T E C H N O L O G Y
M A G A Z I N E
ISSN 1300-9974
C L O T H I N G
KONFEKSİYON TEKNİK | EYLÜL SEPTEMBER 2012 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 216
EYLÜL SEPTEMBER 2012 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 216
www.konfeksiyonteknik.com.tr
19 yıldır birlikteyiz We are together with you for 18 years
İMG: Konfeksiyon Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 28 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 24 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Konfeksiyon Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Advert isements responsibilit ie s published in our magaz ine pert ain to advert isers.
BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Konfeksiyon Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
EYLÜL | SEPTEMBER | 2012 YIL | YEAR : 19 - SAYI | ISSUE : 216
GRUP BAŞKANI Group Chairman
H. Ferruh IŞIK
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ Editor-in-Chief
Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Assistant General Manager
Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor
Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr
SORUMLU MÜDÜR Responsible Editör
Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief
Prof. Dr. Cevza Candan
YAYIN KURULU Editorial Board
Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Doç.
SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists
Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager
Yılmaz ÖZKAN yilmaz.ozkan@img.com.tr
Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr.
Bülent Özipek H. Rıfat Alpay Yalçın Bozkurt E. Tekin Altınbaş W. Oxenham Emel Önder Yusuf Ulcay Yusuf A. Uskaner
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Yusuf OKÇU Foreign Relations yusuf.okcu@img.com.tr Manager
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Institutional Communicational Manager
Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr
SANAT YÖNETMENİ Art Director
İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM Graphics & Design
Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant
Must afa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr
ABONE VE DAĞITIM Subscr iption and Circulation Manager
Müzeyyen YARAN muzeyyen.yaran@img.com.tr
ADR ES | Head Off ice İhlas Medya Center 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-mail : img@img.com.tr BASKI | Printed By | İHL AS Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İst anbul Tel: +90 212 454 30 00 BÖLG E TEMSİLCİLİKLER İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Met in DEM İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr
REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT
AKBARKOD.......................... Ö.K AKMAZ.................................. 15 AKTİF ISI............................... 61 ATAK MAKİNA........................ 67 CNR (TEXBRIDGE)................. 75 DOTEC.................................. 53 EĞİTİM FUARI........................ 91 GEMİNİ......................... A.K - 19 GLENGO................................ 37 GUZEL BİR FIRSAT.COM......... 81 INDUPRESS........................... 43 İHLAS KOLEJİ.................... A.K.İ İHLAS PAZARLAMA................ 71 İNTER PLASTİK...................... 57 İTİMAT................................... 27 JAPSEW................................. 45 JIAM...................................... 79 KARTEKS............................... 23 KEÇOĞLU..................... Ö.K.İ - 1 KILIÇOĞLU............................ 63 KOLDAŞ................................. 31 LİDER MAKİNA......................4-5 MALKAN MAKİNA................. 2-3 MERKÜR FUARCILIK............... 77 NEHİR MAKİNA...................... 39 ONAY MAKİNA....................... 65 ORANGE NEEDLES................ 59 ÖZBİLİM.................................. 9 PATEKS.................................. 49 SANKO.................................. 51 SİLTER................................... 33 ŞİMŞEK.................................. 25 TETAŞ.............................17 – 47 TÜRKİYE GAZETESİ............... 89 TÜYAP (İF EXPO).................... 69 UĞUR MAKİNA....................... 13 UZAY MAKİNA........................ 35
EDİTÖR
Yeni sezon heyecanı
Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor
8 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Geçtiğimiz aylarda durağan bir yapıya bürünen hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Eylül ayı itibarıyla yeniden hareketli döneme hazırlanıyor. Ramazan ayının bitimi ve yaz tatilinin sona ermesi ve ayrıca okulların açılmasıyla birlikte bütün çalışan ve işveren iş başı yapmış durumda. Durum böyle olunca da çarklar yavaş yavaş tekrar dönmeye başlamış oluyor. Okulların açılmasıyla birlikte, durağanlaşan alış-veriş trendleri canlanacak ve bu doğrudan sektörü etkileyecektir. Türk sanayisinin geleneksel üretim alanlarından olan konfeksiyon sektörü yeniden yükselişe geçecektir. Dünya’da tekstil ve hazır giyim sektörlerinin Batı’dan Doğu’ya kayma eğilimi içerisinde olduğu bu dönemde Türkiye sahip olduğu avantajlı konumu koruyarak ve ileri teknoloji kullanımı ile mevcut konumunu besleyerek bu büyük sektörde hak ettiği yere ulaşma hedefindedir. Bu yeni eğilimde ülkemiz tekstil ve hazır giyim sektörünün lider ülkelerinden biri olması; yeni rekabet koşullarına uyum sağlanması, markalaşma ve ürün çeşitliliğini sağlamasının yanında ileri teknoloji üretim tekniklerini kullanımını başarmasıyla sağlanabilecektir. Bu anlamda atılacak ilk adımlardan biri de ülkemiz tekstil ve hazır giyim sektörünün üretim, kapasite kullanımı, istihdam gibi tüm dinamikleri ile araştırılması, mevcut durumun tespiti, ihtiyaç analizi ve ileriye dönük stratejilerin tespiti önem arz etmektedir. Sektörümüz ülkemizin ihracatında da önemli yer tutarken, ev tekstil ürünlerinden teknik tekstil ürünlerine kadar ürünlerimiz dünya pazarlarında tercih edilmektedir. Önümüzdeki dönemde yeni yatırım yapılması planlanan sektörlerin başında toplamda yüzde 27 ile tekstil ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörü gelmektedir ki, tekstil sektörünün yatırımda tercihlerinde ilk sırada yer alması bu sektörün gelecekte de var olmaya devam edeceğini göstermektedir.
PANORAMA
Hazır giyim sektörünün ekonomik değeri
Tekstil ve hazır giyim sektörü, 1980 yılında uygulamaya konulan ihracata yönelik kalkınma politikası ile hızla büyümeye başlamış ve bu tarihten itibaren sektöre yapılan yatırımlar artmıştır. Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde,
10 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırım gibi makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin önemli sektörlerinden biridir. Tekstil
PANORAMA
ve hazır giyim sektörü beraberce ülkemiz GSYİH’sinin %10’luk kısmını sağlamaktadır. Bugün Türk tekstil ve hazır giyim sektörü büyük oranda ihracat odaklı bir sektördür. Mevcut kapasiteler yurt içi talepten oldukça fazladır. Yaklaşık 30
milyar dolarlık üretim değerinin 20 milyar dolarlık bölümü ihraç edilmektedir. Türk hazır giyim sektörü dünyanın 6. büyük hazır giyim ihracatçısı konumundadır. AB ülkelerine tekstil ve hazır giyim ihracatında ise ülkemiz Çin’in ardından 2.
11 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
sırada yer almaktadır. Bugün, hazır giyim sektörü, üretim ve istihdamdaki büyük ağırlığıyla ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi konumundadır. Türkiye genelinde ihracata yönelik üretim yapan ve %90’ı KOBİ olan 18.500 civarında imalatçı/ihracatçı firma bulunmaktadır. Bunlardan 11.000’i hazır giyim, 7.500’ü tekstil alanında faaliyet göstermektedir. Sektörde faaliyet gösteren firmaların sayısı ise 43.000 civarındadır. Bu firmalarda kayıtlı yaklaşık 750.000 kişi istihdam edilmektedir. Dokuma alanında Türkiye’deki toplam kurulu dokuma kapasitesinin 1.350.000 ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Örme ürünlerde ise 2.250.000 ton’luk bir kapasite söz konusudur. Son yıllarda çorap sanayi, diğer tekstil alt sektörlerine nazaran daha hızlı bir gelişme göstermiş olup, çorap sanayinin kapasitesi yeni yapılan yatırımlarla 200 milyon düzinenin üstüne çıkmıştır. Türkiye’de üretilen hazır giyim ürünlerinin büyük bir kısmını pamuklu ürünler oluşturmaktadır.
12 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Sektör üretiminin yaklaşık %65’i ihraç edilmektedir. Yine, ihraç edilen ürünlerin yaklaşık %80’ini pamuklu ürünler oluşturmaktadır. Sektörün pamuk, yün, iplik ve kumaş gibi hammadde ve ara malı ihtiyacı büyük ölçüde yurt içinden karşılanmakla birlikte, önemli miktarda ithalat da gerçekleştirilmektedir. Türkiye dünyanın 8. büyük pamuk üreticisi olmasına karşın, yerli üretim iç talebi karşılamamaktadır. Ülkemiz dünya pamuk tüketiminde 4. sırada bulunurken, organik pamuk üretiminde dünyada Hindistan ve Suriye’den sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Sektörün en önemli sorunları arasında finansman ve enerji maliyetlerinin yüksekliği, aşırı kapasite, kayıt dışı üretim, markalaşamama, alt sektörler arasında koordinasyon ve işbirliğinin yeterli şekilde sağlanamaması, firmaların sermaye yapılarının güçsüz olması ve yaşanan küresel kriz nedeniyle iç ve dış talepte daralma yer almaktadır. Sektörün sahip olduğu başlıca avantajlar hızlı teslimat, hedef pazarlara olan
PANORAMA
yakınlık, teknik, sosyal ve idari bilgi birikimi ve geniş ürün yelpazesi olarak sıralanabilir. Hazır giyim sektöründeki büyük firmalar son zamanlarda yurt içinde ve yurt dışında mağazalaşmaya yoğunlaşmışlardır. Türk hazır giyim sanayi esnek üretim yapısına sahip olup, değişen moda eğilimlerine uyum sağlayabilmektedir. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde çevre, kalite, sağlık vb. alanlarda yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak bu konularla ilgili çeşitli düzenlemelere ve uygulamalara gidilmektedir. Bugün, hazır giyimde en önemli pazarımız olan AB’de çevre ve sağlıkla ilgili olarak yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak, pek çok ürünün yanı sıra tişörtler için AB çevre etiketi geliştirilmiştir. Firmalarımız da son yıllarda bu gelişmeleri yakından takip etmekte ve çevre etiketlerine artan bir oranda ilgi göstermektedirler. Buna bağlı olarak da kalite yönetim sistemlerine uygun faaliyet gösteren firmaların sayısı hızla yükselmektedir.
14 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ 2009 yılında küresel krize bağlı dış talepteki daralmanın bir sonucu olarak %14,7 gerileyerek 11,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen sektör ihracatı, 2010 yılında yeniden artış trendine girerek %10,3 oranında artış göstermiş ve 12,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise %9,4 artışla 13,5 milyar dolar hazır giyim ürünleri ihracatı gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda tekstil ve hazır giyimin toplam ihracat ve imalat sanayi içindeki payı azalmaya devam etmektedir. 2010 yılı itibarıyla hazır giyim ihracatının 7,7 milyar doları örme ürünlerden, 4,6 milyar doları da örülmemiş ürünlerden kaynaklanmıştır. 2011 yılında ise ülkemiz 8,4 milyar dolarlık örme ürün, 5,1 milyar dolarlık da örülmemiş ürün ihracatı gerçekleştirmiştir. 3 milyar dolarla tişörtler, 1,3 milyar dolarla kazaklar, 1,1 milyar dolarla kadın ve kız çocuklar için takımlar ve 1 milyar dolarla çoraplar örme ürünler arasında en öne çıkan ihracat kalemleridir. Örülmemiş ürünlerden ise 2011 yılında 2 milyar dolarla kadın ve kız çocuklar için takımlar, 1,4 milyar dolarla erkek ve erkek çocuklar için takımlar, 547 milyon dolarla erkek ve erkek çocuklar için gömlekler ve 512 milyon dolarla kadın ve kız çocukları için bluz ve gömlekler en önemli ihracat kalemlerini oluşturmuştur. Türkiye 2011 yılı hazır giyim ihracatının %76,2’si, ilk 10’da yer alan Almanya (%23,8), İngiltere (%14,4), İspanya (%9,6), Fransa (%7,8), Hollanda (%5,5), İtalya (%5,3), Danimarka (%3,3), Belçika (%2,8) İsveç (%1,9) ve Rusya’ya (%1,7) gerçekleştirmiştir. Bu ülkelerden Almanya, uzun yıllardır Türkiye’nin en önemli hazır giyim pazarı durumundadır. Son yıllarda hazır giyim ihracatının en istikrarlı artış gösterdiği pazarlar İspanya ve Belçika olmuştur. Diğer taraftan 2009 yılında hazır giyim ihracatımızın en fazla artış gösterdiği pazar Irak olmuştur. 2009 yılında Irak’a yönelik hazır giyim ihracatımız %90,6 oranında artış göstererek 161,5 milyon dolara ulaşırken, ülkemiz hazır giyim ihracatı içindeki payı %1,4’e yükselmiştir. 2010 yılında anılan ülkeye yapılan hazır giyim ihracatı %6 artış göstererek 171,2 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2011 yılında ise %33 artışla 227,5 milyon dolara ulaşmıştır. Bu ülkenin toplam hazır giyim ihracatımız içindeki payı %1,7’ye yükselmiş
PANORAMA
olup, anılan ülke ülkemiz hazır giyim ihracatında 11. sırada yer almaktadır. 2011 yılında hazır giyim ihracatımızdan aldığı %1 pay ile en fazla ihracat artışı sağlanan ülke Suudi Arabistan olup, söz konusu ülkeyi %53,2 artışla Polonya izlemektedir. Hazır giyim alanında Türkiye’nin en önemli rakipleri, özellikle düşük ihraç fiyatlarına sahip Uzakdoğu ülkeleridir. 2005 yılında tekstil ve hazır giyim ticaretindeki kotaların kalkmasıyla dünyanın en büyük hazır giyim üreticisi ve ihracatçısı olan Çin, dünya tekstil ve hazır giyim pazarındaki liderliğini güçlendirmektedir. Diğer taraftan, 2007 yılının ortalarında ABD’de ortaya çıkan finansal kriz, 2009 yılında hem ABD’de hem de AB’de daha da derinleşmiş; büyük ölçüde bu pazarlara ihracat yapan gelişmekte olan ekonomilerde de daha yıkıcı etkiler yaratarak tüm dünyayı etkisine almıştır. Bu olumsuz koşullarda özellikle gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerin zorunlu olmayan mallardaki tüketimlerini büyük ölçüde kısmaları pek çok üründe olduğu gibi hazır giyim harcamalarının da azalmasına yol açmış ve bu durumdan ülkemiz hazır giyim ihracatı da çok olumsuz bir biçimde etkilenmiştir. Hali hazırda en önemli ihraç pazarımız olan AB ülkelerinin içinde bulunduğu borç krizi de ülkemizin söz konusu pazara olan ihracatını etkilemektedir. İTHALAT Türkiye’nin hazır giyim ithalatı, kotaların kaldırılması süreciyle birlikte, özellikle 2003 yılından itibaren hızla yükselmeye başlamış ve 2011 yılı itibarıyla 2,9 milyar dolara ulaşmıştır. Çin, Bangladeş, Hindistan, Malezya, Hong Kong, Endonezya, Pakistan, Vietnam ve Sri Lanka’dan gerçekleştirilen hazır giyim ithalatı 1998’de %9,4 payla sadece 20 milyon dolarken, 2011 yılına gelindiğinde %75,3 payla yaklaşık 2,3 milyar dolara ulaşmıştır. Diğer taraftan son yıllarda Çin, ülkemiz ithalatında benzer Uzakdoğu pazarlarını geride bırakarak öne çıkmıştır. 2011 yılında bu ülkeden hazır giyim ithalatımız %23,2 artış göstererek 1 milyar dolara ulaşmıştır. İlk 10 içerisinde yer alan ve 4.sırada bulunan İtalya’dan gerçekleştirilen ithalat ise 144 milyon dolara ulaşmıştır. Ürünler bazında hazır giyim ithalatı incelendiğinde, örülmemiş giyim eşyasının 1,9 milyar dolarla daha
16 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
önemli bir yer tuttuğu görülmüştür. Bu ürünler arasında özellikle kadın ve kız çocukları için takımlar ve erkekler ve erkek çocuklar için takımlar ithalatta önemli yer tutmuştur. Örme ürünlerde ise, ithalat 1,1 milyar dolara ulaşırken, kazak ve tişörtler en önemli kalemleri oluşturmuştur. DÜNYA HAZIR GİYİM TİCARETİ Dünya hazır giyim ihracatı 2010 yılında 354 milyar dolar civarında gerçekleşmiş olup, bu rakamın yaklaşık 183 milyar doları örme ürünlerden, 170 milyar doları da örülmemiş ürünlerden oluşmaktadır. Örme hazır giyim ticaretinde en önemli yeri tişörtler ve kazaklar tutmaktadır. 2010 yılındaki ticaret tişörtlerde 34 milyar doları, kazaklarda ise 45 milyar doları aşmıştır. Örülmemiş hazır giyim ticaretinde ise en önemli yeri kadın ve kız çocukları için takımlar ile erkek ve erkek çocuklar için takımlar tutmuştur. 2010 yılındaki ihracat, kadın ve kız çocukları için takımlarda 47 milyar doları, erkek ve erkek çocuklar için takımlarda ise 36 milyar doları aşmıştır. Ülkeler bazında bakıldığında, 2010 yılı itibarıyla örme hazır giyim ihracatında Çin (%36,4), Hong Kong (%6,8), Bangladeş (%5,0), Almanya (%4,3), Türkiye (%4,2), İtalya (%4,0), Vietnam (%2,8), Hindistan (%2,5), Fransa (%2,1), Belçika (%2,1), İspanya (%1,8), Hollanda (%1,6), Kamboçya (%1,6) ve Endonezya’nın (%1,6) ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Örülmemiş hazır giyim ihracatında ise Çin (%31,8), İtalya (%6,5) ve Hong Kong (%6,1) ilk üç sırada yer almıştır. Bu ürünlerin ihracatında önde gelen diğer ülkeler ise Almanya (%5,3), Bangladeş (%4,3), Hindistan (%3,5), Vietnam (%3,4), Fransa (%3,1), Türkiye (%2,7), İspanya (%2,5) ve Endonezya (%2,1) olmuştur. Ülkeler bazında 2010 yılı örme hazır giyim ithalatında A.B.D. (%23,7), Almanya (%9,5), Japonya (%7,5), İngiltere (%6,6), Fransa (%5,9), Hong Kong (%5,2), İtalya (%4,6), İspanya (%3,7), Hollanda (%2,5), Kanada (%2,3) ve Belçika’nın (%2,2) ilk sıralarda olduğu görülmektedir. Örülmemiş hazır giyim ithalatında da benzer şekilde A.B.D. (%20,8), Almanya (%9,6), Japonya (%7,8), İngiltere (%6,6), Fransa (%5,9), İtalya (%4,7), Hong Kong (%4,2), İspanya (%4), Belçika (%2,8), Hollanda (%2,7) ve Kanada (%2,2) ilk sıralarda yer almıştır.
PANORAMA
Siruba’dan Keçoğlu Makina’ya Altın Plaket Siruba adına Türkiye ve Avrupa Müdürü Victor Alvarez tarfından Keçoğlu Makine AŞ.‘ye Altın Plaket verildi. Bu altın plaket, Siruba tarafından çok özel temsilcilere, Siruba’ya yaptıkları hizmet ve katkılardan dolayı verilmektedir. Siruba, Keçoğlu Makine ile yakaladığı yükselişi, Türkiye pazarında ilk üç sıraya çıkartmıştır, hatta zaman zaman bazı grup makinalarda ilk sıraya yükseltmiştir. Bu durum kalite,
18 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
teknik servis, yedek parça, satış sonrası hizmetler ile desteklenmekte, müşteri talebi Siruba’nın istenirliği, müşteri memnuniyeti ile ön plana çıkmıştır. Siruba - Keçoğlu işbirliği Türkiye pazarında en üst seviyeye çıkmış, bu da taleplerde her üç istekten birinin mutlaka Siruba olmasını sağlamaktadır. Keçoğlu Makine olarak, her şeyin kullanıcılarımızın memnuniyeti olduğunu bilmenizi isteriz.
PANORAMA
Türkiye’den Uzak Doğu’ya 150 milyon dolarlık deri ihracatı 4-6 Eylül tarihleri arasında Şangay’da düzenlenen AllChinaLeatherExhibition (Çin Deri Fuarı-ACLE)’ye odak ülke olarak katılan Türkiye, Uzakdoğu ile deri alışverişini en üst seviyeye taşımayı hedefliyor. Deride kalite ve tasarımın adresi olan Türkiye, 62 firmayla katıldığı fuarda İtalya’yı geride bırakmayı başardı. Çin ekonomisinin kalbinin attığı şehir Şangay’da her yıl düzenlenen “AllChinaLeatherExhibition” (Çin Deri Fuarı-ACLE)’nin bu yılki odak ülkesi Türkiye oldu. 4-6 Eylül tarihleri arasında
20 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
gerçekleşen ve deri, deri kimyasallarıyla deri makineleri sektörlerinden yüzlerce firma için dünyanın en önemli uluslararası buluşma platformlarından olan fuara TürkiyeÇin’de “Deride Türk
PANORAMA
Etkisi”ni sergilemeyi başardı. 1998’den bu yana düzenlenen fuar, katılımcı firmalara Çin’deki devasa pazara ihracatın da kapılarını aralıyor. Toplam 41 ülkeden 1300’ü aşkın firmanın katıldığı fuara 62 Türk firmasıyla katılan Türkiye böylece, İtalya’yı da geride bırakarak, ev sahibi Çin’den sonra en yüksek katılımı sağlayan ülke oldu. Bu yılın ilk yarısında Hong Kong’ta düzenlenen “APLF-Asya Pasifik Deri Fuarı”nın da odak ülkesi olarak Uzakdoğu’yu etkilemeyi başaran Türkiye, bu kez yine odak ülke olarak katıldığı ACLE’dede Çin deri pazarını ve tüketicilerin gönlünü fethetti. Deri Tanıtım Grubu (DTG) öncülüğünde bu önemli fuara katılan Türk firmaları, fuarla birlikte Türkiye ve Uzakdoğu arasındaki deri alışverişinin de olumlu etkilenmesini bekliyor. TÜRK DERİSİNE UZAKDOĞU İLGİSİ ARTIYOR İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) ve Deri Tanıtım Grubu (DTG) Başkanı Lemi Tolunay, Çin’e giriş kapısı olarak gördükleri bu fuarda Türkiye’nin “odak ülke” olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin deri sanayinde üretim ve ihracatta lider ülkeler arasındaki yerini aldığını belirten Tolunay, Avrupa’daki birçok rakip ülkeyi geride bırakarak, ikincilik koltuğuna oturduğunu paylaştı. “TurkishLeatherBrands” olarak teknoloji,
tasarım ve kalite açısından dünyanın önemli deri üreticileri arasındaki yerini aldıklarını vurgulayan Tolunay, yüksek kalite ve şık tasarıma sahip çevreye duyarlı üretimin ihracat gücüne de olumlu katkılarından bahsetti. Tolunay, sektörün 2011 yılını 1.44 milyar dolar ihracatla kapattığını belirtirken, Türkiye’nin deri ihracatında 2023 hedefinin de 10 milyar dolar olduğunu hatırlattı. Bu hedefe ulaşılmasında Çin’in Türk deri sektörü için önemli bir noktada durduğuna değinen Tolunay, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin her
21 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
geçen gün geliştiğine dikkat çekti. Yılın ilk yarısında, Çin’in Haining şehrinden devlet yetkililerinin de katıldığı bir heyetin İstanbul ve İzmir’de ziyaretlerde bulunduğuna değinen Tolunay, “Fuar öncesinde DTG yönetimi olarak biz de Haining’i ziyaret ettik. Haining ile Türk deri sektörü arasında bilgi alışverişi ve ticari faaliyetin geliştirilmesi için önemli bir adım atılmış oldu” dedi. LÜKS TÜKETİME TALEP YÜKSELİŞTE Bu gelişmelerin sadece Çin’le sınırlı kalmayacağını ekleyen Tolunay, “İhracat yaptığımız önemli pazarlar arasında, Çin ve Hong Kong başta olmak üzere, Uzakdoğu ülkeleri de bulunuyor. Çin’e 2011’de deri ihracatımızda yüzde 80 oranında artış yakalanmış olması, Çin pazarının kalitesi ve tasarımıyla ön plana çıkan Türk derisine ilgisinin arttığının en büyük göstergesi oldu. Hong Kong ve diğer bölge ülkeleri de eklendiğinde Uzak Doğu’ya toplam deri ihracatımız 125milyon dolara yaklaşıyor. Hedef 2013 yılında Uzakdoğu’ya deri ihracatında 150 milyon dolara ulaşmak” diye konuştu. Asya pazarının diğer önemli ülkeleri Güney Kore ve Japonya’nın dünya deri
22 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ve deri ürünleri ithalatında ön sıralarda yer aldığını belirten Tolunay, “Lüks tüketimin zirvede olduğu bu bölgeler, aynı zamanda girilmesi ve tutunması zor bir pazar olarak Türk deri ve deri ürünleri sektörü tarafından keşfedilmeyi bekliyor” dedi. “TÜRK DERİ FİRMALARI”YLA GELECEĞE YOLCULUK Şangay’da DTG standında katılımcıları bekleyen bir diğer sürpriz de, ünlü modacı Bora Aksu’nun hazırladığı enstalasyon çalışmaları oldu. Tasarımlarıyla uluslararası moda dünyasından tam not alan ve böylece Londra başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin moda haftalarında fırtınalar estiren Bora Aksu’nun enstalasyonu Hong Kong’un ardından Şangay’da da büyük ilgi topladı. “TurkishLeatherBrands”in tasarımdaki iddiasını ortaya koymak için oldukça etkili bir çalışma hazırladığını paylaşan Aksu, “Geleceğin yolcuları- FutureTravellers” başlıklı çalışmasında, insanlık tarihi kadar eski ama aynı zamanda günümüz teknolojisinden bağımsız düşünülemeyecek kürk ve deri sektörünün Türkiye’de geldiği noktayı yansıtmayı hedeflediğini açıkladı.
PANORAMA
Bursa’nın tekstilkonfeksiyon ihracatı 1 milyar doları aştı Yılın ilk 7 ayında yapılan ihracat, hazır giyim ve konfeksiyonda yüzde 7,64 düşerken, tekstilde yüzde 8,37’lik artış kaydetti.
Türkiye’nin önemli tekstil merkezlerinden Bursa’dan yılın ilk 7 aylık döneminde yapılan tekstil ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin ihracatı, 1 milyar doları aştı. Bu dönemde, 1 milyar 15 milyon 859 bin dolara ulaşan tekstil ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin toplam ihracatı, geçen yılın aynı döneminde, 984 milyon 425 bin dolarda kalmıştı. Uludağ İhracatçı Birliklerinin (UİB) kayıtlarından derlenilen bilgiye göre, ocak-temmuz döneminde yüzde 8,37’lik artışla 721 milyon 719 bin doları bulan tekstil ihracatı, geçen yılın aynı döneminde 665 milyon 950 bin dolar olarak
24 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
gerçekleşmişti. Yılın ilk 7 ayında, yüzde 7,64’lük düşüşle 294 milyon 139 bin dolara gerileyen hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı ise geçen yılın aynı döneminde 318 milyon 474 bin doları bulmuştu. Ocak-temmuz döneminde, tekstil alanında 9 serbest bölgeyle 116 ülke ve özerk bölgeye ihracat yapılırken, hazır giyim ve konfeksiyonda 7 serbest bölgeyle 114 ülke ve özerk bölgeye ulaşıldı. Temmuz ayında ise tekstilde yüzde 0,53’lük artışla 92 milyon 89 bin dolar ihracat yapılırken, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ihracatı, yüzde 13,14’lük düşüşle 41 milyon 842 bin dolara geriledi.
PANORAMA
Hazır giyim firmalarının gözü Orta Doğu pazarında İzmir’de 365 gün süreli olarak açılacak KOBİ EXPO Eşleştirme Fuarları ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde faaliyet gösteren firmalara yıl boyunca ürünlerini tanıtım imkanı sunularak, bu alanda başta Arap ülkeleri olmak üzere Ortadoğu pazarına ihracatın artırılması hedefleniyor. Tunajans tarafından Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHF), Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD), Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği, Çorap Sanayicileri Derneği, Tüm İç Giyim Sanayiciler Derneği ve Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneği İzmir Şubesi işbirliği ile İzmir’de açılacak “KOBİ EXPO Eşleştirme Merkezi” ve burada yıl boyunca düzenlenecek fuar etkinliği düzenlenen basın toplantısında tanıtıldı. Eski TMHF Başkanı Nedim Örün, 3,5 ay önce temelini attıkları merkez ile özellikle Ortadoğu ve Arap ülkelerinden getirilecek alım heyetleri ile KOBİ’leri buluşturarak, firmaların ihracatlarını artırmayı istediklerini söyledi. Fuarın tanıtım toplantılarının ilkinin Denizli’de, ikincisinin İzmir’de yapıldığını dile getiren Örün, üçüncü toplantıyı İstanbul’da
26 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
gerçekleştireceklerini ve sektör temsilcileriyle biraraya geleceklerini söyledi. Örün, fuarda İzmirli firmaların ağırlıkta olacağını, alıcıların ise tamamen yurtdışından olacağını dile getirerek, “Muhtelif aylarda her ülkeden 100’er katılımcı gelecek. Yani bu, ürün bazında bir fuar değil, ülke bazında bir fuar olacak. Libya ile başlayacak, Mısır ile devam edecek. Her ay bir alım heyeti hedefiyle bu projeyi başlattık, ancak sektördeki ölü sezonları dikkate alarak özellikle mevsim geçişleri için düzenlemeler yaptık” diye konuştu. Nedim Örün, KOBİ EXPO Eşleştirme Fuarı’nın ilkini 8-10 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştireceklerini bildirdi. Tunajans Genel Müdürü Fatih Tuna da projeyi hayata geçirmekten heyecan duyduklarını, Alsancak’taki bir depoyu modern bir fuar merkezine dönüştüreceklerini dile getirdi. Toplam dört kattan oluşan binada erkekkadın dış giyim, denim ve spor, çocuk giyimi ve ev tekstili, gelinlik, damatlık ve abiye, iç giyim ile mayo firmaları için ayrı ayrı yerler ayrılacağını anlatan Tuna, merkezde ayrıca defile alanı ile toplantı salonlarının yer alacağını kaydetti.
PANORAMA
Tekstilciye 500 milyon dolarlık kredi Türkiye’de dış ticaret yapan firmalara en fazla destek sağlayan banka olmayı hedefleyen ING Bank, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) ile çok kapsamlı ve rekabetçi bir işbirliği protokolüne imza attı. İstanbul Yenibosna’daki Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen imza törenine ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, ING Bank KOBİ ve Ticari Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İhsan Çakır ve İTKİB Koordinatör Başkanı İsmail Gülle ile birlik üyeleri katıldı. Sektörün dinamikleri ve üyelerin ihtiyaçları dikkate alınarak çok kapsamlı bir içerikle hazırlanan anlaşma ile İTKİB altında faaliyet gösteren hazır giyim ve konfeksiyon, tekstil ve hammadde, deri ve deri mamülleri ile halı ihracatçılarının oluşturduğu 4 ihracatçı birliğinin 9 binin üzerindeki üyesi ihracata yönelik finansman erişiminde ve diğer tüm bankacılık işlemlerinde özel
28 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
avantajlar elde edecek. İstanbul Tekstil Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Koordinatör Başkanı İsmail Gülle, “2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı artık devlet tarafından da kabul edilen bir hedef oldu. Bu hedefe ulaşabilmek için Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü olarak yatırım, üretim ve ihracat noktasında üzerimize düşen görevin farkındayız” dedi. İTKİB ile ING Bank arasında gerçekleştirilen işbirliği protokolü imza töreninde konuşan Gülle, 2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planının artık devlet tarafından da kabul edilen bir hedef olduğunu belirterek, bu hedefe ulaşabilmek için Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü olarak yatırım, üretim ve ihracat noktasında üzerlerine düşen görevin farkında olduklarını ifade etti. Bu noktada, yatırım üretim ve ihracatın finansmanı için ING Bank ile işbirliğine gittiklerini ve üye firmalara cazip imkanlarla farklı finansal
PANORAMA
enstrümanları kullanma imkanını sunduklarını söyledi. SEKTÖRE GÜVEN ÇOK ÖNEMLİ Ucuz finansmanın, bankacılık kesiminin reel sektöre duyduğu güven göstergesi olduğuna işaret eden Gülle, “Uygun finansman, doğru vade demektir. Türkiye özellikle bankacılık sektörünün 2001 krizine kadar yaşadığı dönemde maalesef bu şansa sahip olamadı. Ama 2001’den çok ders aldığımız ortada. 2001 yılından sonra yabancı sermayeli aktörlerin bankacılık sektörüne girmesiyle beraber bankaların reel sektörle olan ilişkisi geçmişle mukayese edilemeyecek kadar güçlü, sürdürülebilir, güvenilir bir noktaya doğru geldi” diye konuştu. “Bugün İTKİB olarak ING Bank ile yaptığımız bu anlaşma, dış ticaret kesimini fonlayacak, dış ticaret kesiminin büyüme hedeflerini destekleyecek, hem günü kurtaracak önemli faydalar sağlayacak hem de firmaların geleceklerini planlayabilecekleri, geleceklerine yatırım yapabilecekleri önemli fırsatlar da oluşturacak” diyen
Gülle, şöyle devam etti: “Temennim şudur ki reel sektörün finansmanı konusunda Türkiye’nin dinamizmine uyumlu bir model yaratabilelim. Paradan para kazanma çabasından kurtulalım. Menkul değerler üzerinden piyasa spekülasyonları üzerinden gelir sağlama hedefinin sürdürülemez olduğunu hep beraber idrak edelim. Bunu bizde idrak edelim, bankacılık sektörü de idrak etsin.” Stratejik hedefleri çerçevesinde uluslararası rekabetçiliği artırmak için, finansal enstrümanların, ticaret destek araçlarının artırılması ve bağlantılı olarak verimli kullanımının sağlanması konusuna büyük önem verdiklerinin de altını çizen Gülle, “Bugünkü protokolle modern finansta kullanılan tüm ürünleri, çok uygun koşullarla Birliğimiz üyesi ihracatçılarımızın kullanımına sunduk. Özellikle ham madde finansmanı, mal alım finansmanı, döviz ve Türk lirası kredileri, iş yeri kredisi, işletme sermayesi kredisi ve ticari araç kredileri gibi; üretici ihracatçı firmaların büyüme ve rekabetçilik anlamında ihtiyaç duyacağı pek çok
29 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
desteğe ING Bank aracılığıyla ve uygun koşullarda ulaşılmasını sağlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu. İTKİB ÜYELERİNE AVANTAJLI AYRICALIKLAR ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay da, toplantıda yaptığı konuşmada dış ticaret yapan firmaların en temel gereksinimlerinin, ihtiyaçlarının doğru analiz edilerek bu yönde doğru finansmana erişimlerinin sağlanması olduğunu düşündüklerini ifade etti. Banka olarak tüm bu ihtiyaçları gözeterek çok kapsamlı bir paket hazırladıklarını söyleyen Abay, “İTKİB ile yaptığımız bu anlaşma kapsamında ihracatçılarımıza özel 500 milyon dolarlık kullandırım yapmayı hedefliyoruz. Sunacağımız avantajlar ile firmalarımızın rekabette avantajlı konuma geleceğine inanıyoruz” dedi. ING Bank’ın İTKİB ile işbirliği kapsamında hazırladığı paket, ihracatçılara yönelik avantajlı kredi fiyatları, ticaret finansmanı ürünleri ve özellikli forward ve spot kur uygulamaları
gibi çok geniş bankacılık işlemini kapsıyor. Ayrıca ING Bank, İTKİB üyesi firmaların yurt dışında yapacakları yatırımlarda veya yabancı firmalarla yapacakları işbirliklerinde hem danışman hem de finansör olarak yer alacak.
BAŞSAĞLIĞI VE TAZİYE Tetaş A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Halil İbrahim İPER ve Eşi Sayın Ferda İPER’in oğlu, Sayın Cavit Ongan İPER’in ağabeyi
Adnan İPER
,
elim bir kaza sonucu Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Genç yaşında aramızdan ayrılan ADNAN İPER’e Allah’tan rahmet, Sayın Halil İbrahim İper beyefendi ve Ailesine, Tetaş Ailesine ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
KONFEKSİYON & TEKNİK DERGİSİ
30 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
İhracat 100 milyar doları geçti Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 7 Eylül tarihi itibariyle ihracatın 100 milyar doları aştığını belirterek, ‘’100’ler kulübündeki yerimizi şimdiden kaptık’’ dedi. Bakan Çağlayan, yaptığı açıklamada, bu yılın kalan aylarında ihracat seferberliği ile Orta Vadeli Program (OVP) hedefi olan 148,5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşılacağını vurguladı. Çağlayan, şunları kaydetti: ‘’7 Eylül 2012 tarihi itibariyle
32 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ihracatımız 100 milyar doları aştı. 2011 yılında 100 milyar dolar ihracata Ekim 2011’in başında ulaşmıştık. Geçen yıldan yaklaşık 1 ay önce 100 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. 2011 yılının 1 Ocak-7 Eylül döneminde TÜİK ve TİM verilerine
PANORAMA
gayret olduğuna işaret ederek, 2009’dan beri Avrupa’daki kayıpları, dünyanın diğer ülke ve bölgeleri ile telafi etmeye çalıştıklarını ve başarılı olduklarını kaydetti. Türkiye’nin 2009-2012 dönemindeki ihracat başarısının ‘’direği’’ olarak pazar çeşitlendirme çabalarını gördüğünü belirten Çağlayan, 100 milyar dolara ulaşılabilmenin temelinde bu çabanın olduğunu vurguladı. Bu yıl 100 milyar dolarlık ihracata geçen yıldan bir ay önce ulaşıldığının altını çizen Çağlayan, ‘’2011’de 3 Ekim’de 100 milyar dolara ulaşmıştık. Bu yıl 7 Eylül’de ulaştık. Bu bize 148,5 milyar doları aşma konusunda cesaret veriyor. 4 aya yakın bir süremiz var. Bütün üreticileri ile, ihracatçıları ile, ihracatçı birlikleri ile Türkiye, kalan süreyi en iyi şekilde değerlendirip bu başarıyı perçinleyeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
göre ihracatımız 89,7 milyar dolardı. 2012 yılının aynı döneminde ise ihracatımız 100,4 milyar dolara ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 11,9 oranında arttı. Kalan 4 aya yakın sürede yapılacak ihracat ile OVP hedefi olan 148,5 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyorum.’’ Dünyanın bir çok ülkesinde küresel krizin etkilerinin sürdüğünü, buna karşılık Türkiye ekonomisinin gösterdiği performansla başarısını bir kez daha kanıtladığını ifade eden Çağlayan, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki krizlere rağmen son yıllardaki ihracat artışının büyük bir başarı olduğuna dikkati çekti. Çağlayan, ‘’İhracatımızın yüzde 72’sini gerçekleştirdiğimiz Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki politik, ekonomik ve sosyal çalkantılar devam ediyorken, ciddi bir ihracat artışı göstermek zor. Ancak Türkiye bunu başarıyor. İhracatının içinde Avrupa ülkelerinin payı bu kadar yüksek olup da bizim kadar başarı gösteren başka bir ülke yok’’ değerlendirmesinde bulundu. PAZAR ÇEŞİTLENDİRME Bakan Çağlayan, yaşanan ihracat artışındaki başarının en önemli nedeninin pazar çeşitlendirme çalışmalarındaki
34 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
2012 İÇİN BÜYÜK BAŞARI Çağlayan, 2012’nin önceki yıllardan ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’Mevcut ihracat artış oranlarının büyük bir başarı olduğunun özellikle bilinmesini isterim. Devam eden küresel krizin etkileri ve bunun yanı sıra avro/dolar paritesindeki gerilemenin olumsuz etkisi çok fazla olmasına rağmen 2012 ihracat rakamlarındaki artış hakikaten büyük başarıdır. Paritedeki gerileme ilk 7 ayda ihracatımızı 4,1 milyar dolar aşağı çekti. Bu demektir ki, parite düşmemiş olsaydı ihracat artış oranımız bugünkünden 4-5 puan daha yüksek olacak ve 100 milyar dolar ihracata bugün değil de bundan 2 hafta önce ulaşmış olacaktık. Ne yazık ki bu etki özellikle son 3-4 ayda ciddi hissedilmeye başladı ve bir süre daha bunu hissedeceğiz.’’ TÜRKİYE İHRACAT ODAKLI BÜYÜYOR İhracatın net büyümeye katkısının önemine işaret eden Çağlayan, ikinci çeyrek büyümesinde net ihracatın katkısının 3 puanın üzerinde olacağını ifade etti. Çağlayan, şunları kaydetti: ‘’İlk çeyrekte olduğu gibi ekonomimiz net ihracat yoluyla büyümüş olacak. Hesaplarımız net ihracatın büyümeye katkısının ikinci çeyrekte 3 puanın üzerinde olacağına işaret ediyor. Bu desteğin üçüncü çeyrekte de devam edeceğini göreceğiz. Türkiye ekonomisinin büyümesinde bu yılın genelinde net ihracatın önemli bir payı olacak.’’
PANORAMA
Dikim teknolojisinde haklı ün: JAPSEW Dekoratif punto makinesi
Japon Endüstriyel Makine Firması, Hideo Ohta tarafından 1972 yılında Osaka’da kuruldu. Adı geçen firma, 40 yıllık yoğun çalışması sayesinde, hızlı servis ve iyi ürün yapımında haklı bir üne kavuştu. Firma, dikiş makinalarında deneyim
Çin’de yerleşik fabrika
36 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
önemli bir rol oynadığından, tüm eski ve yeni tip dikiş makinaları ile ilgili engin bir bilgiye sahip oldu. 15 yıl once, JAPSEW markası piyasaya sürüldü. Markanın ürünleri arasında el dikiş makinası, piko makinası, nakış makinası gibi dekoratif makinalar yerini aldı. Yüksek kalite dikiş makinaları Japonya’dan tüm dünyaya ihraç edildi. 10 yıl önce, “JAPSEW” Şangay’da yeni bir fabrika kurdu ve kitle üretimine başladı. Yüksek kalite Japon imalatı ve yedek parçalar sayesinde, JAPSEW, geçtiğimiz 10 yılda büyük satış hacimlerine ulaştı. Bugün “JAPSEW” kendi alanında son derece başarılı bir marka olmasının yanı sıra, dünya üzerinde çeşitli yerlerde 65 resmi distibütöre sahip. “JAPSEW” dikiş makinaları, “Made in Japan” (Japonya’da üretilmiştir) etiketli yedek parçalardan üretilmekte olup, her makina ihracat öncesi kalite kontrol prosesine tabi tutulur. Makinanın ambalajlanmasında
Japonya’daki Merkez Bina Her çeşit makine için Ayak Pedali
Juki Makinesinde Ayak Kaldırma Denemesi
38 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Standart Japon karton kutular veya ahşap kutular kullanılır. Endüstriyel dikiş makinalarının yanında firma tarafından JUKI, BROTHER ve diğer dikiş makinaları markaları için çok sayıda Otomatik Baskı Ayağı Kaldırma tertibatı üretilmektedir. Söz konusu ürünün tüm bileşenleri Japonya ve Taywan’dan tedarik edildiğinden son derece kalitelidir. Firma ayrıca, her tip Servo Motor için Ayakta Çalışma Ayak Pedalı tedarik etmektedir. Söz konusu tertibat özellikle dikiş makinalarının oturarak değil ayakta kullanıldığı Amerika’da rağbet görmektedir. Bugünlerde, diğer ülkelerde de her geçen gün daha popüler hale gelmektedir.
PANORAMA
Hazır giyimciden teşvikte 5+5 formülü Hazır giyimciler doğu ve güneydoğu bölgesinde ortak yatırım için arayışını sürdürürken, tek şehirde 10 bin eleman sıkıntısı olabileceğinden iki ayrı şehirde 5’er firma olarak yatırım yapma alternatifi masaya yatırıldı. Yeni teşvik sisteminden yararlanarak Doğu’da yatırım yapmak için kolları sıvayan hazır giyimciler, en büyük kaygıları olan istihdam sorununa karşı ‘B planı’ hazırladı. Yaklaşık 10 firma olarak Doğu’ya gitmeyi planlayan hazır giyimciler, eleman sıkıntısı yaşamamak için beşerli guruplar halinde iki ayrı şehre gitme alternatifi üzerinde duruyor.
40 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Teşviklerin açıklanmasının ardından özellikle 5. ve 6. bölgelerde en uygun yatırım yerini seçmek için araştırmalarını sürdüren hazır giyimciler, 10 firma olarak Doğu’ya gitmeyi planlıyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, yanlış bir karar vermemek adına Ramazan sonrasında yer araştırmasına devam edeceklerini söyledi.
PANORAMA
10 BİN ELEMAN İHTİYACI OLACAK Eylül sonuna doğru yatırım yapacakları bölgeye karar vereceklerini açıklayan Negrin, en büyük kaygılarının yeterli eleman bulamama konusu da olduğunu dile getirdi. Yatırım yapacak 10 firmanın 10 binden fazla çalışana ihtiyaç duyacağını belirten Negrin, bu sayının tek ilden karşılanamama ihtimalini göz önünde bulundurarak, bir ‘B planı’ hazırladıklarını aktardı. Negrin konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “10 büyük firmadan oluşan bir grup kurarak, aynı bölgede yatırım yapmak ve dağılmamak istiyorduk. Ancak diğer yandan yeterli sayıda eleman bulamayacağımızı düşünerek, 10 firma birden bir şehre gitmek yerine 5 firma bir şehre, diğer 5 firma başka bir şehre gitse daha iyi olabilir şeklinde bir düşüncemiz var. Biz firmalar arasında birkaç yıl sonra eleman kapma sistemine girmek istemiyoruz.” KONFENKSİYONCULAR MODEL OLUŞTURUP YAYILACAK Teşvikten yararlanarak Doğu’ya yatırım yapmayı planlayan bir diğer tekstilci gurubu ise İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üyeleri. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaklaşık 35 firma olarak doğuda yatırım yapmayı planladıklarını ifade etti. İHKİB üyeleri Ramazan’ın da geçmesiyle birlikte yatırım yapacakları en uygun ili seçmek için 5. ve 6. bölgedeki illeri tek tek gezmeye devam edecek. Tanrıverdi, ilk etapta bir ilde yatırım yapacaklarını, modeli oluşturduktan sonra ise teşvikli diğer illerde de benzer yatırımlar yapmak istediklerini aktardı. TGSD üyelerinden farklı olarak kobilerin ve atölyelerin olduğu
bölgelerde yatırım yapmayı planladıklarını belirten Tanrıverdi, “TGSD üyeleri ile birlikte hareket etmeyi düşünmüştük ama onlar daha büyük çaplı yatırım düşünüyor. Birlikte hareket etmemiz biraz da yatırım yapacağımız yerin büyüklüğüne bağlı” dedi. “Teşvik çıktı ama yer konusunda sıkıntı yaşıyoruz” diyen Tanrıverdi, Urfa’nın yatırım için uygun göründüğünü ancak, Urfa OSB’de yer bulamadıklarını dile getirdi. Aynı sıkıntıyı farklı sektörlerden yatırımcıların da yaşadığına dikkat çeken Tanrıverdi, “Yer konusunda sıkıntı yaşanırsa kimse o bölgelere yatırım yapamaz” dedi. ‘SURİYE TEDİRGİNLİĞİ YATIRIMCIYI YAVAŞLATIYOR’ Suriye’de ve Türkiye’nin doğu illerinde yaşanan çatışmaların yatırımcıları psikolojik olarak etkilediğini belirten Cem Negrin, “Yaşanan sıcak gelişmeler nedeniyle yatırımcılar biraz daha yavaş hareket ediyor. Ancak, yatırıma başladığımız zaman tesislerin inşası en az 6 ay sürecek. O zaman kadar da en azından Suriye’deki olayaların biteceğine inanıyoruz” açıklamasında bulundu. Şu anda yatırım konusunda 10 firmadan fazla talebin olduğunu ifade eden Negrin, “Yatırım yapmaktan vazgeçen firmalar olsa da yine en az 10 firma gideriz diye düşünüyorum” dedi. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de Suriye’deki iç savaşın yatırım yapmak isteyen üyelerinde tedirginlik yarattığını belirtti. Tanrıverdi, “Suriye ve Güneydoğu’daki olaylar gündemde olduğu sürece yatırımcılar açısından o bölgeler riskli görülüyor. Bu nedenle yatırımcılar yatırımlarını en az problemli olan ilde yapmak istiyor” dedi.
41 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
Tesettür, Takı ve Aksesuar Fuarı kapılarını açıyor Yurt içi ziyaretçilerin yanı sıra yurt dışından çok yoğun bir şekilde ziyaret edilen; tesettür modasında son trendlerin sergileneceği; İran Helal Araştırma Konseyi’nin Medya Sponsoru olduğu TESETTÜR FUARI 13-16 Eylül tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde Tesettür Devlerini bir araya getiriyor. Günden güne gelişen, kendini yenileyen tesettür sektörü, hem Türkiye içerisindeki ciddi ve profesyonel adımları ile hem de Orta Doğu ve İslam Ülkelerine yaptığı ihracat potansiyeli ile dikkat çekiyor.
42 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Ön planda Türk Tesettür Sektörü’nü dünya arenasında daha bilinir bir konuma taşımayı hedefleyen, İran Helal Araştırma Konseyi’nin Medya Sponsoru olduğu Tesettür Fuarı; iş dünyasının profesyonellerini, yurt içi ve yurt dışından üretici ve alıcıları buluşturuyor. Dünya tesettür modasının söz sahibi ve trend belirleyicisi Shukr Clothing’in en son tasarımlarıyla katılacağı fuarda ayrıca dünya çapındaki ünlü İranlı modacı Soheil Abbasi sektörün tek ve en önemli fuarında özel tasarımlarıyla yer alacak.
PANORAMA
İRAN’DAN TESETTÜR FUARI’NA YOĞUN İLGİ Katılımcı firmaların ilkbahar-yaz ve kış kreasyonlarının hepsinin bir arada sunulacağı fuarda İran Devleti de pavilion kurarak İran’ı İstanbul’da dünyaya tanıtacak. İran devlet teşviki sayesinde İran’dan katılan birçok ünlü firmanın yer alacağı fuarda; İslami moda trendlerinden tesettür gelinlik, abiye, mayo, özel eşarp tasarımları ve aksesuarlarının hepsini bir arada görmek mümkün. UZAKDOĞU BİJUTERİ KÜLTÜRÜ’NE KADAR HERŞEY BU FUARDA… Fuar kapsamında katılımcı firmalar ziyaretçilere standlarında birbirinden ayrıcalıklı ürünlerini sergileyecekler. Bayanlara özel postiş standı, osmanlı tarzını yansıtan otantik takılar, hindistan ve uzakdoğu ülkelerinin kültürünü yansıtan takı tasarımlarının sergileneceği defileler ile birbirinden renkli showlar ziyaretçilere sunulacak. ÖDÜLLÜ TAKI TASARIM YARIŞMASI Üretici firmaların yanısıra 30 tasarımcının bireysel olarak iştirak edeceği “Bijoux Expo Turkey” fuarında moda tasarımcıları yeni koleksiyonlarını tanıtacaklar. Bu yıl ilk defa fuarın içerisinde ödüllü bir takı tasarım yarışması düzenlenecek. Tasarım yarışmasında, birinci gelen yarışmacı 5 bin TL, ikinci 3 bin TL ve üçüncü ise 2 bin TL ile ödüllendirilerek ilk 3 sıraya giremeyen yarışmacıya da bin TL teşvik ödülü verilecek.
44 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
Moda başkenti için büyük adım İstanbul Fashion Week’in organizasyonu, 2013’ten itibaren dünyadaki birçok ünlü moda haftasını düzenleyen IMG’ye emanet edildi. İstanbul’un, ünlü moda başkentlerinden biri olması amacıyla başlatılan İstanbul Fashion Week (IFW) için önemli bir adım daha atıldı. 2013’ten itibaren IFW’i Milano, New York, Londra, Tokyo, Bombay, Moskova gibi önemli moda haftalarını organize eden, danışmanlık hizmeti veren IMG Fashion düzenleyecek. İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), BMD ve Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) ile IMG arasında stratejik işbirliği anlaşması yapıldı. DÜNYADA İLK 25’E GİRDİK Yeni anlaşmayla ilgili bilgi veren İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “Dünyada düzenlenen 139 moda haftası içinde, kısa
46 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
sürede ilk 25’e girdik. Anlaşma, IFW’in uluslararası kimliğini daha ön plana çıkaracak. IFW’in bütçesiyle de tamamen IMG ilgilenecek. Bizler sponsor bulmakta çok zorlanıyorduk” dedi. IMG Fashion Global Üretim Direktörü Jarrad Clark, yılda 30 hafta düzenlediklerini, binlerce tasarımcıyla ilişki içinde olduklarını ve 2 milyon katılımcıya ev sahipliği yaptıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Türkiye’nin yeteneklerini gördükten sonra işbirliği yaptık. İstanbul’un benzersiz bir potansiyeli var. Türk tasarımcıları çok ihtiraslı.” IMG’nin ana şirketi kısa süre önce Doğuş Grubu ile ortaklık anlaşması yapmıştı. MTD Başkanı Mehtap Elaidi, IMG ile yapılan işbirliği sayesinde Türk tasarımlarının tanıtılmasında algı yönetiminin daha iyi olacağını söyledi. Elaidi, “Daha çok platform olacak. Bize hız kazandıracak” dedi.
PANORAMA
İhracatta Japon rüzgarı Japon perakende zinciri Aeon’un Türkiye’den yaptığı alımlar sayesinde bu ülkeye yapılan ihracatın, bu yılın ilk 5 ayında yüzde 20 arttığı bildirildi. Türkiye’nin, yıllardır artırmaya çalıştığı Japonya pazarına ihracatı, ülkenin en büyük perakende zinciri Aeon’un yaptığı alımların etkisiyle canlandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Eli Alharal, yaptığı açıklamada, Japonya’nın dünyanın en büyük pazarlarından biri olmasına rağmen Türkiye’nin bu pazardan pay alamadığını, geçmişte orkinos ve bazı gıda ürünleriyle kısıtlı kalan ihracatı hak edilen seviyeye getirmek için uzun bir süredir çaba gösterdiklerini ifade etti. Japon pazarında yer bulmanın uzun soluklu çaba gerektirdiğini, bazı sektörlerde tanıtım çalışmaları yapıldığını, son 2 yılda da Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın önderliğinde büyük Japon şirketleriyle temasa geçtiklerini anlatan Alharal, şunları kaydetti: ‘’Aeon, 59 milyar cirosuyla Japonya’nın en büyük perakende zinciri. Bu ülkeye ihracatımızın artması da Aeon marketlerinde yer bulmaktan geçiyordu. Bakan Çağlayan ile 2 yıl önce Aeon Başkanı Motoya Okada ile görüştük. Bakan Çağlayan, Türkiye ile Japonya arasındaki dış ticaret dengesinde Türkiye aleyhine büyük bir açık bulunduğunu, Türk mallarına daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini belirtti. Bu görüşme sonrası Okada, Türkiye pazarıyla özel olarak ilgilenmeye başladı. Aeon’dan gelen alım heyetleri İzmir ve İstanbul’da görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler hemen neticesini gösterdi. Özellikle tekstil-konfeksiyon, deri, kuru meyve, fındık ve zeytinyağı ihracatında önemli artışlar yakalandı. Konfeksiyonda yüksek kalitede kreasyonların hazırlanması konusunda önerilerde bulundu. İhracatımız yüzde 20 artış gösterdi, ancak kısa zamanda
48 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
yüzde 100’ler oranında artarsa kimse şaşırmasın. Tabi bu daha başlangıç. Aeon ile tanışma safhasını yeni tamamladık.’’ HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ YAPON PAZARINDAN UMUTLU Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler de Aeon’un yanı sıra son 1 yılda çok sayıda Japon firmanın bulunduğu alım heyetinin Türk firmalarıyla görüştüğünü, yapılan bağlantılar sonucu ilk ürünlerin sevkıyatlarının yapılmaya başlandığını ifade etti. Bir çok Türk firmasının Japon alıcıların beklediği kalite standardında üretim yapabilecek yeteneğe sahip olduğu belirten Kızılgüneşler, ‘’Krizle birlikte daralan Avrupa’ya alternatif olarak yeni pazar yaratmamız gerekiyordu. Konfeksiyonda fiyat skalası nedeniyle bizim ürünlerimizi alabilecek çok fazla pazar yok. Japonya’da başladığımız çalışmalardan çok olumlu neticeler alıyoruz’’ dedi. Kızılgüneşler, Japonya’da Türkiye’ye karşı var olan olumlu imajın da ticarete olumlu etkisinin bulunduğuna dikkat çekerek, Avrupa modasını yakından takip eden Japon tüketici için bu trende uygun ve yüksek kalitede iş çıkaran Türk hazır giyim markalarının tercih sebebi olacağına inandıklarını ve halen hazır giyimde 1 milyon 300 bin dolar seviyesinde olan ihracatın 50-60 katlık bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. TİM rakamlarına göre, Türkiye’den Japonya’ya 2011’in 5 aylık döneminde 113 milyon dolar olan ihracat, bu yılın aynı döneminde yüzde 20 artışla 136 milyon dolar olarak gerçekleşti.
PANORAMA
İtalya’da ödül kazandı EGE İhracatçı Birlikleri Moda Tasarım Yarışması’nın moda dünyasına kazandırdığı, İtalya’daki defilelerinde de desteklediği başarılı tasarımcı Emre Erdemoğlu, bu yıl İtalya’da 20’incisi düzenlenen ‘MITTEL MODA’ organizasyonunda dünyanın dört bir yanından katılan 600 tasarımcı arasından ilk 3’e girerek ‘En Yaratıcı Koleksiyon’ (Most Creative Collection) ödülüne layık görüldü. Dünyanın dört bir yanından tasarımcılara destek vermek için düzenlenen bir moda organizasyonu olan ve İtalya’da bu yıl 20’incisi yapılan ‘MİTTEL MODA’ organizasyonuna katılmak üzere çeşitli ülkelerden toplam 600 dosya gönderildi. Yarışmanın finaline Emre Erdemoğlu’nun da aralarında bulunduğu 3 tasarımcı kaldı. Final Gecesi 29 Haziran’da yapılan yarışmada Erdemoğlu, ‘En yenilikçi Koleksiyon’ ödülünü almaya hak kazandı. İtalyan, Türk, İngiliz, Japon, Alman tasarımcıların yanısıra daha birçok ülke ve milletten tasarımcıların yer aldığı organizasyonda Türkiye’den seçilen tek tasarımcı olan Emre Erdemoğlu, “Türkiye’den finale seçilen tek tasarımcıydım. Organizasyona ‘Planör’ adını verdiğim erkek koleksiyonumla katıldım. Dramatik bir hayat
50 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
hikayesini anlatan koleksiyonumu tarihte uçuş denemeleri yapan ilk pilot olan Otto Lilienthal’a ithaf ettim. 17 metre yükseklikten düşerek yere çakılması sonucu omurgasını kıran ve ertesi gün hayatını kaybeden Lilienthal’in son sözleri ‘Küçük fedakarlıklar yapılmalıdır’ olmuştu”dedi. Erdemoğlu, sektöre yenilikçi tasarımcılar kazandırmak amacıyla Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) tarafından her yıl düzenlenen ‘EİB Moda Tasarım Yarışması’nda 2008’de yakaladığı ikinciliğin, kariyerinde önemli bir yere sahip olduğunu ve tasarım yaparak moda dünyasında bir yer edinmek isteyen her genç tasarımcının bu yarışmaya katılması gerektiğini belirtti. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler de, “Önümüzdeki yıl sekizincisini düzenleyeceğimiz, EIB Moda Tasarım Yarışması’ndan başarılı tasarımcılar çıkması bizleri mutlu ediyor. 2008’de düzenlediğimiz yarışmada ikinci olan Emre Erdemoğlu’nu geçtiğimiz yıllardaki defilelerinde de destekledik, desteğimizi sürdürmeye ve gençlerimizi moda dünyasına katmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
PANORAMA
Düğmelerle büyümenin formülünü buldu 3 veya daha fazla şubeye sahip olmak ve şu anda %20 olan ihracat payımızı, %60’lara çıkarmak istiyoruz.” 2012 yılında yurtiçindeki, özellikle de Anadolu’daki fuarlara katılmayı da düşünen Form Düğme, Anadolu şehirlerinde de şubeler açma planları yapıyor.
Türkiye’de düğme üretiminde en ciddi yatırımlara imza atan ve ürünleriyle tüm dünyadaki moda devlerine şıklık katan Form Düğme, 2012 yılına büyümeyle başladı. 2011 yılında 300 milyona ulaşan düğme üretimi ile yıllık üretimini en üst seviyeye ulaştıran Form Düğme 2012 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıla göre %15 büyüme gerçekleştirdi. Firmanın kurucu ortaklarından Mustafa Oktay’ın gelecek dönem beklentileri ise modanın tam kalbinde olmak. 2011 yılında 300 milyon adet olan düğme üretimi ile Avrupa’nın birçok ülkesindeki üreticileri geride bırakan Form Düğme, 2012 yılına büyüme rakamları açıklayarak başladı. Geçen yılın ilk çeyreğine göre %15 daha fazla üretim-satış rakamlarını gören firma, gelecek 5 yılda dünyanın en iyileri arasındaki yerini alma hedefine yaklaşıyor. Form Düğme kurucu ortaklarından Mustafa Oktay, büyümelerinin hızlı ama istikrarlı olduğunun altını çizdi. “Üretim ve satış politikalarımıza paralel olarak 2012’nin ilk üç aylık sürecini %15 büyüme ile geçirdik. İkinci çeyrekte de en az %15 büyüme bekliyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda istikrarlı büyümeye ve Form’umuzu korumaya devam edeceğiz.” İHRACATTA 3 KAT ARTIŞ BEKLENİYOR Özellikle yurt dışındaki moda ve tekstil fuarlarında yer almayı tercih ettiklerini belirten Oktay, Form Düğme’nin 5 yıllık hedeflerinde ilk sırayı yurtdışında açacağı şubelerin olduğunu belirtiyor. “Yurtdışında
52 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
BU YILIN DÜĞMESİ: BAKALİT Dünyada çok az sayıda tesisin üretebildiği, yanmayan plastikten üretilen Bakalit düğmeyi de 2012 yılında üretmeye başlayan Form Düğme, bu ürünün sektöre büyük canlılık getireceğine inanıyor. Oktay, bakalit düğme ile ilgili düşüncelerini de şu şekilde dile getirdi: “Ürün çeşitliliğimizi arttırarak öncelikle tekstil ürünlerini üretenleri sonra da ürünleri kullanan son tüketiciyi düşünerek hareket ediyoruz. 60 farklı renkten oluşan yelpazesi ile Bakalit düğme hem sektörümüzü canlandıracak hem de modaya rahatlıkla ayak uydurabilecektir. Bakalit düğme ile Zara, Mango, Burberry gibi Avrupa devlerinin şıklığına yenilikler katmaya başladık.” ORGANİK DÜĞMELER DENİZDEN VE ORMANDAN GELİYOR Organik düğme olarak lanse ettikleri korozo ve boynuz düğmeler hakkında da bilgi veren Oktay, “Doğal ürünleri sadece gıda ürünlerinde değil, hayatımıza dahil olan her şeyde tercih etmeliyiz. Bu yüzden biz de bir üretici olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ekvador’dan ithal ettiğimiz palmiye ağacı çekirdeğinden korozo düğme, Pakistan ve Hindistan’da eti için kesilen hayvan ve bufaloların boynuzlarından boynuz düğme üretiyoruz. Diğer bir doğal ürünümüz de deniz kabuğundan ürettiğimiz sedef düğme. Bu düğmeleri de Avustralya, Çin, Endonezya ve Meksika’dan getirilen deniz kabuklarından tasarlıyoruz. Üretmiş olduğumuz düğmeleri renklendirirken de yine aynı özeni göstererek, kimyasal madde (fitalat) içermeyen boya kullanıyoruz.” diyerek çevreye duyarlı düğmeler ürettiklerini belirtiyor. Oktay ayrıca Form Düğme olarak hazırlayacakları yeni sosyal projelerle çevre dostu olmaya devam edeceklerini belirtiyor.
PANORAMA
Dış ticaret açığı moral verdi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz 2012 ile ilgili dış ticaret verilerini açıkladı. Temmuzda, geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 8,5 artarak 12,9 milyar dolar, ithalat yüzde 1,5 düşerek 20,7 milyar dolar oldu.Ticaret açığı da yüzde 14,3 düşerek 7,9milyar dolara indi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 56,3’ten yüzde 62’ye çıktı. Temmuz ayı verileri, açıktaki düşüşün devam ettiğini ortaya koydu. Ancak yine bu veriler haziran ayına göre ithalattaki düşüşün hız kestiğini, ihracattaki artışın da yavaşladığını gösteriyor. Geçen haziranda ithalat yüzde 5,4, açık yüzde 29,9 düşmüş, ihracat ise 16,8 artmıştı. İlk 7 ayda ise ihracat yüzde 12,6 artarak 87,2 milyar dolar olurken, ithalat yüzde 2 düşerek 137,9 milyar dolara indi. Açık
da yüzde 20 düşüşle 50,7 milyar dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 55’ten yüzde 63,2’ye çıktı. Ülke bazında en çok ihracat yapılan ülkelere bakıldığında hem temmuzda hem ilk 7 ayda İran’ın öne çıktığı görülüyor. İran’a yapılan ihracat temmuzda yüzde 574 artarak 2,1 milyar doları, ilk 7 ayda da yüzde 296 artarak 8 milyar doları geçti. İlk 7 ayda bu ülkeyi 7,7 milyar dolarla Almanya izliyor. Bölgeler göre dış ticarete bakınca küresel krizle boğuşan Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’nin ihracatındaki payının daha da düştüğü görülüyor. Temmuz 2011’de yüzde 47,7 olan ihracattaki AB payı 2012’nin aynı ayında yüzde 34,3’e düştü. Bu oran Haziran 2012’de yüzde 37,1’di. İlk 7 ayda da yüzde 48,1’denyüzde 38,8’e geriledi.
PANORAMA
Türkiye organik tekstil üssü oluyor Türkiye, organik pamuk üreten ülkeler arasında yüzde 40’lık pazar payıyla ilk sırada yer alıyor.
Konunun uzmanları ve önde gelen giyim markalarının temsilcileri, fırsatın iyi değerlendirmesi halinde Türkiye’nin organik tekstilin anavatanı olacağı söylüyor. Kimyasal ilaçlama yapılmadığı ve elle toplandığı için dünyanın en iyi organik pamuğunun üretildiği Türkiye, orta vadede dünyanın organik tekstil üssü olacak. Uzmanlar, şu an 3 milyar dolar büyüklüğe ulaşan organik tekstilin beş yıl içinde 15 milyar dolara çıkmasını öngörüyor.
54 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
DÜNYADA BOŞLUK VAR İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, dünyada insanların sağlık konusunda bilinçlenmesiyle birlikte organik tekstilin uluslararası alanda trend haline geldiğini söyledi. “Elimizi çabuk tutarsak 10 yıla kalmaz dünyanın üretim üssü oluruz” diyen Tanrıverdi, şöyle devam etti: “Organik tekstilde dünyada çok büyük bir boşluk var. Gelişmiş
PANORAMA
ülkelerde talep patlaması yaşanıyor. Bu alanda büyük markalar çıkarıp katma değeri yüksek ürünlerle ihracatımıza altın günleri yaşatabiliriz. Şu an organikteki ihracatımız normal tekstil ürünleri ihracamızın iki katı hızla artıyor.” ORGANİK REYON AÇTIK Orka Grup Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da, genetiğiyle oynanmamış, suni kimyasal içermeyen malların artık daha çok tercih edildiğini anlatarak “Kök boyaların kullanıldığı, organik giysilerin üretildiği süreci geliştiriyoruz. Biz Damat olarak pamuk, yün, keten, viskos ve doğal elyaflara hassasiyet gösteriyoruz. Pek çok mağazamızda organik reyonlar oluşturmaya başladık. Türkiye bu yöndeki potansiyeliyle dünyaya yön verebilir” dedi. Kiğılı Genel Müdürü Hilal Suerdem ise üretimlerinin her yıl yüzde 15’ini organik tekstile kaydırdıklarını anlattı. “Bilinç arttıkça bu ürünleri artık doktorlar da öneriyor. Hedefimiz gelecek 10 yılda yarı yarıya organik tekstil üretimine geçmek” yorumunu yapan şunları söyledi: “Ürünlerimizde insan sağlığını olumsuz etkileyen hiçbir madde kullanmıyoruz. Gömlek, pantolon ve tişortlerde organik oranlarınımız da her yıl daha da artıyor.” SERİ ÜRETİM MALİYETİ DÜŞÜRÜR Süvari Tekstil Genel Müdürü Fatih Coşkun: Bu üretimin maliyeti diğerine oranla en az iki katı daha pahalı. Ne kadar çok üretirsek maliyetleri de minimize indirebiliriz. Doğal ürünlere karşı insanları bilinçlendirme adına tohumundan pamuğuna kadar
organik tekstili anlatan kapsamlı bir katalog yaptırdık. Ramsey İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Doğan: Organik demek pamuğun üretilme sürecinde hiçbir suni gübrenin dahi kullanılmaması demektir. Ancak tekstilde herşeyin yüzde 100 organiğe dönmesi söz konusu olamaz. Çünkü bunu da herkes istemez. Çünkü ütülenme sorunu vardır. Dünyada 23 milyon ton pamuk üretiliyor. Organik pamuk üretimi ise henüz 50 bin ton.
55 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
Dolabımızdaki gizli tehlike Türkiye’ye ithal edilen bazı tekstil ürünleri zehir saçıyor. Kanserojen azo boyar madde ihtiva eden bu ürünleri değil kullanmak, dokunmak bile sağlık açısından risk oluşturuyor. Bunun denetimi için dün önemli bir adım atıldı. Güvensiz madde içeren, sağlık açısından büyük risk oluşturan ürünler piyasadan toplatılacak, üreticisine ceza verilecek. Ayrıca gazeteye verilecek, TV’de yayımlanacak ilanlarla zararlı boya içeren bu ürünlerin geri çağrılması sağlanacak. İthal tekstil ürünlerindeki azo boyar madde denetimini Sağlık Bakanlığı adına
56 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) yapıyor. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, firmaları eğitime tabi tuttuklarını ve bu sayede kanserojen madde oranının düşme yoluna girdiğini söyledi. Gümrükten alınan numunelerin analizini yapan Ekoteks Laboratuarı İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir, yapılan binlerce analize atıfta bulunarak şunları söyledi: “Denetimlere ilk başladığımız dönemde 8 bin-9 bin ppm değerlerinde azo boyar madde tespit ediyorduk. Hâlâ bazı numunelerde normalin kat kat üstünde
PANORAMA
azo boyar madde tespit ediyoruz. Bu maddeler sağlığa çok zararlı, kanserojen olduğu kanıtlanmış, çok sıkı şekilde denetimleri sürdürüyoruz.” ‘GÜMRÜKTE BEKLEMİYOR’ Ekonomi Bakanlığı, gümrükler ve İTKİB işbirliğiyle yapılan ithalat gözetimi işleminde, ithal bir ürünün 60 saniyede bilgisinin alındığını belirten Özdemir, “Test sonucu 3 günde çıkıyor. Ancak mal gümrükte alıkonulmuyor, piyasaya dağıtımı yapılıyor. Sınırın üstünde azo boyar madde çıkarsa bertaraf şart” dedi. Analize takılan firmalar www.ebirlik.org sitesinde de ilan ediliyor. İlanda firmanın ağzından, “Ürünümüzde zararlı boya tespit edildi. Aldığınız ürünü getirin, parasını iade edelim” ifadeleri yer alıyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin: “Çok doğru bir karar. Hazır giyimde ithalat mallarında azo zararlı boya testleri zaten yapılıyor. Türkiye’de ihracata çalışan boyahanelerde insan sağlığını bozacak kimyevi maddeler zaten kullanılmıyor. Yeni sistem büyük ölçüde kontrol sağlar. Ayrıca nikel testlerinin plastik testlerinin de yapılması gerek. Bunu Türk insanının sağlığı açısından yapılan çok önemli bir girişim olarak görüyorum. Tabi tekstilden çok, yediğimiz sebzeler, meyveler ve hayvansal ürünler de çok daha önemli.” İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle: “İhracatçılar 90’lı yıllardan itibaren Avrupalı üreticilere herhangi bir kanserojen madde bulunmadığına yönelik taahhütname veriyor. Ancak yurtiçinde bu tip kumaşlar ve giysiler yıllardır satılıyor. Yaptığımız araştırmada pek çok ünlü firmaya ait kansorejen madde içeren pantolonlar, tişörtler ve şapkalar tespit ettik. Sadece bu ürünleri ithal edenlerin değil yurtiçinde üretenlerin teşhir edilmesi son derece doğru. İstediğiniz kadar ceza yazın pek yaptırımı olmuyor. Deşifre edilmesi caydırıcı olacaktır. ‘AZO BOYAR’ MADDE NEDİR? Tekstil boyalarında bulunuyor. Bu maddelerden bir kısmı kanserojen ‘arilamin’ içeriyor. 30 ppm’in altındaki miktarlarda azo boyar madde içeren ürünlerin ithalatı serbest. 30 ppm, 1 milyon litre boyada 30 mililitre azo boyar madde anlamına geliyor.
58 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
Aile şirketlerinde değişim bu ‘Şapka’nın altında Aile şirketleri dendiğinde ilk akla gelen kurumsallaşma evresinde uzun dönem hayatta kalabilme ve aile bireylerinin kendileri değişime hazırlamaları konularında koçluk hizmeti veren Şapka, şirketlere değişimi ve hızlı büyümeyi yönetebilme yetkisi kazandırıyor. Müge Çevik önderliğinde 2012 yılının başında kurulan eğitim, danışmanlık ve koçluk firması ŞAPK A, aile şirketlerinin büyüyüp genişledikçe artan sorunları ve şirketlerinin içinde kurumsallaşma evresinde hangi kategoride ve nasıl yer aldıkları ile nasıl yer almak istedikleri, finansal tabloların güçlendirilmesi, finansal hedeflerden satış hedeflerinin belirlenmesine kadar olan süreçte koçluk yapıyor. Alanında birçok başarıya imza atan Şapka kurucusu Müge Çevik aile şirketlerinin kurumsallaşmasında “Olmamız gereken ya da hedeflediğimiz yer burası değil” farkındalığındaki herkesin bir koç ile çalışabileceğini belirtiyor. Şapka, aile şirketlerinde karar almak, değişikliklere ayak uydurmak biraz ağır işleyen bir mekanizma olduğu için dışarıdan bir uzman fikri daha hızlı karar alınmasına ve faaliyete geçilmesine imkan veriyor. Son olarak hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren Türk aile şirketi olan Viyolet markasına koçluk hizmeti veren Şapka, büyük bir sıçrama yapan firmanın sırrını değişime açık olmaktan geçtiğini açıklıyor. İkinci kuşak ailenin yönetiminde ilerleyen ve
60 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
PANORAMA
Afrika’dan Avrupa’ya pek çok yere ürün veren Viyolet firmasının kurumsallaşma sürecinde ilk olarak finansal verileri ve ürün gamını ortaya koyarak bu noktadan hedef ve stratejiler oluşturan Şapka, daha sonra buna uyumlu organizasyon ve görev tanımlarını yeniden yaptıklarını belirtiyor. “VİYOLET, HOLLANDA KRALİÇESİNE ÜRETİM YAPIYOR” Müge Çevik, Viyolet markasına hazırladıkları değişim planı ile ilgili olarak ‘Koçluk süreci bireylerde 4- 12 hafta arasında çalışırken, kurumlarda bazen hedefin büyüklüğüne göre çok daha uzun soluklu oluyor. Viyolet için de 3 yıllık bir plan çalıştık ve bunun ilk adımlarını başarı ile sonuçlandırdık. 5 yıl sonra şuanki ihracatlarını 3’e katlamış olmak; geçmişten gelen Hollanda Kraliçesi’ne üretim yapan kalitesini ve algısını pekiştirmiş ve yaygınlaştırmış olmak ve yurtiçinde de bilinir bir marka olmak hedeflerinden bazıları.’ Dedi
62 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
‘AİLE ŞİRKETLERİNDE DEĞİŞİM DAHA ZOR’ Değişim ya da dönüşümün tüm şirketler için zor olduğunu ancak aile şirketlerinde daha da zor olduğunu belirten Çevik, sözlerine şu şekilde devam etti; Her değişim için bir bedel ödenmesi gerekir ve iç dengede bu bedeli ödemek ya da ödetmek zor olabilir. Şirketin büyümesi ya da ilerlemesi için bazen yerinde sayıyor gibi görünüp enerji toplaması gerekebilir. Bunun hem şirketin sahibi hem de çalışan ve yöneticileri tarafından doğru anlaşılması ve sabote edilmemesi önemlidir. Viyolet’in en önemli özelliği olarak iş hayatındaki fırsatları hızlı fark etmesi, günün gereğine göre esnek davranabilmesi, piyasa ihtiyacına en hızlı cevap verecek farklı tedarikçilerine sahip bir firma olarak konumlanmasıdır.’ Şapka, işleri büyütüp bir yerelere getirmenin kolay olmadığını fakat bunu daha da ileriye götürmek için işi profesyonellere bırakmanın belli bir yetki ve sınır içerisinde her zaman kazanç ve gelecek sağladığını belirterek aile şirketleri için de bu doğrultuda hizmet verdiğini belirtiyor.
PANORAMA
Enocta’dan kobilere e-öğrenme desteği Enocta, işbirliği yaptığı sivil toplum kuruluşları, üniversite ve bankalarla birlikte Kobiler’in daha etkin rekabet yapmasını sağlayacak eğitimler veriyor. Türkiye’nin lider e-öğrenme şirketi Enocta, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birlikleri (İTKİB), Yıldız - Okan üniversiteleri, Halk ve Ziraat Bankası ile ortak olarak geliştirilen projelerle kobilere e-öğrenme desteği sağlıyor. Projeler kapsamında kobilere girişimcilik, liderlik gibi eğitimlerin yanı sıra, mesleki, ticari ve elektronik ortamı daha verimli kullanmalarını sağlayacak bilgiler sağlanıyor. Enocta Genel Müdürü Ahmet Hançer, E-öğrenmenin: Çağdaş, renkli, eğlenceli, zaman ve mekana bağlı kalmadan yapılan, sonuçları ölçülebilen, son derece verimli ve tasarruflu bir eğitim yöntemi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Enocta bugün 300’den fazla kuruluşa E-öğrenme hizmeti vermektedir. Eğitim kataloğumuzda, 300’den fazla Türkçe eğitim içeriğinin yanı sıra, eğitim filmleri, çok sayıda kitap özeti, video, kitap ve benzeri içerikler bulunmaktadır. Bu birikimi şimdi de Kobilerin hizmetine sunmaktan, şirketlerimizin gelişimine katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz.” Enocta’nın Kobilere yönelik projeler kapsamında işbirliği yaptığı ve hizmet verdiği kuruluşlar ile eğitim içerikleri şöyle sıralanıyor: sİTKİB: İstanbul Tekstil
64 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ve Konfeksiyon İhracatçıları Birlikleri ile yürütülen e-öğrenme projesinde, ihtiyaç duyulan konu başlıklarına ait alanında uzman kurum ve danışmanlarca işbirliği ile çalışılması amaçlanıyor. Tüm sektöre yönelik ana eğitim ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Enocta Eğitim Kataloğu içerisindeki 30 (otuz) eğitimin kullanıma açılmasının yanı sıra sektöre özgü dijital eğitim içerikleri üretiliyor olacak. Proje aynı zamanda tanıtım ve tutundurma hizmetleri ile desteklenecek. Ziraat Bankası: Ziraat Bankası, “ekampüs” adını verdiği sosyal sorumluluk projesinde çocuklar, gençler, çiftçiler dışında KOBİLER’e de eğitimler sunuyor. Pos cihazının kullanımı ve gayrinakdi çek kredisi hakkında bilgilerin yer aldığı eğitimlerin tamamı ekampus. ziraatbank.com.tr adresinden sunuluyor. Halk Bankası: : Türkiye Halk Bankası, Kobi’lere yönelik sosyal sorumluluk projesi kapsamında geliştirdiği “Halkakademi Kobi Eğitim Platformu”nda kalite, girişimcilik, MS Office, Yeni Türk Ticaret Kanunu, kişisel ve profesyonel gelişim konularında online eğitimler veriyor. Başvuruların “https://www. halkakademi.com.tr/ehalk/” adresinden kolayca yapıldığı platformda, eğitimler
PANORAMA
tamamen ücretsiz olarak sunuluyor. Yıldız Teknik Üniversitesi: Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Sanayi Odası ile işbirliği oluşturarak “Üniversite Sanayi İşbirliği e-Platform Projesi” için uzaktan eğitim metodu ile eğitim hizmetini projelendirmiş olup; Eğitim yönetim sistemi olarak Enocta Eğitim Platformu kullanılmaya başlandı. Enocta Eğitim Kataloğu içerisinden seçilen 5 (beş) adet eğitim kullanıma açıldığı, AkademİSO ismiyle tanıtımı yapılan ve www.myenocta. com/akademiso adresinde kullanıma açılan platformda AR-GE, inovasyon ve patent odaklı uzaktan eğitim programlarının
KOBİ’lerin yenilikçiliğine katkıda bulunması amaçlanmaktadır. Okan Üniversitesi: TÜBİSAD işbirliği ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle, Okan Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) tarafından hayata geçirilen ve ilk fazı sona eren KOBİME adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Enocta tarafından kurulan e-öğrenme portalı sayesinde, İstanbul bilişim sektörü KOBİ’lerinin ihtiyaçlarına yönelik eğitimler gerçekleştirildi, KOBİME projesi süresince verilen eğitimler IT Eğitimleri, Kişisel Gelişim Eğitimleri, Girişimcilik Eğitimleri ve Liderlik Eğitimleri başlıkları altında sunuldu..
“Lider Türkiye’yi gençler inşa edecek”
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, lider ülke Türkiye’yi, gençlerin inşa edeceğini kaydetti. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, tarih boyunca hür yaşayan milletinin bağımsızlığı için Samsun’da başlattığı ve zaferle sonuçlanan kurtuluş mücadelesinin 93’ncü yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımlayan Konukoğlu, 19 Mayıs’ın
66 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
gençlere armağan edildiğini anımsattı. “Geleceğin lider ülkesi Türkiye, hepsi ayrı bir değer olan gençlerimizin omzunda yükselecek” diyen Konukoğlu, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’da attığı ilk adımın, tarihin yeniden yazılmasına ve Türk milletinin bağımsızlığını kazanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adım olduğunu bildirdi. Gençlere gelecekte ülke yönetiminde söz sahibi olacaklarını hatırlatan ve her açıdan tam donanımlı olarak kendilerini bu sürece hazırlamalarını isteyen Konukoğlu, mesajında şu görüşlere yer verdi: “Milletimizin ve vatanımızın bağımsızlığı için, Anadolu’da mücadele başlatmak amacıyla Samsun’a çıkan başta Büyük Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, yokluklar içerisinde yapılan ve dünyada örneği olmayan Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygı ile anar, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 93. yıldönümünü kutlarım” Konukoğlu, Kurtuluş Savaşı’nda gerçekleştirdiği Antep Savunması ile işgale karşı direnen ve verdiği mücadele ile Türkiye’ye örnek gösterilen Gazianteplilerin, sanayileşmede, ihracatta ve daha birçok alanda, Türkiye’nin dünyada söz sahibi olma hedefine azami katkı sunmaya devam edeceğini ifade etti.
PAZAROLA
Müşteriyle hemhal ve halvet olmak
Pazarlama, müşteriyi sıkıştırıp suyunu çıkarmak değil. Onunla birlikte yaşanan bir hayat ve bunu anlamlı kılma sürecidir. İnsanların günlük ihtiyaç, istek, korku ve tutkularını anlayabilen, ona ayak uydurabilen firma ve markalar daha başarılı oluyorlar. Her müşterinin hayatı özel. Müşterinin tercih, davranış ve alışkanlıklarının belli birer duygu ve mantık çerçevesinde oluştuğu biliniyor. Pazarlama yöneticileri, işte bunları anlamak ve bunları kuşatan halkayı kırmak için yeni yollar bulmak durumundalar. Hayatın sıradan ayrıntılarına farklı bir gözle bakabilmeyi başaran pazarlama yöneticileri, ürün ve markalarını müşterileri için vazgeçilmez kılacak çözümleri daha kolay bulabiliyor, yeniliklerini gündelik hayatın mutfağında pişirenler daha başarılı oluyorlar. Hayatı yaşarken her gün tekrarlanan rutinler, kullanılan kelimeler, atasözleri, fıkralar, sevinçler, hüzünler, özlemler, hepsi bir bakıma pazarlamanın laboratuvarı. İnsanların geçmişi de önemli. Tarih bilgisi, savaşlar ve zaferler kadar, insanların geçmişteki gündelik hayatları, görgü kuralları, giyim-kuşamları, ilişkileri, oyunları, eğlenceleri, ev eşyaları, yeme-içme biçimleriyle de pazarlamacılara yeni fikirler verebiliyor.
Prof. Dr. İsmail KAYA ismailkaya@gmail.com
Gündelik hayatlar ve altında yatan gerçekler, geleneksel araştırma yöntemleri ve sıradan anketlerle pek öğrenilemiyor. Anketler maskelerin arkasını gösteremiyor. İnsanı doğal halleri ve ortamlarında inceleyebilmek gerekiyor. Pazarlamacılar, yazar ve senaristlerle de yakından ilgileniyorlar. Zira bu kesim, yazdıklarıyla, dizi ve filmleriyle, bir yandan gündelik hayatları yansıtıyor, bir yandan da kitlelerin hayat tarzını etkiliyorlar. Dijital dünya ayrı bir alem. Meselâ, Time dergisi, okurlarının dünyanın her köşesinden resimler çekip göndermelerini istiyor. Bu sayede, evleri, yiyip içtikleri, giyim kuşamları ve yaşadıkları çevreleriyle dünya insanının günlük hayatlarını ayrıntılarıyla öğreniyor, yayınını ona göre düzenliyor. Pazarlama stratejileri ve çözümleri, toplantı odalarında laflayarak, oyuna seyirci kalarak geliştirilemiyor. En başından sonuna, müşterinin hayatının bütün ayrıntılarına hâkim ve onun oyunun bir parçası olabilmek, sohbete katılmak, onlarla hemhâl ve halvet olmak da gerekiyor.
68 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
DENGE
Teklif dahi edilemez!
DOÇ. DR. Mehmet Ali ÖZBUDUN ozbudun@gmail.com
70 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Şablonu biliyorsunuz. Sermaye girişleri arttığında, TL değerlenmeye başladığında, ihracat cephesi sıkıntıya giriyor. Dahası.. Merkez Bankası, sanık sandalyesine oturtuluyor; kur rejimi sorgulanıyor. İhracata yönelik teşviklerin sürdürülmesi gerektiğine bendeniz de inanıyorum. Gerçekten, “fiyat ve kalite” itibariyle rekabet edebilmek, kuyruğu dik tutabilmek kolay değil. Kriz nedeniyle daralan AB pazarının yerine yeni pazarlar bulabilmek, bir dizi beceriyi gerektiriyor. Ne var ki, döviz kurlarından sürekli dert yananları anlayamıyorum. Hele hele, “Merkez Bankası faizi düşürsün, kur dengeye oturur!” ya da “Dalgalı kur rejiminden çıkalım” diyenleri hiç anlamıyorum. *** Unutmayalım ki.. - Merkez Bankası, “döviz alımlarını ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarını artırsa, faiz oranlarını düşürse de” döviz kurunu ihracatçıyı rahatlatacak düzeye ittiremiyor. Söz konusu müdahaleler, TL’nin daha da değerlenmesini önlemek bakımından nispi bir katkı sağlasa da, kalıcı olamıyor. - Dalgalı kur rejiminde, “piyasalara açıklanan ve taahhüt edilen bir kur hedefinden” bahsedilemiyor. -Bu rejimde döviz kuru, bir politika aracı değil, bir sonuç! Maalesef.. -İhracatçıyı memnun edebilecek kur düzeyine, sadece kriz dönemlerinde ve sert türbülanslarda ulaşabiliyoruz. Gelelim kritik soruya.. -Acaba dalgalı kur rejiminden çıkabilir miyiz? -Ekonomiyi, “enflasyon kadar kur artışı” denilebilecek bir yörüngeye oturtabilir miyiz? *** Hatırlatmak gerekirse.. Şubat 2001’de dalgalı kur rejimine geçişin temel amacı: Sistemi, bir dış şok ya da ani ve yüksek bir dalgalanma durumunda, döviz rezervlerinin önünde bir savunma hattı olarak kullanabilmekti. Diğer amaç, kısa vadeli sermaye hareketlerinin hızlı ve yüksek hacimli çıkışlarını bir ölçüde de olsa yumuşatmak, makro dengeleri sermaye hareketlerinin şantajından olabildiğince kurtarabilmekti. *** Bu gerekçeler, günümüzde de aynen geçerlidir. Boşuna heveslenmeyiniz. O kadar ki.. -Bu konjonktürde, kur rejiminin değiştirilmesi teklif dahi edilemez! Netice itibariyle.. -Sihirli çözüm yok. İhracatçıyı gaza getiren tüm illüzyonistlere duyurulur.
TRENDİSTANBUL
2011 & 2012 summary...
Ece Çağdaş İstanbul Teknik Üniversitesi Moda Tasarımı öğrencisi
72 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Trendler, moda etkileşimleri, moda tarihi üzerine derken birçok konuda yazdım sizlere. Aldığım zevkle birlikte öğrendiklerim tomurcuk halindeki bir çiçeğin açmasını sağladı. Dahası mı, sürekliliğe dönüştü öğrenmek ve üzerlerine bir şeyler katıp paylaşmak çiçeği sulamak gibiydi, ihtiyaç hissetmeye başladım kendimi suladıkça yenilerini ekledim. Trend analizi yapmamanın dışında bir başka şey gelişti bende bir anda moda seyyahı (fashion journalist) hissettim kendimiJ… 2012 ithalat ve ihracat yapanlar için çoktan bitti bile, tasarımcıların çalışmaları devam ediyor. Tekstil sanayinde karınca olmak zorunlu değil bilindiği üzere mecburiJ. İşte bu nedenle 2011-2012’de yapılanları şöyle bir süzgeçten geçirelim diyorum. Neler yapıldı, kimler vardı ve sektörümüzde ne gibi gelişmeler oldu… Atladıklarım için şimdiden özür diliyorum artık Türkiye’nin tekstil ve moda için yaptıklarını takip etmemiz zorlaşıyor. Bu gurur verici… Textbridge, Istanbul Jewellry Show, ITKIB’in düzenlemiş olduğu 2012 sonbahar-kış trend analizi workshopları ve geçtiğimiz yıl tabiî ki bir İstanbul Fashion Week klasiği… IFW‘nin içinde yer alan moda ve tekstille iç içe olan herkese açık özellikle bloggerların akın ettiği workshoplardan söz ediyorum. Moda ve tekstil endüstrisinin profesyonellerini bir araya getiren bu tür workshop çalışmaları ile modaya farklı bakış açıları getirildi aslında. Dice Kayek ve Ayaydın – Miroglio Grup ile birlikte Türkiye’de ilk kez endüstri ve tasarım işbirliğiyle oluşan Dice Kayek tasarımlarının İpekyol ‘da satışa sunulması MACHKA markasının doğuş serüvenini dinledik. Bu workshopta özellikle vurgulanan 3 konu vardı ki biri tasarımcıların sanayi endüstrileri, güçlü yatırımlar yapan tekstilciler tarafından desteklenmesi, çalışmanın ötesinde bu sektördeki herkesin yeniye açık kapı bırakması ve tabi mali destek. Fuarlardan dikkatimi çeken ve renkli geçtiğini düşündüğüm: Textbridge’ti. Trend etkileşimi seminerlerinin hepsine gitmeye çalıştım ve ileriye dönük notlar aldım. Textbridge’te ambiansın iyi olmasının dışında Türk firmalarının yabancı şirketlerle ve birbirleriyle olan iş birlikleriydi. Kumaşların müşterileri sunum biçimi oldukça renkli ve içine çekiyordu. Design Lab (Tasarım atölyeleri)olarak geçen renkli standlar monoton bir fuar anlayışını geride bırakıyordu. Tasarımcıların direkt olarak katıldığı trend seminerlere yabancı basının
TRENDİSTANBUL
da ilgisi bu yıl daha büyüktü. Belki biraz müzik diyorum ve trend seminerlerini paylaşmak istiyorum sizlerle. Niek De PrestBig Fish(2013 İlkbahar/yaz trendleri), Carola Seybold-PANTONE (2013 İlkbahar/yaz trend renkleri), Umberto Brocchetto ile Massimo Munari-Creative Room(İlkbahar/yaz denim trendleri), Atıl KUTOĞLU(Atıl Kutoğlu ile moda üzerine soru-cevap), Carola SeyboldPANTONE ( Renk Trendlerinin Geldiği Yer), Deniz KAPROL (Fashion Unplugged) Burada konseptin dışında farklı konulara değinen iki isim çıktı karşımıza. Sally DentonThe Trend Boutique UK (Çevrimdışı Trendlere Karşı Çevrimiçi Trendler) temalı konuşması sanal dünyanın,alışveriş merkezleri ve toplu alanlarda bulunan mağazalara karşın çok güçlendiğini ve internette yer alan sosyal paylaşım siteleri sayesinde dünyaca ünlü birçok markanın reklamlarının hızlı yayıldığını, online ve ücretsiz açılan grupların insanlara daha yakın olduğunu, taleplerin hızlı alındığını anlattı.İlgimi fazlasıyla çekti çünkü birçoğumuz mağazadaki Sonbahar-Kış dergisini karıştırmaktansa beğenilere göre seçim yapmayı internetten satın almayı seven bir nesiliz. Bunun yararı sektöre ancak zararı yeni neslin bir tarzı olmaması diye özetlemek istiyorum durumu.
Müjde Abdiş GÜÇLÜ-WGSN (İlkbahar/ yaz 2013 Makro Trendler,Bayan giyim ve Erkekgiyim Temaları) Müjde hanımının workshopu Türkiye’deki düzenin farklılığını vurguladı bir noktada. Tüm firmaların tek bir iletişim şirketine (basın&reklam) bağlı olarak işlerinin yapıldığı WGSN merkezinden bahsetti. Araştırmalarıma göre endüstri dünyasının her alanında sponsorluk reklam tanıtım organizasyon işleri var. Türkiye’deki iletişim ajanslarının birleşip tüm firmalara hizmet etmesi gibi. Istanbul Jewelry Show’a baktığımda ise hemen hemen her kategoriden tasarımlarla karşılaştım. Yelpaze, modernden başlayıp Osmanlı Dönemi’ndeki ihtişam ve gösterişli takılara kadar genişti, klasikle modernin birleştiği aksesuarları da unutmamak lazım. Dükkan şeklindeki birkaç stand dikkatimi çekti. Geride bıraktığımız aylarda modanın günlerden daha hızlı geçtiğini fark ediyorum, senenin başında eski dolaplardaki klasik elbiselerin peşinden koşarken biranda parıl parıl neon pantolonlarımızla dolaşır olduk, peşinden küçük detaylar düz hatlar, pastel tonlar geldi. Sonbahar-Kış’12 modasının bu konuda daha mütevazı olmasını diliyorum… Güzel günler, Sevgiler…
73 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
KISA KISA...
Denim, DKNY Jeans’in işi
Dore Çorap hem çocukları hem de aileleri sevindiriyor Okulların açılmasına az zaman kala hazırlıklar da tüm hızıyla sürüyor. Çocukların bu neşeli alışveriş sürecinde ailelere katkı sağlamayı hedefleyen 45 yıllık köklü çorap markası Dore Çorap, okul dönemine özel bir kampanya başlattı. Çok çeşitli renk ve desen alternatifi ile fark yaratan Dore Çorap, her yaştan çocuğa ve her zevke hitap ediyor. Minik kalpli, harf ve çiçek desenli mikro külotlu çoraplar; klasik renkler siyah, beyaz, antrasit, gri ve ekrunun yanı sıra pembe, fuşya, mor, lacivert, lila, kırmızı gibi rengarenk külotlu çoraplar çocukların enerjisine enerji katıyor. Dore Çorap’ın beyaz, krem, fuşya, pembe, lila ve kırmızı renk alternatifleri bulunan papatya desenli opak külotlu çorapları ve siyah, beyaz, krem ve pembe renklerde dantel file külotlu çorapları hem şık hem de süslü kızlara özel. Dore Çorap sadelikten hoşlanan minik kızlara ise düz opak ve mikro kalitesinde külotlu çorapların siyah, beyaz, krem, pembe, fuşya, yeşil, lila, kırmızı, sarı, mor ve turuncu renk seçeneklerini sunuyor. Sadece bileği desenli ya da tamamı rengarenk desenlerle süslü baskılı taytlar da stil sahibi miniklerin tercihi olabilir.
74 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Modayı yakından takip eden kadın ve erkeğin markası DKNY JEANS, 2012 Sonbahar koleksiyonunda günlük hayatın vazgeçilmez parçası olandenimleri sıra dışı bir tarzla yeniden yorumluyor.1950’li yıllardan ilham alınarak tasarlanan denimler, dar paça ve fermuar detaylarıyla dikkat çekiyor. Modası geçmeyen ‘zamansız’ tasarımlar, üzerine giyilecek şık bir T-shirt ve ceketle akşam gezmeleri için de ideal olabiliyor. Farklı ve iddialı tasarımları ile dikkat çeken DKNY JEANS, ilhamını şehirli kâşiflerden alarak hazırladığı 2012 sonbahar koleksiyonunda; ılık rüzgarlı günler, yağmurlu zamanlar ve karın kendini hissettirdiği anlarda giyebileceğiniz tasarımlara hayat veriyor. Yağmurda kalmış, güneşte kavrulmuş, rüzgârda uçuşmuş denimler, bu sezonunun da favorileri arasında yer alıyor. DKNY JEANS’in;buzun içinde dans eden ışık illüzyonlarının, çatlak efektli kamuflaj desenlerine dönüştüğü koleksiyonunda; ters baskılı T-shirtler, kazaklar, sadeleştirilmiş smokinler, renklendirilmiş dore denimler, file ve suni deri kombinasyonları bulunuyor.
KISA KISA...
Bu sezon yine moda Bluekey
Sabri Özel asil renklerle buluşturuyor Sabri Özel çizgisi, farklı konseptleriyle yenilenerek; günün her anına özel, rahatlıkla kullanılabilecek ürünlerle vitrinlerde yer alıyor. Günün her anı rahat ve şık olmak isteyenler için; gömlekler ince garni, şerit detaylarıyla koleksiyondaki yerini alıyor. Ceketten gömleğe pantolondan t-shirte uzanan ürün yelpazesinde renk çeşitliliği ile giyim alternatifleri çoğalıyor. Sezonda, koleksiyonun önemli parçası olan cotton ipliklerin kullanıldığı triko ve penyeler ise; trendy renklerin hâkim olduğu beyaz, lacivert, kırmızı, bej, kahve, camel, gri, siyah, mavi, sarı, saks gibi renklerle göze çarpıyor. Kullanılan renkler, klasikten vazgeçemeyen ancak özgün tarzını da ortaya koymak isteyenler için cazip seçenekler sunuyor. Klasik çizgileri modern detaylarla bir araya getirerek sade ve minimal tasarımlar sunan Sabri Özel Kadın Koleksiyonu; triko ve penye modelleriyle göz doldururken, yaz sezonunda bayan gömleklerde vitrinlerde yerini alıyor. İpek apreli saten kumaşlardan hazırlanan bol dökümlü gömlekler; kuşak, manşet ve yakada uygulanan, detaylara önem veren tasarımlarıyla yılların tecrübesini günümüz stiliyle birleştiriyor.
76 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da çocuk giyim modasına yön veren Bluekey, büyükleri bile kıskandıracak güzellikteki Sonbahar – Kış 2012 koleksiyonunu Türkiye ve dünya genelinde 240 satış nokasında minik modaseverlerin beğenisine sunuyor. Çocukları karakterlerin esaretinden kurtarıp kendi kahramanları olmalarını sağlamak için Türk ve Hollandalı tasarımcılar aylar süren çalışmalar sonucuna hazırladığı koleksiyon 600 modelden oluşuyor. Çocukların rahatlığı, sağlığı ve özgürlüğü için özgün koleksiyonlar hazırlayan Bluekey, yeni sezonda küçük beylere yeşil, lacivert, kırmızı, petrol ve kahverengi tonlarında modanın şıklığını yaşatacak. Fuşya, narçiçeği ve safran tonlarındaki Bluekey ürünleri küçük hanımların gözdesi olacak. Oldukça zengin bir ürün karmasına sahip olan Bluekey’in, kış ayları için hazırladığı kalın triko hırkalar, polar astarlı pantolonlar ve birbirinden şık mont ve kaban grubu ile çocuklar bu kış üşümeyecekler. Rahatlığın ön planda olduğu özgün tasarımları ile çocukların da en az ebevynleri kadar şık olabilmesi ve birbiriyle uyumlu giyisiler giymelerini sağlayan Bluekey, yeni koleksiyonu ile çocuk modasına yön vermeye devam ediyor.
KISA KISA...
“Theorie’de çılgın sezon finali “ Alışverişlerinizde paranızı da, zamanınızıda Theorie Erkek Giyimde tasarruflu kullanabilirsiniz... Theorie indirim fırsatı ile, tasarruflu fiyatlarla yüzünüzü güldürüyor.Theorie tüm yazlık alışverişinizi tamamlayabileceğiniz Çılgın sezon finali ile tüm erkeklere sesleniyor. A’dan Z’e bir erekeğin ihtiyacı olana tüm ürün guruplarına hitap eden Theorie yi ziyaret etmeden geçmeyin. Pantolondan gömleğe, ceketten takıma ve ayakkabıya, kadar uzanan geniş ürün yelpazesi ile pek çok trendy ürünü bulabilirsiniz. Theorie modelleri, rahatsız etmeyen uyumlu kesimleri, leke tutmayan, geç buruşan, kolay ütülenen tiril tiril özel kumaşlara sahip koleksiyonları ve bağımlılık yapan konforuyla erkeklerin bir numaralı tercihi olmaya devam ediyor.
Sonbahar’da Kiğılı şıklığı Yaz aylarının sonuna geldiğimiz bu günlerde akşam saatlerinde serin hava etkisini göstermeye başlıyor. Yazlık kıyafetlerin yerini sonbaharın vazgeçilmezi ince montlar alıyor. Havaların serinlemeye başladığı bu günlerde hem sizi sıcak tutacak, hem de şıklığınızı tamamlayacak olan baharlık montlar Kiğılı mağazalarında sizleri bekliyor. Serin geçen sonbahar akşamlarında, sizi sıcak tutacak Kiğılı montlar, yeni sezona özel fiyatlarla Kiğılı mağazalarında satışa sunuluyor. Mevsimsel geçişlerde özellikle akşamüstü serinliğinde ihtiyaç duyulacak montlar, sizi rüzgârdan korurken şık tasarımları ile de göz dolduracak. Kiğılı montlar, işlevselliğinin yanı sıra, yeni sezonda hem sportif hem de şık olmak isteyen erkeklerin bir numaralı tercihi. Mont üzerinde bulunan metal aksesuarlar şıklığınıza şıklık katarken, parlak görünümleriyle günlük kullanımda da tüm dikkatleri üzerinize toplayacak. Hareketli görünümü belirgin dikişlerle veren montlar, yan ceplerinin dizilişi ile de kullanıcılar için farklı bir hava katıyor.
78 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
KISA KISA...
Sıcak Sonbahar Kendine güvenen ve şıklılarından ödün vermeyen bayanların çorap tercihi olan Katia , tutkudan ilham alarak tasarladığı 2012/2013 çorap koleksiyonu şık ve göz alıcı…Sonbahar/ Kış sezonunda bayanların bacakları hem şık hem de sıcacık olacak. Katia 2013 yılı katalog çekimlerini Riva da gerçekleştirdi. Çorapta şıklığa yepyeni bir anlam kazandıran Katia Mağazalarının bayan çorap koleksiyonunda, dantelliler, çift renkliler, puantiyeliler, fiyonklular desenler göze çarpıyor. Şık ve sağlıklı ürün ilkesinden vazgeçmeyen Katia Mağazaları, kaliteli bir markadan beklentileri yine boşa çıkarmıyor. Koleksiyonda yer alan tüm ürünler, gece ve gündüz rahatlıkla kullanabilinecek şıklıkta.
Miss Claire sezona yeniliklerle merhaba diyor Miss Claire Lingerie’nin 2012 SonbaharKış koleksiyonu için hazırladığı tasarımlar yeniliklerle sezona merhaba diyor. Özel kumaş ve tasarımıyla iç giyimde farklı bir tarz sunan Miss Claire Lingerie’nin koleksiyonunda yer alan gecelikler, pijamalar ve çamaşırlar evde çekici bir şıklık sağlarken, ev ortamında tarzını yansıtmak isteyen tüm kadınların tercihi oluyor… Özel pamuklu kumaşlarla hazırlanan koleksiyon kullanım rahatlığının yanında zarafetinize farklı bir soluk getirerek sıcaklık sağlıyor. Fransız, İngiliz ve İtalyan kumaşlara yer verilen koleksiyonda özel aksesuar kullanımları fazlasıyla dikkat çekiyor… Akdeniz sıcaklığı ve İngiliz asaletini buluşturan koleksiyon çarpıcı, sıcak ve zarif tasarımlarla canlılığı ayakta tutuyor. Bir çok renge yer verilen koleksiyonda sevimli , çekici, zarif olabileceğiniz değişik alternatifler mevcut… Kumaşı, ipliği, dikişi ve modelleriyle büyük bir özenle hazırlanmış olan koleksiyonda canlılık sağlayan renklerin bir arada uyumlu kullanılmasına özellikle dikkat edilmiş. Üzerinizden çıkarmak istemeyeceğiniz koleksiyon kolay yıkanabilir kumaşlarıyla da dikkat çekiyor.
80 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
İTÜ FASHION SHOW’2012
TASARIM
Tunçin Üner & Adnan Ege Kutay 2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Moda Tasarım Bölümüne başladılar. İlk üç dönemi İstanbul’da tamamladıktan sonra, 4. dönem ve yaz eğitimlerine Fashion Institute of Technology, New York’da devam ettiler. FIT’de ‘Film Noir’ konulu AAS sergisine tasarımları seçilmiş ve aynı tasarımlar başka bir organizasyon için karma defilede podyuma çıkmıştır. Birlikte tasarladıkları erkek koleksiyonunu ilk kez Milano’da düzenlemem Tortona Design Week’de sergilediler.
82 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
TASARIM
REFLECTION OF CLASSISM
Erkek giyiminin klasik formlarını, farklı malzeme ve kesimlerle modernize etmekten yola çıktığımız bu koleksiyonda egzotik deriler, organze, ipek ve yüne yer verdik. Koleksiyonumuz, geniş renk skalası ile klasik silueti beklenenin dışarı çıkarır. Ceket, gömlek, pantolon gibi ana parçaların yani sıra ayakkabı ve çanta da içermektedir.
83 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
İTÜ FASHION SHOW’2012
TASARIM
Ezgi Çılgın 14 Ekim 1988 tarihinde İstanbul’da doğdu. Mersin BHS, Bilsar, Zeynep Tosun ve Beymen’de staj yaptı. Daha önce katılmış olduğu yarışmalarda dereceye girme hakkı kazandı. 2009’da Tommy Hilfiger’ın düzenlemiş olduğu “East Meets West” adlı yarışmada 8 finalist arasına girdi. Bu sene İTÜ ve FIT’den mezun olan Ezgi Çılgın kısa bir dönem için New York’da çalışma hayatına devam edecektir.
84 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
TASARIM
REFLECTIONS OF ILLUSION
Koleksiyonumda tasarım ve kumaşların yardımıyla bir illüzyon yaratmak istedim. Deri, koton ve metalik kumaşların birleşimini tasarım detaylarıyla güçlendirdim. File kumaşı elbisenin cep detaylarında kullandım. Elbisenin cepleri isteğe göre küçülüp büyültülebiliyor, dolayısıyla elbisenin alt kısmı daralıp genişleyebiliyor. Diğer kıyafette kullandığım kargo cepli kemeri ayrı bir parça olmasına rağmen eteğin bir parçasıymış gibi yansıtmak istedim. Böylece değişik materyal ve aksesuarların yardımıyla tasarımlarımı farklılaştırdım. Tasarımlarımın “Futuristic” olmasının yanı sıra konforlu olmalarına da özen gösterdim.
85 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ENGLISH
Factory in China
Deserved reputation in sewing technologies: JAPSEW
Decorative Hand-Stitch Machine
Japan Industrial Machine Corporation was found in Osaka, Japan in 1972 by Mr. Hideo Ohta. Throughout his 40 years of hard working, the company earns the reputation of quick service and making good product. Since experience plays
86 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ENGLISH
Foot Pedal for All kinds of Machines
Besides industrial sewing machines, the company also manufactures a very large quantity of “Automatic Presser Foot Lifter” device for JUKI and BROTHER and other BR ANDS of sewing machines. The product is in high-quality quality thanks to its best components from Japan and Taiwan. Moreover, the company also provides “Standing Operation Foot Pedal” for all kinds of makers of Servo Motor. It is widely used in the American market where many people are standing up instead of sitting down when operating the sewing machines. It is becoming more and more popular nowadays for the rest of the world too.
Foot Lifter Testing on JUKI Machine
a major role in the sewing machines business, they understand almost everything related to the old and new sewing machines. About 15 years ago, “JAPSEW” brand was launched. The major product was decorative machinery such as hand-stitch machine, picot machine, special stitch machine, embroidery machine, etc. At that time, top quality sewing machines were exported directly from Japan to all over the world. About 10 years ago, “JAPSEW” had opened a new factory in Shanghai, China and start mass production. With the help of good quality “Made-in- Japan” spare parts and quality, there is a large increase of sales volume during the past 10 years. Nowadays “JAPSEW” is very successful in its field and has over 65 official distributors in all over the world. “JAPSEW” sewing machines are made from “Made-in-Japan” spare parts and quality control every machine before export. The packing is also with Japan Standard carton box or wooden box.
Head Office in Japan
87 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ENGLISH
The Woolmark Company presents wool trends for next Autumn Winter The Woolmark Company this week presented the new season of The Wool Lab at Pitti Immagine Uomo, Florence. The Wool Lab, a guide to the best wool trends and products created to inspire and inform fashion and textile professionals regarding the infinite potential of Merino wool, was well received by the industry and media attending the fair.More than 300 people visited the Woolmark stand and discovered The Wool Lab and its nine inspirational themes for Autumn Winter 2013/14, interpreted by a selection of commercially available yarns and fabrics sourced from the best suppliers in the world. The “Urban” trend has generated the most amount of interest, which presents wool yarns and fabrics in a street, young, cosmopolitan way, whilst pushing the casual concept to a more refined and quality-oriented aesthetic. Wal Merriman, Chairman of Australian Wool Innovation, owners of The Woolmark Company, explained, “The Wool Lab is both an inspirational and businessoriented tool, mixing the two main objectives of the company: to increase the demand for wool, coming from the top fashion brands that use it as a sourcing tool to discover new suppliers, and inspire the industry and media through to consumers, showing the infinite potential and beauty of Merino wool.” THE WOOL LAB AW 2013/14: themes and products 1. DANDY The Dandy theme takes its inspiration from a cultured, exclusive and slightly romantic style. Emulating the elegance of the end of the nineteenth century, the collection is inspired by a desire to live a sophisticated life and to “live life as a work of art”. A set of clothes made of tailored suits and coats to represent a formal taste, completed by
88 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
accessories and particular details. Classic weaves and colors for 100% wool fabrics or blended with other noble fibres. 2. BROOKLYN Scenario and inspiration captured from the 1940s and the lifestyle of the American upper middle-class, with particular reinterpretation and modern relaxed accents to appeal to a younger generation. Traditional weaves and structured jackets play leading roles in this trend. Natural tones and colours are accented with highlights of teal and burgundy. Fabrics are 100% wool or blended with other noble fibres. 3. WITNESS Inspired by the film “Witness”, set in the Amish community in Pennsylvania, this theme identifies severity, but at the same time an exorcism towards it. The fit is large and functional, which is reflective of how the theme traditionally appears in rural communities who need to be comfortable and practical. The fabrics are mostly in 100% Merino wool, traditionally heavy weight, with dark colour combinations and severe structures. 4. BLACK SWAN Theatrical inspiration with art-deco accents. Baroque mood inspires graphic elements also for men’s fabrics and patterns. Wool is presented in desirable textures and fabrics with embossed effects. Hand-made knits inspire knitwear within the theme with innovative and avant-garde yarns and stitches. 100% wool or blended with natural, lightweight fibres, such as viscose, silk or cotton. The colour palette has a predominance of dark nuances: black, prune, purple, burgundy, with accents in red, white and bronze.
ENGLISH
5. MURANO This ultra-feminine trend has been interpreted by The Wool Lab in a sophisticated and elegant way, particularly evident through the use of colour. The colour palette includes delicate tones inspired by the houses in the Venetian Laguna; tones of pale pink powder and orange, mixed with colder tones in green aquamarine and baby blue. Sophisticated fabrics and knitwear, 100% wool or blended with noble fibres such as cashmere, camel, mohair and silk. 6. PURE Each upcoming new edition of The Wool Lab, has a theme called Pure. This theme offers new inspiration and proposals connected to eco-friendly and eco-sustainable situations, highlighting the green soul of Merino wool. Yarns and fabrics are processed without the use of artificial dyes and chemical treatments, aiming to show the natural lightness, fineness and softness of this fibre. Wool is here mixed with natural vegetal origin raw materials such as linen, cotton
and hemp, for a “cosy” authentic and poetic look, to evoke a natural and simple lifestyle. 7. ASPHALT The theme has a street-style interpretation, for the younger metropolitan generation, evoking features of everyday life: from sky to asphalt, 100% wool or blended with cotton to offer different ranges of grey. 8. BERLIN The utility trend inspired by the sub-urban look in the North of Europe with military accents taken from the Teutonic population. Different tones of cord and green with orange, okra and burgundy accents. Fabrics are heavy-weight, flannels and felts. 9. DETROIT Here the utility trend is re-appropriated to a “worker” trend, inspired by American working clothes of the 1950s, during the economic boost in the automobile industry. Different ways of blending wool with cotton or linen all in cold colors.
Gold plaque for Kecoglu Machine from Siruba Victor Alvarez, Turkey and Europe Manager of Siruba, extended a gold plaque to Kecoglu Machine Co. Inc. Given only to very special representatives for their valuable services and contributions by Siruba this prestigious plaque was given to Kecoglu for its emerging in Turkey and positioning in the top-three in general and number-one in some products. This success is supported by quality, technical service, spare parts and after sale services and attained customer demand, Siruba’s being preferred and customer satisfaction. The Siruba-Kecoglu cooperation has been on the maximum level in Turkey and one third of all demands have been to the favor of Siruba. “As Kecoglu Machine, our success is a natural result of the satisfaction of our customers,” an official of Kecoglu Machine Co. noted.
90 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ENGLISH
The new route of shuttle trading turns to Africa Reducing market share of Russians in shuttle trading in Laleli and Osmanbey, market share of African buyers began to increase in shuttle trading significantly. Combined with market potential in Africa and decrease of Russia shuttle trading, the new route of shuttle trade rs became Africa. Now in streets Osmanbey many African languages are almost spoken more than Russian. Reducing market share of Russians in shuttle trading in Laleli and Osmanbey, market share of African buyers began to increase in shuttle trading significantly. Combined with market potential in Africa and decrease of Russia shuttle trading, the new route of shuttle traders became
92 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ENGLISH
Africa. As the market potential in Africa combined with reducing shuttle trading of Russia with Russia’s WTO entry, impact of trade agreements and increasing of export with the official billing system, shuttle trading route has turned to Africa. Economic crisis in Europe and process of Arabian Spring led people to turn to new markets, Africa. Sami Kurt, Osmanbey Textile Businessmen’s Association (OTIAD), thinks that African buyers have already surpassed the Russians. Recording that shuttle trade with Russia is about to finish, Kurt said, “Africans enter to Osmanbey market now. Many buyers from Nigeria, Somalia and Sudan come to Osmanbey. Shuttle trade with Russia is decreasing with each passing day. This is not just for us but also for other markets. The Russians will not come now; the same things in their own countries carry out. Emerging countries are in demand now.” Balance of export changes Emphasizing those other countries will replace of countries that abandon Osmanbey market, Kurt said, “Osmanbey has a market, which has 2-3 thousand businesses and everyone manufacture with his own brand. So it can find new markets easily.” Criticizing that the Arab Spring and Eurozone crisis affected the sector negatively, Kurt thinks that the Iranian market is the most worrying. Evaluating the effects of trade developments in the area, he said, “We used to export to the northern countries in 60 percent and the Middle East and African countries in 40 percent. The event is now reversed. The closure of the Syria market impressed us. Libya had stopped trading with a period but it didn’t last longer, now it is all right. Even MeridyenFuarcilik intends to organize a fashion fair in Libya in September. Libya has a great importance for us due to it is a transition point to other African countries. Syria does not seem to get it right as soon as possible. If developments overflow to Iran, it would be bad for us.” Declaring that the shuttle trade with Africa increases visibly, GülgünKorkusuz, President of Merter Industrialists’ and Businessmen’s Association, said, “African customers are in our markets intensely. An increase of up to 20 percent showed in 2011. But Russia’s entry into WTO and customs tariff treaty reduced private bills and stepped up to official bill. Africa is
popular now for the shuttle trading.We are hopeful for year 2012 in this regard.” Africans purchase from many trade zone Recording that purchase share of African countries’ increased a little more each passing day, GıyasettinEyyüpkoca, Chairman of LASIAD, said, “We cannot say that Africa takes Russia’s place now. A lot of purchases from notably Nigeria carry out. Turkey has a great effect throughout both political and commercial agreements, bilateral negotiations for it. Trade with Africa has grown by 15-20 percent each year. Africans are not only in Laleli but also in many trade zones in Turkey. Year 2011 was better in the shuttle trading compared to the year 2010. We expect for year 2012 to be better than 2011 at worst. Stressing that relations with northern Iraq are very good, he said, “Our trade declined by 90 percent due to the events in Syria. Purchases declines serious after devaluation in Iran, we can mention reductions of up to 70 percent.” Turks in the Africa streets Defining Africans’ interest in the Turkish investors and businessmen that “You cannot even imagine”, Tamer Taskin, Turkish-African Business Councils Coordinator President, said, “Africa’s importance will increase in all circumstances. Many Turkish companiesperform for state tenders in mines and bags issues. They also have a great interest to Turkey. We are very lucky but there are competitors like China and India. Aid for Somalia gave a great credibility for Turkey. Trade volume between Turkey and Africa was $ 4 billion in 2002; today it is 20 billion dollars. Then trade volume increases faster. Africa’s trade volume is a trillion dollars. So 20 billion dollars is nothing.” No shopping without bargain -Africans do business through domestic brokerage firms as the Arab world do. - They control the delivery of goods to intermediary firm that provide transportation. -There are 15 major brokerage firms that make trade between Africa and Turkey. - Africans love a bargain very much. They want unit price discount and also total value discount again. -They give importance giveaway. A notepad, even a pen makes them happy.
93 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
ENGLISH
Egystitch & Tex, the new exhibition of the new Egypt EGYSTITCH & TEX gathers the sector in Egypt, which is largest market for the production of textile and apparel sector in Africa. Some significant developments and investments carry out in this field in the country which has more than 3,500 textile factories. Textile center of Africa, Egypt will host International Textile, Garment, Weaving, Yarn, Finishing, Knitting, Hosiery Machines and side industries fair, EGYSTITCH & TEX from 20 to 23 December, 2012. Held to meet textile and garment manufacturers of the
94 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
Egyptian and its neighboring countries, the fair will feature important business connections for its attendees. The textile industry, which is among the most important sectors of Egypt, is developing rapidly and renews itself. In this sense, producers towards significant investments
ENGLISH
intend to provide their machines and side industries by importing. His major investments for the production of textiles, new organized industrial zones in this area and increasing its need for machinery and materials bring Turkish participants a major advantage. Organized by Vizyon and Tual fair organization, carried out a national participation by Merkur fair organization, EGYSTITCH & TEX Fair is preparing to meet the great potential that exists in the country with the participants. Background of Egypt and textile industry Regional and bilateral trade agreements signed recently in the context of integration Egyptian economy with world economies. In this context, Egypt has signed preferential trade agreements with Iraq, Libya, Syria, Lebanon, Jordan and Morocco. On the other hand, Egypt has been included to Great Arab Free Trade Area Agreement (GAFTA) between Egypt and the Arab countries and entered to the agreement with 100% reduction of tariffs on 1.1.2005. The Common Market for Eastern and Southern Africa (COMESA) has been signed on 12/08/1994 among the member states to replace the preferential trade agreement; Egypt became a member of this group in May, 1998. COMESA Treaty is regarded as a stage on the road to African Economic Community. In order to assess the scope of the exemption of a product is to have minimum 45% local contribution. 9 countries including Egypt have fulfilled 100% discount commitment. Egypt is a leader country in the region with the excess number of ports, investment opportunities, low labor wages and the cheapness of raw material. A significant needs of apparel industry has increased in Middle East and North Africa (MENA) countries such as Egypt, Syria and United Arab Emirates by changing conditions of life indicated by differences in wearing habits. Qualifying Industrial Zones (QIZ) are designated geographic areas, within Egypt, that enjoy a duty free status with the United States. a trillion dollars exports of textile products is expected to carry out from Egypt to America in just three years. As a result of these developments, textile and garment sector is ranked second by 27 percent after food, and it is second after petrol in the share of export. There are 39 public, 4,491 special textile and apparel
companies in Egypt. And increase and need in the sector has brought the need for textile machinery. It is informed that Over 70 percent of the textile machinery industry is over the age of 25 and renewing of them will cost 16 billion dollars. Product lines to display in the exhibition Textile machinery, Garment Machinery, Cotton and Fiber Processing Machines, Twisting Yarn Preparation and Machinery, Weaving Preparation and Weaving Machinery, Narrow Weaving Machinery, Dyeing, Printing, Finishing Machines, Circular Knitting Machines, Flat Knitting Machines, Embroidery Machines, Hosiery Machines, Linking Machines, Knitwear, Knitted, Cotton, Hosiery Ironing and Pressing Systems, Laser Machines, Kopitone Bed Quilt Machines, Crochet Machines, Cord Knitting Machine, Leather and Footwear Machinery, Printing Machinery & Supplies, Fabric Spreading, cutting, folding, wrapping and Control Machinery, Computer Systems and Programs, Quality Control Systems, Compressors, fabric and yarn dyeing machines, fabric printing machines, fabric cutting, sanding, brush, and template preparation machines and spinning machines. Production systems cleaning, ironing, drying and packaging machinery, spare parts, paint and Auxiliary Chemicals, Yarn, Fabric and Accessories, Quality control and laboratory equipment, filters, humidification and insulation equipment, computer design programs, industrial-type fire extinguishing equipment. And heating systems, motors, industrial generators, appliances and air compressor will be featured in the exhibition.
95 KONFEKSİYON & TEKNİK EYLÜL | SEPTEMBER | 2012
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 60 Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 120 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
/
....................
: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa
/ .................... Ω Master / Eurocard
....................
Stamp & Signature / İmza :
...........................................................................................................................................
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 IBAN NO: TR12 0006 4000 0011 3960 0010 28 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO) IBAN NO: TR12 0006 4000 0021 3960 0010 44
İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.konfeksiyonteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr
T E C H N O L O G Y
M A G A Z I N E
ISSN 1300-9974
C L O T H I N G
KONFEKSİYON TEKNİK | EYLÜL SEPTEMBER 2012 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 216
EYLÜL SEPTEMBER 2012 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 216
www.konfeksiyonteknik.com.tr