Bilgi Çağı Dergisi Eylül 2015

Page 1

İnovasyonun, bilgi teknolojilerinin ve bilişim sektörünün nabzını tutan Bilgi Çağı dergisi, dünyadan ve Türkiye’den en güncel haber ve röportajlarla www.bilgicagi.com’da!

EYLÜL 2015

Ayın Konusu

e-Dönüşüm’ün gücü

Röportaj

“Türkiye’den bir WhatsApp çıkamaz!” Rıdvan Uğurlu

Dosya Konusu 4.5G ihalesi

Veriler / Öngörüler

Kurumsal Bakış

• Facebook’tan 1 milyar aktif kullanıcı rekoru • Apple Çeşitlilik Raporu’nu yayınladı • Türkiye yine Twitter Şeffaflık Raporu’nda

• Fidyeyle çalışan zararlı yazılımlarda büyük artış • Acronis ile bilgisayar, telefon ve tabletler için tek noktadan tam yedekleme • İcadınız mı var? Gecikmeden Mini Maker Faire’e başvurun! • Microsoft’un öğrencilere özel programı başlıyor • CDO Turkey Danışma Kurulu Tansu Yeğen başkanlığında kuruldu

Bilgi Çağı’nda Zamanın Ruhu • Nano yumurtalarla daha uzun pil ömrü • Birbirleri ile konuşan robotlarla tanışın! • Lexus uçan kaykayını tanıttı • Pilotlar drone’lardan şikâyetçi


“İş güvenliği ve çevrecilik bizim önceliğimiz. Vodafone teknolojisi sayesinde hem forklift kazalarının önüne geçtik hem de çevre kirliliğini azalttık.”

Metin Şengel Still Arser Genel Müdürü


İş makineleri sektörü Vodafone ile yarına hazır Avrupa’nın en büyük forklift şirketlerinden Still Arser, Vodafone’un işine özel geliştirdiği M2M teknolojisi sayesinde müşterilerinin iş kazalarını %40* azalttı.

yarinahazirim.com

Vodafone

İşOrtağım * %40 iş kazası düşüş oranı 2015 ilk çeyrek verisidir. Vodafone Group, 20 yıldır Makineler Arası İletişim teknolojisi alanında hizmet vermektedir. Vodafone İş Ortağım Makineler Arası İletişim Çözümlerine ait detaylı bilgi için vodafone.com.tr/isortagim/m2m’i ziyaret edebilirsiniz.


AYIN KONUSU

e-Dönüşüm’ün gücü Ülkemiz mali sisteminin geliştirilmesi için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın öncülüğünde e-İmza ve e-Fatura ile başlayan dijital dönüşüm atağı, e-Arşiv ve e-Defter uygulamalarıyla devam ediyor. e-Dönüşüm çalışmaları ilgili mevzuatta yapılan değişiklik ile yeniden gündemde ve dönüşüm tamamlayıncaya dek gündemde kalacak. Sayfa 16

İÇİNDEKİLER ZAMANIN RUHU 4 • Nano yumurtalarla daha uzun pil ömrü • Birbirleri ile konuşan robotlarla tanışın! • Lexus uçan kaykayını tanıttı

KÜNYE

• Pilotlar drone’lardan şikâyetçi İmtiyaz Sahibi Cem Tecimen

RÖPORTAJ 6

Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) Aylin Tarhan Kuru aylin.tarhan@konakmedya.com Yazı İşleri Müdürü Cem Sünbül cem.sunbul@bilgicagi.com Yazı İşleri Ekibi Ayşe Başcı, Ayşen Erdoğan Melda Bağdatlı, Merve Yılmaz Web Geliştirme ve Sosyal Medya Ahmet Olgun Grafik Tasarım Kadir Kaymakçı

• “Türkiye’den bir WhatsApp çıkamaz!”

VERİLER / ÖNGÖRÜLER

8

• Facebook’tan 1 milyar aktif kullanıcı rekoru • Apple Çeşitlilik Raporu’nu yayınladı • Türkiye yine Twitter Şeffaflık Raporu’nda

KURUMSAL BAKIŞ

10

• Fidyeyle çalışan zararlı yazılımlarda büyük artış • Acronis ile bilgisayar, telefon ve tabletler için tek noktadan tam yedekleme

Reklam Müdürü Güler Kına Okumuş guler.okumus@konakmedya.com Yapım ve Yönetim

• İcadınız mı var? Gecikmeden Mini Maker Faire’e başvurun! • Microsoft’un öğrencilere özel programı başlıyor • CDO Turkey Danışma Kurulu Tansu Yeğen başkanlığında

Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi 3. Blok No: 10 Kat: 5 Daire: 54 Gayrettepe / İstanbul Tel: 0212 216 97 00 www.konakmedya.com

Baskı

Yayın Türü: Platform Yayın Tarihi: Eylül 2015

16

RÖPORTAJ 22 • Mobil iletişimde yeni bir dönem: 4.5G

BLOG 24 Ana sponsor

Bilgi Çağı yazılarına ulaşmak için mobil uygulama mağazalarından telefonunuzla uyumlu uygulamayı ücretsiz yükleyebilir; yazıyı okumak için uygulamayı çalıştırdıktan sonra telefonunuzun kamerasıyla yazının altındaki alanın fotoğrafını çekebilirsiniz.

2

AYIN KONUSU • e-Dönüşüm’ün gücü

Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 Seyrantepe-İst. Tel: 0212 332 28 01

bilgicagi.com habermerkezi@bilgicagi.com facebook.com/bilgicagicom twitter.com/bilgicagi Açık Radyo 94.9 Bilgi Çağı Programı

kuruldu

• Temel Aksoy: Kültür, stratejiyi kahvaltı niyetine yer

HABERLER 26 • Intel’den drone işine büyük yatırım • Evinizin tatlı robotu Buddy • Tamagotchi spor uygulaması


ağustos ’15

1

bakışta ayın özeti

Twitter’da Direkt Mesaj karakter sınırı kaldırıldı.

4.5G İhalesi ile internet iletişiminde yeni dönem çalışmaları başladı. Yeni Samsung Galaxy Edge ve Note piyasada.

Facebook’tan günlük 1 milyar kullanıcıyla rekor!

Zafer Bayramı’nda Anıtkabir’de drone heyecanı yaşandı.

Apple’ın 9 Eylül etkinliğinde Siri daveti. Cep telefonu için ek gümrük vergisi zammı olmayacak.

Aldatmayı teşvik eden çöpçatan sitesi Ashley Madison hack’lendi ve kullanıcıları ifşa edildi. Tehdit sonrası intihar edenler dahi var! Intel, drone işine 70 milyon dolar yatırım yaptı.

YouTube, Twitch’e rakip oldu. Elon Musk’ın Aşırı Yüksek Hızlı Hyperloop ulaşım projesi hareketlenmeye başladı.

Google artık bir Alphabet şirketi! Ve logosunu benzerliğini koruyarak yine değiştirdi.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.

3


Nano yumurtalarla daha uzun pil ömrü MIT ve Tsinghua Üniversitesi’nden bilim insanları lityum iyon pillerin kapasitesini ve gücünü artırabilecek yumurta benzeri tasarıma sahip bir nanopartikül pil elektrodu geliştirdi. Yumurtanın sarısı gibi olan merkezde şekil değiştiren gri küre alüminyumdan oluşurken, yumurtanın kabuğu gibi olan açık mavi renkteki sert dış katman titanyumdiyoksitten oluşuyor.

4

Birbirleri ile konuşan robotlarla tanışın! Nesnelerin İnterneti dediğimiz kavram, cihazların birbiriyle iletişim kurması ve böylece günlük hayatımızdaki pek çok işin kolaylaşması anlamına geliyor. Peki ya bu iş bir adım daha ileriye taşınıp robotlar birbiriyle konuşursa neler olur? Sizi Baxter ve CoBot ile tanıştıralım. Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki bir araştırma ekibi, birbirinden apayrı becerilere sahip iki farklı robotun iletişim kurarak işbirliği yapmasını sağladı. Baxter iki kolu olan, ellerini kullanabilen, sabit bir robot. CoBot ise kolları olmayan ama iç mekanlarda rahatlıkla dolaşabilen, ön tarafındaki sepete yerleştirilmiş cisimleri bir yerden başka yere taşıyabilen bir başka robot. Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu iki robotun birlikte çalışabileceğini, örneğin bina içinde dağıtım, mektup teslimi gibi işleri yapabileceklerini düşünmüşler. Bunun için de öncelikle Baxter ve CoBot’un kablosuz iletişim kurmasını sağlamışlar. Ortak bir dile programlanan robotlar, bu şekilde gerçek zamanlı iletişim kuruyor. İletişime geçtiklerinde, önlerinde üç seçenek bulunuyor: Robotlardan biri diğerine harekete geçmek için beklemesini, belirli bir zamana kadar aynı işi sürekli tekrarlamasını ya da ne yapması gerektiğini söyleyebiliyor. Bu noktada, karar verici robot duruma en uygun seçeneği tercih ediyor ve diğer robotu bilgilendiriyor. Örneğin, Baxter tek başına yumurta kırıp omlet yapabiliyor. Ama bunu masaya götürmek gerektiğinde CoBot ile iletişime geçip bu işi ona devredebiliyor.


Geleceğe Dönüş üçlemesinin teknoloji dünyası insanları üzerinde oluşturduğu bir baskı var desek yanlış olmaz. Zira meşhur DeLorean DMC-12‘den tutun uçan kaykaylara dek filmde yer alan türlü fütüristik cihazat için kollarını sıvayan pek çok girişime şahit olduk. Seride kurgulanan geleceğe dair hayallerden gerçeğe dönüşenler olduğunu biliyoruz. Örneğin Wii ile tanıştığımız kablosuz ve vücutla kontrol edilen video oyun oynama stili, 3 boyutlu sinemalar (artık evinizde bile birden fazla bulunabilir), tabletler (iPad ve daha fazlası), video konferans (Skype ile başlayan ve bugün onlarca farklı uygulama ile cebimize kadar giren), duvara monte

edilmiş geniş ekran televizyonlar (hatta seri 4×3 yerine 16×9 formatını bile tutturdu!) En çok beklenen Geleceğe Dönüş fikirlerinden birisi ise hoverboard, yani uçan kaykaydı. Yakın geçmişte laboratuvar ortamında bile olsa bu konuda birkaç girişim olmuştu ancak Lexus’un Haziran ayında duyurduğu ve fotoğraflarını yayınladığı uçan kaykay büyük yankı uyandırdı. Lexus Hoverboard’unu geçtiğimiz ay İspanya’nın sevilen şehri Barselona’da özel olarak hazırlanmış bir kaykay pistinde tanıttı. Lexus “Slide” adını verdiği ürün ile gerçekten tekerlekleri olmadan havada gidebilen bir kaykay yapmayı başarmış. Yerden 5-10 santimetre havada gidebilen Lexus Slide uçan kaykayı bir dizi mıknatıs ve sıvı nitrojen ile soğutulan üstüniletken (süperiletken) sayesinde ayaklarınızı yerden kesiyor. Ancak Geleceğe Dönüş serisindekine göre çok büyük bir gelişime ihtiyacı var çünkü Slide özel olarak mıknatısla döşenmiş yollar üzerinde havada gidebiliyor.

Lexus uçan kaykayını tanıttı Pilotlar drone’lardan şikâyetçi ABD Ulaştırma Bakanlığına bağlı Federal Havacılık Kurulu’nun (FAA – Federal Aviation Administration) açıklamalarına göre uçak pilotları drone’ları artık çok daha yüksek irtifalarda bile görebiliyor ve bu her geçen gün daha büyük bir problem haline geliyor. FAA’nın yayınladığı son rapora göre uçaklarla drone’ların yakınlaşmasındaki istatistikler geçtiğimiz yıla kıyasla katlanarak artmış durumda. Önceki yıl raporlanmış 238 vaka görülürken, 9 Ağustos 2015 itibariyle vaka sayısı şimdiden 650’ye ulaşmış durumda. Türkiye’de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SGHM) hazırladığı Türk Hava Sahası’nda kullanılacak drone’ları da içeren sivil İnsansız Hava Aracı taslak talimatında belirtilen uyarılara benzer şekilde FAA’ın kanunlaşmış talimatları var. Türkiye’deki taslak talimatnameye göre

havalimanlarının 15 km yarıçapında drone kullanmak yasak. FAA kurallarına göre 400 ft. üzerinde uçuş yasak olduğu halde raporda pilotlar 10.000 ft’te 200’den fazla kere drone ile karşılaşmış. Görünen o ki gelişimi hızla devam eden drone’larla ilgili daha çok şikayet gelecek.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.

5


Röportaj

“Türkiye’den bir WhatsApp çıkamaz!” TELKODER Genel Sekreteri Rıdvan Uğurlu ile telekomünikasyon ve bu alanla ilintili konulara dair görüşlerini Bilgi Çağı’na anlattı. Telekomünikasyon ve politikaları, alternatif işletmeciler, 4.5G ihalesi gibi başlıklar üzerinde bilgi veren Uğurlu’nun MVNO, PreMVNO, OTT (WhatsApp, Viber), BTK, Milli Altyapı, GSM ve Sabit hat işletmecileri hakkında Bilgi Çağı radyo programında verdiği dikkat çekici bilgiler bu ayki röportajımızda… Telekomünikasyon sektöründeki gelişmeleri TELKODER olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği GSM ve bir sabit işletmenin dışındaki başka işletmecilere de Türkiye’de faaliyet gösterme hakkının tanındığı dönemde piyasaya yeni giren işletmecileri temsilen 2002 yılında kuruldu. Aradan 13 sene geçen bu dönemde bizim alanda çalışan işletmecilerin yol aldığını söyleyemiyoruz. Değişik ve çok sayıda sebebi var. Aynı zaman diliminde örneğin Avrupa Birliği’ni dikkate alırsak pazar payları %50’lere çıkmış şirketlere rağmen bizde paylar %6’lar seviyesinde. Rıdvan Bey yola çıktığınızda süreç içinde daha fazla markayı konuşacağımızı düşünüyorduk ama hala 1+3 şeklinde bir resim söz konusu... 2002 yılında üç GSM, bir sabit işletmeci vardı. Piyasaya yeni girecek işletmelerin sabit alanda faaliyet göstermeleri düşünüldü ve GSM işletmecilerinin sabit tarafta faaliyet göstermelerine izin verilmedi. Başlangıçta böyleydi ama daha sonra düzenlemelerdeki, kurallardaki açıklar nedeniyle her GSM işletmecisi kendi sabit operatörünü kurdu. Burada ilk başta tasarlanan yapıyla şu anda içinde bulunduğumuz yapı birbirinden farklı. 6

Peki siz hâkim işletmelerin tavrını nasıl buluyorsunuz? Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun sorumlu olduğu bu alanda kurallarımız Avrupa Birliği’ninkilere yakın. Birbirine uyumlu ama bu geçtiğimiz 13 sene boyunca uygulamalar uyumlu olmadı. Avrupa Birliği’nde yerleşik işletmeci payı internet alanında %30-40’lar seviyesinde. Yani %60 – 70 seviyesinde piyasaya yeni giren işletmecilerin pazar payı var. Türkiye’de ise internet alanında %10 – 20’ler civarındayız. Yani Avrupa Birliği ile paralel bir gelişme ortaya çıkmadı maalesef. Sabit alanda tüm ülkeye yayılmış bir altyapıdan bahsediyoruz. Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz. Yani dünyadaki bütün ülkeler böyle yapmışlar ve demişler ki, bir tane milli altyapı var. Bu özelleşmiş dahi olsa gene hala Türkiye’nin milli altyapısı olmaya devam ediyor. Bunu çeşitli şekillerde bu piyasaya girmek isteyenlere parası karşılığında, kirası karşılığında kullandırılması lazım diye kurallar koyulmuş ve bu kurallar başarılı bir şekilde uygulanmış ki bu alternatif işletmecilerin payları buralara kadar çıkmış. Ülkemizde maalesef parası karşılığında dahi olsa altyapının kullandırılmaması çeşitli sorunları ortaya çıkarttı. Sadece sabite yüklenmeyelim, aynısı GSM tarafında da var. Başka ülkelerde MVNO (SMŞH Sanal Mobil Şebeke Hizmeti) dediğimiz yani sanal mobil şebeke işletmecisi diye bir hizmet var. GSM şebekesinin altyapısını kullanarak sabitte olduğu gibi GSM şebekesinin altyapısında aynı hizmeti farklı şekillerde verme işi. BTK bunun lisanslarını 2009’dan itibaren vermeye başladı. Şu anda 99 firma bu konuda BTK tarafından yetki almış durumda. Fenercell ve Bimcell gibi markalar Pre-MVNO yani MVNO öncesi hizmetler buna girmiyor. Bunların faturalarının tamamı hizmet hangi GSM


işletmecisi tarafından veriliyorsa o işletmeci tarafından kesilir. Yurtdışında bu anlamda başarılı bir Virgin Mobile örneği var. Bunun dışında bu tarzda çalışan ve marka olmuş, gelişme sağlamış diğer ülkelerde çok sayıda MVNO dediğimiz şebeke işletmecisi bulunuyor. Sıkıntı yine altyapıyı kullanamamak mıdır? Hemen hemen aynı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu diye bir kurumumuz var. Bu piyasalar kendiliğinden rekabete açılamayan piyasalar. Neden? Çünkü şebekeler var. Şebekeleri yeniden kurmak çok masraflı, çok zahmetli. BTK gibi kurum kuralım ki kurallar getirsin ve hâkim durumdaki işletmecilerin kurulumunda olan altyapıları başkalarının da kullanımı sağlansın. BTK’nın temel varoluş nedeni budur. Bu piyasaları rekabete açmaktır temel varoluş nedeni. Ama maalesef bu çok istendiği gibi olmadı. Gündeminizde ilk sırada olan konu bu mudur? BTK’nın bu işlevini yapıp altyapının kullanıma açılması? Değil. Konuşacak çok fazla şey var. Sadece bizim ülkemize özgü konular var ki bahsettiğimiz altyapının kullanımı bunlardan bir tanesi. Bir de genel sorunlar var. Dünya iletişim sektörünü etkileyen konular var. Örneğin internet tabanlı hizmetler, İngilizce ismi OTT – Over The Top. Mesela WhatsApp. SMS’in birebir yerine geçen bir hizmet haline geldi. Altyapı işletmecileri açısından da trafiği arttırdığı için daha yüksek hız gereksinimi ile memnuniyet yaratıyor ama bir taraftan da bakarsanız telekomünikasyon hizmetinin önünü kesiyor. Tıpkı Skype gibi. Ancak bununla ilgili ülkemizde bir düzenleme yok. Kayıtlı bir işletme olduğunuzda pek çok konudan sorumlu hale geliyorsunuz. Vergi veriyorsunuz. Devletin güvenlikle ilgili konularında ihtiyaçlarına cevap vermek zorunda kalıyorsunuz ve benzeri detaylarla uğraşmak durumunda kalıyorsunuz. Örneğin “Ben WhatsApp kuracağım, internet üzerinden ücretsiz telefon görüşmesi

sağlayacağım” derseniz o zaman devlet “Olmaz. Sen önce vergini ver” sonra da “güvenlikle ilgili sorumluluklarını yerine getir” diyor ve başınıza gelmeyen kalmıyor. Dolayısıyla diyoruz ki ortada haksız rekabet var. OTT dediğimiz WhatsApp’la eşit duruma gelelim diye onlardan vergi alın demiyoruz. WhatsApp’tan vergi almıyorsanız yurtiçindeki firmalardan da vergi almayın, yükümlülüklerden muaf tutun diyoruz. Yani Türkiye’den bir WhatsApp çıkmaz? Çıkamaz. Ortam lazım. Bunu aslında sadece Türkiye’ye kısıtlı tutmamak lazım yani dünyada baktığınız zaman WhatsApp nereden çıkıyor? Amerika’dan çıkıyor. Facebook? Amerika’dan çıkıyor. Yahoo? Hepsi Amerika’dan çıkmış. Bu bir tesadüf olamaz. Yani Amerika’da bu işi yapanlar Türkiye’deki insanlardan daha mı zeki? Çok mu parası var? Yok. Hep hikâyeleri dinliyoruz. “Garajda x şirketi kurdular, büyüdüler dünya devi oldular”. Olay tamamen ortamın buna müsait olması, ülkenin o yaratıcılığı büyümeyi, gelişmeyi, teknolojiyi destekliyor olmasında saklı. Türkiye’de ortam uygun değil. TELKODER olarak 4.5G konusundaki düşünceleriniz nelerdir? Malumunuz 4G yerine 5G tartışmaları oldu. Bence teknoloji kısıtlaması yapmak yanlış. Neticede verilen frekanstır ve bu frekansın üzerinden ticari olarak ihtiyaç varsa işletmeci 3G de verebilir, 4G veya 5G de verebilir. Bu ticari bir seçim. Burada verilen kıt kaynak dediğimiz frekanstır. Birisi kullandığında başkasının kullanamadıklarına kıt kaynak diyoruz. Beklentimiz bu 4.5G ihalesi vesilesiyle MVNO dediğimiz üyelerimiz olan alternatif işletmecilerin faaliyet göstermesinin önünün açılmasıdır. 4.5G konusundaki kritik noktalardan birisi de fiber şebekeler ve bu alanda ciddi sorunlar mevcut.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.

7


veriler

öngörüler

Facebook’tan 1 milyar aktif kullanıcı rekoru Facebook 24 Ağustos 2015 Pazartesi günü kırılması güç bir rekora imza attı. Dünyadaki her 7 kişiden 1’i sosyal medya devi Facebook’ta oturum açtı. Facebook’un bu büyük rekorunu kurucu Mark Zuckerberg yine Facebook hesabından yaptığı durum güncellemesi ile açıkladı. Facebook’un 1,49 milyar kullanıcısından 1 milyarı Pazartesi günü siteye girerek erişilmesi güç bir istatistiki başarı elde etti. Harvard Üniversitesi öğrenciyken 2004 yılında açtığı Facebook bugün dünyanın en çok ziyaret edilen ilk 3 sitesinden biri ve aylık aktif kullanıcı sayısı 1,49 milyar. Zuckerberg hesabından yaptığı duyuruda finansal verileri ortalama rakamlarla verdiklerini, fakat bu kez farklı bir durum söz konusu olduğunu belirterek 1 milyar kişiye bağlanmasının tüm dünyayı birbirine bağlama vizyonunda başlangıç olduğunu söyledi.

Apple Çeşitlilik Raporu’nu yayınladı Geçtiğimiz yıl 11 bin kadın çalışanı işe aldığını iddia eden Apple, 2015 yılı çalışan çeşitliliği rakamlarını yayınladı. Yeni veriler Apple’ın bir önceki yıla göre kadın çalışan işe alımlarını %65 artırdığını gösteriyor. Rakamlar sadece cinsiyetle sınırlı değil; etnik köken ve ‘ırk’ verileri de listede yer alıyor. Buna göre Apple, işe aldığı 2200 siyahi çalışanla bir önceki yıla göre %50; 2700 Hispanik çalışanla %66 öne geçmiş durumda. Apple 2015 yılında önceki yıllara göre çeşitlilik konusunda hayli ‘bonkör’ davranmış. Son rakamlara göre Apple’ın %35 kadın çalışanı (dünya genelinde), %19 Asyalı çalışanı (ABD), %11 siyahi çalışanı (ABD) bulunuyor. Bu dağılıma göre şirketin dünya genelindeki kadın çalışan oranı %69 erkek, %31 kadın. Geçen yıl açıklanan %70 erkek, %30 kadın dağılımıyla kıyaslandığında bu sıradışı (!) bir gelişme.

Apple CEO’su Tim Cook; Apple’ın geleceğinde ve yeniliklere olan yolculuğunda çeşitliliğin rolünün yadsınamaz olduğunu belirtiyor. Şirketçe sağladıkları bu gelişmeden gurur duyduklarını; daha yapılacak çok işleri olduğunu söylüyor. Ve diyor ki: “Dünya genelinde onlarca farklı dil konuşarak birlikte çalışan, üreten binlerce Apple çalışanı var; bu bizim için istatistiklerden daha önemli.” Söylediklerinde samimi olduğunu düşünmek istiyor insan elbette…

Türkiye yine Twitter şeffaflık raporunda Kanun uygulayıcı kurumlar sosyal medyayı her geçen gün soruşturmalarda daha fazla kullanılır hale geldi. Bu durum Twitter’ın son şeffaflık raporunda da açık bir şekilde görülüyor. Ocak ayından başlayarak 6 aylık bir dönemi kapsayan yeni rapora göre şirkete gelen hesap bilgisi isteklerinde yüzde 52’lik bir artış söz konusu. Bu, geçtiğimiz yılın son dönemine ait yayınlanan raporun verilerine göre ortaya çıkan bir artışı ifade ediyor. Şeffaflık raporuna göre isteklerin yüzde 56’sı Amerika (2436) başta olmak üzere Japonya (425), Türkiye (412) ve İngiltere’den (299) gelirken sadece yüzde 12’lik kısımdaki istek hükümetle ilişiği olmayan taraflardan gelmiş. 8

Twitter’a toplam 4.363 gelen hesap bilgisi isteğinden yüzde 58’ine bilgi sağlandığı belirtilirken rapora göre geçtiğimiz yılın son 6 aylık dönemine göre yüzde 26 daha fazla hesap kaldırılma isteği geldiği görülüyor. Mikroblog devinin raporuna göre Türkiye hesap kaldırma isteğinde (718) açık farkla listenin tepesinde yer alıyor. Devletlerin ilgili kurumlarından Twitter’a iletilen 442 mahkeme kararı ile 561 silme isteğinin çoğunluğu ise Türkiye ve Rusya’dan gelmiş. Kişisel haklara müdahale ve hakaret olan şikâyetler dışında kalanlar için Twitter’ın resmi olarak itirazda bulunduğu ve serbest konuşma özgürlüğünü kısıtlamamaya çalıştığı belirtiliyor.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.



Kurumsal Bakış Fidyeyle çalışan zararlı yazılımlarda büyük artış COMODO Araştırma Laboratuvarı tarafından yapılan incelemelere göre, COMODO’nun kendi geliştirdiği Tehdit Önleme Teknolojisi tüm dünyada milyarlarca dolar zarara yol açan Cryptolocker, SpyEye ve Shylock gibi zarar yazılımları bilgisayara sızmadan engelledi.

operasyonlarla SpyEye’ın yaratıcısı Aleksandr Andreevich Panin ve Hamza Bendelladj 2013’te tutuklandı. Sonuç? SpyEye’ı bitti mi? Hayır… Bugün SpyEye’in tüm dünyada en az yaklaşık 1,5 milyon bilgisayarı enfekte ettiği belirtiliyor.

FBI’ın verilerine göre, 2015’in Haziran ayı sonu itibariyle sadece CryptoWall tarafından bilgisayarı esir alınan kişilerin ödemek zorunda kaldığı toplam fidye 18 milyon doları geçti. Sadece 2014’te zararlı yazılımların tüm dünyada verdiği zararın 500 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Ülkeler bu suçlarla mücadele etmek için birimler oluşturdu. Büyük uluslararası

Acronis ile bilgisayar, telefon ve tabletler için tek noktadan tam yedekleme Yedekleme konusunda önde gelen şirketlerden birisi olan Acronis, gerçekleştirdiği webinar ile tamamen yenilenen çözümü Acronis True Image Cloud ve Acronis True Image 2016’yı tanıttı. Acronis, bilgisayarlarda sunduğu tam imaj yedekleme işleminde elde ettiği “en hızlı”

10

unvanını, yedekleme işlemini akıllı telefon ve tabletlere taşıyarak geliştirmiş. Acronis True Image Cloud ve Acronis True Image 2016 yeni sürümüyle gerek lokal konumda yedekleme, gerekse buluta fotoğraf, video, dokümanların yanı sıra uygulamalar, kişiler, şifreler, ayarlar gibi detayları da yedekleyerek bilgisayar, telefon ve tabletleri de kapsayan geniş bir yelpazede veri koruma sağlıyor. Çoklu cihaz desteği sunan yeni Acronis True Image Cloud’un desteklediği mobil cihazlar arasında iPad, iPhone, Android cihazları ile Windows tabletleri bulunuyor. Ürünün yeni sunulan kullanıcı dostu arayüz sağlayan kontrol paneli olan online dashboard özelliği ise kullanıcıların tek bir yerden tüm cihazlarını yönetebilmelerini sağlıyor. True Image Cloud servisi ile kullanıcılara internet üzerinde depolama ve arşivleme için limitsiz alan kullanımı tahsis ediliyor. Acronis True Image Cloud, verilerinin güvende olmasını isteyen kurumlara felaket durumlarında veya kullanıcı hatası ya da bir kaza sonucu silinen dosyalar için olduğu kadar bozulan, kaybedilen veya çalınan cihazlar birlikte yaşanabilecek veri kayıplarına karşı koruma sağlıyor.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.


u n u s lo b a t . . . n i m i l ğ e e z c i e ç l r e e b ...g a r be

güvenilir projeler

profesyonel kadro

Sorunsuz ve sıfır hata projeler... Sisteminiz üzerinde sürecin nasıl kolay ve güvenilir işlediğini izleyebilmeniz için çalışıyoruz.

NetBT Danışmanlık, bilgi birikimi ve sektör deneyimine sahip güçlü altyapısı ile iş yazılımı çözümleri iş ortağınızdır.

net BT Danışmanlık

e Def ter

e İmza

e Mutabakat

doğa

dostu

Daha az kağıt... Daha çok ağaç... Her yıl yüzbinlerce ağacın kesilmesini önleyerek, “Daha yeşil bir dünyada yaşam” için çalışıyoruz.

e Arşiv

e Fatura

Cüzdan

NetBT Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. www.net-bt.com.tr info@net-bt.com.tr 0(216) 688 48 03

Ar-Ge ve İnovasyon NetBT, BT süreçlerinize ışık tutarak daha da katma değer oluşturmak için AR-GE merkezinde çözümlerimizi ve hizmetlerimizi geliştiriyoruz.

B2B & B2C

Mobil eBA

Kantar


Kurumsal Bakış

İcadınız mı var? Gecikmeden Mini Maker Faire’e başvurun! Aklınızda uzun zamandır gerçekleştirilmeyi bekleyen bir icat varsa Mini Maker Faire İstanbul etkinliği için harekete geçmenin tam zamanı. GelecekHane tarafından bu sene ikincisi 10-11 Ekim tarihlerinde Santral İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Mini Maker Faire İstanbul etkinliği için başvuru tarihleri uzatıldı. Mucitlerden gelen çok sayıda talep sonrasında daha fazla icadın sergilenmesi amacıyla katılımın ücretsiz olduğu etkinliğin başvuru süresi de uzatıldı. MakerFaireIstanbul. com adresi üzerinden 15 Eylül’e dek uzatılan başvurular kapsamında bu yıl 200’e yakın Maker’ın icat şenliğinde boy göstermesi ve icatları görmesi için 12 binin üzerinde ziyaretçinin etkinliğe gelmesi bekleniyor.

Microsoft’un öğrencilere özel programı başlıyor Üniversite öğrencilerine iş dünyasının işleyişini gerçek hayatta görerek yakından tanıma ve kendi beceri ve yetkinliklerini geliştirme olanağı sağlayan Microsoft Student Partner programı için geri sayım başladı. Sürekli

12

CDO Turkey Danışma Kurulu Tansu Yeğen başkanlığında kuruldu Son dönemde yaptığı çalışmalarla, Türkiye’nin önemli dijitalleşme platformlarından birisi haline gelen CDO Turkey, Danışma ve İcra Kurulu yapısını oluşturdu. Dünya dijitalleşirken, dijital dönüşüm, tüm kurumsal şirketler için daha da önem kazanıyor. Bu alana öncülük ve liderlik edecek yöneticiler yani CDO’ların (Chief Digital Officer-Dijital Dönüşüm Direktörleri) belirlenmesi, görev tanımlarının yapılması ve bu yeni oluşan pozisyonla ilgili farkındalık oluşturulması son derece önem taşıyor. CDO Turkey bu misyona hizmet etmek amacıyla Aralık 2014’da kurulan bir oluşumun Danışma ve İcra Kurulları atandı. Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen’in başkanlığını üstleneceği CDO Danışma Kurulu’nda, EuroCIO Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜBİYAD Başkanı Ali Malaz, Amrop Türkiye Yönetici Ortağı Prof. Dr. Yeşim Toduk ve Mobil Anons Genel Müdürü Bülent Kutlu yer alıyor. Danışma Kurulu üyelerinden Bülent Kutlu aynı zamanda CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı olarak görevlendirildi.

gelişmek ve birbirinden yetenekli çalışma arkadaşları ile bir arada teknoloji dünyasında iz bırakmak isteyenlerin Microsoft Student Partner programına başvurması yeterli. Microsoft Store Üyeliği, Microsoft Coaching Program (Microsoft yöneticilerinden mentörlük), staj imkanı, yurtdışı MSP projelerinde yer alma gibi birçok avantaj sağlayan Microsoft Student Partners programı 6 ayda bir düzenleniyor. Türkiye’nin dört bir yanında eğitim veren üniversitelere açık olan programa katılım için Microsoft’ta çalışmak için heyecanlı ve istekli olmak başta yer alıyor. Bununla birlikte, başvuru sayfasındaki sorulara yanıt vermeleri ve 2’şer dakikalık kişisel tanıtım videolarını paylaşmaları gerekiyor.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.


İSİS Bilişim e-Dönüşüm Çözümleriyle İşinizde Bir Adım Önde Olun!

İ

SİS Bilişim Teknolojileri, 2002 yılından bu yana BT ve e-Dönüşüm konularında hizmet vermektedir. SAP Danışmanlığının yanı sıra, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yetkilendirdiği özel entegratörler arasında yer alan İSİS Bilişim Teknolojileri, e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv konularında müşteri odaklı bir anlayışla çözüm sunmaktadır.

İSİS Bilişim Teknolojilerinin e-Fatura çözümü, e-faturaları arşivleyerek sorgulama yapma, faturaları ayrıştırma, arşiv yönetimi yedekleme gibi konuları otomatik olarak hayata geçiriyor. İş süreçlerinin elektronik ortama taşınması ödeme sürecini kolaylaştırdığı gibi iş yükü ve maliyetlerin de azalmasını sağlıyor.

e-Defter de İSİS farkının yaşandığı e-Dönüşüm konularından biri. Elektronik denetim ve uzaktan erişim için uygun altyapıyı sağlayan e-Defter, ERP sistemlerine de kolayca adapte olabiliyor.

İSİS Bilişim Genel Müdürü Mustafa Yurtoğlu ISIS Bilişim’in yeni Genel Müdürü Mustafa Yurtoğlu, müşteri memnuniyetini kendine ilke edinen ISIS’in ilerleyen dönemlerde müşterileri lehine teknolojik altyapısını güçlendirmeyi ve hizmet yelpazesini genişletmeyi hedeflediğini belirtiyor.

e-Dönüşüm hizmetlerinin yanı sıra orta ve büyük ölçekli firmalarda SAP kurulumları ve standart SAP paketinde olmayan özel ihtiyaçları karşılayan geliştirmeleri sağlayan İSİS Bilişim Teknolojileri, SAP kullanan firmaların süreçlerinin analizi ve iyileştirilmesi, SAP ile diğer sistemlerin entegrasyonu gibi konularda müşterilerine kapsamlı bir hizmet sunuyor. e-Arşiv çözümünde farklı faturalama süreçlerine ilişkin 4 farklı modül sunan İSİS Bilişim Teknolojileri, arşivleme ihtiyaçlarınızı gözönünde bulundurarak sunulan ‘big data’ çözümü ile sizi geleceğe hazırlıyor. Faturalar İSİS-FS dosyalama sistemi üzerinde kanuni süre olan 10 yıl boyunca güvenli bir şekilde saklanabiliyor.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.isisbilisim.com.tr’de.

13




Ayın Konusu

e-Dönüşüm’ün gücü Cem Sünbül Ülkemiz mali sisteminin geliştirilmesi için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın öncülüğünde e-İmza ve e-Fatura ile başlayan dijital dönüşüm atağı, e-Arşiv ve e-Defter uygulamalarıyla devam ediyor. e-Dönüşüm çalışmaları ilgili mevzuatta yapılan değişiklik ile yeniden gündemde ve dönüşüm tamamlayıncaya dek gündemde kalacak. 16

T

ürkiye’de 2015-2019 e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde 2014 yılının Ocak ayında, ilk etapta 20 bin şirket için zorunlu hale gelen e-Fatura’nın ardından; e-Arşiv, e-Defter gibi diğer e-Dönüşüm projeleri de hızla hayata geçiyor. Geçtiğimiz Haziran ayında Resmi Gazete’de yayımlanan 454 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği değiştirilerek, şirketlerin e-Defter ve e-Fatura kullanma zorunluluk kapsamı genişletildi. Güncelleme


ilgilendiren e-Dönüşüm uygulamalarının faydaları şirketlere sadece zaman ve maliyet anlamında avantaj sağlamıyor; kağıt kullanımının ortadan kalkmasıyla yeşil dönüşüm ile birlikte çevreye katkı sağlıyor. Aylık ortalama 10 milyon e-Fatura kesildiğini düşündüğümüzde ve tek faturanın maliyetini 1 TL olarak ele aldığımızda her ay 10 milyon TL’lik maliyetin önüne geçilmesini sağlarken e-Dönüşüm kapsamında İnternet Vergi Dairesi’nin kullanımı ise bugüne kadar 1 milyondan fazla ağacın kurtarılması anlamına da geliyor. Elbette doğaya olan faydalarının yanı sıra mali sistemde izlenebilirlik ile e-Fatura ve e-Defter uygulamaları denetimin çok daha kolay bir şekilde yapılmasını, dolayısıyla zamandan tasarruf ve insan iş gücü ile oluşabilecek hataların azalmasını sağlıyor. e-Defter ve e-Fatura kullanan şirket sayısının şimdilik sınırlı olması, ulaşılabilecek tasarruf miktarının henüz başlarında olduğumuzu gösteriyor. Diğer yandan, zorunlu olmasa bile e-Deftere geçiş yapmak isteyenlerin mevcut yönetmelik gereği e-Faturaya da geçiş yapmasının gerekmesi daha yavaş adımlarla ilerlenmesini beraberinde getirmekte. sonrası yıllık geliri 10 milyon TL ve üzerinde olan vergi mükelleflerinin e-Fatura ve e-Deftere geçiş yapmaları zorunlu kılındı. Bu 2015 yılı sonuna kadar 30 bin yeni mükellefin e-Fatura ve e-Defter kullanmaya başlayacağı anlamını taşıyor. Bilindiği üzere e-Fatura’ya geçiş yapan 20 bin kadar şirkette, aylık 10 milyona yakın fatura ele alınıyor. Maliye Bakanlığı’nın raporunda verdiği rakamlara göre 2015 yılında e-Fatura ve e-Arşiv ile sistemde 250 milyon elektronik fatura dolaşacak. Bahsi geçen 250 milyon e-Fatura, şirketlerin ekonomisine 500 milyon liraya yakın tasarruf olarak geri döneceği belirtiliyor. e-Fatura ve e-Defter’in yanı sıra e-Arşiv ve genişletilen kapsamı ile pek çok şirketi doğrudan

Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan özel entegratör yetkisi almış farklı ölçeklerdeki 47 şirket, e-Dönüşüm alt başlıklarında geniş bir portföyde hizmet vermek üzere çalışıyor. Kurumların elektronik ortama geçişine ivme kazandıran süreçte izlenmesi gereken yollar ve sunulan çözümler konusunda bu şirketlerden okurlarımız için bilgi aldık. Bilgi Toplumu yaklaşımı çerçevesinde kurumlara daha şeffaf bir yapı sağlamayı hedefleyen, e-İmzadan e-Arşive dek uzanan dijital dönüşüm sayesinde kurumlar ve devlet arasındaki iş süreçleri hantal bir yapıdan hızlı bir yapıya geçişe temel oluşturuyor. Peki, hangi şirket, elektronik dönüşüm yolunda hangi çözümleri sunuyor? 17


Ayın Konusu Anadolu Bilişim Atakan Karaman / Kurumsal Uygulama Hizmetleri Direktörü Anadolu Bilişim hayata geçirdiği e-Defter projelerinde çözüm odaklı yaklaşım sunarak e-Defter geçiş süreçlerini müşterileri için kolaylaştırıyor. Kapsamlı çalışma sonucunda Anadolu Bilişim e-Defter çözümü ile muhasebe defterleri oluşturulmadan veri analizinin yapılması ve doğru verinin önceden oluşturulması sağlanabiliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-Defter standartlarına ve formatına uygun kayıtlar ile şirketler, denetim süreçlerine her an hazır hale getiriyor. Firmalar e-Dönüşüm ihtiyacını net olarak ortaya koyarak işe başlamalı. Teknoloji ihtiyaçlarını seçerek dış kaynak satın almalarına yönelmeliler. Anadolu Bilişim olarak bizim farkımız uçtan uca çözüm sunmamız. Tek tedarikçi esnekliğini müşterilerimize sunuyoruz. Bu sayede veri barındırma, kurumsal iş uygulamaları, sanallaştırma, destek ve proje bacaklarının hepsini müşterimize sağlayabiliyoruz. Kullandığın kadar ödeme seçeneği Bir kurum e-Dönüşüm projesini dış kaynak olarak satın almak yerine kendi içinde çözmeyi tercih edebilir. Fakat bu durumda öngörülemez maliyetler ve iş gücü verimsizliğiyle baş başa kalması olasıdır. Uzman bir iş ortağının sunacağı maliyet avantajı ve uzmanlıktan faydalanmak ise kurumlara gider kontrolü ve hızla kendi işlerine odaklanma kolaylığı sunar. Her ölçekten müşteriye hizmet veriyoruz. Alınan hizmetin büyüklüğü ile orantılı olarak “Kullandığın Kadar Öde” gibi programlar sağlıyoruz. Böylece kısıtlı bütçelerini maksimum verimle kullanabilmeleri için, ihtiyaç duydukları 18

yazılımları ve uygulamaları “Kullandığın Kadar Öde” yaklaşımıyla istedikleri sürede satın alma esnekliğini sunuyoruz. BimSA Tunç Taşman / Genel Müdür BimSA olarak, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv sistemi yazılımı Edoksis ile perakende, çimento, otomotiv, kargo, demir-çelik, kimya, sigorta, enerji, madencilik, turizm ve tekstil sektörlerinde 300 civarında firmaya hizmet veriyoruz. BimSA’nın Edoksis yazılımını kullanan şirketler,


e-Dönüşüm’de tam entegratör bir şirketten hizmet aldıkları için 7/24 destek alarak hızla ayak uydurabiliyorlar. Edoksis yazılımı kullanan şirketler, aylık yaklaşık olarak 300 bin adet e-Faturayı hızlı bir iş süreci içerisinde gönderebiliyor. Harcamalar 6 ay ila 1 yıl arasında amorti ediliyor Elektronik dönüşüm için şirketler tarafından alınan yatırım kararlarının da bu kapsamda kısa vadeli olarak tekil bir operasyonu çözmeye yönelik değil toptan bir çözüm mimarisi yapısında ele alınması gerekmektedir. Maalesef yapılan en büyük hatalar, sadece maliyet odaklı olunarak alınan yatırım kararları olmaktadır. Bu güdüyle hareket edildiğinde şirketler, uzun

vadede destek alamayacakları, kendini güncel koşullara uyumlaştıramayan çözüm ortaklarına veya yine orta ve uzun vadede gerekli uçtan uca entegre çözümlere uygun olmayan uygulamalara yönelebilmektedirler. Müşteri fiyatlamalarımız ise çalışma şekillerine bağlı olarak değişmektedir. Firmanın fatura sayısı değişkenliği yok ise aylık hizmet bedeli üzerinden, dönemsel fatura dalgalanması olan müşterilerimize ise pre-paid kontör paketleri, yıllık taahhüt veren müşterilerimiz için birim bedel, veya holding yapılanması olan firmalar için genele tek fiyatlandırma gibi farklı yapılarda teklif üretebilmekteyiz. e-Dönüşüm hizmetlerine firmaların yapmış oldukları harcamalar 6 ay ile 1 yıl içinde kendisini amorti edebilmektedir. Tüm bu dönüşüm sürecinde şirketlerde yaşanan en büyük zorluklar, mevcut alışkanlıklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazen daha uzun ve maliyetli olsa dahi alışık olunan iş yapış şeklinde ilerlemek bireysel olarak kullanıcılara daha kolay gelmektedir. Ancak eğitimler, farkındalıkların artırılması ve tüm süreçleri kapsayacak katma değerli servislerle bireylere kolaylıklar sağlanması sayesinde bu zorlukların üstesinden gelinebilmektedir. İSİS Bilişim Mustafa Yurtoğlu / Genel Müdür İSİS Bilişim olarak e-Dönüşüm kapsamında e-Defter, e-Fatura ve e-Arşiv hizmetlerini sunuyoruz. Bununla beraber bu süreçte SAP ve AXAPTA gibi ERP sistemlerinin entegrasyonunu ve danışmanlığını da gerçekleştiriyoruz. e-Fatura ve e-Defter ağırlıklı olarak çözümünü gerçekleştirdiğimiz uygulamalar. e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv kullanımını yaygınlaştırmak ve geliştirmek amacıyla öncelikli olarak mevcut müşterilerimizle iletişime geçiyoruz. 19


Ayın Konusu Potansiyel müşterilerimizi hizmetlerimizle ilgili bilgilendiriyoruz. Yine e-Fatura alanında bilişim dünyasının önde gelen markalarıyla işbirliklerimiz söz konusu. e-Dönüşüm hizmetlerinin yanı sıra orta ve büyük ölçekli firmalarda SAP kurulumları ve standart SAP paketinde olmayan özel ihtiyaçları karşılayan geliştirmeleri, SAP kullanan firmaların süreçlerinin analizi ve iyileştirilmesi ve SAP ile diğer sistemlerin entegrasyonu gibi konularda da müşterilerimize hizmet sunuyoruz. e- Dönüşüm konusunda en müşterilerimize sunduğumuz en önemli avantajlarımızdan biri uzmanlaşmış bir ekip ile uçtan uca çözüm sağlayabiliyor olmamız. Danışmanlarımızın her konuda 7/24 müşterilerimize destek vermesi de diğer avantajlar arasında. Ürünlerimizin ERP sistemleriyle entegre edilerek ya da manuel olarak kullanılabiliyor olması da çözümlerimizin sağladığı kolaylıklardan biri. FIT Solutions Koray Gültekin Bahar / CEO FIT Solutions olarak şirketlere e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-Denetleme, e-Bilet, e-İmza, KEP, e-Mutabakat, e-Ödeme, e-Saklama hizmetleri sunmaktayız. Tamamen dijital ve kâğıtsız ofis vizyonumuz kapsamında, şirketlerin tüm iş süreçlerini dijital ortama geçirebilmelerini sağlamak ve bunu şirketler açısından minimum yük ile gerçekleştirmek istemekteyiz. FIT Solutions olarak en büyük avantajımız, şirketlere e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-Denetleme, e-Bilet, e-İmza, KEP, e-Mutabakat, e-Ödeme, e-Saklama çözümleri ile e-Dönüşüm süreçlerini 360 derece uygulayabiliyor olmamızdır. Ayrıca devletin zorunlu tuttuğu e-Dönüşüm hizmetlerimizi tamamlayıcı birçok hizmetimiz ile birlikte, şirketlerin ciddi 20

anlamda operasyonel masraflarını azaltmalarını sağlıyoruz. Şirketlerin e-Dönüşüm kapsamında en fazla dikkat etmeleri gereken durumların başında, hizmet aldıkları şirketin zorunluluk başlamadan önce tam ve çalışır durumda paketleri müşterilerine sunabilmesi var. Kontör bazlı kullanım Teknolojinin girdiği her alanda olduğu gibi maliyetler zaman içerisinde e-Dönüşümde de azalma gösterdi. Yıllar önceki e-Dönüşüm proje maliyetleri günümüzde bulut sistemlerin yaygınlaşmasıyla yüzlerce kat ucuzladı. FIT Solutions olarak biz bunu bir adım ileriye taşıyarak müşterilerimize “Kontör Bazlı Kullanım” kolaylığı sunuyoruz. Yalnızca e-Fatura hizmetimizi bile düşündüğümüzde, bir tek kağıt faturanın masrafı ile 300 adet e-Fatura kesebiliyorsunuz. Ortalaması 6 TL olan kağıt fatura masrafı 2 kuruşa kadar düşebiliyor. e-Defter ve e-Arşiv gibi hizmetlerimiz ile birlikte şirketlerin kırtasiye masrafları neredeyse sıfırlanıyor. Noter tasdik masrafları sıfırlanıyor. Bir şirketin aldığı e-Dönüşüm hizmetlerinin masrafını çıkartması da, bu büyük tasarruf oranları ile çok kısa sürüyor. Bu oran şirketlerin süreç yoğunluğuna ve operasyon şekillerine göre %20 ile %60 arasında veya daha fazla olabiliyor. KOBİ’ler için ortalama aylık 8 bin TL tasarrufun yalnızca e-Defter kullanımı ile mümkün olduğunu görüyoruz. e-Logo Cahit Güvensoy / Genel Müdür Gelir İdaresi Başkanlığı onaylı e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter çözümleri, e-Fatura Saklama ve e-Defter Saklama Hizmetiyle Logo, e-Dönüşüm sürecini yakından takip ediyor, firmaların ihtiyacı olan güvenilir ve hızlı çözümleri sunuyor. e-Logo’nun


geliştirdiği adaptörler, sadece özel entegrasyon kapsamında e-Logo’nun çözümü ile değil, tüm diğer özel entegrasyon hizmet sağlayıcılarının da kurumlara hizmet verebileceği esneklikte geliştiriliyor. e-Devlet uygulamalarında işletme yapısına en uygun ve avantajlı çözümün seçilebilmesi için; tercih edilen ürünün mevcut ERP sistemine ne kadar entegre olabildiği önem taşıyor. Şirketlerin lisans, hizmet ve işletim maliyetleri ile sonraki yıllardaki yansımaları göz önünde bulundurularak toplamda ürüne sahip olma bedelinin ne olacağının iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Logo Yazılım’ın e-Dönüşüm çözümlerini kullanan şirketler rakiplerimizin uygulamalarından farklı olarak; günlük 130.000.000 adet fatura işleme kapasitesine, firmaların e-Fatura mükellefi olup olmadığını tek tuşla sorgulayabilme imkânına, e-Faturaların onay süreçlerinin web üzerinden yönetilmesine ve firmaya özel şablon tanımlamasına sahip oluyor. KOBİ’ler için sorunsuz geçiş E-Fatura uygulamasına geçişinin, bir firmaya yansıyacak olan maliyeti firmanın büyüklüğüne, aylık alınan ve gönderilen e-Fatura sayısının adetine göre değişiklik gösterebiliyor. Logo Yazılım olarak, uygulamalarda sağladığımız pek çok avantaj ve kalitenin yanı sıra tüm bu hizmetleri en uygun fiyatlarla kullanıcılarımıza sunuyoruz. Sektördeki 30 yıllık tecrübemiz ile geliştirdiğimiz bu ürünler KOBİ’lerin hızlı ve sorunsuz olarak sisteme dahil olmalarına olanak tanıyor. 2002’den bu yana Logo müşterileri ve finansal kurumlar arasında yüksek servis kalitesi ve sıfır fraud (dolandırıcılık) ile güvenli e-İş Köprüsü Hizmeti veriyor. Avrupa çapında, kurumlararası birlikte çalışma standartlarının oluşmasına yönelik uluslararası Ar-Ge projelerini yürütüyor. Avrupa Birliği kapsamında e-Belge dönüşümüne önderlik ediyor.

NetBT Akar Selçik / Kurucu Ortak Müşterilerimizin e-Dönüşüm süreçlerinin iş ortağı olarak e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, e-Mutabakat, e-İmza, i-Cüzdan, SAP Elektronik Hesap Özeti hizmetlerini sunuyoruz. Mobil ihtiyaçlar ya da mobil kullanımı artırabilecek geliştirmelerin yanı sıra B2B-B2C uygulamalar, gün geçtikçe yaygınlaşan Kantar Uygulaması ve Akıllı Fax Entegrasyonu ile geniş ürün yelpazemizle müşterilerimizin işlerini kolaylaştıracak her türlü Ar-Ge faaliyetlerinin sürdürülebilir ve geliştirilebilir olmasını sağlıyoruz. Çoğu muhasebe/finans tecrübesine sahip ekibimiz sayesinde müşterilerimizin ne gibi ihtiyaçları ve açıkları olduğunu önceden deneyimleyerek bu ihtiyaçlar doğrultusunda ürünleri geliştirdik. Bu durum bizim bir adım önde olmamızı sağlıyor. Bununla birlikte ürünün yeteneğini talepler doğrultusunda test edebilmek ve seçecekleri partner ile aynı dili konuşabilmek de iki önemli kriterdir. Diğeri ise referanslar. Zaman-etkin mâli tasarruf sağlıyoruz Muhasebe süreçleri hem zaman alan hem de ciddi derece personeli yoran süreçlere sahiptir. Biz, eforun minimize edilmesini sağlayarak personel iş gücü performansını artırarak hem maliyetleri azaltıyoruz hem de zamanın daha etkin kullanılmasını sağlıyoruz. Donanım maliyeti de dikkat edilmesi gereken bir nokta. e-Fatura ve e-Defter için bilgi işlem altyapısını kendi sistemlerinde tutmak isteyen firmaların sunucu maliyetleri oluyor. Sunucu ihtiyaçlarını NetBT özel entegratör hizmetiyle alan firmalar donanım maliyetlerini sıfırlayarak aylık kullanacakları kapasite kadar ödeme yaparak daha uygun bütçelerle geçişi sağlayabiliyorlar.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.

21


Dosya Konusu

1,6 milyar euro

954,6

milyon euro

Mobil iletişimde yeni bir dönem: 4.5G Daha önce 4G olarak açılmak üzere olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “4G yerine 5G teknolojisine geçilmesi” tavsiyesi üzerine 3 ay ertelenerek 4.5G’de karar kılınarak düzenlenen Uluslararası Mobil Telekomünikasyon (IMT) Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme İhalesi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) tamamlandı. Toplamda 390.4 MHz frekans spektrumunun operatörlerin kullanımına tahsisi için yapılan ihalede Turkcell 1.623 Milyar Euro vererek toplamda 172.4 MHz frekansın sahibi oldu. Böylece Turkcell Taşıyıcı Birleştirme tekniğini kullanarak, Türkiye’de hizmetin kullanılmaya başlanacağı 1 Nisan 2016 tarihi itibari ile sunulabilecek en yüksek 4.5G hızı olacak 375 Mbps’i sağlayan tek mobil operatör olma hakkını elde etmiş oldu. 4,5G ihalesinde, 2 bin 100 MHz frekansının D1 paketini 160 milyon Euro, D2 paketini 188 milyon Euro ile kazanan Turkcell, D3 ihalesini ise 35,6 milyon Euro’nun üzerinde bir ödeme ile aldı. 22

1800 frekansının C1 bandında ihaleye Turkcell ve Vodafone teklif verdi ve sözlü arttırma turunda 430 Milyon Euro teklifle Turkcell ihaleyi kazandı. Vodafone ve Avea’nın teklif verdiği C2 bandını ise Avea 310 Milyon Euro teklifle kazandı. C3 bandını ise 95 milyon 104 bin 623 Euro teklif veren Vodafone aldı. Kur farkı devletin kasasına yaradı Turkcell’in katılmadığı A1 ihalesine en yüksek bedeli 390 milyon Euro ile Vodafone verirken Avea A2 ihalesinde 380 milyon Euro ile en yüksek teklifi verdi. A3 ihalesinde ise Turkcell 372,926 milyon Euro teklif verdi. Turkcell’in toplamda 1.623 Milyar Euro verdiği 4.5G ihalesinde 800, 900, 1800, 2100, 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans asgari bedeli KDV hariç 2 milyar 298 milyon 67 bin 661 Euro oldu. İhale bedelleri ilki peşin olmak üzere takip eden 6’şar aylık dönemde 4 taksitte ödenecek. İhalenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4G yerine 5G tavsiyesi ile 3 ay ertelenmesi ise döviz kuru açısından ele alındığında devletin kasasına 1.8 Milyar TL daha fazla giriş olmasını sağladı.


için ek ücret ödemeden kullanabilme şansını verebilir. Turkcell, 2008 yılında düzenlenen 3G ihalesinde de en yüksek lisans ücretini ödeyerek A Lisansı kullanma hakkını elde etmişti. 26 Ağustos 2015’te gerçekleştirilen 4.5G (LTE-Advanced – IMT Advanced) İhalesi sonucunda Turkcell rakiplerinden daha fazla frekansı almış oldu.

777,9

milyon euro Önümüzdeki 8 yıl içinde tüm Türkiye’yi kapsaması gereken 4.5G ya da diğer adıyla LTEAdvanced konusunda ülkemizde çalışmalar bir süredir devam ediyor. LTE-Advanced teknolojisinin operatörler ve dolayısıyla bizler açısından güzel tarafı ise ekipman yatırımının 3G üzerine konumlanabiliyor olması. Bu bizlere daha yüksek internet hızları

4.5G (LTE-Advanced) ile neler yapılabilecek? 4.5G sayesinde daha yüksek veri hızları, daha düşük gecikme süreleri sunmak mümkün olacak. Böylece bulut servislerinden mobil cihazlar üzerinden video izleme deneyimine, akıllı ev ve şehir altyapılarından mobil ofislere, yüksek boyutlu dosyaların paylaşılmasından mobil sağlık ve mobil eğitim servislerine kadar çok farklı sektörlerde büyük değişimler yaşanması hedefleniyor. Nesnelerin İnterneti dönemi her geçen gün daha fazla makinenin birbiri ile konuşması, daha yüksek veri transfer kapasitesi ve düşük gecikme süreleri gerektirirken, 4.5G teknolojisi akıllı şehirlere giden yolda ihtiyaç duyulan yüksek veri trafiğini rahatlıkla karşılamak üzere konumlandırılıyor. Düşük gecikme süreleri, kurumlar için de kritik öneme sahip. Özellikle sahada faaliyet gösteren çalışanları olan şirketlerin gerçekleştirdikleri işlemlerin süresi bu sayede kısaltılarak müşteri memnuniyetlerinin yükselmesi hedefleniyor. Yeni teknoloji ile hemen 2016 yılından itibaren olmasa bile orta vadede daha fazla işin mobil olarak yapılabilmesi mümkün hale gelebilir ve müşterilerin mobil cihaz kullanım alışkanlıkları dönüşebilir. 4.5G uyumlu telefonlar listesine erişmek isterseniz internet tarayıcınızdan BilgiCagi. com sitemize girerek uyumlu telefonlar listesine 4.5G aramasıyla ulaşabilirsiniz. 23


bl

og Kültür, stratejiyi kahvaltı niyetine yer Temel Aksoy

S

trateji, bir şirketin bulunduğu yerden, ulaşmayı istediği hedefe, hangi yol ve yöntemle gideceğini tarif eder. Fakat, her strateji her şirkete uymaz. Stratejinin başarılı olması için, ortama uygun olması gerekir. Bizdeki Koçtaş, Bauhaus gibi bir mağazalar zinciri olan Amerikalı Home Depot, 2000 yılında, o güne kadar kendisine birincil hedef kitle olarak seçtiği, bireysel tüketicileri ikinci plana atıp, daha karlı bir büyüme elde etmek için, profesyonellere odaklanma stratejisini hayata geçirdi. Çok emek ve para harcamasına rağmen, yeni strateji bir türlü başarılı olamadı. Her geçen yıl, Home Depot’nun müşteri memnuniyeti düştü, şirket zarar üzerine zarar etti ve 2007 yılında göreve gelen yeni CEO, Frank Blake, şirketin odağını yeniden hane halkına çevirdi. Bu sayede şirket, uzun yıllar sonra tekrar kar etmeye başladı. Bireylere hizmet etmeye alışmış Home Depot kültürü, profesyonellere hizmet etmeyi bir türlü başaramamıştı. Eğer şirketin kültürüne uyumlu değilse, dünyanın en iyi stratejisinin bile, başarılı olması mümkün değildir. Çünkü her stratejinin %1’i planlama, %99’u her gün alınan kararlardan oluşur. (Michael McCann & Bob Faw) Bir stratejinin başarılı olması için, her gün alınan kararların ilk başta yapılan planlamayla aynı doğrultuda olması gerekir. Eğer şirketin kültürü, stratejiye uygun değilse, sonuçta kültür ağır basar ve strateji şirketin çarkları arasında kaybolup gider. Peter Drucker, iş dünyasında çok sık karşılaşılan bu durumu, “Kültür, stratejiyi kahvaltı niyetine yer.” sözleriyle tarif eder. Yeni bir strateji demek, şirkette insanların yeni yöntemler kullanmaları, yeni iş yapma biçimleri edinmeleri demektir. Hiç kuşkusuz, insanlar, eski alışkanlıklarını bir günde terk edip, yeni tutum ve davranışları hemen benimsemezler. Eski alışkanlıklarına, eski iş yapma biçimlerine sıkı sıkıya bağlanırlar. Kimisi yenilikten korkar, kimisi eskiden sahip olduğu gücü bırakmak istemez, kimisi yeni yolun ne olduğunu anlamaz… Çoğu durumda kültür ağır basar. Eski köye yeni adet getirmek zordur. Mercedes ya da BMW fabrikalarında, düşük kalitede bir otomobil üretmek mümkün değildir. Düşük kalite otomobil yapma stratejisi, şirket için

24

en karlı strateji bile olsa, yüksek kalitede ürün tasarlamaya ve üretmeye alışmış bir kültürün içinde, bu zihniyete uymayan bir ürün çıkarmak mümkün olmaz. Yöneticiler, mühendisler ve atölyelerde çalışanlar, ne kadar isterlerse istesinler, yılların verdiği alışkanlıkların dışına çıkıp, kaliteyi düşürecek kararları alıp, bunları hayata geçiremezler. Her şirketin, hiç söylenmemiş olan kuralları vardır. Şirkette kısa bir süre çalışan insanlar bile, bu kuralları hemen anlarlar. Bir şirkette, hangi davranışın ceza, hangisinin ödülle karşılık bulduğu, o şirketin kültürünün bir parçasıdır. Organizasyon şemasında üst düzeyde olmayan ama rızası olmadan kimsenin adım atamadığı yöneticiler ya da onaylansa bile finans yöneticisinin harcatmadığı bütçeler, verilse bile tutulmayan sözler… Bunların hepsi görünmeyen, yazılı olmayan ama gerçekte o şirketin iş yapma biçimini belirleyen örf ve adetlerdir, yani şirketin kültürüdür. Kültür, bir ortamda “işlerin nasıl yürüdüğüyle” alakalıdır. Yeni bir strateji, kağıt üzerinde birçok değişimi öngörüp, şirketi gelecekte daha başarılı bir duruma getirecek yolları tarif etse de, bu yeni yolları kullanıp kullanmamayı, şirketin yazılı olmayan kuralları belirler. Yeni kurallar, ne kadar açık ve net ifade edilirse edilsin, sonucu talimatlar değil, şirketin alışkanlıkları belirler. Genel kural olarak, şirketin zihniyeti (kültür) ile uyuşmayan hiçbir fikir (strateji) hayat bulmaz. Uyumsuz strateji, şirketin zihniyeti tarafından dışlanır. Bir stratejiyi hayata geçiren şirketler, genellikle şirketteki alışkanlıklarının uygulanacak stratejiyi destekleyip desteklemediğini pek düşünmezler. Oysa stratejiyi uygulayacak olan insanlardır. İnsanlar, yeni yöntemleri, gidilecek yeni yolları benimsemezse, şirkette hiç bir değişiklik hayat bulmaz. Eğer şirketi ileriye taşıyacak strateji ile şirketin alışkanlıkları birbirlerine uymuyorsa, şirketin kültürünü değiştirmenin yollarını aramak gerekir. Ancak kültürel değişim çok yavaş olur, yeni iş yapma biçimleri zamanla hayat bulur, zihniyetlerin değişmesi uzun yıllar alır.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.



Intel’den drone işine büyük yatırım

26

Intel Capital, elektrikli hava araçlarıyla tanınan Yuneec Holding’e 60 milyon doları aşkın yatırım yaptı. Yeni ve önemli bir alanda lider olan bir şirketle İşbirliğinden çok memnun olduklarını aktaran Intel CEO’su Brain Krzanich, “İnsansız hava araçlarının, tüketim ürünlerini sunmaktan, afet bölgelerinde inceleme yapmaya kadar

birçok alanda ve birçok şekilde yaşamlarımızı olumlu yönde değiştirme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. Yuneec’in Intel teknolojisi ile geliştirilecek yeni akıllı, insansız hava araçları inanıyoruz ki çok daha fazla olanaklar sunacak” dedi.

Evinizin tatlı robotu Buddy

Tamagotchi spor uygulaması

Robotların daha iyi tanıtıma ihtiyaçları olduğu kesin. Genellikle soğuk, keskin hatlı metal makineler olarak bilinen robotların yeni yüzü Buddy, ailenizin küçük ‘anime’ çocuğu kıvamında. Blue Frog Robotics’in geliştirdiği güleç yüzlü Buddy, ev ve ofis işlerine yardımcı olacak özelliklerle donatılmış. Nesnelerin İnterneti’ne bağlı ev-ofis eşyalarına o da bağlanarak işlerinizi kolaylaştırıyor. Buddy, aile bireylerini tanımasını sağlayacak yüz tanıma özelliğine sahip. Dolayısıyla tanıdığı kişilerin neye ihtiyacını olduğunu biliyor ve ona göre davranıyor.

Tamagotchi’leri unuttunuz mu yoksa? “Karnım acıktı, uykum geldi, çok sıcak, çok soğuk, sevgisiz kaldım…” diyen, sürekli ilgi isteyen küçük sanal canavarlar bir uygulamaya ilham verdi: Tep. Zürafa görünümlü fitness uygulaması özünde diğer fitness uygulamaları gibi çalışıyor. Farklı olarak her aktiviteniz karşılığında sanal para kazanıyorsunuz, ne kadar çok yorulursanız, o kadar… Bu paralarla sanal zürafanızı besleyebiliyor ve çevresini güzelleştiriyorsunuz; taze çimenler, bir kulübe, bir minder, bir bahçe… Derken, bir de bakmışsınız sportif biri olmuşsunuz.

İlginizi çekti mi? Çok daha fazlası www.bilgicagi.com’da.



DERGİYİ BEKLEMEYİN! Teknoloji ve inovasyon dünyasından en güncel haberler tek tıkla e-posta kutunuzda ABONE OLMAK İÇİN:

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

GELECEK SAYI

Siber Güvenlik Her geçen gün daha fazla sayıda, daha kompleks saldırılara maruz kaldığımız bilişim dünyasında güncel siber güvenlik tehditleri, saldırıları ile taktiklerini ve bunlara karşı farklı aşamalarda korunmanın ve durdurmanın yöntemlerini gelecek Bilgi Çağı sayısında bulabilirsiniz. Siber Güvenlik ile ilgili dergimizde görmek istediğiniz konuları bizlere Twitter üzerinden @BilgiCagi hesabımız aracılığı ile iletebilirsiniz.

28




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.