KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
ÜCRETSİZDİR
yayınıdır
ARALIK 2014
www.karacigernakli.org
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Karaciğer naklinde bir marka:
KENT HASTANESİ Bugüne kadar gerçekleştirdikleri 1700’ün üzerindeki karaciğer nakli operasyonları ile Türkiye’nin en deneyimli ekiplerinden birini bünyesinde bulunduran Kent Hastanesi; %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla sadece Türkiye'deki hastalara değil, dünyanın birçok yerinden gelen hastalara da canlı ve kadavradan karaciğer nakilleri yapmaktadır. Yılda 150 nakil ve %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla;
Hedefimiz: Mutluluğunuz...
Canlı vericili karaciğer nakillerinde 3 ayrı ekibin yaptığı ameliyatların her biri üst düzeyde uzmanlık gerektirir. Bu ameliyatlar alıcı-verici ameliyatı ve mikroskop altında mikrocerrahi ile nakil edilen karaciğerin atardamarının dikilmesidir. Alıcı ameliyatı Doç. Dr. Murat Kılıç'ın, verici ameliyatı Doç. Dr. Murat Zeytunlu'nun ve mikrocerrahi kısmı ise Prof. Dr. Mehmet Alper'in sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir.
Soldan sağa: Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Doç. Dr. Murat Kılıç, Prof. Dr. Mehmet Alper, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Zafer Önen, Opr. Dr. Rasim Farajov, Dr. Selçuk Onur Duygu.
Kent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanları Soldan sağa: Uzm. Dr. Bülent Şengül, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Prof. Dr. Ethem Tankurt
1
www.karacigernakli.org
Kent Hastanesi Anestezi Ekibi Soldan sağa: Uzm. Dr. Gökhan AYHAN, Prof. Dr. Ali Reşat MORAL, Uzm. Dr. Erhan OLGUN, Uzm. Dr. Ali Han PİRİM
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İZMİR KENT HASTANESİ KARACİĞER NAKİL PROGRAMI 2009 yılı Temmuz ayında başladığımız Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Programı’nda 700 nakili aştığımız bugünlerde bültenimizin 6. sayısını yayınlamanın heyecanını yaşıyoruz. Üç yıldır yayınladığımız bu bülten ile karaciğer nakli konusundaki aktivitelerimiz ve hastalarımız ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmak istiyoruz. Amacımız, karaciğer nakliyle ilgili yapılanları duyurmak ve paylaşmanın yanı sıra sizlerden bize gelecek haberleri ve geri bildirimleri değerlendirmek olacaktır. Son yıllarda karaciğer nakli alanındaki tıbbi gelişmelere ek olarak gerek Sağlık Bakanlığı gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun destekleme politikaları ile ülkemizde yapılan nakil sayıları ve başarı oranları giderek yükselmiştir. Akut ya da kronik karaciğer yetmezliği tablosu içinde olan ve nakil olmaz ise kaybedilme olasılığı çok yüksek olan bu hasta grubunun, zamanında karaciğer nakli olabilme şansları belirgin olarak artmıştır. Bugün ülkemizde 40’ı aşkın merkezde yapılan karaciğer nakillerinin sayıları yılda 1000’i aşmaktadır ve bu rakam nüfus olarak bize yakın ya da bizden çok olan birçok Avrupa ülkesinden fazladır.
Başarı oranları da genel olarak %90’lar düzeyinde olup, dünya standartlarının üzerindedir. Uygulanan nakillerin tümü Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Kadavra organ dağıtımı tamamı ile Bakanlık hasta bilgi işlem ağı üzerinden hastalığın ağırlığına göre yapılmakta ve canlı vericili nakiller de bu sisteme işlenip sonuçları değerlendirilmektedir. Amacımız bu başarıyı daha da artırmak ve mükemmel sonuçlara ulaşmak. Nakil hastaları, bu hastaları izleyen hekimler ve nakil yapan merkezler arasındaki işbirliği ve iletişim bizler için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hazırladığımız bu bültende zaman zaman sizlerle ortak hastalarımız ile ilgili bilgileri paylaşmak ve sizden gelecek önerileri değerlendirmek istiyoruz. Karaciğer nakline ihtiyaç duyan hastalara umut olmak, nakil olmuş hastalarımızın sağlık ile pekişmiş mutlu hikayelerini paylaşmak amacıyla bu yeni sayıyla da sizlerleyiz. Doç. Dr. Murat Kılıç
Nesrin COŞKUN
Kent Sağlık Grubu Basın Danışmanı Editör
Merhaba, Canım Ciğerim bültenimizin 2014’teki son sayısıyla yine birlikteyiz. Her sayıda olduğu gibi Türkiye’nin dört bir yerinden hastalarımızın, donörlerinin nakil öncesi, nakil sürecinde ve sonrasında yaşadıklarını sizlerle paylaşmayı sürdürüyoruz. En çok da çocuk hastalarımızın nasıl büyüdüklerini aktarmaya çalışıyoruz. Nakil sürecinde evlerine hasret kaldıkları gibi okullarına da uzaklar, gidemiyorlar. Evde eğitim görüyorlar, sınıf arkadaşlarını, okullarının bahçelerini, oyunları özlüyorlar. Şükür ki bu özlemler gelip geçici. Çünkü doktorları izin verdiğinde hepsi yeniden okullu oluyorlar. İşte bu sayımızda yeni öğretim yılına başlayan nakilli öğrencilerimiz var. Sağ olsunlar, istedik, kırmadılar. Öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla birlikte çektirdikleri formalı fotoğraflarını gönderdiler. Okullu olmanın sevinci hepsinin gözlerinden okunuyor. Anaokuluna başlayan miniklerimiz kadar ablalar, ağabeyler de var. Ablalardan biri Handan Ülker Antalya’da yaşıyor. Lise son sınıf öğrencisi.
yerinde. Ancak bu yıl onun için oldukça heyecanlı ve stresli, çünkü üniversite sınavına hazırlanıyor. Handan’la bir söyleşi yaptık, onu daha yakından tanıyabilecekseniz. Bir diğer ablamız ise Naciye Dereli. Naciye liseyi bitirdi ve Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. 2 yıl önce nakil için Kent’e geldiğinde hasta yatağında her fırsatta test çözüyordu Naciye. Doktor olmak istediğini söylemişti, hayalleri gerçekleşti. Yürekten kutluyoruz onu. Organ nakli ve bağışı konusunda daha şimdiden misyon üstlenen Naciye’nin ileride çok iyi bir hekim olacağına inancımız tam. Küçükler büyürken onların büyüdüklerine tanık olmanın, sayfalarımıza taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2014- 2015 öğretim yılında tüm çocuklarımıza başarılar diliyoruz. Dileriz hepsi Naciye ablaları gibi hedeflerine ulaşır, hayalleri gerçek olur. YALNIZ DEĞİLSİNİZ 2015’te buluşmak üzere, Sağlıkla, sağlıcakla kalın.
Geçen yıl nakilden sonra İzmir’de kalıp evde eğitim görmüştü. Bu yıl memleketinde. Artık arkadaşlarıyla birlikte okuyor, keyfi
2
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
O ARTIK DOKTOR ADAYI Hayatını tehdit eden yüksek kolesterol yüzünden karaciğer nakli olmak zorunda kalan Naciye Dereli (19) artık bir doktor adayı.
Karaman’da yaşayan Kübra- Ahmet Dereli’nin iki kızından biri olan Naciye Dereli, kötü kolesterol denilen LDL değerinin normalden çok yüksek olması nedeniyle küçük yaşta hastanelerle tanıştı. Naciye’ye 6-7 yaşlarındayken “hiperkolesterolemi” tanısı koyuldu. Çocukluk yaşlarında 100-110 aralığında olması gereken LDL düzeyi binlere ulaşan, yüksek kolesterol yüzünden dirseklerinde yağ bezeleri çıkan Naciye’nin bu durumuna karaciğerindeki bir protein eksikliğinin yol açtığı saptandı. Yüksek kolesterolün, özellikle kalp damarlarının çevresinde plaklar oluşturarak erken dönemde kalp damarlarının tıkanmasına ve kalp krizi denilen tablonun gelişmesine neden olması yüzünden hayatı tehdit altında olan genç kız ve ailesi yıllarca bu derde çare aradı. Naciye her 15 günde bir Ankara’ya Hacettepe
Üniversitesi Hastanesi’ne giderek kanının temizlendiği plazmaferez cihazına bağlandı. Bu gidiş gelişlerde hayatını tehdit eden hastalıktan karaciğerinin değişmesiyle kurtulabileceği söylenen Naciye’ye karaciğer nakli önerildi. İyileşme umuduyla büyük sevinç yaşayan Naciye Dereli karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Ancak Naciye’nin rahatsızlığının genetik olması genç kızın önüne büyük engel olarak çıktı. Naciye’ye anne, baba ve abla Emine’nin yanı sıra çok yakın akrabalarının verici olamayacağı bildirildi. Nakille iyileşmeyi umarken, bir anda verici sorunuyla karşı karşıya kalan Naciye’ye 2012’de 17 yaşında, 11. sınıf öğrencisi olduğu Karaman’ın Ermenek İlçesi’ndeki İMKB Anadolu Öğretmen Lisesi’ndeki Beden Eğitimi Öğretmeni, 4. kuşaktan da akrabası olan
Orhan Dereli gönüllü oldu. Yapılan tetkikler sonucunda Orhan Dereli’nin donör olmasında engel bulunmadığı belirlendi ve 3 Mayıs 2012 günü nakil İzmir Kent Hastanesi’nde gerçekleşti. Nakil olduğunda 11. sınıf öğrencisi olan Naciye, hastanede yattığı günlerde bile üniversite sınavı için hazırlandı. Nakilden sonra 12. Sınıfı okuyup başarıyla mezun olan Naciye Dereli o yıl üniversite sınavında umduğunu bulamadı. Beklediği puan gelmeyince şansını bir kere daha denemek isteyen Naciye, bu yıl girdiği üniversite sınavında Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Naciye, hayallerine kavuşmanın sevinci yaşarken, misyonunu da belirledi. Doktor adayı genç kız, “Şifa bekleyen hastalara umut olmak adına organ bağışı ve organ nakli konusunda elimden geleni yapacağım” dedi.
PROF. DR. ÇİĞDEM ARIKAN MARATON KOŞTU Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Yunanistan’ın Sakız Adası’nda bu yıl 3. düzenlenen Uluslararası Yarı Maratonu’nda koştu. Prof. Dr. Arıkan yabancı bayanlar kategorisinde birinci olurken, başarısını ilk kutlayanlar kızı Pınar ve oğlu Eren oldu. Alkışlar Çiğdem Arıkan’a.
3 www.karacigernakli.org
KONGREDEYDİK Doç. Dr. Murat Kılıç ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği tarafından Bodrum’da düzenlenen Transplantasyon’14 Kongresi’ne katıldı. Doç. Dr. Kılıç’ın, hasta üzerinden tartışmaların yapıldığı sunumu büyük ilgi gördü.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Mustafa Deveci
İzmir Karabağlar Hatice Hanım İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi
Hacı Melike Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi
Kaan Kartal Aydın Dr. Fevzi Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi
Seval Ülker Denizli Hacı Ahmet Paralı Ortaokulu 8.Sınıf öğrencisi
Eslem Sitar Bursa M. Zeki Yazıcı İlkokulu 1.Sınıf öğrencisi Öğretmeni Nur Urfalıoğlu
Saliha Özden İspir İzmir Ali Osman Konakçı Meslek Lisesi 9.Sınıf öğrencisi
Kaan Kartal
Eslem Sitar
Aydın Dr. Fevzi Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi
Bursa M. Zeki Yazıcı İlkokulu 1.Sınıf öğrencisi
Feyza Nur Arslan
Antakya Tanışma Köyü İlkokulu 2. sınıf öğrencisi Öğretmeni Ahmet Güngör
Feyza Nur Arslan
Antakya Tanışma Köyü İlkokulu 2. sınıf öğrencisi
Ayhan Yılmaz
Bandırma Ortaokulu 7. Sınıf öğrencisi
Ömer Ali Yavuzer
İzmir Osman Faruk Verimer İlkokulu 2. Sınıf öğrencisi Öğretmeni Şehri Sever
Kardelen Yazkı
İzmir Necati Bey Ortaokulu 6. Sınıf öğrencisi
4
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Bir Mucizenin
KAHRAMANI Handan’ı tanıyabilir miyiz? 28 Aralık 1996’da Antalya’da, ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldim. Annem, babam ikisi de hayatta. Ailede en büyük çocuk abim. Aramızda 12 yaş var. Şu an doktor. Ondan sonra ablam var. Onunla da aramızda 10 yaş var. Şu an özel bir şirkette çalışıyor. Babam önceden sanayide tamircilik yapıyordu. Şimdi ise emekli, çalışmıyor. Annem ise ben onu bildim bileli bizim için koşuşturan biricik bir ev hanımı. Doğumumdan bir hafta, 10 gün sonra “Çoğu çocukta vardır, normaldir.” denilen sarılıkla karşılaştım. Fakat bir süre sonra anlaşılmış ki her bebekte olan şeyler değilmiş bende olanlar. Vücudumda bir şeyler eksikmiş. O günlerden sonra hayatım genelde hastanelerde, tedavilerle geçti. Bu sorunun aksine ailenin en küçük çocuğu olmanın sağladığı sevgiyle, değerle, her şeyin en iyisi olmasa da her şeyin en iyisine yakın bir hayat yaşadım, hala da yaşıyorum.
Çok küçük yaşta başlayan bir sağlık sorunu seni karaciğer nakline götürdü. O yaşlarda neyi ne kadar biliyor, anlıyordun? Hastalıkla birlikte çocukluğun nasıl geçti? 6-7 yaşındayken ablamın doğum gününün ertesi günü mide ağrısı şikayetiyle hastaneye gitmiştik, annemle. O zaman annem doktorla konuşurken tam olmasa da öğrenmiştim bazı şeyleri. “Karaciğerindeki sorunlar yüzünden oluyor bunlar” demişti, doktor. O zaman kulaktan dolma bilgilere sahiptim. Ondan 3-4 yıl sonra ise tam olarak kavramıştım her şeyi. Bununla yaşamayı ise çoktan öğrenmiştim. Artık hastalığımın ne olduğunu biliyor, çevreye ifade edebiliyordum kendimi. Tüm bunlar olurken ben çok güzel bir çocukluk geçiriyordum. Elbette bazı sosyal
5 www.karacigernakli.org
kısıtlamalarım vardı. Başka çocuklar yaparken benim yapamayacağım şeyler oldu tabii ki. Ama önemli olan moralimdi, ben bunu hep biliyordum.
Hastanede yattığın dönemlerden kalan anıların var mı? Anlatır mısın? Sanırım hayatımda en çok bulunan şeylerden birisi bunlar. Yanlış hatırlamıyorsam 4-5 yaşındaydım. Abimle ablam bir şeyler almış, hastane odasındaki küçük camdan gösteriyorlardı. O şeyler her neyse beni çok mutlu ediyordu. Aynısını nakil olduktan sonra da yaşadım. Yine abim ve ablam odamı kreşe çevirecek oyuncaklar alıp beni mutlu etmeye çalışıyorlardı. Bu iki zaman arasındaki fark çok olsa da, mutluluk seviyesi aynı sayılabilirdi…Bir de asıl önemli bir anım da şu ki; hastanede odadan ameliyathaneye giderken sadece filmlerde olur sandığım aileye son bakış anıydı. Ben ardıma baktığımda gülücüklerle bana el sallıyordu. Fakat biliyordum ki güçlü yanımız kadar, güçsüzlüğümüz de vardı o an. Bunu hissetmiştim. Hatta en çok bunu hissetmiştim o an.
Bir yandan da başarılı bir öğrenciydin. Hastalığınla okul hayatın nasıl geçti? Oldukça karışıktı. Çevrem geniş; birçok arkadaşım, dostum oldu. Hala da varlar. Hastalığımı her ne kadar çevreme, hayatıma, ilişkilerime yansıtmak istemesem de o buna hep engel oldu. Özellikle son zamanlarımda, lise zamanlarımda, çok gider olmuştuk hastaneye. Etkileniyordum ister istemez. Derslerim de bunlar arasındaydı. Fakat bu aksiliklere, engellere rağmen güzel bir okul hayatım oldu, hala da öyle. Seneye üniversiteye gideceğim. Tek istediğim, şu ana kadar bana engel olan bu şeylerin gelecekte önüme çıkmaması.
“ Karaciğer Nakli benim için kısıtlamaların yok oluşunu, sağlıklı hissetmenin nasıl olduğunu anlatıyor.”
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Ailenin en küçük çocuğusun. Senin hastalığın aileni nasıl etkiledi? Çocuğu olan diğer aileler gibi bakmıyorlardı hayata bu belliydi. Duyguları da farklıydı. Her an kaybetme korkuları vardı çünkü. Ailemde olan en önemli özellik her ne olursa olsun bitmeyen sevgi. Bu bizi hep birlikte tutuyor. Ve ben kendimi her zaman ailemin sevgi kaynağı olarak görüyorum. Ağabeyim benim için seçti tıp fakültesini. Sanırım ben ona en mutlu olacağı mesleğe gitmesini sağladım.
Büyüdükçe bu hastalıkla yaşamak nasıl bir şeydi? Arkadaşlarınla ilişkilerin nasıldı? Büyüdükçe zorlaşan bir yoldu. İçimdeki sorunlar gün geçtikçe artıyordu çünkü. Yayılıyordu içimdeki tehlike. Daha da artıyordu bazı riskler. Büyüdükçe korkulara kapılıyordum, bu kesindi. Ama niye bilmiyorum bu duyguyu, bu korkuyu hep içimde yaşadım. Elbette isyan ettiğim zamanlar oldu ama arkadaşlarıma, aileme ya da bir başkasına kolay kolay yansıtmadım duygularımı. Hep kendim üstesinden gelmeye alıştım ve başardım. Sanırım bu yüzden ‘’MUCİZE’’ oldum.
Karaciğer naklinin ne olduğunu biliyor muydun? Korkuların var mıydı? İster istemez vardı korkularım. Birçoğunu engellesem de engelleyemediklerim, önüne geçemediğim korkularım da vardı. Çünkü belli bir süreye kadar hiçbir fikrim yoktu karaciğer nakli konusunda. Sonrasında yavaş yavaş ne olduğunu öğreniyordum. Bu sırada hastane arkadaşlarımdan birisi nakil olmuştu. Görmüştüm onda pek çok şeyi. Ama yaşamak lazımdı. Yaşadım ve şimdi diyebilirim ki eğer korkum, kendime olan güvenimden biraz fazla olsaydı, başaramazdım.
Ne zaman nakil oldun? O süreç nasıldı? 1 yıl 5 ay oldu ameliyat olalı. Hastanede, öncesinde ve sonrasında içinde bulunulan duygular tam bir karmaşaydı diyebilirim. Çünkü o süreç insana gülerken duygulanmayı, ağlarken gülmeyi öğretiyor. İnsanı güçlü yapıyor. Normalde alamayacağın dersleri öğretiyor size orası, o zamanlar.
Karaciğer nakli senin ve ailen için neyi ifade ediyor? Tek kelimeyle cevaplarsam tam olarak kurtuluşun bizdeki anlamı karaciğer nakli. Fakat biraz açarsam ailem için artık zamansız gidilen hastanelerin, aniden gelen korkuların artık olmayacağını; benim için ise kısıtlamaların yok oluşunu, sağlıklı hissetmenin nasıl olduğunu anlatıyor.
Nakil sonrası hemen Antalya’ya dönemedin. Bu süreçte neler yaptın, eğitimin…? Geçen yılın ikinci döneminin başladığı gün, yoğun bakımdaydım. Hastane sonrasında bir, bir buçuk ay kendimi topladım. Ardından babam başta Milli Eğitim ve Sağlık Bakanı olmak üzere pek çok kurum ve kişiyle konuşup evde eğitim almamı sağladı. Geçici olarak İzmir’de bulunduğumuz yerdeki İzmir Büyük Çiğli Anadolu Lisesi’ne kaydoldum. Oradaki hocalar, her gün düzenli olarak gelip eğitimime devam etmemi sağladılar. Sanırım bu konuda da ilkler arasındayım. Geri kalmamı engelledikleri için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ve şunu demeliyim ki nakil, eğitiminize engel değil. Bu konuda da içinizi rahat tutabilirsiniz.
Antalya’dan İzmir’e, Kent Hastanesi’ne geldiniz?
Çevrende karaciğer nakli ile ilgili neler konuşuluyor? Yanlış bilinenler neler? Bu konuda şöyle bir gerçek var ki insanlar sağlığının kıymetini hastaneye uğradıkları anda fark ediyorlar. Hastanede zor durumda olanlar fark edilmiyor çoğu zaman. Yanlış bilinen o kadar çok şey var ki… En başta organ nakli vericisi olduğunuzda hayatının kısıtlanacağını düşünüyor insanlar. Bu çok yanlış bir düşünce. Birisinin hayatını kurtardığınızda kısıtlanmıyorsunuz. Hele ki bu karaciğer nakliyse... Unutmayın, karaciğer kendini tamamlayabilen bir organ. Verici olduğunuzda ortalama olarak iki veya üç aya eski siz oluyorsunuz.
Üniversiteye hazırlanıyorsun. Gelecek ile ilgili planların neler? Küçüklüğümden beri doktor olmayı isteyen birisiydim. Ameliyatımdan sonra da bu böyleydi. Ancak eğitimimde ve sosyal hayatımda olan bazı değişiklikler tıp okuma fikrimi değiştirdi. Şu an bir iki seçeneğim var kafamda meslek olarak. Fakat şunu söyleyeyim ki mesleğim ne olursa olsun hastanedeki insanları hiç unutmayacağım. Çünkü ben orada geçirdim çocukluğumu. Oradaki ruh halini iyi bilenlerdenim. Bu yüzden bir yanım hep hastanede, özellikle de orada olmak zorunda olan çocuklarda olacak.
Yaşadıkların sana ne öğretti? Paylaşmak istediğin deneyimler neler?
Doğumumdan beri Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüm. Bu sırada sürekli İzmir, Ankara ve diğer pek çok şehirde değerlendiriliyordu durumum. Fakat olumlu sonuçlar alınamamıştı. Son olarak, durumumun kötüleştiği zamanlarmış o zamanlar, bizi İzmir Kent Hastanesi’ne gönderdiler. Nakil sırasında adım, kötü olan durumum nedeniyle ön sıralarda yerini almıştı. Yaklaşık bir yıl sonra, aniden gelen bağış haberiyle tekrar hayata döndüm. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?
Yaşadıklarım bana en başta umutlu olmayı ve güçlü kalmayı öğretti. Daha önce de bir yazımda demiştim: ‘’Hastalıklar insanı olgunlaştırır.’’ Çok şey öğrendim. İnsanları öğrendim, insanların duygularını öğrendim. Sağlık bu, insanın hayatındaki en temel şey. İnsanın ne zaman, nerede, başına ne geleceği hiç belli olmuyor. Bu yüzden değeri bilinmeli sağlığın. Hastalığın bile değeri bilinmeli, daha kötüsü başıma gelmedi diye. Ve her ne yaşanırsa yaşansın mutsuzluğun içinden çıkabilmeli insan. Çünkü o zaman kazanılıyor bazı şeyler, sevinçler…
Nakil için ne kadar bekledin? Kadavradan bağış haberini alınca ne hissettin? İlk tepkin ne oldu? Doğuştandı hastalığım. Yani doğduğum andan beri bekliyordum bana uyacak olan o organı. Doğduğum andan beri bekliyordum o haberi. Yani tam olarak 17 sene bekledim, bekledik. O haber geldiğinde korkmuştum önce. İstemediğimi söyledim. Durumumun kötüleştiğini o zamanları sadece babam biliyormuş. Sonrasında ağlamaya başlamıştım. Şimdiye kadar hiç düşünmemiştim çünkü o olayın gerçekleşeceğini. Umudum vardı evet; ama gerçek çok farklıydı. Çok geçmedi sakinleşmemin üzerinden. Ardından hemen yola çıkmıştık zaten.
Şunu itiraf etmeliyim ki İzmir’de yalnız geçirdiğim onca günün ardında kalabalığa alışmam gerçekten çok zor oldu. Daha önceki arkadaşlarım tarafındansa çok güzel karşılandım. Nerede kaldıysak, oradan en güzel şekliyle devam ettik. Neredeyse gün saydık, kavuşmak için, nasıl mutlu olmayalım ki? Yeni okulumda ise bir senemi geride bıraktım. Tam olarak alıştım diyebilirim.
Hasta ve hasta yakınlarına önerilerin var mı? Varsa neler?
Tekrar Antalya’ya döndün. Arkadaşların, okulun… Nasıl karşılandın? Neler yapıyorsun? Ameliyatımın yedinci ayından sonra kesin olarak Antalya’ya dönmüştük. Pek zaman geçmedi, okullar başladı. Okulum değişmişti. Sağlık durumumdan dolayı evimize en yakın okul olan H.M.M. Bileydi Anadolu Lisesi’ne başladım.
Öncelikle hastalara sesleneyim. En önemlisi moral, en önemlisi gülmek! Ve umutsuzluğa düşmemek. Ben bunlarla yaşadım onca sene. Kendini çok kötü hisseden hastada bile bunları sağlayacak güç vardır, eminim. Hasta yakınlarına gelecek olursam… Öncelikle hastanıza, kendinize sonrasında ise doktorlarınıza güvenin. Hastanıza bol bol sevgi gösterin, onu sevin. Destek olun. Bunları sağladığınızda, eğer kaderinizde de varsa mutluluk, huzur, sağlık önünüze hiçbir şey geçemez.
6
HAYATIN İÇİNDEN
Hüseyin GÜLLE
Baki FEYZİ
Hüseyin Gülle 46 yaşında, emekli. 30 Ağustos 2013’de nakil oldu, eşi Sevda Gülle’den (40) alınan karaciğer parçası nakledildi. Hepatit B’ye bağlı siroz nedeniyle nakil olmak zorunda kalan Hüseyin Gülle, 2010’da tanı koyulduğunu söyledi. Nakil ameliyatına kadar geçen sürede 5 kez komaya girdiğini, çok zorluklar yaşadığını belirten Gülle, “Çok sıkıntı çektim ama bir çoğunu hatırlamıyorum bile. Asıl sıkıntıyı, acıyı bana yeniden hayat veren eşim çekti. Hayat çok güzel, ikimiz de çok iyiyiz.” dedi.
4 çocuk 2 torun sahibi Baki Feyzi’nin kaşıntı, ayaklarında şişme şikayetleri vardı. Kriptojenik + HCC teşhisi koyuldu. Yani nedeni belli olmayan siroz ve kitle tanısı aldı. Karaciğer nakli olması gerekiyordu. Erzurum’dan kalkıp İstanbul’a gitti, şifa aradı olmadı. 49 yaşındaki Baki Feyzi, İzmir’e Kent Hastanesi’ne geldi. Eşi Saime Feyzi donörü oldu, 9 Aralık 2011’de nakil gerçekleşti. Nakille hayatında 2 yılı geride bırakan, “Herşey çok iyi gidiyor” diyen Baki Feyzi, arası iyice açılan rutin kontrole yeğeni Hasan Akkuş ile birlikte geldi.
İzmir
Erzurum
Aluş TEKİNER Aluş Tekiner’e 5 yıl önce Hepatit B’ye bağlı siroz tanısı koyuldu. Çiftçilikle uğraşan 2 çocuk bir torun sahibi Tekiner’e nakil kararı verildi. Kadavradan bekleme listesine adı yazılan Tekiner’in şans yüzüne güldü, 10 ay geçmeden bağış çıktı. 4 Ağustos 2013’te nakil olan Tekiner, “Allah’ın sevgili, şanslı kuluymuşum. Nakil sonrası herşey güzel oldu, normal yaşama döndüm” derken, sevincini eşi Memnune Tekiner ile paylaştı.
Ürkmez
Kamile Ümit AKYELİ Kamile Ümit Akyeli, 60 yaşında 3 kız çocuğu, bir torun sahibi bir anneanne. Yaklaşık 5 yıl önce karaciğerinin iflas etmesiyle hastane günleri başlayan Akyeli, üniversite hastanelerinde uzun süre tedavi görmüştü. Nakil olabilmesi ise kadavradan bağış organ bulunmasına bağlıydı. 2011’in son günlerine doğru 13 Aralık günü gelen bağış organ müjdesiyle hayatı değişti. Yataktan kalkamayan Akyeli, nakil sonrası yepyeni bir hayata başladı. Yaşam savaşını kazanan Akyeli, sık sık seyahatlere giderek hayatını yaşadığını belirtirken, “Bol bol seyahat ediyorum. Yeni tanıştığım insanlar karaciğer nakilli olduğuma inanmıyor, öylesine iyiyim. Kent Hastanesi yeni bir hayat bulduğum, benim için çok özel bir yer. İzmir’in gururu” diye konuştu.
İzmir
Ahmet GÜLMEZ Yeğeni Hüseyin Gülmez’den alınan karaciğer parçasının nakledildiği 59 yaşındaki Ahmet Gülmez , yeni hayatının 4.5 yıl önce başladığını söyledi. 1999’da Hepatit B ve kitle tanısı koyulduktan sonra 2004’e kadar tedavi görüp, karaciğerinin yarısının alındığını söyleyen Gülmez, “Nüks şüphesi nedeniyle nakil kararı alındı. Nakil 3 Ağustos 2009’da yapıldı. Neredeyse 5 yıl oluyor, nakil olalı. Kötü günler geride kaldı” dedi. Gülmez, eşi Adalet Gülmez ile birlikte.
Karabük
Ata KILINÇ Hatice KÜTÜKÇÜLER
Ahmet KUŞÇU
21 Aralık 2013 günü yapılan 2014’e yepyeni karaciğerle ve sağlıkla giren Hatice Kütükçüler (62) üç çocuk annesi. Eşi Cemal Kütükçüler ve üç çocuğu da gönüllü olmalarına karşın uygun donör çıkmadı. O nedenle de çaresizdi Hatice Kütükçüler ve kadavradan bağış beklemek zorundaydı. Türkiye’de de ha deyince bağış çıkmıyordu. Halsizlik, karın ağrısı, iştahsızlık, yürüyememe canına tak etmişti, çaresizdi. Tedavi gördüğü Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde karaciğer nakli kararı alındıktan sonra İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Tanıdan bir yıl sonra nakil zorunlu hale gelirken, kadavra bekleme listesine girdikten iki ay sonra şans yüzüne güldü. Şimdi iyi, sağlıklı ve mutlu.
Elektrik teknisyeni Ahmet Kuşçu’yu (25) karaciğer nakline götüren hastalık Wilson Sirozu. Kuşçu, dokularda bakır birikiminin yol açtığı bu hastalıktan kardeşini kaybettiğini belirtti. Bu kararın ardından canlı vericisi olmadığı için kadavradan bağış beklediğini kaydeden Kuşçu, “Bu hastalıkla yaşıyordum ama bir gün atak geçirdim. Mutlaka nakil olmam gerekiyordu. 14 Nisan’da iş için İstanbul’a gitmiştim. O gün kadavradan uygun karaciğer bulunduğu haberi geldi. Çok heyecanlandım, akşam uçağıyla geri döndüm ve nakil gerçekleşti. Benim kahramanım meçhul bir kişi. Ona rahmet, bağışı yapan ailesine baş sağlığı diliyor, çok teşekkür ediyorum. Benim için yepyeni bir hayat başladı” derken, yanından ayrılmayan nişanlısı Fatma Erbaş’tan en büyük desteği görüyordu.
Akhisar 7 www.karacigernakli.org
İzmir
Ata henüz 15 yaşında, Mersin’in Mut İlçesi’nde çiftçilik yapan İbat- Fatma Kılınç çiftinin 4 çocuğundan biri. Ata’yı karaciğer nakline götüren süreç 2003’te bir kazayla başladı. Üzerine çatı çöken Ata’nın başta karaciğeri, safra kesesi, bağırsakları olmak üzere pek çok iç organı hasar gördü. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 5 kez ameliyat geçiren Ata’nın safra kanallarının da faciada hasar görmesi karaciğerini yavaş yavaş iflasa götürdü. İyi olduğu dönemlerde eğitimini de sürdürmeye çalışan Ata, karaciğer nakli kararının ardından İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. En büyük ağabey Mehmet Kılınç verici oldu. 5 Mart 2013’te gerçekleşen nakille Ata yepyeni bir hayata başladı. Ata’nın nakil sonrası hem çok sağlıklı hem de çok mutlu olduğunu belirten baba İbat Kılınç, “Ata, o kazayı geçirdiğinde daha 5-6 yaşlarındaydı. Hastaneler, ameliyatlar çok çektik. Anlatılacak gibi değil, çok sıkıntılıydı. Nakil sonrası sıkıntıları bitti, okuluna gidip geliyor, keyfi yerinde. Biz de 5. kontrolümüze geldik, her şey yolunda. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Mersin
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Şükran ÖZTÜRK
Altay BABAYİĞİT
Şükran Öztürk, evde bayılmasının ardından ortaya çıkan sağlık sorunlarının kendisini karaciğer nakline götürdüğünü söyledi. Buthcer sendromu denilen rahatsızlığı olduğunu belirten Öztürk, “Evde baygınlık geçirdikten sonra beni Pamukkale Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırmışlar. Bilincim kapanmış, hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Denizli’den ambulansla İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildim. Yaşadıklarımın üstüne karaciğer nakli kararı alınmış. Kardeşim Ömer Rençber (24) İzmir’de askerdi. Hemen izin aldı, imdadıma yetişti. Hastaneye getirildiğim 8 Şubat 2011’de nakil yapıldı. Ardından başka sağlık sorunlarım çıktı ama şimdi çok iyiyim, artık evimde çocuğuma bakıyorum” dedi.
İzmir’de yaşayan Elif- Erkan Babayiğit’in 9 Ekim 2013 doğumlu bebekleri Altay’a “PİFİC” tanısı koyulduktan sonra, karaciğer nakli kararı verildi. Bebeğinin sağlığına kavuşması için canından can vermeye hazır anne Elif Babayiğit, 14 Mart’ta oğlu Altay ile birlikte nakil operasyonuna alındı. Altay bebek, annesinden nakledilen sağlıklı karaciğer parçasıyla yeniden hayat bulurken, anne Elif ile babaanne Medine Babayiğit, kötü günleri geride bırakmanın sevincini yaşadıklarını söyledi.
Denizli
Uğur SARIKAYA
İzmir Hülya ARAS Afyon’da üniversitede okuyan 19 yaşında Barış Mert ve Aydın Zübeyde Hanım Kız Teknik Lisesi 10. sınıf öğrencisi 16 yaşında Simge adlı iki çocuk annesi Hülya Aras, sağlık sorunlarının 3 yıl kadar önce göğüs ağrısı şikayetiyle ortaya çıktığını söyledi. Yapılan tetkiklerde safra kesesinde taş olduğu söylenen, ilaç tedavisi gören Hülya Aras, “karaciğerimde sorun olduğu ya da olabileceği söylenmedi. Ne zaman ki kan değerlerim yükseldi o zaman bunun çaresinin karaciğer nakli olduğu söylendi. Ödemiş’te oturan ablam Havva Yaz gönüllü donör oldu. Ablam da anneydi, bir kızı vardı. Bu fedakarlığı yapmasını istemedim, caydırmaya çalıştım ama o vazgeçmedi. 10 Temmuz 2013 günü nakil gerçekleşti, ablam da iyi ben de iyiyim. Zor günlerdi, hepsi geçti” dedi.
Aydın
İki çocuklu Nazife- Ahmet Sarıkaya çiftinin küçük oğulları Uğur Sarıkaya 16 yaşında meslek lisesi ikinci sınıf öğrencisi. Uğur’a 15 Ağustos 2013’te Adana Numune Hastanesi’nde tanı koyuldu, karaciğerinde 13 cm çapında kitle olduğu söylendi. Oğlunun 4 kür kemoterapi gördükten sonra karaciğer nakli için Ankara’ya yönlendirildiklerini belirten anne Nazife Sarıkaya, “Ama gönderildiğimiz hastanede Uğur’a nakil yapılamayacağı belirtildi. Bana, ‘Oğlunuz alabildiğince kemoterapi alsın, sonra evinize gidin’ denildi. Çaresiz ve umutsuzduk. Adana’daki onkoloji uzmanı Çiğdem Hanım bize İzmir Kent Hastanesi’ni önerdi. Evde ölümü beklemesi istenen oğlum Kent’te hayat buldu. Uğur’a 2 çocuk babası inşaat işçisi olan dayısı Yasin Kurtoğlu’ndan alınan karaciğer parçası nakledildi. Nakil 21 Ocak 2014’te gerçekleşti. Kent’e gelirken eşim bile çok umutsuzdu, yapılacak bir şey kalmadığının söylendiğini, buraya boşuna geldiğimizi söylüyordu. İyi ki de gelmişiz oğlum çok iyi. Ben de anne olarak mutlu, huzurluyum” dedi.
Adana
Zeynep ÇETMİ
Ceren AKDAĞ
Ayhan YILMAZ
Raziye- Hamdi Akdağ çiftinin ikizlerinden birinin adı Ceren diğeri İrem. Çiftin bir de 8 yaşında Eren adlı oğulları var. Afyon’da yaşayan Akdağ çifti, sağlıkla büyüyen oğullarının ardından kızları Zehra’yı kucaklarına aldıklarını, PIFİC teşhisi koyulan bebeklerini bir yaşında kaybettiklerini belirtirken, şu an 2.5 yaşında olan ikiz kızlarından Ceren’e de aynı tanının koyulduğunu söyledi. İkiz eşi İrem’in sağlıklı olduğunu, Ceren’in de Kasım 2013’te babasından gerçekleştirilen nakille hızla iyileşip büyüdüğünü belirten anne Akdağ, “Ceren doğduktan sonra sarılığı geçmedi, ikizinde ise sorun yoktu. Zehra’mızı aynı hastalıktan kaybettiğimiz için korkumuz büyüktü, çok şükür ki babası kızımıza can oldu. İçimiz daha rahat” dedi.
Zülfiye- Ergün Yılmaz çiftinin tek çocukları olan Ayhan (13) bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısıyla daha üç aylıkken kazai ameliyatı olmuştu. Karaciğer naklinden kaçışı yoktu, nakil olması gerekeceği daha o günlerde söylenmişti. Sadece zamanı uzatıyorlardı. Sonunda o gün gelip çattı. Ayhan’ı karaciğer yetmezliğinden kurtaracak can aşısı teyzesinden geldi. Mart 2011’de Ayhan 10 yaşındayken ikinci kez ameliyat masasına yattı, hasta karaciğeri yenisiyle değiştirildi. Can aşısı tuttu ve Ayhan sağlıklı günlere kavuştu. Kontrollerinin arası iyice açılan Ayhan bir yandan çocukluğunu yaşarken, gelecek ile ilgili planlarını da yapmaya başlamış. Ayhan, hayvanları çok sevdiği için veteriner olmak istiyor.
İki kez göbek fıtığı ameliyatı olduktan sonra üçüncüsü için yattığı Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde “Siroz” tanısı koyulduğunu belirten 4 çocuk annesi Zeynep Çetmi, (40) “Hem siroz tanısı hem de karaciğer nakli kararı beni de eşim Aziz Çetmi’yi de şok etti. Ne olduğumuzu anlamadık, doktorlarımın önerilerini dinledim. Nakil için Kent Hastanesi’ne sevk edildim. Çocuklarım okuyor, öğrenci. Eşim uygun bulunmadı. Ama İstanbul’da yaşayan öğretmen kardeşim, iki çocuk babası Şafak Aydemir hiç düşünmeden bana donör oldu. Ona minnettarım. 10 Ekim 2013’te gerçekleşen naklin ardından sağlığıma kavuştum, her şey yolunda. Hayatımızdaki bir başka değişiklik ise Keles Çayören Köyü’nde oturuyorduk, Bursa merkeze taşındık” diye konuştu.
Afyon
Bandırma
Bursa 8
SAKLI Nisa Nur
OYAN N k u Dor Rabia YI LDIRIM
Boran Ali
ÖZCA N
Furkan BAYRAMOĞLU
ÖR GÜNG Ekinsu
MİR Elif ÇEKDE
YKAL İhci BA
Havin A YATA 9 www.karacigernakli.org
ELİK n ÖZÇ a r a B & ZÇELİK Bozan Ö
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Z AGERİ C O K a Beyz
Merve MUHİTTİNOĞLU
Doruk NOYAN
Ekinsu GÜNGÖR
Rabia YILDIRIM
Müge Deniz KIBRISLI
A AYAT Havin
ILDIRIM Rabia Y İhci BA YKAL
10
İŞTE HAYAT
KARDEŞ KADER Gaziantepli Zekiye - Mehmet Bayramoğlu çiftinin aralarında 2.5 yaş bulunan biri kız iki çocuğunu “kardeş kader” vurdu, ikisi de aynı hastalık yüzünden karaciğer nakli olmak zorunda kaldı. 5 yaşındaki ağabey Furkan’a annesinden nakil gerçekleştirildi ama aynı hastalıkla doğan Nisa’ya (2.5) ailede donör bulunamadı. Bayramoğlu ailesi büyük bir
11
www.karacigernakli.org
çaresizlik yaşarken, minik Nisa’nın şansı döndü, Türkiye’de nadir yapılan “kutsal bağış”la kaderi değişti. Nisa bebeğe, 5 yaşında hayatını kaybeden Önder Yiğit Keser’in bağışlanan karaciğeri nakledilirken, çocuktan bağışın çok az yapıldığını belirten Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, “Nisa’nın vericisi yoktu. O yüzden bu bağış çok daha değerli, çok daha önemli oldu” dedi.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
YAŞITLARI GİBİ ÇOK MUTLU 27 Mart 2009 doğumlu Emircan, Ceylan Karagün ile Hüseyin Karagün’ün biricik oğulları,çiftin bir de 7 yaşında Miyase adlı kızları var. Ablasının aksine Emircan daha birkaç günlükken hastalıklarla mücadeleye başladı. Doğuştan karaciğer yetmezliği tanısı koyulan Emircan Adana’da üç ay hastanede yatıp tedavi gördü. Ancak orada çareler tükenince Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Karaciğer nakli kararı alınınca da aile Emircan’ı İzmir Kent Hastanesi’ne getirdi. Yapılan tetkikler sonucunda anne Ceylan Karagün’ün uygun verici olduğu saptandı. Anne
ve oğlu 7 Eylül’de nakil operasyonuna alındı. Annesinin yeniden can verdiği Emircan 7 aylıkken nakil oldu, hayata tutundu. Emircan şimdi 5 yaşında. Sağlıklı bir çocuk olarak büyüyor. Yerinde duramayan kıpır kıpır bir çocuk ve en yakın arkadaşı da ablası Miyase. Kötü günleri geride bıraktıklarını belirten anne Karagün, “Oğlumun yaşaması mucizeydi. Karnı davul gibi, göz bebekleri, teni limon sarısı rengindeydi. Tırnakları mosmordu, konuşamıyor, yürüyemiyordu. Şimdi yaşıtları gibi ve biz çok mutluyuz” diyor.
“Emircan 7 aylıkken nakil oldu, hayata tutundu.”
“Bir gün başıma gelebilir” dedi, geldi
İzmir’de yaşayan 55 yaşındaki Birgül Keskin, sağlığı yerindeyken bir karar verdi; “bir gün benim de başıma gelebilir” diyerek tüm organlarını bağışladı. Keskin’in aklına gelen başına da geldi, organ bağışından tam 15 yıl sonra kadavradan gerçekleştirilen karaciğer nakliyle ikinci yaşamına “merhaba” dedi. Annesinin nakil organla kurtuluşunun sevincini yaşayan Yasemin Bıçakçıoğlu, henüz 6 aylıkken kaybettiği babasının doğum tarihini sağ bileğine, anne ve babasının adını ise sol bileğine, annesinin nakil olduğu tarihi de “milat” kabul ederek kalbinin üstüne dövme yaptırdı.
12
BASINDA KENT 13
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
www.karacigernakli.org
BASINDA KENT
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
14
www.karacigernakli.org
OYUN ODAMIZDA KEYİFLİ SAATLER
Karaciğer nakli olan çocuklarımız gönüllü ablaları eşliğinde oyun odasında keyifli saatler geçiriyorlar. Gönüllülerimizden Kalite Direktörü Elif Şafak her etkinlikte çocuklara değişik oyunlar öğretmeye çalışırken, anneler de bu güzel saatlere tanık oluyor. Çocukların gülen yüzleri annelerini de mutlu ediyor. Bu mutlu anlara bir de konuğumuz katıldı. İngiltere’de yaşayan “Oyun Uzmanı” Yeşim Kunter konuk gönüllümüz olarak çocuklarımızla birlikte oldu.
SGK güvencesiyle hiçbir ücret ödemeden
karaciğer nakli! 2009 yılı Temmuz ayında karaciğer nakillerine başlayan Kent Hastanesi, Türkiye'nin en fazla karaciğer nakli yapılan özel hastanelerinden biridir. Siz de sosyal güvenceniz sayesinde hiçbir fark ücreti ödemeden, Türkiye’nin önde gelen özel hastanelerden birinde 5 yıldızlı otel konforuyla sağlığınıza kavuşabilirsiniz!
Karaciğer Nakli Koordinasyon Merkezi Dahili Tel: 5083
nakillerdeki 1500’ün üzerinde nakil sayısı %31 toplam bebek ve çocuk oranı gerçekleşen 150 Yıllık ortalama nakil sayısı Türkiye’de Karaciğer nakillerin* gerçekleştirmektedir %90’ ın üstünde başarı oranı %13,2 ekibimiz *Temmuz 2011-Aralık 2013 tarihleri arasında Türkiye geneli 44 nakil merkezi içindeki orandır.
KENT HASTANESİ 8229/1 Sokak No:56 35630 Çiğli-İZMİR Tel: 0(232) 386 70 70 pbx Faks: 0(232) 386 70 71 info@kenthospital.com
www.karacigernakli.org /KentSaglikGrubu
/kentsaglikgrubu