Canım Ciğerim Nisan 2013

Page 1

KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN ÜCRETSİZDİR

Karaciğer

NİSAN 2013

Nakl i

Bazılarımızın

bir kahramana ihtiyacı var, organ bağışıyla

onların kahramanı siz olun.

yayınıdır

www.karacigernakli.org


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Türkiye’de karaciğer naklinde bir marka:

KENT HASTANESİ Bugüne kadar gerçekleştirmiş oldukları 1000'in üzerinde karaciğer nakli ile Türkiye’nin en deneyimli karaciğer nakli ekiplerinden birini bünyesinde bulunduran Kent Hastanesi; %10’un altında mortalite oranıyla sadece Türkiye'deki hastalarına değil, dünyanın bir çok yerinden gelen hastalarına da canlı ve kadavradan karaciğer nakilleri yapmaktadır. Yılda 150 nakil ve %10’un altında mortalite oranıyla;

Canlı vericili karaciğer nakillerinde 3 ayrı ekibin yaptığı ameliyatların her biri üst düzeyde uzmanlık gerektirir. Bu ameliyatlar alıcı-verici ameliyatı ve mikroskop altında mikrocerrahi ile nakil edilen karaciğerin atardamarının dikilmesidir. Alıcı ameliyatı Doç. Dr. Murat Kılıç 'ın, verici ameliyatı Doç. Dr. Murat Zeytunlu 'nun ve mikrocerrahi kısmı ise Prof. Dr. Mehmet Alper 'in sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir.

Hedefimiz: mutluluğunuz...

Soldan sağa-Arka sıra: Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Prof. Dr. Mehmet Alper, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Dr. Selçuk Onur Duygu , Opr. Dr. Zafer Önen, Koordinatör Hemşire Şenol Kafa. Soldan sağa-Ön sıra: Sorumlu Hemşire Filiz Kurt , Doç. Dr. Latife Doğanay, Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Çiğdem Arıkan , Psikolog Nezahat Bingöl.

Kent Hastanesi Gastroentoroloji Uzmanları Soldan sağa: Uzm. Dr. Bülent Şengül, Doç. Dr. Çiğdem Arıkan, Prof. Dr. Ethem Tankurt

1

Kent Hastanesi Anestezi Ekibinden Soldan sağa: Uzm. Dr. Gökhan AYHAN, Prof. Dr. Ali Reşat MORAL, Uzm. Dr. Erhan OLGUN, Uzm. Dr. Ali Han PİRİM


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

İZMİR KENT HASTANESİ KARACİĞER NAKİL PROGRAMI

1000’i aşmaktadır ve bu rakam nüfus olarak bize yakın ya da bizden çok olan birçok Avrupa ülkesinden fazladır. Sağkalım oranları da genel olarak %80-90’lar düzeyinde olup dünya standartlarının üzerindedir. Uygulanan nakillerin tümü Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmekte olup, kadavra organ dağıtımı tamamı ile bakanlık hasta bilgi işlem ağı üzerinden ihtiyaca göre yapılmakta ve canlı vericili nakiller de bu sisteme işlenip sonuçları değerlendirilmektedir.

2009 yılı Temmuz ayında başladığımız Kent Hastanesi karaciğer nakil programında 500. nakile yaklaştığımız bu günlerde ilk bültenimizi yayınlamanın heyecanını yaşıyoruz. Bundan sonra üç aylık aralarla yayınlayacağımız bu bülten ile karaciğer nakli konusundaki aktivitelerimiz ve hastalarımız ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmak istiyoruz. Temel amacımız karaciğer nakli konusunda yapılanları duyurmak ve paylaşmanın yanı sıra sizlerden bize gelecek haberleri ve geri bildirimleri değerlendirmek olacaktır.

Amacımız bu başarıyı daha da artırmak ve daha mükemmel sonuçlara ulaşmak için hastalar, bu hastaları izleyen hekimler ve nakil yapan merkezler arasındaki işbirliği ve iletişimi artırmaktır. Bu amaçla hazırladığımız bu bültende zaman zaman sizlerle ortak hastalarımız ile ilgili bilgileri paylaşmak ve sizden gelecek önerileri değerlendirmek istiyoruz.

Son yıllarda karaciğer nakli alanındaki tıbbi gelişmelere ek olarak gerek Sağlık Bakanlığı gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun destekleme politikaları ile ülkemizde yapılan nakil sayıları ve başarı oranları giderek yükselmiştir. Akut ya da kronik karaciğer yetmezliği tablosu içinde olan ve nakil olmaz ise kaybedilme olasılığı çok yüksek olan bu hasta grubunun zamanında karaciğer nakli olabilme şansları belirgin olarak artmıştır. Bugün ülkemizde kırkı aşkın merkezde yapılan karaciğer nakillerinin sayısı yılda

Karaciğer nakline ihtiyaç duyan ya da nakil olmuş hastalarımızın her türlü sorununa çözüm olabilmek amacıyla bu bültenle de sizlerleyiz. Doç. Dr. Murat Kılıç

Mutlu çocuklar, umutlu yarınlar... Çocuklarımız, mutluluğumuz, umudumuz, yarınlarımız. Ülkemizde yapılan tüm çocuk karaciğer nakillerinin yarıdan fazlası hastanemizde gerçekleştirilmektedir. Kent Hastanesi olarak Dünya ortalamasının üzerindeki başarılı bebek karaciğer nakli oranlarımızla, çocuklarımıza şifa dağıtmaya devam ediyoruz.

Bebekler büyüsünler, yarınlara umutla yürüsünler diye...

Kent Hastanesi Karaciğer Nakli işleminden fark ücreti alınmamaktadır.

KARACİĞER NAKLİ KOORDİNASYON MERKEZİ

0232 398 11 00 / Dahili: 5083 www.kenthospital.com • www.karacigernaklikent.org 2


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Kent Hastanesi Yoğun Bakım Hemşire Ekibinden; Huriye Aksakal, İsmail Atar, Sefer Doğanay, Ceren Gencer, Hande Yilmaz, Şerife Şen, Zerrin Kızılay, Gülben Nur, Nesibe Vatansever, Okan Ünsel, Ahmet Laleli.

UMUTLAR HİÇ TÜKENMESİN İnsan bebek gördüğünde annesinin kucağına, çocuk gördüğünde çocuk parkına yakıştırıyor. Karaciğer nakli olan bebeklere bakmaya başladığımızda kollarındaki damar yollarının, kan almanın ve ameliyatın acısına dayanamayacakmış gibi geliyordu. Onlar adına çok üzüntü duyuyorduk ekip olarak. Ailesi ziyarete geldiğinde bebeklerimiz hakkında ilk işimiz bilgi almak oluyor. Onları daha rahat ettirmek için. Kimi bebek, havluya sarılıp sallanarak uyumayı seviyor. Kimi bebek, iki kaşının ortasından okşayarak uyumayı seviyor. Kimi bebek, ayakta

3

sallanarak uyumayı seviyor. Ekip olarak, bunları elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyoruz. Aç kalmaları gerektiğinde bizim de içimiz acıyor. İmdadımıza reçelli emzikler yetişiyor, kurtarıcımız oluyorlar. Bebeklerin ve ailelerin ziyareti sağlandığında birer anne olarak kendimizi onların yerlerine koymamak mümkün olmuyor. Onları da elimizden geldiği kadar rahatlatmaya çalışıyoruz. Bütün çocuklar annelerinin göz bebekleri, bunun farkında olarak çalıştığımız için çok sıkıntı yaşamıyoruz. Bazı çocuklar masal anlatmamızdan çok mutlu oluyor. Bazı çocuklar çirkin sesimizle söylediğimiz çocuk şarkılarına bayılıyorlar. Oyuncaklarıyla sözde

onları oynatırken çocukluğumuza dönüyoruz sanki, en mutlu dakikalarımız oluyor bu anlar. Onlar da bitmesin istiyor biz de. Hayat çocuk olsun, bebek olsun, yetişkin olsun hepimizi sınamakta, bu sınavı geçerken doğru zamanda doğru ellerde olmak çok önemli, hepimiz bunun bilincindeyiz. Sonrasında çocukların iyileştiğini görmek, ömür boyu sağlıklı bir birey olarak yaşayacağının düşüncesi bile insanı mutlu etmeye yetiyor… Gülben Nur Yoğun Bakım Hemşiresi


KİME NE ZAMAN KARACİĞER NAKLİ Karaciğer vücudun fabrikası olup, her türlü üretim ve atıkların işlenmesini kusursuz bir şekilde yerine getirir. Karaciğeri oluşturan hücreler, safra kanalları, damarlar, hücrelerde yer alan enzimler ve taşıyıcılar birlikte uyum içinde çalışarak büyüme ve gelişmeyi sağlayan karbonhidrat, protein yağ ve vitaminlerin yanı sıra safranın da yapımını sağlarlar. Ayrıca bağışıklık sisteminin de bir parçası olarak görev yapar. Bu nedenledir ki karaciğerin gelişiminde bozukluk veya iyi gelişmiş karaciğerin yaşamın herhangi bir döneminde infeksiyon, zararlı maddeler, bitkiler veya ilaçlarla hasarlanması geri dönüşümsüz zararlara ve ölüme yol açabilmektedir. Çocukluk çağı karaciğer hastalıkları yenidoğan döneminden ergenliğe her yaşta görülebilir. Bu hastalık geçici veya kronik olabilir. Karaciğer hastalıklarının belirtileri altta yatan nedene göre değişkenlik göstermekle birlikte, sarılık, büyüme geriliği, karında şişlik, burun ve diş eti kanamaları, yağlı dışkılama, hareket bozuklukları, solukluk, nefes darlığı, uykuya eğilim ve kaşıntı önemli işaretlerdendir. Tanı konulduktan sonra tedavi, nedene göre; ilaç, diyet, cerrahi operasyon veya karaciğer nakli olmak üzere farklılık gösterir.

Karaciğer naklinin en sık nedenleri 1. Safra yolları hastalıkları • Biliyer atrezi • Sklerozan kolanjit • Alagille Sendromu • Sendromik olmayan safra kanal azlığı • İlaçlara bağlı safra kanal kaybı 2. Ailesel ilerleyici kolestaz (PFİC) 3. Metabolik Hastalıklar • Tirozinemi • Wilson Hastalığı • Üre siklus defektleri • Safra asit sentez bozuklukları

tedavi yöntemi karaciğer naklidir. On beş günden fazla süren sarılık ve açık renk (camcı macunu) dışkılama ile kendini gösteren doğuştan safra yolu yokluğu (bilier atrezi) hastalığı küçük çocuklarda karaciğer nakli nedenlerinin başında yer alır. Ülkemizde akraba evliliklerinin sık olması nedeniyle genetik nedenlere bağlı birçok karaciğer hastalığı daha sık görülmektedir. Metabolik karaciğer hastalıkları adını verdiğimiz bu grupta siroz olabilir veya olmayabilir. Amaç eksik olan maddenin yarattığı bozukluğu düzeltmek olduğundan ve eksiklik karaciğerde olduğundan, bu hastalıklar da karaciğer nakli ile tedavi edilebilir. Bunlardan Wilson hastalığı, alfa-1 antitripsin eksikliği, tirozinemi, üre siklus defektleri, ailesel hiperkolesterolemi, hiperoksalüri, kaşıntıyla ve sarılıkla giden diğer genetik hastalıklar başta gelir. Sağlıklı olan çocuklarda çeşitli virüsler, ilaçlar, mantar, zehirli madde ya da bitkilerin yenilmesine bağlı olarak ani gelişen karaciğer yetmezliği kısa sürede ölümle sonuçlanabildiğinden, mutlaka karaciğer nakli yapılan merkezlerde izlem ve tedavisi sürdürülmelidir. Bu hastalar ciddi beyin hasarı geliştirebildiğinden erken tanı ve girişim büyük önem taşımaktadır. Akut karaciğer yetmezliğinde nakil yapılmadığı takdirde ölüm %70-85 olarak bildirilmektedir. Ülkemizde çocuklukta daha çok canlı vericiden karaciğer nakilleri yapılmaktadır.

Hayat kurtaran operasyon

Bebeklikte veya sonrasında başlamış ve kronik duruma gelmiş; ya da sağlıklı bir çocukta birdenbire gelişmiş karaciğer yetmezliği günümüzde bilinen en etkili

KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Unutulmaması gereken en önemli nokta çocuklarda her yaş ve ağırlıkta karaciğer nakli yapılabilir. Eski yıllarda olduğu gibi çocuğun 10 kg’ya ulaşması veya bir yaşında olması gibi kriterler günümüzde geçerli değildir. Yaş küçüldükçe ve düşük kilolu bebeklerde teknik güçlükler ve ameliyat sonrası problemler artmakla

• Glikojen depo hastalıkları (siroz geliştiren tipleri) • Crigler Najjar Hastalığı • Hiperoksalüri • Ailesel homozigot hiperkolesterolemi 4. Kistik fibrozise bağlı karaciğer yetmezliği 5. Akut karaciğer yetmezliği 6. Karaciğer tümörleri (Hepatoblastom, hepatoselüler karsinom) 7. Karaciğer sirozu (nedeni bilinmeyen)

birlikte deneyimli merkezlerde bu güçlüklerin üstesinden gelinir. Bu nedenle karaciğer hastalığı olan çocukların yaş ve ağırlıkları ne olursa olsun bekletilmeden nakil alanında deneyimli merkezlere yönlendirilerek, ameliyat endikasyonu ve zamanlama açısından planlama yapılması son derecede önemlidir. Çünkü karaciğer çalışmadığında çocuğun büyümesi durur, enfeksiyonlarla savaşma gücü azalır, iştahsızlık belirginleşir. Kısır döngüye giren hastayı, hastalıklı karaciğeri ile daha iyi bir duruma getirmek ve yaşatmak mümkün olmaz. Hastaların nakil merkezlerine sistemik komplikasyonlar oluşmadan gönderilmesi, gerek ameliyat başarısını, gerekse ameliyat sonrası dönemi olumlu etkilemektedir. Nakil sonrası çocuklar uygun beslenme desteği ile yaşıtlarına benzer büyüme eğrilerine ulaşabilmektedirler. Bu nedenle nakil zamanlaması nakil başarısının yanı sıra çocukların büyümeleri açısından da kritik bir karardır. Kent Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nde her yıl 40-50 çocuk olmak üzere 170 çocuğa karaciğer nakli yapılmıştır. Bunların %60’ı bir yaşın altındaki bebeklerdir. Karaciğer naklinin en sık nedenleri; biliyer atrezi, metabolik karaciğer hastalıkları, ilerleyici ailesel kolestaz (PFİC) ve hepatoblastoma gibi karaciğer tümörleridir. Nakil sonrası bir yıllık sağ kalım ise %92 olup kayıpların çoğu akut karaciğer hastalarında görülmüştür. Sonuç olarak karaciğer nakli her yaştaki çocuk için yaşam kurtarıcı en kesin tedavi biçimidir. Karaciğer hastalığı olan çocukların uygun tedavi, izlem ve nakil zamanlamasının nakil merkezleriyle birlikte yapılması şarttır.

4


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Nesrin COŞKUN Kent Sağlık Grubu Basın Danışmanı

KUTSAL BAĞIŞLA

YENİDEN DOĞDULAR Hanife Handan Ülker (17) ve Merve Muhittinoğlu (19), ikisi de lise öğrencisi. Handan Antalyalı, Merve İzmirli. İkisi de karaciğer hastasıydı,, sağlıklarına kavuşmaları için nakil olmaları gerekliydi. Onlar için de ikinci hayatın adresi İzmir Kent Hastanesi oldu. Handan ve Merve şanslıydı çünkü hayat hediyeleri “kutsal bağış”la geldi. Onlar kutsal bağış sayesinde yeniden doğdular, yeni bir yaşama başladılar. Aşağıda iki genç kızı karaciğer nakline götüren süreci, bu süreçte yaşadıklarını ve onların kendi kalemlerinden duygularını okuyacaksınız.

YENİ BİR HAYAT Hastalıklar insanı olgunlaştırır derler. Hayatım boyunca tanık oldum ben buna. Ben hayata gözlerimi açtığım andan beri bu hastalığın pençesindeydim. Ve kendimi bildim bileli her ay mutlaka iki üç kez hastanede. Çok insan gördüm oralarda. El kadar bir bebek de, tekerlekli sandalyede bir amca da. O insanları gördükçe dayanma gücüm arttı hep, şükrettim. Daha beterleri de vardı, umudu olmayan. İçtiğim ilaçlardan eskisi kadar şikâyetçi olmuyordum artık, yapamadığım, kısıtlandığım şeylerden de. Ama bazen dayanamıyor ve salıveriyordum kendimi. Ama sonra tekrar ‘Büyük Handan’ olup düşünüyordum ve yine umut doluyordum. Ben kendi içimde bunları yaşarken, kötü olan şey aklıma gelmezken doktorlarım artık sona gelindiğine dair şeyler söylüyorlarmış. Babamın son bir sene içindeki çabası, uğraşı, İzmir’e bu kadar çok gelişi bu yüzdenmiş meğer. Ailem bana bir şey olmasını isteyen en son kişilerdi. Bu sürede hep en derinden hissettim ben bunu. Ve nihayet yine her an yanımda olacakları bir başka süreye giriyorduk. Ben o akşamı hala hatırlıyorum, her anıyla. O sabahı da. Ameliyattan sadece iki saat öncesini, tüm ailemin yanımda olduğu o sabahı. Herkesin gözünde sevinç vardı, ama biliyordum ki o gözlerde korku da vardı, bunu hissediyordum. Ama bu durumda onlarla korkmam değil onların korkularını almam gerektiğini de biliyordum. Bu yüzden ameliyathaneye gidene kadar korudum yüzümdeki gülücükleri. Ta ki onlara son kez bakmak için başımı çevirinceye kadar. Sonra birden gözlerim doldu; ama yine bırakmadım kendimi. Narkozu yiyene kadar gülümsedim hep. Bundan sonrası beni yeni hayatıma bağlayacak olan doktorların elindeydi. Onlar, iyi ki varlar. Eğer olmasalardı ben şu an hala ‘idare edebildiğim gibi’ yaşayacaktım, hatta belki de ‘istediğim gibi yaşama’ yoluna hiç giremeyecektim. Hepsi benim için çok değerli bu yüzden. Ve tabi ki nazımı, kahrımı çeken hemşirelerim de. Hepinizi, beni yeni bir hayata bağlayan doktorlarımı, ameliyatım sonrası bana yardımcı olan hemşirelerimi çok seviyorum. Ve hepinize sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum, her şey için. Ve son olarak şunu da belirtmek istiyorum ki, AİLEM BENİM CANIM. Sevgilerimle…

Hanife Handan ÜLKER

MUCİZENİN ADI HANDAN Antalyalı, anadolu Lisesi öğrencisi Hanife Handan Ülker’e birkaç günlükken bilier atrezi (safra kanalları yokluğu) tanısı koyulmuştu. Handan, daha 2.5 aylıkken kazai denilen kanal açma ameliyatı geçirmiş, ondan sonra hastaneler, doktorlar yaşamının ayrılmaz parçası olmuştu. Nezahat- Ramazan Ülker çifti üç çocuklarının en küçüğü olan Handan’ı götürmedik hastane bırakmamış, her yerde hastalığına çare aramışlardı. Handan, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde takip ediliyordu. Daha ilk günden karaciğer nakli adayıydı. Hemen hemen her ay bir hafta 10 gün hastanede yatmak zorunda kalan Handan, avuç dolusu da ilaç içmek zorundaydı. 4-5 kez mide kanaması da geçirmişti. Çok zor günlerdi, ama anne baba ve bugün doktor olan ağabeyi Volkan Ülker ile veteriner ablası Derya Öztürk’ün sevgi çemberi içinde, ilgi, moral bu süreci olumlu etkilemiş, Handan’ın nakil tarihini erteletmişti. 10 yıldır Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin kadavra listesinde yer alan Handan için aile fertleri canlı verici için uygun çıkmamıştı. Doktorlar bu yaşa kadar bu hastalıkla yaşayan hastanın bir elin

5

parmaklarından az olduğunu söylüyordu, Türkiye’de değil dünyada. Yaşadıkları bir mucizeydi ama artık nakil için geri sayım başlamıştı. Kaçış zordu, yoktu. Nitekim Handan nakil için geçen yıl İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi, adı bağış bekleyenler listesine yazıldı. Handan’ın 17 yıldır beklediği an, yaklaşık 11 yıl beklenen telefon bir gece çalıverdi. Telefon İzmir kent Hastanesi’ndendi. Beklenen kutsal bağışın yapıldığını haber veriyordu. Handan, müjdeyi alınca şok yaşadı, nereden çıkmıştı bu bağış, bu telefon… Korktu, vazgeçti ama sonra … Önünde yepyeni bir hayat onu bekliyordu, ona sunulan bir hayat hediyesi vardı. Uçarcasına İzmir’e geldiler. Handan’a, Marmaris'te bir döner büfesinde paket servis elamanı olarak çalışırken geçirdiği motorsiklet kazasında ağır yaralanıp beyin ölümü gerçekleşen 16 yaşındaki Mustafa Çelik’in bağışlanan karaciğeri takıldı. Mustafa’nın karaciğeri Handan’a can aşısı oldu. Handan yaşadıkça Mustafa da yaşayacak, değil mi?


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

BAĞIŞ MÜJDESİNİ ACİL SERVİSTE ALDI Merve Muhittinoğlu, (19) 2011 yılında sarılık nedeniyle Ege Üniversitesi Hastanesi’nde yattı. Bir ay süren yatak tedavisinin ardından taburcu olan Merve, 2012 yazına kadar ciddi sağlık sorunları yaşamadı. Anadolu İmam Hatip Lisesi 11. sınıf öğrenci olan Merve o yaz yeniden hastalandı, gözlerinin içine kadar tüm vücudu sapsarı oldu. Sürekli halsiz, yorgun olan, hiçbir iş yapamaz hale gelen Merve tekrar aynı hastaneye yattı, çıktı. Günler bir iyi bir kötü giderken bir türlü tanı koyulmaması da yaşama umutlarını yok etmeye başladı. Hastalığı için “milyonda bir görülüyor” deniyor ama tanı koyulamıyordu. Alınan kan örnekleri tahlil için yurtdışına gönderilmişti, sonuç beklenirken yine hastaneye yatıp çıktı. Yeniden kötüleştiğinde bu kez İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Oradaki doktoru, muayene ve tahlil sonuçlarının ardından O’na İzmir Kent Hastanesi’ne gitmesini önermişti. Merve bu öneri üzerine soluğu Kent’te alırken, bir türlü konulamayan tanı koyulmuştu; “Siroz”. Tedavisi karaciğer nakliydi. Merve’nin adı kadavradan bağış

bekleyenler listesine yazıldı. Genç kız okulu için rapor almak için gittiği EÜ Hastanesi’nde bu kez 53 gün yattı, çıktı. Zaman aleyhine işliyordu. 25 Aralık 2012’de aynı hastanenin acil servisine kaldırılmıştı. Çaresizdi, umutsuzdu. Ne iyileşebileceğini düşünüyordu ne de güzel günler göreceğini. Merve acilde yatarken, dışarıda çaresizlik içinde bekleyen anne Nimet, baba Mehmet Muhittinoğlu’na , İzmir Kent Hastanesi’nden bir telefon geldi. Organ bağışı yapılmıştı ve karaciğer için Merve’nin aday olduğu söylenmişti. Merve, Kent Hastanesi’ne getirildi, ameliyata hazırlandı. 26 Aralık 2012’de Merve’ye Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından bağış karaciğer başarıyla nakledildi. Merve yeni bir hayata başladı, avucundan kaçıverecek sandığı yaşama dört elle sarıldı. Henüz okula başlamayan Merve, doktorları izin verirse bu öğretim yılının kalan birkaç ayında okula gitmek, özlediği arkadaşlarına kavuşmak istiyor. Sonraki hedefi ise üniversite sınavlarına hazırlanmak ve idealindeki ilkokul öğretmenliği bölümünü kazanmak.

18 YAŞINDA YENİDEN DOĞMAK İlk olarak hastane hayatım 7 yaşında, boynuma kedi tüyü bulaşmasıyla başlamıştı. O zaman dış merkezde 65 gün kaldım ve o günden beri hiçbir rahatsızlığım yoktu ta ki bu yaşıma kadar. Son zamanlardaki vücudumdaki sararmalar, iştahsızlık ve aşırı yorgunluk nedeniyle girmediğimiz doktor kalmamıştı. İçtiğim ilaçlar beni daha da kötü ediyordu. Taburcu olsam da iyi değildim, gene hastane odalarında dolaşıyordum. Karaciğer sirozu olduğumu bilmiyordum henüz. Gittikçe kötüleşiyordum, acil bölümlerinde yatmaktan psikolojim de bozulmuş durumdaydı. Beni son zamanlarda görenler dayanamayıp dışarı çıkıyorlardı gözyaşlarını görmemem için artık ölümü bile göze almıştım. 4-5 aylık ömrümün kaldığının da farkındaydım. Neyse ki bir doktor hocamız bize Kent Hastanesini tavsiye etti ve iyi ki de etmiş. Gerçekten beklediğime, bu acıları çektiğime değmiş. Kent hastanesi beni yeniden hayata döndürdü. Hocalarımıza ve çalışanlarına ne kadar teşekkür etsem az. İnsan hiçbir zaman umudunu yitirmemeli bu yüzden. Gerçekten insan yaşayarak anlıyor her şeyde bir hayır olduğunu. Hayatımızda kadavranın da ne kadar önemli olduğunu anladım bu sayede. Bende benim gibi olan hastaları tekrar hayata döndürebilmek amacıyla organlarımı bağışlayacağım. Allah kimseyi sağlığıyla sınamasın. Artık şükürler olsun, yeniden doğmuş gibiyim. Artık beni görenler çok şaşırıyorlar bambaşka birisi olduğum için. Çok mutluyum, bazen iyi ki hasta olmuşum diyorum. Böylesine güzel insanlarla tanışmama, çok daha iyi, sapasağlam birisi olmama vesile oldu. Veeee… beni yeniden hayata bağlayan, hayata ışık tutan yüzlerce hastaya hayat veren Doçent Dr. Murat Kılıç ve Doçent Dr. Murat Zeytunlu hocama çok çok teşekkür ediyorum. Size minnettarım. Ayrıca tüm hastane görevlilerine ve çalışanlarına, özellikle danışmadaki Elif Abla’ma ne kadar teşekkür etsem az. Çiğdem hocama da ayrıca saygılarımı sunuyorum. Herkes bizimle çok ilgilendi. İyi ki tanışmışım sizinle, iyi ki sizin gibi doktorlarımız var. Yeniden doğmak böyle bir şey. Sizleri çok seviyorum. İyi ki Varsınız! Merve Muhittinoğlu 6


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Berat ALKANOĞLU

Mustafa KIRŞAN

Fatma BAŞAR

Aşırı kansızlık nedeniyle doktora başvurduklarında minicik bir bebek olan Berat Alkanoğlu’nu karaciğer nakline götüren neden yaşıtlarından farklıydı. Doğuştan alfa 1 antitripsin denilen bir enzim eksikliği yüzünden karaciğer yetmezliği gelişen Berat’a annesi Selda Alkanoğlu can aşısı oldu. Berat’ın ikinci hayata başladığı tarih 22 Haziran 2010. Selda- Turgay Alkanoğlu çifti Berat’ın sağlığına kavuşmasının sevincini yaşıyor.

Henüz 30 aylık olan Nermin- Erkan Kırşan’ın minik oğulları Mustafa, Kent Hastanesi’ne Adana’dan sevkle geldi. Yenidoğan sarılığı denilerek geçmesi beklenen sarılığın geçmemesinin ardından “bilier atrezi” (safra kanalları yokluğu) tanısı koyulan Mustafa daha 5 aylıkken ameliyat masasına yatmak zorunda kaldı. Mustafa’ya teyzesi Halime Kardaş’tan alınan karaciğer parçası nakledildi. 18 Şubat 2011’de nakil olan Mustafa, iki yılı geride bıraktı. Kırşan çifti, “kötü günler geride kaldı” dedi.

Adana’da yaşayan 5 çocuk sahibi Fatma Başar’ın hikayesi ilginç. Şöyle anlatıyor; “2005 yılıydı. Sırtım ve bacaklarım çok ağrıyordu. Çevremdekiler eğer kan verirsem ağrılarımdan kurtulacağımı söyledi. Bu önerinin ertesi günü yolda bir ambulans gördüm. Deyim yerindeyse önüne geçip yolunu kestim. Kan vermek istediğimi söyledim. Meğer Kızılay’ın kan bağışı toplama aracıymış. Kan verdim, birkaç gün sonra aradılar, hepatit B çıkmış, çağırdılar. Hepatit B’nin ne olduğunu da bilmiyordum. Eşimle Kızılay’a gittik. Tekrar kan tahlili yaptılar, hastaneye başvurmamı istediler. Meğer sırt ve bacak ağrılarımın nedeni hepatit B’ye bağlı karaciğer yetmezliği imiş. Adana Numune Hastanesi’ne gittim. Hastane maceram öyle başladı. 7-8 yıl ilaç tedavisi gördüm, defalarca çeşitli hastanelere yatıp çıktım. Karaciğerim iflas ettiğinde ise İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildim. Coğrafya öğretmeni olarak atama bekleyen kızım Özlem bana karaciğerinden parça verdi, daha doğrusu yeni bir hayat verdi. 22 Şubat 2012’de Doç. Dr. Murat Kılıç ve ekibi operasyonu başarıyla gerçekleştirdi. Hem ben hem kızım çok iyiyiz. Kızım bana hayat verdiği için çok mutlu, ataması yapılırsa daha da mutlu olacak.

İzmir

Adana Feyza Nur ARSLAN Feyza Nur Arslan da İzmir Kent Hastanesi’ne Türkiye’nin bir başka uzak köşesinden gelen hastalardan biri. Antakya Hatay’dan hastanemize sevk edildi. Nazire- Hasan Arslan çiftinin ilk ve tek çocukları Feyza Nur 22 Şubat 2007 doğumlu. Karaciğer nakline götüren hastalığın nedeni akraba evliliği. Feyza Nur’a 19 Ocak 2012’de annesinden alınan karaciğer parçası nakledildi. Hem eşinin hem de kızının sağlık durumlarının çok iyi olduğunu belirten baba Arslan, akraba evliliği konusunda uyarıda bulunurken, “O kadar kötü günler geçirdik, o kadar çok çektik ki. Bu günlerin mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

Antakya Adana

Aylin ERDAL

Havva AVCI

Abdülhalim SİDAL

Aylin Erdal 15 yaşında. Manisa’nın Soma ilçesinde oturan lise öğrencisi Aylin, genç kızlığa adım attığı günlerde “karaciğer nakli” kararıyla umutlarını, hayallerini ertelemek zorunda kaldı. 30 Ocak 2013 Aylin’e yeni bir hayatın kapılarının açıldığı tarih. Anne Nesrin Erdal, kızına bir kez daha hayat verdi, ona can aşısı oldu. Hemşire abla Aybüke’nin de üzerine titrediği Aylin zor günleri geride bıraktı. Sağlığına kavuşan Aylin yeniden umut dolu, yepyeni hayalleri var. Gönlünde mimarlık yatan Aylin, “Annemle bir kez daha can buldum. Artık yeni bir hayatım var ve hayallerimin peşinden koşacağım” diyor.

Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde oturan iki çocuk annesi Havva Avcı, bir yıl önce rahatsızlandı. Karaciğerinin tükendiği ortaya çıktığında önlerinde iki seçenek vardı; ya kadavradan bağış bekleyecekti ya da eşi ya da çocukları ona hayat verecekti. Havva Avcı için en uygun donör kızı Hafize Beyhan bulundu. Havva hanım, 8 Mayıs 2012’de ameliyat masasına yattı ve kızından nakledilen karaciğer parçasıyla hayat buldu. Evladının can aşıladığı Havva Avcı, hayat arkadaşı Sadullah Avcı ile Kent’e rutin kontrollere gelirken, hayırlı evladı sayesinde yeni bir hayat yaşadığını söyledi.

Abdülhalim Sidal 6 çocuk babası. Bursa’da yaşıyor. Şikayetleri 2007 yılında başladığında derdinin midesinden kaynaklandığını sanırken hepatit B tanısı koyulan Sidal, iğne, ilaç tedavilerinden sonuç alınamadığını söyledi. Hastalığıyla ilgili gelişmeler takip edilirken çekilen bilgisayarlı tomografide karaciğerinde kitle saptanan Sidal’a 6 çocuğunun annesi, hayat arkadaşı Güler Sidal donör oldu. Çift 30 ekim 2012 tarihinde birlikte ameliyat masasına yatarken, Abdülhalim Sidal, “Tümörlü karaciğerden nakille kurtulabileceğim ortaya çıkınca hiç tereddüt etmeden Kent hastanesi’ne geldik. Şimdi karı koca ikimizde çok iyiyiz” derken, kuzeni Aydın Sidal’ın rahatsızlığı süresince hep yanında olup moral verdiğini söyledi.

Manisa 7

Akhisar

Bursa


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Nevzat DÖNMEZ Müslüm AKDAĞ İzmir Buca’da oturan 3 çocuk babası 53 yaşındaki Müslüm Akdağ hepatit B taşıyıcısıydı. Sağlığına dikkat ediyordu ama yıllar aleyhine işliyordu pek çok hastada olduğu gibi. 2010 yılında siroz tanısı koyuldu. Yine idare etti. Yapılan tetkiklerde karaciğerde kitle saptandı. Sağlığına kavuşması ancak karaciğer nakliyle mümkündü. 29 Ağustos 2012 ikinci hayatının ilk günü oldu. Müslüm Akdağ, kardeşi Tayfur Akdağ’dan nakledilen karaciğer parçasıyla yeniden sağlıklı günlerine döndü. Müslüm Akdağ, eşi Tülin Akdağ ile kötü günleri geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyor.

İzmir Mert Ali DAYI Mert Ali Dayı 13 Eylül 2012 doğumlu. Anne Rukiye Dayı ile baba Abdülkadir Dayı minik oğullarını kucaklarına aldıklarında mutluluklarına diyecek yoktu. Minik Mert Ali’nin teni sarardığında “yenidoğan sarılık, geçer” denmişti, pek çok bebeğe denildiği gibi. Ama sarılık geçmedi, ultrason ile muayenede bilier atrezi tanısı koyuldu, Mert Ali’ye. Doğuştan safra kanalları yoktu. Çaresi karaciğer nakliydi. Hayat hediyesi, babaanne Huriye Dayı’dan geldi. Nakil 20 Şubat 2013 günü gerçekleşti, babaanne Huriye Aayı, canının parçasına, o günlerde henüz 5 aylık olan torunu Mert Ali’ye ikinci hayatın kapılarını açtı. Mert Ali bebek için yeni hayat başladı.

Bursa

Nevzat Dönmez, 55 yaşında, 4 çocuk babası, tekstil işçisi. Hepatit B tanısı koyulduğunda yıl 1997 idi. 9 yıl neredeyse sorunsuz geçti. Sonra sağlığı kötü sinyaller vermeye başladı. Artık iki gün iyi, üç gün kötü oluyordu. Hastanelerden kurtuluş yok gibiydi. Karaciğer yetmezliği son safhadaydı. 1.5 yıl önce nakil kararı verildi. Nevzat Dönmez, Adana’da Doç. Dr. Murat Kılıç’ın nakil yaptığı iki hastayla tanışmıştı. Onların sağlıklı hallerini görünce kararını verdi ve nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne geldi. Şanslıydı, eşi, evlatları O’na can aşısı olmak için sıraya girmişti. Oğullarından Ümit Dönmez, donör olarak uygun bulundu. 31 yaşında biri 7 yaşında diğeri 11 aylık iki çocuk babası olan oğul Ümit, 7 Mart 2013’te babasıyla birlikte ameliyat masasına yattı. Başarılı nakil sonrası Nevzat Dönmez, donör oğlu Ümit, eşi Zeynep ve küçük oğlu Halil Dönmez mutluluk pozu verdi.

Adana

Feyzi ÇALIŞKAN

Mehmet Zeki ÜLPER

Salih KÜÇÜK

63 yaşındaki Feyzi Çalışkan, İzmirli. Bayraklı’da oturuyor. 3 çocuk 4 torun sahibi. Şikayetleri 3 yıl kadar önce başlamış. Ardından nakil kararı gelmiş ve 2013’in ilk günlerinde iki çocuk babası oğlu Ramazan Çalışkan donörü olup, hayat vermiş. “Hastalığımın ne olduğu anlaşılamamıştı. Komaya da girdim. Kötüydüm. Nakil için Kent Hastanesi’ne geldim. Ama böyle bir ilgi görmeyi beklemiyordum. İlgi, sevgi, güleryüz hepsi var; adaletli davranıyorlar. Bundan sonra ölsem de gam yemem” diyor Feyzi Çalışkan. Eşi Ülkü Çalışkan, Kent’le hayatlarının değiştiğini söylüyor.

Şırnak nire İzmir nire, diyeceksiniz. Dert büyük, derman İzmir Kent’te olunca 4 çocuk 5 torun sahibi 55 yaşındaki Mehmet Zeki Ülper için de mesafeler önemsiz kalmış. 3 yıl önce rahatsızlanıp Gaziantep’te tedavi görmeye başlayan Ülper, siroz şüphesinin ardından nakil kararı üzerine bir hasta referansıyla soluğu Kent Hastanesi’nde almış. 2 çocuk babası olan oğlu Ömer Faruk Ülper’den (32) karaciğer nakli yapılan Mehmet Zeki Ülper, “Kuzenim de aynı rahatsızlık nedeniyle Kent’te nakil olmuştu. Onun durumunu yakından biliyordum. Nakil denilince Cizre’ye yakın bir merkez aramadan buraya geldim. Doğru karar vermişim. Baba oğul ikimiz de çok iyiyiz” dedi.

Denizli’de yaşayan Salih Küçük, Pamukkale Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyordu. Aralık 2010’da karaciğeri iflas etti ve hayatı değişti. Karaciğerini bitiren öyle çok bilindik bir hastalık değildi. “BUDDCHAİRİE SENDROMU” deniliyordu. Karaciğerinden kalbe giden damarı tıkanmıştı bu da karaciğer yetmezliğine yol açmıştı. Nakil olması gerekiyordu. Bir çocuk annesi olan kızkardeşi Gülşah Çelik donörü oldu. 1 Mart 2011’de nakil olan Salih Küçük, şimdi özel bir eğitim kurumunda öğretmenlik yapıyor ve kızkardeşine çok teşekkür ediyor.

İzmir

Şırnak

Denizli 8


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

YOLLARI KESİŞTİ, NAKİL ARKADAŞI OLDULAR Yaşıtları kreşlere, ilkokul, ortaokullara giderken, evcilik oynayıp top peşinde koşarken onlar oyun bile düşünemeden yaşam mücadelesi içinde buldular, kendilerini. 11 yaşındaki Birkan Aktaş ve Pervin Köse, 3.5 yaşındaki Yusuf Derici ve 23 aylık Mercan Ada Tunçoğlu, Kardelen Yazkı, Murat Akın, Feyza Nur Arslan, Fatma Beyza Teker, Doruk Noyan, Yusuf Efe Polat ve Eren Akyol, İzmir Kent Hastanesi’nde karaciğer nakliyle yeniden doğan, yeni bir yaşama başlayan

9

çocuklarımızdan bazıları. Hepsi farklı şehirlerden, Türkiye’nin bir başka köşesinden geldiler, yolları Kent’te kesişti. Bazıları birkaç gün arayla bazıları ay, yıl arayla nakil oldular. Onları şimdi rutin kontroller buluşturuyor. Ve nakil sonrası sağlıklarına kavuştukları için artık neşeliler, mutlular, doyasıya oynayabiliyorlar. Hastanede muayene sırasının kendilerine gelmesini beklerken bile…


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

10


KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

BAĞIŞLA HAYATA BAĞLANDI Seda Süreyye BACAKOĞLU’nun donörü yoktu, 6 yıldır bağış bekliyordu. Seda Süreyya Bacakoğlu da kutsal bağışla hayata bağlanan hastalarımızdan biri. İzmirli. 13 yaşındayken hayati organlarda fazla miktarda bakır birikmesine neden olan kalıtımsal Wilson hastalığı yüzünden siroz olan Seda, donörü olmadığı için çaresiz ve umutsuzdu. Ömrü eviyle hastaneler arasında geçiyordu. Babasını kaybetmiş, annesi Saliha Bacakoğlu ile yaşıyordu. 4 kardeştiler.

Ama ne annesi ne de kardeşleri canlı verici olabiliyordu. Yaşaması için tek çare yapılacak organ bağışıydı. 6 yıl umutsuz bekleyişin ardından şans onun da yüzüne güldü. Manisa’da beyin ölümü gerçekleşen 54 yaşındaki Şengül Bulgan’ın bağışlanan karaciğeri Seda’ya uygun çıktı. 28 Ağustos 2012’de nakil gerçekleşti. Seda, “Nakil sonrası her şey bambaşka olacak” demişti, o şimdi değişen, güzelleşen hayatının tadını çıkarıyor.

KUZENİ HAYAT VERDİ

İzmirli Mert Köse için ikinci hayat karaciğer nakli olduğu 17 Aralık 2010’da başladı. Anne Keriman Köse ile baba Ali Köse verici olamayınca 17 yaşındaki Mert’e 22 yaşındaki kuzeni Metin Köse can aşısı oldu. Kuzeninden nakledilen karaciğer parçasıyla sağlığına kavuşan Mert, zor günlerin ardından hayata yeniden gülümsüyor. Mert, rutin kontrollere geldiğinde tedavi sürecinde bakımını üstlenen Karaciğer Nakli Kliniği’ndeki hemşire ablalarını ziyaret etmeyi de ihmal etmiyor.

HASAN’IN YAŞAM SEVİNCİ Hasan Becek 10 yaşında. Denizli’nin Kale İlçesi Kayabaşı Köyü’nde yaşıyor. Hasan, ikinci kez nakil olmak zorunda kalan hastalardan biri. İlk nakli bir üniversite hastanesinde 2007 yılında kadavradan bağış organla gerçekleşen Hasan, vücudunun organı reddetmesi üzerine 8 ay önce Kent Hastanesi’nde tekrar nakil oldu.

Dayısı Fatih Nelik’den alınan karaciğer parçasının nakledildiği Hasan yeniden sağlığına kavuşmanın, tekrar okula başlamanın mutluluğunu yaşıyor. Hastaneye geldiğinde de birlikte oyunlar oynadığı Canım Ciğerim Gönüllüsü ablalarıyla da bir araya geliyor.

SAĞLIKLA BÜYÜYORLAR Yiğit, 5 aylıkken karaciğer nakil oldu. Annesi Cemile Sarıkaya’dan alınan karaciğer parçasının nakledildiği Yiğit sağlığına kavuştu ve sağlıkla büyüyor. Yiğit rutin kontroller için Kent Hastanesi’ne geldiğinde kendisi gibi karaciğer nakliyle hayat bulan yaşıtlarıyla da bir araya geliyor. Ayşe Abalı da bu miniklerden biri. Marmaris’te yaşayan Filiz-Tahsin Abalı çiftinin iki kızından küçüğü olan Ayşe, 15 aylıkken Ankara’da yarık damak ameliyatı geçirmişti. Ancak o

11

ameliyatın ardından ilaca bağlı “toksik hepatit” gelişip komaya giren Ayşe ambulans uçakla gönderildiği Kent Hastanesi’nde babasından nakledilen karaciğer parçasıyla hayata dönmüştü. Nakil olduğu 4 Kasım 2011 Ayşe’nin ikinci hayatının başladığı tarih. Kötü günleri geride bırakan Ayşe de Yiğit de artık çocukluklarını yaşıyor.


İŞTE HAYAT İKİNCİ HAYATTA, ANNELİK SEVİNCİ

Annesi Dudu Beken’den (46) nakledilen karaciğer parçasıyla 11 Ağustos 2010’da yeni bir yaşama başlayan Sevilay Demirel, doktorların “doğurma ölürsün, hamilelik için en az üç yıl geçmeli” uyarılarına karşın anne olma sevdasından vazgeçmedi. Naklin üzerinden iki yıl geçmeden hamile kalan genç kadın ölümü göze alıp 2 Ocak 2013’te anne oldu, kızı Duru’yu dünyaya getirdi. Erken hamilelik ve doğumun hayatını riske soktuğunu bildiğini belirten Seval Demirel, “Sürpriz hamilelik oldu. Ölürüm de bebeğimden vaçgeçmem dedim, iyiki de göze almışım. Bu güzel şey için riske girmeye değermiş” dedi.

MUCİZE HAYAT - MUCİZE BEBEK

Anne olma tutkusuyla ölüme meydan okuyan Seval Demirel’in ilginç yaşam öyküsü şöyle; Ailesiyle Aydın’da yaşarken İzmirli DDY’da çalışan Hüseyin Demirel (37) ile nişanlanan Seval Beken evlilik hazırlıkları yaparken rahatsızlandı. Boğazında tıkanma şikayetleri ile gittiği Aydın Devlet Hastanesi’nde polen alerjisi sanıldı, tedavi gördü. Rahatsızlık tekrarlayınca İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi’ne sevk edilen Seval’e burada kan kanseri, dendi. Kan değerlerinin aşırı düşmesi sonucu koyulan tanının yanlış olduğu anlaşıldı, bu kez Seval’e hepatit B’ye bağlı karaciğer sirozu olduğu bildirildi.

KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

Annesinin verdiği karaciğer parçasıyla hayat bulan Seval Demirel, doktorların “ölürsün” uyarısına karşın nakilden 20 ay sonra hamile kalıp çocuğunu dünyaya getirdi

LÖSEMİ ÇIKMAYINCA SİROZ’A RAZI OLDU Seval, iki yıl sonra kendi isteğiyle Ege Üniversitesi Hastanesi’nde takip edilmeye başlandı. Evlenip İzmir’de kurduğu yuvada bebek hasreti yaşamaya başlayan Seval bu süreçte hamile kaldı ancak 2006’da sürpriz bir hamilelik yaşadı. Ancak karaciğer enzimleri kötüydü, doktorlar “seni doğumda kaybederiz” deyince zorunlu olarak hamileliği sonlandırıldı. Siroza bağlı olarak dalağı büyüyen genç kadının anne olma şansı giderek zayıflarken, Seval Demirel’in evlat özlemi ve isteği daha da arttı. Nakil için 4-5 yıl daha bekleyebileceği söylenen genç kadın, nakil olmadan doğurma şansının kalmaması üzerine kararını değiştirdi. Seval Demirel karaciğer nakli için sevk edildiği İzmir Kent Hastanesi’nde annesinden hayat buldu. Seval Demirel’e, annesi Doç. Dr. Murat Kılıç. Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Opr. Dr. Cihat Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen ve Dr. Onur Duygu’dan oluşan ekip tarafından annesi Dudu Beken’den alınan karaciğer parçası nakledildi. 11 Ağustos 2010’da gerçekleşen nakille, Seval Demirel kapılarını annesinin açtığı yeni bir hayata başlarken, “Nakille ulaşmak istediğim iki şey vardı, biri hastalıktan kurtulmak, ikincisi ise anne olmak” dedi ve şunları söyledi:

“Lösemi tanısından sonra siroz denilince çok sevindik. Kanser değildim, siroz bana kolay bir hastalık gibi gelmişti. Sirozla yaşayıp gidiyordum. Ancak dalak büyümesi sorundu. Dalağımın alınması için başvurduğum Doç. Dr. Murat Zeytunlu, dalağın alınmasının ileride karaciğer nakli yapıldığında hayati tehlikeye yol açacağını söyledi. Ben de daha erken hastalıktan kurtulmak için nakil kararını öne aldım. Annem bana yeniden hayat verdi. Doktorlar nakilden sonra hemen hamile kalmamın büyük risk olduğunu söyledi. Hamilelik için en az üç yıl beklemem önerildi. Ben de bu uyarıyı dinleyecektim ama sürpriz hamilelik gelişti. Eşim, hayatımı riske atmamamı, gerekirse bebeğin alınmasını önerdi. Ama ben bu bebeği çok istiyordum. Beni caydırmak isteyen de çok oldu. Tehlikeli olduğunu biliyordum ama vazgeçemezdim. Eşim, nişanlıyken hastalığım çıktığında beni bırakabilirdi. Hatta ayrılalım, benim hastalığımla, hastanelerde uğraşma dedim. Ama kabul etmedi. Nakil sonrası bana bebek gibi baktı, ‘senin yeniden doğumuna tanık oldum’ dedi. Bebek konusunda ısrar etmedi, hatta vazgeçmemi istedi. O yüzden eşim babalığı çok hak etti. Kızım Duru 2 Ocak’ta 8 aylık dünyaya geldi. Bu güzel şey için riske girmeye değermiş. Annelik çok güzel ve duygularım anlatılmaz ancak yaşanır.”

Eşi, iki yetişkin oğlu ve kızı verici olamayan karaciğer hastası Hayriye Kaymaz’a yeni hayatın kapılarını damadı açtı

ASLAN DAMAT İzmir’de eşi ve üç çocuğu canlı verici olarak uygun bulunmayan Hayriye Kaymaz’a (50) 3 yıllık damadı Sait Sungur Açıkgöz (27) karaciğerinden parça verip can aşısı oldu. Kayınvalide Kaymaz, “Onu hiç evlatlarımdan ayırmadım, o da bunu biliyor, aslan damadım benim” derken, damat Açıkgöz, “Eşimin annesini hiçbir zaman kaynana olarak görmedim. Hayat kurtarmak çok güzel bir şey, buna inanıyorum” dedi. 12


BASINDA KENT 13

KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN


BASINDA KENT

KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN

14


Sevgili canım ciğerim Karaciğer nakli ameliyatının 6.ayını geride bıraktım. Şimdi sağlıklı ve yaşam dolu olarak yazıyorum. Bu sene okuluma gidemedim. Ama milli eğitimin evde eğitim ve öğretime katkısı sayesinde evimizde eğitim öğretime devam ediyorum. Bana 2 tane öğretmen görevlendirdiler. Birisi sınıf öğretmenim, Gülşen Önder. Haftanın iki günü geliyor. Matematik ve Sosyal derslerini veriyor. Diğer öğretmenlerim Ayşe Büyükgümüş, Türkçe ve Fen derslerini veriyor. Evde eğitim ve öğretim çok zevkli ve faydalı oluyor. Çok şanslıyım. Çünkü bire bir eğitim alıyorum. Soracaklarımı, öğrenmek istediklerimi hemen sorup cevabını alabiliyorum. Sınıftaki arkadaşlarımın seviyelerine ulaştığım gibi, daha fazla bilgiler de ediniyorum. Evde eğitimin çok faydasını gördüm. Birinci dönem karnemde notlarımın hepsi 5’ti. Karne günü Nesrin teyzem evimize gelip çekim ve röportaj yaparak öğretmenlerimle birlikte karnemi verdi. Çok mutlu oldum. Öğretmenlerim çok iyiler. Benim için özveriyle çalışıyorlar. Öğretmenlerime çok çok teşekkür ediyorum. “Canım Ciğerim” herkese sağlık dolu, mutluluk dolu günler dilerim.. Kardelen Yazkı

SGK güvencesiyle hiç bir ücret ödemeden

karaciğer nakli! 2009 yılı Temmuz ayında karaciğer nakillerine başlayan Kent Hastanesi, Türkiye'nin en fazla karaciğer nakli yapılan özel hastanelerinden biridir. Siz de sosyal güvenceniz sayesinde hiç bir fark ücreti ödemeden, Türkiye’nin önde gelen özel hastanelerden birinde 5 yıldızlı otel konforuyla sağlığınıza kavuşabilirsiniz!

KENT HASTANESİ 8229/1 Sokak No:56 35580 Çiğli-İZMİR Tel: 0(232) 386 70 70 pbx Faks: 0(232) 386 70 71 info@kenthospital.com

1000’ 150 %10’

ün üzerinde nakil sayısı

Yıllık ortalama nakil sayısı

un altında mortalite oranı

KARACİĞER NAKLİ KOORDİNASYON MERKEZİ

0232 398 11 00 / Dahili: 5083


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.