KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
ÜCRETSİZDİR
AĞUSTOS 2015
HER BAĞIŞ YENİ BİR HAYAT yayınıdır
www.karacigernakli.org
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Karaciğer naklinde bir marka:
KENT HASTANESİ Bugüne kadar gerçekleştirdikleri 1700’ün üzerindeki karaciğer nakli operasyonları ile Türkiye’nin en deneyimli ekiplerinden birini bünyesinde bulunduran Kent Hastanesi; %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla sadece Türkiye'deki hastalara değil, dünyanın birçok yerinden gelen hastalara da canlı ve kadavradan karaciğer nakilleri yapmaktadır. Yılda 150 nakil ve %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla;
Hedefimiz: Mutluluğunuz...
Canlı vericili karaciğer nakillerinde 3 ayrı ekibin yaptığı ameliyatların her biri üst düzeyde uzmanlık gerektirir. Bu ameliyatlar alıcı-verici ameliyatı ve mikroskop altında mikrocerrahi ile nakil edilen karaciğerin atardamarının dikilmesidir. Alıcı ameliyatı Doç. Dr. Murat Kılıç'ın, verici ameliyatı Doç. Dr. Murat Zeytunlu'nun ve mikrocerrahi kısmı ise Prof. Dr. Mehmet Alper'in sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir.
Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Ekibi Soldan sağa: Opr. Dr. Zafer Önen, Dr. Selçuk Onur Duygu, Filiz Kurt, Opr. Dr. Rasim Farajov, Gülay Aksu Kul, Prof. Dr. Mehmet Alper, Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Doç. Dr. Latife Doğanay, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Dyt. Safiye Taş, Elif Çetin, Şenol Kafa.
Kent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanları Soldan sağa: Uzm. Dr. Bülent Şengül, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Prof. Dr. Ethem Tankurt
1
www.karacigernakli.org
Kent Hastanesi Anestezi Ekibi Soldan sağa: Uzm. Dr. Erhan OLGUN, Uzm. Dr. Ayhan ÖNAL, Prof. Dr. Ali Reşat MORAL, Uzm. Dr. Ali Han PİRİM, Uzm. Dr. Ahmet SUBAŞI, Uzm. Dr. Gökhan AYHAN,
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İZMİR KENT HASTANESİ KARACİĞER NAKİL PROGRAMI 2009 yılı Temmuz ayında başladığımız Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Programı’nda 800 nakle yaklaştığımız bugünlerde bültenimizin 7. sayısını yayınlamanın heyecanını yaşıyoruz. Üç yıl önce yayınlamaya başladığımız Canım Ciğerim Bülteni ile karaciğer nakli konusundaki aktivitelerimiz ve hastalarımız ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmayı sürdürüyoruz. Son yıllarda karaciğer nakli alanındaki tıbbi gelişmelere ek olarak gerek Sağlık Bakanlığı gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun destekleme politikaları ile ülkemizde yapılan nakil sayıları ve başarı oranları giderek yükselmiştir. Akut ya da kronik karaciğer yetmezliği tablosu içinde olan ve nakil olmaz ise kaybedilme olasılığı çok yüksek olan bu hasta grubunun, zamanında karaciğer nakli olabilme şansları belirgin olarak artmıştır. Bugün ülkemizde 40’ı aşkın merkezde yapılan karaciğer nakillerinin sayıları yılda 1000’i aşmaktadır ve bu rakam nüfus olarak bize yakın ya da bizden çok olan birçok Avrupa ülkesinden fazladır.
Başarı oranları da genel olarak %90’lar düzeyinde olup, dünya standartlarının üzerindedir. Uygulanan nakillerin tümü Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Kadavra organ dağıtımı tamamı ile Bakanlık hasta bilgi işlem ağı üzerinden hastalığın ağırlığına göre yapılmakta ve canlı vericili nakiller de bu sisteme işlenip sonuçları değerlendirilmektedir. Amacımız bu başarıyı daha da artırmak ve mükemmel sonuçlara ulaşmak. Nakil hastaları, bu hastaları izleyen hekimler ve nakil yapan merkezler arasındaki işbirliği ve iletişim bizler için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hazırladığımız bu bülten meslektaşlarımızla, karaciğer nakil merkezleriyle ortak hastalarımız ile ilgili bilgileri paylaşma ve onlardan gelen önerileri değerlendirme olanağı yaratıyor. Karaciğer nakline ihtiyaç duyan hastalara umut olmak, nakil olmuş hastalarımızın sağlık ile pekişmiş mutlu hikayelerini paylaşmak amacıyla bu yeni sayıyla da sizlerleyiz. Doç. Dr. Murat Kılıç
Nesrin COŞKUN Kent Sağlık Grubu Basın Danışmanı Editör
Merhaba, Sizlere yine dopdolu bir Canım Ciğerim Bülteni’ni sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Her karşılaşmamızda yeni sayının ne zaman çıkacağını sormanız, bizi mutlu ediyor. Yani beni ve bülteni birlikte hazırladığımız Görsel Yönetmen arkadaşım Burhan Günay’ı. Umarız bu elinizde tuttuğunuz yeni sayımızı da beğenirsiniz. Bülteni 4 ayda bir çıkarıyor olmak, bazı haberleri bize eskimiş hissettiriyor. Örneğin; Canım Ciğerim Kulübü üyelerimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması. Olsun, yeniden hatırlayıp keyiflenelim. O gün objektiflere çok güzel pozlar verdik, inanıyorum ki görmek için sabırsızlanıyorsunuz.
Yine hayatın içinden hikayeler… Ve de split nakil yöntemi; bir bağış karaciğer, iki hayat… Yarısı bebeğe yarısı dedeye… Ve değişen hayatlardan bir örnek; Nakil oldu, iyileşti, evlendi ve şimdi baba. Bu mutluluk da sayfalarımızda. YALNIZ DEĞİLSİNİZ. Yeni sayıda buluşmak üzere, sağlıkla sağlıcakla kalın.
Bu sayımızda yine bir röportaj var. Minik kızına karaciğerinden parça vererek yeni bir hayatın kapılarını açan bir anne, üstelik doktor bir annenin yaşadıkları, deneyimleri aynı zorlu sürece girecek anne babalara rehberlik edecek.
2
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İkinci hayatların,
Bayram Kutlaması Karaciğer nakliyle hayata tutunan çocuklar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamasında buluştu. Sabah doktor kontrolünden geçip öğleden sonra soluğu oyun merkezinde alan karaciğer nakilli çocuklar, doyasıya oynayıp eğlendi, bayramlarını coşkuyla kutladı. Mercan Ada Turunçoğlu
Erdem Çakır
Seval Ülker
Mercan Ada Turunçoğlu
Özden Saliha İsbir
Ekinsu Güngör
Doğal üyelerini İzmir Kent Hastanesi’nde karaciğer nakli olan çocukların oluşturduğu Canım Ciğerim Çocuk Kulübü, geleneksel Çocuk Bayramı kutlamasını eğlence merkezi Fame City işbirliğiyle gerçekleştirdi. Erken bayram kutlaması öncesinde hastanede rutin kontrolleri yapılan çocuklar aileleriyle birlikte Hilton Oteli içinde yer
alan Fame City’de bir araya geldi. Yüzlerini boyayan Pamuk Prenses kostümlü animatörle şişme kaydıraklarda, top havuzunda, labirentlerde oynayan, sevinç çığlıkları atan çocuklar kendilerini izleyen anne babalarına da mutlulukların en büyüğünü yaşattı.
Ömer Ali Yavuzer
“Mutluluktan sevinç çığlıkları atan çocuklar kendilerini izleyen anne babalarına da mutlulukların en büyüğünü yaşattı.” Prof. Dr. Çiğdem Arıkan
Melek Bulut
Erdem Çakır
Erdem Çakır Semanur Songur Birkan Aktaş
Dudu Aktaş
3 www.karacigernakli.org
Onur Toprak Songur
Mercan Ada Turunçoğlu
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Yaşları 3-13 arasında değişen 20’ye yakın karaciğer nakilli çocuk, ellerinde Türk bayrakları ile 23 Nisan Çocuk Bayramı şiirleri okurken, onların bayram sevincine nakil ekibi de ortak oldu. Kutlamaya katılan İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Dr. Onur Duygu, hemşireler, nakil bölümü çalışanları bugün yaşıtları gibi sağlıkla büyüyen çocukların neşe içinde oyun oynamalarını keyifle izledi, birlikte pasta kesti. Doç. Dr. Kılıç, “Anne babalar için en önemli şey evlatlarının sağlıklı olması, sağlıkla büyümesi. Bu çocuklarımız bir nedenle karaciğer nakli olmak zorunda kaldılar. Şanslılar ki böylesine bir imkan da var. Anne, baba ya da teyze, dayı, dedeleri donör olup onlara ikinci hayatın kapılarını açtı. Şimdi hepsi normal çocuklar gibi büyüyorlar. Onların en önemli bayramlarını birlikte kutlayarak aileleriyle birlikte sevinçlerini, mutluluklarını paylaşıyoruz” dedi.
Sevcan Yavuzer
Mercan Ada Turunçoğlu
Hanife Çakır
Erdem Çakır
Erdem Çakır
Doç. Dr. Murat Kılıç Seval Ülker
Burak Mete
Sidar Mete
Ömer Ali Yavuzer
Esra Turunçoğlu
Murat Armut
Muhammet Armut
Prof. Dr. Çiğdem Arıkan Özden Saliha İsbir
Seval Ülker
Melek Bulut
İlahe Bulut
4
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
DOKTOR ANNENİN HAYAT SINAVI O bir kadın, bir doktor. Anne olacağı için sevinçliydi. Ama bir şüphe, gebelik sürecini kabusa çevirdi. “İnşallah üzüldüğümüzle kalırız” dedi, eşiyle. Ama doğumdan sonra o kuşkular gerçek çıktı ve bir anda tüm dünyaları değişti. Onların dünyalarını değiştiren minik kızlarının karaciğer nakli hastası olmasıydı. Umutla, kaygıyla, korku ve üzüntülerle dolu bir süreç… Sonrasında ışık göründü… Sağlıkla başlayan yepyeni bir hayat, ikinci hayat… Bu söyleşi, karaciğer nakli kararı verilen hasta ve yakınlarına “yalnız olmadıklarını” hatırlatmak, onlara yol gösterici olabilmek için yapıldı.
Röportaja önce sizi tanıyarak başlayabilir miyiz? İsmim Bahar Baykal. Mersin’de büyüdüm. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyım. Hacettepe Üniversitesi mezunuyum. Uzmanlığımı İstanbul’da Zeynep Kamil Hastanesi’nde yaptım. Mecburi hizmetimi Şanlıurfa Doğum Evi’nde yaptıktan sonra 2012 yılında evlenip Antalya’ya yerleştim ve kızım İnci’nin doğumuna kadar özel bir hastanede çalıştım. Sizi İzmir Kent Hastanesi’ne getiren neden kızınız İnci için karaciğer nakli kararının alınmasıydı. En başa dönersek, her şey ne zaman, nasıl başladı? Hamilelik, doğum ve doğum sonrası… Hamileliğimin 5. ayında Zeynep Kamil Hastanesi’den değerli hocam Doç. Dr. Zeki Şahinoğlu ayrıntılı ultrasonumu yaparken bebeğimin safra kesesini göremedi ki bu olabilecek bir şeydi. Normalde safrakesesi USG’de bakılan bir organ değildi görülmemesi bir sorun olduğu anlamına gelmiyordu. Ancak tekrar tekrar baktığımızda ve göremediğimizde
5 www.karacigernakli.org
endişelerimiz artmaya başladı. Bir doktor olarak safra yollarının gelişmemesinin ne anlama geldiğini bildiğim için ultrasonumun ilk yapıldığı andan itibaren kaygılarla yaşar olmuştum. Eşim, ailem, doktor arkadaşlarım hep beni rahatlatmaya çalıştılar ama tabii bu çabalar nafile kaldı. 19 Mayıs’ta İnci’nin doğum anında kendime şunu dediğimi hatırlıyorum; Bahar bir an olsun endişelerini bırak ve bu müthiş anın tadını çıkar. İnci’nin doğar doğmaz hemen yanımda çocuk doktoru tarafından ilk muayenesinin yapıldığı, onun sesinin tüm ameliyathaneyi doldurduğu minik ellerini, ayaklarını oynattığını izlediğim anlar kesinlikle hayatımın en güzel anlarıydı. Doğumun ertesi günü yapılan USG’de safra kesesi belli belirsiz görülmüştü. Bundan sonrası takiplerde belli olacaktı. Karaciğer’den safra akışı olmadığı zaman bebeğin kakası beyazlaşır karaciğerde biriken safra da düzelmeyen sarılığa neden olurdu. Hayatımın en zor anları da sanırım bu bulguların ortaya çıkıp çıkmayacağını beklediğimiz o bir aydı. Tüm dualarımıza rağmen bir ayın sonunda maalesef
İnci’nin kakası beyazlaşmış, sarılık değerleri yükselmeye başlamıştı. Bu durumda yapılacak şey ameliyattı. Hem tanı koymak hem de bilier atrezi dediğimiz bu durum varsa safra akışını düzeltme operasyonu yapmak için… İnci’yi vakit kaybetmeden Hacettepe Üniversite Hastanesi’ne götürdük ve İnci 45 günlükken çocuk cerrahisinden hocam Prof. Dr. Cahit Tanyel tarafından ameliyata alındı. İnci’yi ameliyata verdiğim an hayatımın en zor anıydı. Yanından hiç ayrılmadığım minicik bebeğimi hiç tanımadığım ameliyathane personeline vermek arkasından bakakalmak. Eşim de ben de gözyaşları içindeydik. Ameliyattan çıkan hocam maalesef girerken olduğu kadar umutlu değildi. İnci’nin bilier atrezisi vardı ve karaciğerinin durumu doktorumuzun umduğundan daha kötü idi. Ameliyattan hemen sonra hızla düşmesini beklediğimiz bilirubin düzeyleri de istediğimiz gibi düşmemişti. Hastanede geçirdiğimiz bir ayın sonunda Antalya’ya evimize kızımızı teni ve gözleri sarı bir şekilde getirdik.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
“Görüşme odasından çıktığımız an ikimiz de burada ameliyat olacağımızı biliyorduk, soru işareti kalmamıştı…” Anne olarak, üstelik bir hekim anne olarak böyle bir tanıyı nasıl karşılayabildiniz? Eşiniz, aileniz… Kabul etmesi çok zordu. Bu tanıyı ağlayarak çok ama çok ağlayarak karşıladım. Yeni buluştuğunuz bebeğinizi kaybetme korkusu, onun çekeceği acılar, geleceği. Binlerce şey kafanızda dönüp duruyor tabi. Bir yandan da yapılacak şeyleri en doğru şekilde nasıl yapabilirim, en iyi tedaviye nasıl ulaşırız, diye plan yapıyordum. Ailedeki tek doktor ben olduğum için tüm bilgileri onlara aktaran bendim. Sizi nasıl bir mücadele bekliyordu? O aylar nasıl geçti? Oldukça zor bir süreç bizi bekliyordu. Şimdi geriye dönüp baktığımda sakin bir şekilde yaşadıklarımı anlatabiliyorum ama o zamanlar böyle sakin ve soğukkanlı kalmak her zaman mümkün olamıyordu. Ümitsizliğe kapıldığım, direncimin düştüğü, çok yorulduğumu hissettiğim zamanlar oluyordu. Allah’tan başta eşim ve annem olmak üzere tüm ailem,dostlarım moral vermek için her zaman yanımdaydı. Kızınıza donör olmaya karar verdiniz. Nakil için İnci bebeğinin büyümesi sizin de hamilelik kilolarınızdan kurtulmanız gerekiyordu. Bu süreçte neler yaptınız? Karaciğer naklinin yakın bir gelecekte olacağı artık belliydi. Tüm dünyada çocuklarda karaciğer nakillerinde başarı 10 kg üstü ve altında değişiyor. 10 kilonun üzerindeki çocukların nakil operasyonlarının başarı oranları daha yüksek. O yüzden tüm gücümüzle İnci’yi 10 kiloya çıkarmaya çalıştık. Ancak bilier atrezi nedeniyle hem iştahsızlığı oluyor hem de besinleri tam sindiremediği için kilo alması zorlaşıyordu. Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde İnci’yi takip eden doktorumuz Prof.Dr. Aygen Yılmaz sık sık İnci’yi görüp mamasının içeriğini düzenliyor ,kalorisini arttırmaya çalışıyordu. Gece gündüz 3 saat arayla yaklaşık bir saat boyunca İnci’ye tadı pek de güzel olmayan bir
mamayı yedirmeye çalışıyorduk, fazladan 5ml bile içirebilmek bizim için büyük başarı ve sevinç kaynağı idi. Öte yandan İnci’ye donör olmaya karar vermekten öte ya ben veremezsem diye büyük bir korkum vardı. Eşimin kan grubu uymuyordu. Benim de doğum kilolarımdan dolayı karaciğerimde yağlanma vardı ve normalden büyüktü. Operasyon zamanına kadar eğer yeterli kilo veremezsem İnci’ye karaciğerimden bir parça veremezdim ve o zaman her şey bizim için kat be kat zor olurdu. Anneanne, babaanne ve dedenin yaşları uymuyordu, bize donör olmayı isteyen kıymetli akraba ve dostlarımdan da böyle bir şeyi kilo veremediğim için istemek zorunda kalmak benim için kabul etmesi çok zor bir şeydi. O yüzden diyete başlayıp her gün spor yaparak mümkün olan en kısa sürede en fazla kiloyu vermeye çalıştım. Yani bizimki zamana karşı bir yarıştı. Kızım ve ben zamana karşı yarışıyorduk. Nakil kararı nerede, ne zaman alındı? Antalya’da Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde düzenli takibimiz yapılıyordu. Biz de bu arada nakil için en iyi merkezi aramaya başladık ve İzmir Kent Hastanesi’nde karar kıldık ve İnci buranın da takibine girdi. Kan tahlili sonuçlarını buraya da gönderiyorduk. Nakil için en uygun zaman Antalya’daki doktorumuzla koordine olarak Kent Hastanesi’nde toplanan kurul kararıyla belirlendi. Ocak ayının başı olarak kararlaştırıldı. Neden nakil için İzmir Kent Hastanesi’ni tercih ettiniz? İnci’nin sağlığı için en önemli karar bana göre ameliyatın yapılacağı merkezdi. Ben de bir cerrahım ve böyle özellikli ameliyatlarda cerrahi tekniğin gelişmişliğinin ve operasyon sonrası süreçteki takibin alanında tecrübeli, gelişebilecek komplikasyonlarla en iyi şekilde başa çıkabilecek iyi bir ekip tarafından yapılmasının ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Bu konudaki yabancı yayınları okudum; dünyadaki başarı istatistiklerine
baktım, bu konuyla ilgilenen uzmanlara ulaşıp kendi tercihleri ne olurdu diye sordum. Bu araştırma bizi Türkiye’de iki merkeze yönlendirdi. Açıkçası bu merkezlerdeki çocuk karaciğer nakillerindeki başarının Amerika’dan daha yüksek, Avrupa ile ise eşit ve %90’ların üzerinde olduğunu öğrendiğimde hem çok şaşırdım hem de sevindim. Çünkü yurt dışında başarı oranları Türkiye’den ciddi anlamda yüksek olsaydı tüm şartlarımı zorlayıp kızımı oraya götürmeyi düşünürdüm. Bu iki merkezle de görüştükten sonra Kent Hastanesi’nde ameliyatımızı gerçekleşirmeye karar verdik. Bu kararı almamızdaki tek neden de sevgili Doç. Dr. Murat Kılıç hocamızla yaptığımız görüşme oldu. Kafamızdaki tüm sorulara sabırla, içtenlikle, alçakgönüllülükle cevap veren hocamızla yaptığımız görüşmeden çıktıktan sonra eşim ve ben çok uzun zaman sonra ilk kez umutlu ve mutlu bir gün geçirdik kızımızla. Görüşme odasından çıktığımız an ikimiz de burada ameliyat olacağımızı biliyorduk, soru işareti kalmamıştı. Nakil ne zaman gerçekleşti, nakil sonrası İnci bebeğin sağlık durumunda değişim nasıl, büyüyor mu? Nakil 8 Ocak 2014’te sevgili doktorlarımız Doç Dr. Murat Zeytunlu ve Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki bir ekip tarafından gerçekleştrildi. Nakilin üzerinden yaklaşık 10 ay geçti. Bu 10 aylık süreçte ufak tefek sorunlar yaşadık ama bu bize nakil olmak için burayı seçerek ne kadar doğru bir karar aldığımızı gösterdi. İnci’yi nakil olmadan takip etmeye başlayıp nakil olduğu andan itibaren çok yakından izleyen, tüm karşılaştığımız sorunlara zamanında ve etkin bir şekilde müdahale eden, bize her zaman moral aşılayan, iyimser olmamızı sağlayan sevgili hocamız Prof. Dr. Çiğdem Arıkan ve ekibi sayesinde İnci büyüyor. Allah’a çok şükür bugünleri gördük. Onun iştahla yemek yediğini, yürüdüğünü, koştuğunu, kahkahalar attığını gördükçe Allah’a her an şükrediyoruz.
6
HAYATIN İÇİNDEN
Iraz IŞIK
Fatma ÖLMEZOĞLU
1994 yılında hepatit B nedeniyle siroz olan Iraz Işık, yıllarda ilaç tedavisi ve diyetle yaşamını sürdürdü. Ancak ilaç tedavileri ve diyet yetmez oldu, hastalığın tek tedavi yöntemi olan karaciğer nakli zorunlu hale geldi. Karnında sıvı biriken, normal yaşamını sürdüremez hale gelen Iraz Işık için nakil kararı alındı. 28 yaşındaki oğlu Durmuş Işık donörü oldu. 18 Aralık 2014 tarihinde nakil gerçekleşti. Kontrollere eşi Alaattin Işık ile gelen Iraz Işık, “Oğlum sayesinde sirozdan kurtuldum. Oğlum bana hayat verdi, çok teşekkür ediyorum” dedi.
Esma – Muhammet Ölmezoğlu çiftinin 3 çocuğunun ortancası. Fatma dünyaya geldikten sonra pek çok yenidoğan gibi sarardı. Ama onun da sarıliğı yine pek çok bebek gibi geçmedi, uzadı. Karnı şişti, şikayetleri arttı. Bilier atrezi tanısı koyulan minik Fatma’ya iki aylıkken kazai ameliyatı yapıldı. Fatma üç yaşına kadar idare etti, özenle bakılıp, büyütüldü. Ancak karaciğer naklinden kaçışı yoktu. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nden İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Nitekim 25 Şubat 2011 günü baba Muhammet Ölmezoğlu’ndan alınan karaciğer parçası minik Fatma’ya nakledildi. Baba kız “can ciğer” olurken, anne Esma Ölmezoğlu, “Kötü günleri çoktan geride bıraktık. Kızım nakil olalı neredeyse 5 yıl olacak. Onun sağlıklı büyüdüğünü görmek anne baba olarak sonsuz mutlu ediyor.”
Söke
Antalya Rabiye YILMAZ İzmirli 4 çocuk 6 torun sahibi 57 yaşındaki Rabiye Ylmaz’a, 2010 yılında bacak ağrısı şikayetiyle gittiği Bozyaka’daki İzmir Eğitim Hastanesi’nde hepatit B tanısı koyuldu. İntaniye servisinde biyopsi de yapılarak tanısı kesinleştirilen Yılmaz bir yıl ilaç tedavisi gördü. İlaç tedavilerinden iyi sonuç alındı, denilirken bu kez karşısına Hepatit D çıktı. 2 yıl süren ilaç tedavisi Ege Üniversitesi Hastanesi’nde başladı. Doktoru karaciğer naklinin 5-10 yıl sonra olsa da gerekeceğini söylerken, son umduklarından önce geldi. Yılmaz, karaciğerinde kitle görünmesi üzerine nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Yılmaz’a 4 çocuk annesi kız kardeşi Nazlı Kuş donör oldu. Abla- kardeş 24 Eylül 2013 tarihinde birlikte ameliyat masasına yattı. Hem kardeşinin hem de kendisinin sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirten Yılmaz, “Eskiden 15 gün, bir ay olan kontrollerim de 6 aya çıktı. Kardeşlerime, doktorlarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.
Yaman ÇETİN Uşak’ta yaşayan Nilüfer Çetin, uyutmak için 8 aylık oğlu Yaman’ı kucağına aldığında karnında şişlik fark etti. Hastaneye götürülen minik bebeğin karaciğerinde 11 santimlik tümör olduğu ortaya çıktı. Henüz anne karnındayken karaciğer kanserine yakalandığı anlaşılınca 3 kür kemoterapi alan Yaman bebek, babasından nakledilen karaciğerle yaşama bağlandı. Operasyonu gerçekleştiren Doç. Dr. Murat Kılıç, bebeğin annesinin dikkati sayesinde hayatta kaldığını söyledi. Operasyonu gerçekleştiren Doç. Dr. Murat Kılıç, karaciğer kanserinin bebeklerde görülme sıklığının yüzde 1-2 oranında olduğunu, Yaman bebeğin bu açıdan şanssız ancak annesinin erken tespit etmesi nedeniyle de şanslı bir bebek olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kılıç, “bu tür karaciğer kanserlerinde karaciğer nakli bebeğin hayatını yüzde 80 oranında kurtarıyor ancak yine de kanser olduğu için yüzde 100 kurtuldu demek doğru olmaz. Bebeklerde karaciğer kanseri genelde doğuştan gelen bir hastalık. Eğer annesi fark etmemiş olsaydı, tümör vücuda yayılacaktı bu da tedaviye vereceği yanıtı düşürecekti. Fazla bir şansı olmayacaktı” diye konuştu. DÜNYAMIZ KARARDI Ailesinde başka hiç kimsede karaciğer kanseri olmadığını söyleyen anne Nilüfer Çetin, “karnındaki şişliği fark edip doktora götürdüğümüzde, kanser tanısı konulunca dünyamız karardı. Yani fark etmemiz büyük bir şansmış. Allah yavrumuzu bize bağışladı. Şimdi çok şükür Yaman iyi. Umarız daha iyi olacak” dedi.
Uşak
İzmir
Zafer ALTA Geylani KARABULAK Haydar KAYA 62 yaşındaki Haydar Kaya’nın karaciğeri hepatit B nedeniyle iflas etti. Karaciğer nakli kararı verilen Kaya’nın imdadına kızı Remziye yetişti. 4 temmuz 2012’de kızıyla birlikte ameliyat masasına yatan vedeğişen karaciğeriyle yepyeni bir hayata başlayan Kaya, şimdi çok iyi olduğunu belirtip, “Binlerce şükür” diyor. Kızlarına, doktorlarına minnettar olduğunu da söylemeyi ihmal etmiyor.
İzmir 7 www.karacigernakli.org
Geylani Karabulak, çocuklukta tanıştığı hepatit B yüzünden tedavi süreci karaciğer nakline giderken, olup biteni eşinden, oğlundan ve yakınlarından “onları üzmemek için” sakladığını söyledi. İnşaatçılık gibi ağır bir iş yaparken bir yandan da tedavisini gizli sürdürdüğünü belirten Karabulak, “karaciğerim iyice iflas edip kaşıntılar başlayınca, eşim dermatoloji uzmanına gitmemiz gerektiğini söyledi. Birlikte gittik ve hastalığımın nakil aşamasına geldiği söylendi. Bana daha önce de ‘nakil oldun, oldun yoksa 6 ay ömrün var’ demişlerdi. Ben üzülüyordum, ailem üzülsün istemedim. Bu karar karşısında ailem seferber oldu, donör olmak için sıraya girdiler. 4 kardeşiz, kız kardeşim Ayşe uygun bulundu. 4 yıl önce nakil oldum. Şimdi çok iyiyim. Krdeşim de çok iyi. Allah vericiden de doktorlarımdan da razı olsun” dedi.
İzmir
65 yaşında emekli asker olan, iki çocuk babası Zafer Alta, rutin kontrol için eşi Güler Alta ile geldiği Kent Hastanesi’nde hikayesini Canım Ciğerim’e şöyle anlattı: “Hastalığım 2010 Aralık’ta aniden ortaya çıktı. Aşırı kilo alıyordum, vücudumda çok ödem vardı. Kısa sürede 114 kilodan 160 kiloya çıktım. 15 gün boyunca bilinç kaybı yaşadım. 3 ay sonra nedeni bilinmeyen siroz tanısı koyuldu. Ankara’da birkaç doktora gittim, İzmir Kent Hastanesi’ni önerdiler. Geldim, haftasında nakil oldum. 28 Ekim 20011’de nakil gerçekleşti, kızım Gülfem’den alınan karaciğer parçası nakledildi. Çok iyiyim, kontrole geldim, her şey yolunda. Kızımızın yanında Kıbrıs’ta yaşıyoruz.”
Ankara Mersin
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İsmail MACAŞ Hüseyin ADAR
Derviş ŞAHİN
Denizli’nin Sarayköy İlçesi’nde yaşayan, iki çocuk babası Ziraat Mühendisi Hüseyin Adar, geçtiğimiz 27 Mart’ta mide kanaması geçirdi. Kan kusan Adar, 112 ambulansıyla hastaneye kaldırıldı. Sebebi bilinmeyen siroz tanısı koyulan ve sağlığına kavuşması için karaciğer nakli olması gerektiği söylenen Adar, duydukları karşısında şok geçirdiğini söyledi: “Üstelik hastalığım son evresindeymiş, doktorların söylediğine inanamadık. Aynı teşhisi Kent Hastanesi’nde de koydular. Kardeşim Metin Adar bana hiç düşünmeden donör oldu. Nakil 14 Nisan 2015’te gerçekleşti. Allah kardeşimden bin defa razı olsun. Her şey çok iyi, doktorlarımıza çok teşekkürler.”
2 yıl önce hepatit B tanısı alan 52 yaşındaki Derviş Şahin, evli, Tolga (27) ve Mehmet Ali (25) isimlerinde iki oğul sahibi. Adana’da yaşayan Derviş Şahin, gördüğü ilaç tedavilerine karşın karaciğer naklinden kaçamadığını, oğlu Tolga’nın donör olduğunu söyledi. 8 Ocak 2015 tarihinde Kent Hastanesi’nde nakil olan, hem kendisinin hem de oğlunun sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirten Derviş Şahin, eşi Neslihan Şahin ile kontrol için geldiği Kent Hastanesi’nde çocuklarını ve Adana’yı çok özlediğini belirtip, “Nakil sonrası sık kontroller nedeniyle İzmir’de kaldık. Kontrollerin arası açılınca memlekete gidip hasret gidereceğiz” dedi.
Denizli
Adana
Uluslar arası nakliyatçılık yapan İsmail Macaş,(66) 8 yıl önce geçirdiği bir kaza sonucu verilen kandan hepatit B bulaştığını söyledi. Almanya’da tedavi gördüğünü, 3.5 yıl hastanede yattığını belirten Macaş, mide kanaması geçirmesinin ardından karaciğer nakli için geri sayımın başladığını belirterek, “Eşim, 3 çocuğum var. Ama donör olamadılar. Uygun değillerdi. Buna karşın toplam 14 donörü olan şanslı bir hastaydım. Kız kardeşimin oğlu olan yeğenim, iki çocuk babası Uğur Demir (36) hiç tereddüt etmedi, bana can aşısı oldu. 18 Haziran 2014’te nakil gerçekleşti. Her şey yolunda, çok iyiyim” dedi. Macaş, eşi Ümmü Macaş ile birlikte.
Denizli
Mustafa MESCİ Çeşme’de yaşayan Mustafa Mesci, 64 yaşında biri kız iki çocuk babası, emekli. Onu karaciğer nakline götüren sağlık sorunları 7 yıl önce Hepatit B tanısıyla başlamış. 7. Yılın sonunda karaciğer değerleri yükselen ve “nakil” kararı alınan Mesci, “İzmir’de bir üniversite hastanesinde bu tanı koyuldu ve nakil kararı verildi. Oğlum Mehmet Şükrü verici adayı oldu, ancak bazı kan değerleri açısından donörlüğü riskli bulundu. Malatya’ya gittik, oradan da 7yüzde 1 risk var, yapmayız” yanıtıyla döndük. Kadavraya yazıldık ama ne zaman çıkacağı belli değildi, zaman aleyhime işliyordu. Oğlum bir yandan diyetle, sporla kilo vermeye çalışırken, internet araştırması sonucu İzmir Kent Hastanesi’ne başvurduk. Her türlü kontrolümüz yapıldı, oğlumun verici olabileceği söylendi ve nakil gerçekleşti. Ne nakilde ne sonrasında sorun yaşadık. Eğer daha önce söylenenleri dinleyip araştırmaya girmeseydik belki dönüşü olmayan yolda olacaktık. 24 kasım 1950 doğumluyum ama benim artık yeni doğum günüm 17 Mart 2015” dedi. Mesci oğlu ve eşi Nilgün Mesci ile birlikte.
1992 yılında siroz tanısı koyulan emekli polis memuru Şenay Ezberci 2012 Mart’ta nakil oldu. Nakil olduğu dönemde Ezberci ve vericisi yazılı ve görsel basında bol bol haber oldu. Çünkü ona yeni bir hayatın kapılarını açan damadı Mehmet Ali Yavaş olmuştu. “Aslan damat” haberlerinin de moral olduğu Ezberci, “kötü günleri geride bırakalı 3 yılı geçti. Damadım sayesinde ikinci hayatımı yaşıyorum. Damadıma da doktorlarıma da çok teşekkürler” dedi.
Çeşme
İzmir
Mevlüt ÇOBAN Denizli’de Milli Eğitim Müdürlüğü’nde memur olan Mevlüt Çoban’a (32) 1992 yılında Ege Üniversitesi Hastanesi’nde Karaciğer Kist Hidatiği tanısı koyuldu. O zaman 9 yaşında olan Mevlüt Çoban, ameliyat oldu, kist alındı. 2010 yılına kadar kontrolleri süren Çoban’ın sarılık, karın şişliği şikayetleri arttı. Bu kez tanı; siroz oldu. Çoban, nakil kararıyla İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Baba Şevki Çoban, oğlunun sağlığına kavuşması için bir an bile tereddüt etmedi, kadavradan bağış beklemenin risk olacağını belirtip gönüllü donör oldu. Baba Çoban’dan alınan karaciğer parçası 25 Ağustos 2010’ta oğul Çoban’a başarıyla nakledildi. Nakil olmadan önce evlenip yuvasını kuran Mevlüt Çoban 2013’te baba olurken, oğluna kendisine hayat hediyesi veren babasının adını koydu; “Babama minnettarım” dedi.
Denizli
Sare ARSLAN Alanya’da oturan Şafak Gülden- Mehmet Arslan çitinin minik kızları Sare 12 Aralık 2013 doğumlu. Sare pek çok bebek gibi doğumdan sonra sarardı, yenidoğan sarılığı sanıldı. Ancak sarılık uzayınca aile soluğu Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde aldı. Burada Arslan ailesine Sare’de sarılığa safra kanallarının bulunmamasının neden olduğu söylendi. Henüz 45 günlük olan sare’ye bilier atrezi tanısı koyulurken, küçük kız ameliyata hazırlandı. 59 günlükten kazai operasyonu yapıldı. Doktorların, operasyona karşın Sare’ye karaciğer nakli gerektiğini söylediklerini belirten baba Arslan, “ Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde doktorlar, ‘Biz 10 kilogramın altındaki bebeklere nakil yapmıyoruz’diyerek bizi İzmir’e Kent Hastanesi’ne sevk ettiler. 3 Eylül 2014’te kızımız Kent Hastanesi’nde nakil oldu, sağlığına kavuştu. Şimdi çok iyi. Doktorlarımıza, hemşirelerimize çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Alanya
Şenay EZBERCİ
Fatma GÜRAN Alerjik astım dışında herhangi bir sağlık sorunu yokken, 2013’te gözlerinde başlayan sarılığın kendisini karaciğer nakline götürdüğünü belirten 52 yaşındaki ev hanımı Fatma Güran, “ Sadece gözlerimde sarılık vardı. Primer bilier siroz tanısı koyuldu. Benim için sürpriz bir hastalıktı. Alerjik astım tedavisi görüyordum başka da bir sorunum yoktu. Gözlerdeki sarılıktan sonra karnımda şişme başladı. Karar karaciğer nakliydi. Oğlum Gökhan Gündoğar (29) gönüllü verici oldu. 27 Temmuz oğlumun doğum günüydü. Üç gün sonra 30 Temmuz’da benim için neşter altına yattı, bana can oldu. Şimdi ikimizde iyiyiz. Rutin kontrollere gidip geliyorum. Kent Hastanesi’ne, karaciğer nakli ekibine sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İzmir 8
BİR BAĞIŞ, İKİ HAYAT Maalesef ülkemizde kadavradan bağışlar çok az, yetersiz. Hele hele bebek ve çocukların kadavradan bağış karaciğerle nakli olabilme şansları çok ama çok düşük. Canlıdan nakillerle hayatlar kurtarılmaya çalışılıyor. Bağışların yetersiz kalması, hasta sayısının her geçen gün artmasıyla gündeme gelen bir yöntem var; SPLİT KARACİĞER NAKLİ. Bu; cerrahların çok zor bulunan, çok değerli “kadavradan bağış karaciğer”le iki hayat kurtarma yöntemi. Split Karaciğer Nakli İzmir Kent Hastanesi’nde uygun vakalarda uygulanıyor. Nitekim İzmir’de gencecik yaşında motorsiklet kazasına kurban giden
9 www.karacigernakli.org
16 yaşındaki Fırat Çerçi’nin organları, beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından bağışlandı. Talihsiz gencin bağışlanan karaciğeri ikiye bölündü, 7 aylık Talha Yakşi ile 60 yaşında Şentürk Talan’a nakledildi.Biri dede biri bebe iki cana can oldu bağış karaciğer. İki aile de gencin ailesine minnettar, duaları Fırat için.
“İki aile de gencin ailesine minnettar, duaları Fırat için.”
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Fırat’ın değiştirdiği hayatlar BÜYÜK SÜRPRİZ
“Bursa’da oturuyoruz. Talha 30 Ağustos 2014’te dünyaya geldi. Topuk kanı alınmıştı, 15 günlükken trizonomi tanısı koyuldu. Doktorumuz, karaciğerde bir enzim eksikliği nedeniyle proteinlerin sindirilmediğini, o yüzden de bebeğimin ömür boyu diyet yapması gerektiğini söyledi. Oğlum ömür boyu et; süt yumurta aklınıza ne protein geliyorsa yiyemeyecekti. Üstelik tümör riski nedeniyle sürekli onkoloji uzmanı kontrolü altındaydık. Hem ömür boyu diyet, hem tümör riski doktorumuzun önermemesine karşın bizi arayışa yöneltti. İnternetten trizonomi nedeniyle İzmir Kent Hastanesi’nde karaciğer nakli olup sağlığına kavuşan bebekleri gördük, hastaneye başvurduk. Eşim Erkan donör olacaktı, uygun bulunmadı. Benim vermem uygun bulundu. Bursa’ya dönerken hiç umutlu olmamamıza karşın kadavra listesine oğlumun adını yazdırdık. 19 Mart akşamı hastaneden aradılar. Kadavradan bağış organ çıktı, diye. Sevinemedik, tereddüt içindeydik. Herkes böyle bir şeyde sevinçten havalara uçar, biz çok kararsızdık. Ama ailelerimiz bunun büyük bir şans olduğunu söyleyip destek oldular. İyi ki de olmuşlar. Biz kontrollere çağrılmayı beklerken, nakil için çağrıldık. Oğlum şimdi çok iyi. Nakil öncesinde Şentürk Talan ile tanışmıştık. Ameliyat çıkışında aynı karaciğeri paylaştıklarını öğrendik. Dede-torun oldular. Ben oğlumu sağlığı için ameliyata bile
gönderirken tereddütteydim. Fırat’ın babasının kocaman bir yüreği varmış. İnsanın evladının organlarını bağışlaması kolay değil. Minnettarız. Fırat’a Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyoruz. Telefonla görüştük, Talha’nın fotoğraflarını gönderdik, teşekkür ettik.”
VERİCİSİ YOKTU
5 torun sahibi Şentürk Talan’a (60) eşi Sürahi Talan ve 3’ü kız 4 çocuğu gönüllü donör oldu ancak hiç biri uygun çıkmadı. 4 yıl önce kadavra listesine yazılan Talan’a yeni hayat Fırat’ın bağışlanan karaciğeriyle geldi. Talha Bebek karaciğer kardeşi olan Şentürk Dede de Fırat’ın ailesini yoğun bakımdan çıktıktan sonra aradığını söyledi. 2010 yılında hepatit C’ye bağlı siroz tanısı koyulduğunu, canlı vericisi bulunmadığı için kadavradan bağış beklediğini belirten Talan, şöyle konuştu: “O bağış acılı bir aileden geldi. Oğulları Fırat’ın organlarını bağışladılar, karaciğer bana hayat verdi. Bir oğlum daha oldu, Fırat’ı içimde taşıyorum, yaşatıyorum. Babasıyla konuştum, minnettarlığımı bildirdim. Ayağa kalkıp taburcu olayım ziyaret de edeceğim. 5 torunum var, birinin adı Talha idi. Aynı ciğeri paylaştığım Talha da 6. torunum oldu. Acılı aileye sabır diliyorum.”
10
İLK NAKİL HASTAMIZ
Van’da yaşayan Muammer Öztürkci, 51 yaşında, evli iki çocuk babası. Öztürkci, İzmir Kent Hastanesi’nde karaciğer nakli yapılan ilk hasta. 2 Temmuz 2009 tarihinde nakil olan, hayatını sağlıklı ve mutlu bir şekilde sürdüren Öztürkci, İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölümü Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç’ı ziyaret etti. Öztürkci, yaşadıklarını Canım Ciğerim okurları için şöyle anlattı: “2006’da Hepatit B tanısı koyuldu. Hastalığımın farkında değildim. Yağlı yemek yediğim bir gün midem çok kötü oldu. İlaç kullandım, ama iyi olacağıma daha kötü oldum. Elimde ilaçlarla doktora gittim, o da ilaçtan diyerek eve gönderdi beni. Eve döndüm dönmesine ama daha da kötüleştim. Ailem hemen ambulans çağırdı. Ambulans hekimi cerrahi müdahale gerekebileceğini söyledi. İç kanamadan şüphelendiler. Hastaneye zehirli dizanteri şüphesiyle yatırıldım. Daha sonra Van 100. Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gördüm. Acı gerçeği orada öğrendim, meğer karaciğerim iflas etmiş. Bunun üzerine Ege Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nde başvurdum. İlaçla kurtulma şansımın yüzde
3 olduğunu söylediler. O şansı kullanmak istedim, olmadı. İlaç tedavisi sonuç vermeyip durumum kötüye gidince nakil kararı almak kaçınılmaz oldu. Kadavra listesine yazıldım, bağış bekledim. Çocuklarımın donör olmasını istemiyordum. Ancak durumunun kötüleşince büyük oğlum Nizamettin (27), kadavradan bağış beklemeyeceğini ve donör olacağını kestirip attı. Oğlumun kararıyla İzmir Kent Hastanesi’nde birlikte ameliyat masasına yattık. Doç. Dr. Murat Kılıç ve Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığındaki ekipler tarafından nakil operasyonum başarıyla gerçekleştirildi. Nakil olduğum dönemde küçük oğlum Hakan (23) üniversite sınavlarına hazırlanıyordu. Doç. Dr. Murat Kılıç’tan çok etkilendi, doktor olmaya karar verdi. Ve girdiği sınavda Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Dr. Kılıç’ın hayatımızda yeri çok önemli ve özel. Kent Hastanesi’ne, karaciğer nakli servisinin tüm çalışanlarına ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Kendimizi evimizde hissettik, bir aile sıcaklığında zor günleri geride bıraktık.”
KENT’E GÜCÜNÜZ YETMEZ DEDİLER Annesini, teyze ve amcasını hepatite bağlı sirozdan kaybettiğini söyleyen Neşe Sözer (33), gözünü kırpmadan hasta ağabeyi Ayhan Kaya’ya donör oldu. 38 yaşında, 3 çocuk babası ağabeyini de aynı hastalıktan kaybetmek istemediğini, donör olması için eşinin de kendisine destek ve güç verdiğini belirten üç çocuk annesi Sözer, bir mektup yazarak teşekkür ederken hikayesini de şöyle anlattı: “Bu hastalık ailemizin üç ferdini kaybetmemizin nedeni. Aynı hastalığın pençesindeki ağabeyimin gözümün önünde ölüp gitmesine seyirci kalamazdım. Aydın’ın İncirliova İlçesinde oturuyoruz. Dolayısıyla hastane maceramız Aydın’da başladı. Sevkler, üniversite hastaneleri, yoğun bakımlar,çaresizlikler üstüne üstlük elde avuçta da yok perişanlık içinde geçti günlerimiz. Kent Hastanesi’nde nakil yapıldığını öğrendik. Bize oraya gücünüz yetmez, gitmeyin dediler. İyi ki kimseyi dinlememişiz, Kent’e geldik, hiç bir ücret ödemeden nakil gerçekleşti. Kent Hastanesi’nden, doktorlarından, çalışanlarından Allah razı olsun, çok teşekkürler.” 11
www.karacigernakli.org
ATA MERT’TEN YENİ
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
HAYATA ÖPÜCÜK
İzmir Narlıdere’de oturan, 5 yaşında Ömer Ege adında oğulları bulunan Sibel Aşık ile eczane teknisyeni Murat Aşık’ın ikinci oğulları Ata Mert 16 şubat 2014’te dünyaya geldi. Pek çok yeni doğanda görüldüğü gibi minik Ata Mert de sarılık başladı. Ata Mert’in 40 çıktı ancak sarılığı geçmeyip uzadı. Çift, Ata Mert’i doktora, hatta bir keresinde endokrinoloji uzmanına da götürdü. Bu uzmanın aileye yanıtı, “Bir şeyi yok, bana niye getirdiniz” oldu. Bu yanıtı aldıktan birkaç gün sonra ise minik Ata Mert acillik oldu. Yapılan tetkiklerde Ata Mert’in doğuştan safra kanallarının olmadığı belirlendi, “bilier atrezi” tanısı koyulan bebek için kazai operasyonu önerildi. 55 günlükken bir şeyi yok denilen Ata Mert 64 günlükken bıçak altına yatıp, büyümesi için zaman kazanma amacıyla geçici bir operasyon olan kazai ameliyatı oldu. Aşık çifti nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne başvururken, Ata Mert’in nakle kadar kilo alması, büyümesi için özel bir program uygulanmaya başladı. Kazai ameliyatı olduğu 21 Nisan 2014 tarihinden tam bir yıl sonra 10 kiloyo ulaşan Ata Mert için kaçınılmaz son çabuk geldi. Kusmuğunda kan görülen Ata Mert’in yemek borusunda varis kanamalarının başladığı belirlendi.
Baba Murat Aşık’ın donör olabileceğinin belirlenmesi üzerine nakil için düğmeye basıldı. Nitekim Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen ve Opr. Dr. Rasim Farajov’dan oluşan ekip tarafından baba-oğul 21 Nisan 2015 tarihinde nakil operasyonuna alındı. Başarılı geçen operasyondan sonra önce baba Aşık, ardından Ata Mert taburcu edildi.
İzmir’de 14 aylık Ata Mert’in doğduktan sonra iki ay “geçmeyen sarılığı” babası Murat Aşık’tan (41) karaciğer parçası nakledilmesiyle son buldu.
Minik oğlunu daha nakile girmeden önce “ciğerim” diye sevmeye başladığını belirten baba Aşık, “Çok kötü günler geride kaldı. Oğluma hayat verebilmenin mutluluğunu, huzurunu yaşıyorum. O benim canımdı, canım ciğerim oldu” dedi. Anne Sibel Aşık ise yaşadıklarını “kötü bir rüya” olarak gördüğünü belirterek, “Sarılıktan karaciğer nakline geldik, kabus gibi. Çocuğunu kaybedebilirsin, denmesi bir anne babanın duyabileceği en acı söz. Biz bunu yaşadık ama oğlumuz yeni bir hayata başladı. Hem eşim hem oğlum iyi Allah’tan başka ne isteyebilirim ki. Doktorlarımıza da çok teşekkürler” diye konuştu.
12
BASINDA KENT 13
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
www.karacigernakli.org
BASINDA KENT KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
14
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
NAKİLLİ, EVLİ VE ÇOCUKLU Halil Arslan, Budd-Chiari Sendromu (Hepatik Ven Trombozu- toplumda oldukça nadir görülen bir hastalık. Bu hastalığın altındaki temel mekanizma, karaciğerden venöz damar çıkışlarının bloke olmasıdır) tanısıyla 19 Eylül 2012 tarihinde nakil oldu. Annesi Emine Çavuşoğlu’ndan alınan karaciğer parçasının nakledildiği Halil Arslan, hızla
sağlığına kavuştu. Yeni bir yaşama başlayan Arslan, 24 Ağustos 2013’e Gülten Arslan’la evlenip yuva kurdu. HalilGülten Arslan çifti, mutlu evliliklerini geçen yıl 9 Eylül’de kucaklarına aldıkları minik kızları Ela ile taçlandırdı. Minik Ela, babasının rutin kontrole geldiği Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Servisi’nde hemşire ablalarının kucağından inmedi.
SGK güvencesiyle hiçbir ücret ödemeden
karaciğer nakli! 2009 yılı Temmuz ayında karaciğer nakillerine başlayan Kent Hastanesi, Türkiye'nin en fazla karaciğer nakli yapılan özel hastanelerinden biridir. Siz de sosyal güvenceniz sayesinde hiçbir fark ücreti ödemeden, Türkiye’nin önde gelen özel hastanelerden birinde 5 yıldızlı otel konforuyla sağlığınıza kavuşabilirsiniz!
Karaciğer Nakli Koordinasyon Merkezi Dahili Tel: 5083
nakillerdeki 1500’ ün üzerinde nakil sayısı %31 toplam bebek ve çocuk oranı gerçekleşen 150 Yıllık ortalama nakil sayısı Türkiye’de Karaciğer nakillerinin* ekibimiz gerçekleştirmektedir %90’ ın üstünde başarı oranı %13,2 ‘sini *Temmuz 2011-Aralık 2013 tarihleri arasında Türkiye geneli 44 nakil merkezi içindeki orandır.
KENT HASTANESİ 8229/1 Sokak No:56 35630 Çiğli-İZMİR Tel: 0(232) 386 70 70 pbx • Faks: 0(232) 386 70 71 info@kenthospital.com
www.karacigernakli.org /KentSaglikGrubu
/kentsaglikgrubu