KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
ÜCRETSİZDİR
HAZİRAN 2016
Gerceklesen Hayaller yayınıdır
www.karacigernakli.org
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Karaciğer naklinde bir marka:
KENT HASTANESİ Bugüne kadar gerçekleştirdikleri 1800’ün üzerindeki karaciğer nakli operasyonları ile Türkiye’nin en deneyimli ekiplerinden birini bünyesinde bulunduran Kent Hastanesi; %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla sadece Türkiye'deki hastalara değil, dünyanın birçok yerinden gelen hastalara da canlı ve kadavradan karaciğer nakilleri yapmaktadır. Yılda 120 nakil ve %90’ın üzerinde sağkalım oranıyla;
Hedefimiz: Mutluluğunuz...
Canlı vericili karaciğer nakillerinde 3 ayrı ekibin yaptığı ameliyatların her biri üst düzeyde uzmanlık gerektirir. Bu ameliyatlar alıcı-verici ameliyatı ve mikroskop altında mikrocerrahi ile nakil edilen karaciğerin atardamarının dikilmesidir. Merkezimizde alıcı operasyonu Doç. Dr. Murat Kılıç'ın, verici operasyonu Opr. Dr. Cahit YILMAZ'ın ve mikrocerrahi operasyonu Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kamil KILIÇ sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir.
Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Ekibi Soldan sağa: Elif ÇETİN, Uzm. Dr. Leman Evren KADIOĞLU , Gülay AKSU KUL, Prof. Dr. Ethem TANKURT, Opr. Dr. Kamil KILIÇ, Psikolog Sırma Naz PALADEMİR, Opr. Dr. Zaza IAKOBADZE, Doç. Dr. Latife DOĞANAY, Adnan TOSUN, Doç. Dr. Murat KILIÇ, Dr. Murat GÜNDÜZ, Prof. Dr. Sema AYDOĞDU, Opr. Dr. Cahit YILMAZ, Opr. Dr. Rasim FARAJOV, Anestezi Uzm. Dr. Ayhan ÖNAL, Şenol KAFA, Ebru GÜLCAN, Hatice ERŞAN.
Soldan sağa: Opr. Dr. Cahit YILMAZ, Doç. Dr. Murat KILIÇ, Opr. Dr. Kamil KILIÇ
1
www.karacigernakli.org
Kent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanları Soldan sağa: Prof. Dr. Ethem TANKURT, Prof. Dr. Sema AYDOĞDU.
Kent Hastanesi Anestezi Ekibi Soldan sağa: Uzm. Dr. Erhan OLGUN, Uzm. Dr. Ayhan ÖNAL, Prof. Dr. Ali Reşat MORAL, Uzm. Dr. Ali Han PİRİM, Uzm. Dr. Ahmet SUBAŞI, Uzm. Dr. Gökhan AYHAN.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İZMİR KENT HASTANESİ KARACİĞER NAKİL PROGRAMI 2009 yılı Temmuz ayında başladığımız Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Programı’nda 900 nakle yaklaştığımız bugünlerde bültenimizin 10. sayısını yayınlamanın heyecanını yaşıyoruz. Üç yıl önce yayınlamaya başladığımız Canım Ciğerim Bülteni ile karaciğer nakli konusundaki aktivitelerimiz ve hastalarımız ile ilgili bilgileri sizlerle paylaşmayı sürdürüyoruz. Son yıllarda karaciğer nakli alanındaki tıbbi gelişmelere ek olarak gerek Sağlık Bakanlığı gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun destekleme politikaları ile ülkemizde yapılan nakil sayıları ve başarı oranları giderek yükselmiştir. Akut ya da kronik karaciğer yetmezliği tablosu içinde olan ve nakil olmaz ise kaybedilme olasılığı çok yüksek olan bu hasta grubunun, zamanında karaciğer nakli olabilme şansları belirgin olarak artmıştır. Bugün ülkemizde 40’ı aşkın merkezde yapılan karaciğer nakillerinin sayıları yılda 1000’i aşmaktadır ve bu rakam nüfus olarak bize yakın ya da bizden çok olan birçok Avrupa ülkesinden fazladır.
Başarı oranları da genel olarak %90’lar düzeyinde olup, dünya standartlarının üzerindedir. Uygulanan nakillerin tümü Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Kadavra organ dağıtımı tamamı ile Bakanlık hasta bilgi işlem ağı üzerinden hastalığın ağırlığına göre yapılmakta ve canlı vericili nakiller de bu sisteme işlenip sonuçları değerlendirilmektedir. Amacımız bu başarıyı daha da artırmak ve mükemmel sonuçlara ulaşmaktır. Nakil hastaları, bu hastaları izleyen hekimler ve nakil yapan merkezler arasındaki işbirliği ve iletişim bizler için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hazırladığımız bu bülten meslektaşlarımızla, karaciğer nakil merkezleriyle ortak hastalarımız ile ilgili bilgileri paylaşma ve onlardan gelen önerileri değerlendirme olanağı yaratılmaktadır. Karaciğer nakline ihtiyaç duyan hastalara umut olmak, nakil olmuş hastalarımızın sağlık ile pekişmiş mutlu hikayelerini paylaşmak amacıyla bu yeni sayıyla da sizlerleyiz. Doç. Dr. Murat Kılıç
Nesrin COŞKUN Kent Sağlık Grubu Basın Danışmanı Editör
Merhaba, Yeni bir Canım Ciğerim bültenimiz ile karşınızdayız. Yine dopdolu bir bülten hazırlamaya çalıştık. Her zamanki gibi Karaciğer Nakli Kliniği’nde yatarken ya da polikliniğe geldiğinizde tanıştığınız, dertleştiğiniz, sıkıntılarınızı paylaşıp moral verdiğiniz ya da hiç tanışmadığınız, rastlaşmadığınız hastalarımızın hikayelerini getiriyoruz sizlere, Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen. Bildiğiniz gibi bu hikayelerin bazılarını kamuoyu ile de paylaşıyoruz, gazete, televizyon haberi yapıyoruz. Sesiniz olup sesinizi duyurmaya çalışıyoruz. Karaciğer nakli kararı alınan ancak kadavra ya da canlıdan nakil konusunda bilgisi olmayan, endişeleri olan hasta ve yakınlarına bu sizden hikayeler ile yol göstermeye çalışıyoruz. Nakil olan hastaların değişen hayatlarını, gerçekleşen hayallerini paylaşıyoruz. Bu sayımızda da var, birkaç örnek. Ne olduğunu anlatmayayım, sayfaları çevirdikçe sürpriz olsun size.
Tüm hastalarımızın sağlıklarına kavuştukları gibi hayallerine de kavuşmalarını istiyor, diliyoruz. Bu bülteni hastanede yatarken ya da nakil sonrası rutin kontrollere geldiğinizde sizlerle görüşüp, fotoğraflarınızı çekerek hazırlıyoruz. Diyorum ki bu bülteni daha da zenginleştirelim, memleketlerinizden gelsin fotoğraflar, özel günler, mutlu anlardan… Bu bülten ikinci hayatlarınızın albümü olsun. Yazmak isteyenlere de sayfalarımız açık, her zaman. Son olarak bu bültenimizde Çocuk Gastroenteroloji Uzmanımız Prof. Dr. Sema Aydoğdu’nun bir yazısı da yer alıyor, hem bilgilendiren hem de duygularını dile getiren... Beğenmeniz dileğiyle YALNIZ DEĞİLSİNİZ. Bir sonraki sayıda buluşmak üzere… Sağlıkla, sağlıcakla kalın.
2
Aylin Okan
Kızı Naz Turgay
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Annesi Huriye Okan
İşte benim hikayem Benim hastalık öyküm 2008 yılında başladı. Dışkıda kan gördüm ve yapılan tetkikler sonucu rektum ca tanısı konuldu. Kanserli polip anal kanala 4-5 cm mesafedeydi. Başarılı bir ameliyat geçirdim ve değerli doktorum Prof. Dr. Mustafa A. Korkut hem kolonun kanserli kısmını aldı, hem de kolonu tekrar rektuma bağlayarak hayatımı normal şekilde sürdürmemi sağladı. Patolojide cerrahi sınırlar da sağlıklı çıktı ve her şey normale döndü. Bu arada bana verilen tarihlerde kontrollerimi yaptırmayı ihmal etmiyordum. 2010 yılındaki kontrollerimi yaptırırken karaciğerimde tümörler görüldü. Korkut Hoca beni bir onkoloğa yönlendirdi. PET çekildi ve kolon geçmişim düşünülerek metastaz tanısı kondu. E.Ü.’ de kemotrapi için raporlarım çıkarıldı. Ama bu arada tümör belirteçleri de dahil diğer tüm testler ve kolonoskopi normaldi, ayrıca Korkut Hoca da metastazı pek olası görmüyordu. Bunun üzerine karaciğerimin açılmasına karar verildi ve yine çok iyi bir karaciğer cerrahına yönlendirildim. Metastazın ne anlama geldiğini biliyordum. Bu arada ben sınıf öğretmeniyim. O yıl öğrencilerim üçüncü sınıftı. Ben kontrollerimi sömestr tatiline bırakmıştım ve birden dünyam karardı. Öğrencilerimin bana moral vermek için yazdığı mektupları hala saklıyorum, camiye gidip benim için dua ettiğini yazan bile vardı. Küçücük bedenlerinde büyük kalpleri var çocukların. Ben de hep dermanın olmasını diledim ve ameliyat sonrası bir mucize oldu. Ameliyat sırasında frozen yapılmış ve tümörler benignmiş ameliyatı gerçekleştiren doktorumun söylediğine göre. Ve daha sonra gelen pataloji raporunda da benign, metastaz yok, tanıda ise “hemangioendoteliom” yazıyordu. Metastaz diye tanı konan bir vakada bu sonuç bana mucize gibi geldi. Artık yeni bir doktorum olmuştu, bana hemangioendoteliomu bir çeşit damar tümörü olarak açıkladı, borderline olduğunu söyledi, “hemangiom” gibi dedi, karaciğerinde hemangiom olan arkadaşlarım var, yıllardır sağlıklı bir şekilde yaşıyorlar, o içindeki endotel takısı beni rahatsız etse de patalojisindeki benign yazısına bakıp rahatladım. Doktorumun dedikleri de son derece olumluydu. Kontrollerim devam etti. Çekilen MR’larda bir yılın içinde tümörler geri geldi ve giderek artıp, büyüdüler. Radyologların kötü raporlarına rağmen pembe dünyamdan çıkmak istemedim. Metastaz değil, üstelik iyi huylu diye kendimi kandırmaya devam ettim. Halbuki yalnızca internete girip hastalığın adını yazsam gerçeği görecekmişim. Ve gerçekle yüzleşmem dört yılımı aldı. İlk başta büyük bir kargaşa yaşadım. Doktorum hala izleme taraftarıydı. Ama ben çok huzursuzdum. Doktor tanıdıklarımdan Prof. Dr. Ulus Salih Akarca’ya da gitmemi önerenler vardı. Ulus Bey karaciğerimi görüp, pataloji raporlarıma da baktıktan sonra tek bir sözcük söyledi “Nakil”. Zamanın ne kadar önemli olduğunu biliyordu, hastalığı da biliyordu. Beni doğru şekilde yönlendirdiği için Ulus hocama da teşekkür ederim. Keşke daha önce ona gitseydim. Bu arada nakil sözcüğü bana ilk başta çok korkunç geldi. İstanbul’da tanınmış birkaç onkoloğa mail attım, bu hastalığın tedavisi konusunda bir şey yapabilirler mi ve hiç hemangioendoteliom hastaları var Dudu Aktaş mı diye…Ve onlar da nakil diye döndüler, ilacı yokmuş. Bir tanesi zamanında nakille üç hastasının döndürüldüğünü söyledi, bana bir de 3 www.karacigernakli.org
“zamanında” sözcüğü stresi çıktı. Daha sonra nakil için araştırmalara başladım ve hep Murat Kılıç Hocamın adı söylendi, bu arada en çok hemangioendoteliom hastası nakli de benim araştırdığım kadarıyla Kent’te yapılmış. Ben sanırım sekizinci hastasıydım.
Kent Hastanesi’ne ilk gittiğim zaman kafam çok karışıktı. Karaciğer değerlerimi hastalık bozmadığı için fiziksel anlamda bir hastalığım yoktu ama ruhsal anlamda yaşadıklarımın şoku içindeydim. Nakil olayına da pek normal bakamıyordum. Hem ameliyattan korkuyordum, hem de ameliyattan sonra normal olamayacağımı düşünüyordum. Murat Kılıç Hocam, bu hastalığın kanser olduğunu, nakil olma şansımı yitirebileceğimi ve nakil olsam bile hastalığın tekrarlayabileceğini, akciğerlere de metastaz yapabileceğini bana kısa ve net açıkladı. Canlı donörle bu ameliyatı yapabileceğini, ameliyatlı olduğum için daha zor bir ameliyat olacağını ama yapacağını söyledi. Hastalığımın ölümcüllüğünü idrak ettim, dört yıl beni zaten büyük bir riske sokmuştu. Biran önce nakil olmam gerektiğini biliyordum. 2008 yılından beri dört ameliyat olmuştum, bu beşinci olacaktı. Genellikle doktorlarıma çok güvenirim, yaptıkları işi çok kutsal bulurum. Ama çok güvendiğim ve dört yıldır beni takip eden karaciğer doktorumun beni oyalaması, gerçekle yüzleştirmemesi, hayatımı riske atması beni çok olumsuz etkilemişti. Negatif hislerimin çok yoğun olduğu bir dönemdeydim ve buna rağmen şüphe duymadım. Murat Kılıç Hoca bana boş umut vermiyordu ama kesinlikle doğru adreste olduğumu hissettiriyordu. Ve nakil süreci başladı. Kent’te donörler konusunda da çok titiz çalışılıyor. Hem verici riske atılmıyor, hem alıcı için uygun olan seçiliyor. Ona yakın donör adayım oldu. Donörlerimi getirip, testlerinin sonuçları için beklerken 4. katta bayağı zaman geçirdim. Bulduğum Canım Ciğerim dergilerini okudum. Derginiz, ameliyat öncesi psikolojimi düzeltti, mutlu sonla biten öyküler okumak bana moral oldu. Ben de o yüzden öykümü yazmak istedim, derginize karşı borcumu ödüyorum şimdi.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Bade’ye ikinci hayatta ilk yaş kutlaması 14 Ocak 2014’de nakil oldum. Donörümün nasıl bir acı çekeceğini daha önceki karaciğer ameliyatımdan biliyordum. Bir kere bile off demediği için çok mutluyum, gerçekten üzülürdüm. Benden önce iyileşip bana moral bile verdi. Sonuçta canım ciğerim onun bana armağanı ve değerli armağanıma çok iyi bakıyorum. Ameliyattan sonraki ilk günler özellikle yoğun bakım zordu. Ama yoğun bakım sonrası 4. Kat bana çölden sonra vaha gibi geldi. Tüm çalışanları işlerinde çok iyi, güler yüzlü insanlar… Ve sayelerinde çok hızlı iyileştim. İki hafta sonra eve çıktım. Özel sigortam olduğu için diğer ameliyatlarımı da özel hastanelerde olmuştum. Kent’te de ikinci ameliyatımdı bu. Hastanenin çok düzgün, kaliteli hizmet verdiğini biliyordum. Ama SGK’lı olarak devlet güvencesi ile bu kadar iyi bir hastanede, mükemmel bir ekipten böyle bir hizmet almak beni bir vatandaş olarak çok mutlu etti. Sosyal devletin güzelliğini yaşadım.
Cemile ile Ali Can’nın minik bebekleri Bade, 21 Haziran 2013’te doğdu. Dünyaya geldikten sonra Bade de pek çok bebek gibi sarardı, yeni doğan sarılığı zannedildi. Ancak bu geçmeyen sarılığın Bade’nin doğuştan safra kanallarının olmamasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Bade’nin sağlığına kavuşmasının tek tedavisi karaciğer nakliydi. Büyümesi için zaman kazanmak amacıyla Bade’ye kazai ameliyatı da yapıldı. Bade 20 aylık olduğunda İzmir Kent Hastanesi’nde nakil ameliyatına alındı. Geçen yıl 11 Şubat’ta baba Ali Can Kaya’dan alınan karaciğer parçası Bade bebeğe başarıyla nakledildi. 11 Şubat tarihi Bade için yeni bir yaşamın başlangıcı oldu. Bade, naklin birinci yıldönümünde, ikinci hayattaki ilk yaş gününü Kent Hastanesi’nde doktorları, hemşireleri ile birlikte kutladı.
Nakilden sonra hayatım değişmedi. Ürktüğüm gibi korkunç bir şey değilmiş. Normal yaşamımı sürdürüyorum. İlaçlarımı çok düzenli alıyorum. Farklı bir şey yapmam gerekirse mutlaka doktorlarıma danışıyorum. İhtiyaç duyduğum her an onlara ulaşabilmek çok güzel. Bulgar kahin Baba Vanga’nın her kehanetinin çıkmasını istemem ama 30 yıl sonrası için öngördüğü “2046’da tüm insan organları yapay olarak üretilecek, organ nakli en kesin tedavi metodu olacak.” kehaneti bence gerçekleşecek. Yaşadıklarımdan sonra çok mantıklı geliyor bana. Canım ciğerim, 14 Ocak’ta iki yaşına girdi. Geçen hafta BT’m çekildi. Ve temiz çıktı. Zamanında nakil olmuşum. Ama yine de önümüzdeki yıl çekiminde de çok stres olacağımdan eminim. Umarım her şey yolunda gider ve canım ciğerimin nice yaşlarını kutlarım. Aslında böyle amansız hastalıklardan döndürüldüğümüzde bu yalnızca bizim hayatımızı etkilemiyor, en yakınlarımızı da yakından ilgilendiriyor. Pek çok kişiyi de mutlu ediyor. Kızımı bensiz bırakmadıkları için Murat Kılıç Hocama, nakil ekibine ve bende emeği geçen herkese ayrıca minnetimi sunarım. Annem ve Zahide de diğer iki kahramanım. Bana çok iyi baktılar. Midemin yediklerimi kabul etmesi onlar sayesinde oldu. Murat Hocam ben de kendimi çok alengirli buluyorum. Umarım baş edemeyeceğiniz şeyler başıma gelmez. Bu hikayenin devamını merak ediyorum. Size çok güveniyorum. İyi ki yolum sizinle kesişti. Tüm nakil hastalarına acil şifalar diliyorum, öyküleri hep mutlu sonla bitsin. Ve çocuklar hep sağlıklı ve güçlü olsunlar, onlar bizim umudumuz. Eski zamanlarda savaşçılar yara izlerini madalya gibi gururla taşırlarmış, mersedes kesi izi de bizim zafer işaretimiz olsun. Aylin OKAN
4
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
İKİNCİ HAYATTA
O ŞİMDİ ANNE Perihan Akbal, İzmir'de 2003 yılında mide kanaması geçirdi. Bu kanamanın ardından çeşitli hastanelerde tedavi gördü. Akbal'da mide kanamasına yol açan nedenin otoimmün (sebebi bilinmeyen) hepatite bağlı siroz olduğu ortaya çıktı. Genç kız bu hastalıkla mücadele ederken 2011 yılında Ali Akbal ile evlendi, Aydın’a gelin gitti. Ancak talihsiz Perihan’ın hastalığı ilerledi,çift en güzel günlerini hastanelerde geçirmek zorunda kaldı. Perihan Akbal’ın en büyük arzusu anne olmaktı. Karaciğer sirozu olan hastaların gebe kalmasının çok zor ve riskli olduğunu bilmesine karşın Perihan hamile kaldı, ancak hastalığı yüzünden düşük yaptı. Hastalığı daha da ilerleyen Akbal, bir dostlarının önerisi üzerine karaciğer nakli için
İzmir Kent Hastanesi'ne başvurdu. Ailesinden donör arandı ama uygun hiçbir yakını bulunamadı. Bunun üzerine Akbal'ın adı kadavradan karaciğer bekleyenler listesine yazıldı. 6 ay olmadan Akbal için aranan karaciğer bulundu. 21 Ekim 2013 tarihinde 'bağış organ' müjdesiyle Aydın'dan İzmir'e Kent Hastanesi'ne gelen Akbal'a, Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından nakil gerçekleştirildi. Sağlığına kavuşup normal yaşamına dönen genç kadın, anne olma arzusunu uyarılara karşın çok fazla erteleyemedi. Hamile kalan Perihan Akbal, evliliklerinin 4. yıldönümünde, erken doğumla 2 kilo 390 gram ağırlığında, 48 santimetre boyunda minik bebeği Alper'i dünyaya getirdi. Nakilden sonra eşiyle Bodrum'da yaşamaya başlayan Perihan Akbal, ikinci hayatta anne olma mutluluğunu yaşıyor. Akbal çifti için hayatları da dünyaları da artık Alper bebek.
Ömer Ali Yavuzer
5 www.karacigernakli.org
Melek Bulut
Prof. Dr. Çiğdem Arıkan
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Birkan için hayat;
FUTBOL Tokat’ın Dudurga Köyü’nde yaşayan iki çocuklu Dudu Güngör Aktaş çiftinin iki oğlunun küçüğü olan Birkan, 6 Kasım 2001’de dünyaya geldi. Ancak 25 günlük olduğunda daha önceden anlaşılamayan sarılığı iyice ortaya çıktı. Aktaş çifti Birkan’ı Tokat Devlet Hastanesi’ne götürdü. Bir enzim eksikliği saptanan Birkan’ın ilaç tedavileri, kontrollerle büyümesi beklendi. Birkan 9 yaşına geldiğinde ise karaciğer sirozu olduğu, bir an önce nakil olması gerektiği söylendi. Çift, yakınları olduğu için İzmir’i tercih etti. Bir üniversite hastanesine yatırılan Birkan, karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. 4 Haziran 2010’da Birkan’a, Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından annesi Dudu Aktaş’tan alınan karaciğer parçası nakledildi. Birkan ve ailesi nekahat döneminden sonra Tokat’a döndü.
“Benden mutlusu yok”
Birkan, kontroller için Kent Hastanesi’ne gelip giderken, aile İzmir’e taşınma kararı aldı. Birkan okula yazıldı, köylerinde çiftçilik yapan anne baba da iş bulup çalışmaya başladı. Çok uzun süre hastalığı nedeniyle, özellikle enfeksiyon kapmaması için sokakta koşup oynayamayan Birkan, iyice iyileşince de aşık olduğu futbol topuna kavuştu. Birkan’ın rüyalarına giren yeşil sahalarda top koşturma hayali gerçek oldu. Birkan hem 8. sınıf öğrencisi olduğu Engin Hayri Özmeriç Ortaokulu takımında hem de geleceğin futbolcularını yetiştiren KSK Spor Kulübü’nün alt yapısında top oynamaya başladı. “Benden mutlusu yok” diyen Birkan’ın büyük hayali futbolcu olmak.
6
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Kendisi Karadağ’dan
donörü ABD’den geldi Karadağ'ın başkenti Podgorica'da yaşayan bir çocuk babası elektrik mühendisi Safet Cekic'e Eylül 2012'de siroz tanısı konuldu. Karadağ'da canlıdan nakil yapılmadığı için kadavra listesine yazılan Cekic, uzun bir süre bağış bekledi. Bağış çıkmadığı gibi Balkan ülkeleri içinde sadece canlı vericili nakil yapılan Hırvatistan'a başvuran Cekic'in talebi "yüksek ölüm riskli" görülüp reddedildi. Cekic, nakil için kız kardeşinin yaşadığı Amerika'ya gitmeyi de düşündü, ancak o ülkenin vatandaşı olmaması, kötüleşen sağlık durumu yüzünden saatlerce uçuş yapamayacak olması umutlarını kırdı, yeni arayışlara yöneldi. Canlıdan karaciğer nakillerinde dünya çapında başarıya sahip Türkiye'nin adını sıkça duyduğunu belirten Cekic, internette araştırmalarını sürdürüp Türkiye'de nakil yapılan 5 merkezle görüşmelere başladı. İyi referanslar alan Cekic, tanıdıkları bir doktorun Kent Hastanesi'ni önermesi üzerine rotayı İzmir'e çevirdi. Cekic'in bu kararı üzerine kendisine donör olmak isteyen ayrı ülkelerde yaşayan kardeşleri de İzmir'e geldi. Cekic’e New York'tan gelen 3 çocuk annesi hemşire kardeşi Sadeta Sainovic’ten alınan karaciğer parçası nakledildi.
CEKİC’TEN MEKTUP VAR Safet Cekic, Canım Ciğerim dergimiz için şu satırları kaleme aldı:
Kada mi je otkazala jetra, operacija - transplatacija je bila jedino rjesenje za moje zdravstvene probleme. Nakon detaljne pretrage, vezano za proceduru i stopu uspjesnosti u Evropi i u Sjedinjenim Drzavama, moja porodica i ja smo se odlucili da to uradimo u Turskoj. Bolnica Kent u Izmiru, je klinika koja je bila iznad svih ostalih sa kojima smo komunicirali. Bili su brzi sa odgovorima na sva nasa pitanja, dok su nam pruzali smjernice koje su nam bile vrlo znacajne s obzirom na prirodu bolesti. Postupak je uspjesno obavljen, izvrsen od strane izuzetnih hirurga, vodjenih Dr. Kilicem. Jako ljubazno medicinsko i pomocno osoblje su mnogo pomogli u toku mog oporavka u bolnici.
Karaciğer yetmezliğine girdiğimde, karaciğer nakli sağlık sorunlarımı çözebilecek tek yöntemdi. İşlem hakkında Avrupa ve Amerika’daki başarı oranları ile ilgili yaptığım derin bir araştırmadan sonra ailem ve ben ameliyatı Türkiye’de yaptırmaya karar verdik. İzmir’deki Kent Hastanesi iletişime geçtiğimiz tüm hastaneler arasında kat kat önde duruyordu. Hastalığın kritik evresini göz önünde bulundurarak bizim için çok önemli olan rehberlik sağlarken tüm sorularımıza çok çabuk cevaplar aldık. Ameliyat Dr. Kılıç liderliğinde olağanüstü bir ekip tarafından başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Hastanedeki iyileşme sürecimde medikal ve destek kadrosu tarafından çok dost canlısı bir şekilde hizmet aldım.
When my liver failed, liver transplant surgery was the only solution that would resolve my health issues. After in-depth research regarding the procedure and success rates in Europe and the United States, my family and I decided to have it done in Turkey. Kent Hospital in Izmir, was the clinic that stood above all the institutes with which we communicated. They were prompt with answering all our questions while providing guidance which was very important to us considering the nature of the illness. The procedure was successfully performed by a remarkable team of surgeons lead by Dr. Kilic. Very friendly medical and support staff helped a lot during my recovery in the hospital.
Ameliyatımdan yaklaşık bir yıl sonra bile hala Dr. Kılıç ile düzenli olarak iletişim kuruyorum, kendisi her zaman nezaket ile sorularımı yanıtlayıp tedavim ile ilgili bilgilendirme yapmaya devam ediyor. Harika hissediyorum ve bunun için Kent Hastanesi’ne teşekkür ediyorum. Onlar doğru seçimdi.
Almost a year after my surgery, I still communicate regularly with my surgeon, Dr. Kilic, who always kindly replies and gives instructions regarding my treatment. I feel great and I can thank Kent Hospital for it. They were the right choice.
Skoro godinu dana, nakon operacije i dalje sam u redovnoj komunikaciji sa mojim hirurgom, Dr. Kilicem, koji uvijek ljubazno odgovori i daje instrukcije vezano za terapiju. Osjecam se odlicno i na tome mogu zahvaliti bolnici Kent. Bila je to prava odluka.
Safet Cekic Podgorica, Montenegro
Safet Cekic Podgorica, Montenegro
Safet Cekic Podgorica, Karadağ
7 www.karacigernakli.org
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Bu Yaman pek yaman! Uşak’ta yaşayan Nilüfer –Güven Çetin çiftinin üçüncü çocukları Yaman 8 Mayıs 2014’te dünyaya geldi. Deneyimli anne Çetin, Yaman 8 aylık olduğunda karnında bir şişlik fark etti. İlk olarak Uşak Devlet Hastanesi’ne götürülen Yaman bebeğin ultrasonu çekildi. Çok küçük olduğu için MR çekilemeyen Yaman bebek, İzmir’deki Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan tetkiklerde Yaman bebeğin karaciğerinde 11 santimlik tümör olduğu tespit edilirken, hemen kemoterapi tedavisine başlandı. Henüz yaşına bile girmemişken, kanserle tanışan Yaman bebeğin karaciğerindeki kitle, 3 kür kemoterapiyle küçültüldü. Daha sonra Kent Hastanesi’ne yönlendirilen Yaman bebeğin sağlıklı bir şekilde yaşama devam etmesi için karaciğer naklinin şart olduğu ifade edildi. Yapılan tahlillerde babası Güven Çetin’le dokuları uyum gösteren Yaman bebeğe 19 Mayıs 2015 günü nakil yapıldı. Başarılı nakil sonrasında artık Çetin çiftinin yüzü gülüyor, annenin dikkati, erken teşhis ve erken müdahale ile Yaman şimdi ikinci hayatını yaşıyor ve büyüyor.
8
hayatın içinden Öznur KAYALAK Kadir KAPLAN 5 çocuk babası Tunceli Mazgirtli Kadir Kaplan 2015’in Şubat ayında yüksek tansiyon şikayetiyle hastaneye başvurduğunu söyledi. Kaplan, “Tansiyonum 27’e çıkınca nedenini bulmak için pek çok tetkik yapıldı. Kan tahlilimde hepatit B çıktı. Soluğu İzmir’de kardeşimin yanında aldım. Ege Üniversitesi Hastanesi’ne başvurdum, tedavi başladı ancak siroz nedeniyle karaciğer nakli olmam gerekti söylendi. Yaptığımız araştırma sonunda Kent Hastanesi’ni tercih ettik. 35 yaşındaki oğlum Vedat verici oldu. 9 Eylül 2015’te nakil gerçekleşti. Evladım ve doktorlarım sayesinde sağlığıma kavuştum. Hepsine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Öznur Kayalak’a Hepatit B’nin neden olduğu siroz tanısı 2010 yılında Ankara’da konuldu. 3 yıla yakın süre Ankara7da tedavi gören Kayalak, daha sonra Ege Üniversitesi Hastanesi’nin hastası oldu. 6- 7 kez hastanede yatan 3 çocuk annesi Kayalak nakil için İzmir Kent hastanesi’ne başvurdu. 57 yaşındaki Kayalak’a 9 Nisan 2014’te kızı Tuğba Kayalak’tan alınan karaciğer parçası nakledildi.
Aydın
Tunceli Mitat UYANIK 53 yaşındaki 2 çocuk babası Mitat Uyanık, kendisini karaciğer nakline götüren sürecin 5 yıl önce bir yılbaşı gecesi yemek borusu kanamasıyla başladığını söyledi. Yılbaşı gecesi kaldırıldığı hastanede hepatit B’ye bağlı siroz tanısı koyulduğunu, yıllarını doktor kontrolünde sorunsuz geçirdiğini belirten Uyanık, “çok şanslıyım” dedi, “film gibi” hikayesini şöyle anlattı: “Kolanjit geçirdim. BT çekildi, karaciğerimde 3.3 santim çapında kitle saptandı. Hiçbir şikayetim yoktu. Tedavim Atatürk Eğitim Hastanesi’nde sürüyordu. Doktorum karaciğer nakli olmam gerektiğini söyledi. “Tetkikleri yapalım, vericin saptansın, nakil için seni Kent Hastanesi’ne sevk edeceğiz” dedi. 12 Ocak’ta kadavradan bağış çıkmış, çağırdılar. Neredeyse 24 saat geçmeden hayatımı kurtaran bağış müjdesini aldım. Şans, tesadüf, mucize mi? Bence hepsi. Kent Hastanesi’nde harika bir ekibin sayesinde ikinci hayata başladım.”
İzmir
Baki ATALAY Bazı hastaları karaciğer nakline götüren neden; sebebi bilinmeyen siroz. 6 çocuk babası Baki Atalay da “Kriptojenik siroz” nedeniyle nakil olan hastalarımızdan biri. 2004’te şikayetleri başlayıp Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören Atalay nakil olmak için İzmir Kent Hastanesi’ni seçti. Atalay’a oğlu Mehmet Atalay’dan alınan karaciğer parçası nakledildi. Atalay, “Nakil olalı 6 yıl geride kaldı. Gördüğünüz gibi çok iyiyim. Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ekibine ve tüm servis çalışanlarına çok teşekkür ediyorum” dedi.
İzmir
Mehmet YIL
Cevdet DURMAZ
Ceren AKDAĞ
Yaklaşık 10 yıl önce Hepatit B tanısı koyulan 2 çocuk babası Mehmet Yıl, yıllarca kendisine hiçbir tedavi uygulanmadığını söyledi. Geçtiğimiz haziran ayında yüksek ateş şikayetiyle başvurduğu hastanede PET çekildiğini ve karaciğerinde 2.5 santimetre çapında tümör saptandığını belirten Mehmet Yıl, “ Onca yıl hiçbir tedavi neden yapılmadı bilmiyorum. Ateşim yükselince yapılan kontroller sonucunda karaciğer nakli olmam gerektiği söylendi ve İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildim. İyileşme umudum hiç yoktu. Ağabeyimin torunu bir çocuk annesi Zeynep Çolak (25) bana donör oldu. Ondan da doktorlarımdan da Allah razı olsun. 7 Ekim’de nakil oldum. Şu an çok iyiyim. Eşim Ömüray da bir an yanımdan ayrılmıyor” dedi.
Milas’ta yaşayan Meryem- Süleyman Durmaz çiftinin oğulları Cevdet (9) geçtiğimiz yıl Mart ayında karın ağrısı şikayetiyle doktora götürüldü. Sorunun basit bir karın ağrısı olmadığı ortaya çıkınca Cevdet İzmir’e getirildi. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde tetkikleri yapılan talihsiz Cevdet’e budd-chiari sendromu tanısı koyuldu, nakil kararı alındı. Sağlık durumu takip altındaki Cevdet nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. Anne ve babası verici olamayan Cevdet’in imdadına halasının eşi Ali Karaca yetişti. 13 Ocak 2016’da nakil olan Cevdet sağlıkla evine taburcu edildi, şimdi rutin kontroller için anne ve babasıyla Kent’e gelip gidiyor.
Raziye- Hamdi Akdağ çiftinin ikiz kızları Ceren ve İrem 5 Ekim 2011 tarihinde aileye katıldı. Ankara’da PFIC (kolestatik karaciğer hastalığı) tanısı koyulan ilk bebekleri Zehra’yı 2005 yılında kaybeden , ardından dünyaya gelen ve şu an 9 yaşında olan oğulları Eren’de herhangi bir sağlık sorunu yaşamayan Akdağ çifti ikiz kızlarını kucaklarına aldıklarında büyük sevinç yaşadı. İkizlerden İrem sağlık sorunu yaşamazken Ceren’in geçmeyen sarılığı çifte eski korkuları yeniden yaşattı. Ceren’e de PFIC tanısı koyulan anne ve baba Akdağlar Ankara yerine İzmir’i Kent Hastanesi’ni tercih etti. Karaciğer nakli kararı alınan Ceren’e babası can aşısı oldu. Nakil 19 Kasım 2013 tarihinde gerçekleşirken, Akdağ ailesi kötü günleri geride bıraktı.
Aydın
Milas
Afyon
9 www.karacigernakli.org
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Saniye GÜNDOĞDU Sadece yüzde 10 görme yetisi olan, doğuştan görme engelli Saniye Gündoğdu, 1996 yılında Hepatit B taşıyıcısı olduğunu öğrendi. Memur olduğu Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenli olarak 6 ayda bir kontrollerini yaptırdığını belirten Saniye Gündoğdu, rutin muayene için kendisi gibi görme engelli eşi Fatih Gündoğdu ile geldiği Kent Hastanesi’nde nakil ekibiyle de görüşme fırsatı buldu. Gündoğdu, üvey kardeşinin can olduğu nakil sürecini şöyle anlattı:
Yakup KAÇAR
“2009 Ağustos’taki kontrolümde karaciğerimde kitle saptandı. Kitle kötü huylu çıktı. Gazi Üniversitesi’ndeki doktorlarım kitleyi küçültmek için 3 doz kemoterapi uyguladı. Ancak değerlerim kötüleşti ve bir an önce nakil olmam gerektiği söylendi. Hiçbir akrabamdan uygun verici çıkmadı. Sadece üvey ikiz kardeşlerimden Murat Pekbay uygun bulundu. Murat o zaman 19 yaşındaydı. Doktorlarım vericimin çok genç olduğunu belirtip beni İzmir Kent Hastanesi’ne Doç. Dr. Murat Kılıç’a yönlendirdi. 4 Şubat 2010’da Murat’la birlikte ameliyata alındık. Bazen öz kardeşlerin bile yapmadığı fedakarlığı üvey kardeşim bana yaptı. Onlar beni ben onları çok severim. Öz kardeşler gibiyiz. Annemi 4 yaşındayken kaybetmiştim. Annesizliğin ne olduğunu iyi bilirim ve oğlumun annesiz büyümesini istemiyordum, onun için mücadele ettim. Ameliyat sürecinde çok ayrı kaldığım oğlum Ahmet şimdi 12 yaşında. Ve bu nakil sayesinde yeni bir hayata başladım, oğlumu büyütüyorum.”
Hepatit B, hepatit C pek çok hastayı karaciğer nakline götürüyor. 4 çocuk babası 61 yaşındaki Yakup Kaçar’ın da nakil nedeni hepatit C. Yaklaşık 8 yıl önce Hepatit C tanısı alan, yıllarını doktor kontrolünde geçiren Kaçar, “Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüm. Nakil kararı alınınca araştırdım, soruşturdum. Nakil olmuş hastalardan da İzmir Kent Hastanesi’nin adını duyunca Kent’e geldim. Oğlum Çağlar (21) bana can aşısı oldu. 5 Mart 2015’te nakil oldum. Eskiden çok halsizdim, şimdi çok iyiyim. Oğlum da çok iyi. Doktorlarıma minnettarım” dedi.
Ankara
Çeşme Sevgi Naz AVCI Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde oturan Sinem - Gültekin Avcı çiftinin iki çcuğundan büyüğü olan Sevgi Naz, Temmuz 2015’te sarılık geçirdi. İlk başta rahatsızlığı anlaşılamayan 9 yaşındaki Sevgi Naz’a sevk edildiği Celal Bayar Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı tarafından akut karaciğer yetmezliği tanısı koyuldu. Bu tanının küçük kızlarını karaciğer nakline götüreceğini öğrenince kahrolon Avcı çifti İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. İki çocuk annesi Sinem Avcı kızına donör oldu. 23 Temmuz 2015 tarihinde nakil gerçekleşirken, her şeyin çok kısa zamanda geliştiğini belirten anne Avcı, “Kızımın hiçbir şeyi yoktu, sağlıklı bir çocuktu. Kendimizi karaciğer naklinde bulduk. Nakil sonrası hem ben hem kızım çok iyiyiz. Kızım evde eğitim görüyor. İnşallah gelecek yıl okulunda arkadaşlarıyla okuyacak. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyoruz, elleri dert görmesin” dedi.
Manisa Ömer DEMİRTAŞ Hastalık nedir bilmeden, doktor yüzü görmeden sağlıklı bir ömür geçirdiğini belirten Manisalı Ömer Demirtaş, hayatının Temmuz 2015’te değiştiğini söyledi. O tarihte sağlık sorunları başlayınca gittiği doktorda Hepatit B’ye bağlı siroz tanısı koyulduğunu ifade eden Demirtaş, “Hastalık nedir bilmezdim. Bir hastalandım tam hastalandım. Nakil olmam gerektiği söylendi. Eşim ve iki oğlum uygun değildi. 3 çocuk annesi gelinim Nermin Demirtaş bana can oldu. 31 Temmuz 2015’de nakil başarıyla gerçekleşti. Ben de gelinim de çok iyiyiz. Gelinlerim beni çok sever, ben de onları kızım gibi severim. Gelinim sayesinde yeni bir hayata başladım. Doktorlarıma da gelinime de çok teşekkür edilyorum” diye konuştu.
Manisa
Mine TANRIVERDİ Kayseri’de yaşayan 5 çocuk 10 torun sahibi Mine Tanrıverdi’ye yaklaşık 8 yıl önce hepatit B’ye bağlı siroz tanısı koyuldu. Bu tanıya karşın kendisine herhangi bir tedavi önerilmediğini belirten Mine Tanrıverdi, sonunda karaciğerinin iflas ettiğini, sağlığına kavuşmak için nakil olmak zorunda kaldığını söyledi. 43 yaşındaki üç çocuk annesi kızı Güner Tosun’un donör olduğunu belirten Tanrıverdi, “Kızım bana can oldu, ikinci hayata doktorlarım ve onun sayesinde kavuştum, minnettarım” derken, mutluluğunu eşi Merdan Tanrıverdi ile paylaştı.
Kayseri
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Karaciğer Nakli ve
Gebelik Sonrası Verici Anneler Sağlıklı ve sorunsuz olarak dünyaya merhaba diyen bazı bebekler, ne yazık ki, yaşamın daha ilk aylarında bir karaciğer sorunu ile burun buruna gelebilmektedir. Bu durumun tüm dünyadaki en önemli ve birincil nedeni, BİLİYER ATREZİ’dir.
kusma derken, yaşam adeta cehenneme döner. Sonradan başlayan ciddi kaşıntı, aile büyüklerini kaşıma nöbetine sokar. Bu belirtiler karaciğer yetmezliğinin habercisidir ve bu aşamada o bebeği yaşama döndürecek tek çözüm, karaciğer naklidir.
BİLİYER ATREZİ NEDİR?
KADAVRADAN NAKİL NEREDEYSE İMKANSIZ
Biliyer atrezi; karaciğer dışı safra yollarının tıkanması ile ortaya çıkan, anatomik bir sağlık sorunudur. Sadece yeni doğmuş bebeklerde görülür. Safra, tıkanıklık nedeni ile bağırsağa akamaz ve doğrudan kana karışır. Sonuçta; yeşile bakan koyu bir sarılık, giderek belirginleşen karın şişliği ve BEYAZ DIŞKILAMA ortaya çıkar. Dışkı renginin açılması en dikkat çekici özelliğidir. Ancak çoğunlukla fark edilemez. Aileler, aile büyükleri hatta hekimler bile kirli beyaz dışkının, ne yazık ki, ayırdına varamazlar ve bebeğin tanı alması giderek gecikir.
SİROZA NEDEN OLUR Biliyer atrezi, tanı gecikmesi ile daha 2. ayda siroza neden olabilir. En erken 5-6. aylarda, en fazla 1-1.5 yaş dolayında karaciğer yetmezliğine de yol açabilir. Normal zamanda ve normal kiloda doğan, anne sütü ile rahatça beslenen biliyer atrezili bebekler, giderek zayıflamaya başlar. Nedeni safranın bağırsağa akamamasıdır. Bu durum, beyaz renkli ve bir o kadar da yağlı, paçalardan akan, cıvık bir dışkılamaya neden olur. Yağların emilememesi ve dışkı ile atılması beraberinde enerji kaybına da yol açar. Bu durumda safrayı bağırsağa ulaştıracak tek çözüm KASAİ operasyonudur. Acilen ve ilk 2-3 ayda yapılmalıdır. Aksi takdirde, hızla siroz gelişecektir. Ancak; zamanında yapılan ameliyatlara rağmen hastaların 2/3’ünde sirozun geliştiği veya devam ettiği görülür. Böyle bebeklerde karaciğer içi safra yolları da olaya katılır ve hastalık daha zorlu bir sürece girer. Giderek bebeğin sarılığı artar, karaciğer ve dalağı büyür, karnı su toplar. Yüzü, gözü, elleri, ayakları şişer. İştahsızlık, huzursuzluk, ishal,
11
www.karacigernakli.org
Birkaç aylık, küçücük bir bebeğe kadavradan nakil, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de hemen hemen imkansızdır. O boyutlarda kadavra bebek karaciğeri bulmak oldukça zordur. Bulunduğunu farz etsek de; bu organın nakil sonrası çalışması mümkün değildir. Çünkü yeterince gelişmemiştir. Bu aşamada tek çözüm, aile büyüklerinden 100-150 gr’lık bir karaciğer parçasının (sol lateral segment) bebeğe aktarılmasıdır. Bu noktada da, derhal ve öncelikle, kan grubu ve anatomik özellikleri uygun, anne veya babalar gündeme gelir.
Lohusa Anneler de Verici Oluyor Anneler, 5-6 aylık veya, en iyimser tahminle, bir yıllık lohusa olarak, bebeğinin yaşama devamı için hep öncelikli gönüllülerdir. Verici oldukları takdirde; gebeliğin maliyetine, lohusalığın, emzirmenin ve ciddi bir ameliyatın da maliyeti eklenecektir. Normal koşullarda, doğum yapan annelerin tam sağlık ve esenliğe kavuşması 2 yıl gibi uzun bir süreyi gerektirmektedir. Anneler; gebelikleri boyunca vücutlarının tüm protein, enerji, mineral, vitamin metabolizmalarını bebekleri lehine kullanırlar.
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Emzirme ile, kendi aleyhlerine olan bu durum, 1-2 yıl daha devam edecektir (destek tedaviler almazlarsa...). Bir de araya ciddi bir karın ameliyatı girerse, annelerin durumunu, gelin siz düşünün... Dahası; yavrularının hastalığı, sürekli hastane kapılarında dolaşmaları, evden çok hastanede vakit geçirmeleri, adeta kendilerini unutmalarına, yemeden, içmeden kesilerek, sağlıksız bir konuma düşmelerine neden olacaktır. Araya giren konudan uzak kişilerin çözümsüz, umutsuz söylemleri de cabasıdır...
Evlat Bir Yana Dünya Bir Yana Başarılı ve deneyimli bir ekibin desteği ve mucizevi cerrah elleri ile karaciğer nakli gerçekleştirildiğinde, bebek yaşama döner ve umutlar yeniden yeşermeye başlar. Nakil sonrası öncelik gene bebeklerdedir. Ameliyatlı anne de dahil olmak üzere, tüm aile bireyleri ve hekimler bebeğin bir an önce sağlığına kavuşması için seferber olurlar. Tüm ilgi ve özen bebeğe yönelir. İlaçları, ilaç saatleri, hastane kontrolleri, beslenmesi, banyosu, uykusu dahil yaşamının tüm boyutları büyüteç altına alınır. Ona en yakından bakan, üstelikte emziren anne, ne yazık ki; gene 2. planda kalır. Bu durum anneleri hiç ama hiç rahatsız etmez. Ameliyatın 3. gününden başlayarak (ilk 2 günü yoğun bakımda), bebeklerinin yanındadırlar.
Kendi ameliyat ağrılarını unuturlar, bebeklerinin ağrı çekmemesi için çalışırlar. Kilo vermelerini hiçe sayıp, bebeklerinin kilo alması için çabalarlar. Annelik içgüdüsü ve sevgisi, bu karmaşık süreci esenliğe dönüştürmeye programlanır. Onların kanları, canları ve karaciğerleri pahasına verdikleri bu çabaları 3-6 ayda sonuç verir ve nihayet düzlüğe çıkılır. Hekimler eliyle başlatılan bu süreç, öncelikle annelerin (ve diğer gönüllülerin) katkıları ile yeni bir yaşama dönüşür. Yaşamaya devam umudu sonunda gerçekleşmiş olur. Anneler; rahimlerinde kanları ile besleyip, büyüttükleri bebeklerine bu sefer de karaciğerleri ile yaşam hediye ederler. Üstelik de kendilerini hiçe sayarak...
Gönüllü Vericilere Saygılarımla Lohusa olsun, olmasın verici tüm annelerin ve diğer gönüllülerin önünde saygıyla eğilerek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Onların yeni bir yaşam üretimine dair içtenlikli, enerjik desteklerini hayretle karşılayıp, hararetle kutluyorum. Ayrıca gönüllü verici olarak bilime sağladıkları katkılardan dolayı, bu konunun uzmanı bir hekim olarak, şükranlarımı da sunuyorum.
12
BASINDA KENT 13
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
www.karacigernakli.org
BASINDA KENT KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
14
Ceren Akdağ
Sağlıkla
KARACİĞER NAKLİ BÜLTEN
Muhammet Ali Tezgel
BÜYÜYORLAR Seval Ülker
Ceren Akdağ
Muhammet Ali Tezgel
Seval Ülker
Havin Ayata
Ekinsu Güngör
Osman Bir
Esma Dila Akhan
Kardelen Yazkı Havin Ayata
Mustafa Kırşan
Mustafa Kırşan
Esma Dila Akhan
Mercan Ada Turuncoğlu
Sevgi Naz Avcı
Sevgi Naz Avcı
güvencesiyle hiçbir ücret ödemeden
karaciğer nakli! 2009 yılı Temmuz ayında karaciğer nakillerine başlayan Kent Hastanesi, Türkiye'nin en fazla karaciğer nakli yapılan özel hastanelerinden biridir. Siz de sosyal güvenceniz sayesinde hiçbir fark ücreti ödemeden, Türkiye’nin önde gelen özel hastanelerden birinde 5 yıldızlı otel konforuyla sağlığınıza kavuşabilirsiniz!
1800’ ün üzerinde nakil sayısı %90’ ın üstünde başarı oranı nakillerdeki 120 Yıllık ortalama nakil sayısı %31 toplam bebek ve çocuk oranı
KENT HASTANESİ 8229/1 Sokak No:56 35630 Çiğli-İZMİR Tel: (0232) 386 70 70 (pbx) • Faks: (0232) 386 70 71 Karaciğer Nakli Dahili Tel: 5083
www.karacigernakli.org /KentSaglikGrubu
/kentsaglikgrubu