INDEX KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
4
17 yıldır birlikteyiz / We are together wiht you for 17 years
MAYIS / MAY 2011
GRUP BAŞKANI Group Chairman
YIL / YEAR : 17 SAYI / ISSUE : 200
H. Ferruh IŞIK
ADRES Head Of fice İhlas Medya Center 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Yenibosna İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 web : www.konfeksiyonteknik.com.tr e-mail : img@img.com.tr
İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. adına sahibi SORUMLU GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Editor-in-Chief Mehmet SÖZTUTAN msoztutan@img.com.tr
YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor Ali ERDEM aerdem@img.com.tr YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief Prof. Dr. Cevza Candan YAYIN KURULU Editorial Board Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER
BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Konfeksiyon Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
A VE A........................................ 63 AKMAZ ....................................... 55 ALBA MAKİNA ........................ 12-13 ART DİJİTAL............................ 72-73 ASTAŞ .................................Ö.K- A.K ATAK MAKİNA ........................ 28-29 ATAK MAKİNA ............................. 87 ATN.......................................... 101 BENTEKS .................................... 25 CPI – CNR................................... 99 DATATEC .................................... 45 DEĞİRMEN ................................. 71 DEKAT ........................................ 53 EFE MAKİNA ............................... 83 EGE MAKİNA .............................. 75 ETİKET .............................A.K.İ - 112 FİLİZ MAKİNA .............................. 59 GLENGO .................................... 31 GÜZELCE MAKİNA ................. 22-23 HAZAR TEKSTİL MAKİNA .............. 67 ITMA BARCELONA ...................... 21
İHLAS KOLEJİ ............................ 105 İSTANBUL MAKİNA ...................... 39 KEÇOĞLU ........................... Ö.K.İ -1 KILIÇOĞLU ................................. 81 MALKAN .................................... 2-3 MCN MAKİNA .................... 108-109 MEGA SİSTEM ........................ 34-35 MERCAN MAKİNA ....................... 69 MESSE FRANKFURT ................ 89-95 ÖZBİLİM ....................................... 7 ÖZER MAKİNA ....................... 18-19 PAMUK ....................................... 79 PATEKS ................................. KULAK PRODİJİTAL ................................. 77 SAİP DIŞ TİC. .......................... 49-51 SANKO ....................................... 91 SERKON ..................................... 47 SEVMAK ................................ 42-43 SİLTER ........................................ 57 ŞİMŞEK MAKİNA .......................... 61 TETAŞ ......................................... 15 TEXPO EURASIA .......................... 97 TÜRKİYE GAZETESİ .................... 103 UĞUR MAKİNA ............................. 9 ÜSTÜN MAKİNA .......................... 37
INDEX
REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT
REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager Yılmaz ÖZKAN yozkan@img.com.tr
GRAFİK & TASARIM Graphics & Design Hakan SÖZTUTAN hsoztutan@img.com.tr
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr
BASKI Printed By İHLAS Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna - İstanbul Tel: +90 212 454 35 08 MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant Mustafa AKTAŞ maktas@img.com.tr ABONE VE DAĞITIM Subscription and Circulation Manager İsmail ÖZÇELİK ismail.ozcelik@img.com.tr
BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİ BURSA Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA Metin DEMİR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN: Taiwan Bright Co. Ltd. Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN: Echo Japan Corporation Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA: Jes Media Int. Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr
İMG: Konfeksiyon Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 27 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 20 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Konfeksiyon Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Adver tisements responsibilities published in our maga zine per tain to adver tisers.
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
5
Global oyuncu olabilmek...
Bugün hazır giyim ve konfeksiyon tedariğinde dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alan Türkiye’de hazırgiyim ve konfeksiyon sanayiinin ihtiyaçlarını başarılı ve etkin şekilde karşılayacak düzeyde tekstil üretimi yapılmaktadır. Üretim gücü ve kalitesiyle kendini dünyaya gösteren tekstil ve hazır giyim sektörü moda ve katma değerli ürün üreten ülkeler liginde yer almak için bütün gücünü ortaya koyuyor. Türk ekonomisine sağlamış olduğu katkıyı herkes bilmektedir. Gerek ihracatta gerekse iç piyasa satışlarındaki kalitesi, çeşitliliği ve moda oluşturan tasarımları, Türkiye konfeksiyon sektörünün dünya pazarındaki payını yükseltiyor. Kendi markasını oluşturan, patentlerini alan Türk konfeksiyon sanayicileri hem Türkiye’de hem de yurtdışında önemli konfeksiyon ve ev tekstili fir-
EDİTÖR
malarına kumaş tedarik etmektedirler. Türkiye ku-
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
6
maş tasarımı konusunda önemli mesafeler katetmiş ve son yıllarda bu tasarımları özel gösterimler ile önde gelen pazarlarda tanıtır olmuştur. Kendi markasını oluşturan, patentlerini alan Türk hazır ALİ ERDEM
Yazı İşleri Müdürü News Editor
giyim sanayicileri hem Türkiye’de hem de yurtdışında önemli konfeksiyon ve ev tekstili firmalarına kumaş tedarik etmektedirler. Yurtiçinde çeşitli kuruluşlar tarafından tasarım konusunda Türkiye’ye önemli mesafeler aldıran desen tasarım yarışmaları düzenlenmekte; böylece hem sektöre genç yetenekler kazandırılmakta hem de mamül çeşitlendirilmesine olanak verilmektedir. Konfeksiyon konusunda, bir çok uluslararası fuara milli katılım organize edilmekte, yurt içinde uluslararası fuarlar düzenlenmekte ve Türkiye’nin bu konudaki önemli potansiyeli tüm dünyaya tanıtılmaktadır. Diğer önemli bir nokta tekstilde artan rekabetin karlılığın sınırlarını oldukça aşağılara çekmesi. Bu sektörde karlı kalmak ve karlılığını artırmak isteyen şirketler, üretim süreçlerini mümkün olduğunca akıcı ve kısa süreli kılmak durumunda. Bu durumda tekstil şirketleri sadece yerli değil, global birer oyuncu olmanın çabasını da vermek zorunda kalıyor. Bu şirketler, uluslararası değer zincirlerindeki iş ortaklarıyla aynı dili konuşmak, finansal işlemlerde çakışmaların önüne geçmek, yabancı bir pazarda iş yapma araçlarına sahip olmak ve coğrafi sınırlardan bağımsız, etkin bir bilgi paylaşımı ortamı geliştirmek zorunda.
İthalata ek vergi, tekstilde çarkları hızlandırdı özellikle dokuma makinelerinde önemli miktarda sipariş aldıklarını ve siparişlerde 6 aylık doluluğa ulaştıklarını söylediler. Bu, bizim için yeni yatırım, istihdam artışı, üretim artışı demek. Demek ki bu, doğru yapılan bir hamle. Yani konu, içerde ciddi bir yatırım etkisi başlattı. Bu, tekstilin eğilmiş başını biraz daha düzeltti. Daha üretici bazında, biraz daha insanların özgüveni ve geleceğe bakış açısında olumlu sinerji meydana getirdi.”
PANORAMA
EK VERGİ PERAKENDECİLER İÇİN MALİYET Tekstilde üretimin Doğu’dan Türkiye’ye kaymasına ilişkin de Gülle, krizden sonra Türkiye’ye ciddi bir dönüş olduğunu, Türkiye’nin hammaddedeki fiyat artışını iyi yönettiğini, çok fahiş fiyatlarla bunu ürünlerine yansıtmadığını, karşılığını sipariş olarak aldığını, aynı şeyi Çinliler ve Hintlilerin yapmaması nedeniyle siparişlerin Türkiye’ye kaydığını ifade etti. Öte yandan ek verginin perakendeciler açısından bir maliyet unsuru olacağının altını çizen Gülle, “Bu ürünler dışardan çok ucuza getiriliyor. Bunun üzerine yüzde 10, 20, 25’lik vergilerin son etiket fiyatını etkileyecek kadar olmaması gerekiyor. Bir şekilde perakendeciler bunu absorve edeceklerdir diye düşünüyorum” diye konuştu.
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
8
Tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatında yüzde 2030 arasında ilave gümrük vergisi uygulanmasına karar verilmesi sonrası, konfeksiyon atölyelerinde, dokuma sektöründe üretim kapasiteleri artırılmaya başlanırken, üretici ihracatçıların bundan olumsuz etkilenebileceği düşünülüyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, konunun kumaş ve konfeksiyon olmak üzere iki ayağı bulunduğunu, konfeksiyondaki etkilerinin vergi gündeme geldiğinden beri görülmeye başlandığını söyledi. Gülle, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yasa, daha tam uygulamaya geçmeden etkilerini görmeye başladık. Bunun etkisi hem istihdamda etkisi görülmeye başlandı, atölyelerde ciddi şekilde personel alımı söz konusu, hem de kapasite artırımında. Diğer yandan kumaşta da yeni yatırımlar ve kapasite artırımları söz konusu. Pek çok firma yeni yatırımlara giriyor. Mevcut firmalarda büyüme var. Makine üreticileri,
YASA SPEKÜLATİF HAREKETLERİN ÖNÜNE GEÇER İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi de vergi oranlarının henüz kesinleşmediğini, kesinleşmesinin 2 aylık süreyi bulacağını, 2 aylık süre içinde konunun tekrar gözden geçirileceğini, sektör temsilcileriyle yapılan görüşmelerden çıkan sonuçlarla tekrar değerlendirileceğini söyledi. Ek vergiyle ilgili kararın biran önce netleştirilmesini beklediklerini dile getiren Tanrıverdi, “Tebliğ yayınlandıktan sonra Ocak ayından itibaren piyasada spekülatif hareketler çoğaldı. Bu da hazır giyim üreticisine ciddi zarar vermeye başladı. Hem pamuk fiyatının artışı, hem de spekülatif hareketler ihracatçının fiyat verirken zorlanmasına veya fiyat tutturamamasına sebebiyet veriyor. Bu nedenle biran önce sonuçlandırılması gerekiyor” diye konuştu. Yerli üreticileri korumak amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığının (DTM) açtığı korunma önlemi soruşturmasına paralel olarak Bakanlar Kurulu, söz konusu tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında yüzde 20-30 arasında ilave gümrük vergisi uygulanmasına karar vermişti. Buna yönelik Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete’nin 24 Mart 2011 tarihli sayısında yayımlanmıştı. Karar, yayımını takip eden 120. gün yürürlüğe girecek.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
10
Çin’de ‘ucuz mal’ devri bitiyor Dünyanın fabrikası Çin’de işçilerin daha iyi çalışma koşulları ve daha fazla maaş talep etmesi ucuz Çin mallarının sonunu getiriyor. Bugüne kadar düşük işgücü maliyeti sayesinde Asya’daki rakiplerine göre büyük bir avantaj sağlayarak dünyayı ‘Made in China’ damgasına boğan ülkede, emtia fiyatlarının maliyetleri artırmasının da etkisiyle, tekstilden elektroniğe kadar pek çok ürünün fiyatı yükseliyor. Önde gelen giyim markaları ve perakende satış zincirleri için alım yapan dünyanın en büyük tedarikçilerinden Li Fung, Apple gibi dünya devleri için elektronik üretimi yapan Foxconn gibi şirketler ‘Çin’de ucuz mal döneminin sonuna gelindi’ uyarısı yapıyor. Benzer sıkıntılar nedeniyle Çin denim kumaş imparatorluğunun da yakında çökebileceği yorumları yapılıyor. Çin, işgücü maliyeti avantajını artık kaybediyor gibi gözüküyor. Yapılan birçok araştırmada, yakın gelecekte yeni iş gücü olarak değerlendirilen 10-19 yaş grubundaki nüfusun son yıllarda hızlı bir düşüş gösterdiği, rakamın ülke nüfusuna oranla yüzde 19.9’lardan
yüzde 13.5’lere düştüğü dikkati çekiyor. İşgücü sıkıntısına ve daha fazla gelir talebine bağlı olarak 2008 yılından bu yana işçi ücretleri yılda ortalama yüzde 15 artıyor; arazi, su, enerji, nakliye masrafları yükseliyor. Birçok şirket, üretimlerini kıyı şehirlerinden maaşların daha düşük olduğu iç kesimlere ya da diğer gelişmekte olan ülkelere kaydırarak karlılıklarını korumaya çalışıyor. ÜRETİM KOMŞU ÜLKELERE KAYIYOR Hatta bazıları Batı’daki üretimlerini yeniden canlandırmaya başladı. 2010 yılında Alix Partners tarafından yayınlanan bir rapora göre, tüm giderlere bakıldığında Çin; Meksika, Hindistan, Vietnam, Rusya ve Romanya’dan daha pahalı hale geldi. Oyuncak ve incik boncuk üreticileri, Noel ağacı imalatçıları ve ayakkabı üreticilerinin binlercesi ya iflas etti ya da Vietnam, Kamboçya, Endonezya’ya gitti. Ancak, son aylarda sağlanan ücret artışlarına karşın Çinli işçilerin geliri halen Batı’daki bir işçinin küçük bir bölümüne denk geldiğinin altını çizmek gerek.
AYDA 750 DOLARI KABUL ETMİYORLAR Ancak bu şehirdeki fabrikalar duvara toslamış durumda. Eskiden ayda yaklaşık 50 dolara çalışmaya razı olan işçiler artık bunun 10-15 kat fazlasını istiyor. Hubei’deki bir fabrika patronu, kentte 10 yıldır üretim yaptığını ve genellikle 30-40 çalıştırdığını söylüyor. Ancak bu yıl ayda yaklaşık 750 dolar verdiği halde çalışacak 20 kişi bulursa kendini şanslı sayacağını dile getiriyor. Pamuk fiyatları da denim üreticilerini vurdu. Önce Pakistan ve Avustralya’da yaşanan seller, sonrasında Hindistan’ın pamuk ihracatına getirdiği yasak ve sonrasında Ortadoğu’da yaşanan
PANORAMA
DENİM İMPARATORLUĞUNUN GÜNLERİ SAYILI Çin’de artan işgücü maliyeti, ülkenin en büyük üretici olduğu denim kumaşında da tehlike çanlarının çalmasına yol açtı. Ülkenin denim imparatorluğunun sayılı günleri kaldığı konuşuluyor. Çin’de üretilen denim kumaşlar uzun yıllar boyunca ünlü alışveriş merkezlerinde bile 15 dolara kot pantolonlar, 5 dolara tişörtler satılmasını sağladı ve Zara, H&M, Topshop gibi şirketlerin dünya moda devine dönüşmelerine yardımcı oldu. Ancak artık bu sistem çökmüş görünüyor ve Çin’deki denim üreticileri krize doğru sürükleniyor. Denim üreticisi Wei Xiaofeng, yaptığı açıklamada, yurtdışından hala sipariş aldıklarını ancak yabancı şirketlerin kendileri için makul bir fiyat ödememeleri nedeniyle iki yıldır kar edemediklerini anlattı. Wei ve eşi Tian Yi’nin kurdukları denim şirketi, dünyanın denim başkenti kabul edilen Xintang’da. Şehirde 1 milyon fabrika işçisi yılda 260 milyon çift jean pantolon üretiyor. Bu, dünyadaki arzın üçte biri. Bölgedeki Calvin Klein, Levi’s, Lee ve Wrangler gibi büyük markaların fabrikaları günde 60 bin kot pantolon üretme kapasitesine sahip. Teknolojileri dünya standartlarında ve daha önceden sadece İtalya ve Japonya’da üretim yapan Diesel, Evisu, True Religion gibi üst segmentteki markalara üretim yapacak düzeyde.
gerilim pamuk fiyatları Çinli denim üreticisinin belini büktü. Denim işinde karlar iyice düşmüş durumda. İşlerin parlak olduğu dönemde üreticiler her bir kot pantolonda 16 sent-32 sent kar elde ederken, şanslı olanlar artık 8 sentten fazla kar edemiyor. Yerel Denim Birliği Başkanı Zhan Xueju’nun verdiği bilgiye göre birçok fabrika kapısına kilit vurdu ve sadece güçlü olanlar ayakta kalacak. Onlarda daha üst segmente hitap edip ucuz üretimi bitirmek zorunda kalacak. Pamuk ve işgücü maliyeti büyük firmalara yansımaya başladı bile. İsviçreli hazır giyim firması H&M 2010’da giysilerinde kar marjının ‘çöktüğünü’ bildirdi. Next ve Primax da ürünlerine zam yapmak zorunda kalacağı uyarısında bulundu.
11 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
LI FUNG’DAN UYARI Hong Kong merkezli tedarik ve lojistik şirketi Li Fung, ‘Üreticilerin, hammadde fiyatlarındaki ve işgücü maliyetlerindeki artışı tüketicilere yansıtmaya başlamasıyla Çin’de yüksek fiyat dönemi’ başladığı uyarısı yaptı. Perakende zinciri Wal Mart, Amerikan giyim devi Gap, İngiliz Debenhams gibi şirketler için Çin’de alım yapan Li Fung’un Başkanı Bruce Rockowitz, herkesin yüksek fiyatların kalıcı olduğu konusunda hem fikir olduğunu söylerken, grubun idari müdürü William Fung, bu yıl ücretlerde meydana gelen yüzde 20 artışın dünya ekonomisinde Çin kaynaklı deflasyonu da sona erdireceğini ifade etti. Artan işgücü maliyeti Li Fung’un, konfeksiyon gibi emek yoğun ürün alımlarını, maaşların daha düşük olduğu Bangladeş, Vietnam, Endonezya gibi ülkelere kaydırmasına neden oldu. Şirketin açıklamasına göre şu an, Li Fung alımlarının yüzde 25’ini Çin’den yaparken, giyim alımlarında Bangladeş ve Vietnam’ın payları giderek artıyor.
Türkiye, İtalya’nın tahtını sallıyor
PANORAMA
çılar Birliğinde (UİB) tekstil ve hazır giyim konfeksiyon sektörlerinde 2010 yılını başarıyla tamamlayan ihracatçıların ödüllendirildiği ‘’İhracat Başarı Ödül Töreni’’nde, 2008, 2009 ve 2010 yıllarını kapsayan zorlu bir maratonun ardından tekstil sektörünün 2010 sonu itibarıyla yüzde 19 artış kaydederek, Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gösterdiğini söyledi. Tekstilin, bu yılın ilk 3 aylık döneminde de yüzde 30’un üzerinde artış gösteren nadir sektörlerden olduğunu dile getiren Burkay, şöyle konuştu: ‘’Geçtiğimiz yüzyılda tasarım ve modada söz sahibi olan Fransa ve İngiltere’nin tahtına 1970’lerde İtalya geçti. Şimdi ise Türkiye, İtalya’nın tahtını sallıyor. Ortadoğu’dan Asya’ya Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar ‘made in bursa’ ibaresi aranır oldu. Bizler de birlik olarak bu başarının sürdürülebilir olmasını sağlamak için son 4-5 yıldır her türlü zorluğa göğüs gererek canla başla çalışıyoruz.’’
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
14
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, geçtiğimiz yüzyılda tasarım ve modada söz sahibi Fransa ve İngiltere’nin tahtına 1970’lerde İtalya geçtiğini belirterek, ‘’Şimdi ise Türkiye, İtalya’nın tahtını sallıyor’’ dedi. Burkay, Uludağ İhracat-
ÜRETMEYEN ÜLKE REFAHA ULAŞAMAZ Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Şankaya da 2008’in son çeyreğinde başlayan ve 2009’da yoğun olarak hissedilen küresel ekonomik krizle geçen dönemin ardından ihracatın bu yıl toparlanma sürecine girdiğini belirtti. Şankaya, 2010’un, ihracat rakamlarında bir önceki yıla göre artışın olduğu, ihracatın ivme kazandığı ve ekonomideki toparlanmanın yanı sıra firmaların da çabalarıyla birlikte başarılı bir yıl olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: ‘’2011 yılı ilk 3 aylık dönemde Türkiye geneli sektör ihracatımız, 2010 yılına göre yüzde 14 artarak 4 milyar dolara, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği olarak yüzde 12 artışla 115 milyon dolara ulaştı. İlk 3 aylık dönemde, yaşanan artışlar bize umut vermekte ve 2011 yılının da ihracatta başarılı bir yıl olacağı yönünde kanaat oluşturmaktadır.’’ Para politikasına da değinen Şankaya, uygulanan para politikasının ne kadar yanlış olduğunu geçen yıl yaşanan cari açık ve dış ticaret açığıyla net olarak gördüklerini belirtti. Güçlü sanayisi olmayan, üretmeyen ve ihracatla büyümeyen ülkelerin sürdürülebilir bir refaha ulaşmalarının olanaklı olmadığının altını çizen Şankaya, ‘’Bunu net olarak Avrupa’nın içinde bulunduğu kriz ortamıyla değerlendirebiliriz. Bugün Yunanistan’ın, İrlanda’nın, Portekiz ve İspanya’nın geldiği nokta bunun en güzel örneğidir. İthalat ve servis sektörü ile kalıcı refahın sağlanmadığı net görünüyor. Avrupalılar üretmektense tüketmeyi tercih etti. Bunun sonucunda da krizlerin altında ezildiklerini gördük’’ dedi. Konuşmaların ardından, törene katılan Bursa Valisi Şahabettin Harput ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İbrahim Burkay ve Şenol Şankaya ile birlikte, ihracatta başarılı olan 90 firmanın temsilcisine ödüllerini verdi.
PANORAMA
‘En moda konferans’ın açılışını Başbakan yaptı
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
16 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı konferansta Ermenegildo Zegna, Ralph Lauren, Loro Piana, Zara ve Tesco gibi dünyaca ünlü firmaların Başkan ve CEO’ları ilk kez 4. İstanbul Hazır Giyim Konferansı çatısı altında buluştular. İki gün içinde alım gruplarıyla tedarikçiler arasında yaklaşık 3 bin görüşme gerçekleşeceğini vurgulayan TGSD Başkanı Cem Negrin, “İkili görüşmelerin sonucunda Türk hazır giyim ihracatını yaklaşık yüzde 10 artırıp, 1,5 milyar dolarlık ticaretin zeminini oluşturacağız” dedi. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD), düzenlediği 4. İstanbul Moda ve Hazırgiyim Konferansı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde 2 gün boyunca devam edecek konferansta “modanın hayal takımı” olarak nitelenen Ermenegildo Zegna Grup Başkanı Paolo Zegna, Loro Piana’nın CEO’su Pier Luigi Loro Piana, Polo Ralph Lauren’in Üretim ve Tedarikten Sorumlu Başkanı Don Baum ve Zara’nın da içinde yer aldığı Inditex Grup Tedarik Zinciri Tepe Yöneticisi Abel Lopez Cernadas birikimlerini Türk hazır giyim sektörü ile paylaşıyorlar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ile Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın, katıldığı konferansın açılış töreninde konuşan TGSD Başkanı Cem
Negrin, “modanın hayal takımını”nın ilk kez “En Moda Konferans”ta aynı çatı altında buluştuğunu söyledi. Cem Negrin, TGSD’nin 35. Kuruluş yıl dönümüne denk gelen konferansta uzun bir aradan sonra ilk kez bir başbakanın TGSD ve sektör üyeleri ile bir araya geldiğine dikkat çekti. Negrin, konferansta dünyanın 43 önemli marka ve alıcılarıyla Türk imalatçılarını buluşturduklarını ifade etti. İKİ GÜNDE 1,5 MİLYAR DOLARLIK TİCARETİN ZEMİNİNİ OLUŞTURACAĞIZ İki gün içinde alım gruplarıyla tedarikçiler arasında yaklaşık 3 bin görüşme gerçekleşeceğini vurgulayan Negrin, “İkili görüşmelerin sonucunda Türk hazır giyim ihracatına yaklaşık yüzde 10’luk bir artışı sağlayacak zemini oluşturacağız. Bu da ortalama 1,5 milyar dolarlık bir ihracata denk geliyor” dedi. Tekstil ve hazır giyim sektörünün 2010 yılında 11,5 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla Türkiye’ye en faydalı sektör olduğuna verdiğine dikkat çeken Negrin şöyle devam etti: “Bizi en yakından takip eden Tarım-Gıda sektörü sadece 4.3 milyar dolar fazla verdi, yarı rakamımıza bile ulaşamadı. İhracat yarışında zaman zaman önümüze geçen otomotiv sektörü ise 3 milyar dolar açık verdi. 2010 yılında makine-elektroniğin 19, maden metal sektörünün
ŞARTLAR SAĞLANSIN 3 DÜNYA MARKASI ÇIKARALIM Tekstil ve hazır giyim alanında hiçbir alt yapısı bulunmayan İsveç’in H&M gibi bir moda devi çıkardığı dünyada, Türkiye’nin bu yarışın dışında kalmasının düşünülemeyeceğini belirten Negrin, gelecek yıllarda en az 3 dünya markası yaratmayı taahhüt ettiklerini bildirdi. Firmaların başarı ve karlılık oranlarını yükseltmek için, ekonominin farklı enstrümanlarını sektör ile buluşturduklarını kaydeden Negrin, ihracat sigortası alanında dünyanın en önemli kurumlarından Coface’la yapılan anlaşmayla yaklaşık 5 milyar dolarlık ihracat riskini minimize ettiklerini ifade etti. LORO PIANA: İTALYA EKONONOMİSİNE TÜRK DERSİ GEREKİYOR Loro Piana’nın CEO’su Pier Luigi Loro Piana, düşük gelir ucuz işcinin zengin ülkeler yaratmayacağını vurgulayarak Türk hazır giyim sektörünün katma değeri yüksek ürünlerle odaklanması gerektiğini söyledi. Kaliteye, yenilikçiliğe, verime, hizmete ve değere yatırım yapılması halinde başarının kendi-
DON BAUM: POLO KALİTELİ ÜRETİM İÇİN LİSANSLARINI GERİ ALIYOR İstanbul gibi muhteşem bir dokuda bulunmanın müthiş bir duygu olduğunu belirten Polo Ralph Lauren Üretim ve Tedarikten Sorumlu Başkanı Don Baum da, kaliteli üretime vurgu yaptı. Ortaklarıyla en ufak bir güven sorunu yaşamadıklarını belirten Baum, buna rağmen daha kaliteli sürüm için tek tek tüm lisanlarını geri topladıklarını bildirdi. “Bir ülkenin sektörlerini geliştirmesi için öncelikle adını iyi satması gerekiyor” diyen Baum, Türkiye’nin krizi fırsata çevirdiğini ve üçüncü dünya ülkesi olmaktan çıktığını vurguladı. Ancak iş hacmi rakamlarında dörte üç oranda düşüş yaşanmasını eleştiren Baum, “Bunun gerek ekonomik gerekse politik anlamda sorgulanması gerekiyor” diye konuştu.
PANORAMA
KUMAŞ İTHALATINA VERGİ İHRACATA ZARAR VERİR Cem Negrin, kumaş ithalatına getirilmesi düşünülen korumacı vergilerin hazır giyim ihracatına faydalı olmayacağını belirterek, “Nitekim daha şimdiden dokuma kumaşların fiyatı artmaya başladı. Konulması düşünülen önlemler sonucunda global firmalar siparişlerini geri çekmeye başladılar. Ancak biz biliyoruz ki kumaşçılar olmazsa hazır giyimciler de olmaz. Bu nedenle kumaşçılar için enerji veya vergi desteklerini içeren yeni bir Turquality yaratalım. Ve böylece kumaşçılarımızın bize Uzakdoğu şartlarında mal satmalarını sağlayalım. Bu yapı içinde hazır giyim ihracatımız da uçar ve Türkiye ile kimse başa çıkamaz” dedi.
liğinden geleceğini anlatan Piana, “Türkiye’de pek çok fabrika gezdim. Gördüm ki tecrübe ve bilgi birikimi var. Birçok ülkenin yapamadığı takım elbise dikmeyi sizler çok iyi yapıyorsunuz. Bu başarınızı çok daha iyi noktalara yükseltebilirsiniz” dedi. Piana, fabrikaları bir bölgeden başka bir bölgeye taşıyarak maliyetleri düşürmenin bir noktaya kadar fayda sağlayabileceğini, ancak uzun vadede daha ucuzu üreten birileri çıktığında bu taşıma işlemlerinin de anlamına yitireceğini ifade etti. İtalya ile Türkiye ekonomisi kıyaslandığında arada çok fark olduğuna değinen Piana, şöyle devam etti: “İtalya’da yüzde 2’lik sabit bir büyüme söz konusu. Ancak Türkiye ekonomisinde sizler yüzde 8’leri gördünüz. Ayrıca Türkiye’de alım gücü 2000’den bu yana çok değişti. 2000’de yıllık harcama 24 bin dolarken şimdi 60 bini aşıyor. Oysa İtalya’da alım gücü yıllardır önemli bir farklılık göstermedi. Bu alanda Ortadoğu’nun köprüsü olan sizlerden ve Türkiye’den öğreneceğimiz çok şey bulunduğuna inanıyorum. Çünkü görüyorum ki siz bu konuda bizden çok iyisiniz.”
17 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
8.6 kimyanın ise 6 milyar dolar açık hanelerine yazıldı. En çok ihracatı, en çok istihdamı, en çok döviz fazlasını biz sağlıyoruz.”
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
20
Konfeksiyon ihracatçıları rekora koşuyor İhracatın ve istihdamın lokomotifi hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü Ege Bölgesi’nde 2011 yılı başından bu yana yüzde 40’lık ihracat artış hızına erişti. Sektör, 2011 yılı sonu için 1.3 milyar dolarlık rekor ihracat hedefi belirledi. Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, 2011 yılında, aylık bazda 110-120 milyon Dolar ihracat gerçekleştiren bir sektör haline geldiklerini, 2011 yılını 1.3 milyar dolarlık ihracatla tamamlamayı hedefledikleri, bu rakama ulaşmaları halinde birlik tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşarak rekor kırmış olacaklarını söyledi. Divan Başkanlığı’nı EBSO Meclis Üyesi Remzi Peköz’ün yaptığı, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin 2010 yılı Olağan Mali Genel Kurulu’nda konuşan Kızılgüneşler, 2011 yılının ilk çeyreğinde Ege Bölgesi’nden yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının, Türkiye hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatından 3 kat daha fazla arttığını kaydetti. Türkiye’de konfeksiyon ve tekstil sektörlerinin 2010 yılında 21.8 milyar dolar ihracata imza attığına işaret eden Kızılgüneşler, “Türkiye’nin en büyük istihdam ve ihracat sektörüyüz.
Sektörümüz, 11.9 milyar dolarlık ithalata karşı 21.8 milyar dolarlık ihracata imza attı, 10 milyar Dolar dış ticaret fazlası verdik, en fazla net döviz girdisi sağlayan sektörüz” diye konuştu. Önümüzdeki Haziran ayında Türkiye’de ofisi olan yabancı alıcılarla İstanbul veya Çeşme’de bir araya geleceklerini belirten Kızılgüneşler, “Birkaç büyük alıcıyı İzmir’e yöneltirsek, ihracat miktarımızı yüzde 15-20 oranında artırabiliriz. Ayrıca İngiltere pazarına yönelik çalışmalara devam ediyoruz. Firmalarımız için tanıtım kataloğu hazırlıyoruz. Türkiye’den alımı 20 milyon euronun üzerinde olan önemli alıcı firmalarını İzmir’de ağırlamak için VIP Alım Heyeti Organizasyonu düzenleyeceğiz. Ayrıca Avrupa’daki hedef ülkelere Alım Heyeti Organizasyonu ve Turkish Fashion Break organizasyonları gerçekleştireceğiz.” İzmir’in bebek giysisinde yüzde 52 oranında ihracatını artırdığını belirten Kızılgüneşler, bayan elbise ve tişörtte de önemli gelişme yaşandığını kaydetti. Kızılgüneşler, birlik üyeleri olarak ortak satın alma çalışmasının son noktaya geldiğini belirterek, “Üyelerimize bir kuruş dahi olsa faydalı olmak istiyoruz. Bu nedenle destek bekliyoruz” dedi.
PANORAMA
Profesyonel ceket üreticilerinin seçimi
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
24
JUKI, cekette AMB-289 Elektronik Tam Otomatik Sarmalı Ceket Düğme Makinası ile performans ve mükemmelliği bir arada sunuyor. Üstün Japon teknolojisi, fonksiyonel yapısı ve donanımıyla hazır giyim sektörüne sunulan bu makine ile artık ceketlerdeki düğme dikişleri kusursuz. AMB-289 Elektronik Tam Otomatik Sarmalı Ceket Düğme Makinası cekette kullanılan tüm düğme çeşitlerini istenilen şekilde dikebilme özelliğine sahiptir. Karşılıklı iki düğme dikebilen ve üst düğme dört delikli, alt düğme iki
delikli olacak şekilde dikişler yapan bu makine ile 2 delikli, 4 delikli standart veya çapraz şekilde düğme dikmek ve aynı anda otomatik boğaz sarma yapabilmek mümkün. (Vuruş sayısı 2-64 batış / delik aralığı maksimum 6 mm). Bütün gelişmiş teknolojileri üzerinde bulunduran bu makine, otomatik eşit dağılımlı düğme sarma niteliği (1,5 mm - 10 mm) ile kullanıcılara çeşitli avantaj ve kolaylıklar sağlamakta. Elektronik tansiyon ve step motor sistemine sahip olan AMB-289 Elektronik Tam Otomatik Sarmalı Ceket Düğme Makinası mekanik parçalardan arındırılmış. Bu sayede zaman kaybı, parça aşınmaları ve bakım maliyetleri ortadan kalkmakta. AMB-289 Elektronik Tam Otomatik Sarmalı Ceket Düğme Makinası da bulunan kullanımı kolay, çok fonksiyonlu yeni teknoloji panel sayesinde istenilen işleme kolayca ulaşılabilmektedir. Panelde basit şekiller kullanılarak kullanım basite indirgenmiş. Bu panel maksimum 99 program hafızasına sahiptir. Ayrıca bir programda 30 ayrı düğme cycle özelliği bulunmakta. Maksimum 1800 devir/dakika ile çalışan bu teknolojisi harikası 9 saatte 4 delikli 10 vuruş sarmalı 2240 adet düğme dikebilmekte.
Hall: 3 Stand: 313
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
26
CPI Fuarı’na marka desteği büyüyor Türk hazır giyim sektörünü çatısı altına toplayan Collection Premiére İstanbul (CPI) fuarına derneklerden sonra markaların da desteği artıyor. Yurtdışında 20 bin mağaza açma hedefiyle yola çıkan hazırgiyim sektörünün ünlü markaları, CPI fuarının desteğini arkalarına alarak yola devam edecek. Fuarla ilgili bilgi veren Hey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, “Sektörün bir araya gelmesi, güç ve potansiyelini birleştirmesi çok önemlidir” derken, Abdullah Kiğılı da “Kuruluşundan beri içinde bulunduğum CPI Fuar çalışmalarını destekliyorum” diye konuştu. İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi de “Moda haftası olarak başladık, tanıtımdan sonra fuar oldu. Tüm derneklerin buna destek niyeti var” şeklinde konuşurken, CNR Holding Fuarcılık Grup Başkanı Ali Bulut ise “15
milyar dolarlık ve her yıl yüzde 20’den fazla büyüyen yurt içi hazır giyim perakendecilerinin yurt dışında 10 yılda 20 bin mağaza açma hedefine katkı sağlamaya çalışıyoruz” dedi. İstanbul Fuarcılık tarafından, İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) öncülüğünde düzenlenen ve Türkiye’nin tek moda fuarı olma hedefine kilitlenen Collection Premiére İstanbul (CPI), hazır giyim sektörünün desteğini almaya devam ediyor. 22-24 Eylül 2011 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da Türk ve dünya modasının önemli firmalarını bir araya getirecek olan CPI, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) öncülüğünde, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD), Merter Sanayici ve İşadamları Derneği
POTANSİYEL EYLEME DÖNÜŞMELİ Moda haftası olarak başladıkları serüveni uluslar arası fuara taşıdıklarını hatırlatan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “Gelecekle ilgili öngörüleri yaparken, derneklerimizin çalışmaları ile sektörün iyi noktalara geleceğine inanıyorum. Birkaç yılda Türkiye’nin en iyi fuarını yaratacağımızı düşünelim. Bu potansiyel var, bunu eyleme geçirmeliyiz” ifadesini kullandı. CPI, GELECEK VİZYONUNUN PARÇASI OLACAK CPI Fuarı’nın öneminin altını çizen CNR Holding Fuarcılık Grup Başkanı Ali Bulut ise Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün küresel krizden geçici olarak etkilense de Cumhuriyet’in 100. yılında 90 milyar dolar ihracat hedefiyle çıtasını çok daha yukarılara çektiğini hatırlattı. Bulut, “Yeni projelerle hem geçmişte kaybedilen zamanı telafi etmeyi hem de sektörün önündeki 10 yıllık vizyonun bir parçası olmayı düşünüyoruz. Bu amaçla CPI ve Texbridge fuarlarını düzenleyerek sektörün önünü açmayı hedefliyoruz. 15 milyar dolarlık hacimle ve her yıl yüzde 20’den fazla büyüyen yurt içi hazır giyim perakendecilerinin yurt dışında da 10 yılda 20 bin mağaza açma hedefine katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi. TÜRKİYE’NİN MODA VİTRİNİ OLACAK Fuarın duyurusunun ardından yurtiçi katılım yanında yurtdışından olumlu tepkiler geldi. Aralarında Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya ve Fransa’nın da yer aldığı pek çok ülke, fuara ülke düzeyinde katılacağını bildirildi. CPI, bu yıl sonuna dek 17 milyar dolarlık hazır giyim ihracatı hedefleyen Türkiye’nin en büyük vitrini olacak.
27 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
YENİ İMKANLAR GETİRECEK Hey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, “Fuarlar sektörü tanıtım amaçlı. Dolayısıyla pazarı ve rekabet koşullarıyla satışı amaçlayan fırsatlardır. Sektörün bir araya gelmesi, güç ve potansiyelini birleştirmesi çok önemlidir. CPI’de de artan moral, sektörü satışı ve yeni pazarlara açılış için yeni olanakları beraberinde getirecektir” dedi. Herkesin kendi alanında başarılı olması muhtemel bir sektörü desteklemesi gerektiğini ifade eden Kiğılı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı ise “Kuruluşundan beri içinde bulunduğum CPI Fuar çalışmalarına da bu çerçevede en başta verdiğim desteği artırarak veriyorum” diye konuştu.
PANORAMA
(MESİAD), Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği (LASİAD) Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD), Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) ve Birleşik Markalar Derneği (BMD) tarafından destekleniyor. Dernek ve Birliklerin üyelerini bilgilendirerek katılımı en üst seviyeye çıkarmak için toplantılar düzenlediği CPI’a Türkiye’nin ünlü markaları da destek veriyor.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
30
Dekat, Tang’in son modelini sektöre sundu Nakış makineleri alanında sektörün tanınan tedarikçileri arasında yer alan alan Dekat Bilgisayar ve Tekstil Tasarımları Ltd. Şti, Tang RCM-915 modelini sektörün beğenisine sundu. Dekat Bilgisayar Ldt. Ortağı Ali Bozkan, sektöre kazandırdıkları Tang’in son modeliyle ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi. “Dekat Ltd. olarak nakış üreticilerine her kalite ve fiyat aralığındaki makineleri sunmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar Tang Nakış Makineleri’nin birçok modelini müşterilerimize tedarik ettik ve sonucunda olumlu etki sağladık. Son olarak ürün gamımıza kattığımız Tang’in RCM-915 modeli, kullanıcılarına birçok avantaj sağlıyor. Çift kam ve otomatik yağlama özelliklerine sahip makine, kasnak ve ana motorlar Servo motorlarıyla çalışıyor. 2 USB girişi, data girişi ve ağ bağlantılarına sahip çift fonksiyonlu monitörle kullanılan RCM915, hassas iplik tutucu sistemiyle yönetiliyor. Atlamada solenoid bobin yerine Step Motorla çalışan Tang RCM-915’in kafalarında rulman bulunmuyor. Yenilenmiş kafa kartlarıyla daha hassas çalışma olanağı sunan bu yeni model, 3mm.den 9 mm.ye kadar tek apa-
ratta iki boy pul çalışabiliyor. X ve Y yönünde hareket eden çok hassas kasnak ray sistemiyle çalışan RCM915’te 50 mm genişliğindeki çelik telli kasnak kayışları bulunuyor. 300 mm x 400 mm ebatlarındaki güçlendirilmiş gövde sistemiyle çalışan nakış makinesi, bağımsız step motordaki iplik kesici sistemiyle de kaliteli bir seçenek olduğunu gösteriyor. Geliştirilmiş E890 ana kartla çalışan RCM-915, ana motor ve kasnak motorları Servo motorlarıyla donatılmış. Special kafada yer alan her kafada bağımsız Servo Motor, dişliler yerine, direk servo motordan fenere uyguladığı hareket, lase ayak servo motorlar ve daha sessiz çalışma ortamı sağlayan her kafada iğne milli pistonuyla Tang RCM-915, farkını ortaya koyuyor. Aynı şekilde special kafada bulunan hassas iplik gözetleyici sistemi, 3 mm.den x 8 mm’e kadar kordone yapabilmesi, 4, 6, 8, 10, 15, 20 mm’lik lase ayaklarıyla 50 mm’ye kadar lase yapabilmesi, 8 mm.den 25 mm’ye kadar lase plise yapabilmesi, 6 farklı zigzag dikiş karakteri, maksimum, otomatik yağlama ve 850 devirde çalışması Tang RCM-915’in diğer özellikleri arasında yer alıyor.”
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
32
Yeni nesil enerji tasarruflu makinalar Tetaş, ‘Yeşil Türkiye Dikiş Makinesi Projesi’nin ilk ayağında 19-21 Nisan tarihleri arasında kendi binasında düzenlediği muhteşem show ile bayileri ve tüm yuttan gelen ziyaretçiler ile buluştu. Tetaş, 19-21 Nisan tarihleri arasında Hadimköy’deki binasının 2200 metrekarelik showroom’unda düzenlediği muhteşem show ile “Yeni Nesil Enerji Tasarruflu” makinelerini ziyaretçilerine tanıttı. Show’un ana teması olan “Enerji Tasarruflu Makineler”, sağladıkları kazanımlar ve performansları ile show’u ziyaret eden ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Düzenlenen bu tanıtıma özellikle İzmir, Bursa, Denizli, Ankara, Konya, Kayseri, Antalya, Adana, Gaziantep ve diğer illerden katılımın yoğun olduğu gözlemlendi.
Tetaş A.Ş. Satış Müdürü Kudret Çelebi havanın kötü olmasına rağmen ziyaretçilerin gösterdiği yoğun ilgiden dolayı çok memnun olduklarını, bu sebeple de show’u bir gün uzatmaya karar verdiklerini belirtti. Bu gibi private show’ları 2009 yılından beri Hadımköy’deki yeni binalarında ve çeşitli illerde düzenlediklerini, bunların hepsinden şimdiye kadar ziyaretçilerin ve kendilerinin çok memnun ayrıldığını ve olumlu tepkiler aldıklarını belirtti. Çelebi sözlerine şöyle devam etti; “Çok içtenlikle ifade etmek isterim ki hiçbirinde bu kadar katılımcı olmamıştı,
PANORAMA
kullanıcılara ulaştırmaktır. Daha önce de ifade ettğimiz gibi “Yeşil Türkiye Dikiş Makinesi Projesi”ni Türkiye adına bir sorumluluk projesi olarak görmekteyiz . 29 yıllık Tetaş tecrübesini, Tetaş ilkelerini ve artık herkesin çok iyi bildiği “güvenli hizmet” mottosunu Türkiye’nin her yerine taşımaya, geniş teknik servis ağımız, bayilerimiz ve satış ekibimizle devam edeceğiz.”
33 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
Yurtdışından gelen Zoje firması yetkilileri bile bu yoğun ilgi karşısında hayretlerini saklayamadılar ve bu gibi show’ları dünyanın çeşitli ülkelerinde örnek model olarak uygulayacaklarını ifade ettiler. Bu gibi showların fuarlardan farklı olarak en önemli avantajı, değerli müşterilerimiz ile tecrübeli teknik kadromuzun ve satış ekibimizin birebir ilgilenebilmesi ve onların sorularına anında karşılık verebilmesidir. Ayrıca çok ilginçtir ki; düzenlediğimiz show’larda ziyaretçilerimiz, teknik ekibimiz, yurtdışından gelen firma yetkilileri ve satış ekibimiz arasında oluşan interaktif ortam ve bilgi paylaşımı hiç beklenmedik çözüm olanaklarını ortaya koymaktadır. Benzeri showları Türkiye’nin dört bir yanında düzenlememiz için bizi cesaretlendirmektedir. Zaten “Yeşil Türkiye Dikiş Makinesi Projesinin” başlangıcını bu show ile vereceğimizi daha önceden duyurmuştuk, bundan sonraki ayaklarını da çok kısa bir süre içinde Türkiye’nin diğer illerinde de düzenleyeceğiz. Amacımız “Enerji Tasarruflu Makineler” sayesinde sağlanacak kazanımları tüm Türkiye’deki
KE-430F/BE-438F Dijital Tansiyon Punteriz/Düğme Makinesi
S-6200A Elektronik Düz Dikiş Makinesi
T-8752C Elektronik Çift İğne Makinesi
PANORAMA
S-7200C Direct Drive Düz Dikiş Makinesi
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
36
Brother’dan teknoloji atağı Brother firmasının ürettiği, Uğur Tekstil Mak. San.Tic. A.Ş’nin Türkiye distrübütörlüğünü yaptığı S-7200C model direct drive elektronik iplik kesmeli düz dikiş makinesi, S-6200A model elektronik iplik kesmeli düz dikiş makinesi, KE-430F ve BE-438F “ dijital tansiyon “ elektronik direct drive punteriz ve kilit dikiş düğme makineleri ve T-8752C/8722C/8452C/8422C model elektronik direct drive büyük/küçük mekik, iptalli/iptalsiz çift iğne dikiş makinelerinin sahip olduğu birçok teknolojik özelliği ve kullanım kolaylığı ile kendi alanında rakipsiz bir lider olma özelliğini devam ettirmekte.
sayesinde rahat kullanım, -Kolay bakım, -Düşük enerji tüketimi, -Gövde uzatıldığı için geniş çalışma alanı. S-7200C için tamamen yeni bir motor geliştirilmiştir. Makinenin enerji tüketimi AC Servo motorla çalışan V kayışlı makinelerden yaklaşık % 50, bir önceki model olan S-7200B’den ise yaklaşık % 12 daha düşüktür. Bu direct drive makine sektördeki en yüksek enerji tasarrufunu kullanıcılarına sağlamaktadır. Yağ kullanım ömrü S-7200B ‘nin iki katı, S-7200A ‘ya göre ise altı kat daha uzatılmıştır. Kullanılan en son teknoloji sayesinde yaş ömrü oldukça uzatılmıştır.
“S-7200C” SEKTÖRÜN EN ETKİLİ ENERJİ TASARRUFU DAHA DA UZATILMIŞ YAŞ ÖMRÜ -Rahat dikiş için hızlı tepki süresi, -Yağ lekesiz temiz dikiş, -Kullanımı kolay kumanda paneli, -Düşük ses ve titreşim
“S-6200A” YÜKSEK ENERJİ TASARRUFU RAHAT DİKİŞ İÇİN HIZLI TEPKİ SÜRESİ -Yüksek enerji tasarrufu, -Rahat dikiş için hızlı tepki süresi, -Yüksek kaliteli dikiş, -Yağ lekesiz temiz dikiş,
PANORAMA
-Daha fazla bacak mesafesi sağlayan küçültülmüş ve düzleştirilmiş kontrol kutusu. Orijinal motor ile yüksek enerji tasarrufu. AC Servo motorlu V kayışlı sisteme göre S-6200’nın enerji kullanımı % 41 daha düşüktür. S-6200A daha az miktarda elektrik sarfiyatı ile etkili şekilde kullanmak için dizayn edilmiştir. Motoru makine kafasının hemen arkasına monte edip dişli kayış ile gücü aktararak, önceki modellere göre güç aktarımında oluşan kayıplar azaltılmıştır. Brother’ın orijinal motoru ve kontrol kutusunun dikişin başlangıcındaki ve bitimindeki hızlı tepki süresi sayesinde, kullanıcıların üretim verimliliği artacaktır.
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
38
“KE-430F/BE-438F” YENİ DİZAYN EDİLMİŞ DİJİTAL TANSİYON VE İPLİK KESME SİSTEMİ -Yüksek kalitede dikiş ve kolay ayarlanabilir dikiş fonksiyonları, -Yeni dijital tansiyon sistemiyle standart dikiş kalitesi, -Çok düşük ses ve çalışma vibrasyonu ile kullanıcı dostu, -Kanıtlanmış yüksek verimlilik “ en hızlı operasyon süresi “, -Düşük güç tüketimi ve kolay makine bakımı, -Yarım yağlı makine yapısı “ yağ lekesiz temiz dikiş “, -Kolay kullanımlı panel, -Çevre bilinciyle üretilmiş makine yapısı, Kalın kumaşlar için tasarlanmış yeni standart iplik tansiyon sistemine ek olarak, hafif ve orta kalınlıklardaki kumaşlarda da kullanılabilen yeni bir horoz mekanizması da yeni model Brother “ F “ serisi için geliştirilmiştir.
Yeni Brother “F” serisi punteriz ve düğme makinelerinde dijital tansiyon standart özellik olarak sunulmuştur. Operatör tansiyonu değiştirene kadar makine iplik tansiyonunu ve dikiş kalitesini sabit tutar. Dijital iplik tansiyonu önceki modellerdeki mekanik iplik tansiyonu kadar kolay ayarlanabilir. Tansiyon kullanıcı panelinden çok kolay bir şekilde ayarlanabileceği gibi, dikiş dizayn programından da ayarlanabilir. “T-8752C/8722C/8452C/8422C” DAHA İYİ TEPKİME VE MÜKEMMEL DİKİŞ KALİTESİ YÜKSEK ENERJİ TASARRUFU Pedal hareketi ile gerçekleştirilen dikişe başlama ve durdurma yeni motor ve kontrol kutusu sayesinde, pedala basıldığında makinenin daha iyi tepki vermesini sağlar. Maksimum dikiş hızına ulaşma süresi AC servo motorlu V kayışlı modellere göre % 25 daha düşüktür. Önceki direct drive modellere göre ise % 7 daha hızlıdır. Makine gövdesinde bulunan sızdırmaz yağ tankı ile makine üzerinde yalnızca çağanoz bölgesine her zaman temiz yağ minimum miktarda sağlanır. İğne mili ve horoz mekanizmasında yağlama yoktur. Bu sayede yağ lekesi ihtimali ortadan kaldırılmıştır. Yarım yağlı modelde ise sızdırmaz yağ tankından minimum miktarda yağlama yalnızca yağlama gereksinimi olan parçalara yapılır. Böylece yüksek dikiş hızı ve yağ lekesiz temiz dikişlere olanak tanınır.
Harput’tan Yeşim’e takdir begesi Bursa Valisi Şahabettin Harput, Burberry’den ‘2011 Protect Award’ ödülü alan Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol Şankaya’ya takdir belgesi verdi. Valilik binasında gerçekleştirilen törende konuşan Vali Şahabettin Harput, Şenol Şankaya’nın Bursa ve Türkiye’yi dünyada başarılı bir şekilde temsil ettiğini söyledi. Harput, Yeşim Tekstil’in çok güzel ve başarılı işlere imza attığını ifade ederek, “Yeşim üretim yaptığı Burberry
markası tarafından ‘2011 Protect Award’ ödülüne layık bulundu. Yani Şenol Şankaya adını bir başarıya daha imza atarak dünyaya duyurdu. Şankaya’yı Bursa ve ülkemizin tanıtımına yaptığı bu katkıdan dolayı tebrik ediyorum ve kendisine bir takdir belgesi vermek istiyorum” dedi. Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya da, sanayicilerin çok çalışarak birşeyler elde etmek için çabaladıklarını kaydetti. Şankaya, “Bu takdir beyanı bizi çok mutlu etti. Valimizin bizi tekrar böyle bir belge ile ödüllendirmesi beni çok gururlandırdı. Çalışanlarımız adına kendisine çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Yeşim Tekstil geçtiğimiz günlerde çevre, sosyal sorumluluk, çalışanlarına değer verme konularında gösterdiği hassasiyet dolayısıyla 2007 yılından bu yana üretim yaptığı Burberry markası tarafından yaptığı farklı çalışmaları nedeniyle “2011 Protect Award” ödülüne layık bulunmuştu. Firma bu ödülü kendi çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirmede ve çevreyi korumadaki uzun vadeli taahhütleri ve buna bağlı olarak bunu destekleyen sistemleri kurması, SA 8000 belgesine sahip olması, etik ticaret anlayışı ve marka ismini koruma konusunda yaptığı çalışmalar nedeniyle layık görüldü.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
40
Akmaz, gücünü dünya markalarıyla birleştiriyor Armor ve Ricoh’un yanısıra, yeni Zebra Reseller ve Golden State distribütörlükleriyle gücünü dünya markalarıyla birleştirmeye devam ediyor. Akmaz Barkod Genel Müdürü Canan Eser, tedarik yapılarındaki yeniliklerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Firmamız, 2003 yılından bu yana etiket üreticisi ve bünyesinde barkod (etiket ) yazıcı bulunduran tekstil, kozmetik, kablo, gıda vs üretici firmalara; Japon akmaz, saten, koton, parletto, tyvek, jakron, Avrupa akmaz vs gibi etiketlik kumaşlar, ter-
mal transfer yazıcı ribonları, kuşe -vellum - PP -metalize boş stickerlar, barkod yazıcılar, termal kafalar, el terminalleri ve okuyucular gibi ürünleri tedarik ediyor. Satışını gerçekleştireceğimiz ürünlerin seçimini yaparken, dikkat ettiğimiz üç temel kriter var. Bunlar; ürün kalitesinin yüksek olması, müşteri ihtiyaçlarına uyumlu olması, kalite-fiyat performansının dengeli olması ve sürekliliğinin bulunması. Uluslar arası ve yerel tedarikçilerimizi belirlerken bu kriterlerle değerlendiriyoruz. Bu çerçevede Armor,
PANORAMA
ZEBRA RESELLER NEDİR? Bünyelerine yeni katmış oldukları distribütörlükler hakkında da bilgi veren Esen şunları söyledi. “Zebra Reseller, Zebra ürünlerinin satışını yetkili ithalatçı firmalarla işbirliği içinde gerçekleştiren yetkili satıcıdır. Zebra Technologies Corporation, 1969 yılında ABD, Illinois’te kurulmuş barkod teknolojileri konusunda lider bir firmadır. Zebra, 1998 yılında Eltron International ile birleşti, 2000 yılında ise mobil baskı konularında uzman Comtec Bilgi Sistemlerini satın aldı. Bu satın almalar 2007-2008 yıllarında Net Corp., proveo AG, Navis Holdings, LLC ve Multispectral Solutions ile devam etti. Böylece Zebra alanında lider pozisyonu gitgide artırıyor. Firma 31 Aralık 2009 sonu kayıtlarına göre dünya üzerinde 8.5 milyon adet barkod yazıcı satışı gerçekleştirmiş durumda. Zebra satış ağı 100 ‘den fazla ülkeyi kapsamış durumda. Biz Akmaz Barkod olarak, Nisan 2011’de, öncelikle firmanın ödüllü PartnersFirst® programına dahil olduk ve yetkili satıcı ünvanı aldık. Bu programa dahil olmakla birlikle, pazarlama, satış, teknik, eğitim ve iş geliştirme konularında Zebra’nın yönettiği global ağa dahil olup, destek alabilecek ve bu sayede de müşterilerimize çok daha kaliteli hizmet sunabileceğiz. Firma olarak özellikle, endüstriyel seviye barkod yazıcıların tekstil sektöründe tanıtımı ve satışı konusuna yoğunlaşmayı hedefliyoruz.
Golden State ise bu yıl içinde yoğun tedarik görüşmeleri yaptığımız bir diğer firma oldu. Golden State, 1982 yılında Tayvan’da kurulmuş, etiketlik kumaşlar üretimi konusunda dünya lideri bir firmadır. Dünya’da 60’dan fazla ülkede Golden State ürünleri satılmaktadır. Firma ürünlerini; tekstil, ayakkabı, bagaj, yatak, otomotiv, el çantası gibi bir çok sektörde, modern veya geleneksel metodlarla üretilmiş renkli veya yıkama talimatı şeklindeki etiketler olarak görebilirsiniz. Firmanın en önemli özelliği, Ar-Ge konusundaki ciddi yatırımlarıdır. Bu sayede firma, ipliğin tasarımından, dokunmasına ve kaplamasına kadar olan tüm süreçleri kendi geliştirmekte, global tekstil ve etiket üreticisi firmalarla işbirliğine girerek, onların ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünleri rahatlıkla tasarlayabilmekte ve Çin’li üretici firmaların başaramadığı, ürün standardizasyonunu sağlayabilmektedirler. Golden State ürünleri Oeko -Text belgesine sahiptir. Ürünler için SGS raporları mevcuttur ve firma ISO-9001 belgesine sahiptir. Golden State ürünleri ülkemizde de uzun yıllardır, neredeyse jenerik olmuş Japon 652 ve Japon 702 kodlarıyla tanınıyor ve kullanılıyor. Firmanın ana ürün gruplarını; naylon Japon akmazlar, polyester ve modifiye polyester akmaz ve satenler. Akmaz barkod olarak uzun senelerdir satmakta olduğumuz Golden State ürünlerinin direk ithalatını gerçekleştirerek, tedarik sürecindeki planlama gücümüzü artırmayı ve müşterilerimize daha iyi hizmet sunmayı hedefliyoruz.”
41 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
Ricoh distibütörlüklerimize; Zebra Reseller ve Golden State distribütörlüklerini de ekledik” dedi.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
44
Sunstar SWF’nin Güneydoğu çıkarması 2010 yılının son çeyreğinde İstanbul’da şubesini kuran Sunstar SWF, Güneydoğu Bölge Bayiliği ile Türkiye’deki sektör liderliği hedefine sağlam adımlarla ilerliyor. SWF, Güneydoğu bölge bayiliği görevini üstlenen Pakteks ile gerçekleştirdiği makine tanıtımına, Gaziantep ve çevre illerden gelen nakış ve tekstil sektörünün önde gelen firmaları katıldı ve ilgi beklenenin üzerindeydi. Yıllardır nakış ipliği, tela, pul ve diğer çeşitli nakış malzemeleri ihtiyacını Gaziantep ve çevre illerdeki nakış ve tekstil firmalarına sunan Pakteks, edinmiş olduğu tecrübe ve gücünü SWF Nakış Makineleri’yle bölge nakış ve tekstilcilerinin hizmetine sunuyor. 1995 yılından bu güne kadar Türkiye pazarında olan SWF nakış makinaları 2005-2006 yılları arasında asıl çıkı-
şını yapmış ve müşterilerin tercih ettiği markalar arasında akla ilk gelen birkaç markadan biri haline gelmiştir. SWF 05.10.2010 tarihi itibariyle SWF Türkiye şubesinin açılması ile müşterilerine daha iyi hizmet vermeyi hedeflemiş, yine Türkiye’nin tekstil sektörü açısından en önemli illerinden biri olan Gaziantep’te Pakteks ile gerçekleştirdiği işbirliği ile de satış, servis ve yedek parça hizmetleri açısından müşterilerine daha yakın olacağını göstermiştir. Tanıtılan makineler Standart adı 15 Kafa kombine makinesi. 9 iğne, 15 kafa, 550mm-1.000mm işleme alanı, 4 pullu nakış, lase, kordone,sargı dikiş, boncuk makinesi. 1.000 devir/dk. Nakış 1.000 devir/dk. Pul 850 devir/dk. Lase-Kordone-Sargı Dikiş-Boncuk işlemi yapabilme. Standart adı 12 iğne, 15 Kafa, 500mm-1.000mm işleme alanı, 4 pullu nakış makinesi. 1.200 devir/dk. Nakış 1.000 devir/dk. Pul işlemi yapabilme. En son teknolojilerle donatılmış 2 makinesini Güneydoğu Bölgesine tanıtan SWF gerçekleştirmiş olduğu yeniliklerle beğeni topladı.
Tekstilde yatırıma dönüşün sinyali Tüyap’tan verilecek
PANORAMA
dokuma, iplik, terbiye, örgü, nakış, çorap makineleri endüstrisini bir araya getiren fuarlar, 28- 31 Mayıs tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
46
2011 yılında 24 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedefleyen tekstil sektörü, yeni tekstil makinesi yatırımları, iplik ve hammadde için 28- 31 Mayıs tarihleri arasında TÜYAP Texpo Eurasia 2011 ve 8. Uluslararası İstanbul İplik Fuarı’nda bir araya geliyor. Dünya ekonomik dengelerinin değişmesine uyum sağlayan tekstil sektörü, 2011Æde hedeflediği 24 milyar dolarlık ihracat için rotasını Avrasya bölgesinde yeni pazarlara çevirdi. Yeni hedef pazarların büyüklüğüyle orantılı olarak üretim kapasitesini de artırmak zorunda kalan sektör, maliyetlerini azaltmak ve pazara yeni ürünler sunabilmek için tekstil makinesi, iplik ve hammadde yatırımlarını artırma, makine parkurlarını yenileme hazırlıklarına başladı. Sektör, tekstil üretiminde kullanılan her türlü makine, ekipman ve malzemeleri ile tekstil endüstrisine yönelik son teknolojileri incelemek, yeni yatırımlar yapmak için TÜYAP’ta düzenlenen TEXPO Eurasia 2011 Fuarı’nda bir araya geliyor. TÜYAP ve TEMSAD işbirliği ile gerçekleştirilecek olan TEXPO Eurasia 2011, sektörün hızla artan üretim teknolojileri ve çeşitlenen hammadde ihtiyaçlarını giderme olanağı sunuyor. Ziyaretçi ve katılımcı firmaların mamul iplik, tekstil, dokuma, iplik, terbiye, örgü, nakış, çorap makineleri, yan sanayileri ve kimyasallarıyla ilgili ihtiyaçlarını bir arada bulabileceği fuar, uluslararası boyutta alıcı ve satıcıların bir araya geldiği ve hedeflenen yeni pazarlara ulaşmak için de önemli bir pazarlama platformu oluşturuyor. Ülke ekonomisine otomotivden sonra en büyük katkıyı sağlayan tekstil,
İPLİK SANAYİ TÜYAP’TA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPACAK Yıllık 1 milyar dolarlık dış ticaret hacmi ile otomotivden sonra Türkiye’nin ikinci büyük sanayii olan iplik sektörü, Avrupa’nın birinci, dünyanın üçüncü en büyük üreticisi konumunda yer alıyor. Kısa elyaf ring iplik üretiminde dünya beşincisi, open-end iplik üretiminde dünya dördüncüsü olan Türk iplik sektörü mevcut ihracatını korumak, yeni pazarlara girmek ve çeşitliliğini artırmak amacı ile 8. Uluslararası İstanbul İplik Fuarı’nda bir araya geliyor. 8. Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, tekstil sektörünün makine, iplik ve hammadde yatırımlarına cevap vermeyi hedefliyor. Fuarlar, ziyaretçilerin mamul ipliğin yanı sıra, tekstil, dokuma, iplik, terbiye, örgü, nakış, çorap makineleri, yan sanayileri ve kimyasallarıyla ilgili ihtiyaçlarını da bir arada bulabileceği, uluslararası boyutta alıcı ve satıcıların bir araya geldiği hedeflenen yeni pazarlara ulaşmak için önemli bir pazarlama platformu oluşturuyor. ÇORAP ÜRETİCİLERİ YENİ MAKİNE YATIRIMLARI İÇİN TÜYAP’TA BULUŞUYOR AB ülkelerinde her 10 kişiden 4’üne çorap giydiren Dünya ikincisi Türk çorap sanayii, yeni makine yatırımları için TÜYAP’ta buluşuyor. Gelişmiş üretim kapasitesi, kullanılan ileri teknoloji ve tasarımı ile dünya çorap üretimi ve ihracatında önemli bir yeri bulunan Türkiye, 2010 yılında 974 milyon dolarlık çorap ihracatı gerçekleştirdi. 7 bini direkt çalışan olmak üzere, yan sanayi ve hizmet sektörüyle birlikte 11 bin çalışanı olan çorap sektörünün 2010 yılında en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya ve Hollanda yer alıyor. Hazır Giyim ürünlerinin en büyük tamamlayıcısı olan çorap üretiminde dünyanın en büyük markaları için üretim yapan Türk çorap üreticileri, her türlü katma değeri yüksek ürün imal edebilme kapasitesine sahip. Çorap üreticileri, Avrupa’nın lider çorap üreticisi konumuna ulaşmak ve Avrupa Birliği ülkelerinde her on kişiden 4’ünün Türkiye’de üretilen çoraplardan giymeye devam etmesini sağlamak için yeni makine yatırımlarını arttırmaya devam ediyor.
PANORAMA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
48
ITMA tanıtım toplantıları devam ediyor Dört yılda bir düzenlenen dünyanın en büyük tekstil ve hazır giyim makineleri ve yan sanayi fuarı ITMA 2011, 22-29 Eylül tarihleri arasında Barcelona’da düzenlenecek. ITMA Fuarı Türkiye temsilcileri, One Stop Danışmanlık; Cenk Olcaytu ve Real Fuarcılık; Celal Dilek tarafından organize edilen ve İTKİB Yenibosna binasında gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya ITMA Organizasyon Komitesi yetkililerinin yanı sıra TEMSAD Başkanı Adil Nalbant, ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt, sektör firmaları ve temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan MP International “Marketing” Departmanından Daphne Poon, katılımcılara 2011 yılında düzenlenecek olan fuar hakkında bilgi verdi. Poon, yaptığı açıklamada “Dünyanın en büyük ve prestijli tekstil, hazır giyim makinaları ve yan sanayi, hazır giyim aksesuarları, tekstil kimyasalları fuarı ITMA 2011 Barcelona fuarı, 22-29 Eylül 2011 tarihleri arasında İspanya’nın Barcelona kentinde düzenlenecek. 60. yılını İspanya’da kutlamaya hazırlanan, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin olimpiyatı olarak bilinen ITMA Fuarı Barcelona’da birçok yeniliğe ve etkinliğe sahne olacaktır. AB üyesi 9 ülkenin oluşturduğu CEMATEX tarafından organize edilen fuar için şu ana kadar dünya genelinde 1331 firma katılma kararı almış, Türkiye; İtalya ve Almanya’nın arkasından 102 firma ile 3. sırada yer almaktadır. ITMA, yeniliği ön planda tutarak endüstrinin gelecek başarısı için kilit faktör olan sayısız girişime yer verecektir. Endüstri liderlerinin buluşma yeri olan ITMA Forumu, Araştırma & Eğitim ve ITMA Endüstri Ödülleri bu girişimler arasında yer alıyor” dedi. Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerdeki müşterilerinin vize sorunlarından dolayı önceki ITMA’lara gelemediklerini ITMA 2011’de bu durum için ne gibi önlemler alındığı ile ilgili soruya cevap veren Poon, sözkonusu ülkelerdeki İspanya
Elçilikleriyle temasa geçildiğini, sorunla alakalı çözüm arayışı içinde olduklarını söyledi. Toplantıda konuşan TEMSAD Başkanı Adil Nalbant, Türkiye’nin tekstil makina ihracat ve ithalat değerleri hakkında bilgi verdi. Nalbant yaptığı konuşmada, “Tekstil bizim milli sektörümüzdür. Tekstil sektöründe gerekli bilgi ve birikime sahip olmamıza rağmen, kendimizi ifade etmekte zorluk çekiyoruz. Kendi gücümüzün farkında olmalıyız. Yerli makina sektörü desteklenmeli ve koruma altına alınmalıdır. Kendi markalarımıza sahip çıkalım. Türkiye tekstil makinaları için hala önemli bir pazar konumundadır” dedi. TexpoEurasia ve ITMA fuarlarına da değinen Nalbant, bu fuarların sektör için önemli olduğunu ve katılınması gerektiğini belirtti. Bununla beraber ülkemizde düzenlenecek fuara daha fazla katkı sağlayarak, en büyük tekstil makinaları fuarının İstanbul’da düzenlenmesi gerektiğini söyledi. ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt ise örme sanayi hakkında kısa değerlendirmelerde bulundu. ITMA fuarlarının, Türk örme sanayicileri için önemli olduğunu vurgulayan Kurt, “Yeni yatırımlar yapabilmek için öncelikle bu tür fuarları ziyaret ederek, yeni gelişmeler ve makinaları görme fırsatı yakalıyoruz ve ondan sonra da yatırım yapmaya başlıyoruz. Ülkemizde 25 bin örme makinası çalışmakta. Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük kumaş üreticisi konumundayız. Örme sanayimizin teknolojik yapısı son derece iyi ve makina yatırımları yenidir. Kayıtlı olarak 1200 örmeci bulunuyor. Örmecilerin % 65’i İstanbul’da faaliyet gösteriyor. Yıllık 2.5 milyon ton üretim kapasitesine sahibiz ve 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Rusya ve İtalya en iyi pazarlarımız arasında bulunuyor. İstanbul’un tekstil ve fuar merkezi olması konusunda daha etkin bir çalışma politikası izlemeliyiz. Bu konuda yabancı organizasyonlardan da destek bekliyoruz” dedi.
PANORAMA
Durak Tekstil, büyümeyi planlıyor
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
50
Son yaşanan gelişmeler ışığında tekstil sektörünün mevcut durumuna ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Durak, şöyle devam etti: “Tekstil sektörü her ne kadar Çin ve Uzak Doğu’ya kayıyorsa da geçtiğimiz yılın son dönemlerinden itibaren Çin’de de müthiş bir fiyat artışı başladı. Sınırlı üretimin ihracattan çok yerli piyasaya mal vermesiyle ihraç ürünleri fiyatlarında da artış gündeme geldi. Bu nedenle işlerini Çin’de yaptıran küresel firmalar tekrar Türkiye üzerinden faaliyetlerini yürütmeye başladı. İhracatçılarla çalışan müşterilerimizin taleplerinde ciddi artış gözlüyoruz. Bu trend 2011’de de sürecek. Bu anlamda 2011’den oldukça umutluyuz ve yıl sonunda 2008’i yakalayıp geçeceğimize inanıyorum.” İplik sektöründeki üretim faaliyetlerini teknoloji ihraç ederek Çin’e taşıyan ve burada bir üretim tesisi kuran Durak Tekstil, bu ülkedeki operasyonlarının da etkisiyle 2011 yılında yüzde 20 oranında büyümeyi planlıyor. Kaliteli hammaddeye sahip dünya standartlarında dikiş-nakış ipliğini kendi bünyelerinde ürettiklerini söyleyen Durak Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Durak, polyester iplik üretiminin tüm aşamalarını tek çatı altında birleştirerek, yüksek mukavemetli ve düşük genleşmeli endüstriyel iplik imal ettiklerini belirtti. Durak, son olarak 2006 yılında Çin’in Changxing kentinde bir dikiş-nakış ipliği üretim tesisi kurduklarını söyledi. Küresel ekonomik krizden Çin’le birlikte kendilerinin de oldukça etkilendiğini ifade eden Durak, geçen yıl itibariyle de buradaki satışlarının düzelme eğilimine girdiğini aktardı. Durak, “Krizin ardından düzelen piyasaların da etkisiyle hem Bursa fabrikamız hem de Çin’deki tesisimizde satışları artırdık. 2010 yılında da hedeflerimizin yüzde 95’ini yakalamış olduk. Bu yıl ise Bursa ve Çin’deki üretimlerimizin etkisiyle yüzde 20 oranında büyümeyi planlıyoruz” diye konuştu. “ÇİN’DE PAHALI İPLİK SATABİLİYORUZ” Çin’de her şeyin çok ucuzunun bulunduğunu ve kalitede devamlılığın sağlanamadığını dile getiren Durak, “Biz bu anlamda devamlı kaliteyi öne çıkararak, tekstilin kalbi Çin’de pahalı iplik satabiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda sürecin dahi iyi olacağını düşünüyorum. 8 bin metrekare kapalı alana sahip olan buradaki tesisimizde sistemimiz oturdu. Şu an itibariyle ikinci etap yatırımlarımız devam ediyor” dedi.
“İHRACATIMIZI DENGELEYECEĞİZ” Çin’de 160-180 personele sahip olduklarını ve Bursa’daki 18 bin metrekarelik üretim alanlarında ise 420 personelle çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Durak, aylık 120-150 ton arasında iplik üretimi gerçekleştirdiklerini kaydetti. 2010’daki üretim hedeflerini yüzde 95 oranında tutturduklarını anımsatan Durak, Çin’deki üretimlerinin de katkısı ile 2011’de yüzde 20 oranında büyümeyi planladıklarını ifade etti. Durak, üretimlerinin yaklaşık yüzde 30’unu ihraç ettiklerini ve en büyük pazarlarının Orta Avrupa ülkeleri olduğunu aktardı. Bununla birlikte Rusya, Afrika, Uzakdoğu ve Amerika’nın da ilgi alanları içinde yer aldığını ve bu pazarlara da ihracat gerçekleştirdiklerini kaydeden Durak, 2011 yılında ihracatta da önemli artışlar beklediklerini açıkladı. Durak, ihracat pazarını genişletmek gibi bir hedeflerinin bulunduğunu belirterek, Rusya ve Ukrayna gibi gelişen pazarlara ve yurt dışındaki artan talebe bağlı olarak ihracatlarının yükseliş göstereceğini kaydetti. Son olarak Orta Avrupa’ya daha çok teknik ürünler sattıklarını dile getiren Durak, şunları kaydetti: “Ancak bu tür ülkelerde üretim yeni yeni başlıyor. Bu ülkeler artık yatağı, ayakkabıyı, kotu hazır almıyor, kendileri dikiyor. Bu da bize ilave iş imkanları sağlıyor. Bu anlamda ihracatımızın yüzde 50 seviyelerine çıkacağını düşünüyorum. Türkiye zaten güçlü bir pazar. Üretimimizin yarısı ihraç edilirse ideallerimize ulaşmış olacağız. 2011’de Çin üzerinden Güney Amerika pazarına da girmeyi planlıyoruz. Ana Pazar olarak da Çin’in yanı sıra diğer Uzak Doğu ülkelerini hedefliyoruz. Vietnam ve Endonezya gibi ülkelerde üretim yapan müşterilerimize Çin üzerinden servis yapacağız.”
PANORAMA
Sanko, kurumsal sosyal sorumluluk listelerinde
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
52
Sanko Holding ve Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, yıllardır olduğu gibi, bu yıl da kurumsal sosyal sorumluluk anlamında şampiyonlar listelerine girdi. İş dünyasının saygın yayın organlarından Capital Dergisi’nin Mart sayısında, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) Araştırması yayımlandı. “Sorumlu Şirketler Nasıl Belirlendi?” başlığı altında yer alan açıklamada, “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Liderleri 2011” araştırmasının halk geneliyle yapılan kısmının, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini temsilen seçilmiş 14 ilin kentsel kesiminde 1.303 kişiyle görüşülerek gerçekleştirildiği belirtildi. Araştırmanın iş dünyası bölümünde 336 iş dünyası yetkilisi ile görüşüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, SANKO Holding’in, “Halk Gözünde KSS Şampiyonları” listesinde yer aldığı kaydedildi. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu’nun ise “Halk Gözünde En Başarılı Liderler” listesine girme başarısını gösterdiği bildirildi. SANİ KONUKOĞLU VAKFI SANKO Holding’in Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleri, 1989 yılında kurulan Sani Konukoğlu Vakfı aracılığı ile yürütülüyor. Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleri kapsamında ihtiyaç sahipliği belirlenen yükseköğrenim öğrencilerine burs, ilköğretim ve lise öğrencilerine kıyafet ve kırtasiye, okul yapımı, gıda ve sağlık yardımları gerçekleştiriliyor. Yardımlar hiçbir izdihama ve rencide edici görüntüye yol açılmadan titiz bir araştırma sonucuihtiyaç sahipliği belirlenenlere ulaştırılıyor. Sani Konukoğlu Vakfı, 1997 yılında Türkiye genelinde “Eğitim ve Sağlık” alanında 4500 vakıf arasından “Yılın Vakfı” seçildi, 2004 yılında yine Türkiye genelinde, vakıf amaçları doğrultusunda 1.000.000 TL ve üzerinde yardım yapan 9 vakıftan biri oldu. SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu ise “İnsanlığa ve içinde yaşadıkları topluma hizmet etmeyi ilke edinmiş, vaktinin büyük bir kısmını topluma hizmet etmek amacıyla gönüllü olarak ayırmış ve ömrünü başkalarının mutluluğuna adamış vakıf insanlarının sayısını artırmak için”,Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce saptanan 8 hayırseverden biri olarak,2010 yılında TBMM’de düzenlenen törenle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan “Vakıf İnsan” ödülü aldı.
MODA
Marks & Spencer’dan göz kamaştıran defile
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
54
Ünlü İngiliz moda devi Marks & Spencer, 2011 İlkbahar-Yaz Koleksiyonunu Swiss Otel’de gerçekleştirdiği bir defile ile tanıttı. Her sezon hazırladığı trendy, şık, modern koleksiyonlarla adından söz ettiren ünlü İngiliz perakende devi Marks & Spencer, uzun bir aradan sonra yeni koleksiyonlarını tanıtmak üzere muhteşem bir defile gerçekleştirdi. Defilenin baş mankeni dünya basınının son dönemde peşinde koştuğu ünlü Brezilyalı top model Ana Beatriz Barros oldu. Koreografisini ünlü koreograf Öner Evez’in üstlendiği defilede aralarında Tülin Şahin, Selda Car, Ülkü Taşkın, Ebru Öztürk, Açelya Kartal, Tanya, Gonca Eroner, Zainab Sheriff, Songül Erol, Yahya Demir, Tufan Pehlivan, İbrahim Arslan gibi isimlerin de bulunduğu 30 ünlü manken Marks & Spencer podyumunda 2011 İlkbahar - Yaz koleksiyonunu tanıttılar. Swiss Otel the Bosphorus’ta gerçekleşen ve Fiba Perakende Grubu Başkanı Oya Sener, Marka Mağazacılık A.Ş Genel Müdürü Esra Nil Erkmen ve Marks & Spencer Yöneticilerinin katılımı ile gerçekleşen defileyi İstanbul Cemiyet hayatının birbirinden ünlü isimleri izledi. 2011 İLKBAHAR - YAZ KOLEKSİYONU Marks & Spencer bu sezon açık kremleri, somon ve beyazı ön planda tutuyor. Bunun yanında çok canlı ve parlak renkler de var. Modacıların 2000’li yıllarda başladığı geçmişe yolculuğuna Marks & Spencer’ da eşlik ediyor. 1950, 60 ve 70’li yılların moda esintileri Marks & Spencer’ ın yeni koleksiyonuyla günümüze taşınıyor. Çiçekli, puantiyeli, takımlar, kapriler, şık aksesuvar ve takılar sizi 50 ve 60’lı yıllara götürürken, koleksiyondaki mini ve dar elbiseler, her dönemin asil kadınına hitap ediyor. Keten gömlekler, %100 koton pantolon ve elbiseler ise her sezon olduğu gibi yine vazgeçilmez. Marks & Spencer İlkbahar - Yaz Erkek Giyim Koleksiyonunda ise sezonun anahtar kumaşları keten ve koton. Keten gömlek, pantolon ve şortlar baharın olmazsa olmazları arasında. Erkek giyimde özellikle çizgililer bu sezon ön planda. Kareli gömlekler de her türlü koton pantolon ya da jeanlerle kombinlenebilecek şekilde renkli ve gözalıcı hazırlanmış. Erkek giyim’de 2011 İlkbahar- Yazının ön plana çıkan erkek giyimdeki renkleri açık tonlar üzerine. Açık yeşillerin, krem ve açık toprak tonlarının hakim olduğu koleksiyonda canlı renkler de ara ara kullanılmış.
MODA
DESA’yla macera başlıyor
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
56
DESA 2011 İlkbahar - Yaz Koleksiyonu’nun renk ve desenleriyle doğaya özgü duruşu şehir hayatına taşıyan tasarımları, modern hayatın keşfetmeyi seven insanlarından esinlenilerek oluşturuldu. Hem hırslı ve sportif, hem de resmi ve rahat parçalarıyla farklı tarzlara hitap eden koleksiyon, dünyaca ünlü İtalyan tasarımcıların imzasını taşıyor. Başlıca ilham kaynaklarını 70’lerin haki tonları ile yoğrulmuş şıklığı ve 90’ların duru, atletik ve neominimal ruhundan alan DESA 2011 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu, spor, sofistike ve seksi olmaktan hoşlananlara saygı duruşunda bulunuyor. Deri ve süet parçalarla zenginleştirilen kaban, trençkot ve explorer ceketlerin yanı sıra yama ceplerle zenginleştirilmiş elbise, pantolon, ceket ve şort gibi parçalar ile geniş paça pantolonlar bu sezonun kilit parçaları. Koleksiyonda sıkça kullanılan pamuk, keten ve ipek kumaşlar ile üst gruplarda kullanılan kat kat şifonlar da doğanın hareketlerini kıyafetlere yansıtıyor. DESA, dikey ve uzun siluetleri, düşük omuzlu modeller ile bedenin şeklini alan seksi ve cool elbiselerle spor şıklığı baştan yaratırken, deri ve süetin farklı kullanımlarıyla moda tutkunlarını şaşırtıyor. Mercan ışıltılarıyla zenginleştirilmiş siyah elbiselerle kuğu gibi zarif ve şehvetli; keten-süet karışımı elbiselerle atletik bir tarz yaratarak her tarzdan insanın beğenisine hitap ediyor. DESA 2011 İlkbahar-Yaz Ayakkabı Koleksiyonu’na hakim olan safari teması, rahatına düşkün kadınların tercihi olacak. Sezonun birbirinden güzel babetleri ve şıklıktan vazgeçemeyen kadınlar için yaratılan ince topukluları da DESA mağazalarında moda severlerle buluşacak. Doğal renklerin kullanıldığı koleksiyonda her zevke hitap edebilecek bir parça bulunuyor.
MODA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
58
Marks & Spencer çocuk koleksiyonu cıvıl cıvıl Yenilenen koleksiyonu ile Marks & Spencer, bu sezon kız çocukları için birbirinden şık elbiseler hazırladı. Uçuşan kumaşlı elbiseler ile kız çocukları hem romantik bir havaya bürünecekler hem de ılık bahar günlerinin tadını çıkaracaklar. Erkek çocuklar için tasarlanan baskılı t-shirtler sezonun öne çıkan parçaları arasında. Erkek koleksiyonunda olduğu gibi erkek çocukları için hazırlanan birbirinden renkli kareli gömlekler de küçük beylerin şıklığını tamamlayacak. Bu sezon da geçen sezonda olduğu gibi karakter koleksiyonları çok neşeli. Hello Kitty ve Ben 10 karakterlerine ait geniş bir koleksiyon yelpazesi 12 ay- 12 yaş arası çocuklara hem çok neşeli hem de çok şık ürünler sunuyor. Bunun dışında Thomas, Minnie, Mickey, Winnie The Pooh, Teddy Bear, Sponge Bob gibi çocukların sevgilisi tüm karak-
terleri çoraplarda, hırka, etek, jean, yağmurluk, elbise, çanta, pijama ve geceliklerde, eşofman, ayakkabı ve aksesuarlarda ve t-shirtlerde görebilirsiniz. Daha iyi bir çevre ve daha iyi bir doğada yaşayabilmek için başlattığı PL AN A projesi ile geçtiğimiz yıl çok ses getiren Marks & Spencer, bu sezon da çocukların doğaya duyduğu sevgiyi pekiştirmek, doğayı görmelerini, dokunmalarını ve keşfetmelerini sağlamak için birbirinden renkli, cıvıl cıvıl doğa desenli bir koleksiyon hazırladı. Marks & Spencer, çocuk giyim ürünlerinde çocuk sağlığı ve güvenliğini esas alıyor. Çocuk giyim ürünlerinde %100 bitkisel boya kullanılıyor, düğmeler sağlam dikiliyor ve 2-3 defa denetimden geçiriliyor. Ayrıca tüm çocuk ürünleri üzerlerinde iğne veya benzeri metaller unutulmaması için 9 kez metal dedektöründen geçiriliyor.
MODA
Kalitenin yolu Theorie’den geçiyor
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
60
Hayatın her alanında baş rol olan Theorie erkeği, kalite ve şıklıktan ödün vermiyor. Theorie erkeğini, yaratıcı detaylarla, zenginleştirilmiş, dinamik bir koleksiyon bekliyor. Bir erkeğin A dan Z ye neye ihtiyacı varsa, kaliteyi uygun fiyata çılgın kampanya ile tamamlayabilirsiniz. Modelleri ile dikkat çeken Theorie çeşit bolluğu ile, uygun fiyata 150 farklı model ve renkleriyle sizleri bekliyor. Erkek giyimin vaz geçilmez markası Theorie, klasik ve spor modellerden oluşan, vücuda oturan slim fit, paltolar, kabanlar, ceketler, kaban görünümlü ceketler, deri montlar ve maksi hırkalar, takım elbiseler, gömlekler, pantolonlar, yün-triko kazak ve hırkalar, ayakkabı- botlar,geniş ürün alternatifleri ile tüm mevsimlere kucak açıyor. Theorie de güçlü erkesi, Twit, balıksırtı, diagonal ve kaşmir kumaşları ile dikkati çekiyor. Renkelerde vazgeçilmez asil siyah ve antrasit ağırlıklıta olup, modellerinde dünya modasını, kendi çizgisiyle yorumluyor. Theorie tarz sahibi erkeklerin vazgeçilmez adresi olduğunu Çılgın Kampanya ile kanıtladı. Theorie’nin farklı ihtiyaç ve zevklere göre şekillendirdiği zengin koleksiyonu sayesine erkekler günün her saati şıklığı yakalıyor. İstanbul ve Yalova’da bulunan İki fabrikada ürütilen ürünlerin %20 ’sini ağırlıkta İngiltere, İspanya, Fransa ve Avrupa ülkelerine ihracat etmektedir. Theorie 14 kendi mağazalar zinciri yanısıra, Türkiye genelinde toplam 350 seçkin satış noktasında bulunmaktadır. Theorie ürün gamında, klasik ve spor erkek giyiminde 18 - 60 yaş arası, A’dan Z’ye her ihtiyaca cevap vermektedir.
MODA KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
62
Yeni Karaca’dan muhteşem sezon Kurulduğu 1917’den bugüne adı kalite ve zarafetle özdeşleşen Türkiye’nin en köklü markalarından Çift Geyik Karaca Versace, Calvin Klein, Donna Karan gibi markalarının tasarımcısı Alfio Bonacchi’yi bünyesine katmasının ardından gerçekleştirdiği 2011 ilkbahar - yaz defilesi ile bu sezon artık her yerde Çift Geyik göreceksiniz iddiasını doğruluyor. Modern hayatın her anına tasarımı ve şıklığı taşımak isteyen moda tutkunlarının markası Çift Geyik Karaca gerçekleştirdiği İn- Sanat Bahçesi üst başlıklı lansmanında 2011 ilkbahar- yaz kreasyonunu da ilk defa sergiledi. Katılımcılardan tam not alan kreasyonda temel felsefe rahatlık ve şıklığın uyumu olarak belirlenmiş. Dünyaca ünlü tasarımcı Alfio Bonacchi’nin kreasyonda günlük hayatta kullanılabilecek olan parça-
ların hem gece hem de gündüz kullanımı için uygun olmasını sağlamış. Hakim renklerin siyah, beyaz ve bu sezonun modası olan pastel renklerden oluştuğu kreasyonda şıklık ve rahatlığın uyumu üzerinde durulmuş. Şehir yaşamının karmaşası içinde rahat olmanın gerekliği üzerine Çift Geyik Karaca’nın şıklığını ve zarafetini ekleyen Alfio Bonacchi, ilhamını İstanbul’dan aldığını aktarıyor. Çift Geyik Karaca markasının alt line’ı olan TOSS şimdiden genç erkeklerin vazgeçilmezleri arasında yer aldı. Şıklığın ayrıntılarda gizli olduğu TOSS kreasyonu ile erkekler baştan ayağa uyumlu ve şık olacak. Kreasyonda bulunan kemer ve ayakkabıların gömlek ve ceketler ile ayrıntıda buluşan uyumu giyinmenin de sanata dönüşebileceğini bize bir kez daha hatırlatıyor.
Adnan Ege Kutay
TASARIM
1989 tarihinde İstanbulda doğan Adnan Ege Kutay, 2007 yılında Burak Bora Anadolu Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü’nü kazandı. Bölüme başladığı yıl olan 2009 yılında Tommy Hilfiger’ın okul için düzenleği yarışmada finale kaldı. 2010 yılında ise Bridges of Fashion Konferansı kapsamında Denim Village firmasında iki tasarım gerçekleştirdi ve bunlar konferansta sergilendi. Koleksiyonerliğe özel merakından dolayı 2010 yazında Central Saint Martins Üniversitesinde ‘Collecting Contemporary Art’ üzerine eğitim aldı. Ayrıca okuldan boş kalan vakitlerinde bir müzayede evinde müzayede koordinatörü olarak çalışmakta. Bunun yanında Rotary Klübünün de ‘Giysi Müzesi’ oluşturma çalışmalarında gönüllü olarak çalışıyor. Ayrıca savaş sonrası dünya modasını kapsayan kişisel bir kıyafet koleksiyonu da oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor.
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
64
P r oj e c t
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
65
TASARIM
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
66
TASARIM
Gofraj Makinası
Transfer Baskı Makinası
Embossing Machine
Transfer Printing Machine
HAZAR TEKSTİL MAKİNALARI SANAYİ ABDİ İPEKÇİ CAD.HANÇER SK. EMİNTAŞ YÜKSEL SANAYİ SİTESİ NO:3/22-23-24 BAYRAMPAŞA / İSTANBUL - TÜRKİYE TEL : 0212 544 68 80 FAX: 0212 544 68 81 e-mail : info@hazarmakina.com / hazarmakina@hotmail.com
Fransız Güzeli; OTOMOBİL
Yeni Citroen C5...
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
68
2008 yılının başında gerçekleştirilen lansmanından bugüne kadar başarılı satış adetlerine ulaşan ve kendi segmentinde 2010 yılının ilk 9 ayında 3.sırada bulunan Citroën C5; estetik ve teknolojik yenilikleri bir arada sunan yenilenmiş modeliyle yeniden vitrine çıkıyor. MCP (otomatikleştirilmiş 6 ileri şanzıman) şanzımanlı e-Hdi mikro-hibrid teknolojisine sahip ilk CITROËN araç olan C5’in ardından Şubat 2011’de satışa sunulacak olan yeni C4’te de bu motor kullanılacak. C5 serisinde; 1.6 litre dizel ve benzinli, 2.0 litre dizel motor seçenekleri düz, otomatik ve MCP şanzımanlarla birlikte sunuluyor. Kendi segmentinde en başarılı modellerden biri olarak görülen CITROËN C5’in stili zarif dokunuşlarla daha da geliştirildi. C5’in karakterine dokunulmadan yapılan bu estetik değişikliklerle araç; yollarda hemen kendini gösteren, daha çarpıcı bir kişilik kazandı. CITROËN C5’in ön farlarının hemen altına yerleştirilen LED gündüz sürüş farları araca özgün bir form kazandırırken teknik açıdan da dikkat çeken iki önemli yenilik var. İlki; MCP (otomatikleştirilmiş 6 ileri şanzıman) ve partikül filtreli HDi 110 dizel motorla ikinci nesil Stop & Start sistemi donanımlı e-HDi micro-hybrid teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde sürüş konforuna ek olarak daha düşük yakıt tüketimi (4,6 l/100 km), kirletici gaz ve CO2 emisyonlarında ciddi oranda azalma (120g/km) sağlandı. İkinci yenilik ise; 6 ileri tam otomatik şanzımana sahip 156 Hp benzinli turbo motor. ZARİF DOKUNUŞLARLA GELİŞTİRİLEN BİR STİL CITROËN C5’in özgün karakterine dokunulmadan, ön farlarının hemen altına yerleştirilen LED gündüz sürüş farları araca çarpıcı bir kişilik kazandırıyor. Hem gündüz hem de gece açık duran bu LED’ler otomobilin aydınlatma hatlarını ince bir dokunuşla güçlendiren bir ışık kılavuzu olarak dikkat çekiyor. Çift fonksiyonlu ve direksiyona duyarlı Xenon farlar ile viraj aydınlatması gibi önceden bulunan tüm fonksiyonlar ise yine varlığını koruyor.
e-HDi: OLAĞANÜSTÜ VERİM İÇİN MİKRO-HİBRİD TEKNOLOJİSİ CITROËN C5; tüketicileri serideki birçok modelde kullanılacak olan yeni e-HDi mikro-hibrid teknolojisiyle tanıştırıyor. Bu teknoloji ilk etapta; partikül filtreli HDi 110 dizel motor, direksiyon altından elektronik olarak kumanda edilen MCP (otomatikleştirilmiş 6 ileri şanzıman) ve düşük yuvarlanma dirençli lastiklerle birlikte kullanılıyor. Microhybrid sisteminde ikinci nesil Stop&Start fonksiyonu bulunuyor. Bu fonksiyon için araca yüksek performanslı bir alternatörlü marş motoru, diğer bir deyişle çift fonksiyonlu alternatör yerleştirildi. İlk nesle göre %70 oranında artırılan güç 2,2 kW değerine yükseltildi ve elektronik güç ünitesi eklendi. MCP şanzımanına sahip bu sistemin bir dizel motorla birlikte kullanımı binek otomobiller dünyasında bir ilki teşkil ediyor. Tüm bu donanımlarla CITROËN C5 e-HDi yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu alanlarında ciddi oranda düşük değerlere ulaşıyor. Şehir içi/otoyol karma kullanımda yakıt tüketimi 4,6 l/100 km dolayındayken aynı kullanım şartlarında CO2 emisyonu 120 g/ km seviyesinde. Şehir içinde yakıt tüketimi ve CO2 emisyonunda %15’e varan oranda tasarruf sağlanabiliyor. C5 SERİSİNDE İLK KEZ BENZİNLİ BİR MOTOR: 1.6 THP 156 HP CITROËN C5 serisine 1.6 e-HDi MCP seçeneğinin yanı sıra ilk kez 1.6 THP 156 HP benzinli motor seçeneği de ekleniyor. Performansı ile dikkat çeken turbo beslemeli bu motor 0-100 km/s’te 9.8 sn olan hızlanma süresi ile sürücüsüne spor bir otomobilin yaşattığı sürüş keyfini yaşatıyor. 6 ileri otomatik şanzımanla sunulan araç 100km’de ortalama 7.3 l’lik yakıt tüketimi ile de oldukça tutumlu. Aralık sonunda CITROËN bayilerinde yerini alan C5; Confort, Dynamique ve Exclusive olmak üzere 3 farklı donanım seçeneği ve 1.6 THP 156 HP BVA ve 1.6 e-HDi MCP motor seçeneklerine ek olarak 1.6 HDi M/T, 2.0 HDi 163 HP BVA motor seçenekleri ile satışa sunuluyor.
Performans ve ekonomi bir arada;
Yeni Opel Meriva
OTOMOBİL
Bu yıl Cenevre Otomobil Fuarı’’nda tanıtılan Meriva, Avrupa pazarlarında 1.6 litre 87 HP, 1.6 litre 100 HP ve 1.8 litre 125 HP’’lik benzinli, 1.7 litre 75 HP ve yeni geliştirilen 1.7 litre 100 HP’’lik turbo dizel olmak üzere beş motor seçeneğiyle üretiliyor. Opel’’in İspanya’’daki tesislerinde üretilen Meriva, ülkemizde 1.6 litre 100 HP ve 1.8 litre 125 HP’’lik benzinli, 1.7 litre 100 HP’’lik turbo dizel motor seçenekleriyle satılıyor. Meriva’’nın 1.7 litrelik motorlu CDTi versiyonu sadece Njoy donanım seviyesiyle satılıyor. Otomobilde Easytronic otomatik şanzıman isteğe bağlı olarak sunuluyor.
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
70
SÜRÜŞ ÖZELLİKLERİ Kalkışlarda güçlü, çekiş gücü ve maksimum hızı oldukça yüksek: Meriva’nın daha fazla güce gerçekten ihtiyacı yok. Manuel şanzıman çok temiz çalışıyor ve fazla vites değiştirmeye gerek bırakmıyor. Küçük şalterlerle aşırı yüklenen orta konsolda hangi düğmenin hangi işe yaradığını anlamak zor. TEKNİK VERİLER Önde enlemesine yerleştirilmiş 4 silindirli turbo dizel motor; motor hacmi: 1686 cc; maksimum güç: 110 HP-4000 d/d; maksimum tork: 280 Nm1750 d/d; 6 ileri oranlı manuel şanzıman; boyutlar (u/g/y):4288/1812/1615 mm; ortalama tüketim: 5.2 lt/100 km; CO2 emisyonları: 138 gr/km Otomobilin iç mekanındaysa genel hatlarda herhangi bir farklılık bulunmuyor. FlexSpace sistemi sayesinde Meriva’’nın kaliteli malzemelerden oluşan ferah iç mekanı, koltukların hiçbiri çıkartılmadan, arka koltuklar sağa, sola, öne ve arkaya kaydırılarak farklı kullanımlar için ayar-
lanabiliyor. Ayrıca sürücü koltuğu dışında diğer koltuklar katlanarak, beş koltuklu araç, dört, üç veya iki koltuklu bir araca dönüştürülebiliyor. Meriva’’nın bagaj hacmi, beş koltuklu kullanımda 350-560 lt arasında değişirken, arka koltuklar yatırılarak 1410 lt’’ye kadar genişletilebiliyor. Motor, performans Meriva 1.7 CDTi, gücünü Opel modellerinde 65, 75 ve 80 HP’’lik versiyonları uzun zamandır kullanılan 1.7 litrelik motorun üzerinde yapılan çalışmalarla geliştirilen 100 HP’’lik versiyonundan alıyor. 0.9 barlık turbo basıncıyla aşırı beslenen motor, 240 Nm’’lik maksimum torkunu 2300 d/d’’den itibaren üretiyor. Bu yüksek tork değeri sayesinde kolay devirlenen Meriva, yüksek hızlara zorlanmadan ulaşabiliyor. Ancak 1500 d/d seviyesine kadar oldukça zayıf olan çekiş gücü, şehir içi trafiğindeki kullanımlarda sürüşün akıcı olmasını engelliyor. Otomobilin hızlanması sadece sert yapılan kalkışlarda kesintiye uğruyor. Çünkü ön tekerlekler yüksek torkun da etkisiyle patinaja girme noktasına geldiğinde sürekli devrede olan elektronik çekiş kontrol sistemi motor gücünü anlık olarak sınırlıyor. Böylece araç patinaja girmiyor ama performans da sınırlanmış oluyor. Sistemin var olduğu bütün Opel modellerinde ve Meriva’’da güvenlik amaçlı olarak yapılmış olan bu uygulamada sürücünün istediği zaman sistemi devreden çıkartabilmesi için bir düğme sunulması daha iyi olabilirdi. Yeni motoruyla çok ekonomik bir portre çizen Meriva, test süresince tükettiği 5.7 litrelik motorinle yüksek karoser ağırlığına karşın yakıtı çok cimrice kullandığını gösterdi. Otomobil bu tüketim ortalamasıyla kullanıldığında 929 km’’lik menzile ulaşabiliyor. Ama sakin kullanıcılar için 1000 km’’lik menzili aşmak mümkün olabilir.
Kâzib Câzibe Câzibe mi, Kâzibe mi?
Mağaza hiç reklâm vermiyor ama esrarlı bir çekiciliği var. Her şeyi güzel gösteren loş ışıklarla donatılmış. Herşey hesaplı ve profesyonelce…
PROF. DR. İSMAİL KAYA
ismailkaya@gmail.com KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
Siyasî arenadaki oyunlar ve özgürlüğümüz bir yana, müşteri olarak neyi, nereden, ne zaman, kaça, neden ve nasıl aldığımız konusunda acaba ne kadar serbestiz? Kimseden etkilenmem diyenlere de, hiç de özgür değilim diyenlere saygı duyarız. Bir mağaza düşünün ki, kadınlar bu mağazaya gözlerinde sevinç, heyecan ve mutlulukla, koşarcasına giriyor. Herkes coşkulu. Herkes kendiyle meşgul. Herkes bir malın peşinde. Müzik dâhil, içeride hızlı bir tempo hâkim.
PAZAROLA 74
Pazarlama bir câzibe mi, yoksa bir kâzibe, (yalan ve yanıltma) işi midir? Vahşî kâzibeciler bir yana, işini kâzib câzibelerle götürenler de var. Müşterinin hayrına olacaksa, iki kişinin arasını bulur, hayra davet ederken, bazı abartma ve kıvırtmaların, profesyonelce yürütülen maniplasyonların ne zararı olur ki?
Ürünlerin fiyatlarında belirsiz bir karmaşa var. Müşteriler neyi, ne zaman ve kaça alabileceğini pek kestiremiyor gibiler. Her an, bir şeyleri kelepire getireceği hissine kapılmışlar; avantaj yakalamak için mağaza ve fiyatları sürekli takip ediyor, devamlı müşteri oluyor. Avantaj yakalayabilenler hikâyelerini başkalarına anlatıyor. Bunları duyan başkaları mağazaya koşuyor. Sezon ve kampanya ürünleri bir arada... Sezon fiyatları kampanya fiyatlarıyla yan yana. İnsanı cezbedip, tahrik ediyor. Fiyatlar dinamik. Mal tükeninceye kadar kademe kademe aşağı çekiliyor. Bir parti mal satılmadan diğer parti raflara indirilmiyor. Sonra alırım diyen o malı bir daha bulamıyor. Kasalar da, kabinler de sınırlı. Hem kasada, hem de kabinlerin önünde kuyruk var. Elde mal, müşteriler hızlı davranmak, hızlı hareket etmek zorunda hissediyorlar. Az çeşitle, bitti bitiyor hissiyle mallar kapışılıyor. Kuyruktakiler doğru karar verdiklerinden emin, seçimlerinden memnun, çoğunluktan geri kalmadıklarını, belki de taklit edildiklerini düşünüyorlar. Yüzleri gülüyor. Ne dersiniz? Böyle bir mağazada bir müşteri gerçekten hür ve özgür müdür? Kâzib câzibelere kimseler dayanamıyor!
Hazır giyim sanayinde marka konumlandırma stratejileri Brand positioning strategies in ready-made industry MAKALE
Y.Doç. Dr. Vedat DAL, Arş. Gör. Meral AKKAYA Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Tekstil Eğitimi Bölümü
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
76
Arş. Gör. Engin AKÇAGÜN Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Giyim Üretim Teknolojisi Programı ÖZET Uzun süre varlığını devam ettirmek isteyen firmalar için en önemli ilkelerden biri, müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerini anlamak ve böylece ona gelecekte daha iyi bir yaşam sağlayacak ürün ve hizmetleri üretmektir. Beklentilerin değişmesi müşteri istek ve ihtiyaçlarını da farklılaştırmış ve arttırmıştır. Fast fashion olarak adlandırılan ve sürekli yeni ürünlerin piyasa çıktığı bir ortamda bir markanın tüketicinin beğenisini kazanması gittikçe zorlaşmaktadır. Ayakta durabilen markalar, marka-müşteri ilişkisine devamlı bir süreç olarak bakan markalardır. Bu bağlamda öncelikle marka, tüketicisine rakiplerinden farklı yararlar sunmakta ve bu farklılık markaya karşı bir güven duygusu yaratmaktadır. Bu güven yoluyla marka ile müşteri arasında sürekli bir ilişki oluşur. Bu ilişki devam ettiği sürece marka yönetimi tüketici istek ve ihtiyaçlarını daha iyi anlayarak tüketiciye daha ayırıcı avantajlar sunar. Uzun dönemli ilişkinin yaratılması başlangıçta doğru konumlamanın yapılması ile mümkündür. Bu çalışmada Türk hazır giyim sanayinde işletmelerin markalaşma sürecinde kullanabilecekleri temel stratejiler hakkında bilgiler verilmiştir. Anahtar kelimeler: Hazır Giyim Sanayi, Marka Konumlandırma, Strateji ABSTRACT One of the most important principles of the companies who want to maintain the existence for a long time, understand the needs and expectations of customers and thus provide a better life in the future it is to produce products and services. The differentiation of the expectations have increased and
differentiated customer demands and needs. In an environment that new products constantly appear is called out Fast Fashion, increasingly difficult to win consumer appeal for a brand. Standing brands, are the brands that looks the brand-consumer relationship as a continuous process. In this context, primarily the brand, offer different benefits for its consumers from the competitors and this differentiation creates a sense of confidence to the brand. Through the trust between the customers the brand consists of a continuous relationship. As long as this relationship continues the brand management offers a better differential advantages to consumers with the understanding of the consumer wants and needs. Initially made the correct positioning is possible with the creation of long-term relationship. In this study; it is given some informations for the Turkish clothing industry companies, about the bases of strategies which can use in the process of branding. Keywords: Clothing Industry, Brand Positioning, Strategy 1. GİRİŞ Küreselleşen dünyada hızla artan rekabet koşulları karşısında yok olmamak ve değişimlere ayak uydurabilmek için firmalar gelişmeye ve büyümeye devam etmelidir. Bu durumda kısmen de olsa işletmelerin rekabet üstü bir konuma gelmesi için markalaşma oldukça önemlidir. [1] Tüketicilere istek ve beklentileri doğrultusunda ürünlere veya hizmetlere ulaşma imkânı sağlayan marka, özellikle giyim sektöründe ihtiyaçları karşılamanın yanı sıra, çoğunlukla toplumda statü sahibi olmak, farklı olmak, kimlik kazanmak, modayı takip etmek
MAKALE KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
78
gibi faktörler açısından satın alma karar sürecinde yardımcı olmaktadır. [2] Hazır giyim sektöründe önemli konumdaki firmalar, isimleri ile değil, markaları ile anılmaktadır. Ürünlerin bilinen markalara sahip olması, giysinin kalitesi, renk ve desen zenginliği açısından tüketicilere güvence oluşturmaktadır.[3] Tüketicilerin güvenini kazanmanın bir diğer yolu ise marka oluşturmanın yanı sıra mağazalaşmaktır. Tüketiciyi etkilemek için fiyat ve kaliteden çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğu günümüzde firmalar mağazalaşarak markalarının daha çok tüketici tarafından bilinmesi ve kabul görmesine yönelik yatırımlar yapmakta; mağazaların konumu, mağaza tasarımlarının çekiciliği ve düzenlemesi ve çalışanların davranışları konusunda önemli adımlar atmaktadırlar. [4] Başarılı ve güçlü bir marka yaratmanın ön koşulu markanın rakiplerinden “farklılaşmasıdır”. Bu bağlamda marka konumlandırma, marka farkındalığının sağlanması ile birlikte markanın tüketicilere hangi “kişilik” ve “kimlik” öğeleri ile hatırlanacağını belirler. [5] Yerel veya global pazarlarda iç ve dış çevre faktörlerinden etkilenen markaların ayakta kalabilmesi bugün her zamankinden çok daha zordur. Bugünün tüketicileri, sadık kullanıcıları oldukları markalarından sürekli olarak onlara odaklaşmalarını beklemektedirler. Bu koşullar altında da marka stratejistleri doğru pazarlama stratejileri ile sadık müşterilerine ve yeni kullanıcılarına dönük olarak doğru zamanda, doğru yerde, doğru iletişim kanallarını kullanarak, doğru ürün, fiyat, tutundurma stratejileri ile pazarda konumlanarak, gerektiğinde alt markalama stratejilerini de devreye sokarak markanın başarısını sürekli olarak yukarıya doğru çeken marka yaratma ve konumlandırma çalışmalarını yerine getirmek zorundadırlar. [6] 2.MARKA KONUMLANDIRMA 1980 ve 1990’lı yıllara tüketici ve tüketici zihnine odaklanan bir yaratıcı strateji olan “Konumlandırma”, damgasını vurmuştur. [7] Konumlandırma kavramı müşterilerin mevcut veya çıkarılacak markalı ürünleri pazarda nereye yerleştirdiklerini gösterir. Konumlama, bir ürünün doğrudan doğruya rakip ülkelere ve firmanın kendi ürettiği diğer ürünlere karşı imajının geliştirilmesini ifade eder. Amaç yönetimce belli bir ürüne alıcıların dikkatini çekmek ve o ürüne göre benzer ürüne göre firma lehine olumlu bir şekilde farklılaştırmaktır. [8] Marka konumlandırma ile işletmeler, iletişim bombardımanı yaşayan müşterilerin zihninde markaya ilişkin bir adres meydana getirerek, markayı güçlü özellikleriyle hatırlanır ve tercih edilir hale getirmeyi amaçlar.[9] İyi ve etkili bir marka konumlandırması, ürünün başarısı için çok önemlidir. İşletme markasını bilinçli olarak ve doğru şekilde pazarda konumlandıramaz ise, müşterilerin aklı karışabilir, aynı zamanda doğru bir şekilde konumlanmış rakip markalar karşısında dezavantajlı bir konuma düşebilir.[10]
3. MARKA KONUMLANDIRMA SÜRECİ Marka konumlandırması süreci müşteri ihtiyaçlarının ve zihniyetlerin analizi ile başlayarak sırayla, marka üstünlüğünün, farklılaşmasının, tasarımının, entegrasyonun sağlanması, penetrasyonun ve adaptasyonun gerçekleştirilmesidir.[11]
Şekil 1. Marka Konumlandırma Süreci.[11] 4. MARKA KONUMLANDIRMA STRATEJİLERİ 4.1. Marka Konumlandırma Stratejilerinin Oluşturulması Konumlandırma stratejisi genel olarak, bir ürün ve onun en önemli bileşeni olan markaların tüketiciler tarafından tanımlanması ve rakiplere göre tüketici zihninde belirli bir yer edinmesine yönelik uygulamalar biçiminde ifade edilmektedir. Marka yönetiminde konumlandırma stratejilerinin yeri oldukça önemlidir. Çünkü bir markayı tanımlayan, farklılaştıran bir öğe de iletişim çabalarıyla sürekli olarak desteklenen tüketici zihninde markanın algılanış biçimidir.[12-13] Konumlandırma, içsel marka pazarlama grupları ve dışsal yaratıcı ajanslar aracılığıyla kimliğin yalnızca yaratılışını değil yürütme ve korumasını da tutarlı bir şekilde yönetmesi için bir plan saptamaktadır.[14] Birçok marka konumlandırması stratejisi başarılı olabilir fakat firmayı uzun vadede en iyi sonuca götürecek kriterlerin uygulanması için; • Konumlandırma dikkat çekici olmalıdır. Müşterilerin kaliteli olarak algılayacakları bir hususta, marka konumlandırmasını gerçekleştirmek yararsızdır. • Konum, gerçek marka güçlerine dayandırılmalıdır. Eğer mesaj verilmeyecek bir şeyi ifade ediyorsa, tüketicinin ürünü satın alma ihtimali azalacak belki de duracaktır. • Konum, rekabete dayanan avantajı yansıtmalıdır. Rakiplerin konumlandırdıkları alanlarda konumlandırma yapmamaya dikkat edilmelidir. Herhangi bir farklılık olmaksızın yapılacak konumlandırma, tüm ürünlerin aynı oldukları riskini yaratacak ve satın alma fiyata dayanacaktır. • Konumlandırma, piyasa için açık ve motive edici bir yolla ifade edilebilir olmalıdır. Eğer konumlandırma çok karmaşık veya markanın aşırı kullanımına dayanıyorsa, müşterilerin mesajı algılamalarını beklemek hata olur.
MAKALE KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
80
Bir marka, pazarlama karmasının tüm unsurlarını aynı ilgi çekici ve ayırt edici mesajla dizayn etmelidir. Konumlandırma yapılırken şirketin güçlü veya zayıf taraflarının analizi yapılmalıdır. Bu analizden sonra konumlandırmaya katkısı olmayan yönler dizayndan çıkarılmalıdır. Bir marka tüm açılardan güçlü olamaz. O yüzden en güçlü olduğu taraflara ağırlık vermek gerekir.[6]
• Firmanın yetenekleri ve rekabet edebileceği güçlü olduğu alanlar belirlenmelidir. • Üst yönetim şirketin stratejisini tüm şirkete anlatmalı ve benimsetmelidir. • Niş pazara girmeden önce pazarlama araştırması yaparak elde edilen sonuçlara uygun bir şekilde pazarlama karması geliştirilmelidir.[17]
4.2. Marka Konumlandırma Stratejileri Marka konumlandırma, rakip marka imajlarını dikkate alarak; tüketicilerle ilişkiyi yönlendirecek güçlü bir yararı, hedeflediği pazar bölümüne anlamlı, geçerli kılacak şekilde farklılaştırma amacında olmalıdır. Bu amaca ulaşmak için marka konumlandırma kararlarında belli yaklaşım ve stratejiler kullanılır.[5] Literatürde bu stratejiler değişik şekillerde sınıflandırılmakla beraber genel olarak temel ve alternatif stratejiler olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.
b) Farklılaştırılmış (Çok) Pazar Konumu İşletmenin sahip olduğu orijinal markada değişiklikler yaparak ya da yeni markalar yaratılarak geniş bir marka portföyü konumu oluşturulmasıdır. Böylece işletme, marka portföyü ile pazarın büyük bir kısmını kaplayacaktır. Başarılı markalara sahip birçok işletme bu yolu kullanmaktadır. Farklılaştırma, en az risk yaklaşımıdır. Portföyün genişliği sayesinde pazar bölümlerini değiştirme çok fazla tehlikeli olmayacak ve risk dağıtılmış olacaktır. Ancak bununla birlikte uygulanması oldukça maliyetli bir yöntemdir.[18]
4.2.1. Temel Marka Konumlandırma Stratejileri a) Yığın Pazar Konumu ( Farklılaştırılmamış Tüm Pazar Konumu) Bu konumun temelinde, firmanın sunduğu yalnızca bir marka için pazarın tüm bölümlerinden kullanıcıya ulaşması düşünülmektedir. En iyi sonucu, genç ve henüz bölümlenmemiş pazarın özel istekleri yerine genel ihtiyaçlarına yoğunlaşılması verecektir. Yığın Pazar konumu özellikle pazara ilk giren olma avantajıyla birlikte uygulandığında işletmeler için büyük fırsat olabilmekte ve rekabet üstünlüğü yaratılmasında önemli rol üstlenmektedir.[15] Niş Konum ( Dar Dilimli Pazar Konumu) Bu stratejide, firmaların pazara sunduğu sadece bir marka ile pazar bölümlerinin yalnızca bir tanesindeki başarısı anlamına gelmektedir. Bu düşüncede; diğer rakip firmaların ilgilenmediği, pazarın küçük ve boş kısımları hedef olarak seçilmektedir. Bu konumlandırmayı uygulayan firmalar, tüm pazar konumunu uygulayan firmalara nazaran daha çok avantajlara sahip olurlar. Nedeni ise, o küçük pazar boşluklarına hitap eden fazla marka olmaması ve dolayısıyla az sayıda rakip olması bakımından, tüketicinin talep dağılımı az olacaktır. Sonuç olarak, bu stratejiyi uygulayan firmalar için rekabet etme düşüncesi, çok fazla sorun teşkil etmeyecektir.[16] Niş pazarlama stratejilerinin uygulanabilmesi için gerekli koşullar: • Faaliyet gösterilecek coğrafya, uygun dağıtım kanalı üyeleri, hedef müşterilerin satın alma güdüleri, pazara girmek için uygulanabilecek önemli stratejik noktalar tanımlanmalıdır. • Rakiplerin hedef ve stratejilerini anlayabilmek için geçmişte pazara yeni giren rakiplerine karşı nasıl bir politika izleyip mücadele ettikleri öğrenilmelidir. • Pazara girmek için teknolojik olarak hazır olunup olunmadığı belirlenmelidir.
4.2.2. Alternatif Marka Konumlandırma Stratejileri a) Rakibe Göre Konumlandırma Bu pazar konumlama stratejisine kafa kafaya pazarlama stratejisi de denilmektedir. Firma temelde rakiplerine benzer yararları müşterilerine sunmaktadır. Fakat ya daha üstün kalitesiyle ya da fiyat maliyet liderliği ile rakiplerini geçmeye çalışmaktadır. Bu konumlandırmanın içine bütün rekabet etkenleri koyulabilmektedir. Bu strateji halen güçlü, sağlam bir farklılaştırılmış avantajı olan ve bu avantajı daha da somutlaştırmaya çalışan firmalar için uygun olmaktadır.[19] b) Ürün Sınıfı veya Özelliğine Göre Konumlandırma Bazı hallerde bir işletmenin konumlama stratejisi, ürünlerini bir ürün sınıfı veya özelliği ile ilişkilendirmek veya aradaki öyle bir ilişkiyi koparmak şeklinde olmaktadır. Bazı firmalar, örgütler veya ülkeler, ürünlerini arzu edilen bir sınıftaymış gibi, “Alman malı”, “Fazla enerji tüketmez”, “Yakıt Tasarruflu”, “Çevre dostu” veya “Diş dostu” vb şeklinde nitelendirdikleri görülmektedir. Ürün sınıflarının özelliği ile birleştirilerek ürün konumlandırılması gerçekleştirilebilmektedir.[20] c) Fiyat ve Kaliteye Göre Konumlandırma Bu yaklaşımda firmalar iki alternatif ele alırlar. Birincisi düşük fiyatlı konumlandırma stratejisidir. Bunun için firmanın pazarda maliyet avantajına sahip olması veya fiyata karşı duyarlı bir hedef kitlesinin bulunması gerekir. İkincisi ise yüksek fiyat konumlandırma stratejisidir. Burada da yüksek kaliteyle iyi bir ünden yararlanarak üstün bir imaja sahip olmak gerekmektedir.[21] Bu stratejide kalite çok önemlidir ve asıl üzerinde durulması gereken nokta tüketicinin kaliteden ne anladığıdır. Bazı üreticiler veya perakendeciler yüksek kalite ve yüksek fiyatla tanınmışlardır. Türkiye’de buna örnek olarak Vakko, Beymen, Sarar gibi firmalar verilebilir.[22]
c) Hedef Pazara Göre Konumlandırma İzlenen her konumlandırma stratejisinde dikkate alınması gereken hedef pazarın ve tüketicilerin gereksinimleridir. Bu stratejinin farkı ise diğer stratejilere göre hedef pazarı odak noktası olarak almasıdır.[23]
MAKALE
d) Kullanım Yerine Konumlandırma Bu konumlandırma stratejisinde üzerinde durulan fark oluşturulan konu sağlanan faydalar, güzelliklerdir. Örneğin Sprite susuzluğu giderir faydası ile susuzluğunu dinle sloganını kullanmaktadır.[24]
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
82
ı) Tutkulu Konumlandırma Bu tür bir konumlama önerisi tüketicilere gitmeyi istediği bir yer, olmayı istediği bir kişi ya da kazanmayı istediği bir felsefe ya da fikir sunar. Tutkulu konumlama tüketicilerin zihinlerinde arzuladıkları imgeler yaratmaya çalışır. Böylece kişi bu markayı satın aldığında kendini bu imgeye daha yakın hisseder. Bu tür konumlama genellikle giyim ve kozmetik markalarında kullanılmaktadır. [1]
h) Davranışsal Konumlandırma Bir ürün; ürün davranışı, geleceği veya müşteri yararı ile bir bütündür. Örneğin; Viva tuvalet kâğıtlarını üreten firma, ürününü kullandırarak tanıtma ve böylece sağlamlığı konusunda tüketicileri ikna etme yolunu seçmektedir.[15]
5. SONUÇ Günümüz insanı için giyinmek, tıpkı beslenme ve barınma gibi vazgeçilmez temel bir ihtiyaçtır. Bu nedenle de giyim sektörü tüm dünyada artan bir hızla büyüyerek devamlı gelişme gösteren bir sektördür. Son yıllarda yaşanan uluslar arası rekabet ve Çin tehdidi ise dünya hazır giyim pazarında farklı politikalar uygulanmasına neden olmaktadır. Bunun için de tüm dünyada markalaşmanın ve moda olgusunun günümüz pazar koşullarının vazgeçilmezi olduğu açıktır. Tekstil ve hazır giyim sektörü şu an pek çok ülkenin kalkınmasında önemli katkılar sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Günümüz Türk tekstil ve hazır giyim sanayi kendi markası ile ürünler üreten ve bunu ulusal ve uluslararası pazarlarda satan birçok marka ve firmaya sahiptir. Ancak, yine de değişen tüketici isteklerine ve sınırsız bir ürün çeşitliliğine sahip dünya piyasaları ile mücadele edip ayakta kalabilmek ve rekabet gücünü koruyabilmek için, çağı yakalamak, modayı takip etmek, bilinen tanınan markalar yaratabilmek ve yeni teknolojik ürünler sunmak gereklidir. Bunun için, işletmeler açısından baktığımızda ürün bazında farklılaşmayı sağlayabilmek şart olmaktadır. Tercih edilen yöntem de ürünlerin ve ürün sahibi işletmelerin bizzat kendisinin marka haline gelebilmesidir. Tüketicinin kafasında oluşacak olumlu bir marka imajı ve bunun sürekliliği işletmenin başarısının sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.
KAYNAKLAR: [1] Özerdoğan, M.A., “ Konfeksiyon Sektöründe Markalaşma” Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2005, İzmir [2] Aktuğlu, K., Temel, A., “Tüketiciler Markaları Nasıl Tercih Ediyor”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,15, 43-59, 2006 [3] Kılınç, N., Yıldıran, F. “Hazır giyim Üretimi Yapan KOBİ’lerin ve Büyük Ölçekli İşletmelerin Markalaşma Düzeylerinin Karşılaştırılması”, Marka, Kalite ve Teknoloji Yönetimi Sempozyumu, 18-19 Mayıs 2007, Gaziantep [3] Eray, F. “Hazır Giyim Sanayinde Marka, Reklam ve Tüketici İlişkileri”, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Dergisi, 1999, Ankara [4] Anonim, “İsveç Hazır Giyim Sektörü Raporu”, Ekim, 2008 [5] Uztuğ, F., “Markan Kadar Konuş-Marka İletişimi Stratejileri”, MediaCat Kitapları, (İstanbul, Aralık 2003) [6] Ar, A.A., Saydan, R., “Markanın Oluşturulmasında Konumlandırma Stratejisi ve Mavi Jeans Örneği”, http:\\www.basarmevzuat.com\dergi\2004-09\a\02.htm, 14.11.2008 [7] Tılfarlıoğlu, F.Y., Tılfarlıoğlu, S. “Otomotiv Sektöründe Markaların Pazar Konumlandırmasında Kullanılan Sloganlarda Teknolojik Yeniliklerin Etkisi ve Slogan Dilinin İletişim Açısından İncelenmesi”, Marka, Kalite ve Teknoloji Yönetimi Sempozyumu, 18-19 Mayıs 2007, Gaziantep [8] Baydu, S. “Hazır Giyim Sektöründe Marka Oluşturma Aşamasında Eğitimin Rolü” Yüksek Lisans Tezi, 2007, Ankara [9] Kocabaş, F., Elden, M., Çelebi, İ.S. “Marketing” MediaCat Yayınları, 1990, İzmir [10] Çiftci, S., Cop, R., “Marka ve Marka Yönetimi Kavramları: Üniversite Öğrencilerinin Kot Pantolon Tercihlerine Yönelik Bir Araştırma” Finans Politik & Ekonomik Yorumlar Dergisi, Cilt: 44, Sayı: 512, 2007 [11] Akgül, B. “Ürün Çeşitlendirme ve Marka Stratejileri – Yatay ve Yanal Ürün Çeşitlendirme Sürecinde Marka Transferinin Tüketicilerin Marka Algısına Etkileri”, http://bulentakgul.fi-
les.wordpress.com/2007/02/urun-cesitlendirme-ve-marka-satratejileri. pdf, 2010 [12] Kırdar, Y. “Marka Stratejilerinin Oluşturulması; Coca–Cola Örneği”, Review of Social Economic & Business Studies, Vol.3/4, Kırgızistan [13] Aaker, A.D. “Building Strong Brands”, The Free Press, 1996, New York [14] Perry, A., Wisnom III, D. “Markanın DNA’sı – Eşsiz ve Dayanıklı Markalar Yaratmanın Kuralları”, MediaCat Yayınları, 2003, İstanbul [15] Arnold, D. “Handbook of Brand Management”, AddisonWesley Publishing Company, 1993 [16] Karademir, M. “Toplam Kalite Yönetimin Marka Yönetimine Etkisi ve Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, 2005, İstanbul [17] Borça, G. “Size Sadık Kalacak Müşteriler Yaratın”, Yeni Asır Gazetesi, 25.11.2008 [18] Yıldız, M.L. “Marka Yönetimi ve Rekabet Üstünlüğü Yaratmada Markanın Önemi Üzerine Bir Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, 2004, İstanbul [19] Erdem, Ş. “Konumlandırma, Marka Stratejileri ve Cep Telefonu Markalarına Yönelik Bir Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, 2000, İstanbul [20] Lamb, C.W., Hair, J.F., McDaniel, C. “Marketing”, Third Edition, South Western Publishing, 1996 [21] Hooley, G.J.& Saunders, J.& Piercy, N. “Marketing Strategy and Competitive Positioning”, Prentice Hall Europe, 1998, London [22] Özaslan, N. “İşletmelerde Marka Konumlandırma, Tüketicilerin Marka Algılamaları ve Süt Ürünleri Sektörüne Yönelik Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, 2007, İstanbul [23] Tek, Ö.B. “Pazarlama İlkeleri: Global Yönetimsel Yaklaşım ve Türkiye Uygulamaları”, Cem Ofset, 1997, İzmir [24] Karalamacı, Y. “İşletmelerde Yeni Marka Oluşturma Süreci ve İçecek Sektöründe Bir Uygulama”, Yüksek Lisans Tezi, 2006, İstanbul [25 Denli, N “Giyim Sektöründe Marka İmajı Odaklı İletişim Stratejileri”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2007, Ankara
e) Uygulamaya (Kullanıma) Göre Konumlandırma Bu stratejide ürün belirli bir uygulama için en iyi olarak konumlandırılmıştır. Nike ürettiği ayakkabılardan birini koşu için en iyi, bir diğerini ise basketbol için en iyi olarak konumlandırmıştır.[18] Kullanımların ya da uygulamaların böyle duygusal mesajlarla iletilmeye çalışılması, marka uygulamaların böyle duygusal mesajlarla iletilmeye çalışılması, marka ve alıcılar arasındaki konumlandırma anlamını etkili bir hale getirmektedir.[19] g) Duygusal ve Psikolojik Konumlandırma Bu konumlandırma biçiminde ise markaya duygusal ya da psikolojik anlamlar yüklenerek öne çıkmaya çalışılır. Günümüzde en etkili yollardan biridir. Örneğin Turkuaz su anne ve bebek temasını kullanmakta reklamlarında da anne ve bebek için sağlıklı olan onları mutlu eden ifadeler kullanmaktadır. [24]
ENGLISH
Tencel® C – The new age fiber with oceanic skin care complex
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
84
It is not a kind of cream, spray or liquid cosmetic product but maybe it is more effective than any because protecting comes before healing. Healthy and attractive skin textiles from world famous fiber producer Lenzing attract the interest of every professional. The revolutionary TENCEL® C is known for its positive skin features. This special fiber, which features oceanic micro particles, opens up a new dimension in skin care. When directly in touch with the skin, the fiber provides a cell-renewing ef-
fect. It also acts as a moisturizer and skin protector and keeps the skin elastic. Pure cosmetics from textiles, better functioning! To introduce this revolutionary fiber to the Turkish market, Lenzing has recently organized a press meeting at Hyatt Regency Hotel, Istanbul. A successful presentation was made by Dr. Sousanne Jary – Head of Lenzing Home Textile Marketing Department. Jary said: “The TENCEL® fiber is well known for its positive skin properties. Due to the smooth
A successful presentation was made by Dr. Sousanne Jary – Head of Lenzing Home Textile Marketing Department
ENGLISH
Textile cosmetics - A new dimension “The skin is the largest organ in the human body. Its care and health are, therefore, particularly important. Yet, the skin can only remain healthy and attractive if it is in balance. Moisture content, protective function, elasticity and cell renewal are all critical requirements for healthy skin, according to studies of Institute Dr. Schrader, Holzminden (Germany) / University Hamburg Eppendorf (Germany). “The right moisture content is particularly important for the skin. If the skin is too dry, it wrinkles and cracks and can
even begin to itch unpleasantly. With TENCEL® C, the optimal moisture content is maintained. Compared to cotton, the moisture loss is considerably lower. “The skin plays a key role when it comes to protecting the body. The higher the protective function, the better. TENCEL® C reinforces the skin’s barrier by up to 50% and acts like a moisture reservoir to preserve the skin’s natural moisture and improve its protective function. “Youthful skin is firm and elastic since it can store a lot of moisture. As we age, the skin loses moisture and thus its elasticity. To counteract this, the skin must be protected from losing moisture. Tests show that when wearing TENCEL® C moisture is maintained and a much better skin elasticity is achieved than when wearing cotton. “The textile cosmetic properties of TENCEL® C are proven to stimulate skin cell renewal. When cells regenerate, the skin looks fresh and healthy.”
85 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
fiber structure, it is particularly silky next to the skin. Its botanic origin ensures that it has good breathing properties – after all TENCEL® is extracted from wood. Equipped with the verifiable oceanic skin care complex (Chitosan), TENCEL® becomes even more cosmetic. Both raw materials come from nature and complement each other in an ideal way.
ENGLISH
Texprocess 2011: lecture programme to focus on sourcing, sustainability and social standards
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
86
The programme for the Texprocess Forum at Texprocess, leading international trade fair for the processing of textile and other flexible materials, to be held in Frankfurt am Main from 24 to 27 May 2011, has now been finalised. High-profile speakers from industry, institutes and associations will give talks on the three main topics: sourcing, sustainability and social standards. The programme has been primarily drawn up by ‘Dialog Textil-Bekleidung’, (‘Textile-Apparel Conference’ - an industrial association for the apparel and textile industry). GermanFashion Modeverband Deutschland, Euratex (European Apparel and Textile
Confederation) and IAF (International Apparel Federation) have all been involved, too. The Texprocess Forum takes place throughout the duration of the trade fair from 9 a.m to 5 p.m. in the Sourcing Area. In the sessions on sourcing, the Forum will deal, on the one hand, with countries new to the sourcing scene such as Africa, South-East Europe and Latin America and also look at how clothing companies can optimise their sourcing strategies. Walter Wilhelm from Walter Wilhelm Associates and Barbara Zeins from Gerson & Gerson will analyse the advantages and challenges of sourcing from countries in the Western world
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
88
compared to Asia. Carsten Schmelting from Tom Tailor will talk about planning, regulating and controlling the supply network. And Esther Lutz from TradeCard will give an insight into new approaches in supply chain collaboration. These sessions will also deal with the implications of customs and excise law in international sourcing. Sustainability is a central theme in the textile value-creation chain. In one of a variety of talks, Detlef Fischer, from Bluesign Technologies AG, will put the cat among the pigeons in the Texprocess Forum by questioning whether sustainability is anything more than a buzzword in the textile process. Dr. Ahmad Ansari from SGS will highlight important aspects of sustainability in the textile sector and Steven A. Jesseph from WRAP (Worldwide Responsible Accredited Production) will talk about about establishing a sustainable valuecreation chain. Other lectures in these sessions will cover, for example, carbon-footprint reduction and the monitoring of sustainability. The question of social responsibility, too, is set to dominate textile processing and clothing manufacture even more in the future. The Texprocess Forum offers a range of talks on this issue. Professor Nick-Lin Hi from the University of Mannheim, for example, will talk about corporate responsibility in the textile industry and the management of social standards in a competetive market pla-
ce. How reliable are the results of social audits and how can one guarantee their reliability? These are the questions that Frank Dorssers from the STR Testing & Inspection Institute will look into. To complete the programme, there will also be some individual talks on new technologies and logistics. The Texprocess Forum lectures are in German and English and are free of charge to visitors at the trade fair. Texprocess from 24 to 27 May is the new leading international trade fair for the processing of textile and other flexible materials. Here, the international market leaders for all stages of textile processing and clothing manufacture will present their new products and high-tech solutions. The conceptual partner of Texprocess is VDMA Garment and Leather Technology (VDMA Bekleidungs-und Ledertechnik). Texprocess is aimed principally at the clothing industry, but also at other areas where textiles are processed such as the automobile, air and space-travel industries, upholstery materials and leather processing, filter manufacture, the packaging industry and industrial safety. Hence, Texprocess is being held in parallel to Techtextil, the international trade fair for technical textiles and non-wovens, from 24 to 26 May 2011. Visitors at Texprocess also include wholesalers and retailers, tradespeople, service providers, scientists and people involved in training and education.
ENGLISH
Minister Caglayan meets textile businessmen
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
90
State Minister Zafer Caglayan received the board members of Turkish Textile Employers Association (TTSIS). The chairman of TTSIS Halit Narin expressed his thanks to Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdogan and State Minister Zafer Caglayan due to the recent degree regulating protectionist measures for the textile and ready made garment sectors and imposing new taxes for imports. In last 5-6 years, many textile factories had to close down because of low import costs while importers gained huge money for the same reason, said Narin. And he also said that some arrangements had to be made for importer companies. After taken protection measures about textile sector, many companies reopened said Narin and continued, “The protections government provide, is perfect. This government is the only one who managed this. Now, it is time to do something for the industrialist who closed their factories completely. If the governments has to protect social balance, we are inside of that social balance, too.” Speaking his part, State Minister Zafer CAGLAYAN said, “Textile-readymade sector is our popular sector. In this framework, we evaluated the appeals came us and realized that the sector was facing with an unfair competition. We don’t have any mission to guarantee the employment of the workers of other countries. There is no country growing with importing in the world.” Caglayan also complained that textile production made with cheap labor costs in some countries put the Turk textile and clothing sector in a difficult situation. He said, “We cannot compute with the countries which give 100 dollar to their workers, it is a slave’s salary. Can we accept such a thing? Our aim is to increase the living standard of our employers, workers and peasantries.”
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
92
Cotton Incorporated Trend Forecast For the 16th consecutive season, over 200 designers and top executives from Turkish garment and textile manufacturers and buying offices came together on 2 May to get a first look at the colors, silhouette and fabrics that will dominate fashion trends for Fall - Winter 20122013. The new season’s trends were inspired by the past and nostalgia, and featured a range of colors and patterns so rich they can warm even the harshest cold winter’s day. Anticipation Nation Our sense of urgency has never been more heightened than it is in today’s realm. Our life calendar has become a self-inflicted
psychotic state that inhibits us from living a genuine experience, or moment. By constantly anticipating the next step, we create chaos out of our already over stimulated environments. We contemplate tearing down the facades of our digitized and frenzied world to fashion a more eclectic and legitimate life; we begin to breathe, think and create again. A chaotic and intense color story that speaks to our perpetual state of unrest. Variants on black are both complex and all consuming as they springboard jolts of orange and electrified green. An abyss of blue lends this palette some thought-provoking depth, while a serene white reassures us
Absurd A therapeutic escape from the pseudo-intellectualized world around us, where everyone is an “expert.” An unabashed stance that certain aspects of our lives don’t have deeper meaning, but are simply mere moments: silly, fun, easy and necessary. As we start to take situations, ideas, entertainment, and fashion at face value, the ceaseless need to overanalyze oozes away. We relish the simple idea that we can
Role Play As roles and perceptions have shifted over the decades, we see a new generation that has no residual perceptions of “traditional” standards and character. Fashion has always embraced women’s wear embedding ideas from the men’s market, but now we see quite the opposite: men’s wear more frequently gets a facelift from the women’s market. Our emotional acceptance of what is the “norm” leads to greater creativity, greater acceptance, and greater hope for the future. As we contemplate our roles in society, family, and our nation, we know that no matter which one we take on we have to own it. Role play is a soft story that blurs the lines between traditional market color applications. Sage, clay, cornflower and walnut vacillate between the men’s and women’s markets. Playing on silhouette, we highlight men’s wear with the softest of pink and palest white, while our greens and blues elicit feminine appeal marked by confidence.
ENGLISH
Social Club Reveling in companionship and the act of “getting dolled up” entice us as this boastful reexamination of pop-culture both past and present comes full circle. A counter-culture mini revolution against the staid and isolating experiences of “well being.” Austere spa days end, ushered out by real “beauty parlor” chat fests and the supper club debonair. The connection we feel from dressing up and taking pride in the companionship of friends, neighbors, and self takes on special meaning. Social Club is a mature and optimistic view of “old fashioned” entertainment and lifestyles. A poised palette of velvety plum and midnight navy give comfort and soul to vaporous yellow and limes. Mature sepia, evoking gloriously aged family photos, and darkened chambray play up classic prints and patterns. Soft nude is reminiscent of vintage lingerie that is both utilitatiarian and screen star seductress.
make things and enjoy experiences that make us feel good and look good….End of story. Bright and effervescent, this color story takes advantage of its virtual intensity, playing bright artificial greens and blues off fruity, watermelon green and pink. At times silly but strikingly pleasing these colors feel good as they draw us into their candy world. Darkened eggplant, the only serious tone in the group, fights with blue-tinged white, which reminds us that sometimes it’s okay to keep our head in the clouds.
93 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
that life does not always need to be lived on the edge.
ENGLISH
Chinese goods are no longer cheap
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
94
Demanding more wages and better conditions, Chinese workers is about to end the price advantages of Chinese products. Once have put its “made in prc” stamp on every corner of the world, China has been under pressure of rocketing prices of commodities and forced to increase prices of many products from textile to electronics. Li Fung, one of the largest supplier of apparel, Foxcon, a major supplier of Apple and other big players alerts that the road to cheaper products from China is about to end. Similar problems may cause the collapse of denim empire of China. Research about Chinese population shows that share of youth in total population is falling down sharply from about 20 percent to 13.5 %. Wages were rised by 15 percent since 2008 inline with price increases in land, water, energy and transportation costs. Many of the companies have moved their operations from shores to inland where labor costs are lower. Even some of the companies tried to engage operations in western countries. According to recent reports, Chinese goods became costlier than Mexican, Indian, Vietnamese, Russia and Rumania, major competitors in world markets. Producers of one dollar goods, such as toys, imitative jewelry, etc., either went to bankruptcies, or moved their operations to neighboring cheaper countries. Hong Kong based supply and logistics company
Li Fung alerts for further increase of costs and prices. A buyer on behalf of Wall Mart, Bruce Rockowits says high prices will keep their position while another manager William Fung predicts the end of deflation originating from China will be ended as a result of 20 increase in labor costs. Once Chinese made denims were sold at 15 dollars level at leading retailers worldwide for many years, now the system was broken and denim producers are doomed to collapse. Denim producers are still getting orders from western markets, however, they could not be able to be profitable because of price and cost squeezes. Known as the capitol of denim, Xintang, one million people produce 260 million pairs of jeans annually. Factories of famous brands in the region, such as Calvin Klein, Levi’s and Wrangler are able to produce 60 thousand pairs of jeans per day. The factories in the city are in trouble. Workers demand 10 to 15 fold more wage. Once they were accepting 50 dollars monthly. One of the managers in the city says he cannot find 20 people who are ready to accept a monthly wage of 750 dollars. Price hikes of cotton due to the recent catastrophes in Pakistan, Australia, are forced Chinese producer to lower their profits. Some of the factories have closed their doors. Some others began to send alerts to their world famous buyers about future increases of prices.
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
96
“Lifelike Experiences” ‘PLM Forum Turkey 2011’ was held with the participation of top officials of Dessault Systèmes and its business partners in Marriott Hotel Asia. In the PLM Forum, ‘Lifelike Experiences’ which has an important place in the DS strategy of the company, was studied. With the Product Lifecycle Management Forum (PLM), the PLM Forum Turkey 2011 was held in Marriott Hotel by Dassault Systemes, who is the world leader in 3D engineering solutions. The opening spech was made by Dassault Systemes Turkey Sales Director, Burak SUSOY and Süleyman MUFTUOGLU. Top officials of Dassault Systemes Christian NARDIN and Mehdi TAYOUBI participated in the forum. The “Lifelike Experiences” studied in the PLM Forum, which is an important future strategy plan for Dassault Sytemes. The customer firms of Dassault Systemes told about their success stories. “Only Production Is Not Enough” In the forum for Turkey PLM world meeting, Dassault Systeme’s Vice President Christian NARDIN said; “In recent years, companies operating in all sectors have changed their business styles because of developing technologies. For many areas, changing became important from production to design in all stages to reduce costs. Changes in the last two decades have brought many new features. So much so that, companies do not only consider about production but also cycle of product, too.” INOVATION AND BRANDING The honorary guest of this year’s forum was Hexagon Studio Vice President Jan Nahum. Acting as Vice Pre-
sident in many companies Jan Nahum, talked about innovation and branding. Nahum started his speech with saying that “To be a brand, firstly determine the need in the market. After determining this, making production according to this needs or giving service in the same area will be good. If you want to be remembered people’s minds, you should be more innovative.” Nahum also talked about the New York Taxi Project and mentioned how Hexagon Studio become among the first three companies. Dassault Systemes Turkey Sales Manager Burak SUSOY and Süleyman MUFTUOGLU mentioned that their aim was adding value to the work of their customers and business partners. They stated that they started 3 years ago with 3 persons, but now they were 11 people and they continued growing up. 3D FOR ALL SECTORS In the Forum, Dassault Systemes Interactive Strategy Director Mehdi TAYOUBI delivered a speech titled of “3D For Everybody, Experiential 3D Experience” and mentioned that 3D is not only used by the cinema sector but many sectors from the education sector to the entertainment sector, theatre to textile in many others. TAYOUBI also stated that the 3D had brought real time technology to the user directly and companies looking for being more interactive. TAYOUBI continued his speech, “3D has already entered the marketing sector. Such much so that, the campaign we launched with Nestle in France, in the product of cornflakes increased sales 1.6 in 2 months. Besides, the campaign was chosen the best “innovative campaign” in 2009.
Turkey shakes the throne of Italy
ENGLISH
Ibrahim Burkay, President of UTIB (Uludag Textile Exporters Association), said that Italy took the fames of France and the UK in design and fashion in 1970s and added, “Now Turkey is on the fame of Italy”. Speaking at the awarding ceremony held for successful exporters in textile and clothing sec-
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
98
tors organized by UIB (Uludağ Exporters’ Union), Burkay said after a difficult marathon in 2008, 2009 and 2010 Turkey’s textile industry succeeded 19% as of 2010 realizing a performance over the Turkey’s general export average. Pointing out that the textile sector was one of the few sectors realizing over 30% increase in the first quarter of this year, Burkay said, “The last century witnessed Italy’s taking the lead in design and fashion taking the crown from France and England. Now, Turkey is after the crown of Italy. “Made in Bursa” has been a sought after label from Middle East to Asia, from Caucasus to Balkans. We have been striding with our best to make this success a sustainable one as a united force for 4-5 years. NO WELFARE FOR NOT PRODUCING COUNTRIES Speaking at the ceremony, Senol Sankaya, Chairman of the Board of UHKIB (Uludag Ready-Made and Clothing Exporters’ Association), said that the global crisis started in the last quarter of 2008 and continued throughout 2009, and that the exporters started a build up period in 2010. Sankaya said the export figures of 2010 have shown an increase over the figures of previous years and added, “The sector has performed better in 2011. The first quarter figures of 2011 recorded 4 billion dollars representing 14% increase compared to the same period of last year. Uludag Ready-Made and Clothing Exporters’ Association figures have been 115 million dollars which mark 12% more over the same time last year. The increases recorded in the first three months are promising and indicating that 2011 will be a good years in exports.” Talking about the money policy, too, Sankaya said the current deficit of last year showed how the money policy was wrong. He stressed that countries which don’t have strong industry, don’t produce and don’t get grown with exports can not have sustainable welfare. He said, “We can easily evaluate this looking at the crisis Europe is suffering now. The point where Greece, Ireland, Portugal and Spain have come is the best example of this. It is clearly seen that sustainable comfort cannot be provided with import and service sectors. Europeans preferred consuming rather than producing. We all saw that they were eventually pressed under severe crisis.” After the speeches, Bursa Governor Sahabettin Harput and Metropolitan Mayor Recep Altepe, delivered the awards to the winners together with Ibrahim Burkay and Senal Sankaya.
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
100
Promotional meetings of ITMA continue Held once every four year, ITMA, the biggest textile and clothing machinery and supply industry fair will be held in Barcelona, September 22-29, 2011. Turkey representatives of ITMA, One Stop Consultancy; Cenk Olcaytu and Real Fair Company; Celal Dilek organized a familiarity conference in the Yenibosna building of ITKIB (Istanbul Textile and Clothing Exporters Association). The meeting was participated by the officials of ITMA Organization Committee, TEMSAD Chairman Adil Nalbant, ORSAD Chairman Fikri Kurt, company officials and press members. In the meeting, information about the activities to be held during ITMA, future of textile and clothing and general outlook of the fair was addressed. Delivering a speech at the fair, Daphne Poon, a member of MP’s marketing team, furnished the audience with important information about ITMA 2011. Celebrating its 60th anniversary in Spain this year, ITMA will showcase almost all novelties in the sector. Organized by CEMATEX which is constituted by 9 EU member countries, ITMA has already signed participation contracts with 1331 companies of which 102 are from Turkey, the third largest exhibiting country after Italy and Germany. Keeping innovation on the forefront ITMA will host many initiations for the future success of the sector. Among them are forums, researches, education and training, industry awards, explained Ms. Poon who stated that they were trying to find solutions to visa problems of Middle Eastern and Far Eastern people in order to manage excellent attendance and parti-
cipation in the fair which will be a global meeting of the sector from all segments and related fields. Speaking at the meeting TEMSAD Chairman Adil Nalbant disclosed the export-import figures of Turkey and said, “Textile is our national sector. Although we have enough information and technology we have trouble in defining ourselves. We should be aware of our power. The local machinery sector has to be supported and protected. We should be in conscious of our own brands. Turkey is still an important market for textile machinery.” Mentioning TexpoEurasia and ITMA Fairs, Nalbant said these were important must attend fairs adding that the biggest textile machinery fair had to be organized in Istanbul. Speaking on his part, ORSAD Chairman Fikri Kurt made some remarks about the knitting industry and stressed the importance of ITMA Fair for the knitting industrialists. He said, “These fairs are good places to visit and see the latest technologies for making right investments. There are 25 thousand knitting machinery operational in our country. We are the second largest fabric producer after China. The investments of our knitting industry are new and advanced. There are 1200 registered knitters of which 65% are in Istanbul. We have an annual capacity of 2.5 million tons and export volume of 1 billion dollars. Russia and Italy are among our best markets. We need implement more influential policies to make Istanbul a center of textile and fairs. We expect support of foreign fair organizers, too.”
ITMA’ya birlikte uçalım...
yine birlikte ITMA’dayız... Tel: +90 212 454 25 00 Fax: +90 212 454 25 55 web: www.konfeksiyonteknik.com.tr • e-mail: yozkan@img.com.tr
Geç olmadan bize ulaşın... www.atn.com.tr ahaspolat@atn.com.tr
ENGLISH
Signal of resuming investments in textiles to be given at Tuyap
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
102
The Turkish textile sector, which targets to realize an export volume of 24 billion dollars in 2011, will come together in Tuyap with new textile machinery investments, for yarn and raw materials, May 28-31, 2011. Adopting itself to the changing world economic balances the textile sector tended its focus to new markets in order to realize its targeted export volume. Texpo Eurasia 2011 – the 28th Textile, Woven, Yarn, Treatment, Knitting and Hosiery Machines, Components and Chemicals Fair and the 8th Istanbul
International Yarn Fair, the widest and the most influential meeting of the textile industry, will be organized by TÜYAP Fair and Exhibition Organization, Inc. in association with TEMSAD (Textile Machinery and Components Industrialists Association) at TÜYAP Büyükçekmece between May 28th and 31st, 2011. The textile industry is now aiming for the Eurasian region to exploit new market opportunities leveraged by shifting balances. As the widest and most influential events in Turkey, the rising star of the Eurasian region, these fairs will meet the expectations of textile investors. As economic balances shift and a new movement spreads across the Eurasian region, the textile industry is no exception to the changes, and the textile industry in Turkey is now working to keep abreast of the changes from marketing to financial structure, production and sales. The developing and mobilizing Eurasian region became an important target for the industry as it aims to reach an export volume of 24 billion dollars in 2011. The industry is required to increase production capacities in line with the scale and the demands of the new market, and seeks to increase its yarn and raw material investments and expand its machinery inventory to reduce costs and bring new products to the market. Professional visitors will have the opportunity to see machines in operation and find production inputs at the concurrent Texpo Eurasia 2011 - the 28th Textile, Woven, Yarn, Treatment, Knitting and Hosiery Machines, Components and Chemicals Fair and the 8th Istanbul International Yarn Fair events. The fairs will generate a great volume of trade, bring the textile industry together under one roof and meet all expectations.
ENGLISH KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
104
Long-awaited notification in textiles out Published in the Official Gazette at the beginning of January, the “Notification Regarding the Protective Measures in Imports” has been approved by the Council of Ministers and divided the textile manufacturers and importers; one side happy the other is mourning. Published in the Official Gazette the notification will be put into effect after 120-day observation period, then taxes will be implemented as of July 21. This has already made the importers extremely upset. Prepared by the Foreign Trade Undersecretariat (DTM) the notification has been a problem between the two sides. The importers were expecting the cancellation of the arrangement but it wasn’t. According to the degree, additional taxes would be imposed 40 percent on apparel imports and 30% on imports of raw materials but the decision of the Council of Ministers issued a 10-point decline was reformed in addition to the paper. The manufacturers expressed their satisfaction and happiness with the decision while the textile importers criticized and said that they would have a second
thought about their future investments. The last hope of importers, who believe that trade would drop dramatically and eventually paid tax amount also would decline, is the 120-day suspense term for the cancellation of the notification. Textile manufacturers, on the other hand, said, “The machines will operate rattling, production will slide to Turkey again.” Ismail Gulle, Chairman of ITHIB (Istanbul Textile and Clothing Association), said they evaluated the decision of the Council of Ministers very positively. “There is no problem with the figures set in the notification. There hasn’t been any change in the reference prices, either. Besides, a 10-point decline was made on the tax rates determined formerly as high as 40%,” he said. What does the textile import citation bring? Retail prices will increase around 20% starting with the winter season. Opening stores in foreign countries will slow down. Many foreign brands in Turkey will shrink down. Employment will increase. Production will slide from Egypt and Far Eastern countries to Turkey.
Filature Miroglio launched Newlife on exclusive horizontal partnerships and processes all made entirely in Italy and completely traceable. “The switch to Newlife™ for all of our polyester filament yarn products is simply good business sense” says Dr. Stefano Cochis, Business Unit Director of Filature Miroglio and the creator of Newlife™. “Newlife™ is an incredibly flexible platform that allows for a vast number of applications and performance with levels of quality at least equal to virgin polyester equivalents, but with considerable resource and cost savings for the environment.” The exclusivity of the technology used in the creation of Newlife™ springs from a partnership approach which can be summarized as follows:
ENGLISH
• Newlife™ exclusive partnerships and production processes: 1. DEMAP: Italian company whose role is to source selected postconsumer bottles from waste recycling bins located in the north of Italy. 2. Dentis: Italian company that collects the selected material from DEMAP and through a mechanical (not chemical) process, converts it into a polyester polymer made entirely of recycled bottles, suitable for Filature Miroglio’s spinning process. 3. Filature Miroglio uses all its 30 years experience, technological know-how and research commitment to transform Dentis polymer into a range of ultra high quality and performance recycled polyester filament yarns – Newlife™ - suitable for a wide variety of applications and with the same level of performance and quality of yarns made with virgin polyester. 4. The entire process is Oekotex certified and has also obtained the Plastica Seconda Vita trademark issued by the Istituto Italiano dei Plastici (I.I.P.)
KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
106
Newlife™, a unique, complete and certified system of recycled polyester filament yarns coming 100% from postconsumer bottles sourced in Italy, will substitute all the company’s virgin polyester filament yarns by 2015. On the occasion of the last edition of Expofil in Paris, Filature Miroglio has announced that it is switching all of its virgin polyester filament yarns to Newlife™, a technologically innovative certified yarn platform whose comprehensive sourcing and production approach is based
Newlife™ offers tangible sustainable benefits. Thirty 1.5lt PET bottles are needed to produce 1kg of Newlife™ yarn, that saves 2.4 Tons of plastic from going to waste dumps for each ton of Newlife™ produced. Using current Filature Miroglio numbers and imagining the switch had already occurred, Newlife™ would avoid the waste of 72,000 tons of plastic, save 1,308,000.000 litres of water and 90,000 tons of Co2 over three years. The Newlife™ range includes POY, flat, textured, microfibre and hollow section yarns for a wide variety of applications such as fashion, sportswear, outdoor, furnishing, contract and accident prevention textiles, to name but a few. Newlife™ also comes in a wide range of counts that reflect technical and environmental performance and always
Bekaert Textiles Bekaert Textiles Europe presented “Second Life”, a fine collection of mattress tickings, using Filature Miroglio’s top quality Newlife™ yarns. Filature Miroglio and textile producers Bekaert Textiles are looking at ways to reduce the ecological footprint of their industrial activity to improve their eco efficiency and to lead the way through smart sustainable solutions. “it was crucial for Bekaert European Ticking to engage in this project with the right partner”, says Philip Ghekiere, innovation manager of Bekaert Textiles “and our partner Filature Miroglio, with its Newlife™ platform, combines technical expertise, transparent quality assurance with inspiring enthusiasm.” C.L.A.S.S. Filature Miroglio is pleased to announce its participation in the C.L.A.S.S. platform project (Creativity, Lifestyle and Sustainable Synergy) in order to further leverage opportunities to create sustainable synergy in the industry using its Newlife™ range. C.L.A.S.S. is
E. Boselli & C. Among key weaving companies that have grasped the added value Newlife™ brings is E. Boselli & C., whose fabric collection is used in ladies outerwear, ladies & men underwear & leisurewear, sportswear and casual, homewear, home-furnishing. E. Boselli & C. is also the supplier of the Newlife™ fabric used to produce the Newlife™ bags that has been on stage at the Filature Miroglio booth at Expofil for the launch of Newlife™. The Newlife™ bag is the first step of the joint development program between Filature Miroglio and E. Boselli & C. that will develop through 2011. About Newlife™ Newlife™ is a complete recycled filament polyester yarn system that offers a wide range of applications and powerful performance options (moisture management, antibacterial, UV skin protection, photo degradation resistant, thermal insulation). Newlife™ is a technologically innovative platform that uses well established know-how coupled with a strong research mission and a system-wide proprietary process. The Newlife™ project is 100% Made in Italy, developed and produced to stand out for design, high performance, high quality and total respect for the environment. Newlife™ offers a range of recycled polyester filament yarns deriving from 100% postconsumer products collected and processed in Italy. Therefore the chain is completely traceable. Newlife™ is a product platform of Filature Miroglio.
Four bn. is underway for a hundreds of SMS businesses Rain of credits and cash is growing to support for small and medium size businesses provided by KOSGEB, support and development agency for SMS’s. The amount of support will reach up to four billion TL. The amount was about three billion last November. The second package of support is underway to be given to about a hundred businesses who were given up to 30 thousand to 50 thousands TL depending on their sizes. The credit will be given only to those companies that ne-
ver utilized any governmental support. The beneficiary companies may decide on the bank they wanted to cooperate with. In the new credit scheme, a regional quota limitation is to be used for the first time. The sizes and numbers of beneficiaries is to be determined by the data of Turkish Statistics Authority. Marmara region will have 36 percent share that means only 36 thousand companies will benefit the scheme. It is expected that the credits will be completed soon.
ENGLISH
Avery Dennison Filature Miroglio is collaborating with Avery Dennison, a recognized leader in branding and information solutions for the apparel industry, to develop care labels incorporating Newlife™. Avery Dennison’s innovative retail solutions can be found throughout apparel design, manufacturing, distribution and retailing processes.
a global network of three showrooms in Milan, London and New York founded in 2007 which supports and promotes environmentally sensitive products for fashion, home and design through a wide range of eco-textiles, yarns, processes and services.
107 KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS - MAY 2011
meet targeted application expectations. Newlife™ is already making its first steps as an industry leading range for both its performance, sustainable credentials, and certified proprietary process, and a number of development projects are underway with industry-leading fashion and design brands.
SUBSCRIPTION SUBSCRIPTIONFORM FORM ABONE ABONEFORMU FORMU Name Name / İsim / İsim : ...................................................................................................................................................... : ......................................................................................................................................................Surname Surname / Soyadı / Soyadı : ............................................................................................................. : ............................................................................................................. Company Company / Firma / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing Mailing adress adress / Posta / Posta Adresi Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. TelTel : .................................................................................................................................................................................. : .................................................................................................................................................................................. Fax Fax : ........................................................................................................................................................... : ........................................................................................................................................................... Vergi Vergi dairesi dairesi : .................................................................................................................................................... : ....................................................................................................................................................Vergi Vergi nono : .......................................................................................................................................... : .......................................................................................................................................... Business Business Type Type / Faaliyet / Faaliyet Alanınız Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................
Subscription Subscription starts starts in in / Abone / Abone Başlangıç Başlangıç : .................. : ................../ 20 / 20 .................. .................. Subscription Subscription ends ends in in / Abone / Abone Bitiş Bitiş : .................. : ................../ 20 / 20 .................. .................. ΩΩOne One year year EURO EURO100 100 ΩΩOne One year year USD USD130 130 ΩΩTwo Two year year EURO EURO170 170 ΩΩTwo Two year year USD USD230 230 ΩΩYıllık Yıllık abone abone ücreti ücreti ( Türkiye ( Türkiye için için ) 120 ) 120 TL.TL.
PAYMENT PAYMENTFORM FORMÖDEME ÖDEMEŞEKLİ ŞEKLİ ΩΩCheck Check is is enclosed enclosed / Çek / Çek ektedir. ektedir. ΩΩPayment Payment was was transferred transferred to to your your bank bank account. account. The The receipt receipt is is enclosed. enclosed. Ödeme Ödeme banka banka hesabınıza hesabınıza yatırılmıştır. yatırılmıştır. Makbuz Makbuz ektedir. ektedir. ΩΩDebit Debit mymy credit credit card card / Kredi / Kredi kartımı kartımı borçlandırınız. borçlandırınız. Credit Credit card card nono / Kredi / Kredi kartı kartı nono : : Security Security number number / Güvenlik / Güvenlik numarası numarası : : Name Name of of thethe card card holder holder Kart Kart sahibinin sahibinin adı-soyadı adı-soyadı Expiry Expiry date date / Geçerlilik / Geçerlilik süresi süresi Type Type of of thethe card card / Kartın / Kartın cinsi cinsi
: .................... : ..................../ .................... / ..................../ .................... / .................... : Ω : ΩVisa Visa ΩΩMaster Master / Eurocard / Eurocard
Date Date / Tarih / Tarih : .................... : ..................../ .................... / ..................../ .................... / ....................
Stamp Stamp && Signature Signature / İmza / İmza : ........................................................................................................................................... : ...........................................................................................................................................
: .................................................................................................................................................................................................................................. : ..................................................................................................................................................................................................................................
Bank Bankaccount accountname name/ Hesap / Hesapadı adı: :İletişim İletişimMagazin MagazinGazetecilik GazetecilikBasım BasımTanıtım TanıtımTic. Tic.A.Ş. A.Ş. YURTİÇİ YURTİÇİ BANKA BANKA HESAP HESAP NUMARALARIMIZ NUMARALARIMIZ (TL) (TL) İŞİŞ BANKASI BANKASI : İstanbul : İstanbul / Bakırköy / Bakırköy Ticari Ticari Şubesi Şubesi • Şube • Şube Kodu: Kodu: 1396 1396 • Hesap • Hesap No: No: 0001028 0001028 POSTA POSTA ÇEKİ ÇEKİ HESABI HESABI : Havaalanı : Havaalanı Şubesi Şubesi • Hesap • Hesap No: No: 5368188 5368188 BANK BANK ACCOUNT ACCOUNT NONO Turkiye Turkiye Is Is Bankasi Bankasi Bakirkoy Bakirkoy Ticari Ticari Branch Branch / 1030 / 1030 (USD) (USD)/ Turkiye / Turkiye Is Is Bankasi Bankasi Bakirkoy Bakirkoy Ticari Ticari Branch Branch / 1044 / 1044 (EURO) (EURO)
İletişim İletişimMagazin MagazinGazetecilik GazetecilikSan. San.veveTic. Tic.A.Ş. A.Ş. İhlas İhlas Medya Medya Center, Center, 2929 Ekim Ekim Cad. Cad. No: No: 2323 34197 34197 Yenibosna Yenibosna - İSTANBUL - İSTANBUL / TURKEY / TURKEY Tel: Tel: +90 +90 212 212 454 454 2525 2222 Fax: Fax: +90 +90 212 212 454 454 2525 9797 web: web: www.tekstilteknik.com.tr www.tekstilteknik.com.tr/ e-mail: / e-mail: img@img.com.tr img@img.com.tr