Konfeksiyon Teknik Mart'15

Page 1

C

L

O

T

H

MART MARCH 2015

I

N

G

T

E

C

H

N

O

L

O

G

Y

M

A

G

www.konfeksiyonteknik.com.tr

A

Z

I

N

E

ISSN 2148-9246




REKLAM İNDEKSİ | ADVERTISEMENT

AKBARKOD........................................... 19 ATAK MAKİNA.......................................35 AVEA...................................................... 51 ECR FUARCILIK.....................................85 FİLİZ MAKİNA......................................... 41 GLENGO............................................... 21 GROZ-BECKERT...................................... 5 HIGHTEX (TÜYAP)................................. 71 İHLAS ARMUTLU....................................59 İHLAS KOLEJİ.....................................A.K.İ İHLAS KUZULUK..................................... 91 İHLAS VAKFI.......................................... 87 İNKJET.................................................... 67 İTİMAT MAKİNA.....................................23 KILIÇOĞLU MAKİNA............................ 47 KONFEKSİYON WEB..............................95 MALKAN MAKİNA........................Ö.K.İ -1 MESSE FRANKFURT...............................43 MEYDAN DIŞ TİCARET.......................... 11 NET İLETİŞİM.................................... 62-63 ORANGE NEEDLES............................... 37 OSCAR İPLİK.......................................Ö.K ÖZBİLİM............................................... 8-9 PREMIERE VISION.................................33 SANKO...................................................49 SET DİKİŞ................................................ 17 SOLAREX............................................... 57 ŞİMŞEK MAKİNA...................................25 TETAŞ...................................................... 15 TTS MÜMESSİLLİK................................A.K TÜRK BARTER.........................................53 TÜRKİYE GAZETESİ................................89 ÜNTAŞ MAKİNA.............................. 28-29 VOLİ TURİZM..........................................55

www.konfeksiyonteknik.com.tr


İMTİYAZ SAHİBİ İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA Publisher

H. Ferruh IŞIK

GENEL MÜDÜR General Manager

Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor

Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr

SORUMLU MÜDÜR Responsible Editör

Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief

Prof. Dr. Cevza Candan

YAYIN KURULU Editorial Board

Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists

Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER

REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager

Yılmaz ÖZKAN yilmaz.ozkan@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager

Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL Marketing ebru.pekel@img.com.tr Comunication Manager GRAFİK & TASARIM Graphics & Design

Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant

Mürsel GÜRLER mursel.gurler@img.com.tr

ABONE VE DAĞITIM Subsc­r ip­t i­o n and Cir­cu­la­t i­o n Ma­na­g er

Zekeriya AYDOĞAN zekeriya.aydogan@img.com.tr

AD­R ES | He­a d Of­fi­ce İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-ma­il : img@img.com.tr BASKI | Printed By | İH­L AS Ga­ze­te­ci­lik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 BÖL­GE TEM­S İL­Cİ­LİK­LE­R İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Me­t in DE­M İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr BİLGİ / Information Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Ad­ver­t i­s e­ments res­pon­s i­b i­li­t i­e s pub­lis­hed in our ma­g a­z i­ne per­ta­in to ad­ver­t isers.


4

EDİTÖR

Yan sanayinin sektördeki önemi Tekstil ve hazır giyim sektörleri tüm ülkeler için geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemini korumaya devam edecektir. Bu yüzdendir ki hemen her ülke bu sektördeki rekabet gücünü korumak ve geliştirmek için yoğun çaba sarf etmektedir. Küresel rekabet ortamında rekabet gücü sağlamanın yolu “en az girdi ile en fa¬zla katma değeri oluşturabilme” yeteneğini geliştirmekten geçiyor.

Tekstil ve hazır giyim sanayinin gelişimi için olmazsa olmaz sektöründen bir tanesi de konfeksiyon yan sanayidir. Bir hazır giyim ürününde kullanılan tüm yan sanayi ürünlerinin, o üründe oluşturduğu katma değerin yaklaşık %10 olduğu Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor

kabul edilmektedir. Bir hazır giyim ürününde kullanılan düğme, fermuar, tela, astar, vatka, çıtçıt, kopça, dikiş ipliği vb. yan sanayi ürünleri, hazır giyim ve

EDİTÖR

konfeksiyon ürünlerinin tasarım anlamında zenginleşmesini ve çeşitlenmesini sağlamakta ve giysilere değer katmaktadır.

Dolayısıyla konfeksiyon yan sanayinin ülke ihracatına katkısı çok yönlü olarak gerçekleşmektedir. Bir hazır giyim ürününde kullanılan yan malzemeler, o ürünün toplam kalitesinde hayati bir öneme sahiptir. Güçlü bir tekstil ve hazır giyim yan sanayi, tekstil ve hazır giyim sanayinin de entegrasyonu açısından son derece önemlidir. Bu malzemelerin yerli sanayi tarafından karşılanması, hem daha fazla katma değer oluşturulması hem de tekstil ve hazır giyim sanayinin zamanında üretim ve zamanında teslimat süreçlerini olumlu yönde etkilemesi bakımından önem arz etmektedir.

Tekstil ve hazır giyim yan sanayi büyük ölçüde iç pazara yönelik olarak çalışmaktadır. Şu anda Türkiye’de gelişmiş bir konfeksiyon yan sanayi bulunuyor. Sektörde en fazla ihraç edilen ürün gruplarına baktığımız zaman, başta tela olarak kullanılan nonwoven kumaşlar olmak üzere parça, şerit ve motif

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

halinde işlemeler, fermuar, çıtçıt, kopça, düğme, boncuk ve pullar geliyor. Tekstil ve hazır giyim yan sanayi ihracatındaki en önemli pazarlar arasında; Rusya, Mısır, Ukrayna, Romanya, İran, Almanya, Polonya, İtalya, İngiltere, A.B.D., Bulgaristan, Cezayir ve Fransa yer alıyor.


5'TEN 1 0 2 T CKER İYE'DE E B Z GRO EN TÜRK R İTİBA

GROZ-BECKERT TURKEY – KENDİ OFİSİYLE OCAK 2015'TEN İTİBAREN TÜRKİYE'DE Groz-Beckert, müşterilerine on yıllarca satış partneri ve mümessili Benteks Tekstil Makineleri San. ve Tic. A.Ş. HABER BÜLTENİ Online kayıt olabilirsiniz

ile beraber çok başarılı bir şekilde hizmet verdikten sonra İstanbul merkezli olmak üzere kendi satış şirketini açmış bulunmaktadır. 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren aşağıda iletişim bilgileri bulunan satış ofisimiz, siz müşterilerimize örgü, dikiş, keçe ve tafting ürün grupları için İstanbul’daki kendi stokları, satış ve servis ekibiyle hizmet vermektedir. Önümüzdeki yıllarda geçmişte olduğu gibi sizi destekleyebilmek için elimizden geleni yaparak Groz-Beckert’e göstermiş olduğunuz güvene layık olmaya çalışacağız. www.groz-beckert.com

KNITTING | WEAVING | FELTING | TUFTING | SEWING

Groz-Beckert Turkey Tekstil Makine Parç. Tic. Ltd. Şti. Tozkoparan Mah. G. Ali Rıza Gürcan Cad. Alparslan İş Merkezi, A Blok, No:29/01, 34169, Merter, İstanbul, Tel.: 0212-9246868 | E-Mail: info.turkey@groz-beckert.com


6

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Tekstilde kadın istihdamı

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD)’nin “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” için yaptığı açıklama, 2014’ün ilk 6 aylık döneminde istihdamın en çok arttığı sektörün tekstil olduğunu ortaya koyuyor. Tekstil sektöründe kadınların istihdamı yüzde 50 oranında gerçekleşirken, Doğu ve Güneydoğu yapılan yatırımlarla kadın emeğini en çok değerlendiren bölgeler oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, tekstil sektöründe çalışanların yarısını kadınlar oluşturuyor. Bu istatistiki veriler, kayıt dışı ile birlikte toplam 1 milyona yakın kadın çalışanın tekstilde istihdam edildiğini ortaya koyuyor. 2014 yılının ilk yarısında en çok işe alımın da tekstil alanında gerçekleştiği göz önüne alındığında; sektörün kadınlar açısından önemi gözler önüne seriliyor. İstihdam açısından bakıldığında Türkiye’nin en önemli sektörlerinden birisi olan tekstil sektörü, çalışanların cinsiyeti açısından da ülkeye sağladığı fayda ile dikkat çekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, birçok sektörde kadın çalışan oranı yüzde 15’in altındayken, tekstil çalışanlarının yüzde 50’sine yakını kadınlardan oluşuyor. Sektörde kayıtlı

ve kayıt dışı yaklaşık 2 milyon çalışan olduğu göz önüne alındığında, bu istatistik yaklaşık 1 milyon kadın çalışanın istihdam edildiğini de ortaya koyuyor. Bu durum aile içinde kadınların söz sahibi olması ve sosyal açıdan toplumda daha fazla katılmalarını beraberinde getiriyor. İSTİHDAMIN LOKOMOTİFİ Lokomotif sektörler istihdam fırsatlarını önemli ölçüde artırırken, istihdamda başı çeken ilk üç sektör, başvuru yapılan ilan sayılarına göre tekstil, yapı ve üretim olarak sıralanıyor. Tekstilde bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 7 bin 50 iş ilanı yayınlandığı gözleniyor. Endeksin son verisi olan Ağustos 2014’te de tekstil, 6 bin 581 başvuru ile liderliğini sürdürmüş görünüyor. DOĞU VE GÜNEYDOĞU’DA ARTAN KADIN İSTİHDAMI Tekstil sektörü ayrıca Doğu’ya yaptığı yatırımlar ile bu bölgedeki kadın istihdamı sayısını da artırıyor. Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman bölgelerindeki tekstil ve konfeksiyon sektörü, istihdam yaratma ve ihracat bakımından ülke genelinde


PANORAMA

7

Rakamsal veriler göz önüne alındığında tekstil sektöründe çalışanların yaklaşık yarısını kadınların oluşturduğu görülüyor. Bu durum hem kadınların ekonomik özgürlüklerini sağlamak hem de sosyal hayata katılımlarını geliştirmek adına büyük önem taşıyor.

KADINLARIN İŞ YAŞAMI SÜREKLİ ARTIRILMALI Sektördeki kadın işçilerin en belirgin niteliği yaş aralığı. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe çalışan kadınların çoğunluğu 17-25 yaş aralığında bulunuyor. Bu duruma bakarak, kadınlar ancak evleninceye kadar, kısa bir süre iş hayatına dahil olduğu gözlemleniyor. Bölgede kadınlar için öngörülen çalışma süresi 2-3 yıl. Bu da bir işçinin ortalama düzeyde eğitim alması ve gerekli el becerisine sahip olması konuları göz önünde bulundurulduğunda, oldukça kısa bir zaman olarak dikkat çekiyor. Kalifiye kadın işçilerin işten ayrılma oranının yüksekliği, işçi verimliliğini olumsuz yönde etkilerken, aslında sektör için büyük bir kayıp olarak görülüyor. İş bölümü açısından incelendiğinde ise dikiş bölümünde baskın olan cinsiyete dayalı bir işbölümü olmadığı ancak bazı bölümlerde erkek işçilerin yoğun olduğu görülüyor. Örneğin dokuma, boyama, ütü ve kesme görevleri daha çok erkek işi gibi algılanırken, tekstil ve konfeksiyon sektörü ile ilgili sadece ev eksenli işler kadın işi olarak görülüyor ve bu işler kadın aile üyeleri tarafından beraberce evde yapılıyor.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

giderek büyüyen payıyla büyük önem kazanıyor. Yatırım teşviki, vergi indirimi ve devlet tarafından sağlanan diğer teşvikler, sektörün gelişmesinde ve istihdam yaratılmasında atılan en önemli adımlar olarak sıralanıyor. Teşviklerin önemi, tekstil ve konfeksiyon sektörünün yaşatıldığı Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde daha iyi anlaşılıyor. Örneğin, Gaziantep teknik tekstil ve halı sektöründe teşvik alırken, Adıyaman konfeksiyon sektöründe teşvik alıyor ve bu bölgelerin sektörde daha çok geliştiği gözleniyor. Bölgede sayısı 91 bin 790 olan bütün resmi kayıtlı işyerlerinin yüzde 69’dan fazlası tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteriyor. İstihdamın Malatya ve Adıyaman’da yüzde 35, Kahramanmaraş’ta yüzde 44 ve Gaziantep’te yüzde 42’lik bölümü tekstil ve konfeksiyon sektöründe yer alıyor. Tekstil sektörünün yapısı gereği bu şehirlerde kadınların istihdam oranı, ortalama istihdam oranının çok üzerinde gerçekleşti. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe kadın işçilerin oranı Gaziantep’te yüzde 24,4, Kahramanmaraş’ta yüzde 17,7, Malatya’da yüzde 22,6 ve Adıyaman’da yüzde 71,8 olarak belirlendi.




10

PANORAMA

Sektörün rotası yeni pazarlar Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD), sektörün ihracat hızını kesmemek için rotasını yeni pazarlara çevirdiğini açıkladı. yeni pazarlara açılmanın öneminin altını çizdi. Türk ev tekstili sektörü için dış pazarın genişlemesi amacıyla tespit edilen yeni hedef ülkeler arasında Japonya, Çin, Meksika, Şili, Brezilya, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Kenya, Tanzanya, Etiyopya, Nijerya, Gana, Angola ve Güney Afrika yer alıyor.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

TÜRK EV TEKSTİLİ DÜNYA İKİNCİLİĞİ YOLUNDA İhracatının yaklaşık yüzde 50’sini Avrupa’ya yapan ve her yıl yüzde 12-13 ihracat artışı sağlayan Türk ev tekstilinin bu yıl yüzde 4’lük bir oranla yetinmek durumunda kaldığını ekleyen Yaşar Küçükçalık, bu kayıpta Avrupa’nın yanı sıra Rusya, Suriye, Irak ve İran’da yaşanan ekonomik sorunların da etkisine dikkat çekiyor. İhracat artışındaki yavaşlamanın 2015 yılında pozitif yönde ivme kazanmasının yolunun, yeni pazarlara açılmaktan geçtiğini belirten Yaşar Küçükçalık, özellikle Uzakdoğu, Afrika ve Güney Amerika pazarlarının bu sorunları aşmada en önemli bölgeler olduğunu belirtiyor. TETSİAD Başkanı Küçükçalık, “Söz konusu pazarlara daha çok girebilmek ve pazardaki payımızı artırmak amacıyla, hedef ülkelerde etkin tanıtım yapılacağını ve ikili görüşmelerle de önümüzün açılması için çalışma yapılacağını“ vurguluyor.

Türk ev tekstili sektörünün yüzde 98’ini tek çatı altında toplayan ve 13 milyar Dolarlık üretim gücünü temsil eden Türkiye Ev tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD), sektörün bavul ticareti ile birlikte 5,5 milyar Dolar civarına ulaşan ihracat rakamını 2015’te istikrarlı olarak yukarılara taşımak için tedbiri elden bırakmıyor. Türk ev tekstili sektörünün 2014 yılı ihracatını değerlendiren TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunların onarılmasını sabırla beklediklerini, ancak yakın bir gelecekte pozitif yönde gelişme olabileceğini düşünmediklerini belirterek “AB pazarında yaşanan sorunlara” dikkat çekti. Her türlü olumsuzluğa rağmen, AB pazarında Türkiye’nin payını artırmak için gerekli girişimlerin yapıldığını ve tanıtım çalışmalarının daha yoğun olarak sürdürüleceğini söyledi. Başkan Küçükçalık; ekonomik sorunlar yaşayan ülkelerin, Türk ev tekstili firmalarını olumsuz etkileme ihtimaline karşı sektörün yeni pazarlarda arayışta olmasını, Uzakdoğu, Afrika ve Güney Amerika ülkeleri gibi yeni pazarlara yönelmesinin gerekliliğine dikkat çekti. TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, tüm bunların yanı sıra komşu ülkelerde yaşanan siyasi belirsizliklerin de sektör bileşenlerine olumsuz etkilerini azaltmak için

TETSİAD EV TEKSTİLİ 2014 İHRACAT RAKAMLARINI AÇIKLADI Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD), TÜİK verileri ile birlikte derlediği raporda, 2014 yılı Türk ev tekstili ihracat rakamlarını açıkladı. TETSİAD’ın raporuna göre 2014’te de ev tekstili ihracatı, geçen yıla göre hız kesmeyerek 3 milyar 330 milyon Dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD)’ın 2014 yılını değerlendirdiği raporda ev tekstili ihracatının 3.326.946.668 Dolar olarak gerçekleştiği belirtilirken, 8 milyar 540 milyon Dolarlık toplam tekstil ihracatının içerisinde ev tekstilinin payı yüzde 38,96 olarak belirlendi. İhracat ürün grupları arasında havlu ve bornozlar başı çekerken, ülkelere göre dağılımda Almanya, Rusya Federasyonu ve ABD ilk üçü paylaştı. Özellikle Rusya’da yaşanan ekonomik sorunlar sonrası, yapılan ihracatta 2013’e göre önemli kayıplar yaşandığı gözlenirken, Romanya, İran ve Hollanda, 2014’te Türk ev tekstili sektörünün ihracatını en fazla artırdığı ülkeler oldu. Türkiye’nin ev tekstili ihraç ettiği ilk 20 ülke şöyle sıralanıyor: Almanya, Rusya Federasyonu, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, İtalya, Ukrayna, Polonya, İran, Romanya, Irak, Suudi Arabistan, Cezayir, İspanya, Belçika, İsrail, Avusturya, Estonya ve Bulgaristan.



12

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

İFEXPO, rekordan rekora koşuyor

İFEXPO 2015, 12. Uluslararası İstanbul İç Giyim, Çorap Fuarı bu yıl Texpo Eurasia 2015 ve 12. Uluslararası İstanbul İplik Fuarı ile eşzamanlı düzenlendi. Fuarlarda 30 ülkeden 692 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile 2015 yılının tekstil sektöründeki en büyük buluşmasına imza atıldı.


PANORAMA

İFEXPO 2015, 12. Uluslararası İstanbul İç Giyim Çorap Fuarı, 25.000 m2 kapalı sergi alanı üzerinde 234 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ve 65 ülkeden 8.760 profesyonel ziyaretçi ile TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde yeni bir rekora imza attı. Türkiye’nin önemli iç giyim, çorap, ev ve plaj giysileri, yan sanayi ve aksesuarları üreticilerinin katıldığı İFEXPO Fuarı, yurtiçi ve yurtdışından gelen üretici ve alıcıların buluşma noktası oldu. Sektörün hedef pazarlarında gerçekleştirilen yoğun tanıtım çalışmaları sonuç verdi. Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Burkina Faso, Cezayir, Dubai, Fas, Fransa, Gana, Gürcistan, Hollanda,

GÖRKEMLİ AÇILIŞ Türk tekstil sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği fuarların açılış töreninde yapılan konuşmalarda; Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent ÜNAL, Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adil NALBANT, Çorap Sanayicileri Derneği (ÇSD) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent İYİKÜLAH, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Fuar Komitesi Başkanı İrfan ÖZHAMARATLI, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin ÖZTÜRK, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İs-

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

İran, Katar, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kosova, Kuveyt, Mısır, Romanya, Rusya, Sırbistan, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tunus, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan’dan gelen alıcılar ağırlıkta olmak üzere toplam 65 ülkeden 1.575 sektör profesyoneli fuarı ziyaret etti. İFEXPO 2015, TÜYAP tarafından Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) şemsiyesi altında; Çorap Sanayicileri Derneği (ÇSD), Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD), Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS), Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD), Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD), İstanbul Nakış Sanayicileri Derneği (İNSAD) ve İzmir Nakış Sanayicileri Derneği (İNDER) işbirliği ile 5-7 Şubat tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul’da gerçekleştirildi.

13


14

PANORAMA

mail GÜLLE, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet TANRIVERDİ sektörün beklentileri ve hedefleri konusunda basını, katılımcı ve ziyaretçileri bilgilendirdi.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

YENİ TEKNOLOJİLER TEXPO EURASIA’DA SERGİLENDİ İFEXPO ile eş zamanlı düzenlenen Texpo Eurasia ve İstanbul İplik Fuarı’nda yeni teknolojiye sahip ürünler sergilendi. Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nde tekstil endüstrisinin en kapsamlı buluşma noktası ve yeni ticari fırsatlar oluşturan platformu Texpo Eurasia 2015, örgü, nakış, çorap, baskı üretim teknolojileri ve makineleri konularında son yeniliklerin, yan sanayi ve tekstil kimyasallarının bir arada sergilendiği, konusunun en önemli fuarı olarak sektörün yeni yatırımlarına yön veren ticari platform olarak göze çarptı. Fuarda en-

erji verimliliği yüksek, üretim sırası fire ve kayıp ürün miktarını minimum seviyelere çeken en yeni teknolojiler sergilendi. Tüyap’ın düzenlediği 12.Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, önemli bir başarıya imza atarak dünyanın en büyük ve kapsamlı iplik fuarı konumuna geldi. Uluslararası iplik sektörünü bir araya getiren İstanbul İplik Fuarı, bu yıl da dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirerek küresel iplik ticaretine yön veren satış ve pazarlama merkezi oldu. Etkili yapılan pazarlama çalışmaları ile ziyaretçi akınına uğrayan İstanbul İplik Fuarı, katılımcı firmalara sağladığı ihracat fırsatları ile katılımcı firmalardan tam not alarak son 12 yılın en başarılı iplik fuarı oldu. Katılımcı firmalar ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi niteliğinden memnun kalırken, potansiyel müşteriler ile bir araya gelerek verimli bir fuar geçirdiler.



16

PANORAMA

GÖZ KAMAŞTIRICI YENİLİK Bu yıla özel olarak düzenlenen ‘Dünden Bugüne Dikiş Makineleri Sergisi’ son 160 yılda dikiş makinelerinin geçirdiği evrimi gözler önüne serdi. Antika dikiş makinelerinin sergilendiği bu etkinlik, katılımcı ve ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

TASARIM YARIŞMALARI VE DEFİLELER İç giyim ve çorap sektörlerinin lider firmalarının katılımı ile düzenlenen, ünlü manken Ece Gürsel başta olmak üzere tanınmış mankenlerin podyuma çıktığı defilede firmaların son tasarımlarına yer verildi. 2015/16 trendleri, baharı neşeyle karşılayan neon renkler, göz alıcı desenler ve şık dantellerin yanı sıra klasik kupların dışına çıkabilen koleksiyonlar da ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Taşlı

parçaların, güpür ve şeffaf detaylarla bezendiği, ten okşayıcı dantel ve filelerde romantik desenlerin coşkuyla dans ettiği tasarımlar da izleyenlerden tam not aldı. Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) tarafından gerçekleştirilen ‘2.TİGSAD İç Giyim Tasarımcıları Yarışması’nın sonuçları İFEXPO 2015’de açıklandı. ‘Renkli Düşler’ sloganıyla düzenlenen defile sonrası dereceye giren genç tasarımcılara ödülleri verildi. Ege Giyim Sanayicileri (EGSD) koordinatörlüğünde, ‘Düşümde İzmir’i Gördüm’ teması ile 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Bölümü Mayo Defilesi ve İstanbul Kavram Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen ‘Çoraplara ‘’Kavram’sal Dokunuş” temalı Çorap Tasarım Yarışması da renkli görüntülere sahne oldu ve ilgiyle izlendi.



KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

18 PANORAMA



KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

20 PANORAMA



22

PANORAMA

EİB ihracatı Şubat ayında yüzde 12 geriledi Avro-dolar paritesindeki Avro aleyhine değişim Ege Bölgesi ihracatını vurdu. Ege İhracatçı Birlikleri’nin kayda aldığı ihracat rakamı Şubat ayında, 2014 yılı Şubat ayına göre yüzde 12 gerileyerek 964 milyon 116 bin dolardan, 847 milyon 686 bin dolara düştü.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinden 3 tanesi 2015 yılı Şubat ayına göre ihracatlarını arttırma başarısı gösterirken, 9 tanesi geçen yılki performanslarının gerisinde kaldı.

2014 yılı Şubat ayında 1,37 seviyesinde olan Avro/ dolar paritesi, bir yıl sonra 1,12 seviyesine kadar indi. Bu değişim ithalatını ağırlıklı olarak dolarla yapan, ihracatını ise Avro ile yapan Egeli ihracatçılara iki taraflı olumsuz etkiledi. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Şubat ayında kayda aldığı 847 milyon 686 bin dolarlık ihracatın 456 milyon 469 bin dolarlık dilimi sanayi ürünleri ihracatından elde edilirken, sanayi ürünleri ihracatında yüzde 19 düşüş yaşandı. 2015 yılının ilk iki aylık diliminde Egeli ihracatçılar, 1 milyar 703 milyon 229 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırırken, geçen yılın aynı dönemindeki ihracatları 2 milyar 24 milyon 297 bin dolar olmuştu. EİB’nin son 12 ayda kayda aldığı ihracat rakamı ise yüzde 3’lük düşüşle 11 milyar 901 milyon 838 bin dolara geriledi. Ege İhracatçı Birlikleri yaklaşık 3 yıl sonra 12 milyar dolar bandının altına düşmüş oldu. Ege İhracatçı

PARİTE VE HAMMADDE FİYATLARINDAKİ GERİLEME İhracat rakamlarındaki gerilemenin ana nedeninin Avro/dolar paritesindeki Avro aleyhine değişim ve hammadde fiyatlarındaki gerileme olduğunu belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, 2014 yılı Şubat ayında 1,37 seviyesinde olan Avro/dolar paritesinin, 1,12 seviyesine kadar gerilediğini, paritedeki 0,25’lik değişikliğin EİB ihracatında geçen yılki miktarda ihracat olması durumunda yıllık 1 milyar dolar gerilemeye neden olabileceğini öngördüklerini, hammadde fiyatlarındaki yüzde 20 gerilemenin de ortalama ihraç fiyatlarında düşüşe yol açtığını parite ve hammadde fiyatlarındaki gerilemeden dolayı ihracatta gerilemenin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Ege Bölgesi’nin ihracatında Avrupa Birliği pazarının önemli yer tuttuğuna işaret eden Ünlütürk, “Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan ihracatın yüzde 48’i AB ülkelerine yapılıyor. Avro’nun dolar karşısında değer kaybetmesi bölge ihracatını olumsuz etkiliyor. İhracatımızda önemli konuma sahip Rusya, Irak, Suriye, Çin, Libya, Yemen, Mısır, Ukrayna gibi ülkelerdeki ekonomik ve siyasi krizler de eklendiğinde ihracat rakamlarında gerileme kaçınılmaz oluyor” şeklinde konuştu. Türkiye’de Merkez Bankası’nın faiz politikasının gereğinden fazla siyasi zeminde tartışılmasının piyasaları tedirgin ettiğini savunan Ünlütürk, sözlerini şöyle tamamladı; “İhracat dünyası olarak beklentimiz Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesidir. Bunun zamanlamasını en iyi şekilde belirleyecek deneyimde ve yetkinlikte, dünya ekonomilerini yakından takip eden Merkez Bankası yönetimimize güvenimiz tam. İsteğimiz, 7 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesi, sanayi ve ihracatın daha öne çıktığı bir ülke gündemi oluşmasıdır. Bu sayede 2015 yılının ikinci yarısında sanayi ve ihracatta yeniden bir toparlanma sağlanabilecektir.”



24

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

İpeker’e “Best of Season” ödülü İpeker 2016 yaz koleksiyonunu, dünyanın en prestijli moda fuarı olarak kabul edilen Premier Vision Paris ve Munich Fabric Start (Almanya) başta olmak üzere, dünyadaki diğer lokal fuarlarla beraber moda dünyasının beğenisine sundu. Moda duayenleri tarafından geniş ürün yelpazesi ve inovatif ürünleri ile beğeni toplayan İpeker Koleksiyonu; ekolojik ürünlerdeki kreasyonları ilede en çevreci tekstil firmalarından biri olarak ülkemizi dünya arenasında temsil etti. Bu yıl 3. kez üst üste; 2016 yaz koleksiyonu ile dünyanın en prestijli uluslararası trend magazinlerinden Callezioni Trends tarafından, fuarlar sonrası modaya yön veren en önemli 4 firmadan biri olarak İpeker’e yer verildi. “Best of Season” (Sezonun en iyisi) kategorisinde İpeker 3 sezon üst üste en başarılı koleksiyona sahip olan firma olarak ülkemizin dünyadaki gurur kaynağı oldu.



26

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Texworld İstanbul’a ilgi giderek büyüyor

Türkiye’de ilk defa 4-6 Kasım 2014’te İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Texworld Istanbul fuarına yoğun bir ilgi oldu. Etkinlikte hazır giyim kumaşları ve aksesuarları alanındaki başlıca tekstil üreticisi olan 10 ülkeden 115 katılımcı yer aldı. İkinci Texworld Istanbul fuarı 7 – 9 Nisan 2015 tarihlerinde, İstanbul’da şehrin kalbinde, yine aynı alanda düzenlenecek. Şimdiden fuara oldukça yüksek bir katılım talebi var ve çevre ülkelerden ziyaretçilerin yoğun ilgisi de devam ediyor. Messe Franfurt Istanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım “Texworld Paris ve Texworld New York’u takiben, bu güçlü uluslararası markanın yeni üyesi Texworld Istanbul oldu. İlk Texworld Istanbul’da Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, Hong Kong, Pakistan, Güney Kore, Tayvan ve Türkiye’nin aralarında bulunduğu toplam 10 ülkeden 115 uluslararası katılımcı yer aldı. Texworld Istanbul ile uluslararası hazır giyim kumaşları ve aksesuarları üretim üssünü Türkiye’ye taşıyoruz” Messe Franfurt Istanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım.


PANORAMA

şeklinde konuştu. Texworld Istanbul, Messe Frankfurt’un dünya genelinde gerçekleştirdiği hazır giyim kumaşları sektörüne yönelik fuarlarda sergilenen tüm ürün gruplarını kapsıyor. Katılımcılar ağırlıklı olarak pamuklu, dantel-brode, örme kumaş, gömleklik, yün ve yün karışımlı kumaşlar, ipek ve ipek görünümlü kumaşlar, fonksiyonel kumaşlar, keten-kenevir, baskı, tasarım ofisleri, aksesuar, iplik-elyaf ve denim ürünlerini sergiliyor. Bu sayede Texworld Istanbul katılımcıları hazır giyim kumaşları ve aksesuarları pazarını tamamen yansıtıyor. HEDEF ÜLKELER Texworld Istanbul, konfeksiyon üreticileri, private label üreticileri, perakende ve toptancılar, mail order firmaları, mağaza zincirleri, tasarımcı ve modacılar, satın alma ofisleri ve acentelerden oluşan tüm sektör profesyonellerini ve satın almacıları bir araya getiriyor. Texworld Istanbul, Türkiye, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri, Doğu Avrupa, Orta Asya, Rusya, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika gibi büyük pazarlardan profesyonel ziyaretçileri ve satın almacıları hedefliyor. Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım konuyla ilgili olarak görüşlerini ”Coğrafi konumu sebebiyle bu bölgelerdeki tüm önemli ticaret merkezlerine ulaşım açısından çok uygun bir lokasyonda bulunan İstanbul, dinamik ticaret ortamı ile global hazır giyim kumaşları üreticileri ve hızla gelişen bölgelerdeki satın alıcılar için yeni bir buluşma noktası olacak” diye açıkladı. İstanbul’un Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki merkezi konumu Texworld Istanbul’un önemini arttırıyor. Türkiye’nin pek çok ülke ile vizesiz seyahat olanağı, Türkiye ve bölgedeki hazır giyim üretimindeki büyük potansiyel Texworld Istanbul’un başarısına katkıda bulunuyor.

27

2014 YILI TÜRK HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATI Türkiye İhracatçılar Meclisi (TIM) tarafından açıklanan verilere göre, 2014 yılında Türkiye’den 18,7 milyar dolar değerinde hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. 2013 yılına kıyasla ihracatta, dolar bazında %8 oranında artış meydana gelmiştir. Sektörel ihracatın %74,8’i AB ülkelerine gerçekleşmiştir. AB ülkelerini takip eden bölgeler Orta Doğu ülkeleri, Afrika ülkeleri, Amerika ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ile Asya ve Okyanusya ülke gruplarıdır. Ortadoğu ülkelerine ihracatta %21,1’lik ve Afrika ülkelerine ihracatta %11,9’luk artış olmuştur. Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda ve İtalya Avrupa’da en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında yer almıştır. Ortadoğu bölgesinde ise en fazla ihracat yapılan ülkeler Irak, Suudi Arabistan, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri olmuştur. 100’ÜN ÜZERİNDE KATILIMCI 7-9 Nisan’da gerçekleşecek Texworld Istanbul’da katılımcı firmalar 2016 için hazırlanan yeni İlkbahar-Yaz koleksiyonlarını tanıtacaklar. Çin, Mısır, Hong Kong, Almanya, Hindistan, Endonezya, Kore, Pakistan, Tayvan ve Türkiye, ikinci Texworld Istanbul fuarında katılımcı ülkeler arasında yer alıyor. Fuarda Türkiye, Çin ve Tayvan’dan yeni katılımcı firmalar da bulunuyor. Çin ve Tayvan Texworld Istanbul’un birincisinde olduğu gibi bu fuara da ülke pavilyonları ile katılıyorlar. TREND FORUM VE SEMİNER PROGRAMI Texworld Istanbul süresince ziyaretçiler Texworld Sanat Direktörleri Louis Gérin & Grégory Lamaud tarafından tasarlanan Trend Forumu keşfetme olanağı bulacaklar. Trend Forum‘da katılımcı firmalara ait seçilmiş kumaş ve aksesuarlar sergilenecek. Fuar süresince özel konferans oturumları olacak.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015




30

PANORAMA

Groz-Beckert bayileri İstanbul’da bir araya geldi

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Geleneksel hale gelen Groz-Beckert bayi toplantısının üçüncüsü bu yıl yine İstanbul’da gerçekleştirildi. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Holiday Inn Hotel’de düzenlenen etkinlikte Groz-Beckert, bayilerini ödüllendirdi. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliğe, Groz-Beckert’ten bir yıl içerisinde 250 bin adet ve üzeri iğne alımı yapan bayiler katıldı. Bu katagoride yer alan 36 bayi arasında yapılan çekilişle ödüller sahiplerini buldu.

Toplantıya iştirak eden bayilere ve katılımcılara teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan Groz-Beckert Turkey Genel Müdürü Özkan Edirne, „Bildiğiniz gibi sizlere daha iyi hizmet verebilmek için Groz-Beckert Türkiye ofisini açtı. Groz-Beckert’in Türkiye Ofisi, ağırlıklı Türkiye pazarı olmakla birlikte aynı zamanda Orta Asya pazarlarına örgü ve dikiş iğneleri, keçe iğneleri, platin gibi sarf malzemelerin


PANORAMA

ve pazarlama hizmetlerini yürütecektir. Bu bölgeler geleneksel olarak tekstilin güçlü olduğu yerler olup satışlarımızın her zaman en iyi gerçekleştiği pazarlar olmuştur. Groz-Beckert, geçtiğimiz yıl dünyada olduğu gibi Türkiye’de de başarılı bir yıl geçirdi. Bu başarımızı sürdürmeye ve iğne kullanıcılarımıza desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Bayiler toplantısında konuşan Groz-Beckert Türkiye Satış Müdürü Mr. Ottmar Hailfinger ise, kaliteli iğne konusunda dünya iğne üretiminin % 30’unu Groz-Beckert’in yaptığını söyledi. Ar-Ge yatırımlarına çok büyük önem verdiklerini vurgulayan Hailfinger, “İğne sektörünün en büyük üreticisiyiz. Dikilecek olan materyaller değiştiği sürece iğnedeki yenilikler devam edecektir. Groz-Beckert olarak gerek dünyada, gerekse Türkiye’de dikiş iğneleri ile ilgili çalışmaları her geçen gün artırarak ilerledik ve piyasanın öncü

31

firması haline geldik. Bizim her zaman ilk hedefimiz, en kaliteli iğne üretmek. Dünya makine üreticilerinin % 80’ni Groz-Beckert’le ortak Ar-Ge çalışmaları yapıyor ve makinelerde Groz-Beckert iğneleri vardır. Bunun da tek sebebi en iyi sonucu bizim iğnelerimizle alacağını biliyorlar. Aynı zamanda teknik destek konusunda sürekli müşterilerimizin yanındayız. İş akışının bütün aşamalarında müşterilerimizle beraberiz” şeklinde konuştu. Konuşmalardan sonra yapılan çekilişle birinciliği Melita İplik San. Ve Dış Tic. Ltd Şti’den Zeki Aydın, ikinciliği Demirciler Makina San.Ltd.Şti’den Murat Mert, üçüncülüğü Emak Tekstil San.Ltd.Şti’den Eyüp Gökçay, dördüncülüğü Çalış Makine’den Bekir Çalış ve beşinciliği ise Doğu Ticaret’ten Eyüp Alp aldı. Ödül töreninin ardından Groz-Beckert yetkililerinin yakından ilgilendiği konukları, güzel ve keyifli bir akşam geçirdiler.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015


32

PANORAMA

“İnovasyon”da ilk fikirler İzmir’den Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından bu yıl dördüncü kez düzenlenecek ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ İzmir’den başlıyor. “İnovasyon Haftası İzmir 2015”de konu başlıkları; inovasyon, teknoloji, tasarım, mobil, dünya, akıllı kentler, sinema, Türk iş dünyası, kariyer etkinliği olarak sıralanıyor.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Türkiye’nin 500 milyar dolarlık 2023 hedefine ulaşabilmesi için katma değerli üretimi artırmak gerekiyor. Katma değerli üretimin yolu ise; inovasyon, Ar-Ge çalışmaları, tasarım ve teknolojiden geçiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından 2015 Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri 19-20 Mart 2015 tarihlerinde Ege İhracatçı Birliklerinin ev sahipliğinde İzmir’de başlayacak. ‘İnovasyon Haftası-İzmir 2015’ programı Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Bölgesi üniversiteleri, iş adamları ve bu yıl etkinliklere partner ülke olarak katılan İsviçre’nin İzmir Fahri Konsolosu Hasan Umur’un katılımıyla açıklandı. İzmir etkinlikleri kapsamında dünyaca ünlü birçok isim İzmir’e gelerek bilgi ve deneyimlerini inovasyon meraklıları ile paylaşılırken; yenilikçi birçok proje de

sunulacak. Ayrıca inovasyon, teknoloji, tasarım, internet ve mobil dünya, akıllı kentler, sinema, Türk iş dünyası, kariyer başlıkları altında, yerli ve yabancı konuşmacılar eşliğinde konferans, panel, sunum ve paralel etkinlikleri gerçekleştirilecek. Konferans ve panellerle eş zamanlı olarak canlı workshoplar, girişimci-mentor buluşmaları, öğrenci-işadamı buluşmaları organize edilirken, farklı sektörlerde daha önce yapılmış olan Ar-Ge ve Tasarım yarışmalarında sergilenen ya da ödüle layık görülen birçok proje de etkinlikler süresince sunulacak. KATMA DEĞERLİ ÜRETİM Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, toplantıda yaptığı konuşmada “Ülkemizin 2023 hedefleri arasında yer alan 500



34

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

milyar dolarlık ihracat bizim direkt ilgi alanımızı oluşturuyor. İhracat, ülkenin kalkınma ve refah seviyesini yükseltirken, üretim ve istihdamı artıracak en önemli yol. Hedefe ulaşmak için ise ileri teknoloji ve katma değerli üretimi artırmamız gerekiyor. Bugün 1,60 dolar olan ihracat/kilogram değerimizi 3 doların üzerine çıkarmalıyız. Katma değerli üretim ile bu hedefi gerçekleştirebiliriz. Bu amaçla dört yıldır Türkiye İnovasyon Haftalarını hayata geçiriyoruz” dedi. Mehmet Büyükekşi “Her yıl ortalama yüzde 50 artış ile ilerlediğimiz inovasyon haftası etkinliklerini geçtiğimiz yıl İzmir’de 5 bin katılımcı, 77 proje ve 21 kurum iştiraki ile gerçekleştirdik. Sergilenen projeler uygulanmaya da başladı. Ayrıca inovasyon haftalarımız artık ulusal kalmıyor ve uluslararası boyut kazanıyor. Geçen yıl Ankara’da İrlanda, İstanbul’da Hollanda partner ülkelerimiz oldu. Bu yıl İzmir İnovasyon Haftasında da partner ülkemiz İsviçre. İstanbul etkinlikleri için de görüşmelerimiz devam ediyor” diyerek sözlerine devam etti. Türkiye’nin ihracat hedefinde 130 milyar dolar ihracatını 10 yıllık süreç içinde bugün 500 milyar doların üzerine çıkaran Güney Kore’nin model alındığını belirten Mehmet Büyükekşi “Güney Kore’den Samsung firması 241 patent başvurusu ile ilk sıraya yükseldi. Türkiye’de dünya sıralamasında bu yıl iki basamak yükselerek 21. sırada yer aldı. Ancak bu yeterli değil sıralamamızı daha üst seviyelere

çıkarabilmek için inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve teknoloji gelişimine ihtiyacımız var ve inovasyon haftası etkinliklerini sürdürerek bu konudaki paydaşlara yön vermeye çalışıyoruz” dedi. DÜNYA PAZARLARINDAKİ REKABET Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ise toplantıda yaptığı konuşmada “Bugün burada, ülkemizin dünya pazarlarındaki rekabetçiliğini artırmak ve 2023 yılı için belirlediğimiz 500 milyar dolar ihracat hedefine bir adım daha yaklaşmak amacıyla bir araya geldik. Türkiye İnovasyon Haftası Anadolu buluşmalarını 1920 Mart 2015 tarihlerinde İzmir’de başlatacağız. İnovasyonun ateşini Anadolu’da ateşlerken ilk durak noktasının yine İzmir olmasından ötürü büyük mutluluk duyuyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri olarak, iki gün sürecek bu önemli etkinliği gerek şehrimiz gerekse bölgemizin için önemli bir fırsata çevirmek istiyoruz” dedi. Sabri Ünlütürk sözlerine; “geçtiğimiz yıl 5 bin civarında katılımın olduğu etkinliğimize bu yıl daha fazla sayıda ziyaretçi ve katılımcı bekliyoruz. İzmir’de 5 bin katılımcı ile başlayan geçen yılki inovasyon furyası, Ankara-Gaziantep ve son olarak İstanbul’daki ana etkinlikle toplamda 58 bin kişilik katılımcıya ulaştı. Bu sene daha yoğun bir ilgi bekliyoruz. Yıl boyunca devam edecek etkinliklerde desteklerinizi ve ilginizi bekliyoruz” diyerek son verdi.



36

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

BMD’nin yeni başkanı Sami Kariyo

Türkiye’nin markalarını çatısı altında toplayan Birleşmiş Markalar Derneği’nin bugün gerçekleşen 15. Olağan Genel Kurulu’nda Başkanlığa Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo seçildi. Divan Başkanlığını Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı’nın yaptığı genel kurula dernek üyeleri yoğun ilgi gösterdi. Tek listeyle gidilen seçimlerin sonunda Başkanlık görevini Hüseyin Doğan’dan devralan Sami Kariyo yaptığı konuşmada, markaların, Türkiye’nin ortalamasının dört katı bir büyüme gerçekleştirdiğine dikkat çekti. BMD markalarının Türkiye’de istihdama katkı yapan şirketlerin başında geldiğini vurgulayan Kariyo sözlerini şöyle sürdürdü: “Perakende, istihdam demek, ülkemizin büyümesine katkı demek, yüksek katma değerli ihracat demek. Bizler markalı ihracatı gerçekleştirirken, ülkemizin yurtdışında tanıtım elçiliğini de üstleniyoruz. 2014 Kasım’ında, MAPIC ’te, Türk Perak-

ende markalarının yurtdışındaki büyük sıçrayışa hazır olduğunu ilan ettik. Ve bu yüzden, futbol için söylenen meşhur deyişi kendimize uyarladık; Perakende sadece perakende değildir! Modern perakendemiz, basit bir alışveriş, sıradan bir mübadele aracı olmaktan çoktan çıktı. Artık perakendemiz, tüm insanlara daha iyi, daha mutlu, daha modern, eğlenceli bir hayat için kendi bireyselliklerini özgürce geliştirdikleri bir platform sunuyor. Ve perakende artık eski perakende de değil. Teknoloji bireyi bugüne dek hiç olmadığı kadar güçlendirdi. Birbirleriyle, çevresiyle ve dünyayla sürekli iletişime geçen tüketiciyi markalarımızın esas patronu haline getirdi.” Sami Kariyo, yeni kabul edilen Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulama esaslarının yakın gelecekte belirleneceğini hatırlatarak, kanun yapıcılara seslerini daha fazla duyurmaya çalışacaklarını söyledi.



38

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

‘Dünden Bugüne Dikiş Makineleri Sergisi’ Geçtiğimiz ay TÜYAP’ta düzenlenen İFEXPO 2015, 12. Uluslararası İstanbul İç Giyim Çorap Fuarı’nda Dekat tarafından sergilenen bu yıla özel olarak düzenlenen ‘Dünden Bugüne Dikiş Makineleri Sergisi’ son 160 yılda dikiş makinelerinin geçirdiği evrimi gözler önüne serdi. Antika dikiş makinelerinin sergilendiği bu etkinlik, katılımcı ve ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Biriktirme veya kolleksiyon

merakının çocukluktan gelen bir alışkan olduğunu vurgulayan Dekat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Bozkan, farklı dönemlerde, farklı ürünlerin kolleksiyonlarıyla birebir ilgilendiğini belirtti. Zaman içerisinde çakmak, pul, anahtarlık, kibrit vb alanlarda kolleksiyonlarının olduğunu dile getiren Bozkan, dikiş makineleriyle ilgili çalışmaları hakkında şunları söyledi. “30 yılı aşkın bir süredir nakış makinalarıyla iç


PANORAMA

39

içe yaşadım. Meslek gereği dikiş makinelerini çok iyi tanıyorum. Bundan 10 yıl önce bir dostumun hediye ettiği 1935-38 yılları arası Singer’in örümcek ayağıyla beraber orijinal bir ara geçiş makinesi ve diğer bir arkadaşımın ise 1800 yıllara ait mermi mekik dediğimiz modeli bu işin başlangıcı oldu. Bu süreçten sonra iş yoğunluğunun da azalmasıyla veya görev teslimatından sonra, koleksiyon için daha fazla zaman ayırma fırsatı yakalamış oldum. Bildiğiniz gibi bu tür etkinlikler için ciddi zaman ve bilgi birikimi gerekiyor. Kolleksiyonunuza dahil edeceğiniz eserlerin kronolojik gelişimini çok iyi araştırmanız gerekir. Şu anda Ankara, Samsun, Balıkesir, Çanakkale, İzmir ve İstanbul’daki antikacılarla işbirliği halindeyim. Gelen makineler özellikle 1800 yıllara ait makinelerin çoğu çalışmaz durumda. Bana gelen makineleri ciddi emek sarf ederek onları çalışır vaziyete getiriyorum. İlk dikiş makineleri mekanik olduğu için tamiri de çok fazla özen gerektiriyor. Dikiş makinelerine olan merakım ve sektördeki tecrübelerim, makinelere nasıl davranacağım konusunda beni bu alanda uzman yaptı diyebilirim. Benim merakımı körükleyen iki olgu var. Birincisi teknoloji nereden nereye gitti. İkincisi bu makinelerin kimlere neler diktiğidir. Geçmişten günümüze makinelerdeki teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmek ve makinelerin ilk oluşumundan beri dikilen giysilerin kimler tarafından giyilmiş olmasını bilmek ve bu konuda bilgi edinmek paha biçilmez bir manevi haz oluşturuyor.” SERGİYE BÜYÜK İLGİ Makinelerin fuarda sergilenmesiyle ilgili süreci şu sözlerle anlattı. “Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Başkanımız Hüseyin Öztürk, bir ziyaretinde görmüş olduğu bu makinelerin fuarda sergilenmesi konusunda beni yönlendirdi. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum. Şu anda elimizde 70’e yakın makine var. Biz sadece 28 tanesini sergileyebildik. Fuarda sergilenen makineler 1858’den 1985’e kadar üretilen makinelerdi. Ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. 1840’lı yıllarda üretilen makineler elle çevirmeli, 1860’lı yıllardan sonra ise hem el hem de ayakla çevirmeli olarak işlem görüyor. Bunun yanında görselliğe hitap eden makineler de yapılıyor. Ayrıca bir saklama dolabı ile makinelere de artı değer katılıyordu. Sergi, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. Ben de elimden

geldiğince ziyaretçileri bilgilendirdim. Önümüzdeki fuarda daha geniş adetli bir sergi düşünüyoruz.”

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

DİKİŞ MAKİNELERİNİN TARİHİ SERÜVENİ İlk defa 1790 yılında Tomas Saint tarafından patent (buluş ruhsatı) alınarak bulunmuş. Fakat hiç kullanılmadığından mucidine en ufak bir yarar sağlamamıştır. Daha sonra yoksul bir Fransız terzi olan (1830) Barthalemy Thimonier bugün de kullanılan teknolojinin temeli sayılan bir makine yaptı. Fakat el işiyle çalışan kalabalık gruplar tarafından atölyesi basılarak makineler parçalandı ve Thimonier yoksulluk içinde öldü. 1840’lı yıllarda Amerikan vatandaşı Walter Hunt bir makine yaptı. Mucidi olduğu makinenin patentini ise makine çizimlerini verdiği arkadaşı Elias Howe aldı. Walter Hunt’un makinasından farklı olarak 1851 yılında Isaac Mariot Singer, Walter Hunt’un makinesinin daha gelişmişini yaparak tescil almıştır. Elias Howe tarafından mahkemeye verilen Isaac Mariot Singer, 2 yıl süren dava sonucunda haklı bulunmuştur. Mekikle çalışan dikiş makinesi 1800’lü yılların ikinci yarısından sonra Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada ve Japonya gibi ülkelerde imalatı yapılarak günümüze kadar gelmiştir.


40

PANORAMA

Patent incelemesine teşvik yüzde 50 arttı TÜBİTAK, Türk Patent Enstitüsü’ne yapılan patent başvurularına yurtdışında araştırma ve inceleme raporu düzenlenmesi için başvuru sahiplerine verdiği teşvik oranını yüzde 50 artırdı. Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli olan teşvik miktarı 400 Avro’dan 600 Avro’ya çıktı.

“TÜBİTAK Patent Destek Programı” kapsamında, Türk Patent Enstitüsü’ne (TPE) yapılan patent başvurularına yurtdışında (Avusturya, İsveç, Danimarka, Avrupa Patent Ofisi) araştırma ve inceleme raporu düzenlenmesi için başvuru sahiplerine verilen teşvik yüzde 50 oranında arttı. Buna göre 400 Avro olan TÜBİTAK desteği, Ocak 2015 tarihi itibariyle 600 Avro’ya çıktı. AMAÇ PATENT BAŞVURULARININ ARTMASI Destek Patent Ar-Ge ve Eğitim Danışmanı Hakan Özcan, patent başvurularında düzenlenmesi gerek-

en Araştırma ve İnceleme Raporlarına TÜBİTAK tarafından verilen desteğin, Türkiye’de ulusal ve uluslararası patent başvurularının sayısının artırılması, kişilerin patent başvurusu yapmaya teşvik edilmesi ve ülkemizde fikri ve sınaî haklar tescili konusunda bilinçlenmeye katkıda bulunduğunu belirtti. Özcan, patent kapsamında öngörülen desteklerden ilgili patent ofislerinin herhangi birisine veya bilfiil TPE’ye başvuru yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının veya Türkiye sınırları içerisinde faaliyet gösteren, Türk kanunlarına göre kurulmuş ve Türk tabiiyetinde olan şirketler, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşlarının yararlanabileceğini söyledi.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

TPE, BAŞVURULARI YURTDIŞINA YÖNLENDİREBİLİR Destek Patent Uzmanı Hakan Özcan konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “TÜBİTAK tarafından sağlanan patent başvurusu desteğinden tüzel kişiler en fazla 20 başvuru için, gerçek kişiler ise 5 başvuru için yararlanabilir.” “Patent alma aşamasında düzenlenmesi gereken araştırma raporu Türk Patent Enstitüsü tarafından hazırlanacak ise normalde 300 TL bir ücret ödenmesi gerekir. Eğer bu rapor için Türk Patent Ofisi kendi dışında bir ofis seçilmesini talep ederse bu raporun hazırlanması için Rusya, Avusturya, İsveç, Avrupa Patent ve bazı patent sınıfları içinde Danimarka Patent Ofisi seçilebilir.” EN UYGUN ARAŞTIRMA RAPORU RUSYA’DA Araştırma raporu için genelde Rusya Patent Ofisi’nin tercih edildiğini belirten Hakan Özcan, bunun sebebini, 354 USD’lik bedelin TÜBİTAK tarafından karşılanması ve en az bedelle raporun düzenlenmesi olarak gösterdi. Özcan açıklamasında: “Diğer ülkelerde farklı ücretler var. TÜBİTAK, daha önce Rusya haricinde bir patent ofisi seçildiğinde 400 Avro’luk bir destek sağlıyordu. Kalan kısım başvuru sahibi tarafından gerekli ücrete tamamlanıyordu. Yeni düzenlemeyle bu destek 200 Avro artırılarak 600 Avro’ya çıktı. Bu teşvik artışı patent başvurularını olumlu yönde etkileyecek” dedi.



42

PANORAMA

Bu işyerinde cinsiyet eşitliği var

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) temsilcileri kadın erkek cinsiyet eşitliği konusunda yaptığı çalışmaları yerinde görmek ve cinsiyet eşitliği eğitimi vermek üzere Yeşim Tekstil’i ziyaret etti. Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Zeliha Ünaldı ve UNFPA’dan (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu) Program ve Ortaklıklar Sorumlusu Elif Elçi Çarıkçı, Toplumsal Cinsiyet Program Sorumlusu Duygu Arığ, Bursa Kadın Dostu Kentler Koordinatörü Burcu Üzümcüler Yeşim Tekstil’i ziyaret ederek firmanın cinsiyet eşitliği konusunda yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aldılar. Firmanın 300 çocuğun devam ettiği kreşini ve geçen yıl Kelebeğin Dünyası projesi kapsamında kadın çalışanlar için açılan Kelebeğin Dünyası odasını gezen ekip, cinsiyet eşitliği konusunda Yeşim Tekstil’le işbirliği fırsatlarını da görüştüler. Ziyaret kapsamında Türkiye’de kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında araştırmalar yapan, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Zeliha Ünaldı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Eşitlikçi İş Ortamları” konusunda Yeşim Tekstil kadın yöneticilerine, kadın sendika temsilcilerine ve kadın sosyal kulüp liderlerine yarım günlük bir eğitim verdi. Geçtiğimiz Mayıs ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen “çalışma hayatında toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi” çalışmaları kapsamında yapılan yarışmada Türkiye’de en iyi 2. firma seçilen Yeşim Tekstil’de gerçekleşen bu eğitim ile Ünaldı, iş hayatında cinsiyet eşitliğinin önemi ve farkındalığını arttırmak adına bilgi ve tecrübelerini Yeşimliler ile paylaştı. “Toplumsal Cinsiyet eşitliğini savunan kişiler daha eşitlikçi bir ortamda yaşamak isteyen kişilerdir’’ sö-

zleriyle konuşmasına başlayan Ünaldı, bu konudaki görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Toplumsal cinsiyetten bahsederken sadece tek başına birşeyden bahsedemeyiz, mutlaka başka bir kriter ile bir kıyaslama yapmamız gerekir eğer bunu yapmazsak o zaman tek taraflı bakmış olur resmin bütününü göremeyiz. Eğer kaynaklara, haklara ve hizmetlere erişim cinsiyetler arasında eşit olursa o zaman toplumsal cinsiyet eşitliğinden bahsedebiliriz. Eğer biz bir toplumda cinsiyet eşitliğini sağlamak istiyorsak öncelikle kalıplaşmış düşüncelerden ve söylemlerden kurtulmamız gerekir. Bunun sonrasında durum analizleri yapıp bu analizler sonucunda elimizdeki veriler doğrultusunda bir strateji oluşturup gerekli adımları atabiliriz.” Biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farkına da değinen Zeliha Ünaldı; ‘‘Biyolojik olarak cinsiyetler dişi ve erkek olarak ayrılırken toplumsal olarak kadın ve erkek diye ayrılmaktadır. Biyolojik cinsiyet evrenseldir ama toplumsal cinsiyet toplumdan topluma, kültürden kültüre değişiklik gösterir. Biyolojik cinsiyet değişmez ama toplumsal cinsiyet dinamiktir ve zaman içerisinde değişir’’ dedi. Cinsiyetlerin birbirinden ayrı olduğunu fakat kaynaklara, haklara ve hizmetlere erişimin eşit olması gerektiğinin altını çizen Ünaldı, iş hayatında cinsiyet eşitliğini sağlamak için bu anlayışla sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleştirilmesinin, temel iş süreçlerinde kişilere bağlı değil sürdürülebilir sistemler ve stratejiler geliştirilmesinin doğru olacağını belirtti.



44

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

İpeker’den dünya standartlarında üretim Tekstil hayatına 1800’lü yılların sonunda ailenin Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki eski adı olan Gaffarzadeler olarak ipek böcekçiliği ile başlayan İpeker Ailesi, 1920 yılında ipek iplik üretimi, 1930 yılında dokuma ve 1940 ile boya – baskı birimlerini de ekleyerek Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli entegre ipek tesislerinden biri konumuna geçmiş. Cumhuriyet döneminde 1930 yılında aile İpeker soyadlarını alarak, firma da bugün %100 aile şirketi olarak devam etmektedir. İpeker, Bursa OSB’de iplik hazırlık, dokuma, boyama, baskı, gravür, apre departmanları ile entegre bir tesistir. Çok esnek üretim kabiliyetine sahip tesiste son teknoloji makine parkı içerisinde özellikle baskı alanında sınırsız çözüm sunabilmektedir. Filmdruck, rotasyon ve digital baskı tesisleri, bunun paralelindeki son teknoloji gravür

departmanı baskıcılığı çok ileri tekniklerle yapabilmesine imkan vermektedir. Boya konusunda da son derece katma değerli ürün grupları yer almakta ve fibrile cupro üretimi de sadece İpeker tarafından sertifikalı olarak yapılabilmektedir. Cupro, tencel, viskon, pamuk, yün, keten, polyamid, polyester, rami, modal, ipek ve bunların elastanlı karışımları dokuma, jakarlı dokuma, örgü kumaşlar olarak boyalı veya baskılı olarak koleksiyonlarında yer almaktadır. İpeker Como, İpeker Augsburg, İpeker UK ve İstanbul İpeker ofisleri üzerinden yabancı dizaynırların bölgesel olarak hazırladıkları zengin koleksiyonlar Bursa tesisinde üretilmektedir. İpeker kendi koleksiyon üretimini yapan bir firmadır. İpeker Yönetim Kurulu Üyesi, İdari ve Ticari Koordinatörü G. İhsan İpeker, çalışmalarıyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı.


PANORAMA

Tekstilde terbiyenin önemi nedir? Terbiye işlemi ile ürüne nasıl bir değer ve özellikler katılıyor? “Tekstilde terbiye denildiğinde aslında tekstilin kalbinden bahsetmiş oluyoruz. Aynı örgü veya dokuma bezin farklı fabrikalar arasındaki terbiye kabiliyet ile çok farklılık gösterebileceğini görüyoruz. En katma değerli ürünü dokuyabilirsiniz, ancak yanlış veya eksik terbiye koşulları ile “basic” ürün grubuna indirgeyebilirsiniz. Ucuz bir kumaşı da üstün terbiye koşulları ile çok daha katma değerli hale getirebilirsiniz. Kumaşın özelliklerini de aynı koşullar altında değiştirmek mümkündür. Sonuç olarak terbiye = tekstil kabiliyetidir.” Terbiye işlemi için makine ve kimyasal ihtiyacı söz konusu. Bu aşamada makine ve kimya üreticilerinden beklentileriniz nelerdir? “İyi, kabiliyetli terbiye için öncelikle “know-how” sahibi bir ekip, nitelikli process hatları ve teknolojik/ innovatif kimyasal gereklidir. Bu noktada, makine ve kimyasal üreticilerine büyük görev düşmektedir. Hatta bizce yeni kimyasal da, yeni makine de birbirine kabiliyet arttırmak söz konusu olduğunda bağımlıdır. Makine ve kimyasal üreticilerinin de bizim kadar piyasaya, modaya, müşteriye yakın olması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün artık moda oluşturacak terbiye özellikleri kadar performans kriterlerini de geliştirmek bir o kadar önem taşıyor. Diğer çok önemli bir husus da çevre ve insan sağlığıdır. Bazı makine ve kimyasal üreticilerinin bu konulardaki farkındalığının daha ileri olduğunu görüyor ve bu partnerleri tercih ediyoruz.

45

Farklı kumaş veya ipliklerin istenilen kalitede terbiyesi için yeterli know-how’a sahip miyiz? Terbiye ve boyahanelerimizin durumu nedir? “Maalesef Türkiye genelindeki “basic“ mal grubu üretimi çok yüksek oranlarda. Burada 1. kriter maliyet oluyor dolayısıyla firmalar ucuz üretim odaklı çalışıyor. Ancak bizimde içinde olduğumuz yüksek segment ürünler üreten belirli üreticilerin kendi alanlarındaki terbiye “know-how”ı çok yüksek. Mesela İpeker’e özgü bir ürün olan kontünü flamandan üretilmiş fibrile bakır ipeği (CUPRO) tamamen terbiye ve boyahane “know-how” ı gerektirir ki dünyada başarabilen firma sayısı çok azdır. Türk tekstili katma değerli ürünlere konsantre olmalıdır. Bugün İtalya’nın ortasında yüksek volumelerde katma değerli ürün üretimi yapılmakta, işte Türkiye için gelecek bu segmenttedir. Çevre ve insan sağlığı konusunda yapılması gerekenler nelerdir? Sürdürülebilirlik sizin için ne ifade ediyor? “Çevre ve insan sağlığı çok konuşulmakta ancak birçok üretici tarafından yeterince uygulanmamaktadır. Maalesef bu konularla ilgili denetimlerinde yetersiz kaldığını görmekteyiz. Çevre ve insan sağlığına duyarlılığı ölçmenin en kolay 3 kriteri belirlidir; baca gazı emisyonları, firma atık ve atık suyu analizi, ürünlerdeki “eko-tex” belgesi. Bugün halen OSB alanları dışarısında üretim yapan birçok firma mevcuttur, hatta bunların birçoğu kömür kullanmaktadır. Doğru yöntemler ve arıtma ile OSB dışı üretenler bu grubun dışındadır. OSB dışı firmaların çoğu arıtma kurmakta

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015


46

PANORAMA

ancak esas maliyetin onu çalıştırmak olduğu bu tesisleri göstermelik olarak operasyonda tutmaktadırlar. İnsan sağlığı açısından da “eko-tex” sertifikasının içeriği çok önem taşımaktadır. Bugün birçok üretici maalesef 1 veya 2 başlık altında sertifikasyon almakta ancak sonrasında sertifikaları olmayan her işlemi yapmaktadır. Normalde genel işleyişi ve koleksiyonu olan bir firmanın minimum senelik 20.000 Avro sertifikasyon olur, ancak firmalar 1000 – 2000 Avro tutan başlıklar altında genel tekstil yapmaktadırlar. Bizim firmamız bu konuda öncü firmalardan bir tanesidir ve internet sitemizde tüm içeriğimiz detaylı olarak güncel haliyle takip edilebilmektedir. Yani müşterimiz bu sene yakma moda oldu dediğinde, bunu yapacak firmanın yakma olacak bütün bezlerini, boya ve kimyasalları ile beraber önceden sertifikalandırmış olması gerekir. Bu örnek çok şey anlatmaktadır. Sürdürebilirlik için aynı zamanda izlenebilirlik ve takip edilebilirlik gerekmektedir. Mesela firmamız son dönemde “Newlife” recycle GRS (Global Recycle Standart) sertifikalı ürünler üretmektedir. Burada son kıyafetten geriye kaç boş plastik şişe kullanıldığı hesap edilebilmektedir, izi sürülebilmektedir. Üretimin sürdürülebilir olması için insana doğaya saygılı şartlarda olması gerekir.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Sektörün kalifiye eleman durumu nedir? Konu hakkında görüşleriniz ve yapılması gerekenler nelerdir? “Sektörde mühendis ve uzman seviyesinde yeterli

personel yetişmektedir ancak “know-how” açığı mevcuttur. Standart üretim metotlarını uygulamada yeterli eleman gücü mevcuttur ancak katma değerli üretime yönelik elemanda yetersizlik görülmektedir. Son dönemde bir başka sıkıntımızda elemanların kurumsallaşmamış yapılar tercih etmesinden kaynaklanmaktadır. Elemanlar onlar için ne kadar vergi yatırıldığını, işverene maliyetini umursamamakta gerekirse maaşlarının bir bölümünü kayıtsız almayı tercih etmektedirler. İşte bu noktada bizler gibi kurumsal firmalar haksız rekabet ile karşı karşıya kalmış oluyor ve eleman bulmakta zorlanıyorlar. Hâlbuki doğru bir hesapla eleman kıdem alacağını da tam hesap etse kurumsal firmaları tercih etmenin faydalarını yaşayacaklar, maalesef yarınlarını çok düşünmeyen bir jenerasyonla karşı karşıyayız.” Dünya terbiye sanayisini dikkate aldığımızda Türk terbiye sanayimizin geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? “Terbiye sanayimiz doğru teknoloji yatırımlarını yapar, kaliteli ve çevreye duyarlı üretimi benimser, dünya piyasalarını yerinde izler, geleceğe yatırım yaparsa, şahsım olarak geleceğini açık görüyorum. Ancak birçok firmamız bu kriterleri sağlayabilecek gibi gözükmüyorlar. Mantalite değişimi ve eğitim artışı gereklidir.”



48

PANORAMA

Konukoğlu: “Üretim arttıkça teknoloji de gelişir” Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, hükümetin yerli üretimi teşvik için yeni, çok güzel kararlar aldığını belirterek, ‘’Bu, sanayi ayağa kalksın demek. Üretim arttıkça teknoloji de gelişir’’ dedi.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından üyelerine yönelik düzenlenen ‘’Liderlik ve Vizyon Geliştirme Programı’’na konuk olarak katılan Konukoğlu, iş ve hayat tecrübesinden bahsetti. İş hayatındaki üç düsturlarını ‘’Dünyada Türkiye, Türkiye’de Gaziantep’’, ‘’İşin hilesi dürüstlüktür’’ ve tüm kardeşleriyle birlikte uyguladıkları ‘’Halkla her şeyi paylaşmak’’ olarak

açıklayan Konukoğlu, Sanko Holding’in bugün 11 sektörde faaliyet gösterdiğini, 14 bin kişiye istihdam sağladığına dikkati çekti. Çalışmayı ve zanaatı çok sevdiğini, bu nedenle ortaokul birinci sınıftan ayrılarak babasının işletmesinde çalışmaya başladığını belirten Konukoğlu, işletmede 6 ay yer süpürdüğünü, tezgah sildiğini, her kademede çalışarak genel müdürlüğe kadar yükseldiğini ve



50

PANORAMA

babası Sani Konukoğlu’nun vefatının ardından şirketin yönetimini üstlendiğini hatırlattı. Konukoğlu, şunları söyledi: ‘’İpliğin tozunu, boyayı koklaya koklaya büyüdük. Eskiden ustalar çok ketumdu, işi zor öğretirdi. Şimdi her şey daha rahat öğreniliyor, en azından hepinizin cebinizde bütün dünya var. Azim, dürüstlük ve çalışmayı bir arada getirdiğiniz zaman başarılı olmamak için hiçbir sebep yok. Rahmetli babam, ‘dürüst olursanız zaten parayı kazanırsınız’ derdi. Dürüstlüğün ismi şimdi marka. Dürüst çalışıp, kaliteli mal yapınca zaten markalaşmış olursunuz.’’ ‘’Sanko Grubu olarak tüm yatırımlarımızı Gaziantep’te yaptık, burada yapamadığımızı civar illerde, orada yapamadığımızı da diğer illere yaptık’’ diyen Konukoğlu, geçmişte sanayicilik yapmanın daha zor olduğunu kaydetti. Konukoğlu, ‘’Gaziantep’e tek bir çivi çakmış herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’nin 1985’lerde yaptığı ihracatı bugün şehir olarak tek başımıza yapıyoruz. Bunu elbirliği ile yaptık’’ diye konuştu.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

‘’SANAYİCİLİKTE DUYGUSALLIK OLMAZ’’ Şirketleri belirli bir büyüklüğe getirdiklerinde o sektörü bırakmaları gerektiğini, aksi takdirde büyüdükçe idare etmek zor olacağı için kartopu gibi dağılabileceklerini anlatan Konukoğlu, ‘’Sanayicilikte duygusallık olmaz. Yeri geldiğinde hem alacaksın hem satacaksın. Yeri geldiğinde sektör değiştireceksin’’ diyerek, başarılı iş yapmanın

sırrını paylaştı. Aile şirketlerinin dağılmaması ve büyüyebilmeleri için sistemin iyi kurulması gerektiğini vurgulayan Konukoğlu, aile yapılarına sahip çıkmalarını, sermayeyi bölmemek için kardeşlerin ayrılmamasını, yönetimde adil yönetici olmalarını önerdi. Toplumsal dayanışma açısından hayır işlerinin ve zekat vermenin önemini dile getiren Abdulkadir Konukoğlu, ‘’Hayrımızı yapıyoruz, halkla paylaşıyoruz. Fakirin sende alacağı var, o borcu tam ödemeniz lazım. Zekatını vermen lazım. Biz bugüne kadar verdik, hiç malımızın eksildiğini görmedik. Zekat da Allah’ın vergisi. Bunu ne kadar çok verirseniz, malınız o kadar artar’’ diyerek paylaşmanın önemini vurguladı. ‘’2015 YILI YATAY GİDECEK GİBİ’’ TÜMSİAD üyelerinin sorularını da yanıtlayan Konukoğlu, yeni yılda ekonomik durumun sorulması üzerine, şunları kaydetti: ‘’Türkiye ekonomisinin 2015’te, 2014’ten kötü olacağı kanaatinde değilim. Yatay gidecek gibi geliyor bana. Türkiye her gün bir merdiven daha yukarı çıkıyor. İnşallah komşu ülkelerimizde yaşanan sorunların çözümünde belli noktaya gelinirse, merdivenleri çift çıkmaya başlayacak. Şu anda herkes Türkiye’nin üstüne oynuyor. Bu oyunun sonunda inşallah Türkiye galip gelecek.’’ Hükümetin, yerli üretimi teşvik etmek üzere çok güzel yeni kararlar açıkladığını belirten Konukoğlu, kamu alımlarında yerli üretime



KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

52

PANORAMA

yönelik yüzde 15 fiyat avantajının zorunlu olarak uygulanacak olmasının da sanayide yerli üretimi destekleyeceğini ifade etti. Yerli malı üretimini teşvik eden kararlardan duyduğu memnuniyeti, ‘’Türkiye’den alışveriş yapın. Sanayi ayağa kalksın’’ demek sözleriyle dile getiren Konukoğlu, üretim arttıkça teknolojinin de gelişeceğine vurgu yaptı. ‘’2023 yılında nasıl bir Gaziantep hayal ediyorsunuz’’ denmesi üzerine Konukoğlu, Gaziantep’in 2023 yılında 30 milyar dolarlık ihracat hedeflediğini anımsatarak, ‘’Gaziantep sanayicisi ve sanayisinin şu özelliği var; kazandığı parayı makinaya yatırır. Teknolojinizi sürekli yenileyin. Gaziantep, teknoloji ile birlikte büyüyecek. Amacımız, uyum içinde çalışarak şehrimizin sanayisini daha iyi nok-

talara getirmek’’ diyerek konuşmasını tamamladı. TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert de Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için tüm dinamik potansiyelini harekete geçirerek ekonomiye katkı yapması gerektiğini belirtti. Sert, ‘’İhracat kültürünü, ortaklık kültürünü, işbirliği kültürünü, üretim kültürünü geliştirecek işadamlarına ihtiyacımız var. 60 bin ihracatçı ile 158 milyar dolar ihracat yaptık. Ama patinaj yapabiliriz. İhracatçı sayımızı 100-125 bine çıkarmak ve Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak zorundayız’’ diye konuştu. Toplantıya, Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Sınav, Gölbaşı Kaymakamı Ali Edip Budan ve TÜMSİAD Gaziantep Şube Başkanı Cuma Çekici de katıldı.


pr ob le m i

BİZ ÖDÜYORUZ

ALACAĞINIZI

Stokta kalan mallar

i m le ob pr et iy al M

Kâr artışı sıkıntısı

BİZ TAHSİL EDİYORUZ

Sa ta m ad ı ğı nı z ür ü n le r

Aş ırı gi de r

BORCUNUZU

Ekonomik krizler

er kl çe ız ks ılı rş Ka

Tahsilat sıkıntısı

Alacak sıkıntısı çekenler, borç ödemelerinde zorlananlar piyasada sıkça görülen çeklerin dönmesi, satılamayan ve stokta kalan mallar, Maliyet hesaplarında yaşanan problemler gibi ticarette karşılaşılan pek çok probleme karşı yalnız değilsiniz. Borç yapılandırma sistemi ile dertlerinize çözümler üretiyoruz. Detaylı bilgi için Türk Barter’ı arayabilirsiniz.

Florya Cad. Florya Plaza No: 88/4 34153 Florya - İstanbul Tel : +90 212 468 60 00 Faks : +90 212 468 60 99

www.turkbarter.com


54

PANORAMA

Konfeksiyon kesimde kumaştan kazançlar Halil Vatansever TEKSAD-Tekstil Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

maştan daha az kulanlır.Serimde % 30 daha hızlı açılır kumaştan %2 kazanç sağlar. Beden adetlerine göre pastal asortisi yapılır. Model ve kumaş eni uygun asorti alınmadığı durumlarda %2 verim kaybına neden olur bunu kazanca çevirmek için iki veye daha fazla pastal yapılmalı açılan kumaşın enlerinde farklar var ise enlere uygun asorti ve pastal yapılmalı ve kumaştan %1 kazanmış oluruz. Kalıba verilen çekme payı her partiden ütü yıkama testi alınarak %2 kumaş kazançı elde edilir dikim sonrası ölcü problemi minimuma inerek tölerans dışı ölçülerden %3 kazanç kazanırız. Alınan test ile dönme kontrolu yaparak dönme olan partiler tespit edilerek dönme kalıpı yaparak dikişte regüle işçiliğini azatır dönmeden ayrılanacak %4 bedeni kurtarmış olursunuz daha kaliteli bedenler üretirsiniz. Dönmeden dolayı boyahanelere iade olmaz termin sıkıntısı yaşanmaz zamanında yükleme yaparsınız boyahanelere iade olan partiler %2 kumaş kaybına neden olur. Bu çalışmaları yaparak % 10 kumaş maliyetini düşerek uzak doğu ile rekabet edebiliriz karlılık oranını artırırız.

Konfeksiyonda maliyetin %70 kumaş oluşturmaktadır. Bunun için kumaşı en verimli şelilde kesimi geçekleştirmemiz gerekir.Bunun için kalıplarında köşelere düz ipine, kumaş serme, asortide ve çekme dönmelere müdale edilerek kumaşlarda küçük iyleştirmeler yaparak %10 kadar iyileştirme mümkündür. Overlok makinasında dikim esnssında ortalama 5 mm kestirme oluşmamaktadır. Köşe kısımlarında oluşan ölü bölgeleri kırparak pastal verimliliği %1 kazanç elde edilmekdedir. Pastal yaparken kumaş düz ipi açısını oynayarak kumaş verimliliği %1 ile %7 kumaştan kazanç elde edilebilinir. (Örme kumaş ve dokumada düz ipi beli olmayan ve dönme oluşmayan kumaşlarda) Kumaş üzerindeki hatalar serim esnasında çıkartılıyor hata adeti ne kadar fazla olursa kumaş firesi artmaktadır. Serimde kumaş hatalarını kontrast kumaş fireleriyle işaret koyarak kesim sonrası hatalı parçayı bulup yerine sağlam beden ile değiştrerek kumaşı en verimli şerilde serimi gerçekletrmektir. Pastal boşuklarına gelen hatalar çıkartılmadığından ku-



56

PANORAMA

Rockwell’den yeni universal devre kesici şalter

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Pano üreticileri gittikçe artan global bir müşteri kitlesine sahip ve bu da uyulması gereken çok fazla standart ile sonuçlanıyor. Rockwell Automation ise tasarım karmaşıklığını azaltmak için yeni universal devre kesici şalteri piyasaya sundu. Rockwell Automation, tasarım karmaşıklığını minimuma indiren ve UL, CSA, CE ve CCC global derecelendirmelerine sahip devre kesici şalterini çıkardı. 1494U serisi şalterler şu an 30, 60, 100 Amperlik uygulamaları karşılarken önümüzdeki sene 600 ampere kadar yükselerek serisini tamamlamış olacak. 1494U serisinin devre kesici şalter görünür bıçaklarıyla besleme devresinden motoru, motor kontrol birimlerini ve diğer yükleri birbirinden ayırarak şalterin “açık” veya “kapalı” pozisyonda olduğu bilgisinin gözle görülmesine olanak sağlıyor. Şalter, stok sayısını azaltacak bütün uygulamaları kapsıyor. Kullanıcılar kısa devreye karşı

koruma sağlayan sigortalı ya da sigortasız versiyonlar da dahil olmak üzere birkaç model ve seçenek arasından ihtiyaçlarını karşılayanı seçebilirler. Şalter aynı zamanda kol veya kablo ile de bağlanabilir özellikte. Kablolu seçenekte, kullanıcılar, kol konumuna bakılmaksızın şalteri panelin herhangi bir noktasına monte etme esnekliğine sahip. DEVRE KESİCİ ŞALTER NFPA 70 UYUMLU Pano üreticileri, müşteriler için kontrol sisteminin durum bilgisini paylaşan yardımcı kontakların yanı sıra hat ve yük tarafları için isteğe bağlı sunulan koruyucu kapaklar ile gelişmiş güvenlik sağlayabilirler. Panel kapısı açık ya da kapalı olsa da şalter, işletme mekanizması ve kol sürekli bağlı olduğundan devre kesici şalter NFPA 70 uyumludur. 1494U şalter, önceki serilere oranla kullanıcı panel alanını yüzde 30 küçültmektedir.



58

PANORAMA

KOBİ’lere büyük avantaj Türk şirketlerinin yurtdışındaki pazarlarda rekabet edebilmesi için gerekli olan ürünlerin tasarım tescili işlemleri pek çok avantajı bulunan “Topluluk Tasarım Tescili” yöntemi uygulanarak yapılıyor. Destek Patent Tasarım Bölümü Yöneticisi Yasemin Özlük, AB ülkelerinde bir başvuru ile toplam 28 ülkede koruma sağlayan “Topluluk Tasarım Tescili” uygulamasının Türk KOBİ’lerine önemli avantajlar ve faydalar sağladığına dikkat çekti. Özlük, son yıllarda Türk şirketlerinin bu yöntemle hem maliyet avantajı hem de tescilin çabuk sonuçlanması sebebiyle zaman avantajına sahip olduklarını belirtti. Özlük ayrıca gelecekte Avrupa Birliği’ne üye olan yeni ülkeler de tescilin geçerli sayılacağını söylerine ekledi.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

KOBİ’LERİN TERCİHİ TOPLULUK TASARIM TESCİLİ Avrupa Pazarı Uyumlaştırma Ofisi (OHIM) tarafından açıklanan rakamlara göre Türk şirketleri Avrupa Birliği ülkelerinde satışa sundukları ürün ve tasarımları için “Topluluk Tasarım Tescili” yöntemini kullanıyor. 2014 yılında toplam 345 adet tasarım için başvuru yaparken 2013 yılında bu sayı 337 adet başvuru olarak gerçekleşti. Destek Patent Tasarım Bölümü Yöneticisi Yasemin Özlük konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Avrupa Birliği Uyumlaştırma Ofisi’ne yapılacak tek bir başvuru ile Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin tamamında tescil yapmak mümkün. Böylece her ülke için ayrı başvuru yapılmasına gerek yok. Ayrıca tasarımlarda sayı olarak her hangi bir sınırlamanın olmaması ve tasarımların çok daha kısa süre içerisinde tescil edilme imkanı olması büyük avantaj getiriyor. Şirketler, tescilli tasarımları 5 yıllık süreler için tescil edilebilir ve toplam 25 yıla kadar 5 kez yenilenebiliyor. Ayrıca Avrupa Birliği’nin genişlemesi halinde yeni bir ülkenin birliğe dahil olması durumunda endüstriyel tasarım yeni üye ülkelerde de ek bir başvuru yapılmadan otomatik olarak koruma altına alınmaktadır.” TESCİLSİZ ÜRÜNLERE EL KONMA RİSKİ VAR “Tasarımlar ihraç edilen ülke de tescil ettirilmediği takdirde ihracat yapılan ülkelerde tescilli benzer bir tasarımın var olması durumunda, gümrüklerde ürünlere el konulması riski yanında para cezaları

ve hukuki süreçlere maruz kalma riski söz konusudur. Her ülke için de ayrı ayrı tescil başvurusunda bulunulması yerine ise topluluk tasarımı tescili ile tek başvurulu korumayı maliyet ve zaman yönünden ürünlerini ihraç eden veya etmeyi planlayan firmaların ilk tercihi oluyor.”


Toplantı ve Kongre Merkezi

İş ve Eğitim toplantılarınızı daha verimli kılacak, personelinizin ve ailesinin motivasyonunu en üst seviyeye çıkaracak, başarılarınıza zemin hazırlayacak,ülkemizin toplantı ve kongre merkezi İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne davet ediyoruz. Yüzme Havuzları, Kür Merkezleri, Aqua Park, Plajlar, Go-kart, Su Sporları, Eğlence Merkezleri, Futbol,Basketbol ve Voleybol Sahaları, Kablosuz İnternet, Aile Havuzu, Kaplıca Havuzu, Fin Hamamı, Masaj, Sauna, Tuz Terapi Merkezi, Çamur Terapi Merkezi, 4x4 Atv, Lunapark, Alışveriş Merkezi, Market, Kafeterya, Restorant, Fast food, Sağlık Merkezi, Toplantı Salonları

İhlas Armutlu Tatil Köyü Bozburun Mevkii Armutlu / YALOVA Tel : 0 226 531 10 00 Faks : 0 226 531 10 03 www.ihlasarmutlu.com


60

PAZAROLA

İçten değilse sırıtmadır Uzmanı olduğumuz ve aslını ve gerçeğini bildiğimiz durumlarda bize söylenen yalanlara kanmasak da, bilmediğimiz konular söz konusu olduğunda usta ve profesyonel yalancılar karşısında kolayca aldanıp, kandırılabiliyoruz. Çeşitli vesileler üzerinden ilişkide bulunduğumuz ve bizi kendi amaçları doğrultusunda, bir şeylere inandırmaya, iknâ etmeye ve belki de kandırmaya çalışan sayısız insanlar arasında, hayatlarımızı açık veya örtük yollardan kuşatan, bizi ve çevremizi etkilemeyi meslek edinmiş “satışçılar” ve “pazarlamacılar” başı çekiyor desek, sanırım yalan söylememiş oluruz. Aslına bakarsak, pazarlamacının işi, algıları yönetmek ve yönlendirmek. Ama, neyi nasıl yaptıklarına bağlı olarak, manzara ve neticede varılan sonuçlar çarpıcı derecede farklılaşıyor.

Prof. Dr. İSMAİL KAYA İ.Ü. İşletme Fakültesi Pazarlama Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi mail ikaya@istanbul.edu.tr ismail.kaya@gmail.com blog http://www.pazarola. blogspot.com http://www.pazarlama bitanedir.blogspot.com

Kendimize yakın ve samimî bulduklarımızın bizi “kandırmaları”, biraz nazlansak bile, genelde hoşumuza gidiyor. Onlara gönüllerimizi açar, bizden ne isterlerse yerine getirmeye bakarız. İçten olmadıklarını, bizi kullandıklarını hissetiğimizde ise, dünyalar başımıza yıkılır, samimiyet sahtekârlığa dönüşür, ne yapacağımızı şaşırırız. Samimiyetin karşıtı sahtekârlık. Mış gibi yapmak, imiş gibi görünmek onun en hafif hâli. Açık bir sahtekârlık derecesinde olmasa bile, uygulamada sıklıkla karşılaşılan durumlar, samimiyet ile pazarlamayı bir oksimorona dönüştürebiliyor. Ayrıca, sunduklarını abartmaya, muhataplarının gözünde olduğundan daha

PAZAROLA

üstün göstermeye alışmış pazarlamacıların samimiyetlerinden şüphe duymak için başka bazı gerekçelere de sahibiz. İnsan naturasında yalana yakın, gerçeğe uzak duruyor, sanki. Birileri kendisine yalan söylesin istiyor. Etrafında kimseyi bulamazsa, kendi kendine yalanlar söylüyor. Olumsuz gerçeklerden sakınıp, olumlu yalanlara sığınıyor. Günlük hayatında bile kimbilir ne yalanlar kıvırıyor. MIT de yapılan bir araştırmada, yetişkin insanların % 60’ının 10 dakikalık kısa bir konuşmada bile en az bir kere yalan söyledikleri saptanmış. Yani, çok laf yalansız olmuyormuş. Kimsenin kimseye güven duymadığı bir dünyada yaşıyoruz, öyle diyoruz. Hele hele, iş dünyasında vaadedilenlerle gerçekte karşılaşılanların kolay kolay örtüşmediğini bizzat yaşadıklarımızdan biliyoruz. Aslının ne olduğu bir yana, çoğu zaman, pazarlama ile yalan birbirine yakış-

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

tırılır. Otomatik olarak pazarlamanın ve pazarlamacıların samimî olmadıkları düşünülür. Gerçeğini bilmesek bile, zihinlere böyle bir algı yerleşmiştir. “Pazarlamacı dürüst olmalı” dendiğinde, “Nasıl yani?” diyesimiz geliyor. Samimî Pazarlama nasıl olur, samimiyet nasıl ölçülür, samimî olanla olmayan nasıl ayırt edilir? Sonuçları ne olur? Düşünemiyoruz.


PAZAROLA

Dahası da var. yıllar önce bir pazarlama uzmanı-

Bir yandan da uyarıyor: “Bu yöntemi kullanırken

nın “Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır” adlı kitabıy-

çok dikkatli olun. Eğer hikâyeniz güvenilir değil ve

la anıldığını da biliyoruz.

61

aldatmaya yönelik ise, o zaman beyaz yalan sınırından sahtekârlığa geçersiniz.”

Seth Godin, “Marketers Are Liars” kitabında pazarlamanın özünde müşterinin inanacağı, inanmak isteyeceği hikâyeler üretebilme becerisinin yattığını ileri sürüyor. Kitabını şu sözlerle tanıtıyor: “Bu kitaba isim verirken bile size yalan söyledim. Pazarlamacılar yalancı falan değildir. Onlar yalnızca hikâye anlatırlar. Asıl yalancı olan tüketicilerdir. Tüketiciler olarak biz hergün kendimize yalan söyleriz. Ne giydiğimiz, nerede yaşadığımız, kime oy verdiğimiz ve işimizde neler yaptığımız konusunda kendimize bile yalanlar söyleriz. Başarılı pazarlamacılar, tüketicilerin inan-

Müşterinize karşı dürüst olun, aldatmaya çalışmayın, sahtekârlık yapmayın. Samimî olun. Ama beyaz yalanlarla süslenmiş hikâyelerden yararlanmayı da ihmal etmeyin, gibi şeyler söylüyor. Samîm, bir şeyin en içteki esansiyel parçası. Bir şeyin en seçkin parçası. Samîmâne de, yürekten, içten, derinden demek… Hayatımıza uzanan, türlü yollar ve kanallardan kitleleri etkilemeye çalışan pazarlama uygulamalardan bize samimî görünen, bir satış niyeti hissedilmeyen, abartısız,

mayı tercih ettikleri hikâyeleri onlara sunarlar.

yalansız dolansız olanlarına bizler de elimizde

Gerçek müşteri memnuniyetinin özünde iyi bir

özelliğimizi (isterseniz zâfiyetimizi diyelim) farke-

hikâye bulunur. Böylesi hikâyeler, büyümenin ve

den pazarlamacılar bu defa, gerçekten samimî

kârın kaynağı, organizasyonununuzun da gelece-

olmaya çalışmak yerine, “müşteriye samimî gö-

ğidir. Sadece gerçekleri anlatmayın, bunun ye-

rünme” alternatifini tercih ediyorlar.

olmadan daha sıcak ve olumlu yaklaşıyoruz. Bu

rine bir hikâye anlatın yeter. Dikkate değer olun! Tutarlı olun! Güvenilir olun! Hikâyenizi, inanma

Ve işte o zaman ortaya “Samimî Pazarlama”nın iki

eğiliminde olanlara anlatın. Pazarlama bir güç-

türü ortaya çıkıyor:

tür. Onu akıllıca kullanın. Yalanı yaşayın.”

A. Samimî Samimî Pazarlama! B. Sahte Samimî Pazarlama!

Uzmanı bile pazarlamacılara, “yalanı yaşayın”, karda yürüyün ama izinizi belli etmeyin demeye getiriyor. Mesele, yenir yutulur, rahatsız etmeyen, zarara yol açmayan, fayda üreten türden yalanları hikâye tadında sunabilmekte... Reklâm, promosyon ve hediyeler gibi pazarlama taktiklerinin, tüketiciler üzerinde eskisi kadar etkili olmadığı bir dünyada pazarlamacıların yeni yöntemlere başvurması gerekiyor. Godin, günümüz pazarlamacılarına satacakları, benimsetecekleri ürünün kimliğine yakışır bir hikâye uydurmalarını, bu hikâyeyi çok iyi kurgulayıp,

Birisi size, “hayatımda hiç yalan söylemedim, gerçekleri örtmeye, olduğundan başka göstermeye veya görünmeye çalışan insanlarla hiç karşılaşmadım” diyorsa, o bile dürüstlük ve samimiyet sınırlarını zorluyor olabilir ki, ikisi de kolay değil. Her durumda ve her zaman dürüst ve şeffaf olmaya çalışmanın ne kadar zor ve fakat başarılabilirse bir o kadar da çok kazançlı olduğunu ancak yaşayanlar hissedebiliyor.

güzelce giydirip kuşatmalarını ve uygun tüketici

Samimiyet ve dürüstlük taklit edilebilir mi? Samimiye-

kitleyi keşfedip, bulup, hikâyeyi onların anlaya-

tin sahtesi, dürüstlüğün göstermeliği mümkün mü?

cağı dilden anlatmalarını öneriyor. Hikâyedeki

Uzmanlar, bazı ipuçlarından yola çıkarak, hakikisi ile

mesaj doğru bir frekanstan doğru hedef kitleye

sahtesinin ayırt edilebileceğini düşünüyorlar.

caklarını ve bu ‘beyaz yalan’ı adeta benimse-

Hatırlatırız.

yeceklerini, hattâ arkadaşlarına, dostlarına da

İçinizden gelmiyorsa, “samimî bir gülümsemeyi bile

aktaracaklarını düşünüyor.

taklit edemiyor,” sadece sırıtıyorsunuz!

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

ulaşırsa, bireylerin bu hikâyeye gönülden inana-




64

KISA KISA

İş kadınlarının çanta tercihi; Aker İş kadınlarının şık ve fonksiyonel olma konusunda yaşadıkları stres, Aker çantalarıyla son buluyor. Kadınlara, çantalarda istedikleri genişlikte alanlar sunan ve özgün tasarımlarıyla fark yaratan Aker, iş kadınlarının şıklığını tamamlıyor. İş kadınları için benzersiz seçenekler sunan Aker çantalar, farklı ebat ve formlardaki modelleriyle her ihtiyaca ve zevke hitap ediyor. Aker çantalar, çift bölmeli modelleriyle de kullanım kolaylığı sağlıyor. İkili takım, pantolon, elbise ve ceketlerin tamamlayıcısı olarak kullanabileceğiniz Aker çantalar, kendi modanızı yansıtmanızı sağlayacak. Aker kış koleksiyonunda yer alan çantalar, doğanın harikası ipek kumaşların deri kombinleriyle dikkat çekiyor. Lacivert, kırmızı, camel monokrom renkleriyle bir klasik olan Aker çantalar, zengin renk çeşitliliğiyle öne çıkıyor. Dikdörtgen ve piramit modelleriyle eşyalarınız için geniş bir yer açan Aker çantalar; dore zincirleri ve deri askı seçenekleriyle asaletinizin bir parçası olmaya geliyor.

Islak bebek havlusu Fresh’n Soft’tan Bebeklerin yetişkinlere oranla çok daha hassas olan cildinin nem ihtiyacını dikkate alarak geliştirilen Fresh’n Soft premium kremli ıslak bebek havlusu, hijyenik yapısıyla annelere içlerinin rahat edeceği bir bebek bakımı seçeneği sunuyor. Pro Vitamin B5 sayesinde düzenli kullanıldığında pişik oluşumunu engelliyor. Süt ve bal özleriyle bebeklerin cildinde nem dengesini koruyan Fresh’n Soft premium kremli ıslak bebek havlusu, esneyebilen yumuşak dokusuyla konforlu bir kullanıma imkan veriyor. Bebeklerin özellikle bez bölgesinde oluşabilecek tahrişe karşı formüle edilen Fresh’n Soft premium kremli ıslak bebek havlusu, içeriğindeki süt ve bal özleriyle bebeklerin cilt elastikiyetini artırmaya yardımcı oluyor.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Yeni sezonun tüm renkleri NGSTYLE’da Şehirli ve çalışan kadının seçimi NGSTYLE, baharın ruhuna uygun modelleriyle sezonun en şıklarından olmanızı sağlayacak. Diz altı elbiselerin şıklığı, cigarette pantolonların rahatlığı, sezon modasının renkleriyle buluştu ve NGSTYLE mağazalarındaki yerini aldı. Alternatifli modeller arasından tarzınıza ve zevkinize göre yapacağınız seçimler ilkbahar/yaz sezonunda kurtarıcınız olacak. Bu sezon tropikal bitkilerin ana rengi yeşil oldukça gözde. Hawaii, Karayipler gibi tropikal adaların egzotik esintileri sezona damgasını vuruyor. Ayrıca baharat tonlarının sıcak renkleri ve Ege’nin göz alıcı mavisi 2015 İlkbahar-Yaz sezonunun en güçlü renklerinden biri olacak. 2015 ilkbahar/yaz sezonun da renklerin yanı sıra 3D görünümlü baskılar, etnik detaylar, ince ve kalın çizgiler, romantik military esintiler, çiçek desenleri, payetler ve şık işlemeli tasarımlar öne çıkarak, sezonun ışık saçan modelleri arasında yerini alacak.


KISA KISA

65

Suya batmayan yenilikçi yelek Yenilikçi ürünleriyle spor yapanların hayatını kolaylaştıran Decathlon’un su sporları markası Tribord şimdi de yelkenciler için özel bir yelek geliştirdi. Yelken yaparken hem güvenliği sağlayan hem de olumsuz hava koşullarında sizi sıcak ve kuru tutan yenilikçi İzeber yelek, kolsuz batmazlığı 50 Newton can yeleğine denk (Iso 12402-05), yalıtkan bir madde kullanılarak üretildi. Bu batmazlığı sağlayan, içi hava ve özel malzemelerle doldurulmuş hücreler. Kullanılan malzemeler Izeber can yeleğine ayrıca mükemmel bir esneklik ve hareket serbestliği de veriyor. Yelken yaparken stilinden ödün vermemek isteyenler için günlük kıyafetlere benzer tasarlanan ve çift taraflı kullanabilen İzeber, batmama özelliği olan İzeber termik yalıtım sağlayarak sizi açık denizlerde bile sıcak tutar. Hareket serbestliği sağlayan bu hafif ve rahat mont ayrıca rüzgarı keser, su tutmaz ve SOLAS yansıtıcı materyali sayesinde acil durumlarda görülebilirlik sağlar.

Avva ‘Latin Stili’ ile fırtınalar estirecek

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Erkek giyiminde öncü marka Avva, İlkbahar Yaz 2015 yeni sezon koleksiyonunu stil sahibi erkeklere sunmaya hazırlanıyor. ‘Latin Stil’ temasıyla canlı ve hareketli bir hayattan ilham alan koleksiyon, modern ve rahat giyinmeyi seven erkeklerin beğenisine sunuluyor. Avva ilkbahar yaz 2015 latin temasıyla erkeklerin kalbini fethetmeye hazırlanıyor. Tropikal; turkuaz, bordo, lacivert gibi renkleri keten gömleklerde gördüğümüz, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sezon da printler/baskılı kumaşlar erkek modasında yine kendini gösteriyor. Yeni sezonda Avva klasik ekose desen erkek gömleklerinde, zengin tropikal meyve ve çiçek renkleriyle tasarımlarda hayat buluyor. Dinamik, modern, kendine güvenen Avva erkeğinin iş hayatında spor şık görünüme sahip olması için polo yaka trikolar, yazın sıcağında gün boyu rahat kullanabileceği t-shirtler ile zenginleştirilmiş canlı bir yeni sezon sizi bekliyor. Gençlerin son yıllarda oldukça rağbet gösterdiği canvas kumaş dar paça tasarımları ile Chino tipi erkek pantalonların en trend desen ve renkleri şimdi Avva mağazalarında bulabilirsiniz. Yazın erkeklerin vazgeçilmezi rahat ve şık şortlarda latin amerika havasına bürünüyor.


66

KISA KISA

Oleg Cassini bahar çiçeklerini gelinliğinize taşıyor

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Oleg Cassini bahar aylarında dünya evine girecek gelin adaylarına baharın tüm neşesini ve canlılığını taşıyan gelinlik koleksiyonunu keşfetmeye davet ediyor. Teninizi bembeyaz bir resim gibi sarmalayacak çiçek motifli dantel gelinlikler, yaka, kol, etek veya beden kısmı üç boyutlu çiçekler ile kaplanmış romantik modeller ile ışıltınız güneşi bile kıskandıracak. Oleg Cassini baharın bütün güzelliklerini barındıran tasarımlarıyla gelinlere masal bir gibi dünyanın kapılarını aralıyor. Yaşamınızın en özel anı için baharın pırıltılı günlerini tercih edenlerdenseniz, Oleg Cassini masal gibi bir dünyanın kapılarını sizin için aralıyor. Oleg Cassini’nin romantik gelinlikleri sayesinde baharın neşesini ve canlılığını üzerinizde taşıyacaksınız; ışıltınız ile güneşi bile kıskandıracaksınız. Oleg Cassini’nin 200’den fazla modeli bir araya getiren gelinlik koleksiyonunda özellikle dantellerin ikinci bir ten olarak kullanıldığı kapama detaylarıyla bezeli gelinlikler bahara çok yakışacak. Göğüs ve kollarınızı zarif bir tuvale yapılmış bembeyaz bir resim gibi süsleyen bu modeller baharın zarafetini teninize taşıyacak. Bahara en çok yakışan silüeti ise bu yılın favorilerinden A kesim modelleri seçerek oluşturabilirsiniz. Gelinliklerin yaka, kol, beden veya etek kısmını hareketlendiren 3 boyutlu çiçekler, tül ve dantel aplikelerle bezenmiş truvakar kollar ve ışıltılı detaylarla kendinizi bir masalın başrolünde hissedeceksiniz.

Dockers’la hayatın her anına hazırsınız Dockers ® erkekleri yeni sezonda her şeye hazırlıklı. Aynı gün içinde farklı birçok ortama girmek zorunda dahi olsa, hayat onu nereye götürürse götürsün hep şık ve rahat. Dockers ® erkeği Alpha Koleksiyonu ile duruşunu ortaya koyuyor, Insignia Koleksiyonu ile de daha modern ve genç bir görünüme bürünüyor. Zarif, sade ve zahmetsiz şıklığın anahtarını yine Dockers ® sunuyor. Dockers ® ilkbahar/yaz sezonunda rahatlık ve şıklığı bir araya getirmeye devam ediyor. Sade, zarif ve zahmetsiz seçimler ile Dockers ® erkeği bu sezon da hayat onu nereye götürürse götürsün baştan ayağa hazırlıklı bir şekilde yoluna devam ediyor. Aynı gün içinde farklı birçok ortamda dahi olsa, her zaman şık görünüyor. Bu sezon Dockers ® erkeklere gardırobundaki temel parçalara yatırım yapma önerisinde bulunuyor. Bunlar uyum kabiliyeti yüksek ve kalıcı parçalar olmalılar. Bu şekilde erkekler tüm günlerini ofiste geçirdikten sonra aynı kıyafetle akşam yemeği randevularına katılabilirler ve özgüveni yansıtan şıklıkları ile her ortama kolayca uyum sağlayabilirler. Böylece Dockers ® erkekleri üzerine çok düşünmeye gerek olmayan doğal şıklığın rahatlığını yaşayabilirler.



68

KISA KISA

Topshop 2015 İlkbahar / Yaz denim koleksiyonu TOPSHOP, son dönemin gözde modeli Hailey Baldwin’in global 2015 İlkbahar Yaz kampanyasında denim koleksiyonunun yeni yüzü olduğunu açıkladı. Koleksiyonda orijinal denim kumaşlardan, yıkamalardan ve stillerden oluşan geniş bir ürün yelpazesi sunuluyor. Trendlerin önünde kalmayı başaran koleksiyon, zengin seçenekleriyle TOPSHOP sevenlerin vazgeçilmezi olacak. Leigh ve Baxter gibi TOPSHOP Jean klasiklerine eklenen yeni Binx, Girlfriend ve Jamie Flare gibi kalıplarla şimdi koleksiyon dokuz farklı formda yer alıyor. Yeni koleksiyonda vazgeçilmez skinny kesimlerin yanı sıra daha özgün formlar da sunuluyor.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Baharın gelişini F&F ile karşılayın Doğanın yavaş yavaş canlanmaya başladığı bu günlerde F&F 2015 İlkbahar koleksiyonu baharın geldiğini müjdeliyor. Bu sezon daha maskülen formların hakim olduğu F&F 2015 İlkbahar koleksiyonu zamansız parçalardan oluşuyor. Uzun elbiseler, pardesüler, bol paça pantolon eteklerle kombinleyebilceğiniz crop top bluz modelleri ve gömlek tipi tunikler, uzun yelekler en göze çarpan parçalar arasında. Mevsim geçisinde yanınızdan ayırmak istemeyeceğiniz trençkot, ceket ve yağmurluklar göz dolduruyor. Sadelikle şıklığın harmanlandığı tulumlar, şehirli kadının modern yaşımından izler taşıyor. İlkbahar koleksiyonunda yer alan clucth çanta ve ayakkabılarla da stilinizi tamamlayabilirsiniz. Maskülen formlarla pastel tonların bir araya geldiği koleksiyonda, ağırlıklı olarak ekru, bej, siyah ve haki, mercan rengi ve pudra pembesi bulunuyor.


KISA KISA

Miss Poem ile bahar siz olun Klasik stilini rahatlıkla birleştirmeyi seven, stylish kızların markası Miss Poem, 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nda renklerin cümbüşü ve baharın canlılığını tarzınıza yansıtıyor. 2015 ilkbahar - yaz trendleri arasında sarı ve mavi tonları ön plana çıkarken mercan, mint, turkuaz, elektrik mavisi, pastel sarı, greyfurt, marsala rengi ve lila yaz aylarında cıvıl cıvıl bir renk yelpazesi oluşturuyor. Ayrıca çizgili, kareli desenlerde siyah ve beyazın hakimiyeti devam ediyor. Canlı renklerden oluşan Miss Poem 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nda kumaşlarda pamuklu, viskon yanı sıra danteller, fileler, şifon ve emprime gibi özellikli ürünler de yer alıyor.

69

Özdilek’ten çocuklara özel neşeli bornozlar Miniklerin hassas cildi Özdilek’in çocukların hassas cildi ile dost, yumuşak mikrofiber kumaştan üretilen bornoz takımları ile korunuyor. Kız ve erkek çocuklar için sevimli kahramanlarla işlenmiş bornozlar, banyo sonrasını eğlenceye dönüştürüyor. Türkiye’nin önde gelen ev tekstili markası Özdilek, her yaşa hitap eden ürünleriyle hayatı keyifli hale getiriyor. Ürün gamı içerisinde bulunan bornoz ve havlu gruplarıyla, yumuşacık kabartma dokulu ve sevimli kahramanlarla süslenmiş desenleri ile ailelerin beğenisine sunuyor. Çocuğunuzun cildiyle dost, süper yumuşak microfiber kumaştan üretilen bornozlar, miniklerin hassas tenini tahriş etmiyor. Bakteri barındırmayan ve alerji yapmayan dokusuyla üretilen Özdilek çocuk bornozları, 1-15 yaş arası kız ve erkek çocukları için birbirinden güzel farklı alternatifler sunuyor. Özdilek’in Tweety ve Barbie lisanslı bornozhavlu setlerinden oluşan havlu takımlarıyla miniklerin kurulanırken hassas ciltleri tahriş olmuyor.

Reebok koşuda yeni bir çağ başlatıyor

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Yüksek teknolojiye sahip fitness ürünleriyle öne çıkan Reebok, 2015 yılında yeni bir adım atıyor ve her ayağa kolaylıkla uyum sağlayan ZPump Fusion koşu ayakkabısını sahneye sunuyor. İlk kez 1989 yılında basketbol ayakkabılarında yer alan ve 25 sene boyunca ikonikleşen Reebok Pump teknolojisi bu kez yenilenerek koşu ayakkabılarında hayat buluyor ve yüksek teknolojili ZPump Fusion’ın tasarlanmasına ilham oluyor. Çok yönlü esneyebilen dikişsiz üst yüzeye sahip ZPump Fusion, özellikle ayağın orta kısmını saracak şekilde konumlanan ve Pump düğmesiyle şişirilerek her ayağa uyum sağlayabilen hava kafesi ile dikkatleri çekiyor. Kırk ya da daha fazla parçadan oluşan alışılagelmiş koşu ayakkabılarının aksine ZPump Fusion, sadece üç ana parçadan oluşuyor. Bu üç parça beraber hareket ederek ayağa mükemmel bir uyum sağlıyor. Birinci ve en önemli parçası olan Pump teknolojisi, dış yüzeyindeki Pump düğmesinin aktive edilmesiyle şişen hafif kafes yapısı sayesinde koşucunun ayağına özel bir fit sağlıyor. Hafif ve dikişsiz yapıya sahip çok yönlü esneyebilen özel üst yüzey ise Pump teknolojisinin her ayağa uymasını sağlayarak maksimum konfor ve rahatlık sunuyor. Pump düğmesi aktive edildiği zaman şişen hava kafesi, orta ayağın üst ve yan kısımlarını sararak ZPump Fusion’ın kolay ve alışılmadık bir şekilde her ayağa uymasını sağlıyor.


70

KISA KISA

JFC Store Samsun’un kalbinde JFC Store Erkek Giyim tekstil sektöründe hızlı ve emin adımlarla ilerliyor. Türkiye genelinde 20 mağazaya ulaşan marka, Samsun’da 4 şubesiyle birlikte, Meyadan mağazasını Samsun’un kalbi Mecidİye’ye taşıdı. JFC Store Yön. Kur Bşk. Fahri Çakır Samsun erkek giyiminde hakim olduğumuz illerden biri, bir erkeğin A’dan Z’ye her ihtiyacını farklı altarnetif renk ve model seçenekleri ile sunuyoruz. Buna kalite ve uygun fiyat eklenince talep yoğunluğu bizi daha büyük mağaza ve şehir merkezine itti. Arz ve talebin yoğunluğunu karşılamak için mağaza metre karesini büyüterek ve Samsun’un Kalbi Mecidiye’ye taşıma kararı aldık. Dededen toruna 3 kuşağı giydiren JFC Store, koleksiyonumuz geniş kumaş ve renk seçenekleriyle alterntifi bol. ürünlerini fashon ürettirdiklerini belirterek, Türkiye geneli şube büyüklüklerinin ortalama bin metrekarelik alanlar. Mağazalarımızda metrekare başına 50-60 parça ürün bulundurduklarını söyledi. Samsun halkının yoğun ilgisini çeken mağaza, soğukların geri gelmesi sebebi ile JFC Store’de açılışı dair yapmış olduğu kampanya sebebi ile satış patlaması yaşadı.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Bisse ile plantium şıklığı Bisse 2015 kış Plantium serisi, şehir erkeklerinin bu kış tarzlarına uygun alternatifler sunuyor. Plantium serisinin en iddialı parçası olan Vitale Barberis kumaşının kullanıldığı yün palto, bordo ve lacivert renklerinin dışında özel rahat kesimi ile de dikkat çekiyor. Bisse Plantium serisindeki parçalar ile tüm erkeklerin gardıroplarına şıklı ve kalite katıyor. Paltonun yanı sıra Plantium serisi; takım elbise, ceket ve gömlekten oluşmakta. Bisse Plantium serisi klasik modellerin yanı sıra, sıra dışı tasarım ile moda severlerin ilgisini çekiyor.


6.Uluslararası Teknik Tekstiller ve Nonwoven Fuar› 6 thInternational Technical Textile & Nonwoven Trade Fair

11 -13 Eylül 2015 11 -13 September 2015 TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL

al

www.hightex2015.com

Teknik Yakuplu Merkez Mah. Osmanlı Caddesi Güney Konakları B-Blok No:1 Kat 3 D.6 34524 Beylikdüzü - İSTANBUL Tel.: +90 212 876 75 06 Fax: +90 212 876 06 81 www.teknikfuarcilik.com e-mail: info@teknikfuarcilik.com

“Bu Fuar 5174 sayılı Kanun gereğince TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) denetiminde düzenlenmektedir”.

“This Fair is organized with the audit of TOBB (The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey) in accordance with the Law No.5174”


72

TASARIM

Ozan Can ŞEN

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

04.04.1993 yılında İstanbul’da doğdu.Anadolu lisesi fen bölümü mezunu olmasına rağmen liseye başladığında desen dersleri de almaya başladı.Ailesinin desteği ile bu bölümün bir parçası oldu.Şu anda birinci sınıfta okuyor.

SCOTTISH IMPULSE


TASARIM

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Esin kaynağım iki sene önce takip etmeğe başladığım amerikan futbolu. Bu etkileşim aynı zamanda 2015 ilk bahar yaz kreasyonlarında da yer alıyor. İskoçların savaşcı ruhu ise amerikan futbolunun ruhuyla özleştiğini düşündüğüm bir öğe.Bu sebeple ilk look umda 1980 lerin amerikan futbol forması ile deri ve gelenekse iskoç ekose kumaşını tercih ettim.İkinci look umda ise iskoç eteğini deri kullanarak maskülenleştirdim ve oversized bir futbol formasıyla tasarımımı tamamladım. Formadaki rakamın benim için önemi ailemin parçası olduğum tarihi temsil edişi.

73


74

TASARIM

Sara BAŞKIR

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

1995 yılında İstanbul’da doğdu. 2009-2014 yılları arasında Kanada’da Toronto şehrinde eğitim gördü. Liseyi Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’nde tamamladı. İ.T.Ü. Moda Tasarımı okumakta.

IMPULSE


TASARIM

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Çok renkli ve canlı bir tema olduğu için Impulse adlı temayı tercih ettim . Giysilerime de bu canlılığı, kabarık modeller ve hacimli kumaşlar kullanarak taşıdım. Benim tasarımlarımı giyen kızın renkli ve neşeli bir kişiliği olduğu anlaşılır.

75


76

MAKALE

XX. Yüzyıl Türk kadın giyiminde görülen Avrupa moda etkileri

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

European fashion effects on XXTH century Turkish women clothing styles Ayşe Gamze Öngen - Yardımcı Doçent Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi - İSTANBUL

ÖZET Osmanlı imparatorluğu politik ve ticari nedenlerle Dünya ülkeleriyle daima karşılıklı iletişim içerisindeydi. Farklı kültürleri barındıran Osmanlı İmparatorluğunda, toplumların gelenek ve görenekleri ortak bir kültür oluşturmuştur. Osmanlı saray insanının giysi alışkanlığı da, bu zengin kültürden etkilenerek farklı kesimlerin, süsleme öğelerinin ortaya çıktığı görülür. XVII. yüzyılın sonlarından itibaren Batı karşısında yenilerek toprak kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti’nde yenileşme hareketlerine başlanmıştı. İlk yenileşme orduda olmuş ve ilk değişim de askeri kıyafette meydana gelmiştir. İki yüz yıllık dönemi kapsayan bu süreçte zamanla Batılılaşmanın boyutları genişlemiş ve eğitim, hukuk, siyaset gibi alanlara, dolayısıyla dış görünüşe yani kıyafete de yansımıştı. Önceleri Osmanlı giyim alışkanlığında görülen değişim sadece sultan ve sarayda yaşayanlar ile asker ve memurlarda olmuş, halka inmemiştir. Ancak XIX. yüzyılın ilk ortalarına doğru, Türk toplumunun giyim kuşam alışkanlığına bakıldığında, devlet politikası olarak halka inmiş, dönemin giysi moda anlayışında, batılı öğeler ön plana çıkmıştır. Ancak bu dönemde kırsal kesimde yaşayan halk ise geleneksel giysileri kullanmaya devam etmiştir. Türk kostüm tarihinde önemli bir yeri olan Cumhuriyet Dönemi giysi modasında görülen Avrupa etkileri, Osmanlı Döneminde de görüldüğü gibi devam etmektedir. Bu bağlamda, TEMKA Koleksiyonuna ait XX. yüz yıl Cumhuriyet Dönemi Kadın Giysilerinden bazıları üzerinde görülen Avrupa giysi moda etkileri görsel verilerle paylaşılacaktır. SUMMARY Ottoman Empire has been in relation with other countries in terms of political and trade. In the Ottoman Empire, that embraces different cultures formed a common culture. It has been seen that wearing style of the Ottoman courtiers have been effected by such rich cultures and therefore embroidering of different communities have arisen. As of XVII the century, losing lands and reformation period of the Ottoman Empire begins. First modernization efforts have been seen in the military of the Empire and first reform was changing the uniform clothing style of the military. Reorganization efforts take almost a period for two centuries covering the areas such as education, legislation as well as political area together with the appearance that is the wearing style of the relevant. During the first period of the reformation efforts, changing wearing style have been seen only in the garments of the sultans and other courtiers and military staff and officers not in the public. Along the mid- XIX th century, wearing style and habits of the Turkish society have been changed as a state policy, western fashion effects of the period have risen. However, public living


MAKALE

in the countryside has continued using their traditional wears. European fashion’s effects on the Republic Period, which has a significant effect on Turkish wearing style, can be seen as in the Ottoman Empire. In this context, European fashion’s effects on some of the XXth century, women wears of the Republic Period under TEMKA Collection will be shared by the visual data. GİRİŞ XX. yüz yılın ilkyarısında yaşanan tarihi olaylar, Avrupa, Türkiye gibi birçok Dünya ülkesini de etkileyerek, toplumların gerek ekonomik, politik düşünce yapılarında gerekse, kendilerine has kültür, gelenek ve göreneklerinin değişimiyle, sosyal hayatı etkilediği görülür. Bu yüzyılda Türk toplumunda yaşanan değişim hareketleri, Cumhuriyet Döneminde yapılan birçok reform ile daha da hız kazanmıştır. Bu durum, Türk topraklarında yaşayan halkın, iş hayatından, giyim kuşamına, eğlence anlayışına, yeme içme kültürü gibi sosyal hayatını kapsayan her alanda yaşanan değişimlerdir. XX. yüzyıl Türkiye’sinde kadının sosyal hayattaki belirginliğini öne çıkartarak yön veren diğer bir unsurda, gazete, dergi gibi basın yayın organları olmuştur. Artık Osmanlı toplumunun kadına olan bakışı XX. yüzyılda değişerek Türk kadınının elde ettiği seçme ve seçilme hakkı, toplum içinde söz sahibi olması, giyim kuşamındaki değişim ile sosyal hayattaki yeri belirlenmiştir. Böylelikle Avrupa yaşayan hemcinsi ile aynı haklara sahip olan Türk kadını, sosyal yaşam ve moda gibi her türlü bilgiye de kolayca ulaşma imkânı bulmuştur. Türk kadınının, Avrupa kadını ile özellikle giysi modasında karşılıklı etkileşimleri günümüze kadar devam etmiştir. Bu etkileşimin sadece XX. yüzyıldan sonra gelişen tarihi olaylara bakarak Türk giysi moda anlayışını incelemek yeterli olmayacaktır. Çünkü “batılılaşma projesi” yenilik hareketlerinin uygulandığı Cumhuriyet Dönemi giysilerindeki değişimler ve moda anlayışı, önce Osmanlı giyimindeki gelenekçi yapıyı da ele alarak, dönemin ekonomik, politik, inanç ve sosyal yaşamına ve Avrupa kültürü ile olan etkileşimine bakmak gerekecektir.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

1.Osmanlı Geleneksel Giyim Kültürü ve Avrupa modası ile etkileşimleri Osmanlı İmparatorluğu kuruluşundan itibaren, güçlü bir devletçilik anlayışına sahiptir. Yükselme Döneminde Osmanlı Devleti’nin, ekonomik başarısı, hem akılcı hem de insancıl olabilmesinden gelmektedir[1]. Merkeziyetçi yönetim anlayışı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sanatlarına da yansımış, Selçuklu Dönemi’nde görülen Ahilik Sisteminin devam etmesi ve disiplin kuralları çerçevesinde neredeyse bir okul gibi eğitim verilerek, yerel dokuyucular, terziler, işlemeciler, iplikçiler, boyamacılar, dericiler, çırak-kalfa-usta

ilişkisinde çalışmalarını sürdürmüştür. Dokumacılık da teknik, desen ve malzeme bakımından çeşitlilik göstererek ileri seviyeye ulaşmıştır. Bu disiplinli yapıyla Osmanlı dekoratif sanatlarında bezeme motifleri ve kompozisyonlarda tam bir üslup birliği ve kalite standardı sağlanabilmiştir. Osmanlı’da görülen sadelik ve ağırbaşlılık, gündelik hayata hâkim olan temel bir özellik olarak karşımıza çıkar. Osmanlı Sarayı’nda Sultanlar giyim kuşamlarına önem vermişler, pahalı ve lüks kumaşlardan dikilen kaftanlar giymişlerdir. Osmanlı Halkı’nın giyim-kuşamı saray kıyafetlerine göre daha sade kumaşlardan hazırlanmıştır. Osmanlı Dönemi’nin halk kıyafetlerine bakıldığında; iç gömleği, entari ve şalvar ve üste giyilen kaftandan oluşur. Aslında kadın, erkek ve çocuk giyiminin temel unsurları bunlardır, farklılık sadece büyüklüklerindedir[2]. Osmanlı’ların daha erken dönemlerinden itibaren Batı ile siyasi, ticari ve kültürel ilişkiler içinde oldukları görülür. Batılılar özellikle Osmanlıların gizemli harem hayatını merak etmişler, buralara giremedikleri halde kafalarında hayal ettikleri harem hayatını seyahatnamelerinde anlatmışlardır. Osmanlı kıyafetleri hakkında ilk görsel çizimler İtalyan seyyah Bassano Zara’nın kitabında yer almıştır. Gerçeğe yakın olan bu çizimler daha sonra ülkeyi ziyaret eden pek çok seyyah tarafından kullanılmıştır. Bu resimler Batılıların ilgisini arttırmış, ülkemize gelen elçilerin hanımları özellikle kadın hayatıyla ilgilenmiştir. Bunlardan İngiliz elçisinin hanımı Lady Mar (1717), İstanbul’da ziyaret ettiği konaklardaki hanımların hayatını ve giysilerini ablasına yazdığı mektuplarda anlatmıştır. Bununla kalmayıp, varlıklı bir Türk kadınının kıyafetinden kendisi için de diktirmiş ve bununla poz vererek bir tablosunu yaptırmıştır. Osmanlı kıyafetleriyle batılı kadınların resim yaptırması bir moda olmuş ve bu moda iki yüz yıl kadar sürmüştür. Doğunun ve özellikle İstanbul’un Avrupa’da bu kadar uzun süre canlı kalması ile bu döneme Turquerie denmesine neden olmuştur[3]. XIX. yüzyılda, Avrupa ile ilişkilerin artması giyim-kuşama yansımasıyla, geleneksel kadın kıyafetlerinin kesimleri hareketlenmiş, aksesuarlarda, dantel, kurdele, tül gibi Avrupa malzemeleri kullanılmıştır. Bilekten dirseğe kadar uzayan yırtmaçlar, iki yan dikişindeki etek yırtmaçlarının üçe çıkması ve derinleşmesi gibi özellikler görülmeye başlamıştır ki; bu bir geçiş dönemidir. Yüzyılın sonuna doğru etek ceketten oluşan iki parçalı kıyafetlere geçilmesi, pile, korsaj, telalı yaka gibi unsurlarla gelişmiş yeni tekniklerin uygulanmasıyla giysiler Batılı bir tarz kazanmıştır [4]. Özellikle, saray çevresinde değişen yaşam biçimi, saraylı kadınları ve giysilerini de etkilemiştir. III. Selim Devrinin ıslahat hareketlerinde, Avrupa usulleri ağırlıkla kendini hissettirmiştir. İkinci Mahmut devletin başına dert olan yeniçeri ocağını kaldırmış (1826) yerine kıyafetinden teçhi-

77


KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

78

MAKALE

zatına kadar yeni teknolojiyle donatılmış bir ordu kurmuştur. Böylece Osmanlı giyim kuşamında ilk yenileşme askeri kıyafetlerde başlamış, sonra sivil erkek kıyafetlerinde görülmüş, en sonra da kadın kıyafetleri Batılılaşmıştır[5]. XIX yüzyılda saraylı kadınlar giysi modellerini modanın merkezi Paris’ten ısmarlamaya başlamışlar, Paris’ten gelen model sayfaları üzerine, kumaş örnekleri iliştirerek model üzerinde yapmak istedikleri değişiklikler hakkında talimatlar yazmışlardır. Kadınlar dönemin modası olan şemsiye, çanta, eldiven, çorap gibi aksesuarları kullanmışlar, uzun ceket ve entari ise dönemin modası olmuştur. Muhafazakâr kadınlar ‘kostüm tayyör’ adı verilen ceket ve etek takımın üstüne bir süre daha çarşaf giymişlerdir. Kadınlar mevsimlerle değişen günün modası olan giysi modellerini magazin ve moda dergilerinden takip etmişlerdir. Modası geçmeyen ipek veya muslinden kıyafetler giymişler, ayaklarına, geleneksel sarı pabuçlar yerine elbiseleriyle takım oluşturacak işlemeli potinler giymişlerdir[6]. Kadınların en çok saç tuvaletlerine özendikleri ve Beyoğlu’nda yeni açılan kuaförlere gittikleri dikkati çeker. Osmanlıda ilk defa Avrupai tarz beyaz gelinliği İkinci Abdülhamit’in kızı Naile Sultan giymiştir. Gelinliğin şekli ve biçimi aynı olmakla beraber Naile Sultan’ın geleneksel kırmızı mor ve mavi renk yerine beyaz gelinlik giymesi, hoş karşılanmasa da beyaz renkli gelinlik yeni bir modanın başlangıcı olmuş ve giderek yaygınlaşmıştır. Meşrutiyet ve Cumhuriyet yıllarında Avrupai tarz beyaz gelinlikler kabul görmüştür[7]. Osmanlıda batılılaşma anlayışı giyim kuşam tarzından, yaşam ve eğlenceye kadar saraydan alt tabakalara doğru egemen olmuştur. Tanzimat’la birlikte Osmanlı’daki Avrupa tüketim mallarına yönelik düşkünlük, en çok üst kademe yöneticilerinde görülmektedir. İşgal altında olan İstanbul’da, batıya olan özenti ile başlayan alafranga yaşam, çay partileri, suareler, kadınların ve erkeklerin şıklık yarışı, roman ve mizah dergilerinde eleştirilmiştir. Osmanlının ilk balosu II. Mahmut zamanında Haliç’te bir gemide verilmiştir. Böylece kadınlı erkekli eğlenceye ilk defa katılan Osmanlı devlet adamları yaşadıkları tedirginliği belli etmemeye çalışmışlardır. Bu şekilde II. Mahmut’la başlayan batılılaşma hareketi halkı şeklî bir inkılaba hazırlamış görünmektedir. İstanbul’da daha çok Batılıların yaşadığı Beyoğlu semtinde görülen hareketli, modern, batılı yaşam tarzı, Müslüman Türk mahallelerinde görülmemekte halk geleneksel yaşamını devam ettirmekteydi[8]. Osmanlı aydın kesimi Tanzimat’la birlikte, toplumu yeniden yapılandırmaya başlamış ve batılılaşma faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Ayrıca aydın kesim kadın konusunu da gündeme getirmiştir. Özellikle modernleşme açısından kadınların eğitimi ve toplumdaki konumu anlaşılmış, buna bağlı olarak kız okulları açılmış, kadınların ev içinde eğit-

Fotoğraf.1; İpek zemin üzerine Sarı Kesme Telle ve mavi renk işleme görünümünde iri çiçek başları ve aralarında yaprak motifli dokunmuş Sivri Bebe Yaka Kısa ceket ve uzun etek ikili takım TEMKA Koleksiyonu,T.K.K.G.39 (Foto, Cemil Cem ÖNGEN,12.07.2013)

im görmesi sağlanmıştır. Kadınların eğitiminde yayın organları gazete, mecmua, broşür, küçük kitaplar ile batı medeniyetinde görülen gelişimler hakkında bilgi vermiştir. Ayrıca, gazetelerde tarih, coğrafya gibi konularda ansiklopedik bilgiler sunulmuş, edebiyat, sanat, müzik, moda ve bilmece sayfalarına da yer verilmiştir. I. Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllarda, kadın işgücünün ekonominin tüm kesimlerinde sayıca arttığı, özellikle de silâh altına alınan erkeklerin yerine, bazı devlet dairelerinde memur olarak çalıştığı görülmüştür. Kadınların çalışma hayatındaki yeri ve zamanla kazanmaya başladıkları özgüvenleri birçok magazin dergisine konu olmuştur. Osmanlıda yaşanan bu değişimler devam ederken itilaf ve ittifak devletleri arasında süren I. Dünya Savaşına Osmanlılar da dahîl olmuş ve savaştan


MAKALE

yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu, 30 Ekim 1918 yılında Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak İtilâf Devletleri’nin koyduğu ağır şartlara ve yaptırımlara boyun eğmek zorunda kalmış ancak Kurtuluş Savaşı mücadelesi ile kazanılarak Cumhuriyet, 29 Ekim 1923 yılında ilan edilmiştir.

ve kadın-erkek ilişkilerinde değişimler yaşanmıştır. Cumhuriyet Döneminde, 1933 yılında kurulan Sümerbank ile giyim ve dokuma sanayinin gelişimi hedeflenmiştir. Toplumda kendi malını üretme ve nitelikli iş gücünü arttırmayı hedefleyen bu atılım, giyimi sadece ısmarlama terzi ürünü olmaktan çıkararak, modanın tüm sosyal sınıflara yayılmasını sağlamıştır. Maliyeti daha düşük olan hazır giyimin ilk adımları 1930 yılında atılmıştır[11]. Türkiye Dünya modasını sadece takip etmekle kalmamış, zamanla sektörde önemli bir yer de edinmiştir. Günümüz giyim anlayışı “moda kavramı” adı altında Dünyada ne kadar önemli bir rol üstlendiğini de, hızına yetişemediğimiz giysi endüstrisinde görmekteyiz. Bu bağlamda Türkiye’de giyim kuşam anlayışındaki değişimler modernleşme projesi altında incelediğinde, farklı boyutlarla değişim gösterdiği görülür. Batı modasının etkileri görüldüğü XX. yüzyıl kadın giyiminde, sayıları hızla artan gazete ve dergiler, Avrupa’da toplumsal alanda yaşanan yeniliklerin takip edilmesini sağlamıştır. Toplumda kendi malını üretme ve nitelikli iş gücünün arttırılması hedeflenen bu dönemindeki atılımlar, giyimi sadece ısmarlama terzi ürünü olmaktan çıkararak, modanın tüm sosyal sınıflara yayılmasını sağlamıştır. Maliyeti daha düşük olan hazır giyimin ilk adımları 1930 yılında atılmıştır. Türkiye, Dünya modasını sadece takip etmekle kalmamış,

Fotoğraf.2; Al Kırmızı Kaşe Kumaştan Dikilmiş ve Siyah Kesme İle Yuvarlak Boncuklarla İşlenmiş, Püsküllerle Süslenmiş Uzun Ceket TEMKA Koleksiyonu,T.K.K.G. 60, (Foto,Cemil Cem ÖNGEN,12.07.2013)

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

2. Cumhuriyet Dönemi Kadın Giysi Moda Anlayışı Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkan Türk Toplumu’nda siyasal, kültürel ve toplumsal alanlarda yapılan, her biri bir devrim niteliği taşıyan yenileştirme hareketlerine başlanmış, Cumhuriyetin kurulmasının ardından hız verilen sosyal reformlar gerçekleştirilmiştir. Türk kadınının modern bir görünüm kazanmasında atılan adımların en önemlisi hiç şüphesiz onlara tanınan oy kullanma hakkıdır. Gelişim ve değişimin hızla devam ederken Cumhuriyet kadınının, toplumsal statüsü değişerek sosyal alanda daha fazla görünmeye başlamıştır. Cumhuriyet’in modernleşme programı içerisinde, çağdaş Türk Kadını imajı önemli bir yer tutmuştur. Kültürel alanda yapılan reformlar ise değişim hareketlerini hızlandırmıştır[9]. Osmanlı’nın son dönemlerinde üst düzey kişilerde görülen, kılık kıyafetlerdeki değişim, Cumhuriyet Dönemi’nde halka inmiştir. Böylelikle kadın ve erkek giyiminde, Batı modasının etkileri görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde, sayıları hızla artan gazete ve dergiler, Avrupa’da toplumsal alanda yaşanan yeniliklerin takip edilmesini sağlamıştır. Devrimlerin halka anlatılması bir devlet politikası olarak benimsenmiş, en ücra köşedeki vatandaşa kadar ulaştırılmaya çalışılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki hızlı batılılaşma politikası içinde kadın konusunun ayrıcalıklı bir yeri olmuştur. Nitekim bu dönemde öne çıkarılan yeni kültürel modelde kadın yeni devleti temsil etmektedir. Türk kadınının görüntüsü de değişmeye başlamış ve sosyal hayattaki Batılı kıyafete moda olarak meşruiyet kazandırılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadın kimliği geleneksel rolünü başarıyla yürütürken, tiyatro, konser, balolara katılmış, dönemin popüler danslarını yaparak, yemekli davetlere katılarak sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olduklarını göstermişlerdir[10]. Cumhuriyet’in ilk resmî balosu 29 Ekim 1925 yılında Ankara’da düzenlenmiştir. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Ankara’daki resmî erkân basının ileri gelenleri bu baloya katılmıştır. Modern yaşamın sosyal etkinliklerinden biri olarak kabul edilen balolar Cumhuriyet’le birlikte resmiyet ve önem kazanmıştır. Dünyada değişen ekonomi ve politik dengeler hemen her alanda Cumhuriyet insanının yaşamına yansımış ve yeni gereksinimler doğrultusunda dönemin giysi modasının da değişimine neden olmuştur. Savaş döneminde kadının da çalışmaya başlaması, giyim tarzını etkilemiştir. Erkekler ise Avrupai tarzda giyinmişlerdir. Cumhuriyet ile birlikte aile hayatı

79


80

MAKALE

kültürel aktivitelerin sıkça yapılmış olması kadının bir gün içinde sosyal hayatında kullandığı giysi çeşitliliği göstermektedir[12].

Fotoğraf.3 ; Ekru Renk İpek Kumaşla Dikilmiş Kolsuz, Yuvarlak Yakalı, Çarliston Modelli Abiye Elbise. TEMKA Koleksiyonu,T.K.K.G.51 ( Foto,Cemil Cem ÖNGEN,12.07.2013).

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

zamanla sektörde önemli bir yer de edinmiştir. Günümüz giyim anlayışı “moda kavramı” adı altında Dünyada ne kadar önemli bir rol üstlendiğini de, hızına yetişemediğimiz giysi endüstrisinde görmekteyiz. Bu bağlamda Türkiye’de giyim kuşam anlayışındaki değişimler modernleşme projesi altında incelediğinde, bu dönemin Avrupa eğlence anlayışı içinde yer alan, moda dansların yapıldığı çay partileri, balolar, sinema, tiyatro gibi

3. XX. Yüzyıl Türk kadının tercih ettiği giysilerde görülen Avrupa moda etkileri XX. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan önemli olaylar Dünya toplumları arasında hızlı değişime neden olmuştur. Bu değişimlerin beraberinde getirdiği en güzel örnekleri ise hiç kuşkusuz, Dünya giysi kültürünün zenginliğinde görmekteyiz. Dönem kostümleri incelendiğinde ait olduğu döneme ait birçok bilgiyi bulmak mümkündür. Örneğin TEMKA kadın giysi koleksiyonunda görülen kısa ceket ve uzun etek ikili takım (Fotoğraf.1) ile uzun Al kırmızı kaşe ceket (Fotoğraf.2) incelendiğinde; Cumhuriyet Dönemi kadınının ev dışında çalışmaya başlayarak, ekonomik gücü elde etmesiyle sosyal hayatının da değişmeye başladığını gösteren önemli birer örneklerdir. Giysi, bu dönemde gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de kadının artık mevsimsel ve günün belli saatlerinde giyilmek üzere tercih ettiği bir modeldi. Böylelikle gün içinde değişen kadın kıyafetleri tekstil sektörünün de gelişimini hızlandırmıştır. Avrupa toplumunda görülen, daha sonrada Türk kadınının hayatına giren, kadın ve erkeğin birlikte yer alabildiği balo, sinema, tiyatro, gibi yeni eğlence yerlerine giderken giydikleri giysi çeşitliliğinin daha da zenginleştiği görülmektedir. 1925 ve 1930 yılları arasında dönemin moda danslarından “Çarliston Dansı” gibi danslar, XX. yüzyıl kadının yeni eğlence anlayışını yansıtmaktaydı. Bu dansların farklı hareketler ile yapılmış olması, dans eden kişinin rahat hareket edebilmesi için giysi modellerinin yeniden düzenlenmesine neden olmuştur. Böylelikle dönemin modacıları yeni giysi modelleri, aksesuarları tasarlayarak, giyinme alışkanlıklarının değişmesine ve amaca uygun yönde gelişimine neden olmuştur (Şahin.Y. 2006:165) TEMKA Koleksiyonu ait ekru renk ipek kumaşla dikilmiş elbise Çarliston modeldedir (Fotoğraf.3.). SONUÇ XX. yüzyıl da yaşanan politik, ekonomik olaylar Dünya toplumlarının sosyal yaşamını etkileyerek, kültürler arası etkileşimi arttırmış, sürekli gelişen teknoloji iletişimi hızlandırmıştır. Toplumların oluşturduğu bu zengin mozaik Dünya kültürlerini etkileyerek kozmopolit bir sanat algısının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Özellikle kadının sosyal hayatını etkilemiş olması dönemin kadın giyinme alışkanlıklarının da hızla değişmesine neden olmuştur.

KAYNAKLAR: [1] Tezcan Hülya,” Osmanlı Sarayının Çocukları, Şehzadeler Ve Hanım Sultanların Yaşamları, Giysileri”, Mart–2006-İstanbul, Mas Matbaacılık, Aygaz, s.no;17 [2] ŞAHİN Yüksel, “Türkiye’de Kadın Siluetinde Moda Anlayışı Ve Değişimleri”,Dokuz Eylül Üniversitesi G.S. F. Yayınları, İzmir–2006, s.no;20 [3] Tezcan Hülya, “16.-17. Yüzyıl Osmanlı Sarayında Kadın Modası”, P Dergisi 12, İstanbul Kış 1998–1999, s.54–69. [4] Tezcan Hülya, “18. Yüzyılda Osmanlı Kumaş Sanatı ve Kadın Modası”, P Dergisi 8, İstanbul Kış 1997, s. 72–86. [5]. ÖZER İlbeyi,”Osmanlıdan Cumhuriyete Yaşam Ve Moda “ 4. Baskı–2009,Truva Yayınları, [6]. Tezcan Hülya, “Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Yüzyılında Kadın Kıyafetlerinde Batılılaşma”, Sanat Dünyamız- 37(1988) İstanbul, s.45–51. [7]. Tezcan Hülya, “Batılılaşma döneminde Saray Kadınının Modası”, P Dergisi 12, İstanbul Kış 1998–1999, s. 82–88. [8]. ÖZER İlbeyi,”Osmanlıdan Cumhuriyete Yaşam Ve Moda “ 4. Baskı–2009,Truva Yayınları, s. 356 [9]. AYSAL Necdet, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Giyim Ve Kuşamda Çağdaşlaşma Hareketleri” Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü ÇTTAD, X/22 , (2011/Bahar), s.3-32 [10]. ŞAHİN Yüksel, “Türkiye’de Kadın Siluetinde Moda Anlayışı Ve Değişimleri”,Dokuz Eylül Üniversitesi G.S. F. Yayınları, İzmir–2006, s. 114 [11].- [12]. ÖZER İlbeyi,”Osmanlıdan Cumhuriyete Yaşam Ve Moda “ 4. Baskı–2009,Truva Yayınları, s. 131



82

ENGLISH

Malkan Makina solution partner of Avantgarde Textile Avantgarde Textile is targetting at establishing its own brand in the market in terms of men’s suits and is continuing to work in this regard. Mustafa Demir, one of the founding members of Avantgarde Textile Company, has been actively working during every phase of this industry since childhood. Demir born in Ödemiş, after having worked as a manager in the companies involved in this industry founded Avantgarde Textile. We had a talk with Mustafa Demir, one of the founding members of Avantgarde Textile company entered the men’s suit market in an assertive manner, regarding the newly established manufacture plants as well as about their transition process from contract manufacturing to establishing their own productions.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

What would you like to tell us about the development that Avantgarde Textile has gone through since its establishment ? “Avantgarde Textilel is active within the body of Agiloğlu Holding. The main area of activity of Agiloğlu Holding is iron and steel and establishment of greenhouses. Our President of Board of Directors is Farid Khaliliov and our main Office is lo-

cated in the city of Baku of Azerbaijan. Our holding has made significant amount of investments principally in Azerbaijan followed by Turkey. Currently we shall be active with Avantgarde Textile of which I am also a partner of. We primarily commenced by contract manufacturing for domestic brands. Subsequently we are aiming at achieving growth through exports. We are planning to produce 1000 jackets and 1000 trousers on a daily basis. However, are actual goal is not contract manufacture but to become a brand with our own brand name Avantgarde. We have already begun to prepare our summer 2016 collection. God willing, we shall be presenting our collection at the end of the summer season. This collection that we shall be preparing ourselves is of major importance for us. Due to this reason, the collection that we shall be presenting this summer shall be prepared by our Italian designer. The said designer shall himself take care of the patterns and the fabric. In this way we decided to be in Milano and we founded an office there. We are adamant at following up closely the fashion and trends in this industry and thereby we are resolute at becoming a “pioneer” in this regard.”


ENGLISH

To what factors do you pay attention to when you are investing in machine parks? What are the most significant factors that affect your choice of equipment? “As is the case from fabric to interlining, from needle to thread, the same is also true in terms of chosing equipment and machinery, we absolutely give utmost importance primarily to quality. We prefer equipment which is in line with our concept that enables us to attain our “fashion setting” target in the shortest period of time possible. And of course, if an alternative is available in this area, if possible, I would rather prefer to work with local equipment. Unfortunately sewing machines are not manufactured in Turkey, however regarding ironing machines the case is different. We now have world known and very good quality products locally manufactured. We are one of the manufacturers that prefer to work with domestic products.”

are also state of the art technology. From the point of view of the operator, it is user friendly and very practical and easy to use as well as flexible enough to be adapted to all types of fabric. For example; due to pattern incompatibilities in or inadequacy in programming of iron pressing results in wastage of some of the workmanship in the production line. That is to say, the work done may perish. With regard to Malkan iron presses, this is not the case at all. On the contrary, the ironing results obtained highlights the workmanship. Thus your product has a better quality and attractive appearance. Therefore, we are very pleased to have made the right choice.” Finally what are your expectations for 2015? “2015 shall be a very important year for us. We shall endeavor our utmost to realize the plans I stated before. Obviously it shall be a difficult year too. The trials and tribulations going on in the Ukraine, Russia, Syria, Iraq and the Arab countries shall surely affect this market in a very adverse manner. Likewise, the current situation in these markets is apparent enough. However, as Avantgarde we have faith in ourselves as well as in our team. We believe that we shall surely make a big difference with our quality products compared to our competitors. This is the reason why we did not hesitate at all at the time when we resolved to make an investment. We are bursting with excitement and look forward to realizing all our goals one by one. ”

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

What is your opinion on the domestic ironing equipment namely your choice of Malkan ? Do you think this is the right choice? Does Malkan meet your expectations? “I have had the opportunity to observe many iron brands over the years both at the companies I worked at and during the period we made contract manufacturing. I tried different types of iron brands. This is what I experienced; the most crucial and pivot factor in the work we do involves ironing of jackets in particular. Here the most important factor is iron pressing so to speak. Therefore, the finishing touch iron pressing should be the apple of the eye of the garment factory. We had heard about Malkan in the market for some time now and followed it up closely. I have seen Malkan iron presses in operation in various places by chance. The pattern-form compatibility that Malkan iron presses have achieved is at the topmost level. The manufacturers have a very professional team who are familiar with each phase of production and thereby the end product is exactly what the buyer would hope for. After sales services provided are of very high standards. Apart from the iron pressing forms the programming features

83


84

ENGLISH

Better fitting and more comfortable head protection systems

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

In the course of our lives, almost all of us will have to address the question of head protection, sooner or later. Whether it is during our leisure activities or at work, a helmet helps to reduce or prevent head injuries. However, only a helmet that is perfectly fitted to the individual shape and size of its wearer’s head can provide maximum protection (see Figure 1). Helmet manufacturers know this, too, but they have had to work with the limited information about head measurements that was previously available. Above all, there was a shortage of information about head shapes. The problem is that where the circumference of two volunteers’ heads is the same, the width of the head can vary by up to 4 cm (see Figure 2). This significant difference cannot be catered for by a single size or shape of helmet. Now, thanks to a research project carried out at the Hohenstein Institute in Bönnigheim and called “Textile-based head protection systems” (AiF No. 16976 N), detailed data about head shapes is available for the first time. Head size and head shape The researchers spent about two years measuring the heads of 6000 men, women and children, and thoroughly examining their shapes and dimensions. With the help of more than 40 defined measuring points, they analysed the circumference, width and length of the head and many other important dimensions, and evaluated them statistically (see Figure 3). This enabled them to develop a new sizing chart specifically for heads, to identify typical 3D head shapes for the first time and then work out the typical market share of each actual head shape among the population of Germany. “Since people only wear head protection systems consistently if they are comfortable, getting the best possible fit is very important,” says Simone

Morlock, who was in charge of the project at the Hohenstein Institute. How well a helmet fits is closely related to the shape of the head. With her team, Simone Morlock has defined five main head types: These range from “extremely round” and “round” through “normal” and “oval” to “extremely oval” (see Figure 4). To demonstrate these types, 3D models were developed which cover the whole spectrum of different head shapes of people living in Germany. Another new element is that the head dimensions are shown in terms of sizes, rather than in the unit normally used in the standards, the percentile. A percentile only indicates the percentages among specific groups of people, but gives no indication of the actual dimensions of the head for each head size. By using the sizing chart produced by the researchers for head sizes 48 to 64, which describes the dimensions of the head and face for the five head types, manufacturers can now offer a better range of sizes and product types. The sizebased presentation of head dimensions is a big help in industrial product development, because the sizing charts now Show the actual dimensions for each size. The experts have also identified and described differences in the dimensions between age groups and between the genders. Wearing characteristics and hygiene requirements As well as the fit, physiological aspects such as moisture transport also have an effect on people’s feeling of well-being. “To make sure that helmets not only fit as well as possible but also feel great to wear, we have studied the wearing comfort and hygiene requirements of textile-based head protection systems. This is because the materials that are used affect the climatic conditions under the helmet,” says Martin Harnisch. “For the first time, we also included the lining of the helmet in our



86

ENGLISH

examination.” In the project, the textile lining of ski helmets was studied as an example. By using laboratory tests, it is easy to characterise the different helmet linings in terms of their heat and moisture management and how they feel on the skin (skin sensory functions). For example, nearly all the lining materials took a long time to dry. Any potential ways of improving this were indicated. Unlike in previous studies, the scientists also took account of the hygienic properties of the head protection systems. “Increased sweating inside the head protection generates a warm and humid climate which reduces wearing comfort while also creating ideal conditions for the growth of microorganisms. This can result in undesirable odour formation and possible scalp diseases like various kinds of dermatosis such as tinea capitis,” reports Dr. Mucha. To prevent these unpleasant consequences that result from the materials being used, different factors were studied and optimised by the researchers. Research findings help improve all head protection systems In future it will be possible for manufacturers to use the new dimensions and data about shapes and market share to develop helmets that are specifi-

cally designed for different customer groups. In the long term, the standards which play such an important role in the field of head protection systems will be able to be updated in line with the latest findings: from personal protective equipment (PPE) in the construction industry to the police, firefighters and the armed forces, and the leisure industry. The additional anthropomorphic data that has been collected will also help to make mouthguards, face masks and ear protectors fit better, especially where they are combined with a helmet.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

From basement company to global player The US family business W. L. Gore & Associates, Inc. has made a significant name for itself in the textile sector, primarily through its textile laminates based on the patented membrane technology GORE-TEX®. A large number of renowned outdoor brands are now using this laminate in the manufacture of clothing and waterproof footwear. Whether in cycling gear, ski pants, mountaineering boots or professional protective clothing – GORETEX® function textiles remain durably waterproof, wind proof and breathable. The company provides its “GUARANTEED TO KEEP YOU DRY™“ guarantee for all GORETEX ® products in its recreation and fashion range. Today, Gore has firmly established itself as one of the leading manufacturers in the functional textiles sector. As a company with a technologically-orientated tradition, Gore places premium value on research and product innovation. The company has a wide range of products

that includes the textile material GORE-TEX®, cables for telecommunications, medical implants, filter tubes for power plants and highly-specialised products for use in industry and aeronautics and aerospace electronics. Based in Newark (Delaware) in the USA, Gore employs over 10,000 staff worldwide and has an annual turnover of more than USD 3 billion. The company is a global player with production operations in the USA, Germany, Great Britain, Japan and China. Gore commenced its business operations in Europe a number of years after the company was founded in 1958. The company now has sales offices and production sites in a large number of European countries and provides a wide variety of products for all kinds of use in local markets. Gore is one of the few companies to have repeatedly been chosen as one of the 100 best employers in the USA since 1984. The company has also been consid-



88

ENGLISH

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

ered as one of the most attractive employers in Germany, France, Great Britain, Italy and Sweden for some time now. Gore was also recently chosen as one of the best employers in China. Bernhard Kiehl, Head of the Sustainability Program in the Gore Fabrics Division, sees this as the affirmation of the core values of a unique company philosophy: “We have created a corporate culture based on personal responsibility and fun at work. This is augmented by our conviction that people are self-motivated to work and be successful.” Bernhard Kiehl explains: “From the outset, the company founders Bill and Vieve Gore were of the belief that a person was at their most creative when working within a team of equals – within a network based around a level and closely linked grid structure. At its core is a network of manageable units with direct communication channels. The employees act based on their own personal understanding of “commitment”. They are therefore not asked to do something, but commit to doing it voluntarily.” In this sense, employees are also considered “associates”, and they devote themselves to projects that suit their capabilities. At Gore, a leadership role has to be acquired based on specialist knowledge, social competency and other factors. This also reflects the fact that the team respects

the role of leadership. Gore has always followed the principle of basing its actions around established scientific knowledge. The company thus complies with all legal environmental regulations and health and safety provisions and – wherever possible – surpasses them through furtherreaching self-imposed standards. Furthermore, all of its production sites have for some time now been certified in accordance with the specifications of the quality management system ISO 9001-9008. An environmental management system has been introduced at all of its production sites and Gore has started the process of receiving certification for them in accordance with ISO 14001. At the core of the environmental approach adopted by Gore is its ecological evaluation tool, Life Cycle Assessment (LCA), sometimes referred to as eco balance. It is a standardised, scientifically approved method that fully assesses the environmental impact created by an end product, from the acquisition of the raw materials, through manufacturing and distribution, up to disposal. Bernhard Kiehl has utmost confidence in this method: “The results of the LCA assessments really show that the most effective means of reducing the environmental impact of functional outdoor clothing is through increasing its functional durability, and thus increasing the product’s lifecycle. That’s why durability is a real cornerstone of our environmental strategy. Together with our high standards in operational environmental protection and occupational health and safety, the careful handling of resources and an employee-orientated corporate culture, this allows us to fulfil our corporate responsibilities in relation to society and the environment.”



90

ENGLISH

Floor and furniture designs present exciting opportunities for print

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

A 360° view of printed decoration on different materials for wall and floor covering as well as textiles and furniture was presented at the ESMA-organised Printed Interior Decoration (PID). Peter Buttiens, CEO of ESMA and event organiser of the first European event of its kind, comments: “Looking at the printing market today, many traditional segments are under pressure from competition and this results in lower margins and less work. With a little help and expertise, many of the large format printers can become important suppliers for Printed Interior Decoration solutions. They have the equipment but need to gain some further knowledge and also build a new group of customers and professional partners. Recently, many successful printers switching to this segment have come forward, revealing that this sector could be as interesting and lucrative as the large format display and banner market today”. The conference demonstrated that entering a different segment of the market, such as the creation of interiors, is not always an easy transition. The construction and the interior design world have their own standards and regulations. But it highlighted how printers should be the full contractor. A printer providing decorative glass, should work together with a glass fitter to ensure the smooth installation of the decorative glass as doors, walls or windows. Therefore, it is clear that the right partnerships should be made between printers

and contractors for these special interior design solutions. The presenters frequently advised on the right materials as well, and how to handle contractors on site. It attracted over 150 participants and showcased growing interest in the sector. Its success was further supported by Euroshop, the world’s leading retail trade fair and the wallpaper association. Elke Moebius, Director of Euroshop said after the event: “I first heard about the PID conference in spring 2014 and quickly realized the shared potential for printed interior decoration and EuroShop as the leading retail trade fair worldwide. Due to the increasing importance of e-commerce, it is now all about staging and emotionalizing the point-of-sale. And printed interior decoration contributes to this. The conference introduced me to many engaging topics”. With the growing interest in digitally printed and personalised wallpaper and wallcoverings, the event was supported by ‘IGI – The Global Wallcoverings Association’ and ‘Deutsches Tapeten-Institut‘, while SGIA was a Platinium sponsoring partner. FESPA also took the opportunity to launch its new project: the Print Inspiration Rally - an American school bus that is fully decorated with print. The conference programme provided a mix of technical overviews from suppliers and inspirational presentations from designers Markus Benesch and Birgit Spielvogel who showcased their use of digital print for decoration.


Termal Otel

Kuzuluk Beldesi Orta Mah. Cad. No: 352 Akyaz覺/ SAKARYA Tel: 0 264 421 00 20 (3550-3551) - Faks: 0 264 4210150

info@ihlaskuzuluktermalotel.com

www.ihlaskuzuluktermalotel.com


92

ENGLISH

CAD/CAM-Countdown to Texprocess 2015 Leading manufacturers present new CAD /CAM solutions for the processing of textile and flexible materials. Exhibitors highlight the quality of Texprocess and the combination with Techtextil.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

When looking on the CAD/CAM manufacturers branch there is without doubt a broad consensus with regard to the participation in Texprocess trade fair 2015 (4 to 7 May 2015). The branch has registered that the customers have diversified into new growth markets away from the conventional industries towards technical textiles, functional apparel textiles, leather and other flat material. Some of the CAD/CAM exhibitors are delivering insight into their preparations for the fair and their expectations. At this stage a number of trends have already become clear from the announcements of the CAD/CAM exhibitors. Hardware (equipment) without software will hardly exist in the future. The offered concepts do not provide for single components but for comprehensive applications offering full integrability into the production environment. Almost every consulted provider is offering solutions for the automatic cutting of continuously repeating patterned fabrics. Such applications can have large savings potential. As far as the cutting systems are concerned mechanical knife-cutters provided with interchangeable tools, depending on the type of the system, are dominating. The fol-

ZÜND Cutter G3, allowing sharp-contoured motif cutting

lowing novelties will be presented at the trade show: the three-dimensional water jet cutter cutexpert minijet and the Gerber Technology Paragon ® Cutter. With regard to the front end software sector (computer aided design) the branch is willing to finally herald the methodical paradigm shift by means of comprehensive further development of construction and modification modules (clothing industry). ZÜND AG: Single-layer cutters with focus on technical textiles At Texprocess 2015, the Swiss manufacturer Zünd will present their single-layer cutters G3 and S3 provided with large tooling equipment for a nearly endless material spectrum within the range of technical textiles, clothing textiles, leather and other flat material. The fair highlight will be the presentation of a Technology for the automatic and sharp-contoured motif cutting of individually printed textiles and films for promotional items and sportswear and the precisely tailored automatic cutting of patterned fabrics. In addition, the presentation of new options for material feeding and special software applications is planned in co-operation with partners of ZÜND. ZÜND will show a wide variety of items. However, the company will prioritize the range of cutting technical textiles and flat products at the Texprocess and Techtextil trade fairs. Besides the machining of conventional textiles, ZÜND expects growth potential in applications with regard to textile architecture, production of membranes, insulating material and machining of fiber-glass reinforced and carbon fiber reinforced plastics for the manufacture of lightweight components. In particular ZÜND wants to demonstrate to its customers in the field of the technological sector a wide range of reliable and long-life machinery having an outstanding quality level combined with an efficient functionality in terms of integrability and control. In addition ZÜND’s show offer includes industrial applications for the upholstered furniture sector and the clothing industry. Besides the customer recruitment for a “Return of Show-Investment“,


ENGLISH

ZÜND intends to use the Texprocess trade fair as an ideal networking platform in combination with the Techtextil fair taking place at the same time. The fairs offer an excellent forum for fairgoers gathering first-hand information on new cutting material in the field of technical textiles and for establishing and developing contact with co-operation partners within this branch.

fair novelty: Gerber Technology Cutter Paragon

Expert Systemtechnik GmbH: Premiere of new 3D Cutter The exhibitor Expert Systemtechnik GmbH is specialised in the field of single-layer cutting and low-layer cutting of flat material and represents this segment at the Texprocess trade fair by showing its cutting systems cutexpert ecocam, CNC knife, cutexpert minijet 3D and threedimensional water jet cutter . As a fair novelty EXPERT presents its minijet three-dimensional cutter allowing interpolation in three linear and two rotational axes and which is targeted on prototyping and small lot production. Besides cutting of technical textiles it is especially suited for cutting high-volume flat material that is used for forming cones and pyramids or for producing chamfered cuts. The knife cutter can be used for a wide range of cutting material such as leather, fabrics, foamed material, technical textiles and composite material. Thanks

cutexpert ecocam, CNC- knife cutter for low-layer cutting provided with new tools.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Gerber Technology: New CAD 3D modules and cutting systems The supplier Gerber Technology will show its universal CAD/CAM product line-up at the Texprocess trade fair including many fair novelties which are concentrated on the clothing industry. One novelty is the integration of an own trend-setting CAD three-dimensional module into the Accumark V 10.0 design which allows the users to cover the entire value chain of a fashion idea (in the form of an image communication) from the prototype to the series and/or single unit production (depending on size and dimension). Merchandising can already be involved in the course of the product life cycle. This allows to apply traditional operation methods in a comfortable manner and to use large synergetic effects. The steadily accelerating product development leads to the necessity of coordinating an increasing number of data within a short time. In order to allowing to respond to the market requirements and fashion trends in an efficient, secure and user-friendly manner, Gerber offers new and impressive options by offering the Product Life Management Package Yunique PLM V6. In addition, Gerber will present its automatic Nestingsoftware MC which is installed in the interface before the automatic cutting process. The machine ensures a utilization factor that has been increased by up to three percent compared to single core solutions. Furthermore, Gerber will show its novelty called Paragon ® cutting system which ranges within the CAM supply offer. This system includes the LX series for small-lot production and the VX series for high-layer cutting. For both cutting systems, the manufacturer promises a considerable technology leap. The application of an intelligent real time process management ensures an optimal balance between cutting speed and cutting quality without the need of intervention of the operator. By that an increased operation rate (availability) and reduced operational costs can be achieved and a higher performance as well. By offering the KERI ® (Knowledge Experience and Reference Interface) system to new users, an intelligent assistant helps to lead securely through every cutting order within a few hours. An own exhibit comprising customer care and service will be available at the fair.

93


94

ENGLISH

to its large number of interchangeable tools, the cutter allows a wide range of applications in the field of single-layer and multilayer cutting. At the Texprocess fair a new milling cutter will be presented serving as an additional tool for the minijet three-dimensional cutter. Software applications such as the machining and management of templates, automatic cut view generation and cutting data optimization complete the manufacturing equipment of the front end. EXPERT will present a projection-assisted solution without expensive hardware for the automatic cutting of continuously repeating textiles. In addition, the trend towards the system-wide networking of manufacturing processes is implemented in every product.

always motivated and convinced us to participate as an exhibitor in the Texprocess fair.

bullmer GmbH presents two production lines with material feeding In the past decade this special purpose machine builder has concentrated his activities on the cutting technology in the application area of machining technical textiles and can demonstrate a wide range of manufacturing solutions based on company-owned and customeroriented developments. As a consequence bullmer will present at the Texprocess trade fair two production lines with material feeding which cover the areas of singlelayer cutting, low-layer cutting and high- layer cutting.

Yvonne Heinen-Foudeh, Gerber`s Marketing Director for the EMEA region: In 2011 the trade fair organizer Messe Frankfurt has succeeded in establishing off the cuff at the Frankfurt/Main location in the heart of Europe a new technology fair with top-class umbrella events for the global textile industry. In view of the continuously growing market share of Gerber Technolgy in the EMEA region we highly appreciate this business venture and the creation of this new marketing and communication platform. We are convinced that Frankfurt’s fair organizers will succeed in gaining for the Frankfort 2015 fair the participation of the decision-makers from the slowly recovering southern European countries and in particular from France. Conclusion: It is beyond all question that Gerber wants to benefit from this event and will participate in the Texprocess 2015 trade fair. We want to influence in our favour the demand-oriented buying decisions of our customers in a positive and relaxed talking atmosphere. Gerber Technology@Texprocess stands for an exchange of ideas on current technology trends and their implementation, communication and of course socializing.

KONFEKSİYON TEKNİK | MART | MARCH | 2015

Statements of the exhibitors: Oliver Zünd, CEO, Zünd AG: As it was already the case in the previous years, ZÜND will without any doubt participate in the Texprocess 2015 trade fair. The main reasons for our participation are among others the quality and the internationality of the recruited customers and the number of business dealings. This aspect has

Sebastian Bruder, managing director of Expert Systemtechnik GmbH: Thanks to the contemporaneous organization of the Techtextil and Texprocess trade fairs we already could benefit from the large number of fairgoers. With regard to the 2015 event we expect to establish and develop many international and national contacts of high quality with other exhibitors and partners and potential buyers as well. There is no other trade fair that offers such a high and clearly structured expertise in the field of the textile industry as it is the case in Frankfurt.

Marc Hasler, managing director of bullmer GmbH: Thanks to the contemporaneous organization of the Texprocess and Techtextil trade fairs it is possible to approach a considerably larger clientele and number of visitors, both national and international. In particular, we expect synergetic effects in the clothes market by means of the visitors to both trade fairs. Our previous experience with the Texprocess fair gives reason to expect good and sustainable customer relations and a potential follow-up business after the fair. In addition this fair is one of the most important ones for our portfolio because the fair will show the entire spectrum and the manifold possible applications of the cutting and plaiting technology. Besides, the fair is a guidepost of latest trends and technologies for many exhibitors. topcut-bullmer CNC low layer cutter PREMIUMCUT with interchangeable tools


Her an ONLINE olun! Bütün dünya sizi görsün! www.konfeksiyonteknik.com.tr

Banner reklam talepleriniz için; yilmaz.ozkan@img.com.tr 0 212 604 51 00 www.img.com.tr


SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. ................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. One year EURO 60 Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 120 TL.

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Check is enclosed / Çek ektedir. Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /

....................

/

: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / .................... / : Visa ....................

....................

Master / Eurocard

Stamp & Signature / İmza :

.................................................................................................................................................................................................................

Bank account name / Hesap adı : İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) GARANTİ BANKASI KUYUMCUKENT ŞUBESİ ŞUBE KODU: 301 HESAP NO: 6299783 IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0006 2997 83 BANK ACCOUNT NO TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 9097457 (EURO) Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0009 0974 57 TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 90297451 (USD) Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 IBAN NO: TR58 0006 2000 3010 0009 0974 51

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 web: www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.