INDEX KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
4
17 yıldır birlikteyiz / We are together with you for 17 years
EYLÜL / SEPTEMBER 2011 YIL / YEAR : 18 SAYI / ISSUE : 204
GRUP BAŞKANI Group Chairman H. Ferruh IŞIK
ADRES Head Of fice İhlas Medya Center 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 web : www.konfeksiyonteknik.com.tr e-mail : img@img.com.tr
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. adına sahibi SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Editor-in-Chief Mehmet SÖZTUTAN msoztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM aerdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Konfeksiyon Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
AKBARKOD ................................. 51 AKMAZ ...................................... A.K ALBA MAKİNA ........................ 14-15 ASTAŞ ........................................Ö.K AŞITEPE ...................................... 17 ATAK MAKİNA ............................. 55 ATAK MAKİNA ............................. 81 AVEA.......................................... 83 BENTEKS .................................... 49 BİR BARKOD ............................... 85 CNR – CPİ................................... 95 CNR – TEXBRIDGE .................... 103 CNR – WEDDING ..................... 101 DATATEC .................................... 37 DEĞİRMEN ................................. 57 DOTEC ....................................... 87 ECEM TEKSTİL ............................. 21 EGE MAKİNA .............................. 89 ERBİL MAKİNA ....................... 60-61 ETİKET SANAYİ .......................... 128 ETİKET SANAYİ ..........................A.K.İ GLENGO ............................... 70-71 HAZAR MAKİNA .......................... 79
İHLAS KOLEJİ ............................ 109 İSTANBUL MAKİNA ...................... 19 KEÇOĞLU BİRADERLER ............... 29 KEÇOĞLU .......................... Ö.K.İ - 1 KILIÇOĞLU ................................. 41 KÜÇÜK ARSLAN TEKSTİL ......... 76-77 MALKAN .................................... 2-3 MCN MAKİNA ........................ 44-45 MERCAN MAKİNA ....................... 73 NEHİR MAKİNA ........................... 47 ORANGE NEEDLES ..................... 67 ÖZBİLİM ....................................... 7 ÖZER MAKİNA ....................... 34-35 PAMUK ....................................... 93 PATEKS ................................. KULAK PRODİJİTAL ................................. 65 SANKO ....................................... 53 SERKON ..................................... 31 SİLTER ........................................ 39 SUNSTAR .................................... 11 ŞİMŞEK MAKİNA .......................... 63 TETAŞ ............................... 23-25-27 TEXPOEURASIA ......................... 115 TÜRKİYE GAZETESİ .................... 111 TÜYAP – KONFEKSİYON MAK .... 107 UĞUR MAKİNA ............................. 9
INDEX
REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT
REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager Yılmaz ÖZKAN yozkan@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hsoztutan@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
BASKI Printed By İHLAS Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İstanbul Tel: +90 212 454 35 08 MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant Mustafa AKTAŞ maktas@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subscription and Circulation Manager İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ BURSA Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA Metin DEMİR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN: Taiwan Bright Co. Ltd. Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN: Echo Japan Corporation Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA: Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr
İMG: Konfeksiyon Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 27 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 20 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Konfeksiyon Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Adver tisements responsibilities published in our maga zine per tain to adver tisers.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
5
Tekstil olimpiyatında buluşalım...
Bu kadar yoğun yaşanan rekabet içinde firmaların başarılı olabilmeleri için pazarlama tekniklerini iyi kullanabilmeleri gerekiyor. Bu pazarlama tekniklerinden bir tanesi de fuarlardır. Fuar, ticaretle ilgili ürün ya da hizmetlerin, teknolojik gelişmelerin, bilgi ve yeniliklerin tanıtımı, pazar bulunabilmesi ve satın alınabilmesi, teknik işbirliği, geleceğe yönelik ticari ilişki kurulması ve geliştirilmesi için gerçekleştirilen bir tanıtım etkinliğidir. Fuarlar, farklı yöre, ülke ve kültürden insanları bir araya getirmesi, bunlar arasında iletişim kurulmasına yardımcı olması bakımından önem kazanmakta. Bu fuarlardan bir tanesi ve sektör için en önemlisi ITMA fuarlarıdır. ITMA Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı 1951’den bu yana her dört yılda bir düzenlenmekte. Tekstil makineleri ve aksesuarları konusunda dünyanın en büyük fuarı ve her seferinde değişik bir
EDİTÖR
yerde düzenlenmekte. ITMA Cematex’in sahip olduson teknolojinin sergilendiği bir vitrin ve tüm dünyadan alıcıların ve satıcıların bir araya geldiği çok önemli bir buluşma yeri olan ITMA tekstil makineleri endüstrisinin “Olimpiyatları” sayılmakta. 22-29 Eylül
ALİ ERDEM
Yazı İşleri Müdürü News Editor
tarihleri arası Barcelona’da düzenlenecek ITMA 2011 fuarında, diğer konuların yanı sıra tekstil ve konfek-
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
6
ğu dünyanın en büyük tekstil makineleri fuarıdır. En
siyon makinelerindeki son gelişmeler ve yenilikler de yer alacak. Tekstil dünyası, son gelişmeleri yakından takip edebilmek için tekstil makinalarının sergileneceği fuarı bekliyor. Her dört yılda bir düzenlenen ve tüm tekstil sektörünü bir araya getiren ITMA’da, dört yıl içerisinde dizayn edilen en son teknolojiler, teknik donanımlar ve otomasyon dünyasındaki yenilikler sergilenecek. Uluslararası Tekstil makinaları sergisi ITMA, 16’ıncı dönemini yaşarken, eksiksiz ürün yelpazeleri satın almak isteyen tekstil sanayicileri-
Konfeksiyon & Teknik olarak
nin talebini karşılamak maksadıyla hareket ediyor.
tüm okuyucularımızın
makina üreticilerinin yanı sıra, Türk ziyaretçilerden
Ramazan Bayramını kutlarız.
İspanya’da yapılacak olan fuara, Türk konfeksiyon de yoğun bir talep olacağı tahmin ediliyor. Kısacası dünyanın dört bir yanından gelecek olan sektör temsilcilerinin buluşacağı ITMA 2011, tekstil dünyasının kalbinin atacağı yer anlamına geliyor. Konfeksiyon & Teknik olarak sizleri, Hall: 3, Stand: B 102’de bekliyoruz...
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
8
Ağustosta ihracat yüzde 30 arttı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ağustos ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 29,89 artışla 11 milyar 78 milyon dolar olurken, yılın sekiz ayında yüzde 21,63 artışla 88 milyar 550 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. TİM, Ağustos ayı ihracat rakamlarını yazılı olarak açıkladı.TİM verilerine göre, Ağustos ayında, Türkiye’nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,89 artışla 11 milyar 78 milyon dolar oldu. Yılın ilk sekiz ayında ihracat, yüzde
21,63 artışla 88 milyar 550 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son 12 aylık dönemde ise bir önceki 12 aylık döneme oranla yüzde 17,48 artışla 129 milyar 628 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Ağustos ayında en fazla ihracat yapan sektör, 1 milyar 508 milyon 31 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon oldu. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü, 1 milyar 507 milyon 235 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 1 milyar 318 milyon 445 bin dolarla otomotiv endüstrisi,
PANORAMA
1 milyar 236 milyon 583 bin dolarla çelik takip etti. Türkiye’nin, Ağustos ayında toplam ihracatının yüzde 83,97’sini gerçekleştiren sanayi grubunda yüzde 31,99 artışla 9 milyar 302 milyon 200 bin dolarlık, yüzde 12,85’ini oluşturan tarım grubunda yüzde 23,31 artışla 1 milyar 423 milyon 940 bin dolarlık ve yüzde 3,18’ini oluşturan madencilik grubunda yüzde 7,70 artışla 352 milyon 6 bin dolarlık ihracat yapıldı.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
10
İHRACATÇILAR YURTDIŞINI YAKINDAN TAKİP EDİYOR Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Ağustos ayı ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı değerlendirmede, ihracatçılar olarak, küresel ekonomideki gelişmeleri dikkatle izlediklerini ifade ederek, ABD ve AB’de küçülme ve resesyon yerine uzun süreli yavaş bir büyüme sürecine girildiğini, parasal genişlemenin, kredi kanallarına giremediğini, bu nedenle hem ABD hem de AB’de sadece kamu borçlarının sürdürülmesini ve bankaların ayakta kalmasını sağladığını kaydetti. Japonya’nın benzer şekilde 1990 yılında resesyona girdikten sonra faizleri sıfıra indirmesine ve parasal genişleme uygulamasına rağmen ‘’likidite tuzağı’’na düştüğünü, maliye politikası tarafında genişletici önlemlerle kamu borcunun, milli gelirinin 2 katını aştığını, ancak tüm bunlara rağmen ortalama yüzde 1 büyümeye sıkışıldığını anlatan Büyükekşi, ABD ve AB için de aynı riskler bulunduğuna işaret etti. Büyükekşi, Türkiye’nin, gelişmiş ülkelerin karşı karşıya olduğu ve çözüm getirmek için büyük çaba sarf ettiği aşırı kamu borcu ve yüksek bütçe açığı gibi problemleri, 2001 krizinden sonra aldığı önlemler, uyguladığı sıkı para ve maliye politikaları ile büyük oranda çözdüğünü kaydederek, ‘’Türkiye, ekonomik durgunluğa giren gelişmiş ülkelere göre, canlı ekonomisi ile dikkati çekmektedir’’ dedi. Yükselen döviz kurları ile iç talebin ithalat yerine iç üretim tarafından karşılanmasını, ithalatın dengelenmesini ve iç üretimdeki artışın büyümeye katkı sağlamasını beklediklerini ifade eden Büyükekşi, şu görüşlere yer verdi: ‘’Merkez Bankasının aldığı önlemler sonrasında döviz kurlarında yaşanan gelişmeler, kalıcı olabildiği takdirde, hem Türkiye’nin ihracatına olumlu yansıyacak hem de ithalatı dengeleyerek, cari açık sorununun kontrol altına alınmasına imkan tanıyacaktır. Kurdaki hareketin, ihracatta yüzde 20 seviyesinde yaşanan artışı yüzde 30 seviyesine yükseltmesini, ithalat artış oranını da yüzde 40’lar seviyesinden yüzde 30 seviyesine düşürmesini beklemekteydik. Nitekim Temmuz ayında ithalat ve ihracat artışı arasındaki makas daralmaya başladı. Önümüzdeki aylarda da ihracat lehine olumlu gelişmeye devam edeceğini öngörüyoruz.’’ İTHALATI YÜKSELTEN SANAYİ ÜRETİMİ Mehmet Büyükekşi, kısa vadede olumlu görünüme rağmen, Türkiye’nin orta ve uzun vadeli bakış açısıyla hareket ederek, ekonomide yapısal dönüşümü hızlandıracak adımlar atmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Büyükekşi, Merkez Bankasının politikalarında yaptığı de-
ğişikler ile Türkiye’nin sıcak para cenneti olmaktan hızla çıkmasını ‘’son derece olumlu bir gelişme’’ olarak değerlendirirken, faizlerin indirilmesiyle birlikte döviz kurlarının daha rekabetçi seviyelere yerleştiğini kaydetti. İç piyasayı daraltmayacak düzeyde rekabetçi döviz kurunun, sanayiciyi ihracata yönlendireceğini, ithalatın azalmasını ve ihracatın artmasını sağlayacağını savunduklarını hatırlatan Büyükekşi, Merkez Bankasının yürürlüğe koyduğu politikaları olumlu bulduklarını ve sanayide yapısal bir dönüşüme destek vermesini beklediklerini belirtti. Büyükekşi, Temmuz ayı dış ticaret verilerinin, Türkiye’nin sanayi üretiminde yaşanan değişimin olumsuz sonuçlarının çok kısa sürede tersine çevrilemeyeceğini, uzun vadeli bir dönüşüm gündemi ile ancak kalıcı bir iyileşmenin olabileceğini gösterdiğine değinen Büyükekşi, ‘’Kurlarda geçen senenin Kasım ayından başlayarak, yaşanan yükseliş ihracata olumlu bir etkide bulunmaktadır, ancak bu olumlu etki ithalatta sınırlıdır. İthalat kurdan bağımsız bir şekilde yüksek kalmaya devam etmektedir. Türkiye’de sanayi üretimi yüksek seyrettikçe ithalat da yüksek kalmaya devam etmektedir’’ dedi. Türkiye’nin artık ihracatı ve üretimi daha fazla destekleyici adımlar atması gerektiğinin altını çizen Büyükekşi, Türkiye’de ilk kez üretilecek ileri teknolojili yüksek katma değerli ürünlerin üretimi için yapılacak yatırımlar ile ihracatta kullanılacak kritik girdi malı üretecek yatırımların ‘’özel yatırımlar teşviki’’ düzenlemesi ile yerli ve yabancı yatırım farkı gözetilmeksizin ayrıcalıklı olarak teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Büyükekşi, Türkiye’nin sanayinin ihtiyaç duyduğu ara mallarını yurt içinde üretip hem içeride kullanmak hem de ihraç etmek zorunda olduğuna, aksi takdirde dış ticaret açığında sürdürülebilir bir iyileşme yakalanamayacağına dikkati çekti. ALMANYA EN BÜYÜK ALICI Mehmet Büyükekşi, ihracatın aylık bazda yüzde 30 arttığı Almanya’nın, açık ara ile en fazla ihracat yapılan ülke unvanını koruduğunu açıklarken, şu bilgileri paylaştı: ‘’Irak’a yapılan ihracat Ağustos ayında yüzde 25 artmış, Irak en fazla ihracat yaptığımız ikinci ülke konumuna yükselmiştir. Üçüncü sırada yer alan İngiltere’ye ihracatımız yüzde 17, Fransa’ya yüzde 36, Rusya’ya yüzde 33, İtalya’ya yüzde 24 artış göstermiştir. Fas’a yaptığımız ihracat Ağustos ayında yüzde 122, Mısır’a yaptığımız ihracat yüzde 106, Suriye’ye yaptığımız ihracat yüzde 2 artış göstermiştir. Ağustos ayında ihracatımızın Çin’e yüzde 27, Brezilya’ya yüzde 103, Hindistan’a yüzde 62, Rusya’ya yüzde 33 artması önemli bir gelişme olarak kaydedilmektedir.’’ Ağustos ayında en fazla ihracat yapan ilk 10 ili İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Hatay ve Adana olarak sıralayan Büyükekşi, ilk 10’daki iller arasında en fazla ihracat artışını yüzde 56 ile Manisa’nın gerçekleştirdiğini, Bursa’nın ihracatının yüzde 49, Gaziantep’in yüzde 49, Hatay’ın yüzde 36, İzmir’in yüzde 31, Ankara’nın yüzde 31, Kocaeli’nin yüzde 30, Denizli’nin yüzde 25, İstanbul’un yüzde 25 ve Adana’nın yüzde 23 artığını kaydetti.
PANORAMA
40 bin ziyaretçi için firmalar yarışıyor
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
12
Bu yıl 7-10 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul Fashion Week, 22 tasarımcı ve 5 markanın katılımıyla Tepebaşı TRT otoparkında gerçekleşecek. Her yıl büyüyerek devam eden moda haftasını bu yıl 40 bin kişinin ziyaret etmesi beklenirken, firmalar da sponsorluk için birbiriyle yarışıyor. Organizasyonun gücünün gittikçe büyüdüğünü ve sponsorluk için firmalarla görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirten İstanbul Fashion Week (IFW) Danışma Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Bu yıl organizasyonumuz New York moda haftası ile aynı tarihlere denk geldi ve katılımcıların çoğu İstanbulÆu seçti. Bu da İstanbul Fashion WeekÆin giderek büyüdüğünü gösteriyor. Ayrıca New York moda haftasına sponsor olanlar bizimle de görüştüler. Onlarla konuşuyoruz. Şimdi isim vermek doğru olmaz fakat marka değerimiz arttıkça bu taleplerin de artacağının farkındayız” diye konuştu. BOŞLUĞU DOLDURURUZ Avrupa krizle boğuşurken bazı sektörlerin sekteye uğramasının moda açısından da TürkiyeÆnin işine yarayacağını belirten Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Bahar Korçan da, “Rutin bir şeyler yapmak yerine boşluğu nasıl doldurmalıyız ona bakmak lazım. AvrupaÆda kriz var boşalan yerleri doldurmak lazım TürkiyeÆnin bence moda konusunda da oluşacak boşluğu doldurması önemli” diye konuştu. 2 MİLYON TL BÜTÇE AYRILDI Bu yıl düzenlenecek İstanbul Fashion Week çadırda gerçekleşecek. Galata ve çevresini de içine alan bir düzenle, defileler ve koleksiyonların görücüye çıkması şeklinde gerçekleşecek olan etkinlikte Tarihi Galata Hamamı olmak üzere pek çok değişik mekânda sergi imkânı olacak. 21 tasarımcının defile yapacağı moda haftasında, 200 yabancı alım grubu ziyarette bulunacak ve 2 milyon TLÆlik bütçe kullanılacak. Fashion WeekÆin detaylarını, IFW Danışma Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Danışma Kurulu Üyesi Ruken Mızraklı, Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Bahar Korçan ve Moda Tasarımcısı Mehtap Elaidi birlikte paylaştı.
Ortadoğulular Türkiye’de hazırgiyim şirketi kuruyor
İKİ İRANLI HAZIRGİYİME GELDİ Ana sözleşme tarihi yine 4 Ağustos olan Ramtin Tekstil’in ortakları da Ortadoğulu iki yatırımcı. Şirketin sermayesi 500 bin TL olarak belirlenmiş. Ana sermayedar 450 bin TL ile Behzad A. Khalkhali isimli İranlı yatırımcı. 50 bin TL’lik sermaye ise Siavash Mohajerani tarafından konulmuş. Yine aynı gün sözleşme imzalayıp İTO’ya kaydını yaptırmış bir diğer hazır giyim şirketi Ariya International Tekstil. Ariya International Tekstil’in
PANORAMA
100 bin TL sermayesini dört Ortadoğulu paylaşıyor: Ali Reza Atabakhsh Kashi, Hamidreza Asghari, Hatef Monsef Morani, Mohammad Atabakhskashi. Azora Tekstil ise 12 Ağustos’ta sözleşme tescili yaptırmış. Şirketin 500 bin TL’lik sermayesi iki Ortadoğulu yatırımcıdan geliyor: Abdulkader Ahmad ve Khaled Ahmad.
13 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
İstanbul’da son 15 günde toplam 1.6 milyon TL başlangıç sermayeli 5 ayrı şirketi kuran Ortadoğulu yatırımcılar, ünlü markaların Türkiye’deki franchising fırsatlarını da kovalıyor. Türk hazırgiyim sektörüne son dönemde Orta Doğu’dan yatırımlarda dikkat çekici bir artış yaşanıyor. İTO kayıtlarına göre Ağustos ayının sadece ilk 15 gününde kurulan hazırgiyim şirketlerinin yaklaşık üçte birinin ortağı Ortadoğulu yatırımcılar oldu. Ortadoğuluların sektöre ilgisi yaz aylarının başından beri sürüyor. Ancak son 15 günde hareketliliğin iyice arttığı gözleniyor. Ortadoğu bölgesinin en hızlı büyüyen perakende grubu olarak gösterilen Azadea da Türkiye’de hazırgiyim sektörüne geldi. Her türlü ekipman, malzeme, kıyafet, giysi, iç çamaşırı ve aksesuara ilişkin ticari mümessillik bayilik alım satımı için kurulan şirketin adı Traders Fashion. Birçok ünlü markanın Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki franchising haklarını elinde bulunduran Azadea’nın merkezi Lübnan’da bulunuyor. Şirketin Mısır, Suudi Arabistan, Irak, Katar gibi 11 ülkede 350 mağazası var. Ortadoğuluların son 15 günde kurduğu şirketler listesinde yer alan diğer bir şirket olan Lee Mond Tekstil, 300 bin TL sermaye ile 26 Temmuz’da sözleşme tescil yaptırdı. Firmanın iş konusu yün, pamuk, ipek, suni ve sentetik elyaf ve benzeri maddelerden mamul tekstil ürünlerinin alımı, satımı, imalat, ithalat ve ihracatını yapmak olarak belirtiliyor. Lee Mond’un iki ortağı var: Abdülbaki Efe ve M. Emhemed Abd. Mohamed. M. Emhemed Abd. Mohamed’in sermayedeki payı 147 bin TL. Ana sözleşme tarihi 4 Ağustos olan Katakit Tekstil de son günlerde Ortadoğulu ortaklar tarafından kurulan şirketlerden biri. 100 bin TL sermayeli şirketin ana iş kolu çocuk giyimi olarak belirlenmiş. Şirketin ana ortağı 95 bin TL ile Mustafa Chames Eddin olarak görülüyor. 5 bin TL sermaye ise Moutaz Waled Moh’d Boubess’e ait. Yine 4 Ağustos’ta sözleşme imzalayan iki Ortadoğulu yatırımcının kurduğu şirket de yine tekstil sektöründe faaliyet gösterecek. Unique Tekstil’in sermayesi 100 bin TL. Ortakları ise Hossein Hassan Borojerdy ve Sadeh Hassan Borujerdi olarak kaydedilmiş.
PANORAMA
Türkiye’nin tek moda fuarı olma hedefine kilitlenen Collection Première İstanbul (CPI), 22-24 Eylül 2011 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da düzenlenecek. İspanyol devi Mango’dan sonra Gucci de CPI’a alım heyetleri ile geliyor. İstanbul’un dünya moda başkentleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlayacak Collection Première İstanbul ezberleri bozarak, Türkiye’yi dünya moda liginde ilk 5’e çıkaracak. CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) öncülüğünde düzenlenen Collection Première İstanbul (CPI), dünyanın en büyük hazır giyim ve moda fuarı olma hedefiyle yoluna devam ediyor. CNR Expo’da, 22–24 Eylül 2011 tarihleri arasında düzenlenecek fuar, moda markalarından tasarımcılara, alım heyetlerinden uluslararası moda çevrelerine kadar sektörün bütün birleşenlerini buluşturacak.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
16
Dünyaca ünlü markaların gözü CPI’da
GUCCİ’DEN CPI’A TAM DESTEK Yurtdışında gerçekleştirilen yoğun çalışmalar sonucunda aralarında dünyaca ünlü markaların da yer aldığı 30’u aşkın ülkeden çok sayıda şirketin CPI’a katılarak, alım yapması bekleniyor. Ülkemizde de rağbet gören, 2 milyar Euro ciroya ulaşan hazır giyimin devi İspanyol mağaza zinciri Mango’dan sonra dünyada en çok satan moda markaları arasında yer alan İtalyan ve Fransız sahipli moda ve deri eşya markası PPR Luxury Group (Gucci) da CPI’a alım heyeti göndereceğini bildirdi. Fransa’dan Galeries Lafayette ve Who’s Next firmaları yanında, Fransa Hazır Giyim Federasyonu temsilcisi Patricia Brafman, Modint Hollanda Tekstil Birliği temsilcisi Maurice Groentemann, Metro Group’un uluslararası satınalma şirketi, Itochu France alım ofisi, Q- BS Corporate Fashion (Almanya), Harryson Busi-
Cassino, Cenky, Tvventy , Bessini, Big Blue Jeans ve Differ Jeans gibi ihracatta güçlü markalar.
PANORAMA
CPI ULUSLARARASI FUAR OLMA YOLUNDA İLERLİYOR Başlatılan yurtdışı tanıtım çalışmaları neticesinde Avrupa, Ortadoğu, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri, Arap ve Körfez ülkeleri ve Afrika’dan çok sayıda sektör profesyonelinin fuara geleceği bildirildi. Bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek fuarda ilk kez Alman markalar da yer alıyor. Falke, Marc Cain, Ulla Popken, Heidi Beck, Naturana gibi Alman firmalarının yanında Yunanistan, Sırbistan, Romanya, Kanada ve Japonya’dan da birçok firma fuara katılacak. Ayrıca Ürdün, Yemen, Mısır, Kazakistan, Azerbaycan, İsrail, Irak ve İran’ın ticaret odaları da fuara alım heyeti gönderecek.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
18
nesswaer GMBH (Avusturya), Mingechevir Shopping Center (Azerbaycan), Berrada freres–Vox (Fas), Luja Concepts Stores(Ürdün) ve Mufeed Stores(Yemen), VF Corporation Italya alım ofisi, Christopher Chronis Avusturalya tasarım ofisi, ISF Products (Alman moda markası), temsilcileri fuara alıcılar gönderecek. Türkiye’ den katılımcı bazı markalar ise Setre, Formenti,
SEKTÖR FUARA SAHİP ÇIKTI Hazır giyim ve tasarımın çekim merkezi haline gelen CPI’a İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri’nin (İTKİB) öncülüğünde, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), Birleşik Markalar Derneği (BMD), Alışveriş Merkezleri ve Perakendecileri Derneği (AMPD), Türkiye Triko Sanayicileri Derneği (TRİSİAD), Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD), Merter Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD), Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD), Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu,(TMHF) , Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD), Ege Giyim Sanayicileri Derneği’nin de (EGSD) aralarında yer aldığı sektörün önde gelen kurumları destek veriyor.
Kalkınma Bankası’ndan KOBİ’lere destek Türkiye Kalkınma Bankası ile Türkiye Garanti Bankası turizm işletmelerinin, oto yan sanayi, makine, tekstil gibi küme oluşumlarında yer alan ve organize sanayi bölgelerinde faaliyette bulunan işletmelerin yenileme, modernizasyon, renovasyon ve tevsi yatırımlarının, çevre ve rekabet gücünün artırılmasına ilişkin yatırımların finansmanında kullanılmak üzere 35 milyon euro tutarında tutarında kredi anlaşması imzaladı. Türkiye Kalkınma Bankasından yapılan yazılı açıklamada, Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yaşar’ın kredi anlaşmasına ilişkin görüşlerine yer verildi. İstihdam yaratılması, KOBİ’lerin rekabet güçlerinin artırılması, yenilikçi hizmet sektörlerinin desteklenmesi amacıyla, yaygın şube ağı olan kamu ve özel bankalarla işbirliği yaptıklarını belirten Yaşar, uluslararası kuruluşlar ve kendi kaynaklarından son iki yılda yaklaşık 220 milyon
dolar tutarında toptan bankacılık (apeks) uygulamaları ile KOBİ’lere finansman sağladıklarını kaydetti. Yaşar, bu anlaşmayla da Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (AKKB) kaynaklarından temin edilen kaynağın 35 milyon euro tutarındaki kısmının Garanti Bankası aracılığıyla kullandırılması hususunda anlaştıklarını bildirdi. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere de anlaşmaya ilişkin değerlendirmesinde, banka olarak, Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla, AKKB’nin KOBİ tanımına uygun firmalara kredi kullanma imkânı sağlayacaklarını belirtti. Yaygın şube ağı ve KOBİ alanında uzman 2 bin kişiyi aşkın kadrosuyla Garanti Bankasının, 35 milyon euro tutarındaki paketi KOBİ’lerin hizmetine sunacaklarını vurgulayan Karadere, Türkiye’deki KOBİ’lere, uzun ve orta vadede ihtiyaç duydukları finansmanı en iyi imkanlarla sunmaya devam edeceklerini kaydetti.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
20
Tekstil sektörü “Astaş geleneksel iftar yemeği”nde buluştu Sektörün lider kuruluşu olan ASTAŞ JUKİ’ nin hazır giyim sektörüne vermiş olduğu dev iftar yemeği organizasyonları büyük ilgi gördü. Çeyrek asırı aşkın süredir Türk Hazır Giyim Sektöründe dünyanın en ileri teknolojilerine sahip markaları ve geniş ürün yelpazesi ile hizmet sunmakta olan ASTAŞ JUKİ, Ramazan ayında üç büyük buluşmaya imza attı. Sektörde geleneksel hale gelen ve büyük ilgi gören Astaş İftar Yemeği Organizasyonları 9 Ağustos’ta WOW Convention Center’da, 11 Ağustos tarihinde The Green Park Pendik Hotel’de ve 17 Ağustos’da tekrar WOW Convention Center’da gerçekleştirildi. Yemeğe Astaş Yönetim Kurulu ve sektörün pek çok ileri geleni katıldı. ASTAŞ, bu davetlerle Türk hazır giyim sektörüne yön veren 2000 kişiyi aşkın topluluğu ağırlayarak dev bir organizasyon gerçekleştirdi. Sektörün ileri gelenlerinin katıldığı iftar yemeği organizasyonlarında, Astaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kaya Aşcı’nın yapmış olduğu konuşmalarda geleneksel hale gelen bu iftar yemeği organizasyonlarının ASTAŞ Ailesi için çok büyük önem taşıdığı ve anlamı olduğu vurgulandı. “Ramazan ayında düzenlediğimiz geleneksel iftar yemeğimizde tüm sektörün bir araya gelmesinden büyük mutluluk duyuyoruz. Dileğimiz bu güzel geleneğimizi daha uzun yıllar birlikte sürdürmek…”
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
22
Dünya modası Troia’da buluşacak Çalışmalarına aralıksız devam edilen ve 3-9 Ekim 2011 tarihleri arasın da Çanakkale Ören yerin deki 3 bin yıllık kültürel değer Troia’nın için de gerçekleşecek TROİA FASHION WEEK (Troia Moda Haftası) için çalışmalara başlandı. 200 ÜLKE DE YAYINLANACAK 12 yıllık deneyimli firma Şimdi Reklamlar tarafın dan yapımcılığı üstlenen Troia Fashion Week, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çanakkale Valiliği, Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Çanakkale Troia Vakfı ve Fashion TV Türkiye patronu Enis Onat başta olmak üzere birçok kurum kuruluş tarafın dan desteklenmektedir. Troia Fashion Week aynı anda 200 ülke de yayınlanacaktır. Sunuculuğu Oylum Talu tarafından gerçekleşecek olan moda haftasının özel müzikleri Gökhan Kırdar tarafın dan yapılacaktır. DÜNYANIN EN ÜNLÜ MODACISI Troia Fashion Week çalışmaları arasın da görüşmeleri halen devam eden ve tek gecede şöhreti yakalayarak adın dan söz ettiren şuan da da Beyonce, Hindistanlı aktris Aishwarya Rai, Anna Kendrick, Christina Aguilera, Catherine Zeta Jones, Ürdün kraliçesi Rania, Angelina Jolie, Celine Dion, Elena Anaya, Elsa Zylberstein, Viktoriya İsveç prensesi, Rihanna, Mila Kunis’i giydiren ELIE SAAB’ı Çanakkale Troia’ya getirmek için görüşmelerini sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta kendisine ulaşan Troia Fashion Week ekibine yoğun olduğunu fakat tek gün günübirlik gelebileceğini söyleyen SAAB’ın gelmesi ile tüm dünya basını da Troia’ya akın etmiş olacak.
MODANIN KALBİ TROIA Çanakkale Troia Moda Haftası, büyük kahramanlıklara imza atmış ve önemli kültürleri toprakların da barındıran Çanakkale ilimizde, 3 bin yıllık kültürümüz TROIA ile Türk Modasını birleştirerek, Tarihimizi, Kültürümüzü ve Modamızı uluslar arası platformlara taşımayı amaçlıyor. Çanakkale’nin Hisarlık Bölgesi’nde, bundan 3 bin yıl önce kurulan tarihi İlion, Hititlerin deyimi ile “Wilusa” kenti çok eski bir efsaneye de kaynaklık etti. Düş ile gerçeğin, bilim ile ütopyanın iç içe geçtiği insanlık tarihinin en eski ve en bilindik öykülerinden biri Troia Türk Modası ile buluşuyor… Ülkenin tanıtımına katkı sağlayacak olan ve uluslar arası platformlar da geniş kitlelere ulaşacak olan Troia Moda Haftası birçok yabancı basını da Çanakkale ve Troia da ağırlayacak. Üç bin yıllık tarihi içeren Troia antik kentin de, Türk modasını gerek yurt dışın da, gerekse ülkemiz de, başarılı şekil de temsil eden ve modanın mihenk taşları arasın da yer alan isimler özel kreasyonlarını, Troia’ya has kıyafetlerini defileler ile sergileyecekler. Bir hafta sürecek ve birçok ünlü ismi Troia da moda ile buluşturacak olan Troia Moda Haftası yurt dışından da önemli moda tasarımcılarını ağırlayacak.Birçok ülkeden ziyaret akınına uğrayan ve büyük kahramanlıklara imza atmış Çanakkale toprakların da bulunan Troia bu kez Modanın kalbi olmaya hazırlanıyor. GENÇ TASARIMCILARA FIRSAT Troia Moda Haftası Kapsamın da deneyimli isimleri ağırlayacak olan etkinlik de genç moda tasarımcılara da koleksiyonlarını sunma fırsatı verilecek.
PANORAMA
Yeşim Tekstil’de üretim insani
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
24
“Önce İnsan” ilkesini prensip edinen Yeşim Tekstil rakipleriyle çalışanlarına sağladığı çalışma koşulları ve sosyal uygunlukta yakaladığı üstün standartlar ile rekabet ediyor. Çalışma koşulları ve sosyal uygunluk konusunda 2005 yılında dünyanın en prestijli belgelerinden SA 8000 sertifikasına sahip olan Yeşim Tekstil, geçtiğimiz ay yapılan denetimlerde bu alandaki güvenilirliğini bir kez daha tescilledi ve üçüncü kez belgeyi almaya hak kazandı. Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya ”Yeni dünya düzeninde sosyal uygunluk ticarette önemli bir etik kural olacak ve bu konuyu gündeminde tutan firmalar avantaj sağlayacak” dedi. 2005 yılında Türkiye’de SA 8000 belgesini alan ilk hazır giyim firması ünvanına sahip olan Yeşim Tekstil, çalışma koşullarını iyileştirme konusunda yaptığı
düzenlemeleri hiç ara vermeden sürdürdüğü için geçtiğimiz günlerde belgeyi üçüncü kez almaya hak kazandı. Türkiye’de bu belgeye sahip sadece 4 firmadan biri olan Yeşim, “Önce İnsan” anlayışıyla çalışanlarının çalışma koşullarının daha iyi hale gelmesi için her yıl bir çok yeni uygulamaya imza atıyor. Uluslararası bağımsız denetleme firması Intertek tarafından yapılan denetimler kapsamında, çocuk işçi çalıştırmama, zorla ve zorunlu çalıştırmama, iş sağlığı ve iş güvenliği ile çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda gerekli önlemleri alma, işçilerin kendi temsilcilerini seçme, çalışanlar arasında ayrımcılık yapmama, taciz ve kötü muameleyi engelleme, çalışma saatlerinde ve ödemelerde yasal mevzuata uyum sağlama kriterlerinden oluşan yönetim sistemi incelendi. Yeşim ayrıca bu belge ile sadece kendi bünyesinde değil tedarikçi ve fason firmalarında da sosyal uygunluk koşullarını sağlayacağını ve sağlanabilmesi için gerekli çalışmaları başlatacağını garanti ediyor. “ÖNCE İNSAN” REKABETTE AVANTAJ SAĞLAYACAK Yeni dünya düzeninde sosyal uygunluğun ticarette önemli bir etik kural olacağını ve bu konuyu gündeminde tutan firmaların avantajlı olacağını belirten Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya konu ile ilgili şunları söyledi; “SA 8000 belgesi dünyadaki en prestijli sosyal uygunluk belgesi ve dünyada 2 bin 606 firma, hazır giyim ve tekstil sektöründe 457 firma, Türkiye’de ise sadece dört firma bu belgeye sahip. Türkiye’de hazır giyim sektöründe bu belgeyi alan ilk firma biziz ve geçtiğimiz günlerde yapılan denetlemeler sonucunda üçüncü defa belgemizi yeniledik. Hazır giyim ve tekstil sektöründe Türkiye’nin Çin ve Uzakdoğu ile rekabet ettiği bir dönemde SA 8000 belgesini alabilmek için önemli kriterlerden biri olan asgari ücretin üzerinde ödeme yapma koşulunu sağlayabilmek çok da kolay değil. Bu kadar zorlayıcı, yerine getirilmesi zor kriterleri olan bu belgenin devamlılığını sağlamaktan büyük gurur duyuyoruz. Ayrıca firmamızın önemli bir tedarikçisi olan SMS firmasının da bu belgeyle Yeşim Tekstil sayesinde tanışması ve belgeyi almaya hak kazanması bizim için ayrı bir önem taşıyor.”
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
26
Aşıtepe & Mauser Spezial işbirliği 1981 yılında PFAFF dikiş makinaları ile konfeksiyon sektöründe faliyete başlayan Aşıtepe Ltd. Şti, günümüze kadar başarılı bir satış politikası ve üstün hizmet anlayışıyla müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor. Düzenli ve profesyonel olarak devam ettirilen satış politikası ve müşterilerle olan samimi işbirliği neticesinde ve onlardan gelen talepler doğrultusunda konfeksiyon sanayisinde yeni sökterlere yönelme ihtiyacı doğmuş bulunuyor. Aşıtepe, dünyaca tanınmış bir marka olan, üstün kalitesinden ödün vermeyen Alman teknolojisi ve bir Alman kuruluşu olan Mauser Spezial ile iş ortaklığına gitmiş bulunuyor. Bu işbirliği neticesinde Türkiye dahil 8 ülke mümessilliği alınarak, alt yapılarını hazırlayıp satış ve hizmet politikasına başlamış. Firmanın
mümessili olduğu ülkeler arasında; Türkiye, Irak, İran, Suriye, Libya, Mısır, Ukrayna, Polonya bulunuyor. MAUSER SPEZIAL Merkezi Alman PFAFF,Çin’de PFAFF (Taicang) olarak yeni bir fabrika açtı. Burada 1245-335-1246-591-2083 türü deri ve ağır sanayi dikiş makinaları imalatına başlayıp, Almanya’ya göndererek Almanya üzerinden bu ürünler dünya marketlerinde satışına başlandı. 2011 Temmuz ayına kadar Almanya’ya üretim PFAFF lisansı ile yapıldı. Bu tarihe kadar da beynelminel dünya markalarına da kendi isimlerine lisanslı fason ürünlerini de yapıyordu. 2011 Agustos ayından itibaren,PFAFF marka ismini bırakıp, yine kendi markası olan MAUSER SPEZIAL adı altında aynı ürünleri dünyaya satışına başlamıştır. GmbHAlmanya, artık iyi bilinen sanayi tipi dikiş makine üreticisi MAUSER SPEZIAL adı altında faaliyet göstermektedir. MAUSER SPEZIAL, orijinal PFAFF Taicang yönetimi ve Almanya’da yeni bir Ar-Ge departmanı ile deri, döşeme, ayakkabı, hazır giyim ağır makinalarda, heyecan verici yeni ürünler yelpazesini önümüzdeki aylarda müşterilerine sunarak daha faydalı olacaktır. Bu ürünler Çin Shanghai’de yapılmakta olan CISMA 2011 dikiş makine fuarında teşhir ve tanıtımları yapılacaktır. MAUSER SPEZIAL olarak misyonumuz, yüksek standartta ve yüksek kaliteli makinalar üretmek, her türlü müşterimizin ihtiyaçlarını karşılamak, hizmet ve iş ortaklarımız için destek sağlamak ve gelecekte uzun süreli iş ilişkileri kurmaktır.
PANORAMA
Dikiş aparatlarında yağın önemi
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
28
Soğuk, çalışmayan makinede hava basıncı dengede kalır. Dolayısıyla yağ buharı oluşmaz. Sıcak, hızlı çalışan makinede ise içerde yüksek basınçtan dolayı yağ buharı oluşur ve buhar uçmaya başlar. Buhar makinenin dış kaplamasında yağlı tabaka oluşturur. Yağ su gibidir. Makine üzerinde oluşan yağlanmadan dolayı kumaş tozları makine yüzeyinde toplanır ve oluşan bu tabaka sonucunda buharın çıkışına engel olur. Buhar bir yere gidemez.
YAĞ ALTTAN ÜSTE GİDİYOR!!! Neden? Alttan gelen yağ; iğne dişli ve plakanın çalışması sırasında kumaşı dikerken dişli aralarına kumaş tozları yoğun bir şekilde girer. Alttan buharlaşarak gelen yağ buradaki kumaş tozlarını nemli hale getirerek katılaşmasına sebep olur. Bunun sonucunda sertleşen toz, tokatlayıcı plakasını iter ve onu kırar. Bu sayede tokatlayıcı plakası ve yağ contası aşınmaları meydana gelir. Makinenin temiz tutulması yağ problemini %90 oranında çözer.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
30
Tetaş müşterileriyle iftarda buluştu Tetaş İç ve Dış Tic. Aş., 18 Ağustos 2011 Perşembe akşamı, Hadımköy yerleşkesinde, geleneksel iftar davetinin üçüncüsünü düzenledi. Triko, nakış, yuvarlak örgü , konfeksiyon toptan ve perakende, kağıt-matbaa, ayakkabı ve etiket sektörü toptan ve perakende sektörlerinden yaklaşık 700 müşterinin katıldığı davete gösterilen ilgi büyüktü.Yemekte ko-
nuşan Tetaş İç ve Dış Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Halil Yurdakul Tan; Tüm müşterilere katılımlarından dolayı teşekkür ederken, bu vesile ile bayramlarını da tebrik etti. Firma yetkilileri, artık geleneksel hale gelen bu daveti gelecek yıl da düzenleyeceklerini, Ramazan geleneklerini müşterileri ile paylaşmanın ayrıca bir mutluluk olduğunu belirttiler.
Barkod’da yeni bir soluk:
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
PANORAMA 32
Akbarkod açıldı Akbarkod Etiket Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi , 17 Ağustos 2011 tarihinde Merter’de açıldı. Şirket kurucuları, uzun yıllardır sektörde farklı şirketlerde kurucu ortaklık ve genel müdürlük görevlerinde bulunan İsmail Ali Şahin ve Canan Eser ‘den oluşuyor. AKBARKOD‘un faaliyet alanı; barkod sistemlerinin kuruluşu, barkod yazıcı, sarıcı, terminal, okuyucu, barkod sticker, ribon ve etiketlik kumaşların satışı ile teknik servis hizmeti oluşturmaktadır. Bu bağlamda Akbarkod; barkod sistemine sahip veya kurmayı hedefleyen; hazır giyim, ev tekstili, kimya, ayakkabı, aydınlatma, medikal, otomotiv, kozmetik gibi sektör ayırımı olmadan tüm firmalara hizmet vermeyi hedefliyor. Başlıca ürünler; termal transfer ribonlar, kodlama folyosu, kuşe, vellum, PP, PE, metalize, baskılı ve baskısız sticker, karton etiketler, barkod yazıcılar, el terminalleri, barkod okuyucular, ağır yıkama japon akmaz, hafif yıkama japon akmaz, satenler, Avrupa akmaz, NonWoven kumaş, jakron, Tyvek ve baskı malzemeleri (Speragum, kalıp, pevalin, banyo suyu, kauçuk vs ) . Firmanın vizyonunu; yaşadığımız modern çağda,
barkod sistemlerinin her sektörde vazgeçilmez olmasının bilinciyle hareket ederek; ürün ve hizmetlerini uygun fiyat, eğitimli uzman kadro ve müşteri memnuniyetini esas alarak sunup, sektörde lider olmak ve bireylerin değil sistemin hakim olduğu modern yönetim anlayışını temel ilke olarak benimsemek ve hayata geçirmek olarak belirledi. Bu vizyona erişebilmek için misyonu ise; Doğru ürün, doğru fiyat için ithalatçı - ihracatçı kimliğiyle uluslar arası firma olmak için çalışmak. Başarıya ulaşmada, kendi çalışanlarına en iyisini yapmak ve standartlarını yükseltmek. Sürekli gelişmek, dikkatli planlama ve gözden geçirmeler ile müşteri memnuniyetini en yükseğe taşımak. Uygun stok ve hızlı teslimat, satış öncesi ve sonrası ürün kurulumu ve servis planlaması ile hedeflere en iyi odaklanmayı sağlayabilmek. Anı yaşadığımız gibi, geleceği de doğru planlamak. Uzun yılların tecrübesini; modern yönetim anlayışı, kaliteli ürün ve hizmet ile birleştirerek ve bugüne kadar değerli işbirliklerini esirgemeyen, yurtiçi ve yurtdışı tedarikçi ve hizmet verenlerin destekleri ile hedeflerine kısa zamanda ulaşmayı planlıyorlar.
BARKOD İLE NELER YAPABİLİRSİNİZ VE YARARLARI NELERDİR? Barkodun temel fonksiyonu verinin hızlı ve doğru girilmesidir. Bu nedenle bilgiye hızlı ve doğru ulaşılması zorunlu olan yerlerde kullanılır.Örneğin, barkodlu sistem kullanarak deponuzu hızlı ve doğru şekilde sayabilirsiniz. Barkod sayesinde bir ürüne ait tüm hareketler izlenir. Bu sistemlerde barkod okuyucular
BARKOD NASIL VE NEREDEN ALINIR? EAN kodu Türkiye’de, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesine bağlı bulunam Milli Mal Numaralama Merkezi tarafından verilmektedir. EAN-UCC sistemini kullanmak isteyen üretici, ithalatçı, ihracatçı ve dağıtıcı firmalar MMNM ye başvurarak üye olmak zorundadırlar BARKOD SİSTEMİ KURULMASI İÇİN TEMEL UNSURLAR NELERDİR? 1- BARKOD OKUYUCU : Bir barkod ,doğru okuyucu ile okutulduğunda ,siyah ve beyaz çizgileri elektrik sinyallerine dönüştürür.Okuyucunun kod çözücüleri de bu sinyalleri anlaşılır rakam ve karakterlere çevirir. 2- BARKOD YAZICI : Barkod yazıcılar barkod basmak için kullanılan cihazlardır. Barkod yazıcılar termal ve direk termal baskı yapabilirler. Barkod yazıcılar ile basılan barkodlar daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Barkod yazıcılar ilk alırken, yatırım maliyeti yüksek gibi gözükmesine rağmen , etiketlerin hızlı ve firesiz şekilde ; istenen zamanda , istenen ebatlarda kağıt , PP,PE,akmaz,silver mat vs gibi onlarca tip etiket cinsi üzerine ve değişik tiplerdeki ribonlarla basılabilmesi nedeniyle avantajlıdır ve birim etiket maliyeti hızla düşer.
PANORAMA
, barkod yazıcılar ve taşınabilir data terminalleri gibi iletişim araçları kullanılmaktadır. Barkod sayesinde ; • Kullanıcı hataları önlenir. Benzer ürün ve benzer kodlar arasındaki karışıklık önlenir. • Hızlı veri girişi yapılır. . Bu toplanan doğru bilgiler bilgisayar ortamında olduğu için yine çok hızlı bir şekilde bu bilgileri işleyebilecek, değerlendirebilecek kişilere veya ortama ulaşır • Doğruluğun artması ve giriş hızının yükselmesi ile işçilik maliyeti düşer ve tasarruf sağlanır. • Barkod sistemleri çok kullanışlıdır. Hangi ürün nerede, ne kadar satılıyor,stoktaki eksikler nelerdir,geçmiş ürünlere bakarak hangi üründen ne kadar sipariş verilmeli tespit edilebilir gibi sorulara kolayca cevap verebilirsiniz.
33 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
BARKOD NEDİR? Barkod; değişik kalınlıktaki dik çizgi ve boşluklardan oluşan ve verinin otomatik olarak ve hatasız bir biçimde başka bir ortama aktarılması için kullanılan bir yöntemdir. Barkodlar ilk defa demiryolu ile araç taşımacılığında kullanıldı ancak ticari olarak yaygınlaşması süpermarketlerde otomasyon sistemlerinin kurulmaya başlanması ile gerçekleşti. 1948 yılında ilk çalışan sistemde , UV mürekkep kullanıldı ancak pahalı olması ve yazıların solması nedeniyle vazgeçildi .Morse kodlama yönteminden alınan ilhamla sistem geliştirildi ve 1949 yılında patent alındı . Sonrasında David Collins , 1959 yılında KarTrak adlı barkod sistemini geliştirdi. Bu sistem marketlerde kullanılan barkod sisteminin öncüsü oldu. Barkod ve barkod okuyucu sayesinde farklı verileri ( stok kodu, seri numarası, personel kodu vs) en az hata ve en hızlı şekilde bilgisayara aktarmak mümkün olmaktadır . Barkod sadece o ürüne ait bir referans numarası içermelidir. Bu referans numarası bilgisayara tanıtılır ve ürüne ait detaylı bilgiler bilgisayarda tutulur. Daha sonra bu referans numarası kullanılarak o ürüne ait bilgiye erişilir. Örneğin; bir mağazada ürünün üzerinde bulunan barkod çizgileri ürünün fiyatı ve ürün hakkında detaylı bilgi içermez. Barkod sadece bir referans numarasıdır. Bu referans numarası barkod okuyucu ile okutulduğunda bilgisayarda bu referansa karşılık gelen ürünün detayları bulunur. Bu ürünün fiyatı değiştiğinde sadece bilgisayardaki fiyatı değiştirmek yeterli olacaktır.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
36
Astaş Alman Veit Group ile güçlerini birleştirdi Sanayi tipi ütü presleri konusunda dünyanın en iyi markalarından biri olan Veit, Kannegiesser ve Brisay’ın Türkiye mümesilliğini artık Astaş yapacak. Astaş Juki’nin Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Aşcı’dan konu ile ilgili görüşlerini aldık. “Bildiğiniz gibi başta Juki sanayi tipi dikiş makinaları olmak üzere 28 kendi alanında lider markanın mümesilliğini yapıyoruz. Son yıllarda dış giyim ile ilgili büyük ataklar yaptık. Ütü ve pres konusunda lider Alman VEIT BRISAY firması da alanında sektörün en güçlü firmalarından biri. Bu işbirliğinin Türk hazır giyim sektörü için çok faydalı olacağına inanıyoruz. Amacımız her zaman söylediğimiz gibi üreticilere en son teknoloji ile üretilmiş, en kaliteli makinalar ile komple çözümler sunmak. Bunu
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
38
yaparken de her zaman sektörün en iyileri ile çalışmayı hedefledik. VEIT, BRISAY ve KANNEGIESSER ile yaptığımız bu mümessillik anlaşması ile de amacımızı desteklemiş oluyoruz” diyen Turgay Aşcı sözlerine şöyle devam etti.” Astaş olarak müşterilerimize sunduğumuz kaliteli bay/ bayan takım elbise, gömlek, etek ve penye üretimi için makine ve otomatların yanı sıra VEIT BRISAY ile de bu üretimlerde gereken tüm ara ve son ütüleme işlemleri için gerekli ekipmanları sunmuş oluyoruz. Bu sayede ürün yelpazemizi daha da genişletiyoruz” dedi VEIT BRISAY HAKKINDA 1956 tarihinde kurulan VEIT BRISAY firması kurulduğu tarihten bu yana dünya çapında özellikle hazır giyim sektörüne enerji ve sanayi tipi ütü presleri konusunda komple çözümler sunmakta. Ütü tekniği alanında pazar lideri olan VEIT, BRISAY, KANNEGIESSER global bir şirket olarak yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, yeni üretim süreçlerinin oluşturulması, dünya çapındaki müşterilerin taleplerinin karşılanması amacıyla çalışmalarını arttırmakta ve artan bir ivme ile sektöre hizmet vermektedir. Tekstil ürünlerine form verme alanlındaki liderliği, yenilikçi çözümleri ve mükemmel servis ağı ile VEIT BRISAY GRUP sektöre en iyi faydayı sağlamaktadır.
ISO 500’deki Sanko şirketleri İstanbul Sanayi Odası’nın gerçekleştirdiği Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda, 500 büyük arasına Sanko Holding’in 3 şirketi girdi. İstanbul Sanayi Odası’nın 2010 verilerine ve üretimden net satışlar baz alınarak gerçekleştirilen araştırmasına göre, Sanko Holding şirketleri listede ilk 200 firma arasında yer alıyor. Buna göre, Sanko Tekstil işletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., 2009 yılında olduğu gibi listede 64. sıradaki yerini korurken, Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş. 9 sıra yükselerek 147. oldu. Sanko Holding’in ambalaj sektöründeki şirketi Süper Film Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. ise 38 sıra yükselerek 191. olmayı başardı.
PANORAMA
Diyarbakırlı tekstilciler, Tekel tütün fabrikası arazisine talip
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
40
Tekstilde eski hareketli günlerine dönmek isteyen Diyarbakırlı tekstilciler dernek çatısı altında birleşti. 7 sektör temsilcisinin kurduğu Diyarbakır Tekstilci İş Adamları Derneği (DİTİAD) zamanla üye sayısını 40’u ulaştırdı. Öncelikli olarak tekstilin üretim ile ilgili her alanda faaliyeti olan tüm işletmeleri tek noktada buluşturup, bir üretim üssü oluşturmayı hedefleyen DİTİAD’lılar, talip oldukları tekel tütün fabrika sahasının kendilerine tahsisi durumunda ise en az 12 bin kişiye istihdam sağlayacaklarını ifade etti. Türkiye’de en kaliteli pamuğun Diyarbakır’da üretildiğini dile getiren sektör temsilcileri, tekstilde sağlanacak hareketliliğin Ortadoğu’ya açılmak isteyen firmalara önemli fırsatlar yaratacağını belirtti. DİTİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yücel, 2011 yılının şubat ayında 7 kurucu üye ile DİTİAD’ı kurduklarını belirterek, “Diyarbakır’da tekstil sektöründe faaliyet gösteren üretimle ilgili tüm kolları bir araya getirerek güçbirliği oluşturmak istedik. Sorunlarımıza ortak çözüm bulup, sektör konusunda daha fazla neler yapacağımıza bakmak istedik. Sektörü ileriye taşıyabilmek için ortak bir çatımız olsun istedik. Şu anda 40 üyemiz var. İplik hariç, kumaş ve kumaştan sonra tüketiciye ulaşana kadarki süreçte oluşan zinciri kapsıyoruz. Kısa ve uzun vadeli olmak üzere projelerimiz var. Ancak öncelikli olarak Kayapınar mevkiinde bulunan tekel tütün fabrikasının kullanılmayan alanına talibiz. Diyarbakır’da kayıt altında veya kayıt dışı olan tüm tekstil üreticilerini iyi bir altyapı oluşturarak oraya taşımak istiyoruz. Eğer bu konuda yol alabilirsek çok hızlı bir şekilde ilgili kurumlarımızın da desteğini alarak kalifiye eleman yetiştirmek için çalışma yürüteceğiz” diye konuştu. TEKSTİL OSB PROJESİ İLGİLİ KURUMA SUNULDU DİTİAD Kurucu Üyesi Hüsnü Pervane de, tekstilin geniş istihdam olanakları yaratan bir sektör olarak Güneydoğu Anadolu için öneminin daha da arttığını kaydederek, “Bu bilinçle yola çıkarak Diyarbakır’da tekstilin üretim aşamasında faaliyet gösteren arkadaşlarımızı tek çatı altına toplayıp sektörü daha güçlü hale getirmek istedik. Bugüne kadar çok iyi yol aldık. Üye sayımız şu anda 40. Ancak
zaman içerisinde bu rakamı artırmayı hedefliyoruz. Tekel Tütün fabrikasının alanına talibiz. Bununla ilgili gerekli araştırmaları yaptık. İlgili kurumlara projemizi tekstile dayalı organize sanayi bölgesi olarak sunuyoruz. Çünkü biz hazırlığımızı bu şekilde yapıp, projemizi buna göre hazırladık. Tahsis edilmesi durumunda tekstil sektörü Diyarbakır’ın eski günlerine geri dönecektir” açıklamasını yaptı. BİR ARADA ÜRETEN VE PAZAR ARAYAN BİR SEKTÖR OLACAĞIZ DİTİAD Yönetim Kurulu Üyesi Fadıl Oğurlu: Çok hızlı olmasa da tekstilde iyi şeyler oluyor. İşletmeler veya girişimciler tekstil ile ilgili artık çekinmeden hareket edebiliyor. Dernek çatısı altında tekstil konusundaki sektör temsilcileri ile bir araya gelip yol haritası çıkarmamız, ortak hareket etmemiz daha hızlı sonuç almamızı sağlayacak. Tekel tütün fabrikasının alanına talibiz. Bu alan tekstilciler için çok uygun. Önümüzü daha iyi görebilmemiz için iyi bir fırsat olacak. Sektörün ortak sorunu kalifiye eleman için projeler hazırlayacağız. DİTİAD Yönetim Kurulu Üyesi Necmettin Kutay “Daha önce sektörün genel durumu ile ilgili çok fazla bilgi sahibi değildik. Dernek kurmak bize bunu da kazandırdı. Bir arada olmak, birlikte hareket etmek çok güzel. En büyük sorunumuz kalifiye eleman sıkıntısı idi. Bu sıkıntının asgariye indirilmesi ile ilgili çalışmalar var. Tekel tütün fabrikası alanı tahsis edilecekse sadece tekstilcilere verilsin. Tahsisin en aşağı 20 yıllığına lazım. 50 yıllığına tahsis edilmesi ise bize daha da güven verir. Projenin hayata geçmesi ile birlikte kentin istihdam ile ilgili beklentilerini de karşılayabiliriz.” DİTİAD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz “Dernekle birlikte Diyarbakır’ın tekstil konusunda kaderinin pozitif olarak değişeceğine inanıyorum. Bu nedenle kuruluş sürecine katıldım. Tekel tütün fabrikasına ait alanın tahsis edilmesi durumunda Diyarbakır’ı tekstil kenti yapmayı planlıyoruz. Ortadoğu’dan gelerek İstanbul gibi şehirlere giden yabancı tüccarı Diyarbakır’a alıştırmayı ve bütün ticaretini bu bölgeye kaydırmayı hedefliyoruz. Bir arada üreten, pazar arayan, birlikte kazanan bir sektör haline gelmeyi hedefliyoruz.”
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
42
Özbilim, son teknoloji makineleriyle ITMA’da Türk Tekstil sanayiine 1978 yılından beri üstün kaliteli tekstil makineleri üreten Özbilim Teknik’in son teknolojik yeniliği P4 ADD OTOMATİK SERİM MAKİNESİ, yerli yabancı müşterilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Kalitesi, dayanıklılığı, yenilenmiş tasarımı ve son sistem teknolojisiyle P4 ADD OTOMATİK SERİM MAKİNESİ tekstilcinin her zaman yanında. Geliştirilmiş Özellikler • Her türlü dokuma ve örme kumaşların serimi için tasarlanmştır. • PLC kontrollü, kolay kullanımlı dokunmatik ekran. • Makinanın hızı ile senkronize çalışan kumaş boşaltma sistemi. • Kumaş tansiyon kontrol sistemi ile esnek ve zor kumaşların kolay serimi. • Kumaş yan düzgünlük kontrol sistemi. • Dokunmatik ekrandan tüm parametrelerin girilmesi. • Serim kat sayısına göre komut verilmesi. • İstenilen kat sayısına ulaşıldığında otomatik durma. • Makina üzerinde kumaş bittiğinde otomatik durma. • Serimsiz boş dönüşlerde zaman kazandıran farklı hız seçimi.
• Kumaşın kalınlığına göre otomatik yükselen serim sistemi. • Zig zag ve tek yön serim. • Değiştirilebilir aparatı sayesinde tüp kumaş serebilme imkanı. (opsiyonel) • İki tarafta tutuculu yapılan zig zag serimlerde kesim bıçağının sökülmesine gerek yoktur. Bu sayede istenilen heryerde kumaşın kestirilebilmesi sağlanır. • Rulo sarımlı kumaşları boşaltma ve geriye sarabilme. • Tek kullanıcı ile hızlı,düzgün ve sessiz serim. • Operatör taşıyıcı platformu. • Direct drive kullanım. • 4 Tekerlekten hareket. • Emniyet sensörleri sayesinde güvenli kullanım ve acil durma. • Çalışma sırasında çevreyi uyaran flaşör. • Düşük enerji sarfiyatı ve kolay kullanım. OPSİYONLAR • Tüp kumaş serim aparatı • Ön ve arka kumaş tutucusu • Zig zag serim aparatı
LASİAD’dan ‘Türk Malına’ destek Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (L ASİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, Başbakan Erdoğan’ın yerli malı talimatının kendileri için çok sevindirici bir açıklama olduğunu söyledi. Daha önce yerli malının kamu ihalelerinde ithale göre dezavantajlı olduğunu belirten Eyyüpkoca, “Bu genelge ile yıllardır beklediğimiz değişiklik hayata geçti. Sektörümüz açısından da bunu çok olumlu buluyoruz” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu kurumlarına yapılacak mal alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesini istemesi, tekstil ihracatının kalbi Laleli’de de olumlu karşılandı. Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (L ASİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, bu genelgenin ekonominin canlanması için çok önemli olduğunu söyleyerek, “Yerli üretimin kalitesini daha üst noktalara çıkartma zorunluluğu da doğmuştur. Merdivenaltı üretimlerle mücadele de çok ciddi önem kazanmıştır artık. Bu genelge, yerli üreticiyi teşvik etmek yönünde çok önemli bir adım” dedi. Eyyüpkoca, konuyla ilgili şu görüşlere yer verdi: “Biz bu genelgenin yerli üretime ivme kazandıracağına inanıyoruz Genelgenin özellikle 5. maddesi dikkate değer. Şimdiye kadar İthal ürün teklif eden firmalara avans ödemesi yapılıyor, ancak yerlilere aynı avantaj sunulmuyordu. Bu madde ile yerli ve ithal ürünler eşitlenmiş oldu. Artık Türkiye için üretimin önemi daha da artıyor. Türkiye’de üretilmeyen ve ağırlıklı olarak ithal edilen ürünlerin yurt içinde üretilmesini de teşvik edecek. Bizde üretimin önemi artınca, yabancının da bizim ürünlerimize ilgisi artacak. Kamuda başlayacak bu uygulama zaman içinde özel sektöre de yayılacaktır ve böylece, it-
halat düşecek ve cari işlemler açığı azalacaktır. Vatandaşın da bu çağrıya kulak vererek alışverişlerinde yerli ürünleri tercih edeceğine inanıyorum. Bu Laleli’nin iç piyasasındaki etkinliğini de arttırabilecek bir durum. Türk milleti, ülkenin kalkınması adına bu duyarlılığa sahiptir. Sayın Başbakanımıza ve Hükümetimize bu genelge için sektörüm adına teşekkür ediyorum.”
PANORAMA
Serim yüksekliği (Kesici ünitesiyle) 25 cm Serim yüksekliği (Kumaş tutucu ünitesiyle tek yön) 25 cm Serim yüksekliği (Kumaş tutucu ünitesiyle zig zag serim) 18 cm Serim yüksekliği (Tüp kumaş serim ünitesiyle) 25 cm Kumaş rulo çapı 60 cm Kumaş ağırlığı 120 kg Makina hızı 100 mt/dak (100mt/min) Elektrik gücü 3 kw / 220 V - 50hz
43 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
P4 ADD-V OTOMATİK SERİM MAKİNASI • P4 ADD modelinin sahip olduğu tüm özelliklere ilave olarak makinanın üzerinde mevcut bulunan vinç sayesinde kumaşı kolay yükleme ve serim esnasında diğer kumaş rulosunu makinanın üzerinde serime hazır vaziyette yedekte bekletme imkanı. Model P4 ADD Serim eni 160 cm - 320 cm
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
46
Malkan Makine’dan 40. Yıl iftarı Bu yıl 40. Yıl dönümünü kutlayan Sanayi tipi ütü sektörünün lideri Malkan Makine 40. Yıl etkinliklerine devam ediyor. Malkan iftarı bu yıl 06 Ağustos tarihinde 400 kişinin katılımıyla gerçekleşti. MalkanMakine’nin kuruluşunun 40. Yıl çerçevesinde; Bu yıl ilk olarak şubat ayında 40. Yıl özel yemeği, ikincisi çalışanlara ödül töreni, üçüncüsü Nisan ayında umre çekilişi ve kutsal toprakları ziyaret, dördüncüsü Haziran ayında 450 kişinin katılımıyla piknik organizasyonu ve Ramazan ayının girmesiyle beraber 06 Ağustos Cumartesi günü iftar programı gerçekleştirildi. Malkan çalışanları, bayileri ve aileleriyle beraber, yoğun bir katılımla gerçekleşen iftar programı Ramazan ayının bereketi, muhabbeti ve iyi dilekler temennileri ile yapıldı. Malkan Makine’nin kurucusu Genel Müdür Mustafa ALK AN, iftar programında yaptığı konuşmada; Bu organizasyonla birlik ve beraberliklerin paylaşılması ve gelecek yıllarda da aynı coşkuyla devam etmesi temennisiyle katılımcılara teşekkür ederek, 40. Yıl sosyal etkinlik ve faaliyetlerinin ara vermeden devam edeceğini bildirdi.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
48
Aksesuar kalıbı ve markalamaya hassas lazer Nakış ve Lazer makineleri alanında sektörün tanınan firmaları arasında yer alan Dekat Bilgisayar ve Tekstil Tasarımları Ltd. Şti., son ürünü Han’s Lazer MOLD 301 ile hassas kaynak ve markalamada kullanıcılarına büyük avantaj sağlıyor. Han’s Lazer birçok sektörün yanı sıra, özellikle metal aksesuar ve mücevher imalatçılarına büyük avantaj sağlayacak. KAYNAK LAZER İLE KALIP VE ONARIM KOLAYLAŞIYOR Yeni ürünleriyle ilgili bilgi veren Dekat Ltd. Ortağı Ali Bozkan şunları söyledi, “Lazer kaynak teknolojisini kullanarak, üretim hatalarını, aşınmış, deformasyona uğramış veya çatlamış kalıplarını ısıtma - soğutma işlemine tabi tutmadan, kalıbın hammaddesine ve sertliğine birebir uygun dolgu telleri kullanarak tamir edebilir ve kalıbınızı yeni hale getirilebilir. Diğer kaynak yöntemleri ile yapılan tamiratlarda ulaşılan kalite orijinal yeni ürün seviyesinde olmuyor. Lazer kaynak teknolojisi maliyetlerinize büyük bir katkı sağlayarak kesin çözüm sunuyor. Han’s Laser MOLD 301 model 300 Watt fiber lazer kaynak makinaları 0.1 – 50 ms pals genişliği ve 200 khz pals frekansıyla çok hassas dikiş izi bırakıyor.” Mold 301 lazer ışınını daha odaklı kullanmak amacıyla bir takım esnek ve kompakt modüller ve
işlemleri izlemek için kamera - monitör sistemleri kullanıldığını belirten Bozkan konuşmasına şöyle devam etti: “Fiber ve optik aygıtları, hareket eden galvo kafa, lcd ekran ve grafiksel kullanıcı ara yüzü, yeni eksenlerin ilave edilmesini kolaylaştıran yazılım diğer rakiplerinde olmayan avantajlarından. Lazer kaynak diğer kaynak çeşitlerine göre birçok artısı vardır: dar kaynakların derin penetrasyonu, sıcaklıktan etkilenen küçük bölge, az ısı, hızlı kaynak zamanı, asgari parça distorsiyon ve ikinci zaman işlenmez. Paslanmaz çelik, karbon çelik, titanyum, alüminyum ve diğer metaller lazerle kaynak yapılabiliyor.” AKSESUAR VE MÜCEVHER ÜRETİMİNE BÜYÜK KATKI Han’s Lazer MOLD 301’in birçok sektörde kullanılabildiğine dikkat çeken Ali Bozkan, “Altın, gümüş, platinyum, titanyum, paslanmaz çelik ve kurşun gibi değişik metallere lazer kaynak yapabilen üstün performanslı Hans W 30 ve W 60 model Nd-Yag lazer sistemleri özellikle aksesuar ve kuyumculuk sektöründe tercih ediliyor. Kırık ya da deforme olmuş parçaları onarmaya ya da birleştirmeye yarayan lazer teknolojisi ürünlerinizin eskisinden farksız bir görünüme ulaşmasını yada normal yöntemlerle çok zor şartlarda yapılması gereken işlemleri birkaç saniyede bitirmenizi sağlıyor” dedi.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
50
ÇOK YÖNLÜ BİR ÜRÜN Ali Bozkan MOLD 301’in markalama yaptığı alanları buralarda sağladığı avantajları şöyle anlattı: “Fiber lazerler halen yoğun olarak kullanılan CO2 ve NdYag işleme lazerlerine etkin bir alternatif oluşturuyor. Markalama kalitesi ve pek çok sayıdaki uygulama için daha kısa süre sağlayan , yüksek seviyede frekans kararlılığı ve mükemmel ışın kalitesine sahiptir. Metal ve ametal çoğu malzemenin markalanmasında kullanılabilir. 100.000 Saat diyot ömrü, kompakt boyutlar ve basit cihaz yapısı, çok az bakım gerektirmesi ve düşük bakım maliyetleri ve fiber
optik taşıma ile yüksek ışın kalitesi gibi özellikleriyle MOLD 301 büyük ilgi göreceğe benziyor. Seri numarası, barkot, 2D data matrix kodları, alfa numerik kodlar, grafikler, lot kodları, tarih kodları, ocr kodları, 3D oymalar, ablasyon, sırt çıkartma ( etching ), ayrıştırarak markalama, yüzey desenlendirme ve çevresel markalama gibi çalışmalarda kullanılan Han’s Lazer MOLD 301, paslanmaz çelik, alüminyum ( Dökme – Anodize – Parlak ), karbayt, polikarbonat, titanyum, nikel, poliproplen, pvc, kauçuk, çelik, dökme demir, krom, boyalı metal alaşım ve çok katlı malzemelere uygulama yapabiliyor.”
KSL’den kompakt CNC dikiş makinasını Barcelona’da gerçekleşecek ITMA 2011’de KSL, 300x300 dikiş alanına sahip CNC kontrollü dikiş makinesini ilk kez sunacak. Makine kompakt bir tasarıma sahip olmasının yanında, küçük alanlardaki uygulamalar için bile yüksek dikiş kalitesi gereksinimlerini karşılamaktadır. KSL dikiş akışı ve her yönde sabit düzgün dağılımlı dikiş kalitesi ile teğetsel dikiş aracılığıyla dikiş kafasının oryantasyonunu geliştirmiş ve uygulamıştır. Üretilen dikiş daha düşük defo oranıyla ve kıyaslanamaz daha yüksek yeniden üretilebilirliğiyle ama aynı zamanda da para ve enerji tüketen aynı kaliteyi sunmaktadır. Makinenin hedef müşteri kitlesi çanta, saat kayışı ve hakiki deri veya alcantara(?) gibi deri yerine kullanılan malzemelerle üretilmiş yüksek kalite malların üreticilerinden oluşmaktadır. Bugüne kadar bu tarz ürünler elle veya küçük alana sahip sabit dikiş kafalı CNC ile üretilmiştir. 360 ° dönebilen dikiş kafasını işleme sokmak, zor dikiş geometrileri için dahi tamamen yenilenebilir sonuçlar elde etmeye fırsat tanır. Otomatik program tanınması operatör tutu-
lumunu en aza indirir İsteğe bağlı şekilde parçaların sonunda kesilen uzun iplik üretimi ya da dikiş sürecinin izlenmesi için tasarlanmış özel yazılım olanakları mevcuttur. Düşük alan gereksinimi, olağanüstü ideallikteki fiyat-performans oranı ile mutlak tekrar edilebilirlik ve ufak alanlı uygulamalar için kullanılan dönebilen dikiş başı KLS CNC dikiş makinesinin sıra dışı özellikleri olarak gösterilmektedir. KSL Hakkında Keilmann Sondermaschinenbau Lorsch, hava yastığı, otomotiv tekstilleri (döşeme, iç mekan) minder, tekstil filtre ürünleri, kompozitler ve güvenlik teknikleri ile ilgili otomasyon çözümleri ve 2 ve 3 boyutlu yenilikçi dikiş sistemleri tasarlamakta ve üretmektedir. Özel amaçlı makinelerin gerçek üreticisi olan KSL, müşteri ile yakın iletişim içinde çalışır ve özel ama son derece ekonomik üretim birimleri sunar. Yarısı aile üyelerinden oluşan bu şirket 100 personele sahiptir. Üretiminin %90’ını ihraç eden KSL, uluslar arası pazarda başarısıyla dikkat çekmektedir.
PANORAMA
Siruba’dan 700K/ KD Ultra-Yüksek devirli emniyet dikişli overlok makinası
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
52
Siruba firmasının ürettiği Keçoğlu Mak. San. Ve Tic. Aş.’nin Türkiye distribütörlüğünü yaptığı 700K/KD model Ultra-Yüksek Devirli Emniyet Dikişli Overlok Makinası aktif yağlama sistemine sahip, Patentli yağ geçirmez dişli mekanizması ve Contalı tip Kafadan Motorlu İğne Mili Mekanizması teknolojilerini bir araya getirerek tüm müşterilerine sunmaktadır. MAKİNANIN GENEL ÖZELLİKLERİ Öncü teknolojiyi sürekli yenileyen SIRUBA Patentli Yüksek Verimli&Enerji Tasarruflu Kafadan Motorlu tasarım(700KD)’yla entegre makine döküm tasarımı içine yerleştirilmiş mini servo motoru kullanıyor. Yüksek verimli,enerji tasarruflu,entegre elektrik sistemi, çabuk harekete geçen,sessiz ve düşük titreşimli ve kolay hız ayarı özellikleriyle 700K/KD Overlok Makinası benzersiz bir dikiş deneyimini müşterilerine sunuyor. 700K/ KD Ultra-Yüksek Devirli Emniyet Dikişli Overlok Makinası, İçeriye yerleştirilmiş senkronizer, İğne pozisyon fonksiyonu ile kasnak engelsiz çalışabilir.
-Contalı tip Kafadan Motorlu İğne Mili Mekanizması -Tozsuz ve yağ sızdırmaması tamamıyla contalanmış -Aktif yağlama sistemi -İğne mili ve üst lüper mekanizmasına daimi olarak yağ verir ve tamamıyla contalanmış vakum yağ dönüşüm sistemi. Bu Yeni sistem, geleneksel fitilli ve düşme tipli yağlama sistemini geride bırakmıştır. -Patentli yağ geçirmez dişli mekanizması -Yağ geçirmeme fonksiyonu Orijinal çift taraf desteklemeli contalama ve geçme sistem geliştirilmiştir. -Patentli ayak tutucu kol mekanizması -Yukardan aşağı dönüşüm tasarımlı ayak bağlantı çubuğu. Direnci azaltır ve dikilecek materyal alanını genişletir. (Üst pozisyon: kalın~ekstra kalın, Alt pozisyon: ince~orta) -Yeni kumaş kesme mekanizması -Düşük eksenli kumaş tutucu kesimden sonra kumaş dolanmalarını önler. -Çok ince materyal için dişli (Opsiyonel)
PANORAMA
-D201(Standart):Dişli aralığı 1.6 mm -D201A(Opsiyonel):Dişli aralığı 0.8 mm -D201B(Opsiyonel):Dişli aralığı 1.0 mm -Daha iyi dikiş performansı için opsiyonel ayak tırnakları:İnce materyal için uzun tırnak,kalın materyal için kısa tırnak. -Patentli gövdeye monte aydınlatma(opsiyonel) -Entegre gövdeye monte LED aydınlatma tasarımı estetik ve kullanıcı dostudur.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
54
DİĞER KULLANICI DOSTU ÖZELLİKLER * Makinayı sökmeden iğne mili yükseklik ayarı imkanı. Alt lüper tutucu ince ayar mekanizması Zincir dikiş ince ayar mekanizması:Dikiş adım uzunluğunu rahatlıkla ayarlayabilmek için arka kapağı açınız. İğne mili yivi mükemmel bir ilmek elde edilmesini sağlar. 5.5 cm yüksekliğindeki dikiş alanı kumaşa daha iyi hareket imkanı sunar. * Elektrik-göz kontrollü Fire Vakum Sistemi(ET aparatı)
* Enerji tasarrufu sağlar.Hava kompressörürünün yükleme gücünü %40 veya daha fazla arttırır. Hava emme sadece kesim anında çalışır.Hava emmenin gürültüsünü oldukça fazla azaltır. Emici kesici içine ince kumaş çekmekten kaçının.Emiş kesimi için dikişi uzatmaya gerek yok.İplik israfını özler ve çalışma verimliliğini arttırır. * PZ aparatı * İnce kumaşta fermuar için düzgün dikiş.
TNT Ekspres Türkiye, fuarlarda da müşterilerinin yanında Kaliteli ve geniş hizmet yelpazesi ile sektördeki öncülüğünü sürdüren TNT Ekspres Türkiye Fuar Departmanı, yurtdışında fuarlara katılacak müşterilerinin gönderileri ile ilgili tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Ekspres dağıtım sektörünün en hızlı ve güvenilir şirketi TNT Ekspres, yurtdışında fuarlara katılacak olan TNT müşterilerinin gönderilerini hazırlayarak TNT Ekspres’i aramaları üzerine, gümrük işlemleri de dahil olmak üzere, geri kalan bütün işlemleri üstleniyor. Farklı hizmet seçenekleri ile farklı fiyat ve zaman alternatifleri sunan TNT Ekspres, fuar gönderilerinin tüm süreçlerini takip ediyor ve fuar sonrası gönderilerin tümünü tekrar Türkiye’ye getirerek adrese teslim ediyor. Yurtdışında Eylül ayında Münih, Brüksel ve Paris’te gerçekleşecek olan tekstil, giyim, kumaş, dokuma, döşemelik kumaş, yer döşemeleri, duvar kaplamaları sektöründe alanında öncü firmaların katılacağı, şirketlerin kargo ihtiyacının yoğun olarak yaşanacağı fuarlarda müşterilerin TNT Ekspres’i aramaları yeterli olacak. Gönderiler TNT görevlilerince alınıp belirtilen adrese en kısa zamanda ulaştırılarak zaman kaybı yaşanmayacak.
PANORAMA
İtalyan teknolojisini satın alan Türk firma düğmeye bastı
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
56
Modanın önemli bir ayrıntısı olan ve kıyafetlerin en önemli tamamlayıcısı rolünü üstlenen “düğme”, Form Dış Ticaret Ltd. Şti’nin modanın kalbi İtalya’ dan yaptığı dev yatırımla Türkiye’nin önemli ihraç kalemlerinden biri haline geldi. Dünyanın moda devi olan İtalya’nın en büyük düğme fabrikasını tüm ekipmanlarıyla yaklaşık 500 bin Euro’ya satın alarak Türkiye’ye getiren Form Düğme, üretim kapasitesini bu yatırımla iki buçuk kat arttırarak, kendi sektöründe ulusal ve uluslar arası arenada en önemli düğme üreticisi olarak büyümeye devam ediyor. İtalya’dan getirdiği teknolojiyi yine İtalya’dan gelen uzmanlar tarafından tüm kadrosuna eğitim verdiren Form Düğme, son teknolojiyi uzman ellere teslim ederek aksesuar alanında çığır açacak düğme modellerine imza atarak tüm moda ve tekstil sektörünün dikkatini çekiyor. Küçük bir satış ofisinden, 6000 m2’lik modern bir fabrikaya sihirli bir dönüşüm Merter’de küçük bir satış ofisinde yalnızca dışarıdan aldıkları düğmeleri pazara servis ederek sektöre adım attıklarını belirten Form Düğme ortaklarından Mustafa Oktay, işin içerisine girdikçe sektörün daha ileri taşınması için AR-GE çalışmalarına çok daha fazla önem verdiklerinin altını çiziyor. Mustafa Oktay, yapmış oldukları bu AR-GE çalışmaları ile sektörde göz ardı edilen eksiklikleri fark ettiklerini ve üstün kalite anlayışları sayesinde büyümeye ve göz önün-
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
58
de olmaya başladıklarını belirtiyor. Oktay ayrıca, Form Düğme’nin İtalya’nın en büyük aksesuar fabrikasını tüm ekipmanlarını satın alarak gerçekleştirdikleri bu dev yatırımla üretim kapasitelerini kısa sürede iki buçuk kat arttırdıklarını, ürün yelpazelerini genişlettiklerini ve servis hızlarını yaklaşık dört katına çıkarmayı başardıklarını, tüm bu gelişimlerin kendilerini düğme sektörünün zirvesine taşıdığını sözlerine ekliyor. Tamamen çevre dostu teknolojileri kullanan Form Düğme, bugün dünyanın en önemli markalarıyla ve tekstil firmalarıyla işbirliğini sürdürüyor. İş ortak-
larına eşsiz bir düğme aksesuarı yelpazesi sunan Form Düğme, global marka ve elit tekstil firmalarının ürünlerinde yakaladığı çizgiye; tasarım harikası eşsiz düğme modelleri ile kıyafetlere ayrıntı ve şıklık katan önemli bir tamamlayıcı rolünü üstlenmesi ile başarısını her geçen gün perçinliyor. Şu aşamada % 15 olan ihracat payını 2012 yılında %40’a çıkarmayı hedefleyen Form Düğme, aksesuarın vazgeçilmez tamamlayıcı olan ve düğmeyi modanın cazibesi haline getiren dünya çapındaki yatırımlarına yenileri için araştırmalarını büyük bir titizlikle sürdürüyor.
PANORAMA
likle korozo düğmede (palmiye ağacı çekirdeği) ürün çeşitliliği ve servis kalitesi ile öncü firmadır. Korozo, sedef, kokonat, deri ve boynuz düğmeler gibi doğal malzemelerden üretilen ürünler, yüksek adetlerde ve çeşitlilikte, her zaman stoklarında mevcuttur. Modern boyahanesiyle, her türlü korozo ve sedef düğme istenilen renk ve adetlerde boyanabilmekte bu da servis kalitesini artırmaktadır.
59 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
FORM DIŞ TİCARET 1996 yılında kurulan Form Dış Tic. Ltd. Şti, İstanbul – Esenyurt’ taki 6.000 m2 kapalı alana sahip yeni fabrikasında her türlü düğme ve aksesuar üretimi ve ithalatını yapmaktadır. Özellikle üst düzey markalara düğme ve aksesuar satışı yapan firma sektörde lider firmalardan biri durumundadır. Doğal malzemelerden yapılan düğmelerde özel-
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
62
Dünya piyasasını çok yakından takip eden Form Dış Tic. sektördeki her türlü yeniliği yurtdışı bağlantıları sayesinde Türkiye’ye getirebilmektedir. Firma politikası hiçbir zaman değişmeyecek üç unsur üzerine kurulmuştur. Bunlar yüksek kalite, uygun fiyat, servis kalitesidir. Bu unsurların çatısı altında firmanın
hedefi üst düzey markaların her türlü düğme ve aksesuar ihtiyaçlarını karşılayabilecek altyapıyı oluşturmaktır. Bunun için Ar-Ge departmanı, günün modasına uygun olarak yeni model ve materyal çalışmalarına ağırlık vermektedir. Bu doğrultuda amacı müşterilerine her sezon yeni koleksiyon sunabilmektir.
İplik çeşitleri ve özellikleri le oluşan kaliteli pamuk ipliğidir. Penye dairesi, şerit birleştirme ve penye makinelerinden oluşur. Bu yüzden penye ipliği üretmek için gerekli makine parkı uzun ve pahalıdır. Materyel fazla enerji harcanarak işlenir. Bu da kaliteli ve daha pahalı olan, geniş kullanıma sahip penye ipliğini oluşturur. Kısa elyaflardan arındırıldığı için ştapel diyagramı gelişmiştir. Ne 80’e kadar ince iplikler üretilebilir. Düzgün ve yumuşak tutumludur. Karde ipliğine göre daha temiz ve homojendir. Mukavemeti daha fazla, düzgünsüzlüğü daha azdır. Penye ipliklerle yapılan kumaşlar, karde ipliklerle yapılan kumaşlara nazaran daha iyi ve kalitelidir. Karde ipliklerden
Karde ipliklerle yapılan kumaşlar düzgünlük açısından, penye ipliklerle yapılan kumaşlara göre daha kötüdür. zayıf bir kumaş yapısı arzederler. Gevşek, kaba ve tüylü bir kumaş oluştururlar. Karde iplikler penye ipliklere göre bir miktar yabancı madde içerdiklerinden karde mamuller penye mamullere göre daha mat ve daha az temiz görünürler. Karde ring iplikleri, denim (blue jean), kord, havlu, spor giysi kumaşları, çarşaflar, döşemelik kumaşlar, ev tekstilleri, teknik kumaşlar gibi kumaşların dokunulmasında kullanılmaktadırlar. Karde ring iplikleri kısaca penye ipliklerinin zorunlu olarak kullanıldığı pamuklu kumaşlar dışında dokumada üretilen bütün pamuklu kumaşlarda kullanılır.
yapılamayacak kumaşlar penye ipliklerle yapılır. En önemli özelliği su emici olmasıdır. Bu kullanılabilme yeteneğini arttırır. Statik elektriklenme ve piling problemi yoktur. Örme, triko, dokuma kumaşlarının her çeşidinde kullanılabilir. Penye ipliklerle elde edilen kumaşların çok çeşitli kullanım yerleri vardır. Bayan, erkek ve çocuk gkıyafetlerinde iç ve dış giyim ürünleri (yazlık ve kışlık), ev tekstilinde döşemelik, perdelik örtülük ürünlerde kullanılır.
PANORAMA
KARDE RİNG PAMUK İPLİĞİ Karde ring pamuk iplikleri, penye pamuk iplik üretimine göre daha kısa pamuk elyafından üretilmiş, tarama işlemi yapılmamış pamuk ipliğidir. karde ring iplikleri penye ipliklerine göre daha düşük kalitelidir. Bu iplikler düzgünsüz ve pürüzlü bir yüzeye sahiptir. Dokuma ve örme sektöründe kullanılan bu ipliklerin bükümü triko için düşük, dokuma için daha yüksek yapılır. Karde ring ipliklerinin mukavemeti, penye ring ipliklere göre daha düşük, open-end ipliklere göre daha yüksektir. İplik kalınlaştıkça (iplik numarası küçüldükçe) fiyatı düşer ve iplik kaba bir yapıya sahip olur. Genellikle Ne 6 ile Ne 30 numara arasında üretim yapılır.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
64
PENYE RİNG PAMUK İPLİĞİ Uzun ve ince pamuk elyaflarının penye dairesinden (tarama) geçirilerek, kısa ştapel iplikçiğinde eğrilmesiy-
OPEN-END PAMUK İPLİĞİ Açık-uç eğirme sistemine göre üretilen ipliklerdir. En çok kullanılan yöntemi rotor iplikçiliğidir.Pamuk ve pamuk tipi elyaflar kullanılabilir. Rotorun içine düşen elyafların merkezkaç kuvvetinin etkisiyle eğrilmesi sistemine dayanır. Open-end ipliğin oluşması ring ipliği ile farklılık gösterir. Temelde makine parkında olan farklılıklar vardır. Open-end iplikçiliğinde besleme bant olarak yapılır
ve oluşan iplik direkt olarak bobinlenir. Kısaca ring iplikçiliğinde bulunan fitil ve bobin aşamaları Open-end iplikçiliğinde yoktur. Kaba ve orta incelikte iplikler elde edilir. Hacimli ve tüylü bir yapısı vardır. Ring ipliklerine göre mukavemeti düşük ve düzgünsüzlüğü fazladır. Ne 30/1’e kadar incelikte open-end iplik yapılabilir. Open-end iplikler genel olarak çok yüksek mukavemet gerektirmeyen yüzeylerin elde edilmesinde kullanılır. Openend ipliklerin en fazla kullanıldığı kumaşlar denim (jean) kumaşlardır. Pamuk kaynaklı olması kumaşlara emicilik kazandırmaktadır. Bunun yanında örtme gücü, ısı tutma özellikleri, ring iplikleri ile üretilen kumaşlara göre daha iyidir. Mamul bazında Open end iplikleri kullanımı, ortaya çıktığı günden beri gittikçe yaygınlaşmaktadır. İlk zamanlarda ağırlıklı olarak denim ürünlerde kullanılan open end iplikler, bugün birçok üründe kul-
çok düzgün yüzeyli kumaşlar elde edilir. Bu kumaşlar ince yapılı, narin dokuma ve örme ürünleridir. Bu kumaşlarda doku ve desen belirgindir. Isı yalıtma özelliği ştrayhgarna göre daha azdır, bu da sıkı yapı ve hacim azlığının sonucudur. Buruşukluk gösteririler buna karşın ütü tutma özelliği iyidir. Kamgarn ipliklerden genellikle kışın giyilebilen ağır ve iyi tutumlu, kaliteli kıyafetler üretilir. Bunlar erkek ve bayan dış giyim ürünleridir. (Takım elbise, ceket, tayyör, döpyes, etek vb.) Ayrıca ince örgülü kumaşlar, kazaklar, kışlık bluz ürünlerinde ve çocuk giyiminde kullanılır.
lanılmaktadır. Giyim sektörünün dışında ev tekstili, dekoretif kumaşlar, fazla dayanım istemeyen sınai kumaşlarda open end iplikler kullanılır.
işleminden geçirilir. Taraktan fitil (ön iplik) halde alınır ve eğrilerek iplik oluşur. Kamgarna göre düşük mukavemetli, düzgünsüz ve hacimli bir yapıya sahiptir. Elyaflar iplik içinde gelişigüzel yerleşmiştir. Kalın ve kaba görünümlü, yüzeyi pürüzlü ve tüylüdür. Ştrayhgarn iplikler dokuma yüzeylerde kullanılır. Kaba ve tüylü oluşu örme sektöründe kullanımını minimuma indirir. Ştrayhgarn ipliklerden yapılan kumaşlar yumuşaklık ve hacimleri sayesinde çok iyi yalıtım sağlarlar. Bu kumaşlarda doku pek belli değildir. Süngerimsi ve yaylı bir tutuma sahip olduklarından ütü tutmazlar, ancak şardonlanmaya elverişlidirler. Ştrayhgarn iplikler, kamgarnlardan daha iyi bir yalıtım sağladıkları için ağır kış şartlarında kullanılan palto, manto türü giyeceklerde ve özellikle battaniye üretiminde fazlaca kullanılırlar. Bunların dışında el dokuması olan halı, kilim üretiminde kullanılırlar.
PANORAMA
ŞTRAYHGARN YÜN İPLİĞİ Kısa lif oranı yüksek, taranmamış yün elyaflarının ştrayhgarn teknolojisine göre işlenmesi ile elde edilir. Kamgarn ipliklere göre çok kısa bir makine parkı vardır. Harman-hallaç dairesinden sonra taraklama
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
66
KAMGARN YÜN İPLİĞİ Yün iplikçiliği metodudur. Uzun ve ince yün elyaflarının taranmasıyla ve daha sonra eğrilmesiyle elde edilen kaliteli yün ipliğidir. Kamgarn iplikçiliğinde makine parkı, ştrayhgarna göre çok uzundur. Taraktan sonra çekme, tarama, finisör ve ring eğirme makineleri vardır. Mukavemeti iyi, düzgünsüzlük minimumdur. Üniform bir yapı vardır, elyaflar birbirine paralel ve düzenli bir şekilde yerleşmiştir. İnce yün iplikler bu yolla elde edilir. Kamgarn yün iplikleri prensip olarak, pamuktaki penye ipliklerine benzerler. Kamgarnda da tarama işlemiyle kısa elyaflar döküntüye giderler. Bu da ipliğin kalitesini arttırır. Kamgarn ipliklerle daha
PANORAMA
KETEN İPLİĞİ Keten bitkisinin saplarından elde edilen keten elyafından üretilen ipliklerdir. Kısa ştapelli ve uzun ştapelli olarak iki kısma ayrılırlar. Kısa ştapelli keten iplikler kaba ve kalın olmalarına karşın uzun ştapelli iplikler ince ve hassastır. Kısa ştapelli iplikler hacimli bir yüzeye sahip olup düzensizlikler vardır. Uzun ştapelli iplikler ise pürüzsüz ve düzgün bir yüzeye sahiptirler. Genel olarak değerlendirilirse uzun ştapelli keten iplikler kısa ştapelli ipliklerden daha kaliteli ancak daha pahalıdır. Kısa ştapelli iplikler genelde evlerde dokunan kaba kumaşların yapımında kullanılır. Uzun ştapelli iplikler ince ve düzgün yüzeyli oldukları için daha hassas kumaşların dokunmasında kullanılır. Örme sektöründe ancak karışım halinde kullanılabilir. Örme ve triko sektöründe saf olarak kullanılamayan keten ipliği genelde dokuma kumaşlardan elde edilen ürünlerde kullanılır. İnce kumaş ürünleri genellikle yazlık kıyafetlerdir. Kaba kumaşlar ise hasır, ayakkabı gibi ürünlerde kulla-
verişlidirler. Viskon (floş) kumaşlar çok geniş kullanıma sahiptirler. Başta ev tekstili olmak üzere hazır giyim ve endüstriyel alanlarda kullanılır. Özellikle şık ve dökümlü fantazi kıyafetlerin yapımında kullanımları yaygındır. Ayrıca üst giyimde astar olarak da kullanılır.
nılır. Bunların dışında ev tekstili, temizlik bezleri, peçete ve mendil üretiminde ketenden faydalanılır.
geniş bir kullanıma sahiptirler. Dayanıklıdır ve esneme özelliği vardır, düşük nem emiciliğine sahiptir. Düşük nem emiciliği yüzünden statik elektriklenme ve piling problemi yaratır. Poliester ipliklerden elde edilen kumaşların olumlu özellikleri geniş bir alanda kullanılmalarını sağlamaktadır. Genel olarak bakıldığında; her türlü bayan ve erkek giyiminde, ev tekstillerinde (perde, mefruşat vb.) ve endüstriyel alanlarda (çadır, branda, yelken vb.) teknik tekstiller olarak kullanılmaktadır.
POLİESTER İPLİĞİ Poliester elyafından üretilmiş sentetik (tam yapay) iplik tipidir. Petrol türevi olan poliester iplikler filament olarak veya ştapel elyaftan eğrilerek üretilebilirler. Filament iplikler pürüzsüz, kaygan bir yüzeye sahiptir. Kesitleri yuvarlaktır. Yüksek mukavemete sahiptir. Ştapel formun mukavemeti filament forma yakındır. Yüksek esneme özelliğine sahip polyester iplikler düşük nem çekerler. Erime noktası 260 °C’dir. Termofikse edilebilme özelliği çok iyidir. Bu yüzden çok kolay tekstüre olur. Tekstüreli veya tekstüresiz olarak kullanılabilen poliester iplikler tekstilde önemli bir yere sahip sentetik ipliklerdir. Poliester iplikleri dokuma ve örme kumaşların üretiminde çok
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
68
FLOŞ (VİSKON) İPLİĞİ Rejenere selüloz elyafından filament halde elde edilen ipliklere floş (rayon), ştapel haldeki elyaftan elde edilen ipliklere de viskon iplikler denir. Filament haldeki ipliklerde (floş) görünüm, tuşe ve parlaklık gibi özellikler ipeğe benzer, yumuşak ve dökümlüdürler, statik elektriklenme ve piling açısından sorun yaratmazlar. Ştapel haldeki elyaflardan yapılan iplikler (viskon) ise büyük oranda pamuğa benzer nem çeker özellik gösterir. Sağlamlığı filament iplikten daha azdır. Bunun dışında özellikle birbirine benzer çeşitli bitim işlemleriyle özellikleri daha da iyileştirilebilir. Filament veya ştapel haldeki floş-viskon iplikler dokuma ve örme kumaşlarda çok geniş bir kullanıma sahiptir. İnce dökümlü ve fantezi kumaşlar elde edilebilir, iplik özelliklerinin çoğunu aynı şekilde gösterirler. Viskon kumaşlar boya baskı gibi işlemlere de el-
NAYLON İPLİĞİ Poliamid elyafından üretilmiş sentetik elyaftır. Naylon ve perlon olmak üzere iki çeşidi vardır. Ancak piyasada poliamid iplikler naylon olarak bilinir. Filament iplik veya ştapel iplik olarak üretilebilir. Filament iplikler istenen boyda ve incelikte üretilebilir. Ştapel iplikler ise yün veya pamukla karışım halde kullanılırlar. Tekstüreli ve tekstüresiz olarak kullanılır. Yüksek mukavemet ve elastikiyete sahip naylon iplikler poliesterle birlikte
AKRİLİK İPLİĞİ Petrol türevi olan akrilik elyafından üretilmiş sentetik (tam yapay) ipliklerdir. Genelde ştapel haldeki
MELANJ İPLİĞİ Değişik renklerdeki elyafların belirlenen oranlarda karıştırılması ile elde edilen ipliklerdir. Bu işlem değişik metodlarla gerçekleştirilebilir. Harman hallaç dairesinde karıştırılabileceği gibi, vigure baskılı kamgarn tops veya bantlardan dublaj yapılarak karıştırılır. Bir elyaf için uygun olan boyar maddenin diğer elyaf tarafından kabul edilmemesi melanj efektini oluşturur. Üretimde kullanılacak boyalı elyaf miktarı, iplikten istenen renk özelliğine göre belirlenir. genelde kırçıllı, renk değişimli görünümüne sahip olup, dokumada ve örmede kullanılırlar. Melanj kumaşlar kullanıldığı hammaddenin özelliklerini yansıtırlar. Kumaşta istenen renk oranları ve tonları iplik sayesinde sağlanır. Renk değişimli ve kırçıllı görünümü vardır. Genellikle karışım iplikler kullanılır. Melanj ipliklerle yapılan kumaşların, modaya bağlı olarak zaman zaman kullanım yerleri artmaktadır. Ancak en çok kabul edilen kullanım yerleri sweatshirt, t-shirt ve eşofmanlardır. Bunların dışında erkek ve bayan dış giyiminde yünlü melanj ürünler kullanılmaktadır.
PANORAMA
tekstilde en çok kullanılan sentetik ipliklerdir. Dokuma ve örme yüzeylerde naylon iplikler tek başlarına kullanılacaksa genelde filament halde kullanılırlar. Ama pamuk ve yünle karıştırılarak ştapel iplik olarak da kullanılırlar. Böylece şardonlamaya elverişli kumaşlar üretilebilir. Naylon kumaşların önemli özellikleri dayanım formu koruma ve kolay bakımdır. Statik elektriklenme düşüktür. Ancak piling problemi vardır. Sıcaklığa karşı direnci çok yüksek ancak ışığa dayanıklılığı kötü olan naylon ipliklerle üretilen kumaşlar, sürtünme ve aşınma dayanımının yüksek olması gereken yerlerde kullanılır. Özellikle ince çorap, iç çamaşırı, mayo, spor giyim eşyaları, ev tekstili ve dekoratif ürünlerde kullanımı vardır. Ayrıca endüstriyel alanlarda da yaygın bir kullanımı vardır.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
69
elyafın eğrilmesiyle elde edilir. Dolgun, yumuşak tutumları ile yüne benzerler. Yapısal bileşimlerinin oranlarında farklar olan çeşitli tipleri mevcuttur. Bunlardan en çok bilinen ikisi orlon ve modakriliktir. Orlon, poliakrinitrilden elde edilen ştapel elyaflardan oluşan ipliktir. Yirmiden fazla çeşidi vardır. Modalakrilik ise özelliklerinde iyileştirilme yapılmış akrilik ipliğidir. Hafif ve sıcak tutan, ışığa ve iklime dayanıklı, bakımı kolay, parlak ve çabuk kuruyan iplikler olarak bilinirler. Gerek dokuma gerekse örme olsun, kumaşlarda yaygın olarak akrilik iplikler kullanılır. Yüne benzediğinden şardonlanmaya elverişlidir. Düşük nem alma yeteneği statik elektriklenme ve pilling gibi problemler yaratır. Yüksek ışık ve iklim şartlarına karşı direncin gerektiği yerlerdeki tüm örgü veya dokuma kumaş ürünlerinde kullanım yeri bulmuştur. Bayan veya erkek dış giyim, yer döşemelikleri, ev tekstili (battaniye, halı, perde vb.), hacimli oluşundan dolayı özellikle kazaklarda çok kullanılır.
MULİNE İPLİĞİ Farklı renklerdeki ipliklerin birlikte katlanarak bükülmesi ile oluşan ipliklerdir. Bu işlem ya ring iplik makinesinde, farklı renkteki fitillerin çekildikten sonra bükülmesiyle ya da tek kat ipliklerin katlanmasıyla elde edilirler. Verilecek büküm miktarı ipliğin kullanılacağı yere göre ayarlanır. Muline ipliklerin üretiminde değişik renklerdeki aynı veya farklı elyaf türleri kullanılabilir. İpliğin özellikleri iplik üretiminde kullanılan elyafın özelliklerine bağlı olarak değişir. Birbirinden farklı elyaf türleri kullanılarak, kullanım yerine uygun özelliklerde üretilen muline iplikler dokuma ve örme kumaş üretiminde kullanılır. Bu kumaşlar genellikle sert tuşeli olup, renk dağılımı homojen olan yüzey görünümüne sahiptir. Muline iplik kullanılarak üretilen dokuma ve örme kumaşlar dayanıklı yapıları nedeniyle aşınmaya ve sürtünmeye maruz dış giyimde ağırlıklı olarak kullanılırlar. Dokuma kumaşlardan, takım elbise, ceket, etek gibi; örme kumaşlardan ise kazak hırka gibi ürünler elde edilir.
Değer ekonomisine geçiş
PANORAMA
Kemal Yamakaradeniz / Destek Patent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
72
Ülkemizde son günlerde konuşulan ana gündem maddesi haline gelen dış ticaret açığı, emek ve sermayeyi değersiz kılmaya başladı. Zira üretip ihraç ettiğimizin %30 fazlasını ithal ettiğimiz bir kısır döngü içerisinde yapılır hale geldi bu iş. Fakat ülke ekonomisinin güçlenmesi için asıl amacın, ülkemizde üretilmiş ürünleri ihraç edip para kazanmak ve yerel sermayemizi güçlendirmek olması gerekir. Bunun artık olmazsa olmaz koşulu haline gelen katma değerli ürün üretimi ve ihracatını mutlaka gerçekleştirme zamanı gelmiştir. Aslına bakılırsa bu değişim ekonomisinin bir parçasıdır. Bu değişimi yaşam felsefesi haline getirmek küçük bir hareketle sadece zihinsel olarak verilecek bir ka-
rarla başlamalıdır. İşletmeleri yönetenler bu kararı verdikten sonra markalaşma çalışmalarına yönelik yapılacaklar ve yapılanlar bütünleşecek, dolayısıyla kendi sektörümüzde fark oluşturan yapıda bir üretim modeli oluşacaktır. Ülkemizde bu güne kadar bu modelde üretim yapıp bunu yaygınlaştıran işletme örnekleri çoktur ama bunu ihracat rakamları içerisinde değerlendirdiğimizde hala oransal büyüklüğe sahip değildir. Bu konuda TİM bir stratejik plan ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu stratejik kararların hızla uygulanmasını sağlayarak bu kısır döngüyü kırdığımızda dış ticareti dengelemek mümkün olabilecektir. Bunun da temelinde ülkemizde üretilen payın fazlalığı yatmaktadır. Bu konudaki çalışmaların içerisine teknolojiyi dahil ettiğimizde, ülkemizdeki üniversitelere de büyük görevler düşmektedir. Son yıllarda hem sayısı artan hem de alt yapısı güçlenen üniversitelerimiz ülkemizin kanayan bu yarasının tedavisi için, elini taşın altına mutlaka sokmalı ve bu konuda aktif rol almalıdır. Gelişen 20 ülkenin ekonomileri incelendiğinde, teknoloji üretimlerinde üniversitelerinin payının büyük olduğu ve bu konuda öncü rol aldıkları görülmektedir. İş dünyası ve üniversite işbirliğinin sonuçlarını net olarak izleyeceğimiz alan da işte tam olarak burasıdır. Üniversite ve iş dünyası işbirliklerine yönelik yapılan istatistikler, ülkemizin bu konuda 81. sırada olduğunu göstermektedir. Bu sıralamada gösteriyor ki, bu işbirliğini geliştirmeye yönelik daha somut adımlar atılmalı ve sonuçlar ortaya konulmalıdır. İhracat rakamları içerisinde teknolojik ürün ihracatının payı bu şekilde arttırılacak ve ülkemizin dışarıda ithal etmek zorunda kaldığı pek çok ürün artık ülkemizde üretilir hale gelecektir. Ama tüm bunların yanında değişim ekonomisinin gerisinde kalmış görünen “dahilde işleme yönetmeliklerini” de güncelleyerek sadece ithalatı yapılıp dahilde hiçbir katma değer ilave edilemeyen ithalatların da yapılmasının önünün kesilmesi bu sorunun çözümüne yönelik kararlardan birini teşkil edecektir. Markalı ürün ihracatının teşviklerinin arttırılması özgün tasarım ve ürünü farklı teknolojik gelişmelerle güçlendirecek uygulamaların desteklenmesi, bu sürecin sonuç getirmesine katkı sağlayacaktır. Elbette ki değişim kolay değildir. Ekonomik değişim de acı reçeteyi gerektirebilir. Yarayı tedavide bu ilaçlar dünyadaki gelişmiş ekonomilerde uygulanmış ve tedaviye katkı koymuş olan uygulamalardır. Umarım ülkemizde de uygulanması, hem süreci hızlandıracak hem de ülkemizin 2023 vizyonuna destek olacaktır.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
74
Kiğılı Türkiye’de 4, Çin’de 20 mağaza açmaya hazırlanıyor Erkek giyiminde Türkiye’nin hemen hemen her kentinde mağazaları bulunan Kiğılı yeni dönemde 4 yeni mağaza daha açıyor. Türkiye’nin yanı sıra Çin’de de mağazalaşma çalışmalarına hız veren markanın hedefleri büyük! Türkiye’nin erkek giyim markası Kiğılı, dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor. 2023 yılına kadar Türkiye’den çıkacak ilk 10 dünya markası arasında yer alacaklarını belirten Kiğılı CEO’se Hilal Suerdem, Çin’de de mağazalaş-
ma çalışmalarına hız verdiklerini açıkladı. Şu an 200 mağaza ile tüm Türkiye, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu’da hizmet veren Kiğılı, 2011 yılı sonunda 220 mağaza sayısına ulaşmayı hedefliyor. Ağustos ve Ekim aylarında İstanbul Arenapark AVM, Ankara Atlantis AVM, Diyarbakır Ninova AVM ve Düzce’de Krem AVM’de açılacak 4 mağaza ile mağaza sayısı 204’e ulaşmış olacak. Açılacak mağazalar ile ilgili Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem şu açıklamalarda bu-
PANORAMA
lunuyor; “Türkiye’de Kiğılı olarak gösterdiğimiz emeğin sonuçlarını tüketicilerimizden olumlu geri bildirimler olarak alıyoruz. Markamıza yaptığımız büyük yatırımlar ve yurt dışında açacağımız yeni mağazalarımız ile dünya markası olma yolunda hızla ilerliyoruz. 2011 yılı sonunda 2010’a göre %30 artışla 350 milyon TL Ciro elde ettik. 2023’te Türkiye’den çıkan ilk 10 dünya markası arasında olacağımıza inanıyorum. Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve Türkiye’den sonra en büyük hedefimiz Çin’de de mağazalaşmak. İlk etapta 20 mağaza ile Çin’de hizmet vermeyi planlıyoruz. Bu hedefle Çinli ortaklarımızla görüşmelerimizi başlattık. Sadece Çin’e yapacağımız yatırım ise 150 milyon doları buluyor.” Uzakdoğu’da da bir yapılanma düşündüklerini ve tedarik anlamında Çin’de işbirliği yaptıkları firmaların olduğunu belirten Suerdem sözlerine şöyle devam ediyor; Çin’deki tedarikçiler bizim imalat kalitemizi ve fiyatlandırmamızı görüyorlar. Kendi iç pazarlarında iyi bir talep olacağını düşünüyorlar. Türkiye’dekinden 50 katı daha fazla büyüme potansiyeli Çin’de Mevcut”.
Tekstilcilerden “dolandırıcılık” uyarısı Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Dal, son dönemde kendilerini ihracatçı ya da alıcı olarak tanıtıp, dolandırıcılık yapanlara rastladıklarını belirterek, dikkatli olmaları konusunda şirketleri uyardı. Dal, yaptığı açıklamada, AB ülkelerindeki krizin derinleştiğini, zarar görmeden bu dönemi atlatmak isteyen Türk ihracatçılarının çalışmalarını artırdığını anlattı. Kendilerini ihracatçı ya da alıcı olarak tanıtan dolandırıcıların firmalarla bağlantı kurup malı veya parayı aldıktan sonra krizi bahane ederek, muhataplarını zarara uğrattıklarını belirten Dal şöyle konuştu: “İnternet üzerinden firmaları belirleyen dolandırıcılar, elinde ucuz mal bu-
lunduğunu veya mal almak istediğini bildiriyor. Bağlantı kurulmasının ardından, malı aldıktan sonra parayı verme vaadinde bulunuyor. Sonrasında ülkelerindeki krizi bahane ederek ‘parayı ödeyemeyeceklerini’ bildiriyor. Bu tür dolandırıcılar ihracatçıyı çöküşe sürüklüyor.İnternet üzerinden hangi firmanın hangi ürüne ihtiyacı olduğunu araştıran bu kişiler, tespit ettikleri firmaları e-posta bombardımanına tutuyor. Yeni ürün almak isteyen kişi de ucuz fiyat görünce kabul ediyor”dedi. Bu durumun hem ihracatçıları hem de ülkeleri zor durumda bıraktığını anlatan Dal, “Bizler ellerimize aldığımız haritalarda pazar tespiti için araştırmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
75
PANORAMA
CEVA, büyümeye devam ediyor
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
78
Dünyanın önde gelen global tedarik zinciri yönetimi şirketlerinden CEVA Lojistik, geçen yılki başarılı performansını bu yılın ilk altı aylık döneminde de sürdürdü. Yılın ilk yarısında şirketin cirosu %5,2 artışla 3,399 milyon Avro, FVAÖK ise %29,9 artışla 152 milyon Avro olarak gerçekleşti. CEVA, sektör genelinde taşımacılık hacimlerindeki azalmaya rağmen, global müşterileriyle gerçekleştirdiği Uluslararası taşımacılık işlemlerini artırdı ve tüm bölgelerde Kontrat Lojistiği işlemlerinde büyüme kaydetti. CEVA Lojistik, 2011 yılında ikinci çeyrek döneminde güncel kur oranları üzerinden, 1,713 milyon Avro’luk bir ciro ve 81 milyon Avro’luk bir FVAÖK (Faiz ve Vergi Öncesi Kar) açıkladı. Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında ciroda %3,8’lik, FVAÖK’te ise %35,4’lük bir artış yaşandı.
2011 yılının ilk altı aylık dönemi içerisinde toplam ciro geçen yılın aynı dönemine oranla %5,2 artarak 3,399 milyon Avro, FVAÖK ise 2010 yılının ilk altı aylık döneminde elde edilen rakama oranla %29,9 artarak 152 milyon Avro olarak gerçekleşti. Sabit kur oranlarıyla yapılan hesaplamaya göre 2010 yılının aynı dönemine oranla ciro %6,8; FVAÖK ise %29,9 artış gösterdi. Grup, özellikle Çin’de ve CEVA’nın cirosunun %50’den fazlasını temsil eden yaklaşık 100 büyük global müşteriden oluşan bir grup olan CEVA Century müşterilerinde, 2011 yılının ilk altı aylık döneminde 1 milyar Avro’nun üzerinde kazanılan yeni iş rekoruyla birlikte iyi bir yıllık performans sergiledi. 2010 yılının ikinci altı aylık dönemi ve 2011 yılının birinci çeyreğinde elde edilen ivmeyle birlikte ikinci çeyrekte sabit döviz kuruyla güçlü bir performans sergilediklerini vurgulayan CEVA Lojistik CEO’su John Pattullo, “Sektör genelinde navlun hacimlerindeki azalmaya rağmen, global müşterilerimizle gerçekleştirmekte olduğumuz uluslararası taşımacılık işlemlerini arttırdık ve tüm bölgelerde Kontrat Lojistiği işlemlerinde büyüme yaşadık. Dönem içerisinde gerçekleşen yeni iş performansımız, alınan önemli işler ve sözleşme uzatımları ile daha da mükemmel bir hale geldi. İyi tanımlanmış, entegre ve varlıklara dayalı olmayan iş modelimizle gelecekte de rekabet üstünlüğü sağlamaya devam edeceğimizden eminiz” dedi. Amerika ve Asya Pasifik bölgelerinde havayolu taşımacılık hacimlerindeki düşüşe karşın, CEVA, özellikle Teknoloji, Otomotiv ve Enerji sektörlerinde olmak üzere tüm bölgelerde almış olduğu yeni işlerle uluslararası taşımacılık işlemlerini yıllık bazda %17 artırarak sabit kur oranı üzerinden yıllık cirosunu korumayı başardı. Kontrat Lojistiği işlemlerindeki ciro, sabit kur oranları üzerinden yıllık bazda yaklaşık %9 artış gösterdi. Bu büyüme, yapılan yeni sözleşmeler ve mevcut müşterilere sunulan çözümlerin kapsamlı bir şekilde sürdürülmesiyle elde edildi. Grup, güçlü nakit yönetimi ve net işletme sermayesinin kontrol edilmesine odaklanmaya devam etti. Bu doğrultuda 2010 yılının ikinci çeyreği sonunda 57 milyon Avro olan net işletme sermayesi, 2011 yılının aynı döneminde 19 milyon Avro olarak gerçekleşti.
Gofraj Makinası
Transfer Baskı Makinası
Embossing Machine
Transfer Printing Machine
HAZAR TEKSTİL MAKİNALARI SANAYİ ABDİ İPEKÇİ CAD.HANÇER SK. EMİNTAŞ YÜKSEL SANAYİ SİTESİ NO:3/22-23-24 BAYRAMPAŞA / İSTANBUL - TÜRKİYE TEL : 0212 544 68 80 FAX: 0212 544 68 81 e-mail : info@hazarmakina.com / hazarmakina@hotmail.com
PANORAMA
Kipaş, üç yılda 200 Lee Cooper mağazası açacak
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
80
Kot markası Lee Cooper’ın Türkiye üretim ve perakende lisansını satın alan Kipaş Holding, ilk mağazasını ağustosta açıyor. Kipaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Öksüz, konfeksiyon üretiminde Türkiye’nin en önemli firmalarından biri olduklarını belirterek, üç yıl içinde 200 Lee Cooper mağazası açmayı planladıklarını kaydetti. 1998 yılında Bozkurt Mensucat’ı satın alarak konfeksiyon üretimine hız veren firma, dünyanın en önemli markalarına üretim yapmaya da devam ediyor. Öksüz, Kipaş olarak konfeksiyon sektörü ile 13 yıl önce tanıştıklarını ifade ederek, “Bozkurt Mensucat’ı satın aldıktan sonra konfeksiyon bölümünü büyütmek istedik. 2000 yılında Kahramanmaraş’ta Bozkurt’u üretime geçirdik. 13 yılda konfeksiyon sektöründe iyi bir yere geldik. Bugün ülkemizin en önemli üreticileri arasında yerimizi aldık. Tamamıyla ünlü markalara üretim yapıyoruz. Başta İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve ABD’ye ihracat gerçekleştiriyoruz” dedi. Konfeksiyonda kendi markalarını yaratma yönünde çalışma içine girdiklerini hatırlatan Ahmet Öksüz, şunları söyledi: “Belirli bir bilgi birikimi olduktan sonra istedik ki kendi markamız olsun. Burada önümüzde iki seçenek vardı. Ya sıfırdan marka oluşturacaktık ya da bilinen iyi bir markayı alıp onunla yürüyecektik. İlk seçenek öyle kolay değil. Zaman ve maliyet karşınıza çıkıyor. Maliyeti bıraksanız bile çok ciddi zaman durumu var. Dolayısıyla biz ikinci seçeneğe ağırlık verdik. Hazır bir marka ne olur diye düşünmeye başladık. Türkiye’de yaygın olmaması gerekiyordu. Sonra Le Cooper karşımıza çıktı zaten üretim de yapıyorduk. Yaklaşık altı ay görüşmelerimiz oldu ve sonunda üretim ve perakende konusunda lisans hakkını satın aldık. Marka İngiliz kökenli ve 1908 yılında kurulmuş. Dünyanın birçok ülkesinde var olan bir marka. Türkiye’ye ilk giren yabancı markalardan biri. Tabi iş pazara girmekle olmuyor. Pazarda tutunmak ve büyümek çok önemli. Biz bu projeye profesyonelce el attık. Ayrı bir şirket kurduk ve profesyonelce yönetiyoruz. Çünkü mağazacılık ayrı bir iş. Mutlaka bir sinerji oluşuyor. Bir markanın arkasında üretim olunca mutlaka çok daha iyi oluyor.” İLK MAĞAZA AĞUSTOS’TA Gerekli hazırlıkların devam ettiğini ve ilk mağazayı ağustos ayında açmayı planladıklarını dile getiren Öksüz, ilk mağazalardan birinin Kahramanmaraş’ta olacağını ifade etti. Yıl sonuna kadar 15 mağazayı hizmete açacaklarını vurgulayan Öksüz, “İstanbul, Ankara, Denizli, Gaziantep, Adana, Bursa olmak üzere 2011 yılının sonuna kadar 15 mağazayı hizmete açmış olacağız. Bizim hedefimiz üç yıl içinde 200 mağazayı açarak markayı yaygınlaştırmak.
Bunun yanında mağazalarımızın hizmete girmesiyle ciddi bir istihdamın da oluşacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Mağazacılıkta hedeflerinin büyük olduğunun altını çizen Öksüz, “Eğer hedefiniz sınırlı olursa büyümeniz de yeterli olmaz. Şimdi bizim önümüzde Suriye, Irak ve İran gibi pazarlar var ama sonraki aşamada yapmak istiyoruz. Bu ülkelere de mağazalar açacağız. Zaten biz fabrikamızda dünyanın her yerine ihracat yapıyoruz. Ancak belirli bir süre sonra başta Rusya, Ukrayna, Orta Asya ülkeleri ve belki de Kuzey Afrika’ya açılmayı düşünüyoruz” dedi. Mağazalarda sadece kot olmayacağını, geniş bir ürün yelpazesinin yer alacağını ifade eden Öksüz, şunları söyledi: “Şu ana kadar yaklaşık 10 milyon dolarlık bir yatırım öngördük. Ciddi bir istihdama da ulaşacağız. Mağazalarımız 250-300 metrekare olacak ve konsept olarak jean ile birlikte içinde geniş segment olacak. Tişört, ayakkabı, gömlek kemeri, herşey olacak. Spor giyim üzerine geniş bir ürün yelpazesi sunacağız.” Mağazaları, yüzde 80 oranında kendilerinin çalıştıracağını ve ileride bayilikler vermeyi düşündüklerini kaydeden Öksüz, özellikle büyük şehirlerdeki çok katlı alışveriş mağazalarında yer alacaklarını kaydetti. Ahmet Öksüz, firma olarak ülkede yaşanan krizlere rağmen tek bir işçi çıkarmadıklarını söyledi. Kipaş olarak hedeflerinin dünya şirketi haline gelmek olduğunun altını çizen Öksüz, ‘’Bunu başaracak bilgi birikimine, tecrübeye ve teknolojiye sahibiz. İnanıyorum ki Türk ekonomisinin geleceğinde Kipaş, her zaman önemli bir yerde olacak’’ diye konuştu. Dünyadaki yeni teknolojileri takip ederek Türkiye’nin öncü holdinglerinden biri olmak istediklerini vurgulayan Öksüz, “Kaliteyi her hususta ön plana alarak ve toplam kalitenin sürekli ilerlemesini sağlıyoruz, çevre ve toplumun refahı için sosyal projeler üretiyoruz” dedi. Tekstil, enerji, çimento ve tarım sektöründe faaliyet gösteren Kipaş Holding, halen 22 tesiste üretimini sürdürüyor. Toplam 6 bin 500 kişiye istihdam sağlayan firma, 1984 yılında kuruldu ve ilk olarak iplik tesisi ile üretime başladı. 2005 yılında kurumsallaşma çalışmalarına hız veren firma, kentin ilk holdingi oldu. Holding ayrıca her yıl, İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin En Büyük 500 Firması listesinde yer buluyor. BÖLGE ÜLKELERE DE AÇILACAK Mağazacılıkta hedeflerinin büyük olduğunun altını çizen Ahmet Öksüz, “Bizim önümüzde Suriye, Irak ve İran gibi ülkelerde mağazalar açacağız. Zaten biz fabrikamızda dünyanın her yerine ihracat yapıyoruz. Ancak belirli bir süre sonra, başta Rusya, Ukrayna, Orta Asya ülkeleri ve belki de Kuzey Afrika’ya açılmayı düşünüyoruz” dedi.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
82
Aydınlı Grup’un teknolojisini Elsys dokuyacak Ortadoğu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada üretim ve satışını gerçekleştirdiği dünyaca ünlü moda markaları Pierre Cardin, Cacharel ve U.S. Polo Assn.’i Türk tasarım ve üretiminin üstün özellikleriyle buluşturan Aydınlı Grup, Elsys danışmanlığında SAP Mağazacılık ve Kurumsal Kaynak Planlama sistemlerine geçiyor. Rusya, Ukrayna, Türkiye, Orta Asya, Balkanlar ve Doğu Avrupa’daki 200’e yakın mağazasında milyonlarca tüketiciye şıklığı, kaliteyi ve günün moda tasarımlarını bir arada sunan Aydınlı Grup, SAP ERP projesiyle, bölümlerin kullandığı programların entegre olmasını sağlayacak, raporlamalarda zaman ve işgücü kaybını önleyecek, veri tutarsızlıklarını giderecek, departmanlar arası bilgi akışını standart hale getirecek, kurumsal bilgi birikimini merkezi veritabanında birleştirecek, kontrollü yetkilendirmeyle bilgiyi koruyacak, maliyetlerini ürün bazında hesaplayacak, iş hacmi ve müşteri potansiyelindeki büyümeyle gelişen ihracat pazarlarında müşteri beklentilerini karşılayabilecek. Aydınlı Grup Genel Müdürü
Levent Özkan, proje hakkında şunları söyledi: “Kurumumuz genelinde entegre ve tutarlı bir yazılım altyapısı kurarak tüm girdi ve çıktıların birbiriyle uyumlu olmasını hedefliyoruz. Önemli bir dönüm noktası olarak gördüğümüz SAP ERP projesi için dünya çapında büyük şirketlerin kullandığı SAP yazılımını ve uluslararası başarılarıyla kendini kanıtlamış Elsys uzmanlığını tercih ettik. Amacımız, Aydınlı Grup’ta tekstil, konfeksiyon ve mağazacılık sektörü açısından referans bir projeye imza atmak.” Elsys Genel Müdürü Savaş Komban ise projenin hedeflerini şöyle özetledi: “Her tür sürecin standart hale getirileceği, tüm verilerin güvenliğinin sağlanacağı, bütün çıktıların tek kaynaktan elde edileceği ve şirket içindeki yetki ve prosedürlerin tanımlanıp disiplin altına alınacağı Aydınlı ERP ve Mağazacılık projeleri için Elsys’in sektörel uzmanlığı ve SAP’nin başarısı kanıtlanmış proje uygulama metodolojileri kullanılacak.” Proje kapsamında Mali İşler, Tedarik ve Lojistik Yürütme, Üretim Planlama ve Kontrol, Satış ve Dağıtım, Mağazacılık, Maliyet Muhasebesi, Kalite Yönetimi ve Bakım Yönetimi modülleri uygulanacak.
JUKI MOL 254 ile fashion jeans üretimi daha kolay
PANORAMA
“JUKI MOL 254 Direct Drive Elektronik Köprü Takma Otomatı” tasarımla teknolojinin olağanüstü uyumunu gözler önüne sererek jeans üreticilerine mükemmel bir çalışma ortamı sağlıyor. Sanayi tipi dikiş makinelerinde dünya devi olan JUKI’ nin ürettiği, ASTAŞ Endüstri Tekstil Makinaları San. Ve Tic. A.Ş’ nin distribütörlüğünü yaptığı MOL 254 Çift İğneli Elektronik Köprü Takma Otomatı son dönemlerin en akıllı teknolojisine ve dayanıklı sahip olmasıyla sektörde lider-
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
84
liği elden bırakmıyor. Blue jeans üreticilerine yeni bir anlayış getiren JUKI Direct Drive Servo Motor teknolojisi ile üretilen JUKI MOL 254 Çift İğneli Elektronik Köprü Takma Otomatı; jean ve chino/spor pantolon üretiminde kullanım kolaylıkları sağlarken, verimlilik artışı ile beraber maliyet hesaplarına da kısa zamanda olumlu yansımalar yapıyor. Yüksek kapasite ile çalışma özelliğine sahip MOL 254 Direct Drive teknolojisi sayesinde kayış, stoplama mekanizması gibi aksamla-
rın ortadan kalkmasıyla daha sessiz bir çalışma ortamı sağlamakta ve daha seri üretim gerçekleştirmektedir. MOL 254 DIRECT DRIVE ELEKTRONİK KÖPRÜ TAKMA OTOMATI’ nın sahip olduğu 2.500 devir/dakika hızı ile özel olarak geliştirilmiş otomatik önden köprü besleme ünitesi sayesinde 1,2 saniyede köprüyü istenen uzunlukta, çapraz kesim ve düz kesim olarak kesiyor, kıvırıyor ve dikiyor. Her türlü kumaşta kullanım kolaylığı sağlayan sistem; köprülerin kıvrılmış, bükülmüş ve telasız olmasına aldırış etmeden kusursuz dikiş pozisyonunu oluşturuyor ve geciktirmeden operatörün ve makinenin ritmik operasyonunu devam ettiriyor. Köprünün kot, gabardin, strech olması kaliteyi değiştirmiyor. Yüksek standart donanım seviyesi ve kendine özel opsiyonları ile JUKI MOL 254 benzerlerinden farklıdır. Her cins kumaşı kesen, kıvıran ve diken bu otomat, üzerinde mevcut olan kullanımı kolay kumanda paneli ve programlanabilir eprom sistemi sayesinde istenilen vuruş ayarını, köprü uzunluğunu ve köprü bolluğunu ayarlayabilmektedir. Bu panel son derece kolay kullanım için dizayn edilmiştir. Dikiş ile ilgili ayarlamalar kolaylıkla yapılabilmektedir. JUKI MOL 254 ile standart punteriz dikişi dışında; fashion jean modelleri için x punteriz, düz dikiş, atlamalı dikiş, zigzag dikiş görünümünde punteriz uygulamaları mükemmel dikiş kalitesiyle ve kolaylıkla yapılabilmektedir. MOL 254’ ün sahip olduğu diğer bir üstün özellik ise; makinanın büyük masuralı olmasıdır. Makina bir defada normal masuraya oranla % 80 den daha fazla iplik sarma imkânı oluşturarak verimlilik artışı sağlıyor. Bunların dışında yükseklik ayarlı tablaya sahip olan bu teknoloji harikası kullanıcılara oturarak veya ayakta ergonomik çalışma imkanı sunuyor. Çeyrek asırı aşan tecrübe, bilgi birikimi, üstün teknolojiye sahip makinaları hazır giyim sektörü üreticisinin hizmetine sunan ASTAŞ yüksek kalite ve hizmet anlayışıyla çalışmalarına devam edecek.
MODA
Calvin Klein, Yepyeni Sonbahar / Kış Çocuk Koleksiyonuyla MENDO’S’ta
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
86
Çocuk modasında dünyanın söz sahibi markası Calvin Klein, 2011-2012 Sonbahar/Kış çocuk koleksiyonu ile karşınızda! Kız ve erkek çocuklar için farklı konseptlerde koleksiyon hazırlayan markanın yeni sezon ürünlerini, Calvin Klein ve Mendo’s- Calvin Klein Mix Mağazaları’nda bulabilirsiniz. Küçük hanımlar ve küçük beyler için eksiksiz bir seri sunan Calvin Klein, farklı konseptlerle hazırlanan 2011-2012 sonbahar/ kış koleksiyonu ile oldukça iddialı. Kız çocuk koleksiyonunda tasarım harikası mimari eğrileriyle meşhur Guggenheim Müzesi’nden ilham alan Calvin Klein, erkek çocuk koleksiyonunda ise kumaşları daha basit tutup erkeklere daha spor bir görünüm kazandırıyor. Guggenheim Müzesi’nin mimari eğrilerinden esinle-
nen, beneklerin ve dalgaların ahenkli dansını izlediğimiz Calvin Klein kız çocuk koleksiyonunda modern ve net görünüşler dikkat çekiyor. Yumuşak lureks iplerin siyah kumaşlar üzerinde parladığı bu koleksiyonda, kırmızı, gümüş ve koyu metal tonlar ön planda. Renkli kumaşların lureks örme modellerle kombinlendiği sonbahar/kış koleksiyonunda, kızlara masumiyet katan detaylar göz dolduruyor. Mikro benekli dokumaların şirinlik kattığı koleksiyonda, sıcak tutan örgüler sezonun modası retro biçimlerle tasarlanmış. Çiçek desenli ürünlerin mizah kattığı yeni koleksiyonda soğuk kış rüzgarları düşünülerek yün paltolara, ekolojik kürklere ve hacimli örgülere odaklanılmış. Pililerin eteklere, pantolonlara ve bermudalara hacim kazan-
MODA
taşıyan bu koleksiyonda pratik kentli dinamik ürünler ve detaylar keskin ve sade… Tişörtlerin uzun kol üstüne kısa kollu olarak ve hırkaların da kruvaze olarak tasarlandığı yeni sonbahar koleksiyonunda, kısa paltolar, menekşe mavisiyle tamamlanan gri ve koyu kahverengi tonlarında hafif dolgular taşıyor. Grafiti baskılarının esintilerini de taşıyan bu koleksiyon asit yeşili, turuncu, siyah, beyaz ve kırmızı gibi renklerle fark yaratan kentli kontrastı oluşturuyor.
87 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
dırdığı bu koleksiyonda beyaz ve açık bakır tonlarıyla harmanlanan maviler ön planda. Kış akşamları için siluet elbiselerin, ceketlerin, fırfırlı ve pilili balon eteklerin narin bir hava kattığı koleksiyonda taşlarla süslü kumaşların altın ve gümüş detayları dikkat çekiyor. Kot, gabardin ve kadife gibi doğal kumaşlardan pantolonların zenginlikle detaylandırıldığı Calvin Klein 2011 sonbahar/kış koleksiyonu, sportif görünüm yaratıyor. 1950’lerin havacılık üniformalarının esintilerini
MODA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
88
Dockers® yeni modellerle sahnede
Yeni sezonda Dockers® Khaki ve Kargo pantalonlar yepyeni modeller ile sahneye çıkıyor. Militer tarzda güçlü çizgilerle öne çıkan Dockers®’ın Sonbahar Kış 2011 koleksiyonu ile erkekler bu sezon çok daha maskülen ve çok daha özgür olacak. Smart casual tarzı benimseyen modern erkeklerin markası Dockers®, Sonbahar Kış 2011 koleksiyonunda, militer köklerinden aldığı güçlü çizgilerle öne çıkıyor. Yepyeni modellerle Khaki ve Kargo pantolon koleksiyonunu genişleten Dockers®, erkeklere daha çok seçme özgürlüğü sunuyor. Dockers® pantolonlar açık ve koyu bejler, gri tonları, ekose desen, indigo mavi, militer yeşil, kahverengi renk alternatifleriyle karşımıza çıkıyor. Khaki gömlekler, ekose desenli yün gömlekler, yüz kazaklar ve hırkalar, bereler, atkılar ve maskülen tasarıma sahip sırt çantaları ile Dockers® bu sezon da erkeklerin vazgeçilmezi olacak. Dockers® Khaki pantolonlar, en az göründükleri kadar sağlam ve dayanıklı. Yeni sezonda Dockers®, militer çizgide tasarlanan kargo pantolon modellerini kentsel dokunuşlarla zenginleştiriyor. Dockers® erkeğini daha geniş kesimlerin yanı sıra, yeni renk alternatifleri, yeni modeller ile daha kentsel ve genç bir görünüm bekliyor. Dayanıklı ve çabuk kuruyan kumaşı, sağlam dikişleri, geniş kemer ilikleri ve ilave cepleriyle kargo pantolonlar erkeklere hareket özgürlüğü sunuyor. Bu özel pantolonlar dizlerde ve basenlerde gerilme yapmadan esneme özelliğine sahip. Hatta bazı modellerde diz bağlantılarında hava akımı için gizli boşluk bulunuyor. Dikişler giysiye güçlü çizgiler vermek için zıt renklerde dikiliyor. Deri cep hatları, fermuar kapağı ve düğmeleri gizleyen arka cep kapamaları ise Dockers® kargo pantolonların hem estetik ve dayanıklı olmasını sağlıyor.
MODA
Jean D’ART by Özlem Süer
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
90
Deneysel tavrı, teatral sunumları ve neo romantik stiliyle dünya genelinde 150’yi aşkın cok katlı mağazada ve konsept butikte tasarımcı markasi takipçileri ile bulusan ÖZLEM SÜER markası, ikinci sezonu için tasarım koltuğuna oturduğu Bossa ile ortak markası olan JEAN D’ART ile bu defa kırmızı halının sınırlarını zorluyor. Bu yıl 60.yılını kutlayan Bossa için, Özlem Süer gibi avant-garde bir tasarımcıyla çalışarak sektörde ilham verici projeler yaratılmasına destek olmak daha da anlamlı hale geliyor. 2011 Yaz sezonu için tasarlanan ilk Jean D’Art koleksiyonunda hayatın her alanında fenomen parça olan denime günlük hip kombin eşleştirmeleri ve uçarı kokteyl kızı ‘’look’’ u ile hayat veren tasarımcı, geliştirdiği jakar ile denime özel doku efektleri ve drapaj gücü katarak umulmadik sentezler yakalamıştı. 2012 Yazını anlatan bu ikinci koleksiyon ile, origamik katlamalı dev kolların, ihtişamli kuyruklarla, korsaj efektleri ile bulustuğu; barok, viktoryen ve neo bohem sularda yüzen; denime kattığı ‘’colonial’’ sahra etkisiyle zamanı 1800’lerde durdurmus bir etki ile karşımıza çıkıyor. JEAN D’Art bu defa Cannes Film Festivali’nde kırmızı halıda karsımıza çıkabilecek derecede cesur ve ‘’look’’ kaygısı olmadan tamamen kendine özgü bir marka olarak olgunlaşma sürecine girdiğinin sinyallerini veriyor. Özlem Süer renk paleti olarak bilinen buğulu ara tonlar ve yine Özlem Süer dantelleri ve tülleri olarak bilinen özel dokuma kumaşların ve el yapımı aksesuarların; Bossa’nın üstün denim teknolojisi ve yıkama gücü ile buluştuğu; eklektik bir ‘’styling’’de hayat buluyor.
Ev dekorasyonuna getirdiği farklılıklarla adından söz ettiren Telamor, yastıklarıyla da butik alanda öncü olduğunu kanıtlıyor. Çoğu doğal dokulu kumaşlardan oluşan Telamor’un yastıkları, el yapımı olma özelliği taşıyor. Kumaşlarıyla ev dekorasyonunda ön plana çıkan marka Telamor, ürettiği yastıklarla da evinize canlılık kazandırıyor! Kalitesiyle farkını ortaya koyan kumaşlarını yastıklarında da kullanan Telamor’da istediğinizde, evinize hakim olan renklere göre kombinler de yapılıyor. Telamor, uzmanlığıyla ürettiği perdelere, yatak ör-
tülerine ya da döşemelik kumaşlarınıza uygun yastıklar da hazırlıyor. Telamor mağazasında her an satın alabileceğiniz farklı renklerdeki yastıklar da çeşitli formlarda bulunabiliyor. Tamamı el yapımı olan yastıklar; ipek, keten, polyester ve pamuklu kumaş kullanılarak üretiliyor. Ayrıca tülle zenginleştirilen yastıklar da mevcut. Evinizin her köşesinde bu şıklığı yaşamak için hemen Telamor mağazasına gelin ve ister eşyalarınızı yastıklarınızla kombinleyin, isterseniz de farklı renk ve desenlerdeki çeşitlerle evinizin havasını değiştirin!
MODA 91 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
Doğal dokulu yastıklar Telamor’da
MODA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
92
İMA kariyer planlayan gençleri tasarımcı Ece Ege ile buluşturdu İMA, Dice Kayek’in tasarımcısı Ece Ege ile moda alanında kariyer yapmak isteyen gençleri buluşturdu. Ünlü tasarımcı tecrübelerini paylaşmanın yanı sıra modaya dair merak edilen tüm sorulara yanıt verdi. 18 Ağustos 2011 Perşembe günü gerçekleşen tanıtım gününde Ece Ege moda alanında geniş bir perspektif çizerken, İMA eğitmenleri İMA eğitim programları hakkında detaylı bilgi verdi. Her geçen gün sınırların biraz daha kısaldığı, din, dil ve ırk gibi öğelerin ortadan kalkarak ortak bir zevke dönüştüğü günümüzde; global bakış açısının esas alınması gerektiğine işaret eden moda tasarımcısı, katılımcılara geniş bir pencere açtı. Samimi ve keyifli geçen moda dolu sohbette Ece Ege, her alanda olduğu gibi moda endüstrisinde de en temel taşın eğitim olduğunu vurguladı. Küçüklüğünden beri kreatif bir meslek seçmeyi hayal eden ünlü moda tasarımcısı, kendi yolunda karşılaştığı zorlukları ve engelleri paylaşırken, bir moda
tasarımcısının yetenekten ibaret olmadığının altını çizdi. Çizim ya da tasarlama yeteneğinin a’dan z’ye donatılmış eğitimlerle beraber kullanılması gerektiğinin, ciddi sabır, merak ve araştırmanın önemine değinen Ege; büyük bir hızla gelişen ve değişen moda sektöründe var olmak ve ayakta kalabilmek için moda tasarımcı adaylarının kendilerini sürekli geliştirmelerini önerdi. Moda tasarımından moda editörlüğü ve styling’e, moda perakendesi ve merchandising’den uluslararası pazarlada marka yönetimine kadar oldukça geniş eğitim yelpazesiyle modayı 360 derece ele alan İMA eğitim programlarının, moda endüstrisinde ciddi boşlukları doldurmaya yönelik olduğunu belirten tasarımcı, gerek İMA gibi bir eğitim kurumunun varlığının gerekse Türkiye’nin, tekstil endüstrisinde yaptığı tüm maddi ve manevi yatırımlarla global anlamda kazandığı değerin günümüz moda tasarımcı adaylarının büyük şansı olduğunun altını çizdi.
MODA KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
94
Küçük Hanımefendi… Journey Kids 2011 Sonbahar-Kış koleksiyonu ile minikler annelerinin birer kopyası gibi olacak. Journey Kids koleksiyonundaki birbirinden trend modelleri artık kızınızla bir örnek giyebileceksiniz. Hem siz hem de minik kızınız için modayı takip etmek hiç de zor olmayacak! Journey’nin büyümüş de küçülmüş minikler
için hazırladığı 2011 Sonbahar /Kış Koleksiyonu’nda, paltodan trençkota, elbiseden cekete, etekten pantolona, gömlekten tuluma kadar birbirinden sevimli birçok modele rastlamak mümkün…2-8 yaş arasındaki minik prensesler için tasarlanan bu özel koleksiyona doğada yer alan tüm renkler hakim.
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
96
TASARIM
97 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
1981 yılında İstanbul’da doğan Nihan Topaloğlu, Liseden sonra İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nü kazanmış. Mezun olduktan sonra Georgetown Üniversitesi’nde bir yıllık sertifika programını tamalayan Topaloğlu, insanın ömrünü sadece sevdiği işi yaparak geçirebileceğine kanaat getirip hayallerini kovalamaya karar veriyor. İTU-FIT Ortak Lisans Programı’na kabul edilen Topaloğlu, 2. yılında Tommy Hilfiger için düzenlenen yarışmada 1.’lik ödülü alarak Amsterdam Design Office’de 3 ay staj hakkı kazandı. Gül Agis’e ait Lug von Siga markasında 6 ay asistant designer olarak görev almış. Bu yaz Tommy Hilfiger Amsterdam Design Office’de stajını tamamladıktan sonra son senesini New York’ta tamamlayacak.
TASARIM
Nihan Topaloğlu
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
98
TASARIM
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
99
TASARIM
OTOMOBİL KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
100
RENAULT LATITUDE ile birinci sınıf yolculuk Renault, her zaman, tasarım, teknoloji ve kalite konusunda markanın yüksek standartlarını karşılayan otomobiller sunuyor. 2010 Ağustos ayında Moskova Otomobil Fuarında ilk kez tanıtımı yapılan Renault’nun yeni üst orta sınıf sedanı Latitude, yepyeni konfor ve Renault’nun bilinen güvenlik donanımlarını sunuyor. Expression, Privilege, Executive olmak üzere 3 farklı donanım seviyesi bulunan Latitude Türkiye’de, 17 Şubat 2011 tarihinden itibaren satışa sunuluyor. Segment üstü çarpıcı boyutları, gücünü ifade eden ön yüzü, sağlam ve dinamik arka tasarımı ile Renault Latitude, göz alıcı tasarım ile zarafeti birleştiriyor. Cömert boyutları sıcak ve geniş bir iç mekân sunuyor. Arkadaki yolcular segmentin en geniş arka diz mesafesinden yararlanıyorlar (253 mm). Kaliteye ve her şekliyle konfora duyarlı tüketiciler için tasarlanan Latitude, kesinlikle yolcularının konforu ve rahatlığına dönük aşağıdaki özellikleri içeriyor. - Havayı temizleyen ve rahatlatıcı iyonizör sistem, - 2 farklı seçeneği ile araç içi parfüm özelliği, - Hem öndeki hem arkadaki yolcuların bağımsız olarak sıcak ve soğuk hava ayarı yapabilmelerini sağlayan 3 bölgeli elektronik klima - ve 4 modlu masajlı sürücü koltuğu ile Latitude yolcularına kendini çok iyi hissettiriyor. Renault-Nissan İttifakı çerçevesinde güvenilirlik ve performansıyla genel kabul gören Renault Latitude, aynı zamanda ABS, acil fren destek sistemi, EBD, ESP, ASR ,CSV, çift hazneli ön hava yastıkları, yan ve perde hava yastıkları, hız sabitleyici- sınırlayıcı , ve bi-xenon viraj farları gibi ileri teknolojili donanımlarıyla mükemmel bir güvenlik düzeyi sunuyor.
ŞIK BİR SEDAN Renault Latitude çarpıcı boyutlu bir sedan. İddialı boyutları ve şık hatları aracın içinde konfor ve rahatlık sunuyor. İç mekândaki yüksek işçilik kalitesi, özenli malzemeler ve ergonomik yapı aracın prestijini gözler önüne seriyor. KONFOR ODAKLI ÖZEL ÜST GAM DONANIMLARI Havayı temizleyici ve rahatlatıcı iyonizör sistemi, 2 farklı seçeneği ile araç içi parfüm özelliği, hem öndeki hem arkadaki yolcuların bağımsız olarak ısıtma ve soğutma ayarı yapabilmelerini sağlayan 3 bölgeli elektronik klima ve 4 modlu masajlı sürücü koltuğu ile Latitude, yolcularına kendini çok iyi hissettiriyor. Diğer donanımlar ile Renault Latitude sunduğu konforu daha da pekiştiriyor: EN TİTİZ MÜŞTERİLERİN BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYAN GÜÇLÜ TASARIM Dünyada 50’nin üzerinde ülkede satışa sunulan Renault Latitude, Renault-Nissan İttifakı’nın bilgi birikiminden kaynaklanan güçlü bir tasarımın ürünü. Mükemmel bir güvenilirlik ve dayanaklılık düzeyini garanti etmek için, başta pazarlarının çoğundaki zorlu yol şartlarıyla ilgili olarak çok sayıda testten geçirildi. Aynı zamanda aktif ve pasif güvenlik alanında Renault’nun bilinen deneyimi ile ABS, Acil fren destek sistemi, EBD, ESP, ASR ,CSV, çift hazneli ön hava yastıkları, yan ve perde hava yastıkları, hız sabitleyicisınırlayıcı, herbir yolcu için 3 noktalı, ön gergili ve güç limitörlü emniyet kemerleri ve bi-xenon viraj farları gibi ileri teknolojili donanımlar sunuluyor. Ayrıntılar www.otoruyasi.com adresinden bulabilirsiniz.
OTOMOBİL
SKODA FABİA RS ile ralli sporunun enerjisini yollara taşıyın
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
102
Skoda, yeni spor modeli FabiaRS’de, 1,4 TSI ve DSG şanzımanın birlikteliğinden çıkan yüksek performans ve optimum yakıt tüketimi ile farkını ortaya koyuyor.Skoda Auto uzun yıllar sonucu motor sporlarında edindiği tecrübelerini, Fabia RS serisi ile günlük hayata yansıtıyor. Sporcu ruhunu sergileyen asfalta taşıyan Fabia RS, Fabia S2000 ile aynı genleri taşıyan bir otomobil. Kendine özgü yeni ön tampon tasarımı ve entegre LED gündüz sürüş farları ile önden daha agresif bir görüntüye sahip olan Fabia RS, ön ızgaranın köşesinde yer alan RS logosu ile kendini hemen fark ettiriyor. Kırmızıya boyanmış fren kaliperleri ve 4 farklı renk seçeneğine sahip 17” Gigaro alaşım jantlar yandan bakıldığında aracın dinamizmini öne çıkartıyor. Arka bölümde yer alan çift çıkışlı ve krom kaplı egzost, özel difüzörlü arka tampon ve tavan spoyleri de tasarım olarak RS’in mükemmel görünümünü tamamlıyor. Bu seçeneklere ek olarak dileyen kullanıcılar araçlarını kişiselleştirmek için 3 farklı tavan renginden birini seçerek araçlarına siyah, gümüş veya beyaz renk tavan uygulaması ile kendi tarzlarını oluşturabilirler. İç mekan daisesportif bir ambiyans sağlamak için diğer Fabia modellerinden farklı olarak siyah renkli
tavan kaplaması ile başlayan görsellik RS modeline özel üzerlerinde RS logosu bulunan koltuklar ile tamamlanıyor. Çelik kaplı pedallar ve RS modeline özel gösterge paneli ile görsel bütünlük üst düzeye çıkıyor. Sadece RS modeli müşterilerinin kullanımına sunulan direksiyondan kumanda edilebilir vites özelliği DSG şanzımanla bütünleşince, Fabia RS yüksek performansını sürücüsünün parmaklarının ucuna kadar getiriyor. Fabia RS’in kalbinde Turbo ve Supercharger’dan oluşan çift yükleme ünitesine sahip 180 bg gücündeki 1,4 TSI motor yer alıyor. Bu teknoloji sayesinde RS düşük devirlerden itibaren yola aktardığı kuvveti en üst seviyeye çıkarırken 2.000 dev/dakile 4.500 dev/dak arasında 250 nm maksimum torkunu sürücüsünün hizmetine sunuyor. Standart olarak sunulan 7 ileri DSG şanzıman ile araç 0-100 km/s hızlanmasını 7,3 saniyede tamamlarken maksimum hızı 224 km/s olarak dikkat çekiyor. Resmi ölçümlemelere göre ortalama 6,4 l/100 km gibi çarpıcı bir tüketim değerine sahip olan Fabia RS motor teknolojisinin üst seviyeye ulaştığı bir araç olduğunu bir kere daha gözler önüne seriyor. Ayrıntılara www. otoruyasi.com adresinden ulaşabilirsiniz.
MAKALE
Bursa ili ve çevresinde faaliyet gösteren hazır giyim firmalarında çalışma ortamlarının incelenmesi üzerine bir araştırma
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
104
Esra YALIM, Doç. Dr. Vedat DAL, Arş. Gör. Zehra YILDIZ Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Tekstil Eğitimi Bölümü
ÖZET Günümüzde çalışma yeri düzenlemede ergonomik yaklaşımlar önem kazanmıştır. Genel amaç, çalışanın ve tüm iş sisteminin performansının en yüksek düzeye çıkarılması, fiziksel ve zihinsel olarak iyileştirilmenin sağlanması ve insan güvenliği tatmini açısından işin gerektirdikleri ile insanın yeteneklerinin uygun şekilde bir araya getirilmesidir. Dolayısıyla iş, insanın anatomik, fizyolojik, psikolojik özelliklerine ve kapasitesine uygun olduğunda, iş ve insan arasında uyum sağlanır ve bunun sonucunda en az yorgunlukla en yüksek verim elde edilir. Hazır giyim işletmelerinde çalışma ortamları düzenlenirken işin kolay ve kesintisiz olarak yapılabilmesi için makinelerin yerleri, depolama bölgeleri, akış yolları planlanır. Ayrıca işgörenin kendi çalışma bölgesinde rahat ve verimli çalışabilmesi için masa ölçüleri, eğer iş oturularak yapılıyorsa sandalye ölçüleri en uygun hale getirilir. Böylece işgörenin işini daha rahat ve verimli bir şekilde yapması amaçlanır. Bu araştırmada, Bursa İli ve çevresinde faaliyet gösteren hazır giyim işletmelerinde, çalışma ortamlarının düzenlenmesinde ergonomik kuralların dikkate alınıp alınmadığının analiz edilmesi amaçlanmıştır. Anahtar kelimeler: Bursa, Hazır Giyim Sanayi, Ergonomi, Çalışma Ortamı ABSTRACT Nowadays, ergonomic approaches for the regulation of working sites have came into prominence.
Increasement the performance of the worker and business system to the top grade, recruitment as physically and intellectually and cooperation between the workers’ talent and business needs in a proper way on behalf of human safety are main purposes. Therefore, when work is completely appropriate to the humans’ anatomic, physiologic, psychological properties and capacity, there will be a harmony between the work and human. So the best performance can be get at least effort. While the working sites are regulating in readymade industry, the places of machines, the storage areas and flow paths are carefully being planned in order to perform the job easily and continuously. Besides, the table and seat of the worker are accomodated for an efficient and comfort working position. Thus, a productive manufacturing process could be obtained. In this study, determination of the degree of convenience to the ergonomic rules during the working sites regulation process in ready-made enterprices in Bursa and nearby, was aimed. Key Words: Bursa, Ready Made Industry, Ergonomics, Working Sites 1. ERGONOMİ Bilimsel literatürde ergonominin yüzlerce tanımı yapılmıştır. Orijinal tanımı ile ergonomi işin çalışana uygun hale getirilmesidir. Günümüzde ergonomi, çalışanın yaşam kalitesini yükseltmek
2. ERGONOMİNİN AMACI Ergonominin başlıca amaçları; çalışanın sağlığını iyileştirerek, yaralanma ve hastalıkları engellemek ve iş verimini yükselterek kazancı ve yatırımın geri dönüşünü arttırmak, çalışanla iş arasında uyumlu bir ilişki kurmak için, çalışma süresince iş ile ilgili bilgilerin hızlı, açık ve anlaşılabilir bir biçimde alınmasını, algılanmasını, tatmin edici bir biçimde yargıya varılmasını, en uygun kararların alınmasını ve alınan bilgi ile yapılacak kontrolün, doğru ve kolay uygulanabilir olmasını sağlamaktır. Ergonominin temel amacı çalışanı kas iskelet yaralanma ve hastalıklarından korunmaktır. Ergonominin diğer amaçları şunlardır: • İş memnuniyetini arttırmak. • Yaşam kalitesini artırmak.
3. ÇALIŞMA YERİ DÜZENLEME Çalışma yeri düzenleme, gerekli kapasite ve kalite ihtiyaçlarını karşılayacak üretim sistemini oluşturacak makine, teçhizat, malzeme akımı teçhizatı, işgücü ve bunlar için gerekli yardımcı tesislerin ve depo alanlarının fiziksel düzenlemesi ve bu tesisleri içine alacak yapının planlanmasıdır [9]. İşletmeye yeni makinelerin ilavesi, eski makinelerin yenileri ile değiştirilmesi, üretim sürecindeki bazı değişmeler veya işletmenin üretim kapasitesinin arttırılması için alınan tedbirler, fabrikanın zaman zaman gözden geçirilmesini gerektirir [10]. Çalışma yeri düzenlemede; işin insanın anatomik, fizyolojik, psikolojik özelliklerine ve kapasitesine uygun olduğunda, iş ve insan arasındaki uyum sağlanır ve bunun sonucu en az yorgunlukla en yüksek verim elde edilir [11]. İşin insana uyumunu sağlama çabalarında temel araç olan “ergonomik çalışma yeri düzenlemenin” bölümleri şunlardır. • Antropometrik açıdan çalışma yeri düzenleme; işyeri ölçülerinin insan vücut ölçülerine uyumunu sağlamaktır. • Psikolojik açıdan çalışma yeri düzenleme; çalışana iş yerinde rahat edebileceği bir atmosferin hazırlanmasıdır. • Enformasyon tekniğine göre çalışma yeri düzenleme; duyarak, görerek ve dokunarak algılamanın etkileştirilmesi için insanın sahip olduğu fizyolojik özellikleri göz önüne alınarak iş sisteminin bu özelliklere göre düzenlenmesidir. • Güvenlik tekniğine göre çalışma yeri düzenleme; kazadan korunmaya ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik bütün konstrüktif ve pratik tasarım ilkelerinin göz önüne alındığı teknik önlemleri içerir. • Fizyolojik açıdan çalışma yeri düzenleme; çalışma tekniklerinin ve çalışma koşullarının insan vücuduna uydurulması ve insan çalışmasının daha iyi hale getirilmesine yöneliktir [12]-[18]. 4. ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI Bu araştırma için Bursa ve çevresinde faaliyet gösteren 20 hazır giyim firması ile görüşülmüş-
MAKALE
Ergonomi insanların anatomik özelliklerini, antropometrik karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını göz önünde tutarak, endüstriyel iş ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile oluşabilecek, organik ve psiko-sosyal stresler karşısında sistem verimliliği ve insan-makine-çevre uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan, çok disiplinli bir araştırma ve geliştirme alanıdır [2]. Uluslararası Ergonomi Kurumu (IEA) ergonomiyi şu şekilde tanımlamaktadır: “Ergonomi insanın refahını, mutluluğunu ve genel sistem performansını geliştirecek bilgi ve teoriyi bulmayı uygun yöntemlerin uygulanmasını ve bir sistemin diğer elementler ve insanlar arasındaki etkileşimlerini temelde anlamaya çalışan bilimsel bir disiplindir [3], [4]. Böyle bir tanım, iş ortamı ile insanın özelliklerinin uyumlu hale getirilmesine ve bu çevrede ortaya çıkabilecek muhtemel sorunların başlangıçta belirlenmesine ve önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına imkan verir. İşin insana uyumu aşağıdaki öğelerden oluşur; • Çalışılan yerin ve üretim araçlarının analizi ve düzenlemesi (çalışma ortamı, makineler vb.). • İş çevresinin analizi ve düzenlenmesi ( ses, aydınlatma, iklim, titreşimler vb.). • İş organizasyonunun analizi ve düzenlemesi görevleri, işin içeriği, çalışma ve mola zamanları. İnsanın işe uyumunda ise; • Kişinin işin içeriğine bireysel yatkınlığı; özellikle yaşı, cinsiyeti ve bedensel yapısı dikkate alınarak yapılan personel planlaması ve işe yerleştirme. • İş öğretimi ve işe alıştırma gibi hususlar yer alır [5], [6].
• Üretimin kalitesini, kantitesini ve verimini artırmak. • İş günü kaybı ve hastalıkların maliyetini azaltmak, fiziksel, ruhsal sağlığı korumak. • İşe dönüşü kolaylaştırmak. • Şirkete rekabet olanağı sağlamak. • Her türlü alet, makine araç ve donanımın insan yetenekleriyle bağdaşacak şekilde tasarlanmasını sağlamalıdır. • İşin, insanın antropometrik ölçülerine, beden gücüne ve kişisel özelliklerine uygun olarak tasarlanmasını sağlamalıdır [1], [7], [8].
105 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
amacıyla sağlığının ve güvenliğinin korunması, iyileştirilmesi ve iş veriminin arttırılmasına yönelik olarak çalışma yaşamında ve günlük yaşamda kullanılan her türlü araç ve gerecin kişiye uydurulması için yapılan tüm faaliyetleri kapsar [1].
özelliklerini tanımaya yönelik, ikinci bölüm ise 5’li Likert Ölçeği esas alınarak hazırlanan ve katılımcının ergonomik çalışma alanı ile ilgili görüşlerini ölçmeye yönelik sorulardan oluşmaktadır.
MAKALE
Grafik1. Ankete Katılan Çalışanların Eğitim Durumları
Grafik2. Ankete Katılan Çalışanların Cinsiyet Dağılımı
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
106
4.2. Bilgilerin Toplanması ve Analizi Uygulama çalışması, aşağıdaki plan çerçevesinde yürütülmüştür: Uygulamanın planlanması ve ön çalışmalar; Bu uygulama kapsamında anket uygulanacak firmaların ankete yönelik onay ve desteğinin alınması, üst düzey yöneticiler ile görüşülmesi, anket hakkında bilgi verilmesi, bu bilgilerin anketin uygulanacağı kişilere duyurulması, anlaşılmayan noktalarda soruların alınıp gerektiği yerde ankette yer alan soruların tekrar düzenlenmesi için pilot anket yapılması olarak belirtebiliriz. Yapılan pilot anket doğrultusunda çalışanlarla birebir iletişim kurularak sorularda anlaşılmayan kısımların olup olmadığı hakkında bilgi alınmış, dilbilgisi hatası olan sorularda bu konuda uzman kişilerden yardım alınarak hatalı sorular tekrar düzeltilmiştir. Aynı anlamı taşıyan soruların gereksiz olanları çıkartılarak anket üzerinde düzenlemeler yapılmıştır. Anketlerin dağıtılması, bu yollarla bilgilerin toplanması, derlenmesi, SPSS 16.0 programına aktarılması, analizi ve değerlendirilmesi; anket sonuçlarına tanım-
Grafik4. Ankete Katılan Çalışanların Çalışma Süre Dağılımları Grafik3. Ankete Katılan Çalışanların Yaş Grupları
tür. Ancak 11 firma anketi cevaplamıştır. Bursa ilinde Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’ne kayıtlı toplam 610 firma bulunmaktadır. Anketler bütün firmalarda yüz yüze uygulanmıştır. Anket uygulaması yapılan firmalar orta ve büyük ölçekteki işletmelerdir. Toplam 370 çalışan ile anket uygulaması yapılmıştır. 4.1. Araştırma Yöntemi Bu çalışma için iki bölümden oluşan bir anket hazırlanmıştır. Birinci bölüm katılımcının demografik
Grafik5. Ankete Katılan Çalışanların Çalıştıkları Bölümlere Göre Durumları
layıcı ve yorumlayıcı istatistiksel analizler yapılmıştır. Her soru için frekans değerleri tespit edilmiştir. 5. ARAŞTIRMA SONUCUNDA ELDE EDİLEN BULGULAR VE YORUMLARI Uygulanan anketler sonucunda elde edilen bulguların yorumlanması iki yönlü olarak yapıldı. Bunlar; Tanımlayıcı İstatistiksel Analizler, Yorumlayıcı İstatistiksel Analizler
MAKALE
5.1. Tanımlayıcı İstatistiksel Analizler Ankete katılan firmaların çalışanlarına ait bağımsız değişkenlerinin frekansları hesaplandı. Bağımsız değişkenlere ait frekans tabloları aşağıda sunulmuştur. Grafik 1’de görüldüğü gibi ankete katılanların büyük bir çoğunluğunu İlköğretim ve Lise mezunları oluşturmaktadır. Grafik 2’de görüldüğü gibi ankete katılan çalışanların %62,4’ünü erkekler oluşturmaktadır. Bu sonuca göre;
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
108
Bursa ili ve çevresindeki hazır giyim işletmelerin erkek çalışanların daha fazla olduğu söylenebilir. Grafik 3’de görüldüğü gibi ankete katılanların %52,4’ü, 18-28 yaş grubundadır. Bu durum sektörün büyük bir oranda genç çalışanlardan oluştuğunu göstermektedir. Grafik 4’de görüldüğü gibi ankete katılan çalışanların yaklaşık %60’ını 0-2 yıl süre ile mevcut iş yerinde çalışanlar oluşturmaktadır. Bu durum, Türk hazır giyim sanayinin temel sorunlarından bir olan çalışan sirkülasyonun Bursa ili ve çevresindeki firmalarda da yaşandığını göstermektedir. Grafik 5’de görüldüğü gibi ankete katılan çalışanların %48,4’ünü dikim bölümü çalışanları oluşturmaktadır. Bu sonuç, Bursa ili ve çevresindeki firmaların dikim aşamasında daha çok çalışana sahip olduklarını göstermektedir. Ayrıca bu firmaların daha çok fason dikim yapan işletmeler olduğu da söylenebilir.
MAKALE KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
110
5.2. Yorumlayıcı İstatistiksel Analizler Aşağıdaki sonuçlar hazırlanan anketteki soruların tamamını içermemektedir. Tabloda sadece 21 tane soruya ait frekans değerleri verilmiştir. Anket sorularına ait frekans değerleri incelendiğinde aşağıdaki bulgulara ulaşılmıştır: • Ankete katılan çalışanların % 90’ı işyerlerinin düzenli ve bakımlı olduğunu belirtmiştir. Bu sonuç Bursa ili ve çevresindeki hazır giyim firmalarının temizlik ve düzene genellikle önem verdiklerini ve devamlı temiz ve düzenli olması için gerekli personelin istihdam edildiğini ve yaptıkları işlerin takip edildiğini göstermektedir. • Ankete katılan iş görenlerin yaklaşık %86’sı çalıştığı makinelerin uygun ölçülerde olduğunu ve %94’ünün bu özelliğin verimliliklerini arttırmada etkili olduğunu belirtmiştir. Bu sonuçlara göre Bursa ili ve çevresindeki hazır giyim firmalarında çalışılan makinelerin işgörenler ile uyumlu olduğunu ve onların verimliliklerini arttırdığını görülmektedir. • Çalışanlarda monotonluk ve bezginlik durumlarına karşı önlemlerin %50 oranında alındığı görülmektedir. • İş yerindeki gürültü düzeyinin yüksek olmaması gerekir, buna karşı çeşitli önlemler alınmalı ve çalışanların olumsuz yönde etkilenmeleri engellenmelidir. Anket sonuçlarına göre bu durum % 50 oranında sağlanmaktadır. • Çalışma yerinde kullanılan renkler uyumlu ve iş görenlerin rahatsız olamayacağı şekilde olmalıdır. Anket sonuçlarına göre bu duruma % 70 oranında dikkat edilmektedir. • Çalışma ortamında aydınlatma düzeyi, yapılan işe uygun olmalıdır. İş görenlerin verimliliğini düşürücü rahatsız edici aydınlatma sistemlerinden kaçınılmalıdır. Ankete katılan firmalarda genellikle bu konuya dikkat edilmektedir. • İşyerinde tehlikeli işlerde çalışan iş görenlere yaptıkları işlere uygun koruyucu giysiler verilmeli ve kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilmelidir. An-
ket sonuçlarına göre bu konuya % 70 oranında dikkat edilmektedir. • Çalışanların psiko-sosyal yönden rahat edebilmesi için ihtiyaç duydukları her türlü ortamın sağlanmasına dikkat edilmeli ve devamlı yenilikler getirilmelidir. 6. SONUÇ VE ÖNERİLER Türkiye’nin ihracatı ve ekonomiye katkısı açısından önemli bir yeri olan hazır giyim endüstrisi dışa açılmada gösterdiği performans ve dünya pazarlarıyla bütünleşmede gösterdiği başarı sayesinde kısa sürede önemli bir konuma gelmiştir. Bununla birlikte halen devam eden ve çözüm bekleyen üretim ve ihracat açısından sorunları olduğu bilinmektedir. Bu sorunlar arasında yer alan; eğitimli eleman ihtiyacı, sektörün emeğe dayalı çalışması, işgücü maliyetlerinin yüksek oluşu ve bu maliyetlerin ürüne yansıması, yüksek işgücü devir hızı ve işe devamsızlık, üretimin yeterince organize olmayışından kaynaklanan düşük performansla çalışma durumu sektörü pazarda rakiplerine karşı mücadele etmekte zorlamaktadır. Bu konudaki çözümü sağlayabilmenin tek yolu, işletme içinde görevini sürdürürken birçok faktörü olumlu veya olumsuz şekilde etkileyebilecek ya da kendisi de etkilenerek üretim verimliliğini yönlendirecek olan “insan” faktörüne yönelmelidir. Hazır giyim ihracatı açısından rekabetin sağlanması verimliliğin artırılmasıyla elde edilebilir. Çünkü verimlilik artışıyla üretim süreleri kısalarak miktar artacak ve hız avantajı elde edilecektir. Bunun yanı sıra en önemli artış, işgücü performansında olacağından işgücünden sağlanan maliyet avantajı ve işgücünün tatmini işletmeye kalite, yeni üretim tasarımları, teknolojiyi takip edebilme vb. birçok konuda başarı sağlayacaktır. İşletmelerde işgücü performansının ve verimliliğin arttırılması için de çalışma alanlarının ergonomik olarak düzenlenmesine ve çalışana uygun hale getirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
K AYNAKÇA: [1] Özcan E.:“Ergonomi Hakkında Öğrenmek İstedikleriniz” http://www.ergonomistanbul.com İnternet Sitesi (18.05.2008). [2] Erkan N.: “Ergonomi” Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları No:373, (8) Ankara, Türkiye (2003). [3] Sanders, M.S.; Mccormıck, E.J.: “Human Factors İn Engineering And Design”(7th Ed.) (New York:Mcgrraw-Hill Book Company) (1993). [4] IEA 1997: “Facts ad Background” (Zurich: International Ergonomics Association). [5] Hancock, P.A.: “Essays on the Future og Human-Machine Systems” (Minneapolis, MN: Banta) (1997). [6] Özok A.F.: “İşbilime Giriş Ders Notları” İTÜ İşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü (1998). [7] Çelenk H.: ‘Ergonominin Verimliliğe ve Motivasyona Etkisi”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, Türkiye (1997). [8] Sinanoğlu F.E.: “İstanbul’daki Hazır Giyim Firmalarının Ergonomik Açıdan İncelenmesi”, Lisans Tezi Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Tekstil Eğitimi Bölümü, İstanbul, Türkiye (2003). [9] Kurumer G.; Lüleci C.: “Hazır Giyim İşletmelerinde İş İstasyonlarında Kullanılan Oturma Ünitelerinin ve Çalışma Masalarının Ergonomik Açıdan İncelenmesi” 12. Ergonomi Kongresi, Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü, Ege Üniversitesi Bayındır Meslek Yüksekokulu. [10] Gülerman A.: “Fabrika Tesisleri Ve Organizasyonu”, Ege Üniversitesi Tekstil Fakültesi Yayınları, No: 1, İzmir, (1978), S. 135. [11] Işıl B.: “Ergonomi”, Yıldız Üniversitesi, (1991)S. 46. [12] Aksoy S.: “Ergonomik İş Düzenleme”, 2. Ulusal Ergonomi Kongresi, MPM Yayınları No: 379, Ankara, (1989). [13] Ercan N. M.: “Çalışma Yerlerinin ve Yaşam Ortamlarının Ergonomik Şekillendirilmesinde Genel Prensipleri”, I. Ulusal Ergonomi Kongresi, MPM Yayın No:372, Ankara, (1988) S. 410. [14] Yakar H.: “Ergonomik Çalışma Yeri Düzenleme ve Vergi Dairelerinde Bir Uygulama” Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara, (1992), S.2. [15] Kaldırımcı N.; Çalışkan F.: “Ergonominin Anlamını Yeterince Kvradık Mı?” I. Ulusal Ergonomi Kongresi, MPM Yayın No: 372, Ankara, (1988), S.149. [16] Battaloğlu C.:“Çalışma Yerleri İçin Bir Bilimsel Denetim Listesi Geliştirilmesi ve Çalışma Yerlerinin Değerlendirilmesi” I. Ulusal Ergonomi Kongresi, MP Yayınları No: 372 Ankara (1988) S. 78. [17] MPM- REFA 3.: “İş Etüdü Ve Yöntem Bilgisi Maliyet Muhasebesi, Iş Düzenlemesi” MPM Yayın No:544, Ankara (1988), S. 118. [18] Battaloğlu C.: “Çalışma Yerlerinin Ergonomik Açıdan İncelenmesi”, Sabancı Kütüphanesi, İstanbul, Türkiye.(2006).
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
112
Messe Frankfurt announces the launch of Texprocess Americas in cooperation with SPESA Messe Frankfurt USA and SPESA have concluded agreements to cooperate, co-produce and launch Texprocess Americas in Atlanta in 2012. Texprocess Americas will incorporate SPESA EXPO to bring to the Americas the largest and best sewn products and equipment trade show of its kind. The collaboration between SPESA and Messe Frankfurt USA to co-produce Texprocess Americas will provide sewn products suppliers an even larger, and wider reaching opportunity to showcase their products and services. David Audrain, President of Messe Frankfurt USA is extremely pleased to have finalized the agreement and declared that “Building upon the launch of Texprocess in Europe
we believe that the combination of Texprocess Americas (in partnership with SPESA) and Texprocess will position the Texprocess brand as the most important series of events in the processing of textiles and flexible materials. We look forward to expanding our excellent relationship with SPESA.” “Our capacity to meet the challenges of today rests more and more upon partnerships with others in a spirit of teamwork…forward thinking, innovative people who can cross boundaries, collaborate, and form partnerships to foster growth within the sewn products industry” stated Frank Henderson, SPESA Chairman and President of Henderson Sewing Machine Co., Inc.
ENGLISH
Texprocess Americas Texprocess Americas will be the second show launched under the Texprocess brand in the Messe Frankfurt worldwide portfolio. Texprocess Americas provides a platform for leading international
manufacturers to present their latest machines, plant, processing, IT systems and services for making up textiles and other flexible materials. The Texprocess brand was founded in conjunction with the VDMA Garment and Leather Technology. On the announcement of Texprocess Americas, Elgar Straub, Managing Director of VDMA remarked “Congratulations to SPESA and Messe Frankfurt USA on the expansion of SPESA EXPO into Texprocess Americas! The market knowhow of SPESA together with the trade show organization knowhow of Messe Frankfurt paves the way for a strong show in the future. For the exhibitors of garment machines and technology, the new concept is the unique chance to reach North American producers of technical textiles such as car seats, airbags, composites or upholstery as well as the many excellent garment manufacturers in Latin America. Together with Texprocess - the new leading international trade show for processing textile and flexible materials - in Frankfurt, Germany, JIAM in Japan as well as CISMA in Shanghai, China, Texprocess Americas in Atlanta will belong to the four leading trade shows of the branch.” Texprocess Americas will take place every even year alongside Techtextil North America to create a larger, more attractive - must attend event for all individuals involved with technical textiles, nonwovens and the sewn products industry.
113 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
SPESA Founded in 1990, SPESA is an industry association for suppliers to the sewn products industry that includes apparel, upholstered furniture, home textiles, transportation interiors, leather goods, footwear and industrial textiles. “As the only trade association in the U.S. that solely represents suppliers to the sewn products industry, SPESA’s primary goal is to provide value to our members and their customers. The agreement between SPESA and Messe Frankfurt to co-produce Texprocess Americas will not only benefit our members but will help both suppliers and their customers achieve economies of scale and value-added results. We are excited about the agreement and the prospects for the future” commented Benton Gardner, President of SPESA on the collaboration. And the SPESA Vice-Chairman and President of [TC]2, Dr. Mike Fralix shares this sentiment and added “We are very pleased with the relationship that has been established with Messe Frankfurt and look forward to expanding the scope of SPESA’s trade show capabilities through this partnership.”
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
114
Sensitive laser to accessory molding and branding Dekat Bilgisayar, which is one of the well-known companies in embroidery and machines field, offered Han’s Laser MOLD 301 machines for Turkish laser welding and branding appliers. Ali Bozkan, partner of the company, told as follows, “The laser welder concentrates high laser energy to weld broken parts of the mold. Sand holes, cracks, worn borders, broken corners and other tiny parts of components can be effectively repaired by this series. As a result of its small welding spot, heat affect zone, and no bubble, sinking, thermal strain and structure changes, this laser welder is used in mold manufacturing and molding industry such as mobile phones, digital products, toys, automobiles and motorcycles welding. 360°rotating of the welding head, facula adjusting by hand-moving. MOTIC microscope & liquid-crystal light-valve protector. Professional motion control system to achieve 3D moving by the industrial control rocker. Real-time currency feedback system to ensure the stability of the laser power. Multiple-degree moving control to support wide application range 1064nm laser wavelength, human harmless. Small heat-effect area, no distortion and stomata. Can repair crack, burst corner, die edge, and wearing seal edges. Entirely sealed control cabinet and optical path. This model is suitable small or medium scale welding. It is widely applied on Titanium, nickel, stannum, zinc, copper, aluminum, chromium, columbium, gold, silver and their alloy and so on.”
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
116
Özbilim will show up with its latest-technology machinery at ITMA The P4 ADD AUTOMATIC LAYOUT MACHINE, the latest technological innovation of Özbilim Teknik, who produces high quality textile machinery since 1978 in the Turkish Textile sector, met by great interest of local and foreign customers. The P4 ADD AUTOMATIC LAYOUT MACHINE will always stand by the textile businessmen with its quality, robustness, renewed design and latest technology. Developed Features • Designed for all type of woven and knitted fabric. • PLC controlled,easy to use LCD touch sceen. • Tension free spreading with PLC controlled unloading system with synchronized speed control. • Fabric tension control system for spreading flexible and difficult fabrics. • Automatic fabric edge alignment system. • Ability to enter all the parameters with LCD touch screen. • Ability to specify marker length and ply count.
• Automatic stop when the ply number is reached, • Automatic stop when fabric roll is finished on machine. • High speed movement while moving without spreading. • Automatically adjustable spreading height according to fabric thickness. • One way and zig zag spreading. • Tubular fabric spreading with removable attachment.(optional) • Ability to use fabric cutter in zig zag spreading with two end catchers all along the table. • Rolling and unrolling fabric . • Fast and smooth fabric spreading. • Operator platform. • Direct drive. • Four wheel drive. • Safe usage and emergency stop with safety sensors. • Flashing light for warning during operation. • Low power consumption and easy maintenance.
Multi-facet collections for the Botto Fila women For autumn-winter 2012/2013 Botto Fila becomes a trendsetter, creating a collection that thinks outside the box, imagining how the fabrics will be used in the finished garment. The big innovation for women is in fact the creation of a multi-facet collection, presenting five wardrobes for her that personify five different directions, five different ways to express femininity in today’s world. Five international fashion cities have been chosen to represent the five different ways of being a Botto Fila female. In the NEW YORK collection, she wears neutral colours and precious fabrics, leaving exaggerated patterns aside for a more sober wardrobe. MILANO meanwhile is a younger collection, with more feminine shapes that however embrace a more masculine mood with their colours and fabrics. Plenty of black and white and greys with flashes of laceeffect jacquard, damasks with a Sicilian feel combined with lurex, elements that totally emphasise femininity. Traditionally English men’s fabrics are a must for the LONDON lady, for garments in fine cloths with an almost tailored feel, ironically transforming boring design into fun and femininity, for example with stretch for improved fit. Whereas the PARIS wardrobe is more mature and colourful. Important fine fabrics that however feature patterns and colour, in a style with more attitude. Finally, there is the TOKYO woman, who chooses compact almost autarchic fabrics for volumes with a certain consistency. Patterns move aside to make way for the attitude of these very compact old-world fabrics and colours are either neutral or very bright.
Five cities for five different kinds of women who, while not sharing wardrobes, do however share Botto Fila materials. Just a few ingredients, appropriately modified and varied, for very different interpretations of the same product. Having thought up different styles for her, Botto Fila then looks for diversity within the same style for him. The aim? To rework the male suit without upsetting its core nature, but by softening its rigidity. So plain colours remain, as does grey, but there are also patterns, which liven up plains in line with the season’s trends, recognisable characteristic designs given a suitable modern makeover. Tone-on-tone ticks the box, as do colours blended into each other, mélange effects and checks, but only if faded and barely there. Lots of experimentation with new materials also for jacket weights. Botto Fila has come up with weaves that copy knits, giving a new twist to outwear, more informal and casual. The men and women’s collections have many points in common and even overlap and blend thanks to personalised fabrics used for both. Cornerstones for both collections include the dynamic concept, divided into families of products for every need and use. For several seasons now the comfort of stretch fabrics has been a winner also for men, even featuring in formalwear. Lots of stretch therefore, ideal for an increasingly tighter, waist-hugging fit, above all for trousers, in a worsted or flannel version, the latter also in wool and cashmere. Must-haves finally are wool-silk blends, strong articles for both him and her, once again in both worsteds and flannels, where the richness of the blend allows all the sheen and opulence of silk to emerge.
ENGLISH
Spreading height (With cutting unit) 25 cm Spreading height (One way with fabric catcher unit) 25 cm Spreading height (Zigzag spreading with fabric catcher unit) 18 cm Spreading height (With tubular fabric unit) 25 cm Fabric roll diameter 60 cm Fabric weight 120 kg Machine speed 100 mt/dak (100mt/min) Power 3 kw / 220 V - 50hz
117 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
OPTIONS • Tubular fabric spreading device • Front and back fabric catcher • Zig zag spreading device P4 ADD-V AUTOMATIC SPREADING MACHINE • Similar features with P4 ADD. • Extra speciality of P4 ADD-V from P4 ADD is built-in fabric loading crane for easy loading and carrying extra fabric during spreading. Model / Type P4 ADD Spreading width 160 cm - 320 cm
Turkish company pushes the button with Italian technology
ENGLISH
“Button”, which is an important detail of fashion and an important complement of clothes, has become one of the main export items of Turkey with the huge investment of Form Foreign Trade Co. Ltd. in heart of fashion, Italy
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
118
Purchasing the largest button factory with all its equipment of Italy, the fashion giant of the world, for about 500 thousand Euros, Form Dugme continues to grow as the most important button producer in its sector at national and international arena by increasing the production capacity two and a half folds with this investment. Getting the technology experts from Italy to train its entire staff, Form Dugme attracts the attention of the entire fashion and textile sector by bringing the latest technology to expert hands to produce button models to revolutionize the field of accessories. From office to factory Magical transformation from a small sales office to 6000 m2 modern factory Stating that they began to operate in this sector by offering buttons, which they purchased from others, to market, Mustafa Oktay, one of the partner of Form Dugme, emphasizes that they attach importance to R & D to take step forward the sector, as they enter into the job. Mustafa Oktay said that they realized the deficiencies which were ignored by the sector and they were in the limelight and they started to grow thanks to superior sense of quality. Oktay adds further saying that Form Dugme increases the production capacity two and a half times
ENGLISH
the success every day by adding detail and elegance to the line, which the global brands and elite textile companies have, with the state of the art unique button models. And it takes on an important complementary role with the button models that add detail and elegance to the clothes. Aiming to raise the export share of 15% to 40% in 2012 at this stage, Form Dugme continues to research with great care for new investments, which makes the button, which is indispensable complementary of the accessory, the charm of fashion, around the world.
119 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
with this investment by purchasing the largest accessories factory with all the equipment from Italy. Form Dugme expands the product range and it manages to increase the speed of service about four times. Oktay said that all these developments bring them to the top of the button industry. Using completely eco-friendly Technologies, Form Dugme continues to co-operation with the most important brands and textile companies in the world today. Offering a unique range of button accessories to business partners, Form Dugme is crowned with
ENGLISH
Raw material imports continues to rise
KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
120
While the current account deficit debate, foreign trade deficit continues to grow in recent months. For a six-month import bill of raw materials has continued to be the most important item. However, unlike the process in many years, the most rapid increase has been realized in imports of investment goods. The first half of the year, the rate of consumer good imports is greater than raw materials in growth rates. According to official data, imports of investment goods in January-June, left behind ‘the rate of increase in recorded’ by far other good groups according to the same period last year. Accelerating imports of investment goods especially since March, six-month amount reaches to 18 billion 822.5 million dollars with an increase of 58 percent of the period last year. Within the scope of investment goods in January-June, imports of transport equipments about the particular industry is 4 billion 112.9 million dollars with a record increase of 169.9 per cent. The total imports amount of other investment goods reached to 14 billion 709.6 million dollars growing by 41.6 per cent. Turkey’s all the even export is not enough for raw materials imports due to dependence on imported inputs in the industry. Importation of raw materials continues to be the most important item in the first half of this year. Total imports of raw materials to the same period last year reaches to 84 billion 976 million dollars by growing rate of 40.7 per cent, 24 billion 598 million dollars according to the same period last year. The largest part of it is ‘imports of raw materials processed for industry’ having the increase of 39.3 per cent with 37 billion 675 million the same period last year. Under the imports of “Confidential data” raw materials increases by 50.2 per cent to 16 billion $ 25 million, imports of unprocessed raw materials increased by 44.4 per cent to 8 billion 164 million dollars and imports of processed other oil and fuel reached to 7 billion 359 million dollars with an increase of 29 per cent. Imports of consumption goods accelerates The imports of consumption goods’ rate of increase surpassed The rate of increase of raw materials. The imports of consumer goods rose to 15 billion 352.7 million by an increase of 41.4 per cent according to last year in January-June
period. The largest part of this was imports of automobiles with 4 billion 325 million dollars according to the same period last year. The imports amount of durable goods is 2 billion 341 million dollars with an increase of 39 per cent, imports amount of semi-durable goods is 3 billion 201 million dollars with an increase of 37.5 per cent and imports amount of non-durable goods is 3 billion 89 million dollars with an increase of 14.9 per cent. processed consumption goods rises to 1 billion 20.4 million $ with a record increase of 81.3. The imports amount of unprocessed version of this is 437 million dollar with an increase of 7.1 per cent. The imports amount of motor gasoline and other light oils in consumption goods the category rises to 774 million dollars with an increase of 15 per cent, the imports amount of transport vehicles and equipment related to non-industrial takes place at the level of 166 million dollar with an increase of 21.3 per cent. 71 per cent of imports is raw materials As of January-June period, the share of intermediate goods in total imports falls to 71 per cent from 72.4 per cent, the share of consumer goods falls to 13 per cent from 12.8 per cent. And the share of investment goods rises to per cent and 15.7 from 14.3 per cent. In other words, the share of raw material falls 1.4 points, the share of consumer goods falls 0.2 points and the share of investment goods rises 1.4 points. Total exports to the ratio of imports of raw materials, according to last year falls to 71 per cent from 72.4 per cent. The imports amount of the first six months reaches $ 85 billion, The total foreign exchange of exports remains at $ 65 billion 632 million. The ratio of total exports to the imports of raw materials was 90.6 per cent at the first six months of last year and it decreases to 77.2 per cent at the same period this year. In other words, Turkey’s imports of raw materials has reached to 129.5 per cent of total exports. Six-month export together with investment and consumption goods is able to meet only 54.9 per cent of total imports’ that Reaches to $ 119 billion 610 million. This ratio in the same period last year was 65.6 per cent. In other words, ratio of imports to exports which was 152.4 per cent last year, rises to 182.2 per cent this year.
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
122
More than 80 Turkish companies to exhibit at Texworld More than 800 international exhibitors will unveil their new products to visitors buying for Winter 2012. This is a good year for the exhibition, with more than 125 new international exhibitors attending and expanding the ranges on offer at the next Texworld show in September. New registrations 125 new firms have registered for the exhibition for the first time. They mostly come from the major textile-producing countries in the business: Turkey, India, China, Japan, South Korea and even Italy. Knitwear makes a strong arrival with around thirty weavers, like KSH Corporation from South Korea with a variety of sophisticated knits and jerseys, which are ideal for designers and labels working with fabrics with a high added value, or like the Turkish firm Vega Tekstil, which offers a wide range of classic jersey and knits with interesting weights. Wool will host fifteen weavers with some very imaginative companies. To give you a glimpse of what is in store: the Indian weaver Uday Industries and its wools in trompe-l’oeil velvet effect, its classic “heritage” tweeds in the “neo-bourgeois” spirit or its line of recycled wool (a rarity!!!) for designer ready-towear and high-end women’s clothing; China with two complementary brands worth watching: first,
Hangzhou Haichao Textile which is innovative and targets designers and brands at the top end of the market with its lightweight cashmere tweeds in sophisticated colours and a fine range of tartans, which are a strong trend shaping up for next winter; and second, JiangyinHailian Textile which tends to invest more in traditional wool (super 100 and 120 and flannel) in a plain pallet of black and grey and a few colours like wine, Bordeaux and plum. Silk is also experiencing a major revival with the arrival of around ten firms which have their sights set on mid-range and high-end women’s labels, including the Italian SericaMalnati with its organzas and silk muslin which, while classic, have been livened up with a touch of vibrant colour such as fuchsia or Klein blue and the Chinese firm, Hangzhou Wanshili Silk that has made silk its key theme with a line of silks especially rich in print following in the footsteps of Pucci and Léonard. With the resurgent trend for romantic boho, buyers for readyto-wear will be delighted by the arrival of a dozen firms specialising in lace and embroidery, such as Vasansi Jaipur from India that offers lace and handwoven fabrics, or Marry Lace, a fresh Chinese brand with a line of cotton and organza lace, very “prim and
ENGLISH
fabrics at the heart of its ranges of products and made them a strategic priority. The exhibition has the best range for eco fabrics of any exhibition in France with more than one hundred ecofriendly weavers (of cotton, modal, denim, new fibres such as maize, recycled textiles like fabrics made with recycled plastic and lace). With weavers like Kassim, a Pakistani firm specialising in denim, or Black Peony from Hong Kong, which offers organic hemp, cotton and ramie, the Austrian Lenzing group for cellulosic fabrics, or the trendy lace made from organic cotton and natural dyeing methods from the Taiwan firm Unitex. Texworld is investing a lot of effort to ensure expansion of the ecofriendly products on offer. According to customer surveys conducted last February, 66% of buyers confirm they are satisfied. Following the organics circuit at last February’s show, this September will be marked by Sustainability Day, Tuesday, 24 September. A day that will be entirely dedicated to eco fabrics and to sustainable development, interspersed with talks, where weavers and professionals from the sector will share their expertise with visitors and discuss advances made in the field and their lines for this season. An insight into the programme: the Global Organic Textile Standard – GOTS, the best known certification body is in charge of approving the organic traceability of materials from harvest to the finished product and the RITE Group from the United Kingdom, which is working to reduce negative environmental effects of the textile industry. The range of functional and eco textiles from Taiwanese weavers The best-known organic and recycled fabrics are natural materials like linen, cotton and hemp. Functional textiles for sports and leisure activities, although widely used and available on the market, are still not well known. However these are interesting products which deserve to be better known. Mission accomplished, the show of eco functional textiles from Taiwan presents the best of technical and social creativity from fifteen Taiwanese weavers. These fabrics are very much in demand for their countless qualities: absorbency, breathability, UV-protection, antiodour... and they are boosted by the boom in outdoor pursuits. This small Chinese island is establishing itself as the leader for ecofriendly functional textiles, thanks to a true policy of long-term commitment, investments in technology and healthy creativity linked with the social economy. Some weavers have been investing for thirty years in sustainable development and the share of green textiles now fluctuates between 30 to 80% of their production. Recycled polyester obtained through the collection and processing of plastic bottles is one of the key areas of special expertise for Taiwanese weavers. The result is unexpected, giving a supple fabric that is silky and that breathes.* The weaver DA.AI is one of the great masters in this material: a success and a fine story of solidarity, which commences with the volunteers at
123 KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
proper” in the entire pallet of dusty and pastel shades, destined for the big-name labels. Functional textiles are not left out with around ten companies including the Korean Ji Hyun Co with an interesting range of multi-material blends for sportswear and casual clothes. But fashion would be very forlorn without the accessories and trimmings. This is where the appearance of strong companies has been noted, for instance, the Japanese Shimada Shoji with its diverse range – from buttons to epaulettes to beautifully crafted ribbons and grosgrain and the RojaOrme San Ve Tic company from Turkey with a line of accessories for ready-to-wear and braiding and stays for lingerie and corsets. Hong Kong brings us Jointak Labels &Co for woven labels, transfers and leather inlays for womenswear, menswear and junior wear. This surge reflects the improvement in the world economic situation, the upturn in consumption in Japan and the healthy state of the economies in India, China and Brazil as well as the easing of speculative pressure on the price of raw materials, which have all restored confidence to firms. The upturn is also driven by trends for volume and for longer hemlines. These trends will last and benefit weavers with the need for yardage. The return of exhibitors who were absent from some of the more recent shows will also strengthen this confidence. The return of the big Indian manufacturer of cellulosic fibres, Birla Cellulose that will make a conspicuous reappearance with its range of fluid fabrics, that offer an alternative to traditional and organic cotton weighed down by its high price. The South Korean Global AMS group, a specialist in knitwear and cotton hosiery and GDD Exports, the Indian cotton weaver for casual wear, are also signalling their return after the period of fluctuation for cotton prices. Texworld is proud to welcome these newcomers from all over the world as it is this cosmopolitanism that is one of the exhibition’s strengths and that attracts international buyers from all segments of fashion, from designers to the major brands. Focus on Ecofriendly fabrics with Sustainability Day Tomorrow’s consumers will be more aware of clothing that makes sense: in terms of material and of social and environmental responsibility. The demand for these eco fabrics is increasing as the green movement is developing very rapidly: organic and recycled fabrics are no longer the prerogative of ecofriendly labels and designers. All the labels, starting with the major brands, have designed collections of 100% organic materials, giving structure to the sector. The trend is also establishing itself at renowned designers such as Stella McCartney, Vivienne Westwood, OskarMetsavaht from the Osklen label and among young designers (Studio Jux, Valentine Gauthier, SakinaM’sa...). Also the number of shows dedicated to ethical fashion is on the increase, like the Ethical Fashion Show, that lends flair to the world of fashion. A pioneer in this respect, Texworld put organic
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
124
Tzu Chi, an aid agency that collects bottles and sorts them according to colour at recycling stations. This sorting will determine the final shade of the fabric. Fine and soft polar fleece with maximum breathable and absorbent properties is one of the great success stories of the company. Houndey is also one the labels to be discovered. It develops yarns and fabrics from recycled plastic, technical fabrics, in appearance like organza or with a velvety feel, which go just as well with unisex fashion products as with casual and functional products. When it comes to Excellassoc, it has a whole range of lovely end-on-end cloth for men, also in recycled plastic. Some of the cloth is coated. It has a silky look, is pleasant to the touch and its heat regulating properties are ideal. Ecomax Textile Co.Ltd, which sells in the United States and in Europe, also produces recycled polyester with multiple weaves: some are similar to muslin, some have a rougher surface or are embossed in neutral or acid shades or crinkled like those from Issey Miyake. The weavers work closely with major fibre manufacturers such as Dupont de Nemours and Lenzing in order to perfect new yarns and ecofriendly treatments. Like Handseltex, which develops cellulosic fabrics or viscose blends with a silky texture. This fluidity and these functional properties are very much in demand from buyers for women’s and children’s ready-to-wear or loungewear. Fabrics destined for casual and outdoor fashion: technical blends with optimum comfort, based on nylon and spandex, antibacterial maize and nylon fib-
res and soft jersey made from recycled polyester are typical of Lee Ven’s creations. While Suntex fabrics make crinkle or twill fabrics from recycled plastic, suitable for creative fashion with a little added plus in function. This innovation applies equally to other branches of fashion (transfers, printing, labels). Labels and major brands wishing to develop added ‘green’ value to their products will find the solution they are looking for at Wing Hung with its range of woven and printed labels, transfers, stickers, hang tags and eco-friendly packaging. The strong point of the ecofriendly Taiwanese weavers is their competitiveness in terms of price, their responsiveness in reacting to requirements for delivery times/quantities and their technological creativity. This is the best sourcing for ecological and functional textiles. These Taiwanese fabrics and accessories have already been taken up by fashion brands like JC Penney, BCBG, Calvin Klein, Juicy Couture, H&M and manufacturers like Nike, Puma, North Face. Wool under the spotlight for Winter 2012 The recent catwalk shows for Winter 2012 highlighted the strong new trend for the neo-bourgeois look, the return to traditional signature pieces (like the cape and structured coats) and to exquisite materials, with wool being the star. The garments were made of wools in classic patterns like tartan, thick wools, tweed, herringbones and end-on-end. The cut is architectural and minimalist in order to set off the weaves and the hang of the materials. This trend is establishing itself and is attracting the focus of
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK EYLÜL - SEPTEMBER 2011
126
all the spotlights to wool for Winter 2013, even if the price of wool has seen significant rises in recent times. The Strict Essence area, which highlights the products from all the wool manufacturers and blends, is presenting a broad variety that is both innovative and classic, in order to respond to buyers’ requirements. For their premium collection, made with best wool sourced in Australia, Reid Taylor, weavers and wool makers since 1879, offer a wide range of cloths for suits and large garments, in the great British tradition with worsted in hues of heather and moss that recall the British countryside or more conventional shades, a lovely pallet of greys in particular, and special mention for the lovely Prince of Wales checks and elegant end-on-ends. Their cool heavy wool is one of the finest in the selection. Reid&Taylor is also a specialist in twill weaves: diagonals and herringbones and presents a collection of wool-polyester blends that will suit men equally as women. TeknikMensücat, a weaver from Istanbul, also supplies a premium range of worsteds and classic end-on-end serge fabric, in different weights, woven with yarns purchased in Europe in a pallet of grey, blue and dark greens, and a range of wool-polyester and wool-silk for men’s and
women’s suits. “Natural stretch” wool, an invention achieved by an ingenious weaving system from the Egyptian firm of Goldentex, is ideal for lovers of fabrics for suits with that added value. It has a range of thick and fine, no-crease worsteds. They have gone for a line that is more reduced, preferring to emphasise the added technical value. When it comes to wools and tweeds, the Ukrainian weaver Cheksil stands out from the crowd with its classic thick wools, bouclé wools in autumnal colours and fancy-coloured and bouclé tweeds, in Panama weaves and hounds tooth checks. Among the newcomers is the Indian weaver Uday Industries, which offers wools with the look of velvet, classic “heritage” tweeds or a line in recycled wool. The Chinese firm Hangzhou Haichao Textile, distinctive with their tartans, one of the strong trends shaping up for next winter, supplies wool cloth and luxurious wool-cashmere blends that are perfect for little lightweight and fluid pieces that accompany large structured garments. We make special mention of the Japanese Teijin Shoji who offer a lovely line of wool blends with interesting textures, twills, plenty of end-on-end and serges, which are combined with a pallet of matt mineral hues.
KSL introduces compact CNC stitching machine at ITMA During the ITMA 2011, taking place in Barcelona, Spain KSL introduces for the first time a CNC controlled stitching machine with a sewing field of 300 x 300 mm. The unit offers a compact design and realizes highest seam quality requirements also for applications in small areas. KSL engineered and successfully realized the orientation of the stitching head towards the seam flow, tangential stitching with constantly even seam quality in all stitching directions. The produced seam offers the same quality as a manually, time- and cost consuming, produced part but with incomparably higher reproducibility and minor reject rates. Target customers for this unit are manufacturers of top-quality leather goods such as handbags, watch straps and other goods made of genuine leather or leather substitutes like Alcantara. Up to date such parts have been manufactured either manually or with smallfield CNC-units with stationary stitching head. Putting the 360 ° rotating stitching head into operation absolutely reproducible results are achieved even for complex seam geometries. Automatic program recognition minimizes operator involvement. Upon re-
quest options such as generating of long thread ends on the parts back side or tailored software to monitor the stitching process are available. Little space requirement, absolute reproducibility with ideal outstanding cost-performance-ratio - those are the outstanding features of the KL CNC stitching unit with rotating sewing head for small field application. About KSL KSL Keilmann Sondermaschinenbau engineers and manufactures innovative 2- and 3-dimensional sewing systems and automation solutions for processing of technical textiles, in particular for the fields of airbag, automotive textiles (upholstery, convertible tops, interior), mattresses, textile filter products, composites and safety technique. As genuine manufacturer of special purpose machines KSL works in close dialog with the customer and realises tailor made but extremely economic manufacture units. The medium sized family-owned business employs currently about 100 staff members. With an export ratio of about 90 % KSL operates successfully at the international market.
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 100 Ω One year USD 130 Ω Two year EURO 170 Ω Two year USD 230
Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 120 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa /
....................
/ .................... Ω Master / Eurocard
....................
Stamp & Signature / İmza :
...........................................................................................................................................
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO)
İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.tekstilteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr