Bilgi Çağı Dergisi Şubat 2014 by Konak Medya İçerik Ajansı

İnovasyonun, bilgi teknolojilerinin ve bilişim sektörünün nabzını tutan Bilgi Çağı dergisi, dünyadan ve Türkiye’den en güncel haber ve röportajlarla www.bilgicagi.com’da!

Haber Etohum, 2014’ün girişimlerini açıkladı

Şubat 2014

Kitlesel Pazarlamada

BÜYÜK VERİ

Kapak Konusu

Haber

Büyük Veri’den yeterince faydalanılmıyor

Büyük Veri’ye politik bakış

BTK Başkanı: “Yasak bunun neresinde?”

Türkiye’ye uçtan uca fiber ağ yatırımı Türkiye’nin dijital dönüşümü için 300 milyon TL’lik ek altyapı yatırımıyla ülke ekonomisine değer katıyoruz. Vodafone ile Türkiye’den dünyaya bağlanmak işte bu kadar kolay!

Vodafone

Vodafone Türkiye, Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) enerji iletim hatlarında bulunan ve Türkiye’nin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına uzanan fiber optik kablolarının kullanım hakkı ihalelerini toplam 15 yıllığına almıştır.

Editörden

Yenilenen Bilgi Çağı’na hoşgeldiniz Dünyanın hemen her gün tekrar tekrar yenilendiği günümüzde, Bilgi Çağı olarak biz de yepyeni içerik ve sayfalarımızla sizlerle buluşuyoruz. Çok daha dolu bir içerikle karşınıza çıktığımız bu sayımızda, teknoloji dünyasının trendlerinden biri olan Büyük Veri’yi ele aldık. Büyük Veri’nin, henüz çok da tartışılmayan ‘Kitlesel Pazarlama’daki rolünü değerlendirdiğimiz bu sayımızda, ayrıca yaklaşan seçimlerin de etkisiyle Büyük Veri’nin siyaset arenasında nasıl kullanabileceğini aktardık. Beğeneceğinizi umduğumuz bu değişiklikler hakkındaki görüşlerinizi bekliyoruz.

Künye

İmtiyaz Sahibi Cem Tecimen Genel Yayın Yönetmeni Aylin Tarhan Kuru Yazı İşleri Müdürü Melih Çelik

DOSYA KONUSU: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri 6

Kitlesel pazarlamada büyük veri

Büyük Veri’den yeterince faydalanılmıyor

Büyük Veri’ye politik bakış

BILGICAGI.COM’DA ÖNE ÇIKANLAR 20

Panasonic Türkiye özelinde bir rekabet analizi

Google’dan yapay zeka hamlesi

Etohum, 2014’ün girişimlerini açıkladı

Twitter’da hakarete hapis cezası verdiler!

BTK Başkanı: “Yasak bunun neresinde?”

BTK, açıklamalarıyla halkı yanıltıyor!

Bitcoin’e uyuşturucu bulaştı!

Skydrive’i unutun, OneDrive diyeceksiniz…

Apple’ın hedefi: Tek dokunuşla ödeme!

TECH TRENDS / Alcatel-Lucent 23

Türk Telekom 8 terabit/s Veri Aktarım Hızı ile Guinness Rekoru Kırdı

Editör Onur Caymaz

TTNET, Alcatel-Lucent’ın Analitik

Web Geliştirme ve Sosyal Medya Ahmet Olgun

Dünyanın En Büyük TD-LTE 4G

Grafik Tasarım Kadir Kaymakçı Reklam Müdürü Güler Kına Okumuş Katkıda Bulunanlar Ayşe Başcı, Ayşen Erdoğan, Merve Yılmaz Yapım ve Yönetim Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi 3. Blok No: 10 Kat: 5 Daire: 54 Gayrettepe / İstanbul Tel: 0212 216 97 00 www.konakmedya.com

Baskı

Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. A.Ş Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 Seyrantepe-İst. Tel: 0212 332 28 01 Yayın Türü: Platform Yayın Tarihi: Şubat 2014

İçindekiler

Çözümü’nden Yararlanıyor

Ağındaki Küçük Hücre Uygulamasına Alcatel-Lucent Desteği

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER / Siemens 24

Enerjisa’nın yeni enerji santralinde Siemens imzası

Norveç’te beyin fırtınaları

Siemens’ten, Incheon Havalimanı’ndaki yeni terminal için bagaj taşıma sistemi…

bilgicagi.com habermerkezi@bilgicagi.com facebook.com/bilgicagicom twitter.com/bilgicagi Açık Radyo 94.9 Bilgi Çağı Programı

Ana sponsor

Bilgi Çağı yazılarına ulaşmak için mobil uygulama mağazalarından telefonunuzla uyumlu uygulamayı ücretsiz yükleyebilir; yazıyı okumak için uygulamayı çalıştırdıktan sonra telefonunuzun kamerasıyla yazının altındaki alanın fotoğrafını çekebilirsiniz.

Dosya Konusu: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri

Kitlesel pazarlamada büyük veri Bilgi Çağı Yazı İşleri

eknoloji ve iş dünyasında son yılların trend kavramı kuşkusuz Büyük Veri. Hemen her iş kolunda, kurumların müşterilerine daha etkin ulaşmasını sağlayan bu kavramın gerçek hayatla buluştuğu başlıklardan biri ise bu sayıda ele alacağımız Kitlesel Pazarlama... Kitleleri peşinden koşturmak sözü her ne kadar Türk Dil Kurumu’nun deyimler sözlüğünde yer bulmasa da, pazarlama alanındaki profesyonellerin aklından hiç çıkmayan bir kavram. Özellikle geniş kitlelere hitap eden finans, iletişim, spor, eğlence vb. sektörlerde bunu net bir şekilde görebilmek mümkün. Bu gibi sektörlerde çalışanlar, müşterilerine farklı çözümler sunabilmek adına teknolojiden de olabildiğince faydalanmaya çalışıyor. Müşterilerinden sağladıkları bilgileri karşılaştırıp

her bir birine daha özel ürün ve çözümler sunabilme gayretindeler. Teknoloji, bu kapsamda Büyük Veri aracılığıyla farklı noktalarda dünyaya destek oluyor. Özel geliştirilen yazılımlar veriyi analiz ederek daha kaliteli hizmet seçeneklerinin hayat bulmasını sağlarken, depolama ürünleri sunan şirketler verinin saklanma maliyetini azaltıyor. Diğer yandan bir başka şirket girilen verilerin daha kaliteli bir hale gelmesini sağlarken, bir diğeri özel raporlar hazırlanmasının yolunu açıyor. Bu aydan itibaren yenilediğimiz Bilgi Çağı’nda, bu ürün ve hizmetleri sunan pek çok şirketin yöneticisinden görüşler aldık. İlerleyen sayfalarımızda iletilen yorumları detaylı bir şekilde görebilirsiniz. Aldığımız yorumlar, farklı sektörlerde bulunan firmalara büyük veriyi nasıl daha etkin kullanabileceklerini göstermek açısından önemli. Aynı zamanda, henüz büyük

veriyle tanışmamış kurumların gelecek hedefleri için de yol gösterici bir nitelik taşımakta... Veri nasıl bu kadar büyüdü? Tarihteki en büyük veri yöneticisi kim diye sorsalar, var olduğu yıllarda her kitabın bir kopyasını bulundurmaya gayret eden İskenderiye Kütüphanesi’nin müdürünü söylemek mümkün. Bugün bile adlarından söz ettiren Öklides, Arkhimedes, Herofilos, Eratosthenes ve Batlamyus gibi isimlerin çalıştığı İskenderiye Kütüphanesi’nde tamamı papirüse yazılmış, sayıları 900 bini bulan el yazması eser olduğu söylenir. Kütüphanenin, milattan önce üçüncü yüzyılda kurulduğu düşünüldüğünde, bu merkezi dünyanın o dönemki tüm verilerinin bulunduğu yer olarak da nitelendirmek mümkün. Bir karşılaştırma olarak, yine milattan önceye tarihlenen Bergama Kütüphanesi’nde 200 bin cilt eser bulunduğunu söyleyebiliriz. Wikipedia verilerine göre bugün dünyanın en büyük iki kütüphanesi ABD’deki Kongre Kütüphanesi ile İngiltere’deki British Library. Her ikisi de yüz milyonlarca dolarlık bütçeleri ile 150’şer milyonun üzerinde esere ev sahipliği yapıyor.

Elbette antik kütüphanelerdeki bu eserlere ait bilgi ve veriler dijital değildi. Verinin saklandığı cihazların insanlığın hizmetine sunulabilmesi için dünyanın 2 bin yıl daha yaşlanması gerekti. İlk manyetik sabit disk olarak nitelendirilen IBM’in 5 MB’lık diski 1956’da üretilmiş, uçağa ancak bir forklift yardımıyla yüklenebilmişti. Bugünse terabyte’ların bile düşük kaldığı bir dönemdeyiz. Artık, avcumuzun içindeki cihazlardan bulut ortamına anlık transferler yapıyor ve bu yazının asıl konusu olan Büyük Veri’yi şişirdikçe şişiriyoruz. IDC’nin araştırmalarına göre 2020 yılında dijital evrenin büyüklüğü 40 bin exabyte’a, yani 40 trilyon gigabyte’a ulaşacak. Bu değer, her bir erkek, kadın ve çocuk için 5200 gigabyte’lık bir veri büyüklüğü anlamına geliyor. İşte bu noktada, şirketlerin ellerinde bulunan verilerin doğru sınıflandırılması ve bu sınıflandırma doğrultusunda ürün-hizmet çeşitliliğinin artması anlam kazanmaya başlıyor. IDC’nin öngörüsü, Büyük Veri pazarının, çok değil 2014 sonunda 16,1 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağı yönünde. Aynı araştırma, Büyük Veri pazarının, bilişim teknolojileri pazarından tam 6 kat daha hızlı büyüdüğünü bizlere gösteriyor. Peki kitleler verinin neresinde? Günümüzde, yaptığımız her işlem dijital dünyada bıraktığımız bir iz anlamını taşıyor. İster müşterisi olduğumuz bankanın internet şubesinde bir işlem yapalım, ister cep telefonumuzla bir fotoğraf çekip arkadaşlarımızla paylaşalım; her tık, bizler tarafından oluşturulan yeni bir veri anlamına geliyor. Ancak, bu noktada verilerin toplandığı kaynaklarda nasıl değerlendirildiğine bakmak gerekmekte. Eğer üzerinde bir analiz gerçekleşmiyorsa bunlar her gün değil, her an büyüyen bir veri çöplüğünün parçaları olmaktan

Dosya Konusu: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri

öteye gitmiyor. Bu nedenle, doğru analiz süreçlerinin işlerlik kazanması ve beraberinde elde edilen sonuçların yorumlanarak pazarlama departmanlarının kullanımına sunulması gerekiyor. 2015 sonunda, yapılandırılmamış veri oranının tüm veri içinde yüzde 90’lık paya ulaşacağı öngörülüyor. Bu da, alınacak uzun bir yol olduğu anlamına geliyor. Kitlelere ulaşmak için nelere dikkat edilmeli? Öncelikle yazının başında kısaca değindiğimiz sektör listesini biraz açalım: Finans, telekomünikasyon, üretim, lojistik, perakende, enerji ve elbette kamu. Bu sektörlerin her biri, milyonlarca müşteriye hitap ediyor. Ancak, unutulmaması gereken bir nokta var: Artık günümüz tüketicileri, ürün ya da hizmet aldıkları kurumların, herkese aynı şekilde sunulan ürün ve çözümlerle kendilerine ulaşmasını değil; kendi yaşam tarzına, tüketim alışkanlıklarına uygun bir şekilde karşısına çıkmasını istiyor. Büyük verinin kilit taşı da bu noktada ortaya çıkıyor. Yapılandırılmamış çok ama çok büyük hacimdeki veriden, her müşteriye, en azından doğru segmente edilmiş müşteri gruplarına yönelik hizmetler sunulması için özel bir çaba sarfedilmesi gerekiyor. Görüşlerini aldığımız tüm firmalardaki yetkililerin değindiği ortak nokta da bu. Örneğin, Fujitsu Türkiye Teknoloji Satış Yöneticisi Emrah Büyüksomer konuyu, “Hiç kimse bir markanın doğrudan iletişiminde büyük bir kitlenin içinde ‘isimsiz’ olarak anılmak istemez. Herkes, markanın kendilerine özel bir iletişim içinde olmasını bekler. Ancak, milyonlarca kişiye hizmet veren bir kurumun her bir müşterisini ayrı ayrı tanıması, tepki trendlerine göre davranması çok zor.” sözleriyle yorumluyor. Büyük Veri çözümleriyle gelen avantajların, kitlesel pazarlama yapan şirket ya da şirketlerin 8

ilgili birimleri tarafından da sıkça kullanıldığını söyleyen Atos Yönetilen Hizmetler Direktörü Okan Gözütok, farklı kanallardan gelen verilerin, bu çözümler aracılığıyla konsolide edilerek, müşteri davranışları ve beklentileri hakkında pazarlama birimlerimin daha önce sahip olmadığı bilgilere ulaşmasını sağladığını vurguluyor. Gözütok ayrıca, “Tüm bu süreçlerde önemli olan şirketlerin veri miktarlarının artışıyla gündeme gelen büyük verinin, sadece rakamlardan ibaret olmadığının görülmesi... Aynı zamanda bu verilerin doğru bir şekilde sınıflandırılması ve bu şekilde verilerden iş süreçlerini etkileyecek bilgi üretilmesinin de büyük önemi bulunuyor.” yorumunu yapıyor. GlassHouse Türkiye Satış Yöneticisi Neşe Bayar ise bu konuda firmaların sosyal medyadan faydalanabileceklerine dikkat çekiyor. “Şu anda evinden günlük kıyafetlerini giyip çıkan her vatandaş çok çeşitli nedenlerle veri üretiyor. Kullandığı mobil telefon, kişiye doğrudan bağlanılan bir araç olduğu için kişinin tüm hareketleri 100 metre hassasiyetle izlenip kayıt altına alınabiliyor. Özellikle akıllı telefonlar, hastalık halinde kullanılan web 2.0 uygulamaları ve sosyal medya, kullanıcının kendini ele vermesini kolaylaştırıyor. Foursquare, Facebook, Instagram vb. uygulamalar kullanıcının kendini ele vermesini kolaylaştırıyor. Kullanıcı için güzel bir hatırlatıcı olan bu bilgi, konum bildirmek için yapılan checkin, Mobese kameralarında yakalanan görüntünüz, cep telefonunuzla gezdiğiniz bölgeler sizin hayat tarzınızı ve alışkanlıklarınızı ele veren ipuçları.” Netapp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı da benzer bir noktaya işaret etmekle birlikte şu uyarıda bulunuyor: “Günümüzün trend rüzgarına kapılan şirketler, her yeni eğilimin şirket kültürü ve altyapısıyla nasıl uyum sağlayabileceğini, nasıl benimseneceğini

düşünmeden, sonradan boşa çıkabilecek pek çok adım atabiliyorlar. Bu, pazarlama departmanları için son derece geçerli bir tespit olmakla birlikte, aynı zamanda müşteri ilişkileri yönetimi açısından da son derece kritik bir denge. Çünkü yakın zamanda bunun gibi iyi yönetilemeyen farklı örneklere sosyal medyada sıkça rastladık. Artık CRM inisiyatifleri kapsamında her şirketin bir Facebook sayfası ve Twitter profili var. Fakat bu sosyal ağların ne kadar işlediği, ne kadar verimli olduğu, müşteri alışkanlıklarına ve bağlılığına ne derece etki ettiği çoğu zaman hesaplanmıyor, tartışılmıyor.” Oracle İş Analitiği Lideri Erhan Karamehmetoğlu ise kurumların Büyük Veri’den faydalanması konusunu şu şekilde değerlendiriyor: “Hedef kitlenin belirlenmesinde, o günün trendlerini, kullanılmakta olan ortak dili, öne çıkan konularını bilmek için kurum içinde izi kalan müşteri verileriyle, kurum dışından edinilecek verilerin bir arada değerlendirilmesi ve zenginleştirilmesi büyük veri ortamını vazgeçilmez kılmakta. Kurumlarda birikmiş olan müşteri verisinin sosyal medya veya edinilecek coğrafi verilerle, sektörel hazır veri sağlayan kurumların farklı format, doku veya özelliklerdeki verileriyle birlikte analitik işlemlere tabi tutulması büyük verinin en tipik ve en güncel kullanım alanlarından biri.” Tüm bu veri miktarı içinde doğru çözümler sunulabilmesi için “veri kalitesi” kavramına önem verilmesi gerektiğini belirten Veri Kalitesi ve Lokasyon Bazlı Hizmetlerden Sorumlu Paritus Yönetici Ortağı M. Zuhal İşcan, Büyük Veri pazarındaki dağılım çeşitliliğine dikkat çekiyor. “Büyük Veri pazarının yüzde 45’ini sunucu, veri saklama ve yedekleme ortamları gibi altyapı donanımları oluştururken, yüzde 24’ünü yazılımlar ve yüzde 29’unu ise bilişim hizmetlerinin içermesi bekleniyor.” diyen İşcan, kötü verinin kurumlara olan etkisine vurgu yapıyor: “Büyük Veri’nin analitik amaçlarla kullanılabilmesi için Veri Kalitesi’nin sağlanması önemli bir aşamadır. Burada firmaları bekleyen önemli bir güçlük söz konusu. Sözünü

ettiğimiz gelişmeler nedeniyle kurumsal verinin her 18 ayda bir ikiye katlandığı bir dünyada IT bütçelerinin büyümesi ise yüzde 5’ler seviyesinde gerçekleşiyor. Öte yandan, ABD’de yapılan bir araştırma, kötü verinin işletme gelirlerinde yüzde 20 – 35 arası maliyet yaratabildiğini gösteriyor. Bu nedenle profesyonel yöneticiler, performanslı ve hızlı sonuç üreten yazılım araçlarına ve SaaS servislere büyük bir ihtiyaç duyuyor.” Görüşlerini aldığımız bir diğer isim olan Software AG Türkiye Genel Müdürü Nil Bağdan ise Büyük Veri kavramının Hızlı Veri ile birleştirilerek değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Sektöre yön verecek uygulamaların artık tek bir ürün değil, bir bütün olarak sunulan platformlar olacağına dikkat çeken Bağdan, pazarlama birimlerinin, Büyük Veri’nin nasıl ve ne zaman değerlendirildiği ile bire bir bağlantıda olduğunu biliyor. Bağdan ayrıca, “Bugün, uzun süredir sektörde tartışılan ‘gerçek zamanlı’ veri ve aksiyon, yerini “doğru zaman kavramına bırakıyor. Bundan böyle firmalara büyük ölçüde rekabet avantajı kazandıracak şey, gerçek zamanlı olarak elde edilen Büyük Veri’yi doğru zamanda kullanmak ve bu verileri değere, iş fırsatına dönüştürmek.” yorumunu yapıyor. SAS Türkiye Entegre Pazarlama Çözümleri Lideri Nuri Çelikboy ise Büyük Veri & Kitlesel Pazarlama ilişkisinde online veri kadar offline verinin de önemine dikkat çekiyor. Müşterilerin artık her türlü kanaldan iletişime geçebildiğini ve hızlı bir şekilde favori iletişim kanallarını değiştirebildiklerini söyleyen Çelikboy, yeni trendleri şu şekilde yorumluyor: “2014 yılı trendlerine baktığımızda CMO’lar açısından online veri ile offline veriyi birleştirmenin öncelikli yatırım kalemi olduğunu görebiliyoruz. Bunu Haberin ayrıntıları gerçekleştirdiklerinde, yapılmak istenen müşterinin tüm yaşam döngüsüne yönelik pazarlama faaliyetlerini hayata geçirmiş www.bilgicagi.com olacaklar.” 9

Dosya Konusu: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri

Büyük Veri’den yeterince faydalanılmıyor Bilgi Çağı Yazı İşleri

platformlardan, Büyük Veri’nin depolanacağı altyapılara kadar tüm gereksinimleri bir bütün olarak ele almalı yorumunu yaparak şöyle devam ediyor: “Bu kapsamda, Büyük Veri analizinde kullanılan ve şirketlerin yapmış olduğu işlem tabanlı kayıtları anlamlı bir bütün haline getiren, farklı açılardan bakılabilmesini ve kurumların verimli çalışabilmesini sağlayan iş zekası çözümleri büyük önem taşıyor. Bu çözümler sayesinde kurumlar verimliliklerini artıran, müşteri ihtiyaçlarını belirleyebilecekleri bir analiz aracın sahip oluyor. Bu analiz aracı, üst yönetim için yönetimsel karar alma, “Müşteri ihtiyaçlarını belirleyecek orta düzey yöneticiler ve çalışanlar analiz araçları kritik önem içinse operasyonel karar alma taşıyor” kolaylığı sağlarken, maliyetleri Anadolu Bilişim Kurumsal Dijital dünya 2012 sonunda düşürme ve yeni iş fırsatlarını Uygulama Hizmetleri Müdürü 2.7 Zetabayt’lık büyüklüğe ulaştı. 2015’te 8 Zetabyte’a değerlendirme konularında Atakan Karaman, öncelikli ulaşacağı öngörülüyor. Ancak da katma değer üretilmesine olarak kurumların Büyük bu verinin yüzde 90’lık destek oluyor.” Veri’nin analizi için kullanılacak bölümü yapılandırılmamış veriden oluşacak.

ilgi Çağı’nda bu özel konuyu işlerken ilgili firmalara yönelttiğimiz sorulardan biri, Büyük Veri’nin kitlesel pazarlamada yeterince kullanılıp kullanılmadığıydı. Gelen görüşlerin çoğunluğu bu kavramla ilgili bilincin yeni yeni oturmaya başladığını dile getirirken, gerçekleşmiş örnekler de yok değil elbette. “Bu noktada kurumlar neler yapmalı?” sorusunun yanıtı ise, önümüzdeki dönemde pazarlama alanında karşılaşacağımız yeniliklerin bir işareti olma niteliği taşıyor.

Dosya Konusu: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri “Dış kaynak kullanımı bu alanda da kendisini gösterecek” Atos Yönetilen Hizmetler Direktörü Okan Gözütok ise önümüzdeki yıllarda kurumların yaşayacağı dönüşümü öne çıkarıyor. 2002 yılından bu yana Olimiyat ve Paralimpik Oyunların bilgi teknolojileri ortağı olduklarına dikkat çeken Gözütok, “5 yıl içinde artan IT maliyetlerini düşürmek isteyen, hız, kolay kullanım, esneklik ve yenilikçilik talep eden sektör ve şirketlerin daha çok dış kaynaklı Büyük Veri çözümlerine yöneleceğini öngörüyoruz. Çünkü veri merkezinde dış kaynak kullanımı, aslında şirketlerin sadece ihtiyacı olan hizmeti almalarını sağlarken, atıl kapasitelerin de önüne geçilmesinde rol oynuyor. Bu yöntemle şirketler aynı zamanda daha fazla kendi işlerine odaklanma şansına sahip oluyor.” yorumunu yapıyor. “Konunun önemi tüm birimlerce anlaşılamadı” Büyük Veri’nin kitlesel pazarlamada henüz yeni yeni anlaşılmaya başladığını dile getiren bir diğer isim ise BİMSA Sistem Mühendisi Erçin Dinçer oldu. “Buradaki en büyük çelişki, firmaların bir ihtiyaç olarak değil, bir farklılık olarak öne geçmek için Büyük Veri kullanabilecek olmalarından dolayı henüz bilişim departmanları dışındaki birimler tarafından önemi tam olarak anlaşılamadı.” diyen Dinçer, burada bilinçlendirme rolünün kendileri gibi firmalara ait olduğuna işaret ediyor.

şöyle sürdürüyor: “Kitlesel pazarlamaya yönelik çözümün bütünsel olması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece donanım yatırımı yeterli değil. Kitlesel pazarlamada, Büyük Veri’nin analizi için yazılım, donanım ve servisin uyum içinde olduğu çözümlerin seçilmesini öneriyoruz.” “Hedefli reklamlar, Büyük Veri’nin doğru kullanımına dair iyi bir örnek” “Büyük Veri’nin değeri henüz yeterince bilinmiyor.” Bu cümle, Glasshouse Türkiye Satış Yöneticisi Neşe Bayar’a ait. Türkiye’deki bu duruma karşın, dünyada çok çarpıcı gelişmeler yaşandığını dile getiren Bayar, bunun en güzel örneklerinden birinin Google ile başlayan hedefli reklamlar olduğunu belirtiyor. “Google üzerinde araştırma yaptığınızda o konuyla ilgili ve hatta rakiplerden gelen reklamlar ya da teklifler, aslında yaptığınız her hareketin ne kadar özenle izlendiğini gösteriyor.” diyen Bayar, benzer girişimlerin çok kısa bir süre içinde Türkiye’de de başlayacağını, bu konuda çalışmaların başladığından haberdar olduklarını söylüyor.

“Eski ve yeni tüm veriler birlikte değerlendirilip karar süreçleri desteklenmeli” Konuya daha olumlu yaklaşan bir isimse IBM Türk Bilgi Yönetimi Uzmanı Mehmet Cüneyt Göksu. Büyük Veri uygulamalarının her sektörde farklı iş problemlerine yanıt verdiğini belirten Göksu, örnek olarak sağlık sektöründe akan hasta verilerinin incelenmesiyle hasta ölümlerinde yüzde 20 azalma görüldüğünü, telekom sektöründe ise ağ ve çağrı bilgilerinin analizindeki işleme sürelerinde yüzde 92’lik “Doğru analiz için yazılım, donanım ve servis düşüşü gösteriyor. “Bununla birlikte daha uyumlu olmalı” Türkiye’de Büyük Veri yeni konuşulmaya başlandı pek çok el değmemiş kullanım olduğunu düşünüyorum.” yorumunu yapan Göksu, diyen bir diğer isim ise Fujitsu Teknoloji Satış sözlerini şöyle sürdürüyor: “Herhangi bir ürün Yöneticisi Emrah Büyüksomer. Büyük Veri ile veya hizmetin tanıtım ve pazarlamasının ilgili sundukları çözümlerin Türkiye’de finans planlanması ve uygulanmasından, kurumlarında ve kamuda yaygın olarak bir spor kulübünün faaliyetlerini, kullanıldığını belirten Büyüksomer, CIO’ların yüzde 90’ı, başarılarını pazarlayıp bu alana yatırım yapan yapılandırılmamış bunun üzerinden kulübe kurumların şimdilik henüz, veri oranını gelir sağlamaya yönelik kamu ve telekomünikasyon azaltacak stratejiler kampanyalar üretmeye ile sınırlı olduğunu belirtiyor. üzerine çalışıyor. kadar çok çeşitli alanlarda “Şimdilik, daha ziyade veri Yapılandırılmamış verilerin çalışmalar yapılıyor. Burada analizi düzeyinde kararlar oranı, tüm veriler içinde ana fikir, anlık karar verilmesi alındığını takip ediyoruz.” yüzde 80’e ulaşmış gereken süreçlerde, arşiv verisi diyen Büyüksomer, sözlerini durumda. 12

ile canlı verinin bir potada eritilip, karar sürecine destek olmasını ve doğrulamasını sağlamaktır. Geleceğe dair tahminlerde bulunabilmek, bu tahminin skorlamasını da canlı olarak türetebilmek çok daha değerli bir üretim süreci olacaktır.” “İş dünyasında artık tek işleme dayalı süreçler geride kaldı” “Büyük Veri’de Sürdürülebilir bir yapı önemli.” diyen Netapp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı, “Küresel pazarda varlığınızı kabul ettirmiş olabilir, onlarca ülkede faaliyet gösterebilirsiniz. Fakat neyi nasıl yaptığınızı birbirinden farklı özelliklere sahip süreç ve aşamalara bölemiyorsanız, bu durumda yalnızca sınırları belirsiz ve biçimsiz olan bir şirketi düzensiz bir pazara uydurmaya çalışıyorsunuz demektir.” yorumunu yapıyor. Katı kurallar ve iş hedefleri belirleyerek iş sonuçlarına ulaşma hedefinden şaşılmamalı açıklamasını yapan Yumrukçallı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yüzeysel kitlesel pazarlama süreçlerinde inisiyatifler belirlendiğinde herkes işin tamamlandığını düşünür, ama gerçekte başarının en önemli unsuru, aslında uygulamaya konan çözümleri test etmek, gerekli ayarlamaları yeniden yapmak ve işin odak noktasını belirlemektir. İşinizi iyi bilmek ise bazen sizi tuzağa düşürebilir. Çünkü alışkanlıklar, mevcut değişiklikleri oluştuğu anda görmenize engel olabilir. Yalnızca geçmiş performansların olumlu getirilerine dayanarak veya cesaretinizi toplayıp dev adımlar atarak

Her 60 saniyede! • 98 bin tweet yazılıyor • Facebook’ta 695 bin güncelleme yapılıyor • 11 milyar anlık ileti yollanıyor • 168 milyar e-posta gönderiliyor • 1.820.000.000.000 byte’lık veri oluşuyor böylesine hızlı bir dönüşüm çağında müşterilere yönelik kalıcı başarılar elde etmek mümkün değildir. Bu süreçte kararlılık, sürekli takip ve düzenli geliştirme, CRM ve Büyük Veri ile ilgili herhangi bir hedefi gerçekleştirmenin püf noktası. İş dünyasında artık tek işleme dayalı süreçler ve kanaatkar yaklaşımlar geride kaldı.” “Kurumların artık kullanıcılarını 360 derece tanıması mümkün” Konunun, kurumların kendi müşterilerini daha iyi tanımasıyla bağdaştıran Oracle İş Analitiği Lideri Erhan Karamehmetoğlu finans sektöründen bir örnekle durumu açıklıyor: “Bir bankanın kredi kartı kullanıcısını tanıması, sadece o kullanıcının, o banka ile yaptığı işlemlerden ibaret iken, günümüzde internetin ve veri sağlayıcıların, yeni dokusuyla farklı verileri dahil edip, kullanıcılarını 360 derece tanımaları mümkün. Kullanıcıların farklı ilgi alanlarını, trendin ne olduğunu, ağırlıklı olarak hangi coğrafyada hangi tüketim kalıplarının geçerli olduğunu bulmak, bilmek, davranış şeklini tanımak, kurumların kendi kullanıcılarına daha doğru ve hedefli, özelleştirilmiş anlık ya da toplu kampanyalar yapabilmelerinin önünü açacaktır.” “En doğru kitleye ulaşmak için veri kalitesine dikkat edilmeli” “Büyük Veri, eğer doğru işlenirse önemli kazançlar sağlayacak bir varlık.” yorumunu yapan Veri Kalitesi ve Lokasyon Bazlı Hizmetlerden Sorumlu Paritus Yönetici Ortağı M.Zuhal İşcan, teknolojinin iş süreçlerine daha fazla entegre olmasıyla birlikte şirketlerin, geçmişe oranla çok daha geniş bir veri akımıyla karşı karşıya bulunduklarına dikkat çekiyor. “Firmalar, ellerindeki Büyük Veri’yi ürün ve hizmetlerinin sunum aşamasında en doğru kitleye sunma konusunda etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyor.” diyen İşcan, sektörel bazda ayrım içinse şunları söylüyor: “Geçmişe oranla çok daha 13

İŞİ

Bilgi için TEKNOLOJI yazın 2222’ye gönderin.

turkcell.com.tr/kurumsal

İNİZİ TEKNOLOJİYLE BÜYÜTÜN!

İş’te Teknoloji Hamlesi’ne katılın, Pazarlama Seti’nin yenilikçi çözümleriyle yeni müşteriler kazanın.

Dosya Konusu: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri geniş bir veri akımıyla karşı karşıya bulunuluyor. Web sitelerinden, e-ticaret portallarından, CRM sistemlerinden, iş ortaklarından ve sosyal medyadan kuruma yansıyan veri hacmi arıyor. Finans, sigortacılık, telekom, e-ticaret, lojistik ve CRM hizmeti veren tüm kurumlar için Büyük Veri önemli. Ancak kurumlar, ellerindeki verinin bugün bile çok az bir kısmından iş değeri elde ediyor. Bu nedenle, veri kalitesi araçlarının yaşamsal değerinin kritikliğine vurgu yapıyoruz.” “Özgün ihtiyaçlar iyi analiz edilmeli” “Özellikle telekomünikasyon ve finans sektöründe yer alan şirketlerin bu konuda başarılı çalışmalar yaptığını görüyoruz. Ancak konuyu genel olarak ele alacak olursak diğer sektörlerde daha alınacak çok yol olduğu kanaatindeyiz.” sözleriyle konuyu değerlendiren Proline Ürün Müdürü Veli Hazar, bu konuyu gündemine taşıması gereken sektörleri finans, telekomünikasyon, e-ticaret, perakende, hızlı tüketim ürünleri ve medya olarak sıralıyor. Hazar, başarıya ulaşmak isteyen kurumların, özgün ihtiyaçlarını iyi analiz etmeleri gerektiğini, böylece daha geniş bir bakış açısına kavuşarak stratejilerini eyleme dönüştürebileceklerini söylüyor. Hazar, Proline olarak, sundukları çözümlerle kurum ve kuruluşların bu sürece etkin ve efektif bir şekilde dahil olabilmelerine yardımcı olduklarını, sosyal ağlardaki Büyük Veri’nin işlenerek, analitik ve değerli analizlere dönüşebilmesi için finans, telekomünikasyon, perakende, sağlık, eğitim ve turizm olmak üzere birçok sektöre özel çözümler üretebildiklerini belirtiyor. “Farkındalık sağlayacak etkili iletişim yöntemleri geliştirilmeli” “Pazarlama alanında tüm müşterilerin ihtiyaçlarını karşılama kabiliyeti, her şeyden önce onları yakından tanımaktan ve onlara farklı pazarlama senaryoları ile benzersiz bir deneyim sunmaktan geçiyor. Bu da, onların değişen beklentilerine dair içgörü elde edebilecek ve yaygın bir farkındalık sağlayacak etkili iletişim yöntemleri geliştirmenin gerekliliğini ortaya koyuyor.” sözleriyle konuyu yorumlayan Software AG Türkiye Genel Müdür Nil Bağdan, kurumların, müşteri odaklılığı ve müşteri bağlılığı konusunda endüstri standartlarını 16

yükseltecek bakış açılarına ve yazılım setlerine ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Bağdan’ın üzerinde durduğu bir başka konu ise yeni geliştirilecek çözümlerin niteliği. Bu çözümler için; “Bağıntısız verileri son hızla filtreleyerek dışarıda tutmalı ve gerçek zamanlı pazarlama işlemlerine imkan tanımalı.” yorumunu yapan Bağdan ayrıca şu cümleyi ekliyor; “Kurumsal firmaların, bu sistemleri yerli ve yabancı paket uygulamalarla geliştirmesi ya da tamemen değiştirmesi gerekir. Pazarlama ekipleri ise bu süreçte BT bölümünden kısıtlı yardım alarak ya da onlara danışma gereği bile duymadan, basit grafik arayüzlere sahip yeni, fakat etkili programlar ile çalışabilecek seviyeye erişmeli.” “Kurumsal bilinçte artış gerekli” SAS Türkiye Entegre Pazarlama Yönetimi Çözümleri Lideri Nuri Çelikboy ise 2013’ü bu alanda başlangıç yılı olarak nitelendiren bir isim. “Büyük Veri tanımı, son 3 – 4 yıldır hayatımızda olmakla beraber geçtiğimiz yıl kullanılmaya başlandı. Teknolojik altyapıların bu yapıyı daha fazla destekledikçe kurumların bilinci de artacaktır.” diyen Çelikboy, Büyük Veri’nin doğası gereği, büyük, performanslı, sorgulanabilir saklama alanlarına ihtiyaç duyduğunu söylüyor. “Bu açıdan öncelikle, verilerin yurtdışında saklanması kurumlar tarafından kabul edilir olmalıdır.” şeklinde sözlerine devam eden Çelikboy, bununla birlikte sosyal medya ve müşteri web davranış analizi yatırımlarına hız verilmesi gerektiğini dile getiriyor. Özetle... Teknoloji ve iş dünyası birlikteliği belirsiz periyodlarda yenilenen kavramlarla yoluna devam ediyor. Uzun yıllar önce MRP, ERP ve CRM gibi kavramlarla tanışan iş dünyasının gündeminde artık Büyük Veri’nin önemli bir rolü var. Özellikle Türkiye’de henüz yeni yeni değerlendirilmeye alınan bu çözümlerde, milyonlarca kişilik müşteri portföyüne sahip şirketlerin yatırımları önem kazanıyor. Finans ve Haberin ayrıntıları telekomünikasyon sektörlerinin başı çektiği bu yeni dönem, yakın bir gelecekte tıpkı ERP ve CRM gibi tüm sektörleri etkiler bir hâl www.bilgicagi.com alacağa benziyor.

Dosya Konusu: Kitlesel Pazarlamada Büyük Veri

Büyük Veri’ye politik bakış Bilgi Çağı Yazı İşleri

itleleri peşinden sürükleme kavramı pek çok alt başlıkta incelenebilir. Örneğin söz konusu olan magazin dünyasıysa, bu bir müzisyen ya da oyuncu için söylenebilir; spordan bahsediyorsak bir futbolcunun taraftarın sevgilisi haline gelebilmesinden söz edilebilir. Ama belirli aralıklarla gündemde gelen ve şu sıralar Türkiye’nin de haber merkezlerinin baş köşesinde olan bir alan daha var: Politika. Tüm dünyada, başarılı politikacılara verilen bir ünvandır, “Kitleleri peşinden sürükleyebilme” şapkası. İşte bu şapkanın gerçek anlamını bulabilmesi için siyasi partilere bağlı ekipler farklı alanlarda çalışır. Aynı ekipler, aynı hedef için son birkaç yıldır dünyanın her yerinde farklı bir kaynaktan, teknolojiden faydalanmaya başladı. Bunun en çarpıcı örneği 2012 seçimlerinde ABD’de yaşandı. Barack Obama, seçim politikasını seçmenlerden aldığı veriler ışığında

oluşturdu. Özellikle sosyal medya aracılığıyla toplanan yorumlar analiz edildi ve rakipleriyle arasında bir farklılık oluşturmayı başardı. Tıpkı, Büyük Veri’yi doğru kullanan ve değerlendiren özel şirketlerin müşterilerine ulaşmayı başarabilmesi gibi, Obama da seçmenlerine doğrudan hitap etmeyi başardı. “Obama, the ‘big data’ president” Obama’nın bu yaklaşımı karşısında klasik yöntemlerle yol almak, özellikle genç seçmenlerin tercihlerini Obama’ya yönlendiren bir faktördü. Bir önceki seçimde sosyal medyayı etkin kullanarak öne çıkan Obama ve ekibi, bu kez, bununla yetinmeyerek topladığı verilerden ve yorumlardan da faydalandı. Bu projenin arkasındaki şirketlerden biri olan SAS’ın Türkiye ekibinden Entegre Pazarlama Yönetimi Çözümleri Nuri Çelikboy, gerçekleşen süreci Bilgi Çağı’na şu sözleriyle özetledi: “Obama seçimlerde,

sosyal medya kanalını çok ciddi şekilde kullandı. Özellikle sosyal medya üzerinden kendisini destekleyici gruplar oluşturarak ve her türlü yorumu analiz ederek, anlık aksiyonlar ile algıyı değiştirdi. ABD’deki eyalet seçimleri sırasında 4 – 5 eyalette SAS’ın Sosyal Medya Analizi çözümü de kullanıldı. Bu çözüm ile birlikte adaylar hakkında yapılan yorumlar, yorumların hangi konularda yapıldığı, olumlu ya da olumsuz yorumların hangi semt/bölgelerden yapıldığı gibi detaylı analizler gerçekleştirilebildi.” Obama’nın bu başarısı dünya medyasında da oldukça ses getirdi. Örneğin Washington Post’ta Nancy Scola imzasıyla yayımlanan bir yazıda doğrudan “Obama, the ‘big data’ president” başlığı kullanıldı. Time dergisi ise daha derine inerek, Obama’nın Büyük Veri’den faydalanmak için özel olarak oluşturulan Şikago’daki merkezi hakkında bilgi verdi. Seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından onlarca görüş internette ve basılı yayınlarda boy göstermeye başlamıştı bile. Türkiye’de neler yapılabilir? GlassHouse Türkiye Satış Yöneticisi Neşe Bayar, bu noktada Büyük Veri ve Online İtibar kavramlarının bir arada değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Pek çok liderin online medyada çıkan her türlü yazı, cevap, yorum, anket, paylaşım ve haberde kendileriyle ilgili olanları takip ederek mevcut itibarlarını bir barometre gibi takip ettiğini belirten Bayar, Türkiye’de siyasi aktör ve yapıların teknoloji ile oldukça barışık bir yapıda olduklarını söylüyor. Bayar yorumunu şu şekilde sürdürüyor: “Türkiye’de siyaset Büyük Veri’yi biliyor, kullanıyor ve bu konudaki uygulamalar oldukça başarılı.

ABD 2012 seçim sonuçları

Hızla yol alan bu treni henüz yakalamamış olanların yapması gereken, doğru çözüm ortaklarıyla bu yeni dünyanın nimetlerinden faydalanmak olacaktır.” Türkiye siyasetindeki aktörlerin bu konuya daha fazla eğileceğini belirten bir diğer isim ise Anadolu Bilişim Kurumsal Uygulama Hizmetleri Müdürü Atakan Karaman. “Türkiye’de bu konunun önemine varıldığını ve çalışmaların hızlı bir şekilde artacağını öngörmekteyiz.” diyen Karaman, 2014 – 2015 döneminde bunun asıl etkilerini görmeye başlayacağımızı söylüyor. “Büyük Veri sayesinde sayılara ve ilişkilere hakim olabilmek, toplumların nabzını daha iyi tutabilmek gibi bir sonucu da doğal olarak ortaya çıkarıyor.” sözleriyle konuyu yorumlayan Veri Kalitesi ve Lokasyon Bazlı Hizmetlerden Sorumlu Paritus Yönetici Ortağı M. Zuhal İşcan Büyük Veri’nin temelde olmayan bir şeyi sunmadığını, sadece gerçeği anlamak ve analiz edebilmek için yenilikçi araçlar içerdiğini belirtiyor. Türkiye’deki siyasi partilerin sosyal medyada olduğu gibi pazar araştırmalarında da bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getiren İşcan, ancak henüz somut olarak neler yapıldığına dair bir bilgi bulunmadığına dikkat çekiyor. Proline Ürün Müdürü Veli Hazar ise konuyu farklı bir açıdan ele alıyor: “Siyasi kurumların bu konunun önemini yeni yeni fark ettiklerini görüyoruz.” diyen Hazar, sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Yoğun çalışmalar yapıldığını gözlemliyoruz, fakat işin strateji bacağında uzun vadeli planlar yerine kısa vadeli planlarla, hatta anlık kararlarla ilerlendiğine de şahit olmaktayız. Bunun temel nedeninin, yeni nesil kitlesel medya araçlarına yeterince hakim olunamaması olduğunu söyleyebiliriz.” Obama’nın taktiği Türkiye’de tutar mı? Geniş bir açıdan baktığımızda Obama’nın Büyük Veri’den yararlanma yöntemlerinin diğer ülkelerde uygulanmaması için bir sebep yok. Ancak, bu yöntemlerin birebir kopyalanmasındansa, o ülkenin şartlarına ve seçmenlerin durumuna göre ele alınması gerekiyor. Haberin ayrıntıları Bunun için de değil milyonlar, binlerce seçmenin bile sonuçları etkileyebildiği bu dönemde konuya hakim, profesyonel kurumlardan www.bilgicagi.com destek alınması gerekiyor. 19

Bilgi Çağı’nda Öne Çıkanlar

Panasonic Türkiye özelinde bir rekabet analizi Haber merkezi

eçtiğimiz günlerde Panasonic’ten yapılan, “Artık kurumsal ürünlere odaklanacağız” duyurusu, Panasonic’in yeni stratejisini içermekle kalmıyor, Türkiye pazarının ne kadar zorlu olduğunu da gösteriyor.