ANNE! BENĠ GETĠREN LEYLEK NEREDE?
ÖZEL LĠDER ġĠġLĠ ĠLKÖĞRETĠM OKULU REHBERLĠK SERVĠSĠ AĠLE BÜLTENĠ
ÇOCUKLARLA CĠNSELLĠK EĞĠTĠMĠ Çocuğun cinsel geliĢim ve eğitimi konusu, özellikle ülkemizde yeterince ele alınmamıĢ ve aydınlığa kavuĢmamıĢ bir konudur. Bu konuya, günümüze değin tabu gözüyle bakılmıĢ ve gerek eğitimciler, gerekse anne ve babalar, çocuklara karĢı nasıl bir yaklaĢım içinde olacaklarını bilememiĢlerdir. Son derece önemli olan bu konuda, anne baba ya da eğitimci tarafından yapılabilecek bir hatanın, gelecekte bazı duygusal yara ve davranıĢ bozukluklarına yol açabileceği gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Bir taraftan toplumun sınırları, bir taraftan fiziksel temas, uyarı gereksinimi, baĢkalarıyla sıcak ve yakın iliĢkiye olan ihtiyaçlarının karĢılanamaması… çocuk geliĢimi üzerinde etkiler bırakabilir. Dokunma, sarılma, beslenme ve diğer yakın ilgi gösterileri çocuğun kiĢilik, sosyal geliĢme ve doyum oluĢturmada olgunlaĢmasının temellerini oluĢturur.
EriĢkin cinselliği hakkında pek çok temelin çocuklukta atıldığını biliyoruz. DiĢi ve
erkek cinsel kimliğimiz, cinsel yönelimlerimiz, cinsiyetimize güvenmemiz, cinsel saplantılarımız çocukluktan itibaren oluĢur. Bu nedenle, çocuk cinselliği ile ilgili bilgiler, çocuk eğitimi ve sağlığı ile yakından ilgili olan herkes için (aile, öğretmen ve sağlık elemanları) bilinmesi gereken temel bilgiler olmalıdır. Fakat çocuklarımıza cinsellik konusunda açık davranırken, her yaĢta öğretmemiz gereken; bu konuda sınırlar olduğudur. Her insanın “özel hayatı” vardır ve HAYIR kelimesine mutlak anlamda saygı gösterilmesi gerekir. En doğru ve en kolay eğitim; örnek teĢkil eden anne ve babaların davranıĢları ile sağlanabilir.
Çocuğa üreme ve cinsellik hakkında bilgi vermeye en uygun kiĢiler anne ve babalarıdır. Kız çocuklarla annesi, erkek çocuklarla babası arasındaki iliĢki ne kadar yakın ve olumlu ise, özdeĢim o denli kolay oluĢur. Ancak bu gerçeğe rağmen anne ve babalar bilgilendirme açısından kendini yetersiz bulurlar
ya da sıkıntı duydukları için çoğunlukla bundan
kaçarlar. Çocuk ise yaĢı ilerledikçe bu konudaki bilgileri dıĢarıdan baĢka
yollarla öğrenmeye çalıĢır. Anne-baba olarak, böyle bir yolla edinilen bilgiyi, sizin kontrol edebilme Ģansınız yoktur. Bu bilgiler ya abartılı ya da yanlıĢ bilgilerdir.
Çocuklar Cinsellikte Neyi Merak Ederler? Çocuğa cinsel bilgiler vermenin ideal zamanı, onun bu konularda soru sormaya baĢladığı dönemlerdir. Bu tür sorular genellikle 3 yaĢ civarında sorulmaya baĢlanır. Ġlk sorular kendi bedeni, annenin bedeni ya da kardeĢin dünyaya geliĢi ile ilgilidir. Ona vereceğimiz cevapların içeriği yaĢa bağlı değiĢebilir. Önemli olan onun yaĢ
düzeyine
uygun
merakının anne-baba
tarafından giderilmesidir. 2-3 yaĢlarından itibaren aynanın karĢısına geçip vücudunu incelemeye baĢlaması, cinselliğin ilk Ģekillerinden birisidir. Aynı Ģekilde çocuklar doktorculuk oyunlarında, giyinip soyunurken karĢı cinsin özelliklerini keĢfetmeye çalıĢırlar. 3 yaĢına doğru, çocuklar kız-erkek ayrımını sezip incelemeye koyulurlar. 3-4 yaĢlarında, bebeklerin nereden geldiğini sormaya baĢlarlar. Burada ailenin korkusu, çocuk soruların yanıtını aldıkça, arkasından cevaplamakta zorlanılan daha zor soruların geleceği ve çocuğun merakının artacağıdır. Oysa çocuk bu dönemde, cinsel iliĢkiler konusundan uzaktır. Sorularını tek tek ve aralıklı sorar. Ayrıca çocuk hazır olmadığı soruyu pek sormaz, açıklama yapılsa da onun için bir anlamı olmaz. Asıl yanıtlanmayan sorular çocuğu daha meraklı ve araĢtırıcı olmaya iter.
Bazı anne-babalar, çocuğun cinsel konularda hiç soru sormadığını söylerler. Böyle bir çocuk, genelde sorularına yanıt bulamayan bir çocuk olabilir. Bu çocuklar, meraklarını davranıĢlarıyla belli ederler. Anne ve babanın odasına beklenmedik baskınlar yapmak, anne-babayı
tuvalette,
banyoda
gözlemek,
evcilik,
doktorculuk
oynamak,
kız
arkadaĢlarının eteklerini kaldırmak…gibi. Böyle bir durumla karĢılaĢan anne-baba,
kızmak yerine, “kız çocuklarının senden niçin farklı olduklarını merak ediyorsun sanırım. Peki, ben sana anlatayım.” diyebilirler. 5 yaĢından sonra , anne-babaları tedirgin edecek sorular baĢlar.
Bunlar
genellikle babanın rolüyle ilgili olanlardır. Ayrıntıya girmeden, “bebek tohumunun biri anne de vardır, birini de baba verir” demek, meraklarını gidermeye yarar. Okul öncesi dönemde cinsel ilgi en yoğundur. Okula baĢlamayla birlikte, ilgi ve merakta bir azalma görülebilir.
Beklenmedik anda böyle sorularla karĢılaĢan anne-baba, ne yapacağını bilememenin verdiği telaĢla “ayıptır, daha sen çok küçüksün” gibi kaçamak cevaplar vererek çocuğu baĢından savmak veya soruyu duymamazlıktan gelerek cevapsız bırakmayı tercih edebilirler. Oysa, bu tutum çocuğun var olan merakını bir kat daha arttırır. Bu nedenle tüm bu soruları doğru bir Ģekilde yanıtlamak gerekir. Çocuğun cinsel içerikli sorularının temelinde cinsel duygular değil, onun üremeye yani bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerine dair merakı yatar. Bu; çocuğun uzaya, gezegenlere ya da hayvanların yaĢayıĢlarına olan merakından farklı değildir. Anne ve babaların
sorular
karĢısında
duyduğu
gerginlik,
bu
farkı
bilmemekten ve çocuğun cinsellik anlayıĢını eriĢkinlerin anlayıĢıyla karıĢtırmaktan kaynaklanmaktadır.
Çocuğun sorularına verilecek cevaplar;
Çocuğa, yaĢına uygun bilgi vermek, ona basit trafik kurallarını öğretmek gibidir. Cevaplar, onun merakını giderici ve doyurucu olmalıdır. Bilgi verme amacıyla çocuğa her Ģeyi tüm detayları ile anlatmak ve çocuğun aklını
karıĢtırmamak
gerekir. Çocuğun neyi anlayıp anlamayacağını kavramak zor değildir.
Ona, yaĢına göre kaldıramayacağı derinlikte bilgi vermek, cinselliğin erken devreye girmesine neden olabilir.
Vereceğimiz her türlü bilginin doğru ve abartısız olması gerekir.
Ġleri görüĢlülük adına, çocuğa yaĢının üstünde detaylı bilgiler veren ve çocuktan
hiçbir Ģeyin gizlenmemesi gerektiğini düĢünen anne ve babalar da olabilir. Bu annebabalar rahatlıkla evde çıplak dolaĢabilmekte ya da yaĢı ilerlemesine rağmen çocuğu ile birlikte banyo yapabilmektedirler. Bu tür tutum ve davranıĢlar çocuğun ruhsal geliĢimi için oldukça sakıncalıdır.
Çocuğun, anne-babasıyla aynı yatakta yatmasının da benzer sakıncaları vardır.
Doğduğu günden itibaren en kısa zamanda çocuğun yatağı ve odası ayrılmalıdır.
Çocukların
Cinsellikle
ilgili
Sordukları
ÇeĢitli
Sorular
AĢağıdaki
ġekilde
Yanıtlanabilir:
“Bebekler
nasıl
gelir?
Ben
nasıl
doğdum?” sorusu
çocukların sıkça sorduğu bir sorudur. Buna çok basit Ģekilde Ģöyle cevap verebiliriz. “Bebekler annenin karnında büyürler. Orada bebeklerin büyümesi için özel bir yuva vardır.
“Peki
ben senin karnından nasıl çıktım?” - “Bebekler
iyice büyüdüğünde, doktor yardımıyla annenin bebek için özel bir bölgesinden dıĢarı çıkarlar.”
“Neden
erkeklerin bebeği olmaz?” - “Erkeklerin vücudunda bebeklerin büyümesini
sağlayan küçük bir yuvacık yoktur”.
“EvlenmemiĢ
kiĢilerin de bebeği olabilir mi?” - “Evet. Her yetiĢkin kadın ve erkek
bebek sahibi olabilir. Fakat evlenmeyi beklemeleri, bebeğin bir ailesi ve yuvası olması daha iyi ve doğrudur.”
“Neden
annemin memeleri var, babamın yok?” – “Annen bir kadın, baban da bir
erkek. Erkeklerin memeleri yoktur. Kadınlar ise çocuk sahibi olabildikleri için memeleri vardır. Çünkü, bebekler doğduktan sonra annelerinin memelerinden gelen sütle beslenirler.”
“Bebekler
annelerin karnına nasıl giriyor?” – “Anne ve babaların vücutları
birbirlerine çok uygundur. Birbirlerine özel bir Ģekilde sarıldıklarında bir bebek oluĢabilir. Bu bebek annelerin karnında büyür.”
“O
küçük delikten bebekler nasıl çıkıyor?” – “Bebeğin çıktığı delik ona özeldir, çok
esnek bir Ģeydir ve doğum olacağı zaman bebeğin içinden çıkabileceği kadar büyüyebilir.” Diğer taraftan bazı anne ve babalar da çocuklarının sordukları soruları kuĢlar, arılar gibi hayvanlar üzerinden onları anlatarak cevaplamak isterler. Böylece üreme ile ilgili bilgilerin daha masum hale geleceğini ve cinsellikten arınacağını düĢünebilirler. Oysa çocuğun asıl merak ettiği konu insanların üremesidir. ĠĢe kuĢlar ve arılarla baĢlamak sadece anne babaların sıkıntısını hafifleten kaçamak bir yoldur, çocuğun merakını gidermez. Cinsel konulardan bahsederken anne ve babaların yüz ifadeleri, gerginlikleri ve huzursuzlukları da çocuklar tarafından dikkatle algılanır. Huzursuz, gergin ve utangaç bir ifadeyle ne söyleyeceğini bilemeyen anne ve babalar, çocuklarına bu konunun aslında konuĢulmaması gereken kötü ve çirkin Ģeyler olduğu mesajını vermiĢ olurlar. Oysa çocuğun algılaması gereken cinselliğin doğallığı ile birlikte gizliliği ve özel oluĢudur.
Kalabalık Bir Ortamda Çocuğunuz Sizi Utandıracak Sorular Sorduğunda Nasıl Davranabilirsiniz?
Zaman kazanmaya çalıĢabilirsiniz: ”Evet bu iyi bir soru” türünde bir yanıt size düĢünme fırsatı yaratır.
Kısmi cevaplandırma: Konu ile ilgili aklınıza gelen ilk yanıtı verin ama ilk fırsatta bu konu üzerine düĢünüp bir daha ki sefere daha açıklayıcı olun.
Erteleme: “Evet, senin merakını anlıyorum. Bu soru çok özel bir soru ve bunu seninle daha sonra ikimiz baĢ baĢa iken konuĢmak isterim.”
GörüĢmek üzere.....
KAYNAKLAR: -
“ 1-7 YaĢ Arası Çocuğun Eğitimi” , Christine Brunet, Çocuklar & Aile Kitapları Yayınları, 2000 “Ben Nereden Geliyorum” , Peter Mayle, Sistem Ya., 2000 “Ben Hasta Değilim”, Editör Prof. DR. Aysel EkĢi. Nobel Tıp Kitapevi