T E C H N O L O G Y
M A G A Z I N E
ISSN 1300-9974
C L O T H I N G
KONFEKSİYON TEKNİK | TEMMUZ JULY 2012 • YIL YEAR 18 • SAYI ISSUE 214
TEMMUZ JULY 2012 • YIL YEAR 18 • SAYI ISSUE 214
www.konfeksiyonteknik.com.tr
18 yıldır birlikteyiz We are together with you for 18 years
İMG: Konfeksiyon Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 28 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 24 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Konfeksiyon Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Advert isements responsibilit ie s published in our magaz ine pert ain to advert isers.
BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Konfeksiyon Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
TEMMUZ | JULY | 2012 YIL | YEAR : 18 - SAYI | ISSUE : 214
GRUP BAŞKANI Group Chairman
H. Ferruh IŞIK
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ Editor-in-Chief
Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Assistant General Manager
Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor
Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr
SORUMLU MÜDÜR Responsible Editör
Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief
Prof. Dr. Cevza Candan
YAYIN KURULU Editorial Board
Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Prof. Doç.
SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists
Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager
Yılmaz ÖZKAN yilmaz.ozkan@img.com.tr
Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr. Dr.
Bülent Özipek H. Rıfat Alpay Yalçın Bozkurt E. Tekin Altınbaş W. Oxenham Emel Önder Yusuf Ulcay Yusuf A. Uskaner
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Yusuf OKÇU Foreign Relations yusuf.okcu@img.com.tr Manager
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Institutional Communicational Manager
Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr
SANAT YÖNETMENİ Art Director
İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM Graphics & Design
Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant
Must afa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr
ABONE VE DAĞITIM Subscr iption and Circulation Manager
Müzeyyen YARAN muzeyyen.yaran@img.com.tr
ADR ES | Head Off ice İhlas Medya Center 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-mail : img@img.com.tr BASKI | Printed By | İHL AS Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İst anbul Tel: +90 212 454 30 00 BÖLG E TEMSİLCİLİKLER İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Met in DEM İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr
REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT AKBARKOD.......................... Ö.K AKTİF ISI............................... 77 ATAK MAKİNA........................ 27 ATAK MAKİNA........................ 87 BARELLİ...............................A.K CNR TEXBRIDGE.................... 89 DATATEC........................... A.K.İ DEKAT................................... 53 EĞİTİM FUARI........................ 91 GEMİNİ............................. 39-41 GLENGO................................ 45 GÜZEL BİR FIRSAT COM......... 93 İHLAS KOLEJİ........................ 85 İHLAS PAZARLAMA................ 81 İMG..................................... 105 İNTER PLASTİK...................... 63 İTİMAT................................... 31 JAPSEW................................. 67 JIAM...................................... 79 KARTEKS............................... 23 KEÇEOĞLU................... Ö.K.İ - 1 KILIÇOĞLU............................ 69 KOLDAŞ................................. 57 LİDER MAKİNA......................4-5 MALKAN............................... 2-3 MERCAN MAKİNA................ 101 MERKÜR FUARCILIK............. 103 NEHİR MAKİNA................. 35-37 NİT ÖRME.............................. 83 ONAY MAKİNA....................... 29 ORENGE NEEDLES................. 61 OSKAR İPLİK......................... 71 ÖZBİLİM.................................. 9 ÖZER MAKİNA.................. 50-51 PATEKS.................................. 75 SANKO.................................. 73 SİLTER................................... 17 SOSTECH.............................. 47 ŞİMŞEK MAKİNA.................... 25 TETAŞ............................... 19-33 TÜRKİYE GAZETESİ............. 107 UĞUR MAKİNA....................... 13 UZAY MAKİNA........................ 15
EDİTÖR
2011 yılında 16.2 milyar dolar ile en
Üretim ve pazarlama
fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü sektör olma özelliğine sahip hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, yeni teknolojik ürünlerini fuarlar aracılığıyla tanıtma fırsatı yakalıyorlar. Bu fuarlardan bir tanesi de 31 Mayıs -3 Haziran 2012 tarihleri arasında düzenlenen 23. Uluslararası Konfeksiyon Makineleri Fuarı. Konfeksiyon Makinesi 2012 Fuarı, 2012 yılında sektörün Avrasya’da gerçekleştirilen en büyük ticari etkinliği olarak global hazır giyim sektörünün tüm öncelikli pazarlarından gelen uluslararası ziyaretçiler için önemli bir pazarlama platformu oldu. Toplam 8 salonda, 65.000 m 2 sergileme alanında, 416 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile düzenlenen fuar, katılımcı firmaların beklentilerini başarıyla karşıladı. Fuarı 2195’i yabancı olmak üzere toplam 40.816 profesyonel ziyaret etti. Bosna Hersek, Bulgaristan, Irak, İran, Makedonya, Mısır, Rusya, Sırbistan, Suriye, Yunanistan, Tunus, Gürcistan ve Özbekistan’ın da aralarında bulunduğu
Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor
toplam 33 ülkeden alım heyetlerinin ağırlandığı fuar, sektör için yeni ticari ilişkiler kurma fırsatı oluşturdu. Yurtdışının yanı sıra yurt içinden de alım heyetlerinin ağırlandığı fuarı, birçok ilden ticaret, sanayi, terziler tuhafiyeciler ve konfeksiyoncular odaları ile meslek örgütleri ziyaret ettiler. Sektöre yeni bir dinamizm kazandıran Konfeksiyon Makinesi 2012 Fuarı, katılımcı ve ziyaretçilerinden tam not aldı. Bölgedeki en büyük konfeksiyon üreticisi ülke olan Türkiye, üretim kapasitesi, knowhow birikiminin yanı sıra konfeksiyon ve tekstil üretimi yapan ülkelerin merkezinde yer alması nedeniyle son derece önemli bir konumda bulunuyor.
8 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Hazır giyim perakendeciliğinin geleceği Cotton Council International Türkiye Program Direktörü Marsha Powell, hazır giyim perakendeciliği pazarındda öne çıkmanın, markalaşmaktan geçtiğini söyledi. Marriot Otel’de bir basın toplantısı düzenleyen Cotton Council International Türkiye Program Direktörü Marsha Powell, Türkiye’nin hazır giyim perakendeciliği konusunda en büyük pazarı olan İngiltere ve Almanya’nın son yıllardaki gelişimleri
10 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
ve pazara bakış açıları konusunda açıklamalarda bulundu. Marsha Powell, pamuk cenneti olan Türkiye’nin, son yıllarda Avrupa’daki bir çok ülkeyi zor durumda bırakan krizlere rağmen, hazır giyim konusunda ilerlediğini söyledi.
PANORAMA
Dünyanın bir çok yerinde yapılan araştırmalar sonucunda insanların hala en çok tercih ettikleri ürünlerin pamuktan yapılmış ürünler olduğunu belirten Powell, “cotton kumaşlar, dünyada yeni bir trend olmamasına rağmen, tercihlerde her zaman ön sıralarda yer alıyor. Bu da bu sektörün önünün açık olduğunun bir göstergesidir” dedi. Global ekonomik krizin perakendecilik sektörünü olumsuz etkilediğini belirten, Powell, “Yapılan araştırmalarda, krizin etkili olduğu 2010 yılında özellikle Avrupa ülkelerinde cotton ürünlerin tüketiminin azaldığını görüyoruz. Ancak krizlerin ardından yeniden bir yükseliş olduğunu görüyoruz. Bu göz önünde bulundurulduğunda, dünyanın taleplerini karşılayan şirketlerin yanı sıra markalaşan
şirketler yeni trendler oluşturacak gibi duruyor. Türkiye, hazır giyim konusunda üretimini her yıl giderek arttırıyor. Dünyada krizler olurken, bu iyi bir gelişme” dedi. Dünyada pamuk üretiminin azaldığına da dikkat çeken Powell, “İlerleyen yıllarda cotton dediğimiz pamuk ürünlerinin fiyatlarının artması öngörülüyor. Bundan en çok iplikçiler, yani pamuğu işleyenler zarar görecek gibi. Zarar olmasa bile daha az kar edilecek gibi” diye konuştu. Cotton Council’ın çalışmaları hakkında da bilgiler veren Powell, “Biz Cotton Council olarak, dünyadaki cottonun adeta nabzını tutuyoruz. Çeşitli şirketlere anketler yaptırarak tüketicinin ihtiyaçlarını belirleyip, bunları üreticilerle paylaşıyoruz. Yaptırdığımız anketler dünyanın hemen her yerindeki insanlarla yapılıyor. Bu nedenle de sonuçları daima doğru oluyor” dedi. “TÜRKİYE HAZIR GİYİMDE AVRUPA’YI SOLLADI” Dünyanın moda merkezi İtalya ve İngiltere’de büyük bir düşüş yaşanırken, Türkiye Avrupa’nın bir çok ülkesini geride bırakarak en çok harcama yapan ülkelerden biri oldu oldu. Cotton Council International Türkiye Başkanı Marsha Powell, pamuk fiyatlarındaki artışın hazır giyim sektörüne yaptığı etkilerini, Türk, Avrupa’lı ve Amerika’lı tüketicilerinin alışveriş trendlerini değerlendirdi. Powell, Avrupa’daki ekonomik krizin etkileriyle, pamuk fiyatlarındaki artışın hazır giyim sektörünü olumsuz etkilediğini belirtti. Dünyanın moda merkezi İtalya’daki genç nüfusun işsizlik rakamlarının, normal işsizliğin 3 katına çıktığını belirten Marsha Powell, İspanya ve Yunanistan’ın da ekonomik kriz de oluşu bu ülkelerdeki hazır giyim satışlarını olumsuz etkilediğini söyledi. Avrupa’daki krizin de etkisiyle en çok harcama yapan ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sıralarda yer aldı. Dünyanın moda merkezi İtalya ve İngiltere’de büyük bir düşüş yaşanırken, Türkiye Avrupa’nın bir çok ülkesini geride bırakarak en çok harcama yapan ülkelerden biri oldu. Marsha Powell, “İspanya ve İtalya’da ki krizlerden dolayı gelecek yıllarda harcamalarda düşüş bekleniyor. Kişi başına hazır giyime harcanan parada da Almanya ön sıralarda. Almanya, Türkiye ve İngiltere’nin 3 katı kadarını hazır giyime harcıyor. Türkiye’deki hazır giyim harcaması İngiltere’den daha fazla” dedi.
11 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
“GENÇ NÜFUS AZALDIKÇA PAMUK FİYATLARI ARTIYOR” Avrupa’daki genç nüfusun giderek azalmasıyla birlikte tüketim alışkanlıklarının da değiştiğini belirten Powell, “Pamuk fiyatlarının artışının ekonomik etkileri de olacaktır. Genç nüfusun az olması ile birlikte daha az potansiyel bulunacaktır. Tabi bu Avrupa bölgesi için geçerli. Türkiye’de ise genç bir nüfus var. Bunun Türkiye için artıları olacaktır. Avrupa’da iş gücü ve ekonomi konusunda destek arayacağı için Türkiye’nin gelişiminde önemli olacaktır” dedi. Pamuk fiyatlarının hareketleri ile ilgili de bilgi veren Powell, Türkiye’nin 2011 yılında 800 bin ton pamuk üretimi yaptığını buna karşılık Çin’in 3 milyon ton pamuk alımı gerçekleştirerek stok yaptığını açıkladı. Marsha Powell, “Ham pamuk fiyatlarına bakıldığında 2010 yılının Mart ayında pamuk fiyatlarının yüzde 154 civarında arttığını görüyoruz Ama şu anda Ağustos 2010 verilerine geriledi. Yüzde 154’lük artış pamuk fiyatları içindi. İplik fiyatları ise sadece yüzde 53 artmış durumda. Bunların sonuçlarını hazır giyimde de bekliyoruz. Buradaki fiyatlar alınırken, ABD baz alındı. Hazır giyim fiyatlarında Ekim 2011’de yani 6 ay sonra zirve yaptığını görüyoruz. Mart 2012 de ise perakende de artışın yüzde 6 civarında
12 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
arttığını görüyoruz. Tekstil zincirine bakıldığında, pamuk fiyatının sebep olduğu artışların tedarik zincirinin hemen her kısmını etkilediğini görüyoruz. Bu rakamların Tüketiciye kadar ulaşması 1.5 yıl sürdü. Fiyat artışının sonucunda piyasaya baktığımızda tüketici alımlarının düştüğünü görüyoruz. Tüketicilerin alımlarının düştüğünü biliyorduk. Ama bu kadar çabuk olacağını bilmiyorduk. Ciddi bir düşüş yaşandı. Çin’deki rezerv sisteminden kaynaklanan da bir sorun
PANORAMA
oluştu. Türkiye geçen yıl 800 bin ton pamuk üretti. Ama rezerv sistemine stok yapmak için Çin 3 milyon ton civarında pamuk satın aldı. Fiyatların artmasına tüketiciler satın almama kararıyla buna zaten tepki gösteriyorlar” dedi. “TÜRK ERKEĞİ KIYAFETE DAHA ÇOK PARA ÖDÜYOR” Araştırmanın en ilgi çeken noktalarından biri de erkeklerin hazır giyime harcadıkları paranın kadınlara göre daha fazla olması. Genellikle kıyafet konusunda gereğinden fazla harcama yapmalarıyla bilinen kadınların, erkeklere göre giyime daha az para harcadığını belirten Powell, “Hep kadınların daha çok alışveriş yaptığı
14 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
söylenir özellikle de kıyafete. Ancak tabi erkek kıyafetlerinin daha pahalı olması ve kadınlara kıyafet hediyesi almaları gibi etkenler de bu rakamları arttırmış olabilir” diye konuştu. “TÜRKİYE KAZANDIĞININ YÜZDE 60’INI YEMEĞE HARCIYOR” Yapılan araştırmanın sonuçlarını açıklayan Powell, ilginç bir detayın da ortaya çıktığını söyledi. Powell Türk insanının kazandığı paranın yüzde 60’ını market harcamalarına yaptığını belirterek “Kısaca diyebiliriz ki, Türk insanı kazandığının yarısından fazlasını yemeğe harcıyor. Giyime en fazla para harcayan ülke ise Amerika. Bu gelecek yıllarda daha çok artacak.”
PANORAMA
TRİKONFEX Fuarı hedefine ulaştı… Gaziantep’te bu yıl ikincisi düzenlenen ‘TRİKONFEX Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri Fuarı’ açıldı. Gaziantep’te bu yıl ikincisi düzenlenen ‘TRİKONFEX Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri Fuarı’ açıldı. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) işbirliği, Trikotajcılar Odası ve KOSGEB
16 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
desteğiyle AKORT Fuarcılık tarafından açılan fuara, yaklaşık 200 firma katıldı. Fuar, Gaziantep’in triko sektöründe markalaşması adına büyük önem taşıyor. Gaziantep firmaları başta olmak üzere,
PANORAMA
İstanbul, Konya, Kahramanmaraş, Kayseri, Adana, Hatay illerinden ve yurt dışı temsilcisi çok sayıda katılımcının özel stand açtığı TRİKONFEX Fuarı yoğun ilgi gördü. Fuar etkinlikleri çerçevesinde SANKO ana sponsorluğunda gerçekleştirilen birçok firmanın SonbaharKış Kreasyonunun sergilendiği defile izleyiciden takdir topladı. TRİKONFEX Fuarı’nı 3. gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Gaziantep Milletvekilleri, Gaziantep Valisi ve protokol üyeleri gezdi, firmalarla görüşmelerde bulundu. Gaziantep Orta Doğu Fuar Merkezi’nde açılışı gerçekleştirilen fuarda konuşan AKORT Fuarcılık Genel Müdürü Hülya Akkaya, organizasyonda bay bayan hazır giyimden, aksesuar firmalarına kadar birçok alandan katılımın olduğunu belirtti. Fuarın, Gaziantep’in triko ve konfeksiyonda marka olma çalışmalarına önemli katkı sağlayacağını ve modaya yön vereceğini dile getiren Akkaya, “Fuara gösterilen yoğun ilgi ve katılımın yüksek olması, Gaziantep’in tekstil üretimi ve moda açısından hangi aşamaya geldiğinin somut göstergesidir” dedi. Gaziantep Trikotajcılar ve Çorapçılar Odası Başkanı Reşit Durak da sektörde bugün teknolojik makinelerle üretim yapıldığını vurguladı. Durak, “Sürekli kendini yenileyen triko esnafı, artık markalaşma adına çaba sarf etmektedir. Bunun için büyük adımlar atmaktadır. Biz de oda olarak üreticiye sürekli destek veriyoruz, istişare içinde hareket ediyoruz. Şehrimizde gelişme gösteren iplik sektörünün de artması, Gaziantep trikosuna büyük katkı sağlamıştır. Ayrıca, İstanbul’da üretimin yapılamaz duruma gelmesi, Gaziantep trikosunun önemini daha da artırmıştır. Artık, trikoda markalar oluşturmamız kaçınılmaz olmuştur” diye konuştu. Fuarın bundan sonraki dönemlerde Gaziantep’e büyük katkısı olacağını söyleyen GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu da, “Biz istiyoruz ki, Türkiye’de nasıl ki pamuk ipliğinde, makarnada ve diğer ürünlerimizde ses getiriyorsak, trikotajcılarımızın kendi markalarıyla ses getirmesini arzu ediyoruz. Şu anda fuara katılan 200’e yakın temsilci var. Bu fuarda el emeği göz nuru var. Ve fiyat olarak da baktığımız zaman mağazada aldığımız ürünlerin fiyatlarından ne kadar uzak olduğunun da farkındayız. Burada inanılmaz bir emek
18 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
var, özveri var. Amacımız bu özveriyi dünyaya tanıtmak” dedi. Stantları gezen katılımcılar, daha sonra Sanko Tekstil ana sponsorluğunda düzenlenen defileyi seyretti. Fuarların üretime ve ihracata katkısına değinen Koçer,”Fuarların Türkiye açısından önemi çok büyük ama Gaziantep için daha da büyük. Eğer Türkiye’nin en fazla üreten, en fazla istihdam yaratan, en fazla müteşebbis şehri olan bir şehirseniz, eğer 190 ülkeye ihracat yapma kapasitesi varsa bu şehrin ve 2023’e 30 milyar dolar ihracat hedefi koymuşsa Gaziantep, tabi ki fuarlar çok daha önemli. Bu sektörümüzü geleceğe taşıyacak, marka değerini yükseltecek bir fuardır. Ben temenni ediyorum ki Gaziantep’in rekabet gücünü yukarılara taşıyacak bu fuarlar artarak devam edecektir. Gaziantep Türkiye’nin iki katı büyüyen bir şehir. Gerek ihracatta gerekse büyüme oranlarında hiç şaşırtmadı son 10 yılı içerisinde ve bu hızı devam ettiriyor. Açılan bu fuarlar Gaziantep’in büyümesine ve katma değer oluşturmasına önemli katkılar sunacaktır” dedi. Fuarın açılışında konuşan Gaziantep Vali’si Erdal Ata ise, Gaziantep sanayisindeki gelişmeleri anlattı. Gaziantep’in hızla büyüyen bir şehir olduğunu söyleyen Vali Ata:”Gaziantep sanayisi, ticareti, kültür ve turizmiyle sürekli gelişen bir şehrimiz. Bölgesinin ve Ortadoğu coğrafyasının ekonomi merkezi olan Gaziantep’te özellikle imalat sanayi gelişmiş ve Türkiye’nin önemli bir üretim merkezi haline gelmiştir. Son yıllarda yaptığı akıllı hamlelerle ticari başarısını daha da yükseltmiştir. Bugün 170 ülkeye ihracat yapan, sanayisi ve ticaretteki tecrübesi ve başarısıyla uluslar arası alanda önemli bir yer edinmiş şehrimizdir. Türk triko sektörü bugün dünyanın en gelişmiş teknolojisine sahip ve ülkemiz dünyanın triko üreticisi ülke haline gelmiştir. Bu sektör ihracatıyla, istihdamıyla, katma değeriyle ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu fuarlar sektörün gelişmesine ve yenilenmesine katkı sağlayacaktır. Gaziantep Türkiye’nin en önemli üstlerinden biri olduğunu görüyoruz” dedi. İlerleyen yıllarda sektörün en kapsamlı ve etkili buluşması noktalarından birisi haline gelmesi beklenen TRİKONFEX Fuarı modaya yön vermeye devam edecek.
PANORAMA
Eylüle kadar tüm kapasite dolu Eroğlu Grubu Perakende Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Eroğlu, Colins’in dünya genelinde 400 mağazası olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’den 10 global Türk markası çıkarma hedefi var, birinciliğe bizi yazın” diyor.
20 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Türkiye’nin tekstil sektörü Avrupa krizi ile yeniden ayağa kalktı. Sektörün globalleşme yolunda önemli bir yol alan şirketlerinden Eroğlu’nun Perakende Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Eroğlu, “Sipariş yetiştiremiyoruz” diyor. Eroğlu bu nedenle denim kumaşta üretim birimlerinin kapasitesini 2 ila 3 kattan fazla artırma kararı aldı. Şahin Eroğlu krizle birlikte Avrupa’da stok maliyetlerinin öneminin arttığını, bunun Türk tekstil sektörüne önemli bir talep gelmesine yol açtığını vurguluyor. Böylece iki yıl önce tekstilden çıkılsın mı tartışmaları yapılırken şimdi kapasitelerin yetmediği noktaya gelindi: “Artık uzun vadeli, yüksek miktarlı siparişler verilmiyor. Türkiye hızlı modayı üretmekte ciddi bir tecrübe kazandı. Biz Eroğlu olarak önemli bir üretici firmayız aynı zamanda. Denimde öyle yoğun bir talep var ki 9’uncu aya kadar sipariş alamıyoruz, kapasiteler full dolu. Bundan iki yıl önce kapasiteyi küçültmeyi hedefliyorduk, yüzde 40’la çalışıyorduk.” Aksaray’da 800 kişinin çalıştığı bir üretim tesisleri olduğunu hatırlatan Eroğlu, gelen yoğun siparişler üzerine kapasiteyi yaklaşık 2 bin kişiye çıkarmaya karar verdiklerini söylüyor. Dünyanın çok önemli markalarına üretim yaptıklarını belirten Eroğlu, “Bundan iki yıl önce ciddi bir kapasite fazlası vardı Türkiye’de. Bu nedenle birçok atölye kapandı. Şimdi ise kapasiteler yetmiyor. Ancak Avrupa krizi ve Türkiye’nin Uzakdoğu’dan ithalata ciddi bir vergi koyması trendi değiştirdi” saptaması yapıyor. TUNUS VE FAS’TA ATÖLYE ARIYOR Eroğlu’nun Mısır’daki fabrikasında da kapasite Eylül’e kadar dolmuş. Şahin Eroğlu, “Türkiye’de kapasite bulamadığımız için şimdi Fas ve Tunus’u gezip atölye arıyoruz” açıklaması yapıyor. Peki Türkiye’deki mevcut üretim kapasitesi ikiye katlansa bu atölyeler dolar mı? Eroğlu, “Bize gelen siparişlere bakılırsa dolar” diyor. Eroğlu bu noktada tekstil sektörünün iniş çıkışlarının çok sağlıklı olmadığını vurguluyor: “5 yıl önce Uzakdoğu ile rekabete girmeyelim, pantalon satmakla bu iş olmaz deniyordu. O süreçte mali yapıları güçlü olmayan çok firma kapandı. Yüzde 60’ı kapanmıştır kapasitenin. Bizim gibi markası olan,
Avrupa’nın önemli markaları ile bağlantısı olanlar ayakta kaldı. Ama şimdi kapasite açığı yaşıyoruz. Bu açığı 2-3 yıldan önce kapatamayız.” TEŞVİKLE DOĞU’YA BÖLGE İNSANI GİDER Şahin Eroğlu, son açıklanan teşviklerin sektör açısından önemli bir açılım getireceğini belirtiyor. Bu noktada bir saptamada bulunuyor: “Doğu’ya o bölgenin insanları yatırım yapar. Dünyadaki ekonomik yapı 3-5 yılda güllük gülistanlık olacak gibi görünmüyor. Bu yatırımlar o açıdan çok önemli olacak.” Perakende sektöründe ilk çeyreğin çok iyi geçmediğini, bunu ağır kış şartlarına, konut ödemelerine bağlayanların olduğunu anlatıyor Eroğlu ve ekliyor: “Bizim için ise iyi bir dönem oldu. Bunda markalaşmamız, global yatırımlarımız etkili olmuştur.” ARAP ÜLKELERİNDEN GELENLERİN ALIŞVERİŞİ PATLADI Eroğlu, turizme dair beklentilerini Arap Baharı’nın yükselttiğini anlatıyor. Geçen yıl olumsuz yansıyan Arap Baharı’nın bu yıl turizmde olumlu bir yansımaya yol açacağını, duty free satışlarından bunu gözlediklerinin altını çiziyor: “Arap ülkelerinden gelenlere yapılan satışlarda inanılmaz bir artış var. Bizim bu ülkelerde de çok sayıda mağazamız var. Geçen yıl siparişlerini donduranlar çok olmuştu Libya gibi Mısır gibi ülkelerde. Bu yıl öyle bir sorun yaşamıyoruz.” MISIR’DAKİ İKİNCİ FABRİKA İKİ AY ÖNCE ÜRETİME BAŞLADI Eroğlu tam da Arap Baharı’ndan önce Mısır’da ikinci üretim tesisi için düğmeye basmıştı. Süreçte bu yatırımı durdurmayı düşünmemişler: “Artık denize girmiştik, yüzecektik... Biz bunları doğum sancısı olarak yorumluyoruz.” Mısır’a konfeksiyon üretim tesisi kurarak giren şirketin ikinci yatırımı olan denim kumaş üretim tesisi de iki ay önce üretime başladı. Yeni yatırımlarla Şahin Eroğlu dünyada tekstilde zinciri tamamlayan az sayıda firmadan biri haline geldiklerini vurguluyor. “Pamuktan mağazacılığa kadar zincirin her halkasında varız. Hem konfeksiyon hem de kumaş tarafı tamamen dünyaya üretim yapıyor. ABD ile serbest ticaret anlaşması olan Mısır bizim bu anlamda iyi kullanmamız gereken ülkelerin başında geliyor. Biz Mısır’ın sektörümüzdeki en büyük yatırımcısıyız.”
21 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
İhracatçı yaz saati uygulamasına tepkili İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi , Yaz saati uygulamasının sürekli hale gelmesiyle bu yıl 17 milyar dolara koşan hazır giyim ihracatçısının son derece olumsuz etkileneceğini söyledi. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, gün ışığından daha fazla yararlanmak için yaz saati uygulamasının kalıcı olması yönündeki çalışmaların sektöre zarar vereceğini belirtti. Tanrıverdi, uygulamanın ortaya çıkaracağı sorunları birer mektup ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a bildireceklerini açıkladı. Hikmet Tanrıverdi yaptığı yazılı açıklamada, 17 milyar dolara koşan hazır giyim ihracatının önemli kısmının Avrupa ülkelerine yapıldığını vurgulayarak, Türkiye’yi Euro bölgesinden uzaklaştırılacak her türlü karara karşı olduklarını söyledi. Söz konusu uygulamanın enerji tasarrufu sağlamak gibi pozitif yanlarına karşın Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan ihracat açısından sakıncalar içerdiğini vurgulayan Tanrıverdi şöyle devam etti: İHRACATIMIZIN YÜZDE 80’İNİ YAPTIĞIMIZ AVRUPA’DAN UZAKLAŞACAĞIZ “Türk hazır giyim sektörü olarak ihracatımızın yaklaşık yüzde 80’ini Avrupa’ya yapıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız, yaz saatinin kalıcı olmasının enerji sektörü açısından en doğru karar olacağını ifade ediyor. Ancak ihracatçı açısından durum çok farklı. Şu anda bile Avrupa’nın pek çok ülkesiyle 1 veya 2 saatlik zaman farkımız var. Yaz saatinin kalıcı olmasıyla bu fark daha da artacak. İhracatçımızın müşteri ile günlük görüşme zamanları daha da kısalacak. Örneğin en iyi pazarlarımızdan biri olan İngiltere ile saat farkımız 3’e çıkacak. Böylece öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybedeceğiz. Araya yemek tatili girecek. Biz ancak
22 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
saat 14.00’den sonra iş görüşmelerine geçebileceğiz. Mesai saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak. Özellikle Avrupa’dan sabah uçakları ile günübirlik Türkiye’ye gelenler 3 saatlik zaman farkı nedeniyle doğru dürüst iş yapmaya fırsat bulamadan ülkelerine dönmek durumunda kalacaklar. YÜKSELEN TÜRKİYE İMAJINA TERS DÜŞER Tüm bunların yanı sıra bir de işin psikolojisi var. Elektronik ortamda ve saat ayarlarında Türkiye için Avrupa standardı olan Gmt +2 Atina-İstanbul-Bükreş- Atina yazıyor. Şayet sayın bakanın söylediği gibi Doğubeyazıt meridyeni esas alınırsa bu kez Gmt +3’e geçeceğiz. Bağdat, Kuveyt ve Riyad’ın yer aldığı Arap standart zamanına dahil olacağız. Bu son 10 yılda Türkiye’nin gelişen imajına ters bir durum oluşturacak. Bir bakıma Türkiye Avrupa ülkesi olmaktan çıkıp Arap ülkeleri kategorisine
24 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
dahil olacak. Türkiye Avrupa dışı bir ülke olarak kabul edilecek. Bu görüntü, Avrupa Birliği’ne girmeyi hedefleyen ve bunun için yıllardır büyük emek harcayan Türkiye’nin yararına olmayacaktır. İHKİB ve Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu olarak Sayın Başbakanımıza Sayın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanımıza ve Sayın Enerji Bakanımıza göndereceğimiz mektuplarla bu uygulamanın Türkiye ihracatçısına vereceği zararları anlatacağız.” Hikmet Tanrıverdi, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın her yıl orta ölçekli bir barajın ürettiği kadar enerji tasarrufu sağlanacağı yönündeki sözlerini de hatırlatarak, ”İyi niyetle söylenen bu sözlerin bilimsel gerçekliği tartışmalı. Türkiye’ye ne kazandıracağı belli olmayan ancak ekonomiye çok şey kaybettirecek bu öneriye bir de ihracatçının gözüyle bakılmalı ve yol yakınken geri dönülmeli” dedi.
PANORAMA
Makine üreticileri TÜYAP’ta bir araya geldi 31 Mayıs -3 Haziran 2012 tarihleri arasında düzenlenen 23. Uluslararası Konfeksiyon Makineleri Fuarı, ağırladığı 40.816 profesyonel ziyaretçiyle sektörün buluşma noktası oldu. 2011 yılında 16.2 milyar dolar ile en fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü sektör olan hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün arkasındaki büyük güç Uluslararası Konfeksiyon Makineleri Fuarı, bu yıl kapılarını
26 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
23. kez Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerine açtı. 1989 yılından bu yana katılımcı firma sayısı ve sergileme alanı büyüklüğü konularında istikrarlı bir büyüme gösteren Konfeksiyon Makinesi 2012
PANORAMA
Fuarı, 2012 yılında sektörün Avrasya’da gerçekleştirilen en büyük ticari etkinliği olarak global hazır giyim sektörünün tüm öncelikli pazarlarından gelen uluslararası ziyaretçiler için önemli bir pazarlama platformu oldu. Konfeksiyon Makinesi 2012 Fuarı’nda ilgililer; Konfeksiyon dikiş makineleri, nakış makineleri, kapitone, yatak, yorgan makineleri, pastal serme, kesim makineleri, ütü makine ve presleri, lazer kesim makineleri, dijital baskı makineleri ve malzemeleri, katlama ve paketleme makineleri, temizleme makineleri, kalite kontrol cihazları, metraj ölçüm makineleri, depolama ve askı sistemleri, etiketleme ve desen baskı sistemleri, dikiş ve nakış iplikleri, konfeksiyon yan sanayi ve aksesuarları, etiket, lastik, kurdela, tela, vatka, düğme, çıt
28 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
çıt, perçin, fermuar, pul, payet, boncuk, askı, makine yan sanayi, plotter kağıtları, yazılım kuruluşları, cad-cam, jeneratörler, kesintisiz güç kaynakları, buhar jenerator ve kazanları, danışmanlık proje taahhüt montaj ve servis hizmetlerine yönelik tüm ürün ve hizmetleri aynı çatı altında görme fırsatını buldular. Toplam 8 salonda, 65.000 m2 sergileme alanında, 416 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile düzenlenen fuar, katılımcı firmaların beklentilerini başarıyla karşıladı. Fuarı 2195’i yabancı olmak üzere toplam 40.816 profesyonel ziyaret etti. Hedef pazarlarda yıl boyu sürdürülen tanıtım çalışmaları sonucunda; Bosna Hersek, Bulgaristan, Irak, İran, Makedonya, Mısır, Rusya, Sırbistan, Suriye, Yunanistan, Tunus, Gürcistan ve Özbekistan’ın da aralarında bulunduğu toplam 33 ülkeden alım heyetlerinin ağırlandığı fuar, sektör için yeni ticari ilişkiler kurma fırsatı yarattı. Yurtdışının yanı sıra yurt içinden de alım heyetlerinin ağırlandığı fuarı, birçok ilden ticaret, sanayi, terziler tuhafiyeciler ve konfeksiyoncular odaları ile meslek örgütleri ziyaret ettiler. Sektöre yeni bir dinamizm kazandıran Konfeksiyon Makinesi 2012 Fuarı, katılımcı ve ziyaretçilerinden tam not aldı. Her geçen yıl gelişim gösteren ve alanında Avrasya Bölgesi’nin en başarılı ticari buluşması özelliğini taşıyan Uluslararası Konfeksiyon Makineleri Fuarı, 2014 yılında da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 24. kez konfeksiyon ve hazır giyim sektörünün buluşma noktası olacak.
PANORAMA
Tetaş yeniliklerle fuarda show yaptı Bünyesine katmış olduğu yeni mümessillerin ürünlerini ilk defa bu fuarda sergileyen ve müşterileriyle buluşturan Tetaş, fuarda yeni ürün ve teknolojiyle gösteri yapıyor. Fuarı değerlendiren Tetaş konfeksiyon makinaları Satış Müdürü Kudret Çelebi, fuardan ve önümüzdeki dönemde sektörden oldukça umutlu. Çelebi, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi. “Ocak ayında anlaşmaya vardığımız Pegasus firmasının ürünlerini bu fuarda ilk defa sergiliyoruz. Pegasus’laTetaş’ın güçlerin birleşimi olarak burada sunuyoruz. Pegasus teknolojik bir makine. Penyede dünyanın lideri olarak bilinen bir makine. Bu nedenle bu makineye çok ciddi önem veriyoruz. Standda da Pegasus’la ilgili üretim bantları kurduk. Bunun dışında yaklaşık 7 yıldır şatışını yaptığımız Zoje Grubu makinalarımızda da teknolojik gelişmeleri burada sergiliyoruz. Zoje grubunda özellikle öne çıkan direct drive teknolojisidir. Şu anda directdrive grubunda tüm makinaları üretmeye başladı. Aynı zamanda Zoje’nin diğer bir markası olan Joyee makinasını ilk defa bu fuarda
30 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
sergiliyoruz. Geçen yıl anlaşma yaptığımız Megasew markasının lok makinalarını ilk defa sergiliyoruz. İç çamaşırı, bayan külotlu çorap ve mayoların dikişinde kullanılan bir makinadır. Kısaca fuarda birçok makinanın sunumu ve tanıtımı var. Yaklaşık 36 tane yabancı temsilcimiz burada. Hepsi fuara ilgi duydukları için katılmak istediler. Geçen yıla oranla satışlarımızda ciddi artışlar var. Buna Pegasus ve Zoje makinalarının katkısı olduğunu söyleyebilirim. Ürünlerimizi ülkemizin değişik bölgelerine göndererek geniş bir yelpazeye hitap ettik. Dolayısıyla bu yıl biz Tetaş olarak gelişmelerden son derece memnunuz. Hükümetin açıklamış olduğu yeni teşvik sistemi de sektörün gelişmesinde olumlu etki edecektir. Şu anda ihracatçı firmalar fasoncu bulmada zorlanıyorlar. Bu nedenle çok ciddi yatırımlar başladı. Yabancılar bu fuarın yerel fuar olmaktan çıktığını artık uluslararası bir fuar olduğunu söylüyorlar. Burada olmalarının sebebi, Türkiye’ye komşu ülkelerden çok fazla bekledikleri müşteriler var. Ayrıca Türkiye pazarını da çok önemsiyorlar.
PANORAMA
Uzay Makine geniş ürün portföyüyle dikkat çekti 23. Uluslararası Konfeksiyon Makineleri Fuarı’na katılan Uzay Makina, geniş ürün yelpazesiyle dikkat çekiyor. Fuarda görüştüğümüz Uzay Makine Genel Müdürü Nihat Kan, fuarla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi. “Konfeksiyon makinaları fuarında penyeye yönelik kot, gömlek, çanta, overloklarda çektirme aparatlarını sergiliyoruz. Bu fuarda bütün ürünlerimizle birlikte, penye makinalarımız ön plana çıkmaktadır. Penyede kullanılan reçmelerimiz, yüksek devirli overloklarımız, düz makinada yağsız direct drive makinalarımız ayrıca çorapta kullanılan etiket makinalarımız var. Fuardan beklentimiz oldukça yüksek. İşlerimizin iyi olması ve Hükümetin çıkarmış olduğu yeni teşvik sistemi, tekstile olumlu yönde yansıyacaktır. Bunu bir zincir olarak
32 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
düşünürsek, yeni yatırımların olması bizleri de olumlu yönde etkileyecektir. İki yıldır “Golden Wheel”in temsilciliğini yapıyoruz. Bu firmanın 650 çeşit makinası var. Bu makinalardan 250 çeşit makine bizim bünyemizde mevcut. Ayrıca bu fuarda 150 çeşit ürün sergiliyoruz. 29 yıllık bir geçmişe sahip olmamız bazı konularda bize avantaj sağlıyor. Makinanın yanında yedek parça ve teknik servis hizmeti sunmamız, müşterilerimizi olumlu yönde etkiliyor. Türk müşterilerin bir marka takıntısı olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca, makinanın kalitesine, teknik servis hizmetine, yedek parçasına ve uygun maliyetli olmasına dikkat ediyor. Ülke olarak 2012 yılının sektör bazında iyi geçeceğini gösteriyor. Yatırımcılar, geniş ürün portföyünden dolayı her tür konfeksiyon makinasını bizden temin edebilir.
PANORAMA
Madeira hayallerinizi nakışlar Uzmanlık alanı nakış ve nakış ipliği olan Madeira’nın fuardan beklentisi, Türkiye’ye gelmek isteyen ve yatırım yapacak olan yabancı yatırımcılara yardımcı olabilmek. Nakışın, ürünün pazarlanmasında önemli bir etken olduğunu vurgulayan, Madeira Satış Temsilcisi Ahmet Karakuş, fuarda gerçekleştirdiğimiz söyleşide şunları söyledi. “ Biz sadece nakışla ilgileniyoruz. Elimizden geldiğince bu konuda teknik ve iplik olarak yatırımcılara destek vermek istiyoruz. Yaklaşık 1919’dan beri faaliyetteyiz. Tecrübelerimizi ve birikimlerimizi paylaşmak isteriz. Türkiye’de de nakışı geliştirmek istemekteyiz. Nakış özellikle hazır giyim ve ev tekstilinde önemli bir aksesuardır. Sürekli Ar-Ge çalışmalarımızla nakış konusunda yapılabileceklerin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Nakış bir sanattır. Ürünü katma değer katıyor. Nakışın terendi her geçen gün değişmektedir. Her
34 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
firma ürünlerinde nakış kullanır. Firma olarak eğitime son derece önem vererek, okullarda nakış konusunda etkinlikler düzenliyoruz. Yabancılar ve özellikle de marka imalatçıları Türkiye’yi tercih ediyorlar. Bunun nedeni de Türkiye’de yapılan işçilik diğer ülkelere göre çok daha kaliteli. Zaman olarak avantajımız var. Anadolu’da işçilik maliyetleri de düşük olduğu için yabancı yatırımcılar, ülkemizi tercih ediyor. Bunun dışında aldığım duyumlara göre de yerli bazı firmalar da Anadolu’ya yatırım yapmayı düşünüyorlar. Avrupa bizi eğitti ve kaliteli işin nasıl yapılacağını öğretti. Dolayısıyla kaliteli iş yapmayı öğrenmiş olduk. Dünyadaki çoğu ünlü marka şu anda Türkiye’de imalat yapıyor. Kalite mi fiyat mı konusunda Avrupalının yaklaşımı kalite olarak dikkat çekiyor. Uzak Doğu’ya gidildi ve geri dönüldü. Çünkü aynı kaliteyi orada bulamadılar.
PANORAMA
Glengo fuardan memnun ayrıldı Ülkemizde Gerber teknolojilerini sergileyen Glengo, yazılım sistemleri, otomatik kesim ve serim makinaları ve PLM yazılım programının yanında diğer ürünlerini de müşterilerin ve ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Konfeksiyon Makinaları Fuarı’nın kendileri için olumlu geçeceğini belirten Glengo Pazarlama Koordinatörü Cenk Levin Gürcan, görüşlerini aktardı. “Glengo olarak bu fuarda temsilcisi olduğumuz Gerber teknoloji firmasının yazılım sistemleri, pastal ve cut sistemleri otomatik kesim ve otomatik serim makinaları sergiliyoruz. Bunun yanı sıra iğneli masa, PLM yazılım programı ve askılı üretim sistemini sergiliyoruz. Fuar öncesinde geliştirdiğimiz projelerimiz var. Bu projelerle ilgili müşterilerin ziyarete gelmesini ve sonuçlandırmayı düşünüyoruz. Bunun yanında yeni ekipmanlarımız ve yeni ürünlerimizle yeni açılımlar yapmayı ümit ediyoruz. Özellikle tasarım aşamalarını kendisi yapan firmalara yönelik bu yönetim programını
36 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
daha yaygın olarak kullanabileceklerini düşünüyoruz. Fuarın düzenlendiği yıllar genellikle bizim için hareketli geçmiştir. Bu yüzden yine beklentilerimiz önceki yıllardan farklı değil. Önceden başlattığımız projeleri bitirmek ve burada da yeni müşterilerle tanışmak istiyoruz. Yurt dışından gelecek olan ziyaretçiler de önemli bir aktör olarak dikkat çekiyor. Yeni teşvik sistemi sayesinde sektörde bir hareketliliğin olacağı gözlemleniyor. Bunun özellikle yılın ikinci yarısında hem sektöre, hem de ülkemize yansıyacağını görüyoruz. Almış olduğumuz geri bildirimlerin neticesine bakacak olursak, yabancılar ülkemize büyük önem veriyor. Burada Türkiye’nin edinmiş olduğu bilgi birikimi, kaliteli iş üretmesi ve ayrıca Uzak Doğu’nun artık maliyet açısından cazibesini kaybetmesi, Türkiye’yi avantajlı kılıyor. Türkiye’nin stratejik konumu da önemli bir faktör olarak dikkat çekiyor. Yabancıların bu fuara ilgisi oldukça farklı. Yabancılar Türkiye’yi geleceğin parlayan yıldızı olarak görüyorlar.”
PANORAMA
Serkon yerli otomatik kesim makinasıyla dikkat çekti Konfeksiyon Makinesi 2012 Fuarı’nın katılımcılarından Serkon, pastel serme ve kumaş kontrol makinelerinde son halka olan otomatik kesim makinesini müşterilerine sunuyor. Serkon’un başarılarıyla ilgili olarak Pazarlama Müdürü Önder Süt’ün görüşlerini aldık: “Serkon Tekstil Makinaları olarak, ilk başladığımız günden beri üretmiş olduğumuz ürün grubunu olan pastel serme ve kumaş kontrol makinalarını her geçen gün geliştirerek müşterilerin ihtiyacını en mükemmel şekilde karşılayacak hale getirmeye çalıştık. Geçen süre içerisinde bunu başardığımızı düşünüyorum. Teknoloji geliştikçe ve müşterilerin talepleri çoğaldıkça, Türkiye’de ilk yerli üretim otomatik kesim makinasını son üç yıldır satışlarına başladık. Otomatik kesim makinasıyla zincirin son halkasını tamamlamış durumdayız. Bu demek değildir ki, bundan sonra Serkon olarak
38 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
çalışmalarımıza ara vereceğiz. Ar-Ge çalışmalarımız sürekli devam ediyor. Bu makinalar değişik sektörlerde de kullanılıyor. Firma olarak fuardan beklentimiz, Türkiye’de ilk yerli üretimi gerçekleştiren Serkon’un insanlar tarafından tanınması ve yerli makinacılara güvenin artması gerekiyor. Müşterilerin teknolojiyi takip ederek, kendine en uygun olan makinaları tercih etmesi gerekiyor. İnsan hayatını sürdürdüğü müddetçe tekstil hiçbir zaman bitmeyecektir. Sektörümüz son iki yıldır çok büyük ivme kazandı ve bu ivmenin birkaç yıl daha devam edeceğini düşünüyorum. Bunun dışında yeni çıkan teşvik sistemiyle sektör, daha homojen bir yapıya kavuşacaktır. Firmalar yatırımını devam ettirirse, işsizlik ve göç olayı azalacaktır. Serkon olarak 20’ye yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu başarı, uzun ve ciddi çalışmalar neticesinde elde edildi.”
PANORAMA
Malkan çalışanları şehitlerle buluştu Geziye katılanlar, eşsiz kahramanlık destanlarının yaşandığı şehitlik bölgesinde duygu ve gurur dolu bir anlar yaşıyor. Malkan Makina çalışanları bu sene tarihi ve kültürel yolculuğa çıktı. Fabrika binası önünde toplanan çalışanlar otobüsle Eceabat istikametine doğru hareket ettiler. Otobüste okunan Kuran-ı Kerim ve duaya canu gönülden âmin diyerek ziyaretin heyecanına ve manevi hazza ulaşan bir gönülle yolculuğu sürdürdüler. Tekirdağ’da kısa bir moladan sonra Gelibolu Burhanlı köyüne ulaşan kafile burada sabah namazını kıldı. Namazın ardından Eceabat Milli park müdürlüğüne ulaştı. Buradaki kahvaltının ardından alan kılavuzları Halis Tonka rehberliğinde geziye başladılar. Kilitbahir Kalesi, Namazgâh Tabyaları, Seyit Onbaşı, Çifte Havuzlar, Soğanlıdere, Şahindere, Çanakkale Abidesi, Yahya Çavuş, 57. Alay Şehitliği, Akbaş Şehitliği, Kesikdere Şehitliği, Karayörük Deresi Şehitliği, Çataldere Şehitliği, Yahya Çavuş Şehitliği, Mehmet Çavuş Anıtı, Conk Bayırı, Arıburnu Şehitliği, Seyit Onbaşı Anıtı, Havuzlar Şehitliği ve Anafartalar gibi Türk tarihinin dönüm noktalarının yaşandığı yerleri büyük bir hayranlıkla gezdiler. Birçoğu Çanakkale’yi ilk defa gördüğünü belirten ve şehitlikleri görmeyen
40 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
herkese tavsiye eden Malkan Makine çalışanları, “Buraları görüp, yaşanan olayları gözünüzün önünde canlandırıp heyecanlanmamak, duygulanmamak mümkün değil. Rehberlerimizin anlattıklarını dinledikçe gözlerimiz doldu. Vatanımızın bize nasıl, hangi şartlarda emanet edildiğini daha iyi anladık” dediler. Gezinin beklediklerinden daha güzel ve verimli geçtiğini belirten Malkan Makine çalışanları, “Gezi sırasında Çanakkale savaşları ile ilgili duyduklarımız ve okuduklarımız rehberlerimizin sunumları ile biz kez daha gözlerimizde canlandı. Adeta atalarımızın yokluklar içinde savaştıkları o günleri yeniden yaşadık. Buraları gördükten ve anlatılanları dinledikten sonra dedelerimize saygımız, vatanımıza bağlılığımız daha da arttı. Hepsinin ruhları şad olsun. Buraları görmemize vesile olan ve bize bu imkânı sağlayan tüm yetkililere teşekkür ediyoruz” diye konuştular. Gurur abidesi her bir şehitlik ve anıtların gezilmesinden sonra Malkan Makina ziyaretçileri, öğleden sonra Milli park müdürlüğü merkez binasında toplanıp öğle yemeklerini yedikten sonra öğle namazını kıldılar. Tarihî Millî Park’ta bol, bol hatıra fotoğrafı çektiren Malkan Makina kafilesi akşam saatlerinde İstanbul’a döndü.
PANORAMA
BMD’nin 2014 hedefleri Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz, 2014’te 60 binden fazla mağazaya, 310 bin kişilik istihdama, 3 milyon 7 bin metrekarelik satış alanına ve 40 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. BMD, 30 kişiye çıkarılan yeni yönetim kurulu ile 2014’e kadar olan hedeflerini bir basın toplantısı düzenleyerek açıkladı. Dernek Başkanı Yılmaz, yeni yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında 2014’e kadar hayata geçirmeyi planladıkları projeler ve hedeflere ilişkin, “Hedefimiz iki yılda 10 milyar dolar ek ciro, 90 bin yeni çalışan, 21 bin 500 yeni mağazaya ulaşmaktır” dedi. Yılmaz, Türkiye’yi 2023’e kadar bölge ve dünya modasına yön veren konuma taşımak, İstanbul’u “markalar merkezi” haline getirmek gibi bir vizyon üstlendiklerini vurgulayarak, “Misyonumuz ise markalarımızın gücünü ve perakende yetkinliğini artırarak Türkiye’nin marka ekonomisine dönüşümünü sağlamak” ifadesini kullandı. Göreve geldikleri Mart 2010’da yurt içinde BMD markalarının 40 bin mağaza, 170 bin kişilik istihdam, 2 milyon 300 bin metrekare satış alanı, 24 milyar dolar cirosunun söz konusu olduğunu anlatan Yılmaz, Nisan 2012’de bu rakamları sırasıyla 50 bin mağaza, 220 bin kişilik istihdam, 3 milyon metrekare satış alanı ve 30 milyar dolar ciroya ulaştırdıkları bilgisini verdi. Yılmaz Yılmaz, “İki yıllık yeni görev süremizin bitiş tarihi olan 2014’te 60 binden fazla mağazaya,
42 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
310 bin kişilik istihdama, 3 milyon 7 bin metrekarelik satış alanına ve 40 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Yine Mart 2010’da yurt dışında BMD markalarının toplam bin 370 mağazası vardı. Nisan 2012’ye geldiğimizde 79 BMD markasının 91 ülkede toplam 2 bin 603 mağaza açtığını görüyoruz. 2014’te ise 100’ü aşkın ülkede 90 BMD markasına ait 4 binin üzerinde mağazaya ulaşmayı planlıyoruz” diye konuştu. Yılmaz, 2014 yılına kadar yurt içinde 20 bin, yurt dışında bin 500 yeni mağaza, 10 milyar dolar ciro artışı, 90 bin yeni istihdam ve 700 bin metre kare yeni satış alanı hedeflediklerini ilave etti. BMD’nin marka odaklı geliştirdiği ekosistemin, ekonominin diğer aktörlerini de çekim alanına aldığını vurgulayan Yılmaz, 2023 yılında öngörülen 500 milyar dolarlık ihracat hedefine de destek olmak üzere, yurt dışında var olan markaların satın alınması ve Türk markalarının yurt dışına açılmaları konularında finansman desteği sağlanması amacıyla Eximbank “Marka Kredisi” uygulamasını hayata
geçirdiğini sözlerine ekledi. Yılmaz, “Marka Kredisi programı kapsamında kullandırılacak kredilerin azami vadesi 10 yıl olacak. 2 yıl geri ödemesiz toplam 7 yıl vadeli avro kredilerde Euribor 4,50, dolar kredilerde ise Libor 5,00 faiz oranı uygulanacak. 3 yıl geri ödemesiz toplam 10 yıl vadeli Euro kredilerde Euribor 4,75, dolar kredilerde ise Libor 5,25 faiz oranı uygulanacak” dedi. Yılmaz, BMD’nin startını verdiği bir başka proje olan “Kira, Ciro ve Performans Endeksi” çalışmasıyla AVM’lerin metrekare verimliliği ve kiraların ciroya oranı konularında “ratinglerini” ölçeceklerini söyledi. Nielsen ile yürütülen endeks çalışmasına markaların yoğun ilgi gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, ilk sonuçların Temmuz 2012’de açıklanacağını bildirdi. Türkiye’ye akademik fayda sağlamak için gerçekleştirdikleri projelere de değinen Yılmaz, 2023’e giden süreçte “Made in Turkey”den “Turkish Brands”e dönüşüm başladığını ve markalı ekonomiye geçişle oluşturulacak ek katma değer ile 2030 yılında milli gelirin 2 trilyon 75 milyon dolara çıkacağı öngörüsünde bulundu.
43 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
AYB, Türkiye’de büyüme desteğini 475 Milyon Euro ile yeniliyor Avrupa Yatırım Bankası (AYB), küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ’ler) ve orta büyüklükteki işletmelerin yanısıra iklim değişikliğine uyumu hedefleyen toplam 475 milyon EURO’luk bir kredi paketiyle Türkiye’deki akılcı büyümeye desteğini yeniliyor. Bu finansman paketi, Türkiye’de güçlü konumu bulunan başlıca dört kamu bankası; girişimcilik faaliyetleri için Ziraat Bankası, Halkbank ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), çevre ve iklim değişikliğine uyum için ise İLBANK vasıtasıyla kullandırılacak dört ayrı krediyi kapsamaktadır. Anlaşmalar, Ankara’da yapılan resmi bir törenle AYB Başkan Yardımcısı Pim van Ballekom, Hazine Müsteşar Yardımcısı Cavit Dağdaş, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hüseyin Aydın, İLBANK Genel Müdürü Ahmet Candan, Halkbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Süleyman Aslan ve TSKB Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Fevzi Onat tarafından imzalandı. Bu vesileyle, AYB Başkan Yardımcısı Pim van Ballekom, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Yeni atanan, Türkiye’den sorumlu AYB Başkan Yardımcısı olarak Türkiye’nin akılcı büyümesine vermiş olduğumuz desteğin istikrarlı ve güçlü bir şekilde devam ettiğini beyan etmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. 2011 yılında ülkenin kalkınmasına ve refahına yönelik önemli sektörlerdeki 19 proje için Türkiye’ye toplam 2 milyar EURO aktarmayı başardık. Türkiye’de akılcı büyümenin desteklenmesi, Türkiye’deki finansman politikamızın temelidir. Bugün önde gelen dört banka ortağımızın işbirliğiyle ülkedeki girişimciliğe ve iklim değişimine yönelik 475 milyon EURO’luk ilave bir finansman paketini imzalıyorum. Önde gelen çok taraflı finansal kuruluş olarak uzmanlığımız ve elimizde bulunan
44 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
araçlar, Türkiye’nin hızla büyüyen girişimci faaliyetlerine yarar sağlayacak şekilde yerel banka ortaklarımızın uzmanlığıyla biraraya gelmektedir. Su ve katı atık altyapısı konusunda İLBANK ile birlikte gerçekleştireceğimiz projeler, belediyelere ve halka yönelik olarak iki kuruluş arasındaki işbirliğinin kapısını açmaktadır. Avrupa Birliği’nin bankası olarak AB dışında AYB finansmanından en çok yararlanan ülke olmaya devam eden Türkiye’ye daha geniş çaplı, hızlı ve güçlü bir destek verme arzusu içindeyiz. 2012 yılında Türkiye’deki AYB faaliyetlerinin üç ana dayanağı olan kamu altyapı projeleri, KOBİ’ler ve özel sektör kredileri üzerinde daha çok yoğunlaşacak, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ve enerji sektörüne özel bir önem vereceğiz. Bilgi Ekonomisine ve İklim Değişikliğiyle mücadeleye verdiğimiz destek, 2012 yılında AYB için en üst düzey öncelikler arasında yer alacaktır.” 325 milyon EURO’luk tutar (Halkbank’a 150 milyon EURO, Ziraat Bankası’na 100 milyon EURO ve TSKB’ye 75 milyon EURO olmak üzere), üç ayrı kredi şeklindedir. Halkbank ve TSKB’ye verilen krediler, KOBİ’lerin ve orta büyüklükteki işletmelerin küçük ve orta ölçekli yatırımlarının söz konusu bankalar üzerinden finansmanına yöneliktir. Halkbank, özellikle Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan veya buralara yönlendirilen yatırımları teşvik ederken, TSKB ise orta büyüklükteki işletmelerin yatırımlarına odaklanacaktır. TSKB, orta büyüklükteki işletmeler konusundaki derin bilgisini kullanarak bu kesimin ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlara odaklanacaktır. Ziraat Bankası ise, ülkenin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerin dışındaki üretim, ticaret ve hizmetler sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lere ağırlık verecektir.
PANORAMA
Söz konusu krediler, çok sayıda ekonomik faaliyeti desteklemeyi amaçlamaktadır. Küçük ve orta ölçekteki bütün şirketler hedeflenmektedir. AYB, KOBİ’lere yönelik geleneksel kredilerini tamamlamak ve büyük şirketlerin kapsamlı projeleri ile KOBİ’lere yönelik krediler arasındaki boşluğu kapatmak amacıyla, Türkiye’deki orta büyüklükteki işletmelere ilk defa kredi açmaya başlamaktadır. AYB’in Türkiye’deki banka ortakları, daha önceden kullandırılan çok sayıdaki kredi ile, AYB fonlarını uygun yatırımlara aktarabileceklerini kanıtlamışlardır. 325 milyon EURO’luk sözkonusu finansman, aracı bankalar tarafından AYB finansmanının nihai kullanıcılarına sunulan şartlarının, özellikle açılan kredilerin vadelerinin uzatılması yönünden daha da iyileştirilmesine imkan verecektir. İLBANK’a aktarılan ilave 150 milyon EURO Türkiye çapında su ve katı atık sektöründeki belediye yatırımlarının
finansmanına yönelik bir kredidir. Bu kredi, AYB ile İLBANK arasındaki ilk işbirliğidir. Geçtiğimiz yıllarda AYB, Türkiye’deki Büyükşehir Belediyelerinin büyük ölçekli su ve kentsel ulaşım projelerini finanse etmiştir. Ancak AYB, su ve katı atık sektöründeki katkısını artırmak, daha küçük belediyelere ulaşmak ve daha çok sayıda belediyeye hizmet götürmek için İLBANK ile ortak projeler geliştirmeye karar vermiştir. Belediye sektöründe derin bir tecrübeye sahip İLBANK’ın ortak ve aracı banka olarak hizmet vermesi, belediyelere hem kredi hem de teknik hizmet sağlanması konusunda AYB’nin dünya çapında bilinen uzmanlığı üzerinde tamamlayıcı bir unsur olacaktır. Bu proje, halkın yaşam standartlarının ve çevresel şartların geliştirilmesine belirgin bir katkı yapmasının yanısıra, Türkiye’nin Avrupa Birliği çevre standartlarına ve politikalarına bağlılığının daha da ileriye taşınmasında da önemli bir araç olacaktır.
KOBİ’lerin ERP tercihi Netsis Sanayi Bakanlığı bünyesindeki Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün 15 ilde gerçekleştirdiği “KOBİ’lerde ERP Uygulamaları” araştırması, yüzde 46,1’inin 27 farklı marka ile ERP yatırımı yaptığını ortaya koydu. ERP sistemleri ile elde edilen en önemli stratejik avantajların başında sağlıklı iletişim ve verimli iş birliği sayılırken, projelerin öngörülen bütçeye uygunluk oranı ise yüzde 73,1 olarak belirlendi. Aynı araştırma ile Türkiye’de KOBİ’lerin en çok tercih ettikleri ERP çözümünün Netsis olduğu tespit edildi. Türkiye’nin öncü iş yazılımları üreticisi Netsis, T.C. Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından KOBİ’lerdeki ERP kullanım eğilimlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen araştırma; üretim,
46 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
hizmet, enerji, inşaat, otomotiv, tekstil, ilaç ve gıda başta olmak üzere 15 ilde farklı sektörlerden şirketler üzerinde uygulandı. Bu şirketlerin yüzde 46,1’inin 27 farklı marka ile ERP yatırımı yaptığı belirlenirken, KOBİ’lerin en çok tercih ettiği markanın ise yüzde 21’lik oranla ve açık ara farkla Netsis olduğu gözlendi. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 65,4’ü aile şirketi iken, yüzde 53’ünün 50 ile 249 arasında çalışanı bulunuyor. Bu şirketlerin tamamına bakıldığında, ERP projelerinin beklentilerini karşılama ve memnuniyet oranlarının yüzde 80 olduğu tespit edildi. ERP sistemleri ile elde edilen en önemli stratejik avantajların başında sağlıklı iletişim ve verimli iş birliği sayılırken, projelerin öngörülen bütçeye uygunluk oranı ise yüzde 73,1 olarak belirlendi.
PANORAMA
Sanko ve Konukoğlu ailesine 11 plaket Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı’nca, Kurumlar ve Gelir Vergisi rekortmenleri ödüllendirildi. SANKO şirketleri ve Konukoğlu Ailesi’ne 11 plaket verildi. Şehit Kamil Kongre Merkezi’nde düzenlenen törene, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep Milletvekilleri, resmi kurum yöneticileri, sanayici ve işadamları katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gelir İdaresi Müdürlüğü’nce Özel Ödül verilmesi
48 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
kararlaştırılan Sanko Tekstil İşletmeleri adına, Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Adil Sani Konukoğlu’na plaket verdi. GELİR VERGİSİ Gelir Vergisi Rekortmenleri listesinde birinci sırada yer alan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ve üçüncü
PANORAMA
sırada bulunan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeki Konukoğlu’nun plaketini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin verdi. Gelir Vergisi Rekortmenleri listesinde dördüncü sırada bulunan Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Adil Sani Konukoğlu’nun plaketini Milletvekili Nejat Koçer, beşinci sırada bulunan SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Konukoğlu’nun plaketini Milletvekili Mehmet Erdoğan, altıncı sırada yer alan SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konukoğlu’nun plaketini Milletvekili Ali Şahin, sekizinci sırada bulunan SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Konukoğlu’nun plaketini ise Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa verdi. KURUMLAR VERGİSİ Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kurumlar Vargisi Rekortmenleri listesinde birinci sırada yer alan SANKO Holding şirketlerinden Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş. adına plaketi CEO İlker Güner’e ve üçüncü sırayı alan Sanko Tekstil İşletmeleri adına plaketi SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konukoğlu’na verdi. SANKO Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Konukoğlu, Kurumlar Vergisi Rekortmenleri listesinde sekizinci sırada bulunan Süper Film Ambalaj’ın ödülünü Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun’dan, onuncu sırada olan Sanko Pazarlama’nın ödülünü ise Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cahit Nakıboğlu’’ndan aldı.
49 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Malkan çalışanları, yöneticiler ve bayiler piknikte buluştu Malkan Makine çalışanları, piknikte buluştu. Eyüp Belediyesi Kemerburgaz sosyal tesislerinde gönüllerince gezip, stres attılar. Yapılan piknikte çalışanlar çeşitli oyunlar ve voleybol oynadılar. Organize edilen piknikte çalışanlaraileleri, arkadaşları ile birlikte gönüllerince eğlenme imkânı buldu. Genel Müdür Mustafa Alkan, Malkan çalışanlarının piknikle tüm yılın yorgunluğunu attığını dile getirerek, “Bu tür programları hem stres atma hem de aktif dinlenme noktasında yapılabilecek en
52 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
doğru etkinlik olarak görüyoruz. Uzak - yakın herkes için kaynaşmaya vesile olabilecek güzel bir birliktelik oldu. İnsanımızın günlük hayatın stresinden kurtulup bir gün dahi olsa tabiatla baş başa kalmasının kendilerini çok sevindirdiğini görüyoruz. Bu tür faaliyetler, çalışanların ailelerinin tanışıp kaynaşmasına vesile oluyor. Malkan Makine çalışanları piknik sayesinde yoğun geçen fuar ve çalışma döneminin stresini atarken, aileler de tanışma imkânı buldu. Katılım sağlayan destek veren arkadaşlara teşekkür ederiz” dedi.
PANORAMA
LC, Avrupalılara nispet yapıyor Türkiye’de mağaza sayısı yıl sonu itibarıyla 400’ü aşacak olan LC Waikiki, global çapta büyümek için düğmeye bastı.
54 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
LC Waikiki’nin 2023 yılı hedefi Avrupa’nın en başarılı üç hazır giyim perakende firmasından biri olmak. 2012 yılının tamamında yurtiçinde 40, yurtdışında 25 yeni mağaza açılması planlanıyor. Bugün itibariyle Türkiye’nin 70 ilinde 367, yurtdışında ise 10 ülkede 31 mağaza bulunuyor. Tema Mağazacılık bünyesindeki LC Waikiki’nin Genel Müdürü Gordon Bullock, “Yıl sonunda Türkiye’deki mağaza sayımız 400’ü aşacak. Bizim için müthiş bir büyüme fırsatı var, hem Türkiye’de hem de yurtdışında. Bu amaçla hazırlanıyor, tüm fırsatları yakından izliyoruz” diyor. Son iki yılda yüzde 50 büyümeye imza atan şirketin 2011 yılı cirosu 2 milyar 900 milyon TL. Hazır giyimde pazar payı yüzde 13 seviyesinde. Gelecek yıl yine 40’a yakın mağaza açma planı var LC Waikiki’nin. Ancak asıl büyüme planı yurtdışında olacak. “Türkiye’de 550 mağazaya kadar büyüme potansiyelimiz var. Bu, 150 yeni mağaza demek. Ayrıca var olan mağazalarımızı büyütme vizyonumuz da var.” LC Waikiki’nin 2012 büyüme hedefi yüzde 30. Bu çok önemli bir büyüme oranı; “Hem bu yıl hem de geçen yıl açılan yeni mağazaların etkisi ile bu yıl yüzde 30 büyüme hedefliyoruz” diyor Bullock. 2011’in sonunda bu yıl için ekonomide daralma öngördüklerini ancak temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını anlatıyor. Beklediklerinden çok daha iyi bir yıl geçirdiklerini söyleyen LC Waikiki Genel Müdürü Gordon Bullock, Türkiye’nin ekonomik gücünün iş yapma gücünü de artırdığını vurguluyor: “Batı Avrupa ekonomileriyle ve ABD ile karşılaştırıldığında Türkiye ekonomisi çok daha güçlü. Birçok batı ekonomisinin aksine resesyona girmedi. Küçük bir yavaşlama var. Mikro olarak bakıldığında enflasyon yüzde 10’lara ulaştı. Bu çok da sağlıklı bir resim değil ama yine de batıdaki pek çok ülkeden çok daha sağlıklı. Bu Türkiye için bu ortamda büyük bir avantaj.” Ekonomideki istikrarlı yapısı ile Türkiye’nin lojistik avantajını kullanarak Çin’e kayan siparişlerin bir bölümünü çekeceği belirtiliyordu. Bullock bu kayışın başladığına işaret ediyor: “Giderek daha fazla yerel üretime kayış gözlemliyoruz. Bunun bazı yararları bazı tehlikeleri var. Yerel üretime gittiğiniz zaman çok daha hızlı hareket edebiliyorsunuz. Ama tüm rakipleriniz böyle düşündüğünde hız yeterince olmuyor. Türkiye’deki üretim çok kaliteli, bu açıdan biz çok önemli bir avantaj yaşıyoruz.”
GLOBAL ÇAPTA BÜYÜYECEK LC Waikiki olarak sürekli devam eden bir yatırım süreçleri olduğunu anlatıyor Bullock. Şirket, genel merkezini tamamen yeniliyor. Depo yatırımları sürüyor. Bunun yanı sıra LC Waikiki yurtdışına açılma planını hayata geçiriyor. Bullock, halen 10 ülkede 31 mağazaları olduğunu söylüyor. Ancak hedefler çok büyük. “Sektöre çok yoğun yatırım yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’deki yerel ve global rakiplerimiz de aynı stratejiyi uyguluyor. Çok canlı bir pazar Türkiye. Hızlı bir büyüme var ve bu sürecek. Uluslararası perakende zincirleri bu cazibeye kapılıyor. Uluslararası markalar bu canlı, güçlü ve büyüyen pazarda daha fazla pay alabilmek için çalışıyor ve bu böyle sürecek gibi görünüyor. Kendi pazarlarında ya da diğer uluslararası pazarlarda istediği büyümeyi gösteremeyen pek çok global oyuncunun bu fırsatı görüp buraya geleceğini düşünüyorum, bunu bekliyorum.” TÜRKİYE’DEKİ REKABET HIZLANACAK Yani önümüzdeki dönem Türkiye’deki perakende zincirlerinin iki cephede savaşmasını izleyeceğiz. Biri büyüme potansiyeli ile cezbeden Türkiye pazarında, bu cazibeye kapılan global rakiplerle, diğeri yeni büyüme alanı olarak belirlenen yurtdışında o pazarlarda yerleşmiş rakiplerle yaşanacak. Bullock, “Kesinlikle bu olacak” diyor, “Türkiye pazarına yeni uluslararası rakipler gelecek ve rekabeti hızlandıracak. Aynı paralelde birçok Türk perakendeci global bir güç olma hedefi ile yurtdışında çok daha aktif hale gelecek.” Peki Türkiye’de rekabet eden perakendecilerin önümüzdeki dönem aşması gereken en önemli çıta ne olacak? Bullock, “Büyümeyi yönetmek” olarak yanıtlıyor ve devam ediyor: “Çok hızlı bir büyüme var bu pazarda. Örneğin biz LC Waikiki olarak son iki yılda 120 mağaza açarak neredeyse yüzde 50’lik büyüme yakaladık. Burada doğru, kaliteli elemanı istihdam etmek, eğitmek, altyapıyı bu büyümeye yeterli hale getirmek en önemli challenge. Ama bu, çözmeye çalıştığımız çok hoş bir problem. Şirket içinde bir bilgi ve yetenek geliştirmemize yardımcı oluyor.” KÜÇÜK DOKUNUŞLAR LC Waikiki bünyesinde 15 bin eleman çalışıyor. 10 bin 500’ü mağazalarda görev yapıyor. LC Waikiki Genel Müdürü, “Her biri çok genç, iyi eğitimli, parlak çalışanlar.
55 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Onları doğru eğitip bu işin gelecek vadettiği konusunda ikna edebilirsek, global büyüme planımızda büyük bir güç elde etmiş olacağız” diyor. Bullock’un şirketin başına geçirilmesinin nedeni de tam bu. Ortadoğu’da bir perakende şirketinin yöneticisi iken 15 ay önce Türkiye’ye gelmiş Gordon Bullock. LC Waikiki’nin global açılımı, yatırımları onun sorumluluğunda değil, tamamen iç pazara odaklı çalışıyor. Bir yabancı yöneticinin bir şirketin sadece Türkiye organizasyonundan sorumlu olması çok da görmeye alışık olduğumuz bir durum değil. Bullock, “Ben çok iyi işleyen bir yapıyı sadece rafine etmek amacıyla istihdam edildim” diyor. “Görevim doğru eğitim ve altyapı çalışmaları ile iç pazardaki hızlı büyümeyi doğru şekilde yönetmek. Küçük dokunuşlarla bu güçlü şirketi daha da güçlendirmek. Ve bu heyecanlı pazarda görev yaptığım için çok mutluyum.” Perakende alanında yöneticilik yapan İngiliz arkadaşlarının şimdilerde Türkiye pazarı ile ilgilendiğini anlatıyor, “Bana şimdilerde bu pazara ilişkin çok soru soruyorlar” diyor. İNDİRİM SORUNU BATI’DA ÇOK DAHA YOĞUN LC Waikiki, Ipsos KMG araştırma şirketinin her 6 ayda bir yaptığı araştırmaya göre
56 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
2004 yılından beri Türkiye hazır giyim perakende sektörünün lideri konumunda bulunuyor. Gordon Bullock bitmek bilmeyen indirim dönemlerinin Türkiye’de, Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında sorun olmaktan uzak olduğunu düşünüyor. O’na göre Türkiye’de perakendeciler indirimi tüketici talebini yönlendirmek için bir araç olarak kullanabiliyor. “Mağazaya yeni bir ürün koyduğunuzda tüketicinin onu beğenip beğenmediğini anlayabiliyoruz. Bazen fiyat yüksek bulunuyor. Bunu indirerek karşı hamlede bulunuyoruz. Bunun dışında yılda iki kez sezon sonu indirimi yaparak, yeni sezona mağazalarımızda yer açıyoruz. Batı’da ise indirimler giderek öne çekiliyor ve her geçen sezon daha da uzuyor. Bu, perakendecilerin kullandığı tehlikeli bir yöntem, gerçek fiyattan ürün satamama tehlikesi... Bu şu anda Türkiye için geçerli olan bir tehlike değil.” Bullock, bu noktada uygun fiyatlı ürünler satan bir marka iseniz sorunun daha az olduğunu, moda markaları için sorunun daha büyük olduğunu da vurguluyor. “Bizim müşterimiz ürünü beğendiğinde, ‘Zaten fiyatı da çok uygun, beklememe gerek yok, bu indirime kalmaz kaçırmayayım’ diyor. Mağazalarımız kalabalık, bu ilgi bir an önce almaya motive ediyor.”
PANORAMA
58 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Değişime ayak uydurmalıyız 17 yıllık logosunu değiştiren Damat, küresel oyuncu olmak için yeni bir strateji belirledi. Orka Grup Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Olmak istediğimiz pazarda en az 5 yıl içinde 25 mağaza açarak büyümeyi planlıyoruz” dedi.
Türk markaları bölgesel ve küresel pazarda etkili ve tanınır olmak için yeni stratejiler belirliyor. Bir ülkede tek bir mağaza açmanın bilinirliği sağlamayacağına inanan Damat da bu vizyonla yola çıktı. Damat markasının sahibi Orka Grup’un Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Olmak istediğimiz pazarda ilk yıl 5, ikinci yıl 3 ya da 5 ve en az 5 yıl içinde de 20-25 mağaza açarak yürüyeceğiz” diyor ve bu konuda çok büyük bir değişim yaşadıklarını vurguluyor. LOGOSUNU DEĞİŞTİRDİ Damat, bu konuda ilk adımı 17 yıl sonra logosunu değiştirerek atmış. Palto, ayakkabı, kemer, aksesuar, çanta, çorabın da yer aldığı bin 900 parçalık devasa bir koleksiyon oluşturmuş. Geçmişte yaptıkları işin tekstil ya da hazır giyim sektörü diye değerlendirildiğini söyleyen Orakçıoğlu, “Ama bana göre artık moda endüstrisi var. Bunların perakendeciliği, marka ve tasarım ekonomisi var. Önemli olan bunlara kendinizi hazırlayabilmek ve bu süreçlerin içinde olabilmek. Bu değişimi öngörmek son derece önemli. Yoksa standart ‘Ben işimi biliyorum para kazanayım’la yürümez, esas yarın ne olacak” diyor. Neden değişim? Her şey değişim üzerine kurgulandı. Bu değişime adapte olamayan gelecekte olmayacak. Güçlü, zengin olan değil, değişen ve değişime adapte olan şirket ayakta kalacak. Seneler evvel kumaşçımıza dedik ki “Bize 200 gram civarında kumaş çalış”. Beraber geliştirdik. Bugün 400 gramlık takım elbise satıyoruz. Bugüne kadar ağırlık 1.5 kiloydu. Bu olay dünyada henüz çok kısıtlı markalarda var. Değişimin en önemli noktası nedir? Dünyada değişimin adı ‘ulaşılabilir lüks’... Biz her zaman ulaşılabilir lüks yapıyoruz. Aşırı pahalıya kaçmıyoruz. Mesela geçen yıl en iyi Amerikan markası Micheal Kors seçildi. Adamlar aslında 10 yıldır varlar. Ancak son yıllarda Louis Vuitton, Prada gibi markalar kalitesinde ve tasarımında yaptıkları çantalarla dikkat çekiyor. 300-700 dolar arasında satılan ürünler dünyada kapış kapış gidiyor. Yani kaliteli ve ulaşılabilir fiyat. Dünya artık bu yönde, biz de bunu takip edeceğiz. Eskiden Bentley olarak tanımlıyorduk kendimizi, şimdi değiştirdik bunu. Biz artık ulaşılabilir lüksüz.
59 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Logonuzun dışında Orka’da neler değişti? Yurtdışında 5’inci şirketimizi kurduk. İspanya, İngiltere, Romanya (2), Polonya ve şimdi de Rusya’da kuruyoruz. Yurtiçi ve yurtdışı şirketlerin sayısı 10’a çıktı. Çalışan sayımızda 2 bine ulaştı. Altyapımız hazır. Konseptimiz hazır. Çalışanların DNA’sı hazır. Sadece 15 günlük bir oryantasyonla herhangi bir ülkede kapıları açıp satış yapabileceğiz. Sizdeki bu değişim başka Türk markaları için de sinerji olacak mı? Olmaz mı... Bu sinerjinin herkese bir faydası olacak. O pazara girdiğimde 2-3 tane daha Türk markası varsa işin daha hızlanıyor. Kötü bir Türk markası deneyimi varsa tam tersi oluyor. 3-4 Türk markası ile bir arada hareket etme konusunda çeşitli görüşmelerimiz de var zaten. Firmaların heyecanı, enerjisi ve değişime olan inancı çok önemli. Dünyada büyük bir değişim yaşanıyor Küresel bir Türk markası oluşturmak için uluslararası alanda yaşanan değişimin Türk şirketleri tarafından da dikkate alınması gerektiğini söyleyen Orka Grup Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, birçok markanın bugüne kadar ‘birkaç mağaza’ açarak yurtdışında yayılmaya çalıştığını ancak bunun artık mümkün olmadığını söyledi. Orakçıoğlu, diğer Türk markalarının da ancak değişime ayak uydurarak bölgesel ya da global bir oyuncu olabileceğini ifade etti.
60 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Kaliteyi düşüren ucuz kıyafet, tekstilciyi etkiliyor
Ucuz üretilen kıyafetler, tekstil üreticilerini olumsuz etkilerken, kalitenin de düşmesine neden oluyor. Alım gücü düşen insanların, fiyatlarının düşük olması ve sunulan seçeneklerin fazla olması nedeniyle ucuz üretilen kıyafetlere yönelmeleri, tekstil üreticilerini olumsuz etkilerken, kalitenin de düşmesine neden oluyor. Avrupa modasına uygun üretim yapan tekstil firmalarından bazıları, Ankara’ya direk uçak seferlerinin olmaması nedeniyle yurt dışına açılmadıkları için merkezlerini İstanbul’a taşınmayı tercih ederken, bazıları da ucuz ürettikleri kıyafetleri
62 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
düşük fiyatlı satan firmalarla yarışmakta zorlandıkları için zarar ediyor. Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Genel Sekreteri Fulden Güney, kadın giyimde Türkiye’de öncü olan Ankara tekstilini canlandırmak amacıyla dernek olarak çeşitli kararlar aldıklarını belirterek, ‘’Ancak, alım gücü düşen insanlar, ucuz üretilen kıyafetlerin çeşitli olması nedeniyle markalaşmış firmaların ürünlerini almıyorlar. Bu da firmaların zarar etmesine neden oluyor’’ diye konuştu. Tekstil sektörünün ucuz kıyafet üretimi nedeniyle zor bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Güney, ‘’Yaklaşık 300 kişi çalıştıran markalaşmış bir giyim firması, alım gücü düşen insanların ucuz üretilen kıyafetleri tercih etmesi nedeniyle küçülmeye gidiyor. Ucuz kıyafet üreten tekstil firması da bünyesinde en fazla 5 kişi çalıştırıyor’’ dedi. Güney, Türkiye’de en fazla istihdamın sağlandığı tekstil sektöründe, satışlarını arttırmak isteyen firmaların ucuz kıyafet üretimini tercih etmesinin tekstilde kaliteyi düşürürken, istihdam olanaklarını da azalttığını söyledi. Uzmanların, kalitesi düşen kumaşların bir çok hastalığa neden olduğu uyarılarını anımsatan Güney, tüketicilerin bu konuda daha duyarlı olmalarını istedi. Güney, ucuz kıyafet üretimine direnen firmaların da kalitesinden ödün vermediği ve işçi çıkarmadığı için zararına satış yapmak zorunda kaldğını kaydetti.
PANORAMA
Tasarımcılar İTÜ’den yola çıktı
64 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sanayii ile bütünleşik olarak faaliyetlerini sürdürmekte olan İTÜ – FIT (Fashion Institute of Technology) Moda Tasarımı Programı, 2011-2012 akademik yılı sonunda beşinci mezunlarını verdi. Bir tasarım yarışması niteliğinde yapılan “İTÜ FASHION SHOW 2012 ” İTÜ Rektörlüğü’nün katkılarıyla, Ritz Carton Oteli Balo Salonu’nda, “Banu Noyan Event Office” organizasyonunda ve Ece Sükan ile Korhan Abay’ın sunumuyla gerçekleşti. Tekstil ve konfeksiyon sanayimizin, küreselleşen dünyada rekabet edebilir konumunu sürdürebilmesi için modamarka ürünler grubuna yönelmesi bir gereklilik ve bu bağlamda moda ve marka oluşturma becerisine sahip tasarımcıların yetiştirilmesi de bir zorunluk halini aldı. Bu gerekçeyle açılan İTÜ-FIT Moda Tasarımı Programı; İstanbul Teknik Üniversitesi ve New York Devlet Üniversitesi’ne bağlı “Fashion Institute of Technology” (FIT) gibi iki köklü kurum arasında 2004 yılında yapılan işbirliği sonucunda hayat buldu. Dünyanın en iyi moda okulları arasında ilk sıralarda yer alan FIT’nin 4 senelik lisans programı için ortak diploma verdiği tek program İTÜ-FIT Moda Tasarımı Programı’dır. İTÜ FASHION SHOW 2012 etkinliğinin ana sponsorluğunu İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği (İHKİB) üstlendi. Tasarım yarışmasında ilk üçe giren öğrencilere ödüllerini
PANORAMA
Demsa Group verdi. Mansiyon ödülünü ise Li Fung Türkiye üstlendi. Diğer sponsorlar arasında; DESA, KOM, BOSSA, TAYPA, KİPAŞ (Lee Cooper), EKOTEKS, Cherryfield Trading, Finteks, Portakal Tekstil, Mass Design, Badıllı Tekstil, Tolga Tekstil, Via Magazıcılık (Girlstop), Perseus Tekstil, NormTeknik, Digital Plus gibi ülkemizin çok değerli marka ve firmaları yer aldı. Tasarım yarışmasının saç tasarım sponsorluğu MOS City’s, makyaj sponsorluğu ise M.A.C Kozmetik Türkiye’ye aitti. Her sene geleneksel olarak üretilerek konuklarla paylaşılan tasarımı Moda Tasarımı Bölümü öğrencilerinden A. Ege Kutay’a ait İTÜ FASHION SHOW 2012 kupaları için Gülistan Dekal ve Güral Porselen firmaları sponsor oldu. Tasarım Yarışması’nın seçici jürisinde; İHKİB
Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin, İstanbul Otelcilik Turizm Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cennet Süzer, Fashion Institue of Technology (FIT, New York) Dekanı Prof. J. Arbuckle ve Bölüm Başkanı Prof. C. Wong, DEMSA GROUP, Birleşmiş Markalar Derneği, KOM, M.A.C Kozmetik ve MOS City’s temsilcileri bulunuyor. Ayrıca Vogue Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Seda Domaniç, Moda Fotoğrafçısı, Aslı Girgin ve Moda Tasarımcıları Hatice Gökçe ve Gamze Saraçoğlu jüri de yer aldı. İTÜ FASHION SHOW 2012, Tunçin Üner –Adnan Ege Kutay, “KLASİK” temalı dört parçalık erkek giyim koleksiyonu ile birinci olurken, Ezgi Çılgın ikinci, Ece Yavaş üçüncü oldu. Mansiyon ödülünü ise Yeşim Benli aldı.
65 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PANORAMA
Kutlamalar balonsuz olmaz Kutlama ve törenlerin vazgeçilmez aksesuarları balonlar, Balonevi ile daha çekici bir hale geliyor. Böylece törenler istenilen etkiyi çok daha kolay oluşturuyor. Temel atma ve açılış gibi yatırımlar için düzenlenen törenlerin yanı sıra, parti ve kutlamalarda mekan düzenlemesinin en önemli aksesuarını balonlar oluşturuyor. Kongre, seminer, açılış, temel atma gibi organizasyonlarda ortamı renklendirmek için kullanılan balon dekorasyonu, aynı zamanda etkinlik alanında gizlenmek istenen noktaların kapatılması içinde tercih ediliyor. Bütün renk seçenekleri ile istenilen harf ve rakamların oluşturulabildiği
66 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
balonlara firma ve kurum logolarının yanı sıra fotoğraf da basılabiliyor. Çeşitli ebatlarda ve tiplerde balonları ile bu konuda çözümler sunan Balonevi firması, geçtiğimiz yıl kurulmasına karşın hızlı bir satış gücü sergiledi. İstanbul Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında faaliyetlerin sürdüren firma, perakende satış noktaları ile de orijinal ürünler tedarik ediyor. Yatırımları ile öne çıkan tekstil, hazırgiyim ve perakende segmentlerinin bu
PANORAMA
tip etkinlikleri için Balonevi onlarca farklı dekorasyon seçeneği sunuyor. Firmanın hizmetleri arasında; balon süslemeleri, kapı kemeri, balon yağmuru, uçan balonlar, sütun yer alıyor. Balonevi tarafından hazırlanan Balon Duvarı, organizasyon alanında gizlenmek isteyen bir nokta için kullanılıyor. Böylece balonlarla görünmesi istenmeyen bu noktalar hem gizlenmiş oluyor hem de etkinlik konseptine uygun bir görünüm elde ediliyor. Balonevi, organizasyonların giriş noktasının belirlenmesi için Balon Takları hazırlıyor. Bu balon takları ister kapıya monte, ister ayaklı isterseniz uçan Jumbo balonlarla askıda tutulabiliyor. Helyum gazı ile şişerek uçan balon olarak kullanabileceğiniz Jumbo 80cm ve 120 cm çap olarak 2 boyuta sahip. Logo basılan Jumbo balonların yanı sıra Sütun Balonlar da büyük bir talep görüyor. İlgi çekmesi
68 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
istenen ürünün daha fazla ilgi çekmesi için yürüme yolu ya da yönlendirme amacı ile kullanılan sütun balonlar ayaklı veya uçan tipte kullanılabiliyor. Açılış, temel atma ve benzeri her türlü etkinliklerde, coşkunun doruğa çıktığı noktada Balon Uçurma uygulaması katılımcılara renkli anlar yaşatıyor. Rengarenk balonların bir anda gökyüzüne salınması ile etkinlik güçlü bir final yapmış oluyor. Benzer şekilde Balon Yağmuru uygulaması da tavan yüksekliğinden bırakılan rengarenk balonlarla ortamı daha canlı kılıyor. Uçan Balonlar ve Zincir Balonlar da sunan Balonevi firması, bütün balon çeşitlerine istenilen yazı ve şekilleri baskı olarak uygulayabiliyor. Ya da bu balonlarla yazı ve şekilleri oluşturabiliyor. Perakende alanında kendi mağazalarını oluşturan firma, ayrıca lisanslı çocuk ürünlerine sahip.
PANORAMA
İran’a ambargo, Türk tekstilcileri vurdu
İran’a yönelik ambargo, bu ülkede dengeleri alt üst etti. Resmi kur ile piyasa kuru arasında yarı yarıya fark oluştu. Bu fark Türk tekstil ve konfeksiyoncusunu vurdu. İran’a mal satışı yüzde 80 azaldı. Türk tekstil ve konfeksiyon ihracatçıları, İran’da kur ve para transferi konusundaki sıkıntılardan dolayı kara kara düşünmeye başladı. Sıkıntının temelinde İran’ın yürütmekte olduğu dış politika nedeniyle başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin uyguladığı ambargo yatıyor. Şöyle ki ambargo ülkenin iç piyasasındaki dengeleri de alt üst etmiş durumda. İran hükümeti, son 6 aydır resmi dolar kuru açıklamasına rağmen dolar alım ve satımı yapmıyor. Bu nedenle iç piyasada da dolar kuru büyük bir patlama yapmış durumda. 4 ay önce İran’ın resmi dolar kuru bin 120 tümen
70 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
(Tümen iç piyasada kullanılan bir para birimi. 1 Tümen,10 Riyal değerinde) iken, bugünkü resmi kur bin 310 tümene çıkmış durumda. İran’ın para birimi resmi verilere göre son 4 ayda yüzde 15’lere yakın değer kaybetmiş olsa da iç piyasada durum çok daha farklı. Çünkü şu an, serbest piyasada 1 dolar, 2 bin 100 ile 2 bin 300 tümen arasında değişiyor. İşte resmi dolar satışının olmaması ve doların iç piyasadan alınması zorunluluğu, Türkiye’den tekstil ve konfeksiyon ithalatı yapan İranlı firmaları dolayısıyla Türk tekstil ve konfeksiyon ihracatçılarını zora sokuyor.
PANORAMA
ÖDEME YAPMIYORLAR Bursa ile çevresinde tekstil ve konfeksiyonla uğraşan firmaların önemli bir çoğunluğunun İran pazarına çalıştığını belirten Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay, bu belirsizlik nedeniyle tekstil ve konfeksiyon ihracatçılarının sıkıntı içinde olduğunu kaydetti. Türk firmaların İran’a 5 ay vadeli mal verdiğini belirten Burkay, “Resmi kur ile piyasadaki kur arasında ciddi fark var. Bizden 10 dolara mal alan İranlı bir firma bunu iç piyasada resmi kura göre bir kar koyarak satıyor. Ancak resmi olarak dolar satışı olmadığı olmadığı için bu parayı iç piyasadan dolara çevirmek zorunda kalıyor. Sonuçta ürün başına eline ancak 7-8 dolar geçiyor. firmalar, zarar etmemek için tümenin yükselmesini bekliyor, bize de ödeme yapmıyorlar. Ciddi bir sıkıntı var” diye konuştu. SEVKİYATLAR DURDU Her yıl nevruz döneminde İran’a yüklü miktarda sevkıyatlar yapıldığını ancak ödemeler aksadığı için bu sevkıyatların da durduğunu belirten Burkay, “Geçen yıla göre sevkıyatta yüzde 80 düşüş var. Herkes endişe içinde bekliyor. Özellikle Bursa ve çevresinden İran’a çok mal satılıyor. UİB’in tekstil ihracatı içerisinde İran’ın payı yüzde 7. Birçok firma, hayatını İran pazarına bağlı olarak sürdürüyor. Umut ediyorum ki bu sıkıntı bir an önce düzelir. Yine eski kurlara geri dönülür. Ama İran bunu atlatacak” diye konuştu. İran’dan Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den İran’a giden para transferlerinde de ciddi sıkıntı olduğunu kaydeden Burkay, “İran bankalarının uluslararası transferlerde dolarla ilgili kullanacakları limitler yok. Pek çok banka dolar transferi yapamıyor. Avrupa ve ABD tarafından kara listeye alınmış İranlı pek çok banka var. Onlarla da çalışamıyoruz. Kara listede olmayan bankalarda da transfer sıkıntısı başladı. İran’da ne oldu da devalüasyon oldu, onu da anlamıyoruz. Piyasadaki artıştan dolayı İran devleti kendi açıkladığı kurdan da dolar satışı yapmıyor” şeklinde konuştu. LALELİ VE OSMANBEY BELİRSİZLİKTEN TEDİRGİN Gündemdeki sıkıntı, Laleli ve Osmanbey’deki hazır giyim ve konfeksiyon firmalarını etkileyecek. İran’ın dış ilişkilerinden kaynaklı olarak parası değer kaybetti. Bu tabii ilk etapta İran’la ticari ilişkide olan firmalar için sıkıntı yaratıyor. Tekstil ve konfeksiyon
72 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
ihracatçılarının ne oranda etkileneceğine dair resmi bir rakam yok ama Laleli ve Osmanbey’deki firmalarımız çok etkilenecek gibi. Belirsizlikten dolayı, Avrupa’nın ABD’nin müdahale ile ilgili tutumundan dolayı İran’da herkes tedirgin. Bekleyip göreceğiz. İRAN’DA KUR, BİR SÜRE BÖYLE DEVAM EDER İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle; “Ödemesi de sevkiyatı da özeldir İran’ın. Yapılan ticaretlerde peşin ticaret olursa başınız ağrımaz. Oysa firmalarımız İranlı firmalara çok ciddi krediler açıyorlar. Haliyle krizin getirdiği devalüasyon gibi durumlardan etkileniyorlar. Bu geçici bir sıkıntı. Uzun süreli olmaz. İranla ticareti, daha net çizgilerle yapmakta fayda var. İran kapalı ekonomiye sahip. Bir müddet İran’da kur böyle devam eder. Alışıldıktan sonra yavaş yavaş her şey rayına girer.” ELİMİZDE BÜYÜK MİKTARDA MAL KALDI Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği Başkanı Ali Ulvi Orhan; “ABD’nin İran politikasından dolayı gittikçe belirsizleşen bir durum oluştu. Kışlık mallarımızı satamadık. Elimizde büyük miktarda mal kaldı. İranla yıllardır ticaret yaptığımız için açık hesap da çalışıyorduk. Onlar da hangi kurda nasıl bir ödeme yapacaklarını kestiremediklerinden ödemeleri durdurdular. Mal alma konusunda da iştahsızlar. Fiyatlarımızı eski fiyatlara göre yüzde 10-15 geri çektiğimiz halde, değer kaybı fazla olduğu için onlara yüksek geliyor. Son 3 ayda çok ciddi anlamda İran piyasası daraldı. Aslında Nevruz öncesi bizim ihracatımızın ilk lokomotifi İran olurdu. İran’a mal satan Osmanbey piyasasının yüzde 50’si etkilendi. Son 3 ayda yüzde 80 düşme var. Talepler bıçak gibi kesildi. Gelinecek noktayı kestiremiyoruz.” SÜRECİ LEHİMİZE ÇEVİRMEK BİZİM ELİMİZDE Laleli San. ve İşadamları Der. Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca; “Laleli’deki tekstilcilerin % 70’i İran ile çalışıyor. Genel işler noktasında olmasa da İran’a yapılan ihracat noktasında yüzde 80 etkilenme olur. Alımlar ciddi anlamda düştü. Ama duruma biraz da tersinden bakmak lazım. İran, ciddi bir ambargo sıkıntısı içinde yaşıyor. İhtiyaçlarını karşılamada bu ambargoyu yine Türkiye üzerinden delebilir. Süreci lehimize çevirmek bizim elimizde.”
PANORAMA
Hüseyin Çağlayan ilk kez bir Türk markası için koleksiyon tasarladı! Mavi, dünyaca ünlü tasarımcı Hüseyin Çağlayan ile ortaklaşa hazırlayacağı jean koleksiyonunun müjdesini verdi. Chalayan / Mavi adını taşıyan koleksiyon, 2013 İlkbahar-Yaz sezonuyla birlikte Türkiye, Amerika, Kanada ve Avrupa’da satışa sunulacak. Hüseyin Çağlayan’ın premium jean serisi Mavi Gold’a özel tasarladığı kapsül koleksiyonda, kadınlar için skinny ve yüksek bel jean pantolonlar, şort, elbise ve üstlerden oluşan 20’ye yakın tasarım yer alacak. İlk kez bir Türk markası için koleksiyon hazırlayan Hüseyin Çağlayan, “Mavi’nin olağanüstü bir denim kumaşı ve jean’lerinin vücutta mükemmel bir duruşu var. Lükse dayalı tasarım geçmişim ve inovasyon tutkumla yeni teknikler geliştirmeyi, vücudu denimle şekillendirip güzelleştiren, modern ve zarif bir koleksiyon tasarlamayı amaçladım.” dedi. Enine boyuna esneyerek 360 derece konfor ve şıklık sunan premium denim kumaşının kullanıldığı Chalayan / Mavi koleksiyonundaki jean’ler, şeklini ilk günkü gibi koruyabiliyor ve Çağlayan’ın vizyonuna uygun olarak vücudu olduğundan daha ince gösteriyor. Yaratım sürecinde insan anatomisini, giysi ve kalıpları inceleyen ünlü tasarımcı, “shape shifting” tekniğiyle özel bandajlar kullanarak, jean koleksiyonuna seksi ve sportif bir hava katıyor.
74 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
PAZAROLA
Her işletmeye bir tiyatrocu
Toplumlar tarih boyunca tarım, ticaret, sanayi, hizmet, bilgi çağlarından sonra şimdilerde, dikkat, hız ve deneyim ekonomisi dönemlerini yaşıyor. Vatandaşlar, çalışanlar öğrenciler, anneler babalar, sevenler sevilenler, alanlar satanlar, hepimiz, hayatlarımızı yaşar, bize ayrılan ömürleri harcarken, aslında ne alıp ne tüketeceğimize değil ne tür deneyimler ve nasıl bir hayat yaşayacağımıza, yaşamak istediğimize karar veriyoruz. Herkes, firmalar ve markalar dahil, birilerini etkilemeye çalışıyor. Bizleri kendi hayatlarının, deneyimlerinin, oyunlarının bir parçası yapmaya uğraşıyor. Ellerinde ne var ve ne sunuyorlarsa bunları vaad ederek, daha çok insanla daha uzun süreler birlikte yaşamanın yollarını arıyorlar. Şimdilerde başarı, ne sattığından çok, kendi hayatına, kendi oyununa ne kadar çok kişiyi, ne kadar uzun süreyle dahil edebildiğinle, hayatlarına dokunabildiğinle, onların oyunlarına katılabildiğinle ilgili. Bu gayretlerin bütününe Teatral (Tiyatral) Pazarlama deniyor. Konuya bu adı yakıştıran Deneyim Ekonomisi: İş hayatı Bir Tiyatro ve Her İşletme Bir Sahne, adlı kitap yakınlarda gözden geçirilmiş haliyle yeniden yayınlandı.
Prof. Dr. İsmail KAYA ismailkaya@gmail.com
Kitabın çıkış noktası, “ürünler ve hizmetler artık yeterli değil” ifadesinde yatıyor. Yazarlar, birbirine benzeyen milyonlarca ürün ve hizmetle dolu bir dünyada, yeni ve farklı bir şeyler yapmanın, ancak müşteriler için anlamlı deneyimler sahnelemekle mümkün olduğunu iddia ediyorlar. Bu sanatı başarıyla icra eden markalardan örnekler de veriyorlar. Sanatçı sıfatlı tiyatrocularımız feryat ededursun, hayatını ritimli çalgılarla kazanan Okay Temiz, “Türkiye’de ritim bozukluğu var. Potansiyel bir enerji var ama nasıl kullanılacağını kimse bilmiyor.” demişti. “Un, yağ, şeker var ama helva yapılmıyor” demeye getirmişti. Sanatçı, işletme yöneticilerinin de ilgisini çekmiş, bir tarihte bir firmada personele takım ruhu kazandırmak için 2000 kişiye ritim tutturmuştu. Tiyatroculuğu maaşla, zorâki veya hatırlı sponsorluklar ve desteklerle yaşatmaya çalışmak yerine, değer ve yeteneklerini iş hayatına, anlı şanlı markaların yöneticilerine anlatıp, “İş hayatı bir tiyatro ve her işletme bir sahne” gerçeği ile bir yüzleşseler, diyorum. Hem tiyatroculara hem de firmalara...
76 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
DENGE
Cambaza bak!
DOÇ. DR. Mehmet Ali ÖZBUDUN ozbudun@gmail.com
78 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Sabahın erken saatleri.. Spiker, gazetelerin manşetlerini okuyor. Vaziyet her zamanki gibi. Bir kısım medyanın vatandaşa ilettiği mesaj, son derece net: -Sen cambaza bak, gerisini bize bırak! Ancak.. Cambaz bir tane değil. Cambazlar muhtelif. Şurası kesin. Millet olarak, cambaza ya da cambazlara bakmaktan iflahımız kesilse de, bu film, her zaman gişe yapıyor. Anlaşıldığı kadarıyla, “yaraları kaşımak” bize zevk veriyor. İşin kötüsü, bu illet, bir hayat tarzına dönüşmüş durumda. Bir türlü yakamızı bırakmıyor. Halimizi özetleyen Latince deyimler de var. Mesela.. - “Argumentum ad nauseam” yani “Kusturana kadar tartışmak..” bunlardan biri. Demek ki, hastalık, tarihin derinliklerinden geliyor. Kusturana kadar tartışmak ve didişmek, boşuna değil. Şehir efsanelerinin üretilmesi ve kitlelerin yönlendirilmesi, tam da böyle bir enstrümanla gerçekleştiriliyor. *** Netice itibariyle.. Yapay gündemle gerçek gündem farklılaştıkça, tuzaklarla dolu bir labirente kilitleniyoruz. “İlkesizlik ve belirsizlik” diyebileceğimiz o meş’um illet, ülkeyi kemirmeye devam ediyor. Ne mi oluyor? Ankara, gladyatörlerin kapıştığı, daha doğrusu, kapıştırıldığı bir arenayı andırıyor. Şunu biliyoruz. Bizim coğrafyamızda, bir dizi “meçhul ve meşkuk ideal” uğruna gladyatörlük yapmak, İttihat ve Terakki Fırkası’ndan miras kalmış. Oyuncuların, daha doğrusu, medyatörlerin ve gladyatörlerin görüş mesafesi, arena ve rakipleri ile sınırlı. Şablon bellidir: -İç ve dış tehdit sürekli canlı tutulur. -”Değişim ile statüko” arasında bir gerginlik yaşandığında, problem, statüko lehine çözümlenir. Böylece, sistemin sorgulanması önlenir. Bu tiyatroda size düşen nedir? -Önünüze konulan kırmızı şala kafa atmak, yeterlidir. -Şalı tutan eli ya da elleri araştırmak, kesinlikle yasaktır. *** Deprem uzmanlarının açıklamalarından esinlenerek diyebiliriz ki.. -Türkiye, bir kriz ülkesidir. Ne zaman, nerede ve nasıl bir kriz çıkacağını kestiremezsiniz. Hazırlıklı olmaktan başka bir çareniz yoktur. İlave edelim: -Paranoyak olmanız, takip edilmediğiniz anlamına gelmez. Rahat etmek mi istiyorsunuz? -Cambaza bakın! Merak etmeyin, birileri sizin adınıza düşünür ve gereğini yapar.
TRENDİSTANBUL
Yaz Detayları “yaz detayları…”
Ece Çağdaş İstanbul Teknik Üniversitesi
Haziran…Temmuz ve Ağustos .Tam ortasındayız yazın, sıcağın… Nemli havası aniden esen rüzgarlar ve yaz yağmurlarıyla İstanbul’u karşılıyoruz. Yaza nasıl başlarsak öyle devam ediyor. Bir nevi hayat felsefesi durumunda… Temmuz ayınd trend analizinin en şeffaf halleriyle başlıyorum yazmaya güneş bende varım hatta sadece ben varım dese de siz inanmayın , rengarenk ceketler , skinny leon pantolonlar, panama desen kravatlar ve karnaval havasındaki çeşitli kanvaslar, kapriler… Evet urban outfit görünüme sahip baylar artık bu şehir efsanesinden vazgeçmeniz pekte olası değildir. Kuytu köşede kalmış hislerinizin , ruhunuzun temsilcisidir renkli kumaşlar ,ince detaylar , patch work işler… Giydikçe kendine çeken akımın içinde olmak bir süre sonra klasizm akımının kollarına iter bizi. 2012 tüm bunları yoğu yoğun yaşayıp tadına doyup klasiğe yaklaştığımız bir dönemdir artık ,ananelerimizin dedelerimizin sandıklarında sakladıklarını bulma zamanı, gibi yapmak için değil artık o döneme ait olmak için... 2012 de bu beklentileri karşılamak için aşırılığa kaçmamış kendi dili olan renkleri ile karşımıza çıkartıyor bu yaz… Renklerin canlılığı görünümlerinde değil tarzlarında beliriyor birden… Karamel , günbatımı , şeftali ,kavun yeşili ,karpuz kabuğu ,nar kırmızısı parlak renklerin naturel arkadaşlarıyla bir bütün olduğu aylardayız kısaca… Bu da demek oluyor ki saklı bahçelerde kalmış doğanın hediye renkleriyle başbaşayız. Vitamin her yerde vitamindir bu meyveler sadece vücudumuzu değil yaydıkları aura ile etrafımızdakilere de olumlu enerjiler gönderiyor. Artık renkler, resim kompozisyonlarını öğrenirken kullandığımızın çok ama çok ötesinde birer kimliğe sahip oldular… Hangi meyve olursa olsun ham hallerini astarlar ve detaylarda ana renklerini ise tasarım ve üretimde kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim , sürekli istikrarı sağlamış beyaz ve ten rengi r ipliklerle sıcaklığı biraz açarak uyum sorunu da ortadan kaldırabilirsiniz…
Moda Tasarımı öğrencisi
Renklerin insanoğlu üzerindeki etkisi tartışılamaz bu kesinlikle doğru ama bir diğer yönden renkler yanlış kumaşlara entegre edildiğinde hem tasarımı hem de rengin dilini kaybetmiş oluyoruz. Tüm bunların çerçevesinde 2012 yazında yapılmaması gerekenler ; • Kumaşı tanıyın sert mizacı olan, kaba diye tabir edilen kumaşlardan kısa pantolonlar yapılmaması gerekir . • Yaz için beklentilerin en büyüğü ütülenme gerektirmeyen kumaşlardır. Bu rengin ve modelin çok ötesinde geliyor. Giy çık ikilisi ütüsüz bir yaz…Üreticiler için hayal kırıklığı yaratabilir. Dikkat ! • Havuz ve deniz sevdiğimiz kıyafetleri sıklıkla kullandığımız iki mekan. İşte bu yüzden uçuşan elbiseler denizin dibi kadar ferah ve açık tonlarda olmalıdır. • Renkli kumaşlar bu yıl pantolonlarda can buldu, son birkaç ay daha bu kumaşları pantolon ve kapri yapmak için uygun zamanlar. • Baskı popularitesini yükseltiyor, süpremlere moda ve müzik dünyasında efsaneleşmiş portreler basılabilir , felsefeleri yazılabilir. Artık herkesin bir mute’si var .İnandığı mizahları paylaşmak için giysiler en iyi aktarma organları… Paylaşımlarınız, yorumlarınız,bu da olsun moda olsun dediğiniz hepsi ve daha fazlası için iletişim adresim : cagdas.ece@gmail.com Sevgiler,
80 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
KISA KISA...
Aker modası 35 yaşında 35. yılını kutlama heyecanı yaşayan Aker, 2012 İlkbahar-Yaz Giyim Koleksiyonu’nda uzun yıllara dayanan deneyimini, kalite ve estetik anlayışını harmanlayarak birbirinden şık tasarımlara imza atıyor. İlk günden bugüne yeniliği ve kaliteyi temsil etmeyi ilke edinen Aker, tasarımları ile modaya yön veriyor. Her sezon hayal gücünü, kaliteden ve tarzından ödün vermeden sergileyen Aker, 2012 İlkbahar-Yaz Giyim Koleksiyonu’nda da moda trendlerini kendi çizgisine uygun olarak yansıtan kombinasyonlar oluşturuyor. 1950’li yılların kadınsı ve ışıltılı havasını günümüze uyarlayan Aker Giyim İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nda plise etekler, bol uçuşan elbiseler, dantel detaylar ve hafif gramajlı uzun elbiseler, ısmarlama gibi yorumlanmış ceketlerle uyum içinde. Özel tasarım emprimeler de koleksiyonu daha da zenginleştiren güzelliklerden. Beyaz poplin gömlekler ise göz alıcı ve çarpıcı bir şıklık sunuyor. 35. yıl özel koleksiyonunda asit sarısı, aqua ve flamingo kırmızısı gibi tasarımlarda hayat bulan canlı renkler dinamik Aker kadınının tercihi olacak. Ayrıca, güncelliği bu sene de devam eden pudra, somon, kum beji ve toprak tonları ise iş hayatının ciddi havasını yumuşatacak. Aker Giyim Koleksiyonu için özel üretilen eşarplar ve onlarla kombinlenebilen çantalar Aker kadınının alımlı şıklığını daha da artırıyor. Her sezon yaptığı yenilikler ile dikkat çeken Aker, doğadan aldığı ilhamla yine doğanın verdiklerini kullanıcıları ile paylaşıyor. Küçük bir tırtılın yarattığı mucizeye duyduğu hayranlığı üretimlerine yansıtan Aker’in yeni amblemi de ipek kozasının dönüşümünü temsil ediyor.
82 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Farklılığı seven beylere Katia, 2012 İlkbahar/Yaz şık ve göz alıcı erkek çorap koleksiyonu müşterilerinin beğenisine sunuyor. Katia koleksiyonunda yer alan erkek çorap koleksiyonu, sıra dışı, farklı ve şık. Birbirinden farklı zengin konsept çeşitliliğiyle beylerin kıyafetlerine renk getirecek Katia, gece-gündüz fark etmeksizin ister spor kıyafetlerle ister takım elbise ile her daim şık ve geniş seçenekler sunuyor. Değişikliği ve farklılığını ortaya koymayı seven beylerin tercih markası Katia, bu sezon beylerin vazgeçilmez aksesuarı olmaya aday.
KISA KISA...
Klasikler yıllarca değerini korur
Yazın en rahat koleksiyonu Home Store’da Sıcakların artması ile ne giyeceğim derdi kadınların kafasını karıştırmaya başlıyor. Hafta sonu dışarı çıkarken ya da arkadaşlarıyla gezmeye giderken gardrobunda kaybolan kadınların imdadına Home Store yetişiyor. Saatlerini gardrobunun karşısında geçiren, şimdi ne giyeceğim diye dert yakınan kadınlar için Home Store en rahat koleksiyonunu görücüye çıkarıyor. Bol tshirtler, straplez bluzler kadınların imdadına yetişiyor. Farklı renk seçenekleri ve ışıltılı görünümüyle öne çıkan kuru kafa işlemeli tshirtler güneş ışıltısını kıyafetlerinize yansıtacak. Hem rahat hem şık olmak isteyen kadınların tercihi tshirtler, spor tarzından ödün vermeyenlerin de gözdesi. Yazın, gündüzleri kadar geceleri de şık olmak isteyenler için hazırlanan straplez bluzler ve göbek dekolteli tshirtler de Home Store’da modaseverlerin beğenisine sunuluyor. Kadın giyimin öncü markası Home Store aksesuarlarıyla da adından söz ettiriyor. Zarif ve kadınsı görünümü tercih edenlerin adresi Home Store, kuru kafalı ve örgü kemerlerle de şıklığınızın tamamlayıcısı.
84 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Sabri Özel çizgisi, İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nda farklı konseptleriyle yenilenerek; günün her anına özel, rahatlıkla kullanılabilecek ürünlerle vitrinlerde yer alıyor. Koleksiyon çeşitliliğiyle fark yaratan hediye seçenekleri Sabri Özel Mağazaları’nda sizleri bekliyor. sYeni sezonda, koleksiyonun önemli parçası olan cotton ipliklerin kullanıldığı triko ve penyeler ise; trendy renklerin hakim olduğu beyaz, lacivert, kırmızı, bej, kahve, camel, gri, siyah, mavi, sarı, saks gibi renklerle göze çarpıyor. Kullanılan renkler, klasikten vazgeçemeyen ancak özgün tarzını da ortaya koymak isteyen babalar için cazip seçenekler sunuyor. Hediye seçiminizde klasik takım elbiselerin yanı sıra, bedene oturan slimfit takım elbiseler de heyecan veren detaylarla göz dolduruyor. İnce detaylar kimi zaman yıkamalı kumaşta, kimi zaman dikiş ve garnilerle uygulanarak farklı bir stil yakalanıyor. Aksesuar grubunda yer alan el yapımı ayakkabılar, kemer ve çantalarla kombinlenerek bütünsel bir şıklık yakalanıyor.
KISA KISA...
DKNY JEANS erkekleri, Yaza iddialı giriyor
Cacharel ve Pierre Cardin ile tiril tiril bir yaz… Cacharel ve Pierre Cardin, İlkbahar-Yaz 2012 Koleksiyonu’nda birbirinden şık desen ve renk kombinasyonu ile göz alıyor. Geniş bir yelpazede hazırlanan tasarımlar, yaz sıcaklığında özgür ve özgün seçenekler sunuyor. Koleksiyonlar sadece renk ve desen konusunda değil, kullanımda da sonsuz özgürlük veriyor. Bir tüy kadar hafif, yaz sıcağında serinlik sağlayan Cacharel ve Pierre Cardin eşarp ve fularları, zarif boyunları süsleyen bir aksesuar olarak kullanılabiliyor. Yüzde yüz saf ve birinci sınıf ipeğe değer katan Cacharel tasarımları, günlük ve özel hayatta bütün sadeliğinize rağmen güzelliğinizi ortaya çıkaracak kadar zarif ve albenili... Güneş kırmızısı, okyanus mavisi ve doğa yeşilinin tonları en güzel Cacharel tasarımlarıyla bütünlenerek yaz şıklığınızı tamamlıyor. Yaz mevsiminin canlı ve hareketli renkleri, Pierre Cardin’in kalitesi ve elegan çizgisiyle birleşerek farklı bir güzellik sergiliyor. Dünyanın en kaliteli ipeklerinden üretilen estetik, dayanıklı ve göz alıcı eşarplar iyi giyimi seven kadınlara kendini özel hissettiriyor. Çiçek motiflerinden modern çizgilere, yazılı desenlerden marin esintisini yansıtan tasarımlara uzanan geçişler, markanın özgün formuyla birleşerek, Pierre Cardin kadınını farklılaştıran bir stile dönüşüyor.
86 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
2012 yaz modasının cesaret isteyen ve dikkat çeken trendlerinden neon renkler, erkekleri de etkisi altına alıyor. DKNY JEANS’in 2012 İlkbahar/ Yaz koleksiyonunda yer alan pembe, yeşil ve sarı renklerindeki t-shirtler, erkekleri de neon modasına davet ediyor. Yazın güneşli günlerine ve serin şık akşamlarına uyum gösteren neon renkler, DKNY JEANS’in sıra dışı tasarımlarıyla yeniden yorumlanıyor. Trendleri yakından takip eden tarz sahibi erkeklere özel tasarımlara imza atan DKNY JEANS, özellikle t-shirt ve gömleklerde neon renkleri ön plana çıkarıyor. Modaya yön veren tasarımlarıyla dikkat çeken DKNY JEANS’in 18- 35 yaş arasını hedef alan İlkbahar/Yaz 2012 koleksiyonunda; t-shirt ve gömlekler sıradan olmaktan çıkıyor. Çok cepli bol şortlarla kombinlenebilen pembe, sarı ve yeşil renklerdeki tasarımlar yaz aylarında erkekleri de sarıyor.
KISA KISA...
B&G Store’da miniklere uygun koleksiyon Dizayn ve üretimi B&G Store Model Üretim ve Geliştirme Merkezi’nde yapılan Riccione İlkbahar-Yaz koleksiyonu’nda; My Summer, Sweet Pink, Little Sailor, Tiny Dancer temalarıyla görücüye çıkmaya hazırlanan 4 farklı stille, minik prensesler canlı ve cıvıl cıvıl bir yaz yaşıyor. B&G Store Yaz Koleksiyonları’nda belirli ürünlerde %50’ye varan indirim fırsatıyla alışveriş yapılıyor. My Summer koleksiyonunda yaza damgasını vuracak kiraz desenli tulumlar, yaz sıcağında tiril tiril esecek kiraz desenli elbiseler ve fırfırlı kat kat eteklerle kombinlenen baskılı t-shirtler var. Sweet Pink koleksiyonunda; şeker pembesi ve açık yeşilin narin uyumu, çiçek desenleriyle buluşuyor. Piliseli elbiseler, fırfırlı etekler ve şık taşlarla bezenmiş tulumlarla minik prensesler şirinlikleriyle şaşırtacaklar. Little Sailor koleksiyonu ise; kırmızı, lacivert ve beyaz renklerde denizci uyumunu yakalayan daha sportif bir görünümle şıklık yaratıyor. Spor şıklığın hakim olduğu, günlük giyebilecek elbiseler ve taytlı takımlarla minikler hem rahat hem de şık görünecekler. Pastel tonların hakim olduğu Tiny Dancer koleksiyonunda, dantel ve viskon ağırlıklı kumaşlar kullanılıyor. Elbise ve taytlara, daha şık bir görünüm kazandıran saten aksesuarlar eklenerek, T-shirtlerde ise taşlı ve simli baskılar kullanılarak minik prensesler için şık ve masum bir yaz tasarlandı.
88 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
“Çiçek gibi koleksiyon” Miss Claire Lingerie’nin birbirinden farklı Yaz Koleksiyonu kadınlar için ev ortamında dikkat çekici bir şıklık, rahatlık ve konfor sunuyor. Özel kumaş ve tasarımıyla iç giyimde farklı bir tarz sunan Miss Claire Lingerie’nin koleksiyonunda yer alan pijamalar evde şıklığınızı korumanızı sağlarken, ev ortamında tarzını yansıtmak isteyenlerin de tercihi oluyor… Özel ince pamuklu kumaşlarla yapılan pijama takımları kullanım rahatlığının yanında şıklığınıza farklı bir soluk getiriyor. Renkleri, görünümü ve kalitesiyle uyurken ve evde gün içinde üzerinizde bulundurmanız için tasarlanmış olan pijamalarla kendinizi mutlu ve huzurlu hissedeceksiniz. Dünyaca ünlü ingiliz stilist Louis Brady’ nin konsept danışmanlığını yaptığı koleksiyonda, sezonun iddialı renkleri fuşya, mavi, krem, sarı ve turuncunun hakim olduğu pijamalar ve gecelikler aynı zamanda çok amaçlı kullanımlar için de uygun… Pijama altları farklı kombinlerle de kullanılabiliyor… Atlet ve kısa kollu t-shirt modellerinden oluşan üstler, kısa şort, pijama ve kapri alternatifleriyle tamamlanarak dikkat çekiyor. Altlarda çiçek desenler hakim… Kumaşı, ipliği, dikişi ve modelleriyle büyük bir özenle hazırlanmış olan pijamaların renkleri de birbirine uyumlu olması açısından özenle seçiliyor. Üzerinizden çıkarmak istemeyeceğiniz pijamalar ve gecelikler kolay yıkanabilir kumaşlarıyla da dikkat çekiyor.
KISA KISA...
NGSTYLE ile renklerin dünyasına yolculuk Güç ve kadınsılığın ön planda tutulduğu, renklerin cesurca kullanıldığı ve detayların sadelikte buluştuğu NGSTYLE İlkbahar-Yaz koleksiyonu; arınmış, neşeli ve heyecanlı bir yazın kapılarını aralıyor. İşlevsel form ve kumaşları, enerjik ve optimistik renkler ile buluşturan NGSTYLE, romantizmin modern yansımasını sunuyor. Fuşya, mandalina turuncusu, bubblegum pembesi, parlak safir mavisi, çimen yeşili gibi sezonun öne çıkan en trendy ve canlı tonları koleksiyonun öne çıkan başlıca renkleri arasında. Tasarımlarında öncelikli olarak çalışan kadını hedef alan NGSTYLE, hareket ve kombin rahatlığının ön planda tutulduğu “Çalışan Kadın (Business)” temasıyla, yoğun iş temposunu eğlenceye dönüştürüyor. Hafiflik ve kullanım kolaylığı sağlayan minik ceketler, dökümlü pantolonlar, kalem etekler kadınsılığı ve konforu sağlıyor. Rahatlıktan ve renk kombinlerinden vazgeçemeyenler için hazırlanan “Day (Casual)” koleksiyonu renk ve farklı dokularda kumaşların bir araya geldiği tasarımlarla kolay giy-çık özelliği sunuyor. Salaş tunikler, ipek vual mixli t-shirtler, dökümlü pantolonlar, jean elbiseler ve baskılı t-shirtler bu yazın en iddialı renkleriyle hayat buluyor. Sıcak yaz günlerine özel, nefes aldıran kumaşlardan hazırlanan “Sıcak Yaz” temasında vual ve şifon elbiseler, tulumlar, ipek atletler iddialı ve ferah bir yaz yaşatıyor. Kadınsı detayların ön plana çıktığı “Gece (Abiye)” koleksiyonunda yer alan uzun dökümlü şifon elbiseler, farklı sırt dekolte detayları ve dar kesim elbiseler NG kadınını özel yaz gecelerine hazırlıyor.
90 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Hasır dolgu topukların önlenemez yükselişi Elle, topuklu ayakkabıdan vazgeçemeyenler için bu sezonun gözdesi hasır dolgu topukları rengarenk çiçeklerle bezedi. İlkbahar yaz koleksiyonundaki farklı renk ve tarzda tasarlanan dolgu topuklar, günün her saati rahatlıkla kullanılabiliyor. Etekler, pantolonlar, elbiseler, şortlar bu yaz hasır dolgu topuklar ile kombinlenecek. Doğallığı yansıtan hasır topuklar, ELLE koleksiyonunda renkli ketenler ve deriler ile şık bir birliktelik oluşturuyor. Hem gündüz hem de gece giyiminde dolgu topuk ayakkabılarla fark yaratan ELLE, yüksek de olsa gün boyu ayakların rahat olmasını sağlıyor. Sıcak renklerle donattığı yeni koleksiyonu ile ayakkabı tutkunlarını pozitif enerjisiyle sarıp sarmalayan ELLE, turuncu, nar çiçeği ve sarı gibi canlı tonlarla vitrinlere de sokaklara da neşe katıyor. Yaz sezonunda öne çıkan kobalt mavi ve yeşil de hasır dolgu topuk modellerinde kullanılıyor.
KISA KISA...
Polenleri uzak tutan akıllı kumaş: Zeropollen Bahar aylarının gelmesiyle beraber havada uçuşmaya başlayan polenlere alerjisi olanlar İpekiş’in polen itici akıllı kumaşı Zeropollen’e bayılacak! Yenilikçi Cumhuriyet markası İpekiş’in sunduğu Zeropollen kumaşı, özel yapısı sayesinde polen tozlarını uzaklaştırıyor ve bahar aylarında polen alerjisi olanlara rahat bir nefes aldırıyor. Tüketicilerin farklı ihtiyaçlarına yenilikçi ürünleriyle cevap veren yılların markası İpekiş, polene alerjisi olanların özellikle mevsim değişimlerinde zorlaşan hayatlarını kolaylaştırmak ve onları rahat ettirmek amacıyla geliştirdiği Zeropollen’i sunuyor. İpekiş’in Kumaşın 7 Harikası konseptli akıllı kumaş koleksiyonu kapsamında sunulan Zeropollen sayesinde polene alerjisi olanlar da baharın tadını çıkarma fırsatı yakalıyor. İpekiş ve Alman Rudolf GmbH tarafından geliştirilen antipolen apresinin yüzde yüz yün kumaşa uygulanmasıyla ortaya çıkan Zeropollen akıllı kumaşı, özel yapısı sayesinde polen tozlarının kumaş yüzeyine tutunmasını engelliyor. Zeropollen, polen alerjisinden oluşacak alerjik reaksiyonları engellemeye yardımcı olurken, polen tutmama özelliği ile şıklığı da artırıyor ve doğal yumuşaklık sağlıyor. Versace, Armani, Christian Dior gibi dünya devi moda markalarına üretim yapan, İpekiş’in Kumaşın 7 Harikası konseptindeki akıllı kumaş koleksiyonunda polen itici Zeropollen’in yanı sıra maksimum hareket kabiliyeti ve dayanıklılık sağlayan Pure Woolstretch, su ve leke tutmayan Bionic Finish, antibakteriyel SilverPlus, gün boyu hoş koku yayan parfüm kokulu Bioperfume, zayıflamaya yardımcı Slimming, koyu renklerde yakıcı güneşe rağmen serin tutan ve UV etkisini azaltan Cooldark kumaşları bulunuyor.
92 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Erkek ayakkabısında yeni trendler Dünya çapında rahatlığı ile üne sahip Hush Puppies, birbirinden iddialı İlkbahar Yaz yeni sezon erkek ayakkabılarını sunarken, müşterilerinin ayak sağlığını ve konforunu en üst seviyede tutuyor. Günlük ve rahat kullanımı ön planda tutan dünya ayakkabı devi Hush Puppies, ilkbahar-yaz yeni sezon erkek koleksiyonunu görücüye çıkarıyor. Türkiye pazarına King Paolo ile yaptığı distribütörlük anlaşmasıyla geri dönen Hush Puppies, rahatlığı ve şıklığı ön planda tuttuğu ayakkabıları ile yeni sezona iddialı bir giriş yapıyor. İlkbahar Yaz yeni sezon erkek ayakkabı modellerinde yumuşak ve esnek süetleri, hafif tabanlarla birleştirirken, nefes alabilen ayakkabı modelleri ile gün boyu rahatlık sağlıyor . Bugüne kadar koleksiyonları ile herkesin beğenisini kazanan Hush Puppies, yeni sezon ayakkabıları ile erkeklerin kalbini çalacak.
TASARIM
Ece Çağdaş 13 Ağustos 1992 yılında Eskişehir’de doğan Ece Çağdaş, İlk ve ortaöğretimini Kültür Koleji’nde liseyi Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Sporun birçok dalında İstanbul ve Türkiye birincilikleri olmasına rağmen, ailesinin mesleğini devam ettirmeye karar verdi. İstanbul Teknik Üniversitesi /Fashion Instute of Technology çift diploma programına kabul edildikten hemen sonra Deniz Kaprol markasında tasarım asistanlığı yaptı. Textbridge sayesinde Sally Denton, Müjde Abdiş Güçlü, Niek De Prest gibi isimlerin trend analizi seminerlerine katıldı. Şu günlerde lisanslı olduğu İtu-Curling takımının eşofman takımı, forma ve logo tasarımlarını yapmaktadır.
94 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
TASARIM
95 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
OTO TEST
BMW’nin Yeni İkoncanı BMW ailesinin altıncı neslinde satış rakamlarını alt üst etmeye devam eden üyesi BMW 3 serisi, bu yılın başında geçirdiği bir nevi evrimle müşterilerinin beğenisini kazanmaya devam ediyor! Kemikleşmiş 3.20 müşterileri iyi bilirler, bu otomobili kullanırken alınan keyif diğer sedan modellerden almanız biraz zordur… Bizde bunu daha yakından tanımak ve size tanıtmak adına BMW’nin bu yakışıklı üyesi olan 3.20d’i test etme fırsatını yakaladık! TASARIM BMW 3.20 makyajdan geçirilerek tüketicilerin karşısına çıktı. Dış tasarımına göz atacak olursak yenilenen 3 serisinin en karakteristik özelliği ön tasarımında olmuş! Sportif ve şık tasarım unsunlarını bünyesinde barındıran Yeni 3.20d’nin önden baktığınızda çatık kaşlı ve agresif bir görüntüyle bizi kendine hayran bıraktı… Genel görünüm itibariyle
96 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
baktığımızda ise hafif yuvarlatılmış hatlara kavuşan yeni 3 serisini kaslı yapısı çok iyi tamamlamış. Otomobilin arkasına geçtiğimizde ise bir önceki nesline oranla fazla bir fark göremedik dersek yalan olmaz. Ancak otomobilin ön tasarımında kullanılan akıcılık arkasında da çok iyi bir şekilde birbirini tamamlamış! Bununla birlikte BMW 3 serisi sedanın yandan görüntüsü genişletilmiş, yükselen çizgiler, otomobile güçlendirilmiş dinamik bir karakter kazandırarak otomobili görsel olarak daha uzun gösteriyor… Tabiî ki BMW mühendislerinin bu tür tasarım olgusu otomobile coupe stilli bir görünüm kazandırmış! KONFOR VE İÇ MEKÂN Yeni BMW 3 serisi sedanın iç tasarımında öncelikle söylemek gerekirse yüksek kalitede sunulan malzeme işçiliği ilk olarak dikkatimizi çekti. Bu işlevsellik
OTO TEST
otomobilin kokpit bölümüne geçtiğimiz anda bizi adeta sarıp sarmaladı. Asimetrik olarak bir el uzaklığında tasarlanmış olan orta konsol bölümü ve bunu tamamlayan yüksek çözünürlüklü iDrive monitörü sayesinde sürücü ve yolcunun istediği bütün konfor özelliklerini kumanda edebilmesi çok kolay hale getirilmiş! Buna paralel olarak klasik BMW modellerinde yer alan etli ve şık üç kollu deri direksiyon simidi üzerine konumlandırılmış tuşlar sayesinde yolculuğumuz esnasında dikkatimizi yola vermemizi sağladı… Yeni BMW 3 Serisi Sedan’da ilk kez sunulan özelliklerden biri de Konforlu Giriş özel donanımıyla birleştirilen temassız bagaj kapısı açma özelliği... Bu sizi yorucu bir alışveriş sonrasında çantalarınızı taşırken anahtarınızı arama zahmetinden kurtarıyor. Arka tamponun altında ayağınızı hareket ettirmeniz bagaj kapısının açılma mekanizmasını aktif hale getirerek bagaj kapısı kilidinin ve de bagajın otomatik olarak açılmasını sağlıyor! Konfor özellikleri bakımından da BMW mühendislerinin geliştirdiği iDrive teknolojisine değinmeden geçmemek gerekiyor. Bu teknolojinin en önemli özelliği Navigasyon, otomatik klima kontrolü özellikleri ve BMW Assist gibi konfor işlevleri merkez konsoldaki iDrive Controller ile kullanılıyor olması! Bu sayede radyo ve müzik CD’si menülerine tek tuşla erişebilir durumda olabiliyoruz… Bununla birlikte diğer öne çıkan konfor özellikleri ise geri görüş kamerası, park asistanı, Bluetooth sistemi, navigasyon, internet gibi özelikleri de sayabiliriz. YAKIT TÜKETİMİ VE PERFORMANS Yeni BMW 3 serisi sedan modellerinde Türkiye pazarına TwinPower Turbo teknolojisiyle çalışan iki adet yüksek torklu, düşük yakıt tüketimli motor seçenekleriyle sunuluyor. CO2 yasal
normlara uygun olarak üretilen bu muhteşem motorlar sayesinde BMW’nin çevreye ne kadar saygılı olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Test aracımıza gelecek olursak, 2.0 litrelik sekiz ileri otomatik şanzıman ve dizel motora sahip bu otomobilimiz, 1750-2750 kısa devir aralığında maksimum 380 Nm gibi muhteşem bir güç sunarken 184 PS’lik beygir gücüyle rakiplerinin oldukça üzerinde bir değerle karşımıza çıktı! Test süremiz boyunca şehir içinde ortalama 5,5 litrelik yakıt tüketimi sunan 3.20d’e performans ve ekonomide tam not verdik! Vites geçişlerini hiçbir şekilde hissettirmeyen bu güzel otomobili kullanırken de oldukça keyif aldık… GÜVENLİK Güvenlik konusunda rakiplerine oranla bir üst basamakta olan yeni 3 serisi, üstün güvenlik ekipmanlarıyla göz dolduruyor! Yeni BMW 3 Serisi 2012 Euro NCAP çarpışma testinde 5 üzerinden 5 yıldız alan otomobilde yer alan diğer güvenlik önlemleri arasında, şerit ikaz uyarısı, trafik işaretlerini tanıma özelliği, adaptif farları, ABS, EBD, ESP gibi birçok güvenlik ekipmanlarına sahip… FİYAT Test aracımız olan BMW 3.20d anahtar teslim satış fiyatı 114.819 TL… YORUM FARKI HAKAN ALKAN twitter.com/alkanhkn facebook.com/Hakan Alkan
97 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
OTO TEST
Hyundai i30 ile Ezber Bozmaya Devam Ediyor! Hyundai ailesinin en yeni ve en karakteristik üyesi olan İ30, farklı tasarım detaylarıyla ilk çıktığı günden itibaren Türk tüketicisinin ilgisini çekmeyi başardı! Hyundai Ar-Ge ekibinin hummalı bir çalışması sonucu ortaya çıkarılan yeni İ30, dış tasarımındaki detayları aracın kokpit bölümünde de sürdürerek rakiplerinin korkulu rüyası olacak gibi gözüküyor... Test etme fırsatını yakaladığımız Hyundai i30’un benzinli 1.6 GDI versiyonunu gelin daha yakından tanıyalım.
98 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
TASARIM Öncelikle son dönemde üretilen Hyundai modellerinde yer alan akıcı tasarım i30’da da karşımıza çıktı. Tasarımsal anlamda çizgilerin belirgin olarak ön plana çıktığı yeni i30’a önden baktığımızda ilk gözümüze çarpan özelliği, altıgen olarak tasarlanan radyatör ızgarası oldu. Ayrıca 16 inç alaşım jantlar ve Led gündüz farları tasarımı tamamlayan öğeler arasında yerini almış. Bu güzel otomobilin arkasına baktığımızda ise yanlara doğru ince bir
OTO TEST
çizgi şeklinde uzatılmış arka far bölümü ve bunları tamamlayan arka sis lambaları da gözümüze çarpan bir diğer ayrıntı oldu. Kaslı bir yapıya sahip olan yeni i30 tasarım anlamında bizden tam not aldı diyebiliriz… KONFOR VE İÇ MEKÂN i30’un kokpit bölümüne geçtiğimizde karşımıza ferah bir alan içine konumlandırılmış gelişmiş donanım özellikleri çıktı. Çok fonksiyonlu ve dört kollu olarak tasarlanan deri direksiyon simidi, iklim kontrollü klima sistemini iç aydınlatma rengi çok güzel tamamlamış! Buna paralel olarak akıllı anahtar sistemi sayesinde otomobile yaklaştığınız anda kapılar otomatik olarak açılabiliyor. 378 litrelik bagaj hacmiyle rakipleri arasında kuvvetli bir konumda olan yeni i30, iç mekânda kullanılan malzeme kalitesiyle de bizce farkını oluşturmuş… PERFORMANS VE YAKIT TÜKETİMİ Test aracımızın motor kaputunda yer alan Hyundai mühendisleri tarafından geliştirilmiş 1.6 litrelik GDI benzinli motoru maksimum 4850 devirde 164 Nm Tork üreterek 135 PS’lik bir güç sunuyor. Test süresi boyunca şehir içinde ortalama 8,5 litrelik yakıt değeri sunan i30’un dizel versiyonu ise çok daha aşağılarda yakıt tüketimi sunuyor. Tabiî ki i30 dizelin testini aldığımızda sizi bu konuda daha yakından bilgilendireceğiz! Birde şunu belirtmeden geçemeyeceğiz. Test aracımız özellikle yokuşlarda aynen yeni Honda Civic’de olduğu gibi çok zorlanıyor. Burda da en bizce en büyük eksiklik aracın tork oranının 164 NM’de sınırlandırılmış olması! Özellikle otomatik vites kullanırken bu sorunu oldukça fazla hissedebiliyorsunuz. Bu yüzden size tavsiyemiz bu otomobilin manuel vitesini tercih etmenizdir… Dolayısıyla i30’un benzinli versiyonu ve tamamen yenilenmiş motor teknolojisi performans bakımından bizden geçer not aldı…
FİYAT Test aracımız olan i30 1,6 GDI Otomatiğin anahtar teslim satış fiyatı 52.800 TL. SONUÇ Sıfır km bir otomobil alan bir sürücünün en çok isteği sizce nedir? Hemen söyleyeyim: Konfor, yol tutuşu, ekonomiklik vs. vs. i30 bu konuda oldukça iddialı! Bunun sebebi gerek tasarım anlamındaki dışa vurum özellikleri gerekse de iç mekânda kullanılan konfor özellikleri bunu söylememdeki en önemli neden… Buna paralel olarak ise i30 aldığınız zaman bu güzel otomobile modifiye yaptırmanıza da gerek yok. Çünkü bu otomobil doğuştan modifiyeli! Sonuç olarak i30 1,6 GDI otomatik, yokuşlarda biraz zorlansa da bu sorunun önümüzdeki dönemde aşılacağını tahmin ediyorum. Bunun haricinde otomobilin birbirinden özel konfor özellikleri rakiplerinin başını oldukça fazla ağrıtacağa benziyor! Şimdiden i30’u alacaklara keyifli ve kazasız sürüşler dilerim… Emniyet kemerinizi takmadan yola çıkmayın! Hiç varmamaktansa geç varmak her zaman iyidir! YORUM FARKI HAKAN ALKAN twitter.com/alkanhkn facebook.com/Hakan Alkan
GÜVENLİK Güvenlik ekipmanları konusunda oldukça titiz olan yeni i30’da yer alan dokuz hava yastığı bunun en iyi göstergesi! Bununla birlikte otomobilde yer alan ABS, EBD(Elektronik kontrollü fren gücü dağılımı), Geri Görüş Kamerası, Elektronik Stabilite Programı (ESP) ve Araç Denge Kontrol Programı (VSM) ile i30 sürüş güvenliğinizi adeta zirveye taşıyor diyebiliriz!
99 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
ENGLISH
Cotton Incorporated trend forecast For the 18th consecutive season, over 100 designers and top executives from Turkish garment and textile manufacturers and buying offices came together on 30 April to get a first look at the colors, silhouette and fabrics that will dominate fashion trends for Fall - Winter 2013-2014. The new season’s trends were inspired by the past and nostalgia, and featured a range of colors and patterns so rich they can warm even the harshest cold winter’s day. Discovery Color: A compelling force of aquatic blues and greens that plunge us into the discovery of the sublime, yet offbeat. Mysterious blue violet shades and rich purples fluctuate between strange and majestic. Our sense of wonder is piqued as vivid orange illuminates a hidden world. A rarified sense of newness in a quirky palette. Trend: Alluding to a revamped feeling of exploration, we embrace an allencompassing sense of discovery that explores microcosmic, terrestrial, aquatic and celestial realms. Contemplating places that were once unreachable, we vividly realize the colors, life forms, and landscapes that adorn the different layers and plateaus of these new worlds. Embracing our sense of discovery and wonderment, we hypothesize and dream about the notion of unknown frontiers. Fabric Bullets: • Slick, liquid finishes transform a satin bottomweight • Electric space-dyed yarns create new and abstract tribal updates • Metallic coating highlights texture in cotton knitwear Raw Color: Subtle but with instinct, strength, and poise, these colors are both elegant and understated. Soft Cloud, Pink Sand and Blush retain a light and airy feel
100 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
ENGLISH
while mustard and Hide add dimension and depth grounding the palette with more pigmented tones. Blurred and refreshingly undone, these tones embody an overall feeling of fragility and timelessness. Trend: Restrained, simple, and sublime. Unadorned but confident, we peak into the world of all things in their natural state. Whether through architecture, fashion, or people, we re-examine raw materials, fabrics and even the human body unprocessed and bare. The finished depiction is an honest combination of contrasting elements: vulnerability and strength, elegance and approachability. Fabric Bullets: s• Uneven cotton yarns knitted into soft, billowing sweater knits • Fine, cotton crepes give an organic, luxury feel to a women’s wear fabric • Cotton-wool combinations with natural patterns on airy netting, dress up winter fabrics
102 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
Rebound Color: A sporadic and energized melee of colors that is unabashedly loud. Reimagined red, white, and blue coexist with hyperactive yellow and green. Hot pink lets us reminisce on fashion that was expressive yet unapologetic. Proudly evoking street art and the 90’s hip-hop scene, bold colors simulate both artistry and the creative vibe of urban style. Trend: We look to the stylistic elements of the 90’s hip-hop culture, music, fashion and art scene as a lesson in optimism. This golden age of innovation is fondly admired for its spontaneity and accessibility. The unpretentious genius of that time mixed with positivity encourages us to re-create the freedom of creativity, volume, expression and voice in our own time. Fabric Bullets: • Studwork and loud floral appliqués breathe new life into denim s•
ENGLISH
zTweed-like appearances in three-end fleece give sophisticated flare to street wear s• zRetro-digital inspired patterns in cotton sweater knits Hypnotic Color: A dark and methodic color story that has a mesmerizing effect on our mind, body and soul. Layers of colors are complex and discrete; each tone evolves seamlessly into the next. Browned purples, aubergine and midnight ebb and flow between translucent gray all awhile illuminated in bright glowing purple. A night sea of color; mesmerizing and all-consuming. Trend: A compulsive look at our psyche as we surrender to devotional obsessions. We are inspired by the dark practices of voodoo, black magic, and
hypnosis. The fashion world relishes in these fetish tendencies, while lifestyles harbor more on the cult-like aspects of the journey. A passage into an altered reality we’ve composed ourselves. Fabric bullets: • Floating yarns create optical effects in men’s cotton shirting • Cotton yarns wrapped with nylon give chainmail effects in knitwear • zQuilted armor in twill bottomweight Drifter: Color: A vibrant marriage of nomadic spirit and the untamed beauty of nature. Soft peach intermixes with electric bursts of orange and lime. Feverish reddened brights ignite a sense of wanderlust, while timeless green and earthen brown, entice us back to nature. A picture captured, a lifestyle celebrated, and freedom relished in one glance at this passionate color story. Trend: An unorthodox story of living on the fringes of society. An unapologetic stance of people who are neither leader nor follower, but live a tribal existence in their own worlds. Fashion’s answer to carefree and decidedly inspirational ensembles, but society’s lesson in celebrating the impulsive beauty of nature, and the splendors of forging community. Romanticized but viscerally rough around the edges, we appreciate this at times surreal departure from society. Fabric Bullets: • zDistorted floral print creates pucker effect on light-weight cotton • zCotton-wool floral clip-spot • zTechnical back enhances rustic appearances in cotton knitwear Color Names: Verdant Moss, Fossil, Ignite, Deep Sea, Enigma, Crocus, Electric Ice, Abyss, Star Field, Polar Lights, Lazurite, Burlap, Ginger Root, Hide, Winter Blossom, Pink Sand, Whisper, Soft Cloud, Dried Sage, Soft Touch, Charcoal, Saw Dust, Blue Smoke, Blaze, Cassette Tape, Fresh Kicks, Dizzy, Hyper-active, Glow Stick, Cement, Crush, Bubble Burst, Recess Green, Tobacco, Vixen’s Lips, Cloak, Silver Birch, Gun Metal, Voodoo, Trance, Dimly Lit, Pendulum, Cold Stare, Spellbound, Maiden Hair Fern, Lightening Bug, Torch, Barefoot, Artificial Petal, Rose Hip, Smudge, Desert Sunset, Garland, Chrysanthemum, Caravan.
104 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
ENGLISH
Finally gloves that fit properly Gloves are an essential element of protective clothing in many different work areas. So that in the future gloves have a perfect fit and also provide the highest possible level of safety at work, scientists from the Hohenstein Institute in Bönnigheim are currently creating a database with actual hand measurements. Using state-of-the-art 3D scanners, detailed and accurate virtual hand models and hand measurement tables are being created which can be used by glove manufacturers to create customised ergonomic gloves. The actual market shares of the different sizes,which have been extrapolated from the measurement data, provide an additional tool for optimum market coverage. For work in cold stores, on steel works or on a building site or even when practising different sports, wearers depend on perfectly fitting gloves. However the full functionality of work gloves and
With a portable 3D scanner 48 longitudinal and circumference measurements of a hand can be recorded and analysed. ©Hohenstein Institute
Gloves are an essential element of protective clothing in many different work areas. ©OEKO-TEX®
106 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
“Average Hands” of size 8.5. ©Hohenstein Institute
sports gloves can only be ensured by the correct ergonomic properties. Standard DIN EN 420 only specifies hand circumference and length for protective gloves. For instance, until now there has been no precise and validated data of the ratio of hand circumference to finger length, finger circumferences nor any three dimensional shape information. Therefore scientists at the Hohenstein Institute have used state-of-the-art 3D scanner technology to develop a hand database. An initial pilot study measured the hands of 100 male test-persons. The 3D data capture enabled 48 longitudinal and circumference measurements for each hand to be recorded and analysed quickly and accurately. In addition to the capture of hand dimensions, the innovative digital method enables the generation of “average size hands” to be determined. This is achieved by consolidating all hands which should fit a particular glove size in an elaborate method using specialised 3D software. The results are virtual 3D mouldings which both represent a glove size in its measurable dimensions and also in its three-dimensional form. In an additional step towards the virtual fit test, average hands can also be used to analyse clothing physiology aspects. In addition to capturing the hand data of the test persons, a questionnaire was completed to conduct some market analysis. From these statements relating to the purchase behaviour of consumers, preferences as well as the handling and fit of gloves was derived. However, further measurements are required to be able to develop a reliable and representative hand size database covering all hand sizes. The Hohenstein Institute is still seeking interested industry partners who would like to use the results of the hand measurements and the resulting generated data for their product development and optimisation of current product ranges. With a portable 3D scanner 48 longitudinal and circumference measurements of a hand can be recorded and analysed.
ENGLISH
Import growth rate decreases UludağExporter Unions’ (UIU) Chief Coordinator ŞenolŞankaya said that import growth rate has slowed down in line with the measures taken and that gradual increase in exports continued despite the weak course of foreign demand especially due to EU. UIU Chief Coordinator ŞenolŞankaya announced the Aprilfigures for exports carried out by UIU. According to the information he gave, UIU exports were 1 billion 743 million 828 thousand dollar on April losing a value of 7 per cent compared to the same month of the previous year. While during the first four months of 2012, much change had not been experienced in exports compared to the previous year,
108 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
an amount of 7 billion 199 million 368 thousand dollars was reached. The annual export amount attained by 5 exporter unions affiliated to UIU during the period between 1 May 2011 and 30 April 2012 reached 21 billion 393 million 519 thousand dollars corresponding to an increase of 10 per cent compared to the data of the previous year. Şankaya who announced the exports performed by UIU during the 4-months
ENGLISH
period of the year also made assessments regarding Turkish economy.Şankaya who said that the business world was expecting the New Turkish Trade Law to take effect on 1st of July as well as the new incentive packageexpressed the following: “We think the new law will trigger the institutionalisation much needed by the Turkish industry. It was not possible to give the Turkish trade and business life a world integrated progress with the law issued in 1956. We believe the new system will be an important factor for the transition of Turkey to a more professional business life”. “ENERGY PRICE HIKES TRIGGER INFLATION” Şankaya who told according to the recently announced data that import growth rate has slowed down in line with the measures taken and that gradual increase in exports continued despite the weak course of foreign demand especially due to EU said that the improvement started on November in current account deficit became much more apparent during these months. Şankaya also said: “On the other hand price hikes in natural gas and electricity may drive up inflation to a certain amount however inflationist risks shall recover as of the third quarter of the year. It is generally expected that in the following period domestic demand will tend to increase “. “UNCERTAINITY IN EUROPE WILL BE PUT BACK ON RAILS” Şankaya who said that the US economy which had grown 3 per cent in the last quarter of
the previous year reminded that the same has grown 2.2 per cent during the first quarter of this year. He said they believe the uncertainty continuing in the weak economic appearance and financing conditions in Europe would be put back on rails in a short time. Yet Şankaya who reminded that international credit rating institution Standart&Poors has reduced the credit score of Spain for two degrees from A to BBB+ and that the institution has explained the appearance as negative recommended the companies to be careful against potential risk factors and said they had to prepare their financial tables very carefully during this process. “TEXTILES SLOWED DOWN” Stable increase in foreign sales of Uludağ Textiles Exporters Union (UTEU) which has attained an increase of 21 per cent on March and 17 per cent on February after an increase of 2 per cent on January 2012 slowed down on April and was 103 million 37 thousand dollars representing a decrease of 4 per cent. When the first four months of the year is considered, the exports of UTEU was 410 million 406 thousand dollars representing an increase of 8.80 per cent compared to the same period of the previous year. The exports reached 1 billion 148 million 473 thousand dollars with an increase of 14 per cent annually. UludağReady-Made Clothing and Garment Exporters Union (URGEU) also saw the month April with a loss of 0.2 per cent compared to the same period of the previous year. URGEU has performed an export of 39 million 906 thousand with this loss.
109 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
ENGLISH
Transformation of cotton into silk Soktas set a perfect fabric collection with “Meander 71”. Bringing together softness and vitality of summer, innovative combinations have been an important part of spring/summer trends for 2013. Soktas, Europe’s largest shirt fabric manufacturer, made an important innovative breakthrough in the 40th year of its establishment. The company’s collaboration with the Cotton Research Institute led Söktaş, Turkey’s first long-fibre cotton manufacturer, to create, as a commemoration of its 40th year of operation, a cotton fabric that looks like silk. Vice-Chairmen of the Söktaş Board, Muharrem Kayhan and Hilmi Kayhan organized a meeting at the Söktaş Pera Design Center on December 19, where it was announced that the cotton and fabric that had been developed had been named “Meander 71,” inspired by the ancient name of Menderes Ovası (Meander Plains) and the year 1971, which was the year of the company’s foundation. In the statement he made at the meeting, Muharrem Kayhan explained that Turkey had been importing long-fibre cotton for many years. He then described production at Söktaş: “Cotton virtually became our adopted child. Our production now begins
110 KONFEKSİYON & TEKNİK TEMMUZ | JULY | 2012
on the cotton fields and is completed with the end-fabric. The most important quality of the new product is that it is made from fine silken fibres.” Kayhan went on to remind listeners that the company had experimented with producing long-fibre cotton in 1978 but that they had had no success at that time. He said that the new product would be a strong rival to Giza Egyptian cotton. Also speaking about the activities of the Söktaş Group, Muharrem Kayhan revealed that the Group manufactures in India as well as in Söke, but that exports just from Turkey were at a level of 55 million dollars. Disclosing that the factory in India employed 850 and that its turnover had reached 35 million dollars, Kayhan stated that the success they had achieved in India was beyond all expectations for that country. Kayhan said, “The Turkish manufacturer is perceived as ‘European’ in India. And that’s the truth-we are European when compared to India. This is why our fabrics have attracted so much attention.”
SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 60 Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 120 TL.
PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /
....................
/
....................
: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa
/ .................... Ω Master / Eurocard
....................
Stamp & Signature / İmza :
...........................................................................................................................................
Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 IBAN NO: TR12 0006 4000 0011 3960 0010 28 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO) IBAN NO: TR12 0006 4000 0021 3960 0010 44
İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.konfeksiyonteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr
T E C H N O L O G Y
M A G A Z I N E
ISSN 1300-9974
C L O T H I N G
KONFEKSİYON TEKNİK | TEMMUZ JULY 2012 • YIL YEAR 18 • SAYI ISSUE 214
TEMMUZ JULY 2012 • YIL YEAR 18 • SAYI ISSUE 214
www.konfeksiyonteknik.com.tr