Sayı 330 10 TL Kasım 2016
Suçlu, elektrik kontağı değil…
19
YAYINCIDAN
Boğazlanan koyun, kömür olan yavrucuklar...
Kayıpsız, birinci sınıf performans
Çalışma sürekliliği tam olan bir veri merkezi. ABB’nin bu hedefi, yükü korumasız bırakmadan modül değiştirilmesine imkan veren gerçek modülerliktir. Modüllerin bakım amaçlı olarak bile yükü korumasız bırakmadan değiştirilebilmesi sayesinde kritik yük sürekli olarak korunmaya devam eder. KGK kapasitesi arttırılmak istendiği takdirde ise sadece ilave modül eklenecektir. Böylece, sadece ihtiyaç kadar ek maliyet oluşacaktır. Yedek modül ile arızalı modül değişimi kolayca yapılabilir, böylece düşük bakım maliyetlerine ulaşılır. www.abb.com.tr/ups
ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 45 E-mail : sales.ups@tr.abb.com
EMO’DAN HABERLER www.elektrikdergisi.com
“YANGINDA ÖLEN ÇOCUKLARIN SORUMLUSU SORUMSUZ YÖNETİMDİR” Adana`da Süleymancılar`a ait olduğu belirtilen özel bir yurtta çıkan yangında; kız çocuklarının yaşamlarını yitirmesinin sorumlusu iktidarın aymazlığıdır. EMO olarak defalarca uyarmamıza ve dava açmamıza; İdari Dava Daireleri Genel Kurulu`ndan okul ve yurtları yangın güvenlik sistemİNden muaf tutan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin karar çıkmasına rağmen bu düzenlemeden geri adım atılmamıştır.
B
u yürütmeyi durdurma kararına rağmen 12 Eylül`de yapılan Anayasa değişikliği ile yargının yetkisinin sınırlandırılmasının ardından yerindelik denetimi anlamına geleceği iddiasıyla mahkeme tarafından davamız reddedilmiş olup; İdari Dava Daireleri Genel Kurulu ise “yerindelik denetimi” olmadığına ve bu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiğine karar vermiştir. Halen karar düzeltme isteyerek idarenin muafiyet ısrarını sürdürmesi facianın ana nedenidir. Adana`da 10`u ortaokul öğrencisi kız çocuğu, ikisi ise yurtta görevli bir kadın ve çocuğu olmak üzere 12 kişinin yaşamını yitirmesinden derin üzüntü duyuyoruz. Tüm halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifa dilerken; gereken önlemlerin alınmamış olmasından kaynaklanan bu can kayıplarının hesabının verilmesini istiyoruz. Olayın üstünün kapatılmasına değil, tartışıp yanlışları tespit edip tekrar bu acı olayların olmasını engellemek için çabalamamız gerekirken, yaşanan acı olayla ilgili yayın yasağı getirilmesinin gerekçesini de anlamak mümkün değildir. Yangının bir gün önce değiştirilen elektrik sayacından çıktığı ya da elektrik kontağı olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Yangının nedeninden daha önemli olan gerekli önlemlerin alınmamış olmasıdır. Elektrik kontağı önlenemez bir felaket kaynağı değildir. Can ve mal güvenliği açısından artık akım anahtarlarının binalarda tesis edilmesi ve çalışır durumda olması sağlanmalı, bunun için denetlemeler yapılmalıdır. Öncelik yangının çıkış kaynağını ortadan kaldırmak olduğu kadar yangın çıktığında hızlı ve gerekli müdahale olanağı sağlayacak sistemlerin kurulması ve can kaybına engel olmak için gerekli önlemleri almaktır. Yangın, bir kader değil, elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle önlenebilen bir felakettir. Çıkış sebebi ne olursa olsun, günümüz teknolojisi yangın felaketlerinin önlenmesine ve büyümesine engel olacak olanaklara sahiptir. Ancak ülkemizdeki uygulamalar, denetim eksikliği ve yetersiz mevzuat düzenlemeleri yangınların katliamlara dönüşmesine yol açmaktadır. Alınması gereken önlemlerin başında yangın algılama ve uyarı sistemleri, yangına müdahale edebilecek yangın tüpleri gibi gerekli donanımın binalarda bulunması, yangın merdivenleri olması ve kullanılabilir halde açık olarak tutulması gelmektedir. Ne yazık ki yaşanan acı olayda yangın merdivenlerinin kilitli olduğu ortaya çıkmıştır. Can kayıplarının da yangın merdivenleri önünde yaşandığı açıklanmıştır. Bir binanın yangına karşı güvenli olabilmesi için elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle donatılması yetmez. Bu sistemlerin düzenli olarak bakımın yapılması ve her an çalışır tutulması da gereklidir. Sistemlerin işlevlerini tam olarak yerine getirip getirmediğine ilişkin kontroller ise yıllık düzenli aralıklarla bu alanda uzmanlaşmış elektrik ve elektronik mühendisleri tarafından yerine getirilmelidir. Elektronik algılama ve söndürme sistemleri ayrımsız olarak kamuya açık, insanların toplu halde bulunduğu tüm yurt, okul, hastane, cezaevi, metro istasyonu, ibadethaneler gibi insanların toplandığı binalarda zorunlu olmalıdır. Bu sistemlerin bakımı ve yıllık kontrolleri için acilen mevzuat değişikliği yapılmadan bu katliamların önlenmesine imkan yoktur. Elektrik Mühendisleri Odası olarak bugüne kadar yetkilileri uyarmaya çalıştık. Bugün yangın yaşanan yurt gibi binaları kapsam dışında tutarak yangınlara geçit veren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik 19 Aralık 2007 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanmıştır. Yönetmelik yayınlanmadan önce en üst düzey yetkililerle görüşmeye ve durumun vahametini anlatmaya çalışan EMO`nun karşılaştığı anlayış; “Bunlar genç adamlar, atlayıp kaçarlar. Yurtlara, okullara yangın algılama sistemi kurmaya ne gerek var” olmuştur. İşte bu anlayışın sonucu 12 canımız gitmiştir. Yönetmeliğin uyarılarımız dikkate alınmadan çıkarılması üzerine dava açtık. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2009 yılında gerekçelerimizi haklı bulunarak yönetmeliğin Ek-7. maddesinin “Kurum Binaları” bölümünde, “Eğitim Tesisleri” için 21.5 metreden alçak veya 5 bin metrekareden küçük, “Yataklı Sağlık Tesisleri”nde ise 6.5 metreden alçak veya bin metrekareden küçük, “Ayakta Tedavi ve Diğer Sağlık Tesisleri” için ise 21.5 metreden alçak veya 2 bin metrekareden küçük binalar için otomatik yangın algılama sistemleri kurulmasına gerek olmadığına ilişkin düzenlemelerin yürütmesini durdurdu. Ancak 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile yargının idari davalardaki yetkisi sınırlandırıldı. Aslında bir yerindelik denetimi sayılamayacak böylesine can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir alanda bile mahkeme yapılan Anayasa değişikliğini gerekçe göstererek “yerindelik denetimi” yapamayacağını bildirdi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bir kez daha EMO`nun haklı olduğuna hükmetti ve yerindelik denetimi gerekçesini yerinde bulmayarak, düzenlemenin iptal edilmesi yönünde mahkeme kararını bozdu. İdare ise yürütmeyi durdurma kararını uygulamadığı gibi halen ısrarını sürdürerek karar düzeltme istedi. Şu anda davamız karar düzeltme aşamasındadır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliği`nin kapsamının genişletilmesi ve periyodik kontrollerin yapılabilmesi gerekli tesisat kontrolleri için gerekli mevzuat değişikliklerinin acilen yapılması gerektiğini vurgulayarak, başta acılı aileler olmak üzere tüm halkımıza baş sağlığı diliyoruz. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU
4 Kasım
2016
IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri IEC 61.850 Mühendisliği Enerji İzleme Yazılım Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Proses Otomasyonları Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri Primer-Sekonder Test ve Devreye Alma Hizmetleri Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları
Hızla büyüyen ve sürekli bir gelişme içerisinde bulunan Enerji Sektörünün ve Sanayi Tesislerinin elektrik, elektromekanik ve otomasyon ihtiyaçlarına “ çözüm mühendisliği ” sunuyoruz.
VERA ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş.
9001
14001
İvedik OSB. 1468. Cad. 2239/1. Sok. No:1 06378 Ostim - Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 394 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97
info@veraelektromekanik.com
www.veraelektromekanik.com
EMO’DAN HABERLER www.elektrikdergisi.com
HAVA PARASINA ALDI; 5.7 MİLYAR DOLAR KAZANDI Özelleştirme bedelini ödemek için aldığı kredi karşılığında rehin verdiği Türk Telekom hisselerinin satışı gündemde olan Oger Grubu, 10 yıl önce 6.5 milyar dolara aldığı Türk Telekom`dan aynı süre içerisinde 5.7 milyar dolar kâr payı kazandı. Kendi şirketinde temettü dağıtımı yapabilmek için de Türk Telekom hisselerini rehin verdiği krediyi 2013`te yeniden yapılandıran Oger Grubu, borcun yükünü Türk Telekom hisseleri üzerinde bıraktı.
B
aşbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 8 Kasım 2016 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu`nda “Şu ana kadar kar payı olarak Türk Telekom‘dan yurtdışına transfer edilen toplam rakam 3.1 milyar dolar civarındadır” açıklamasını yaptı. EMO`nun Türk Telekom`un açıkladığı mali raporları dikkate alarak, ortalama yıllık döviz kurları üzerinden yaptığı, aşağıdaki tabloda yer alan hesaplamaya göre; Oger Grubu, Türk Telekom`daki yüzde 55`lik hissesi karşılığında 10 yılda 5.7 milyar dolar kar payı kazandı. İmtiyaz sözleşmesi ile 14 Kasım 2005 tarihinde 21 yıllığına devraldığı Türk Telekom`daki yüzde 55 hissesi için; Oger Grubu faiz dahil toplamda 7 milyar dolar ödeme yapmıştır. Burada ilginç olan devir aşamasında peşin ödeme yapsa, teklif fiyatı olan 6 milyar 550 milyon dolar üzerinden yüzde 5 indirim yapılacak olmasına rağmen Oger Grubu, bu olanaktan yararlanmamıştır. Çünkü peşin ödeme yapacak parası bulunmamaktadır. Bunun yerine yüzde 20 peşin, kalanı LİBOR+2.5 faizle 5 taksitte ödeme seçeneğini kabul etmiştir. Yalnızca yüzde 20 peşinatı, 1 milyar 310 milyon dolar ödeyerek Türk Telekom`u devralmıştır. Böylece Türk Telekom
hisselerini rehin vererek kredi bulma olanağına kavuşan Oger; 1 milyar 431 milyon dolarlık da 2006 yılında taksit ödemesi yapmıştır. Bu aşamada Oger; Türk Telekom`un yüzde 19.8 hissesini Citicorp Trustee`ye rehin vermiştir. Ardından Oger Grubu, 23 Mart 2007 tarihinde 3.5 milyar dolar tutarında kredi alarak Türk Telekom özelleştirme bedelinin kalan borcu olan 4 milyar 192 milyon doları öderken; bu kredi karşılığında da Türk Telekom`da kalan tüm hisselerini Citicorp Trustee`ye rehin bırakmıştır. Oger Grubu, 22 Mayıs 2013 tarihinde de 4 milyar 478 milyon dolar ve 211 milyon 970 bin Avro kredi kullanmış; yine Türk Telekom hisselerini teminat olarak rehin vermiştir. Oger Grubu tarafından bu kredinin kullanım amacı ise “mevcut borçların refinansmanı ve vadesinin uzatılması ve bu yolla hissedarlarımıza temettü ödenmesi” olarak Kamu Aydınlatma Platformu`na bildirilmiştir. Şimdi bu borcu ödeme güçlüğüne düşen Oger Grubu`nun Türk Telekom`daki yüzde 55 hissesinin bir başkasına satışı gündemde bulunuyor.
Neden Türk Telekom Oger`e Verildi? Öncelikle Türk Telekom hisselerinin rehin verilmesine
göz yumulmuş olması yasal olsa bile hükümetin yaptığı özelleştirme işlemini sonuçları ve uygulamaları bakımından sorgulamayı gerektirmektedir. Türk Telekom`un hisselerini rehin vererek, Oger Grubu`nun Türk Telekom`u satın almasına izin verilmiştir. Yani Oger Grubu değil de parası olmayan birisi de bu koşullarda Türk Telekom`u alabilirdi. Neden Oger Grubu bu ihaleyi almıştır? Özelleştirme sonucunda 10 yıl Türk Telekom`u istediği gibi işleten Oger Grubu, kar paylarını cebine koyup götürmüş, ama borcu nedeniyle Türk Telekom hisseleri kreditörlerde ve bankalarda rehin kalmıştır. Oger Grubu`nun aldığı kar paylarını en azından Türk Telekom hisselerini rehin verdiği kredinin borçlarını ödemesi için kullanmasını sağlamaya yönelik girişimlerde neden bulunulmamıştır? Türk Telekom`dan kazandığı kârı, öncelikle Türk Telekom hisselerinin rehinden kurtulabilmesi için borç ödemesinde kullanması gerekmez miydi? Bu koşullarda 2013 yılında Oger Grubu`nun yine Türk Telekom hisselerini rehin vererek refinansman adı altında daha fazla borçlanmasına neden göz yumulmuştur? ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU
8 Kasım
2016
k.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB’den bulut platformu ile %30’a varan tasarruf Bulut tabanlı yeni platformun kullanılmasıyla farklı endüstrilerde %30’a varan maliyet tasarrufu sağlandı.
A
BB, endüstride enerji maliyetlerini ve yüklerini izleme, yönetme ve optimize etme biçimini değiştirmek için elektrik tesisatını İnsanlar, Servisler ve Nesnelerin İnterneti’ne bağlıyor. Ekip SmartVision güvenilirliği artırmasının yanı sıra enerji verimliliğini %30’a kadar artırabiliyor. Ekip SmartVision, gelişmiş enerji yönetimi, uzaktan denetim ve teşhis hizmetlerinde eyleme geçirilebilir bilgiler sunmak için ABB Emax 2 devre kesicilerin bağlanabilirlik ve algılama özelliklerini bir bulut platformuyla birleştiriyor. Güç tüketiminin, maliyetlerin ve elektriksel davranışların sürekli olarak izlenmesi ve analiz edilmesi, enerji yönetim stratejilerinin daha kolay ve hızlı şekilde hayata geçirilmesini sağlıyor. Optimize edilmiş bir enerji yönetim stratejisi maksimum güç tüketimini azaltabilir ve yerel elektrik tarifelerine bağlı olarak elektrik faturalarında %20’ye kadar tasarruf sağlayabilir. Enerji talepleri ve maliyetlerin izlenmesi sayesinde geliştirilen verimlilik iyileştirme çalışmaları ile %10’luk ek bir tasarruf sağlanabilir. Ekip SmartVision akıllı ve bağlanabilir olması sayesinde Emax 2 devre kesicilerine bağlanabilir. Emax 2 ise elektrik sistemine bağlı kompakt tip devre kesici, otomatik sigorta, ark korumaları ve multimetreler gibi cihazlara bağlanır ve
10 Kasım
2016
bunları veri ölçen ve paylaşan sensörlere dönüştürür. Ekip SmartVision tüm verileri bulut platformu üzerinden toplar ve santrali işleten kişilerin analiz ve karar süreçlerinde kullanabilecekleri bilgiler sunar. Elektrifikasyon Ürünleri Bölümü Başkanı Tarak Mehta: “ABB, gelişmiş izleme ve enerji yönetimini desteklemek üzere bir tesisatın devre kesicilerine yönelik bulut tabanlı bağlantı sunan ilk şirkettir. Bu ABB’nin, şirketlerin her gün kullandığı cihazları, teknolojileri ve süreçleri İnsanlar, Servisler ve Nesnelerin
İnterneti ile bütünleştirme stratejisinde ileriye dönük başka bir adımdır. Müşterilerimizin elektrik sistemlerindeki verimliliği önemli ölçüde arttırabilmeleri konusunda destek olmak için enerji hakkında sahip olduğumuz detaylı bilgilerden yararlanıyoruz.” Ekip SmartVision en karmaşık elektrik kurulumlarında bile elektriksel cihazların doğrudan yönetilmesini sağlıyor. Otomatik alarmlar, birden çok cihazdan belgelere anında erişim ve uzaktan teşhis işlevleri sayesinde bakım hiç olmadığı kadar basitleşiyor. Ekip SmartVision, bulut tabanlı mimarisi sayesinde akıllı telefon, tablet ya da bilgisayar üzerinden herhangi bir yerde çalışabiliyor. Küçük ve orta ölçekli endüstriler ile ticari bina uygulamaları için ideal olan Ekip SmartVision 2016’nın ilerleyen aylarında piyasaya sunulacak.
Dynamic, innova ve and modern brand making a dierence in the electricity sector
Up to 36kV Sf6 Gas / A r Insulated Sw tchgear and Controlgear Vacuum C rcu t Breaker Separable Cable Accessor es D str but on Automat on
www.sfaelectr c.com
İÇİNDEKİLER 14 EEMKON 2017 DÜZENLEME KURULU TOPLANDI 16 Türkiye’nin İlk Akıllı Stadyumu Vodafone Arena’nın Altyapısı SchneIder ElectrIc’ten 20 “Borusan Yerli Üretimi Düşünebilir”
04
22 FG WIlson, Büyük Projelerin Global Çözüm Ortağı 24 Enerjinin Geleceği İstanbul’da tartışıldı 26 TSE’den nükleer enerji için iş birliği
Suçlu, elektrik kontağı değil…
28 Enerji şirketleri ‘güneş’ için dernek kurdu 30 Avrupa enerjide de Türkiye’ye bağımlı 34 ABB, Bina çözümlerini EBO’da anlattı 36 Enerji depolamasında sıra elektrikte
12 Kasım
2016
32
“Türkiye bölgesinde yenilenebilir enerjide lider olabilir”
67
ÖZEL BÖLÜM
:
64
‘Yılda 10 milyar dolarlık enerji tasarrufu mümkün’
KALİTELİ KESİNTİSİZ E ve NERJİ AG-OG ŞALT ÖLÇME TES KALİBRASYOT N 38 BEDAŞ Akademi ilk mezunlarını verdi 40 YEDAŞ’A EN İYİ KULLANICI ÖDÜLÜ 42 Kış Bastırmadan BEDAŞ’ın Personeli sahaya indi!
36
44 YEPAŞ Samsun İstihdam Buluşmalarında Yerini Aldı
Microsoft enerjisini rüzgardan karşılayacak
46 ALTUNİZADE ACIBADEM PROJESİ, ERSE KABLO GÜVENCESİNDE 48 CLK Uludağ Elektrik, KalDer Bursa Şubesi’ni ziyaret etti 49
Elektrikgüncesi ENERJİ DÜNYASINDAN
Prof.Dr. Sıddık YARMAN REKABET EDEBİLMEK için YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETMELİYİZ
64
62
53 “Derviş’in Aklı” Prof. A. Dervişoğlu ile sohbetler 55 ENERJİ ÇİFTLİĞİ
118
58 SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
13 Kasım
2016
EMO’DAN HABERLER www.elektrikdergisi.com
EEMKON 2017 DÜZENLEME KURULU TOPLANDI “Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi EEMKON 2017” hazırlıkları kapsamında 1. Düzenleme Kurulu toplantısı 12 Kasım 2016 günü İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi İdris Yamantürk Salonu’nda gerçekleştirildi. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, darbe girişimi sonrasında yaşanan antidemokratik uygulamalara dikkat çekerek, “Tüm baskılara karşı barış içinde laik ve demokratik bir Türkiye talebimizi her yerde yineliyoruz ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
E
EMKON 2017 Düzenleme Kurulu Başkanı Berker Özağaç tarafından açılan toplantıda EMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy bir konuşma yaptı. EEMKON 2015 Kongresi ile ilgili bilgileri özetleyen Celepsoy, ülkenin içinde bulunduğu duruma uzak kalamayacaklarının altını çizerek, şunları söyledi: “Çünkü bizler sadece meslek erbabı değiliz, sadece mühendis değiliz aynı zamanda birer insanız ve kocaman bir toplumun içinde yaşıyoruz. Ülkemizin geleceğinin bu denli ağır bir karabasana sürüklenmesine ne aklımız ne de vicdanımız razı değil. Kaybettiğimiz her insanımızın yasını tutuyoruz, yakınlarının duyduğu derin ve tarifsiz acıyla duygudaşlık kurmaya çalışıyoruz. Demokrasinin ve can güvenliğinin ağır bir tehdit altında olduğu, hukuk güvencesinin ve özgürlüklerin derinden zedelendiği bir süreçte, ekonomik gelişmeden, teknolojik ilerlemeden söz edilemeyeceği bilinciyle, ülkemizin yüz yüze kaldığı bu ağır travmatik sürece ilişkin görüşlerimizi ve kaygılarımızı üyelerimizle ve kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyoruz.” İçinden geçilen bu ağır koşullara karşın büyük bir heyecanla hazırlıklarını sürdürdükleri EEMKON 2017 için üniversitelere, sanayi ve kamu kurumlarına,
14 Kasım
2016
sektörel dernek ve kuruluşlara çağrı yaparak desteklerini istediklerini kaydeden Celepsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Minnetle ifade etmek isterim ki, bütün bileşenlerden aynı EEMKON 2015 Kongresi`nde olduğu gibi çok değerli katkı ve katılım gördük. Gördük ki, ülkemizin en canlı ve en gelişmeye açık sektörü, toplumumuzun geleceğini kurma ve ülkemizin dünya ülkeleri içinde hak ettiği konumu almasını sağlama heyecanı ve azmi açısından da en önde yer alıyorlar. Kalkınmanın motor gücü ve ilerlemenin temel aktörü olma hedefinde büyük bir istek ve coşkuyla çalışıyorlar.” EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, ülkemizin içinden geçtiği bu zor dönemde; OHAL ile yargı ve yasamanın işlevsizleştirildiği, 15 Temmuz darbe
girişiminin bastırılmasının ardından adeta sivil bir darbenin uygulamaya sokulduğu bugünlerde, demokrat ve yurtsever insanların FETO üyeleriyle birlikte aynı torbaya sokularak toplumsal yaşamdan tasfiye edildiğine dikkat çekti. Yeşil; Hayat TV, Yön Radyo gibi çok sayıda emekten ve özgürlükten yana basın yayın organının sorgusuz sualsiz kapatıldığını, Cumhuriyet gibi köklü bir gazetenin yazar ve yöneticilerinin gözaltına alınarak tutuklandığını kaydetti. Diyarbakır gibi Büyükşehir Belediyesi başta olmak üçere kimi illerin ve ilçelerin belediyelerine kayyum atanarak başkanlarının tutuklandığını, HDP eşbaşkanlarına ve milletvekillerine gözaltı ve tutuklama kararı verildiğini, CHP`nin kimi yerdeki binalarına ve milletvekillerine saldırı
düzenlendiğini anımsatan Yeşil, toplumun sinir uçlarına dokunularak toplumun tepkisinin ölçüldüğünü söyledi. Ne yazık ki toplum olarak bu antidemokratik uygulamalara yeteri kadar tepki verilmediğini ifade eden Yeşil, TMMOB`nin darbe girişiminin hemen ardından “Ne Darbe Ne Dikta” diyerek tavrını açıkça ortaya koyduğunu belirtti. “TMMOB`nin bu tutumunun ne kadar haklı ve yerinde olduğu bugün yapılan uygulamalar sonucunda bir kez daha ortaya çıkmıştır” diyen Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm baskılara karşı barış içinde laik ve demokratik bir Türkiye talebimizi her yerde yineliyoruz ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Yalnız içerde değil, dış politikada karanlık bir tabloyla karşı karşıyız, Ülkemiz Ortadoğu`da savaş ve vahşet bataklığına adım adım çekilmekte, her geçen gün bu bataklığa ağır ağır saplanmaktadır.” Yapılan açılış konuşmalarının ardından EEMKON 2015 Kongresi hakkında kısa video gösterimi yapıldı. Video gösterimi sonrası EEMKON 2015 Kongre Yürütme Kurulu Başkanı Hakkı Ocakaçan tarafından 2015 yılında Kongre`de yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aktarıldı. Bilgilendirmenin ardından katılımcıların kongre ile ilgili görüş ve önerileri tartışıldı. Kongre tahmini bütçesinin sunulmasıyla toplantı sona erdi.
Emin KORAMAZ TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
HDP MİLLETVEKİLLERİ DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR!
4
Kasım 2016 günü, HDP Genel Merkezine ve milletvekillerinin evlerine gece yarısı yapılan bir baskınla aralarında HDP Eş Genel Başkanlarının da bulunduğu 11 milletvekili gözaltına alınmış; Selahattin Demirtaş gözaltının ardından savcının tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edilmiştir. HDP milletvekillerinin gözaltına alınması kabul edilemez. Bu operasyon; eşit yurttaşlık temelinde, barış içinde, bir arada yaşama umudumuza yapılmış bir darbedir. Gözaltına alınan HDP milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak; Türkiye`nin geleceğinin dikta rejiminden değil, demokrasinin evrensel değerlerinden geçtiğini bir kez daha vurguluyoruz.
EMO’DAN CUMHURİYET’E DESTEK ZİYARETİ EMO, Cumhuriyet Gazetesi’ni hedef alan operasyona karşı Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu’na destek ziyaretinde bulundu. Ziyarette iktidarın baskısının Cumhuriyet’in tüm kurumlarına uzandığına dikkat çekilerek, EMO olarak Cumhuriyet Gazetesi’nin ve özgür basının yanında olunduğu vurgulandı. İktidarın özgür basını susturmaya yönelik girişimleri kapsamında bugün PKK/KCK ve PDY/FETÖ örgütlerine yardım suçlamasıyla Cumhuriyet Gazetesi`ne yönelik başlatılan operasyona karşı EMO Heyeti, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu`nu ziyaret etti. EMO Yönetim Kurulu Saymanı İbrahim Aksöz, Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya ve Hukuk Müşaviri Hayati Küçük`ün yer aldığı heyet, 31 Kasım 2016 tarihinde gerçekleştirdiği destek ziyareti kapsamında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve Ankara Haber Müdürü Ayşe Sayın ile görüştü. FETÖ ile bağlantısı olamayacak kurumlara yönelik yapılan baskıyı kınayarak, desteklerini bildirdi. EMO Yönetim Kurulu Saymanı Aksöz, yapılan operasyonun özgür basının susturulmasına yönelik olduğunu ve Cumhuriyet`in tüm kurumlarına uzandığını belirtirken, Cumhuriyet Gazetesi`nin yanında olduklarını kaydetti. Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül de EMO Heyeti`ne teşekkür etti.
15 Kasım
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
Çalık Enerji’den iki yeni santral projesi Çalık Enerji, Özbekistan’da iki yeni santral projesinin daha inşasına başlıyor.
Türkiye’nin İlk Akıllı Stadyumu Vodafone Arena’nın Altyapısı SchneIder ElectrIc’ten Türkiye’nin ilk “Akıllı Stadyumu” Vodafone Arena’nın altyapısını tasarlayan Schneider Electric, Vodafone Arena için özel olarak ürettiği çözüm ve ürünleriyle akıllı stadyum alt yapısını destekleyerek bir ilke imza attı.
S
tadın akıllı stat olarak anılmasının en önemli ve öne çıkan özelliği, yayın sisteminin ve mobil uygulamaların taraftar ile etkileşimli bir şekilde çalışması. Beşiktaş JK’nün futbol stadı Vodafone Arena Türkiye’nin ilk “Akıllı Stadyumu” ünvanını taşıyor. Proje ilk günden itibaren tüm mimari ve teknolojik gelişmeleri barındıran bir
16 Kasım
2016
akıllı stat olarak tasarlandı ve bu doğrultuda inşa edildi. Stadın akıllı stat olarak anılmasının en önemli ve öne çıkan özelliği, yayın sisteminin ve mobil uygulamaların taraftar ile etkileşimli bir şekilde çalışması. 50 bin koltuk kapasiteli Vodafone Arena’da, Türkiye’deki diğer birçok stadyumdan farklı olarak kullanılan Schneider Electric ürünleri, akıllı stadyum altyapısının oluşturulması için önem taşıyor. Vodafone Arena’nın alçak gerilim elektrik panolarında Prisma P ve Prisma G gövdeli Schneider Electric çözümleri kullanılırken, Schneider Electric’in alçak gerilim tarafındaki geniş ürün yelpazesinin tamamı Akıllı Stadyum projesinde yer aldı. Saha aydınlatma kısmında kullanılan Smartlink kontrol ürünleri ile aydınlatma uzaktan kontrol edilebilir ve izlenilebilirken, spor ve eğlenceyi bir araya getiren cihazların çalıştırılması için özel tasarımlar yapılarak, içerisinde Schneider Electric Alçak Gerilim ürünlerinin bulunduğu akıllı panolar imal edildi. Schneider Electric tarafından imal edilen ve üretilen tüm bu ürünler ve çözümler Beşiktaş JK’nün akıllı stadı Vodafone Arena için önemli bir altyapı oluştururken, Türkiye’deki diğer statlardan farklılaştırarak özel bir proje haline getirdi.
Ç
alık Enerji Özbekistan’ın Navoi şehrinde inşa ettiği ve Aralık 2012’de açılışını yaptığı “478 MW Navoi Kombine Çevrim Elektrik Santrali” projesinden sonra, bu ülkedeki iki yeni santral projesinin daha inşasına başlıyor. Çalık Enerji’den yapılan açıklamaya göre, toplam kurulu gücü ve ısı kapasitesi 1.350 MW+200 Gcal olacak projeler “450 MW+200 Gcal Navoi-2 Elektrik Santrali” ve “900 MW Turakurgan Elektrik Santrali”. “Navoi-2 Elektrik Santrali”, başkent Taşkent’in 360 kilometre güneybatısında T”urakurgan Elektrik Santrali” ise Namangan bölgesinde Taşkent’in 266 km doğusunda inşa edilecek.
YAY IN DAN IŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve DaĞItIm Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü Elektrikli UlaŞIm Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi
ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 330 - Kasım 2016
Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi,
Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com
Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com
Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com
Güç ElektroniĞi Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti. Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi
Tasarım Binbir Ajans
Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 10 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 100 TL. Ö¤renciler için 70 TL.
Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd.
Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk.
YIldIrImdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk.
Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx)
Yönetim Yeri
No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST.
Faks: (0 212) 272 33 90
AydInlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü
web: http://www.elektrikdergisi.com
Elektrik Müh. EĞt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi
100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88
Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü
Tel: (0212) 629 00 24-25
Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OydaIşIk SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mehmet Ferit PEKEROĞLU ELPEK MÜHENDİSLİK - Elektriksel Periyodik Kontroller
‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz.
Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.
Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş.
Ba¤c›lar/‹ST.
Faks: (0212) 629 20 13.
Son Bask› Tarihi: Aralık 2016
YAYINCIDAN
Boğazlanan koyun, kömür olan yavrucuklar... ERSİN KAYA • ersin@kaynakelektrik.com
Ü
lkemizde, her yangının ardından, ilk neden olarak “elektrik kontağından çıktı” deme adeti yaygındır. Herhangi bir araştırma yapılmaksızın bu gerekçeyi öne sürmek insanımızın kolayına gelir. Elektrik, “hayır, yangının sorumlusu ben değilim” diyemeyeceği için midir, nedendir bilinmez, suç kolayca elektrik kontağına ihale edilir. Oysa velev ki, yangın bir kontaktan kaynaklanmış bile olsa, “kontak neden oluşmuştur” diye bir soru sormak gerekmez mi? Çünkü bilinmektedir ki, bir yerde kontak oluşmuş ise, ya bir aşırı akım geçmiştir, ya da bir kısa devre söz konusudur. Günümüz tekniği ise kısa devre ve aşırı akımı önleyecek bir cihazı yıllardır hizmete sunmaktadır; “kaçak akım anahtarı” ne güne duruyor? 11 öğrenci ve bir eğitmenin diri diri yanmasının ardında sorumlu olarak, elektrik kontağını aramak ilkelliğinin ardına hiç kimse sığınamaz. Olayın elektrikle ilgili boyutuna tekrar döneceğiz. Ama aleve ve ateşe dayanıklı malzemeden yapılmış olması gerekirken, anında tutuşan sentetik halı ve ahşap döşeme ile tavan, ısınıp genleşen ve açılmayan PVC kapılar çocukları toplaşıp bir arada yanmaya zorladı. Bu aymazlığın bu cehaletin sorumlusu da elektrik kontağı mı?
Dergimizin dördüncü sayfasındaki EMO açıklamasında ayrıntıları ile yer alıyor, olayın hukuksal bir kilitlenmeye dönüştürülen, idari boyutu var... FETÖ alternatifi tarikatların, kurduğu kumpaslarla ilgili cephesi gün gibi ortada... Yasama organları üzerine getirilen vesayet gözler önünde sırıtıyor... Benzer binaların yangından korunmasını düzenleyen yönetmelik, EMO’nun uyarıları dikkate alınmaksızın yürürlüğe konulmuş, açılan dava üzerine yürütmesi durdurulmuş, 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa değişikliği ile İdare’ye engelleme hakkı getirilmiş, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu EMO’nun haklı olduğuna hükmetmiş, ama idare kararı uygulamamakta direnmiş. Şu sıra EMO’nun karar düzeltme davası sürmektedir. Şu birkaç satırda özetlenen yargı süreci, göstermektedir ki, bu adalet, yavruların cayır cayır yanmasına bir çözüm getirme niyetinde değildir. İdeolojisi, “Dicle’nin kıyısında bir koyunun kurt tarafından boğazlanmasının hesabını vermekten yana” olduğu söylenen iktidarın, bu kömür olan çocuklar için ne düşündüğünü merak etmemek elde değil …
19 Kasım
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
“Borusan Yerli Üretimi Düşünebilir” Türkiyenin rüzgâr enerjisinde 2023 hedefi 20 bin megavat (MW). Bugün gelinen noktada, rüzgârdaki kurulu güç 5 bin MW civarında. Rüzgar enerjisinde önde gelen şirketlerden Türk-Alman ortaklığındaki Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Mehmet Acarla, “Rüzgârda 2023 hedefine ulaşmak için yıllık 1.900 megavat kurulu güç artışı, yani yıllık 2.9 milyar dolar yatırıma ihtiyaç var.
T
oplamda 20 milyar dolar gibi bir yatırımdan bahsedilebilir. Bunun da finanse edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla finansman imkânları kritik” diyor. Türkiye’de enerji sektörünün kullandığı 60 milyar dolar civarında bir kredi olduğuna dikkat çeken Acarla, “Burada da mekanizmalar geliştirilmesi gerekiyor. Yoksa sadece Türk bankalarının zaten taşıdığı bir yük var” diye ekliyor. Türkiyenin yerli güneş panelinde
Tesla 2.Giga Fabrikayı Avrupa’da Kuracak
T
ESLA’nın ikinci büyük giga fabrikası Avrupa’da kurulacak, hangi ülke olacağı ise 2017 yılında belli olacak. Bahsi geçen tesiste Tesla’nın yeni seri elektrikli arabaları, elektrik depolama üniteleri (Powerwall 2 ve Powerwall 3) ve güç aktarım mekanizmaları üretilecek. Tesiste güneş paneli üretimi de yapılacak mı henüz belli değil. Giga Fabrika-1’in araba üretim kapasitesi 500.000-1.000.000 arası olacak, Avrupa’da kurulacak ikinci tesisle bu kapasitenin en az iki katına çıkması bekleniyor. Tesla ayrıca bugün Grohmann Engineering isimli Alman Mühendislik firmasını da satın aldığını açıkladı.
20 Kasım
2016
kendi markasını geliştirmek için ciddi Ar-Ge faaliyetine ihtiyaç duyduğunu belirten Acarla, “Çünkü teknoloji sürekli gelişiyor. Bugün ürettiğiniz gelecek sene verimlilik açısından yetersiz kalıyor. Türkiye’de hakikaten çok iyi destekler var Ar-Ge konusunda bunu yapmak gerekiyor diye düşünüyorum. Yine de bir marka olarak yer edinmek için en azından güneş panellerinde bir fiyat savaşına girmek zorunda kalacaksınız. 10 milyon panel üreten bir fabrika ile kendi bölgenizde sadece 100 bin panel üreterek maliyet açısından baş edemezsiniz” diyor.
Enerji şirketleri için önemli haber
B
irden fazla doğalgaz dağıtım bölgesi tek lisans altında toplanabilecek ve mevcut bölgeler birden fazla lisans sahasına bölünebilecek. Konuyla ilgili Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) ait yönetmelik değişikliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin dağıtım lisanslarına konu bölgeler tek bir lisans altında birleştirilebilecek ve mevcut dağıtım bölgeleri birden fazla lisans sahasına bölünebilecek. Birleşme ve bölünmelere ilişkin başvurularda, teknik ve ekonomik gerekçelerin de detaylandırıldığı bilgi ve belgeler lisans sahibi şirketler tarafından EPDK’ya sunulacak.
cydd.org.tr
ÇYDD’ye destek verin, gençlerin hikayesini değiştirin.
Garanti Bankası IBAN Numaraları TR 7200 0620 0034 0000 0629 5838 • TL TR 8900 0620 0034 0000 0907 5067 • USD TR 6200 0620 0034 0000 0907 5068 • EURO
HABER
www.elektrikdergisi.com
Erse Kablo Kullanıcıları “Ürün Sorumluluk Sigortası” ile Daha Güvende
Z FG Wilson Türkiye ve Bölge CEO’su Köksal Er
FG WIlson, Büyük Projelerin Global Çözüm Ortağı ITO One Tower (Ankara) ve Agora AVM (Antalya) kesintisiz enerji için jeneratör sistemlerinde Yavuz Sultan Selim Köprüsünün jeneratörlerini temin eden FG Wilson Türkiye’yi tercih etti.
D
ünyada 50. yılını kutlayan Avrupa’nın en büyük, dünyanın önde gelen jeneratör markası FG Wilson, Türkiye ve bölgenin her yerindeki yatırımları “Tek Global Standart” kalitesinde FG Wilson güvencesine alıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından olan 3. Boğaz Köprüsünün de jeneratörlerini temin eden FG Wilson Türkiye, Ankara’dan Antalya’ya tüm yatırım ve işletmelerin enerji kesintisizliğini sağlıyor. Sanayi tesisleri, oteller, hastaneler, üniversitelerin yanı sıra konut projeleri, alışveriş merkezleri, rezidanslar gibi kaliteli ve kesintisiz enerji ihtiyacı olan projelerin yıllardır vazgeçilmez partneri FG Wilson jeneratör sistemleri sadece elektrik kesintisi esnasında devreye girmiyor, sürekli çalışarak elektriğin kalitesinin düştüğü zamanlarda da elektrik enerjisiyle çalışan sistemlerin zarar görmesini önlüyor. FG Wilson jeneratörleri dünyanın neresinde giderse gitsin önce İngiltere’deki Mükemmeliyet Merkezi’nde test edilerek onaylanıyor.
22 Kasım
2016
ayıf akım kablo sektörünün lider üreticilerinden Erse Kablo, üretimden kaynaklı bedeni ve maddi hasarlara karşı 6.500.000 Euro olarak belirlediği ürün sorumluluk sigorta poliçesi hasar bedelini, 20.000.000 Euro olarak arttırdı. Sektördeki marka gücünü ürünlerinde yarattığı güven ve kaliteyle sağlayan Erse Kablo, bu sene de Zurich Sigorta’dan aldığı “Ürün Sorumluluk Sigortası” ile ürettiği ürünlerden kaynaklı, üçüncü şahısların ve müşterilerinin karşı karşıya kalabileceği bedeni ve mal varlıklarına gelebilecek maddi zararların teminatı olarak belirlediği hasar bedelini, 20 Milyon Euro’ya çıkararak, müşteri memnuniyetine ve kaliteli hizmet değerlerine vermiş olduğu önemi bir kez daha gösterdi. Erse Kablo, iç piyasadaki güçlü bayi yapısını, yurtiçi/yurtdışı projelerdeki başarılarıyla birleştirerek, uzman kadrosu ile beraber, müşteri memnuniyetine verdiği önem ve hizmet kalitesiyle, kullanıcıları için katma değer yaratmaya devam ediyor.
HABER
www.elektrikdergisi.com
Enerjinin Geleceği İstanbul’da tartışıldı İstanbul’da düzenlenen konferansa Türkiye ve dünyadan iş dünyası, akademi ve startuplardan 600’ün üzerinde kişi katıldı
İ
stanbul’da düzenlenen Enerjinin Geleceği Konferansı’nda düşük karbonlu ekonomiye dönüşümün yolunun girişimcilik ve yenilikçilikten geçtiği vurgulandı. TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, küresel ısınmayı 2 derece altında tutmak için 2015 ile 2030 arasında enerji sektörünün 37.9 trilyon dolar harcama yapılması gerektiğini söyledi. Düşük karbonlu bir geleceğe ilerlediğimizi vurgulayan TÜSİAD Başkanı’nın sözlerine destek veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Hasan Çelik ise “Güçlü bir geleceğin kapılarını açmamız için iki anahtara ihtiyacımız var, bunlardan birisi girişimcilik, diğeri de yenilikçilik,” diye konuştu. Paris Merkezli Hello Tomorrow ile Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından İstanbul’da düzenlenen konferansa Türkiye ve dünyadan iş dünyası, akademi ve startuplardan 600’ün üzerinde kişi katıldı. Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı ve Sabancı Üniversitesi IICEC Yönlendirme Kurulu Fahri Başkanı Dr. Fatih Birol’un da bir video mesaj gönderdiği konferansta, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, Fransa Başkonsolosu Bertrand Buchwalter birer konuşma yaptı. Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler, Sanko Enerji Grubu CEO’su Adil Tekin ile Boston Consulting Group’un Senior Partner ve Boston Consulting Group Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki enerji çalışmaların yöneticisi Harald Rubner’in yanı sıra Fiba Holding Başkanı Murat Özyeğin, Mynet, Galata Business Angels ve Endeavor Türkiye Başkanı Emre Kurttepeli, Endeavor Türkiye Yonetici Direktörü Didem Altop, Pronet CEO’su Alp Saul, Vispera CEO’su Aytül Erçil, Revo Capital Yönetici Direktörü Cenk Bayrakdar ile Türkiye Teknoloji Transferi Hızlan-
24 Kasım
2016
dırıcı (TTH)’nin iş geliştirme lideri Doğan Taşkent de konferansın katılımcıları arasındaydı.
Enerji, uzay, havacılık ve sağlık stratejik sektörler Bakan Yardımcısı Dr. Hasan Ali Çelik, hükümet olarak, girişimci havuzunu genişletmeye büyük önem verdiklerini ancak genişleyen bu havuz içinde, yenilikçilikle girişimciliği kaynaştıran kişilerin, yani tekno-girişimcilerin sayısını artırmanın önemine işaret etti. Hükümetin Ar-Ge Reform Paketi’nde Tekno-girişim ile ilgili destek programının şartlarını daha da iyileştirdiklerini kaydeden Çelik, risk ve girişim sermayesi fonları ile melek yatırımcılık gibi alternatif finansman modellerini yaygınlaştırmak, temel öncelikler arasında yer aldığını da ifade etti. Enerji, uzay, havacılık, sağlık gibi sektörleri stratejik gördüklerini kaydeden Çelik, büyük veri, nesnelerin interneti, sensor teknolojileri ve robotik teknolojiler gibi alanlarda hükümetin ciddi bir atılım yapmayı hedeflediğini de ifade etti.
Düşük karbonlu gelecek Enerji sektörünün bir dizi sorunla karşı karşıya olduğunu söyleyen TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, dünyada bir milyar insanın enerjiye ulaşamadığını ancak tahminlere göre 2060 yılına kadar enerjiye talebin ikiye katlanacağını kaydetti. “Bizi düşük karbonlu bir geleceğe taşıyacak yeni iletim sistemleri ve üretim tesislerine ihtiyacımız var” diyen Başaran-Symes, bu dönüşümün kolay olmayacağını, uzun dönemli ve yüksek maliyetli olacağına da dikkat çekti. Dünya Enerji Ajansı’nın tahminlerini hatırlatan Başaran-Symes, geçen yıl yapılan bir tahmine göre küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak için 2030’a kadar 37.9 trilyon dolarlık yatırım gerektiğini aktardı. İyimser olmak için güçlü sebepler olduğunu da ifade eden Başaran-Symes, yenilenebilir enerjinin yatırımlarının 2011 yılından beri toplum yatırımların yarısını geçtiğine vurgu yaptı. Bu süreçte enerji sektöründeki girişimcilerin hayati bir rol oynayacağını da ifade eden TÜSİAD Başkanı, teknolojiyle barışık ve girişimci gençlerin enerjideki bu dönüşüme liderlik edeceğini söyledi.
HABER
www.elektrikdergisi.com
Bereket Enerji’den 2,5 milyar TL’LİK yatırım
TSE’den nükleer enerji için iş birliği TSE ile Bureau Veritas arasında, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve Sinop Nükleer Santrali projelerinin ekipman ve hizmet tedarik süreçlerinde uygunluk değerlendirmeleri için iş birliği protokolü imzalandı
T
ürk Standardları Enstitüsü (TSE) ile Fransız Bureau Veritas arasında, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ve Sinop Nükleer Santrali projelerinin ekipman ve hizmet tedarik süreçlerinde uygunluk değerlendirmeleri için iş birliği protokolü imzalandı. TSE’de düzenlenen imza törenine Başkan Sebahittin Korkmaz ve Fransız menşeli uygunluk değerlendirme kuruluşu Bureau Veritas Gözetim Hizmetleri Ltd. Şti. Türkiye Genel Müdürü Meral Akgün katıldı. Korkmaz, hükümet tarafından hızla artan enerji talebini karşılamak ve ithalat bağımlılığından kaynaklı riskleri azaltmak üzere 2023 yılına kadar iki nükleer güç santralinin devreye alınması ve üçüncü santralin inşasına başlanmasının planlandığını söyledi. Nükleer enerjinin, transit boru hatları ve yenilenebilir enerji ile yatırım yapılması zorunlu alanlar haline geldiğini anlatan Korkmaz, “Nükleer teknolojiye sahip 11 ülke, nükleer santrale sahip 32 ülke bulunmaktadır. Ülkemizin önünde duran en önemli sorulardan biri 12. ülke mi, yoksa 33. ülke mi olacağımızdır.” dedi. Bureau Veritas ile bir yıldır görüştüklerini belirten Korkmaz, şirketle yapılacak iş birliğinin nükleer santral yapımında yerli katkının arttırılması ve teknoloji transferinin gerçekleştirilmesi için önemli bir adım olduğuna dikkati çekti. Korkmaz, TSE olarak söz konusu tecrübeyi kuruma, sanayiye ve ülkeye aktarmayı amaçladıklarını vurgulayarak, bunun için her türlü altyapı hazırlığını yaptıklarını dile getirdi.
26 Kasım
2016
B
ereket Enerji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de ilk özel elektrik dağıtım şirketi lisansını alan grup olduklarını belirterek, üretim, dağıtım ve perakende satış alanlarında entegre bir yapı oluşturarak enerji sektörünün önemli oyuncularından biri haline gelmeyi amaçladıklarını anlattı. Elektrik üretiminde yerli kaynak kullanımının artırılması gerektiğine işaret eden Saldanlı, şunları söyledi: “Hedefimiz, yerlileştirme oranını artırmak, enerji sektöründen gelen cari açığın önüne geçmektir. Ayrıca, elektrik şebekelerimizin daha da büyümesi, daha kullanışlı olması, modernleşmesi ve daha akıllı olması için çalışmalarımız sürecek. Elektrik dağıtımında 2016-2020 döneminde 2,5 milyar liralık yatırım yapacağız. Enerji arzının güvenli bir şekilde temin edilmesi ve tüketiciye ulaşılan kanallarda verimliliğin sağlanması için faaliyetlerimize devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir ve yerli üretim kaynaklarına yöneleceğiz. Özellikle dağıtım ve perakende tarafında geliştirdiğimiz teknolojik projeler var. Gündemdeki güneş ve termik projelerini de inceliyoruz, ancak önceliğimiz mevcut işlerimizi daha iyileştirmek yönünde olacak.”
Ö Z G E N
Üretim
E L E K T R Ý K
V E
T Ý C A R E T
Ta a h h ü t
A . Þ .
Müþavirlik
Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler
1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com
w w w . oz g e n . co m
HABER
www.elektrikdergisi.com
Enerji şirketleri ‘güneş’ için dernek kurdu Enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketler, güneş enerjisinin gelişimine önderlik etmek amacıyla Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği’ni (GÜYAD) kurdu.
G
ÜYAD’tan yapılan açıklamada, EIF 2016 Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı’nda kuruluşu gerçekleştirilen derneğin, 17 kurucu üyesinin bulunduğu belirtildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen GÜYAD Başkanı Birol Ergüven, güneş enerjisi sektörünün büyümesi için bürokrasi, kamu ve özel sektöre destek vermek amacıyla bir araya geldiklerini ifade etti. Türkiye’de teknolojinin geliştirilmesini ve yatırımların artmasını destekleyecek bir sivil toplum kuruluşu olacaklarını belirten Ergüven, şunları kaydetti:
‘Her şey sektörün gelişimi için’ “Şu anda 17 kurucu üyemiz var. Türkiye’nin böyle bir çalışmaya ihtiyacı vardı. Güneş enerjisi sektörü içinde yatırımcıların bir araya geldiği derneği kurmak için büyük çaba sarf ettik. Bütüncül bakış açısıyla yatırımcının önünde duran problemleri gidermek istiyoruz. Güneşle su ısıtma alanında Türkiye ilk üçte yer alıyor. Doğru adımlar atarsak güneş enerjisi sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alabiliriz. Sektörün paydaşlarının tamamının faydası için uzlaşılmış önerilere kılavuzluk yaparak yatırımcılara destek olmak adına adım attık. Her şey sektörün gelişmesi için.”
CLK Enerji, yoluna CK olarak devam edecek
K
olin İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Celal Koloğlu, geçen ay CLK Enerji’de yaşanan hisse dağılımından sonra ortaklığın yeni isminin CK Enerji (Cengiz-Kolin) olarak devam edeceğini ve 3 elektrik dağıtım bölgesinde yatırımlarını sürdüreceklerini açıkladı. Koloğlu, elektrik dağıtımında enerji arızalarını
28 Kasım
2016
GÜYAD’ın üyeleri arasında Limak Enerji, Polat Enerji, EnerjiSA, Seul Grup, Engie, Enel, Akfen, Turcas, Tekno Grup, T Dinamik, Zorlu Enerji, Erikoğlu, BorusanEnbw, Çalık Enerji, Cengiz Enerji, Alarko, Güriş, EneryaSTFA ve Kibar Holding bulunuyor.
en aza indirmek için teknoloji ve altyapı yatırımlarını hız kesmeden yapacaklarını söyledi. Koloğlu, Kolin’in de hissedarı olduğu CLK Enerji’de geçen ay gerçekleşen hisse dağılımından sonraki tabloyu değerlendirirken, “(CLK Enerji’deki yeni hisse dağılımından sonra) Ortaklık CK Enerji ismiyle devam edecek. CK Enerji olarak Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ), Çamlıbel EDAŞ ve Akdeniz EDAŞ bölgesi olmak üzere 3 bölgede elektrik dağıtım hizmeti vermeyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
E-LINESMART E L E K T R İ K
Donatılabilir Bürotik Priz Blokları
Kişisel ihtiyaçlarınıza ve tercihlerinize bağlı olarak modüler tip enerji, zayıf akım ve multimedya prizleri ile donatılabilir, esnek yapısı sayesinde yüksek kullanım kolaylığı sağlar. Yeni yaşam ve çalışma ortamı ürünleri ile, kullanıcılara konfor ve estetik ile birlikte işlevsellik de sağlayan E-LINE SMART serisi; • Donatılmış veya donatılabilir bürotik priz blokları. • Ofis, toplantı odaları, özel çalışma alanları ve açık ofislerde her türlü masa ve mobilya ile uyumlu yapısı. • Günümüz ofis ihtiyaçları için enerji, zayıf akım ve multimedya pizlerinin kullanılabileceği isteğe bağlı zengin kablo sonlandırma seçeneği. • Alüminyum eloksal gövde (isteğe bağlı olarak siyah ve beyaz boyalı) ve polikarbon halogen free (HF) kapaklar ile modüler yapı ve yenilikçi tasarım. • Anahtarlı otomatik sigorta (MCB) ve/veya kaçak akım anahtarı (RCD) kullanılabilme özelliği. • HF kablolar ve geçmeli tip vidasız klemensler ile birlikte tamamlanmış iç montaj, çalışır vaziyette hazır ürün yapısı. • İstenilen boy ve içerikte sorunsuz ve sınırsız üretim.
■E-LINE SMART SM-LUX I
■E-LINE SMART SM-STD II
■E-LINE SMART SM-STD I
■E-LINE SMART SM-IN/D
www.eae.com.tr
■E-LINE SMART SM-IN/S
HABER
www.elektrikdergisi.com
Avrupa enerjide de Türkiye’ye bağımlı TANAP ve Türk Akımı gibi dev projelere ev sahipliği yapmaya hazırlanan Türkiye, fiyatları da belirleyebilecek. Net tüketici olan AB, gaz konusunda da Türkiye’ye odaklı...
T
ürkiye ve Avrupa Birliği arasında iplerin gerilmesi, bütün sektörlerde yapılan ticaret kadar, enerji koridorlarının önemini de gündeme getirdi. Alman enerji şirketi EWE Türkiye Holding AŞ Genel Müdürü Frank Quante; Avrupa’nın azalan kaynakları dikkate alındığında, enerji ticaretinde Türkiye’nin rolünün giderek arttığını belirtti. Belirsizlik yaşandığı dönemlerde bile diğer boru hattı rotalarına göre Türkiye’nin güvenli bir alternatif olarak görüldüğünü vurgulayan Quante; “Ülkede kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanan, hem planlama aşamasında hem de tamamlanmış pek çok boru hattı projesi bulunuyor. Enerjideki bu gelişmeler, Türkiye’nin bir enerji
dağıtım merkezi olma konusundaki potansiyel rolünü destekliyor. Son olarak Türk Akımı Projesi imzalandı. Bu, Türkiye’yi Avrupa için kayda değer bir transit ülke hâline getirecek. Hiç şüphesiz bu kaynakları ticarileştirecek Türkiye, bölgesinde bir enerji ticareti merkezi haline gelebilir. Böylece yalnızca bir rota olmasının ötesinde Türkiye, piyasa fiyatlarını etkileyebilecek bir konuma kavuşabilir. Türkiye’nin konumu ve pazar hacmi, bu hedefin gerçekleştirilmesinde ülkeye önemli avantajlar sunuyor” diye konuştu.
“Kesinti varsa ‘yatırım’ vardır”
zmir ve Manisa’da elektrik dağıtım hizmeti veren GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Metin Demirdağ, elektrik dağıtım hizmetlerinde müşteri memnuniyetinin artırılmasının öncelikli hedefleri olduğunu söyledi. Kesintilerle ilgili şikayetlerin azaldığını belirten Demirdağ, “Planlı elektrik kesintisi varsa yatırım ve yenileme
İ
30 Kasım
2016
vardır. Yatırımlarımızı da tüketicilerimizin talepleri yönlendiriyor” dedi. Elektrik dağıtım hatlarına yapılan yatırımların, enerji talebine bağlı olarak planlandığını
belirten GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Metin Demirdağ, planlı kesintilerin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Planlı enerji kesintilerinin mutlaka önceden bildirildiğini ifade eden Demirdağ, “Bunlar dağıtım veya iletim sisteminde programlanmış yatırım-bakım ve onarım aşamalarında yapılan kesintilerdir. Yani arızadan kaynaklı kontrol dışı kesintiler değildir. Planlı kesintiler, yatırım çalışmalarının devam ettiği ve kontrol dışı kesintilerin azalacağı anlamına gelir” diye konuştu.
HABER
www.elektrikdergisi.com
“Türkiye bölgesinde yenilenebilir enerjide lider olabilir” Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Birol: “Türkiye ve etrafındaki ülkelerde çok yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli mevcut. Fakat bölgedeki diğer ülkelerde bunu hayata geçirebilecek bir uzmanlık maalesef bulunmuyor.”
T
ürkiye, gerekli uzmanlık ve teknoloji ile birlikte bölgesinde yenilenebilir enerji konusunda lider olabilir” “Petrol fiyatlarında dikkate değer bir yükseliş beklemiyoruz. Ancak önümüzdeki yılın sonlarına doğru fiyatlar bir miktar yükselebi-
Alman enerji şirketi Türkiye’ye yeni yatırım yapacak
E
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türk ekonomisinin güvenilirlik ve sağlamlığını dünyanın tasdik ettiğini belirterek, Alman enerji şirketi EWE’nin Türkiye’ye 120 milyon avroluk yatırım yapacağını bildirdi. Albayrak, Twitter hesabından yaptığı açıklamada,
32 Kasım
2016
lir” Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol, Türkiye ve etrafındaki ülkelerde çok yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli olduğunu ancak bölgedeki diğer ülkelerde bunu hayata geçirebilecek bir uzmanlık bulunmadığını ifade ederek, “Türkiye, gerekli uzmanlık ve teknoloji ile birlikte bölgesinde yenilenebilir enerji konusunda lider olabilir.” dedi. Fatih Birol, yaptığı açıklamada, küresel enerji piyasasında yenilenebilir enerjinin payının giderek yükseleceği öngörüsünde bulunarak, yenilenebilir enerjide maliyetlerin düşmesini içeren ilk safhanın tamamlandığını, artık yenilenebilir enerjinin ısıtma, ulaşım ve endüstride kullanılmasını içeren ikinci safhaya geçildiğini bildirdi. Türkiye’nin son dönemde yenilebilir enerji üretiminde mega projelere destek vermesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Birol, “Yenilenebilir enerji projelerinde Türkiye’nin öncü rol oynayabileceğini, bölgesinde know how ile lider olabileceğini düşünüyorum.” dedi. Yenilenebilir enerji teknolojilerinde dünya piyasasını büyük ölçüde domine eden Almanya’nın, bu konudaki teknolojisi ile çevresindeki ülkelere uzmanlık ihraç eden bir ülke halini aldığını belirten Birol, Türkiye ve etrafındaki ülkelerde çok yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli olduğunu söyledi. Birol, “Fakat bölgedeki diğer ülkelerde bunu hayata geçirebilecek bir uzmanlık maalesef bulunmuyor. Bu anlamda Türkiye’nin liderliği son derece önemli olacaktır. Türkiye, gerekli uzmanlık ve teknoloji ile birlikte bölgesinde yenilenebilir enerji konusunda lider olabilir.” diye konuştu. Dünyada yenilebilir enerji konusunda önemli gelişmeler yaşandığını, hükümetlerin yenilenebilir enerji projelerini desteklediğini, şirketlerin de bu alanda yatırımlar yaptığını ifade eden Birol, “2017’de de bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz.” dedi.
şu ifadeleri kullandı: “Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden Alman EWE’nin CEO’su Matthias Brückmann ve beraberindeki heyeti kabul ettik. Türkiye’ye 120 milyon avroluk yeni yatırımda bulunacaklarını belirttiler. Ekonomimizin güvenilirliğini ve sağlamlığını dünya tasdik ediyor. Daha sonra Alman rüzgar enerjisi devi Nordex firmasının CEO’su Lars Bondo Krogsgaard’ı kabul ettik. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) stratejimiz ve yenilenebilir enerji alanında Türkiye’deki yatırım ortamı ile yakından ilgilendiklerini vurguladılar.”
EMI Sörveyör’ü kullanarak bakımların optimize edilmesi ve bakım için kesinti planlaması yapılması Santral ve döner makinalar servisdeyken durum tabanlı bakım yapmak
Doble - EMI Sörveyör’ü, teçhizat servisdeyken fiziki müdahale yapılmaksızın jeneratör, motor, bara sistemleri, transformatörler, kesiciler, kablo bağlantıları ve diğer YG teçhizatına ait 70 adetden fazla elektiriki ve mekanik kusurları tespit eder. EMI Sörveyör ile testler YG teçhizatı servisdeyken yapılır. Bu testler ile potansiyel problemler daha geniş bir bakış açısıyla incelenerek kısmi deşarj, korona, ark ve kıvılcımlanmayla ilgili ön bilgiler elde edilir. Elde edilen bilgiler sistemin arızalanarak devre harici olma riskini azaltır, enerji kesilerek yapılacak testlerin daha ekonomik ve rantabl olmasını, bakım ve tamirlerin önceliklerinin tespitini sağlar. EMI Sörveyör ile Dobel’ın yıllardır elde ettiği “elektromekanik” ve “enterferans” test tecrübeleri hizmetinizde olucaktır. Bu tecrübe her gün sayısı artan10,000 testi içermektedir. EMI Sörveyör ile test hakkında daha fazla bilgi edinmek için, DOBLE'ın lokal temsilcisiyle iletişime geçiniz: TEKON ENERJI Tel: +90 216 384 3562 - 3563; +90 532 423 9737 info@tekonenerji.com www.tekonenerji.com
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB, Bina çözümlerini EBO’da anlattı Elektrik Teknolojileri Bina Otomasyon Fuarı’nda ABB Elektrik Bina Çözümleri ile ziyaretçileri ile buluştu.
A
BB Elektrik Elektrifikasyon Ürünleri Bölümü bina çözümlerini sergiledi. C07 nolu ABB standında sunulan ABB i-bus KNX sistemi ile ilgili demolar büyük ilgi gördü. İ-bus KNX; modern ev ve bina kontrolünde, uygulamalar için en yüksek gereksinimlerini karşılayan, basit ve kanıtlanmış; endüstriyel, konut ve ticari bina tiplerinde kullanılan dünyanın ilk açık standartı olan KNX teknolojisine dayanan akıllı kurulum sistemidir. Projeler de yaygın olarak kullanılan; yeni yapılan her türlü bina tipinde marka bağımsız olarak çalışabilen KNX enerji tasarrufu ilkesini en üst seviyede uygulamak amacı ile tasarlanmıştır. Genel olarak aydınlatma sistemlerinde kullanıldığı düşünülen KNX otomasyon sistemi aydınlatma dışında iklimlendirme, güvenlik sistemleri, perde/
Federal Başkan PhoenIx Contact’ı Blomberg’te ziyaret etti
F
ederal Başkan Joachim Gauck OWL (Akıllı Teknik Sistemler East Westphalia-Lippe) ziyareti sırasında Phoenix Contact’a uğradı. Burada dijital üretimle ilgili bilgi edindi. Ziyareti sırasında Phoenix Contact’ın başkan yardımcıları Frank Stührenberg (CEO) ve Roland Bent (CTO) ile birlikte yeni teknolojilerin üretim süreçlerini nasıl optimize edip çalışanların işini kolaylaştırdığını görme fırsatı buldu. Gauck “yeni sürdürü-
34 Kasım
2016
panjur sistemlerinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. 2013 yılında ABB ailesine katılan ELBI konvansiyonel anahtar prizleri ile ABB standında ürünlerini sundu. Farklı ihtiyaç ve zevklere göre sunduğu anahtar&priz çeşitliliği ile yaşam alanlarınıza değer katan ELBİ hem modüler hem de sağlam, kompakt ve modern ürünleri ile yaşam alanlarınızı güven ile kullanmanızı sağlar. Ayrıca, %50’ye kadar yer tasarrufu sağlayan kombine kaçak akım cihazları, 4-72 modüllük seçenekleri ile konut ve ticari binalardaki elektrik dağıtım sistemi cihazlarının montajını mümkün kılan ve petrol yeşili şeffaf kapağıyla şık ve kullanışlı MISTRAL sigorta kutusu ve darbe akımlarından eksiksiz koruma sağlayan OVR parafudur ürün ailesi sunuldu.
lebilirlik” konseptinden etkilendiğini belirterek “Başarıya inanan insanlarla birlikteydim. Aksi halde çoğu kez bu ruhu kaçırırım” diye konuştu. Joachim Gauck Makine İmalatında akıllı üretim yaklaşımlarını tecrübe ederken Roland Bent sensör ve motorların makine kontrolüne bağlantısını sağlayan tam otomatik kablo üretimi için entegre bir üretim hattını tanıttı. Fiş konnektörün parçaları monte edilmeden önce kablo sarılır, eğilir ve soyulur. Son olarak konnektör kafası kalıplanır. Kablolar birçok farklı tipte üretilmelidir. Kablo boyu veya konnektör tasarımı gibi ürün parametreleri müşteri tarafından Internet aracılığıyla konfigüre edilebilir. Roland Bent bu durumu şöyle açıklıyor: “Otomasyon ve akıllı kontrol sistemindeki yüksek seviye sayesinde özel müşteri ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ve aynı zamanda ekonomik üretim sağlayabiliyoruz. Bu tip karmaşık üretim sistemlerini geliştirmek ve işletmek amacıyla ortak eğitim profilleri artık yeterli olmamaktadır. Bunun yerine disiplinler arası daha fazla çalışmalıyız.”
HABER
www.elektrikdergisi.com
Enerji depolamasında sıra elektrikte
O
rta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfur Öztürk, enerjinin depolanmasının elektrik açısından en önemli bileşenlerden biri haline geldiğini belirterek, “Özellikle rüzgar ve güneş enerjisinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 70-80’i bulan ülkeler var, etkin bir enerji depolama politikası ve uygun teknolojilerin geliştirilmesiyle enerji ihtiyacının büyük bir bölümü yenilenebilirden karşılanabilir.” dedi. Öztürk, yaptığı açıklamada, günümüzde arz güvenliği, enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması, elektrik iletim ve dağıtım problemlerinin ve maliyetlerinin azaltılması gibi nedenlerle enerjinin depolanmasının öneminin giderek arttığını söyledi. Fosil kaynaklı yakıt kullanımı yerine yenilenebilir kaynaklardan enerji depolanmasının önem kazandığı bu yeni yönelimin, geleceğin enerji politikasında önemli bir rol oynayacağını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: “Enerjinin depolanması elektrik değer zincirinin en önemli bileşenlerinden birisi, özellikle rüzgar ve güneş enerjisinin toplam güçteki payı yüzde 70-80’i bulan ülkeler var, etkin bir depolama politikası ve uygun teknolojilerin geliştirilmesi ile enerji ihtiyacının büyük bir bölümü yenilenebilirden karşılanabilir. Bugün için ülkemiz açısından önemli olan, rüzgar ve güneş enerjisi santralleri-
nin hızla artırılması ve bunların ulusal şebekeye sorunsuz bağlantısının sağlanmasıdır. Bu amaç için rüzgar ve güneş enerjisindeki aşırı hareketliği dengeleyecek batarya gruplarına ihtiyaç var.”
“Depolamanın farklı uygulamaları var” Enerjinin depolanmasını farklı şekillerde uygulamanın mümkün olduğunu anlatan Öztürk, “Elektrik üretim tarafında veya dağıtım aşamasında olabileceği gibi tüketici tarafında da çeşitli uygulamaların olması mümkün. Hatta evlerde 5-8 kilovatsaatlik bataryalar da bu çözümün önemli bir unsuru olabilir. Elektrik ucuzken gece depolama, gün boyu veya akşam şebeke yerine evdeki bataryadan kullanım bugünkü tarifelerle bile cazip.” değerlendirmesinde bulundu. Bu tür konut depolama sistemlerinin uygun kapasitede güneş panelleri veya rüzgar türbini ile desteklenmesi ile ulusal elektrik şebekesinden neredeyse bağımsız küçük ve kendine yeten sistemler oluşturmanın mümkün olduğunu belirten Öztürk, ileride bu tür bağımsız sistemlerin yaygınlaşacağını söyledi.
Microsoft enerjisini rüzgardan karşılayacak
K
üresel ısınmaya destek olmak adına kolları sıvayan şirketler arasına Microsot’ta katıldı. Dünyanın en büyük veri merkezlerinden birine sahip şirket, bu tesisin enerjisini yenilenebilir enerjiden elde edecek. Küresel ısınmanın etkileri hissedilir bir şekilde kendini göstermeye başlamasının ardından birçok büyük firma çözüm odaklı çalışmalar yapmaya başladı. Bunların başında yenilenebilir enerji kullanımı geliyor. Bu konu üzerinde çalışmalarını yürüten büyük şirketler, bünyesinde yer alan bazı kısımların enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmek için çalışmalara başladı. Son zamanlarda gelişen teknolojinin kalbi niteliğindeki veri merkezleri, kullandıkları enerji miktarını göz önünde bulundurarak bu uygulamaya bir bir geçmeye karar verdi. Bu atılıma dünyanın önde gelen teknoloji devi Microsoft’ta katıldı.
36 Kasım
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
BEDAŞ Akademi ilk mezunlarını verdi Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ (BEDAŞ) Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, İstanbul’un dikey büyüyen bir kent olduğunu ve ayda 25 bin bağlantı yaptıklarını söyledi.
M
ehmet İslamoğlu, İŞKUR ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle faaliyete geçirilen BEDAŞ Akademi Diploma Törenindeki konuşmasında, 4 milyon 700 bin abonesiyle Türkiye’nin en çok elektrik tüketen bölgesi olan İstanbul’un Avrupa Yakasına hizmet veren BEDAŞ’ın hem kurum içerisinde hem de sektör genelinde ihtiyaç duyulan nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla BEDAŞ Akademi’yi kurduklarını söyledi. Halka iyi hizmet vermek zorunda olduklarını vurgulayan İslamoğlu, İstanbul’un dikey büyüyen bir kent olduğunu belirterek, ayda 25 bin bağlantı yaptıkları bilgisini verdi. Sektörde yatırım planlamasının iyi yapılması gerektiğinin altını çizen İslamoğlu, “Sektörde ara eleman bulamıyorduk. 2016’da BEDAŞ içinden 3 bin 780 kişiyi eğittik. Ama yetmiyor. İŞKUR ve Milli Eğitim Bakanlığıyla bu akademiyi kurduk. Eğitimin sonu yok. Bekleyecek zamanımız da yok.” ifadelerini kullandı. İslamoğlu, en önemli güçlerinin insan kaynakları
Shuffle için “Yılın Ürünü” ödülü!
S
chréder, Otoyol Elektrik İşletme Derneği (HEA-Highway Electrical Association) tarafından LED aydınlatma çözümleri sunan küresel lider seçildi. Otoyolları üzerinde aydınlatma donanımı sağlayan şirketler için en önemli ve etkili bir kuruluş olarak kabul edilen İngiltere merkezli Otoyol
38 Kasım
2016
olduğunu kaydederek, “İşin kalitesini, çalışanların kalitesi belirler. Nitelikli iş gücünü kuruma ve topluma kazandırma hedefiyle kurduğumuz BEDAŞ Akademi, BEDAŞ çalışanlarına kendilerini geliştirme imkanı sunmanın yanında istihdama da katkı sağlıyor. 35 katılımcımız başarıyla mezun olmaya hak kazandı. 28 kişilik yeni grup da eğitimlerine başladı.” diye konuştu. “Bu akademiden mezun olanlar BEDAŞ’ta vatandaşa daha iyi hizmet verecekler.” diyen İslamoğlu, BEDAŞ’ta bundan sonra çalışacakların da bu akademide eğitim görmesini istediğini ifade etti.
“Mezunların tamamı istihdam edildi” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Cafer Uzunkaya da, akademi kapsamında elektrik teknikeri ve elektrik teknisyeni mesleklerinden 35 öğrencinin başarıyla mezun olduğunu bildirerek, “Mezunların tamamının istihdam edildiği programı başarıyla tamamlayan katılımcıların iş hayatına atılmış olmalarının sevincini yaşıyoruz.” dedi.
Elektrik Derneği (HEA-Highway Electrical Association), Schréder’i LED aydınlatma çözümleri sunan küresel bir lider olarak seçti. Kasaba ve şehirlerde sosyal bağlantıları teşvik etmek üzere tasarlanan akıllı, etkileşimli aydınlatma direği ‘Shuffle by Schréder’, HEA 2016 ödülleri kapsamında “Yılın Ürünü” ödülünü aldı. Ödül, 3 Kasım Perşembe günü, Wales’de bulunan Celtic Manor ve Resort’ta düzenlenen HEA’nın yıllık gala yemeği ve ödül töreninde sahibine verildi.
Tel +90 216 384 35 62 - 63 e- mail info@tekonenerji.com Adres Eminali Paşa Cad. 100/8, Bostancı - Istanbul
Güvenilir elektrik güç sistemleri için akıllı test cihazları
www.dv-power.com
RMO200H – 220 A Mikro Ohmmetre, 1kg, Elinizin avuç içine sığacak kadar küçük RMO200H, batarya ile çalışan avuca sığacak büyüklükte bir mikro ommetredir. YG, OG ve AG kesiciler, ayırıcılar, yüksek akım taşıyan bara bağlantıları, kablo bağlantıları, kaynak birleşim noktaları ve benzeri, endüktif olmayan objelerin kontak geçiş dirençlerini ölçülmesinde başarıyla kullanılır. Bataryanın şarj edilmesine gerek kalmadan gün boyunca bir çok ölçüm yapabilir.
• Saha çalışması için taşınabilir mükemmel bir cihazSadece 1kg • Güçlü – 220 A DC test akımı oluşturur • Ölçme Aralığı; 0,1 µὬ - 1000 µὬ • Tipik Doğruluk – 0,2 % Okuma + 0,2 % Tam Skala • İki ucu topraklı sistemlerde HIZLI ve GÜVENLİ test • Rmax ölçerken uygulanan “Başarılı / Başarısız” fonksiyonu • “USB / Bluetooth” komünikasyon (isteğe bağlı) • Sonuçlar için (SD kart) 1000 ölçümü depolama hafızasına sahip
DV-Win yazılımı ve koruyucu taşıma çantası standart fiyata dahildir. Kelvin Problar dahil, çeşitli akım ve ölçü kablo kombinasyonları mevcuttur.
HABER
www.elektrikdergisi.com
YEDAŞ’A EN İYİ KULLANICI ÖDÜLÜ YEDAŞ, akıllı şebeke yönetimi ve izleme alanında, GE Digital Energy şirketi tarafından en iyi kullanıcı ödülüne layık görüldü.
H
er yıl Avrupalı SCADA/ DMS kullanıcıları arasında sinerji yaratmak ve yeni projeler geliştirmek üzere düzenlenen GE Kullanıcı Konferansı, 24-26 Ekim tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde gerçekleşti. YEDAŞ, 2012-2014 yılları arasında 7 Milyon USD proje maliyeti ile GE Power on Fusion SCADA/ DMS sistemi kurmakla beraber çalışmalarıyla En İyi Kullanıcı Ödülü’nü aldı. Dünyada dijital dönüşümün lideri konumunda yer alan GE Digital Energy şirketi Avrupa-Afrika-Orta Asya Şebeke Yazılım Çözümleri Lideri Christial Oliver, Yatırımlar ve Tesis Koordinatörü İlknur Yılmaz’a ödülü takdim ederken, “YEDAŞ,
SCADA/DMS sisteminin kurulumu sırasında ve sonrasında yaptığı geri bildirimlerle yeni sistem geliştirme çalışmalarımıza büyük katkı sağladı. Mevcut teknolojik sistemlerin SCADA/ DMS ile entegre edilmesi için güçlü bir alt yapıya sahip. Hayata geçirdiği projelerle Avrupa standardında hizmet kalitesi ve operasyonel verimliliğe hızla yaklaşmakta.” dedi. YEDAŞ Genel Müdürü Rıdvan Aktürk, “Çalık Grubu olarak “Değer, Dayanışma ve Dönüşüm” sloganı ile çıktığımız başarı yolunda dijital dönüşüme büyük önem veriyoruz. Akıllı şebeke vizyonunda uluslararası bilgi ve deneyim transferini önemsiyoruz. 2011 yılında akıllı şebeke yönetimini, SCADA/DMS sistemi üzerinden gerçekleştirmeye karar vererek 2012 yılında projeye başladık. İlk etapta enerji nakil hatlarını besleyen 1437 adet fi-
der ile şebekenin %32’sine uzaktan ulaştık. 600.000 aboneyi kapsayan şebeke bölümünde ise arıza oluşmadan önlemek, daha kısa sürede müdahale etmek, şebekeye zamanında bakım planlaması yapmak gibi önemli operasyonlarımızı güçlendirdik. 2020 yılı sonuna kadar yapacağımız SCADA sistemi genişletme yatırımları ile şebekeye uzaktan erişim oranını %80’e yükselterek kesinti süresini %40 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Teknolojik yatırım stratejimizi mevcut gereksinimlerin yanı sıra, orta ve uzun vadede dünyadaki sektörel gelişmeleri de değerlendirerek şekillendiriyoruz. İş süreçlerimizde uyguladığımız teknolojik sistemleri, sürdürülebilir hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti ve operasyonel verimlilik öncelikleri doğrultusunda tasarlıyoruz.” dedi.
UEDAŞ’a Sosyal Sorumluluk Ödülü
B
u yıl 7’ncisi Adana’da düzenlenen Türkiye Enerji Zirvesi ödül kategorisinde “Altın Voltaj” sosyal sorumluluk ödülü Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. (UEDAŞ)’nin oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) kamu ve özel sektör işbirliğiyle düzenlediği elektrik, doğal gaz, petrol ve LPG sektörlerinden yerli ve yabancı çok sayıda şirketi buluşturan zirvede Altın Vana, Altın Varil ve Altın Tüp Altın ve Voltaj da dahil olmak üzere dört farklı dalda ödüller verildi.
40 Kasım
2016
HABER
www.elektrikdergisi.com
Kış Bastırmadan BEDAŞ’ın Personeli sahaya indi! İstanbul’da kış yüzünü göstermeden Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. soğuk havalarda enerji sisteminde artan yük ve olası arızalara karşı önlemini aldı. Yer altı ve yerüstü hatların yüzde 76’sının taraması tamamlandı.
1
.289 çalışan olası arızalara anında müdahale etmek üzere sahada görevlendirildi. BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, “Sert hava koşulları nedeniyle yaşanabilecek arızalara karşı ekiplerimiz aralıksız görev yapıyor” diye konuştu. İstanbul Avrupa Yakası’nda 4.7 milyon aboneye hizmet veren Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ) kış bastırmadan tüketim artışı nedeniyle artan yük ve olası arızalara karşı tedbirini aldı. BEDAŞ, 1.289 çalışanını arızalara anında müdahale etmek üzere 7/25 çalışma prensibi ile sahada görevlendirirken, kış şartlarına özel koruyucu malzemeleri artırdı. Kış hazırlıkları kapsamında yer altı ve yerüstü hatların yüzde 76’sının taraması tamamlanırken, önleyici bakım çalışmaları kapsamında 13 bin 319 trafo merkezinde de termal kamera ve kısmı deşarj cihazlar ile rutin taramaların yapılmasına devam ediliyor. BEDAŞ, tarama işlemlerine paralel olarak dağıtım şebekesinin yüzde 70’inde de bakım çalışmalarını tamamladı. Yapılan bakım çalışmaları ile 2016 yılı başından itibaren trafo arızalarında yüzde 75 iyileşme sağlandı.
KIŞ AYLARINDA SİSTEMİN YÜKÜ ARTIYOR Kış aylarında ilkbahara kıyasla yüzde 26’lık yük artışı yaşandığını söyleyen BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, “Hava koşulları nedeniyle yaşanabilecek arızalara karşı ekiplerimiz aralıksız görev yapıyor. Kış şartlarına karşı aldığımız önlemlerin yanı sıra, tüketicilerimize kesintisiz dağıtım hizmeti vermek için planlı bakım
42 Kasım
2016
Şebekeye 1.2 milyar liralık yatırım yapılacak Yıl geneline bakıldığında arızaların yüzde 30’unun kış aylarında olduğuna dikkat çeken İslamoğlu açıklamasında şu bilgileri de verdi: “Kış koşulları ile birlikte altyapının eskimesi, deformasyonu ve aşırı tüketimi sonucu oluşabilecek arızalara yönelik hazırlıklarımızı yaptık. Havai hatların yoğun olduğu bölgelerde, hava şartlarına hassas olmaları nedeniyle arıza risk oranı daha yüksek. Bu nedenle, BEDAŞ mülkiyetindeki tüm transformatörlerin yüklerinin gerçek zamanlı olarak uzaktan izlenmesini de sağladık. Yatırım çalışmaları ile ekonomik ömrünü tamamlamış ve kapasite artışı gerektiren tesislerde iyileştirme çalışmaları yaptık. İyileştirme çalışmalarının yanı sıra, arızaların en hızlı şekilde tespit edilebilmesi için en son teknolojilere (SCADA, ERP, OMS, DMS) de yatırımlarımızı yapıyoruz. 2011-2015 yıllarında 625,5 milyon TL yatırım yapan BEDAŞ, önümüzdeki beş yılda da 1,5 milyar TL yatırım yapacak. Bu yatırımın 1 milyar 230 milyon TL’si doğrudan şebeke yatırımı olacak. BEDAŞ’ın 2016 yatırım bütçesi de 341 milyon TL olarak belirlendi. Bunun yüzde 69’unu, yani 235 milyon TL’lik kısmını şebeke yatırımı oluşturuyor.”
çalışmalarımız ve yatırımlarımız da sürüyor. Türkiye’nin en büyük dağıtım şirketi olarak, İstanbul’un Avrupa yakasındaki 22 bölgede, 3.573 km2 alanda, yaklaşık 4,7 milyon aboneye, 25 milyar kWh elektrik dağıtımı yapıyoruz. 1.289 saha çalışanımız ve 129 aracımız arızalara anında müdahale ederek müşteri memnuniyetimizi sağlıyor” dedi.
Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve 50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen yegane bağımsız laboratuvar...
Akreditasyon kapsamında yapılan deneyler: • Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • İç ark deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • Sıcaklık artış deneyleri 0-6000A • İzolasyon deneyleri • Toprak sürekliliği deneyleri • DC direnç ölçüm deneyleri • Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri
HABER
www.elektrikdergisi.com
YEPAŞ Samsun İstihdam Buluşmalarında Yerini Aldı Samsun Sanayi ve Ticaret Odası tarafından kayıtlı istihdamın teşviki II hibe programı kapsamında yürütülmekte olan “Kayıtlı İstihdam İçin Ortak Fayda Diyalog ve İşbirliği Projesi” için YEPAŞ tüm proje destekçileri ile bir araya geldi.
İ
stihdam ile ilgili bilgilendirme, tanıtım ve sohbet ortamlarını sağlamak üzere Samsun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından organize edilen etkinlik, Kayıtlı İstihdam İçin Ortak Fayda; Diyalog ve İşbirliği Projesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı’nın Sözleşme Makamı Olduğu, Kayıtlı İstihdamın Teşviki II Hibe Programı Kapsamında 9-10-11 Kasım 2016 tarihlerinde Samsun Hükumet Konağı karşısındaki 15 Temmuz Çok Amaçlı Salonu’nda gerçekleştirildi. Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop İl ve ilçelerinde müşterilerine kaliteli ve kesintisiz hizmet vermeyi amaç edinen Yeşilırmak Elektrik Perakende Satış A.Ş.(YEPAŞ), müşteri odaklı hizmet yaklaşımı ile çalışmalarını sürdürmektedir. Kurulduğu ilk yıldan bu yana en fazla
Yerli kömür projeleri tam gaz
E
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “yerli kömür”ü enerjiye dönüştürerek, ekonomiye kazandırma hamlesi, yatırımları hızlandıracak. Bakanlık tarafından hazırlanan yerli kömür çalışmasına göre, termik santral kurma
44 Kasım
2016
vergi beyan eden mükellefler arasında olan ve istihdama güç veren YEPAŞ bu yıl da bölgesinde kayıtlı istihdama katkı sağlayan öncü şirketlerden biri olarak organizasyon içinde yerini aldı. Samsun, Çorum, Ordu, Amasya, Sinop il ve ilçelerinde istihdam sağlayan ve bölgeye yönelik çalışmalar yürüten YEPAŞ’ın Müşteri ve Saha Operasyonu Koordinatörü Fahrettin TUNÇ, Projenin ağ oluşturma çalışmaları kapsamında istihdam ile ilgili görev alan tüm firmalarla etkinlikte bir araya gelmiş olmaktan gurur duyduklarını dile getirdi. Organizasyonda; İşsiz-işveren eşleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacak, girişimcilik, kişisel gelişim ve kurumsallaşma temalarında tecrübeli uzmanlarca seminerler verilecek, devlet teşvik ve desteklerine ilişkin bilgilendirmeler yapılacak. Samsun Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün de iştirakçisi olduğu ‘Kayıtlı İstihdam İçin Ortak Fayda Diyalog ve İşbirliği Projesi’nin ağ oluşturma çalışmaları kapsamında düzenlenen İstihdam Buluşmaları Etkinliği, işgücü piyasasında dezavantajlı gruplar olan kadın, engelli ve gençleri de işverenler ile buluşturacak.
şartı ile özel sektöre devredilen kömür sahalarında toplam 3 bin 165 megavat santral kurulacak. Rapora göre, kamunun kontrolündeki linyit sahalarının ülke ekonomisine kazandırılmasıyla enerjide dışa bağımlılık ve cari açıktaki enerji payı azaltılacak. Raporda, yerli kömürün enerjiye dönüştürülmesini öngören yeni modelle hem ucuz elektrik tüketme imkânı sağlanacağı, hem de kömür madenciliğinin geliştirileceği belirtildi.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ALTUNİZADE ACIBADEM PROJESİ, ERSE KABLO GÜVENCESİNDE
E
rse Kablo, yurtiçi projelerdeki başarısına bir yenisini daha ekledi. Altunizade Acıbadem Hastanesi projesinin çözüm ortağı olan Erse Kablo, projelerdeki tercih edilen bir marka olarak bu projede yer almanın gururunu yaşamaktadır. İstanbul Altunizade’de devam etmekte olan Acıbadem Altunizade Hastanesi, 95.000 m2’lik kapalı alana sahiptir. 250 yatak kapasiteli tam donanımlı hastanenin tasarım, inşaat işleri, proje yönetimi ve medikal ekipman temini Acıbadem Grubu tarafından yapılmakta olup, elektrik taahhüdünü Genser A.Ş. üstlenmiştir. LEED Healthcare (Sağlık Binaları) kategorisinde Gold sertifikası adayı olan bu projede, dünyada ve ülkemizde birçok projede onaylı bir firma olan Erse Kablo ürünlerinden; Yangına Dayanıklı Ervital Kabloları, Sinyal-Kontrol Kabloları, Koaksiyel Kabloları, Haberleşme Kabloları ve Veri İletişim Kabloları tercih edildi. Ulusal ve uluslararası
46 Kasım
2016
standartları esas alan Erse Kablo, özel müşteri şartnameleri ve talepleri doğrultusunda da üretim yapmaktadır. Tüm ürün gruplarını RoHS ve CE standartlarına uygun şekilde üreten Erse, bu büyük ve kapsamlı projede, kablo çözümleriyle çevre ve insan sağlığına verdiği önemi bir kez daha göstermiştir. Erse, Silivri Ortaköy Sanayi Bölgesi’ndeki modern üretim tesisinde, hizmet verdiği enerji, altyapı ve inşaat sektörlerinde, insan hayatı ve yaşam kalitesini sürdürülebilir kılmak amacıyla, sektörün ve yurtdışı pazarların ihtiyaçlarını analiz ederek üretimini gerçekleştirmektedir. Erse Kablo zayıf akım kablo alanında birçok yeni ve önemli projeye imzasını atmaya devam ederken, koaksiyel, kumanda, sinyal-kontrol, veri iletişim, lan kabloları, haberleşme, yangına dayanıklı kablolar, enstruman, silikon ve her tip özel kabloyu kendi bünyesinde üreterek inşaat sektöründe fark yaratmaya devam ediyor.
Makel Smarthome Partneri Antalya Yapex Yapı Fuarı’na katıldı
B
u yıl 16-19 Kasım 2016 tarihlerinde Antalya Expo Center’da 24’ncü düzenlenen Yapex Yapı ve Restorasyon Fuarı’na otomasyon sistemleri konusunda bölgede öncü olan Kurulum Elektronik katılım gösterdi. Ziyaretçilerin akıllı ev ve otomasyon sistemlerini detaylı olarak inceleyebildikleri ve test edebildikleri fuarda Makel Smarthome ürünleri ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Makel Akıllı Ev ve Otomasyon Sistemleri Yöneticisi Emre Üge fuar süresince gelen ziyaretçilere Makel ürünleri ve çalışma sistemleri hakkında bilgiler aktardı. Yoğun ilginin olduğu Kurulum Elektronik’e ait stant alanında ayrıca Makel’in pazara yeni sunduğu Led Aydınlatma ürünlerinin de tanıtımı yapıldı.
9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,
D 550 kVâ&#x20AC;&#x2122;a kadar Silikon Kompozit; Â&#x161; 7iaĂ&#x203A; l[ =[h]_ ĂŞpebWjÂ?hb[h_ Â&#x161; C[id[j ĂŞpebWjÂ?hb[h_ Â&#x161; 9_^Wp Eoka ĂŞpebWjÂ?hb[h_ D :[c_hoebk ĂŞpebWjÂ?hb[h_ D ;feai_ H[Â&#x201A;_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ ĂŞpebWjÂ?h" I<, =WpbĂ&#x203A; WoĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A;" a[i_Y_ jÂ&#x201D;f ]Â?lZ[b[h_ D E= 7oĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A; % LWakc JÂ&#x201D;fbÂ&#x201D; OÂ&#x201D;a 7oĂ&#x203A;hĂ&#x203A;YĂ&#x203A;
9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU
HABER
www.elektrikdergisi.com
MAKEL MOSKOVA INTERLIGHT FUARI’daydı
CLK Uludağ Elektrik, KalDer Bursa Şubesi’ni ziyaret etti
C
LK Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, KalDer Bursa Şubesi yönetimini ziyaret ederek, kalite süreçlerine ve gelecekte yapılacak işbirliklerine ilişkin görüş alışverişinde bulundu. CLK Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, KalDer Bursa Şubesi Başkanı Erdal Elbay’ı ziyaret etti. Ziyarette CLK Uludağ Elektrik İnsan Kaynakları Yönetmeni Hamza Ekin, CLK Uludağ Elektrik Kurumsal İletişim Sorumlusu Bahar Erkan, KalDer Bursa Şubesi Genel Sekreteri Aykan Kurkur ile KalDer Bursa Şubesi Sempozyum ve Üyelik Yöneticisi Arzu Özel de hazır bulundu. CLK Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, Kalite Derneği’nin Bursa’daki ve İstanbul’daki organizasyonlarına katıldığını, firmalarına yönelik kalite süreçleriyle ilgili fikir alışverişinde bulunmak üzere KalDer Bursa Şubesi yönetimiyle bir araya geldiklerini ifade etti. Bugün artık kurumların altyapı ve teknolojik yatırımları kadar verilen hizmet kalitesinin bire bir insana dokunduğu için daha da önemli hale geldiğini belirten Aytac, CLK Uludağ Elektrik’in bu anlamda da kendisini sürekli yenilediğini kaydetti. Aytac, “Biz Bursa, Çanakkale, Balıkesir ve Yalova’nın da içinde olduğu 4 ilde hizmet veriyoruz. 70’i aşkın Müşteri İşlem Merkezimiz (MİM) ve daha yaygın hale gelmek amacıyla faaliyete geçireceğimiz Yetkili İşlem Merkezlerimiz (YİM) ile müşterilerimize hızlı ve konforlu ortamlarda kaliteli hizmet verme amacındayız” dedi.
48 Kasım
2016
E
lektrik malzemeleri sektöründe Rusya’da önemli bir güce sahip Makel Şirketler Grubu 08-11 Kasım 2016 tarihleri arasında Rusya’nın aydınlatma ve yapı alanında en büyük fuarı olarak kabul edilen Interlight Fuarı’na katıldı. Moskova’nın Expo Center Fuar Merkezinde gerçekleştirilen fuara yeni tasarımlı farklı tarzda bir stant ile katılan Makel Şirketler Grubu, ürün sunumu ve stant görselliği ile ziyaretçilerden tam not aldı. Anahtar – Priz ürünlerinden, LED Aydınlatma ürünleri ve Akıllı Ev Otomasyon Sistemleri’ne kadar tüm ürün kategorilerinin sergilendiği fuarda önemli yeni iş bağlantıları sağlandı. Kriz sonrası yaşanan olumlu havanın etkisi fuarda açıkça gözlemlendi. Rusya’da elektrik malzemeleri sektöründe tanınan ve ülkenin en iyi iş ortakları ile birçok ürün grubunda çalışan Makel Şirketler Grubu, bayi ve bayilerinin müşterilerini fuar süresince çok özel bir ortamda ağırladı. Fuarla ilgili bir açıklama yapan Makel Şirketler Grubu Satış ve Pazarlama Direktörü Serkan Emsal, “Kriz sonrası yakalanılan olumlu hava ile birlikte Makel olarak, ürün çeşitliliğimiz ile Rusya pazarının en önemli ve güvenilir markası olmak hedefimize hızla yürüyoruz. Oluşan kriz döneminde bayilerimizi destekleyerek raf payımızı ve güçlü imajımızı koruduk. Müşterilerimizi olumsuz havadan kurtarmak ve bir nebze desteklemek için satış kampanyaları organize ettik. 2017 yılında yeni ürünler ve kategoriler ile ağırlığımızı hissettireceğiz.” dedi.
RÖPORTAJ
www.elektrikdergisi.com
Prof.Dr. Sıddık YARMAN
REKABET EDEBİLMEK için YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETMELİYİZ Türk Elektronik Sanayiciler Derneği (TESİD) ve Savronik Şirketler Grubu Başkanı Prof.Dr.Sıddık Yarman ile yaptığımız söyleşide, eş zamanlı olarak kurulmuş bulunan TESİD ile SAVRONİK Şirketler Grubu’nun kuruluşlarından bu yana yaşadıkları süreci görüştük. Her iki kuruluşun paralel gelişme süreçleri hakkında bilgi veren Prof. Yarman Türkiye elektronik sanayisinin gelişimi, günümüzdeki durumu, ileriye dönük perspektiflerini değerlendirdi.
49 Kasım
2016
RÖPORTAJ
www.elektrikdergisi.com
Savronik’in kuruluşu ve elektronik sanayimizin son 30 yıldaki gelişmeleri hakkında bilgi verir misiniz?
Elektronik altyapısı itibariyle Savronik savunma sektöründeki çalışmaların yanı sıra ASELSAN ile çok güzel işbirlikleri yapıyor.
Savronik Şirketler Grubu’nun genel durumu ile elektronik sanayicilerin genel durumu arasında fazla bir fark da yok. Hepimiz aynı dünyanın ayrılmaz parçasıyız. Savronik Grubu bundan tam 30 yıl önce, 1986 yılında kuruldu. Ana çalışma konusu savunma elektroniği. 1986 yılında ülkemizdeki ekonomik atılımların paralelinde ASELSAN’ın yanında bir de özel firmanın kurulması istenmişti. Aynı dönemlerde elektronik sektöründe birçok yeni oluşum gerçekleşti. Savunma sanayi müsteşarlığı da keza Savronik kurulmadan az daha önce kurulmuştu. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın en temel misyonu, özellikle Kıbrıs ambargosundan sonra çok ciddi yara alan savunma sektörünü güçlendirmekti. Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı, o zaman Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı konumundaydı. Vakıflar birleştirildi. Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı haline geldi. ASELSAN fevkalade güzel çalışmalar yapmaya devam etti. O sıralarda altyapısı gelişmeye başladı. Savronik Türkiye’de ilk özel bir girişimin iştirakiyle Sezai Türkeş ve Fevziye Akkaya grubuna bağlı olarak kurulmuştu. Rahmetli Sezai Türkeş ve Fevziye Akkaya savunma elektroniği alt yapısının gelişmesine çok önem vermişlerdi. Bunu bir misyon olarak üstlenmişlerdi. Sonunda Savronik kuruldu. Tamamen yerli imkânlarla araştırma, geliştirmeye bağlı ürünler ortaya koymak üzere çıktı. Sezai Türkeş ve Fevziye Akkaya’nın hakkın rahmetine kavuşmasından sonra çalışanlar olarak olarak bu şirketi aldık. Zaten kuruluşunda da biz kardeşler olarak öğrencilerimizle birlikte oluşturmuştuk. Bu bizim için çok büyük bir keyifti. Türkiye’de ilk defa üniversite hocaları öğrencileriyle birlikte bir ileri teknoloji şirketi kurmuş oldular. Ve ilk yaptığımız anlamlı çalışma güvenli haberleşme alt yapısının oluşmasına katkı veren milli kriptolar geliştirme oldu ve bunlar ülkemizin birçok köşesinde güvenlik güçleri tarafından kullanıldı. Hala da onun yerine olan daha sağlam daha güçlü bir güvenli haberleşme cihazının olduğunu düşünmüyorum. Güvenli haberleşmede çok ciddi boşluklarımız var. Geçtiğimiz kötü olaylar, bu FETÖ örgütünün yapmış olduğu gerçekten insanlık dışı darbe bu konudaki çalışmalarımın hangi düzeyde yara aldığı hususunda da bir fikir veriyor. Dolayısıyla ülkemizin en ciddi sorunu güvenli haberleşme sorunudur. Elektronik altyapısı itibariyle Savronik savunma sektöründeki çalışmaların yanı sıra ASELSAN ile çok güzel işbirlikleri yapıyor. HAVELSAN’la geçmişte yapmış oldukları çok güzel işbirlikleri var. Birçok milli projeye, yerli projeye imza attı. Atak helikopterlerle ilgili projelerimiz var. TÜBİTAK’la ortak birçok çalışma yaptık. Onlarda izlerimiz var. ASELSAN ile birlikte ROKETSAN’la yürüttüğümüz birçok proje var. Dolayısıyla silahlı kuvvetlerin değişik kesimlerine sadece güvenli haberleşme değil, diğer elektronik ürünlere de katkı verirken
50 Kasım
2016
özellikle savunma sistemlerinin oluşturulmasına,elektronik kontrol ünitelerinin yanı sıra karayollarına da önemli katkıları oldu. Özellikle otobanlar üzerinde akıllı yolların oluşturulmasına yerli katkıyla oluşturulmasına gibi çok güzel çalışmalarımız oldu. Türkiye’de açılan tünellerin önemli bir kısmının elektromekanik altyapısı Savronik Şirketler Gurubu tarafından yapılmıştır. Karayollarına dönük yapmış olduğumuz çalışmaları demiryollarına dönük yapmış olduğumuz çalışmalarla da taçlandırdık. Özellikle ülkemizde belli dönemlerin demiryolları kazalarını engellemek üzere, trenlerimizi otomatik olarak durduracak milli, yerli elektronik sistemleri geliştirdik. Şu anda Savronik şirketler grubunun geliştirdiği otomatik tren durdurma sistemleri tüm lokomotiflerimizde var. Tren takip sistemlerini geliştirdik.Bu da ülkemizin çok ciddi kazanımları olarak geçti ve birçok demiryollarına durum, hareketten kaynaklanan kazalar bu yapılarla engellenmiş oldu. Şimdi hızlı tren yapılarına dönük Avrupa standartlarında sinyalizasyon sistemleri, yani trenlerin güvenli haberleşmesini sağlayan sistemlerin demiryollarına kazandırılması için uğraşıyoruz. Bu çalışmalar itibarıyla Türkiye’deki tek yerli, ilk başlayan firma Savronik sistem firması oldu. Demiryollarına dönük birçok ürün yelpazemiz var. Şimdi tabi biz Savronik olarak kurulduğu günden günümüze Türk Elektronik Sanayicileri Derneği’nin üyesiyiz. Türk Elektronik Sanayicileri Derneği ülkemizde ileri teknoloji üreten, ileri teknoloji projelerine imza atan önde gelen birçok firmamızı barındırıyor. Yönetim kurulunda da bu firmaların duayenleri hep bugüne kadar yer aldı.
Şu sıralarda elektronik sanayimiz nasıl bir gelişme gösteriyor?
Elektronik sektörü dünyada gerçekten bambaşka bir boyuta ulaştı. Çin’in üretim altyapısını fevkalade geliştirmesiyle ve ucuzlatmasıyla beraber, bizim elektronik devre tasarımında kullanılan bileşenleri üretmesi nedeniyle büyük firmalar sistem entegratörü konumunda oldu. Sistem entegratörü kavramını Türkiye’ye ilk getiren ve olgunlaştıran firma aslında Savronik, bir elektronik firmasıdır. İlk sistem entegratörü çalışmalarını başlatmıştır. Anahtar teslimli elektronik sistemleri ülkemize kazandırmıştır.Televizyon üretimi özellikle tüketici elektroniği sektörünün önemli bir bileşeni. Eskiden haberleşme sektörü vardı. Haberleşme sektörü keza önemli bir bölümünü oluşturuyordu. Fiber kabloların çekilmesi ve hat teçhizatları, haberleşme teçhizatları, anahtarlama devreleri, yönlendiri-
biyolojide, medikalde kullanılan elektronik teçhizatında siber güvenliği çok önem kazanmış olacak. Tüm bu gelişmelerle yeni bir dünyaya doğru koştuğumuzu söylemeliyim.
ci devreler… Sonunda bu devrelerin hepsi bilgisayar haline dönüştü. Sadece bu işleri yapan bilgisayardan ziyade tüm işleri yapan bilgisayar haline dönüştü. Haberleşme sektörü bambaşka bir boyut halini aldı. Dünyadaki tüm haberleşme firmaları haberleşmede sistem entegratörü haline geldi. TESİD’in sistem entegratörü firmaları aslında aynı paralelde bir transformasyona uğramaya başladı.Ekranları yurtdışından geldiği için televizyon sektöründe karlılık oranı azaldı. Üretim miktarı düşmeye başladı. Yeni boyutlara evrilmeye başlıyoruz. Şimdi özellikle sektörümüzde başarıya ulaşabilmek için hazır platformlar üzerine, donanımlar üzerine akıllı yazılım gerçekleştirmeyi öne almaya başladık. Dolayısıyla sektörün firmaları da hazır donanımlar üzerine, yazılım geliştirme uzmanlığına başladılar. Önümüzdeki yıllarda algılayıcılarla bütün elektronik yapımların, akıllı sistemlerin kontrolü söz konusu olacak. Binaların, işyerlerinin,üretimlerin kontrolü söz konusu olacak. Ve bütün bunların hepsi internet omurgası üzerinden kontrol
edilecekler. İnternet omurgaları telli veya telsiz olabilir. Fiber bağlantılı veya telsiz olabilir. Dolayısıyla GSM firmaları yani Türk Telekom, Vodafone, Turkcell gibi firmalar telsiz olarak bu omurgayı sağlayacaklar. Fabrikalarda milyarlarca sensor olacak. Sensorler makinelere yerleştirilecek. Her şey sensörlerle kontrol edilebilecek.Malın dağıtımına kadar müşteriye ulaştırılmasına kadar her şey elektronik altyapı üzerinden kontrol edilebilecek. Böylece yepyeni bir olay, yapılaşma, üretim altyapısı olacak. Biz buna endüstride sayısal devrim diyoruz. Yaşamda sayısal devrim diyoruz. Her tarafa elektronik aletler girecek.Tuvaletlere, mutfaklara, banyolara da elektronik aletler, sensorler girecek. Bunların hepsi büyük merkezlerde, veri bankalarında toplanacak. Büyük bilgiler işlenmeye başlanacak. Dolayısıyla bambaşka bir sektör ortaya çıkacak. Burada veri madenciliği, veri işletmeciliği, veri modellemesi, verilerden akıllı raporların çıkartılması, çıkartılan raporlara göre işletmelerin yönlendirilmesi, endüstrinin yönlendirilmesi fevkalade önem kazanacak. Bu hareket Avrupa’da , Amerika’da Türkiye’de başladı. Bunu için özel regilasyonlar olacak. Biz de Türk Elektronik Sanayicileri olarak ülkemizi dünyadaki bu hazırlığa adapte etme gayreti içerisindeyiz. Devletimizle iç içe çalışıyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’yla TÜSİAD’la beraber bu çalışmalar başladı. Bütün endüstri nezdinde çalışmalar başladı. Türk Elektronik Sanayicileri Derneği olarak da bu çalışmalarda ileri teknolojiyi omuzlayan diğer STK’larla beraber düzenlemeleri oluşturan bir yapı hazırlığı içerisindeyiz. Ulaştırma Bakanlığıyla beraber çalışmamız lazım.
Gündeminizde bilgi güvenliği var mı?
Tüm bakanlıklarla beraber çalışmak lazım. Bütün bu çalışmalarla beraber verilerin güvenliği, işletmelerin güvenliği, bilgi güvenliği, siber güvenlik öne çıkmaya başladı. Dolayısıyla ülkemizde siber güvenliğin altyapısının oluşturulması söz konusu. Bunla ilgili düzenlemelerin yapılması söz konusu. Bunla ilgili altyapının oluşturulması, omurganın oluşturulması söz konusu. Farkındalığın her yerde olması lazım. E-devlet’in güvenli hale gelmesi lazım. Tüm yönetimin güvenli hale gelmesi lazım. Tüm endüstrinin güvenli hale gelmesi lazım. Tüm işletmelerin siber açıdan güvenli hale gelmesi lazım. Bu da bambaşka bir dünyayı önümüze açıyor. Dünyayı yakalamak zorundayız, yakalıyoruz, yakalayacağız. Aksi halde varlığımızı sürdürmemiz mümkün olamayabilir. Ülkemizde de çok hoş güzel çalışmalar yapılıyor. Devlet hepimize bu konuda öncülük yapıyor. Hepimizden bir
51 Kasım
2016
adım ilerde gidiyor. Biz de keyifle, milli birikimimizle, teknik altyapımızla Dijital Platform Türkiye adı altında Avrupa entegrasyon çalışmalarının öncülüğünü yapıyoruz. Sektöre de başka bir boyut gelmiş oldu. Önümüzdeki yıllarda otomatik üretim zaten olacak, otomasyon çok akıllı üretim altyapıları gündeme gelecek. Taşeronlarla ana üreticiler, kullanıcılar bir zincirin internet ana omurgası üzerinden bağlanması söz konusu olacak. Bu hem donanım açısından hem donanımın üretilmesi açısından, otonom olması açısından yepyeni bir ufuk açacak. Yepyeni iş sahaları açacak,üretimde etkinlik ve verimlilik sağlanmış olacak. Üretimde Avrupa’ya dünyaya entegre olma sağlanmış olacak. Hatta artık üreticiler siparişlerini, araştırmalarını, teknoloji geliştirme çalışmalarını o akıllı omurga üzerinden verdikleri geri beslemeler ve bilgilerle gerçekleştirmiş olacaklar. Ben istediğim arabanın üretilebilmesi için, otomobil üretici fabrikalara onlar da benim istediğim arabayı isteklerime uygun olarak üretmek üzere gerekli çalışmaları yapacaklar. Hastalara uygun teçhizatlar geliştirilecek. Hastaların üzerindeki elektronik cihazlar, hayatını kolaylaştıran, sağlığını güçlendiren teçhizatlar yine belli merkezlerden alınarak kişinin sağlığını düzgün bir hale getirecek. Ama bütün bunlarla beraber o kişilerin sağlığını tehdit eden bir şey olacak. O da Siber saldırı.Eğer bir hastanın üzerindeki kalp pili dışarıdan gelen saldırılara açık olursa o zaman kalbinin durması da söz konusu olacak. Eğer konuşma aleti, kulaklığı, dışarıdan gelen saldırılara duyarlı hale, açık hale gelirse, o zaman duyamayacak. Eğer görmesi dışarıdan o elektronik cihazlara bağlı olarak gelişiyorsa, gözünde beynindeki çiplere bağlı olarak oluyorsa, o zaman onları elektromanyetik karıştırıcılarla görmesini imkansız hale getireceğiz, yürümesini imkansız hale getireceğiz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Eğitim sistemimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şimdi bununla ilgili TESİD olarak şunun farkındayız: bu yeni elektronik dünyada, siber dünyada iş yapabilecek, üretim yapabilecek, akıllı mühendislere, işletmecilere, iş gücüne ihtiyacımız var. Bu işgücünün bizim üniversitelerimizden çıkması lazım. Bunları bir şekilde temin etmeliyiz. O zaman eğitim altyapısını da geliştirmek zorundayız. Maalesef ekonomik, politik,değişik krizlerle, ilk,orta, yüksek öğrenim altyapımızda sıkıntılar oluşmaya başladı. Eğitim kalitemiz bozulmaya başladı. En azından altyapımızı yenileyememekten kaynaklanan sorunlarımız var.Aynı aletleri artık kullanma şansınız yok. Sistemi bir üste çıkartmamız lazım. Hocalarımızı bir üste çıkartmamız lazım. Öğrencilerimizi yeni akıllarla, bilgilerle donatmalıyız. Bunu yeni tasarım altyapısı oluşturarak, yeni yönetim anlayışıyla gerçekleştirmeliyiz. O halde eğitim sistemini de daha anne karnından üniversite mezuniyetine, hatta ölünceye kadar gözden geçirmeliyiz. Eğitim altyapımızı çağa uygun yeniliklerle sürekli güncel tutmalıyız. Sürekli eğitim, ölünceye kadar eğitim, beşikten mezara kadar eğitimi yerleştirmek zorundayız. Bunun için, yaptığımız hesaplara göre 500 bin donanım ve yazılım mühendisine ihtiyacımız var. Bunlar şu anda Türkiye’de yok. Diploma almak demek, gerçek anlamda üretim
52 Kasım
2016
yapan mühendisler yetiştirmek anlamına gelmiyor. Maalesef gelmiyor. Kaliteli mühendis yetiştirmek zorundayız. Kaliteli tasarımcılar yetiştirmek zorundayız ve hayatta kalabilmek, rekabette avantajlı olabilmek için milli, yerel üretimler, araştırmalar yapmalı, katma değerimizi yükseltmeliyiz. Herkes bu lafı söylüyor ama katma değeri geliştirmek demek, araştırma yapmak demek. Katma değeri geliştirmek demek temel verilere yatırım yapmak demek. Matematiğe, fiziğe, kimyaya, biyolojiye yatırım yapmak demek. Uygulamalara yatırım yapmak demek. Dolayısıyla çocukları ona göre yetiştirmek demek. Sürekli yatırım yapmak demek. Tüm bunlarla beraber, üniversitelerimizin, liselerimizin, ortaokullarımızın altyapısını geliştirmek demek. Robot programları yapmak demek. Yeni şeyler keşfetmek demek. Yeni haberleşme sistemlerine ayak uydurmak demek. Bunları daha da çoğaltmamız mümkün. Yine devletimiz bu işin farkında. Önümüzü açmaya çalışıyor. Eğitim sistemini açmaya çalışıyor ama birçok olumsuzluk da maalesef yakamızı bırakmıyor. FETÖ örgütünün başımıza açmış olduğu bela bunların en önde gelenlerindendir. Komşularımızın, Ortadoğu’nun şu anda içine düşmüş olduğu durum, terör örgütlerinin ülkemize açmış olduğu belalar, malum… dolayısıyla bunların hepsi bizim hızımızı kesiyor. Bunların hepsi bizim yatırım kabiliyetimizi,üretim kabiliyetimizi kesiyor. Buna rağmen, çalışmalarımızın devam etmesini, ekonomimizin sürdürülebilir şekilde yoluna devam etmesi gerçekten bir mucize. Türkiye o mucizeyi gerçekleştirmiş durumda. Umarım bölgemiz huzura kavuşur. Umarım ülkemiz terörist belalarından bir an önce arınır. Umarım bütün eğitim altyapımız baştan aşağı yenilenir. Umarım üretim altyapımız baştan aşağı yenilenir. Umarım araştırma merkezlerimizin sayısı çoğalır. Teknoloji merkezlerimizin sayısı çoğalır. Bunların nasıl olacağını da başka bir röportajda sizlerle paylaşmaya amadeyim.
ELEKTRİKTARİHİNdEYOLCULUK OSMAN BAHADIR
“Derviş’in Aklı” Prof. A. Dervişoğlu ile sohbetler
D
erviş’in Aklı, Prof. Doğan Cüceloğlu ile Prof. Ahmet Dervişoğlu’nun uzun söyleşilerinden oluşan kitabın adıdır. Burada dervişin aklı ile kastedilen elbette, İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi emekli öğretim üyesi, elektrik devreleri profesörü Ahmet Dervişoğlu’nun aklıdır. Fakat profesör Dervişoğlu’nun aklının da gerçekte, modern bir dervişin aklı olduğunu belirtmemiz gerekir. Kitabın çift anlamlı adı bu bakımdan çok yerinde olmuştur. Doktorasını bilişsel psikoloji alanında yapan Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu ile doktora çalışmasını elektrik devreleri alanında yapan Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu’nun hayatları doktora öğrencileri olarak ABD’nin Illinois Üniversitesi’nde kesişmişti. Derviş’in Aklı, bu nedenle onların yarım asrı geçen dostluklarının da bir nişanesidir aynı zamanda. Prof. Cüceloğlu’nun sorularında ve sohbeti yönlendirme başarısında bu yakın dostluğun izlerini de her an görebiliyoruz. Derviş’in Aklı, büyük başarılar kazanmış bir bilim insanının, doğumundan günümüze kadar olan yaşamının aşamalarını takip etmektedir. Fakat gerçekte bu takip, sadece bir bilim insanının yaşamıyla sınırlı kalmamakta, yeni doğan bir cumhuriyetin ve ulusun yaşamını da yakından izleyen ve sorgulayan bir nitelik kazanmaktadır. Elektrik devrelerinin analizinde ve sentezinde uzman olan Prof. Dervişoğlu, kendi yaşamının analizinde de yetkinliğini gösteriyor ve bu örnekten hareket ederek modern bir ulus için gerekli olan toplumsal temellerle ilgili sentez niteliğinde önermelerde
bulunuyor. Derviş’in Aklı, bize gerçek anlamda bir ulus inşa öğretisi sunmaktadır. Kitabın her aşamasında bir cumhuriyet bireyinin ve bir ulus üyesinin nasıl olması gerektiği ya da bir ulusun ne olduğu konusunda hayatın içinden gelen açıklamalarla karşılaşıyoruz. Bu nedenle diyebiliriz ki, bu kitap Prof. Dervişoğlu’nun yaşam öyküsü olduğu kadar, bir cumhuriyet öyküsüdür de. Üstelik dört kuşak cumhuriyet öyküsü. Çünkü Prof. Cüceloğlu, Prof. Dervişoğlu’nun yaşamını, babası Hasan Dervişoğlu, eşi Çayhan Dervişoğlu, kızları Yonca ile Yeşim ve torunu Doğa’nın yaşamları ve yaşama bakışlarıyla da birleştirerek sunuyor kitabında. Prof. Cüceloğlu’nun, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında fakir aile çocuklarının parasız yatılı okullarda okutulmasıyla ilgili olarak söylediği şu sözler daha ilk sayfalarda okuyucuyu sarsarak sohbete bağlıyor; “Bir çocuğun eğitimi için sanki gizli bir ekip oluşmuş, yardım eden bir bilinç var. Buna cumhuriyet bilinci demek geliyor içimden.” Prof. Dervişoğlu’nun bir bilim insanı ve eğitimci olarak hayatında edindiği bilgi, gözlem ve deneyimlerden çıkardığı sonuçlar, herkese kılavuz olacak değerdedir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: “Bir insanın yeteneklerini – eğitim yoluyla – keşfedeceksin ve o insanı yeteneklerinin sınırlarına kadar götüreceksin.” “Gelişmiş insan, adalet duygusu yüksek, kıskançlık duygusu zayıf olandır. Kıskanmamakla kalmayacak, başkalarının meziyetlerini yüzlerine karşı açık yüreklilikle söyleyecek.” “Eğitim demek, yanlış kültürleri düzelten
mekanizma demek. Eğitimin temel amaçlarından biri bu. Yanlış kültürü silecek, yerine doğrusunu yazacak. Ama yine de tam silemediyse, bu sefer yöneticisi mekanizmayı kontrol edecek ve düzeltecek. Ama başka parametreler de vardır. Onları araştırmak lazım.” “Çalışmayıp zekayla idare etmek akılsızlıktır; işi kurnazlığa dökmek ahlaksızlıktır. Yani esas olan alın teridir, azimdir.” “Kişiler tırmanabilecekleri yere kadar tırmanırsa o ülke de yükselebileceği yere kadar yükselir; değilse ülke de geri kalır.” “Üniversiteler kötüyse, ülke de kötüdür diyorum kabaca. Çünkü üniversite bir ülkede son mercidir. Çözülemeyen bir problem kademe kademe en sonunda üniversiteye gider; üniversite de çözemezse, o zaman yurtdışından uzman getirilir, ülkenin özgüveni geriler.” “Benim ağabeyim Akçapınar’da üniversiteyi bitiren ilk kişi, 1951 sonunda. Akçapınar’da üniversiteyi bitiren ilk kız olan Yeliz 2002’de, 50 sene sonra mezun oldu. Çok büyük destek verdik. Yeliz üniversiteyi bitirdi, öğretmen oldu, herkes ‘Allah, Allah, biz de kızımızı okutsak, öğretmen olsa’ demeye başladı.” “Yeliz’e dedim ki, ‘senin işin zor, fakat o derece onur verici. İyi örnek olursan arkadan gelenlerin yolunu açarsın. Köylülerin gözünde kötü örnek olursan arkadan gelenlerin yolunu kaparsın.” “Liyakat, Türkiye’nin bir numaralı sorunudur.” “İnsanları aktif olarak dinlemek, söylenenlere katkı yapmak gerekir. İki kulağımız bir dilimiz olduğuna göre, iki dinleyip bir konuşmalıyız.” (Torunu Doğa, dedesi Dervişoğlu için şunları söylüyor:
53 Kasım
2016
‘Ben 14 yaşında olsam da, benden de öğreniyor. O yüzden bu kadar bilge bir insan. Kendi bilgileriyle başkalarının bilgilerini bastırmadığı için, dinlediği insanların bilgileri de onda şu an. Dedem çok iyi bir dinleyici.’). “İnsanların güçlü yanlarını keşfedip ortaya çıkartmak, bunların geliştirilmesine yardımcı olmak ve kişiye değerli olduğunu hissettirmek.” “Benim çok sevdiğim bir söz var: Dünyada çok korkunç şey yalnız kalmaktır, ama ondan daha korkuncu hiç yalnız kalamamaktır.” “Biliyor musun, tabiatta hiçbir şey boşa gitmez. Her yapılanın anlamı vardır, değerini bulur…Yapacaksın, sen yapacaksın, onlar kartopu gibi büyür, sonuca gider. Hani tencereyi ısıtıyorsun, hiçbir şey yok gibi, sonra birdenbire fokur fokur kaynıyor. O zamana kadar yaptıkların boşa gitmiş gibi ama öyle değil. Ben bunu hissediyorum, yani hiçbir şey boşa gitmez; söyleyeceğim en önemli şeylerden biri budur.” “Güveni kötüye kullanmak en büyük kusurdur. Gelişmişliğin temel göstergelerinden biri güvenli ortam, güvenli ilişkidir.” “Türkiye’nin en büyük sorunu yönetici sorunudur diyoruz ya. İşte böyle bir sorunumuz olmasaydı o korkunç olayları da yaşamayacaktık (1970-1980 yıllarındaki olaylar kastediliyor)… Çok önemli olduğu için tekrar ediyorum; eğer yukarıda dirayetli yöneticiler olsaydı Türkiye bu kabusu yaşamayacaktı.” Prof. Dervişoğlu, ülkemizdeki ortalama öğretim süresinin 7 yıl olmasıyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Ülkenin güvenilirlik endeksinin yeterli düzeyde olması için ortalama öğretim süresinin ve kalitesinin yeterli, üstelik refah düzeyinin de yeteri kadar yüksek olması gerekir.” “Aklı rehber alan, sorgulayıcı, araştırıcı kafa yapısına sahip insanlar yetiştiren eğitimin ne olduğu bütün dünyada biliniyor. Ben böyle bir eğitimden bahsediyorum.” “İşin özüne inmek bende bir tutku, meraktan öte yani….Özellikle eğitim düzeyi düşük, doğa yasalarını bilmeyen insanların büyük zorlukları var öze inmekte; onlar, örneğin ermiş bir insanın uçabileceğine hiç tereddütsüz inanırlar.
54 Kasım
2016
Ben her şeyi sorgularım, öze inerim; yani öyle engeller benim sorgulamamı durduramaz.” “Toplum olarak dogmatik olma, hurafeci olma gibi bir lüksümüz yok. Çünkü bugünkü dünya düzeni buna izin vermiyor. Seni boyunduruk altına alıyor, seni dışlıyor, seni hor görüyor. Bu dünya düzeni uygun olsaydı, ‘kardeşim, ben daha az rasyonel olacağım, daha dogmatik olacağım, kime ne’ diyebilirdik.” “İnsanlık ilerliyor, mesela temel insan hakları kavramı elli sene önce yoktu. Bak, bir ülke temel insan haklarını ihlal ediyorsa, öteki ülkeler işgal bile edebilir onu. Yani ‘benim işime karışamazsın’ diyemezsin. Temel insan haklarında böyle bir ilerleme oldu; bu yeni bir şey.” “Ben fikrimi gerekçeleriyle söyleyen bir insanım, herkesten de öyle beklerim.” “Araştırıcılar toplumu aydınlatan ışık kaynakları gibidir; yeterli sayıda yoksa toplum karanlıkta kalır.” “Üniversite öğretiminin temel amacı, öğrenmeyi öğrenen kişi yetiştirmektir. Temel amaç bu. Yani coğrafyacı yetiştirecek, turizmci yetiştirecek ama esas olarak öğrenmeyi öğrenen adam yetiştirecek. Neden, şimdi bilgi o kadar hızlı değişiyor ki, senin öğrendiğin, daha sen mezun olmadan demode oluyor, yenisini öğrenmek zorundasın. Bir de o kadar çok öğrenecek şey var ki, üniversitede sana bunun tamamını öğretmeleri mümkün değil; temel kavramları öğretiyorlar….Eskiden elektrik mühendisi yoktu, elektromekanik mühendisi vardı. Yani beş senelik süreyi dolduracak bilgi yoktu elektrikte. Elektromekanik. Adam hem elektrik mühendisi oluyordu, hem makine mühendisi. Şimdi sadece elektriğin yirmi tane kolu var. Birikim o kadar arttı. İlk üç yılda ancak temel kavramlar öğretiliyor.” Prof. Dervişoğlu’nun kitabın son sayfalarında söylediği bu sözler, yeni bir kitabın başlıca konusu olacak kadar önemli. Fakat iki bilim insanının sohbeti burada bitiyor. Prof. Cüceloğlu’nun kitabı bitirirken söylediği şu sözler, Prof. Dervişoğlu’nun dünyaya ve insanlara bakışını çok iyi tanımlıyor; Cüceloğlu burada diğer şeylerin yanı sıra şunları söylemektedir; “Kitap için günlerce buluştuk, sohbet
ettik. Onu dinlerken kendi bildiğim kavramları yeniden gözden geçirme olanağı buldum. Beni en çok etkileyen yönlerden biri, tamamıyla akıl yoluyla bir değerler sistemi kurmuş olmayı başarmasıydı. ‘İnsanlar bilsin ki (Prof. Dervişoğlu söylüyor), bu şekilde, akıl yoluyla da doğru kararlar verilir, insanlara hizmet edilir, mutlu olunur. Ben bir örnek oluşturmaya çalışıyorum ve aklın gereği olarak bir insanın çok dürüst, çok çalışkan, hiç hak yemeyen bir insan olabileceğini vurgulamak istiyorum. Mutluyum, ayrıca çok keyifliyim.’ İşte bu kadar. Akıl yoluyla hangi değerler çerçevesinde yaşanarak mutlu olunabilir sorusuna cevap vermiş oluyor.” Prof. Dervişoğlu’nun kızı Yonca da babasını değerlendirirken şunları söylüyor; “Babamın temel değerleri, insan sevgisi, yaşama sevinci, hakkaniyet, rasyonellik, özgürlük, saygınlık, kendi kendine yetme, doğa sevgisi ve güven’dir. Babamın iki tane temel inancı var; biri haksızlığa karşı tavır alışı, öbürü de insanların mutluluğu için potansiyellerini gerçekleştirmeleri gerekir inancı.” Derviş’in Aklı, 1935 yılında bir Anadolu köyünde doğmuş bir çocuğun nasıl dünya çapında ünlü bir bilim insanı haline gelmiş olmasının öyküsüdür. Bu öykü, bilişsel psikoloji gibi farklı bir bilimsel disiplinden gelen bir bilim insanının kendi zengin bilgi, yorum ve katkılarıyla da yönlendirdiği zevkli bir sohbetin konusudur. Ancak konuşmacıların ufku, kişisel yaşam zenginliklerinin çok ötesindedir. Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu, sohbet boyunca yaptığı analizlerle kendi kişisel yaşamının özüne inerek, toplumsal yaşamımız için de çok önemli nitelikte sentezlere ulaşmaktadır. Bu nedenle Derviş’in Aklı, henüz gerçek anlamda bir ulus olmayı başaramamış toplumumuzun çok ihtiyaç duyduğu bir eser niteliğindedir. Bu kitap, cumhuriyetimize ve ulusumuza zor günlerinde bir katkıdır. Ulusumuzun her katmanından kesimlerin, öğretim üyelerinin, öğrencilerin, çalışan gençlerin, iş adamlarının, kadınların, köylülerin, bu güzel, zevkli ve öğretici sohbeti izlemelerini dileriz. Derviş’in Aklı, Remzi Kitabevi, 2016, 310 sayfa.
ANKARA MEKTUBU Tuncay Derman, Kasım 2016
ENERJİ ÇİFTLİĞİ
G
ünlük yaşantımızda “çiftlik” sözcüğünü çok kez asıl anlam ve işlevi olan “tarımsal üretim yapılan kırsal alan bölümü” tanımı dışında da kullanırız. Örneğin, son yıllarda öne çıkan yenilenebilir enerji kaynakları rüzgar ve güneşe dayalı elektrik üretim tesislerine “rüzgar tarlası/çiftliği, güneş tarlası/çiftliği” denilmesi gibi. Bir araziyi ya da yeri kanun kural dışı kullananlar ya da çevresine rahatsızlık verecek biçimde keyfine göre takılanlar için mecaz anlamda “burası babalarının çiftliği mi?” deriz. Bu mektubumda, Enerji sektöründe “çiftlik” sözcüğünü yukarıda verdiğim mecaz anlamda kullanacağım. Değerli gazeteci- yazar Saygı Öztürk’ün kısa bir süre önce gazetesinde TEDAŞ’da keyfi kadro değişikliklerine değinen köşe yazısı dikkatimi çekti. Köşe yazısının başlığı, “Şimdi bunu yapıyorlar: Önce boşalt, sonra doldur”. 1 Aynı konunun Ekim’in (2016) ilk haftasında aynı gazetede bu kez “Doldur-Boşalt Dönemi” başlığı ile haber olarak yer aldığını görüyoruz.2 “TEDAŞ’ın Temmuz’da 248 personel almak için yola çıkarken 2 ay sonra Eylül’de 367 personeli kapının önüne koymaya kalkması” üzerine CHP milletvekili Kazım Aslan’ın Enerji Bakanı’na yönelttiği soru önergesinde, bu çelişkinin nedeninin sorulduğu haberleştiriyor. Özellikle kamu kurumlarında sık rastlanan bu tür kadrolar üzerinde tasarruf uygulamasına kısaca “reorganizasyon”, yalın Türkçe ile “yeniden yapılandırma” diye bir de ad takılıyor. Enerji sektörümüzün Elektrik üretim, iletim ve dağıtımında bir dönemin (1970-1994) önde gelen kamu kurumlarından Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) ve 1994’den 1 Sözcü gazetesi, 23 Eylül 2016 2 Sözcü gazetesi, 07 Ekim 2016.
itibaren bu kurumun yerine geçirilen dört parçalı kurumdan biri TEDAŞ olduğu için Sözcü’deki haber ve köşe yazısı fazlasıyla ilgimi çekti. TEDAŞ personeli operasyonu, Dergimizin geçen ayki (Eylül 2016, s. 328) sayısında EMO ve Kamu Emekçileri Sendikası’nın yer alan “TEDAŞ üzerine kadro oyunlarına hayır!” başlığını taşıyan ortak basın açıklamasının da konusuydu. Yakın tarihimizin önemli kamu Enerji kuruluşu TEK, 1970 yılının 25 Temmuz’unda kuruldu ve aynı yılın 25 Ekim’inde hizmet vermeye başladı. İlk 8 yıl kurumdan üç değerli genel müdür geldi geçti. Bu genel müdürlerden ilk ikisi (ikisi de hayatta değil) İbrahim Deriner ve Mehmet Erdemir yaklaşık birer yıl görevde kaldılar. Üçüncü sıradaki genel müdür F. Behçet Yücel müteakip altı yılda görev yaptı. Bu sekiz yılda kurum önemli enerji projelerine ve bu projelerin yatırımlarına, bir açıdan Türkiye’yi elektrik enerjisi platformunda çok ileriye taşıyan, ilk nitelikte başarılara imza attı. Bu sekiz yıllık dönemde Türkiye Ulusal Elektrik Sistemi (Enterkonnekte Sistem) ve Türkiye’nin tüm Köylerinin Elektriklendirilmesi projelerinin, buna bağlı olarak özel sektörde elektro-mekanik endüstrisinin kalıcı temelleri atıldı ve bu önemli projelerde dönem boyunca büyük ilerleme sağlandı. TEK’in üçüncü sıradaki genel müdürü F. Behçet Yücel, TEK dönemini anlattığı 1994 yılı basımı “Yüksek Gerilimli Yıllar, 70’li yıllar” anı kitabının “Sonsöz” bölümünde, oldukça genç yaşta (43) üstlendiği TEK genel müdürlüğü görevini kapsayan döneminin iki büyük şansından söz eder. Bu şanslardan biri, başına getirildiği TEK’in, Elektrik sektöründe “Türkiye’nin şansı” denebilecek kuvvetli kadrosudur. Bu kadronun başını,
ETİBANK Enerji grubu teknik personeli başta olmak üzere kuruma devredilen bir bölümü devlet olanaklarıyla yurt dışında deneyim kazanmış, mesleklerinde ve yönetimde liyakatli teknik kadrolar çekmektedir. Sayın Yücel, kitabında bu personel yapısını, “Bu insanlar, hangi batılı ülkede olursa olsun bir Elektrik Kurumu’nda aynı pozisyonları rahatlıkla dolduracak yetenekte, deneyimde, bilgide kimselerdi” diye tanımlıyor. Behçet Yücel, kitabında TEK’in kendi yönetim döneminden sonraki ilerleyen yıllarda TEK kadrolarındaki liyakat esasının, dolayısıyla bin bir emekle kurulan mükemmeliyetin nasıl bozulduğuna ilişkin gözlemlerini aktarmayı da ihmal etmiyor. “Daha ileriki yıllarda, özellikle 80’li yılların ikinci yarısında TEK genel müdürleri sık sık değişmiştir. Yönetimler, reorganizasyon bahanesiyle bilerek ya da bilmeyerek (yetişmiş deneyimli) kadrolarda tasfiyeye gitmişlerdir. 70’li yıllarda kurulu düzen devam ettirilememiş, kadrolar bozulmuş ve dağıtılmıştır. Yakın bir gelecekte ülkemizin, bu hatalı tutumların kötü sonuçlarıyla karşılaşmasının kaçınılmaz olduğunu daha önce de söylemiştim. Bunun ilk işaretleri gelmeye başlamıştır bile… Elektrik yönetimi orkestra yönetimine benzer. Yönetimin başı, yurdun dört bir yanına yayılmış enstrümanların, bir orkestra şefinin yönetiminde gibi uyumlu biçimde çalmasını sağlayarak günün yirmi dört saati halka orkestradaki kaliteli müzik gibi kaliteli hizmet sunmaya çalışır. Orkestra, tecrübesiz çalgıcıların elinde kalırsa, üstelik tecrübesiz şefin yönetiminde olursa, dinleyicilerine keyif vermez, inanılmaz rahatsızlık verir, kaliteden yoksun elektrik servisi de insanları canından bezdirir.” TEK, ilk büyük denilebilecek kadro değişikliğini Behçet
55 Kasım
2016
Yücel’in genel müdürlükten ayrılması sürecinde yaşadı. Sayın Yücel, kitabında göreve gelişinden ayrılışına kadar olan 6 yıl dolayındaki sürede gelişmelerden de söz ediyor. “TEK’in kuruluşundan itibaren ilk iki yılı kapsayan genel müdür yardımcılığı görevim dahil, Genel müdürlükten ayrıldığım tarihe kadar geçen sürede, yani sekiz yılda on Enerji Bakanı geldi geçti. Bunlardan altısı mühendis, ikisi maliyeci, biri diplomat, bir diğeri de tıp doktoruydu.” Behçet Yücel’in birlikte çalıştığı son Enerji Bakanı daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel başkanlığı koltuğunda izlediğimiz Deniz Baykal’dır. Ancak Baykal ile Yücel’in, biri Enerji’nin başındaki Bakan, diğeri Türkiye’nin stratejik bir Enerji Kurumu’nun Genel müdürü pozisyonunda pek uyum sağlayamadığını, aralarında güven tesis edilemediğini görüyoruz. Sayın Yücel, bu güvensizliğin Bakan tarafını da kitabında şöyle anlatıyor: “Baykal ile çalıştığım beş ay süresinde kendisine üç seyahatinde refakat ettim. Bunlardan biri uzunca bir süredir arızalı 150 MW’lık büyük gurubu arızası henüz giderilmiş ve ziyaretimizden 24 saat önce servise alınmış olan Kütahya’daki Seyitömer termik santralı ziyaretiydi. Kumanda salonunda megavatmetreden santralın arızadan sonra tam yükle (150 MW) çalışmasını bakana gösterdik. Bir süre sonra santralın diğer bölümlerini gezerken bakan hızla kumanda salonuna döndü. Grubun tam yükle (150 MW) çalıştığına inanmamış olmalıydı. Kulağına kim ne fısıldamışsa, kendisine bir oyun oynanıp oynanmadığını kontrol ediyordu. Oysa megavatmetre aynı tam yük (150 MW) değerindeydi, değişmemişti. Solcuların bu kadar şüpheci olduğunu o güne kadar bilmiyordum.” Sayın Yücel’in yine kitabında değindiği gibi, 1978 yılının Haziran ayının ikinci haftasında Baykal kendisini odasına çağırtarak görevden alındığını bildiriyordu. Böylece, kendisi altı yıla yakın başarılı olduğunu kimsenin yadsıyamayacağı ve de yadsımadığı TEK genel müdürlüğü görevinden ayrılırken yerine kurum içinden kitabında söz ettiği doğrultuda sol eğilimi bilinen bir meslektaşı getiriliyordu. Bu görev değişikliği anını da kitabında şöyle tasvir ediyor. “Göreve son mesajını alıp Bakan’ın odasından çıktığımda,
56 Kasım
2016
TEK YÖNETİMİNDE İLK TOPLU KADRO DEĞİŞİKLİĞİ İKTİDARDAKİ HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİNE KOŞUT OLARAK SAĞ-SOL DEĞİŞİMİNDEN İBARET KALAN KURUM İÇİ BİR GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ OLARAK 1998 YILINDA YAŞANMIŞ, KURUMUN LİYAKAT YAPISINI BOZMAYAN BU YENİDEN YAPILANMA KURUM FAALİYETLERİNİN HIZININ KESİLMESİ GİBİ OLUMSUZ BİR SONUCA YOL AÇMAMIŞTIR kapıda yerime tayini yapılacak TEK’in eski Planlama dairesi başkanı3 sırasını bekliyordu.” Dikkat edilirse TEK’deki bu ilk kadro değişikliği siyasal yönetim değişikliğinden kaynaklanan bir sağ-sol tercihidir. Beklendiği gibi devamında genel müdür altındaki genel müdür yardımcıları ve daire başkanları kadrolarında da değişiklik yapılmıştır. Böylece kurumda tahribatı çok fazla olmayan, sadece iktidardaki kısa süreli hükümete koşut olarak sağsol değişiminden ibaret kalan kurum içi bir görev değişikliği süreci yaşanmış, kurumun liyakat sistemini bozmayan bu yeniden yapılanma doğal olarak kurum faaliyetlerinin hızının kesilmesi gibi olumsuz bir sonuç ortaya çıkarmamıştır. TEK’de daha sonra kurum dışından getirilen genel müdürlerin bilinçli ve planlı olarak uyguladıkları birbirini 5 yıl ara ile takip eden iki yeniden yapılanma operasyonunun ise (Mayıs 1987 ve Eylül 1992) yurt çapında başarılı projelere imza atmış olan bu seçkin Kurumun sonunu getirmesi kaçınılmaz olmuştur. 1987 yılının ortalarında Hindistan seyahatinde bir trafik kazası sonucu vefat eden TEK’in enerji kökenli Genel müdürü4 yerine atanan Et Balık kurumu referanslı Genel müdürün5 ilk işi TEK’in hâlâ görevde olan nitelikli neredeyse tüm yönetim kadrolarını boşaltıp aynı yönetim kadrolarını enerjiyle ilgisine ve liyakatine bakmadan kurum dışından getirdikleri ile doldurmasıydı. Bunun adı da yeniden yapılandırma oluyordu. Öyle bir yeniden yapılandırma ki, yeni genel müdür, sanki uyum sağlarmış gibi çok beğendiği Et Balık’taki yönetim döneminin şemalarını önüne serip TEK reorganizasyonuna kalkışırken hazırlanan yeni organizasyon şemalarında “Kesimhane” yani “Mezbaha” müdürlüğü diye şemaya sehven girmiş olsa da, bir birim adına rastlayınca hırsın ve sorumsuzluğun
böylesine şaşkınlıktan donup kalmıştık. 1992 yılının ikinci yarısında TEK’in başına getirilen, bu kez Azot ve Çimento Sanayileri yönetimlerinde bulunmuş olan Fen fakültesi mezunu genel müdür6 yeniden yapılandıracağım diye TEK’i liyakatsizliğin zirvesine taşımakla kalmıyor, bu seçkin kurumun sonunu getirme onuruna (!) da sahip oluyordu. İkinci ve üçüncü sıra TEK yeniden yapılandırma kahramanları genel müdürlerin icraatlarının en ilginç tarafı, ortaya koydukları yeniden yapılandırmanın bir iktidar değişikliği olmadan yapılmasıydı. Dolayısıyla ortada sağ-sol gibi bir tercih yoktu. Bu kez aynı sağ iktidarlar kendi getirdiklerini beğenmeyip büyük çapta kadro değişikliğine gitmiş oluyorlardı. Gerçekten, TEK’deki üçüncü yeniden yapılandırma operasyonu kurumun parçalara ayrılması suretiyle sonunu getiriyor ve TEK 15 Eylül 1993 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile üç ayrı TEK’e bölünüyordu. Bu bölünme ile TEK ortadan kalktığından eski TEK genel müdürü durumuna düşen genel müdür, bölünme kararnamesinin “yeni kurulan TEAŞ ve TEDAŞ’ın kadro kararnameleri çıkıncaya7 kadar mevcut TEK yönetim organları yetkilerini kullanmaya devam eder” maddesine dayanarak görevini sürdürüyor ve uyguladığı çeşitli oyalama geciktirme taktikleriyle yedi ayı aşan bir süre daha genel müdürlük koltuğundan ayrılmıyordu. Eski TEK’in genel müdürü, yeni bölünme sonucu kurulan yeni kurumlardan TEAŞ’ın genel müdürlüğüne atanmak için uyguladığı yoğun kulisten sonuç alamaz ama o, yeni kurulan kurumlardan birinin genel müdürlüğüne atanmadığı halde kendisini TEAŞ genel müdürü olarak görür, imzasını TEAŞ genel müdürü olarak atar, TEAŞ genel müdürü adına açılış töreni davetiyeleri bastırır. Sonunda dönemin Enerji Bakanı8 tarafından bu usulsüzlüğü nedeniyle
3 Gültekin Türkoğlu 4 Ayhan Erkan 5 Remzi Yücebaş
6 Sedat Yıldız 7 24 Nisan 1993 8 Veysel Atasoy (rahmetli)
TEK’DE DAHA SONRA KURUM DIŞINDAN GETİRİLEN GENEL MÜDÜRLERİN BİLİNÇLİ VE PLANLI OLARAK YAPTIKLARI BİRBİRİNİ BEŞ YIL ARAYLA TAKİP EDEN İKİ YENİDEN YAPILANMA OPERASYONUNUN İSE (MAYIS 1987 VE EYLÜL 1992) YURT ÇAPINDA BAŞARILI KİTLESEL PROJELERE İMZA ATMIŞ OLAN BU SEÇKİN KURUMUN SONUNU GETİRMESİ KAÇINILMAZ OLMUŞTUR ağır biçimde uyarılır. TEK’in konumuz kapsamındaki son genel müdürünün icraatının bundan ibaret olmadığını da görüyoruz. Uzatma konusu yedi ay dışında yaklaşık 1 yıl 8 ay süren TEK Genel müdürlüğü görevinde yaptığı kurumu yıkıma götüren en büyük operasyonlar denilebilecek yeniden yapılanma dışında kurum para kaynaklarını yatırım ve işletme yerine büyük çapta repo yoluyla usulsüz kullanma ve ihalelere fesat karıştırma iddialarının muhatabı olmuş ve kendisini yargı karşısında bulmuştur. Yargı sonucunun ne olduğu önemli değil. Önemli olan bu kişinin yargılanma sürecini haksızlık olarak niteleyerek 2002 yılında piyasaya çıkan, olayları saptıran kapağında tükenmez kalem biçimindeki denge çubuğu ile ipte yürüyen cambaz tasvir edilen “Bürokrasinin Dramı” iddialı adını taşıyan kitabıdır. Gerçeklerin bu denli saptırılmasına dayanamayarak (okurlarım ve TEK’deki dönem arkadaşlarım anımsarlar) TEK’de 1992-1994 yılları arasındaki yeniden yapılandırma operasyonunun içinden gelen biri olarak 2004 yılında bu “cambaza bak” ibretlik olayının ipliğini pazara çıkaran “Bir Bürokrasi Trajikomiği” isimli kitabımı yayınladım. Gelelim günümüze. Yukarıdaki köşe yazısında TEK’den sonraki bölünmüş TEK kurumlarından TEDAŞ’daki güncel yeniden yapılandırma operasyonunu öğreniyoruz. Bu operasyonu köşe yazısından özet olarak aktarırsak, OHAL düzeninde “Kamu görevlilerinin kimisinin görevine son verilmesi, kimisinin soruşturma sonuna kadar açığa alınması furyasında, yeni bir operasyon halkası olarak ‘özelleştirme’ gerekçe gösterilerek, çalışanlar ‘işimize yaramıyorsunuz, ne haliniz varsa görün’ denilerek işten atılıyor. Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) özelleştirme kapsamına alınmıştı. Bu amaçla 21 dağıtım şirketi oluşturulmuştu. Bu kurumların işletme hakları mülkiyetleri TEDAŞ’da kalmak koşuluyla 30 yıllığına özel sektöre devredildi… TEDAŞ’ın faaliyetleri de devam etti. Belli aralıklarla teknik ve idari personel alımı da gerçekleştirildi. TEDAŞ’da demek ki işler yoğun. O yüzden
olacak ‘iş yükünün fazlalığı’ gerekçe gösterildi. 156’sı elektrik mühendisi olmak üzere toplam 248 personel alımı için 20 Temmuz 2016’da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na başvuruldu ve kadro istendi. Buraya kadar tamam, Ama bundan sonra olanlara bakalım. TEDAŞ yönetim kurulu 19 Eylül 2016’da aldığı kararla toplam 367 personelini ‘istihdam fazlası’ olarak gösterdi ve bunların ‘havuza atılması’, oradan diğer kuruluşlara nakillerinin yapılmasını kararlaştırdı. Sonra da ‘Personele ihtiyacım var’ denilerek açıktan sözleşmeli personel alınabilmesi için Genel müdür yetkili kılındı. TEDAŞ’a yıllarını verenlerin öyle bir gönderilişi vardı ki, bu hiç yakışmadı… Buna ‘doldur-boşalt’ sistemi diyorlar. Onlar gönderiliyor, yerlerine kendilerine yakın isimleri ‘yandaşları’ dolduracaklar. İyi de yıllarını bu kuruma verenlere yazıkgünah değil mi?” Böylece TEK ve onun devamı olan elektrik otoritesi kamu kurumlarında yarım yüzyıla yaklaşan dönemde münferit yandaş yerleştirme işlemleri dışında dördüncü büyük yeniden yapılandırma operasyonunda öncekilerden farklı yeni bir modelle karşılaşmış oluyoruz. İlk operasyona sağ-sol değişikliği hakimdi ve operasyon kurum içinde yapıldığından liyakat sorunuyla karşılaşılmamıştı. Sonraki operasyonlarda ise kurum dışından getirilen personel öncelikle enerji ile ilgili olmadığı gibi özellikle hassas kamu enerji yönetiminde deneyime sahip değildir. Böylece önemli bir liyakat sorunu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, ikinci ve üçüncü operasyonlar aynı siyasal yönetim döneminde yapıldığı için yadırganmıştı. “Ne değişti de bu tasarruflarda bulunuluyor?” sorusu gündeme gelmişti. Son güncel yeniden yapılandırma ise günümüz siyasal iktidarının 14 yıldır bitip tükenmeyen kronik kadrolaşma planının göze batan yeni bir örneği olmaktan ileri gitmiyor. Köşe yazarı işin liyakat tarafına değinmemiş. Elbette bu kuruma yıllarını verenlerin hakları önemli. Ancak gidenlerin yerine getirilenlerin liyakat düzeyi de en az onun kadar önemli.
Ne var ki, aradan geçen yıllarda TEDAŞ’ta savuna geldiğimiz liyakat esasına uygun kaç personel, özellikle yönetim kadrosu kaldığını bilmiyoruz. Zaten 2002 sonundan bu yana kamu kurumlarında, ülkemizde tek büyük kur ayarlaması (devalüasyon) yerine günlük kur ayarlamaları yapılması benzetmesini yaparsak, bu son yeniden yapılanma operasyonu o kadar da yaşamsal görünmüyor. Kaldı ki TEAŞ çoktan Özelleştirme İdaresi kontrolüne sokulup zaten asıl faaliyet alanını oluşturan elektrik dağıtım şebekelerinin tümü özel kuruluşlara devredilmiştir. Böylece bu kurumun yapacağı görev de kalmamış gibi gözüküyor. Özel dağıtım şirketlerinin düzenleme ve denetimi de TEDAŞ yerine EPDK’nın görevleri arasındadır. Kendi adamlarından oluşan liyakatleri tartışmalı TEDAŞ kadroları yine liyakat gözetilmeden aynı günümüz siyasal iktidarı yandaşlarıyla dolduruluyorlarsa, ne değişir? Düşündürücü olan, binbir emekle kurulmuş, kesinlikle ülke yararına hedefleri belli, bir dönemin ülke çapında başarılı seçkin enerji kurumlarının ve bu kurumların devamı olan kurumların, çoğu gitmiş azı kalmış olsa da, liyakat esaslı personelden oluşan kadrolarının yeniden yapılandırma bahanesiyle akla ne zaman eserse boşalt-doldur yöntemiyle alt üst edilmesidir. Bu tür operasyonlardan da en ağır yarayı liyakatli kadroların almasıdır. Önemli olan, liyakatlilerin yerine gelenlerin yönetimdeki olağan ve kaçınılmaz başarısızlıkları bir yana birtakım usulsüzlüklere, kamu zararına yol açan icraatlara kapı aralanmasıdır. Kısacası buradaki temel sorun, kamu kurumları yönetiminin -aslında o tarıma dayalı küçük işletmenin idaresi de yaşamımızı sağlayan gıdaları üretiyor, küçümsenmemeli ama devlet idaresinden söz ediyoruz- çiftlik idaresi düzeyine getirilmesi becerisidir.
O zaman soralım: “Devletin kurumları babanızın çiftliği mi?” 57 Kasım
2016
BİLİRKİŞİ RAPORLARI prof. dr. OSMAN SEVAİOĞLU’nun arşivinden
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME Davacı Taraf: T. T. Ç. Petrol San. Tic. Ltd. Şti. Vekili: Av. M. B. K. / G. Barosu Davalı Taraf: D. İl Müdürlüğü Vekili: Av. N. Ü. Dava Konusu: Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Alacak
•
Bilirkişi Heyetine Verilen Görev Dava dosyamızın (daha önce rapor ibraz eden bilirkişiler dışında) resen seçilecek başka uzman öğretim görevlilerinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmek suretiyle daha önceki bir ve ikinci bilirkişi raporlarındaki çelişkilere dikkat edilmek suretiyle teferruatlı bir şekilde rapor alınarak, alınacak raporla birlikte dosyamızın (talimatımızın) duruşmanın atılı bulunduğu günden önce mahkememize iadesi rica olunur. Bilirkişi Heyetimizin dava konusu ihtilaf üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır. • •
Dava konusu
Davacı Tarafın İddia ve Talebi Davacı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde özet olarak; DAVA KONUSU: Davalı’nın haksız olarak tahakkuk ve tahsil etmiş olduğu 29,500 YTL elektrik tutarının Sebepsiz Zenginleşme hükümlerine göre davalıdan alınacak faizi ile birlikte davacıya iadesi talebidir.
58 Kasım
2016
OLAYLAR: 1- Müvekkil şirket Ş. T. Müessese Müdürlüğü’nün 506 nolu, özel trafolu müşterisidir. Müvekkili şirket, davalı idareye tüm yasal koşullar içerisinde abone olmuş ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiştir. 2- Ancak davalı idarenin daha önce yapmış olduğu tüm teknik araştırmalar göz ardı edilerek müvekkil şirket aleyhine tarihinde kaçak elektrik tutanağı tanzim edilmiş akabinde bu tutanağa dayalı olarak 22,000 YTL kaçak elektrik bedeli buna bağlı olarak 4000 YTL ve 3500 YTL faiz bedeli olmak üzere toplam 29,500 YTL bedel tahakkuk ve tahsil edilmiştir. Bu durumda müvekkil şirket zarara uğrarken davalı idare sebepsiz yere zenginleşmiştir. 1. Bu nedenle fazlaya ilişkin haklarımız ve ek dava dilekçesi hakkımız saklı kalmak koşulu ile 29,500 YTL’nin işlemin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete iadesi için Sayın Hakimliğinize müracaat zarureti doğmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER DELİLLER: Borçlar Kanunu m.61 ve ilgili diğer maddeleri, Medeni Kanun, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve ilgili sair mevzuat hükümleri. SUBUT DELİLLER: Abone sözleşmesi ve dosyası, elektrik tahakkuk ve tahsilat belgeleri, davacıda bulunan her türlü hukuki ve teknik belgeler, bilirkişi incelemesi ve her türlü hukuki ve teknik delil. SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile 29,500 TL’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. denilmiştir. •
Davalı Tarafın Davaya Cevabı Davalı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özet olarak; İZAH: Davacı tarafından açılan dava haksız ve hukuksal mesnetten yoksun olduğundan reddini talep ediyoruz:
1.
2.
3.
4.
Davacı Kurumumuza Elektrik abonelik müracaatı yaparak abone olmuştur. Dava konusu yapılan kaçak elektrik tespit tutanağının tanzim sebebi 879662 seri nolu sayaç değiştirilip Tedaş yetkililerince ilk endeks tespit ve mühürleme tutanağı tanzim edilmiştir. Sayaç ayar raporunda sayaçtaki kurşun mühürlerin sahte olduğu anlaşıldığından dolayı tutanak tutulmuş ve idari para cezası tahakkuk ettirilmiştir. Abone tahakkuk ettirilen para cezasını kurumuza ödemiştir. Davacı ile Müdürlüğümüz arasında akdedilen elektrik satış sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı yasadan ve sözleşmeden doğan hiçbir edinimi yerine getirmeden sözleşmenin ve elektrik borcunun silinmesini talep etmektedir. Yasal olarak bu mümkün değildir. Elektrik bir kamusal maldır. Kamusal malı kullanırken daha dikkatli ve kullanım bedelini ödemeyi bilmek gerekir. Davacı elektrik bedelini ödemiş, ödeme gerekçesi de kaçak elektrik kullanmaktır. Davacı hakkında sayaçtaki kurşun mühürlerin sahte olması nedeniyle borç tahakkuk ettirilip tahsil edilmiştir. Herhangi bir sebepsiz zenginleşme söz konusu değildir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmemiz için fiili haksız olması ve karşı tarafın mal varlığında haksız bir fazlalığa ve zenginliğe neden olması gerekir. Müvekkil teşekkül bir kamu kuruluşu olup bu tür yolla mal varlığında haksız mal edilme yasağı mevcuttur. Sebepsiz zenginleşme söz konusu değildir. Davacının iddiası soyut kavramdan ibarettir. Davacı art niyetlidir, tahakkuk edilen para cezasını geri almak amacıyla dava açmıştır.
5.
6.
7.
Kaçak elektrik kullanmak suçtur, ağır bir müeyyidesi vardır. Kurumumuz personelleri tarafından periyodik kontroller neticesinde davacının kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş ve tutanağa bağlanmıştır. Tutulan tutanak kanuna, yönetmeliğe ve sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde tanzim edilmiştir. Kanuna aykırılık söz konusu değildir. Davacı dava dilekçesinde belirtmiş olduğu ekleri tarafımıza tebliğ etmediğinden dolayı bu konudaki cevap hakkımızı saklı tutuyoruz. Davacı tarafından dava, yasal süre içinde açılmadığından davanın zaman aşımı yönünden de reddini talep ediyoruz.
SONUÇ OLARAK: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, “haksız ve yersiz açılan davanın reddine, mahkeme masrafları ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim” denilmiştir. HUKUKİ NEDENLER: BK, MK, HUMK vs Kanunu Mevzuat hükümleri DELİLLER: Kaçak elektrik tespit tutanağı, borç sorgulaması vs deliller. • İnceleme, Görüş ve Kanaat Dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve diğer belgelerin Bilirkişi Heyetimiz tarafından incelenmesi sonucunda tespit edilen hususlar ve varılan görüş ve kanaat aşağıda verilmiştir. •
Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında dosyanın tetkiki yapılacaktır.
§ Davacı taraf olan T. T. Ç. Petrol San. Tic. Ltd. Şti.’nin işyerinde elektrik sayacının mühürlerinde yapılan muayene sonrasında kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek, tutanak düzenlenmiş ve ilgili aboneye cezalı elektrik enerjisi kullanım bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Sonrasında, davacı taraf bu işlemin haksız yapıldığı ve davalı kurumun bu sebepten haksız zenginleştiği iddiası ile dava açmıştır. § T. T. Ç. Pet rol San. Tic. Ltd. Şti ile Tedaş Genel Müdürlüğü arasındaki elekt rik satışlarına ilişkin sözleşme imzalanmıştır ve davacı kurum, davalı D.’ın elekt rik abonesi olmuştur. § Dava konusu olan ve kaçak elekt rik tespiti yapılıp, tutanak tutulan nolu sayaç D. çalışanlarınca tarihinde değiştirilip ilk endeks tespit ve mühürleme tutanağı tanzim edilmiştir. Dava dosyasında bulunan TEDAŞ elekt rik sayaç değiştirme tutanağında ve ilk endeks tespit ve mühürleme protokolünde de belirtildiği gibi; davaya bahis sayacın TEDAŞ tarafından değiştirilerek alt kapağı (mavi, dışkabin) pens ile mühürlenmiş olarak davacı tarafından teslim alındığı görülmektedir. § Kaçak Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı’nda belirtilen kaçak,usulsüz elektriğin kullanım şekli: Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün muayenesinde T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı mühürlerinin kurumda üretilen ölçü ayar damgasıyla yapılmadığı ve bu yolla abonenin kaçak elektrik kullandığıdır. • Bu tutanakta sadece 2 Tedaş görevlisinin
59 Kasım
2016
imzası bulunmakta, buna karşın abonenin imzası bulunmamaktadır. • Adı geçen sayaç raporu dava dosyasında bulunmamaktadır. Bunun yerine rapor başlıklı bir belgenin fotokopisi bulunmaktadır, bu raporda düzenleyen kurumun adı belge tarihi ve belge numarası bulunmamaktadır. • Tespit sırasında ve sonrasında sayaçta yapılan muayenelerde sayacın üzerinde bulunan TEDAŞ mührünün sağlam olup olmadığı belirtilmemiştir. § Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği kararda; “Sanık tarafından kullanılan elektrik tüketim miktarları arasında bariz bir dalgalanma olmadığı, sanığın kaçak elektrik kullandığı hususunda suç zaptından öte bir evrak olmadığı ve yalnız başına sahte mühür sanığın kaçak elektrik kullandığına delalet edemeyeceği” gerekçesiyle davalının beraatına karar vermiştir. •
•
•
•
•
60 Kasım
2016
Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında diğer bilirkişi heyetlerinin raporları incelenecektir. Prof. Dr. Nevzat Özay, Prof. Dr. Mirzahan Hızal ve Elektrik Mühendisi Hamza Oğuz Ertuğrul’un yazmış olduğu Bilirkişi raporunda: Kaçak elektrik tespiti sırasında ve daha sonrasında sayaç üzerinde yapılan muayenelerde sayaç üzerinde bulunan TEDAŞ mührünün sağlam olup olmadığının belirtilmediği, Davacı kurumun tüketim endeks verileri incelendiğinde aylık dönemler arasında farklılıklar olduğu görülürken, bu farklılıkların yıllık olarak periyodik olarak tekrarlandığı, Dosyada rapor başlıklı
verilen belgenin fotokopi olduğu, raporu hazırlayan resmi kurumun isminin yada mührünün bulunmadığı, • Fabrika üretiminin, tarımsal bir ürün üzerinden olduğu ve elektrik tüketiminin, bir önceki yıla göre düzenli bir seyir göstermesi, aynı zamanda fabrikanın mevcut yıldaki çalışma kapasitesi ile de alakalı olacağı, bu nedenle, fabrikanın son yıllara ait üretim bilgilerinin istenerek, bu belgelere göre ek bilirkişi raporu yazılabileceği belirtilmiştir. • Prof. Dr. Nevzat Özay, Prof. Dr. Mirzahan Hızal ve Elektrik Mühendisi Hamza Oğuz Ertuğrul’un yazmış olduğu ek Bilirkişi raporunda: Davacı kurumun, resmi olarak onaylanmış, yıllık üretim kapasitelerini ve ürün alım ve satım istatistiklerinin dava dosyasına eklenmesinden sonra yazılan ek bilirkişi raporunda; • Davacı kurum tarafından sayaçtan geçirilerek kullanılan elektrik ve fabrikanın üretim miktarları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu olan dönem ile daha önceki dönemler arasında kaçak elektrik kullanıldığı şüphesini doğrulayacak büyüklükte fark olmadığı, • Kaçak elektrik tutanağının usulüne uygun olarak tanzim edilmediği, • Sayaç raporlarının asıllarının bulunmayıp, sadece resmi kurum adı ve mührü olmayan bir fotokopinin bulunmasının usul yönünden hatalı olduğu belirtilmiştir. • Elektrik Yük. Müh. Tezcan Serin, Elektrik Yük. Müh. A. Cengiz Güzey ve Y. Mali Müşavir Korkmaz Polat’ın yazmış olduğu Bilirkişi raporunda: • Sayaç değiştirme ve ilk endeks tespit ve mühürleme
•
•
•
•
tutanaklarına değinilerek, dava konusu 879662 seri nolu KÖHLER marka dijital sayacın sayacın davacı tarafından teslim alındığı belirtilmiş, ancak burada 29828 nolu (mavi, dışkabin) mührüne değinilmemiştir. Dosyada bulunan fotokopinin, 4 şahsın ismi soyadı ile mevkileri ve imzaları bulunan HEYETİN RAPORU olduğu, bu rapora istinaden Davalı D.’a ait iki eleman tarafından “KAÇAK ELEKTRİK TESPİT TUTANAĞI” düzenlendiği, ve TC Yargıtay 4. Hukuk dairesinin kararındaki “Görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanakları, aksi kanıtlanmadıkça geçerli belgelerdir” denildiğinden bu tutanağın aksi davacı tarafından kanıtlanmadıkça Yargıtay içtihadı gereği geçerli olduğu, Davacı abonenin sorumluluğu ve koruması altında bulunan sayacın ölçüme esas mühürlerine müdahale edilerek, sayacın içi açılarak endekslere müdahale ile sahte mühür takılarak kamufle edilen sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı, Buradaki kaçak elektrik kullanımının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. Ve 15. Maddelerinde belirtilen kaçak elektrik tanımına uyduğu ve tespitinin uygun olarak yapıldığı, Kaçak kullanımın tespitinin ayrıca davacının bilgisayar tüketim ekstresinden de anlaşıldığı, zira 2004 yılının 5. Ayındaki tüketimin 5 hane (50606 KWh) iken 2005 yılının 5. Ayında kaçak elektrik tüketimi nedeniyle 5 haneden 4 haneye düşerek 6240 KWh e düştüğü ve 2006 yılının 5. Ayında tekrar 5 haneye (30078 KWh) çıktığı,
Davacıya tahakkuk ettirilen tutarın yanlış olarak hesaplandığı ve yeniden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. • Davacı abone borcu 11.11.2005 ödeme tarihi itibariyle 17.952,10 YTL’dir. Davalı D. ise 29.500 YTL olarak tahsil ettiği bedelin 11.587,90 YTL’sini davacıya iade etmelidir, şeklinde görüş belirtmiştir. •
1. Sonuç ve Kanaat: Bilirkişi Heyeti olarak, dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve dosya muhteviyatının incelenmesi sonucunda; Elektrik Yük. Müh. Tezcan Serin, Elektrik Yük. Müh. A. Cengiz Güzey ve Y. Mali Müşavir Korkmaz Polat’dan oluşan bilirkişi heyetinin vermiş olduğu kaçak elektrik kullanıldığı yönündeki karar, 2004 yılının 5. ayı ile 2005 yılının 5. ayında sayaçtan okunmuş olan tüketim miktarlarının birbirlerine göre çok farklı olduğu kanaati ile verilmiştir. Oysaki, Prof. Dr. Nevzat Özay, Prof. Dr. Mirzahan Hızal ve Elektrik Mühendisi Hamza Oğuz Ertuğrul dan oluşan bilirkişi heyetinin raporunda da belirtildiği gibi, değişik nedenlerden dolayı fabrikanın üretimindeki düşüşten dolayı, aylık bazda karsılaştırma yapılması uygun değildir. Zira fabrika değişik nedenlerden dolayı bahse konu olan ay yada aylarda hiç çalışamamış yada az çalışmış olabilir. Fabrikanın enerji tüketim miktarları, ellerindeki iş yoğunluğuna göre aylık bazda değişkenlikler gösterebilir. Bu nedenlerle, 2. Bilirkişi heyetinin (Elektrik Yük. Müh. Tezcan Serin, Elektrik Yük. Müh. A. Cengiz Güzey ve Y. Mali Müşavir Korkmaz Polat’dan oluşan bilirkişi heyeti) sadece 2004 ve 2005 yıllarının 5. ayının elektrik tüketim değerlerine bakarak ileri sürdüğü görüşten ziyade, ilk Bilirkişi heyetinin
ilk raporlarında ek olarak istedikleri, resmi olarak onaylanmış, fabrikanın yıllık üretim kapasitelerini ve 20022006 yılları arasındaki ürün alım-satım istatistiklerini kullanarak, ihtilaflı dönem olarak isimlendirdiğimiz geriye dönük kaçak tahakkukun yapıldığı zaman dilimini de kapsayan, 10 aylık bazda her iki dönemin (09.2004 – 06.2005 ve 09.2005 – 06.2006 dönemleri) elektrik tüketimini ve fabrikanın üretimini birlikte incelemek suretiyle, ek raporlarında ileri sürmüş olduğu “ iki farklı dönem arasında bulunan binde 5 mertebesinde fark, toplam 10 aylık bir periyodu kapsayan dönem içerisinde gerçekleştiği öne sürülen iki aylık kaçak kullanım şüphesini destekleyecek büyüklükte değildir ” görüşü daha tutarlıdır. Ayrıca, kaçak elektrik tespit tutanağına dayanak olarak sunulan fotokopinin aslı dosyada mevcut değildir. Rapor olarak anılan bu fotokopide ne düzenleyen kurumun adı ne de mührü bulunmaktadır. Bu belgede kendilerine gönderilen 2 sayacın kurşun mühürlerinin “kurumumuzda üretilen ölçü ayar damgasıyla yapılmadığı” ibaresi bulunmaktadır. Bahse konu olan mühürlerin sayacın hangi mühürleri olduğu net değildir. TEDAŞ ilk endeks tespit ve mühürleme protokolünde de belirtildiği gibi; davaya bahis sayacın 06/07/2004 tarihinde TEDAŞ tarafından değiştirilerek alt kapağının 29828 nolu (mavi, dışkabin) pens ile mühürlenmiş olarak davacı tarafından teslim alındığı görülmektedir. Hiçbir tutanak ve belgede, TEDAŞ tarafından bu sayaca vurulan 29828 nolu mavi dışkabin mührünün açıldığından bahsedilmemektedir. Dava dosyası bir bütün olarak incelendiğinde; kaçak elektrik şüphesinin ilk olarak mühürlerdeki bozulmadan değil, aylık tüketim farkındaki şüphe-
den kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Zira, dışkabinde bulunan 29828 nolu mühürle ilgili şüphe bulunması durumunda TEDAŞ görevlilerince o anda tutanak tutularak bu mühür numarası ile kayda geçirilmesi gerektiği açıktır. Kaçak Elektrik Tutanağının dayanağı olan, mühürlerin bozuk mühür olduğunu söyleyen raporun, resmiyetini, gerçekliğini gösterecek ve ispatlayacak herhangi bir kurum adı, resmi mühür gibi işaretler içermeyen bir fotokopiden ibaret olması; ayrıca, iddia edilen kaçak elektrik kullanımından sonra fabrikanın üretim miktarı ile sayaçtan geçerek okunan elektrik enerjisi oranının eski dönemlere göre kaçak olduğunu doğrulayacak miktarda düşmemesi nedeniyle kaçak elektrik kullanım iddiasının, şekil yönünden haksız ve hatalı olduğu görüşümüz ilk bilirkişi heyeti (Prof. Dr. Nevzat Özay, Prof. Dr. Mirzahan Hızal ve Elektrik Mühendisi Hamza Oğuz Ertuğrul) ile aynı doğrultuda olup ikinci bilirkişi heyetinin (Elektrik Yük. Müh. Tezcan Serin, Elektrik Yük. Müh. A. Cengiz Güzey ve Y. Mali Müşavir Korkmaz Polat) bu konudaki görüşlerine katılmamız mümkün değildir; yönünde bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Heyetimiz raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, tasviplerinize saygı ile sunulur. Bilirkişi Heyeti (Soyadına göre alfabetik sıra ile)
Elk. Yük. Müh. H. Feza CARLAK, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Araştırma Görevlisi Yılmaz KALKAN, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.
61 Kasım
2016
www.elektrikdergisi.com
Hazırlayan: Bengi Yıldırım
ENERJİ DÜNYASINDAN
Dünyanın en çevre dostu kentleri Economist dergisinin İstihbarat Birimi (EIU), Siemens’in Yeşil Kentler Endeksi’ne başvurarak dünyanın en çevre dostu kentlerini belirledi. Karbondioksit emilimi, ulaşım, su ve atık idaresi ve genel çevre politikaları bakımından liste başı beş kent… Yeşil enerjiyi teşvik nedeniyle kentteki hava oldukça temiz. Kent idaresi, 2020’de karbondioksit emilimini üçte bir oranında azaltma vaadinde bulunuyor. Çevre örgütü Greenpeace’in doğum yeri olarak biliniyor. Kentte yayalara, bisiklet yollarına, kamu alanlarına, sanat stüdyolarına öncelik veriliyor. Curitiba – Brezilya Kopenhag – Danimarka San Francisko Cape Town – Güney Afrika Kaynak: BBC TÜRKÇE
Yeşil enerjinin payı yüzde 50’yi geçti Raporda düşük karbon enerji kaynakları arasında en yüksek pay yüzde 26 ile nükleer enerjiden sağlanıyor. Bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 10’u rüzgardan, yüzde 5’i güneşten, yüzde 4’ü bioyakıt kaynaklarından, yüzde 1’i ise hidro enerjiden karşılanıyor. Raporda düşük karbon enerji kaynakları arasında en yüksek pay yüzde 26 ile nükleer enerjiden sağlanıyor. Bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 10’u rüzgardan, yüzde 5’i güneşten, yüzde 4’ü bioyakıt kaynaklarından, yüzde 1’i ise hidro enerjiden karşılanıyor. İngiltere bu yılın üçüncü çeyreğinde toplam elektrik ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlasını yeşil enerji kaynaklarından sağladı. Londra’daki Imperial College’ın konuya ilişkin raporuna göre İngiltere bu yılın üçüncü çeyreğinde toplam enerji ihtiyacının yüzde 50’den fazlası yeşil enerji kaynaklarından karşılandı. Kaynak: YENİ ŞAFAK
İran, Fransa ve Çind’en enerji iş birliği İran resmi ajansı İRNA’nın haberine göre, proje Total şirketinin öncüsü olduğu Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ve İranlı Petropars Şirketini de içeren bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilecek. Tamamlanması için yaklaşık 4,8 milyar dolar yatırım yapılması öngörülen projenin sona ermesinden sonra alandan günlük 50 milyon metreküp doğalgaz elde edilmesi bekleniyor. Ön anlaşmada, nihai anlaşmanın 2017’nin ilk aylarında imzalanarak, projeye başlanacağı belirtildi. Anlaşma, İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya (P5+1) arasında 14 Temmuz 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan sonra Tahran yönetiminin yabancı bir şirketle imzaladığı ilk enerji anlaşması olma özelliği taşıyor. Kaynak: TRTHABER
62 Kasım
2016
kömürden elektrik üretimi AZALIYOR! Dünya devlerinden arka arkaya kömür santrallerini kapatma kararı geliyor. Almanya, Fransa, Kanada, Hollanda ve Avusturya’nın ardından son olarak da Finlandiya’da 2030 yılına gelmeden ülkede tek bir faal kömür santrali kalmayacağını duyurdu. Ülkelerin enerji üretimindeki kömür kullanım oranlarına ve öngördüğü tarihlere bakacak olursak; enerjisinin %7 sini kömürden elde eden Kanada 2030 yılına kadar, sadece %3’lük bir kömür kullanımına sahip olan Fransa 2023’e kadar, güçlü sanayisinin kömüre borçlu olan Almanya ise 2050 yılına kadar ülkedeki bütün kömür santrallerinin faaliyetlerine son vermiş olmayı planlıyor. Kaynak: HÜRRİYET
İspanya’da enerji şirketlerine karşı büyük gösteriler İspanyol yetkililer, Katalonya bölgesindeki Reus kentinde yaşayan 81 yaşındaki emekli bir kadının elektriklerini, faturasını ödemediği gerekçesiyle kesmişti. Yaşlı kadının aydınlanmak için yaktığı mumlar nedeniyle evinde çıkan yangında can vermesi nedeniyle on binlerce kişi protesto gösterileri düzenledi. 20 kadar kentte bir araya gelen on binlerce kişi kamu kurumlarının yanı sıra ‘açgözlü’ olarak adlandırdıkları enerji şirketlerine karşı sloganlar attı. Protesto eylemlerine ilişkin konuşan sol muhalefet partisi Podemos’un lideri Pablo Iglesias, Euro Bölgesi’nin dördüncü büyük ekonomisine sahip İspanya’da insanların enerji şirketlerinin kazanç hırsına kurban gitmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Iglesias, yöneticilerine ‘skandal miktarlarda maaşlar ödeyen’ enerji şirketlerinin yoksul ve yaşlı insanların elektriklerini kesmesini sert bir dille eleştirdi. Kaynak: BBC TÜRKÇE
İsviçre’de NÜKLEER reaktörlerin kapatılmasına ret İsviçre’de yapılan referandumda, ülkenin nükleer enerji programına son vererek, nükleer enerji reaktörlerini hızla kapatmayı öneren tasarı reddedildi. İsviçre’deki referandumda resmi olmayan sonuçlara göre, halkın yüzde 55’i, ülkedeki nükleer enerji reaktörlerinin gelecek yıldan itibaren kapatılmaya başlanmasına “hayır” oyu verdi. Referandumdan “evet” oyu çıkması durumunda ülkedeki 5 nükleer reaktörün 3’ü gelecek yıl içinde ve diğer ikisi ise 2029 yılına kadar kapatılacaktı. İsviçre, elektrik üretiminin yüzde 35’ini nükleer santrallerden sağlıyor. İsviçre hükümeti, nükleer enerji reaktörlerinin hangi zaman dilimi içinde kapatılacağını belirlememişti. Kaynak: NEWS EU
63 Kasım
2016
Elektrikgüncesi basından seçilmiş haberler
Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar
‘Yılda 10 milyar dolarlık enerji tasarrufu mümkün’ Türkiye’de önerilerin hayata geçirilmesiyle yılda 7-10 milyar dolarlık tasarruf elde edilebileceği öngörülüyor
B
ain&Company tarafından hazırlanan ve Türkiye’de enerji verimliliğinin artırılması için öneriler niteliğini taşıyan ‘Avrupa Birliği’nin Enerji Verimliliği Perspektifi ve Türkiye Enerji Verimliliği Analizi’ açıklandı. Çalışmaya göre; belirtilen önerilerin tümünün hayata geçirilmesi halinde 2015 rakamlarıyla yılda yaklaşık 7-10 milyar dolar arasında tasarruf elde edilebileceği öngörüsünde bulunuyor. Kullanılan doğal gazın neredeyse tümünün, ham petrolün yüzde 90’ı aşkın bir kısmının ve katı yakıtların yarısından fazlasının yurtdışından ithal edildiğini belirten Bain&Company Türkiye Ortağı Volkan Kara, “Türkiye’de enerji talebinin GSYİH ile paralel, sağlıklı bir artış eğiliminde olduğunu görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde enerji tüketimi GSYİH ile paralel bir büyüme seyreder, ancak göstergeler Türkiye’deki enerji talebinin gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerine çıktığını gösteriyor. Enerjide dışa bağımlılığın azaltması için en uygun maliyetli ve en hızlı seçenek, enerji verimliliğini arttırmak” dedi.
Konutlar doğalgazın yüzde 20’sini tüketiyor Yapılan araştırmaların Türkiye’de hanelerde yüzde 30, sanayide yüzde 20 ve ulaşımda yüzde 10-15 oranlarında enerji tasarrufuna ulaşmanın mümkün olduğunu gösterdiğini belirten Kara, “Türkiye’de enerji verimliliğinin artırılması için öneriler niteliğini taşıyan bu çalışma bize, önerilerin tümünün hayata geçirilmesi halinde 2015 rakamlarıyla yılda yaklaşık 7-10 milyar dolar arasında tasarruf elde edilebileceğini gösteriyor. Türkiye’de konutlar ithal edilen toplam doğalgazın neredeyse yüzde 20’sini tüketiyor, ancak konutların yaklaşık yüzde 85’inde doğru ısı yalıtımı mevcut değil. Ayrıca evlerin yüzde
64 Kasım
2016
75’i merkezi ısıtma yerine bireysel ısınma kullanıyor. Bina yalıtımı ve merkezi ısıtma doğal gaz tüketimini yüzde 30 civarında düşürebiliyor. Ancak bina sakinlerinin ortak hareket edememesi bu sistemlerin yaygın kullanımının önündeki en büyük engel” ifadelerini kullandı.
Hibrid ve elektrikli araçlar kayda değer bir varlık göstermiyor Araştırmaya göre; Türkiye’deki toplam petrol ürünleri tüketiminin yüzde 70’ini oluşturan dizel, payını her yıl artırıyor. Benzinli arabalara kıyasla yüzde 25-30 daha verimli olan dizel arabalar, toplam binek araç ve hafif ticari araç satışlarının yüzde 60’ını oluşturuyor. Dizel yakıtlara uygulanan vergi oranları, kullanımı teşvik etmek üzere benzine oranla daha düşük. Öte yandan Türkiye, kullanımda olan araçların yüzde 20’si ile en yüksek LPG kullanım oranlarına sahip ülkelerden biri. Rafinasyon kapasitesi eksikliğinden dolayı yurtiçi tüketimin dizelde ancak yüzde 40’ı, LPG’de ise yüzde 22’si yerli kaynaklardan sağlanabiliyor. Yaygın kullanıma ulaşamayan sıkıştırılmış doğal gaz (CNG), sadece Ankara ve İstanbul’da kısıtlı sayıda toplu taşıma aracı ile sınırlı kalmış durumda. Çalışma, Hibrid ve elektrikli araçların Avrupa’da azımsanmayacak bir kullanım oranına ulaştığına, ancak Türkiye’de kayda değer bir varlık gösteremediğine dikkat çekiyor. Araştırma sonucuna göre ulaşım için önerileri de “Hibrid ve elektrikli araba satışlarının CO2 temelli bir vergi sistemi üzerine kurularak kullanımının teşvik edilmesi, otobüs ve kamyon gibi ağır vasıtalarda Sıkıştırılmış Doğal Gaz (CNG) kullanımının arttırılması için teşviklerin verilmesi, hurda araç teşviklerinin tekrar yürürlüğe konularak verimsiz eski araçların trafikten çıkması, düşük yuvarlanma dirençli lastiklerin düşük/değişken KDV oranlarına tabi tutularak teşvik edilmesi” şeklinde sıraladı.
2017’de Enerji Kulübü’nün başkanı Türkiye Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Enerji Kulübü’nün 2017 dönem başkanlığını Türkiye yapacak.
E
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, dün yapılan toplantıda, Şanghay İşbirliği Örgütü’nde diyalog partneri statüsüyle yer alan Türkiye’nin, “Sadece üye ülkeler değil, tüm statülerdeki ülkeler de dönem başkanlığını üstlenebilsin” önerisi kabul edildi. Söz konusu toplantıda Rus alfabesine göre sıralı olarak dönem başkanlığı yapan ülkelerin, gündem esasına göre başkanlığa getirilmesi kararlaştırıldı. Alınan kararlar doğrultusunda ŞİÖ Enerji Kulübü 2017 dönem başkanlığına Türkiye’nin getirilmesine oy birliği ile karar verildi. Böylece, ilk defa ŞİÖ Enerji Kulübü’nün dönem başkanlığını üye ülkeler dışındaki bir ülke üstlendi. ŞİÖ Enerji Kulübü, Çin Halk Cumhuriyeti, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Türkiye, Tacikistan, Afganistan, Hindistan, İran, Moğolistan, Pakistan, Belarus ve Sri Lanka’nın katılımıyla 2013 yılında kuruldu. Kulüp, üye ülkeler arasında enerji güvenliği konusunda diyaloğu geliştirme, enerji stratejilerinin güncelleştirilmesi ve enerji alanında işbirliği imkanlarının artırılmasını amaçlıyor. Örgüte üye ülkeler, dünyada elektrik üretiminin yaklaşık olarak yüzde 36’sını, doğalgaz üretiminin yüzde 23’ünü, ham petrol üretiminin yüzde 20,8’ini ve kömür üretiminin de yüzde 60,2’sini karşılıyor. Üye ülkeler, tüketimde ise doğalgazın yaklaşık yüzde 28’ini, ham petrolün yüzde 25,2’sini ve kömürün yüzde 65,1’ini gerçekleştiriyor. ŞİÖ’nün devlet ve hükümet başkanları tarafından kabul edilen “Çok Uluslu Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Programında” yer alan enerji alanındaki kararların uygulanmasında Enerji Kulübü’nün önemli bir rolü üstleneceği belirtiliyor. Kaynak: al jazeera TÜRK
İran’dan alınan doğalgaz miktarı azaldı İran’dan alınan doğalgazın basıncı ve miktarı 22 Kasım’da saat 18.00 itibarıyla aniden azalmaya başladı ve günlük kontrat miktarının yaklaşık 10’da 1’i seviyesine kadar düştü İran’dan alınan doğalgazın basıncı ve miktarının 22 Kasım’da saat 18.00 itibarıyla aniden azalmaya başladığı ve günlük kontrat miktarının yaklaşık 10’da 1’i seviyesine kadar düştüğü bildirildi. Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketinden (BOTAŞ) yapılan açıklamada, İran Milli Gaz Şirketi NIGC’nin 22 Kasım’da BOTAŞ’a gönderdiği mesajda Mergenler Kompresör İstasyonunda teknik arıza olduğu ve 72 saat içinde arızanın giderileceği ve kontrat şartlarının yeniden uygulanmaya başlanacağı belirtildi. NIGC’nin belirttiği 72 saatlik sürenin sonunda hala gaz sevkiyatında bir iyileşme olmadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “İran’dan alınan doğalgazın teslimat basıncı ve miktarı 22 Kasım 2016 saat 18.00 itibarıyla
Ekimde enerji ithalatı azaldı
Jeotermal enerjiye 139 milyon dolarlık destek
Türkiye’nin enerji ithalatı ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,9 geriledi
Jeotermal enerjiye 139,8 milyon dolarlık destek verilecek. Hibe ve kredi anlaşması imzalandı
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, bu yıl ekimde Türkiye’nin toplam ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,5 artarak 17 milyar 4 milyon dolar oldu. Bu rakamın, 2 milyar 338 milyon 891 bin dolarlık bölümünü enerji ithalatı olarak özetlenen, “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasında elde edilen ürünler, bitümlü maddeler, mineral mumlar” oluşturdu. Geçen yıl ekimde 2 milyar 814 milyon 804 bin dolarlık enerji ithalatı yapılmıştı. Bu yılın aynı ayında bu rakam, yüzde 16,9 azalışla 2 milyar 338 milyon 891 bin dolara geriledi. Söz konusu ayda ham petrol ithalatı ise geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 5,3 azalarak, 2 milyon 166 bin 526 ton oldu.
66 Kasım
2016
aniden azalmaya başlamış ve İran’dan doğalgaz alımı günlük kontrat miktarının yaklaşık 10’da 1’i seviyesine kadar düşmüştür. Bu durum İran’ın geçmiş yıllarda olduğu gibi kış aylarında doğalgaz kontrat yükümlülüğünü yerine getiremediği dönemlerin benzer bir durumu olarak değerlendirilmektedir. Bu konuda NIGC’ye yazıyla da bildirimde bulunularak doğalgaz alım satım kontrat yükümlülüklerine uymaları istenmiştir. İran’dan doğalgaz tedariğinde yaşanan bu sorun nedeniyle ortaya çıkan arz açığı, yer altı depolama tesisi, LNG terminalleri ve diğer kaynaklardan gerçekleştirilen tedariklerle giderilmekte olup şehirlerimize ve sanayi tesislerimize kesintisiz bir şekilde gaz temin edilmektedir.” Kaynak: DÜNYA GAZETESİ
T
ürkiye Kalkınma Bankası, jeotermal enerji yatırımlarının teşvikine yönelik Temiz Teknoloji Fonu ve Dünya Bankası ile 139,8 milyon dolarlık hibe ve kredi anlaşması imzalandığını duyurdu. Şirketin, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, jeotermal enerji projelerinin finansmanı için Temiz Teknoloji Fonu ile 39,8 milyon dolarlık hibe ve Dünya Bankası’yla da 100 milyon dolarlık kredi anlaşması imzalandığı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Jeotermal enerji yatırımlarının teşvikine yönelik, sektördeki yatırımcıların sabit yatırım maliyeti içerisinde önemli risk içeren ilk evre arama ve doğrulama kuyu açma maliyet risklerinin paylaşılması amacı ile Temiz Teknoloji Fonundan sağlanan 39,8 milyon dolar tutarındaki hibe anlaşması ve jeotermal enerji projelerinin finansmanı amacıyla Hazine Müsteşarlığı garantörlüğünde Dünya Bankasından sağlanan 100 milyon dolar tutarındaki kredi anlaşması Bankamız ile Dünya Bankası arasında imzalanmıştır.” Kaynak: HABERTÜRK
KALİTELİ ve KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ
TESCOM
“TEKNOLOJİYİ TAKİP EDEREK, ÜRÜNLERİMİZİ SÜREKLİ GELİŞTİRİYORUZ” Dünya teknolojilerini yakından takip ederek, ARGE çalışmaları ile cihazlarını sürekli geliştirmekte olan TEST A.Ş. tescilli markası TESCOM Kesintisiz Güç Kaynakları ile, yurt içi UPS üretiminin önemli bir bölümünü karşılamakta ve Türkiye sınırlarını aşıp 40’tan fazla ülkede binlerce kullanıcıya ulaşmış olmanın gururunu yaşamaktadır.
Markanızın kuruluşundan ve geldiği noktadan bahsedebilir misiniz? Konusunda 35 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan firmamızın seri üretimini yapmış olduğu cihaz sayısı 150.000’in üzerindedir. Dünya teknolojilerini yakından takip ederek, ARGE çalışmaları ile cihazlarını sürekli geliştirmekte olan TEST A.Ş. tescilli markası TESCOM Kesintisiz Güç Kaynakları ile, yurt içi UPS üretiminin önemli bir bölümünü karşılamakta ve Türkiye sınırlarını aşıp 40’tan fazla ülkede binlerce kullanıcıya ulaşmış olmanın gururunu yaşamaktadır. 2016 yılı itibarı ile DMY Elektronik grup şirketlileri bünyesine katılan Test A.Ş. üretim faaliyetlerini İzmir Menemen - Ulukent sanayi bölgesindeki 10,500m2 üzerinde kapalı tesislerinde gerçekleştirmektedir. ISO9001, ISO14001, OHSAS 18001 kalite belgelerine sahiptir. Üretilen bütün ürünlerin tasarım aşamasının
Melis Saltiel Değerli Müşteri İlişkileri Yöneticisi sonunda bağımsız akredite kuruluşlar tarafından CE EN620401-2-3 standartlarına uygunluğu test edilmekte ve belgelenmektedir. Özel ürün tasarım ve üretim kabiliyeti Tescom’u uluslararası pazarda daha güçlü hale getirmiştir. 5060-400Hz Frekans Konvertörleri,
67 Kasım
2016
Özel Redresör ve Invertörler, Solar uygulamaları yapılmaktadır. Özellikle son yıllarda Solar Ürünler, Özel üretim cihazlar ve sektör olarak Sağlık, Ulaşım, Otomasyon, IT sektör ve Savunma Sanayii de birçok projeye imzamızı atmaya devam ediyoruz.
Yeni dönemde sektöre kazandırmayı hedeflediğiniz başka ürünler olacak mı? 2016 yılında ithal ürünlerimiz yanında kendi üretimimiz 3 Level teknolojili UPS sistemlerini piyasaya sunduk. 2017 yılında ise 800kVA ve üzeri güçlerde Monoblok UPS üretimine ağırlık vermeyi planlıyoruz. 2017 yılının ortalarına doğru ise kendi ARGE’mizde geliştirilen Modüler UPS üretimine başlamayı hedefliyoruz. Modüler UPS segmentinde 20kVA ve 30kVA modüller ile 900kVA ya kadar genişleyebilen ürünlerimizi sayabiliriz. Bu ürünler daha çok Datacentre projelerinde tercih edilmektedir. Bu sektörde de kalitemizden söz ettireceğimize inanıyoruz.
68 Kasım
2016
İhracat konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Hedeflediğiniz yurt dışı pazarları anlatabilir misiniz? Tescom ürünleri 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihraç edilmektedir. Ciromuzun direkt olarak %25’i, dolaylı olarak %35’i ihraç edilmektedir. Tescom olarak üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünlerin hem kalite hem de maliyet bakımından avantajlı olması için geniş çapta AR-GE çalışmaları yapıyoruz. Dünya KGK sektörünün istekleri doğrultusunda son teknolojik gelişmeleri mevcut sistemlerimize entegre ederek çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Üretimini yaptığımız ürünlerin hem kalite bakımından Avrupa ve Amerika’daki rakiplerimize denk hem de maliyet açısından daha uygun olması mevcut ihracat satış ağımızı genişletmemizde yardımcı olmaktadır.
Türkiye’de UPS sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’deki UPS pazarında yaklaşık ana üretici ve yerli/yabancı 10-15 firma bulunmaktadır. Rekabetten
ötürü ağırlıklı olarak fiyat odaklı olması pazarın en belirgin özelliğidir. Türkiye de monofaze ürünlerde EMEA Bölgesi’ndeki büyük pazar konumunda olan ilk beş ülke içindedir. Bu pazardaki rekabet ne yazık ki kalite ile değil ucuzluk ile yol almaktadır. Bu da monofaze üründeki kalite farklarını gündeme getirmektedir. Yerli üretici firmalar dahi artık monofaze ürünlerde uzakdoğu malını tercih ederek karlılığı trifaze ürünlerde hedeflemektedir. TEST A.Ş.özellikle 3 Faz UPS pazarında önemli bir rol oynamaktadır. Sadece TESCOM markası ile değil, OEM (orijinal ürün üreticisi) olarak ürettiği ürünler ile pazarın önemli bir payına sahiptir. Gelecekte Türkiye UPS pazarındaki üreticilerin, distribütörlerin, satıcı firmaların trifaze ürün yanında,solar ve özel ürün satışına yöneleceklerini düşünüyoruz. Tescom olarak Yunanistan’da kendi şubemiz var. Bakü, İran, Şili’da Tescom ofisleri var. 2016 ciromuzun %20’si ihracattan elde edildi. 2017’da daha çok ülkede Tescom kalitesini sunmayı hedefliyoruz.
KALİTELİ ve KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ
PHOENIX CONTACT
Uno Power güç kaynakları ile Kompakt Gövdede Yüksek Güç Kompakt kontrol panolarında kullanılan güç kaynaklarının güvenilir olması istenir, ancak çok fonksiyonel olmasına gerek yoktur. Bu güç kaynaklarının az yer kaplaması ve enerji verimliliğinin de yüksek olması başlıca gereksinimlerdendir. Phoenix Contact, bu ihtiyaçları karşılayan yeni bir ürün grubu geliştirdi.
Kerem KÖKEL, Endüstriyel Elektronik Ürün Grubu Yönetmeni, Phoenix Contact Türkiye kkokel@phoenixcontact.com www.phoenixcontact.com.tr
Y
üksek güç yoğunlukları ile yeni Uno Power güç kaynakları, 240 W’a kadar 24VDC veya 12VDC ile güvenilir şekilde besleme gereken yerler için tasarlanmışlardır. Çok düşük stand-by kayıpları ile yüksek verim, maksimum enerji verimliliğini sağlamaktadır.
Dünya Çapında Güvenilir Güç Kaynakları Kötü bir elektrik şebekesi veya enerji temin kurumlarının transfer işlemleri, alternatif akımda geçici kesintilere yol açabilmektedir. Bunun sonucunda tam veya yarım dalga atlanabilmektedir veya sürekli kesintiler olabilmektedir. Bu tür hatalar belirlenemeyeceği için kabul edilemezler. Bu nedenle regülesiz güç kaynakları sorun çıkartırlar, zira giriş gerilimindeki salınımlar, bu teknolojide doğrudan çıkış gerilimine yansımaktadır. Buna karşın Uno Power gibi primer
anahtarlamalı güç kaynakları, 600V’luk DC link’i kapasitörlerle besleyerek kesilmeleri tolere etmektedir. Bu güç kaynakları tam yükte 135ms’lik kesintileri tamponlayabilmektedir. Böylece yük kesintisiz ve gerilim dalgalanması olmadan çalışmaya devam eder. Uno Power, tüm dünyada kullanımı için CE, UL 508 ve UL 60950 onay belgelerine sahiptir. 85VAC ile 264VAC arasında giriş gerilimlerini kabul etmesi sayesinde bu aralıktaki şebekede dalgalanmalarında da çalışmaya devam eder – Bu güç kaynakları son derece güvenilirdir. MTBF değeri 500.000 saatin üzerindedir, bu da yüksek işletim güvenliği sağlamaktadır. -25°C ila 70°C geniş sıcaklık aralığı, güç kaynaklarının dış mekanda da kullanımını mümkün kılmaktadır.
Enerji Tasarruflu Çalışma Uno Power ürün grubundaki cihazlar, bunların yanı sıra enerji tasarruflu olmalarıyla da dikkat çekmektedir. Boşta çalışma kayıplarının 0,3W‘ ın altında olması ve verimliliğiyle büyük enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu durum özellikle, elektrik beslemesinin 24 saat boyunca elektrik şebekesine bağlı olması, ancak nadiren yüklenmesi halinde önemlidir. Etkin çıkış gücünün etkin giriş gücüne bölünmesiyle elde edilen verim, yüzde 90’ a yakın olan değeriyle piyasadaki muadil cihazlardan oldukça yukarıda kalmaktadır. Sonuç olarak bu güç kaynakları
69 Kasım
2016
Kompakt kasa, taşıyıcı ray üzerinde yer tasarrufu sağlıyor
(EU) tarafından da imzalanmıştır. Enerji tasarruflarına bağlı olarak I ile V arasında gruplanmış olan harici güç kaynakları da, isteğe bağlı olarak işaretleme kapsamına girmektedir. Denetçiler tarafından göz önüne alınan değerlendirme kriterlerinden biri de boşta çalışma kayıplarıdır. Burada sınıf V yüksek bir enerji tasarrufu, sınıf I ise düşük bir enerji tasarrufuna karşılık gelmektedir. Uno Power güç kaynakları sınıf V’e dahildir, zira gücü 60W’a kadar olan modüller boşta çalışmada sadece 0,3 W tüketmektedir. Gücü 100 W olan cihaz, 0,5W boşta çalışma kayıplarıyla kendi güç sınıfında en iyi yerlerden birine sahiptir.
Kompakt Tasarım
Uno Power güç kaynağı, boyutlarıyla birlikte daha az ısı üretmekteler. Bu da sadece elektrik tüketimini düşürmekle kalmayıp, ayrıca komponentlerin çalışma ömrünü de arttırmaktadır. ABD Çevre Koruma Ajansı EPA (Environmental Protection Agency) 1992’ de, enerji tasarruflu ofis cihazlarını teşvik etmek amacıyla “Energy Star” uygulamasını başlattı. Tüketiciler bu ürün işareti ile, hangi bileşenlerin çok veya az enerji tasarrufu yaptığını hemen anlamaktadır. Enerji tasarruf programı, 2003’ te Avrupa Birliği
70 Kasım
2016
Uno Power güç kaynakları, her biri 90mm yükseklikte ve 84mm derinlikte olan 22,5mm, 35mm ve 55mm‘lik üç gövde genişliğiyle, kontrol panosundaki yer gereksinimini azaltmaktadır. 12VDC yükler için 30W ve 55W kullanılabilmesinin yanı sıra, 24VDC çıkış gerilimli güç kaynakları 30W, 60W, 100W, 150W ve 240W olarak temin edilebilmektedir. Modüllerin derinliği, sık kullanılan 120mm‘lik kontrol panosu kutularında kullanılmaya uygundur (Resim 2). Yüksek güç yoğunlukları sayesinde yeni Uno Power güç kaynakları, özellikle kompakt kontrol panolarında 240W‘ a kadar yükler için ideal çözüm olarak dikkat çekmektedir. Tüm Phoenix Contact ürün grupları, işlevselliklerine (1) ve performanslarına (2) göre sınıflandırılmış halde
QUINT POWER
TRIO POWER
MİNİ POWER
UNO POWER
STEP POWER
Güç kaynağının uygulamanız için uygunluğunu işlevsellikleri belirler.
●
●
●
●
●
Üniversal kullanılabilir Geniş giriş aralığı ve uluslararası onaylar
●
●
●
●
●
Yüksek işletim güvenliği+Yüksek MTBF ile > 500.000 saat
●
●
●
●
●
Yüksek işletim güvenliği Uzun elektrik kesintisi köprüleme süreleri >20 ms
●
●
●
●
●
Paralel bağlanabilir Güç arttırımı ve yedeklilik için
●
●
●
●
●
Kolaylaştırılmış devreye alma LED sayesinde fonksiyon izleme
●
●
●
●
●
Dış mekan kullanımına uygun Geniş çalışma sıcaklık aralığı
●
●
●
●
Ayarlanabilir çıkış gerilimi
●
●
Servis dostu bağlantı tekniği COMBICON konnektörler ile (10 A’ e kadar )
●
●
Aktif fonksiyon denetimi Uzaktan izleme için
●
●
Büyük yüklerin güvenilir şekilde devreye alınması POWER BOOST güç rezervi ile
●
●
Kusursuz fonksiyon 3 fazlı cihazlarda bir fazın sürekli devre dışı kalması durumunda da çalışmaya devam etme
●
Önleyici fonksiyon denetimi Kritik işletim durumlarını, hata oluşmadan önce bildirir
●
Hızlı sigorta attırma SFB-Teknolojisi sayesinde ile standart devre açıcılarını güvenle açtırma
Tasarım, Güç Kapasitesi ve Fonksiyonellik Her uygulamada, güç kaynağı için özel gereksinimler söz konusudur. Çoğunlukla teknik gereksinimler hangi güç kaynağının hangi uygulamaya uygun olduğunu belirler. Bu nedenle Phoenix Contact’ın Quint, Trio, Mini, Uno ve Step Power ürün grupları tasarım, performans ve fonksiyonlarıyla ayırt edilmektedir (Resim 3). Uygulamanıza en iyi uyan cihaz için lütfen tabloya bakınız (Tablo). Yüksek kullanılabilirlik söz konusu olduğunda, Quint Power daima ilk seçimdir. Bu güç kaynaklarında bulunan sigorta attırma teknolojisi (SFB) sayesinde nominal akımın 6 katı 12ms boyunca sağlanabilmektedir. Bu sayede standart devre kesiciler normal manyetik açma karakteristiklerine uygun olarak tetiklenerek güvenilir bir şekilde açtırılabilmektedir. Bu sayede arızanın meydana geldiği kısım kolayca tespit edilmiş olur ve bu kısım çalışan kısımdan güvenle ayrılmış olur. Trio Power ürün grubu, standart fonksiyonları yüksek kalite ve güvenilirlikle kombine etmektedir. Bu cihazlar, güvenilir 24VDC beslemeye ihtiyaç duyulan seri makine imalatında sıklıkla kullanılmaktadır. Modüler elektronik gövdesinde yerleştirilmiş olan Mini Power güç kaynakları ölçme, kumanda ve kontrol tekniği için tasarlanmış olup, burada Combicon konnektörlerle kolayca bağlanmaktadır. Buna karşın Step Power’in uygulama alanı dağıtım panolarıdır. Kompakt tasarımları ve düşük boşta çalışma kayıpları nedeniyle cihazlar, sıklıkla bina otomasyonunda kullanılmaktadır.
71 Kasım
2016
KALİTELİ & KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM
SOCOMEC
“Socomec, teknik üstünlüğü, maliyet avantajı ile birlikte sunuyor” Socomec, kurulduğu 1922 yılından bu yana elektrik ve daha sonra otomasyon sektörlerine hizmet vermiş, portföyünde bulunan ürünlerin yüksek kalitede olmasına özen göstermiş, her dönemde daha verimli çalışmayı ilke edinerek tedarikçisi olarak görev yaptığı firmaların memnuniyetini ve teknolojik birikimini artırmıştır.
Transferde Doğru Ürün “Transfer Şalteri” Bobin Kumandalı & Motor Kumandalı Transfer Şalterleri SOCOMEC S.A.’ nın 90 yıllık tecrübesine ek olarak SOCOMEC TÜRKİYE, geçtiğimiz 15 yıl içerisinde verdiği ücretsiz eğitimler ile, şebeke jeneratör transferi için özel olarak tasarlanmış (ATyS) transfer şalterleri hakkında sektörün bilgilenmesini sağlamış ve güvenli olarak yük transferinin sağlanması için, doğru ürün olan “transfer şalteri’nin” kullanımını da yaygınlaştırmıştır. Bu konuda proje firmaları, taahhüt firmaları ve pano üreticileri ile ortak çalışmalar yürütmüş ve ürün tanıtımı konusunda oldukça yol katetmiştir. Bu hedefle çalışan firmamız otomatik transfer konusunda güvenilir , hızlı transfer yapabilen ve kullanımı kolaylaştırıcak 40 A’den 6300 A’e kadar bobin kumandalı veya motor kumandalı ATyS Otomatik Transfer Şalterlerini, kullanıcıların hizmetine sunmaktadır.
Motor Kumandalı Transfer Şalterleri > ATyS r Serisi Motorlu Transfer Şalterleri (IEC 60947-3 IEC 60947-6-1) ATyS r Serisi Şalterler, 125 A ile 3200 A arasında, kuru kontakla uzaktan kontrol edilebilen 3 veya 4 kutuplu motor kumandalı transfer şalterleridir. Üst üste oturan, birbirleri arasında elektriksel ve mekanik kilitlenmiş 2 şalterin birleştirilmesiyle oluşur. ATyS r serisi, yük altında açma-kapama yapabilen, uzaktan kumanda veya elle kumanda edilebilen güvenli geçiş sağlayan şalterlerdir. Ayrıca ATyS r serisi ile birlikte, otomatik transfer ünitesi ile kullanılabilir ve sistem, otomatik transfer sistemi haline getirilebilir.
> ATyS p Otomatik Transfer Şalterleri (IEC 60947-3 IEC 60947-6-1) ATyS p serisi Şalterler, 125 A ile 3200 A arasında, 3 veya 4 kutuplu motor kumandalı otomatik transfer şalterleridir. Üst üste oturan birbirleri arasında elektriksel ve mekanik kilitlenmiş 2 şalterin birleştirilmesiyle oluşur. ATyS p serisi, yük altında açma-kapama yapabilen, transfer işlemini kaynak durumlarına göre otomatik olarak sağlayan, istendiğinde programlanabilir girişleri kullanılarak uzaktan kumanda edilebilen veya elle kullanıma imkan veren, güvenli geçiş sağlayan şalterlerdir.
Bobin Kumandalı Transfer Şalterleri AtyS M serimizde bu kolaylıkların dışında motor yerine bobin
72 Kasım
2016
d serileri yine SOCOMEC’ in ürettiği yetenekli kontrol üniteleri C20 ve C40 sayesinde otomatik transfer şalterlerine dönüşebilmektedir. SOCOMEC, şebeke-jeneratör arası transferlerde kullanılmak üzere üretilmiş C20 ve iki jeneratör arası transferlerde kullanılmak üzere üretilmiş, eş yaşlandırma özelliğine sahip C40 ile tüm transfer senaryolarına uygun çözümler sunabilmektedir.
Kontaktörlü ve T.M.Şalterli Transfer Sistemleri ile Transfer Şalterinin (ATyS) Karşılaştırılması
kullanılarak daha hızlı bir geçiş süresi sağlanmıştır. Çalışma prensibi olarak genel ATyS ürünleriyle aynı olup iki şalterin elektriksel ve mekanik olarak kilitlenmesi ile tek bir şalterde transfer işlemi gerçekleştirmektir. ATyS d M Serisi şalterler, kuru kontakla uzaktan kontrol edilebilen, ATyS g M ve p serileri otomatik olarak transfer işlemini gerçekleşterebilen, tüm amperajlarda şebekeden jeneratöre veya jeneratörden şebekeye 180 ms. içinde transfer işlemini gerçekleştirebilen monofaze veya trifaze 40,63,80,100,125 ve 160 A olarak imal edilen ve 10.000 açma kapama yapabilen transfer şalterleridir. M Serisi ile beraber, 2 kutup, 3 kutup veya 4 kutuplu olarak, transfer şalterleri ürün yelpazemizi 40 A ile 3200 A arasında, siz değerli müşterilerimizin hizmetine sunulmuştur. SOCOMEC ATyS d M, ATyS r ve ATyS
Yaygın bir şekilde kullanılmakta olan kontaktörlü, termik manyetik şalterli veya açık tip devre kesicili transfer sistemleri, mekanik ve elektriksel kilitleme yapılarak, ihtiyaç duyulan yük transferi işlemini sağlamaktadır. Fakat bu sistemler, acil durumlar ve çalışma mantıkları ile yarattığı dezavantajlarla, bir çok durumda doğru transfer sistemi olmadıklarını göstermektedirler. Sıkça karşılaşmaktayız ki; bu yöntemlerle yapılmış transfer panolarında, çoğu zaman mekanik kilit dahi kullanılmaması, sisteme olan güveni azaltmakla beraber, mühendislik açısından değerlendirildiğinde, bir çok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Transfer şalterleri, kullanılan diğer sistemlere göre sağladığı üstün özellikler, ürün tercihinde kendini ön plana çıkarmaktadır.
Transfer Şalterlerinin İşlevsel Üstünlükleri Transfer şalterleri kalıcı tip 3 sabit pozisyona sahiptir ve sadece transfer anında enerjiye ihtiyaç duyarlar, dolayısı ile gerilim
dalgalanmalarından etkilenmezler, termik tüketimleri düşüktür ve güvenli çalışma sağlar. Kontaktörlerde ise mekanik olarak sabit pozisyon yoktur, bobinin sürekli enerjilenmesi gerekir, dolayısı ile gerilim düşmelerinden etkilenebilir, kontak sıçraması meydana gelebilir. Kontaktör bobini devamlı enerji altında olduğundan gereksiz enerji tüketimi mevcuttur. Transfer Şalterlerinin çalışma modu otomatik veya el kumanda şeklinde seçilebilir ve acil durumlarda tahrik kolu ile kumanda edilebilir. Kontaktörle yapılan transfer sistemlerinde ise el ile kumanda olanağı yoktur, dolayısı ile acil durumlar için herhangi bir çözümü yoktur. Transfer şalterinin çalışma modunu el kumandasına aldığınız durumda, kumanda devresinin devre dışı kalmasına olanak verir ve problem anında veya bakım sırasında tahrik kolunun bulunması pratikte önemli yararlar sağlar. Transfer şalterlerinin kumanda mantığı kontaktör şeklinde (devamlı gerilim) veya darbeli (impuls) şeklinde olabilir, bu durumda kullanıcıya esneklik sağlanmış olur. Kontaktörlerin çalışma mantığı ise değiştirilemez. Transfer şalterlerinde, hatadan önce geçen süre ( MTBF ) cihazın basit yapısı nedeniyle uzundur. MTBF’nin uzun olması potansiyel arızalarında az olması anlamına gelir. Kontaktörler ise birçok parçadan meydana geldiğinden hata riski daha fazladır.
Transfer Şalterlerinin Montaj ve Maliyet Avantajları Transfer şalterleri, tek referans ürünü ile tarif edebilir ve diğer transfer sistemlerine göre pano içinde daha küçük bir alana, kısa sürede monte edilebilir. Bu durum, montaj işçiliği
73 Kasım
2016
maliyetinde avantaj sağlamakla beraber, mekanik ve elektriksel kilitleme makanizması cihazın içinde olduğundan ayrıca aksesuar olarak sipariş etmek zorunda kalınmaz ve kilitleme ile ilgili problemlerin üretici garantisi altında olmaması sorununu ortadan kaldırır. Kontaktörlerde ise bütün aksesuarların (Kontaktör, bobin, yardımcı kontaklar..) ayrı ayrı siparişi gerekir. Bu durum, montaj ve sipariş sırasında yanılmalara yol açabilir. Bu özelliğin sağladığı en önemli avantaj ise transfer sisteminin tek bir firmadan tedarik edilerek, kritik bir transfer sisteminin garantisinin de tek bir firma tarafından verilmesidir. Transfer panosunda ortaya çıkan bir arıza durumunda farklı noktalarda arızanın nedeninin aranması yerine sadece transfere odaklı bir ürün kullanarak kullanıcının karşısında tek bir muhatap bulması, üretici firmanın kullanıcılara sağladığı en önemli güven unsurudur. Transfer şalterlerinde, bara montajı şalterin ön ve arka kısmına yapılır. T.M.Şalterlerde ise montaj şekli yan yana veya bir şalter diğerinin üst kısmında olacak şekildedir. Bu durum, transfer şalteri kullanıldığı durumda devreye almada kolaylık ve pano içinde yer kazancı sağlar. Transfer şalterlerinin Icw değeri (Kısa devre anma akım dayanımı değeri) yüksektir, dolayısı ile kısa devre sırasında tahribata uğramaz. Açık tip devre kesicilerde ise Icw değeri düşüktür. Çoğu zaman, kısa devre oluştuğu durumlarda, bir daha kullanılmayacak şekilde tahribata uğrarlar. Transfer şalterleri, 250 A ve üzerindeki değerlerde, diğer sistemlere göre daha düşük maliyetlidir ve satın almada maliyet avantajı sağlayabilir. SOCOMEC otomatik transfer şalterleri
74 Kasım
2016
serilerinin tümünde insan ve ekipman güvenliğini sağlayan özellikler standart olarak sunulmaktadır. Serilerdeki bazı ortak ve farklı özellikler aşağıda sıralanmıştır; • •
•
•
• •
• •
• •
•
Tüm serilerde istenildiğinde manuel kullanım, Tüm motorlu serilerde motor bloğu arızasında manuel kullanım ve enerji altında motor bloğu değişimi yapabilme, Tüm serilerde manuel kullanım sırasında otomatik transfer sisteminin kilitlenmesi, Tüm serilerde otomatik kullanım sırasında kumanda kolu takılamaması, Tüm serilerde mekanik konum göstergesi, Tüm serilerde “0” pozisyonunda asma kilit takılabilme özelliği ve isteğe bağlı olarak tüm pozisyonlarda asma kilit takılabilme, Tüm kontrol ünitelerinde “kaynak hazır” ve konum göstergeleri, Tüm kontrol ünitelerinde program menüsünü şifre ile koruma, Tüm kontrol ünitelerinde faz sırası doğrulaması, Tüm kontrol ünitelerinde gerilim ve frekansı sürekli izleme, özel serilerde güç bilgilerini alabilme, İsteğe bağlı olarak şalter için özel üretilmiş koruma kapakları ve köprüleme baraları,
Yük Altında Güvenli Açma-Kapama için SIRCOVER Serisi Manuel Transfer Şalterleri (Enversör Sistem) 125 A ile 3200 A arası , 3 kutup veya 4 kutuplu, yükte açma kapama yeteneğine sahip yük
ayırıcılar, bu konuda yeterli derecede güvenilir olmayan ve yük altında kullanılamayan özengili şalterlere göre çok daha yetenekli ve üstün ürünlerdir. Kısa devre dayanımı yüksektir, boyut olarak daha küçüktür. Ayrıca ürünün estetik kolu da pano görüntüsünü olumlu yönde etkilemektedir. SIRCOVER BY-PASS şalterleri, el kumandalı, çok kutuplu , yükte açma-kapama yapabilen anahtarlardır. Üst üste oturan, birbirleri arasında kilitlenmiş 3 anahtardan oluşur. Bu şekilde 3+6 kutup veya 4+8 kutuplu anahtar kombinasyonları oluşturulmuştur. Yükün girişi ve çıkışını, aynı anda ayırarak genellikle bakım sırasında güvenli şekilde by-pass işlemini yerine getirirler.
SOCOMEC, elektrik ve otomasyon sektöründe yer alan pano üreticileri, elektrik taahhüt şirketleri, endüstriyel tesisler ve malzeme tedarikçilerine sağladığı özel ürünler ile bu ürünlerin teknik destek ve satış sonrası hizmetlerinin verilmesi ve kurulan sistemlerin bakım hizmetlerinin verilmesi konusunda çalışmalarına yön vermiş ve sektördeki yerini geçtiğimiz yıllar içerisinde %100 müşteri memnuniyeti sağlayarak daha da güçlendirmiştir.
KALİTELİ ve KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM
GERMEN ELEKTRONİK
“3 FAZ BLUE-LINE UPS’LERİMİZ İLE PROBLEMLERİ TAMAMEN YOK EDİYORUZ” 1994 yılında kurulan Germen Elektronik, ISO 9001 Kalite ve Güvence standardına sahip İstanbul Seyrantepe’de bulunan 2.000 m2’lik üretim alanında başta Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) olmak üzere, İnvertör, Redresör ve Otomatik Voltaj Regülatörü imalatını sürdürmektedir.
G
ermen Kesintisiz Güç Kaynakları başta IT sektörü olmak üzere tekstil makineleri, CNC ve lazer kesim makineleri, bilişim, otomotiv sektörü, sağlık ve medikal sektörleri, denizcilik ve tersaneler, rüzgâr ve diğer yenilenebilir enerji projelerinde ve daha birçok sektörün yanı sıra konutlarda da kullanılmaktadır. Tamamıyla yerli üretim yapan Germen Elektronik, konusunda uzman personellerden oluşan ve özel çözümler sunabilen kadrosuyla sürekli gelişmekte olan teknolojiyi yakından takip ederek ürün ve hizmet kalite standardını en üst seviyede tutmaktadır. Güç Elektroniği konusunda pazarlama, satış ve satış sonrası servis hizmetlerini Türkiye çapında kurmuş olduğu Bayilikler ve geniş kapsamlı Satış ve Servis Ağı ile müşterilerine sunmaya devam etmektedir. Tamamen yerli tasarım ve üretici olarak 18 yıldır hizmet verdiğimiz sektörümüzde iş ilişkisi içerisinde olduğumuz müşterilerimizin donanım yatırımlarını koruyabilmek için teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte ve yeni geliştirdiğimiz KGK sektöründe son teknoloji ürünlerimizi kullanıma sunmaktayız. Teknolojiyi kopyalayan değil üreten bir firma olmak ilkesinden hareketle geçmiş yıllarda hız verdiğimiz Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda VFI-SS-111 standartlarında üretilen Blue-Line Kesintisiz Güç Kaynaklarını kullanıcılarımıza
sunmuş bulunmaktayız. Blue-Line KGK sektöründe son teknoloji olarak nitelendirilmektedir.
Özellikle son 2 seneden beri üretimini yaptığımız Dünya Standartlarında Yüksek Teknolojili Blue-Line Serisi On-Line 3 Fazlı Kesintisiz Güç Kaynaklarımız %94 Verimli, Fazlar arası 148-480 V AC Geniş Giriş Gerilim aralığına sahiptir. Çıkış Harmonik Distorsiyonu Toplamı Lineer yüklerde %3’ün altında, Non-Lineer Yüklerde ise 5’in altındadır. Giriş Akım Harmoniği ise %4 seviyesinin altındadır. Girişindeki Güç Faktörü Düzeltmeli IGBT Doğrultucuların DSP Kontrollü özel çalışma prensibi ile 0,99’un üzerine çıkan giriş güç faktörü sayesinde akım ile gerilim arasındaki faz farkı oluşmaz şebekeye bastığı harmonik seviyesi de oldukça düşük kalır. Ürünlerimiz ISO 9001:2008 standartlarına sahip üretim alanında üretilmektedir. TSE Hizmet Yeterlilik Belgesine de sahip olan Germen Elektronik, CE standardına sahip son teknoloji ürünlerini kullanıcılarına sunmaktadır. Satış stratejisini satış sonrası müşteri desteği ve teknik servis hizmet kalitesi ile de destekleyen firmamız müşteri memnuniyeti oldukça yüksek seviyede olan firmalar arasında yer almaktadır. Yeni geliştirdiğimiz ve Teknolojide
75 Kasım
2016
Son Nokta olarak nitelendirdiğimiz Blue-Line Kesintisiz Güç Kaynaklarımız ile hem Yurtiçi hem de Yurtdışı Uluslararası fuarlara katılımlarımızı daha da sıklaştırdık. Uluslararası pazarlara açılma faaliyetlerimiz neticesinde Germen’i Uluslararası bir marka haline getirme yolunda önemli adımlar atmaktayız. Yeni ürünümüz yüksek teknolojisi, verimliliği, bünyesindeki koruma birimleri ve düşük arıza oranı ile uluslararası alanda gurur verici niteliklere sahip bir ürün olarak her geçen gün daha fazla ülkede kullanılmaktadır. Dünya geneline bakıldığında Kesintisiz Güç Kaynaklarının en yüksek oranda gelişmiş ülkelerde kullanıldığını görmekteyiz. İş verimliliğimizin artması, donanımlarımızın elektrik şebekesinden zarar görmemesi ve işlerimizin kesintiye uğramaması için elektrikli ve elektronik donanımlarda doğru güç kaynaklarının kullanılmasını öneriyoruz. İlk başlarda elektrik kesintilerinde
76 Kasım
2016
cihazların çalışmalarına devam etmelerini sağlamak amacıyla geliştirilen Kesintisiz Güç Kaynakları (KGK) zaman geçtikçe bunun ötesinde bir yarar sağlar hale gelmiş, elektrik şebekesindeki düzensizliklerin zararlı etkilerinden kendine bağlı cihazları koruyacak özellikte geliştirilmiştir. Şebekede meydana gelen ve sadece profesyonel, ileri teknoloji kesintisiz güç kaynakları ile önüne geçilebilen kirlilik ve düzensizlikler hassas elektronik cihazları ciddi boyutlarda tehdit etmektedir. Germen Kesintisiz Güç Kaynakları ile desteklenen cihazlar elektrik kesildiğinde sıfır saniye geçiş süresi ile non-stop çalışmalarına devam etmektedir, sadece kesinti zamanında değil elektrikler varken de çıkışına bağlı cihazları şebekede meydana gelebilecek ani veya sürekli voltaj değişimlerinden, parazitlerden ve voltaj sıçramalarından korumaktadır. İlk başta maliyeti arttıran bir faktör olarak görünse de alternatif maliyetlere bakıldığında Kesintisiz Güç Kaynakları işletmelerin kârlı yatırımları
arasında yer almaktadır. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler dikkate alındığında, kaliteli ve teknik açıdan iyi dizayn edilmiş bir kesintisiz güç kaynağının 10 senelik bir ömre sahip olması gerektiği düşünülmelidir, kaldı ki üretici firmalar kanuni açıdan da 10 sene boyunca satmış oldukları ürünlere ait yedek parçayı stoklarında bulundurmak mecburiyetindedirler, fakat bu yükümlülüğe sahip firma, işindeki başarısızlık sebebiyle kapandığı takdirde faaliyetini devam ettiremediği konumda müşterilerini yarı yolda bırakmış olmaktadır. Kesintisiz Güç Kaynağı sektöründe 10 seneyi aşkın süredir üretim yapmaya devam eden az sayıdaki temeli sağlam olan firmalar dışında, 2 veya 3 seneyi geçmeyen ömüre sahip birçok kesintisiz güç kaynağı firması var olmuştur. Genelde iyi teknik tasarıma sahip olmayan cihazları satan bu firmalar, kalite sorunu doğrultusunda ve yeterli teknik destek birimine sahip olmadıkları için çıkan problemlerin çözümüne cevap verememeleri sebebiyle kötü reklame olmakta, gün geçtikçe de yok olmak zorunda kalmaktadırlar. Bu yüzden aldıkları cihazı uzun ömürlü olarak kullanmak isteyen kurumlar satış sonrası 10 sene içerisinde oluşabilecek teknik problemlere cevap verebileceğine inanacağı geçmişi sağlam firmalardan alışveriş etmeye özen göstermelidir. Germen Elektronik olarak 22 seneyi aşkın yakın süredir bulunduğumuz sektörde müşteri mennuniyetini her geçen gün daha da arttırarak ve bu doğrultuda sürekli müşterilerimizden geri besleme alarak ve araştırma yaparak daha iyiyi ve mükemmeli hedefliyoruz.
pazarlama@germen.com.tr
KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ
ABB
DPA Mimarisi Kritik yüklerin beslenmesinde süreklilik nasıl artırılır?
Kesintisiz güç kaynağı kullanmayı değerlendiren her kuruluşun ilk amacı, kritik yüklerin temiz ve kesintisiz enerji ile beslenmesini sağlamaktır. Kesintisiz Güç Kaynağı (KGK) kurulumunun tamamlanması ile birlikte ise konu enerji güvenilirliğine dönüşmektedir.
Enerji kalitesi sorunları yaşandığında kendini korumaya alan bir UPS’e neden ihtiyacınız olsun? Süreklilik gerektiren bir işletme, fabrika veya bir banka veri merkezinde anlık bir enerji kaybının sonuçlarını düşünün. Bu sebeple birçok kritik yük ve sistem, sektördeki en iyi dizaynı olan DPA (Decentralized Parallel Architecture) yani Dağıtılmış Paralel Mimari teknolojisi ile korunmaktadır. DPA sadece güvenlik ve süreklilik vaad etmez. Ayrıca kolay servis verilebilir, kolay boyutlandıralabilir esnekliktedir. Tüm bu özelliklere ragmen ilk satın alma maaliyetleri ise düşüktür.
EMRE AMADELİK / Süreklilik
Bilişim yükleri / ekipmanları açısından en önemli parametrelerden biri emre amadelik yani sürekliliktir. Yıl boyunca sistemin ne kadar süre ile çalışır veya çalışmaya hazır durumda bekler olduğunu belirtir. Tesislerde ve veri merkezlerinde enerji kalitesi problemleri (kesintiler dahil) duruşların en büyük sebebi olması dolayısıyla toplam sistem sürekliliğini arttırmanın en verimli yolu enerji sürekliliğini sağlamaktan geçer.
DPA Mimarisi
Merkezi paralelleme mimarisine sahip UPS sistemlerinde, merkezi kontrolör veya merkezi bazı bileşenler (statik bypass gibi) bulunur. Bu merkezi bileşenlerin herhangi birinde oluşacak arıza ile tüm KGK devre dışı kalabilir. DPA Dağıtılmış Paralel
78 Kasım
2016
Mimari çözümünde ise her bir modül tamamen bağımsız bileşenlerden ve kontrolörlerden oluşmaktadır. Her bir modül tamamen bağımsız çalışabilicek şekilde doğrultucu, evirici, akü şarj kontrolör, statik baypas, mantıksal kontrolör, bağımsız mimik diagramına sahiptir. KGK içerisinde oluşacak herhangi bir arızadan diğer modüller etkilenmeyecektir. Yedekli konfigürasyona sahip bir KGK seçildi ise yedek miktarı kadar arızalı modülden, kritik yük ve sistemler hiç etkilenmeden çalıştırılmaya devam edilebilecektir. Örnek verecek olursak 100kVA lık bir yük için kullanılabilecek 120kVA UPS ile 20kVA lık bir modül arızalansa bile sistem tam yükte sürekli olarak çalıştırılabilecek, 20kVA lık arızalı modül güvenli ve kesintisiz bir şekilde değiştirilebilecektir. Birden fazla module sahip sistemler arıza toleranslı boyulandırılabilirler. Böylece emre amadelik/iş sürekliliği en üst seviyelere çıkarılmış olur. ABB UPS lerde ortak olan tek eleman modüllerin yerleştirildiği panodur. Bu pano üzerinde ise sistem çalışması açısından kritik olan hiçbir kritik parça bulunmamaktadır.
DPA Yük Transferi ve Yük Paylaşımı
Her modüldeki bağımsız işlemci, modüldeki eviricinin durumunu sürekli olarak takip eder ve bu bilgileri diğer modüllerdeki işlemciler ile paylaşır. Herhangi bir arıza durumunda yine her modül işlemcisi evirici ve static bypass durumlarını paylaşırlar. Bu paylaşılan bilgiye göre genelde her bir modül bypass veya evirici çalışma moduna geçmeye aynı anda, aynı şekilde karar verirler. Çok nadir durumlarda diğer modüllerden farklı bir çalışma modu seçen modül olsa bile, bu modül çoğunluk olan modüllerin kararına uyar ve çoğunluk kararını takip eder. Eğer modüller tercihlerini yüzde50
inverter, yüzde50 statik bypass olarak kullanırlar ise, eviricinin daha güvenilir bir kaynak olması sebebi ile yükü evirici üzerinden beslemeye devam eder. Tüm modüllerin yukarıdaki karar verme mantığı sürecinde eşit katkısı vardır ve hiçbir modül “master” değildir. Yük paylaşımı durumuna gelindiğinde ise durum farklıdır. Bu yük paylaşımı için bir modül “master”, diğer tüm modüller ise “slave” dir. Modüller arası akımların engellenmesi ve enerji kalitesinden emin olunması amacı ile ana kontrol devresi herbir modüldeki akımı izler ve gerektiği takdirde komut göndererek düzenleme yaptırır. Fakat master modülde oluşabilecek herhangibir arızada bir sonraki modül otomatik olarak master olur ve bu çalışma herhangi bir kesinti yaşanmaz. DPA yük transferi ve yük paylaşımı mantığı, sistem sürekliliğini arttıran DPA mimarisinin temel esaslarını oluştururlar.
Modülerlik ve yedeklilik
Sistem çalışma sürekliliğini arttırmanın kesin yolu yedekli çalışmayı optimize etmek, bakım ve arıza sürelerini en aza indirgemekten geçer. DPA mimarisinin en büyük avantajlarından biri yedekli çalışma kolaylığı sağlamasıdır. Eğer “N” sayıda KGK modülünün, yükün ihtiyaçlarını karşıladığı bir sistemden bahsedecek olursak, bir adet fazladan modül ilave edilmiş KGK sistemi ile yedekli bir çalışmayı sağlamak mümkündür. Herhangi bir KGK modülü arızalansa bile yükü tamamen beslemeye yetecek kapasitede bir UPS sistemi oluşturulmuş olur. BU, “N+1” yedeklilik olarak tabir edilmektedir.
Tabii ki tamamen bir “N” kadar modül ilave etmek daha güvenli olacaktır.. Bu ise “2N” yedeklilik olarak tabir edilmektedir. Güvenilirliğin daha da arttırılması talep edildiğinde ise her sete birer ilave modül eklenir. Böylece “2N+1” tabir edilen yedekliliğe ulaşılmış olur. “2N+1” en özel yedeklilik taleplerini karşılamaya ve sistem çalışma sürekliliğini yükseltmeye yeterlidir.
Ölçeklendirme
KGK sistemlerinden beslenen yükün gereksinimleri değiştiğinde DPA mimarisi ile kolaylıkla güç akışı yapılabilmektedir. Böylece işletmelerde yıllar sonra ihtiyaç duyulabilecek tam kapasite UPS güç gereksinimleri için gereken yatırımı ilk günden yapmak durumunda kalmazsınız. DPA mimarisi ile sadece ihtiyaç kadar modül ilave etmek mümkündür. Böylece ilk yatırım maaliyetlerini önemli oranda düşürmek mümkündür.
Hot SwappIng (Enerji altında servis verebilme)
Kritik yükü hiçbir şekilde riske atmadan modüller değiştirilebilir, çıkarılabilir veya yenisi ilave edilebilir. Tüm bu işlemler yapılırken enerji kesintisine, statik bypass veya manual baypass moduna geçilmesine ihtiyaç yoktur. DPA modüler sistemimizin bu özelliği ile sürekli çalışma, arızalara hızlı müdahele gibi büyük avantajlar elde edilmektedir. Ayrıca yedek parça maaliyetlerini düşürücü etkisi de vardır. Enerji altında modül değiştirebilme özelliği ve DPA mimarisi ile özel yeteneklere ve sertifikasyonlara sahip bakım personeli olmadan modül değiştirebilmek mümkündir.
Enerji ve kurulum alanı maaliyetleri
Modüler yapının ve ölçeklendirme esnekliğinin toplam sahip olma maaliyetlerine çok büyük bir katkısı olduğundan bahsetmiştik. Buna ilaveten DPA mimarisi verimlilik konusunda sınıfının en önde gelen değerlerine sahiptir. Örnek verecek olursak ConceptPower DPA 500, yüzde96 mertebelerindeki verimlilik ile çalışır. Yatay verimlilik eğrisi ile tüm yüklenme durumularında yüksek verimlidir. Bu verimli çalışması sayesinde doğal olarak soğutma ihtiyacı da az olacaktır. Modülerlik sayesinde kurulum alanı ihtiyacı küçük olacaktır. Böylece birim kurulum alanının pahalı olabileceği veri merkezi, hastane ve iş merkezleri gibi işletmelerde ilave bir tasarruf sağlanmış olacaktır.
Standart modüller
DPA modülleri standarttır. Bu sayede kurulum planlamadan itibaren, işletme ve bakım maaliyetleri optimize edilir. Yüksek kaliteli standart ürünler ile bakım süresi kısaltılır. Herhangi bir arıza durumunda müdahele süresi en aza indirgenir. Kritik yüklerin ve sistemlerin korunmasında Kesintisiz Güç Kaynakları gün geçtikçe daha kilit rol oynamaktadır. DPA mimarisinin avantajları olan kolay servis verebilirlik, ölçeklendirme/boyutlandırma kolaylığı, esnek konfigürasyon ve verimlilik ile DPA toplam sahip olma maaliyetleri açısından çok avantajlı bir konuma gelmektedir.
79 Kasım
2016
KALİTELİ ve KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM
ALKA ELEKTRİK
“Kalite, Teknik destek ve ekonomik uygulamalar hususunda en ideal mamul seçimi için hizmetindeyiz”
LÜ HER TÜR RINIZIN A L FERRİTE Ç E A V İ İY İTRELER UPS İHT İL F T A H ÖR, YİZ! ENDÜKT RİNİZDE İNDE EM R E L N Ü ÜR
Magnetics, A.B.D. merkezli, hassas, soft manyetik çekirdekler ve materyaller konusunda dünya çapında faaliyet gösteren imalatçı firma olarak, sektörünün tartışmasız lider kuruluşudur. Endüktör, filtre, transformatör, güç kaynağı bileşenleri gibi ürünlerin temel parçalarını oluşturan Magnetics ürünleri, alternatif enerji, telekomünikasyon, havacılık, bilgisayar sistemleri gibi sektörler ve üretimleri için vazgeçilmez bileşenlerdir.
80 Kasım
2016
S
ektöründeki engin tecrübesi ile Magnetics, çeşitli tasarımlar için uygun ürünleri sunabilme yetkisine sahiptir. Pittsburgh, Pennsylvania merkezli şirketin, A.B.D, Hong Kong ve Çin ‘ deki depolar ve ofislerinin yanında, Çin’in Xiamen bölgesinde iki fabrikası ve A.B.D’ nin Pittsburgh eyaletinde bir adet fabrikası bulunmaktadır. Magnetics’ in sahip olduğu küresel firma görüşü ve Dünya’nın çeşitli bölgelerine dağılmış depo, ofis ve temsilcilikleri, müşterilerine kısa teslim süreleri ve eksiksiz müşteri memnuniyeti sunabilmesini sağlamaktadır. ALKA ELEKTRİK A.Ş. olarak, yirmi seneyi aşkın süredir Magnetics firmasının ülkemiz, Doğu Avrupa ve Orta Doğu da dâhil olmak üzere geniş bir alanda distribütörlüğünü üstlenmekteyiz.Magnetics çeşitli
teknik özelliklerde hamur ve şekilleri ile konusunda, dünya çapında en önde gelen üreticilerdendir. Magnetics, ürünleri ve ürünlerinin kalitesi ile adeta dünya çapında bir standart belirlemekte, nüvelerin şekil ve özellikleri ile sürekli ve güvenilir elektriksel özellikler sağlamaktadır. Magnetics, özgün nitelikler ve farklı kullanım alanları için, üç temel ürün grubunun kendi bünyesinde üretimini sağlamaktadır. Teknik ve Elektrik özelliklerini Çok ama çok uzun seneler kaybetmeden hizmet sunan
Magnetics mamullerine henüz bir rakip çıkmamıştır ve bundan dolayı kalite arayan nihai kullanıcıların ısrarlı arayışlarına cevap verebilmek için, Magnetics firması, devamlı olarak üretim kapasitesini arttırmaya devam etmektedir. Bunun yanında da, Ar-Ge ve uygulama ekipleri, hizmet sunulan kullanıcılara teknik destek sunmaktadırlar. Kalite, Teknik destek ve ekonomik uygulamalar hususunda en ideal mamul seçimi arayan sizler için hizmetindeyiz. • Powder Cores: Düşük kayıp,yüksek ısıda özelliklerini kaybetmeyen ve arzu edilen en yüksek endüktans değerlerine sahip olan bu tür nüveler AC ve DC tasarımlarında verimliliği yüksek sonuçlara sonuçlara sahip olan nüveler için vazgeçilmez ürünleri kapsamaktadır.1,4μ ile 500μ arasındaki geçirgenlik değerlerine sahip toroid, E,U ,Blok ve diğer komplike
82 Kasım
2016
şekillerinde kullanıcıya sunulmaktadır. o Kool Mμ o Molypermalloy(MPP) o High Flux o XFlux • Ferrite Cores: Demir(Fe), Manganez(Mn), Çinko(Zn) maddelerinden oluşan bu tip nüveler, yüksek frekanslardaki kayıpları asgari düzeye indirmesi sebebi ile SMPS ve RF transformatör ve endüktörlerde sıklıkla tercih edilir. Yüksek geçirgenlikleri ve yüksek sıcaklık değerlerinde çekirdeklerin yüksek magnetic geçirgenlik(permability) ile 900μ-10 000μ arasındaki değerlerde çalışma imkânı sağlamaktadır • Tape Wound Cores: Kompleks devre sistemlerinde kulanma imkanı veren çok özel nüvelerdir. Bu ürünler özellikle ordu, uzay, iletişim gibi sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
•
XFlux Cores: XFlux çekirdekler, alçak ve orta frekans değerlerindeki endüktörler projelerde büyük imkanlar sağlamaktadır. Yüksek doyum, özellikle yenilenebilir enerji ve UPS(kesintisiz güç kaynakları) gibi yük altındaki endüktörün kritik olduğu uygulamalar için oldukça önemli bir avantaj sağlamaktadır.
info@alkaelectric.com www.alkaelectric.com www.mag-inc.com www.spang.com
İNFORM
KALİTELİ & KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ
İNFORM
KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI SÖYLEŞİ
“HEDEFİMİZ, DÜNYADA GÜÇ KAYNAĞI HEDEFİMİZ, DÜNYADA EN BÜYÜK SEKTÖRÜNDE FİRMADAN BİRİ OLMAK” İLK BEŞ FİRMADANİLK BİRİBEŞ OLMAK… Kapasite ve sunum miktarları, yerli-yabancı rekabeti, kalite düzeyi, enerji verimliliği, bakım ve destek hizmetleri açısından Türkiye KGK Pazarını değerlendirir misiniz? Türkiye KGK pazarı yaklaşık 145 milyon dolar civarındadır. Bu pazarda hem yerli oyuncular hem de global oyuncular yer alır. Türkiye KGK pazarı sürekli büyüyen ve gelişen bir pazar olması nedeniyle dünya çapındaki firmalar için de bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Özellikle son yıllarda gerçekleşen şirket birleşmeleri nedeniyle rekabet büyük oyuncular arasında geçmeye başlamıştır. KGK pazarı birkaç segmente ayrılabilir. Alt güçler olarak tanımlayabileceğimiz 1-10 KVA arası güçlere sahip KGK’lar özellikle IT sektöründe sıklıkla kullanılmaktadır. Uzakdoğu kökenli ürünlerin yoğun olarak kullanıldığı bir segmenttir. 10100 KVA güç aralığı orta seviye olarak tanımlanabilir. Profesyonel çözümlerin sunulduğu, endüstriyel tesislerin, büyük data center uygulamalarının, hastane çözümlerinin yer aldığı üst segment
ise 100 KVA ve üzeri güçleri bünyesinde barındırmaktadır. Türkiye’de KGK pazarındaki rekabet bu üç segment içerisinde geçmektedir. KGK teknolojisindeki yönelimler hakkında öngörüleriniz var mı? KGK teknolojisinde hedefler neler? Artık tüm dünyada verimliliği ön plana çıkarılan ve doğa dostu ürünler tasarlanmakta. Aynı durum KGK pazarı için de geçerlidir. Seksenli yıllarda yüzde 75-80 arasında değişen güç kaynağı verimlilikleri, gelişen teknoloji ile birlikte artık yüzde 95 seviyelerine çıkmıştır. Inform olarak üretimini yapmış olduğumuz 3 seviyeli (3-Level) teknolojiye sahip ürünler sayesinde verimliliği yüksek, kaliteli ve temiz enerji ihtiyacını karşılayacak KGK’ları pazara sunu-yoruz. Verimlilik ve temiz enerji ihtiyacı yanında haberleşme sistemleri de talepler arasındadır. KGK’ların bina otomasyon sistemleri ile haberleşmesi ve genel sisteme entegre olması da aranan özellikler arasındadır. Geliştirdiğimiz ürünlere
Serkan SARAÇOĞLU İnform Pazarlama Müdürü
Kubilay Han Çetiner Elektronik Yük. Müh. İnform Elektronik San. Tic. A.Ş. Pazarlama Müdürü
122 Aralık
2014
83 Kasım
2016
üstün haberleşme opsiyonlarını da eklemeyi ihmal etmiyoruz. Türkiye KGK sektörünün uluslararası pazarlarda ne gibi avantaj ve dezavantajları var? Üretici firma olmanız sayesinde daha esnek bir yapıda, tamamen müşteri ihtiyacını karşılayacak ürünler ortaya Uluslararası üstün koyabiliyorsunuz. haberleşme opsiyonlarını da pazarlar eklemeyi kendi ihmal içerisinde etmiyoruz.farklı dinamiklere sahip. Bu nedenle birtakım Türkiye sektörünün ülkelerdeKGK avantaj gibi görülen özeluluslararası pazarlarda gibi likleriniz farklı ülkelerde ne dezavantaj avantaj ve dezavantajları olarak karşınıza çıkabiliyor.var? Bazı ülkelerdeki vergi oranlarının fazlalığı, Üretici firma olmanız sayesinde daha oradaki rekabet şansınızı esnek birpazarlarda yapıda, tamamen müşteri ise azaltılıyor. Dünyada 85 ayrı ülkeihtiyacını karşılayacak ürünler orye gerçekleştiriyoruz. Tek tayaihracat koyabiliyorsunuz. Uluslararası bir bölgeye Bepazarlar kendiodaklanmıyoruz. içerisinde farklı dinalirli bölgelerde siyasi ya da ekonomiklere sahip. Bu nedenle birtakım mik anlamda bir gibi takım sıkıntıların ülkelerde avantaj görülen özelyaşanması durumunda farklı bölgelikleriniz farklı ülkelerde dez- avantaj lerde satışlarımızı artırabiliyor olarak karşınıza çıkabiliyor. Bazıveya ülfarklı pazarlara kelerdeki vergi yönelebiliyoruz. oranlarının fazlalığı, oradaki pazarlarda rekabet şansınızı KGK’ları çevre, sürdürülebilirlik ise azaltılıyor. Dünyada 85 ayrı ülkesorunları ve enerji kalitesi ye ihracat gerçekleştiriyoruz. Tek bakımından değerlendirir misiniz? bir bölgeye odaklanmıyoruz. BeEnerjinin kullanıldığı alanda lirli bölgelerde siyasi yaher da ekonoenerjinin devamlılığı esastır. Elekmik anlamda bir takım sıkıntıların trik kesintisi esnasında kesintisiz yaşanması durumunda farklı bölgegüç kullanılan veya akülerde kaynaklarında satışlarımızı artırabiliyor ler sayesinde sistemler kesintisiz farklı pazarlara yönelebiliyoruz. olarak çalışmaya devam eder. Bu KGK’ları çevre, yönüyle KGK’larsürdürülebilirlik je- neratörlerden sorunları ve enerji kalitesi ayrılmaktadır. KGK’lar yalnızca elekbakımından değerlendirir trik kesintisini önleyici misiniz? sistemler değildirler. Aynı zamandaher yapıları itiEnerjinin kullanıldığı alanda bariyle şebekeyi düzenleyici (regüenerjinin devamlılığı esastır. Eleklasyon) özelliği esnasında vardır. Sonkesintisiz yıllarda trik kesintisi teknolojinin de gelişmesiyle daha da güç kaynaklarında kullanılan aküyükseltilen verimlilik oranları KGK sisler sayesinde sistemler kesintisiz temlerini çevreye dost ürünler haline olarak çalışmaya devam eder. Bu getirmiştir. yönüyle KGK’lar je- neratörlerden ayrılmaktadır. KGK’lar enerji yalnızca elekSon yıllarda yalnızca düzentrik kesintisini önleyici sistemler sizlikleri nedeniyle ortaya çıkan değildirler. Aynı zamanda yapıları itimaddi kayıplar yüzlerce milyon bariyle şebekeyi (regüdolarların üzerinedüzenleçıkmıştır.yici Teknololasyon)gelişmesine özelliği vardır. Son yıllarda jinin paralel ola-rak teknolojininelektronik de gelişmesiyle daha da kullanılan cihazlar eneryükseltilen verimlilik KGK sisji kalitesine duyarlıoranları ve süreklilik temlerinibağlı çevreye dost çalışmaktadır. ürünler haline esasına olarak getirmiştir.
Son yıllarda yalnızca enerji düzensizlikleri nedeniyle ortaya çıkan maddi kayıplar yüzlerce milyon dolarların üzerine çıkmıştır. Teknolojinin gelişmesine paralel ola-rak kullanılan elektronik cihazlar enerKaynak_Elektrik_Sayi 123 ji 307.indb kalitesine duyarlı ve süreklilik esasına bağlı olarak çalışmaktadır.
84 Kasım
2016
Bu nedenle kesintisiz güç kaynağı teknolojisi önemi her geçen zaman daha da artmaktadır. Firmanız ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Kuruluşu 1980 yılına dayanan firmamız gerçekleştirdiği yatırımlarla, 500 metrekarelik kapalı alana kurulu tesislerinde, 400’ güç ü aşkın perBu nedenle kesintisiz kaynağı soneli, yurtönemi içi ve yurt dışına yayılan teknolojisi her geçen zaman şubeleri, bayi-yetkili servis noktaları, daha da artmaktadır. dene- yimli kadrosu ve üstün kalite FirmanızileveDünya’nın ürünleriniz hakkında anlayışı sayılı firmaları bilgi verirgirmek misiniz?için faaliyetlerine arasına devam etmektedir. 2010 dayanan yılında Kuruluşu 1980 yılına Legrand markası ile güç birliğine firmamız gerçekleştirdiği yatırımlarla, giden İnform, “Dünyada 500 metrekarelik kapalı KGK alanaüretikumi en büyük 5 firma arasında ruluyapan tesislerinde, 400’ ü aşkın perolma” viz-yonu ile dışına çalışmalarını soneli, yurt içi ve yurt yayılan sürdürmektedir. şubeleri, bayi-yetkili servis noktaları, deneyimli kadrosu kalite Yıllık cirosunun önemlivebirüstün bölümünü anlayışıfaaliyetleri ile Dünya’nın sayılı firmaları AR-GE için kullanan İnform, arasına girmeken için faaliyetlerine AR-GE yapısıyla son teknolojiye sadevam etmektedir. 2010 yılında hip yenilikçi ürünleri pazara sunmak Legrand markası ile güç birliğine için çalışmaktadır. giden İnform, “Dünyada KGK üretiİnterpromedya’nın yıl geleneksel mi yapan en büyükher 5 firma arasında olma” viz-yonu ile çalışmalarını sürdürmektedir. Yıllık cirosunun önemli bir bölümünü AR-GE faaliyetleri için kullanan İnform, AR-GE yapısıyla en son teknolojiye sahip yenilikçi ürünleri pazara sunmak için çalışmaktadır. İnterpromedya’nın her yıl geleneksel
olarak gerçekleştirdiği, Türkiye’nin ilk 500 Bilişim şirketi ve sektör dağılımlarına göre kategori birincilerine ödüllerinin verildiği organizasyonda İnform Elektronik, Kesintisiz Güç Kaynakları gelirlerine göre yine birinci olmuştur. Bu birincilik ard arda 10 yıldır devam etmektedir. 2012 yılında TESİD (Türk Elektroolarak gerçekleştirdiği, nik Sanayicileri Derneği) Türkiye’nin tarafından ilk 500 Bilişim şirketi sektör Ar-Ge’de yenilikçilik ve ve yaratıcılığı dağılımlarınavegöre kategori birincileözendirmek desteklemek amacı-yrine ödüllerinin la verilen ödüller verildiği arasındakiorganizasetkinliğe yonda İnform Elektronik, Büyük Firma kategorisindeKesintisiz katılan Güç Kaynakları gelirlerine göreTriera yine İnform Elektronik, Green birinci olmuştur. Bu birincilik ard arda (Üçüncü Nesil Yeşil Enerji) ürünü ile 10 yıldır devam etmektedir. finale kalmıştır. 2012 yılındaarasında TESİD (Türk ElektroÜrünlerimiz kesintisiz güç nik Sanayicileri tarafından kaynakları başta Derneği) olmak üzere, GSM Ar-Ge’de yenilikçilik ve sektöründe yaratıcılığı ve telekomünikasyon özendirmek özel ve desteklemek amacı-ykullanılan enerji sistemleri, la verilen ödüller arasındaki etkinliğe doğrultucular, 19’’ Rack kabinleri, Büyük Firma kategorisinde katılan otomatik ve statik voltaj regülatörleri, İnformgerilim Elektronik, Green Triera alçak panoları, transformatör(Üçüncü Nesil Yeşil Enerji) ürünü ile ler, elektronik kartlar, yenilenebilir finale kalmıştır. enerji sistemleri, ameliyathane kontrol sistemleriarasında vb. bulunmaktadır Ürünlerimiz kesintisiz güç
kaynakları başta olmak üzere, GSM ve telekomünikasyon sektöründe kullanılan özel enerji sistemleri, doğrultucular, 19’’ Rack kabinleri, otomatik ve statik voltaj regülatörleri, alçak gerilim panoları, transformatörler, elektronik kartlar, yenilenebilir enerji sistemleri, ameliyathane kon- 1/8/15 trol sistemleri vb. bulunmaktadır
3:41 PM
KALİTELİ & KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM
EPC ENERJİ
KGK ve Yenilenebilir Enerji Sistemleri EPC Enerji Genel Müdür ertuğrul sözmen “Türkiye’yi KGK açısından doymamış bir pazar olarak görüyorum. Ayrıca, KGK’nın yerini tutabilecek bir yapı olmadığı sürece bu pazar her zaman var olacaktır. Şekil değiştirerek ve farklı ek özellikler kazanarak daha da büyüyeceğini düşünüyorum.”
E
nerji, tüm dünyanın sorunu, kaliteli, temiz ve depolanan enerji özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin en önemli sorunu! Bu sorunun kolay kolay ortadan kalkma şansı yok. Özellikle enerjinin depolanıp uygun zamanda kullanılması, gelişen depolama teknolojileri ile daha da gelişecek, büyüyecek diye bakıyorum. EPC Enerji olarak biz KGK’nın bu yönüyle çok daha fazla ilgiliyiz, çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Türkiye’nin KGK pazarının büyüklüğüne gelince, toplamda 200250 milyon Euro arasında olduğunu düşünüyorum. Gerçekte bu pazarın en az iki misli olması gerekir, ama büyük bir kesimin hala KGK’nın ne olduğunu bilmediğini, KGK yerine farklı çözümler ile çözüm oluşturmaya çalıştıklarını biliyoruz. Ancak buldukları çözümün, çözüm olmadığını görünce tekrar arayış içine girip, gerçek çözümü buluyorlar. Veya çözümün pahalı kalması nedeniyle KGK yatırımı yapmadıklarını da biliyoruz.
Yenilenebilir Enerji Sistemleri Bildiğiniz gibi, ülkemiz gerek rüzgar, gerek güneş, gerekse jeotermal enerji yönünde şanslı bir yerde! Rüzgarda ciddi bir ilerleme kaydedildi ve sırada bekleyen bir çok yatırımcı var. Jeotermal konusunda da hızlı ve gelişen bir atak var, ancak güneş konusunda çok yavaş ve çok fazla bürokrasinin olması bu konudaki yatırları engelliyor. Özellikle bireysel yatırımcı acısından bu büyük sorun. Bunun sebeplerinden birisi, bana göre işletme hakkını alan ve alt yapı
şirketleri ! Bu şirketler enerji satarak, yaptıkları yatırımı hızla çıkartmak istiyor. Bireysel güneş enerjisi yatırımcıları, onlar için kaybedilen bir pazar! Bu nedenle bireysel yatırımcılara engel olmak için her türlü zorluğu çıkartıyorlar. Buna bir ölçüde yerel yöneticilerde destek veriyor. Bu nedenle bu pazar istenilen hızda büyümüyor. Ancak korkunun ecele faydası yok derler, bu tür engellemeler kısa süre için geçerli olur, eninde sonunda bu engellerin ortadan kalkacağına inanıyorum. Çünkü gelecek bireysel enerji üretiminde ve depolanmasında. Dünya artık akıllı şebekelere geçiyor, akıllı şebekelerde bireysel, küçük üreticiler olmaz ise olmaz birer oyuncu!
Yenilenebilir Enerji Sistemleri Teknolojileri; Ülkemizde, artık bu ürünlerde kullanılan Evirici, PV panel üretimini yapan birçok firma var. Bu firmalar her geçen gün artıyor ve uluslararası kalitede ürün üretiyor. Ayrıca yurt dışı üreticilere göre farklı özellikte ürünler üreten firmalar var! Sertifikalandırma sorunları, kullanıcılarda yeteri kadar Yerli mala güven duygusunun olmaması şimdilik bir engel. Bunun nedenlerinden biri, yeterli kalitede ve bilgi birikimine sahip teknik kadroların olmaması! Adam sendecilik, yerli malı aldığında eğer sorun yaşarsa, bana söz gelmesin gibi kaygılar(Yabancı marka alıp sorun çıkarsa, ne yapayım xxxx marka en iyiyi aldım ne yapayım diyebilmesi). Daha birçok gerekçe daha sayıla bilinir.
85 Kasım
2016
Uluslararası Pazardaki üstünlükler/zayıflıklar Ürün kalitesi/fiyat acısından yerli malının (Güç elektroniği sistemlerinde) çok büyük avantajı var. Sertifikalandırmada bazı sıkıntılar var ama bu da yavaş yavaş çözümleniyor. Birçok bağımsız laboratuvar kuruldu. Bu laboratuvarlar hızlı hizmet verebiliyorlar. Güneş Eviricilerde, yerli laboratuvarlar şimdilik yetersiz kalıyor. Âmâ en kısa zamanda bunun da çözüleceğine inanıyorum. Ancak bizim en büyük rakibimiz yurt dışı üreticiler değil, yurt içindeki alım yapan kişilerin kalıplaşmış zihniyetleri. Bu aşılırsa, Türk ürünlerinin yurt dışında çok rahat rekabet edeceğine inanıyorum. Çin, artık eskisi gibi ucuz değil, yeter
86 Kasım
2016
ki bizim üreticilere gereken destek verilsin. Bu destek, kamudan, özel sektörden ve bireylerin yerli mala inancı, ayrıca AR-GE faaliyetlerine verilen desteğin basitleştirilesi ile sağlanabilir. Devlet, Ar-Ge yapan şirketleri, hala parayı alıp götürecek yapı olarak görüyor, bu da KOBİ’ler için büyük sıkıntı yaratıyor.
EPC Enerji’nin faaliyet konusuna gelince; EPC enerji, müşteri odaklı çalışan bir firma. Biz, ağırlıklı olarak proje odaklı iş yapıyoruz. Her yaptığımız bir Ar-Ge faaliyeti. Hedefimiz, yurt dışı! Şu anda yurt içinde ki ciddi rakiplerimiz ,yurt dışı firmalar! Onlar bizim sahamızda nasıl bize rakip oluyorsa, biz de
onların sahasında onlarla rekabet etmeyi istiyoruz. 2015 yılında, yurt içinde ve yurt dışında ciddi projeler yaptık. Bu projelerin başında, Kırıkkale’de yapılan 850MW enerji santralinin DC ve AC kesintisiz Güç kaynakları, dağıtım panolarını yapıp teslim edip, işletmeye almak oldu. Ayrıca 3 adet 400V-1200A PLC kontrollü, çok özel kaplama doğrultucularını üretip yılın son günü TOFAŞ a teslim ettik. Bu konuda çok iddialı olduğumuz söyleyebilirim. Türkmenistan da güzel projeler yaptık. Bir çok ülkeye yaptığımız Endüstriyel tip Doğrultucuları, Eviriçileri, Kesintisiz Güç Kaynaklarını ihraç ediyoruz. Bu konuda hayli iddialıyız. Solar, Rüzgâr Eviricileri ve projeleri üzerinde çalışma yapıyoruz. Önümüzdeki yıl en az üç yeni ürünü satışa sunmak için çalışma yapıyoruz. Hedefimiz, yurt dışı pazarlarındaki ciro payımızı yüzde 65’lere çıkarmak. Mühendislik alt yapımız, bilgi birikimiz ve satış kadrolarımızla bunu yapacağımıza inanıyoruz. Standart Kesintisiz Güç Kaynaklarında kendi üretimimizin yanında ABB‘nin ürettiği Kesintisiz Güç kaynaklarının satışını ve hizmetini veriyoruz. Tek ve üç fazlı STS üretiminde yıllık üretim sayısı açısında bu gün için öncüyüz. Başlıca üretimini ve satışını yaptığımız ürünler, Doğrultucular (Redresörler, akü şarj sistemleri),Kesintisiz Güç Kaynakları, Endüstriyel Tip KGK’lar, Eviriciler (İnverterler), Frekans Konverterleri, Statik Transfer anahtarları(STS),VRLA tip tam bakımsız kuru tip kurşun asit aküler, Ni-Cd aküler, Ensüstriyel tip çözümler, Statik ve Servo Gerili Düzenleyiçiler ve Müşteri ye özgü ürünler.
KALİTELİ & KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM
ENEL
KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAĞINDA BİR DEVRİM: HİBRİT UPS Alternatif enerji kaynaklarının birçoğu doğa koşullarına son derece bağımlı durumda. Bu nedenle bu kaynaklar ile üretilen enerji sezonluk, günlük ve hatta anlık olarak bile büyük değişimler gösterebilmekte.
S
anayileşmenin ve teknolojideki gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan elektrik enerjisi günümüz dünyasının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Dünyadaki nüfus artışı ve büyüyen ekonomiler incelendiğinde elektrik talebi gün geçtikçe artmaktadır. Bu talebi karşılamak için çeşitli teknolojilerle elektrik üretim santralleri kurulmuş, arz-talep dengesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Giriş Geçmişten günümüze elektrik ekseriyetle hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir. Arazi yapısı ve nehir potansiyeli uygun olmayan ülkeler ise termik
santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır. Diğer taraftan enerji talebi sürekli olarak artmaktadır. Dolayısıyla hidrolik santraller veya termik santraller vasıtasıyla karşılanamaz hale gelmesi kaçınılmaz bir gelecektir. Bu açıdan günümüzde başta güneş ve rüzgar tabanlı sistemler olmak üzere alternatif ve yenilenebilir enerji sistemleri, çevre dostu ve sürdürülebilir bir işletim sağladıklarından dolayı gelecek açısından önemli olarak değerlendirilen enerji kaynakları konumundadırlar. Ancak bahsi geçen alternatif enerji kaynaklarının birçoğu doğa koşullarına son derece bağımlı durumdadır. Bu
87 Kasım
2016
nedenle bu kaynaklar ile üretilen enerji sezonluk, günlük ve hatta anlık olarak bile büyük değişimler gösterebilmektedir. Bu durum da üretilen enerjinin genel enerji talebi ile tam olarak örtüşmemesine neden olabilmektedir. Bu açıdan bahsi geçen kaynakların değişken yapılarından kaynaklanan sorunlar, bu kaynakların hibrit olarak kullanılması ile birlikte çözülebilmektedir. Mevcut KGK uygulamalarında ise elektrik şebekesinden alınan enerji çeşitli dönüşümlerden geçirilerek KGK’ya bağlı olan yüklere iletilmektedir. KGK elektrik şebekesinden aldığı enerjiyi hem kendine bağlı olan yükleri beslemekte hem de batarya grubunu veya gruplarını şarj etmekte kullanmaktadır. Anlaşılacağı üzere KGK elektrik şebekesine enerji aktarmayan aksine enerji tüketen bir sistemdir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi bünyesine katacak bir özelliği yoktur. Mevcut fotovoltaik evirici sistemlerinde ise sadece fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi şebekeye aktarmaktadırlar. Dolayısıyla şebeke oluşabilecek problemlerin yüke yansımasına engel olan bir özelliğe sahip değiller. Elektrik şebekesinde yaşanacak kesintilerde çözüm sunamamaktadır. Dolayısıyla mevcut KGK piyasasında ve teknolojisinde hem KGK hem de fotovoltaik evirici özelliklerini barındıran bir cihaz bulunmaması böyle teknolojik bir çözümün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Enel Enerji tarafından hayata geçirilen ve patenti Enel Enerji’ye
88 Kasım
2016
ait olan Hibrit UPS, solar sistemler ve rüzgar türbünleri ile birlikte koordineli olarak çalışabiliyor. 10 kW’ lık modüllerden oluşan ve MPPT teknolojisine sahip olan konvertörler sayesinde güneş panellerinden ve rüzgar türbünlerinden UPS’e enerji transferi sağlanmaktadır. Yük tarafından çekilen enerjinin bir kısmı ya da hepsi güneş panellerinden ve ya rüzgar türbünlerinden elde edilmektedir. Böylece bir süre sonra sistem kendini amorti edip, yatırımdan kazanç sağlanmakta,
ayrıca doğa dostu örnek bir sisteme sahip olunmaktadır.
Sistemin Çalışma Yapısı DC-DC MPPT (Maximum Power Point Tracker) ünitesi doğru akım gerilim dönüştürücü devresidir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen doğru akım gerilimi uygun doğru gerilim seviyesine çıkaran ve güneş panellerinden en yüksek noktada güç çekilmesini sağlayan birimdir. Bu birim kullanılarak fotovoltaik güneş
panellerinden elde edilen elektrik enerjisini en üst seviyeye çıkartmak, doğrultucu ünitesini ve evirici ünitesini beslemek mümkün hale gelmiştir. Doğrultucu ünitesi hem şebekeden enerji alarak evirici ünitesini besleyebilmekte hem de MPPT ünitesi vasıtasıyla fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi elektrik şebekesine aktarabilme özelliğine sahiptir. Bu özellik kullanılarak fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin buluşun çıkışına bağlı yüklerin ihtiyacından fazla olması durumunda fazlalık enerji elektrik şebekesine aktarılacak ve kullanıcısına ekonomik katkı sağlayacaktır. Evirici ünitesi doğru akım gerilimini yükler tarafından kullanılabilir alternatif akım gerilimine dönüştürmektedir. Statik bypass ünitesi ikinci kaynaktan gelen enerjiyi çıkışa bağlı yüklere aktarmakta kullanılmaktadır. Bu ünite doğrultucu ünitesinde veya evirici ünitesinde arıza oluşması durumunda UPS’in çıkışına bağlı olan yüklerin enerjisiz kalmasını önlemek amacıyla kullanılmaktadır.
ENELDEN İKİ YENİ FABRİKA
Enel Hibrit UPS’in Sağladığı Avantajlar Nelerdir? Enel Hibrit UPS tek bir ünite içerisinde hem yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan hem de elektrik şebekesiyle enerji alışverişi yapabilen yaratıcı bir cihazdır. Enel Hibrit UPS fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen yenilenebilir enerji ve elektrik şebekesinden enerji çekerek çalışabilmektedir. Ayrıca fotovoltaik güneş panellerinden aldığı fazla enerjiyi elektrik şebekesine aktarabilen ve tüm KGK sistemi özelliklerini barındıran bir cihaz geliştirilmiştir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin cihazın çıkışındaki yükten az olması durumunda hem elektrik şebekesinden hem de fotovoltaik güneş panellerinden enerji çekilerek yükün ihtiyacı karşılamaktadır. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin cihazın çıkışındaki yükten fazla olması durumunda fotovoltaik güneş panellerinden enerji çekilerek yükün ihtiyacı karşılamakta ve fazla gelen enerji elektrik şebekesine aktarılmaktadır.
Enel Kütahya Tavşanlıda kurduğu 50.000 m2 lik yeni fabrika alanında Hibrit teknolojisini hayata geçirdi ve üretime başladı. Günümüzde önemi artan alternatif enerjiler, Eneli de harekete geçirdi, Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışan Upslerle Enel sektörüne yeni bir soluk kattı.
90 Kasım
2016
AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM
ULUSOY ELEKTRİK
ULUSOY ELEKTRİK A.Ş. ORTA GERİLİM SİSTEMLERİNİZDE KOMPAKT ÇÖZÜMLER SUNAR Ulusoy Elektrik A.Ş. 2016 yılı itibari ile 500’den fazla çalışanı, 60.000 adet/yıl hücre ve 6000 adet /yıl trafo üretim kapasite ile Dünya’nın 36kV seviyesinde en çok üretim yapan fabrikası konumundadır.
•
Orta Gerilim Şalt Ekipmanları ve Bileşenleri
•
Hava Yalıtımlı Modüler Hücreler ve komponetleri
•
Gaz Yalıtımlı Modüler / Compact Hücreler
•
Metal Clad Hücreler
•
Havai Hat Ürünleri olan Otomatik Yük Ayırıcısı ve Otomatik Tekrar Kapamalı Kesici
•
Monoblok Beton, Prefabrik Beton köşkler
•
Sac Trafo Merkezleri
•
Orta Gerilim Kablo Aksesuarları
•
Kataner Sistemler
•
Otomatik Sayaç Okuma Sistemleri (OSOS) ve Akıllı Trafo Merkezleri Uygulama ve Yazılımları
ORTA GERİLİM DAĞITIM TRAFOLARI (KURU TİP - YAĞLI TİP)
Projelerinizde Ulusoy Elektrik tercih etmenizde bir neden daha var. Ulusoy Elektrik Orta Gerilim Şalt üretimindeki 30 yılı aşan deneyimini şimdi yeni kurduğu fabrikasında trafo üretimine de taşıdı. Türkiye’de bir ilke imza atan Ulusoy Elektrik, kompakt trafo merkezlerinde beton köşk ve transformatör çözümlerini bir arada sunuyor. Bu sayede hızlı kurulum, kolay işletme, lojistik kolaylık ve satış sonrası servis avantajı ile sektöre büyük bir yenilik kazandırıyor.
KAZANDIRDIKLARI / AVANTAJLARI
Hızlı Kurulum; köşk içerisinde sevk olan trafolarınızın isterseniz OG kablo ve Başlık bağlantılarını da fabrikada yaptırarak, proje sahanızda yapmanız gereken imalatları sizin adınıza yapıyoruz. Kolay İşletme - Kolay Devreye Alma; Ulusoy Elektrik marka Trafolarınızın zati korumaları fabrikada OG şalt pano üzerinde hazır gelecektir. Lojistik Kolaylık; tek noktadan yapacağınız sevkiyat ile sahada yapacağınız tüm sevkiyat ve montaj operasyonlarınıza kolaylık getiriyoruz. Her ürün için ayrı bir servis elemanı beklemeyeceksiniz, Servis elemanlarımız Orta Gerilim Şalt Ekipmanlarına ve Trafolarınıza müdahale edeceklerdir.
91 Kasım
2016
ag og şalt • TANITICI REKLAM
EAE ELEKTROTEKNİK
PANELMASTER ALÇAK GERİLİM TİP TESTLİ PANO SİSTEMLERİ Lisanslı Pano… “PanelMaster Alçak Gerilim Pano Sistemleri” IEC 61439 -1/2 standartlarına uygun tip testli pano sistemleridir. Yüksek teknik değerler, estetik görünüm ve kullanıcısına sunduğu geniş konfigürasyon seçeneği ile tip testli pano pazarında ayrı bir konuma sahip olan PanelMaster EAE Elektroteknik tarafından pazar ihtiyaçları göz önüne alınarak özel olarak geliştirilmiştir.
•
Beyan akımı (In) : 6300 A
IEC standartlarına uygunluk
•
İşletme gerilimi (Ue): 415 V - 690 V
•
•
İzolasyon gerilimi (Ui): 1000 V
•
Darbe dayanım gerilimi (Uimp) : 12 kV’a kadar
•
Kısa devre dayanım akımı (Icw) : 120 kA- 1 s’e kadar
•
İç Ark : 65 kA
•
Koruma sınıfı : IP30 – IP41 - IP55
•
Mekanik darbelere karşı koruma : IK10
•
Bölmelendirme : Form 4b’ye kadar
•
•
Taşıyıcı Konstrüksiyon : Boyalı 2 mm galvaniz sac
•
•
Boya : RAL7035 açık gri epoksi polyester toz boya
•
İşletme sıcaklığı : -5 °C, +40 °C
•
•
•
IEC/EN 61439 -1/2 Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 62208 Boş MuhafazalarAlçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 60529 Muhafazalarda sağlanan koruma derecesi (IP Kodu) IEC/EN 62262 Dış mekanik darbelere karşı elektrikli donanımın mahfazası ile sağlanan Koruma Dereceleri (IK Kodu) IEC 60068 ve IEEE-693/2005 Sismik Yeterlilik IEC 61641 iç ark
Her ihtiyaca uygun esnek konfigürasyon Tamamen modüler yapısı ve ölçü çeşitliliği ile tercih etiğiniz tasarımı kolay bir şekilde gerçekleştirebilir; önden ve arkadan erişim kolaylığı ile arıza anında zamandan tasarruf sağlayabilirsiniz. Düz kapı, camlı kapı, parçalı kapı ve havalandırma panjurlu kapı seçenekleri; IP30, IP41 ve IP55 koruma sınıfları ile beklentilerinizi karşılayacak komplike bir çözümdür. PanelMaster modüler yapısı ile sizlere çok fazla ölçü çeşitliliği seçeneği sunmaktadır.
Şalt Cihaz Markası Tercihinde Serbestlik PanelMaster Alçak Gerilim Tip Testli Pano Sistemleri Kema- Dekra uluslararası bağımsız test laboratuvarlarında, en yaygın kullanımda olan 7 farklı markalarının her biriyle ayrı ayrı IEC 61439-1/2 standartlarına
92 Kasım
2016
uygun olarak tip testleri yapılmış ve belgelendirilmiştir. PanelMaster, bu yönüyle ” tip testli ’’ olma özelliğinden taviz vermeksizin, her defasında içinde farklı markalı şalt malzeme kullanabileceğiniz bir çözüm olarak pazarda rakiplerinden ayrılmaktadır.
IEC Standartlarında ayrı ayrı modül tip testleri ile esnek tasarım özgürlüğü PanelMaster’ da açık tip şalterler, kompakt şalterler, busbar bağlantı modülleri, ana baralar ve dağıtım baraları farklı akım değerleri ve farklı montaj şekillerinde ayrı ayrı test edildiğinden uygulamada kullanıcıların projeye özel pano tasarımı yapmalarını mümkün kılınmıştır. Tip testler gerçekleştirilirken her bir şalt cihazı en olumsuz montaj konumunda (yani pano için hava sirkülasyonun en az olacağı form 4b bölümlendirme, dış hava akışının az olacağı IP55 koruma sınıfı, şalterler ısınmanın en fazla olduğu panonun üst kısmında montajlanmış şekilde ve ön örtülü yapıda) testlere tabi tutulmuştur ve testlerden başarı ile geçmiştir.
Sismik test ile sarsıntılara karşı yüksek güvenlik PanelMaster IEC 60068 standartlarında sismik testten başarı ile geçmiş tip testli alçak gerilim pano sistemidir. PanelMaster kuvvet panosu olarak tasarlanmış ve üzerinde busbar bağlantısı ile birlikte 6300A giriş ve muhtelif çıkış modülleri olan bir pano grubu üzerinde Richter ölçeğine göre 7 ve üstüne denk gelen bir şiddette (IEC 60068-3-3 ve IEEE693’e gören yatayda ve dikeyde 0,66g) sismik tip testten başarı ile geçmiş ve Virlab uluslararası bağımsız test laboratuvarları tarafından belgelendirilmiştir.
93 Kasım
2016
PanelMaster’a Özel Proje Bazlı Yetkilendirme ve Proje Bazlı Lisanslama Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama organizasyonu PanelMaster tip test pano çözümlerinde uygulanan ayrıcalıklı bir çözümdür. PanelMaster tip test panolarının montajını yapabilmek için nihai üreticilerin EAE Elektroteknik A.Ş.’den proje bazlı yetkilendirme belgesi alması zorunludur. Elektro-montajı biten panolar için PanelMaster lisansı alınmak istenmesi durumunda nihai üreticinin istenilen bilgilerle beraber PanelMaster lisanslama ekibine başvuruda bulunması gerekmektedir. Yapılan başvuru sonucunda lisanslama ekibi yerinde tespit işlemi için tarih belirleyip yerinde tespit ekibini yönlendirir. Yerinde tespit ekibi panolara ait dokümanların ve bu dokümanlarla pano etiketlerinin eşleşip eşleşmediğini kontrol eder. Dokümanlarda uygunsuzluk yok ise panolarda ölçümler gerçekleştirilir. Yapılan ölçümlerden sonra her pano gözüne ait fotoğraf çekimi yapılıp kontrol formu eksiksiz bir şekilde doldurulur. Kontrol formu ve fotoğraflar yerinde tespit ekibi tarafından lisanslama ekibine rapor edilir. Lisanslama ekibi tarafından yapılan incelemelerde uygunsuzluk bulunmadığı durumda, söz konusu panolar lisanslanmış olur ve lisans rozetleri panolara takılmak üzere nihai üreticiye lisanslama ekibi tarafından gönderilir. Lisans rozeti olmayan panolar PanelMaster olarak lisanslandırılmamış sayılır. Bu organizasyon sayesinde pano firmaları tarafından tip test standartlarının daha iyi anlaşılması,
94 Kasım
2016
Sismik testlerde busbar pano modülü bağlantıları solid bakır bara yapılmıştır VE PROJE BAZLI LİSANSLAMA PANELMASTERʼA ÖZELkullanılarak PROJE BAZLI YETKİLENDİRME
Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama organizasyonu PanelMaster tip test pano firmalarının çözümlerinde uygulanan ayrıcalıklı bir çözümdür. PanelMaster tip test panolarının montajını yapabilmek için nihai alması sağlanmaktadır. proje şartnamelerde Böylelikle üreticilerin EAEşartların Elektrotekniksağlanması, A.Ş.’den proje bazlı yetkilendirmemüşterilerimizin belgesi alması zorunludur. belirttiği tip test görünümlü
taahhüt firmalarının ve yatırımcı pano değil; tasarım doğrulaması yafirmaların tip test anlamında eksikpılmış ve lisanslanmış tip testli pano beraber PanelMaster lisanslama ekibine başvuruda bulunması gerekmektedir. Yapılan başvuru sonucunda lisanslama ekibi siz lisanslanmış pano sistemi satın alması garanti edilmiş olmaktadır. yerinde tespit işlemi için tarih belirleyip yerinde tespit ekibini yönlendirir. Elektro-montajı biten panolar için PanelMaster lisansı alınmak istenmesi durumunda nihai üreticinin istenilen bilgilerle
Yerinde tespit ekibi panolara ait dokümanların ve bu dokümanlarla pano etiketlerinin eşleşip eşleşmediğini kontrol eder. Dokümanlarda uygunsuzluk yok ise panolarda ölçümler gerçekleştirilir. Yapılan ölçümlerden sonra her pano gözüne ait fotoğraf çekimi yapılıp kontrol formu eksiksiz bir şekilde doldurulur.
ag og şalt • TANITICI REKLAM
SIEMENS
GAZ İZOLELİ ŞALT EKİPMANLARI İÇİN SF6 GAZ YOĞUNLUĞU İZLEME PROGRAMLARI Günümüzde üreticiler zorlu rekabet koşullarından dolayı sahip oldukları merkezlerin sağlıklı, uzun ömürlü ve tam verimle çalıştırılmasını sağlamak zorunda kalmışlardır. Bu yüzden sahip oldukları enerji merkezlerini 7/24 aralıksız izleyerek, gerektiğinde arızaya sebep olabilecek durumları önceden tespit edip müdahale etme ihtiyacı duymuşlardır.
Kaan KUZER Elektrik Yüksek Mühendisi Siemens Türkiye
96 Kasım
2016
B
unun yanısıra bilgi ve uzmanlığın korunması da gün geçtikçe çok daha zorlaşan diğer bir sorundur. Ekipmanların çalışma ömrünü uzun tutup güvenilir sonuçlar elde etmeye çalışmak, işletmelerin en önemli hedeflerden biridir.
Entegre Sistem Durum İzleme (ISCM) Entegre Sistem Durum İzleme (ISCM) programı bu sorunlara cevap olması için Siemens tarafından geliştirilmiştir. Bu ekipman yönetimi ve operasyon desteği; ölçülen değerlerin analizine imkan sunmaktadır. Entegre Sistem Durum İzleme, takip edilen ekipmanların durumları ile ilgili bilgileri tam ve doğru bir şekilde operatöre veya kalite kontrol çalışanına sağlamak amaçlı kullanılmaktadır. Programın sağladığı kolaylık; herhangi bir yerdeki sistemin tüm kaydedilmiş bilgilerinin, tek bir merkezden takip edilip, kontrol edilebilmesidir. ISCM, tüm ekipman tiplerinin izlenmesi için son teknoloji modellemelerle geliştirilmiştir. Programın her modülü takip edilen ekipmandan alınan bilgilerin güvenilirliğine, ekipmanın sağlıklı çalışıp çalışmadığına ve elde edilen bilgiler ile ileriye dönük ekipman bakımı gerekliliğine veya herhangi bir arıza olup olmayacağına dair tahmini sonuçlar verme odaklı çalışmaktadır. Böylece, ISCM kaynakların optimal kullanımına önemli bir katkı sağlamaktadır. ISCM, her sistem grubu için ayrıca geliştirilmiş modüllere sahiptir. Tüm sistemdeki ayrı ayrı ekipman grupları
için tasarlanmış izleme modülleri, gruplardan temin edilen bilgilerin tek bir merkezde toplanıp, ayrı ayrı izlenmesini sağladığı gibi, birbiri ile ilişkisinin yorumlanmasına ve tüm ağın birlikte kontrol edilmesine de olanak sağlamaktadır. Aslında endüstride ekipman izleme bilinen ve uygulanan bir yöntemdir. Bunlardan en bilineni ve yaygın olarak kullanılanı trafoların sıcaklık, yağ seviyesi gibi verilerinin takip edilmesidir. Günümüzde entegre bir enerji merkezinde sadece trafonun değil her tür ekipmanın izlenmesi ve edinilen bilgilerin yorumlanması enerji merkezinin ömrü ve verimli çalışması açısından hayati önem arz etmektedir. Siemens bu teknolojinin geliştirilmesi ve enerji iletim dağıtım merkezlerinde verimli bir şekilde kullanılmasına öncü olmuştur. Geliştirilen bu sistem ile standart izleme modüllerinin, kullanıcının ihtiyacına yönelik en uygun modelin oluşturulmasına olanak sağlamaktadır. ISCM modüler bir sistem olduğu için tüm enerji merkezi komponentleri ayrı ayrı izlenebilir. Mevcut kurulu bir enerji merkezine, sistemin çalışmasına herhangi bir olumsuz etki etmeden kurulabilir. En basit ekipmanın izlenmesinden en karmaşık entegre sistemlerin izlenmesine kadar geniş bir yelpazede hizmet verebilir.
ISCM’nin kullanıcıya sunduğu hizmetler şunlardır; • •
Tek bir merkezden izleme ve kontrol etme imkanı Basit tanımlama ve kolay yorumlama
•
Eğer müsade edilirse mevcut SCADA sistemine entegre olabilme • Farklı uluslararası standartlara (IEC, ANSI.) uyumlu olma • Tüm farklı ekipmanlara özel sensör tanımlama ve izleme imkanı Teşhis veya tahmin ekipman performansını optimize etmek ve sistemin durma sürelerini azaltmak için operatörlerin ve karmaşık sistemlerin cihaz yönetimi ihtiyacı için gereklidir. Ekipmanın sağlıklı çalışabilmesi için durumunun doğru izlenmesi, ilerleyişinin doğru tahmin edilmesi hassas, uyarlanabilir ve sezgisel modeller gerektiren zor bir durumdur. Bu öngörü yeteneği bilgi modüllerinin en önemli özelliğidir. Tüm öncelikli ekipmanlar için modelleme teknikleri geliştirilmiş entegre sistem durum izleme (ISCM) ile yapılmaktadır. Sistemi doğru bir şekilde izleyerek çalışmasının güvenilirliği artırmak ve ekipmanların sağlıklı çalışmasını tahmin ederek planlanmamış durma süresini azaltmak ana hedeftir. Bilgi Modülleri ile aşağıdaki cihazların belirtilen durumları etraflıca izlenip, veri analizi yapılabilir. • Trafolar; Aşırı ısınma noktaları, çalışma ömrü, nem, soğutucu verimliliği, gaz analizi, kademe değiştirisinin durumu, kısmi boşalma, trafo terminalleri. • Gaz İzoleli Yüksek Gerilim Cihazları (GIS); Kısmi boşalma, gaz yoğunluğu, kesici performansı • Yüksek Gerilim Kesici; Bobin akımları, arıza açma kapama hızı, gaz yoğunluğu, çalışma ömrü • Havai Enerji Nakil Hattı; Dinamik hat, sehim, buz yükü, taşıma kapasitesi, aşırı sıcaklık, • Kablo Enerji Nakil Hattı; Sıcaklık, arıza konumu, rezerv kapasiteleri
Şekil 1. Gaz Sensörleri-1
Şekil 2. Gaz Sensörleri-2
Sekil 3. SICAM Al-Unit
GIS SF6 Gaz Yoğunluğu İzleme Programları İzleme ve kontrol programları artık sadece trafo için değil yüksek gerilim cihazlarının izlenmesine ve kontrol edilmesine olanak sağlamaktadır. Enerji merkezinde ya da uzakta kontrol merkezinde kurulup kulanılabilir. Kısaca bu arayüz programları ile enerji merkezlerindeki GIS’lerin her bir kompartmanı izlenebilir ve kontrol
edilebilir hale gelmiştir. Farklı versiyonlarda oluşturularak isteğe özel modüller oluşturulabilir. Oluşturulan bu farklı tipteki modüller uluslararası standartlara uygun ve daha önceden test edilip uygulanmış Siemens tecrübesinin ürünüdür. Müşteri bu modüllerden isteğine uygun olanı seçer ve kolaylıkla kendi sistemine adapte edebilir. 20mA analog sinyal ile çalışan gaz
97 Kasım
2016
kaçak sensörleri ile birlikte ihtiyaca göre çok fonsiyonlu Siemens SICAM Al-Unit, SICAM A8000 veya SICAM SCC kullanılır. Siemens GDM Guard sisteminde, üç farklı versyionda gaz yoğunluğu izleme programı sunulmaktadır. Bu üç farklı arayüz programı şöyle özetlenebilir.
Versiyon 1: Basit Versiyon Veri Toplama Üniteleri,
Sekil 4. Web Tabali Arayuz
Sekil 5. Gaz Sensorleri SICAM Al-Unit Bağlantısı
Sekil 6. Genel Haberleşme Ağı
98 Kasım
2016
SICAM Al-Unit Standart mevcut modüller için veri toplama üniteleri önceden tanımlanmış bulunmaktadır. Önceden tanımlanmış veri toplama üniteleri ile Siemens, tecrübe edilmiş çözümler sunar ve yüksek bakım maliyetlerini en aza indirir, mühendislik maliyetlerini azaltır. SICAM Al-Unit lokal bir panoda olup tüm gaz kaçağı sensörleri GIS’in kompartmanlarında daimi olarak konumlandırılır. Sensörlerden alınan veriler geçici olarak notebook ile okunup izilenebildiği gibi mevcut SCADA sisteminde SIPROTEC ile de takip edilebilir. Her bir SICAM Al-Unit ile 12 analog sinyal çıkışı verilebilir. Tüm analog değerlere web üzerinden erişilebilir. Lokal mesajlar, alarmlar ve limit ihlalleri için 3 LED mevcuttur. Hata mesajları text dökümanı olarak kaydedilebilir. Sensörlerin ve SICAM Al-Unit’in en uygun konfigürasyonuyla SF6 gaz kaçağı mümkün olan en kısa sürede tespit edilir. GIS gaz miktarı gözlemlenip, kontrol altında tutulur. GIS kompartmanlarının gaz yoğunluk bilgileri hafızaya alınarak GIS performansı incelenir ve ileriye dönük üretim senaryoları belirlenebilir. SICAM Al- Unit mevcut haberleşme sistemine entegre olabildiği gibi tek başına da sistem ile
birlikte uyumlu bir şekilde çalışabilir. Yeni kurulan her tür enerji merkezinde kullanılabildiği gibi mevcut merkezlerde de rahatlıkla kullanılabilir. SICAM ile veri toplama, veri özetleme, gaz seviyesi ölçümü, 20mA’lik analog sinyallerin aktarımı yapılabilir. Haberleşmesi IEC 61850’ye göredir. Haberleşme protokolleri; dahili ethernet kartı, fiber optik kablo veya RS 485’dir. Herhangi ilave bir yazılıma ihtiyaç duymadan mevcut web tarayıcısı ile konfigürasyon ve izleme rahatlıkla yapılabilir. Gerçek zamanlı yedek hafızası mevcuttur. Hata kayıt log ları ile sistemde oluşan hataların her zaman takibi yapılabilir.
Versiyon 2: Geliştirilmiş Versiyon (V1 + SICAM A8000) Versiyon 1’deki basit izleme programı SICAM A8000 serisi ile geliştirilip daha geniş çapta izleme olanağı sunmaktadır. SICAM A8000 ile IEC 61850 ethernet protokolü ile 20 adete kadar Al-Unit’ten veri toplanıp, işlenip depolanabilir. A8000’in konfigürasyonu SICAM Toolbox yada SICAM Web ile yapılabilir. I/O modülleri ve Al-Unit modülleri konfigüre edilerek kullanılabilir. Dahili veri depolama ile arşivleme imkanı mevcuttur. Uygun arayüzler ile bu arşivden her zaman veri transferi mümkündür. Veri işleme, hata mesajları kaydı, limit ihlalleri ve alarmların izlenmesi, tüm verilerin hafıza kartına depolanması, lokal SCADA sistemine bağlantı, dijital monitor gibi müşteriye birçok kontrol-izleme ve kullanım kolaylığı sunulmaktadır.
Versiyon 3: Geliştirilmiş Versiyon (V1 + SICAM SCC) Versiyon 1’in SICAM SCC ile geliştiril-
Sekil 10. SICAM SCC Grafiksel Arayüzü
Sekil 7. SICAM A8000 Uygulaması
Sekil 8. SICAM SCC Uygulaması
Sekil 9. SICAM SCC Gruplama Yöntemi
miş versiyonudur. SICAM AL Unit’ten alınan tüm analog veriler IEC 61850 ile doğrudan HMI SICAM SCC’ye aktarılabilir. Bu versiyonda; Şalt tasarımındaki analog ölçüm değerlerinin açık bir şekilde gösterimi, sınır değerinin belirlenmesi, zamana bağlı ve istatistiksel ölçülen değerlerin değerlendirilmesi, izlenmesi, SF6 gaz değerlerinin grafiksel gösterimi, Önceden uyarı seviyesine ulaşılıncaya kadar kalıntı zaman periyodunun hesaplanması, Ölçülen / ortalama değerlerin arşivlerde saklanması, raporlama fonksiyonu olanakları müşteriye sunulmaktadır. 300’e yakın gaz kompartmanında sensörler vasıtasıyla bilgi alınıp izleme, kontrol yapılabilir. Tüm veriler tek bir lokal panoda toplanabildiği gibi ayrı ayrı da gruplanabilir. Tavsiye edilen yöntem; her bir gruba ait sensörlerin ayrı ayrı ilgili LCC (Local Control Cubicle) panolarda toplanıp uygun haberleşme ağı ile birbirine bağlanıp tek bir SICAM SCC ile kontrol edilmesidir. Böylelikle fider tiplerine ayrılmış ve gruplanmış sensörlerden alınan veriler daha kolay ve anlaşılabilir şekilde depolandığı gibi her bir sensör kablosu yerine ortak bir haberleşme kablosu kullanılarak kablo karmaşasının önüne geçilmiş olunur.
99 Kasım
2016
AG-OG ŞALT • TANITICI REKLAM
EATON ELEKTRİK
DEVRE KESİCİLER ve EATON Güç dağıtımı alanında, yük ayırıcılar ve devre kesiciler en önemli anahtarlama ve koruma cihazlarıdır. Hızlı resetleme özelliğine sahip devre kesiciler tarafından yapılan sigortasız koruma, özellikle binaların veya fabrikaların ihtiyacı olan enerjinin kesintisiz iletimi açısından çok önemli bir uygulamadır.
100 Kasım
2015
E
aton, devre kesiciler konusunda köklü geçmişinin getirdiği benzersiz bir tecrübeye ve geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Eaton’ın NZM/LZM serisi kompakt devre kesici (MCCB) ürünleri, 16 A’den 1600 A’e kadar olan bütün alçak gerilim güç dağıtım sistemlerinde çeşitli koruma fonksiyonları ile birlikte çıkış şalteri olarak kullanılmaktadırlar. Aynı zamanda, küçük ve orta büyüklükteki dağıtım sistemlerinde 1600 A’e kadar giriş şalteri olarak da kullanılırlar. 63 A’e kadar olan küçük akım değerlerinde, CLS/PLSM serisi minyatür devre kesiciler ve PKZ serisi motor koruma şalterleri daha ekonomik ve az yer kaplayan bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu akım değerleri için tasarlanan küçük boyutlu NZM1 devre kesiciler ile Eaton, ürün yelpazesini daha da genişletmiştir. İstatistiksel olarak bakıldığında, satılan devre kesicilerin %80 ’i 250 A’e kadar anma değerlerinde olduğu görülür. IZM serisi açık tip devre kesici (ACB) ürünleri, genellikle 630 A’den 6300 A’e kadar uygulamalarda
ana giriş şalteri ve büyük güçlü çıkış şalteri olarak kullanılmaktadır. Kompakt ve açık tip devre kesicilerin kesiştiği akım aralığında, seçiciliğin sağlanabilmesi nedeni ile genelde açık tip devre kesiciler kullanılmaktadır. Gerek duyulan akım yoğunluğuna bağlı olarak, NZM ve IZM devre kesiciler koruma fonksiyonları olmadan (yük ayırıcı olarak) veya şebekenin değişik noktalarında kuplaj şalteri olarak da kullanılırlar. Güç dağıtımı alanında, yük ayırıcılar ve devre kesiciler en önemli anahtarlama ve koruma cihazlarıdır. Hızlı resetleme özelliğine sahip devre kesiciler tarafından yapılan sigortasız koruma, özellikle binaların veya fabrikaların ihtiyacı olan enerjinin kesintisiz iletimi açısından çok önemli bir uygulamadır. Değişik seviyelerdeki şebekelerde yapılan farklı korumalar, sistemin ve prosesin sürekliliğini sağlar. Eaton’ın CurveSelect ve xSpider mühendislik
programları optimum seçiciliğin yapılabilmesi yönünde mühendislik tasarımını desteklemektedirler. Devre kesicilerin, özellikle sigortalarla karşılaştırıldığında avantajları şunlardır; bütün kutuplarda ayırma özelliği, hatanın sebebini teşhis edilebilme imkanı, arıza meydana geldiğinde arızanın izin vermesi durumunda devre kesiciye uzaktan tekrar kapama yaptırabilme. Güç dağıtımı alanlarına ek olarak gerek koruma fonksiyonlu gerek korumasız devre kesiciler, düşük akım aralığındaki makinelerde ana şalter olarak kullanılırlar. NZM devre kesicilerin anma akım aralığı genellikle makine uygulamaları için yeterlidir. Sunulan devre kesiciler “integral ana şalter” ve “ayırma” karakteristiklerine sahiptir ve kilitlenebilir kurma mekanizmaları sayesinde IEC/ EN60204-1’e uygundur. Devre kesiciler acil durdurma şalteri olarak kullanılacaksa, kurma mekanizmalarının rengi sarı zemin üstüne kırmızı olmalıdır. Devre kesiciler, elektronik devrelerin ve yazılımların eklenmesi ile her geçen gün gelişmekte ve daha geniş kullanım alanları için daha akıllı ve çok yönlü çözümler sağlayacak şekilde imal edilmektedirler. NZM devre kesiciler, elektrik devrelerindeki temel “on/ off” anahtarlama işlemine ek olarak dört ana uygulama alanına sahiptirler:
• • • •
Dağıtım devresi koruması Motor koruması Trafo koruması Jeneratör koruması
Dağıtım devresi koruması denildiğinde akla, bara ve kablo gibi iletkenlerin koruması gelir. Baralar güç dağıtım sistemlerinde (dağıtım panolarında) ayrı bir öneme sahiptirler, tıpkı kabloya alternatif olarak kullanılan “Busbar”lar gibi. Dağıtım devresi koruması terimi aynı zamanda şalt sistemlerinde kullanılan, anahtarlama elemanları, koruma cihazları, kontrol devresi cihazları ve otomasyon sistemleri gibi ekipmanların koruması anlamına da gelmektedir. Bu dört uygulama alanı, devre kesiciler ile ilgili
değişken talepleri gündeme getirir. Özellikle tesis korunmasına odaklanmış bu uygulamalara ek olarak, personel güvenliğini sağlamak üzere yapılan talepler de göz ardı edilmemelidir. Personel koruması, NZM devre kesicilerde opsiyonel olarak bulunan hata akımı veya toprak hata akımı koruma fonksiyonu sayesinde, elektrik şokuna karşı hızlı olarak devre kesici üzerindeki tehlikeli gerilimin kesilmesiyle sağlanır. Aynı zamanda bütün NZM devre
101 Kasım
2015
kesicilerinde, otomatik tekrar kapamaya karşı korumanın İyi ve özenli tasarlanmış terminaller, panocular için yanısıra girişdeki ve yük tarafındaki zaman ve para tasarrufu anlamına gelmektedir. emniyet izolasyonu sayesinde, Terminaller yaralanma riskini azaltır, elektrik akımının bu personel koruması daha da meydana getireceği hiç de küçük olmayan tehlikelere etkinleştirilmiştir. Düşük gerilim karşı koruma sağlar. bobini kullanmak suretiyle ilave düşük gerilim koruma fonksiyonu devre kesicilere eklenebilir. Bu özellik, bütün NZM ve IZM devre kesiciler ile, N ve IN yük ayırıcılar için mevcuttur. Devre kesicilerin seçimindeki en önemli uygulama parametreleri şunlardır; korunacak ekipmanın çeşitli deşarj akımlarının tepe değerleri, bu akımların akım-zaman ilişkileri, normal işletme akımları, olası aşırı akımları ve bunların farklılık gösteren akımzaman ilişkileri, son olarak da meydana gelmesi olası kısa devre akımlarıdır. Anormal, yüksek veya alçak frekanslı uygulamalar için, açtırma parametrelerinin ayarları için düzeltme faktörü hesaba katılmalıdır. Sinüs formatında olmayan gerilimlerin veya şebekelerin veya harmoniklere maruz kalmış hatların düzeltilmesi gerekebilir ki bu daha çok güç elektroniği uygulamalarında görülmektedir. Yüksek frekanslar veya harmoniklerin ve endüksiyon akımı kaybı sebebiyle meydana gelen artan ısınma etkisiyle, müsade edilen maksimum devamlı akım ve anahtarlama kapasitesi değerlerinin düşürülmesi gerekebilir. Düşük frekanstaki gerilimlerin anahtarlanması, uzun iletim süresi sebebiyle devre kesiciler için daha zordur ve akım dalgasının sıfır noktasının tamamıyla kaybolmasına sebep olabilir. Bu yüzden birden fazla kontağın seri veya paralel bağlanması gibi çeşitli özel durumlar gerekebilir. Elektronik açtırma üniteleri akım transformatörleri ile çalıştıkları için, DC akımlı uygulamalarda elektromekanik bimetal açtırmalı devre kesicilerin kullanılması devrelerin devre kesici tarafından kesilme süreleri gerekmektedir. NZM serisi devre kesiciler 500 A’e kadar arasındaki fark genellikle çok düşüktür. Yeterli kısa bimetal açtırma üniteli tipleri ile DC uygulamalar için de ideal bir çözümdür. Kısa devre hakkındaki ilk soru, meydana gelen arıza akımının, devre kesicinin altında bulunan cihazları arızadan korumak üzere gerekli olan hızlı açmayı yapacak kısa devre akımı değerine ulaşabilecek yeterli büyüklükte olup olmadığıdır. Yüksek ve alçak kısa
102 Kasım
2015
devre akımı seviyeleri hakkındaki sorun sadece düşük güçlü jeneratörler veya sistemde kullanılan kabloların uzunluğudur - örneğin yüksek iletken empedansı ve yüksek gerilim düşümü. Tüm NZM devre kesiciler için standart olarak sunulan ayarlanabilir kısa devre koruması, uzun kablo ve gerilim düşümü gibi değişken
ag og şalt • TANITICI REKLAM
ABB
T E K N İ K M AK A L E
Otomatik kapamalı kaçak akım koruma anahtarları Asansörlerdeki uzak alarm sistemleri sayesinde asansörde kalınması durumunda, yardım sinyali veya çağrısı gönderilebilir. Otomatik kapama cihazı kaçak akım koruma anahtarlarının açması kaynaklı oluşabilecek sorunları çözer.
Yeşil bir bahçe doğru bir sulamaya ihtiyaç duyar. Otomatik bir sistem enerji beslemesi olmadan çalışamaz. İstenmeyen açmalar, bahçe için aylar boyunca verilen emekleri yok edebilir.
Fırtına sırasında bodrum katındaki pompayı koruyan kaçak akım koruma anahtarı açarsa, su taşması yaşanabilir ve ciddi hasarlar verebilir.
Otomatik kapı kontrol sistemini koruyan kaçak akım koruma anahtarı açarsa, hem kilitli kalma riski hem de çilingir ve yeni kilit maliyetleri oluşabilir.
Tatilden dönüşte kaçak akım koruma anahtarının sebepsiz yere açtığını farkettiğinizde, derin dondurucudaki tüm yiyecekleriniz çoktan çözülmüş ve bozulmuş olabilir.
Hırsızlar bazen enerji beslemesinde hata oluşturarak, alarm sisteminin bataryasının bitmesini ve sistemin böylece devreden çıkmasını sağlar. Otomatik kapama cihazıyla bu tarz işlemler daha zorlaşır.
103 Kasım
2015
T EK N İK M A K A LE
Her ihtiyaca uygun bir çözüm Günümüzde modern elektrik tesisatları giderek insan varlığından bağımsız bir hal alıyor. Teknoloji sayesinde cihazlar el ileçalıştırılan sistemlerden otomatik sistemlere doğru değişim geçiriyor. Teknolojideki bu değişimle beraber tesisat güvenliğini tehlikeye atmayan gelişmiş koruma cihazları önemli bir hal almaktadır. Artık sadece evlerde değil aynı zamanda ticari ve endüstriyel uygulamalarda da hizmet ve koruma sürekliliğini sağlamak önemli bir gereksinimdir.
Hizmet sürekliliği Yüksek duyarlılık nedeniyle, kaçak akım koruma anahtarlarında -korunan devreleri etkileyen- istenmeyen açmalar yaşanabilir. İstenmeyenler açmalara sebep veren birçok olay vardır, örneğin, yıldırım darbe gerilimleri, şebeke kaynaklı darbeler, harmonik bileşenler, elektromanyetik olayları vb... Genellikle bu gibi olaylar çok hızlı son bulur ve devreyi yeniden etkinleştirmek için kaçak akım korumayı kapamak yeterlidir. Ne yazık ki, bir kaçak akım koruma anahtarını kapamak, insan müdahalesi gerektiren, öngörülmeyen bir duruş zamanı, el ile yapılabilen bir işlemdir.
Bir konutta, dondurucular ve diğer elektrikli ev aletleri, alarmlar, sprinkler sistemleri, asansörler veya elektrikli kapılar gibi sistemlerin enerjisiz kalması gıdaların bozulması, yedek bataryaların azalması ve hatta ev sahiplerinin kendi evleri dışında kilitli kalması gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Öte yandan, mağazalar, fabrikalar ve ofislerde, POS sistemleri, dağıtım sistemleri, sinyalizasyon, güvenlik sistemleri, bilgisayarlar ve üretim ekipmanları gibi sistemler devre dışı kalacaktır. ABB otomatik kapama cihazları ile her gereksinim için bir çözüm sunar.
Enerji besleme kabloları (ARH-T versiyonu için faz-nötr kablolamasına dikkat edin)
KAKR ile birleştirmek için plastik diş KAKR otomatik test programlama butonu (yalnızca ARH-T için) KAKR mandalı ile bağlantı
Kayar kapak otomatik kapama fonksiyonunun etkinleştirilmesi / devre dışı bırakılması için
Test kablosu (ARH-T versiyonu için faz-nötr kablolamasına dikkat edin)
104 Kasım
2015
KAKR otomatik test fonksiyonunun etkinleştirmesi için (yalnızca ARH-T için)
Gösterge LED’i
Çıkarılabilir sinyal kontağı bağlantı terminalleri
TEKNİK MAKALE Konut uygulamaları Elektrik tesisatlarının güvenilirliğini artırma: Servis sürekliliği. Evlerimizdeki konfor düzeyi günden güne artmaktadır: birçok cihaz ve sistemler günlük yaşamımızı kolaylaştırmak için periyodik ve tekrarlayan işlemler yapmaktadır. Enerji kaynağı olmadan işe yaramazlar, hasar veya insan yaşamını tehlikeye bile sokabilirler. Kaçak akım koruma anahtarlarının istenmeyen açmalarından kaynaklanan riskleri ortadan kaldırmak ve servis sürekliliğini sağlamak için ABB’nin otomatik kapama cihazlarının kullanımı ve konuttaki elektrik şebeke güvenilirliğini artırmak en iyisidir.
Dış aydınlatma ve ışıklı tabelalar alışveriş merkezinin müşterilerine kendini tanıtması için gereklidir. Bu sistemlerin sürekliliği önemlidir ve ABB otomatik kapama ünitesi ile garanti edilir.
Derin dondurucuların enerjisiz kalması stoğun bozulmasına sebep olur. ABB otomatik kapama ünitesi size tasarruf ettirir!
Buzdolaplarının enerjisinin kesilmesi ciddi maliyetler ve hukuki riskler doğurur. Eğer sorun buzdolabı kaynaklı değilse, ancak KAKR istenmeyen şekilde açıyorsa, ABB otomatik kapama üniteleri ideal çözümdür.
ARH serisi otomatik kapama üniteleri Etkili ve güvenilir bir ürün Ev tesisatlarında sıklıkla, kullanıcılar ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğunu bilmezler. Bir kaçak akım koruma anahtarının geçici bir hata nedeniyle beklenmedik bir şekilde açması durumunda, kendileri bu sorunu çözemez ve eğitimli bir elektrik teknisyeni gelip problemi giderene kadar beklemek zorundadır. Bu bir çok kullanıcı için para ve zaman kaybı demektir. Ama bir otomatik kapama ünitesi bağlanırsa, geçici bir hata olduğunda bir teknisyen aramaya gerek kalmaz. Bu aygıt otomatik olarak devreyi kapatarak ve elektrik beslemesini geri getirir. F2C ARH serisi otomatik kapama üniteleri, özel olarak genellikle konut tesisatlarında kullanılan monofaze kaçak akım koruma
Eğer kasa çalışmazsa, sıradaki müşteriler rahatsız olur ve şikayet etmeye başlarlar. Bu sorun çoğu kez ABB otomatik kapama ünitesi kurularak giderilebilir.
Müşteri güvenliği perakende satış noktaları için önemlidir. Enerji sürekliliği sistemin kalitesine ve bakımına bağlıdır. ABB otomatik kapama sistemi en etkin desteği sağlar.
Karanlık, yarısı boş bir otopark rahatsız edicidir, özellikle geceleri. İstenmeyen açmalar otomatik kapama ünitesi ile sıfırlanarak sorun çözülebilir.
105 Kasım
2015
TEKNİK MAKALE anahtarlarıyla kullanılır. Konut uygulamalarında kullanılmak üzere tasarlanmış F2C ARH, 30mA ve 100mA hassasiyetinde 63A’e kadar, ABB FH200 ve F200 tek fazlı (2 kutuplu) kaçak akım koruma anahtarlarını otomatik olarak resetlemek için kullanılır. Kaçak akım anahtarının açması (KAKR) durumunda, otomatik kapama ünitesi otomatik olarak KAKR sisteminin sağlıklı olduğunu kontrol ettikten sonra kapar. Bir toprak hatası tespit edilmişse, cihaz kilitler ve hata düzeltilene kadar ON konumuna geçmez. Cihazın özenli tasarımı, mevcut ve yeni tesisatlara uygulanabilecek basit ve güvenilir bir ürün olmasını sağlar. Son kullanıcı yalnızca özel kayar kapağı kaydırarak otomatik kapama
ünitesini aktifleştirip aktifleştirmeyeceğine karar vermelidir. Ticari uygulamalar Sistemlerin işlevselliğini geliştirme: müşteri memnuniyeti için yatırım Ticari sektörde, perakende mağazaları, bankalar ve profesyoneller için müşteri hizmetleri en önemli gereksinimdir ve başarısı hizmet kalitesine bağlıdır. Şimdi neredeyse tamamen elektrik enerji dayalı bir dünyada, güç kaybı kaçınılmaz bir verimsizlik olur.
Tüm kompresörler otomatik kapamalı kaçak akım koruma cihazı ile korunmalı: toprak hatası olmadan KAKR açarsa, üretimi durdurmadan cihaz resetlenmelidir.
Yarı mamul tedarik sistemi çoğunlukla uzakta bulunan bir depo kullanır ve çalışanların müdahalesinden uzaktır. Durması halinde, diğer bölümlerde de durur. Otomatik kapama ünitesi kaybı en aza indirir.
Üretim birimlerinden biri aniden durduğunda tüm üretim sekteye uğrar: enerji beslemesinin doğru boyutlandırılması ve uygun otomatik kapama ünitesi kullanımı üretim sürekliliğini sağlar.
106 Kasım
2015
Lojistik için kullanılan dış alanlar olabildiğince verimli olmalıdır. Dış aydınlatmaların bağlı olduğu kaçak akım açtığında resetleyebilecek otomatik kapama ünitesi faydalı olacaktır.
Güvenlik sistemin enerjisi beslemesi bir üretim tesisi için kritiktir ve kaçak akım koruma anahtarının istenmeyen açması kabul edilemez. Uygun bir otomatik kapama ünitesi bu problemlere etkin bir çözüm olacaktır.
Bilgi işlem sistemi tüm şirketler için önemlidir, sunuculardan terminal cihazlarına kadar tüm sistem otomatik kapama ünitesi bağlanmış KAKR ile korunmalıdır.
TEKNİK MAKALE Endüstriyel uygulamalar Sistemlerin iyileştirilmesi: üretim sürekliliğini sağlamak. Endüstriyel üretim sistemlerinde büyük değişiklikler yaşanmaktadır. Üretim, depolama ve satış fikri sona erdi. Bugün JIT (tam zamanında) yöntemleri kullanılır ve sipariş ile teslimat arasındaki süre olabildiğince kısa olması gerekir. Önünüze çıkan her engel tedarik zinciri sistemi için engel olacaktır ve ciddi bir sorun haline gelecektir. Üretimdeki enerji beslemesinin güvenilirliğine bağlıdır ve endüstrinin en önemli yapısal konusu haline gelmiştir. ARI serisi otomatik kapama üniteleri: Hizmet alanı ve endüstriyel alanda devrim Otomatik kapama üniteleri endüstriyel ortamlar için çok çeşitli durumlarda kullanılabilir, (bu seri konut uygulamaları için uygun değildir). Tek faz ve üç faz uygulamalar için daha yüksek anma akımlarına sahip ve 30, 100 veya 300mA farklı hassasiyetlerdeki sanayi ekipmanlarına uygun KAKR ile kullanılabilir . Endüstriyel kullanım için otomatik kapama ünitelerinin (F2C-ARI) konutlarda kullanılanlardan farklı çalışma prensipleri vardır. Bir toprak hatası durumunda KAKR açar ve devrede bir hata yoksa üç saniye sonra cihaz herhangi bir izolasyon testi yapmadan kapamayı dener.
Üç ardışık otomatik kapama girişimi ARI serisi tarafından gerçekleştirilir ve üçüncü de başarılı olmazsa, otomatik kapama ünitesi kilitler ve hata düzeltilene kadar OFF konumunda kalır. Erişim zor olan bölgeler dışında bu ürünler üretim için uzun bakım gerektiren karmaşık sistemlere kurulabilir. Endüstriyel sürümleri iki ve dört kutuplu 100A’e kadar KAKR için otomatik kapama sağlar. Konut serisine göre farklı AC veya DC gerilim kaynağı ile besleme seçeneği mevcuttur. Bu cihazlar ayrıca uygun terminallere uzak kumanda butonları bağlanarak motor kumanda devresi işlevlerini yerine getirir. Yardımcı kontak (ilişkili KAKR mekanizmasına bağlı) ve sinyal kontağı (üçüncü başarısız sıfırlama girişimi ardından kilit durumu) da mevcuttur. F2CARI-30; F2C-ARI ile aynı çalışma mantığına sahiptir, ancak sıfırlama girişimi arasında 30 saniye bekler. Bu ürün özellikle hataların geçici olduğu uygulamalar için uygundur.
Enerji beslemesi (terminal 1-2)
KAKR ile birleştirmek için plastik diş
Sinyal kontağı: Bağlı KAKR’nin açtığını bildirir (terminal 3-4-5)
Kayar kapak otomatik kapama fonksiyonunun etkinleştirilmesi / devre dışı bırakılması için
Gösterge LED’i
Bağlı KAKR’nin kontak pozisyonunu bildirir (terminal 6-7-8)
Kumanda terminalleri: KAKR açılıp kapanması için (terminal 9-10-11)
107 Kasım
2015
ag & og şalt • TANITICI REKLAM
VİKO
KOMPAKT ŞALTERLER Elektrik dağıtım tesisatında devre elemanları anahtarlama özelliklerine ilave olarak elektriğin etkilerine karşı bir takım koruma ekipmanlarına sahiptirler. En basit olarak, evlerimize baktığımızda sigorta kutularındaki otomatik sigortalar ve kaçak akım röleleri daire içinde aşırı akım, kısa devre ve kaçak akım korumalarını gerçekleştirir ve güvenli olarak elektrik dağıtımını anahtarlarlar. Daha düşük akımlarda sağlanan bu koruma sınıfı, bir sonraki aşamalarda daha geniş koruma ve akım taşıma kapasitesine sahip kompakt şalterler ile sağlanmaktadır.
108 Kasım
2015
K
ompakt şalterler geniş anma akım aralığına ve yüksek kesme kapasitesi seçeneğine sahip, aşırı yük ve kısa devrelere karşı koruma yapan devre kesici cihazlardır. Teknik olarak bakıldığında kompakt şalterler sahip olduğu koruma ekipmanları ile aşırı akımın oluşturacağı etkileri termik koruma ünitesiyle, kısa devre sonucu oluşan etkileri de manyetik koruma ünitesiyle tesisata ulaşmadan etkisiz hale getirir. VİKO kompakt şalter yapıları, basit ve sağlam çalışma mekanizmalarına sahiptir. Kompakt ebatlardaki yapısıyla hızlı, kolay ve güvenli montaj yapılır. Ayrıca yapısı gereği aksesuar montajına uygundur, açtırma bobini, motor mekanizmaları sayesinde uzaktan açtırma ve kontrol sağlanabilir. Kompakt şalterler; konut, ticari ve endüstriyel yapılarda yaygın olarak kullanılan devre kesici elemanlardan biridir. Kompakt şalterler IEC 60947-2 standardına uygun üretilmektedir. Birçok alanda aşırı akımlara ve ani kısa devrelere karşı hassas koruma sağlarlar. Sahip oldukları akım taşıma ve kısa devre kesme kapasitesine göre farklı kasalarda seri olarak bulunurlar.
Genel hatlarıyla VİKO ürünlerine baktığımızda nominal akım değerleri 16 amperden başlayarak 1600A değerlerine kadar mevcuttur. Ürünlerin sahip olduğu kısa devre kesme kapasitesi kasa kapasitesine göre değişmekte olup, sırasıyla 25kA, 35kA, 50kA ve 70kA gibi değerlerde yüksek kapasitelere sahiptir. SN2 tip ürünlerin hem 3 hem de 4 kutup ürünleri mevcuttur. VİKO kompakt şalter ailesinin yeni serisi olan SN2 tip ürünler; kompakt ebatlarda, ihtiyaca uygun geniş beyan akım değerlerinde ve yüksek kapasite kısa devre kesme değeriyle, TS EN 609472 standardına uygun olarak üretilmektedir. Kompakt şalterler sahip oldukları ayar mekanizmaları özelliklerine göre birkaç modelde kullanım kolaylığı sağlamaktadır. İhtiyaca uygun olarak ister sabit ayar yapılamayan ister termik ayar sahası özelliği olan, istenirse de hem termik hem manyetik koruma sınıfı ayarları değiştirilebilen hatta kaçak akım ayarlı şalterler tercih edilebilir. SN2 serisi kompakt şalterleri, ayar mekanizmaları bakımından Sabit Tip, Termik Ayarlı Tip, Elektronik Tip ve Kaçak Akımlı tip olmak üzere 4’e ayrılmaktadır.
Sabit Tip SN2 Serisi Kompakt Şalter; VMF-SN2 serisi kompakt şalterler 16A’den 800A beyan akım değerine kadar yüksek akım kesme kapasitesinde termik ve manyetik olarak koruma sağlarlar. Termik ve manyetik ayar sahaları sabittir.
Termik Ayarlı Tip SN2 Serisi Kompakt Şalter VMT-SN2 serisi kompakt şalterler, 16A’den 400A beyan akım değerlerinde yüksek akım kesme kapasitesinde termik ve manyetik koruma sağlarlar. Termik ayarlı kompakt şalterlerde bulunan termik ayar sahası özelliği ile termik ayar kısmı beyan akımının 0,8 ila 1 katı arası değerlerde ayar yapılabilmektedir.
Termik ayar sahası, beyan akımının 0,8 ila 1 katı arasında ayarlanabilir.
Kaçak akım ve zaman ayar cihaz üzerinden sağlanabilmektedir.
Kaçak Akımlı Tip SN2 Serisi Kompakt Şalter;
Elektronik Tip -SN2 Serisi Kompakt Şalter;
VMR serisi kompakt şalterler ile 50A’den 250A’e kadar beyan akım seçenekleri ile yüksek kesme kapasitesinde termik, manyetik ve bunlara ilave kaçak akım koruma özelliğine sahiptir. Sabit tip şaltere ilave olarak sunulan kaçak akım ayar özelliği ile 100, 300, 500mA kaçak akım kesme değerlerinde kaçak akım hassasiyet ayarı mevcuttur. Termik ve manyetik korumaya ilave kaçak akım koruma özelliği ile tesisatta komple çözüm sağlar. Cihazın ayarları cihazın alt kısmında bulunan switchler ile sağlanır.
VME-SN2 serisi kompakt şalterler ile 800A’den 1600A değerine kadar yüksek akım kesme kapasitesi değerlerinde üstün koruma sağlanır. Cihazın ayar kısımları cihazın alt kısmında bulunan switchler ile sağlanır.
109 Kasım
2015
ÖLÇME TEST KALİBRASYON • TANITICI REKLAM
NETES MÜHENDİSLİK
Fluke 279 FC Termal Multimetre Fluke 279 FC, entegre termal görüntülemeye sahip tam özellikli bir dijital multimetredir ve verimliliğinizi ve güveninizi artırmak için tasarlanmıştır. Termal multimetre, çoğu elektrik sorununu hızlı bir şekilde bulmanıza, onarmanıza, doğrulamanıza ve raporlamanıza yardımcı olur; böylece sorunların çözüldüğünden emin olursunuz.
Sorunu hemen bulun Termal görüntüleme multimetreleri, yüksek voltajlı ekipmanlarda ve transformatörlerde sıcak noktaları kontrol edebilen, sigortalarda, tellerde, yalıtım malzemesinde, konnektörlerde, birleşim uçlarında ve düğmelerdeki ısınmaları tespit edebilen, elektrikli ekipmanlara yönelik ilk basamak sorun giderme aletleridir. 279 FC’nin termal görüntüleme cihazıyla tarama, pek çok elektriksel sorunu hızla ve güvenli bir mesafeden ortaya çıkarır. İki aleti bir araya getiren termal multimetre, yükü hafifleterek verimliliği artırır.
• Ölçüm kapasitenizi artırmak ve akım ölçümünde (2500 A AC’ye kadar) dar, erişilmesi güç alanlara erişmenizi sağlamak üzere iFlex® (esnek bir akım pensi) ile uyumludur. Geniş ful renkli LCD ekran, görüntüler ve okumalar için daha kolay ve net görüntüler sağlar. 10+ saat şarj edilebilir pil, normal şartlar altında tüm gün dayanır.
Dahili Fluke Connect® ile, sonuçlarınızı kablosuz olarak akıllı telefona aktarın ve işin tamamlandığını doğrulamak için yapılan raporlamada zamandan kazanın. Ölçümler için akıllı telefonunuzun ekranında anlık olarak trend oluşturarak ve anlık izleyerek daha iyi sorun giderin. Raporları doğrudan sahadan oluşturup e-posta ile gönderin.
Öne çıkan ürün özellikleri • •
Kasım
2016
•
Artan işlevsellik
Sonuçlarınızı iletme
110
•
Dahili termal görüntüleme cihazı olan tam özellikli multimetre Aşağıdakileri de içeren 15 ölçüm işlevi: Düşük geçirimli filtre ile AC ge-
•
•
• • •
• • • • •
riimi, DC gerilimi, Direnç, Devamlılık, Kapasitans, Diyot testi, Min/Maks/ Ort, AC akımı (iFlex ile), Frekans Termal görüntüleme, çoğu elektriksel sorunu hızlı ve güvenli bir şekilde açığa çıkararak zaman alan test ve doğrulamalara olan ihtiyacı ortadan kaldırır İkisi bir arada araç, verimliliği artırmak üzere tasarlanmıştır; paylaşılan bir kamerayı almak için kamyona veya ofise gitmek ya da termografı beklemek zorunda kalmazsınız ve daha kısa zamanda daha çok iş yaparsınız! iFlex ölçüm kapasitenizi artırır; akım ölçümü için dar ve erişilmesi güç alanlara erişin (2500 A AC’ye kadar) 3 m’den düşmelere dayanacak şekilde sağlam tasarlanmış ve artan koruma sağlamak için yükseltilmiş lastik kılıfla iki kat yalıtım yapılmıştır 6,1 m uzaktaki (arada engel olmadan) akıllı telefonla kablosuz olarak iletişim kurarak ölçümleri ve görüntüleri kaydedin Görüntü çözünürlüğü 80 x 60 3,5”/8,89 cm renkli LCD ekran Doldurulabilir lityum iyon pil, normal şartlar altında tam bir iş günü (10+ saat) çalışmanıza olanak sağlar ABD’de monte edilmiştir Üç yıl standart garanti Otomatik kapanma ile pil ömründen tasarruf CAT III 1000 V, CAT IV 600 V ölçüm kategorisi İsteğe bağlı aksesuarlar: Fluke i2500-10 or i2500-18 iFlex® Esnek Akım Probları, Fluke BC500 AC Gücü Şarj Cihazı ve Fluke BP500 Lityum iyon Pil 3000 mAh
Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik
72 Modüllük Mistral Sigorta Kutusu ile KNX otomasyonu projelerinde Kompakt Çözüm
ABB’nin tümüyle halogen free olan yeni sigorta kutusu ailesi MISTRAL, sıva altı, sıva üstü ve IP65 koruma sınıfına sahip ürün gamı ile hem şık hem de kullanışlı.
M
istral serisinin petrol yeşili rengindeki kapısı ile artık dağıtım kutularını saklamanıza gerek kalmadı. System pro E comfort MISTRAL 41F sıva altı dağıtım kutuları, 4-72 modüllük seçenekleri ile konut ve ticari binalardaki elektrik dağıtım sistemi cihazlarının montajını mümkün kılıyor. 180° sola ve sağa açılabilen kapı dağıtım kutularının içine tam erişilebilirlik sağlamaktadır. Geniş iç alan kablolama süresini kısaltırken, iki farklı derinlikteki montaj imkanı kutu içerisinde kullanılabilen cihazların çeşitliliğini arttırmaktadır. Özellikle 72 modüllük seçeneği sayesinde; ofis, konut gibi projelerdeki AG şalt ekipmanları ile KNX otomasyon sistemi pano bileşenlerini bir arada toplayarak, zamandan tasarruf sağlayan, kompakt ve pratik bir çözüm sunuyor. ABB Mistral dağıtım kutularında hem sıva altı, hem sıva üstü hem de yüksek koruma sınıfına sahip IP65 sigorta kutularında 72 modüllük seçenek sunulmaktadır.
Faydaları: • Dağıtım kutuları, kablo geçişlerini koruyan yatay bağlantı aksesuarı ile bitişikteki dağıtım kutuları ile yan yana bağlanabilir. • Tüm sıva altı dağıtım kutuları kutunun içine harç sıçramalarını önleyen harç muhafazası ile birlikte gelmektedir. • Düz montaj plakaları ile sinyal lambası ve buton monte edebilme imkanı • Yatay bölümlendirme aksesuarı dağıtım kutusunun içinin iki bölüme ayrılmasına olanak sağlar. • Vida kapakları ön panele kancalanmıştır, böylece kaybolma riski olmadan çıkarılabilir. • Kolay kablolama için ayrılabilir çerçeve. • Raylar arasındaki mesafe 150 mm’ye kadar genişletilebilir. • Nötr ve toprak bağlantısı için terminal blokları • İki farklı derinlik sayesinde S200 ve S800 otomatik sigortalar arasında mükemmel işbirliği
111 Kasım
2016
VİKO, LED ÜRÜNLERLE IŞIĞIN GÜCÜ KONTROLÜNÜZDE… q
E
lektrik anahtar ve priz sektörünün lider ismi VİKO by Panasonic, birbirinden kaliteli ürünleriyle aydınlatma alanında da adından söz ettiriyor. Yuvarlak ve kare sıva altı LED ürünlerin yanı sıra sıva üstü LED ürünlerle de aydınlatma sektörüne yeni standartlar getiren marka; evler, ofisler, salonlar, vitrinler, okullar, oteller, hastaneler, sergiler, koridorlar ve asansörler için en ideal seçenekleri sunuyor. VİKO by PanasonIc en uygun aydınlatma seçeneklerini sunuyor… Kapalı alanlarda, özellikle de yaşam alanlarında konforlu zaman geçirebilmek için ışığın rengi ve konumlandırılması büyük önem taşıyor. Öte yandan aydınlatma
q Fluke
279 FC Termal Multimetre
T
ermal görüntüleme multimetreleri, yüksek voltajlı ekipmanlarda ve transformatörlerde sıcak noktaları kontrol edebilen, sigortalarda, tellerde, yalıtım malzemesinde, konnektörlerde, birleşim uçlarında ve düğmelerdeki ısınmaları tespit edebilen, elektrikli ekipmanlara yönelik ilk basamak sorun giderme aletleridir. 279 FC’nin termal görüntüleme cihazıyla tarama, pek çok elektriksel sorunu hızla ve güvenli bir mesafeden ortaya çıkarır. İki aleti bir araya getiren termal
112 Kasım
2016
ürünleri de hoş bir atmosfer yaratmakta etkin rol oynuyor. İyi aydınlatma, mekan kullanıcılarının ruhsal yapısının istenildiği noktaya çekilmesini sağlayabiliyor. Mimaride değişen trendler de artık tavanın ortasına asılan bir lamba ile tüm odanın aydınlatılması anlayışını çoktan geride bırakmış durumda. Yaşam alanının uygun noktalarındaki aydınlatmalar ile mekanın ve mobilyaların karakterleri çok daha iyi yansıtılabiliyor. Sürdürülebilir ve aydınlık bir gelecek için yeni nesil teknolojiler ve ürünler geliştiren VİKO by Panasonic, şimdi yenilikçi felsefesini aydınlatma ürünlerinde de ortaya koyuyor. Güçlü kuruluş, Yuvarlak ve kare sıva altı LED ürünlerin yanı sıra sıva üstü LED ürünlerle ister yaşam ister çalışma alanları için en uygun aydınlatma seçeneklerini sunuyor.
multimetre, yükü hafifleterek verimliliği artırır. Ölçüm kapasitenizi artırmak ve akım ölçümünde (2500 A AC’ye kadar) dar, erişilmesi güç alanlara erişmenizi sağlamak üzere iFlex® (esnek bir akım pensi) ile uyumludur. Geniş ful renkli LCD ekran, görüntüler ve okumalar için daha kolay ve net görüntüler sağlar. 10+ saat şarj edilebilir pil, normal şartlar altında tüm gün dayanır. Dahili Fluke Connect® ile, sonuçlarınızı kablosuz olarak akıllı telefona aktarın ve işin tamamlandığını doğrulamak için yapılan raporlamada zamandan kazanın. Ölçümler için akıllı telefonunuzun ekranında anlık olarak trend oluşturarak ve anlık izleyerek daha iyi sorun giderin.
Öne çıkan ürün özellikleri • •
•
•
•
•
Dahili termal görüntüleme cihazı olan tam özellikli multimetre Aşağıdakileri de içeren 15 ölçüm işlevi: Düşük geçirimli filtre ile AC geriimi, DC gerilimi, Direnç, Devamlılık, Kapasitans, Diyot testi, Min/Maks/Ort, AC akımı (iFlex ile), Frekans Termal görüntüleme, çoğu elektriksel sorunu hızlı ve güvenli bir şekilde açığa çıkararak zaman alan test ve doğrulamalara olan ihtiyacı ortadan kaldırır İkisi bir arada araç, verimliliği artırmak üzere tasarlanmıştır; paylaşılan bir kamerayı almak için kamyona veya ofise gitmek ya da termografı beklemek zorunda kalmazsınız ve daha kısa zamanda daha çok iş yaparsınız! iFlex ölçüm kapasitenizi artırır; akım ölçümü için dar ve erişilmesi güç alanlara erişin (2500 A AC’ye kadar) 3 m’den düşmelere dayanacak şekilde sağlam tasarlanmış ve artan koruma sağlamak için yükseltilmiş lastik kılıfla iki kat yalıtım yapılmıştır
q EATON Bussmann – IGBT Sigortaları Eaton Bussmann serisine ait kare gövde IGBT sigortaları UL uygunluğundadır. Eşsiz tasarımı ve yapısı sayesinde: • Minimal enerji tüketimi (I²t), • Düşük çalışma sıcaklığı, • Düşük Watt kayıbı sağlamaktadır. Kare gövde IGBT sigortalar, kompakt tasarımı ve yüksek performansı ile yüksek güç uygulamalarına tam uyum sağlamaktadır. Ayrıca kare gövde IGBT’ler tasatımı sayesinde müşteri ihtiyacına göre özel üretim yapılabilme imkanı sunmaktadır. Katalog içerisinde bulunan ürünler bu geniş alan için sadece birer örnektir. IGBT sigortalar, akım değerine bağlı olarak tek veya çift cıvatalı etiket seçeneği sunmaktadır.
Gerilim Değeri Bütün Bussmann serisi kare gövde IGBT sigortaları IEC 60269 Part 4 ve UL 248-1 standartlarına göre test edilmiştir. Özellikler ve Faydalar • Mükemmel DC Performansı • Düşük ark voltajı ve düşük enerji tüketimi (I²t), • Üstün döngü kapasitesi Uygulamalar • IGBT’li ekipman koruma
170M- 000 ve 230 Boy 750Vdc (IEC), 800 Vdc (UL), 25 to 630 A IGBT modüllerin korunması için cıvatalı yüksek hızlı sigortalar, 750V DC gerilimine kadar kullanılan IGBT invertör devrelerinde kullanılmak üzere optimize edilmiştir. 15nH ≤ düşük endüktans. Özellikler • 750 Vdc (IEC 60269-4 uyarınca 863 Vdc) • 800 Vdc (UL 248-1 uyarınca 800 Vdc) • Amper: 25-630 A • Kesme Kapasitesi: 50 kA DC (1ms tc) 800 Vdc
Pilz’in PSENopt Advanced Serisi ile Emniyetli ve Esnek Üretim İmkanı q
P
ILZ’in pazara sunduğu PSENopt Advanced serisi Işık Perdeleri sahip olduğu ileri teknoloji sayesinde karmaşık uygulamalarda verimlilik ve esneklik sağlamaktadır. PSENopt Advanced, sadece emniyetli uygulama imkanı sağlamayıp, konfigüre edilebilir yapısı sayesinde farklı ihtiyaçlarına da rahatlıkla cevap vermektedir. PSENopt Advanced serisi Işık Perdeleri; 300 mm’den 1800 mm’ye kadar sensör koruma yüksekliğine ve 14 mm parmak, 30 mm el ve 2-3 veya 4 ışın demetli vücut koruma çözünürlüklerine sahiptir. • EN 61496-1 standardına göre “Type 4”, EN 61508 ve EN 62061 standartlarına göre “SIL 3” ve EN ISO 13849-1 standardına göre de “PLe” uyumludur. • Muting (Susturma), Blanking (Körleme) ve Kaskadlama fonksiyonlarını tek bir cihazda sunar. • Eşsiz kodlanabilme özelliğine sahiptir. Bu sayede, aynı ortamda çalışan birden fazla ışık perdesi sinyallerinin birbirine karışmadan iletilmesi için her ışık bariyerine bir kod atanabilir. • Kaskadlanabilme özelliği sayesinde koruma alını doğrusal veya açılı olarak genişletilebilir. • Ölü bölge bulundurmayan sensör algılama yüzeyi sayesinde tepeden uca tam kuruma sağlar. • Üzerinde bulunan LED işaretçiler ile kolay ve hızlı hata teşhis olanağı sunar.
113 Kasım
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Siemens’in ölçüm sistemi enerji tüketimini şeffaflaştırıyor Veri merkezleri, ofis binaları, ticarethaneler ve imalathaneler gibi çok sayıda tüketicinin bir arada bulunduğu alanlarda kullanılmak için geliştirilen sistem, enerji dağıtım panolarına kolayca entegre edilebilmektedir. Ömer Afşar Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş. Enerji Yönetimi Bölümü Ürün Sorumlusu
V
eri merkezleri, ofis binaları, ticarethaneler ve imalathaneler gibi çok sayıda tüketicinin bir arada bulunduğu alanlarda kullanılmak için geliştirilen sistem, enerji dağıtım panolarına kolayca entegre edilebilmektedir. Bu yeni ölçüm sistemi, firma içerisindeki tüm tüketim noktalarının enerji sarfiyatının hızlı ve kolay bir şekilde kaydedilip, birbirleriyle karşılaştırılabilmesini ve böylece daha güvenilir ve de doğru bir zaman-maliyet bilgisinin elde edilmesini mümkün kılmaktadır. Mevcut tüketimleri şeffaflaştıran bu sistem sayesinde kullanıcılar aşırı enerji tüketen noktaları tespit edip, bu tüketim değerlerini optimize edebilmektedir. Bunun sonucu olarak da, şirketler enerji tüketiminden ve dolayısıyla da gereksiz maliyetlerden tasarruf sağlayacak önlemler alabilmektedirler. Modüler ve kompakt bir tasarıma sahip olan sistem gereksiz yer kaplamayacak şekilde, birkaç basit adımda enerji dağıtım panolarına monte edilebilmektedir (Bkz. Şekil 2). Sunulan bu yeni ürün grubu otomatik sigortalardan geçen akımı ölçmek için kullanılan farklı tip akım sensörleri (sensor), bu sensörlerin takılacağı çeşitli sensör çubukları (sensor bar) ve ölçülen değerlerin toplanıp izlenebildiği bir veri yöneticisini (data manager) kapsamaktadır (Bkz. Şekil 1). Ölçüm yapılacak tüketim noktalarının sayısına göre üç, altı, dokuz ve on iki sensör takılabilen farklı sensör çubukları sunulmaktadır. Yani, kullanılan otomatik sigorta çeşidi - 3’lü, 6’lı, 9’lu, 12’li - burada kullanılacak olan sensör çubuğu çeşidini belirlemektedir. Bir veri
114 Kasım
2016
yöneticisine en fazla sekiz adet sensör çubuğu, dolayısıyla da 96 adet sensör bağlanabilmektedir. Her bir tüketiciye tahsis edilen sensörler otomatik sigortalardan gelen değerleri veri yöneticisine iletir. Elde edilen bu değerler toplu bir şekilde bir web arayüzüne aktarılıp, oradan analiz edilebilmektedir (Bkz. Şekil 3). Ayrıca, bu web arayüzünde grafiksel ve rakamsal olarak görüntülenen tüketim değerleri maliyete dönüştürülmesi de mümkündür. Cihazın bu özelliği sayesinde, ölçülen değerler temel alınarak, tüketim ve maliyetler, saatlik, günlük, haftalık, aylık ve yıllık bazlarda geçmişe dönük hesaplanabilir ve geleceğe yönelik de öngörülebilir. Veri yöneticisinde bulunan dahili hafıza sayesinde, her bir tüketicinin ayrı ayrı veya istenilen tüketicilerin birlikte toplam tüketim değerleri uzun süreler boyunca saklanıp birbirleriyle kolayca karşılaştırılabilir. Bilgisayar dışında, tablet bilgisayarlar ve akıllı telefonlar üzerinden de bu arayüze erişim için IOS ve Andorid uyumlu ücretsiz uygulama kullanıcılara sunulmaktadir. Kullanımı kolay, kullanıcı dostu olan bu uygulama, sistemin teknik özelliklerine göre yapılandırıllıp, şirketin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilmektedir. Şirketler, bu çok kanallı akım ölçüm sistemini kullanarak, enerji maliyetlerini doğru bir şekilde görüp, bu değerleri haftalık ve aylık olarak karşılaştırabilirler. Bu sayede, potansiyel tassarruf noktalarını tespit ettikten sonra, enerjiyi daha verimli kullanarak mevcut enerji maliyetlerinden tasarruf edebilirler.
Şekil 1: Siemens 7KT PAC1200, çok kanallı akım ölçüm sistemi
Şekil 2: Ürünün panoya montajı
Şekil 3: Web Arayüzü
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
DİJİTAL ŞEBEKELERDE SİBER GÜVENLİK Enerji sektörü büyük değişikliklerin olduğu bir çağda bulunmaktadır. Akıllı Enerji Şebekeleri, enerji arzının daha da geliştirilmesinin önemli ayağı olarak yenilenebilir enerji ve enerji depolama sistemlerini de içermektedir. Şafak Karahan Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş. Enerji Yönetim Bölümü
E
nerjinin gelişimi ve geçişi devam etmektedir ve gelecekte, müşterilerin, enerjinin yönetiminde aktif olarak rol almaları öngörülmektedir. Bu değişim çok çeşitli operasyonel süreçleri, şebeke kontrol ve izleme sistemlerini, üretim tesislerini, iletişim ve şirketler ve müşteriler arası bilgi alış-verişini etkilemektedir. Geleneksel iş modelleri değişmektedir ve yeni teknolojilerin devreye alınması ile, izole olarak çalışan sistemler, açık standartları kullanarak birbirleri ile sürekli iletişim kurabilen hale geleceklerdir. Böylece, çok büyük miktarda hassas bilgi alış verişi gerçekleşecektir. Bu trendler, kaynak güvenliği, şebeke istikrarı ve giderek artan şebeke güvenliği konularında bir çok zorluğu da beraberinde getirmektedir. Kötü amaçlı yazılımlardan kaynaklanan tehditler ve siber ataklar gittikçe artmaktadır. Kritik altyapıların korunması, veri iletişim bağlantıları gibi modern yönlendirme ve kontrol teknolojileri artık Enerji Sektörü’nün temel görevleri arasında yer almaktadır. Siber güvenlik risklerinin iş perspektifleri açısından anlaşılması hizmetlerin ve enerji arzının buna göre korunması, saldırıların tanımlanması, tam vaktinde tespit edilmesi, gerekli karşı tedbirlerin uygulanması ve hizmet devamlılığının hedeflenen acil durum yönetim tedbirlerinin hızlıca uygulanarak sağlanması şirketler için daha da önemli hale gelmektedir. Uluslararası yayınlanan raporlara göre elektrik şebekeleri günlük bazda
çeşitli siber saldırıların hedefinde yer almaktadır. Onlarca elektrik kurumu bu siber saldırıları ‘günlük’, ‘sabit’, ya da ‘sık’ olarak tanımlamakla birlikte genel anlamda e-dolandırıcılıktan kötü amaçlı yazılımların bulaşmasına kadar düşmanca saldırılar olarak raporlamaktadırlar. Bir başka Elektrik kurumu tarafından yayınlanan raporda, her ay yaklaşık 10.000 siber saldırının hedefinde oldukları belirlenmiştir. Yine birçok devlete ait elektrik sağlayıcı kurum tarafından yayınlanan raporda “kötü amaçlı yazılımların saldırısı ve iç sistemlere erişmek amaçlı saldırıların” hedefinde oldukları yayınlanmıştır.
bakış açılarını da değerlendirecek bir yaklaşımla entegre bir çözüm olarak ele alınmalıdır. Akıllı şebekelerin ve diğer kritik altyapıların uzun dönemlerde planlanmaları ve sürdürülebilir sistemlere geçişi ele alındığında bu yaklaşım bir gecede gerçekleştirilemeyecektir. Gelişimin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, önceliklendirilmesi ,ekonomik açıdan kademeli olarak ve verimli bir şekilde ele alınması gereklidir.
Siber Tehdit Türleri SEVİYE 0 – “ZARARSIZ” •
Neden: yok
Sonuç olarak bu durum tek başına devletin elektrik kurumlarının ya da özel elektrik kurumlarının problemi olmaktan çıkmıştır. Elektrik şebekeleri ulusların kritik altyapılarının bir parçası olduğundan mevzuatsal açıdan da tepki gösterilmesi gerekmektedir.
•
Gerçekleşme: eğitim eksikliği veya hatalı görev ayrımı veya eğlence
•
Araçlar: yanlışlıkla yapılan hatalar, yanlış arayüz (HMI) tasarımı …
Böylece siber güvenlik organizasyonel, ekonomik, teknolojik ve regulasyon
•
Ortaya Çıkarma: çok kolay ve en sık/muhtemel
115 Kasım
2016
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
SEVİYE 1 – “SIRADAN” •
Neden: örn. Şirkete zarar vermek…
•
Gerçekleşme: fırsatçılk
•
Araçlar: Deneyimsizlik, yetersiz kaynaklar, bilinen güvenlik açıklarını hedefler, başkaları tarafından geliştirilmiş araçları kullanır
•
•
•
•
Açıklama
İnsan Güvenliği
Yanlış kontrol veya durum sinyali/bilgisi iletimi insanların hayatlarını tehlikeye atabilir (açık olarak bilinen kesicinin kapalı olması )
Enerji Arzı
Enerji şebekesinin parçalanması/göçmesi
Finansal kayıp
Finansal kayıplar doğrudan (örn. hırsızlık) veya dolaylı (cezalar) olabilir
Marka ve itibar kaybı
Müşteri kaybı ve markette pazarlık/rekabet gücü kaybı
Regülasyonlara uyum
Lisans iptallerine kadar varabilen büyük ceza ve yaptırımlar ile karşı karşıya kalınabilir
Çevre
Arızalar sonucunda ortaya çıkan atıklar doğrudan veya dolaylı olarak ekolojik sorunları ortaya çıkarabilir...
Fikri Mülkiyet
Gizli bilgilerin ortaya çıkması ile inovasyon gücü/ yeteneği, liderlik ve faliyet gösterme yeteneği üzerinde doğrudan veya dolaylı olumsuz etkiler
Ortaya Çıkarma: kolay
SEVİYE 2 – “PROFESYONEL” •
Etkilenen
Neden: gasp, kötüleme, ideoloji… Gerçekleşme: her türlü bilinen veya bilinmeyen güvenlik açıklarını değerlendirir. Araçlar: üst-seviye yetkinlikler, finanse edilmiş. Virüs, solucan ve trojanlar üreterek daha gelişmiş araçların kullanımının önünü açar. Ortaya Çıkarma: zor
SEVİYE 3 – “ORGANİZE” •
Neden: terörizm, istihbarat
•
Gerçekleşme: sosyal mühendislik aracılığı ile
•
Araçlar: karmaşık/ gelişmiş casusluk yöntemleri, çok iyi finanse edilmiş. Hassas bilgilerin dolaştığı ağlarda gizli varlığını sürdürür.
•
Ortaya Çıkarma: çok zor
SİBER SALDIRILARIN MUHTEMEL SONUÇLARI Şebeke işletmecileri siber-güvenliğe neden duyarlı (olmalı)? Başarılı siber saldırıların muhtemel etkileri yandaki şekilde gruplanabilir;
116 Kasım
2016
KRİTİK ALTYAPILAR ARASINDAKİ BAĞIMLILIK Dolaylı siber-saldırılar •
Asıl hedef başka bir kritik altyapı olabilir
•
Kritik altyapılar arasında domino etkisi riski
Örnek senaryo: Yerel yada bölgesel elektrik kesintisi durumunda siber saldırıyı ilk fark eden kurum ne kadar süre ile bu saldırıya karşı koyabilir?
Siber güvenlik bir bütün olarak ele alınmalıdır.
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
SIEMENS ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMİ (SIESTORAGE) Günümüzde bir yandan enerji üretim santrallerinde meydana gelen CO salınımı ve enerji kaynakları kullanımının çevreye olan olumsuz etkileri, öte yandan her geçen gün ülkelerin enerji ihtiyacı konusunda komşu ülkelere bağımlı olmaları, enerji stratejilerini temiz enerji kaynaklarının kullanımına yönlendirmiştir. Oğuzhan ÇAYIREZMEZ Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş.Enerji Yönetimi Sektörü
B
aşlıca Temiz Enerji Kaynakları rüzgar ve güneş enerji santralleridir. Rüzgar ve Güneş Enerji Santralleri, temiz enerji kaynağı olarak nitelendirilmesiyle beraber arz güvenilirliği doğalgaz veya termik santraller kadar iyi değildir. Kesintili enerji kaynakları olduğu için bu santraller, şebekenin sürekliliğini ve enerji kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Enerji Depolama Sistemleri arz güvenilirliği az olan santrallerde bir dengeleme ünitesi olarak görev yapmakta olup talep edildiği zaman enerjiyi depolamak ve enerjiyi yüke veya şebekeye doğru tedarik etmek için kullanılır. Enerji piyasasındaki regülasyonların her geçen yıl değişmesi ve gün öncesi piyasasının şirketleri fayda ve zarar olarak önemli ölçüde etkilemesi de Enerji depolama sistemi kullanımı ihtiyacını doğurmaktadır. Bu Sistemlerin, gün öncesi piyasasında taahhüt edilen enerji miktarının, üretilen enerji miktarına eşit olmasını sağlamak için önemli bir görevi bulunmaktadır. Eğer taahhüt edilen enerji miktarı üretilen enerji miktarından az ise, üretilen fazla enerji, Enerji Depolama Sisteminde depolanır. Eğer taahhüt edilen enerji miktarı, üretilen enerji miktarından fazla ise, Enerji Depolama Sistemindeki enerji şebekeye doğru tedarik edilerek olası cezalardan kaçınılmış olur. Bir adanın veya ada modunda çalışan bir tesisin elektrik enerjisi eğer rüzgar, güneş enerji santralleri veya jeneratör tarafından sağlanıyor ise değişken yüklere karşı enerji depolama sistemi
bir dengeleyici görev üstlenmektedir. Rüzgar veya Güneş Enerjisinin az olduğu (örneğin gece) zamanlarda enerji depolama sistemi deşarj modunda çalışır, gündüz vakti ise enerji tüketimi üretimden az olur ise şarj modunda çalışır. Enerji Depolama Sistemlerinin bir diğer uygulaması ise Jeneratörlerle olan çalışmadır. Çalışma ömrünün daha uzun olması için Jeneratorün çıkış gücünün her zaman aynı değerde olması talep edilir. Jeneratörün beslediği yükler eğer zamanla değişkenlik gösteriyor ise; Jeneratörün çıkış gücünden fazla bir yük oluştuğu zaman, bu fark enerji depolama sisteminden karşılanır. Eğer yük gücü, Jeneratörün çıkış gücünden az ise enerji depolama sistemi şarj moduna geçer. Her geçen gün atık ısıdan Kojen, Trijen tesisi kuran Fabrikalar ise Şebekeye elektrik enerjisini satabildiği için şebekenin frekans ve gerilim kalitesini önemli ölçüde bozabilmektedir. Bu durumda da Enerji Depolama Sistemi talep üzerine aktif ve reaktif güç sağlayarak veya depolayarak, şebekeye sağlanan enerjinin gerilim ve frekans değerini istenen seviyeye getirmektedir. Bunun yanında Santrallerde veya Kojen tesislerinde ilk enerjilendirme sırasında gereken yardımcı gerilim kaynağı olarak ve hatta enerji kesintilerinde kritik yükler için bir enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Enerji Dağıtım şirketlerinin perakende tarafında ise, talep edilen ve üretilen enerji dengesizliğinin (Öngörülemeyen
talepler/Santral arızaları) en iyi şekilde yönetilmesi açısından da önemli bir görevi vardır. Modüler bir çözüm olan Siemens Enerji Depolama Sistemi(SIESTORAGE) 100kWH’ten 20MWH’e kadar enerjiyi depolayabilmektedir.Ana Bileşenleri Orta Gerilim Pano, Trafo, Alçak Gerilim Pano, Konvertörler, Li-on Piller ve Pil Yönetim Sistemidir. Bu ekipmanlar, içinde bir yangın algılama, söndürme ve havalandırma(HVAC) sisteminin yeraldığı konteynır içerisinde teknik olarak harici bir elektrik sistemine entegre olabilecek şekilde sabit veya mobil olarak kullanılır. Haberleşme sistemi olarak Modbus, Profibus, IEC 61850 haberleşme portları entegre edilerek uzaktan da erişim sağlanması mümkündür. Li-on piller kullanılmasının başlıca nedenleri arasında sisteme milisaniye mertebesinde hızlı bir şekilde girip çıkabilmesi, şarj edilmesi için tamamen deşarj olmasına gerek duyulmaması, verimliliğinin yüksek olması ve kendi kendine boşalmasının düşük seviyede olmasıdır. Dünya’da kısıtlı enerji kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmaları için enerji kaynağının planlanması ve yönetilmesi önemli bir hale gelmiş olup, bu durum ülkelerin şimdiki ve gelecekteki kalkınma stratejileri arasında da yer almaktadır. Enerji Yönetiminin en önemli bileşenlerinden biri olan enerji depolama sistemleri bugün ve gelecekte tesis edilecek santraller, üst yapı ve alt yapı tesisleri için önemli bir verimlilik katma değeri oluşturmaktadır.
117 Kasım
2016
KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ Kasım 2016 ARKA KAPAK ARKA KAPAK İÇİ ÖN KAPAK İÇİ ABB
ÇAĞDAŞ KABLO İNFORM EPC ENERJİ 3
AKTİF MÜHENDİSLİK
25
ALKA ELEKTRİK
81
BEST
45
BÜSTYAL
43
ENEL
89
ENTES
17
GERMEN ELEKTRONİK
77
HASÇELİK HİLKAR
37
KABLOTEL
35
MAKEL ÖZDİRENÇ
ÇYDD
7 120
21
DELTEC
65
DOBLE
33
DV POWER
39
EAE ELEKTRİK
29
EAE ELEKTROTEKNİK
95
ÖZGEN ELEKTRİK
27
SFA ELEKTRİK
11
SIEMENS
23
TESTTÜM
119
ULUSOY ELEKTRİK
EL-KO
9
VAEST
EMEK ELEKTRİK
1
VERA ELEKTROMEKANİK
EMS
5
31
WIN 2016
2 47 6 41
OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.
Tescom KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Vodafone Arena Büyük zaferler için “Kesintisiz Güç” desteği
Kesintisiz Güç Kaynakları
Özel Üretim Cihazlar
Statik Transfer
Line Interactive 450VA - 2000VA
Frekans Konvertörleri
Anahtarları
Online 1kVA - 800kVA (Tek Modülde)
İnverterler
1 Faz / 2 Kutup 32 - 120A
Modüler UPS (MTI200 Serisi 10-400kVA /
Solar Sistemler
3 Faz / 3-4 Kutup 50 - 800A
MTI300 Serisi 30-900kVA)
Hybrid UPS
www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com