SAP Forum 16. Sayı by Konak Medya İçerik Ajansı

SAYI 16 / 2016

SAP İLE BULUTA YOLCULUK SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ

DİJİTAL TEKNOLOJİLER

SAP BUSINESS ONE

YENİ

BAŞLANGIÇLAR, YENİ

BAŞARILAR “2006 yılında, bireysel deneyimlerimizi ortak bir havuzda buluşturmak, büyük ve değerli işler yapmak üzere IBSS’i kurduk. O günden bu yana enerjimizi ve motivasyonumuzu hiç kaybetmeden müşterilerimizle birlikte pek çok başarılı projeye imza attık. 10. yılımızı kutlarken, tamamlanmış ya da devam eden çalışmalarımıza ek olarak üç yeni projeye daha başlamanın gururunu yaşıyoruz.” Osman Çelik, Yönetici Ortak, IBSS ENERJİ

ÜRETİM

SOCAR TÜRKİYE’NİN BÜTÇE PLANLAMA SÜREÇLERİNDE IBSS UZMANLIĞI

TAHA GİYİM, SAP BPC ÇÖZÜMÜNE IBSS İLE GEÇİYOR

KAT MEKATRONİK, BÜTÇE SÜREÇLERİNİ IBSS İLE İYİLEŞTİRECEK

Global enerji piyasasının önemli oyuncularından SOCAR, Türkiye operasyonunda, bütçe planlama süreçlerine yönelik SAP BPC projesini IBSS danışmanlığında hayata geçiriyor. Daha önce SAP BusinessObjects tabanlı dashboard hizmetini de IBSS’ten alan SOCAR Türkiye, bu proje sonucunda entegre bir bütçe sistemi altyapısı oluşturacak.

Üretim sektörünün konfeksiyon alanında liderlerinden Taha Giyim, SAP BPC için IBSS’in deneyimine güveniyor. Türkiye’nin en tanınmış markalarından LC Waikiki’nin tedarikçisi olan Taha Giyim bu sayede bütçe süreçlerini daha verimli şekilde yönetebilir hale gelecek. IBSS uzmanlığıyla Taha Giyim’in bütçe planlama ve kontrol süreçleri entegre bir yazılım üzerinde tasarlanacak.

Otomotiv odaklı üretim süreçlerinde uzun zamandır SAP ERP kullanan Kat Mekatronik, bütçe planlama süreçlerini de IBSS danışmanlığında SAP BPC çözümüne taşıyor. Otomotiv sektöründe dünyanın önde gelen markalarına hizmet veren Kat Mekatronik, bu projeyle ve IBSS deneyimiyle esnek, entegre, merkezi ve hızlı bütçe planlama ve kontrol süreçleri elde edecek.

Varyap Meridian Grand Tower Barbaros Mah. Kat: 17 No: 152 Batı Ataşehir - İstanbul / Türkiye Tel: +90 216 455 92 62 - Faks: +90 216 455 98 62

info@ibss.com.tr - www.ibss.com.tr

........................................................................................................................................................................... ÖNSÖZ

DÜNYANIN DEĞİŞİM HIZINA YETİŞMENİN YOLU, DİJİTAL DÖNÜŞÜMDEN GEÇİYOR Bir an durup hiçbir şey yapmadan, düşünmeden, okumadan, üretmeden beklesek sanki çok şey kaçırmışız gibi hissettiğimiz bir dönem yaşıyoruz. Dünyanın dönüş hızı değişmedi; ama yaşamlarımız, işlerimiz, kararlarımız, beklentilerimiz eskisinden çok daha hızlı değişiyor. Bu hızın en büyük itici güçlerinden biri olan dijital dönüşüm, aynı zamanda bu sürece uyum sağlamamızın da anahtarı oluyor. İşletmeler açısından ifade etmek gerekirse, dijital dönüşüm bir tehdit olduğu kadar, önemli bir fırsat da sunuyor. İçinde bulunduğumuz dönemde en radikal dönüşüm, teknolojide ve dolayısıyla endüstrilerde yaşanıyor. Dünyamız bugüne dek farklı endüstriyel, ekonomik, kültürel, teknolojik devrimler yaşadı. Sanayi Devrimi’yle birlikte 1850’lerde endüstriyel ekonomiden söz etmeye başladık. Buhar ve kömür gücüyle çalışan işletmeler üretimi ve dolayısıyla tüketimi değiştirirken, toplumsal ve demografik yapı bambaşka boyutlara taşındı. Teknolojik gelişmeler sonucunda 1970’lerde bilgi teknolojileri (BT) ekonomisi gündeme geldi. Bu dönemde üretim süreçlerinde otomasyon hakimiyeti başlarken kişisel hayatımıza bilgisayarlar ve otomatik cihazlar girdi. 1990’larda ortaya çıkan internet ekonomisinde ise bilgisayarın

yaygınlaşmasının ötesinde, bilgisayarlar arasında iletişimin doğmasıyla iletişim süreçleri tamamen değişti. İşletmeler bu büyük ağın bir parçası olmak üzere harekete geçmeye başladı. Bugün ise dijital ekonomiden söz ediyoruz. Bu yeni dönemde bireyler, cihazlar ve işletmeler arasındaki bağlantı sayısı sürekli olarak artıyor. Devasa boyutlarda veri üretiliyor ve bu verilerin yönetimi, anlamlı bilgilere dönüştürülmesi önem kazanıyor. Akıllı cihazlar ve uygulamalar profesyonel ve kişisel hayatlarımızı kolaylaştırıyor. Bu süreci anlatırken her zaman toplumlar ve bireyler üzerindeki etkilerden söz ediyoruz çünkü tüm sanayi devrimleri ve bugün içinde yaşadığımız dijitalleşme süreci, temelde kurumlarla değil, tüketicilerle, yani bireylerle ilgili. Bu bireyler; kamu bakış açısıyla vatandaşlar, özel sektör bakış açısıyla da tüketiciler oluyor. SAP, 44 yıldır bu devrimsel süreçlerin ve son tahlilde bireyleri etkileyen dönüşümlerin merkezinde yer alıyor. Mainframe ile başlayan yolculuğumuz bugün bulut ve bellek-içi bilişim ile devam ediyor. En önemli önceliklerimizin başında, buluta erişimi sadeleştirerek, mobil, iş analitiği, büyük veri yönetimi çözümlerimizle müşterilerimizin

Zeynep Keskin SAP Türkiye Genel Müdürü

işlerini daha basit ve hızlı yönetmelerine yardımcı olmak geliyor. Çünkü artık bağlantı ekonomisinden (hyperconnectivity – network economy) söz ediyoruz. Bu ekonominin (ister birey ister cihaz olsun) her bir parçası diğerine bağlanarak dev bir ekosistem yaratıyor. Bu da dijital dönüşümün zeminini oluşturuyor. 130 farklı ülkede 78 bin çalışanla 310 bin müşteriye hizmet veren bir işletme olarak SAP 25 endüstride ve 11 iş kolunda dijital dönüşümü hayata geçiriyor. SAP’nin sunduğu bulut çözümleri teknolojinin çok daha kolay yönetilmesini sağlarken maliyet etkin, hızlı, uyumlu süreçler yaratıyor. Bu başarının ardında yatan nedenler nedir? Cevabımız çok net: Hız, güven, hayal gücü… İçinde bulunduğumuz dönemin en dikkat çekici trendi olan dijital dönüşüm ve bu dönüşüm sürecinde yaşanan sarsıntılar, sistemlerin bozulup yeniden kurulması, yani statükonun bozulması anlamına geliyor. Ve sistemlerin bozulması, tarih boyunca olduğu gibi, bugün de yeni sistemlerin kurulması için fırsat veriyor. SAP olarak, işletmelerin bu “bozup yeniden yapma”, kısacası dönüşme sürecinde yanlarında olmaya devam ediyoruz. Dijital dünyada hepimizi büyük fırsatlar bekliyor.

İÇİNDEKİLER........................................................................................................................................................................................

DOSYA KONUSU: DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE BULUT 07 / BULUT YOLCULUĞUNUZDA SAP YANINIZDA DOSYA KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ 12 / SAP PORTFÖYÜNÜ NE KADAR İYİ TANIYORSUNUZ? 22 / KÖŞE YAZISI LOJİSTİKTE EN BAŞARILI İŞ MODELLERİNE DAYANAN ÇÖZÜMLER 23 / TREND SAP EĞİTİMLERİ HER YAŞTAN, HER ÜLKEDEN BİNLERCE KİŞİYE ULAŞIYOR DOSYA KONUSU: DİJİTAL TEKNOLOJİLER 24 / DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN SUNDUĞU FIRSATLARI DEĞERLENDİRİN

27 / KÖŞE YAZISI NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ, KALİTELİ İŞ ORTAMI, SADELEŞTİRİLMİŞ SÜREÇLER 28 / TREND SAP TÜRKİYE, AVRUPA’NIN EN İYİ İŞVERENLERİNDEN BİRİ 30 / TREND DİJİTALLEŞMENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE KATKISI NEDİR? 32 / SAP BUSINESS ONE KOBİ’LERE ÖZEL 34 / YÖNETİCİ GÖZÜYLE SATIN ALMAK MI, SIFIRDAN KURMAK MI, İŞ ORTAKLIĞI MI? 37 / HABERLER

24 Konak Medya adına İmtiyaz Sahibi: Cem Tecimen Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Aylin Tarhan Kuru (aylin.tarhan@konakmedya.com) Yazı İşleri: Ayşe Başcı, Burçin Tarhan Görsel Yönetmen: Kadir Kaymakçı Katkıda Bulunanlar: Erdem Aksakal, Aykut Ergin, Hande Genç, Buse Demir, Birsen Gürgan, Fatih Kayadelen Yapım-Yönetim ve Reklam Satış: Konak Medya - Cebesoy Sokak Aziz Apt. No: 13 D: 4 Sahrayıcedit-Kadıköy/İstanbul İletişim: 0216 350 03 03 www.konakmedya.com Matbaa: Özgün Ofset Aytekin Sok. Yeşilce Mah. No: 21 34418 4. Levent / İstanbul Tel: 0212 280 00 09 Faks: 0212 264 74 33 FORUM dergisi, SAP Türkiye ile yapılan sözleşme gereği Konak Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak kurumsal bir yayın olarak yayımlanmaktadır. FORUM dergisinde yer alan görüşler sadece yazarlarına aittir. FORUM dergisinde yayınlanan yazı, fotoğraf ve konuların tüm hakları Konak Medya’ya aittir. Kaynak gösterilmeksizin ve izinsiz alıntı yapılamaz. SAP logosu sözleşme gereği, SAP Türkiye’nin izniyle kullanılmaktadır.

w | www.sap.com.tr t | twitter.com/sapturkiye f | facebook.com/sapturkiye

KAPAK KONUSU: DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE BULUT...............................................................................................................................

BULUT YOLCULUĞUNUZDA SAP YANINIZDA SAP olarak 10 yıldan uzun süredir bulut teknolojilerine yatırım yapıyoruz. Bu süreçte edindiğimiz deneyim ve uzmanlıkla, endüstrileri yeniden şekillendiren çözümler sunuyoruz. Bir bulut şirketi olarak devam ettiğimiz bu yolculukta, bilgi birikimimizi sizlerle de paylaşmak istiyoruz. İşte bulutla ilgili merak ettikleriniz... Hizmet Olarak Yazılım’ın (SaaS) bir yansıması olarak ortaya çıkan ve bugün gerek kamusal gerekse özel yapılar halinde işletmelere hizmet veren bulut, gerçekten de tüm endüstrilerde işletmelerin bilgi teknolojileri yapılarını ve işleyişlerini uçtan uca değiştiriyor. Dijital devrimin de temel taşlarından biri olarak, işletmelerin mevcut süreçlerini “değiştirip” yeni ve çok daha verimli yapılanmalara imkan tanıyor. Bulut bilişimin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlayalım: Bulut, pek çok farklı uygulama ile esnek ve ölçeklendirilebilir bağlantılar kurmayı sağlayarak hiper-bağlantıları geliştiriyor. Gartner da bulut bilişimi “ölçeklendirilebilir ve esnek bilgi teknolojileri uygulamalarının servis olarak sunulduğu bilişim modeli” şeklinde tanımlıyor. Daha somut bir ifadeyle bulut, işletmelerin, fiziksel sunucular ve ek donanım almalarına gerek kalmadan, ihtiyaçları olan teknolojiye istedikleri anda ulaşmaları için esnek bir yöntem sunuyor. Sadece büyük ölçekli işletmelerde değil, KOBİ’lerde ve start-up’larda da kullanılabilen bulut, işletmelerin her türlü BT uygulamasına erişerek mevcut durumlarında köklü değişiklikler yapabilmelerini, böylece rekabet güçlerini ciddi ölçüde artırmalarını sağlıyor.

KOBİ’lerin yüzde 64’ü bulut tabanlı yazılım kullanıyor, 2-3 yıl içinde bu oranın yüzde 88’e çıkması bekleniyor. #SAPDigitalReport Kaynak: Forbes.com

Bulutun işleyişine yakından bakalım

Bulut altyapısı dört faklı uygulama modeliyle sunulabiliyor: 1. Özel Bulut: Bu uygulama modelinde, bulut altyapısı çok sayıda son kullanıcının olduğu tek bir işletmeye göre kuruluyor. Özel bulut yerleşik olarak ya da uzakta konumlandırılabiliyor ve başka bir hizmet sağlayıcı tarafından da yönetilebiliyor. 2. Topluluk Bulutu: Yazılım ya da platformları ortak kullanan topluluklar ya da endüstriler için sunulan, çok-işletmeli bulut hizmeti sağlanıyor. 3. Kamusal Bulut: Tüm bireylerin ya da işletmelerin kullanımına açık bulut hizmetidir. 4. Hibrit Bulut: Bu uygulama modelinde, bulut altyapısı iki ya da daha çok sayıda farklı modelin bir araya getirilmesiyle oluşturuluyor. Servis modelleri ise işletmelere yönelik bulut hizmetlerinin sunum yöntemleri anlamına geliyor: 1. Servis Olarak Yazılım (SaaS): Kullanıcılar, hizmet sağlayıcının bulut tabanlı altyapı üzerinde çalışan uygulamalarına erişebiliyor. 2. Servis Olarak Platform (PaaS): Bu servis modelinde kullanıcılar, tedarikçi tarafından temin edilen programlama dilleri, servisler ve araçları kullanarak bulut altyapısında uygulamaları hayata geçirebiliyor, ama altyapıyı sahiplenmiyor, yönetmiyor ya da kontrol etmiyor. 3. Servis Olarak Altyapı (IaaS): Tüketicinin bulut tabanlı altyapı kapsamında temel BT kaynaklarına erişimini sağlıyor. Pek çok şirket, genel altyapının kontrolünü elinde tutmak

KAPAK KONUSU: DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE BULUT..............................................................................................................................

ve sunucuları, işlemcileri, ağları ve veri saklama kapasitelerini otomatik olarak uygulamak için IaaS modelini tercih ediyor.

2018’de BT harcamalarının en az yarısı bulut tabanlı olacak. #SAPDigitalReport Kaynak: IDC FutureScape

Buluttan neler bekleyebiliriz?

Bulut, kurumsal yazılım pazarının yapısını temelden değiştirdi. “SAP bir bulut şirketi” söylemi de bu köklü değişikliğin en önemli kanıtlarından birini oluşturuyor. Artık işletmeler uzun vadeli büyüme potansiyellerini artırmak için en güçlü bulut servis sağlayıcılarla iş ortaklığı kurmaya odaklanıyor. Bulut çözümleri sayesinde işletmeler, geleneksel sistemlerin sınırlamalarıyla karşılaşmıyor, böylece her ölçekten işletmede büyüme ve ölçeklendirilebilirlik sınırsız hale geliyor. Bu da daha hızlı inovasyon, gelir artışı, yeni teknolojilerin daha hızlı ve kolay benimsenmesi anlamına geliyor.

2019’da dünyadaki toplam mobil veri trafiğinin yüzde 90’ı bulut uygulamalarından kaynaklanacak. #SAPDigitalReport Kaynak: Forbes.com

Bulut teknolojilerinin en çok fayda sağlayabileceği alanlar şöyle sıralanıyor: 1. Sunucu optimizasyonu: Bulut üzerinde istediğiniz sunucu kapasitesini, sadece ihtiyacınız olduğunda alabilir, böylece masraflarınızı düşürebilirsiniz. 2. Dinamik ölçeklendirilebilirlik: Sunucu kapasitelerini hızla artırıp azaltmak, çoğu şirket için büyük bir finansal ve rekabet gücü avantajı sağlıyor. 3. Daha kısa uygulama süreleri: Geleneksel kurumsal uygulamalar ya da BT talepleri haftalar ya da aylar sürebilir. Bulut üzerinde bu işlemler dakikalara düşebilir, hatta gerçekzamanlı olarak yapılabilir. 4. Bakım ve güvenilirlik: Geleneksel bakım ve düzenli güncelleme işlemleri zaman alan ve pahalı süreçlerdir. Oysa bu işlemler bulutta hızlı, güvenilir bir şekilde ve otomatik olarak gerçekleştirilebilir. 5. Finansal avantaj: Bulut servisleri sunucu, donanım, yedekleme sistemleri ve felaket kurtarma gibi harcamaları ortadan kaldırarak işletme maliyetlerini azaltır. Bunun yanı sıra yerleşik sunucular, yedek güç kaynağı, soğutma sistemleri gibi ek masraf kalemlerine de gerek kalmaz.

Kendinizi korumaya almak için Bulut bilişim kavramının gündeme

geldiği ilk yıllarda en büyük kaygılardan biri güvenlikti. Daha sonra veri lokasyonu, veri sahipliği, felaket kurtarma gibi konular da tartışılmaya başladı. Oysa bütün bunlar, doğru önlemlerin alınması ve doğru iş ortağının seçilmesiyle ortadan kaldırılabilen riskler. Güvenlik ve veri gizliliği: Bulut hizmeti aldığınız firmanın, sizin veri gizliliği, güvenlik ve uyumluluk ihtiyaçlarınızı anlayıp bunları karşılayabilecek olmasına dikkat edin. Aynı zamanda uçtan uca şifreleme talebinde bulunun. Veri lokasyonu ve sahipliği: Bulut sözleşmenizde verilerin kime ait olduğunu ve coğrafi olarak nerede saklanacağını mutlaka belirtin. Felaket kurtarma: Bir bulut hizmeti sağlayıcıyla sözleşme imzalamadan önce yedekleme ve felaket kurtarma kapasitesi ve planlarını mutlaka kontrol edin. Uzun vadeli bulut ortaklıkları: Bulut hizmetlerinin uzun vadeli hizmetler olduğunu unutmayın. Dolayısıyla istikrarlı, güvenilir bir iş ortağı seçin.

Buluta geçmeden önce

İşletmenizin verilerini ve süreçlerini henüz buluta taşımadıysanız, herhangi bir adım atmadan önce

KAPAK KONUSU: DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE BULUT..............................................................................................................................

2018 yılında işletmelerin yüzde 50’sinden fazlası, kendi inovasyonlarının dağıtımı ve başka şirketlerin çözümlerinin tedariki için endüstriyel bulut platformları oluşturacak ya da bu tür platformlarla iş ortaklığı kuracak. Kaynak: IDC FutureScape

aşağıdaki soruların yanıtlarını araştırmanızı öneririz: 1. Buluta geçmek şirketimin ihtiyaçlarını karşılayacak mı? Nasıl? 2. Şirketimin bulut bilişimden yararlanması konusunda yasal ya da sektörel kısıtlamalar var mı? 3. Maliyeti ne olacak? 4. Çalışanlarım, özellikle de BT ekibi bu konuya sıcak bakıyor mu? 5. Buluta geçiş açısından şirketimdeki en uygun iş alanları hangileri, bunları nasıl önceliklendirmeliyim? Bu soruların yanıtlarını verdikten sonra buluta geçmeye hazırsınız demektir. Bu yolculuğa çıkarken: • Şirketiniz açısından önemli olan ve olmayan noktaları belirleyin. • Beş yıl sonra da bu noktaların önemini koruyup korumayacağına karar verin. • İş modelinizi yeniden değerlendirin ve rekabet gücü için neleri korumanız, nelerden vazgeçmeniz gerektiğini kararlaştırın. • Uygulamalar ve altyapı da dahil olmak üzere, bütün iş süreçlerinizi değerlendirin. • Sosyal ağlar, mobilite, analitik ve buluttaki teknolojik gelişmelerden yararlanın. • Kullandığın-kadar-öde modeli de bulunan, güvenilir, ölçeklenebilir bir bulut modeli seçin. SAP HANA’yı merkeze alan İş Gücü Katılımı, İş Ağları, Büyük Veri ve Müşteri Katılımı platformlarını buluta taşımak için sunduğumuz kapsamlı çözümleri “SAP PORTFÖYÜNÜ NE KADAR İYİ TANIYORSUNUZ?” başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

DOSYA KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ................................................................................................................................................

SAP PORTFÖYÜNÜ NE KADAR İYİ TANIYORSUNUZ? Gelişmiş iş süreçlerine yönelik kurumsal yazılımların karmaşık olması gerekmiyor. SAP olarak sadeliğe ve akıllı çözümlere inanıyoruz. Bu yaklaşımla pek çok farklı iş alanı ve endüstriye hitap eden, özelleştirilebilir ürünler sunuyoruz. Elbette buluttaki liderliğimizle birlikte... SAP, kurulduğu günden bu yana, hangi endüstride ya da iş alanında faaliyet gösterirse göstersin tüm işletmelerin daha esnek, daha güvenli ve değişen ihtiyaçlara daha uygun bilgi teknolojileri çözümlerine kavuşması için faaliyet gösteriyor. Teknolojideki ya da iş dünyasındaki trendleri öngörüp bu doğrultuda adımlar atan SAP, bellekiçi bilişimden buluta kadar her noktada kurumların ihtiyaçlarına karşılık veren çözümler sunuyor. Kimi zaman yeni platformlar kimi zaman da şirket satın alımlarıyla desteklenen bu çözümler Varlık Yönetimi’nden Pazarlama’ya, İnsan Kaynakları’ndan Tedarik Zinciri’ne kadar geniş bir çerçeve çiziyor.

Kurumsal Varlık Yönetimi’nde SAP

İşletmenizin tüm varlıklarını, bu varlıkların yaşam döngüsünün tamamında verimli bir şekilde yönetmek için teknolojiye, varlıklarınızdan en yüksek düzeyde geri dönüşü almak için de SAP’nin Kurumsal Varlık Yönetimi çözümlerine ihtiyacınız var. Varlıklarınızın performansını gerçek zamanlı olarak görüp analiz edebilir hale geldiğinizde, varlık kullanımı, maliyet kısıtlamaları, sermaye harcamalarının daha iyi yönetimi gibi konularda kontrol sizde oluyor. SAP’nin Varlık Yönetimi Ağ Çözümleri, varlıklarınızla ilgili verileri, öngörüye dayalı bakımı, yedek parça ve servis tedarikini tek noktadan yönetmenizi sağlıyor. Böylece yeni iş modellerine yönelik ihtiyacı tespit etmek, doğru rotayı çizmek, rekabet avantajı kazanmak da kolaylaşıyor. SAP Varlık Yönetimi Operasyon ve Bakım

Çözümleri ise doğru sistemler ve süreçler sayesinde işletmenizdeki çalışırlık süresini ve güvenliği artırıyor, riskleri azaltıyor ve bakım maliyetlerini düşürüyor. Böylece işletmenize ait bir varlığı elinize tutmak, güncellemek ya da değiştirmek gibi konularda çok daha verimli kararlar alınabiliyor. Varlık yönetimi süreçlerinde önemli noktalardan biri de işletmenizin çevre, sağlık ve güvenlik risklerini azaltarak iş sürekliliği sağlamak. SAP çözümlerinin sunduğu kapsamlı risk değerlendirmeleri, emisyon ölçüm ve raporlamaları, etkili kontrol sistemlerinin tasarımı, güvenlik uygulamalarının iletişimi gibi özellikler sayesinde değişimi ve sürekli gelişimi akıllı ve sade yöntemlerle yakalayın.

Nova Chemicals

Kimyasal üretimi yapan Nova Chemicals, tesis bakım süreçleri ile kurumsal varlık yönetimi süreçlerini SAP üzerinde entegre ederek operasyonlarını, yönetim sistemini ve kurum içi işbirliğini iyileştirdi. Bu sırada da maliyetlerini düşürürken çalışırlık seviyesini korudu. Sonuç: Önleyici bakımda yüzde 61 verimlilik artışı.

DOSYA KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ................................................................................................................................................

SAP’nin üretim çözümleriyle müşteri memnuniyeti

Üretim endüstrisinin ihtiyaçları farklı, değişimleri hızlı, beklentileri yüksektir. Bu alanda faaliyet gösteren işletmelerin önemli bir kısmı, bu beklentileri karşılamak için SAP’nin üretim çözümlerinden yararlanıyor. Global ağlarla işbirliği yapmayı ve operasyonların gerçek zamanlı takibini sağlayan SAP MES (Üretim Uygulama Sistemi), SAP MRP (Malzeme İhtiyaç Planlama) ve SAP ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) çözümleri, üretim şirketlerinin süreçlerini uçtan uca optimize ediyor. Üretim planlamadan proje yönetimine, yasal uyumluluktan mobil tedarik zinciri yönetimine kadar her noktada verimlilik artırılırken toplam üretim maliyetleri de düşüyor. SAP’nin üretim çözümleriyle sağlanan entegre otomasyon; makineler arası iletişim, Nesnelerin İnterneti ve son dönemin en önemli gündem

MÜŞTERİ HİZMETLERİNDE SAP ÇÖZÜMLERİ • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

SAP 3D Visual Enterprise SAP Business Suite 4 SAP HANA SAP Cloud for Customer SAP Cloud for Service SAP Cloud for Social Engagement SAP Contact Center SAP CRM SAP CRM for Service SAP CRM Service Manager Mobile App SAP Customer Relationship Management SAP ERP SAP ERP Order Status SAP HANA Cloud Portal SAP Hybris Cloud for Customer SAP Hybris Marketing SAP Hybris Marketing Recommendation SAP Knowledge Central by Mindtouch SAP Multiresource Scheduling SAP Predictive Analytics

Ticari çözümlerde SAP Hybris ve ötesi

Dunn-Edwards Corporation

Boya üreticisi Dunn-Edwards Corporation, kullandığı eski sistemler nedeniyle üretim kapasitesinde ciddi sıkıntılar yaşıyordu. SAP çözümleriyle üretim kapasitesini yüzde 1000 artırırken kağıda dayalı süreçlerini de ortadan kaldırdı.

SAP Hybris dijital ticaret yazılımıyla işletmenize uygun, müşterileriniz için kişiselleştirilebilir, veri odaklı ve uygun maliyetli bir çözüme kavuşabilirsiniz. SAP Hybris, gerçek zamanlı envanter ve abonelik yönetimi hizmetleri de sunan çözümlerle, dijital ticaretin her noktasında rekabet avantajı sağlıyor. SAP’nin dijital omni-channel ticaret yönetimi yazılımları, her kanalda benzersiz ve her zaman tutarlı müşteri deneyimi yaratıyor ve satış, yönetim ve servisleri tek bir platformda buluşturarak önceliği her zaman müşteriye veriyor. SAP’nin sunduğu

maddelerinden olan Endüstri 4.0 yolunda işletmelerin en büyük kılavuzu ve yardımcısı oluyor. Ayrıca süreçler sürekli kontrol altında tutulduğu için üretim kalitesi artıyor, talebe göre üretim planlaması yapılabiliyor.

Kusursuz müşteri hizmetleri

Bir çağrı merkeziniz mi var? Müşteri hizmetlerinde her kanal üzerinden tutarlı, verimli, etkili hizmet sunmak istiyorsanız, SAP Hybris yazılımı sizin için en uygun seçenek. Hybris ile çağrı merkezi çalışanları tüm müşterilere, sosyal medya da dahil olmak üzere eksiksiz erişim sağlıyor. Böylece sorunlar hızla çözülüyor, müşteri memnuniyeti artırılıyor. Ya da sahada mı hizmet veriyorsunuz? SAP’nin sunduğu saha hizmetleri yönetim yazılımıyla sahadaki her türlü hizmet, optimum iş gücü planlamasıyla yönetilebiliyor. Çağrı alımı, servis emri planlama, kaynak planlama, yerinde servis ve faturalandırma gibi tüm saha süreçleri tek noktadan, otomatik olarak gerçekleştiriliyor. Son dönemdeki en popüler konulardan biri olan omnichannel (çok-yönlü kanallar üzerinden) müşteri hizmetleri sunuyorsanız, yine SAP Hybris size en uygun çözüm. Telefon, e-posta, canlı destek ve SMS üzerinden müşterilerinize kolayca erişirken, tüm iş süreçlerinizi mükemmelleştirin ve pek çok farklı kanaldan kusursuz servis sunun. Ayrıca yine SAP çözümleriyle, müşteri geri bildirimlerine gerçek zamanlı olarak erişerek mobil bağlantı üzerinden verimliliği artırın.

Bona

SAP Hybris Cloud for Service ve SAP Hybris Cloud for Social Engagement çözümlerini kullanan ahşap bakım ürünleri üreticisi Bona, bu sayede servis kalitesini iyileştirirken müşterilerine yeni kanallardan ulaşma imkanı da buldu. Artık Bona 7/24 kesintisiz hizmet veriyor ve yeni kanallar üzerinden müşteri portföyünü genişletiyor.

ÜRETİMDE SAP ÇÖZÜMLERİ • SAP Asset Intelligence Network • SAP BusinessObjects Business Intelligence platform • SAP ERP • SAP Event Management • SAP Extended Warehouse Management • SAP Lumira • SAP Manufacturing Execution • SAP Manufacturing Integration and Intelligence • SAP Mobile Platform • SAP Plant Connectivity • SAP Supply Chain Management

VARLIK YÖNETİMİNDE SAP ÇÖZÜMLERİ • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

SAP Asset Intelligence Network SAP Data Services SAP Environmental Compliance SAP ERP SAP Extended Enterprise Content Management by OpenText SAP HANA platform SAP Incident Management SAP Information Steward SAP Inventory Manager SAP Lumira SAP Lumira Server SAP Management of Change SAP Manufacturing Integration and Intelligence SAP Master Data Governance SAP Multiresource Scheduling SAP NetWeaver BW powered by SAP HANA SAP Rounds Manager SAP Supplier Relationship Management SAP Work Clearance Management SAP Work Manager

DOSYA KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ................................................................................................................................................ bir başka avantaj ise faturalandırma ve gelir yönetimi süreçlerinin iyileştirilmesi oluyor. Dijital dünyada üretim ve tüketim yüksek hacimli olabiliyor. Bu durumda fatura ve gelir yönetimi süreçlerinin de kapsamlı, hızlı ve güvenilir olması gerekiyor.

1&1 Internet AG

1&1 Internet, nakit tahsilatı ve borç yönetimi süreçlerindeki raporlamayı iyileştirmek üzere SAP Business Warehouse powered by SAP HANA çözümünü tercih etti. Bu sayede müşteri sözleşmelerine ve alacak hesaplarına hakimiyetini artıran 1&1 Internet sadece altı ay içinde borç tahsil süreçlerini optimize ederken tahsilat sırasındaki kayıplarını, yatırımının geri dönüşünü alacak kadar azalttı.

TİCARETTE SAP ÇÖZÜMLERİ • SAP Hybris B2C Commerce • SAP Hybris Billing, charging • SAP Hybris Billing, customer financials • SAP Hybris Billing, flexible solution billing • SAP Hybris Billing, invoicing • SAP Hybris Billing, mediation by DigitalRoute • SAP Hybris Billing, pricing simulation • SAP Hybris Billing, service control by DigitalRoute • SAP Hybris Billing, subscription order management • SAP Hybris Marketing • SAP Hybris Marketing Recommendation • SAP Hybris Mobile Commerce • SAP Hybris Order Management • SAP Hybris Order Management Services • SAP Hybris Product Content Management • SAP Hybris Web Content Management Module

SAP’nin pazarlama yazılımlarıyla CRM’in ötesine geçin Gerçek zamanlı müşteri analitiğinden bağlamsal pazarlamaya kadar her noktada SAP çözümleriyle pazarlama süreçlerinizi kişiselleştirin ve her kanalda müşteri bağlılığını artırın. SAP, bulutta ya da yerleşik olarak gerçek zamanlı pazarlamayı mümkün kılmanın yanı sıra e-posta, içerik ve dijital pazarlamada en yeni teknolojileri kullanıyor. Ayrıca ekiplerin ve kaynakların daha uyumlu hale getirilmesiyle pazardaki fırsatları yakalamak, farklı kanallar üzerinden talep yaratmak mümkün oluyor.

SAP HANA bellek-içi teknolojiye dayalı çözümlerle veriler gerçek zamanlı olarak analiz edilip müşterilerin satın alma faaliyetleri anlık takip edilebiliyor. Böylece müşterileri daha iyi tanıyarak pazarlama faaliyetlerini buna göre düzenlemek ve kişiselleştirmek, pazarlama ekiplerinin başarısını önemli ölçüde etkiliyor.

Tedarik yazılımlarıyla maksimum tasarruf Kim kârını dört kat artırmak istemez ki? Yapılan araştırmalara göre, gelir

Almanya Futbol Federasyonu

Almanya Futbol Federasyonu (DFB) 6,8 milyon üyesiyle dünyanın en büyük spor federasyonu olma unvanına sahip. DFB, SAP ile elde ettiği bağlamsal pazarlama gücü sayesinde pazarlamadaki otomasyonu müşteri ilişkileri yönetiminin (CRM) ötesine taşıyarak üyelerine hem dijital hem de mobil kanallar üzerinden hitap ediyor.

Siemens

Yönetim süreçleri dağınık olan ve farklı teknolojileri bir arada kullanan Siemens, iş gücünü tek noktadan kontrol edebilmek ve maliyet tasarrufu sağlamak için tek bir tedarikçi yönetimi çözümü kullanmaya karar verdi. Siemens, Fieldglass sayesinde yaklaşık 17 milyon dolar tasarruf elde etti. artışı yerine tedarik süreçlerinden tasarruf etmeye odaklanırsanız bu artışı sağlamak mümkün. İşte bu noktada SAP’nin stratejik tedarik çözümleri devreye giriyor. e-Tedarik süreçlerinden harcama analizlerine kadar her alanı kapsayan SAP çözümleri, kalite ve uyumluluğu artırırken maliyetleri düşürmeyi sağlıyor. Tedarikçi yönetimi çözümleri manuel süreçleri ortadan kaldırırken geçici ve sözleşmeli iş gücünü de etkili şekilde yönetme imkanı sunuyor. Örneğin SAP Fieldglass ile esnek iş gücü ve servis tedarik programları devreye alınabiliyor. Öte yandan Ariba ile masraf verileri doğru şekilde sınıflandırılıp analiz edilerek yeni tasarruf imkanları ortaya çıkarılıyor. Tedarikçi yönetimi tek noktadan ve otomatik şekilde yürütüldüğü için performans ve risk değerlendirmeleri daha verimli hale geliyor. Ariba aynı zamanda planlanan malzeme alım süreçlerini standartlaştırıp otomatikleştirerek maliyet tasarrufu sağlıyor. Ariba’nın bir başka özelliği de satın alma süreçlerini kolaylaştırması. Kullanımı kolay arayüzüyle ürün ve servis alımını kolaylaştıran Ariba fiyatlandırma, sözleşme ve onay iş akışını da iyileştiriyor. İşletmelerin harcamalarının önemli bir kalemini oluşturan seyahat yönetimi de yine SAP bünyesindeki Concur ile gerçekleştiriliyor. Seyahat yönetimi ile masraf yönetimini tek bir bulut

Unilever

Ürünleriyle dünya genelinde her gün 2 milyar insana ulaşan Unilever, SAP Invoice Management by OpenText ile Ariba’yı entegre eden global fatura yönetimi çözümüyle pek çok farklı kanalı, tedarikçiyi ve coğrafyayı bir arada yönetebiliyor. Böylece tedarikçi ilişkileri kuvvetlenirken fatura işlem maliyetleri de düşüyor. ortamında ve mobil tabanlı platformda buluşturan Concur, onay-rezervasyongeri ödeme-analitik-raporlama zincirini sadeleştiriyor.

Dijital işletmelerde finans yönetimi

Dijital dünyada işletmelerin rekabet avantajı kazanmasının yolu teknoloji çözümlerinden geçiyor. SAP, yerleşik ve bulut çözümleriyle finansal planlama ve analiz, finansal kapanış, hazine ve risk yönetimi, finansal operasyonlar ve uyumluluk ve risk yönetimi

TEDARİKTE SAP ÇÖZÜMLERİ • Ariba Accounts Payable Automation • Ariba Contract Invoicing • Ariba Discount Professional • Ariba Invoice Automation • Ariba Invoice Conversion Service • Ariba Invoice Professional • Ariba Network • Ariba Services Invoicing • AribaPay • Concur • SAP Archiving and Document Access by OpenText • SAP ERP • SAP Invoice Management by OpenText • SAP S/4HANA

sayesinde tüm veriler tek noktada bir araya getiriliyor. Hazine yönetiminde de SAP çözümleriyle nakit akışı, likidite, riskler gibi konularda en verimli uygulamalar hayata geçiriliyor. Öte yandan SAP GRC çözümü de işletmelerin yasal uyumluluk ve risk yönetimi gibi konularda en yeni teknolojileri, dolayısıyla da en başarılı uygulamaları kullanmasını sağlıyor.

SAP PLM ve Ar-Ge çözümleriyle hız kazanın

Citrix

Citrix, SAP çözümlerine dayalı yeni bir finansal muhasebe sistemi kurarak hızlı büyüme ve şirket satın alma süreçlerini destekledi. Artık Citrix’in finans ekipleri, BT ekibinin hiçbir desteği olmadan, kendi raporlarını hızla üretip ülkelere özgü verileri analiz edebiliyor. Finansal süreçler; borç ve alacak hesaplarından faturalamaya, masraf yönetiminden satın almaya kadar pek çok alanı kapsıyor. Bu süreçlerde gerçek zamanlı verilere erişim sağlamak bütçe kontrolü ve pazar dinamiklerine hızlı karşılık vermek açısından büyük önem taşıyor. İşletmelerin en kritik işlemlerinden biri olan finansal kapanışlar da SAP ile daha kolay ve mevzuata uyumlu hale geliyor. Finansal muhasebe verilerinin konsolidasyonu

La Trobe

Bir üniversite öğrenci alımı ve kaynak bulma süreçlerini nasıl iyileştirebilir? Avustralya’nın önde gelen üniversitelerinden La Trobe, SAP S/4HANA Finance ile finansal süreçlerinde verimliliği artırırken öğrencilerine çok daha kaliteli hizmet sunmaya başladı.

Üretim endüstrisinde faaliyet gösteren işletmeler açısından en değerli süreçler Ar-Ge ve ürün yaşam döngüsünün doğru yönetimi oluyor. SAP de hem Ar-Ge hem de Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümleri sayesinde, ürün stratejisi ile şirket stratejisini uyumlu hale getiriyor, Nesnelerin İnterneti’nin tüm imkanlarından faydalanmayı sağlıyor, Proje ve Portföy Yönetimi’ni (PPM) kolaylaştırıyor.

Colgate Palmolive

Tüketici ürünlerinde dünya lideri Colgate Palmolive, SAP Portföy ve Proje Yönetimi çözümlerini kullanarak projelerini daha fazla denetlenebilir ve verimli hale getirdi. Böylece yeni ürün geliştirme ve pazara sunma süreçlerinde de optimizasyon sağlandı. SAP yazılımları sayesinde mühendislik ekipleri kapsamlı bir ağ çerçevesinde ilgili tüm taraflarla kolayca işbirliği yapabiliyor. Veri yönetimi ve görselleştirme olanakları, Ar-Ge ve tasarım süreçlerinin daha verimli, kolay yönetilebilir ve yenilikçi olmasını sağlıyor. Farklı ürün geliştirme adımlarının SAP üzerinde entegrasyonu, ürün tasarımı ve pazara sunma sürelerini kısaltıyor. Tasarım aşamasında ürün maliyetlerinin de sürekli kontrol altında tutulabilmesi, işletmenin kâr marjını artıracak adımlar atmasına imkan sağlıyor.

DOSYA KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ................................................................................................................................................

Volvo Group

Otomotiv endüstrisinin en büyük şirketlerinden Volvo Group, SAP Portföy ve Proje Yönetimi çözümünü 24 noktada ve farklı iş birimlerinde bulunan 13.000 kullanıcının hizmetine sundu. Tek bir platformda buluşan bu kullanıcıların daha verimli çalışma imkanı bulması sayesinde Volvo Group Ar-Ge maliyetlerini yüzde 30’a varan oranda düşürdü.

AR-GE VE PLM’DE SAP ÇÖZÜMLERİ • SAP 3D Visual Enterprise Author • SAP 3D Visual Enterprise Viewer • SAP 3D Visual Enterprise Viewer for Android • SAP 3D Visual Enterprise Viewer for iPad • SAP 3D Visual Generator • SAP Asset Intelligence Network • SAP Commercial Project Management • SAP Engineering Control Center • SAP Engineering Control Center interface to CATIA V5 • SAP Engineering Control Center interface to NX • SAP Engineering Control Center interface to PTC Creo • SAP Enterprise Project Connection • SAP ERP • SAP Fiori • SAP HANA platform • SAP Hybris Cloud for Customer • SAP Innovation Management • SAP Portfolio and Project Management • SAP Product Lifecycle Costing • SAP Product Stewardship Network • SAP Sourcing and SAP Contract Lifecycle Management

SAP PPM çözümü de üretim stratejilerini ve ürün geliştirme süreçlerini optimum düzeye getirerek operasyonel karmaşayı ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda tüketicilerin taleplerine hızla karşılık veriliyor, proje kaynakları doğru şekilde dağıtılabiliyor, ürün inovasyon yatırımları bilgiye dayalı stratejik kararlarla alınıyor.

SAP SCM ile gerçek-zamanlı tedarik zinciri yönetimi

Talep planlamadan envanter yönetimine kadar her noktayı kapsayan SAP Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) yazılımı müşteri beklentilerini karşılamayı, giderek karmaşıklaşan tedarik ağlarını yönetmeyi ve taleplere çok daha hızlı karşılık vermeyi sağlıyor. Nesnelerin İnterneti, RFID ve ileri seviye analitikle desteklenen SAP çözümleriyle tedarik zincirleri gerçek zamanlı olarak yönetilebiliyor. Ar-Ge, üretim, varlık yönetimi ve sürdürülebilirlik noktalarını da entegre eden bu çözümlerle işletmenin tüm operasyonları dijital ortamda buluşturuluyor. Talep yönetimi çözümleriyle operasyonel planlama ve verimlilik iyileştirilirken, lojistik ağlarına yönelik çözümlerle dağıtım stratejileri maksimum verimlilikle yönetilebiliyor. SAP, en avantajlı nakliye sözleşmelerinin imzalanmasından sevkiyat takiplerine kadar her noktada fayda sağlıyor. Ayrıca satış, stok ve operasyon süreçlerinin entegrasyonuyla işletme genelinde karar alma süreçleri kolaylaşıyor. Bütün bunlar elbette üretim planlama süreçlerini de iyileştiriyor. Tedarik zincirinin önemli bir bileşeni

olan depo operasyonları da SAP çözümleriyle optimize ediliyor. Giren ve çıkan ürünler, stok yönetimi, dağıtım gibi depo operasyonlarının otomatik hale getirilmesi, kaynakların ve varlıkların daha verimli yönetilmesini, talebin hızlı karşılanmasını ve iş gücünün verimli kullanılmasını sağlıyor.

TEDARİK ZİNCİRİNDE SAP ÇÖZÜMLERİ • SAP Advanced Planning and Optimization • SAP Demand Signal Management • SAP Enterprise Inventory and Service-Level Optimization • SAP ERP • SAP Event Management • SAP Event Stream Processor • SAP Extended Warehouse Management • SAP HANA • SAP HANA platform, Internet of Things edition • SAP HANA smart data streaming • SAP Integrated Business Planning • SAP Manufacturing Execution • SAP Manufacturing Integration and Intelligence • SAP Sales and Operations Planning • SAP Supply Chain Info Center • SAP Supply Chain Management • SAP Supply Network Collaboration • SAP Trade Promotion Optimization • SAP Transportation Management

SAP HCM ile modern iş gücünüzü yönetin

Porsche

Otomotivde dünyanın en prestijli markalarından Porsche, SAP ERP ve SAP SCM çözümleriyle üretim, malzeme temini ve sevkiyat süreçlerini farklı noktalarda entegre ve sorunsuz bir şekilde yürütüyor.

SAP, işletmelerin en değerli varlığının insan kaynağı olduğu inancıyla, sürekli öğrenme ve gelişme için ortam yaratılan, deneyimi destekleyen, İK’nın bordrolama gibi zorlayıcı süreçlerini kolaylaştıran İnsan Kaynakları Yönetimi (HCM) çözümleri sunuyor. Temel İK ve bordro operasyonlarının bulut üzerinden yürütülmesini sağlayan SAP SuccessFactors 37 farklı dilde kullanılabiliyor, dolayısıyla global

DOSYA KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ................................................................................................................................................ bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. SuccessFactors ile üretilen raporlar ve analizler iş gücünün en verimli şekilde yönetilmesini sağlıyor. Ayrıca global bordrolama süreçlerini de sadeleştirip buluta taşıyarak yatırımın geri dönüşünü artırıyor.

Hilton

Dünya genelinde 300 bini aşkın personeli bulunan Hilton Worldwide, SAP’nin ana İK çözümlerini kullanarak hem şirket içindeki süreçleri iyileştiriyor hem de çalışanlarının yetenek yönetimi, gelişim, öğrenme gibi ihtiyaçlarını karşılıyor. SAP HCM çözümleri, insan kaynağı analitiğine ilişkin uygulamalarla işletmenin çevikliğini de artırıyor. İK analitiklerinin kurumsal kararlara entegre edilmesi sayesinde karar alma ve uygulama süreçleri kısalıyor ve daha verimli hale geliyor. Uygulanan yetenek yönetimi çözümleriyle de İK profesyonelleri personel seçimi, insan kaynağını geliştirme, yetişmiş insan kaynağını elde tutma gibi noktalarda proaktif hareket edebiliyor. Çalışanların mesai sürelerinin ve izinlerinin yönetimi de SAP SuccessFactors ile otomatikleşip kolaylaşıyor. Sadece yöneticiler ya

da İK ekibi değil, çalışanlar da zaman performanslarını ve izinlerini mobil cihazlardan takip edebiliyor. Böylece hem talep hem de onay süreleri kısalıyor.

İK’DA SAP ÇÖZÜMLERİ • SAP SuccessFactors Employee Central • SAP SuccessFactors Employee Central Payroll • SAP Jam • SAP Employee Self-Service • SAP Manager Self-Service • SAP Solutions for Shared Services • SAP Interactive Forms for Adobe • SAP Employee File Management by OpenText • SAP Talent Visualization by Nakisa • SAP SuccessFactors Workforce Analytics • SAP SuccessFactors Workforce Planning • SAP SuccessFactors Recruiting • SAP SuccessFactors Onboarding • SAP SuccessFactors Learning • SAP SuccessFactors Performance & Goals • SAP SuccessFactors Compensation • SAP SuccessFactors Succession & Development • SAP Jam • SAP SuccessFactors Perform & Reward • SAP ERP Core HR • SAP Time and Attendance Management by WorkForce Software

Her an, her yerde, daha akıllı satışlar için SAP CRM satış çözümleri

Cirque du Soleil

Eğlence endüstrisinde global büyüme hedefleyen Cirque du Soleil, dünyanın farklı noktalarındaki çalışanlarına self-servis işlevsellik kazandırmak üzere SAP SuccessFactors çözümünü tercih etti.

Satış ekiplerinin elini güçlendirmek için sadece ürün kalitesi, nitelikli bir satış ekibi ya da satış materyalleri yetmez. Geleneksel müşteri ilişkileri yönetiminin ötesine geçebilmek için, satış ekibinizin satış performansını artıracak, hızlı karar alınmasını sağlayacak, 360 derecelik müşteri bilgisi sunabilecek çözümlere ihtiyaç var. SAP, farklı fonksiyonlar ile birimleri aynı platformda buluşturan, müşteri ihtiyaçlarına ve beklentilerine

ilişkin en yeni verileri sunan, satın alma sürecini planlayan, satış döngüsünün tamamında uygulanabilen çözümlerle satış ekiplerinin elini kuvvetlendiriyor. SAP Hybris ile ayrıca satış kanal stratejileri optimize ediliyor, müşterilere ihtiyaç doğrultusunda ve zamanında

Bentley Systems

Bentley Systems, müşteri ilişkilerini güçlendirmek için CRM’in ötesine geçiyor. Şirket, SAP Hybris Cloud for Sales çözümüyle tüm müşteri bilgilerini elinin altında tutup, satış ekipleriyle dünyanın her noktasına ulaşabilir hale geliyor. öneriler sunulabiliyor, satış performans yönetiminde esneklik elde ediliyor, satış kaynakları en verimli şekilde kullanılıyor. Satış performansının gerçek zamanlı ölçülebilmesi ise hem satış ekipleri hem de şirket yönetimi açısından önemli avantajlar sağlıyor.

Sürdürülebilirlik yönetimi ve EHS ile marka değerinizi artırın

İşletmeler artık sadece üretim, satış ya da İK açısından değil, sürdürülebilirlik ve çevre, sağlık, güvenlik (EHS) açısından da değerlendiriliyor. Bir markanın imajının güçlü olabilmesi için dünyaya ve insana kattığı değer de büyük önem taşıyor. SAP, sunduğu EHS çözümleriyle işletmenizin sürdürülebilirlik yolculuğunda da rehberi oluyor. SAP çözümlerinin analitik güçleri sayesinde enerji tüketimi azaltılıyor, ürün verimliliği artırılıyor, işyerleri daha güvenli hale geliyor. Risklerin verilere dayalı değerlendirmesi ve gerekli önlemlerin alınması sonucunda organizasyonel riskler azaltılıyor. Aynı zamanda ürünlerin yaşam döngüsü boyunca güvenli koşullarda bulunmaları da mümkün hale geliyor.

SATIŞTA SAP ÇÖZÜMLERİ • SAP Cloud for Sales Retail Execution • SAP Collections Insight • SAP Commodity Management Solutions • SAP Configure, Price, and Quote for solution sales configuration • SAP Contact Center • SAP Customer Relationship Management • SAP ERP • SAP ERP Order Status • SAP Hybris Cloud for Customer • SAP Hybris Cloud for Sales • SAP Hybris Marketing • SAP Hybris Marketing Recommendation • SAP Incentive Administration by Vistex • SAP Jam • SAP Paybacks and Chargebacks by Vistex • SAP Price and Margin Management by Vendavo • SAP Process Integration • SAP Sales Pipeline Analysis • SAP SuccessFactors Learning Management System (Onboarding) • SAP SuccessFactors Learning Management System (Training)

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE SAP ÇÖZÜMLERİ • • • • • • • • • • •

SAP EHS Regulatory Content Global Package SAP EHS Regulatory Content Package for Dangerous Goods SAP EHS Regulatory Content Package for Global Inventories SAP EHS Regulatory Documentation On-Demand SAP Environmental Compliance SAP ERP SAP Incident Management SAP Management of Change SAP Product Stewardship Network SAP REACH Compliance SAP Work Clearance Management

LUKOIL

LUKOIL madeni yağları, SAP Product Safety Management OnDemand çözümüyle ürün güvenliği elde ediyor. Bulut tabanlı bu çözüm, işletmenin bakım maliyetlerini de düşürürken, yasal düzenlemeleri güncel olarak takip ediyor ve global uyumluluk sağlıyor.

KÖŞE YAZISI.......................................................................................................................................................................................

LOJİSTİKTE EN BAŞARILI İŞ MODELLERİNE DAYANAN ÇÖZÜMLER Fatih Kayadelen SAP Türkiye Lojistik ve Tedarik Zinciri Çözümleri Satış Yöneticisi

Son beş yılda Türkiye’de firmaların operasyonel süreçlerini yazılımla yöneterek buluta taşımaya istekli olduğunu görüyoruz. Hızla büyüyen bulutun verimliliği sayesinde ülkemizdeki firmalar da tüm iş süreçlerinde verimliliği sağlayabiliyor. Bu konuda dünya standartlarını yakalamak adına SAP olarak biz de üzerimize düşen görevi yerine getirmeye ve her ölçekte müşterimiz için çözümler geliştirmeye çalışıyoruz. Lojistik de bu alanlardan biri.

da çok noktaya teslimat gibi lojistik süreçler ve aynı zamanda birden çok taşıma modunun (kara, hava, deniz ve demiryolu) olduğu bu karmaşık yapılar için SAP çözümleri mevcut.

Lojistik sektörü; büyüyen uluslararası nakliye organizasyonları, hizmet alanlarını yenileyen ve genişleten lojistik servis sağlayıcılar, hammaddelerin, mamullerin global tedarik zincirinde hareket etme zorunluluğu ile kompleks bir hale geldi. Bu karmaşık yapı, müşterilerin verimlilik konusunda taleplerinin artması, zamanında ve hızlı teslimat, esneklik gibi istekleri ile daha da karmaşıklaştı.

SAP Transportation Management (TM) ile satış siparişlerinden teslimatın sonlandırılmasına kadar tüm süreçler tek bir platform üzerinden yönetilebiliyor. En karmaşık senaryolar bile SAP TM ile standart çözümlerle destekleniyor ve resmin diğer bir önemli parçası olan depo yönetimine bağlanabiliyor. SAP Extended Warehouse Management (EWM) ile dağıtım merkezlerindeki mal hareketleri ve stok yönetimi en esnek ve otomatize edilmiş şekilde yönetilebiliyor. SAP EWM çözümü, yoğun operasyonlu depo ve dağıtım merkezlerindeki hızlı ve karmaşık süreçleri desteklemek üzere tasarlandı. Bu iki ürün de SAP müşterileri ile birlikte geliştirildi ve geliştirilmeye devam ediyor. Ayrıca stratejik olarak da SAP için çok önemli olan Supply Chain Execution platformu şu an SAP Bankacılık çözümlerinden sonra en çok yatırım alan ikinci ana alan olarak önceliklendiriliyor.

SAP, bu ihtiyaçlara karşılık verebilmek için, bütün tedarik ve lojistik süreçlerinizi yönetebileceğiniz entegre çözümler sunuyor ve geliştiriyor. Entegre çözümler sayesinde lojistik yöneticileri tek bir platform üzerinde ürünlerini planlayabiliyor, tedarik edebiliyor, depolayabiliyor, nakliyesini ve teslimatını yapabiliyor. Bir noktadan alıp çok sayıda noktaya dağıtım ve/ veya çok noktadan toplayıp tek ya

SAP çözümlerinin en büyük artısı, sektöründe lider şirketlerin iş modellerini baz alarak kurguladığı çözümlere sahip olması. Bir örnek vermek gerekirse SAP Transportation Management çözümünün son sürümü dünyanın en büyük lojistik dağıtım şirketlerinden biriyle birlikte çalışılarak tasarlandı. SAP çözümlerinin bir başka önemli özelliği de entegrasyonların kolayca yürütülebilir olması. SAP

Process Integration ürünü, SAP sistemleri arasındaki iletişimi sağlamanın yanı sıra SAP olmayan sistemlerle de SAP sistemlerini konuşturabiliyor. Bu çözümler sayesinde kompleks lojistik süreçleri daha yalın bir hale geliyor. Son kullanıcı deneyimini de oldukça önemsiyoruz ve bu kapsamda artık SAP Fiori ve Screen Personas ürünleri artık ücretsiz hale geldi. Bu çözümler sayesinde gerek mobil gerekse masaüstü kullanımda son kullanıcıların verilere en kolay yoldan ulaşması sağlanıyor ve kullanıcı deneyiminde en güncel teknolojiler ücretsiz sunulabiliyor. Lojistik şirketleri için tasarlanan SAP çözümlerimizde de mobil uygulamalar mevcut. İş süreçlerinin çok daha hızlı ve mekândan bağımsız bir şekilde yapılma olanağı sağlayan mobil altyapılara yatırım yapıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, SAP Transportation Management ürünün mobil uygulamalarından biri olan ihale yönetimi sayesinde, taşınacak olan ürünler bir taşeron firmaya ihale edilecekse bu sürecin yönetimi mobil cihazlar tarafından yürütülebiliyor ve bunun için sadece bir link paylaşılması yeterli olabiliyor. Kısacası, pek çok farklı endüstride olduğu gibi lojistikte de SAP bulut tabanlı, mobil uygulamaları destekleyen, son kullanıcı deneyimine değer veren, karmaşık yapıları sadeleştirmeyi hedefleyen çözümleriyle işletmelerin rekabet gücünü artırıyor.

........................................................................................................................................................................... TREND

SAP EĞİTİMLERİ HER YAŞTAN, HER ÜLKEDEN BİNLERCE KİŞİYE ULAŞIYOR Kitlesel Çevrimiçi Açık Ders (MOOC) prensiplerini temel alan kursları ile SAP, profesyonellere esnek eğitim fırsatı sunarken, bilgi teknolojilerinin her yaştan ve her ülkeden insana ulaşmasını sağlıyor. Bu girişimin en yeni örneklerinden biri de African Code Week oldu. Bilgi teknolojileri sürekli değişiyor ve güncel bilgilere sahip olmak da giderek daha önemli hale geliyor. SAP bu ihtiyaca cevap vermek üzere Kitlesel Çevrimiçi Açık Ders (MOOC) prensiplerine uygun olarak hazırlanan openSAP’yi hayata geçirmişti. MOOC’nin diğer e-öğrenme çeşitlerinden en önemli farkı denenmiş ve güvenilir sınıf konseptlerini online ortamda sunması, sınırsız katılımcıya açık olması.

Her zaman, her yerde eğitim

Tamamen ücretsiz olan openSAP’nin materyallerine dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi internete bağlı tüm cihazlardan erişilebiliyor. Eğitimler genelde 5-7 hafta kadar sürüyor; videolar, destekleyici materyaller (slaytlar, yazılı metinler) ve kişisel testlerle destekleniyor. Eğitimlerin verildiği videoların uzunluğu haftada 90 dakika olarak belirleniyor. Kendi kendine çalışma ve haftalık alıştırmalarla birlikte openSAP’yi başarılı bir şekilde tamamlamak için haftada 4-5 saat yeterli oluyor. Katılımcılardan, zamanlamaları önceden belirlenen haftalık alıştırmaları yapmaları ve son teslim tarihlerine uymaları bekleniyor. Katılımcılar ayrıca oluşturulan forumlarda konuları interaktif bir şekilde tartışma fırsatı buluyor. openSAP eğitimleri bir final sınavı ile sona eriyor. Haftalık programları ve final sınavını tamamlayan katılımcılar başarı belgesi almaya hak kazanıyor. openSAP’de, her seviyeden çok geniş bir kesime uygun eğitimler bulunuyor. İşleri için pratik BT bilgilerini geliştirmek ve derinleştirmek isteyen profesyoneller, kariyerlerini geliştirmek için en yeni bilgilere ihtiyaç duyanlar, BT teknolojilerine ilgi duyan tüm üniversite ve lise öğrencileri openSAP’den yararlanabiliyor.

90.000 genç kod yazmayı öğrendi

openSAP’nin en son ve en etkileyici örneklerinden biri, geçtiğimiz Ekim ayında Afrika’da düzenlenen Afrika Kod Haftası’ydı. Tunus’tan Togo’ya kadar tüm Afrika vatandaşlarına açık olan eğitimin amacı

20.000 gence kod yazmanın öğretilmesiydi ancak SAP ve tüm dünyadan iş ortaklarının çabaları sonucunda eğitimlere 17 Afrika ülkesinden 90.000 genç katıldı. Yerel hükümetlerin, sivil toplum örgütlerinin, eğitim enstitülerinin ve şirketlerin oluşturduğu 100’den fazla iş ortağının desteklediği eğitim süresince 3.000 ücretsiz kod yazma atölye çalışması düzenlendi. Özellikle Fas, Ruanda, Güney Afrika, Togo ve Tunus’un ilgi gösterdiği Afrika Kod Haftası’nda birinciliği 33.589 genci kod yazmayla tanıştıran Fas aldı. SAP, Faslı organizatörlere katılımcı okullara dağıtılması için dijital eğitim seti bağışında bulunacak.

Bilgisayarı olmayana otobüste eğitim

Afrika Kod Haftası’nda ayrıca Ruanda ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Ampion ve Cape Town Bilim Merkezi gibi kuruluşlar SAP öncülüğünde işbirliği yaparak bilgisayarlarla donatılmış otobüslerle kırsal alanlarda 18.000 çocuğa ücretsiz eğitim sağladılar. Afrika Kod Haftası’na kız çocukların da ilgisi yoğundu. Tunus’ta katılımcıların yüzde 60’ı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yüzde 56’sı, Togo’da yüzde 50’si kız çocuklarından oluştu. İlk kez düzenlenen Afrika Kod Haftası’nın başarısı üzerine SAP ve iş ortakları aynı etkinliği 2016’da da düzenlemek için hazırlıklara başladılar. Etkinliğin 30 ülkeye daha yayılması planlanıyor.

DOSYA KONUSU: DİJİTAL TEKNOLOJİLER.........................................................................................................................................

DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN SUNDUĞU FIRSATLARI DEĞERLENDİRİN Dijital teknoloji büyük bir hızla ve katlanarak gelişirken, sadece bu sürece ayak uydurabilen işletmelerin hayatta kalabileceğini öngörmek zor değil. Ama her değişim süreci gibi, dijital teknolojiler de aynı zamanda büyük fırsatlar barındırıyor. Ve bu fırsatları anlamadan büyümek, dönüşmek, gelişmek olanaksız. Dijital teknoloji neden bu kadar önemli? Çünkü dijitalleşme müthiş bir katalizör etkisi yaratıyor. Dijital dünyaya taşınan her şey sınırsız sayıda üretilebiliyor ve herkesin anında erişebileceği bir hale geliyor. Bu da inovasyon için en önemli itici güçlerden biri oluyor.

sarsmanız, değiştirmeniz, dönüştürmeniz gerekiyor. Bunu yapabilmek için rekabet avantajlarınızı, karşılaştığınız en büyük zorlukları, teknolojinin sunabileceği çözümleri, hangi ürün ve hizmetlerin dijital dünyaya taşınabileceğini değerlendirmeniz gerekiyor.

Dijital dünyada yer alabilmek için de öncelikle mevcut sisteminizi

Üretimde Rönesans

DİJİTALLEŞME ÖRNEKLERİ • Airbnb, sadece 6 yıl içinde dünyanın en büyük otellerinden biri oldu. Ama kendisine ait bir tane bile oteli yok. • Bir DNA genomunun dizilim (sıralama) maliyeti giderek düşüyor ve 2020’de 0,01 dolara kadar gerilemesi bekleniyor. • 2030’a ABD caddelerine her yıl 10 milyon sürücüsüz otomobilin çıkacağı tahmin ediliyor. • 2000 yılında bir internet şirketi kurmanın maliyeti 5 milyon dolar iken bugün ise 5 bin dolardan az. • Uber, Lyft ve Sidecar uygulamaları, San Francisco’daki taksi kullanımını sadece 15 ayda yüzde 65 azalttı.

Müşteri eğilimlerini geleneksel yöntemlerle gözlemlemek, ölçümlemek, değerlendirmek artık pek de yararlı bir uğraş değil. Kişiselleştirmenin böylesine ağırlık kazandığı, tüketicilerin beklentilerinin yükseldiği bir ortamda dijital teknolojilerden yeterince yararlanmadan hizmet vermek olanaksız. Dolayısıyla bu, üretimde bir devrim, daha doğrusu Rönesans anlamına geliyor. Bireylerin inovatif çözümleri hayata geçirdiği, yaratıcı yaklaşımın azami düzeye çıktığı Maker Hareketi hızla yayılıyor. Bireyler ve genç işletmeler geleneksel endüstriyi dönüştürüyor. Bu gibi hareketler öncelikle üretici firmaların süreçlerini kolaylaştırıyor. Yakın gelecekte, doğrudan tüketiciler için, yine tüketiciler tarafından üretim de yapılacak. Hatta bu dönüşüm başladı bile. Örneğin Coca-Cola, gazlı içecek sevenlerin 100’den fazla farklı çeşidi kullanarak kendi karışımlarını

DOSYA KONUSU: DİJİTAL TEKNOLOJİLER.......................................................................................................................................

ROBOTİK VE NESNELERİN İNTERNETİ NE YÖNE EVRİLİYOR? • Robotik pazarı 2025’e kadar her yıl yüzde 9,5 büyüme gösterecek. Bu pazarın yüzde 60’ı askeri ve endüstriyel kullanımdan oluşacak. • 2022 yılında internete bağlanan sensör sayısı 1 trilyon olacak. • 2024’te evsel internet trafiğinin yarısından fazlası elektrikli ev aletlerinden ve ev otomasyon sistemlerinden kaynaklanacak. • 2020’de 111 milyon yeni araçta ve 2 milyar akılı telefonda sensörlerin standart bir özellik olması bekleniyor. • Her Şeyin İnterneti pazarının 2022’de 14,4 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor.

yaratabildikleri Freestyle içecek çeşmesini sundu. NIKEiD ile tüketiciler Nike spor ayakkabılarına kendi kişisel damgalarını vurabiliyorlar.

İnsan-makine etkileşiminde yeni boyutlar

Isaac Asimov’un robot etik kuralları ya da Marvel Comics’in Iron Man’i bilim-kurgu gibi görünse de giderek gerçek olmaya yaklaşıyor. Otomasyon, Nesnelerin İnterneti ve yapay zeka, insan yaşamının her noktasını etkileyecek. Robotlar giderek daha karmaşık görevler üstlenirken, insanmakine etkileşimi yeni boyutlar kazanacak ve endüstri ile toplum arasında ortak ve birbirini besleyen bir ortam oluşacak. Vücuda yerleştirilebilen ve giyilebilen sensörler de dahil olmak üzere, tüm sensörler ve aktüatörler çok daha fazla sayıda nesne ve yerden

SAĞLIKTA DURUM NEDİR? • Sağlık endüstrisi, hastalıkları önlemekten ziyade tedavi etmeye yatırım yapıyor. ABD’deki sağlık harcamalarının yaklaşık yüzde 86’sı kronik hastalıklardan kaynaklanıyor. • Kalp hastalıkları, astım ve diyabet gibi hastalıklarda hastaların uzaktan takibi 200 milyar dolardan fazla tasarruf sağlayabilir. • Rutin ve psikolojik kontrollerde uzaktan sağlık hizmetleri sunulması sayesinde 100 milyar dolar tasarruf edilebilir. • Global tıp teknolojileri pazarının 2013’te 363,8 milyar dolar olan büyüklüğünün 2020’de 513,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. • 2015’te ABD Gıda ve İlaç İdaresi ilk kez 3 boyutlu yazıcıdan çıkmış bir ilaca onay verdi.

gelen verileri alıp işleyecek. Yaygın bilişim ve hiper-bağlantı sistemleri sayesinde makineler arası etkileşim ve akıllı uygulamalar büyük gelişme gösterecek.

Sağlıkta dijital devrim

İnsan vücudunu anlamak ve tepkilerini öngörmek kolay değil, çünkü tıpta X durumu her zaman Y’ye yol açmayabiliyor. Hastalıkların pek çok nedeni olabiliyor. Bu nedenle teknolojinin sağlık endüstrisinde uygulanması sınırlı olabiliyor. Yine de yeni trendler bu durumu değiştirebilir. Büyük miktarda genetik, fenotipik ve klinik veriye erişim; ileri düzeyde analitik için gerçek-zamanlı ve bellek-içi bilişim; giderek dijitalleşen hasta toplulukları sayesinde sağlık hizmetlerinde büyük gelişme kaydedilecek. Araştırmacılar ve özel şirketler, bireylerden çok daha detaylı sağlık bilgileri alıp bunları analiz edilmek üzere sağlık kuruluşlarına iletiyor. Böylece sadece hasta tedavisinde değil, hastalıkların önlenmesinde de dijital devrimin önemli rol oynaması bekleniyor. Gelişmiş analitik motorları ve algoritmaları sayesinde doktorlar her hastaya özel tedavi planlarını gerçek zamanlı olarak yapabilecek. 3 boyutlu yazıcılar canlı dokular, organlar, protezler ve implantlar yapabilecek..

MAKER TRENDLERİ • 3 boyutlu yazıcı pazarı üç kat büyüyerek 12 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak • 2006’daki San Francisco MakerFaire etkinliğine 65 bin kişi katılırken, 2015’te bu sayı 130 bine çıktı. • Bireylerin kendi ürettikleri ürünleri doğrudan satabildikleri Etsy’nin geliri sadece 4 yıl içinde 4 kat artarak 2014’te 1, milyar dolara ulaştı. • Kitle fonlaması (crowdfunding) kampanyalarıyla 2014’te 11,08 milyar dolar toplandı. Bu pazarın 2025’te 93 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

.................................................................................................................................................................. KÖŞE YAZISI

NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ, KALİTELİ İŞ ORTAMI, SADELEŞTİRİLMİŞ SÜREÇLER dengesine dikkat eden, takdirin son derece önemli olduğu, sağlık/aile hayatı/spor/sosyalleşme gibi konuları ön plana çıkarabileceğimiz, takım ruhu ile hareket eden “mutlu” bir şirket kültürü yaratma imkanı tanıyor. Hande Genç SAP Türkiye İK Direktörü

SAP Türkiye olarak 15 yıldır gelirlerimizi ve çalışan sayımızı istikrarlı olarak artırırken ekosistemimizdeki onlarca iş ortağımızla birlikte 3000’in üzerinde nitelikli bireye de istihdam imkânı sunduk. Ülkemizde ve sektörümüzde istihdamı artırmanın ve desteklemenin yanı sıra mevcut iş gücümüze, yani çalışanlarımıza da konforlu, verimli, esnek bir çalışma ortamı sunma yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımızın en yeni ödüllerinden biri de Top Employers sertifikasyonu oldu. Çalışma koşullarını sürekli iyileştiren, çalışanların gelişimlerine katkı sağlayan, ileri görüşlü insan kaynakları uygulamaları ile farklılaşan şirketlere verilen bu bağımsız ödülü almak bizim için önemli bir gurur kaynağı oldu. SAP Türkiye olarak insan kaynakları süreçlerimizde SAP SuccessFactors yazılımımızın da desteği ile çalışanlarımıza şirketimizdeki yaşam döngüleri boyunca tüm ihtiyaçlarını karşılayacak uçtan uca bağlı insan kaynakları hizmet sunuyoruz. Süreçlerimiz iş gücü planlama ile başlayıp, işe alım ve entegre etme, ücretlendirme ve ek yararlar, öğrenme, gelişim, kariyer planlama, yedekleme ve liderlik gelişim programlarıyla devam ediyor. Bu temel süreçlerin en doğru şekliyle çalışması bizlere eğlenebildiğimiz, yaratıcılığımızı kullanabildiğimiz, iş-özel hayat

Çalışan çeşitliliğine, çalışanların gelişimine ve yetenek yönetimine büyük önem veriyoruz. Çeşitliliğin yaratıcılığı artırdığına, çalışma ortamını daha keyifli kıldığına inanıyoruz. Örneğin, son 5 yıldır büyük başarı ile devam ettirdiğimiz “Genç Yetenekler” (Early Talent) programımızdan bahsetmek isterim: Program kapsamında yeni mezun arkadaşlarımızı bünyemize katıp sınıf içi eğitimler, mentorluk, rotasyon, dijital öğrenme gibi aktivitelerle destekliyor, ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre şirketimizde farklı bölümlerde görevlendiriyoruz. Şirket yöneticilerinin de “tersine mentorluk” programı ile Y kuşağı arkadaşlarımızdan öğrenmelerini sağlıyoruz: Motivasyon, iş yerinden beklentiler, yeni dünyada liderlik gibi… Çeşitliliğin yanında, inovasyon ile sadeleşme, çalışan bağlılığı, müşteri odaklılık ve kurumsal sosyal sorumluluk da bizim en büyük önceliklerimiz. ”İnsana dokunmak” ilkesiyle çevre, eğitim, girişimcilik gibi geniş bir yelpazede sosyal sorumluluk projeleri geliştirip bunları hayata geçiriyoruz. Örneğin 2015 yılında Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini büyütmek hedefiyle Ashoka Vakfı ile birlikte başlattığımız “Hızlan Fark Yarat” programını 2016’da da geliştirerek sürdürüyoruz. Türkiye’deki imkanları kısıtlı gençlerin daha iyi eğitim almaları, kariyer gelişimleri için gerekli donanıma sahip olmaları, toplumla etkin bir bütünleşme sağlayabilmeleri ve bakış açılarını genişletmeleri hedefiyle çalışan 5 genç sosyal girişimciyi destekledik.

Yine çok önem verdiğimiz, gençlere yönelik diğer bir çalışma ise, Türkiye’de de çok sayıda saygın üniversitenin dâhil olduğu “SAP Üniversite İşbirliği Programı” (SAP University Alliances Program). Dünya çapında 1.300’ü aşkın üniversitenin yararlandığı SAP Üniversite İşbirliği Programı, yetişmiş insan gücünü desteklemeyi hedefliyor. Son dönemdeki yoğun çalışmalarla bu programa Türkiye’den 20’nin üzerinde üniversite dâhil olmuş durumda. SAP Üniversite İşbirliği Programı’na üye üniversiteler, derslerinde en güncel SAP sistemlerini kullanarak öğrencilerine interaktif bir eğitim ortamı sağlıyor. Program, öğretim üyelerine de dünyadaki diğer öğretim üyeleri ile iletişime geçebilme ve deneyimlerini paylaşabilme imkânı sağlıyor. SAP olarak insan kaynakları yaklaşımımızla farklı ve saygın ödüller kazandık: ”Türkiye’nin En iyi İşverenleri Ödülleri”nde (Great Place to Work) 2014 ve 2015 yıllarında iki yıl üst üste ödül aldık. 2015 yılındaki Great Place to Work başarımıza ek olarak Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi kategorisinde de özel ödülün sahibi olduk. İş dünyasında kadınların desteklenmesi için örnek çalışmalara imza atan SAP, global olarak da Business Women’s Network (Global BWN) platformunda tüm kadın çalışanlarını bir araya getiriyor. Özellikle kariyerinin başındaki kadınların kişisel gelişimlerine yönelik özel eğitim ve tecrübe imkanları sunmaya özen göstererek, yönetici olmak isteyenleri ayrıca destekliyor. SAP Türkiye olarak da ekibimizde kadın çalışma arkadaşlarımızın oranı her geçen gün artıyor ve çeşitlilikten beslenen vizyonumuzla genç kadromuz, başarılarımıza her gün bir yenisini ekliyor.

TREND...................................................................................................................................................................................................

SAP TÜRKİYE, AVRUPA’NIN EN İYİ İŞVERENLERİNDEN BİRİ İnsan kaynakları vizyonuyla her yıl ödüllerine yenilerini ekleyen SAP Türkiye’ye bir ödül de bağımsız değerlendirme kuruluşu Top Employers Institute’tan geldi. SAP Türkiye ayrıca Great Place to Work 2016’dan iki ödülle döndü. SAP dünya genelinde 78 bin çalışanına, açık fikir paylaşımını teşvik eden bir çalışma ortamı sunuyor. Global ve yerel anlamda SAP’nin tamamında uygulanan bu bakış açısı, SAP çalışanlarını da daha yaratıcı olmaya yöneltiyor; yaratıcılık da büyük fikirleri beraberinde getiriyor. Her yıl uluslararası çapta düzenlediği araştırmalarıyla, çalışma koşullarını, çalışanların gelişimine sağlanan katkıyı ve istihdam uygulamalarının optimizasyonunu ödüllendiren Top Employers Institute, SAP Türkiye’yi “En İyi İşveren” sertifikasına layık gördü. SAP’nin yenilikçi hizmet içi eğitimleri, mentorluk programları, iş yaşamı ile özel yaşam dengesini sağlamaya yönelik uygulamaları, esnek çalışma imkanları benzersiz bir iş ortamı sunuyor. Ve tam da bu nedenle, SAP dünyanın pek çok noktasında çeşitli insan kaynakları ödüllerine layık görülüyor. Bu ödüllerin en yenilerinden biri de başka SAP lokasyonlarıyla birlikte SAP Türkiye’nin de aldığı Top Employers Institute “En İyi İşveren” sertifikası oldu. SAP, İK alanında Türkiye’nin yanı sıra Belçika, Fransa, İsrail, İtalya, Hollanda, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve Birleşik Krallık da dahil olmak üzere Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde toplam 10 ülkede “En İyi İşveren” sertifikasını almaya hak kazandı. Top Employers Institute, küresel olarak yürüttüğü titiz ve tarafsız bir denetimle yetenek stratejisi, işgücü planlaması, öğrenme ve gelişim, performans yönetimi, liderlik gelişimi, kariyer ve yedekleme yönetimi, sunulan yan haklar ile kurum kültürü başta olmak üzere pek çok farklı alanda, şirketlerin çalışanları için oluşturduğu üstün koşulları ödüllendiriyor. Bu süreç sonunda öne çıkan şirketlerden biri olarak SAP Türkiye İK alanındaki başarılarına bir yenisini ekledi.

Top Employers Institute Global İş Direktörü Denis Utter, SAP Türkiye’nin başarısını şöyle değerlendirdi: “İdeal çalışma koşullarını oluşturmak, çalışanlara bireysel ve profesyonel anlamda kendilerini geliştirebilecekleri ortamı sağlamayı gerektiriyor. Kapsamlı araştırmamız, yan haklar ve çalışanlar için oluşturulan üstün çalışma koşullarından tüm detaylarıyla düşünülmüş performans yönetimi programlarına kadar pek çok alanda,

SAP Türkiye’nin global kurum kültürünü başarıyla yansıtan sıra dışı performansını ortaya koydu.” dedi. SAP daha önce de insan kaynakları yaklaşımıyla farklı ve saygın ödüllere layık görülmüştü. Yetişmiş ve kaliteli insan kaynağının gelişimine ve kurum kültürüne yaptığı yatırımlarla SAP, mükemmel işyeri kültürünün oluşumuna ve gelişimine destek olmak amacıyla düzenlenen; kurum

............................................................................................................................................................................................................................... Great Place to Work Türkiye Ofisi’nin araştırması sonucunda İş-Özel Yaşam Dengesi Özel Ödülü ve 50-500 Çalışan Kategorisinde Türkiye’nin En İyi 2. Şirketi unvanını aldı. kültürü alanında dünyadaki en geniş çaplı ve prestijli araştırma olarak öne çıkan “Türkiye’nin En iyi İşverenleri Ödülleri”nde 2014 ve 2015 yıllarında iki yıl üst üste ödüle layık görüldü. 2015 yılında Great Place to Work Türkiye Ofisi tarafından gerçekleştirilen araştırma sonucunda SAP Türkiye yetenek yönetimi, çalışan bağlılığı ve memnuniyeti, fırsat eşitliği alanındaki çalışmalarıyla 50-500 çalışan kategorisinde “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesinde 6. sırada yer aldı. 2016 yılında ise SAP Türkiye, yine

SAP Türkiye bu başarılarının yanı sıra, kurumsal çeşitlilik alanında yaptığı çalışmalarla “Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi” kategorisinde de özel ödülün sahibi oldu. İş dünyasında kadınların desteklenmesi için örnek çalışmalara imza atan SAP, global olarak Business Women’s Network (Global BWN) platformunda tüm kadın çalışanlarını bir araya getiriyor. Özellikle kariyerinin başındaki kadınlara kişisel gelişimlerine yönelik özel eğitim ve tecrübe imkanları sunmaya özen gösteren şirket, yönetici olmak isteyenleri ayrıca destekliyor.

SAP TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ ZEYNEP KESKİN: “SAP Türkiye olarak Top Employers Institute tarafından “En İyi İşveren” sertifikasına layık görülmekten dolayı büyük gurur duyuyoruz. İş dünyasındaki dijital dönüşüm ile şirketler, pek çok alanda yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyuyor. Geleceğin iş yapış şekillerini belirleyecek olan insan kaynakları, bu dönüşüm sürecinin en önemli yapı taşlarından biri olacak. Bu ödül, en büyük değerimiz olan çalışanlarımıza en iyi koşulları sağlamak için yaptığımız çalışmalarda doğru yolda olduğumuzu kanıtlıyor.”

DİJİTALLEŞMENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE KATKISI NEDİR? Dijitalleşme günümüzde herkesin gündeminde. Şirketler, devletler ve kamu kuruluşları kendi dijital yol haritalarını belirlemek için uğraşıyorlar. Dijitalleşmenin sürdürülebilirliğe katkısı, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş tarafından kabul ediliyor. SAP de, yaptığı sürdürülebilirlik çalışmalarına ek olarak, openSAP üzerinden sunduğu “Dijital Dönüşüm Yoluyla Sürdürülebilirlik” eğitimiyle bu konuda önemli bir adım daha atıyor. Paris’teki iklim değişikliği ile ilgili Birleşmiş Milletler Konferansı ya da Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu gibi etkinlikler, işletmelerin ayakta kalmak için sürdürülebilirliği iş süreçlerine yansıtmayı öğrenmeleri gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. Hatta 25 Eylül 2015 tarihli Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde, 193 dünya liderinin de katılımıyla 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi benimsendi. Bu hedeflere ulaşılmasında bireyler ya da sivil toplum kuruluşları kadar, işletmelere de önemli görevler düştüğü belirtildi: “Hükümetler, özel sektör, sivil toplum ve bireyler; herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.”

hiç de zor değil. Örneğin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimoon, yaşanan veri devriminin, daha sürdürülebilir bir gelecek için güçlü bir araç olabileceğini söylüyor. Bu çok doğru bir tespit, çünkü işletmeler, sürdürülebilirlik konusunda izledikleri yolun doğruluğunu kontrol etmek ve kat edilen mesafeyi görmek için verilerden yararlanabiliyor. Ayrıca yol haritalarını belirlerken veya duruma göre güncellerken de veri analitiğinin sunduğu esneklikten faydalanabiliyor. Zaman içinde bütün bu verilerin bir araya gelmesi ve analitik araçlarıyla incelenmesi, bu alanda yapılan tüm yatırımların verimliliğini değerlendirmeyi sağlayacak.

İşletmeler açısından bakıldığında, sürdürülebilirlik kavramının dijitalleşmeden geçtiğini görmek

Kaliteli, gerçek zamanlı ve güvenilir veriler ayrıca ülkeler ya da dünya bazında yoksulluk seviyesi, kadına

yönelik şiddet açısından durum, orman kayıplarında gelinen nokta ya da AIDS’in yayılma oranları gibi bilgileri elde etmeyi de sağlayacak. Doğru verinin doğru zamanda elde edilmesi sayesinde de gerek kamu gerekse özel sektör yatırımları bu doğrultuda düzenlenebilecek. Bu alanda önemli bir çalışma da Sürdürülebilir Kalkınma Verileri için Global İş Ortaklığı (Global Partnership for Sustainable Development Data GPSDD) oldu. Bu oluşum kapsamında hükümetler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri, uluslararası örgütler, akademi dünyası, istatistik ve veri toplulukları veri devrimini desteklemek ve açık, yeni ve kullanılabilir verileri teşvik ederek veri odaklı karar mekanizmaları geliştirmek üzere bir araya geldi.

GLOBAL SORUNLARA DİJİTAL ÇÖZÜMLERİN ÖRNEKLERİ Bu gibi girişimler, veri dünyasında şunları hedefliyor: • Ülkelerin sürdürülebilirlik verileri ekosistemlerini güçlendirmek • Kritik veri uçurumlarını kapatmak • Veri okuryazarlığını ve veri kapasitelerini artırmak • Veri paylaşımını çoğaltmak • Kaynakları adil şekilde kullanılabilir hale getirmek • İlke ve protokoller oluşturulmasını desteklemek

openSAP’den sürdürülebirliğe destek

SAP, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda teknolojisini dünyanın hizmetine sunmanın yanı sıra önemli bilinçlendirme çalışmalarına da imza atıyor. Bu çalışmaların en yenilerinden biri de, ücretsiz dersleri bir araya getiren Kitlesel Açık Çevrimiçi Dersler (MOOS) platformunda openSAP tarafından yayınlanan “Dijital Dönüşüm Yoluyla Sürdürülebilirlik” eğitimi. Bu eğitimde katılımcılar, şirketlerin BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine uyum gösterirken aynı zamanda ticari başarılarını da artırmalarına teknolojinin nasıl yardımcı olduğunu öğreniyor.

Örneğin bilgi teknolojileri, karbon salımını önemli ölçüde azaltırken şeffaflığı ve otomasyonu geliştirip verimlilik artışı sağlayabiliyor. Dolayısıyla kaynak verimliliğini artırıyor ve enerji tüketimini de azaltıyor. McKinsey’in global raporuna göre mevcut verinin yüzde 99’u dijital durumda ama sadece yüzde 1’ini analiz ediyoruz. Bu durum, akıllıca uygulanmış veri analitiği ile ne kadar büyük miktarda bilgiye ulaşabileceğimizi gösteriyor. İşte bu potansiyeli gerçek anlamda değerlendirmek için SAP, “Dijital Dönüşüm Yoluyla Sürdürülebilirlik” eğitiminde sağlık, mobilite, finansal hizmetler ve eğitim de dahil olmak üzere çeşitli endüstrilerin dönüşümü için dijital inovasyonun nasıl geliştirileceğine dair örnekler sunuyor. Ücretsiz eğitimin sonunda da katılımcılara SAP başarı belgesi veriliyor. SAP şuna yürekten inanıyor: Dijital dönüşümün sürdürülebilirlik üzerindeki olumlu etkisi ne kadar çok kişi tarafından bilinirse, hepimizin geleceği o kadar güzel olacaktır.

• “Made in A Free World” (Özgür Dünyada Üretilmiştir) dijital platformu, hangi ürünlerin zorla işçi çalıştırmadan ya da kölelik sistemi kullanılmadan üretildiğini tüm dünyaya duyuruyor. Bu sayede halen köle durumunda çalışan 30 milyon insanın özgürleştirilmesine katkıda bulunuyor. • “The Barcode of Life” (Yaşam Barkodu) örgütü, dünya üzerindeki tüm canlıları keşfedip belgelemek ve böylece tehlikedeki türleri belirlemek üzere DNA barkodlama sistemini kullanıyor. • Amazonas Sustainable Foundation gibi kuruluşlar, orman kaybının ortadan kaldırılması, çevre bilincinin artırılması, binlerce insanın yaşam kalitesinin iyileştirilmesi gibi hedeflere ulaşmak için veri görselleştirme ve analitikten yararlanıyor. • Barselona gibi pek çok akıllı şehirde mobil, büyük veri ve nesnelerin interneti teknolojileri kullanılıyor. Kentsel hizmetlerin ve kaynakların teknoloji sayesinde daha doğru yönetilmesi, insanların yaşam kalitesini de iyileştiriyor.

KOBİ’LERE ÖZEL: SAP BUSINESS ONE KOBİ’ler, kurumsal yazılımların kendileri için “fazla” olduğunu düşünebilir. Oysa bir KOBİ’nin de tıpkı büyük ölçekli işletmeler gibi kurumsal kaynak planlama çözümlerine ihtiyacı vardır. SAP Business One işte bu ihtiyacı karşılamak üzere sunuluyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin muhasebeden müşteri ilişkileri yönetimine, tedarik zincirinden satın almaya kadar her noktada işletmelerini verimli bir şekilde yönetebilmelerini sağlayan, uygun maliyetli ve KOBİ’lere özel bir çözüm var: SAP Business One. KOBİ’ler, SAP Business One ile temel süreçlerini birbirine uyumlu hale getiriyor; ihtiyaç duydukları bilgi ve verilere anında, eksiksiz şekilde ve SAP HANA’nın gücüyle gerçek zamanlı olarak ulaşabiliyor; pazarın ihtiyaçlarına daha hızlı karşılık verebiliyor; sonuç olarak da kârlı bir büyüme elde edebiliyor. 35 yıldan uzun süredir KOBİ’lerin hizmetinde olan SAP Business One bugün 150 ülkede 50 binden fazla işletme tarafından kullanılıyor. Üstelik SAP Business One 27 ayrı lisanı ve farklı ülkelere özgü 41 versiyonu tek bir platformda birleştirerek KOBİ’lerin

dünyaya açılmasına, bu sırada da yerel destek hizmetlerinden yararlanmasına imkan veriyor. Bu işletmeler SAP Business One sayesinde şu noktalarda avantajlar sağlıyor: • Finans yönetimi: Bütün finansal ve muhasebe süreçlerinin otomasyonu, entegrasyonu ve yönetimi. • Depo ve üretim yönetimi: Farklı depolardaki tüm stokların yönetimi, stok hareketlerinin takibi, malzeme planlamaya göre üretim siparişlerinin yönetimi. • Müşteri ilişkileri yönetimi: Etkili satış, fırsat yönetimi ve satış sonrası destek ile kârlılığın ve müşteri memnuniyetinin artırılması. • Satın alma: Satın alma siparişlerinden bayi fatura ödemelerine kadar tüm satın alma süreçlerinde otomasyon. • Raporlama: Kapsamlı ve gerçek zamanlı raporlarla anlık bilgilerden yararlanma.

SAP Business One ile neler kazanabilirsiniz?

SAP Business One kullanan KOBİ’ler verimliliklerini, dolayısıyla da kârlarını artırabiliyorlar. Satış, stok, satın alma, operasyonlar ve finansallar gibi bütün noktalarda merkezi ve entegre bir yönetim sağlanıyor. Böylece tek bir sistem üzerinde, gereksiz veri girişleri, hatalar ve yüksek maliyetler ortadan kaldırılıyor. Süreçlerin merkezi ve otomatik hale gelmesi sonucunda, SAP Business One kullanan işletmeler kendi işlerine odaklanabiliyor. Tüm süreçlerin uçtan uca yönetilmesiyle asıl hedef kârlılık olabiliyor.

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için SAP çözümleri SAP Business One

SAP Business One satıştan müşteri ilişkilerine, finanstan operasyonlara kadar her alanda daha iyi bir yönetim imkanı sunar. Yerleşik, talep üzerine ve bellek-içi bilgi işlem platformu (SAP HANA) destekli olarak sunulabilen ve SAP ERP ile birlikte de kullanılan SAP Business One, işletmelerin strateji ve uygulama arasındaki farkı kaldırıp daha iyi çalışabilmek için her şeyi daha net görmelerini, daha net düşünmelerini ve daha doğru hareket etmelerini sağlar. SAP Business One kullanıcılarının en büyük kazanımlarından biri de, işletmeyle ilgili bilgilerin tek bir veri kaynağında bulunması sayesinde güncel bilgilerin anında edinilebilmesi. Bu da işletmelerdeki karar alma süreçlerini daha hızlı ve verimli hale getiriyor.

Hızlı uygulama, yatırımlardan hızlı geri dönüş

SAP Business One’ın kolay kurulum özelliği sayesinde işletmeler iki ila sekiz haftada sistemi devreye alabiliyor ve yatırımın geri dönüşü de hızlı oluyor. Çözümün kullanım kolaylığı sayesinde de kullanıcı eğitimleri minimuma

indirilirken BT desteğine duyulan ihtiyaç da azalıyor. Kurulum sonrasında işletmelerin ya da pazarın ihtiyaçları değiştikçe, SAP çözüm ortaklarının sunduğu kişiselleştirme araçları ve 550’yi aşkın ek çözüm devreye giriyor. Diğer bir deyişle SAP Business One, işletmelere özgü ihtiyaçlar için esnek bir şekilde özelleştirilebiliyor. SAP Business One bütün bu avantajları bulut üzerinde, yerleşik olarak ya da mobil uygulamalar aracılığıyla sunabiliyor.

SAP Lumira

İnteraktif ve grafikler, infografikler, şemalar hazırlamayı kolaylaştıran yazılım KOBİ’lerin görsel iş zekasından faydalanmasını sağlar.

SAP Crystal Reports Çözümleri Uygun maliyetli iş zekası araçları, küçük işletmelerde daha hızlı ve bilgiye dayalı kararlar almayı sağlar.

SAP Edge Çözümleri

Orta ölçekli işletmelere yönelik çözüm, KOBİ’lerde iş analitiği, iş zekası, bilgi yönetimi ve performans yönetimini güçlendirir.

YÖNETİCİ GÖZÜYLE............................................................................................................................................................................

SATIN ALMAK MI, SIFIRDAN KURMAK MI, İŞ ORTAKLIĞI MI? CFO’LAR EN DOĞRU KARARI NASIL ALABİLİR? Arlen Shenkman Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CFO SAP Kuzey Amerika

CFO’ların en büyük önceliklerinden biri, kârlı ve sürdürülebilir büyüme sağlamaktır ve bu amaç doğrultusunda kullanılabilecek pek çok araç bulunabilir. Hangi aracın kullanılacağına karar verme sürecindeki düşünce yapısı da sonucu doğrudan etkileyen bir faktör olacaktır. Bu yapıda herhangi bir boşluk olursa, şirketiniz gereksiz yere riske girebilir. Dolayısıyla, SAP bünyesinde gerçekleşen 35 ayrı şirket satın alımı ve stratejik yatırım sürecinden edindiğim deneyimi sizlerle de paylaşmak istiyorum. Sıfırdan kurmak, satın almak ya da iş ortaklığına gitmek… Kârlı büyüme için en doğru strateji hangisi? Ben bu stratejiyi belirlemek için kendime şu soruları soruyorum: • Sıfırdan yeni bir yapı kurmak için gerekli uzmanlığa sahip miyiz? • Bu iş ne kadar sürer?

• Ne kadara mal olur? • Pazarın ihtiyaçlarını iyi anlıyor muyuz? Eğer gerekli uzmanlığa, zamana, kaynaklara ve pazar bilgisine sahipsek, yeni bir yapı kurmayı tercih ediyoruz. Ama bunlardan herhangi birinde eksiklik varsa, satın alma yöntemini seçiyorum. Elbette her satın alma başarılı olacak diye bir kural da yok, dolayısıyla karar süreci büyük önem taşıyor. Bir CFO olarak, satın alma kararınız doğru olabilir ama piyasalar hatalı satın alım örnekleriyle dolu, üstelik bu durumun çok ciddi sonuçları olabiliyor. Bana kalırsa yöneticiler bu satın alımdan ne kadar değer elde edeceklerinden ziyade, satın alım için ödeyecekleri parayla ilgileniyorlar. Oysa bir şirketin sinerji değeri, satın alım fiyatından çok daha fazla ekonomik geri dönüş yaratabilir. Örneğin, SAP’nin SuccessFactors’ı satın alması gündeme geldiğinde, alabileceğimiz daha iyi şirketlerin de olduğu söylenmişti. O dönemde, pazardaki en pahalı satın alımlardan birini gerçekleştirdik. SuccessFactors yöneticilerine sorular sorduk, onları dinledik ve bakış açılarını anladık. Bu bilgilere dayanarak da en doğru kararı vermeye çalıştık. Bu satın alım için gereğinden fazla para harcadığımızı söyleyenler oldu ama sonuçta çok avantajlı bir alım gerçekleştirdik. SAP olarak, bir satın alım gündeme geldiğinde öncelikle endüstri, katılımcılar ve olası hedef kitle konusunda kapsamlı bir araştırma yapıyoruz. Varsayımlarımızı net bir şekilde dile getiren, şirketi nasıl işleteceğimizi ve SAP bünyesine entegre edeceğimizi anlatan, şirketin

ürünlerinin mevcut SAP ürünleriyle nasıl bir arada kullanılabileceğini belirleyen, pazara çıkış stratejisini ortaya koyan, detaylı bir iş planı oluşturuyoruz. Böylece, satın alım kararını verdiğimizde hızla harekete geçebiliyoruz.

Satın almak yerine yenisini kurmak

Sermayenin hangi alanlara ne şekilde dağıtılacağı kararı, birbiriyle ilişkili pek çok etkene bağlıdır. Özellikle sıfırdan bir yapı kurmak söz konusu olduğunda, özellikle, inovasyonun rolünü iyi değerlendirmek gerekir. İnovasyon, Ar-Ge’ye ne kadar yatırım yapacağınızı ve bu yatırımın geri dönüşünü ne kadar sürede alacağınızı anlamak açısından önemlidir. İnovasyon aynı zamanda göze aldığınız risk seviyesi ve hissedarların uzun ve kısa vadeli

çıkarlarını dengeleme yöntemleri noktasında da belirleyici olur. Yatırım kararları diğer faktörlerden soyutlanarak değil, şirket genelinde uygulanan stratejinin ışığında verilmelidir. Örneğin, SAP olarak son yıllarda büyük, yüksek profilli satın alımlar gerçekleştirdik. Ama bu “inorganik” stratejiyi organik büyüme yatırımlarıyla dengeledik. Bu organik büyümenin en önemli örnekleri SAP HANA platformu ve SAP Business Suite 4 SAP HANA (SAP S/4HANA) oldu. Bu yatırımların geri dönüşü daha uzun vadeliydi ama pazarda önemli bir pay elde ettik ve giderek daha hızlı büyüdük. Genel anlamda sıfırdan yapı kurmak, satın almaktan daha iyidir. Bir şirketi

satın almanın maliyeti her zaman daha yüksektir. Riski göze alıp organik büyüme için gerekli kaynakları sağlayabileceğinizi, ürünün pazara çıkış süresini gerçekçi bir şekilde belirleyebileceğinizi, belirlediğiniz KPI’lara (temel performans göstergeleri) erişebileceğinizi düşünüyorsanız, kendi ürününüzü geliştirin. Ama bu süreçte karar değişikliğine gitme olasılığınız da var: Örneğin SAP yıllar boyunca iş seyahatleri ve masraflar konusunda bir ürün üzerinde çalıştı. Bu yönde iş planlarımızı yaptık ve başarımızı ölçmeye yönelik kriterleri belirledik. Ciddi başarı da elde ettik. Ama kaydettiğimiz ilerleme ile hedeflerimizi kıyasladığımızda, sıfırdan ürün çıkarma süreciyle uğraşırken karşımızdaki fırsatı kaybetme riskiyle

YÖNETİCİ GÖZÜYLE.......................................................................................................................................................................... ürün ve servislerimizi üçüncü bir parti mi satmalı? Son maddeyle ilgili bir örnek vereyim: SAP, kurulduktan kısa süre sonra Orta Doğu’ya açılmak istemişti ama bölgeye ayırabileceği yeterli kaynağı yoktu. Şirketin kurucuları, belirli bölgelerde üçüncü parti konumundaki temsilcilerle iş ortaklığı yaptılar. Zaman içinde SAP bu işletmeleri satın aldı. Bu iş ortaklıkları sayesinde şirket hem istediği pazarlara girebildi hem de sonraki satın alımlarla büyüme stratejisini hayata geçirebildi.

karşı karşıya olduğumuzu gördük. Bu noktada çalışmaları durdurup satın alım yapmak daha mantıklıydı. Böylece Aralık 2014’te Concur Technologies’i satın aldık. Bu örnekte de görüldüğü gibi, strateji değişikliğine gitmek bizim için daha faydalı olacaktı; düşünce biçimimiz ve yaklaşımımızdaki disiplin sayesinde bu kararı güvenle alabildik.

Peki ya ortaklıklar?

Çoğu şirket, finansal etkileri ya da daha geniş çaplı avantajları düşünmeden, sadece bir pazarlama ya da ürün geliştirme stratejisi olarak iş ortaklıkları kurar. Oysa iş ortaklıkları, bir şirketin büyüme stratejisinin temel bir unsuru olabilir. Bir CFO, iş ortaklığı kararlarında söz sahibi olmanın ötesinde, bu kararlara tıpkı şirket satın alımları ya da sıfırdan iş kurma gibi yaklaşmalıdır. İş ortaklıkları kurmak, yatırım gerektirir. Söz konusu ortaklık ister stratejik ister taktiksel ya da teknik olsun, işletmeniz bu süreçte ya sermayesinin bir kısmını ve sinerjisini üçüncü bir tarafla paylaşır ya da elde edeceği kârın bir kısmından vazgeçer. Dolayısıyla bir CFO, bu iş ortaklığının finansal potansiyelini iyi değerlendirirse sürece değer kazandırabilir. Yani potansiyel geri dönüş makul seviyedeyse, kârın bir bölümünü paylaşmaya razı olur.

Bir iş ortaklığının mali açıdan mantıklı olup olmadığını doğru şekilde değerlendirmek için, yapılacak anlaşmanın şirketin iş hedefleriyle uyumuna bakmak gerekir. Buna rağmen çoğu şirkette şöyle bir düşünce yapısı söz konusudur: “Ya bu ürünü sıfırdan yapmamız ya da pazara bir şirketle girmemiz gerek. Ama zamanımız ve kaynağımız yok. Kimden bütçe isteyeceğimi bilemiyorum, CFO’ya da sormak istemiyorum. Bu yüzden gidip bir iş ortağı bulayım.” Oysa CFO, iş ortaklığı kurmanın, işletmenin hedeflerini desteklemek üzere en uygun adım olup olmadığının belirlenmesinde önemli rol oynar. Bu süreçte en büyük katkısı, şu soruları sormaktır: • Gelirimizin ya da kârlılığımızın belli bir yüzdesi karşılığında bir iş ortaklığı kurmak avantajlı mı? • Satış ekibimizin ürünleri doğrudan satmaları ekonomik açıdan mantıklı mı, yoksa kanal ortaklıkları daha mı etkili olur? • Ürün ya da servislerimi genişletmek ekonomik açıdan mantıklı mı, yoksa bu işi üçüncü bir partiye devretmek mi daha doğrudur? • Coğrafi açıdan alanımızı genişletmek maliyet açısından uygun mu, yoksa

İş ortaklığı kurarken en önemli nokta, alacağınız bu kararın iş modeliniz ve kârlılığınız açısından kısa, orta ve uzun vadede önemini iyice anlamaktır. Örneğin, teknolojik ürün bileşenleri için yerel lisans vermek, yeni bir yazılım ürününün pazara çıkış sürecini ciddi ölçüde kısaltabilir. Öte yandan da imtiyaz sistemi, ürün fiyatlandırma, destek ve servis maliyetleri toplam kârlılık üzerinde büyük bir etki yaratabilir. Dolayısıyla, olası iş ortaklıklarının kâr-zarar üzerindeki etkilerini doğru şekilde değerlendirmek için, şirketin dağıtım stratejisini ve iş ortaklarının bu stratejiye nasıl dahil edilebileceğini detaylı bir şekilde incelemek gerekir. Yani, ürünler doğrudan mı, yoksa iş ortakları aracılığıyla mı dağıtılmalı? Şirket 100 satış temsilcisi mi, yoksa 100 iş ortağını destekleyecek 5 temsilci mi almalı? Bu kararlar, pazara çıkış stratejilerini tamamen farklılaştıracaktır. Bir başka örnek olarak otomotiv endüstrisini ele alalım. Bazı otomobil üreticileri, franchise modelini tercih ederler. Ford, General Motors ve Toyota’nın bayi ağı vardır ve servisler üçüncü partilerce sağlanır. Tesla gibi üreticiler ise bambaşka bir iş modeli kullanır. Premium elektrikli araçlar üretip doğrudan kendileri satarlar. Çoğu şirket, büyüme ihtiyaçlarına şu soruyla yaklaşır: “Pazara çıkış için en iyi yol hangisidir?” CFO’ların görevi ise şu sorunun sorulmasını sağlamak ve ardından cevabını vermektir: “Finansal açıdan en avantajlı yol nedir?” Bu yazı, The Digitalist Magazine dergisinde ve Forbes.com’da yayınlanmış dizi yazılardan derlenmiştir.

..................................................................................................................................................................... HABERLER

INDEX GRUP SAP S/4HANA’YA BAŞARILI BİR GEÇİŞ YAPTI Türkiye’nin önde gelen bilişim ürünleri distribütörlerinden Index Grup, dinamik ve hızla büyüyen şirketlerinin teknolojik altyapısını daha da güçlendirmek üzere, Detaysoft danışmanlığında SAP S/4HANA’ya geçiş yaptı. Hepsi farklı teknoloji ürünleri alanlarında faaliyet gösteren 6 şirketiyle (Index, Datagate, Despec, Netex, Artım, Teklos) Index Grup, iş süreçlerinin, müşterilerinin ve yönetim ekiplerinin gelecekteki muhtemel ihtiyaçlarının tam entegre çözümler ile sağlanabilmesi amacıyla SAP S/4HANA projesini başlattı. Ayrıca SAP’nin yenilikçi ve sürekli güncellenen dinamik yapısı ve güçlü global ekosistemi de SAP çözümlerinin tercih edilmesinde etkili oldu. Detaysoft danışmanlığında, 14 aylık bir çalışmayla hayata geçirilen SAP S/4HANA projesi sayesinde, Index

Grup’ta iş süreçlerinin mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarını en uygun şekilde karşılayacak, sistematik, çok

fonksiyonlu, standart ve entegre uygulamalar ile bütünsel bir çalışma ortamı yaratıldı.

OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ, SAP HANA PROJESİ İLE FARK YARATIYOR 3 kilometreye yakın uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun, dünyanın 4. en uzun asma köprüsü olacak İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nde (Osmangazi Köprüsü) görev alan Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş., SAP HANA projesini Çözümevi danışmanlığında hayata geçirdi. Bu önemli projenin SAP HANA’ya geçişi konusunda Çözümevi’nden hizmet alındı. Proje kapsamında SAP FI, MM, CO, PS, HR ve OpenText modülleri uygulamaya girdi. Ayrıca, Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş.’nin Köprü ve Otoyol Projesi için temin edilen rekor seviyedeki 5 milyar ABD doları ve 15 yıl vadeli kredinin SAP üzerinde bütün detayları ile yönetimini sağlamaya dönük Kredi Modülü özel uygulaması yine Çözümevi tarafından geliştirildi. Geçiş sistemlerinde oluşan gelirlerin detay muhasebe kayıtları şeklinde SAP’ye aktarılması için geçiş sistemleri ile SAP, entegre edildi. İhlalli geçişlere dönük İhlalli Geçiş Takip sistemi ile SAP sisteminin de entegrasyonu sayesinde ihlalli geçişlerin takibinde oluşan adımların muhasebe kayıtları SAP’de otomatik oluşturulmaya başladı. Çözümevi danışmanlığında hayata geçirilen ve 1 Ocak 2016 itibarıyla devreye alınan SAP HANA projesi sayesinde yatırımlar, giderler ve gelirlerin fazları, belirlenen kilometre aralıkları, gişeler ve OHT’ler detayında takip edilmesi mümkün hale geldi. Proje, Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş.’nin iş süreçlerinin verimli bir şekilde yönetilmesini de sağladı.

HABERLER............................................................................................................................................................................................

TÜRKİYE’NİN İLK SAP S/4HANA MIGRATION PROJESİ EVE MAĞAZACILIK’TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Perakende sektöründe kişisel bakım ürünleri üzerine Türkiye’de 15 şehirdeki mağazaları ve 350’den fazla çalışanıyla faaliyet gösteren Turgut Aydın Holding iştiraki Eve Mağazacılık, SAP S/4 Simple Finance, SAP Fiori ve HANA Live ürünlerine FIT Solutions ile geçiş yaptı. Böylece e-Dönüşüm® sürecinin her ayağında müşterilerinin yanında olan FIT Solutions, Türkiye’nin ilk SAP S/4HANA migration projesini gerçekleştirmiş oldu. FIT Solutions, sağladığı SAP HANA Barındırma Hizmeti ile SAP S/4HANA projelerinde tüm müşterilerine, SAP HANA Donanımı, SAP HANA geçişi, kurulum ve bakım hizmetini aylık olarak taksitlendiriyor ve ilgili SLA kapsamında 7 gün 24 saat destek sağlıyor. Sistemlerin mevcut yazılım sürümü ve altyapısı ne olursa olsun yeni sisteme yükseltme, SAP HANA geçişi, destek ve barındırmayı sağlıyor. Bütçeleri zorlayabilecek sunucuların satın alınmasına gerek bırakmadan, tüm donanımı ve zaman içinde ihtiyaç duyulabilecek kapasite artışlarını müşterisi için sağlıyor. Tek seferde yüksek donanım ve ilgili yazılım geçiş maliyetlerine girmeye gerek kalmıyor.

AYDINLI GRUP, SAP BUSINESSOBJECTS ÜZERİNDE KURGULANAN “MAĞAZA KARNE” PROJESİNİ HAYATA GEÇİRDİ Büyümeye devam ettiği sektörlerde başarılı projelere imza atan Aydınlı Grup, kurumsal yapısı içinde daha verimli ve hızlı analizler yapabilmek amacıyla, SAP BusinessObjects çözümlerini D-CAT Technologies iş zekası ekibinin danışmanlığı ile kullanmaya devam ediyor. D-CAT Technologies iş zekası danışmanlığı sürecinde geliştirilen ve SAP BusinessObjects üzerinde çalışan “Mağaza Karne” projesi ile perakende sektörünün en önemli uygulamalarından biri gerçekleştirildi. IT sektörünün en prestijli ödüllerinden biri olan CIO Ödülleri 2015’i alan “Mağaza Karne” projesi ile Aydınlı Grup yöneticilerinin: • Her bir mağaza için önem verdikleri KPI verilerini takip edebilecekleri • Raporları hem masaüstü hem de mobil cihazlarda görüntüleyebilecekleri • Mağaza seçimini, birbirinden etkilenen, birden fazla ön filtre ile kullanabilecekleri

• Mağaza seçiminden bağımsız hedef gerçekleşme analizi yapabilecekleri • Mağaza puanlarını dönemlere ve Türkiye ortalamalarına göre karşılaştırabilecekleri • Seçili mağazada görev yapan personel ve seçili dönem aralığına göre hesaplanmış temel KPI listelerini inceleyebilecekleri • Çalışan personelin unvan gruplarına göre, mağazadaki ve Aydınlı Grup içindeki deneyim sürelerini görebilecekleri • Personel sayıları ile ciro arasındaki ilişkiyi gösteren analizler yapabilecekleri verimli ve hızlı bir uygulama hayata geçirildi.

SOCAR TÜRKİYE, TAHA GİYİM VE KAT MEKATRONİK, SAP BPC İLE BÜTÇE SÜREÇLERİNİ İYİLEŞTİRDİ SAP çözümlerinde edindiği deneyimi farklı endüstrilerin hizmetine sunan IBSS, bütçe planlama ve konsolidasyon odaklı SAP BPC’de de üç yeni projeye imza attı. Enerji alanında SOCAR Türkiye, üretimde ise Taha Giyim ve Kat Mekatronik IBSS danışmanlığında SAP BPC projelerini uygulamak üzere ilk adımları attı. Enerji piyasasının önemli oyuncularından SOCAR Türkiye, SAP BPC projesi sonucunda entegre bir bütçe sistemi altyapısı oluşturmayı hedefliyor. Proje tamamlandığında, SOCAR Türkiye bünyesindeki her departman kendi bütçelerini kolayca oluşturup sisteme girecek; böylece bütçe planlama süreci tek ortamda, tutarlı verilerle ve optimum şekilde tamamlanabilecek. Ayrıca İnsan Kaynakları bütçesi personel bazında puantajlardan hesaplanacak ve SOCAR Türkiye Holding’de oluşan giderler, puantajlar yardımı ile diğer şirketlere de yansıtılacak. SAP BPC’nin farklı varsayımlar üzerinden simülasyonlar yapmak ve farklı bütçe versiyonlarını karşılaştırmak gibi özellikleri de SOCAR Türkiye’nin bütçe planlama süreçlerine esneklik ve verimlilik kazandıracak. 2000 yılından bu yana konfeksiyon üretimi yapan Taha Giyim ise Türkiye’nin en bilinen markalarından LC Waikiki’nin tedarikçisi olarak faaliyet gösteriyor. Taha Giyim, bütçe süreçlerini daha verimli şekilde yönetmek üzere SAP BPC uygulamasına geçmeye ve bu süreci IBSS uzmanlığıyla yürütmeye karar

verdi. Projeyle, Taha Giyim çalışanları ve yöneticileri, bütçe süreçlerinde kişisel yetki, rol ve sorumlulukları kapsamında doğru bilgiye sürekli ve anında ulaşabilecek. SAP BPC üzerinde entegre bir bütçe sisteminin kurulmasıyla, şirketin iş süreçleri sektörün durumuna, ihtiyaçlara ve hedeflere göre uyarlanabilir hale gelecek, böylece verimlilik artacak. SAP BPC’nin kazandıracağı esneklik, bütçesel anlamda değişimlere çok daha kolay uyum sağlanmasına ve Taha Giyim’in tüm bütçe süreçlerinde veri tutarlılığının elde edilmesine imkan verecek. Bütçe raporlaması da kurulan bu bütçe sisteminin üzerinde gerçekleştirilecek. Yaratıcı teknoloji kullanımı ve kaliteli ürünleriyle otomotiv sektöründe dünyanın önde gelen markalarına

hizmet veren Kat Mekatronik de SAP BPC ile esnek, entegre, merkezi ve hızlı bütçe planlama ve kontrol süreçleri elde edecek. IBSS ekibi ile Kat Mekatronik yetkilileri tarafından projenin kavramsal tasarımının tamamlanmasının ardından geliştirme çalışmaları başlatılacak. Test sürecinin ardından Eylül 2016’da tamamlanıp canlı kullanıma alınması planlanan proje sonucunda, SAP BPC çözümü Kat Mekatronik’e bütçe süreçlerinde simülasyon imkanı tanıyacak. Böylece bütçe planları mevcut durumlara ve beklentilere göre esnek bir şekilde revize edilebilecek; ayrıca versiyon yönetimi ve veri tutarlılığı sağlanacak. SAP BPC’nin esnek mimarisi sayesinde gelecekteki olası iş modeli değişimlerinde de bütçe planlama süreçleri yeni modellere uyumlu hale getirilebilecek.

HABERLER..........................................................................................................................................................................................

TÜRK TELEKOM GRUBU ANA VERİLERİ SAP MDG ÇÖZÜMÜ İLE MERKEZİLEŞTİRİLDİ Türk Telekom, TTNET ve Avea’nın birleşmesiyle, bu şirketlerin bünyesinde birbirinden bağımsız olarak yönetilen satıcı ve malzeme ana verilerinin SAP Master Data Governance (Ana Veri Yönetimi) çözümü ile merkezileştirilmesi projesi İnnova danışmanlığında gerçekleştirildi. Proje ile üç şirketin ana verilerinin doğru ve eksiksiz olarak SAP MDG sisteminde oluşturulmasının ardından, üç şirkette de mevcut aynı satıcı ve malzeme verileri tekilleştirilerek mükerrerliğin önüne geçildi. Proje kapsamında onay ve kontrol süreçlerinin İnnova danışmanlığında tamamen sistem üzerinden yürütülmeye başlaması ile ana veri süreçleri önemli ölçüde şeffaflaştırılırken, ana verinin backend sistemlerde de oluşturulması için yapılan entegrasyonlarla veri tutarlılığı ve izlenebilirliği sağlandı. Projenin hayata geçmesinin ardından tutarlı, izlenebilir ve tekilleştirilmiş bir ana veri üzerinden çalışabilir hale gelen operasyonel ekiplerin

iş yükü büyük ölçüde azaldı ve süreçlerde fark edilir bir hızlanma yaşandı. Türk Telekom Grubu’nda farklı sistemlerden alınan verilerin konsolidasyonu ve raporlaması, tekilleştirme katkısı ile kolay ve anlaşılabilir hale getirildi.

İnnova tarafından 3 ay gibi kısa bir zamanda tamamlanan projenin devamı da öngörülüyor. Projenin ikinci ayağı ile finans müşterileri, ana hesap, maliyet ve kâr merkezi ana verilerinin de SAP MDG sistemi üzerinden yönetilir hale getirilmesi planlanıyor.

BRİSA, BÜTÇE PLANLAMA SÜREÇLERİNDE SAP BPC İLE DÖNÜŞÜME İMZA ATTI Bridgestone Corporation ve Sabancı Holding ortaklığıyla kurulan, Bridgestone ve Lassa markaları ile Türkiye lastik pazarının lideri olan Brisa, bütçe sürecini ACRON Bilişim danışmanlığında SAP BPC on HANA sisteminde yönetme kararı aldı. ACRON uzmanlığında başlayan bütçe finans yönetim süreci kısa sürede tamamlanarak, Brisa’nın süreç verimliliğine önemli ölçüde katkı sağlandı. SAP Business Planning and Consolidation on HANA ile bütçe döngü sürelerini azaltan ve daha hızlı simülasyon ve karlılık planlama yeteneği elde eden Brisa, SAP ERP sistemiyle entegre bir bütçe projesini hayata geçirmiş oldu. Projeyle şu kazanımlar elde edildi: • Planlama sürecinin tüm adımlarının SAP BPC üzerinden takibi ve etkin yönetimi • Excel üzerinde manuel olarak yapılan çalışmaların sisteme aktarılmasıyla veri güvenliğinin sağlanması, hataların önüne geçilmesi • Rol bazlı yetkilendirme ile güvenli veri girişi ortamının sağlanması • Performans sorunlarının giderilmesi • Kullanımda esneklik ve kolaylık

• Daha kullanışlı ve etkili rapor tasarımları • Farklı senaryolar üzerinden hızlı ve kolay çalışılması • Bütçe değerlerinde yapılacak değişikliklerin ürün maliyetlerine ve kârlılığa etkisinin anında simülasyonuyla, yöneticilerin karar süreçlerinin kısaltılması

KARMAŞIKLIK HAFTASONU ÇOK ÖNEMLİ BİR PLANIN OLMADIĞINI UMAR

SADELİK BİR HAYAT SUNAR

Karmaşık BT altyapıları, mesai saatlerinin %40’lık dilimine mal oluyor. Çalışanların hem hak ettikleri hafta sonlarından, hem de yaptıkları işe olan sevgilerinden çalıyor. İşinizi daha basit yöntemlerle yürütmek için elinizden geleni yaptınız mı? Daha fazla bilgi için sap.com/runsimple adresini ziyaret edin.

Dijitalleşen ekonomiye ayak uydurmak için

SAP S/4HANA doğru ve hızlı uygulama için