri sunar. Küresel çapta faaliyetleri ve engin deneyimleri sayesinde Emerson Industrial Automation, makinelerin performansını, etkinliğini, güvenilirliğini ve sorunsuz çalışma sürelerini artıran ürün ve çözümler alanında güvenilir bir ortaktır. Sektörlerinde lider olan Emerson markaları arasında Appleton®, ASCO®, Branson®, Control Techniques, LeroySomer®, Numatics®, O-Z/Gedney ve SolaHD vardır. Emerson Hakında St.Louis, Missouri (USA) merkezli Emerson (NYSE: EMR) dünyanın dört bir yanındaki endüstriyel, ticari ve tüketici pazarlarındaki müşterilere yenilikçi çözümler sağlamak için teknoloji ve mühendisliği bir araya getirmede global bir liderdir. Şirket beş işletme segmentinden oluşmuştur: Süreç Yönetimi, Endüstriyel Otomasyon, Şebeke Gücü ve Ticari ve Konutlara Yönelik Çözümler. 2013 mali yılı satış cirosu 24.7 milyar USD idi. Daha fazla bilgi için www. Emerson.com.u ziyaret ediniz.
127 Ekim
2016
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI RÖPORTAJ
SERVO KONTROL
“sayısız kilit projeye imza atan uzmanlarımıza GÜVENEBİLİRSİNİZ” 2015 yılına kadar sadece “tork transducer” kontrollü “safety critical” sıkıcılar ile çözüm üretirken artan ürün çeşitliliği ile akım kontrollü ”function critical” sıkıcılar ve yine “transducer kontrollü” kablosuz sıkıcılar ile daha geniş yelpaze de çözümler üretilebiliyoruz.
128 Ekim
2016
O
tomotiv sektöründe gittikçe artan rekabet koşulları ve güvenlik gereksinimleri firmaları daha düşük çevrim süresi ile daha güvenilir üretim yapmaya zorlamaktadır. Buna paralel olarak, montaj takip bilgilerinin(data saklama) saklanması ve yönetilmesi bu süreçlerin tam kontrollü bir hale gelmesini sağlamaktadır. Otomotiv üretiminde en hassas noktalardan biri ek yeri birleştirme uygulamalarıdır. Büyük ölçekte kaynak ve vidalama
uygulamaları, daha küçük ölçekte ise kimyasal birleştirme uygulamaları bu süreçlere örnektir. Bosch Rexroth uzun yıllardır punta kaynağı konusunda yenilikçi çözümleri ile otomotiv ve otomotiv yan sanayi kuruluşlarının önemli bir iş ortağı olmuştur. Özellikle direnç kaynağı diye de adlandırılan adaptif punta kaynağı teknolojisi, otomotiv sektöründe ürünlerimizi rakipsiz kılmaktadır. Bosch Rexroth adaptif kontrollü kaynakta, yapılan kaynak işlemlerini yüzde 100 kalite kontrollü bir hale getirir. İlave olarak, bu konuda projelendirme, uygulama, danışmanlık, kurulumservis ve eğitim hizmetleri ile Bosch Rexroth, müşterilerine yatırım ve üretim sürecinde destek verir. Uygulama olarak, 2015 yılı içerisinde de otomotiv ana ve yan sanayilerinde oldukça önemli projeleri hayata geçirildi. Ör: Otomotiv gövde fabrikalarında tam otomatize fikstürler ile çamurluk montajını (16 sıkıcı ile tek seferde), kapı menteşe montajını (tek seferde 2 fikstür ile toplamda 16 sıkıcı), bagaj kapağı ve motor kaputu montajını (4’er sıkıcı ile tek seferde) yapan projeler ile çevrim süresi asgari düzeye indirildi. Aynı zamanda operatör hata riski ortadan kaldırılarak üretim daha da güvenli hale getirildi. Örneğin sadece çamurluk montajında, 2 operatör el tipi sıkıcılar ile 16 sıkım noktasını manuel olarak sıkarken yapılan
Elektrikli vidalama konusunda da tıpkı kaynak konusunda olduğu gibi ana sanayi için projeler üreterek müşterilerimize hizmet veriyoruz. uygulama ile bu operasyon tam kontrollü ve otomatik bir hale getirildi. Sıkım senaryosu; 16 sıkıcılı çamurluk montaj operasyonunda araç gövdesi sıkım istasyonuna gelir, araç istasyonda sinyali alındıktan sonra sırasıyla fikstür araç üzerine iner ve 16 sıkıcı aynı anda tam senkronizasyon ile sıkma işlemini yapar. Yapılan sıkımlarda tork ve açı kontrolü sağlanır. Ardından sıkma grafiği de dahil tüm operasyon bilgileri sisteme şasi numarası eşleştirilerek kaydedilir. Araç ile ilgili bu datalar geçmişe yönelik takip edilebilir. Ana kontrolörün “sıkma OK” onayından sonra fikstür hat üzerine yükselerek araç istasyondan ayrılır. Yine aynı operasyonda tüm hata/arıza bilgileri sistem üzerinden kontrol ekranında görülebilir ve gereken müdahale yapılır. Sadece kaynak ve vidalama konusunda değil otomotiv montaj fabrikalarında da komple motor montaj hattı ve koltuk hazırlama operasyonları gibi uygulamaları ile Bosch Rexroth ana bayisi olarak Servo Kontrol ön plana çıkmaktadır. Bütün bunların yanında ana sanayi ile çalışmanın en önemli kurallarından biri, tamir ve bakım hizmetini kusursuz olarak verebilmektir. Elektrikli vidalama uygulamalarında otomotiv sanayisinin vazgeçilmez iş ortağı olan Servo Kontrol, bu nedenle tamir ve bakıma yönelik yatırımlar gerçekleştirdi. Bugün elektrikli vidalama üniteleri konusunda “Fikstür tipi” ve “el tipi” sıkıcıların tamirleri ve periyodik bakımları Servo Kontrol tarafından yapılmaktadır.
129 Ekim
2016
Kalıp
Sercos Kolay programlanabilir PLC arayüzü
Türkiye de son yıllarda ivme kazanan ambalaj sektörü, başta gıda olmak üzere ürünleri kaynağından tüketim noktasına kadar taşıyan, karmaşık bir dağıtım sisteminin temel unsurlarından biri olmuştur. Yeni yasal düzenlemeler, gelişen teknoloji, insanların ihtiyaçlarının artması ve sürekli değişim içinde olan hayatımız, ambalaj sektörünün de gelişmesine neden olmaktadır. İçinde bulunduğumuz çağda, değişen tüketim alışkanlıklarımız, yaşlanan nüfusumuz ve küçülen ailelerimiz, büyükşehirlerde yaşayan bizlerin “ rahat ve hızlı yaşam” felsefesini benimsemesini, ambalaj sanayisinde ise sürekli gelişmeyi zorunlu kılmaktadır. Ambalaj sektöründe faaliyet gösteren profesyoneller de, çağımızın koşullarına ve tüketicilerin ihtiyaçlarının ne olacağını tespit etmeye odaklanmışlardır.
130 Ekim
2016
Bu nedenle modern gıda paketleme sistemleri daha hafif, daha hızlı ve daha ekonomik ambalaja yöneliyor. Buna bağlı olarak ekonomik ve esnek üretim sağlayan ambalaj makineleri tercih ediliyor. Türkiye de ambalaj makinecileri sanayinin dünyadaki gelişimine paralel olarak, hedeflerini yükselterek bu hızlı değişime adapte olmaya çalışıyor. Ambalaj makinecilerinin sorunları da genel olarak tüm makine üreticileri ile benzerlik gösteriyor. Hizmet verdiği sektörlerde değişimin hızlı olması nedeniyle ambalaj makineleri üreticileri için müşteri beklentileri doğrultusunda yenilik sunabilmek daha fazla önem kazanıyor.
Alüminyum folyo kapak kesme makinası- Sürücü tabanlı IndraMotion MLD 3 servo eksen kapak kesme makinasında kontrol sistemi sürücü tabanlı IndraMotion MLD seçilmiştir.
Bu sistem harici bir kontrolör gerektirmeksizin sürücüye entegre edilmiş PLC ile 10 eksene kadar kontrol sağlamaktadır. Uygulamada da kullanılan hızlı girişin (probe) 41 µs örnekleme süresi , 0.25 ms motion tarama süresi ile sınıfının en hızlı kontrol sistemlerinden biridir. Diğer eksenler ile Ethernet tabanlı, kısa tarama süresine sahip Sercos III haberleşme arayüzü ile senkronize hareketlerde maksimum verimlilik sağlamaktadır. 4 adet blok IO modülüne kadar genişletilebilir giriş/çıkış birimleri ile esnek çalışma imkanı sağlar. uygulamada kullanılan servo sürme ekseni kalıp ekseni ile pozisyon senkron çalışmaktadır, aynı zamanda renk fotoseli ile ürünlerin baskılarını anlık değerlendiren sürme ekseni mesafeyi kontrol etmektedir ve baskılı alüminyum folyo kesimlerinde ürün kalitesini artırmaktadır. Alüminyum folyo kalınlığını artırmak için kullanılan gofraj için servo eksen kullanılmıştır ve kalıp hızı ile senkronize çalışmaktadır. Operatör paneli olarak Windows CE işletim sistemine sahip kompakt VCP serisi kullanılmıştır. Kullanışlı, kolay adaptasyonu sağlanan bir arayüze sahip olması mühendislik ve operatör tercihinde önemli yer sağlamaktadır. Yüksek tarama hızı, kolay programlanabilir PLC arayüzüne sahip IndraMotion MLD ile donatılan makinalar üretim hızının, kalitenin, güvenilirliğin ve ekonomikliğin artmasına ve piyasadaki taleplere daha rahat hizmet verebilir duruma gelmesi Rulosan Baskı San. Tic.A.Ş. firmasında da memnuniyetle karşılanmıştır.
Geleceğiniz için, hızlı, verimli ve kontrollü hareketler
Biz, elektrikli tahrik ve kontrol teknolojisini parmağınızın ucuna getirdik. Otomasyonun etkili bir şekilde uygulanmasına yardımcı olmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve esnekliği arttırmak için parmağınızın ucuna gelen fırsatı birlikte değerlendirelim.. Servo Kontrol – Hayatı kolaylaştıran mühendislik.
Servo Kontrol Ltd. Şti. Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1609 80270 Okmeydanı / İstanbul Tel: +90 212 320 30 80 Faks: +90 212 320 30 81 info@servokontrol.com www.servokontrol.com
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI RÖPORTAJ
2A MÜHENDİSLİK
“TECRÜBEMİZ İLE LİDER FİRMALARIN DİSTRİBÜTöRLüĞÜNÜ YAPMAKTAYIZ” 1995’ten günümüze yılların tecrübesi ile 2A Mühendislik; LPG’ nin hem evlerde ve sanayide hem de alternatif yakıt olarak OTOGAZ’da kullanılması konularında dünyaca tanınmış bir çok firmanın distribütörlüğünü yapmaktadır.
2
A Mühendislik; LPG sektöründe uzun yılların vermiş olduğu tecrübeyle proje safhasından gerekli her türlü malzeme ve ekipmanların temin edildiği anahtar teslim komple tesis kurmaya kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. 2A Mühendislik; gerek ithal etmiş olduğu, gerekse imalatını yaptığı materyal ve ekipmanlarla bir LPG MARKET mantığıyla çalışmakta; başarıları ile yurtdışında da güvenilir ve saygın bir konumda yer almaktadır.
Pazarlamasını yaptığınız ürünleri açıklar mısınız?
Electric Motors IE1, IE2, IE3
132 Ekim
2016
LPG dönüşüm kitlerinde İtalyan dünya devi BRC nin yıllardır Türkiye distribütörlüğünü yapmaktayız. BRC ile birlikte yine M.T.M srl üretimi GFI marka LPG dönüşüm kit satışlarımız bulunmaktadır. Türkiye çapında bu dönüşümleri yapan 250 civarında yetkili bayimiz vardır. İstasyonlar için kendi imalatımız olan LPG ve CNG dispenserleri üretmekteyiz. İtalyan pompa üreticisi POMPETRAVAINI nin TÜRKİYE distribütörü olarak istasyonlara, fabrikalara, üretim tesislerine, santrifüj ve vakum pompalarında satış ve servis hizmeti vermekteyiz. İtalyan Exproof motor üreticisi CEMP in TÜRKİYE ve bölge ülkelerde yıllardır satış ve servis hizmetlerini sağlamaktayız. İtalyan M.T.M firmasına ait Cubogas markası altında CNG kompresör satış ve kurulum hizmeti vermekteyiz. Dispenser, pompa, motor ve CNG
Tuğrul Menemencioğlu Satış Geliştirme Koordinatörü
kompresör konularında Türkiye’de satış ve satış sonrası hizmet veren 30 a yakın yaygın bir yetkili servis ağımız bulunmaktadır. Bu ürünlerden satışını yapmakta olduğumuz konumuzla ilgili exproof motor çeşitlerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz; • Alev sızdırmaz – patlama önleyici motorlar (demir döküm A serisi ve alimünyum F serisi) • Alev sızdırmaz – patlama önleyici motorlar (demir döküm D,H serisi ve alimünyum F-F serisi) • Invertörlü alev sızdırmaz – patlayıcı önleyici motorlar (demir döküm A serisi ve alimünyum F serisi) • Özel uygulamalar için Alev sızdırmaz – patlama önleyici motorlar (tek hızlı, çift hızlı,
• • • •
frenli, ventilasyonlu, mekanik varyantlı, elektrik varyantlı, vb.) Kıvılcım çıkarmayan motorlar (AN serisi) Tozlu ortam motorları (AD, AQ serisi) Frenli tozlu ortam motorları Dumanlı motorlar (marathon markalı)
Ürünlerinizin başlıca kullanım yerleri hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye ve bölge ülkelerde satış ve servis hizmeti verdiğimiz İtalyan dünya devi CEMP in Exproof motor kullanım alanlarını aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz; • Kimya endüstrisi • Petro kimya endüstrisi • İlaç endüstrisi • Rafineriler • Termik santraller • Madenler • Petrol boru hatları • Gaz hatları • Gemiler • Üretim endüstrisi • Petrol platformları • Atık su tesisleri • Çöp toplama ve arıtma tesisleri • Tarım sektörü (Tahıl,Pirinç,Şeker süreçlerini içeren) • Özel isteğe bağlı oluşturulacak uygulamalar
Proje desteği sağlıyor musunuz? Büyük, orta veya küçük işletmelerin ihtiyaç duyabilecekleri exproof motorlar yada pompaların belirlenmesinde, projedeki konumunda veya süreçlere bağlı projenin oluşturulmasında müşterilerimize 2A Mühendislik San. Ve Tic. A.Ş. olarak proje desteği vermekteyiz.
Sahip bulunduğunuz kalite belgeleri ve sertifikaları hakkında bilgi verir misiniz?
Sektördeki yerli-yabancı rekabeti hakkında neler söyleyeceksiniz?
Tüm ürünlerimizde ATEX, CE, IECEx ve diğer gerekli tüm dökümantasyonlar bulunmaktadır. Ayrıca bölgesel olarak ihtiyaç duyulabilecek sertifikalar ve testler müşterilerimize temin edilebilmektedir. Örneğin Rusya, Kazakistan ve Belarus da kullanılan CUTR sertifikası, Hindistan da kullanılmakta olan CCOE sertifikası vb. ülke bazlı sertifikalar; gemicilik sektöründe Lloyd’s Register of Shipping sertifikası, ayrıca titreşim testi, gürültü düzey testi, boya kalınlığı testi vb. testler bedelleri karşılığı müşterilerimizin isteği doğrultusunda temin edilebilmektedir.
Ülkemizde geniş ölçekli exproof motor üretimi bulunmamaktadır. Bu konuda uluslararası firmaların faaliyetleri baskındır. Exproof motor satışı konusunda hizmet veren birçok uluslararası firma üretim yeri olarak Çin ve Uzak Doğuyu tercih etmektedir. Firmamızın ürünlerinin tamamı İtalya’ da üretilmektedir. Bu nedenle fiyat rekabetinde dezavantajlar yaşayabilmekteyiz. Müşteriler açısından bakıldığında kısa vadede Çin veya Uzak Doğu menşeili exproof motorlar avantajlı gözükse de fayda maliyet açısından bakıldığında firmamız exproof motorlarının uzun vadede
133 Ekim
2016
Kullanıcılara önerileriniz...
rakipsiz olduğu anlaşılacaktır. Bununla birlikte uzun yıllardır bölgelerinde en deneyimli 30 yetkili servisimiz, ihtiyaç duyulduğunda Türkiye’nin her bir noktasına en kısa sürede servis hizmeti verebilmektedir. Şirketimizi diğer markalardan ayıran en önemli avantajlardan birisi budur. Bununla birlikte 2A Mühendislik, sahip olunan “CEMP özel yetki belgesi” dahilinde özel bakım onarım ve motorda değişiklik yapabilme haklarına sahiptir. Bu da tüketicilerimiz açısından önemli bir farklılık yaratmaktadır.
Referanslarınızdan örnekler sayar mısınız? Tüpraş, Arçelik, Aselsan,Botaş, Cimtaş, Asaş, Hyosung, İpek Kağıt, Kastamonu Entegre, Kopaş Kozmetik, İpragaz, Milangaz, BP, Shell, Total, Lukoil, Leroy Somer, Mass Makine, Mey Alkol, Organik Kimya, Protaş, Enta, Elif Plastik, Bonfiglioli, Armona Denizcilik, Ak Enerji, Demir Madencilik sayılabilir. Cemp Italya olarak referans listemize aşağıdaki web adresimizden ulaşabilirsiniz; http://www.cemp-international.it/index. php?section_id=7
134 Ekim
2016
Sektör sorunlarına ilişkin düşünceleriniz? 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun kapsamında çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli ortamların tümünde (madenler, tozlu ortamlar, kapalı alanlar, vb.) tehlikenin oluşumunun önlenmesinde veya ortamdaki koruma tedbirlerinin alınmasında Exproof ürün kullanılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Fakat yasal sürelerdeki uzamalara da bağlı olarak ilgili sektörlerde Exproof ürün kullanımı halen çok yetersiz durumdadır. Çıkan yasa ve yönetmeliklere bağlı olarak sahada yapılan denetimler belirgin şekilde artsa da işletme sahiplerinin bu konuda bilinçlerinin artırılması daha etkili olacaktır. Bu konuda ilgili basın yayın, tüketici, üretici, sivil toplum kuruluşları ve derneklere büyük görev düşmektedir.
İhtiyaç duydukları Exproof ürünler ile ilgili satın alma kararı verirken ürünün kalitesi ve fiyatı dışında hizmet alacakları firma seçimine dikkat edilmesi gerekmektedir. Seçilecek firmada; kendileri için en doğru ürün seçilmesine yardımcı olabilmesi, servis ağının geniş ve tecrübeli olması, ürünün sahada oluşabilecek değişikliklere adapte edebilme yeteneğinin ve yetkisinin olması özelliklerine bakılmalıdır. Ayrıca yasal mevzuat gereği işletmelerdeki exproof ürünleri kullanmak için yasal sürenin sonu beklemeden işletmelerin bu konuda gerekli makine ve ekipman yenilemelerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Böylelikle iş ve işçi sağlığı ile ilgili kaza veya problemler ile karşılaşma, yüksek cezai tutarlara muhatap olma veya markalarının tüketici nezdinde güveninin azalma olasılıklarını minimuma indirmiş olacaklardır.
TAHRİK SİSTEMLERİ • TANITICI REKLAM
ABC ENSER
“MOTOR TAHRİK KONULARINDA İLK AKLA GELEN FİRMALARDAN BİRİYİZ” ABC ENSER, doğru teknik çözümler ile ve verdiği mühendislik hizmetleri ile MOTOR TAHRİK KONULARINDA İLK AKLA GELEN FİRMALARDAN BİRİSİDİR. 0,2 kw başlayıp, 48.000 kW’a kadar, 220 V ‘tan 15.000 V’a kadar değişen gerilim aralıklarında, AC Motorlara Yumuşak Yolvericiler veya Hız Kontrol üniteleri ile Türkiye ve yurtdışında farklı birçok sektörde uygulamalar yapmıştır.
M
elen 2. faz da tahrik sistemini ve otomasyon kısmı ABC Enser tarafından yapılmıştır. Burada 11.000 Volt geriliminde 8 adet 4.500 kW ve 2 adet 2.500 kW toplam 10 adet motor Metal Clad Yumuşak Yolvericiler ile yol verilmiştir.
Proje kapsamında; •
8 adet 11 kV 4500 kW; 1,7 m3/ sn ve 2 adet 11 kV 2700 kW 1,0 m3/sn pompa motorlarına IGEL Yumuşak Yolverici (Soft Starter) kullanılmıştır. • Pompa istasyonundaki Hitachi PLC ve Movicon SCADA sistemleri, yedekli (Redundant) yapıda çalışmaktadır. • Prosesin izlenmesi ve kontrolü için, 42” LCD Monitör 10” Hitachi Operatör Panel (HMI) kullanılmıştır. • 154 kV şalt sahasında enerji izleme otomasyonu kuruldu. • Terfi Deposu ile Pompa istasyonu arası fiberoptik haberleştirilmiştir.
•
•
Melen’den alınan su, 10 adet OG pompa ile yükleme deposuna aktarılmaktadır. Buradan cazibe ile İstanbul’a su akışı sağlanmaktadır.
Aynı zamanda yedekli (Redundant) PLC ve SCDA sistemi ile proje tasarlanarak oluşabilecek riskler minimize edilmiştir. Toplam 41 MW ile sistem çalışması ve kontrolü sağlanarak İstanbul’a su sağlamaktadır.
ORTA GERİLİM MOTORLARA YOLVERME ÇÖZÜMLERİ Orta Gerilim Motorlara yolverme çözümlerinde Yumuşak Yolverici veya Frekans Konvervörü yanında yeni
136 Ekim
2016
•
Kolay montaj ve sahada az yer kaplama. • 50°C ağır ortam şartlarında çalışma. • Birden fazla motora yol verebilme özelliği. • Modbus haberleşme özelliği. gibi özelliklere sahiptir.
3. DRIVE (VFD)
bir teknoloji oluştu. Bu IGBT tabanlı Yumuşak Yolverici çözümüdür. Burada amaç nominal kalkış akımı(In) ile kalkış yapmak ve şebekeye transfer etmektir. Özellikle zayıf şebekelerde ve trafo gücü sınırlı olan yerlerde büyük avantaj sağladığından tercih edilen bir yöntemdir. Ayrıca; VFD kadar büyük yere ihtiyaç duymaz. % 50 oranında daha az yer kaplar. Frekans Konvertöründe olduğu gibi enerji kaybı yaratmaz. Şebeke’ye aktarmasından dolayı üzerinde enerji kaybı olmaz. OG Motorlara yolverme çözümlerini 3 şekilde sıralayabiliriz.
1. SOFT STARTER Motorlarda kalkış akımını sınırlayarak, yumuşak bir şekilde yolverme sağlar. Fan, pompa, konveyör sistemlerinde yolverme için ekonomik ve mükemmel ürünlerdir. • 2,3 - 15 kV gerilim seviyesi 200 48.000 kW güç aralığı. • Yumuşak, kademesiz kalkış ve
duruş ile mekanik ve elektrik darbelerin azaltılması. • Esnek dizayn. • 50°C ağır ortam şartlarında çalışma. • İleri seviye motor koruma fonksiyonları. • Türkçe Menü. • Modbus, Profibus veya Modbus/ TCP haberleşme opsiyonları. gibi özelliklere sahiptir.
2. IGBT TABANLI SOFT STARTER IGBT tabanlı ilk Orta Gerilim Softstarter ürünüdür. Nominal akımda kalkış yapması özelliği ile devir ayarı gerekmeyen, zayıf şebekeler için ideal bir çözüm oluşturmaktadır. • 3,3 - 11 kV gerilim seviyesi 200 - 30.000 kW uygulama güç aralığı. • Düşük kalkış akımı (%10-120In). • Yüksek başlangıç torku (%150). • Ekonomik çözüm.
Devir ayarı gereken tüm uygulamalar için uygun bir yolverme ve kontrol yöntemidir. Yapılacak uygulamaya göre enerji tasarrufu yaparak kısa sürede kendini amorti edebilir. • 2,3 - 11 kV gerilim seviyesi 155 - 27.500 kVA uygulama güç aralığı • Skaler veya vektör kontrollü modunda çalışır. • Özel bir trafo veya besleme gerektirmez. • Giriş ve Çıkış Orta Gerilimden direk yapılır. • Kompanzasyona ve kapasitelere ihtiyaç duymaz. • PID hız ayar ayarı ile yüksek verimle çalışır. • IEEE 519-1992 THD < %5, Çıkış THDI < %3. • Girişte ve çıkışta herhangi bir filtreye gerek yoktur. • Standart veya mevcut motorlarda kullanma özelliği. gibi özelliklere sahiptir. Bu tür uygulamalar daha çok su, demir çelik, enerji gibi değişik sektörlerinde kullanılmaktadır. ABC Enser doğru teknolojik çözümleri sunarak ; müşterinin ihtiyaçlarına uygun ve ekonomik çözümler üretiyor. Bu gelişen teknoloji ile birlikte sektörümüze hizmet vermeye ve sektörümüzün öncü firmalardan birisi olmaya devam edecektir.
137 Ekim
2016
YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
OBO BETTERMANN
Parafudurlarda Teknik Değer Karmaşası İç yıldırımlık sistemleri konusundaki bilinçlenmenin artmasıyla birlikte sektördeki pazar payının arttığı düşüncesi farklı arayışları da gündeme taşımıştır. Dolayısıyla bu konudaki alternatiflerin giderek arttığı bir süreçle karşı karşıya olunması kaçınılmaz.
138 Ekim
2016
B
ir ürün grubunda benzer segmentlerde ürünlerin artmasının ya da segmentasyon tanımlarının doğru yapılması koşuluyla farklı alternatiflerin sayısal olarak artmasının bir sakıncası olduğunu söylemek olanak dışı... Ancak kavram karmaşasına yol açan durumların bu artışla paralellik içermesi konuyu can sıkıcı hale getirebiliyor. Özellikle B sınıfı (10/350) ürünler konusunda piyasada ve pek çok teknik şartnamede belirtilen kavramların teknik karşılığının bulunmayışı zaman zaman sıkıntılar yaratmaya başlamıştır. Etiket değerlerinde belirtilen teknik verilerle genel söyleyişe eklenen teknik veriler arasında bir paralellik bulunmayışı müşteri açısından önemli bir handikap. Şimdi bunun ne gibi sakıncaları olabileceğine kısaca göz atalım: 1. Normal koşullar altına parafudurlarda kA değeri her bir hat için ayrı ayrı verilmektedir. Örneğin bir üründe 100 kA gibi bir tanımlama ve talep ortaya çıktığında bunun karşılığını bulmak oldukça zordur. Çünkü bir üründe In(nominal darbe akım değeri), Imax(maksimum darbe akım değeri) It(toplam akım değeri) gibi farklı birimler bulunmaktadır. Tüm teknik şartnamelerin Nominal akım değerini baz alarak yazıldığı kabul edilmelidir. Çünkü B sınıfı ürünlerde Imax gibi bir değer bulunmamaktadır. Dolayısıyla
faz başına In seviyesine bakılması tüm yanılgıların önüne geçmeye yardımcı olabilir. 2. Up değerinden hiç söz edilmemesi büyük bir sıkıntıdır. Çünkü asıl parafudurun işlevini görebileceğimiz nokta burasıdır. Yani ortaya çıkan yıldırım geriliminin indirgendiği seviyeyi buradan anlayabiliyoruz. Tüm bu teknik verilerden uzak bir şekilde aynı talebe farklı ürünler önerilmesi kullanıcı açısından da dikkat edilmesi gereken bir husus olarak gündemdeki yerini almaktadır. Çünkü özellikle bugünlerde B+C dediğimiz seviyede 100 kA talepleri sırasında birbirinden farklı teknik verilerle satış yapılmaya çalışılması gibi bir durum söz konusu olabilmektedir. B+C bir üründe teknik değer üzerinden talep yapıldığında sözü edilen ürün B sınıfının teknik değeridir. Örneğin 100 kA bir B+C sınıfı parafudr istendiğinde size B sınıfının nört değeri In olarak en az 100 kA olan bir ürün önerilmek zorundadır. Oysa Imax değeri 100 kA olarak belirtilen bir ürün önerildiğinde sözü edilen ürünün B sınıfına ait bir değer olma ihtimali söz konusu değildir. Satın alınan parafudurun ihtiyaca cevap verip veremeyeceğini ve parafudurlar arasında bir kıyaslama yaparken aynı sınıfın In seviyesine bakılması oldukça önemli. Aksi takdirde uygun fiyata aldığını düşündüğü ürüne gereğinden çok daha fazla bedel ödemenin yanında kandırılması da kaçınılmaz olabilir.
YILDIRIMDAN KORUNMA & TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
YILKOMER
YILKOMER KORUMA PANOLARI STRIKESORB Tesislerin ani aşırı gerilim ve yıldırım darbelerine karşı korunmasına yönelik yapılan çalışmalarda koruma önlemlerinin daha uzun ömürlü olması, Koruma sisteminin kontrol edilebilir olması ve sistem koruma elemanlarının izlenebilir olması büyük önem taşımaktadır.
Y
Ozan Oda Proje Yöneticisi Yılkomer
140 Ekim
2016
ılkomer tarafından sektörel bazda dizayn edilen Sistem Koruma Panosu serileri ile daha yüksek darbe sönümleme özellikli ve sınırsız sayıda darbeyi sönümleme özellikli yeni sistem koruma panoları yeni bir teknoloji ile tasarlandı. Sönümlemeyi sağlayan modüllerin de korunmasını sağlayan Y-SKP serileri ile artık tesisleriniz daha güvende ve izlenebilir durumda. Strikesorb özellikli ürünler 200 kA darbe değerine kadar koruma sağlayabilmektedir. Bu özellik hem 8/20ms hem de 10/350ms eğrileri için son derece yüksek bir kapasitedir. Almanya’da çok uzun yıllardır üretimi devam den Strikesorb teknolojisi ile
özellikle GSM, Fotovoltaik, Rüzgar sektörü gibi önemli projeler uzun yıllar sorunsuz bir şekilde koruma altında kalacaktır.
YILKOMER-SKP SERİLERİ – YILDIRIM VE ŞEBEKE DARBE KORUMASINDA DEVRİMSTRİKESORB TEKNOLOJİSİ Y-SKP1200 Serisi özellikle organize sanayi bölgesi içerisinde bulunan tesisler için tasarlanmıştır. 120v AC-DC gerilimden 1000V AC gerilime kadar olan Uc değerlerinde etkin olan ürünümüz 8/20ms eğrisinde 200 kA tepe değerine kadar koruma sağlamaktadır. Özellikle OSB trafosu ve şebeke kaynaklı ani gerilim
değişimlerine karşı son derece etkin olan Y-SKP1200 serisi ile artık sistemler ani gerilim yükselmelerine karşı koruma altında olacaklardır. Kurulumu uzman kadromuz tarafından yapılan koruma sistemi, tesise en uygun teknik özelliklerde seçilmektedir. Yılkomer Endüstiyel Elektriksel Sistem Koruma sistemleri IEC 61643 standartına göre test edilmekte ve UL 1449 4 standardına dayanarak darbe koruma seviyesini çok üst değerlere taşımıştır. Ayrıca yüksek IP değeri ile dış ortamlarda sorunsuz çalışma imkanı sağlamaktadır. Strikesorb teknolojisinde ürünler için bir iç sigorta gerekmemekte böylece kablolar arasında oluşan gerilim düşümleri ortadan kalkmaktadır. Ana baralara direk bağlantı imkanı sunulabilmektedir. Bağlantı kolaylılığı, sınırsız sayıda sönümleme ve yüksek sönümleme değerleri ile aşırı gerilim koruma da yepyeni bir soluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşlanmayan strikesorblar ve sınırsız sayıda sönümleme yapma özelliği ile en ideal koruma sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır.
142 Ekim
2016
Yılkomer Koruma Panosu STRİKESORB TEKNOLOJİSİ FAYDALARI •
Bakım gerektirmeyen bir teknolojidir ve hiçbir yedek parçaya ihtiyaç yoktur.
•
200 kA tepe değerinde koruma sağlayabilmektedir.
•
Esnek Kurulum ve Sisteme Entegrasyon özellikleri bulunmaktadır.
•
In-Line teknolojisi ile montaj edilirler. Uzun kablolar, koruma önlemleri amacıyla kullanılan kablolar ortadan kalkar.
•
Güvenli bir sistemdir, Yangın ve Duman, Ark Yapma riski yoktur.
•
IEC 61643-11 Standartına göre test edilmiştir. Class I ve Class 2 özelliklere sahiptir.
•
Sistem ve Strikesorb Modüller 10 YIL garantilidir.
YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
TEKPAR
ESE-SAT PARATONER (YILDIRIMLIK) Dünya, güçlü atmosferik değişiklikler sonucu elektrik yükleri üreten, biriktiren ve bu yükleri kendi aralarında veya yer ile değiş tokuş eden bulutlar ile çevrelenmiştir. Yıldırımın meydana geldiği “kümülünimbüs” adı verilen bulutun üst kısmında pozitif yükle yüklenmiş küçük buz kristalleri, alt kısmında ise negatif yükle yüklenmiş küçük su damlacıkları oluşur. Yıldırım deşarjlarında bulutun alt tarafındaki yükler üst taraftakilere göre daha baskındır, bu yüzden yıldırımların % 90’ı negatif yüklü yıldırımlardır.
YILDIRIM
Yıldırım, insanlara, hayvanlara ve nesnelere doğrudan veya dolaylı olarak zarar verebilen atmosferik elektriksel deşarjlardır. Uygun iç ve dış koruma sistemleri kullanarak yıldırımdan korunabiliriz. Elektriksel deşarjlar, bir bulutun içinde , bulutlar kendi arasında (şimşek çakması) ya da bir bulut ile yer arasında (yıldırım düşmesi) meydana gelir. Yıldırım bulutları yokken dünyanın elektrik alan şiddeti 5 kV/m civarındadır, yıldırım bulutlarının varlığında ise bu değer 10 ila 20 kV/m’ye kadar yükselir. Bu elektriki alan, buluttan yere “yıldırım düşmesi” olarak adlandırılan yük deşarjına sebep olur.
Yıldırım bulutlarının varlığı, yer üstündeki yapılar üzerindeki ve çevresindeki en sivri ve en yüksek noktalarda zıt yüklü elektriki alanının oluşmasını sağlar. Bulutlarla yer yüzeyi arasında yüksek gerilim farkı oluşur Bulut ile yer arasındaki potansiyel farkı, “yükselen boşalmalar veya öncü boşalmalar” olarak adlandırılan ve yerden buluta doğru çıkan boşalmalara sebep olur ve bu olay buluttan yere doğru olan boşalmalara benzer, farkı yerden yukarı çıkması ve yıldırım bulutunu izlemesidir. Her iki boşalma da (yükselen ve inen boşalmalar) “karşılaşma noktası” adı verilen bir noktada, ve daha sonra “çarpma noktası” olarak adlandırılan bir noktada karşılaştıklarında havanın yalıtkanlığını yere akan yıldırım
I (kA) 10 20 50 75 100 150 D (m)
46
72
132
173
210
273
Tablo 1. Yıldırım akımına göre yakalayıcı boşalma uzunlukları
143 Ekim
2016
ESE-SAT modelleri
ESE-SAT
ESE-SAT 2
ESE-SAT 3
Üretim hammaddeleri (malzemeleri)
AISI boyalı çelik 316 (18/8/82 uluslararası standart) UNE alüminyum 38.348 İspanyol standardı UNE paslanmaz çelik 36-016-75 İspanyol standardı
Yalıtkanlar Polietaflouretilen Yalıtım
Epoksi reçine kapsül
Elektronik (Transformatör) üretici
Yüksek gerilim darbeleri üretir
Elektronik
Tropikalize ve kapsüllü enerji bloğu
Atlama aralığı
Normal ve kontrollü bir atmosferde çift
Atlama aralığı sayısı
2
Koruma kapasitesi
Dış metal gövdeye bağlı
Toplam uzunluk (mm)
800
800
800
Enerji blok uzunluğu (mm)
110
114
111
Toplam çap (mm)
170
170
170
Ağırlık (kg)
4,5
4,8
5,0
Güç kaynağı elektrik alanı yeterlidir
Bilinen bir dış güç kaynağı gerektirmez, sadece atmosferik
ESE-SAT sistemi kısaltması elektro-kondansatör
Zamanında tahmin ile
İlgili standartlar ve onaylar
UNE-21.186-21.308, NF-17.102-İTÜ-CE
2
2
YALNIZCA ALICI, PASİF SİSTEM
Pasif koruma sistemleri sadece, korunan yapının rasgele alabileceği ayırıcı boşalmaları durdurur. Çünkü kontrol edilmeyen boşalmanın önceki gibi izleyici yolu yoktur. Bu tür sistemler için yıldırımın çarpma noktasını ve bölgesini belirlemek kolay değildir. Örneğin; bugüne dek ilk uygulandıkları şekilde kullanılan Franklin çubuğu, Faraday kafesi, çerçeveler (kenar sistemleri) vb. Sistemlerin montajları pahalıdır, göze hoş görünmezler; ve hatta çoğu durumda yapılmaları hemen hemen olanaksızdır. Yukarıda belirtilenlere karşın, şirketimiz her tür projelendirmeyi ve uygulamasını gerçekleştirebilecek kapasitededir.
KORUMA BÖLGESİ FORMÜLÜ RA = [2 D h - h2 + AL (2D +AL)]1/2 RA: Çalışma bölgesi D: Yayılma mesafesi
ESE-SAT’ın teknik özellikleri
akımıyla bozarlar. Yıldırımların yüzde 90’ı (sıcak bölgelerde) negatif polariteli olup akımları 1 ila 200 kA’lik tepe (maksimum) değerlere ve yükselme hızları 1 ila 40 kA/s değerlerine ulaşabilir.
FRANKLİN TİPİ-YILDIRIMLIK Franklin tipi yıldırımlık, gelişim zamanı sistemleri ile yıldırım denemeleri için kalibrasyon birimi ve kilometre taşıdır. Aynı zamanda, pasif olarak yıldırıma karşı koruma da sağlar.
Standart koruma seviyeleri Çubuk boyu “h”
h: Korunacak alanla ilgili olarak yıldırımlık ucunun yüksekliği AL: AL=V.AT olarak tanımlanan yıldırımlık erken kanalının uzunluğu AT: Standart dalga için erken kanal uzunluğu
ESE-SAT
ESE-SAT 2
ESE-SAT 3
Seviye 1 D (m) 20
6 m
40 m
65 m
85 m
Seviye 2 D (m) 45
6 m
65 m
80 m
93 m
Seviye 3 D (m) 60
6 m
75 m
85 m
102 m
Referans numarası
––
09002
09003
09004
Erken boşalma cihazlı yıldırımlık için hesaplamalar • En uygun korumayı sağlamak için her tür projede seviye 1’i esas almak gerekir. (∆L) değerleri için, UNE 21.186 standardındaki grafiklerde de gösterildiği gibi beş ile 50 µs arasındaki süreler göz önüne alınmalıdır. Her durumda standart tarafından sağlanan maksimum koruma alanları yayılabildiği sürece bu değerlerdeki (∆L) artışın hiçbir önemi yoktur. 70, 95 ve 110 metrelik koruma alanları sırasıyla koruma seviyeleri 1, 2 ve 3’e denk gelir.
144 Ekim
2016
YILDIRIMDAN KORUNMA & TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
SCHNEIDER
Alçak Gerilim Parafudurlar: Aşırı Gerilimlere
ve Yıldırıma Karşı Etkin Korunma Parafudurlar, alçak gerilim sistemlerde istenmeyen aşırı gerilimleri sınırlamak amacıyla tasarlanmış, elektrik tesisatınızı ve bu tesisatta bulunan elektriklielektronik cihazlarınızın gerilimlerden etkilenmesini engelleyen ve bu sistemlerin aşırı gerilimlere karşı tam olarak korunmasını sağlayan koruma cihazlarıdır. Schneider Electric “Acti9” ve “Easy9” serisi parafudurlar, konuttan ticari ve endüstriyel binalara kadar, tüm uygulamalara özel çözümler sunarak elektrikli-elektronik ekipmanlarınızın yıldırımın ve aşırı gerilimlerin zararlı etkilerine karşın güvenle korunmasını sağlarlar.
Hasan ERGÜN Son Dağıtım Ürünleri Ürün Müdürü hasan.ergun@schneider-electric.com
146 Ekim
2016
E
lektrik tesisatlarında çeşitli sebeplerle, kısa süreli, yüksek genlikli ve yüksek frekanslı transient adıyla bilinen geçici darbeler ve ani gerilim yükselmeleri meydana gelebilir. AG sistemlerde oluşan bu anlık ve kısa süreli yüksek gerilimler elektrik tesisatınızda bulunan tüm elektrikli-elektronik cihazlarınızın etkilenmesine ve zarar görmesine sebep olabilir. Ani yüksek gerilim darbeleri iç ve dış kaynaklı olmak üzere 2 sebepten sisteminizde oluşabilir. Yıldırım gibi doğal olaylar, aynı şebekeye bağlı farklı tesislerdeki ani devreye almalar veya devreden çıkarmalar, ototransformatörün değer değiştirmesi gibi şebeke değişiminden kaynaklanan ani yüksek gerilim darbelerine “dış kaynaklı aşırı gerilimler” denir. Dış kaynaklı aşırı gerilimler, toplam transientlerin %35’ini oluşmaktadır. Geri kalan toplam transientlerin %65 ise iç kaynaklı olup, motor ve kapasitif yüklerin devreye alınıp çıkarılması, ani gerilim yükselmesi ve düşmesi ve kısa devre arızalarından kaynaklanabilir.
Yıldırımdan kaçmanın yolu yok, fakat etkin korunmak mümkün Günümüzde yıldırımdan korunma dendiğinde ilk aklımıza gelen korunma yöntemi paratoner sistemleridir. Fakat unutulmaması gereken nokta şudur ki, paratoner sadece binanızı yıldırımın zararlı etkilerinden korumanızı sağlar ve elektrikli-elektronik ekipmanlarınız
yıldırıma karşı hala büyük risk altındadır. Parafudurlar iç ve dış kaynaklı ani aşırı yüksek gerilimlerinin sebep olacağı tüm olumsuz etkilere karşı elektrik tesisatını ve tesisata bağlı ekipmanlarınızı koruyan cihazlardır. Parafudurlar, büyük akım darbelerini toprağa iletir ve işletmeyi kesintiye uğratmadan aşırı gerilimleri zararsız bir seviyeye indirerek sönümlendirir.
Doğru parafudur seçimi nasıl yapılmalı? Bulunduğunuz bölgenin yıldırım yoğunluk haritasına, binanızın bulunduğu konuma ve korunmasını istediğiniz ekipmanlarınızın hassasiyet derecesine göre farklılaşan düşük-orta-yüksek risk seviyeleri vardır. Yıldırıma karşı uygulamalarda, yüksek risk seviyesi genellikle binalarda paratoner uygulaması yapıldığında görülmektedir. Paratoner yıldırımın etkilerine karşı binanızı yalnızca fiziksel olarak korur, elektrikli ekipmanlarınız için koruma sağlamaz. Yıldırım düştüğü anda paratoner sistemi tarafından bu gerilim en kısa yoldan toprak hattına iletilir; fakat bu gerilim toprağa iletilse de %50’si topraktan tekrar elektrik tesisatınıza geri dönebilir. Elektrik tesisatınızın ve tesisata bağlı cihazlarınızın korunması için parafudur kullanmanız gerekir. Elektrik tesisatınızın ve elektriklielektronik cihazlarınızın yıldırıma ve ani gerilim darbelerine karşı gerektiği şekilde korunması için, parafudur
ürünlerinin aşağıdaki kriterlere göre seçilmesi uygun olacaktır. Eğer binanızda veya binanızın 50m civarında paratoner uygulaması varsa “Tip 1” parafudur seçimi yapılmalıdır. Tip 1 parafudurlar alçak gerilim tesisatlarında besleme hattının binaya girdiği en yakın noktada kullanılır. Yüksek enerjili dış kaynaklı ani gerilim darbelerinin etkilerini sınırlandırmak üzere dizayn edilmiştir ve genellikle spark gap (kıvılcım aralığı) teknolojisiyle çalışır. Uygulanan gerilim kritik değerine ulaştığında Tip 1 parafudurlar transient akımları toprağa ileterek sönümlendirir. İç kaynaklı transientlere karşı koruma yapabilmek için tesisattaki her bir dağıtım panosuna ilave olarak “Tip 2” parafudurlar yerleştirilir. Tip 2 parafudurlar daha düşük seviyedeki transientlere karşı koruma yaptığından MOV (metal oksit varistör) teknolojisi ile çalışır.
•
Tip 1 ve Tip 2 parafudurların seçiminde çeşitli parametreler kullanılır: •
•
•
Iimp: Tip 1 parafudurlar için maksimum darbe akımı . Parafudur, zarar görmeden darbelere 5 kere dayanabilmelidir. Iimp, düşük riskli bölgeler için 12,5 kA; yüksek riskli bölgeler için 25 kA seçilir. Imax: Tip 2 parafudurlar için maksimum darbe akımı. Parafudur, zarar görmeden Imax darbesine 1 kere dayanabilmelidir. Imax, yüksek riskli bölgeler için 65 kA; orta riskli bölgeler için 40 kA, düşük riskli bölgeler için 20 kA seçilir. In: Tip 1 ve Tip 2 parafudurlar için nominal deşarj akımı
•
- Parafudur en az 20 kere bu nominal deşarj akımı değerine hasar görmeden dayanabilmelidir. Up: Maksimum koruma gerilimi. Parafudurun nominal deşarj akımını toprağa taşıdığı anda terminalleri arasında gösterdiği gerilim değeridir. Parafudurun koruma gerilimi ne kadar düşükse o kadar daha iyi koruma yaptığı anlamına gelir. IEC standartlarına göre elektrikelektronik ekipmanlarını tam anlamıyla koruyabilmek için parafudurun Up değeri en az 1.5kV olmalıdır. Uc: Sürekli çalışma gerilimi. Parafudura uygulanabilecek sürekli maksimum gerilim değeridir. TT, TN, TNS şebekeleri için 360V (L, N /PE arasında) , IT şebekeler için 440 V’dir.
Çoğu uygulama için Tip 1 ve Tip 2 parafudurlar transientlere karşı tüm koruma ihtiyacını karşılar. Fakat korumak istediğimiz bilgisayar,
fotokopi makineleri, televizyon, telekomünikasyon sistemleri gibi hassas elektronik cihazların Tip 2 parafudurun bulunduğu dağıtım panosuna olan uzaklığı 30m’yi aştığı durumlarda ek olarak Tip 3 uygulaması yapılmalıdır. MOV teknolojisi ile çalışan Tip 3 parafudurlar yüke en yakın noktada kullanılmak üzere dizayn edilmiştir ve Up koruma gerilimi Tip 2’den de küçük seçilmelidir. Verimli bir Tip 3 uygulaması için giriş panosunda mutlaka Tip 1 veya Tip 2 koruması yapılmalıdır. Tek başına uygulanan Tip 3 parafudur, hassas cihazların korunmasında yeterli olmayacaktır. Kısaca, eğer binada paratoner uygulaması varsa, binanın girişinde Tip 1 ve Tip 2 parafudur, tali dağıtım panolarında Tip 2 parafudur ve hassas yüklerin dağıtım panosuna uzaklığı 30 m’den fazla ise dağıtımın son noktasında Tip 3 parafudur koruması yapılmalıdır. Aşağıdaki seçim tablosunu kullanarak sisteminiz için en ideal parafudur çözümünü seçebilirsiniz.
147 Ekim
2016
aşırı gerilime karşı güvenle koruyabilirsiniz. Schneider Electric “Acti9” ve “Easy9” serisi parafudurlar ile konuttan ticari ve endüstriyel binalara kadar, tüm sektörlere ve uygulamalara özel çözümler sunarak elektriklielektronik ekipmanlarınızı yıldırımın ve aşırı gerilimlerin zararlı etkilerine karşın güvenle korunmasını sağlar.
> Konut uygulamalarına mükemmel çözüm “Easy9 serisi” parafudurlar > Tüm uygulamalarınız için “Acti 9 serisi” parafudurlar
Doğru parafudur montajı nasıl yapılmalı? Etkili parafudur koruması için, parafudur elektrik tesisatına paralel olarak faz-toprak arasına bağlanmalıdır. Parafudur öncesinde, parafudura seri bağlı bir devre kesici konmalıdır. Korunması istenen tesisata mümkün olduğunca yakın ve toprak hattına en kısa yoldan bağlanmaldır. Parafudur
148 Ekim
2016
korunmasında kullanılan devre kesici ise üretici firmanın size temin edebileceği parafudur devre kesici kordinasyon tablosundan seçilmelidir.
Schneider Electric parafudur çözümleri Schneider Electric parafudurlar ile tüm elektrik-elektronik ekipmanlarınızı yıldırıma ve
Yıldırım veya ani gerilim yükselmelerinin elektrik tesisatınıza ve elektrikli-elektronik cihazlarınıza verdiği hasarlar artık konutlarda, ticari ve endüstriyel binalarda aşırı gerilimlere ve yıldırıma karşı korunmayı bir ihtiyaç haline getirmiştir. Yıldırım ve aşırı gerilimlerin sisteminize zarar vermesini beklemeyin, AG parafudurlar ile önleminizi zamanında alarak korunun. Yıldırımdan kaçmanın yolu yok fakat etkin korunmak sizin elinizde!
YILDIRIMDAN KORUNMA & TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
SIEMENS
YÜKSEK GERİLİM ŞALT TESİSLERİNDE YILDIRIMDAN KORUMA YILDIRIM NEDİR? Yıldırım, toprakla elektrik yüklü bir bulut arasındaki elektriksel deşarj olarak tanımlanabilir. Bu deşarj, gerekli şartlar sağlandığında iki bulut arasında da olabilir. Bu olaya şimşek denir. Her iki olayda da oldukça belirgin bir kıvılcım atlaması görülür ve gök gürültüsü işitilebilir. Bütün bunlara meteoroloji dilinde oraj denilmektedir.
YILDIRIMIN ETKİLERİ Yıldırımın boşalmasıyla beraber meydana getirdiği etkiler aşağıdaki gibidir. 1. Elektrodinamik Etkisi: Yıldırım akımının geçtiği yolun bir kısmı diğer bir kısmının manyetik alanı içinde bulunması halinde meydana gelir. Bu etki, birbirine çok yakın iletkenler arasında oluşan itme ve çekme kuvvetleri sonçubuğu oluşur. 2. Basınç ve Ses Etkisi: Yıldırım çarpması sırasında elektrodinamik kuvvetlerden ileri gelen ani basınç artışları sonçubuğu gök gürültüsü meydana gelir. 3. Elektrokimyasal Etkisi: Bu etkiler göz ardı edilebilir niteliktedir ve topraklama üzerinde çok büyük etkisi yoktur. 4. Işık Etkisi: Yıldırım deşarjı başladığında oluşan kanal çevresinde çok parlak bir ışık oluşur 5. Termik Etkisi: Yıldırım olayında ısı şeklinde bir enerji açığa çıkmaktadır. Dolayısıyla elektriksel direncin büyük olduğu noktalarda büyük ısı değerleri oluşabilir. özellikle küçük kesitli iletkenlerde yüzeysel erimeler, renk değişikliği, kaplama yanması gibi etkiler gözlenir.
YILDIRIMDAN KORUMADA AMAÇ Yıldırımın doğrudan ve/veya dolaylı
etkilerini ortadan kaldırmak veya en aza indirmektir.
İLGİLİ STANDARTLAR ve YÖNETMELİKLERİMİZ Ülkemizde, yıldırımdan koruma ile ilgili bir yönetmelik bulunmamaktadır. Yoğun ve kapsamlı çalışmalarla hazırlanan, yıldırımdan korunma yönetmelik taslağı, Resmi Gazete’de yayınlanmadığından, taslak düzeyinde kalmıştır. Diğer taraftan, yıldırımdan koruma sistemleri ile ilgili olarak, güncel standartlar yayınlanmış olduğu halde, bunların uygulanma zorunluluğunun olmaması ve konu ile ilgili yönetmeliğin bulunmaması nedeniyle çok farklı uygulamalarla karşılaşılmaktadır.
ULUSLARARASI STANDARTLAR Yıldırımdan Korunma konusunda farklı tip uygulamalar için IEC 62305 ve IEEE 998 standartları yayınlanmıştır. IEC 62305, ilk olarak 2006 yılında yayınlanmış olup binaların içi ve çevresinde, adım ve dokunma gerilim seviyelerini güvenli bölgede tutarak yıldırımın fiziksel hasarlarına karşı korunmayı sağlayacak yöntemleri içerir. IEEE 998; ilk olarak 1996 yılında yayınlanmış olup şalt tesislerinde, adım ve dokunma gerilim seviyelerini güvenli bölgede tutarak yıldırımın fiziksel hasarlarına karşı korunmayı sağlayacak yöntemleri içerir.
149 Ekim
2016
ŞALT SAHALARI Şalt sahası, güç transformatörleri ve yardımcı teçhizatlar kullanılarak (Kesici, ayırıcı, vb.) gerilimin yüksek formdan alçak veya ters forma dönüştürüldüğü, enerjinin toplandığı ve dağıtıldığı tesislerdir. Şalt sahaları enerjinin üretilip son tüketiciye gelene kadar seviyesinin yükseltildiği, düşürüldüğü ve yölendirildiği yerlerdir. Ülkemizdeki tüm santraler ve şaltlar birbirlerine bağlıdır.
Şekil 2.1 – Tek Koruma Teli
IEEE 998 STANDARTINA GÖRE AÇIK ŞALT SAHASI YILDIRIMDAN KORUMA TASARIMI Genel Açık şalt sahaları, izolasyon için havanın kullanıldığı şaltlardır. Yıldırımdan koruma yöntemi olarak “koruma teli” yada “ yakalama çubuğu” yöntemi kullanılır. Şalt sahası koruma iletkeni haricinde pilonların üzerlerinde uygun uzunlukta paslanmaz çelik malzeme yakalama çubukları kullanılarak yıldırımın fiziksel ve elektriksel zararlarına karşı korunur. İlgili hesaplamalar IEEE 998 standartına göre belirlenir. Uzun yıllardır yapılmakta olan modellemeler, ölçümler, gözlem ve tecrübeler gösteriyorki; doğrudan yıldırım düşmesi, koruma tellerinin yada yakalama çubuklarının uygun düzenlemesi ile önlenebilir. Şekil 2.1’de verilen örnekte koruma alanı 25 metre yüksekliğe kadar olan kısım için geçerlidir. Yüksekliği 25 metreden fazla olan kısımlarda koruma alanı zayıflar. Koruma Teli Tek koruma teli çadır şekilli bir koruma alanı sağlar. Şekil 2.1’de görüldüğü gibi, bu alanın limitleri çizilecek bir daire ile belirlenir. Çelik pilon yüksekliğinin 2 katı uzunluğunda yarıçapı olan Şekil 1.1 – Yüksek Gerilim Açık Şalt Sahası Örnek
Şekil 2.2 – Çift Koruma Teli
Şekil 2.3 – Tek Yakalama Çubuğu
Şekil 2.4 – Çift Yakalama Çubuğu
bir daire, çeliğin en yüksek noktasından teğet geçecek şekilde çizilir. Gösterilen taralı alan yıldırımdan koruma alanı olarak kabul edilir. Eğer iki çelik pilon arası çelik yüksekliğinin iki katından daha küçük veya eşit ise; (Şekil 2.2) önceki örnekte olduğu gibi pilon yüksekliğine gore çizilecek daire yarı çapı dikkate alınarak şekildeki gibi bir koruma alanı olacağı kabul edilir. Şalt sahasında sıralı çelik pilon sayısınca bu koruma alanı genişletilebilir.
Yakalama Çubuğu Koruma teli ile yapılan uygulamalardan daha etkin
150 Ekim
2016
bir koruma, yakalama çubuklarıı kullanılarak sağlanabilir. Aynı yükseklik ve şartlarda yakalama çubuğu uygulamasında koruma teline göre daha geniş bir alan korunabilir. Şekil 2.3’te yakalama çubuğu uygulamasının örneğini görüyoruz. Toplam yükseliğin 3 katı uzunluğunda yarıçapı olan bir daire tepe noktadan teğet geçecek şekilde çizilir ve koruma alanı belirlenir. Şekil 2.4’te iki yakalama çubuğu uygulamasının örneğini görüyoruz. Burada da iki çelik pilonun ara mesafesi, yüksekliğin 3 katı büyüklüğünde ya da daha az olduğu durumlarda aynı mantık ile belirlenmiş koruma alanlarının şekilde görüldüğü gibi olduğu kabul edilir.
Şekil 2.5 –Tek Yakalama Çubuğu Koruma Alanı (Tip-1)
Şekil 2.6 – Çift Yakalama Çubuğu Koruma Alanı (Tip-2)
Şekil 2.7 –Tek Koruma Teli Koruma Alanı (Tip-3)
Şekil 2.8 –Çift Koruma Teli Koruma Alanı (Tip-4)
IEEE 998 standartına göre belirlenmiş 4 farklı tipin koruma alanları Şekil 2.5, Şekil 2.6, Şekil 2.7 ve Şekil 2.8’de gösterilmiştir. Belirlenen alanlar aşağıdaki detay formüller ile hesaplanır.
AÇIK ŞALT SAHASI YILDIRIMDAN KORUMA ÖRNEĞİ
Şekil 3.1 – Yüksek Gerilim Açık Şalt Sahası
132kV, 1250A Ana Bara Akımı ( H Bara ), 94 mt // 125 mt ebatlarında yüksek gerilim açık şalt sahasının görünümü Şekil 3.1’deki gibidir. Sahada bulunan yüksek gerilim primer cihazların yıldırımdan koruması çelik pilonların üzerine konumlandırılan yakalama çubukları ve pilonlar arası çekilen koruma teli ile sağlanmıştır. Şekil 3.2’de sahanın koruma
Şekil 3.2 – Yüksek Gerilim Açık Şalt Sahası Koruma Alanları
151 Ekim
2016
Şekil 3.3 – Tek Yakalama Çubuğu (Tip 1) Koruma Alanı Gösterimi
alanları renkli bir şekilde gösterilmiştir. Kırmızı renkli gösterilen alan yakalama çubuklarının sağladığı, yeşil renkli gösterilen alan koruma telinin sağladığı koruma alanlarıdır. Bina önündeki trafo ve çevresindeki yüksek gerilim cihazların korunabilmesi için gerekli olan koruma alanının minimum yüksekliği (Hpro) 8,8 mt olması gerekiyor. (Trafo en üst noktası yüksekliğine göre) Pilon üstündeki yakalama çubuğunun tepe yüksekliği (Hr) 20 m Koruma prensibi standartta belirtilen Tip-1’e göre hesaplanacaktır. Yakalama çubuğunun üst noktasından geçecek şekilde 3Hr yarıçaplı bir daire çizilir. Koruma alanının mínimum yüksekliği 8,8 mt olması şartına göre koruma alanının yataydaki mesafesi (Rro) hesaplanır. Rro = √5Hr - √(6Hr x Hpro - Hpro²) Hr = 20 mt, Hpro = 8.8 mt Rro = 13.4 mt Pilonun sağından ve solundan Rro=13,4 mt genişliğinde ve Hpro=8,8 mt yüksekliğinde bir dikdörtgen çizilir ve Şekil 3.3’deki koruma alanı gösterilebilir. Fakat bu alanda hem yakalama çubuğu hem de koruma teli farklı varyasyonları olduğu için genel koruma alanı belirlenen tiplere göre hesaplanır. Devam edecek olursak;
Şekil 3.4 – Tek ve Çift Koruma Telli (Tip 3, Tip 4) Koruma Alanı Gösterimi
Şalt Sahasında pilonlar üstü yakalama çubuğu yerine sadece koruma teli kullanılmıştır. Pilonlar arası mesafe; aw1 = 12 mt, aw2 = 15 mt Korunması gereken alanın mínimum yüksekliği; Hpwi = 11 mt Pilonların yüksekliği; Hw = 15 mt Bu durumda, Pilonlar arası koruma alanı Tip-4’e göre, pilon dışındaki alan da Tip-3’e göre hesaplanır.
152 Ekim
2016
Öncelikle Tip-4 hesabında; pilonlar arası koruma alanı genişliğini (Rwi) hesaplayabilmek için pilonların tepe çubuğunda teğet geçecek şekilde √(Hw² + aw1²/4) yarıçaplı bir daire çizilir. Daha sonra; Rwi = aw/2 - √(aw²/4 + 4Hw x Hpwi - 3Hw² - Hpwi²) formülünden Aw1 = 12 mt de çıkan negatif sonuç için Rwi = 12 mt kabul edilir. Aw2 = 15 mt de çıkan negatif sonuç için Rwi = 15 mt kabul edilir. Şalt sahasının dış tarafı için standarta göre Tip–3 formülasyonu uygulanır. Bu durumda; Rwo =√3Hw - √(4Hw x Hpwo - Hpwo²) formülünden Rwo = 2,76 mt hesaplanır. Çıkan sonuçlara göre koruma alanı gösterimi Şekil 4.2’deki gibidir.
Şekil 3.5 – Yakalama Çubuklu ve Koruma Telli (Tip 1, Tip 2) Koruma Alanı Gösterimi
Yakalama çubukları tepe noktalarından koruma teli geçen bölgede koruyabileceğimiz alanı belirleyebilmek için Tip-1 ve Tip-2 formülasyonlarından yaralanılacaktır. Bu durumda; Yakalama çubuğu tepe yüksekliği (Hr) = 20 mt Koruma alanı tepe yüksekliği (Hr) = 8,8 mt Pilonlar arası mesafe ar1 = 12 mt ar2 = 15 mt Dışardaki alanın yatay mesafesini hesaplayabilmek için Tip-1’e göre; Rro = √5Hr - √( 6Hr x Hpro - Hpro²) Rro = 13,4 mt Pilonlar arası koruma alanının yatay mesafesini hesaplayabilmek için Tip-2’ye göre; Rri = ar/2 - √(ar²/4 + 6Hr x Hpri - 5Hr² - Hpri²) Rri1 = 12 mt Rri2 = 15 mt Çıkan sonuçlara göre koruma alanı gösterimi Şekil 3.5’teki gibidir. Kaynaklar ve ilgili adresler : IEEE 998-2012 Guide for Direct Lightning Stroke Shielding of Substations IEC 62305 Protection against lightning www.lightningsafety.noaa.gov www.siemens.com
YILDIRIMDAN KORUNMA & TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
FAM ENERJİ
SONEL MRU-30 ve MRU-120 TOPRAK DİRENCİ VE ÖZGÜL DİRENÇ ÖLÇÜM CİHAZLARI Türkiye’de FAM Enerji tarafından temsil edilen Sonel markası tarafından üretilen geniş bir yelpazeye dayanan toprak direnci ölçüm cihazları ailesinde, mevcut tüm ölçüm yöntemlerini kapsayan çözümler bulunabilir. En çok bilinen toprak direnci ölçüm yöntemleri Sonel MRU-30 cihazı tarafından kullanılır.
E
n çok bilinen toprak direnci ölçüm yöntemleri yeni Sonel MRU-30 cihazı tarafından kullanılır. • Teknik yöntem (2p,3p,4p), • Teknik yöntem opsiyonel klamplar ile (çoklu topraklama sistemleri), • İki klamp yöntemi (koruyucu çoklu topraklama – birbiriyle yeraltı bağlantılı değil). Bazı durumlarda, İki-klamp yöntemi size, toprağa yardımcı kazık çakmadan ölçüm yapmaya olanak tanır.
YENİ DİZAYN Kullanıcıların dikkat etmesi gereken ilk yenilik Sonel MRU-30 cihazının dizaynıdır. Dizaynın bu şekilde basit ve sade olması sadece
cihazın boyutunu düşürmüyor ayrıca IP65 korumasınıda içeriyor. Tüm ölçüm fonksiyonlarına butonlara doğrudan erişilebilir. Cihaz menüsü üzerinden ölçüm yöntemi, sıralı ve seçilen ölçüm yöntemi LED’ler ile gösterilmiştir.
MRU-30 Cihazı aşağıdaki ölçümleri sağlar: •
Toprak özgül direnci (Wenner yöntemi) • Koruyucu topraklama ve otomatik sıfırlama fonksiyonuyla 200mA akım kullanılmasıyla dengeleyici bağlantıların sürekliliği (EN 61557-4 standardına göre), • Ekstra klamplar ile kaçak akımlar (3prob (2 kazık) yöntemi + klamplar ve iki klamp yöntemi), • Gürültü gerilimi (ortamdaki parazit) • Yardımcı elektrotlar RS ve RH için direnç ölçümü, • Gürültü gerilimi ölçümü (parazit), • Gürültü geriliminin varlığında 50Hz ve 60Hz frekans şebekelerde ölçüm, • Uygulanan maksimum test geriliminin seçimi (25V ve 50V), • Özgül direnç için ekranda mesafe girişi, metre (m) ve feet (ft) olarak seçilebilir, • 990 adet ölçüm hafızası (10 bank: 99 hücre), • Klamp ölçüm kalibre olasılığı, • Bilgisayara veri aktarımı (USB), • Pil şarj seviyesi göstergesi.
153 Ekim
2016
Ayrıca, MRU-120’nin sunduğu kazıksız toprak direnci ölçümü sayesinde ölçümlerinizi kısa bir sürede gerçekleştirebilir, USB ve kablosuz bağlantı özelliği ile test sonuçlarınızı bilgisayara aktarabilirsiniz. Sonel Report programını kullanarak şirket logonuzu ekleyip istediğiniz formatta raporlama yapabilirsiniz.
MRU-120 Cihazı aşağıdaki ölçümleri sağlar: • • • • •
Sonel MRU-30 cihazı EN61010-1 ve IEC61557 standartlarına göre çift yalıtımla donatılmıştır, 61010-1 ölçüm kategorisi CAT III 300V’e uygundur ve önceden de belirtildiği gibi, EN 60529 standardına göre toz ve nem için IP65 kasa koruması vardır. Avrupa Kalite Ödülüne sahip Sonel markasının geniş toprak direnç test cihazı ürün yelpazesinin diğer bir avantajlı ve çok satılan ürünü MRU-120 ile tüm ölçümlerinizi kolay bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
154 Ekim
2016
• • • • • • • • • • • •
Yardımcı Elektrotları Kullanarak Toprak Direnci Ölçümü Gürültü gerilimi ölçümü (parazit) Gürültü geriliminin varlığında 50Hz ve 60Hz frekans şebekelerde ölçüm Uygulanan maksimum test geriliminin seçimi (25V ve 50V) Özgül direnç için ekranda mesafe girişi, metre (m) ve feet (ft) olarak seçilebilir Bilgisayara veri aktarımı (USB, Kablosuz) 2,3,4 Kutuplu Topraklama Direnci Ölçümü Çift Klamp ile Topraklama Direnci Ölçümü Seçici Topraklama Direnci Ölçümü Wenner metodu ile Özgül Direnç Ölçümü Geniş Kayıt Hafızası USB Haberleşme IP 54 Fiziksel Koruma Raporlama Yazılımı CAT IV 300V koruma sınıfı 990 ölçüm sonucunu kaydedebilme özelliği LCD Ekran
YILDIRIMDAN KORUNMA & TOPRAKLAMA • TANITICI REKLAM
PHOENIX CONTACT
4. nesil mobil radyo sistemlerinin beslemesi için Yıldırım ve aşırı gerilime karşı koruma Mobil veri trafiği geçtiğimiz yıllarda hızlı şekilde artmıştır ve daha da hızlı artmaya devam edecektir. Mobil şebeke iletim sistemlerinden beklentiler büyümekte ve sistem mimarisi değişmekte olduğu için şebeke operatörleri büyük zorluklarla karşılaşmaktadır. Bunun yıldırım ve aşırı gerilim korumayla ilgili de sonuçları vardır (Şekil 1, ana resim).
Şekil 1, Yıldırım darbeleri ve aşırı gerilimler şebeke operatörleri için oldukça zorlayıcıdr. Koruma sistemleriyle mobil şebeke iletim sisteminin elektronik bileşenleri açık alanlarda bile zarar görmeden çalışır.
Yeni sistem mimarisi
Derya Tekler Elektronik ve Haberleşme Mühendisi Emniyet ve Aşırı Gerilim Koruma Ürün Grupları Ürün Yönetmeni Phoenix Contact Elektronik Tic. Ltd. Şti. dtekler@phoenixcontact.com www.phoenixcontact.com.tr
Kapsama alanı ve kapasite artışı ihtiyacı (Şekil 2) dikkate alındığında mobil şebeke istasyonları sürekli gelişmektedir. Başlangıçta tüm elektronik bileşenler bir oda veya harici bir muhafaza içinde korunuyordu. Sadece verici/alıcı ünitesi ile anten arasındaki anten ve koaksiyel bağlantı kabloları çevresel koşullara maruz kalıyordu. Uzun koaksiyel kablolardaki büyük kayıpları telafi etmek için kuleye monte edilen güçlendirci (TMA) ve düşük parazitli güçlendirici (LNA) antene mümkün olduğunca yakın yerleştiriliyordu. Antenin menzil ve kapsamı optimize eilmelidir; bu amaçla
antenler uzaktan kontrol edilen elektrikli bir tente (RET) ile donatılır. Böylece antenin elektrikli dikey kontrol tertibatının tentesi antene dokunmadan değiştirilebilir. En yeni 3G (Üniversal Mobil Telekomünikasyon Sistemi, UMTS) ve 4G (Uzun Dönemli Gelişim, LTE) sistem mimarileri Remote Radio Head (RRH) teknolojisini baz almaktadır. Antene yakın yerleştirilirler ve gerekli güçlendirici dahil tüm verici ve alıcı bileşenlerini içerirler. Mevcut mobil şebeke iletim istasyonu daha küçük ve kompakt hale gelirken verim yükselir. Kazanılan yer ve daha az bileşen ihtiyacı mobil radyo operatörlerinin güç beslemesi, havalandırma,
155 Ekim
2016
Şekil 2 Mobil haberleşme şebekelerinde küresel trend: Ses trafiği artmazken veri trafiği çok hızlı büyümektedir. (Kaynak: Ericsson 2013)
elektromanyetik etkilere karşı fiber optik kablolarda özel bir önlem almaya gerek yoktur, bir yıldırım veya aşırı gerilim sonrası bu kablolara geçişler ihmal edilebilir. Bunun ön şartı fiber optik kabloların metal zırhı veya metal bileşeni olmamasıdır. Uzak radyo merkezlerinin güç beslemesi genellikle 24 V DC veya 48 V DC’dir. Mümkünse ekranlanmış zırhlı güç besleme kabloları güç kaynağından RRH’a bu amaçla çekilmelidir (Şekil 3).
Yıldırım ve aşırı gerilim koruma
Şekil 3 Klasik alıcı-verici istasyon sisteminden uzak radyo teknolojisine geçiş. (Kaynak: Phoenix Contact)
Şekil 4 Uzak radyo teknolojili bir mobil şebeke iletim istasyonu kurarken yıldırım koruma bölgelerine ayırma daha da önemli hale gelmiştir.
156 Ekim
2016
yedek parça lojistiği ve kiralık yer konularındaki işletme maliyetlerini düşürür. RHHS ve ana bant ünitesi (BBU) arasındaki haberleşme fiber optikle yapılır; bu mimari fiber - anten olarak bilinir (FTTA). Bu fiber optik kablolar bakır koaksiyal kabloların yerini alır. Bant genişlikleri ve veri iletim hızları daha yüksektir. Ancak bu yolla radyo arayüzü ile güvenli şekilde taşınan büyük veri hacimleri BBU’ya ve arkasından ana şebekeye ulaşır. Yıldırım ve aşırı gerilim gibi
Güvenli ve kesintisiz operasyon için alçak gerilim beslemesindeki bakır kablolar uygun yıldırım ve aşırı gerilim koruma cihazları yardımıyla sahadaki eşpotansiyel bağlantıya entegre olmaya devam etmelidir. RHH teknolojili yeni sistem mimarisi sistemin yıldırım ve aşırı gerilim koruma konseptine ek şartlar tanımlamaktadır. Tüm sistemi yıldırım koruma bölgelerine (LPZ) bölen bir yıldırım koruma bölgesi önerilmektedir. Dolayısıyla dış ve iç bölgeler yıldırım tehlike parametrelerine göre tanımlanır. Bir sonraki koruma bölgesinin sınırında, çevresel koşullarla ilgili daha yüksek gereksinimleriyle, kablo bazlı parazit değişkenleri yıldırım ve aşırı gerilim koruma cihazlarıyla (SPD) azaltılır. Bu bölge konsepti IEC 62305-1 (201012) [1],DIN EN 623505-1 (2011-10) [2] ve Alman yıldırıma karşı koruma standardı VDE 0185-305 (Bölüm 4) [3] de tanımlanmıştır. Aşağıdaki dış bölgeler burada tanımlanmıştır:
LPZ 0A
Direkt yıldırım düşme riski, darbe akımlarından tam yıldırım
koruma seviyesini negatif etkileyen ve RHH bileşenlerinin dielektrik dayanımını aşan büyük gerilim farkları oluşur. İletken döngüsünde endüklenen gerilimleri azaltmak için RHH enerji beslemesinin önüne en az 10 m kablolu bir koruma cihazı konmalıdır. Bu koruma cihazı 1+1 devresi şeklinde monte edilir: topraklı artı kutup ile eksi kutup arasına bir koruma elemanı, artı kutup ile genel toprak potansiyeli arasına bir koruma elemanı - kablo ekranlaması, direk, toprak v.s. (Şekil 4). Bu bağlantı opsiyonu toprağa akan korozyon akımlarını ve topraklama kablosuna akan parazit hata akımlarını önler.
Uygun koruma cihazının seçimi
Şekil 5 Bu kontrolör PCB’si gibi kompakt modüllerde boşluk ve krepaj mesafeleri küçük olduğu için çoğunlukla kıvılcımlar oluşur.
akımına kadar ve yıldırımın tüm elektromanyetik etkileri.
LPZ 0B Direkt yıldırım darbesine karşı koruma. Darbe akımlarından kısmi yıldırım akımına kadar risk ve yıldrımın tüm bölgesi. İç bölgeler şunları kapsar:
LPZ 1 Darbe akımları akım paylaşım yoluyla ve SPD’lerle sınırlanır. Yıldırım alanı konumsal ekranlama ile sınırlanabilir.
LPZ 2 Darbe akımları akım paylaşım yoluyla ve SPD’lerle daha da sınırlanır. Yıldırım alanı ilave
konumsal ekranlama ile daha da sınırlanabilir. Beslemenin çıkış tarafındaki koruma cihazı – LPZ 0B - LPZ 1 geçişinde - beslemenin hassas bileşenlerini RHH’ın akım taşıyan besleme kablolarına bir güç veya yıldırım darbesi sonrası geçen darbelere karşı korur. Topraklama şartlarına bağlı olarak bu koruma cihazları topraklı artı kutup ile eksi kutup arasında tek kutuplu olarak çoğunlukla yeterlidir. RHHS gerilim beslemesinin giriş tarafı için uygun bir koruma cihazı seçilmelidir. Bunun nedeni ana istasyonun konfigürasyonuna bağlı olarak bu kabloların 30 m veya üzerinde olmasıdır, ör: bina tesisatları. Yıldırım düştüğünde kablolarda beslemenin çıkışındaki koruma cihazlarının sağladığı
Sistemin koruma konseptinin mantığına bağlı olarak farklı koruma cihazları düşünülebilir. Yıldırım akımlarına ve yıldırım akımının elektromanyetik alanına karşı en iyi koruma, sistem bileşenlerini direkt yıldırım darbelerine karşı koruyan tip 1 koruyucularını baz alan çözümle sağlanır. Tip 1 aşırı gerilim koruyucuları IEC 61643-11 (2011-03) [4] ve DIN EN 61643-11 (2013-04) [5] e uygun olarak çoğunlukla kıvılcım aralığı teknolojisini baz alır. Bu çalışma prensibinde seçilen koruma sisteminin DC uygulamalarına uygun olması ve DC yıldırım arkını söndürmesi sağlanmalıdır. Ayrıca bu koruma sisteminin sunduğu koruma seviyesi (tipik olarak < 1.5 kV) korunacak bileşenin dieltkrik dayanımı ile koordineli olmalıdır. Kıvılcım aralığı bazlı tip 1 ve varistör bazlı tip 2 aşırı gerilim koruma cihazlarının kombinasyonu artık gerilim seviyesini düşürür, koruma seviyesini düşürür ve daha iyi bir
157 Ekim
2016
koruma sunar. Şekil 4’teki gibi bir koruma konsepti oluşturulursa ve tüm sistem bileşenleri korunan LPZ 0B bölgesindeyse korunan bileşenlere direkt yıldırım düşmesi göz ardı edilebilir. Bununla birlikte sistemin birçok bölgesinde yıldırım akımları beklenebilir. Bu nedenle koruma sistemi kısmi yıldırım akımlarını güvenle deşarj etmeli ve bileşenler için optimum koruma sağlamalıdır. Kıvılcım aralıklı koruyuculara kıyasla varistör bazlı yıldırım ve aşırı gerilim koruma cihazları daha iyi bir tepki sağlar. Düşük koruma seviyesi nedeniyle RHH veya beslemenin hassas elektronik bileşenleri için optimum koruma sağlarlar. Koruma sistemlerini seçerken herbir bileşenin koordineli çalışmasına dikkat edilmelidir. Bu sadece yıldırım ve aşırı gerilim korumasının bileşenlerini değil elektronik ekipmanı da ilgilendirir. Buna göre koruma cihazının maksimum voltaj sınırı korunacak bileşenin dielektrik dayanımından düşük olmalıdır [6]. Kompakt modüllerde birbirlerine yakın yerleştirilmiş elemanların olduğu bölgede çoğunlukla kıvılcımlar oluşur (Şekil 5). Gerekirse dahili izolasyon ve modülün içindeki boşluk ve krepaj yolları dikkate alınmalıdır.
Sonuç Mobil haberleşme cihazlarının artan kullanımı (akıllı telefonlar ve tablet PC’ler) daha fazla veri trafiğine neden olmakta dolayısıyla mobil radyo şebekelerine daha fazla yük bindirmektedir. Şebeke operatörleri buna modern teknoloji ve yeni altyapılarla cevap vermek durumundadır. Yeniden yapılandırma her zaman servis ve işletme maliyetlerini düşürme, süreklilik ve güvenilirliği arttırma
158 Ekim
2016
Yan şekil 1 Varistör bazlı tip 1/tip 2 yıldırım ve aşırı gerilim koruyucuları: VAL-MS-T1/T2 48/12.5/1+1VFM (left), VAL-MS-T1/T2 48/12.5/1+0-FM (sağda), VAL-MS-T1/T2 48/12.5 ST yedek fiş (altta)
Yan şekil 2 FLT-CP-1S ile Phoenix Contact altı RRH koruması için kombine tip 1/tip 2 aşırı gerilim koruyucularıyla komple çözüm sunmaktadır.
amacı güder. Uygun koruma sistemlerini içeren iyi planlanmış bir aşırı gerilim koruma konsepti bu amaca hizmet eder. Kıvılcım aralığını baz alan kanıtlanmış SPD tip 1 aşırı gerilim koruyucularına ek olarak Phoenix Contact artık varistör bazlı tip 1/tip 2 aşırı gerilim koruyucuları ve bu uygulama alanı için komple çözümler de sunmaktadır.
DC uygulamaları için onaylı FLT-CP1S ve FLT-CP-1C cihazları kıvılcım aralığı ve varistör teknolojisini baz alır. Kutup başına 25 kA (10/350 µs) maksimum yıldırım akımı deşarj kapasitesi ve 1.5 kV’un altında koruma seviyesi ile bu cihazlar da yüksek sistem sürekliliği sağlarlar. Anlatılan aşırı gerilim koruma teknolojileri Phoenix Contact tarafından müşteri gereksinimlerini karşılamak üzere geliştirilmiştir ve test edilmiş komple çözüm olarak sunulmaktadır (yan şekil 2).
Phoenix Contact aşırı gerilim koruma çözümleri Tip 1/tip 2 yıldırım ve aşırı gerilim koruyucusu ile - VAL-MS-T1/T2 48 V gibi (yan şekil 1) - kullanıcı her zaman güvenli taraftadır. Varistör bazlı aşırı gerilim koruyucular 400 V’un altında düşük koruma seviyesine sahiptir. 12.5 kA’e kadar yıldırım akım darbelerini (10/350 µs) deşarj edebilmeleri sayesinde uygulamanın sürekliliğini sağlarlar. Diğer özellikleri: • Durum göstergesi • İkaz kontağı • Hızlı bakım ve değişim sağlayan fiş-soketli yapı • VDE onayı ve UL sertifikası ile dünyanın her yerinde kullanılabilirler.
Referanslar [1] IEC 62305-1 (2010-12): Yıldırıma Karşı Koruma - Bölüm 1: Genel koşullar [2] DIN EN 62305-1 (2011-10): Yıldırıma karşı koruma - Bölüm 1: Genel koşullar [3] VDE 0185-305 (Bölüm 4): Yıldırıma karşı koruma - Bölüm 4: Fiziksel yapılarda elektriksel ve elektronik sistemler. [4] IEC 61643-11 (2011-03): Alçak gerilim koruma cihazları - Bölüm 11: Alçak gerilim güç dağıtım sistemlerine bağlı aşırı gerilim koruma cihazları - Gereklilikler ve test yöntemleri [5] DIN EN 61643-11 (2013-04): Alçak gerilim koruma cihazları - Bölüm 11: Alçak gerilim güç sistemlerine bağlı aşırı gerilim koruma cihazları - Gereklilikler ve test yöntemleri [6] Vasvári-Nagy, S.: A villám- és túlfeszültségvédelem szempontjai a negyedik generációs (4G) mobil telekommunikáció energiaellátásának túlfeszültség-védelmére, Elektrotechnika (Publication of the Hungarian Electrotechnical Association MEE), MEE (Hungarian Electrotechnical Association) Budapest, vol. 2013/04, pg.13 Ayrıntılı bilgi için: www.phoenixcontact.com
Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik
72 Modüllük Mistral Sigorta Kutusu ile KNX otomasyonu projelerinde Kompakt Çözüm
ABB’nin tümüyle halogen free olan yeni sigorta kutusu ailesi MISTRAL, sıva altı, sıva üstü ve IP65 koruma sınıfına sahip ürün gamı ile hem şık hem de kullanışlı.
M
istral serisinin petrol yeşili rengindeki kapısı ile artık dağıtım kutularını saklamanıza gerek kalmadı. System pro E comfort MISTRAL 41F sıva altı dağıtım kutuları, 4-72 modüllük seçenekleri ile konut ve ticari binalardaki elektrik dağıtım sistemi cihazlarının montajını mümkün kılıyor. 180° sola ve sağa açılabilen kapı dağıtım kutularının içine tam erişilebilirlik sağlamaktadır. Geniş iç alan kablolama süresini kısaltırken, iki farklı derinlikteki montaj imkanı kutu içerisinde kullanılabilen cihazların çeşitliliğini arttırmaktadır. Özellikle 72 modüllük seçeneği sayesinde; ofis, konut gibi projelerdeki AG şalt ekipmanları ile KNX otomasyon sistemi pano bileşenlerini bir arada toplayarak, zamandan tasarruf sağlayan, kompakt ve pratik bir çözüm sunuyor. ABB Mistral dağıtım kutularında hem sıva altı, hem sıva üstü hem de yüksek koruma sınıfına sahip IP65 sigorta kutularında 72 modüllük seçenek sunulmaktadır.
Faydaları: • Dağıtım kutuları, kablo geçişlerini koruyan yatay bağlantı aksesuarı ile bitişikteki dağıtım kutuları ile yan yana bağlanabilir. • Tüm sıva altı dağıtım kutuları kutunun içine harç sıçramalarını önleyen harç muhafazası ile birlikte gelmektedir. • Düz montaj plakaları ile sinyal lambası ve buton monte edebilme imkanı • Yatay bölümlendirme aksesuarı dağıtım kutusunun içinin iki bölüme ayrılmasına olanak sağlar. • Vida kapakları ön panele kancalanmıştır, böylece kaybolma riski olmadan çıkarılabilir. • Kolay kablolama için ayrılabilir çerçeve. • Raylar arasındaki mesafe 150 mm’ye kadar genişletilebilir. • Nötr ve toprak bağlantısı için terminal blokları • İki farklı derinlik sayesinde S200 ve S800 otomatik sigortalar arasında mükemmel işbirliği
159 Ekim
2016
Anlık kesintilerden etkilenmemek mümkün q
K
ış ayları yaklaşırken enerji kesintilerinden etkilenmemek için önlemi önceden almak kesintisiz enerjiyi garantiliyor. Portatif, dizel ve doğalgazlı jeneratör seçenekleri sunan Aksa Jeneratör, zamansız kesintilere çözüm sunarken, kesinti nedeniyle yaşanabilecek maddi zararların da önüne geçiyor. Soğuk kış günlerinde enerjisiz kalmamak için farklı kullanım alanlarına uygun jeneratörler ile önlem almak mümkün. Dönemsel ve sürekli enerji ihtiyacını karşılayan Aksa Jeneratör, elektrik desteğine ihtiyaç duyulan yerlerde ve zamansız elektrik kesintilerine ürün seçenekleri ile çözüm sunuyor. Aksa ile ihtiyaca uygun jeneratör Kullanıcısına kesintisiz enerji sunan Aksa, yeni teknolojiye sahip portatif jeneratörleriyle her koşulda hayatı kolaylaştırıyor. Taşıması kolay ve düşük güç ihtiyacını karşılamada ideal portatif jeneratörler,
q KOZTEK
ELEKTRİK VE ENERJİ TEKNOLOJİLERİ
ARTES 560 RÖLE TEST CİHAZI KoCos ARTES 560 Röle Test Cihazı ARTES serisinin yeni nesil cihazı ARTES 560 kolay taşınabilirliği ile tüm dünyada Bakım/Onarım ve devreye almada inovatif çözümler sunuyor.
160 Ekim
2016
birçok ortamda kesintisiz enerji sağlıyor. Aksa Portatif Jeneratör, sık sık elektrik kesintisi yaşayanların en büyük yardımcısı oluyor. Benzinli ve dizel yakıtlı Portatif Aksa Jeneratör; yakıt türü, faz çeşitleri ve çalışma şekline göre çeşitliliğe sahip. Kolaylıkla temin edilebilen dizel jeneratörler ise, enerji sürekliliği sağlanmasına yardımcı oluyor. Dizel yakıtının parlayıcı özelliğinin olmaması, dizel jeneratörlerin sabit tesislerde ve seyyar iş sahalarında tercih edilmesini sağlıyor . Sürekli enerji kaynağı olarak kullanılabilen dizel jeneratör, montaj yapılacak alanın ihtiyacına göre açık tip, sessiz kabinli tip, sessiz konteynerlı tip olarak gruplandırılabiliyor. Maddi kayıpların önüne jeneratör ile geçilebilir Sıklıkla yaşanan elektrik kesintileri ev ve iş yerlerinde yaşanan aksaklıkları da beraberinde getiriyor.Özellikle iş yerlerinde yaşanan ve uzun süren elektrik kesintileri iş kayıplarına yol açarak maddi olarak zarara uğratabiliyor.
q KOZTEK
ELEKTRİK VE ENERJİ TEKNOLOJİLERİ
ACTAS P260/ P360 KESİCİ TEST CİHAZI KoCos ACTAS P260/P360 Kesici Test Cihazı Son derece sağlam ve kompakt olan ACTAS P260 ve P360 serileri tek bir bağlantı ile bütün testlere imkan sağlar. Test sırasında en büyük sıkıntılardan olan kablaj değişimine ihtiyaç duymaz.
7. Uluslararası Kimya Sanayi Grup Fuarı
10-12 Kasım 2016 İstanbul Fuar Merkezi www.chemshoweurasia.com
Chemicals
7. Uluslararası Özel, Spesifik Kimyasallar, Genel Kimyasallar, Petrokimya ve Kimyasal Ara Ürünler Fuarı
Laboratory
7. Uluslararası Laboratuvar, Teknoloji, Test & Ölçüm Cihazları, Yardımcı ve Sarf Malzemeleri Fuarı
Technology
7. Uluslararası Proses ve Otomasyon Endüstrisi, Paketleme, Geri Dönüşüm, Lojistik, İş Güvenliği ve Çevre Teknolojileri Fuarı
İlaç, Gıda, Kozmetik, Kişisel ve Ev Bakım Ürünleri Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Medya Partneri
Destekleyen
İş Birliği ile
Organizatör Tel: +90 212 324 00 00 sales@artkim.com.tr
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
q ÇALIŞMA ALANINI TEMİZLEYEN PRATİK TEKNOLOJİ; PANASONIC AKÜLÜ EL SÜPÜRGESİ…
P
rofesyonel el aletlerinde ustalığını gösteren dünyaca ünlü marka PANASONIC, işini temiz yapmayı sevenler için EY 3743 B Akülü El Süpürgesini üretti… Ürün, iş bittikten sonra çalışma alanındaki bütün küçük kalıntıları çekiyor, kusursuz müşteri memnuniyeti sunuyor. VİKO by PANASONIC satış kanalı ile pazara sunulan EY 3743 B Akülü El Süpürgesi, yüksek kalitesi ve güçlü performansı ile dikkat çekiyor. Güçlü emme ve toplama özelliğine sahip ürün, çalışma alanındaki taş kalıntılarını, ahşap kırıntılarını ve demir talaşlarını bile kolayca topluyor. 2 kademeli (standart / yüksek güç) çalışma fonksiyonu sayesinde ise ihtiyaçlara uyum sağlıyor. 4.2 / 3.3 / 3.1 / 1.5Ah Li-Ion akü setleri için uygun olan ürün, 180 ml toz depolama alanı ile öne çıkıyor. EY 9L45 B (14.4V) akü seti ile birlikte 1. seviyede 1 saat 37 dakika, 2. seviyede 52 dakika kullanım süresine ulaşıyor. Farklı uygulamalar için dört çeşit başlık seçeneği bulunan ürünün toz toplama haznesi de artıkların pratik şekilde tasfiye edilmesini sağlıyor. VİKO by PANASONIC, profesyonel el aletlerine 3 yıl garanti verirken, Türkiye genelinde oluşturulmuş 21 yaygın servis noktası ağı ile de satış sonrası destek sağlıyor.
162 Ekim
2016
PhIlIps ve HuaweI aydınlatmada işbirliğine başlıyor q
Philips ve Huawei, bağlantılı ev aydınlatma sistemi Hue’nun OceanConnect platformu üzerinden kesintisiz çalışmasına olanak sağlayacak bir işbirliği anlaşması imzaladı.
P
hilips (Euronext Amsterdam: LIGHT) ve Huawei, Philips Hue bağlantılı ev aydınlatma sisteminin Huawei OceanConnect Nesnelerin İnterneti (IoT) platformuyla birlikte kesintisiz çalışmasını sağlamak amacıyla bir ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında, Huawei “Hue Dostu” bir iş ortağı, Philips Aydınlatma ise bir OceanConnect ortağı oldu. Böylece Huawei’nin IoT platformunu kullanan müşteriler, son kullanıcılarına Philips Hue aydınlatma üzerinde tam kontrol sağlayan lisanslı bir kullanıcı deneyimi sunabilecekler.philips-huawei Ortaklık Philips Hue aydınlatma ürünlerinin, bağlantılı cihaz, sistem ve uygulamalarla bir arada kesintisiz çalışmasını sağlayarak, kullanıcı deneyimini daha da iyileştiriyor. Örneğin, evdeki IP tabanlı bir güvenlik kamerası gece bir hareket tespit ettiğinde alarmı çalıştırıyor ve evdeki Philips Hue lambaları da mavi ve kırmızı ışıkla yanıp sönmeye başlıyor. Huawei Bulut Çekirdek Ağı Ürün Hattı Başkanı Ma Haixu: ” IoT’nin yaygınlaşması, diğer sistemlerle sorunsuz bir biçimde birlikte çalışabilecek cihaz ve uygulamalara dayanıyor. Bunun için gereken uyumlu sağlayabilecek ideal platform ise OceanConnect. Philips Aydınlatma ile kurduğumuz ortaklık, Philips’in lider bağlantılı ev aydınlatma sisteminin OceanConnect platformumuz aracılığıyla diğer cihazlarla birlikte çalışmasını sağlayacak.” dedi.
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
YG İLETİM HATLARıNDA ŞÖNT REAKTÖR KULLANıMı VE KORUMASı Şönt reaktörler Yüksek Gerilim tesislerinde hatlardaki kapasitif etkiyi reaktörün endüktif özelliği ile dengelemek amacıyla kullanılabilmektedirler. Aşırı yüksek gerilim(AYG) ve yüksek gerilim şebekelerinde kullanımı tercih edilir. SIemens A.Ş. Enerji Yönetimi Bölümü- Yük. Elektrik Mühendisi Yasemin Bayğar
G
enellikle havai iletim hatlarının ve kablo hatlarnın hat başı ve/veya hat sonunda konumlandırılırlar. İletim hat branşmanlarında kullanıldığı örnekler de mevcuttur. Yeraltı ve denizaltı kablolarının kapasitif yükü havai hatlardan çok daha fazla olduğundan buralarda şönt reaktör kullanımı elzemdir. Özellikle büyük şebekelerde kullanımı tavsiye edilmektedir. Büyük şebekelerde ani ve beklenmedik şekilde devreden çıkan büyük yüklerin sisteme olan bozucu etkilerini kompanze etme ve sistem stabilitesini sağlama yönünde faydaları bulunmaktadır.
Şekil.2. Şönt reaktör bağlantı noktaları
Türkiye elektrik şebekesinde AYG ve YG seviyelerinde çeşitli güçlerde reaktörler kuruludur. Şebeke Yönetmeliğine göre 380 kV gerilim seviyesinde işletmede bulunan Reaktörlerin kapasiteleri 72 MVAr-250 MVAr, 154 kV sistemde işletmede olanlar ise 5 MVAr-20 MVAr aralığındadır. ŞÖNT REAKTÖR KULLANıM ŞEMALARı Şönt reaktörler kuru ve yağlı tipte üretilebilirler. Kuru reaktörler genellikle nötr topraklamasında kullanılmak üzere düşük güçlü ve tek fazlıdırlar. OG sistemlerde kullanımları da yaygındır. İletim hatlarında kullanılan şönt reaktörler genel olarak yağlı tiptir. Bunun dışında işletme tipi, topraklama tipi ve ayar imkanına göre farklı kullanım çeşitleri ve şemaları bulunur.
Şekil.1.3 fazlı-yağlı şönt reaktör
Özellikle uzun hatlarda, yük akımı düşük olduğunda, iletim hattına zarar verici seviyede yüksek kapasitif-reaktif yük ve buna bağlı aşırı gerilimler ortaya çıkabilir. Şönt reaktörler, hatlarda oluşan bu kapasitif-reaktif enerjiyi kompanze eder. Bu sayede hatlarda gerilim yükselmesi, ferrorezonans ve ferranti vb. katastrofik bozucu etkilerin önüne geçilmiş olur. Zayıf beslemenin hattın iki tarafında da olma ihtimali olan durumlarda, şönt reaktörler hem hat başında hem de hat sonunda tesis edilirler (Şekil.2).
İşletme durumuna göre, • Sürekli devrede olan reaktörler, iletim hattına anahtarlama ekipmanı olmadan direkt olarak bağlanırlar. İletim hattına sürekli bağlı oldukları için hem düşük yüklenme durumunda hem de normal koşullarda meydana gelebilecek beklenmedik aşırı gerilim durumlarında stabilitenin korunması sağlanır. Genellikle AYG seviyesinde kullanılırlar. • Anahtarlamalı Reaktörler, mevcut duruma göre reaktörün Şekil.4. 1 Fazlı kuru tip devreye girmesine veya topraklama reaktörü devreden çıkarılmasına imkan
163 Ekim
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Şekil.4. Reaktör topraklama çeşitleri
sağlar. Hattın az yüklü olduğu durumlarda reaktör kullanımı aşırı gerilimlerden sistemi korurken, aşırı yük durumunda hat kapasitesini düşürdüğü için devreden çıkarmak tercih edilir. Bu tip reaktöler genellikle gerilim yükselmesi limite ulaştığında otomatik olarak devreye alınıp, normal işletme koşullarına geçildiğinde devreden çıkarılırlar. Anahtarlamalı reaktörlerin kullanımı YG seviyesinde ve kısa hatlarda tercih edilmektedir. Topraklama tipine göre, • Direkt Topraklanmış Reaktörler ile faz-toprak arıza akımı ancak belirli bir oranda sınırlandırılabilmektedir. Topraklama bağlantı çeşitleri Şekil.4’te görülebilir. • Direç üzerinden Topraklanmış Reaktörler, direkt
•
topraklananlara göre daha düşük limite sınırlayabilse de faz-toprak arıza akımlarını ancak belli bir seviyeye kadar sınırlar. Topraklama Reaktörü üzerinden topraklanmış reaktörler, sıfır bileşen reaktansını arttırarak faz-toprak arızalarındaki hata akımının oldukça küçülmesini sağlar. Bu sayede hatlarda meydana gelen faz-toprak arızalarında, tek faz tekrar kapama ile arızanın temizlenme ihtimali arttırılmış olur.
Ayar imkanına göre • Sabit ayarlı reaktörler, şebekeye bağlı olduğu sürece sabit yük olarak işlev görür. Sabit yük ve sabit şebeke koşullarında kullanılabilecek en ekonomik çözümdür. Değişken şebeke koşullarında ise aşırı kompanzasyon nedeniyle düşük gerilimlere (Şekil.5.) neden olabilir.
Şekil.5. Sabit ve ayarlı reaktörlerin hat gerilimine etkisi
164 Ekim
2016
•
Değişken ayarlı reaktörlerde, yükte kademe değiştirici ile kademe ayarı yapılabilir. Hattın yüküne göre minimum yükte maximum kompanzasyon, maximum yükte minimum kompanzasyon yapacak şekilde kademe ayarı değiştirme imkanı vardır. Reaktör içindeki kademe sargıları Şekil.6.da görülmektedir. Bu tip reaktörler gelişmekte olan şebekelerdeki değişen yüklenme durumlarına uyum imkanı sunar.
AKıM TRAFOSU BOYUTLANDıRıLMASı Şönt reaktör korumasında kullanılan akım trafolarıyla ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli senaryo reaktörü enerjilendirme durumudur. Reaktörler hayli endüktif oldukları için X/R oranları yüksektir. Bu da enerjilendirme sırasında yüksek dc bileşenler oluşmasına ve akım trafosunun doymasına neden olur. Doyma nedeniyle gereksiz açmalar, akım trafolarının anahtarlama sırasında doyuma gitmeyecek şekilde boyutlandırılmasıyla önlenebilir. Akım trafosu ile ilk enerjileme hususunda doyuma gitme problemleri yaşanıyorsa koruma rölesinde 2. harmonik sınırlama özelliği aktif edilebilir. Bu sayede koruma rölesi reaktörün devreye alınmakta olduğunu anlayarak belli bir süreliğine açma yaptırmayacaktır.
Şekil.6. Ayarlı bir reaktörde kademe sargıları
REAKTÖR ZATİ KORUMALARI Reaktörlerin zati korumaları trafo zati korumaları ile benzerdir. Reaktörlerde tespiti en zor arızalar sargı arızalarıdır. Numerik rölelerin sargı arızasını tespiti zor olsa da bucholz röleleri ile bu arızanın tespiti ve temizlenmesi mümkündür. Reaktör zati korumaları en az şu korumalardan oluşur; Bucholz rölesi, Basınç ventili, Sargı sıcaklığı rölesi, Yağ seviye sensoru (Yağlı reaktörler için) ve Yağ sıcaklık sensoru (Yağlı reaktörler için). ŞÖNT REAKTÖR KORUMA ŞEMALARı YG tesislerdeki trafo koruması için dizayn edilmiş özel röleler olmasına rağmen reaktörlere özel dizayn edilmiş röleler yoktur. Piyasadaki trafo röleleri ve/veya istenen
fonsiyonları sağlayan koruma röleleri ile reaktör koruması yapılabilir. Koruma şemasının belirlenmesi için akım trafosu lokasyonu ve röle maliyeti belirleyici kıstastır. Çok fonksiyonlu dijital röleler sayesinde düşük bir yatırımla birçok koruma fonksiyonu aktif edilebilir. Şekil.7’de yüksek empedanslı koruma şemaları gösterilmiştir. Yüksek empedanslı 87 ve 87N koruması için yüksek gerilim tarafındaki ve nötrdeki akım trafo oranlarının ve eğrilerinin aynı olması gerekir. Yüksek empedanslı korumada kullanılan akım trafoların doymaya karşı tanımlanmış özellikleri olduğu için bu şema yardımıyla anahtarlama sırasındaki hatalı açmalar azaltılabilir. Şekil.8.’de gösterilen şemada düşük empedans 87N koruması ünite koruması olarak çalışır. Dahili faz-toprak
Şekil.7. Reaktör yüksek empedans koruma şemaları
165 Ekim
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Şekil.8. Düşük empedanslı 87N koruma şeması
Şekil.9. Düşük empedanslı 87 koruma şeması
Şekil.10. Kapsamlı koruma şeması
166 Ekim
2016
arızalarını hızla temizler. Dahili faz-faz arızaları 50/51 fonksiyonu ile temizlenir. 50N/51N koruması ise toprak arızaları için yedek koruma olarak çalışır. Şekil.9’da gösterilen şemada 87 fonksiyonu, ünite koruma fonksiyonu olarak çalışır.Dahili faz-faz ve faz-nötr arıza akımlarını oldukça hızlı temizler. 50/51 fonksiyonu dahili faz-faz, 50N/51N fonksiyonu da dahili faz-toprak arızaları için yedek koruma olarak çalışmaktadır. Şekil.10’da gösterilen şemada düşük empedanslı 87, 87N korumalarıyla birlikte yedek koruma fonksiyonları da aktif edilerek şimdiye kadar bahsedilen koruma özelliklerinin çoğu sağlanmış olur. Bu şemanın gerekliliği ve aşırı-koruma olup olmadığının uygulamaya göre değerlendirilmesi uygun olur. Anahtarlama sırasında şönt reaktörün her fazında meydana gelen DC bileşen birbirinden farklıdır. Anahtarlamayı her faz için seçici olarak yaptırabilen PSD anahtarlama yönetim cihazlarının kullanılması tavsiye edilmektedir. PSD kullanımıyla her bir faz için akım dalga formunun 0 geçiş anında anahtarlama yapılabilmektedir. Reaktör anahtarlama ekipmanlarında PSD kullanımı sistem bileşenlerinin anahtarlamalar sırasında daha az zarar görmesini sağlarken gereksiz ve hatalı açmaları da azaltacaktır. ARıZANıN TEMİZLENMESİ İletim hattına bağlı, anahtarlamasız reaktörlerdeki arızalar genellikle hat kesicisinin açtırılması ve karşı merkeze transfer açma gönderilmesi ile temizlenir. Reaktör hatta bağlı ve arızası kalıcı tipte olduğundan tekrar kapama yapılmaz. İletim hattına bağlı, anahtarlamalı reaktörlerde arıza durumunda hem reaktör kesicisine hem de hat kesicisine açma gönderilir. Reaktör kesicinin açık olduğu durumda Hat kesicisine tekrar kapama yaptırılır. Sistem koşulları uygunsa, reaktördeki arıza giderilene kadar iletim hattı reaktörsüz enerjili işletilir. Baraya bağlı şönt reaktörlerde, sadece reaktör kesicisine açma gönderilir. Hatta bağlı reaktörlerden ayrı olarak, reaktörün baraya bağlantısı standart bir fider gibi olğu için bara korumanın da tetiklenmesi gerekmektedir. Reaktör banklarında ise seçici açma yapılması sağlanır. Öncelikle arızalı reaktörün kesicisi açar. Böylece sağlıklı reaktörler devrede tutulmaya devam edilir. Arızanın temizlenemediği durumlarda bank kesicisi açtırılır. REFERANSLAR D. F. Peelo and E. M. Ruoss, “A new IEEE Application Guide for Shunt Reactor Switching,” in IEEE Transactions on Power Delivery, vol. 11, no. 2, pp. 881-887, Apr 1996.. Z. Lubośny, J. Klucznik and K. Dobrzyński, “Problems of Selecting Protection for Shunt Reactors Working in Extra-High Voltage Grids,” Acta Energetica, vol. 2, no. 27, pp. 139-143, Apr. 2016. IEEE Guide for the Protection of Shunt Reactors,” in IEEE Std C37.109-2006 (Revision of IEEE Std C37.109-1988) , vol., no., pp.1-39, April 23 2007 Siemens-Shunt and series reactors for medium- and high-voltage grids broşürü Trench-Dry-Type, Air-Core Shunt Reactors broşürü
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Blok kontaktör seçiminde dikkat edilmesi gereken parametreler Sistemlerimizde kullanacağımız kontaktörlerin verimli ve uzun süreli çalışabilmesi için bazı teknik parametrelere özellikle dikkat edilmelidir. Şebekenin ve yükün gereksinimlerine göre doğru ürün seçimi yapmak daha sonradan yaşanabilecek mekanik ve elektriksel arızaların önüne geçer. Üretici kataloglarında da yer alan bu parametreleri maddeler halinde şu şekilde detaylandırabiliriz: ABB Alçak Gerilim Ürünleri Kontrol Ürünleri Pazarlama Uzmanı Ozan Gültekin 1. Kutup sayısı Blok kontaktörler genellikle 3 kutuplu veya 4 kutuplu olarak üretilirler. (Özel tipteki tesisat veya bara tipi kontaktörler haricinde) Yükün faz sayısına göre kontaktör seçilir. Eğer nötr kesmeli bir kontaktör isteniyorsa tercih 4 kutuplu kontaktör olmalıdır. Tek fazlı bir yükü kontaktör ile besleyeceksek uygun akımda ürünü belirledikten sonra kontaktörün daha uzun ömürlü olması için ana kontakların 3 veya 4 fazını da enerji dolaştıracak şekilde besleme yapılmalıdır. 2. Ana kontaklardan geçirilecek güç (kW) ve akım (Ie) Kullanılacak yükün akımına veya gücüne göre uygun kontaktör belirlenmelidir. Eğer yükün akımı kontaktörün taşıyabileceği akımından büyükse kontaktör zamanla aşınacak ve kontakları yapışacaktır. Bu durum da yük için tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. 3. Bobin gerilimi Bobine uygulanan kumanda gerilimidir. Ana kontakların besleme gerilimiyle karıştırılmamalıdır. Ana kontakların beslemesi ile bobin beslemesi birbirinden farklı olabilir. (Örneğin: Ana kontaklar 400 VAC,
bobin beslemesi 24 VDC) Bobin enerjilendiğinde oluşan manyetik alan ana kontakların konumunu değiştirir. Bobine gereğinden fazla bir gerilim uygulanırsa bobin yanar; eğer olması gerekenden az bir gerilim uygulanırsa da yeterli enerji sağlanamadığı için ya kontaklar çok kısa sürede sürekli titreşimli bir çekbırak yapar ya da hiç çekmez. 4. Uygulama (Kullanım kategorileri) Yükün karakteristiği kontaktör seçiminde oldukça önemlidir. Kontaktörlerin kullanım kategorileri IEC 60947-4-1 standardında verilmiştir. Öncelikle kontaktörün hangi uygulamada kullanılacağı bilinmeli ve bu yükün özelliklerine göre uygun kontaktör belirlenmelidir. Örneğin motor devreleri kalkış anında demeraj akımı çektiğinden kontaktör, kapama sırasında nominal akımın katları şeklinde oluşan akımları taşımak zorundadır. Bu nedenle asenkron motor anahtarlamasında kullanılacak bir kontaktör AC-3 akım sınıfına göre seçilmelidir. Eğer ürün resistif özellikli bir ısıtıcı devresinde kullanılacaksa AC-1 akım sınıfına göre seçilmelidir. Aydınlatma devrelerinde kullanılacaksa
AC-5 kullanım sınıfı göz önünde bulundurulmalıdır gibi.. 5. Dahili yardımcı kontak sayısı Kontaktörlerin üzerinde kontaktör ana kontaklarıyla beraber senkronize çalışan dahili yardımcı kontaklar bulunur. Bu kontaklar kontaktörün ana kontaklarının açık ya da kapalı bilgisinin alınmasını sağlar. Bu yardımcı kontaklar 1NA, 1NK, 1NA+1NK...vs.. şeklinde kontaktörler üzerinde dahili olarak bulunabilir. Projenin ihtiyacına göre uygun yardımcı kontaklı kontaktör belirlenmelidir. Ayrıca yardımcı kontaklar harici olarak da kontaktör üzerine takılabilir. Burada da dikkat edilecek husus bir kontaktör üzerine veya yanına maksimum kaç adet yardımcı kontak eklenebileceğidir. 6. Aksesuar seçeneği Aksesuarlar sadece yardımcı kontak ile sınırlı değildir. İhtiyaca göre mekanik kilit, zaman rölesi, varistör, terminal koruyucu, terminal genişletici, bağlantı baraları..vs.. gibi aksesuarlar da mevcuttur. Ürüne ne kadar fazla aksesuar eklenebilirse kullanıcı bir o kadar fazla opsiyon sahibi olur ve ürünün kabiliyeti o derece arttırılabilir. Kullanılacak aksesuarların seçilen kontaktörle uyumlu olması gerekmektedir.
167 Ekim
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
7. Boyut Şalt malzemelerin boyutları günden güne kompakt hale getirilmektedir. Bir ürünün boyutu kablo girişinde sıkıntı yaşanmadığı takdirde ne kadar küçük olursa kullanıcı için o kadar iyidir. Ürünün boyutu küçüldükçe kullanılan panonun boyutları küçülecek ve kablo, kablo kanalı gibi sarf malzemenin uzunlukları da azalacaktır. Dolayısıyla maliyet azalacaktır. Ayrıca yukarıda saydığım aksesuarlar ürün üzerine veya yanına eklendiğinde malzemenin boyutlarında mümkün olduğunca artışa sebep olmamalıdır. 8. Montaj Kontaktörlerin genellikle düşük güçlü olanları Din Rayına montaja müsait olur. Taban sacı montajlı modellerde ise montaj ve kablo bağlantısı sıra-
168 Ekim
2016
sında vidalar ürün üzerinde belirtilen tork değerlerine göre sıkılmalıdır. Aksi halde ürünler garanti kapsamından çıkabilir. Ayrıca kontaktörlerin kataloglarında hangi montaj açılarıyla panoya yerleştirileceği bilgileri bulunmaktadır. Eğer 90°C, baş aşağı ya da baş yukarı montaj yapılması gerekiyorsa tasarım sırasında ürünün bu montaj şekillerine uygunluğu kontrol edilmelidir. 9. Bağlantı tipi Kontaktörler bağlantı tiplerine göre vidalı ve yaylı olarak üretilebilirler. Kablo girişi sırasında vidalı modelleri tornavida ile sıkmak, yaylı modelleri ise yaylı klemenslerde olduğu gibi sıkmadan montaj yapabilmek mümkün olur. Eğer seri üretim yapılması gerekiyor ve montaj süresi kritik önem taşıyorsa yaylı modeller tercih edilebilir.
10. DC’de kullanım Normalde ana kontakları AC besleme yapılabilen bir kontaktör belli bir gerilime kadar DC’de de beslenebilir. (kontaktör tipine ve markaya göre değişkenlik gösterebilir) Ana kontaklar DC ile beslenecekse kontaktörün hangi montaj şeklinde, istenen gerilimde, kaç amper DC’yi taşıyabileceği kataloglarından kontrol edilmelidir. Örneğin AF09 kontaktörün bir kontağından DC-1 kullanım kategorisinde 72VDC’de 10A geçirilebilir. 11. Standartlar ve sertifikalar Kontaktörlerin hangi standartları sağladığı ve hangi sertifikalara sahip olduğu oldukça önemlidir. Özellikle UL standardına uyumlu bir kontaktör farklı teknik özelliklere sahip olabilir. Bir ürün hem IEC hem de UL standartlarına da sahip
olabilir. UL’de teknik özellikler ve nominal değerler IEC’ye göre oldukça farklılık gösterebilir. Global ve lokal sertifikalara sahip bir kontaktör serisi de ithalat-ihracat operasyonlarınızda işlerinizi kolaylaştırır. 12. Nominal çalışma gerilimi (Ue), Delinme Gerilimi (Ui), Darbe Gerilimi (Uimp) Nominal çalışma gerilimi kontaktörün nominalde maksimum kaç voltta beslenebileceğini gösterir. 3 faz uygulamada faz-faz arası gerilimdir. Delinme gerilimi dielektrik tesler ve kaçak mesafesi için referans bir gerilimdir. Darbe gerilimi ise kısa süreli darbelere bozulmadan dayanabilecek maksimum gerilim değerini gösterir. Kontaktör tipine göre bu değerler faklılık gösterebilmektedir. Üretici kataloglarında bu değerler belirtilmiştir. 13. Kısa devre dayanım kapasitesi (Icw) Belli bir ortam sıcaklığında, kontaklar kapalı ve soğuk durumdayken herhangi bir kısa devre oluşması durumunda kontaktörün kontaklarının kısa devrenin süresine göre maksimum kaç amperi taşıyabileceğini gösteren değerdir.Örneğin 40°C ortam sıcaklığında ABB AF12 kontaktör 1sn. boyunca 300A’e, 10sn. boyunca da 150A’e dayanabilir. 14. Kutuplardaki ısı yayılımı Nominal çalışmada ana kontakların tek birinden yayılan ısının watt cinsinden değeridir. Soğutma ve havalandırma hesapları yapılırken bu değerlere göz atılması gerekebilir. 15. Elektriksel açma kapama döngüsü Kontaktör döngüsü kontakların bir kapama ve bir açma işlemi demektir. Kontaktörler üzerinden
akım geçtikçe ısınacağından saatte yapacağı açma kapama sayısının belli bir sınırı vardır. Bu değerin üzerindeki açma kapamalar kontaktörün ömrünü kısaltır ve arızalanmasına sebep olur. Örneğin ABB AF16 kontaktör AC-3 uygulamada saatte 1200 çek-bırak yapabilir. 16. Maksimum çalışma ve depolama sıcaklığı Kontaktörün enerji altında maksimum sıcaklığı ve depolama anındaki maksimum sıcaklığı birbirinden farklıdır. Bu değerlerin göz önünde bulundurulması ve aşılmaması gerekmektedir. 17. Maksimum çalışma yüksekliği Maksimum çalışma yüksekliğine kadar kontaktörler herhangi bir güç düşümüne uğramadan katalog değerlerini sağlarlar. Bu yüksekliğin üzerindeki uygulamalarda güç düşümü hesapları mutlaka yapılıp uygun kontaktör belirlenmelidir. 18. Elektriksel ve mekanik ömür Elektriksel ömür yüklü durumda kontaktörün yapabileceği kapamaaçma döngüsü sayısıdır. Çalışma akımı, çalışma gerilimi ve kullanım kategorisine göre değişiklik gösterir. Örneğin 25A bir kontaktör üzerinden tam 25 değil de 20A geçirilmesi kontaktör elektriksel ömrünü uzatacaktır. Enerjisiz halde yapabileceği kapama-açma döngüsü sayısına da mekanik ömür denir. 19. Şok dayanımı ve titreşim dayanımı Şok dayanımı araçlar, vinçler, gemi içi uygulamalar, plug-in ekipmanlar için belirlenmiş bir değerdir. Belirtilen “g” değerlerini kontaklar konum değiştirmeden taşıyor olmalıdır. Titreşim dayanımında ise raçlar, botlar ve diğer ulaşım araçları için belirtilen titreşim genliğinde ve frekansta cihazlar çalışır durumda
kalmaya devam etmelidir. Özellikle demiryolu gibi uygulamalarda bu değerlerin yüksek olması istenir. 20. Bobin çalışma limitleri Nominal kontrol besleme geriliminin üst ve alt sınırlarıdır. Bir bobinin tanımlanan sıcaklıkta katalog değerinde verilen gerilim değerinin belli üst ve alt tolerans değerleri vardır. Bu değerler arasında bobin enerjilendirilirse kontaktör mutlaka çekmelidir. Örneğin normalde 100..250 VAC/DC çalışan bir AF kontaktör 60°C’de 0.85 x Uc min...1.1 x Uc max toleransa sahiptir. Bu da demek oluyor ki 85V...275V arası bir herhangi bir kumanda gerilimi uygulandığında kontaklar çekecektir. 21. Bobin tüketim değerleri Bobinler çekme anında ve tutma anında enerji tüketirler. Bu tüketilen enerji ne kadar az olursa enerji tasarrufu yapmak mümkün olabilir. Hatta çekme ve tutma anındaki tüketimleri yeterince düşük olursa PLC outputundan kontaktörü herhangi bir PLC röle kullanmadan direkt çektirmek bile mümkün olabilir. AFZ serisi kontaktörler bu tiptedir. 22. Çekme süreleri Bobin enerjilendikten sonra kontaklar tam kapanana kadar geçen süredir. Bu sürenin mümkün olduğunca kısa olması tercih edilir. Kontaktörler kendi başlarına koruma yapan elemanlar olmadığı için aşırı akım korumasında kullanılan devre kesici, sigorta gibi elemanların doğru ayarlanmaması da ana kontakların ve bobininin zarar görmesine sebebiyet verecektir. Bir devrede kullanılan tüm ekipmanlar birbiri ile koordineli çalışmalıdır. Bu koordinasyonun doğru yapılabilmesi için kullanıcılar azami dikkat göstermeli ve henüz proje aşamasındayken üretici kataloglarındaki teknik veriler ışığında ürün seçimi yapmalıdır.
169 Ekim
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Yüksek Empedanslı Bara Koruma Devresinin Tasarımı Yüksek gerilim ve orta gerilim sistemlerindeki baralar, tesislerin can damarı olarak tanımlanabilir. Sistemdeki enerji alışverişinin tamamı bara vasıtasıyla yapılırken meydana gelen arızaların hızlı temizlenememesi durumunda sistemin büyük bir kısmının zarar görmesi söz konusu olmaktadır. SIemens A.Ş. Enerji Yönetimi Bölümü- Yük. Elektrik Mühendisi Yasemin Bayğar SIemens A.Ş. Enerji Yönetimi Bölümü- Elektrik Mühendisi Deniz Raif Durmaz
B
u sebeple koruma sistemlerinde, bara koruma dizaynına ve boyutlandırılmasına özen gösterilmelidir. Yeni tesis edilen merkezlerde genellikle güvenilirliği ve esnekliği nedeniyle düşük empedanslı bara koruma düzenleri tercih edilmektedir. Yüksek empedanslı bara koruma düzenleri ise her sistem için güvenilir olmasa da, belirli sistemlerde sağlıklı ve ekonomik bir koruma çözümü sunmaktadır. Yüksek empedanslı(HI) koruma şemaları ile bara, trafo, ototrafo, reaktör, motor ve generatör gibi elektrik santrali bileşenlerin neredeyse tamamının korunması mümkündür. Farklı ekipmanların HI koruma şemaları Şekil.1,2,3 ve 4’te görülebilir. HI koruma özellikle trafoların sınırlamalı toprak arızası korumasında tercih edilmektedir. Bununla birlikte 1 baralı merkezler ile 1,5 kesicili merkezlerin bara korumalarının HI olarak tasarlanması da güvenli ve ekonomik bir çözümdür.
Şekil.2.Motor,Generatör,Reaktör koruma HI devre şeması
Şekil.3.Trafo yıldız sargı-Sınırlamalı toprak ve üçgen sargı diferansiyel HI koruma şemaları
Şekil.4.Bara Koruma HI devre şeması
Şekil.1.Ototrafo Koruma HI devre şeması
170 Ekim
2016
HI bara koruma sistemlerinde her 1 bara bölümü için, ilgili baranın akım trafolarının paralellendiği bir HI devre oluşturulur. Şekil.5.te 2 baralı bir merkezdeki koruma bölgelerinin ayrımı görülmektedir. Bu gibi 2 ve daha fazla baralı sistemlerde, fiderin bağlı olduğu baradan diğer baraya transferi yapılırken fider akımının anahtarlanması
Şekil.5.İki baralı bir merkezde bara koruma bölgeleri
gerekir. Yapılan anahtarlama, fider akımının bağlı olduğu baranın HI devresinden ayrılarak, yeni baranın HI devresine bağlanmasıdır. Bu anahtarlama senaryosu hem ekipman, hem de koruma güvenliği açısından riskler barındırdığı için elzem durumlarda tercih edilmesi uygun olur. Akım anahtarlamasına gerek bulunmayan 1 baralı ve 1,5 kesicili sistemler için HI bara korumasının uygulanmasında herhangi bir risk bulunmamakla birlikte pratik olması nedeniyle tavsiye edilir. HI Bara Korumayla İlgili Bilinmesi Gerekenler Yüksek empedanslı bara koruma tasarımına başlamadan önce şu noktalara dikkat edilmelidir, 1. Yüksek empedanslı koruma yalnızca galvanik olarak birbirine bağlı devrelerde yapılabilir (Güç trafolarının primeri ile sekonderi izole olduğu için Trafo diferansiyel(87T) korumasını yüksek empedanslı yapmak uygun değildir) 2. HI koruma devresinde kullanılan akım trafoları, başka koruma devrelerinde kullanılamazlar 3. HI devresinde kullanılan akım trafolarının PX tipinde olması gerekir. PX Sınıfı akım trafosu tipiyle birlikte şu bilgiler tanımlanır, • Doyma noktası gerilimi, VKp • Mıknatıslanma akımı, Im • Sekonder sargı direci, Rw2 Ör: 2000A/1A VKp = 300V; Im20 mA ;Rw22 1. İdeal koşullarda fider akım trafosu ile bara koruma devresi arasındaki mesafenin her fider için aynı olması istenir. Bu mesafenin fiderden fidere çok farkettiği merkezlerde, stabilizasyonu sağlamak için yakın fiderlerin akım trafosu sekonder devrelerine direnç ilavesi düşünülebilir. 2. Bara koruma sistemlerinde genişlemeye gidildiğinde, yeni fiderlerin akım trafolarının, kurulu akım trafolarının karakteristiğini sağlıyor olmasına dikkat edilmelidir. HI Bara Koruma Sisteminin Boyutlandırılması Tasarlanacak sistemde tek baralı bir merkezin faz ayrımlı HI diferansiyel devre şeması Şekil.6. üzerinden devrede kullanılması gereken direnç ve varistörün boyutlandırılması anlatılmıştır. Uygun röle ayar değerlerinin belirlenebilmesi için gerekli formüller verilmiştir.
Şekil.6 Uygulanacak HI Bara Koruma Sistemi Şeması
Uygulamanın anlaşılır olması için örnek bir 154kV tek baralı trafo merkezi değerleri üzerinden boyutlandırma yapılmıştır. Verilen değerler örnek bir merkez için geçerli olduğundan, farklı uygulamalarda, bu örnekte kullanılan değerlere benzer değerler olabileceği gibi farklı değerler olabileceği de bilinmelidir. Sistem Bilgisi 1. Harici arızalarda gerçekleşebilecek maksimum simetrik kısadevre akımı Imsc,max,ext=31,5 kA 2. Dahili arızalarda gerçekleşebilecek maksimum simetrik kısadevre akımı Imsc,max,int=31,5 kA 3. Bu uygulamada harici ve dahili kısadevre akımı olarak TMnin maximum simetrik kısadevre akımı kullanılmıştır. 4. İlgili fider kesicilerini açma akımı Ir,load=2000A 5. Dahili arızalarda gerçekleşebilecek minimum faz-faz simetrik kısadevre akımı Imsc,min,int=7,5 kA Akım Trafosu Bilgisi 1. Devreye bağlanacak akım trafosu adedi NCT=4 2. Akım trafosu oranı kr == = 2000 3. Akım trafosu doyma noktası gerilimi Ek= 300 V (AT siparişinde belirtilmelidir) 4. Akım trafosunun doyma noktası mıknatıslanma akımı Ie= 20 mA (AT siparişinde belirtilmelidir) 5. Akım trafosu sekonder devre direci =2 Ω (AT siparişinde belirtilmelidir) 6. Akım trafosu sekonder kablaj direnci = 0.02171 Ω mm2/m @ 75 °C (paralel devredeki en uzun kablonun uzunluğu) = 0.54 Ω Röle ve Harici Ekipman Bilgisi Uygulamada Siemens 7SJ8 rölesi kullanılmıştır. Röle Şekil.8’de görülebilir.
171 Ekim
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Şekil.7.600A/S1 Varistör
1. 2. 3. • •
İşletme akımı ayar değeri Iset,range=0.03 A :0.001 :100A Röle direnci Rrelay=0.1 Ω Siemens 7SJ8 rölesi ile HI koruma yapılacağı zaman kullanılması gereken ilave ekipmanlar, Stabilizasyon Direnci Koruma Varistörü (Şekil.7)
Stabilizasyon Geriliminin Hesabı Diferansiyel ölçüm devresi, maksimum arıza akımı meydana geldiğinde devrede endüklenen gerilime, Udiff,ext, dayanabilmelidir. Maksimum arıza akımında devrede endüklenen Udiff,ext., pratik olarak (1)’deki gibi hesaplanır RCT ve Rwire direnç değerleri için paralel devredeki maksimum dirençler alınır. Ustab = Udiff,ext = (1) Ayar gerilimi, Uset, stabilizasyon geriliminden büyük olmalıdır Uset ≥ Ustab, 100 V ≥ 40 V → Uset = 100 V √ (2) Uset değeri piyasada yaygın kullanılan cihazlarla uyumlu olması için en fazla 300V olarak seçilmelidir. Açma Ayarının Hesaplanması Açma ayarı belirlenirken dahili arıza durumuna ve uygulamaya uygun hassasiyetin seçilmesine dikkat edilmelidir. Şekil.8. 7SJ8 çok fonksiyonu röle
172 Ekim
2016
•
Akım trafosu doyma noktası gerilimi Ek,Uset değerinin 2 katından büyük olmalıdır Ek ≥ 2 . Uset (3) Uset =100 V, Ek= 300 V, 300 V ≥ 2 . 100 V 300 V ≥ 200 V √
Devrede kullanılması tavsiye edilen direnç boyutlandırılmış olup, şu değerlere sahip olmalıdır,
Dahili arıza durumunda istenen hassasiyetin sağlanabilmesi için diferansiyel devrede dahili arıza durumunda oluşacak akımın Ip,des, belirlenmesi gerekir. Bu akım değeri için diğer HI uygulamalarında minimum kısadevre akımı baz alınır. Bara koruma uygulamalarında ise minimum kısadevre akımı oldukça yüksek olduğu için en küçük fider akımı seçilebilir. • Ip,des = 600 A (4) Bu değere göre akım ayar değeri Iset, belirlenir. Bu değer uygulama gözönünde bulundurularak seçilmelidir. • Iset = - NCT Ie - Ivar(Uset) = - 4 .0.020 A = 0,273 A (5) Iset = 0.3 A
Varistörün Boyutlandırılması Dahili arıza durumunda diferansiyel devrenin uçlarında aşırı gerilimler oluşabilir. Oluşan gerilimlerden sekonder devredeki ekipmanları korumak için varistör kullanılır. Sekonder devredeki ekipmanlar en kötü ihtimalle 3000 V dayanımlıdır. Diferansiyel devrenin uçlarında meydana gelecek maksimum gerilim değeri hesaplanıp 3000 V’tan büyükse ve bu gerilim civarındaysa varistör kullanımı şart, küçükse şart değildir denebilir. • Usc,max,int,rms = (Rrelay + Rstab)=(0,1 Ω+ 350 Ω)=5514,1 V (10)
Stabilizasyon Direncinin Boyutlandırılması (3) ve (5) adımlarında Uset ve Iset değerleri hesaplanmıştı. Bu değerleri kullanarak (6) ile, röle girişine bağlanacak direç değeri belirlenir, • Rstab = - Rrelay ≈ = = 333 Ω ~ 350 Ω (6) Direncin termal dayanımı (7) ye göre belirlenir
•
Akım trafosunun doyması da hesaba katılırsa varistör uçlarındaki maksimum gerilim, • Ûmax,tie = 2 = 2 (11) • Ûmax,tie = > 3000 V Varistör kullanımı şarttır Varistör seçimi Şekil.9’daki değerlere göre yapılabilir. Uset = 100 V olarak belirlendiği için 600A/S3/1/S1195 seçilebilir. Katalogdan C ve B değerleri alınarak maksimum gerilim hesaplanır, •
Şekil.9. Standart varistör seçim tablosu
•
Pstab,cont ≥ =28 W ~ 30 W (7)
Hesaplanan dayanım, rölenin açma değerine göre hesaplanmıştır. Buna ilave olarak arıza temizleninceye kadar (ts=0,5sn), direncin dayanması gereken arıza akımına göre de boyutlandırma yapılmalıdır. Bunun için cihazın maruz kalacağı maksimum gerilim (8)’e göre hesaplanabilir, • = 807,5 V (8) Direncin maruz kalacağı ve dayanması gereken maksimum güç, 0,5sn için (9)a göre hesaplanır, • Pstab,0.5s ≥ 1863 W (9)
Rstab = 350 Ω , Pstab,cont ≥ 30 W, Pstab,0.5s = 1863
Ûvar = C. Î ß = 990 (12)
Maksimum gerilim değerinden rms değer hesaplanır ve artık akım bulunarak 30mAdan küçük olduğu görülmelidir. Artık akımd değeri, 1A sekonderli devrelerde 30mA’den, 5A sekonderli devrelerde ise 100mA’den küçük olması gerekir. • Uvar ~ Ûvar / = 1521 V (13) • √ (14) Varistörün maruz kalacağı maksimum güç aşağıdaki ampirik formülle hesaplanabilir, • Pvar = Ek=. = 6019 J/s (15) Varistör kataloğundan cihazın dayanabileceği kısa süreli güç değerlerine göre yapılan seçim uygundur. Yapılan Boyutlandırmanın Hassasiyet Kontrolü Boyutlandırma tamamlandıktan sonra uygunluğunun kontrolü (16)’ya göre yapılabilir, • > 600A (en düşük yüklü fiderin yükü) (16) Gerekli hassasiyetin sağlandığının görülmesiyle birlikte sistemin boyutlandırması tamamlanmıştır. Referanslar
SIPROTEC 4 - Application:SIP4-APN Circulating Current High Impedance Differential Protection Using Multifunctional Relay 7SJ6 Edition 2014-10-17 Circulating Current High Impedance Differential Protection Using Multifunctional Relay 7SJ8 (SIP5-APN-030) Reyrolle 7SR23 DAD High Impedance Protection Relay Catalog
173 Ekim
2016
Elektrik Dergisi’nin yıllık (12 sayı) abone bedeli KDV dahil 100 TL Elektrik Mühendisliği ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine 70 TL’dir
KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ Kasım 2016 ARKA KAPAK ARKA KAPAK İÇİ ÖN KAPAK İÇİ
ÇAGDAŞ KABLO İNFORM SOMAL SAC
HASÇELİK
5
İSTANBUL LIGHT
15
KABLOTEL
53
2A MÜHENDİSLİK
135
KOZTEK ELEKTRİK
45
ABANA
125
LEFA TEMSİLCİLİK
19
ABB AKTİF MÜHENDİSLİK ALKA ELEKTRİK ASTOR BAŞKENT KİMYA BEST CHEMSHOV
29, 33, 37 35 107 41 39, 79, 101 96 161
CWIEME
73
DELTEC
71
DOBLE
111
DV POWER EAE ELEKTRİK EL-KO
65 54, 55 9
EMEK ELEKTRİK
80
EMS
49
EMTEL
8
ENPAY
89, 90, 91
ENTES
17
FAM ENERJİ FETHİ GÖKSEL BARA GAMAK
83, 97
MAKEL MİLLİYET EKİ MST ELEKTROTEKNİK MULTİSİS
7 23, 31 1 61
OBO BETTERMANN
139
ÖZDİRENÇ
176
ÖZGEN ELEKTRİK
43
SEDASAN
95
SERVO KONTROL SFA ELEKTRİK
131 11
SIEMENS
25, 27
STAUBLI
57
TEKPAR
145
TENSE
10
TRAFO SERVİS ULUSOY ELEKTRİK VAEST VERA ELEKTROMEKANİK
102, 103 2 104 6
47
WIN 2016
68
113
YILKOMER
141
OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.