SAP Forum #3

Page 1

SAYI 3 / 2012

Kurumsal Başarının Anahtarı

SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ CRM ÇÖZÜMLERİ İLE MÜŞTERİ ODAKLI İŞ YAKLAŞIMI

İK ÇÖZÜMLERİ İLE PERFORMANS VE DOĞRU YÖNETİM

SCM İLE TEDARİK ZİNCİRİNDE TAM HAKİMİYET

ŞAHİN TULGA'DAN KÂRLILIĞA GİDEN YOLDA BEŞ ADIM



........................................................................................................................................................................... ÖNSÖZ

Değişimi Avantaja Dönüştürüyoruz Değişim, artık gelişimle paralel ilerliyor. Sadece gelişiyor olmak, hiçbir pazarda rekabeti körüklemeye yetmiyor. Gelişimin yanında değişim ve inovasyon da gerekiyor. İletişim kanalları, çalışma anlayışları ve müşteri yaklaşımları sürekli olarak değişirken, hizmet verdiği sektörde öne çıkmak isteyen kurumlar; bu değişimi eşzamanlı olarak benimseyip uygulayabilecek araçlara ihtiyaç duyuyor. Bir yandan teknolojinin sürekli gelişimini takip ederken, diğer yandan da değişim gösteren sektör, müşteri ve çalışan ihtiyaçlarına en iyi yanıtı verebilen şirketler ayakta kalıyor. SAP İş Çözümleri, kurumların ihtiyaç duyduğu teknolojik gelişimi ve buna paralel olarak hayat bulan yenilikleri en iyi uygulayan ürün portföyünü sunuyor. En iyi teknolojiyi kullanarak, en iyi sonuçları almak isteyen şirketler, kurumsal yazılım çözümleri için SAP’yi tercih ediyor. Her sektörün kendine özel, öncelik sırası değişken ihtiyaçları bulunuyor. Genel bir paket oluşturmak yerine, üç ana başlık altında sektörlere özel olarak uçtan uca hizmet sunan SAP İş Çözümleri; Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), İnsan Kaynakları Yönetimi (HCM) ve Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) ürün portföyleri ile sektör odaklı, yenilikçi ve öncü uygulamaları gerçekleştiriyor. Kurumsal trendleri derinden etkileyen en büyük değişimlerden birini mobil teknolojiler oluşturuyor. Mobil geliştikçe, daha yeni, daha özgün iş yapış yöntemleri ortaya çıkıyor. Artık hareket halinde karar alma imkanına kavuşan karar mekanizmalarına, CRM gibi kritik iş verilerinin en hızlı ve en erişilebilir biçimde gerçek zamanlı olarak sunulması gerekiyor. SAP’nin devrim niteliği taşıyan çözümü HANA, burada devreye giriyor. Bellek içi teknolojinin sağladığı inanılmaz hızlanmayla saniyeler mertebesinde işlenen milyonlarca veri, “gerçekten gerçek zamanlı” olarak yöneticilerin

akıllı telefonlarına veya tabletlerine iletiliyor. Böylelikle pazar fırsatlarını yakalamak kolaylaşıyor. Değişim, yasal prosedürlerle uyumluluğun sürekli olarak gözden geçirilmesi gereken İnsan Kaynakları departmanlarını da etkiliyor. Başta bordro ve işe alma olmak üzere, pek çok İK sürecinde önem teşkil eden yasal uyumluluk, SAP İK Çözümleri’nin lokalizasyon ekibi sayesinde kurumlar için bir tehlike olmaktan çıkıyor. Kanundaki yeni düzenlemeleri güncel olarak takip eden SAP İK Çözümleri ekibi, yeni yönetmeliklere hızla adapte olarak, şirketlerin yasal mağduriyet yaşamasını önlüyor.

Daniel Holz SAP Türkiye Genel Müdürü

Kurumsal kaynak planlamadaki öncülüğümüzü yepyeni bir anlayışla taçlandırıyoruz. “Fikirden teslimata” olarak adlandırdığımız bu yeni süreç aynı zamanda inovasyonun SAP çözümlerindeki anahtar rolünü pekiştiriyor. Tedarik zincirinde ürünlerin yanı sıra fikirlerin de yer alması; kurumlar için verimilik ve pazar için çeviklik anlamına geliyor. Tedarik zincirinin sınırlarını yeniden tanımlayan bu anlayışın, farklı sektörlerdeki kurumların inovasyon arayışlarına güçlü bir altyapı sunacağına inanıyoruz. Kurumsal yazılım teknolojilerinin öncüsü SAP; hizmet verdiği tüm alanlarda değişen trendleri en hızlı benimseyen ve çözümlerine uyarlayan şirket anlayışıyla, kurumların ihtiyaçlarına her zaman en iyi yanıtı vermeyi sürdürüyor. SAP İş Çözümleri de, kapsamlı ve etkili portföyüyle, hizmet verdiğimiz şirketlerin iş hedeflerine ulaşmalarını sağlayan altyapıyı sunmaya devam edecek.

1


İÇİNDEKİLER........................................................................................................................................................................................

06

14

KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ 06 / SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ, KURUMSAL BAŞARIYI TÜM İŞ BİRİMLERİNE TAŞIYOR 08 / KÖŞE YAZISI MUSA ZORBOZAN: ŞİRKETLER, İŞ HEDEFLERİNE UYGUN ÇÖZÜMLER ARIYOR 10 / MÜŞTERİ ODAKLI İŞ YAKLAŞIMI, CRM İLE SAĞLANIYOR 14 / SAP CRM İLE VERİ BİLGİYE, BİLGİ İŞ SÜREÇLERİNDE FAYDAYA DÖNÜŞÜYOR 16 / CRM MOBİLİTE İLE SAHAYA İNİYOR 17 / KÖŞE YAZISI GİZEM ÇİZEL: GÜNCEL TRENDLER CRM YAKLAŞIMLARINI NASIL DEĞİŞTİRİYOR? 18 / İK ÇÖZÜMLERİ İLE YETENEKLERİN DOĞRU YÖNETİMİ, İŞLETME PERFORMANSINI YÜKSELTİYOR 22 / MOBİL ÇALIŞANLAR İÇİN MOBİL VERİMLİLİK ARAÇLARI 24 / KÖŞE YAZISI FULYA ARKÖSE: BULUTLA İŞİMİZİ YENİDEN SEVME ZAMANI 26 / YENİ NESİL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ: ZİNCİR, YENİ HALKALARLA GÜÇLENİYOR 32 / KÖŞE YAZISI HÜSEYİN KEYİK: DÜNDEN YARINA TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ

18

16 37 / SOSYAL MEDYADA SAP

38 / PORTRE ŞAHİN TULGA'DAN KÂRLILIĞA GİDEN YOLDA BEŞ ADIM 42 / HAYATIN İÇİNDEN YAZILIM DEVİNİN BAŞARI ÖYKÜSÜNDEN İLHAM ALARAK KENDİ BAŞARI HİKAYESİNİ YAZAN TAKIM: TSG 1899 HOFFENHEIM 24

44 / HAYATIN İÇİNDEN BÜYÜLÜ MACERALAR ŞEHRİ ORLANDO'YA HOŞGELDİNİZ! 46 / HABERLER 46 / TEKNOLOJİ

34 / BAŞARI ÖYKÜSÜ MİGROS, SAP İNSAN KAYNAKLARI ÇÖZÜMLERİ İLE YENİLİKÇİ İK SÜREÇLERİNİ KOLAYCA GERÇEKLEŞTİRİYOR 36 / YÖNETİM İŞE ALMANIN DA ETİĞİ OLUR

38

34

Konak Medya adına İmtiyaz Sahibi: Cem Tecimen Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Aylin Tarhan Kuru (aylin.tarhan@konakmedya.com) Yazı İşleri: Halil İbrahim İzgi, Melih Çelik, Erhan Kahraman, Demet Şeker Görsel Yönetmen: Kadir Kaymakçı Fotoğraf: Muhsin Ergun Katkıda Bulunanlar: Erdem Aksakal, Ekin Erim, Cansu Cığa, Rengin Köşkli, Musa Zorbozan, Gizem Çizel, Hüseyin Keyik, Fulya Arköse, Merve Soner, Ahmet Eryılmaz Reklam Sorumlusu: Burçin Yıkılmaz (burcin.yikilmaz@konakmedya.com) Yapım-Yönetim ve Reklam Satış: Konak Medya - Selahattin Pınar Cad. Cemal Sahir Sok. Polat İş Merkezi No: 29 Kat: 4-5 D: 45 Mecidiyeköy/İstanbul İletişim: 0212 216 97 00 www.konakmedya.com, Scala Basım Yayım - Yeşilce Mah. Girne Cad. Dalgıç Sok. No: 3 4. Levent/İstanbul FORUM dergisi, SAP Türkiye ile yapılan sözleşme gereği Konak Medya tarafından T.C. yasalarına uygun olarak kurumsal bir yayın olarak yayımlanmaktadır. FORUM dergisinde yer alan görüşler sadece yazarlarına aittir. FORUM dergisinde yayınlanan yazı, fotoğraf ve konuların tüm hakları Konak Medya’ya aittir. Kaynak gösterilmeksizin ve izinsiz alıntı yapılamaz. SAP logosu sözleşme gereği, SAP Türkiye’nin izniyle kullanılmaktadır.

2

w | www.sap.com.tr t | twitter.com/sapturkiye f | facebook.com/sapturkiye


Çözümün Doğası SAP Finansallar

SAP Lojistik Uygulamaları

SAP Finansallar modüllerindeki bilgiler güvenilir ve eksiksiz olmalıdır. Ancak bu şekilde yasal ve stratejik raporlamalar tam ve doğru elde edilir; şirket koyduğu hedeflere sorunsuz ulaşır. Tıpkı Kutup Yıldızı’nın her zaman sabit kalması ve bu değişmez bilgi sayesinde insanlara gideceği yönü göstermesi gibi.

Farklı modüllerdeki verilerin birbirini beslemesi, lojistik süreçlerindeki verimliliği en üst seviyeye çıkarır. Örneğin bir kaz V formunda uçarken, her kanat çırpışıyla arkasından geleni kaldıracak ekstra bir hava akımı yaratıyor ve bu şekilde menzillerini yaklaşık yüzde 70 oranında artırıyorlar. Böylece sürüdeki her bir birey bütün uçuş verimliliğini artırıyor.

SAP NetWeaver SAP NetWeaver, gerek SAP gerekse SAP dışındaki tüm uygulamaların entegre edildiği ve birlikte yaşadığı bir platformdur. Mercan resifleri de, dünyada en fazla canlı sistemi barındıran yaşam platformudur. Bu resifler üzerinde yaşayan pek çok tür, hayatta kalabilmek için bu yaşam platformuna uyum sağlıyor.

WINNER

Best Performance Challenge for SAP Partners 2011

SAP İnsan Sermayesi Yönetimi Su dünyadaki tüm canlılar için en temel yaşam kaynağıdır. Tıpkı bir şirketin yaşam kaynağının kendi çalışanları olması gibi. SAP HR, tüm şirket faaliyetlerinin sağlıklı devam edebilmesi için çalışan kaynağının verimli yönetilmesi, geliştirilmesi ve doğru kullanılmasını garanti ediyor.

SAP Teknoloji Danışmanlığı Bir sistem öncelikle sağlam temeller üzerine kurulmalı ve yaşayabilmesi için de ona düzenli bakılmalı. Bonsai yetiştirirken de, tıpkı bir sistem kurar gibi, öncelikle ağacın kök, gövde ve yaprak yapısını oluşturmak sonra da ne zaman müdahale yapmak gerektiğini ve ihtiyaçlarını iyi belirlemek gerekir.

SAP Business Analytics İş dünyasının değişen dinamikleri var olmayı her gün daha da zorlaştırıyor; tıpkı vahşi doğa gibi... İş dünyasında hızlı ve esnek bir iş zekâsı çözümü, bu zor şartlarda yaşayabilmenin anahtarı; tıpkı vahşi doğada hız ve esneklikleriyle yaşayabilen çitalar gibi...

3 w w w . d e t a y s o f t . c o m

/

i n f o @ d e t a y s o f t . c o m


4


5


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

SAP İŞ ÇÖZÜMLERİ, KURUMSAL BAŞARIYI TÜM İŞ BİRİMLERİNE TAŞIYOR Şirket içinde ekip olarak çalışmayı destekleyen, çalışanların kuruma bağlılığını iyileştiren SAP İş Çözümleri portföyü, CRM uygulamalarıyla da müşteri ilişkilerinde fark yaratıyor. İş Çözümleri ile tedarik zincirinde giderlerini doğru yöneten kurumlar, süreçlerini iyileştirerek rekabette avantaj yakalıyor. 6

Oluşturulan her mali raporda beklentileri aşabilmek, kurumsal başarının en önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Hissedar beklentilerinin ötesine geçebilen kurumlar; faaliyet gösterdikleri pazarlarda öne geçerek, varlığına değer katıyor.


............................................................................................................................................................................................................................... SAP İş Çözümleri portföyü; IT ihtiyaçlarını basitleştirmek ve hızlı sonuçlar elde edebilmek için tek bir platformda entegre biçimde çalışabilen çözümlerden oluşuyor. Başta bellek içi bilişim, iş analitiği, mobil çözümler ve bulut olmak üzere, teknolojinin sunduğu tüm imkanları kullanarak müşterilerine, çalışanlarına ve tedarikçilerine en etkili biçimde yaklaşan kurumlar; temasta olduğu tüm çevreleri başarının bir parçası haline getiriyor. Entegre, esnek yazılım ve servisler sunan SAP İş Çözümleri ile her ölçekte şirket, talep ettikleri hizmet modelinde katma değeri en yüksek hizmeti almanın konforunu yaşıyor.

Müşteri ilişkileri yeni kanallara yayılıyor Zorlu ekonomik koşullarda, yalnızca çok çalışmak yeterli olmuyor. Kurumların akıllıca karar vermeleri de gerekiyor. Mevcut müşterilerine verdiği hizmetin gelişimine ve yeni müşteriler kazanmaya yoğunlaşan şirketler, güçlü bir Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) altyapısına ihtiyaç duyuyor. Müşteri ilişkilerinde büyük önem taşıyan müşteri segmentasyonunu doğru olarak yapma olanağı sunan CRM araçları, müşteri davranışlarının hızlı ve isabetli analizlerini gerçekleştirerek, karar alma mekanizmalarının gerçek verilere dayalı stratejiler belirlemesine destek oluyor.

Beklentileri aşan başarıya ulaşmak için ise, kurumların, iş birimlerini verimli bir şekilde çalışır hale getirmesi ve ayrı iş kollarını birbirine entegre ederek, yeni pazar fırsatlarından ve operasyonlardan daha iyi katma değer sağlaması gerekiyor. Her iş birimine kendi ihtiyacına yönelik hazırlanmış araçlar sağlayan kurumlar, organizasyon genelinde anlık erişilebilen analizler ve raporlar sayesinde verimliliği ve esnekliği artırarak, değişen iş koşullarına kolayca adapte olabiliyor.

Organizasyonlar, SAP'nin CRM portföyünde bulunan uygulamalar sayesinde, sektörden bağımsız olarak, sosyal medya ve mobil gibi yeni dönem iletişim kanalları üzerinde müşterileri ile etkileşimlerini çok daha verimli hale getirebiliyor. Operasyonel mükemmelliği sağlamak için tüm süreçleri farklı kanallarda destekleyen SAP CRM Çözümleri; doğru müşteriye doğru kanaldan ulaşmayı mümkün kılıyor.

Çalışan bağlılığı, müşteri memnuniyetine yansıyor Rekabetin artmasıyla birlikte yükselen iş temposu ve artan beklentiler, çalışanların şirketlere bağlılığını tehlikeli oranlarda düşürüyor. Kurumlar artık yeni yetenekleri kazanmak kadar, mevcut yetenekleri de korumak için mücadele veriyor. SAP İK Çözümleri,

İnsan Kaynakları departmanının etkinliğini artırmanın yanı sıra, yetenek yönetimi ve kariyer planlama gibi araçlarıyla çalışan sadakatini yükseltiyor. Çalışanların bağlılığı ve memnuniyeti, etkileşimde bulundukları müşterilere de yansıyor ve böylece doğru İK yönetimi, müşteri memnuniyetini etkiliyor. Bağlı bulundukları şirketin iş hedeflerini benimseyen, iş stratejilerine uyum gösteren çalışanlar, İK departmanını katma değer sağlayan bir yapıya dönüştürüyor. İK alanında değişen yasal prosedürler de şirketler için önemli bir zorluk ortaya çıkarırken; SAP'nin uzman lokalizasyon ekibi, yeni yasal yaptırımlara hızlı biçimde adapte olarak hizmet verdiği kurumların mağduriyet yaşamalarını önlüyor. İK içindeki tüm süreçlerin aynı entegre platform üzerinden ulaşılabilir olmasıyla birlikte, çalışanlar, kendi süreçlerini kendileri takip edebiliyor. Böylece İK departmanının iş yükünde önemli bir rahatlama sağlanarak, bu iş gücü şirkete katma değer sağlayacak stratejik yaklaşımlara aktarılıyor.

Doğru yönetim, tedarik zincirinin maliyetini azaltıyor Üretim sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin en maliyetli süreçlerinden biri olan tedarik zinciri, kurumların toplam giderlerinin yarısından fazlasını oluşturuyor. Dolayısıyla bu maliyetlerde sağlanacak iyileştirmeler büyük önem taşıyor. Siparişleri en iyi şekilde ulaştırmak, yanıt sürecini iyileştirmek ve kontrol giderlerini azaltmak, SAP Tedarik Zinciri Yönetimi uygulamalarıyla gerçekleşiyor. Yeni nesil tedarik zinciri yönetiminde, müşteri odaklı ve dikey olmayan bir iş anlayışı temel alınıyor. Tüketim kültürünün internet ve mobil alışverişe yönelme göstermesiyle birlikte daha esnek ve hızlı yanıt veren bir tedarik zincirine ihtiyaç duyan şirketler, SAP Tedarik Zinciri Yönetimi çözüm portföyünde bulunan araçlarla uçtan uca tedarik yönetimi ve raporlama hizmetleri alabiliyor.

7


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ........................................................................................................................................

gerçekleştirdiği SuccessFactors alımı, başta İş Çözümleri olmak üzere bulut bilişimin dokunduğu her alanda SAP müşterilerine ciddi getiriler sağlıyor.

Musa Zorbozan SAP Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi

Şirketler, İş Hedeflerine Uygun Çözümler Arıyor Büyüme ve karlılık, her şirketin öncelikli hedeflerini oluşturuyor. Bu iki hedefe ulaşabilmek için doğru bir strateji belirlemek ve bu stratejiyi destekleyerek, şirketin ilerlemesine katkıda bulunacak araçlar kullanmak gerekiyor. SAP İş Çözümleri (Line of Business) portföyü de en iyi teknolojiyi kullanarak, kurumlara bu araçları sağlıyor. Öyle ki, güncel trendlere hakim olmak adına sık sık büyük ölçekli alımlar gerçekleştiriyoruz. İş dünyasının son dönemde yükselen trendlerinden biri de hiç şüphesiz bulut. Veri yönetimine çağ atlatan bulut bilişim sayesinde çok daha esnek, hızlı ve neredeyse sonsuz kapasitede veri depolama sunan IT modelleri oluşturulabiliyor. SAP’nin geçtiğimiz dönemde

8

Güncel trendlerden bir diğerini ise mobilite oluşturuyor. Mobil teknolojiler; kişiler ve kurumlar için verimliliğin yeni adresleri arasında bulunuyor. Kurumsal yazılımlar da bu değişim rüzgarında kendilerini yeniden konumlandırıyor. Artık herhangi bir yazılımın hangi platformda çalıştığı değil, hangi faydaları sağladığı daha çok ön plana çıkıyor. Örneğin milyonlarca çalışanın hayatının ayrılmaz parçası haline gelen akıllı telefonlar, iş hayatı için ne gibi faydalar sağlayabilir? Verilecek cevap neredeyse hayal gücü ile sınırlı. İş süreçlerinin mobil cihazlara entegre edilmesiyle birlikte, izin kağıtlarından saha satış operasyonlarına kadar birçok alanda kurumsal yazılımların gücü çalışanların hayatlarını kolaylaştırıyor. İş prensiplerinden taviz vermeden sağlanan esnek çalışma ortamı karmaşık süreçleri de yalınlaştırarak gerçek verimlilik için yolu oldukça kısaltıyor. Mobil çalışan sayısındaki artışla birlikte sadece bu çalışanlara mobil imkanlar sağlamak değil, aynı zamanda yönetilebilir süreçler ortaya koymak da önemli. İş dünyasında sürekli artan rekabet ortamı, şirketlerin daha akıllıca kararlar almasını mecburi kılıyor. Geniş bir müşteri portföyüne sahip olan şirketlerin, başta sosyal medya ve mobil cihazlar olmak üzere yeni kanallara hakim olması gerekiyor. İletişim kanallarının artmasıyla birlikte, e-posta, internet, telefon, faks ve Facebook’ta aynı kurumsal profilin korunması zorluk oluşturuyor. Rekabetin etki ettiği bir diğer nokta ise çalışan bağlılığı. Araştırmalar, çalışan bağlılığının son yıllarda ciddi oranda azaldığını gösteriyor. Sahip olduğu yetenekleri elinde tutup, doğru yeteneğe doğru görevleri atamak da şirketlerin İK alanında yaşadığı sıkıntıların başında geliyor. Değişen yasal prosedürlere

uygunluğu sağlamak isteyen kurumlar, bir yandan da bordro yönetimini tek bir entegre platform üzerinden gerçekleştirme ihtiyacı duyuyor. SAP olarak uzun yıllardır faaliyet gösterdikleri tüm iş alanlarında müşterilerimize çözümlerimizle katma değer sağlıyoruz. SAP İş Çözümleri, her biri kendi alanlarında “Best of Breed” çözümlere sahip olmasından dolayı, iş süreçlerinin yönetilmesinde ve geliştirilmesinde müşterilerimizi rakiplerinden her zaman bir adım ilerisinde olmasını da sağlıyor. Son yıllarda yapılan stratejik satınalmalar ile Müşteri İlişkileri Yönetimi, İnsan Sermayesi Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi başlıklarında gücüne güç katmaya devam ediyor. Teknolojik atılımlarla beraber, artık anında işlem yapma becerisini anında karar verebilme becerisine de dönüştürmüş durumda. SAP CRM (Customer Relationship Management) ile müşteriyi kazanmak, elinde tutmak, değerini arttırmak uzun yıllardır en önemli konu iken; artık sosyal medya kullanımı ile sadece müşterileri değil, tüketicileri de izleyebilmek ve sonuçlarına göre aksiyon alabilmek sağlanılan faydaların başında geliyor. SAP HCM (Human Capital Management) ile çalışanları işgücünün ötesinde, kurumun en önemli varlığı haline getirerek, kurumlara katabilecekleri değeri çok daha iyi yönetebilecek bir hale getiriyoruz. Tedarik Zinciri Yönetimi’nde özellikle akıllı yönetim kokpitleri ile üretim bandından uygulamanın sonuçlarına ve etkilerine kadar tüm süreci tek bir yerden yönetebilme becerisi sağlayarak, kurumu tam anlamıyla şeffaflaştıran çözümler artık müşterilerimizin vazgeçilmez yol arkadaşları haline geliyor. SAP olarak arzumuz, SAP İş Çözümleri ile müşterilerimize seçim hakkı tanımak ve rekabette diğer kurumlara göre bir adım önde olabilmelerini sağlamaktır.


Metric Technology, Türkiye’yi SAP HANA ile buluşturdu SAP BusinessObjects çözümlerinde “Gold Partner” statüsünü kazanan ilk çözüm ortağı olan Metric Technology, Türkiye’deki ilk SAP HANA projesini hızlı tüketim sektöründe uygulamaya başladı. Metric Technology Genel Müdürü Ferhat Bakan, SAP HANA’yı Türkiye’de ilk olarak hızlı tüketim sektöründeki lider bir firma için uygulamaya aldıklarını ve bu projeyle hizmet verdikleri kurumun karlılık yönetimi sürecinin kökten etkileneceğini ifade etti. SAP HANA’nın kurumlara, hiç incelemediği veya incelemekte zorlandığı detayda analiz yapma kabiliyeti kazandıracağına dikkat çeken Ferhat Bakan şunları söyledi: “Veriler ilgili kullanıcılara SAP HANA teknolojisi ile sunulduğunda kullanıcılar esnek (ad-hoc) raporlamalar yapmaya başlayacaklar, bu da raporlama sürecinde ciddi bir verimliliği Metric Teknoloji Genel Müdürü Ferhat Bakan, SAP HANA’nın kurumlara, hiç incelemediği beraberinde getirecek. Üst yönetim mobil veya incelemekte zorlandığı detayda analiz yapma kabiliyeti kazandıracağını söylüyor. cihazlarından yine ihtiyacı olan verilere anlık olarak erişebilecek. Burada yaşanan değişikliği işlemsel (transactional OLTP) senaryolar için kullanılabilecek bir kişisel hayatımıza mobil cihazların girip, sosyal medyayı teknoloji sunuyor. hayatımızın her anında kullanmamıza benzetebiliriz.” Projenin karlılık yönetimi ve bütçe/planlama uygulamaları olmak İlklerin şirketi Metric üzere iki temel hedefi olduğunu söyleyen Bakan, “Hızlı tüketim İş Analitiği konusunda ciddi sektörel deneyimlere sahip Metric sektörünün dinamikleri gereği, her bir ürün başına, her kanalda, Technology, ilk SAP HANA projesinden önce de ilk migration her müşterideki karlılığınızı en detayına kadar incelemek, ölçmek projesini Global Bilgi’de, ilk yeni versiyon BI 4.0 projesini Frito zorundasınız. Hızlı değişen koşullarda hızlı simulasyon yapmalı, Lay’de uygulamaya almıştı. değişen pazar koşullarına göre bütçe/planlarınızı revize etmek zorundasınız” dedi. Farklı sektörler, güçlü referanslar Kurumların iş yapış şeklini kökten değiştirmeyi hedefleyen Bankacılık, otomotiv, telekom, ilaç, sigortacılık, tüketici ürünleri, SAP HANA, iş problemlerine daha önceden mümkün olmayan e-ticaret ve üretim sektörlerinde bilgi birikimine sahip Metric çözümler getiriyor. Yapısında satır ve sütun bazlı çalışabilen Technology’nin referansları arasında Türkiye İş Bankası, Akbank, veritabanı motoru ile birlikte tahminleme, optimizasyon gibi Mercedes-Benz Türkiye, Superonline, Roche, AvivaSA, TCMB, iş fonksiyonları, veri madenciliğini olanaklı kılan kütüphaneler KlimaPlus, L’Oreal, Gitti Gidiyor, Temsa Global, Coca-Cola İçecek, barındıran SAP HANA hem analitik senaryolar için hem de Frito Lay ve Arçelik gibi kurumlar yer alıyor. www.metric.net - 0216 469 24 29

Bu bir ilandır.

Türkiye’deki ilk SAP HANA uygulaması Metric Technology tarafından hızlı tüketim sektöründe uygulamaya başlandı.


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

MÜŞTERİ ODAKLI İŞ YAKLAŞIMI, CRM İLE SAĞLANIYOR

yayınlamak yerine kişiye özel, o müşterinin alışkanlıklarını dikkate alan promosyon ve teklifler sayesinde hedeflerine ulaşabiliyor.

Müşteriler, sektörden ve ekonomik koşullardan bağımsız olarak, her kurumun en önemli değerini oluşturmaya devam ediyor. Yoğun rekabet koşullarında geride kalmak istemeyen şirketler, müşteri yönetimini en etkili biçimde yaparak, satıştan servise ve pazarlamaya kadar her müşterisiyle olan etkileşimini daha verimli bir seviyeye getirmeye çalışıyor. Müşteri ilişkilerinde başarı yakalamak isteyen şirketlerin, bir yandan doğru bir segmentasyon yaparken, diğer yandan da yeni trendleri takip etmesi ve doğru müşteriye doğru kanaldan ulaşması gerekiyor.

Müşteri hacminin yüksek olduğu sektörlerde avantaj sağlayan CRM, zorlu rekabet ortamında müşterilerin alternatif arayışına girmesini önlemek için en etkili çözümleri sunuyor. Özellikle bankacılık, telekomünikasyon, otomotiv gibi sektörlerde CRM'in rolü daha da belirginleşiyor. Otomotiv sektöründe fark yaratan ve rekabette avantaj sağlayan satış sonrası servis hizmetleri, başarılı bir CRM uygulamasının entegrasyonuyla mümkün olabiliyor.

Her geçen gün yeni kanalların ortaya çıktığı teknoloji çağında, bu kanalların da amaca hizmet edecek şekilde kullanılması, müşteri bağlılığının ve kurumsal bütünlüğün sağlanmasında büyük önem taşıyor. Müşteriler, hem web üzerinden, hem telefonla, hem de e-posta veya sosyal medya aracılığıyla ulaştığı şirketlerden her zaman aynı tutarlı yanıtları almak istiyor. Dolayısıyla, her kanalda koşturulabilecek ve kurum içi koordinasyonu tam olarak sağlayabilecek bir Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) çözümü, kurumların vazgeçilmez unsuru olarak öne çıkıyor. İş hacimleri büyüyen kurumlar için müşteri etkileşimlerini sağlıklı biçimde yönetmek ciddi bir planlama ve uygulama gerektiriyor. Özellikle müşteriyle sürekli etkileşimi bulunan şirketler, zorlu rekabet koşullarında arkada kalmamak için kapsamlı ve güvenilir Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) uygulamalarını tercih ediyor. Kurumların müşteriye ulaştığı her noktada varlık gösteren CRM çözümleri, yalnızca satış ve pazarlama süreçlerinde değil; satış sonrasında müşteri hizmetleri ve promosyon yönetimi gibi iş süreçlerinde de kritik rol oynuyor.

10

Pek çok iş birimine sahip olan, büyük ölçekli bir şirket için CRM; farklı kanallardan müşteri etkileşimini tek bir çerçevede toplayan güçlü bir platform niteliği taşıyor. Başta sosyal medya ve mobilite olmak üzere, dünyadaki CRM trendleri yoğun olarak müşterilerin farklı kanallardan iletişime geçmesini destekleyici öğeler barındırıyor.

Sosyal medya ile kişiye özel müşteri hizmetleri Son dönemin yükselen trendleri arasında yer alan sosyal medya da şirketlerin CRM çözümleri kapsamında mutlaka talep ettiği özellikler arasında bulunuyor. Rekabette geri kalmak istemeyen kurumlar; sosyal medyayı yeni ve ciddi bir kanal olarak görürken, müşterilerini sosyal medya üzerinden izliyor ve bu kanaldan gelen talepleri, yine bu kanal üzerinden yanıtlayabiliyor. Sosyal medyada sonuç vermesi beklenen bir CRM kullanımının, yalnızca bir uygulama veya sayfa ile kısıtlı kalmaması gerekiyor. Sosyal ağlar; esnek kullanım özellikleri sayesinde, müşteri segmentasyonunun çok daha isabetli yapılması için uygun bir platform sunuyor. Burada doğru CRM çözümlerini tercih eden şirketler; her müşterisine ortak bir kampanya

Doğru CRM çözümüyle müşteri sadakati sağlanıyor

Altyapı ve dağıtım şirketlerinin CRM kullanımı, aboneleriyle daha verimli iletişim kurmalarını sağlıyor. Özelleştirmelerin ardından müşteri ilişkilerinin önem kazandığı elektrik dağıtım sektörünün yanı sıra medya sektörü de CRM konusunda ihtiyacı artan pazarlar arasında yer alıyor. Son dönemde sadakat programı uygulamalarını artıran perakende ve hızlı tüketim sektörleri, doğru ürüne doğru promosyonu uygulayabilmek amacıyla CRM'i yoğun olarak kullanıyor. Müşterileriyle doğrudan irtibatı bulunmayan şirketler ise, CRM'i bayi ve distribütörlerine uyguluyor. Böylelikle, örneğin hızlı tüketim sektöründeki bir içecek şirketi, son kullanıcıya bayileri ve dağıtıcıları aracılığıyla ulaşarak, promosyon ve benzeri çalışmaları için gerekli verileri toplayabiliyor. Müşteri İlişkileri Yönetimi’ni etkin bir araca dönüştürerek, rekabette avantaj sağlamak isteyen şirketler; müşteri davranışlarını hızlı ve isabetli biçimde analiz edip, hemen ardından da uygun bir strateji geliştirerek aksiyon alıyor. Bu hızlı süreçlerin pürüzsüz işlemesi için, CRM çözümlerinin mobilite yetenekleri ön plana çıkıyor.


............................................................................................................................................................................................................................... Karar alma mekanizmalarının müşteri davranışlarını hareket halindeyken anlık olarak takip edebilmeleri, bütçe ve promosyon yönetimi gibi süreçlerde en doğru tekliflerin hazırlanması için kritik önem taşıyor. Bu noktada mobil yetenekleri güçlü olan bir CRM çözümü, şirketlerin pazarda öncü olma vizyonlarına destek oluyor.

Müşterinin olduğu her noktada SAP CRM çözümü Kurumsal yazılım altyapısının her noktasına dokunan müşteri ilişkileri yönetiminde fark yaratmak için, sektör özelinde CRM paketleri oluşturmak gerekiyor. SAP tarafından sağlanan CRM portföyü, SAP’nin uçtan uca çözüm yelpazesi ile birlikte kurumsal bütünlüğü meydana getirirken, her biri kendi endüstrisine özgü 16 farklı CRM uygulaması da hizmet verdiği tüm kurumların kendi sektöründe rekabet avantajı elde etmesini sağlıyor. Jenerik bir CRM ürünü sunmak yerine, tamamen endüstriye özel bilgi birikimi ve CRM uzmanlığına sahip olan SAP; farklı satış senaryolarına sahip sektörlerdeki kurumlara ihtiyaç duydukları özel uygulamaları entegre ediyor. Böylelikle örneğin otomotiv şirketleri, araç şasi numarası bazında takip edilebilen raporlama ve işlemlere sahip CRM ile verimlilik kazanırken, enerji dağıtım şirketleri de farklı abone yönetimi senaryolarına hazır durumdaki CRM çözümlerini kullanabiliyor. SAP’nin CRM yaklaşımı, bütünleşik bir yapıyı parçalı çözümler şeklinde sunmak yerine, kurumsal bütünlüğü koruyacak nitelikte uçtan uca çözümlere entegre bir CRM uygulamasını benimsiyor. Böylece kurumun herhangi bir noktasında gerçekleştirilen işlem, CRM’in gömülü olduğu diğer bir ilgili iş birimini tetikleyerek verimliliği en üst düzeye çıkarıyor. Müşteri ilişkileri yönetimine tek bir çözüm olarak bakmayan SAP; CRM’i kurumların finans ve lojistik gibi iş süreçlerine entegre edilen bir uygulama modeli olarak görüyor. Bu sayede müşterilerin siparişleriyle ilgili teslim bilgileri, kredi ve borç verileri gibi CRM’i doğrudan etkilemeyen alanlarda da CRM ile bütünsel bir verimlilik sağlanabiliyor.

11




KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

SAP CRM İLE VERİ BİLGİYE, BİLGİ İŞ SÜREÇLERİNDE FAYDAYA DÖNÜŞÜYOR Müşteri ilişkileri yönetimi, pek çok sektörde rekabet avantajı için kilit rol oynuyor. Müşterilerinin ihtiyaçlarını doğru analiz eden, şikayetlere ve önerilere hızlı yanıt veren kurumlar; müşteri memnuniyeti sağlamanın yanı sıra, verimli iş süreçleriyle daha başarılı biçimde yönetiliyor. Bankacılıktan sigortacılık sektörüne ve telekomünikasyona kadar pek çok sektörde hizmet veren kurumlar, SAP CRM çözümlerinin avantajlarından faydalanıyor.

Etkin süreç yönetimiyle giderler azalıyor Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren kurumlar, rekabette öne çıkabilmek ve satış kaynaklarını artırarak, yönetim maliyetlerini düşürmek için doğru CRM uygulamasına ihtiyaç duyuyor. SAP CRM çözümü, müşteriye yönelik doğru verilere ulaşılmasını sağlayarak, iş süreçlerinde verimliliği yükseltiyor. Satış, servis ve pazarlama projelerini entegre bir şekilde kullanan şirketler,

farklı sistemlerde yürüyen uygulamaları tek bir çatı altında toplayarak genel maliyetin azaltılmasını sağlıyor. SAP CRM çözümü, şirketin CRM yol haritasına uygun bütünleşik bir çözümün hayata geçirilmesini mümkün kılıyor. SAP uzmanlığıyla çok kısa sürede devreye alınan bir CRM projesinde, şirketin müşterilerine online sipariş ve kredi kartı taksitli satış imkanı sunuluyor. İnternet üzerinde kampanya yönetimi, e-posta ile otomatik çağrı alma ve çağrı kapama fonksiyonları, müşteri memnuniyeti ölçümü için anket uygulamaları ve teklif yönetimi uygulamaları ile kapsamlı, uçtan uca bir CRM implementasyonu gerçekleştirilerek, kurumun IT servis uygulaması ile IT operasyonunun daha verimli yönetilmesi sağlanıyor. SAP CRM çözümleriyle sağlanan entegrasyon, şirkete bayileri ve müşteri arasında tüm iş süreçlerinde operasyonel verimlilik kazandırıyor. Böylelikle müşteri ve çalışan memnuniyeti artırılıyor.

Sigortacılık hizmetleri internete taşınıyor Online sigortacılık konusu, Türkiye’de sigorta sektörü için yeni ve potansiyeli yüksek bir alan teşkil ediyor. Online başvurularını mevcut CRM sistemine aktararak, takibini yapan ve müşterilere en hızlı geri dönüşü sağlayan kurumlar rekabette önemli bir avantaj kazanıyor. Öte yandan, müşterilerin web sitelerinde gerçekleştirdikleri işlemlerin gözlemlenmesi ve bu işlemlere uygun pazarlama stratejilerinin oluşturulması gerekiyor. Kurumsal web sayfalarını SAP Netweaver Portal sistemine taşıyan bir sigorta şirketi, müşterilerinin web sitesi üzerinden kurumsal verilere, ürünler hakkında detaylı bilgilere erişimini ve bazı ürünler için online prim hesaplama/online başvuru fonksiyonlarını kullanmalarını sağlıyor. Ayrıca Kasko, Trafik Sigortası ve DASK gibi sigorta ürünleri için teklif ve poliçe alma işlemleri yine online platformda yapılabilir hale geliyor. Bu portalleri ziyaret eden kullanıcılar, üye olarak sisteme kaydediliyor ve ardından bireysel olarak takip edilebiliyor. Müşterilerin sigortacılık işlemlerini web sitesi aracılığıyla yapmasına imkan tanıyan SAP CRM uygulamaları, acenteler ile sigorta şirketleri arasındaki iletişimi güçlendirirken, çağrı merkezi işlemlerinin de aynı portal üzerinden gerçekleştirilmesini sağlıyor. Müşterilerini bireysel olarak takip eden kurumlar, böylelikle onların tercihlerine yönelik etkin pazarlama stratejileri oluşturabiliyor.

Bankalar için çok kanallı müşteri sorguları Bireysel ve kurumsal müşterilere hizmet veren bankalar; milyonlarca müşterinin taleplerini, şikayetlerini ve önerilerini yönetmek için hızlı ve düşük maliyetli bir altyapıya ihtiyaç duyuyor. Gelişen teknolojiyle birlikte artan iletişim kanalları, bankalar için yeni zorlukları ve fırsatları da beraberinde getiriyor. Başta telefon ve e-posta olmak üzere, web sitesi, yüz yüze görüşmeler, faks ve sosyal medya gibi kanalların yönetimi, doğru yapıldığında CRM alanında önemli bir avantaj sağlıyor.

14


...............................................................................................................................................................................................................................

Müşteri ilişkileri yönetimi süreçlerini tek bir platformda birleştirmek ve öncelikli kanallarını bu sisteme entegre etmek, operasyonel verimliliği ve hizmet kalitesini artırmak, birim maliyetini düşürmek ve detaylı raporlama ve analiz gerçekleştirmek isteyen bankalar, SAP CRM uygulaması ile sadece birkaç aylık süreçlerde uçtan uca kapsamlı bir CRM altyapısına kavuşabiliyor. İhtiyaca özel raporlama, analiz ve görüntüleme araçları; karar mekanizmalarının doğru zamanda doğru adımları atmasını sağlıyor. Müşteri bağlantı bilgilerinin etkin biçimde yönetimi, müşterilerin olası sorunlarının en uygun şekilde yönlendirmesini ve çözülmesini mümkün kılıyor. SAP CRM uygulamaları, bankalarda şikayet çözüm sürelerini yüzde 30

oranında azaltarak, 3 günden 2 güne düşürebiliyor. Müşteri memnuniyeti endeksini 20 puan artırmayı başaran SAP CRM çözümleri, her iş birimindeki hizmet seviyesinde anlaşmalarda uyumluluk hedeflerine ulaşmayı sağlıyor. Müşteri ve saha geribildirimlerinin pazarlama birimlerine daha başarılı şekilde iletilmesi, bankaların doğru satış stratejilerini belirlemelerinde önemli rol oynuyor.

Güçlü CRM ile daha verimli saha operasyonları Yurtiçi ve yurtdışında hizmet veren medikal şirketler, saha operasyonlarının takibini merkezi olarak sağlamak için güvenilir bir CRM altyapısına ihtiyaç duyuyor. Potansiyel müşteriden, cari oluşumuna kadar müşteri değer takibi

yapılmasını mümkün kılan bir ERP entegrasyonu ile süreçlerin bütünleşik olarak yönetilmesi, medikal kurumların rekabette öne çıkmasını sağlıyor. Böylelikle merkezi müşteri yönetimini sağlayıp, yurtiçi ve yurtdışı satış öncesi süreçlerini daha etkin biçimde yöneten şirketler, ERP ile CRM iş süreçlerini tek platformda izleyebiliyor. Sektöre özel çözümler sunan SAP; Türkiye’de gerçekleştirdiği ilk CRM projesinde saha uygulamaları için derinlemesine işlevler sağlayan bir implementasyon ile tek platformda kesintisiz yönetim sunuyor. SAP CRM çözümleri ile etkin bir saha yönetimine kavuşan medikal şirketler, ERP entegrasyonu ile müşteri süreçlerini kolayca takip edebilir hale geliyor.

15


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ MOBİLİTE İLE SAHAYA İNİYOR Müşteri ilişkileri yönetimi, beklenti ve yeniliklerin kurumsal sistemlere hızla uyarlandığı bir dönemi yaşıyor. Esnek çözümler, çoklu platformlar ve bilgiye her zaman ve her yerde ulaşma zorunluluğu rekabetin merkezinde yer alıyor. IDC verilerine göre 2013 yılına kadar dünya çapında mobil teknoloji kullanan çalışan sayısı 1,19 milyar kişiye ulaşacak. Bu oran tüm iş gücünün yüzde 34,9'unu oluşturacak. Mobilize satış takımlarının hızlı ve güncel bilgilerle donatılması verimliliğin olmazsa olmaz koşulları arasında yer alıyor. Forrester araştırmasına göre kurumların yüzde 75’i mobil çözümlerin çalışan verimliliğini artırdığını düşünüyor. Aynı araştırmaya göre yüzde 48’lik kesim mobil çözümlerin müşterilere daha iyi hizmet vermeyi kolaylaştırdığını düşünüyor. Satış ekiplerinin elde ettikleri bilgiyi zaman geçirmeden kurumsal sisteme entegre etmeleri de önem taşıyor.

Sadece satış değil, müşteriyle temas edilen her nokta için giderek önem kazanan bu durumda mobilite anahtar niteliğinde. Kurum içi telefon görüşmeleri yerine etkin veri alışverişini sağlayan, dışarıda geçirdiği zamanı en etkin şekilde kullanmasını sağlayacak yönlendirme yardımcılarını içeren SAP CRM Mobil uygulamaları farklı pek çok sektördeki işletmenin tercihi oluyor. İş süreçlerinin her alanıyla entegre çalışan mobil çözümler; karlılığın artması, verimin yükselmesi ve müşteri memnuniyetinin artmasına doğrudan etki ediyor.

Borusan Makine verimliliği Mobil CRM’le yakaladı Türkiye’de Borusan Makine’nin Six Sigma metodolojisine uyumlu olarak çalışmalarında kullandığı SAP Mobil CRM çözümleri, müşteri veritabanının geliştirilmesine, müşteri sadakatinin artırılmasına yardımcı oluyor.

SAP CRM Mobil uygulamaları SAP Sales Order Notification SAP Material Availability SAP Customers and Contacts SAP Customer Financial Factsheet SAP Order Status Kurum öncelikli problemlerini tanımladıktan sonra mobil çalışmalarla verimliliği sağlamak üzere mobil çözümleri hayata geçirdi. Saha ekibinin istenilen performansa ulaşması için Borusan Makine Mobil CRM’i kullanmaya başladı. Satış ve pazarlama süreçlerinde fırsatların satışa dönüştürülmesi büyük önem taşıyor ve ekibin motivasyonunun da bu yöne kayması gerekiyordu. Mobil CRM sadece veri alışverişini kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda farklı yerlerdeki satış ekibinin disiplinli bir iş akışına geçmesine yardımcı oldu. Borusan Makine SAP Mobil Çözümleri'ni kullanmaya başladıktan sonra sisteme girilmeyen hiçbir şeyin var kabul edilmediği yönünde bir kuralı hayata geçirdi. Bu sayede satış ekipleri fırsatları online olarak girmeye başladılar. Sistem duyumların fırsata çevrilmesi ve bunun mobil olarak takip edilebilmesinin yanında istenilen ürünlerin eklenmesini sağlıyor. İş süreçlerinin tamamını kapsıyor, hatta müşteriye giden yol için önerilerde bulunuyor. Yöneticiler bu bilgileri hem görüyor hem de gerektiğinde kontrol edebiliyor. Merkezdeki ekip için ürünleri ve saha faaliyetlerini analiz edebilecekleri tek araç haline gelen Mobil CRM, satış konusunda da esnek kararlar vermeye imkan tanıyor. Satışlarda bölgesel farklılıklar varsa yerel kampanyalar düzenlenebiliyor. Mobil çözümler ayrıca satış temsilcisinin müşteri veritabanını, fırsatları yönetebilmelerini kolaylaştırıyor. SAP Mobil CRM ile en yakın müşteri ve en yakın müşterideki fırsatların gösterilmesi sağlanıyor.

16


...............................................................................................................................................................................................................................

Doğru bir müşteri ilişkileri yönetimi, en az doğru bir IT kullanımı kadar büyük önem taşıyor. Pazar payını artırarak büyümeyi hedefleyen şirketlerin, teknolojiye yaptığı yatırım ve gösterdiği önemi CRM için de sağlaması gerekiyor. Buna karşılık, başarılı bir CRM çözümü hem müşteri ilişkileri, hem de teknoloji alanlarındaki trendleri yakından takip etmek durumunda. Günümüzde CRM ve teknoloji trendlerinin kesiştiği noktalar ise mobil, bulut ve sosyal medya olarak sıralanıyor.

Gizem Çizel SAP Türkiye CRM Çözüm Yöneticisi

Güncel Trendler CRM Yaklaşımlarını Nasıl Değiştiriyor?

SAP’nin CRM çözüm portföyünde bulunan uygulamalar, müşteri iletişiminin en yeni ve etkin yöntemi haline gelen sosyal medyayla entegre çalışarak, şirketlere sosyal ağları birer kanal olarak kullanma imkanı tanıyor. Müşterilerin talep ve şikayetlerini Twitter’dan alan uygulamalar, bu verileri sisteme ileterek, geri kalan sürecin CRM platformu üzerinde yürütülmesini sağlıyor. Sosyal medya çift bir mecra özelliğiyle, pazarlama açısından da doğru kullanıldığında etkili bir kanal haline geliyor. Bizim çözümlerimiz; hizmet verdiğimiz şirketlerin Facebook üzerinden müşteriye özel kampanyalar ve promosyon bilgileri yayınlayarak, onların bu kampanyalardan faydalanmalarını sağlıyor. Müşteri Sadakat Yönetimi uygulamalarıyla Facebook üzerinden puan bilgisini görüntüleyebilen kullanıcılar, yine aynı ağdan kendi puanlarını artırmaya yönelik işlemler gerçekleştirebiliyor. Sosyal medya üzerinden şirketlere sunduğumuz bu imkanlar; son kullanıcıların, diğer bir deyişle müşterilerin memnuniyetini kayda değer oranda artırıyor. E-ticaret uygulamalarında da sosyal medyanın öncülük ettiği bir değişim rüzgarı esiyor. SAP olarak online alışverişe yenilikçi bir boyut getirmek için, “f-ticaret” adını verdiğimiz bir konsept üzerinde çalışıyoruz. F-ticaret ile kurumlar yakında Facebook üzerinden satış yapabilecek. Böylelikle müşterilerin satış alışkanlığında radikal değişiklikler gözlenecek. Bu değişimin

yönetimini yapmak yine SAP’nin CRM çözümleriyle mümkün olacak. B2B ve B2C tarafında ise e-ticaret, e-pazarlama ve e-servis için Web Channel Experience Management uygulamamızın arayüzünü tepeden tırnağa yenileyerek, çok daha kullanıcı dostu ve esnek bir hale getirmiş bulunuyoruz.

CRM uygulamalarının yeni adresi: Mobilite, HANA ve Bulut Bilişim Güncel CRM trendlerinin başında gelen mobilite de yoğun olarak üzerinde durduğumuz konu başlıkları arasında yer alıyor. Mobil teknolojilerin müşteri ilişkileri yönetimine sağladığı faydalar gerçekten muazzam. Mobil CRM uygulamaları sayesinde her an, her yerde müşteri yönetimi yapmak mümkün oluyor. Bu da sahada faaliyet gösteren satış ve servis ekiplerini büyük bir yükten kurtararak, verimlilik ve konfor sağlıyor. Bellek içi teknolojisinin gücüyle iş analitiğini yüzlerce kat hızlandıran SAP HANA; mobilitenin sağladığı verimliliğin tamamlayıcı unsurunu oluşturuyor. HANA sayesinde yüksek hacimde müşteri segmentasyonu, pipeline analizleri ve satış raporları çok daha hızlı işlenerek, saniyeler mertebesinde analiz edilebiliyor. Donanıma bağımlılığı daha da azaltan bulut bilişim, verilerin güvenli bir şekilde bulutta saklanmasını ve buradan yönetilmesini sağlıyor. Yenilediğimiz Sales OnDemand uygulaması, gerek işlevselliği gerekse arayüz açısından kullanıcıların beklentilerini fazlasıyla karşılıyor. CRM alanındaki yenilikleri yakından takip eden SAP; aynı zamanda mobil, çağrı merkezi, bayi, web ve sosyal medya gibi farklı kanallarda yürüyen satış, servis ve pazarlama operasyonlarının entegre bir platform üzerinden yönetilmesi gibi geleneksel hizmetleri de sunuyor. Değişen trendlerle birlikte CRM yaklaşımlarını da sektörlerin ihtiyaçlarına uygun biçimde yeniden tanımlayan SAP, müşterilerinin iş hedeflerine ulaşmaları için her zaman en güncel ve en etkili CRM uygulamalarını kullanmalarını sağlıyor.

17


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

İNSAN KAYNAKLARI ÇÖZÜMLERİ İLE YETENEKLERİN DOĞRU YÖNETİMİ, İŞLETME PERFORMANSINI YÜKSELTİYOR Yetenekli insan kaynağı, özellikle rekabetin yoğun olduğu sektörlerde şirketler için daha fazla önem taşıyor. İhtiyaç duyduğu yüksek kabiliyetli insan kaynağına sahip olmak; inovasyonu sürekli kılmak ve rekabette üste çıkabilmek için önkoşulu oluşturuyor. Ancak yapılan araştırmalar; dünyanın dört bir yanındaki çalışanların, şirketlerine bağlılık oranında ciddi bir düşüş olduğunu gösteriyor. Wall Street Journal tarafından yapılan bir bağlılık anketi, çalışan bağlığının 2007’den 2010 yılına kadar yarı yarıya azaldığını gösteriyor. Ankete katılan farklı şirketlerdeki çalışanlar, 2007 yılında

18

çalıştıkları kuruma yüzde 15 oranında “yüksek bağlılık” gösterirken, 2010 yılında bu oran yüzde 7’ye düşmüş görünüyor. Yaptıkları işe yüksek bağlılık duymayan çalışanlar, kendilerine verilen görevi yeterince verimli bir şekilde gerçekleştiremiyor. Yetenekli ama şirkete bağlılığı az olan personel, sadece kendilerine söylenen işi yapıyor. Bu da kurum içindeki kritik düşünce gücünü köreltirken, çalışanlarının gerçek potansiyelini açığa çıkaramayan şirketler, inovasyon ve rekabette farklılaşma fırsatlarını ıskalıyor.

Kuruma bağlılık hızla azalıyor Mevcut ekonomik koşullar, şirketlerin, çalışanlarından aynı bütçeyle her zaman daha fazla iş beklemesini gerektiriyor. Daha iyi performans sunabilmek için baskı altında kalan çalışanlar, bir yandan da ekonomik tablolarda oluşan hayal kırıklıklarıyla mücadele ediyor. Üstelik gittikçe artan işten çıkarmalar ve uzun mesai saatleri de ağır bir stres yükünü ortaya çıkarıyor. Hızlı ve büyük ölçekli yeniden yapılanmalar, pek çok çalışanın kendi iş durumlarıyla ilgili ciddi belirsizlikler yaşamasına neden oluyor.


............................................................................................................................................................................................................................... bir personel oluşturan şirketlerde yüzde 20 ile yüzde 40 arasında performans artışı gözlenirken, bu kurumlarda çalışanların işten ayrılma oranı da yüzde 87’ye kadar azalıyor. Öte yandan, çalışanların memnuniyeti müşterilere de yansıyor. Mutlu bir personel, memnun müşterileri ve dolayısıyla daha başarılı mali tabloları beraberinde getiriyor.

En yetenekli çalışan için en iyi teknoloji gerekiyor SAP tarafından sunulan İnsan Kaynakları Çözümleri; kurumların en iyi teknolojiyi kullanarak, en yetenekli çalışanı şirkette tutabilmek için ihtiyaç duydukları altyapıyı ve uçtan uca çözümleri kapsıyor. SAP İK Çözümleri ile şirketler, en verimli yetenek yönetimi aracılığıyla çalışan bağlılığını artırıyor. Güçlendirilmiş İK süreçleri ile en değerli varlığı olan çalışanlarını etkin biçimde yöneten kurumlar, ayrıca SAP’nin her ölçekteki işletme için sunduğu yasal prosedürlerle uyumluluk takibi ile, kötü sürprizlere karşı koruma altına alınıyor. Şirketlerin İK fonksiyonlarını modern bir yapıya taşıyan SAP; böylelikle kritik kararların daha iyi bir çevrede, daha isabetli veriler ışığında verilmesini sağlıyor, üretkenliği artırıyor ve giderleri azaltıyor.

Uçtan uca İK çözümleri

Çalışanların kurumlardan beklentilerinde de önemli değişiklikler göze çarpıyor. Pek çok çalışan “ömür boyu kalabileceği” bir şirket yerine, kıymetinin bilindiği, kabul gördüğü, güvendiği ve saygı duyduğu bir iş çevresinde bulunmak istiyor. Bireylerin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için, çalışanların memnuniyetini ve yapmakta olduğu işlere ilgi duymalarını sağlamak büyük önem taşıyor. Her sektörde çalışan bağlılığı ile üretkenlik arasındaki doğru bir orantı bulunuyor. İnsan kaynaklarını doğru yöneterek, yüksek bağlılığa sahip

SAP’nin İK Çözümleri portföyünde, şirketlerin kaynaklarını doğru yönetmesini, çalışanların bağlılığını ve performansını artırmasını, süreçleri doğru yönetmesini ve böylelikle rekabette avantaj sağlamasını destekleyen uçtan uca hizmetler bulunuyor. İK süreçlerinin global hale getirilmesine odaklanan SAP İK Çözümleri; konumlandırma seçimi, entegrasyon ve iş analitiğinde fark yaratıyor. Entegre İK süreçleriyle global ekiplerin desteklenmesini sağlayan ve daha iyi bir ortak çalışma imkanı sunan Temel İK ve Bordro çözümü ile kurumlar, basit veya karmaşık bordro ve zaman yönetimi işlemlerini kolayca halledebiliyor. Dünyanın dört bir yanındaki iş ihtiyaçlarını destekleyen Temel İK ve Bordro çözümü, işgücüyle alakalı süreçlerin tek bir platformda standartlaştırılmasına olanak tanıyor.

SAP’nin Türkiye için hizmet veren lokalizasyon ekibi; Yeni Türk Ticaret Kanunu gibi yasal değişikliklere çok daha hızlı bir şekilde adapte olarak, müşterilerinin İK alanında herhangi bir mağduriyet yaşamasını engelliyor. Çalışanların entegre bir global platformda, stratejik şekilde yönetilmesiyle değişikliklere daha kolay adaptasyon sağlayan Yetenek Yönetimi çözümü; giderleri azaltırken, yetenekli kişilerin işe alımını, bu kişilerin en kısa sürede verimli hale getirilmesini ve elde tutulmasını mümkün kılıyor. İşletme hedeflerine ulaşmak için çalışan yeteneklerinin kullanımını optimize eden kurumlar; performansa göre ödeme gibi modellerle verimliliği ve pozitif rekabeti artırıyor. Yeteneklerle ilgili tüm süreçlerde bütünsel bir yaklaşım belirleyen şirketler, doğru yeteneklerin yerini daha kolay tespit ederken, bu yeteneklere yönelik eğitimlerle işgücünün sahip olduğu potansiyelden tam olarak faydalanabiliyor.

“Yöneticiler ve çalışanlar için paylaşımlı bir servis portaliyle işlemlerin otomasyonunu sağlayan İK Hizmet Sunumları, çalışanlara mobil platformlar üzerinden istedikleri bilgilere 7 gün 24 saat erişme olanağı tanıyor.” İK Hizmet Sunumları ile çalışanların işlerini doğru yapabilmeleri için ihtiyaç duydukları verileri, uygulamaları ve analitik araçlarını erişime hazır halde bulunduran SAP; böylelikle şirketlerin operasyonlarını iyileştiriyor. Karar mekanizmalarını destekleyen kaynaklar ve süreçler sunan İK Hizmet Sunumları çözümü, çalışanların İK alanındaki ihtiyaçlarını kendi başlarına görmelerini sağlayarak, yeterliliklerini artırıyor. Yöneticiler ve çalışanlar için paylaşımlı bir servis altyapısıyla süreç ve işlemlerin otomasyonunu sağlayan İK Hizmet Sunumları, çalışanlara mobil platformlar üzerinden daha fazla bilgiye erişme olanağı tanıyor. Stratejik İşgücü Planlama ile doğru kaynakların, doğru zaman ve fiyatla tespit edilmesi ve

19


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

kullanılması; işgücüyle ve gelecekteki gereksinimlerle ilgili daha derin bilgiler sunarak, kurumların işletme hedeflerine ulaşmalarına destek oluyor. Şirketlerin karşılaştığı önemli işgücü sorunlarını ve fırsatlarını belirlemek için 600'ün üzerinde önceden tanımlanmış rapor ve 90 KPI içeren çözüm portföyü ile daha etkin bir planlama sayesinde personel giderlerini azaltan şirketler, stratejik işgücü planlama süreçlerini konsolide ederek daha verimli sonuçlar alabiliyor. Üst düzey yöneticilerine, İK uzmanlarına ve departman sorumlularına işgücüne yönelik gerçek zamanlı bir anlayış sağlayan Stratejik İşgücü Planlaması, bu çalışanların daha kısa sürede daha etkili kararlar almasına yardımcı oluyor ve şirketlerin İK departmanlarını hizmet tedarikçisi olmaktan çıkarıp, bir stratejik iş yardımcısına dönüştürüyor. Organizasyonel uyumluluk, insan performansı optimizasyonu ve rekabet avantajı oluşturma imkanı sağlayarak gerçek iş sonuçlarını ortaya koyan SuccessFactors Business Execution (BizX) çözümü, SAP İK Çözümleri’ni buluta taşıyor. Bu portföy ile şirketin her çalışanının, şirketin hedeflerine ulaşmak için belirlediği genel stratejiyi benimsemesi destekleniyor. Planlanmış sonuçlar çerçevesinde, doğru kişilerin, doğru görevlere doğru zamanda atanması; işi sonuca ulaştırmakta büyük rol oynuyor. Bulut bilişimin esnekliği ve yüksek performansını avantaja dönüştüren SAP İK Çözümleri, SuccessFactors alımı sonrasında çok daha geniş bir bulut portföyü ile

20

hizmet veriyor. Çalışan stratejisini işletme stratejisine bağlayan, bulut tabanlı, uygun maliyetli ve kolayca uygulanabilir çözümler, her ölçekteki işletmenin İK performansını kayda değer oranda artırıyor. Çalışanların etkili bir şekilde yönetilmesine yardımcı olmak için eksiksiz ve entegre bir araç seti sunan SAP ERP HCM çözümü; çalışan işe alma, ödüllendirme ve yetenekleri elde tutma süreçlerine destek oluyor.

Temel İK süreçlerinin otomatik hale getirilmesiyle İK departmanının verimliliğini artıran SAP ERP HCM çözümü, mobil araçlarla erişimi mümkün kılarak hareket halinde kritik İK kararları alınmasına imkan tanıyor. İK masraflarını azaltan ve uyumluluk süreçlerini destekleyen SAP çözümü, İK süreçlerinin şirket dışında gerçekleştirilmesi durumunda bu uygulama modelini de riskleri ve maliyetleri azaltacak şekilde destekliyor.

SAP, SuccessFactors Alımıyla Bulut Vizyonunu Genişletiyor Bulut tabanlı İnsan Kaynakları Çözümleri ile Gartner ve Forrester araştırmalarına göre lider konumunda bulunan SuccessFactors, SAP tarafından satın alındı. Sahip olduğu başarılı ekip ve teknolojiler ile bundan böyle SAP’nin bulut çözümleri arasında hizmet verecek olan SuccessFactors; SAP’nin

bulut uygulamaları, platform ve altyapılarında yakaladığı ivmenin artışını sağlayacak. SAP ile SuccessFactors arasındaki işbirliğiyle, ilgili iş süreçlerinin yönetimi uçtan uca bulut bilişim üzerinde yapılabildiği gibi adına Hibrid model denilen yapıyla Temek İK ve Bordro süreçleri SAP ERP İK platformu üzerinden; Yetenek Yönetimi ve Stratejik İş Gücü

Planlaması ise bulut bileşim üzerinde yürütülebilecek. SAP’nin bulut, yerleşik ve mobil cihazlar üzerinde sunulan çözüm stratejisini bir adım öteye taşıyan satın alma; temel uygulamalar ve analitikteki inovasyonu artırmak, devrim niteliğinde bellek içi teknolojiler sunmak, kurumsal mobilitede liderliği sürdürmek ve bulut portföyünü büyütmek için SAP’nin hedeflediği büyüme alanlarındaki bir dizi stratejiye dayanıyor. SuccessFactors çözümleri, SAP’nin temel İK Çözümlerinin yanı sıra güçlü bulut portföyünü de yüksek seviyede tamamlayan özellikler taşıyor. Bu ürünler, bulut pazarı için geliştirilen SAP Business ByDesign ve büyük ölçekli kurumlar için geliştirilen SAP Sales on Demand gibi SAP’nin iş bulut ürünleri serisini kapsıyor.


............................................................................................................................................................................................................................... başvuruların yer alacağı global bir yetenek havuzu oluşturulması gerekiyor. Standartlaştırılmış görünüme sahip bir e-işe alma platformunun tüm organizasyonel birimlere ve alt kurumlara uygulanması, başvuruların bu birimler tarafından karşılaştırılması ve e-işe alma süreçlerinin global ölçekte modernleştirilip uyumlu bir yapıya oturtulmasına ihtiyaç duyuluyor.

Mutlu çalışanlar, mutlu müşteriler ve yükselen mali grafikler SAP İK Çözümleri, insan kaynaklarının doğru yönetimi, süreçlerin güçlendirilmesi ve giderlerin azaltılması yoluyla kurumların tam zamanlı eşdeğer (FTE) başına gelirini artırırken, çalışan bağlılığını yükseltiyor. İK süreçlerinin otomasyonu, çalışan ve yöneticiler için paylaşımlı bir portalde self servis hale getirilmesi ile çalışan başına İK masrafı azaltılıyor. Böylelikle İK departmanı işgücünü verimli biçimde kullanarak, kuruma kazanç sağlıyor. Mutlu çalışanlar, müşteri memnuniyetini artırıyor. SAP çözümleri; kurumların en iyi biçimde yönetilmesini sağlayarak mali tablolarda olumlu sonuçların ortaya çıkmasında rol oynuyor.

E-İşe Alma ile işe alma süreci otomasyonu sağlanıyor SAP İK Çözümleri portföyünün bir parçası olan SAP E-İşe Alma, başlangıçtan işe kabul aşamasına kadar tüm sürecin otomasyonunu gerçekleştirerek, kurumların işe alma süreci için harcadığı zamanı yarı yarıya azaltıyor, yönetim kademesinin yükünü hafifletiyor. Yüz binlerce çalışanı olan ve dünya genelinde faaliyet gösteren finans şirketleri için, yetenekli çalışanların ilgisini çekip, doğru pozisyonlarda işe almak önemli bir işgücü gerektiriyor. Farklı alt bölümlerde farklı e-işe alma süreçlerinin kullanılması, bir standart oluşturulmasının önüne geçiyor. Bu durumda firma içinden ve dışından

SAP E-İşe Alma uygulaması, global bir şablon oluşturarak, organizasyonel birimlerin belirli ihtiyaçlarına göre adapte edilebiliyor. Ayrıca SAP hızlı çözüm paketleri portföyüne dahil olan SAP E-İşe Alım sayesinde 9 haftadan daha kısa bir sürede implementasyonu tamamlayabilen kurumlar, ürünü kullanan ve büyük başarılar elde eden SAP müşterilerinin desteği ile hazırlanan bir sürece sahip olabiliyor. SAP'nin kompleks ve uluslararası düzeyde implementasyon konusundaki uzmanlığı ve uygulamanın ihtiyaca yanıt vermesi sayesinde; işe alım görevlileri başvuruları daha hızlı tespit edip, daha verimli kıyaslayabiliyor. Dışarıdan başvuru yapanların ve mevcut çalışanların kariyer geliştirme fırsatlarını daha iyi analiz etmelerini sağlayan SAP E-İşe Alma uygulaması, büyük şirketlerin "global işveren" kimliğini güçlendirmelerine destek oluyor.

Entegre İK Çözümleri, dünya devleri tarafından kullanılıyor Bahşiş işleme gibi ödeme kurallarını barındıran karmaşık bordro sistemleri, büyük ölçekli restoran zincirlerinde İK süreçlerinin desteklenmesini zorlaştırıyor. Mevcut İK altyapısında çalışan veya yönetici self servis uygulamaları ya da yetenek yönetimi süreçleri bulunmayan şirketler, rekabette öne çıkmakta güçlük çekiyor. SAP İş Çözümleri'nin daha önce pek çok kurumda başarıya ulaşmış entegre İK ve bordro çözümü, en karmaşık senaryolarda bile ihtiyaca yanıt verebiliyor. Türkiye’de 300’ün üzerinde müşteride kullanılan SAP İK çözümleri, başta Coca-Cola, BMW, Starbucks, Vodafone, Colgate-Palmolive, Siemens ve Nestle olmak üzere pek çok uluslararası şirkette de başarıyla uygulanıyor.

Her çalışana özel iş hedefi ve isabetli iş stratejileri Dünyanın dört bir yanında onlarca ülkede, binlerce çalışanıyla faaliyet gösteren bir içecek şirketinin, zorlu ekonomik koşullarda hızlı ilerleyen sektöre ayak uydurabilmesi için; şirketin hedeflerini çalışanların benimsemesi, net bir iş gücü gelişim planı oluşturması ve çalışan performansını düzenli olarak değerlendirmesi gerekiyor. SAP'nin SuccessFactors alımıyla birlikte genişlettiği bulut portföyü; İK çözümleriyle entegre biçimde çalışarak, bu kurumun pazarlar ve markalar üzerinde daha açık bir korelasyon elde etmesine, şirket genelinde uyum meydana getirilmesine ve tanımlı görevlere karşı birey performansının artırılmasına yardımcı oluyor. SAP İK Çözümleri ile pek çok pazarda faaliyet gösteren, binlerce çalışana sahip olan kurumlar; çalışanlarının, kendi iş hedefleri ve iş stratejileri ile yüzde 100 uyumluluk göstermesini sağlıyor. Bu hedefler doğrultusunda çalışanlarını değerlendirebilen şirketler, gelişime engel olan açıklarını kapatarak faaliyet gösterdikleri pazarda öne çıkıyor.

Doğru yetenek yönetimi, inovasyonu körüklüyor Birden fazla yetenek yönetim sürecini global olarak entegre etmek, trilyon dolar düzeyinde yatırımları yöneten şirketler için büyük önem taşıyor. Bir SAP şirketi olan SuccessFactors'un İK portföyü ile çalışanlarla ilgili sağlıklı verilere bulut üzerinden hızlı biçimde erişen kurumlar, daha iyi yönetim kararları alabiliyor. SAP İK Çözümleri portföyüne dahil olan Hedef Yönetimi, Performans Yönetimi, Başarı Yönetimi, Kariyer Gelişimi ve Planlama çözümlerini kullanan yatırım şirketleri, tüm yetenek süreçlerini tek bir çalışan deneyimi platformu üzerinde topluyor. Önemli iş verilerine sezgisel, pratik ve kullanışlı bir yolla ulaşan kurumlar, İK departmanının gelir oluşturan bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. Kendi iş süreçlerinde gelişim gösteren çalışanlar, şirketin müşterileri için muazzam sonuçlar ortaya koyuyor.

21


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ........................................................................................................................................

MOBİL ÇALIŞANLAR İÇİN MOBİL VERİMLİLİK ARAÇLARI Akıllı telefonlar ve tabletler başta olmak üzere, işletim sistemi kullanan mobil cihazların her geçen gün daha fazla profesyonel tarafından kullanılması, 3G’nin hızlı adaptasyonu ve çalışma koşullarının gittikçe daha mobil hale gelmesi yepyeni bir çalışma ortamı anlamına geliyor. Çalışanlar giderek daha fazla hareket halinde zaman geçiriyorlar. Mobil cihazlarla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar işlerini yapmaya ve verimlilik sunmaya devam ediyorlar. Ancak bu insan kaynakları sorumluları için tanımlanması ve üstesinden gelinmesi gereken yeni süreçler anlamına geliyor. SAP, merkezinde yenilikçiliğin yer aldığı kurumsal mobil uygulamalarla bu süreçte kurumlara eşlik ediyor. SAP Mobil Uygulamaları, insan kaynakları departmanlarını mobil

teknolojinin esnekliğiyle buluşturuyor. Akıllı telefonlarda kullanılabilen SAP HCM Mobil çözümleri kurumlar ve çalışanlar açısından kullanım kolaylığı sağlayan avantajları beraberinde getiriyor. Özellikle dinamik saha ekibi barındıran şirketlerin tercih ettiği çözümler kurumsal yapıyla entegre çalışan mobil uygulamalarla yeni bir insan kaynakları yönetim anlayışı sağlıyor. İnsan kaynakları için geliştirilen SAP Mobile Apps, binlerce çalışanı bulunan iletişim kurumlarının gerçek zamanlı İK kararları almasını mümkün kılıyor. Mobil çalışanları alıştıkları hareketli ortamdan ayırmadan kurumsal sorumluluklarını kolayca yerine getirebiliyor. İnovatif çözümler sadece iş süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda çalışanların kolayca

benimseyebileceği yeni standartlar haline geliyor. Değişik yerlerdeki çalışanların işe giriş çıkış zamanlarını düzenli olarak tutmak da SAP Timesheet mobil uygulama ile kolaylaşıyor. Verimliliğin ön plana çıktığı günümüz iş dünyasında işleri daha da kolay hale getirmek başarıya giden yolda yardımcı oluyor. SAP gerçek zamanlı mobil raporlamalarıyla şirketlerin İK yöneticilerinin karar verme süreçlerini kısaltarak şirketlerde verimliliğin artmasına yardımcı oluyor. İK yöneticilerinin çalışanlara ilişkin verilere iPad üzerinden de ulaşmalarını sağlayan SAP Manager Insight mobil uygulaması çalışanlar hakkında hızlı ve yerinde kararlar verilmesini sağlamaya yardımcı oluyor. Vodafone İngiltere’de başarıyla uygulanan mobil insan kaynakları çözümlerinden SAP Travel Receipts Management elektronik ortamda aktarılan gider faturalarını ve seyahat bilgilerini kurumsal sisteme otomatik olarak aktararak masraf raporlamasını eksiksiz ve pratik olarak tamamlıyor. Bu sayede şirketin gider yazma sistemiyle tam uyum sağlanmış oluyor ve sürecin hızla işlemesi sağlanıyor. Farklı lokasyonlardaki süreçlerin merkezi olarak kontrol edilmesini sağlayan sistem süreçleri iyileştirerek verimliliğe katkı sağlıyor. Farklı lokasyonlarda yer alan çalışanlar için izin isteklerinin iPhone üzerinden yapılabildiği SAP Leave Request, çalışanlar için kolaylık, kurum için ise daha kolay yönetilebilir İK süreçleri anlamına geliyor. iPhone üzerinden seçilen tarihlerle çalışanlar planlamalarını rahatça yapabiliyor, yöneticiler ise işleri çok daha kolay şekilde planlayabiliyor. Şirketlerin doğru iş için doğru yeteneği keşfetmesi ve çalışanların sürekli olarak kendilerini geliştirmesine imkan sağlayan insan kaynakları çözümleri mobil ortama taşınıyor. Bu doğrultuda iş görüşmeleri için iPad üzerinde kullanılabilen SAP HCM Interview Assistant yardıma koşuyor. Mülakatlarda tüm dokümanlara bir tık ötede ulaşabilmeyi ve yeni verileri sisteme kaydetmeyi pratik şekilde çözüyor.

22



KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

Bunları kullanabilmek için herhangi bir kullanıcı dokümanı okudunuz mu? Birilerinden eğitim aldınız mı? Peki çalışanlarınıza İK süreçlerini rahatlıkla, hızlı bir şekilde yürütebilecekleri, kullanımı son derece kolay kullanıcı arayüzleri sunmak ister misiniz? İşte bu ilk nedenimizdi işimizi yeniden sevmemiz için.

Fulya Arköse SAP Türkiye İK Çözüm Yöneticisi

Bulutla İşimizi Yeniden Sevme Zamanı Münih aktarmalı 12 saatlik uzun bir yolcuğun ardından, ortalama 15-20 yıldır SAP İnsan Kaynakları çözüm yöneticiliği yapan, SAP İK demo sistemlerinin hazırlanmasından sorumlu olan iş arkadaşlarımla ve yeni satın aldığımız SuccessFactors çözümüyle tanışmak için Philadelphia’ya geldim. Uzun uçak yolcuğunun getirdiği bir yorgunluğa rağmen, IT’nin gözü kulağı olan Gartner ve Forrester tarafından İK çözümlerinin lideri kabul edilen SuccessFactors ile tanışmanın mutluluğu ve heyecanı vardı üzerimde. Sonuçta bu göz ardı edilemeyecek bir başarıydı. Acaba onları bu kadar başarılı yapan neydi? Hepimiz aklımızda bu ve bunun gibi “neden, niçin” sorularımızı sorarken, SuccessFactors’deki yeni iş arkadaşlarımız “İşimizi yeniden sevme zamanı” diye bir başlıkla karşımıza çıktı. Bu başlığı takiben dört gün boyunca, bize neden işimizi yeniden sevme zamanının geldiğini anlattılar. Facebook, Twitter, LinkedIn ya da internetten bankacılık işlemleri...

24

Ardından teker teker bütün süreçlerin anlatımına ve her biri için “deep dive” denilen derinlemesine incelenmesine geçildi. Hedefler ve Performans Yönetimi ile başladık. Hepimiz merak içerisindeydik, çünkü SAP Performans Yönetimi son derece kuvvetli bir çözümdür. Müşterilerimize hızlı bir şekilde canlı kullanıma geçebilecekleri, içerisinde SAP’nin bilgi birikiminin bulunduğu Önceden Tanımlı Performans Yönetimi ile sahip oldukları bütün özellikleri ve iş akışlarını rahatlıkla SAP’deki yeni formalarına aktarabilecekleri Esnek Performans Yönetimi olmak üzere iki güçlü opsiyon sunuyoruz. Peki neden SuccessFactors bizden daha iyi bir konum almıştı Gartner ve Forrester’a göre? Cevabımızı hemen aldık; sağladığı içerik ve sunduğu yeni dönem performans yönetimi stratejisiyle. Bir endüstri mühendisi olarak üniversitedeki öğretmenlerimizden, eski bir SAP İK danışmanı olarak ise SAP’den öğrendiğim ilk şey; performans yönetiminin başarılı olabilmesi için tanımlanan hedeflerin SMART olması gerektiğidir. Nedir peki bu SMART’lık? Belirlenen hedef açık ve net bir şekilde ifade edilmeli, yani SPESİFİK olmalı. Ölçülemeyen bir hedef yönetilemez; yani ÖLÇÜLEBİLİR olmalı. Hedef zorlayıcı olabilir ama ULAŞILABİLİR olmalı. Şirketimizin, yöneticimizin hedefleriyle UYUMLU olmalı ve her zaman bir SÜRE kısıtlamasına sahip olmalıdır. Hedeflerimizi tanımlarken bu altın kuralı bilmemize rağmen uyguluyor muyuz peki? Ya da bunu karşımıza koyup bu altın kurala uyup uymadığımızı denetleyen bir sistemimiz var mı? SuccessFactors’de var! İsmine Hedef Sihirbazı denilen bir seçenek ile SMART kurallarına

uygun olarak hedeflerimizi tanımlayıp tanımlamadığımızı kontrol edebiliyoruz, hatta istersek doğru tanımlanmayan bir hedefi kuralı ihlal ettiği noktadan itibaren bir sonraki adıma geçmemesi için durdurabiliyoruz. Böylece her zaman spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, uyumlu, süre kısıtlamasına sahip hedefler tanımlamış oluyoruz. Bu, işimizi yeniden sevmemiz için ikinci nedenimiz ve bizim toplu halde şaşkınlık içerisinde söylediğimiz ilk WOW’umuzdu. Hedefler tamamlandı, yetkinlikler formlara –istenirse- dahil edildi ve sıra değerlendirme kısmına geldi. Belki de en zor kısımlardan biri ile karşı karşıyayız. Formda belirtilen ölçüm skalasına göre seçimimizi rahatça yapabiliyoruz ama yorumlarımızı aynı rahatlıkla yazabiliyor muyuz? Çoğumuz kendi performans formumuzda kendimizle ilgili yorum yazarken bile zorlanırız. Bir de yöneticisi olduğumuz takımdaki her bir çalışanımızın bütün yetkinlikleri için ayrı ayrı yazmamız gereken yorumları bir düşünün. Kaç saatte bütün yorumları tamamlayabiliyoruz? Yorum yaparken sen/siz diye mi hitap etmeliyim yoksa ismiyle mi sanki onu başka birine anlatır gibi mi yazmalıyım? Pozitif bir yaklaşımla mı yorum yapmalıyım yoksa çok sert ifadeler mi kullanmalıyım, ya da ikisinin ortası mı olmalı? Neden mi bunları soruyorum; çünkü SuccessFactors Yazım Asistanının amacı bu! Size asistanlık yapıp hızlı bir şekilde değerlendirmeleri tamamlamanızı sağlamak. Basit bir örnek; iletişim yetkinliğinin ilgili çalışanımız için geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Beşli skaladan “geliştirilmesi gerekli”yi seçtik. Sıra yorum yazma kısmına geldi. Önce davranışı açıklamalıyız. “Geliştirmeli, karşılıyor, aşıyor” genel değerlendirme grubundan "geliştirmeli" seçeneğini seçiyoruz ve karşımıza bu gruba ait olan iletişim yetkinliği ile ilgili ifadeler çıkıyor. Aralarından “dinleme yeteneğini geliştirmeli”yi seçiyoruz çünkü bu davranış, üzerinde yorum yapmak istediğimiz. Son olarak olumluluk butonu ile vereceğimiz ifadenin ne


............................................................................................................................................................................................................................... kadar olumlu olmasını istediğimizi belirtiyoruz. Böylece sistem bize sert, orta seviyede ya da olumlu olacak şekilde üç farklı davranış açıklaması ile öneride bulunuyor. Geriye kalan sadece “Görüş Bildir” butonuna basıp bu önerinin yorum alanına otomatik yazılmasını sağlamak. Tabii bununla birlikte 70 kişilik bir SAP ekibinden de kocaman bir "WOW!" sesi eğitim salonunu dolduruyor. İşimizi yeniden sevmemiz için üçüncü nedenimiz. Bir sonraki konu Kalibrasyon’du. Beş çeşit kalibrasyon sunulmaktaydı bu süreçte. İlki performans değerlendirmelerinin Normalizyona uygun olup olmadığını gösteren ve uygun değilse hangi gruba kaç çalışanın eklenmesini hangi guptan da kaç çalışanın çıkarılması gerektiğini gösteren “Performans Normalizasyon” kalibrasyonuydu. Böylece kağıt kalem üzerinde ya da Excel’de matematiksel hesaplamalar yapmadan performans sonuçlarının normal dağılıma uygun olup olmadığını ölçümleyebiliyorsunuz. Diğerleri sırasıyla; performans sonuçları ile çalışanın yetenek değerlendirmesinden gelen potansiyelini karşılaştırmaya imkan sağlayan Performans&Potansiyel kalibrasyonu, çalışanı kaybetme riski ile onu kaybettiğimiz zaman bunun şirkete olan etkisini karşılaştıran Etki&Risk kalibrasyonu, aldığı performans sonucu ile ne kadarlık bir compa-ratio’ya sahip olduğunu gösteren Ödeme&Performans kalibrasyonu ve how&what kalibrasyonlarıydı. İK çözümleri sunan

firmaların büyük bir çoğunluğu kalibrasyon hizmeti vermeyi bir tarafa bırakın, bunun ne demek olduğunu ve İK’nın bu değerlendirme araçlarına neden ihtiyaç duyduğunu bile bilmezken müşterilere sunulan çok kapsamlı kalibrasyon seçenekleri kesinlikle işimizi yeniden sevmemiz için gerekli olan dördüncü nedeni bize gösteriyordu. Sıra Yedekleme’deydi. Yöneticiler kendi takımlarındaki çalışanlarının kaybedilme risklerini, kaybederlerse bunun sebebinin ne olabileceğini, onları kaybettikleri zaman bunun şirkete olan etkisinin ne kadar büyüklükte olabileceğini, kritik pozisyonların kimler tarafından doldurulabileceğini ve o çalışanın ne kadarlık süre içerisinde yedeklediği pozisyona tam olarak uygun olabileceğini tek bir Yedekleme Organizasyon Şeması üzerinden rahatlıkla takip edip, gerekli önlemlerini alabiliyorlar. Ayrıca aynı yedekleme organizasyon şeması üzerinde doldurulması gereken boş pozisyonları görüp onlar için açık kadro taleplerinde bulunabiliyorlar. Böylece yedekleme üzerinde analizler yaparken işe alım sürecini de dilerlerse tetikleyebiliyorlar. Yedeklemenin işe alım ile olan bağlantısının ardından işe alım sürecinin detaylarına geçildi. İşe alım sürecinde dikkat çeken başlıklar; adayların başvurdukları pozisyonun gereksinimlerini ne kadar karşıladıklarını ve her bir gereksinim için ilgili adayla mülakata giren yöneticinin adaya kaç puan verdiğini

yorumuyla birlikte toplu halde gösteren “Aday Derecelendirmelerini Görüntüleme” opsiyonu ile işe alınan adayların performansına ve onlara ödenen maaşa göre adayların geldiği kaynakların kalitesini analiz etmeye yarayan “Kaynak Kalitesi” opsiyonuydu. Böylece çalışanlarınızın referanslarıyla işe aldığınız adaylarınızın performansı ve onlara ödediğiniz ücretleri, şirket içi transferleriniz ve ilan verdiğiniz kaynaklar ile karşılaştırabiliyorsunuz. Yedeklemeyle birlikte işimizi yeniden sevmemiz için altıncı nedenimiz de ortaya çıkmış oldu. İşimizi yeniden sevmemiz için son nedenimiz Öğrenme ile karşımızı çıkageldi. Neden mi? Normal sınıf eğitimleri, sanal sınıf eğitimleri, web tabanlı eğitimler, sade düz yazı makale okumaları ya da bunların anket ve/veya değerlendirme şeklinde ölçümlerinin yapılabilmesi olmazsa olmaz konularımız içerisinde. Peki SuccessFactors’un bize sunduğu farkındalık nedir? Sosyal Öğrenme, diğer bir deyişle JAM! JAM, SuccessFactors’un sosyal öğrenme için müşterilerine sunduğu bir platform. İşinize yeni başladığınız zamanı hatırlıyor musunuz? Herkes bir şeyler üzerinde harıl harıl çalışırken siz acaba nereden başlasam, konumla ilgili bilgileri nereden bulabilirim, sorularımı kime sormalıyım gibi düşüncelerle boğuşuyordunuz. Genellikle terasta, öğle yemeklerinde ya da kahve/ çay makineleri önünde birilerini yakalayıp zamanınız el verdiğince onlardan bilgi almaya çalışıyordunuz. İşte JAM ile birilerinin uygun zamanlarını yakalamanın peşinde koşmadan, aradığınız konu ile ilgili bilgi, doküman ve videolara rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Dolu dolu dört günlük Amerika, ardından SAP’nin Almanya’daki merkezi Walldorf ve son olarak Heidelberg’te aldığım eğitimlerden sonra Gartner ve Forrester’in raporlarında neden SuccessFactors’un en sağ üst köşede yer aldığını anlıyorum ve bir SAP çalışanı olarak yakın zamanda bütün İK süreçlerimizi SuccessFactors üzerinden alacağımız için son derece mutluyum. Çünkü işimi yine, yeni, yeniden sevme zamanım geldi ve ben bunu dört gözle bekliyorum.

25


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ.........................................................................................................................................

YENİ NESİL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ: ZİNCİR, YENİ HALKALARLA GÜÇLENİYOR Tedarik Zinciri Yönetimi, iyi bir fikrin müşterinin eline ulaşmasına ve hatta müşteri memnuniyetine kadar uzanan zorlu ama bir o kadar da başarıları taçlandıran bir anlam taşıyor. Bütüncül ve uçtan uca çözümlerle fikirden teslimata pazar süreçlerini düzenlemek ve iyileştirmek SAP Tedarik Zinciri Yönetimi’nin özünü oluşturuyor. Zincirin en zayıf halkası kadar güçlü olduğu hemen herkesin bildiği bir sözdür. Günümüz dünyasında da durum pek farklı değil. İyi bir fikrin iyi bir ürüne, iyi bir ürünün başarılı bir pazar grafiğine ulaşması için binlerce kişinin doğrudan ya da dolaylı katkısı gerekiyor. En iyi şartlarda tedarik edilecek bileşenlerin optimum şekilde üretim sürecine dahil edilmesi ve bu sırada üretimdeki diğer süreçlerin verimli biçimde çalışması, başarı için büyük önem taşıyor. Daha önceleri verimli süreçlere katkı sağlayan etkenler arasında sayılan Tedarik Zinciri Yönetimi artık başarı için olmazsa olmaz şartlardan biri haline geldi.

26

Tedarik Zinciri Yönetimi, iyi bir fikrin müşterinin eline ulaşmasına ve hatta müşteri memnuniyetine kadar uzanan zorlu ama bir o kadar da başarıları taçlandıran bir anlam taşıyor. Pek çok endüstride ürün çeşitliliği artarken, ürün geliştirme süreleri hızla azalıyor. Buna eş olarak tedarik zincirine yepyeni oyuncular dâhil oluyor. Tüm bu değişkenliği başarıyla yönetirken Tedarik Zinciri iş süreçlerinin kalbinde yer alıyor. Müşteri odaklı ve dikey olmayan bir iş anlayışının temelinde yer aldığı yeni nesil tedarik zinciri yönetim sistemleri tam da bu noktada Türkiye’de ve dünyada başarı hikayeleri için zemin oluşturan çözümler sunuyor.

Fikirden ürüne tedarik zinciri yönetimi Tüm iş süreçlerinin şeffaf şekilde görülebildiği SAP çözümleri sürecin tüm katılımcıları için yenilikçi ve efektif fikirler için ilham kaynağı oluyor. SAP, uzun yıllara dayanan bilgi birikimi ve yenilikçi çözümleriyle tedarik zinciri alanında dünyada ilk tercih olmayı sürdürüyor. Gartner’ın "Tedarik Zincirini En iyi Yöneten İlk 25" listesinde yer alan firmaların 20’sini SAP müşterileri oluşturuyor. Bütüncül yaklaşımıyla müşteriler için çok daha fazla değer oluşturan SAP Tedarik Zinciri Yönetimi, arz ve talep arasındaki dengenin optimumda tutulması için tüm şartları hazırlıyor. Fikirden ürüne doğru giden yolda tüm katılımcıların bilgi birikimlerini birbirleriyle rahatlıkla paylaşmasını sağlıyor. Çözümler, hızlı, verimli ve maliyetleri düşüren bir sistem ihtiyacına cevap vermeyi hedefliyor. Bütüncül ve uçtan uca çözümlerle fikirden teslimata pazar süreçlerini düzenlemek ve iyileştirmek SAP Tedarik Zinciri Yönetimi’nin özünü oluşturuyor. Tedarik zincirindeki halkalar artık optimize edilmesi gereken parçaların ötesine geçerek aynı ortak dil etrafında


............................................................................................................................................................................................................................... bütüncül yaklaşıma sahip Tedarik Zinciri Yönetimi'dir. Tedarik Zinciri Yönetimi’nin yarınlarına damgasını vuracak anahtar kavram inovasyondur, tüm yapının bu anahtar kavrama göre şekillendirilmesi gerekiyor.

Tedarik zincirinin önemli halkası: Tedarikçi İlişkileri Yönetimi

şekillenen ve müşterinin merkezde yer aldığı kapsamlı katılımcı iş süreçlerinin asli parçaları haline geldi. Daha hızlı ve daha kaliteli ürünleri ortaya koymak için bu bütüncül yaklaşım giderek önem kazanıyor. Tedarik zinciri artık sadece hammadde temini yapılan tedarikçileri tanımlamanın da ötesine geçti. Kurum içindeki tüm birimlerin yanı sıra müşterilerin, tedarikçilerin ve ticari iş ortaklarının yer aldığı eksiksiz bir ekosistem anlamı taşıyor. Tüm bu süreçte işbirliği yapmak ve ortak aklı devreye almak için tüm birimlerin büyük resme odaklanmaları ve resmin ortasında müşterinin yer aldığını asla unutmamaları gerekiyor. Aynı bilgiler iş süreçlerinin farklı noktasında parçalar için birbirinden farklı anlamlar içerebilir. Örneğin ürün talebinde görülen değişiklikler üretim bandı için işlerin hızının değişmesi anlamına gelirken ürün geliştirme biriminin tasarımın ya da müşteriye sunum şeklinin değiştirilmesi üzerine kafa yormasını gerektirebilir. Pazarlama grubu ise kampanyanın etkisini yine aynı durum üzerinden ölçümleyebilir ve bir problem yaşanıyorsa kampanyayı revize edebilir.

Ar-Ge de tedarik zincirine dâhil oldu Tedarik zincirinin üretim aşaması ürün maliyetlerini nasıl daha aşağı seviyelere çekeceğini düşünürken bunun pazarlamaya olan etkisinin yanında ürünün müşteri nezdindeki itibarına da ne şekilde etki yapacağını göz önünde bulundurması gerekir. Yönetim kademesi ise, daha bütüncül yaklaşarak pazar için uygun özellik ve

fiyata sahip olup olmadığını daha süreç devam ederken görmek isteyecektir. Bu sayede gereksiz zaman kayıpları ortadan kalkacaktır. Geleneksel bir tedarik zinciri yönetimi Ar-Ge faaliyetlerini içermezken, fikirden teslimata derken fikri oluşturan kısım işte tam da bu noktada farkını gösterir. Lojistik faaliyetlere varıncaya kadar zincirin tüm halkalarının sadece sağlam değil gerektiği ölçüde esnek de olması gerekmektedir. Günümüz işletmelerinin başarılı olmasının koşullarından biri de budur. Mühendisler müşterilerle konuşursa, pazarlama elindeki bilgileri üretimle paylaşırsa ve tüm bunlar iş akışının doğal parçaları haline gelirse o kurumda başarıdan söz etmeye başlanabilir. Kurumların içindeki işbirliğinin gelişkin olması kişisel inisiyatiflere bırakılamayacak kadar önemlidir, IT stratejilerinin bu süreci güvence altına alması için doğru ve başarısı kanıtlanmış çözümlerle Tedarik Zinciri Yönetimi kurmak gerekiyor. Doğru bir yaklaşımla şirketlerin dört duvarını aşan SAP Tedarik Zinciri Yönetimi, tedarikçileri, müşterileri ve iş ortaklarının dahil oldukları süreçleri entegre ederek başarı yolunda iddialı ve yenilikçi çözümler getiriyor.

Anahtar kavram: İnovasyon

Sadece riski değil başarıyı da paylaşmak Tedarik Zinciri Yönetimi’nde yeni nesil anlayışı yansıtıyor. Kurumları başarısızlıktan kurtarmak değil doğru bir yapıya taşımak önemlidir. Müşteri için şirketin hacmi değil ürünün kendisine sağladığı katma değer önem taşır ve bu değeri de ortaya koyan

Dünya genelinde 6000'den fazla müşteri SAP SRM (Tedarikçi İlişkileri Yönetimi) ile baştan uca satınalma süreçlerini yönetiyor. Türkiye'de ise SRM; dayanıklı tüketim ürünleri, alkollü/ alkolsüz içecek, gıda, telekomünikasyon ve lojistik sektörlerinde lider şirketler tarafından tercih edilen bir SAP çözümü olarak kullanıcılara ulaşıyor. SAP SRM operasyonel satınalma, stratejik kaynak belirleme, operasyonel sözleşme yönetimi ve tedarikçi işbirliği süreçlerini otomatikleştiren, kolaylaştıran ve hızlandıran kapsamlı bir satınalma işlevselliği sunuyor. SAP SRM ile satınalma süreçlerinizin yönetim stratejilerini baştan düzenleniyor ve yeniliklere ve kazanımlara kolaylıkla ulaşma imkanı sağlıyor.

Tedarikçi ilişkileri yönetiminin hedefleri • Süreç maliyetlerinin azaltılması ve satınalma fiyatlarının aşağı çekilmesi • Talepten fatura girişine uzanan satınalma döngüsü ve tedarik yönetimi süreçlerinin hızlandırılması, otomatik hale getirilmesi • Tedarikçi ilişkilerinin zenginleştirilmesi ve derinleştirilmesi • Bağlantısız, birbiriyle uyumsuz sistemlerin ve veri kaynaklarının esnek tek bir platformda birleştirilmesi • Tedarikçilerin değerlendirilmesi ve hem tedarikçi ilişkilerinin hem de veri izlenebilirliğinin geliştirilmesi

27


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ......................................................................................................................................... SAP SRM aynı zamanda tüm satınalma ağına dinamik ve rol temelli erişim sağlıyor. Kişiselleştirilmiş ara yüzüyle teklif talepleri ve kişisel sorgular oluşturmak, açık eksiltmeleri yönetmek, iş listeleri ve satınalma siparişleri arasında dolaşmak ve tedarikçi verilerine erişmek çok daha kolay hale geliyor.

ERP ile gelişmiş entegrasyon

2012 yılında SAP SRM çözümünün yeni sürümü olan SRM7 EhP2 beraberinde pek çok yeni özellikle birlikte kullanıma sunulmaya hazırlanıyor. EhP2 ile birlikte gelen yeniliklerden öne çıkanları şu şekilde sıralanıyor: • Direkt malzemelerin satın almasındaki yenilikler • Stratejik kaynak belirleme süreci için gelişmiş analitik göstergeler • RFX karşılaştırma • ERP ile gelişmiş entegrasyon

Bulut bilişim, tedarik zinciri yönetiminde de hizmetinizde Tedarikçi Yönetimi, Stratejik Kaynak Yönetimi, Proje ve Program Yönetimi, Sözleşme Yönetimi, Raporlama ve ERP entegrasyonu ihtiyaçlarının tek bir çözümde buluştuğu SAP E-Sourcing ile proje odaklı en iyi süreçleri, tedarik ve kaynak yönetimi verimli hale geliyor. E-Sourcing bünyesinde ihale ve açık eksiltmelelerle rekabetçi teklif verme ortamı sağlanıyor. Otomatik skorlama ve değerlendirme ile tedarikçi ilişkileri kontrol ediliyor, sözleşme yaşam döngüsünü baştan sona tek bir çözüm üzerinden kontrol ederken mevcut ERP sistemi ile tam entegrasyon sağlanabiliyor. Hem Türkiye hem de dünya pazarında SAP E-Sourcing esnek kurulum seçenekleriyle kullanıcılara sunuluyor. Bulut bilişim hizmeti ile Sourcing On-Demand pek çok müşteri tarafından tercih ediliyor.

Tedarikçi yaşam döngüsü yönetimi SAP satınalma çözümleri ürün portföyüne 2011'de katılan SLC (Supplier Lifecycle Management) ile satınalma süreci boyunca Tedarikçi Etkinleştirme, Değerlendirme ve İşbirliği süreçlerine tedarikçileri etkin

28

bir şekilde dahil etmek mümkün. Aynı zamanda tedarikçilerle ilk görüşmeler, tedarikçilerin tanımlanması, tedarikçi kaydı, sözleşmeler ve tedarikçi yönetiminden oluşan yaşam döngüsü esnasında işbirliği yapılabiliyor. Her büyüklükteki tedarikçiyi ekonomik ve yönetimi kolay bir şekilde mevcut SAP sistemleriyle entegre hale getirmek mümkün. SLC'nin tedarikçi self servisleri yapısı; tedarikçilerin satınalma tarafı işlemlerine ve diğer ilgili bilgilere erişmelerinin yanı sıra, tedarikçi verilerini ve süreç onaylarını güncellemelerini, değerlendirme izlemelerini, doküman değişimi ve bilgi edinmelerini sağlıyor. Sonuçta, daha az süreç maliyeti, tedarik sürecinde daha fazla otomasyon ve şeffaflık sağlanıyor. Entegrasyonu mümkün kılan bu çözüm mevcut SRM veya ERP kurulumları ile birlikte entegre kullanılabiliyor. SAP SLC tedarikçileri daha iyi yönetmeyi, kaliteyi arttırmayı, işbirliğini geliştirmeyi ve tedarikçi kaynaklı riskleri azaltmayı sağlıyor. Kullanıcılar, otomatik anket

ve yanıt izleme yoluyla yönetimsel ve idari yüklerini hafifletebiliyor. Oldukça kolay ve markalaştırılabilen bir arayüze sahip olan SLC, kendi içinde çok boyutlu, esnek raporlama işlevselliği, operasyonları izleme ve geliştirme, daha az masraf ve daha fazla verimlilik için ihtiyacınız olan araçları sağlıyor. Sonuç olarak, tedarikçi performansı ve geliştirme fırsatlarına ilişkin daha derin bir anlayış sağlanıyor.

Tedarik zinciri verimliliğini artırmak Tedarik zinciri yönetim sistemini kurmak kadar verimli şekilde kullanmak da büyük önem taşıyor. Etkin şekilde yönetilen tedarik zinciri kurumların süreçlerini kontrol altına almalarına yardımcı oluyor. Küreselleşmedeki artış, taleplerin değişkenliği, mal maliyetleri, yasal gereklilikler, tedarikçilere ve diğer iş ortaklarına daha fazla bağımlılık iş süreçlerindeki riskleri önemli ölçüde artırıyor. Stok durumlarınızı, teslimat


............................................................................................................................................................................................................................... tarihinizi ve karşılama oranları bilmenin ötesinde tedarik zinciri değişikliklerinin toplam maliyet veya nakit akışı üzerindeki etkilerini de anlamak gerekiyor.

Veri iş enerjisine dönüşüyor

SAP Supply Chain Performance Management uygulaması tedarik zinciri operasyonlarının etkinliğini ölçülebilir şekilde geliştirmeye yardım ediyor. Maliyetleri düşürme, sermaye getirisinin yükselmesi gibi daha iyi kurumsal avantajlar sunuyor. Uygulama tedarik zinciri hedeflerinize ulaşıp ulaşmadığınıza ilişkin daha kesin bir önlem öngörmenin yanı sıra yeni fırsatlar belirlemekle beraber olası darboğazlarla ilgili sizi uyarabilir. Temel nedenleri tanımlama işlevleri gerektiğinde önlem almanıza olanak tanır.

Daha az risk daha fazla katma değer Hazır paketli bir uygulama olarak SAP Supply Chain Performance Management, karmaşıklıkları ve bu tür çözüm dağıtımıyla ilgili riskleri önemli ölçüde azaltabilir. Sınıfındaki en iyi teknolojiye, bütünleştirilmiş veri entegrasyon işlevselliğine, lider sektör standartlarını temel alan tedarik zinciri operasyonları referans modeli (SCOR) gibi veri modellerine ve kolay kullanıcı deneyimine dayandırılan bu uygulama amacına uygun olarak, önceden konfigüre ve entegre edilmiştir. Ismarlama uygulamaların tersine, bu önemli ölçüde düşürülmüş fiyat ve azaltılmış riskle daha hızlı değere dönüşüm anlamına geliyor.

Küresel tedarik zincirinde uzun soluklu başarı

seviyede tutulması sağlandı. SAP ile stratejik işbirliğine giden ColgatePalmolive mevcut SAP çözümlerini kullanmanın yanı sıra Ar-Ge çalışmalarını da SAP çözümleriyle uyumlu olacak şekilde geliştirdi. Bu sayede kurumsal süreçlerin daha entegre ve hızlı şekilde çalışması sağlandı. Birçok ülkede kullanıma sunulacak projelerin kullanıma sunulmadan önce gerçek zamanlı testleri gerçekleştirilerek çözümlerin kusursuz çalışması sağlandı. Sürdürülen bu entegre çalışmayla teknik arayüzlerin geliştirme ve destek giderlerinde önemli tasarruflar sağlandı. Manuel siparişlerde önemli ölçüde azalma kaydedildi.

Küresel başarının tatlı hikayesi Dünyanın en saygın firmaları listesinde yer alan Ferrero Group, dünyanın birçok ülkesindeki çikolata severlerin tercihi olan ürünleri geliştiriyor. Şirketin küresel çaptaki başarısına SAP’nin sunduğu entegre çözümler yardımcı oluyor. Kurumsal kaynak planlamadan müşteri ilişkileri yönetimine ve veri ambarı yönetimine kadar birçok alanda SAP çözümleri şirket başarısının altyapısına yardımcı oluyor. Ferrero, SAP Advanced Planning & Optimization (SAP APO) bileşenini, SAP ERP uygulamasını, SAP NetWeaver Process Integration teknolojisini ve SAP NetWeaver Business Warehouse bileşenini küresel çapta başarıyla kullanıyor. SAP SCM’nin SAP APO

bileşeni mevcut tedarik ağını stratejik, taktik ve operasyonel planlama da dâhil bütün planlama işlevselliklerini sunarak geliştiriyor. Ferrero Group'taki SAP çözümleri arz ve talep eşleştirmeyi, stok düzeyini düşürmeyi ve stok pozisyonlarının, stok devir hızlarının, kârlılık ve üretkenliğin optimizasyonu için talep, tahmin, takvim, olay veya sipariş odaklı tedarik zinciri süreç modellerini destekleyebiliyor. Mevcut tedarik ağını modelleyerek hedefler belirleyebiliyor ve süreyi, malzemeleri ve diğer kaynakları optimize edebiliyor. Ayrıca talebe dayalı üretim ve sipariş karşılama süreçlerini kolaylaştırmak için, lojistik nakliye ve sipariş karşılama işlemlerinin, arz ve talep süreçlerinin senkronizasyonunu sağlayabiliyor. Talebe dayalı ikmalle, güvenilir ve verimli bir tedarik ağı oluşuyor. Ferrero’nun depolama masraflarının düşmesine, siparişleri daha hızlı karşılamaya ve müşteri memnuniyetini sağlamasına yardımcı oluyor.

Tedarik ağı kurumsal başarının emrinde SAP APO, ürün ve ürün özelliklerine yönelik talepleri önceden görmek için, piyasaya sürme ve ticari promosyon konularında yardımcı olan, en son teknoloji ürünü tahmin algoritmalarını kullanıyor. Ayrıca, talebi etkileyeceği öngörülen olaylara verilecek yanıtları planlayabiliyor. Günümüzün hıza odaklı

Tedarik zincirinde üç önemli konu: Çevre, sağlık ve güvenlik • Çalışanlar için sağlık risklerini belirleme ve en aza indirme

Dünya üzerinde 200’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Colgate-Palmolive, 1994 yılından bu yana SAP çözümleri kullanıyor. O günden bu yana tedarik zinciri yönetimindeki başarısını artırarak sürdürüyor. Birçok iş sürecinin otomatize olmasının yanında karar verme süreçleri geliştirildi. Ürünlerin pazara sunulma sürecini iyileştiren çözümlerle maliyetlerde tasarruf sağlandı.

Farklı sektörlerdeki şirketler, tehlikeli maddelere yönelik prosedürde ilgili yerel, ulusal ve uluslararası kanun ve düzenlemelere uymak zorundadır. Tehlikeli hammaddelerin ve mamullerin yan ürünlerinin kullanımı ve taşınmasıyla ilgili operasyon süreçlerinin etkili planlama ve yönetimini sağlamak sürecin çerçevesini oluşturur. Ayrıca müşterileri, komşu toplulukları ve çevreyi korumak için doğru bir koruma sağlamaları son derece önem taşır.

Küresel ölçekte faaliyet gösteren şirketin tedarik zinciri yönetimi standartlaştırıldı. Arz ve talep dengesinin optimum

SAP ERP çevre, sağlık ve güvenlik uzmanlarını şu maddeleri yerine getiren işlevlerle destekler:

• Kurumsal imajın geliştirilmesi

• Önleyici sağlık hizmetleri desteği • Ürün güvenliğinin sağlanması ve tehlikeli madde yönetimi • Tehlikeli ürünlerin izlenmesi • Atık imhası yönetimi Şirketler şu faydaları elde ederler: • Güvenliğin geliştirilmesi • Maliyetin düşürülmesi • İş süreçlerinin optimize edilmesi

29


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ......................................................................................................................................... iş ortamında, arz ve talebe yönelik itme ve çekme dengesini sağlamak konusunda şirketler üzerindeki baskı gittikçe artıyor. Bunu gerçekleştirmek, gerçek zamanlı müşteri taleplerini ve 7 gün 24 saat tedarik izlemeye bağlı, uyarlanabilir bir tedarik ağını gerektiriyor. Tedarik zincirinin sorunsuz biçimde senkronize edilmiş sipariş karşılama ve nakliye işlemleriyle sipariş, ürün, yürütme, izleme ve lojistiği tamamen destekleyerek en yüksek düzeyde talep doğruluğunu ve müşteri memnuniyetini sağlaması gerekiyor. İtme ve çekme arasındaki bu hassas sınırı, arz ve taleplerin olası en kârlı eşleştirmesini sağlayarak ince bir şekilde dengelemek mümkün. SAP SCM (Tedarik Zinciri Yönetimi) uygulaması, müşteriler, tedarikçiler ve iş ortakları arasındaki etkileşimi kolaylaştırmak için uyarlanabilir bir tedarik ağı aracılığıyla bu dengeyi sağlamaya yardımcı oluyor. Çözüm, iş ortaklarını ve süreçleri gerçek zamanlı bilgilerle birbirine bağlayarak, talebe dayalı planlama, lojistik ve tedarik ağı yürütmesinin dinamik senkronizasyonuna olanak tanıyor. SAP SCM entegrasyon, otomasyon ve kapsamlı işlevsellik sayesinde, tedarik zincirlerini bir dizi doğrusal süreçten, uyarlanabilir bir tedarik ağına dönüştürür. Müşteri merkezli, talebe dayalı şirketler bilgiyi paylaşır, pazar koşullarına zekice uyum sağlar ve kısa vadeli, daha az tahmin edilebilir ürün

SAP PLM stratejisinin üç etkisi • Ürün inovasyonu; pazar talebini karşılayan veya oluşturan yenilikçi ürünlerin meydana getirilmesi ve sunulması • Sektör, kalite ve düzenleme standartlarına uyum sağlamak, aynı zamanda ürünlerin pazara giriş hızını arttırmak için, ürün geliştirme proses ve çözümlerinin uçtan uca optimizasyonu • Rakiplerden daha çevik hale gelmek; pazardan, stratejik iş ortakları ve tedarikçilerden oluşan iş ağları içindeki rekabetçi olanaklardan faydalanmak için işin hızlandırılması

30

yaşam döngülerine proaktif bir biçimde karşılık verir.

Entegre yaşam döngüsüyle verimli iş süreçleri Şirketlerin, yeni ve yenilikçi ürünleri rakiplerine oranla daha hızlı bir şekilde ve en düşük fiyatla üretmeleri ve pazara sunmaları, başarılı olmalarını ve büyümelerini sağlayacaktır. İş başarısının sıkı bir biçimde iş sürecindeki başarıyla bağlantılı olduğu hızlı değişen bu dünyada, şirketlerin, genel işlemler için basit bir destekten daha fazlasını sağlayan bilgisayar destekli mühendislik yazılımlarına ihtiyacı ortaya çıkıyor. SAP, mühendislik departmanlarının ihtiyaçlarına Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (Product Lifecycle Management) çözümü ile cevap veriyor. SAP PLM, işletme büyüdükçe gerçekleşen hızlı değişime karşılık verebilmek için ihtiyaç duyulan esneklik ve ölçeklendirilebilirliği desteklerken, farklı sektörlerde karşı karşıya kalınan zorluklara yönelik sağlam bir işlevsellik sağlıyor. Bu nedenle, dünyanın en iyi şirketleri, mühendislik süreçlerinin yönetilmesi için tek, entegre bir temel sağlayan SAP PLM'i tercih ediyor. SAP PLM ile firmalar, mühendislik süreçlerinin her aşamasında değişiklik yönetimi, konfigürasyon yönetimi, çizim (CAD) programlarıyla entegrasyon ve ürün yapılarının otomatik eşleştirilmesi gibi birçok ürün verisi yönetimi ihtiyaçlarına cevap bulabiliyor. Aynı zamanda yürütülen her mühendislik çalışmasına; satınalma, finans, üretim, muhasebe, satış ve pazarlama gibi doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen bütün birimlerin eksiksiz bir işbirliği ile dahil olmasını sağlayabiliyor. Örnek olarak; mühendisler tarafından tasarımı yapılan yeni bir ürün ve bu ürünle ilişkili eklenen alt malzemeler için, SAP PLM ile birlikte detaylı ürün yapısı otomatik olarak oluşturuluyor ve bilgiler ilgili diğer departmanlar ile doğrudan paylaşılıyor. Bunu takiben, sistem tarafından otomatik olarak ihtiyaç tespit edilen durumlarda, satınalma ve üretim gibi diğer ilgili departmanlardaki, hatta ilgili tedarikçilerdeki üretim ve tedarik işlemlerinin harekete geçirilmesi sağlanıyor.

SAP PLM bu bütünleşik yapısıyla, mühendislik departmanını firmanızın her noktasıyla bağlantılı, merkezi bir departmana dönüştürüyor. SAP PLM ürün geliştirme ve mühendislik sürecindeki bütün katılımcıları eksiksiz olarak birbirleriyle entegre eder. Tedarikçiler ve müşteriler gibi şirket dışı kaynaklar da bu şekilde kurumunuzun belirlediği ortak bir hedefe yönlendirilir. Fikir aşamasından itibaren detaylı olarak takip edilebilen süreçler ile beraber şirketler, yeni ürünlerinin maliyetlerini ilk günden kontrol altına almayı ve projelerinin tamamlanma sürelerinin kısaltılmasını sağlıyor. Bir PLM yazılımından en yüksek verimi almak için firmalar bu yazılımları sadece bir bilişim yatırımı değil stratejik bir iş ortaklığının başlangıcı olarak görmelidirler. Mühendislik departmanında yeni yazılımla birlikte ortaya çıkan değişim, ancak bu sayede şirket çapında tüm süreçlerin olabildiğince verimlileştirildiği yeni bir başlangıca dönüştürülebilir. Kısa vadede acil cevap bekleyen ihtiyaçlar kadar, büyüyen şirket yapısı ve gelişen süreçlerle birlikte uzun vadede ortaya çıkacak ihtiyaçlara da çözüm bulabilecek yazılım firmalarıyla çalışmak başarıyı getiriyor.

Tedarik zincirinin gücü mobile taşınıyor Mobil teknolojiler tedarik zinciri yönetimi anlayışını yepyeni boyutlara taşıyor. Tedarik zincirinin tüm halkalarının gerekli olan bilgilere her yerden ve her zaman ulaşabilmesi erişilebilirlik ve verimlik açısından yeni bir dönemi işaret ediyor ve sağlanan verimlilikle karlılığa doğrudan etki ediyor. SCM çözümlerine sağlanan mobil iş yetenekleri sayesinde tedarikçiden satış ekibine, mağazadan kargoya, depodan müşteriye kadar tedarik zincirinin tüm bileşenleri ihtiyaç duydukları bilgiye anında erişebiliyor. Mobil işe yönelik bu destek iş akışlarının barkottan kurumsal sistemlere kadar uçtan uca hızlı ve esnek şekilde kontrol edilmesine olanak tanıyor. Otomatize edilen veri giriş süreçleri manuel hatalardan kurtulmuş oluyor. Bu sayede


............................................................................................................................................................................................................................... karar alma süreçleri daha sağlıklı ve güncel bilgiler temelinde yapılabiliyor. Tedarikçiler, üreticileri, distribütörleri ve perakendecileri verimli bir ortamda birlikte çalışma imkanı sağlayan mobilite müşteri memnuniyetini ve iş hedeflerinin daha rahat karşılanmasını sağlıyor.

Tedarik zincirinin yükselen değeri: Sürdürülebilirlik IT temelli inovasyon, sürdürülebilirliğin etrafında kümelenen sosyal, ekonomik ve çevresel zorunluluklara doğru ve hızlı cevap verebilecek stratejik ve kritik bir anahtar niteliği taşıyor. Bütün firmaların kendi operasyonlarını daha

(CDP), econsense, CSR Europe, Business for Social Responsibility (BSR), AccountAbility gibi sürdürülebilirlik konusundaki strateji oluşturucu yapılarla da yakından çalışarak yol haritasını birlikte şekillendiriyor.

SAP ile sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi SAP sürdürülebilirlik çözümleri masraf kaynaklarını ve riske maruz kalma ihtimallerini hesaplıyor ve bunları azaltma stratejilerini yürütme fırsatı veriyor. Bununla beraber yürütme ve riskin güncel statüleri izlenebiliyor, böylece zamanında müdahale etme ve doğru finansal verilere ulaşma imkanı sağlanıyor.

SAP Sustainability Performance Management GRI tarafından sertifikalandırılmış ilk çözüm olarak, GRI gibi raporlama çerçevelerinin içeriğini, KPI’larını hazır olarak sunar. SAP sistemlerindeki anahtar iş süreçlerini sürdürülebilirlik raporlaması ile bağdaştıran tek çözüm olarak, yöneticilerin veri toplama yerine stratejik yönetime odaklanmalarını mümkün kılıyor.

SAP Carbon Impact

Firmalara sera gazları emisyonları ve atıklar gibi diğer çevresel etkileri doğru ölçmeleri, azaltmaları ve takip etmelerine yardım eden on-demand bir çözümdür. Farklı ölçüm kapsamları için toplam karbon emisyonu envanterlerini düşük maliyetlerle belirlemek ve önceliklendirmeler yapmak, sürdürülebilirlik konusundaki adımlarını şeffaflık getirmek bu çözümle kolaylaşıyor. Web tabanlı, kolay kullanılabilir bir on-demand çözüm olması sayesinde yazılım yükleme ve bakımı ihtiyacı ortadan kalkıyor, maliyetler ve kurulum süreleri azalıyor. Ayrıca, emisyon faktörleri, emisyon azaltma proje şablonları/metodolojileri, ilgili mevzuatlara uyum için gerekli prosedürler gibi yeni fonksiyonlara ve referans verilerine güncellemelerle birlikte otomatik sahip olunuyor.

SAP BusinessObjects Sustainability Performance Management (SuPM) sürdürülebilir kılma sorumluluğu olduğuna inanan SAP, kendisi de bu konuda çalışıyor. Bu çalışmalarla ürün güvenliği, yasal uyumluluk, tedarik zinciri güvenliği konularında olduğu gibi; kurumsal yönetim, risk ve uyumluluk yönetimi, sürdürülebilirlik raporları ve sosyal sorumluluk konularında da iyileştirmeler sağlanıyor. Aynı zamanda iş süreçlerinin entegrasyonu ile maliyetler ve izlenebilirlik / analitikler sayesinde de risk faktörleri azaltılıyor. SAP, Global Reporting Initiative (GRI), UN Global Compact, World Economic Forum, The Carbon Disclosure Project

Kurumların sürdürülebilirlik performanslarını takip etmelerini ve bildirmelerini; hedefler ve kriterler oluşturmalarını, riski yönetmelerini ve aktiviteleri takip etmelerini sağlıyor. Aynı zamanda, verilerin toplanmasında ve doğru bildirimlerin eksiksiz olarak oluşturulmasında harcanması gereken zaman ve maliyeti azaltıyor. Güvenilir Bildirimler: Birden çok sürdürülebilirlik raporlama çerçevesinin, standartların ve temel performans göstergelerinin (KPI) aynı anda yönetilebilmesi Veri Toplama: Hazır biçimlendirilmiş

süreçlerle niteliksel ve niceliksel sürdürülebilirlik verilerinin toplanması. Performans Yönetimi: Sürdürülebilirlik KPI’larının kurumsal hedefler ve risklerle eşleştirilmesi, sürdürülebilirlik verisinin takip edilebilir bilgilere dönüştürülmesi ile mali performansın ve sürdürülebilirlik yapısının iyileştirilmesi, ve iyileştirmeyi motive edecek doğru hedeflerin belirlenmesi Entegrasyon: Çözüm tek başına çalışabileceği gibi diğer SAP çözümleriyle entegre çalışması ile kritik süreçsel verilerin, operasyonel bilgilerin ve performans yönetim süreçlerinin optimize edilmesi

31


KAPAK KONUSU: SAP İLE İŞ ÇÖZÜMLERİ........................................................................................................................................

devam ediyor. Bayi ve distribütörlerdeki stokların maliyetinin yanı sıra bayi ve distribütör arası nakliyelerin maliyetleri ile toplam sayıları yüz binlerce olan zincir mağaza ve marketlere kadar yapılan nakliyelerin maliyeti de tedarik zinciri içinde yer alıyor. Bütün bunlara, yasal zorunluluklar, hijyenik sebepler veya marka imajını korumak için gereken ürün izlenebilirlik sistemleri de ekleniyor.

Hüseyin Keyik SAP Türkiye Çözüm Yöneticisi

Dünden Yarına Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi 1980’lerin başında hayatımıza girdi, hayatımızda istediğimiz ürünlerin alıştığımız yerlerde olmasını sağlayan süreçleri yönetmeye başladı. Örneğin marketten aldığımız yarım litrelik şişe suyun, markete ulaşıncaya kadar başına gelenler tedarik zinciri içerisinde gerçekleşiyor. Süreç; suyun ne kadar satılacağının tahmin edilmesi, tedarik, üretim ve satın alma planının yapılması, envanter tutulacak noktaların ve seviyelerin belirlenmesiyle başlıyor. Buna fabrika çıkış kapısına kadar su, şişe, ambalaj ve kapağın satın alma ve depolama maliyetlerinin yanı sıra üretim maliyetleri dahil oluyor ama tedarik zinciri süreci buradan da ileriye

32

Bir tedarik zincirinde işin planlaması, gelecek dönemler için satış tahmini ile başlar. Satış tahminini, tedarik zincirindeki tüm depo, bayi ve distribütörlerdeki envanterleri dikkate alacak bir tedarik planı takip eder. Bu aşamada hangi lokasyonlarda, hangi ürün seviyesinde, ne kadar envanter tutulacağının da dinamik şekilde belirlenmesi gerekir. Tedarik ve malzeme ihtiyaç planlamasından sonra, hammadde ve ambalaj ihtiyaçları tedarikçiler ile paylaşılır. Yapılan bütün bu planlar, yürütme başladığında sık sık revize edilir. Tedarikçi, hammadde veya ambalajı istenen zamanda, kalitede gönderemeyebilir. Üretimde planlanmamış durumlar ve kalite sorunları ortaya çıkabilir. Satışlar tahmin edilenden farklı bir seyir izleyebilir. Tedarik zincirindeki tüm bu süreçler ve belirsizlikler birçok sektörde üretim yapan firmaların maliyetlerinin en büyük payının bu zincirde yer aldığını ortaya koyuyor. Tedarik zincirindeki maliyetler, firmaların tüm maliyetlerinin en az yüzde 65’ini oluşturuyor. Ayrıca tedarik zincirinde yaşanan belirsizlikler müşteri hizmet seviyesini korumayı da zorlaştırıyor. Doğal olarak üretici firmalar, verimlilik sağlamak için tedarik zinciri kapsamındaki maliyetleri en aza

indirmeye çabalıyor ve bunun için de entegre ve hızlı yanıt veren tedarik zinciri sistemlerine ihtiyaç duyuyor. Aynı şekilde günümüz toplumunda korunması giderek zorlaşan müşteri sadakatini olumsuz etkileyecek belirsizliklerden de kaçınmak istiyorlar. Bunun yanı sıra günümüzde müşteriler artık mağaza veya marketler yerine internet ve mobil üzerinden alışverişe yöneliyor. Bu durum üreticilerin daha esnek ve hızlı yanıt veren tedarik zincirlerine olan ihtiyaçlarını artırıyor ve çok sayıda noktadan gelen müşteri taleplerini toplayan ve yöneten sistemlere yönelmek durumunda bırakıyor. Yapılan araştırmalara göre önümüzdeki beş yıl içinde 5 katına çıkacağı tahmin edilen ve sürekli katlanarak artan kişisel ve kurumsal veriler de üreticiler için önemli bir zorluk oluşturuyor. Böyle bir veri yığınının ve gerek alışveriş noktası, gerekse de sadakat seviyesi açısından kontrol edilmesi zor müşteri kitlesinin bulunduğu bir ortamda, şirketlerin yardımına bellek içi teknolojisi sayesinde çok hızlı çalışan SAP Tedarik Zinciri Yönetimi çözümleri koşuyor. Stratejik, taktiksel ve operasyonel tüm tedarik zinciri süreçlerini destekleyerek, tüm şirketlerin iş süreçlerini daha iyi yönetmesine olanak tanıyor. Tedarikçiden müşteriye, stratejiden operasyona kadar birçok karmaşık süreçten oluşan SAP Tedarik Zinciri Yönetimi kapsamında Tedarik Zinciri Dizaynı, Satış & Operasyon Planlama, Envanter Optimizasyonu, Talep Planlama, Tedarik Ağı Planlama, Fason Üretici ve Tedarikçi Entegrasyonu, Bayi ve Distribütör Entegrasyonu, Kullanılabilirlik, Nakliye Planlama, Depo Yönetimi, Üretim Çizelgeleme, Serileştirme, İzlenebilirlik ve Performans Yönetimi yer alıyor. SAP, bütün tedarik zinciri süreçleri için uçtan uca planlama, yürütme ve raporlama çözümleri sunarak müşterilerinin maliyeti düşürmeye olanak tanıyan, büyük veri yığınlarını yönetmeyi kolaylaştıran, müşteri sadakatini korumaya destek veren esnek, hızlı yanıt veren çözümler sunuyor.



BAŞARI ÖYKÜSÜ..................................................................................................................................................................................

MİGROS, SAP İNSAN KAYNAKLARI ÇÖZÜMLERİ İLE YENİLİKÇİ İK SÜREÇLERİNİ KOLAYCA GERÇEKLEŞTİRİYOR

Soldan sağa: Organizasyon ve Geliştirme Uzmanı Emre Kocabıyık, İK Organizasyon Geliştirme Sorumlusu Ozan Akın, İnsan Kaynakları Grup Müdürü Olcay Yılmaz Nomak

Türkiye genelinde 68 ilde 17 bin çalışanı bulunan Migros’un İnsan Kaynakları alanında güvenilir bir kurumsal çözüm ortağı arayışı 1990’lı yılların sonunda başladı. O dönem henüz 4 bin çalışanı bulunan Migros, 1998 yılında SAP’nin Türkiye’deki ilk İK Çözümleri müşterisi oldu. Bugün ulaştığı insan kaynağı ile Migros, Capital Dergisi’nin “Devler Ligi Capital 500” araştırmasında “Türkiye’nin En Büyük 500 Özel Şirketi” listesinde yer almış ve listedeki firmalar arasından ayrıca sıyrılarak “En Fazla Çalışanı Olan” şirketler dalında da ödüle layık görülmüştür. Migros İnsan Kaynakları Grup Müdürü Olcay Yılmaz Nomak ve İK Organizasyon ve Geliştirme Yöneticisi Münir Ozan Akın, 14 yılda Migros’un SAP İK Çözümleri ile sağladıkları kolaylık ve performansı anlattı. Migros ile gerçekleştirilen İnsan Kaynakları Çözümleri projesinin SAP için de özel bir anlamı var. Projenin özelliklerinden ve proje sürecinden bahseder misiniz? Migros olarak SAP ile geçmişimiz uzun yıllara dayanıyor. 1998 yılında şirket olarak gerçekleştirdiğimiz hızlı büyümenin paralelinde artan insan kaynağını sağlıklı yönetebilmek için güvenilir ve sağlam bir sistem altyapısı

34

ihtiyacı ortaya çıktı. Bu ihtiyacımıza karşılık olarak SAP’yi çözüm ortağı olarak seçtik. SAP ile 1998 yılında canlı kullanıma geçirdiğimiz İnsan Kaynakları Çözümleri (HCM) Projesi, Türkiye’de alanında ilk olma özelliği taşıyor. Biz, SAP’nin İK modülünün Türkiye’deki ilk kullanıcısıyız. Migros olarak bu yatırımı yaparken, pazarda referans alabileceğimiz hiçbir örnek yoktu. SAP’nin şu anki İK müşterileri “anahtar teslim” bir daire satın alıyorsa, biz bundan yaklaşık 14 yıl önce SAP ile beraber bu yapının inşaatını gerçekleştirdik. İnsan Kaynakları alanında uygulama tarafında en zorlayıcı kısım bordro lokalizasyonudur. Biz projeye başladığımızda henüz bu lokalizasyon bile mevcut değildi. Almanya’dan gelen uzmanlarla beraber bordro lokalizasyonunu gerçekleştirdik. Türkiye’deki kanun ve kuralları gözeten, ayrıca bizim ihtiyaçlarımıza çözüm üreten bir proje meydana getirildi. Her şey sıfırdan oluşturulduğu için de projenin tamamlanması 10 ay gibi bir süre aldı. Şu anda SAP’nin İK çözümlerini kullanan müşteriler bu süreyi yadırgayacaktır, ancak bahsettiğimiz gibi Migros, SAP ile birlikte Türkiye’de İK

lokalizasyonunu inşa eden SAP ortağı olmuştur. O zamanki koşullarda, sizi SAP İK Çözümlerini kullanmaya yönlendiren ihtiyaçlar ve fırsatlar nelerdi? Migros’un 1998 yılında yaklaşık olarak 4 bin çalışanı vardı. İnsan kaynakları departmanında gerçekleştirmek istediğimiz pek çok yenilikçi süreç bulunuyordu. Bu süreçlerin altyapı ihtiyaçlarına baktığımızda ise SAP İK Çözümleri gibi güçlü bir sisteme yatırım yapmak kaçınılmaz hale geliyordu. Vizyoner bir şirket olan Migros, büyüme planlarını göz önünde bulundurarak, ilk olmaktan korkmaksızın, doğru bir öngörü ışığında kendini ileriye taşıyacağını düşündüğü sistemlere yatırım yaptı. Kurum içindeki kullanımı açısından projeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? SAP İK Çözümleri, Migros içerisinde kaç kullanıcıya sunuldu? İmplementasyon sonrasında 4 bin çalışanımızdan 50 profesyonel kullanıcıya İK çözümünü kullandırmaya başladık. O dönemde SAP modülünün tamamen İK uzmanlarına yönelik bir kullanımı vardı. Çalışanlarımızın bizim sistemlerimize ve süreçlerimize katılımı arttıkça, kullandığımız modülleri de çeşitlendirerek, kullanıcı sayımızı artırdık. Bugünkü tablodan bakacak olduğumuzda, SAP’nin İK modülünün yanı sıra Strategic Enterprise Management (SEM), Business Warehouse (BW), Enterprise Portal ve Enterprise Learning (E-Öğrenim) çözümlerini kullanıyoruz. Bu çözümlerin pek çoğu, çalışan odaklı self servis çözümler olduğu için, şu an 17 bin çalışanımızın tamamının birer SAP kullanıcısı haline geldiğini söylemek mümkün. Migros’taki insan kaynakları ekosisteminden biraz bahseder misiniz? Hangi yazılım ve donanımları kullanıyorsunuz? İK sistemlerimizin odağında SAP yer alıyor. İnsan kaynakları sistemlerinin 7’si SAP sunucuları olmak üzere 11 adet sunucusu bulunuyor. İnsan kaynakları olarak organizasyon şeması, 360 derece değerlendirme sistemleri ve kariyer yönetimi gibi süreçlerimiz için SAP dışında da kullandığımız yazılımlar bulunmakta. SAP dışında


............................................................................................................................................................................................................................... kullanacağımız yazılımlar için göz önünde bulundurduğumuz en önemli kriter bu sistemlerin SAP ile entegre çalışabilmesidir. Bahsettiğimiz sistemler SAP ile entegre çalıştığı için, hepsini SAP Portal üzerinden görüntüleyip, yönetebiliyoruz. Migros olarak, SAP İK Çözümleri uygulamasıyla bu alandaki beklentilerinize ulaştınız mı? Proje başlangıcında beklenti olarak koyduğumuz hedefler, bugün bir şirket kültürü haline dönüşmüş durumda. SAP İK Çözümleri projesi ve sonrasında süreç içerisinde gerçekleştirdiğimiz entegrasyonlar sayesinde bugün Migros, çok az bir kaynak ile 17 bin çalışanının her türlü verisini oldukça verimli bir şekilde yönetebiliyor. Raporlama ve takip açısından hiçbir eksiklik yaşamıyoruz ve operasyonel iş süreçlerini çok kısa sürede gerçekleştirebiliyoruz. Yıllar önce 4 bin çalışanımız varken çok daha uzun süren bazı süreçleri, bugün bir saat içerisinde zahmetsizce halledebiliyoruz. Raporlamalarımız çok sağlıklı ve başarılı işliyor. Günümüzde İK yönetici ve uzmanlarının yeni süreçlere girişmeden önce sistemleri ile ilgili endişeleri olabiliyor? “Acaba sahip olduğum sistem altyapısı, bu süreci destekleyecek mi?” Aslında İK ile ilgili yenilikçi ve ihtiyaç duyulan bir süreci tasarlıyorlar ama bir anda bunu unutup, “Sistem nasıl olacak, yapabilecek miyiz, ne kadar sürecek?” gibi sorularla boğuşmak durumunda kalıyorlar. Biz ise hiçbir zaman bu endişeleri yaşamıyoruz, çünkü tasarladığımız her süreci hızlı ve basitçe yapabilecek kabiliyette bir sistemimiz ve bilgi birikimimiz olduğunu biliyoruz. SAP, geçtiğimiz yıllarda bizi bu konuda hiç yanıltmadı. SAP İş Çözümleri, bizim sistemden ziyade süreçlerimize

odaklanmamızı sağlıyor. İşimize odaklanıyoruz ve sistemimizin de bunu her zaman destekleyeceğini biliyoruz.

bulunan pozisyonlara başvurabiliyor ve kendi yetkileri doğrultusunda raporlara ulaşabiliyorlar.

Projenin başarıya ulaşmasını sağlayan kilit öğeler nelerdi? Öncelikle Migros üst yönetiminin projeye olan inancı ve ilk aşamadan itibaren desteği çok önemliydi. Proje sürecinde kurum içerisinde ciddi bir değişim söz konusu olduğundan yönetimin desteği, proje boyunca itici güç olarak bize motivasyon sağladı. İhtiyaçlarımızı doğru belirlememiz ve SAP’nin sunduğu çözümlerin ihtiyaçlarımızı karşılayacak çözümler olduğuna inanmamız da kilit öğeler arasında yer alıyor. SAP çözümleri, entegrasyona oldukça açık bir yapıya sahip. Sistem ile yapabileceklerimizi gördükten sonra, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak araçları adım adım entegre ettik.

SAP İK Çözümleri'nin, Migros müşterilerine faydası ne oldu? Başarılı şirketlerin temelini başarılı çalışanlar oluşturur. Migros da bu bilinçle çalışanların gelişimine katkıda bulunan programları desteklemekte, Gelişim Planlama ve Kariyer Yönetimi süreçlerini tüm formatlarında gerçekleştirmektedir. Bütün bu süreçler SAP sistemi üzerinde yönetiliyor.

Migros şu an İK çözümlerini nasıl kullanıyor? SAP’nin İK Çözümleri sayesinde bugün 17 bin çalışanımızın işe alımı ile işten ayrılması arasında geçen tüm hareketlerini, özlük haklarını ve değişikliklerini tarih bazlı tutuyor, bordrolarını hesaplayıp çıkarıyor, prim sistemlerini yönetiyor, performans ve yetkinlik değerlendirmelerini yapıyor, gelişim planlarını yapıp eğitim ve gelişimlerini takip ediyoruz. Ayrıca İK süreçleri ile ilgili her türlü raporlamayı da sistem üzerinden yapıyoruz. Yine SAP Portal ile tüm çalışanlarımız, her an her yerden kendi gelişimlerini planlayıp eğitimlerini alabiliyor, kendi ve varsa çalışanlarına ait tüm bilgilere ulaşabiliyor, değişiklik ve izin taleplerinde bulunabiliyor, performans değerlendirmelerini yapıp sonuçlarını takip edebiliyor, şirket içerisinde açık

Migros olarak bizim en büyük önceliğimiz, müşterilerimize daha iyi hizmet vermek. Faaliyet gösterdiğimiz hizmet sektöründe, müşterimizin aldığı hizmetin kalitesi de doğrudan çalışanlarımızın kalitesiyle ilgili. Kullandığımız çözümün, çalışanlarımızın hizmet kalitesine çeşitli açılardan katkısı bulunuyor. 15 binin üzerinde mağaza çalışanımızın hizmet kalitesi, her 6 ayda bir mağaza müdürleri tarafından SAP sistemi üzerinde değerlendiriliyor. Gizli müşterilerimizin yaptığı değerlendirme sonuçlarını da sistemimize aktararak, performans sonuçlarını belirliyoruz. Bu da çalışanlarımızın gelirlerini etkiliyor. Yöneticilerimiz ve çalışanlarımız bu sistem ve süreçlerin desteği ile, sürekli olarak müşterisine daha iyi hizmet vermeye çalışıyor. Yetkinlikleriyle ilgili çalışana sunduğumuz eğitimler de yine hizmet kalitesi anlamında nihai müşteriye sunulan hizmeti olumlu yönde etkiliyor. SAP ile gerçekleştirilen projenin, Migros’un kurum ve iş hedeflerine katkısını paylaşabilir misiniz? Kullandığımız SEM ve BW modülleriyle aslında Migros şirket stratejimizin tüm birimlere yayılmasını sağlıyoruz. Balanced Scorecard metodolojisiyle tüm birimlerin performans göstergelerini belirliyor, performans takibini SAP sistemi üzerinde gerçekleştiriyoruz. Bütün çalışanlarımız, şirketin hedeflerine ulaşması için kendisinin takip etmesi ve performans göstermesi gereken alanları SAP sistemi üzerinde sayısal hedefler olarak görüntüleyebiliyor. Böylece SAP üzerinde hem çalışanlarımız kendi performansının değerlendirilmesini yapabiliyor, hem de kurumun belirlenen hedefe ulaşması için o hedefin yayılımını gerçekleştirmiş oluyoruz.

35


YÖNETİM..............................................................................................................................................................................................

Hatta her fonksiyonun (departman/ bölüm mü demeliydim?) kendine ait etikleri olur. İnsan kaynaklarının da vardır.

Mülakatın sonucu olumsuzsa bunu da bildirmek gereksizdir.

Farkında olmasa da vardır.

Yeter, duruyorum.

Bazen de o kadar belli olur ki. Mesela iş akdi fesihlerinde!

Meslekte geçen 30 yıldan fazla süre sonunda çok emin olduğum gözlemlerim var.

Sık rastlanan ve adı konmamış işe alma etiklerinden bir potpuri alır mıydınız?

Ahmet Eryılmaz Yönetim Danışmanı www.ahmeteryilmaz.com

İşe Almanın da Etiği Olur Hemen girmeyeyim konuya. Ben dil-düşünce birliğine çok inanırım. Yani karşımızdaki, kullandığımız sözcüğe ne anlam yüklerse bizi öyle anlar. Ya da anlayamaz. Onun için izin verin küçücük bir ön bilgi paylaşayım. Birbirimizi daha iyi anlarız. Etik dedim ya. Herkes bilir, kullanır. Peki, emin misiniz, aynı anlamda mı kullandığımıza? Yunanca kökeni 'ethos'. Gelenek, görenek demek. Yani bir kişinin kendi ahlakıyla ilgili ilkeleri. Bu nedenle İngilizce'de çoğu kez çoğul kullanılır. Tabii, gözünüzden kaçmamıştır, anonim ahlak ilkelerinin çok zıttına gitmezse pekâlâ etiklerimiz kişiseldir de. Kişisel etikler gibi kurumsal etikler de olur.

36

Bazı hassas sorular için sorma izni almak gerekmez.

Baştan uygun bulunmayan CV'nin sahibine cevap vermeye gerek yoktur. Beklemeye alıyoruz demek unutulacak demektir. CV'lerin gizliliği yoktur; gönderilmişse demek ki herkese açıktır. İşyeri telefonunu verenleri oradan 'özensiz' aramakta sakınca yoktur. Mülakat yapanın kendisini tanıtmasına gerek yoktur. Mülakat sırasını beklerken adaylar birbirinin yanında bekletilebilir. Mülakat saatleri kayabilir, normaldir. Mülakatın sonucunda herhangi bir değerlendirme paylaşmaya gerek yoktur.

Bu küçücük şeyler can yakıyor. Şikayet edecek yer yok. Sineye çekiliyor. Umutsuzluk yaratıyor. Hatta 'varsayılan' kabul ediliyor. "Böyle oluyormuş demek" deniyor. En fazla özel sohbetlerde biraz konuşuluyor geçiyor. Haber değeri bile yok. Halbuki sırf bunları ele alıp değiştirerek mucizeler yaratılabilir. Hiçbir reklamın yapamadığını yapar. Üstelik maliyetsiz. Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü yapanlar var. Subliminal reklama girer söyleyemem.


............................................................................................................................................... SOSYAL MEDYADA SAP

VERİ HER YERDE! Her ay 88 milyardan fazla Google araması yapıldığını biliyor muydunuz? Peki ya her gün gönderilen kısa mesaj sayısının dünya nüfusundan yaklaşık 8 kat daha fazla olduğunu? Hayatımız boyunca her Müşte rilerim gün birbirinden farklı günde iz verilerle uğraşıyor, bu 77 bin fazla o 'den verilere göre kararlar tom üretiy obil alıyoruz. Bu veriler or. kimi zaman biz farkında olmadan hayatımızı şekillendiriyor. Atılan her bir tweet, girilen blog yazıları, her yeni e-posta yeni bir veriyi meydana getiriyor. Toplam 294 milyarın üzerinde e-postanın gönderildiği 2010 yılında atılan tweet’ler ise 25 milyarı aşıyor. İnternette toplam 152 milyon blog bulunuyor ve 2015 yılına geldiğimizde sosyal ağ kullanıcılarının 31 milyara yaklaşacağı öngörülüyor. Sadece 2009 yılında, ondan önceki 5000 yılın toplamından daha fazla veri ürettik. Geride bıraktığımız 2011 yılında dünya üzerinde tahmini 4.000.000 terabyte veri oluşturulduğunu düşündüğümüzde, veri ile uğraşmayı

Timo Elliott (@timoelliott) #SAP #HANA teknik genel bakış dokümanı - https://t.co/lMB2jHlg

Ali Rıza Babaoğlan (@alibabaoglan) "Çalışanlarınız Londra'dan Sydney'e sadece iki saatte uçabilseydi, bir şeyleri daha farklı yapabilir miydiniz?" @SAP'nin #HANA vizyonu. Gerçekten mükemmel!

Vishal Sikka (@vsikka) Apple App Store'da bulunan Recalls Plus uygulamasından gurur duyuyorum. SAP için yeni bir cephe: insanların hayatını iyileştiren uygulamalar. Steve Lucas (@nstevenlucas) Günün -çok da önemli olmayan- Analitik tweet'i: Taco Bell istatistikleri http://gizmo.do/J9FFTc (Yılda 2 milyar Taco servis edildi)

seven ve bu işten pek de hoşlanmayan iki ayrı grubun varlığı hiç şaşırtıcı değil. Peki, siz günlük hayatta uğraştığınız veriyi düşündüğünüzde, kendinizi hangi gruba daha yakın görüyorsunuz? SAP’nin www.lovehatedata.com sitesine girerek tarafınızı belirtebilir, veri ile uğraşmayı seven Peter ve veriden pek de hoşlanmayan David ile tanışabilirsiniz. Peter, verilerin doğru yönetildiğinde kendisine ve çalıştığı kuruma sağladığı avantajları web sitesinde yer alan blog sayfasında ziyaretçilerine açıklıyor. Veriyle Müşte rilerim arası bir türlü iz dünya daki barışmayan David marka panto lı kot ise, kendi blogunda lonla %50'sin rın veriye karşı olan de fazlas ını üre n ziyaretçilerle tiyor dertlerini paylaşıyor.

Sanjay Poonen @SycloMobile ekibini Chicago'da ziyaret etmek güzeldi. Rich, sen ve Syclo ekibi müthişsiniz, satın almanın tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyorum. SAP ailesine hoş geldiniz!

Oliver Bussmann (@sapcio) Tabletler, öncelikli bilgi işlem cihazları olarak bilgisayarların yerini alacak http://pulse.me/s/8ytWW < Katılıyorum! #CIO #CoIT

Jonathan Becher (@jbecher) Kullanıcı Deneyimi (UX) ve Kullanıcı Arayüzü'nün (UI) aynı şeyler olduğunu düşünüyorsanız, bu infografiğe göz atın: http://bit.ly/I5C56H (@vendorprisey aracılığıyla)

Veri severlerin şu an %90 ile önde olduğu, SAP Global’in yürüttüğü bu kampanya ile SAP Crystal Solutions çözümünü daha yakından tanıma fırsatı bulacak, farklı sektörden birbirinden farklı meslek gruplarından

insanların veriyi kullanış biçimleri ve birbirinden ilginç infografik ve video ile İş Zekası’na daha farklı bir açıdan bakma fırsatı yakalayacaksınız. www.lovehatedata.com

37


PORTRE.................................................................................................................................................................................................

KÂRLILIĞA GİDEN YOLDA BEŞ ADIM

trendleri yakından takip eden Tulga, çalışmalarını eğitim kampı gibi yüz yüze etkinlikler ve Web 2.0’ı verimli bir şekilde harmanlayan Internet etkinlikleri ile sürdürüyor. Şahin Tulga, tahsil hayatından başlayan başarı yolculuğu SAP Forum’a anlattı.

“Yoğun rekabet, kârlılığı öldürüyor” diyen Profitkâr Kurucusu S. Şahin Tulga, cirodaki büyümenin her zaman kârlılığa yansımadığına dikkat çekiyor. Tulga, şirketlerin karar alma mekanizmalarında bulunan yöneticilere verdiği eğitimlerde kârlılığı artırmanın beş adımını anlatıyor.

Etkileyici bir eğitim hayatının ardından, profesyonel hayatınıza da yurtdışında başladınız. Hangi eğitimleri aldınız? İlk iş deneyimlerinizi paylaşır mısınız? Ankara Fen Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınav sonucu Etibank’ın bursuyla ABD’de Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) okuma hakkı kazandım. Burada makine mühendisliği lisans eğitimim sürerken, üniversitenin bize sunduğu imkanlar sayesinde ekonomiye ve yönetim bilimlerine ve mimariye de ilgi duyduğumu fark ettim. Hatta bu alanlara makine mühendisliğinden daha fazla ilgim olduğunu keşfettim. Ancak burslu bir öğrenci olarak çok fazla tercih seçeneğim yoktu ve lisans eğitimimi makine mühendisliği üzerine tamamladım.

Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük teknoloji şirketlerinde genel müdür olarak görev yapan S. Şahin Tulga, hizmet verdiği her şirketten bir başarı hikayesiyle ayrıldı. ABD’de başarıyla tamamladığı eğitiminin ardından farklı alanlarda uzmanlaşarak, önemli deneyimler kazandı. Türkiye’ye döndüğünde, dönemin en büyük bilgisayar şirketlerinden birine hizmet verdi. Stratejik düşünce yapısı kısa sürede fark edilen Tulga, sırasıyla Digital ve HP’de genel müdür olarak görev yaptı. Tulga’nın uzun yıllar hizmet verdiği şirketlerdeki en çarpıcı büyüme, kârlılık oranlarında gözlendi. Şahin Tulga, bugün kurucusu olduğu Profitkâr İş Başarısı Platformu ile her sektörden şirketin karar alma mekanizmasını oluşturan yöneticilere rekabet ortamında kârlılığı korumanın yollarını anlatıyor. Güncel

MIT’de bir öğrencinin yüksek lisansa kabul edilebilmesi için, not ortalamasının hayli yüksek olması gerekiyor. Ben, 5 üzerinden 4,8 ortalamayla yüksek lisansa kabul edildim. Makine mühendisliği üzerine yüksek lisansımı bu şekilde tamamladım ve hemen ardından inşaat mühendisliğine başvurdum. Bu süreçte bir yandan da seçmeli derslerimi ekonomi ve yöneticilik üzerine aldım.

Makine mühendisliği eğitimimi tamamlamış ve inşaat fakültesindeki yüksek lisansımı sürdürürken bir gün tez hocam Prof. Jerry Connor beni çağırdı. Venezuela’da bir danışmanlık işi olduğunu, ancak Washington’da başka bir işi çıktığı için gidemeyeceğini, onun yerine benim bu görevi üstlenip üstlenemeyeceğimi sordu. Yapacağım işi hocam bana anlattıktan sonra, ücreti sordum. Hizmet verdiği bu şirketin kendisine günde bin dolar verecek olduğunu, benim için de bu ücreti ayarlamaya çalışacağını belirtti. 1980 yılındaki bu ilk işim öncesi asistanlık ile birlikte aylık kazancım yaklaşık 500 dolar idi. Görevi sevinçle kabul ettim. Bir yaz boyunca hafta sonları hariç Venezuela'da, Intevep adlı şirkete çalıştım. Sonrasında elimde 93 bin dolarlık bir çek ile Amerika'ya döndüm. Uzun yıllar boyu hayatta kazandığım en yüksek para bu oldu. Venezuela'dan döndüğümde, oradaki petrol sektörünün fazlasıyla hoşuma gittiğini fark ettim. Gerek yapılan işler, gerekse bu süreçlere teknolojinin uygulanması çok ilgi çekiciydi. ABD'ye dönünce, petrol sektöründe çalışan bir danışmanlık şirketinde bir iş buldum. Hocama haber verdim ve inşaat mühendisliğinde de master derecemi aldıktan sonra bir petrol danışmanlık şirketinde işe girdim. Kıdemli mühendis olarak girdiğim bu şirkette altı ay sonra Ar-Ge müdürü oldum. Hizmet verdiğimiz şirketlerden birinin araştırma merkezi Oklahoma'nın Tulsa şehrindeydi. Danışmanlık şirketindeki dört yıllık kariyerimin son iki yılını da burada geçirdikten sonra, askerlik görevini tamamlamak için 1983 yılı başında Türkiye'ye döndüm. Askerlik görevinizi tamamladıktan sonra Türkiye’de neler yaptınız? Türkiye'de çalışmak için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü'nün araştırma bölümlerine başvurdum. Ne var ki ikisinden de yanıt alamadım. Ne yapacaktım? Bir taraftan annem ve babamı düşünüyordum. Her ikisi de yaşlanıyorlardı ve ben liseden beri onlardan ayrı kalmıştım. Onlarla daha çok vakit geçirmek istiyordum. Ne yapacağımı düşündüğüm bu süreçte, bir yandan Ankara'daki IBM

38


............................................................................................................................................................................................................................... binasında bilgisayar zamanı kiralayarak, ABD'deki arkadaşlarımla iletişim kuruyordum. Onlar problemlerini bana yolluyor, ben problemleri modelliyor ve oradaki bilgisayarları kullanarak programlıyordum. Birkaç ay böyle devam etti. Sonrasında bir gün, IBM'den Atilla Kayalıoğlu –ki halen Index şirketinin Genel Müdürü'dür-, kendilerinin müşterisi olan Türkiye Petrolleri'nde bir seminer vermemi teklif etti. O seminerden birkaç ay sonra IBM benimle iletişime geçerek, Türkiye'de kişisel bilgisayar satışına başlayacaklarını, benim de satıcılardan biri olup olamayacağımı sordu. Kabul ettim ve biz üç ortak Bordata adlı bir şirket kurup, bu pazara girdik. Bilgisayar satışları, benim konumun oldukça dışındaydı. Ben araştırma konusunda uzman iken, birden pazarlama ve satışa geçmiştim. Buna rağmen, yaptığımız işte çok başarılı olduk. Bilgisayar piyasasının kalbi İstanbul’du ve biz Ankara'da faaliyet göstermemize karşın her sene satışta Türkiye'de ilk üçte yer alıyorduk. Bu süreçte sayısız ödül aldık. Başarıyla geçen altı yılın sonunda ben Bordata’dan ayrıldım. Digital Equipment’tan sıra dışı bir iş teklifi almışsınız. Bu süreci anlatır mısınız? Bir gün masamın üzerinde İstanbul'dan gelen bir faks buldum. İngilizce olarak, "Şahin Bey, lütfen beni arar mısınız?" yazıyordu. Öncelikle, hizmetimizden memnun olmayan bir müşteri olduğunu düşündüm. O dönemde bilgisayar ve yazılım satışı yaptığımız müşteri ağı çok genişlemiş, İstanbul’a uzanmıştı. Aradığımda, yetenek avcısı bir kadın kısaca "Türkiye'nin en büyük bilgisayar şirketlerinden birine genel müdür arıyorum, ilgilenir misiniz?" diye sordu. Ben ise bu şirketin IBM, Digital Equipment veya HP'den biri olması durumunda bu teklifle ilgileneceğimi, aksi takdirde ilgilenmediğimi belirttim. "Evet, bunlardan biri" diye yanıt verdi. Uzun lafın kısası, altı ay sonra Digital Equipment'ın genel müdürü oldum. Genel müdürlük seçimleri tam altı ay sürdü. Digital'da 5 sene kaldım. Ben başlamadan önce Digital'ın çeyrek cirosu 1,1 milyon dolardı. Ayrıldığımda yıllık cirosu 50 milyon dolara ulaşmıştı.

39


PORTRE................................................................................................................................................................................................. HP için de benzer bir grafikten söz edebilir miyiz? Genel müdür olmamın öncesinde, HP’nin bir çeyreklik cirosu 10,1 milyon dolardı. Ben HP’den ayrılırken, çeyrek ciro 230,6 milyon dolara ulaşmıştı. Burada altını çizmek istediğim bir nokta daha var: Bunlar yalnızca cirodaki büyüme. Şirketin esas kalkınmasını sağlayan kârlılıktaki artış ise çok daha muazzam rakamlarla ifade ediliyor. Gerçekten de çarpıcı rakamlardan söz ediyorsunuz. Peki bu başarının sırrını paylaşabilir misiniz? Başarının sırrı odaklanmaktan ve iyi insan yönetiminden geçiyor. Biz işe hedef müşteri kategorilerini isabetli biçimde belirlemekle başladık. Ardından belli ürünlere ve belli müşteri kitlelerine odaklanarak çalıştık. Tabii ki her iki şirkette de çok ama çok iyi takımlarım vardı. Bunun da altını çizmekte fayda var. Bu ekibi oluşturmak için çok gayret sarf ettim ve zorlayıcı çevresel faktörlere rağmen onları çok iyi bir şekilde idare ettiğimi düşünüyorum.

Ekibinizi oluştururken nelere dikkat ettiniz? Yanınızda çalışanlarda hangi özellikleri ararsınız? Bende olmayan özellikleri ararım. Yani çalışanlarımın beni tamamlaması gerekiyor. Ben yapı olarak daha stratejik düşünen ve davranan bir insanım. Yanımda çalışanlardan ise özellikle bu stratejiyi hayata geçirmede çalışkanlık ve titizlik sahibi olmasını beklerim. Benim için çok önemli olan bir diğer özellik ise sadakattir. Bana ve temsil ettiğim şirkete sadık olan insanlara ben de her zaman sadık kalmışımdır. Bugün bile her birinin sadık arkadaşıyım.

Sizce şirketler, çalışanlarına ideal çalışma ortamını sağlarken nelere dikkat etmeli? Öncelikle çalışanın ihtiyaç duyduğu telefon, dizüstü bilgisayar, evde ve işte internet bağlantısı gibi imkanların şirket tarafından sağlanması gerekiyor. Bunlar mekanik olanaklar. Ancak, işin esas sırrı daha yumuşak konularda. Çalışma ortamında huzur çok önemli. Bu huzuru sağlamak için; bir çalışanın, kendi geleceğinin, patronun

40

iki dudağının arasında olmadığını hissetmesi duygusu büyük önem taşıyor. En üst kademedeki patronun bile keyfi karar almaması gerekiyor. Her şeyin sistematik olması, belirli bir yapıya oturtulmuş olması lazım. Ayrıca, keyifli bir iş ortamı da oluşturmak gerekiyor. Pek çok sektörde yapılan iş zaten belirli bir strese neden oluyor. Onu daha da stresli hale getirmenin bir manası yok. İş ortamını keyifli hale getirmek de liderin vazifeleri arasında yer alıyor. Hem ABD’de, hem de Türkiye’de önemli vazifeler üstlenmiş biri olarak, çalışma koşulları ve şirket kültürü açısından yurtdışı ile Türkiye arasındaki farkları anlatır mısınız? ABD’deki çalışma hayatı sistematik yapıya uyumu gerektiriyor. Neredeyse her faaliyetin süreçi belli ve bu süreçlere mutlak bir uyum gerekiyor. Türkiye'de ise hem Akdenizli olmamızdan, hem de göçebe bir geçmişe sahip olmamızdan dolayı biz bu süreçleri esnetebiliyoruz. ABD'deki işletmeler çok ciddi, keyif ve eğlence unsuruna yeni yeni yer verilmeye başlandı. Türkiye'de ise -en azından benim görev yaptığım şirketlerde- bir işi yaparken iyi vakit geçirmek de önem taşıyor. ABD'deki sistem çok acımasız. Başarı ölçümü günlük, haftalık, aylık veya çeyrek yıllık olarak belirlenir. Sadece yılda bir toplanan ve elde edilen sonuçların üzerinden geçen başarılı bir şirket göremezsiniz. Türkiye'de

ise insanlar vakit konusunda daha toleranslı davranıyor. Biraz da kurmuş olduğunuz yeni oluşumdan söz edelim. Profitkâr’ı bir “iş başarısı platformu” olarak tanımlıyorsunuz. Bu platform ile sunduğunuz hizmetler nelerdir? Profitkâr’ın hedefinde, şirketlerin kârlılıklarını artırmak var. Şirketlerin başarısı için öncelikli iki unsur kârlılık ve nakit akışıdır. Ciro bunlardan sonra gelir. Türkiye'ye baktığımda şirketler kârlılığı konuşmayı pek sevmiyor. Özel şirketlerin zaten böyle bir zorunluluğu yok ama halka açık şirketlerde bile öncelikle cironun büyümesinden bahsediliyor. Oysaki cirodaki büyüme çoğu zaman kârlılığa yansımıyor. Örneğin geçtiğimiz yıl %20-30 büyüyen şirketlerin çoğu kârlılıkta büyük düşüş yaşadı. Hatta bir kısmı zarar bile etti. Bunun esas sebebi rekabetin eskiye oranla çok daha yoğun ve acımasız bir hale gelmesi. Kimi sektörlerde teknolojinin değişmesi de kârlılığı etkiledi. Örneğin medya sektöründe teknoloji değişti ve internete taşındı. Ancak, öncelikli sebep rekabet. 2010 yılıyla birlikte her sektörde rekabet çok arttı. Ekonomik krizin sona ermesiyle birlikte, insanlar ceplerindeki parayla yatırıma koştu. Eskiden büyük holdingler sadece belirli sektörlere yoğunlaşmış ve bu sistemle yeterli bir kârlılık sağlamıştı. Oysa şimdi durum böyle değil. Büyük holdingler bile yeni girdikleri sektörlerde iyi iş çıkarmalarına karşın, kâr sağlayamıyorlar. Ben,


............................................................................................................................................................................................................................... Profitkâr’da böyle ortamlarda nasıl kâr edileceğini anlatıyorum. Bunu hem internet üzerinden, hem de yüz yüze eğitimlerde anlatacağım. Bu paylaşımı Web 2.0 yaklaşımıyla gerçekleştiriyoruz. Ben ve arkadaşlarım bilgiyi internete koyuyoruz. İnsanlar bu bilgiyi alıp, kullandıktan sonra kendi birikimleriyle tekrar güncelliyorlar. Sonrasında buradaki tüm bilgileri ihtiyaç duyanların faydalanabileceği bir şekilde yayınlıyoruz. Böyle bir projeye başlama fikri nasıl oluştu? Sizce Profitkâr gibi bir platforma neden ihtiyaç var? HP'deki görevimden ayrıldığımdan bu yana, çeşitli kurumlarda yönetim kurulu üyeliği yapıyorum. Gördüğüm manzara şu: Öncelikle, genel müdürler

yönetim kurulu üyeleri, tam olarak ne yapmaları gerektiğini bilmiyor. Bu, birçok şirkette yaşanan bir durum. Türkiye'de bu alanda önemli bir eksiklik ve ihtiyaç olduğunu gördüm. Özellikle sanayide "kâr edememek" kronik bir problem halini almış. Profitkâr'ı buna bir çare üretmek amacıyla başlattık. Profitkâr’daki faaliyetlerinizden biraz bahseder misiniz? Nasıl bir eğitim veriyorsunuz? Web sitemizi Nisan ayında açtık. İlk başta burada belirli konulara yer vereceğiz. Ancak zamanla bu kapsamı genişleteceğiz. İlk eğitimimizi 13-14 Ocak’ta yaptık. Bir sonraki eğitimi 25-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleştireceğiz.

4- Rekabete karşı aksiyonları, iş modeline uygun bir halde almak, 5- Yapılacak tüm değişiklikleri insan unsuruna önem vererek gerçekleştirmek. 25-26 Mayıs’taki eğitimde, bu beş adımdan ilkini ben anlatacağım. Öncelikle eski iş modellerini oluşturup, nelerin doğru, nelerin yanlış olduğunu tespit edeceğiz ve aslında nasıl olması gerektiğine bakacağız. Sonrasında bu temelin üzerine gerek Profitkâr.org üzerinden, gerekse yüz yüze eğitimlerle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Süreç içerisinde, katılımcılar kendi şirketlerinde kârlılığı artırmak için yeni bir bakış açısı kazandıklarını fark edecek. İş dışındaki uğraşlarınıza değinelim biraz da. Taş evlerle ilgili çalışmalarınız var, bu hobinin temelinde az önce bahsettiğiniz üniversite eğitim dönemindeki mimariye ve inşaata ilginiz mi yatıyor? Taş evlere olan merakım, üniversitedeyken mimariye olan ilgimi keşfetmemle başladı. Özellikle Akdeniz mimarisini seviyorum. İspanyol, İtalyan, Yunan ve bizim Cumhuriyet Dönemi mimarisi konularında çalışmalarım var. Alaçatı’da 6. evimin restorasyonunu bitirmek üzereyim.

ve yönetim takımları doğru hedef almıyorlar. Kendilerine doğru bir hedef belirlemiyorlar. Yani hedefler şu şekilde planlanıyor: "Türkiye bu sene bu kadar büyüyecek, benim içinde bulunduğum sektörde ise büyüme şu oranda olacak. O zaman ben iki puan daha yüksek büyüme göstersem yeterli." Ondan sonra zaman içerisinde bazen ayda bir, bazen üç ayda bir gerçekleşen yönetim kurulu toplantılarında hüsrana uğruyorlar. İşin kötü tarafı, genel müdürler ve hatta

Eğitim süresince katılımcılara kârlılığı artırmanın yöntemlerini ve dikkat gerektiren kritik noktaları adım adım anlatacağız. Bu adımlar şu şekilde sıralanıyor: 1- İş modeli ve iş stratejisi oluşturmak, 2- Operasyonel verimliliği artırarak, operasyonel mükemmellik haline getirmek, 3- Büyümeyi, iş modeline uygun ve belli prensipler dahilinde yapmak,

Sizin gibi yoğun çalışan biri için bu tür hobilerin olması nasıl bir avantaj sağlıyor? Elli yaşından sonra her insanın bir hobisi olmalı. Çünkü 50 yaşına kadar adeta bir savaş veriyor insanlar. Çoğu zaman hafta sonu dahi olmayan, zorlu bir savaş bu. Ancak 50 yaşından sonra yavaş yavaş fiziksel performansta azalma başlıyor. Gözünüzde katarakt, böbreğinizde taş, dizinizde menisküs baş gösteriyor. O zaman insanların bunları sorgulamak yerine, yapacak başka bir uğraşı olması gerekiyor. Bir hobiniz olduğunda, tüm bunlar sorun olmaktan çıkıyor. Hobiniz olduğu zaman hayat zevkli hale geliyor. Hobi olmadığında, zihin sürekli sağlık problemleri ile meşgul oluyor. Benim hobilerim taş evler ve tekneyle denize açılmak. Bir de haftada iki kez pilates yapıyorum. Pilates’i kendi vücuduma yaptığım en iyi yatırım olarak görüyorum.

41


HAYATIN İÇİNDEN................................................................................................................................................................................

Yazılım devinin başarı öyküsünden ilham alarak kendi başarı hikayesini yazan takım: TSG 1899 Hoffenheim Kurumsal kaynak planlama ile futbol arasında ne gibi bir ilişki olabilir? Müşteri ilişkileri yönetimi takımın başarısına katkı sağlayabilir mi? Peki tedarik zincirini iyi bir şekilde yönetmeniz şampiyon olmanızı sağlayabilir mi? Tüm bu sorular yarının dünyasında futbol sahalarının en gözde konuları arasına girebilir. Nereden mi çıkarıyoruz? SAP kurucusu Dietmar Hopp, yazılım dünyasında elde ettiği başarının bir benzerini futbol sahalarında sergiledi. Dünyanın en büyük şirketlerinin başarısı için yenilikçi çözümler üretmeye adanmış bir isim, bilgi birikimini gönül verdiği bir futbol kulübü için uyguladı ve ortaya göz kamaştırıcı bir başarı hikayesi çıktı. Bir başarı anına tanıklık ediyoruz. İsmi SAP ile özdeşleşmiş Dietmar Hopp, galibiyetin ardından stadyumun çimleri üzerinde takıma emek ve gönül verenlerle birlikte oturuyor. Sonra ayağa kalkıp coşkulu taraftarlarla birlikte kulüp marşını söylüyor. 2006 yılındaki bu sahneyi benzerlerinden ayıran ise TSG 1899 Hoffenheim’ın Alman futbol birinci ligi Bundesliga’ya çıkmayı başarmış olması. Bir kasaba takımı için eşi görülmemiş bir başarı. Almanya’nın küçük bir yerleşim biriminin takımı olan Hoffenheim artık Bundesliga’da mücadele ediyor. Tüm dünyayı kendine hayran bırakan bu azimli takımın hikayesinin ardında SAP ve kurucusu Dietmar Hopp’un

42

isimleri yer alıyor. Futbolun sadece sahada gerçekleşen mücadeleyle sınırlı olmadığını anlatan bir sözdür: Futbol asla sadece futbol değildir. Kitleleri peşinden sürükleyen ve dünyanın hemen her ülkesinde en gözde sporlardan biri olan futbol, artık devasa rakamlardan söz edilen kocaman bir endüstri. Kulüpler milyonlarla ifade edilen taraftar kitleleriyle saha içinde ve saha dışında iletişim kuruyor ve bu güçlü iletişim beraberinde futbolu dünyanın en büyük görsel şölenlerinden biri haline getiriyor. SAP kurucusu Dietmar Hopp'un gençliğinde amatör futbol oynadığı Hoffenheim’a destek vererek gerçeğe çevirdiği rüya, Avrupa futbolunun en

önemli hikayeleri arasında yer alıyor. Hopp ve Hoffenheim’ın uzun yıllar öncesinde kesişen hikayeleri 1990 yılında yeni bir döneme girdi. Hopp, Hoffenheim’ı henüz amatör ligde mücadele ederken aldı. Üzerinden geçen 22 sene aynı zamanda eşine az rastlanır bir başarı hikayesinin gelişimine eşlik etti. Hopp’a göre sağladığı katkının gençlik yıllarında TSG 1899’da forvet olarak top koştururken attığı her gol için sosisli sandviç ısmarlayan kasabanın kasabından pek bir farkı yok. Ona göre neticede herkes elindeki güç oranında takıma katkı sağlıyordu, kendisinin yaptığı da bundan ibaret. Birçok kişi gibi başarılı bir kulübü satın alarak başarıya ortak olmaktansa uzun soluklu bir başarının mimarı olmayı seçen Hopp, iş dünyasına bakışını futbola da yansıtıyor. Kısa vadeli sansasyonel başarılardan uzak duran takım, yıllara yayılan başarılı grafiği ile yeni bir anlayışın temsilcisi olarak kendine yer ediniyor. Bugün Alman Birinci Ligi Bundesliga’da faaliyet gösteren TSG 1899 Hoffenheim, hayret ve gıpta ile karışık duygularla dünyadaki milyonlarca futbol tutkunu tarafından ilgiyle izleniyor.


...............................................................................................................................................................................................................................

Başarının formülü: Yaratıcı düşünce ve sıkı çalışma Dietmar Hopp, dört arkadaşıyla hayatını belirleyen kararı verip SAP’yi kurduğunda yıl 1972 idi. Sıfırdan kurulan bir işletme için gerçek başarının farklı düşünme becerisi ve çok çalışmaktan geleceğini düşünüyordu. 1990’lı yıllarda TSG Hoppenheim’a destek vermeye başladığında da aynı düşüncelere sahipti: Uzun ve zorluklarla dolu bir yolda gerçek ve sürdürülebilir bir başarı sağlamak. Bu düşüncelerle TSG Hoffenheim için başarının reçetesini yazmıştı: Yetenek, yaratıcı fikirler ve elbette sıkı çalışma. Kendi iş yaşamında, SAP için takip ettiği yolun aynısı. Kendini yetiştiren topraklara vefasını göstermek için işe giriştiğinde bir futbol takımının başarısından fazlasını, bölge için sürdürülebilir bir futbol altyapısı kurmayı hedefliyordu. Yetenekli ama ismi henüz çok duyulmamış isimleri kulübe kazandırdı ve başarıyı zamana yaydı. En iyi antrenörü işe aldı, genç bir kadro oluşturdu ve böylece takımı hedefi doğrultusunda iyice güçlendirdi. Elbette ikna kabiliyetinin de katkılarıyla. Zira kariyerinin zirvesindeki antrenörleri başarısı henüz ispatlanmamış bir takımın başına getirmesi için hayli çaba göstermesi gerekecekti. Amatör kümeden Bundesliga’ya giden yolda engelleri tek tek geride bıraktı ve ulaşılması zor bir başarıyla imza attı. TSG 1899 Hoffenheim’ın Bundesliga’da başarıyla mücadele etmesi buzdağının sadece görünen kısmı. Hoffenheim’ın bulunduğu bölgenin her köşesinde kurulan gençlik hizmet merkezlerinde gençler, futbolun yanı sıra okul, meslek ve aile konusunda danışma hizmeti alabiliyor. 2006-2011 yılları arasında takımın başında olan teknik direktör Ralf Rangnick de stratejisini 25 yaş üzeri oyuncuya yer vermemek üzerine kurduğunu açıklamıştı. Başarı maya tuttu ve Alman Futbol Federasyonu 2008’de Hoffenheim’ı elit futbol okulları arasına aldı.

Futbol ve yenilikçilik

Başarı beraberinde eleştirileri de getiriyor. Dietmar Hopp ve TSG 1899 Hoffenheim’a yöneltilen eleştirilerin odağında ise para akışıyla futbolda haksız rekabet oluşturmak yer

alıyordu. Hopp, bu bakış açısının yanlış olduğunu düşünüyor. Zira o yıldız oyuncularla başarıyı satın almak yerine amatör bir ruhla uzun süren bir yolda sabırla ilerlemeyi tercih etmişti. Geçici başarılar yerine sürdürülebilir bir modeli düşündü ve hayata geçirdi. İş dünyasında olduğu

gibi sporda da yenilikçi ve başarılı girişimlere fırsat verilmesinden yana olduğunu şöyle anlatıyor: “Yalnızca geleneksel kulüplerin varlık gösterme hakkı olduğuna inanan insanları anlamıyorum. Eğer bu mantığı iş dünyasında uygulasaydınız geriye ne Microsoft kalırdı, ne Google, ne de SAP.”

Başarının altyapısı Futbol, Dietmar Hopp için içinden yetiştiği topluma katkı sağlamanın yollarından sadece biri. Kendi ismini taşıyan vakfı, sağlık, eğitim ve spor alanlarında birbirinden başarılı projeler gerçekleştiriyor. Hopp, spor alanındaki çalışmalarına Mannheim’da SAP-Arena stadyumunu inşa ettirerek başladı ve buz hokeyi ile hentbol takımlarını finanse etti. Sonrasında ise TSG Hoffenheim’a yani kendi takımına ciddi yatırım yaptı. Yapılan yatırımların önemli bölümü altyapıya ilişkindi. Zira, Hoffenheim altyapı yönünden gelişmeye ihtiyaç duyuyordu. Dietmar Hopp 1999’da kulübün 100. kuruluş yıl, dönümü şerefine yaptırdığı Dietmar Hopp Stadı’nı Hoffenheim Kulübü'ne hediye etti. Kapasitesi 5000 olan stadyum, takımın 2. Bundesliga’ya yükselmesinin ardından 6 bin 350 kişilik kapasiteye yükseltildi. Bundesliga’ya yükselişin ardından

hemen Hoffenheim’ın bağlı olduğu Sinsheim kentinde 30 bin kapasiteli Rhein-Neckar Arena Stadı’nın inşaatına yine Hopp’un desteği ile başlandı ve inşaat kısa süre içinde tamamlandı.

43


HAYATIN İÇİNDEN...............................................................................................................................................................................

ORLANDO

büyülü maceralar şehrine hoşgeldiniz! SAP dünyasını buluşturan SAPPHIRE NOW etkinliğini, bu yıl 14-16 Mayıs tarihleri arasında Orlando’da gerçekleştiriyoruz. Toplantı için Orlando’ya gelmişken, bu güzel ve büyülü şehri gezmeden olmaz. Gelin, Walt Disney World’ü, Universal Studios’u ve birbirinden heyecanlı aktiviteleriyle Orlando’yu yakından tanıyalım. Rüyalar diyarı Walt Disney Amerika’nın Florida eyaletinin küçük ve eğlenceli bir şehri Orlando... Aynı zamanda San Francisco, Miami, Los Angeles ve New York’un ardından Amerika’nın yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen şehri ve Las Vegas’tan sonra en fazla yatak kapasitesi olan Amerikan şehri olma özelliğine sahip. Orlando’yu, her yıl yaklaşık 40 milyon turistin ziyaret ettiği biliniyor. 1850’li yıllarda kurulan Orlando şehrinin çehresi, 1970’ten sonra “tema park” adı verilen eğlence parklarının gelişmesiyle birlikte değişiyor ve şehir tam bir eğlence merkezine dönüşüyor. Yaz-kış sıcak iklime sahip bir şehir olan Orlando, aynı zamanda çok sık yağmur alıyor. Bu nedenle de Orlando’yu ziyaret edeceklerin en uygun zamanın, Eylül sonu, Ekim başı olduğunu bilmesinde yarar var.

44

Orlando’nun en çok ziyaret edilen turistik mekanları, kuşkusuz tema parklar... Şehre gelen herkesin ilk merak ettiği yerler ise, Walt Disney World ve Universal Studios. Walt Disney, Orlando’nun ekonomisine çok büyük katkısı olan bir eğlence merkezi ve her birine girmek için ayrı ücret ödenen pek çok parkı bünyesinde barındırıyor. 1971’de Florida’da kurulan Walt Disney, 11 bin hektarın üzerindeki büyüklüğüyle, alanının en büyüğü olma özelliğine sahip. “Rüyalar diyarı” olarak adlandırılan Walt Disney World’ün öne çıkan parkları; Magic Kingdom, Epcot, Disney-MGM Studios, Disney’s Animal Kingdom Park ve Downtown Disney Area olarak sıralanabilir.

Magic Kingdom, Sindrella’nın şatosundan, Karayipler Korsanları’na kadar pek çok hayali kahramanın evi niteliğinde. Özellikle çocukların çok sevdiği bu park, büyüklerin de ilgisini çeken eğlencelere sahip. Epcot da, illüzyonları, 3D gösterileri ve zamanda yolculuğuyla, Disney’in bir diğer popüler mekanı. Diğer parklar kadar adı duyulmamış olsa da Disney-MGM Studios da, roller coaster’ları (tren) ve Indiana Jones’uyla görülmeye değer. Disney’s Animal Kingdom Park, safarileriyle, dünyanın çeşitli yerlerindeki çok sayıdaki hayvanlarla gün boyu aktiviteler sunan bir park. Bu parkta kendinizi Afrika’da gibi hissedebilirsiniz. Üstelik, parkın içindeki egzotik otelde konaklayarak, odanızın balkonundan zebraları ve zürafaları görme şansına da sahipsiniz. Downtown Disney Area ise, diğer parklardan farklı olarak gece eğlencesi için kurulmuş bir mekan. Gece partileri ve kulüpleriyle, turistlerin ilgi gösterdiği bir eğlence merkezi. Özellikle caz ve blues seviyorsanız, mutlaka Downtown


............................................................................................................................................................................................................................... Disney Area’yı ziyaret etmelisiniz. Çünkü bu mekanda çok eğleneceğiniz kesin...

Adrenalinin adresi

Orlando’da mutlaka görülmesi gereken bir diğer mekan olan Universal Studios da, Disney gibi roller coaster’a binebileceğiniz bir park. Islands of Adventure (Macera Adaları) adı verilen bu alanda ayrıca, 2 saniye içinde 60 km hıza ulaşan Hulk ile gökyüzüne doğru fırlamanın adrenalini yaşayabilir ve saatte 90 km hıza ulaşan Dueling Dragons ile rampa tırmanabilir, yokuş aşağı inebilirsiniz. Ancak yükseklik ve hız korkunuz varsa, hiçbirisini denememenizi tavsiye ederiz. Ayrıca Jaws ve King Kong gibi ünlü filmlerin atmosferini yaşatan bölümlerle, kendinizi filmde hissetmeniz de mümkün. Parkta, adrenalini doruk noktasına ulaşan ziyaretçiler için ise City Walk, keyifli bir yemek molasının verilebileceği eşsiz bir mekan. İster restoranlarda yemek yiyerek günün yorgunluğunu atabilir, isterseniz yemeğin ardından gece kulüplerinde eğlenceye devam edebilirsiniz.

Su parkları

Orlando’nun önemli turizm alanlarından birisi de Sea World (Deniz Dünyası). Buradaki Adventure Park (Macera Parkı), yunus balıkları ve balina şovlarıyla zengin bir akvaryuma ev sahipliği yapıyor. Sea World’e bitişik olan Discovery Cove, egzotik plajları ve sıra dışı hayvan türleriyle gezmeye değer. Wet’n Wild ise, Orlando’nun en iyi su parklarından biri. İçinde çok sayıda aktivite barındırıyor. Burada, su üstünde gezme aktivitelerini, kıvrım kıvrım dönen akıntıları, sörf alanlarını ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz.

Orlando’da kültür-sanat

Orlando’da eğlencenin yanı sıra, sanatsal aktiviteler de boldur. Vineland Caddesi’ndeki Central Florida Ballet (Merkezi Florida Balesi), Bob Carr Sahne Sanatları Merkezi, opera, bale ve tiyatro performanslarının sergilendiği başlıca sanat merkezleridir. Yıl boyunca Orlando UCF Shakespeare Festivali kapsamında, Rita Lowndes Shakespeare Merkezi’nde, klasik müzik performansları sergileniyor. Dünyanın en ünlü sirk topluluğu olan Cirque du Soleil de yine Orlando’da görülmesi gereken eğlencelerden biri. Ayrıca festivaller ve kutlamalar

şehri olan Orlando, Winter Park (Kış Parkı) Plaj Festivali, Cinco De Mayo Festivali, Orlando Fringe Festivali, Yerli Amerikalılar Festivali, Orlando Film Festivali ve Orlando Bira Festivali ile ziyaretçilerine farklı keyifler yaşatıyor. Orlando’nun gezilebilecek müzelerinden birisi olan Orlando Museum of Art (Orlando Sanat Müzesi), 1924 yılında kurulan köklü bir müze. Müzede modern Amerikan sanatının yanında, antik çağdan örnekleri de bulmak mümkün. Orlando Bilim Müzesi ise, dinozorların dünyasından, geleceğin dünyasına kadar çok geniş perspektifte gezinti yapılabilecek müthiş bir müze. Gelelim, Cape Canaveral’daki dünyanın en iyi uzay ve havacılık müzesi olan Kennedy Space Center’a... Uzay ve uzayla ilgili tüm görsellerin olduğu müzede, 1968’den beri yapılan tüm insanlı uçuş araçları sergileniyor. Uzay mekikleri, uzay mekiklerinin fırlatma rampaları, uzay mekiğini oluşturan komponentler, kısacası uzayla ilgili merak edilen her şey bu müzede yer alıyor. Kennedy Space Center’ı gezince, gördüklerinize inanamayacak, kendinizi uzayda hissedeceksiniz.

Bilmeniz gerekenler:

• Orlando’daki restoranlarda dünya mutfağından lezzetli yemekleri bulmak mümkün. Ayrıca şehirdeki meyve bahçelerinde üretilen ıhlamur, limon ve greyfurt gibi taze ürünlerden yapılan, lezzetli garnitürleri ve tropikal içecekleri tadabilirsiniz. • ABD’nin en hızlı büyüyen perakende pazarlarından biri olan Orlando, çok zengin bir alışveriş kültürüne sahip. Şehirdeki AVM’lerden alışveriş edebileceğiniz gibi, fabrika satış mağazalarından çok daha kârlı alışveriş yapabilirsiniz. Ayrıca Universal City Walk’taki mağazalardan sevdiklerinize hediyelik eşyalar alabilirsiniz. • Orlando çevresinde 3 tane havaalanı bulunuyor. Genellikle uluslararası uçuşlar için Orlando International Airport kullanılıyor. Bütün havaalanlarına kolay ulaşım imkanı mevcut. • Orlando’da yerel saatin Türkiye’den 7 saat geride olduğunu unutmayın. • Orlando’da otobüs seferlerini yapan firma Lynx’tir ve iki çeşit seferi vardır. Biri ücretli seferler, diğeri de LYMMO’dur. Ücretli seferlerle şehrin pek çok yerine ulaşmanız mümkün. LYMMO’yla ise, şehir merkezinde ücretsiz tur atabilirsiniz. Orlando çok büyük bir yatak kapasitesine sahip. Rekabet çok olduğundan Orlando’da konaklamak için çok düşük fiyatlı oteller bulabilirsiniz.

45


HABERLER............................................................................................................................................................................................

SAP, PERAKENDE SEKTÖRÜNE YÖNELİK YENİ STRATEJİK BİR ÜRÜN SUNUYOR

SAP AG, sipariş ve tahmin otomasyonu yazılımlarında global bir lider olan SAF Simulation, Analysis and Forecasting AG’yi satın aldığını duyurdu. SAF Simulation, Analysis and Forecasting AG’nin satın alınmasıyla, SAP’nin perakende şirketlerine yönelik çözüm portföyünde stratejik bir büyüme gerçekleşmiş oldu. 10 yıl süren ortak bir inovasyon döneminin ardından, tüm mevcut SAF portföyünün SAP Forecasting and Replenishment uygulamasına entegre edilmesi sağlandı. SAP Forecasting and Replenishment uygulamasının yeni özelliklere kavuşması, dünyanın dört bir yanındaki SAP müşterilerinin eksik ya da fazla mallara ilişkin risklerini önemli ölçüde azaltmasına, maliyetlerini düşürmesine ve özel müşteri segmentlerine yönelik raflara birbirleriyle daha uyumlu ürünler çıkartmasına imkan veriyor. Böylece perakendecilerin ve tüketicilerle doğrudan temasta olan diğer şirketlerin, müşteri odaklı tedarik ağları olarak gerçek zamana yakın bir hızla çalışması mümkün hale geliyor. SAP Forecasting and Replenishment, tüketici odaklı tedarik ağlarını rahatlatan sağlam bir temel sunuyor. SAF’in perakendeye yönelik öngörü sunma alanındaki uzun dönemli uzmanlığının SAP’nin standartları ve global erişimiyle birleşmesi sayesinde SAP müşterileri önemli kazançlar elde edecek. Örneğin perakendeciler, bu ölçütlere göre kendi değer zincirlerinde gerçekleşen mal ve hizmet akışını optimize etme yeteneğiyle, müşteri davranışları hakkında gerçek zamanlı bir görüşe sahip olabilecek. Bunların yanı sıra SAP Forecasting and Replenishment’ın çıkacak yeni sürümlerinin, tüm satış ve ikmal kanallarından gelen talebin yönetimine yardımcı olması amacıyla, in-memory bilgi işlem teknolojisi ve mobilite gibi yeni önemli teknoloji platformlarını kullanması da planlanıyor.

İş zekası sektöründe SAP’nin SAP BusinessObjects çözümlerinde ilk Gold partneri ve aynı zamanda SAP Eğitim Partneri olan Metric Technology, 19 Nisan 2012 tarihinde İstanbul Marriott-Asia Oteli’nde Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell’in düzenlediği “Turkcell Grup BIS Day “ etkinliğini gerçekleştirdi. Yarım gün süren etkinlikte, Turkcell Grup Şirketleri, İş Zekası çözümlerinde uygulamış oldukları projeleri sundular. Etkinlik sonunda yapılan eğlenceli bir yarışma ile çekilişle Metric Technology tarafından bir katılımcıya iPad hediye edildi. Etkinlik; Turkcell sunumlarının yanı sıra SAP COO Uğur Candan’ın “Yakın Gelecekte İş Zekası ve Oyunun Kuralları değişiyor” konulu sunumuyla devam etti. Candan, İş zekası ile ilgili taşları yerinden oynatacak teknolojik dönüşüm üzerinde durdu. Metric Technology Yönetici Ortağı Barış Çekiç ise, “Gerçek Zamanlı İş Zekası ve SAP HANA Bellek İçi Teknolojiler” başlıklı sunumunda, SAP BusinessObjects Event Insight ve SAP HANA ile firmaların zamanında aksiyon alıp, her geçen anı verimli kullanarak kârlı ve sürdürülebilir başarı elde edebilmenin yollarını katılımcılarla paylaştı. Sunumlar sonrasında Metric Technology tarafından düzenlenen küçük bir yarışma ve çekiliş ile etkinlik sona erdi.

METRIC TECHNOLOGY, TÜRKİYE’ DE İLK SAP HANA PROJESİNİ HAYATA GEÇİRECEK

46

METRIC TECHNOLOGY, TURKCELL GRUP BIS DAY’İN ETKİNLİK SPONSORU OLDU

Metric Technology,Türkiye ‘de hızlı tüketim sektörünün öncü şirketlerinden birinde ilk SAP HANA Projesi'ne başladı. Metric Technology danışmanlığında yürütülen proje, Türkiye’de ilk SAP HANA projesi olma özelliğini taşıyor. Firma, operasyonel raporlama, kârlılık analizi, bütçe ve planlama süreçlerini hızlandırmak adına SAP BusinessObjects uygulayıcısı ve yeni teknolojilerin öncüsü Metric Technology uzmanlığında SAP HANA projesine başladı. Bellek içi çalışan SAP HANA aracılığıyla firma, gelir ve maliyet verilerini düşünce hızında analiz etme, ürün ve müşteri bazındaki satış ve kârlılığını daha etkin yönetebilme, bütçe ve planlama süreçlerinde gerçek zamanlı ve hızlı simülasyonlar yapma imkanına sahip olacak. Büyük hacimli operasyonel verilerde bu sistemle gerçek zamanlı ve düşünce hızında analiz edilebilecek. Metric Technology Genel Müdürü Ferhat Bakan, SAP HANA'nın bellek içi teknolojisi ile yeni nesil analitik ve iş zekası uygulamalarının, şirketlerin mevcut iş sorunlarıyla mücadele etmeye yarayan gerçek zamanlı, ezber bozan yeni bir yaklaşım sunduğunu belirtti. Bakan, iş zekası çözümlerindeki sektörel eğilimleri yeni teknolojiler ile yakından takip ettiklerini söyledi.


...............................................................................................................................................................................................................................

SAP, inovasyon stratejilerinin temelini oluşturan mobil çözümler ve veritabanına yönelik vizyonunu geçen hafta San Francisco’da düzenlediği bir basın toplantısıyla duyurdu. Bu alanlardaki önemli şirket satın alımları, anlaşmalar, ürün güncellemeleri ve projelerin açıklandığı toplantıda ilk olarak kurumsal mobil uygulama ve teknolojileri alanında lider olan Syclo’nun SAP tarafından satın alacağı duyuruldu. Satın alma sayesinde Syclo’nun enerji, yaşam bilimleri ve imalat sektörlerinde mobil çözümler geliştirmesi ve satışı konusunda sahip olduğu uzmanlık SAP’nin mobil çözümlerini daha da güçlendirmiş olacak. Bunun yanı sıra satın alma, yeni mobil varlık yönetimi ve saha servis çözümlerinin Sybase Unwired platformu üzerine adaptasyonunu ve kurulumunu hızlandırmış olacak. San Francisco’da düzenlenen basın toplantısında Sybase’in tam entegrasyonu vurgulanarak, SAP HANA platformunun, Sybase veri yönetimi ürünleri ve kurumsal bilgi yönetimine (Enterprise Information Management) yönelik SAP çözümlerini kapsayan şirket vizyonu açıklandı.

SAP, PERAKENDECİLERE OTOMATİK SİPARİŞ SİSTEMİNİ (F&R) SUNDU

SAP, MOBİL ÇÖZÜMLER VE VERİTABANINA YÖNELİK STRATEJİLERİNİ DUYURDU

SAP, müşterilerinin eksik ya da fazla mallara ilişkin risklerini önemli ölçüde azaltmasına, maliyetlerini düşürmesine ve özel müşteri segmentlerine yönelik raflara birbirleriyle daha uyumlu ürünler çıkartmasına imkan veren yeni çözümünü perakendecilerin hizmetine sundu. SAP AG, sipariş ve tahmin otomasyonu yazılımlarında global bir lider olan SAF Simulation, Analysis and Forecasting AG’yi satın aldığını duyurdu. SAF Simulation, Analysis and Forecasting AG’nin satın alınmasıyla, SAP’nin perakende şirketlerine yönelik çözüm portföyünde stratejik bir büyüme gerçekleşmiş oldu. 10 yıl süren ortak bir inovasyon döneminin ardından, tüm mevcut SAF portföyünün SAP Forecasting and Replenishment uygulamasına entegre edilmesi sağlandı. SAP Forecasting and Replenishment uygulamasının yeni özelliklere kavuşması, dünyanın dört bir yanındaki SAP müşterilerinin eksik ya da fazla mallara ilişkin risklerini önemli ölçüde azaltmasına, maliyetlerini düşürmesine ve özel müşteri segmentlerine yönelik raflara birbirleriyle daha uyumlu ürünler çıkartmasına imkan veriyor. Böylece perakendecilerin ve tüketicilerle doğrudan temasta olan diğer şirketlerin, müşteri odaklı tedarik ağları olarak gerçek zamana yakın bir hızla çalışması mümkün hale geliyor.

Elsys Grup Şirketi olarak faaliyet gösteren Intelart, iş analitikleri ve teknoloji çözümleri ile uçtan uca, açık ve bütünleşik kurumsal uygulamaları müşteri ihtiyaçları doğrultusunda deneyimli danışmanlık ekibiyle hayata geçiriyor Sektörel süreç ve endüstriyel bilgi birikimi ile global proje deneyimi sayesinde Intelart, müşteri odaklı dinamik bir yaklaşım içinde iş ortaklarının hızlı ve doğru karar almalarına yardımcı oluyor. Intelart, güvenli, esnek, ölçülebilir ve entegre bir yapıya sahip SAP BusinessObjects Çözümleri ile farklı sektörlerde faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası birçok kuruluş için maliyet ve verimlilik avantajı sağlıyor. Türkiye’deki global HANA ve BPC 10.0 ramp-up iş ortağı Intelart, güçlü referans projeleri ile öne çıkıyor. Şirketin sunduğu İş Analitikleri ve Teknoloji Çözümleri arasında: İş Zekası Çözümleri, Kurumsal Bilgi Yönetimi Çözümleri, Kurumsal Performans Yönetimi Çözümleri, Uyumluluk ve Risk Yönetimi Çözümleri, Hazır ve Hızlı Analitik Uygulamalar, Sektör Analitikleri, LOB (Line of Business) Analitikleri, Veri Ambarı Çözümleri ve SAP HANA yer alıyor.

INTELART, SEKTÖREL SÜREÇLERDE DENEYİMLİ DANIŞMANLIK SUNUYOR


TEKNOLOJİK YENİLİKLER..................................................................................................................................................................

İster dokunun, ister tuşlayın

Sony Xperia pro Akıllı telefonların giderek inceldiği mobil pazarda incelikten taviz verip, kayar kapaklı bir klavyeyi telefona eklemek ciddi bir cesaret gerektiriyor. Sony ise iş dünyasına özel hazırladığı Xperia pro modelinde bu kombinasyonu başarıyla sunuyor. 3,7 inç boyutundaki ekranında, 854 x 480 piksel çözünürlüğü destekleyen Sony Ericsson Xperia pro, Google’ın mobil işletim sistemi Android’in 2.3 sürümünü kullanıyor. Dahili olarak 512 MB RAM ve 1 GB hafıza barındıran Xperia pro, microSD kart desteğiyle 32 GB’a kadar veriyi saklayabiliyor. Tek şarj ile 400 dakikaya kadar bekleme

süresi sunan telefon ile 7 saate kadar konuşmak da mümkün. HD kalitesinde 720p video kaydedebilen, 8.1 megapiksel çözünürlükte fotoğraf çeken kamerası, Xperia pro’nun iş kullanıcılarının hobilerine de hitap etmesini sağlıyor. Sahip olduğu fiziksel QWERTY klavye ile mesajlaşmayı, e-posta alışverişini ve sosyal medya kullanımını büyük oranda kolaylaştıran Xperia pro, akıllı klavyesi hangi uygulama çalışırken açıldıysa ona uygun biçimde “Yanıtla, İlet, adres satırı” gibi seçeneklerle kullanıcıyı karşılıyor.

• Android 2.3 işletim sistemi • Yatay açılır tam QWERTY klavye • 1 GHz Qualcomm Snapdragon işlemci • 512 MB RAM • 3,7 inçlik 854x480 çözünürlüğünde kapasitif dokunmatik ekran • HDMI çıkışı • Bravia Engine teknolojisi • 8 MP kamera • 2 MP ön kamera

E-Okuyucudan Tablete...

Amazon Kindle Fire E-kitap okuyucu furyasını yeniden başlatan Kindle’ın üreticisi Amazon, tablet savaşlarında da kendi cephesini Kindle Fire ile aldı. Düşük fiyat etiketine karşın, 1024 x 600 çözünürlüklü 7 inç ekranıyla dikkat çeken Kindle Fire, Amazon’un sunduğu müzik, video, dergi ve kitap gibi pek çok hizmetle uyum içerisinde çalışıyor. Android işletim sistemiyle çalışan tablet, Amazon Silk internet tarayıcısı ile pratik bir web deneyimi sağlıyor. Netflix, Hulu Plus ve

Pandora gibi pek çok yayın uygulamasını bünyesinde barındıran tablet, ofis saatlerinde küçük kaçamaklar için Android Market’te bulunan Angry Birds, Plants vs. Zombies gibi eğlenceli oyunlarda da iyi bir performans sunuyor. • 7 inç, 1024 x 600 çözünürlükte çoklu dokunmatik ekran • 413 gram ağırlık • 8 GB dahili bellek • 8 saate kadar pil ömrü • Ücretsiz bulut hizmeti • E-kitap okuyucu • Micro USB bağlantısı

Ofis Bilgisayarınız Yolda da Yanınızda

LogMeIn

İster PC olsun, ister Mac; kişisel bilgisayarlara uzaktan erişim sağlamanın en pratik yöntemleri arasında bulunan LogMeIn, iOS işletim sistemi için hazırlanan mobil uygulamasıyla kişisel veri yönetiminde büyük kolaylık sağlıyor. Tek bir dokunuş ile tüm bilgisayarların iPad veya iPhone üzerinden kontrol edilmesini

48

mümkün kılan LogMeIn, ayrıca bilgisayardaki verilerin doğrudan iPad veya iPhone’a kaydedilmesi ile mobil cihaz bünyesinde bir dosya sistemi oluşturuyor. iPad’in kullanımını çok daha işlevsel hale getiren uygulama, seyir halindeyken ofis bilgisayarına bağlanarak, acil işlemlerin doğrudan

bilgisayarda bulunan uygulamalarla halledilmesini ve dosyaların bu haliyle iPad’e kaydedilmesini mümkün hale getiriyor.


SAP TEKNOLOJİ VE MOBİLİTE FORUM

1 Haziran 2012 The Marmara Otel, Taksim Her yerde ve hemen şimdi! Bellek içi bilişim teknolojisinin devrim niteliğindeki yetenekleri hızın ve inovasyonun tanımını yeniden yapıyor. Şirketinizi gerçek zamanlı ve mobil bir yapıya taşıyacak geleceğin teknolojilerini yakından incelemek ve demoları ile son kullanıcı deneyimini yaşamak üzere 1 Haziran Cuma günü gerçekleşecek SAP Teknoloji ve Mobilite Forum’u kaçırmayın… www.sap.com.tr

Platin Sponsorlar

Altın Sponsorlar

GümüşSponsorlar



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.