editörden
Dünyanın Dev Ekonomileri Sallanıyor Türkiye'nin Sorunu Cari Açık
Uğur Dündar Editör
Bir ülkenin büyümesini sürdürebilmesi için reel imalat sektörüne sahip olması, ihracat fazlası üretim yapabilmesi, rekabet gücünü arttırması, Ar-Ge, inovasyon yapması ve reel sektörün yurt dışına açılımında destek olması gerekiyor. Türkiye açısından en önemli sorun olan cari açığın kapatılması için dışa açılımlı üretim sanayinin desteklenmesi gerek. Cari açıkta ikinci sorun enerjide dışa bağımlılık. Almanya krizden en az etkilenen ülkelerden biri. Şu an İngiltere’de ciddi sıkıntılar baş gösterdi. Almanya’nın bu olumlu havasının en önemli nedeni markalı imalat sanayisinin çok güçlü olması. Yurt dışına da aynı güçlü markasını taşımış. Enerjide kendi kaynaklarını tüketmede ve inovasyonda çok ciddi hamleler yapıyor. Yine de dünyanın dev ekonomilerinde durum pek parlak değil…
Almanya'da Büyüme Pozitifte Kaldı Almanya, ikinci çeyrekte yüzde 0,3 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Avrupa'nın dev ekonomisi Almanya, Euro Bölgesi'nde yaşanan mali krize rağmen yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü. Federal İstatistik Bürosu'nun verilerine göre ekonomi bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 büyüme kaydetti. Birçok ekonomist ülkenin yüzde 0,2 oranında büyümesini bekliyordu. Ancak büyüme verisi ilk çeyrek rakamlarının altında kaldı. Ekonomi ilk çeyrekte yüzde 0,5 büyümüştü. İstatistik Bürosu tarafından yapılan açıklamada, ekonominin tüketici harcamaları ve ithalat-ihracat dengesinden destek bulduğu belirtildi. Alman Hükümeti, büyüme tahminini bu yıl için yüzde 0,7 olarak belirlemişti.
Japonya'da Büyüme Hız Kesti Japonya'da büyüme ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 1,4 oldu. Japon ekonomisi ikinci çeyrekte yavaşladı. Japonya, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, beklentilerin ancak yarısı kadar yüzde 0,3 büyüdü. Büyüme, yıllık bazda ise yüzde 1,4 düzeyinde gerçekleşti. Büyümenin düşük çıkmasında
Avrupa'daki kriz, küresel yavaşlama ve iç tüketimdeki artışın sekteye uğraması etkili oldu. Büyüme verisiyle birlikte Japonya Merkez Bankası'nın para politikasını genişletmeye devam edeceği beklentisi yükseldi.
IMF Uyarıyor IMF, hemen her yerde yaşanan finansal şoklar ve sınırlı politika alanının dünyayı krizin yayılmasına doğru götürdüğü uyarısını yaptı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ekonomik krizin yayılması üzerine hazırladığı (Spillover Report) raporda, küresel bazda uygun politikaların geliştirilmediği ve gerekli tedbirlerin alınmadığı takdirde krizin etkisinin diğer bölgelere de yayılabileceği uyarısında bulundu. IMF Raporunda, ''Birbirleriyle yakından ilişkili varlık fiyatları, hemen her yerde yaşanan finansal şoklar, sınırlı politika alanı dünyayı krizin yayılmasına doğru götürüyor'' ifadesi kullanıldı. IMF'nin raporunda Euro Bölgesi, ABD, Çin, Japonya ve İngiltere dahil olmak üzere beş ekonominin dünya ekonomisi üzerindeki etkileri değerlendirildi. Krizin yayılması ile ilgili endişelere yer verilen raporda, Avrupa Bölgesi'nde krizi atlatabilmek konusunda zorluk yaşandığı, ABD'nin mali politikasındaki belirsizliklerin, Çin'de büyüme trendinin tersine dönmesi yönündeki kaygıların da krizin yayılması konusundaki temel endişe kaynaklarında olduğu belirtildi. Raporda, ABD cephesindeyse, 2013 yılında mali daralma oluşması, ekonomik dengenin orta vadede sağlanamaması ve bu durumum ekonomik aktiviteyi ve finansal piyasaları olumsuz yönde etkilemesi yönünde endişeler olduğu vurgulandı. Çin'in ise döviz kurunun düzenlenmesi ve cari işlem fazlası tarafında olumlu sonuçlar elde etmesine rağmen, hali hazırda zaten yüksek yatırım oranların sahip olan Çin'in, yatırım odaklı bir ekonomik düzenlemeye gitmesinin ilerleyen dönemde ülkeyi krizin yayılmasına neden olabileceği belirtildi. Raporda, Japonya'nın yüksek kamu borcunun piyasalardaki ani algı değişimlerine karşı ülkeyi kırılgan hale getirdiği belirtildi.
künye
GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK
DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU
akif.tatlisu@img.com.tr
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL
ebru.pekel@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ
Mehmet SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Ahmet KIZIL
ahmet.kizil@img.com.tr
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU
yusuf.okcu@img.com.tr
EDİTÖR Uğur DÜNDAR
ugur.dundar@img.com.tr
GRAFİK TASARIM İpek ERDOĞAN
ipek.erdogan@img.com.tr
SANAT YÖNETMENİ İsmail GÜRBÜZ REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU REKLAM DANIŞMANI Ahmet Hamza HAKVERDİ
ismail.gurbuz@img.com.tr
akif.tatlisu@img.com.tr ahmet.hakverdi@img.com.tr
ABONE/SUBSCRIPTION Hatice ERDÖNMEZ
ADRES/HEAD OFFICE
mustafa.aktas@img.com.tr hatice.erdonmez@img.com.tr
29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr
matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.
içindekiler
Dünya Yayıncılık Fuarı (IFRA Expo) Harekete Geçiyor
6
Basın Odası 2012 Trendleri: Dikkatler Dijital Yenilikte
10
Web’te Hedef Fiyat Değil, Kalite
18
“Kaliteli Baskı İşten Zevk Almamızı Sağlıyor”
24
reklam indeksi
4
ACAR GROUP...........................................99
FEZA CİLTBEZİ ..........................................87
AKTİF ISI ................................................127
FUJİ TÜRKİYE ...........................................71
AKTİF MATBAA MAKİNELERİ .................131
GOSS .........................................................1
ANTALİS...................................................25
GRENSAN..........................................65 - 67
ARAS GRUP .....................................43 – 45
HEIDELBERG.....................................29 – 31
ARGEMAT ................................................81
HUBER........................................................7
ARGES......................................................51
İHLAS KUZULUK.....................................121
BAK-ON ...................................59 – 61 – 63
İHLAS PAZARLAMA.......................123 - 125
BATI KAUÇUK ..........................................77
İLKAY.......................................................27
BİLGİTAŞ ..................................................79
MAS DEHA...............................................37
CANON ................................................A. K.
MSM MÜMESSİLLİK .................................11
DERELİ GRAPHIC...................49 – 101 - 107
MATBAA TEKNİK ...................................129
DYO .........................................................69
MATBAA TEKNİK TV..........................A. K. İ.
EFEM MATB. MALZ. ...............................135
MATSET ...........................................53 – 55
ERAYSAN ..........................................Ö. K. İ.
MESSE FRANKFURT ................................133
ESEN GRAPHICS .......................................75
MİTASAN .................................................57
MİTRA...............................................39 - 41 ODAK KİMYA...........................................73 ÖZÇELİK ...................................................93 PAKMER...................................................91 PASİFİK...........................................Ö.K. - 21 PERA FLOK .................................................3 PRINTER OFSET ..........................................9 PRINTWATER............................................35 RONAN MAKİNA .............................83 – 85 SCHOBER GMBH ......................................97 SUNCHEMICAL.........................................33 TOLGAHAN ..............................................95 TÜRKİYE GAZETESİ.................................119 ULTRA......................................................89 UPM.........................................................15 XEIKON-TR ...............................................23 XEROX .....................................................19
index
1 Milyon Tiraj için Mitsubishi
KBA C Serisi Uzun Soluklu Compacta’ların Yerini Alıyor
40
44
Heidelberg İzmir’den Rekor Gibi Satışlar
FESPA, Genişlemeye İstanbul ile Devam Ediyor
70
74
Kalite ve Hizmete Odaklı Solvent Bazlı Mürekkep Üretiyorlar
Bu Matbaa, Rüya Gibi
78
102
ayın konusu 12 7 Soru, 4 Uzman
aktüel 90 Informa’dan Şaşırılacak Bir Yatırım
Kapak konumuz olan Web ofset ile ilgili aklımıza takılanları ve genel pazar değerlendirmelerini Türkiye web ofset pazarını domine eden dört markanın Türkiye Temsilcisi olan dört uzmana sorduk.
Ipex 2014’ün (26 Mart – 2 Nisan 2014, ExCeL Londra, İngiltere) sahibi ve organizatörü olan Informa şirketi, 2014 etkinliği için uluslararası Hosted Buyer (Müşteri Ağırlama) Programı’na 1 milyon sterlin tutarında yatırım yapacağını açıkladı.
print and publishing
print buyer
36 FlexPack, the New Stack Formation System Under the motto “Fit for difference”, Muller Martini will present its innovative inserting system FlexLiner in combination with the new stack formation system FlexPack at the IFRA Expo 2012.
104 Çağlayan Matbaacılık Technotrans’ı Seçti Mürekkep pompalama sisteminin faydalarını, mürekkep ve zaman tasarrufu, sıfır atık ve çevresel faydalar, kesintisiz baskı imkanı olarak özetlemek mümkün. Aşkın Ekinci de sistemin kurulmasından bu yana geçen bir ay içinde üretim performansının arttığına dikkat çekiyor.
aktüel
matbaa&teknik
Dünya Yayıncılık Fuarı (IFRA Expo) Harekete Geçiyor World Publishing Expo (IFRA Expo) Makes a Move
Dünya Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği (WAN-IFRA), Dünya Yayıncılık Fuarını Ekim 2012’de, katılımcıların daha merkezi bir Avrupa lokasyonu isteklerine bir yanıt olarak Madrid’den Frankfurt’a taşıyor. Haber yayıncılık ve medya sektörünün en büyük global ticari fuarı olan Dünya Yayıncılık Fuarı (IFRA Expo) tarihleri ise değişmedi: 29 - 31 Ekim, Messe Frankfurt fuar merkezi. Tüm detaylar http://www.wan-ifra.org/expo2012 adresinde bulunabilir. “Bizler müşterilerine yanıt veren bir kuruluşuz ve birçok katılımcı ve üyelerimiz taşınmamızı istedi. Bir mekan olarak bunu Madrid açısından bir anlamı yok. Ama birçok müşterimiz seyahat masraflarını kısmak ve daha kolay ulaşım için daha merkezi bir Avrupa şehri istiyorlardı. Katılımcılarımızın yayın çözümleri ve üretim sistemlerine mümkün olan en fazla dikkati çekebilmek için olası en iyi koşulları sağlamaya çalışıyoruz.” Önemli bir uluslararası merkez olan Frankfurt dünyanın en popüler fuar merkezlerinden. Avrupa’nın herhangi bir yerinden
6
sadece üç saatlik bir uçuşla ulaşılabiliyor. Havalimanı fuar merkezinden 20 dk uzaklıkta ve bu havaalanından her hafta 304 noktaya 4200’den fazla direkt uçuş gerçekleştiriliyor. Metropolitan bölgede 5.5 milyon kişi yaşıyor. Expo daha önce de taşınmıştı. Benzer bir karar 2000 yılında etkinliği Stockholm’dan Amsterdam’a taşınma konusunda da alınmıştı. Geçen sene Viyana’da gerçekleştirilen fuarda 90 ülkeden 306 katılımcı ve 8000 ziyaretçi gelmişti ve bunlar arasında baskı presi üreticileri, reklam sistemi sağlayıcıları, yeni medya sağlayıcıları ve gazete sektörünün diğer tedarikçileri vardı. Paris, Fransa’da ve Darmstadt Almanya’da bulunan WAN-IFRA’nın Singapur, Hindistan, İspanya, Fransa ve İsveç’te yan kuruluşları var dünyanın gazete ve baskı yayıncılarının bir araya getiren global kurumu. 18.000’den fazla yayın, 15.000 online site, 3.000 şirketi temsil ediyor. Temel görevi basın özgürlüğü, kaliteli gazetecilik, dürüst anlatım ve yüksek karlılığı savunmak ve sağlamak.
The World Association of Newspapers and News Publishers (WAN-IFRA), is moving its World Publishing Expo from Madrid to Frankfurt in October 2012 in response to exhibitors’ requests for a more central European location for their customers. The dates of the World Publishing Expo (IFRA Expo), the largest global trade exhibition for the news publishing and media industry, remain the same: 29 to 31 October next, at the Messe Frankfurt exhibition centre. Full details can be found at http://www.wanifra.org/expo2012 “We are an organisation that responds to our customers, and many exhibitors and our members have requested a move,” said Jacob Mathew, President of WAN-IFRA. “This is not a reflection on Madrid as a venue. But many of our customers want a more central European venue to reduce travel costs and provide easier access. We want to provide the best possible conditions for our exhibitors to get most attention for their publishing solutions and production systems.” Frankfurt, a major international hub, is one of the world’s most popular exhibition destinations. It is less than a three-hour flight from any European city. The airport – a 20 minute taxi ride from the exhibition centre – serves 108 airlines with more than 4,200 direct flights a week to 304 destinations. Some 5.5 million people live in the metropolitan area. This is not the first time the Expo has moved. A similar decision was taken in 2000 to move the event from Stockholm to Amsterdam. Last year’s Expo in Vienna drew 8,000 visitors from more than 90 countries and 306 exhibitors, including printing press manufacturers, editorial and advertising system providers, new media providers and other suppliers to the newspaper industry. WAN-IFRA, based in Paris, France, and Darmstadt, Germany, with subsidiaries in Singapore, India, Spain, France and Sweden, is the global organisation of the world’s newspapers and news publishers. It represents more than 18,000 publications, 15,000 online
aktüel
matbaa&teknik
Media Port 2012 Media Port, dünyanın dört bir yanından örnek vakalar, teknoloji trendleri ve başarılı örneklerin görüldüğü merkezi sunum platformu. Expo katılımcılarının örnek vakaları sunabileceği altı oturum var. Bunlar ya bir müşteri tarafından sunuluyor ya da müşteri ve tedarikçi tarafından birlikte sunuluyor. Sunum süresi 15 dakika, ve her bir oturumda 6 sunum olacak. Her bir oturum sonrasında satıcıların en son ürün ve hizmetlerini sergileyebileceği 30 ek dakikaları olacak. Oturumlarda şunlar okunacak: Tablet ve Mobile Trendler I 29 Ekim 10.30, moderatör: Kristina Bürén, WAN-IFRA Yenilikçi Reklam Pazartesi, 29 Ekim, 14.00 moderatör: Ioana Sträter, WAN-IFRA Dijital Yenilik Salı, 30 Ekim, 10.30 moderatör: Thomas Jacob, WAN-IFRA Sosyal Medya En İyi Vakalar Salı, 30 Ekim, 14.00 moderatör: Michael Heipel, WAN-IFRA Tablet ve Mobil Trendler II Çarşamba, 31 Ekim, 10.30 moderatör: Michael Höflich, Forum Corporate Publishing e.V. Baskıda Mükemmellik Çarşamba, 31 Ekim, 14.00 moderatör: Beatrix Beckmann, WAN-IFRA
8
sites and over 3,000 companies in more than 120 countries. Its core mission is to defend and promote press freedom, quality journalism and editorial integrity and the development of prosperous businesses.
Media Port 2012 The Media Port is the central presentation platform for case studies, technology trends, successful examples from around the world. There are six sessions for which exhibitors at Expo can submit case studies, presented either by a customer or in a joint presentation by customer and supplier. Presentation time is 15 minutes, presentations are limited to 6 per session. After each session, we will add 30 minutes of elevator pitches (5 minutes) for vendors to present their latest products and services. These are the session topics: Tablet and Mobile Trends I Monday, 29 October, 10.30 h moderated by Kristina Bürén, WAN-IFRA Innovative Advertising Monday, 29 October, 14.00 h moderated by Ioana Sträter, WAN-IFRA Digital Innovation Tuesday, 30 October, 10.30 h moderated by Thomas Jacob, WAN-IFRA Social Media Best Cases Tuesday, 30 October, 14.00 h moderated by Michael Heipel, WAN-IFRA Tablet and Mobile Trends II Wednesday, 31 October, 10.30 h moderated by Michael Höflich, Forum Corporate Publishing e.V. Excellence in Printing Wednesday, 31 October, 14.00 h moderated by Beatrix Beckmann, WANIFRA Free of charge for World Publishing Expo visitors and participants. All presentations at the Media Port are simultaneously translated (English/German).
aktüel
matbaa&teknik
Basın Odası 2012 Trendleri:
Dikkatler Dijital Yenilikte Trends in Newsrooms 2012:
Focusing on Digital Innovation Kiev, Ukrayna’da düzenlenen Dünya Gazete Kongresi ve Dünya Editörler Forumu bu seneki konferansları için, Dünya Editörler Forum’u Basın Odası Trendleri’nin, haber sektöründeki değişim ile ilgili görüşleri ve analizlerini içeren sekizinci baskısını hazırladı.
Basın Odası Trendleri, Dünya Editörler Forumu’nun, büyük basın odalarındaki en iyi uygulamalar ve gazetecilik hakkındaki yenilikler ile ilgili yıllık değerlendirmesidir. 120 sayfalık rapor, haber sektöründeki global gelişmeleri yakından takip eden Editör WebBlog’unun içeriklerine dayanıyor. Yeni rapor gazetecilerin, editörlerin ve basın odasının rollerinin dijital devrim ile birlikte nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor. Editörlerin tüm gayretlerini dijital teslimat ve sosyal medyaya yönlendirmeleri beklenirken
10
aynı zamanda yüksek kalitede baskı ürünleri çıkarmaları gerekiyor. Bu da editörlerin yeni hizmetler ve özelliklerle ilgili fikirler üretebilmek için yeniliğe çok açık olmaları ve yeni dijital rakiplerini takip etmeleri gerektiğini gösteriyor. 2012 raporu, gelişen basın odası, uygulamalar, dijital iş modelleri, sosyal medya, okuyucu ilgisini artırmak, basın odaları ile ilgili etik zorluklar, rekabetin öğrettikleri ve daha birçok konuyu kapsamaktadır. Önemli
Just in time for this year's World Newspaper Congress and World Editors Forum conferences in Kiev, Ukraine, the World Editors Forum has published the eighth edition of Trends in Newsrooms, which offers a summary and analysis of the year in news industry transformation. Trends in Newsrooms is the annual review from the World Editors Forum of best practices in major newsrooms, along with innovations in the field of journalism. The 120-page report is inspired by and based on the Editors Weblog, which tracks global developments in the news industry. The new report shows how the roles of journalists, editors and the newsroom are changing as digital evolution continues. Editors are being asked to focus efforts towards digital delivery and social media while continuing to produce a high-quality print product. This means that editors must be highly focused on innovation, look towards some of their new digital competitors, to find ideas on services and features. The 2012 report includes seven chapters dealing with the evolving newsroom, apps, digital business models, social media, boosting reader engagement, ethical challenges for newsrooms, learning from the competition and more. Highlights include: - Mario García on how people really use tablets;
aktüel
noktalar arasında: Mario García tabletlerin normalde nasıl kullanıldığı ile ilgili; Sosyal medyanın etkili bir şekilde nasıl kullanılabileceği ile ilgili pratik tavsiyeler ve öneriler; Yayımınızın etrafında onu takip eden bir topluluğu nasıl oluşturabileceğiniz; Lisa MacLeod Financial Times’taki on yıllık basın odası gelişimi; Seattle Times’tan David Boardman, Digital First Media’dan Steve Buttry, New York Times’tan Michael Golden, Observer’dan Stephen Pritchard ve Storyful’dan Mark Little ile kapsamlı röportajlar; Online videolardaki en son gelişmelere bakış; Ödeme duvarlarının düzenlenmesi ile ilgili genel açıklama, ve alternatif dijital iş modelleri bulunuyor. Rapor, WEF üyelerine ve World Association of Newspapers and News Publishers (WAN-IFRA) üyeleri tarafından http://www.wanifra.org/reports/2012/09/04/trends-in-newsrooms-2012 adresinden ücretsiz olarak indirilebilir. Üye olmayanlar ise raporu Cherilyn Ireton, Executive Director of the World Editors Forum, cherilyn.ireton@wan-ifra.org, adresinden satın alabilirler. Dünya Editörler Forumu özellikle kıdemli basın odası editörlerine adanmış dünya çapında bir ağdır. Temel hedefleri editoryal mükemmelliği sağlamak, basın özgürlüğünü elde etmek ve editörlere yeni haber organizasyonlarında yol göstermektir.
- Practical advice and tips on using social media effectively; - How to build a community around your publication; - Lisa MacLeod on a decade of newsroom development at the Financial Times; - In-depth interviews with David Boardman of The Seattle Times, Steve Buttry of Digital First Media, Michael Golden of The New York Times, Stephen Pritchard of The Observer and Mark Little of Storyful; - A look at the latest developments in online video; - An overview of who has put up pay walls, and alternative digital business models. The report is available without charge for members of WEF and the World Association of Newspapers and News Publishers (WAN-IFRA) from http://www.wan-ifra.org/reports/2012/09/04/trendsin-newsrooms-2012 Non-members can purchase the report by writing to Cherilyn Ireton, Executive Director of the World Editors Forum, at cherilyn.ireton@wan-ifra.org The World Editors Forum, is a world-wide network exclusively dedicated to senior newsroom editors. Its key missions are to promote editorial excellence, to defend press freedom and to usher editors towards the new news organisation.
ayın konusu
matbaa&teknik
7 Soru, 4 Uzman Kapak konumuz olan Web ofset ile ilgili aklımıza takılanları ve genel pazar değerlendirmelerini Türkiye web ofset pazarını domine eden dört markanın Türkiye Temsilcisi olan dört uzmana sorduk.
M. AKİF TATLISU - Türkiye’de Web ofset pazarına bakıldığında dört önemli marka görülüyor. Goss, manroland, KBA ve Mitsubishi. Elbette diğer web ofset çözümleri de var. Ancak Goss, manroland ve KBA, bu alanda en çok rağbet gören markalar. Mitsubishi de ofsetin tabaka beslemeli ofsette olduğu gibi web ofsette de önemli bir üreticisi. Ancak Japonya merkezli şirketin ülkemizdeki en önemli problemi euro – yen paritesindeki bilinen dengesizlik. Asya Pasifik ve Amerika pazarlarında önemli bir satış grafiği yakalayan Mitsubishi’den örnek olabilecek bir yatırım örneğini ilerleyen sayfalarda bulabileceksiniz. Mitsubishi – Mitra – Ömer Bozoğlu Mitsubishi Türkiye Temsilcisi Mitra A.Ş’nin Başkanı Ömer Bozoğlu, sorularımızı matbaa&teknik okuyucuları için cevaplandırdı. Tensor – manroland – Pasifik – Şafak Okaygün manroland, web ofset konusunda Türkiye’nin en önemli isimlerinden biri olan Şafak Okaygün tarafından yönetilen Pasifik Mümessillik bünyesinde son dönemde Türkiye’de en başarılı marka olarak görülüyor. İki önemli satış analizini yine devam eden sayfalarda okuyabilirsiniz. manroland ile birlikte yine bu yıl içinde birleşmesi gerçekleştirilen ve çok önceden beri Türkiye’de Tensor’u temsil eden Pasifik Mümessillik Başkanı Şafak Okaygün’ün yorumlarını aşağıda bulabilirsiniz. KBA – Dereli Graphic – Bora Erdem KBA, geçtiğimiz yılsonunda yapılan anlaşma ile Bojunga&Savaş şirketinden
12
Dereli Graphic’e geçiş yaptı. KBA son olarak HaberTürk yatırımı ile birçok gazeteye örnek teşkil edecek bir satış gerçekleştirmişti. Bunun dışında yine önemli web ofset tesislerinde başarı ile çalışıyor. Bojunga&Savaş’tan bu yana KBA web makineleri konusunda çalışan ve yılbaşından bu yana Dereli Graphic’te KBA web baskı makineleri satış müdürü olarak görev yapan Bora Erdem, bu yazımızın üçüncü misafiri. Goss – Medya Makine – Uğur Saltan Goss, açısından Türkiye önemli bir pazar. Çok sayıda Goss markalı web baskı makinesi Türkiye’de başarıyla çalışıyor. Türkiye’de Medya Makina tarafından temsil ediliyor. Medya Makina Başkanı Uğur Saltan, bir diğer uzman olarak pazarı değerlendirdi.
İlk sorumuz web ofsetin pazar kaybetmesi hakkında. Web pazarı gerçekten daralıyor mu? Yenilikçi çözümlerden bahsedebilir miyiz? Ve bir de kuşe kağıda basılan gazete sayfaları hakkında ne düşünüyorlar? Yoksa bu trend gelip geçici bir heves olarak matbaa tarihimizde yerini mi alacak? Ömer Bozoğlu: Dünya çapında web pazarının daraldığı kesin bir gerçek. Mitsubishi, 2008 drupasında farklı kesim şekillerini tek makine üzerinde topladığı Diamond 16 Max+ serisini tüm Dünyaya tanıtmış ve büyük ilgi görmüştü. Özellikle farklı kesim web ofsetlere ihtiyaç duyan firmalar için hem maliyet hem de kullanım alanı bakımından çok büyük avantajlar sağlamıştı bu makine.
Gazetelerin kuşeye baskısı bana göre geçici bir heves. Bu hevesin altında yatan gerçek bu alandaki rekabetten kaynaklanıyor. Bunu da şuan da dış görünümde farklılıklar sağlayabilecekleri uygulamalara yönelerek sağlamaya çalışıyorlar. İşin gerçeği gazetelerimizin renkli basılması bile bir lüks sayılır bana göre. Şafak Okaygün: Web ofseti sadece gazeteler için konuşuyorsak evet Dünya’da daralan bir pazar olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunu daha çok batı dünyası için söylemek mümkün. Buralarda az tirajlı gazetelerin maliyet sorunları var. Doğrusu çok sayfalı ve çok renkli gazetelerin az tirajla bir web matbaasını sürdürmesi zor. Bugün geldiği nokta itibariyle dijital baskı sistemlerinin de bu ihtiyacı karşılaması zor, maliyetler yüksek, baskı süratleri yetersiz. Belki de bu durumda yapılabilecek tek şey bu türden gazetelerin bir araya gelerek ortak bir matbaa işletmesi kurmaları en doğrusu. Tabii bu arada kurulacak makinelerin yine de işten işe çok kısa zamanda ve çok az fire ile geçebilecek özelliklere sahip yeni makinelerden olması gerekir. Bu sorun bizim ülkemizdeki yerel gazeteler için de geçerli. Bir takım web yatırımı girişimde bulunanlar oldu ama onlar da Basın İlan Kurumu ilanları ile ayakta durabiliyorlar, fakat mevzuat gereği ancak yayınlandıkları şehirlerde basılıyorlarsa bu ilanları alabiliyorlar. Bu durumda da her şehre bir web yatırımı yapılması gerekiyor ki bu da ekonomik olarak anlamlı değil. Habertürk gazetesi, kuşe kapaklarla yayınlanmaya başladığından beri böyle bir talep oluştu. Nitekim bazı diğer gazetelerde
ayın konusu
matbaa&teknik
Türkiye’de Web Ofset Web ofset konusundaki gelişmeleri, bu ay Frankfurt’ta gerçekleştirilecek Wan Ifra Gazetecilik fuarında bulabileceğinizi hatırlatmak istiyoruz. Ifra’ya ilişkin bilgiler de 6. sayfada
bu trendi bölge matbaalarında UV, İstanbul merkez matbaalarında ise Doğal Gaz fırınları ilave ederek takip ettiler. Ben şahsen kuşe kağıdın gerekli olduğunu düşünmüyorum, iyi kalite bir gazete kağıdına yapılacak kurutmalı baskı ile de bu ihtiyacın karşılanacağı kanısındayım. Kurutmalı baskının gelip geçici bir heves olduğu fikrine katılmıyorum. Kurutma ile sağlanan en önemli avantaj okuyucunun ellerinin boyanmasını engelliyor ve çok daha net ve parlak bir görünüm kazanıyor. Bora Erdem: Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krizler sonrasında her pazarda olduğu gibi web pazarında da global bir daralmanın söz konusu olduğu doğrudur. Kriz sırasında, bu durumdan yerli ve yabancı birçok üretici ciddi şekilde etkilenmiştir. Türkiye temsilciliğini yapmakta olduğumuz KBA firması, bu krizi uygulanan doğru kararlarla, teknolojiye yapılan yatırımlarla ve doğru yönlendirmelerle minimum zararlarla atlatmıştır ve yoluna sağlam adımlarla devam etmektedir. KBA teknoloji anlamında kendini geliştirmeye devam etmekte ve ARGE’ye çok ciddi bir bütçe ayırmaktadır. Gazetelerin ön ve iç sayfalarında kuşe kağıda baskı konusunda bunun öncülüğünü, yaptığı KBA makine yatırımlarıyla Habertürk başlatmıştır ve piyasalarda olumlu karşılanmıştır. Sonrasında bir çok gazete bu konuda mevcut konfigürasyonlarında, kurutucu almak yerine, UV teknolojisine yatırım yapmıştır ve yatırımlar devam etmektedir. Bence bu sayı artmaya devam edecektir. Uğur Saltan: Şu anda daralan bir pazar halinde olmamakla birlikte gazetelerin tiraj
artışı da söz konusu değil. Günümüzde dijital medyanın da artmasıyla beraber tabiî ki etkilenmesi kaçınılmaz. Ancak yazılı medyanın tamamen etki altında kalması kısa bir süreçte olmayacaktır. Öngörülen süreç en az 10 sene olarak belirtilmektedir. Goss olarak bu konuda ar-ge çalışmaları devam etmekte olup şu an için bir açıklama söz konusu değildir. İlerleyen günlerde bir basın açıklaması söz konusu olacaktır. Sorunuzun ikinci kısmı ile ilgili olarak, bu uygulamaların çoğunu Goss olarak biz yaptık. Pazarda önemli bir rekabet söz konusu. Özellikle ilanların daha kaliteli ve parlak görünmesi bakımından. Diğer gazeteler de buna uyum sağlamak için çalışmalarını sürdürmekte olup şu an için gelip geçici bir uygulama değildir.
Fatih Projesi. Bir çok web matbaasının ders kitapları baskısı için yatırım yaptığını tahmin ediyoruz. Peki ya, Fatih Projesi kapsamında önümüzdeki yıllarda ders kitabı baskısı tamamen ortadan kalkarsa. Tabii bir de akıllı tahta konusu var. Artık test kitapları da dahil olmak üzere tüm ders kitapları dijital ortama aktarılıyor ve akıllı tahtalar marifetiyle, öğretmenlerin ve öğrencilerin kullanımına sunuluyor. Bu şartlarda ders kitapları kalkar mı, diye sorduk: Şafak Okaygün: Esasında okullarda okutulan ders kitapları çok uzun bir süredir zaten özel matbaalarda basılıyordu çünkü
kitapların büyük çoğunluğu zaten yayıncı tarafından direk satılıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı sadece kendi yayınlarını basıyor veya bastırtıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı, devlet okullarında okutulan kitapları ücretsiz dağıtmaya karar verince büyük değişim yaşandı. TC MEB Yayıcılardan kitapları ihale ile satın almaya başlayınca kitap fiyatları düştü. Kitap fiyatları düşünce yayıncılar ve onlara iş yapan matbaalar maliyet sorunu yaşamaya başladılar. İşte bu noktada pek çok matbaa yeni ve modern web makinelerine yatırım yapmak durumunda kaldı çünkü eski makinelerin sürati yeterli değil, fire oranları çok yüksekti. Çok sayıda makine kurulumu gerçekleşti ama bunun önemli bir kısmı eski makinelerin yerine kuruldu. Ders Kitapları pazarı kesinlikle eski hızını sürdürecek çünkü 17 -18 milyon öğrenci var. Fatih projesi bir vadede mutlaka gerçek olacaktır ama bu çok yakın bir vade değil. Tabletlerin gerçek anlamda kitapların yerini alması sadece tabletin kendisi ile ilgili değil o sistemin sürdürülebilir olması için gerekli “eko sistem” henüz mevcut değil. Yani Global olarak bu sistemin hazır hale gelmesi gerekiyor, uygulama programları, işletim sistemleri vs vs. Burada şu örneği vermek isterim, ben ilk CTP makinesini bundan yaklaşık 30 yıl önce gördüm, DATRAX adlı bir şirket yapmıştı, ama yürümedi ve kapandı. Ticari olarak CTP nin başarı kazanması sadece bundan 10 yıl önce oldu. Neden DATRAX yürümedi diye baktığımda “eko sistemi” mevcut değildi diyorum. Yani o tarihte PC ler yeni yeni çıkmaya başlamıştı, ADOBE, PDF , ZIP vs
13
ayın konusu
gibi CTP için gerekli uygulamaların hiçbirisi olmadığı gibi Ethernet dahi yoktu. Bora Erdem: Geçtiğimiz yıllarda, Devlet kitaplarıyla ilgili web ofsette ciddi bir pazar oluştuğu doğrudur , birçok matbaa bu konuda yatırım yapıp makine parkurlarını yenilemiş ve güçlendirmiştir. Makine sayısının artması bu pazarda pazar payının dağılmasına neden olmuştur ancak halen ciddi bir pazar olduğunu düşünüyorum. Fatih projesinin olumsuz etkileri pazarda uzunca bir süre sessizliğe ve bekleyişe neden oldu ve birçok matbaa yatırım kararlarını askıya aldı ancak piyasadan aldığımız yorumlara ve taleplere bakıldığında bu etkinin yavaş yavaş ortadan kalktığının ve yeni yatırımların yapılacağı kanaatindeyiz. 2012’nin son çeyreğinin ve 2013’ün web-pazarı açısından olumlu geçeceğini düşünmekteyim. Uğur Saltan: Fatih Projesi’nin etkisi olacaktır ancak bu uygulamanın alt yapısı ve maliyeti açısından bugünden yarına ders kitaplarının basımını %100 etkilemeyecektir. Şu an bile önümüzdeki ders yılında basılacak olan ders kitaplarının ön çalışması bitmiştir. Ömer Bozoğlu: Ders kitapları pazarı bana göre eski hızını sürdüremeyecek. Teknolojik gelişmeler özellikle bu alanda hizmet veren matbaaları etkiliyor ve bu pazarı küçültüyor. Bugün tablet bilgisayar, cep telefonu gibi cihazlarla bulunduğunuz yerden her türlü bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Bir dershanenin soruları ve cevapları öğrencilerin cep telefonlarına ya da e-mail adreslerine gönderdiği bir ortamda teknolojik gelişmelerinde hızını da düşünürsek ders kitabının baskısı en azından Türkiye’deki okullar için pek uzun soluklu bir iş kolu gibi gözükmüyor.
Üçüncü sorumuz biraz spekülatif. Şükür ki cevaplar sorumuzu doğrulamıyor. Özellikle yüksek kapasitede ders kitabı baskısı işi alan matbaalarımızın piyasada büyük miktarlarda borçlanmaları olduğunu ve bu sebeple bir çok tedarikçiye ve fason olarak kitap basan matbaalara olan alacaklarını ödeyemez hale geldiğini duyduk. Bu gelişmeler gerçek midir? İhale ile kitap basan web matbaaları krize mi sürükleniyor?
14
matbaa&teknik
Bora Erdem: Bu konuda olumsuz bir duyumum olmadı, elbette ki dünyada yaşanan ekonomik krizin etkisiyle bir çok küçük ve orta ölçekli firma zor günler yaşadı, ödeme vadelerinde gecikmeler oldu , ancak 2012’nin başlarında piyasalarda daha olumlu bir hava etkisini göstermeye başladı , bu sıkıntıların da yakın zamanda aşılacağını ümit ediyorum . Uğur Saltan: Bu konuda bizim müşterilerimizden herhangi bir sorun kulağımıza gelmemiş olup, ihaleyi direkt olarak alan firmalarında durumu hakkında herhangi bir bilgimiz yoktur. Ömer Bozoğlu: Matbaa sektörünün genelinde olduğu gibi web ofset matbaalarda da rekabet ağırlıklı olarak fiyat ile yapılıyor. Bu da kârlılığı belirli bir noktada yok denecek noktalara taşıyor. Tüm bu gelişmelerin sonucunda da büyük borçlanmalarla makine ve ham madde yatırımı gerçekleştiren firmalar sıkışık bir dönem yaşıyor olabilirler. Açıkçası şuan için batıyor ya da çok zor durumda şeklinde görüş bildirilen birçok firmanın da ayakta olduğunu görüyoruz. Bu nedenle net olarak batıyorlar, kapanacaklar gibi cümleler sarf etmek yanlış olur ama şuan ders kitabına yönelmiş olan matbaaların bekledikleri kârlılıkla çalıştıklarını da düşünmüyorum. Şafak Okaygün: Esasında bu sorunun cevabı bir önceki sorunun cevabında var. Şunu söylemek istiyorum, eğer matbaanız verimli çalışmıyor, teknolojiniz eski, çok adamla az iş yapabiliyorsanız, bugünkü fiyatlarla matbaanızın yaşama şansı yok. Sizin duyumlarınız eminim bu tip sorunları olan matbaalar hakkındadır. Yoksa bu işi son derece başarıyla yapan, son altı yılda üretimini 10 katından fazla artıran, personel sayısını ise %50 azaltabilen matbaalarda bu sorun mevcut değil ve eskisinden daha karlılar.
Gelelim heat-setlere. Tabii olarak ikinci el heat-set’lerde ortaya çıkan dramatik yatırım kararlarına. Kurutmalı webler ve insert ve magazin baskısına yönelik web ofset baskı makineleri Türkiye’de nasıl bir gelişme göstermektedir? Bu makinelere ilgi artmakta mıdır? Bu pazardaki ikinci el tedariğini nasıl görüyorsunuz? Doğru makineler bulunabilmekte midir?
Ömer Bozoğlu: Kurutmalı webler özellikle insert ve magazin dergilerinin baskısına yönelik makinelerdir. Türkiye’deki okuma alışkanlığının boyutlarını düşünürsek sektörün bu kısmına yönelik yatırımların çok iyi düşünülerek yapılması gerekmektedir. Teknolojik gelişmelerde (tablet, cep telefonları v.b.) bu alanda da ufak da olsa daralmalara sebep oluyor. Bu daralmanın iyi hesaplanması ve buna göre yatırımlar yapılması gerekiyor. İkinci elde uygun fiyatlı web ofset makineler bulma şansınız var. Burada da ne aldığınız, kimden aldığınız, Türkiye’de kimin teknik destek sağladığı gibi şartlar sizin alacağınız makinenin fiyatını ve uzun ömürlü olup olmayacağını gösteren faktörlerdir. Alınacak ikinci el bir tabaka yada web ofsetin mutlaka Türkiye’de temsil edilen bir marka olması ve bu temsilcinin de konuya hakim bir teknik servise ve yedek parça portföyüne sahip olmasına dikkat edilmelidir. Bu, makinelerin amortisman ve kullanım ömürlerine direkt etki eden ve ilk başta incelenmesi gereken konudur bana göre. Şafak Okaygün: Bu sorunun satır aralarında yine aynı sorun var. Evet insert fiyatları düşüyor, dergi baskıları azalıyor ve fiyatları düşüyor. Ama bunlar hala mevcut işler. Yapılması gereken bu fiyatlara rağmen iş alabilir ve para kazanabilir hale gelmek. Yine
ayın konusu
eski teknoloji ile bu problemi çözemezsiniz. Çözüm yine verimliliği artırmakta. İkinci el makinalarla verimlilik probleminin çözülemeyeceğini düşünüyorum. Şimdi yapılması gereken çok sayfayı ( 48 – 64 hatta 96) aynı anda basabilen makinelere yönelmek. Düşünün bugün 16 sayfa makinesi olan bir işletme 40.000 adetten 18 forma işi basabilmek için 18 iş değişimi yapıyor. Her bir değişimde makinenin eskiliğine bağlı olarak 3045 dakika duruyor, her yeni forma baskısına girdiğinde 1000-3000 arası fire veriyor. Oysa modern bir 48 sayfa makine ile iş değişimi süresi 20 dakikaya, durma sayısı 6 ya, fireler ise 300-500 seviyelerine iniyor. Bir de sürat faktörünü eklerseniz aradaki büyük verim farkını hesaplayabilirsiniz. Kısaca hesaplarsak, 16 sayfa makine bu iş için toplam 32 saat harcadı ve 36.000 forma fire verdi. Modern bir 48 sayfa makine ise aynı iş için toplam 10 saat harcadı ve 18.000 (16 sayfa forma hesabı ile) fire verdi.
matbaa&teknik
mektedir. Hayal kırıklığı yaşanmaması adına, ikinci elle ilgili olarak yatırım yapılacak is, mutlaka üretici firma garantisi ile alınmasında ve kurulmasında fayda olduğu düşüncesindeyim. Dünyada yaşanan ekonomik krizin etkisinin azalmasıyla birlikte, pazarda bulunan iyi durumdaki ikinci el makinelerinde azalacağı kanaatindeyim. Bu durumu kullanabilen yatırımcılar pazarda iyi durumda olan ikinci el makinelere yatırımlarını yaptıkları ve bu süreci avantaja döndürdükleri de bir gerçektir. Uğur Saltan: Özellikle insert baskısında talep yarı ticari makinelere kaymıştır. Çok yüksek kalitede olmayan magazinler de bu makinelerde başarılı bir şekilde basılabilmektedir. İkinci el tedariğinde pazarda ciddi bir sorun vardır. Alınan makinelerin çoğu 15-20 yaşlarında ya da daha yaşlı olup her ne kadar yatırım maliyeti düşük olsa dahi üretim maliyetleri oldukça yüksek kalmaktadır. Yeni teknoloji makinelerle rekabet yapmaları kesinlikle mümkün değildir.
Özellikle kitap ve magazin tirajlarındaki düşüşler ve uluslar arası magazinlerin kârsızlık sebebiyle kapatılması pazarı nasıl etkiledi, diye sorduk, uzmanlara. Tirajların düşüp düşmediğinin teyidinin yanı sıra vğrenmek istediğimiz acaba tabaka beslemeli ofsetlerin kitap ve magazin baskısında web ofsetten pazar alması mümkün mü?
Bora Erdem: İnsert pazarı ve kurutmalı weblere halen ilgi yüksektir ve yeni yatırımlarla ilgili olarak birçok firmayla görüşmelerimiz devam etmektedir. Bu pazarda ciddi bir gelişme söz konusudur. İkinci elle ilgili olarak, tüm dünyada yaşanan krizin etkisiyle birçok ülkede ikinci el makine bulunabilmektedir ve nadiren de olsa yakın tarihli üretilmiş makinelere de rastlanmaktadır. Ancak şu konuda yaşadığımız deneyimlere istinaden bir uyarıda bulunmak istiyorum, bu makinelerin bir bölümü ikinci elciler tarafından “as is” olarak satılmaktadır ve garanti verilme-
16
Şafak Okaygün: Tıpkı matbaalar gibi yayıncılarında sorunları var ve esasen matbaacıların görevlerinden biriside yayıncıların (müşterilerinin) önünü açmak, onların maliyetlerini düşürerek yayıncılığa ve müşteri kalmaya devam etmesini sağlamak. Elbette ki başka nedenlerle kapanan dergiler, yayınlar olacaktır ama bu sektörün hiç değilse birim maliyet olarak karlı kalabilmesine yardım edersek matbaacı içinde daha iyi olacaktır. Kitap pazarına gelince burada büyük bir sıkıntı olmadığını düşünüyorum. Tüm dünyada yayın sayısı ve tirajlar hızla artmaya devam ediyor. Örneğin kültür kitapları pazarı sadece Türkiye de 2011 yılında %40 büyüdü. Tabaka ofset zaten dergi ve kitap pazarında mevcut ve iyi bir paya sahip. Bu pay
oranının uzun vadede çok değişmeyeceğini düşünüyorum. Bora Erdem: Bu konuda kriz döneminde pazarda ciddi bir düşüş olduğu doğrudur ancak krizin etkilerinin azalması ile yeni pazarlar açıldığını düşünüyorum. Web ofsette yüksek tirajlı işler basıldığından, yüksek tirajlı işler devam ettiği sürece pazarın değişeceğini düşünmüyorum. Uğur Saltan: Biz tam tersini düşünmekteyiz. Yeni teknoloji yarı ticari ve tam ticari web ofset makinelerdeki fire oranları çok düşmüş olup tabaka ofset sektöründeki 5 bin - 10 bin tirajlar ( 4 ön 4 arka tek geçişte) bile çok rahat bir şekilde basılabilmektedir. Ömer Bozoğlu: Bizde de magazin tirajları zaten düşük. Ama 3000 – 5000 adetlik tirajların webden ziyade ön-arka basabilen tabaka ofsetlerde basılması çok daha doğru bir yöntemdir ve şuanda da bu şekilde yapılıyor. İleriki zamanlarda özellikle magazin dergilerinin ebat düşürmeleri durumunda otomatikman web ofsetlerin bu alanı kaybetmeleri kaçınılmaz olacaktır.
Peki ya, katma değere yönelik web geliştirmeleri. Birinci soruyla bağlantılı olarak web ofset üzerine yapılan artı değer katacak inline uygulamaların bu
ayın konusu
pazara katkısı olmuş mudur? Soğuk yaldız, tabakalama, şekilli kesim vb. uygulamalar web ofsete ne kadar artı pazar kazandırabilmiştir? Bora Erdem: Teknoloji anlamında yapılan her yenilik mutlaka olumlu etki yapmıştır ve yapacaktır da. Uğur Saltan: Bu işlemlerin tek geçişte yapılabilmesi üreticiye maliyet açısından önemli katma değer sağlamış olup müşterilerine de aynı şekilde yansımıştır. Ömer Bozoğlu: Amerika’da yapılan tipte uygulamalar bunlar ama ne kadar Pazar payını kapsıyor bu tip makineler şuan için kestiremiyorum. Şekilli kesim yapmak istediğinizde tabakaya dönmeniz, kalın kağıt kullanmanız gibi şartları oluşturmanız gerekiyor. Aynı şekilde soğuk yaldız uygulaması için hızdan feragat etmeniz gerekiyor. Bu uygulamaların ne getirip ne götürdüğünün iyi hesaplanması gerekiyor. Çünkü ucuz olmayan bu uygulamalar aynı zamanda webin bazı özelliklerinden (sürat gibi) feragat etmenizi gerektirebiliyor. Şafak Okaygün: Hayır bu tür uygulamalar sadece çok az sayıda ve çok özel nedenlerle mevcuttur ve pazarda belirgin bir trend oluşturamaz.
matbaa&teknik
masraflarından kurtulmaya çalışması ile olabilir. Bu ise dijital baskı makinesi fiyatlarının ve birim iş maliyetinin onda birine düşmesi, kapasitelerinin ise yaklaşık 10 katı artması ile mümkün olabilir. Bu bir gün mutlaka olabilir, ancak bu uzun bir süredir ve bu zaman geldiğinde gazetelerin varlığı daha da sorgulanıyor olabilir. Bora Erdem: Dijital web teknolojisi halen kendini geliştirme aşamasındadır ve geleceğe yatırım yapmaktadır, şu aşamada web pazarını zorlayacağı kanaatinde değilim. Uğur Saltan: Şu an için dijital baskı makinelerinin maliyetleri web ofsetler ile rekabet edecek aşamada değildir.
Son olarak dijital – konvansiyonel rekabeti. Dijital weblerin, ofseti ne kadar etkilediğini düşünüyorsunuz? Özellikle düşük gramajlı gazete, insert vb. baskılarda web pazarını zorladılar mı? Ömer Bozoğlu: Dijital weblerin birim fiyat maliyetleri henüz bu alanı etkileyecek düzeyde değil. Hem makinelerin pahalı olması hem de birim fiyat maliyetlerinin yüksekliği nedeni ile bu tip baskıları zorlayacak bir sistem olarak görmüyorum henüz. Ne zaman birim fiyat maliyeti düşer ve makine fiyatları uygunlaşır o zaman bu alanda da birçok projeye imza atılabilir. Şafak Okaygün: İlk soruda bunun cevabını kısmen vermiştim ama biraz daha açarsak, dijital webler gazete ve insert pazarında daha çok uzun bir süre etkin olamaz. Bunların etkinleşebilmesi ancak gazetelerin bölge matbaalarının yerine hemen her şehre bir dijital baskı sistemi kurması ve dağıtım
Bizim aklımıza gelen kilit sorular bunlardı. Elbette, çok daha iyi sorular hazırlanabilirdi ancak bu soruları da web’in uzmanlarına web baskı makinesi kullanan uzmanların hazırlayabileceği gerçeğini unutmuyoruz. Bu genel soruların dışında uzmanların zaten sürekli matbaalarımızın yanında olduğunu biliyor ve daralıyor gibi görünmesine rağmen aslında genişliyor olduğunu anladığımız web ofset konusundaki gelişmeleri, bu ay Frankfurt’ta gerçekleştirilecek Wan Ifra Gazetecilik fuarında bulabileceğinizi hatırlatmak istiyoruz. Ifra’ya ilişkin bilgiler de 6. sayfada.
17
ayın konusu
matbaa&teknik
Web’te Hedef Fiyat Değil, Kalite Yatırıma 16 sayfa 62 kesim Rotoman ile başladık. Makinenin kurulup çalışmaya geçmesinden altı ay sonra ikinci makine siparişimizi verdik. 32 sayfa 58 kesim Euroman ve 32 sayfa 62 kesim Lithoman yatırımı gerçekleştirdik. Şuan 3 adet heatset ve bir adet 32 sayfa Tensor coldset makinemiz ile web baskı çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bilnet Web Baskı bölüm ve pazarlama sorumlusu Mihriban Algan
Bilnet’in 2007 yılında kurulduğunu artık matbaa&teknik okuyan herkes biliyor. Geçen bu kısa süreye çok önemli yatırımları sığdıran şirket son olarak ambalaj baskı makineleri yatırımını tamamladı. Ancak bu ay kapak konumuzun web baskı olması ve şirketin de 1,5 yıl içinde dört web baskı makinesi ile donanmasını fırsat bilerek bir kez daha içinde keyifle gezilen bu matbaaya koştuk. Sorularımızı Web Baskı bölüm ve pazarlama sorumlusu Mihriban Algan, cevaplandırdı.
18
matbaa&teknik: Bilnet web yatırımlarına ne zaman başladı bugün itibariyle web baskı makine parkuru hangi makinelerden oluşuyor? Mihriban Algan: Bilnet yaklaşık 1,5 yıl önce web baskı yatırımlarına başladı. Yatırıma 16 sayfa 62 kesim Rotoman ile başladık. Makinenin kurulup çalışmaya geçmesinden altı ay sonra ikinci makine siparişimizi verdik. 32 sayfa 58 kesim Euroman ve 32 sayfa 62 kesim Lithoman yatırımı gerçekleştirdik. Şuan 3 adet heatset ve bir adet 32 sayfa Tensor coldset makinemiz ile web baskı çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
matbaa&teknik: Çalışmalarına tabaka ofsette başlayan ve bu alanda oldukça güçlü bir matbaa olan Bilnet’in web alana girişini etkileyen unsurlar nelerdi? Mihriban Algan: Şirket olarak entegre bir yapıda olmayı tercih ediyoruz. Tesisi sadece bir alanla sınırlamıyoruz. Matbaa olarak tüm baskı volümlerinde işleri sürece dahil etmek gayesindeyiz. Son ambalaj yatırımlarımız da bunun göstergesidir. Matbaa olarak kartvizitten su şişesindeki etikete kadar alanımızla ilgili tüm işleri yapabilen bir sistemimiz olmalı. Bu şirket kurucumuzun iş prensibi ve bu sebeple baskı ile ilgili her alanda olmak için çalışıyoruz.
ayın konusu
matbaa&teknik
1,5 yıl içinde dört web baskı makinesi ile donanmasını fırsat bilerek bir kez daha içinde keyifle gezilen bu matbaaya koştuk.
Yurtdışına yönelik önemli baskılı işler üretiyoruz. Bu web yatırımları gerçekleştirmemizin temel nedenlerinden biri de yurt dışındaki müşterilerimiz için ürettiğimiz baskılar. Ayrıca Bil Eğitim Kurumlarının volümlü eğitim kitapları baskısı içinde web ofset bir ihtiyaçtı. Şu an Türkiye şartlarında tek web makinesi ile çalışmak mümkün değil. Eğer bu alanda hizmet veriyorsunuz mutlak bir makineye daha ihtiyacınız oluyor. 16 sayfa bir makine yatırımı düşünürken işlerin potansiyelinin de getirisi olarak 32 sayfalık yatırım daha akla uygun geldi ve yatırımı bu yönde gerçekleştirdik. Dünya genelindeki trendler doğrultusunda ebatlarda küçülmeye gidiliyor. Bu nedenle bir tane de 58 kesim makineyi tesise kattık. Türkiye’de 58 kesim başka makineler de olmasına rağmen bizim özelliğimiz kurutmalı baskı yapabilmemizdir. Magazin tadında baskı olarak nitelendirilebilecek işler yapıyoruz. Kullandığımız teknoloji sadece düz bir insert makinesi değil. Baskı kalitemiz de oldukça yüksek düzeyde. Genelde makine yatırımlarında piyasadan
farklılaşmayı seçiyoruz. Örneğin 62 kesim makinemizi alırken farklılaşmak adına baskı ünitelerine beşinci rengi ekledik. Makine yatırımı bir bütün halinde ele alınması gereken bir süreç aslında. Makine almanın yanında gerekli altyapıyı da kurmanız gerekiyor. Web yatırımı sonrası mücellit unsurlarını da makineye eklemek başlı başına bir iş niteliğinde. Baskı sonrası yatırımlarında da tam otomasyonu Müller Martini’nin çözümleri ile sağladık. Yatırım kararı sonrası sürecin kısalığı, çok hızlı hareket etme zorunluluğunu beraberinde getirdi. Üretimimizi tam bir bant sistemi şeklinde gerçekleştiriyoruz. Bu yapı zamandan önemli oranda tasarruf etmemizi sağlarken hata olasılığını da çok azaltıyor. matbaa&teknik: Dört makineye sahip tesisinizle önemli bir baskı potansiyeline sahipsiniz. Bu makinelerin üretimini doldurma adına ne tür çalışmalar yapıyor, ağırlıklı olarak hangi işlere yöneliyorsunuz?
Mihriban Algan: Özellikle makinelerimizin kaliteli baskı sunabilen yapısı nedeniyle magazin türü işlere yöneliyoruz. Son dönem ağırlığımızı ihracata verdik. Yurtdışına okul kitapları basıyoruz. Kağıt ve kalite beklentisi olarak Türkiye’den çok farklı. Bunun yanında dışarıdan gelen çeşitli yüksek volümlü kitapların basımını üstlenmiş durumdayız. Yurtdışındaki pazarlama faaliyetlerimizi Almanya’daki ofisimiz aracılığıyla sürdürüyoruz. Firma içindeki ihracat bölümümüzde 3-4 arkadaşımız görev alıyor. Rusya, Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkelerle yakın iş ilişkileri kurmuş durumdayız. Haftalık yayınların bile basımını üstleniyoruz. Yurtdışında gerçekleştirdiğimiz bu tip başarılı çalışmalar pazar payımızı arttırma noktasında en önemli referans dayanaklarımızdır. Avrupa genelinde de önemli yayıncılarla çalışıyoruz. Bilnet’i sadece Türkiye’ye yönelik çalışan bir firma olarak görmemek lazım. Tabii bu arada Türkiye ölçeğinde de örneğin Sky Life gibi ayda tek dergisi 235 bin adetten 13 forma ve yedi ayrı eki bulunan bir yayını basan önemli bir
Web yatırımı sonrası mücellit unsurlarını da makineye eklemek başlı başına bir iş niteliğinde. Baskı sonrası yatırımlarında da tam otomasyonu Müller Martini’nin çözümleri ile sağladık.
20
ayın konusu
matbaa&teknik
tesis olduğumuzu da göz ardı etmeyelim. Türkiye’de ağırlıklı olarak A+ olarak nitelendirilebilecek müşterilerle çalışmak istiyoruz. Fiyat rekabetinin ön planda olduğu piyasa içinde beklendiği gibi çok agresif bir tavır içinde olmadık olmayı da düşünmüyoruz. Fakat yakın dönemde birçok önemli süreli yayının içinde Bilnet imzasını görmeye devam edeceksiniz. Eylemlerimiz sürecek diyebiliriz. matbaa&teknik: Web makine yatırımlarınızda marka tercihiniz neden Euroman yönünde oldu? Mihriban Algan: Öncelikle makineler kalite beklentilerimize cevap verecek nitelikte. Performansları ve çalışma yapıların çok iyi. Ayrıca matbaanın ilk kuruluşundan bu yana Pasifik Mümessillik ile çok yakın ilişkiler içindeydik. Bu da tercih yaparken karar vermemizde etkili oldu. Firma olarak bir markaya duyulan güven bizim için son derce önemli. Eğer güven verebilmiş bir markayla çalışıyorsak çok fazla detaylara takılmıyoruz. İlk makine yatırımında manroland’ı seçmiştik çok memnun kaldık daha sonraki yatırımlarda da memnun kaldığımız marka ile devam etmek istedik. İlk yatırımla Sky Life gibi önemli bir işi sorunsuzca bastık. Bu performans bizi etkiledi ve kaliteden memnun olduktan sonra da başka bir maceraya girmek istemedik. Euroman şu an elimiz ayağımız oldu diyebilirim. Bizim için paylaşılamayan bir makine. Türkiye’deki dergilerin birçoğu 27,5 kesim olması nedeniyle kağıttan önemli oranda bir tasarruf sağlıyor. 58 kesim kurutmalı makine şuan çok az tesiste var.
Euroman Türkiye’deki yayıncılık pazarına son derece uyan bir makine. Ülkemizdeki magazin dergilerinin yüzde 90’ını rahatlıkla basabileceğiniz bir teknolojiye sahip olduğunu
söyleyebiliriz. Son yatırımlar sonrası hem iş potansiyelimizden hem de makinelerimizin bu iş yapısına cevap verme potansiyelinden son derece memnunuz.
Lacp Vision Awards’ta Kartonsan 2011 Faaliyet Raporu’na Ödül Amerikan İletişim Profesyonelleri Kuruluşu (League of American Communications Professionals-LACP) tarafından her yıl düzenlenen ve dünyanın en seçkin faaliyet raporu yarışmalarından biri olarak kabul edilen LACP Vision Awards Yarışması'nda Kartonsan’ın 2011 Faaliyet Raporu Gümüş Ödülün sahibi oldu. Bu yıl itibarıyla 25’ten fazla ülkeden gelen 5 bin 500 başvurunun arasında üretken tasarımı, kurumsal tarihinin anlatılışı ve içerik zenginliğiyle ön plana çıkan Kartonsan 22
2011 Faaliyet Raporu jüriden 97 puan aldı. Kartonsan 2011 Faaliyet Raporu’nu İngiliz stratejik ve farlılaşan marka danışmanlık firması Tayburn hazırladı. Vision Awards Yarışması'na başvuran kurumların faaliyet raporları, LACP’ye bağlı çizgi altı iletişim alanında uzmanlaşmış jüri tarafından şirket büyüklüğü, yıllık kazanç gibi ayırt edici bir takım esaslara göre sınıflandırılarak önceden belirlenmiş ölçütlere göre değerlendirilip puanlandırılıyor.
ayın konusu
matbaa&teknik
Çağlayan Matbaacılık Web’te günlük 3-4 Milyon Forma Kapasite ile Çalışıyor
“Kaliteli Baskı İşten Zevk Almamızı Sağlıyor”
Hasan Koç Türkiye’deki web matbaaları arasında önemli bir yere sahip olan Çağlayan Matbaacılık mevcut makine portföyüne son olarak manroland web baskı makinesi üretiminin Türkiye’de amiral gemisi olmaya talip makinesi Euroman’ı kattı. Şirketin web ofset sorumlusu Hasan Koç, “kaliteli baskı işten zevk almamızı sağlıyor” diyor. 1992’den bu yana web baskı sektöründe çalışan Hasan Koç, 2003’den bu yana da Çağlayan Matbaacılık’ta görev yapıyor. Koç, Çağlayan Matbaacılık web tesisleri ve son Euroman yatırımı hakkında dergimize bilgi verdi:
matbaa&teknik: Web ofset bölümünüzdeki makine parkurunuzda hangi makineler bulunuyor? Bu makineler ile ortalama baskı kapasiteniz nedir? Hasan Koç: 2 tane 16 sayfa tam ticari baskı yapan ve ayrıca bir tane 32 sayfa KBA markalı makinelerimiz var. Ayrıca dört ünite ile 48 sayfa baskı yapan Türkiye’de bu alanda tek olan Euroman makinemiz mevcut. 5 makinemiz ile günde yaklaşık 16 sayfa üzerinden 3-4 milyon forma baskı alabilecek kapasitedeyiz.
Şu an Türkiye’deki mevcut web yatırımı talebin üzerinde. Avrupa’daki yüksek tirajlı işler ne yazık ki Türkiye’de fazla yok. Çağlayan Matbacılık’ta işe başladığımda tek makine ile çalışıyorduk. Şimdi ise 5 makineye yolumuza devam etmekteyiz. Daha önce dışarıda bastırdığımız birçok işi zamana yayılan yatırımlarımızla kendi bünyemizde gerçekleştirmeye başladık. Makine yatırım tercihlerimizde önceliğimiz her zaman kaliteden yana oldu. Kaliteli baskı işten zevk almamızı sağlıyor. alan olarak en kalitelisini sunan teknolojiyle çalışıyoruz. Bu teknolojiye sahip makineleri yatırımı yapacağımız dönem her hangi markanın kullandığı teknoloji üst düzey bir teknoloji ve çalıştığımız teknolojik düzene uygun ise tercihimizi de o yönde kullanıyoruz. matbaa&teknik: Web ofset teknolojisinde ikinci el makine yatırımları çok yaygınken sıfır makine yatırımı yapmayı neden tercih ettiniz? Hasan Koç: Öncelikle güven açısından sıfır makineye yöneliyoruz. Bazen ikinci el makine büyük hasarlar almış, deforme olmuş bir yapıda olabiliyor ve siz bunu çalışmadan veya çalışırken görmeden anlamıyorsunuz. Ayrıca ikinci el makinenin yan fonksiyonları ilk kullanıcısının tercihleri ile sınırlıyken sıfır bir makinede istediğiniz fonksiyonları ve kabiliyetleri tercih etme şansınız oluyor.
24
ayın konusu
Web ofset aslında farklı markalarla çalıştığımız bir alan. Yatırımda marka tercihlerimiz zaman zaman değişti. Gerek ekonomik koşullar gerekse de sunulan farklı markalarında taleplerimize yeterince cevap vermesi nedeniyle marka tercihlerimiz farklılaştı. Son yatırımını gerçekleştirdiğimiz Euroman ile 1 yıldır baskı yapıyoruz. Performansından oldukça memnunuz. Oldukça iyide işlettiğimize inanıyoruz Tek bobin ve tek makina ile A 4 çıkış 16, 24 ya da 48 sayfa baskılar yapabiliyoruz. Makinenin paralel baskı özelliği sayesinde ihtiyaç duyduğumuzda yararlanabiliyoruz. Özellikle makineyi kurutmasından soğutucusuna kadar yüksek teknolojiye sahip donanımla almaya çalıştık.
matbaa&teknik
Web makinler ofsetten ayrılır. Daha hızlı ve özen isteyen teknolojilerdir. Bu yüzden yetişmiş profesyonel bir ekiple başarıyı yakalamanız mümkündür. Şu anda iyi yetişmiş personellerimizle en iyi hizmeti verme noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Genel olarak makine tedarikçisi firmaların sağladığı teknik destek hizmetinden oldukça memnunuz. Euroman’da da aynı rahatlığı yaşadık Pasifik bize her türlü desteği verdi ve şu ana kadar büyük bir sorun yaşamadan çalışmalarımıza kesintisiz devam edebildik. matbaa&teknik: Serdar Bey, Euroman’ı farklı kılan özellikleri hakkında biraz bilgi verir misiniz? Hasan Bey’in özellikle
üzerinde durduğu 48 sayfa avantajı, matbaaya ne tür bir kazanç sağlamaktadır? Serdar Tokel: İşten işe geçiş hızı ve temiz baskıya geçerken ki az fire oranından dolayı Bir Euroman 48 ile 5000 adet’ten milyon adette olan özellikle çok formalı işleri kolayca basıp işletmenize büyük verimlilik sağlayabilirsiniz. Örneğin 18 formalı bir kitabı 16 sayfa bir kurutmalı makine ile 18 geçişte basabilirken Euroman 48 ile 6 geçişte basıp bitirebilmektesiniz. Buda sizi fazladan 12 kez kalıp değiştirmekten, makineyi yeni forma baskısına hazırlamaktan kurtarmaktadır ve bastığınız işi 3 kat daha hızlı teslim etme imkânı vermektedir. Bunun yanı sıra Euroman 48 piyasada her ne kadar yarı ticari makine olarak bilinse de yüksek baskı kalitesinden dolayı çok geniş bir ürün yelpazesini sorunsuz basabilmektedir. Bundan dolayı kullananlar tarafından sevilen esnek ve verimli bir makinedir. Türkiye’de kullanılan Euroman makineler 578 mm kesim olduğundan dolayı insert ve 275 mm kesim kitap işlerinde 620 mm kesimlere göre yüzde 7’lik kağıt tasarrufu olmaktadır. Bu da firmaların piyasada daha rekabetçi olmalarını sağlamaktadır. Euroman fiyat performans olarak rakibi olmayan eşsiz bir makinedir bu özelliklerinden dolayı Türkiye pazarında kabul görmüş ve yerini almıştır.
26
ayın konusu
matbaa&teknik
Toray’ın Mükemmel Baskı Kombinasyonu Toray’s Perfect Print Combination
Manufacturer shows how economic and ecological print create a profitable mix at WAN IFRA’s World Publishing EXPO 2012. Economical and ecological waterless print production will be the focus for Toray Industries Inc’s presence at WAN IFRA’s World Publishing EXPO 2012 at Frankfurt, Germany, from 29 to 31 October. On Press Durability Up 40 % Highlighting those capabilities and additional quality benefits will be Toray’s MX10 waterless CTP offset printing plates. Since their market introduction in April, customers using the MX10 plates have reported increases of up to 40% in press run performance. The plates can be imaged by certified plate setters such as Trendsetter News 100/200, Generation News V-X-Z or Xjet Waterless with a resolution of up to 175 LPI. They can achieve run lengths of between 250,000 and 400,000 impressions on uncoated and coated paper respectively. The waterless plate processor requires only a fraction of the chemicals needed to process conventional plates minimizing the environmental impact.
Üreticiler WAN IFRA’s World Publishing EXPO 2012’de ekonomik ve ekolojik baskının nasıl kârlı bir kombinasyon meydana getirebileceğini gösterecekler. Toray Industries Inc, 29-30 Ekim tarihleri arasında Frankfurt’ta gerçekleştirilecek fuarda ekonomik ve ekolojik susuz baskı üretimine odaklanacak.
Baskı Dayanıklılığı % 40’a Çıkıyor Toray’ın MX10 susuz CTP ofset baskı plakaları Nisan’da piyasaya sunulduğundan beri makine tiraj performansında % 40’a kadar artış sağlamasıyla tanındı. Plakalar Trendsetter News 100/200, Generation News V-X-Z yada 175 LPI çözünürlüklü Xjet Waterless gibi sertifikalı CtP’lerle pozlandırılabiliyor. Kaplanmamış ve kaplanmış kağıtlar üzerinde sırasıyla 250 bin ve 400 bin baskı yapabiliyorlar. Susuz plaka işlemcisi, geleneksel kalıpları işlemek için gereken kimyasallardan sadece çok az bir kısmını gerektiriyor ve bu durumda çevre üzerindeki etkiyi minimuma indiriyor.
Gazete Baskısının Kalitesi Gazetelere Konu Oluyor Toray, World Publishing EXPO 2012’de Avrupa’nın önde gelen ödüllü susuz gazete baskıcılarından baskı örnekleri gösterecek. Toray
28
International Europe GmbH’den Satış Müdürü Junichi Ishii şu şekilde anlatıyor: “Bu seviyede bir baskı kalitesi gazetelerde geleneksel ofset süreçleriyle elde edilemez diye düşünülüyordu ama KBA Cortina baskı makinesi ve Toray susuz kalıpları sayesinde artık mümkün. Günümüzde tirajlar düşüyor ve bu nedenle susuz’un düşük hazırlık atığının kârlılık üzerinde önemli bir etkisi oluyor. Toray levhaları, mürekkebi değiştirmeye gerek olmadan aynı gazete üzerinde çeşitli kağıtlar üzerine son derece yüksek kalitede coldset ya da heatset baskısı yapabilir. Yarı ticari ürün portföylerini genişletip kârlılıklarını arttırmak isteyen gazete matbaacıları için görülmemiş bir çok-yönlülük sunuyor.
Daha Fazla Kalıp Üretim Kapasitesi Toray yakın zamanda Çek Cumhuriyeti’nde yeni baskı plaka fabrikasının inşasına başladığını duyurdu. 2014 başlarında faaliyete geçmesi planlanan 72 milyon dolarlık proje, Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Amerika’daki matbaacıların ihtiyaçlarını karşılayacak kalıp kaplama ve dönüytürme tesisleri içeriyor. Proje, kalıp üretim süreci akışını ve lojistiği optimize ederken, susuz sistem kullanıcılarına verilen teknik servisin de daha iyi olmasını sağlayacak.
Headline Grabbing Newspaper Printing At World Publishing EXPO 2012 Toray will showcase print samples from prominent award winning waterless newspaper printers throughout Europe. Highlights will include examples of remarkable quality cold set products with coating from Freiburger Druck, Germany. Mr Junichi Ishii, Sales Manager at Toray International Europe GmbH, says: “This level of print quality is considered unachievable on a newspaper press using the conventional offset process but possible with the KBA Cortina press and Toray waterless plates.” Other coldset examples will include striking fashion adverts printed on improved paper by Eco Print Center, Belgium. He adds: “In today’s world with smaller printed news editions and reduced circulation rates, the low make-ready waste of waterless has a positive impact on the bottom line. Toray plates can print coldset or heatset with exceptional quality on a wide range of paper on the same newspaper press without the need to change the ink. They offer unmatched versatility for newspaper printers seeking to expand their semi- commercial product portfolio and increase profit.” Increased Plate Production Capacity Toray has recently announced the start of construction of their new printing plate factory in the Czech Republic. Expected to be operational in early 2014, the USD72 million project includes facilities for plate coating and converting that will meet the needs of printers across Europe, the Middle East and North America. The project will optimize the plate manufacturing process flow and logistic as well as enhance technical service to waterless users.
ayın konusu
matbaa&teknik
Tensor, Pasifik ile Genişliyor Tensor Expands Representation in
Russia and CIS Countries Amerikan single-width web ofset baskı makinaları üreticisi Tensor International LLC, Pasifik Mümessilik ve onun Moskova’daki acentesi AGService LLC ile temsilcilik anlaşmasını genişlettiğini bildirdi.
Pasifik ve AGService arasında tesis edilen bu yeni oluşum, Tensor’ün Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğundaki Kazakistan, Kırgizistan, Moldova, Tacikistan, Ukrayna ve Özbekistan gibi kilit pazarlardaki penetrasyonunu olumlu etkilemesi bekleniyor. Pasifik Mümessillik, Azerbaycan, Türkiye, Türkmenistan, Gürcistan, Kuzey Kıbrıs ve Romanya’daki satış ve pazarlama faaliyetlerini doğrudan yapmaya devam edecek.
Single-width Pazarında Tek ve Benzersiz Pasifik Mümeessilik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Okaygün, “AGService ile olan işbirliğimizi duyurmaktan ve bu işbirliğinin Tensor Web ofset baskı makinalarının, bu çok önemli ve hızla gelişen pazarlardaki, satış ve pazarlama faaliyetlerini geliştireceğine olan inancımı paylaşmaktan gurur duyuyorum” diyor ve ekliyor: “Tensor makinaları mükemmel fiyat/performans oranı ile single-width pazarında tek ve benzersiz olup; pazarda daha güçlü bir varoluşu haketmektedir. Pasifik Mümessillik’in satış ve satış sonrasındaki güçlü desteği ile AGService firmasının yüksek motivasyonlu ekibinin yerel varlığının birlikteliği, ortak müşterilerimizin beklentilerinin başarıyla karşılanmasını sağlayacaktır”
30
Tensor International LLC, a U.S. manufacturer of single-width web offset press equipment, is pleased to announce its extended representation agreement with Pasifik Trading and its new partner, AGService LLC of Moscow.
This newly formed cooperation between Pasifik and AGService will effectively expand Tensor penetration into key Russian and certain CIS markets, including Russia, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Moldova, Tajikistan, Ukraine and Uzbekistan. Pasifik Trading will continue to directly cover markets within Azerbaijan, Turkey, Turkmenistan, Georgia, Northern Cyprus and Romania.
Tensor is Unique in the Single-Wide Market “I am proud to announce our cooperation with AGService, with expected results in improved marketing and sales success of Tensor’s web offset products in these important and fast developing markets,” said Safak Okaygün, Managing Director of Pasifik Trading. “Tensor equipment, with an excellent price performance ratio, is unique in the single-wide market offerings and deserves a strong presence. The sales and after-sales support strengths of Pasifik Trading, combined with the local presence of the highly motivated AGService team, will bring greater satisfaction for our mutual customers,” said Okaygün.
ayın konusu
matbaa&teknik
Büyük Beklentilerimiz Var AGService Genel Direktörü Elshan Aliev, ise ”Son derece dinamik ve genç olan ekibimiz ile ağırlıklı olarak Rusya dışında iyi organize olmuş markalar üzerinde yoğunlaşıyoruz ve gelişen pazarımızda bu markaları destekliyor ve öne çıkarıyoruz. Bu kapsamda Tensor markası bizim vizyonumuza tam uymakta ve Sayın Şafak Okaygün ve ekibinin büyük başarıları ve deneyimi ile AGSErvice’in başarmaya kararlı ruhunun bileşimi, çok başarılı bir birliğin oluşumuna işaret etmektedir” dedi. Tensor firmasının Yönetim Kurulu Başkanı ve Satış Direktörü Mike Pavone’un yorumu ise şöyle: “Bu birliktelikten çok büyük beklentilerimiz var, ürünlerimizin bu pazarlara çok uygun olduğuna inanıyoruz. Bu pazarlarda Tensor ürün grubunun, yüksek otomasyonlu şaftsız makineler gibi yüksek teknoloji gerektiren modellerini daha ön plana çıkarmak suretiyle, verimliliği artırmayı ve müşterilerimizin yatırımlarının geri dönüşlerinin çok daha kârlı olmasını hedefliyoruz”. Tensor’ün single-width (tek-en) ofset baskı makinelerinde neler sunduğunu daha yakından görmek için, 7-10 Ekim arasında Chicago’da düzenlenen Graph EXPO ve 2931 Ekim arasında Frankfurt’ta düzenlenen IFRA EXPO fuarında Tensor standını ziyaret edebilirsiniz. Detaylı ürün bilgisini www.ustensor.com adresinde bulabilirsiniz.
We Believe Our Products Are Well Suited for These Markets Aliev Elshan, General Director of AGService, said, “We are a young, dynamically developing company that is strongly focused in providing representation to brands that are well established outside of Russia and promoting and supporting them within these developing markets. Tensor fits our vision beautifully, and combining the huge success and experience of Okaygün and his team at Pasifik Trading with AGService’s ambitious spirit and drive for results points to a highly successful union for all.” “We have great expectations on the partnership and we believe our products are well suited for these markets,” said Mike Pavone, Tensor’s COO and VP of Sales. “Efforts in these markets will concentrate on the higher end of the Tensor product range, including shaftless presses with more automated controls, thus ensuring greater efficiency and better return on investment for our customers.” To learn more about Tensor’s singlewide press equipment offerings, visit Tensor at Graph Expo in Chicago, October 7-10 and IFRA Expo in Frankfurt, October 29-31. Detailed product information can also be found at www.ustensor.com.
Matbaa Mürekkebinin Lideri DYO ile İlgili Tüm Bilgiler Bu Sitede “www.dyoinks.com” yenilenen yüzü ile yayında. Türkiye’nin ilk matbaa mürekkebi üreticisi ve sektörünün lideri DYO Matbaa Mürekkepleri, web sitesinin yenilenmesi için yürüttüğü çalışmaları tamamladı. DYO’nun sektöre yönelik ürün ve hizmetleri ile ilgili detaylı bilgilere ulaşılabilecek www.dyoinks.com yenilenen tasarımı ve içeriği ile yayında. Yenilenen yüzüyle ziyaretçilerin beğenisine sunulan sitede, DYO’nun matbaa sektörüne getirdiği yenilikler, ürünleri ve şirket ile ilgili son gelişmelerin yanında Türkiye’nin dört bir yanında matbaalara yönelik verdiği eğitimler hakkında da bilgiler yer alıyor. Sektörde köklü bir geçmişe sahip olan DYO
32
İnks; Gazete-Magazin Mürekkepleri, Tabaka Ofset Mürekkepleri, Flekso-Rotogravür Mürekkepler, Serigrafi Mürekkepleri ve Metal Ambalaj Sistemleri olmak üzere beş sektörde birden üretim yapan tek matbaa üreticisi ve pazar lideri. Manisa’daki fabrikasının yanı sıra İstanbul ve Ankara’daki Renk Yapım Merkezleri’nde üretim yapan şirket, kalite ve son teknolojiyi bir araya getiren ürün yelpazesiyle farklılığını ortaya koyuyor. Sektördeki bu farklılığını yenilenen web sitesine de taşıyan DYO Matbaa Mürekkepleri’ne ulaşmak için www.dyoinks.com sitesini ziyaret etmek yeterli.
ayın konusu
matbaa&teknik
Web Baskı Mürekkepleri Bir diğer mürekkep seçim kriteri de baskı yapılacak kağıda uygun mürekkep seçimidir. Coldsette, kullanılan kağıtlar genellikle yakın gramajlardaki 3’üncü hamur kağıtlar ( Newsprint ) olduğu için, coldset için ilk başta seçilen mürekkepte değişim fazla olmamaktadır. Fakat heatset baskısında, kaplamasız (Newsprint) ve değişik kaplama ve gramaj özelliklerinde ( SC,LWC,kuşe) kağıtlar olduğu için, mürekkep seçimi çok önemlidir.
Engin Y›ld›r›m Teknik Destek ve Ar-Ge Müdürü SunChemical Türkiye
34
Bilindiği üzere Ofset baskı teknolojisi üç baskı üzerinde şekillenmektedir: Bobinden ,kaplamalı ve kaplamasız kağıtlara baskı yapan coldset ( web) teknolojisi Bobinden, kaplamalı ve kaplamasız kağıtlara baskı yapan heatset teknolojisi Tabakadan ya da bobinden, değişik kağıt ve film türlerine baskı yapan tabaka ofset (sheetfed) teknolojisi Bu üç mürekkep türü, yaptıkları baskı teknolojisi gereği viskozite ( ya da kıvam da diyebiliriz ) açısından, en düşükten yükseğe doğru coldset,heatset ve tabaka ofset olarak sıralanmaktadır. Bu özelliği etkileyen faktör, basılan teknoloji için gerekli merdane yapısından kaynaklanmaktadır. Yani, coldsette mürekkep merdaneleri en az iken , tabaka ofsete en fazladır, dolayısı ile tabaka ofsetteki mürekkep kıvamı daha sert olmak zorundadır, yani tabaka ofset kıvamındaki sert mürekkepleri coldset ya da heatset makinelerine verdiğimiz zaman, bir şekilde baskı yapılabilir belki ama baskı nefaset istenilen seviyede gerçekleşemez, ofset baskının kalbini oluşturan mürekkep-su dengesi kurulamadığı için de baskı boyunca bir sürü beklenmeyen sıkıntı oluşabilir. Ofset baskı teknolojisinde baskı etkileyen en önemli iki faktör su ve baskı ortamının sıcaklığıdır. Su istenilen özelliklerde değilse, mürekkep-su dengesi kurulamamakta ve dolayısı ile baskı istenilen neticeyi verememektedir. Aynı şekilde, mürekkebin viskozitesini ters olarak etkileyen sıcaklık ta baskıda çok önemli rol oynar. Sıcaklık arttığında viskozite düşer, düştüğünde de yükselir. Viskozite düştüğünde, mürekkep çok fazla su kabul ettiğinden kağıda yeteri kadar mürekkep gitmez; ya da viskozite yükseldiğinde, mürekkep merdaneleri yeteri kadar ezemediği için mürekkep yine kağıda gitmez. Bundan dolayı, baskı ortamının sıcaklığının ideal olması gereklidir. Heatset ve coldset mürekkepleri seçilirken, baskı esnasındaki sıcaklık gözönüne alınmalı-
dır. Yani, kış şartlarında baskı yapılıyorsa mürekkep biraz yumuşak seçilmelidir ya da yaz şartlarında baskı yapılıyorsa mürekkep biraz daha sert seçilmelidir. Bu seçim işini, baskıcı mürekkep tedarikçisine ileterek onun baskı şartlarına uygun mürekkep üretmesini sağlamalıdır ya da tedarikçi ile konuşmadan da kendi baskı ortamı sıcaklığını standart seviyede tutmak için gerekli şartları oluşturabilir. Bir diğer mürekkep seçim kriteri de baskı yapılacak kağıda uygun mürekkep seçimidir. Coldsette, kullanılan kağıtlar genellikle yakın gramajlardaki 3.hamur kağıtlar ( Newsprint ) olduğu için, coldset için ilk başta seçilen mürekkepte değişim fazla olmamaktadır. Fakat heatset baskısında, kaplamasız (Newsprint) ve değişik kaplama ve gramaj özelliklerinde ( SC,LWC,kuşe) kağıtlar olduğu için, mürekkep seçimi çok önemlidir. Çünkü, kuşe için seçilen mürekkep kaplamasız kağıtta kullanıldığında, yapışkanlık özelliği yüksek olduğu için kağıt yüzeyinin koparılmasına ve dolayısı ile kalıpta,blankette,vb birikmelere sebep olmaktadır. Bir diğer mürekkep seçim kriteri de ( özellikle coldsette ), makinenin hızına ve mürekkep haznesi altında tava olması ya da olmaması gibi değişik faktörlere bağlı olan akışkanlık özelliğidir. Hızlı makinelerde genellikle, daha akışkan mürekkep tercih edilirken,yavaş makinelerde daha kısa mürekkepler tercih edilir. Mürekkepler makineye ve baskı şartlarına Uygun olarak tercih edildikten sonra, en önemli kriter, bu tercih edilen mürekkep ( ler )in baskıcının Kalite beklentilerine cevap verip veremediğidir. Çünkü, bu konuda mürekkepler aynı performansı gösteremeyebilirler. Bu konuda aşağıdaki özellikler genelde sorgulanmaktadır: • Mürekkep-su dengesini ne kadar çabuk kurulduğu • Değişik haznesularında çalışabilirliği • Baskı esnasında minimum seviyede
ayın konusu
su ihtiyacına sahip olup olmadığı • Baskıda istenilen densiteyi verip vermediği • Baskı ilk başladığında ne kadar hızlı temiz baskıya geçip geçmediği • Baskı başı ile baskı sonu arasında, hızlara bağlı olarak baskı stabilitesini ne kadar koruyabildiği • Baskı esnasında meydana gelen uzun duruşlar sonrasında, tekrar baskıya geçildiğinde ne kadar kısa sürede temiz baskıya geçilebildiği • Karşıdan karşıya geçme olarak tabir edilen set-off özelliğinin ne kadar az olduğuna • Baskı esnasında kalıp, blanket, merdane vb yerlerde birikme özelliğinin olmamasına Coldset mürekkepteknolojisi dünyada azalma eğilimine girmiştir. Bu eğilim, Türkiye’yi de etkilemektedir. Bundan dolayı, baskıcılar değişik arayışlara girmişlerdir. Bunlardan en önemlisi, gazeteleri ilk sayfalarının heatsetteki gibi kaplamalı ( SC ) kağıtlarla basılması ve coldset makinesinden heatset ve tabaka ofset benzeri baskı kalitesine ulaşılması. Burada, genellikle coldset makinesinin bir kulesi bu sisteme uygun hale getirilmektedir. Bu da matbaanın yerleşim özelliğine göre heatset ya da UV ofset olmaktadır. UV ofset teknolojisi, Coldset makinelerde kullanılmaya başlanmıştır. Fakat, UV mürekkeplerin yapısından dolayı, mürekkep-su dengesinin kurulması, coldset ve heatsete göre biraz daha zordur ve çok daha fazla özen gerektirmektedir. Bu teknolojinin geleceğini, baskı sektöründeki gelişmeler belirleyecektir. Heatset mürekkeplerler UV mürekkeplere göre daha parlak ve makina üstü çalışması daha zordur. Baskıcılar webofset gazete basan üniteleri UV ve Heatsete çevirirken bazı değişikliler yapmaktadırlar. Merdaneler ve blanketlerin UV mürekkeplerine dayanıklı olması için yapıldığı malzeme değiştirilmektedir.Malzeme aynı zamanda o ünitede UV mürekkebin ve yağbazlı coldset mürekkebinin kullanılıp kullanılmaycağına göre de değişmektedir. Beraber kullanılması durumunda combi sisteme göre yapılmaktadır. Her iki sistem için de ayrı yıkama maddeleri kullanılmaktadır. UV mürekkepler için ünite çıkışına UV lambaları takılmaktadır.Uv lambaları hızlı makinalar için yeterli olamadığından ve su mürekkep dengesinin kurulması yüksek hızlarda zor olduğundan hızlı çalışan makinalarda UV sistem yerine ünite çıkışına fırın konularak Heatset sistemlere çevirilmektedir. Heatset sistemlerinde mürekkepler yağ bazlı olduğundan değiştirilen yalnızca merdanelerin sertlik derecesi olmaktadır. Diğer malzemeler aynı kalmaktadır. Aynı ünitede hem SC kağıda fırın kurutması ile hemde gazete kağıdına fırınsız baskı yapılması planlanıyorsa heatset mürekkep yerine heatset ve coldset mürekkeplerin ortak değerlerini birleştiren Hybrid mürekkepler kullanılmaktadır. Hybrid mürekkeplerin makina üstü performansları heatset’ten daha başarılı olmaktadır. Buna karşılık parlaklığı heatset mürekkeplerden daha geridir. Pazar açısından; Coldset mürekkepler iki yerli firma tarafından temin edilmektedir. Dyo ve SunChemical firmaları. SunChemical Türkiye’de coldsette birinci sıradadır. Heatset mürekkepler iki yerli (Dyo, SunChemical ) ve üç yabancı firma (Huber, Flint, Siegwerk) tarafından temin edilmektedir. Yüksek bir rekabetin olduğu ortamda pazar oranları firmaların fiyat stratejilerine göre değişmektedir. UV mürekkepler tümüyle dışardan temin edilmektedir. SunChemical İngiltere’deki üretim yerinden temin etmektedir. Arets ve Huber diğer mürekkep sağlayıcı firmalardır.
ayın konusu
matbaa&teknik
Müller Martini, FlexLiner Yenilikçi Giriş Sistemini Sunar Muller Martini Presents the FlexLiner Innovative Inserting System, Featuring
FlexPack, the New Stack Formation System Sistemde Yeni İstif Formasyon Sistemi FlexPack de var.
Müller Martini, FlexAd konspeti alanında ek bir gösteriyle, FlexLiner yerleştirme sisteminin mailroom’da nasıl katma değer sağlayacağını gösterecek. With an additional premiere in the area of the FlexAd concept, Muller Martini will demonstrate how the FlexLiner inserting system can generate added value in the mailroom.
Müller Martini, ‘Farklılık için’ sloganıyla, yeni yenilikçi yerleştirme sistemi FlexLiner’I IFRA Expo 2012’de yeni istif formasyon sistemi FlexPack ile birlikte sergileyecek. Gazete ve posta üreticileri, yenilikçi ürün sayesinde rakiplerinin önüne nasıl geçebileceklerini standdaki canlı gösterilerde görebilecekler. İlk çıkışını drupa 2012’de yapan yerleştirme sistemi FlexLiner, yeni istif formasyon sistemi FlexPack ile birlikte ciddi bir ilgi görmüştü. Müller Martini’nin 8.salondaki 440 no’lu standı bir kez daha kalabalıkları çekecek.
Under the motto “Fit for difference”, Muller Martini will present its innovative inserting system FlexLiner in combination with the new stack formation system FlexPack at the IFRA Expo 2012. Newspaper and mailings producers can find out in live demonstrations how to stand out from their competition with the help of innovative insert marketing and attractive product design. The inserting system FlexLiner, which made its world premiere at the drupa 2012, along with the new stack formation system FlexPack sparked great interest among trade experts. Muller Martini’s booth 440 in hall 8 at this year’s IFRA Expo promises to attract the crowds once again.
Differentiation Thanks to FlexAd FlexAd Sayesinde Farklılaşma FlexLiner, ‘ana ürünün seçime dayalı beslenmesi’ ilkesiyle son derece etkileyici. Sunduğu katma değerli çözümlerle gazete ve posta üreticilerine rakiplerinin önüne geçme imkanı sunuyor. FlexLiner orta segmente en iyi fiyat-performans ikilisini sunuyor. Saatte 30 bine kadar çevrim yaparak küçük ve orta ölçekli gazete baskıcıları için ideal yerleştirme sistemi olduğunu kanıtlıyor.
36
FlexLiner impresses with its revolutionary concept of selectable feeding of the main product. With completely new ideas for added value, it gives newspaper and mailings producers the opportunity to stand out from their competition. The innovative opportunities for added value in the mailroom provided by the FlexAd concept will be demonstrated by an additional premiere at our booth in Frankfurt. The FlexLiner delivers the best price-performance ratio in the mid-range segment. With up to 30,000 cycles per hour, it is the ideal
ayın konusu
matbaa&teknik
Her bir FlexAd reklamı göz alıcı pozisyonu sayesinde diğer insert’lerden ayrılır ve müşterilerimize daha yüksek bir pazarlama etkisi sağlamaları konusunda yardımcı olur. Given their eye-catching position, every FlexAd stands out from other types of inserts, enabling our customers to have a significantly higher marketing impact than conventional inserts.
inserting system for small and medium-sized newspaper printers, as well as for producers of advertising journals and mailings with ultralarge print runs.
New FlexPack Stack Formation System The FlexPack stack formation system, which will also be presented at the IFRA Expo, features optimal use of space and provides first-class stack quality. Above all, FlexPack shows its strength in producing products that feature a high number of inserts and have a strong regionalized focus. All processes from stacking, feeding and labeling bottom sheets, printing and running cover pages all the way to strapping the stacks together are combined into one compact machine. The FlexPack can be ideally combined with the inserting system FlexLiner a n d ProLiner from Muller Martini.
Flexible Concept
Yeni FlexPack İstif Formasyon Sistemi IFRA Expo’da sergilenecek FlexPack istif formasyonu sistemi sayesinde mekan en iyi şekilde kullanılıyor ve birinci sınıf istif kalitesi sağlanıyor. İstifleme, besleme, ve etiketlemeden, kapak sayfalarını basma ve geçirmeye ve istifleri birbirine bağlamaya kadar tüm işlemler tek bir kompakt makine tarafından yapılıyor. FlexPack, ideal olarak Müller Martini’nin FlexLiner ve ProLiner’I ile birlikte kullanılabilir.
Esnek Mailroom Konsepti Müller Martini, müşterini yarının piyasalarına hazırlamak için IFRA Expo sırasında özel mailroom konseptini tanıtacak. Dikiş ve traşlama gibi akıllı süreç çözümleri
38
mailroom’da katma değeri arttırıyor. Dijital olarak basılan gazeteler piyasası da oldukça heyecan verici ve bu da standımızda ele alınan konulardan birisi olacak. Müller Martini müşterilerine halihazırdaki fırsatlar hakkında bilgi vermekten memnunluk duyacaktır.
Mailroom’da MMServices ile Mükemmeliği Sağlamak Bugünün piyasasında önemli bir factor olarak, fiyat baskısı birçok grafik tasarım şirketini yeni yatırımlardan vazgeçip mevcut teknolojilerini iyileştirmeye götürüyor. IFRA Expo’da Müller Martini, müşterilerinin MMServices portföyünü nasıl kullanabileceklerini gösterecek.
Mailroom
In order to make customers ready for tomorrow’s markets, Muller Martini will present information on its unique mailroom concept during the IFRA Expo. Smart process solutions, such as stitching and trimming, increase added value in the mailroom. New sources of revenue can be secured by also integrating a saddle stitcher for finishing inserts with folding and stitching including glossy covers or additional stitched inserts. The exciting market segment of digitally printed newspapers will also be a topic at our trade fair booth. Muller Martini is happy to provide information on current opportunities and discuss possible business models with visitors.
Optimizing the Mailroom with MMServices As an important factor in today’s market, pricing pressure is forcing many graphic design businesses to forego new investments and instead improve the productivity of their existing machines at a low cost. At the IFRA Expo, Muller Martini will show how customers can use the MMServices portfolio, which encompasses seven modules, to optimize the earning power of their current mailroom. In face-to-face discussions at our booth 440 in hall 8, our mailroom experts will provide information on how systems from Muller Martini can increase the added value of newspaper products.
ayın konusu
matbaa&teknik
1 Milyon Tiraj için Mitsubishi The Nishinippon Shimbun Orders Mitsubishi 4 x 1 DIAMONDSPIRIT Presses DIAMONDSPIRIT, Mitsubishi’nin kanıtlanmış teknolojisinin de desteğiyle, verimliliği ve güvenilirliği için seçiliyor.
Japonya’nın üçüncü büyük adası olan Kyushu’da en fazla okunan gazete olan Nishinippon Shimbun’nın tirajı günde bir milyondan fazla. Bu şirket yakın zamanda iki tane Mitsubishi DIAMONDSPIRIT web baskı makinesi sipariş etti. Yeni makine Şubat 2013’de kurulacak ve yayıncının Kyushu’nun en büyük şehri olan Fukuoka şehrinde bulunan 16 yıllık ekipmanının yerini alacak. Nishinippon Shimbun 1877 kuruldu. Daha sonra yayının ismi Fukuoka Nichinichi Shimbun olarak değiştirildi ve 1942 yılında Kyushu Nippo ile birleşerek
40
DIAMONDSPIRIT selected for its efficiency and reliability supported by Mitsubishi's proven stateof-the-art technologies
The Nishinippon Shimbun, the widest read newspaper on Japan's third largest island of Kyushu with a daily circulation of more than one million copies, recently ordered two Mitsubishi DIAMONDSPIRIT presses. The new presses will be installed in February 2013 and replace existing 16year-old equipment at the publisher's flagship plant in Fukuoka City, the largest city in Kyushu. The history of The Nishinippon Shimbun dates back to 1877, the year that Tsukushi Shimbun was founded. The name of the founding publication was eventually changed to the Fukuoka Nichinichi Shimbun and in 1942 it merged with Kyushu Nippo to create The Nishinippon Shimbun. The first issue under its current name was published 70 year ago on August 10, 1942. One of The Nishinippon Shimbun's creeds is "to walk together with the local society and support its independence and development." In line with this creed, the company hosts a variety of events annually throughout the entire Kyushu region. These include, for example, the All Japan High School Judo Tournament started in
ayın konusu
matbaa&teknik
The Nishinippon Shimbun’u meydana getirdi. Halihazırdaki ismiyle yaptığı ilk yayın 10 Ağustos 1942 tarihinde yani 70 sene önce basıldı. Nishinippon Shimbun'in ilkelerinde birisi "yerel toplumla birlikte yürümek ve bağımsızlığını ve gelişimini desteklemek’. Bu ilkeye uygun olarak şirket Kyushu bölgesinde her sene birçok etkinlik düzenliyor. Bunlar arasında 1926 yılında başlayan Japonya Okullar Arası Judo Turnuvası, ve 1064 kilometre ile dünyanın en uzun yarışı olan Prince Takamatsu Cup Nishinippon Round-Kyushu Ekiden var. Yüksek kaliteli gazeteciliği ve sosyal aksiyon programlarıyla tanınan bölgenin sakinleri gazetelerine sahip çıkıyor ve gazetenin hep üst sıralarda kalmasına yardımcı oluyorlar. The Nishinippon Shimbun yeni baskı makinesini seçmek için piyasaya çıktığında baskı verimliliği ve güvenilirliliği olarak iki önemli faktörü dikkate almaya karar verdi. Mevcut piyasa koşullarında yeni bir makineye yatırım yapmak bir numaralı gazete için bile zor. Çeşitli makine modellerinin karşılaştırılmasından sonra Mitsubishi DIAMONDSPIRIT, yayıncının taleplerini karşılamak için en ideal aday olarak görüldü. Mitsubishi DIAMONDSPIRIT, Japonya’daki tek 4 x 1 baskı makinesi ve günlük olarak 80.000 cph hızında çalışabiliyor. Nishinippon Shimbun’un Mitsubishi DIAMONDSPIRIT baskı makinelerinin özellikleri: 80 bin cph, 541mm ve 1,626mm’lik web eni. Her bir makinede iki tane 4/4 kule baskı birimi, üç tane 2/1 kule baskı birimi, bir tane 2:2 çift döner kılavuz ve beş tane bobin standı olacak. Makineler, Mitsubishi baskı kontrol sistemiyle kontrol edilecek. Sistemde CTP arayüzlü, son derece hassas mürekkep ayarlama, çeşitli baskı ön ayarları, otomatik webbing up, otomatik çift web gerilim kontrolü, otomatik renk register kontrolü ve DIAMOND EYE Jr var.
42
1926, the All Japan High School Kendo Tournament begun in 1927, and the world's longest relay race (ekiden) known as the Prince Takamatsu Cup Nishinippon Round-Kyushu Ekiden, which covers a total distance of 1,064 kilometers and has been run every year since 1951. Renowned for its high-quality journalistic contents and social action programs, residents of Kyushu have grown well acquainted with The Nishinippon Shimbun, allowing the paper to maintain its number one position throughout the island for many years now. When The Nishinippon Shimbun set out to select its new presses, press efficiency and reliability were its two most important considerations. Under the tough current market conditions, even for a number one newspaper, a higher ROI ratio was required to justify any new press investment. After detailed comparisons of several different press models, the Mitsubishi DIAMONDSPIRIT was recognized as the best press to meet the publisher's demands. The fact that the Mitsubishi DIAMONDSPIRIT is the only 4 x 1 press in Japan being operated at 80,000 cph in daily operations helped sway the selection process as did Mitsubishi's proven state-of-the-art technologies. The Mitsubishi DIAMONDSPIRIT presses for The Nishinippon Shimbun are rated at 80,000 cph with a cutoff of 541mm (21.3 in) and a web width of 1,626mm (64 in). Each press will be configured with two 4/4 tower printing units, three 2/1 tower printing units, one 2:2 double rotary folder and five reelstands. The presses will be operated by the Mitsubishi press control system with automated features that include highly accurate ink presetting with CTP interface, various press presetting, automatic webbing up, automatic dual web tension control, automatic color register control and DIAMOND EYE Jr. – the newly developed color quality defect detection system, which can be readily upgraded to the automatic closed-loop color control system "DIAMOND EYE" at any time. The plant will also be equipped with Mitsubishi's SPR (Splicing Preparation Robot) operating in conjunction with an AGV system for full automation of reel floor operations.
ayın konusu
matbaa&teknik
KBA’dan Yeni Nesil Ticari Web Ofset Baskı Makineleri
KBA C Serisi Uzun Soluklu Compacta’ların Yerini Alıyor New generation of commercial web offset presses from KBA
KBA C series succeeds long-established Compactas Yaklaşık kırk yıldır piyasanın tanıdık ismi olan Compacta markasının yerini son derece sade ve basit C markası alıyor (C harfi ticari kelimesini- commercial- temsil ediyor).
Yeni çift-çevreli 48 pp KBA C48 web ofseti son derece yüksek bir otomasyona sahip. Bu sayede verimlilik ve maliyet etkinlik artıyor. Burada gösterilene benzer bir C48, 2013 yazında ilk KBA c16’nın kullanıcısı schaffrath medien’de kullanıma geçecek. The new double-circumference 48 pp KBA C48 web offset is highly automated for boosting productivity and cost efficiency. A C48 similar to the one shown here will go into operation at schaffrath medien, the user of the first KBA C16, in summer 2013
The familiar Compacta brand, which has been a constant in the market for around forty years, has been replaced by a plain and simple C (for commercial) plus a figure indicating the maximum possible number of A4 (or near-A4) pages that can be printed.
KBA’s innovation drive in many fields of technology has not left commercial web offset untouched. And it is not just the name that has changed: new technologies and advances have been introduced offering concrete benefits for users. The familiar Compacta brand, which has been a constant in the market for around forty years, has been replaced by a plain and simple C (for commercial) plus a figure indicating the maximum possible number of A4 (or near-A4) pages that can be printed.
Real innovations inside the press
KBA’nın yenilik konusundaki motivasyonu şirketi her türlü ticari web ofset dalında yenilikler yapmaya itiyor. En son yenilikte değişen tek şey isim değil: kullanıcılara son derece somut faydalar sağlayan yeni tekno-
44
lojiler ve gelişimler sağlandı. Yaklaşık kırk yıldır piyasanın tanıdık ismi olan Compacta markasının yerini son derece sade ve basit C markası alıyor (C harfi ticari kelimesini- commercial- temsil ediyor).
The change in name was just the start: the real innovations for making commercial printers’ lives easier in today’s competitive environment are to be found inside the press. What has been retained in the new C series are the ergonomic operation, intuitive software and ease of
ayın konusu
matbaa&teknik
access to individual aggregates – from the reelstand to the printing units, superstructure and folder – that exemplified the Compactas.
Klasörlerdeki yeni bir kemer-gerilim sistemi tutarlı kemer gereilimi sağlıyor ve kemer aşınması ve bakım gerekliliğini önemli ölçüde düşürüyor. A new belt-tensioning system in the folders ensures consistent belt tension and substantially reduces belt abrasion and maintenance
Baskı Makinesi içinde Gerçek Yenilikler İsimdeki değişiklik sadece bir başlangıç: bugünün rekabetçi ortamında ticari matbaacıların hayatlarını kolaylaştıracak gerçek yenilikler makinenin içinde bulunabilir. C serisinde ergonomik operasyon, kolay kullanımlı yazılım, ve erişim kolaylığı var. Yazılım ve makine kontrolleri de toplam makine paketinin önemli bir parçasını teşkil ediyor. KBA’nın geliştirilmiş Logo Tronic üretim yönetim yazılımı ve diğer özellikleri örneğin
optimize edilmiş zaman ve atık tasarruf sistemi (tek bir düğmeyle ön ayar verisi önden hesaplanabiliyor ve aktarılabiliyor) son derece etkileyici. Yeni MLC (hareket mantığı denetleyicisi) sistemi 16pp KBA C16’da zaten kullanıma sunulmuştu. Şimdi bu sistem tüm KBA ticari web baskı makinelerinde kullanılacak. Logo Tronic Professional birden fazla KBA baskı hattını tek bir iş akışı içine entegre edebiliyor –buna önceki modeller ve Rapida tabaka baskı makineleri de dahil. Bu sayede tam ölçekli MIS’a kadar iş yönetimi yapılabiliyor.
KBA RollerTronic otomatik makara kilitlerinde tüm mürekkep makaraları iki dakikadan az bir sürede konsoldaki bir düğmenin kullanılması suretiyle otomatik olarak ayarlanabilir. With KBA RollerTronic automatic roller locks, all inking rollers can be set and adjusted automatically in less than two minutes by push-button at the console
46
Software and machine controls represent an important part of the total press package. KBA’s upgraded LogoTronic production management software and associated features, such as optimised time- and waste-saving automated press start-up and run-down via a single pushbutton, are a masterstroke, as are the intelligent pre-calculation and transfer of presetting data. The new MLC (motion logic controller) system that has already proven its performance in the 16pp KBA C16 will be incorporated in all KBA commercial web presses. LogoTronic Professional can even integrate multiple KBA press lines – including earlier models and Rapida sheetfed presses – in a single workflow. This supports total job management up to and including a full-scale MIS.
Cost efficiency instead of “nice to have” features The LogoTronic software suite shortens the proofing phase and thus substantially reduces start-up waste. Automatic plate changing, which is now offered with double-circumference presses, slashes makeready times and allows a single operator to handle the entire sequence, even on larger-format presses. Depending on the cylinder circumference, long-grain KBA commercial presses now have a maximum rated output of 50,000 impressions per hour, short-grain presses 65,000iph. Each printing unit has two AC drives to allow the plates in the upper and lower couples – and thus in all printing units – to be changed simultaneously. The drive system also enables the circumferential register to be set quickly and precisely with no abrasion-prone mechanical systems. Another advantage of having two motors for each printing unit is that the braking and accelerating force is much lower than with the single-motor systems still used by most KBA competitors. Alongside automated roller locks for optimum printing pressure and less maintenance, the KBA engineers have reduced wear and tear by increasing the diameter
ayın konusu
matbaa&teknik
of the rollers in the printing couples so that they do not have to rotate so fast, and the nip frequency is also lower. C series presses also print more cleanly because they are fitted with a new design of ink transfer roller that reduces ink spray and misting. The roller has a rougher surface that guides and applies the ink more precisely than many other rollers. New-generation KBA folders have pneumatic belt-tensioning systems which dramatically reduce belt abrasion and maintenance input.
Innovative automation modules for all press types
KBA proje yöneticileri Armin Höger ve Hubert Kistner, drupa 2012’de KBA c16 baskı biriminde plate’ların 60 saniyeden daha az bir sürede değiştirildiğini gösteriyor. KBA project managers Armin Höger and Hubert Kistner demonstrate fully automatic plate change on a KBA C16 printing unit at Drupa 2012 in less than 60 seconds
‘Olsa iyi olur’ Özellikleri Yerine Maliyet Etkinlik LogoTronic yazılımı prova aşamasını kısaltarak başlangıç atığını önemli ölçüde düşürüyor. Çift-çevre baskı makineleriyle sunulan otomatik kalıp değiştirme özelliği hazırlık sürelerini kısaltıyor ve tek bir operatörün büyük formatlı baskı makinelerinde bile tüm süreci kontrol etmesine imkan sağlıyor. Silindir çevresine bağlı olmak üzere, long-grain KBA ticari baskı makinelerinin şu anda saatte maksimum 50 bin baskı hızı var.
Short grain baskı makinelerinde ise bu oran saatte 65 bin. Her bir baskı biriminin iki tane AC sürücüsü var ve bu sayede üst ve alt çiftlerdeki kalıplar aynı anda değiştirilebiliyor. Sürücü sistemi aynı zamanda çevresel register’ın hızlı ve hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlıyor. Her bir baskı biriminde iki motor olmasının diğer bir avantajı ise fren ve hızlanma için gereken gücün, birçok KBA rakibinin hala kullandığı tek motorlu sistemlerden çok daha az olması. Optimum baskı basıncı ve daha az bakım
KBA’s patented RollerTronic automated roller-bearing system, which is unique in the marketplace, promotes consistent printing conditions and reduces maintenance input while enhancing cost efficiency, and will be a standard feature of all C series commercial presses. Optimum roller settings guarantee a uniformly even transfer of ink across the entire roller width. RollerTronic dramatically reduces roller abrasion and extends the intervals between cost-intensive recoatings. RollerTronic effectively eliminates the risk of crooked or unevenly worn rollers. A high production output, practical automation modules for fast job changes and less waste, labour- and energy-saving operation and reduced maintenance input: those are the benefits delivered by KBA’s new C series commercial web offset presses. The result is enhanced cost efficiency and low per-copy costs in a price-sensitive market.
KBA C16: More efficiency for the 16page market
KBA ErgoTronic konsolu, KBA EasyTronic otomatik pres ön ayarı ve KBA Logotronic üretim yönetimi, C16’nın otomasyon konseptindeki temel bileşenler. The KBA ErgoTronic console, KBA EasyTronic automatic press presetting and KBA Logotronic production management are primary components in the C16’s automation concept
48
A printing unit of the new 16pp KBA C16, originally launched in November 2010 in an Open House at the first user L.N. Schaffrath in Geldern, Germany, was exhibited together with an ErgoTronic control console and and the module for the high-speed quarterfold at this year’s Drupa. Demonstrations were given of fully automatic plate change in less than sixty seconds and the ergonomic operation of the press at the control console. The C16 has been very successful in the market, with numerous orders placed in Germany, Austria, France and Russia.
ayın konusu
sağlayan otomasyonlu merdane kilitleri yanında, KBA mühendisleri baskı kuplajlarındaki makaraların çapını yükselterek aşınmayı azalttılar. Bu sayede çok hızlı dönmelerine gerek olmuyor. C serisi makineler aynı zamanda daha temiz basıyor çünkü mürekkep spreyleme ve sislenmeyi azaltan yepyeni bir mürekkep transfer makarasına sahipler. Makaranın yüzeyi daha sert, böylece mürekkep diğer birçok makaradan daha etkili ve hassas bir şekilde yönlendirilebiliyor. KBA klasörlerinin yeni neslinin, kemer aşınması ve bakım işlemlerini önemli ölçüde azaltan pnömatik kemer-gerilim sistemleri var.
Tüm Baskı Makinesi Tipleri için Yenilikçi Otomasyon Modülleri KBA’nin patentli RollerTronic otomasyonlu makara-yatak sistemi piyasada son derece özel bir yere sahip ve tutarlı baskı sağlıyor. Aynı zamanda maliyet etkinliğini arttırırken bakım gerekliliklerini azaltıyor. Bunlar tüm C serisi ticari makinelerde standart bir özellik olacak. Optimum makara ayarları sayesinde mürekkep tüm makara eni boyunca homojen bir şekilde dağılabiliyor. RollerTronic makara aşınmasını önemli ölçüde düşürüyor ve maliyet etkin yeniden kaplama süreçleri arasındaki aralıkları uzatıyor. RollerTronic, eğilmiş ve düzgün olmayan aşınmış makaralar riskini etkili bir şekilde ortadan kaldırıyor. Hızlı iş değişimleri ve daha az atık, daha az işçilik ve enerjiden tasarruf eden bir işlem ve daha düşük bakım için yükskek verim, pratik otomasyon modülleri sunuluyor: bunlar KBA’nın yeni C serisi ticari web ofset baskı makinelerinin sağladığı faydalardan sadece bazıları. Maliyet etkinlik ve kopya başına düşük maliyetler de diğer avantajlar.
KBA C16: 16 Sayfa Piyasası için Daha Fazla Etkinlik Kasım 2010’da Almanya, Geldern’deki LN Schaffrath’da ilk defa sergilenen yeni 16pp KBA C16, ErgoTronik kontrol konsolü
50
matbaa&teknik
ve bu senenin drupa’sında yüksek hızlı çeyrek kırım için kullanılan modülle birlikte görücüye çıkarıldı. Sistemlerde kalıp değişimi altmış saniyeden az sürede yapıldı. C16 piyasada son derece başarılı oldu. Şimdiden Almanya, Avusturya, Fransa ve Rusya’dan birçok sipariş alındı. drupa’da ve sonrasında Almanya, Augsburg’daki ADV Schoder tarafından ve Ottersweier’daki B&K Offsetdruk tarafından yeni KBA C16 baskı makineleri sipariş edildi. Yeni kısa grain serisi KBA C32 ve KBA C56’nın 32 pp ve 56 pp baskı makineleri de Hollanda’da kullanımda. Yeni C16 ve C32, Türk piyasasının özelleşmiş gerekliliklerine de son derece uygun. Etkileyici özellikler C16 Maksimum hız 55 bin ya da 65 bin Yenilikçi iki motorlu tahrik sistemi Flying imprint yeteneği Bir tane çeyrek katlama 65 bin cph ile otomatik olarak dönüştürülebilir P3 klasörü C32 - C80’e benzer otomasyon özellikleri C32 - C80 Maksimum hız 50 bin, maksimum web hızı 17mps (3,346fpm) Yenilikçi iki motorlu drive sistemi Minimuma indirilmiş silindir boşluğu Otomatik kalıp değişimi KBA RollerTronic otomasyonlu makara kilitleri Yeni nesil film mürekkep birimleri Tüm önemli ürün tipleri için otomatik olarak dönüştürülebilir P5 klasörü Daha az aşınma için yeni pnömatik kemer gerilim sistemi Uzun ve kısa grain kopyaları için V5 değişken-formatlı gripper klasör KBA logo tronik ön ayar yazılımı için hareket mantığı denetleyicisi KBA LogoTronic iş yönetimi ve programlama C32 SG - C56 SG Maksimum hız 65,000iph C32 - C80’e benzer özellikler
At and after Drupa further KBA C16 presses have been ordered by B&K Offsetdruck in Ottersweier and by ADV Schoder in Augsburg, Germany. 32pp and 56pp presses of the new short-grain series KBA C32 and KBA C56 are also in operation in the Netherlands. The new C16 and C32 match the special needs of the Turkish market..
Winning features at a glance C16 Maximum speed 55,000iph or 65,000iph Innovative two-motor drive system Flying imprint capability Automatically convertible P3 folder with one quarterfold up to 65,000cph Automation features similar to C32 C80 C32 - C80 Maximum speed 50,000iph, maximum web speed 17mps (3,346fpm) Innovative two-motor drive system Minimised cylinder gap Automatic plate changing KBA RollerTronic automated roller locks New-generation film inking units Cantilevered turner bars and folder former allow easy access Automatically convertible P5 folder for all major types of product New pneumatic belt-tensioning system for less abrasion V5 variable-format gripper folder for long- and short-grain copies Motion logic controllers with KBA LogoTronic presetting software KBA LogoTronic job management and scheduling C32 SG - C56 SG Maximum rated speed 65,000iph Other features similar to C32 - C80
ayın konusu
matbaa&teknik
Web Mürekkepleri ve Pazarı Michael Huber Türkiye ürün portföyünde web konusuyla ilgili tüm mürekkep ürünleri ve bu ürünlerle kullanılan tüm yardımcı ürünleri bulundurmakta ve ürün çeşitliliği konusunda müşterilerin özel işlerine cevap verebilen geniş bir çerçeve çizmektedir.
Turgut Karcı M. Huber Türkiye Ürün Yöneticisi
52
Web baskı mürekkepleri kuruma çeşitlerine göre konvansiyonel ve UV olarak 2 genel gruba ayrılır. Konvansiyonel mürekkepler hava ile temas halinde kuruması (oksidatif kuruma) nedeni ile genel olarak pigment (renklendirici), bağlayıcılar (reçine, yağ,vb), çeşitli kurutucular (solvent) ve az miktarda çeşitli katkılar barındırır. UV mürekkepler ise uv ışık yolu ile kuruması nedeni ile monomer, oligomer, pigment, photoinitiator ve az miktarda çeşitli katkılar içermektedir. Konvansiyonel mürekkepler kurutmasız web-coldset(hamur tipinde emici olan kağıtlar için) ve kurutmalı webheatset(kuşe tipinde emici olmayan kağıtlar için) mürekkeplerdir. Web-coldset baskı mürekkepleri temelde ilk olarak mevsimsel sıcaklık değişikliklerine bağlı olarak akışkanlıklarına göre nitelendirilir. Burada bahsettiğimiz akışkanlık kavramı viskozite demek değildir. Ancak viskozite de etkenlerden biridir. Mevsime ve sahip olunan makine ekipmanına bağlı olarak yapılacak seçim, hazneden akma ya da hazneden kalıba iyi ve stabil bir şekilde transfer olamama gibi yaşanabilecek sorunların önüne geçecektir. Akışkanlık kriterlerinde belirli genellemeler yapılabilse dahi bu konudaki yaklaşımlar her mürekkep üreticisi firma tarafından kendine has belirlenir ancak sonuç itibari ile firmaların uygulamaları neredeyse aynı olmak durumundadır. Örneğin S(short) Flow olarak nitelenen bir yazlık ürün davranış açısından aynı coğrafi bölgede üreticiden üreticiye akışkanlık özellikleri bakımından pek farklılık göstermeyecektir. Web-coldset mürekkep seçimindeki bir diğer temel değişken ise pigmentasyondur. Yüksek pigmentasyon standart pigmentasyona göre iş üzerinde daha az miktarda mürekkeple aynı densiteyi sağlayabilecektir. Yüksek pigmentasyonlu ürünler stan-
dart pigmentasyonlu ürünlere göre daha yüksek maliyetlidir ancak pigmentasyona ek olarak tercih edilecek mürekkep ürünün, işin densitesinin sabit tutulması halinde sonuçta oluşacak toplam maliyeti belirleyecek olan mürekkebin iyi transferidir. Bu da mürekkebin içindeki bağlayıcılarla ve pigmentlerle iyi kaynaşması sayesinde gerçekleştirilmektedir. Bazen standart pigmentasyona sahip mürekkep, baskı şartlarına bağlı olarak daha iyi bir transferle farklı bir markada daha yüksek pigmentasyona sahip mürekkepten daha az mürekkep tüketimi ve uçuşma ile hızlı su-mürekkep dengesi kurması ve kağıda yerleşmesi, daha az fersude miktarı ve kauçukta ve baskı sonrasında daha az birikmesi nedeni ile görünmeyecek maliyetleri azaltması yönleriyle ön plana çıkabilmektedir. Hatta nihai tüketicinin memnuniyetsizliği ile sonuçlanacak ele bulaşma olarak nitelenen durumu azaltması yönü ile de ileride oluşabilecek gelir kayıplarının önüne geçecektir. Pigmentasyon ve mürekkebin iyi transfer edilmesi konusu hem coldset hem heatset için geçerli ve önemlidir. Her iki ürün grubununda da bu konu toplam maliyeti belirleyici rol oynamaktadır. Ancak yine her iki grup ürün için geçerli ve pigmentasyona dahil olan ‘ton’ ve ‘şiddet’ kavramları da belirleyici rol oynamaktadır. Mürekkebin standart pigmentasyonda tutularak tonunun farklılaştırılması, mürekkebin renk şiddetinin artırıldığı anlamına gelmemektedir. Buna kaba bir örnek olarak %12 pigmentasyonlu 199,9 kg sarı ile % 12 pigmentasyonlu 100g magenta karışımı verilebilir. Elde edilecek koyu sarı – turuncumsu ürün yüksek pigmentasyonlu bir ürün olmayacaktır. Mürekkebin pigmentasyonunu değiştirmek renk şiddetini değiştirmek demektir. Renk tonu değişikliği ise sadece daha yoğun bir görüntü ver-
ayın konusu
mesinin yanında standart renk uzayındaki konumundan çıkmak anlamına gelmektedir. Mürekkep seçimini ve kaliteyi belirleyen bu unsurlar değerlendirilerek son karar elde edilmelidir. Test baskılarda elde edilen veriler mutlaka saklı tutularak kullanımına karar verilen ürünün kullanım süresi boyunca değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Mürekkep üretimi belirli hammaddelerle ve fakat farklı marka hammadde tedarikçileri ile gerçekleştirildiğinden mürekkep tedarikçisinin üretimi de bu şekilde takip edilmiş olacaktır. Michael Huber Türkiye ürün portföyünde web konusuyla ilgili tüm mürekkep ürünleri ve bu ürünlerle kullanılan tüm yardımcı ürünleri bulundurmakta ve ürün çeşitliliği konusunda müşterilerin özel işlerine cevap verebilen geniş bir çerçeve çizmektedir. Türkiye pazarına baktığımızda coldset ürünlerin ticari ve gazete baskılarda kullanımı olduğunu ve yaklaşık % 90 gibi çok büyük bir kısmını gazete pazarı olduğunu görmekteyiz. Gazete kullanım tercihlerinde ilk etapta fiyat odaklılık bulunmaktadır. Ticari pazarda ise nisbi olarak daha kısa tirajların olması, ele bulaşma gibi sorunların daha önemli olması söz konusudur ve sonuç olarak maliyetlerin gazetedeki kadar önemli olmasına rağmen toplam kaliteden sonra geldiği görülmektedir. Buna bağlı olarak Michael Huber bu konuda tercih nedeni olmaktadır. Web-heatset ürünlerde ise pazarda fiyat odaklılık devam etmektedir ancak ithal ettiğimiz ürünlerin daha önce bahsettiğimiz iyi transfer olması, ürün kalitesinin yüksek ve standardını koruması ve sonuç olarak toplam maliyetleri azaltabilmesi nedenleri ile ürün birim fiyatlarının gerçek değerlerine kavuşmasını sağlayarak müşterileri tarafından tercih edilmektedir. Buna ek olarak müşterilerin talepleri doğrultusunda onları iyi anlayarak işlerine en uygun mürekkebi tercih edebilecekleri geniş ürün gamı ile endüstriyel sürekliliği de sağlamaktayız ve müşterilerimizin çözüm ortağı olmaktayız. Son zamanlarda artan web-coldset-uv yatırımları ise toplam kaliteyi tek yönlü olarak sağlamayı ve gazete markalarının reklam pazarında kalmasını amaç edinmektedir. Gazetelerdeki bu trend özellikle gazete ürününü ön planda tutarak seçilebilirli-
54
matbaa&teknik
ğini ve okunması esnasında yaşanan ele bulaşma sorununu ortadan kaldırmaya yönelik bir girişimdir. Belki de web-coldset olarak baskıları yapılan kitap ve gazetelerdeki beklentilerin değişmesini sağlayan en önemli husus da budur. Kitap ürünlerin uzun bir kullanım ömrü olduğunu, gazetelerin ise ömrünün günlük olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla gazetelerin yaşadığı ele bulaşma gibi bir sorunu iyi hesaplamalara dayalı yatırımlarla bertaraf etmeyi amaçlaması çok doğru bir yaklaşım olabilecektir. Amerika’da yapılan araştırmalar özellikle gazete toplam tüketiminin 2000 yılında yatay bir seyir izlediğini 2005 yılında ise çok ciddi bir düşüş eğilimine girdiğini göstermektedir. Internetin hayatımıza ve gazete satışlarına bu şekildeki olumsuz etkisi ise internet mecrasında yayımlanan reklamların henüz aynı etkiyi ters orantıda taşımadığını göstermektedir. Dolayısıyla reklam verenlerin interneti henüz gazeteye doğrudan bir alternatif olarak görmesi çok doğru olmayacaktır. Bu nedenle gazete satışlarının belli bir seviyede kalabileceğini fakat kesinlikle artmayacağını bugün itibari ile söyleyebiliriz(istatistik kaynak: Newspaper Association of America, 03/12). Ancak halen Türkiye’dekinin aksine ticari uv-web uygulamaları Amerika’da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Katalog, broşür,vb. işler bu kategoride yaygın olarak üretilmektedir. Avrupa’da ise firmalar sürekli form ve ticari anlamda basılan bazı düşük tirajlı gazetelerde UV teknolojisini kullanmaktadır. Türkiye pazarı bu noktada aykırı davranarak UV uygulamalarını ulusal dağıtımda olan gazetelerde sergiledi. Hatta bu konuda dünya üzerinde de tek bölgede yapılan büyük bir çalışma gerçekleştirilmiş oldu. Michael Huber’in Avrupa’da sürekli form ve ticari anlamda basılan bazı düşük tirajlı gazetelerde UV teknolojisi hakkında tecrübesi varken günlük ulusal gazete basımı türünden yüksek kapasiteleri karşılayan ve ayrıntıların çok önemli olduğu bu seviyede bir profesyonellikte çalışması daha önce olmamıştı. Ulusal gazete baskılarında kullanılabilecek UV ürünleri gerekli üretim ve buna bağlı kazan turu hız seviyeleri sebebiyle tecrübeli değildi. Dolayısıyla bu projeyi gerçekleştiren Türk pazarındaki müşteriler tüm araştırmalarımıza rağmen başka bir örneğini
göremediğimiz Dünya pazarı için de belki de ilkti. Konu ile ilgili yatırım yapmanın yanında belirli seviyelerdeki kapasiteyi sağlama esnasında tüm bileşenlerin standart davranışa kavuşturulması gereği nedeniyle uygun malzeme yönetimini gerektiren bu bileşenleri bir araya getiren müşterilerimiz web-UV gazete basımı konusunda örnek oldu. Web-UV gazete basımı konusundaki pazar gelişimini görüp araştırma ve geliştirme çalışmalarımıza uluslararası anlamda UV konusunda atanmış fabrikalar ve teknik ekibimizle hız vererek web-UV-coldset alanında ürünleri üretmeyi başardık. Kullanımına başlanan bu ürünlerle ilgili mükemmeli yakalamak adına geliştirme çalışmalarımız devam etmektedir. Bu gelişim sürecinde bize destek ve emek veren müşterilerimize de her zaman müteşekkir olduk. Yatırımı yapan gazetelerdeki değerlendirmede ise web-heatset yatırımının İstanbul’da, UV yatırımın bölgelerde yapılmasının özellikle tirajların İstanbul’a göre bölgelerde daha az olması ve yatırım maliyetlerinin ön plana çıkması sebep olarak gösterilebilir. Yurt dışındaki UV pazarlardaki ticari uygulamalarda ise daha canlı renklerin elde edilmesi ile işlerin belirli tirajlarda olması ve yatırım maliyeti dahil toplam maliyetlerin hedeflendiği görülmektedir. Dolayısıyla UV üretim ile eş kalite ve iş çeşitliliği hedefi baz alındığında web-heatset baskılar rekabet alanına girmektedir. Bu noktada yatırım maliyetine ek olarak enerji tüketimi, mürekkep maliyeti ve yardımcı malzemeler maliyeti gibi toplam kullanım maliyetini içeren nicelik unsurları girdiği gibi ileride olabilecek projeler ve buna bağlı kurulum alanı hedefleri ile bazı ülkelerde daha önemli olan çevre duyarlılığını içeren nitelik unsurları değerlendirmeye alınmaktadır. Bu durum bize fenomen haline gelen bir çeşit dizel araç – benzinli araç mukayesesini anımsatmaktadır. Yurt dışında çevresel faktörlerin değerlendirilmesinin önemli yerde konumlanması UV yatırımına olan talebi artırsa da Türkiye’de maliyet yönüyle değerlendirmeye alındığından ve web-heatset uzun tiraj ile tabaka-ofset kısa tiraj seçenekleri arasında belirgin bir geçiş formu oluşturamadığından şu an için Türkiye ticari ürünler pazarında rağbet görmemektedir.
ayın konusu
matbaa&teknik
Mürekkepte Kalite ve Süreklilik Olmalı İrfan Çimen: “Kaliteyi yakaladıktan sonra sürekliliğini de sağlayabilmek önemli. Bunun bilincinde olarak, tüm üretim prosesimizi yeni fabrikamızda, yeni yatırımlar ile revize ettik. Ürettiğimiz her parti mürekkebinin tüm testleri titizlikle yapılıp onaylandıktan sonra müşterilerimize aynı kalitede gönderilmesini sağlıyoruz.”
Konu web baskı olunca önemli sarf malzemelerinden biri olarak web mürekkepleri konusunda da Türkiye ilk tek yerli mürekkep üreticisi olan DYO’nun görüşlerine başvurmak gerekirdi. Biz de öyle yaptık. DYO Matbaa Mürekkepleri Genel Müdürü İrfan Çimen, sorularımızı cevaplandırdı. Web baskının zamanla yarışılan ve hataya şans tanımayan bir baskı sistemi olduğuna dikkat çeken Çimen, DYO’nun kalite ve kalite sonrası süreklilik prensibi ile mürekkep sunduğunu anlattı: matbaa&teknik: Web baskı mürekkeplerinin seçimine ilişkin teknik püf noktaları nelerdir? İrfan Çimen: Web baskı sistemleri; zamanla yarışılan, hataların telafisi için vakit olmayan bir sektör. Bundan dolayı müşterilerimiz için kalite sürekliliği öncelikli bir konu haline geliyor. Web baskı sisteminde problemsiz bir baskı yapabilmek için; mürekkebin baskı materyali ve baskı hızına uygun reolojik özelliklerde olması, mürekkep/su dengesinin kolay kurulması ve geniş bir aralıkta çalışmaya imkan tanıması en önemli parametreler. matbaa&teknik: Web baskıda mürekkebin kalite kriterleri nelerdir? İrfan Çimen: Web baskısı için uluslararası
56
ISO12647:3 standardı uygulanıyor. Mürekkebin de bu standardı karşılayacak özelliklerde olması talep ediliyor. Web ofset baskı sistemi için ürettiğimiz CS ve VO seri mürekkeplerimiz, ISO12647:3 standardını sağlamada ön şart olan ISO2846: Fogra belgesine sahip ürünler. Kaliteyi yakaladıktan sonra sürekliliğini de sağlayabilmek önemli. Bunun bilincinde olarak, tüm üretim prosesimizi yeni fabrikamızda, yeni yatırımlar ile revize ettik. Ürettiğimiz her parti mürekkebinin tüm testleri titizlikle yapılıp onaylandıktan sonra müşterilerimize aynı kalitede gönderilmesini sağlıyoruz. matbaa&teknik: Web baskı mürekkep pazarının Türkiye’deki durumu ve şirketinizin bu pazardaki konumu nedir? İrfan Çimen: Akıllı telefon ve tablet PC kullanımının yaygınlaşmasının gazete tirajlarını olumsuz etkilediğini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de cold-set pazarın-
da bir büyüme olacağını öngörmüyoruz. Mevcut cold-set pazarında Türkiye’nin tüm bölgelerindeki matbaalarla çalışıyor ve pazardaki ağırlığımızı koruyoruz. Kitap baskısı yapan matbaalarda da son iki yıldır pazar üstünlüğümüz devam ediyor. Web ofset heat-set baskı potansiyelinin daha uzun vadeli olduğunu düşünüyoruz ve önümüzdeki yıl bu pazardaki payımızı arttırmak adına hedeflerimizi oluşturduk. matbaa&teknik: UV aplikasyonları ve web’te UV kullanımı hakkındaki görüşleriniz nelerdir? İrfan Çimen: UV sistem mürekkepleri, yapı olarak konvansiyonel mürekkeplerden oldukça farklı. Sektörde farklılık sağlamak, kaliteyi iyileştirmek adına bazı matbaalar UV uygulamalarına başladılar. UW UV Web Ofset mürekkep serimizle, önümüzdeki dönemde bu pazarda da söz sahibi olmayı amaçlıyoruz.
ayın konusu
matbaa&teknik
Kağıt Bobini
Tamer Yenibeken Pazarlama ve Sat›fl Yöneticisi Bak-On Mühendislik Bakon Mühendislik, Megtec Türkiye mümessili olarak yaklaşık 15 yıldır hizmet vermekte olup, Megtec’in daha sonra rakipleri olan Butler ve Enkel gibi diğer üreticileri de satın almasından sonra Türkiye’de Gazete ve Ticari Web makinelerinde önemli yer edinmesine katkı sağlamıştır. Web gruplarının neredeyse tamamında kullanılmakta olan Megtec-Butler bobin standları, sorunsuz çalışma prensipleri ve uzun ömürlü performansları ile en çok tercih edilen bobin standı durumundadır. Bak-On Mühendislik , teknik hizmet ve yedek parça tedariğini sağlamakla birlikte, kurulum konularında da matbaalara çözümler sunmaktadır. Bobin standları ile birlikte, Megtec ve Nitto bobin ekleme-yapıştırma bantlarının da Türkiye ofisi olan Bak-On Mühendislik, bobin standları konusundaki deneyimi ile ülkemiz genelindeki web gruplarının tamamı ile işbirliği yapma imkanı bulmuştur. Aşağıda okuyacağınız ve mümessili olduğumuz MEGTEC-BUTLER bobin standları konulu ve Nitto bobin ekleme bantları ile ortak hazırlanmış makalede, kağıt bobinlerin kullanımları, taşınması , fire oranları ve muhtelif detayları ile ilgili bilgiler resimleri ile birlikte bulabilirsiniz.
Bobin Koçanı Modern bobin standları kayışlı sistemi terk ederek göbekten frenleme ve göbekten hızlandırma yöntemini kullanmaya başlamışlardır. Bu sebeple, bobinin standda hatasız çalışabilmesi ve ani durumlarda bobinin kaymaması için: a-) Kağıdın koçana sıkıca sarılmış ve tutturulmuş olması, b-) Koçan kalitesi çok önem kazanmaktadır. Koçan, kağıdı taşımak için kullanılır. Elleçleme işlemleri sırasında zarar görmemeli, baskı sırasında dağılmamalı ve yüksek hızlı baskıda koçan merkezinde oluşabilecek titreşimleri engelleyebilmelidir. Bu yüzden koçanın yeterli mukavemet ve rijitlikte olması gereklidir. Koçanların sonları düz, oluklu veya metal parçalı olabilir. Kullanılmakta olan koçanların ve bobin standı kilit mekanizmalarının yüksek kalitesi, Avrupa’da metal parçalı ve/veya oluklu koçanların kullanımını neredeyse bitirmiştir. Aynı şekilde, koçanların yüksek kalitesi ve otomatik açma hatları, koçan tapalarının da kullanımını büyük bir düşüşe geçirmiştir. En çok kullanılan koçan iç çapı 76,2 mm (+1 mm/--0 mm), (3 inç) dir.
Bobin Ölçüleri 2 metre genişliğe kadar bobin enlerinde uzunluk toleransı ± 3 mm’dir. Bobin ve koçanda yuvarlaklığın bozulması, hatalı elleçleme ve depolamanın sonucudur. Bu bobinler, bobin standı üzerinde ancak düşük hızlarda çalışabilir. Yuvarlak olmayan bobinlerin yaratacağı yüksek titreşim ve dalgalanmalar bu bobinlerin (bittiğinde) yapıştırılmasını çok zorlaştırır.
58
ayın konusu
matbaa&teknik
Bobin Ambalajı Bobinler aşağıdaki gibi ambalajlanmış olarak sevk edilirler. 1. 2. 3. 4.
Nem tutma özelliği olan yan dış kapak Yan iç kapak Nem tutma özelliği olan ana koruyucu Etiket
Özellikleri * Bobini elleçlemeye, neme, ışığa ve kire karşı korur. * Kağıdın içindeki nemin korunmasını sağlar. * Bobinin açılmasını engeller. Sargısı açıldığında, bobin serbest bırakılmış bir yay gibi davranır ve açılmaya başlar. Bu da yapışkanlar üzerinde ekstra gerilime sebep olur. Soğuk bobinler ısınmaya başladığında daha fazla genleşir. Etiket Bilgileri * * * * * * * * *
Üretici Markası / Kağıt Kalitesi Fabrika Sipariş No ve/veya Müşteri Sipariş No Bobin Numarası Gramaj / Birim Ağırlık Ağırlık Uzunluk Genişlik Barkod (Beyaz zemin üzerine tercih edilir)
Barkod Barkod sistemi, bobin bilgilerini kaydetmek için kullanılan hızlı ve etkili bir metoddur. Bugün, bilgiyi sunmak için çok değişik sistemler kullanılmaktadır. Ink Jet Markalama Bazı kağıt bobinlerinin yanları ink jet ile markalanmaktadır. Bu bilginin kağıt üreticisine göre değişmesiyle birlikte, genel olarak içeriği; * * * *
Rulo Numarası Gramaj / Özgül Ağırlık Sargı Açılma Yönü Ek yeri (varsa)
(Fotosel tarafından algılanması ve fiziksel ayrım yapılabilmesi için eklenmiş parçalar renklendirilmelidir) Markalama işlemi; bobinin, bobin standına sargı açılma yönüne göre doğru olarak takılmasını sağlar. Aynı zamanda bobin standından çıkarılmış, yarım ruloların takibini kolaylaştırır.
60
ayın konusu
matbaa&teknik
Bobin Elleçleme ve Depolama Elleçleme ve depolama hatalarının engellenmesi; atık kağıt miktarını minimize eder, deforme olmuş rulolarda rastlanan üretim problemlerini ortadan kaldırır, kağıdın lokal olarak köşelerde ve yüzeyde zayıflamasına engel olur. Nakliye - Teslimat Biçim bozukluğu oluşumunu engellemek için bobinler dikey olarak taşınmalıdır. Eğer bobinler yan yüzeyleri üzerinde taşınırsa, tahliye için uygun taşıma rampaları kullanılmalıdır. Depolama Kullanılacak depo aşağıdaki özelliklerde olmalıdır; * Kuru * Temiz * Zemin Seviyesinde * Yeterli Çalışma Alanına sahip * Yeterli Işıklandırmaya sahip * Zeminde, bobin alanlarını belirlemek için konulmuş işaretler * Sıcaklığı baskı odası sıcaklığına yakın - minimum 15oC Bobinlerin depolanmasında dikkat edilecek noktalar; * Dikey olarak, düzgün bir sırada, sargı açılma yönlerine göre istiflenmelidir. * Alt bobin ile üst bobin aynı hizada olmalı, kenarlarda taşma olmamalıdır. * Dışta kalan bobinler bobin koruyucu ile korunmalıdır. * “İlk giren, ilk çıkar” prensibi ile kullanılmalıdır. İşletmeye maddi zarar verebilecek bobinler; * Patlak bobinler: Kullanımdan önce daha fazla soyularak kağıt israfına sebep olurlar. * Yamulmuş bobinler: Press çalışma hızını ve bobin standı verimini düşürürler. * Hiç kullanılamayacak durumda olanlar. Teslim Alırken Yapılacak Denetim * Bobinler teslim alınırken gözle kontrol yapılmalı ve görünür hasar teslim dökümanlarına not edilmelidir. * Bobinler teslim alınırken hasarlı olanlar tutanaklara geçirilmelidir. Böylece hem hasar tazmini, hem de fabrikanın hasarı öğrenerek bir daha olmaması için önlem alması mümkün olur.
62
ayın konusu
Elleçleme Ekipmanları * Bobinlerin en iyi şartlarda muhafaza edilmesi için, doğru ekipman kullanılmalı ve doğru elleçleme prosedürleri uygulanmalıdır. Forklift kapasitesi, elleçlenen bobine uygun olmalıdır. * Yanlış ekipman kullanımı personel için de risk oluşturabilir. * Yanlış elleçleme ve depolama bobinlere zarar verir, atık miktarını ve üretim sırasında kağı kopması riskini arttırır.
Forkliftlerin Doğru Kullanımı * * * * * * *
Bobinin dikey konumda olduğundan emin olun. Bobini ortasından kavrayın. Hareket etmeden önce bobini havaya kaldırın. Eğer bobin döndürülecekse, zeminin temiz olduğundan emin olun. Bobini bırakmadan önce durun. Forkliftin kıskaç sayısına göre tek seferde taşınacak bobin sayısını belirleyin . Tek seferde birden fazla bobin taşırken, özel ataşman kullanın.
Kıskaç (Ataşman) İç Yüzeyi * * * *
Yüzeyi temiz tutulmalıdır Günlük olarak kontrol edilmelidir Köşeleri ve kenarları iyi yuvarlanmış olmalıdır. Hasarlı kenarları taşlayarak düzlenmelidir.
Kıskaç Basıncı Taşıma kapasitesi kıskaç ile bobin arasındaki sürtünmeye bağlıdır. * Kıskaç basıncını daima bobin ağırlığı ve kağıt kalitesine göre ayarlayın. * Kıskaç basıncını düzenli olarak kontrol edin ve kaydedin. * Çok düşük basınç uygulanması bobinin düşmesine sebep olabilir. * Çok yüksek basınç uygulanması bobinlerin yuvarlaklığını deforme edebilir.
Patlak Alma Hesap Tablosu
Bu yazı, 'MEGTEC-Butler, Nitto, SCA-Aylesford Newsprint,Sun Chemical' ortak çalışması olan ‘Roll to web processing‘ isimli katalogdan Bakon Mühendislik ve San Tic Ltd Şti tarafından Türkçeye çevrilmiştir (Roll to web processing, August 1998, Edition N0 1). Çeviri bilgilendirme amaçlıdır.
64
matbaa&teknik
ayın konusu
matbaa&teknik
Maksimuma Çıkarılması için Gazetelere Yardımcı Oluyor
Baldwin ile Kâr - Gelir ve Performans Baldwin Assists Newspapers in
Maximizing Profit, Revenue and Performance
Gazete sahipleri ve baskı odası yöneticileri sürekli olarak baskı kalitesini arttırırken gelir ve kârları da maksimuma çıkarmanın yollarını arıyorlar. Baldwin Technology Company, Inc, en son süreç otomasyon yeniliklerini ve ilgili tüketim malzemeleriyle tüm bu taleplere yanıt verecek. Yenilikler 29-31 Ekim 2012 tarihlerinde Frankfurt’daki IFRA Dünya Basım Fuarı’nda görülebilir (stand 640). “Günümüzde gazeteler üzerinde yüksek kaliteli baskı üretme ve daha fazla ticari çalışma çekmeleri için giderek artan bir baskı var. Bu nedenle matbaacılar Baldwin’in teknolojisinden yararlanıyor ve bu teknolojiyi mevcut baskı makinelerine uygulayabiliyorlar’ diye konuşan Baldwin’in Baş Ticari Müdürü Peter Hultberg sözlerine şöyle devam etti: ‘Fuar sırasında ziyaretçiler, amaçları ister daha yüksek verimlilik, ister daha yüksek kalite ya da atıkları ve maliyeti düşürmek olsun, Baldwin’in sistemlerinin maliyet etkinliği ve faydaları hakkında daha fazla bilgi alabilirler. Bir Baldwin sistemi ister yeni bir baskı makinesinde ister eski bir cihazda kullanılıyor olsun, Baldwin müşterileriyle ve makine OEM’leriyle yakından çalışarak her bir bireysel makine için en uygun sistemi geliştirir ve gerekirse her bir gazetenin spesifik hedefleri için çözümlerini özelleştirir”
66
Baldwin’in gazete ve yarı ticari uygulamalara yönelik sürekli gelişen sistemleri ve tüketim malzemeleri arasında spray dampening, UV curing, blanket, kalıp ve web temizliği, sıvı yönetimi, web kontrol ve tutkallar da var. Bu senenin IFRA fuarında sergilenecek Baldwin yenilikleri arasında şunlar sayılabilir: G6 Çift Tahrikli Valf seçenekli Spray Dampening: The EvenSpray™ sistemi seçeneği piyasadaki mevcut teknolojiden iki kat daha yüksek valf hızına sahip. Bu sayede kağıt atığı ve su ve mürekkep tüketimini düşürürken web spreyi dağıtımında mükemmel sonuçlar sağlıyor. UV Curing: Yüksek hızlı web curing’a yönelik QuadCure™ su soğutmalı sistem, kompakt bir UV sisteminin gerektiği uygulamalar ve/veya yüksek enerjili çift-en uygulamaları için gerekiyor. Bu teknoloji, yüksek UV etkinliği yanında su ile soğutmadan alınan ısı kazanımının fabrikanın ısıtılmasında kullanılmasını sağlıyor. TowerCure™ hava soğutmalı UV sistemi özellikle tek-en ve belirli çift-en gazete web baskı makineleri için dizayn edildi ve coldsetleri, yüksek performanslı ticari makinelere dönüştürüyor. TowerCure™’de baskı hızı sınırlamaları yok. Sistem son derece verimli ve piyasadaki
Newspaper owners and pressroom managers are avidly looking at ways to improve and maximize profits and revenues while enhancing the performance of the printing process. Baldwin Technology Company, Inc. will answer these demands while showcasing its latest process automation innovations and related consumables available for retrofitting and upgrading existing presses at the IFRA World Publishing Expo in Frankfurt (Stand 640), October 2931, 2012. “With today’s pressures on newspapers to produce high-quality print editions and upgrade their capability to attract additional commercial print work, printers are pursuing Baldwin’s technology that can be retrofitted to existing presses with high returns,” stated Peter Hultberg, Baldwin’s Chief Commercial Officer. “During the expo, visitors can learn more about the benefits and cost-effectiveness of Baldwin’s systems – whether their goals involve boosting automated efficiency, print quality and productivity or reducing waste, costs and environmental impact.” “Whether a Baldwin system has been specified for a new press or retrofit of legacy equipment, Baldwin works closely with its customers and press OEMs to develop the optimal system for each individual press, often customizing the solution for each newspaper’s particular objectives,” Hultberg said. Baldwin’s constantly evolving systems and consumables lines for newspaper and semi-commercial applications include spray dampening, UV curing, blanket, plate and web cleaning, fluid management, web control and glueing. Featured Baldwin innovations on display at this year’s IFRA expo include: Spray Dampening: The EvenSpray™ system with the G6 Dual Drive Valve option produces twice the valve speed than current available technology on the market – delive-
ayın konusu
daha pahalı su soğutmalı UV sistemlerine göre çok ekonomik bir alternatif. Web Cleaning: Temassız Jetstream, toz, lif ve kalıntıların giderilmesini sağlayan özel bir aerodinamik emiş teknolojisine sahip. Automatic Blanket Cleaning: Impact®Fusion-F NP, eşsiz temizleme süreleri ve atık ve tüketim malzemelerinde görülmemiş seviyeler sağlamak için kumaş kullanıyor. Temel özellikleri arasında kontrollü kumaş ilerletme, tanımlı sprey dağıtma ve hassas bez kullanma sensörü var. Eşsiz Impact®Fusion-F sistemi sayesinde kullanıcı PREPAC® pre-saturated bezi çevre dostu VOC-suz bir temizlik malzemesiyle ya da sıradan bir temizlik malzemesiyle ıstlatılmış kuru bir bezle kullanabiliyor. Baldwin Blanket ve Baskı Silindir Temizlik
68
matbaa&teknik
Sistemlerine Geçiş/Eski Sistemlere Uyarlama/Değiştirme: Fırça tipi ROZ’dan Baldwin’in ProTech2 NP fırça sistemine geçiş, ya da Baldwin’in Impact®Fusion-F NP bez sistemine geçiş. Sıvı Yönetimi: PureFiltration sisteminin patentli filtrasyon teknolojisi, daha düşük işletim masrafları ve tasfiye hacmiyle nemlendirme solüsyonunda muhteşem bir temizlik performansını garantiliyor. DailyLiner Green çeşme solüsyonu dolaştırma ve soğutma sisteminde ise çubukları spreylemek için sabit bir basınçla çalışan pompalar bulunuyor; enerji tüketimi % 30 oranında kesiliyor. Tüketim Malzemeleri: Blanket yıkamaya yönelik kapsamlı ve özelleşmiş çözümleri yanında Baldwin OXYDRY® toz, tutkal ve Primarc™ UV lambaları da sunuyor.
ring exceptional along- and across-web spray distribution while reducing paper waste and water and ink consumption. UV Curing: The QuadCure™ water-cooled system for high speed web curing is ideal for applications where a compact UV system is required and/or for high-power doublewidth applications. Along with high UV efficiency, this technology allows heat recovery from the water cooling to be used for factory heating. The TowerCure™ air-cooled UV system, designed specifically for single-width and select double-width newspaper web presses, ultimately converts a coldset press into a high-performing commercial press. There are virtually no press speed limitations with the TowerCure™. The system is a highly efficient and economical alternative to more expensive water-cooled UV systems on the market. Web Cleaning: Jetstream, a non-contact designed system, incorporates specially developed aerodynamic suction technology for removal of dust, fiber and debris from the web before it enters the first printing unit. Automatic Blanket Cleaning: Impact®Fusion-F NP uses cloth to achieve unmatched levels of cleaning time and reductions in waste and consumables. Key features include controlled cloth advance, defined spray distribution and a precise cloth usage sensor. The unique Impact®Fusion-F system gives the user the choice between using PREPAC® pre-saturated cloth with an environmentally friendly, non-VOC cleaning agent, or a dry cloth with a cleaning agent. Upgrade/Retrofit/Replacement to Baldwin Blanket and Impression Cylinder Cleaning Systems: Upgrade performance from brush type ROZ to Baldwin’s ProTech2 NP brush system, or to Baldwin’s Impact®Fusion-F NP cloth system. Fluid Management: Patented filtration technology of the PureFiltration system achieves outstanding cleaning performance of the dampening solution with reduced operating costs and disposal volume. The DailyLiner Green fountain solution circulating and cooling system for spray dampening applications features a frequency controlled pump for constant pressure to the spray bars; energy consumption is cut by up to 30%. Consumables: In addition to extensive cloth and specialized solvent offerings for blanket washing, Baldwin carries premium quality OXYDRY® powder, glue and custom replacement Primarc™ UV lamps – all products designed to reduce makeready expense and press downtime.
aktüel
matbaa&teknik
FESPA, Genişlemeye İstanbul ile Devam Ediyor
FESPA, Expands With The Launch of Fespa Eurasia 2013 FESPA, küresel faaliyetlerini genişletmeye FESPA Avrasya 2013 ile devam ediyor. Fuar İstanbul, CNR Expo'da 3-5 Ekim 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. FESPA Avrasya fuarının yapılacağı ilk yer, Avrupa ve Asya kıtaları arasında bir köprü görevi gören İstanbul. Türk basım endüstrisinin başkenti olan şehrimiz Türkiye'nin ekonomisi, kültürü ve tarihinin merkezinde ve aynı zamanda modern bir ziyaretçi altyapısına sahip olarak tanımlanıyor. 7 bin metrekarelik net stand alanını kapsayan ve yaklaşık 8 bin ziyaretçiyi ağırlamayı planlayan FESPA Avrasya 2013 fuarı, bölgedeki ziyaretçilerin yenilikçi ürünlere, teknolojilere, uygulamalara ve belirli pazar eğilimleri ve gereksinimlerine göre düzenlenmiş konferans programlarına ulaşmalarını sağlamak için tasarlandı. Etkinlikte geniş formatlı dijital baskı, tabela, tekstil dekorasyon ve serigrafinin tüm yönleri ele alınacak.
50 Milyar Dolarlık İş Hacmi FESPA’ya göre Türkiye 'Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri' ve 2050 yılında 'ekonomisinin Rusya hariç olmak üzere Avrupa'daki en büyük ikinci ekonomi olabileceği tahmin ediliyor.' Bölgedeki perakende sektörü önemli bir büyüme gösteriyor; sadece Türkiye'de perakende sektörünün 50 milyar dolarlık bir iş hacmi var ve bu durum Satış Noktası (POS), açık hava reklamcılığı alanında büyüyen pazarları beraberinde getiriyor. FESPA Avrasya fuarı İstanbul'da özel bir satış temsilcisi bulunduracak ve İngiltere'deki FESPA ekibi tarafından desteklenecek. FESPA'nın Fuar ve Etkinlik İdari Müdürü Neil Felton: "Türkiye ve çevre ekonomiler baskı sektörü açısından büyümekte olan büyük bir pazar ve son yıllarda bu
70
FESPA is further expanding its global reach with the launch of FESPA Eurasia 2013. The inaugural event will take place from 3-5 October 2013 at the CNR Expo, Istanbul, Turkey.
Istanbul is the prime location for the FESPA Eurasia show, bridging the European and Asian continents. It is at the centre of Turkey's economy, culture, and history as well as having a contemporary visitor infrastructure. The city is easily accessible from neighbouring countries in South East Europe, the Middle East, North Africa and West Asia with direct connections into Atatürk International Airport just 10 minutes from the CNR Expo venue. Covering 7,000 m2 and with the objective of attracting around 8,000 visitors, the FESPA Eurasia 2013 show is designed to provide visitors from across the region with access to innovative products, technology, applications and conference programmes tailored to specific market trends and requirements. The event will cover all aspects of wide format digital printing, signage, garment decoration and screen printing. Turkey is 'one of Europe's fastest growing economies' and it is predicted that in 2050 its 'economy could be the second largest in Europe, excluding Russia.' The retail sector in the region is experiencing massive growth; in Turkey alone the retail industry has a volume of 50 billion USD, creating growth markets in Point of Sale (POS), outdoor advertising and digital display.
aktüel
matbaa&teknik
bölgeyle daha fazla ilgilenmeye başladık. Örneğin, FESPA 2010'a bölge çapından bin 500 ziyaretçi katıldı ve Türkiye, Barselona'daki FESPA Digital 2012'de en iyi 12 ülke arasına girdi. Türkiye, tekstil dekorasyon pazarında güçlü faaliyetlere sahip ve bu pazar tüm FESPA fuarlarının önemli bir bileşeni ve FESPA Avrasya'nın da önemli bir parçasını oluşturacak", diyor.
Bölgesel Baskı Pazarı Büyüyor FESPA Kurul Üyesi ve görsel iletişim sektöründe uzman AlVisual'ın Sahibi Yaşar Güvenen şu şekilde ekliyor: "FESPA gibi bir fuarın bilgilerini ve en iyi uygulamalarını pazarımızla paylaşarak bu sektörün büyümesine ve gelişimine yardımcı olması çok önemli. Bölgemizin baskı camiasına yeni teknolojileri görme ve en son gelişmeleri öğrenme fırsatı vererek, baskı hizmeti sağlayıcılarının kendi ürünlerine değer katmalarını ve işlerini artırmalarını sağlayacak." Optimum Digital Planet'ten Taner Güven şu yorumu yapıyor: "Solvent ve ekosolvent satışları sürekli artarken, bölgesel baskı pazarı büyüyor. Tekstil baskı sektörü sayesinde UV pazarı da büyük bir gelişim gösteriyor. FESPA Avrasya, Türkiye ve çevre ülkelerin baskı pazarları üzerinde çok olumlu bir etki bırakacak; bölgedeki birçok baskı hizmeti sağlayıcısının Schengen vizesi yok, bu yüzden FESPA fuarlarına katılamıyorlar. İstanbul'da yapılan FESPA etkinliği, FESPA'nın Avrupa ve Asya'daki önemli etkinliklerinin ulaşamadığı baskı hizmeti sağlayıcılarına ulaşacak." Neil Felton şu şekilde devam ediyor: "Piyasadaki talebi ve başlıca büyüme alanlarını anlayabilmek için bir süredir pazarı değerlendiriyor ve bölgedeki birlikler ve büyük baskı hizmeti sağlayıcılarla (PSP'ler) olan ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Avrasya pazarında marka bilinirliğimizi artırmanın FESPA'nın küresel itibarına katkıda bulunacağına ve gelişmekte olan bu önemli ülkelerdeki müşterilere ve muhtemel müşterilere ulaşmak isteyen başlıca tedarikçileri buraya çekeceğine inanıyoruz. Pazar yalnızca büyük ölçekli bir fuardan değil, aynı zamanda baskı camiasının uzun vadeli menfaati açısından da önemlidir. Fuarlardan elde ettiği gelirler ile sektörü sürekli destekleyen FESPA aynı felsefesiyle sektörün bölgede tutarlı bir eğitim programından faydalanmasını sağlayacaktır."
72
The FESPA Eurasia show will have a dedicated sales representative on the ground in Istanbul and will be supported by the FESPA team in the UK. FESPA's Managing Director of Exhibitions and Events, Neil Felton explains, "Turkey and the surrounding economies are a huge growth market for the print industry and over recent years we've had increased interest from this region. For example 1500 visitors from the region attended FESPA 2010 and Turkey listed among the top 12 countries at FESPA Digital 2012 in Barcelona. Turkey has a strong presence in the garment decoration market, which is an important facet of all FESPA shows and will form a prominent part of FESPA Eurasia." Yasar Guvenen, FESPA Board Member and Owner of visual communications specialist AlVisual adds: "With the growth of this industry, it is important for a show like FESPA to share its knowledge and best practice to the market to help it flourish. It will provide the regional print community with the opportunity to see new technologies and learn about the latest developments, which will enable printers to examine their offerings and grow their business." Taner Guven of consumable manufacturer, Optimum Digital Planet comments: "The regional print market is growing, with solvent and ecosolvent sales constantly increasing. The UV market is also thriving because of the textile printing industry. FESPA Eurasia will have a positive effect on the Turkish and surrounding countries' print markets; many printers in the region don't have a Schengen visa, so are unable to attend the FESPA shows. A FESPA event in Istanbul will reach printers that FESPA's main European and Asian events cannot." Neil Felton continues: "We've been assessing the market for a while and have been intensifying relationships with associations and major print service providers (PSPs) in the region to understand the demand and main growth areas. We believe that establishing our brand in the Eurasian market will help FESPA's global reputation and attract major suppliers keen to reach customers and prospects in these important developing countries. The market will benefit not only from a high calibre exhibition but also from an educational programme consistent with FESPA's philosophy of reinvesting profit for the long term benefit of the printing community."
aktüel
matbaa&teknik
Heidelberg İzmir’den Rekor Gibi Satışlar Emrah Korugan
Heidelberg İzmir Bölgesinde hareketli günler geçiriyor. Yaklaşık iki yıl önce bölgeye atanan İstanbul’dan yakından tanıdığımız Emrah Korugan’ın ve ekibinin çabaları sonucu Heidelberg bölgedeki etkinliğini artırmaya devam ediyor. Korugan, İzmir’in kendine has dinamiklerine dikkat çekiyor ve iyi bir çalışma sonucu bölgenin hem makine hem de malzeme konularda en büyük tedarikçisi haline geldiklerini anlatıyor: matbaa&teknik: İzmir’de göreve başlamanızın ardından gelen süreci bize anlatır mısınız? Heidelberg’in İzmir’deki etkinliği konusunda neler söylersiniz? Emrah Korugan: Yaklaşık 2 yıldır İzmir’de görev yapıyorum. Çalıştığımız süre içinde yeni ekibin bölge piyasasına hareket getirdiğini söyleyebiliriz. Öncelikle piyasayla ilişkilerimizi geliştirme çabasında olduk. Bu dönemde ikinci el ve küçük yatırım maliyetleri olan makinelerle matbaacılarımızla ilişkilerimizi artırdık. Heidelberg’in ismine güvenen ve makinelerimize sıcak bakan müşterilerimizle yakın temaslar kurduk ve çeşitli makine satışları gerçekleştirdik. İlk dönemimiz olarak nitelendirdiğimiz bu periyotta özellikle ambalaj üreticisi matbaalar yatırım
74
yapmaya başladı. Zaman içinde Heidelberg İzmir’in ivmesi yukarıya doğru bir çıkış gösterdi. Kısa sürede ikinci el makine sattığımız müşterimiz oldu. Ambalaj işi yapan müşterilerimize verdiğimiz bobinden beslemeli, UV donanımlı en son teknolojiye sahip XL 106 makinelerimiz özellikle spesifik bir alana yönelik geliştirilmiştir. Dünya çapında kendini ispatlayan bu makinelerimiz müşterilerimizin öncelikli tercihleri arasına girdi. Kurduğumuz sıcak ilişkilerle ekip olarak beşeri ve finansal açıdan başarılı işler yaptığımızı düşünüyorum. İzmir’in gerek İstanbul gerekse de Ankara’dan farklı olarak kendine has bir yapısı vardır. Sıcak bir sahil bölgesi olduğundan özellikle yaz dönemlerinde iş piyasaları durgun bir dönem yaşar. Makine yatırımlarındaki ivmemizi malzeme satışında da gösterdik. Yeni dönemle birlikte malzeme satış rakamlarını da iki katına çıkarmayı başardık. Geçtiğimiz Mart ayından itibaren Heidelberg’in yönetim kademesinde değişimler yaşandı. Yeni görev alan yetkililerimizle birlikte bölgelerde de çeşitli yapısal değişimler oldu. Daha önceleri İstanbul, Ankara ve İzmir bağımsız bölgelerken şu an Ankara ve İzmir birlikte hareket ediyor.
aktüel
İzmir’de Yatırım Diğer Şehirlere Göre Daha Hızlı İzmir’deki 4-5 yıllık dönemdeki Heidelberg yatırımlarına bakıldığında firma adına yavaş gidildiğini görebiliyordunuz. Doğru hamlelerle kısa süre içinde hem piyasa hem müşteriler hem de bizim için ihtiyaç duyulan hareketi sağladık. Son 1,5 yıllık dönemde İzmir’in İstanbul ve Ankara’nın önüne geçtiğini düşünüyorum. Aslında potansiyeline bakıldığında hareket için daha kısıtlı bir alanda bunların yapılabilmesi önemli. Son dönem İzmir tüm firmaların ilgi duyduğu, çalışmalarına hız verdiği ve çeşitli yatırımlar gerçekleştirdiği bir bölge olarak gelişimini sürdürüyor. Piyasanın ikinci el tercihi ağırlıkta. İzmir’i ikinci el makine müşterilerinin yoğun olduğu iyi bir bölge olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Fakat son dönem çalışmalarımızla ikinci elden daha fazla sıfır makine sattığımızı da ifade edebilirim. Oranlamamız gerekirse yüzde 70’e yüzde 30 seviyesindedir.
Kısa Sürede 57 Ünite Ofset Görevde bulunduğum bir buçuk yıl içinde İzmirli matbaacıların Heidelberg’e gösterdiği ilgiyi göstermek açısından bu dönemde pazara sunulan makineleri şöyle sıralayabilirim: Sorumlu olduğum bölgeme 14 ünitesi ikinci el olmak üzere toplam 38 ünite 70 x
76
matbaa&teknik
100 Heidelberg (4’ü lak üniteli), 5 ünitesi ikinci el olmak üzere toplam 15 ünite 50 x 70 Heidelberg (2’si lak üniteli) 4 ünite ikinci el 35 x 50 Heidelberg 2 Adet XL 106 D Rotatif şekilli kesim makinesi. 4 adet Viyolet CTP makinesi 2 adet Bobinden tabakalama yapan CutStar. 6 Adet Polar tabaka kesim makinesi 2 Adet de 70 x 100 Heidelberg Stahlfolder katlama makinesi satılmıştır. matbaa&teknik: Yapısal olarak İzmir’de ticari baskı ile etiket ve ambalaj alanları arasında ciddi bir uçurum olduğu tezimize katılıyor musunuz? Emrah Korugan: Evet tespitiniz çok doğru. Özellikle ambalaj ve etiket konusunda faaliyet gösteren Türkiye çapında önemli firmalar bulunuyor. Bu bölgede farklı alanlar olarak görülüyor ve kimse diğerinin işine girmiyor. Ticari matbaalar ambalaj ya da gravür işine girmeyi düşünmüyor. Zaten ambalaj konusunda oldukça güçlü, İzmir dışına da açılmayı planlayan ve son dönem farklı yatırımlar gerçekleştiren birkaç firmadan söz edebiliriz. Ticari matbaacılık alanında güçlü olduğumuz İzmir pazarında diğer alanlarda da çalışmalarımızı sürdürüyor ve başarıyı yakalayacağımıza inanıyoruz.
matbaa&teknik: Heidelberg’in son dönem geliştirdiği ve pazara sunduğu entegre yapıdaki dijital sistem ve çözümlerine sorumluluk alanınızdaki matbaaların bakış açısı konusunda neler aktarmak istersiniz? Emrah Korugan: Temelde dijital bir üretici olmadığımızdan bu bizim için çok yeni bir alan. Planlama doğrultusunda ilk başlarda pazara çok kapsamlı dijital çözümler de sunulmayacak, diye düşünüyorum. Giriş makinesi olarak tanımlanabilecek dijital çözümler ve ortaklık yaptığımız markalarla çalışmalarımız sürüyor. Fakat dijital ve konvansiyoneli bir araya getiren kapsamlı sistemlerin satışına daha başlamadık. Ön bilgilendirmeleri yapsak da ürün gamı tam oluşup gerekli eğitimleri aldığımızda ürünleri daha detaylı olarak müşterilerimizle paylaşacağız. Bu bölgede hala güçlü bir ofset markası olarak bilinirliğimiz var. Birazda bu nedenle dijital alana giriş yapmayı düşünen firmalarında ilk aklına gelen marka durumunda değiliz. Yine de çözümlerimizi paylaştığımız ve ilgilenen birkaç müşterimiz oldu. Zaman için durum daha iyi şekillenecektir. Çözümlerimiz daha çok dijital baskı merkezleri ile ticari matbaaların düşük tirajlı işlerini üstlenen makineler olacaktır. Makineler Heidelberg’in üretim tecrübelerinin yansımasıyla daha gelişmiş bir düzeye çıkacaktır.
aktüel
matbaa&teknik
M. Huber Türkiye Solvent Bazlı Fleksibl Ambalaj Mürekkep Fabrikası İzmir’de Üretimde
Kalite ve Hizmete Odaklı Solvent Bazlı Mürekkep Üretiyorlar Günay Vatansever
M. Huber Türkiye, basım endüstrisinde artarak devam eden etkinliği ve her sene artan pazar payını ambalaj endüstrisine de taşımayı hedefliyor. Bu sebeple flekso ve rotogravür mürekkepleri üretmeye karar veren şirket İzmir Çiğli’de bir solvent bazlı mürekkep fabrikası kurdu. Eylül ayı içinde yaptığımız ziyarette M. Huber Türkiye’nin İzmir fabrikasını yakından görme şansı bulduk. Fabrikanın Teknik Hizmetler ve Üretim Direktörü Günay Vatansever, Fleksibl Ambalaj Mürekkepleri Satış Yöneticisi Kemal Keskin, Üretim ve Planlama Sorumlusu Ekrem Hirve ve Ar-Ge ve Kalite Kontrol Sorumlusu İpek Kaynak Çavdar ile bir araya geldiğimiz ziyaretimizde fabrikanın üretim ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin bilgi aldık. Fabrikanın üretim ve pazarlama ekibi, ambalaj endüstrisinin yakından tanıdığı isimler. Tamamen uzman bir kadronun yönettiği fabrika, gerekli tüm tedbirlerin alındığı ve şu anki mevcut kapasitesini 5 kata kadar artırabilecek bir fiziksel alana sahip. Fabrikanın Teknik Hizmetler ve Üretim Direktörü Günay
Kemal Keskin
78
Vatansever, 16 yıldır ambalaj endüstrisinde görev yapıyor.
2012 Başında Faaliyete Geçti Bölgede farklı fabrikalarda görev yapan Vatansever, sektöre 1996’da üretim mühendisi olarak başlamış. Baskı ve film hazırlama alanlarındaki tecrübesinin bugün mürekkep ile ilgili soruların cevaplarını bulmakta yardımcı olduğunu söylüyor. Vatansever, 2010 yılı sonunda M. Huber Türkiye ile birlikte bu proje için çalışmaya başlamış. İki yıla yakın bir zamandır, şirketin solvent bazlı mürekkepler operasyonundan sorumlu. Fabrika binasını 2011 Nisan ayında kiralayan şirket 2011 sonuna kadar güvenlik ve özellikle yangın ile ilgili tedbirleri tamamlamış. Altı aylık bir tadilatın sonunda Eylül 2011’de üretim makinesinin gelmesi ile fabrika tamamlanmış ve Kasım 2011’de deneme üretimine başlamışlar. Yılbaşından bu yana da ticari olarak pazara mürekkep sunuyorlar. Fabrikada solvent bazlı rotogravür ve flekso mürekkeplerinin üretimi dispensing olarak gerçekleşiyor. Huber İtalya tesisinden gelen konsantrelerden müşteri taleplerine göre mürekkep üretimi gerçekleştiriliyor. Fabrika şu anda tek makine ve tam otomasyonla üretim yapıyor. Ancak üretim alanı beş makine ile daha donatılabilecek büyüklükte. Bu da şirketin geleceğe dönük planları konusunda da bize ışık tutuyor.
Hizmet Odaklı Olacağız Vatansever, daha sonra fleksibl ambalaj mürekkepleri satış yöneticisi Kemal Keskin’in de ısrarla altını çizdiği gibi kalite odaklı olacaklarını söylüyor. Fiyat konusunda asla agresif olmayacaklarını anlatan Vatansever, esas amacın bir çok belirleyici faktörden sadece bir tanesi olan mürekkebin problemsiz çalışması için gerekli şartların oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Mürekkebin doğru baskıda sadece bir etken olduğunu anlatan Vatansever, üretimde çalışmış olmanın verdiği avantaj ile baskı ile ilgili muhtemel sorunların çözülmesinin öncelikli olduğunu ve bu konuda profesyonel bilgiye sahip olduklarınısöylüyor. Kemal Keskin, geçen bir yıla yakın zaman içinde bölgedeki matbaaların neredeyse tamamını ziyaret ettiklerini söylüyor. Bu ziyaretlerin sonucunda matbaaların % 50’sinde mürekkepleri test etmişler. Hepsinde de olumlu sonuçlar alınmış. Keskin’e göre fabrika performans odaklı çalışıyor. Keskin, “Fiyat odaklı değiliz, hizmet odaklıyız” diyor.
Solvent Bazlı Mürekkep Tüketimine İlişkin Bilgiler Şirket üretim konusu olan solvent bazlı mürekkepler pazarı hakkında da önemli bir araştırma yapmış. Vatansever, bu rakamlar ışığında M. Huber Türkiye’nin sıvı mürekkep-
aktüel
lerde şimdilik % 5-7pazar payına sahip olduğunu, söylüyor: “Türkiye pazarında yaptığımız çalışmalar sonucunda orta ve yüksek ölçekli (en az 6 – 10 üniteli baskı makinesi sahibi) olan ve sadece solvent bazlı mürekkep kullanan matbaalarımızdaki makine sayısını belirledik. Bizim bilgilerimize göre Ege bölgesinde 30’ü flekso olmak 65 makine bulunuyor ve bu makineler aylık ortalama 800 ton mürekkep tüketiyor. Diğer bölgelere baktığımızda Marmara bölgesindeki makine sayısının 80 flekso ve 40 rotogravür; aylık ortalama tüketimin bin 200 ton ve bunun dışında kalan Anadolu olarak genelleyebileceğimiz bölgelerde de 55 flekso ve 50 rotogravür makinesi olduğunu ve aylık ortalama mürekkep tüketiminin de 900 ton civarında olduğunu biliyoruz. Huber Türkiye olarak toplamda aylık 2 bin 900 ton olan bu sarfiyatın şimdilik % 5’e yakın bir kısmını karşılıyoruz. Dikkatli bir pazarlama sistemi içinde kaliteye odaklanarak yavaş ama sağlam adımlarla büyümeyi hedefliyoruz. Satış rakamını önümüzdeki beş yıl içinde pazarın %25’lerine taşımayı hedefliyoruz.”
Üretimde Tam Otomasyon Fabrikanın üretim sorumlusu Ekrem Hirve ve Ar-Ge ve Kalite Kontrol Sorumlusu İpek Kaynak Çavdar ile fabrikanın üretim alanını gezdiğimizde artık tamamen otomasyona dayalı ve yüksek kalite çizgisinde üretim yapmayı hedeflemiş ciddi fabrikalarda rastlamaya alıştığımız üretim alanı ile bir kez daha karşılaştık. M. Huber Türkiye, İzmir solvent bazlı mürekkep fabrikasında el değmeden üretim yapılıyor. M. Huber’in yılların tecrübesi ile oluşturulmuş mürekkep formülasyonu datasına eklenen bölgesel talepleri karşılayacak formüller, şirketin yazılımları tarafından
matbaa&teknik
denetleniyor ve kontrol ediliyor. Üretim öncesinde hazırlanan numuneler kalite kontrol sürecinde inceleniyor. Numune onayını takiben hammaddeler; hassas pompalar ile dozajlanıp uygun ambalajlara aktarılıyor. Homojen karışımın tamamlanması ile hazırlanan mürekkepler, kısa zaman içinde müşteriye hazır vaziyete geliyor. Ekrem Hirve, formülasyonların oluşturulmasında şirketin güvenilir datasının ve hatasız yazılımının her zaman mükemmel sonucu meydana getirdiğini söylüyor. Ayrıca müşteri taleplerine bağlı olarak yazılan formüllerin de saklanarak her siparişte aynı özelliklere haiz ve aynı kalitede mürekkep üretiminin mümkün olduğunu anlatıyor. İpek Kaynak Çavdar ise fabrika laboratuarının gelişmiş ve en yeni cihazlarla donatıldığını ve özellikle kalite kontrolü Ekrem Hirve
80
konusundaki hassasiyetlerine istinaden bu yatırımların devam edeceğini, söylüyor.
Her Zaman Kaliteli Mürekkep Üreteceğiz Fabrikada müşteri talebine göre mürekkep üretimi gerçekleştiriliyor. Satış Yöneticisi Kemal Keskin, mürekkep formüllerinde bazı ucuz malzemelerin daha fazla kullanılarak mürekkep kalitesinin ve paralel olarak fiyatının indirilmesinin mümkün olduğunu ekliyor. Bu yönde taleplerle de zaman zaman karşılaştıklarını söyleyen Keskin, imkanları olmasına rağmen hiçbir zaman hammadde oranlarında oynayarak kalitesiz ve ucuz mürekkep yapmayacaklarının altını çiziyor. Solvent bazlı mürekkepler dışında ofset mürekkepleri de stoklayan fabrika, bu konuda da hizmet verebiliyor. Önümüzdeki yıllarda su bazlı mürekkep üretimi de planlanmaktadır. İpek Kaynak Çavdar
aktüel
matbaa&teknik
Flekso ve Rotogravür’de 2533 Kurulum Yaptılar
Uteco, YıldızA.Ş ile Türkiye Pazarında İtalyan flekso ve rotogravür makineleri üreticisi Türkiye Temsilciliği için Yıldız A.Ş ile anlaştığını duyurdu. Eylül sonunda İstanbul’da gerçekleştirilen Avrasya Ambalaj fuarına katılan Uteco,2011 sonu itibariyle tüm dünyada 2533 kurulum yapmış. Fuarda görüştüğümüz Bölge Satış Müdürü Alessandro Baldo, 25 yıllık geçmişe sahip şirketin son beş yıl içinde toplam cirosunu ikiye katladığını ve hızlı bir büyüme içinde olduklarını, söyledi. Baldo, şu anda Türkiye’de çalışan dört makinelerinin bulunduğunu önümüzdeki dönem için Türkiye’de de hızlı bir büyüme içinde olmayı hedeflediklerini anlatan Baldo, şirketin standart makineler üreten bir üretici olmadığını, söyledi. Uteco, öncelikle müşterinin taleplerini ve ihtiyaçlarını öğreniyor. Daha sonra müşterinin talep ettiği makineyi müşteriye özel üretiyor. Yıllık olark 75 makine üreten Uteco, terzi yapımı makine üreticisi olarak ön plana çıkıyor. Makineleri tam otomasyon ve sıfır insani hata prensibi ile üreten Uteco’nun makineleri Kanada’dan, Güney Afrika’ya Çinden Avustralya’ya toplam 80’in üzerinde ülkede çalışıyor. Uteco, konusunda ülkesinde de lider. İtalya’da toplam 652 makine çalışıyor. Uteco’nun Türkiye Temsilciliği görevinin üstlenen Yıldız A.Ş Genel Müdürü Taner Çelik, bu ay itibariyle temsilciliğe başlayacaklarını ve ay sonunda tüm temsilcilerin katılacağı bir eğitim seminerine katılacaklarını, söylüyor: “Uteco, İtalya’nın en büyük flekso baskı makinesi üreticisi. Yılda 75 civarında makine üretimi gerçekleştiriyor. İtalya pazarında şuan 600’ün üzerinde makineleri aktif olarak kullanılıyor. Uteco ile son 2-3 yıldır ilişkilerimiz devam ediyor. kurduk. Hatta bu dönemde bir adet laminasyon makinelerinin satışını gerçekleştirdik. Bu satış sonrası flekso ile rotagravür makinelerinin de satışını üstlenmemizi istediler. Bugün itibariyle Uteco’nun yetkili Türkiye temsilciliğini üstlenmeye başlıyoruz. 30-31 Ekim’de tüm Uteco temsilcilerinin katılacağı bir eğitim seminerinde de yerimizi alacağız.”
82
Türkiye Pazarına Önem Veriyorlar “Türkiye pazarına büyük önem veriyorlar. İnşallah önümüzdeki yıl bugüne kadar satılamayan Uteco flekso baskı makinelerinin yeni modellerini Türkiye pazarına sunacağız. Çabalarımızı bu yönde yoğunlaştıracağız. Kalitesini ispat etmiş bir makinenin satışında beklenen başarının gelmesi gecikmiş. Uteco, İtalya ve dünya genelindeki başarıyı Türkiye pazarında yakalayamamış. Uteco, alanında İtalya’nın en büyük, Amerika pazarının da ikinci önemli markası konumunda. Şuan Türkiye pazarından birçok firma ile markanın gerek flekso gerekse de rotogravür makineleriyle ilgili temaslarımız sürüyor. Gelecek yıl içinde Türkiye pazarında 2-3 makinenin kullanılmaya başlanacağını düşünüyoruz.”
Taner Çelik
Alessandro Baldo
aktüel
matbaa&teknik
Lidya Grup Organizasyon Yapısını Güçlendiriyor Rıza Başoğlu, Lidya Grup’a transfer oldu. Doküman çözümleri alanında faaliyet gösteren Lidya Grup 10’uncu yılını geride bırakırken istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox’un Türkiye Distribütörü olan Lidya Grup, geçtiğimiz aylarda önce Avrupa’nın en büyük tablet PC üreticisi Archos ile anlaşma yaptı, ardından Epson’ın Türkiye Distribütörü oldu. Büyüme stratejisi paralelinde çoklu marka yapısına geçen Lidya Grup, Eylül 2012 tarihi itibariyle Rıza Başoğlu’nu da bünyesine katarak önemli bir transfer gerçekleştirdi. Bilişim sektörünün yakından tanı-
dığı Rıza Başoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. Kariyerine 1980 yılında Eczacıbaşı Holding’de başlayan Başoğlu 19902012 yılları arasında Transteknik Holding’de görev yaptı. Şubat 2012 tarihinde Transteknik Teknoloji’nin distribütörlüğünü yaptığı Konica Minolta tarafından satın alınma sürecini de başarıyla yöneten Başoğlu, Eylül 2012 itibariyle Lidya Grup’a transfer oldu. Grup Danışmanı olarak göreve başlayan Başoğlu’nun bu transferi, Lidya Grup’u uluslararası platforma taşıyacak vizyonun önemli parçalarından biri olarak görülüyor.
aktüel
matbaa&teknik
MGI, Bilgitaş İşbirliği İle Türkiye’de MGI Uluslarası Satış ve İş Geliştirme Başkan Vekili Victor Abergel: “Türkiye geneline yayılmış 58 yetkili bayisi ile Bilgitaş, MGI’ın temsilcisinde aradığı güçlü pazar payına sahiptir.” Habib Pişan
Fransız MGI Digital Graphic Technology'nin ürünleri Türkiye'de Bilgitaş aracılığıyla sunulacak. Bilgitaş tarafından yapılan açıklamada “MGI Türkiye distribütörü Bilgitaş'ın Koşulsuz Müşteri Memmuniyeti ilkesi ile Türkiye çapında satış ve servis hizmetlerini sunduğu ürünler sundukları katma değer ile benzersizdir” denildi.
MGI Çözümleri Nelerdir? MGI Meteor 8700XL dijital baskı makinası kağıt, zarf, sentetik, plastik, banner gibi çok farklı medyaya baskı yapabilen bir
çözüm. MGI JetVarnish 3D ise hem düz hem de 3D kısmi lak yapılabilme özelliğine sahip. 2010 Siemens Innovation Grand Prix ve 2011 Engineering Prize ödüllerine sahip MGI JetCard plastik kart baskı makinası kart üreticilerine yüksek üretkenlik ve maliyet avantajı sağlıyor. MGI DF 360 sonlandırma ünitesi ile de laminasyon, kesme, kırma, perforaj gibi birçok işlemi bir arada yapma özelliği ile verimliliği arttırıyor.
MGI ve Bilgitaş’ın Açıklamaları
la birlikte EMEA organizasyonu daha da güçlendiklerini söyleyen MGI’ın Uluslarası Satış ve İş Geliştirme Başkan Vekili Victor Abergel konu ile ilgili görüşlerini “Bilgitaş’ı EMEA temsilcilerimiz arasında görmek bizim için büyük bir gururdur. Bilgitaş Türkiye’de güçlü pazarlama, satış ve teknik servis hizmetleri ile sayısız başarılara imza atmıştır. 250 çalışanı ve Türkiye geneline yayılmış 58 yetkili bayisi ile Bilgitaş, MGI’ın temsilcisinde aradığı güçlü pazar payına sahiptir. “ şeklinde belirtiyor.
Bilgitaş’ın MGI Türkiye temsilcisi olmasıyBilgitaş Yönetim Kurulu Başkanı Habib Pişan, ise işbirliği ile ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye dijital fotokopi makinaları pazarında lideriz. Şimdi müşterilerimize dijital baskı makinası ve sonlandırmada gelişmiş üretkenlik çözümleri sunmak zamanıdır. Bu iki iş dalını hedefleyen MGI ürün gamını temsil etmekten son derece gururluyuz. drupa 2012 fuarında Türkiye’den çok sayıda potansiyel müşterinin ilgi ve talepleri bize MGI ürünlerinin pazarda başarılı olacağını göstermiştir. Yaygın satış ve servis ağımız, Koşulsuz Müşteri Memnuniyeti ilkemizle MGI ürünleri müşterilerimize benzersiz katma değer sağlayacaktır.”
84
aktüel
Gartner: Yardım Masasının Lideri Xerox
Gartner’ın yayınladığı “Yardım Masası Dış Kaynak Hizmetleri Magic Quadrant 2012” raporunda Xerox, vizyonu ve hizmetleriyle Yardım Masası konusunda pazar lideri olarak gösterildi. Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox’un hizmet verdiği alanlardaki başarısı bağımsız araştırma kuruluşlarının raporlarıyla ortaya konuyor. Bağımsız araştırma şirketi Gartner tarafından yapılan “Yardım Masası Dış Kaynak Hizmetleri Magic Quadrant 2012” raporunda da Xerox lider olarak tanımlandı. Gartner’ın yardım masası alanında dış kaynak hizmetleri sunan şirketleri değerlendirmek üzere yaptığı bu araştırma, bu tür hizmetlere ihtiyaç duyan orta ve büyük ölçekli kuruluşlar için bir rehber niteliği taşıyor. Gartner’ın belirlediği kriterlere göre yapılan analizler sonucunda firmalar, vizyon ve faaliyetlerine göre sınıflandırılıyor. Raporda; pazarın mevcut durumu, gidişatı ve pazarda bulunan şirketler hakkında bilgiler veriliyor. Rapor, belli kriterleri karşılayan 18 şirketi; birinci sınıf destek, ikinci sınıf destek, özel yazılım desteği, problem yönetimi, problem sınıflandırma, problem izleme ve problem çözümünden oluşan 7 ayrı kategoride değerlendiriyor. Yardım masası hizmetleri veren şirketler tek bir erişim noktasından, gerektiğinde 7 gün 24 saat müşterilerinin sunucularını, masaüstü bilgisayarlarını, ağ yönetimi ve yazılım gibi çok sayıda teknik ihtiyaçlarına cevap veriyor. Gerçek zamanlı izleme ve son teknoloji bir alt yapı ile global ve yerel müşterilerine hızlı ve güvenilir yardım masası desteği sunan Xerox’un, her ay milyonlarca destek çağrısına aynı standartlarda cevap verdiği belirtiliyor. Xerox Başkan Yardımcısı ve COO’su Kevin Kyser konuyla ilgili; “Bu rapor müşterilerimizin bizim hizmetlerimize inandığının bir göstergesi olmasının yanı sıra; bizim de doğru yaklaşım ve metodolojiye sahip olduğumuzu bir kez daha görmemizi sağladı. Tüm dünyada her gün yüz binlerce yardım masası çağrısına cevap veren bir şirket olarak aynı vizyon ve sorumlulukla hizmetlerimizi sunmaya devam edeceğiz” yorumunda bulundu. 2010 yılında ACS’yi satın alarak dünyanın en büyük iş süreçleri yönetim hizmetleri sağlayıcısı olan Xerox, hizmetlerini genişletti. Bu satın almayla Xerox; yardım masası, bilgi teknolojileri hizmetleri, masaüstü ürünlerin yönetimi, uygulama ve altyapı hizmetleri gibi farklı konu ve alanlardan dış kaynak hizmetleri de sunmaya başladı.
aktüel
matbaa&teknik
Cem Uslu: “İşimizi En İyi Şekilde Yapıyoruz.” İşe odaklanmamız yaptığımız işi mükemmel yapmamızı sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Hızlı, dayanıklı, uzun ömürlü makinelerimiz ve birinci kalite hammadde ile üretilen sarf malzemelerimiz ile müşterilerimize en iyi hizmeti veriyoruz.
2006 senesinde Türk – Alman ortaklığıyla kurulan Renz Türk, 6 yıldan bu yana ciltleme sektöründe hizmet sunuyor. Renztürk tarafından pazara sunulan tüm makineler Alman tasarımı ve tamamı Almanya’da üretiliyor. Renztürk’ün Ankara fabrikasında temel üretim çift halkalı tel spiral. Bunun yanı sıra PVC filament, helezon ve takvim askısı üretimi yapan Renztürk Genel Koordinatörü Cem Uslu, şirketin gücünü bir asırlık tecrübesiyle RENZ isminden aldıklarını, söylüyor. Eylül ayı içinde İstanbul’da gerçekleştirilen Promotürk fuarında bir araya geldiğimiz Cem Uslu, hedeflerini sektörün lider markası olmak şeklinde özetliyor:
Sektörümüzün Lideri Olmayı Başardık “ Renz kalitesiyle, hizmet anlayışıyla çok uzun yıllardır sektöre liderlik eden, alanında dünyanın en büyük firmasıdır. Renztürk ola-
86
rak bu yola çıkarken amacımız Renz ismini Türkiye’de de, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi sektörün lider markası haline getirmekti. 2012 yılından geriye doğru baktığımız zaman bunu büyük ölçüde başardığımızı görüyorum.”
Vizyonumuz: Kendi İşimizi En İyi Biçimde Yapmak Uslu, başarılarını kendi işlerine odaklanmaya bağlıyor. Birinci kalite hammadde ile sarf malzemeleri ürettiklerini söyleyen Uslu, hem makine satışı hem de teknik destek sağlayan tek şirket olduklarını, anlatıyor: “Bu başarıyı elde etmezi sağlayan en önemli sebeplerden biri de, Renztürk olarak vizyonumuz bünyemize farklı işleri katmak değil, yaptığımız işi en iyi şekilde yapmaktır. Bizim profesyonel olduğumuz alan ciltleme
sektörüdür ve müşteri pörtföyümüz de bellidir. Bu anlamda sadece bu işe odaklanmamız yaptığımız işi mükemmel yapmamızı sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Hızlı, dayanıklı, uzun ömürlü makinelerimiz ve birinci kalite hammadde ile üretilen sarf malzemelerimiz ile müşterilerimize en iyi hizmeti veriyoruz. Ayrıca da belirtmek isterim ki yurtiçinde Avrupa menşeili hem makine satışı yapan hem teknik destek sağlayan tek firmayız.”
2012’de İstanbul’da İki Şube Açtık “2012 senesinde attığımız en büyük adımlardan biri de Giyimken’te ve Kartal’da iki tane şubemizi hizmete açtık. Tecrübeli satış ekibimiz, 2000 bin bobinlik stoğumuzla müşterilerimizin talepleri sipariş verdikleri gün içinde bu şubelerden temin edilebilecek.”
aktüel
matbaa&teknik
Cirque du Soleil’in Perde Arkası Kurulduğu günden beri 300’den fazla şehirde 100 milyondan fazla kişi tarafından seyredilen, yıllık geliri 1 milyar dolara ulaşan Cirque du Soleil’in bin 300 dansçısı her gün aynı kusursuzluğu sergilemek için sahneye çıkıyor. Cirque du Soleil’in perde arkasındaki birçok iş sürecini yöneten Xerox, bu kusursuzluğun sürekliliğini sağlamaya çalışıyor.
Xerox’un global sponsoru olduğu dünyanın en popüler gösteri grubu Cirque du Soleil®, 22 Eylül - 14 Ekim 2012 tarihleri arasında İstanbul’da “Alegria” adlı şovunu sergilemeye hazırlanıyor. Xerox’un hem müşterisi olan hem de global sponsoru olduğu Cirque du Soleil ile yaptığı çalışma, sınır tanımayan uluslararası bir hizmet özelliği taşıyor. Kanada’da 1984 yılında kurulduğunda 73 kişilik bir ekipten oluşan Cirque du Soleil, bugün, dünya genelinde 1,300’ü gösteri sanatçısı 5 binden fazla çalışana sahip. Sadece Montreal International Merkez Ofis’de 2 bin kişi çalışıyor. Sanatçılar 50 farklı ulustan oluşuyor ve 25 ayrı dilde konuşuyor. 1984’ten bugüne Cirque du Soleil, 300’e yakın şehirde gösteri yaptı, 100 milyondan fazla insan tarafından izlendi. Organizasyonun 2011 yıllık geliri yaklaşık 1 milyar dolar oldu. Cirque du Soleil’in, dünyanın her köşesinde aynı yüksek standartta şovlarını sergileyebilmesi, gösteri yapılan her ülkede bütün koşulların aynı olmasını ve benzer şekilde yönetilmesini gerektiriyor. Her yıl dünyanın farklı ülkelerinde binlerce gösteri yapan şov grubunun iş süreçlerinin yönetimi, bilgi ve doküman akışı, oluşturulması gereken görsel algı ve fiziksel ortam, dekoratif malzemeler Xerox’un başını çektiği bir hizmet ekibinin yardımıyla oluyor. Cirque du Soleil dansçıları böylece sadece şovlarını düşünüyor, geri kalan perde arkası birçok işi Xerox gibi global sponsorlar üstleniyor. Sahne önündeki mükemmeliği yakalamak için, tüm iş süreçlerinin eksiksiz yürütül-
88
mesi, hazırlıklarda hiç bir aksamanın olmaması, sahneye hiç bir olumsuzluğun yansımaması için yüzlerce farklı Xerox teknolojisi, üzerinde taşıdığı bilgilerle bir ülkeden diğerine aynı hizmet kalitesini taşıyor. Xerox kendi uzmanlık alanı ile ilgili tüm iş süreçlerini yöneterek, Cirque du Soleil ekibinin sadece yapacağı gösteriye odaklanmasını sağlıyor. Xerox CMO’su Christa Carone bu iş ortaklığını; “Akrobatlar harika gösterileri için prova yaparken; kostüm tasarımcıları şaşırtıcı giysiler hayal ediyor, artistik direktörler gelecek şovları tasarlıyor ve pazarlama yöneticileri bilet satışlarını arttırmanın yollarını düşünüyor. Tüm şovların bunlar gibi sayısız perde arkası işi var ve hepsi temel bilgileri bildiren iş akışları ve dokümanlar ile adım adım takip ediliyor. Xerox, verdiği hizmetler ile gösteri yapılan her ülkede, seyredilen şovun mükemmel olmasına önemli katkılarda bulunuyor” şeklinde ifade etti. Esneklik, üreticilik ve inovasyonun Cirque du Soleil ile Xerox’un ortak noktaları olduğunu ifade eden Christa Carone; “Bu gibi spon-
sorluklar müşterilerimizle eşsiz ve anlamlı bir bağlantı kurmamıza yardımcı oluyor. Müşterilerimizle iş inovasyonunu konuşmak için de bir şans oluşturuyor” dedi. İlk gösterisini 1984 yılında, Jacques Cartier’ın Kanada’yı keşfinin 450’nci kutlama etkinlikleri esnasında yapan Cirque du Soleil, o tarihten sonra dünya genelinde insanların hayal güçlerini zorlayan, duygularını coşturan ve sahne sirki denince ilk akla gelen ekip haline geldi. Yaratıcı müzik ve dansları, rengarenk görüntüleri ile izleyicilerini heyecanlı, sürprizlerle dolu bir düş alemine götürüyor. Xerox’un global sponsoru olduğu Cirque du Soleil organizasyonu, dünya üzerinde gezici 9 gösteriye sahip. Bu gösterilerden 5 tanesi Grand Chapiteau yönetimi altında dünya genelinde sergileniyor. Gösteriler, yaratıcı, inovatif; şık, büyülü ve fantastik deneyimlerle kombine ediliyor. Diğer 4 şov ise daha çok; Kanada ve Amerika’nın çeşitli şehirlerindeki gösteri arenalarında sahneleniyor.
aktüel
matbaa&teknik
Ipex 2014 fuarı için Hosted Buyer Programına Bir Milyon Sterling Yatırım Yaptı
Informa’dan Şaşırılacak Bir Yatırım Informa Invests One Million Pounds in Hosted Buyer Programme for Ipex 2014
Industry first
Ipex 2014’ün (26 Mart – 2 Nisan 2014, ExCeL Londra, İngiltere) sahibi ve organizatörü olan Informa şirketi, 2014 etkinliği için uluslararası Hosted Buyer (Müşteri Ağırlama) Programı’na 1 milyon sterlin tutarında yatırım yapacağını açıkladı. Sektörde bir ilk olan bu girişim, VIP programının bir parçası olarak Ipex 2014 fuarına davet edilen global baskı topluluklarına ev sahipliği yapacak. Informa Fuarı adına açıklamada bulunan Genel Müdür Peter Hall: “Bu program grafik sanatları sektörü için yeni olsa da, diğer topluluklarda çok başarılı oldu, ve Informa için tanınmış bir girişim oldu. Bu yatırım Informa Baskı ve Medya Grubu’nun ve en önemli uluslararası etkinliğimiz olan Ipex’in bizim için olan önemini gösteriyor” dedi. VIP katılımcıları Ipex'in fikri mülkiyetinden faydalanılarak belirlenecek ve bu kapsamda Ipex 2014 katılımcıları başlıca uluslararası isimleri aday gösterebilecek. Aynı zamanda ticari birlikler ve uluslararası medyadan da fikir alınacak. Ipex 2014 Etkinlik Direktörü, Trevor Crawford, “Yeni oluşan pazarların önemi konusunda çok fazla şey yazılıp çizildi ve
90
bunun sergimizde ürünlerini teşhir edenler açısından öneminin farkındayız. Sonuç olarak, Hosted Buyer Programı özellikle bu katılımcı grubu için tasarlanmış olmasa da, VIP’lerimizi belirlemek konusunda çok büyük bir rol oynayacak” diye ekledi. Bu VIP programının bir parçası olarak, Ipex 2014, yolculuk ve barınmayı üstlenerek organize edecek ve söz konusu katılımcı grubunun ‘kısıtlı zamanı’ olması açısından hedef bu etkinlikten maksimum faydayı elde etmelerini sağlamak olacak. Bu kapsamda katılımcılara, içerik bakımından zengin programlar, diğer katılımcı aday firmalarla tanışmak için önceden düzenlenmiş gündemler, VIP resepsiyonu, şeref salonu gibi diğer faydalar da sağlanacak. Ipex 2014’ün Genel Müdürü, Nick Craig Waller ise: “Yakın zamanlardaki Global Roadshow duyurumuzu takiben bu Hosted Buyer Programı girişimi Ipex’in 2014 yılının önde gelen global etkinliği olduğunun bir kanıtıdır. Bunlar 2013’te detaylarını açıklayacağımız pazarlama stratejimizin temel unsurlarından sadece ikisi”, diyor.
Informa Exhibitions, owners and organisers of Ipex 2014 (26th March – 2nd April 2014, ExCeL London, UK), today announces it will be investing £1,000,000 in an international Hosted Buyer Programme for the 2014 event. This initiative, which is an industry first, will see key prospects from the global print communities, invited to visit Ipex 2014 as part of a VIP programme. Commenting on behalf of Informa Exhibitions, Peter Hall, Managing Director, states: “While this programme is new to the graphic arts industry, it has proved to be a very successful format in other communities, and is a well-known initiative to Informa. This investment confirms our commitment to the Informa Print & Media Group and our flagship international event, Ipex.” The VIP attendees will be determined using Ipex’s intellectual property, inviting Ipex 2014 exhibitors to nominate key international prospects, as well as input from trade associations and the international media around the globe.Trevor Crawford, Ipex 2014 Event Director, adds: “Much has been written and said about the importance of emerging markets, and we are well aware of its importance to our exhibitors. As a result, while the Hosted Buyer Programme is not designed exclusively for this audience it will play a big role in determining the formation of our VIP’s.” As part of this VIP programme, Ipex 2014 will fund and organise travel and accommodation, and understanding that this audience is ‘time-poor’, our aim will be to ensure that they secure the maximum benefit from visiting the event. To this end, we will provide them with a host of other benefits, which include invitations to a content-rich programme, pre-arranged diary facility to meet with nominated exhibiting companies, a VIP reception, use of a dedicated VIP lounge, and a range of other benefits currently under review. Nick Craig Waller, Marketing Director of Ipex 2014, states: “Following our recent Global Roadshow announcement, this Hosted Buyer Programme initiative is further proof that Ipex is set to be the leading global event in 2014. These are just two of the key elements in our marketing strategy, which will be rolled out in detail in 2013.”
aktüel
matbaa&teknik
Cumhuriyet Döneminin Matbaacılık Tarihi Yazıldı Tarih Vakfı, BASEV (Basım Sanayii Eğitim Vakfı) ve Yapı Kredi Yayınları işbirliğiyle piyasaya çıkarılan Cumhuriyet Döneminde Türkiye Matbaacılık Tarihi (CDTMT) kitabı araştırmacı Gökhan Akçura tarafından kaleme alındı.
Cumhuriyet Döneminde Türkiye Matbaacılık Tarihi (CDTMT) kitabı, Cumhuriyet öncesi matbaacılık tarihini özetleyerek başlıyor. Ardından Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu ve İstanbul matbaalarının durumunu ele alınıyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarını belirleyen bu dönemin, savaş koşullarının getirdiği yıpratıcı etkiler nedeniyle güçlü bir miras bırakmadığının altını çiziliyor. Ayrıca Cumhuriyet’in matbaacılık serüveninin ilk önemli belirleyici etkeni olarak 1928 sonuna tarihlenen Harf Devrimi’ni gösteriyor. Dünyada benzeri görülmeyen bir hızda gerçekleştirilen bu kökten değişimin sonunda matbaalar ve yayın organları büyük bir sarsıntı geçiriyorlar. Ancak devlet desteğini de arkasına alan matbaacılık sektörü bir süre sonra kendini toparlıyor. Bu dönemin altı çizilmesi gereken bir diğer olgusu ise, devlet eliyle kurulan matbaalar. Devlet matbaaları, hızla yeni bir ülke kurma yolunda ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin basım yayın alanındaki motorları olarak karşımıza çıkıyor. Kitap, önce Cumhuriyet’in ilk çeyrek yüz-
yılına odaklanıyor. Bu yıllarda matbaacılık alanındaki özel sektör firmaları genellikle İstanbul’un Bab-ı Âli semtinde toplanıyor. Bir bölümünün geçmişleri Osmanlı’ya uzanan bu matbaaların çoğu küçük ve orta ölçekte kuruluşlar. Daha büyük çapta matbaalar ise gazetelerin kendi bünyelerinde kurulmuş. Akçura, kitabında tipo matbaacılığın egemen olduğu bu dönemi ayrıntılarıyla ele alıyor. Ayrıca Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 1932 yılında yaptırdığı bir araştırmanın peşine düşerek Anadolu’daki matbaaların genel bir görünümünü aktarmaya çalışıyor. Kitapta basım sanayinin en önemli hammaddesi olan kağıdın Türkiye serüveni de detaylı olarak anlatılıyor. Kitapta İzmit’te kurulan ilk kağıt fabrikamız, devletin kağıt tahsisinin meydana getirdiği sorunlar, matbaacıların kağıt ithali için yaptığı çalışmalar ayrıntılarıyla ele alıyor. Tipo döneminin ardından sektöre hakim olan ofset matbaacılık, neredeyse kitabın ikinci yarısının ana konusu. Bu bölüm pek bilinmeyen “ofsetin öncü-
leri”nin çabalarını aktararak başlıyor. Cumhuriyet Döneminde Türkiye Matbaacılık Tarihi (CDTMT) kitabının bize gösterdiği gibi, ofsetin kaçınılmaz yükselişi gazeteciliğin de bu yönde köklü bir dönüşüm geçirmesine neden oluyor. Kitabın son bölümünde matbaacılık sektörünün 1980’lerden bugüne uzanan gelişimini özetleyerek çalışmasını noktalıyor. Akçura’nın çalışması, bugüne kadar yayıncılık tarihinin sınırlı bir parçası olarak ele alınmış olan Cumhuriyet dönemi matbaacılık tarihini ayrıntılarıyla aktarmayı başarıyor. Anılar, makaleler, arşiv malzemeleri ve yaşayan tanıklarla yapılan yüz yüze görüşmelerle zenginleştirilen kitap, görsel yanıyla da öne çıkıyor. Yeşim Demir imzasını taşıyan grafik tasarım yüzlerce görsel malzemeyle konunun daha iyi kavranmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu önemli kaynak eseri tedarik etmek için BASEV ile temasa geçebilirsiniz.
Türkiye İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu
SunChemical 6’ncı Sıraya Yükseldi
92
Dünyanın önde gelen baskı mürekkepleri ve pigmentleri üreticisi olan SunChemical, Türkiye’deki iştirakiyle, İstanbul Sanayi Odası’nın yaptığı ‘Türkiye’nin ikinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırma’sında 2011 yılında 158.704,930 TL’ lik “üretimden satışlar” cirosuyla 21. sıradan 6’ncı sıraya yükseldi.
Milyon Euro’nun üzerinde yatırımla; su ve solvent bazlı mürekkepler, web ofset, tabaka ofset mürekkepleri, metal ambalaj, güvenlik mürekkepleri, dijital, serigrafi, UV mürekkepler, dispersiyon laklar ve sarf malzemeleri tedariği ile Türkiye Ambalaj ve Matbaa sektörünün gelişmesine katkıda bulunuyor.
SunChemical; Türkiye’de 2 fabrikası 150 kişilik ekibi ve son 5 yılda yapmış olduğu 10
SunChemical Türkiye, ‘sizin için çalışıyoruz’ sloganıyla çıkmış olduğu yolda, global
bilgi birikimini, tecrübesini; kalite – servis inovasyon ilkeleriyle iş ortaklarına aktarıyor. Hızlı ve çözüm odaklı servis, kalite anlayışı ile sunmuş olduğu yenilikçi ve rekabetçi ürünleri ile SunChemical, Türk Ambalaj ve Matbaa sektörünün yurtdışı pazarlarında etkin olmasında önemli bir rol oynuyor. İstanbul Sanayi Odası’nın yaptığı araştırmada ikinci 500 sanayi kuruluşu içinde 6’ncı olan SunChemical Türkiye bu vesile ile tüm iş ortaklarına teşekkür ediyor.
aktüel
matbaa&teknik
BASEV’in Geleneksel Tekne Gezisi Yapıldı BASEV, Türk Basım Endüstrisinin şu an için en çok çalışan örgütü konumunda. Değişik vesilelerle bu durumu dile getirmeyi sürdürüyoruz. Basım Sanayii Eğitim Vakfı geleneksel Tekne Gezisi’nin 8’incisini 5 Eylül günü gerçekleştirdi. Matbaacılar ve tedarikçilerin bir araya gelmesini amaçlayan gezinin sponsorluğunu Vakıf sponsorluğunu da Haziran 2013’e kadar devam ettirmek üzere anlaşan UPM Türkiye yaptı. 5 Eylül akşamı 19:00’da Arnavutköy’den hareket eden teknede çok sayıda matbaacı ve tedarikçi bir araya geldi. Yemek arasında bir konuşma yapan Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Aysan Şakar, katılan tüm matbaacı ve vakıf üyelerine teşekkür etti. Şakar’dan sonra söz alan UPM Türkiye Genel Müdürü Gülay Akkuş, kâğıt ve orman sanayinin yeniden yapılanma sürecine devam ettiğini belirtti. Türkiye’deki sektörün yapısı ve geleceği itibarıyla kendi ölçeğinde fikir üretmesinin önemine dikkat çeken Akkuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Kalıcı İşbirlikleri ve Kapsamlı Stratejiler Oluşturulmalı “Uluslararası düzeyde UPM’i takip ettiğimizde, sektörel bazda şirket satınalmalarının ve kapasite yönetiminin artık bir zorunluluk haline geldiğini görüyoruz. Biyoyakıt, biyokompozit, nano-selüloz, RFID gibi yenilikçi ve sürdürülebilir yeni iş kolları da yatırımları yeniden yapılandırmaya başladı. Uzun vadeli ilerleme ve büyüme hedefleri de ancak sağ-
lam bir finansal yapı sayesinde ortaya konulabildi. Uluslararası çerçeveden Türkiye’ye baktığımızda ise, sektör içinde oluşturulacak kalıcı işbirliklerinin ve kapsamlı stratejilerin kâğıt ve orman sanayini olumlu yönde geliştireceğine inanıyoruz. Bu bağlamda, düzenlediğimiz tekne turunun Türk basım sektörünün dünya çapında tanıtılmasına ve ilgili mecralar arasında bilgi paylaşımına yardımcı olacağını düşünüyoruz. Sektörel dönüşüme, yeni vizyon ve iş stratejilerine katkıda bulunan tüm katılımcılara bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum.”
Vakıfa Destek Artmalı BASEV, Türk Basım Endüstrisinin şu an için en çok çalışan örgütü konumunda. Değişik vesilelerle bu durumu dile getirmeyi sürdürüyoruz. Matbaacılık Eğitimi desteklemek amacıyla kurulan Vakıf Aysan Şakar başkanlığında sürekli yeni atılımlarla endüstrimizi şaşırtmaya ve zenginleştirmeye devam ediyor. Son olarak “Cumhuriyet Döneminde Türkiye Matbaacılık Tarihi” kitabını endüstriye sunan Vakıf, öğrencilerimize burs ve okullarımıza teknik destekte de önemli adımlar attı. Tüm bu sebeplerden dolayı BASEV’in daha çok desteklenmesi konusunda henüz katkı sağlayamamış matbaacılarımızı da en kısa sürede göreve talip olmalılar. Feza Cilt, yeni nesil yöneticileri göreve hazırlanıyor
94
UPM Türkiye Genel Müdürü Gülay Akkuş, sekizinci kez gerçekleştirilen gezinin geleneksel olarak sponsorluğunu sürdürdüklerini ve Vakıf sponsorluğu için yeni anlaşmanın da gerçekleştiğini söyledi.
Çok sayıda matbaacı ve tedarikçi BASEV gezisinde bir araya gelme imkanı buldular.
aktüel
matbaa&teknik
Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması Sonuçları Açıklandı
Türkiye’nin En İyi Ambalajları Belli Oldu
ASD (Ambalaj Sanayicileri Derneği) tarafından düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları 2012 Yarışmasının Ödülleri 3 Eylül 2012’de Four Seasons Hotel İstanbul’da muhteşem bir tören ile dağıtıldı. Ödül Töreni Ceylan Saner’in sunuculuğunda, 500’ü aşkın davetli ile Yaşar konserinin de gerçekleştiği bir programla yapıldı. 14 Altın, 16 Gümüş, 20 Bronz ve 77 Yetkinlik Ödülü kazanan firmaların yetkililerine takdim edildi. Bu yıl Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda verilen Altın Ödüller arasında TSE işbirliği ile Altın Ambalaj Ödülleri de verildi. Seçici Kurul uygun gördüğü yarışma kategorilerinde verdiği Altın Ödüller içinden ayrıca 2 adet “Altın Ambalaj Ödülü’nü” seçti.
Avrasya’nın Ambalaj Merkezi Olma Yolundayız ASD Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut ödül töreninin açılışında yaptığı konuşmasında şunları kaydetti; “Ambalaj Ay Yıldızları yarışmamızın bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. 3’üncü yılımızda bu etkinliğimiz bir başarı öyküsü haline gelmiştir. Bu yıl çok değerli kurumumuz TSE’nin 24 yıldır yaptığı Altın Ambalaj Yarışması ile Ambalaj Ay Yıldızlarını birleştirdik. TSE Başkanı Hulusi Şentürk ve ekibine yapıcı katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Altın Ambalaj bayrağını sektörümüze devrettiler ve biz bunu daha da ileriye götüreceğiz. Ambalaj insan sağlığına verilen önemim kanıtıdır. Denetlenebilir
96
olmanın ve ekonomik olarak kayıt altına alınmanın göstergesidir. Gıda güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ambalaj ürünün giysisidir. Ürünleri sürdürülebilir bir şekilde sarar, saklar ve satar. Dolayısı ile ambalaj ticaret ve sanayide stratejik bir araçtır. Ambalaj sektörümüzün teknoloji, kapasite ve insan gücüne baktığımızda Avrasya’nın ambalaj merkezi olma yolunda hızla ilerlediğimizi görüyoruz.”
10 Kategori 127 Ambalaj Ürünler; İçecekler, Gıda, Ev- OtomotivOfis Araç ve Gereçleri ile İhtiyaç Malzemeleri, Diğer Gıda Dışı Ürün Ambalajları / Endüstriyel ve Taşıma Ambalajları, Sağlık ve Güzellik Ürünleri, Tıp ve Eczacılık Ürünleri, Ambalaj Malzemeleri, Satış Noktası Sergileme, Sunum ve Muhafaza Ürünleri, Fleksibıl Ambalajlar ve Grafik Tasarımı olarak farklı kategorilerde yarışmaya katıldılar. Seçici Kurul üyeleri, oybirliği ile karar vererek birinci aşamada “Yetkinlik 2012” ödülüne layık görülen 127 ambalajı; ikinci aşamada ise “Yetkinlik 2012” ödülüne layık görülen ambalajlar arasında yeniden değer-
lendirme yaparak, kendi kategorileri içerisinde Altın, Gümüş ve Bronz ödüller alacak ürünleri belirledi.
WorldStar ile Yola Devam Edebilirler Yapılan basın açıklamasında “Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nın asıl hedefi; gerek ülkemizde gerekse ihracat pazarlarında farklılıklarıyla öne çıkacak ambalajların geliştirilmesi; ambalajın tasarımının ve benzersizliğinin öneminin anlaşılmasıdır” denildi ve ödüllü üreticiler WorldStar yarışmasına da davet edildiler: “Ambalaj Ay Yıldızları Yarışmasında en az Yetkinlik 2012 ödülü almış olan tüm üreticiler, tasarımcılar ve ambalajlı ürünleri piyasaya süren marka sahipleri dilerlerse ASD’nin üye olarak yer aldığı WPO-World Packaging Organization (Dünya Ambalaj Örgütü) tarafından her yıl organize edilmekte olan WorldStar (Dünya Yıldızı) yarışmasına da katılabileceklerdir. Bu sene WorldStar yarışmasının jüri çalışması Singapur’da 26 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirilecek. Başvuru süreci ile ilgili bilgi almak için asd@ambalaj.org.tr e-posta adresinden ASD ile iletişime geçilebilir.”
aktüel
matbaa&teknik
Ekim’de Kyocera Renkli Kampanya Fırsatı Distribütörü olduğu Japon KYOCERA Document Solutions ürünleri ile her ay farklı fırsatlar sunan Bilgitaş, Ekim ayında da FS-C8020MFP modeliyle kaçırılmayacak bir kampanya başlatıyor. Renkli, A3 Dijital çok fonksiyonlu olan Kyocera FS-C8020MFP, 20 A4 renkli sayfa/dakika hızında, standart olarak fotokopi, ağ yazıcı, ağ tarama, önlü arkalı baskı (dubleks), otomatik doküman besleme ve 600 sayfa kağıt kapasitesi özelliklerine sahip. Çok fonksiyonu bu cihaz, yer ihtiyacını minimuma indirirken, uzun ömürlü drum ve toneri sayesinde düşük sayfa başı maliyetiyle servis ve bakım için doğan ihtiyacı da azaltıyor. Hem renkli, hem çok işlevli hem de ekonomik çözümler sunan, Ekim ayı sonuna dek geçerli Kyocera FS-C8020MFP kampanyasını kaçırmak istemeyenler www.bilgitas.com.tr sitesinden detaylı bilgiye ulaşabilirler.
aktüel
matbaa&teknik
Baskı Sektörü Umur A.Ş.’nin ‘Matbaa Sektörü Toplantısı’nda Buluştu Umur A.Ş. Kağıt Grubu olarak 19 Eylül’de organize edilen ve 110 sektör profesyonelinin takip ettiği etkinlik Umur A.Ş’nin İstanbul Dudullu’daki tesislerinde gerçekleştirildi.
Umur A.Ş’nin yapısı, çalışmaları ve son döneme yönelik rakamsal verilerinin paylaşıldığı etkinlikte yeni iş modelleri üzerinden nasıl işbirliğine gidilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Kağıt Grubu Genel Müdürü İbrahim Cüngü’nün şirketle ilgili kapsamlı bilgi verdiği organizasyonda Umur Basım Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Umur’da Umur Akademi çerçevesindeki çalışmaları paylaştı. Sektör duayenlerini biraraya toplamaktan çok mutlu olduklarını aktaran Umur Kağıt Yönetim Kurulu Başkanı Ali Umur, toplantıda Umur ile ilgili teknik ve ticari konularda tüm detayları paylaşmaya çalışacaklarını söyledi. Genel bilgilendirme sunumunda toplantıda özellikle iki konuya vurgu yapmak istediklerini ifade eden Kağıt Grubu Genel Müdürü İbrahim Cüngü, bunları; müşterilerine hizmet sunan personellerin nasıl bir ortamda
98
çalıştığının somut olarak gösterilmesi ve yeni piyasa düzeni içinde çıkan fırsatları karşılıklı değerlendirme noktasında nasıl işbirlikleri kurulabileceğinin masaya yatırılması olarak sıraladı. Sunumunda ağırlıklı olarak Umur Basım’ın kapasitesi, makine parkı, üstenebileceği iş niteliklerinden bahseden Cüngü, davetli matbaacılarla somut verileri paylaştı. İbrahim Cüngü şirketle ilgili özet olarak şu bilgileri aktardı:
Umur A.Ş “Umur, ‘Basım-Kağıt ve Kırtasiye’ olarak üç ana gruptan oluşmaktadır. Yıllardır Türkiye’deki ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer almaktayız. Sektörümüzle ilgili gerekli kalite belgelerine sahibiz. Genel çerçevede 2010 yılında 153, 2011 yılında 199 milyon TL ciro yaptık. 2012 yılını ise 236 milyon TL ile kapatmayı planlıyoruz. Bünyemizde 900 personel görev yapıyor. 120 bin metrekarelik bir alanda üretim, idari işler ve depolama hizmeti veriyoruz. Yıl sonuna kadar kapasite açısından 60 bin ton kağıdı işlemiş olacağız. Grup olarak yılda 16 bin 800 müşteriye fatura kesilen bir iş hacmine sahibiz. Kağıtta ortalama 1200 müşteri ile çalışıyoruz. Kırtasiye bölümümüzde 6 bin değişik ürün kodunu 7 bin 500 perakende noktasına bayilerimiz vasıtasıyla ulaştırıyoruz. 8 farklı ürün grubunda hizmet sunan Umur bünyesinde son teknolojilerinde yer aldığı irili ufaklı 292 makineden oluşan bir üretim parkuru bulunuyor. 7 gün 24 saat prensibiyle 3 vardiya halinde çalışıyoruz. Tedarikten üretime kadar SAP’ın üretim ve planlama modülünü kullanıyoruz. Müşteri hizmeti takibi içinde CRM uygulamalarımız mevcut. İstanbul dışında Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir ve
aktüel
matbaa&teknik
Kocaeli’nde resmi olarak yapılanmış durumdayız. “ İbrahim Cüngü’nün sunumu sonrası söz alan Umur Basım Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Umur, Umur Akademi’yle ilgili kapsamlı bir bilgilendirmede bulundu. Umur Akademi’nin kurulmasında aktif görev aldığını aktaran Ayşe Umur, 3 yıldır oluşumun geliştirilmesine yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Umur Akademi’yle kendi kurumlarının yeterliliğini arttırmayı amaçladıklarını belirten Ayşe Umur, bunun için gerek kurum içi gerekse de dışarıdan destek alarak verdikleri eğitimlerle personellerinin bilgi düzeylerini geliştirmek için çaba sarf ettiklerini vurguladı. Ayşe Umur, Umur Akademi’nin çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
Umur Akademi “Personellerimizin teknik yeterliliklerini arttırmakla başlayan çalışmalarımızı, iş alanları dışında kurumun tüm birimlerinin sahip olması gereken genel bilgilerle de zenginleştirdik. Kurumumuz zaman içinde eleman ihraç eden bir konuma ulaştı. Sektör donanımlı bir eleman aradığı zaman bunu genel olarak Umur kadrolarında buluyor. Bu nedenle şuan sektörde çok önemli görevlerde bulunan birçok arkadaş Umur bünyesinden çıkmıştır. Sektörün okulu olduğumuzu düşündürecek pek çok örnek karşımıza çıkıyor. Bahsettiğimiz mevcut yapı zaman içinde bunu bir akademi çatısı altında toplama düşüncesinin doğmasına neden oldu. Yıllardır şirketimizde sürdürülen eğitim ve gelişim projelerinden çeşitli başlıklar belirledik. Benzer şekilde toplum ve sektör projeleri uzun zamandır sürdürülüyordu. Yine çevre ve kalite projeleri kalite departmanı tarafından üzerinde yoğun çalışmalar yapılan uygulamalardı. Kültür ve Yayın, Sanat projeleri ise Umur akademi’yi kurmaya karar verdikten sonra eklediğimiz akademiyle birlikte başlatı-
100
lan dördüncü kolumuz oldu. Aslında biz şirket içindeki farklı farklı departmanların görevlerini konu başlıkları halinde Umur Akademi bünyesinde birleştirdik. Bu konu başlıklarının bazılarını ele alacak olursak;
İç Eğitimler Eğitim ve Geliştirme Programı; Aslında tüm işletmelerin sorumluluğunda olan bu konu zorunluluk olmasına karşın denetim yetersizliğinden geri plana atılıyor. Fakat AB uyum süreci çerçevesinde denetlemeler ciddi şekilde başladığında personellerimizin gerekli sertifikalara sahip olması istenecek. Umur büyük oranda bu süreci tamamladı. Şuan personellerimizin 4’te 3’ü ‘Ağır ve Tehlikeli İşler Meslek Sertifikası’na sahiptir. Yüksek Lisans ve Yönetici Geliştirme Programı; Şuana kadar yönetici pozisyonundaki 10 arkadaşlarımız yüksek lisans diplomalarını aldılar. Bu noktada Maltepe Üniversitesi ile bir işbirliğine gittik. Ayrıca İngilizce yeterliliğini geliştirme programı kapsamında da bir öğretmenle anlaşarak gerekli kurs çalışmalarını tamamladık.
Ayrıca üretim çalışanlarımız için de kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgelendirme projemizde programlarımız dahilinde. İş kaybını minimum düzeyde tutmaya özen göstererek vardiyası biten arkadaşlarımızı işbirliği yaptığımız okullardan gelen öğretmenler kendi çalışma alanımızda eğitiyor. Teorik eğitimi alan arkadaşlarımız zaten çalıştıkları için pratik eğitimi de tamamlamış oldular. İlk Yardım ve Yangın Eğitim Programları; Sürekli denetlenen bu konuyla ilgili gerekli sertifikaların alınmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Umur Meslekî Eğitime Destek Veriyor Umur Satış Akademisi projesi; 1 Ekim tarihi itibariyle 10 kişilik bir satış ekibi personeli alarak gerekli eğitimlerin tamamlanmasından sonra farklı noktalarda şirketimize kazandırmayı düşünüyoruz. başarılı olan arkadaşlarımızı kadromuza dahil ederken başarısız olan arkadaşlar için ise verilen eğitim bir sosyal sorumluluk projesi olacaktır. Umur’un kendi burs verdiği öğrenciler dışında stajyer alımı içini oluşturulmuş çok ciddi bir havuzumuz da bulunmaktadır. Örneğin bu kış dönemi için çeşitli departmanlarda görev verilecek 35 stajyer arkadaşımız bizimle olacak. Bunlardan 16’sı yüksek okul ve üniversite öğrencisi. BASEV’den burs alan öğrencilere yönelikte özel bir kontenjanımız bulunuyor. Ayrıca öğrencilerimizle dönem dönem üretim gezileri gerçekleştiriyoruz.” Ayşe Umur’dan sonra BASEV Koordinatörü Yahya Tuncer Görgün yapılan ortak çalışmalarla ilgili davetlileri bilgilendirdi. Thomas Türkiye’den Ceki Benalkabes tarafından hazırlanan ‘İnsan Profiline Göre Satış’ semineriyle süren etkinlik boğaz turu yapılan teknede davetlilere verilen yemekle son buldu.
aktüel
KYOCERA Document Solutions’tan Mobil Baskı Uygulaması Japon KYOCERA Document Solutions son mobil iş uygulaması Kyocera Mobil Baskı’yı kullanıma sundu.
Mobil cihaz kullanıcıları, Kyocera Mobil Baskı ile ağ üzerinde seçilen Kyocera cihazlarına bağlanarak dosya ve resim gönderip, tarama ve baskı yapabiliyor. Bu uygulama iPhone, iPad ya da Android tabanlı akıllı cihazları ya da tabletleriyle hızlı ve basit bir şekilde çıktı almak, tarama yapmak isteyen son kullanıcılar için ofis ortamını gerçek bir mobil deneyim alanına dönüştürerek günlük doküman işlerini kolaylaştırıyor. Kyocera Mobil Baskı yazılımı sayesinde Kyocera yazıcıları ve MFP’leri WiFi kullanılarak PDF, JPEG, PNG, TXT ve HTML vb formatlardaki resim, doküman ya da web sayfası gibi dosyaları basabiliyor. Kyocera Mobil Baskı yazılımı Android Market veya iOS App Store’dan ücretsiz olarak indirilebiliyor. Bilgitaş Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü Türkay Terzigil konu ile ilgili görüşlerini “Kyocera Mobil Baskı ile son kullanıcılar, iOS ve Android uyumlu akıllı telefon ve tabletleriyle Kyocera yazıcıları ve çok fonksiyonlu fotokopilerden baskı alıp, tarama yaparken günlük doküman işlerini daha hızlı ve basit bir şekilde gerçekleştiriyor” şeklinde belirtti.
print buyer
matbaa&teknik
Bu Matbaa,
Rüya Gibi
Sezen Tamay: “Önemli olanın çok iş yapmaktan ziyade nitelikli iş yapmak olduğu düşüncesini taşıyoruz. Mevcut tesisimizin gerek altyapısı, gerekse makine parkuru bu felsefeyle tasarlandı.”
M. AKİF TATLISU - Buca Organize Sanayii Bölgesi’ndeki yeni yerinde hizmete devam eden Metro Matbaacılık, hayranlık uyandıran bir işletme olarak kayıtlarımıza girdi. Matbaanın ikinci nesil yöneticisi Sezen Tamay ile keyifli bir sohbetin ardından gezdiğim bu işletme bana, Avrupa’da gezdiğim matbaalara nazire yapan sayılı birkaç matbaadan birisi olarak ev sahipliği yaptı. Yönetim katından üretim departmanlarına kadar ince ince düşünülerek detaylandırılmış tesis, 20 yılın tecrübesiyle 5000 m2 üzerine yeni binasını yapılandırmış ve 45 kişilik kadrosuyla üretimini hızlandırmıştır. Günlük çekişmelerin dışında kalmış, güçlü markalardan oluşan müşterilerine üretim yapan Metro Matbaacılık, profesyonelce ürettiği işleri ile de ışıldıyor.
tesisimizin tüm atıklarını geri dönüşüme veriyoruz. Kısacası tesisimizin çevreye duyarlı bir yapı kazanması için ihtiyaç duyulan önemli altyapı çalışmalarını tamamladık. Deprem, yangın gibi afetlerle ilgili tüm hazırlıklarımız yaptık.”
Çok Üretim Değil, Nitelikli Üretim
Artık çözüm ortağı olarak gördüğümüz Pasifik’in, bizim için en önemli desteği makine parkurumuz için hazırladığı “özel konfigürasyon” konusunda olmuştur. Yatırım yaptığımız makineyi bu yönde seçmenin yanında ihtiyaçlarımız doğrultusunda çeşitli aplikasyonlarla donattık. Kapak takma makinelerimiz yerine Muller Martini’den Pantera ve üç ağız bıçak siparişi verdik. Ayrıca bir adet yeni
“Önemli olanın çok iş yapmaktan ziyade nitelikli iş yapmak olduğu düşüncesini taşıyoruz. Mevcut tesisimizin gerek altyapısı gerekse makine parkuru bu felsefeyle tasarlandı. Matbaacılık için özellikle çalışma alanının belirli standartlarda olmasının öneminin farkındayız. Ayrıca çevreye duyarlı bir çalışma alanı da oluşturmaya çalıştık. Bu nedenle
102
Metro Matbaacılık, son olarak Roland 705 LV HiPrint makinesi ile baskı departmanını kuvvetlendirmiş. Tamay, bu son baskı makinesi yatırımında Pasifik Mümessilliğin çok etkisi olduğunu söylüyor. Pasifik ile kalite odaklı üretimlerinin başarısı için tam bir iş ortaklığı içinde olduklarını anlatan Tamay, baskı sonrası yatırımlarını da Müller Martini Pantera ile sürdüreceklerini söylüyor:
Metro Matbaacılık İçin Özel Konfigürasyon
print buyer
matbaa&teknik
katlama makinesi yatırımı yaptık. Artık tüm üretimi kendi bünyemizde yapabildiğimiz bir tesise sahibiz.”
Kalite ve Performansı Ölçüyorlar Sezen Tamay, bugüne kadar çok işitmediğimiz bir çalışma prensibinden bahsediyor. Metro Matbaacılık’ta üretilen işler, baskı sonuçları ISO 9001 gereği düzenli olarak kontrol ediliyor. Böylelikle uluslararası standartları sürekli uygular hale geliyor: “Her birimimizin günlük bir performans raporu var. Bu raporlar akşam üretim müdürüne iletilir. Her makine için haftalık bir baskı programı hazırlarız. Bu programda müşteriye nasıl teslim edileceğine kadar tüm detaylar belirlenmiştir. Her altı ayda bir makinelerin baskı sonuçları kontrol edilir ve baskı kalite değerlerinin dünya standartları içinde olup olmadığı incelenir.
20 Yıl Sonra Bile Hedef Daha İyisi “Matbaacıların belli bir dalda uzmanlaşmasından yanayız. Ne kadar uzmanlaşırsak nitelikli hizmet anlayışı o derece yükselir. 1992 yılında kurulmuş ve 20 yıllık serüvenimizde baskı işi yapmamıza rağmen her işte yeni bir nokta ve detay öğreniyoruz. İzmir’de matbaacılığın daha iyi noktalara geleceğini düşünüyorum. Son yıllar matbaacılık adına çok parlak yıllar olmadı. Matbaacılık denince ilk akla gelenler, ucuz ve maliyetinin altına çalışmak, kalitede ısrarcı olmamaktan kaynaklanıyor. Elbette bir genelleme yapmak mümkün değil. Özellikle Metro Matbaacılık ve onun gibi kalitede ısrarcı olan ve baskıyı sanat çemberi içinde tutan matbaalar endüstrimizin geleceği için çok umutlu olmamıza ve global pazarlarda Türk matbaacısı gururunu taşımamıza sebep oluyorlar. Sezen Tamay ve Sezgin Tamay’a ayrıca benzer vizyondaki meslektaşlarına dergimiz adına teşekkürler.
103
print buyer
matbaa&teknik
Çağlayan Matbaacılık Technotrans’ı Seçti Mürekkep pompalama sisteminin faydalarını, mürekkep ve zaman tasarrufu, sıfır atık ve çevresel faydalar, kesintisiz baskı imkanı olarak özetlemek mümkün. Aşkın Ekinci de sistemin kurulmasından bu yana geçen bir ay içinde üretim performansının arttığına dikkat çekiyor.
İzmir Gaziemir ‘de bulunan ve Türkiye’nin en gelişmiş baskı tesislerinden biri olan Çağlayan Matbaacılık Ofset Birim Sorumlusu Aşkın Ekinci ile konuştuk. Ekinci’nin verdiği bilgilere göre matbaanın tabaka beslemeli ofset bölümü 22 ünite makineden oluşuyor. 7 gün 24 saat çalışan Çağlayan Matbaası, tabaka ofset bölümü için son olarak Technotrans’ın mürekkep pompa sistemleri kurulumu gerçekleştirdi. Sistem, tabaka beslemeli makineler için İzmir’de kurulan ilk ve tek pompalama sistemi. Türkiye’de toplamda altı tabaka ofset işletmesinde bulunuyor. Çok ünite kullanan büyük matbaalarda sağladığı faydalar nedeniyle hızla yayılan mürekkep pompalama sistemleri, üretim konusunda önemli kolaylıklar ve kazançlar sağlıyor. Bak-On Mühendislik tarafından projelendirmeden, kuruluma kadar idare edilen süreç sonrası tüm üniteler tek kaynaktan tam otomatik olarak besleniyor. Özetle belirtmek gerekirse mürekkep pompalama sisteminin faydalarını, mürekkep ve zaman tasarrufu, sıfır atık ve çevresel faydalar, kesintisiz baskı imkanı olarak özetle-
104
mek mümkün. Aşkın Ekinci de sistemin kurulmasından bu yana geçen bir ay içinde üretim performansının arttığına dikkat çekiyor: matbaa&teknik: Son olarak gerçekleştirdiğiniz yatırımlar arasında yer alan mürekkep pompalama sistemleri hakkında bilgi verir misiniz? Sizi bu yatırıma yönlendiren sebepler ve kazançlarınız nelerdi? Aşkın Ekinci: Çağlayan Matbaacılık’ta 24 saat kesintisiz çalışan çok fazla üniteye sahibiz. Uzun süre mürekkep haznelerine elle besleme yapıyorduk. Bu durum zaman içinde çeşitli sıkıntılara neden oldu. Bu sıkıntıların neler olduğu hepimizin malumudur. Sürekli mürekkep kontrolü, mürekkep kutularının makine boyunca taşınması gibi zorluklardan tutun kutularda arta kalan mürekkeplerin kullanılamaması ve çevreye verdiği olumsuz etkilere varıncaya kadar birçok zorluk vardı. Hem bu sıkıntılara çözüm bulmak hem de yeniliklere ayak uydurmak için tabaka baskı makinelerimizde mürekkep beslemesi konusunda otomasyonlu bir sisteme geçiş yaptık.
print buyer
Bir aydır randımanlı şekilde çalışıyoruz. Sistemin birçok katkısı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Zaman ve işgücünden sağlanan ciddi tasarruf yanında atık maliyeti konusunda da maddi olarak önemli yararları dokunuyor. Sistemin kurulumundan şuana kadar sağlanan teknik desteğe kadar her şey kusursuz işledi. Bu sebeple Bak-On ekibine teşekkür borçluyuz. matbaa&teknik: Çağlayan Matbaacılık’ın yapısı, üretim tesisi ve çalışmalarıyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Aşkın Ekinci: 1978 yılından bu yana faaliyetlerimizi kesintisiz sürdüren bir işletmeyiz. Matbaamız ağırlıklı olarak Kaynak Holding’in yayıncılık alanındaki kültür ve üniversite hazırlık kitaplarının basımını üstlenmiş durumda. Bunun dışında katalog, broşür dergi ve benzeri baskı işleri ile de pazara hizmet veriyor. Tabaka beslemeli ofset baskı bölümümüzde 6 renkli UV donanımlı artı dispersiyon laklı Komori, 5 artı lak KBA, 5 renk 50x70 Heidelberg ve yine Heidelberg’ten üç tane SM102 70 x100 perfektörlü baskı makinemiz yer alıyor. Baskı tesisimiz, yenilikleri yakından takip eden bir yapıya sahip. Bu çerçevede üretim kalitemizi yükseltecek yeni yatırımlar, bizim için her zaman mümkündür.
matbaa&teknik
sinde yetiştirmeyi tercih eden bir işletmeyiz. Matbaa meslek liselerinden stajyer olarak aldığımız öğrencilere, teorik eğitim sonrası pratik kazandırarak okul sonrası süreçte istihdam ediyoruz. Çoğu çalışanımız askerlik sonrası süreçte, şirketimizde kaldıkları yerden görevlerine devam ediyor. Şuan çalışan yapımızın yüzde 70’i bu tip elemanlardan oluşuyor. Bu yapının da önemli yararlarını gördüğümüzü belirtmek isterim. matbaa&teknik: Tabaka baskı tesislerinize baktığımızda görülen o ki tek marka seçip ona yatırım yapmak yerine tüm markalarla
çalışmayı seçmişsiniz. Makine yatırımı yaparken belirlediğiniz kriterleriniz var mı? Aşkın Ekinci: 22 ofset ünitesine sahip olan tabaka ofset tesisimiz bu geniş üretim parkuru içinde alanındaki en iyi teknolojileri seçmeye çalışıyor. Yatırımlarda genel olarak ihtiyaçlara en iyi çözümü sunan makinelere yönelmekle birlikte ekonomik koşullarda marka tercihlerini etkiliyor. Konumuz olan mürekkep pompalama sistemlerinde de Bak-On ve Technotrans’ı tercih etmemizin en önemli sebebi de en iyi çözüm olmasıdır. Ayrıca geçtiğimiz yıl tesisimizin ideal nem ortamı sağlama çalışmalarını tamamladık.
matbaa&teknik: İşletmenizin büyüklüğü nedeniyle çalışan sayınız da oldukça fazla. Kalifiye personel bulma konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz? Aşkın Ekinci: Çalışanlarımızı kendi bünye-
105
print buyer
matbaa&teknik
Heidelberg Speedmaster CD 102-5LX Üretime Alındı
Oral Etiket, Ebat Genişletti
İzmir Işıkkent’te üretime devam eden Oral Etiket Baskı Ambalaj Ltd. Şti. baskı makine parkını Heidelberg Speedmaster CD 102-5LX ile genişletti. 1979’da kurulan bir aile şirketi olan Oral Etiket, bugün ikinci nesil yani Nural ve Gökhan kardeşler tarafından yönetiliyor. Matbaada bir araya geldiğimiz Nural Oral, piyasanın günlük gelişmelerinin dışında kalmayı ve katma değerli baskılar üretmeyi hedeflediklerini, anlatıyor. Oral’a göre yatırım kararları standart üretim yerine özel ürünlerin baskısını yapma amacıyla alınıyor. Oral Etiket, 1600 metrekarelik tesisinde 40 kişilik bir ekiple hizmet veriyor: matbaa&teknik: Nural Bey, okuyucularımıza matbaanızı anlatır mısınız? Nural Oral: Firmamız 1979 yılında babamız Hüseyin ORAL tarafından kurulan bir aile şirketidir. Yenilikleri yakından takip ederek daha iyiye ulaşma adına farklılıkları gerçekleştirmeyi amaçlayan bir vizyonumuz var. Bu bayrak yarışında şuan ikinci nesil görevde diyebiliriz. Bin 600 metrekarelik alanda 40
106
çalışanın görev aldığı orta ölçekli bir matbaayız. Oral Etiket son üç yılda hızlı bir gelişim gösterdi. 3 yıl önce 5 renkli Heidelberg Speedmaster SM 74-5 makinamızın bünyemize katılmasıyla kurumsal müşterilere de hizmet veren bir yapıya büründük. Müşterilerimizin yüzde 50’si kurumsal firmalardır. Özellikle gıda firmaları ve ajanslar açısından önemli müşteri grubuna sahibiz. Üretimimizin yüzde 20’lik bölümünü ihracata ayırmış durumdayız. Ağırlıklı olarak Ortadoğu pazarına çalışıyoruz. matbaa&teknik: İzmir matbaa piyasasını baz alırsak matbaanızı nasıl konumlandırırsınız? Nural Oral: İzmir’deki piyasanın biraz dışında olduğumuzu düşünüyoruz. Genelde katma değerli işlere yönelmeyi hedefleyen bir firma olarak çalışmalarımız da bu yönde ilerliyor. Belirli bir alanda üretim tecrübesine sahip olmak için önemli yatırımlar yapıyoruz ve bununla ilgili geri dönüşleri de şimdiden almaya başladığımızı söyleyebilirim.
matbaa&teknik: Makine parkurunuzda hangi markalar ile çalışmayı seçiyorsunuz? Ayrıca tercihlerinizin genelde ikinci el olmasının nedeni nedir? Nural Oral: Makine parkurumuzda Speedmaster SM 74-5 50 x70 beş renk baskı makinesi yanında yeni bünyemize kattığımız Heidelberg Speedmaster CD 102-5LX makinemiz bulunuyor. Ayrıca bir tane çift renk M-Ofset, üç tane pompalı ve çeşitli mücellit makinelerimiz var. Şu an makine parkurumuzun tamamı Heidelberg makinelerden oluşuyor. Tüm işlerimizi firmamızın bünyesinde çözüyoruz. Sadece CTP desteğini dışarıdan alıyoruz. Yatırım maliyetleri nedeniyle genelde tercihimiz ikinci elden yana oluyor. Ancak ikinci el makineleri Heidelberg aracılığıyla almamızın da etkisiyle sıfırdan farkı olmayan teknolojilerle çalışma imkanı bulduk. Ayrıca günümüzün teknolojilerine yatırım yapıyoruz. Bünyemize kattığımız makinelerin tamamı 2000’li yıllarda üretilmiş makinelerdir.
print buyer
matbaa&teknik: Özellikle Heidelberg tercih etmenizin özel bir sebebi var mı? Nural Oral: Daha önce Heidelberg dışında markalarla çalışma imkanı bulduk. Hatta zaman zaman farklı markaları birlikte çalıştırdık. Bu esnada gerek yaptıkları işi gerekse de performanslarını somut olarak kıyaslama imkanı bulduk. Sonuçta Heidelberg makinelerimiz her açıdan üretim yapımıza çok daha uygundu. Aslında ikinci elde Heidelberg’in ilk yatırım maliyeti yüksek gibi görünse de yedek parça ve bakım maliyetleri de hesaba katıldığında daha akılcı bir tercih olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Örnek vermek gerekirse elimizdeki 1950 model Heidelberg kazanlı kesim makinası bile saat gibi çalışıyor. Heidelberg’in şehrimizden de hizmet veriyor olması seçimimizi etkileyen önemli unsurlar arasında. Çünkü ihtiyaç anında üreticiye ulaşabilmek bir tesis için kilit öneme sahiptir. Heidelberg ile bakım anlaşmalarımızda var. Bunun çok gerekli olduğunu düşünüyoruz. Kısacası makine yatırım tercihlerinden kurulumlarına, teknik servis hizmetlerinden malzeme tedariğine kadar Heidelberg ile önemli çözüm ortaklığı kurduğumuzu rahatlıkla ifade edebilirim. Tesisimizin Heidelberg merkez ofisine fiziki anlamdaki yakınlığı da önemli avantajlara sahip olmamızı sağlıyor. Yeni bilgilendirmelerden, makine eğitimlerine, herhangi bir sıkıntıda erken müdahale imkanına kadar çok katkı aldığımız bir durum.
matbaa&teknik
Oral Etiket Makine Parkuru: Baskı 1 Adet 1 Adet 1 Adet 2 Adet 2 Adet 2 Adet 1 Adet 1 Adet 1 Adet
5 Renk 70x100 cm Heidelberg CD_102-5+Lak Ofset Baskı Makinesi 5 Renk 52x74 cm Heidelberg SM74-5 Baskı Makinesi 2 Renk 48x66 cm Heidelberg MO Baskı Makinesi 1 Renk 52x72 cm Heidelberg Kors Baskı Makinesi 1 Renk 46x64 cm Heidelberg Kord Baskı Makinesi 57x77 cm Heidelberg Kazanlı Kesim Makinesi 38x52 cm Heidelberg Kazanlı Baskı ve Kesim Makinesi 70x100 cm Otomatik Serigrafi Makinesi 70x100 cm Serigrafi Makinesi
Baskı Sonrası 1 Adet 115 cm Wohlenberg Bıçak 1 Adet 115 cm Perfecta Bıçak 1 Adet 78 cm Polar Bıçak 1 Adet Busch Palet çevirme makinesi 1 Adet UV Kurutucu Bandı 1 Adet IR Kurutucu Bandı 1 Adet Heidelbeg Kırım Makinesi 70x100 (6 Çanta 2 Balta) 1 Adet Stahl Kırım Makinesi 50x70 (4 Çanta + 4 Çanta + 1 Balta) 1 Adet Bourg harman makinesi (20 istasyon + Tel dekiş + 2 ağız) 1 Adet 10 istasyon (UCHIDA) harman makinesi 1 Adet Müller Martini Robot (6 İstasyon + Tel Dikiş + 3 Ağız) 1 Adet Tam Otomatik Sprial Makinesi 1 Adet Hohner Tel Dikiş Robotu
print buyer
matbaa&teknik
İlkay Matbaacılık, On Renkli Perfektörlü Heidelberg Yatırımı Yaptı
108
İzmir’in önde gelen matbaalarından biri olarak tanıdığımız İlkay Matbaacılık, makine parkurunu 10 renk perfektörlü Heidelberg baskı makinesi ile genişletti. Zafer Aygün, kitap ve özellikle dergi baskısında iddialı olabilmek adına bu yatırımı gerçekleştirdiklerini anlatıyor. 1986’da kurulan İlkay Matbaası, dönemsel işçileri saymazsak 25 kişi ile çalışıyor. Matbaanın Kardelen markası ile ürettiği blok takvimleri de piyasada önemli bir yere sahip:
matbaa&teknik: Yeni makine yatırımınızdan bahsedelim; önümüzdeki dönem için planlarınız neler? Zafer Aygün: Elimizdeki işleri müşterilerimize daha çabuk verebilmek adına yeni yatırımlar gerçekleştirdik. On renkli makine yatırımının da temel nedeni buydu. Daha çok kitap, dergi ve katalog türü işler yaptığımız için ön arka beş renk aynı anda basabilen 10 renk bir baskı makinesi aldık. Tercihimizi de Heidelberg’den yana kullandık.
matbaa&teknik: Bize kısaca İlkay Matbaacılık’ı anlatır mısınız? Zafer Aygün: Firmamızı 1986 yılında kurduk. 27 yıllık yolculuğumuza Allah izin verirse böyle devam edeceğiz. Sabit 25 kişi ile çalışıyoruz. Yılbaşlarında geçici olarak 50 kişi oluyoruz. Dönemsel işçiler işin sonlanmasından sonra ayrılıyor. İzmir, İstanbul gibi değil. Mücellit hizmeti alabileceğiniz fazla bir yer yok. Olanlardan da zamanında iş teslimi almanız mümkün olmuyor. Bu nedenle tüm işleri kendi bünyemizde çözmeye çalışıyoruz. Birçok tesis işi kendi bünyesinde çözemediğinden işler il dışına kaçıyor.
matbaa&teknik: Tüm iş yapılarınız içinde dergi baskıları hangi ağırlıkta? Yeni makinenin üretim hızına cevap verecek iş potansiyeline sahip misiniz? Zafer Aygün: Ağırlıklı olarak yayıncılarla çalışıyoruz, yayıncılar da zaten aynı şekilde ön arka basabilen makineye sahip tesislerle çalışmayı seçiyor. Yeni makinemiz, mevcut iş hızımızı arttırarak rekabet içinde bizi bir adım öteye taşıyacak. İzmir’de şu an bu potansiyelde bir iş yoğunluğu yok. Bizim de amacımız İzmir dışı pazarlara yönelmek. İzmir dışına çıkan çok fazla sayıda matbaacı yok. İzmirliler iç piyasa rekabetine kapılmış
print buyer
gidiyor. Manisa’da, İstanbul’da, Isparta’da katıldığımız ihalelerde hiçbir İzmirli firma göremedik. Aslında makine yatırımını yapmaktaki en büyük sebeplerimizden biri de bu yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dergi ihalesini Ankaralı bir firmanın kazanmasıydı. Geçen yıl İzmirli bir arkadaşımızın kazandığı ihaleyi Ankaralı bir firmanın alması bu konuya daha ciddi yaklaşmamızı sağladı. Tabii ki ihalelerde de makine parkınızın da rekabet edebilir durumda olması lazım. Şu anda web, hem de ofsette rekabet edebilecek hale geldiğimize inanıyoruz. Ege’de alanında tek sayabileceğimiz makine bizim parkurumuzda. Şuan web fiyatına tabaka ofset kalitesinde hizmet verebiliyoruz. matbaa&teknik: Sözlerinizde biraz İzmir fanatikliği seziyoruz. İzmir’in özel yeri mi var? Zafer Aygün: Mutlaka hepimiz şehirlerimizi seviyor ve içinde bulunduğumuz bölge insanlarının kazanacağı bir ortama destek olmaya çalışıyoruz. Herkes çok bilinen matbaa hizmetleri yaparken biz farklı hizmetler vermeye çalıştık. Hangi işi yapsak bölgede trend haline geldi. Takvim işi yaptık; diğer matbaacılarda takvim işine yöneldi. Ajanda işimizde de aynısı yaşandı. Allahtan daha blok işine giren olmadı. Yani biz hep başkalarının yapmadıkları ya da yapamadıkları işlere girdik. İzmir’de büyük matbaacı olarak görülen çok firma dahi bizim müşterimiz
matbaa&teknik
oldu. Biz ise hep matbaalara üretim yapan matbaacı olduk. Farklı bir kulvarda olduğumuzdan farklı işler yapmalıyız. Matbaacılara hizmet veren bir tesis olarak matbaacılarla aynı işi yapmamız düşünülemez. matbaa&teknik: Takvim ve ajanda gibi dönemsel işler yanında dergi basımı gibi sürekli işleriniz de oluyor. Peki işler çakıştığı zaman neler yapıyorsunuz? Zafer Aygün: Bu dönemlerde geçici eleman takviyesi yapıyoruz. Tabi bazı dönemlerde bazı makinelerimiz ister istemez atıl kalıyor. Örneğin blok takvim bastığımız web ofset makinemiz yılın ancak 3 - 4 ayı çalışıyor. Aynı şekilde kitap hattımız da dönem dönem ya da iş çıktıkça kullanılıyor. Bölge olarak pazarın yapısı da ne yazık ki bu şekilde. Türkiye’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten ve yaptıklarından söz eden tek blok takvim üreticisi firma biziz. Tescilli Kardelen markamızla pazara sunduğumuz blok takvimimizden bahsediyorum. Kardelen, buna ilaveten sadece Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan dini bilgilerle her yıl güncellenen çok uzun bir çalışmanın ürünü olan bir blok takvimdir. Atatürk’ü bloklarımızda kullanma nedenimiz hiçbir zaman ticari kaygılarla olmadı. Ticari amacımız olmadığından şartlar ne olursa olsun her sene piyasaya sunmaya devam edeceğiz.
109
print buyer
matbaa&teknik
Her Yönüyle Profesyonel: Kutlu Avcı 2006 yılında bu yana Heidelberg Türkiye ile yoğun bir işbirliğimiz var. Baskı öncesi ve baskıda, satış ve satış sonrası hizmetlerde kusursuz hizmet almamız son yatırımımız için çok büyük referans oldu. Özellikle makinelerin dünyaca bilinen kalitesi ve her zaman yüksek ikinci el değeri ile Türkiye ekibinin geniş teknik servisi bu kararı almamızda en büyük etkenler arasındadır.
Kutlu Avcı Firmasının sahibi İsmail Mayıslar (Solda), Heidelberg Türkiye Ankara ve İzmir Bölge Müdürü Korhan Emen (Ortada) ve Heidelberg Türkiye İkinci El Makine Bölüm Yöneticisi Talat Köksal (Sağda)
Büyük ölçekli makine parkı ile tüm Akdeniz Bölgesi’ne başarı ile hizmet veren ve Antalya’da faaliyet gösteren Kutlu Avcı Firmasının sahibi İsmail Mayıslar ile firmanın bugüne kadarki gelişimi ve Heidelberg Türkiye’den ikinci el olarak gerçekleştirdikleri en son yatırımları olan 70x100 cm ebadındaki Speedmaster CD 102-5LX baskı makinesi hakkında görüştük: Kutlu Avcı Ofset Form Matbaacılık A.Ş. olarak hangi yıl kuruldunuz? O günden bugüne nasıl bir gelişim gösterdiniz? Kutlu Ofset, şahıs firması olarak 1990 yılında kuruldu. İlk yıllarda kullanmış olduğumuz motorlu el pedalı ve bıçakla beraber maşalı makinelerle bir süre devam ettik. Sonraki yıllarda Gestetner baskı makinesini,
110
1996 yılında Abidick sürekli form baskı makinesi alarak form baskısını da faaliyetlerimize kattık. 2000 yılında Drupa fuarında görmüş olduğumuz Edellman V38 4 renk sürekli form makinesini ithal ederek o yıllarda Antalya ve bölgemizdeki ilk ve tek 4 renk sürekli form makinesi sahibi olmanın mutluluğunu yaşadık. 2003 yılında Kutlu Avcı Ofset Form Ltd. Şti.’ni kurduk ve yatırımlarımıza hızla devam ettik. 2005 yılında 6 katlı, 2542 m² kapalı alana sahip kendi plazamızı kurduk. İlk makinenizi hangi yıl aldınız ve takip eden en önemli diğer yatırımlarınız nelerdir? Bu yatırımlar içerisinde ikinci el makine aldınız mı? 2007 yılına kadar ofset ve form makine-
print buyer
matbaa&teknik
Kutlu Avcı Firmasının sahibi İsmail Mayıslar, Heidelberg ‘den ikinci el olarak gerçekleştirdikleri 70x100 cm ebadındaki Speedmaster CD 102-5LX ofset baskı makinesi ile birlikte
lerinde 2. el tercih edildi. Form bölümü için Abidick, Edellman, Ryobi, Ofset bölümü için Heidelberg GTO, SORMZ, makinelerini aldık. Bu yatırımlar içerisinde 2007 yılında Heidelberg Türkiye ile en güçlü yatırımlarımızdan biri olarak baskı öncesi için 2007 model Prosetter CtP kalıp pozlama makinesi, baskı için 2007 model 4 renkli 70x100 ebadındaki Speedmaster CD 102, baskı sonrası için 2007 model Polar 115 kesim makinelerini sıfır olarak satın aldık. Bu yıldan sonra kapasitemizi sürekli olarak artırdık. Şu anki makine parkınız nedir ve hangi alanlarda üretim yapıyorsunuz ? Uzmanlık alanınız nelerdir? Baskı öncesi, Form baskı, Ofset baskı ve baskı sonrası hizmeti vermekteyiz. Makine parkımızı her geçen yıl daha da geliştiriyoruz. Sektördeki uzmanlık alanımızda bulunan çeşitlilik, uzman personel ve makine parkurunu geniş tutmamızı gerektirdi. Baskı öncesinde 15 kişilik güçlü bir grafik bölümümüz bulunuyor. 2 adet Prosetter CtP kalıp pozlama makinemiz mevcut. Baskı bölümünde ise, sürekli formda Edelman V38 bobinden pakete 4 renk baskı, Ryobi 2 renk paketten pakete forma üretimi ve forma harman makinelerimiz bulunuyor. Ofset baskı bölümünde geçtiğimiz aylarda Heidelberg Türkiye’den ikinci el olarak yatırımını gerçekleştirdiğimiz ve bölgenin en iyi makinesi olan 2009 model Heidelberg Speedmaster CD 102-5LX, çift renkli SM
102, çift renkli SM 52 ve çift renkli GTO baskı makineleri bulunmaktadır. Baskı sonrasında Polar 115 ve 92 kesim, otomatik selefon kaplama, kazanlı kesim, kutu yapıştırma, Stahl katlama/kırım makineleri, Müller Martini 4 istasyon robotlu tel dikiş, 12 istasyon forma harman, Aster iplik dikiş, otomatik kapak taslama, Pony 5 amerikan cilt, otomatik spiral makineleri ile hizmet vermekteyiz. Müşteri profiliniz nedir? Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz? Antalya denince akla ilk turizm gelir ve bizlerde turizm seyahat acentelerine, otellere, tatil köylerine hizmet vermekteyiz. Bunlarla birlikte Antalya’nın sanayi ve üretim sektörlerine hizmet sunmaktayız. Bunlar arasında ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşları, devlet daireleri, belediyeler, eğitim kurumları ve diğer kuruluşlar ile çalışmaktayız. Genel olarak işlerimizin tamamına yakını ticari baskı alanında yoğunlaşmaktadır. En son yaptığınız ikinci el makine yatırımında, Heidelberg Türkiye’yi seçmiş olmanızdaki nedenler, kriterler nedir? 2006 yılında bu yana Heidelberg Türkiye ile yoğun bir işbirliğimiz var. Baskı öncesi ve baskıda, satış ve satış sonrası hizmetlerde kusursuz hizmet almamız son yatırımımız için çok büyük referans oldu. Özellikle maki-
nelerin dünyaca bilinen kalitesi ve her zaman yüksek ikinci el değeri ile Türkiye ekibinin geniş teknik servisi bu kararı almamızda en büyük etkenler arasındadır. Ayrıca ihtiyacımız tam olarak tespit edildikten sonra bize sunulan Speedmaster CD102-5LX makinesi için satışta ve sonrasındaki kurulum işlemlerinde ve ürünün teknik eğitiminde Heidelberg Türkiye’den gerekli desteği aldık. Makinenin kuruluşundan sonra Heidelberg Türkiye tarafından ikinci el makinelere sektörde bir ilk olarak sunulan bir yıl servis ve işçilik garantisi de kafamızda hiç soru işareti bırakmadı. Servis ve işçilik garantisini sıfır makineye sağlamak kolaydır fakat ikinci el makinede kurulum sonrası servis ve garanti gerçekten çok zordur. Heidelberg Türkiye’nin ikinci el makinede servis ve işçilik garantisi en büyük avantaj. Bu avantaja ikinci el makine yatırımında sahip olmak da ikinci el yatırımını gerçekleştirirken Heidelberg Türkiye’yi tercih etmenin en önemli sebeplerinden birisidir. Bu son yatırımızla birlikte matbaanızın kapasitesi ne kadar artacak ve bu doğrultuda hedefleri ne olacak ? Kutlu Avcı olarak hedefimiz daha hızlı, daha kaliteli üretim yapmak. Bu hedefler doğrultusunda yapmış olduğumuz yatırımın kapasitemizi artırarak müşterilerimize daha iyi hizmet vereceğine inanıyoruz.
111
print buyer
matbaa&teknik
Kalitenin Anadolu’daki Adresi Tescillendi M Grup İç Anadolu Bölgesi’nde bir ilki gerçekleştirerek üretim kalitesini Fogra Sertifikası ile tescilledi. M Grup aynı zamanda Türkiye’de bu sertifikaya sahip ilk beş firma arasına girmeyi de başardı.
Kayseri’nin önemli matbaalarından M Grup kalitesini Fogra Sertifikası ile belgeledi. Kısa süre önce Fogra’yla ISO’nun baskı standartlarının yerleşmesi ve bu sürecin belgelenmesi konusunda ortak çalışmalara başlandı. Mevcut altyapı açısından oldukça iyi düzeyde olan tesis başarıyla tamamlanan süreç sonunda M Grup, Fogra Sertifikası alan Türkiye’deki ilk beş işletme arasındaki yerini aldı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız M Grup Matbaacılık Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Tahtasakal, Sunchemical Tabaka Ofset Satış Yöneticisi Barış Öztürk, Fogra Türkiye Gözlemcisi Hakan Çelik, Odak Bilgi Teknolojileri Yetkilisi Göksel Şen ve Kayseri Matbaacılar Derneği Başkanı Yusuf İçer süreçle ilgili şu noktaların altını çizdi. matbaa&teknik: Firmanızın tarihçesi, yapısı ve çalışmalarıyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Ömer Tahtasakal: M Grup 1997 yılında bilgisayar distribütörlüğü yapan bir şirket olarak Kayseri’de kuruldu. Bir yıl sonra ise matbaacılık alanında hizmet vermeye başladık. İlk dönemimizde minimal bir yapıda çeşitli matbaa uygulamaları gerçekleştiren bir firmaydık. Zaman içinde gelişen iş yapısına paralel olarak makine yatırımlarımızda gerçekleşti. Özellik ambalaj alanında flekso teknolojilerine yatırım yaptık. Kaliteli hizmeti hedeften çok zorunluluk olarak gören şirketimiz, istenilen kalitelin
112
Ömer Tahtasakal sağlanması noktasında önemli donanım yatırımları gerçekleştirdi. Şuan 65 kişilik çalışan kadrosuna sahibiz. Çalışanlarımızın 3’te 2’si üniversite eğitimlerini tamamlamıştır. Klasik matbaalardan farklı olarak nitelikli bir fotoğraf bölümü bünyemiz dahilinde hizmet vermektedir. Ayrıca grafik hazırlık bölümümüz müşteri beklentilerine en iyi şekilde cevap verebilmek için gerekli eğitim ve ekipman donanımına sahiptir. Baskı öncesi kalıp konusundaki çalışmaları kendi bünyemizde gerçekleştirebilecek yeterliliğimiz mevcut. Baskı aşamasında hem flekso hem de ofsette gerekli donanımlarımız var. Baskı sonrasında mücellit olarak
Hakan Çelik nitelenen bölümde farklı seçenekler sunabilecek çıkış ünitelerimiz bulunuyor. Farklılaşan en önemli özelliklerimizin başında özel yani hibrit ebatlarda işler yapabilmemiz gelmektedir. matbaa&teknik: Kayseri bölgesindeki müşterilerin kalite algısı ve sizin bu yöndeki çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Kayseri’deki firmaları gerek Türkiye gerekse de dünyadan kopuk değerlendiremeyiz. Dünyadaki kalite algısına paralel olarak bölgemizdeki algılarda gelişip değişiyor. Kayseri’ye kalite algısının değişmesine katkı
print buyer
sağlayacak teknolojiler bölgeye geç girdi. Fakat hızla yayıldı. Şuan birçok matbaada önemli markalara ait teknolojik makineler kullanılıyor. Bölgemiz gelişen sanayisi ve marka algısıyla matbaaların iş potansiyelinin arttığı aynı zamanda kalite beklentisinin yükseldiği bir konuma ulaşmaya başladı. Bu yeni yapıya ayak uydurma anlamında biz de firma olarak çeşitli çalışmalarda bulunduk. Sektör dışında iş yaptığımız müşterilerimizin alanımızla ilgili bilgi düzeylerinin çok fazla olduğunu düşünmüyoruz. Esasen bunu da çok fazla bilmeleri gerekmiyor. Aslında müşterinin kalite algısının gelişmesini sağlamak sektörümüze düşen bir görev. Önce matbaacıların gerekli bilgi ve eğitimleri alarak potansiyel müşterilerin tedarikçisinden neler beklemesi gerektiğini aktarması gerekiyor. matbaa&teknik: İç Anadolu bölgesinde kalite standartlarını Fogra Sertifikası’yla taçlandıran ilk firmasınız. Süreçle ilgili detayları paylaşır mısınız? Kuruluşumuzdan bu yana kalite konusuna duyarlı olmaya çalıştık. Zaten mevcut donanımımızda her dönem bölgedeki diğer tesislerin ilerisindeydi. Zaman içindeki yatırımlarımızda iş yanında bizi istediğimiz kaliteye taşıyacak yönde gerçekleşti. Ayrıca personelinizin kalitesi de son derece önemli bir nokta. Personellerimizin büyük çoğunluğu üniversite eğitimi almış yıllardır çalışma alanımızda uzmanlaşmış arkadaşlar. Fakat sürecin belki de bizim açımızdan en zor yanı personelimizin algılarını değiştirmek yönünde oldu. Kalite yolculuğunda ana unsurlar bulunduktan sonra birkaç ufak dokunuş ve eksiklerin giderilmesiyle standardı sağlayabildik. Kalitede standardı yakalamak müşteri bek-
matbaa&teknik
lentilerine cevap vermek yanında verimli çalışma ve tasarruf açısından da firmamıza önemli katkılarda bulundu. Ayrıca satış pazarlama açısından da böyle bir sertifikaya sahip bir işletme olmak rakiplerimizin bir adım önünde yer almamızı sağlayacak. Kalitemiz artık ölçülebilir, denetlenebilir ve kanıtlanmış niteliktedir. matbaa&teknik: Fogra Sertifika süreci ve sağlanan standartlarının yerleşmesinin işletmeye katacakları noktasında neler paylaşmak istersiniz? Hakan Çelik: Sunchemical bünyesinde Fogra’nın Türkiye’deki gözlemcisi statüsünü aldığımızdan bu yana geçen 18 aylık dönemde M Grup hariç Türkiye genelinde 4 firmanın uluslararası sertifikalandırmasını tamamladık. Sertifika Fogra’nın Alman Basım ve Medya Endüstrisi ile birlikte yürüttüğü uluslararası basım standartlarının uygulanmasıyla ilgili prosestir. Fogra; 60’a yakın mühendis kadrosu bulunan tamamen bağımsız Alman hükümetinden finansal destek alan uluslararası bir enstitüdür. Basım endüstrisindeki standartların oluşturulmasında etkin görev alan kurum, baskı teknolojilerine yönelik araştırmalar yürüterek değişik projeler geliştirir. Alman Basım ve Medya Endüstrisi ise sektördeki personellerin gelişimine daha fazla odaklanmış bir kurum. Bu iki kurumun ortak çalışmasıyla ise bu sertifikalandırma süreci ve yapısı oluşturuldu. Gözlemcilik görevimiz kapsamında Türkiye’deki firmalarla ilgili çalışmaları yürütmeye çalışıyoruz. Genel olarak işletmelerin baskı öncesi ve baskıya yönelik ciddi maliyetlerin altına girdiği önemli makine yatırımları var. Ekipmanlarla çalışan personellere aktardığımız bu uluslararası standartlarla ilgili
bilgi ve tecrübelerimizle hem işletmedeki kişiler arasındaki iş akışı ile bilgi aktarımını güçlendirirken koordinasyonlu çalışmanın oluşmasına da katkıda bulunuyoruz. Böylece yüksek yatırımlı cihazların etkin ve verimli kullanması sağlanmakta. M Grup ile tanışmamızdan sonra işletmede standartların sağlanmasına yönelik çalışma kararı aldık. İşletmenin hem personel düzeyi hem de ekipman altyapısı yeterli düzeydeydi. Biz sadece bu mevcut durumu uluslararası standartlara adapte ettik. 4 aylık süreçte hem bu bilgilerin personele aktarılması hem de pratik olarak uygulanması anlamında katkı sağladık. M Grup’un da özverili çalışmaları neticesinde firma Türkiye’de bu belgeye sahip 5’inci işletme oldu.
“Matbaalardaki Toplam Verimlilik Son Derece Önemli” Barış Öztürk: M Grup’ta prosesin hazırlanma, oluşturulması ve gerçek testin yapılması 6-7 aylık bir süre aldı. Süreç dahilinde önce işletmedeki altyapı eksiklerinin giderilmesi, baskı öncesi ve baskı unsurlarının hazırlanması gerekiyor. Eksikler tamamlandıktan sonra alınmış olan cihazların üç departman dahilinde koordineli hareket ederek uluslararası standartlarda baskı yapabilmesi şartı aranıyor. İşletme finans gücüyle eksik cihazları tamamlayabilse de sürecin tamamlanabilmesi için emek ve özveri de bulunması gerekiyor. Sunchemical olarak en fazla önem verdiğimiz noktaların başında da matbaalardaki toplam verimlilik geliyor. Uluslar arası standartların yerleşmesiyle birlikte firmalar kendi iç dinamiklerini kontrol etme şansına sahip oluyor. Her departman kendi ölçüm cihazlarıyla somut verileri kendinden
113
print buyer
sonraki birime aktarabiliyor. Zaten temel mantıkta üç ayrı biriminin birbirleriyle uyum içinde çalışabilmesi. Bu koordinasyon sağlanırsa Fogra gözlemcisi nezaretindeki test baskısında istenilen sonuç rahatlıkla alınabiliyor. Ayrıca eğitimlerde aktarılan bilgilerle daha donanımlı hale getirilen personel vasıtasıyla yapılan çalışma şirketin iç kültürüne yerleşiyor. İç kültürüne yerleşmesi mevcut ekipmanların daha doğru kullanılmasından, malzemelerdeki tasarrufa kadar birçok noktada işletmeye avantaj sağlıyor. Sunchemical olarak Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda mürekkep serileri konusunda işletmelere katkıda bulunuyoruz. En uygun sonuca ulaşabilmek için çeşitli PSO serilerimiz müşterilerimizin hizmetinde. Baskı öncesinden baskıya, kullanılan kağıdından mürekkebine kadar komple bir süreç. Mevcut rekabet içinde her unsur her nokta çok önemli bir konuma geldi. Daha hızlı, verimli ve koordineli çalışma firmayı bir adım öteye taşıyor. Bu çalışmalar neticesinde belgelenmiş firmalarımız Avrupa’daki üst düzey bir markanın işini rahatlıkla basabilecek bir konuma ulaşıyor ve Avrupa’daki saygın matbaalardan kalite anlamında hiçbir farkı olmuyor. İşletmeler için en önemli noktaların başında kalitenin sürdürülebilirliği gelir. Kalite sürdürülebilir hale gelmezse çalışmalardaki başarı rastgeleden öteye geçmez.
“Süreç Şirketlere Toplam Yapı içinde Ek Maliyet Getirmez” Göksel Şen: Sunchemical ile birlikte Kayseri’de iki kez renk yönetim seminerleri düzenledik. Son verdiğimiz seminerde Ömer bey ve M Grup ile tanışma fırsatı bulduk. Firma müşterisine daha iyi hizmet sunma noktasında kendine belli hedefler koymuştu.
114
matbaa&teknik
Zaten mevcut yazılım ve donanım altyapısı da bu yönde hazırlanmış ve gerekli yatırımlar yapılmıştı. Fogra konusunda bilgi sahibi olmalarıyla uluslararası mana da aynı dili konuşabilmek için gerekli çalışmalara başlamaya karar verdi. Çalışma esnasında Eizo prova ekran kalibrasyonu ve kullanımı ile Oris dijital prova konusunda eksiklikleri gidererek sürece katkıda bulunduk. M Grup’un bu çalışmayı gerçekleştirmiş olması gerek Kayseri gerekse de bölge illerdeki kalite duyarlılığının artmasına katkıda bulunacaktır. Türkiye Fogra Sertifikalı ilk beş matbaa arasına girebilmek aslında kararlılık ve isteğin sonucu. Tüm grup yönetici ve çalışanları bu noktada özveri, istek ve hassasiyet gösterdiler. Donanım tedarikçisi olarak hem M Grup’taki hem de diğer işletmelerdeki bu tip süreçlere dahil olmak beni son derece memnun ediyor. Vizyon sahibi şirketler herkesten önde ve öncü hareket ediyor. Mevcut bu çaba işe verilen önemin de en önemli göstergesidir. Dünya ile aynı kalitede baskı yapabildiğini ve bu süreçlerin süreklilik kazandığını görmek Türkiye’deki şirketlerin geldiği noktayı da ortaya koyuyor. Maliyetler açısından bakıldığında konu iki boyutlu incelenmelidir. Bunlar; üretim departmanlarındaki cihaz ve yazılımlarla, baskı öncesindeki yazılım ve donanımlardır. Eğer gerekli altyapı mevcut şirketlerde oluşturulmuşsa çok küçük maliyetlerle bu süreci tamamlamak mümkün. zaten bu sistemler müşteri memnuniyetini sağlamak noktasında da çok önemlidir. Örneğin doğru kalibrasyonlu gerçek sonuçları veren bir baskı öncesi ekranına sahip değilseniz baskıya göndereceğiniz işler sürecin başından itibaren yanlış oluşturacağı için beklenen sonucu almak mümkün olmayacaktır. Eğer baskı öncesi
yatırımlarınızı yapmazsanız provalarınızı baskı aşamasında yapmak durumunda kalırsınız bu hem verimliliği düşürür hem de ekstra maliyete neden olur. Temel olarak bakıldığında kontrol cihazlarına yapılan yatırım, matbaaya ek bir maliyet çıkarmaz. Hakan Çelik: Fogra Sertifikası alan işletmelerle daha önce yaptığımız görüşmelerde ortaya çıkan sonuç; işletmelerde gözle görülür üretimde verim artışı yaşandığı ve kalitenin uluslar arası standartlarda sürekliliğinin kazanıldığıdır. Ayrıca ticari kısımdaki kazanımların başında, birim maliyetinin aynı olduğu durumlarda tercihin uluslararası bir kurum tarafından denetlenen bir işletmenin tercih edilirliğinin daha fazla olmasıdır. matbaa&teknik: Kayseri’de böyle bir işletmenin Fogra Sertifikası almış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kayseri Matbaacılar Derneği Başkanı Yusuf İçer: Öncelikle M Grup Matbaacılık’ı süreci başarıyla tamamlayıp belgeyi aldığı için tebrik ediyoruz. Kayseri’de 100 aşkın matbaada 1000’e yakın personel çalışıyor. Özellikle kamu kurum ve kuruluşları yanında bölgemizde üretim yapan kurumsal şirketler Ankara ve İstanbul’a iş verirken bir kez daha düşünecekler. M Grup’un aldığı bu belge Kayseri matbaacısının ulaştığı teknik ve kalifiye iş yapısının anlaşılması açısından son derece önemli. Kayseri, Anadolu’nun doğu bölgelere açılan penceresi durumunda. Son dönem Kayseri matbaacısındaki bu gelişim doğu bölgelerimizdeki müşteriler açısından da alternatif oluşturacak nitelikte. Sanayi ve potansiyeli açısından Kayseri’yi ilk üçte görüyoruz. Yakın dönem içinde matbaacılık alanında da bu gelişime ayak uydurarak çok iyi noktalara ulaşacağımıza inanıyoruz.
aktüel
matbaa&teknik
Ronan Makina, müşterilerinin arasına Teknik Ambalaj’ı da ekledi. Selim Ağca: “Ronan Makina, firma olarak gerek yaklaşımı gerek fiyat politikası ve gerekse ürün kalitesi ve teknik bilgi kapasitesi ile diğer firmalar arasında öne çıkan firma oldu. Kurulum aşamasında ve kurulum sonrası, teknik destek ve zengin yedek parça stoğu ile güven duyduğumuz bir firma oldu. Uzun senelerdir etiket piyasasında faaliyet göstermekte olan Teknik Ambalaj, makine parkurunu Ronan 5 renk kule tipi baskı makinesi ile güçlendirme kararı aldı.”
Yatırım kararı ile ilgili olarak Ronan Makine’nin bir çok konuda ön plana çıktığını anlatan firma yetkililerinden Selim Ağca şunları söyledi:
Ronan’a Teşekkür Ediyoruz “Bu tip bir yatırıma karar verdiğimizde, görüşme sürecine girdiğimiz birkaç firmadan biri de Ronan Makine idi. Ronan Makina, firma olarak gerek yaklaşımı gerek fiyat politikası ve gerekse ürün kalitesi ve teknik bilgi kapasitesi ile diğer firmalar arasında öne çıkan firma oldu. Kurulum aşamasında ve kurulum sonrası, teknik destek ve zengin yedek parça stoğu ile güven duyduğumuz bir firma oldu. Makinanın baskı kalitesi, pratikliği ve kullanım kolaylığı üst düzeyde şu aşamada firma olarak bu makine ile kapasitemizde çok önemli bir artış oldu. Bu vesile ile Ronan makinaya profesyonel tutumu ve firmamıza böyle kaliteli bir makine kazandırdığı için çok teşekkür ediyoruz.”
115
Azami Özen Gösteriyoruz Ronan makine yetkililerinden Erdal Güneş ise “Çizgimizi koruma adına her zaman azami özeni gösteriyoruz”, diyor: “Teknik Ambalaj’a bu alımında bizi tercih etmesinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Firma olarak, uzun senelerdir gıda ambalaj makinalarından, etiket makinalarına, tekstil etiket makinalarından, karton ambalaj makinalarına kadar çok geniş yelpazede hizmet
vermekteyiz. Teknik Ambalaj’a standart konfigürasyonda bir makine kurduk. Şu anda faaliyette olup, üretime başlamış durumda. Uzun senelerdir makine ve teknik servis kalitesinde oluşturduğumuz seviyemizi koruma konusunda azami gayreti göstermekteyiz. Bu gayret bizi her yönden geliştirmekte. Değerli müşterilerimizin teveccühlerine çok teşekkür ediyoruz ve bu ilgiye layık olmaya ve çizgimizi koruma adına her zaman azami özeni gösteriyoruz.”
teknoloji
matbaa&teknik
Yağsız Ofset Mürekkepleri Offset inks that do without Huber Group madeni, yağsız baskı mürekkebi programını sunuyor.
Eksi artı olunca: Avrupa’nın önde gelen mürekkep üreticisi hubergroup yeni madeni, yağsız mürekkep seçeneklerini deniyor. Bu sayede hubergroup’un tüketici dostu ve çevre dostu ürünler porfoyü genişliyor. Modern baskı mürekkep teknolojisi genelde bitkisel bazlı, yenilenebilir ham madde kullanıyor. Mevcut piyasa koşullarında matbaalar ve marka sahipleri, yenilenebilir ham maddelerin yüzde 80’ini oluşturan bu yeni baskı mürekkeplerinden faydalanabiliyor. Eğer müşterileri yenilenebilir hammaddelerle gelen rahatlık ve katma değerin faydalarını anlarlarsa, her iki taraf da çevre ve global sorumluluk anlamında daha iyi bir sonuç
116
elde edebilir. Bitkisel yağ tabanlı baskı mürekkepleri özellikle genel olumlu özellikleri sayesinde son derece çekici. Bu durum tabaka ofset baskı ve web ofset için geçerli. Huber Group’in madeni yağsız baskı mürekkepleri günlük baskı uygulamalarında standart baskı mürekkepleri gibi çalışıyor. Bunlar process mürekkepli web offset için REFLECTA, RESISTA ve QUICKFAST ve ambalaj baskısında offset mürekkepler için CORONA MGA ve NATURA GA. Heatset web offset için EVOLUTION, coldset web offset için ECO NEWS ve tabaka ve web ofset için PRINTLAC ve her türlü ofset baskı süreci için özel mürekkepler kullanılıyor.
Huber Group introduces a mineral oil-free printing ink programme
When minus becomes a plus: hubergroup, a leading printing ink manufacturer in Europe, is going for new mineral oil-free ink options. This extends the Huber Group portfolio of consumer-friendly and sustainable products and increases the lead in mineral oilfree offset printing inks. Modern printing ink technology is mainly characterised by the use of vegetable oil-based, renewable raw materials instead of fossil raw materials. In the current market situation print shops and brand owners could benefit from these new printing inks which are composed of about 80 percent of renewable raw materials. If their customers understand the advantages of convenience and the added value that comes with renewable raw materials both sides would benefit from a better image with regard to environment and global responsibility. Printing inks based on vegetable oil convince especially with their overall positive printing characteristics. This applies both to sheet-fed offset printing where this composition is state-of-the-art, and to web offset. Huber Group’s mineral oil-free printing inks which work like standard printing inks in everyday printing practice, are REFLECTA, RESISTA and QUICKFAST for web offset with process inks, CORONA MGA and NATURA GA offset inks for packaging printing. EVOLUTION for heatset web offset, ECO NEWS for coldset web offset, PRINTLAC for sheet-fed and web offset and special inks for all kind of offset printing processes.
teknoloji
matbaa&teknik
Karton Kutuda Yeni Bir Marka: Look Box
Endüstrimizin lider ambalaj üreticilerinden biri olan Görsel Sanatlar Matbaacılık, yeni bir marka ile farklılık oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl yatırımını tamamladıkları yeni makine ile ürettikleri bu özel kutu Look Box’ın en önemli özelliği kutunun içeriğini daha çok gösterebilmek. Konu ile ilgili olarak dergimize bilgi veren Altuğ Ulu, amaçlarını, yeni teknoloji ile ürünleri daha çok gösterebilen pencereli kutular yapmak olduğunu anlattı. Ulu, yeni markaları ile ilgili tüm hazırlıkların tamamlandığını, tescil çalışmalarının bittiğini ve kutunun pazara hazır hale geldiğini, söyledi:
Paris’te düzenlenecek Emballage 2012 fuarında da yerimizi alarak ihracata yönelik önemli adımlar atmaya çalışacağız.”
Çevreye Saygılı Kutular “Doğaya ve insan sağlığına zararlı ürünlerden uzak durarak üretim yapıyoruz. Kullandığımız tüm hammaddeler çevreye saygılı. Kutularımızın pencereleri için de PVC yerine pet kullanmayı tercih ediyoruz. Kartondaki baskı alanının fazla olması nedeniyle ürünü tanıtma şansınız da fazla oluyor. Böylece kartonda hem ürünü tanıtırken hem de gösterebiliyorsunuz.”
İlk Lansman önce İstanbul Sonra Paris’te “Look Box markalı yeni kutularımızı ilk kez Avrasya Ambalaj’da pazara sunduk. İhracatımız açısından önemli bir ürün olduğunu düşündüğümüz Look Box’ları Kasım ayında Paris’te gerçekleşecek Emballage 2012’de de sergileyeceğiz. Bu markamızda amaç sahip olduğumuz yeni teknoloji ile içindeki ürünleri daha çok gösterebilen daha fazla pencereli kutular yapabilmek. Özellikle market promosyonlarında alıcı ürünü daha fazla görmeyi talep ediyor. Look Box ürünlerini web sayfasından da yayınlıyoruz. (www.lookbox.com.tr) İhracat açısından da önemli bir ürün olduğunu düşünüyoruz. Makinenin sunduğu bazı özellikler şuan dünyada sayılı matbaada var. Kasım ayında
117
teknoloji
matbaa&teknik
Xeikon’s Durable Clear Toner and Vectorizor applauded at Labelexpo Americas Customer driven innovations continue to be a hallmark of Xeikon.
Xeikon, an innovator in digital color printing, announced today that this year’s Labelexpo Americas proved to be an extremely successful event for the company. At the laser die-cutting workshop, Xeikon’s Vectorizor stole the show. Vectorizor (patent pending) is an automatic die-cut generator that defines a new standard in communication with laser die-cutting devices. Vectorizor’s unique functionalities create new opportunities to further automate label production and increase productivity. This was illustrated with the “Web2LabelProduction” solution showed at the Xeikon booth, which was designed to produce a great variety of short run labels economically. The final result is an automated, web-enabled solution that produces finished labels, without any human intervention. Another Xeikon innovation that was applauded by the attendees was the Durable Clear Toner. It acts as a digital spot varnish for folding cartons and enables inline production of short run folding carton planes that are ready to be folded and glued. Durable Clear Toner is printed and fused just like any other color in the Xeikon 3000 Series of digital label presses. An extra curing step outside of the press transforms this clear layer of toner into a protective layer of varnish. The varnish can be printed digitally, leaving the flexibility to keep certain areas on the package open for glue strips and code markings to be applied later.
118
While other digital printing systems have to rely on a separate and cumbersome traditional spot varnish step, the Durable Clear Toner can significantly simplify the production process of folding carton planes. This innovation makes it possible to truly exploit the benefits of digital printing for producing short run folding cartons. Xeikon is continuously leveraging its intimate knowledge of its customers’ opportunities and challenges to develop novel products. These products are tailored towards specific needs of the market. Both of the abovementioned new innovations were developed based on Xeikon’s customer needs and requirements. According to Michael V. Ring, President of Xeikon America, Inc. “This year’s Labelexpo Americas gave us the perfect platform to further reinforce our leadership in the labels and packaging markets. In addition to the Xeikon 3000 Series of digital label presses, which were prominently displayed at our booth as well as the Package Printing Zone, the show also marked the first North American demonstration of our ThermoFlexX platemaking solution for the Flexo & Letterpresses markets. During the show, we met many new converters and sold more than we anticipated in both the North and South American markets. All in all, we had a very successful event and are eagerly looking forward to next year’s Labelexpo in Brussels.”
teknoloji
matbaa&teknik
Panasonic LUMIX GH3
Profesyonel Fotografçılık ve Videografi Anlayışı Yeniden Tanımlanıyor LUMIX GH2’nin prestij uyandıran çizgisinden yürüyen yeni LUMIX GH3, profesyonel videografiyi değiştirilebilir lensli ve kompakt gövdeli bir tasarımla yeni bir boyuta taşıyor.
video kalitesinden ödün vermeyeceksiniz. Sürekli AF, AF Takibi ve Yüz Tanıma AF modlarının tümünün video kaydında kullanılabilmesi de odağın hareket etse bile obje ya da yüzde korunacağı anlamına geliyor.
1,744k OLED elektronik vizörü kullanabilirsiniz. Ayrıca LUMIX GH3’ün sessiz örtücüsüyle çekimlerinizi sahnenin büyüsünü bozmadan yapabileceksiniz.
Özgürce çekin ve paylaşın Panasonic, şimdiye kadar geliştirdiği en güçlü ve esnek kullanımlı DSLM (Digital Single Lens Mirrorless - Dijital Tek Lens Aynasız) fotoğraf makinesi LUMIX GH3’ü piyasaya sunuyor. Şık, dayanıklı ve stil sahibi kompakt bir tasarımda üstün video ve fotoğraf kalitesinin hedeflendiği yeni GH3, sunduğu profesyonel manuel kontroller ile hem fotoğraf hem de video meraklıları için üst seviye bir deneyim sunuyor. 550 gram (Batarya ve SD kart dahil) ağırlıktaki kompakt gövdesindeki 16.05 megapiksel Live MOS sensörü ve güçlü Venus Engine görüntü işlemcisiyle üstün kaliteli fotoğraf ve videolar sunan yeni GH3, çok hızlı ve etkin otomatik odaklama sistemiyle tasarımında hedeflenen hassas kontrolleri ve profesyonel sonuçları her çekim koşulunda garantiliyor.
Mükemmel video kalitesi için üstün netlik ve profesyonel kontroller Yeni geliştirilen sensörüyle 1080 50p Full HD çözünürlükte AVCHD formatında 28 Mbps bit oranında veya 72 Mbps bit oranında ALL-I formatlı video kaydı yapılabiliyor. Standart olarak ISO 200 – 12800 aralığında ISO değerlerinin yanı sıra ISO 125 – 25600 değerlerinin de kullanılabildiği yeni GH3 düşük ışık koşullarında bile nefes kesici sinematik kalitede videolar sunuyor. İster bir röportaj, ister aksiyon sahnesi çekiyor olun MP4, MOV ve AVCHD gibi esnek format seçenekleriyle videolarınızı hızlı ve kolayca düzenlemek ve aktarmak artık sorun olmaktan çıkıyor. Ayrıca yeni eklenen sıkıştırmasız ALL-I (All indexed) video seçeneğiyle artık
120
Profesyonel video kalitesi hep yanınızda Her zaman maceraya hazır olan yeni GH3, ormanın hata kabul etmeyen şartlarında bile klasik tasarımlı kolay kavranan gövdesinin toza ve suya dayanıklı yapısıyla ister uzaktaki bir köyü görüntülerken, ister karanlıkta böcekleri kaydederken hep sizinle. 16.05 megapiksel Live MOS sensör, geliştirilmiş 3DNR (3D Gürültü Engelleme) ve MNR (Çok Aşamalı Gürültü Engelleme) sayesinde her zaman mükemmel güzellikte ve özgün renkli sonuçlar alacaksınız. LUMIX GH3, sahip olduğu ultra hızlı ve hassas Işık Hızı AF teknolojisi ile en hızlı çekim şartlarında bile net ve isabetli kareler yakalamanızı sağlıyor. Tam çözünürlükte 6 kare/saniye ve 4 megapiksel çözünürlükte 20 kare/saniye art arda çekim moduyla hareket halinde bile olsanız mükemmel kareleri yakalamanız garantileniyor. Güçlü ve esnek kullanımlı LUMIX GH3, sunduğu zengin aksesuar seçenekleriyle de göz dolduruyor. Stüdyo aydınlatmaları için senkronizasyon soketi ve 3.5mm mikrofon girişine kolayca bağlanabilen odaklanmış ses kaydına imkan veren gürültü engellemeli yönlü mikrofon bunlardan birkaçı. Batarya üzerinde ve dikey olarak konumlandırılmış tutamaklar da uzun ömürlü bir kullanım ve yaratıcılığınızı destekleyen rahat bir kavramayı sağlıyor.
Dünyaya farklı bir açıdan bakın Hafif tasarımı sayesinde her zaman yanınızda kolayca taşıyabileceğiniz LUMIX GH3 ile çekimlerinizde hem yüksek çözünürlüklü 614k piksel serbest açılı OLED ekranı hem de
Akıllı dahili Wi-Fi entegrasyonu sayesinde profesyonel fotoğraf ve video çekimlerinizi paylaşma özgürlüğü artık hiç olmadığı kadar kolay. PC’nize aktardığınız görüntüleri uzaktan erişimle akıllı telefonunuz veya tablet bilgisayarınızla görüntüleme imkanının yanı sıra Android ve iOS işletim sistemli akıllı telefonlar ve tabletler için tasarlanan LUMIX Link uygulamasıyla deklanşör de dahil olmak üzere fotoğraf makinenizin birçok fonksiyonunu uzaktan kontrol edebiliyorsunuz. LUMIX CLUB Bulut Senkronizasyon Servisi sayesinde artık transfer kablolarını da yanınızda taşımak zorunda değilsiniz. Bulut servisini kullanarak görüntülerinizi yedeklemek ve paylaşmak artık hiç olmadığı kadar kolay. Yorucu bir çekim gününün ardından güvenilir olarak belirlediğiniz Wi-Fi ağlara otomatik olarak bağlanabilen LUMIX GH3, bulut sistemini kullanmayı kolaylaştırarak zaman tasarrufu yapmanızı da sağlıyor. LUMIX G mikrosistemin bir parçası olun Panasonic Türkiye Optik Ürünler Grup Müdürü Evren Köksal, “Yenilenmiş Live MOS sensörü sayesinde yüksek ISO değerlerinde bile en az gürültü efektiyle mükemmel bir görüntü kalitesine ulaşan LUMIX GH3, profesyonel video kalitesiyle hantal full frame DSLR fotoğraf makinelerinin ulaşamadığı kompakt tasarımı zorlu çekim koşullarına uygun, su ve toza dayanıklı magnezyum alaşımlı bir gövdede sunuyor. Üstün otomatik odaklama hızıyla şaşırtıcı bir performans sağlayan LUMIX GH3, dahili Wi-Fi® bağlanabilirliği ve Panasonic’in şimdiye kadarki en zengin aksesuar çeşitliliğiyle esnek ve profesyonel sonuçlar veren bir kullanım sağlıyor”.
teknoloji
matbaa&teknik
Yeni ArtiosCAD 12, Strüktürel Ambalaj Tasarımına Yeni Bir Boyut Getiriyor New ArtiosCAD 12 Brings a New Dimension to Structural Packaging Design Geliştirilmiş 3D özellikleri, akıllı bıçak izi araçları ve bulut tabanlı kurumsal işbirliği, perakendeye hazır ambalajlar dahil olmak üzere, ürünlerin piyasaya daha hızlı sunulmasına yardımcı oluyor
ArtiosCAD versiyon 12'nin piyasaya sürülmesiyle, Esko, ambalaj tasarımında 2 Boyuttan 3 Boyuta önemli bir geçiş yapıyor. 3D tasarım, düzenleme, modelleme ve görselleştirme için araçlar sunan ArtiosCAD 12, tedarik zincirinin ilerleyen aşamalarında ambalajın uygulanabilirliğinin keşfedilmesini sağlıyor. Ayrıca kullanıcıların verimliliklerini ve etkinliklerini artırmaları amacıyla ambalaj tasarımı ve süreç entegrasyonu için yeni araçlar sunuyor. ArtiosCAD, dünya çapında satılan 13.000'den fazla lisansla Esko'nun yazılım setindeki en önemli strüktürel ambalaj tasarım editörü. "Her şey tasarımla başlar. Strüktürel tasarım, grafiklerin yerleşimini belirler. Ambalaj dönüşümü, tasarımcı tarafından belirlenir. Tasarımdan ürünün lojistik detayları da dahil ambalaj modeli ve grafikler, ArtiosCAD kullanılarak bir araya getirilir. Sadece ArtiosCAD, tüm ambalaj tedarik zinciri için baştan sona iletişim sağlar," diyor Esko Strüktürel Tasarım Ürün Müdürü
122
Richard Deroo. "Müşterilerimiz için çözümlerimizi sürekli iyileştirme taahhüdümüz, küresel pazarda daha fazla ürünün daha düşük maliyetlerle, piyasaya daha hızlı sürülmesiyle ilgili artan talebi karşılamalarına yardımcı oluyor."
ArtiosCAD 12 3D Araçlara ve İletişimlere Odaklanıyor Esko'nun tasarımı 2 Boyuttan 3 Boyuta kaydırma vizyonunu destekleyen ArtiosCAD 12, müşterilere zaman tasarrufu sağlayan birçok özellik sunmakta. Esko'nun teknoloji partneri Spatial'ın en yeni özgün 3D dosya aktarım kütüphaneleriyle entegre edildi. Böylece %50'nin üzerinde hız artışı yakalanmakta ve böylece tasarımcılar da 3D modelleri aktarmak için daha az zaman harcamaktadır. Kullanıcılar ayrıca, bir model düzeneğinden parçaları tek tek seçmelerine imkan veren 3D import önizleme özelliğinden de faydalanabiliyorlar. Böylece, strüktürel tasarımcı import edilmiş ve ambalajlanacak 3
With the introduction of a new major release of ArtiosCAD, version 12, Esko offers a paradigm shift in packaging design from 2D to 3D. Providing tools for 3D design, editing, rendering and visualization, ArtiosCAD 12 assures that the viability of a package is discovered further upstream in the supply chain. It also provides new tools for packaging design and process integration to help users gain productivity and increase efficiency. ArtiosCAD is the flagship structural packaging design editor in Esko's software suite with over 13.000 licenses sold worldwide. “It all starts with structure. The structural design determines the placement of the graphics. The package converting is determined by the structure. Structure and graphics, as well as structure and logistics, are brought together with the use of ArtiosCAD. Only ArtiosCAD offers end-to-end communication for the entire packaging supply chain,” says Richard Deroo, Esko Product Manager, Structural Design. “Our commitment to continuously improve our solutions for our customers help them fulfill increased demand to push more products to market faster, at the lowest cost, in a global market.”
ArtiosCAD 12 focuses on 3D tools and communications Supporting Esko’s vision of shifting design from 2D to 3D, ArtiosCAD 12 brings customers many time-saving features. It has integrated the latest native 3D file import libraries from Esko’s technology partner, Spatial. This offers a speed improvement of over 50%, which means designers will spend less time waiting to import 3D models. Users will also benefit from the 3D import preview feature, allowing them to select individual parts from a model assembly. This lets the structural designer quickly and automatically build a carton around the imported 3D parts to be packaged. In addition, ArtiosCAD helps to assemble multi-part designs and displays with a num-
teknoloji
boyutlu parçaların çevresine kartonu hızlı ve otomatik bir şekilde yerleştirebiliyor. Bunlara ek olarak, ArtiosCAD çok parçalı tasarımların ve ürün teşhir standlarının montajına yardımcı oluyor ve zamandan tasarruf sağlayan bir dizi yeni özellik getiriyor. Örneğin, tek bir dokunusla kullanıcılar koliyi, kutuyu veya stand rafını ambalajlanacak ürünle doldurabiliyorlar. Bu özellik, çok parçalı tasarımların geliştirilmesinde saatler kazandırıyor. İki tasarım çakıştığında görsel geri bildirim sağlayan yeni Çakışma Tespit özelliği sayesinde, bir tasarımın diğerine yerleştirilmesi büyük ölçüde kolaylaşıyor. "ArtiosCAD 12'de kullanılan bazı 3D araçlarını uzun süredir arıyorduk," diyor
124
matbaa&teknik
Premier Packaging In. Kıdemli Ambalaj Tasarım Mühendisi Chuck Pomles, "Yaptığımız işlerin çoğu oldukça karmaşık elektronik şirketleri için monte edilmiş, hazırlanmış, koruyucu köpük ambalajlar. Bunlarda kimi zaman 15 ile 25 arası bileşen olabiliyor. Tasarım çalışmalarımızın bir parçası olarak, (parçaların nasıl üretileceğine ve yapıştırılacağına dair) üretim düzeneği çizimleri ve (elektronik parçaların korunması için ambalajin nasıl kullanılacağına dair) müşteri ambalajlama talimatları hazırlıyoruz. Bu düzeneklerin ArtiosCAD 3D'de hazırlanması, bize 45 dakika ile 1,5 saat arası zaman kazandırıyor. ArtiosCAD 12'deki yeni Çakışma Tespit özelliği sayesinde, tek bir
ber of new time-savings features. For example, with a single mouse click users can fill a carton, case or tray with the product to be packaged. This saves hours developing multipart designs. Placement of one design within another is now easier with the new Collision Detection feature, which gives visual feedback when the two designs intersect. "We have been asking for some of the 3D tools that have found their way into ArtiosCAD 12,” comments Chuck Pomles, Senior Packaging Design Engineer at Premier Packaging Inc. “A lot of the work we do is complex – assembled fabricated foam protective packaging for electronics companies. These can have as many as 15-25 unique components. As part of our design work, we create manufacturing assembly drawings (how to build and heat weld the pieces together) and customer packing instructions (how to use the packaging to protect the electronic components). Creating these assemblies in ArtiosCAD 3D could take us from 45 minutes to 1½ hours to do. With the new ArtiosCAD 12 Collision Detection feature, with a click, the components are automatically placed in a box. Using the Collision Detection tool along with the Tab Slot tool, these assemblies now only take 5-15 minutes to create. For the projects we have built using ArtiosCAD 12 thus far, I consistently see a phenomenal 75% savings in time." To accurately communicate printable areas for graphic design, ArtiosCAD 12 is able to show the flap priorities of panels. For ReBoard® and multi-wall displays and designs, ArtiosCAD 12 can add edge bands for finished edge calculations and visualization, along with building reverse v-notches with partial cuts for accurate conversion of these materials. One of the fastest growing trends in the industry is Retail Ready & Shelf Ready packaging. IGD shopper research reported that over 90% of shoppers experienced products hard to find, damaged and unavailable. This is driving retailers toward implementing Retail Ready Packaging (RRP) and Shelf Ready Packaging (SRP). According to IGD Retail Analysis over 50% of suppliers facing an increased demand for those projects. Following these trends, ArtiosCAD 12 lets suppliers quickly and easily build RRP designs and automatically create stunning 3D animations. These can accurately show user-defined perforations and tear-away designs required in RRP packaging designs, in addition to the full set of common perforations. Beta ArtiosCAD 12 customers reported saving hours of time with new automated
teknoloji
matbaa&teknik
animations of tear-aways and RRP designs.
Enhanced structural design for improved supply chain communication
dokunusla bileşenler otomatik olarak kutuya yerleştiriliyorlar. Kilit Yuvası aracıyla birlikte Çakışma Tespit aracı kullanılarak, bu düzeneklerin oluşturulması artık sadece 5-15 dakika sürüyor. Şimdiye kadar ArtiosCAd 12'yi kullanarak hazırladığımız projelerde, zamandan % 75 gibi önemli bir tasarruf ettiğimizi gördüm." Grafik tasarım için baskıya uygun alanları doğru bir şekilde iletmek için, ArtiosCAD 12 panellerin flap önceliklerini gösterebiliyor. Re-Board® ve çok katmanlı (multi-wall) stand ve tasarımlar için, ArtiosCAD 12 materyallerin düzgün dönüştürülmesi amacıyla kısmi kesimli ters v-çentiklerin yanı sıra tamamlanmış kenar hesaplamaları ve görselleştirmesi için kenar bantları ekleyebiliyor. Sektördeki en hızlı büyüyen trendlerden biri, Perakendeye Hazır ve Rafa Hazır ambalajlar. IGD müşteri araştırması, müşterilerin % 90'ından fazlasının ürünleri zor bulduğunu, bulunan ürünlerin ise hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunu gösteriyor. Bu durum, perakendecilerin Perakendeye Hazır Ambalajler (RRP) ve Rafa Hazır Ambalajlara (SRP) yönelmelerine neden oluyor. IGD Perakende Analizine göre, tedarikçilerin % 50'sinden fazlası bu projelerle ilgili artan bir
126
taleple karşılaşıyor. Bu trendleri izleyen ArtiosCAD 12, tedarikçilerin RRP tasarımlarını hızlı ve kolay bir şekilde oluşturmalarına ve çarpıcı 3D animasyonları otomatik olarak hazırlamalarına imkan veriyor. Bunlar, ambalajların kolayca açılmasına imkan veren yaygın kullanılan tüm perforajların yanı sıra, kullanıcı tarafından tanımlanan perforajları ve RRP ambalaj tasarımlarında gerekli görülen perfore tasarımlarını doğru bir şekilde gösterebiliyorlar. ArtiosCAD 12'nin beta kullanıcıları, yeni otomatik perforaj ve RRP tasarım animasyonlarıyla saatler kazandıklarını bildiriyorlar.
İyileştirilmiş Tedarik Zinciri İletişimi için Geliştirilmiş Strüktürel Tasarım ArtiosCAD 12'deki Akıllı Bıçak izi konsepti; barkodlar, içindekiler ve önceden tanımlanmış diğer grafik çalısmaları için yer tutucuların yanı sıra ArtiosCAD dosyasını 'Kopyalanabilir' gibi detaylı panel bilgileriyle zenginleştiren bir düzenleme araçları seti. Marka sahipleri, teknik çizimlerle birlikte marka kurallarını iletmek için Akıllı Kesim Çizgileri özelliğini kullanarak strüktürel ve grafik tasarımcılar arasındaki iletişimi artırabiliyorlar.
The concept of Intelligent Dielines in ArtiosCAD 12 is a set of editing tools that enriches an ArtiosCAD file with detailed panel information, such as ‘Copy free’, along with placeholders for barcodes, nutrition facts and other pre-defined artwork. Brand owners can use the Intelligent Dielines features to communicate brand guidelines within their technical drawings, helping to improve communications between structural and graphic designers. “ArtiosCAD 12 is fantastic. Esko added all the features that I needed, including some 3D rendering tools I suggested to them,” enthuses Peggy Underwood, Graphic Design Manager at Corrugated Container Corp., a company that focuses on POP and displays for product packaging. “I was trained as a graphic designer and knew that Intelligent Dielines would be very helpful as we send structural designs to graphic designers and ad agencies. Before, to assure designs would be correct, I manually placed the art orientation using Adobe® illustrator® and explained which panels would be printed. Now it’s all done with the click of a button. This probably cuts three-quarters of the time it took in the past.” “No graphic designer is going to feel so helpless and confused again when looking at flat structure,” adds Underwood. “Some of our projects, including sales kits with many compartments, are very complicated and it is difficult to see which of the pieces are visible in the final layout. Now, there are ‘up’ and ‘down’ arrows to show orientation in the artwork. The 3D views with arrows help designers understand why a panel is in a certain direction. And, with all the 3D tools in ArtiosCAD and Esko Studio, we are able to show our art without having to produce mock-ups. The new Array and Collision tools make packing out our displays very quick and easy, saving us a ton of time.” Supporting the supply chain downstream, ArtiosCAD 12 supports bi-directional communication between both CAPE and TOPS palletization software packages. This eliminates the need for structural designers to re-enter data into both systems, removing wasted steps and any potential human error. Additionally the full pallet load can be visualized in ArtiosCAD 3D for high-resolution presentations and reports. Building profitable sign & display business
teknoloji
"ArtiosCAD 12 muhteşem. Esko, onlara önerdiğim bazı 3D modelleme araçları da dahil olmak üzere ihtiyaç duyduğum tüm özellikleri eklemiş, diyor ürün ambalajları için POP ve standlar üreten bir şirket olan Corrugated Container Corp. Grafik Tasarım Müdürü Peggy Underwood. "Grafik tasarımcılık eğitimi aldım ve strüktürel tasarımları grafik tasarımcılara ve reklam ajanslarına gönderirken Akıllı bıçak izlerinin çok faydalı olacağını biliyordum. Eskiden, tasarımların doğru olmasını sağlamak için, Adobe® illustrator® kullanarak çizimleri manuel olarak yerleştiriyor ve hangi panellerin yazdırılacağını açıklıyordum. Artık hepsini tek bir düğmeye tıklayarak yapabiliyorum. Böylece geçmişe oranla zamandan dörtte üç tasarruf ediyoruz." "Hiçbir grafik tasarımcı, düz bir yapıya bakarken kendisini çaresiz ve şaşırmış hissetmeyecek," diye ekliyor Underwood. "Çok bölmeli satış setlerimiz dahil olmak üzere projelerimizden bazıları oldukça karmaşık ve son yerleşimde hangi parçaların görünür olduğunun kestirilmesi oldukça zor. Artık çizimlerin yönünü gösteren 'yukarı' ve 'aşağı' oklarımız var. Okların kullanıldığı 3D görüntüler, tasarımcıların panelin neden belirli bir yöne dönük olduğunu anlamalarına yardımcı oluyor. Ve ArtiosCAD ve Esko Studio'daki tüm 3D araçları sayesinde, örnek model hazırlamaya gerek kalmaksızın çizimlerimizi gösterebiliyoruz. Yeni Dizi ve Çakışma araçları, standlarımızı çok hızlı ve kolay bir şekilde hazırlamamızı sağlayarak büyük zaman kazandırıyor." Tedarik zincirini aşağıya doğru da destekleyen ArtiosCAD 12, CAPE ve TOPS paletizasyon yazılım paketleri arasında çift yönlü iletişimi destekliyor. Bu durum strüktürel tasarımcıların verileri her iki sisteme de tekrar tekrar girme ihtiyacını, boşa harcanan emekleri ve potansiyel insan hatalarını ortadan kaldırıyor. Ayrıca, yüksek çözünürlüklü sunumlar ve raporlar için ArtiosCAD 3D'de tam palet yükü görselleştirilebiliyor.
ArtiosCAD 12 ve 3D Standlarla Kârlı Bir Açıkhava Reklamcılığı Şirketi Kurmak Her geçen gün daha da metalaşan bir sektörde, açıkhava reklam firmaları 3D stand projelerinin benzersizliğini ve daha yüksek kâr marjları sağladığını fark ediyorlar. Her geçen gün daha fazla şirket, strüktürel tasarım için ArtiosCAD'e yatırım yapıyor. ArtiosCAD'in yeniden boyutlandırılabilir standlardan oluşan kapsamlı kütüphanesi, tasarımcılara yardımcı olarak yeni stand tasa-
128
matbaa&teknik
rımlarına sıfırdan başlamalarına gerek bırakmıyor. ArtiosCAD Kilit ve Yuva aracı, stand bileşenlerini sadece birkaç tıklamayla 'monte ediyor'. Eşleştirme aracı, bağlı katlar ve çoklu parçaların oluşturulmasına ve görselleştirilmesine yardımcı oluyor. Kullanıcılar, tasarımları hızlı bir şekilde bağlamak veya standların basit montajını gerçekleştirmek için yapıştırılacak alanları ve ilgili hedef noktaları belirleyebiliyorlar. Sadece ArtiosCAD'de sunulan ve patent bekleyen bir teknoloji olan eğimli pilyaj özelliği, 3D modülünün bir parçası olarak eğimli pilyajlara sahip tasarımları görselleştirmelerine imkan veren tasarımcıların kıvrımlı katlar ve kesimlerle çalışmalarını kolaylaştırıyor. V-çentikler ve kenar bantlarının doğru tasarlanmasının yanı sıra Re-board gibi daha kalın materyallerin desteklenmesi, bu materyalle yapılan tasarımların görselleştirilmesini ve dönüştürülmesini kolaylaştırıyor.
ArtiosCAD Enterprise: Strüktürel Tasarımlar Bulutta Paylaşılıyor ArtiosCAD iki versiyon olarak sunuluyor: standart versiyon ve küresel "bulut" paylaşıma ve WebCenter 12 ile işbirliğine imkan veren ArtiosCAD 12 Enterprise. ArtiosCAD 12 Enterprise sayesinde, tüm varlıklar kurumsal özel bir bulutta, güvenli, internetten erişilebilen bir veri tabanında tutuluyor ve tasarım grupları, CAD ve grafik tasarımcılar, tedarikçiler, marka sahipleri ve üretim bölümü arasında dinamik, çevrimiçi işbirliğine imkan veriliyor. Kolay kullanımlı çevrimiçi kontrol paneli proje durumu, görev listeleri ve diğer parametreler hakkında gerçek zamanlı geri bildirim sağlıyor. Yerleşik tasarım tarayıcısı, kullanıcıların üretim alanındaki tasarımları kolayca aramalarına imkan veriyor. Dosya ve proje entegrasyonunu sağlamak için, küresel ve şablona dayalı proje ve belge otomatik numaralandırma ve isimlendirme özelliği organizasyonun her varlığa özel bir isim vermesine imkan tanıyor. "İster internet, isternet intranet tabanlı olsun, ArtiosCAD Enterprise'daki geliştirilmiş arama özelliğini de sabırsızlıkla bekliyorum," diyor Pomles. "Veri tabanımızda daha önce yaptığımız tasarımlar var ve ArtiosCAD Enterprise'ı kullanarak hızlı bir arama referansı elde edeceğiz. Tasarım taleplerini internetten çıkarmak hoşuma gitse de, mevcut tasarımlar arasından arama yapabilmek bize büyük zaman kazandıracak. Eskiden 10-15 dakika süren şey, şimdi ne kadar hızlı yazabilirsem o kadar hızlı olacak." ArtiosCAD 12 şu anda satışta, ArtiosCAD 12 Enterprise ise Eylül ayında teslimata hazır olacak.
with ArtiosCAD 12 and 3D displays In an industry that is becoming more commoditized, sign and display shops are realizing that the uniqueness of 3D display projects offers higher margins. More and more companies are investing in ArtiosCAD for structural design. ArtiosCAD’s extensive library of resizable display designs helps designers so that they do not have to start from scratch designing new displays. The ArtiosCAD Tab & Slot tool ‘assembles’ components of a display with just a few clicks. The Mate tool helps to build and visualize connected folds and multiple parts. Users can identify glue areas and corresponding targets to quickly connect designs or perform simple assembly of displays. Curved Creases, a patent pending technology only available in ArtiosCAD, makes it easy for designers to work with curved folds and cuts by allowing them to visualize designs with curved creases as part of its 3D module. Support for thicker materials such as Re-board, along with correctly designing V-notches and edge bands makes it easier to visualize and convert designs of this material.
ArtiosCAD Enterprise: sharing structural designs in the cloud ArtiosCAD is available in two versions: the standard version and ArtiosCAD 12 Enterprise, enabling global “cloud” sharing and collaboration with WebCenter 12. With ArtiosCAD 12 Enterprise, all assets are centralized in a corporate private cloud, a secure web-accessible database enabling dynamic online collaboration between design groups, CAD and graphic designers, suppliers, brand owners and production. An easy to use online dashboard provides real-time feedback on project status, task lists and other parameters. An embedded design browser lets users easily search designs on production dies. To maintain file and project integrity, global and template-based project and document autonumbering and naming allows the organization to uniquely name each asset. "I am also looking forward to the increased search ability in ArtiosCAD Enterprise, whether it is Internet or intranet based,” adds Pomles. “We have existing designs in our database and using ArtiosCAD Enterprise we now have a very quick searchable reference. While I certainly like getting design requests off the Internet, it is even a greater timesaver to be able to search existing designs. What used to take 10-15 minutes now takes as fast as I can type." ArtiosCAD 12 is currently shipping, while ArtiosCAD 12 Enterprise will be ready for delivery in September.
teknoloji
matbaa&teknik
Mitasan’dan Sezona Merhaba Kampanyası Mitasan fotokopi, yazıcı, tarayıcı ve faks gibi tüm ihtiyaçları karşılayan SHARP Renkli MX-2310U / 3110U / 3110N Ekim ayına özel çok cazip fiyat ve ödeme seçenekleri ile sezona Merhaba diyor. Her ölçekteki işletmenin ihtiyacını karşılayacak ve iş süreçlerini basitleştirecek Dakikada 18-20-23-31-35 A4A3 Renkli ve S/B baskı özellikleri ile, Kimlik çekme, kenar / orta silme, iş
programı, ön ısınma/auto kapanma, şifreli kulanım ile fotokopi, network yazıcı, network renkli yazıcı, dosyalama, S/B Faks, önlü arkalı (dubleks) baskı, otomatik doküman besleyici özellikleri ile kullanıcılardan tam not almaya devam ediyor. Ayrıca Sharp yeni nesil ürünlerdeki çevreci teknolojileri ile düşük enerji tüketimi sağlıyor ve çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor.
Sharp MX-2310U 2012 En İyi A3 Renkli MFP Ödülünü Aldı Sharp MX-2310U , 45 yılı aşkın bir süredir, görüntüleme endüstrisi için tarafsız ve güvenilir hizmet veren, dünyanın önde gelen bağımsız kuruluşu BUYERS LABORATY (BLI) (www.buyerslab.com) tarafından birçok marka üzerinde yapılan testler neticesinde A3 MFP segmentinde, 21-30ppm çekme hızındaki renkli birçok rakip arasında başarılı bulunarak, ‘EN İYİ RENKLİ MFP’ ödülüne layık görüldü. Raporda; BLI’ın yardımcı yönetici editörü Lynn Nannarielb diyor ki ; ‘BLI testlerinde Renkler parlak ve doymuş,canlı renk tonları ile doğal görünüme sadık kalınmıştır Çıkışlar
aynı zamanda yumuşak ve keskin olmuş, renk geçiş aralığındaki tüm seviyeler ayrı ayrı sergilenebilmiştir.’ Cihazın, yapılan hassas BLI dayanıklılık testleri sırasında son derece güvenilir oldu-
ğunu kanıtlamış, 100.000 baskıda tek bir kağıt sıkışması meydana gelmemiş ve herhangi bir teknik servis ihtiyacına rastlanmamıştır. Ayrıca cihazın dikkat çekici bir özelliği de, müşteri ve doküman yönetimiyle diğer tipteki uygulamaların iş akışını otomatikleştirerek Sharp OSA (Açık Sistem Mimarisi) ile konfigüre edilebiliyor olmasıdır. MX-2310U menü sisteminin kolay yönetilebilmesi ve geniş menü seçenekleri oluşturan odalarla tam renkli dokunmatik ekranın kullanım kolaylığı ile BLI testlerini gerçekleştiren mühendisler tarafından büyük ilgi gördü ve beğeni toplamıştır.
Mitasan, Bayilerini Ukrayna Kiev’e Götürdü Türkiye’nin 36 yıldır büro makineleri sektöründe önde gelen kuruluşu Mitasan, 2012 yılı 2. yarısında A4-A3 S/B-Renkli makine kampanya ve promosyonlarında başarı gösteren bayilerini Ağustos ayında UkraynaKiev gezisi ile ödüllendirmiştir. 31Ağustos-01-02-03 Eylül 2012 tarihlerinde Günlük çalışma stresinden uzaklaşan iş ortaklarımız, keyifli bir gezi yaparak moral – motivasyon depolamış ve ülkemize dönmüşlerdir. 129
teknoloji
matbaa&teknik
Esko, Viscom Frankfurt’ta Sergileyecek
Yeni Dijital Sonlandırma Çözümleri Yeni Kongsberg XN masası, MultiCUT HP ve i-cut Automate, hızı ve verimi arttırıyor.
Esko, Viscom Frankfurt’ta tabela, display, geniş format baskılarda dijital sonladırmanın en son çözümlerini sunacak. Esko, yeni yüksek enerjili 3 kW MultiCut-HP tool kafası yeni Kongsberg XN24’i ve iş akışı otomasyon yazılımı i-cut Automate 12’i tanıtacak. İki demo istasyonunda sergilenecek olan sistemler optimal çizim ve kesim işlerinin konfigürasyonunda kullanılacak. Esko İş Müdürü Wolfram Verwüster, "Esko, Viscom’da kısa tirajlı verimlilik ve çok yönlülükte ‘son teknoloji’ standartları tanımlamaya devam ediyor. i-cut Automate 12’yle kombine halde tabela üreticileri ve display sağlayıcıları için her bir süreç, malzeme ve uygulama için dijital sonlandırma çözümleri sunuyoruz” diyor.
Kongsberg XN Malzemelerini ve Boyutlarını Büyütüyor Kongsberg XN, orta büyüklükteki baskı pazarının çok yönlü ve en performanslı finisaj masası. Geniş bir malzeme seçeneğiyle çalışabilen yeni masa tabela yapımı ve display piyasasının tüm taleplerini karşılayabiliyor. Seri en küçük 1680 x 1270mm Kongsberg XN20’den en geniş 2210 x 6550mm Kongsberg XN48’e kadar farklı boyutlara sahip. Genişletilmiş
130
çalışma alanında tüm araçlara tam Y-ekseni erişim sağlanabiliyor ve XN24 ve XN44 modellerinin uzunluğu daha geniş dijital baskı malzemeleri için 3200mm’ye çıkarıldı. Yeni Kongsberg XN’de daha güçlü bir kesim iğnesi var ve adı da MultiCUT- HP. Kongsberg XN bu yeni güçlü 3 kW MultiCUTHP araç kafasıyla 3 kata kadar daha fazla kesim verimliliği sağlıyor. En zorlu malzemeleri işlerken bile verimli ve tutarlı bir hızı var. Ayrıca enerjiden tasarruf ettiren değişken vakumlu aşağı tutma teknolojisi sayesinde daha az enerji harcıyor.
i-cut Automate 12: Tabela ve Display Dükkanları için İş Akışı Otomasyon Yazılımı i-cut Suite, özellikle geniş format dijital matbaacılar ve/veya dijital finisaj sistemlerinin kullanıcılarını hedef alan ilk iş akışı yazılımı topluluğudur. i-cut Automate 12’in interaktif özellikleri sayesinde tüm işlemler otomasyonlu hale getirilebilecek. Kısa tirajlı üretim ortamında en optimum baskı tabaka çıkışının otomatik olarak oluşturulması kapasite artırımı, hata riskinin düşürülmesi ve pahalı malzeme israfının ortadan kaldırılması için önemli bir yol.
teknoloji
Esko presents new digital finishing solutions at Viscom Frankfurt New Kongsberg XN table, milling spindle MultiCUT HP and i-cut Automate increase speed and productivity Esko will exhibit at Viscom Frankfurt the latest solutions in digital finishing of signs, displays, large format prints and all other elements of visual communication. At its booth B11 in hall 3 (25 – 27 October) Esko is featuring the new Kongsberg XN24, the new high-powered 3 kW MultiCUT-HP tool head and the workflow automation software i-cut Automate 12. To be demonstrated on two demo stations, Esko experts will explain the benefits of the software for configuring optimal nested plotting and millings job. "At Viscom, Esko continues to define the ‘cutting edge’ standards in short run productivity and versatility. Combined with i-cut Automate 12, we offer digital finishing solutions for every process, material and application of signmakers and, display providers” explains Wolfram Verwüster, Esko Business Manager DACH.
Kongsberg XN goes up in sizes and materials The Kongsberg XN is the most versatile, highest performing finishing table available in the mid-range market. Capable of handling the broadest variety of materials, the new table serves all demands in the sign making and displays market. The series is available in different sizes; from the smallest 1680 x 1270mm (66” x 50”) Kongsberg XN20 up to the largest 2210 x 6550mm (87” x 258”) Kongsberg XN48.The enlarged work area allows full Y-axis reach of all tools and the length of the XN24 and XN44 models has been extended to 3200mm (126”) for larger digital print materials. The new Kongsberg XN can be equipped with a more powerful milling spindle, called the MultiCUT- HP. With this new highpowered 3 kW MultiCUT-HP tool head, the Kongsberg XN offers up to 3 times more milling productivity. Even when processing the most challenging materials, it keeps a productive, consistent speed. And thanks to the power-saving variable vacuum holddown technology, it consumes less energy.
i-cut Automate 12: workflow automation software for sign and display shops i-cut Suite is the first collection of workflow software targeted specifically at users of large format digital printers and/or digital finishing systems. Customers enjoy the benefits of the optimized print sheet layout for odd shaped designs with material savings often running in excess of 20%. Now, with i-cut Automate 12 interactive features like the creation of cutting paths, adding bleeds and setting nesting parameters can all be automated. In a short run production environment, automatic creation of the most optimal print sheet layout is a clear way to increase capacity, reduce the risk for errors and reduce expensive substrate waste.
teknoloji
matbaa&teknik
Kamu çağrı merkezleri, Ankara’da toplandı
“Çağrı Merkezi konusu Milli Vizyonumuzdur” Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörü içinde çağrı merkezlerinin %22 büyüdüğüne vurgu yapan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, çağrı merkezleri içinde en hızlı büyümenin ise %47 ile kamuda gerçekleştiğini vurguladı. 2. Ankara Çağrı Merkezi Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan Acarer, “Her bir çağrı masası yatırım tutarının yaklaşık 4 bin ila 5bin USD olduğu, sanayide ise bir kişiyi istihdam edebilmek için ortalama 70-80 bin USD yatırım gerektiği dikkate alınırsa nüfusun az, işsizliğin çok olduğu illerde Çağrı Merkezleri’ni en önemli yatırım alanı olarak görüyoruz. Çağrı Merkezlerinin açıldığı illerin sosyo ekonomik yapısı ciddi oranda değişiyor, engelli ve kadın istihdamına da önemli katkılar sağlıyor. Çağrı merkezi kapasiteleri ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biridir. Çağrı Merkezlerinin Anadolu’da gelişimi ve desteklenmesi bundan böyle Milli Vizyonumuz’dur” dedi. Hizmet kalitesinde bir standardizasyonun olmamasının sektörün en büyük sıkıntılarından biri olduğunun altını çizen Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Pekkan, “Bir Avrupa Standardı olan ve çağrı merkezleri için özel hazırlanmış içeriği sahip olan “EN15838 Müşteri İletişim Merkezleri Standardı”nı ülkemizde yaygınlaştırmak üzere çalışmaktayız” dedi. Ekonomik büyüklüğü 2012 sonu itibariyle 1,3 milyar Amerikan dolarını geçeceği tahmin edilen Çağrı Merkezi sektöründe koltuk sayısında %15, çağrı merkezi çalışan sayısında %20’lerin üzerinde bir artış olacağı öngörülüyor. Bu artışın lokomotifi ise kamu çağrı merkezleri olarak görülüyor. Vatandaş odaklı hizmeti ön plana çıkaran 7/24 hizmet anlayışıyla çalışan kamu kurumlarının katkısıyla sektörün 2012 yılı sonunda 62 binin üzerinde istihdam sağlayacağı öngörülüyor. Beş yıl içinde 100 bin kişiye istihdam sağlaması beklenen çağrı merkezlerinin gelişiminde kamunun payı oldukça büyük.
132
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan Sağlık Bakanlığı’na, 112 Acil Servis’ten Milli Eğitim Bakanlığı’na kadar birçok kamu kurumu, vatandaşa sunduğu 7/24 çağrı merkezi hizmetiyle kusursuzluğu hedefliyor.
Bilgi’nin katkılarıyla gerçekleşen konferansın açılışını Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer yaptı.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektöründe rekor büyüme çağrı merkezlerinin
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Türkiye'de geçtiğimiz yıl Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörünün %13 gibi bir oranda büyüyerek Türkiye'nin genel ekonomik büyümesinin üzerine çıktığını, sektörün bazı alt sektörlerinin ise daha da fazla büyüdüğünü örneğin çağrı merkezi sektörünün %22 büyüdüğünü belirtti. Acarer, " Çağrı merkezleri önce-
Kamu çağrı merkezlerinin gelişim hızını ve istihdam gücünü ortaya koymak amacıyla düzenlenen "2. Ankara Çağrı Merkezi Konferansı" 26 Eylül 2012, Çarşamba günü Ankara Swissotel'de gerçekleşti. IMI Conferences tarafından Turkcell Global
“Çağrı merkezleri gelişmişlik göstergesidir”
teknoloji
likle istihdama ve eko sisteminin yarattığı katma değerle genel ekonomik kalkınmaya önemli katkı sağlamaktadır. Çağrı merkezi kapasiteleri, ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biridir. Türkiye'de geldiğimiz aşama hiç azımsanmayacak bir aşamadır ancak hala ihtiyaç vardır ve bunu karşılayacak potansiyel de vardır. Bu da, çağrı merkezi sektöründe önümüzdeki yıllar için daha da umutlu olmamızı sağlamaktadır" dedi. BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, çağrı merkezlerinde hizmet kalitesinin ve tüketici haklarının korunmasının önemine dikkat çekerek Bilgi Teknolojileri ve İletişim sektöründeki çağrı merkezleri için yaptığımız düzenlemenin, diğer sektörlere örnek teşkil etmesini dilediğini söyledi. Acarer, çağrı merkezlerinde başarının hizmet kalitesinin ve tüketici haklarının korunmasından geçtiğine de vurgu yaptı. Dr. Tayfun Acarer’in konuşma içeriğinden dikkat çeken bazı başlıklar: • 2011 yılı sonunda dünya çağrı merkezi pazar büyüklüğü 350 milyar dolar oldu. • Bu rakamın 2013’de 374 milyar Dolar’a ulaşacağı tahmin ediliyor. • Halen dünyada 124 bin çağrı merkezinde 9 milyon çağrı masası ve 11 milyon çalışan bulunuyor. • 2013’te bu rakamın 150 bin çağrı merkezinde 9.6 milyon çağrı masasına 12 milyon çalışana ulaşılacağı düşünülüyor. • Türkiye’de Bilişim sektörü 2011 yılı sonunda 40 milyar Dolar’a ulaştı. • Türkiye’de çağrı merkezlerinin 2011 yılı sonu pazar büyüklüğü yaklaşık 1.6 milyar TL (%45 dış kaynak) olarak hesaplanıyor. • Halen Türkiye’de 1000’den fazla çağrı merkezinde 41 bin çağrı masası, yaklaşık 60 bin çalışan bulunuyor. • Türkiye’de pazarın henüz doygunluğa ulaşmadığını söylemek mümkün. • Amerika’da ortalama 100-150 kişiye, Avrupa’da 200 ile 400 kişiye bir çağrı masası düşerken Türkiye’de 1770 kişiye 1 çağrı masası hizmet vermektedir. Bu konuya eğilmemiz gerekmektedir.
İstihdamın %30’u Anadolu’da çalışıyor Sektörün son 5 yılda ortalama %25 büyüdüğüne ve 2012 verilerine göre 60 bin kişiye istihdam sağladığına vurgu yapan Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Pekkan, “Çağrı Merkezlerinin ekonomik büyüklüğünün 2012 sonu itibariyle 2 milyar TL’yi aşması bekleniyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 100 bin kişiye iş olanağı sağlayacağı tahmin edilen çağrı merkezi sektöründeki yatırımlar sadece büyük şehirlere değil, Anadolu’da ihtiyaç olan tüm illere de istihdam götürecektir. %30’lar seviyesinde olan Anadolu’daki istihdamın bu gelişmelere paralel artması bekleniyor” dedi. Çağrı merkezlerine kalite standardı geliyor Hizmet kalitesinde bir standardizasyonun olmamasının sektörün en büyük sıkıntılarından biri olduğunun altını çizen Pekkan: “Derneğimizin odak konularından biri olan bu sıkıntının çözümüne katkı sağlamak üzere; bir Avrupa Standardı olan ve çağrı merkezleri için özel hazırlanmış içeriği sahip olan “EN15838 Müşteri İletişim Merkezleri Standardı”nı ülkemizde yaygınlaştırmak üzere çalışmaktayız. Bu standart sayesinde çağrı merkezi hizmeti sunan firmalar hizmet kalitelerinin dünya standartlarında olduğunu tescillemiş olmaktadırlar. Sektördeki bütün firmaları bu konuya önem vermeye ve hızlı bir şekilde bu standarda uygun bir yapıda hizmet vermeye davet ediyoruz” dedi.
teknoloji
matbaa&teknik
QuadTech to feature award-winning AccuCam™ at World Publishing/IFRA Expo 2012 Press control solutions including water control and fan-out control enable lean, high-quality newspaper printing
The global press control technology provider QuadTech (Hall 8, Stand 342) will exhibit groundbreaking innovations in color control and web inspection, and highlight its comprehensive customer care offering under the theme ‘The Power of Better' at the World Publishing / IFRA 2012 Expo in Frankfurt, October 29-31. The closed-loop Color Control System and Web Inspection System with AccuCamTM, enhanced with water control, is setting productivity and quality standards at major newspaper printing operations around the world, including Newsprinters Knowsley (UK), Sankei Shimbun Printing Co. (Osaka, Japan), Herold Druck und Verlag AG (Vienna, Austria), and The Chicago Tribune (Chicago, USA). In July, QuadTech's AccuCam system received the prestigious
134
IntertechTM Technology Award from Printing Industries of America. Besides offering advanced imagebased color control, the system also provides reliable warnings of many common printing faults such as scumming (catch up), creasing, transposed plates, plate crack-outs, and tramlines. The system's advanced web inspection typically detects defects within the first 170 copies, and continuously throughout the print run. Eliminating the need for gray bars and color bars, AccuCam uses pre-press image files to create L*a*b* target aim point values. Its six-channel spectral sensor measures the printed web and calculates the L*a*b* values of the entire image, then brings the printed image to the specified L*a*b* target values and automatically maintains the color values throughout the
production run. QuadTech's Register Guidance System with MultiCam® is a closed-loop color-tocolor register control system designed to work on the ICONTM integrated platform with other QuadTech products such as Ribbon Control System with MultiCam®. The uniqueness of the MultiCam design is that it can search the entire repeat length of the web, identifying marks as small as 0.36mm (0.014in). It can easily process the large volume of data generated by searching for register marks on text-heavy newspaper pages, using unique FPGAbased hardware. The MultiCam systems make adjustments at press speeds of up to 17.8 meters per second. QuadTech's Register Guidance System also includes an optional fan-out control feature. The system captures even the tini-
teknoloji
est shift in lateral register position and instantly makes automatic corrections via an interface with the bustle devices. QuadTech press controls can then be linked to the ICON integrated platform, which provides real-time press control from a single point. Data Central速 Reporting, which is linked to the printer's IT system, generates and stores press performance data, optimizing quality control for operators who can then compare productivity and make strategic decisions according to previous and live runs.
Global Support QuadTech emphasizes its commitment to global customer support with Service Advantage with Proactive CareTM. Through this initiative, customers choose the level of service that best matches application, business and budgetary needs. The program includes a wide range of services such as Proactive Care-24/7/365 remote monitoring of your ICON system by skilled technicians-preventive maintenance, training, technical support, and more. The advantage to the printer is optimum maintenance and equipment performance to minimize budget surprises and downtime. The Performance ProvenTM Guarantee is a pledge that customers will receive guaranteed levels of performance improvement as a result of their investment in QuadTech technology. When an order is placed, QuadTech specialists agree with the customer on the level of performance improvement expected after installation. Performance is then tracked using the reports generated by the QuadTech equipment. Customers who do not experience agreed-upon levels of improvements, after a specified period, are entitled to a full refund of the equipment cost. Karl Fritchen, President of QuadTech, comments: "Our focus on product innovation has enabled us to establish new quality standards and drive waste from the newspaper printing workflow. Our service packages ensure customers of the right support throughout the product life-cycles. World Publishing Expo gives an opportunity for visitors to see how these solutions make a significant, beneficial impact to profit margins."
teknoloji
matbaa&teknik
Yeni Üniversitelilere 15 Adımda Kariyer Hazırlığı Yenibiris.com, giderek zorlaşan rekabet ortamında üniversiteye yeni başlayacaklara kariyerlerine şimdiden hazırlanmaları için önemli ipuçları veren 15 maddelik bir liste hazırladı. Üniversite yılları her ne kadar uzun gözükse de göz açıp kapayınca kadar geçiyor. Bu süre içerisinde özgeçmişini yararlı aktivite, staj ve deneyimlerle dolduranlar için kariyer dünyasının kapısı aralanıyor. Diğerleri ise kaybettikleri vakti geri kazanmakla uğraşıyor. Yenibiris.com üniversite 1. sınıf öğrencilerine kariyer yapacakları alanı belirlemelerini, bunun için de farklı alanlarda stajlar yapmalarını öneriyor. İşte Yenibiris.com’dan 15 maddelik kariyer dünyasına girme sırları: • Sadece derslere girmek yerine birinci sınıftan itibaren bir şekilde iş hayatının içinde olun. Bunun için havalı pozisyonlara gerek yok. Anketörlük, stand hostesliği, tezgahtarlık ve hatta pazarda limon satıcılığı bile iyi birer iş deneyimidir. Bu deneyimler sizi deneyimsiz gençlerden farklı kılar. • Kendinizi sürekli geliştirmenin yollarını arayın. Bir konuda kapsamlı bilgi almak için yalnızca Google’dan aramak yerine gerçek anlamda araştırma yapın. Kütüphaneye gidin, tezleri okuyun, o mesleği yapanlarla konuşun ve hocalarınıza danışın. • Staj yapmaya mümkünse 1. sınıfta başlayın. Farklı alanlarda stajlar, ne yapmak istemediğinizi bulmanıza yardımcı olur. Ayrıca özgeçmişinize yazacağınız harika birer deneyimdir. • Deneyim kazanmanın bir başka yolu da sivil toplum kuruluşunda çalışmaktır. Hemen ilgi alanınıza giren bir dernek veya vakıfta gönüllü çalışmaya başlayın.
136
• Okuldaki kulüplerde aktif görev alın. Bu hem sizi sosyalleştirir, hem de bir başka iş deneyimi fırsatı sunar. • Kendinize şimdiden bir özgeçmiş hazırlayın. Yarı zamanlı veya dönemsel bir iş veya staja başvururken özgeçmişiniz olması sizi profesyonel gösterir. • Kendinize garip sıfatlar yerine adsoyadınızdan oluşan ciddi bir eposta adresi alın. İşverenler, sonkobra@...com, geceninkizi@...com, yaraligenc@...com, haylaz_serseri@...com gibi adresleri gerçekçi bulmuyor. En iyisi eposta adresinin isminizin baş harfi ile soyadınızı içermesidir. • Office programlarını ve en önemlisi de Excel’i öğrenin. • İngilizceniz yetersizse halletmeye bakın. • İş hayatının olmazsa olmazı takım çalışmasına yatkınlıktır. Grup projelerine katılın, arkadaşlarınızla sunum hazırlayın ama bunun için son akşamı beklemeyin! • İletişim yeteneğinizi geliştirin. Öncelikle dinlemeyi öğrenin. • Mutlaka bir hobiniz olsun, ona zaman ve enerji ayırın. Yalnız hobinizin müzik, kitap, alışveriş olmamasına ve bunları özgeçmişinizde yazmamaya dikkat edin. • Çevrenizi oluşturmaya başlayın. Hocalarınız, iş dünyasındaki tanıdıklar, konser organizasyonunda birlikte çalıştığınız arkadaşınız, dernekteki yöneticiniz vs. ile düzenli iletişim kurun ve kendinizi onlara hatırlatın. • Sadece Facebook’ta değil, Linkedin’de de hesap açın ve özgeçmişinizi koyun. İş dünyası orada!