KISA KISA
Boeing, Türkiye’ye yeni yönetici atadı
DHL Express’ten 175 milyon $’lık yatırım Dünyanın önde gelen uluslararası hızlı hava taşımacılık şirketi DHL Express, altyapı ve istihdam yatırımlarını, tüm dünya genelindeki iş ortaklarına en iyi hizmeti sunma hedefi ile sürdürüyor. DHL Express, 175 milyon dolarlık yatırımla, Şangay’ın Pudong Havaalanı’nda yeni Kuzey Asya Transfer Merkezi’ni hayata geçirdi. Yaklaşık 13 futbol sahasına denk gelen 88 bin metrekare alan üzerine kurulan merkez, saatte 20 bin paket işleme kapasitesine sahip olacak. Bu yatırımın, DHL Express’in mevcut büyümesinin yanı sıra, Asya-Pasifik ağı için önemli bir km taşı olacağının altını çizen Deutsche Post DHL Dünya CEO’su Frank Appel, “Kuzey Asya Transfer Merkezi ile Asya Pasifik’teki transfer merkezi sayımızı 4’e çıkardık. 2014 yılının sonuna kadar 132 milyon dolarlık bir yatırım daha yaparak 8 adet özel kargo uçağı almayı planlıyoruz” dedi.
The Boeing Company, bugün Ekim ayında emekliye ayrılacak olan Boeing Türkiye Başkanı Greg Pepin’in yerine Bernie Dunn’ın göreve başlayacağını duyurdu. Dunn, Türkiye’deki tüm iş faaliyetlerinin koordinasyonundan sorumlu olacak ve Boeing International Başkanı ve İş Geliştirme ve Strateji Kıdemli Başkan Yardımcısı Shep Hill’e bağlı olarak çalışacak.
Emirates’ten SKYTRAX rekoru Emirates uçak içi eğlence sistemi “ice” havacılık sektörünün Oscar’ı sayılan SKYTRAX Dünya Havacılık Ödülleri’nde üst üste sekizinci kez “Uçak İçi Eğlence Sistemlerinde Dünyanın En İyi Havayolu” ödülünü kazanarak bir rekora imza attı. Ödüller 100 farklı uyruktan 18 milyon havayolu yolcusunun oylarıyla belirlendi. Emirates’in ödüllü uçak içi eğlence sistemi “ice Digital Widescreen” tüm dünyadan 300 sinema filmini, yüzlerce televizyon kanalını ve çağdaş müzikten klasik müziğe binlerce müzik parçasını kapsayan bin 400’ün üzerinde eğlence kanalı seçeneği sunuyor.
Emirates Holidays’ten Holidays’ten Emirates Bayram kampanyası kampanyası Bayram
Emirates Holidays, 31 Ağustos’a kadar geçerli olacak bayram kampanyası ile Avrupa, Asya ve Hint Okyanusu’nun benzersiz güzelliklerine sahip ülkelerine özel tatil seçenekleri sunuyor. Emirates Holidays’in bayram kampanyası ile Black River Gorges tepesinde Mauritius’un nefes kesen manzarasına dalıp, Güney Afrika Durban Drakensberg dağlarındaki muhteşem tabiatın keyfini çıkarmak ya da Vietnam’ın hareketli antik kenti Ho Chi Minh’i uygun fiyatlarla keşfetmek mümkün oluyor.
8
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
KISA KISA
Shell Türkiye’den Alışan Lojistik’e onur plaketi
Gençleri geleceğin yakıt alternatifleri ile çalışan araçlar geliştirmeye teşvik etmek için Hollanda’da düzenlenen Shell-Eco Marathon’da ülkemizi temsil eden 11 Türk takımının lojistik sponsorluğunu üstlenen Alışan, Shell Türkiye tarafından destek plaketi ile onurlandırıldı. Onur plaketini Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem’in elinden alan Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Alışan, “Shell Eco-Marathon bu misyonumuz ile dahil olmak istediğimiz ve gönülden inandığımız projelerden birisi idi. Bu anlamda Alışan Lojistik olarak gençlerimize uluslararası bir platformda destek verebilmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.
GEFCO, Fransa-Güneydoğu Avrupa Forumu’nda yer aldı
BALO’da ‘Bülent Koşmaz’ dönemi başladı Kısa adı BALO olan Batı Anadolu Lojistik Organizasyonlarının 22 Haziran’da gerçekleşen genel kurulunda görevlendirilen yeni yönetim kurulu üyelerinin görev dağılımı yapıldı. BALO Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılıklarına, Ankara Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Süleyman Yolcu ve Gebze Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nail Çiler getirildi.
10
GEFCO Bulgaristan, GEFCO Türkiye ile birlikte Bulgaristan’daki Fransız Büyükelçiliği’ne bağlı Fransa ticaret komisyonu UbiFrance tarafından düzenlenen “FransaGüneydoğu Avrupa” B2B Forumu’na katıldı. Forum, Fransa’dan ve bölgeden gelen 170’ten fazla şirketi Sofya’da bir araya getirdi. GEFCO uzmanları Bulgaristan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya, Hırvatistan ve Karadağ’lı şirketlerin temsilcilerine lojistik konusundaki şirketin tümleşik çözümlerini anlatma fırsatını buldu. GEFCO B2B toplantılarında, şirketin iştirakleri arasındaki gelişmiş bölgesel entegrasyona değinerek endüstriyel lojistik alanındaki global liderliğini anlattı. Ayrıca iki komşu ülkedeki müşterilere yönelik kapsamı genişletilmiş hizmetlerden bahsetti.
Chevrolet’ten 3 yıl daha GEFCO ile devam kararı Otomotiv lojistiği sektörünün liderlerinden GEFCO Türkiye ile Chevrolet arasında 2009 yılında imzalanan yedek parça dağıtım operasyonları anlaşması yenilendi ve sözleşme üç yıl daha uzatıldı. Anlaşmanın imzalandığı Eylül 2009’dan bu yana Chevrolet’nin yedek parça dağıtım operasyonları GEFCO Türkiye tarafından gerçekleştiriliyor. Chevrolet’nin tüm operasyon sürecinin GEFCO Türkiye tarafından yönetildiği anlaşma kapsamında Chevrolet yedek parçalarının son kontrolleri de yine GEFCO Türkiye tarafından yapılıyor ve bayilere sevkiyat yapılıyor.
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
KISA KISA
Chevrolet, Liverpool’un sponsoru oldu Chevrolet Liverpool Futbol Kulübüyle dört yıllık bir ortaklık anlaşması yaparak, kulübün Resmi Otomotiv Ortağı olduğunu açıkladı. Chevrolet geçtiğimiz ay dünyaca ünlü futbol kulübü Manchester United’ın da resmi sponsoru olmuştu. Ortaklık, 2015-16 Barclays Premier Ligi’nin ve Avrupa Kupası maçlarının sonuna kadar geçerli olacak. Anlaşma, Liverpool’un sahası Anfield’de Chevrolet markasının sergilenmesi, kulübün basılı ve dijital yayınlarında ve taraftar sitelerinde yayın olanakları ve oyuncuların ticari faaliyetlerde yer almasını içeriyor. Chevrolet aynı zamanda dünyanın en popüler turlarından biri olan Liverpool Sezon Öncesi Turu’nun da resmi sponsoru oldu.
Toyota’ya Core77 tasarım ödülü Toyota Avrupa Kansei Tasarım Bölümü ile Kopenhag Tasarım Enstitüsü imaj mühendisleri ve tasarımcıları tarafından geliştirilen interaktif “Window to the World-Dünyaya Açılan Pencere” araç konsepti 2012 Core77 Tasarım Ödülü’nü kazandı. “Spekülatif” kategorisinde ödül kazanan bu interaktif tasarım ile yolcular araç pencerelerine dokunarak dış dünya ile bağlantı kurabiliyorlar.
Yeni Proton Preve ile çağının ötesinde sürüş keyfi Proton’un yeni geliştirdiği C segmenti Sedan modeli, şık ve modern tasarımlı Proton Preve, firmanın özellikle gelişen dünya pazarlarına yönelik tasarlayıp geliştirdiği ilk global otomobili. Proton’un bugüne kadar geliştirmiş olduğu diğer tüm modellerden hem tasarım hem donanım özellikleri açısından farklı ve yenilikçi bir yapıya sahip olan Preve’de, efsanevi Lotus mühendisliğinin ruhu kendini hissettiriyor. Yeni Proton Preve ‘Drive it to believe it’ sloganı ile kullanıcılara sunuluyor. Anahtarsız motor çalıştırma, EBDelektronik fren gücü dağılımı, led farlar, ayna sinyalleri bulunan Proton Preve aynı zamanda segmentinde bir ilk olan 4G özelliğine de sahip.
12
Üç tekerlekli otomobilde Autodesk imzası İkonik tasarımlarıyla ünlü İngiliz spor otomobil üreticisi Morgan, Avrupa’da satışta olan 3 tekerlekli otomobilini Autodesk yazılımları sayesinde sadece 5 ayda üretti. 3 boyutlu tasarım, mühendislik ve eğlence yazılımlarında dünya lideri Autodesk, geleneksel tasarım sürecine hız, hassasiyet ve verimlilik kazandıran yazılımlarıyla yeni otomobil modellerinin pazara çıkışını hızlandırıyor. Autodesk’in görüntüleme yazılımlarını en son kullanan otomobil üreticisi retro tasarımlarıyla ünlü Morgan Motor Company oldu.
Audi’den şehir merkezinde Sanal Showroom: Audi City! Audi sanal dünya ile gerçek dünyayı birleştirdi. İlk kez Londra şehir merkezine açılan Audi City’de, bir Audi Showroom’unu andırsa da, gerçek araçlar yerine, tüm Audi modellerinin birebir boyutlardaki sanal versiyonları sergileniyor. Böylece ziyaretçiler, renk, donanım gibi Audi dünyasındaki yüz milyonlarca versiyonu deneyebiliyor. Audi City’i çevreleyen duvarlardaki dev ekranlarda, Audi modellerinin birebir ölçüdeki sanal görsellerini incelemek mümkün. Oluşturulan modellerin, başka modeller ile de karşılaştırılabildiği Audi City’de, istenildiğinde her konuda satış temsilcilerinden de yardım alınabiliyor. Ziyaretçiler, ayrıca oluşturdukları Audi’ler ile sanal test sürüşü de yapabiliyor.
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
KISA KISA
Fiat’ın Yeni MPV’si 500L Yeni Yılda Türkiye’de 5 yılda global anlamda satışları 800 bin adeti geçerek büyük bir ticari başarı kazanan Fiat’ın efsane modeli 500’ün tasarım öğelerini taşıyan yeni MPV modeli Fiat 500L, 2013 yılı itibariyle ülkemizde de satışa sunulacak. Ekim ayında üretimine başlanmasının ardından Avrupa pazarlarında kademeli olarak satışına başlanacak olan Fiat 500L, Türk otomobil severlerin karşısına ilk olarak İstanbul Autoshow 2012 kapsamında çıkacak. Fiat Marka Direktörü Okan Baş, “Fiat’ın yeniden küçük MPV sınıfına dönüşünü müjdeleyen Fiat 500L modeliyle yeni yıla hızlı bir giriş yapmayı amaçlıyoruz. Kendini tüm dünyada sevdiren tasarım ikonu Fiat 500’ün hatlarını ve bir MPV’nin fonksiyonel yönlerini bünyesinde barındıran Fiat 500L’yi ilk olarak fuar kapsamında sergileyerek Türk müşterilerin beğenisini ölçümlemeyi amaçlıyoruz” açıklamasını yaptı.
Ford Transit Connect’e çekici ve prestijli Blackline serisi
Starpet’in İstanbul Maltepe’deki istasyonu hizmete açıldı Akaryakıt sektöründe hızlı büyümesiyle dikkat çeken Starpet, İstanbul’daki büyüme hedefleri doğrultusunda Maltepe’de yeni bir istasyonu hizmete açtı. Açılış gününe özel olarak gerçekleştirilen yüzde 25’e varan indirim kampanyası sürücülerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Starpet Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Okalin, 2012 yılında gerçekleştirmeyi hedefledikleri yeni açılışlarla birlikte Starpet’in ülke genelindeki istasyon sayısını artırmaya devam edeceğini belirtti. Murat Okalin, yılsonuna dek yalnızca İstanbul’da merkezi lokasyonlarda 5 yeni istasyon açılışı gerçekleştireceklerini kaydetti.
Otokar, ISO 500 listesinde 93. sırada yer aldı Otokar, İstanbul Sanayi Odası (ISO) “Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde bu yıl 48 sıra birden yükseldi. 2010 yılında 141. sırada olan Otokar, 2011 ISO 500 listesinde 93. sıraya yükseldi. Otokar’ın Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesindeki yükselişinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “2011’e başladığımızda otobüste Türkiye’nin en geniş ürün yelpazesine sahiptik. Treyler ve askeri araçlarda da uzmanlığımız ile oluşturulan kuvvetli bir ürün gamımız vardı. Satış adetlerimizi yüzde 58 artırdık” diye konuştu.
Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası’nda üretilen ve hem Türkiye’de hem de ihraç edildiği pazarlarda büyük satış başarısı yakalayan Transit Connect, yeni Blackline serisiyle dikkat çekiyor. Blackline serisi, anahtar teslim 39 bin 90 liralık kampanyalı fiyatı ile satışa sunuldu. 2011 yılında Türkiye’nin en çok satılan hafif ticari aracı Transit Connect’in Yeni Blackline Serisi’nde ABS, ESP, çekiş kontrol sistemi, yokuş kalkış desteği, sürücü ve yolcu ön ve yan hava yastıkları, ısıtmalı ön cam ve ısıtmalı silecek suyu, Bluetooth ve Türkçe sesli kontrol sistemi, yol bilgisayarı gibi özellikler öne çıkıyor.
Castrol müşterilerine muhteşem davet Rakipsiz ürünleri ve sunduğu benzersiz hizmetlerle 2012 yılına güçlü bir giriş yapan Castrol, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği özel davette müşterilerine yeni teknolojilerini tanıttı. Hazırlanan özel stantlarda, her biri madeni yağ pazarının kendi segmentindeki en iddialı markaları olan Castrol Magnatec, Castrol EDGE, Turbomax ve Enduron’un yanı sıra Usta Eller Kulübü hakkında da bilgiler verildi. Sevilen türkücü Bülent Serttaş da şarkılarıyla geceye büyük coşku kattı. LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
13
KISA KISA Alışan’dan ‘Interbulk Grup’ ile dev işbirliği Türkiye’de yerel zincir temsilcisi ve iş ortağı olarak Alışan Lojistik ile güçlü bir anlaşmaya imza atan Interbulk Grup, dünyanın hemen her yerindeki ofisleri sayesinde kombine ( intermodal ) taşımacılık konusunda çok geniş bir hizmet veriyor. 20 bine yakın konteyner ve tankı ile dünyanın en büyük ve en yaratıcı lojistik şirketlerinden biri olan Interbulk, tank konteyner sayısıyla dünyanın en büyük üçüncü şirketi olma özelliğini taşıyor. Şirket, aynı zamanda polimer taşımacılığında Avrupa’nın en büyük konteyner filosuna sahip.
D&B Türkiye’den Batu Lojistik’e en yüksek not Başta Avrupa olmak üzere pek çok bölgede de yapılanmasını sürdüren Batu Lojistik güçlü finansal yapısı, iyi yönetilen ticari performansı ve düşük riski nedeniyle ‘A2’ notu almaya hak kazandı ve başarısını ‘D&B Rating Sertifikası’ ile tescilledi. Düzenlenen törenle, D&B Türkiye Grup Satış Müdürü Gökçe Kürşat, sertifikayı Batu Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Pırıl Gülenç’e takdim etti.
Bursa’dan yeni bir İDO doğuyor Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İstanbul ile Bursa arasındaki denizyolu ulaşımıyla ilgili şikayetleri, Bursa Deniz Otobüsleri şirketi vasıtasıyla kaldıracaklarını belirterek, ”İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile görüştüm. Bir an evvel gemileri alıp, eylülde seferlere başlamak istediğimizi söyledim. O da başvuruyu belediye şirketinin yapması nedeniyle bir sorun olmadığını belirterek, onay verdi ve kararnameyi hemen imzalayacağını söyledi” dedi.
DHL Express'te yeni görevlendirme DHL Express Türkiye CEO’su Michel Akavi, DHL Express Fransa’nın CEO’su olarak atandı. Akavi aynı zamanda, 2000 yılından bu yana DHL Express Türkiye’de sürdürdüğü görevini de, şirketin Avrupa Başkanı John Pearson’a bağlı olarak devam ettirecek. Hem Türkiye hem de Fransa vatandaşı olan Akavi, her iki ülkede de görev alacak. DHL Express Fransa Genel Müdürü’nün şirket bünyesindeki yeni bir ticari programa önderlik etmesi doğrultusunda gerçekleşen atama ile Michel Akavi, Türkiye’de sürdürdüğü başarılı çalışmalarını ve DHL markası ile 13 yıla dayanan tecrübesini, Fransa pazarına da aktarıyor olacak.
Meteoroloji artık denizcilere kılavuz oldu Denizyolu ile yapılan seyahatlerin planlanması ve güvenli seyahat maksadıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından Denizyolu Tahmin Sistemi geliştirildi. Geliştirilen sistemle; rüzgâr yönü ve hızı, dalga yönü, yüksekliği ve periyodu, deniz seviyesi basıncı, hava sıcaklığı, bulutluluk ve yağış gibi meteorolojik verilerin tahminleri yapılıyor. Sistemindeki tahminler günde iki kez güncelleniyor.
14
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
DOSYA
Jungheinrich, Ar-Ge’yle devleşiyor! D
ünyanın en büyük forklift üreticilerinden olan Jungheinrich, bunun yanı sıra üretimini yaptığı 600 farklı çeşit ürünle önemli bir başarıya imza atıyor. Ar-Ge çalışmalarına hız vererek ürün çeşitliliğini geliştirdiklerini söyleyen Jungheinrich Genel Müdür’ü Soner Eşigül, Jungheinrich’in önümüzdeki dönemde sektöre kazandıracağı yenilikler hakkında bizi bilgi verdi. Almanya’da yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda EFG 4 serisi (2.500 – 3.000 kg) akülü forklift üzerinde yenilikler yapılarak piyasaya sunduklarını söyleyen Eşigül, Bu ekipmanda özellikle akü değişiminin yan taraftan olması ve ekipmandaki komponentler arasındaki kablo uzunluğunun minimum olması dolayısıyla bu da enerji sarfiyatını minimize ederek maksimum performans sağlaması açısından en dikkat çekici ve rakipler karşısında fark yaratıcı özellik olarak belirtilebilir” diye konuştu. Jungheinrich forkliflerinin, yakıt tasarrufuyla kullanıcısına büyük avantajlar sağladığını belirten Eşigül, en önemli özelliklerinin ise kalite farklarının olduğunu ifade etti. “Makinelerimizde kullanılan materyaller en ufak parçadan en büyük parçaya kadar olabilecek en iyi kalitede mamuller olduklarından makinelerimizin kullanım ömrü de bir o kadar uzun oluyor. Haricen forklift operatörlerinin sağlık ve güvenliği markamızın en fazla önem verdiği unsurların başında geliyor. Ürünlerimizde vidadan asansörüne, direksiyonundan motoruna, somunundan aküsüne kadar kullandığımız her bir parçada en iyisini kullanmak bizi rakiplerimizden ayırıyor. Biz uzun ömürlü değil olması gerektiği gibi bir makine üretiyoruz. Asıl büyük farkımız bu. Sektördeki teknolojiyi biz yönlendiriyoruz” dedi. Jungheinrich’in alanında pazar lideri olduğunu söyleyen Eşigül, başarılarının sırrını şu şekilde açıkladı: “2011 yılını Pazar lideri olarak kapattık. Müşteri memnuniyeti açısından herhangi bir sorun yaşamadık. Gerek satış, gerekse de teknik servis alanında hedeflediğimiz satış tutarına ulaştık. 2012 yılı için ise bir önceki yıl performansına göre pazarda yüzde 15 ile 18 arasında bir daralma bekliyoruz. Bunun sebebine gelince, Türkiye’de üretilen ürünlerin yüzde 60 civarı Avrupa Topluluğu ülkelerine gidiyor. Malum Avrupa ekonomisindeki kriz ve bu kriz sebebiyle oluşan daralma yatırımlarda da kendini göstererek bir bekleme ve durmaya sebebiyet verecek, dolayısıyla buda Türkiye ekonomisine negatif etki edecektir. Daimi müşteri memnuniyetine odaklı çalışma, kullanıcı sağlık ve güvenliğini en ön planda tutma, teknolojiyi yönlendirme, ürünlerimizde en iyi kalitede yan unsurlar kullanma ve konusuna hakim en iyi takım arkadaşlarıyla çalışma gibi özellikler bizi bir adım ileriye taşıyor. Bizim amacımız sadece ürün satmak değil. Müşterinin ihtiyacına göre, kullanım alanına göre, kullanım ihtiyacına göre, yapmak istediği işi en iyi, en güvenli, en ekonomik nasıl yapabileceğine göre ürünler sunmak. Dolayısıyla bu kadar tercih ediliyor ve bundan gurur duyuyoruz.”
2011’i ülkemizde pazar lideri olarak kapatan dünyanın en büyük forklift üreticilerinden Jungheinrich, Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte büyümesini sürdürüyor. Jungheinrich’in farkını ve başarısının sırrını Lojistik Ekipmanlar okuyucularıyla paylaşan Genel Müdür Soner Eşigül, “Sektördeki teknolojiyi biz yönlendiriyoruz” diye konuştu...
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
15
DOSYA
Reta Mühendislik ‘A’dan Z’ye tüm imalatı bünyesinde yapıyor
Son birkaç yıldır erteledikleri yeni fabrika yatırımlarına bu yıl içerisinde başlayacaklarını kaydeden Reta Mühendislik Satış ve Dış Ticaret Müdürü Selin Yükselir, “Yeni yatırımlarla firmamız her ihtiyacını kendi bünyesinde karşılayacak” diyor
16
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
DOSYA
15
yıldır raf sektöründe yaptığı başarılı çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren Reta Mühendislik Depo ve Raf Sistemleri, üretim ve ticaret firmalarının giderek daha fazla önem vermeye başladığı depolama sistemleri konusunda gelişimini arttırarak sürdürüyor. Türkiye’nin her noktasına hizmet veren firma, kendine has geliştirdiği yöntemlerle her türlü depolama sorununa çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Sadece yurt içindeki gerçekleştirdiği projelerle değil aynı zamanda başta Orta Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu ülkeleri olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine gerek bayi kanalı ile gerekse de direk satışlar yaparak faaliyetlerine devam ediyor. Reta Mühendislik hakkında bilgiler veren firmanın Satış ve Dış Ticaret Müdürü Selin Yükselir, depo ve raf sistemlerinde yıllardır başarılı projelere imza attıklarını kaydederek firma hakkında şu bilgileri verdi: “Şirketimiz kuruluşundan beri müşterileri ile karşılıklı güvene dayalı ve uzun vadeli ilişkiler kurmaya özen gösteriyor. Müşteriler için anahtar teslim süresi, yapılan işin güvenilirliği, kalitesi çok önemlidir. Raf sistemleri dikkat gerektiren bir iştir, müşterinin koşullarına uyacak statik hesaplamalar yapılmalıdır, bu hesaplamalara uygun malzeme temini yapmak ve montajı uygulanmalıdır. Gıda, lojistik, otomotiv, elektronik, plastik, ambalaj, boya ve mağazalar zinciri sektörleri başta olmak üzere sektörlerinin büyük ve güçlü firmaları onlara sunduğumuz kaliteli ürünler ve satış öncesi/sonrası kendilerine verdiğimiz hizmetler sebebiyle her zaman bizi tercih ediyorlar. Firma politikamız gereği biz hiçbir zaman tek seferlik satış yapan bir firma olmadık.” ‘A’DAN Z’YE TÜM İMALATI BÜNYEMİZDE YAPIYORUZ’ Küçük bir atölyede 10 kişilik bir ekiple başladıkları yolda hızlı bir büyüme göstererek ilerlediklerini vurgulayan Yükselir, “Firmamız raf sistemleri imalatına ilk başladığında 10 çalışanı varken bugün 110’a yakın çalışan sayısına ulaştık. 700 metrekarelik imalat alanından 2007 yılında 7200 metrekarelik fabrikaya geçtik. 2007-2011 yılları arasında yaklaşık 5 milyon dolarlık makine yatırımı gerçekleştirdik. Profil çekme hatları ile A’dan Z’ye tüm imalatı bünyemizde yapıyoruz. Önemli yatırımlarımız arasında bulunan kaynak robotu ile sektöründe robot kullanan ikinci firma olduk. Otomasyonlu boyahanemiz sayesinde tek seferde 12 metrelik malzeme boyayabiliyoruz. Ayrıca mevcut makine parkımızı da yenileyerek müşterilerimize en kaliteli ürünü temin etme çabamızı sürdürüyoruz” diyerek sözlerine devam etti.
projelerimizden 1 tanesini birkaç ay içerisinde müşterilerimize tanıtacağız. Teknoloji ve deneyimi birleştirip çok daha iyi işlere imza atmak bizi çok mutlu ediyor. Tüm bu yaptığımız yatırımlar bize müşteri memnuniyeti ve daha geniş pazarlara erişme imkanını sağlıyor” diyerek konuşmasını sürdürdü. ‘YURT DIŞINDA DA BAŞARILIYIZ’ Reta Mühendislik’in şimdiye kadar çok sayıda başarılı projeyi gerçekleştirdiğini dile getiren Yükselir, firmanın şu anda devam eden projeleri ile ilgili şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin en büyük
ve saygın ambalaj firmalarından biri olan müşterimizin İzmir’de bulunan deposuna 16 metre yüksekliğinde raf sistemi uygulaması gerçekleştiriyoruz. Proje tamamlandığında müşterimiz 760 metrekarelik alanda 6 bin palet malzemeyi istifleyebilecek. Türkiye’nin en büyük süt ürünleri üreticisinin Bursa/Karacabey ve Aksaray’daki 8 adet soğuk hava deposuna 2 bin 400 paletlik ‘drive in’ ve ‘sırt sırta’ raf sistemlerini kurduk. Bu projelerde öne çıkan hususlar ise mevcut depoların daha verimli hale gelmesi, kapasite artışı, zaman ve işçilik tasarrufu sağlamış olmasıdır.”
‘TECRÜBE VE TEKNOLOJİYİ BİRLEŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ’ Her geçen gün daha iyi işlere imza atmak için bitmez bir enerji ile çalıştıklarına değinen Yükselir, “Önümüzdeki yıllara güven içinde bakabilmemiz için yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz. Yaptığımız tüm bu yatırımların karşılığını görüyoruz. 2012’nin ikinci yarısında, birkaç senedir ertelediğimiz yeni fabrika yatırımımızı gerçekleştireceğiz. Bununla birlikte ARGE çalışmalarımız devam etmekte. Üzerinde çalıştığımız
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
17
DOSYA
Son olarak soğuk hava giydirme sistemlerine MEKİK© ile yeni bir bakış açısı getirdi
Standard Raf’ta yenilikler bitmiyor Soğuk Hava Hava Giydirme Giydirme sistemleri sistemleri alanında alanında Türkiye’de Türkiye’de MEKİK© MEKİK© markasıyla markasıyla Soğuk farklılıklarını hissettirdiklerini hissettirdiklerini belirten belirten Standard Standard Depo Depo ve ve Raf Raf Sistemleri Sistemleri Yurtiçi Yurtiçi Satış Satış farklılıklarını ve Pazarlama Pazarlama Koordinatörü Koordinatörü Oya Oya Sinikkaya Sinikkaya ,, “MEKİK© “MEKİK© AR-GE AR-GE birimimiz birimimiz ve tarafından, kullanım kullanım ihtiyaçları ihtiyaçları çerçevesinde çerçevesinde sürekli sürekli olarak olarak geliştiriliyor” geliştiriliyor” dedi... dedi... tarafından,
T
üm şirketlerin depo ve raf sistemlerinin, projelendirmesinden, imalat ve montajına kadar geçen süreçte faaliyet gösteren, Türkiye’nin en eski ve köklü şirketlerinden birisi olan Standard Depo ve Raf Sistemleri 1962 yılında kuruldu. 2007 yılından itibaren Avrupa’nın ilk 3 büyük raf şirketi içerisinde bulunan Averys gurubuna bağlı olarak toplam 20 bin metrekarelik alanda, yıllık 30 bin ton sac işleme kapasitesine sahip olan firma, 100
18
kişilik bir ekip ile 17 farklı raf sistemi üretebilme kapasitesine sahip bulunuyor. Firma hakkında bilgiler veren Standard Depo ve Raf Sistemleri Yurtiçi Satış ve Pazarlama Koordinatörü Oya Sinikkaya, üretimini yaptıkları 17 farklı raf sistemlerinin özellikleri hakkında şu bilgileri verdi: “Ürettiğimiz raf sistemlerimiz her müşteriye özel olarak üretildiğinden, bunu bir terzi usulü çalışma gibi düşünebilirsiniz. Öncelikle müşterinin ihtiyaç ve beklentilerinin doğru
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
şekilde anlaşılıp analiz edilmesi gerekiyor. Bu da önemli ölçüde bilgi birikimi ve tecrübe gerektiriyor. Uluslararası ve Türk yönetmeliklerine uygun bir üretim için ürün proses bilgisi ve nitelikli malzeme kullanılması kaçınılmazdır. Nitelikli malzeme ancak son teknolojik üretim hatlarında kullanılabiliyor. Üretim esnasında tüm prosesler kontrollü bir şekilde yapılıyor. Sevkiyat öncesinde ürünlerin doğru paketlenmiş olması, ürünün varış noktasına üretildiği kalitede varmasının ön koşuludur.
DOSYA
Montaj aşaması da çok önemli bir aşama olup, profesyonel ekiplerle regülasyonlara uygun yapıldığında, proje başarıyla sonuçlandırılıyor. Proje bittikten sonra da satış sonrası hizmetlerin de aynı titizlik ve kalitede gerçekleştiriliyor”. ‘KALİTEDEN TAVİZ VERMEDEN ÜRETİM YAPIYORUZ’ ‘Standard müşterilerine sadece ürün değil, ihtiyaçlarına binaen bir çözüm sunuyor’ diyen Sinikkaya , “Yukarıda saydığımız bu aşamaların hepsini bir bütün olarak düşündüğümüzde, müşterilerimiz, ihtiyaçları doğrultuda kendilerine önerilen sistemin yönetmeliklere uygun bir şekilde üretilip teslim edildiğinden emin oluyorlar. Yani kısacası Standard’ı seçerek alacağı ürünün ve hizmetin doğruluğu ve kalitesinden emin olduğu için müşterilerimiz herhangi bir endişe taşımıyor” diyerek sözlerine devam etti. BÜTÜN TESTLERİ KENDİ BÜNYEMİZDE GERÇEKLEŞTİRİYORUZ Firma olarak kendilerini rakiplerinden ayıran en önemli faktörün grubun sahip olduğu AR-GE departmanı olarak gösteren Sinikkaya , “Bu bölümümüz sayesinde yeni regülasyonlar takip ediliyor. Ürün proses testleri akredite laboratuvarımızda senelik bazda gerçekleştiriliyor. Bu testleri Türkiye’de yapan tek şirketiz. Ancak bu aşamadan sonra üretim ekipman ve yatırımları buna göre şekilleniyor. Bünyemizde 12 roll form hattı mevcuttur. Tüm kaynak proseslerimiz robot ile gerçekleşiyor. Mevcut otomatik boyahanemizin yanı sıra grubumuzun yapmış olduğu yatırım neticesinde akıllı boyahane ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz ve bütün bunlar bize maliyet iyileştirmesi ve kalite olarak dönüyor. Depolar kullanılırken en önemli sorunlardan birisi paletli ürünlerin kolayca istiflenememesi ve depo içerisine direkt ulaşım sağlayamama sorununa kendi üretimimiz olan MEKİK ve tam otomatik depoları bir çözüm olarak sunuyoruz” dedi. ‘KOMPLE ÇÖZÜM SUNUYORUZ’ Standard tarafından kurulan depoların yaşam boyu maliyetine bakıldığında oldukça avantajlı olduklarını söyleyen Oya Sinikkaya , sözlerine şu şekilde devam etti: “Standard olarak en büyük avantajımız, müşterilerimize çözüm sunmamız. Bu çözüm, sadece deponun raflanmasından ziyade günlük operasyonların yönetimini de kapsayan bir proje bütünüdür. Bu sebeple müşteriler Standard ile çalışmanın verdiği avantajla ilk günden yatırım maliyetlerini amorti etmeye başlamaktadırlar. Depoların satış sonrası hizmeti kapsamında, gerekli zamanlarda yapılan tespitler sonucu, raflarda değişim veya tadilat hizmeti bilahare sunulmaktadır”. ‘BİZİ SEÇEN MÜŞTERİLERİMİZİN KAFASI OLDUKÇA RAHAT’ Önümüzdeki dönemde yeni depo yatırımı yapacak olan kişiler ya da firmalar çözüm ortak-
larını seçerken dikkatli olması gerektiğinin altını çizen, Sinikkaya , “Firmalar çözüm ortaklarını seçerken en önemli unsur projelendirme ve optimize edilmiş çözümlerin bulunabilmesi ve bu çözümlerin ürün gurubunda olabilmesidir. Standard olarak bugüne kadar tüm depo sistemlerinde yüzlerce ulusal ve uluslararası referansımızın mevcut olmuş olması, müşterilerimize sunacağımız en büyük güvencedir. Müşterilerimizin bizlere ifadesi, bizleri seçtiğinde, kafalarının rahat ettiği, önemli bir yekün tutan yatırımlarında alacakları sonucun, yani en başta kendilerine taahhüt edilenin bilinmesidir. Zaten şirketimizin teknolojisi, yetkin personeli, sektör bilgisi ve uygulamadaki titizliğinin sonucu olarak bu ortaya çıkmaktadır” diyerek konuşmasını sürdürdü. ‘BÜTÜN DÜNYA TARAFINDAN TAKİP VE TAKLİT EDİLİYORUZ’ Önümüzdeki dönemde de firma olarak önemli projelere imza atmak için büyük bir heyecanla çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Sinikkaya , “İlklerin öncüsü olarak depo raf sistemlerinde yapılabilecek en üst düzey raf sistemi olan otomatik giydirme depolarda sadece Türkiye içinde 12 adet referansımız mevcuttur. Bu sistemlerin üzerine artı olarak, yeni ihtiyaçlar doğrultusunda ilklerin öncüsü olarak, birçok teknolojik detay ve bilgi birikimi gerektiren Soğuk Hava Giydirme sistemlerini ülkemizde hayata geçirdik. Yine Türkiye’de ilk olan ve artık dünya pazarında da verdiğimiz ismiyle bilinen MEKİK© AR-GE birimimiz tarafından, kullanım ihtiyaçları çerçevesinde üstün özellikleriyle sürekli olarak geliştirilen ve rakiplerinde dahi bulunmayan üstün ve benzersiz özellikleriyle dünya ölçeğinde, Çin’den Güney Amerikaya’ya kadar taklit ve takip edilir duruma gelmiştir. Yabancı firmaların dahi Türkiye’de muadil ürünlerini kendi isimleriyle değil de, bizim ürünümüzün ismi olan MEKİK© olarak tanıtmaları da yukarıda söylediklerimizin kanıtı olarak ortaya çıkmaktadır” şeklinde konuştu. AVERYS GRUP BÜYÜME POTANSİYELİMİZİ ATEŞLEDİ Firma olarak 2007 yılından bu yana Averys bünyesinde hizmetlerine devam ettiklerini ifade eden Sinikkaya, Averys Grup bünyesinde olmalarının firmalarına kazandırdıklarını şu şekilde özetledi: “2007 yılında Averys Grubu'na katıldıktan sonra grubun AR-GE uzmanlığından yararlanmaya başladık. Grubumuzun Fransa’daki AR-GE merkezindeki Sertifikalı Laboratuarımızda ürünlerimizin testleri yapılmakta ve proseslerimiz kontrol altında tutulmaktadır. 2012-2015 stratejimiz gereği 3 konuda hedef konulmuştur. Yurtdışı satış ağımızın yeni lokasyonlar ile genişletilmesi, otomasyon konusundaki yaptığı yatırımlarını hızlandırarak müşterilerimize komple çözümler sunmak ve şu ana kadar içinde olmadığımız market raf sektörüne hızlı bir giriş yapılması ön görülmüştür.”
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
19
DOSYA
ÜÇGE’den sıfır bakımlı depolama sistemleri Bakım gerektirmeyen depolama alanları üretmek elbette mümkün değil’ diyen ÜÇGE Depo ve Raf Sistemleri Bölge Yönetmeni Levent Şahin, “Ancak bu rakamı minimize etmek ve aşağıda tutmak bizim elimizde” diyor...
20
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
DOSYA
B
ünyesinde, kendi alanında uzmanlaşmış, ulusal ve uluslararası rekabette öncü 9 firması bulunan ÜÇGE Şirketler Grubu, Otomatik Depolama ve Depo Raf Sistemleri alanında da Türkiye’de yenilikçi depolama çözümleri ile tanınıyor. Bugün, 150 kişilik profesyonel ekibi, yüksek teknolojiye sahip üretim hatlarıyla, 70 ülkeye ihracat yeteneğine sahip bir konumda bulunan firma, depo ve raf sistemleri alanında 35 yılı aşkın bir süredir faaliyette bulunuyor. Firma hakkında bilgiler veren ÜÇGE Depo ve Raf Sistemleri Bölge Yönetmeni Levent Şahin, grup olarak kaliteye büyük önem verdiklerini belirtti. Müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını en üst düzeyde karşılamaya çalışan bir anlayışla üretimlerine devam ettiklerini belirten Şahin, ÜÇGE DRS’nin üretim anlayışı hakkında ise şu bilgileri verdi: “Grubumuzun olmazsa olmaz kriteri, kalite üzerine kurguludur. Bu nedenle ‘yüksek kalite standardı, karakteristik özelliğimizdir’ ilkesini her aşamada görebilirsiniz. Türkiye, sürekli gelişim gösteren ülke pozisyonunda olunca, pazarda pek çok farklı kalitede hammadde bulmak ta mümkün. Nitekim pazarda kalitesi ve menşei belli olmayan, öyle çok demir/çelik var ki, inanamazsınız… Müşterilerimiz her zaman ve her koşulda, yenilikçi depolama çözümlerimizin yanı sıra, kalitesi belgelenmiş ileri teknoloji içeren ürünlere sahip olmasını sağlıyoruz. Bizim en büyük farklılığımızı da bu anlayış oluşturuyor.” ‘HER YIL 10 MİLYON $’LIK YATIRIM YAPIYORUZ’ ÜÇGE DRS’i kendi alanında Türkiye’de ciddi yatırım yapan ender firmalardan birisi olarak gösteren Şahin, “Hemen hemen her yıl, 10 milyon dolar seviyesinde yatırımı hayata geçiriyoruz. İşte bu ayrıntı aslında bize şunu söylüyor: ‘Sürekli iyileştirme, sürekli verimlilik, sürekli teknolojik aşama…’ Kalite normu, her zaman daha yüksek olan çelik hammaddelerimiz, en son teknoloji içeren hatlarımızda, özel bükümler ile daha da
güçlendirilerek, yüksek dayanımlı taşıyıcılar üretilmesine neden oluyor. Nitekim, bizim sektörde en önemli ayrıntı hız üzerine kurgulanmışken, hızlı roll-form hatlarımız, müşterilerimize fayda/fiyat ilişkisinde daha önemli avantajlar getiriyor” diyerek sözlerine devam etti. ‘MÜHENDİSLİK HİZMETLERİYLE FARK YARATIYORUZ’ ÜÇGE DRS’nin projelerini hayata geçirirken ‘Fifo’ ya da bilinen adıyla ‘İlk giren ilk çıkar’ felsefesine uygun olarak hareket ettiğini belirten Şahin, “Sanayinin hemen hemen her kolunda, istenen durum ‘fifo’ üzerinedir. Bir başka anlatım ile ilk giren ürün, ilk olarak çıkmak zorundadır. Bazen yer sorunu nedeniyle, zorunlu olarak bu tarz yaklaşımlar terk edilebilir ki, bu hiç istenen bir durum değildir. Personel dikkatsizliği, iş kazaları, yer kayıpları, verimli çalışamama, düzensiz mal giriş/çıkışları, yüklerin yeterince ve doğru biçimde istiflenememesi gibi konular, en sık rastlanan sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, hepsinin çözümü var. Her işletmenin ihtiyaçları farklı. İşte bu farklı ihtiyaçları, ancak ve ancak konunun uzmanı mühendislik hizmetleriyle çözebilirsiniz. ÜÇGE DRS, firmaya özgü orijinal çözümleriyle, çok önemli farklar yaratıyor. Daha verimli kullanımlar için, manuel sistemlerden, yarı otomatik ve full otomatik sistemlere kadar, yüzlerce seçeneği, müşterisinin ihtiyacına göre belirleyebiliyor” diye konuşmasını sürdürdü. ‘FİRMA İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ’ Depo ve raf sistemleri alanında projelendirme yapmadan önce müşteri ihtiyaçlarına büyük değer verdiklerini söyleyen Şahin, müşteri ihtiyaçlarını belirledikten sonra firmanın beklentileri doğrultusunda çözüm sunduklarını kaydederek sözlerini şöyle devam etti: “Depo yatırımcıları için en önemli problemlerin başında maliyet geliyor. Ama ilk kurulum maliyetinden ziyade yaşam boyu maliyetine de bakılması gerekiyor. Duruma göre, daha ilk aydan kendini amorti eden sistemlerimiz de var, korta ve uzun vadede eden de. Önemli olan, firma ihtiyacını doğru tespit edebilmektir. Yola, sadece ‘depo rafı satacağım’ diye çıkarsa firmalar, yarar yerine, ekstra maliyetler getirir aslında. Bakım gerektirmeyen depolama alanları üretmek elbette mümkün değil. Ancak, sıfıra yakın bakım giderlerine sahip değerlerde, depolama rafları, daha doğru depo raf sistemleri üretebilmek mümkün. Bunun için, mevcut ihtiyaç tespiti, orta ve uzun vadedeki öngörüler ışığında hazırlanacak olan proje aşamasının, çok sağlıklı geçmesi gerekiyor. Profesyonel bir ekip şart; sektörün duayen, yetişmiş uzman isimlerini ÜÇGE bünyesinde görmek mümkün.” ‘SEKTÖRDE FİYATLAR GENEL DÜZEYİNİ BİZ BELİRLİYORUZ’ ‘Fayda-fiyat ilişkisinde sektörün öncüsü bir kere ÜÇGE’dir’ diyen Şahin, “Hatta, sektörün fiyatlar genel düzeyini belirleyen de ÜÇGE. Dünyada kullanılan en verimli depolama tipleri, uygulamaları, üretimi ve dolayısıyla teknik hizmetlerini bulabileceğiniz en önemli adres burası. Projeden uygulamaya ve sonrasında verimli alan kullanımları, bakım giderlerinin en aza indirildiği depolama sis-
temlerinin üreticisi ÜÇGE. Öyle ki, yakın zamana kadar, yurt dışından ithal edilmek durumunda kalınan, yarı otomatik ve full otomatik depolamalar, hızlı sipariş hazırlama sistemleri gibi seçenekleri bulabileceğiniz tek adres yine ÜÇGE DRS” dedi. ‘SEKTÖRDE İTHALATA DUR DEDİK’ ÜÇGE DRS’nin önümüzdeki dönemde Türkiye ve dünya pazarlarına yönelik birçok yeniliği piyasaya sunacağını ifade eden Şahin, “Sürekli kullanılan bir cümle var: ‘Dünya artık düz!’ Gerçekten de öyle. İletişimin hızı nedeniyle, ülkeler ciddi anlamda birbirine entegre olmuş durumda. Dolayısıyla, teknolojiler de… Ciddi bir AR-GE ekibimiz var. Pek çok projemizde TÜBİTAK desteği aldık, almaya devam ediyoruz. Devlet teşvikleri ve destekleri, çağın gereklerine göre üretim yapabilmemize, yeni çözümler üretebilmemize fırsat veriyor. Bu destek çok önemli. Biz, lojistik dünyasına ithal edilen her türlü sistemi, Türkiye’de üretebiliyoruz. Resmen, sektörde ‘ithalata dur´ diyebildik… Uluslararası ölçek de ise, teknolojik üstünlüğü kanıtlanmış daha kaliteli ürünlerimizi, daha ekonomik fiyat ile daha kısa sürelerde teslim edeceğiz. Ki, bu sizi birkaç adım öne çıkartıyor” şeklinde konuştu. ‘70 ÜLKEYE İHRACAT YETENEĞİMİZ VAR’ Üçge’nin sadece yurt içi pazarlarda gelişen bir firma olarak dünyanın çeşitli bölgelerinde de çalışmalarına devam ettiğini vurgulayan Şahin, “Bugün, 70 ülkeye ihracat yeteneğimiz var. Dünya ekonomisindeki bölgesel dalgalanmalara göre, her yıl farklı bölgelerde daha etkin olabiliyoruz. O nedenle, ihracat rakamlarımız, farklı yıllarda farklı ülkelerde, farklı dağılımları içeriyor. Şu anda yüzde 25 düzeyinde olan ihracatımızı, önümüzdeki yıllarda yüzde 40 seviyesine çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıca, farklı ülkelerde, bölgesel üretim yapabilmek gibi, çok ciddi kapasitelerde hedeflerimiz var” diyerek sözlerini tamamladı.
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
21
HABER
MSC’den direkt Libya servisi
M
SC Gemi Acenteliği, 17 Temmuz’dan itibaren Türkiye limanlarından Libya’ya Gioia Tauro aktarmalı olarak hizmet vermekte olduğu haftalık Bingazi, Misurata, Tripoli, Khoms servisine ek olarak, İzmir ve İstanbul’dan Misurata ve Bingazi limanlarına haftalık direkt servise de başlayarak hizmet kalitesini yükseltiyor. Direkt Servis rotasyonu: İzmir (Aliağa) – Istanbul (Marport) – Gioia Tauro – Misurata-Bingazi Transit Süreler: İstanbul - Misurata: 6 gün İstanbul - Bingazi: 9 gün İzmir (Aliağa) - Misurata: 8 gün İzmir (Aliağa) - Bingazi: 11 gün
Gioia Tauro Aktarmalı Rotasyonu: Gebze (Yılport) – Gemlik(Gemport) – İstanbul (Marport)- Gioia Tauro (aktarma limanı) – Khoms - Tripoli
Gemi Programı VESSEL SANTA GIULIANA LADY ELIZABETH SANTA GIULIANA LADY ELIZABETH SANTA GIULIANA LADY ELIZABETH
36
ALIAGA 03.08.2012 11.08.2012 20.08.2012 28.08.2012 06.09.2012 14.09.2012
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
ISTANBUL 05.08.2012 13.08.2012 22.08.2012 30.08.2012 08.09.2012 16.09.2012
GIOIA TAURO 08.08.2012 16.08.2012 25.08.2012 02.09.2012 11.09.2012 19.09.2012
MISURATA 11.08.2012 19.08.2012 28.08.2012 05.09.2012 14.09.2012 22.09.2012
BENGHAZI 14.08.2012 22.08.2012 31.08.2012 08.09.2012 17.09.2012 25.09.2012
HABER
OSB’lere demiryolu işletme hakkı getiriliyor T
CDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, demiryolu ulaştırmasının yeniden yapılandırılması hakkında kanun ile demiryolu ile ihracat ve ithalat yapmak isteyen organize sanayi bölgeleri (OSB) yönetimlerinin Türk Ticaret Sicili'ne kayıtlı anonim şirketler kurmak suretiyle özel işletmecilik yapabileceğini söyledi. Karaman, TCDD'nin mevcut personelinden tren işletmeciliği ile ilgili olanlarının TÜRKTREN AŞ'ye devredileceğini, emekliliği teşvik etmek için emekliliğini hak etmiş personelin emeklilik ikramiyesinin belli oranda artırılacağını ifade etti. "Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Taslağı" üzerinde çalışmalar devam ediyor. Demiryollarını yeniden yapılandırması hakkında kanun taslağı için ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan görüş alınırken, taslağın yeni yasama yılında TBMM'ye gelmesi bekleniyor. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, özel sektörün demiryolu taşımacılığına ilgisinin büyük olacağını belirterek, "Mevcut durumda yük taşımacılığının yaklaşık üçte biri sahibine ait vagonlarla yapılıyor. Özellikle mevcut vagon sahipleri kendi çeken araçlarını da temin ederek taşımacılık yapmayı istemekte ve serbestleşmeyi bekliyor" diye konuştu.
OSB'lere demiryollarının yeniden yapılandırılması çalışmaları çerçevesinde demiryolu işletmeciliği yapma hakkı getiriliyor mecisine bir kullanım bedeli ödeyeceğini söyledi. Karaman, demiryolu ile ihracat ve ithalat yapmak isteyen organize sanayi bölgeleri yönetimleri Türk Ticaret Sicili'ne kayıtlı anonim şirketler kurmak suretiyle özel işletmecilik yapabileceğini bildirdi. YHT' YE ABD KONGRE ÜYESİNDEN TAM NOT TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, ABD-Türkiye arasındaki işbirliğinin demiryolları
alanına da uzanmasının iki ülkeye önemli katkılar sağlayacağını belirtirken, ABD Kongresi üyesi David Price, "Türkiye'nin yüksek hızlı tren alanındaki gelişmelerinden çok etkilendim. Türkiye'den öğreneceğimiz çok şey var" dedi.Karaman ve heyeti, Dünya Demiryolları Birliği (UIC) toplantıları için geldikleri ABD'de, başkent Washington'da da bazı temaslarda bulundu.Kongre üyesi Price Türk heyetiyle bir araya gelmekten çok mutlu olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:"Yüksek hızlı tren giderek artan önemli bir ulaşım aracı ve Türkiye, uluslararası toplum arasında bu sistemin geliştirilmesi için yardım etmeye öncülük ediyor. Türkiye'den öğreneceğimiz çok şey var. Bizim yüksek hızlı tren konusunda sorunlarımız var, çünkü Kongre'deki Cumhuriyetçiler bu konuda yatırıma ciddi karşı duruş sergiliyorlar. Türkiye'nin de dahil olduğu bir çok ülkede bu sistemin geniş çaplı politik destek aldığını görmek teşvik edici ve ABD için de örnek olabilir".
"YATIRIMLAR DEVAM EDECEK" TCDD'nin ihtiyaç fazlası lokomotif ve vagonlarının kiralanmasının önünde bir engel bulunmadığını kaydeden Karaman, "Demiryolları için daha önceden programa alınan milyarlarca dolarlık yatırım çalışmaları devam edecek. Demiryolu sektörünün serbestleştirilerek özel sektörün kullanımına da açılmasının demiryollarına yapılan yatırımlara olumsuz yönde bir etkisi olmayacak" şeklinde konuştu. ŞİRKET SINIRLAMASI OLMAYACAK TCDD'nin mevcut personelinden tren işletmeciliği ile ilgili olanlarının TÜRKTREN AŞ'ye devredilmesinin planlandığını ifade eden Karaman, "Personelin yaş ortalamasının gençleştirilmesi amacıyla emekliliği teşvik etmek için emekliliğini hak etmiş personelin emeklilik ikramiyesinin belli oranda artırılması suretiyle ödenmesi öngörülüyor" dedi. Hatlarda çalışacak firma sayısı bakımından herhangi bir sınırlama getirilmeyeceğini aktaran Karaman, tren işletmecilerinin kullandıkları altyapı için altyapı işlet-
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012
37
HABER
DTD yeni eğitim merkezini hizmete açtı Demiryolu Taşımacıları Derneği (DTD), artan eğitim taleplerini karşılamak amacıyla Eğitim ve Etkinlik Merkezi'ni hizmete açtı
K
endisine ait fiziki bir eğitim birimi olmadığından, son beş yıldır demiryolu sektörüne yönelik düzenlediği eğitim programlarını farklı mekanlarda yürüten dernek, son 3 yıldır sektöre yönelik düzenlediği eğitimlere olan talebin artması sonucunda, kendi bünyesinde Eğitim ve Etkinlik Merkezi oluşturdu. Yeni birimin açılışı, 30 Temmuz 2012’de dernek yetkililerinin ve basın mensuplarının katıldığı törenle gerçekleşti. DTD Demiryolu Eğitim ve Etkinlik Merkezinde verilecek eğitimlerin amacının demiryolu taşımacılığını öğrenme, sektör ile ilgili bilgilere ulaşma, mevcut demiryolu bilgilerini güncelleme ve diğer taşıma sistemleri ile kıyaslanabilirliği sağlamak olarak açıklandı. Dernek Başkanı İbrahim Öz, yeni merkezle birlikte, demiryolu taşımacılığı alanında çalışan kişilerin mevcut bilgilerini güncellemesine, yeni gelişmeleri öğrenmesine, değişen koşullara ayak uydurarak çalıştığı firmanın rekabet gücünü artırmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirtti.
38
LOJİSTİK EKİPMANLAR / AĞUSTOS 2012