Matbaa Teknik Ekim'13

Page 1




aktuel editör

matbaa&teknik

Fespa’nın İstanbul’da Olması Niçin Önemli? Önce kısa bir not: Labelexpo Avrupa henüz bitti. Etiket ve esnek ambalajı ilgilendiren bir çok yenilik sergilendi. Dergimizi aybaşında çıkarma prensibimizden ödün vermek istemeyiz. Labelexpo sonrası değerlendirmeyi de oldu bittiye getirmek istemeyiz. Bu yüzden geniş Labelexpo Avrupa değerlendirmesini Kasım sayımıza bıraktık. Dergimizin bu sayısında Fespa Avrasya fuarına ve dolayısıyla geniş format baskı ve serigrafi’ye odaklandık. Öncelikle altını bir kez daha çizeyim Fespa’nın Avrasya edisyonu için İstanbul’u seçmesi Türk basım endüstrisi adına önemli bir gelişme. Bu İstanbul’un coğrafi konumuna eklenen bir ilave değerdir. Bu sebeple Fespa yöneticilerini yanıltmayan bir etkinlik olarak sonlanmasını dilerim. Akif Tatlısu akif.tatlisu@img.com.tr

Önemine gelince, burada Fespa’nın içeriğine bakmak gerekiyor. Fespa, bir tabela fuarı değil. Zaten artık baskı işini böyle sınıflara ayırmak da çok uygun değil. Hele geniş format baskıyı sadece Sign ya da benzeri bir ifade ile sınırlamak bu büyük teknolojik yenilenmeye büyük haksızlık olur. Sadece geniş format baskı değil, serigrafi de öyle. Her ikisi de bugün tekstilden mimariye, pazarlamadan ticari baskıya, promosyondan tabelaya çok geniş endüstrileri geliştiriyorlar. Burada bir de ortaya kopyalama merkezlerinin önemi çıkıyor. Çünkü bu merkezler tam da işin ismine uygun (Print On Demand) talep üzerine baskı işini üstleniyorlar. Talep üzerine tabela, talep üzerine tshirt, talep üzerine kitap değil. Talep üzerine baskı. Yani dijital baskının tüm teknolojilerini üstleniyorlar. Bu da baskı endüstrimizi farklı bir mecraya doğru taşıyor. Talep üzerine baskı dendiğinde bir tane basmakla kısıtlamadığımızı, bilmem hatırlatmaya gerek var mı? Artık işin türüne göre 1 – 1000 adetin hepsi talep üzerine bir kerede basılabilir. Fespa’nın İstanbul’da olmasının bir önemli sebebi de üreticileri misafir konumundan ev sahibi konumuna getirmeleri. Çünkü bu uluslar arası etkinlikte teknoloji üreticilerinin kendileri buradalar. Bu da birinci elden bilgiye ya da en yeni teknolojilerin sergilenmesine kapı açıyor. Benim tek endişem tüm bu imkanlara rağmen Fespa’nın bir tabela fuarı muamelesi görmesi olur. Mesajım ise basım endüstrisini bir bütün olarak görmek ve tüm teknolojik imkanlardan tüm endüstrinin ortak yararının sağlanması. Bu arada takvimin şirinliği sebebiyle 10 güne kadar uzayacak tatilinize vesile olacak Kurban Bayramınızı da şimdiden tebrik ederim. Saygılarımla

2


aktuel

matbaa&teknik

GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK

İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ Mehmet SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr Ahmet KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR Anıl ANALAN anil.analan@img.com.tr GRAFİK TASARIM İpek ERDOĞAN ipek.erdogan@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI SORUMLUSU

İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.

3

matbaa&teknik


içindekiler

Fespa İstanbul’da. Çünkü:

8

ONSET Serisi Kendi Segmentini Oluşturmuştur

20

Fespa Önemli İş Ortaklıklarına Sebep Olacak

14

Yüksek Kalite ve Yüksek Verimlilik Sağlamak

24

reklam indeksi AKTİF MATB. MK.................................85 ARAS GRUP.........................................53 ARGES.................................................67 BAK-ON.........................................43, 45 BATI MERDANE...................................77 BUDAK KAĞIT...............................47, 49 CANPAŞ.................................. 128, A.K.İ CANON..............................ARKA KAPAK CANTEM..............................................89 DERELİ GRAPHIC......................17, 21, 23 EFEM MATB. MLZ................................38 EGE YILDIZI.........................................97 ERAYSAN........................................Ö.K.İ ESEN GRAPHIC......................................9 FERROSTAAL TÜRKİYE...........................1 FESPA CHINA.......................................69

FEZA CİLT............................................73 FUJİFİLM TÜRKİYE...............................51 GRENSAN......................................39, 41 HEIDELBERG..................................31, 33 HP LATEX............................................13 IPEX 2014............................................19 İHLAS PAZARLAMA.............................93 KRİSTAL ŞEHİR.....................................95 KUZULUK THERMAL............................99 LİDYA GRUP........................................11 M. HUBER TÜRKİYE...............................7 MAT KAĞIT............................ÖN KAPAK MATSET...............................................55 MİTRA.....................................25, 27, 29 NET İLETİŞİM.....................................103 NOVA BASKI.................................35, 37

ÖZÇELİK............................................101 ÖZEN METAL.......................................91 PAPERWORLD........................................3 PASİFİK . .............................................57 PRINTER OFSET....................................15 PRINTWATER.......................................71 REBA KAĞIT........................................87 RICOH TÜRKİYE...................................59 SUNCHEMICAL....................................61 TOLGAHAN...................................75, 81 ULTRA.................................................83 UPM....................................................65 XEIKON...............................................79 XEROX.................................................63


index

Herkes İçin HP Designjet Z Serisi

Baskı Sonrası Süsleme Sanatı

26

42

Serigrafi Ustası da Türkiye’de

Gietz, Ferrostaal İşbirliği İle Türkiye’de

50

54

Heidelberg’in Devasa Bölgesi: Doğu Avrupa

Türkiye’de Mutlu Bir İsviçreli: Ferag AG

68

78

ayın konusu 18

Yolumuza Lider Olarak Devam Ediyoruz

aktüel 84

“Türkiye’de Olduğumuz İçin Mutluyuz”

Xerox Türkiye Grafik Sanatlar Pazarlama Müdürü Kemal Pektaş, şirketin geniş format baskı pazarına bakışını anlatırken “Biz kendi hedeflerimize ulaşmak için kendimizle yarışan bir şirket olarak, yolumuza lider olarak devam ediyoruz. Bundan sonra da yapacağımız çalışmalarla, öncelikle müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz,” diyor:

Medikal sistemler, grafik sistemler, dijital kamera, fotoğraf baskı ürünleri ve endüstriyel ürünler ile Türkiye pazarında faaliyetlerini yürüten Fujifilm, ilk yılını başarıyla geride bıraktı…

print and publishing

print buyer

104 “Great Ideas with Limited Resources” The FINAT Young Managers Club (YMC) announces the full programme of its second summit. Open to both YMC members and non-members under the age of 40, this year’s edition will be held at the Hilton hotel, Warsaw, Poland on 7-8 November 2013.

114 Türkiye’nin ilk Heidelberg Linoprint C 751’i Filmsan Reprodüksiyon’da Filmsan yetkilileri, Linoprint C751 sayesinde yeni işler ve yeni müşterilere sahip olduklarını belirtiyor. Firma ortakları Sinan Genç ve Taner Karahan konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.


aktuel editör

matbaa&teknik

Why is Fespa’s being held in Istanbul Important? First a short notice: Labelexpo Europe has just ended. A lot of innovations regarding label and flexible packaging were exhibited. We want to make no concessions on our principle of publishing our magazine in the beginning of the month. We do not want to make the evaluation of the post Labelexpo a fait accompli. For this reason, we leave the broad Labelexpo Europe Evaluation to our November volume.

Akif Tatlısu

In the current volume of our magazine, we focused on Fespa Euraisa Exhibition therefore on large format and screen printing. First of all let me underline it once more that Fespa’s preferring Istanbul for the Eurasia edition is a very important development in the name of Turkish print industry. This is an added value to Istanbul’s geographical location. For that reason I wish it to end as an event that gives does not give the Fespa administrators a line.

akif.tatlisu@img.com.tr As for its importance; we need to look at the content of Fespa. Fespa is not a sign exhibition. In fact, it is not proper to classify the print job like this. Above all, limiting the large format print with “Sign” connotation or else would be very unfair to this technological development. Not for only large format printing, same thing counts for screen printing as well. Both are developing wide industries such as textile, architecture, marketing, promotion and sign. Here, the importance of copy centers comes out as well. Because these copy centers have the proper name for the job (Print On Demand), they support the print on demand job. Not just sign on demand, t-shirt on demand, book on demand. As a complex definition; Print on demand. Meaning they claim responsibility for all the technologies of digital print. This carries our print industry through a different course. When it comes to print on demand, I do not know if I have to remind that it is not limited to one. Now in accordance with the type of the job, all 11000 jobs can be printed at once. Another important reason for the Fespa to be held in Istanbul is that it brings the manufacturers to the position of host from the position of visitor. Because, in this international event, the technology manufacturers are here, this opens door for the first hand information or the exhibition of the newest technologies. My only concern would be that despite all the possibilities Fespa is perceived as a sign exhibition and treated that way. My message is that I hope to see the print industry as a whole and all the industry takes advantage of all technologic opportunities. By the way, I wish you a happy eid al-adha holiday from now which will extend to 10 days because of the sweetness of the calendar. Best regards

6



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Fespa İstanbul’da. Çünkü: Fuar alanındaki konferanslarımızda Türk baskı üreticileri için önemli olan konularda, içinde matbaa&teknik dergisi tarafından yapılacak olan tartışma programının da olduğu seanslar düzenlenecek! World Wrap Masters (Araç Kaplama yarışmasında) çağdaş malzemelerle araç kaplamada elde edilebilecek etkileyici sonuçları gösterilirken, tekstil baskıcıları da serigrafi baskı alanında sektör uzmanlarından uygulamalar üzerine tavsiyeler alabilecekleri gün boyu çeşitli seanslarda yapılacak çalışma atölyelerine katılabilecekler. matbaa&teknik: “geniş format dijital baskı reklam sektörünün önüne geçmiş ve talebe göre baskı ve basım endüstrisinin önemli üretim kanalı haline gelmiştir. Özellikle ambalaj ve promosyonel üretimde serigrafi teknolojisi ile birlikte büyüyen bir teknolojiler bütünü olmuştur.” Sizin yorumunuz ve bu yorum hakkındaki değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz? Neil Felton: FESPA’nın son on yıldaki kendi gelişimi, serigrafi baskının, özel ve endüstriyel uygulamalarda yüksek kalitede baskılar elde etmede güçlenerek devam eden rolünün altını çizerken, bir yandan da endüstriyel reklam sektöründeki dijital teknoloji patlamasını yansıtmaktadır. 2005’teki FESPA fuarımızda, dijital üretimin sektörümüzü nasıl etkileyeceğini ilk kez gördük, ki bizi gelecek sene 6.sını Münih’te gerçekleştireceğimiz ve bugüne kadar en büyük dijital odaklı etkinliğimiz olacağına inandığımız ayrı bir FESPA Digital fuarı yapmaya sev ketti.

FESPA Fuar ve Etkinlikler Müdürü Neil Felton ile Fespa Eurasia’nın hemen öncesinde hem FESPA’yı hem dijital ve serigrafi baskı endüstrilerini hem de FESPA Avrasya’yı değerlendirdiği bir söyleşi yaptık. Fuar öncesi dünyanın bu en önemli baskı birliğinin sektöre ve ülkemize bakış açısını bulabileceğiniz bu söyleşi ile siz okuyucularımızın ve baskıcılarımızın önemli fikirler edineceğini umarak Felton’un görüşlerini sizlere aktarıyoruz: 8

açıyor. Dijital baskıya geçen baskı üreticileri keşifte bulundukları, yeni baskı malzemeleri ve mürekkepleri inceleyip denedikleri ve müşterilerine özel bir şey önerebilmek için ürün yelpazelerini nasıl geliştirebileceklerine dair yenilikçi olmaya çalıştıkları uzun bir yolculuğa çıkmış durumdalar. FESPA camiasını harekete geçiren en önemli şey bu tecrübe etme ruhudur. Bunu söyledikten sonra, şunu da belirtmek isterim ki, FESPA’nın olduğu pek çok gelişmekte olan ülkelerde – Çin, Brezilya, Meksika, ve şimdi yenilerde Afrika – serigrafi baskının önümüzdeki uzun bir sürede daha en çok tercih edilecek üretim şekli olacağına inanıyoruz. Her pazarı harekete geçiren ekonomik faktörler farklı ve serigrafi baskı işgücü maliyetlerinin toplam maliyetlerde küçük bir yer tuttuğu pazarlarda hala geçerli bir üretim şekli.

Avrupa’daki etkinliklerimizde dijital üretimin hakim olduğu ki bu, pazarın bu teknolojilere doğru dönüştüğünün, dijital arenadaki sürekli hale gelen innovatif gelişmelerin ve geniş bir yelpazedeki malzemeler üzerine çeşitli dijital baskı uygulamalarına duyulan heyecanın bir yansımasıdır, artık yadsınamaz.

Gelişmiş pazarlarda bile görüyoruz ki serigrafi baskı geçmişi olan baskı üreticileri bir yandan aktif olarak dijital üretim süreçlerini işlerine entegre ederlerken bir yandan da serigrafi baskıdan vazgeçmeyip her iş için uygun olan üretim şeklini kendilerince belirledikleri bazı karmaşık kriterlere göre ayrı ayrı seçmektedirler. Aynısı diğer baskı sektörleri için de geçerlidir; dijital üretim hızla artmakla birlikte eski analog süreçler de hala ciddi şekilde kullanılmaktadır.

Tabela üreticileri ve geniş format baskı üreticileri FESPA camiasının çekirdeğini oluşturmaya devam etmekle birlikte dijital teknoloji, pazarda, özellikle tekstil baskısı, araç kaplama, iç dekorasyon vb. alanlarda hareketli segmentler

matbaa&teknik: Geniş format / serigrafi baskıda kalitesi halen sorgulanması gereken bir konu mudur? Neil Felton: FESPA Digital fuarlarımız ilk



LFP & fespa eurasia

başladığı zamanlarda dijital baskı ile serigrafi baskı arasındaki kalite farkı üzerine ciddi tartışmalar yapılıyordu. Dünya genelindeki FESPA topluluğumuzdan edindiğimiz geri bildirimlere bakacak olursak bu tartışmalar artık büyük oranda ortadan kalkmış durumda. Çoğu baskı üreticisi – ve tabii müşterileri – bugün artık dijital baskı makinelerinin pek çok baskı uygulamalarındaki beklentilerini aşabilecek kalitede baskılar yapabileceklerini kabul ediyorlar. Elbette analog üretim süreçlerinin veremeyip dijital baskının verebileceği pek çok fayda var, örneğin oldukça kısa üretim süreleri, kişiselleştirme vb. ki bunlar dijital baskının, müşterilerine etki edecek ve bir tepki getirecek gerçekten eşsiz bir şey önermek isteyen baskı üreticisi için dijital baskıyı büyüleyici bir araç haline getiren eşsiz özellikleridir. İster dış mekan reklamları olsun, isterse POS görseli veya iç mekan mimarisi için dekoratif bir proje, dijital baskı, üreticiye “Vay!” etkisini tek bir baskıyla elde etme imkanı sağlıyor. matbaa&teknik: Geniş format dijital baskıda kullanılan solvent – eco solvent ve latex mürekkep teknolojilerinin halen bir rekabeti söz konusu mudur? Baskı verimliliği ve kalitesi açısından hangi mürekkep sizce daha öndedir? Ve tabii bağlantılı olarak Fespa’nın çevre konu10

matbaa&teknik

Türkiye pazarı ile ilgili edindiğimiz izlenim çok daha fazla Türk baskı üreticisinin dünya çapında en iyi uygulamaları öğrenmesine ve dünyanın diğer bölgelerindeki innovatif fikirleri alıp kendi işine uyarlamasına yardımcı olacak içerik açısından zengin bir FESPA fuarına olan güçlü bir talep olduğu yönünde. sundaki görüşlerini de öğrenmek isteriz. Neil Felton: Daha uzun süre dayanan ürünlere olan talep devam eden bir trend ve son birkaç yılda bu teknolojilerin ortaya çıkmasının arkasındaki itici güç de bu. Baskı üreticileri arasında yaptığımız kendi araştırmalarımız eco solvent, UV ve lateks mürekkeplere artan bir talebin olduğunu gösteriyor. Fuar organizatörü olarak rolümüz pazarda bulunabilen bütün teknolojileri, baskı malzemelerini ve sarf malzemelerini sergilemek ve sektöre yeniden yatırım yapma politikamız kapsamında ziyaretçilerimize tüm bunların aralarındaki farkları anlamalarına ve kendi işleri ile ilgili olarak genel bir karar vermelerine yardımcı olacak tarafsız eğitim içeriği sunmaktır. Çevre duyarlılığı söz konusu olduğunda

FESPA olarak, buna önem veren firmalara ciddi ticari yararlar sağlayan sürdürülebilirlik, verimlilik ve üretkenlik arasında doğrudan bir bağ olduğuna inanıyoruz. FESPA Çevre Dostu Baskı Rehberimiz ile FESPA üyelerinin baskı üreticilerini etkileyen tüm çevre konularındaki en son araştırmalara ulaşmalarını sağlıyoruz ve çevreye duyarlı baskı uygulamaları alanında ilham alınacak örnekler teşkil eden baskı üreticilerinin deneyimlerini aktarıyoruz. matbaa&teknik: Fespa’nın geniş format dijital baskı / serigrafi ve sonlandırması konusunda Türkiye pazarı hakkındaki görüşleri nedir? Neil Felton: Geçen bir yıl içerisinde Türkiye’ye pek çok ziyarette bulunmuş birisi



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

yardımcı olmak üzere; en son trendler hakkında bilgilerini paylaşan, en iyi uygulama örneklerini gösteren önemli sektör uzmanlarının katıldığı önde gelen eğitim programları sunmasıyla dünya çapında ünlüdür.

olarak şunu söyleyebilirim ki geniş format baskı için burada çok büyük fırsatlar var. Ekonomik büyüme, her ne kadar biraz yavaşladığını kabul etmemiz gerekse de, gelişmiş ülkelere kıyasla ve tüm bölgeyi ele alacak şekilde düşünüldüğünde hala oldukça etkileyici. Türkiye, gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH) ile Suudi Arabistan ve diğer petrol ülkelerini bile geçerek Ortadoğu ve Afrika bölgesinde en üst sırada yer aldığı gibi gelişmiş bazı Avrupa ekonomilerini dahi geride bırakıyor. Buradaki perakende, turizm ve eğlence sektörleri güçlü ve bu baskı üreticileri için dinamik fırsatlar oluşturuyor. Türkiye, dünyadaki en çok seyahat edilen 6. ülke ve turizm sektörünün 30 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. STR Global araştırma şirketine göre, Türkiye’de 10 bin odalı 58 otel inşaat aşamasında ki bunun yeme-içme sektörüne ve diğer sektörlere de yansıması olacaktır. Bunlar yenilikçi Türk baskı üreticileri için artık olgunlaşmış potansiyel iş fırsatları sunuyor olması gereken hızla gelişmekte olan sektörler. Ve elbette Türkiye tekstil sektöründe güçlü konuma sahip bir ülke ki bu da ister bireysel tekstil baskıları olsun isterse de moda tasarımları baskıları olsun tekstil sektörünü yeni tekniklerin sürekli olarak uyarlanabileceği heyecan verici bir alan haline getirmekte. Türkiye’deki baskı sektörü inanılmaz derecede yeni fikirlere sahip. Caddeler boyu tüm büyük şehirlerde ve özellikle İstanbul’da olduğu kadar, istenilen etkiyi oluşturmak üzere pek çok farklı teknolojinin bir arada kullanıldığı hiç bu kadar yenilikçi açıkhava reklam kampanyalarını başka yerde görmedim. Sektörü incelediğimiz bu son senede beni etkileyen şey yeni fikirler üreten reklam ajanslarının, markaların ve baskı üreticisi firmaların yakın işbirlikleri oldu. Turkcell, Garanti, Digiturk ve Vestel’in yakın zamanlardaki reklam kampanyalarının hepsinde de öne çıkan innovatif baskı uygulamalarını görmek mümkün. Serigrafi baskı pek çok firmanın üretimlerini tam otomatik makinelerde gerçekleştirmek üzere yatırım yapmalarıyla Türkiye’de gelişmeye devam edecek. Üretimin büyük bir çoğunluğu hala manuel olarak yapılmakta. Ama iç pazar ve ihracat pazarlarının talepleri doğrultusunda Türk firmaları da verimliliklerini artırmak üzere yatırım yapmayı sürdüreceklerdir. Batı Avrupa’da da gözlemlediğimiz gibi, iş tamamlama aşaması Türk endüstriyel reklam firmalarının da günlük işlerinde giderek artan bir öneme sahip olmaya başlıyor. Baskı siparişi artık hemen hemen tamamen son dakikada alınıyor. Bu açıdan tamamlama ürünlerine ve görsellere doğru yatırım, pazardaki her baskı üreticisi için bir avantaj olacaktır. Önemli olarak gördüğüm bir diğer nokta da bulundukları segment ne olursa olsun, görüştüğümüz Türk baskı üreticilerinde güçlü bir girişimcilik ruhu ve henüz tam kullanılmamış bir 12

FESPA Eurasia’nın amacı binlerce profesyoneli bir araya getirmenin yanı sıra buradaki baskı üreticisi firmaların işlerini geliştirebilecekleri yeni ürün çözümlerine, pazar trendlerine, ilham verici fikirlere ve yeni teknolojilere ulaşmalarını sağlayacak bir FESPA fuarının yaratıcılığını Türk baskı camiasına sunmaktır.

potansiyel var ki bunu İstanbul’daki fuarda ürünlerini sergileyen pek çok pazar lideri tedarikçide de görmek mümkün. Sektör dışa dönük bir bakış açısına sahip ve yeni fırsatları değerlendirmeye hazır görünüyor. Bu, Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde Avrupa’daki FESPA etkinliklerimizi ziyaret eden ilk 15 ülke arasında olmasında da görülüyor. Türkiye pazarı ile ilgili edindiğimiz izlenim çok daha fazla Türk baskı üreticisinin dünya çapında en iyi uygulamaları öğrenmesine ve dünyanın diğer bölgelerindeki innovatif fikirleri alıp kendi işine uyarlamasına yardımcı olacak içerik açısından zengin bir FESPA fuarına olan güçlü bir talep olduğu yönünde. matbaa&teknik: Fespa’nın Eurasia edisyonu ile ilgili beklentileri nelerdir? Fuarın başarısı ve Türkiye dijital ve serigrafi pazarına katacağı artı değerler neler olacaktır? Neil Felton: Tüm FESPA etkinliklerinin özünde yer alan eğitimsel içerik FESPA Eurasia’yı bu bölgede yapılan diğer tüm fuarlardan ayıracaktır. FESPA, baskı hizmetleri sunan firmaların işlerini kârlı bir şekilde geliştirebilmelerine

İster dijital baskı üreticisi olun, isterseniz serigrafi baskı, tekstil baskısı, POP üreticisi, tabela üretici, araç kaplama firması veya ofset matbaa, FESPA Eurasia iş bağlantıları kurmak, 200’den fazla önde gelen markayı görmek ve sektör uzmanlarının vereceği eğitimlere katılmak için mükemmel bir ortam sağlıyor. Fuar alanındaki konferanslarımızda Türk baskı üreticileri için önemli olan konularda, içinde matbaa&teknik dergisi tarafından yapılacak olan tartışma programının da olduğu seanslar düzenlenecek! World Wrap Masters (Araç Kaplama yarışmasında) çağdaş malzemelerle araç kaplamada elde edilebilecek etkileyici sonuçları gösterilirken, tekstil baskıcıları da serigrafi baskı alanında sektör uzmanlarından uygulamalar üzerine tavsiyeler alabilecekleri gün boyu çeşitli seanslarda yapılacak çalışma atölyelerine katılabilecekler. matbaa&teknik dergisi okuyucularını 3-5 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak olan FESPA Eurasia fuarında görmekten memnunluk duyarız. Ziyaretçi giriş kartınızı email ile alıp fuar girişinde kayıt yaptırmakla uğraşmaksızın doğrudan fuar alanına hızlıca girebilmeniz için fuar web sitesi www.fespaeurasia.com adresinden ön kayıt yaptırmayı unutmayın.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Fespa, Önemli İş Ortaklıklarına Sebep Olacak Mat Kağıt Satış Müdürü Metin Gönülkırmaz, Fespa Avrasya öncesi dergimizin sorularını cevaplandırdı. Dijital baskının kazandığı önem ve serigrafinin alternatifi oluşuna değinen Gönülkırmaz, Fespa’nın da Türkiye’de bir ilk ve Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir etkinlik olarak önemli iş ortaklarına sebep olacağı görüşünde:

matbaa&teknik: Geniş format / serigrafi baskıda kalite halen sorgulanması gereken bir konu mudur? Metin Gönülkırmaz: Geniş format baskı alanında yapılan son teknolojik gelişmeler baskı kalitesi sorgulamalarını oldukça geride bırakmıştır. En son Fespa İngiltere’de Dijital Baskı sektörüne sunulan Hp Latex 3000 model makinemiz de bu durumun ispatı niteliğindedir. Hp Latex 3000 makinemiz Açık Hava reklam sektöründe endüstriyel dijital baskı üretimine yönelik faaliyet gösteren işletmelerin tercih edeceği bir makine konumundadır. 14

Makinemizin baskı genişliği 320 cm ve çözünürlük 1200 x 1200 dpi’dır. İç mekan baskı uygulamalarında 77 m2/saat ve dış mekan baskı uygulamalarında 188 m2/saat baskı hızı alınmaktadır. Mürekkep maliyetleri , dış mekan uygulamalarında son derece rekabetçi ve avantajlı konumdadır. HP Latex 3000 mürekkepleri tamamen dış mekan koşullarına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış olup, çizilme direnci son derece arttırılmıştır. Tüm HP Latex makinelerimizin çevreci özelliği, yeni Hp Latex 3000 makinemizin de vazgeçilmez özelliklerinden biri halindedir.

Hp , dijital baskı teknolojisini geliştiren ve yön veren bir firmadır. Bu sebeple Hp Latex 3000 makinemizin mükemmel baskı kalitesinin ötesinde, tekrar bildiklerimizi unutturacak nitelikte yenilikler ile geldiğini belirtebilirim. matbaa&teknik: Geniş format dijital baskıda kullanılan solvent – eco solvent ve latex mürekkep teknolojilerinin halen bir rekabeti söz konusu mudur? Baskı verimliliği ve kalitesi açısından hangi mürekkep sizce daha öndedir?



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Metin Gönülkırmaz: Solvent , Eco solvent ve Latex mürekkep teknolojileri arasında rekabet tabii ki devam etmektedir. Ancak biz HP Latex mürekkep teknolojisini diğer mürekkep teknolojilerinden ayırmış durumdayız ve müşterilerimiz de tek makine ile hem iç hem de dış mekan işlerini yapabildikleri için bu ayrımın çok iyi farkındadırlar.

Metin Gönülkırmaz: Baskı teknolojileri çok büyük bir hızla gelişmekte ve pazar da bu oranda büyümektedir.

ile kesim yapmaktadır. Eurolaser markasının şase olarak Zünd’ ü tercih etmesinin sebebi de tamamen budur.

Geniş format dijital baskı pazarına ve serigrafi baskı sektörüne baktığımızda, son yıllarda özellikle serigrafi pazarındaki önemli üreticilerin tesislerinde analog üretim anlayışından dijital alana geçiş yaptıklarını görmekteyiz.

Dolayısıyla sorunuzda dile getirdiğiniz baskı verimliliği ve kalitesinin yanı sıra , HP Latex mürekkep teknolojisini diğerlerinden ayıran en önemli özellik insan sağlığına ve çevreye karşı zararsız bir boya teknolojisi olmasıdır. Bu durumu normalde parayla ölçemezsiniz ancak bu işin birde ticari tarafı olduğundan Hp bu konuda halen iddialı mürekkep maliyeti avantajını devam ettirmektedir.

Tüm dünyada bu durum aynen bu şekilde yaşanmaktadır. Hepimizin bildiği üzere her pazarda olduğu gibi işlerin miktarları azalmakta ya da işler kişiselleşmekte ve bu sebeple dijital baskı teknolojileri işletmelerin tercih ettiği teknolojiler haline gelmektedir. Son yıllarda dijital baskı teknolojilerinde birim maliyetlerin düşmesi ile beraber düşük üretim maliyetleri sunabiliyor olmaları da, işletmelerin bu yatırımları yapmalarında çok önemli bir etken olmuştur.

Ayrıca diğer markalarda bulunmayan emsalsiz özellikleri kendisinde barındıran bu makinede, lazer ve mekanik kesimi beraber kullanabiliyorsunuz. Bu da kullanıcıların farklı iş kombinasyonları oluşturmalarını ve nihai noktalarına katma değerli bir hizmet sunabilmelerini sağlıyor.

Çevreye ve insan sağlığına yönelik birçok kurumsal firma önemli kampanyalar yapmakta ve üretimlerinde kullandıkları her materyalin çevre standartlarına uygunluğunu denetlemektedir. Özellikle bu konuya önem veren işletmeler öncelikli olarak HP Latex makine modellerine yatırım yapmaktalar ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Tüm dünyada artan çevre bilincine paralel olarak çeşitli makine üreticisi firmalar da bu konuya özen gösterme çabası içerisinde alternatifler bulmaya çalışmaktadır. matbaa&teknik: Sizin geniş format dijital baskı / serigrafi ve sonlandırması konusunda Türkiye pazarı hakkındaki görüşleriniz nedir? Ne büyüklükte bir pazarız? 16

matbaa&teknik: Şirketiniz bu pazarda öne çıkan yeniliği anlatır mısınız? Metin Gönülkırmaz: Şirket olarak son yıllarda mevcut Hp Temsilciliğimizin yanına iş sonlandırma alanına yönelik temsilcilikler ve özellikle HP Latex makinelerimizin vurguladığı farklı alanlara yönelik sarf malzeme markaları ekledik. Sonlandırma alanında son üç senedir temsilciliğini yaptığımız ZÜND Dijital Kesim makinelerinin yanına Eurolazer Lazer Kesim sistemlerini eklemiş bulunuyoruz. Eurolaser makinelerinin şasesi Zünd’e aittir. Zünd ise dünyadaki en hassas mekanik kesim sistemine sahip olup 0.01 mm kesim hassasiyeti

Ayrıca sarf malzemeleri alanında da HP Latex ile iç dekorasyon uygulamalarına yönelik, bu konuda uzman üretici firmaların duvar kağıdı, kanvas ve tekstil ürünü çeşitlerini portföyümüze ekledik. matbaa&teknik: Serigrafi ve dijital baskının en önemli etkinliği Fespa Eurasia 3 Ekim’de sahne alacak. Bu etkinliğe ilişkin görüşleriniz ve sergileyeceğiniz yenilikler neler olacaktır? Metin Gönülkırmaz: Fespa Eurasia fuar organizasyonu bölgemiz için bir ilk ve Asya ile Avrupa’yı birleştirecek önemli iş ortaklıklarına vesile olacak boyutta bir organizasyon. Temsilcisi Bulunduğumuz Hp ve Zünd firmaları kendi standlarını açıyorlar. Daha önce tüm Fespa organizasyonlarında olduğu gibi biz de Mat Kağıt A.Ş. olarak tüm satış kadromuz ile HP ve ZÜND standlarında bulunup, standımızı ziyaret eden müşterilerimizi karşılayacağız ve kendilerine son teknoloji ürünler hakkında bilgiler sunacağız.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Yolumuza Lider Olarak Devam Ediyoruz

Londra’da gerçekleşen Fespa 2013’de ilk kez sergilenen Xerox’un 40 kat daha hızlı baskı yapma imkanı sağlayan geniş format yazıcısı Xerox IJP2000, PRINT 2013’den sonra Fespa Eurasia’da Türk Basım endüstrisi ile buluşacak. Xerox Türkiye Grafik Sanatlar Pazarlama Müdürü Kemal Pektaş, şirketin geniş format baskı pazarına bakışını anlatırken “Biz kendi hedeflerimize ulaşmak için kendimizle yarışan bir şirket olarak, yolumuza lider olarak devam ediyoruz. Bundan sonra da yapacağımız çalışmalarla, öncelikle müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz,” diyor: matbaa&teknik: Geniş format / serigrafi baskıda kalitesi halen sorgulanması gereken bir konu mudur? Kemal Pektaş: Bunu bir kaç yıl önce sormuş olsaydınız. Kullanacağınız ürüne ve markasına çok dikkat edin, serigrafi baskı iddiasında olan 18

çoğu geniş format dijital baskı makinesi sizi hayal kırıklığına uğratabilir, diyebilirdik. Ama bugün gelinen teknolojik noktada, geniş format dijital baskı makinelerinin hızları, baskı kaliteleri, baskı medya büyüklükleri, çabuk kurumaları hem indoor ve hem outdoor ortamlarda uzunca süreler solmadan, canlılığından bir şey kaybetmeden kullanılabilmeleri ön plana çıkıyor. Dolayısıyla geniş format dijital baskı sistemleri artık güvenle, sorgulanmadan kullanılabilecek ürünlerdir. matbaa&teknik: Geniş format dijital baskıda kullanılan solvent – eco solvent ve latex mürekkep teknolojilerinin halen bir rekabeti söz konusu mudur? Baskı verimliliği ve kalitesi açısından hangi mürekkep sizce daha öndedir? Kemal Pektaş: Mürekkep konusunda çok net ifade yanlış olur. Çünkü kullanılan

mürekkebin, kalitesi, dayanıklılğı, çevreye etkisi ve uluslararası standartları karşılama düzeyi gerçekte o mürekkebin verimliliğini ve kalitesini belirleyen unsurlardır. Endüstri, geniş format makinelere doğru gittikçe, geniş format makinelerde kullanılan mürekkep teknolojileri de standartlaşacaktır. Sözünü ettiğiniz serigrafi baskı yapmak için kullanılan mürekkeplerin yerini bu mürekkepler alacaktır. Özellikle de çevreye en az zararı veren, geniş dönüştürülebilir özellikleri olan mürekkep biçimlerine yönelim söz konusudur. matbaa&teknik: Sizin geniş format dijital baskı Türkiye pazarı hakkındaki görüşleriniz nedir? Ne büyüklükte bir pazarız? Kemal Pektaş: Geniş format baskı pazarı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok hızlı büyüme göstermesi beklenen ve potansiyeli


LFP & fespa eurasia

çok yüksek bir alan. Bu büyüme beklentisi Türkiye için önümüzdeki bir kaç yıl için çift haneli büyüme rakamları olarak karşımıza çıkabilir. Ancak bu pazarın mevcut büyüklüğü ve nereye ulaşacağına dair sağlıklı veriler olmadığı için yıllık ürün satış miktarlarının dışında doğru bir saptama yapmak da pek mümkün değil. matbaa&teknik: Şirketinizin bu pazarda öne çıkan yeniliğini anlatır mısınız? Kemal Pektaş: Geçtiğimiz günlerde derginiz aracılığı ile özel duyurusunu yaptığımız Geniş Format Dijital Baskı’ya çok önemli teknolojik yenilikler getiren ve geniş format baskı hızını, kullandığı özel baskı tekniği ile 40 kat arttıran Xerox IJP2000 adlı ürünümüz Xerox’un bu alandaki en son yenilikçi ürünüdür. FESPA Eurasia 2013’de bu ürün odaklı bir çalışma yaparak, Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren kişi ve kuruluşlara Xerox IJP2000’ni tanıtmak istiyoruz. Xerox IJP 2000 kapalı alanlarda artan büyük boy poster, satış noktası afişleri, kampanya duvar ilanları gibi görsel ihtiyaçlara daha hızlı cevap vererek, kaliteden taviz vermeden çok daha fazla iş üretmeyi sağlayacak. IJP 2000 geniş format baskısı ve 40 kat daha

matbaa&teknik

fazla hızı ile son dakika gelen işleri bile yüksek kalite standartlarıyla yapılmasını sağlıyor. IJP 2000’in yeni teknoloji sabit baskı kafaları, aynı anda mürekkep püskürten birbirine sabit beş ayrı baskı kafasının altından tek geçişte kağıda baskı yapılmasını sağlarken hareketli mürekkep yapısı sayesinde çabuk kuruyarak çok çeşitli renkli baskı uygulamalarını hızlıca hazır hale getiriyor. IJP 2000 müşterilerine banner kağıda, fotoğraf kağıdına, saten, arkadan spot ile aydınlatılan kağıtlar gibi farklı medyalara geniş format uygulaması yapma fırsatı sunuyor. Lider geniş format baskı yazılımı CalderaRIP makinenin en yüksek hızda kesintisiz çalışmasını sağlıyor. IJP2000, Xerox FreeFlow VI Design Express yazılımı ile kişiselleştirilmiş materyaller çok hızlı ve hesaplı bir şekilde üretiliyor. AyrıcaAdobe InDesign eklentisi ile tabela, pano, şablon, adım adım kılavuzlar gibi uygulamaların tasarımları kolayca yapılıyor. İlk kez FESPA 2013 Londra’da görücüye çıkan Xerox IJP 2000, 8-12 Eylül tarihleri arasında A.B.D’nin Chicago şehrinde düzenlen PRINT 13 Fuarı’nda sergilendi ve dünya üzerinde üçüncü kez 3-5 Ekim tarihlerinde Istanbul’ da FESPA Eurasia Fuarı’nda, tanıtılacak.

matbaa&teknik: Serigrafi ve dijital baskının en önemli etkinliği Fespa Eurasia 3 Ekim’de sahne alacak. Bu etkinliğe ilişkin görüşleriniz ve sergileyeceğiniz yenilikler neler olacaktır? Kemal Pektaş: Geniş format dijital baskı, serigrafi baskı, tekstil baskı ve endüstriyel reklam sektörlerine odaklanan Fespa Eurasia 2013 baskı sektörünün önde gelen markalarını bir araya getiriyor. Xerox da kendi alanındaki lider konumuyla Fespa Eurasia 2013’de yer alarak yeni geniş format baskı teknolojilerini sergileyecek. Diğer tüm baskı fuarlarına önem verdiğimiz gibi bizi müşterilerimizle bir araya getiren bu fuara da oldukça önem veriyoruz. Xerox, sektörün ana oyun kurucu markalarından biri. Sektörümüzün ortaya çıkışı ve bugünkü noktaya gelişindeki payı yadsınamaz. Ama elbetteki, tüm sektörlerde olduğu gibi, bizim sektörümüzde de sürekli yeni oyuncular pazara giriyor ki bu çok normal. Bazıları başarısız olup silinirken, bazıları da başarılı işler yapıyor. Onları da takdirle karşılıyoruz. Biz kendi hedeflerimize ulaşmak için kendimizle yarışan bir şirket olarak, yolumuza lider olarak devam ediyoruz. Bundan sonra da yapacağımız çalışmalarla, öncelikle müşterilerimize kazandırmaya devam edeceğiz. Son teknoloji ürün ve çözümlerimizle sektörü genişletmeye, müşterilerimizin işlerini büyütmelerine yardımcı olacağız.


LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

ONSET Serisi Kendi Segmentini Oluşturmuştur Fujifilm Makine Satış Müdürü Murat Özkıray, geniş format dijital baskının tamamlayıcı olmaktan çıkıp baskının ana kollarından biri haline geldiğini, söylüyor. Özkıray’a göre Fujifilm’in geniş format UV baskı makine serisi ONSET, Saatte 560 m² baskı hızı ve 50 mm kalınlığa kadar her türlü malzemeye baskı imkanı ile zaten serigrafi ve ambalaj üreticilerinin üretim hatlarında yerini almış durumda:

matbaa&teknik: “geniş format dijital baskı reklam sektörünün önüne geçmiş ve talebe göre baskı ve basım endüstrisinin önemli üretim kanalı haline gelmiştir. Özellikle ambalaj ve promosyonel üretimde serigrafi teknolojisi ile birlikte büyüyen bir teknolojisi olmuştur.” Sizin yorumunuz ve bu yorum hakkındaki değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz? Murat Özkıray: Geniş format dijital baskı, son dönemde konvansiyonel baskı sistemlerini tamamlayıcı sistem olma durumundan çıkarak ana kollardan biri oluyor. Serigrafi baskı, gittikçe büyüyen ofset ebatları ve yüksek hızda kaliteli baskı yapan dijital çözümlerinin pazara 20

sunulması ile günden güne küçülme yaşıyor. Dijital baskı sistemleri, UV baskı teknolojisinin geliştirilmesi ve yaygınlaşması ile birçok serigrafi ve ambalaj üreticisinin dikkatini çekmenin yanında üretim hatlarında da yer bulmaya başladı. Fujifilm’in ürün gamında kullanıcılara sunduğu çözümler üzerinden örnekleyerek gittiğimizde, LED UV teknolojisini kullanan Acuity LED 1600 dijital baskı makinesi, yüksek çözünürlüklü sekiz renk baskısı ile her türlü rulo ve 13 mm kalınlığa kadar olan sert malzemelere baskı yapabiliyor. Bu sayede ambalaj firmalarına prova baskıları ya da çok kısa tirajlı karton stand baskılarında çözüm sağlayabilmekteyiz.

Ayrıca, yine kısa tirajlı etiket baskılarında da beyaz ve lak baskı ile farklı çözümleri sunabilmekteyiz. Diğer bir UV dijital baskı makinemiz ise, Acuity Advance Select ile 4 renk artı beyaz ve lak baskı imkanı sunmaktayız. 50 mm kalınlığa kadar her türlü sert malzemenin üzerine direkt baskı imkanı ile serigrafi, ambalaj, UV ofset ve promosyon üreticilerine çözümler sunmaktayız. ONSET serisi UV dijital baskı makinesi ise, üretim kapasitesi ile tamamlayıcı ürün olmak yerine baskıcıların üretim hatlarında kendi segmentini oluşturmuştur. Saatte 560 m² baskı hızı ve 50 mm kalınlığa kadar her türlü malzemeye baskı imkanı ile Onset serisi zaten serigrafi ve ambalaj üreticilerinin üretim hatlarında yerini almış durumda.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

rulo baskı ve CMYK+beyaz+lak kombinasyonu ile önemli bir silahımız. Uvistar PRO8 de, 2040 picolitre damla büyüklüğü, 353 m²’ye varan baskı hızı ve ister dört, ister sekiz renk baskı avantajı ile hem yüksek hız ihtiyacı olan dış mekan hem de yüksek kaliteli baskı ihtiyacı olan işlerin çözümünde benzersiz bir baskı makinesi. Onset serisi ise, saatte 560m² baskı hızı ile dijital baskı sektörünün yanı sıra serigrafi ve ambalaj sektörleri tarafında da tercih edilen UV dijital baskı makinemizdir.

matbaa&teknik: Geniş format / serigrafi baskıda kalite halen sorgulanması gereken bir konu mudur? Murat Özkıray: Baskı kafaları, son yıllarda çözünürlük konusundaki standartları zaten oldukça yükseltmiş durumda. Tabi ki yüksek çözünürlüğün yanında sağlıklı üretim için dayanıklılık da önemli bir unsur. Örneğin; Fujifilm, Dimatix ile şu anda 2 picolitre ink-jet baskı kafalarını üretmiş ve pazara sunmuş durumda. Ama önemli olan unsur, hitap etmek istediğiniz mecranın ihtiyaç duyduğu baskı kalitesi doğrultusunda yatırım yapılması. Dış cepheler gibi büyük işlerde yüksek çözünürlüğün bir avantaj sağladığını söylemek zor. Bu gibi durumlarda baskı hızı gibi unsurlar öne çıkmakta. Şu anda birçok Fujifilm dijital baskı makinesi ile 2 punto yazılarda bile tatmin edici sonuçlar yakalanmakta. Bu da, kalite farkının sorgulandığı günlerin geride kalmakta olduğunun önemli bir ispatı. matbaa&teknik: Geniş format dijital baskıda kullanılan solvent – eco solvent, latex ve UV mürekkep teknolojilerinin halen bir rekabeti söz konusu mudur? Basık verimliliği ve kalitesi açısından hangi mürekkep sizce daha öndedir? Murat Özkıray: Tüm dünyada son dönemde yapılan tercihlere baktığınızda, UV ve latex mürekkep üzerine ağırlık verildiğini görmekteyiz. Solvent ve Eco-solvent gerek sağlığa zarar veren koşulları, gerekse baskı kaliteleri ve hızları ile rekabetin dışında kalarak gerileme 22

göstermekte. Fujifilm, son yıllardaki tüm mürekkep geliştirme ve ekipman yatırımlarını UV mürekkep üzerinde yoğunlaştırmış durumda. UV mürekkepler hem sert malzemelere direkt baskı yapma imkanı, hem de rulo ve esnek malzemelere baskı imkanı ile önemli avantajlar sunuyor. Ayrıca, UV mürekkeplerin parlaklılığı ve malzeme üzerine tutuculuğu da mükemmele yaklaşmış durumda. matbaa&teknik: Sizin geniş format dijital baskı / serigrafi ve sonlandırması konusunda Türkiye pazarı hakkındaki görüşleriniz nedir? Ne büyüklükte bir pazarız? Murat Özkıray: Özellikle dijital baskı, reklam sektörünün yanında birçok endüstriyel alanda da yeni çözümler açma yolunda. Bu yönü ile büyüme ve gelecek vaat eden bir sektör olma özelliğini devam ettirecektir. matbaa&teknik: Şirketiniz bu pazarda öne çıkan yeniliği anlatır mısınız? Murat Özkıray: Fujifilm olarak UV dijital baskı makinelerinde farklı segmentlerde çözüm sunmaktayız. Acuity LED 1600 ile düşük kapasiteli ama kreatif işlere çözüm hedefleyen kullanıcılara hitap etmekteyiz. Burada sunduğumuz avantaj; beyaz mürekkep ve lak’ın dahil olduğu sekiz renkli yüksek baskı kalitesi. Acuity Advance Select modelimiz ise, orta segmentte baskı kalitesinin yanında daha yüksek üretim kapasitesini hedefleyen müşterilerimiz için. Acuity Advance, saatte 65 m²’ye varan baskı hızı, 5 cm’e kadar sert malzemeler direkt baskı, 2,20 eninde

matbaa&teknik: Serigrafi ve dijital baskının en önemli etkinliği Fespa Eurasia 3 Ekim’de sahne alacak. Bu etkinliğe ilişkin görüşleriniz ve sergileyeceğiniz yenilikler neler olacaktır? Murat Özkıray: Fespa, baskı sektöründe bilinirliği ve ziyaretçi sayısının yüksek olduğu organizasyonlardan biri. Türkiye’nin yanında çevre ülkelerden de ciddi sayıda ziyaretçi çekmesi beklenmekte. Bu nedenle Fespa, sadece Fujifilm Türkiye’nin değil, Fujifilm’in diğer ülke yapılanmaları tarafından da yakından takip ediliyor. Fuarda sunmayı planladığımız en önemli yenilik ise, Onset serisinin S40i beyaz mürekkepli modeli. Beyaz mürekkepli Inca Onset S40i, baskı eni yönünde dizilmiş olan 168 adet Fujifilm Dimatix baskı kafası (beyaz için 56 adet) içermektedir. Bu sayede yazıcı, 112 tabaka/saate (tabaka ebadı 3,14 x 1,6 m) eşdeğer olan 560 m2/saat (sadece CMYK) hızında ve 50 mm’ye (2 inch) varan kalınlıklardaki malzemeler üzerine iç ve dış mekan kalitesinde ekonomik baskı yapabiliyor. Yürütülmekte olan işin şartlarına bağlı olarak tek yönlü, çift yönlü ve süper kaliteli baskı modları arasından istenilen modun da seçilebilmesine imkan sağlıyor. Beyaz mürekkepli Onset S40i, mükemmel renk gamı, tutunurluk ve parlak, yarı parlak baskı sonucu özellikleri sunan Fujifilm’in Uvijet OZ mürekkebi kullanmaktadır. Onset S40i, beyazın CMYK’ya oranla daha fazla kullanıldığı işlerde 2 beyaz baskı kafası özelliği ile hızlı ve yüksek kalitede baskı imkanı sunar.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Yüksek Kalite ve Yüksek Verimlilik Sağlamak Basım endüstrisine Xerox ve Epson markaları ile hizmet veren Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış Direktörü Adem Öz, dijital baskı sektöründeki tecrübe sayesinde baskıcılara çözüm odaklı projeler sunduklarını, söylüyor. Öz’e göre şirketin en önemli prensibi üretimde yüksek kalite ve yüksek verimlilik sağlamak. teknolojisinde tramların açılı basılmasının çok daha zor olması, renk scalasının daha sınırlı olmasına sebep olmaktadır. Şu farkın altını çizmek isterim, serigrafi baskı kalitesi ustadan ustaya, kullanılan ipekten ipeğe değişmektedir ve kaliteyi yakalamak oldukça zahmetlidir. Dijital baskı makinasının kalitesi değişken parametrelerde daha stabildir. Bunun yanı sıra serigrafinde yüksek tirajlarda düşük baskı maliyeti avantajı sağlamaktadır ve kullanılan alanlara göre yıpranma testlerinde avantajları bulunmaktadır. matbaa&teknik: Bizce“geniş format dijital baskı reklam sektörünün önüne geçmiş ve talebe göre baskı ve basım endüstrisinin önemli üretim kanalı haline gelmiştir. Özellikle ambalaj ve promosyonel üretimde serigrafi teknolojisi ile birlikte büyüyen bir teknolojisi olmuştur.” Sizin yorumunuz ve bu yorum hakkındaki değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz? Adem Öz: Dijital baskı makinalarının kullanım alanlarının genişlemesi tabi ki bir çok sebebe dayanıyor. Bu gelişmede; geniş format dijital baskı makinalarının baskı kalitelerinin her geçen gün yükselmesi en önemli faktör. Baskı kalitesinin artması ile dijital baskı, bugün serigrafi ve konvansiyonel baskı sektöründen pazar payı alarak tamamlayıcı teknoloji haline gelmiştir. Bunun yanı sıra farklı renklerin (beyaz, metalik) basılabilme kabiliyetlerinin artması ile etiket baskı ve promosyenel baskıda önemli rol oynamıştır. Tabiî ki dijital baskı makinalarının en önemli artılarından biri düşük trajlı ya da değişken içerikli baskılarda, üreticiye hem maliyet hem hız bakımından verimlilik sağlıyor olması. matbaa&teknik: Geniş format / serigrafi baskıda kalitesi halen sorgulanması gereken bir konu mudur? Adem Öz: Bu durum, tabi ki işten işe değişim göstermektedir. Geniş format baskı makinalarının serigrafiden çok daha kaliteli olduğu alanlar var. Özellikle renk skalasında serigrafiye göre çok daha başarılıdır. Serigrafi 24

matbaa&teknik: Geniş format dijital baskıda kullanılan solvent – eco solvent ve latex mürekkep teknolojilerinin halen bir rekabeti söz konusu mudur? Baskı verimliliği ve kalitesi açısından hangi mürekkep sizce daha öndedir? Adem Öz: Kullanılan mürekkep teknolojileri tabiî ki farklı iş alanlarında farklı sonuçlar vermektedir. Burada kullanıcıların yapacağı üretime göre makine alımını gerçekleştirmesi gerekiyor. Solvent makinalar, baskı kalitesinde eco solvent ve latex mürekkebe göre çok daha düşük kalmaktadır ve ayrı bir atölye, havalandırma sistemi gerektirmektedir. Bunu yanı sıra baskı maliyeti diğerlerine göre daha düşüktür. Latex mürekkep kullanan makinaların baskı kalitesi, solvente göre daha yüksektir fakat baskı maliyeti ve elektrik sarfiyatı oldukça yüksektir. Eco-solvent makinalarda şu an en yüksek baskı kafa teknolojisine ulaşmış durumda ve baskı kalitesi oldukça yüksek, baskı maliyeti ve elektrik sarfiyatı latex teknolojisine göre çok daha düşüktür. Aynı zamanda baskıya girişi daha hızlıdır ve temizlik için extra maliyetler gerektirmemektedir. Kalite, fiyat performans, kullanım açısından eco-solvent makinalar diğerlerine göre daha elverişlidir. matbaa&teknik: Şirketiniz bu pazarda öne çıkan yeniliği anlatır mısınız? Adem Öz: Lidya Grup 12 yıldır dijital baskı sektöründe Xerox markası ile hizmet vermektedir ve yaklaşık 2 yıl önce Epson distribütörlüğünü

bünyesine katarak müşterilerine geniş format baskı sektöründe çözüm sunmaktadır. Lidya Grup dijital baskı sektöründe sahip olduğu derin tecrübeyle, müşterilerine çözüm odaklı projeler sunmaktadır. Firmamızın en önemli prensibi üretimde yüksek kalite ve yüksek verimlilik sağlamaktır. Geniş format basım sektörüne göre servis alt yapımız pazardaki diğer firmalara göre oldukça profesyonel bir yaklaşımla yönetilmektedir. Pazardaki farklılıklarımızdan diğeri de müşterilerimize analist hizmeti sağlamaktayız . Bunu biraz daha açarsak müşterinin alım sürecinden üretim sürecine kadar doğru rip seçimi, doğru renk yönetimi, baskı maliyetlerinde verimlilik, kullandığı materyallere göre profil oluşturma, iş yönetimi gibi mekanik servis desteğinin haricinde verimliliği ve kaliteyi artıracak hizmetler sunmaktayız. matbaa&teknik: Serigrafi ve dijital baskının en önemli etkinliği Fespa Eurasia 3 Ekim’de sahne alacak. Bu etkinliğe ilişkin görüşleriniz ve sergileyeceğiniz yenilikler neler olacaktır? Adem Öz: Lidya Grup Fespa Eurasia’a B40 nolu standa ana katılımcı olarak yer alıyoruz. Fespa London’ da edindiğimiz izlenimlerimiz oldukça pozitif. Epson standı fuarın en çok ziyaretçi alan standlarından biri oldu. Tabiî ki Türkiye’de Fespa Fuar organizasyonun yapılması bizim için heyecan verici. Fuarın tarihi de sektör için doğru bir seçim. Fuar standımızda Epson Sure Color serisinden 6 model kurulumunu yapacağız. Fuarda beyaz –metalik gümüş baskı yapan makinamızdan saatte 102 m2 baskı hızına ulaşan makinalarımız yer alacak. Tabiî ki yeni seri ürünlerimizde Epson’nın yeni DX kafa teknolojileri yer alacak. Aynı zamanda lazer kuru baskı alnında Xerox renkli ve mono üretim makinalarımız yer alacak. Xerox markası altında fogra ve pantone renk standartlarında baskı yapabilen otomatik kırım, tel dikiş özellikli ürünümüzü de ziyaretcilerimize sergileyeceğiz.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Baskı Sonrası Süsleme Sanatı Ayten Sezer: “Matbaa kökenli oluşumuz müşterilerimizin nelere ihtiyacı olduğunu anlamamızı kolaylaştırıyor. ‘Baskı Sonrası Süsleme Sanatı’ sloganıyla üretime devam ediyoruz.”

Baskı sonrası baskılı ürün üzerine yapılan serigrafi baskı uygulamaları ile baskıya bambaşka bir kimlik kazandıran Kurtiş Serigrafi yönetici Ayten Sezer, serigrafik uygulamaların ürünün kalitesinin artırılmasının yanı sıra satışına da olumlu etki yaptığını anlatıyor. Baskı Sonrası Süsleme Sanatı kataloğu ile uluslar arası başarı da kazanan Kurtiş Serigrafi’nin bu baskı tekniğine ilişkin görüşlerini Sezer’e sorduk: matbaa&teknik: Serigrafiyi ustalıkla ancak baskı yerine baskı sonrası alanında kullanıyorsunuz. Aslında baskı yaparken zaten baskısı tamamlanmış kâğıtların değerini artıracak yeni özellikler katıyorsunuz. Bu sebeple bulunduğunuz iş alanınız için bir değerlendirme yapar mısınız? Sizce Kurtiş Serigrafi baskı alanının neresinde? Kullandığınız serigrafi baskı teknolojisi ne kadar gelişmiş bir teknoloji ve ar-ge’ye yönelik çalışmalarınız var mı? Ayten Sezer: 1969 yılından bu yana sektörde hizmet veren bir firmayız. Matbaa kökenli oluşumuz müşterilerimizin nelere ihtiyacı olduğunu anlamamızı kolaylaştırıyor. ‘Baskı Sonrası Süsleme Sanatı’ sloganıyla üretime devam ediyoruz. Kağıdın görsel açıdan değerinin artmasının dışında, yaptığımız uygulamalar sayesinde 26

kağıda can verdiğimizi düşünüyorum. Uygulamaların ardından baktığınızda, elle dokunduğunuzda görseli hissedebiliyorsunuz. Aynı zamanda görsel açıdan değer kattığınız ürün sonrasında bir kitap olacaksa ya da ürün ambalajı haline gelecekse tüketici tarafından dikkat çekiyor. Dolayısıyla satışı da artmış oluyor. Yaptığımız uygulamalar sayesinde parke üreticisi bir firma kullandığı ağır tahta kataloğu kaldırıp kâğıt üzerinden satış yapmaya başladı. Tasarımla serigraf uygulamaları bütünleştiği zaman oldukça kaliteli, yaşayan bir kâğıt ile karşılaşıyorsunuz. Serigrafiyi baskı sonrası olarak kullanmamızın dışında baskı olarak da kullandığımız zamanlar oluyor. Örneğin ürün etiketlerinde, defter kapaklarında, stickerlerda. Tam otomatik serigrafi baskı makinalarıyla üretim yapıyoruz. Hız ve üretim kalitesi açısından vazgeçilmez. Arge’ ye gelince biz zaten araştırmalardan vazgeçemeyiz. Sürekli bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Son zamanlarda çıkardığımız yeni tramlarla uygulamalar yapıyoruz. matbaa&teknik: Serigrafi baskının Türkiye’deki gelişimine şahit olmuş bir matbaanın üçüncü nesil yöneticisisiniz. Sizin de şahit olduğunuz veya dinlediğiniz bu değişim hakkında neler söylersiniz? Serigrafi ofset ya da flekso ya da tipo

ile basılamayan baskı altı malzemelerini basmak için kullanılan bir baskı teknolojisi olmaktan ve promosyon alanına sıkışıp kalmaktan ne zaman kurtuldu? Ya da kurtuldu mu? Ayten Sezer: Tabii ki kurtuldu. Son zamanlarda boya firmalarında da sürekli yenilikler yapılmakta. Örneğin bizler artık Solvent Bazlı boyaları işyerimizde kullanmamaya özen gösteriyoruz. Maliyetleri arttırsa da Uv Bazlı boyalarla uygulamalar yapıyoruz. Hem zamandan kazanıyoruz hem de insan sağlığına zarar vermemiş oluyoruz. Sekiz senedir bu sektörün içindeyim. Başladığım günden bu yana kendi ürettiklerimiz açısından bakacak olursak hiçbir zaman promosyon bazlı işler yapmadık. Serigrafiye uygun boya, ham madde açısından bakacak olursak geçen bu 8 yıl içinde büyük bir gelişme de olmadı. matbaa&teknik: Sizin şirket olarak serigrafinin geleceğine bakış açınız nedir? Özellikle ikinci nesil genç bir yönetici olarak şu an yaptığınız işin ileriki yıllarda da varlığını sürdüreceğine inanıyor musunuz? Ya da baskıya değer katacak uygulamaların daha gelişerek devam edeceğini umuyor musunuz? Sizin bu konuda çalışmalarınız var mı? Mesela yeni örnekler yeni malzemeler ya da yeni tasarımlar gibi…



LFP & fespa eurasia

Ayten Sezer: Serigraf baskının daha uzun yıllar süreceğine inanıyoruz. Tabiî ki bizler makinalarımızla, bilgi ve birikimlerimizle bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Ama bu biraz da önümüzdeki yıllarda boya üreticilerinin de yenilikler yaparak bizlere katkıda bulunmalarına bakıyor. Basılı ürünlerin varlığı devam ettiği sürece serigrafi baskı devam edecektir. Serigrafi baskı aynı zamanda kurtarıcı olarak da görülüyor. Unutulan bir cümle, bir kelime ürün kitap haline de gelse serigrafi baskı sayesinde basılabiliyor. Böylelikle oldukça yüklü bir maliyetten kurtulmuş oluyorsunuz. matbaa&teknik: Kurtiş Serigrafi’yi farklı kılan şeyler nelerdir? Elbette yaptığınız iş ve fikirler değerli ancak servis ve baskı kalitesi gibi ana şartları karşılama gayretlerinizi ve müşteri memnuniyetini sağlama gayretlerinizi anlatır mısınız? Ayten Sezer: Basım sanayinde serigraf baskı alanında faaliyet gösteren Kurtiş Serigrafi’nin 28

matbaa&teknik

üçüncü kuşak temsilcisiyim. Dedem ve babamdan gördüğüm ve hep tekrarladığım en önemli şey insan ilişkileri, nezaket. Ardından gelecek olan kaliteli üretimle tercih sebebi olmaya başlıyorsunuz. Şirketimize gelen işleri ‘Müşteri Mülkiyeti’ olarak görür, zarar vermeden üretmek adına elimizden geleni yaparız. Her gelen iş Müşteri Mülkiyeti yazan levhalarla beraber üretim alanına gider. Böylelikle elemanlarımıza bunu bir kez daha hatırlatmış oluyoruz. Bize emanet edilen kâğıtlara zarar vermeden, zamanında yaptığımız teslimatlarla farklı olduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca baskı aşamasında ofsetten dolayı oluşabilecek sıkıntıları müşterilerimizle paylaşıp sürekli iletişim halinde olarak aşabiliyoruz. Makinalarımızda bir usta ve çırak üretim yapıyor. Bu sayede kalite kontrolun devamlılığı sağlanmış oluyor. Kaliteden ödün vermeden, müşteri memnuniyetini ön planda tutarak üretim yapıyoruz. Problemsiz, bol kazançlı, bereketli bir yıl diliyorum tüm sektöre.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

HP En Yeni Teknolojilerini FESPA Eurasia’da Sergiliyor HP geniş kapsamlı ve yeni dijital geniş format çözümlerini 3-5 Ekim 2013 tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak olan FESPA Eurasia etkinliğinde tanıtacağını (4. Hol, Stand E55) duyurdu. HP, etkinlikte sergileyecekleri yeni ürünler ile tabela ve afiş baskı hizmeti sağlayıcılarının daha yüksek üretkenlik, kalite ve uygulama çeşitliliğine ulaşmalarına yüksek değerdeki uygulamalarla destek olma sürecini de gözler önüne serecek.

HP’nin etkinlikte gün yüzüne çıkaracağı endüstri lideri portföyü içerisinde kısa bir süre önce duyurulan ve Türkiye’de ilk kez görücüye çıkacak HP Latex 3000 yazıcı yer alıyor. HP’nin büyüyen latex portföyüne en son eklenen 3,2m hem iç hem de dış mekan uygulamaları için etkileyici bir hız sunarken, sahip olduğu altı renk 10.560 ile olağanüstü baskı kalitesi için 1200dpi yerel çözünürlük sunuyor. HP Latex 3000 yazıcının en önemli özellikleri arasında birçok ısı hassasiyetine sahip alt maddenin de dahil olduğu daha geniş ortam çeşitliliği sağlayan HP Latex İyileştirici yer alıyor. Bu yeni mürekkep çözümü yüksek hızlarda istikrarlı görüntü kalitesinin yanında düşük sıcaklıklarda verimli mürekkep kurumasına da olanak tanıyor. Üçüncü nesil HP 881 Latex mürekkepler çiziklere karşı belirli maddeler üzerindeki 30

sert solvent mürekkeplerle kıyaslanabilecek seviyede bir direnç sergiliyor, böylelikle perakende afişleri, dış mekan reklamcılığı, araç grafikleri ve iç mekân dekorasyonu gibi uygulamalar için ideal sonuçlar sunuyor. HP Latex 3000’in yanı sıra, tanıtılacak bir başka ürün olan HP Latex 260 yazıcı da HP 792 Latex Designjet mürekkep özelliğiyle öne çıkıyor. Bu mürekkepler brandalar ve kendinden yapışkanlı vinil üzerinde zengin siyah seviyeleri ve parlak sonuçlar sunuyor. HP latex teknolojileri POP/POS afişleri, yumuşak levha, araç grafiği ve daha birçok uygulama için ideal özelliklere sahip. HP Latex mürekkepleri maliyet avantajlı ve üretken bir baskı çözümü sunmalarının yanında

çevreye olan etkileri de en düşük seviyede. Kokusuz baskılar üreten bu mürekkepler hem iç hem de dış mekân uygulamalarının çeşitliliğini artırırken baskı hizmeti sağlayıcılarının, değişen taleplere daha iyi yanıt verebilmelerini sağlıyor.

HP EMEA Tabela & Afiş Grubu Geniş Formatlı Baskı Genel Müdürü Arzu İlhan Babaoğlu, konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Günümüzün geniş format pazarında başarılı olmak için geniş çeşitlilikte hizmetler sunma becerisine sahip olmak gerekiyor. FESPA Eurasia etkinliğinde sergileyeceğimiz HP geniş format yazıcılarının sunduğu uygulama çeşitliliği hizmet sağlayıcıların becerilerini artıracağı gibi yeni pazarlara giriş için öncelikli kriter olan sürdürülebilirliklerini de daha yüksek bir seviyeye çıkaracak.”



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

“Hayatımız Dijital” 3-5 Ekim CNR Expo’da gerçekleşecek olan Fespa Eurasia da PIMMS yine farklı ve renkli bir stand tasarımıyla yer alacak.

Fuara “Hayatımız Dijital” temasıyla katılacak olan PIMMS, ziyaretçilere distribütörü olduğu Mimaki’nin dijital baskı makineleri ile neler yapabileceklerini, bu makineler ile basılmış değişik örnek uygulamalarını gösterecek. Şirket, neredeyse sınırsız malzeme üzerine baskı yapabilmeye imkan sağlayan Mimaki dijital baskı makinelerinin, günlük yaşantımız içinde aslında ne kadar çok yer aldığını fark ettirecek. PIMMS tarafından tarafından yapılan Fespa Eurasia açıklaması şöyle:

Sınırsız Malzeme Kullanım İmkanı “Geniş format baskı makineleri lider üreticisi Mimaki, geniş ürün yelpazesi ile tekstil, sign ve endüstriyel sektörlerindeki müşterilere hitap ediyor. Bu sektörlerdeki tüm ihtiyaçları karşılayabilecek nitelikte birçok alternatif sunabilmesi Mimaki markasını diğer markaların önüne geçiriyor. Lateks, Solvent, Eco Solvent, UV ve son yeniliği SUV makine ve boya seçenekleriyle bu bahsettiğimiz neredeyse sınırsız malzeme üzerine baskıyı gerçekleştirmeye imkan sağlıyor.”

32

Yeni SUV Boya Teknolojisi “PIMMS Fespa Eurasia’daki standında(G30) Mimaki’nin en yenisi, dünyada ilk ve tek olan SUV boya teknolojisi JV400-SUV modelini ziyaretçilere tanıtacak. JV400-SUV’nin 130cm ve 160cm baskı genişliliği sunan 2 ebadı bulunuyor. JV400-SUV, Mimaki’nin sadece bu makine için geliştirdiği, esnekliği ve UV-kurutma

teknolojisinin dayanıklılığını birleştiren yenilikçi SUV boyaları kullanıyor. Yüksek kalitede canlı renklerle, dış mekanda dayanıklı ürünler üretilmesini sağlıyor. İlk defa tanıtıldığı Viscom 2012’den “En İyi Geniş Format” kategorisinden ödülle çıkan JV400-SUV i PIMMS(Stand G30) standında görebilirsiniz.”



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Lidya Grup, FESPA Fuarı’nda kurumsal markasıyla yer alacak

Avrupa Ekonomik Durgunlukta, Türkiye büyüyor Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan FESPA Eurasia 2013’e Lidya Grup da ilk kez kurumsal markasıyla girme kararı aldı. Çoklu marka stratejisi paralelinde distribütörlüğünü yaptığı Xerox markasına 2012 yılında Epson’ı da ekleyen Lidya Grup, 3-5 Ekim 2013 tarihlerinde gerçekleşecek fuarda temsil ettiği iki teknoloji devinin siyah beyaz ve renkli doküman çözümlerini tanıtacak. Avrupa’da ekonomik durgunluğa bağlı geniş format pazarının 2012 yılında küçülmesine karşı, Türkiye gibi geniş format baskı sistemlerinin yeni geliştiği pazarlarda bir canlılık söz konusu olduğuna değinen Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, “Özellikle son 5 yılda istikrarlı olarak büyüyen sektörler içinde geniş format pazarı yer alıyor. Biz de Lidya Grup olarak 74 ilde sunduğumuz çözüm odaklı hizmet anlayışımızla 2013’ün ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre adetsel ve cirosal bazda 2 kat büyüme sağladık” dedi. Lidya Grup standında profesyonellere hızlı ve toplam çözüm sunabilen, ihtiyaca bağlı olarak geliştirilebilen siyah beyaz ve renkli baskı yapan son teknolojik ürünleri sergileyeceklerini belirten Lidya Grup Satış Direktörü Adem Öz, “En geniş laser teknolojisine sahip olan dünya lideri Xerox’un Impika’yı satın almasıyla yüksek hacimli inkjet pazarına da iddalı bir şekilde girdi ve bu alandaki ürün gamını da genişletmiş oldu. Epson’ un geniş format baskı ürünlerindeki farklı çözümleri Lidya Grup’un ürün gamını geliştirmiş, farklı sektörlerde çözüm üretebilme kapasitesiyle de pazarı yönlendiren bir konuma getirmiştir. Önümüzdeki dönemde Epson’un geniş format baskı sektöründe yaptığı yatırımla, Lidya Grup’u pazarda daha da güçlü konuma getirecektir” dedi.

Lidya Grup, bayi yapılanmasıyla kapsama alanını 74 ile çıkardı Bu yıl Epson ürün grubunda özellikle bayi yapılanmasına odaklandıklarına dikkat çeken Öz; “Bugün 5 bölgedeki direk satış ve servis organizasyonumuzun dışında 8 bayi bölgesi ile toplam 74 şehrimize aktif hizmet götürmekteyiz. Bunun doğal sonucu olarak 2013 ün ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre adetsel ve cirosal bazda 2 kat büyüme sağladık” dedi. 34

Epson ürün grubunda Kocaeli ve Konya atakta “Özellikle Kocaeli ve Konya merkezli iki bölgemiz ilk altı aylık veriler karşılaştırıldığında Epson, ürün grubundaki cironun %25’ini gerçekleştirdi. Yıl sonunu verileriyle de bu büyüme trendini yakalamak istiyoruz” diyen Öz, “Bunun dışında indirekt kanalda da Epson, ürün grubundaki cironun %40 ını gerçekleştirdi. Kısa vadede Adana ve Ankara bölgelerinde henüz kullanamadığımız potansiyeli de harekete geçireceğiz” dedi.

Geniş formatta Avrupa pazarı %35 küçülürken, Türkiye pazarı gelişiyor

“Avrupa’daki krizle birlikte geniş format baskı pazarı %30-35 küçülmüş durumda” diyen Öz sözlerine şu şekilde devam etti: “Avrupa’daki küçülmeye karşı Türkiye gibi geniş format baskı sistemlerinin yeni geliştiği pazarlarda bir canlılık söz konusu. Aslında burada kurulan makina sayısından çok basılan metrekare miktarı(baskı hacmi) üzerinde durulması daha doğru olacaktır. Bulunduğumuz bölgede milyonlarca metrekareyi bulan baskı pazarında direk ve indirek kanalımızla Epson ürünlerinde pazar etkinliğimizi her geçen gün artırıyoruz. Bunun doğal sonucu olarak da ilk 6 ayda geçen yıla göre 2 kat büyüme sağlamamız bunun en net göstergesidir”



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Inca Onset S40i İlk Kez FESPA’da Sergilenecek Fujifilm and Inca Digital launch the Inca Onset S40i + white flatbed UV printer at FESPA Eurasia 2013 Fujifilm ve Inca Digital, Inca Onset S40i + beyaz mürekkepli flatbed UV yazıcısını, FESPA Eurasia 2013’de tanıtacak.

Fujifilm and Inca Digital Printers announce the launch of the latest model in the flagship Inca Onset range - the 4-colour plus white Inca Onset S40i large format flatbed UV inkjet printer. Following the launch of the Onset S40i (CMYK LtcLtm) last year, the new Onset S40i now includes a double white ink capability, resulting in excellent print speed when printing white onto a wide variety of premium quality graphic substrates. The new Onset S40i with white is the ideal solution for businesses that produce high-value backlit/frontlit and doublesided day/night POS display graphics where the ability to print high-opacity white as a base, spot colour or top layer quickly and cost effectively is important. Supplied by Fujifilm, Inca’s exclusive global distribution partner, the new Inca Onset S40i with white will be shown publicly for the first time worldwide on the Fujifilm stand C30 at FESPA Eurasia (3-5 October 2013, Istanbul, Turkey).

Fujifilm ve Inca Digital Printers, Inca Onset serisinin en son modeli olan 4 renkli + beyaz mürekkepli Inca Onset S40i büyük format flatbed UV dijital baskı makinesinin ilk duyurusunu yaptı. Geçen yıl piyasaya sürülen Onset S40i’nin (CMYK LcLm) ardından bu yeni Onset S40i’de; çift beyaz mürekkep özelliğinin yanı sıra birçok kaliteli grafik malzemesine beyaz mürekkep ile baskı yapabilme ve benzerleri içinde en yüksek beyaz baskı hızına erişebilme özelliği bulunuyor. Yeni Onset S40i, beyaz mürekkebi ile yüksek değerde arka/ön ışıklı ve çift taraflı 36

olarak kullanılabilen satış noktası vitrinlerinde uygulanan grafikleri yüksek hızda üretme imkanı da sağlıyor. Ana renk, spot renk ya da üst katman (örtücü renk) olarak yüksek opaklıkta beyaz baskı yapabilen ve maliyet verimliliğinin önemli olduğu işletmeler için de ideal bir çözüm sunuyor.

FESPA’da görücüye çıkacak Inca’nın küresel dağıtım iş ortağı olan Fujifilm’in tedarik ettiği yeni beyaz mürekkepli Inca Onset S40i, 3-5 Ekim tarihleri arasında

In addition, the Onset S40i with white incorporates many other features to streamline productivity and reduce downtime. These include support for Inca’s variable data Print Run Controller (PRC) software module offering advanced job management software; a 15-zone vacuum table to reduce bed masking requirements, and consequently set-up time, for ultra-thin substrates; and an auto sensor system which accurately monitors the machine condition and informs the operator when automatic cleaning is required. The Onset S40i with white is compatible with Inca’s flexible automation system which offers customers the choice to operate manually or using semi or three-quarter modes from the same configuration. Today there are 18 different configurations available in the Inca Onset range, offering a choice of productivity levels and ink options. This enables companies to pick the right performance model, at the best price and, therefore, return on investment (ROI) for their business.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Günümüzde Inca Onset serisinde 18 farklı konfigürasyon mevcuttur ve bu sayede verimlilik seviyeleri ve mürekkep seçeneklerinde birçok farklı imkan sunulmaktadır. Şirketler en iyi fiyat ile kendileri için en doğru performansa sahip modeli seçebilmekte ve böylece işletmelerinin yaptığı yatırımın getirisini kolayca elde edebilmektedirler. düzenlenecek FESPA Eurasia 2013’de Fujifilm’in C30 numaralı standında dünya çapında ilk kez sergilenecek. Beyaz mürekkepli Inca Onset S40i, baskı eni yönünde dizilmiş olan 168 adet Fujifilm Dimatix baskı kafası (beyaz için 56 adet) içermektedir. Bu sayede yazıcı, 112 tabaka/saate (tabaka ebadı 3,14 x 1,6 m) eşdeğer olan 560 m2/saat (sadece CMYK) hızında ve 50 mm’ye (2 inch) varan kalınlıklardaki malzemeler üzerine iç ve dış mekan kalitesinde ekonomik baskı yapabiliyor. Yürütülmekte olan işin şartlarına bağlı olarak tek yönlü, çift yönlü ve süper kaliteli baskı modları arasından istenilen modun da seçilebilmesine imkan sağlıyor. Beyaz mürekkepli Onset S40i, mükemmel renk gamı, tutunurluk ve parlak, yarı parlak baskı sonucu özellikleri sunan Fujifilm’in Uvijet OZ mürekkebi kullanmaktadır. Onset S40i, beyazın CMYK’ya oranla daha fazla kullanıldığı işlerde 2 beyaz baskı kafası özelliği ile hızlı ve yüksek kalitede baskı imkanı sunar.

Verimliliği artıran özellikler Beyaz mürekkepli Onset S40i ayrıca, verimliliği arttırmaya ve atıl süreyi azaltmaya yönelik birçok özellik daha içermektedir. Bunlar arasında; Inca’nın gelişmiş iş yönetimi yazılımı sunan değişken verilere yönelik Print Run Controller (PRC) yazılım modülü, ayrıca ultra ince malzemeler için platform maskeleme gereksinimlerini ve bu sayede de iş geçiş süresini azaltmaya yönelik 15 bölgeli vakum tablası da bulunmaktadır. Makinenin durumunu doğru bir şekilde takip eden ve otomatik temizlemeye ihtiyaç duyulduğunda operatörü bilgilendiren bir otomatik sensör sistemi de yer almaktadır. Beyaz mürekkepli Onset S40i, müşterilere aynı konfigürasyonu kullanarak isterlerse manuel olarak, isterlerse de yarı otomatik veya dörtte üç otomatik yükleme aparatı ile çalışma imkanı tanıyan, Inca’nın esnek otomasyon sistemiyle de uyumludur. Günümüzde Inca Onset serisinde 18 farklı konfigürasyon mevcuttur ve bu sayede verimlilik seviyeleri ve mürekkep seçeneklerinde birçok farklı imkan sunulmaktadır. Şirketler en iyi fiyat ile kendileri için en doğru performansa sahip modeli seçebilmekte ve böylece işletmelerinin yaptığı yatırımın getirisini kolayca elde edebilmektedirler. Beyaz mürekkepli Inca Onset S40i, kısa bir süre içinde piyasaya sürülecektir. 38



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

HP Designjet Z-serisi Portföyünü Genişletiyor HP, Designjet Z-serisi portföyünü, baskı merkezlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanan, endüstrinin ilk çok rulolu, geniş formatlı ePrinter’ı HP Designjet Z5400 PostScript ePrinter ile genişlettiğini duyurdu.

Yeni yazıcı sunulan baskı seçeneklerini artırarak, büyük bir yatırım sermayesi gerektirmeden daha fazla talebe yanıt verilebilmesini sağlıyor. Baskı merkezlerinin sıklıkla acil ve çeşitli iş taleplerine yanıt vermeleri gerekiyor. Bu nedenle işlerini yürütebilmek için çok çeşitli uygulamaları kaliteden ödün vermeden hızlı ve verimli bir şekilde üretebilen çözümlere ihtiyaç duyuyorlar. HP Designjet Z5400 PostScript ePrinter baskı merkezlerinin söz konusu taleplere yanıt verebilmelerine yardımcı oluyor.

Hızlı ve Yüksek Kaliteli Baskı 1,11 metre boyutundaki cihaz posterler, fotoğraflar, kanvaslar, arkadan aydınlatmalı baskılar, iç mekan levhaları, satış noktası posterleri, el çizimleri ve haritalar gibi büyük formatlı baskı uygulamalarının yüksek görüntü kalitesi ile basılabilmesini sağlıyor. HP ePrinter iki rulolu içerik haznesi ve otomatik geçiş özellikleri ile anahtar teslim baskı projelerinin oldukça hızlı bir şekilde tamamlanmasını sağlıyor. Böylelikle içeriğin değiştirilmesi esnasında oluşabilecek zaman kaybı önlenirken çoklu baskı işlerinde aksama sürelerini azalttığı için baskı merkezinin üretkenliğini artırmasına yardımcı oluyor. 40

Çok Boyutlu Akıllı Damla Yerleştirme Teknolojisi Baskı merkezlerinde hizmet alan müşterilerin en çok dikkat ettiği hususlar arasında hızlı teslim süresi ve renk tonları ile görüntü kalitesinin istikrarlı olması geliyor. HP Designjet Z5400 PostScript ePrinter HP Çok Boyutlu Akıllı Damla Yerleştirme Teknolojisi’ni kullanıyor. Bu teknoloji güvenli kullanım için artırılmış seviyede renk kesinliği sağlıyor. Otomatik damla algılama ve akıllı maskeleme becerilerine dayanan bu teknoloji mürekkep yerleştirme esnasında oluşabilen hataları algılayarak düzeltiyor ve bir yandan baskı verimini artırırken diğer yandan kaynak israfını önlüyor.

Yüksek Verim ve Dayanıklılık İşlerin Büyümesini Sağlıyor Baskı merkezleri HP Instant Printing PRO’ çözümünü kurarak PDF, PostScript, HP-GL/2, TIFF ve JPEG dosyalarının önizleme, kesme ve kolayca basma işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Buna ek olarak web bağlantılı HP Designjet Z5400, otomatik yazılım güncellemesi, USB flash disk ya da e-postadan baskı, dokunmatik renkli ekran ve baskıları hızlıca kontrol etmek için baskı önizlemesi gibi özelliklere sahip.

HP Designjet Z5400 PostScript ePrinter, baskı merkezlerinin dayanıklı, suya karşı dirençli ve 200 yıl bozulmadan kalabilen baskılar üretmelerini sağlıyor. HP ePrinter, kaliteli renklerle bezeli ve inç başına 2400 x 1200 nokta (dpi) değerine kadar çıkabilen siyah beyaz görüntüler üretme adına, siyahın üç farklı tonunu içeren altı adet HP Photo mürekkebi kullanıyor.

Müşterilerin İhtiyaçları Gözetiliyor HP Designjet Z5400 PostScript ePrinter ile birlikte HP kullanımı kolay ve uygun maliyetli geniş format baskı çözümlerini sunmayı sürdürüyor. HP Designjet Z-serisi yazıcılar arasında şunlar bulunuyor: • HP Designjet Z6200 Photo Printer: Maksimum hız ve en yüksek baskı kalitesini arayan baskı merkezleri için ideal. • HP Designjet Z5200 PostScript Printer: Sekiz mürekkepli bu cihaz yüksek kaliteli grafik baskı çözümlerini uygun maliyetli bir çözümle sunmak isteyen baskı merkezleri için çok uygun. • HP Designjet Z3200 ve Z2100 Photo Printer’lar: Sırasıyla 12 ve 8 mürekkebe sahip bu iki yazıcı yüksek etkili, uzun ömürlü renkli baskılar oluşturuyor.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Herkes İçin HP DesignJet Z Serisi HP Designjet Z Series for Everyone Thomas Valjak: Z serisi güzel sanatlar, fotoğrafçılık, kanvas ve bazı backlit uygulamaları ve ayrıca iç mekan ayrıca yüksek kalite gerektiren dış mekan için de uygun”

Çağlar Uysal

Thomas Valjak

HÜSEYİN ANIL ANALAN - HP EMEA Büyük Formatlı Tasarım Baskı Çözümleri Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Thomas Valjak 9 Eylül’de İstanbul’daydı. HP Designjet Z5400 eprinter yazıcının da lansmanına denk gelen bu ziyaretin verdiği fırsatı değerlendirerek HP İstanbul ofisinde Valjak ve HP Türkiye Satış Müdürü Çağlar Uysal ile sohbet ettik. Valjak, matbaa&teknik okuyucuları için inkjetten Designjet Z serisinin yeni modeline ve fotograf pazarına kadar pek çok konuda görüşlerini paylaştı:

Thomas Valjak: 90’lı yılların ortalarında Design Jet’in geniş format baskısı renkliye adapte oldu. O günlere kadar çoğunlukla mühendislik ya da mimari çizimlere yönelik olarak siyahbeyazdı. Ardından 90’ların ortaları geçildiğinde ilk renkli makineleri tanıttık ve 90’ların sonunda da, tarihte ilk kez olmak üzere yeni formüllü mürekkebi olan ve fotoğraf baskısı yapmayı da mümkün kılan Design Jet ZP serisini tanıttık. Bu birçok fırsatın da önünü açtı ve birçok müşteri dijital teknoloji ve Design Jet kullanarak grafik baskılar almaya başladılar.

matbaa&teknik: Hayatımda ilk kez 1997 senesinde bir renkli basan HP DesignJet gördüm. Bu sanıyorum ki Türkiye’de yaptığınız ilk kurulumdu. (Patates Baskı) O zaman için muhteşem görünüyordu. O zamandan bu yana neler oldu? DesignJet’in baskı ve mürekkep teknolojisinde olan değişimleri de kapsayacak şekilde kısaca anlatır mısınız?

2000’li yılların başlarında, geniş formatta yazıcı aracılığıyla hoş resimlerin ve diğer grafik içerik üretmeye yarayan trendlerin içinde bu tek değildi. Aynı zamanda dünya çapında bir inşaat patlaması yaşanıyordu, Avrupa’da, Batı’da, Orta Doğu’da ve her yerde. Bu süreçte dünyadaki inşaatların %80 kadarının HP Design Jet teknolojisi kullanılarak yapıldığı söylenebilir. HP inşaat sektörünün merkezindeydi ve geçtiğimiz yüzyıl için de bu söylenebilir. Yıllar geçtikçe

42

I saw my first HP Design Jet in 1997 in İstanbul. This was your first installation in Turkey. You offered perfect solutions. Since 1997, what has happened to Design Jet business? Can you please tell me a short story covering the changes in printing and ink technologies of Design Jet? I am really happy that you already have experiences about Design Jet. In the mid90’s large format printing on Design Jet became colorful. Till those days, it was mostly black&white for engineers, architects, etc. Then, mid-late 90’s we introduced the first color devices and at the end of 90’s we introduced the Design Jet ZP series with a new formulated ink, which is also available with pigment ink which allows the production of photographic output first time in the history. This led to explosion of opportunities and opened the door for many customers to use digital technology and Design Jets to produce graphical output. In the beginning of 2000, there was not only this trend that was possible to produce nice pictures and other graphical content in large format with a printer. But also there was a construction boom across the world, a lot of construction in Europe, in West, in Middle East and everywhere… It can be said that about 80% of the buildings in the world have been constructed with using HP Design Jet technologies at one point in the process. HP was at the heart of building construction and in the last century so you could say. Over the years there was a lot of innovation on our hand in improving print quality, specifically on the graphic side but also the technical side for architects etc. New ink formulation that enabled high resolution of prints that enabled print with a bigger gamet. So simply getting more realistic in terms of graphical output, making prints more durable, light fastness… 15 years ago when you had a picture printed, you might have seen color changes after a couple of months simply because of the sun and air interaction with inks. That really changed in the early 2000 when we came up with the first pigment inks and we also formulated new dye inks. Now we have print permanence of up to 200 years, which is more than a lifetime obvi-



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Çağlar Uysal: “Z serisi, genel olarak grafiğin ve fotoğrafın baskı kalitesinin yüksek olması gerektiği her alanda var olmaya devam edecek.”

birçok yenilik sayesinde baskı kalitesini geliştirdik, özellikle de grafik tarafında ama mimarlar, mühendislerin de bulunduğu teknik tarafta da bu böyleydi. Yüksek çözünürlüğe imkân tanıyan yeni mürekkep formülasyonu baskılara daha büyük gamut getirdi. Grafiksel çıktı anlamında daha da gerçekçi olmaya başladı, baskıları daha dayanıklı kıldı, renk haslığı getirdi. 15 sene önce bir resim bastırdığınızda, güneş ışınlarından ya da hava temasından ötürü birkaç gün sonra ortaya renk değişimleri ortaya çıkardı. Artık 200 sene dayanan baskılar yapabiliriz Bu, 2000’li yılların başında biz ilk pigmentli mürekkepleri ürettiğimizde ve yeni boya mürekkepleri formüle ettiğimizde değişti. Artık 200 seneye kadar dayanabilen baskılarımız var, insan ömründen bile fazla. Bu, insanların tatil fotoğraflarını, düğün fotoğraflarını ve diğer görsel materyalleri basmasını sağlıyor. Gözle görülebilir bir renk değişimi olmaksızın çok uzun zaman dayanabiliyor. Yıllar geçtikçe teknoloji de gelişti. Ancak özellikle geçtiğimiz 5 yılda müşterilerimize mobil ortamda çalışabilme

44

olanağı sunmayı hedefledik. Hepimiz etrafta elimizde akıllı telefon, tablet ve notebook gibi cihazlarla dolaşıyoruz. Bu da geniş format baskı makinelerine mobil erişim imkanını gerektiren bir durum. DesignJet e-printer’e neden ihtiyaç duyuldu? Bu nedenle DesignJet e-print isimli bir teknolojimiz var ve bu özellikle uzun mesafede baskı almaya ihtiyacı olan mimarlar ve inşaat firmaları için geliştirildi. Mimarların her zaman çalıştığı ofis inşaat bölgesine yakın değildir. Kuryeleri elinde baskılarla oradan oraya göndermek yerine biz sadece web’den dosyaları gönderiyoruz. Özetle, transfer, baskı kalitesinin artırılması, geliştirilmiş mürekkeple ve medya formülasyonuyla maliyeti etkiledi, aygıtların kullanılabilirliği arttı, bilgisayarların işlem hızı arttı, ara yüz gelişti ve önceden de belirttiğim cloud teknolojisi mobil iletişimi dünya çapına taşıdı. matbaa&teknik: Her zaman problem olarak bilinen Inkjet teknolojisinin

ously. This enables customers to print vacation pictures, wedding pictures or graphic designers, billboards and so on. It can stand a long time without any noticeable color change. So, over the years that technology improved quite a lot. But, specifically in the last 5 years one trend that we wanted to enable customers more and more is the ability to work in this mobile context. We are all walking around with smart phones, tablets and notebooks etc. This requires the ability to connect to large format printers also in a mobile way. So, this is why we have the technology called Design Jet e-print and share implemented, specifically for architects and construction companies to share content over long distances. The architects do not always have offices in the same place where the construction actually takes place. Instead of having couriers traveling around the city or the country with prints of plans, we simply send the files. In summary, transfer, improvement of the print quality, through improved ink and also media formulation that by the way also had an effect of cost, usability of devices improved greatly, the



LFP & fespa eurasia

geliştiğini görüyoruz. Günümüzdeki Design Jet serileriyle yüksek kalite fotoğraf baskısı alabiliyoruz. Inkjet teknolojisinde ve Inkjet baskı kafalarındaki değişiklikler nelerdir? Thomas Valjak: Inkjet baskı kafaları son 10 – 15 yılda bir hayli gelişti. Inkjet baskı kafaları en nihayetinde bilgisayarlarda kullanılanlara benzeyen entegre devrelerdir. Üretim olanakları arttıkça üretim tasarımında baskı kafalarındaki kesinliği de artırabildik. Spesifik olarak şu örneği verebilirim; geçtiğimiz yıl teknik kısımda DesignJet T120 ve T520’yi tanıttık, bu yıl da T920 ve T1500’ü tanıttık, bu modellerin tümü ömür boyu dayanan baskı kafaları kullanıyor. Baskı kafaları cihazın ömrü boyunca kaliteden ödün vermeden tam kapasite çalışabilecek şekilde tasarlandı, bu baskı kafasını değiştirmenize gerek kalmayacağı anlamına geliyor. Bu, üretim sürecini, baskı makinesinin üretimindeki kesinliği, kaymaları engelleyecek şekilde üretilmesini, mürekkep kuruma sorunlarını büyük ölçüde geliştirerek başarıldı. Yeni baskı makineleri gerçekten kompakt. Baskı kafasını çalışır durumda tutmak için çok daha az mürekkebe ihtiyaç duyuyor. Ayrıca günümüzde modern baskı kafalarında birkaç yıl önceye göre çok daha az parça var. Daha az parça, daha az hata potansiyeli anlamına geliyor. Bu bizim teknik kısımda yaptığımız mantığa dayalı bir geliştirme. Gelecek yıllarda bu bizim diğer aygıtlarımıza uygulayacağımız bir şey. Baskı kafası teknolojisi güvenilirlik ya da kalite açısından bir hayli gelişti. Baskı kafasını değiştirme süresini azaltmak genel maliyeti de düşürüyor. matbaa&teknik: Fotoğraf baskısı alanında birçok sosyal kampanyalar ve aktiviteler yapılıyor. Bize yeni Design Jet kampanyanız olan Mandela projesinden bahsedebilir misiniz? Thomas Valjak: HP DesignJet kullanarak galeri kalitesinde üretim yapmayı seven müşterilerin katıldığı projelerin sonuncusu ve biz bunu dünyaya tanıttık çünkü Mandela projesinin bir parçası olmaktan gerçekten gurur duyduk. Diğer benzer sergiler zaten her zaman Z serisi kullanılarak alınan baskılarla yapılıyor. Aslında, Mandela projesinde kullanılan Z 6200 ile her türlü yüksek kalite baskıyı daha hızlı ve üretken bir biçimde alabilirsiniz. Baskılar da güzel görünmekle kalmaz dayanıklı da olur. 200 yıl dayanacağını daha önce de belirtmiştim. Mandela projesini organize edenler bu projeye sponsor olup olmayacağımızı sordular ve ben de “Tabii ki, bundan onur duyarız” diye yanıtladım. Daha önce buna benzer bir projeyi İsveç’te de yapmıştık, Stokholm’de de, daha yerel bir etkinlikti, burada yine Z serisiyle yapılan baskılardan örnekler vardı. Farklı ülkelerde ve dünyanın farklı yerlerinde düzenli olarak bu tarz projeler 46

matbaa&teknik

processing speed on the computer, the driver interface and then also what I mentioned this cloud technology to enable connecting in the mobile world. I always hate Inkjet. As you know when we bought an Inkjet printer for the office. There was a problem with inks and Inkjet heads. So you need a new printer because Inkjet inks are very expensive. But, nowadays there are a lot of solutions that Inkjet offers. As you know, Xerox, HP, Canon, Ricoh launched their Inkjet printer solutions. I understand that Inkjet technology is developing. Today, we can print vey high quality photographs with Design Jet series. What are the changes in Inkjet technology and Inkjet print heads? Inkjet print heads improved greatly over the last 10-15 years. Inkjet print heads in the end are integrated circuits such as the ones used in the computer. As the manufacturing capabilities improved, we could also improve the accuracy of our print heads in the manufacturing design. The specific example that I can name; last year we introduced a couple of Design Jets on the technical side, T120 and T520, this year the T920 and T1500 which use life-time print heads. The print heads are designed to stay fully in function without any impact of print quality for the lifetime of the device, meaning you do not need to replace a print head. That is possible by greatly improving manufacturing process, the accuracy of producing a printer, manufacturing it in a way that reduces the risk of misalignment, ink drying issues etc. The new printer is really compact. In a sense it requires much less ink in the system to keep the print head working. And also there is much less parts in the modern print head today than there was a few years ago. If there are fewer parts, there are fewer sources for potential error, for potential things to go wrong. This is just a reasoned improvement of the technology that we implemented on the technical side. Then in the next years to come, this is for sure going to spread across other devices as well. So, the print head technology improved greatly in terms of reliability or quality. Reducing the time it takes to replace a print head reduces cost overall. There are so many social company and social activities for photographic printing. Could you please tell me something about your new Design Jet campaign, The Mandala Project? It is just the latest of projects where customers love to use HP Design Jet series to produce such gallery quality prints and we told the world about it because we felt we really would be proud to be a part of this Mandala

project. The other similar exhibitions are taking place every now and then using Z series to produce those prints. In fact, we believe that with Z 6200 that was used in this Mandala project, you can achieve very high quality prints in a very fast and productive way, in a rather easy way for the operator to implement and the output of the prints not only look very nice but very durable. I mentioned earlier the 200 year permanency. The organizers of the Mandala project approached us whether we would be interested to sponsor the project and I replied, “Of course, we would be honored to do that.” We had another similar exhibition early in the year which was is Sweden, also had an exhibition happening in Stockholm, a more local one, but it was again examples of prints done by Z series but actually, they displayed pieces of art in the end for a public audience. In different countries and in different parts of the world we actually have such projects going on o a regular base. It is just a proofpoint that our technology is great and people love to use it to produce such output. HP Istanbul has a very successful team, they sell everything, Indigo Series, Latex etc. You support them with new technology. But everybody is asking, “Who will use this technology?” Architects, printers, sign industry… Which one? Which is your target market for Design Jet Z series? We can talk about customers on one side and applications on the other side for Design Jet Z series. The Z Series product range is specifically suitable for high quality prints such as fine art, photography, canvas and the also some certain backlit applications indoor and also outdoor where high quality is required, think about luxury fashion or luxury accessories. At any such graphic applications where print quality is at the utmost concern, the Design Jet Z series really have the strengths, this is one. For printers who look for a solution to be able to print faster and specifically the Z 6200 series may attract their attention because it provides print speeds of up to 180 m2 per hour. The driver interface, built-in media profiles, built-in color calibration, etc. Meaning it has a very easy workflow, it doesn’t require manual calibration. You can pretty much use it as is. You can select media profiles and so on. It is fast so, it is very good for short print runs. Quality is number one, print speed or catching productivity peaks is another one. These are the benefits of the Z series. When will you launch Z series in İstanbul? Çağlar Uysal: The new product is not in İstanbul yet, we will do the new product introduction in the Fespa Eurasia.



LFP & fespa eurasia

gerçekleştiriyoruz. Bu teknolojimizin muhteşem olduğunun ve insanların bu tarz ürünler üretmek için onu zevkle kullandığının bir ispatı. matbaa&teknik: HP İstanbul satış ekebi çok başarılı bir ekip. Ve siz onları yeni geliştirdiğiniz teknolojilerle destekliyorsunuz. Ancak herkes bu teknolojiyi kimlerin kullanacağını merak ediyor. Mimarlar, baskı işiyle ilgilenenler, tabela sektörü; hangisi? DesignJet Z serisi için hedef pazarınız bunlardan hangisi? Thomas Valjak: DesignJet Z serisi için müşteri tarafından ve uygulama tarafından konuşabiliriz. Z serisi güzel sanatlar, fotoğrafçılık, kanvas ve bazı backlit uygulamaları ve ayrıca iç mekan ayrıca yüksek kalite gerektiren dış mekan için de uygun, lüks moda ya da lüks aksesuarları aklınıza getirin. Baskı kalitesinin son derece önemli olduğu bu tarz herhangi bir uygulamada, Design Jet Z serisi gerçekten çok güçlü, bu birincisi. Daha hızlı baskı almak isteyen matbaacıların özellikle Z 6200 serisi çok ilgisini çekebilir çünkü saatte 180 m2 baskıya kadar hız sağlayabiliyor. Ara yüzü, dâhili medya profilleri, yerleşik renk kalibrasyonu vs. Bu da çok kolay bir iş akışı olduğu anlamına geliyor, manuel kalibrasyona ihtiyaç duymuyor. Neredeyse olduğu gibi kullanabiliyorsunuz. Medya profilleri seçebiliyorsunuz. Hızlı olduğu için düşük tirajlı işler için çok uygun. Kalite en iyisi, baskı hızı ya da üretimde en iyi seviyede olması da bir başka iyi yanı… Bunlar Z serisinin avantajları. matbaa&teknik: Z serisinin İstanbul lansmanı ne zaman olacak? Çağlar Uysal: Yeni ürün tanıtımını Fespa Eurasia’da yapacağız. matbaa&teknik: Fespa Eurasia ile ilgili

48

matbaa&teknik

neler söyleyeceksiniz, çünkü İstanbul’da ilk kez gerçekleşecek? Thomas Valjak: Umarım başarılı olur, Fespa Londra’ya katıldım, çok başarılı buldum. Dünya çapında düzenlenen Fespa etkinlikleri sektörü bir araya getirmek adına çok önemli bir fırsat teşkil ediyor. Sadece satıcıların ürünlerini göstermeleri için değil tabii ki, bunun yanında bir araya gelerek bir iletişim ağı oluşturmaları için de önemli, bu sektördeki herkesin teknolojiler, ürünler, çözümler ve trendler açısından güncel bilgiye ulaşıp bilgi alışverişinde bulunmaları açısından da önemli. Böyle değerlendirdiğimizde Fespa’nın buraya gelmesi sadece bir başarı olacaktır. matbaa&teknik: Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Çağlar Uysal: Türkiye pazarı için, Mandela projesi kadar büyük olmasa da profesyonel fotoğrafçılarla bu tarz etkinlikler düzenliyoruz. Şu anda sadece planlama aşamasındayız; birkaç hafta içinde gerçekleşebilir. Benzer olacak ama bizim tüm Z serisini kapsayan yerel etkinliklerimiz de oluyor. Sektörün profesyonelleri genelde Z6300, 3200 ve 2100’e odaklanıyor. matbaa&teknik: Sizin için odaklandığınız ana müşteri profili nedir? Çağlar Uysal: Biz aslında DesignJet olarak profesyonel fotoğrafçılığın her kısmında yer alıyoruz. Düğün fotoğrafçılığı bir örnek. Geçen yaz yeni bir proje olarak başlattığımız otel ve tatil köylerinde çekilen fotoğrafların aynı anda geniş formatta basılmasına yönelik şu anda 5 adet otelle anlaştık. Buralardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Bunu önümüzdeki yaz daha da genişleterek devam ettirmeyi planlıyoruz. Z serisi, genel olarak grafiğin ve fotoğrafın baskı kalitesinin yüksek olması gerektiği her alanda var olmaya devam edecek.

What would you say about Fespa Eurasia, since it is first time in İstanbul, Turkey? Thomas: I hope it will be successful, I have been recently in Fespa London, which I found very successful. I think the different Fespas across the world are a key opportunity to get the industry together. Not only for vendors to exhibit their products but also for the vendors to network and connect, for the customers to meet the vendors, also for the customers to connect, so I think it is just a great opportunity for everybody in the industry to stay up-to-date on technologies, on products, on solutions, on trends and exchange information. From that perspective I think it can only be a success to have Fespa here. Would you like to add anything else? Çağlar Uysal: For the Turkish market, not as big as Mandala project, but we are also currently running such activities with the professional photographers. Right now we are just planning; it may take place in couple of weeks. It will be similar but also we have local activities which will cover all Z series. The professionals are focusing mainly on Z 6300, 3200 and 2100. Who is your main customer? Biz aslında Design Jet olarak Profesyonel fotoğrafçılığın her kısmında yer alıyoruz. Düğün fotoğrafçılığından tutun da, geçen yaz yeni bir proje olarak başlattığımız otel ve tatil köylerinde çekilen fotoğrafların aynı anda geniş formatta basılmasına yönelik şu anda 5 adet otelle anlaştık. Buralardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Bunu önümüzdkei yaz daha da genişleterek devam ettirmeyi planlıyoruz. Z serisi, genel olarak grafiğin ve fotoğrafın baskı kalitesinin yüksek olması gerektiği her alanda var olmaya devam edecek.



LFP & fespa eurasia

matbaa&teknik

Ferrostaal Durmuyor! Serigrafi Ustası da Türkiye’de Ersel Oflu: “Resmi işbirliğimiz Printek fuarında atılmış olup burada sergilenen JB 720 A makinası da Aydınoğlu Matbaacılık’a satıldı. JB 720 A şu anda maharetli ellerde son derece başarılı bir performans sergilemekte.”

Serigrafi baskı konusundaki teknolojisi ile güven veren bir üretici olan Jinbao, Türkiye pazarındaki başarısı için artık Ferrostaal Türkiye’ye güveniyor. Ocak 2013’den bu yana önemli anlaşmalara imza koyan ve pazardaki sağlam yerini genişletme çabasındaki Ferrostaal Türkiye yeni temsilciliği Jinbao ile de iddialı. İlk kurulum Aydınoğlu Serigrafi de tamamlandı bile. Jinbao serigrafi baskı makineleri hakkındaki sorularımızı şirketin satış müdürü Ersel Oflu cevapladı:

Ersel Oflu: Jinbao serigrafik baskı makinaları ve bunların yardımcı donanımlarını üreten bir firma. Çin menşeili olan firma, üretimini de Çin’in Wenzhou bölgesinde kendi fabrikasında gerçekleştirmekte. Ana faaliyetleri baskı ve ambalaj, elektrik ve elektronik gereç, cam ve seramik dekal sektörlerinde yoğunlaşmış durumda.

matbaa&teknik: Ersel Bey, Jinbao hakkında bilgi verir misiniz? Üretim konusu nedir, üretim alanları ve hitap ettiği endüstriler hangileridir?

Elektrikli ve elektronik endüstriyel ekipmanlarda çok farklı malzemelere farklı üretim esaslarına göre serigrafik baskı imkanı sağlayabilir.

50

Jinbao baskı ve ambalaj sektöründe tabakadan tabakaya yarı otomatik ve tam otomatik, yarım tur ve tam tur, etiket baskı sektöründe bobinden bobine gibi birçok ürüne sahiptir.

Cam ve seramik sektörüne yönelik dekal

baskı sektöründe çok tecrübeli olan Jinbao, güvenlik baskı uygulamalarında da serigrafik baskı çözümleri sunabilmektedir. matbaa&teknik: Jinbao – Ferrostaal işbirliğinden bahseder misiniz? Ersel Oflu: Baskı ve ambalaj sektöründe katma değerli üretime yönelik ekipmanlar Ferrostaal için önemli figürlerden olup serigrafik baskı makinaları son 4-5 yıldır odaklandığımız bir konu. Bu konuda çok farklı üreticilerle diyaloğumuz da oldu. Son yıllarda baskı sonrası makineleri üretimi hızla Avrupa’dan Uzakdoğuya, özellikle



LFP & fespa eurasia

Çin’e kayarken bizim hassasiyetimiz de iyice arttı. Özellikle Çin menşeili ekipmanlarda Jinbao gibi gerçek üreticileri bulmak hayli zor. Jinbao, uzun yıllar farklı markalara fason üretim yapmış olup edindiği tecrübeleri son teknolojileri kullanarak kendi markasına yansıtmayı başardı. Önceleri proje bazlı yaptığımız işbirliği çalışmaları birkaç yıl sürdü. Bu esnada piyasaya giren makineler oldu. Resmi işbirliğimiz Printek fuarında atılmış olup burada sergilenen JB 720 A makinası da Aydınoğlu Matbaacılık’a satıldı. JB 720 A şu anda maharetli ellerde son derece başarılı bir performans sergilemekte. matbaa&teknik: Jinbao ile ilgili olarak Türkiye pazarındaki hedefleriniz nelerdir? Ersel Oflu: Ferrostaal olarak daimi genel prensibimiz doğru makinayı doğru tesise kurmak, verimli çalışmasını sağlamak ve iyi referanslar elde ederek emeğimizin karşılığını kazanmaktır. Jinbao için de bu temel politikamız geçerli. Jinbao üretim portföyündeki tüm sektörlerde ümit verici projelerimiz mevcut. 2014

52

matbaa&teknik

sonuna kadar farklı sektörlerde farklı kurulumlar gerçekleştireceğiz. matbaa&teknik: Jinbao’nun farklı endüstriler için, ambalaj, tekstil seramik vb. değişik konfigrasyonlarda üretimi olduğuna göre sizin Türkiye’de ön plana çıkaracağınız makineler hangileri olacaktır? Ersel Oflu: Öncelikli odaklanmamız baskı ve ambalaj sektöründe tabakadan tabakaya, tam otomatik ve tam tur 510 X 720 ve 750 X 1050 format komple hatlar olacak. JB 720 ve JB 1050 serisi bu ürünler son derece rekabetçi fiyatları yanında yüksek performans ve baskı kaliteleri ile tercih edilir olacaklar. Yanı sıra etiket sektörüne yönelik bobinden bobine baskı yapabilen tam otomatik JB-4070J ve JB-60100J modellerine yönelik de ciddi talepler bekliyoruz. matbaa&teknik: Jinbao tarafından üretilen makinelerin diğer serigrafi makinelerinden ayrılan ve öne çıkan yönleri nelerdir? Ersel Oflu: Jinbao en gelişmiş serigrafik baskı teknolojisi olan tam tur “stop cylinder”

sistemine sahip makinalar üretmektedir. Gelişmiş rakle sistemi ve son derece ileri register hassasiyeti ile baskı kalitesi ve verim en tepe seviyeye taşınabiliyor. Son teknoloji olmasının yanı sıra zengin konfigürasyonu ve son derece ekonomik fiyatları ile rekabette öne çıkabiliyor. Jinbao serigrafi hattının tümünü kendi bünyesinde üretebiliyor. Komple test edilebilen bu entegre yapı sayesinde hem müşterilerimize zengin bir ekipman sağlıyoruz hem de çözümü tek bir çatı altında verebiliyoruz. Jinbao ile serigrafik baskı öncesi yardımcı donanım ekipmanlarını da son derece uygun fiyatlarla tedarik edebiliyoruz. matbaa&teknik: Bütün bu soruların dışında tamamen sizin eklemek istedikleriniz nelerdir? Ersel Oflu: Piyasada ciddi bir serigrafik baskı makinası talebi var. Tüm müşterilerimize Jinbao ile teknoloji, ekipman ve fiyat kıyaslamadan bir karar vermemelerini tavsiye ediyorum. Makinalar konusunda muallakta kalan birçok husus var. Biz bu konuda herkesle bilgilerimizi ve tecrübelerimizi paylaşmaya açığız. Yatırım bilincinin yükselmesinin rekabette Ferrostaal’i her zaman önde kılacağını düşünüyorum.



aktuel

matbaa&teknik

Gietz, Ferrostaal İşbirliği İle Türkiye’de Gietz in Turkey by Partnership of Ferrostaal Turkiye Hansjörg Gietz: “Çikolata yerken kendini rahat hissetmek istersin. Çikolata kilo almanıza neden olabilir, ancak en azından bu durumda kendini rahat hissetmek istersin. Yaldızlı ambalaj size konfor, rahatlık ve biraz da lüks hissi veriyor.” Gietz Sıcak yaldız ve sonlandırma makinelerinin Türkiye’de satışı konusunda Ferrostaal Türkiye ile anlaştı

HÜSEYİN ANIL ANALAN - Ferrostaal Türkiye, İsviçre’nin köklü bir üreticisi olan ve bugün Gietz ailesinin 5. Kuşak kardeşleri Hansjörg ve Claudia tarafından yönetilen Gietz Sıcak yaldız ve sonlandırma makinelerinin Türkiye’de satışı konusunda Ferrostaal Türkiye ile anlaştı. Ferrostaal Türkiye CEO’su Murat Büyükgünay, Genel Müdürü Ersin Şahin, Satış Müdürü Ersel Oflu ve İdari Müdürü Pınar Amaç’ın Gietz CEO’su Hansjörg Gietz ve Bölge Satış Müdürü Michael Grau’nun bir araya geldiği mütevazı imza törenini müteakip bir röportaj yaptık: matbaa&teknik: Gietz’in pazara bakışı nedir? Hansjörg Gietz: Son 15 senede bizim açımızdan çok büyük bir değişim geçirdiğimizi söyleyebilirim. 15 sene önce, makine parkuru tarafında, tamamıyla satışa odaklı bir pazardı. Temel olarak, satma gücü üreticideydi, ancak günümüzde tamamıyla satın almacılara yönelik bir pazar var. Satın alan ihtiyacını belirliyor. 54

Üreticinin de satın almacının istediğini yapması gerekiyor. Bu, büyük değişimlerden bir tanesi ve biz Gietz olarak bununla stratejimizi uygulayarak baş etmeye çalışıyoruz. Günümüzde ticari baskı pazarındaki zorlukları görüyoruz. Tüm dünyada, ticari baskıcılar bazen ambalaj sektörü için çok da iyi olmayan bir etkiyle ambalaj sektörüne yönelmeye başladı çünkü pazara çok düşük fiyatlarla girme çabasındalar. Sonuç itibarıyla, ticari baskının sahip olduğu alanı kaybetmesi gerçeğinden dolayı pazara zarar veriyor. Bu gelişim bir yandan da makine üreticisini etkiliyor. Performans ve fiyat çok daha fazla önem kazanmaya başladı. Biz öyle inanıyoruz ki Gietz bu rekabetçi dünyada İsviçre’de üretilen makinelerle bile çözüm sunabiliyor. matbaa&teknik: 4 renkli bir baskıyı katma değerli bir ürüne çevirme konusunda Gietz’in katkıları ve fikirleri nedir, anlatır mısınız?

Hansjörg Gietz: The conclusion was that; when you eat chocolate, you want to feel cosy. Chocolate may cause you to gain weight, so at least you want to feel comfortable with it. A hot foil stamped packaging is giving you the feeling of being comfortable, is cosy and a little bit luxury as well. What’s Gietz’ view of the market in general? Hansjörg Gietz: From our point of view, I can say that a big change happened over the last 15 years. 15 years ago, from the machinery side, it was a pure sales market. So basically, the power to sell was at the manufacturer, while today we have a clear buyers market. The buyer defines what he needs. The manufacturer has to do what the buyer wants. This is one of the biggest changes and we, as Gietz, are trying to cope with that by adapting our strategy. What we see today are the difficulties of the commercial printing market. All over the world, commercial printers start to enter the packaging industry with an effect which sometimes is not very good for the packaging industry, because they try to enter the market with very low prices. At the end, it harms the market due to the fact that commercial printing is losing territory. This development also affects the machine manufacturer. Performance and price are getting more and more important. We personally believe that Gietz can offer solutions in this very competitive world even with machines made in Switzerland. What are your thoughts on turning a 4-color print into a value added product? Hansjörg Gietz: If you take a look at our samples, you can see what we can offer our customers. What we are doing is turning a simple printed product in a wonderful, very



aktuel

matbaa&teknik

Ferrostaal Türkiye CEO’su MuratBüyükgünay ve Gietz CEO’su Hansjörg Gietz

Hansjörg Gietz: Numunelerimizi incelerseniz müşterilere ne sunabileceğimizi göreceksiniz. Yaptığımız şey basit bir baskılı ürünü satış noktası için muhteşem ve çekici bir ürüne dönüştürmek. Size sıcak yaldız baskı makinelerinin önemine dair bir örnek vereyim. İsviçre’de bir süre önce Nestlé Switzerland pazara yeni bir plastik çikolata ambalajıyla girmeye çalıştı. Yeni konvansiyonel sıcak yaldız baskısından kaçındılar ve pazarı yeni modern bir plastik ambalajla etkilemek istediler. Sonuç olarak İsviçre’de satışlarında %30’luk bir düşüş yaşadılar. Ve bu 1,5 yıl içerisinde yeni ambalaj yüzünden oldu. Bu düşüşün ardından birçok araştırma yapıldı. Sonuç şuydu; çikolata yerken kendini rahat hissetmek istersin. Çikolata kilo almanıza neden olabilir, ancak en azından bu durumda kendini rahat hissetmek istersin. Yaldızlı ambalaj size konfor, rahatlık ve biraz da lüks hissi veriyor.

Amcor Group’a 7. ve Mayr-Melnhof’a da 4. makineyi sattık. Bizim için bu pazara girmek zordu, ancak bir kere müşteriler ikna olduğunda ve ilk Gietz makineleriyle deneyim kazandıklarında, ikinciyi de satın alıyorlar.

Sonunda, Nestlé yaldızlı baskıya geri döndü. Şu anda İsviçre’de yeniden iyi bir pozisyondalar. Bizim de yapabileceğimiz şey bu hisleri kışkırtmak. Dürüst olmak gerekirse, günümüzde ofset baskıdan kim para kazanabiliyor? Ofset baskının kar marjı çok düşük. Sonladırmada ve bir ürünü özel hale getirerek para kazanabilirsiniz. Biz müşterilerimizi bu şekilde desteklemeye çalışıyoruz.

“en iyi olmayı arzu ediyorsan, tek bir hedefe odaklan.” Yapmaya çalıştığımız şey de bu. Tüm yaldız baskı sektörüne ürün vermeyi amaçlamıyoruz. Biz sadece performansa, kaliteye ve kesinlik gerektiren seçkin segmente odaklanıyoruz. Firmamızı pazarda bu şekilde görüyoruz.

matbaa&teknik: Bize Gietz’in Avrupa pazarındaki pozisyonundan bahseder misiniz? Gietz’in hedefleri nelerdir? Rakiplerinizle karşılaştırdığımızda pozisyonunuz nedir? Rakiplere karşı stratejiniz nedir? Hansjörg Gietz: Stratejik olarak bakacak olursak, Gietz İsviçre’de üretim yapan bir firma olduğu için tek bir stratejimiz var. Alanımızda yenilik ve teknoloji lideriyiz. Üretim maliyetlerimizi düşüremiyoruz. Yenilikçi ve teknolojik açıdan her zaman rakiplerimizden çok ileride olmalıyız. Bu Gietz’in ilkelerinde açıkça belirtilmiştir. Sadece profesyonellere yönelik ürünler üretiyoruz. Bu önemli bir nokta, diğer nokta ise 56

Avrupa’da satılan makine miktarı açısından baktığınızda birinci sırada olduğumuzu söyleyemeyiz. Ancak örneğin, Bobst yaldız baskı alanında bizi takip ediyor. Dolayısıyla bizim teknolojik standartlarımızı yakalamaya uğraşıyorlar. Avrupa pazarında ambalaj sektörü söz konusu olduğunda bizim pazarımız kesinlikle bir numara. Müşterilerimiz Edelmann, Mayr-Melnhof vb. Bizim müşterilerimiz büyük firmalar. Örneğin, Amcor Group’a 7. ve Mayr-Melnhof’a da 4. makineyi sattık. Bizim için bu pazara girmek zordu, ancak bir kere müşteriler ikna olduğunda ve ilk Gietz makineleriyle deneyim kazandıklarında, ikinciyi de satın alıyorlar. Avrupa’daki pozisyonumuz şu anda böyle. matbaa&teknik: Gietz’i rakiplerinden ayıran esas farklar nelerdir?

attractive product for the point of sale. Let me give you an example of the importance of hot foil stamping machines. In Switzerland, some time ago Nestlé Switzerland tried to enter the market with a new chocolate packaging of a plastic material. They refrained from conventional hot foil stamping and wanted to impress the market with a new modern art plastic chocolate packaging. What happened was that in Switzerland they had their sales decreased by 30 percent. And this within 1,5 year - due to that new packaging. After that, a lot of research was done. The conclusion was that; when you eat chocolate, you want to feel cosy. Chocolate may cause you to gain weight, so at least you want to feel comfortable with it. A hot foil stamped packaging is giving you the feeling of being comfortable, is cosy and a little bit luxury as well. At the end, Nestlé turned back to hot foil stamping. Now they are on a good track again in Switzerland. This is what we can provoke. Honestly speaking, today who can earn money in offset printing? Offset printing margins are very low. You can earn the money in finishing, in making a product special. This is how we try to support our customers. Could you please tell us about the position of Gietz on the European market? What are the targets of Gietz? What is your position vis-á-vis your competitors? What is your strategy against them? Hansjörg Gietz: From a strategic point of view, we only can follow one strategy, as Gietz is a company producing in Switzerland. We are the innovation technology leader in our field. We cannot reduce our production costs. We need to be innovative and ahead of our competitors in technology. This is clearly stated in our Gietz guidelines. We only make products for professionals. This is one point, and the other point is “if you want to be the best, you need to focus your full strength on one single goal.” This is what we try to do. We do not want to supply the whole hot foil stamping industry. We clearly focus on the premium segment where you need performance, quality and precision. This is how we see our company on the market. With regard to the quantity of machines sold in Europe, we are not number one… But for instance, Bobst is following what we are doing in hot foil stamping. So they try to reach our technology standard. Our segment of the European market is clearly number one when it concerns the packaging industry. Our customers are Edelmann, Mayr-Melnhof etc. The big companies are our customers. For example, we have just sold the 7th machine to the



aktuel

Michael Grau: Herşeyden önce teknoloji. 60 yılda fazla zamandır, bizim ana işimiz yaldız baskı ve onun geliştirilmesi. Rakiplerimiz en çok şekilli kesim tarafından geliyor. Bence en büyük fark bu… Daha sonra, bana göre, büyük bir avantajımız var, çünkü küçük bir firmayız. Esnek bir yapıdayız ve müşterilerimize de yakınız. Destek verebilmek için bu çok önemli. Beni bir müşteri aradığında hemen alt kata inip bir mühendisle görüşebiliyorum, bu da işleri daha kolay ve çabuk bir hale getiriyor. Sadece makine işi değil, makine satmak güzel tabii ki ve bizim işimiz bu. Ancak, biz makinenin iyi çalıştığından emin olmak istiyoruz. Günümüzde iyi hizmet sunmak çok önemli… Bir makine iyi çalıştığında, müşteri memnun oluyor ve sonuç olarak bu durum bizi de mutlu ediyor. matbaa&teknik: Genelde tüm üreticiler aynı şeyi söylüyor. Servis ve teknik destek çok önemli gibi. Mesela siz servis departmanınızda kaç kişi çalıştırıyorsunuz? Hansjörg Gietz: Servis departmanımızda, çıkıp tüm dünyadaki makinelerimize hizmet vermekten başka işi olmayan 13 kişi bulunuyor. Pazarda ayrıca müşteriye ilk desteği sunması için eğittiğimiz yerel teknisyenlerimiz var. Günümüzde hizmet çok hızlı ulaştırılabiliyor. Örnek vermek gerekirse: Bir keresinde, Singapur’da günde 3 vardiya, 7/24 çalışan bir makine arızalanmıştı. Müşterinin de bir günlük gecikmeye bile tahammülü yoktu. Akşamüzeri saat 4’te Singapur’dan telefon geldi, ertesi gün saat 4’te elimizde makineyi tamir etmek için gereken parçalarla birlikte oradaydık. İsviçre’den bile tüm dünyaya 24 saat içinde hizmet götürebilirsiniz. Amcor Group’taki müşterimiz çok şaşırdı. Müşterimiz şöyle dedi: “Diğer firmalara kıyasladığımızda daha önceden böyle bir şey yaşamadığımızı söyleyebilirim.” Gietz’in servis anlayışı budur. Bunun büyük bir firma olmayla ilgisi yok, bunun tamamen nasıl reaksiyon verdiğinle ilgisi var. Makinedeki sorun her zaman hayati veya acil değildir, bazen de daha fazla vaktiniz vardır, müşterinin bunu size belirtmesi gerekir. Biz de buna uygun hareket ediyoruz. Bence bugün küçük firmaların en büyük avantajı daha esnek olmalarından ötürü daha çabuk harekete geçebilmeleridir. Müşterilerimin çoğunluğunda cep telefonumun numarası vardır, bu sayede beni günün her saati arayabilirler hatta hafta sonları bile. Beni bazen hafta sonu aradıkları da oluyor ve ben de onlara bir teknisyen ayarlıyorum. Bu daha büyük şirketlere baktığınızda çok büyük bir fark… Bu, direk yaklaşım, inanıyorum ki, müşterilerimizin de hoşuna gidiyor. Murat Büyükgünay: Teknisyenlerimizin eğitimi makinenin seçilmesiyle birlikte başladı. Ayrıcalıklı bir Gietz distribütörü olduğumuz için Türkiye’de satılan ilk Gietz makinesinin tüm kurulum sürecinde bulunduk ve sıradaki makinelerle desteğimizi daha da artıracağız. 58

matbaa&teknik

Amcor Group and the 4th to Mayr-Melnhof. It was hard for us to get into this market, but once the clients are convinced and have gained experience with their first Gietz machine, they go for a second one. This is our situation at the moment in Europe. What are the main differences that distinguish Gietz from their competitors? Michael Grau: First of all, it is the technology. Since more than 60 years, our core competence is hot foil stamping and its development. Our competitors are mostly coming from the die-cutting side. I think this is the most eminent difference. Then we have, from my point of view, a big advantage, since we are a small company. We are flexible and we are near to the customers. This is very important for service. When a customer calls me, I can go downstairs and talk to an engineer, which makes things easier and faster. It is not only the machinery, it is nice to sell machines of course and it is our business. But, we want to be sure that the machine is running well. Today it is very important to offer a good service. When a machine is running well, the customer is satisfied and consequently, we are happy too. Generally all the manufacturers say the same. How many employees are working in your service department? Hansjörg Gietz: We have 13 people in the service department who have nothing else to do than going out and servicing the machines worldwide. In the markets we also have local service technicians which we train to provide a first support to the customer. Today, service can go very fast. To give an example: Once, there was a breakdown of a machine, which is running 24/7 in 3 shifts, in Singapore. The customer cannot accept one day delay. 4 o’clock in the afternoon we got the call from Singapore, the next day 4 o’clock we were there together with the required part to fix the machine. Even from Switzerland, you can service the world within 24 hours. The customer, from the Amcor Group, was astonished. They said; “compared to other companies, we have never experienced this.” This is what Gietz considers to be service. It is not being a big organization, it is how you react. Not every problem on a machine is crucial and urgent, sometimes you have more time and, the customer should tell you that. We react accordingly. I think today the big advantage of small companies is that they can act quicker since they are more flexible. Many of my clients have my mobile number which allows them to call me anytime during the day, even weekends. Sometimes they call me the weekends and I organize them a technician. This is the

Hansjörg Gietz: The conclusion was that; when you eat chocolate, you want to feel cosy. Chocolate may cause you to gain weight, so at least you want to feel comfortable with it. A hot foil stamped packaging is giving you the feeling of being comfortable, is cosy and a little bit luxury as well. big difference compared to larger organizations. This direct approach, I believe, is very well appreciated by our clients. Murat Büyükgünay: The training of our service technician has already started with the selection of the machine. We have attended the whole installation phase of the first Gietz machine sold in Turkey since we are exclusive Gietz distributor and with the next machines we will even improve our support. Hansjörg Gietz: But I think the biggest difference from our competitors is that, as Michael said, we focus purely on hot foil stamping and not on die-cutting. In our opinion, there are crucial differences between diecutting and foil stamping. The most important one is the time under impression, the so called dwell time. For the foil stamping you need to have a long time under impression to make a nice shiny gold or silver. While die-cutting, you want to be as short as possible under impression (creasing) so that you can move your papers as slow as possible through the machine. We say; we don’t care how fast the sheet goes through the machine. We care how long we foil stamp and how much the ironing effect is. You are doing this business since 1892. You have a huge experience. What would you like to say about this experience of yours? Hansjörg Gietz: As a small Swiss company, you can only follow a niche strategy. It would be easier for us to build a die cutting machine rather than our complex machines. But I would never do that, because, the competition in diecutting is insane.Why should we enter a market where there is a strong price competition? We rather follow our niche strategy and focus on hot foil stamping and we are the only one concentrating on hot-foil stamping. It is up to



aktuel

matbaa&teknik

Ferrostaal’in doğru iş ortağı olduğuna ikna olduk. Ayrıca, özellikle Ferrostaal’in matbaacı ağını da bizimle paylaşması bizim için çok önemli. Sadece bir gündür buradayım ve bu ağın ne kadar iyi işlediğini ve Ferrostaal’in de pazarda ne kadar saygı gördüğünü şimdiden fark ettim. Dolayısıyla, bu işbirliğinden 100% memnunuz.

Murat Büyükgünay: Bir sonraki adımımız, Michael Grau ile birlikte esas müşterilerimize ziyarette bulunmak olacak. Kendisi Ekim’de burada olacak. Bu da bizim bir sonraki aşamamız olacak. İnsanlar ilk satışımızı ve olumlu etkisini gördüklerinde devamı da gelecektir. FSA 870 Compact ESS Gietz makinesinden çok memnun olan Murat Demir’i ziyaret ettik. Makine 6 haftadır çalışıyormuş ve 1 milyon baskıya ulaşmış. Bence en iyi reklam, referans verebileceğiniz bir kurulumdur. Hansjörg Gietz: Ancak, bence rakiplerimizden en büyük farkımız, Michael’in de belirttiği gibi, tamamen yaldız baskı işine odaklanıyoruz, kalıp kesme işine değil. Bizce, şekilli kesim ve yaldız baskı işleri arasında çok önemli farklar var. En önemlisi de, durma süresi de denilen basımda geçen süre. Parlak bir altın ya da gümüş yaldız baskısı elde edebilmek için basımda çok uzun süre geçmesi gerekli. Kalıp kesme yaparken ise basımda (buruşma) çok çabuk olmanız gerekir böylelikle kâğıtlarınızı makineden mümkün olduğunca yavaş geçirebilirsiniz. Biz de; kâğıdın makineden hangi hızla geçtiğiyle ilgilenmiyoruz diyoruz. Biz ne kadar uzun süre yaldızladığımızla ve ne kadar düzleme etkisi sağladığımızla ilgileniyoruz.

olarak, niş bir strateji izleyebilirsiniz. Bizim için bir şekilli kesim makinesi yapmak bizim karmaşık makinelerimizi yapmaktan çok daha kolay olurdu. Ancak bunu asla yapmazdım, çünkü şekilli kesim sektöründe çılgın bir rekabet söz konusu. Neden ağır fiyat rekabeti olan bir pazara giriş yapalım ki? Onun yerine kendi niş stratejimizi uygularız ve yaldız baskı işine odaklanırız ve bu yaldız baskı işine odaklanan bir tek biz varız. Yaldız baskı işinde profesyonel makine sahibi olmayı istemek müşterilere kalmış. Öyleyse eğer gerçekten, Gietz bu iş için gidilecek firma. Müşterilerin talepleri değişkenlik gösteriyor; şekilli kesim işi için Bobst alıyorlar, yaldız baskı içinse Gietz alıyorlar. Bunu seviyorum. Bu bizim gerçekten doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

matbaa&teknik: 1892 yılından beri bu işi yapıyorsunuz. Çok fazla deneyiminiz var. Deneyiminizle ilgili olarak neler söylemek istersiniz? Hansjörg Gietz: Küçük bir İsviçre firması

matbaa&teknik: Murat Bey, Gietz’in deneyimi sizin için bir avantaj mı? Murat Büyükgünay: Evet, Gietz’in deneyimi kesinlikle bizim için bir avantaj. Gietz kendine has satış parametreleri sunuyor ve Ferrostaal

60

the customers, whether they want to have a professional product for hot foil stamping. If so, then Gietz is the company to go to. Many customers differentiate; when they go for die cutting they buy Bobst, when they want to foil stamp, they buy Gietz. I like this. It really shows us that we are on the right track. Mr. Büyükgünay, is the experience of Gietz an advantage for you? Murat Büyükgünay: Yes, the experience of Gietz definitely is an advantage for us. Gietz offers unique selling arguments and as Ferrostaal Turkey, we are convinced that there is a niche market and we consider Gietz as the best supplier for this market. We were in Gossau at the Gietz plant and we were convinced by their people and production site. There is a strong communication between Gietz and us, which will bring us forward. Pınar Amaç: The Turkish market, as we are all aware, is a market where quality is getting more and more important. There is a big competition among the manufacturers and our clients as well. Competitiveness is somehow determined by quality. So, for this segment we are very confident that Gietz will be first choice on the Turkish market supported by the well-established network of Ferrostaal. Murat Büyükgünay: And we have 100% Swiss made products, this is an important issue for our customers. There is a huge market in Asia, so why don’t you have any facilities in Asia? Hansjörg Gietz: Honestly speaking, we have no plan to produce in Asia. It is against our family strategy. We want to control our



aktuel

Türkiye olarak, biz niş bir pazar olduğuna ikna olduk ve Gietz’i de bu pazar için en iyi tedarikçi olarak görüyoruz. Gietz’in Gossau’daki tesislerindeydik ve orada çalışan insanları ve üretim alanını görünce ikna olduk. Gietz ile aramızda bizi ileriye götürecek güçlü bir iletişim var.

matbaa&teknik

Satış ekibimiz ısrarla bana geçtiğimiz yıldan beri Gietz ile işbirliği yapmamızı söylüyordu. Bu sene Michael Grau tarafından Gossau’yu ziyaret etmek üzere davet edildik ve üretim hattını gördük. Bu işin arkasındaki kişilerle tanıştık ve daha sonra ortaklık anlaşması yapmaya karar verdik. Portföyünüzü sadece anlaşma imzalayarak genişletemezsiniz. Ürünün yüksek kaliteli olduğuna ve pazarınızda satabileceğinize ikna olmanız gerekir.

Pınar Amaç: Türkiye pazarında, hepimizin de bildiği gibi, kalite git gide daha da önemli bir hale geliyor. Hem üreticiler arasında hem de müşterilerimiz arasında çok büyük bir rekabet söz konusu. Rekabetçilik kaliteyle belirleniyor. Ferrostaal’in sağlam müşteri ağıyla desteklenen Türkiye pazarında, bu segmentte Gietz’in müşterinin ilk tercihi olacağından çok eminiz. Murat Büyükgünay: %100 İsviçre malı ürünlerimiz var, bu da müşterilerimiz için önemli bir konu. matbaa&teknik: Asya’da çok büyük bir pazar var, böyleyken neden Asya’da hiç üretim tesisiniz yok? Hansjörg Gietz: Dürüst olmak gerekirse, Asya’da üretim yapmak gibi bir planımız yok. Bu bizim aile stratejimizi aykırı. Kalitemizi ve hassasiyetimizi kontrol etmek isteriz. Ancak yine de, Asya’da bile, İsviçre malları iyi tanınıyor ve doğru müşteriyi bulduğunuzda yatırım yapıyorlar. Asya’da bile baskı makineleri arasında büyük bir rekabet var. Kendilerini diğerlerinden farklılaştırmak durumundalar. Yüksek performanslı bir makineniz varsa ve diğer makinelerin yapamadığı işleri yapıyorsa, o zaman farklılaşıyorsunuz. Bizim net olarak Asya’daki stratejimiz bu. Büyük pazarlara girmek yerine, üstün teknoloji üretim yapan birkaç ülkeye ağırlık veriyoruz. Şimdiye kadar bu yöntem çok başarılı oldu. İnanıyoruz ki İsviçre malı makineler iyi tanınıyor. Biraz daha pahalı olsalar bile. Sonuç olarak yaşam döngüsü masraflarını da düşünmek durumundasınız. Bu çok daha önemli… Müşterilerin hedefi her zaman mümkün olduğunca ucuz satın almak ancak makinein yaşam döngüsünü hesaplamayı unutuyorlar. Murat Büyükgünay: Çin malı ürünler de var tabii ki, ama bu niş pazarda değil. Bizim, Ferrostaal olarak portföyümüzde Çin malı ürünler de var ama bu niş pazarda Gietz ile rekabete girebilecek Çin malı bir ürün yok. Hansjörg Gietz: Kısaca, Çin’de yerel üretime yatırım yapmak istemiyoruz. Öte yandan, Çin tütün sektörü bizim için çok önemli. Çin’de sigara ve tütün ambalaj işinde bazı nedenlerden tabakadan bobine doğru büyük bir dönüşüm var. Şu anda bu bizim için iyi bir pazar. Paraları var ve makinede performans ve uzun dönem kaliteye ihtiyaçları var. Ancak makinemizle 62

Ferrostaal Turkiye signed a sales agreement with Gietz covering hot foil stamping and finishing machines to be sold in Turkey. Gietz is a rooted manufacturer in Switzerland and the company today is run by Hansjörg Gietz and his sister Claudia Gietz Viehweger who represent the 5th generation of the Gietz family. Following the humble signature ceremony in which Murat Büyükgünay, Ferrostaal Turkiye CEO, Ersin Sahin, Ferrostaal General Manager, Ersel Oflu, Ferrostaal Sales Manager and Pinar Amac, Ferrostaal Managing Director, Hansjörg Gietz, Gietz CEO and Michael Grau, Gietz Area Sales Manager were present, we made an interview with them. quality and precision. But still, even in Asia, Swiss products are well recognized and if you find the right customers, they invest in this technology. Even in Asia you have a big competition among the printers. They need to differentiate themselves from all the others. If you have a high performance machine that as well can do things which others cannot offer, then you differentiate. This is clearly our strategy in Asia. Not going to the big markets, we concentrate on a few countries with some high end producers. So far, this has been very

successful. We believe that Swiss made machines are very well recognized. Even if you pay a little bit more. At the end you need to calculate the lifecycle costs. This is much more important. The customers’ target always is to buy as cheap as possible but they forget to calculate the lifetime of the machine. Murat Büyükgünay: There are Chinese products of course, but not in this niche industry. We, as Ferrostaal, have Chinese products in our portfolio as well but, in this particular



aktuel

matbaa&teknik

Murat Büyükgünay: Önümüzdeki sene için Sade Ofset Matbaacılık ile ortaklaşa bir açık hava etkinliği planlıyoruz. Çin’de direk olarak ticari baskı pazarına giremeyiz. Aksine, Türkiye’de eminim ki başarılı olacağız. matbaa&teknik: Ferrostaal ile işbirliğiniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Hansjörg Gietz: Şimdiye kadar çok memnunum. İlk makinemizi kısa bir süre içinde satmayı başardık. Bu sene Mayıs ayının başında Printtek Fuarı’nda birçok yeni, gelecek vaat eden anlaşma yaptık. Ferrostaal’in doğru iş ortağı olduğuna ikna olduk. Ayrıca, özellikle Ferrostaal’in matbaacı ağını da bizimle paylaşması bizim için çok önemli. Sadece bir gündür buradayım ve bu ağın ne kadar iyi işlediğini ve Ferrostaal’in de pazarda ne kadar saygı gördüğünü şimdiden fark ettim. Dolayısıyla, bu işbirliğinden 100% memnunuz. matbaa&teknik: Bu ortaklıkla ilgili eklemek istedikleriniz var mı? Murat Büyükgünay: Satış ekibimiz ısrarla bana geçtiğimiz yıldan beri Gietz ile işbirliği yapmamızı söylüyordu. Bu sene Michael Grau tarafından Gossau’yu ziyaret etmek üzere davet edildik ve üretim hattını gördük. Bu işin arkasındaki kişilerle tanıştık ve daha sonra ortaklık anlaşması yapmaya karar verdik. Portföyünüzü sadece anlaşma imzalayarak genişletemezsiniz. Ürünün yüksek kaliteli olduğuna ve pazarınızda satabileceğinize ikna olmanız gerekir. 64

Michael Grau: Bence sadece kelimelerle anlatamayacağınız şeyler vardır. Firmamızı ziyaret eden birkaç müşteriyle bunu deneyimledik. Ayrıca Sade Ofset’ten Murat Demir firmamıza geldiğinde bu yaldız baskı işine yeni başlıyordu. Ürünlerimizi gördü ve felsefemizden etkilendi. Bunun kelimelerle ifade edilebileceğine inanmıyorum. Takım olarak çalışma felsefemizin onu olumlu bir şekilde etkilediğinden eminim. Hiçbir sınır yok ve bu çok önemli. Ferrostaal ile olan ilk temasımız network aracılığıyla oldu. Bir sonraki adımımız ise Türkiye’ye gelip pazarı araştırmak oldu. Bundan sonra, Ersel’e Türkiye pazarına girmeyi istediğimizi söyledik ve böylece başladı. Ersel Oflu: Bay Gietz ile drupa 2012’de tanıştık. Ancak o dönem Gietz satış organizasyonunu genişletmeye henüz hazır değildi. Şimdi hazırlar ve bence doğru zaman. Murat Büyükgünay: Ferrostaal Türkiye olarak, Ferrostaal Group’un bir parçası da olarak, Gietz’i Türkiye’de satabilmeyi umuyoruz ve belki de ileride işbirliğimizi Ferrostaal’in temsil edildiği diğer ülkelerde de geliştirebiliriz. matbaa&teknik: Ferrostaal Türkiye’nin Gietz ile ilgili bir sonraki adımı ne olacak? Murat Büyükgünay: Bir sonraki adımımız, Michael Grau ile birlikte esas müşterilerimize ziyarette bulunmak olacak. Kendisi Ekim’de burada olacak. Bu da bizim bir sonraki aşamamız olacak.

niche there are no Chinese products that could compete with Gietz. Hansjörg Gietz: In short, we don’t want to invest in a local production in China. However, the Chinese tobacco packaging industry is very important for us. In China, there is big shift going on from sheet fed to web fed operation in tobacco packaging for several reasons. At the moment, it is a good market for us. They have the money, and they need the performance and the long term quality of a machine. However, we cannot enter the purely commercial market with our machine in China. In Turkey, on the contrary, we can succeed, I am sure. What can you say about your co-operation with Ferrostaal? Hansjörg Gietz: So far, I am very happy… We succeeded in selling the first machine in a very short time. We have made many new, promising contacts at the Printtek show in Istanbul early May this year. We are convinced that with Ferrostaal, we have absolutely chosen the right partner. And especially it is very important for us that Ferrostaal shares its printers’ network with us. I already noticed, being here since one day only, how good this network functions and how much respect Ferrostaal earns as well from the market. So, we are 100% happy.



aktuel

matbaa&teknik

İnsanlar ilk satışımızı ve olumlu etkisini gördüklerinde devamı da gelecektir. FSA 870 Compact ESS Gietz makinesinden çok memnun olan Murat Demir’i ziyaret ettik. Makine 6 haftadır çalışıyormuş ve 1 milyon baskıya ulaşmış. Bence en iyi reklam, referans verebileceğiniz bir kurulumdur. Önümüzdeki sene için Sade Ofset Matbaacılık ile ortaklaşa bir açık hava etkinliği planlıyoruz.

Murat Büyükgünay: We hope we will succeed in selling Gietz in Turkey and maybe we can later on expand our co-operation to other countries where Ferrostaal is represented.

matbaa&teknik: Türkiye’deki potansiyel yaldız baskı ve özellikle sıcak yaldız baskı müşterileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Ersel Oflu: Bildiğiniz gibi Türkiye pazarı Avrupa’nın geri kalanından gerçekten çok farklı. Profesyonel bir müşteriyle iyi bir başlangıç yapabilirseniz iyi bir üne sahip oluyorsunuz ve birden hiç ummadığınız siparişler alabiliyorsunuz. Türk müşteriler genelde fiyatı çok dert etmiyorlar. Ürün ihtiyaçlarına cevap veriyorsa, satın alıyorlar. Ya yeni ya da kullanılmış bir tanesi, makinenin doğru makine olduğuna inandıklarında muhakkak satın alıyorlar. Burada atmak istediğimiz ilk adım bu. Sade Ofset’in de referansıyla pazardaki diğer firmaların da bu makineyle ilgileneceğini düşünüyoruz. Çünkü sıcak yaldız baskı makinesi lüks sınıfına giriyor, çok basit: “Ya çok iyi yap ya da hiç yapma.”

Do you have anything additional to say about this partnership? Murat Büyükgünay: The sales team urged me to go for cooperation with Gietz since last year. This year we were invited by Michael Grau to visit Gossau and we have seen the production line. We have met the people behind the business and then we were both convinced to start a partnership. You cannot successfully expand your portfolio by just signing a contract. You must be convinced that the product is of high quality and that you can sell it on your market.

Pınar Amaç: Bu arada, Gietz Türkiye’de yeni değil. Daha önce İzmir Çağlayan Ofset’e bir Gietz makine satmıştık. Hansjörg Gietz: Türkiye pazarındaki hedeflerimizi vurgulamak çok güzel. Makineyi Sade Ofset’e satmadan önce Murat Demir bize Gietz makinelerin bir mit olduğunu söylemişti. Herkes makineyi biliyor ancak kimse satın alamıyor veya erişemiyor. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Türkiye’deki insanlara makinenin satın alınabilir ve erişilebilir olmasını sağlayacağımızı söylemek istiyoruz. matbaa&teknik: Siz Gietz ailesinin bir üyesisiniz. Gietz’in bir aile şirketi olması firma için bir başka katma değer. Türkiye’deki matbaaların da önemli bir kısmı aile şirketi. Bir İsviçre markası olmak ve aynı zamanda aile şirketi olmak çifte avantaj… Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz? Hansjörg Gietz: Ben 5. Kuşaktanım ve firmayı kız kardeşim Claudia ile birlikte yönetiyoruz. İkimiz de farklı alanlarla ilgileniyoruz: Claudia Finans Bölümü, İnsan Kaynakları ve Yönetim kademelerinin Başkanlığını yürütüyor ve ben de Üretim, AR-GE ve Satış’tan sorumluyum. Ve köklü bir aile şirketi olmanın bizi aile şirketi olarak eskilere dayanan köklü matbaalarla daha yakın hissettiriyor, tıpkı Sade Ofset’te olduğu gibi… 66

Michael Grau: I think there are things that you cannot describe in words only. We have experienced that with a few customers who have been visiting our company. Also Mr. Demir from Sade Ofset. He was just starting up this hot foil stamping business, when he came to our company. He saw our products and got an impression about our philosophy. I think this cannot be written down. Our philosophy of working as a team surely affected him in a positive way. Even our customers can go to the engineer if they have a problem. There are no limits and this is very important. Mostly the deal is done when they come to our facilities. The first contact we have made with Ferrostaal was via networking. Our next step was to come to Turkey and to investigate the market. After that, we told Ersel that we were determined to enter the Turkish market and so it started. Ersel Oflu: We met Mr. Gietz at drupa 2012. But at that time Gietz was not ready yet to expand its sales organization. Now they are and I think it is the right time. Murat Büyükgünay: As Ferrostaal Turkey, being a part of the Ferrostaal Group, we hope we will succeed in selling Gietz in Turkey and maybe we can later on expand our co-operation to other countries where Ferrostaal is represented. What is the next step for Ferrostaal Turkiye with regard to Gietz? Murat Büyükgünay: Our next step is to make a tour to the main customers with Mi-

chael Grau. He will be here in October. This will be our next milestone. After the people will have recognized our first sale and the good impact of it, further sales will follow. We visited Mr. Murat Demir who is very happy with the FSA 870 Compact ESS Gietz machine. It has been running for 6 weeks and reached an output of 1 million sheets. I think the best advertisement is a reference installation. For next year, we are planning an open house in co-operation with Sade Ofset Printing Co. What do you think of potential foil stamping and in particular hot foil stamping customers in Turkey? Ersel Oflu: You know that the Turkish market is really different from the rest of Europe. If you can start well with a professional customer and you are having a good reputation, then all of a sudden you may receive unexpected orders. Turkish customers do not mention the price often. When the products meet their requirements then they pay for them. Either a brand new or a used one, they surely buy the machine if they believe it is the right machine. So, this is the first step that we want to accomplish here. With the reputation of Sade Ofset we think the market will look at this machine. Because a hot foil stamping machine is a luxury machine, it is simple: “Do it well or leave it.” Pınar Amaç: By the way, Gietz is not new for Turkey. We had sold one Gietz machine to İzmir Çağlayan Ofset. Hansjörg Gietz: It is good to emphasize our targets on the Turkish market. Before we sold the machine to Sade Ofset, Mr. Murat Demir said that the Gietz machine was a myth. Everybody knows it, but nobody can achieve and afford it. This is what we want to change. We want to tell the people in Turkey that we will make it affordable and achievable for many customers. You are a member of the Gietz family. The fact that Gietz is a family-owned business is another added value for Gietz. In Turkey the printing houses are also familyowned. Being a Swiss brand and a familyowned company is a double advantage. What would you like to say about that? Hansjörg Gietz: I belong to the 5th generation and I am leading the company together with my sister Claudia. We are covering different fields: My sister is Head of Financing, Human Resources and Administration and I am responsible for Production, Development and sales. Our first customer in Turkey is a family company like us and this a nice coincidence.



aktuel

matbaa&teknik

Heidelberg’in Devasa Bölgesi: Doğu Avrupa Heidelberg Doğu Avrupa satış müdürü Josef Moser, bölge hakkında bilgi verirken bölgenin 25 milyon 569 bin 785 km² ve 440 milyon nüfus içeren büyüklükte olduğunun altını çizdi. Doğu Avrupa organizasyonunda 525 personel çalışıyor.

Josef Moser M. AKİF TATLISU - Heidelberg, Doğu Avrupa’da hızla büyüyor. Şirketin Doğu Avrupa’daki başarısını gözler önüne sermek için 12 – 13 Eylül tarihleri arasında düzenlenen turda önemli bilgiler paylaşılırken bölgedeki iki önemli matbaaya da ziyaret gerçekleştirildi. Slovakya ve Çek Cumhuriyetini kapsayan tur 12 Eylül günü Heidelberg’in Slovakya’da bulunan Nové Mesto fabrikasında başladı.

Devasa Bir Bölge – Heidelberg Doğu Avrupa Burada yapılan sunumda Heidelberg Doğu Avrupa satış müdürü Josef Moser, bölge hakkında bilgi verirken bölgenin 25 milyon 569 bin 785 km² ve 440 milyon nüfus içeren büyüklükte olduğunun altını çizdi. Doğu Avrupa organizasyonunda 525 personel çalışıyor. Heidelberg’in Doğu Avrupa organizasyonu Türkiye’nin içinde bulunduğu Heidelberg CIS/Heidelberg Ukrayna, Polonya, Avusturya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Finlandiya ve Lübnan olmak üzere dokuz şirketten oluşuyor. Ayrıca şirketin bölgede 22 temsilcisi bulunuyor.

Bölgenin Önde Gelen Ambalaj Matbaası Yatırımcıları 68

Moser’den sonra söz alan Geniş Format Baskı ve Ambalaj Sonlandırmadan sorumlu müdürü Stefan Hasenzahl, bölgedeki ambalaj yatırımlarının hızlı artışına dikkat çekti. Amiral Gemisi Speedmaster XL145 & 162’in yanı sıra karton kutu üretim makineleri Dymatrix 106, 113 & 145 CSB, Varimatrix 82 CS &105C / CS & 105 CSF, katlama yapıştırma makineleri Diana serisi ile yakaladıkları başarıyı özetledi. Bölgede tüm bu ambalaja yönelik makine yatırımı yapan matbaalara arasında Polonya’dan Colours Factory, Packplus, Hammer, QuadWinkowski, Letonya’dan Livonia, Slovakya’dan Neografia-Martin, 2011 -13 yılları arasında sekiz farklı Speedmaster XL145 & 162 yatırımı yapan büyük matbaalar arasında sayılırken; Polonya’dan Karton-Pak, August Faller KG, komple hat yatırımı ile Çek Cumhuriyetinden Rondo Obaly, Litvanya’dan MTL CARTON ve üçüncü Varymatrix yatırımını yapan Halaman Matbaası bölgenin önemli yatırımcıları arasında gösterildi.

Heidelberg Nové Mesto Fabrikası Heidelberg’in Slovakya’da bulunan Nové Mesto fabrikasının müdürü Juraj Kyjaci, fabrika

hakkında bilgileri paylaştığı sunumunda fabrikanın kısa geçmişine değindi. Ferdinand Emil Jagenberg tarafından 1878’de kurulan Jagenberg fabrikasına dayanan geçmişi Heidelberg’in 1998’de Jagenberg’i satın alması ve yeni bir üretin alanı inşa etmesi ile devam ediyor. Nové Mesto’da karton katlama yapıştırma makineleri, şekilli kesim ve dikiş makinelerinin alt gurupları ile komponentlerin üretimi yapılıyor. 36 bin metrekare alana yayılan fabrika’da 2010 yılında Heidelberg fabrikasına entegre olmasından bu yana Heidelberg’in üretim ve kalite standartları uygulanıyor.

Slovakya’da 500 Matbaa, 5000 Kişi Çalıştırıyor Fabrika turunun ardından Heidelberg Slovakya Başkanı Ivan Topol´ský, ülke hakkında özetle şu bilgileri paylaştı: 1993’de bağımsız bir cumhuriyet olan Slovakya 2004’de Avrupa Birliği’ne dahil olmuş. Ülkenin gayri safi milli Hasılası 2013’de %2,7 büyüyerek 72.39 milyar euro olmuş. İşsizlik oranı ise 13,6. Basım endüstrisine gelince: Ülkenin basım tarihi 15. yüzyıla dayanıyor. Bugün tahmini 500 matbaa bulunan ülkedeki 6 matbaanın çalışan sayısı 300 ve üzerinde. Ülkede matbaa işinde



aktuel

çalışanların sayısı ise yaklaşık olarak 5 bin. Ülkede 1998’den bu yana sekiz yabancı kaynaklı matbaa kurulumu yapılmış. Bunlardan iki tanesi 2010 ve 2012’de kapatılırken bir tanesi de 2013’de Romanya’ya taşınmış. Ülkedeki Heidelberg satışlarının %65’i makine yatırımı. Kalan %35’lik kısım ise yedek parça, servis gibi hizmetlerden oluşuyor. 12 Eylül programı Slovakya’daki Heidelberg kullanıcı Neografia matbaasına yapılan ziyaretle sona erdi.

Heidelberg Çek Cumhuriyeti 13 Eylül programı Çek Cumhuriyetinde devam etti. İlk durak Finidr, matbaasıydı. Burada Moser Heidelberg servis stratejisini anlatırken Heidelberg Çek Cumhuriyeti Servis Müdürü Jan Procházka, Çek Cumhuriyeti ve buradaki Heidelberg varlığı hakkındaki bilgileri paylaştı. Procházka’nın verdiği bilgilere göre 10,5 milyon nüfusa sahip olan ülkede aktif ve muteber olarak nitelendirilen matbaa sayısı yaklaşık 500. Ortalama çalışan sayısı 15 bin. Basım sektörünün ağırlığını ticari matbaalar oluşturuyor

70

matbaa&teknik

(%85). Kalan %15 ise ambalaj matbaalarından oluşuyor. Heidelberg Çek Cumhuriyeti yapılanması, Heidelberg Praha spol.s r.o. ismi ile 1991’de tesis edilmiş. Prag’da bulunan şirket 41 kişilik bir ekibe sahip ve 2007’de lokal Print Media Academy kurulmuş. Fabrikanın satışının %72’sinin makineler oluşturuyor. Ülkedeki yatırımların %90’ı AB desteği ile gerçekleşiyor. Genç yaşta kullanılmış makineye talep yüksek. Ambalaj ise büyümeye devam ediyor. Ticari matbaaların önemli bir kısmı yeni iş imkanları araştırıyor. Küçük ambalajlar ve UV baskı gibi. (Türkiye’ye çok mu benziyor?)

Türkiye’ye Geri Dönüş İki günlük Doğu Avrupa programı aynı gün sona erdi. Edinilen bilgiler ışığında yorumum Doğu Avrupa’nın Heidelberg için ne kadar önemli olduğu. (Teyid için ikinci paragrafa tekrar bakınız) Çünkü nüfusun çokluğu ambalaj olan ihtiyacın artmasına sebep oluyor bu da daha fazla baskı demek. Slovakya ve Çek Cumhuriyeti aslında iki küçük ülke. Toplam nüfusu takribi 16

milyon. İki ülkedeki toplam matbaa sayısı ise yaklaşık bin. Yani Türkiye ile kıyaslandıklarında hem nüfus hem de matbaa sayısı için daha küçük ülkeler ancak her ikisinin de 2004’de AB’ye kabul edilmiş olmaları ve yabancı şirketlerin matbaa kurmaları onları Avrupa için popüler ülkeler haline getirmiş. Üst paragraftaki Procházka’nın verdiği bilgiyi tekrarlamak istiyorum. Çek Cumhuriyetindeki matbaa yatırımlarının %90 AB desteği ile yapılmış. Hülasa, Türkiye’nin basım endüstrisinin büyümeye ne kadar elverişli olduğunu bu bilgilerden anlıyoruz. Önümüzdeki en önemli engel, kim ne derse desin AB üyeliği olarak ortaya çıkıyor. Bir de matbaacılarımızın yüksek teknolojiye yatırım yapma ve ihracat yapma gayretlerinin artırılması çabalarının yükselmesi gerekiyor ve tabii kimse kızmasın ama yüksek teknolojinin altını çizmek istiyorum, ikinci el yatırımlarının coşması endüstrimizi kesinlikle büyütmüyor. Heidelberg ise Türkiye’de de bölgenin en kıymetli şirketlerinden biri olarak sizi bir üst lige taşımaya hazır bekliyor.



aktuel

matbaa&teknik

Çek Cumhuriyeti’nin En Büyük Basımevi Finidr

Heidelberg’e Güveniyor Czech Republic’s Largest Publishing Print Shop Sees a Boost in Productivity Finidr, ikinci Speedmaster XL 106’ı devreye sokuyor Çek Cumhuriyetinin en büyük basım evi olan Finidr, Cesky Tesin kasabasında faaliyet gösteriyor ve Heidelberger Druckmaschinen AG’den aldığı ikinci Speedmaster XL 106’yı da geçtiğimiz günlerde kullanıma açtı. Bu iki zirve performanslı makinenin her birinde sekizer baskı ünitesi, bir perfecting var ve senede yaklaşık 70 milyon tabaka kağıt üretebiliyorlar. Ayrıca Prinect Inpress Control inline renk ölçüm ve kontrol sistemine ve AutoPlate XL tam otomatik kalıp değiştirmeye sahipler. Basımevinin CutStar tabakalayıcısı da gerekli kağıt hacmini sağlıyor.

Yılda 20 Milyon Kitap Finidr Matbaasının sahibi Jaroslav Drahos, “Speedmaster XL 106’ıyı drupa 2012’i de gördük ve kapsamlı bir test sürecinin artından yatırım kararımızı verdik. Bu makineyle elde ettiğimiz çok kaliteli sonuçlar ve ulaştığımız verimlilik seviyeleri, aynı modelden ikinci bir tane alma kararımızda son derece etkili oldu. Bunun sonucunda bu alandaki verimliliğimiz yüzde 40 civarında arttı” diyor. 1994’de kurulan basımevinin 350 kişilik iş gücü ve 23 milyon euroluk yıllık satışları var. Ayrıca her sene yaklaşık 20 milyon kitap üretiyorlar. Bunlar arasında yüksek kaliteli, göz alıcı

renklere sahip kitaplar, siyah beyaz ürünler ve 24/7 üretilen standart kitaplar sayılabilir. Şirket ayrıca yüksek kaliteli kitap ciltleme alanında da uzmanlığa sahip. Finidr, birçok kalite sertifikasyonu almasının yanında (Ugra ve Heidelberg sertifikaları), kağıtların kaynak-koruyucu bir şekilde kullanılmasına sağladığı katkılar dolayısıyla FSC sertifikasına da sahip (Orman Koruma Konseyi). Ürünlerinin yüzde 80’i ihraç ediliyor.

Etkileyici Hizmet! Basımevi, baskı, öncesi ve sonrasında Heidelberg’in teknolojilerini kullanıyor. İki tane Speedmaster XL 106’a ek olarak, matbaada iki tane Speedmaster SM 102 ve bir tane Speedmaster SM 74 bulunuyor. Şirketin kalıp bölümünde üç tane Suprasetter bulunuyor. Mücellit ekipmanları arasında çeşitli Stahlfolder sistemleri de var. Prinect Business Manager, Finidr’da etkili bir üretim kontrolü olmasını sağlıyor. Drahos, “Ulaşılabilirlik ve kalite anlamlarında piyasa koşulları giderek daha zorlu hale geliyor. Son derece kısa baskı hazırlık süreleri ve kararlı üretim koşulları rekabette ileriye geçmenin en önemli koşulları. Heidelberg, sunduğu son teknoloji ürünler yanında, etkileyici hizmetiyle de yatırım kararlarımızda ciddi bir yer tutmayı başardı” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Finidr takes a second Speedmaster XL 106 into operation Finidr, the Czech Republic’s largest publishing print shop, is based in the town of Cesky Tesin and has just taken a second Speedmaster XL 106 from Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg) into operation. The two Peak Performance Class presses, each with eight printing units and a perfecting device, produce a total of some 70 million sheets per year. They are also equipped with the Prinect Inpress Control inline color measurement and control system and the AutoPlate XL fully automatic plate changer. The print shop’s CutStar sheeter supplies one of the presses with the necessary volume of paper. “We saw the Speedmaster XL 106 at drupa 2012 and reached our investment decision following comprehensive testing. The extremely impressive quality and productivity we achieved with this press in practice very soon led us to invest in a second machine of the same model. As a result, our productivity in this area of the company has climbed by around 40 percent,” sums up Finidr’s owner Jaroslav Drahos. Founded in 1994, the print shop with a workforce of 350 and annual sales of EUR 23 million produces approximately 20 million books every year. They include high-quality, challenging color and black-and-white products as well as standard books produced 24/7. The company also boasts specialist expertise in the area of high-quality bookbinding. Finidr has achieved a whole host of quality certifications (Ugra and Heidelberg certificates) and is the proud owner of the FSC (Forest Stewardship Council) certificate for resource-conserving use of paper. Some 80 percent of its products are destined for the export market. The print shop uses prepress, press, and postpress technology from Heidelberg. In addition to the two Speedmaster XL 106 presses, the pressroom also accommodates two Speedmaster SM 102 machines and a Speedmaster SM 74. The company’s prepress section benefits from three Suprasetter platesetters and its postpress equipment includes several Stahlfolder systems. Prinect Business Manager ensures efficient production control at Finidr.

Çek Cumhuriyeti’nin en büyük basımevi olan Finidr’de yüksek kaliteli kitap üretimi. Tüm bu üretim Heidelberg’den alınan iki Speedmaster XL 106 etrafında dönüyor. High-quality book production at Finidr, the Czech Republic’s largest publishing print shop, centers around two Speedmaster XL 106 presses from Heidelberg. 72

Finidr Matbaasının sahibi Jaroslav Drahos Finidr’s owner Jaroslav Drahos

“The market is becoming increasingly demanding in the areas of availability and quality. Extremely short makeready times and stable production conditions are absolutely vital to remain competitive. In addition to cutting-edge technology from Heidelberg, the company’s impressive service portfolio is also a key factor in our investment decisions,” stresses Drahos.



aktuel

matbaa&teknik

Heidelberg, Slovakya’daki ilk Speedmaster XL 145’ini kurdu Heidelberg Installs First Speedmaster XL 145 in Slovakia Ülkenin en büyük basımevlerinden birisi olan One of the country’s largest Neografia, Heidelberg teknolojisini kullanarak print shops pursues further growth with Heidelberg rekabette öne geçmeyi planlıyor technology

Slovakya’daki en büyük basımevlerinden birisi olan Neografia, geçtiğimiz günlerde bir Speedmaster XL 145 kurulumunu tamamladı. Bu, söz konusu format sınıfında Slovakya’da kurulan ilk makine. Book producer Neografia, one of the largest print shops in Slovakia, recently started operating a Speedmaster XL 145. It is the first Heidelberg press of this format class to be installed in the country.

Bratislava’nın 200 km kuzeyinde bulunan Martin’de faaliyet gösteren Slovakyalı basımevi, Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg)’den aldığı Speedmaster XL 145 üzerinde çalışmaya başladı bile. Bu yeni makine, bu klasmanda Slovakya’da kurulan ilk Heidelberg. Dört baskı ünitesi ve bir lak ünitesi, 74

sadece kitap üretimi için kullanılacak. Neografia, sofistike renkli kitaplar, dergiler, kataloglar ve kartonlar üretiyor. Yıllık 54 milyon euroluk satışı olan şirket ülkenin en büyük basımevlerinden birisi ve ihracatı genelde AB ülkelerine oluyor. Satışlarının %70’ini ihraç eden şirketin üretiminin %97’sini kitaplar oluşturuyor.

Slovakian book printing company Neografia, which is based in Martin, some 200 kilometers north of Bratislava, has recently started production on a Speedmaster XL 145 from Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg). The new machine is the first Heidelberg press in this format class to be installed in Slo-



aktuel

matbaa&teknik

vakia. Its four printing units and one coating unit are to be used exclusively for book production. Neografia produces sophisticated color books, magazines, catalogs, and folding cartons. Generating annual sales of some EUR 54 million, it is one of the largest print shops in Slovakia, with exports – predominantly destined for EU countries – accounting for 70 percent of its sales, and 97 percent in the case of book production. “It is our vision to be one of the most advanced businesses in the European print media industry. As we continue to grow, we also want to ensure that our customer satisfaction stays as high as possible. That is why we are continuously investing in cutting-edge production and information technologies. We are certain that the Speedmaster XL 145 provides a solid foundation for this ambition,” says Emanuel Balazia, CEO of Neografia. However, this isn’t the first time that Neografia has used large-format presses. The company had previously operated several nonHeidelberg presses in the same format class. The company’s sheetfed offset operations also recently installed a Speedmaster XL 75, which is primarily used to print book covers, and two Speedmaster CD 102 presses, which are mainly used for packaging printing.

Neografia’nin CEO’su Emanuel Balazia, “Avrupa baskı medyası sektöründeki en gelişmiş şirketlerden birisi olmayı hedefliyoruz. Büyümeye devam ettikçe, müşteri memnuniyetinin de en yüksek seviyede kalmasına dikkat ediyoruz. Bu nedenle sürekli yeni teknolojilere ve bilişim ürünlerine yatırım yapıyoruz. Speedmaster XL 145’in bu konuda bizlere büyük yardımı dokunacağından eminiz” diyor. Ama bu, Neografia’nın geniş format baskı makinelerini ilk defa kullanışı değil. Şirket daha önce de aynı format sınıfında birçok Heidelberg olmayan makine kullanmış. Şirketin tabaka ofset operasyonları kapsamında da bir Speedmaster XL 75 kurulumu yapıldı ve bu cihaz genelde kitap kapaklarının basımında kullanılıyor. İki tane Speedmaster CD 102 ise genelde ambalaj baskısında kullanılıyor. Neografia’daki baskı sonrası operasyonları da, Stahlfolder serisinden çeşitli sonlandırma 76

sistemleri şeklinde Heidelberg teknolojilerinden faydalanıyor.

The postpress operations at Neografia use Heidelberg technology, too, in the form of several postpress systems from the Stahlfolder series.

Yeşil tesise milyonlarca Euro yatırım

Millions invested in green-field site

Speedmaster XL 145’in kurulumuyla aynı zamanlarda Neografia, Martin’in dışındaki 15 bin m2’lik bir sahaya yeni bir üretim sahası kurdu. Bu işlemle birlikte şirketin tüm faaliyetleri ve 700’den fazla çalışanı tek bir yere toplanmış oldu ve verimlilikte ciddi bir artış sağlandı. Toplam olarak yeni sahaya 20 milyon euro’dan fazla yatırım yapıldı. Heidelberg’in VLF ve Postpress Ambalaj üretimi yöneticisi Stefan Hasenzahl ise “Neografia’nin bir Speedmaster XL 145 satın alma konusundaki kararı, Heidelberg’in ambalaj matbaacıları ve internet baskı dükkanları arasında son derece ünlü olan geniş format baskı makinelerinin artık giderek kitap üretimi alanına da girdiğini gösteriyor” yorumunu yaptı.

At the same time as it installed the Speedmaster XL 145, Neografia also inaugurated a new production facility on a 15,000-squaremeter site on the outskirts of Martin. The move brings together all the company’s activities and over 700 employees in one place, thereby significantly boosting efficiency. In total, it has invested some EUR 20 million in the new site. “Neografia’s decision to acquire a Speedmaster XL 145 shows that the large-format presses from Heidelberg, which have become popular with packaging printers and Internet print shops, are now also gradually becoming established in book production,” explains Stefan Hasenzahl, head of the Very Large Format and Postpress Packaging business area at Heidelberg.



aktuel

matbaa&teknik

Türkiye’de Mutlu Bir İsviçreli: Ferag AG Jacques Orobitg: “Biz Ferag’ız. Türkiye’de baskı sonrası ekipmanları tedarik eden bir firma olarak yer almaktan gurur duyuyoruz ve pazarda uzun yıllar boyunca kalmayı ümit ediyoruz”

Ferag’ın İsviçre Hinwil’deki fabrikasından yaptığımız turun ve yeni ürünler HPC (High Performance Conveyor) ve HPS (High Performance Stacker)’ın ve minisert insert atma makinesi tanıtımlarının ardından Ferag Satış Müdürü Jacques Orobitg ve Dereli Graphic Satış Müdürü Bora Erdem, hem yeni ürünleri hem de pazarı sizler için değerlendirdi. Orobitg ve Erdem, iki yeni çözümün başarılı olacağından eminler. Erdem, yeni conveyor’un kullanım kolaylığı ve uzun ömürlü olmasına dikkat çekiyor: “Yeni teknoloji olarak getirilen gripper yani gazete ve dergi taşıyıcı olarak adlandırdığımız tutucular plastikten üretildi ve tamamen esneyebilen bir tasarımda yapılarak sunuldu. Bu da gelecek yıllarda kullanım kolaylığı ve bakım gerektirmemesi sebebiyle daha uzun ömürlü olacak ve dolayısıyla pazarda ciddi bir 78

yer edinecektir.” Orobitg ise yüksek kaliteyi daha ekonomik olarak sunma imkanı kazandıklarını anlattı: “Bu ürünler hem yeni hem de hali hazırda içinde olduğumuz pazarlar için acilen ihtiyacımız olan ürünlerdi. Bu yeni taşıyıcı teknolojisi sayesinde yüksek kalite ve düşük fiyat isteyen yeni pazarlara girebiliyoruz. Eski müşterilerimizin tümüyle devam ediyoruz, onlara yayım konusunda yeni çözümler sunuyoruz. İstifleyici ile de önceki modellerimizde esnekliği koruduk ve yeni pazarlara sunduk. Tüm eski müşterilerimize de yüksek kaliteli ve daha ekonomik ürünler sunarak çalışmaya devam ediyoruz.”

Türkiye Pazarında Güçlü Bir Konumdayız Jacques Orobitg, Türkiye’yi yakından tanıyor. Tüm Ferag projelerinde yer alan ve Türkiye

pazarını yakından takip eden Orobitg, 15 civarında matbaayla çalıştıklarını, anlatıyor. Geniş insert ürün gamlarını yeni tutucu makaslarla ve istifleyicilerle kombine edebiliriz diyen Orobitg, Türkiye’de çok güçlü olduklarını anlatıyor: “İçinde Sabah, Zaman gibi gazeteleri de barındıran çok geniş bir müşteri portföyümüz var. Aynı zamanda ticari baskı sektöründe de varız. Ciner Gurubu bizim yeni müşterimiz oldu, burada önemli kurulumlar gerçekleştirdik. Türkiye pazarında güçlü bir konumdayız ve Türkiye, Ferag için önemli bir pazar.” Sorumlu olduğu bölgeler içinde Türkiye ve tüm Orta Doğu’nun özellikle Mısır ve İran’ın da olduğunu söyleyen Orobitg, son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerden de rahatsız olmadıklarını anlatıyor: “Türkiye ve tüm Ortadoğu’da özellikle de Mısır ve İran’dan sorumluyum, İspanya ve Portekiz de sorumluluk


aktuel

matbaa&teknik

alanıma giriyor. Şu anda Türkiye’nin bizim için en önemli pazar olduğunu söyleyebilirim. Siyasi gelişmeler ışığında şimdiye dek devam eden projelerimizi durdurma ya da değiştirme ihtiyacı hissetmedik. Şimdiye kadar zor oldu belki ama sonunda her şeyin yoluna gireceğini düşünüyorum. Devam eden projelerimizde çalışmayı ve yenilerini de yapmayı sürdüreceğiz.”

olan proje zaten şu anda hali hazırda bitmiş durumda. Kurulum tamamlandı ama devam eden yenilemeler olabilir. Dolayısıyla bununla ilgili bir yatırım kararı iptali ve bu yönde bir bilgilendirme de olmadı. Türkiye’de de sürekli gelişen bir ekonomi var. Komşularımızda olan bir takım olumsuzluklardan dolayı da bu gelişimin duracağına inanmıyorum.”

Siyasi Gelişmelerden Kaygı Duymuyoruz

Ferag’ın Türkiye’deki Müşteri Memnuniyeti %100

Erdem’in Ferag’ın Türkiye’deki konumuna ilişkin yorumu da meslektaşı ile benzer: “Şu anda hali hazırda devam eden projeler var. İster istemez dünyada farklı oluşumlar oluyor. Olumsuz yönde etkileri de yansıyor, en azından kur bazında bir takım sıkıntılar yaşandı. Her sektörde olduğu gibi, yurtdışıyla çalıştığımız için, bizim sektörde de bunun olumsuz etkileri mutlaka görülüyor, bununla ilgili geri dönüşler aldık. Global yapılanmalar ve savaş tehditleri de ister istemez herkeste negatif bir düşünce oluşturuyor. Bence bu süreç düzgün ve problemsiz bir şekilde geçecek. Savaş olmadan da bir takım şeylerin çözülebileceği kanısındayım. Mısır’da

79

Erdem, Ferag’ın Türkiye pazarına bakışını ise şöyle özetliyor: “Tüm dünya için Türkiye çok önemli bir pazar. Ferag için de öyle. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla bunu yeterince ispat ettik zaten. Yaklaşık 9 senedir Ferag’la beraberiz, bu süre içinde müşterilerimize verdiğimiz sözleri hep tuttuk. Türkiye’de Ferag’ın müşteri memnuniyetinin %100 olduğundan şüphem yok. Bunu da müşterilerden aldığım geri bildirimlerden görebiliyorum. Bugün Ferag müşterisi olan ya da olmayan hangi grupla görüşürseniz görüşün Ferag’ın başarısını, teknolojik kalitesini, üstünlüğünü, servis ve garantisi ve servis

sonrasında verilen hizmetleri konusunda olumlu şeyler söylediklerini göreceksiniz. Biz bu hizmetlere Dereli Grup’ta daha da güçlenerek devam ediyoruz, müşterilerimiz bize 24 saat ulaşabilirler, gereken her türlü olanağı zorlayıp gereken tüm yardımı yaparız, piyasada da zaten belirli bir güven oluşturmuş durumdayız.”

Türkiye’de ve Dereli Graphic ile Bulunmaktan Gurur Duyuyoruz Orobitg de Erdem’i teyid ediyor. “Biz Ferag’ız. Türkiye’de baskı sonrası ekipmanları tedarik eden bir firma olarak yer almaktan gurur duyuyoruz ve pazarda uzun yıllar boyunca kalmayı ümit ediyoruz” diyor ve ekliyor: “Dereli Graphic ile çalışmaktan çok memnunuz, piyasada çok aktifler. Yaklaşık 1,5 senedir birlikte çalışıyoruz. Piyasada iyi tanınıyorlar. En önemlisi de şu ki yönetim seviyesinden mühendis seviyesine kadar neredeyse herkes Dereli Graphic’i tanıyor. İyi tanınan ve güvenilir bir yerel ortağa sahip olmak bizim için çok önemli. Türkiye’de böyle bir ortağımız olduğu için gurur duyuyoruz.”


aktuel

matbaa&teknik

Ferag’ın Yeni Taşıyıcı ve İstifleme Teknolojisi New Conveyor and Bundling Technology By Ferag

Ferag AG is launching two new developments for the conveying and bundling process the High Performance Conveyor Ferag AG, taşıma ve istifleme işlemleri için iki yeni (HPC) and the High ürününü piyasaya sürüyor. Yüksek Performanslı Performance Stacker (HPS).

Konveyör (HPC) ve Yüksek Performanslı İstifleyici (HPS). Ayrıca bir sene önce piyasaya sürülen MiniSert inserting hattının temel özellikleri de daha geliştirildi.

Furthermore, key features of the MiniSert inserting line introduced one year ago have been the subject of further development.

Demand in the BRICS markets Behind the development of the two new products, the High Performance Conveyor (HPC) and High Performance Stacker (HPS), are Ferag AG’s know-how and decades of experience in the design and construction of conveyor and stacking technology. The new developments are a response to a wish that’s been expressed by many customers in the BRICS markets: namely, to update their newspaper production processes with quality Ferag products. Ferag AG is placing robust technology with an excellent price-performance ratio at the disposal of these users in the form of the HPC and HPS. Less than twelve months passed between the decision to invest in the development of the HPC-HPS system and the first preview. The new technology will be available on the market from the first quarter of 2014.

Low operating costs

Ferag AG 5 Eylül günü İsviçre Hinwil’de bulunan fabrikasında yaptığı müşteri ve basın toplantısı ile yeni Yüksek Performanslı Konveyor (HPC) ve Yüksek Performanslı İstifleyici (HPS) sistemleri ile geliştirilen MiniSert insert hattını tanıttı.

HPC-HPS sisteminin gelişimine yatırım yapma kararı ile ilk gösterimi arasında sadece on iki ay geçti. Bu yeni teknoloji 2014’ün ilk çeyreğinden itibaren kullanıma sunulacak.

Düşük işletme maliyetleri BRICS piyasalarından talep Yüksek Performanslı Konveyör (HPC) ve Yüksek Performanslı İstifleyici (HPS) gibi iki önemli teknolojinin arkasında Ferag AG’nin bilgi birikimi ve taşıma ve istifleme teknolojisindeki uzun yıllara dayanan deneyimi yatıyor. BRICS piyasalarında uzun zamandır hissedilen yeni müşteri talepleri bu teknolojilerin gelişiminde büyük rol oynadı. Ferag AG, HPC ve HPS ile son derece sağlam bir teknolojiyi, muhteşem bir fiyat-performans kombinasyonuyla sunuyor. 80

Yeni HPC konveyör sistemi 90 bin cph üretim hızlarında A’dan B’ye gazete ürünlerinin aktarılması için tasarlandı. Zincirler ve tutucu makaslar yüksek kademeli plastikten üretildi. Finite Element Method (FEM), HPC tutucu makasının tasarımında ve zorlu fiziksel özelliklerinin geliştirilmesinde kullanıldı. Sağlam yapısı sayesinde yüksek ağırlık altında bile güvenilir bir şekilde çalışabiliyor. Ayrıca uzun servis ömrüne rağmen işletim maliyetleri oldukça düşük. Hafif makas ve zincir konstrüksiyonu sayesinde,

The new HPC conveyor system has been designed for the transport of newspaper products from A to B at production speeds up to 90,000 cph. The chains and grippers are manufactured from high-grade plastic. The Finite Element Method (FEM) was employed in the design of the HPC gripper and verification of its tough physical properties. The robust construction guarantees dependable production even under high loads, with low operating costs over a long service life. Thanks to the lightweight gripper and chain construction, the power consumption of the High Performance Conveyor remains low, bringing a further big boost to the efficiency of this conveyor system.

Offline processing The High Performance Conveyor takes production off the newspaper printing machine at speeds up to 90,000 cph. Products



aktuel

matbaa&teknik

Yüksek Performanslı Konveyörün enerji tüketimi son derece düşük ve bu da konveyör sisteminin verimliliğini biraz daha arttırıyor.

Offline işlem Yüksek Performanslı Konveyör, gazete basım makinelerinin hızını 90 bin cph’e çıkarıyor. Ürünler, belli bir hızda devam eden akış ile HPC ileti istasyonundaki HPC makaslarına aktarılıyor. Konveyör sistemini ayrı iletim istasyonlarına bağlamanın yanında, ikinci ya da üçüncü katlama sonrasında gazeteleri iki istasyon üzerinden aktarmak gibi farklı seçenekler de mevcut. Yüksek Performanslı Konveyörde, ürünler tüm sonlandırma süreç işlemlerine teslimat kemeriyle aktarılabiliyor. İstiflemeye aktarmanın yanında, offline modda sarım sistemine de bağlantı yapılabiliyor ve bunun ardından çeşitli işlemler yapılabilecek şekilde ayarlanabiliyor (insert yerleştirme, dikiş, kesim vs).

Evrensel kullanım için zincir HPC, uygulamada evrensel olan bir zincir sistemine dayanıyor. HPC makaslar yerine, zincir bağlantılarına herhangi bir konveyör bileşeni takılabiliyor. Bir versiyon, bildiğimiz PKT levha zinciri taşıyıcısı. Bu sistem, gazeteleri yükleme alanlarına taşımak için kullanılıyor. Ama HPC zinciri aynı zamanda ölçüm için yapılan, ekonomik ve enerji-etkin konveyör konsepti için de bir taban teşkil ediyor ve tüm lojistik segmentinde nakliye çözümü olarak kullanılıyor.

Evrensel servo tahrikli HPS İstifleme’de yeni Ferag üretim sistemi, HPS Yüksek Performanslı İstifleyici ile destekleniyor. Denenmiş ve test edilmiş MultiStack teknolojisine dayanan HPS konseptinde özel bir yenilik var: evrensel servo tahriği. Yüksek Performanslı İstifleyici programlanabiliyor ve opsiyonel olarak navigatör kontrolünün light versiyonuyla kullanılabiliyor. Bu sayede istifleyici dakikada 25 paket bağlama performansına ulaşabiliyor. Üç taneye kadar HPS birimi parelel olarak seri bağlantı ile işlem yapabiliyor.

MiniSert: Artık on iki tane besleme istasyonu var Ferag, bir sene önce kullanıma sunulan MiniSert’in temel özelliklerinde yenilikler yaptı. Artık hat, maksimum on iki tane besleme istasyonu olacak şekilde ikiz modüllerle genişletilebiliyor. Ayrıca ürün genişliği söz konusu olduğunda, MiniSert artık daha esnek: ara açıcıya ek olarak, dergiler, büyük ebat gazeteler ve ürünler için yarım formatta açma cihazları mevcut. Açılış bileşenleri, işlenen ürüne uyacak şekilde değiştirilebiliyor.

MiniSert: büyük matbaacılar için de ideal MiniSert’in BAE, Filipinler ve Güney Afrika’da elde ettiği satış başarılarının ardından, Frankfurter Societäts-Druckerei GmbH (Frankfurter Allgemeine Zeitung) da altı besleme istasyonlu bir MiniSert hattı kurulumu gerçekleştirdi. 82

are assigned as a paced copystream to the HPC grippers in the HPC forwarding station. In addition to connecting the conveyor system via separate forwarding stations, variations are also possible with two looped stations for transferring newspapers after the second or third fold, as well as tandem configurations on double folder deliveries. With the High Performance Conveyor, products can be taken to all postpress processing steps equipped with a delivery belt. Aside from delivery to bundling, a further option would be a feed to a winding system with subsequent processing (inserting, stitching, trimming, etc..) in offline mode.

A chain for universal use The HPC is based on a chain system that is universal in its application. Instead of the HPC grippers, chain links can be equipped with any conveyor components. One version is the familiar PKT plate chain conveyor, which is used by several newspaper printers for transporting newspaper bundles from the MultiStack sector to the loading docks. But the HPC chain is also a basis for the conception of made-tomeasure, economical and energy-efficient conveyor and transport solutions throughout the whole logistics segment.

HPS with universal servo drive In bundling, the new Ferag production system is matched by the HPS High Performance Stacker. The HPS concept, based on tried-andtested MultiStack technology, comes with one exceptional feature: universal servo drive. It ensures high-precision, synchronized cycles from separation of the incoming copystream through stack formation and control of the elevator-/turntable to controlled ejection of

the bundles. Lateral guides ensure excellent bundle quality. The High Performance Stacker is programmable, and can be equipped with a light version of the Navigator control as an option. The compensating stacker achieves a performance of 25 bundles per minute. Up to three HPS units can be series-connected in line for parallel and series bundle production.

MiniSert: now with twelve hopper stations Ferag has subjected key features of the MiniSert ‒ it was introduced a year ago to a global public ‒ to further development. Now, the line can be extended by twin modules to a maximum of twelve (previously six) hopper stations. Also when it comes to product width, MiniSert has become more flexible: in addition to the lap opener, opening devices are now available for magazines, broadsheet newspapers and products in half format, without an overlap. The opening components are exchangeable to suit the product being processed.

MiniSert: also of interest to large publishers Next to MiniSert’s sales success in the United Arab Emirates, the Philippines and South Africa, the Frankfurter Societäts-Druckerei GmbH (Frankfurter Allgemeine Zeitung) has also installed a MiniSert line with six hopper stations. The inserting line covers production peaks when processing a partial run of the Frankfurter Rundschau when the five highperformance Ferag MSD lines are running at full capacity with the production of the Frankfurter Allgemeine Zeitung and other national and international papers.



aktuel

matbaa&teknik

“Türkiye’de Olduğumuz İçin Mutluyuz” Medikal sistemler, grafik sistemler, dijital kamera, fotoğraf baskı ürünleri ve endüstriyel ürünler ile Türkiye pazarında faaliyetlerini yürüten Fujifilm, ilk yılını başarıyla geride bıraktı… “Türkiye’de olmaktan mutluyuz” Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Başkanı Jun Higuchi, Fujifilm’in global strateji olarak belirlediği; medikal sistemler, grafik sistemler, dijital kamera ve fotoğraf baskı ürünlerinde hızlı büyümeyi Türkiye’ye uyarlayacaklarını söyledi. Higuchi, “Fujifilm olarak Türkiye’de olmaktan mutluyuz. Hızla büyümekte olan Türkiye pazarında iş ortaklarımızın da desteğiyle çok daha başarılı işlere imza atacağımıza inanıyoruz” dedi.

“Çevre önceliğimiz”

Fujifilm Dış Ticaret A.Ş.Genel Müdürü Cengiz Metin Uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren distribütör firmasını satın aldıktan sonra Türkiye pazarında aktif bir oyuncu haline gelen Fujifilm, birinci yılını geride bıraktı. Türkiye’deki ilk yılı, hedefledikleri cironun üzerine çıkarak 66 milyon euro ile başarıyla tamamladıklarını belirten Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Başkanı Jun Higuchi, “Avrupa’ya bağlı ülkeler arasında yıllık ciro açışından 5. sıraya yükseldik. 2014 yılı hedefimiz özellikle medikal sistemler alanında büyüyerek toplamda 100 milyon euro ciroya ulaşmak” dedi. Medikal sistemler, grafik sistemler, dijital kamera, fotoğraf baskı ürünleri ve endüstriyel ürünler alanında aktif olan Fujifilm, hızla gelişmekte olan Türkiye pazarında önemli bir oyuncu haline geldi. AR-GE çalışmaları sayesinde yeni teknolojileriyle fark yaratan Fujifilm, Türkiye’de öncelikli olarak medikal sistemler alanında büyümeyi hedefliyor. Medikal alanda geniş bir ürün gamına sahip olan Fujifilm, bilgisayarlı radyografi, dijital mamografi, dijital radyografi, endoskopi sistemleri, kuru sistem yazıcılar, imaj arşiv ve görüntüleme sistemlerinin yanı sıra film sarf malzemesi ile medikal sektöründe iddialı.

Medikal Cihazlar Pazarı Fujifilm’in, radyoloji ve endoskopi alanında 84

Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Başkanı Jun Higuchi geliştirdiği makineler sayesinde teşhis ve tedavi sürecinin hızlanmasında büyük katkı sağladığını belirten Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Başkanı Jun Higuchi, “Öncelikli hedefimiz medikal sistemler alanında Türkiye’deki pazar lideri pozisyonumuzu güçlendirmek. Yüksek teknolojik özelliklere sahip daha az radyasyon yayan ve daha yüksek görüntü kalitesi sunan cihazlarımız, sağlık alanında fark yaratıyor. Özellikle kamu hastanelerinin altyapılarını modern hale getirmeye talibiz. Türkiye medikal cihazlar pazarında her yıl yüzde 15-20 büyümeyi planlıyoruz. 2014 hedefimiz toplamda 100 milyon euro. Bunun yüzde 30’unu yine medikal ürünlerden sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.

Önemli Birleşme Geride kalan bir yıl içinde, medikal alandaki çalışmalarını güçlendirmek adına önemli bir birleşmeyi de gerçekleştirdiklerini belirten Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Başkanı Jun Higuchi, “Türkiye’de yaklaşık 25 yıldır endoskopi alanında hizmet veren Fujifilm Filmed Tıbbi Cihazlar A.Ş’yi, Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. çatısı altında birleştirdik. Bu birleşme ile Türkiye piyasasındaki konumumuzu daha da güçlendirmeyi planlarken, kurumsal kimliğimizi de güçlendirip mevcut müşterilere daha kaliteli bir hizmet sunmayı hedefledik” dedi.

AR-GE yatırımları sayesinde geliştirilen teknolojisini çevreyi koruyan sistemlerle tamamlayan Fujifilm, bu anlamda “çevreci misyonu”nu da Türkiye’ye taşıdı. Kimyasal ve su kullanılmayan baskı sistemleriyle çevreci çözümler sunduklarını ve bu alanda dünyada öncü marka olduklarını belirten Fujifilm Dış Ticaret A.Ş.Genel Müdürü Cengiz Metin ise, “Ortalama bir matbaa geleneksel ürünlerle üretim yapması durumunda baskı öncesi ön hazırlık kısmında yılda yaklaşık 5 ton kimyasal atık oluşturuyor. Aynı süreçte, yaklaşık 375 ton su tüketiyor. Yeni kimyasalsız kalıbımız Brillia PRO-T3, bu oranları sıfıra indiriyor. Su tüketimi ortadan kalkarken kimyasal atık da oluşmuyor. Tüm dünyada çevreye büyük önem veren Fujifilm, global cirosunun yüzde 7’sini ARGE’ye, ağırlıklı olarak da çevreci teknolojilerin geliştirilmesine ayırıyor” dedi.

“Baskı kültürüne önem veriyoruz” Dünyada fotoğraf baskı ürünlerinde pazar lideri olan Fujifilm, fotoğraf baskı kültürüne verdiği önemi Türkiye’de de sürdürüyor. Fujifilm Dış Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Cengiz Metin, “Fujifilm, fotoğraf sektörüne dünya genelinde yatırım yapmaya devam etti. Bunu yaparken, sadece dijital fotoğrafçılık alanında yeni ürünlere yönelmeyip, var olan konvansiyonel ürünlerin de en verimli şekilde üretim ve pazarlamasını sürdürdü. 2013 yılına geldiğimizde açık ara sektör liderliğini elinde bulundurmayı başardı. Bunun yanı sıra, düşüşte olan fotoğrafların karta basılma oranının 2012 yılı itibariyle yükselişe geçtiğini görüyoruz. Fujifilm baskı kültürüne verdiği önemle birlikte kullanıcıların fotoğraf baskılarında en kaliteli baskı sonuçlarına ulaşmasını sağlıyor” dedi.



aktuel

matbaa&teknik

Yazılı Basın Reklamlarında Yeni Bir Mecra

Ön Kapakta Reklam! Exclusive Advertising on the Front Page To reach target audiences directly, MemoScent® and MemoCare™ now allow perfume and other cosmetic and personal care product samples to be carried on the front page of newspapers.

İsviçre’de bulunan Valecom AG, yazılı basında ön sayfalar için özel reklam formatları konusunda uzman bir şirket. Şirketin günlük gazetelerin ön sayfalarında kullanılamka üzere ürettiği özel reklam malzemeleri ile önemli geri dönüşümler kazanmak mümkün. Şirket, MemoStick®, MemoScent®, MemoCare™ ve Clip&Hit® adını verdiği farklı ürünleri ile, reklamı yapılmak istenen ürün veya kampanyaların son derece etkili ve özel bir şekilde promosyunun yapılmasını sağlıyor. Geçtiğimiz ay İsviçre Hinwil’de gerçekleştirilen Ferag tanıtım ve müşteri turu esnasında basın ve matbaacılara bir tanıtım yapan Valecom AG yöneticisi Bernhard Leicht, şirketinin sadece bu konuda kampanyalan planladığını anlatıyor. Bir fikir olarak ortaya çıkan kampanya, gazetenin ön sayfasına yapıştırılan bir reklam malzemesi oluyor ve sonuçları alınıncaya kadar Valecom süreci takip ediyor.

Giderek Daha Popüler Hale Geliyor Dünya çapında çeşitli gazetelerde her sene düzenlediği yüzlerce kampanya MemoStick’in başarısını inkar edilemez şekilde gözler önüne seriyor. Bu reklam formatı, reklamcılar ve yayıncılar arasında giderek daha popüler haline geliyor. MemoStick® sayesinde reklamcılar ortalama üstü geri dönüş sağlarken kullanılan reklam formatları da ek gelir fırsatları getiriyor. Valecom tarafından gerçekleştirilen ve bir İsviçre gazetesinde bir kampanya kuponu 277 bin tirajlı 86

gazetenin ön sayfasına yapıştırılmış. Geri dönüş yani kuponu alıp mağazaya giden kişi sayısı 11 bin 500. Mağazanın bu kupon sayesindeki satış rakamı ise 1 milyon İsviçre frangının üzerinde.

Numune de Kullanılabilir MemoScent® ve MemoCare™ müşterilere direkt ulaşımı mümkün kılmak için gazetelerin ön sayfalarında parfüm ve diğer kozmetik ürünlerinin numunelerini de kullanıyor. Valecom AG, bu reklam formatları için tam bir hizmet paketi sunuyor. Reklamcılara kapsamlı kampanya fikirleri verilmesinden yayıncıların satış ve pazarlama ekiplerinin eğitilmesine kadar çeşitli alanlarda destek sunuyor. Buna ek olarak, WRH Marketing AG global satış organizasyonu şebekesine bağlı olan Valecom AG, özel reklam formatlarının geliştirilmesinden malzemelerin teknik olarak yerine teslim edilmesine kadar tam ve eksiksiz hizmet sunuyor.

Valecom AG is a specialist in the development and publication of special advertising formats for the front page of print media. With MemoStick®, MemoScent®, MemoCare™ and Clip&Hit®, Valecom is making a number of options available to advertisers and publishers for the prominent and exclusive promotion of products and coupons. Hundreds of campaigns each year on numerous newspaper titles throughout the world testify to the appeal of MemoStick®. The advertising format is becoming increasingly popular with advertisers and publishers. Thanks to MemoStick®, advertisers are achieving aboveaverage response rates, while the advertising formats present publishers with additional revenue opportunities. To reach target audiences directly, MemoScent® and MemoCare™ now allow perfume and other cosmetic and personal care product samples to be carried on the front page of newspapers. Valecom AG offers a full package of services for these advertising formats. It extends from support in attracting advertisers to comprehensive campaign advice and the training of publishers’ sales and marketing teams. In addition, linked into the network of the WRH Marketing AG global sales organization, Valecom AG ensures complete fulfilment ‒ from the development of special advertising formats through the punctual procurement of materials to technical realization at individual locations at home and abroad,



aktuel

matbaa&teknik

drupa global trend araştırmasının sonuçlarını yayınlayacak

Baskı Dünyası Yeni Bir Boyut Kazanmak Üzere drupa to publish global trend survey series:

Print on its way into a new dimension drupa trend raporları ve drupa barometers, uluslararası baskı sektörüne ışık tutuyor

drupa, drupa 2016’ya kadar, baskının iletişim piyasasında gerçekleşen dev ve temel değişikliklere en iyi nasıl adapte olabileceğini araştırmak üzere bir dizi global araştırma gerçekleştirecek. Bu raporlar trendleri ve piyasa potansiyelini, temaları ve yenilikleri tespit etmek ve değerlendirmek için son derece faydalı bir kaynak olacak. Tüm bu bilgiler hem uluslararası hem de yerel piyasalar bazında sunulacak. “Baskı sektöründeki temel yapısal değişikliklere baktığımızda, halihazırdaki ve kapsamlı piyasa verisinin hiç olmadığı kadar önemli olduğunu görüyoruz. Baskı sektöründeki temel bir ortak olarak drupa, piyasayı proaktif olarak destekleyecek’ diye anlatan Messe Düsseldorf CEO’su ve Başkanı Werner M. Dornschedit bu yeni projenin dünyanın en etkili baskı sektörü fuarı tarafından başlatılmasının da önemli olduğunun altını çizdi: “Bu yeni araçlar sayesinde katılımcılarımıza ve sektöre yepyeni bir bakış açısı sunabilir ve stratejik karar alımında hayati bilgilerle katkı sağlayabiliriz.’ Bu trend araştırmalarının sonuçları www. drupa.de adresinde drupa trend raporları başlığı altında sunulacak. drupa trend raporlarının toplam dört sayısı olacak ve en hayati konulara odaklanacak. 2014 ilkbaharında yayınlanan ilk drupa trend raporunda, internet’in baskı hizmeti sunucuları üzerindeki etkisi ve aynı zamanda sunduğu fırsatlar ele alınacak. Bölgesel

88

farklılıklar analiz edilecek ve değerlendirilecek. Katılımcı panel, drupa 2012’nin ziyaretçi veritabanından seçilecek. drupa ziyaretçileri arasındaki en üst düzey karar verici makamlar da, önümüzdeki birkaç hafta içinde emaille ankete davet edilecekler. drupa trendleri raporlarına ek olarak, drupa barometresi, tüm baskı sektöründeki temel trendleri işleyecek. Burada da, 2012 drupa’ya katılan ve seçilen bazı ziyaretçiler email ile ankete katılım daveti alacaklar. Bu araştırmanın sonuçları önümüzdeki birkaç yıl içinde dört kere yayınlanacak. İlk barometre, 2014 başında yayınlanırken sonuncusu drupa 2016 sırasında yayınlanacak. Messe Düsseldorf, bu konuda bağımsız baskı danışmanlığı şirketi Printfuture / İngiltere ve piyasa araştırmaları firması Wissler & Partner / İsviçre ile çalışmaya karar verdi: “Bu uzman şirketlerle çalışabileceğimiz için çok mutluyum. Printfuture’un baskı sektöründe son derece eşsiz bir teknik ve analitik uzmanlığı var. Wissler &Partner ise uzun zamandır Messe Düsseldorf’un katılımcı ve ziyaretçi anketlerini gerçekleştiriyor. Bu sonuçların drupa’nın stratejik gelişimi için somut ve değerli bilgiler sunacağından eminim” diye konuştu Werner M. Dornscheidt.

drupa trend reports and drupa barometers to illuminate the international print industry Between now and drupa 2016, drupa will be carrying out a series of global surveys for the international print industry to research how print may best adapt to the huge and fundamental changes that are taking place in the communications market. These reports will provide a means to detect and assess trends and market potential, themes and innovations – on an international level and across most markets. “In view of the fundamental structural changes in the print industry, current and comprehensive information and market data are more important than ever. As a key partner of the print industry, drupa will support the market proactively in this way,” says Werner M. Dornscheidt, President & CEO of Messe Düsseldorf, explaining this new project initiated by the world’s most important trade fair for the sector. “With these new tools we can provide our exhibitors and the industry as a whole with important new insights thereby delivering vital information for strategic decision-making.” The results of this trend surveys will be published in the form of drupa trend reports at www.drupa.de. A total of four issues of the drupa trend report covering vital themes are planned between now and 2016. In the first drupa trend report published in the Spring 2014, drupa will examine the challenging impact of the Internet for print service providers worldwide as well as the opportunities that the Internet now offers for the industry. Regional differences will be analysed and evaluated. The participating panel to be surveyed will be recruited from the incomparable visitor database of drupa 2012. The top decisionmakers among the drupa visitors will receive their invitation to participate in the online survey by e-mail over the next few weeks.



aktuel

matbaa&teknik

hibitors and visitors surveys. Furthermore, I expect these results to also produce concrete, valuable information for the strategic development of drupa,” said Werner M. Dornscheidt in conclusion.

Printfuture Printfuture Kimdir? Printfuture, önde gelen bir global baskı sektörü danışmanlık şirketi. Görevi, günümüzün çok kanallı dünyasında baskının önemini ve değerini ortaya koymak ve bundan faydalanmak. Matbaacıların zorlu piyasa değişimlerine adapte olmasına yardımcı oluyor; tedarikçilerin müşterileriyle daha etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağlıyor; son kullanıcıların iletişim stratejilerindeki baskı bileşenlerinden en fazla nasıl yararlanabileceğini gösteriyor. Bu ihtiyaçları karşılayacak araştırma, bilgi, danışmanlık, içerik, eğitim ve konuşmacılar sunuyor. Printfuture ekibi olan Print Tribe, kendi alanlarında çok saygı duyulan ve sektörde önemli yönetim ve teknik pozisyonlarda bulunmuş baskı uzmanlarından oluşan son derece seçkin bir topluluk. Eşsiz sektörel deneyimleri, pratik bilgileri, teknik uzmanlıkları ve global bağlantı şebekeleri, müşterilerine son derece önemli bir katma değer sağlıyor. (www.printfuture.com).

In addition to the drupa trend reports the drupa barometer will track key trends over time across the whole print industry. Here, too, selected visitors who attended drupa 2012 will be requested to take part in the online survey by e-mail. The results of this research will also be published four times over the next few years on www.drupa.de alternating with the drupa trend reports. The first barometer will be published in the beginning of 2014 and the last barometer is planned for publication during drupa 2016. Messe Düsseldorf has commissioned the independent print consultancy, Printfuture/ UK and the market research company, Wissler & Partner/Switzerland to carry out these trend surveys. “I am glad to have these expert partners on board. Printfuture has outstanding technical and analytical expertise in the print industry; Wissler & Partner is our longstanding and proven partner for Messe Düsseldorf’s ex-

Printfuture is a leading global print industry consultancy and publisher. Its mission is to leverage the importance and value of print in today’s multichannel world. It helps printers adapt to the challenging market changes; it helps suppliers communicate more effectively with their customers so as to assist them in those changes; it helps the end users of print better understand how to get value out of the essential print constituent of their communications strategy. It provides research, information, consultancy, content, training, and speakers to meet these needs. The Printfuture team, the Print Tribe, is a unique collective of print specialists that are all well respected in their own fields and have held senior management and technical positions in the industry. Their unparalleled industry experience, practical knowledge, technical expertise and global network of contacts create great value for clients (www.printfuture.com).

Henkel Kendi Liderlerini Yetiştiriyor Global İnsan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kathrin Menges Henkel Türkiye’yi ziyaret etti. Türk Henkel’in başarılı gelişimi hakkında konuşan Menges, “Türkiye, Henkel’in gelişmekte olan pazarlar içinde en hızlı büyüdüğü ülkelerden biri” dedi.

Kathrin Menges, Henkel’in başarısının sırrının global liderleri yerel olarak yetiştirmekten geçtiğini söyledi.

Başarının sırrı global liderleri yerel olarak yetiştirmekte

“Türk Henkel, dünyaya profesyonel lider ihraç eden bir okul gibi.”

Türkiye’ye gelen Henkel Global İnsan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kathrin Menges, bu başarının sırrının global operasyonlar için yetenekli liderleri yerel olarak yetiştirmekten geçtiğini söylüyor. Menges, “Kendini işine adamış güçlü liderlerden oluşan global bir ekip kurmak odak noktalarımızdan biri. Bu süreçte yükselmekte olan pazarlardaki yetenekleri belirlemek en önemli önceliklerimiz arasında bulunuyor. Türkiye’deki yönetim ekibimiz bunun en güzel örneklerinden biri ve Türkiye’de elde edilen başarılı sonuçlar da bunu doğruluyor. “ dedi.

Türkiye’nin Henkel için sadece iş anlamında değil aynı zamanda insan kaynakları ve yetenek yönetimi açısından da Henkel için en önemli ülkelerden biri olduğunun altını çizen Henkel Global İnsan Kaynaklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kathrin Menges, Türk Henkel’in başarısını “Türkiye’deki ekibimizi güçlendirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz. Çünkü Türk Henkel, adeta Henkel’in faaliyet gösterdiği diğer ülkelere profesyonel lider ihraç eden bir liderler okulu gibi” sözleriyle dile getiriyor.

90

Türk Henkel’de kariyerine başlayarak, diğer

ülkelerdeki Henkel tesislerinde çalışmış olan 35 üst düzey yönetici var. Bu yöneticiler, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi CFO’su, Ülke Genel Müdürü, İş Birimi Yöneticileri, İnsan Kaynakları Yönetisi, Araştırma Geliştirme Sorumlusu ve Marka Yöneticisi vb. görevlerle Almanya, Avusturya, Japonya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Slovakya, Ukrayna, İran ve Mısır gibi diğer ülkelerdeki Henkel tesislerinde görev aldı. Kathrin Menges’e göre, Türkiye diğer ülkelerden çalışmaya gelenler için de cazip bir ülke. Bunun nedeni uluslar arası iş deneyimi kazanmak için yüksek kaliteli çalışma ortamı ve cazip iş bir potansiyeli sunmazı. Menges, şu anda Türk Henkel’de Almanya, Avusturya ve İtalya’dan çalışmak için gelenler olduğunu söylüyor.



aktuel

matbaa&teknik

Ipex 2014, London ExCeL’de Open Day düzenleyecek Ipex 2014 to host Open Day at London ExCeL Ipex 2014, 20 Kasım 2013 saat 10.00-16.00 arası, etkinliğin yeni adresi London ExCeL’de bir Open Day düzenleyecek.

Ipex 2014 will host an Open Day at the event’s new home, London ExCeL, on Wednesday 20th November 2013 from 10:00 – 16:00. The event offers prospective and confirmed exhibitors, their marketing and sales teams, stand contractors and designers a highly interactive day of essential briefings designed to enhance their presence at Ipex 2014. Attendees will receive a comprehensive update on Ipex 2014, including briefings on the planned visitor features and content programme, as well as the international marketing campaign and worldwide PR strategy for the event. In addition, participants will hear from Ipex President Patrick Martell and other thought leaders in the fast-evolving global print industry. The Open Day will also give delegates a significant head start with their own exhibition marketing, with practical tips and tricks from Simon Naudi, CEO of Answers Training International on maximising their exhibition ROI as well as the necessary information to access Ipex’s co-marketing opportunities and generating pre-event coverage in influential industry publications.

Etkinlikte mevcut ve potansiyel katılımcılara, pazarlama ve satış ekiplerine, stand yapıcılarına ve tasarımcılarına, Ipex 2014’de sunumu arttıracak önemli ipuçları verilecek. Katılımcılar, planlanan ziyaretçi etkinlikleri ve içerik programı, ayrıca uluslararası pazarlama kampanyası ve dünya çapında PR stratejisi de dahil olmak üzere Ipex 2014 hakkında kapsamlı bilgiler edinebilecekler. Buna ek olarak, Ipex Başkanı Patrick Martell ve diğer düşünce liderlerinin de hızla gelişen sektör hakkındaki düşüncelerini de alma imkanına sahip olacaklar. Open Day bunun yanında delegelere kendi pazarlamaları konusunda avantaj sağlayacak. Özellikle Answers Training International’ın CEO’su Simon Naudi’ katılımdan en fazlasını sağlama ve Ipex’in eş-pazarlama fırsatlarından yararlanma gibi çeşitli konularda son derece değerli bilgiler verecek. Open Day ziyaretçileri gün boyunca Ipex ortaklarıyla yüzyüze görüşmeler yapabilecekler. Bu kapsamda Events in Focus (konaklama), Air Partner Travel, Ipex Daily ziyaretçi yayını, ExCeL operasyon ekibinden temsilcilerle görüşmeler

92

gerçekleştirilecek. Bunun dışında, ziyaretçiler Thames üzerinde Emirates Air Line teleferikleriyle gezebilecek ve O2 Arena’da resepsiyona katılabilecekler. Ipex 2014 Etkinlik Müdürü Trevor Crawford şu yorumu yaptı: “Ipex 2014’e sadece altı ay kaldı ve dolayısıyla önümüzdeki birkaç ay son derece heyecanlı geçecek. Open Day, katılımcılara bilmeleri gereken herşeyi sunmak üzere hazırlandı. Bu etkinlik aynı zamanda ExCeL London’u ziyaret etmek ve dünyanın lider etkinlik mekanının Ipex’e neler sunacağını görmek için önemli bir fırsat.’

Throughout the day, Open Day visitors will have the opportunity to meet face-to-face with the Ipex partners, including Events in Focus (accommodation), Air Partner Travel, the Ipex Daily visitor publication, representatives from the ExCeL operations team and other key suppliers that will be on hand to provide information on how exhibitors can make the most out of their time at the show. Attendees are also invited to join the Ipex 2014 team on the Emirates Air Line for cable car ride over the Thames and a drinks reception at the O2 Arena. Trevor Crawford, Ipex 2014 Event Director, comments: “With Ipex 2014 only six months away, we’re entering an exciting phase in the build-up to the event. The Open Day has been carefully developed to provide attendees with everything they need to know – it will be an insightful and ideas-driven day that will also be a fantastic opportunity to visit ExCeL London and see what this world-leading venue can bring to the Ipex experience.”

İlgilenenler şu adresten kayıt olabilir: http://www.ipex.org/openday/.

Anyone interested in attending the Open Day can register at http://www.ipex.org/openday/.



aktuel

matbaa&teknik

Patrick Martell, Ipex 2014 Başkanı Oldu Patrick Martell Announced as Ipex 2014 President Patrick Martell: “. Ipex 2014, baskının geleceği için son derece önemli bir uluslarcarası etkinlik ve çağdaş pazarlama iletişiminde de son derece önemli bir rol oynuyor.”

Informa Exhibitions announced that Patrick Martell, Chief Executive of St Ives Group, has been appointed as Ipex 2014 President. In this role, Patrick will chair the Ipex 360 Committee, which will be a visitor focussed steering group that will see representatives from the whole value chain, including agencies, small to large print service providers and end users of print, meet in the coming months to discuss and advise on the successful delivery of the 2014 show (24th – 29th March 2014, London ExCeL, UK). Commenting on his appointment as Ipex 2014 President, Patrick Martell says: “It was an honour to be asked to undertake the role as Ipex President to support the Ipex 2014 organisers in delivering a world class ‘must attend’ event that meets the needs of visitors and exhibitors alike. Ipex 2014 is an international industry showcase on the future of print, demonstrating its crucial role in contemporary marketing communications, which aligns perfectly with St Ives’ vision and business objectives.

St Ives Group’un İdari Başkanı olan Patrick Martell’in Ipex 2014 Başkanı olarak atandığı açıkladı. Patrick görevi kapsamında, 2014 fuarının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak üzere önümüzdeki aylarda bir araya gelecek ve aralarında ajanslar, küçük-büyük matbaa hizmeti sunucuları ve baskının son kullanıcılarının bulunduğu tüm değer zincirinden temsilcilerle bir araya gelecek yönlendirme grubu Ipex 360 Komitesine başkanlık edecek. Ipex 2014 Başkanı olarak seçilmesi hakkında yorum yapan Patrick Martell şöyle söyledi: ‘Katılımcılar ve ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayan dünya sınıfında bir etkinlik olmak için yola çıkan Ipex 2014’ün başkanlığının bana teklif edilmesi benim için son derece onur verici bir durum. Ipex 2014, baskının geleceği için son derece önemli bir uluslarcarası etkinlik ve çağdaş pazarlama iletişiminde de son derece önemli bir rol oynuyor. Tüm bunlar St Ives’in vizyonu ve iş hedeflerine de son derece uygun.’ 94

Çok Kanallı Pazarlama Karışımı… “Ipex Başkanı olarak Ipex 360 Komitesiyle yakın işbirliği içinde çalışarak baskı sektörünün en son sorunları ve sektördeki en son yeniliklerinin en doğru şekilde yansıtılmasını sağlayacağım. Fuarın birçok ziyaretçisi sadece sergilenen yeni teknolojileri görmekle kalmayacak aynı zamanda çok-kanallı pazarlama karışımının sonuçları olarak, ölçülebilir sonuçlar alınmasını sağlayan en son uygulamalar hakkında da bilgi edinebilecekler.” Patrick Martell, St Ives Group’a 1980 yılında katıldı. 1994 yılında St Ives’in yayıncılık kolu olan Clays’in müdürü ve daha sonra da 2000 yılında Yönetim Direktörü oldu. 2003 yılında St Ives Group kuruluna atanan Martell, o tarihten bu yana Medya Ürünleri Yönetim Direktörü ve İngiltere Faaliyetleri Müdürü olarak görev yaptı. 2009 yılında Grubun Başkanı olarak atandı.

“In my role as Ipex President, I will be working closely with the Ipex 360 Committee to ensure the extensive and unique content programme reflects the print industry’s latest issues and trends. The show’s many visitors will benefit not only from the technologies at the show, but also have the opportunity to see, learn and be inspired by the latest applications which are helping to ensure print delivers measurable results as part of the multi-channel marketing mix.” Patrick Martell joined St Ives Group in 1980. He was appointed a director of St Ives’ book publishing arm, Clays, in 1994 and became its Managing Director in 2000. Appointed to the St Ives Group board in 2003, he has since held the positions of Managing Director Media Products and Managing Director – UK Operations. Patrick was appointed as the Group’s Chief Executive in April 2009.



aktuel

matbaa&teknik

Heidelberg Türkiye’den avantajlar ile dolu Speedmaster SM 74 Kampanyası Kampanya, 1 Ekim – 31 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenlenecek

Kampanya kapsamında Speedmaster SM 74-2 ve Speedmaster SM 74-4 modelleri bulunuyor Heidelberg Türkiye, 1 Ekim ile 31 Ekim 2013 tarihleri arasında düzenleyeceği Speedmaster SM 74 ofset baskı makinesi kampanyasının detaylarını duyurdu. Buna göre 50x70 cm ebadındaki SM 74 modeli makinelerin iki ve dört renkli standart çıkış modellerinde kampanya süresince özel fiyat uygulamaları ve ek olarak ekstra ücrete tabi olan opsiyonlardan en önemlileri de bu makinelerde standart olarak sunulacaktır. Kampanya kapsamında bulunan makineler ve özellikleri aşağıdaki gibidir. SM 74 - 2 İki renk, On Press Control, Autoplate otomatik kalıp takma, mürekkep merdanesi yıkama, blanket ve baskı silindiri yıkama ekipmanları SM 74 - 4 Dört renk, Press Compact uzaktan kumanda masası, late otomatik kalıp takma, mürekkep nesi yıkama, blanket ve baskı silindiri ekipmanları

Center Autopmerdayıkama

Makineler ile birlikte standart olarak sunulacak olan donanımlar şu şekildedir. Tüm modeller, saatte 15,000 tabaka baskı hızına 96

sahiptir. İki renkli makinelerde makine çıkış ünitesi üzerinde Onpress Center kumanda ünitesi. Dört renkli makinelerden itibaren gün ışığı üniteli ve uzaktan mürekkep kontrollü Prinect Press Center uzaktan kumanda masası, emici tabaka bant sistemi, anti-statik ekipmanları, AutoPlate otomatik kalıp değişim sistemi, tam otomatik mürekkep merdanesi, baskı silindiri ve blanket yıkamaları, non-stop istif çıkış ekipmanı gibi kullanıcıları teknolojide en üst seviyeye çıkartacak opsiyonların tümü kampanya kapsamında indirimli düz makine fiyatına standart olarak sunulmaktadır. Heidelberg’in yeni kampanyası ile ilgili Heidelberg Türkiye Ürün Pazarlama Müdürü Ömer Meray görüşlerini şu şekilde dile getirdi; “Matbaacı dostlarımızın ellerindeki ekipmanları en uygun şartlar ile yenilemeleri amacı ile Almanya Genel Merkezi’mizin de desteğini alarak bu kampanyayı oluşturduk. Bu kampanya ile en temel makine konfigürasyonu fiyatına otomasyonu ve değeri yüksek bir makine sahibi olunabilecek. Ayrıca matbaalarımızda mevcut Heidelberg ofset baskı makinelerini de durumuna göre değerlendirip geri alım anlaşması ile finansmana dahil ederek ödeme imkanlarında ekstra

kolaylıklar sağlanabilecek. Dostlarımızın daha detaylı bilgi ve fiyat tekliflerini almak üzere bize ulaşmalarını rica ediyoruz.”

Dört renkli SM 74 modellerinde sunulan gün ışığı üniteli ve uzaktan mürekkep kontrollü Prinect Press Center uzaktan kumanda masası



aktuel

matbaa&teknik

Umur Kâğıt, Basım Sektörü Temsilcileriyle Buluştu Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen müşterilerini Umur Merkez Bina’da konuk eden Umur Kâğıt, konukları ile pazardaki fırsatlara yönelik iş birliği geliştirme konusunda fikir alışverişi yaptı. HÜSEYİN ANIL ANALAN - Bu yıl 3’üncüsünü düzenlenen etkinlikte Türkiye’nin dört bir yanından gelen 100’ü aşkın basım sektörü temsilcisi bir araya geldi. Buluşmanın açılış konuşmasını yapan Umur Basım Yönetim Kurulu Başkanı Ali Umur, Anadolu’dan gelen meslektaşları görmekten, sektörün duayenlerini ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Basım sektörünün zor bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Umur, “Bu dönem, iş birliğini daha fazla ortaya koymamız gereken bir dönem. Şirket olarak faaliyetlerimizi sadece İstanbul’la sınırlandırmıyoruz ve Türkiye’nin dört bir köşesine hizmet götürüyoruz. Bugün burada bir arada olmamız ve fikir alışverişinde bulunmamız önümüzdeki dönemde ortaya koyacağımız iş birlikleri açısından çok önemli” açıklamasını yaptı.

veren Umur, ihtiyaç duyulması halinde Umur Akademi ve BASEV (Basım Sanayii Eğitim Vakfı) üzerinden bir takım ortak çalışmalar gerçekleştirebileceklerinin mesajını verdi.

Tolan: “Kamuoyundaki Algıyı Artırmak için Çalışıyoruz”

Umur Kâğıt’ın Genel Müdürü İbrahim Cüngü ise, Umur Basım’ı matbaa sektörü temsilcilerine tanıtmak, iş hayatındaki yeni olanaklar karşısında karşılıklı olarak iş birliği geliştirmenin ve fırsatları değerlendirmenin yollarını bulmak amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediklerini söyledi. Cüngü, konuşmasının ardından yaptığı sunumla Umur Basım’ın faaliyetleri ve ürünleri hakkında bilgi verdi.

98

Umur Akademi Cüngü’nün konuşmasının ardından Umur Basım Yönetim Kurulu Üyesi ve Basım Sanayi Eğitim Vakfı (BASEV) Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Umur, ‘Sektörün Okulu’ olarak anılan Umur’un gerçekleştirdiği eğitim çalışmalarını Umur Akademi üzerinden yürüttüklerini belirtti. Umur Akademi çatısı altında gerçekleştirilen sosyal sorumluluk, eğitim projeleri ve sanayi-okul işbirliğine yönelik çalışmalar hakkında detaylı bilgi

Ayşe Umur’dan sonra söz alan BASEV Yönetim Kurulu Başkanı M. Servet Tolan, 1993 yılında sektörün eğitimli eleman ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan BASEV’in faaliyetleri ve çalışmaları hakkında detaylı bilgi verdi. Konuşmasına, böyle bir etkinlik düzenlediği için Umur Ailesi’ne teşekkür ederek başlayan Tolan, “Elbette ki öncelikli hedefimiz sektörün eğitim vakfı olmak; sektörde ihtiyaç duyulan eğitimli elemanların yetişmesini sağlamak, okullarla iş birlikleri yapmak ve öğrencilere yeni burs kapıları açmak. Fakat bunlardan çok daha önemli bir şey daha var; sektörün kamuoyundaki algısını artırmak. Çünkü biz aktif ve güçlü bir sivil toplum kuruluşu olmayan, buna karşılık yılda 5 milyon ton kâğıdın işlediği çok büyük bir sektörü temsil ediyoruz. Sektörümüzün kamuoyundaki algısını artırmak için birtakım sosyal etkinlik düzenliyoruz ve farklı iş birliklerine imza atıyoruz” dedi.



aktuel

matbaa&teknik

Dijital Finishing Makinesi Üreticisi Scodix’in Yeni Temsilcisi MatSet, Oldu MatSet A.Ş’den yapılan açıklamada Scodix şirketinin Türkiye temsilciliğinin 1 Eylül 2013 itibariyle MatSet tarafından yapılacağı, duyuruldu. Şirketten yapılan açıklamada “Matset A.Ş., bünyesine katılan bu benzersiz sistem ile dijital baskı dünyasının yıldızlarını Türkiye pazarına sunmaktan büyük gurur duymaktadır” denildi.

2010’da pazara girdi “Tabaka baskı pazarında baskı sonrasına yönelik katma değerli uygulamaları dijital olarak sunan Scodix sistemlerinin Türkiye temsilciliği, 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren Matset A.Ş. portföyüne eklenmiştir. 2007 yılında kurulan Scodix Ltd. ilk sistemini IPEX 2010’da pazara sunmuştur. Takip eden 2 yıl içinde satış ağını tüm dünyaya yayan Scodix, drupa 2012 fuarının en çok ilgi çeken ürünlerinden olmuş ve fuar süresince yaklaşık 250 bin basılı numune dağıtarak geniş bir kitleye ulaşmıştır. Ayrıca dünyanın ilk dijital simli kabartma polimer efekt sistemini geliştiren Scodix, son olarak çığır açan sistemi Scodix Metallic™ sistemini geliştirmiştir.”

Scodix ile neler yapabilirsiniz? “Scodix PolySENSE™ olarak adlandırılan özel polimeri sayesinde, baskılar üzerine katma değerli kabartma efekt ve simli efekt yapabilen 100

Scodix SENSE™, düz yataklı, UV bazlı inkjet teknolojisini kullanarak baskılarınıza benzersiz bir özellik katar. Farklı sistemlerde basılmış işlere yönelik olarak (özellikle termal baskılar için) üç farklı PolySENSE™ tipi bulunmaktadır. Scodix SENSE™ sistemleri, S75 (530x750 mm), S75 PRO (yüksek çıkışlı, 530x750 mm) ve S52 (530x353 mm) olmak üzere üç ana gruba ayrılmıştır. Geliştirilmiş inkjet sistemi sayesinde sektördeki en yüksek kabartma efekt uygulamasını yapabilen bu sistem, 250 mikron kalınlığa kadar kabartma polimer uygulayabilmektedir. Bu sistem, %1-100 arasında değişken yoğunluklarda uygulama yapabilir ve 135-675 gr/ m2 aralığında tabaka kağıtları işleyebilir. Scodix patentli kameralı kontrol/hizalama sistemi ile her sayfaya yapılacak uygulamanın kusursuz bir biçimde olması gerektiği yere hizalanması sağlanır. Sistemin dijital tabanlı olması, değişken datalı ve barkodlu uygulamaların ilave uğraşlar gerektirmeden kolayca yapılabilmesini sağlar.”

Dünyada ilkkez “Dünyadaki ilk simli kabartma uygulaması olan Scodix Rainbow™ ile baskılarınıza benzersiz bir ışıltı kazandırabilirsiniz. Parlak sim efekt uygulaması, özel olarak geliştirilen bir ünite sayesinde dijital olarak, şeffaf ve renkli opsiyonlarıyla baskı yapılmış materyal üzerine uygulanır. Çevre dostu olan, kalıp, klişe gerektirmeyen ve değişken datalı olarak kullanılabilen Scodix Rainbow™, kağıt, PVC, laminasyon malzemeler ve daha birçok çeşitli malzeme üzerine uygulanabilir. Ayrıca yapılacak uygulamanın bilgisayar ekranından önizlenebilmesi için geliştirilmiş Scodix SPARK™ yazılımı sayesinde, web üzerinden sipariş edilen fotokitap, davetiye, tebrik kartları gibi ürünlerin sim efetkti uygulanmış halleri online olarak görüntülenebilir. Kör Alfabesi basımı için geliştirilen Scodix Inkjet-Braille™ bu alandaki en yüksek ve keskin ¬uygulamayı yapma özelliğine sahiptir. Scodix Inkjet-Braille™ ile ön-arka kör alfabesi basılabilir ve basılan materyaller uzun ömürlü olur.”



aktuel

matbaa&teknik

Boğaz’da Sinerji Depoladılar BASEV’in geleneksel Tekne Etkinliği Tedarikçi Matbaacı sinerjisinin oluşmasına önemli bir katkı sağlıyor. BASEV Sponsorları Aras Grup Bilnet Matbaası Dereli Graphic FujiFilm Türkiye Heidelberg Türkiye MatSet A.Ş M. Huber Türkiye Pasifik Trading Sinangin Matbaası Umur Basım UPM

Maya Danışmanlık Genel Müdürü Zehra Taşkesenlioğlu

BASEV Mütevelli Heyeti Başkanı Sermet Tolan, UPM Türkiye Genel Müdürü Gülay Akkuş’a katkılarından dolayı plaket verdi. Basım Sanayii Eğitim Vakfı’nın (BASEV) Geleneksel Tekne Etkinliği 11 Eylül’de UPM sponsorluğunda gerçekleştirildi. Sektörün önde gelen isimlerinin bir araya gelerek gelişmeleri ve pazarı değerlendirme fırsatı sağlaması sebebiyle önemli etkinlikler arasında yer alan Tekne Gezisi’ne yine önde gelen tedarik şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile önemli matbaalarımızın yöneticileri katıldı. BASEV’in yeni Mütevelli Heyeti Başkanı Sermet Tolan, tüm BASEV destekçilerine teşekkür ederken Vakfın gelirlerinin artırılması çalışmaları dahilinde yapılan anlaşmalar sonucu kesinleşmiş 11 sponsoru da tüm misafirlere anons etti. BASEV’in son çalışması olan ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ile gerçekleştirilecek olan “Basım ve Yayın Sektöründe Yenilikçilik İçin Mükemmeliyet Merkezi Projesi’nin de ilk duyurusunu yapan Tolan’dan sonra Projenin danışmanlığını yürüten Maya Danışmanlık Genel Müdürü Zehra Taşkesenlioğlu, proje ilgili olarak şu bilgileri verdi:

Mükemmeliyet Merkezi Projesi Nedir? “Kalkınma Ajansları, özel ve kamu sektörün sosyal ve ekonomik kalkınmasını sağlamak amacıyla 2008’de kuruldu. BASEV ile gelişen süreç içinde de insan kaynağının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konusuna istinaden başladığımız bu çalışma için yaptığımız toplantılarda sektörün aşması gereken en önemli engelin ar-ge ve inovasyon olduğu konusunda hem fikir kaldık. Rekabet analizi, doğru pazarlama inovasyonları 102

konularındaki eksiklerimizi gördük. Bu sebeple bu alandaki eksiklerin giderilmesi amacıyla Basım ve Yayın Sektöründe Yenilikçilik İçin Mükemmeliyet Merkezi Projesi’ni geliştirdik. Ekim ayının başında bu proje ile ilgili olarak geniş bir toplantı yapıp tüm detayları paylaşacağız. Ancak bu akşam sizinle paylaşmak istediğim mesaj, bizim başarı için bu projeyi içselleştirmemiz lazım olduğudur. Gerek faaliyetleri gerekse sonuçları bakımından projenin başarısı sahiplenilmesi ile bağlantılı. Sektörde elli şanslı firma bulmaya çalışacağız. Bu elli firma ile hem onların kurumsal yapılanmalarını daha güçlenmesini sağlayacağız hem de uluslar arası rekabet gücünü artırmaya çalışacağız. Böylelikle herkesin katılımı ile sektörün önemli problemlerini ve herkesin çözümlerini paylaşarak çözme yoluna gideceğiz.” Taşkesenlioğlu’ndan sonra söz alan UPM Türkiye Genel Müdürü Gülay Akkuş, Yeni Başkan Sermet Tolan ve mütevelli heyetine başarılar dileyip önceki BASEV Mütevelli Heyeti Başkanı Aysan Şakar’a da teşekkür etti ve kağıt sektörü ve UPM hakkında şu bilgileri paylaştı:

bunun karşısında arz fazlası ile savaşan üreticiler talebin hala artmakta olduğu gelişmekte olan pazarlara yöneliyorlar. Türkiye de bu pazarlardan bir tanesi. Biz her ne kadar günlük koşuşturma içerisinde bunu her zaman net göremesek de Türkiye’de sektörün durumu pozitif. UPM kanadında da gelişmeler devam ediyor. Kasım ayından geçerli olmak üzere kağıt iş kolu UPM Kağıt ENA (Avrupa ve Kuzey Amerika) ve UPM Kağıt Asya olmak üzere iki gruba ayrıldı. UPM Kağıt ENA’nın merkezi Kasım ayı itibari ile Finlandiya’dan Almanya’ya taşınıyor. Eylül ayı sonuna kadar da her iki işkolunun organizasyonu netlik kazanacak. Ana hedefimiz karlılık… UPM olarak kağıda ve basılı malzemeye olan güvenimiz tam ve gelecekte de elektronik medya ile kağıdın birbirini tamamlayıcı özelliklerinin artacağına inanıyoruz. Önümüzdeki yıllarda sektörde arz talep dengesi sağlandığı takdirde daha olumlu şartları konuşuyor olacağız.”

UPM olarak kağıda ve basılı malzemeye olan güvenimiz tam “Kağıt sektöründe yeniden yapılanma devam ediyor. 2005 – 2012 yılları arasında Avrupa’da 10 milyon ton kağıt kapasitesi kapandı. 2013 yılında grafik kağıtlarda hala 10 milyona yakın kapasite fazlası bulunmakta. Özellikle Avrupa ve Amerika pazarında düşen talep ve

BASEV’in geleneksel Tekne Etkinliği TedarikçiMatbaacı sinerjisinin oluşmasına önemli bir katkı sağlıyor.



aktuel

matbaa&teknik

FINAT Genç Yöneticiler Klübü 2013 Programını Duyurdu

“Sınırlı Kaynaklarla Muhteşem Fikirler” FINAT Young Managers Club (YMC) Announces its Summit 2013 Programme

“Great Ideas with Limited Resources” FINAT Genç Yöneticiler Klübü (YMC) ikinci zirvesinin tam programını duyuruyor. 40 yaş altı YMC üyeleri ve üye olmayanlara açık olan bu seneki edisyon 7-8 Kasım 2013 tarihleri arasında Varşova, Polonya’daki Hilton otelinde gerçekleştirilecek.

The FINAT Young Managers Club (YMC) announces the full programme of its second summit. Open to both YMC members and non-members under the age of 40, this year’s edition will be held at the Hilton hotel, Warsaw, Poland on 7-8 November 2013. Since its origin in 2009, FINAT’s YMC club has grown significantly and currently represents a dynamic and truly international group of 73 of young entrepreneurs under -40, representing companies, indirect or direct suppliers and converters alike, that play an active role in the global labeling value chain.

FINAT’ın YMC klübü 2009’da kurulmasından bu yana hızlı bir gelişim gösterdi ve bugün 40 yaş altında 74 genç girişimciden oluşan son derece seçkin bir topluluk. Bu girişimciler, şirketleri, indirekt ya da direkt tedarikçileri ve converter’ları temsil ediyor ve global etiket değeri zincirinde aktif bir rol oynuyorlar.

olan Dana Kilarska ise şu yorumu yapıyor: “YMC üyeleri sektörlerini ve çalışmalarını çok ciddiye alıyorlar ve işleri konusundaki kararlılıkları ve motivasyonları bu genç insanlar arasında hızla yayılıyor.’

‘Sektörümüzün bu gelecek liderleri, Genç Müdürler Kulubünde kendileriyle aynı zorluklarla karşı karşıya olan ama dünyanın çok farklı bölgelerinden gelen meslektaşlarıyla buluşup şebekeleşme yapabiliyorlar’ diye anlatan FINAT Başkanı Kurt Walker sözlerine şöyle devam etti: ‘YMC zirvesi gibi eğitim etkinliklerine katılmak bu fikir teatisi için mükemmel bir zemin sağlıyor, profesyonel ve kişisel ilişkilerin kurulmasına yardımcı oluyor ve şirketlerinin büyümesine ve başarılı olmasına yardımcı oluyor.’

Bu senenin ‘Daha az kaynakla muhteşem fikirler’ teması, genç sektör yöneticilerinin karşı karşıya olduğu ekonomik realiteyi ortaya koyuyor. Daha sınırlı kaynaklarla çalışmaları için daha esnek ve daha dinamik idari yeteneklere sahip olmaları gerekiyor. Yenilik, optimizasyon ve liderlik gibi sürekli duyduğumuz kelimelerin operasyonel ‘mükemmeliyet’e dönüştürülmesi gerekiyor. Bir yenilik stratejisi nasıl tasarlanır ve nasıl uygulanır? Bir fikir, pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete nasıl dönüştürülür? Bu ve bunun gibi birçok bilgilendirici detay zirve sırasında verilecek.

YMC Klübünün yeni başkanı olan ve Purgina, Slovakya’da ikinci nesil etiket converter’ı 104

Daha azıyla daha fazlası

“These future leaders of our industry find in the Young Managers Club an ideal platform to build up their international network among peers who face the same challenges,” says Kurt Walker, FINAT President. “Participating to educational events such as the YMC summit, brings an excellent foundation for the exchange of ideas, forges strong professional and personal relationships and helps contributing to the growth and success of their businesses.” “The YMC members are passionate about the industry and their work, and passion is infectious in young businesses, as it is in life,” comments Dana Kilarska, newly appointed president of the YMC club and second generation label converter professional at Purgina, Slovakia.

More with less This year’s theme ‘Great Ideas with Limited Resources’ reflects the current economic reality young industry managers are operating in. Having to accomplish more with limited resources requires a flexible business dynamic and new managerial skills. Buzz words such as innovation, creativity, optimization and leadership need to being turned into operational ‘excellence’. How to design and implement and innovation strategy? How to transform an idea into a marketable product or service? This and many more inspirational and educational guidance will be provided during the summit.



aktuel

matbaa&teknik

Özel Sappi Sergisi ve Kampanyasında Moda Ambalajla Buluşuyor High Fashion Met Packaging in Unique Sappi Exhibit and Campaign Sappi Fine Paper Avrupa, FachPack’daki ilk katılımında yüksek kalite ambalaj malzemeleriyle son derece unutulmaz bir gösterim yaptı.

In its first appearance at FachPack, Sappi Fine Paper Europe made a splash with a unique presentation of its high-end packaging materials. Bringing new meaning to the term “trade dress,” Sappi has created a magnificent paper gown consisting of packages in various forms. The gown, which weighs 15 kg, fitted on a display mannequin and showed in Sappi’s stand at FachPack 2013. “The concept for this unique gown was created by the Belgian agency Equation with whom we have worked for more than a year,” said Marie-Ange Gérard, Marketing Communications Specialist at Sappi Fine Paper Europe. “We chosed the Brussels workshop of artist Isabelle de Borchgrave, universally known for paper garment creations for museums and other entities. The outcome is an exquisite and totally revolutionary demonstration of the quality and flexibility of Sappi packaging materials.” Equation’s creative director, Marc Weymeers, added, “The special paper know-how of the Sappi group and its capacity to manufacture paper to meet the specific needs of its customers led us to the couture concept and the term ‘tailor made’ emerged throughout our discussions. Since we are in the business of packaging, why not imagine a packaging paper gown? It would be made of paper and board, but its texture would consist of packages in various forms.”

From Trade Show Display to Marketing Campaign

‘Ticari kıyafet’ kalıbına yeni bir anlam yükle-

sergilendi.

yen Sappi, çeşitli formlarda ambalajlardan oluşan muhteşem bir kağıttan elbise üretti. 15 kg ağırlığındaki bu kıyafet bir vitrin mankenine giydirildi ve FackPack 2013’deki Sappi standında 106

“Bu eşsiz elbisenin konsepti ilk defa olarak Belçikalı ajans Equation tarafından geliştirildi. Bu ajansla bir senedir çalışıyoruz’ diyen Sappi

The dress, which was constructed using 280 packages and 320 tea bags, was worn by a live model and nearly 500 photos were taken by photographer Xavier Harcq. “His trademark is the attention he pays to shadows and the sublimation of objects,” Weymeers explained. “The white gown against a black background gave him the opportunity to fully exercise his art and the resulting photos are outstanding. Some of these will be used by Sappi in an ad-


aktuel

Fine Paper Europe Pazarlama İletişimleri Uzmanı Marie-Ange Gerard şöyle devam etti: ‘Müzeler ve diğer kurumlar için kağıttan ürettiği elbiselerle tanınan dünyaca ünlü Brükselli atölye sanatçısı Isabelle de Borchgrave ile çalışmayı tercih ettik. Sonuçta Sappi ambalaj malzemelerinin kalitesini ve esnekliğini en yenilikçi bir şekilde sergileme imkanı bulduk.’ Equation’ın kreatif direktörü Marc Weymeers şunları ekledi: “Sappi grubunun özel kağıt deneyimi ve müşterilerinin özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kağıt üretme kapasitesi sayesinde bu moda konseptini geliştirdik. Ambalaj işindeyiz, neden kağıttan üretilmiş bir kıyafet yapmayalım ki? Kağıt ve kartondan yaptık ama dokusunda çeşitli ambalajlar kullandık.’

Fuar Kampanyasından Pazarlama Kampanyalarına 280 paket ve 320 çay poşetinden üretilen elbise canlı bir manken tarafından giyildi ve Xavier Harcq tarafından yaklaşık 500 resmi çekildi. Weymeers şöyle devam etti: ‘Harcq gölgelere verdiği önemle tanınıyor. Siyah arka plan

matbaa&teknik

üzerine beyaz kıyafet giyilmesi sayesinde sanatını tam olarak gösterebildi. Dolayısıyla fotoğraflar muhteşem. Bunların bazıları Sappi tarafından 2014’de Interpack’daki bir reklam kampanyasında kullanılacak.’

“Biz kağıtı üretiyoruz, size ambalaja karar veriyorsunuz’ Beyaz kağıt kullanılması muhteşem bir etki oluşturdu ama özellikle Borchgrave atölyesinde konusunda ciddi bir özen vardı: ‘Terzilerimiz eldiven giyemiyorlardı çünkü kağıdın dokusunu hissetmeleri gerekiyordu. Ama bunun için de kağıtların hiçbir şekilde kirlenmemesini sağlamak üzere her 15 dakikada bir ellerini yıkamaları gerekti’.’ Çay poşetleri 80 g/m² kağıttan üretildi ve bluz kısmında kullanıldı. Etek kısmı 160 g/m² ağırlığında küçük karton kutulardan üretildi. İç kısmında kumaş bir astar kullanıldı ve ambalajlar bireysel olarak üzerine pullar şeklinde dikildi: ‘Ne kadar muhteşem olduğunu ancak gözlerinizle gördüğünüzde anlayacaksınız’ diyorlar.

vertising campaign scheduled to run through Interpack in 2014.”

“We create the paper, you model the packaging” Using white paper delivered a stunning effect but required special attention on hygiene in the de Borchgrave shop. “Our tailors could not wear gloves because they needed the tactile connection with the paper as they were creating the various elements of the gown,” de Borchgrave said. “This resulted in seamstresses washing their hands every 15 minutes to maintain the pristine purity of the creation.” Tea bags were created using 80 g/m² paper and constitute the blouse of the gown. The crinoline was comprised of small boxes made from heavier 160 g/m² paperboard, average size boxes using 270 g/m² paperboard and larger containers using 330 g/m² paperboard. A fabric base was made for the gown and the packages were individually sewn on, arranged like scales. “You really have to see this creation to believe it,” de Borchgrave added.

Kâğıt Öğrenmeyi Kolaylaştırıyor

Amerika’da yapılan bir araştırma, okul çağındaki çocukların ve öğrencilerin internet nedeniyle hafızalarında bir gerileme olduğunu ortaya koydu. Çocuklar, her şeyi “Google’lama” yöntemiyle bulabileceklerini bildikleri için bilgiye ulaşma aşamasında da interneti kullanıyor. Çalışma, bir grup bağımsız nörologdan oluşan SharpBrains tarafından yapılmış. SharpBrains ekibi, arama motorlarının bilgiyi her an, her yerde bulabilme olanağı sunması nedeniyle, ezberleme sürecinin de kişiler için artık gittikçe zorlaştığı tezi üzerinde duruyor. Texas A&M Üniversitesi’de Nörobilim Profesörü olarak görev yapan SharpBrains üyelerinden Bill Klemm, “bilgiye ulaşma”nın “bilmek” ile aynı anlama gelmediğini söylüyor ve tıpkı vücudumuzdaki 107

kaslarda olduğu gibi, beynin de pratik yapmaya ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Klemm, kendi blogundaki bir yazısında, “Asıl hedef, insanlara nasıl düşüneceklerini, sorunları nasıl çözeceklerini öğretmek ve yaratıcılığı tetiklemek olmalı. Bu yeteneklerin özünde ise hatırlama kabiliyeti yatıyor” diyor. Bu açıdan, ezberleme tekniklerinin ve hafıza geliştirme becerilerinin okul müfredatlarında yer alması gerektiğini savunuyor.

Kâğıt hatırlamaya yardımcı oluyor Basılı öğrenim materyalleri, bu nedenle hala ezberleme ve öğrenme sürecinde önemli bir rol üstleniyor. UPM Satış Direktörü Eeva-Liisa Heinaro, “Kâğıt, tüm duyularımızla algılayabileceğimiz bir malzeme. Öğrenmek ve mesajlarımızı iletmek için mükemmel bir platform olmasının yanı sıra,

aynı zamanda günlük hayatımızda karşılaştığımız en iyi tasarım örneklerinden biri” diyor. Basılı materyaller artık internet, akıllı telefon ve tablet gibi dijital kanallar ile destekleniyor. Heinaro, basılı ve dijital medyanın birbirine rakip olmadığını düşünüyor. Aksine hem öğrenme sürecinde hem de medya dünyasında birbirini desteklediğine, her ikisinin kullanım alanlarının farklı olduğuna inanıyor ve ekliyor: “Biz, duruma uygun olarak her ikisini de kullanıyoruz. İdeal olan, basılı ve dijital medyanın birbirini tamamlaması ve her ikisinin de kendine özgü güçlü taraflarının öğrenme sürecine etki etmesi.” UPM’nin Griffin isimli kurumsal dergisinden alınmıştır. Kaynak: HS.fi, www.sharpbrains.com


aktuel

matbaa&teknik

Mimaki Türkiye’deki Teknik Merkezini açtı Mimaki Opens Turkish Technical Center Merkez Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgelerini Hub supports Turkish, Middle Eastern and African destekliyor. regions.

Mimaki, a leading manufacturer of wideformat inkjet printers, has opened the doors of its new technical center in Istanbul, Turkey. The strategically-located Mimaki Tech Center will act as a training and technical hub for the European, Middle Eastern and African regions. It will primarily serve the textile and apparel market, but will also provide support across the breadth of Mimaki’s product line. The center was established to address explosive growth in the Turkish market as well as to facilitate continued expansion of Mimaki’s reach in Turkey, the Middle East and Africa. It will provide exceptional training and technical support for customers, distributors and dealers in those regions. In addition, the facility houses a 550 square meter showroom that displays the entire range of Mimaki solutions for the Sign Graphics, Industrial Products and Textile & Apparel industries. Geniş formatlı mürekkep püskürtmeli baskı makineleri üreten lider imalatçı Mimaki, İstanbul’daki yeni teknik merkezinin kapılarını açtı. Stratejik bir konumda bulunan Mimaki Teknik Merkezi, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgeleri için bir eğitim merkezi ve teknik merkez görevi görecek. Özellikle tekstil ve giyim pazarına hizmet sunmak üzere kurulan merkez aynı zamanda Mimaki’nin zengin ürün yelpazesi için de destek sağlayacak. Türkiye pazarındaki güçlü büyümeyi yakalamak ve Mimaki’nin Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’daki erişim alanını genişletmeyi sürdürmek amacıyla kurulan merkez bu bölgelerdeki müşterilere, dağıtımcılara ve bayilere üst düzey bir eğitim desteği ve teknik destek sağlayacak. Tesis çatısı altında İşaret/Grafik, Endüstriyel Ürünler ve Tekstil ve Giyim sektörlerine yönelik tüm Mimaki çözümlerinin sergileneceği 550 metrekarelik bir showroom da bulunuyor. Mimaki EMEA Genel Pazarlama Müdürü Mike Horsten konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Türkiye antik çağlardan bu yana dünyanın en önemli pamuk ve yün üreticilerinden biri. Bu tarihî miras bugün de devam ediyor ve Türkiye’nin canlı tekstil ve giyim sektörü ülke 108

ihracatının yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Bu ise Mimaki TS500-1800 yüksek hızlı transfer baskı makinesi gibi çözümlerin kullanıldığı dijital tekstil baskıya yönelik büyük bir talep oluşturuyor. Merkezde bantlı besleme sisteminin kullanıldığı Mimaki 500 serisiyle güçlendirilmiş yeni bir doğrudan tekstil baskı makinesi de yer alacak” dedi. Merkezde şu anda sergilenmekte olan ürünlere ek olarak Mimaki, yenilikçi 500 serisi mürekkep püskürtmeli baskı makinesi ailesinin bir diğer üyesi olan yüksek hızlı, yüksek kaliteli JFX500-2131 UV’yi de vitrine çıkaracak. Mimaki Teknik Merkezi Müdürü Arjen Evertse de İstanbul’un uzun süredir Avrupa ile Asya arasında bir köprü olduğunu belirterek şunları söyledi: “Teknik Merkezin burada kurulması, teknolojimiz ile üç farklı kıtadaki müşterilerimiz arasındaki köprüyü güçlendirmemiz için bize eşsiz bir imkan tanıyor. Yeni merkez aynı zamanda bu bölgedeki bayi ve dağıtımcı ağımıza daha yakın olmamız ve onlara daha fazla kişisel destek sağlamamız için de mükemmel bir fırsat sunuyor. Bu harikulade kaynağı İstanbul’da hizmete sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”

“Since ancient times, Turkey has been a key producer of cotton and wool,” explains Mike Horsten, General Manager Marketing of Mimaki EMEA. “That heritage continues through today, with the vibrant Turkish textile and apparel industry comprising about onethird of Turkey’s exports. This is generating significant demand for digital textile printing using solutions such as the Mimaki TS5001800 high-speed transfer printer. The center will also feature a new direct-to-textile printer powered by Mimaki’s 500 series engine that utilizes a belt feeding system.” Adding to the line-up on display at the center, Mimaki will also be showcasing the high speed, high quality, JFX500-2131 UV flatbed printer, another member of Mimaki’s innovative 500 series of inkjet printers. “Istanbul has long been the bridge between Europe and Asia,” added Arjen Evertse, Manager of the Mimaki Tech Center. “Placing the Tech Center here provides us with a unique opportunity to strengthen the bridge between our technology and our customers from three different continents. It also offers an excellent opportunity to be closer to our network of dealers and distributors in this region, providing them with more personal support. We are very excited about making this wonderful resource available here in Istanbul.”


aktuel

matbaa&teknik

Avery Dennison’dan Baskı Yarışması“GO FOR PRO” Avery Dennison Showcases Its Digital Range With “GO FOR PRO” Competition Avery Dennison, web tabanlı dijital grafik yarışması “GoForPro Contest 2013”ü duyurdu. Yarışma, katılımcıların kendilerine özgü iyi kurulmuş ve/ veya yüksek etkili dijital uygulama örneklerini paylaşmalarını amaçlıyor.

Avery Dennison has announced “GoForPro Contest 2013,” a digital graphics web-based competition for converters and installers to share examples of their unique, well-installed and/or high impact digital print applications. Co-sponsored by HP, Epson and Mimaki, GoForPro Contest 2013 invites print professionals to enter their best projects in the contest – anything from promotional displays through to premium 3D car and fleet wraps. They can also vote on which entries should go forward to the panel of expert Avery Dennison judges. Winning entries will be awarded trips to the sponsors’ training centres in Barcelona, Dusseldorf, Milan or Istanbul. The competition will run over the next three months, from 15 September until 15 December 2013.

HP, Epson ve Mimaki’nin yan sponsorluğunu üstlendiği GoForPro Contest 2013 baskı profesyonellerini en iyi projeleriyle –promosyonel afişlerden seçkin 3D araç ve filo kaplamalarına kadar- yarışmaya katılmaya davet ediyor. Ayrıca uzman Avery Dennison jüri paneline gitmesini istedikleri katılımcılar için oy da kullanabilecekler. Kazanan başvuru sahipleri sponsorların Barselona, Düseldorf, Milan ya da İstanbul’daki eğitim merkezlerine seyahatle ödüllendirilecekler. Yarışma, 15 Eylül’den 15 Aralık’a kadar önümüzdeki üç ay boyunca devam edecek. Avery Dennison-Avrupa Grafik Çözümleri Üst Düzey Ürün Yönetim Lideri Joanna Wolska-Kinneging, “Dijital portföyümüz sürekli gelişiyor böylelikle pazarın temel ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz ve latex mürekkep sistemi en hızlı büyüyen teknolojilerden birisi” dedi. Joanna Wolska-Kinneging sözlerini şu şekilde

sürdürdü: “Bu yarışma bizim converterlarla olan yakın ilişkimizi yansıtıyor ve onlara da en çok talep edilen dijital baskı uygulamalarında olağanüstü HP baskı kalitesi ve Avery Dennison® Easy Apply™ teknolojisi kullanan yeni Avery Dennison® MPI™ 1950 Latex Cast Film ile optimal materyaller ve mürekkepler kullanılarak yakalanabilecek en yüksek standartları gösterme şansı sunuyor.” Wolska-Kinneging son olarak, “Tabii ki ürünler converterlar ve kurulumcular için sadece bir başlangıç noktası. Uygulama öncesinde, uygulama sırasında ve uygulama sonrasında sunulan hizmetin seviyesi de eşit derecede önemli. Avery Dennison özel istekleri olan converterları destekliyor ve baskı konusunda detaylı tavsiyeler veriyor. Ayrıca en geniş ICC profili veritabanını (26 bin adetten fazla) ve tam ICS Garanti Programını da ücretsiz olarak sunuyoruz” dedi.

“Our digital portfolio is evolving constantly so that we can address key market needs – and latex ink systems is one of the fastest growing technologies,” said Joanna Wolska-Kinneging, senior product management leader, sign and digital, Avery Dennison Graphics Solutions – Europe. “This contest reflects our close cooperation with converters, and allows them to demonstrate the highest standards that can be achieved with optimal materials and inks – including using the new Avery Dennison® MPI™ 1950 Latex Cast Film with exceptional HP print quality and Avery Dennison® Easy Apply™ technology for the most demanding digital print applications.” Wolska-Kinneging added, “Of course products are just a starting point for converters and installers. Equally important is the level of service before, during and after application. Avery Dennison supports converters with special requests, and gives detailed advice on printing. We also offer the largest range of free ICC profiles (more than 26,000) and a full ICS Warranty Program.” 109


aktuel

matbaa&teknik

Matbaacılarımız İhracat Gayreti 19. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’nda yer alan basım endüstrimizin ambalaja odaklanmış önemli matbaaları fuar boyunca iç pazar için prestij, dış pazar için yeni fırsatlar buldular.

19. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı, 12 - 15 Eylül 2013 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Rekabet gücünü artıran en son teknolojiler ile donatılan ambalaj makineleri, gıda ve içecek sektörüne yönelik ambalaj çözümleri, fonksiyonel ve çevre dostu ambalaj malzemeleri, kozmetikte satın alma kararlarını etkileyen özgün ambalajlar, ilaç ambalajlarındaki tüm yenilikler, etiket, barkod, ürün ve sistemlerine yönelik her türlü ürünler, depolama ve taşımacılıktaki ambalaj çözümleri ile her tür endüstriyel ambalaj Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda ziyaretçilerle buluştu.

Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na bu yıl yaklaşık 48 bin ziyaretçi katıldı. 98 bin m2 kapalı alanda 41 ülkeden bin 210 firma ve firma temsilcisini 84 ülkeden 45 bin 207 profesyonelle bir araya getiren Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı bu yıl da sektörün en kapsamlı buluşmasına ev sahipliği yaptı. Fuarın Türkiye’de ambalaj sanayini destekleyen katılımcıları arasında artık görmeye alıştığımız Dereli Graphic, Netsel Grafik, Türk Henkel, Organik Adhives, Reha Ltd. (DuPont Tyvek), Tempo A.Ş, Canpaş’ın yanı sıra Genpak, Zeller Gmelin, Odak Bilgi, Özkardeşler, İleri Kağıt gibi tanıdık şirketler de yer aldı. Fuarı yaklaşık 50 bin ziyaretçi gezdi.

Türkiye’nin yanı sıra Kuzey Afrika, Ortadoğu, Balkanlar’dan büyük ilgi… TÜYAP’tan yapılan açıklamada “Geçtiğimiz yıl 5000’in üstünde yurtdışından ziyaretçi

110

ağırlayan fuar, bu yıl da ilgi odağı oldu. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, her yıl bir öncekinden daha fazla uluslararası niteliğe sahip hale gelmektedir” denildi: “Fuar, özellikle Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkasya ve Balkan ülkelerinden büyük ilgi gördü. Tüm ürün gruplarında Almanya, İngiltere, Amerika, Fransa, İtalya, Yunanistan, Çin, Kore, Tayvan, Japonya, İran’dan katılımlarla fuar uluslararası kimliğini daha fazla ön plana çıkardı. Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, BAE, Bosna Hersek, Bulgaristan, Fransa, Gürcistan, Irak, İngiltere, İran Kazakistan, Kosova, Makedonya, Mısır, Hırvatistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Tunus, Ukrayna, Ürdün ve Yunanistan’dan satın alma yetkisine sahip profesyonel alım heyetleri ağırlandı.” TÜYAP’tan yapılan bu açıklama ışığında okuyucularımız arasında yer alan bu önemli matbaacılarımızın görüşlerini bir araya topladık. Bu önemli matbaalarımızın yöneticilerine fuara katılma amaçlarını ve yeni iş fırsatları yakalama imkanı bulup bulamadıklarını sorduk:

Dizayn Matbaa – Metin Çiftçioğlu Bu fuara 7. katılışımız. Biz 2013’te esnek ambalaj üretimine başladık. Çerkezköy’de yaklaşık 9 bin m2 kapalı alanda bir fabrika kurduk. Bu fabrikamız için 11 renkli Cerutti marka rotogravür makine aldık. Laminasyon makineleri aldık. Bardak kartonu üretiyoruz. Polyetilenli

kâğıt üretiyoruz. Buraya çok ciddi bir ekstürizyon hattı kurduk. Bu bağlamda iş makasımızı daha da açtık. İkitelli’deki tesisimiz kendi üretimine devam ediyor. Buraya da yeni bir Heidelberg CX102, 6 + lak ofset baskı makinesi ilave ettik. O da bu senenin başında faaliyete girdi. Bu sene bizim için yatırım yılı oldu. Tamamen ambalaja odaklandık. Yaklaşık 12 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Ambalaj Fuarı bizim için yeni müşteriler kazanmaktan ziyade aslında biraz geleneksel oldu. Biz hep burada yer alıyoruz, müşterilerimiz geliyor, onlarla görüşüyoruz. Bize çok yeni iş imkanları olarak bir faydası olmamakla beraber, burada olmamız gerektiğiniz biliyoruz. Burada hem iç hem de dış pazardan müşterilerimizle karşılaşıyoruz. Bunu rakamsal olarak ayrımını yapamayız. Ancak ihracatın oranları çok daha düşük…

Görsel Sanatlar – Göktuğ Ulu Ambalaj fuarına bu sene 9.katılışımız. Burada bulunuşumuz daha çok prestij amaçlı. Firmamızı tanıtmak ve “biz hala buradayız” demek için. Daha çok ihracat imkanları araştırıyoruz. Biz matbaa olarak zaten yurtdışındaki fuarlara da katılıyoruz, ülkemizdeki ambalaj fuarlarına katılmamak olmaz tabii ki. Lookbox markamızla yeni kutular ve yeni ürünler yaptık. Müşterilerin ürünlerini daha ön plana çıkartabilmek için ambalaj tasarımı yapıyoruz.

Halaman Matbaa – Özgür Halaman Bu ambalaj fuarına ilk katılışım ve ilk fuar deneyimimiz. Esas katılma amacımız aslında prestij. Burada çok fazla iş fırsatı olduğunu düşünmüyorum. Buranın katılımcı profili aslında


aktuel

bize pek uygun bir profil değil. Burası bir ambalaj fuarı ama gördüğüm kadarıyla daha ziyade plastik ve esnek ambalaj ve bunun muadili ürünlerle ilgili burada biraz hareket var. Ancak yine de bizim için verimli geçti diyebilirim. Tahminim o ki bu fuara katılımımız geleneksel hale gelir ve mutlaka diğer fuarlarda da bulunuruz, dediğim gibi buradaki bulunma amacımız prestij ve firmamızın yüzünü insanlara daha fazla tanıtmak. Bence bu sipariş almak ve müşteri bulmaktan daha önemli. Biz her zaman olduğu gibi yine dış pazara odaklanıyoruz, burada da iki – üç ayrı ülkeden müşteri yakaladık. Çünkü bizim ürünlerimiz genellikle yabancıların ilgisini çekiyor. Yine iki-üç firmayla görüşmeler gerçekleştirdik, anlaşma zemini oluştu, inşallah fuar sonrası firmalarla bir araya gelip bu konuları netleştireceğiz. Geçen seneden gelen Heidelberg CD 6 + lak ofset baskı makine yatırımımız vardı. Bu sene onu Heidelberg’ten aldığımız Varymatrix yaldız baskı makinesiyle pekiştirdik. Önümüzdeki sene de artık makineye değil ERP MIS (Baskı Yönetimi, Üretim Yönetimi ve Planlama) sistemlerine çok ciddi bir yatırımımız olacak. Her zaman olduğu gibi bunu yine Heidelberg’le ortaklaşa yapıyoruz. Bu, Türkiye’de ve Dünya’da şu ana kadar hiç yapılmamış bir proje. Önümüzdeki seneyi tamamen bu işe ayırdık. Bence tüm yatırımlarımız içinde en ciddi ve en önemli yatırım bu olacak.

Sabahattin Hacıkurtiş – Kurtiş Serigrafi Ambalaj fuarına 6. kez katılıyoruz. Son zamanlarda katalog, broşür gibi ticari baskıların azaldığını hepimiz biliyoruz. Bence matbaacılıkta şu anda ambalaj ön planda… Biz de bu ambalajın içinde olmak istiyoruz. Ambalajda bizim hizmetlerimiz oldukça ön plana çıkıyor. Çünkü baskı sonrası uygulamaların en yoğun kullanıldığı alan, ambalaj. Baskı sonrası serigraf ve süslemeler olarak neler yapabileceğimizi görmek için araştırmalar yaptık. Şu anda iş potansiyelimizin %70’i de ambalaj üzerine. Buradan beklentilerimiz bir hayli yüksek. Fuar da bizim için iyi geçiyor. Genelde iç piyasaya hizmet veriyoruz, özellikle İstanbul piyasasıyla ilgileniyoruz.

matbaa&teknik

Printpark – Ferit Dansık Bu sene 9. Katılımımız oldu. oldu. 2005 yılından beri aralıksız katılıyoruz. Bizim gibi pazarlama faaliyeti ve pazarlamacısı olmayan bir firma için zaten tek pazarlama faaliyeti fuarlara katılmak. Dolayısıyla Türkiye’deki tek ambalaj fuarı da bu olduğu için buradayız. Bu fuarın bize çok katkıları oldu. İlk senelerde daha fazla olmakla beraber, azalarak da gitse böyle. Örneğin son iki-üç senedir özellikle yurtiçi ziyaretçiler hep tanıdığımız insanlar oldu. Bazılarıyla çalışıyoruz, bazılarıyla da fiyatta anlaşamadığımız için çalışmıyoruz. Son yıllarda ihracat hedefimiz ön planda olduğu için yurtdışı müşterileri bekler hale geldik. Geçen senelerde yine iyiydi. Bu sene özellikle Avrupa’dan gelen müşteri sayısında düşüş gördüm. Bunun takvimsel olaylardan mı yoksa Türkiye’deki Gezi olaylarından mı kaynaklandığını bilemiyorum ancak ciddi anlamda Avrupalı müşteri şu anda yok diyebilirim. Biz bu sene itibarıyla %35 ihracat oranını yakalayacağız. Hedefimiz %50’yi bulmak. İhracatta güzel bir trendimiz var ve bunu da devam ettirmek istiyoruz. Bunu tabii ki yurtiçi ve yurtdışı fuarlarla da destekliyoruz ve şu anda bu hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Son bir senedir yaptığımız en büyük yatırım fabrikamızı değiştirmek oldu. Kendi mülkümüzü aldık. Kapalı alanımızı 3 bin m2’den 9 bin m2’ye çıkardık. Daha rahat üretim yapar hale geldik. Ekim ve Aralık ayları arası taşınma telaşıyla ve dengelerin oturmasıyla geçti, ondan sonra bugüne kadar daha verimli imalat yapmaya başladık. 2014’ten önce büyük ihtimalle makine yatırımı düşünmüyoruz; çünkü fabrika yatırımı bütçemizin büyük bir bölümünü doldurdu. Şu an içinse eksik bir şeyimiz yok ve kapasitemizin %60’ını kullanıyoruz. Şu an vardiyayla kapasite artırımı yapabilecek durumdayız. Verimli çalışma üzerine çalışıyoruz, yatırımlarımız daha çok insan üzerine. Bu yatırım ve makine yatırımından daha zor. Türkiye’de kalifiye eleman bulunamadığı için bu sorun bizi zorluyor. Ancak şunu kesinlikle belirteyim, bir sonraki makine yatırımımıza kadar bu insan yatırımı sorununu çözmüş olmamız gerekiyor. Efektif,

işleyişi daha iyi yürüyen bir firma haline gelip kaynaklarımızı sonuna kadar kullandığımızdan emin olduktan sonra yatırım yapmayı düşünüyoruz. Bu şekilde yaparsak metal yığınına dönüşmeden bu sorunu halletmiş oluruz, bildiğiniz gibi Türkiye şu anda metal yığını haline dönmüş durumda. İnsanlar işi oldukça makine aldı, bu çok yanlış ve acısı şimdilerde çıkmaya başladı.

Colorist Akademi – Yusuf Uygun Ambalaj fuarına dördüncü katılışımız. Bizim fuara katılış amacımız, iş bağlamak, yüksek satış yakalamak değil. Biz fuarları tanıtım faaliyetlerinin bir parçası olarak görüyoruz. Hem kendi yaptığımız işi tanıtmak için, hem de her şeyden önce milli bir fuar olduğu için buradayız. Çevre ülkeler açısından da, dünya ambalaj sektöründe Türkiye’nin yeri açısından da bu fuarı önemli bir fuar olarak görüyoruz. Burada sürekli kendi yerimizi alıp korumak istiyoruz. Tüm bunları uzun vadeli olarak düşünüyoruz. Sipariş alamayınca demoralize olmak da doğru değil. Fuarlarda genellikle beklenti şudur; yenilikçi ve yeni icatların ortaya çıkması, sektörün ileriye yönelik gidişatını insanların hissetmesi. Ancak ülkedeki ve dünyadaki ekonomik durum kendini tekrarlayan bir pozisyona geldi, dolayısıyla fuar geçen neyse bu sene de o. Bu anlamda belki fuarı peş peşe değil de 2 yılda bir yapmak daha verimli olabilir. Aslında bu durum tüm fuarlar için geçerli, sadece ambalaj fuarına yönelik değil. Her sene ihracata ilişkin yeni kapılar açılıyor bizim için. Bizim çabamız da bunu artırmak için. Fuara katılmamızın ana amacı da Türkiye’ye gelen çevre ülkelerin ziyaretçileriyle burada kontak kurabilmek. Biz yurtdışındaki fuarlara da katılım gösteriyoruz. Önümüzdeki yıllar için de ihracata ağırlık vermeye çalıştığımızı söyleyebilirim. %25 civarında bir ihracat kapasitemiz var. Hedefimiz de bunu artırarak minimum %50’ye çıkmak. Bunun için de sabır ve mücadele gerekiyor. Bu sene varak yaldız ve kesim ayıklamayı güçlendirmek adına yeni bir Bobst yatırımı yaptık. Bu sene başka bir yatırım planlamıyoruz. Ama 2014, 2015’e ilişkin yeni şeyler yapmak gerekiyor, yenilenme kaçınılmaz. 111


aktuel

matbaa&teknik

Ambalaj ve Matbaa Sektörü çalışanları yemeği 6. kez gerçekleşti.

Artık Geleneksel

Ambalaj ve Matbaa Sektörü çalışanları yemeği her sene olduğu gibi yine Ambalaj Fuarı tarihleri içinde yapıldı. Gecenin organizasyonunu gerçekleştiren Tetra A.Ş Fabrika Müdürü Nihat Bostancı, yemek ile ilgili olarak “Öncelikle sektör çalışanlarının bu anlamlı faaliyetine verdiğiniz destekten ötürü tüm arkadaşlarım adına teşekkürü bir borç biliyorum.” İfadesini kullandı. Bostancı’nın etkinliğe ilişkin açıklaması şöyle:

sene Tüyap ambalaj fuarının 2. Günü akşamı düzenlenmektedir.

120 kişi katıldı

Ofset baskılı karton ambalaj, oluklu mukavva-koli, etiket, teneke ambalaj ve bu sektörlere tedarik-hizmet sağlayan çalışanların katılımıyla gerçekleşen yemeğe bu yılda 120’yi aşkın kişi

“Ambalaj & Matbaa sektörü çalışanları yemeği” nin bu yıl 6.sını gerçekleştirdik. Geleneksel hale gelen yemeklerimiz her

Özellikle bu günü seçmemizin nedeni İstanbul’un ve hatta Türkiye’nin çeşitli yerlerinde çalışan insanların hem fuar ziyareti yapıp, hem de yemeğe katılabilmeleri. Bu yıl dikkat çeken husus fuar tarihi yaklaşınca yemeğin nerede düzenleneceğinin sorulmaya başlamasıydı. Uzun yıllardır birbirini göremeyen, haber alamayan sektör çalışanları bu heyecanla yemek tarihini iple çeker oldular.

Recep Yaman Hocamızın Mutlu Günü Basım endüstrisimizin az sayıdaki Matbaa Mühendislerinden ve duayenlerinden Dereli Graphic Teknik Müdürü Sevgili Recep Yaman Hocamız, torunu Arda’nın sünnet düğünü ile gündemimize neşeli bir not bıraktı. Yeşim ve Atakan Yücetürk çiftinin sevgili oğullarının 12 Eylül 2013’de Bakırköy Spor Vakfı Tesislerinde gerçekleşen sünneti dolayısıyla Hocamızı ve Arda’nın ailesini tebrik ederiz. Sevgili Arda’ya da ömür boyu sıhhat ve en az dedesi kadar başarılı bir ömür diliyoruz. 112

katıldı. Yine sektöre yıllarını vermiş nadide ustalarla birlikte onların yetiştirdiği 2.ve 3. nesil ustalar, üst düzey ve orta kademe yöneticileriyle bir aradaydılar. Bu yıl da uzmanlıklarıyla sektöre destek ve hizmet veren firmalardan gündüz-gece her zaman yanımızda olan arkadaşlarımızla da yine bir aradaydık. Kendi istek ve arzularıyla bir arada olmayı tercih eden kişilerin talepleri devam ettiği sürece bu yemekleri devam ettirmeyi düşünüyoruz. İsteyen arkadaşlar, facebook’ta oluşturulan “HANGİ AMBALAJ” sayfasında yemekle ilgili fotoğrafları ve yorumları bulabilirler, gruba katılabilirler.”



print buyer

matbaa&teknik

Türkiye’nin ilk Heidelberg Linoprint C 751’i Filmsan Reprodüksiyon’da Printtek 2013 Fuarı’nda da sergilenen Türkiye’nin ilk Heidelberg Linoprint C751 dijital baskı makinesi’nin yatırımını gerçekleştiren Ankara’nın köklü kuruluşu Filmsan Reprodüksiyon, makinenin getirilerinden oldukça memnun. Filmsan yetkilileri, Linoprint C751 sayesinde yeni işler ve yeni müşterilere sahip olduklarını belirtiyor. Firma ortakları Sinan Genç ve Taner Karahan konu ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

(Soldan-Sağa) Heidelberg Türkiye Matbaa Malzemeleri Bölümü İç Anadolu ve Akdeniz Bölge Satış Müdürü Yasin Meral, Filmsan firma ortakları Sinan Genç ve Taner Karahan ile Heidelberg Türkiye Dijital Baskı Makineleri Ürün Müdürü Tolgahan Toskaya Filmsan olarak hangi yıl kuruldunuz? O günden bugüne nasıl bir gelişim gösterdiniz? Filmsan, 1979 senesinde İslam Genç tarafından kurulan ve 34 senedir matbaacılık sektörüne hizmet eden bir firmadır. Firmamız ilk olarak renk ayrımı işi ile faaliyetlerine başladı. 114

Daha sonra teknolojinin gelişmesi ile birlikte film çıkış hizmetleri ve CtP kalıp hizmetleri vermeye başladı.

Karahan ise Almanya doğumlu, Düsseldorf kentinde matbaacılık eğitimi almış ve 2005 yılından bu yana firmada görev yapmakta.

Firma ortağı Sinan Genç, baba mesleğini benimsemiş ve uzun yıllardır sektörün içinde yer alıyor. Filmsan’ın diğer ortağı Taner

Filmsan Reprodüksiyon günümüzde 25 kişilik kadrosu ve biri Kızılay’da diğeri ise İvedik OSB’de bulunan iki şubesi ile hizmet vermektedir.


print buyer

matbaa&teknik

Filmsan Reprodüksiyon’un Printtek 2013 fuarı sırasında yatırımını gerçekleştirdiği Heidelberg Linoprint C751 dijital baskı makinesi. Fuar sırasında ziyaretçileri trarafından yoğun ilgi gördü. Şu anki makine parkınızda hangi makineler bulunuyor? Firmamızda şu anda reprodüksiyon bölümümüzde birisi termal, iki adet de CtcP olmak üzere 3 adet CtP makinemiz, film çıkış makinelerimiz bulunmaktadır. Dijital bölümümüzde ise Heidelberg Linoprint C751 dijital baskı makinemiz ve HP Indigo dijital baskı makinemiz ile onları destekleyen baskı sonrası makinelerimiz bulunmaktadır. Müşteri profiliniz nedir? Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz? Bizim müşterilerimiz film ve kalıp çıkış hizmetimizden dolayı doğrudan matbaalar ve ajanslardır. Tüm matbaalara dijital baskıya yönelik olarak fason işler yapmaktayız. Ankara ilinin tamamında hizmet veriyoruz. Ayrıca Eskişehir ve Merzifon gibi çevre bölgelerde de hatırı sayılır miktarda müşterilerimiz bulunmaktadır. Bir diğer faaliyet alanımız da dijital baskı makinelerimizin bize sağladığı olanaklardan faydalanmak amacı ile oluşturduğumuz webto-print tabanlı olan photobook.com.tr internet sistemiz. Bu internet sitesi ile foto kitap,

portfolyo ve takvim gibi kişiselleştirilebilir ve az tirajlı birçok baskı işinin siparişini son tüketiciden online olarak almaktayız. En son yaptığınız dijital baskı makinesi yatırımında, Heidelberg Türkiye’yi seçmiş olmanızdaki nedenler, kriterler nelerdir? Önceden beri Heidelberg’in Ankara’da bulunan Bölge Müdürlüğü’nde Matbaa Malzemeleri Satış Müdürü olan Yasin Meral ile kuvvetli iş ve dostluk ilişkilerimiz bulunuyor. Özellikle kalıp alımlarımızda Heidelberg-Saphira kalıplarından yıllık 100 bin metrekare alım yapıyoruz ve 7 yılıdır üretimimizin tamamını karşılayan ürünlerden ve Heidelberg’in ürünlere verdiği desteklerden çok memnunuz. Dijital baskı makinesi yatırımı yapma planlarımız olduğu zaman Yasin Bey, İstanbul’da geçtiğimiz Mayıs ayında düzenlenen Printtek fuarında Linoprint C751 modelinin sergileneceğini bize bildirdi. Babamız, Yasin Bey ile fuara gelip makineyi gördü, Heidelberg’de Dijital Baskı Ürün Yöneticisi olan Tolgahan Bey’den gerekli bilgileri de aldıktan sonra Heidelberg markasına

olan güveni ve sevgisine de dayanarak yatırım kararını verdi. Linoprint C751, düşük ve orta tirajlarda son kullanıcı için çok ideal bir dijital baskı makinesi ve bu makineyi en verimli şekilde kullanıyoruz. Ayrıca uzun tirajlı işlerde dahi makinenin verimi ve baskı kalitesinde hiçbir değişiklik olmuyor. Makinenin birçok parçasının değişimi ve bakımı da operatör tarafından kolaylıkla gerçekleştirilebildiğinden dolayı servis ihtiyacı da minimumlarda. Ayrıca kalın gramajlı işlerde de sorunsuz bir şekilde baskı gerçekleştirebilmekteyiz. Bu son yatırımızla birlikte firmanızın kapasitesi ne kadar arttı ve bu doğrultuda hedefleri ne olacak? Heidelberg Linoprint C751 yatırımımız ile birlikte dijital baskı bölümümüzde üretim kapasitemizde % 50’ye yakın bir oranda verimlilik artışı meydana geldi. Bu makineyi almadan önce almayacağımız birçok iş vardı. Yatırım sonrasında yeni müşteriler elde ettik. Bundan sonra ilk hedefimiz makinemizi tamamen doldurmak ve bu doğrultuda yeni yatırım planlarını düşünmek olacak. 115


print buyer

matbaa&teknik

Türkiye’nin ilk HP Indigo 10000’i Print Center’a Kuruldu Türkiye’nin ilk HP Indigo 10000 kurulumu ve test baskıları sonrasında üretime alan Print Center, bu yıl 20. Yılını kutluyor.

HÜSEYİN ANIL ANALAN - Türkiye’ye ilk kez Print Center’a kurulan HP Indigo 10000’i görmek üzere gelen dünyadaki tüm Indigo operasyonlarından sorumlu HP Başkan Yardımcısı Alon Bar-Shany ve Print Center / Kazmaz Matbaacılık firma ortağı Akif Kazmaz, HP Indigo 10000 ile ilgili merak edilenleri anlattı. 50x70’in ilk gösterimini 2012’daki drupa’da yaptıklarını belirten Shany, “Ürün, resmi olarak 2013 Mart ayı itibarıyla satışa sunuldu. Şu anda tüm dünyada 70 adet 50x70 kurulumu gerçekleşmiş durumda” açıklamasını yaptı. HP Indigo 10000’i tercih eden müşterileriyle ilgili olarak Shany şunları kaydetti: “Bildiğimiz kadarıyla geleneksel ofset matbaalar ve büyük fotoğraf müşterileri daha çok tercih etmiş durumda, bunlara ek olarak hali hazırda dijital kullananlar ve de işlerini büyütmek isteyenler de tercihi bu yönde kullanmış durumda. Ayrıca, 50x70 ebatlı makinemiz pazara sunulduktan sonra ofset makinesini satarak tamamen dijitale geçen müşterilerimiz de var. Bunların yanı sıra kartın ambalaj ve ambalaj sektöründe de ağırlıkta 10000ler olmak kaydıyla müşterilerimizin sayısı artıyor.” 116

Shany: “Türkiye Pazarında Başarılı Olacağımızdan Eminim”

olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Mali-

Her yeni teknolojinin liderleri ve vizyonerleri olduğunu vurgulayan Shany bu duruma Türkiye’den örnek olarak Akif Kazmaz’ı gösterek, “Sadece teknolojiyi kullanmanız yetmez, uygulamayı, medyayı ve sonlandırmayı da üretmeniz gerekir. Bir de müşteriyle iyi ilişki kurulması gerekir. Biz büyüyoruz, bu doğru ancak ilk müşterilerimizin de başarılı olmalarını istiyoruz. Burada Akif ile çalışıyoruz ve o başarılı olduğu takdirde müşterileri de bundan memnun olacaktır. Böyle olunca da diğer müşteriler bunu değerlendirecektir. Öncelikle pazarda başarılı olmalıyız ve bunun olacağından eminim” şeklinde konuştu.

layısıyla daha az para kazanıyor. Bizim için e-

HP Indigo 10000’in avantajlarına da değinen Akif Kazmaz, ince gramajdan kalın gramaja geçerken ya da bir kâğıttan diğerine geçerken çok fazla bir ayar olmadığının ve operatörün çok kolay bir şekilde kâğıdı tanıtarak baskıyı gerçekleştirebildiğinin altını çizdi.

“Müşterilerimizin Kârlılığı Çok Önemli” Son olarak maliyet konusuna da değinen Shany, esas önemli olanın maliyet değil karlılık

yetler düştüğünde herkes fiyatları indiriyor, dosas önemli olan müşterilerimize nasıl daha çok kar getireceğimiz. Maliyetler işin bir tarafı. En verimli şekilde nasıl ürün alabiliriz buna bakıyoruz. Eğer sadece fiyatları aşağı çekip durmadan rekabete odaklanırsak kimse para kazanamaz. Bizim için piyasayı geliştirmek, eğitmek ve yüksek katma değerli uygulamalar geliştirmek de çok önemli.”

20. Yılında Print Center HP Indigo ve Türkiye Mümessili olan MatSet mühendisleri tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk HP Indigo 10000 kurulumu ve test baskıları sonrasında üretime alan Print Center, bu yıl 20. Yılını kutluyor. Şirket bu yatırımı ile hem dijital baskı kapasitesini ikiye katladı hem de daha önce basılamayan büyük ebatlı posterler, yatay kitaplar ve kataloglar ile hizmet yelpazesini genişletti. Print Center şu anda 200’den fazla şirket tarafından kullanılan printonline.com.tr adresinden gelen talepleri daha hızlı gerçekleştirebiliyor.


print buyer

matbaa&teknik

Heidelberg Almanya’nın merkezi satış bölgesinde kuruldu

8888. Polar Yüksek Hızlı Kesici Installed in the central sales district of Heidelberg Germany

8,888th POLAR High-Speed Cutter Tübingen merkezli Handelsdruckerei Müller + Bass geçtiğimiz günlerde bir Polar yüksek-hızlı kesici N92 PRO kullanmaya başladı. Böylece, Heidelberg Almanya’nın merkezi satış alanında 8,888. yüksek hızlı kesici kurulmuş oldu

Recently the Tübingen-based Handelsdruckerei Müller + Bass started using a POLAR highspeed cutter N92 PRO. This is the 8,888th high-speed cutter installed in the central sales area of Heidelberg Germany. The company has a long-standing tradition and is located in a back yard near the city center. Covering a production area of merely 450 square meters, the site of the Tübinger Handelsdruckerei Müller + Bass is not exactly spacious. The full-service printing house has placed its trust completely in Heidelberg technology. The printing section is equipped with two offset machines (SM 52 and PM 74) and a Linoprint digital printing press. Finishing is carried out by a POLAR high-speed cutter N 92 PRO with automatic jogger.

Sadece 450 m2 üretim alanı üzerinde faaliyet gösteren Tübinger Handelsdruckerei Müller + Bass çok geniş bir alanda çalışıyor denilemez. Dolayısıyla verimli operasyon için Heidelberg teknolojisine güveniyor. Baskı bölümünde iki ofset makine (SM52 ve PM 74) ve bir Linoprint dijital baskı makinesi bulunuyor. Daha önce kullanılan Polar kesim makineleriyle elde edilen deneyim dolayısıyla Müller + Bass, N PRO modelini de satın almaya karar verdi. Son PRO modelinde dev, kolay kullanımlı dokunmatik bir ekran, bıçağın önünde bir tutucu klemp ve diğer birçok yeni özellik var. Bıçağın önündeki bu mekanizma, özellikle de küçük formatlarla çalışırken etiketlerin dışarı kaymasını engelliyor. Oynayabilir arka-masa gardı sayesinde bıçağa arkadan kolay erişim sağlanabiliyor ve bu sayede yapışkan kalıntılar kolaylıkla temizlenebiliyor. Yüksek hızlı kesicinin Compucut ile baskı öncesine bağlanması sayesinde hazırlık sürelerinde düşüş sağlanıyor. Dijital tabaka verisini içeren jdf dosyalar direkt olarak

Compucut’a transfer ediliyor. Yüksek hızlı kesici üzerinde zaman kaybettiren programlamaya da gerek olmuyor. Otomatik jogger kullanılması sadece kesim kalitesini arttırmakla kalmıyor aynı zamanda operatör üzerindeki fiziksel stresi de düşürüyor. Malzeme hazırlamak hiç olmadığı kadar kolay ve ergonomik hale geliyor.

Due to the excellent experience made with the previously used POLAR cutting machines, Müller + Bass decided to purchase the pioneering N PRO model. The original intention was to replace the existing 92 XT with an automatic jogger, but the top-of-the-range PRO model not only features a large, clearly-arranged touch screen, but also a hold-down clamp in front of the knife which offers interesting ways to facilitate work on the guillotine-type cutter. For instance, the hold-down clamp in front of the knife prevents cut labels from sliding out of place or jumping out, especially when small formats are processed. The movable rear-table guard allows quick access to the knife from the behind for removing adhesive residues etc. A reduction in make-ready time was achieved by linking the high-speed cutter to prepress with Compucut®. The jdf files containing the digital sheet data are transferred directly to Compucut® which generates the cutting programs and sends them directly to the N 92 PRO machine. Time-consuming programming on the high-speed cutter is no longer necessary. Employing the automatic jogger not only improved the cutting quality, but also effectively reduced the physical stress on the operators. Material preparation is now much easier and more ergonomical than before, which in turn boosted productivity. 117


print buyer

matbaa&teknik

Teko Alüminyum, Flekso Baskı Makinesi Yatırımı Yaptı Flekso baskı makineleri üreticisi Uteco, Türkiye pazarında da emin adımlarla ilerliyor. Son olarak, Teko Aluminyum A.Ş. yetkilileri de yapacakları yeni yatırımlarında Uteco’yu (Uteco Onyx 808 – UV) tercih ettiler.

Yılda ortalama 80 makine satışı gerçekleştiren Uteco, geçtiğimiz yıl Türkiye’ye yapmış olduğu başarılı satışları bu senede devam ettiriyor. Şirketin Türkiye Temsilcisi Yıldız A.Ş’den yapılan açıklamada Uteco’nun çok büyük ve köklü bir şirket olduğunu, özellikle fabrikalarını ziyaret ettikten sonra bunun daha iyi anlaşıldığına dikkat çekiliyor. Uteco’nun Türkiye pazarında gördükleri ilgiden memnun oldukları belirtilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:

Makine, en yeni özellikleri içerecek “Uteco’yu tercih eden firmalar arasına 118

katılan Teko Alüminyum A.Ş de siparişini verdiği Uteco ONYX 808 - UV flekso baskı makinesi ile rotogravür ağırlıklı olan üretim gücünü daha da çeşitlendirme yönünde harekete geçti. Sene sonunda teslim edilecek olan makine, en son teknolojik özellikleri barındıracak. 1050 mm eninde, 8 renk baskı yapabilen dişlisiz Uteco ONYX’in çalışma hızı 400 m/dk olacaktır. Uteco’nun geliştirdiği ve patenti kendisine ait olan Kiss & Go Otomatik Baskı Hassasiyet Sistemi sayesinde 8 renkli bir işe, ortalama 85 metre gibi çok düşük bir fire ile girebilen ONYX

808 üzerinde ayrıca Grafikontrol 2200 Otomatik Register Kontrol Sistemi de bulunacaktır.”

İtalya’nın en büyük fabrikalarından biri “Makinelerini Italya’daki Colognola ai Colli (Verona) tesislerinde üretmekte olan UTECO, bu yıl 3. fabrika binasının temelini atarak üretim kapasitesini daha da arttırmaya yönelik çalışmalara başlamıştır. UTECO, müşterilerine her zaman fabrikalarına gelip üretimlerini yerinde görerek kararlarını ona göre verme kolaylığı sağlamaktadır. Uteco, flekso baskı makinelerinin yanı sıra, rotogravür ve laminasyon makineleri de imal etmektedir.”


teknoloji

matbaa&teknik

HEI End – Üretim Hattında Parlak Etiketler Heidelberg’in SX serisi offset baskı makineleri optimum kalite sunuyor ve verimliliği % 70 oranına kadar artırıyor

Litvanya’nın Vilnius kentinde bulunan Garsu Pasalius firması, 65 ila 80 gr aralığında sayısız metalize etiket kağıdına baskı gerçekleştirmektedir. Baltık bölgesinin alanında lider matbaası, içecek endüstrisinin yüksek gerekliliklerini karşılamak ve verimliliğini maksimum seviyeye getirmek amacı ile altı renkli ve aniloks merdaneli lak ünitesine sahip bir Speedmaster SX 74 yatırımı gerçekleştirdi. Yeni SX jenerasyonu ofset baskı makineleri, ilk defa Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg) tarafından drupa 2012 fuarı sırasında tanıtıldı ve bu serideki makineler, Speedmaster XL sınıfının üstün teknolojisi ile kalitesi kabul gören Speedmaster SM serisinin platformu kombine edilerek performans sınıfı bir model haline geldi. Garsu Pasalius firmasının Teknik Müdürü olan Jonas Jonaitis; “Yaklaşık bir yıl önce Heidelberg Servisi tarafından gerçekleştirilen kurulum ve eğitim mükemmeldi. Bundan önce kullandığımız başka bir markaya ait makineye oranla, Speedmaster SX 74 % 60 ila 70 oranında ilave verimlilik sağladı. Tabaka transferinin stabilitesi, nemlendirme ve mürekkep sistemi ve kolay kullanımı bu makinenin göz alıcı özellikleri” şeklinde görüşlerini belirtti. Yeni baskı makinesi, haftada yedi gün ve üç vardiya kullanılmaktadır. Jonatis, makinenin özellikleri hakkında şunları vurguladı; “Speedmaster SX 74, bizim işlerimizin çoğunu Pantone renklerden oluşmasına rağmen hazırlık ve yıkama sürelerinde büyük avantajlar sağlayarak ayda bir milyon tabaka civarı üretim gerçekleştirebilmemizi sağladı. Bununla birlikte Speedmaster SX 74 bu alandaki beklentilerimizin de

üstüne çıktı. Bu başarıyı sadece bu baskı makinesi ile elde etmedik. Yeni baskı makinesinin bir öncekisine göre sahip olduğu bir başka avantaj ise Prinect Press Center kumanda masası sayesinde sunmuş olduğu kullanım kolaylığı. Şu anda makinenin tamamını merkezi kumanda masasından çalıştırabilmek mümkün olmaktadır.” Emici bant besleme sisteminden çıkış ünitesine kadar olan transfer sistemi mükemmel stabiliteye olanak sağlamaktadır. Jonatis, konu ile ilgili; “Metalize kağıttan kaynaklanan durma sürelerimiz

neredeyse sıfıra indi. Heidelberg’in alışılagelmiş yüksek baskı kalitesinden müşterilerimiz oldukça memnunlar. şeklinde görüşlerini bildirdi. Heidelberg’de ofset baskı bölümünün başında olan Jürgen Grimm ise; “Yeni Speedmaster SX jenerasyonu makinelerimiz, pazarın mevcut ihtiyaçlarına en uygun hale getirilmiştir. Makinelerin sürekli yüksek kalite standartları, kesintisiz kullanılabilirliği ve bu sınıftaki üstün verimliliği, ticari baskı ve ambalaj sektörlerindeki popülerliğini kanıtlamaktır.” 119


teknoloji

matbaa&teknik

Sun Chemical, Baskı ve Ambalaj Sektörlerini Yepyeni Teknolojilerle Destekliyor

X-Rite eXact spektrometreye geçiş Sun Chemical Supports Print and Packaging Industries as

They Migrate to X-Rite eXact Spectrophotometer eXact, eksiksiz M1’e dahil tüm M standartlarını eXact offers customers a destekleyerek gerçek gün ışığı koşullarını ölçme way to measure true daylight conditions by supportimkanı sunuyor. ing all the M Standards inclusive of the complete M1

Sun Chemical Corporation said it is supporting customers in the print and packaging industries as they migrate to using the eXact series of spectrophotometers made by X-Rite/ Pantone. Patrice Aurenty, Business Leader, Color Management at Sun Chemical, said the eXact spectrophotometer “is a revolutionary instrument that takes us to the next steps for digital color communication, and we are very happy to assist X-Rite introducing this into the market, as well as into our own global color platform.”

Sun Chemical Corporation, ambalaj ve baskı sektörlerindeki müşterilerini X-Rite/Pantone tarafından üretilen eXact spektrometre serisine geçişte desteklediğini duyurdu. Sun Chemical’da Renk Yönetimi Bölümü Başkanı Patrice Aurenty eXact spektrometrenin, dijital renk iletişiminde yeni bir aşamaya götüren devrimsel bir cihaz olduğunu ve XRite’a bu cihazı piyasaya sunmalarında yardımcı olmaktan çok mutlu olduklarını söyledi. X-Rite eXact, ISO 13655:2009 ölçüm standartlarına tamamen uygun kolay-kullanımlı bir cihazı tedarik zincirine sunuyor. Bundan önce ise matbaacıların çeşitli malzemelere baskı yapabilmeleri için provaları eşleştirmeleri 120

gerekiyordu. Çok kısa ölçüm süreleri ve iş akışını basitleştirmede daha yüksek hassasiyet için eXact cihazı, tam M1 de dahil tüm M standartlarını destekleyerek gerçek gün ışığı koşullarını ölçme yolu sunan ilk spektrometre. Aurenty, Sun Chemical’in birçok matbaa ve ambalaj müşterilerinin şu anda iş akışlarında spektrodensitometre kullandıklarını ve teknolojiye yatırım yapmaya karar verdiklerinde Sun’un bu migrasyonu sorunsuz bir süreç olarak gerçekleştireceğini açıkladı. eXact cihazı, PantoneLIVE cloud-tabanlı renk hizmetleriyle mükemmel bir uyum içinde çalışarak marka sahiplerine tüm tedarik zincirlerinde bağlantı sağlama imkanı veriyor.

The X-Rite eXact brings to the supply chain a simple-to-use device that is fully compliant with ISO 13655:2009 measurement standards, which printers use to match proof to press across many substrates. With split-second measurement times and improved accuracy to simplify workflow, the eXact instrument is the first spectrophotometer in the industry to offer customers a way to measure true daylight conditions by supporting all the M Standards inclusive of the complete M1. Aurenty said most of Sun Chemical’s print and packaging customers currently use spectrodensitometers in their workflows, and once they have decided to invest in the technology Sun will help make this migration a seamless process. The eXact instrument generates data that integrates seamlessly with the PantoneLIVE™ cloud-based color service to give brand owners a means to connect their whole supply chains. Sun Chemical is the preferred ink supplier of X-Rite/Pantone’s PantoneLIVE ecosystem


teknoloji

matbaa&teknik

Sun Chemical, X-Rite/Pantone’s PantoneLIVE ekosisteminin tercih edilen mürekkep sunucusu.

for the packaging market, sharing digital targets of spot colors efficiently within the Sun Chemical global network.

‘Ambalaj geliştiriciler ve matbaacılar bir markanın spot rengini eşleştiremediklerinde, birçok prova ve eşleme işlemi gerekiyor’ diye anlatıyor Aurenty ve devam ediyor: ‘Bu hatalar sadece pahalı olmakla kalmıyor aynı zamanda ürünün tedariğinde gecikmelere yol açıyor ve bu da satış kaybı anlamına geliyor. PantoneLIVE bu pahalı problemi, baskı hazırlık sürelerini kısaltarak ve doğru rengi ilk seferinde sağlayarak, ortadan kaldırıyor.

“When packaging developers and printers mismatch a brand’s spot color, the error may appear at the proofing or printing stage—leading to multiple proofs and adjustments before the customer approves the job,” Aurenty said. “Such mistakes are not only expensive, but they frequently lead to delays in product release and order fulfillment, mounting up losses in sales. PantoneLIVE solves this costly problem by dramatically speeding up color approval by improving press make-ready time and achieving the right color the first time on press.”

eXact spektrometresi marka yöneticileri, pre-medya, mürekkep tedarikçileri, matbaacılar için renk ölçümlerini son derece hızlı ve kolay hale getirirken, renkleri çeşitli baskı altı malzemeler ve yüzeyler üzerinde ölçme ve eşleştirmede yaşanan problemleri de ortadan kaldırıyor.

The eXact spectrophotometer makes color measurements quick and easy for brand managers, pre-media, ink suppliers, printers and converters, while solving the widespread problem of measuring and matching colors on various substrates and surfaces.

Gelişmiş ölçüm teknolojisinin kullanılmasına ek olarak, yeni platform, kolay anlaşılır yazılım ve dokunmatik kontroller sayesinde son derece kolay kullanılabiliyor. eXact cihazları, baskı operatörleri gibi personelin en fazla ihtiyaç duyacağı şekilde kuruluyor ve kullanıcılara ihtiyaç duydukları araçlara tek bir tıklamayla ulaşma imkanı veriyor. Platform, kolay veri alışverişi için X-Rite Graphic Arts Standard (XRGA) ve Color Exchange Format (CxF™) kullanıyor.

In addition to using advanced measurement technology, the new platform is easy to learn, thanks to the intuitive software and touch screen controls. The eXact instruments can be set up to position key elements in the order most likely to be needed by personnel such as press operators and operations managers, giving users instant access to the tools they need, often in a single click. The platform uses X-Rite Graphic Arts Standard (XRGA) and Color Exchange Format (CxF™) to communicate color for easy data exchange.

SunChemical Türkiye 500 Büyük Sanayi Kuruluşu İçinde 460. sıraya yükseldi. Baskı mürekkepleri ve pigmentleri üreticisi olan SunChemical, Türkiye’deki iştirakiyle, İstanbul Sanayi Odasının yaptığı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırma’sında 2012 yılında 184.864.593 TL’ lik “üretimden satışlar” cirosuyla ikinci 500 Sanayi Kuruluşu İçindeki 6. sıradan ilk 500 Sanayi Kuruluşu içine 460. sıraya yükseldi. SunChemical Türkiye’den konuya ilişkin yapılan basın açıklaması şöyle: Sektörün Gelişmesine Katkıda Bulunuyoruz “SunChemical; Türkiye’de 2 fabrikası 150 kişilik ekibi ve son 5 yılda yapmış olduğu 10

milyon Euro’nun üzerinde yatırımla; su ve solvent bazlı mürekkepler, web ofset, tabaka ofset mürekkepleri, metal ambalaj, güvenlik mürekkepleri, dijital, serigrafi, UV mürekkepler, dispersiyon laklar ve sarf malzemeleri tedariği ile Türkiye ambalaj ve matbaa sektörünün gelişmesine katkıda bulunuyor.” SunChemical Türkiye Sizin İçin Çalışıyor “SunChemical Türkiye, ‘sizin için çalışıyoruz’ sloganıyla çıkmış olduğu yolda, global bilgi birikimini, tecrübesini; kalite – servis - inovasyon ilkeleriyle iş ortaklarına aktarıyor. Hızlı ve

çözüm odaklı servis, kalite anlayışı ile sunmuş olduğu yenilikçi ve rekabetçi ürünleri ile SunChemical, Türk Ambalaj ve Matbaa sektörünün yurtdışı pazarlarında etkin olmasında önemli bir rol oynuyor. İstanbul Sanayi Odasının yaptığı araştırmada 500 Büyük Sanayi kuruluşu içinde 460. sırada olan SunChemical Türkiye bu vesile ile tüm iş ortaklarına teşekkür ediyor. SunChemical Türkiye kalite, servis, inovasyon gücü ile sizin için çalışıyor.”

121


teknoloji

matbaa&teknik

Dünyada İlk Defa SUV Boya Teknolojisi Geniş format dijital baskı makineleri üreticisi Mimaki’nin Türkiye Distribütörü PIMMS, 3-5 Ekim arasında CNR Expo da gerçekleşecek FESPA Eurasia 2013 fuarında JV400-SUV baskı makinesini tanıtacak. J400-SUV’in prototipi ilk defa FESPA 2012, ardından da VISCOM 2012’de gösterilmişti. Ayağının tozuyla da VISCOM 2012’de aday gösterildiği “Geniş Format Baskı” kategorisinde “En İyi Baskı Makinesi” ödülünü aldı. Dünyada ilk defa Mimaki tarafından geliştirilen SUV teknolojisi kullanılarak üretilen JV400SUV modeli, geniş format baskı pazarına yenilik getiriyor. Tanıtıldığı günden beri yoğun ilgi gören JV400-SUV; 160cm segmentinde hem UV, hem dayanıklılık, hem parlaklık, hem tutuculuk özelliklerini bir arada bulabileceğiniz bir makinedir. Yüksek kalitede canlı renklerle, dış mekanda dayanıklı ürünler üretilmesini sağlıyor. JV400-130/160SUV modeli CMYK renkleriyle draft modunda saatte 18m2/s hıza ulaşabiliyor. Bu eşsiz makine Mimaki’nin sadece bu makine için geliştirdiği, esneklik ile UVkurutma dayanıklılığını birleştiren yenilikçi boyaları kullanıyor. UV kurutma aynı zamanda çizilmelere ve hava koşullarına karşı da dayanıklıdır. Basılan malzeme bir sonraki sürece tamamen kurumuş bir şekilde hazır oluyor. Mimaki zamandan tasarruf sağlayan ve üretkenliği arttıran ürünler ve çözümler üretmeye odaklanmıştır. FESPA Eurasia’da PIMMS standını ziyaret edenler JV400-SUV makinesini tüm bu özelliklerini görme fırsatı bulacaklar.

122


teknoloji

matbaa&teknik

HP Indigo WS6600 Geliştirme Paketi

HP Müşterilerinin Üretkenliğini Artırıyor HP, HP Indigo WS6X00 serisi dijital baskı makinesi için oluşturulan geliştirme paketlerini duyurdu. Geliştirme paketleri baskı hizmeti sağlayıcıların daha fazla sayfayı her ay için daha az eforla üretmelerini sağlıyor. Etiket dönüştürme işinin tüm boyutlarına hitap eden yeni beceriler, baskı üretkenliğini ve iş akışı verimini artırırken, yüksek değere sahip geniş kapsamlı uygulamalara yönelik yeni erişim fırsatları sağlıyor. Geliştirme paketi HP Indigo dijital baskı makinelerini kullanmaya başlayan yeni müşterilerin yaptıkları yatırımın dönüşünü artırdığı gibi, yeni özelliklerin mevcut baskı makinelere uyumlu olmasıyla da hali hazırda HP Indigo kullanan müşterilerin yatırımlarını da koruyor. Bu yeni özellikler, tıpkı geçen yıl kullanıma sunulan Gelişmiş Üretkenlik Modu (EPM) gibi, HP’nin müşterilere daha fazla üretkenlik sunma stratejisinin bir sonucu. HP Indigo Bölümü Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Alon Bar-Shany, konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Etiket dönüştürücüler HP Indigo WS6600 dijital baskı makinesinin kendilerine orta ölçekli etiket ve paketleme baskısı işlerinde sağladığı üretkenlik ve kalite avantajlardan daha da artan bir oranda faydalanıyorlar. HP olarak piyasaya üretkenliği ve yapılan işin niceliğini artıracak ürünler ve yeni özellikler sunma kararlılığımızı sürdürüyoruz.”

Yeni verimli iş akışı

• Dinamik işaretler de dahil olmak üzere yeni uygulama ve değişken veri araçları. Bu araçlar çeşitli iş akışı adımlarını sıralı yöntemden ziyade paralel bir şekilde yürüterek dosya hazırlama sürecine esneklik katıyor. Böylelikle teslimat süreci de hızlanıyor. • Ek bir raster görüntü işleme (RIP) seçeneği olan Adobe RIP. Adobe ROP Esko ve Indigo teknolojisine uyumlu olacak şekilde özel olarak tasarlandı. Adobe RIP işleme hızını yüzde 90’a kadar varan oranlarda artırıyor.

Müşterilerin makine çalışma zamanlarını artırmaları sağlanıyor

HP Indigo WS6X00 serisi dijital baskı makinesi geliştirme paketinin içerdikleri arasında, Esko tarafından desteklenen basitleştirilmiş renk yönetimi ve otomatikleştirilmiş iş hazırlık süreci çözümü HP SmartStream Labels and Packaging Workflow Suite, version 4.0 yer alıyor. Yeni seçenekler tüm renk yönetimi sürecinde yüzde 70’e varan zaman tasarrufunun yanı sıra vardiya başına yüzde 20’ye kadar daha fazla iş yapma fırsatı da sunuyor.

Genel baskı performansını ve makine çalışma zamanını yüzde 10’a kadar oranda artıran yeni özellikler arasında şunlar yer alıyor:

Öne çıkan özellikler:

• A Mevcut versiyonun beş katı kadar çalışma ömrü sağlayan yeni yükleme rölesinin de dahil olduğu bir dizi yeni tüketim maddesi, yeni fotoğraf görüntüleme tepsisi (PIP) ve kurulum süresini kısaltıp kurulumu kolaylaştıran PIP altkatmanı.

• Mevcut iş akışı süreçlerini müşterek ve zaman alan iş prosedürlerini otomatikleştirerek dönüşüme uğratıyor. Sonuç olarak ortaya daha az manüel iş akışı adımı ile hızlı ve kesin bir renk yönetimi çıkıyor.

• Baskı üzerinde hata bulma ve uzaktan destek araçları sunan kapsamlı bir araç seti HP Indigo Print Care 2.0. Yeni versiyon tüm testleri, tanıları, hata bulma süreçlerini ve harici araçları aynı çatı altında toplayan altsistem görünümü ile kullanıcıların zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor. Uzaktan destekle görüntü paylaşımını kolaylaştıran tara-ve-gönder becerisi.

Yeni, kaliteli, değerli uygulamalar HP geliştirme paketi kapsamında son dönemlerde hızla büyüyen bir pazar olan giydirilmiş etiket üretimi için endüstrinin ilk tahsisli yüksek kaydırmalı beyaz mürekkebini sunuyor. WS6000 serisi için geliştirilen etikete özel HP Indigo ElectroInk beyaz mürekkep basılı etiketlerin eşit şekilde giydirebilmesini sağlıyor. Üstelik vernik eklemeye de gerek kalmıyor. Giydirilmiş etiket üretimine özel beyaz mürekkep HP Indigo müşterileri için yepyeni iş fırsatları yaratacak. Geliştirme paketi ayrıca yeni bir Gelişmiş Harmonik Topoloji Ekranı da içeriyor (HTS 210). Ekran karmaşık işlerde renk bütünlüğünü ve istikrarı sağlıyor. Geliştirme paketi Eylül 2013’te kullanıma sunuldu. Özellikleri HP’nin Labelexpo Brüksel etkinliğindeki standında görücüye çıktı.

HP Indigo’nun karbon ayakizini azaltmak Çevresel sorumluluk alanında baskı endüstrisinin lider şirketi HP, WS6600 de dahil olmak üzere HP Indigo dijital baskı makinelerinin yeni neslinin üretimi ve entegrasyonu ile birlikte karbon salımını azaltmayı hedefleyen bir program oluşturdu. Good Energy Initiative kurumu ile birlikte çalışan HP Indigo üretim süreçlerinde oluşan karbon salımının azaltılması için katkı sağlayacak projelere destek verecek. Bunun bir sonucu olarak da tüm HP Indigo serisi üç ve dört baskı makineleri karbonsuz olarak üretiliyor. 123


teknoloji

matbaa&teknik

Atlantic Zeiser’den Yeni Ürünler New Products From Atlantic Zeiser Atlantic Zeiser, yeni baskı ve yazılım çözümlerini Atlantic Zeiser to launched new printing and software Fachpack 2013’de gösterdi solutions for packaging at Fachpack 2013

Atlantic Zeiser, a global solutions provider of dedicated personalisation and coding systems, demonstrated several new products at Fachpack 2013. These included newly released inkjet-based solutions for printing on blister lid foil, flat carton boxes and cardboard blanks, as well as powerful software systems for serializing, tracking and analyzing packaging in pharmaceutical, cosmetics, and other markets.

Özelleştirilmiş kişiselleştirme ve kodlama sistemlerinin global çözüm sunucusu Atlantic Zeiser, Fachpack 2013’de yeni ürünlerini gösterdi. Bunlar arasında blister kapatıcı folyo, düz karton kutular ve kartonlar üzerine baskı için kullanılan ve piyasaya yeni sürülen inkjet-tabanlı çözümler, ilaç, kozmetik ve diğer piyasalarda seri numara üretme, izleme ve analiz için kullanılan güçlü yazılım sistemleri de var. “Atlantic Zeiser, ambalaj uygulamalarına yönelik bu yenilikçi çözümleri geliştirmek için inkjet baskı teknolojisi ve ürüne göre değişken kodu alanında uzun yıllara dayanan tecrübesinden faydalandı’ diye anlatıyor Atlantic Zeiser Grup Ürün Müdürü Helmut Schneider. Fachpack 2013’de sergilenen ürünler arasında şunlar var:

Zeiser’in ilaç sektörüne yönelik yeni sistemlerinden sadece birisi ve üç versiyonda sunuluyor: uzak hat, yakın hat ve inline. Uzak hat versiyon, Fachback’da sergilenecek.

DIGILINE Compact: düz karton kutular, karton ve tek kağıtlar için baskı ve değişken veri kodlaması Özellikle ilaç sektörü olmak üzere çeşitli alanlardaki ambalaj ve karton üreticilerini hedefleyen DIGILINE Compact, karton kutular, karton ve tek kağıtlar üzerine seri numaralar, kodlar ve logoların geç aşama kısa tirajlı basımı için kullanılabilecek, maliyet-etkin, giriş seviyesi bir sistem. Sistem, 45-430 mm uzunluğu ve 64-368 mm genişliğinde çeşitli karton ve kağıt boyutlarıyla çalışabiliyor. DIGILINE Compact, her türlü üretim ortamında işleyebiliyor ve kısa kurulum süreleri ve çok hızlı format değişimlerine imkan tanıyor.

DIGILINE Blister: Blister örtücü folyoda inkjet-tabanlı değişken veri baskı sistemi

MEDTRACKER: ilaç uygulamaları için kapsamlı veri yönetim yazılımı

DIGILINE Blister system, en son inkjet teknolojisine dayanan hepsi bir arada bir çözüm ve bugünün kısa tirajları için uygun. Mürekkebin yayılmasını sağlayacak şekilde folyo yüzeyine adaptasyon sağlıyor ve son derece net ve yüksek kaliteli sonuçlar üretiyor. Ayrıca programlamaya ihtiyaç olmadan esnek iş akışı konfigürasyonunu mümkün kılıyor ve daha kısa iş değişim süreleri getiriyor. DIGILINE Blister ise Atlantic

MEDTRACKER, ilaç ürünlerinin serileştirilmesine yönelik bölgesel ve ulusal gerekliliklere uyum konusunda yardımcı oluyor. Sistem, özellikle ilaç üreticileri, toptancıları ve baskı dükkanları için üretildi ve Atlantic Zeiser’in piyasa lideri baskı ve kodlama çözümleriyle sorunsuz çalışabiliyor. MEDTRACKER, rasgele sayılara göre eşsiz kodlar üretiyor, bunları şebekedeki tüm ilgili yazıcılara dağıtıyor, ek izleme bilgisini topluyor

124

“Atlantic Zeiser has leveraged our decadeslong history in inkjet printing technology and product variable coding to develop these innovative solutions for packaging applications,“ said Helmut Schneider, Atlantic Zeiser Group Product Manager Packaging. The systems to be showned at Fachpack 2013 included:

DIGILINE Blister: inkjet-based variable data printing system for blister lid foil The DIGILINE Blister system is an all-in-one solution based on the latest inkjet technology, and is ideally suited for today’s shorter print runs. It adapts precisely to foil surface characteristics that can cause ink spreading and provides crisp, high-quality reproduction. It also offers a flexible workflow configuration without the need for programming, and enables short job changeover time. DIGILINE Blister is one of several new Atlantic Zeiser systems for the pharmaceutical industry, and will be available in three versions: offline, near-line and inline, with the offline version being shown at Fachpack.

DIGILINE Compact: for printing and encoding variable data on flat carton boxes, cardboard blanks and single sheets Aimed at packaging companies and carton manufacturers in pharmaceuticals as well as a wide range of other industries, DIGILINE Compact is a cost-efficient, entry-level standalone system for late-stage short-run printing of serial numbers, codes and logos onto carton box-


teknoloji

matbaa&teknik

es, cardboard blanks and single sheets, such as sleeves and labels. The system is flexible in handling various carton and sheet sizes, processing sizes from 45 - 430 mm in length and from 64 - 368 mm wide. DIGILINE Compact is easy to work with in any production environment and enables short set-up times and very quick format changes.

aaa aaaa

MEDTRACKER: comprehensive data management software for pharmaceutical applications MEDTRACKER helps companies comply with the expanding regional and national legal requirements associated with serializing pharmaceutical products. The system is designed for pharmaceutical manufacturers, product wholesalers, and print shops, and seamlessly integrates with Atlantic Zeiser’s marketleading family of printing and encoding solutions, as well as legacy systems. MEDTRACKER software generates unique codes based on random numbers, distributes them to all associated printers in the network, accumulates and manages additional track and trace information, and provides necessary data through external and internal interfaces as required. All codes, along with track and trace data, are accurately stored for use in authentication or to create a secure, properly documented “epedigree” for each single item. The comprehensive software solution is able to cover cell, line, plant and enterprise level.

BRANDTRACKER, comprehensive data management software for the cosmetics industry

ve yönetiyor ve ihtiyaca göre dış ve iç arayüzler üzerinden gerekli veriyi sunuyor. Tüm kodlar, izleme verisiyle birlikte, doğrulama için kullanılmak üzere ya da her bir kalem için güvenli, bir ‘e-sicil kütüğü’ üretmek için depolanıyor. Kapsamlı yazılım çözümü, tüm cell, line, plant ve enterprise seviyelerini kapsıyor.

Kozmetik sektörü için kapsamlı veri yönetim yazılımı BRANDTRACKER BRANDTRACKER, üretim dönüşümünü azaltmak üzere gri pazar akışlarını izliyor ve

analiz ediyor; sahte ürünleri tespit ediyor; müşterilerle iletişimi optimize etmek için CRM sistemlerinden faydalanıyor; ve yüksek bir marka koruması sağlıyor. Atlantic Zeiser baskı ve kodlama çözümleriyle entegre olan sistem, ürünlere özel görülebilir ve/veya gizli güvenlik özellikleri vererek yüksek bir izlenebilirlik sağlıyor. Bu bilgi aynı zamanda QR kodları olarak yazılabiliyor ve CRM kodlarıyla eşleştirilebiliyor. Bu sayede tüketicilerle faydalı bilgi alışverişi sağlanırken, otomasyonlu marka koruması da mümkün hale geliyor. Bu süreçte birçok farklı arayüz oluyor ve hepsi BRANDTRACKER ile yönetiliyor.

BRANDTRACKER monitors and analyses gray market streams to reduce product diversion; identifies counterfeit products; leverages CRM systems to optimize communication with customers; and provides a high level of brand protection. The system, which integrates with Atlantic Zeiser printing and encoding solutions as well as legacy systems, marks products with unique visible and/or hidden security attributes linked to information related to the value/logistics chain, enabling a high degree of track and trace visibility and analysis. The information can also be printed as QR codes and become coupled with CRM codes, allowing automated brand protection while exchanging useful data with consumers. This process involves multiple interfaces, all of which are managed by BRANDTRACKER. In addition to cosmetics, BRANDTRACKER can support any branded product impacted by diversion, counterfeiting, or plagiarizing. 125


teknoloji

matbaa&teknik

Kodak Flexcel Direct System’e Prestijli 2013 InterTech Teknoloji Ödülü Kodak Flexcel Direct System Receives Prestigious 2013 InterTech Technology Award Kodak’ın flexografik çözümlerine üçüncü kez InterTech Ödülü geldi.

Third InterTech Award for Kodak’s flexographic solutions Printing Industries of America has announced that the KODAK FLEXCEL Direct System is among 11 recipients of the 2013 InterTech Technology Awards, signifying its contribution to the advancement of flexographic package printing. This innovative direct laser engraving system uses energy-efficient, highpower imaging technology to produce pressready elastomer plates and sleeves that enable both superior print quality and increased production throughput. This year’s InterTech Technology Award marks the third time Kodak has received recognition from Printing Industries of America for its flexographic solutions. In 2008, Kodak was recognized for the launch of the groundbreaking KODAK FLEXCEL NX System, and again in 2010, for its launch of KODAK DIGICAP NX Screening.

Printing Industries of America (Amerika Baskı Sektörü), flexografik ambalaj baskısına olan katkısına vurgu yaparak Kodak Flexcel Direct System’in 2013 Intertech Teknoloji Ödülü’nü alan 11 ürün arasında olduğunu duyurdu. Bu yenilikçi lazerle şekil veren sistem, enerji tasarruflu, yüksek güçlü görüntüleme teknolojisiyle hem üstün baskı kalitesi hem de artırılmış iş çıktısı sağlayan baskıya hazır elastomer tabakaları ve sleeveleri üretiyor. 126

Bu yılki InterTech Teknoloji Ödülleri’nde Kodak’ın flexografik çözümleri üçüncü kez Printing Industries of America (Amerika Baskı Sektörü) tarafından kabul gördü. 2008 yılında Kodak çığır açan Kodak Flexcel NX Sisteminin ve yine 2010 yılında da Kodak Digicap NX tramlamanın tanıtımı ile kabul gördü. Kodak’ın Flexografik Çözümleri Dünya Pazarlama Müdürü Kuty Paperny yaptığı açıklamada, “Tarihsel olarak direk lazer gravür

“Historically, direct laser engraving systems have offered very limited throughput capability, and have been primarily used for applications that require low- to mid-level print quality,” notes Kuty Paperny, Kodak’s Worldwide Marketing Director, Flexographic Solutions. “The FLEXCEL Direct System changes the game for direct laser engraving by providing a cost-effective system that can open doors for our customers. It offers a complete solution that includes imaging, media and software—all optimized to work together in a simple, twostep process that boosts operational efficiency and print quality. This is a win-win for flexo prepress service providers and printer/converters, who are constantly looking for ways to enhance productivity while increasing shelf impact for their brand owner customers. The FLEXCEL Direct System delivers on all fronts, driving a distinct competitive advantage for our customers.” Users of the FLEXCEL Direct System agree.


teknoloji

matbaa&teknik

sistemleri hep çok kısıtlı çıktı kapasitesi sundu ve öncelikli olarak hep düşük ve orta kalite arası baskı kalitesi gerektiren uygulamalar için kullanıldı. FLEXCEL Direct System direk lazer gravürü için uygun maliyetli ve müşterilerimiz için yeni kapılar açan bir sistem sunarak oyunun kurallarını değiştirdi. Görüntüleme, araç ve yazılımı da içeren bütünlüklü bir çözüm sunuyor. Üstelik bunların tümü operasyonel verimliliği ve baskı kalitesini artıran basit, iki adımlık bir süreçte çalışmak üzere optimize edilmiş. Bu, durmadan marka sahibi müşterileri için raf etkisini artırırken verimliliği de artırmanın yollarını arayan flexo baskı öncesi hizmet sağlayıcıları ve matbaacı/katlamacılar için karşılıklı kazanç sağlayan bir durum. FLEXCEL Direct System tüm yazı tiplerinde geliyor, bu da müşterilerimize ciddi bir rekabet avantajı sağlıyor” dedi. FLEXCEL Direct System kullanıcıları hemfikir. Carey Color Inc. Başkanı ve CEO’su Girard Moravcik şöyle konuştu: “Açıkçası, Kodak’ın lazer diyot teknolojisi hız, kalite, materyal tutarlılığı ve fiyat da dâhil olmak üzere In-the-Round (ITR)’un kullanımını kısıtlayan tüm büyük sorunlara cevap verdi. KODAK FLEXCEL Direct System bizim çift lazerli CO2 sistemlerimizi üç kat daha fazla hızıyla aşıyor. Hızlı medya ön taraması gravürleme işleminden önceki hataları yakalıyor. Kodak’ın elastomeri son derece istikrarlı ve fevkalade kalite üretiyor, belirgin görüntüleme hızı üretim maliyetini düşürüyor, düz tabakalar ve sleeveler arasında bir köprü kuruyor. Bizim sleeve işimiz FLEXCEL Direct System’in kurulumundan sonra tavan yaptı.” SWG (Sachsische Walzengravur GMBH) Satış Müdürü Jörg Günther bu yenilikçi çözümün firmasına sunduğu çözümden şu şekilde bahsediyor: “Hali hazırda satışlarımızın %30 civarında arttığının işaretlerini görüyoruz. Ve daha da heyecan verici olarak, FLEXCEL Direct system’in daha başka nerelerde kullanabileceğimizi araştırıyoruz.” Çevresel sürdürülebilirlik de bu tümüyle dijital olan sistemin bir başka avantajı. Miller Graphics Group’un Yöneticisi Hubert Sampré şu açıklamayı yaptı: “Direk gravürleme solvent ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve partikülleri nötralize etmek için güçlü bir filtre kullanıyor, bu da sistemi çevre dostu kılıyor. Biz ayrıca yüksek güçlü lazer sisteminin enerji tasarruflu, ergonomik ve kullanımı kolay olmasından da hoşnutuz.” FLEXCEL Direct System, Kodak’ın sektör lideri flexografik çözüm portfolyosundaki en son yenilik. Bu yenilik müşterilere daha iyi baskı almaları ve daha zekice baskı yapmaları konusunda işlerini kolaylaştırmak için tasarlandı.

Girard Moravcik, President/CEO of Carey Color Inc., states, “Quite simply, Kodak’s laser diode technology has addressed all of the major issues that were limiting the use of In-the-Round (ITR), including speed, quality, material consistency and price. The KODAK FLEXCEL Direct System is outperforming our dual-laser CO2 systems by three to one in performance speed. The quick media prescan catches imperfections before engraving. Kodak’s elastomer is extremely consistent and produces exceptional quality, and the blazing imaging speed reduces product cost, bridging the gap between flat plates and sleeves. Our sleeve business has gone through the roof after the install of the FLEXCEL Direct System.” Jörg Günther, Sales Director of SWG (Sachsische Walzengravur GMBH), describes the business impact this innovative solution has had at his company. “We are seeing signs

of our sales increasing by about 30 percent with this system in place. And even more exciting, we are exploring where we can use the FLEXCEL Direct system for other applications.” Environmental sustainability is another key benefit of this all-digital technology. Hubert Sampré, Managing Director of Miller Graphics Group, notes, “Direct engraving removes the need for solvents and uses a powerful filter to neutralize particulates, making it a very environmentally friendly flexo system. We also like the fact the high-power laser system is energyefficient, ergonomic and simple to operate.” The FLEXCEL Direct System is the latest innovation in Kodak’s industry-leading portfolio of flexographic solutions, designed to help our customers to print better and print smarter. To learn more about the KODAK FLEXCEL Direct System, please visit www.graphics. kodak.com. 127





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.