SAYI 10 / 2014
SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE
DÖNÜŞÜM CRM ÇÖZÜMLERİNDE BULUT FARKI
SAP HCM İLE DOĞRU İK YÖNETİMİ
SAP İLE ETKİLİ TEDARİK YÖNETİMİ
FİNANSAL SERVİSLER ÇÖZÜMLERİ
........................................................................................................................................................................... ÖNSÖZ
HER ENDÜSTRİ İÇİN BULUT TABANLI VE SAP HANA DESTEKLİ ÖZEL ÇÖZÜMLER 42 yıllık global deneyim, dünya çapında 66 binin üzerinde çalışan, 251 bini aşkın müşteri, 120’den fazla ülkede 25’in üzerinde endüstri... Bu veriler SAP’nin geçmişini ve bugününü özet bir şekilde anlatıyor. Ama biraz daha detaylı bilgi isteyenler için 2013 yılı mali sonuçlarımızdan da söz edebiliriz elbette. • SAP’nin bulut çözümleri abonelik ve destek gelirleri %50 artışla 31 Aralık 2013 itibarıyla yaklaşık 1,2 milyar Euro’ya ulaştı. IFRS olmayan bulut aboneliği ve destek gelirleri yüzde %25 artışla 447 milyon Euro olarak kaydedildi. • SAP HANA yazılım gelirleri yıl boyunca sabit kurlarda %69 artarak 664 milyon Euro olarak kaydedildi; SAP HANA, endüstrinin gerçek zamanlı platformu haline geldi. • 2013 yılı boyunca IFRS olmayan operasyon kârı %13 artış göstererek sabit kurlarda 5,9 milyar Euro olarak kaydedildi. Bunun sonucunda IFRS olmayan operasyon kârı 150 baz puan artarak sabit kurlarda %33,5 olarak kaydedildi. Bu dikkat çekici büyüme süreci 2014’ün ilk çeyreğinde de devam etti ve SAP, başta bulut gelirleri ve aboneliğinde olmak üzere, çift haneli büyümeye imza attı. SAP Eş-CEO’ları Bill McDermott ve Jim Hagemann Snabe’in 2013 sonunda da belirttiği gibi, pazarda üstün performans göstermenin, kârımızı artırırken buluta yatırım yapmanın ve inovasyonlar gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz.
Yakından takip edenlerin bildiği gibi, SAP 2010 yılından bu yana özellikle inovasyona ve büyümeye odaklanıyor. Devasa boyutlara ulaşan veriyi anlık analizlerle stratejik aksiyonlara dönüştürebilen kurumların ayakta kalacağı bir dönemde yaşıyoruz. Büyük veri, mobil teknolojiler ve bulut bilişim çözümleri, işletmelerin iş yapış şekillerini, karar alma süreçlerini ve en önemlisi de “iş zekası” kavramının tanımını kökten değiştirdi. Artık şirketlerin, sahip oldukları veriden en anlamlı öngörüleri ve buna bağlı olarak doğru aksiyonları çıkarabilmeleri gerekiyor. İşte SAP’nin vizyonu da bu doğrultuda şekilleniyor: SAP; büyük veri işleme kapasitelerini geliştiren, bellek-içi teknolojisiyle güçlenen ve güçlendiren, analiz becerileriyle sektöre liderlik eden bir bulut şirketi. Merkez noktamızda, dünyanın ilk gerçek zamanlı bellek içi platformu SAP HANA yer alıyor. SAP HANA, pazara sunulduğu andan itibaren hızla ve yüksek düzeylerde benimsendi. Haziran 2011’de pazara sunulan bu platformumuzun halen 3200’ü aşkın müşterisi bulunuyor. Yaklaşık 1000 işletme de bir yıl önce sunulan SAP Business Suite powered by SAP HANA’nın sunduğu avantajlardan yararlanıyor.
Zeynep Keskin SAP Türkiye Genel Müdürü
yeteneğimizi 2014’te de geliştirerek kullanmaya devam edecek, müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda buluta geçişi hızlandıracağız. Tüm çözümlerin, gerçek zamanlı platformumuz olan HANA ile güçlendirdiğimiz buluta aktarılmasıyla, lider ve güçlü büyümemizi uzun vadede daha öngörülebilir ve daha kazançlı bir şekilde artırarak müşterilerimizin işini kolaylaştıracağız. Global anlamda görülen bu tabloya, SAP Türkiye olarak biz de katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Dünyadaki mevcut ekonomik ortama ve güçlü kur dalgalanmalarına karşın, 2013 genelinde IFRS olmayan faaliyetlerimizde bulut alanında çift haneli büyümemizi sürdürdük. Bu başarıda emeği geçen tüm SAP Türkiye çalışanlarına, iş ortaklarımıza ve değerli müşterilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Birlikte daha pek çok başarılı ve inovatif uygulamaya imza atacağımızdan eminim.
Öte yandan, SAP HANA’nın gücünü bulut bilişimin esnekliği ve kapasitesiyle bir araya getirerek, bizden beklenen yenilikçi ve kişiselleştirilmiş çözümleri, son derece sade ve kullanıcı dostu uygulamalarla sunabiliyoruz. Bu
1
İÇİNDEKİLER........................................................................................................................................................................................
38
42
18
06
25
KAPAK KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE DÖNÜŞÜM 06 / TÜM ENDÜSTRİLERDE BAŞARININ ANAHTARI: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ 08 / İNSAN KAYNAĞINI DOĞRU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEK İÇİN SAP HCM 10 / TEDARİKİN ETKİLİ YÖNETİMİ İÇİN SAP ÇÖZÜMLERİ 12 / MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİ BULUT ÜZERİNDEN YÖNETMENİN KOLAYLIĞI DOSYA KONUSU: FİNANSAL SERVİSLER ÇÖZÜMLERİ 18 / MÜŞTERİ ODAKLI, KÂRLI, HIZLI VE ŞEFFAF BANKACILIK VE SİGORTACILIK ÇÖZÜMLERİ 22 / KÖŞE YAZISI NAZAN CAYRAK BANKACILIKTA REKABET AVANTAJINI KORUMANIN İPUÇLARI 24 / TREND MAKER MOVEMENT: GELECEĞİ YAPANLAR HAREKETİ 25 / TREND HALİL AKSU “ÜLKE OLARAK İLERLEMEYİ YAŞAM MOTİVASYONU HALİNE DÖNÜŞTÜRMEMİZ LAZIM”
35 28 / TREND NESPRESSO: KAHVENİN BULUTLU HALİ 29 / KÖŞE YAZISI HALDUN AKPINAR DEĞİŞİM YÖNETİMİNDEN DÖNÜŞÜM YÖNETİMİNE 32 / TREND BİR “GİRİŞİM OKULU”: SAP STARTUP FOCUS TÜRKİYE’DE 34 / KÖŞE YAZISI REZA SOUDAGAR BURBERRY MÜŞTERİLERİNİ SAP İLE KENDİNE BAĞLIYOR 35 / HAYATIN İÇİNDEN MODANIN BAŞKENTİ PARİS OLABİLİR AMA KALBİ SAP’DE ATIYOR 38 / PORTRE KEMAL CILIZ “BİLİŞİMİN, EKONOMİK BÜYÜMEDE VERİMLİLİĞİ ARTIRAN BİR KALDIRAÇ ETKİSİ VAR” 42 / HAYATIN İÇİNDEN SAP LUMIRA İLE 2014 DÜNYA KUPASI’NA FARKLI BİR BAKIŞ 44 / HABERLER
Konak Medya adına İmtiyaz Sahibi: Cem Tecimen Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Aylin Tarhan Kuru (aylin.tarhan@konakmedya.com) Yazı İşleri: Ayşe Başcı, Melda Bağdatlı, Merve Yılmaz, Melih Çelik, Ahmet Olgun, Ayşen Erdoğan Görsel Yönetmen: Kadir Kaymakçı Fotoğraf: Celal Kenç Katkıda Bulunanlar: Erdem Aksakal, Nazan Çayrak, Haldun Akpınar Reklam Müdürü: Güler Okumuş (guler.okumus@konakmedya.com) Yapım-Yönetim ve Reklam Satış: Konak Medya - Yıldız Posta Cad. Akın Sit. 3. Blok No: 10 K: 5 D: 54 Gayrettepe/İstanbul İletişim: 0212 216 97 00 www.konakmedya.com Matbaa: Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No: 5/1 4 Levent - Seyrantepe - İstanbul Tel: 0212 332 28 01 Faks: 0212 332 02 08 FORUM dergisi, SAP Türkiye ile yapılan sözleşme gereği Konak Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak kurumsal bir yayın olarak yayımlanmaktadır. FORUM dergisinde yer alan görüşler sadece yazarlarına aittir. FORUM dergisinde yayınlanan yazı, fotoğraf ve konuların tüm hakları Konak Medya’ya aittir. Kaynak gösterilmeksizin ve izinsiz alıntı yapılamaz. SAP logosu sözleşme gereği, SAP Türkiye’nin izniyle kullanılmaktadır.
2
w | www.sap.com.tr t | twitter.com/sapturkiye f | facebook.com/sapturkiye
SADECE İŞ ANALİTİKLERİ! • SAP BW/BI • SAP BusinessObjects • SAP HANA • SAP BPC • SAP PCM • SAP SSM
• 4 Kıta • 40 Ülke • 16+ Sektör • 50+ Müşteri
• 65.000+ Danışmanlık Günü • 2.500+ Rapor Sayısı • 13.000+ Kullanıcı • 60+ TB Veri Hacmi
KAPAK KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE DÖNÜŞÜM....................................................................................................................
TÜM ENDÜSTRİLERDE BAŞARININ ANAHTARI: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ Her işletmenin nihai hedefi olan kârlılığı artırmak için, ürün kalitesi ve pazarlama becerisi yeterli değil. Teknolojik altyapının ve uygulamaların sağladığı çeviklikle maliyetleri düşürmek de büyük önem taşıyor. SAP, pek çok farklı endüstriye yönelik uygulamalarıyla, bellek-içi bilişimin ve bulutun gücünden de yararlanarak işletmelerin finansal tablolarına doğrudan etki eden çözümler sunuyor.
6
İşletmelerin kârlılığını sadece satış adetlerine ve kâr marjına odaklayan ticaret anlayışı çoktan geride kaldı. Bu eski anlayış, müşteri memnuniyetinden ziyade ihtiyaç tespitine ve bu ihtiyaçların giderilmesine dayanıyor; insan kaynağını işletmelerin temel bir varlığı olarak değil, ticaretteki bir enstrüman olarak görüyor; tedarik zincirini ekosistemin ayrılmaz bir parçası olarak görmek yerine, “dışarıdan birileri” şeklinde algılıyordu.
Oysa yıllardır “globalleşen dünya”dan ve bu dünyadaki her noktanın birbirine bağlanmasından söz ediyoruz. İşletmelerin durumu da farklı değil aslında. Her işletme; idari birimleri, dış kaynakları, temel varlıkları, üretim süreçleri ve müşterileriyle bir bütün. Ve bu bütünün uyumlu bir şekilde hareket edebilmesi için kolaylaştırıcı sistemlere ihtiyaç duyuluyor: entegre iş yazılımları. Diğer bir deyişle, iş çözümleri. İş çözümleri, işletmelerin süreçlerini kolaylaştırıp uyumlu hale getirmenin yanı sıra teknolojik gelişmelerin ve inovasyonların da adım adım takibini sağlıyor. Kullanılan her yazılımın/ çözümün güncel versiyonları anında gündeme geliyor ve gerekli iyileştirmeler yapılıyor. Kısacası, bir kez yapılan yatırımın, yani harekete geçirilen lokomotifin ardından, bütün vagonlar düzenli bir şekilde hareket ediyor. Önceki yıllarda işletme içinde uygulamaya alınan iş çözümleri, bulut bilişim ve mobilitenin yaygınlaşıp adeta sektör standardı haline gelmesiyle daha da geniş uygulama alanlarına kavuştu. Bellek-içi bilişimin (in-memory computing) doğmasıyla birlikte bu çözümler daha da farklı bir boyut kazandı. Bugün işletmeler, kendi ihtiyaçlarına özel olarak geliştirilmiş çözümleri çalışanlarına sunarak onların beceri ve kapasitelerini artırıyor, kendi sektörlerinde örnek olarak gösterilen başarılı uygulamalara imza atıyorlar.
SAP İş Çözümleri • • • • • • • • • • • •
Ar-Ge ve Mühendislik Bilgi Teknolojileri Finans İnsan Kaynakları Yönetimi Kurumsal Strateji ve Sürdürülebilirlik Müşteri İlişkileri Yönetimi - Satış Pazarlama Servis Tedarik Tedarik Zinciri Yönetimi Üretim Varlık Yönetimi
Bellek-içi bilişim platformu SAP HANA’nın yaratıcısı ve bulut ortamının en önemli oyuncusu olan SAP, 25 farklı sektöre göre özelleştirilebilen çok sayıda iş çözümüyle dünya genelinde 250 bini aşkın işletmenin kârlılığına, operasyonel çevikliğine ve sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunuyor. SAP Business Suite powered by SAP HANA platformu ile uygulamalarını ve çözümlerini daha da sağlam bir temele oturtan SAP, iş dünyası için hız ve inovasyonu yeniden tanımlayarak şirketlere büyüme fırsatlarıyla dolu yepyeni bir dünya sunuyor. SAP müşterileri planlama, uygulama, raporlama, analiz gibi kritik iş süreçlerini gerçek zamanlı olarak ve aynı canlı veriyi kullanarak yönetebiliyor.
Bulut ise SAP’nin en önemli büyüme alanlarından birini oluşturuyor. Dünya genelindeki bilgi teknolojileri ortamında buluta geçişin üç temel nedeni bulunuyor: hızlı küreselleşme (ölçeklenebilirlik), inovatif teknolojilerin daha hızlı bir şekilde benimsenmesi ve farklı bir maliyet modelinin ortaya çıkması. İşletmeler giderek daha çevik olmak zorunda ve bu noktada BT’nin bir darboğaz oluşturmak yerine, süreçleri hızlandıran bir destek mekanizması olması gerekiyor. Bu noktada, SAP HANA Enterprise Cloud devreye giriyor. HANA Enterprise Cloud aracılığıyla, SAP kullanan her işletme bütün SAP sistemlerini buluta sorunsuz bir şekilde taşıyabiliyor. Ayrıca bulut üzerinde yeni ortamlar ve sistemler de rahatça kurulabiliyor. Bu çözüm sayesinde işletmeler, tamamen kendilerine özel olan ama SAP tarafından sunulan ve korunan bir bulut sistemine sahip oluyorlar. Diğer bir deyişle bütün yükseltmeler, güncellemeler, yamalar ve benzeri iyileştirmeler SAP tarafından yapılıyor.
Neden SAP iş çözümleri?
Yukarıda sözünü ettiğimiz bütün bu sistemler çerçevesinde, SAP’nin sektörlere göre uyarlanabilen 12 ayrı iş çözümü bulunuyor. Bu iş çözümleri, her ölçekten işletmenin verimli operasyonunu sağlamanın yanı sıra SAP’yi alanında benzersiz kılan başka avantajlar da sunuyor. Her şeyden önce SAP İş Çözümleri, işletmelerin mevcut yazılımlarını koruyarak yükseltme yapma imkanı sağlıyor. 1972’den bu yana edinilen bilgi birikimi ve kazanılan deneyimler sayesinde, sorunsuz geçiş süreçleri elde etmenin yanı sıra yeni teknolojiler de hızlı bir şekilde ve düşük risk seviyeleriyle benimseniyor. SAP İş Çözümleri ile SAP HANA ve bulut çözümlerinin bir araya gelmesiyle, doğru bilgilere anlık erişim sağlanarak karar alma süreçleri hızlanıyor. SAP İş Çözümleri Portföyü’ndeki her bir çözümün işletmelere önemli avantajlar kazandırmasına karşın, günümüz piyasa koşullarında özellikle Müşteri İlişkileri Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Tedarik çözümleri dikkat çekici oranda fark yaratıyor.
7
KAPAK KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE DÖNÜŞÜM....................................................................................................................
İNSAN KAYNAĞINI DOĞRU ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEK İÇİN SAP HCM İnsan kaynağı, bir işletmenin en değerli varlıkları arasında yer alıyor. SAP İnsan Kaynakları Yönetimi (HCM) çözümü, işletmenizin her noktasındaki yetenekleri en etkili şekilde kullanmanızı sağlıyor.
SuccessFactors’ın tamamlayıcısı olarak sunulan SAP HANA Cloud Platform, işte bu noktada devreye giriyor. Hizmet Olarak Platform (PaaS) mantığıyla sunulan bu çözüm SAP ve SuccessFactors kullanıcılarına, bulutun getirdiği inovasyon ile tesis içi çözümlerin denetimi arasında mükemmel bir denge sağlama imkanı veriyor. SAP HANA Cloud Platform, SAP HANA’nın bellek-içi bilişim hızından yararlanırken, SuccessFactors Metadata Framework (MDF) çözümünün de avantajlarını beraberinde getiriyor. Böylece kullanıcılar, SuccessFactors
İlk sunulduğu andan itibaren sağlıklı ve verimli sonuçlar üreten SAP İnsan Kaynakları Çözümü, bulut ve analitik gibi yenilikler doğrultusunda sürekli geliştiriliyor. SAP HCM ile doğru kişilerin istihdamı, İK süreçlerinin sistemli hale getirilmesi, yasal uyumluluğun sağlanması, iş gücü konusunda daha akılcı kararlar verebilmek için gerçek zamanlı bilgiler alınması mümkün oluyor. SAP HCM çözümünün yeni arayüzü, en yeni teknolojiyle gelen analitik kapasitesi ve mobil uygulamaları, üst düzey yöneticilerden çalışanlara ve İK yöneticilerine kadar her kademede anında ve etkili adımlar atılmasını sağlıyor. SAP HANA bellek-içi teknolojisinin de devreye girmesiyle, insan kaynakları süreçlerinde veri analizi ve raporlaması uygulamaları müthiş bir hız kazanıyor. Örneğin işletme, gerçekleştirdiği bir satış kampanyasında en fazla satış yapan temsilcilerin kimler olduğunu anlık olarak analiz edebiliyor. SAP HANA’daki Sanal Veri Modelleri aracılığıyla, SAP Business Suite üzerindeki farklı modüllerden gelen veriler bir araya getirilerek bir veri modeli oluşturulabiliyor ve böylece işle ilgili soruların yanıtları gerçek zamanlı olarak alınabiliyor. Yeni HR Renewal FP4 güncellemesiyle, SAP HANA tabanlı ölçümler yönetim kademesine kolayca iletilebiliyor.
Bordrolamada SAP kolaylığı
İnsan kaynakları iş birimlerinin en büyük iş yüklerinden birini bordrolama oluşturuyor. Bu iş yükünün temel nedeni ise özellikle büyük işletmelerde oluşan devasa miktarlardaki veriler. Dolayısıyla
8
bu verilerin raporlanması da çok zaman ve emek gerektiriyor. Raporlamaya yönelik analizleri ve sonrasında gerekli düzeltmeleri yapmak, bütün iş biriminin bu sürece odaklanmasına neden oluyor. Bu kadar büyük miktarda veri varken, sadece bordro programının daha hızlı çalışmasını sağlamak yeterli değil. Önemli ve öncelikli konu, analiz ve raporlama süreçlerini daha verimli hale getirmek. Bu ihtiyacın bilincinde olan SAP; HR Renewal, SAP Fiori ve SuccessFactors Talent Suite çözümlerinin bir araya getirildiği karma bir yaklaşımla İK süreçlerini kökten değiştirme imkanı sunuyor.
İK buluta taşınırsa
SAP HCM çözümleri, bulut ortamının sunduğu hız ve geliştirmelerden yararlanmak açısından büyük bir potansiyel sunuyor. Genel anlamda İK hizmetleri bulut ortamında rekabetçi olmak zorunda fakat bulut tedarikçilerinin çoğunun sağladığı Hizmet Olarak Yazılım (SaaS) uygulamaları, “her işletmeye uygun” modeller olarak tanıtılıyor. Bu durumda da rekabetçi olmak zorlaşıyor.
HCM çözümünün temel işlevlerini genişletebiliyor, veri, güvenlik ve kullanıcı arayüzü seviyelerinde diğer SuccessFactors uygulamalarıyla entegrasyon sağlayarak tutarlı bir kullanıcı deneyimi yaratabiliyorlar.
SuccessFactors imzalı bir başarı öyküsü
İnsan kaynağı yönetim şirketi Yoh, daha verimli çalışmak üzere analiz yeteneği yüksek, yeni bir kariyer sitesine ihtiyaç duyuyordu. SAP SuccessFactors İşe Alım Pazarlama platformunu devreye alan Yoh, bulut tabanlı bu platform sayesinde insan kaynağı portföyünde çeşitliliği artırdı, potansiyel yetenekleri doğru bir şekilde keşfetmeye başladı ve reklam çalışmalarının karşılığını ölçümleyebilir hale geldi. SAP çözümleriyle Yoh site trafiğini iki kat artırdı ve her işe alım başına maliyetleri 200 dolar azalttı.
SAP İK Çözümleri • • • • •
Temel İK ve Bordro Yetenek Yönetimi İş Gücü Planlama ve Analizi Zaman ve Katılım Yönetimi SAP HANA Business Suite
danışmanlığıyla stratejik planlarınızı hızla ve kolayca uygulayarak başarıya ulaşmanızı sağlıyor İnsan kaynakları sektöründe yeni trendlere göre artık çalışanlar şirketlerin en önemli sermayesi. Bu sermayeyi en iyi şekilde yönetmek ve buna yönelik stratejik planları uygulamak ise şirket başarısının en temel taşlarından biri. SAP’nin bulut üzerinden sunduğu HCM çözümü SuccessFactors, temel insan kaynakları uygulamalarını, stratejik yetenek yönetimi uygulamaları ve işgücü analizi, işgücü planlama uygulamaları ile bütünleşik olarak sunarak önemli bir fark yaratıyor.
BTC’nin uzmanlığıyla uygulayacağınız SuccessFactors ile karar süreçlerinizin hızlandığını görecek, elde edeceğiniz hızlı uygulama, hızlı iş sonuçları ve sürekli inovasyon ile başarıya ulaşacaksınız.
SuccessFactors ile
en yüksek faydayı elde etmek için
BİZİ contact@btc-ag.com.tr
ARAYIN!
KAPAK KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE DÖNÜŞÜM....................................................................................................................
TEDARİKİN ETKİLİ YÖNETİMİ İÇİN SAP ÇÖZÜMLERİ Müşteri her zaman en iyi ürünü ya da hizmeti, en uygun fiyatla ve en sorunsuz şekilde almak ister. Bunu sağlamak için, üretimden pazara sunuma ve servise kadar her noktada başarılı süreçlerin yürütülmesi gerekir. Bu süreçler içinde, paydaş sayısının çokluğu açısından belki de en zorlu, hizmet açısından da en kritik olanlardan biri, tedarik ve tedarik zinciri yönetimi. İster ürün ister hizmet sunulsun, her işletmede süreçler bir fikirle ve peşinden gelen Ar-Ge çalışmalarıyla başlar. Daha sonra üretim aşaması gelir. Üretimde kullanılacak hammaddeler ya da diğer girdiler, tedarik süreciyle bir araya getirilir. Ardından ürün son halini alır ve bu kez de pazara sunum evresine ulaşılır. Bu sürecin en kritik noktaları, işletme dışındaki etmenlerin, yani tedarik (hem hammadde alımı hem de pazara sunum anlamında) süreçlerinin doğru yönetilmesidir. Tedarik zincirinizdeki riskleri ve değişkenlikleri yönetecek araçlara sahip misiniz? Bu araçlar hem envanter hem de servis seviyesinde sistemlerinizi optimize edebiliyor mu? Satış ve operasyon planlarınız ile mali hedeflerinizin birbirine uyumlu hale gelmesini sağlıyor mu? Bu sorulara vereceğiniz yanıtlar, sizi doğru tedarik zinciri çözümlerine taşıyacaktır. Pazardaki değişimlere hızla ve uygun maliyetlerle uyum sağlamak, yeni fırsatları maddi kazanca çevirmek, sipariş ve tedarik süreçlerinde
mükemmelliği yakalamak için esnek olmak gerekir. SAP’nin Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) yazılımı bu esnekliği sağlıyor. Analistler tarafından sektörün en iyi SCM çözüm portföylerinden birisi olarak tanımlanan SAP SCM çözümleri, işletmelerin hem tedarikçileriyle hem müşterileriyle hem de dünyanın her noktasındaki sözleşmeli üreticileriyle daha sağlıklı ilişkiler kurmasına olanak tanıyor. SAP’nin tedarik süreçleri konusundaki bir başka önemli çözümü de Ariba. Hangi sektör söz konusu olursa olsun, tedarik süreçleri, Ariba üzerinden kolayca ve güvenle yönetilebiliyor. Tedarikçi bilgilerinde şeffaflık, işbirliğinde iyileşme, maliyet tasarrufu, kaynak ve tedarik operasyonlarında entegrasyon, yasal uyumluluk gibi pek çok avantaj sağlayan Ariba, dünyanın en büyük web-tabanlı ticaret topluluğu olarak tanımlanıyor. Bulut üzerinde işleyen Ariba sistemi sayesinde maliyetler düşüyor, riskler azalıyor, gelirler artıyor.
SAP Tedarik Çözümleri
SAP Tedarik Zinciri Çözümleri
• • • • • • • • • • •
• Satış, Envanter ve Operasyon Planlama • Talep ve Arz Planlama • Talep Yönetimi • Üretim ve Tedarik Planlama • Yedek Parça Yönetimi • Nakliye Yönetimi • Depo Yönetimi • Tedarik Zinciri Analitiği • Takip Süreçleri • SAP HANA Business Suite
10
Bulut-tabanlı Tedarik Çözümleri Bulut-tabanlı Ariba ağı Masraf Analizi Kaynak Yönetimi Sözleşme Yönetimi Operasyonel Tedarik Tedarikçi Yönetimi Fatura Yönetimi Mal Yönetimi Ana Veri Yönetimi SAP HANA Business Suite
Dünya genelinde her 2 dakikada bir yeni bir işletme Ariba ağına katılıyor. Halen ağda, 190 ülkeden 1,4 milyonu aşkın şirket bulunuyor. Önümüzdeki 24 saat içinde bu şirketler: • Yaklaşık 1,37 milyar ABD doları tutarında ticari işlem yapacak. • Ortalama 110 bin sipariş alıp 178 binden fazla fatura kesecek. • Toplam fatura tutarında 30 milyon dolara varan oranda erken ödeme indirimi için anlaşma sağlayacak. • Tedarik maliyetlerinde 82 milyon dolar tasarruf elde edecek.
Tedarik sisteminin bir başka yönü: Pazara sunum
Tedarik deyince aklımıza sadece işletmelerin nihai ürün elde etmek için yaptıkları satın alımlar gelmemeli elbette. Bir de nihai ürünlerin pazara tedarik edilmesi süreci var. Perakendecilerin üreticilere ya da aracı kuruluşlara verdikleri siparişler, özellikle de uluslararası çalışan işletmeler düşünüldüğünde devasa boyutlara ulaşabiliyor. Yabancı menşeli bir giyim markasını ele alalım. Bu marka, ürünlerini dünyanın pek çok farklı noktasındaki satış mağazalarına zamanında ve doğru şekilde teslim etmek zorunda. Bu noktada, SAP’nin Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) çözümleri devreye giriyor. SAP HANA ve bulut üzerinde yürütülebilen bu çözümler sayesinde işletmeler: • Arz ve talepteki ani değişiklikleri etkili bir şekilde yönetebiliyor. • Tedarik ağındaki kilit paydaşlarla önemli bilgileri anında paylaşabiliyor. • Envanter, nakliye ve sipariş teslimi süreçlerini merkezi bir şekilde yönetip optimize edebiliyor. • Gerçek zamanlı kararlar alıp bunları tedarik zincirinin tamamında uygulayabiliyor. • Tedarik zincirinin bütünlüğünü koruyor ve olası kesintileri etkili bir şekilde yönetebiliyor.
Grupo Nutresa: Bir başarı hikayesi Grupo Nutresa (diğer adıyla Grupo Nacional), tedarik zincirinde SAP çözümlerini kullanarak talep planlama süreçlerinde standartlaşma elde etti, işbirliğini artırdı ve verileri merkezi hale getirdi. Bu iyileştirmelerin sonucunda Grup öngörülerinde hata payını yüzde 50, planlama döngüsü süresini yüzde 30 azaltırken, sipariş hızını da yüzde 4 oranında artırdı.
KAPAK KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE DÖNÜŞÜM....................................................................................................................
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİ BULUT ÜZERİNDEN YÖNETMENİN KOLAYLIĞI Çok değil, bundan en fazla on yıl önce, yeni bir cep telefonu almak istediğimizde ne yapardık? Mağazaları gezer, markalar ve modeller hakkında bilgi alır, en beğendiğimiz modelin fiyat karşılaştırmalarını yapar ve buna göre kararımızı verirdik. Aynı alışverişi bundan beş yıl önce yaparken ise öncelikle internete danışıyorduk. İlgilendiğimiz markaların web sitelerinde dolaşıyor, forumlardaki yorumlardan yararlanıyor, daha sonra istersek internet üzerinden alışveriş yapıyor, istersek yine mağazaya gidip seçimimizi yapıyorduk. Oysa bugün, bir cep telefonu almak istediğimizde sadece web siteleri ya da forumlara değil, sosyal medya mecralarına da bakıyoruz. Hangi ürün hakkında kim ne
12
yazmış; olumsuz yorumlar varsa marka bunlara nasıl yanıt vermiş; marka, kendi sosyal medya hesabı üzerinden nasıl duyurular, kampanyalar yapmış? Facebook, Twitter, Instagram gibi ortamlarda markaların resmi hesapları var artık. Bunlara ek olarak kurumsal bloglar gibi mikrositeler de çok yaygın. Diğer bir deyişle, markalar müşterilerine pek çok farklı kanaldan ulaşıyor ve bu kanallar da birbiriyle sürekli bağlantı halinde. Omni-channel adı verilen bu entegre kanal yönetimi sistemi, müthiş bir veri yükünü de beraberinde getiriyor. Farklı kanallardan markayla bağlantıya geçen tüketicilere ilişkin tüm veriler,
aslında markanın en önemli bilgi birikimini oluşturuyor. Pazarlama, Satış ve Müşteri Hizmetleri birimleri, bu bilgileri kullanarak müşteriye doğru yöntemlerle ve araçlarla erişmeye yönelik stratejiler geliştiriyor. Bütün bu çalışmaların amacı ise, yoğun rekabet ortamında kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak müşteri kazanmak veya mevcut müşteriyi elde tutmak. Bu da müşteri ilişkileri yönetiminin (CRM) temelini oluşturuyor. SAP tarafından dört yıldır yaptırılan Sosyal Medya Müşteri Katılım Endeksi (Social Customer Engagement Index), müşteri ilişkileri yönetimindeki en son trendleri ele alıyor. Bu endekse katılan işletmeler, sosyal medya
SAP CRM Çözümleri • • • • • •
Bulut-tabanlı Satış CRM-tabanlı Satış CRM In-memory Müşteri Deneyimi Dijital Pazarlama SAP HANA Business Suite
SA P o r tamların da
VCE
ile kendi ni ispatlamıs çözümler
VCE çözümleriyle kazananlar:
Kısa sürede yeni SAP ortamları kurulumu Belirgin şekilde artan performans x86 mimarisine daha hızlı geçiş Düşük risk ve kolay yönetim Kaynak : Forrester Araştırması, The Total Economic Impact™ Of Converging SAP Landscapes On Vblock™ Systems, Mart 2014
(212) 317 4444 · İş Kuleleri Kule 2 Kat: 5 4. Levent-İstanbul · emc_turkey@emc.com
13
KAPAK KONUSU: SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ İLE DÖNÜŞÜM....................................................................................................................
araç ve stratejilerini kullanarak müşteri deneyimini (özellikle servis alanında) nasıl geliştirdiklerine ilişkin bilgiler veriyorlar. 2013 Endeksi’nin sonuçlarına göre: • Katılımcı işletmelerin yüzde 15’ine, servisle ilgili müşteri taleplerinin yüzde 25’inden fazlası sosyal medya üzerinden iletildi. • Katılımcı işletmelerin yüzde 27’si, sosyal kanallar üzerinden gelen sorulara ya da şikayetlere bir saatten kısa sürede yanıt verdi. • Katılımcı işletmelerin yüzde 14’ü, 4 yılı aşkın süredir müşteri destek hizmetlerinde sosyal medyadan yararlanıyor. • Katılımcı işletmelerin yüzde 52’si, müşteri hizmetleri açısından Facebook’un en etkili mecra olduğunu düşünüyor. Bunu, yüzde 25 ile Twitter, yüzde 8 ile LinkedIn ve yüzde 7 ile farklı sosyal topluluklar takip ediyor. • Katılımcı işletmelerin yüzde 32’si, müşteri hizmetleri alanındaki hedeflere ulaşmak açısından sosyal medyanın çok olumlu etkisini gördüklerini belirtiyor. Bütün eğilimler, müşterilere farklı kanalların entegrasyonuyla yaklaşmanın önemini gösterirken, bu süreci yönetmek için de etkili çözümler gerekiyor. SAP’nin bulut üzerinde sunduğu pazarlama ve CRM çözümleri
14
sayesinde işletmelerin pazarlama, satış ve müşteri hizmetleri birimleri, müşterilerine en etkili ve proaktif şekilde yaklaşma imkanı elde ediyor. SAP’nin pazarlama ve CRM çözümleri, büyük verinin sağladığı müthiş analiz becerileri sayesinde müşterilerle ilgili benzersiz bir veritabanı ve bilgi birikimi elde etme imkanı sunuyor. Elde edilen bu bilgiler de sosyal medya ve mobil uygulamalar da dahil olmak üzere bütün kanallarda entegre müşteri yönetimini mümkün kılıyor. SAP çözümleriyle pazarlama ve müşteri
ilişkileri faaliyetlerinin gerçek zamanlı yürütülmesi sayesinde, işletmeler rekabette bir adım öne geçiyor.
Başarı öyküsü: Bentley, kampanyalarını nakde çeviriyor
Dünyaca ünlü yazılım şirketi Bentley Systems, SAP CRM çözümünü kullanarak dünya genelindeki gelirleri hakkında sağlıklı öngörülerde bulunabiliyor. Hem küçük hem de büyük ölçekli müşteri işlemlerinde SAP CRM’i kullanan Bentley, yapılan analizler sayesinde, kampanyalarını nakde dönüştüren etkili uygulamalara imza atıyor.
CRM odaklı Forrester araştırması Bağımsız araştırma kuruluşu Forrester tarafından Kasım 2013’te açıklanan bir rapora göre, üst düzey pazarlama yöneticilerinin yüzde 70’i, müşteri deneyimini kişiselleştirmenin, müşterinin markaya bağlı kaldığı sürece yaratılan değeri ve müşterinin haklarını koruma girişimlerini önemli ölçüde iyileştirdiğini düşünüyor. Kişiselleştirilmiş müşteri deneyiminin önemi konusunda bilincin yüksek olmasına karşın, pazarlama yöneticilerinin sadece yüzde 14’ü farklı kanallar üzerinden kişiselleştirilmiş hizmet sunuyor. Sunulan bu hizmetlerin büyük çoğunluğu da müşterinin tercihlerini ve geçmiş işlemlerini temel alıyor. Oysa doğru şekilde uygulanan bir CRM sisteminde duygu analizi ve öngörüye dayalı analiz gibi yeteneklerin de barındırılması gerekiyor. Aynı araştırmaya göre en yaygın kullanılan müşteriyle etkileşim kanalları e-posta, çağrı merkezleri ve web siteleri. Araştırmaya katılan pazarlamacıların yüzde 61’i, e-postaları önemli veya çok önemli bir etkileşim kanalı olarak görüyor. Önemli görülen diğer kanallar ise çağrı merkezleri (yüzde 55), kurumsal web siteleri (yüzde 48), mobil web siteleri (yüzde 46) ve mağazalar gibi fiziksel mekanlar (yüzde 45). Söz konusu pazarlama yöneticilerinin yüzde 76’sı ise sosyal medyanın gelecekte çok önemli bir etkileşim kanalı olacağına inanıyor.
BTC, hybris ile
e-ticarette tabuları yıkıyor Bilgi teknolojileri alanındaki deneyimini, e-ticarete yönelik hybris uygulamalarına yansıtan BTC ile artık hedeflerinize ulaşmanız çok kolay. Farklı tüketici profili ve satın alma trendlerine yanıt verecek satış senaryoları geliştirmek, tüketiciyi zincirden koparmadan, birbiriyle entegre kanallarla başarılı satışlar gerçekleştirmek için hybris ile tanışın. BTC Grubu olarak uluslararası hybris deneyimimizi sizinle paylaşmaya hazırız.
hybris’i bir de bizden dinleyin.
www.btc-ag.com.tr
15
RÖPORTAJ RÖPORTAJ RÖPORTAJ RÖPORTAJ
ÇÖZÜMEVİ İNŞAAT VE TAAHHÜT ÇÖZÜMEVİ ÇÖZÜMEVİ İNŞAAT İNŞAAT VE VE TAAHHÜT TAAHHÜT ÇÖZÜMEVİ İNŞAAT VE TAAHHÜT SEKTÖRÜNE YENİLİKLERİ GETİRİYOR SEKTÖRÜNE SEKTÖRÜNE YENİLİKLERİ YENİLİKLERİ GETİRİYOR GETİRİYOR SEKTÖRÜNE YENİLİKLERİ GETİRİYOR SAP CPM (COMMERCIAL PROJECT SAP SAP CPM CPM (COMMERCIAL (COMMERCIAL PROJECT PROJECT SAP CPM (COMMERCIAL PROJECT MANAGEMENT) MANAGEMENT) MANAGEMENT) MANAGEMENT) Röportaj: Gürkan Engin Röportaj: Röportaj: Gürkan Gürkan Engin Çözümevi ve Engin Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Röportaj:Satış Gürkan Engin Çözümevi Çözümevi Satış Satış ve Pazarlama ve Pazarlama Genel Genel Müdür Müdür Yardımcısı Yardımcısı Çözümevi Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı
her şey tek bir başlık altında raporlanır aracı sağlıyor kullanıcılara. Temelde ürün Genel Olarak SAP’in CPM ürünü her şey her tek şey tek başlık bir altında altında raporlanır raporlanır aracı aracı sağlıyor sağlıyor kullanıcılara. kullanıcılara. Temelde Temelde ürünürün Genel Genel Olarak Olarak SAP’in SAP’in CPM CPM ürünü ürünü her şeybir tek birbaşlık başlık altında raporlanır aracı sağlıyor kullanıcılara. Temelde ürün Genel Olarak SAP’in CPM ürünü olmaya başlıyor. içinde ana proje göstergeleri üzerinden hakkında bilgi verebilir misiniz? olmaya olmaya başlıyor. başlıyor. içinde içinde ana proje ana proje göstergeleri göstergeleri üzerinden üzerinden hakkında hakkında bilgi bilgi verebilir verebilir misiniz? misiniz? olmaya başlıyor. içinde ana proje göstergeleri üzerinden hakkında bilgi verebilir misiniz? çalışan hazır bir yönetici kokpiti de mevcut. çalışan çalışan hazır hazır bir yönetici bir kokpiti kokpiti deSAP mevcut. de mevcut. çalışan hazır biryönetici yönetici kokpiti de mevcut. Bu, halihazırda bu sektörde kullanan CPM yeni bir ürün, Türkiye için CPM uygulaması SAP’nin İnşaat ve Bu, halihazırda Bu, halihazırda bu sektörde bu sektörde SAP kullanan SAP kullanan Bu, halihazırda bu sektörde SAP kullanan yeniyeni bir ürün, bir Türkiye Türkiye için için firmalara büyük bir esneklik sağlayacak ve CPMCPM CPM yeni bir ürün, ürün, Türkiye CPM CPM uygulaması uygulaması SAP’nin SAP’nin İnşaat İnşaat ve ve pozisyonlaması nasıl olacaktır? CPM uygulaması SAP’nin İnşaat ve Taahhüt sektörü için geliştirdiği yenilikçi firmalara firmalara büyük büyük bir esneklik bir esneklik sağlayacak sağlayacak vearttıracak ve firmalara büyük bir esneklik sağlayacak ve pozisyonlaması pozisyonlaması nasıl nasıl olacaktır? olacaktır? projeleri kontrol edebilme gücünü pozisyonlaması nasıl olacaktır? Taahhüt Taahhüt sektörü sektörü için için yenilikçi yenilikçi Taahhüt sektörü içingeliştirdiği geliştirdiği yenilikçi ürünlerden birigeliştirdiği olarak karşımıza çıkıyor.
projeleri projeleri kontrol kontrol edebilme gücünü gücünü arttıracak arttıracak projeleri kontrol edebilme gücünü arttıracak önemli bir araç edebilme olacağı anlamına geliyor. ürünlerden ürünlerden biri olarak biri karşımıza karşımıza çıkıyor. çıkıyor. ürünlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. önemli Son yıllarda buolarak sektöre önemli yatırımlar Evet, dünyada da yeni bir ürün CPM. önemli bir araç bir olacağı araç olacağı anlamına anlamına geliyor. geliyor. önemli bir araç olacağı anlamına geliyor. Son yıllarda Son buSAP. sektöre bu sektöre önemli yatırımlar yatırımlar Evet,Evet, dünyada dünyada da da yeni ürün bir ürün CPM. CPM. Ürün, Proje Çalışma Alanı (Project Sonyıllarda yıllarda bu sektöre önemli yatırımlar Evet, dünyada dabir yeni birbu ürün CPM. yapıyor Önce EPCönemli (Enterprise Project Ürün,Ürün, Almanya veyeni İngiltere’de ürünü Proje Proje Çalışma Çalışma Alanı Alanı (Project (Project Ürün, Proje Çalışma Alanı (ProjectYeni yapıyor yapıyor SAP. Önce SAP. Önce EPC (Enterprise EPC (Enterprise Project Project Almanya Almanya ve İngiltere’de ve İngiltere’de bu ürünü bu ürünü yapıyor SAP. Önce EPC (Enterprise Project Almanya ve İngiltere’de bu ürünü Workspace) mantığını getiriyor. Connector) ile Primavera gibi dış proje uygulayan firmalar oldu, ama sayıları Workspace) Workspace) mantığını Yeni Yeni Workspace) mantığını getiriyor. Yenibir Connector) Connector) ile Primavera ileilePrimavera gibi dış gibi proje dış uygulayan uygulayan firmalar firmalar oldu,oldu, ama ama sayıları Connector) Primavera gibi dışproje proje uygulayan firmalar oldu, ama sayıları sayıları arayüzmantığını yapısı ile getiriyor. dahagetiriyor. şık ve esnek araçlarına entegrasyonu sağlarken, çok değil. Geçtiğimiz yıllarda yurtdışında arayüz arayüz yapısı yapısı ile daha ile daha şık ve şık esnek ve esnek bir bir arayüz yapısı ile daha şık ve esnek bir araçlarına araçlarına entegrasyonu entegrasyonu sağlarken, sağlarken, çok değil. çok değil. Geçtiğimiz Geçtiğimiz yıllarda yıllarda yurtdışında yurtdışında araçlarına entegrasyonu sağlarken, çok değil. Geçtiğimiz yıllarda yurtdışında kullanım olanağı sunuyor. Proje Çalışma Visual Enterprise ile de BIM çözümleri yaygınlaşan ürünler Türkiye’ye geliyordu. kullanım kullanım olanağı olanağı sunuyor. sunuyor. Proje Proje Çalışma Çalışma kullanım olanağı sunuyor. Proje Çalışma VisualVisual Enterprise Enterprise ile deileBIM de BIM yaygınlaşan ürünler ürünler Türkiye’ye Türkiye’ye geliyordu. geliyordu. Visual Enterprise ile deçözümleri BIMçözümleri çözümleri yaygınlaşan ürünler Türkiye’ye geliyordu. Alanları, projeleri tüm disiplinler açısından yaygınlaşan ile bütünleşmeyi sağlıyordu. CPM ise Bu durumda Türkiye’nin lokal ihtiyaçları Alanları, Alanları, projeleri projeleri tüm disiplinler tüm disiplinler açısından açısından Alanları, projeleri tümarayüzleri disiplinler açısından Bu durumda ile bütünleşmeyi iledaha sağlıyordu. CPM CPM ise Bu durumda Türkiye’nin Türkiye’nin lokal lokal ihtiyaçları ihtiyaçları ilebütünleşmeyi bütünleşmeyi sağlıyordu. CPMise ise Bu durumda Türkiye’nin lokal ihtiyaçları değerlendirebilecek sunmakta. temelsağlıyordu. bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. dikkate alınmadan gelen ürünler ile bir değerlendirebilecek değerlendirebilecek arayüzleri arayüzleri sunmakta. sunmakta. değerlendirebilecek arayüzleri sunmakta. dahadaha temel temel bir ihtiyaçtan bir ihtiyaçtan ortaya ortaya çıktı. çıktı. dikkate dikkate alınmadan alınmadan gelen gelen ürünler ürünler ile bir ile bir daha temel bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. dikkate alınmadan gelen ürünler ileürün bir Finansal arayüzler, dashboard’lar, proje Esnek bir ortamda SAP ERP sistemindeki Finansal adaptasyon süreci yaşıyorduk. Bu Finansal arayüzler, arayüzler, dashboard’lar, dashboard’lar, proje proje Finansal arayüzler, dashboard’lar, proje EsnekEsnek bir ortamda bir ortamda SAP ERP SAP sistemindeki ERP sistemindeki adaptasyon adaptasyon süreci süreci yaşıyorduk. yaşıyorduk. Bu ürün Bu ürün Esnek bir ortamda SAP ERP sistemindeki adaptasyon süreci yaşıyorduk. Bu ürün kadrolama şemaları, anahtar performans verilerden yararlanarak, mühendislerin alışık ile bizim ihtiyaçlarımızla olgunlaşacak kadrolama kadrolama şemaları, şemaları, anahtar anahtar performans performans kadrolama şemaları, anahtar performans verilerden verilerden yararlanarak, yararlanarak, mühendislerin mühendislerin alışıkalışık ile bizim ihtiyaçlarımızla ihtiyaçlarımızla olgunlaşacak olgunlaşacak verilerden yararlanarak, mühendislerin alışık ile bizim ihtiyaçlarımızla olgunlaşacak göstergeleri, bu sistemi kullanan birimlerinile bizim oldukları Excel üzerinde teklif hazırlama, pozisyonlamaya sahip olacağız. SAP Türkiye göstergeleri, göstergeleri, bu sistemi bu kullanan kullanan birimlerin birimlerin göstergeleri, busistemi sistemi kullanan birimlerin oldukları oldukları Excel Excel üzerinde üzerinde teklif teklif hazırlama, hazırlama, pozisyonlamaya pozisyonlamaya sahip sahip olacağız. olacağız. SAP Türkiye SAP Türkiye oldukları Excel üzerinde teklif hazırlama, pozisyonlamaya sahip olacağız. SAP Türkiye fonksiyonlarına ve uzmanlık alanlarına göre bütçe hazırlama, bütçe yapısını kolayca fonksiyonlarına de bu konuya çok büyük önem veriyor. fonksiyonlarına ve uzmanlık ve alanlarına alanlarına göre göre fonksiyonlarına veuzmanlık uzmanlık alanlarına görede bude bütçebütçe hazırlama, bütçebütçe yapısını yapısını kolayca kolayca konuya bu çok büyük çok büyük önem önem veriyor. veriyor. bütçehazırlama, hazırlama, bütçe yapısını kolayca de bukonuya konuya çok büyük önem veriyor.Çin’den ayrıştırılabiliyor. versiyonlayarak saklayabilme, değişiklikleri Bildiğiniz gibi Türkiye ENR listesinde ayrıştırılabiliyor. ayrıştırılabiliyor. versiyonlayarak versiyonlayarak saklayabilme, saklayabilme, değişiklikleri değişiklikleri Bildiğiniz gibienTürkiye gibi ENR listesinde ENR listesinde Çin’den Çin’den versiyonlayarak saklayabilme, değişiklikleriayrıştırılabiliyor. Bildiğiniz gibi Türkiye ENR listesinde Çin’den Tüm bu özelliklerin yanında gelişmiş bir Bildiğiniz kontrol altında tutup raporlayabilme sonra çokTürkiye firmaya sahip ikinci ülke, bu Tüm Tüm bu özelliklerin bu özelliklerin yanında yanında gelişmiş gelişmiş bir bir kontrol kontrol altında altında tutup tutup raporlayabilme raporlayabilme Tüm bu özelliklerin yanında gelişmiş bir sonra sonra en çok en firmaya çok firmaya sahip sahip ikinci ikinci ülke, ülke, bu bu kontrol altında tutup raporlayabilme sonra en çok firmaya sahip ikinci ülke, değişiklik yönetim aracına da kavuşuyoruz. imkanı veren bir araç elimizdeki. Yalnız bu sektörün de Avrupa’da en önemli ülkesi değişiklik yönetim aracına dakavuşuyoruz. kavuşuyoruz. değişiklik yönetim yönetim aracına aracına da formla kavuşuyoruz. da imkanı veren birelimizdeki. araç elimizdeki. Yalnız bu değişiklik sektörün deAvrupa’da Avrupa’da en önemli önemli ülkesi imkanı imkanı veren veren bir araç bir araç elimizdeki. Yalnız Yalnız bu bu sektörün sektörün de Avrupa’da de enBuönemli en ülkesi ülkesi Bu araç ile çok basit bir bütçe ürün ERP üzerinde yürüyen Proje Sistemi olarak görünüyor. durum da ürünün Bu araç ile çok basit bir formla bütçe ürün ERP üzerinde yürüyen Proje Sistemi olarak görünüyor. Bu durum da ürünün Bu araç Bu ile araç çok ile basit çok basit bir formla bir formla bütçe bütçe ürünürün ERP üzerinde ERP üzerinde yürüyen yürüyen Proje Proje Sistemi Sistemi olarak olarak görünüyor. görünüyor. Bu durum Bu durum da ürünün da ürünün revizyonlarından iş artışlarına ve bu iş modülünü de devredışı bırakmıyor, onun Türkiye’deki önemini arttırıyor. Çözümevi revizyonlarından işartışlarına artışlarına ve buişiş kadar modülünü devredışı bırakmıyor, onun revizyonlarından Türkiye’deki önemini arttırıyor. Çözümevi revizyonlarından iş artışlarına iş ve buve iş bu modülünü modülünü de devredışı dededevredışı bırakmıyor, bırakmıyor, onun onun Türkiye’deki Türkiye’deki önemini arttırıyor. arttırıyor. Çözümevi Çözümevi artışlarına bağlı maliyet değişimlerine üzerine giydirilen olağanüstü bir yönetim 6-7 yıldır buönemini sektöre yatırım yapan ve artışlarına bağlımaliyet maliyet değişimlerine kadar6-7 yıldır üzerine giydirilen olağanüstü biryönetim yönetim artışlarına 6-7yıldır yıldır busektöre sektöre yatırım yapan ve artışlarına bağlıbağlı maliyet değişimlerine değişimlerine kadarkadar üzerine üzerine giydirilen giydirilen olağanüstü olağanüstü bir yönetim bir 6-7 bu sektöre bu yatırım yatırım yapan yapan ve ve
üzerinden aksiyon planı tanımlanma imkanı sağlıyor. Entegrasyon imkanları ile yapmaya devam eden SAP Altın İş Ortağı’dır. yapmaya devam eden SAP Altın İş Ortağı’dır. üzerinden üzerinden aksiyon aksiyon planıplanı tanımlanma tanımlanma imkanı sağlıyor. sağlıyor. Entegrasyon Entegrasyon imkanları imkanları ile İşveren ile yapmaya devam eden SAP Altın İş Ortağı’dır. imkanı veya kullanıcı aksiyon CRM sisteminde oluşturulan fırsatlar, Bu konudaki sektör en imkanı yapmaya devam edengereksinimlerini SAP Altın İş Ortağı’dır. üzerinden aksiyon planı kendi tanımlanma imkanı sağlıyor. Entegrasyon imkanları ile Buiyikonudaki sektör gereksinimlerini en imkanı imkanı veya veya kullanıcı kullanıcı kendi kendi aksiyon aksiyon CRM CRM sisteminde sisteminde oluşturulan oluşturulan fırsatlar, fırsatlar, İşveren İşveren Bu konudaki sektör gereksinimlerini en planını oluşturabiliyor. Sözleşmeleri, Sistemifırsatlar, arasındaİşveren bağlantı bilen firma olarak, müşterilerimize Bu konudaki sektör gereksinimlerini en imkanı veya kullanıcı kendi aksiyon CRM sistemindeProje oluşturulan iyi bilen firma olarak, müşterilerimize planını planını oluşturabiliyor. Sözleşmeleri, ProjeProje Sistemi Sistemi arasında arasında bağlantı bağlantı iyi bilen firma olarak, müşterilerimize kurulabilirken, aynı zamanda şu özellikler ürünün yapmaya başladık. Sözleşmeleri, • planını İçoluşturabiliyor. ve oluşturabiliyor. dış onay vericiler ile entegrasyon iyibu bilen firmatanıtımını olarak, müşterilerimize Sözleşmeleri, Proje Sistemi arasında bağlantı bu ürünün tanıtımını yapmaya başladık. kurulabilirken, kurulabilirken, aynı zamanda aynı zamanda şu özellikler şu özellikler bu ürünün tanıtımını yapmaya başladık. • • İç ve İç dış ve onay dış onay vericiler vericiler ile entegrasyon ile entegrasyon elde ediliyor:aynı zamanda şu özellikler ve demo çalışmalarından yapılabiliyor. buSunumlarından ürünün tanıtımını yapmaya başladık. kurulabilirken, • İç ve dış onay vericiler ile entegrasyon Sunumlarından ve demo çalışmalarından elde elde ediliyor: ediliyor: Sunumlarından ve demo çalışmalarından yapılabiliyor. yapılabiliyor. olumlu geri dönüşler almaktayız. Stratejik • ediliyor: Aynı ekranlarda analiz imkanları • yapılabiliyor. En önemlisi de bu değişikliklerin Sunumlarından ve demo çalışmalarından elde olumlu geri dönüşler almaktayız. Stratejik olumlu geri dönüşler almaktayız. Stratejik • •Aynı Aynı ekranlarda ekranlarda analizanaliz imkanları imkanları En önemlisi de budedeğişikliklerin bu değişikliklerin planlarımız içinde CPM ürünü yer almaktadır. (Örneğin maliyet durum raporu, WIP • • •En önemlisi ayrı takibi olumlu geri dönüşler almaktayız. Stratejik • Aynı ekranlarda analiz imkanları Enfinansal önemlisiplanlamada de bu değişikliklerin planlarımız içinde CPM ürünü yer almaktadır. planlarımız içinde CPM ürünü yer almaktadır. (Örneğin (Örneğin maliyet maliyet durum durum raporu, raporu, WIP WIP finansal finansal planlamada planlamada takibi ayrı takibi Bu yıldan başlayarak planlarımızda raporu, maliyet ilerlemedurum raporu) yapılabiliyor veayrı istenirse bu finansal planlarımız içinde CPMsatış ürünü yer almaktadır. (Örneğin raporu, WIP finansal planlamada ayrı takibi Bu yıldan başlayarak planlarımızda Bu yıldan başlayarak satış satış planlarımızda raporu, raporu, ilerleme ilerleme raporu) raporu) yapılabiliyor yapılabiliyor ve istenirse bu finansal bu finansal CPM hedefleri Önümüzdeki veriye ve de istenirse alternatifler • raporu, Kullanıcı profillerine Budayıldan başlayarakkoyuyoruz. satış planlarımızda ilerleme raporu)bağlı hazır ön yapılabiliyor ve istenirse oluşturulabiliyor. bu finansal da CPM hedefleri koyuyoruz. Önümüzdeki da CPM hedefleri koyuyoruz. Önümüzdeki veriyeveriye de alternatifler de alternatifler oluşturulabiliyor. oluşturulabiliyor. Kullanıcı profillerine profillerine bağlıProje bağlı hazırTicari hazır ön Verileri, ön bu ürün portföyümüzde önemli bir• ••Kullanıcı ekranlar. (Örneğin dayıllarda CPM hedefleri koyuyoruz. Önümüzdeki veriye de alternatifler oluşturulabiliyor. Kullanıcı profillerine bağlı hazır ön yıllarda bu ürün portföyümüzde önemli bir yıllarda bu ürün portföyümüzde önemli bir ekranlar. ekranlar. (Örneğin (Örneğin Proje Proje Ticari Ticari Verileri, Verileri, yer tutacakdır. Satınalma durumu) CPM ürününü uygulamak yıllarda bu ürün portföyümüzde önemli bir ekranlar. (Örneğin Proje Ticari Verileri, yer tutacakdır. yer tutacakdır. Satınalma Satınalma durumu) durumu) CPM CPM ürününü ürününü uygulamak uygulamak • Satınalma Genişletilmiş Proje İzleme isteyen müşteri adaylarına neler yer tutacakdır. durumu) CPM ürününü uygulamak • •Genişletilmiş Genişletilmiş Proje Proje İzleme İzleme isteyen isteyen müşteri müşteri adaylarına adaylarına neler neler Fonksiyonalitesi önerirsiniz? • Genişletilmiş Proje İzleme isteyen müşteri adaylarına neler CPM ürünü sektöre neler vaat Fonksiyonalitesi Fonksiyonalitesi önerirsiniz? önerirsiniz? CPMCPM CPM ürünü ürünü sektöre sektöre neler neler vaat vaat • Fonksiyonalitesi Durum Raporlama ve Trend Analizleri önerirsiniz? ediyor, fonksiyonları nelerdir? ürünü sektöre neler vaat Durum Raporlama Raporlama ve Trend ve Trend Analizleri Analizleri ediyor, ediyor, fonksiyonları fonksiyonları nelerdir? nelerdir? • ••Durum • Durum Kural temelli uyarı Yapılan projenin başarısını ve kalitesini Raporlama vemekanizmaları Trend Analizleri ediyor, fonksiyonları nelerdir? • •Kural Kural temelli temelli uyarı uyarı mekanizmaları mekanizmaları Yapılan Yapılan projenin projenin başarısını başarısını ve kalitesini vedoğru kalitesini etkileyen unsurlar arasında ürünü • Roller ve sorumluluklar matrisi • Kural temelli uyarı mekanizmaları Yapılan projenin başarısını ve kalitesini Ürün üç temel fonksiyonalite sunuyor: etkileyen etkileyen unsurlar unsurlar arasında arasında doğru doğru ürünü ürünü • • Roller Roller ve sorumluluklar ve sorumluluklar matrisi matrisi ÜrünÜrün üç temel üç temel fonksiyonalite fonksiyonalite sunuyor: sunuyor: seçmenin yanı sıra, hizmet aldığınız • Raporlama İmkanları etkileyen unsurlar arasında doğru ürünü • Roller ve sorumluluklar matrisi Ürün temel fonksiyonalite sunuyor: • üç Proje Yönetimi, seçmenin seçmenin yanıyanı sıra, yanısıra, hizmet sıra,hizmet hizmet aldığınız aldığınızdanışmanlık • ••Raporlama Raporlama İmkanları İmkanlarıGeliştirmeleri • Proje Yönetimi, Yönetimi, danışmanlık firmasının, tecrübeli seçmenin aldığınız • Raporlama Sözleşme Yönetimi İmkanları ••Proje • Proje ProjeYönetimi, Finansalları, danışmanlık danışmanlık firmasının, firmasının, tecrübeli tecrübeli danışmanlık • ••Sözleşme Sözleşme Yönetimi Yönetimi Geliştirmeleri Geliştirmeleri • ••ProjeProje Proje Finansalları, Finansalları, ekibiyle projeyi yapması dadanışmanlık yerdanışmanlık alır. danışmanlık firmasının, tecrübeli • Sözleşme Score Card Uygulaması Yönetimi Geliştirmeleri • ProjeFinansalları, Sözleşme ve Hakediş Takibi ekibiyle ekibiyle projeyi projeyi yapması yapması da yer daalır. yeralır. alır. • ••Score Score Card Card Uygulaması Uygulaması • ••ProjeProje Proje Sözleşme Sözleşme ve Hakediş ve Hakediş Takibi Takibi ekibiyle projeyi yapması da yer CardPlanlama Uygulaması • Score Hakediş Motoru Sözleşme ve Hakediş Takibi • ••Hakediş Hakediş Planlama Planlama Motoru Motoru Çözümevi 17 yıllık business know-how’ı Planlama Motoru • Hakediş Hakediş Kokpiti Proje Yönetimi tarafında yenilikçi entegre • Çözümevi Çözümevi 17 yıllık 17yıllık business business know-how’ı know-how’ı Hakediş Kokpiti Kokpiti Çözümevi 17 business know-how’ı ve sektörel işyıllık süreçleri tecrübesiyle, gerek ••Hakediş Hakediş Kokpiti ProjeProje Proje Yönetimi Yönetimi tarafında tarafında yenilikçi yenilikçi entegre entegre Yönetimi tarafında yenilikçisonuçlarının; entegre süreçler ile ilgili tüm süreçlerin ve sektörel ve sektörel iş süreçleri iş süreçleri tecrübesiyle, tecrübesiyle, gerek gerek ve sektörel iş süreçleri tecrübesiyle, gerek SAP alanında gerekse inşaat sektöründe süreçler süreçler ile ilgili ile tüm ilgili süreçlerin tüm süreçlerin sonuçlarının; sonuçlarının; Project Financial Planning süreçler ile ilgili tüm süreçlerin sonuçlarının; ister proje yöneticileri isterse üst yönetim SAPSAP alanında SAP alanında gerekse gerekse inşaat inşaat sektöründe sektöründe Project Project Financial Financial Planning Planning alanında inşaat sektöründe Türkiye’de işgerekse çözümleri sunan sayılı firmalar ister ister proje ister proje yöneticileri yöneticileri isterse isterse üst yönetim üst yönetim yönetim Project Financial Planning (Finansal Planlama): proje yöneticileri isterse üst tarafından sağlıklı izlenebilmesine imkan Türkiye’de Türkiye’de iş çözümleri iş çözümleri sunan sunan sayılı sayılı firmalar firmalar Türkiye’de iş çözümleri sunan sayılı firmalar arasında yer almaktadır. (Finansal (Finansal Planlama): Planlama): tarafından tarafından sağlıklı sağlıklı izlenebilmesine izlenebilmesine imkan imkan (Finansal Planlama): tarafından sağlıklı izlenebilmesine imkan Tek bir ekran üzerinden hem gelir hem de arasında veren araçlar oluşturulmuş. Burada göze arasında yer almaktadır. yer almaktadır. arasında yer almaktadır. Tek bir Tek ekran birekran ekran üzerinden üzerinden hem hem gelirgelir gelir hemhem hem de de verenveren veren araçlar araçlar oluşturulmuş. oluşturulmuş. Burada Burada gözegöze göze basit Tek bir üzerinden hem de araçlar oluşturulmuş. Burada gider planlamasının yapılmasına olanak çarpan yenilikler özellikle arayüzlerdeki Çözümevi olarak biz bu konunun öneminin gider gider planlamasının planlamasının yapılmasına yapılmasına olanak olanak çarpan çarpan yenilikler yenilikler özellikle özellikle arayüzlerdeki arayüzlerdeki basit basit planlamasının yapılmasına olanak çarpan yenilikler özellikle basitve gider sağlayan bir yapı ile karşılaşıyoruz. Sistem, Çözümevi ve anlaşılır yapıyla ortayaarayüzlerdeki çıkıyor. Kokpitler Çözümevi olarak olarak biz bu bizkonunun busertifikasyon konunun öneminin öneminin Çözümevi olarak biz bu konunun öneminin bilinciyle, ekibimizin ve sağlayan sağlayan bir yapı bir ile yapı karşılaşıyoruz. ile karşılaşıyoruz. Sistem, Sistem, ve anlaşılır ve anlaşılır yapıyla yapıyla ortaya ortaya çıkıyor. çıkıyor. Kokpitler Kokpitler ve ve bir yapı ile karşılaşıyoruz. Sistem, vegöstergelerle anlaşılır yapıyla ortaya çıkıyor. Kokpitler ve sağlayan teklif bütçesinden başlayıp, alternatif birçokbilinciyle, donatılmış yapı tek bir ekranda bilinciyle, ekibimizin ekibimizin sertifikasyon sertifikasyon ve bilinciyle, ekibimizin sertifikasyon veve eğitimlerini tamamlamaya ve güncel teklif teklif bütçesinden bütçesinden başlayıp, başlayıp, alternatif alternatif birçok birçok göstergelerle göstergelerle donatılmış donatılmış yapı tek yapı bir tek ekranda bir ekranda teklif başlayıp, alternatif birçok eğitimlerini göstergelerle yapı tek bir ekranda planbütçesinden ve bütçe yapmamıza olanak veriyor. tüm projelerdonatılmış ile ilgili gidişatı izleyebilmenize eğitimlerini tamamlamaya tamamlamaya ve güncel güncel eğitimlerini tamamlamaya vevegüncel tutmaya çok önem veriyoruz. Teknoloji plan veGüncel bütçe vebütçe bütçe yapmamıza yapmamıza olanak olanak veriyor. veriyor. tüm projeler tüm projeler ile ilgili ile ilgili gidişatı ilgili gidişatı izleyebilmenize izleyebilmenize ve yapmamıza olanak veriyor. tüm projeler ile gidişatı olarak bitiş maliyeti hesaplayabiliyor. olanak sağlıyor. Projeleri tekizleyebilmenize tek incelemeyeplanplan tutmaya tutmaya çok çok önem çok önem veriyoruz. veriyoruz. Teknoloji Teknoloji tutmaya önem veriyoruz. Teknoloji hizmeti veren bir firma olarak, dünyadaki Güncel Güncel olarak olarak bitiş maliyeti bitiş maliyeti hesaplayabiliyor. hesaplayabiliyor. olanak olanak sağlıyor. sağlıyor. Projeleri Projeleri tek tek tek incelemeye tek incelemeye Güncel olarak bitiş maliyeti hesaplayabiliyor. olanak sağlıyor. Projeleri tek tek incelemeye Farklı kaynak tiplerine kullanım imkanı başladığınızda ise detayda bütün diğer hizmeti hizmeti veren veren bir firma birfirma firma olarak, olarak, dünyadaki dünyadaki hizmeti veren bir olarak, dünyadaki trendleri ve uygulamaları yakından takip Farklı Farklı kaynak kaynak tiplerine tiplerine kullanım kullanım imkanı imkanı başladığınızda başladığınızda ise detayda ise detayda bütün bütün diğer diğer Farklı kaynak tiplerine kullanım imkanı ve trendleri başladığınızda ise detayda bütün diğer verip, planlamacıların kendi bildikleri disiplinler ile ilgili oluşan işlemleri, planları trendleri ve uygulamaları veuygulamaları uygulamaları yakından yakından takip takip trendleri ve yakından takip ediyor bunları aynı anda müşterilerimize verip, verip, planlamacıların planlamacıların kendi kendi bildikleri bildikleri ve ve disiplinler disiplinler ile ilgili ile oluşan ilgili oluşan işlemleri, işlemleri, planları planları verip, kendi bildikleri ve disiplinler ile ilgili oluşan alışıkplanlamacıların oldukları ortamlarda bütçe yapmasını ve proje özelinde oluşanişlemleri, detaylarıplanları analiz ediyor ediyor ve bunları vebunları bunları aynı anda aynı anda müşterilerimize müşterilerimize ediyor ve müşterilerimize sunuyoruz. SAPaynı CPManda ürününde de SAP alışıkalışık alışık oldukları oldukları ortamlarda ortamlarda bütçe bütçe yapmasını yapmasını ve proje veedebilmeye proje özelinde özelinde oluşan oluşan detayları detayları analiz analiz oldukları bütçe yapmasını ve proje özelinde oluşan detayları analiz sağlıyor. Projeortamlarda planlamasında arayüz olaraksunuyoruz. başlıyorsunuz. sunuyoruz. SAP CPM SAP CPM ürününde ürününde de deSAP SAP ve sunuyoruz. SAP CPM ürününde de Türkiye ile çok sıkı bir işbirliğiSAP içindeyiz sağlıyor. sağlıyor. Proje Proje planlamasında planlamasında arayüz arayüz olarak olarak edebilmeye edebilmeye başlıyorsunuz. başlıyorsunuz. sağlıyor. Proje planlamasında arayüz olarak edebilmeye başlıyorsunuz. EXCEL ortamı da bu sistem ile sunuluyor. Türkiye Türkiye ile çok ileçok sıkı çokbir sıkıişbirliği bir işbirliği içindeyiz içindeyiz ve veve Türkiye ile sıkı bir işbirliği içindeyiz gerek Türkiye’deki gerekse bölgemizde EXCEL EXCEL ortamı ortamı da budasistem bu sistem ile sunuluyor. ile sunuluyor. Proje Finansallarında ise sistem üzerinde hem EXCEL ortamı da bu sistem ile sunuluyor. gerek gerek Türkiye’deki Türkiye’deki gerekse gerekse bölgemizde bölgemizde gerek Türkiye’deki gerekse bölgemizde yer alan diğer ülkelerdeki firmaların ProjeProje Proje Finansallarında Finansallarında ise sistem ise sistem üzerinde üzerinde hem hem Finansallarında ise sistem üzerinde hem giderlerinizi hem de gelirlerinizi planlama Project Issue and Change yer alan yer diğer alan diğer ülkelerdeki ülkelerdeki firmaların firmaların yer alan diğer ülkelerdeki firmaların ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olarak, giderlerinizi giderlerinizi hem hem de gelirlerinizi de gelirlerinizi planlama planlama Project Issue Issue andand and Change Change giderlerinizi hem de gelirlerinizi planlama Project Issue Change imkanına kavuşuyorsunuz. Bunu yaparken Project ihtiyaçlarını karşılamaya karşılamaya dönük dönük olarak, olarak, Management (İş/Keşif Artışları ve ihtiyaçlarını ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olarak, yaptığımız roadmap ve çözüm oluşturma imkanına imkanına kavuşuyorsunuz. kavuşuyorsunuz. Bunu Bunu yaparken yaparken imkanına kavuşuyorsunuz. Management Management (İş/Keşif (İş/Keşif Artışları Artışları ve ve ve yaptığımız teklif bütçeniz, master ve Bunu revizeyaparken bütçeleriniz Management (İş/Keşif Artışları yaptığımız roadmap roadmap ve çözüm çözüm oluşturma oluşturma yaptığımız roadmap veve çözüm oluşturma Değişiklik Yönetimi): çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. teklifteklif teklif bütçeniz, bütçeniz, master master vekarşılaştırmalı revize ve revize revize bütçeleriniz bütçeleriniz bütçeniz, master ve bütçeleriniz ile gerçekleşenleri izleyebilme Değişiklik Değişiklik Yönetimi): Yönetimi): çalışmalarımız çalışmalarımız tümtüm hızıyla tüm hızıyla devam devam ediyor. ediyor. Değişiklik Yönetimi): çalışmalarımız hızıyla devam ediyor. Bu modül ile şu ana kadar ERP’de PS Ayrıca, EMEA bölgesindeki ekosistemde ile gerçekleşenleri ilevegerçekleşenleri gerçekleşenleri karşılaştırmalı karşılaştırmalı izleyebilme izleyebilme ile karşılaştırmalı izleyebilme kârlılığı analiz edebilme imkanlarıda Bu modül Buüzerinde modül ile şuile ile ana şukadar ana kadar ERP’de ERP’de PS PS bir Ayrıca, Ayrıca, EMEA EMEA bölgesindeki bölgesindeki ekosistemde ekosistemde Bu modül şu ana kadar ERP’de PS Ayrıca, EMEA bölgesindeki ekosistemde sahip olmadığımız önemli yer alan bilgi birikimini paylaşabileceğimiz ve kârlılığı vedoğuyor. kârlılığı analizanaliz analiz edebilme edebilme imkanlarıda imkanlarıda ve kârlılığı edebilme imkanlarıda Halihazırda mevcut olan üzerinde üzerinde sahip sahip olmadığımız olmadığımız önemli önemli bir bir yer alan yer bilgi alan bilgi birikimini birikimini paylaşabileceğimiz paylaşabileceğimiz üzerinde sahip olmadığımız önemli bir yer alan bilgi birikimini paylaşabileceğimiz araca da kavuşmuş oluyoruz. Projelerde teknoloji fuarları ve etkinliklere katılarak doğuyor. doğuyor. Halihazırda Halihazırda mevcut mevcut olanhep olangeliştirmek doğuyor. Halihazırda mevcut olan uygulamalarımızda bunları aracaaraca araca da kavuşmuş dakavuşmuş kavuşmuş oluyoruz. oluyoruz. Projelerde Projelerde teknoloji teknoloji fuarları fuarları ve etkinliklere veetkinliklere etkinliklere katılarak katılarak da oluyoruz. Projelerde teknoloji fuarları ve katılarak oluşan değişiklik olasılıklarının, değişiklik yurtiçi ve yurtdışı know-how transferi uygulamalarımızda uygulamalarımızda bunları bunları hep geliştirmek hep geliştirmek uygulamalarımızda bunları durumunda kalırdık. Şimdihep bu geliştirmek fonksiyonalite oluşan oluşan değişiklik değişiklik olasılıklarının, olasılıklarının, değişiklik değişiklik yurtiçi yurtiçi ve yurtdışı ve yurtdışı know-how know-how transferi transferi oluşan değişiklik olasılıklarının, değişiklik yurtiçi ve yurtdışı know-how transferi taleplerinin izlenmesi ve takibi için daha gerçekleştiriyoruz. durumunda durumunda kalırdık. Şimdikolay Şimdi bu fonksiyonalite bu fonksiyonalite fonksiyonalite Şimdi bu ile tümkalırdık. bu süreçler tanımlanabilir ve taleplerinin taleplerinin izlenmesi izlenmesi ve takibi vevardı takibi içineskiden, daha içindaha daha gerçekleştiriyoruz. gerçekleştiriyoruz. taleplerinin izlenmesi ve takibi için gerçekleştiriyoruz. basit uygulamalarımız ile tüm bu kolay tanımlanabilir tanımlanabilir ve ve ilesistem tümsüreçler bu süreçler kolay tanımlanabilir ve standartlarında uygulanabilir hale basitbasit basit uygulamalarımız uygulamalarımız vardıetkileri vardı eskiden, eskiden, uygulamalarımız vardı eskiden, bunların da finansal ayrıştırılıp Dolayısıyla bu konuda ciddi yatırımlar yapan sistem standartlarında uygulanabilir hale hale sistem standartlarında hale geliyor. Ayrıca buuygulanabilir yeniuygulanabilir arayüzler, İş Zekası bunların bunların da finansal da finansal etkileri etkileri ayrıştırılıp ayrıştırılıp Dolayısıyla Dolayısıyla bu konuda bukonuda konuda ciddiciddi ciddi yatırımlar yapan yapan bunların da finansal etkileri ayrıştırılıp Dolayısıyla bu yatırımlar yapan izlenemiyordu sistem üzerinde. Halbuki bu bir firma olarak Çözümevi ,yatırımlar ürünün Türkiye’de geliyor. geliyor. Ayrıca Ayrıca bu yeni bu arayüzler, yeni arayüzler, İş Zekası İş Zekası İş Zekası veizlenemiyordu çözümlerini de kendiarayüzler, içinde barındırıyor izlenemiyordu sistem sistem üzerinde. üzerinde. Halbuki Halbuki bu bu bir firma bir firma olarak olarak Çözümevi Çözümevi , ürünün , ürünün Türkiye’de Türkiye’de izlenemiyordu sistem üzerinde. Halbuki bu bir firma olarak Çözümevi , ürünün Türkiye’de yeni gelen fonksiyon ile; daha lansmanı yapılmadan konuyla çözümlerini çözümlerini de kendi de kendi içinde içinde barındırıyor barındırıyor vealanında ve barındırıyor ve hazır rapor içeriği ileiçinde proje yönetim yeni yeni gelen yeni gelen fonksiyon fonksiyon ile; ile; ile; dahadaha daha lansmanı lansmanı yapılmadan yapılmadan konuyla konuyla fonksiyon lansmanı yapılmadan konuyla • gelen Projede oluşan değişikliklerin ilgilenmeye başlamıştır. Bu konuda SAP ile hazırhazır rapor içeriği ile proje proje yönetim yönetim alanında alanında rapor içeriği ile proje yönetim alanında bir standartlar zincirinide sektöre vaad • ••Projede Projede oluşan oluşan değişikliklerin değişikliklerin ilgilenmeye ilgilenmeye başlamıştır. başlamıştır. Bu konuda Bugerek konuda SAP ile SAPileile Projede oluşan değişikliklerin ilgilenmeye başlamıştır. Bu konuda SAP ataşmanlar ile ilişkilendirilmesi mümkün çalışmaları başlatmış ve yurtdışından bir standartlar zincirinide sektöre sektöre vaad vaad bir standartlar zincirinide sektöre vaad ediyor. CPM’i bileşenleri itibarı ile tanıtmak ataşmanlar ataşmanlar ile ilişkilendirilmesi ile ilişkilendirilmesi mümkün mümkün çalışmaları çalışmaları başlatmış başlatmış ve gerek ve gerek yurtdışından yurtdışından ataşmanlar ile ilişkilendirilmesi mümkün çalışmaları başlatmış ve gerek yurtdışından oluyor. gelen uzmanlarla gerekse yurtdışı ve ediyor. CPM’iCPM’i bileşenleri itibarıitibarı itibarı ile tanıtmak ile tanıtmak tanıtmak ediyor. ile gerekirse : bileşenleri oluyor. oluyor. gelen gelen uzmanlarla uzmanlarla gerekse gerekse yurtdışı yurtdışı ve toplantılarda gelen uzmanlarla gerekse yurtdışı veve • oluyor. Değişiklik taleplerinin işveren yurtiçinde gerçekleşen önemli gerekirse gerekirse : : • ••Değişiklik Değişiklik taleplerinin taleplerinin işveren işveren yurtiçinde yurtiçinde gerçekleşen gerçekleşen önemli önemli toplantılarda toplantılarda Değişiklik taleplerinin işveren yurtiçinde gerçekleşen önemli toplantılarda sözleşmeleri ve proje adımları ile bu konuyu derinlemesine ele almıştır. 2014 sözleşmeleri sözleşmeleri ve proje veproje proje adımları adımları ile görev ile olarak bu konuyu bu konuyu derinlemesine derinlemesine ele almıştır. elealmıştır. almıştır. 2014 2014 sözleşmeleri ve adımları ile bu konuyu derinlemesine ele 2014 Project Workspaces ilişkilendirilmesi ve kişilere yılı başında ürünün tanıtım faaliyetlerine Project Workspaces Project Workspaces ilişkilendirilmesi ilişkilendirilmesi ve kişilere vekişilere kişilere görev görev olarak olarakyılı başında yılı başında ürünün ürünün tanıtım tanıtım faaliyetlerine faaliyetlerine ilişkilendirilmesi ve görev olarak yılı başında ürünün tanıtım faaliyetlerine (Çalışma Alanları): atanması mümkün oluyor. de başlanmıştır. Çözümevi tarafından 2014 (Çalışma Alanları): atanması atanması mümkün mümkün oluyor. oluyor. (Çalışma Alanları): deproje başlanmıştır. Çözümevi Çözümevi tarafından tarafından 2014 2014 mümkün oluyor. de başlanmıştır. Çözümevi tarafından 2014 • atanması Gelen bir talep veya birçok talepten de başlanmıştır. uygulama hedefleri içine alınmış olan Çalışma Alanları proje yöneticilerine ve • • Gelen Gelen bir talep bir talep veya veya birçok birçok talepten talepten proje proje uygulama uygulama hedefleri hedefleri içine içine alınmış alınmış olan olan Çalışma Alanları proje yöneticilerine yöneticilerine ve ve • Gelen bir talep veya birçok talepten proje uygulama hedefleri içine alınmış olan Çalışma Alanları proje yöneticilerine ve otomatik değişiklik yaratılabiliyor. ürünün; 29 Mayıs 2014’te düzenlenecek teknik ofis ekiplerine kullanıcı dostu ve otomatik otomatik değişiklik değişiklik yaratılabiliyor. yaratılabiliyor. ürünün; 29 SAP Mayıs 29Mayıs Mayıs 2014’te 2014’te düzenlenecek değişiklik yaratılabiliyor. teknik ofis ekiplerine kullanıcı kullanıcı dostu dostu ve ve ve ürünün; 29 2014’te düzenlenecek teknik ofis kullanıcı dostu • otomatik Değişiklik Tarihçesi oluşturulabiliyor. ürünün; olan Bulut ve İşdüzenlenecek Çözümleri Zirvesi’nde esnek bir ekiplerine çalışma ortamı ile projelerin • • Değişiklik Değişiklik Tarihçesi Tarihçesi oluşturulabiliyor. oluşturulabiliyor. olan olan SAP Bulut SAP Bulut ve İş ve Çözümleri İş Çözümleri Zirvesi’nde Zirvesi’nde esnekesnek bir çalışma ortamı ile projelerin ile projelerin • Değişiklik Tarihçesi oluşturulabiliyor. olan SAP Bulut ve İş Çözümleri Zirvesi’nde bir çalışma ortamı ile projelerin sunumu tarafımızdan yapılacaktır. • Gelen değişiklik taleplerinden şablonlar izlenmesi gereken tüm bilgilerine erişim sunumu tarafımızdan tarafımızdan yapılacaktır. yapılacaktır. sunumu tarafımızdan yapılacaktır. • ••Gelen Gelen değişiklik değişiklik taleplerinden taleplerinden şablonlar şablonlarsunumu izlenmesi gereken tüm tüm bilgilerine bilgilerine erişim erişim Gelen değişiklik taleplerinden şablonlar izlenmesi gereken bilgilerine erişim
“daha daha iyisi, daha ilerisi için” iyisi, daha ilerisi için” ““ daha iyisi, iyisi, daha daha ilerisi ilerisi için” için”
Askent Sokak Kosifler İş Merkezi No: 3/B A Blok Kat:5 Sokak İş İşMerkezi No:No: AskentAskent Askent Sokak Kosifler SokakKosifler İş Merkezi No: 3/B A3/B Blok 3/BA Kat:5 ABlok BlokKat:5 Kat:5 İçerenköy –Kosifler Ataşehir –Merkezi İstanbul İçerenköy ––Ataşehir ––İstanbul İçerenköy İçerenköy – Ataşehir Ataşehir – İstanbul İstanbul +90 216 467 14 58 info@cozumevi.com +90 216 info@cozumevi.com +90 216 +90 467 216 14467 467 5814145858 info@cozumevi.com info@cozumevi.com
DOSYA KONUSU: FİNANSAL SERVİSLER ÇÖZÜMLERİ....................................................................................................................
MÜŞTERİ ODAKLI, KÂRLI, HIZLI VE ŞEFFAF BANKACILIK VE SİGORTACILIK ÇÖZÜMLERİ
Günümüzün zorlu rekabet koşullarında işletmeler için en öncelikli konular, yeni işler kazanmak ve müşteri memnuniyeti sağlamak. Özellikle de bankacılık ve sigortacılık gibi müşteri odaklılığın önem kazandığı endüstrilerde... Televizyonlarda neredeyse hızlı tüketim ürünleri reklamları kadar çok banka reklamı görüyoruz. Dönem dönem aynı durum sigorta şirketleri için de geçerli oluyor. Farklı finans kuruluşları peş peşe reklam vererek kredilerini, ürünlerini, avantajlarını anlatıyor. Ve hepsinin sonunda da izleyiciyi bankaya ya da sigorta şirketine davet eden bir mesaj sunuluyor. Yüz yüze görüşmek ve müşteri adayına doğrudan hitap
18
etmek önemli çünkü bütün bu süreç, kişiselleştirilmiş deneyim yaşatma modeli çerçevesinde şekilleniyor. Günümüzde, hangi sektör söz konusu olursa olsun, kârlılığı elde etmenin en temel koşullarından biri, tutarlı ve kişiselleştirilmiş bir müşteri deneyimi sunmak. Bankalar ya da sigorta şirketleri de bu konuda bir istisna oluşturmuyor. Müşteri memnuniyetini sağlamak için bankaların müşteriye dokundukları noktalarda hızlı, kaliteli ve kesintisiz hizmet sunması ve bu hizmetlerin yüksek erişilebilirlik seviyesinde olması önem kazanıyor. Bunun yanı sıra tüm işlemlerin şeffaf ve kayıt altına alınarak denetlenebilir olması ve Türkiye’ye özgü regülasyonlara uyum sağlanması da
temel zorunluluklar arasında yer alıyor. Elbette iyi bir risk yönetimi de bankacılık açısından gözden kaçırılmaması gereken konulardan. Kısacası, finansal servisler sektörü böylesine çok sayıda oyuncuyla hizmet verirken, öne geçebilmek için müşteriyle bire bir temas kurabilmek geçebilmek, onun adına proaktif davranabilmek, bu sırada da her türlü güvenlik önlemini almak ve yasal mevzuatın gerekliliklerini yerine getirmek gerekiyor. Hiç de kolay bir iş değil bu. Müşteri güvenini kazanmak, şeffaflık ve daha yüksek kârlılık sağlayacak iş becerileri elde etmek için tüm bankalar teknolojik gelişmelerden yardım alıyor. Ama teknoloji de tek başına yeterli
............................................................................................................................................................................................................................... değil. Bir bankada dünyanın en gelişmiş teknolojik altyapısı bile bulunsa, doğru çözümler kullanılmadığı sürece sorunlar çözülmüyor. Bu noktada bankalar mevcut sistemlerinin esnek olmayışı, kurum çapında analitik araçlarının eksikliği ve çok büyük veri hacmi nedeniyle işlem verilerinin aktarımında yavaşlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar.
Araştırmalar, beklentileri gösteriyor
2013’ün yaz aylarında Bloomberg Businessweek Araştırma Hizmetleri ve SAP’nin birlikte gerçekleştirdikleri bir araştırma, bankacılık sektöründeki müşteri odaklılık yaklaşımını, bankaların karşılaştıkları sorunları ve analitik kullanımıyla ilgili beklentileri ve faydaları ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, banka yöneticileri için müşteri odaklılık açısından önümüzdeki iki yılda banka çalışanlarının müşteri kârlılığı ve kârlılık potansiyelinin farkına varmaları, tutarlı ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunulması ve müşterilerin bütün varlıklarını çevrimiçi olarak yönetebilmesi ön sıralarda yer alıyor. Elbette müşteri verileriyle ilgili analitik araçların kullanımı ve bu sayede müşteri ihtiyaçlarının daha iyi ve net olarak saptanabilmesi, müşteri davranışlarının daha iyi bir şekilde öngörülebilmesi ve müşteri taleplerine bağlı olarak özelleştirilmiş ürün ve hizmetlerin sunulması da bankaların beklentileri arasında yer alıyor. Ancak araştırmaya katılan bankaların yalnızca yüzde 55’i müşteri hareketlerini analiz edecek olgunlukta bir teknolojik sisteme sahip olduklarını söylüyorlar. Müşterinin sosyal medya etkileşimini ve çevrimiçi davranışlarını analiz edebilenler ise çok daha az
bir oranda. Oysa neredeyse hepsi müşteriyi anlamanın ve trendleri tanımlayabilmenin kendilerine büyük yarar sağladığı görüşünde. İşlem verilerini analiz edenler ise buradan önemli faydalar sağladıklarına değiniyorlar. Örneğin KeyBank’ta analitik değerlendirme sonuçları stratejik kararları besliyor. Müşterilerinin çevrimiçi ve mobil bankacılık kullanımını analiz eden banka, buna yönelik olarak şubelerinin personel sayısı ve çalışma saatlerinde yaptığı bir değişiklik sonucunda yılda 35 milyon dolar tasarruf sağlamış durumda. Araştırmaya katılan bankalar, mevcut müşterilere ek ürün satmanın, yeni müşteri bulmaya göre daha kolay olduğu görüşünde. Müşterinin bankayla olan ilişkisinin artması, müşterinin bankaya sadakatini de güçlendiren bir unsur. Ancak araştırmaya katılan bankaların yalnızca %29’u
Bankacılık ve sigortacılıkta bulut Bulut bilişimin potansiyeli hemen hemen her sektör açısından büyük gelişmeler vaat ediyor. Finans sektörü de elbette bu gelişmelerden yararlanabilecek durumda bulunuyor. Fakat öncelikle bankacılıkta buluta geçiş için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bu düzenlemeler yapıldıktan sonra bankalar ve sigorta şirketleri, rekabette bir adım öne geçmek için buluttan yararlanabilecek; ana odak noktaları olmayan, maliyeti artıran, karmaşa yaratan konular yerine sadece bankacılığa ve sigortacılığa odaklanacak. Bulut bu anlamda büyük önem taşıyor. Özellikle finans alanına yeni giren kurumlar, maliyeti yüksek veri merkezleri kurmak yerine, çok daha düşük maliyetli, esnek ve çevik yapılar kurgulayabilecekler.
Sigortacılık sektöründe durum ve beklentiler Finansal hizmetler kapsamında yer alan sigortacılık sektörü de bazı noktalarda bankacılıkla benzerlikler gösteriyor. Her ne kadar sigortacılıkta, bankacılıkta olduğu kadar regülasyon ağırlıklı bir beklenti olmasa da Sigorta Denetleme Kurulu’nun belirlediği yasal düzenlemelere uyum sağlamak gerekiyor. Ancak sigortacılıkta aşılması gereken en önemli konulardan biri, ciddi bir rekabet ortamında ayakta kalabilmek. Türkiye’de Avrupa ülkelerine kıyasla özel sigorta yaptıran kişi sayısının az olması nedeniyle, sigortacılık sektörü firmalarının kârlı müşteriyi bulup doğru fiyatla doğru poliçeyi satabilmesi, bunu yaparken de müşterisine bu hizmeti doğru anlatabilmesi, herhangi bir hasar ya da sorun halinde kaliteli hizmet sunabilmesi ön plana çıkıyor. Dolayısıyla da sigorta şirketlerinde onay mekanizmalarının hızlı çalışması, kârlı müşteriyi bulabilmek için analitik yeteneklerin gelişmiş olması ana beklentiler arasında yer alıyor.
19
DOSYA KONUSU: FİNANSAL SERVİSLER ÇÖZÜMLERİ....................................................................................................................
Finans 2.0 – Dijital İşlemler ve Ötesi Bankacılık ve sigortacılığı da kapsayan finansal hizmetler, inovasyon için de önemli bir alan. Geçtiğimiz aylarda, Türkiye’nin ilk teknoloji ve gelecek odaklı düşünce kuruluşu olan Gelecekhane, inovasyonun finanstaki yansımalarını ele almak üzere “Finans 2.0 – Dijital İşlemler ve Ötesi” adlı bir etkinlik düzenledi. SAP’nin de sponsorlar arasında yer aldığı etkinliğe SAP Finans Sektörü Mimarisi Bölge Direktörü George Asgari ve SAP Türkiye ve Güney Avrupa COO’su Uğur Candan’ın yanı sıra Borsa İstanbul, çeşitli banka ve finans kuruluşları, akademik çevre ve özel sektörden temsilciler de katıldı. Etkinlikte, ATM tasarımlarından tüketici eğilimleri analizlerine kadar her alanda, çeşitli bankaların müşterilerine sundukları kişiselleştirilmiş hizmetlerden örnekler verildi ve bu anlamdaki potansiyele vurgu yapıldı.
20
müşterilerinin cüzdan payını analiz edebiliyor. Oysa bunu etkili bir şekilde analiz edebilen bankalar müşterilerine aynı bankanın birden çok ürün ve hizmetinin kullanımı konusunda yönlendirebilecek bir müşteri ilişkileri yönetimi sağlayabiliyorlar.
Banking çözümüyle de bankacılığa özel standartlarda bir yazılım sunuyor. Bu standart çözümle SAP, temel bankacılık işlemlerinin, bankalar tarafından fazla emek ya da çaba harcanmadan, hızla, güvenle ve kolaylıkla gerçekleştirilmesine olanak tanıyor.
Sonuç olarak müşteri deneyimine odaklanan bankalar için müşterilerin talep ettiği hizmetleri tam olarak sunmak ve daha iyi müşteri ilişkileri kurmak için büyük veri ve ileri gerçek zamanlı analitik araçlarından yararlanmak gerekiyor. SAP’nin bankacılık sektörü yaklaşımı ve sunduğu çözümler ve teknolojiler ise bu sorunlara ve beklentilere çözüm bulmaya odaklanıyor.
Ama yazının en başında da belirttiğimiz gibi, standart çözümler artık yeterli gelmiyor. SAP bankalara insan kaynakları, finansal maliyet muhasebesi, satın alma yönetimi gibi arka ofis uygulamaları da sunuyor. Böylece bankalar, temel bankacılık fonksiyonlarının dışında da sağlıklı işleyen bir yapıya kavuşuyor. Diğer bir deyişle, bankacılık sektörüne özel standart yazılımı destekleyen arka ofis çözümleri ile bir bankanın tüm süreçleri, SAP çözümleriyle doğru bir şekilde yönetilebiliyor.
SAP ile doğru süreç yönetimi ve yenilikçilik bir arada
Finans Servisler, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) ve Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) çözümlerinde pazar lideri olan SAP, bankaların teknolojiden beklentilerini fazlasıyla karşılayan ve rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olan çözümler üretiyor. 30 yılı aşkın deneyimiyle 25 farklı endüstriye hizmet veren SAP, SAP for
Yenilikçi teknolojilerle yaratılan fark
Bankaların ve sigortacılık kurumlarının rekabette fark yaratarak öne geçmelerine olanak tanıyacak projeleri için yenilikçi teknolojilerin kullanılması kaçınılmaz. SAP, sunduğu bellek içi bilişim (in-memory computing), mobil
............................................................................................................................................................................................................................... teknolojiler, karmaşık olay işleme (complex event processing) gibi yenilikçi teknolojilerle bu beklentileri karşılıyor. Bu yenilikçi teknolojiler, günümüzde müşterilerin her kanaldan çeşitli elektronik araçlarla gerçekleştirdikleri etkileşimlerle üretilen tüm işlemlerin henüz gerçekleşme aşamasında izlenmesini ve bu işleme göre kurumların anında harekete geçebilmelerini sağlayan bir yapı oluşturuyor. Bu sayede işlemlerin önce veriler halinde bir disk ortamında saklanması, ardından raporlamalarla bu verilerden işe yarayacak bilgiler elde edilmesi ve bunun ardından bu raporlara göre alınabilecek önlemlerin belirlenmesi için kaybedilen zaman tamamen ortadan kalkıyor.
Sonuç olarak SAP, bir taraftan standart yazılımlarla bankacılık ve sigortacılık sektöründeki kurumlarda karmaşıklığı azaltıp süreçleri iyileştiriyor, insana bağımlılığı azaltıyor ve süreçlerin insandan bağımsız olarak aynı mükemmellikte ilerlemesini sağlıyor; diğer taraftan da bu kurumların rekabette öne çıkabilmeleri için her türlü yenilikçi çalışmalara olanak sağlayan teknolojiler sunuyor. Ayrıca sunduğu farklı iş modelleriyle bu olanakları yalnızca müşterilerine değil, iş ortaklarına ve girişimcilere de sağlayarak en iyi uygulamaları içeren, geniş yelpazede çözümlerin üretilmesini de mümkün kılıyor.
Gerçekleşen tüm işlemlerin ve tanımlanan olay dizilerinin anlık olarak takip edilerek buradan bir “zeka” üretilebilmesi sayesinde, olası bir suiistimalin gerçekleşmeden önüne geçmek, lokasyona bağlı bir kampanya önermek ya da müşterinin olası bir şikayetini gidererek kurumdan ayrılmasını önlemek gibi ciddi kazançlar sağlayan çeşitli önlemleri anlık olarak, deyim yerindeyse düşünce hızında almak mümkün olabiliyor.
SAP HANA platformu: Büyük verinin oluşturduğu zorlukların üstesinden gelinmesini ve tam anlamıyla gerçek zamanlı bankacılığın gerçekleştirilmesini sağlıyor.
SAP’den bankacılıkta başarının reçetesi
SAP BusinessObjects, Business Intelligence ve SAP Lumira: Kurumdaki her bir çalışanın büyük veriyi kolaylıkla görselleştirerek analiz edebilmesini, her zaman ve her yerde müşteriler ve işlemler hakkında benzersiz bir görüş elde etmesini sağlıyor.
SAP Predictive Analysis: Kullanıcıların öngörüye dayalı fikirlere kolaylıkla ulaşmalarına, alternatif öneriler oluşturmalarına ve ileri analitiklere dayalı olarak anında harekete geçebilmelerine yardımcı oluyor. SAP Solutions for Social Media Engagement: Sosyal medyadaki yorumların takip ve analiz edilmesiyle, hızlı yanıtlar verilmesini sağlıyor. SAP Services for Banking: Bankaların farklılaşarak daha kârlı iş kararları vermelerine yardımcı oluyor. SAP, finansal servisler endüstrisine sunduğu çözümlerle, dünya genelinde pek çok kuruluşun işleyişini inovatif yöntemlerle daha da verimli hale getiriyor. • Forbes Global 2000 listesindeki büyük bankaların yüzde 97’si SAP kullanıyor. • 120 ülkede 12.200’den fazla banka SAP müşterisi. • 125 milyonu aşkın banka hesabı, SAP yazılımları üzerinde işlem görüyor. • Dünya genelinde SAP müşterisi olan bankalar 51 trilyon avroyu aşan değerde varlığı yönetiyor. Detaylı bilgi için: nazan.cayrak@sap.com
BT çözümlerinin finansal servislere katkısı
% 96 İşletmedeki bütün
% 20 Kişiselleştirilmiş fiyat
% 20 Uyum ve risk yönetimini
% 18 E-posta ya da internet
% 24 Paydaşlardan farklı
% 76 Finans sisteminin
kullanıcıların mobil CRM uygulamasına geçmesiyle elde edilen gelir artışı
gibi daha düşük maliyetli alternatifleri teşvik etmek için farklı kanalları bir arada kullanan finans kuruluşlarında etkileşim başına düşen maliyet tasarrufu
teklifleri için müşteri bilgilerinden yararlanan finans kuruluşlarının oranı
kanallar üzerinden alınan fikirlerle geliştirilmiş yeni ürünlerden elde edilen gelir artışı (sosyal medya dahil)
% 40 Gelişmiş analitik ve veri modelleme merkezi ile müşteriler hakkında bilgi edinmek üzere büyük verinin kullanım kapasitesindeki artış
teşvik eden işletmelerde finans stratejisi ve liderlik maliyetlerinde yaşanan düşüş
mali ve operasyonel performansının geçmişine ve geleceğine yönelik bir bakış açısı sunabildiği durumlarda marjlarda görülen artış
% 60 Kaynak ve tedarik
süreçlerindeki teknolojik gelişmelerle elde edilen yıllık ortalama tasarruf artışı
% 36 İşletmelerin strateji
ve rekabet avantajı için BT çözümlerinden yararlanması halinde elde edilen faaliyet kârı artışı
% 32 İşgücü optimizasyonu
stratejilerini tasarlamak, uygulamak ve izlemek için işgücü veri analizinin kullanılması durumunda, personel devir hızında görülen düşüş Kaynak: SAP Performance Benchmarking
21
KÖŞE YAZISI.........................................................................................................................................................................................
BANKACILIKTA REKABET AVANTAJINI KORUMANIN İPUÇLARI
Nazan Çayrak SAP Türkiye Finansal Servisler Sektörü İş Geliştirme Yöneticisi
Rekabetçi piyasa koşullarında bankaların temel hedefinin müşterileri için değer yaratmak olduğunu düşünürsek, en yüksek değeri en az maliyetle yaratmak için “sürekli değişim yönetimi”nin vazgeçilmez olduğunu söyleyebiliriz. Teknolojinin gelişmesi ile yeni iş modellerinin oluşması, müşterilerin de pazara yeni sunulan düşük maliyetli ve yüksek değerli hizmetlere hızlıca adapte olması, bankaların mevcut rekabet avantajlarını kısa süre içinde kaybetmesine yol açmaktadır. Diğer taraftan, ekonomik krizlerin ve yasal düzenlemelerdeki uyarlamaların neticesinde de değişim yaşanabilir. Dolayısıyla yenilikleri, pazar ihtiyaçlarını, teknolojik gelişmeleri, müşteri eğilimlerini ve rakiplerin girişimlerini hızlı bir şekilde anlayıp kavrama yeteneğini kurum kültürüne kazandırmak, değişken rekabet karşısında en önemli avantajlardan biri olacaktır. Banka maliyetlerinin ve getirilerinin yapısı, değişimin tüm unsurları ile planlanmasını gerektirmektedir. Örneğin müşteri ile güvene dayalı iletişimin kurulduğu yerler olarak geleneksel şubeleri ele alırsak, bu şubelerdeki olası bir değişikliğin başarısı şu unsurlara doğrudan bağlıdır: • Üst yönetimin değişimi bizzat sahiplenip yönetmesi • Karar verme ve delegasyon sisteminin verimli şekilde kurgulanması
22
• Şube çalışanların yeteri şekilde eğitilmesi ve çift yönlü iletişimin tesis edilmesi • Girişimcilik ve yenilikçilik konusunda süreçlerin oturtulması • Pazar ve müşteri beklentilerinin geri bildiriminin sağlanması • Şube yeteneklerinin kurum ve pazar beklentileri konusunda yeniden yapılandırılması • Hedeflerin performans göstergelerine yansıtılması • Performansın etkin bir şekilde ölçülmesi ve değerlendirilmesi • Diğer endüstrilerdeki yapılanmaların incelenmesi • Bu değişimin diğer kanalları ve genel müdürlüğü nasıl etkileyeceğinin incelenmesi • Pazardaki diğer oyuncularla işbirliği olasılıklarının değerlendirilmesi Bunun için de bankanın uzun ve kısa vadeli hedeflerinin bir arada yönetilmesi, basitliğin benimsenmesi ve çok katmanlı yapıların olabildiğince elenmesi gerekir. Bankacılık alanında gelecekteki en önemli ilerlemelerden birinin, müşterilerin tanınmasında ve onun bireysel ihtiyaçlarını tahmin edilmesinde rol oynayan sistemler konusunda yaşanacağını söyleyebiliriz. Bu, kurumun sahip olduğu veriyi kullanarak müşterisinin bulunduğu yere, duruma, potansiyel değerine, aile-iş-arkadaş çevresine göre doğru hizmeti, doğru kanaldan, doğru anda önerebilmesi için gereken altyapının kurgulanmasını gerektirmektedir. Ticari ve kurumsal bankacılık açısından bir diğer önemli ilerleme ise bankanın finansal ekosisteme sağlayacağı değer, hizmet ve ürünler olacaktır. Bu ilerleme, ticari ve kurumsal müşterilerin nakde hızlı erişimini, birbirleriyle ve bankalarla olan ilişkilerinin desteklenmesini gerektirecektir. Bankalar küçük ve
orta ölçekli kurumlara sunabilecekleri hizmetlerle onları kurumsal yönetim ve dış pazarlara açılma konusunda bir sonraki seviyeye taşıyabilirler. Bu da bankanın sahip olduğu teknoloji, risk yönetimi, nakit yönetimi, pazarlama konularındaki uzmanlığını bir hizmet olarak paylaşmasını ve kuracağı sistem entegrasyonu sayesinde de finansal hizmetlerin sunulma süresinin ve maliyetinin düşürülmesini, riskin daha iyi yönetilmesini sağlayacaktır. Teknoloji sayesinde, bankalarda değişimin sürekli yönetimi kapsamında şu faydalar elde edilecektir: • Operasyonel süreçleri, global standartlarda ve esneklikte kurgulanabilen ve hatta bulut üzerinden erişilebilen ortamlara taşımak. • Kurumun stratejilerinin tanımlandığı, her çalışanın kendinden beklenenleri net bir şekilde bildiği, hedef ve gerçekleşenlerin anlık olarak takip edilebildiği bir sistem kurmak. • Banka gibi şubeli organizasyonlarda önem arz eden uzaktan eğitim, uzaktan işe alma, yetenek ve kariyer yönetimi, işbirliği ve haberleşme gibi paylaşım platformları oluşturmak. • Kurum verisini bellek içinde işleyerek olay dizisini olduğu anda yakalama; kârlılığı hesaplayarak, en uygun hizmeti, doğru müşterilere, doğru kanaldan, anında önerebilecek vaka tabanlı mimariler kurgulamak. • Kurumsal ve ticari işletmelerin kullandığı sistemler ile banka arasında doğrudan entegrasyon üzerine dayalı yeni iş modellerini desteklemek ve bu yapıyı kurgulamak. • Temel Bankacılık alanında, entegrasyon maliyetlerinin düşürülmesi için standart, tekrar kullanılabilir bileşenlerden oluşan, yenilikçi ürünlerin süratli geliştirilebileceği esnek bankacılık referans mimarisini oluşturmak.
Proje: Wavin TR/Pilsa SAP ERP Roll-Out Projesi “Bağlı bulunduğumuz Mexichem Grup, SAP sistemi üzerinde işlem yapmaktadır. Grup’la ortak bir zemin oluşturmak, yönetim ve raporlama konularında standartlaşma sağlamak ve kalitesi dünyaca tescil edilmiş bir yazılım programını bünyemize alarak fırsatını elde ettik. Wavin BT ve BİMSA danışmanlarının özenli çalışması, Wavin TR ekibinin özverili gayretleri sonucunda proje, planlandığı gibi 6 aylık rekor sürede ve bütçe dahilinde başarıyla tamamlandı.” Alp Noyan Sezgin, Mali İşler Direktörü / Wavin TR/Pilsa Olcay Saydanoğlu, SAP Proje Müdürü / Wavin TR/Pilsa
Özetle Wavin TR/Pilsa Projesi • SAP sistemi üzerinde çalışan Grup ile ortak bir zemin oluşturmak. • Yönetim ve raporlama konularında standartlaşma sağlamak. • Kalitesi dünyaca tescil edilmiş bir yazılım programını kullanarak katma değer yaratmak. • Projeyi 6 ay gibi rekor bir sürede ve belirlenen bütçe dahilinde tamamlamak.
Kazanımlar: • Daha üst düzeyde sistem güvenliği sağlandı. • Süreçler arasında güçlü entegrasyon elde edildi. • Departmanlar arasındaki iletişim daha etkili hale geldi. • Grup raporlamalarında standartlaşma sağlandı. • Karar alma süreçleri daha etkin ve hızlı bir hale geldi • Mexichem ve Wavin Grupları ile sinerji arttı. • Wavin TR/Pilsa’nın imajı güçlendi.
WAVIN TR-PİLSA, WAVIN GRUP SAP ROLL-OUT PROJESİNİ, WAVIN BT VE BİMSA DESTEĞİYLE 6 AYLIK REKOR SÜREDE BAŞARIYLA TAMAMLADI 1971 yılında Adana’da Sabancı Holding bünyesinde kurulan Pilsa, Türkiye’deki plastik boru ve biri olarak faaliyet göstermektedir. İnşaat, üstyapı ve altyapıya yönelik olarak geniş yelpazede, kaliteli boru ve ek parça sistem ve çözümleri sunan Pilsa, 2008 yılında Hollanda kökenli, Avrupa’da sektör lideri olan Wavin Grubu (www.wavin. com) tarafından satın alınmış ve 2011 yılında Wavin TR (www.wavin.com.tr) unvanını kullanmaya başlamıştır. Wavin Grubu’nun 2012 yılında Latin Amerika’da sektör lideri olan Mexichem Grubu (www.mexichem.com) tarafından satın alınmasıyla Grup, dünyanın bir numaralı plastik boru ve ek parça sistem ve çözümleri üreticisi konumuna gelmiştir. Wavin TR/Pilsa, sektöründe dünya lideri olan bu Grubun bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. 43 senelik bir geçmişe sahip olan Wavin TR/Pilsa, Türkiye’de ilk 500 Sanayi Şirketi arasında yer almakta olup, Adana’daki fabrikasında üretilen ürünler biçok ülkeye ihraç edilmektedir. Grup bünyesinde Avrupa’da üretimi yapılan ürünleri de Türkiye pazarına sunarak zamanda müşterilerine değişik çözümler sunmak üzere Müşteri Hizmetlerini geliştirmeyi
amaçlamaktadır. Global grup yapısı ve geniş kapsamlı faaliyetleri bulunan bir şirketin iyi hizmet verebilmek için elbette öncelikle arka plandaki bilgi teknolojileri (BT) süreçlerinde verimli ve güvenilir bir yapıya sahip olması gerekmektedir. Wavin TR/Pilsa’nın BT altyapısı, tüm sistemlerin yedekli çalışır vaziyette olmasını sağlamak ve felaket kurtarma senaryolarına hazır olmak ilkesi üzerine kuruludur. Yerel olarak kullanılan tüm ağ altyapısı ve sunucular, şirket bünyesindeki veri merkezlerinde tutulmaktadır. Ayrıca SAP sunucular da merkezi Frankfurt’ta bulunan veri merkezleri üzerinde çalışmaktadır. Şirketin SAP imzalı BT omurgasında Geliştirme, Kalite, Test ve Üretim istemcileri barındırılmaktadır. Sistemlerini bu altyapı üzerinde işleten Wavin TR/ Pilsa, bağlı bulunduğu Grubun SAP kurumsal kaynak planlama (ERP) sistemi üzerinde işlem yapıyor olması nedeniyle, merkezle ortak bir zemin oluşturmak üzere SAP ERP çözümünü tercih etmiştir. Böylece, yönetim ve raporlama konularında Grup ile standartlaşma sağlanması ve kalitesi dünyaca tescil edilmiş SAP ERP çözümüyle Wavin TR/Pilsa için katma
23
TREND...................................................................................................................................................................................................
MAKER MOVEMENT: GELECEĞİ YAPANLAR HAREKETİ Üretim, yaşam kalitemizi artırmak açısından önemli bir değer. Tüketim de bu sistemin içinde kaçınılmaz bir süreç. Peki ama yeterince iyi tüketiyor muyuz? Diğer bir deyişle, tüketim deyince sadece “kullan-at” kavramını mı anlıyoruz artık? Bu sağlıksız anlayışa karşı çıkanlar da var. Bozup yeniden yapmayı, var olan bir teknolojiyi geliştirerek yeni kullanım alanları yaratmayı, bilinçli tüketen ve tükettiğinden de bir şeyler türeten bir akımdan söz ediyoruz: Maker Movement. GelecekHane’nin kurucusu Halil Aksu’nun ifadesiyle, Geleceği Yapanlar Hareketi. 1980’lerden sonra doğanların arasında, evdeki bir elektronik cihazı önce söküp sonra yeniden birleştirmeye çalışan, bozulan bir eşyayı tamir etmeye çabalayan, kibrit çöplerinden roket tasarlayan kaç kişi vardır acaba? Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada tüketim toplumuna hızlı bir geçiş yaşandı. Teknolojiden yararlanarak hayatı kolaylaştırma iddiasında olanların geliştirdiği “kullan-at” anlayışı, üretimi ve tüketimi algılama biçimimizi değiştirdi. Ama tıpkı taşların zamanla yerine oturması gibi, tüketim kavramı da zaman içinde sorgulanmaya başladı ve geri dönüşüm, kendin-yap (DIY – do it yourself), eskileri değerlendirme gibi akımlar popüler hale geldi. Dünyada bu akımın en dikkat çeken örneklerinden biri, Maker Movement. Maker Movement, kendi projeleri ve çabalarıyla benzersiz ve inovatif teknoloji ürünleri geliştirmeye odaklanan bireylerin ya da grupların ortak hareketi. Bu kişiler mevcut
24
teknolojileri kullanarak ve bir araya getirerek veya yepyeni teknolojiler üreterek farklı özelliklerde cihazlar yaratıyorlar. Maker Movement’ın en önemli özelliklerinden biri, yaratılan ürünlerin tamamen açık kaynak sistemine dayanması, yani üretim adımlarının ve bilgilerinin herkesle paylaşılabilmesi, isteyen herkesin bu ürünleri kendi başına da yapabilmesi. Kısacası Maker Movement, aslında hepimizin ortak düşünün hayat bulması anlamına geliyor: Teknolojinin paylaşım yoluyla ve insanlığın faydasına olacak şekilde kullanılarak hayatı zenginleştirmesi.
Maker Movement’ın Türkiye’deki adresi: GelecekHane Dünyada hızla yaygınlaşan Maker Movement akımı, 2014 yılının başında Halil Aksu tarafından kurulan GelecekHane ile Türkiye’ye de taşındı. Türkiye’nin ilk teknoloji ve gelecek odaklı
düşünce kuruluşu olarak tanımlanan GelecekHane, güzel yarınlar için, ekonomiye, politikaya ve topluma olumlu katkılarda bulunacak teknolojik imkanları araştırıyor. İnsanın doğasında var olan merak özelliğini destekleyerek bilimi, teknolojiyi, akılcı ve sorumlu üretimi ve inovasyonu teşvik ediyor. GelecekHane uzmanlardan, üretken ve kreatif insanlardan oluşuyor. Bilim dünyası ve kreatif çevrelerle yakın işbirliği içinde olan kuruluş; inovasyon, strateji, dönüşüm ve rehberlik konularında hizmet vermenin yanı sıra Endüstri 2.0, Finans 2.0 gibi etkinliklerle de inovasyon çerçevesinde sektörel gelişmeleri kamuoyuna aktarıyor. SAP’nin de desteklediği bu etkinliklerde sektörlerin önde gelen isimleri teknoloji ve inovasyon rotalarını, beklentilerini ve katkılarını katılımcılarla paylaşıyor. Detaylı bilgi için: www.gelecekhane.com
...............................................................................................................................................................................................................................
“ÜLKE OLARAK İLERLEMEYİ YAŞAM MOTİVASYONU HALİNE DÖNÜŞTÜRMEMİZ LAZIM” Halil Aksu, teknoloji dünyasının yakından tanıdığı bir isim. Türkiye ve Almanya’nın önde gelen bilgi teknolojileri ve bağımsız araştırma şirketlerinde uzun yıllar görev yapan Aksu, Ocak 2014 itibarıyla tamamen inovasyona, üretime ve geleceğe odaklanan GelecekHane’yi kurarak Maker Movement’ı Türkiye’ye getirdi. Halil Aksu ile “Geleceği Yapanlar Hareketi”, teknoloji ve inovasyon konularında, geleceğe yönelik büyük umutlarla dolu bir söyleşi yaptık.
Lab” kurdu. Bir Avrupa Birliği projesi olan Living Lab farklı ülkelerde de bulunuyor ve herkese açık hizmet veriyor. Bu laboratuvarlarda isteyenler çeşitli inovatif çalışmalar yapıyor, prototipler üretiyor, ürünler tutarsa kuluçka mantığıyla bunları ticarileştirebiliyor. Living Lab bu anlamda güzel bir örnek. Bir başka örnek de Kadir Has Üniversitesi’ndeki FabLab. Bir Massachusetts Institute of Technology (MIT) projesi olan FabLab’ler açık atölyeler. Burada
tamamen açık kaynak kullanılarak üretim ve paylaşım gerçekleştiriliyor. Biz de Beyoğlu ve Kadıköy’de bu tür hanelerin mutlaka olması gerektiğine inanıyor ve bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu haneler canlı, hareketli, insan trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde kurulmalı. Gençlerin uğrak yeri olmalı. Bu nedenle Beyoğlu ve Kadıköy önemli noktalar. Halka açık noktalara ek olarak, özellikle bankacılık, telekomünikasyon ve
GelecekHane hakkında kısaca bilgi verir misiniz? GelecekHane bir düşünce kuruluşu. Geleceği öngörmeye çalışır ve bu öngörüler çerçevesinde geriye doğru bir bakışla, bugünden o geleceğe nasıl gidilebileceğine ilişkin stratejiler, inovatif fikirler ve gerekli kültürel dönüşüm üzerine hizmetler verir. Pragmatik ve gerçekçi senaryolarla, belli başlı sektörler için çalışır. Temel amacımız; bilinç seviyesini artırmak ve geleceğin şekillenmesinde herkesin katkısının olduğunu vurgulamak. Kısacası GelecekHane, geleceği hayal etmeye, gelecekten bugüne doğru çizilen inovasyona, stratejilere odaklanıyor. Aslında ismimizin de bir hikayesi var. Geleceğe yönelik haneler, yani evler, mekanlar oluşturmak istiyoruz. Bu hanelerde geleceği sergilemek ve bugünden yaşatmak istiyoruz. Şehirlerin merkezi noktalarında, üniversite kampüslerinde, talep eden kuruluşların bünyelerinde inovasyon için ilham verici, geleceği yaşatan mekanlar oluşturacağız. Bu mekanları, yani haneleri tasarlarken de inovasyon devreye girecek. Mekanlar, insanlara üretim ve inovasyon için ilham verecek. Bu haneleri, kurum içinde bir laboratuvar gibi düşünmek gerekir. Örneğin Başakşehir Belediyesi, özellikle telekomünikasyon sektörünün çok yakından tanıdığı Ersin Pamuksüzer’in de vizyonu ve katkılarıyla bir “Living
25
TREND................................................................................................................................................................................................... perakende alanlarında faaliyet gösteren kuruluşlarda da bu tür hanelerin oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Yine bu sektörlerin ekosistemleri içinde yer alan medya, lojistik, sigortacılık gibi sektörlerin temsilcileriyle de temaslarımız sürüyor.
üstlenmiş durumundayız. Bu yılın Kasım ayında, Turkcell Teknoloji Zirvesi kapsamında Türkiye’deki ilk resmi Maker Faire, yani Geleceği Yapanlar Festivali’ni düzenleyeceğiz. Bu, hareketin ilk büyük kutlaması ve şovu olacak. Hepinizi bekleriz.
Maker Movement nedir? Bilgi teknolojileri açısından bu hareketin önemi nedir? Çağımızda hepimiz “kullan-at” tarzı yaşıyoruz. Yeni nesil bozup yeniden yapmayı bilmiyor. Eskiden, arabaya meraklı olan bir yetişkin arabasının motor kapağını açar, yağını kendi değiştirir, bakımını kendi yapardı ve bununla övünürdü. Bugün biz arabayla yolda kalsak hemen servisi ararız. Servis ise bozuk parçayı tamir etmek yerine değiştirir. Bu trend bizi kötü bir yere götürüyor. Büyük markalar tarafından empoze edilen ürünleri, onların tasarladığı şekilde kullanmamız gerekiyor. Kimileri ise tekrar bir şeyleri yapabilme, bozabilme, yeniden bir araya getirme, düzeltebilme yetkinliklerini geri kazanmak istiyor. İşte buna Maker Movement deniyor.
Maker Movement konulu stüdyo çalışmaları yapıyorsunuz. Bunlar hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’deki Maker’lar, yani yaratıcı ve üretken insanlar, kendilerini kurumsal ortamlarda pek gösteren kişiler değil. Daha çok sanat festivallerinde, üniversitelerde ve başka ortamlarda bulunuyorlar. Düzenlediğimiz buluşmalarda bu kişilerin tanışmalarını sağlıyor, onlara daha büyük bir hareket kabiliyeti ve duyuru gücü kazandırmış oluyoruz. Bu onların da hoşuna gitti, bizim de işimize yaradı. Türkiye’de pek çok gizli cevher varmış, yavaş yavaş açığa çıkıyorlar.
Herkes üretici, yapan, icat eden olabilir. 3-boyutlu baskı sistemleri, açık kaynak yazılım ve donanım, internet ve sosyal medya, herkesi hayal ettiğini tasarlayabilen, tasarladığını da üretebilen konuma getiriyor. Bugün tasarlanan bir cihazın çıktısı 3-boyutlu yazıcılarla alınabiliyor. Her ürün gibi, zamanla bu yazıcıların da fiyatları düşecek ve üretim çok daha kolay hale gelecek. Bu hareket bilgi teknolojileri açısından çok önemli. Bu bilinçlenme ve cesaretlendirme, programcıların, analistlerin ve iş birimindeki insanların bilinçlenmesini, vasıfların artmasını ve yaratıcı fikirlerin geliştirilmesini sağlıyor. Dijitalleşen dünyada kurumların yalnızca düz mantık BT projeleri ve servisleri ile ilerlemeleri ve başarılı olmaları artık pek mümkün değil. Yenilikçi dijital ürün ve hizmetler geliştirmek zorundalar. GelecekHane, Maker Movement kapsamında nasıl bir noktada duruyor? GelecekHane bu hareketi Türkiye’de başlatan düşünce kuruluşu olmaktan büyük kıvanç duyuyor. Şu an bu işin organizasyonunu ve moderasyonunu
26
İnovasyon ile Maker Movement arasında nasıl bir fark var? Aslında ikisinin de özü aynı. Ama Geleceği Yapanlarda, yani Maker Movement hareketinde amatör ruh hakim. Ayrıca süreç tamamen açık kaynak ile ilerliyor. İnovasyon ise daha kurumsal ve ticari bir süreç. Siz inovasyonu nasıl tanımlarsınız? Kısaca “icat çıkarmak” diyebiliriz. Ama
en önemlisi bu icadın katma değere dönüşmesi, alıcı bulması, insanlığın işine yaraması. Önemli olan bir şey icat etmek değil, bir problem çözmek. Bir problemi anlamlı bir şekilde çözdüğünüz zaman buna değer verecek birileri bulunur. Katma değer işte o zaman kendiliğinden oluşur. “Novamatic” adını verdiğim bir inovasyon sistemi icat ettim: sistematik inovasyon. Toplumun ya da kurumun yenilikçi gücünü azami katma değer üretecek şekilde kullanmak anlamına geliyor. Bu çok önemli, çünkü insanın doğasında merak var. Çevre baskılarını kaldırıp koşulları uygun hale getirdiğiniz zaman insan hemen doğasındaki bu temel özelliğe dönüyor. Türkiye’de özellikle işletmelerde inovasyon bilinci yerleşti mi? Yanlış algılar var mı? İnovasyon bilinci yavaş yavaş yerleşmekte. Bazı sektörlerde daha hızlı, bazı sektörlerde daha ağır ilerliyor. Sebebi aslında basit: Başa dert gelmeden, derman aranmıyor. Sıkışan, zorluk çeken işletmeler, yöneticiler, sektörler, daha çok ve daha hızlı inovasyona yöneliyor. Daha rahat para kazanan kurum ve sektörler, bu konuya biraz daha seyirci kalıyor veya taktik denemeler yapıyor. Oysa ülke olarak ilerlemeyi yaşam motivasyonu haline dönüştürmemiz lazım.
............................................................................................................................................................................................................................... İnovasyona en çok ihtiyaç duyan ya da inovasyona en açık sektörler hangileridir? Perakendecilik sektöründe çok yoğun rekabet var. Bu sektörde müşteri gerçekten kral. Hele e-ticaret dünyasında rakip bir tık ötede. Burada çok inovatif davranmak zorundasınız. Bireysel bankacılık sektörümüz müthiş ürün ve hizmetler geliştiriyor. Dünyanın en yenilikçi bankacılık pazarlarından birisi diyebiliriz. Numara taşınabilirliği sonrasında telekomünikasyon müşterileri de son derece sadakatsiz. Dolayısıyla muhtelif kampanya, tarife ve cihaz paketleriyle telekomünikasyon operatörlerimiz sürekli yaratıcı ve inovatif olmalı. Özetle, son tüketici ile yoğun bir şekilde temasta olan sektörler, inovatif olmak zorunda. Bunlara özellikle eklemek istediğim bir başka sektör ise kamu. Hepimiz her zaman kamuyla birlikte yaşıyoruz. Sağlık hizmetleri, nüfus işleri, toplu taşıma, eğitim gibi hizmetlerden daha kaliteli bir şekilde yararlanabilmemiz gerekiyor. Kamuda performans, inovasyon, müşteri odaklılık kültürünün yerleşmesi gerekiyor. Bu, hem devlet kaynaklarının verimliliği hem de insanlarımızın yaşam kalitesinin artması için önemli. Refah endekslerinde dünyada 15-17. sıralardayız. Ama rekabetçilikte 70’lerdeyiz. Özellikle sağlık alanında yüksek teknolojiden yararlanmak gerekiyor. Örneğin genetik ve beyin araştırmalarında çok çok gerideyiz. Bu konuda ciddi yatırımlar ve yetişmiş beyin ithalatı yapmazsak çok şey kaçıracağız. Peki GelecekHane de özellikle bu sektörlere mi odaklanıyor? Deneyimlerimiz, çevremiz ve sektörel dinamizm nedeniyle özellikle bankacılık, telekomünikasyon ve perakendecilik sektörlerine odaklanıyoruz. Bu sektörlerin ekosisteminde bulunan sigortacılık, teknoloji, medya gibi sektörlerde de çalışmalarımız bulunuyor. Finans 2.0 ve Endüstri 2.0 gibi etkinlikler düzenlediniz. Bunların amacı neydi? 2.0 ibaresini yeni versiyon anlamında kullanıyoruz. Yani düne kadar, bildiğimiz anlamda finans ya da endüstri sektörleri vardı. Şimdi bir şeyler değişiyor, yeni dinamiklerle karşı karşıyayız. Bu etkinliklerin temel amacı, gelecek
mobilleşti, kullanıcıların içerik yükleme imkanı doğdu, bloglar ve sosyal ağlar yaygınlaştı. Bu sürecin daha 10-15 sene devam edeceğini öngörüyoruz. Web³ dediğimiz gaz halde ise farklı bir kuşağa geçeceğiz. Cildimizin altında bir çiple kimliğimizi taşıyacağız ve her işimizi bu şekilde göreceğiz. Yani teknolojiler görünmez hale gelecek.
trendleriyle ilgili bilinci artırmak, kurum ve yöneticilerin inovasyon iştahlarını kabartmak, onları bilgilendirmek ve cesaretlendirmektir. Haziran ayında Dijital 2.0 etkinliğimiz olacak. Bu etkinlik; teknoloji, telekomünikasyon, medya ve benzeri sektörlerdeki trendleri ve dünyadaki pek çok ürün ve hizmetin dijitalleştiğini vurgulayacak. Yılın ikinci yarısında da Yönetim 2.0 ve Ticaret 2.0 etkinliklerini planlıyoruz. 2.0’ın devamında neler olacak? 2.0’ı aslında bir sonraki versiyon olarak ele aldık. Yenilikçi yaklaşımları betimleyen bir metafor olarak kullanıyoruz. 3.0’a daha var. Uğur Candan ve Mehmet Nuri Çankaya ile birlikte “Her şey Çıplak” adlı bir kitap yazmıştık. Bu kitapta, internetin ilk kuşağını maddenin katı hali olarak tanımladık. Yani statik, katı, soğuk. 2000’lerden sonra ise sıvı hale geldi. Yani katılımcı sayısı arttı, internet
SAP Startup Focus ya da University Alliances gibi girişimlerin ve Design Thinking gibi yaklaşımların inovasyondaki yerini nasıl değerlendirirsiniz? İnovasyon, girişimcilik ve yaratıcılık konusunda yapılan her çalışma çok ama çok önemli ve gerekli. Bundan dolayı SAP’yi bu çalışmalarından ötürü kutluyor ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu tür girişimlerle SAP uluslararası deneyimlerini Türk gençleri ve profesyonelleri ile buluşturuyor. Ülkemize büyük katkıda bulunuyor. Normalde 1 yılda elde edilemeyecek katma değer, Design Thinking (tasarım odaklı düşünce) yaklaşımıyla 1 günde elde edilebiliyor. Buna paha biçilemez. Bunun yanı sıra geçtiğimiz aylarda İstanbul’da açılan SAP İnovasyon Merkezi de çok önemli. SAP’nin yaptıklarını büyük hayranlıkla izliyorum. Özellikle Hasso Plattner, SAP’yi kökünden sarsacak yenilikler çıkarıyor. SAP HANA, SAP tarihinde daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir sıçrama. Bu sıçrama Türkiye’ye de yansıyor. SAP bünyesinde Uğur Candan, Cenk Sezgin, Erdem Aksakal ve adını bilmediğim daha pek çok kişinin inovasyona ayırdığı zaman ve emek çok değerli. Dilerim ki SAP bu yolculuğunda daha önceki kuşaklarda olduğu gibi büyük başarı kazanır ve dünyaya bu tür radikal kararların başarıyla sonuçlandığını gösteren bir başarı öyküsü olur.
Halil Aksu kimdir? Almanya’da doğdu ve ortaokul sonuna kadar orada yaşadı. Lise eğitimini Aydın’da aldıktan sonra Münih Teknik Üniversitesi’nde Enformatik ve Elektronik okudu. 1997 yılında tekrar Türkiye’ye döndü. İlk olarak SAP’de çalıştıktan sonra FIT Solutions danışmanlık şirketinin kurucu ortakları arasında yer aldı. Bir kez daha Almanya’ya gidip burada Axentiv AG’de çalıştı. 2002’de Türkiye’ye gelerek bağımsız araştırma şirketi Gartner’da göreve başladı. 12 yıl boyunca Gartner Türkiye’de Danışman, Ortadoğu Bölgesi Kıdemli Danışmanı, Danışmanlık Direktörü ve Yönetici Ortak olarak çalıştı. Ocak 2014’te yeniden girişimci kimliğini benimseyerek GelecekHane’yi kurdu.
27
TREND............................................................................................................................................................................
NESPRESSO: KAHVENİN BULUTLU HALİ 1986’da neler olduğunu hatırlayan var mı? Mesela o yıl Top Gun filmi her yerde gişe rekorları kırmış, Nespresso da milyonlarca insanın, dışarı çıkmaya gerek kalmadan, evlerinin rahatlığında kahve keyfi yaşamasını sağlayacak bir devrim yaratma çalışmalarına başlamıştı. Bugün Nespresso, SAP Cloud for Sales çözümüyle müşterilerine mükemmel deneyimler yaşatıyor.
Eskiden kahve içmek kötü ama keyifli bir alışkanlık olarak algılanıyor, kahve tüketiminin kalp hastalıklarına ve felce davetiye çıkardığına inanılıyordu. Oysa yakın zamanda yapılan sayısız çalışma bu efsaneleri çürüttü ve kahve içmenin aslında sağlık açısından son derece yararlı olduğunu ortaya çıkardı.
gerekse perakende satış süreçlerinde yeni yatırımlara imza atma gerekliliği doğdu.
Antioksidan özellikli ve besin değeri yüksek kahveyi tüketmenin faydalarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz: • Kafein uyarıcıdır ve vücudun enerji seviyesini, ruh halimizi, beyin fonksiyonlarımızı iyileştirir. • Kahve metabolizmayı hızlandırıp fiziksel performansı artırabilir. • Kahvede riboflavin, manganez, potasyum, magnezyum ve niasin gibi önemli besinler bulunur. • Kahve tiryakilerinin Tip II diyabete yakalanma olasılığı yüzde 50 daha düşüktür. • Kahve tiryakilerinin Alzheimer, Parkinson, karaciğer sirozu ve kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığı, kahve içmeyenlere göre çok daha azdır.
Milyonlarca müşterisine mükemmel kahve deneyimini sunmaya devam etmek üzere Nespresso, bulut teknolojisine yöneldi ve SAP Cloud for Sales çözümünü tercih etti. Bu çözüm sayesinde Nespresso artık: • Şirket genelindeki süreçlerle ve sosyal medya aracılığıyla müşterilerini çok daha iyi tanıyor. • Sosyal medya analizlerinden gelen veriler de dahil olmak üzere, bütün kanal ve sistemlerde müşterilerini çok daha iyi ve bütüncül bir bakış açısıyla takip ediyor. • Bulut-tabanlı tek bir çözümle, fiyatlandırma, teklif verme, sipariş süreçleri de dahil olmak üzere, satın alım döngüsünün tamamını uyumlu bir şekilde yürütme becerisi kazanıyor. • Daha yüksek benimsenme oranları, satış verimliliğinde artış ve daha fazla görünürlük sayesinde yeni pazarlara daha yüksek düzeyde nüfuz edebiliyor.
Elbette 1986’dan bu yana çok şey değişti. Nespresso da geçen yıllar içinde giderek büyüdü ve ihtiyaçları farklılaştı. Hızla büyüyen müşteri tabanını daha iyi tanımak üzere, gerek kurumsal tarafta
Merkezi İsviçre’de bulunan Nespresso, Nestle Group bünyesinde yer alıyor. Cenevre Gölü kıyısındaki bu merkez, Evian-les Bains adlı küçük Fransız kasabasına bakıyor. Bir fincan Voltesso
28
Espresso içmek için daha iyi bir yer olabilir mi? Ünlü Fransız yazarı ve düşünürü Voltaire’in de Cenevre Gölü’nün manzarasını çok sevdiği söylenir. Eminim Nespresso’nun mükemmel müşteri deneyiminin mükemmel kahve deneyimiyle eşzamanlı olması gerektiğine ilişkin felsefesine, bugün yaşasa Voltaire de katılırdı. Herkese afiyet olsun.
Nespresso’nun görüşü “Nespresso olarak tüketicilerimizle ve Nespresso Club üyeleriyle doğrudan diyaloğumuzu koruyoruz. Çeşitli müşteri iletişim noktaları aracılığıyla dünyanın her yerinde tüketicilerimizle etkileşim halindeyiz. SAP Cloud for Sales çözümü, sadece müşterilerimize en mükemmel kahve deneyimi sunmaya odaklanmamızı sağlıyor.” Jean-Marc Duvoisin, CEO, Nestle Nespresso SA Bu yazı, Darren Hunter tarafından SAP Business Trends’de yayınlanmıştır.
.................................................................................................................................................................. KÖŞE YAZISI
DEĞİŞİM YÖNETİMİNDEN DÖNÜŞÜM YÖNETİMİNE maliyet ve hızla uyum gösterebilmesini gerektirmektedir. Yakın geçmişte sadece kuyu dibini ekosistemi sanan kurbağa krallar, zorunlu olarak kuyudan başlarını çıkardıklarında, kendilerini öpecek bir prenses de bulamayınca yaşamlarını yitirmektedir. Prof. Dr. Haldun Akpınar, M.Ü. İşletme Fakültesi Almanca İşletme Enformatiği Bölümü
Kuyu dibinin kralı kurbağa, kuyunun ağzından görebildiği gökyüzünü zahiri imparatorluğu sanır. Büyük ölçüde enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki olağanüstü gelişmelerin sonucunda globalleşen, kimilerine göre düzleşen, sürekli değişim içinde olan bir dünyada, paydaşların işletmelerden beklentileri de çeşitlenerek artmaktadır. Müşterilerin daha iyi, yeni, ucuz ürün ve hizmetlere yönelik artan talepleri, mal ve hizmet akışında coğrafi sınırların büyük ölçüde ortadan kalkması, sıkılaşan yeni hukuki düzenlemeler işletmelerin hızla yeni durum ve koşullara uyum göstermesi zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Artık niş ürün ve hizmetlere yönelik “uzun kuyruk” yaklaşımıyla, “beyaz eşya” gibi yerleşmiş bir kavram bile anlamını yitirmekte, pembe ve türkuaz renkli çamaşır makineleri ve buzdolapları vitrinleri süslemektedir. Günbegün gelişen mobil cihazlar iş akışlarında önemli değişikliklere neden olmaktadır. Değişen koşullar bir taraftan değer zincirinde temel ve karmaşık organizasyonel değişiklikleri, diğer taraftan da işletmenin ekonomik ve sosyal ortamda kendini yeniden düzenlemesini zorunlu kılmaktadır. Bu durum işletmenin bulunduğu ekosistemdeki değişikliklere makul
Yeni koşullara zamanında adapte olamayan Eastman Kodak Co. son dönemlerin en popüler örneklerinin başında gelmektedir. İlk kamerasını 1900 yılında Brownie markası ile pazara sunan, fotoğraf teknolojisinin öncülerinden ve gerçek imparator Eastman Kodak Co. bile, dijital kamera çağını zamanında yakalayamaması ve belki de dönüşüm korkusu ile 2012 yılının Ocak ayında iflas başvurusunda bulunmuştur. Charles Darwin’e atfedilen özdeyişlerden biri, “bir canlı türünün ne en kuvvetlisinin ne de en zekisinin yaşamını sürdürebileceği, sadece değişime en fazla adapte olanın hayatta kalabileceği”dir. Bu yaklaşım çerçevesinde, esneklik, denge, adaptasyon ve koordinasyon yeteneklerini kullanarak, etkin maliyet ve hızla, bulunduğu ortama ve değişen koşullara adapte olabilen ve karmaşık adaptif sistemlerin anahtar prensiplerinden yararlanan işletmeler çevik organizasyonlardır. Tüm canlı varlıkların kendi içlerinde ve dışlarında gelişen yeni koşullara adapte olmaları ve yaşam buldukları ekosistemde varlıklarının gücünü artırmak istemeleri, yaşamlarını sürdürebilmeleri için vazgeçilmezdir. Ülke, ürün ve hizmet tasarımı ve üretim sınırları olmaksızın, günümüz rekabet ortamında yaşamını sürdürmek isteyen işletmelerin yeni koşullara uyum göstermesi gerektiği konusunda hemfikir olmayan C-Düzeyi
işletme yöneticisi yoktur. Değişim veya dönüşüm bir organizasyonun ürün veya hizmetlerinin güncelliğini yitirmesi, fonlama veya gelir akışlarının değişmesi, yeni hukuki düzenlemelerin uygulamaya geçmesi veya pazar rekabetinin çok daha yoğun olması gibi pazardaki değişiklikler sonucunda ortaya çıkabilir. Gelirin, pazar payının ve müşteri memnuniyetinin artırılması, maliyetlerin azaltılması gibi istekler değişimin veya dönüşümün tetikleyicisidir. Sürdürülebilirlik, teknolojik inovasyonlar, globalizasyon, ekonomik şartlar ve işgücünün değişken doğası gibi dış etkiler; ürün inovasyonu, yeni iş modellerinin adaptasyonu, yeniden yapılanma gibi iç etkiler organizasyonların sürekli olarak ve mükemmeli hedefleyerek değişmelerini gerektirmektedir. Tipik dönüşüm projeleri iş süreçlerinin outsource edilmesi, iş modellerinin değiştirilmesi, organizasyonların birleşmeleri veya bir diğerini edinmeleri sonucunda ortaya çıkan işletme içi ve işletmeler arası yeniden yapılanma faaliyetleridir. Yapıları giderek karmaşıklaşan organizasyonları geleceğe taşıyabilmek için, 1980’li yılların ilk yarısından başlayarak genelde “değişim yönetimi” başlığı altında çeşitli framework ve yöntemler geliştirilmiştir. Bu bağlamda framework, karmaşık varlık veya süreçlerin oluşturulmasında yol gösterici özelliklere sahip hipotetik tasvirdir. Belirlenen hedeflere erişmek için yol gösterici özelliklere sahip prensip, araç ve standartlar ise yöntem olarak adlandırılmaktadır. McKinsey 7s Framework, basamak modelleri (step model), Lean Management, 6 Sigma, Balanced Scorecard, kurum mimarisi (enterprise architecture) ve BTM2 (Business Transformation Management Methodology) en bilinen yaklaşımlardır.
29
KÖŞE YAZISI.......................................................................................................................................................................................... 1980’li yılların başlarında ortaya konan modeller, daha ziyade organizasyonların sürekli ama küçük değişikliklerle mükemmele giden yolda ilerlemeleri yönündeydi. Ancak özellikle son on yılda dış etkilerdeki tsunami gücü, organizasyonları da süratle ve büyük ölçüde dönüşmeye zorlamıştır.
Değişimden dönüşüme, indirgemecilikten bütünselliğe
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre değişim, “bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü”, dönüşüm ise “olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, şekil değiştirme” olarak tanımlanmaktadır. Benzer biçimde bu kavramların İngilizce karşılıkları olan change ve transformation kelimeleri irdelendiğinde, transformation için “büyük değişiklik” ifadesinin kullanılması göze çarpan en önemli farktır. Değişim küçük ve artan adımlarda veya büyük ve karmaşık olabilir. Ancak sürekli olarak izlenmesi, koşul ve hatalara göre yenilenmesi gerekmektedir. Bir organizasyonda süreç ve prosedürleri bir kez tanımlayıp en iyi olduklarını ümit ederek bir kenara koymak söz konusu değildir. İlgili süreçlerin her birinin bir üstlenicisinin ve metriğinin bulunması ve sürekli olarak daha fazla fayda sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Buna karşılık dönüşüm daima büyük ve dikkat çekicidir. Dönüşüm belirli faaliyetlerin niçin yerine getirilmesi gerektiği kanaatinde ortaya çıkan içsel ve temel bir değişikliktir ve daha kalıcıdır. Sistem teorisi temelinde çok boyutluluk, karmaşıklık ve bütünsellik (holistic) günümüzde değişim ve dönüşüm yönetimi yaklaşımlarında da önemli rol oynamaktadır. Günümüzün karmaşık yapıları içerisinde, hesaplama gücündeki olağanüstü artışın da desteği ile artık tek boyutluluğa yer kalmamıştır. Descartes’ın önemli rol oynadığı bilimsel indirgemecilik (reductionism) felsefesinin tersine, sistem yaklaşımında her bir elemanın birbirleri ile entegre ve etkileşim içerisinde olduğu bütünsellik yaklaşımı giderek ivme kazanmaktadır. Sistem teorisinin kurucularından Ludwig von Bertalanffy, Genel Sistemler Teorisi isimli eserinde, yaşayan bir organizmanın birbirinden
30
farklı elemanların bir araya gelmesi ile oluşan bir yığın olmadığını, çevresiyle madde ve enerji alışverişi yaparken, aynı zamanda dinamik denge durumunu koruyabilen, tüm paydaşları ile sürekli etkileşim içinde açık bir sistem olduğunu ifade etmiştir. Karmaşık bir sistem ise, bileşenlerinin tamamının birbirleri ile etkileşim içinde olduğu, ancak sistemin davranışının bileşen işlevlerinin bir toplamı olmadığı, bileşen etkileşimleri sonucunda yeni oluşumların ortaya çıktığı (emergence) sistemdir.
İş Dönüşümü Yönetimi Metodolojisi – BTM2
Michael Porter’a göre, organizasyonların yüzde 80’i iş stratejilerini başarı ile gerçekleştirememektedir. Bu vakaların yüzde 70’ten fazlasında, başarısızlığın nedeni stratejinin kendisi değil, etkin olmayan icrasıdır. Projelerin “siyah kuğu” olarak nitelendirilmesinin önüne geçebilmek için, değişim sürecinde yaşanan • Üst düzey yönetim desteğinin yetersiz kalması, • Değişim sürecinin yaşama geçirilmesinde zayıflıklar, • Yetersiz uzmanlık ve işgücü, • Değişime karşı doğal insan direnci, • İlgi çatışmaları gibi çeşitli problemlere çözüm bulunması gerekmektedir. Değişim yönetimi, davranışsal değişimlere ve açıkça tanımlanmış bir dizi küçük hedefe odaklanırken, dönüşüm yönetimi ise işe ilişkin karmaşık değişiklikleri gözleyerek bütünsellik yaklaşımı ile organizasyonun tamamını kadrajın içine yerleştirir. • Strateji Yönetimi (Strategy Management), • Değer Yönetimi (Value Management), • Süreç Yönetimi (Process Management) • Risk Yönetimi (Risk Management) • Enformasyon Teknolojileri Yönetimi (IT Management), • Organizasyonel Değişim Yönetimi (Organizational Change Management), • Yetkinlik ve Eğitim Yönetimi (Competence and Training Management), • Program ve Proje Yönetimi (Program and Project Management) gibi disiplinlerin her biri, yoğun
çalışmalar sonucunda önemli bir bilgi birikiminin edinildiği yönetim alanlarıdır. Strateji yönetimi; organizasyonun ihtiyaçlarını, bu ihtiyaçların nedenlerini ve organizasyonun dönüşüm için yeterli olgunlukta olup olmadığını analiz eder. Karşılaşılacak stratejik riskler ve dönüşüm sonucunda elde edilmesi beklenen sonuçların değerlendirilmesi ile ilgilidir. Değer yönetimi; dönüşüm sonucunda elde edilecek faydaların anlaşılması, ölçülmesi, sorumluluklar ve gerek duyulan değişikliklerin tüm paydaşlar tarafından kavranmasıdır. Risk yönetimi; dönüşümün başarısı için tehdit oluşturabilecek stratejik ve operasyonel riskleri değerlendirir. Bir taraftan belirlenen risklerin etkilerinin azaltılabilmesi için yaklaşımlar geliştirilirken, diğer taraftan beklenmeyen riskler için acil harekât rehberleri hazırlanır. Süreç yönetimi; süreç değişikliklerinin kapsamı ve olası performans artışları, yeni süreçlerin belirlenmesi ve yaşama geçirilmesi konuları ile ilgilidir. Enformasyon teknolojileri yönetimi; başarılı bir dönüşümün sağlanabilmesi için gerekli her türlü enformasyon ve iletişim teknolojileri faaliyetleri ile ilgilidir. Organizasyonel değişim yönetimi; yoğun iş kesintilerine neden olmadan dönüşüm planının nasıl gerçekleştirileceği konusunda yoğunlaşır. Yetkinlik ve eğitim yönetimi; kritik başarı faktörlerinden biri olarak kişisel yetkinlik düzeylerinin artırılmasına odaklanır. Program ve proje yönetimi; iş dönüşümünde tanımlanan strateji doğrultusunda yapılması gereken faaliyetlerin, zamanında ve belirlenen bütçeye uygun olarak gerçekleştirilmesini sağlar. Ancak başarılı bir iş dönüşümü, bu disiplinlerin karmaşık bir ekosistem içerisinde bütünsellik yaklaşımı ile, forsaların davulun ritmine uygun bir biçimde kürek çekmesine benzer şekilde, uyum içinde işlerlik kazanması ile mümkün olacaktır. Bu vizyon doğrultusunda, İş Dönüşümü Yönetimi Metodolojisi (Business Transformation Management Methodology) - BTM2, SAP Business Transformation Services himayesinde ve Axel Uhl yönetiminde faaliyetlerini sürdüren İş Dönüşümü Akademisi (Business Transformation Academy
............................................................................................................................................................................................................................... – BTA) düşünce grubu tarafından geliştirilmiştir.
Business Transformation Management Methodology. Gower.)
BTM2 yaklaşımında meta yönetim olarak isimlendirilen disiplin, yukarıda belirtilen tüm yönetim disiplinlerinin uyum içinde çalışmasını sağlamaktadır. Yöntemde kullanılan dönüşüm yaşam çevrimi, aşamalı, iteratif ve aşamalar arasında geri dönüşlere uygun yapıda tasarlanmıştır. Bu özellikleri taşıyacak şekilde BTM2 dönüşüm yaşam çevrimi, zihinde canlandırma (envision), işe girişme (engage), dönüştürme (transform) ve mükemmelleştirme (optimize) olmak üzere 4 aşamadan meydana gelmektedir. Aşamaların amaçları, beklenen çıktıları ve gereksinimleri aşağıdaki şekilde görülmektedir. (Uhl, A., & Gollenia, L. A. (2012). A Handbook of
Sonuç
bulunmaktadır. 2014 yılında PwC tarafından yapılan ve 1346 global CEO’nun cevapladığı bir ankette, sorulardan biri, “Önümüzdeki beş yıl içerisinde hangi global trendler işletmenizi en fazla dönüştürecektir?” şeklindedir. CEO’ların yüzde 81’i teknolojik gelişmeleri, yüzde 60’ı nüfus değişimini, yüzde 59’u global ekonomik güçteki değişimi seçmiştir.
Organizasyonlar nasıl yeni durumlara uyum gösterebilmek için değişmek ve dönüşmek zorunda ise, organizasyonlara bu değişimde yol gösterici olabilecek yöntemlerin de yenilenmesi önemli bir zorunluluktur. Son otuz yıl içerisinde bu yöntemlerin gelişiminde de önemli bir yol alınmış olmakla birlikte, projelerin başarı oranlarındaki düşüklükler, daha uzun bir yolun katedilmesi gerektiğini göstermektedir.
Kurumlarını bu yönde dönüştürme başarısını gösteremeyen yöneticilerin ve işletmelerinin yaşam şansı bulunmamaktadır. Organizasyonları değişime zorlayan gücün enformasyon teknolojileri olduğunu unutmadan, diğer belirtilen tüm disiplinlerle bütünsel bir yaklaşımı ön plana çıkaran organizasyonlar “beyaz kuğu” olarak yüzmeye devam edebilecektir.
Bununla birlikte projelerin başarısındaki en önemli iki öğenin her açıdan teknoloji ve yetkin insan gücü olduğunu yinelemekte yarar
Zihinde Canlandırma
İşe Girişme
Zorunluluk duygusu Strateji ve vizyon belirlenmesi
Vizyon ve gerçekleştirilecek plan hakkındaki faaliyetler için kişilerin yönlendirilmesi
Mükemmelleştirme
Dönüştürme
İçselleştirme, kurumsallaştırma ve dönüşümü mükemmelleştirme; istikrarın oluşturulması
Davranış, süreç, teknoloji, kültür ve değerlerde değişim
Beklenen çıktı
Gereksinimler
Beklenen çıktı
Gereksinimler
• Strateji ve vizyonun betimlenmesi • Dönüşüm için ihtiyaçların dokümantasyonu
• Analitik yetenek • Yaratıcılık • Öngörü yeteneği
• Dönüşüm için iletişim • Projelerin hazırlanması
• Ayrıntılı planlama • İş fonksiyonları ile uyum
Beklenen çıktı
Gereksinimler
Beklenen çıktı
Gereksinimler
• Süreçlerin ve erişilen noktaların belirlenmesi • Aksayan noktaların giderilmesi
• İçselleştirme, kurumsallaştırma ve dönüşümü mükemmelleştirme • Düzenin oluşturulması
• Hizmet merkezleri gibi yeni iş birimleri • Yeni iş süreçleri • Yeni ilişkiler
• Kişilerin anlayış ve adanmışlığı • Enformasyon teknolojilerinin başarı ile değişimi
31
TREND...................................................................................................................................................................................................
BİR “GİRİŞİM OKULU”: SAP STARTUP FOCUS TÜRKİYE’DE İnovasyon, sadece bir kavram değil, bir vizyon. Bu yolda ilerlemeyi hedefleyen girişimlerin öncelikle inovasyon konusunda kapsamlı bilgiye sahip olması, bu doğrultuda bir vizyon geliştirmesi, sonra da vizyonunu hayata geçirecek kaynakları bulması gerekiyor. SAP Startup Focus programı, işte tam da bu noktada yeni girişimlere önemli bir katkıda bulunuyor. Bilgi teknolojileri şirketlerinden endüstriyel işletmelere kadar her yerde “inovasyon” fırtınası esiyor. Hatta bazı özel okulların “inovasyon” temalı kampüslerinin bile olduğunu görüyoruz. Amaç yenilikçi, araştırmaya ve geliştirmeye önem veren, mevcut ya da yeni bilgileri kullanarak farklı ve fayda sağlayan sonuçlar üretebilen bireyler, işletmeler, organizasyonlar, çözümler yaratmak. SAP’nin inovasyon konusundaki öncü konumu zaten uzun süredir biliniyor. Türkiye’de bu anlamdaki en önemli adımlardan biri 2013 yılında atıldı.
32
SAP, “Teknopark İstanbul’a yatırım yapan ilk global yazılım firması” olarak burada SAP İnovasyon Merkezi (SAP Innovation Center) kuracağını açıkladı. Projenin “inovasyon odaklı” ve “ilk” olma dışında özellikleri de vardı elbette. SAP İnovasyon Merkezi, 20 milyon avro yatırım değeri ve sayısı 300’ü bulan çalışanıyla Türkiye’nin en önemli Ar-Ge merkezlerinden biri olacaktı. Merkezin en öncelikli hedefi de SAP’nin farklı sektörlerdeki müşterilerine inovasyon desteği sağlamak olarak belirlendi. Yalnızca Türkiye’deki değil, bölge ülkelerdeki SAP müşterilerine yönelik çalışmalar da gerçekleştirecek olan
merkezin odağında kamu, tüketici ürünleri, perakende ve imalat sektörleri bulunuyordu. 2014 yılı boyunca SAP İnovasyon Merkezi’nin kuruluş ve geliştirme çalışmaları yoğun bir şekilde devam etti ve bu büyük girişim, geçtiğimiz günlerde ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Üstelik bu etkinlik, dünya genelinde benzersiz bir uygulama olan SAP Startup Focus programıydı. SAP’nin inovatif genç işletmelere yönelik SAP Startup Focus programı, bugüne kadar toplamda 10 milyon doların üzerinde gelir elde eden, dünyanın 57 farklı ülkesinde 22 farklı sektörde faaliyet gösteren 1300’den fazla girişimi destekledi.
............................................................................................................................................................................................................................... Girişimciler ve yazılım geliştiricilerin iş becerilerini geliştirebilecekleri birçok eğitimi içerisinde barındıran program, büyük veriyi gerçek zamanlı olarak analiz edebilme imkânı tanıyan SAP HANA platformunu katılımcılara tanıtıyor. SAP Ürünler ve İnovasyon Platformu Strateji ve Adaptasyondan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Aiaz Kazi’ye göre, SAP HANA platformunun rolü, inovasyon çatısı altında dev bir ekosistem yaratmak. Girişimlere ücretsiz olarak sunulan program, SAP uzmanlarının ve sektörlerinde söz sahibi fikir önderlerinin girişimcilerle buluştuğu “Startup Forum”, bilgi ve teknik imkânlara erişim sağlayan “Gelişim Hızlandırma” ve SAP HANA platform kullanılarak geliştirilen ürünlerin müşterilerle buluşturulduğu “Pazara Çıkış” aşamalarından oluşuyor.
Uzman girişimciden uzman görüşü
BT şirketlerine yaptığı yatırımlarla tanınan Golden Horn Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Paul Doany de Türkiye’deki SAP Startup Focus programının açılışına katıldı. Türk Telekom’un eski genel müdürü olan ve 12 yıllık üst düzey şirket yöneticiliğinin ardından kariyerini yatırımcı olarak sürdüren Doany, “Risk alırken bilmeniz gereken ilk unsur doğru risk almaktır,” dedi. Doany, SAP Startup Focus Programı’nın, sunduğu kaynaklar ve değerle büyük bir fırsat olduğunu, girişimlerin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Dünya genelinde Mart 2012’den bu yana yürütülen programa bugüne dek katılan genç şirketlerin SAP HANA tabanlı yenilikçi uygulamaları, kanser hastalarına kişiye özel ilaç geliştirilmesinden akıllı telefon tabanlı gıda yönetimi hizmetlerine kadar çeşitlilik gösterebiliyor. Programa katılan şirketler, 12 aya kadar ücretsiz HANA lisansı ve kullanım yetkisi de elde ediyor. Ayrıca SAP’nin satış gücünü de arkalarına alarak dünya pazarlarına açılabiliyor, 120 ülkede toplam 15 bin SAP satış uzmanına ve SAP’nin 225 binden fazla müşteriden oluşan ağına ulaşabiliyorlar.
SAP Startup Focus programı Türkiye’de
Katılımcılara böylesine değerli imkanlar sunan SAP Startup Focus programının SAP İnovasyon Merkezi’nde düzenleneceği haberi duyulunca, genç girişimciler hemen harekete geçti ve programa katılmak üzere başvuru yaptı. 2 günlük SAP Startup Forum 29-30 Nisan tarihinde Teknopark İstanbul’daki SAP İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirildi. SAP Startup Forum’a SAP Innovation Center Türkiye Genel Müdürü Cafer Tosun, Golden Horn Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Paul Doany, SAP Ürün ve İnovasyon Araştırma Geliştirme İcradan Sorumlu Başkan Yardımcısı Franz Faerber, SAP Ürünler ve İnovasyon Platformu Strateji ve Adaptasyondan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Aiaz Kazi ve SAP Startup Focus Programı Küresel Başkan Yardımcısı Kaustav Mitra da katıldı. Silikon Vadisi’ni adeta Türkiye’ye taşıyan sunumlarda, inovasyon ve teknolojinin iş
Ev sahibinin gözünden SAP Startup Focus SAP Innovation Center Türkiye Genel Müdürü Cafer Tosun, SAP Startup Focus programı hakkında şunları söyledi: “Türkiye’deki girişimciliği ve inovasyonu destekleme stratejisinin bir parçası olarak Türkiye’de bir inovasyon merkezi kuran ilk global yazılım şirketi olduk. SAP Startup Focus programı Türkiye’deki girişimlerin gelişimine büyük fayda sağlayacaktır. SAP olarak tüm dünyada şirketlerin gerek kendi iş süreçleri gerekse müşteri ile ilişkileri için hayati önem atfettikleri büyük veriyi işleme açısından en verimli imkânları sunan SAP HANA platformunu Türk şirketlerine tanıtmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ayrıca SAP İnovasyon Merkezi olarak Türkiye’deki startup’ları pazara giriş, pazarlama ve teknoloji konularında destekleyecek olmaktan dolayı gururluyuz.” süreçlerinin basitleştirilmesi ve verimli hale getirilmesi üzerine etkileri katılımcılarla paylaşıldı. İkinci gün düzenlenen SAP HANA Bootcamp’te ise büyük veriyi oldukça hızlı bir şekilde kullanılabilir bilgiye dönüştüren SAP HANA platformunun uzmanları, platformun kullanımı ve faydalarını içeren eğitimler verdi.
33
KÖŞE YAZISI.........................................................................................................................................................................................
BURBERRY MÜŞTERİLERİNİ SAP İLE KENDİNE BAĞLIYOR
Reza Soudagar, SAP Veritabanı ve Teknoloji Pazarlama Kıdemli Direktörü
Moda ile teknolojinin işbirliği, gelişime son derece açık ve benzersiz deneyimler yaratan bir alan. İngiliz moda devi Burberry de SAP HANA üzerinde yürüttüğü analiz çalışmalarıyla müşterilerini hem fiziki mağazalarında hem de internette keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. SAP Veritabanı ve Teknoloji Pazarlama Kıdemli Direktörü Reza Soudagar, Burberry’nin SAP ile işbirliğini anlatıyor. Ünlü İngiliz moda markası Burberry, potansiyel müşterileriyle ilişki kurmak ve en son moda ürünlerini satmak için teknolojiden faydalanıyor. Tıpkı Kapalıçarşı’daki halı tüccarları gibi, Burberry de tüketicilerine kişisel deneyimler yaratıp sürprizler yapıyor. Marka geçtiğimiz yıl amiral gemisi olan Londra mağazasını, müşterileri şaşırtan ve keyiflendiren bir dijital “showroom”a dönüştürdü. Bu mağazaya giden müşteriler, üzerinde RFID etiketi bulunan bir kıyafeti seçip ürünün hazırlanış sürecinin ve ürünü tamamlayan aksesuarların ya da giysilerin gösterildiği interaktif bir videoyu izleyebiliyor. Burberry’nin CEO’su Angela Ahrendts’e göre, bu uygulama
34
sayesinde, fiziki mağazaya gelen müşteriler internette yaşadıkları “anında bilgilenme” deneyimine burada da kavuşuyorlar: “Kapıdan içeri girdiklerinde, web sitemize girmiş gibi oluyorlar.” Bence bu uygulama, büyük verinin sınırları nasıl yıkabildiğini ve her türlü alışveriş ortamında kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşanmasını nasıl sağladığını gösteriyor. Angela Ahrendts bu uygulamayı internet sitesiyle karşılaştırıyor ama aslında sistem dev markaların, tıpkı küçük esnaf gibi, müşterilerine samimi bir ilgi göstermesini de sağlıyor. Burberry, büyük veriyi kullanarak müşteri profilleri yaratıyor. Bu profiller, müşterilerin denedikleri kıyafetlere göre oluşturuluyor. (Kıyafetler, müşterinin izni alındıktan sonra RFID etiketleriyle takip ediliyor.) Markanın kısa süre önce başlattığı Customer 360 programı kapsamında, tüketiciler satın alım geçmişlerini, alışveriş tercihlerini ve moda fobilerini dijital ortamda paylaşabiliyorlar. Devasa boyutlarda veriyi çok hızlı bir şekilde işleyebilen SAP HANA üzerinde yürütülen bu program, müşterilerin beğenilerini analiz ederek bu bilgileri
reyonlardaki satış temsilcilerinin tablet bilgisayarlarına gönderiyor. Müşterilerle ilgilenen satış temsilcileri ayrıca bu kişilerin daha önce satın aldıkları ürünleri de yine tablet üzerinden görebiliyor. Burberry CTO’su John Douglas bu süreci, Natasha isimli hayali bir alışveriş-sever örneğiyle açıklıyor. Natasha, farklı bir kentte bir konferansa katılıyor ve bir ara o kentteki Burberry mağazasına uğruyor. Mağazadaki satış temsilcisi Natasha’yı ismiyle hitap ederek karşılıyor. Natasha’nın daha önce satın aldığı ürünlere, Twitter yazılarına ve moda endüstrisindeki trendlere bakılarak öngörüye dayalı bir analiz yapılıyor ve bu analizin sonuçları satış temsilcisinin elindeki tablet bilgisayara ulaşıyor. Böylece temsilci, Natasha’ya en uygun kıyafet önerilerini sunabiliyor. Natasha, satış temsilcisinin tabletinin ekranından yağmurlukları inceleyip videolarını izleyebiliyor. Beğendiği bir ürün olursa, temsilci bu ürünün Natasha’nın yaşadığı yere en yakın Burberry mağazasında bulunup bulunmadığını kontrol ederek kendisine gönderilmesini ya da sonra alınmak üzere ayrılmasını sağlayabiliyor. Burberry, bu yaklaşımın geleneksel iş modellerini tersyüz ettiğini belirtiyor. Batılı perakendecilik anlayışı açısından bakılırsa bu doğru bir tespit. Artık perakendeciler, tüketicileriyle daha iyi ilişki kurabilmek için teknolojiye büyük yatırım yapıyor ve gerek fiziki mağazada gerekse internette son derece kişiselleştirilmiş ve tatminkar bir alışveriş deneyimi sunabiliyor. Bu yazı ilk olarak SAP Business Trends haber bülteninde, daha sonra forbes.com adresinde yayınlanmıştır.
........................................................................................................................................................ HAYATIN İÇİNDEN
MODANIN BAŞKENTİ PARİS OLABİLİR AMA KALBİ SAP’DE ATIYOR “Moda” kimilerine göre “gelip geçici beğenilerin” bir ifadesi. Moda renkler, kesimler, desenler, tarzlar sürekli değişse de tarih boyunca modanın günlük hayattaki yeri hiç değişmiyor. SAP’de teknoloji ile modayı buluşturarak bu endüstrideki firmalara önemli bir rekabet avantajı sağlıyor. Moda, geçmişten bu yana özellikle tanınmış kişilerin “vitrin mankenliğiyle” yayılıyor. Marilyn Monroe, Jacqueline Kennedy Onassis, Audrey Hepburn, Cary Grant... Eskiden ünlüler ne giyerse, başta Avrupa olmak üzere her kıtadan kadınlar ve erkekler bu kıyafetleri yakından takip ediyordu. Gazeteler, dergiler ve filmler bu takibin temel unsurlarıydı. Zaman geçtikçe giyim markalarının işi bir yandan kolaylaşırken, diğer yandan zorlaştı. Kolaylaştı,
çünkü öncelikle televizyonun yaygınlaşmasıyla ürünlerini tanıtma ve beraberinde tüketicileri alıma yönlendirme fırsatları arttı. Ardından daha da büyük bir mecra olarak internet ortaya çıktı. Hemen web siteleri açıldı, yeni sezon katalogları Paris Moda Haftası’ndan çıkıp herkesin evine ulaşmaya başladı. E-ticaret sistemlerinin yaygınlaşmasıyla online satış imkanı doğdu. İnternet reklamcılığıyla daha da güçlenen bu akım, internetin getirdiği en büyük devrim olan sosyal medyanın
kullanımıyla iyice pekişti. Markalar ürünlerini sosyal medya hesapları üzerinden tanıtmaya, daha da önemlisi, tüketicilerden bu sayede anlık yorum alabilmeye başladılar. İşte yukarıda sözünü ettiğimiz zorluk da bu noktada ortaya çıktı. Diyelim ki bir tekstil markanız var ve 18-45 yaş arasında kadınlara yönelik kıyafetler üretiyorsunuz. Web sitenizde bütün ürünleriniz yer alıyor. Dileyenler ürünlere siteden bakıp fiziki mağazalardan alışveriş yapıyor, dileyenler ise beğendikleri ürünleri online mağazanızdan satın alıyor. Diğer yandan, Facebook ve Twitter hesaplarınızı aktif şekilde yönetiyorsunuz. Bu hesaplar aracılığıyla yeni ürünlerinizi tanıtıyor,
35
HAYATIN İÇİNDEN................................................................................................................................................................................ ürünlerinizi kullanan ünlülerle ilgili haberlere yer veriyor, takipçilerinizin tercihlerini görmek için anketler düzenliyor, ödüllü yarışmalar ve kampanyalar yapıyor, modaya dair ipuçları veriyorsunuz. Kısacası, devasa boyutlarda veri üretiyor ve tüketiyorsunuz. Peki bunca veri ne olacak? Doğru şekilde değerlendirmezseniz, isminizi kitlelere duyurmak dışında hiçbir işe yaramayacak. Oysa bu verilerle öngörüye dayalı analizler (predictive analysis), duygu analizleri (sentiment analysis), segmentlere ayrılmış veritabanları gibi pek çok kazanım elde edebilirsiniz. O halde sizin ihtiyacınız, büyük veri uygulamaları. Üstelik bulut üzerinde...
Moda ile teknolojinin buluşma noktası
Sözünü ettiğimiz devasa boyutlardaki veriyi düzenlemek, işlemek ve kullanılabilir bilgiye dönüştürmek üzere SAP, moda sektörüne uyarlanmış çözümler sunuyor. Moda şirketleri, pek çok farklı kanalın olduğu bu dikey pazarda başarılı uygulamaları ve büyük veriyi kullanarak müşteri odaklı çalışmaya gayret ediyor.
Moda devlerinin SAP’ye bakışı “SAP ile yaptığımız kapsamlı ve yenilikçi işbirliği, dünya çapındaki toptan ve perakende süreçlerimizi birbirine yaklaştırmamızı sağlayacak.” Jan Brecht, CIO, Adidas “SAP işbirliğiyle perakende, satış ve üretim işlerimizi yeni bir seviyeye taşımaya odaklandık. Operasyonlarımızın geleceği çok parlak.” Dario Scagliotti, CIO, Luxottica “SAP ile birlikte gerçekleştirdiğimiz inovasyon, pek çok farklı işimizi ve dağıtım kanalımızı daha hızlı çalışan ve büyüyen tek bir platforma taşımamızı sağlayacak. Eskisinden de hızlı çalışmak için, başarısı kanıtlanmış bu uygulamalara geçmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.” Ludo Onnink, COO, Tommy Hilfiger
36
Perakende satış da yapan, dolayısıyla tüketicilerle web üzerinden doğrudan temasta olan toptancılar ve üreticiler, birbirine entegre olmayan silolarda envanter tuttukları için stok ve dağıtım kararlarında sorunlar yaşayabiliyor. Ayrıca yeni ürünlerin pazara yeterince hızlı sunulmasında, yeni pazarlara ve kanallara girişlerde de gecikmeler yaşanabiliyor. SAP’nin tasarladığı büyük veri tabanlı çözüm ise moda şirketlerine tek noktadan envanter takibi imkanı sağlıyor. Bellek içi bilişimin gücü sayesinde, çok büyük miktarda veri hızla analiz edilerek ürünler hızlı ve doğru bir şekilde gözden geçirilebiliyor. Böylece şirketler operasyonlarında hem zaman hem de maliyet tasarrufu elde ediyor. Nihai kazanımlar ise daha fazla verimlilik, pazara çıkış süresinde kısalma, daha iyi envanter kontrolü ve dolayısıyla global anlamda büyüme oluyor. Kısacası SAP’nin moda dünyasına yönelik çözümleri sayesinde, toptan satış, üretim ve perakende satış süreçlerinin, başarısı kanıtlanmış büyük veri tabanlı SAP HANA’nın gücü de kullanılarak tek bir sistemde toplanması hedefleniyor. Bu konuda bazı kilit markalarla yapılan çalışmalar hızla ilerliyor. Adidas, Luxottica ve Tommy Hilfiger gibi dünya devi markalarla çalışan SAP’nin moda endüstrisine sunacağı yeni çözümler, firmaların üretim ve satış süreçlerini iyileştirecek.
Oscar’a bir de buradan bakın SAP’nin moda şirketlerine katkısı sadece stok takibi, entegrasyon ya da gerçek zamanlı iletişimle sınırlı değil elbette. Yukarıda sözünü ettiğimiz duygu analizleri ve öngörüye dayalı analizler de büyük önem taşıyor. Bu analizlerin dikkat çeken bir örneği, 2 Mart tarihinde yapılan Akademi Ödüllerinde, yani Oscar Ödül Töreni’nde yaşandı. SAP’nin sosyal medya analiz becerisi sayesinde, moda dünyası tüketici görüşleri ve beklentileri konusunda büyük bir bilgi kaynağına kavuştu. Nasıl mı? Bilindiği gibi, Oscar Ödül Töreni’nin meşhur kırmızı halısı üzerinde boy gösteren ünlülerin kıyafetleri her yıl gecenin en önemli konularından biri olur. Dolayısıyla modaevleri de o halının üzerinde kıyafetleriyle yer almak için yarışırlar. Ama bu yarışın tek getirisi televizyonlarda ve dergilerde çıkan haberler olursa, bunca emek bir ölçüde boşa gitmiş sayılmaz mı? Sosyal medya, bu anlamda çok önemli bir kaynak. SAP’nin Oscar gecesi yaptığı sosyal medya analizleri sayesinde markalar bu kaynağı son derece etkin bir şekilde değerlendirdi. Bu analizler, tüketicilerin kıyafetlere verdikleri tepkileri inceleyerek, markalara önemli geri bildirimler sağladı. Elde edilen veriler ve yapılan analizler SAP tarafından beş ayrı infografiğe dönüştürüldü:
...............................................................................................................................................................................................................................
Oscar Modası: Eleştirmenler Sosyal Medyaya Karşı Moda uzmanları ile sosyal medya kullanıcılarının görüşlerini bir araya getiren bu infografik, tüketicilerin tercihleri ve beklentileri konusunda modacılara fikir veriyor. Böylece moda markaları üretim, pazarlama, envanter gibi alanlarda gerekli düzenlemeleri yaparak marka bağlılığını ve satışları maksimum düzeye çıkarma fırsatı elde ediyor.
Anbean Oscar Ellen Degeneres’in hangi esprisi sosyal medyada yankılandı, Anne Hathaway’in kıyafeti beğenildi mi, ünlü “selfie” nasıl yorumlandı? Oscar Ödül Töreni’ndeki önemli anları ele alarak duygu analizi uygulayan SAP, tüketicilerin tepki sürelerini ve bu tepkilerin niteliklerini inceledi.
Oscar’ın Rengi Kıyafetlerin sadece kesimi ya da tarzı değil, rengi de önemli. SAP, Oscar gecesi adından en çok söz ettiren renkleri analiz etti. Daha da önemlisi, bu renklere verilen duygusal tepkilerin analizini de yaparak moda endüstrisinin renk paleti seçimine katkıda bulundu.
Kim, Ne, Nerede SAP, ABD’de Oscar modasına en fazla ilgi gösteren eyaletleri analiz etti. Böylece moda markaları için, küresel üretimin dışında, sağlam verilere dayanarak bölgesel üretim, pazarlama ve tasarım yapma imkanı doğdu.
Ve Kazanan Renkler, önemli anlar, kişiler derken, bir de tablonun geneline bakmak gerekiyor elbette. SAP’nin analizlerine göre sosyal medya kullanıcıları 2014 Oscar Ödül Töreni’ni 2013 yılına kıyasla daha çok sevdi. Peki bütün bunları bilmek modacılara ve markalara ne kazandırır? Her endüstri gibi, moda endüstrisi de tüketicilerin olumlu tepkileriyle var olabilir. Dolayısıyla hangi rengin, modelin, kesimin, aksesuarın beğenildiğini bilmek, modacıları tüketiciye bir adım daha yaklaştırır. Böylece yeni sezon planlamaları, uluslararası markalar için bölgesel yapılanmalar, sosyal medya çalışmaları, üretim takvimleri ve kapasiteleri bu doğrultuda şekillendirilebilir.
37
PORTRE.................................................................................................................................................................................................
“BİLİŞİMİN, EKONOMİK BÜYÜMEDE VERİMLİLİĞİ ARTIRAN BİR KALDIRAÇ ETKİSİ VAR” 200’e yakın kurumsal üyesiyle Türkiye’de bilgi teknolojileri ve telekomünikasyon sektörlerinin en büyük ve köklü sivil toplum örgütlerinden biri olan TÜBİSAD, sektörün, dolayısıyla da ülkenin teknolojik gelişiminde öncü rol oynuyor. TÜBİSAD; e-dönüşüm farkındalığının yeniden canlandırılması, bilişimin stratejik olarak desteklenen sektörler arasına girmesi, eğitim programlarında bilişimin yerinin güçlendirilmesi, üniversite ve sektör ortak çalışmalarının artırılması, üyelerinin gelişimi için uygun bir ticari ortam yaratılması ve hükümet ile iş dünyası arasında bağlantıların sağlıklı sürdürülmesi hedeflerini benimsiyor.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 1979 yılında servis büro hizmetleri sunan şirketlerin oluşturduğu bir çatı örgüt olarak kuruldu. O dönemden bu yana sürekli gelişen ve dönüşen bilgi teknolojileri sektörüyle birlikte TÜBİSAD da büyüdü ve etkisini artırdı. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, bugün 200’e yakın kurumsal üyesi ile yıllık 40 milyar dolarlık ticaret hacmini yöneten TÜBİSAD’ın kuruluş öyküsünü, hedeflerini ve çalışmalarını SAP Forum okurları ile paylaştı. TÜBİSAD’ın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? Neden böyle bir derneğe ihtiyaç duyuldu? Geçmişi 1979 senesinde dayanan TÜBİSAD, bilişim sektörünün en eski sivil toplum kuruluşlardan bir tanesi. Derneğimiz, o dönemde servis büro hizmetleri alanında faaliyet gösteren şirketleri bir araya getiren bir çatı örgüt olarak kuruldu. O yıllarda kişisel bilgisayarlar, şirket bilgisayarları, sistem odaları gibi teknolojik cihazlar ve sistemler yoktu çünkü cihazlar hem çok pahalıydı hem de fiziksel olarak önemli bir alanı kaplıyordu. Bunun yerine, bilgisayarlar merkezi bir ortamda tutuluyor; şirketler de bilgi teknolojileri ihtiyaçlarını dış kaynak hizmeti alarak karşılıyordu. TÜBİSAD’ın kuruluşundaki “servis büro hizmetleri” de bu anlamda kullanılıyordu. Daha sonra, 1980’lerin başında derneğin ismi değişerek Bilişim Sanayicileri Derneği oldu. Derneğimiz başlangıçta servis sektöründe, daha sonra tüm bilişim sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketleri bünyesine alarak yoluna devam etti. 2000 yılından itibaren Türkiye’de bilişim ve telekomünikasyon sektörlerinin yakınlaşmasıyla (yakınsama) birlikte TÜBİSAD da büyüme sürecine girdi. Derneğimiz kapsadığı şirketlerin büyüklüklerinin toplamı açısından sektördeki en büyük örgüt konumunda. Elbette bunda özellikle son 3-4 yıldır yeni medya ve elektronik ticaret şirketlerinin katılımının da önemli payı bulunuyor.
38
............................................................................................................................................................................................................................... Bilişim sektörünün genel durumu hakkında bilgi verir misiniz? 2014-2015 rakamlarına ilişkin öngörülerinizi de alabilir miyiz? TÜBİSAD olarak 3 yıldır önemli bir araştırma projesi yürütüyoruz. Bu proje çerçevesinde Türkiye’deki bilişim sektörünün hacmine ve potansiyeline ilişkin araştırmalar yapıyor, bu araştırmaların sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşıyoruz. 2013 yılının araştırma sonuçları çok kısa süre sonra yayınlanacak ama 2012 tablosu şöyle oldu: 2012 yılında bilişim sektörü, Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme göstererek 21 milyarlık e-ticaret pazarı ile birlikte toplam 78,24 milyar TL’ye ulaştı. TÜBİSAD olarak bilişim hizmetleri (donanım, yazılım ve hizmet), bileşenler ve telekomünikasyon hizmetlerinin tamamını temsil ettiğimiz için, sektörel verilerimiz de bu alanların tamamını kapsıyor. 2014-2015 rakamlarına ilişkin öngörülerde bulunmak çok kolay değil. Sektörümüz ithalata dayalı olduğu için dövizdeki oynamalar doğrudan etki yaratıyor. Buradaki en büyük sorun da aslında ithalata bağımlılık durumu. Türkiye’de ne yazık ki katma değerli hizmetler, yani yazılım ve servisler sektörde küçük bir paya sahip (yüzde 25-30 civarında). Oysa bu tabloyu tamamen tersine çevirmek gerekiyor. Sektör ne kadar büyük olursa olsun, içindeki katma değer ve servis düşük olunca ve sistem ithalata dönük olunca rakamsal olarak istenen verimi alamıyoruz. Telekomünikasyon tarafında ise pazarın doyma noktasına ulaşması söz konusu. Dolayısıyla ciddi bir büyüme beklenmiyor. Genel anlamda bilgi teknolojileri sektöründe yılda yüzde 6-8, telekomünikasyonda ise yüzde 3-5 arasında büyüme gözlemleniyor. Türkiye’de işletmelerin bilişim teknolojilerine bakışı hakkında neler düşünüyorsunuz? Bilişimden en fazla yararlanan, yeniliğe en açık sektörler hangileri? Bilişimden her sektör ciddi anlamda faydalanabilir. Bilişimin, ekonomik büyümede verimliliği artıran bir kaldıraç etkisi var. Sağlıktan üretim sektörüne, eğitimden kimyaya kadar her sektörün olmazsa olmaz bir parçası bilişim. Tüm sektörlere dokunuyor, tüm sektörlerde verimliliği ve işgücünün etkinliğini artırıyor. Gerek özel sektör firmaları gerekse kamu
sektöründeki kuruluşlar bilişimi kendi iş süreçlerine ne kadar etkin şekilde uygulayabilirlerse, kendi büyüme süreçleri de o kadar çok güçleniyor. Türkiye’de özellikle bankacılık-finans ve telekomünikasyon sektörleri bilişime önemli düzeyde yatırım yapıyor. Son dönemde sağlık sektörü ve kamu da ciddi yatırımlar yapıyor. Bilişim firmalarının yeni teknolojileri benimseme ve uygulama konusundaki performansını nasıl buluyorsunuz? Türkiye genelinde hangi noktadayız? Pazar verilerinin çıktısı şu: Halen üretici değil, tüketici konumundayız bilişim sektöründe. Sektörde donanımın payı yüzde 70’lerde, yazılım ve servislerin payı ise yüzde 30 civarında. Gelişmiş ülkelerde yazılım
ve servislerin, yani katma değerli hizmetlerin payı neredeyse yüzde 50. Yukarıda da belirttiğim gibi, hem şirketlerin hem de ülkenin ekonomik verimliliğini artırabilmesi için bilişimi kullanması lazım ama bilişimi sadece tüketici olarak değil, üretici olarak da konumlandırmalıyız. Bu anlamda ülkemizde olumlu bir değişim başladı. Özellikle orta ve büyük ölçekli işletmelerde dış kaynak kullanımı sektörün gelişimini sağlıyor. Sizce son dönemde dünya genelinde bilişim teknolojilerinde yaşanan en önemli gelişmeler neler? Bilgi teknolojileri çok hızlı değişiyor, farklılıklar gösteriyor. Veri iletişim hızları artıyor. Telekomünikasyon hizmetlerinin gelişmesi ve veri
39
PORTRE................................................................................................................................................................................................. iletişiminin hızlanması, elektronik sanayiindeki Ar-Ge ve inovasyonla da paralel olarak ilerliyor. Hızlı değişimle beraber, eskiden çok standart olan işlevler farklı boyutlara dönüşüyor. Bunlardan biri de bulut teknolojisi. Aslında konsept yeni değil. 1970’lerde de şirketler bilgisayar hizmetini dışarıdan kiralıyordu çünkü sahip olma maliyeti çok yüksekti. Bulut da aynı mantıkla çalışıyor aslında. En büyük avantajı, maliyetlerde ortaya çıkıyor. Bulut sayesinde artık her çalışanın masasında çok güçlü bir PC olmak zorunda değil. Klasik bir tablet bilgisayar yeterli oluyor. Bulutun getirdiği avantajlarla ölçeklenebilirlik sağlanıyor. Çok uygun maliyetlerle çok etkin hizmet alınabiliyor. Bu da şirketlerin rekabet gücünü artırıyor. Ama bulut bilişimde güvenlik çok önemli bir konu. Hizmetin hızlı ve efektif kullanılabilmesi için kesintisiz telekomünikasyon hizmeti gerekiyor. Bu risklerin mutlaka öngörülmesi ve proaktif hareket edilmesi şart. Türkiye bulutta ve diğer yeni teknolojilerde ne durumda? TÜBİSAD olarak görüşümüz Türkiye’nin belli alanlarda kendini ön plana çıkarabileceği yönünde. Yazılımda kendini geliştirebilir, bulutta geliştirebilir. Türkiye kendine bir uzmanlık alanı yaratabilirse, bölgesel anlamda da odak nokta olabilir. Tıpkı uluslararası havacılıkta bir ulaşım koridoru olduğu gibi, telekomünikasyon ve bilişimde de bu görevi üstlenerek bulut ve telekomünikasyon hizmetlerini bölgeye verebilir. Bu sayede ihracat imkanı doğacaktır. Ama öncelikle kişisel verilerin saklanması ve veri güvenliği konusunda uluslararası standartlara ulaşılması gerekiyor. Bu konuda TÜBİSAD olarak bizim de çalışmalarımız var. Kişisel verilerin korunmasıyla alakalı yasanın bir an önce çıkması için Ankara ile gerekli temasları sürdürüyoruz. TÜBİSAD’ın bilgi teknolojilerindeki yenilikleri yaygınlaştırma konusundaki diğer çalışmaları nelerdir? TÜBİSAD bünyesinde 10 ayrı komisyonumuz var: Bilgi Merkezi, Telekomünikasyon, Yazılım, Yeni Medya ve e-Ticaret, Bilgi Teknolojileri Servis ve CIO, Eğitim ve İş Gücü, Girişim Sermayesi ve Kurumsal
40
Finansman, Mevzuat ve Politikalar, Kurumsal İletişim ve Üye İlişkileri ve Dış İlişkiler Komisyonları. Bu komisyonlar, Türkiye’yi ilgilendiren ana konularda çalışmalar yapıyor. Telekomünikasyon Komisyonumuzda sektörü ilgilendiren problemler, gelişme konusunda atılacak adımlar konusunda çalışmalar yapılıyor ve Ankara’yla yönetsel konularda temaslarda bulunuluyor. Mevzuat ve Politikalar Komisyonu mevzuatların oluşması, yasal engellerin kaldırılması, sektörün önünün açılması, ithalatihracat konuları ve özel verilerin korunması alanlarında çalışmalar yapıyor. Bilgi Merkezi Komisyonu pazar verilerini araştırıyor, pazarın büyüklüğünü kamuoyuyla paylaşıyor. Düzenli yapılan araştırmalarımız da bu komisyon tarafından yürütülüyor. Bir diğer komisyonumuz olan Yazılım Komisyonu Türkiye’de yazılımla alakalı ihtiyaçlara ve ilgili mevzuatlara odaklanıyor. Yeni Medya ve e-Ticaret Komisyonu özellikle son 4-5 senedir daha fazla üyeden oluşuyor. Bu komisyonun yaptığı çalışmalar da özellikle e-ticaret konusunda Türkiye’deki ivmelenmeyi, büyümeyi, yaşanan
problemleri, pazarın daha rekabetçi hale getirilmesini ve standartların oluşturulmasını kapsıyor. Bilgi Teknolojileri Komisyonu servis kalitesinin, katma değerli servis bacağının artması yönünde çalışmalar yapıyor. Bilgi-iletişim sektöründeki hizmetlerin standartlaşmasına yönelik çalışmalar da bu komisyondan çıkıyor. Çünkü her sektörün çatı örgütleri belli standartlar koyar. Ama bilişimde maalesef böyle standartlar yok. Oysa bu, sağlıklı büyüme açısından büyük önem taşıyor. Bilişim hizmetleri veren, bu yönde çeşitli ihalelere giren şirketlerin belli bir yetkinliğe ve standarda ulaşması lazım. Hizmet sektöründe standartların etkin şekilde oluşturulması zor bir süreç aslında. Bu dinamik sektörde belli standartları koyup, o standartlarda hizmet verecek şirketleri belirlemek kolay değil çünkü bir yandan da açık rekabet koşulu var. Biz TÜBİSAD olarak, kendi içimizde standartlarımızı oluşturmaya, hizmet veren şirketlerle ilgili belli bir puanlama sistemi kurulmasına çalışıyoruz. Böylece her şirketin hizmet kalitesi, kimliği belli olacak. Hizmet almak isteyenler, bu listeden faydalanabilecek. Dış İlişkiler Komisyonumuz, hem Türkiye’ye gelmek isteyen yabancı
Prof. Dr. Kemal Cılız kimdir? Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği mezunu olan Prof. Dr. Kemal Cılız, ABD’de Syracuse Üniversitesi’nden aynı alanda yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. ABD’de Yale Üniversitesi’nde Finans ve Ekonomi yüksek lisans derecesi de alan Prof. Dr. Cılız, 1989-1990 yılları arasında New York’ta sistem mühendisi olarak görev yaptı. 1991’de Türkiye’ye döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde Doçent olarak çalışmaya başladı, 2004 senesinde Profesör unvanını aldı. 1992’den itibaren Türkiye’de bilgi teknolojileri, otomasyon ve telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren firmalara danışmanlık yaptı. 1993-1994 arasında ABD’de University of California, Berkeley ve Yale’de araştırmacı olarak çalıştı. Prof. Dr. Cılız, Türkiye’de dijital imzaların sertifikalandırılmasına yönelik ilk özel şirket olan Tursign AŞ de dahil olmak üzere çeşitli bilişim şirketlerinde kurucu ortak oldu. 1997-2000 seneleri arasında Global One Türkiye’nin kurulum sürecinde çalıştı ve 2000-2002 seneleri arasında kurucu ortağı olduğu Comnet AŞ’de Genel Müdür olarak görev yaptı. Prof. Dr. Cılız’ın uluslararası konferanslarda sunulmuş bilgi teknolojileri, otomasyon sistemleri ve ağ/bilgi güvenliği bildirileri ve yabancı dergilerde yayınlanmış makaleleri mevcuttur. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. Kemal Cılız aynı zamanda Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve IEEE Senior üyesidir. Prof. Dr. Cılız, kurucu ortağı olduğu Infonet’te Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdürmekte ve Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışmalarına devam etmektedir.
...............................................................................................................................................................................................................................
şirketler hem de yurtdışına açılmaya çalışan Türk şirketlerle ilgili çalışmalar yapıyor. DEİK Dış İlişkiler Komisyonu’nun kurucu üyesi olarak görev yapıyoruz. Ayrıca DEİK’te bir bilişim konseyi oluşturma çalışmalarına da başladık. Eğitim ve İş Gücü Komisyonu, bilişim eğitiminin ortaöğretim müfredatına girmesi için çaba gösteriyor ve bu süreçte İşkur’la sürekli temas halinde bulunuyor. TÜBİSAD olarak yaptığımız bütün çalışmalarda hedefimiz, Türkiye’nin kalkınmasında bilişim ve iletişim teknolojileri sektörünün önemli bir alt sektör olarak konumlandırılmasını ve üyemiz olan işletmelerin rekabetçi, sağlıklı bir ortamda büyümesini sağlamak. Aynı zamanda da ülke ekonomisine katkı sağlayabilmek. Türkiye’de inovasyon kavramının yeterince anlaşıldığını/benimsendiğini düşünüyor musunuz? Aslında inovasyonu sadece bilişim için konumlandırmamak lazım. Her sektör için olmazsa olmaz bir kavram inovasyon, çünkü beraberinde verimlilik artışı getiriyor. Her ülke ciddi bir ekonomik büyüme yakalamaya çalışıyor. Temel büyümenin ana girdileri ise sermaye ve işgücü. Ama sadece sermaye ve nüfus
yeterliliğiyle belli bir noktaya kadar gelebiliyorsunuz. Sürdürülebilir kalkınma için verimlilik çarpan etkisi gerekiyor. Teknoloji ve inovasyon, bunun en önemli girdisi. Bilişim ve iletişim teknolojileri tüm sektörlerde bu verimliliği artıran bir katalizör görevi üstleniyor. Sağlık, kimya, tekstil gibi diğer tüm sektörlerde de ArGe’ye yatırımla inovatif süreçler elde edilebilir. Türkiye de bu konuda yol katetmek zorunda. Singapur ve Kore gibi, 1950-60’larda ekonomik açıdan Türkiye’yle benzer, hatta Türkiye’den çok daha kötü durumda olan ülkeler, son 20-30 senede Ar-Ge ve inovasyona yatırım yaparak gelişti. Teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge olmadan uzun vadeli kalkınma yakalamak imkansız. Dolayısıyla hem özel sektörün hem de kamunun Ar-Ge’ye daha fazla pay ayırması gerekiyor. Sizce inovasyon konusundaki avantajlarımız ve dezavantajlarımız nelerdir? Türkiye’de genç nüfus var ama eğitim çok önemli bir parametre. Genç nüfusun katma değerli hizmetlerde istihdam edilmesi için iyi bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Özellikle teknoloji eğitimi verilmeli; gençler bilişim konusunda yetkin olmalı. Fatih Projesi’ni bu anlamda
çok önemsiyoruz. Bu proje, eğitimde paradigma değişimi demek. Biz tüketen kullanıcı istemiyoruz, üreten nesil istiyoruz. Projede elbette eksiklikler, bazı yönetimsel sorunlar var ama vizyonun oluşması, bu ebatta bir sermayenin eğitime aktarılıyor olması çok önemli. SAP İnovasyon Merkezi’nin Türkiye’ye ne gibi katkıları olacağını düşünüyorsunuz? Türkiye’nin yerli katma değere ihtiyacı var. Sektörün problemi büyüklük değil. 40 milyar dolara yakın bir büyüklükten bahsediyoruz . Bunun önemli bir kısmı telekomünikasyondan, 10 milyar dolara yakın kısmı da bilişim hizmetlerinden geliyor. Ama sorun, inovasyona, Ar-Ge’ye dayalı servis ve hizmet komponentinin az olması. Bu da bize, inovasyona dayalı girişimleri desteklemek gerektiğini gösteriyor. SAP İnovasyon Merkezi’nin ve başka yabancı şirketlerin Ar-Ge birimlerinin Türkiye’ye gelmesini TÜBİSAD olarak yürekten destekliyoruz. Özellikle, üyemiz olan yabancı şirketlerin Türkiye’ye gelip yatırım yapmalarını, Türkiye’deki yetenekli ve genç insan gücünü verimli kullanıp Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini buradan yürütmelerini memnuniyetle karşılıyoruz.
41
HAYATIN İÇİNDEN................................................................................................................................................................................
SAP LUMIRA İLE 2014 DÜNYA KUPASI’NA FARKLI BİR BAKIŞ Haziran ayında 2014 FIFA Dünya Kupası başlayacak. Brezilya’da yapılacak maçlar, futbolseverlerde büyük heyecan yaratacak. Siz de Dünya Kupası hakkında çok şey biliyor olabilirsiniz. Ama bu bilgileri grafik öğelerle görselleştirerek paylaşmaya ne dersiniz? 2014 yılının Haziran ayında futbol günlük yaşamımızın bir parçası olacak. Brezilya’da gerçekleşecek olan 2014 FIFA Dünya Kupası maçlarını izlerken ailenizi ve arkadaşlarınızı futbol bilginiz ve analiz yeteneğinizle etkilemek ister misiniz? Bunun için tek ihtiyacınız olan şey rakamsal veriler ve SAP Lumira. 1930’dan bu yana tüm Dünya Kupası karşılaşmalarının verilerini, bilgi paylaşımını kolaylaştıran analizler sunma konusunda uzmanlaşan SAP Lumira sistemine girdik ve 2014 Çeyrek Finali, Yarı Finali ve Finali ile ilgili görsel analizler istedik. Ama öncelikle Dünya Kupası’yla ilgili dikkat çekici bilgileri sizlerle de paylaşalım: 1930’dan bu yana
42
Dünya Kupası’nın yıldızının Brezilya olduğunu söyleyebiliriz. Brezilya Milli Takımı tam 5 kez şampiyon oldu, diğer bütün takımlardan daha fazla gol attı (210 gol) ve en çok sayıda galibiyeti kazandı (67 maç). Bu istatistiklere 2014 Dünya Kupası’nın Brezilya’da yapılacağı gerçeğini ve Brezilya’nın 2010 Şampiyonu İspanya’yı yakın zamanda devirdiğini eklersek, 2014 Şampiyonu’nun Brezilya olacağını söyleyebiliriz. Ama yine de acele etmeyelim, verileri incelemeyi sürdürelim. Brezilya ya da İspanya takımlarından herhangi biri Almanya, İtalya veya İngiltere’yle karşı karşıya gelirse, maçın beraberlikle sonuçlanma ihtimali yüksek. Almanya tam 21 beraberlikle
bu alanda liderliği elinde bulunduruyor. İtalya 20 beraberlikle ikinci, İngiltere 18 beraberlikle üçüncü sırada. Almanya özellikle uzak mesafeden şutlarda çok deneyimli. Almanya Milli Takımı kale alanının dışından tam 165 şut atmış. Almanya ayrıca kale sahası içinde diğer bütün takımlardan daha çok sayıda şuta sahip (310). Üstelik diğer bütün takımlardan daha çok sayıda Dünya Kupası maçına çıkmış (99 maç). Bu rakam şu anlama geliyor: Çeyrek ya da yarı final deneyimleri çok. Almanya Milli Takımı korner atışlarında da Kupa lideri (126 köşe vuruşu). İspanya özellikle penaltılarda çok başarılı bir takım. Bugüne dek tek maçta kaydedilmiş en çok penaltı golü İspanya’ya ait: Tam 14 gol! Meksika ise sıralamanın diğer ucunda bulunuyor: Dünya Kupalarında diğer bütün takımlardan daha çok maç kaybetti (22 maç).
...............................................................................................................................................................................................................................
SAP Lumira ile
Çeyrek ve yarı finaller
Sadece 1930’dan bu yana toplanan verilere dayanarak, 2014 Dünya Kupası’nın 8 çeyrek finalistini belirlemeye çalışalım. Bunu yaparken toplam gol sayısını, kazanılan maç sayısını ve şampiyonluk sayısını SAP Lumira uygulamasına girelim. Bu durumda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: • Brezilya • Almanya
• • • • • •
İtalya Arjantin Fransa İspanya Uruguay Hollanda, Macaristan ve İsveç
Bu çeyrek finalistler arasından şimdi de aynı yöntemle yarı finalistleri belirleyelim: • Brezilya • Almanya
• B üyük ya da küçük tüm verilerinizi birbirine bağlayın ve farklı kaynakları aynı tablo içinde değerlendirin • Çok kısa süre içinde çevik ve sezgisel veri görselleştirme imkanı elde edin • İnteraktif haritalar ve coğrafi konum bilgileri sayesinde verilerinizin “yerini” belirleyin • Akıllı görsel analiz araçlarıyla karar alma süreçlerinizi hızlandırın • Mobil cihazlar üzerinde de görsel paylaşımıyla hızla harekete geçin • İtalya • Arjantin Şimdi tek yapmamız gereken, koltuklarımıza oturup maçların keyfini çıkarmak. Bakalım sonuçlar bizi doğrulayacak mı?
Verileri hayata geçirmenin yolu: SAP Lumira Veriler, kağıt üzerinde pek anlamlı olmayabilir. Ama bir grafiğe dönüştürüldüğünde bambaşka bir tablo çıkabilir karşımıza. Verileri daha anlamlı hale getirmek için SAP Lumira’nın müthiş görselleştirme ve analiz becerilerinden yararlanabiliriz. SAP Lumira, kullanımı son derece kolay bir veri görselleştirme yazılımı. Sadece birkaç tuşa basarak
farklı kaynaklardan gelen verileri bir araya getirip grafiklere dökmek mümkün oluyor. Böylece eldeki tüm veriler tek bir noktada toplanıyor ve büyük resmi görmek kolaylaşıyor. SAP Lumira’nın sürükle-bırak arayüz uygulaması sayesinde projeler, iş süreçleri analizi, ilerleme raporları gibi pek çok kurumsal iş yükü hafifletiliyor.
43
HABERLER...........................................................................................................................................................................................
SAP’DEN EN BAŞARILI İŞ ORTAKLARINA ÖDÜL: 2014 SAP PINNACLE AWARDS SAP, inovasyona ve müşterilerinin başarılı operasyonlarına katkıda bulunan iş ortaklarını ödüllendirdiği 2014 SAP Pinnacle Awards kazananlarını açıkladı. Yıllık olarak en iyi iş ortaklarına takdim edilen ödüllerde temel kriterler; SAP ile işbirliğini ve ortak projeleri sürekli olarak geliştirerek müşterilerin daha iyi çalışmalarına katkı sağlamak ve başarılarını artırmak. 2014 SAP Pinnacle Ödülleri’nin 21 kategoride seçilen finalist ve kazananları, aşağıdaki beş ana başlık kapsamında saha yorumları, müşteri geri bildirimleri ve performans göstergelerine göre belirlendi: • Run Together: Beş ana pazar kategorisinde müşterilerin iş süreçlerinde istisnai bir etki yaratmak üzere SAP ile birlikte inovasyon çalışmaları yapan beş iş ortağı • Run Further: SAP’nin pazardaki varlığını yaygınlaştırmasına katkıda bulunan, farklı endüstrilerdeki ve coğrafyalardaki müşterilerine daha fazla değer ve uzmanlık sunan on SAP iş ortağı
• Run Clever: SAP yazılımlarının hem şirket bünyesinde hem de bulutta birinci sınıf uygulamalarına imza atan dört SAP iş ortağı • Run Sustainably: Sürdürülebilirlik çözümleri geliştirme konusunda dikkat çekici çalışmalar yapan bir SAP iş ortağı • Customers’ Choice: İlk kez 2014 yılında hayata geçen ve müşterilerin belirlediği adayların yarıştığı bu kategoride, çarpıcı sonuçlar sunmaya ve müşterilerin en yenilikçi çözümlerle işlerini dönüştürmelerine yardımcı olmaya odaklanmış bir SAP iş ortağı ödüllendiriliyor.
ACRON 2014 PROJELERİNİ HIZLA HAYATA GEÇİRİYOR Farklı sektörlerin bilişim alanındaki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik danışmanlık servisleri sunan ACRON, 2014 yılı projelerini farklı sektörlerden önemli aktörlerle birlikte canlı kullanıma geçirmeyi sürdürüyor. Perakende sektöründe, marketler zinciri A101’in, “Gelir, Gider, Yatırım ve Kredi Finansman Planlaması” süreçlerini içeren, bütçe yapısı ve mali tabloların SAP Bütçe Planlama Sistemi üzerinde uygulanma çalışması ACRON tarafından hayata geçirildi. Nisan 2013’te start verilen proje, Aralık 2013’te canlı kullanıma geçerken, Mart 2014’te iyileştirmeleri yapılarak finalize edildi. Haziran 2013’te başlayan Polat Grup Redüktör Kurumsal Kaynak Projesi, kavramsal tasarım çalışmasının sonrasında gerçekleştirme ve geliştirme fazlarıyla hayata geçirildi.
44
Yoğun bir ana veri hazırlık çalışması ve entegrasyon testlerinin ardından canlı geçiş hazırlıkları tamamlanan proje Mart 2014’te başarıyla canlı kullanıma alındı. Proje kapsamında SAP CO, FI, MM, QM, PP ve SD modülleri ile ihtiyaç duyulan noktalarda gerekli geliştirmeler devreye alındı. Elginkan Grubu şirketleri SAP projesi ise Elba, Odöksan, Elsan ve Elginkan Vakfı şirketleri ile gerçekleştirildi. Proje, 77 danışmanın katkısı ile 890 adam/günlük çalışma ile hayata geçirildi. Proje, 1 Ocak 2014 tarihinde uygulamaya alınan e-fatura uygulamasına da başarıyla yetiştirildi. Ana proje, 3 alt proje olarak planlandı. ERP ECC, HR ve BW/BO. ERP ECC modülleri canlı kullanıma alındı. HR ve BW/BO alt projelerinin de aşamalı olarak Temmuz 2014 başına kadar kullanıma alınması hedefleniyor.
WAVIN TR-PİLSA, WAVIN GRUP SAP ROLL-OUT PROJESİNİ REKOR SÜREDE BAŞARIYLA TAMAMLADI İnşaat, üstyapı ve altyapıya yönelik olarak plastik boru ve ek parça sistem ve çözümleri sunan Wavin TR/Pilsa, bağlı bulunduğu Mexichem Grup ile ortak bir zemin oluşturmak üzere, BİMSA danışmanlığında SAP ERP çözümünü uygulamaya koydu. 1 Eylül 2013’te start verilen projede, Wavin’in merkez BT ekibinden 7, BİMSA’dan 7, Wavin TR/Pilsa’dan ise 32 kişi olmak üzere, toplam 46 kişilik bir ekiple çalışmalar başlatıldı. Wavin Grup SAP (Roll-Out) projesi; Tasarım ve Kurulum, Test, Uygulamaya Geçiş olmak üzere üç faz halinde gerçekleştirildi. Planlandığı şekilde, 1 Mart 2014’te, yani 6 ay gibi rekor sürede canlı kullanıma geçen projeyle, önceki yapıya kıyasla daha üst düzeyde sistem güvenliği elde edildi. SAP ERP çözümleriyle, Wavin TR/Pilsa bünyesindeki süreçler arasında güçlü bir entegrasyon ve departmanlar arasında etkili iletişim sağlandı. İletişimin güçlenmesinin doğal bir sonucu olarak da şirket içinde sinerji arttı.
EWE TÜRKİYE HOLDİNG’DE IBBS DANIŞMANLIĞINDA SAP BPC PROJESİ BAŞLADI IBSS Danışmanlık, farklı sektörlerden firmalara SAP çözümlerinin uygulanma süreçlerinde danışmanlık hizmetleri vermeye devam ediyor. IBSS’in en yeni projelerinden biri, EWE Türkiye Holding ile gerçekleştirilecek SAP BPC (Bütçe Planlama ve Konsolidasyon) uygulaması. 9000’in üzerinde çalışanı ve 8 milyar Euro’nun üzerinde cirosu ile Almanya’nın en büyük enerji şirketlerinden biri olan EWE AG, 2007 yılından bu yana Türkiye pazarında, yüzde 100 iştiraki olduğu EWE Türkiye Holding çatısı altında faaliyet gösteriyor. SAP BPC Projesi kapsamında, EWE Türkiye Holding’in Enervis, Bursagaz ve Kayserigaz şirketlerinde bütçe planlama ve konsolidasyon süreçleri tek bir sistemde gerçekleştirilecek. IBSS danışmanlığında gerçekleşecek proje, enerji dağıtım sektöründeki ilk bütçe planlama ve konsolidasyon projesi olacak. Projede standart bütçeleme süreçleri ve ekranlarına ek olarak enerji sektörüne özel abonelik, tahakkuk, sayaç okuma süreçleri için kolay kullanılabilir, sektör ihtiyaçlarına cevap veren ve EPDK mevzuatına paralel geliştirmeler yapılacak.
SAP BULUT VE İŞ ÇÖZÜMLERİ ZİRVESİ Mobil, bellek içi teknoloji ve bulut bilişim ile hızla gelişen teknolojiden yararlanmanızı sağlayan iş uygulamaları, size kesintisiz inovasyon sunuyor. Bulut çözümlerinde en hızlı büyüyen teknoloji şirketi ünvanını taşıyan SAP, Bulut ve İş Çözümleri Zirvesi’nde her türden ihtiyaç için tasarlanmış bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Otuzun üzerinde sunum, canlı demolar ve müşteri başarı hikayeleri ile dünyadaki son gelişmelerin stratejiniz ile nasıl entegre olabileceğini incelemek için, iş dünyasının liderlerini buluşturan SAP Bulut ve İş Çözümleri Zirvesi’ni kaçırmayın.
PROGRAM ve DETAYLAR İÇİN www.sap.com.tr/sapzirve
PLATİN SPONSOR
ALTIN SPONSOR
GÜMÜŞ SPONSORLAR
İNOVASYON SPONSORU
Proje Yönetimi ve Proje Finansallarının tüm iş süreçlerinizle entegrasyonunda yenilikçi çözüm:
SAP CPM Çözümevi uzman ve deneyimli ekibi ile İnşaat ve Taahhüt sektörüne yenilikleri getiriyor.
R
G
B
C M Y K
R
G
B
C M Y K
182
35
53
16 92 73 4
2
122
146
86 29 31 1
Askent Sokak Kosifler İş Merkezi A Blok No:3/A Kat:5 İçerenköy, Ataşehir-İstanbul
+90 216 467 14 58 +90 216 302 85 83
info@cozumevi.com