146 Konica Minolta IPEX’te yeni Makinelerini Sergiledi
148
FujiFilm’den Dijital Baskı Atağı
152 Scodix, Geleceği İşini Yapıyor 153 Esko Çözümleri Temel Piyasa 154 Pasifik Sonlandırma Yenilikleri ile
IPEX’teydi
156 Aras Grup Beş Üretici ile IPEX’teydi
158
OKI İki Yeni Yazıcı ile Matbaa Pazarına Giriyor
Öne Çıkanlar / Highlights
160 MGI’dan IPEX’te 5 Yeni Çözüm 161
Ofset Geri Gelecek
162 Domino Çok Önde 164 Lumejet S200 IPEX’te Tanıtıldı 165 Matbaacılık Hakkında Dersler 169
Meech Çok Yönlü Web Temizleme Serisini Ipex 2014’te Sergiledi
171 Presstek Ipex 2014’te 172
Xeikon Özelleştirilmiş Yazılımları Ipex 2014’te Yenilik Rüzgarları Estirdi
173
Renz Türkiye İhracata Odaklanacak
Reklam İndeksi / Advertisement Index
Trendlerine Odaklandı
AK ENDÜSTRİYEL...................................111 AKTİF MATB. MK...................................... 91 ANTALİS.................................................... 39 ARAS GRUP.............................................. 41 ARAS MATB. MLZ..................................... 73 AVRASYA AMBALAJ.................................123 B&G........................................................... 97 BAK-ON...............................................47, 49 BASEV KONGRESİ...................................125 BATI MERDANE........................................ 95 BUDAK KAĞIT......................................55, 57 CANON........................................................ 1 CANTEM/RONALD...................................115 DERELİ GRAPHIC..........................29, 59, 61 DÜNYA BİLİŞİM W.I.T............................... 77 DYO............................................................ 43 EFEM MATB. MLZ...................................124 EMAX........................................................109 ELTROMAT................................................ 27 ERAYSAN.............................................. Ö.K.İ ESEN GROUP............................................ 15 FERROSTAAL TÜRKİYE...............Ö.K, 67, 69 FESPA DIGITAL........................................121 FESPA EURASIA......................................119 FOTOLIA...................................................145 FUJİFİLM.................................................. 83 FURKAN OFSET........................................ 13 GRENSAN................................................. 85 HEIDELBERG.......................................19, 21 IMEX GROUP............................................... 9 INPRINT...................................................117 İHLAS KOLEJİ..........................................174 İHLAS PAZARLAMA.................................175 KIRTASİYE FUARI....................................115 KROS MATB. MLZ..................................... 45 KUZULUK TERMAL.................................176 L.A.CH....................................................... 31 LAMİNET..................................................105 M. HUBER TÜRKİYE................................. 75 MARMARA MAKİNA.................................101 MAS DEHA................................................ 93 MATKİM...................................................A.K MATSET................................................35, 37 MİTASAN................................................... 89 MİTRA...................................................23, 25 OKI............................................................... 5 OPTİMA....................................................101 ÖZEMEK MATBAA...................................113 PASİFİK..................................................... 33 PATROL................................................63, 65 PRINTER OFSET....................................... 17 PRINTERWATER....................................... 99 REMAKSA................................................103 RICOH....................................................... 87 SUNCHEMICAL........................................ 71 TEKNOMATSAN...................................51, 53 ULTRA......................................................107 XEIKON....................................................... 3 XEROX....................................................... 11 YILDIZ ZARF................................................ 7
aktüel
FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr
GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİMAGAZİN VE TİCARET A.Ş. adına İLETİŞİM GAZETECİLİK İMTİYAZ SAHİBİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına Mehmet İMTİYAZSÖZTUTAN SAHİBİ SÖZTUTAN GENEL MÜDÜRMehmet YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr Ahmet KIZIL GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ahmet KIZIL YUSUF OKÇU SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ yusuf.okcu@img.com.tr YUSUFEDİTÖR OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr Anıl ANALAN anil.analan@img.com.tr EDİTÖR Anıl TASARIM ANALAN anil.analan@img.com.tr GRAFİK Tarık Şükrü ORAL tarik.oral@img.com.tr GRAFİK TASARIM TarıkSORUMLUSU Şükrü ORAL tarik.oral@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI SORUMLUSU İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU REKLAM MÜDÜRÜ akif.tatlisu@img.com.tr M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI sedat.karadayi@img.com.tr REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI sedat.karadayi@img.com.tr FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.
Not bad, but… Nerede O Eski Günler! Ipex 2014 bitti. İstanbul’a döndük, bir gün içinde derginin son halini verdik ve baskıya gitti. Haliyle, can havliyle hazırlanmış Ipex 2014 sonrası dosyası ile karşınızdayız. Teknik olarak hızlanmak için bu sayıya mahsus olmak üzere “Ayın Konusu” bölümümüzü en sona bıraktık. “Not bad but…” Ipex boyunca bir araya geldiğimiz tüm yabancı makine üreticilerinin pazarlama ya da ürün müdürleri ya da genel müdürlerinin kullandığı bir ifade olduğu için başlığa taşıdım. İyi haber: Bu ekonomik durgunluk, matbaa piyasasındaki moral bozucu sessizlik, bize mahsus değilmiş. Şu anda tüm Avrupa’da aynı poyraz basım endüstrisini sallamakta imiş. Üreticiler de kanaatkâr ve iyimser tavırları ile bugünlerin geçmesini bekliyorlar. Geleceğe umutla bakıyorlar ve çıkış yolu arıyorlar. Kötü haber: Heyecan bitti, bitecek. Nerede o eski Ipex’ler diyenler vardı. Oysa heyecana ihtiyacımız var. Basım, heyecanı olması gereken bir iş. Her yeni baskı yeni bir heyecan olmalı. Zaten üreticilerin aradığı çıkış yolu da tam olarak buradan geçiyor. Heyecanlanabilmekten. Bir labirentin ortasında gibiyiz. Çıkış yolumuzu bulmak çok zor. Ne yapmayı planlıyorsunuz? Labirentin içinde çürümeyi göze almak mı? Yoksa çıkışı bulma heyecanı ile tüm yolları denemek mi? Heyecan demek yeni arayışlar, yeni işler demek. Zaten milyona yakın ya da aşkın yatırıma sahip bir matbaacının da iki elinin arasına aldığı başı ile oflayıp puflaması, ekonomik olarak yanlış. Bizimle
beraber aynı labirent içinde ömrümüzü verdiğimiz ve hanımın bilezikleri ya da babanın tarlası ile yaptığımız makine yatırımlarına da çürümeye terk edemeyiz ya. Ipex boyunca Masterclasses ve World Print Summit oturumlarında harika sunumlar vardı. Sevgili Editörümüz Anıl, seçtiklerimizi dinledi, notlar tuttu. Özel bölümde bulabilirsiniz. Hiç ağzımızda gevelemeyeyim; çıkış yolumuz yenilikçi olmakta. Bize en uygun yeni baskı alanlarına giriş yapmak lazım. Bunlar için üreticiler çok çalışıp ortaya nefis çözümler koyuyorlar. Bizim de gidip onları yakından görmek zaruretimiz var. İşte Ipex’te de vardılar. Ama çoğunuz kaçırdınız. Ümit edin ki rakibiniz de kaçırmış olsun. Yoksa Üsküdar’ı geçmek üzere olabilir. Bakın 8 Nisan’da InPrint, Mayıs’ta Fespa ve Şubat 2015’de Innovationdays var. Bunlar size birçok fırsat ya da yeni iş fikirleri sunacaklar. Mutlaka görüp takip etmelisiniz. Matbaanızın ederinin yanında çok küçük masraflar bunlar. Masraf bile demek doğru değil, yatırım olarak görün. Erken kalkan yol alır. Labirentten çıkmak isteyenler için bizim görevimiz sadece hatırlatmak. Ipex’i gördük, bunları hatırladık, vazifemiz gereği size de hatırlattık. Herkes için yeni heyecanlar diliyoruz.
Akif
Tatlıs
u
Kazancı Ölçülemeyen Yatırım: Eğitim Her şeyi ölçebilirsiniz. Tabii elinizde güvenilir bir mezur varsa. Tüm kazançları hesaplayabilirsiniz. Bir tanesi hariç; eğitim. Diyelim ki yüz kişinin karşısında 100 slaytlık bir eğitim semineri yaptınız. 100 kişiden bir tanesinin aklında kalan ya da aklına takılan bir slayt yani %1’in %1’i büyüklüğünde bir alışveriş, bir gün bir değere dönüşebilir. Doğru bir istihdama, doğru bir işe, doğru bir maliyete ya da doğru herhangi bir şeye sebep olabilir. Bu bir kişi de olabilir, bir baskılı iş de. İşte bu yüzden eğitimin kazancını önden ya da sondan ölçemezsiniz. İyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir, kabilinden. BASEV (Basım Sanayii Eğitim Vakfı), bu sebeple benim gözlüğümden bakınca artan bir değer haline geliyor. Vakfın son yıllarda yükselen çalışma performans ve verimlilik grafiğinin ardında elbette önemli yetki paylaşım kararları ve kişilerin sorumlulukları var. Biz de STK iseniz bir başkanınız vardır. O başkan biraz da kendi menfaatleri doğrultusunda –yerime de kimse oturmak istemiyor ki – bahanesinin arkasına sığınarak tüm sorumluluğu uzun yıllar üstlenir. Kendi başına bir şeyler yapmak için çalışır. Doğru olan benden daha iyisi de vardır hüsn-ü zannı ile en çok iki sene sonra o koltuğu terk etmektir. Çoğunluğun sesi tek olamaz. Paylaşma gerektirir ki herkes üzerine düşeni yapma sorumluluğunda çalışsın ve çok akıl tek akıldan üstünlüğünü ortaya koysun. Zaten böyle yaptığınızda yerinize gelecek birisini bulmak ta kolaydır. BASEV, kendi içinde komiteleşme işini başardı. Komitelerden sorumlu kişiler -ki hemen hepsi matbaacıdır- gayretkeş davrandılar, davranmaya da devam ediyorlar. Böylelikle daha çok noktaya ulaşma, daha çok eğitim verme, daha iyi bir basım endüstrisi kurgulama niyeti ortaya çıktı ve başarılı oldu. Geçtiğimiz ay BASEV komitelerinden biri olan ve Ayten Hacıkurtiş Sezer’in yönettiği yükseköğrenim
komitesinin meslek yüksek okulları öğrencileri için organize ettiği iki seminer vardı. Toplam katılımcı sayısı 300’ün üzerindeydi. Verilen bilgiler faydalı idi. En baştaki hesaba göre en az 3 potansiyel matbaacı kazancımız var, demektir. (Mezur yok, izafi hesap!) Bu arada Mükemmeliyetçilik Projesi kapsamında eğitim seminerleri, matbaa yöneticileri ve çalışanları için sürdürülüyor. Altı çizilmesi gereken bir faaliyet. Ve nihayetinde yine BASEV Kongresi harika konuşmacıları bir araya getirerek eğitmeye devam edecek. Hazım Kantarcı, Şahin Tulga, Paul Mc Millan, Gazi Erçel sadece bir kaçı. Bu durumda ismindeki EĞİTİM kelimesinin hakkını veren BASEV’e bir alkış lazım. Ve dahi teşekkür. Başkan Sermet Tolan’ı, BASEV Yönetim Kurulunu, tüm komiteleri ve çalışanlarını tebrik ederim. Örnek teşkil etmesini ümit ederek. Bu arada DYO Matbaa Mürekkepleri, endüstrimizin gıcır binalı tarihi okulu Matbaa Meslek Lisesi (İstanbul Ticaret Odası Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi)’nin seminer salonunu tefriş etti. Bu salonda da eğitimler başlayacak. Belki öğrenciler, öğretmenlerinin gayretleri ile salona toplanacak ve orada yine öğretmenlerinin gayretleri ile verilen eğitimleri sessizce dinleyecekler ve belki de sıkılacaklar ama sonuçta kazanç en azından %1’in %1’i olacak ve bir gün o kazanç ciddi bir rakam olarak karşımıza çıkacak. Eğitim bugün için değil, yarınlarımız içindir. Evet, yaşam boyu öğrenme vardır ama bu çocuklarımız anlatılanların en azından %1’ini hatırlayacak yaştalar. İstanbul Ticaret Odası Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi için gösterdikleri tüm gayretleri için İMMDD (İmed Der)’e de bir alkış lazım.
Akif
Tatlıs
u
aktüel
En İyi Teknik Hizmet Engin Kurt: “Türkiye’nin ilk yerli mürekkep üreticisi olarak hedefimiz, müşterilerimizin yanında olmak ve onlara kaliteli ve hızlı hizmet sunmak.” “Matbaacılarımıza Dyo müşterisi olmanın ayrıcalığını yaşatmak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.” Türkiye’de ilk kez yerli matbaa mürekkebi üretimini başlatan ve basım sektörünün ülkemizdeki gelişimine önderlik eden Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin kuruluşundan bu yana geçen 46 yıl boyunca, bölge matbaacılarına hizmet veren İstanbul ve Marmara Bölge Satış Ofisi bünyesinde bulunan Renk Üretim Merkezi 21 yıldır, görevde. Kurulduğu ilk yıllarda, yıllık birkaç tonluk küçük bir üretimle hizmet veren Merkez bugün yıllık 7 binin üzerinde renk yapımı gibi yüksek rakamlara ulaştı. İstanbul Renk Üretim Merkezi 10 kişilik profesyonel bir ekiple çalışan Merkezde 1 kilogramdan 150 kilograma kadar özel renk üretimi yapılabiliyor. Merkezde amaç yüksek tonajlarda renk
10
üretmek yerine mümkün olan çok sayıda matbaacıya hizmet ulaştırmak. Bu miktarları aşan üretimler için matbaacının acil ihtiyacı karşılandıktan sonra kalan yüksek miktar için direkt olarak Manisa’daki fabrikada üretime geçiliyor. Dyo İstanbul ve Marmara Bölge Satış Ofisinde 21 yıldır görev yapan Renk Yapım Merkezi Müdürü İşletme Mühendisi Refah Özdemir, ekibin uzun yıllardır Dyo için çalışan tecrübeli elemanlardan oluştuğunu, söylüyor. Tamamen hizmet amaçlı faaliyet gösteren Dyo Matbaa Mürekkepleri’nin üretim bandında bulunan tabaka ofset, web ofset, teneke ofset, serigrafi ve likit mürekkeplerin tamamı için özel renk üretimi yapılabiliyor. Merkeze gelen talepler ise ağırlıklı olarak tabaka ofset mürekkeplerine. Ortalama %60. Matbaacıların
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
özel renk taleplerini karşılama süresi 24 saat. Merkeze gelen talepler, direkt matbaacılardan ya da bayiiler ve satış ekibi kanalıyla geliyor. Özel renk talebinde bulunan matbaacının Dyo kullanıcısı olma şartı da yok. Matbaacı hangi markayı kullanırsa kullansın istediği miktarda özel rengi bu Merkez’de yaptırabiliyor. Renk Üretim Merkezi, Manisa’daki ana fabrikanın sahip olduğu tüm kalite ve üretim standartlarına sahip. İş Sağlığı, Çevre, Müşteri Memnuniyeti, Kalite ve Enerji olmak üzere TSE’den alınmış toplam beş belgesi bulunuyor. Dyo İstanbul ve Marmara Bölge Satış Ofisi Ofisin geçmişi Dyo matbaa mürekkeplerinin kuruluşu ile aynı tarihlere denk geliyor. Tekirdağ’dan Bursa ve Kocaeli’ne uzanan tüm Marmara Bölgesine hizmet veren Ofis, 26 kişilik bir ekibe sahip. Dyo Matbaa Mürekkepleri Satış Direktörü Engin Kurt, 27 senedir bu ofiste görev yapıyor. Kurt’a göre Ofis, Dyo’nun tüm Türkiye pazarı içinde İç Anadolu, Ege Bölge ve Adana ofislerinin önünde %60’lık pazar payı ile lider. Kurt “Amacımız, bayilerimizle birlikte müşterilerimize hızlı servis ve hizmet vermek, teknik ve ticari anlamda her türlü konuda yardımcı olmaktır”, diyor. Kurt sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’nin ilk yerli mürekkep üreticisi olarak hedefimiz, müşterilerimizin yanında olmak ve onlara kaliteli ve hızlı hizmet sunmak. Ofisimizin bölge içinde tecrübeli satış teşkilatı sayesinde ulaşamadığı matbaa yoktur. Ofisimiz kendi satış ekibinin yanı sıra bayiileri kanalıyla da çalışıyor. Dyo Matbaa Mürekkeplerinin tüm Türkiye’de 42 bayii var. İstanbul ve Marmara Bölge’de ise 13 bayii ile çalışıyoruz. Bölge olarak pazar payına bakacak olursak tonaj olarak gazete mürekkepleri, müşteri sayısı açısından bakıldığında ise tabaka ofset ön plandadır. Ancak son zamanlarda gelen talepler, yükselen trendler ışığında UV mürekkepler, bitkisel yağ bazlı
12
mürekkepler, düşük migrasyonlu mürekkepler ve kokusuz mürekkeplerdir. Tüm bu talepleri karşılayacak ürün gamına sahibiz, yeni trendleri de yakından takip ediyoruz ve pazara sunmak için ürün geliştirmeleri konusunda Manisa’daki fabrikamızla birlikte çalışıyoruz.” En İyi Teknik Hizmet “Dyo Matbaa Mürekkepleri sektör içinde en fazla teknik hizmet sunan şirketlerden birisi. Ar-Ge ve teknik destekteki arkadaşlarımız hızlı hareket etmeleri ve çok tecrübeli olmaları sebebiyle avantajlıyız. Yaşar Üniversitesi öğretim görevlisi Kemal Bağdatlı, bu konuda şirketimize teknik danışmanlık yapıyor ve eğitimleri veriyor. Matbaa bazında ya da kurumsal olarak da pek çok eğitim modelimiz var. Uygulamalı olarak baskı hazırlıktan başlayan genel eğitimleri yapabiliyoruz. 2013 yılında kendi tesislerimizde ya da müşterilerin kendi yerlerinde 40’dan fazla müşteriye yaklaşık toplam 750 personele 83 bin saatten fazla bir süre eğitim verdik. Bu ulaşılması zor bir rakamdır.” Müşterinin yanında hızlı bir hizmet alanı “İstanbul ve Marmara Bölge Satış Ofisi olarak diğer bölgelerimiz de olduğu gibi ana amacımız müşterilerimize hızlı servis ve hizmet vermektir. Bu sebeple müşteri talepleri ışığında verimliliği esas alan bir stok stratejimiz vardır. Renk Üretim Merkezi’nde taleplere cevap verme süremiz 24 saat olduğu gibi özel renk dışında kalan talepleri de aynı gün içinde sevk edebiliyoruz. Direkt satış yaptığımız bu müşterilerimizin dışında bayilerimiz kanalıyla ulaştığımız matbaacılara da en yakın hizmeti sunma gayretindeyiz. Bu konuda bayilerimizi destekliyoruz. Bayiilerimizin başarılarına inanıyoruz. Onlarla beraber çalışarak teknik ve ticari destek veriyoruz. Matbaacılarımıza Dyo müşterisi olmanın ayrıcalığını yaşatmak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
“Yeni Rekabet Ortamında Matbaacılığın Geleceği ve Krizden Çıkış Yolları” Basım sektörü, 17-19 Nisan 2014 tarihleri arasında düzenlenecek Uluslararası BASEV Kongresi’ne hazırlanıyor. “Yeni Rekabet Ortamında Matbaacılığın Geleceği ve Krizden Çıkış Yolları” nı mercek altına alacak olan Kongre, sektör dışından da pek çok önemli iş insanını ve akademisyeni konuşmacı olarak ağırlayacak. Basım Sanayi Eğitim Vakfı’nın (BASEV), Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ile düzenlediği “Uluslararası BASEV Kongresi”, 17-19 Nisan 2014 tarihleri arasında sektörle buluşuyor. İstanbul Fulya’da Yapı Endüstri Merkezi’nde gerçekleşecek olan Kongre’de, sektör temsilcileri, akademisyenler ve iş dünyası, “Yeni Rekabet Ortamında Matbaacılığın Geleceği ve Krizden Çıkış Yolları”nı tartışacak. “Uluslararası BASEV Kongresi” sektör dışından pek çok önemli ismi ağırlayacak. Sabancı Holding eski CEO’su Hazım Kantarcı kongrede “Eğer günü kurtarmak istiyorsanız fiyat kırın, geleceği kurtarmak istiyorsanız kaliteye yatırım yapın” sloganı ile bir konuşma yapacak. Aselsan ve Ata Holding Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Tulga “Yüksek karlılığın sırları”nı, Ultra RPM Yönetim Kurulu Başkanı reklamcı Paul Mc Millan ise “TaSermet Tolan sarımın satışa etkisi”ni anlatacak. Kongreye katılanlar ayrıca, New Media Company Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu’ndan “Uygarlığın
14
kilometre taşları ve basım”ı, Bilgi Üniversitesi MAX Akademi Bölüm Başkanı Levent Erden’den “Dönüşüm”ü, Doğan Burda Dergi Yayıncılık İcra Kurulu Başkanı Mehmet Y. Yılmaz’dan “Dergi yayıncılığının geleceği”ni dinleme fırsatı bulacaklar. Merkez Bankası Geçmiş Dönem Başkanı Gazi Erçel ise kongrede yapacağı “Türkiye’de yerel seçimler sonrası döviz” konulu konuşması ile ekonomide önümüzdeki dönemde beklenen gelişmeleri anlatacak. Kongrede ayrıca akademisyenler ve sektörün deneyimli isimleri basım sektörünün geleceğini, yenilikçiliğin ve mükemmeliyetçiliğin bu gelecekteki rolünü irdeleyecekler. “Kongre sektör için yeni bir buluşma-tartışma platformu oluşturacak” BASEV Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Tolan, “Uluslararası BASEV Kongresi”ne ilişkin yaptığı açıklamada, kongrenin, matbaacılık mesleği ile ilgili uluslararası bilimsel, teknolojik ve ticari gelişmelerin, yenilikçi ürün ve hizmetlerin konuşulacağı bir etkileşim platformu olacağını söyledi. Tolan, basım sektörünü bir araya getirecek olan kongrenin, ar-ge, teknik gelişmeler, müşteri bulma teknikleri, finansman, yenilikçilik, karlılık gibi konuların yanı sıra, matbaacılık alanında merkezi satın alma eğilimleri gibi gündemi oluşturan birçok konuyu da ele alacağını belirtti.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
Bizim için bu görüntü artık eskide kaldı!
düzelten ıp p a y ü n ü m ü nın renk ölç a k a b a t r e h n e INDA ! IŞ D IN IŞ Baskıdan geç M IL IŞ L fset artık A O n a rk u F e il 6 0 KBA 1
aktüel
“Bu kesinlikle çok büyük bir değişim” “It is absolutely a huge change” Philip Cullimore: “Eski Kodak gitti. Yeni firma özellikle grafik iletişim pazarına odaklanıyor. Bu alanda büyük bir oyuncu olmak için uygun ölçüye sahibiz. Antonio Perez’in liderliğinde firmayı baştan aşağı yenileyerek müşteriyle mümkün olduğunca yakın ilişkiler kurmaya çalıştık.”
“Türkiye’de ofset baskı, CtP ve kalıp pazarında zaten güçlü bir pozisyondayız. Bunun böyle devam edeceği düşüncesindeyiz.” Eastman Kodak Sàrl Başkanı ve Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Rusya Bölgesi Genel Müdürü Philip Cullimore, geçtiğimiz ay İstanbul’daydı. Cullimore ile Çırağan’ın nefis manzarası eşliğinde güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Cullimore, bir çok konuda geniş bilgiler verdi ama bu röportajın en önemli kısmı Cullimore’un Kodak’ın değişimine ilişkin söyledikleri, oldu: matbaa&teknik: Kodak’ın 2014 yılında özellikle odak landığı bir konu var mı? Philip Cullimore: İyi gittiğini düşündüğümüz birkaç tema var. Geçtiğimiz Eylül ayında tamamen grafik pazarına odaklanmış yeni bir firma olarak ortaya çıktığımız için şu anda gerçekten üzerinde durduğumuz üç iş alanı var. Bunların ilki grafik iletişim. Bu kapsamda devam eden birkaç konu var. Kimyasalları işlemli kalıplarının üretiminden çıkarmaya yönelik eğilim artarak devam ediyor. Bu sene, Sonora gibi ürünlerle firmalarda kimyasal bazlı kalıplardan kimyasalsız tabaka sistemlerine geçiş yapma eğilimi var. En önemlisi ise sektörün daha sürdürülebilir, daha çevreci olması ve Sonora bu alanda gerçekten önemli bir oyuncu. “Bir çözüm yalnızca iş ihtiyaçlarını karşıladığı takdirde bir çözümdür”
16
Europe, Africa, Middle-East & Russia Region Managing Director, Chairman Eastman Kodak Sàrl Philip Cullimore, was in Istanbul last month. We made a nice interview with Cullimore accompanied by the beautiful view of Ciragan Palace. Cullimore gave detailed information concerning many subjects however the most important part of the interview was his words regarding Kodak’s change: matbaa&teknik: Does Kodak have a specially focused subject for 2014? Philip Cullimore: We have a couple of themes that we think are developing well. Since we emerged back in September as a new company completely focused on graphic arts market; there have really been 3 business areas that we focused on. The first one is graphic communications. Within graphic communications there are a couple of things that are
Philip Cullimore: “The old Kodak is gone. The new company is actually very focused on one particular market area which is graphic communications. We have the right size to be a very big player within that space. What we tried to do under the leadership of Antonio Perez is to turn the company upside down so that we actually organized ourselves as close to our customers as we can. We want to make something accessible to all our customers.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Grafik iletişimde ikinci tema ise tirajlar düştüğü zaman “Bu iş nereye gidiyor?” sorusu. Bu soruya iyi bir yanıtımız olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanıtını hibrit baskı için türettiğimiz bir sözde bulabilirsiniz. Bazı rakiplerimizin aksine, biz müşterilerimizin dijital baskıya geçişte verdikleri hızlı karardan rahatsız değiliz. Bizim görüşümüz bir çözümün ancak müşteri ihtiyaçlarını karşıladığında bir çözüm olarak sayılabileceği yönünde. Müşterilerimiz en iyi ve en son ofset baskı makinelerine, sonlandırma sistemlerine, bağlama sistemlerine milyonlarca euro yatırım yaptı. Biz, “Eğer kitap ya da gazete basıyorsanız yapmanız gereken tüm yatırımlarınızı çöpe atmak ve dijital baskıyla yolunuza devam etmektir” demek yerine daha farklı bir şekilde müşterilere yaklaşmak isteriz ve bu yaklaşım da şu olacaktır: “Harikulade bir teknolojiye yatırım yapmışsınız ancak bu kısa tirajlı işlerde kişiselleştirmeye uyarlanmamış. Hali hazırda yatırım yaptığınız teknolojinizi alsak ve kısa tirajlı dijital baskı çözümlerini buna uyarlasak ne dersiniz?” Örnek vermek gerekirse, İngiliz gazete sektöründe Sun ve Times gibi büyük gazetelerin kullandığı bir çözümümüz var. Web ofset baskı makinelerinin her birine inkjet kafaları yerleştirdik. Böylelikle baskı kafalarının bobinin 4 inçlik şeridine değişken data basabilmelerini sağladık. Bir basım firması olan Axel Springer’da bunu piyango bileti basmak, bazı kişiselleştirmeler yapmak ve en ilginci de çıkardıkları her gazeteye özel bir kod basmak için kullanıyorlar. Bu sayede gazeteyi bayiiden alan kişi internet üzerindeki içeriğe erişim hakkı kazanıyor. 4 inçlik bir şeride her şeyi basabiliyoruz. Axel Springer’da internet sitelerine trafik oluşturmak istediklerini anladılar çünkü bunun da bir reklamı değeri var. Ancak aynı zamanda içerik için para da almak istiyorlardı. Bu bir sorun teşkil etti çünkü eğer para isterseniz daha az hit alırsınız, dolayısıyla ücretsiz yapmanız gerekir. Sonuç olarak bunu gazeteyi satın almış kişilere ücretsiz yaptılar. Müşteriyi daha iyi tanımak Bunun ilk avantajı internet sitenize biraz daha trafik çekebilmek, ikinci avantajı ise gazete satan firmalar son kullanıcılarının kim olduğu hakkında en ufak bir fikirleri yok. Okuyucular internet sitenizde bir kez kayıt yaptığında onlar hakkında her şeyi öğrenmeniz mümkün, bu aynı zamanda reklam tarafından baktığınızda da önemli bir şey. Tüm bu sanal zincir Axel Springer’ın yüz milyonlarca euro harcayarak aldığı ekipmanlar sayesinde olmadı, bunlar baskı makinelerine 900 m2 hızda çalışan sadece 18
Eski Kodak gitti. Yeni firma özellikle grafik iletişim pazarına odaklanıyor.
going on. There is an increasing drive to take chemistry out of the processing manufacturing plates. A big drive for this year is to capitalize on the very fast growth of the companies moving from chemistry based plate systems to chemistry free plate systems with products like Sonora. The first big theme is the industry becoming more sustainable, greener and Sonora is one big player within that world. “A solution is only a solution if it fits the business needs” The second theme in graphic communications is the question “Where does the business go?” when runs come down. We think we have got a very good answer for that. The answer for that is a phrase we coined for hybrid printing. Unlike some of the competitors, we are very relaxed with the speed which our customers decide to move towards digital printing. Our view is; a solution is only a solution if it fits the business needs. Now our customers have spent millions of Euros investing in the very best and the latest offset printing machinery, finishing systems, bindery, etc. What we’d like to do is instead of saying “What you need to do is to throw it away and go on by digital press if you are in book production or if you are in newspaper production”, actually we think a different approach is needed and this approach is to say “What you have got is actually fantastic technology but it is not adopted to personalization in short runs. How about we take your existing technology and we integrate digital printing short run technologies into the investment you have already made?” E.g. within newspaper industry, we have a solution used by very large newspapers like the Sun and the Times in the UK. We mounted inkjet heads on each one of their web offset presses. Thus we give them the ability to print completely variable data down a 4 inch strip of the web. At Axel Springer, they are using it for lottery, some level of personalization, most interestingly they are using it to
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
“HD flexo ambalaj pazarın dört ya da beş sene önce girdik. Şu anda pazara bağlı olarak %25 ila %30 arasında pazar payına sahibiz. Çok başarılı bir şekilde büyüdük. Bize göre müthiş olan NX teknolojisi hem son kullanıcı hem de baskıcılar için çok verimli.” 4,25 inçlik bir inkjet kafası monte edilerek oldu. Uzun tiraj ambalaj baskısında fayda sağlamak Bir numaralı tema sürdürebilirlik ve iki numaralı tema da hibrit baskı. Böyle olunca da bazı ortaklıklarımızı duyurduk. Bunlardan bir tanesi hakkında çok net konuşabileceğim UTECO firması. Ambalaj yapıyorlar, esnek filmler yapıyorlar; öyle sanıyorum ki dünyadaki en büyük ikinci ambalaj baskı üreticisi onlar. Fleksonun çok büyük avantajı var. Uzun tirajlı ambalajda iyi kalite ve makul maliyetler sunuyor. Uzun tirajlı ambalaj işindeki sorun çok fazla atığın ortaya çıkması çünkü atığı çöpe atmak sistemi yeniden başlatmaktan çok daha ucuza mal oluyor. Hibrit bir çözüm isterseniz, ambalaj hattınıza bir inkjet kafası yerleştirebiliriz ve baskıdan en yüksek verimi almanız için fleksonun tüm avantajlarından faydalanabilirsiniz. Özetle uzun tirajınız oluyor, bu çok uzun tirajın sağladığı maliyet avantajı size kısa işlerde sürümü değiştirme imkanı sunuyor. Bu ideal bir sürüm; ihtiyacından fazla üretim yapmaya gerek kalmadan ofsetin avantajlarından faydalanılabiliyor. Bu da 2 numaralı temaydı. Kitap baskısında dijital baskı makineleri 3 numaralı tema ise kesinlikle rahatça dijitale geçilebilecek sebeplerin olması. Gazete baskısı konusunda başarı sağladık hem de uluslar arası yayımların olduğu
20
print unique codes on every newspaper that allows the person who buys the newspaper from the news stand to go ahead and have access to their web content. We can print anything on this 4 inch strip. At Axel Springer, what they found was that they wanted to drive traffic towards their website, because of course there is an advertising value in that. But equally they wanted to charge for the content. This is a problem because you get less hits if you charge money, you have to make it free. So why not make it free to the people who already spent money on their daily newspaper. Getting to know the customer better Benefit number one is you drive some more web traffic to your website, benefit number two newspaper publishers who sell of news stand have got no idea who their end user is. The minute you get them to register on your web site, you’ll know all about them then you’ll get to know your consumer; this is valuable from an advertising perspective as well. All of that virtual cycle is created not by Axel Springer throwing away hundreds of millions of Euros of equipment they have already bought; it was achieved by simply putting a four and quarter inch inkjet head running at 900 m2 per minute on their press. Benefit in long run packaging Theme number one is sustainability and theme number
nisan 2014 march
matbaa&teknik
IML Etiket Kağıt-Karton
Metalize Etiketler
Plastik Malzemeler
aktüel
yerlerde. En fazla fayda sağlanılan alan ise kitaplar. Kitap pazarında tiraj düşüyor, maliyet ise çok yüksek. Bu sadece üretim yapmak isteyeceğiniz bir alan, satmanız gerekiyor ve dahası kitapçıda stoku 24 saat içinde ikmal edebiliyorsan, kitap basıyorsan; iş modelini baskı yapmaktan, bir yayımcı için lojistik hizmeti sağlayıcılığına dönüştürebilirsin. Özellikle kitap alanında dijital baskı makinelerinin benimsendiğini gördük. Özetlemek gerekirse, grafik iletişimde 3 tema var; hibrit baskı, sürdürebilirlik ve dijitalin dönüştürdüğü belirli pazarlar. Tüm bunlara uyan bir ürün gamımız var. Firmamızın üçüncü ayağını ise fonksiyonel baskı dediğimiz şey oluşturuyor. Baskı, fonksiyonu olan şeyler üretmek için kullanılabilir Baskı sürecin kesinlikle verimli bir üretim süreci olduğu görülüyor. Yavaş yavaş baskının sadece insanların okuyacağı şeyler değil, fonksiyonu olan şeyler de üretmeye yaradığını fark etmeye başlıyoruz. Örneğin, Creo’dan aldığımız Squarespot teknolojisinde çözünürlüğün çok yüksek olduğunu keşfettik. Kodak Creo’yu 2004 senesinde bünyesine katmıştı. Bu teknolojiyle 25000 dpi çözünürlüğe kadar lazer görüntüsü elde edebiliyoruz. Bu çok ilginç çünkü 25000 dpi çözünürlükte gözle görülemeyen çizgiler yapabilirsiniz. Dokunmatik Ekran üretimi Bununla ne yapabileceğimizi bir düşünelim; gözle görünmeyen bir çizginiz var, fleksografik baskı ile gride baskı yapabilirsiniz. Bakır ya da gümüş kullanarak iletken bir grid basabilirim. Esasen, günümüzde bir iPad ya da iPhone’da kullanılan ve maliyeti çok yüksek nadir bulunan metallerden yapılmış bir grid kullanma gereksinimi duymadan bir dokunmatik ekran üretebilirim. Sonuçta teknolojimizi kullanarak dokunmatik ekran üretmek üzere iki dokunmatik ekran bileşeni üreticisiyle anlaşma imzaladık. Ürünü bu sene içinde piyasaya süreceğiz. Anlaştığımız firmalardan birisi Uni-Pixel diğeri ise Kingsbury. Dokunmatik ekranların maliyeti düşecek ve bu bir avantaj. Fonksiyonel baskıdaki ilk işimiz bu ancak daha fazlası da olacak. Güneş paneli, güneş pili gibi şeyler basabilir miyiz, bunlara bakmaya başladık. Ürün üretmek için baskı sürecinin uygulanabileceği bir dizi uygulama var. matbaa&teknik: Özellikle işlemsiz kalıplarla ilgili çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz? Bu kalıplar kullanım avantajının yanında ekonomik avantaj da sağlıyor mu? Philip Cullimore: İşlemsiz kalıp kimyasal bazlı kalıptan daha maliyetli olacaktır. Kalıbın kendisinin fiyatı daha yüksek… Ancak sadece kimyasaldan tasarruf etmiş olmuyorsunuz, aynı zamanda yerden de, işlemcinin maliyetinden de, elektrik maliyetinden de tasarruf sağlamış oluyorsunuz, kısacası tüm ek masraflardan bu işlemde
22
two is hybrid printing. So we’ve announced a couple of partnerships. One of them which I can very openly talk about is UTECO. They make packaging, flexible films; I think they are the second largest packaging press manufacturer in the world. Flexo has an amazing benefit. It gives you pretty reasonable quality and very efficient costs for long run packaging. The problem with long run packaging is that you get a lot of waste because it is cheaper to throw it away than restarting the line of print. The minute you go to a hybrid solution, we can put an inkjet head on your packaging line and use the benefits of flexo to do most of your printing. So you get a very long run, the cost benefit of a very long run with the benefits of personalization, giving you the ability to change your version in short batches. It’s an ideal version; get the benefits of offset printing with the benefits of not having to produce more product than you need. So, that was theme number two. Digital presses in book printing Theme number 3 is absolutely there are occasions that can go freely digital right now. We had success in newspapers where you have international papers. The area which possesses the most benefit is books. In the book market the size of the run is coming down, the cost wasted is extremely high. That’s an area where you only want to produce, you actually need to sell and even better if you can replenish stock in a book store in 24 hours, if you are a book printer, you can actually change your business model from being a printer to actually being a logistics provider for a publisher. So particularly in book, we have seen the adoption of digital presses. In short, 3 themes in graphic communications; hybrid printing, sustainability and certain markets being transformed by digital. We have got a product range that fits with each of those. The third leg to our new company is what we call functional printing. Printing can be used to produce things that have function It turns out that the printing process is an extremely efficient manufacturing operation. Gradually we are starting to realize that printing can be used to produce not just things that people read but also things that have function. For instance what we’ve discovered is the resolution within the Squarespot technology that we inherited from Creo is actually so high. So Kodak purchased Creo back in 2004. With this Squarespot technology they had, we can actually make that laser image up to 25000 dpi. That’s interesting because if you can make that image 25000 dpi, you can actually produce lines that are invisible to the eye.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
kaçınmış oluyorsunuz. Sıradan bir baskı makinesi için bu tasarruflar çok daha fazla olacaktır. İşlemsiz kalıplar Bizim işlemsiz teknolojimizde kalıbı baskı makinesine koyup kimyasal bir reaksiyona neden olunmuyor. Bizim teknolojimiz böyle işlemiyor. Kalıbımızı baskı makinesine koyduğunuzda görüntüsüz alan biraz suyu emiyor ve hızlı bir şekilde blanket tarafından silinerek görüntülü alanı arkada bırakıyor. Yaptığınız şey tüm değişkeni üretim hattınızdan çıkarmış olmak. Bir başka deyişle, bir tabakayı çok uzun süre ısıtırsanız, kaplamanın basılacağı şekle zarar verebilirsiniz. İşlemsiz bir kalıpta işlem yoktur. İkili sayı sistemi gibi ya doğru ya da yanlıştır. Etkin olarak geliştirilmiş istikrar ve basım sürecindeki büyük değişkenlerden birisi olan kalıp tutarlılığına sahip oluyorsunuz. Böylelikle maliyette bir düşüş oluyor. Somut olarak, baskı makinelerindeki değişkenlerin sayısını azaltmak isteyen bir baskıcı için kalite sunuyor. Bence bu iki neden, kayıtlı bir Sonora kullanıcısı olmanın sunduğu avantajlarla birlikte yeşil programın avantajları da işlemsiz kalıpların neden bu kadar hızla yayıldığını açıklıyor. matbaa&teknik: Kodak genel merkezini taşıdı. PR ve reklam çalışmaları için farklı bir şirketle anlaştı. Bizim açımızdan bir değişim varmış gibi görünüyor. Gerçekten bir yeniden yapılanma var mı? Philip Cullimore: Bu küçük bir değişim değil, bu kesinlikle çok büyük bir değişim. Bizim firma olarak Avrupa’da 140 farklı bayiimiz vardı, şimdi bu sayı 20 olacak. Binlerce çalışan vardı, şimdi Avrupa’da sadece bin çalışan var. Gerçekten çok büyük bir değişimden geçtik. Bu alanda büyük bir oyuncu olmak için uygun ölçüye sahibiz. Organizasyon yapımızda birkaç değişikliğe gitti. Büyük firmalar kolaylıkla müşterilerinden uzaklaşabiliyorlar. Antonio Perez’in liderliğinde firmayı baştan aşağı yenileyerek müşteriyle mümkün olduğunca yakın ilişkiler kurmaya çalıştık. Tüm müşterilerimizin erişebileceği bir şey yapmaya çalıştık. Leeds’teki kalıp fabrikamızı önümüzdeki 16 ay içinde kapatacağımızı duyurduk. Müşterilere daha yakın Kodak’ın kalıp teknolojisine yatırım yaptığını söylemesine karşın bir kalıp fabrikasını kapattığını söyleyebilirsiniz. Aslında sırf bu yatırım yüzünden bunu yapmamız gerekliydi. Şimdiye kadar biz Avrupa’da kalıp üretip Asya’ya, Latin Amerika’ya ihracat yapıyorduk. Bunu yaparken müşterilerimize uzun gecikme süreleri veriyorduk, daha karmaşık lojistik ve daha yüksek maliyet sunuyorduk. Artık müşterilerimize çok daha yakın lokasyonlarda üretim yapabilmek için yatırım kaynağımız var.
24
Touch Screen production Let’s imagine what you can do; you’ve got a line that is invisible to the eye, you can print in a grid by using a flexographic printing process. I can actually print a conductive grid using copper or silver. Certainly, I can produce a touch screen without having to create a grid made out of rare earth metal that is so expensive that you find in an iPad or an iPhone today. So, we signed agreements with two touch screen component manufacturers already to use our technology to produce touch screens. We will be shipping the product this year. Uni-Pixel is one of them, Kingsbury is the other one. The cost of touch screens will go down and that’s the benefit. So this is our first play into functional printing but there’s much more to come with. We are starting to see the ability to print solar panels, solar cells etc. There’s a range of applications that we think the printing process can applied to create a product. matbaa&teknik: Can we especially learn about your works concerning process free plates? Do these plates provide economical advantages along with advantages of usage? Philip Cullimore: A process free plate will cost a printer more than a chemistry based plate. Plate itself has a higher price. However, what you save is not only the chemistry, you also save the space, you save the cost of the processor, you save the electricity to run it, shortly you save all these additional costs in your process as well. For a typical printer those cost savings will be bigger. Process free plates The way that our process free technology works is not one where when you put the plate on the press, you have a chemical reaction. That’s not how ours works. When you put our plate on the press, the unimaged area absorbs some of the water and it’s wiped out immediately by the blanket leaving the imaged area behind. What you have done is you removed complete variable out of your production chain. In other words, if you bake a plate for too long, you can damage the way that the coating is going to press. With a process free plate, there is no processing. It is like a binary system it is either right or wrong. Effectively, you have improved the stability, one of the big variables in the printing process, which is the consistency of the plate. So, there is a cost saving. There is also a tangible quality benefit to a printer who really wants to minimize the number of variables that shift within its printing presses. I think those two reasons, together with the ability for a printer to be able to become a registered Senora user with the benefits of green program, are why process free plates are growing as fast as they are.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Amerika’da, Asya’da, Çin’de ve Japonya’daki tüm fabrikalarımız aynı kalıpları üretiyorlar. Bu alanlarda daha fazla kapasitemiz olduğu için oralara ihracat yapmak için daha az kapasiteye ihtiyacımız oluyor, bu sayede de Almanya’daki teknoloji harikası üretim tesislerimizde Avrupalı üreticilere odaklanabiliyoruz. Bu, tüm iş alanlarında yapmak durumunda olduğumuz değişikliklerden sadece bir tanesiydi. Bence müşterilerimize hiç olmadığımız kadar yakın olduk. matbaa&teknik: Global CtP pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir durgunluk söz konusu mu? Philip Cullimore: Bu çok olgun bir pazar. 2000 yılında drupa’da CtP tanıtan 40 ya da 45 tedarikçi vardı. Müşterilerin filmden kalıba geçmesiyle büyük bir devrim yaşadık. Bu geçiş bir kez gerçekleştiğinde, CtP pazarı birden yılda binlere yükseldi. Bu geçiş temel olarak gerçekleşti. “Ofset baskı sektörünün önünde 10 yıllar var” Şu anda bir değişim pazarının içindeyiz. Ürünlerin piyasada uzun süre kalmaması çok sık değiştirildiği anlamına gelmiyor. Gurur duyduğumuz şeylerden bir tanesi ürünlerimizin çok uzun süre kullanılması. Trend belirleyiciler yıkılmaz oldukları için pazarda bir üne sahipler. Bu durumda bugün 3 ya da 4 sene öncesine göre daha az miktarda ürün satıyoruz. Bunun bir değişim pazarı içinde oluşumuzdan başka bir anlama geldiğini sanmıyorum. Ofset baskı sektörüne bağlıyız. Ofset baskı sektörünün önünde daha on yıllar olduğu görüşündeyiz. Düşen satış rakamlarını bir kenara bırakırsak, bizim işimiz müşterilere yeni gelen bir CtP için istikrarlı bir tedarik kaynağı sunmak. Bu sene bir ya da iki yeni model tanıtacağız, yeni özellikler de tanıtacağız. Yatırım yapmaya devam ettiğimi bir pazar bu. Ancak, açık konuşmak gerekirse, baskıcılar kalıp yapmak için CtP’ye ihtiyaç duyuyor. CtP satmayı istememizin nedeni mümkün olduğunca fazla müşteriyi bu kalıpları alıp bir çözüm olarak kullanmaya ikna etmek. Biz bu çözümü sunabiliriz. matbaa&teknik: Flexo CtPler konusundaki yorumunuzu ve bu pazardan beklentilerinizi öğrenebilir miyiz? Philip Cullimore: HD flexo ambalaj pazarın dört ya da beş sene önce girdik. Şu anda pazara bağlı olarak %25 ila %30 arasında pazar payına sahibiz. Çok başarılı bir şekilde büyüdük. Bize göre müthiş olan NX teknolojisi hem son kullanıcı hem de baskıcılar için çok verimli. Bir marka, satışının artması için ürünlerinin rafta ön plana çıkmasını ister. Bir baskıcı, baskı makinesini daha verimli, daha güvenilir şekilde çalıştırabilmesini sağlayacak çözüm ister. Flexo NX tam da bunu sağlıyor. Flexo NX bize ayrıca CtPlerimizi satabileceğimiz genişleyen bir pazar sunuyor.
26
matbaa&teknik: Kodak moved its central office, signed agreements with a different PR company for PR and ad works. From our point of view, there seems to be a change. Is there really a reorganization? Philip Cullimore: It is not a little change; it is absolutely a huge change. So, we, as a company, had 140 different subsidiaries around Europe, now there will be 20. There were thousands of employees; there are now a thousand within Europe. We’ve gone through absolutely a massive change. The old Kodak is gone. The new company is actually very focused on one particular market area which is graphic communications. We have the right size to be a very big player within that space. We have made a couple of changes within our organizational structure. Big companies can easily become very distant from its customers. What we tried to do under the leadership of Antonio Perez is to turn the company upside down so that we actually organized ourselves as close to our customers as we can. We want to make something accessible to all our customers. We announced this week that we are going to close plate factory in Leeds on the course of the first 16 months. Closer to customers You may say that Kodak is investing in plate technology but closing down a plate plant. Actually it was because of that investment we had to do that. Until now, we, in Europe, have been producing plates and exporting to Asia, Latin America, U.S.. In doing that we had been giving our customers long delay times, more complex logistics and higher cost. Now we have resources to invest is to build the capability to do that manufacturing much closer to our customers. All our plants in US, in Asia, in China and in Japan are producing the same range of plates. Because we have more capacity in those areas we need less capacity to export to them so we can then focus our European manufacturer in our state of the art production facility in Germany. It is just an example of all the changes that we had to make in every area of that business. I think we have become closer to our customers than we have never been before. matbaa&teknik: What do you think of global CtP market? Is there inactivity? Philip Cullimore: It is a very mature market. In drupa 2000, there were 40 or 45 suppliers which introduced the CtP. We had a complete revolution moving customers from film setters to plate setters. Once that transition happened, the market of CtPs increased to thousands a year. That transition is basically done. “Offset printing industry has decades ahead” We are in a replacement market now. Products that don’t
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
last for long mean that they get replaced very often. One of the things that we are really proud of is that our products last a long time. Trend setters have a reputation of the market for being indestructible. In that situation certainly we sell less new units today than we did 3 or 4 years ago. I don’t think it means anything other than the fact that we are in a replacement market. We are committed to the offset printing industry. We think the offset printing industry has got decades of life ahead. Our job, regardless of the declining number of sales, is to make sure that we provide a stable source of supply to customers brought by a new CtP. This year we will introduce one or two new models, we will introduce new features. It is a market where we continue to make investments. But, to be clear, the reason that printers need CtP is to make plates. The reason that we want to sell CtP is to try to convince as many as customers we can to purchase and use those plates as a solution. We can make that solution. matbaa&teknik: What are your comments about flexo CtPs and what are your expectations from this market? Philip Cullimore: We entered that HD flexo packaging market four or five years ago. We now have about 25-30% market share depending on the market. We have done extremely well in growing. The NX technology, which is great for us, is one of those virtuous products for printers and end consumer as well. matbaa&teknik: Avrupa’daki mali sorunlar çözüldü mü? Avrupa’daki basım endüstrisi Avrupa Birliği ile ilgili sorunlardan etkileniyor mu? Philip Cullimore: Global kriz aslında bölgede ayrılan fon kaynaklarının yerini değiştirmede bir etkiye neden oldu. CtP sayısının düşmesinin sebeplerinden birisi de bu çünkü insanların yatırım yapmak için ihtiyaç duydukları kaynağa erişimi azalttı. Bu gelişti ve aslında son 3 ya da 4 aydır, 3 – 4 yıldır görmediğimiz bir hareketliliğin geri döndüğünü gördük. Kesinlikle geliştiğini söyleyebilirim ama iş yapmaya elverişli bir çevre işin gelişmesini sağlıyor ve büyümede esneklik getiriyor. Bazı Avrupa ülkelerinde bu tarz hareketliliklerin olduğunu görüyoruz. Gerçek şu ki, 2008’den bu yana olan dönemde Türkiye büyüdü, Singapur büyüdü ve Çin büyüdü. Bence şu anda iki seviyeli bir büyüme görüyoruz. Avrupa, işin büyüklüğü açısından ki bizim için son derece önemli. Bundan keyif duyuyoruz ve daha hızlı büyüyen ekonomilere yatırım yapıyoruz. 2009’da daha hızlı büyüyen pazarlarda %10 payımız vardı, şimdi ise %20’den fazla. Kaynaklarımızı kademeli olarak en yüksek büyüme oranı olan bölgelere doğru kaydırıyoruz. matbaa&teknik: Türkiye pazarı ile ilgili görüşlerin-
28
A brand wants its products to stand out in the shelf to drive sales velocity. A printer wants a solution that enables him to run his press more efficiently, more reliably. This is exactly what flexo NX delivers. Flexo NX also gives us an expanding market to sell our CtP technology into. matbaa&teknik: Are the financial problems in Europe solved? Is the printing industry in Europe affected by the problems concerning EU? Philip Cullimore: The global financial crisis indeed has an effect on removing funding sources from the area. This is one of the reasons why CtP numbers fell because people had less access to the capital they needed in order to make investments. It has improved and in fact we have seen even during the last 3 or 4 months more activity coming back to the market than we have seen in the past 3 or 4 years. So, it is definitely improving but an environment that is friendly to the business, enables business to flourish, and enables flexibility in growth. Certainly there are signs that we are seeing some of them happening in some European countries. Truth is, in the period since 2008, Turkey has grown, Singapore has grown, and China has grown. I think we are seeing two levels of growth now. Europe is
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
iz neler ve tabii ki Dereli Graphic hakkındaki yorumlarınızı öğrenebilir miyiz? Philip Cullimore: Yıllık bir ödül törenimiz vardı. En iyi distribütörlerden biriyle çalışmaktan çok memnunuz. Biz Kodak olarak Avrupa’daki her ülkede yerel bir ofis açamayız. Distribütörlerimizin olduğu yerleri seçmeliyiz. Bir distribütör çok şey olabilir. Bizim istediğimiz birinin pazarı incelediğinde ve orada bir distribütör bulduğunda, bu distribütörü bu ülkede aynı Kodak gibi görmesi. Biz Dereli Graphic’i kesinlikle Türkiye’de grafik sanatları için Kodak’ın temsilcisi olarak görüyoruz. Bizim için muhteşem bir iş yaptılar. Bu pazara yoğun olarak yatırımda bulundular. Bu pazarda bizi Dereli gibi güçlü bir firma temsil ettiği için kendimizi şanslı sayıyorum. Türkiye’de ofset baskı, CtP ve kalıp pazarında zaten güçlü bir pozisyondayız. Bunun böyle devam edeceği düşüncesindeyiz. Türkiye’de ise en çok dikkatimi çeken şey ambalajdaki büyüme. Bu dünyadaki muhtemelen en hızlı büyüyen pazarlardan birisi… Bu da bu bölgeye has bir şey… Bunun 2014 senesi boyunca da devam ettiği görmeyi umuyorum.
Enjoy
100% print quality!
twin_check 2.0
WORLD TOUR 2014 27 Nisan – BALTİMORE / ABD 30 Nisan – BALTIMORE / ABD 21 Mayıs – BAD OEYNHAUSEN / ALMANYA 22 Mayıs – BAD OEYNHAUSEN / ALMANYA 11-14 Haziran – BANGKOK / TAYLAND 25 Haziran – CAKARTA / ENDONZYA
extremely important to us as the size of the business. We are enjoying and we are investing in faster growing economies. In 2009 we had less than 10% in higher growing markets, now we have more than 20%. Gradually we are shifting our resources to the areas with the highest growth rate. matbaa&teknik: What are your thoughts about Turkish market and especially what do you think about Dereli Graphic? Philip Cullimore: We had an annual award ceremony. We were really pleased to have one of the best distributors. We as Kodak can’t have a local office in every country in Europe. We have to pick some places where we have a distributor. A distributor can be many things. When someone looks into a market and they see a distributor, they really see that distributor as Kodak in their country, this is what we want. We certainly see Dereli as Kodak’s representative for the graphic arts market in Turkey. They have done a fantastic job for us. They have invested heavily in this market. Certainly I think that we are very lucky to have a company as strong as Dereli representing us in this market. We already have a strong position in the offset printing, in CtP and plates market in Turkey. We think this is going to continue. What I find most interesting about Turkey is the growth in packaging. It is one of the fastest growing markets probably in the world. This is something very unique to this area. I hope we will see this going on through 2014.
matbaa&teknik
17-18 Eylül – CHARLOTTE / ABD 18-21 Eylül – İSTANBUL / TÜRKİYE 26-30 Eylül – TAEPEİ / TAYVAN 13 Ekim – CİDDE / SUUDİ ARABİSTAN 15 Ekim – RİYAD / SUUDİ ARABİSTAN 20-22 Ekim – MİNNEAPOLİS / ABD 14-17 Kasim – ŞANGAY / ÇİN
Sizde bu gösterinin bir parçasi olun:
www.eltromat.de/worldtour2014
increasing
Productivity and Quality solutions iPQ_solutions 600´den fazla memnun müşteri kitlemiz, modüler çözümlerimize güvenmekte.
iPQ
aktüel
Türk Parasına Yerli Mürekkep İmzası Türk Lirası, yeniden Türkiye’nin ilk yerli mürekkep üreticisi DYO Matbaa Mürekkepleri’nin imzasını taşıyacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın banknot baskısı için açtığı ihalenin simultan mürekkepleri ürün grubunun ihalesini kazanan DYO Matbaa Mürekkepleri, ilk ürün teslimatlarını başarıyla tamamladı. Yaşar Holding Boya Grubu çatısı altında faaliyet gösteren şirket, bu alandaki ilk ve en köklü yerli üretici olma özelliğine sahip. Kalite ve müşteri memnuniyetine verdiği önem, Ar-Ge ve yenilikçi ürünler geliştirme konusundaki çalışmaları ile farklılaşan Dyo Matbaa Mürekkepleri, 1968 yılından bu yana basım, yayın ve baskı sektörlerine hizmet veriyor. Türkiye’de yerli mürekkep üretiminin temsilcisi olan şirket; hedeflerini büyüttüğü 2013 yılında, Türk Lirası’nın basımında kullanılacak simultan mürekkeplerini (güvenlikli kuru ve yaş ofset mürekkepleri), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na üretme ve satış şansını yakalayarak önemli bir başarı elde etti. Matbaa mürekkepleri sektöründe uzun yıllara dayanan tecrübe, bilgi ve uzmanlığa sahip olmasının yanı sıra Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlar ile geliştirdiği teknolojik ürünleri, bu başarıda önemli bir etken. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Banknot Matbaası ile renk eşleme çalışmalarını büyük oranda tamamlayan Dyo Matbaa Mürekkepleri, dayanıklılığın öne çıktığı ürünlerin sevkiyatlarına teslimat programına uygun olarak başladı.
Mürekkepleri, müşterilerine hızlı ve etkili çözümler üretme konusunda iddialı. ISO 9001: 2000 (Kalite), ISO 14001:2004 (Çevre), ISO 18001:2008 (İş Sağlığı ve Güvenliği) ile ISO 10002:2006 (Müşteri Memnuniyeti) ve ISO 50001 (Enerji Yönetimi) belgelerine sahip olan şirket, Manisa’daki fabrikasının yanı sıra İstanbul ve Ankara’daki Renk Yapım Merkezleri’ndeki üretim faaliyetlerini de bu doğrultuda gerçekleştiriyor. Matbaa mürekkepleri sektörünün tüm alt segmentlerinde faaliyet gösteren tek üretici olan Dyo Matbaa Mürekkepleri, ilerleyen dönemde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vererek, Türk parasının basımında kullanılan diğer mürekkep türlerinin de üretim ve satışını gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Ürün ve hizmet kalitesinin sağlanması, sürdürülebilir kılınması amacıyla tüm süreçlerinde kalitesini belgeleyen Dyo Matbaa
30
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Kodak, Sonora Üretimini Artırıyor Kodak Expands Manufacturing of SONORA Plates to Meet Global Demand Süreçsiz kalıp satışlarının hızlı gelişimi sayesinde yeni bölgesel üretim stratejisinde büyüme yolu seçildi Kodak, süreçsiz baskı kalıplarına yönelik artan talebi karşılamak için kapasitesini arttıracak üretim yatırımları yaparken aynı zamanda dünya çapındaki kalıp üretimini daha etkili hale getiriyor ve djital kalıp portföyü
Kodak is making manufacturing investments to increase capacity to meet rapidly growing demand for its process-free printing plates, while also making worldwide plate production more efficient, and enabling better customer service across its digital plate portfolio. “This is our strategy to win and best serve customers in the printing plate market,” noted Brad Kruchten, President, Graphics, Entertainment & Commercial Films. “The technology strength of our Kodak Sonora Process Free Plates, combined with our plan to increase production capacity and locate our manufacturing closer to customers, will enable us to serve the many customers who are embracing this product.” Kodak Sonora Process Free Plates offer a combination of advantages. This technology platform is a breakthrough because it removes the processing step completely, without sacrificing quality or productivity. So in addition to the environmental and economic benefits of going process free with Sonora Plates, printers also receive the quality, productivity and print capability of mainstream processed plates. More than 450 customers currently use Sonora Plates, and many more are waiting to switch to the product. Today, Kodak Sonora Process Free Plates are manufactured in Europe for distribution to customers around the world. Kodak plans to increase that capacity, as well as begin manufacturing Sonora Plates at sites in Asia and the Americas. In Europe, Kodak has invested in its Osterode, Germany, plant where an upgraded, high-speed Sonora Plate manufacturing line increases capacity for sales growth. The Osterode plant began shipping Sonora Plates to customers in November 2013, and volume shipped from this site is increasing every month. In Asia, Kodak has completed an upgrade of its Xiamen,
Rapid growth of process-free plate sales drives new regional manufacturing strategy 32
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
kapsamında daha iyi müşteri hizmetleri sunuyor. Grup Başkanı Brad Kruchten şu yorumu yapıyor: “Bu, baskı kalıp piyasasındaki müşterileri kazanma ve en iyi şekilde hizmet verme kararlılığımızın bir göstergesi. Kodak Sonora Süreçsiz kalıp’larımızın teknolojik yetkinliği, üretim kapasitemizi arttırma planımızla bir araya gelince, bu ürünü kullanan müşterilerimize çok daha üstün bir hizmet sunmamızı sağlayacak.” Kodak Sonora Süreçsiz kalıp’lar çeşitli avantajlar sağlıyor. Bu teknoloji platformu bir devrim niteliğinde çünkü işlem adımını tamamen ortadan kaldırırken kalite veya verimlilikten ödün vermiyor. Dolayısıyla Sonora kalıplarla sürece gerek kalmaması dolayısıyla sağlanan çevresel ve ekonomik faydalarının yanı sıra, matbaacılar yaygın kullanılan süreçli kalıplarla aynı kalite, verimlilik ve baskı yeteneklerini elde edebiliyorlar. Şu anda 450’den fazla müşteri Sonora kalıplarını kullanıyor ve birçoğu da bu ürüne geçmek için hazırlık yapıyor. Kodak bu kapasiteyi arttırmayı planlıyor. Ayrıca Asya ve Amerika’daki bazı tesislerinde de Sonora kalıpları üretmeye başladı. Avrupa’da, Kodak Almanya, Osterode’ye yatırım yaptı ve satışlarını arttırmak için güncellenmiş yüksek hızlı Sonora kalıp üretim hattının kapasitesini yükseltti. Osterode tesisi Sonora kalıpları müşterilerine Kasım 2013’de göndermeye başladı. Tesisten yapılan hacimli teslimatlar ise her ay artıyor. Asya’da, Kodak Çin Xiamen tesisindeki genişlemeyi tamamladı. Osterode’de olduğu gibi Xiamen hattı da yüksek hızlı üretim yapabiliyor. Bu sayede Sonora kalıplara yönelik artan talep karşılanabiliyor. Kodak, Amerika kıtasındaki müşterilerine de daha iyi hizmet verebilmek için yeni lokasyonlar arıyor.
China, plant to produce Sonora Plates. As with Osterode, the line at Xiamen is capable of high-speed production. This provides increased capacity to meet demand for Sonora Plates, and improves efficiency across the entire plate portfolio. Kodak is also selecting a site to better serve customers in the Americas. As part of its strategic, global manufacturing plan, Kodak will phase out production at its Leeds, U.K., plant, beginning that process in the third quarter of 2014 and completing it in mid- to late-2015. “Our employees in Leeds have a long history of capably serving our customers with the quality products they have come to expect from Kodak,” said Robert Price, General Manager of Worldwide Plate Operations. “However, with the investments we made last year in the new high-speed manufacturing line, the capacity of our Osterode plant can now meet future demand growth from Europe, the Middle East and Africa.” Price noted that employees at the Leeds plant will be offered separation benefits and transition services. As a result of the action, Kodak expects to incur total charges of 30-40 million dolars, 20-25 million dollars of which would be non-cash related to accelerated depreIR 95x135 MANRoland Metbaa & Teknik 1.4.14_IR 17.03.14 17:04 Seite 1 ciation and asset write-offs.
Berlin, Düsseldorf, Frankfurt/M, Hamburg, Hannover, München, Regensburg, Stuttgart
Insolvency Sale Printing Machine MAN ROLAND D-33824 Werther, Germany
Stratejik, global üretim planının bir parçası olarak Kodak, İngiltere, Leed’deki tesisindeki üretimi kademeli olarak azaltacak ve bu sürece 2014’ün üçüncü çeyreğinde başlayarak 2015 ortalarında tamamlayacak. “Leeds’deki çalışanlarımızın, Kodak müşterilerine üstün kaliteli ürünler sunma konusunda uzun bir geçmişi var. Bununla birlikte geçen sene yeni yüksek hızlı üretim hattına yaptığımız yatırımlar sayesinde Osterode tesisimiz artık Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’dan gelen talepleri karşılayabiliyor” diyen Dünya Kalıp Operasyonları Bölümü Genel Başkanı Robert Price, ayrıca Leeds tesisindeki çalışanlara farklı faydalar ve geçiş hizmetleri sunulacağını da ilave etti. Kodak bu genişleme kapsamında 30-40 milyon dolar masraf yapacağını ve bunun 20-25 milyon dolarının hızlandırılmış amortisman ve varlıkların elden çıkarılmasıyla ilgili nakit-dışı harcamalar olacağını tahmin ediyor.
matbaa&teknik
Five-colour sheet-fed offset press, MAN Roland R705 3B P 2/3 (2006), face printing format 740 x 1,040 mm, back printing format 720 x 1,040 mm, 12,000 sheets/h, maintenance manager, ColorPilot, unloading system, Keersten, 89,748,983 sheets
aktüel
Sektörün talebi dikkate alındı
Fespa Eurasia 2014 Dört Güne Çıkarıldı Fespa Eurasia 2014 Extended To Four Days FESPA Eurasia, 4-7 Aralık 2014 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul’da gerçekleştirilecek. Fuar, katılımcı talepleri göz önünde bulundurularak dört güne çıkarıldı. Tarihlerde yapılan değişiklik ise katılımcıların fuar için en uygun buldukları dönem olarak seçildi. Partner komitesinin kararı ile dört güne çıkarıldı “İlk defa düzenlenen FESPA Eurasia sektörde büyük bir heyecan uyandırmış olup, birçok katılımcı firma FESPA’nın bölgede yeni bir soluk olduğunu dile getirmiştir” diyen FESPA Grup Fuarlar Müdürü Michael Ryan, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Herhangi bir lansman etkinliğinin ardından, bir sonraki etkinliği şekillendirmek, önerilerini almak ve ihtiyaçlarını karşılamak için katılımcılarımız ile yakın bir diyalog içine girmekteyiz. Eurasia Partner Komitemiz Aralık ayı içerisinde ve mümkün olan en yüksek sayıda ziyaretçinin katılımını sağlamak için Cumartesi ve Pazar günlerini de kapsayan dört günlük bir fuar düzenlemek amacıyla böyle bir değişikliğe gitmiştir.” Sektör Aralık ayı dedi “Sektör profesyonellerinin Aralık ayında fuar düzenlenmesine alışkın olmasının yanısıra, FESPA Eurasia 2013 ziyaretçileri arasında yapılan anket, Aralık ayının fuara katılmak için yılın en ideal zamanı olduğunu göstermiştir. Ziyaretçilerin %60’ı yatırım bütçelerini Ocak ve Şubat ayında belirlemekte olduklarından FESPA 34
The event has been extended to four days in response to exhibitor demand, while the later timing also reflects feedback from suppliers who suggested this timing would be optimal. “The market’s response to the first FESPA Eurasia has been extremely enthusiastic, with many exhibitors telling us that FESPA is a breath of fresh air in the region,” explains FESPA Group Exhibition Manager Michael Ryan. “After any launch event, we enter close dialogue with our exhibitors to shape the next event, take in their suggestions and meet their needs. Our Eurasia Partner Committee expressed a preference for December dates, and for a four-day show straddling a Saturday and Sunday, enabling the widest possible visitor audience to attend.” In addition to the market being accustomed to an industry exhibition in December, a survey of FESPA Eurasia 2013 visitors affirms that December is the optimal time of year to attend a show. 60% of visitors set their investment budgets in January or February, indicating that FESPA Eurasia 2014 is perfectly timed for visiting printers from the region to explore equipment innovations and build any investments into their budgeting. 100% of respondents said
FESPA Eurasia will take place at CNR Expo Istanbul, Turkey, from 4th to 7th December 2014, in a change to the originally announced dates.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Eurasia 2014 bölgedeki fuar ziyaretçilerinin teknolojik gelişmeleri keşfetmeleri ve yeni yatırımlar yapmaları için mükemmel bir zamanlamaya sahiptir. Anket katılımcılarının tamamı Perşembe ile Pazar arası günlerin bir fuara katılmak için en uygun günler olduğunu ifade etmiştir.”
that Thursday to Sunday are good days for them to attend an exhibition. Cüneydi Opak, CEO of Orafol Turkey comments: “FESPA Eurasia has brought a fresh soul to our market with its professional understanding of exhibitions and its determination to introduce international participants.” His comments are reflected in feedback from Rıza Başoğlu, General Manager Consultant at Lidya Group who says: “FESPA has brought a different atmosphere, discipline and enthusiasm to the market. FESPA brings together the focused target audience and exhibitor expectations in the right platform.” Neil Felton
Orafol Türkiye CEO’su Cüneydi Opak: “FESPA Eurasia, profesyonel fuarcılık anlayışı ve yabancı katılımcıları dahil etmedeki kararlılığıyla sektörümüze yeni bir soluk getirdi. 2014 yılında da FESPA Eurasia’nın, şirketim ORAFOL Turkey’in atacağı başarılı ticari adımlara vesile olmasını temenni ediyorum” darken Lidya Grup Genel Müdür Danışmanı Rıza Başoğlu da “FESPA, sektöre ayrı bir soluk, disiplin ve heyecan getirdi. Hedef kitle odaklanması ve katılımcı beklentilerini en doğru noktada buluşturdukları için FESPA organizasyonuna teşekkür ederiz.” dedi. 2013 yılında ilk defa yapılan FESPA Eurasia, 98’den fazla ülkeden karar verme yetkisine sahip yaklaşık 7 bin kişiden oluşan uluslararası bir kitleyi çekmişti. FESPA Eurasia’ya gelen ziyaretçilerin dörtte birinden fazlası Türkiye dışından olmakla birlikte en önemli ziyaretçi grupları, Bulgaristan, İran, Yunanistan, Rusya, Pakistan ve Ukrayna’da gelmişti.
Adem Bülbül of Öz Anadolu Chemical says: “As a globally known organisation, FESPA attracts the most outstanding companies in the print industry and FESPA gives us opportunities to introduce our products to the global market.” The first FESPA Eurasia in 2013 attracted an international audience of almost 7000 individual senior decision makers from more than 98 countries. More than a quarter of visitors travelled to FESPA Eurasia from outside Turkey, with the most significant visitor groups coming from Bulgaria, Iran, Greece, Russia, Pakistan and Ukraine. Neil Felton, FESPA CEO adds: “We very much value the opinions of our community, which make FESPA events what they are. This is why we take an active role in involving key stakeholders, sharing honest information and listening to their requirements, so that we can continue to build a strong event that serves the industry.”
FESPA CEO’su Neil Felton: “FESPA etkinliklerini şekillendiren, topluluğumuzun görüşlerine son derece değer veriyoruz. İşte bu yüzden sektör temsilcilerini sürece dahil etme, doğru bilgileri paylaşma ve ihtiyaçlarını dinlemede aktif rol oynayarak sektöre hizmet eden güçlü bir fuar oluşturmaya devam edebiliriz” açıklamasını yaptı. Fuar ortağı ARED – Açıkhava Reklamcıları Derneği de tarih değişikliğini desteklediklerini ARED Başkan Yardımcısı İbrahim Demirseren’in yorumu ile aktardı: “Aldığımız geri bildirimleri değerlendirdiğimizde bu yeni tarihlerin sektörümüz için en uygunu olduğunu gördük. ARED, tüm Türkiye’de düzenlediği seminer ve organizasyonlarıyla FESPA Eurasia 2014’ün tanıtımını sıkı bir çalışmayla yapacaktır.” dedi.
36
nisan 2014 march
matbaa&teknik
CWM-TI : TOYO INK corporate word mark
mükemmel bir baskı için... • CWM-TI : TOYO INK corporate word mark
W = 142.939mm, H = 21.074mm (Hc = 20.000mm)
(Japan)
W/H = 6.783 (W/Hc = 7.147) Color = Intelligence Blue (CF10934) + Primary Red (CF10069)
MatSet Matbaa Makine ve Malzemeleri Tic. ve San. A.Ş. İstanbul: Tel: 212 - 270 05 95 ● İzmir: Tel: 232 - 449 32 22 www.matset.com.tr ● info@matset.com.tr
●
Ankara: Tel: 312 - 395 67 40
aktüel
Fespa, Almanya’ya Dönüyor Fespa Returns To Germany Serigrafi + kumaş + dijital etkinliği Koelnmesse’nin üç salonunu kaplayacak
FESPA will return to Germany in 2015, staging its flagship ‘screen-plus-digital-plus textile’ exhibition at the Cologne exhibition centre (Koelnmesse) from Monday 18th to Friday 22nd May 2015.
FESPA 2015 yılında Almanya’ya 18-22 Mayıs 2015 tarihleri arasında Köln Fuar Merkezinde gerçekleştirilecek olan ‘serigrafi-plus-dijital-plus tekstil’ fuarıyla geri dönüş yapacak.
Launching the show to exhibitors this week, FESPA has ambitions to host over 700 exhibiting suppliers from screen, textile and digital print in Cologne and expects the show to be the largest in FESPA history.
Bu kapsamda en az üç salon etkinliğe ayrılacak. FESPA, serigrafi, tekstil ve dijital baskı alanında 700’den fazla katılımcı tedarikçiyi Köln’de ağırlamaya hazırlanırken bu fuarın FESPA tarihindeki en büyük etkinlik olacağını tahmin ediyor. ‘FESPA’yı önümüzdeki yıl Köln’e taşıma kararı – bu
FESPA 2015 will occupy a minimum of three of the exhibition centre’s new pillar-less halls.
“The decision to host FESPA in Cologne next year - following this year’s FESPA Digital 2014 event in Munich - reflects the significance of our visitor audience from northern and central Europe, and the DACH region in particular”, explains FESPA CEO Neil Felton. “As Germany’s fourth city, Cologne offers us an excellent
Screen + Fabric + Digital event to occupy three new halls at Koelnmesse
38
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
sene Münih’te gerçekleşen FESPA Dijital’den sonrakuzey ve orta Avrupa’dan aldığımız ziyaretçi kitlesinin bizim için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor’ diye açıklıyor FESPA CEO’su Neil Felton ve sözlerine şöyle devam ediyor: ‘Almanya’nın dördüncü büyük şehri olarak son derece kolay ve hızlı ulaşım imkanları sunuyor.’ Rhineland Avrupa’nın önde gelen endüstri merkezlerinden birisi oldu ve özellikle de şehir merkezinde gelişen üretim, medya ve kreatif endüstriler sayesinde geleceğin en dikkat çekici kentlerinden biri olmaya aday. Rhein-Rurh bölgesinin nüfusu 10 milyondan fazla ve Koelnmesse’de yaklaşık 75 uluslararası fuar ve 2 bin konferans düzenleniyor ve bunlar yaklaşık 300 bin kişi tarafından ziyaret ediliyor. Köln-Bonn ve Düsseldorf havalimanının hizmet ettiği Köln dünya çapında yüzlerce şehre direkt bağlantılara sahip. Bu da şehirden birçok Avrupa başkentine iki saatte uçulabileceği anlamına geliyor. ICE tren yolları da, birçok Alman ve Avrupa şehrinden ziyaretçileri Köln’ün merkezine birkaç saat içinde getirebiliyor. Köln ziyaretçilerine yüzlerce otele, çeşitli restoranlar ve kültürel etkinliklere her zevk ve bütçeye uyacak şekilde alternatif erişim imkanları da sunuyor.
40
contemporary exhibition venue in a city which is easily accessible by road, rail and air from many of Europe’s key economic areas.” The Rhineland is one of northern Europe’s major industrial centres, with thriving manufacturing, media and creative industries clustered in its urban centres, and a population of over ten million in the Rhein-Ruhr Metropolitan Area. Koelnmesse stages approximately 75 international exhibitions and 2000 conferences with over a third of a million visitors. Cologne is served by Köln-Bonn and Düsseldorf airports, with direct routes to hundreds of world cities, putting the city within two hours’ flying time of most European capitals. ICE train routes also bring visitors into the centre of Cologne from many other German and European cities in a few hours. Felton continues: “We have scheduled the 2015 exhibition to fall within the working week, responding to feedback from our exhibitors who felt this better reflected the needs of the event’s B2B audience, while the move to late May is also popular.” Cologne offers visitors to FESPA access to hundreds of hotels, and a first-class visitor experience, with a broad range of restaurants, bars and cultural experiences to suit all tastes and budgets.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
DuPont,Cyrel® Fleksografik Baskı Sistemlerinin 40. Yıldönümünü Kutluyor DuPont Celebrates 40 Years of Innovation with Cyrel® Flexographic Printing Systems DuPont bu yıl, geçmişini anarak, bugünün başarılarını kutlayarak ve sürekli yenilikle dolu bir geleceğe umutla bakarak, DuPont™ Cyrel® fleksografik baskı sistemlerinin 40. yıldönümünü kutluyor.
DuPont, baskılı ambalaj endüstrisine elastomerik fotopolimer baskı plakalarını Cyrel® markası altında ilk kez 1974 yılında tanıttı. Aradan geçen kırk yıl içinde DuPont, Cyrel® sistemleri aracılığıyla fleksografiyi sürekli geliştirerek ve baskıcıların işlerinde başarılı olması için onlara kalitenin, verimliliğin ve sürdürebilirliğin en dengeli bileşimini sunarak endüstriye biçim veren lider bir konuma yükseldi. “Geçtiğimiz 40 yıl içinde, ileri görüşlü baskı şirketleri Cyrel® sistemlerini kullandılar, çünkü bu ürünler onlara kalitenin, verimliliğin ve sürdürebilirliğin en dengeli bileşimini sundu” diyor DuPont Ambalaj Grafikleri küresel işler direktörü John Chrosniak: “Fleksografik baskı pazarı, Cyrel® markasını bir standart olarak kabul etti ve DuPont, Cyrel® Performans Plakaları gibi endüstriyel yenilikçi ürünler sunmaya ve büyümekte olan pazarın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Ar&Ge çalışmalarına yatırım yapmaya devam etti. Bu yıl Cyrel® markasının 40. yıldönümünü müşterilerimizle birlikte kutluyor olmaktan gurur duyuyoruz. Bu eşiği, gelişmiş fleksografi teknolojisine ortaklaşa bağlılığımız sayesinde hep birlikte ulaştık.”
42
In 1974, DuPont introduced the first elastomeric photopolymer printing plates under the Cyrel® brand to the printed packaging industry. Forty years later, DuPont has played a leading role in shaping the industry, consistently advancing flexography through its Cyrel® systems and working to provide printers with the best balance of quality, productivity and sustainability to help them succeed. “Over the last 40 years, forward-thinking printing companies have used Cyrel® systems because they represent the best balance of quality, productivity and sustainability,” said John Chrosniak, global business director, DuPont Packaging Graphics. “The flexographic printing market adopted Cyrel® as the industry standard and DuPont continues to deliver innovative new products such as Cyrel® Performance Plates, and invest in continued R&D to meet the needs of this growing market. We are honored to be celebrating the 40th anniversary of Cyrel® this year with our customers. Together we achieved this milestone through our shared commitment to advancing flexography.”
DuPont marks the 40th anniversary of DuPont™ Cyrel® flexographic printing systems this year by commemorating its past, celebrating its present and looking ahead to a future of continued innovation.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Dönüm noktaları: • DuPont, ilk elastomerik fotopolimer baskı plakalarını, ilk solvent iş akış ekipmanı ile birlikte 1974 yılında icat etti ve 1980’lere gelindiğinde, kaliteyi ve verimliliği artırabilmek için plaka ve ekipmanların eşleştirilmesinin avantajını fark ederek otomatik sıralı plaka üretim hattı ve işleme sistemlerini geliştirdi.
Key milestones: • DuPont invented the first elastomeric photopolymer printing plates along with the first solvent workflow equipment in 1974 and by the 1980’s began developing automated inline platemaking and processing systems, recognizing the advantages of pairing plate and equipment to improve quality and productivity.
• Hafif rötuş, yerini kimyasal rötuşa bıraktı ve DuPont, fleksografik baskılamada sürdürülebilirliği geliştiren ilk güvenli alternatif plaka işleme solventlerini 1990 yılında piyasaya sundu.
• Light finishing replaced chemical finishing and DuPont commercialized the first safer alternative plate processing solvents in 1990, which enhanced the sustainability of flexographic printing.
• DuPont, ilk dijital Cyrel® plakayı, DuPont™ Cyrel® Dijital Görüntüleme (CDI) cihazını ve tam dijital baskı öncesi iş akışını 1995 yılında drupa’da tanıttı. Böylece endüstrinin, film bazlı baskı öncesi iş akışlarını bırakması ve tasarım ve üretim dosyalarının, marka sahipleri, ticarethaneler ve baskı öncesi yazıcılar tarafından kolayca paylaşılmasına izin veren bilgisayardan-plakaya (CTP) çıkışını, lazerle çıkarılabilen maskeler (LAM) kullanarak sağlayan dağıtımlı bir dijital iş akışı oluşturması sağlandı.
• DuPont introduced the DuPont™ Cyrel® Digital Imager (CDI), the first digital Cyrel® plate, and a fully digital prepress workflow at DRUPA in 1995. This enabled the industry to move away from film based prepress workflows and implement a distributed digital workflow, using laser ablatable masks (LAMs) to achieve computer-to-plate (CTP) output that allows design and production files to be easily shared by brand owners, tradeshops, and printers prior to printing.
• Yeni yüzyılın başlangıcında bir başka büyüme dalgası daha yaşandı. İlk termal plaka sistemi olan DuPont™ Cyrel® FAST, 2000 yılında piyasaya sürüldü ve 2012 yılında DRUPA’da 11 yeni ürün daha tanıtıldı. DuPont’un en son yeniliği, 2013 yılında piyasaya sürdüğü, mevcut standart bir dijital iş akışından muhteşem ton aralığı ve olabilecek en yüksek zemin mürekkep yoğunluğunu elde etmek için özel tasarlanmış Cyrel® DFP ve DSP Performans Plakaları oldu.
• The beginning of the next century marked another wave of growth, as DuPont™ Cyrel® FAST, the first thermal plate system, was unveiled in 2000, and 11 more new products were rolled out at DRUPA in 2012. The latest innovation from DuPont was the 2013 commercialization of the Cyrel® DFP and DSP Performance Plates, specifically designed to provide outstanding tonal range and the highest possible solid ink density from an existing standard digital workflow.
6 kıtada, 100 ülkede faaliyet gösteren DuPont, Cyrel® ürün hattını yenilikçi ürünlere genişletmeye devam ediyor. “Hedefimiz, Cyrel® müşterilerimize, tüketicilerin reddedemeyeceği bir grafik ve renk düzeyine ulaşmalarını sağlamak. Önümüzdeki 40 yılın getireceği umutları dört gözle bekliyoruz,” diyor Chrosniak. DuPont, tarihsel dönüm noktalarını ve Cyrel® fleksografik baskı sistemlerinin geçmiş, bugün ve gelecekteki yenilikçi liderlerini vurgulayacağı, bir yıla yayılan küresel etkinliklerle Cyrel® markasının 40. yıl dönümünü kutlayacak.
Operating in 6 continents and 100 countries, DuPont continues to innovate and expand the Cyrel® product line. “Our goal is to help our Cyrel® customers achieve graphics and colors consumers can’t resist. We look forward to the promise the next 40 years holds,” said Chrosniak. DuPont will mark the 40th anniversary of Cyrel® with a year-long global celebration highlighting historical milestones, as well as past, present and future leaders in innovation with Cyrel® flexographic printing systems.
44
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
“Baskıda Kalite” Semineri Yapıldı BASEV Yüksek Öğrenim Komitesi matbaacılığı konu alan yüksek okul ve fakülte öğrencileri için düzenlediği etkinliklerin sonuncusu Mart ayı başında İDTM’de WT Club’ta gerçekleştirdi. “Baskıda Kalite” konulu seminere Aydın, Arel, Yıldız Teknik, Marmara Üniversiteleri ve Kavram Basım Yayın öğrencileri katıldı. Kalabalık bir bir gurubun katılımı ile gerçekleşen etkinlik Aygenteks ve Huber Türkiye işbirliği ile yapıldı. Seminerde Aygenteks kurucuları Ayşen ve Ahmet Aygen ile Huber Türkiye Ticari Müdürü İsmail Yılmaz ile Teknik Müdürü Münir Demirel sunum yaptılar. BASEV Yükseköğrenim Komitesi Yönetmeni Ayten Hacıkurtiş Sezer, Vakfın misyonuna uygun olarak matbaa eğitimi alan öğrencilerin kişisel ve mesleki gelişimleri için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu, söyledi. Baskıda kalite nasıl sağlanır? Huber Türkiye Teknik Müdürü Münir Demirel “Baskıda kalite nasıl sağlanır?” başlıklı sunumunda kalitenin tanımı ile başlayan renk yönetimini de içeren bilgileri paylaştı. Kalitenin sadece üretim ile alakalı olmadığını anlatan Demirel, “müşteriyi memnun edecek her şey kaliteyi gösterir”, dedi. Demirel’e göre kalite rekabet için vazgeçilmez bir başlık. Kalitenin üç temel argümanı var. Satış, üretim ve çalışanlar. Bu üç etkenden birinin eksikliği rekabeti olumsuz etkiliyor. İkisinin eksikliği ise şirketin geleceğini tehlikeli hale getiriyor. Bu üç etken zincirleme olarak çalışmalı ve bir bütün olarak kaliteyi sağlamalıdır, diyen Demirel’in sunumu baskıda kalitenin nasıl kontrol edilmesi gerektiğini anlattığı bölüm ile sonlandı. Demirel’e göre baskı kontrolünün iki yolu var. Göz ile kontrol ve ölçüm cihazları ile kontrol. Gözün algı yanılmalarına dikkat çeken Demirel,
46
bu sebeple baskıda kalite kontrolü için renk yönetimi ve ölçümlemenin önemini anlattı. Bu iki önemli detayın uluslar arası ortak bir dil içinde konuşulabilmesi için de standartlara ihtiyacımız var, diyen Demirel’in ardından kürsüye gelen Ayşen Aygen, “Test Laboratuvarlarında para tasarrufu sağlamak” başlıklı sunumu gerçekleştirdi. Test laboratuarlarından para tasarrufu yapmak Aygen, test laboratuarının nasıl para tasarrufu yaptıracağını üç başlık altında topluyor: • Proseslerin ve gerekli üretim reçetelerinin geliştirilmesinin güvenilir, tekrar edilebilir, ve düşük maliyetli olmasını sağlar.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
• Müşteri memnuniyeti çerçevesinde nihai ürün reddedilmesi ve siparişin yeniden üretilmesi riskini minimize eder. • Tekrar üretimden dolayı ortaya çıkan tekrar taşıma, nakliye, zaman vb. kayıpları ortadan kaldırır. İyi bir laboratuarın oluşturulması için dizayn, test metotları ve akreditörlerin isteklerinin her aşamada karşılanması, cihaz ve test metotlarının akreditörlerin taleplerini karşılaması ve test cihazlarının test standartlarına uygun üretim yapan tedarikçilerden alınmasının gerektiğini anlatan Ayşen Aygen’in ardından Ahmet Aygen şirketin bir çok üretim konusu için test cihazları
tedarik ettiğini anlattı. Şirketin basım endüstrisine yönelik cihazlarını da anlatan Aygen, daha sonra seminer salonunda gösterilen basım endüstrisinde kullanılan test cihazlarını uygulamalı olarak gösterdi. Soru cevap kısmı ile nihayetlenen seminere öğrencilerin gelecek ve iş kaygıları damga vurdu. Öğrencilerin mesleklerinin ne olması gerektiği ve nerelerde ne tip işlerde çalışabilecekleri hususunda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını gördüğümüz bu seminerin devamında sanırım bir sonraki seminer basım yayın bölümü öğrencilerimizin iş bulma ya da kariyer planlaması konusunda aydınlatılacağı bir seminer gerçekleştirilmesi gerekecek.
aktüel
Aydın Üniversitesi Kâğıt Eğitimi Yapıldı UPM-Kymmene Ltd. şirketi Satış Müdürü Mert Ecer, kağıdın üretimi ve kâğıt ile ilgili temel bilgilerden derlediği sunumla oldukça başarılı bir seminer gerçekleştirdi.
BASEV (Basım Sanayi Eğitim Vakfı) Yüksek Öğrenim Komitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu Bil Meslek Yüksek Okulu Basım Yayın Teknolojileri öğrencileri için Kâğıt Eğitimi düzenledi. Geçtiğimiz ay Üniversitenin Florya Kampüsünde gerçekleştirilen seminer UPM tarafından verildi. Bölüm öğrencilerinin ilgiyle izlediği seminerde UPM-Kymmene Ltd. şirketi Satış Müdürü Mert Ecer, kağıdın üretimi ve kâğıt ile ilgili temel bilgilerden derlediği sunumla oldukça başarılı bir seminer gerçekleştirdi. Ecer, öğrencilerle UPM şirketine ilişkin bazı bilgileri paylaşarak sunumuna başladı. Ecer’in verdiği bilgilere göre UPM, 21 bin çalışanı ile bir endüstri devi. Şirketin kâğıt üretimi dışında da sürdürdüğü faaliyetler mevcut. 2013 yılında 101 milyar euro ciro yapan şirketin bu toplam gelirinin %60’ı kâğıt satışından geliyor. Bu da takribi olarak 11,5 milyon ton kâğıt anlamına geliyor. Kâğıt için gerekli hammaddeleri kendi kaynakları ile sağlayan şirket tam bir geri dönüşüm sağlayarak kullandığı su kaynaklarını da geri dönüştürerek sürdürülebilir kılıyor. Şirketin fabrikalarında tam çevreci bir üretim mevcut. UPM şirketinin kâğıt bölümü Asya ve ENA olarak iki ana guruba ayrılmış. Türkiye’nin de içinde bulunduğu ENA (Avrupa ve Kuzey Amerika) 2013’te 10 milyon tonu aşan bir kâğıt satışı gerçekleştirmiş. Ecer, kâğıt ile ilgili temel bilgilerle bezediği eğitim slaytlarında, kağıdın tarihçesi, selüloz ve kâğıt üretimi ve kâğıt teknik özelliklerini anlattı. Ağaçtan elde edilen selülozdan nihai tabaka kâğıtlara uzanan sürecin anlatıldığı seminer sonrası Bölüm Başkanı Özgül Yaman Mert Ecer’e teşekkür plaketi vererek teşekkür etti.
48
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Xeikon Café on Packaging Innovations Xeikon Café’de Ambalaj Yenilikleri Xeikon Café to host gamechanging innovations in digital production
Dijital üretim etiket ve ambalaj sektörünü nasıl daha iyi hale getirip geliştirebilir? Kısa ve orta tirajlı işleri nasıl kârlı hale getirebilir? Etiket ve ambalaj baskıcıları ile baskı satın almacıları bu soruların cevaplarını Xeikon ve Xeikon Aura Partners tarafından ev sahipliği yapılan Xeikon Café’de 20 Mayıs Salı gününden 22 Mayıs 2014 Perşembe gününe kadar bulabilirler. Etkinlik, katılımcılarına dijital üretimin işlerini nasıl sürükleyip geliştireceğini keşfetmeleri için bulunmaz bir fırsat sunuyor. Kanıtlanmış Formül Xeikon Café’nin konsepti basit ancak etkili: aşırı bilgi yüklemesini önlerken bir yandan da rahat ve baskı üretimini dijitalleştirmenin farkı yönlerini kapsayan bir bilgi paylaşım platformu sunuyor. Bu amacı unutmadan Xeikon ve Aura, ortakları ve baskıcıları dünya çapında dijital baskı teknolojisi, converting ekipmanı, basılı medya, yazılım ya da sarf malzemeleri gibi belirli bir tema ya da başlık üzerine düzenledikleri yerel günlük etkinliklere davet ediyor. Gösterimler, sunumlar, workshoplar ve tartışmalar boyunca katılımcılar birinci elden sektördeki yenilikler ve trendler hakkında uygulanabilir bilgi ve öneri alacaklar. Xeikon Café bu kez ambalaj yeniliklerine odaklanacak ve sadece bir değil, üç gün sürecek.
50
How can digital production enhance and transform the label and packaging industry? How can it turn short to medium runs into profitable business? Label and packaging printers and converters as well as print buyers can find out at the Xeikon Café hosted by Xeikon and Xeikon Aura Partners from Tuesday May 20 thru Thursday May 22, 2014. The event offers them a unique opportunity to discover and explore how digital production could also drive and improve their business. Proven Formula The concept of a Xeikon Café is simple but effective: to provide an informal knowledge exchange platform covering the different aspects of digitalizing print production, while cutting through the information overload. With this aim in mind, Xeikon and its Aura Partners have been inviting printers and converters to come along to local one-day events around the world, organized around a central theme or topic such as digital printing technology, converting equipment, print media, software, or consumables. Through demonstrations, presentations, workshops and discussions, participants receive first-hand actionable information and advice on industry innovations and trends. This time the Xeikon Café centers on packaging innovations and will run over not just one, but three days. The Innovative Power of Co-creation Making a product stand out on the shelves, building a recognizable brand and protecting it against counterfeiting is no mean feat nowadays. And doing so without affecting profitability is an even taller order. Different label and packaging applications have very different requirements, but they all call for uncompromising quality and cost-effective short to medium runs. And therein lies the innovation that Xeikon and its Aura Partners have managed to achieve, as Filip Weymans, Xeikon’s Director of Segment Marketing Labels
20 – 22 Mayıs’ta Belçika’da gerçekleşecek Xeikon Café dijital üretimdeki yeniliklere ev sahipliği yapacak
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Birlikte Geliştirmenin Yenilikçi Gücü Bir ürününün rafta öne çıkmasını sağlamak, dikkat çeken bir marka oluşturmak ve bunu sahteciliğe karşı korumak son günlerde büyük bir başarı olarak sayılmıyor. Ayrıca kârlılığı etkilemeden böyle yapmak çok daha zor bir iş… Farklı etiket ve ambalaj uygulamalarının çok farklı gereksinimleri var ama hepsi mükemmel kalite ve uygun maliyetli kısa ve orta tirajlar istiyor. Orada Xeikon ve Aura ortaklarının başardığı yenilik var. Xeikon’un Etiket ve Ambalaj Segmenti Pazarlama Müdürü Filip Weymans konuyla ilgili şunları kaydetti: “Dijital baskı günümüzde baskıcıların ve converterların karşılaştığı sorunların çoğuna çözüm sunuyor. Ancak, dijital bir baskı makinesini geleneksel bir iş akışına entegre etmek bir şey; aletler ve sarf malzemeleri dahil olmak üzere tüm işlemleri ve ekipmanları geleneksel üretim yöntemlerinin sunduğu kaliteyi sağlayacak hatta da bu kaliteyi geride bırakacak şekilde ayarlamak, hatta bir yandan da kar marjlarını artırmak, tamamen ayrı bir sorun.” Aslında etiket ve ambalaj üretimi büyük tasarımlar basmak kadar kolay değil. Xeikon bu nedenle başından beri müşterileri çok yakından takip ediyor. Aynı şekilde Aura ortakları da. Birlikte toplam çözümler ya da takımlar ürettiler – özenle seçilmiş ve titizlikle test edilmiş ekipman kombinasyonları, teknolojiler ve
52
& Packaging, explains: “Digital printing answers many of the challenges today’s print producers and converters face. But integrating a digital press into an otherwise traditional workflow is one thing; aligning all processes and equipment, including tools and consumables, in such a way that the result matches or even outperforms the quality offered by traditional production methods, while even improving profit margins, is an entirely different matter.” There is indeed more to label and packaging production than printing great designs. This is why Xeikon has been listening closely to its customers all along. And so have its Aura Partners. Together they have developed total solutions, or suites – carefully selected and painstakingly tested combinations of equipment, technologies and capabilities, enabling print service providers to produce the finished product as cost-effectively as possible. So far, they have developed solutions for folding cartons, self-adhesive labels, heat transfer labels and in-mold labels. “Close collaboration is the key,” says Weymans. “The innovative power of co-creation is huge. The latest addition to our application suite is a case in point. It’s the first integrated solution ever to make it possible to use digital printing as part of an automated in-mold label production process. It’s nothing short of a game changer.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
kapasiteler; bunlar baskı hizmet sağlayıcılarının son ürünü olabildiğince fiyat verimli şekilde üretmelerini sağlıyorlar. Şimdiye kadar, karton katlama, kendinden yapışkanlı etiketler, ısı transfer etiketleri ve kalıp içi etiketler üretmek için çözümler ürettiler. “Yakın ortaklık işin esası” diyen Weymans şöyle devam etti: “Birlikte geliştirmenin yenilikçi gücü çok fazla. Uygulama takımımıza yaptığımız son ekleme isabetli oldu. Dijital baskıyı ilk kez otomatik kalıp içi etiket üretim sürecinin bir parçası olarak kullanmayı mümkün kılan ilk entegre çözüm. Oyunun kuralları değiştiren bir yenilikten daha azı değil.”
Four Application Suites in Action Participants will see the complete range of label and packaging application suites in action, i.e. a Folding Carton Suite, a Self-Adhesive Label Suite, a Heat Transfer Label Suite and an In-Mold Label Suite, featuring live job preparation, production and finishing of real-life and purpose-built applications. In addition, a variety of applications will be on display, illustrating what digital production can achieve.
Dört Uygulama Takımı Uygulamada Katılımcılar tüm etiket ve ambalaj uygulama takımlarını uygulama halinde görecekler. Örneğin, Karton Ambalaj Takımı, Kendinden Yapışkanlı Etiket Takımı, Isı Transfer Etiket Takımı ve IML Etiket Takımı, bunların yanında canlı iş hazırlama, gerçek zamanlı üretim ve sonlandırma ve amaca yönelik uygulamalar. Ayrıca, çok çeşitli uygulamalar gösterilecek bu sayede dijital üretimin neler yapabildiği ortaya koyulacak.
During several technical seminars, Aura Partners involved in the development of the label and packaging application suites will describe their contributions in detail. Participants will learn why certain choices in terms of equipment, tools and consumables, software or print media were made. Xeikon customers will share their experience of using their application suites and talk about how this has contributed to the success of their business. And last but not least, there will be plenty of opportunity to ask questions, exchange ideas on digital production and explore opportunities with Aura Partners, Xeikon staff and fellow participants.
Çeşitli teknisyenlerin verdiği seminerler esnasında, etiket ve ambalaj takımlarının geliştirilmesinde emeği geçen Aura ortakları yaptıkları katkıyı detaylarıyla anlayacaklar. Katılımcılar ekipman, malzeme ve sarf malzemeler, yazılım ya da baskı ortamı anlamında belirli seçimlerin neden yapıldığını öğrenecekler. Xeikon müşterileri kendi uygulama takımlarını kullanarak deneyimlerini paylaşacaklar ve işlerinin başarısına nasıl bir katkısı olduğunu anlatacaklar. Son olarak ve bir o kadar da önemli olarak, soru sormak için, dijital üretim konusunda fikir alışverişi yapmak için ve Aura ortaklarıyla, Xeikon çalışanlarıyla ve diğer katılımcılarla fırsatları keşfetmek için birçok fırsat olacak. Katılmak isteyen herkes önümüzdeki haftalarda takipte olmalı çünkü Xeikon gösteride tanıtılacak olan her bir etiket ve ambalaj uygulaması hakkında daha detaylı bilgi yayınlıyor olacak. Niçin Katılmalısınız? Filip Weymans son olarak şunları söyledi: “Etiket ve ambalaj baskıcılarını ve teknik baskı satın almacıları ağırlamayı dört gözle bekliyoruz. İster dijital üretimde yeni olun isterse de iş akışınıza dijital baskıyı entegre etmiş olun, bu etkinlik dijital baskının ve otomatik üretim iş akışlarının büyük potansiyelini keşfetmek için ideal bir fırsat sunuyor. Ayrıca katılımcılar entegre dijital üretim çözümlerinin yeniliği nasıl sürükleyeceğini öğrenecekler ve köklü baskı üreticilerinin de işlerini daha da büyütmesine yardımcı olacak fırsatlar sunulacak.” Kaydınızı Hemen Yapın Xeikon Café, Xeikon’un Belçika/Lier’deki üretim tesislerinde olacak. 20 Mayıs’tan 22 Mayıs 2014’e kadar sürecek olan etkinlikte temel olarak her gün aynı program olacak, böylece katılımcılar kendilerine en uygun tarihi seçebilecekler. Katılım ücretsiz ancak www.xeikoncafe.com adresinden kayıt yaptırmak gerekiyor.
54
nisan 2014 march
Anyone interested in attending should stay tuned in the weeks ahead, as Xeikon will be releasing more information about each of the label and packaging application suites on show. Why Attend? Filip Weymans sums it up: “We’re looking forward to welcoming label and packaging printers and converters as well as technical print buyers. Whether you’re new to digital production or have already integrated digital printing into your workflow, this event is an ideal opportunity to discover the huge potential of digital printing and automated production workflows, and to learn how integrated digital production solutions can drive innovation and help established print producers grow their business even further.” Sign up Today The Xeikon Café will take place at Xeikon’s production site in Lier, Belgium. It will run from May 20 thru May 22, 2014 with basically the same program each day, so participants can choose the date that best suits them. Attendance is free but registration is required online at www.xeikoncafe.com.
matbaa&teknik
aktüel
Metalciler Essen’e! METPACK at Messe Essen on May 6 - 10, 2014 Every three years, Messe Essen becomes the most important meeting place of the international metal packaging sector. On May 6 - 10, 2014, it will be that time once again: At the global fair, around 230 exhibitors from 25 countries will present their innovations for the manufacture, refinement, painting and recycling of metal packaging such as cans, tubes and drums. The portfolio will include the newest machines, devices, processes and services for the entire value added chain and product range in the sector. On the last occasion, this comprehensive overview of the market made METPACK an absolute must for 7,100 trade visitors from 102 countries and thus one of the most international fairs in Germany at all.
Metal Paketleme Sektörünün Global Fuarı Sekizinci Kez Düzenleniyor
Messe Essen her üç yılda bir uluslararası metal ambalaj sektörünün en önemli buluşma yeri oluyor. 6-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında bir kez daha bu konumunu pekiştirecek. Global fuar kapsamında 25 ülkeden gelen 230 katılımcı teneke, tüp gibi metal ambalajların üretimi, işlenmesi, boyanması ve geri dönüştürülmesi konusunda yeniliklerini ortaya koyacaklar. Portföy içinde sektördeki tüm değer zinciri ve üretim aralığına yönelik en son makineler, cihazlar, süreçler ve hizmetler olacak. METPACK son edisyonunda elde ettiği başarıyla 102 ülkeden 7100 ziyaretçi çekmeyi başarmış ve Almanya’daki en önemli uluslararası ticari fuarlardan birisi haline gelmişti. 2014 yılında global fuar bir kez daha sektördeki en son yenilikleri ve teknolojileri sergileyecek. Bu yenilikler arasında açılması kolay kapaklara yönelik yeni kapama teknolojileri, pasa karşı koruyucu modern kaplamalar ve yeni izolasyon bileşenleri nesli olacak. METPACK, üretimde etkili ve maliyet etkin çözümlere yönelik talebi de dikkate alacak ve gıda ve aerosol kutulara yönelik yeni şekillendirme imkanlarını sergileyecek. Bunlar arasında gıda sektörüne yönelik daha hafif teneke kutular ve metal ambalajlar da var
56
In 2014 too, the global fair will once again illustrate the state of the art and the latest level of knowledge in the sector. The presented innovations will include innovative seal technologies for easy-to-open peel-off lids, modern coatings for corrosion protection as well as a new generation of sealing compounds. METPACK will take account of the great demand for efficient and cost-saving solutions in manufacture, for example, with new shaping possibilities for food and aerosol cans. These will also feature processes for the production of lighter food cans and metal packaging for the food industry and gastronomy.
Global Fair of the Metal Packaging Sector Will Go into the Eighth Round Innovative and Cost Favourable Production Processes Will Be the Focus of Attention
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Akbarkod, Yenilik ve Toplam Kalite Peşinde Akbarkod is in Pursuance of Innovations and Total Quality Akbarkod Etiket Ltd. Şti, 2011 yılında kuruldu. Şirketin faaliyetleri; başlıca hazır giyim endüstrisi olmak üzere diğer sektörlere; barkod sarf malzemeleri, donanım ve yazılım satışı ile teknik servis sunumu alanlarına yayılmış durumda. Akbarkod önemli tekstil merkezlerinden olan Merter’de bulunuyor. 2011 yılında kurulmuş olmasına rağmen firma ortakları tekstil ve hazır giyim aksesuar piyasasında 20 yılı aşan tecrübeye sahip. Bu tecrübe sayesinde Akbarkod, kısa süre içinde hızlı ama sağlıklı büyüme kaydetmiş. Ucuz, her zaman en pahalıdır Şirket ortağı İsmail Ali Şahin, “Biz faaliyetlerimize ilk olarak, hazır giyim üreticilerine, barkodla ilgili sarf malzemeleri ve donanım satışı ile teknik servis hizmeti sunarak başladık. Başlıca sarf malzemeleri; pes saten, japon akmaz, parça boya ve non-woven yıkama talimatları, baskılı ve baskısız rulo etiketler, termal transfer ribonlar, barkod yazıcılar, okuyucu ve el terminalleridir. Şirket felsefemiz gereği, ürün gamımız her zaman “ucuz her zaman en pahalıdır” prensibine göre belirlenmektedir. Bu yüzden, temel ve güvenilir tedarikçilerle işbirliği, her zaman şirket politikamız olmuştur” diyor ve ekliyor; Komple barkod çözümü “Biz Akbarkod olarak, her zaman yenilik ve toplam kalite peşindeyiz. Bu nedenle de hazır giyim sektörü başta olmak üzere kozmetik, ayakkabı, ev tekstili, otomotiv ve kimya sektöründen üreticilere, komple barkod çözümleri sunmanın öneminin farkındayız. Komple barkod çözümü nedir? Bunun anlamı, yazılım anlamında danışmanlık
58
Akbarkod is located in Merter, Istanbul which is the important textile and garment center. Although company has been established in 2011, partners of the company have an experience in textile and garment accessories market more than 20 years. Thanks to this experience, Akbarkod made quick but healthy progress in a short time. Mr.İsmail Ali Şahin who is the company share holder has started to his speech as following “We have started activities first supplying barcode related supplies, hardware and offering technical service to garment manufacturers. Supplies were mainly Pes satin, taffeta, over dye and non-woven care labels, printed and blank roll paper labels, thermal transfer ribbons, barcode printers, readers and hand held terminals. In accordance with the company philosophy, product range always is being shaped according to the principle of “cheap is always expensive, follow quality”. Because of this, cooperation with main and trustable suppliers became indispensable company policy.” He has also added that as Akbarkod always in pursuance of innovations and total quality and has realized the importance of offering “complete barcode system solutions” to the mainly ready to wear manufacturers and other manufacturers from cosmetics, shoe, home textile, automotive and chemics. What is the “ com-
Akbarkod Etiket Ltd. Şti. has been founded in 2011. Company’s activites are widespread to the selling of barcode supplies, hardware, software and offering technical service is targeted mainly to the “ready to wear” industry and all other markets.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
hizmeti sunmak, müşteri ihtiyaçlarına uyan yazılımı kurmak, yazılımla ilgili problemlere çözüm sunmak, sistemi destekleyecek en iyi donanımı önermek ve fiyat –kalite açısından mükemmel sarf malzemelerini sunmaktır. Komple barkod çözümü prensibi nedeniyle, Akbarkod uzman bir kadro ile yazılım departmanını kurdu ve muhasebe,depo takibi, perakande ve satış yönetimi konularında mükemmel çözümler sunan, Bay-t Software ana bayisi oldu.”
plete barcode solution “ It means offering consulting services, set up best software suits the needs of customer, solve software related problems, advise and install most proper hardware to support system and supply materials perfect in quality-price performance. Because of the “complete barcode solution principle”, Akbarkod has established software department with skilled team and became a main dealer of Bay-t Software which offers perfect solutions to accounting, warehouse monitoring, retail and sales management.
Süreç takibinin önemi Tüm firmaların, süreçlerin takibi için sisteme sahip olmalarının önemine vurgu yapıyor: “Şirketin büyüklüğüne bağlı olmaksızın, küçük veya büyük, yazılıma geçiş tüm firmalar için zaruridir. Kayıtları ilkel metodlarla turmak hem para hem zaman açısından kayba neden olmaktadır. Yazılım sayesinde; stokların, satışın, üretimin, muhasebenin, insan kaynaklarının ve müşteri ilişkilerinin anlık takip ve kontrolü mümkün olmaktadır. Bu sayede, şirketler; stoklarını ve maliyetlerini kontrol edip, satışlarını takip ederek gelecek planlaması yapabilmektedir. Akbarkod tüm bu ihtiyaçlara Bay-t-Software ile çözüm sunmaktadır. Akbarkod aynı zamanda, şirket içindeki ağa
Mr. Şahin has emphasized the importance of having system by all companies to control all process. Transition to software is essential for all companies, no matter the company is small or big in size. Keeping the records with primitive methods results either loss of time or money. By having software; instant control and monitoring of stocks, sales, production, accountancy, human resources and customer relations become possible. In this way, companies are able to control both their costs and stocks, take inventory of their products, track their sales and make future planning. Akbarkod offers solutions to all these necessities with Bay-t Software. Akbarkod has also started to offer software for security systems to monitor activities in all computers
60
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
bağlı tüm bilgisayarların takibi ile ilgili güvenlik yazılımı da sunmaya başlamıştır.” Özel ürünler “Firmamız iyi bilinen global markalarla işbirliği kurmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, Akbarkod; yatak, halı,hazır giyim, ev tekstili, kartela,araba lastiği ve ayakkabı sektörleri için, yüksek kalitede ve innovative yapışkanlı, yıpranmaz ve yapışkansız etiketler konusundan global bir üretici olan, Emax Label Solutions yetkili satıcısı olmuştur. Emax aynı zamanda Ekoteks’li ürünler ve parça boya –taş yıkama-enzim yıkama dayanımlı renk almaz yıkama talimatları üretmektedir. Müşterinin talep edeceği Pantone rengine gore, özel renkte parça boya dayanımlı, renk almaz yıkama talimatları üretmek de mümkündür. Bu işbirliği sayesinde, Akbarkod ev tekstili ile ilgili firmalara sunmak üzere, farklı ürünleri de ürün gamına katmıştır. Örneğin, Akbarkod kartela üreticileri için özel yapışkanlı kağıtları sunmaya başladı. Bu ürün kullanıcıları tarafından yüksek beğeni kazanan ve piyasada benzeri olmayan bir üründür.”
are within company network. Company continues to establish new cooperation with well known global brands. In this context, Akbarkod has become registered dealer of Emax Labels Solutions which is the global producer of high quality and innovative self adhesive, non-fray and non-adhesive labels for mattress, garment, carpet, home textile, sample booking, tyre and shoes. Emax also produces products with Oeko-Tex and colored over dye Pes taffeta for stone and enzyme wash care labels. Production of special colors of over dye care label fabrics are also possible according to the Pantone colors required by customers. Emax is expert in coating and adhesive. Thanks to this cooperation, Akbarkod has included different materials to its range and started to supply to companies related to home textile. For example, Akbarkod has started to supply special textile self adhesive papers to cartela manufacturers. This product is unique in the market and has gained high admire from the users.
aktüel
Tüm Yollar Kağıda Çıkar!(*) İki yılda bir dergi dünyasını buluşturan ve geçen sene Eylül ayında gerçekleştirilen “FIPP Dünya Dergi Kongresi” konferansı için tüm yollar Roma’ya çıktı. Baskının, dijital dünyadan faydalanmak üzere dönüştüğü ve hâlâ güvenilir, dokunulabilen bir iletişim aracı olduğu aktarıldı. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında gerçekleştirilen son FIPP kongresinde, geçmişten ziyade geleceğe odaklanılarak, baskının potansiyelinden övgüyle bahsedildi. FIPP, 700’den fazla üye ülkeye daha iyi stratejiler geliştirmeleri ve daha iyi medya işleri ortaya koymaları için yardım eden uluslararası bir dergi yayıncıları birliğidir. Yükselen trendleri takip edip duyurarak, bilgi paylaşarak ve beceriler geliştirerek dünya çapında fayda sağlar. Üyeleri arasında 60 ülkeye yayılan 56 ulusal dergi yayıncıları birliği, uluslararası işleri olan 502 yayıncı firma, 146 tedarikçi ve bunların iş ortakları bulunan kuruluşta, dünyanın tüm lider dergi markalarının da içinde olduğu yaklaşık 6000 dergi temsil edilmektedir.
Alexander Kahlmann da birer konuşma yaptı.
İki gün süren kongre, iki yılda bir farklı bir ülkede geçekleştirilmektedir. Hearst Magazine, Axel Springer, Cairo Editore, Mondadori ve diğer birçok büyük yayıncıdan konuşmacılar söz almaktadır. 2013 yılında gerçekleşen kongrenin teması, çapraz medya uygulamalarını ve yayıncılığın çok kanallı doğasını inceleme fırsatı vermesi sebebiyle “ Bütün Yollar Roma’ya Çıkar” şeklinde belirlenmişti. Kongre, ister ilk dijital stratejiler, ister interaktif yaratıcı baskı olsun, okuyucuları keyifli bir yolculuğa çıkarmak için birçok yöntem olduğunu gösteriyor. Baskının yeni avantajları Roma’daki konuşmacıların her biri, baskı değer zincirinin farklı bir yönünü ele aldı. UPM Başkan Yardımcısı Jyrki Ovaska’nın konuşmasıyla başlayan kongrede Emirates Printing Press’den Ben McGuire, AR (zenginleştirilmiş gerçeklik) teknoloji firması Blippar’dan Stephen Shaw ve Schickler Group’dan Medya Danışmanı
62
Kağıt tüketimi hakkında bilgiler veren Ovaska, kağıt ve baskının temel unsurlarının unutulduğunun altını çizdi. Kağıdın, hala en güvenilir medya aracı, en sürdürülebilir ve hack’lenemeyen bir malzeme olduğunu belirtti. McGuire, baskının rolünü tartışarak, ileri baskı tekniklerinin baskıya canlılık getirdiğini ve onu daha çekici kıldığını belirtti. Dijital dünyanın, bu dokunma hissini asla veremeyeceğini vurguladı. Blippar’dan Shaw, zenginleştirilmiş gerçekliğin baskıyla nasıl birliktelik kurabildiğini, örneğin okuyucuları interaktif web sayfalarına ve videolara nasıl yönlendirebildiğini, yaptığı canlı demonstrasyonlarla anlattı. Okuyucu, elektronik ortamdakine ulaşmak için, önce basılı malzemeyle haşır neşir olmalı. Bu, dikkat çekmek için tasarlanan bir pazarlama taktiği değil; makaleleri hayata geçirmenin bir yolu. Kahlmann da baskı adetlerinin düşmesine karşılık, baskının hala yayıncılar için en büyük gelir kanalı
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
olduğunu belirterek, aynı zamanda çok daha zengin bir hissiyat verdiğinin altını çiziyor. Ancak, dağıtım konusu, hala zorluklardan biri olmaya devam ediyor. İnteraktif broşür beğeni topladı UPM, kongre sonrasında da zevkle incelenebilecek, geleneksel kongre kitabından çok farklı, interaktif, dokunma duyusuna hitap eden “masa üstü kitabının” oluşumunda öncü oldu. Katılımcılar arasında yapılan kongre anketine göre söz konusu masa üstü kitabı, cep rehberinden veya kitabın cep telefonları için hazırlanan uygulamasından çok daha fazla beğeni topladı. Emirates Printing Press’de, yüksek kaliteli baskı efektleri ile en son yi birleştirerek basılan kitap, katılımcılar için harika bir kaynak oldu. AR teknolojisi, her türlü içeriğin, dijital filigrana gerek kalmadan hızlıca ve sorunsuzca iletilebileceği anlamına geliyor. Örneğin, UPM’nin “bip”lenip izlenecek birçok ilgi çekici editöryal çalışması bulunmaktadır. * İçerik, UPM’nin “Griffin” isimli kurumsal dergisinden alınmıştır.
aktüel
TOS+H Expo – 1. Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı Mayıs’ta Yapılacak TOS+H Expo – 1st Turkish Occupational Safety and Health Exhibition Gelecek vaadeden bir pazar: Güçlü bir ekip iş sağlığı ve güvenliği için seferber oldu Düsseldorf’ta düzenlenen, iş güvenliği ve sağlığı konusunda dünyanın lider fuarı konumunda olan ve Türkiye’nin de Partner Ülke bulunduğu A + A 2013 Fuarı sırasında, Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Düsseldorf Fuarı arasındaki mevcut işbirliğinin farklı bir boyutu olarak yeni bir uluslararası ortak proje başlatıldı. TOS+H Expo – Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı, 5 – 7 Mayıs 2014’de İstanbul’un ünlü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’na paralel bir etkinlik olarak ilk kez gerçekleştirilecek. TOS+H Expo ile Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı arasındaki paralellik, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği ile işletme güvenliği gibi ağırlıklı konularda hem bir sinerji yaratacak, hem de geniş kapsamlı bir pazar ve iletişim platformu oluşturacak. Türkiye’de ilk kez 2001 yılında düzenlenen Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı, önleyici tedbirler hakkında konunun uzmanlarına bir diyalog ve bilgilendirme platformu olarak hizmet etmektedir. Üç gün sürecek olan ve 6.000 katılımcı beklenen Konferansın odak noktası, iş sağlığı ve güvenliği konusunun uluslararası düzeyde artan önemidir. Uluslararası üne sahip konuşmacıların sunumları ve tartışmaları çerçevesinde, ulusal ve Avrupa düzeyinde politika ve yasalarda yapılacak reformlar, teknik inovasyonlar ve en yeni bilimsel bulgular ele alınacak. Konferans sırasında ayrıca, işletmelerdeki sağlık hizmetleri yönetimine ilişkin (örneğin, işyeri hekimliği ve sağlığın teşviki gibi) konsept ve çözümler, işyeri ve işletmelerdeki spesifik tehlike ve koşullar (örneğin, makinelerin güvenliği, yangına karşı
64
Building on the existing cooperation between the Turkish Ministry of Labour and Social Security and Messe Düsseldorf, established for the A+A 2013 in Düsseldorf (Turkey was a partner country to A+A), an additional international collaborative project has now been called into existence. The TOS+H Expo - Turkish Occupational Safety & Health Exhibition – will have its premiere in May 2014, parallel to the VII Occupational Health & Safety Conference, which takes place at the famous Halic Congress Centre in Istanbul. The parallelism of the TOS+H Expo to the international Occupational Health & Safety Conference, organized by the Ministry for Labour and Social Security in Turkey, not only creates synergies – it also offers an all-embracing market and communication platform for the key topic of personal safety, health at work and operational safety in Turkey. The international occupational Health & Safety Conference, which took place for the first time in the year 2001 in Turkey, serves as a dialogue and informational platform on the trends in prevention for the trade audience. Safety and health at work is gaining importance on an international level, and is the topic of the three-day conference, at which more than 6,000 visitors are expected. The lectures and discussions with wellknown international speakers focus on legal reforms at the national and European political level, technological innovations, and the latest scientific findings. Moreover, concepts and solutions for workplace health management (i.e. occupational medicine, health promotion), and regarding specific hazards and stress factors at the workplace as well as in the company (i.e.
Market with Possibilities: A Strong Team Shows its Colours for Health and Safety at Work
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
koruma önlemleri, çalışanların kişisel koruyucu kullanması) ele alınacaktır.
machine safety, fire prevention, personal protective equipment) will also be introduced at the conference.
Konferans ile eşzamanlı olarak düzenlenecek Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı’nda yaklaşık 4.000 metrekarelik bir alanda çok sayıda ulusal katılımcının yanısıra, Almanya, Polonya, Avusturya, İtalya, Macaristan ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinden gelen işletmeler ürün ve hizmetlerini sergileyecek. Ayrıca, bu ülkelerle birlikte Asya ülkelerinden firmalar da fuarın katılımcıları arasında yerlerini alacak, çünkü işyerinde koruma ve güvenlik konusu Asya ülkelerinde de giderek daha yüksek bir önem kazanmaya başladı.
At the simultaneous TOS+H Expo, numerous regional exhibitors, as well as companies from European countries such as Germany, Poland, Austria, Italy, Hungary and France, will present their products and services on approximately 4,000 square metres of exhibition area. In addition, Asian nations will also be represented among the exhibitors – illustrating the fact that occupational health and safety at work are gaining in importance in these countries as well.
Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da 120 metrekare büyüklüğündeki standı ile fuarın katılımcıları arasında yer almaktadır. 3M, Draeger Safety, Honeywell, Ansell Healthcare Europe NV, UVEX ve Bata Nederland gibi bu sektörün lider firmaları ile Kaya Safety ve Yakupoğlu gibi Türkiye pazarının önde gelen üreticileri de katılımlarını teyit etmişlerdir ve kişisel koruma, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki ürünlerini Konferans katılımcıları ile fuar ziyaretçilerine sunacaklardır. TOS+H Expo 2014, Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği TİGİAD tarafından da desteklenmektedir. Birliğin üyesi olan çok sayıda işletme hem Konferans hem de fuarda temsil edileceklerdir. Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ünlü Haliç Kongre Merkezi, yerel Fuar Organizatörü olan Tezulaş Fuar (aynı zamanda 18 yıldan beri Messe Düsseldorf’un Resmi Türkiye Temsilcisi) ve A + A’nın Organizatörü olan Messe Düsseldorf aralarındaki yakın işbirliği çerçevesinde Türk İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı (TOS+H) ile Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nı birbirine paralel olarak düzenlemek suretiyle, bu kapsamlı ve öncü pazar platformunu Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği’nin hizmetine açmaya karar vermişlerdir. Fuar hakkında daha fazla bilgi almak ve katılım başvurusunda bulunmak için http://www.toshexpo.com sayfasını ziyaret edebilir veya Tezulaş Fuar Danışmanlık’tan Begüm Uzunay ile temasa geçebilirsiniz: uzunay@tezulas-fuar.com - 0216385 66 33
66
The Turkish Ministry of Labour will also be on board with a 120 square-metre stand. Industry leaders such as 3M, Draeger Safety, Honeywell, Ansell Healthcare Europe NV, UVEX and Bata Nederland, as well as Turkish market leaders such as Kaya Safety and Yakupoglu have already confirmed their participation and will be presenting their products in the areas of personal protection, operational health and safety at work to the conference and trade visitors. The TOS+H Expo 2014 is receiving valuable support from TIGIAD, the Turkish association for manufacturers of occupational safety products. Numerous TIGIAD member companies will also be represented at the conference and the exhibition. The Turkish Ministry of Labour and Social Security, the renowned Halic Congress Center, the local trade fair organiser Tezulaş Fuar (who has been the official foreign representative for Messe Düsseldorf for 18 years) and Messe Düsseldorf, organiser of A+A, have been working together closely and have mutually agreed to create a comprehensive and leading market platform for the occupational health and safety sector in Turkey with the parallelism of TOS+H and the international occupational health and safety conference. The Turkish Occupational Safety + Health Exhibition (TOS+H Expo) takes place from 5 to 7 May 2014 at the exhibition centre on the grounds of the Halic Congress Center in Istanbul. For further information on the exhibition, or to register, go to http://www.toshexpo.com/
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Kağıt, Ambalaj, Kırtasiye Sektörü 2014 Yılı Yol Haritasını Çizdi İstihdamı gözeten, teknolojik ve inovasyon odaklı üretim
Kağıt, ambalaj, kırtasiye sektörü; yeni yol haritasını belirledi. Sheraton Ataköy Otel’de İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri organizasyonunda gerçekleştirilen istişare toplantısında; 2014 yılı hedefleri, faaliyet planı, sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Toplantıda sektörlerin sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerinin geliştirilerek, ilgili bakanlık ve kamu kurumlarına iletilmesi kararı alındı. Toplantının açılışında konuşan İstanbul Ağaç Mamülleri ve Orman Ürünleri İhracatçı Birlikleri Başkanı
Abdullah Tever, “Sektör için çalışan tüm dernek, vakıf, oda ve birliklerin işbirliği içerisinde çalışması ihracatın ilerlemesine ve firmaların gelişimine katkı sağlayacaktır” dedi. Sektör Avrupa ülkeleriyle yarışıyor İstişare toplantısında; kağıt, ambalaj ve kırtasiye sektöründe kullanılan teknolojiler, yakalanan ihracat artışları ve istihdama olan katkı dile getirilirken, inovasyon odaklı üretime imkan veren mevcut yapının, ekonomiye önemli katkılar sunduğuna vurgu yapıldı. Toplantıda, ülkemizin konumu, sağladığı lojistik imkânlar, üretim maliyetlerinin düşüklüğü ve fiyat rekabetinin sektörü Avrupa’da önemli noktalara taşıdığının altı çizildi. İhracatın ilerlemesi ve firmaların gelişiminde eğitim konusu ise toplantıya damgasını vurdu. Toplantıda, “nasıl ihracatçı olunacağı, devlet yardımlarından nasıl yararlanılacağı, fuarlardan nasıl haberdar olunacağı” gibi konularda İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin web sitesinde tüm bu bilgilerin yer aldığı hatırlatılırken; İstanbul Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği organizasyonu ile yapılan Ulusal Karton Ambalaj ve Stand Tasarım Yarışması’nın sektörün gelişimine yönelik bir faaliyet olarak önemli rol oynadığı ifade edildi.
68
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
drupa Global Trendler Raporu Yayınlandı İyimserlik havasının yayılmasıyla baskı sektöründeki global yatırımların önümüzdeki 12 ay içinde daha da artması bekleniyor drupa, ilk defa olarak hem global hem de bölgesel seviyede bir uluslararası baskı ve medya sektörü incelemesi sunacak olan ‘drupa global trendler’ ve ‘drupa global bakış açısı’ isimli iki rapor yayınlayacak. Sonuçlar, 2012 drupa ziyaretçi ve katılımcı veritabanında bulunan matbaacılar, tedarikçiler ve baskı alımcılarından oluşan bir temsilci panelin sonuçlarına dayanacak. drupa organizatörü olarak Messe Düsseldorf, bu iki rapor serisini yayınlamak için iki bağımsız danışma ve piyasa araştırma şirketi olan Printfuture (İngiltere) ve Wissler & Partner (İsviçre) ile çalışmayı tercih etti. İlk ‘drupa global trendler’ raporu şu anda yayınlandı. Ciddi bölgesel farklılıklara rağmen, ‘drupa global trendler’ raporu, çoğu ekonomik bölge ve baskı segmentlerinin paylaştığı önemli ve hatta bazen şaşırtıcı trendleri ortaya koyuyor. Beklentilere uygun olarak rapor global baskı sektörünün yapısal dönüşümünün hala devam ettiğini, maliyetlerin artarken, fiyatların ve kâr marjlarının düştüğünü söylüyor. Yine de çalışmanın diğer üç sonucu daha önemli: 1-Ekonomik ortamın daha iyiye gittiğine dair işaretler var. Bunun sonucu olarak baskı sektörü global olarak önümüzdeki on iki ay içinde daha fazla yatırım yapmayı planlıyor. Etkinlik artışları ve yeni hizmet gelişimi, sanayileşmiş ülkelerde yatırımın arkasında itici bir güç olarak işlev görüyor. Kuzey Amerika, özellikle baskı teknolojisi, bilişim ve yeni hizmetlere yaptığı yüklü yatırımlarla bu dönüşümde başı çekiyor. Yükselen ülkelerde artan talep ise çok önemli bir faktör. 2-Baskı sektörü, ürün-odaklı bir sektörden hizmet-odaklı bir sektöre doğru değişiyor. Müşteri ihtiyaçlarını daha iyi yansıtan yeni çözüm ve iş modellerine yönelik talep oldukça açık. 3-Beklendiği şekilde dijital baskı, kullanılan teknoloji mikslerinde giderek artan bir rol oynuyor. Baskı hizmeti sunucuları arasında, %65’i hem geleneksel hem dijital metotları kullanırken ticari matbaacıların üçte biri, cirolarının dörtte biri ya da daha fazlasını dijital baskıdan kazandıklarını söylüyorlar. Ama geleneksel baskı (özellikle de tabaka ofset), baskı sektörü için önemli bir destek olmaya devam ediyor. Planlanan yatırım bu noktayı yansıtıyor çünkü matbaacıların %29’u tabaka ofset baskıya
70
yatırım yapmayı planlandıklarını söylüyorlar. Messe Dusseldorf Başkanı ve CEO’su Werner M. Dornscheidt, “Bu iki rapor serisi sayesinde drupa, piyasa oyuncularının daha iyi stratejik kararlar vermesini sağlayacak temsilci piyasa verisi ve bilgisi sunabiliyorlar. Ayrıca raporlar sayesinde dünyanın önemli ekonomik bölgelerini analiz etmek mümkün oluyor. Son olarak da tüm bu bulgular drupa’nın konumunu daha da güçlendiriyor” diyor. İlk drupa ‘global trendler’ raporu, trendlerin ileriye dönük durumunu izleyebilmek için global baskı sektörünün durumunun değerlendirilebilmesini sağlıyor. İnceleme her yılın dördüncü çeyreğinde tekrarlanacak. Ayrıca drupa, spesifik endüstriye özel konularla ilgili detaylı analizler sunacak ‘global görüş’ raporları serisini de yayınlayacak. ‘İnternet’in baskı üzerindeki etkisi’ isimli bir ‘görüş’ raporu Haziran 2014’de yayınlanacak. Bu sayede internet’in e-ticaret, dijital pazarlama, toplu özelleştirme ve IT gibi alanlar üzerindeki etkisi incelenecek ve geleceğe yönelik strateji ve iş modeli önerilerinde bulunulacak. Dünyanın dört bir yanından gelen 2500 karar verme yetkisine sahip kişi (119 ülke), 2013’ün dördüncü çeyreğinde ankete katılarak soruları yanıtladı. Çoğunluk baskı hizmeti sunucuları iken (%58), bunun ardından tedarikçiler (%21) ve baskı alımcıları (%21) geliyor. İngilizce raporun tamamı Messe Düsseldorf’un (www. drupa.de/2131) web sitesinden 249 euro karşılığında satın alınabilir.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
PACE’de İşbirliği ve Globalleşme Zirvesi
Collaboration and Globalisation Gather Momentum at PACE Ambalaj ve Converting Forum’unda temel trendlerin altı çizildi
Collaborative innovation, globalisation, a changing distribution model and sustainable development. These were the four major trends influencing and impacting today’s packaging arena highlighted by the successful ninth annual Packaging and Converting Executive (PACE) Forum, held earlier last month in Brussels. Michaël Nieuwesteeg, Managing Director NVC Netherlands Packaging Centre, chaired the event. He presided over a packed agenda of visionary keynote speakers that included Marta Pazos (Decorative Finishes & Materials Senior Scientist, Procter & Gamble), who discussed low volume/high margin product packaging development, Arno Melchior, (Global Packaging Director, Reckitt Benckiser Group), addressing the ROI of sustainability and Aline Clavellina (Marketing Vice President, Grupo Bimbo) who detailed successful ways to fund innovation.
İşbirliği ile gelen yenilikler, globalleşme ve değişen dağıtım modeli ve sürdürülebilir gelişim. Bunlar, geçtiğimiz ay Brüksel’de düzenlenen dokuzuncu yıllık Ambalaj ve Converting İdari (PACE) Forumunda ele alınan dört ana trend oldu. NVC Hollanda Ambalaj Merkezi Yönetim Müdürü Michael Nieuwesteeg, etkinliğin başkanlığını yaptı. Aralarında düşük hacim/yüksek marjlı ürün ambalaj gelişimini anlatan Marta Pazos (Procter & Gamble Dekoratif İşlemler ve Malzemeler Kıdemli Yetkilisi), sürdürülebilirliğin geri dönüşünü ele alan Arno Melcihor (Reckitt Benckiser Grup’tan Global Ambalaj Direktörü) ve Aline Clavellina (Bimbo Grubu Pazarlama Başkan Yardımcısı) da vardı. Tüm bu görüşmeler ve tartışmalar sonucunda dört trende özellikle dikkat edilmesi gerektiği ortak kanaatine varıldı. Bunlar; iş akışı yönetimi ve dijital baskı, değişen dağıtım modeli ve sürdürülebilir gelişimle desteklene işbirliğine dayanan yenilik, globalleşme ve esneklik. Nieuwesteeg şu yorumu yaptı: “Globalleşme, ambalaj tasarımını daha da zorlu hale getiriyor. Bölgesel farklılıklar ve yönetmeliklerle başa çıkılması gerekiyor ama aynı zamanda her türlü hata ve tutarsızlığın da hızlıca ortadan kaldırılması gerekiyor. Marka tutarlılığı ve kalite standartlarını sağlamak giderek daha zorlaşıyor, bunun
72
From these discussions, four trends could be pinpointed: collaborative innovation, globalisation and flexibility supported by workflow management and digital printing, the changing distribution model and sustainable development. As a global theme, the event was all about interaction, with brand owners, packaging and technology suppliers, sharing and finding ways to collaborate and innovate effectively together. Mr. Nieuwesteeg commented: “Globalisation is making packaging design more challenging. Regional differences and regulations must be dealt with, however at the same time the internet exposes any mistakes or inconsistencies immediately. Managing brand consistency and quality standards has become extremely complex, creating the necessity for cloud-based intelligent graphic workflow management.” The session on how to build a brand using exciting
Key trends highlighted by Packaging and Converting Executive Forum
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
için de bulut tabanlı akıllı grafik iş akışı yönetimi son derece ilgi çekici bir alternatif olarak ortaya çıkıyor.’ Heyecan verici entegre çapraz-medya ve ambalaj kampanyalarını kullanarak marka inşa etme oturumunda, Coca Cola’nın Avrupa’da kişiselleşmiş etiketler kullandığı ünlü kampanyası ve Heineken’in müşteri odaklı stratejisi ele alındı. Aralarında HP, Oce ve Mimaki’nin de olduğu tüm dijital baskı ekipmanı tedarikçileri vizyonlarını paylaştı. En son trend ise ambalajlı ürünlerde sürdürülebilir gelişme oldu: ‘Boş paketlerin geri dönüştürülebilirliği önemli ama peki ambalaj malzemeleri ne sıklıkla ve hangi maliyetle geri dönüştürülebiliyor?’ diye soruyor Nieuwesteeg: ‘Bugün yeterince uzun vadeli düşünmüyoruz. Bir kere geri dönüştürmeye çalışıyoruz ama peki sonra ne oluyor? Başlangıcından itibaren tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilir gelişim konusunda düşünmek önemli’. Nieuwesteeg’e göre bu etkinlik, dünyanın önde gelen FMCG üreticilerinin kıdemli karar verme mekanizmalarının birbirleriyle ve diğer uzmanlarla bir araya gelip fikir alışverişinde bulunmasını sağlayan son derece değerli bir deneyim sağladı. Misafir konuşmacı, Reckitt Benckister’in Global Ambalaj Müdürü Arno Melchior “Marka sahipleri toplumuyla yaşanan etkileşim son derece değerli’ dedi. İlk defa katılan Godiva Belçika’dan Kıdemli Ambalaj Mühendisi Nicolas Egri ise özellikle piyasadaki yeni ürünler hakkında bilgi aldı. RD Araştırma Bölümü Teknik Paketlemeden Laura Catala ise ambalaj alanındaki zorluklar ve trendler hakkında bilgi aldı. Mimaki’nin EMEA Pazarlama Müdürü Mike Horsten de ilk defa katılanlar arasındaydı. Şirketi ambalaj piyasasının sunduğu olanaklara ve daha fazla görünürlük sağlama yollarına odaklanırken Horsten: ‘Bu tarz etkinlikler, yeni uygulama imkanlarını tanıma, keşfetme ve tartışma konusunda yepyeni fırsatlar sunuyor’ yorumunu yaptı.
integrated cross-media and packaging campaigns touched on the much-publicised Coca Cola campaign in Europe that used personalised labels and a discussion of Heineken’s customer engagement strategy. All suppliers of digital printing equipment, including HP, Océ and Mimaki pooled their resources in a workshop on the future of digital printing, sharing a vision of delivering more agility to retail and their packaged products suppliers together. As for changing distribution models, keynote presenter Aline Clavellina, Marketing Vice President Grupo Bimbo presented unexpected success following a promotion campaign with Justin Bieber eating one of their snacks. As the Justin Bieber global fan base started ordering their hero’s snack, Grupo Bimbo did not have a distribution channel in place and turned to Amazon.com to fill the gaps. The lesson is that packaged product manufacturers have to prepare for Web Retail Packaging (WRP) ensuring that they can meet global online demand also via new distribution channels. The final trend identified was sustainable development in packaged products: “Recyclability of the empties package is important but how often can packaging materials be recycled and at which cost?” asked Mr Nieuwesteeg. “Today we don’t think long term enough. We try to recycle once, but what happens next? It is better to think about sustainable development from conception all through the entire supply chain.” Mr. Nieuwesteeg also facilitated a highly valuable networking experience that saw senior decision makers from the world’s leading FMCG manufacturers interact with each other and with experts to more effectively address industry challenges as they arise. “The interaction with the brand owner community presented by this networking forum was highly valuable,” commented guest speaker and 7th year in the row delegate Arno Melchior, Global Packaging Director, Reckitt Benckister. While first time attendees Nicolas Egri, Senior Packaging Engineer, Godiva Belgium, was particularly interested in hearing about the new products on the market and Laura Catala, R&D Research Technician Packaging, Gallina Blanca, took the opportunity to learn more about the challenges and trends in packaging and to search for new solutions to optimize her business and make it more profitable. Mike Horsten, Marketing Manager EMEA Mimaki, was another first time attendee. The company is looking at the opportunities presented by the packaging market and how to build more visibility and brand recognition: “These kinds of events are perfect launch platforms to get acquainted, explore and discuss new application possibilities,” he concluded.
74
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Milenyum Gençlik Kampı 2013 Yenilenebilir kaynaklar konusunda çalışan bu grup, Lappeenranta’daki (Finlandiya) UPM’i ziyaret ettiler.
2013 Milenyum Gençlik Kampına, 31 ülkeden, yaşları 15 ile 19 arasında değişen 60 öğrenci katıldı. 2013 yılında Sürdürülebilir Gelişme temasıyla dördüncüsü düzenlenen kamp, önceki organizasyonlarda olduğu gibi son derece başarılı geçti. Bu eşsiz organizasyonun öncüsü ve Helsinki Üniversitesi’ndeki Finlandiya Fen Eğitimi Merkezi LUMA’nın başkanı Profesör Maija Aksela, “Bu yıl binin üzerinde başvuru aldık. Bu yüzden katılımcı sayısını artırmaya karar verdik” diyor. LUMA ve Finlandiya Teknoloji Akademisi, Milenyum Gençlik Kampı organizasyonunun ana sahipleri. 2013 kampının ortakları arasında UPM, Nokia, Kemira ve Fortum gibi firmalar vardı. Aksela sözlerine şöyle devam ediyor: “Katılımcılar son derece yetenekli ve çok yönlü gençler. Bu yüzden firmalar, gerçekten eşsiz olan bu organizasyonun bir parçası olma konusunda çok istekliler.” Bazı firmalar hali hazırda öğrencilere iş teklifinde bile bulundu. Ayrıca bazı öğrenciler de Helsinki Üniversitesi’nde Matematik okumak üzere bu sonbaharda Finlandiya’ya geri geldiler. UPM’deki yenilenebilir kaynaklar UPM, Milenyum Gençlik Kampı’nda dördüncü kez yer aldı. UPM grubundaki 12 öğrenci, “Yenilenebilir Doğal Kaynaklar” teması altında çalışmalar yaptı ve UPM’nin
76
Lappeenranta’daki Kaukas fabrikasını ve yine aynı yerdeki yerel ormanı gezdi. UPM grubundaki öğrenciler İtalya, Güney Afrika, Romanya, Tayland, Arjantin ve Finlandiya’dandı. UPM’nin Biyoyakıtlar konusundaki ev sahiplerinden Anneli Kunnas ise şunları söylüyor: “Milenyum Gençlik Kampı eşsiz bir konsepte sahip ve bizler başlangıcından bu yana bu organizasyonun bir parçası olmaktan son derece heyecanlı ve gururluyuz. Firmamızın fikirlerini tanıtarak, bu çok yetenekli öğrencilerle sürdürülebilir gelişmeyi yaygınlaştırmak, sürdürülebilir bir gelecek için attığımız adımlardan bir tanesi. Kampın ana hedeflerinden bir tanesi, öğrencileri, kariyer gelişimlerinde kendilerine faydalı olabilecek insanlarla iletişim kurmalarını konusunda cesaretlendirmek. Bir diğer hedef ise, Fin uzmanlıkları hakkında bilgilendirmek ve Finlandiya’daki eğitim ve iş olanaklarını tanıtmak. Aksela sözlerini şöyle tamamlıyor: “Öğrenciler, sürdürülebilir gelişme hakkında harika fikirler ve çözümler geliştirdiler. Aynı zamanda Fin firmalarını tanıma fırsatı elde ettiler ve hepsinden önemlisi ömür boyu sürecek arkadaşlıklar kurdular.” Milenyum Gençlik Kampı’nın 2014 yılı etkinliklerine 3 Türk öğrenci katılmaya hak kazandı. Bu haber UPM’nin “Griffin” isimli kurumsal dergisinden alındı.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
Heinz-Joachim Neubürger’in istifasının ardından
Dr. Martin Hoyos, KBA’nın Yeni Denetim Kurulu Başkanı Oldu Dr Martin Hoyos is new chairman of KBA supervisory board The supervisory board of Koenig & Bauer (KBA) unanimously elected Dr Martin Hoyos as its new chairman at today’s extraordinary board meeting. This follows the resignation of Heinz-Joachim Neubürger at his own request as member and chairman of the supervisory board on 25 February. Gottfried Weippert, vice-chairman, took over the role as chairman temporarily.
Koenig & Bauer’ın (KBA) Denetim Kurulu oy birliğiyle Dr Martin Hoyos’u olağan üstü kurul neticesinde yeni Başkanı olarak belirledi. Bu, 25 Şubat tarihinde Heinz-Joachim Neubürger’in hem üye hem de Denetim Kurulu Başkanı olarak kendi isteğiyle istifa etmesinin hemen ardından gerçekleşti. Başkan Yardımcısı Gottfried Weippert, Başkanlık görevini geçici olarak devraldı. 14 Ekim 2013 tarihinde Viyanalı Dr Martin Hoyos, uzun zamandır üye ve Başkan olan Dieter Rampl’ın istifasının ardından Almanya Würzburg sicil mahkemesi tarafından atanmıştı. 28 Mayıs’ta düzenlenecek olan yıllık genel toplantıda seçim için adaylığını koyacak. Deneyimli denetçi KPMG Almanya’nın eski bir yönetim kurulu üyesi ve orta ölçekli firmaların muhtelif denetim kurullarında makamı var. Hissedar temsilcilerin denetim kurulundaki boş makamını doldurma teklifi Heinz-Joachim Neubürger tarafından Würzburg’daki sicil mahkemesine götürüldü ve 20 Mart 2014’te düzenlenecek olan olağan toplantıda görüşülecek.
78
On 14 October 2013 Dr Martin Hoyos from Vienna was appointed by the register court in Würzburg, Germany, as a replacement supervisory board member following the resignation of longstanding member and chairman Dieter Rampl. He will stand for election by the shareholders at the press manufacturer’s AGM on 28 May. The experienced auditor, is a former member of the board of directors at KPMG Germany and holds diverse supervisory board seats at medium-sized companies. The shareholder representatives proposal to fill the vacant supervisory board post left by Heinz-Joachim Neubürger to the register court in Würzburg should take place in the next ordinary meeting on 20 March 2014.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
akt羹el
Babadan Matbaac覺: Murat Demir 80
“
“
aktüel
şteri odaklı olmak, Babamızdan bize miras kalan, mü Ahilik prensiplerine geçmişimizde çok önemli yer tutan , mütevazi işverenler göre doğru ve dürüst esnaf olmak ğerlerimiz. olmak her zaman vazgeçilmez de
Galip Demir’in kurduğu Sade Ofset’i iki oğlu Murat ve Süleyman Demir başarıyla yönetmeyi sürdürüyor. Geçmişten bugüne ve geleceğe bir projeksiyon yapmak için Murat Demir’le bir söyleşi yaptık. Çocukluktan başlayan matbaa sevdasını bugün bir matbaa profesyoneli olarak sürdüren Demir, günümüz matbaacılığını değerlendiriyor: matbaa&teknik: Matbaanızın kısaca tarihçesini anlatır mısınız? Matbaanızın birinci nesil kurucusu olan babanız hakkında da kısaca bir meslekî geçmiş yazar mısınız? Murat Demir: Babam Galip Demir, Sade Ofset Matbaacılık’ın kurucusudur. Daha çocuk yaşlarda Ankara’da yaz tatillerinde ailesine destek olmak için çıraklık yaparak matbaacılığa adımını atmıştır. Daha sonra orta ve yüksek öğrenimi tamamlarken hep aklında o çocukluk yıllarının matbaa anıları kalmıştır. Daha sonra İstanbul’da uluslararası bir şirkette pazarlama yöneticiliği yaparken tekrar matbaalar ile yakın temas etme fırsatı bulmuş, emekliliğini beklemeden küçük bir matbaa açarak sektöre adım atmıştır. matbaa&teknik: Sizin matbaa ile tanışıklığınız ne zaman başladı? Gelecek planlarınız içinde matbaanızın başına geçmek var mıydı? Murat Demir: Benim matbaa ile tanışıklığım çok küçük yaşlara dayanır, ilkokul hatta öncesi zamanlarda haftasonları matbaaya gitmek o zaman dizgide kullanılan letrasetler ile yazı yazmak, matbaamıza yakın Sultanahmet köftecisinde yemek, hanın çaycısında elmalı oralet içmek, haftasonlarını iple çekmeme sebep olurdu. Daha sonraki yıllarda her yaz matbaaya düzenli olarak gelmeye başladım. Arkadaşlarım tatile giderken ben de matbaaya gider 2-3 ay aralıksız çalışırdım. Gelecek planı olarak o yaşlarda bir şekilde net olarak vardı, zaten genellikle erkek çocuklar babalarını rol model aldıkları için matbaacı olmak o zamanlar benim için bir hedefti. matbaa&teknik: Matbaacılık ile ilgili özel bir eğitim aldınız mı? Ya da hangi konuda eğitim aldınız? Eğitim aldığımız okul ya da branşı seçerken matbaacı olacağınızı planlamış mıydınız? Murat Demir: Matbaacılık ile ilgili bir eğitim almadım,
tüm öğrendiklerimi alaylı gibi deneme yanılma yolu ile öğrendim. Eğitim olarak Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunuyum, daha sonra Marmara Üniversitesinde İşletme masteri yaptım. Matbaacı olmak her zaman aklımda vardı, üniversitede bir dönem akademik kariyer yapmaya niyetlendim ama biraz da aile baskısı ile matbaacılık ağır bastı. matbaa&teknik: Matbaa yönetimine hangi açıdan bakıyorsunuz? Sizce matbaa yöneticisi iyi bir matbaacı mı olmalı, iyi bir işletmeci mi? Murat Demir: Günümüzde başarılı olmak isteniyorsa hem iyi bir matbaacı hem de iyi bir yönetici olmalı. Çünkü matbaacılık diğer sektörlerden farklı olarak değişkeni daha doğrusu girdileri ve çıktıları çok farkı bir sektör. Her yeni iş, yeni bir projeymiş gibi ele alınmalı, bu yüzden işin tekniklerini bilmek süreçleri yönetmek önemli. Ayrıca matbaacılık bu özellliği ile de kurumsallaşmanın zor olduğu bir sektör. Ama diğer taraftan çok da iyi bir yönetici olmalı, çünkü bir önceki kuşak matbaalara göre artık matbaalar çok daha büyük ve farklı departmanlardan oluşmakta, artık birçok matbaa, yıllarını bu sektöre vermiş emektarları ile birlikte üniversite mezunu orta seviye yöneticiler de istihdam ediyor. Değişik geçmişleri olan insanları ortak bir hedef altında birleştirip sonuç almakta iyi yönetici olmayı gerektiriyor. matbaa&teknik: Matbaanızın yönetiminde babadan kalma klasik yöntemlerin kullanmaya devam ediyor musunuz? Yoksa daha yenilikçi ve profesyonel işletme metotları mı kullanıyorsunuz? Murat Demir: Günümüzde rekabet edebilmek için mutlaka modern işletme yöntemleri kullanmak gerekiyor. Modern şirket organizasyonu gereği organizasyonu satış, üretim, kalite güvence, finans, planlama gibi departmanlara ayırmak, ama bir yandan da bu birimler arasında hızlı ve doğru bilgi akışını sağlayacak bilgi-işlem sistemlerini kurmak çok önemli. Ama babamızdan bize miras kalan, müşteri odaklı olmak, geçmişimizde çok önemli yer tutan Ahilik prensiplerine göre doğru ve dürüst esnaf olmak, mütevazi işverenler olmak her zaman vazgeçilmez değerlerimiz.
nisan 2014 march
81
aktüel
“Günümüzde başarılı olmak isteniyorsa hem iyi bir matbaacı hem de iyi bir yönetici olmalı.”
matbaa&teknik: Günümüz matbaacılığının (işletmeciliğinin) bundan mesela yirmi ya da otuz sene önceki matbaacılıktan bir farkı var mıdır? Murat Demir: 20-30 yıl önce işler daha azdı, ama kar marjları daha yüksekti. Matbaacılar küçük bir makine ile bile orta düzeyde gelir seviyesine sahip olabiliyorlardı. Günümüzde işlerde, miktarlarda büyük yükseliş ama ona ters orantılı kârlarda azalma var. Artık matbaacılık emek yoğun değil, sermaye yoğun bir sektör oldu. Ne kadar gelişmiş modern iyi ekipmanınız ve ne kadar satın alma gücünüz varsa o kadar iş yapma potansiyeliniz yüksek oluyor. matbaa&teknik: Yatırım kararları alırken ön planda tuttuğunuz kriterleriniz nelerdir? Murat Demir: Dürüst olmak gerekirse bir kaç sene öncesine kadar, müşteriden ne talep gelirse ona göre makine alıyorduk. Tel dikiş işlerimiz mi çoğaldı hemen bir tel dikiş, harman makinesi , dosya katlama işlerimiz mi var hemen bir dosya yapıştırma makinesi ya da UV Lak, katlama vs... Her işi yapmak için her makineden alıyorduk. Son 3 yıldır kağıt ambalaj ve özel etiketleri 2 ana stratejik büyüme alanı olarak belirlerdik. Bu strateji doğrultusunda yatırım yapıyoruz ve hedeflediğimiz işlerde en iyi performans gösterebilecek makineleri tercih ediyoruz.
82
matbaa&teknik: Matbaacıların ortak hareket etmesi ve sinerji oluşturabilmek için dernek, birlik vb. kuruluşların çatısı altında toplanmak sizce işinize pozitif etki yapıyor mu? Öteden beri matbaanızın üyesi olduğu kuruluşlar var mıydı? Siz hangi dernek, birlik vb. kuruluşlara üyesiniz? Murat Demir: Bu konuda aslında biraz doluyum, sektördeki tüm sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler alıyorum, aldım. Şu an BASMEN’de yönetim kurulu üyesi, BASEV’de yönetim kurulu üyesi ve Uluslararası Basev Kongresi Komite Başkanı, ESD’de üye, yine bir matbaacıların bir örgütü olan Massit Sitesi Denetleme Kurulu Üyesiyim. Bu konuya çok önem veriyorum ama maalesef sektör bu tür oluşumlara çok soğuk bakıyor. Meslektaşlarımız bir araya gelmekten, fikir alış verişinde bulunmaktan çok hoşlanmıyorlar . İşime pozitif etki yapmıyor çünkü zaten sınırlı olan zamanımın bir kısmını bu tür işlere ayırmak zorunda kalıyorum. Ama diğer taraftan üyesi olduğum sektörel kuruluşlarda sektörümüzün çok değerli ve tecrübeli isimleri ile çalışıyorum, onlardan birçok şey öğreniyorum. Burada özellikle isim de vermek istiyorum, hem BASMEN başkanı Cemal Halaman, hem de BASEV başkanı Sermet Tolan ile çalışıp onlarında yıllardan süzülmüş tecrübelerini paylaşmak bireysel olarak bana çok şey katıyor.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
aktüel
matbaa&teknik: Yurt dışında gerçekleşen fuar, seminer, zirve vb. etkinlikleri takip etme imkanı buluyor musunuz? Özellikle tercih ettiğiniz, olmazsa olmaz etkinlikler var mıdır? Murat Demir: Yurtdışında matbaacılık ile ilgili birçok fuarı takip ettiğim gibi matbaacılık dışında bizim müşterimiz olabilecek sektörlerin fuarlarına da katılıyorum. drupa zaten biz matbaacılar için adeta kutsal bir ziyaret, olmazsa olmazımız. Onun dışında Labelexpo, Çin’deki matbaa fuarları, Amerika’da mağaza için teşhir ve reklam fuarlarına katılıyorum. matbaa&teknik: Matbaacılığın geleceğini hangi dalda görüyorsunuz? Ambalaj, dijital, etiket, gazete ya da ticari baskı vb. Sizin matbaanızın geleceği için odaklandığınız alan hangisidir? Murat Demir: Öncelikle şunu söyleyeyim işini iyi yapanlar şu anda her ne iş yapıyorlarsa yapmaya devam edecekler. Yani “matbaacılığın geleceği dijital”, “matbaacılığın geleceği ambalaj” gibi klişe söylemlere sıcak bakmıyorum. Tamam, ambalaj ve dijital baskı, kişiselleştirilmiş baskı ön plana çıkan yükselen trendler. Ama popüler oldukları için de çok yatırım çekiyorlar ve gün geçtikce daha da rekabetçi oluyorlar. Ama diğer taraftan bundan 20 yıl sonra yine çok kaliteli tanıtım broşürleri olacak, yine insanlar kitap okuyacaklar ve baskılı kataloglara dokunmak isteyecekler. Burada önemli olan kendinize bir alan seçip o alanda en iyi kaliteyi sunabilmeniz.
sonra bile ürünleri adım adım takip edebiliyoruz. Makinelerimiz hangi verimlilikte çalıştı, ne kadar fire verdi hepsini raporluyoruz. Bu işin iyi tarafı. Fakat diğer taraftan her prosesin sisteme kayıtlı olması için sürekli sisteme bilgi girilmesi gerekiyor, ayrıca bu bilgileri girecek ekstra elemanlara ihtiyaç duyuluyor. Matbaanın maliyetleri ve süreçleri kontrol edebiliyor ama esnekliği azalıyor ve ek maliyetler getiriyor. Kısa tirajlı ve uzun üretim prosesi yapan bir matbaaysanız ERP uygulamak daha da zor oluyor. Ama daha uzun tirajlı ve üretim prosesi daha kısa işler üretiyorsnuz ERP sonuçlarını almak çok daha kolay oluyor. Benim tavsiyem ERP’ye geçmek için zamanlamaya dikkat edilmesi. Özellikle orta ve küçük ölçekteki matbaaların en büyük avantajları hızları ve servis kaliteleri. ERP sistemi kullanmaya başladıktan sonra, Satış siparişi girdi mi? Planlamadan Hammadde talebi çıktı mı? Depo gönderdi mi? Sisteme düştü mü? vs... gibi sistemsel onayları alana kadar diğer taraftan “ Araya 4 kalıp bir işim var atabilir miyiz?” demek çok daha hızlı. Servis hızı önemli bir satış avantajı, ERP’ye geçerken bunu da dikkate almak gerekiyor.
“matbaacılığın geleceği dijital”, “matbaacılığın geleceği ambalaj” gibi klişe söylemlere sıcak bakmıyorum.
matbaa&teknik: Matbaa yönetimi için hazırlanan özel sistemler konusunda ne düşünüyorsunuz? Maliyetten satın almaya, üretimden müşteri teslimine tüm süreçleri yazılımlar üzerinden denetleme konusunda neler düşünüyorsunuz? ERP, MIS vb Murat Demir: Biz matbaa olarak gelişmiş bir ERP sistemi kullanıyoruz. Hammadde girişinden mamül madde çıkışına kadar ve daha sonrası müşteriye sevk edildikten
matbaa&teknik
matbaa&teknik: Son olarak siz matbaanızı üçüncü nesile aktarmayı planlar mısınız? Oluşan pazar şartları mesleğinizi bir miras olarak görmenizi engelliyor mu, teşvik mi ediyor? Murat Demir: Yine dürüst olmak gerekirse psikolojik bir istek oluyor. Aile şirketi, babam tarafından kurulmuş, çocuklarım da bu işi yapsın benim de resmim ileri de duvarları süslesin diye düşünmüyor, değilim. Bunu herhalde her aile işletmesi sahibi ister. Ama diğer taraftan günümüzde şartlar çok değişti, matbaacılık hem emek yoğun bir sektör, hem de büyük sermaye girişlerine açık bir sektör. Yabancı yatırımcılar süreki olarak Türk Basım sektöründe fırsatlar arıyorlar. Önünüze çıkan fırsatları değerlendirmek başka bir bakış açısı, bakalım kendi adıma bunu zaman gösterecek.
nisan 2014 march
83
teknoloji
“İnkjet Katma Değer Sağlayan Bir Teknoloji” Arnold van Oudheusden: “Baskı hızı ve buna bağlı olarak üretim kapasitesini de artırıyor. Bu da inkjetin pazardaki diğer teknolojilerden farkı.” İnkjet konusunda uzmanlaşmış bir şirket olan Domino UK Limited şirketi Dijital Baskı Çözümleri Satış Direktörü Arnold van Oudheusden bir haftalık Türkiye ziyaretini matbaa&teknik sohbeti ile sonlandırdı. Şirketin Türkiye temsilciliğini 32 yıldır başarı ile sürdüren Tempo A.Ş Satış Direktörü Murat Papila ile birlikte
ağırladığımız Oudheusden’e inkjet baskı teknolojisi ile merak edilenleri sormak imkanı bulduk: matbaa&teknik: Inkjetin basım endüstrisinde şu anki konumu nedir? Arnold van Oudheusden: Inkjet, tüm ürünlerin üzerinde kullanılması çok uygun, ürünlere katma değer sağlayan bir teknoloji haline geldi. matbaa&teknik: İnkjet çözümler niçin yaygınlaşıyor? Arnold van Oudheusden: Baskı hızı ve buna bağlı olarak üretim kapasitesini de artırıyor. Bu da inkjetin pazardaki diğer teknolojilerden farkı. matbaa&teknik: Domino çok uzun zamandır inkjet işinin içinde. Inkjetteki bu büyümeyi öngörmüş müydünüz? Murat Papila: Tabii ki… Domino aslında uzun yıllar süren bir araştırmanın sonucu bu noktaya vardı. Domino’nun 8 yıl evvel inkjet teknolojisiyle baskı yapılabileceğini, tüm renkleri kullanabileceklerini fark edip, araştırmaya başladılar. Araştırma sonucunda bu işlerde çok başarılı olabileceklerini gördüler. Bunun üzerine inkjete yöneldiler. Son olarak LabelExpo’da bunun en güzel kanıtını gösterdiler. N610 serisinin lansmanında CMYK artı beyazla bunu kanıtlamış oldular. Domino’nun bir felsefesi daha var: Bir şey tam hazır olmadan piyasaya sürmeme. Bunun sebebi piyasadaki isimlerine çok önem vermeleri. Dolayısıyla her şey %100 hazır
84
nisan 2014 march
matbaa&teknik
XMF Remote
Uzaktan Onay Sistemi ile
Hzl Çözüm XMF Remote
İşlerin internet üzerinden gönderilip, onaylanmas
XMF ColorPath XMF PrintCentre
Bulut tabanl çoklu renk yönetim sistemi
Browser tabanl, web’den bask (web to print) yönetimi program
XMF Workow
Yüksek otomasyonlu tam otomatik bask üretimi iş akş program
XMF Remote XMF Workow ile online iş gönderme, elektronik onaylama ve dijital prova modülü Fujilm XMF Remote ile müşterileriniz online iş gönderimi, PDF kontrolü, dijital prova ve elektronik ortamda onay sistemini kullanarak kendi işlerini uzaktan yönetebiliyor. Bu şekilde kesintisiz ve hzl üretim süreci sağlanrken, üretim maliyetleri düşüyor, işgücü kullanm daha efektif hale geliyor.
Daha fazla bilgi için
www.fujifilm.com.tr
teknoloji
olduğunda piyasaya sürmeye karar verdiler. Sonuç olarak lansmanı LabelExpo’da yapıldı. Çok büyük başarı kazandı.
daha düşük ve rekabetçi fiyatlar var. Türkiye pazarı rekabetin çok yüksek olduğu bir pazar dolayısıyla kaliteden daha çok fiyata önem veriliyor.
matbaa&teknik: Domino inkjet baskı makinelerinizin yanı sıra konvansiyonele entegre baskı kafası tedariğiniz de var mı? Arnold van Oudheusden: Kesinlikle var. Biz Domino olarak çok geniş yelpazede ürünler sunuyoruz. Dolayısıyla sistemlerimizi de bunlara entegre edebiliyoruz. Sistemlerimiz de kolaylıkla var olan konvansiyonel sistemlere entegre olabiliyor ve hızı etkilemiyor.
matbaa&teknik: Bu durumda Domino yeterince rekabetçi değil mi? Arnold van Oudheusden: Bence rekabetçiyiz, sattığımız sistemler gereksiz şekilde pahalı değil. Yüksek üretkenlik ve yüksek hız sunuyoruz ki bunun önemli olduğunu söyleyebilirim, bunun her zaman fiyatla ilgili olduğunu sanmıyorum, bu daha çok kapasiteyle ilgili. matbaa&teknik: Yatırım konusunda şu anda Türkiye’de bir sıkışıklık söz konusu, aynısı Avrupa için de geçerli mi? Arnold van Oudheusden: Üretimimiz ve satışlarımız Euro bazında gerçekleştiği için son bir senedir yaşananlar Euro’nun çok fazla yükselmesine neden oldu bu da tabii ki bizi etkiliyor. Bu yalnızca Türkiye’yi değil, Türkiye dışındaki birçok yeri de etkiliyor.
Murat Papila: Ayrıca şans numarası baskısı da yapabiliyoruz, Burada öne çıkan bir nokta var; numaraların tekrarlanmaması gerekiyor, bunun tekrar etmesini önleyen de bir sisteme sahibiz. Tüm üretim bandında rahatlıkla kullanabileceğiniz çözümlerimiz var. Bunu aynı zamanda hem inkjet, hem termal hem de lazer makineler olarak da gruplayabiliriz. matbaa&teknik: Domino baskı makineleri yüksek hacimli baskılar da yapabiliyorlar. Bu sebeple flekso, ofset ile aranızda bir rekabet görüyor musunuz? Murat Papila: Bence de UV inkjetin parlak bir geleceği var ama konvansiyonel makinelerin devam edeceğini düşünüyorum. Şu anki konvansiyonel makinelerin baskı kalitesi dijital makinelerin baskı kalitesinde çok daha iyi. Fakat aradaki fark kapanıyor. Konvansiyonel makineler devam edecek belki. Ama daha azalarak devam edecek; çünkü artık değişkenler fazlalaştı ve metrajlar kısaldı. Böyle olunca da dijitale yönelmek daha mantıklı geliyor.
Murat Papila: “Konvansiyonel makineler devam edecek belki. Ama daha azalarak devam edecek.”
matbaa&teknik: Türkiye pazarı ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? Arnold van Oudheusden: İlginç bir pazar, tabii ki Avrupa pazarından daha farklı. Avrupa’da kalite beklentisi daha yüksek, Türkiye’de de kalite beklentisi var ancak
86
matbaa&teknik: Sterlin ile Euro arasında tıpkı Yen ve Euro arasında yaşandığı gibi bir sorun yaşanıyor mu? Arnold van Oudheusden: Tabii ki Euro ve Sterlin arasında bir fark söz konusu ancak bu fark çok değişken değil. Biz esasen Euro’ya bağlı olduğumuz için Sterlin bizi pek etkilemiyor.
matbaa&teknik: EMEA bölgesinin pazar bazında genel konumunu değerlendirebilir misiniz? Arnold van Oudheusden: Buradaki pazarın hala büyümeye devam ettiğini düşünüyorum ve bu devam edecek. Burada da kat edilecek daha çok yol var.
matbaa&teknik: Türkiye’deki etiket ve ambalaj baskıcılarına bir mesajınız var mı? Arnold van Oudheusden: Türkiye pazarının daha büyümekte olduğunu düşünüyorum. Ürünümüzün yüksek hızlı baskı teknolojisiyle Türkiye pazarına daha fazla katma değer sağlayacağına inanıyorum.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Durst, InPrint’de Sizleri Bekliyor Durst’un fuar süresince her iki dijital baskı sistemiyle başta gıda, sağlık, kozmetik, otomotiv, içki, promosyon gibi farklı sektörlere hitap edebilen yüksek kaliteli dijital baskı örnekleri ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Almanya Hannover’de 810 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek Inprint fuarını ziyaret eden matbaacılar, 21. salon B04 nolu standda Imex Group’un Türkiye’de mümessili olduğu Durst şirketinin devrimci yeni baskı çözümleri ile tanışıp, bilgi alabilecekler. Durst Fuar da TAU 330’un 2 farklı modelini ziyaretçilerin beğenisine sunacak . Durst standında yer alacak yenilikçi ve ileri teknoloji dijital baskı sistemleri hakkında Imex Group’tan verilen bilgi şöyle: “Tau 330 CMYK+ Beyaz + (Orange - Violet) olmak üzere toplam 7 renk ile max. 48 metre / dak. baskı hızına ulaşan ve örtücü beyaza sahip yüksek kaliteli dijital baskısını lazer kesimle sonlandırabilen bir sistemdir. Baskı ile aynı anda yada offline çalışabilen lazer kesim ünitesi için sektörün öncü firmalarında Amerikan Spartanics ile işbirliği yapan DURST baskı sonrası lazer kesimde de kaliteyi böylelikle garanti altına almıştır.
Sun Chemical mürekkep ile oldukça düşük UV mürekkep fiyatı sunmaktadır.
Tau 330 CMYK + Beyaz ile Düşük Migrasyon Mürekkep kullanılan gıda ve ilaç ambalajlarının baskısı yapabilmekte olup, yine aynı makinede opsiyonel su soğutmalı merdane sistemi sayesinde taşıyıcılı veya taşıyıcısız 20 mikron’a kadar film ve folyo gibi ısıya duyarlı ve hassas tansiyonlu malzemelerin baskısı gerçekleştirilebilmektedir.
Önceden baskılı veya kesimi yapılmış malzemeler üzerine baskı yapabilme olanağı sunar.
Durst’un fuar süresince her iki dijital baskı sistemiyle başta gıda, sağlık, kozmetik, otomotiv, şarap, promosyon gibi farklı sektörlere hitap edebilen yüksek kaliteli dijital baskı örnekleri ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.”
İsteğe bağlı yalnız baskı veya yalnız kesim yapma olanağıyla üretimde esneklik sağlar.
Durst’un TAU330 serisi ile sunduğu başlıca avantajlar:
88
Dakikada 48 metre baskı ve aynı hızda lazer kesim ile üretimde verimliliği artırır. (ortalama 950 m² saatlik üretim kapasitesi.) Kısa ve orta tirajlı işlerde (ortalama 100.000 etikete kadar) konvansiyonel flekso baskıya göre maliyet avantajı sağlar.
Blister ambalaj ve diğer ambalaj uygulamaları için alüminyum folyo ve taşıyıcısız film malzeme üzerine baskı yapar. (Opsiyonel Su soğutma sistemi ile) Sıralı numaralar, metinler, resimler, barkodlar, matris-ve QR kodları gibi değişen veri baskısı yapar.
Doğrudan malzeme üzerine baskı yaptığından ön baskı (primer) uygulamasına, baskıdan sonra lak uygulamasına gerek yoktur. Yalnızca mürekkebe ödeme yapılır. Ayrıca Geçiş (Click) ücreti uygulaması yoktur.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Karton Ambalaj Sektörünün Geleceği ve Dijital Çözümler Masaya Yatırıldı KASAD (Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği) ve MATSET A.Ş. işbirliğinde düzenlenen “Karton Ambalaj Sektörünün Geleceği ve Dijital Çözümler” konulu toplantıya sektör paydaşlarının yoğun ilgisi vardı.
H. ANIL ANALAN - 11 Mart 2014 Salı günü Point Otel Barbaros’ta KASAD ve MATSET A.Ş. işbirliğinde gerçekleştirilen “Karton Ambalaj Sektörünün Geleceği ve Dijital Çözümler” etkinliğini sektör paydaşlarının yanı sıra basın mensupları da ilgiyle izledi. MATSET A.Ş. Genel Müdürü Tahsin Bayraktaroğlu’nun KASAD’a teşekkürlerini sunarak başlayan etkinlikte sırasıyla HP Türkiye Müdürü Emre Feyizoğlu, HP Karton Katlama Kategori Müdürü Jordi Giralt Mielgo, HP Indigo Ambalaj Pazarı Kıdemli Müşteri Yöneticisi Rachel Tzirin, Tresu Group Kilit Müşteri Yöneticisi Tony Krab, Highcon Satış Müdürü Nigel Tracey ve Scodix Ürün Müdürü Shir Baor yeniliklerden ve çözümlerden bahsettiler.
Emre Feyizoğlu / HP Türkiye Müdürü
90
İlk olarak söz alan Bayraktaroğlu, KASAD’a teşekkür ederek başladığı konuşmasının devamında detaylı bir şekilde MATSET A.Ş.’yi tanıttı. Bayraktaroğlu’nun ardından sahneye gelen HP Türkiye Müdürü Emre Feyizoğlu, baskıya ayrılan bütçelerin düştüğünü vurgulayarak 2007 yılından beri büyük ofset oyuncularının servetlerinin büyük ölçüde eridiğinin altını çizdi. HP Indigo’nun sunduğu çözümlere de değinen Feyizoğlu şunları kaydetti: “HP’nin üç temel direği baskı kalitesi, esneklik ve üretkenlik. HP Indigo’nun esnekliği özellikle üreticilerimizin rekabetçiliğini destekler.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
de değindi ve karton ambalajda 7 rengin olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Baskı öncesinin önemi üzerinde de duran Mielgo, teknisyenlere bunu eğitiminin Barselona’da 1 aylık eğitimler verildiğini belirtti. Indigo Karton Katlamada da İddialı Tzirin, HP İsrail CEO’su Joshua Bakola’nın, “Indigo etiket için ne yaptıysa karton katlama için aynısı yapacak” sözlerini aktardı. Bunun için HP’nin 1 milyar Dolar Ar-GE yatırımı yaptığını söyleyen Tzirin etkinliği izleyen baskıcıları Indigoları incelemek ve denemek üzere Barselona’daki tesislere davet etti. Tzirin makine hızının yalnızca renk ayrımında düştüğünü söyledi.
Jordi Giralt Mielgo / HP Karton Katlama Müdürü
Dijital, Hayatımızı Değiştirdi Feyizoğlu’nun ardından sahneyi HP Karton Katlama Kategori Müdürü Jordi Giralt Mielgo ve HP Indigo Ambalaj Pazarı Kıdemli Müşteri Yöneticisi Rachel Tzirin aldı. Mielgo, dijitalin birçok alanda hayatımızı değiştirdiğini sunumunda gösterdiği grafik ve istatistiklerle gösterdi. Ambalaj kısmında dijitalin arttığına dikkat çeken Mielgo, burada Indigo’nun ambalaj tasarımına etkisini anlattı. Ayrıca Coca Cola’nın isim yazma kampanyasında HP Indigo kullanıldığını belirten Mielgo, her şeyin Indigo 10000 ile başladığını söyledi. Fotoğraf ve yayıncılık için kullanılan bu modelden sonra esnek ambalaj ve etiket için Indigo 20000 ve son olarak da karton ambalaj için HP Indigo 30000’in geldiğini belirtti. Mielgo, HP’nin etiket ve ambalaj için dünya çapında bin 500 makine sattığına vurgu yaptı ve HP Indigo’nun etiket sektöründe herhangi bir analog makineden daha fazla satıldığını söyledi.
Sonlandırma Ortağı TRESU Tzirin’in ardından sahneyi alan Tresu Group Kilit Müşteri Yöneticisi Tony Krab sözlerine HP ve MATSET’e teşekkür ederek başladı. Tresu Group’tan bahseden Krab, HP’nin AR-Ge departmanıyla her hafta toplantı halinde olduklarını belirtti. Krab, HP’nin sonlandırma ortağı olan firmalarının dünya çağında 60’tan fazla makineleri olduğunu söyledi. Flekso uygulamalar için çözümler ürettiklerini söyleyen Krab, Indigo 30000 için Tresu iCoat 30000’i sunduklarını aktardı. Bu ürünün aynı zamanda Indigo 10000 ile de uygun olduğunu belirten Krab, yedek parça bulmanın da kolay olduğuna dikkat çekti ve 7x24 acil servis imkânı da sunduklarını sözlerine ekledi. Ayrıca Krab, Tresu webshop portalı sayesinde internetten de yedek parça alınabileceğini söyledi. Krab, yeniliğin en iyi parçası olmak için AR-GE yaptıklarını belirterek sözlerini sonlandırdı.
Mielgo Indigo 30000 için şunları kaydetti: “Bu, kutu katlama için geliştirilen ilk teknoloji. Besleme ve istifleme diğer modellerdekilerle aynı. Amacımız bu makineyle karton ambalaj pazarını etkilemek. Makinenin kullanımı sadece kısa tiraj için olmayacak çünkü katlama ve sonlandırma süreçleri de var. Ayrıca hali hazırda kullanılan yüzey kaplama malzemeleri de desteklendiği için yeni malzeme almanıza gerek yok. HP Indigo 30000 ile hedeflenen uygulamalar; karton ambalaj ve sleeve, blister kartlar ve mikro flüt, kartlar, plastikler ve metalize gibi diğer uygulamalar.” Ayrıca, pazarın daha fazla kişiselleştiğine dikkat çeken Mielgo, ikinci büyük hedefin blister kartlar olduğunu sözlerine ekledi. Kısa tirajın avantaj sağladığını belirten Mielgo, renklere
92
nisan 2014 march
Tony Krab / Tresu Group Kilit Müşteri Yöneticisi
matbaa&teknik
teknoloji
Baor daha sonra Scodix ürün gamındaki makineleri anlattı ve Rainbow modelinden 13 adet kurulum yapıldığını sözlerine ekledi. Tüm makinelerin işleri aynı geçişte yapabildiğini belirten Baor, kör alfabesi için de en iyi çözümü kendilerinin sunduğu söyledi ve kabartma harflerin asla düzleşmediğinin altını çizdi. Aynı zamanda Baor, bahsettiği baskıların örneklerini tüm salonla paylaştı ve izleyiciler sonuçlardan tatmin olmuş göründü. Baor müşterileri arasında büyük markaların olduğunu belirtti ve neden Scodix’in tercih edilmesi gerektiğinin üzerinden bir kez daha geçti. Son olarak Baor herkese teşekkür ederek yerini HP Indigo Ambalaj Pazarı Kıdemli Müşteri Yöneticisi Rachel Tzirin’e bıraktı.
Nigel Tracey / Highcon Satış Müdürü
Karton Ambalajda Daha Çok Değişim Olacak Ardından sahneyi alan Highcon Satış Müdürü Nigel Tracey, Highcon firmasını tanıtarak sözlerine başladı. Tracey şunları kaydetti: “Eskiden karton ambalajda çok fazla değişiklik olmazdı ama artık neredeyse her hafta bir değişiklik oluyor. Önümüzdeki dönemde daha çok değişim göreceğiz.” Karton ambalajdaki hızlı değişime dikkat çeken Tracey, çok fazla üretmenin de çok kazandırdığı anlamına gelmediğini söyledi ve sonlandırmada artı değer sağlayacaklarını söyledi. Tracey bu artı değerinse dijital olmasından başka bir farkı olmayacağını belirtti.
Tzirin: “Artık Baskı Danışmanlığı Önemli Olacak” Sahneyi bir kez daha alan Tzirin toplantı sona ererken şunları kaydetti: “Önümüzdeki dönemde baskı işi yapan fazla kişi kalmayacak. Bunun yerine büyük firmalara danışmanlık hizmeti sağlayan kişiler olacak. Sizler güncel kalarak müşterilerinize yenilikçi fikirler sunacaksınız. Önümüzdeki 2-3 sene içinde milyonlarca Euro yatırım yapanlar değil müşterilerini iyi tanıyan ve ihtiyaçlarına en doğru çözümler sunanlar kazanacak. Artık baskı hizmeti sağlayıcısı yok, baskı hizmeti danışmanlığı var. Indigo 30000 doğru çözüm ancak, baskı tirajı açısından hazır değil. Geçen sene Coca Cola yoktu fakat bugün milyarlarca basılıyor. Artık bu daha da artacak. Geçtiğimiz hafta ise İngiltere’de markalar bizimle görüşmeye geldi ve çözümler hakkında bilgi aldılar. Siz de kendinizi bu değişime ne kadar hazırlarsanız gittiğiniz yöne daha hızlı ulaşırsınız. Artık müşteri ambalajlarında değişim daha sık oluyor. Bu noktada yerinizde olsam ürün kişiselleştirme konusunda MATSET’e Indigo 30000’de neler yapılabilir sorardım.”
Günümüzün ambalaj ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanan, üretim esnekliği ve tasarımda sınırsız olanaklar sunan Highcon Euclid lazer kesme teknolojisini anlatan Tracey, bunun çok farklı olduğunu, yeni iş fırsatları sunduğunu söyledi ve şunları kaydetti: “Birkaç kurulum gerçekleştirdik ama şu anda bunu kullanmayı yeni öğreniyoruz. Daha kat edecek çok yolumuz var.” Farklılık Olmazsa Olmaz Tracey’den sonra sunumunu yapmak üzere Scodix Ürün Müdürü Shir Baor sahneye geldi. Konuşmasına ürünü farklılaşarak nasıl ön plana çıkartılacağını anlatarak başlayan Baor, iyileştirme yapmanın önemine dikkat çekerek her şeyin değiştiği yeni bir çağda yaşadığımızı vurguladı. Dikkat çekmek için de farklı olmak gerektiğini söyleyen Baor şöyle konuştu: “Reklamda sadece görsel hafıza kullanılıyor ancak yanına bir de dokunma etkisi eklerseniz etkisi 10 kat artıyor, böylece akılda daha kolay kalıyor.”
94
nisan 2014 march
Rachel Tzirin / HP Indigo Ambalaj Pazarı K.M. Yön.
matbaa&teknik
teknoloji
Yeni ABBYY FineReader 12 Tanıtıldı Ukrayna merkezli Abbyy şirketi, fotoğraf ve tarama çıktılarının yazıya çevrimi ve alıntılanmasında büyük hız sağlıyan FineReader, yazılımını Türkiye distribütörü Eti Bilgisayar ile birlikte gerçekleştirdiği toplantıda duyurdu. Belge tanımlama, veri yakalama, dil teknolojileri ve hizmetleri konusunda lider bir sağlayıcı olan ABBYY ®, ödüllü Optik Karakter Tanıma (OCR) ve belge dönüştürme yazılımı uygulamasının yeni sürümü olan FineReader 12’yi duyurdu. FineReader 12, hızlı belge dönüşümü, OCR işlemi arka planda sürerken herhangi bir uzunluktaki belgeyi hızla açma yeteneği ve sayfada seçilen metin veya tablo alanının anında tanımak da dahil olmak üzere, birçok işlem ve fonksiyon için gelişmiş performans sunuyor. Buna ek olarak FineReader 12, resmi belgeler ve Asya dillerinin OCR dönüştürülmesi için yüksek hassaslık sunarken, yeni görüntü geliştirme aracı, belgelerin orijinalinden daha yüksek görsel kalitede dijital kopyalarını üretmek için kullanıcılara yardımcı olmaktadır. ABBYY Ukrayna Masaüstü Ürünleri Baş Pazarlama Müdürü Igor Fedorets, açıklamasında şu bilgilere yer verdi: “Kağıt ve dijital belgeler arasında bir köprü olarak hizmet veren OCR yazılımı, verimli bir çalışma ortamı oluşturmak için önemli araçlardan biridir. FineReader 12, metin veya tablolardan herhangi bir parçanın düzenlenmesi ve kopyalanması, aranabilir arşivler için hazırlanması gibi işlemler için, kağıt belgelerin dijitalleştirilmesi ve resimlerinin dönüştürülmesi sırasında kullanım rahatlığı, hız ve esneklik sağlamak üzere tasarlandı.” FineReader 12, belgeleri taramak ve belgelerdeki resimleri Microsoft ® Word, Excel ®, PDF, TXT, e-kitap gibi düzenlenebilir ve arama yapılabilir popüler formatlara dönüştürmek için sezgisel araçlar sunuyor.
96
ABBYY’nin OCR teknolojisi, Türkçe ve kombinasyonları da dahil olmak üzere 190 dildeki basılı metinleri “okurken” sıradışı bir kalite sağlıyor. ABBYY’nin eşsiz Uyarlamalı Belge Tanıma Teknolojisi (ABBYY ADRT®) sayesinde FineReader, bir belgenin mantıksal yapısını “anlar” ve büyük, karmaşık belgelerde bile doğal biçimlemeyi doğal biçim öğeleriyle (başlıklar, altbilgiler, sayfa numaraları, içindekiler tablosu gibi) yeniden oluşturuyor. Eti Bilgisayar Genel Müdürü Ahmet Yanıkoğlu, Türkçe versiyonu ile sunulan FineReader 12’nin sunduğu bazı özellikleri şöyle anlatıyor: Maksimum Verimlilik için Arkaplanda OCR FineReader 12, arkaplanda belgelerin işlenmesi sürerken, kullanıcıların herhangi bir boyuttaki bir belgeyi hemen açmasını, görüntülemesini ve çalışmaya başlanmasını sağlayan, yaratıcı bir belge dönüşüm yaklaşımı sunar. Diğer işlemleri uygulamak için belgenin tamamen tanınmasını gerektiren geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak FineReader 12’nin arkaplanda OCR özelliği, belgedeki tüm sayfalara hemen erişim sağlayarak önemli ölçüde zaman kazandırır. Ek olarak FineReader 12, OCR işlem hızını %15* e kadar geliştirdi.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Kolay Veri Çıkarma ve Parça Metin Alma İyileştirilmiş arayüzü ve yeni eklenen kontrolleriyle FineReader 12, tüm belgenin tanınmasını beklemeden seçili herhangi bir alandaki biçimli metni veya tabloyu kolayca kopyalama olanağı sağlar. Resmi Belgelerde Geliştirilmiş Hassaslık FineReader 12, taranan veya fotoğrafı çekilen belgelerdeki renkli kaşe ve kalem işaretlerini temizleyerek daha iyi tanınma kalitesi ve gelişmiş bir görünüm sağlayan yeni bir araç içeriyor. Aynı zamanda iş belgelerinde çok sık kullanılan grafik ve tabloların %30 oranında daha hassas korunmasını sağlar. Tabloların Hatasız Dönüştürülmesi FineReader 12, tablo çevrim işlemlerini %40 oranında geliştirerek, sayısal verilerle çalışan mühendis, finans profesyonelleri veya diğer uzmanların önemli miktarda zaman ve emek tasarrufunda bulunmalarını sağlar. FineReader 12 ayrıca .xlsx formatında kaydedilen belge sayfalarını ayrı Excel çalışma tablolarına saklar. Çince, Japonca, Korece, Arapça ve İbranice için Geliştirilmiş Hassasiyet FineReader 12, Arapça OCR’da %15, İbranice OCR’da %10 ve Çince, Japonca, Korece belgelerin OCR’ında %20 geliştirme sunarak, OCR dil desteği ve özellikleri konusunda pazar liderliğini sürdürmektedir. Buluta Daha Kolay Kaydetme ve Dosya Alma FineReader 12 Google Drive™, Dropbox™, SkyDrive® gibi popüler bulut depolarına daha kolay erişmenizi sağlıyor. Ayrıca daha kapsamlı belge paylaşımı için Microsoft SharePoint® Online / Office 365™ ile doğrudan bütünleşik çalışır.
98
Taramalar, Fotoğraflar ve PDF Belgeler için Görsel Kalite Geliştirmesi Geliştirilen ABBYY Camera OCR özelliği, belge fotoğraflarını tarayıcı kalitesinde resimlere dönüştürür ve birden fazla resmin otomatik kırpılması, orijinal belgenin zemininin beyazlatılması gibi yeni fotoğraf önişleme fonksiyonları sunar. Ayrıca ABBYY’nin yeni PreciseScan teknolojisi, aranabilir PDF’lerdeki pikselli karakterleri yumuşatarak, daha kolay okuma, arşivleme ve yazdırma için belgenin görsel kalitesini arttırır. Daha Hızlı ve Kolay Doğrulama ve Düzeltme Geliştirilen doğrulama aracı, doğrulama işlemi sırasında daha kolay çalışmayı sağlayan sezgisel kısayollar ve sekme kontrolleriyle kullanıcının yazım kontrolü ve biçimlendirme düzeltmesi yapmasını sağlıyor. FineReader 12 Corporate Sürümündeki Gelişmiş Hot Folder Belgelerin toplu dönüştürümü için kullanılan Hot Folder fonksiyonu, çift çekirdekli işlemci desteği sağlayarak tüm dönüşüm işlemini hızlandırır. Ayrıca çok daha esnek isimlendirme seçeneği, kullanıcıların dosya veya klasör isimlerine önbilgi veya sonbilgi eklemesine ve daha iyi organize etmelerine olanak sağlar. Windows 8 Uyumluluğu ABBYY FineReader 12 Windows 8 ile tam olarak uyumludur ve işletim sisteminin sağladığı tablet laptoplarda dokunarak büyütme ve kaydırma gibi temel dokunma işlevi yeniliklerini destekler.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Her Ortamda Kullanılabilen Yırtılmayan Kağıtlar Xerox, diploma, tapu, senet, kimlik gibi değerli belge ve evraklarını uzun yıllar saklamak isteyen kişi ve kuruluşlara, su, nem, güneş gibi değişik fiziksel ortamlardan etkilenmeden açık havada çeşitli uygulamlarla kullanılabilen yırtılmayan kağıdı öneriyor. Plastik bazlı bir yapıya sahip olan Xerox’un dijital sentetik kağıdı, hem geleneksel hem de dijital baskı uygulamaları için sorunsuz bir şekilde kullanılabiliyor. Xerox’un dijital sentetik kağıdı, yırtılmayan ve kolaylıkla silinmeyen özelliği sayesinde, baskı sonrası kağıtların yıpranmasını ve kirlenmesini önlemek için yapılan laminasyon (kaplama) işlemini ortadan kaldırıyor. Böylece baskı süreçlerindeki iş akışı verimliliğini artırırken, maliyeti de azaltıyor. Ağırlığı 125 ile 510 gram arasında değişen, kalınlığı da 95 mikrondan 350 mikrona kadar olan dijital sentetik kağıt, uzun süre bozulmadan durabilme özelliği ile dış mekan uygulamaları için ideal bir ürün. Dijital sentetik kağıt, içerdiği polyester malzemesi sayesinde herhangi bir leke ya da tozlanma durumunda kolaylıkla bir bezle temizlenebiliyor.
Xerox,’un, yıllar önce bir buluş ve AR-GE çalışması olarak duyurduğu yırtılmayan dijital sentetik kağıt artık Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. Diğer kağıtlardan farklı olarak, yırtılmayan, su geçirmeyen, neme ve yüksek ısıya dayanıklı olan, lazer teknolojili tüm yazıcılarda sorunsuz kullanılabilen Dijital Sentetik Kağıt (Digital Synthetic Paper) ev ve ofis kullanımının dışında, eğitim, otomotiv, gıda, perakende, inşaat, turizm, eğlence ve sağlık gibi çok farklı sektörlerin ihtiyaçlarına cevap veriyor.
Dijital sentetik kağıt günlük yaşamımızda birçok alanda kullanılıyor. Restoranlardaki menüler, ders notları, seyahatlerde kullanılan kişisel bagaj etiketleri, kartvizitler, mağaza tabelaları, açık hava el kitapçıkları, bilet, takvim, poster gibi birçok uygulama, dijital sentetik kağıdın kullanılabildiği alanlardan sadece birkaçı. Dijital sentetik kağıt, genel kullanım dışında, sualtı, haritacılık ve iş güvenliği gibi özel alanlarda da kullanılıyor.
Xerox Türkiye Ofis Tüketim Malzemeleri Operasyon Müdürü Ergün Kurt, “Dijital sentetik kağıt, içerdiği özellikleri ve kullanım alanlarıyla müşterilerimize önemli avantajlar, iş fırsatları sunuyor. İster siyah-beyaz, ister renkli olsun tüm yazıcılarda kullanılabilen bu kağıt, aynı zamanda matbaacılar ve baskı merkezleri için önemli kullanım kolaylıkları sağlıyor” dedi.
100
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
MarquipWardUnited, eCon Sheeter’in Lansmanını Yapıyor MarquipWardUnited Launches the eCon Sheeter
Sheeter’in lansmanı, şirketin geçmişinde lansmanını yaptığı diğer ürünlerden daha farklı. Daha düşük tabakalama çözümlerine yönelik artan talebe karşılık, MarquipWardUnited mühendislik departmanından çok zor bir şey istedi- öyle bir tabakalama makinesi üretmeliydiler ki kalitesi ünlü MarquipWardUnited’dan aşağı olmamalı ama fiyatı Asya’da üretilen makinelerle yarışabilir olmalıydı. Parça ve malzemeler için düşük maliyetli işçiliğin kullanıldığı bölgelerden alım yapılmaması istendiği için görev biraz daha zorlaşmıştı. Ama ekip başarılı oldu ve eCon doğdu. Tabakalayıcı, birinci sınıf Amerikalı ya da Avrupalı tedarikçilerden alınan bileşenlerle üretildi ve normalde daha pahalı tabakalama makinelerinde bulunan bir
102
This in itself, was a very exciting event, however, the launch of this sheeter was different than any other product launch made in the history of the company.
MarquipWardUnited unveiled their latest sheeting machine – the eCon sheeter at their facility in Phillips, Wisconsin, USA, in early 2014 to a group of local and international customers and agents.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
MarquipWardUnited, 2014 başında Phillips, Wisconsin’deki tesislerinde en son tabakalama makineleri eCon sheeter’ı bir grup yerel ve uluslararası müşteri ve acenteye gösterdi
In response to the growing demand for lower cost sheeting solutions sought worldwide, leadership at MarquipWardUnited handed the engineering department a seemingly impossible task - produce a sheeting machine incorporating famous MarquipWardUnited technical features, but with a price to match Machinery manufactured in Asia. This task was made even more difficult because the supply of parts or assemblies from low cost labor regions was ruled out. The team did not disappoint and eCon was born.
kaliteye sahip. En iyisi de eCon, tamamen Phillips Wisconsin ABD’de üretildi.
This sheeter is built with components sourced from first-class American or European suppliers and has a build quality normally found on more expensive sheeters. Best of all, the eCon is built entirely in Phillips Wisconsin USA.
eCon, yüksek kalite tabakalama için gereken normal özellikleri sunan iki konfigürasyonda sunuluyor. Az sayıdaki seçenek son derece yüksek standartlara sahip iki bobin ve dört bobin konfigürasyonlarını destekliyor. Standartlaştırma, bu yüksek kaliteli makinenin uygun bir fiyatla satılabilmesini sağlayan temel özellik.
The eCon is supplied in two configurations offering the normal features required for high quality sheeting. A small number of options, augment the highly standardized two-web and four-web configurations. Standardization is the key feature that allows this high quality machine to be offered at such an attractive price level.
eCon, makine taşlama, düşük enerji tüketimi, ve 1000 gsm kapasite gibi endüstri lideri MarquipWardUnited bıçak teknolojisine sahip. 1650mm (65”) genişlik ve 300m/dk hızıyla, eCon, müşterilerine en üstün kaliteyi çok uygun fiyatlarla sunuyor.
The eCon features the industry leading MarquipWardUnited knife technology with features such as, on machine grinding, low power consumption, and 1000gsm capacity. At 1650mm (65”) width and a maximum speed of 300m/min, the eCon offers fantastic value for
104
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
eCon bir bütçe modeli olsa da PC tabanlı kontrol paketi ve HMI’nin kullanımı son derece kolay ve piyasa lideri ekrandan ve uzaktan sorun teşhis imkanları sunuyor. Modern ofset baskı makinelerinin hızı arttıkça ve kurulum süreleri kısaldıkça baskıya verilen tabakaların kalitesi eskisinden de daha önemli hale geliyor. Kıvrılmış, tozlu kenarları olan, kare yapısı iyi olmayan tabakalar basbkı makinesinin potansiyelini önemli ölçüde düşürebilir hatta öyle bir dereceye ulaşabilir ki bu nedenle yaşanan kâr kayıpları kaliteli bir tabakalayıcının maliyetini bile geçebilir. Tabakalayıcının bir ticari baskı ya da karton ambalaj tesisine yerleştirildiğinde, kısa zaman içinde en önemli element haline geliyor. Kısaca anlatmak gerekirse eğer tabakalayıcı durursa tüm tesis duruyor. eCon, daha pahalı ve otomasyonlu cihazlarla karşılaştırıldığında hiçbir şekilde geri kalmıyor. PC kontrolü, birinci sınıf elektrikli ve mekanik bileşenler, uluslararası kapsamlı hizmet ve yedek parça servisi sayesinde tabakalara ne zaman isterseniz o zaman kavuşabiliyorsunuz. Yani artık, üretim ekibinizin istediği tabakalama makinesi muhasebe müdürünüzü de mutlu edecek bir fiyata alabilirsiniz.
customers with straightforward paper or board sheeting needs. Even though the eCon is a budget model, the PC based controls package and HMI are easier than ever to use, offering market leading on-screen and remote diagnostics. With modern offset presses achieving ever higher running speeds and short setup times, the quality of sheets delivered to the press is more critical than ever. Sheets with curl, dusty edges, poor squareness or accuracy will restrict the potential of the press to a point where the cost of a quality sheeter is almost insignificant compared to money lost through poor press production and waste. When a sheeter is installed in a commercial printing or folding carton plant, it quickly becomes the most critical uptime center. In basic terms, if the sheeter stops, the whole plant soon follows. With reliability and uptime in mind, eCon loses nothing compared to its more expensive and automated stable mates. PC control, first class electrical and mechanical components, backed by the most comprehensive international service and spares network offered by any sheeter manufacturer, ensure that your plant gets sheets when you need them.
teknoloji
Sun Chemical, Metpack 2014’de
Metal Ambalaj Mürekkep Çözümlerini Sergileyecek Sun Chemical to Showcase Metal Packaging Ink Solutions at Metpack 2014 Sun Chemical, metal dekorasyonundaki uzmanlığını Metpack 2014’de marka sahipleri, teneke kutu üreticileri ve matbaacılarına gösterecek. 6-10 Mayıs 2014 tarihinde Essen, Almanya’da gerçekleşecek etkinlikte Sun Chemical ürün portföyünün markaların farklılaşmasına nasıl yardımcı olacağını ve başlangıç tasarımından ürünün raf üzerindeki etkisine kadar nasıl fayda sağlayabileceğini gösterecek. ‘Tüketiciye Konsept’ teması altında Sun Chemical, yenilikçi özel efektler portföyü, marka renk yönetimi, marka koruması ve lazer işaretleme teknolojileri gibi özelleşmiş metal ambalajlama çözümleri üzerinden global bir ambalaj çözümleri sunucusu konumuna nasıl kavuştuğunu gösterecek. Sun Chemical, ambalajın hem göz alıcı hem de fonksiyonel olmasını sağlayan çeşitli çözümler sunuyor. 3.salondaki C29 standında yerini alacak olan Sun Chemical, ziyaretçileri konseptten tüketiciye kadar eksiksiz bir ambalaj iş akışı turuna çıkaracak. Ambalaj markası yaşam döngüsü yönetim ajansı Sun Branding Solutions’la birlikte hareket edecek olan Sun Chemical, marka sahipleri ve teneke üreticilerinin özel efektli mürekkepler kullanarak ve ambalaj malzemeleri
106
At the event, which takes place from 6 – 10 May 2014 in Essen, Germany, Sun Chemical will show how its product portfolio can help brands differentiate and improve their bottom line from the initial package design to impact on the shelf. Under the theme “Concept to Consumer”, Sun Chemical will demonstrate its unique ability to be a global packaging solutions provider through specialised metal packaging solutions such as its innovative special effects portfolio, brand colour management, brand protection and laser marking technologies. Sun Chemical offers a range of solutions that helps packaging be appealing as well as functional. On stand C29 in hall 3, Sun Chemical will take visitors on a tour of the complete packaging workflow – from concept to consumer. Alongside its packaging brand lifecycle management agency, Sun Branding Solutions, Sun Chemical will demonstrate how brand owners and can makers can create engaging packaging design that stands out on the shelf by using special effect inks, while maintaining colour consistency across packaging materials and processes. Visitors will see packaging samples demonstrating a
Sun Chemical will demonstrate its expertise in metal decorating to brand owners, can makers and printers, at Metpack 2014.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
ve süreçleri boyunca renk tutarlılığını sağlayarak rafta dikkat çekici ambalaj tasarımlarını nasıl oluşturabileceklerini gösterecek. Ziyaretçiler, dokunsal etkiler ve renk değişim mürekkepleri de dahil olmak üzere Sun Chemical’ın çeşitli efektli mürekkeplerinin kullanıldığı örnek ambalajları inceleyerek, marka sahiplerinin tüketicinin dikkatini çekecek ve satışları arttıracak metal ambalajları nasıl üretebileceklerini gösterecek. Marka tanıma ve baskı standartlaştırma marka sahipleri için hayati konular. Metpack 2014’de Sun Chemical’in marka renk yönetim ekibi PantoneLIVE’ı gösterecek. Bu, marka sahiplerinin metal ambalaj boyunca renk tutarlılığı sağlamalarına olanak tanıyan bir uygulama. Fuar sırasında Sun Chemical üç ürün ailesine dikkat çekecek: SunDuo, SunTrio ve SunAltec. Son derece değerli, esnek ve sağlam SunDuo serisi, hem verniksiz hem vernikli çelik ve alüminyum tenekelerin üzerine baskı için uygun yüksek hızlı baskı performansı sağlıyor.
wide variety of Sun Chemical’s special effect inks including tactile effects and colour change inks, showing brand owners how they can create metal packaging that will grab the consumers’ attention and drive sales. Brand recognition and print standardisation are critical issues for brand owners. At Metpack 2014, Sun Chemical’s brand colour management team will showcase PantoneLIVE, an effective way for brand owners to ensure the consistency of colours across metal packaging. At the show Sun Chemical will highlight three of its product families; SunDuo, SunTrio and SunAltec for beer and beverage cans, food packaging and tubes and monobloc. The high value, flexible, robust SunDuo range offers a high speed press performance which is suitable for printing of steel and aluminium cans, both novarnish and overvarnish. SunTrio is versatile, flexible, cost effective and highly resilient and suitable for all types of metal cans and closures, from crowns to drums, aluminium pilfer proof caps, aerosols, food cans, fish drawn cans, etc.
SunTrio, aerosollerden, gıda tenekelerine kadar her türlü metal teneke için son derece uygun, esnek, maliyet etkin ve dirençli bir çözüm sunuyor.
The SunAltec product range offers excellent performance, superior quality, highest productivity and highest fastness properties and is suitable for monobloc aerosols, monobloc drink bottles and aluminium collapsible tubes.
SunAltec ürün serisi üstün performans, üstün kalite, yüksek verimlilik ve en yüksek hızlılık özelliklerine sahip bir ürün olarak monoblok aerosoller, monoblok şişeler ve alüminyumdan yapılmış içine çökebilir tüpler için uygun. Sun Chemical Metal Deco Mürekkepleri Bölümü Global İş Lideri Inaki Llona şu yorumu yapıyor: ‘Bugün marka sahipleri ve teneke üreticilerinin ihtiyaç duyduğu iki şey yenilik ve işbirliği. Bu nedenle etkileyici sunumumuzun tüm metal ambalaj iş akışı boyunca uzmanlığımızı sergileyeceğinden eminiz. SunDuo, SunTrio ve SunAltec ürün ailelerimiz ile metal dekorasyonda yeni seçenekler arayanları şaşırtmaya devam edeceğiz.’
Inaki Llona, Global Business Leader, Metal Deco Inks, Sun Chemical, comments: “We know that two key requirements from today’s brand owners and can makers are innovation and collaboration. That’s why we feel confident that our impressive offerings, showcasing expertise across the whole metal packaging workflow, will surprise and excite those who want to explore how metal decoration, through our product families SunDuo, SunTrio and SunAltec, can add business value.”
Sun Chemical Global Metal Dekorasyon Bölümü Eduardo Alegria şu yorumu yapıyor: ‘Metpack 2014’de marka sahipleri ve teneke kutu üreticilerine Sun Chemical’ın bir mürekkep şirketinden fazlası olduğunu ve onlara metal dekorasyonunda yardımcı olabileceğimizi göstermek istiyoruz. Sun Branding Solutions ve Pantone gibi ortaklarımızla çalışarak metal paketleme işakışına konseptten müşteriye kadar değer katabiliyoruz.’
Eduardo Alegria, Global Metal Deco Inks Sales Director, Sun Chemical, comments: “At Metpack 2014, we want to show brand owners and can makers that Sun Chemical is more than an inks company and can help with the whole process in metal decoration. Working with partners such as Sun Branding Solutions and Pantone, we can add value to the metal packaging workflow, from concept to consumer.”
108
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Heidelberg’in Yeni Speedmaster CD 102 Modeli
Verimliliği % 10 Oranında Artırıyor New Speedmaster CD 102 from Heidelberg Raises Productivity by Ten Percent Speedmaster CD 102’nin yeni Preset Plus çıkış ünitesi ile geliştirilmesi sayesinde verimliliği daha da arttı Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg), Nisan ayı itibariyle yeni Speedmaster CD 102 modelini sunuyor. Preset Plus çıkış ünitesi ile ve kapsamlı otomasyon paketleri ile donatılan modelde önceki serilere oranla sağlanan % 10’luk verimlilik artışı her zamankinden daha verimli hale geliyor. Bu çok yönlü ofset baskı makinesi, sınıfındaki en iyi fiyat-performans oranı ile birlikte ticari ve ambalaj matbaacılığı alanında faaliyet gösteren firmalara kullandıkları baskı materyallerinde ihtiyaç duydukları maksimum esnekliği sağlıyor. Ayrıca yenilikçi sürücü ve kurutucu teknolojileri sayesinde yüksek enerji verimliliği ve çevreci baskı özellikleri sunmakta. Cazip model konfigürasyonları, ticari ve ambalaj matbaacılarına çözümler sunuyor Yeni Speedmaster CD 102, müşterilerine geleneksel reklamcılık materyalleri, ambalaj veya etiket üretimine imkan sağlamayı amaçlamaktadır. Makinenin hedef grubu arasında olan gelişmekte olan pazarlar ve endüstriyel ülkeler arasından Çin, Suudi Arabistan ve Almanya’dan ilk makine siparişleri alınmıştır. Heidelberg’de ekipmanlardan sorumlu olan yönetim kurulu üyesi Stephan Plenz; “Heidelberg tarafından sürekli bir gelişim içerisinde tutulan Speedmaster CD 102, verimliliği ve değerini koruması sayesinde olağanüstü bir ün kazanmıştır. 50,000 civarı baskı ünitesi üretimi ile 70x100 cm sınıfı düz ofset baskı makineleri arasında en
110
Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg) will start offering the new Speedmaster CD 102 in April this year. Equipped with the Preset Plus Delivery and a comprehensive package of automation components, it boosts productivity by around ten percent on the previous series, making it more efficient than ever. With the best price-performance ratio in its performance class, this all-round press is aimed at both commercial and packaging printers who require maximum flexibility in the substrates they use. It also impresses with its high energy efficiency thanks to innovative drive and dryer technology, thus enabling eco-friendly printing. Attractive model configurations offer solutions for commercial and packaging printers The new Speedmaster CD 102 is aimed at customers that produce traditional advertising materials, packaging or labels. The target group is in both emerging markets and industrialized countries, with the first orders having already been received from China, Saudi Arabia, and Germany. “The Speedmaster CD 102 has gained an outstanding reputation on the market over many years thanks to its productivity and value retention and has undergone continuous development by Heidelberg,” explains Stephan Plenz, Member of the Management Board responsible for Heidelberg Equipment. “With over 50,000 printing units produced, it is the most successful straight-printing press in the 70 x 100 centimeter (27.56 x 39.37 inch) format. We’re
Enhancement with Preset Plus Delivery boosts productivity of Speedmaster CD 102 even further
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ETİKETLİK MALZEME TEDARİKÇİNİZ GÜÇLÜ YAPIŞMA & KALİTELİ BASKI Dijital ve konvansiyonel baskı makinelerine uyumlu, Halı, yatak, lastik, inşaat, kartela, hazır giyim, tekstil, mobilya, reklam, gıda ve ayakkabı sektörlerinin ihtiyaçlarına uygun Heat seal, hot-melt, akrilik yapışkanlı, non-fray veya yapışkansız kağıt, saten, akmaz, koton, non-woven ve film yüzeyli etiketleri, İspanya ve Hollanda fabrikalarımızda üretiyor, talebinize göre özel ürünler geliştiriyoruz.
teknoloji
The new Speedmaster CD 102 with Preset Plus Delivery and extensive equipment supplied as standard makes the most successful straight-printing press in the 70 x 100 centimeter (27.56 x 39.37 inch) format even more productive.
Preset Plus çıkış ünitesi ve kapsamlı ekipmanları standart olarak sunanYeni Speedmaster CD 102, 70x100 cm sınıfında daha yüksek verimlilik sunan en başarılı ofset baskı makinesidir.
başarılı konumdadır. Biz Speedmaster CD 102’nin geliştirilmesi ile müşterilerin değişen üretim ihtiyaçlarına uyarlayarak bu başarı öyküsünü bir adım daha ileriye alıyoruz. Bu amaçla, mevcut müşteriler ile kapsamlı görüş alışverişi gerçekleştirerek ve cazip donanımlı yapılandırılmış modelleri sunarak bu segmentte düşük maliyetli üretim için tam olarak ne yapabileceğimizi ortaya koymaktayız.” şeklinde konu ile ilgili görüşlerini ifade etti. Esnek, üretken ve güvenilir Yeni Speedmaster CD 102 son derece esnek üretim sağlayan bir yapıya sahiptir. 0.03 mm kağıttan, 1 mm kalınlığındaki kartona kadar olan çok çeşitli malzemeye baskı gerçekleştirebilmektedir. Talebe bağlı olarak, lak üniteli, UV konfigürasyonlu, otomatik yıkama ekipmanlı ve çeşitli uzatma modüllerine sahip kurutma sistemleri ile Preset Plus çıkış ünitesi konfigürasyonları ile bulunmaktadır. Örneğin infrared/sıcak hava ve sıcak hava için çift kasetli modüle sahip DryStar Combination Carton sistemi ile karton baskısında tüm ihtiyaçlar karşılanmaktadır. Ebat ve hava ayarları otomatik olarak fabrika verileri önceden yüklenmiş olan Preset Plus çıkış ünitesi tarafından gerçekleştirilmektedir. Operatörler çıkış ünitesi üzerinde bulunan dokunmatik ekran paneli ve jogwheel ile kontrolleri gerçekleştirebilmektedir.
112
taking this success story another step forward and have enhanced the new Speedmaster CD 102 with innovative technology, adapting it to our customers’ changing productivity needs. To this end, we conducted extensive discussions with existing users beforehand and, by offering attractively equipped model configurations, we can now deliver exactly what is needed for cost-effective production in this market segment.” Flexible, productive, and reliable The new Speedmaster CD 102 is incredibly flexible. The range of substrates extends from thin, 0.03 millimeter (0.0012 inch) paper to cardboard up to 1.0 millimeter (0.039 inch) thick. Depending on requirements, models are available with coating unit, UV configuration, automatic washup devices, and the Preset Plus Delivery with various extension modules and dryer systems. For example, the DryStar Combination Carton with its two slide-in modules for infrared/hot air and hot air has been developed specifically to meet the needs of cardboard printing. Format and air settings are made automatically with the Preset Plus Delivery using a range of data entered at the factory. The printer controls delivery operation via a touchscreen control display with jogwheel. The extensive equipment supplied as standard
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Preset Plus besleme ünitesi, Preset Plus çıkış ünitesi, AutoPlate kalıp değiştirme sistemi ve Prinect Press Center masa kumanda sistemi gibi kapsamlı ekipmanlar standart olarak sunulmaktadır. Renk yönetimi işlemleri masa kumandası üzerinde bulunan Prinect Easy Control sistemi ile yapılmaktadır. Yeni Speedmaster CD 102, Prinect iş akışı sistemine tam olarak entegre edilebilmekte ve Prinect Image Control renk ölçüm ve kontrol sistemine bağlanabilmektedir. Genel olarak, en uygun ve her şeyden önce baskı süreci boyunca istikrarlı baskı kalitesi sayesinde baskı makinesi, kolay kullanım ve mükemmel güvenilirliği en üst seviyeye getirmektedir. Yüksek net verimlilik, yatırımın kısa sürede geri dönüşünü garanti etmektedir. Plenz; “Çok sayıdaki müşterimiz Speedmaster CD 102’nin önceki serileri ile yıllık 30 milyon baskı kapasitesine sahip oldular. Bu teknoloji transferi yeni Speedmaster CD 102’yi daha da verimli kılmaktadır.” şeklinde görüşlerini dile getirdi. Yeni Speedmaster CD 102, Heidelberg’in Wiesloch-Walldorf tesislerinde üretilmekte olup, Uzak Doğu pazarları için Şangay yakınlarında bulunan Quingpu üretim tesislerinde üretimi gerçekleştirilmektedir. Asya bölgesinde genel olarak Speedmaster CD 102 modeli, 70x100 cm sınıfındaki en yüksek satış oranlarına sahip baskı makinesi konumundadır.
comprises the Preset Plus Feeder and Preset Plus Delivery, AutoPlate plate changer, and Prinect Press Center Compact press control station. Color management is controlled using Prinect Easy Control. The new Speedmaster CD 102 can be integrated fully into the Prinect workflow and can also be connected to the Prinect Image Control color measuring and control system. Overall, the press boasts simple operation and excellent reliability thanks to optimum and, above all, stable print quality throughout the run. Its high net productivity makes it a safe investment with a short payback period. “Large numbers of customers have already achieved runs of over 30 million sheets a year with the previous Speedmaster CD 102. This technology transfer will make the new Speedmaster CD 102 even more productive,” explains Plenz. The new Speedmaster CD 102 is being produced at the Wiesloch-Walldorf site and, for the Asian market, at the Qingpu site near Shanghai. In Asia in particular, the Speedmaster CD 102 is the best-selling press in the 70 x 100 centimeter (27.56 x 39.37 inch) format. “The new Speedmaster CD 102 makes our offering in the 70 x 100 centimeter format even more attractive. We have the ideal press in our portfolio to meet all productivity and surface finishing requirements,” concludes Plenz.
Plenz; “Yeni Speedmaster CD 102, 70x100 cm sınıfındaki çözümlerimizi çok daha cazip hale getirdi. Portföyümüzde tüm verimlilik ve sonlandırma ihtiyaçlarını karşılayan ideal baskı makinesine sahibiz.“ şeklinde görüşlerini ifade etti.
The new Speedmaster CD 102 supports the Preset Plus Delivery with the DryStar Combination Carton dryer system with two slide-in modules for infrared/ hot air and hot air specifically for packaging printing.
Yeni Speedmaster CD 102, infrared/sıcak hava ve sıcak hava için çift kasetli DryStar Combination Carton kurutucu sistemi ve Preset Plus çıkış ünitesi sayesinde ambalaj baskısı için imkan sunmaktadır.
114
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Xeikon, “See The Proof” Kampanyasını Uzattı Xeikon Extends “See The Proof” Campaign Dijital üretimin kolay ve açık şekilde ürettiği kalite ve faydalar artık karton kutu, doküman ve ticari baskı uygulamaları için de mümkün
Xeikon is inviting packaging and commercial printers to put digital print to the test through its “See The Proof” program, first launched last year. This successful program offers converters and printers a low-threshold way of testing and evaluating the quality of digital printing using their own label, packaging or commercial print projects. Xeikon’s dedicated website for this campaign, www.seetheproof.com, is available now through the end of 2014.
Xeikon, ambalaj ve ticari baskıcıları ilki geçen sene düzenlenen “See The Proof – Kanıtı Gör” kampanyasına dijital baskıyı denemeye davet ediyor. Bu başarılı program, baskıcılara kendi etiketlerini, ambalajlarını ya da ticari baskı projelerini dijital baskı kalitesiyle test etmenin ve değerlendirmenin düşük eşikli bir yolunu sunuyor. Xeikon’un bu kampanyayı yürüttüğü internet sitesine www. seetheproof. com, 2014 yılı sonuna kadar erişilebilecek.
“The response we received on last year’s See The Proof campaign was so overwhelming that we decided to stage it again in 2014, extending it from its original focus on labels to include folding carton and general commercial print production,” says Patrick Van Baelen, VP Marketing at Xeikon. “This easy-to-use program provides an innovative and convenient way for printers and converters of all types to evaluate the quality and benefits of digital production, and investigate how they can expand and grow their business. We feel this is an important service to the industry, since all segments are seeing increased demand for the values that digital printing delivers, including shorter cycle time and cost-effective production of short runs without any sacrifice in quality.”
Xeikon VP Pazarlama Bölümü’nden Patrick Van Baelen, “Geçen yıl bu kampanyaya ilgi o kadar büyüktü ki bunu 2014 yılında bir kez daha düzenlemeye karar verdik” diyor ve ekliyor: “Bu kez esas odak noktası olan etiketleri genişleterek karton kutu ve genel baskı üretimini de ekledik. Bu kullanımı kolay program yenilikçi ve uygun ne kadar yöntem varsa hepsini tüm baskıcılara sunuyor ki dijital üretimin kalitesinden ve avantajlarından faydalanabilsinler ve işlerini büyütmenin yollarını araştırsınlar. Bunun sektör için önemli bir hizmet olduğunu düşünüyoruz. Çünkü tüm segmentlerde dijital baskının sunduğu avantajlara yönelik artan bir talep var. Bu avantajlara kısa devir zamanları ve kısa tirajlarda kaliteden ödün vermeden uygun maliyetli üretim de dahil.”
116
Easy and straightforward way of evaluating the quality and benefits of digital production now also available for folding carton, document and commercial print applications
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
Görmek İnanmaktır www.seetheproof.com sitesi aracılığıyla dünyanın her yerinden firmalar kendi dijital dosyalarını yükleyebilir. İşler Xeikon’un dijital baskı makinelerinde basılacak. Etiket tasarımları ICE toner kullanılarak üç farklı materyal kullanılarak basılacaktır: yapısal içki etiket materyali, metalle kaplanmış etiketler ve transparan PE. Karton kutu işi içinse iki farklı ambalaj yüzey kaplaması kullanılacak, bu esnada tüm doküman ve ticari baskı uygulamaları iki doküman tabakasında üretilecek.
Seeing is believing Via the enhanced website www.seetheproof.com operations around the world can upload their own digital files. The work will be printed using Xeikon’s digital presses. Label designs will be printed using three different materials with ICE toner: structured wine label material, metalized labels and transparent PE. For folding carton work, two different packaging substrates will be used, while all document and commercial printing applications will be produced on two document grades.
OKI Kullanıcıları Google Cloud ile Renkli Baskı Alacak OKI’nin “Google Cloud Print“ özellikli ” çok amaçlı (MFP) MC300 ve MC500 serisi renkli yazıcıları ile kullanıcılar istedikleri yer ve zamanda yüksek kalitede renkli baskı alabilecekler OKI renkli çok fonksiyonlu yazıcı serisine Google Cloud Print hizmetini dahil etti. Google Print Hizmeti özelliği bulunan OKI MC300 ve MC500 Serisi çok fonksiyonlu yazıcılar (MFP) ile; Gmail, TM Google Docs TM’de bulunan dokümanlar, akıllı telefon, tablet, bilgisayar veya internete bağlı herhangi bir cihaz aracılığıyla kablosuz ortamda, doğrudan renkli olarak yazdırılabiliyor. OKI yazıcılara eklenen bu yeni özellik, iş gücü mobilitesinin her geçen gün arttığı günümüz çalışma koşullarında üretkenliği ve konforu destekliyor. Google Cloud Print hizmeti kullanıcılarının baskı almak için yazıcı sürücüleri yüklemesine gerek kalmıyor. OKI MC300 ve MC500 Serisi yazıcıları yüksek kağıt kapasitesi, yüksek baskı hızı, çift taraflı baskı ve tarama fonksiyonu ve yüksek çözünürlüklü renkli yazdırma gibi güçlü bir dizi özelliği kompakt bir tasarım içinde sunuyor. OKI’nin mobil baskı uygulamaları, Google Cloud Print hizmeti ile artık daha güçlü. 118
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
3D Yazıcıların Basılı Elektroniklerle Entegrasyonu
Hayatımızı Değiştirecek Sağlıktan eğitime, üretimden tüketici elektroniğine her alanda devrimsel gelişmelere neden olması beklenen 3D yazıcılar ve “printed electronics” (basılı elektronik devreler) yeni bir dünyanın kapılarını aralamaya hazırlanıyor. Plastik, metal, cam, film, kumaş gibi farklı materyalleri iletken devrelere dönüştüren basılı elektroniklerin, 3D yazıcılarla entegrasyonu kişiye özel ve çalışmaya hazır elektronik ürünler basılmasını sağlayacak. Xerox’un, realbusiness.com adlı sitesinde “printed electronics” (basılı elektronik devreler) ve 3D yazıcılarla ilgili önemli açıklamalar yer aldı. Xerox’un Palo Alto’daki ünlü AR-GE merkezi Xerox PARC’ın Pazar Stratejileri Direktörü Leon Wong, 3D yazıcılar ile basılı elektronik devre çalışmaları birbirine entegre edildiğinde gerçekten dünyayı değiştirecek gelişmeler olacağını söylüyor. Bağımsız kaynaklara göre, sadece “printed electronics” pazarının önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Basılı elektroniklerin, 3D yazıcılarla entegre olduğunda oluşacak pazar büyüklüğü ise şu an için öngörülemiyor. Teknolojik gelişmelere yön veren birçok şirket şu an Xerox gibi printed electronics (basılı elektronik devreler) üzerine çalışmalar yapıyor. Xerox, plastik, metal, kağıt, film, cam, kumaş gibi farklı maddeler üzerinde gümüş alaşımını kullanarak elektronik devreler basmayı veya yerleştirmeyi sağlayacak bilimsel çalışmalar yürütüyor. Xerox, A.B.D Palo Alto’daki AR-GE labarotuvarı Xerox PARC’da, sürdürdüğü çalışmalarda basılı elektronik devreleri normal bir yazıcıdan basabilecek kadar kolay ve ucuza mal edebilmenin yollarını da arıyor. Kişiye özel ve sıfır atıklı üretim dönemi Xerox PARC Pazar Stratejileri Direktörü Leon Wong’a göre, 3D yazıcılarla ortaya çıkacak düşük ölçekli ve kişiselleştirilmiş üretim anlayışı, dünyadaki üretim biçimlerini değiştirecek. Maliyetleri azaltacak, kolay ve hızlı üretim yapılabilmesini sağlayacak. Klasik bir çok üretim ve dağıtım süreci ortadan kalkacak. Tahmini
120
talebe göre üretimin yarattığı atık miktarı neredeyse sıfırlanacak. Özellikle de 3D yazıcıların bastıkları ürünlere, basılı elektronik devreler (printed electronics) eklendiğinde sınırsız bir kişiselleştirmenin hakim olduğu, talebe göre üretimin esas alındığı bir yaklaşım benimsenecek. Bu yeni üretim biçimi gerçek anlamda çevreci hale gelecek, sınırlı kaynaklar daha verimli ve uzun ömürlü kullanılacak. Michigan Teknoloji Enstitüsü’nün araştırmasına göre 3D yazıcılarla yapılacak üretim biçimi, geleneksel üretim biçimlerine göre yüzde 41 ile 64 arasında daha az enerji tüketecek. Hafif, katlanabilir kendi enerjisini üreten akıllı cihazlar Leon Wong, gelecekte vücut ve yaşam alanlarımızın birebir ölçülerine göre, 3D yazıcılarla üretilmiş ürün ve cihazları kullanacağımızı söylüyor. Basılı elektronik devrelerin; 3D yazıcılarla basılmış nesneleri hafif, katlanabilir formlarda, kendi enerjisini üreten, hafızası ile kayıt tutabilen, sensörleri ile ısı, ışık ve kokuyu ölçebilen, veri transfer edebilen ürünlere dönüştüreceğini vurguluyor. Veri aktaran implantlar protezler Sağlık, tekstil, FMCG, mimarlık, endüstriyel tasarım, otomotiv, telekomünikasyon, askeriye, inşaat, mobilya, moda ve gıda gibi onlarca farklı sektörde kullanılan 3D yazıcılar basılı elektronik devrelerle birlikte kullanıldığında özellikle tıp alanında yaşamsal öneme sahip ürünler geliştirilmesini sağlayacak. Şu anda 3D baskı ile plastik, naylon gibi esnek madde ve malzemelerden diş, kulak, diz protezleri ve implantlar yapılıyor. Basılı elektronik devrelerin implant ve protez gibi tıbbi
nisan 2014 march
matbaa&teknik
FESPA EURASIA 2014 4-7 ARALIK 2014 | İSTANBUL, TÜRKİYE WWW.FESPAEURASIA.COM GENİŞ FORMAT DİJİTAL BASKI, SERİGRAFİ BASKI, TEKSTİL BASKI VE ENDÜSTRİYEL REKLAM SEKTÖRLERİNE YÖNELİK BÖLGESEL FUAR.
Corporate Partner
Solutions Partner
Global Technology Partner
In Partnership with
www.kosgeb.gov.tr
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.
teknoloji
ürünlere eklenmesiyle; kablosuz, uzaktan kontrol edilebilen, sağlığımızla ilgili verileri anlık aktaran akıllı vücut eklentilerine sahip olacağız. Bununla birlikte bilim insanları şu an için teorik düzeyde de olsa, kan damarları, deri, doku, hatta embriyonik kök hücrelerini 3D yazıcılarla basmak için çalışmalar yapıyor. Gümüşün ana iletken olduğu basılı elektronik devreler Xerox, Gümüş Mürekkep adını verdiği proje ile gümüş alaşımını kullanarak plastiğin erime derecesinin altında plastik üzerine gümüş iletkeni elektronik devre olarak basmayı sağladı. Xerox’un başarısı 150 derece gibi düşük bir ısıda eriyebilen plastik ham maddesinin üzerine, plastiğin formunu bozmadan 140 derece gibi daha düşük bir ısıda gümüş alaşımlı elektronik devrelerin basılmasını sağlamak oldu. Xerox’un patent başvurusunda bulunduğu bu teknoloji ile gümüş alaşımının yakın gelecekte bakır ve diğer alaşımların yerine ana iletken madde olarak kullanılması bekleniyor. Bu gelişmeler yeni bir endüstri devriminin kapılarını aralarken, hayatı yaşayış biçimlerimizi de değiştirmeye hazırlanıyor. Xerox, Uzak Doğu yapılanması Fuji Xerox’la beraber her yıl ortalama 1,5 milyar dolarlık bir kaynağı AR-GE çalışmalarına ayırıyor. Xerox’un bünyesinde 5 bin bilim insanı bulunuyor. A.B.D, Kanada ve Avrupa’da yer alan ARGE laboratuvarlarında, iş uygulamaları, elektromekanik sistemler, dijital görüntüleme, bilgisayar, renk bilimi ve baskı teknolojileri alanlarında araştırmalar yapılıyor.
122
Basılı elektronik devrelerin gelişimi ve 3D yazıcı entegrasyonu Basılı elektronik devreler (printed electronics) ilk önce RFID ve ürün takip etiketleri olarak kullanılmaya başlandı. Özellikle hızlı ürün tanıma, gruplama, stok kontrolü ve orjinal ürün tanımlayarak sahteciliği önleme gibi konularda yaygın kullanım alanı buldu. Daha sonra ilaç kutuları ve gıda ambalajları üzerinde yer almaya başlayan basılı elektronik etiketler, bir gıda ürününün son kullanma tarihini, ürünle ilgili bilgileri, bir ilaç şişesinde kaç hap kaldığını belirten vb uygulamalarla hayatımıza girdi. Basılı elektronik devreler bir sonraki aşamada, daha komplike işler yapabilen ve kendi enerjisini üreten (üzerine yerleştirilen güneş enerjisi panelleri ile) enerji hücreli elektronik uygulamalara dönüştü. Daha sonra cam, plastik, beton gibi farklı 3 boyutlu yüzeyleri birer elektronik platforma dönüştürmek üzere basılı elektronikler geliştirildi. Çok ince bir formda büyük ebatlı cam, pencere, duvar hatta bina yüzeylerini elektronik filmlerle kaplayarak o yüzeyleri elektronik uygulama alanlarına dönüştüren basılı elektronik uygulamalar yapılmaya başlandı. Farklı yüzeylerin üzerine monte edilerek 3D animasyonlarla zenginleştirilen bu çalışmaları farklı firmalar sıradışı yeni uygulamalarla geliştirmeye devam ediyor. Şu an ise basılı elektronik devreleri, 3D yazıcılara entegre ederek 3D yazıcıları prototip ürün basmaktan, elektronik özellikler taşıyan çalışmaya hazır cihazlar üreten makinelere dönüştürecek bir araştırma süreci takip ediliyor.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
X-Rite’dan Ücretsiz ColorTRUE™ Uygulaması X-Rite Launches Free ColorTRUE™ Uygulama iOS ve Android yazılımlarıyla masaüstünden cep telefonuna doğru renklerin aktarılabilmesini sağlıyor X-Rite, Apple iOS ve Google android platformlarına yönelik ColorTRUE™ uygulamasının duyurusunu yaptı. Bu uygulama, fotoğrafçılar, tasarımcılar ve baskı öncesi profesyonellerine daha doğru renk eşleşmesi yapmalarına yardımcı olacak şekilde tablet ve mobil cihazlarını kalibre etmelerini sağlıyor. ColorTRUE içinde bir profil oluşturma aracı ve bir görüntüleme galerisi var. Ayrıca Apple® App Store ve Google® Play Store’dan ücretsiz indirilebiliyor. ColorTRUE Kalibrasyonu ColorTRUE, desteklenen bir X-rite ölçüm cihazı kullanarak iOS ve Android mobil cihazlara yönelik özellik görünüm profili oluşturuyor. Kullanıcının tek yapması gereken ekranda uyarı göründüğünde bağlı cihazı tablet ya da telefonun üzerine koymak. Bunun ardından ölçüm otomatik olarak başlıyor. Profil, ColorTrue görüntü galerisindeki tüm resimlere uygulanıyor ve kullanıcının, masaüstü monitörü ya da diğer renk yönetimli ekranlarıyla gerçek bir eşleşme sağlamasına imkan tanıyor. X-Rite Ürün Müdürü Steve Rankin’in uygulamaya ilişkin açıklaması şöyle: “iOS ve Android cihazlar son derece göz alıcı renkler sunabilse de, ColorTRUE, fotoğrafçılar, tasarımcılar ve baskı öncesi profesyonellerine masaüstünde cebe gerçek renk eşleşmesi sağlıyor. Tabletler iş akışlarının görüntülenmesinde son derece yaygın olarak kullanılmaya başladı, dolayısıyla mobil
124
X-Rite, announced the release of ColorTRUE™ for Apple iOS and Google Android platforms. ColorTRUE provides photographers, designers, and prepress professionals the ability to calibrate and profile their tablet and mobile devices for accurate color matching. ColorTRUE includes a Create Profile tool and an Image Gallery viewer and is currently available as a free download on the Apple® App Store and Google® Play Store. ColorTRUE Calibration ColorTRUE creates a custom display profile for iOS and Android mobile devices using a supported X-Rite measurement device. The user simply places the connected device on the tablet or phone when prompted and the measurement process begins automatically. The profile is applied to all images displayed through the ColorTRUE Image Gallery, providing the user with the
App – Delivering Accurate Color from Desktop to Mobile for iOS and Android
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
WEB OFSET MÜREKKEPLERİ
cihazda doğru rengi almak artık aynı masaüstü bilgisayarlarda olduğu gibi önemli. İster portföyünüzü potansiyel bir müşteriye gösteriyor olun, ister son tirajdan önce bir görüntü üzerinde soft-proofing yapıyor olun, ColorTRUE sayesinde X-rite müşterilerinin beklediği doğru rengi elde edebilecek ve bunu mobil ortamın hızı ve kullanım kolaylığı ile başarabileceksiniz.” Desteklenen X-Rite Cihazları ColorTRUE kalibrasyon süreci için bir X-rite ölçüm cihazı gerekiyor. iOS telefonlar ve tabletler, ColorMunki Smile, ColorMunki Display, i1Display Pro, ve i1Pro 2’i desteklerken Android telefon ve tabletler ColorMunki Display ve i1Display Pro’yu destekliyor. Tam liste için xritephoto.com/colortrue adresine bakınız. KALIP ve KİMYASALLARI
O F SET Kİ M YASAL L AR I
UP-1 CTCP POZİTİF KALIP TP-1 CTP TERMAL KALIP
most accurate color match to a desktop reference monitor, or other color managed monitors. Steve Rankin, Product Manager, at X-Rite, commented: “While iOS and Android devices deliver pleasing color right out of the box, ColorTRUE is the first app that will provide photographers, designers, and prepress professionals with a true color match from desktop to mobile. Tablets have become increasingly important in imaging workflows and getting accurate color on the mobile device is now as critical as it is on the desktop. Whether showing your portfolio to a perspective client or soft-proofing an image before final run, ColorTRUE delivers color accuracy at the level X-Rite customers expect, while maintaining the speed and simplicity of use necessary in the mobile environment.”
www.efemmatbaamalzemeleri.net
T: (0312) 394 54 66 pbx • F: (0312) 394 54 68 E: mehmet@efemmatbaamalzemeleri.net
Supported X-Rite Devices An X-Rite measurement device (sold separately) is required for the ColorTRUE® calibration process. iOS phones and tablets support ColorMunki Smile, ColorMunki Display, i1Display Pro, and i1Pro 2, while Android phones and tablets support ColorMunki Display and i1Display Pro. Visit xritephoto.com/colortrue for complete specifications list.
YEN‹ REKABET ORTAMINDA MATBAACILIIN GELECE‹ VE KR‹ZDEN ÇIKIŞ YOLLARI THE FUTURE OF THE PRINTING INDUSTRY AND THE SOLUTIONS TO THE ECONOMIC CRISIS IN A COMPETITIVE ENVIRONMENT
BASIM SEKTÖRÜNDE YEN‹L‹KÇ‹L‹K VE MÜKEMMELL‹YETÇ‹L‹K
17-19 N‹SAN 2014
INNOVATION AND EXCELLENCE IN PRINTING INDUSTRY
YAPI ENDÜSTR‹ MERKEZ‹ ‹STANBUL
ULUSLARARASI BASEV KONGRES‹ INTERNATIONAL BASEV CONGRESS
www.basevkongresi.org
teknoloji
Dispersiyon Lak Uygulamalarında Kurumama, Yapışma ve Arka Verme Problemi Her ne kadar yeni teknoloji ve kaliteli hammadde kullanılarak yapılan standart parlak dispersiyon laklarda tek taraflı çift taraflı ayrımı kalmamış olsa da halen piyasada tek taraflı ve çift taraflı dispersiyon laklar satılmaktadır. Tek taraflı baskıya uygun dispersiyon laklar ile kağıdın ikinci tarafına baskı yapılmak istendiğinde işin birbirine yapışma ve lakın baskı kazanlarında kalma riski çok yüksektir Her ne kadar gelişen makine teknolojileri ile dispersiyon lak uygulamaları da ülkemizde çok sık uygulanmasına rağmen bunca sene sonra bile sıkıntılar yaşandığı bir gerçek. Gerek standart mat ve parlak uygulamalarda olsun gerekse özel kaplamalarda olsun ufak tefek detaylar baskınızı kurtarabilir. İsterseniz ilk önce dispersiyon lak nedir , ne tip hammaddeler kullanılarak yapılır ona bir bakalım. Ortalama standart bir dispersiyon lakın içerisinde polimer dispersiyonlar dediğimiz plastifyan ajanlar, suda çözünen doğal veya sentetik reçineler, su , Vaks , köpük gidericiler ve nemlendirme ajanları bulunur. Bu kimyasalların kalite ve orantıları dispersiyon lakların kalitesini ve çeşidini belirler. Standart parlaklıkta tek taraflı çift taraflı ayrımı yok... Her ne kadar yeni teknoloji ve kaliteli hammadde kullanılarak yapılan standart parlak dispersiyon laklarda tek taraflı çift taraflı ayrımı kalmamış olsa da halen piyasada tek taraflı ve çift taraflı dispersiyon laklar satılmaktadır. Tek taraflı baskıya uygun dispersiyon laklar
128
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
ile kağıdın ikinci tarafına baskı yapılmak istendiğinde işin birbirine yapışma ve lakın baskı kazanlarında kalma riski çok yüksektir. Weilburger Senolith standart parlak laklar halihazırda hem tek taraflı baskıya hem de çift taraflı baskıya uygundur. Kurutucu enerji demektir... Enerji ise maliyet... En az enerji ile kuru ve sağlam işler... Her ne kalite ve standartta olursa olsun lakların kuruma özellikleri farklılık gösterir. Bununla beraber makinelerimizin çıkışındaki kurutucular bize o lak ile ilgili kaç gram/m2 ye kadar kalınlıkta lak uygulaması yapabileceğimizi, makine hızımızı ve istif yüksekliğimizi ayarlamamız açısından çok önemlidir. Ofset makineleri çeşit ve boylarına göre çeşitli kurutucu sistemleri ile donatılmışlardır. Uv baskıya uygun olanlar çeşitli dalga boylarında çalışan ve Ultraviyole ışık veren sistemler ile anında kuruma sağlar iken dispersiyon yani su bazlı sistemlerde kuruma buharlaşma ile sağlanmaktadır.
Makine üzerindeki IR Infrared ışıklar ışığın çarptığı noktada ısı oluşmasına sebebiyet verir. Bu eski tip kurutma sistemi aslında makinenizdeki en maliyeti yüksek enerji emicidir.Bununla beraber mürekkebi yumuşatarak mürekkebin daha fazla kağıda nüfus etmesini sağlar ve renk şiddetini yakalamak için daha fazla mürekkep kullanmak zorunda bırakır. Weilburger Senolith dispersiyon lakların kuruması ve mükemmel sonuçlar vermesi için ise sadece sıcak hava sistemini çalıştırmanız yeterlidir. Bu sayede hem mürekkep hem de enerji tasarrufu sağlarsınız.
Tüm bunların yanında dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da eğer eski tip bir dispersiyon lak kullanıyor ve IR ışığı ile kurutmaya çalışıyorsak mutlaka makinenin içerisinde biriken nemi dışarıya atmamız gerektiğidir. Aksi taktirde makinenin kurutucu bölmesi içerisinde biriken nem baskı kağıdının üzerinde birikme yaparak lakın bloklaşmasına yani bir başka deyişle tüm istifin birbirine yapışmasına sebebiyet verir. İstif ısısı kontrol edilmesi gereken değerlerden bir diğeridir. İstif sıcaklığınız mürekkebinizin yapısına göre değişiklik gösteren ısılarda farklı problemlere yol açabilir. Unutulmaması gereken denge: Makine hızı - kuruma mesafesi - lak çeşidi dengesidir. Bazı laklar özellikle mat laklar parlak laklara göre çok daha hızlı kuruma eğilimindedirler. Bu sebeple aynı işi aynı kağıda parlak baskı yaparken 10.000baskı/saat sürat ile basılabilirken mat bir işi 12 ve hatta 13,000 baskı/saatte alabilirsiniz. Baskı çıkışlarının kimisi uzun çıkışlı kimisi kısa çıkışlıdır. Yeni tip makineler genellkle uzun çıkışlıdır ve bu uzun çıkış lakın zemine daha rahat yayılmasına sebep vererek hem daha parlak ve hem de daha kuru çıkmasına sebep olur. Bu sebeple uzun çıkışlı makinelerde daha hızlı ve kolay bir biçimde hız ve mesafe dengesi sağlanabilir. Eyer eski tip tek renkli bir makinenin su ünitesinden lak atıyorsanız da çıkışınızı konveyör sistemi ile uzatmak çok daha kaliteli bir lak uygulaması almanıza yardımcı olur.
Genellikle dispersiyon lak uygulamalarında püskürtme tozu atılmasına gerek kalmamasına rağmen hali hazırda bir çok matbaada püskürtme tozu da uygulanmaktadır. Bu durumda da mutlaka silikon ile kaplanmış, suyun içerisinde çözünmeyen ve fakat mürekkebin içerisinde çözünen püskürtme tozları tercih edilmelidir ki lakın pürüzsüzlüğü bozulmasın. Bilinmelidir ki silikon bir yağdır ve sadece bir diğer yağ olan mürekkepte çözünür. Bu sayede havadaki nemi içerisine alarak bloklaşmaz. ABC/Matkim püskürtme tozları çok daha az kullanılarak lakların yapısını bozmaz, mükemmel bariyer özelliği vererek işlerin yapışmasını önler.
matbaa&teknik
nisan 2014 march
129
teknoloji
Güçlü Yapışma ve Yüksek Kalitede Baskı For Label Materials Strong adhesion and high quality printing Canan Eser: “En iyi baskı neticesini verecek, en uygun ürünü üretmek üzere, baskı makinesi üreticileriyle her zaman yakın işbirliği içindeyiz. Bu üreticiler; HP Indigo, Lomond (Memjet) Industrial Inkjet Ltd., HP Latex, AGFA, RISO Benelux, Xeikon, Xerox, Stork SPG, Sato, and Godex’tir.” MultiStiQ (Hollanda) ve Chiasa (İspanya) firmalarının ortak kuruluşu olan Emax Label Solutions, ortakları ürettikleri yüksek kalitede ürünler nedeniyle, piyasa tarafından uzun yıllardır tanınan üreticiler. Emax Label Solution, yatak, halı, hazır giyim, araba lastiği, inşaat, ayakkabı, kartela, mobilya ve reklam gibi birçok endüstriye hitap eden; kendinden yapışkanlı, ısı ile aktif, yıpranmaz veya yapışkansız etiketlik malzemelerin üretimi konusunda uzmanlaşmış bir şirket. Hollanda ve İspanya’daki fabrika ve yönetim merkezleri yanında, Türkiye, Almanya, Bangladeş, Brezilya, Meksika ve HK-Şangay’daki satış ofisleri vasıtasıyla hizmet veriyor. EMAX Türkiye Müdürü Canan Eser, “Grafik endüstrisindeki uzun yıllara dayanan tecrübemiz boyunca, baskı konusunda güçlü bilgi birikimi ve yeni gelişmeleri takip konusundaki titizliğimizi ilerlettik. Endüstrideki lider iş ortaklarımızla işbirliği içinde kendi Ar-Ge departmanımızda yeni ürünler geliştiriyoruz” diyor ve ekliyor: “Standart ürünler yanında, müşterilerimizin özel taleplerine de karşılık veriyoruz. Esneklik, Emax’ın müşteriye yaklaşımında anahtar kelimedir. Müşteri ihtiyaçları
130
Emax Label Solutions is the joint venture of companies MultiStiQ (The Netherlands) and Chiasa (Spain). Its partners are well known to the market for many years thanks to high quality materials produced. The company is specialised in the production of self adhesive, heat seal, non-fray and non-adhesive label materials for many industries such as mattress, carpet, garment, tires,shoes, sample making, furniture and advertising. They serve to our customers through head quarters and factories located in Holland and Spain and the sales offices in Turkey, Germany, Bangladesh, Brasil, Mexico and HK-Shanghay. “Through our long time experience in the graphic industry we have developed a strong know-how on printing and follow future developments conscientious. We develop new products in our own R&D department and in cooperation with leading partners in the industry” says Canan Eser General Manager in Emax Turkey and she continue: “Beside standart materials , we also meet the special requests of our customers. Flexibility is the key word in Emax’s customer approach. We can
We are always in close cooperation with printer producers to develop most suitable product to get best print result. We work closely together with HP Indigo, Lomond (Memjet) Industrial Inkjet Ltd., HP Latex, AGFA, RISO Benelux, Xeikon, Xerox, Stork SPG, Sato, and Godex.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
doğrultusunda yeni ürünler geliştirebilir veya mevcut ürünleri revize edebiliriz. Dilimleme ünitemiz rulo kesim, tabaka kesim, kalıp kesim (sticker) şeklinde dilimleme yapmakta veya tam-en jumbo olarak satışımızı gerçekleştirmekteyiz.” matbaa&teknik: Bize biraz şirketinizden bahseder misiniz? Canan Eser: Firmamız en son baskı teknolojileri ve bunların tekstile uygulanması konusunda yüksek bilgi birikimine sahiptir. Üretim tesislerimizde, talebe özel geliştirilmiş 3 bin m2 gibi düşük hacimli ürünler üretilmekte, ısı ile aktif ürünlerde 10-200 gr/ m², kendinden yapışkanlı ürünlerde ise 15gr/m²- 60gr/m² arasında yapışkan sürülebilmektedir. Ayrıca, müşteri ihtiyaçları doğrultusunda, standart ürünlerimizi revize etmekteyiz. Kısa yükleme terminleri, hızlı karar alma ve daha az bürokrasiye sahip olma gibi konularda da esneğiz. Müşterilerimize tabaka, bobin ve kalıp kesim ile sıcak ve soğuk kesim gibi farklı kesim teknikleriyle hizmet vermekteyiz. matbaa&teknik: Türkiye piyasasındaki faaliyetleriniz nelerdir ? Canan Eser: Emax kurucu firmaları olan MultiStiQ ve
matbaa&teknik
develop new items or revise standart materials in accordance with customer needs. Our slitting facilities are able to slit in tapes, sheets or we can supply full width. We can also supply die-cut blank labels.”
matbaa&teknik: Which points that differentiate you from your competitors ? Canan Eser: We have high knowledge of the latest printing technologies and how to implement these for textile surfaces. Our production facilities allow small runs (3.000m²) for special product or tailor made solutions, very low grammages to very high grammages of heat seal (10-200gr/m²) and self adhesive (15gr/m²- 60gr/m²). We can also revize standart materials according to the needs of customers. We are also flexible in general such as flexibility in short term lead times, decide quickly and having less bureaucracy. We serve to our customers best also by means of various slitting abilities such as sheets, rolls, die cut, hot slit-cold slit –ultrasonic slitting abilities. matbaa&teknik: What are the markets you supply ? Canan Eser: Thanks to the long experience and strong
nisan 2014 march
131
teknoloji
know-how, we are able to produce label materials for the manufacturers of mattress, carpet, garment, tires, foot wear,sample books, concrete, food, advertisement and furniture. matbaa&teknik: What are your activities in Turkis market ? Canan Eser: MultiStiQ and Chiasa which are the partners of Emax were active in Turkish market directly or through distributors for many years except crisis times. By establishment of Emax officially in 2011, first Emax office has started to operate in İstanbul under our sister company Permess International. Chiasa, kriz dönemleri hariç, Türkiye piyasasında direkt veya distribütörler vasıtasıyla uzun zamandır aktifti. Emax ‘ın 2011 yılında resmen kurulmasıyla birlikte, ilk EMAX ofisi Türkiye’de, grup şirketimiz olan Permess International bünyesinde faaliyet göstermeye başladı. Bazı müşterilerimize İstanbul ofisimizden satış yapıyoruz. Bazı müşterilerimiz ise İspanya ve Hollanda fabrikalarımızdan alım yapıyor. Türkiye’de bugüne kadar ağırlıklı olarak; yatak, araba lastiği, halı, hazır giyim, ev tekstili ve kartela üreticilerine hizmet ettik ancak diğer sektörlerden de talepler gelmeye başladı. Hitap ettiğimiz sektöre göre iş ortaklarımızın niteliği değişmesine rağmen ağırlıklı olarak etiket üreticisi firmalarla çalışıyoruz. Müşteri grubumuzu farklılık ve kalite arayan iş ortakları oluşturuyor. Türkiye piyasasında son zamanlarda dijital baskıya uygun malzemeler konusuna ağırlık verdik ve 2014 yılında bu konuda daha aktif olmayı planlıyoruz. matbaa&teknik: Sürdüğünüz yapışkan tipleri nelerdir ? Canan Eser: Kendinden yapışkanlı ve ısı ile aktif (piyasamızın hotmelt diye tabir ettiği) yapışkanlar sürüyoruz. Bunlar:
We either sell from Istanbul office to some customers or some of them buy directly from Holland and Spain factories. Up to now, we have mainly supplied to mattress, tires, carpet, garment, home textile and sample making manufacturers in Turkey but request started to arrive from other manufacturers also. Although our business partners diverse of industries, we mainly work with label printers. Our customer group is composed of business partners who look for difference and quality. Recently in Turkish market, we have started to concentrate on materials suitable for digital printing and plan to be more active on this area in 2014. matbaa&teknik: What are the adhesive types you coat ? Canan Eser: We coat self adhesive and heat seal adhesives. These are. Self adhesive; Acrylic water based dispersions and Synthetic rubber hot-melt, Heat seal; Heat seal hot-melt ethylene vinyl acetate based (EVA) filled and unfilled Heat seal hot-melt polyolefin based unfilled Heat seal scatter coat hot-melt polyester,polyamide, polyethylene
Kendinden yapışkanlı için: Su bazlı akrilik ve sentetik hot-melt kauçuk Isı ile aktifleşen için: Heat seal hot-melt etilen vinil asetat bazlı (EVA); Heat seal hot-melt polyolefin bazlı; Serpme sıvama hot-melt polyester, polyamide ve polietilen’dir matbaa&teknik: Minimum ve maksimum sürdüğünüz yapışkan gramajları nelerdir ? Canan Eser: Bunlar yapışkan türlerine göre değişmektedir. 10-50 gr/m2 Kendinden yapışkanlı su bazlı 10-200 gr /m2 Kendinden yapışkanlı hot-melt 25-400 gr/m2 EVA bazlı heat seal 10-400 gr/m2 Heat seal polyolefin bazlı yapışkanlar
132
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
matbaa&teknik: Kaplama tekniğiniz ve kullandığınız yüzey malzemeleri hakkında neler söyleyebilirsiniz ? Canan Eser: Birçok yüzey malzemesi kullanıyoruz. Bunları başlıca dört gruba ayırabiliriz. Dokunmuş tekstil (doğal fiberler, sentetik fiberler, sentetik fiber ve doğal /sentetik karışımları, saten) Non-woven tekstil (sentetik fiberler, sentetik-semi sentetik fiber karışımları) Filmler (polietilen, polipropilen, poliüretan) Kağıtlar (kaplamalı ve kaplamasız) Su bazlı ve solvent bazlı kaplamalar; knife-over-air ve knife-over-silindir teknikleri ile sürülür. Yapışkanlar için rulo aplikatör, slot die aplikatör, knife-over –rulo aplikatör, serpme sıvama aplikatör ve pudra nokta & ezme aplikatör kullanıyoruz. matbaa&teknik: Hollanda ve İspanya fabrikalarınızdaki farklılık kazandıran bir üretim var mı? Canan Eser: Kendinden yapışkanlı, ısı ile aktif ve su bazlı sıvamalarla, tekstile çeşitli özellikler kazandırıyor, kumaşların termal dengesini sağlıyor ve daha yumuşak ve geliştirilmiş yüzeyler elde etmek için perdahlama yapıyoruz. Her iki fabrikamızda da farklı dilimleme ve kesme maharetlerimiz var ( rulolar – tabakalar –kalıp kesim ). Aynı zamanda ısı ile aktif yapışkanları serpme sıvama, pudralama ve nokta ezme yöntemleri ile sıvıyoruz. matbaa&teknik: Hangi baskı makineleri için malzeme üretiyor ve hangi baskı makinesi markalarıyla işbirliği yapıyorsunuz ? Canan Eser: Hemen hemen tüm baskı makineleri için üretim yapıyoruz. Bunlar ofset, flexo, termal transfer, HP INDIGO, serigraf, tipo, inkjet (su bazlı mürekkepler, UV mürekkepler, yağ bazlı mürekkepler, HP latex, Epson Sepiax vs.) Zerofrafi, phaser, dot-matrix. Ancak önemle not edilmelidir ki, her malzeme her yazıcı tipi için uygun değildir. Mükemmel sonuç için, makine sahiplerine tarafımıza danışmalarını öneriyoruz En iyi baskı neticesini verecek, en uygun ürünü üretmek üzere, baskı makinesi üreticileriyle her zaman yakın işbirliği içindeyiz. Bu üreticiler; HP Indigo, Lomond (Memjet) Industrial Inkjet Ltd., HP Latex, AGFA, RISO Benelux, Xeikon, Xerox, Stork SPG, Sato, and Godex’tir. matbaa&teknik: Kalite kontrol çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Canan Eser: Firmamız ISO 9001 sertifikasına sahiptir. Tüm üretim süreci boyunca; çekme, baskı, hızlandırılmış yaşlanma, yapışma karakteristiğinin ölçümü, beyazlık ölçümü, ışık dengesi, yapışkan sıyırma testi, ağırlığın istatistikî ölçümü, kimyasal kaldırma kontrolü ve yüzey pürüzsüzlük testi gibi testler uygulanmaktadır. Ürünler dilimleme ve sarım sırasında da kontrol edilmektedir.
matbaa&teknik
matbaa&teknik: What are the minimum and maximum grams of adhesive you coat ? Canan Eser: It changes according to the types of adhesives. 10-50 gr/m² for self adhesive water based dispersions, 10-200 gr /m² for self-adhesive hot-melt, 25-400 gr/m² for heat seal EVA based 10-400 /m² for heat-seal polyolefin based adhesives. matbaa&teknik: What can you say about your coating techniques and facestock materials you use ? Canan Eser: We use many facestock mainly divided into four categories such as Woven textile (natural fibers, synthetic fibers and natural/synthetic fiber blends , weaves plain, satin and twill) Non-woven textile (synthetic fibers, synthetic / semi – synthetic fiber blends), Films (polyethylene, polypropylene, polyurethane) Papers (coated and uncoated) Water based and solvent base coatings are applied by knife-over-air and knife-over-cyclinder. For adhesives we use reverse roll applicator, slot die applicator, knife-over-roll applicator, scatter coat applicator and powder dot & paste dot applicator. matbaa&teknik: What are the abilities you have in your Holland and Spain factories ? Canan Eser: By application of self adhesive, heat seal and water based dispersion coatings, we give multitude of specific properties to textile, ensure thermal stabilization of fabrics, make calendaring for improved surface or softer handle. We have different slitting and cutting facilities in both factories such as cutting and slitting (tapes, sheets) and die cutting (labels of roll). We also do scatter coating of heat sealable powders,
nisan 2014 march
133
teknoloji
powder for coating (powder dot) and paste dot coating. matbaa&teknik: For which printers do you produce and what are the printer brands you cooperate with ? Canan Eser: We produce almost for all printers which re offset, flexo, Thermal transfer, HP INDIGO, screenprint, letter press, inkjet (waterbased inks, UV inks, oil based inks, HP latex, Epson Sepiax etc) Xerography, phaser, dot-matrix. Please note that not all articles are for all printers. For perfect result, we advise printer owners to ask our advises for specific applications. We are always in close cooperation with printer producers to develop most suitable product to get best print result. We work closely together with HP Indigo, Lomond (Memjet) Industrial Inkjet Ltd., HP Latex, AGFA, RISO Benelux, Xeikon, Xerox, Stork SPG, Sato, and Godex.
matbaa&teknik: Geliştirmeye çalıştığınız yeni ürünler var mı ? Canan Eser: Firmamız inovatif karakteri ve AR-GE’ye yaptığı yatırımla tanınmaktadır. Yeni baskı tekniklerini, piyasa ihtiyaçlarını ve müşteri beklentilerini yakından takip ediyoruz. Bugünlerde; yüksek hızlı yazıcı ile basılabilir saten, UV inkjet basılabilir ve 60oC ‘ye dayanıklı yıkama talimatları, ısı ile yapışan ve yıkanabilir yıkama talimatları, poliyamid bazlı yıkama talimatlarına alternatif olan termal transfer baskıya uygun ve çok yumuşak yıkama talimatları, su bazlı inket baskıya uygun pamuk yıkama talimatları ve özel talep edilen diğer malzemeleri geliştiriyoruz.
matbaa&teknik: What do you do for quality control ? Canan Eser: Our company is ISO 9001 certified. Product specific tests are performed like shrinkage testing, printing trials, accelerated aging tests,measuring melting characteristics, whiteness measurement, light stability, adhesive peel testing, monitoring weight statistically, chemical uptake controlling and surface smoothness testing during all production process. Materials are also inspected during slitting and rewinding. matbaa&teknik: Are there any new products you try to develop ? Canan Eser: We are well known by our innovative character and invest to R & D. We follow closely new printing techniques, market needs and customer expectations. Nowadays, we have concentrated to produce high speed water based inkjet printable satin, UV inkjet printable care labels 60oC washable, heat seal care labels washable, TT very soft care label as an alternative to polyamide care labels, water based inkjet printable washable cotton care labels and components according to specific requests of customers.
matbaa&teknik: Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Canan Eser: Firmamızın bilgi birikimini, Türkiye’de kalite ve yenilik peşinde koşan iş ortaklarımıza aktarmak istiyoruz. Bu bağlamda bugüne kadar birlikte projeler takip ettiğimiz, geri bildirimde bulunan, yeni ürünler geliştirmemize destek veren, değerli iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz.
matbaa&teknik: What do you want to say more lastly ? Canan Eser: We want to share our know-how with our business partners who look for innovation and quality.In this context, we want to thank to our valued parners whom with we have followed projects together, shared feedback with us, supported us developing new materials.
Bundan sonrasında da fiyat odaklı satış politikaları yerine, bilgi birikimimizi ve tecrübemizi ortaya koyacak ürünleri sunarak, sektörümüz için inovatif referans noktası olmayı amaçlıyoruz. İnanıyoruz ki, Türk üreticileri ürettikleri kaliteli ürünlere yakışır, en kaliteli etiketlik malzemeleri kullanmayı hak ediyor.
Hereafter, we aim to be an innovative reference point to our market by suppliying materials showing our experience and know how instead of concentrating on price based sales policies. We believe that Turkish manufacturers producing high quality products deserve to use the best quality label materials.
134
nisan 2014 march
matbaa&teknik
teknoloji
eltromat’ın 100% Baskı Denetim Sistemi Dünya Turuna Çıkıyor eltromat’ın Dünya Turu 18 – 21 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da olacak. Baskı kalitesini ve üretkenliğini aynı anda artırmak pazarda başarılı olmak için önemlidir. Yer tasarrufu sağlayan, ileri teknoloji ürünü twin_check 2.0, 100% baskı denetim sistemi size bunu sunuyor. Bu sene eltromat size sistemi yakından tanıma imkânı sağlıyor. Bir tanıtım gezisi kapsamında twin_check 2.0 dünyayı dolaşacak ve tüm katılımcılar da deneme fırsatı yakalayacak. Pazar payı yakalamak için kaliteli ürün sunmak, üretkenliği artırmak ve rekabet üstünlüğünü elinizde bulundurmak önemli.
Tüm sistemler tek olarak ihtiyaca göre kombine edilebilir, fotoğrafta 100% baskı denetimi ve spektral baskı üstü renk ölçümü görülüyor.
twin_check 2.0 ilk kez 2013 LabelExpo Brüksel’de tanıtıldı. Dünya turunda herkes yeni 100% baskı denetim sistemiyle yakından ilgilenebilir.
matbaa&teknik
nisan 2014 march
eltromat, 2014 yılında tüm ilgililere basım endüstrisindeki firmaların kaliteyi ve üretkenliği artırmak için twin_check 2.0’dan nasıl faydalanabileceklerini öğrenme fırsatı sunuyor. Bu etkinliği bu kadar özel kılan nedir? Sadece iş fırsatlarını geliştirmeyi öğrenmekle kalmayacaksınız, en yeni nesil 100% baskı denetim sistemini canlı olarak tecrübe edebileceksiniz. Muhteşem performansının yanı sıra twin_check 2.0 boyutuyla da ikna etmeyi başarıyor. Çok fazla yer kazandıran tasarımı sayesinde hali hazırda var olan bir makineye kolayca uydurulabiliyor. Kapsamlı modifikasyonlara artık gerek yok. Herkes twin_check 2.0’ı keşfetme fırsatını kullanabilir, üstelik ücretsiz olarak. Kısıtlı sayıda katılımcı kabul edileceği için www.eltromat. de/worldtour2014 adresinden bir an önce kayıt yaptırmanızı öneririz. eltromat’ın Dünya Turu 18 – 21 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da olacak.
135
yatırım
Ryobi, Hat Baskı İçin Rekabet İmkanı Sağlıyor Ersin Şahin: “64 x 90, özellikle A1 ebatlı kağıt baskıları için üretilmiş çok özel bir makinedir. Enerji giderlerinde sağladığı tasarrufun yanı sıra matbaacının en önemli maliyet giderleri olan kalıp, kağıt gibi önemli kalemlerden tasarruf sağlamaktadır.”
Ferrostaal Türkiye tarafından temsil edilen ofset makineleri üreticisi Ryobi, İstanbul 2. Matbaacılar Sitesinde bulunan Hat Baskı Sanatları Ltd. şirketine daha ekonomik baskı imkanı sağlıyor. Mart ayında kurulumu tamamlanarak üretime alınan Ryobi 925D 5+lak 64 x 90 ofset baskı makinesi ticari bir matbaa olan şirketin üretim maliyetlerini düşürerek rekabet imkanı sağlıyor. Hat Baskı Sanatları 1986 yılında kuruldu. Hasan Cömert, “Makine yatırımı yaparak büyümesini sürdüren bir matbaayız” diyor. Aylık ortalama 7 bin 500 kalıp tüketilen bu entegre matbaada yumuşak kapaklı tüm işler entegre baskı sonrası bölümünde gerçekleştiriliyor. Matbaa toplamda 9 ünite olmak üzere iki adet Komori S40 ve bir adet 5 renkli Heidelberg SM74’e sahip. Cömert, “İşlerimizin yoğunluğu bizi yeni makine yatırımına zorladı”, diyor. Opsiyonlarla zenginleştirilmiş bir konfigürasyon Ferrostaal Türkiye Genel Müdürü Ersin Şahin, Hat Baskı tarafından alınan Ryobi 925 D hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Hat Baskı Sanatları’nın yatırım kararı
136
aldığı Ryobi 925D, sadece Ryobi tarafından üretilen 64 x 90 ebatlı bir ofset baskı makinesi. 64 x 90, özellikle A1 ebatlı kağıt baskıları için üretilmiş çok özel bir makinedir. Enerji giderlerinde sağladığı tasarrufun yanı sıra matbaacının en önemli maliyet giderleri olan kalıp, kağıt gibi önemli kalemlerden tasarruf sağlamaktadır. Bu özelliğinin yanı sıra Sayın Cömert, satın aldığı makine üzerine çok önemli opsiyonlar ekleyerek yüksek verimli bir yatırım yaptı. Otomatik boya ünitesi, kauçuk kazan, baskı kazan yıkama opsiyonlarının yanı sıra giriş ve çıkışta preset sistem, tabaka besleme palet sistemi, Ryobi PDS-E (Spektrojet) Densitometre, IVS-CIP4 bağlantısı, Otomatik Alkol-Su Soğutma Sistemi, IR Kurutma, Vargel soğutma tertibatı bu opsiyonlardan sadece bazıları.”
Tasarruf sağlayan bir yatırım Ticari bir matbaa olan Hat Baskı Sanatları’nın üretim bandına ağırlıklı olarak broşür, katalog, dergi ve benzeri işler bulunuyor. Cömert, “İşlerimizin %85’inin nihai ebadı A4” diyor ve ekliyor: “64 x 90 demek, bizim için
nisan 2014 march
matbaa&teknik
yatırım
%25 daha az maliyet demek. Hem toplam sahip olma hem de üretim maliyetlerindeki kazanç bizi öne geçiriyor. Sadece kalıp maliyetlerinde %27 kazançlıyız. Enerji kullanımında da %40’a yaklaşan bir tasarruf sağlıyor. Böylelikle nihai ebadı A4 olan işlerimiz için 70 x 100 yerine bu makineyi kullanarak üretim maliyetlerimizi düşürecek olmak, oldukça keyifli.”
Ferrostaal ile çalışmak çok kolay “Makinenin görülmesi, siparişi, kurulması ve üretime alınması konularında Ferrostaal Türkiye’den çok önemli destek gördük. Bize çok yardımcı oldular. İyi bir hizmet alıyoruz çünkü Ferrostaal Türkiye’ye ve çalışanlarına 7 / 24 ulaşabiliyoruz. En geç bir saat içinde kendi yerimizde eğer var ise sorunumuzu çözmek için hazır oluyorlar. Bu önemli bir kazanç. Matbaamızda çalışan makinelerimiz, farklı üreticilerin makineleri. Bilgiye önem veren bir firmayız ve gezdiğimiz fuarlarda tüm makineler hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Ryobi kararı bizim için çok kolay bir karardı. Baskı kalitesi açısından çok iyi. Konfigürasyonumuzu doğru tespit ettik. Eizo ekranlarımızdan kalıba CIP4 ile baskıya; kalibrasyonu tamam işler gönderebiliyoruz. Ryobi PDSE (Spektrojet) Densitometre yardımı ile baskıyı sürekli kontrol edebiliyoruz. Baskı kalitesi de yüksek olunca tasarrufun yanı sıra bastığımız iş ile de rekabetçi bir hale gelebiliyoruz.”
eltromat’s 100% Print Inspection System Goes on a World Tour To increase print quality and productivity at the same time is important to be successful in the market. twin_check 2.0, the space saving, high-tech 100% print inspection system, supports you in this way. This year, eltromat is giving you the chance to explore the system at close range. In line with a roadshow, twin_check 2.0 is travelling around the world and all participants have the opportunity to try it by themselves. To gain market shares, it is important to be known as a quality provider, to increase productivity and to secure a competitive advantage. In 2014, eltromat is giving all interested parties the chance to get to know the possibilities of how companies in the print industry can benefit from twin_check 2.0 concerning quality and productivity improvements. What is so special for this event? You can not only learn how to improve business chances, but you can experience the 100% print inspection system live in its newest generation. Besides its brilliant performance, twin_check 2.0 is convincing by its size as well. By means of a very space saving design it is easily fitted in an existing machine. Extensive modifications are no longer necessary. Everyone can use the opportunity to explore twin_ check 2.0 live and free of charge. Because of a limited number of participants, we recommend to sign in on www.eltromat.de/worldtour2014 in time.
matbaa&teknik
nisan 2014 march
137
yatırım
Inca Onset S40i’nin Avrupa’daki İlk Kurulumunu Türkiye’de Fujifilm Announces First Inca Onset S40i with White Installation in Europe Fujifilm’in beyaz mürekkepli Inca Onset S40i ürününün; hızı, güvenilirliği, kalitesi, verimliliği ve hepsinden de önemlisi sahip olduğu mühendislik gücü nedeniyle işimizin geleceği açısından mükemmel bir çözüm olacağına karar verdik. Fujifilm, Arslan Digital’e yapılan çift beyaz mürekkep kapasiteli Inca Onset S40i teslimatının Avrupa’da ilk olduğunu duyurdu. Türkiye’nin önde gelen geniş formatlı dijital baskı şirketlerinden biri olan Arslan Digital, 12 yıldır İzmir’de faaliyet gösteriyor. Geniş formatlı dijital baskı ve dış mekan mecra baskılarında uzmanlaşmış olan firma; perakende, otomotiv, bankacılık, gayrimenkul ve ticari fuarlar gibi birçok farklı sektöre hizmet veriyor. Ağırlıkla, aralarında küresel çaplı şirketlerin de yer aldığı reklam ajanslarıyla çalışan Arslan Digital; bundan böyle iç mekan, dış mekan ve stand ünitelerinin yanı sıra ambalaj ve oluklu baskı uygulamalarında da ağırlığını hissettirmeyi amaçlıyor. Arslan Digital’in sahibi Tevfik Arslan, Inca Onset S40i’yi tercih sebeplerini şöyle açıklıyor: “Bir süredir piyasayı inceliyor ve önde gelen geniş formatlı baskı makinesi tedarikçilerinin kaydettikleri ilerlemeleri takip ediyorduk. Fujifilm’in beyaz mürekkepli Inca Onset S40i ürününün; hızı, güvenilirliği, kalitesi, verimliliği ve hepsinden de önemlisi sahip olduğu mühendislik gücü nedeniyle işimizin geleceği açısından mükemmel bir çözüm olacağına karar verdik. S40i’nin beyaz renk konusunda
138
Fujifilm today announced that Arslan Digital in Turkey has taken delivery of the first Inca Onset S40i with double white ink capacity in Europe. Based in Izmir, Arslan Digital is one of Turkey’s leading wide format digital print companies. In operation for 12 years, the company specialises in large format digital printing and outdoor media, serving industries such as FMCG, retail, automotive, banking, real estate and trade fairs. Working predominantly via advertising agencies, including a number of global players, Arslan Digital has now set its sights on expanding into indoor and free standing display units, as well as packaging and corrugated applications. “We have been evaluating the market for some time now, tracking the progress of the leading wide format machine suppliers. We decided that the Inca Onset S40i with white from Fujifilm was the perfect solution for the future of our business because of its speed, reliability, quality, productivity and above all its engineering strength,”
We decided that the Inca Onset S40i with white from Fujifilm was the perfect solution for the future of our business because of its speed, reliability, quality, productivity and above all its engineering strength,” comments Mr Tevfik Arslan, owner of the company.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
yatırım
Murat Ozkiray (Digital Printing Product Manager - Fujifilm Turkey Graphic Department), Hande Arslan (Marketing Director Arslan), Tevfik Arslan (Owner, Arslan) and Kevin Jenner (Business Manager, Eastern Region at Fujifilm Europe) finalise the first European sale of the Inca Onset S40i with double white ink capacity.
sahip olduğu özelliği sayesinde, tamamen dijital bir şirket olarak; bir zamanlar bu özelliğe sadece kendileri sahip olan serigrafi baskı şirketleriyle de rekabet edebileceğiz. Bu bizim için oldukça önemli bir adımdı. Beyaz rengi kullanma kalitesi ve hızı göz önüne alındığında S40i, bu seçeneği bize sunabilecek piyasadaki tek üründü.” Baskı sektöründe çığır açtı Fujifilm Avrupa ve Doğu Bölge Sorumlusu Geniş Formatlı Ürünler Yöneticisi Kevin Jenner, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede: “Uzun bir süredir Türkiye’yi stratejik açıdan önemli ve hızla gelişen bir ülke olarak görüyoruz. Yüksek hızda üstün kalite sunabilme özelliği, tasarım ve güvenilirliği konusunda elde ettiği başarı sayesinde Inca Onset S40i, Türkiye’nin büyüyen pazarının ihtiyaçlarını tam olarak karşılamaktadır. Gerek Türkiye, gerekse Ortadoğu pazarında önemli miktarda talep olmasına rağmen kaliteli beyaz baskı imkanına halen sahip olmayan birçok dijital şirket var. Eskiden bu imkâna erişmek teknik açıdan da zorluydu. Ancak, Inca teknolojisi ile Fujifilm’in Uvijet OZ mürekkep formülasyonunun bir araya getirilmesi, bu özelliğe ihtiyaç duyan uygulamalar için kelimenin tam anlamıyla bir çığır açtı” dedi. Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler Grup Koordinatörü Ahmet Kocaman ise, “Şirketlerinin vizyonu, Fujifilm’in vizyonuyla birebir örtüştüğü için Arslan Digital ile iş ortaklığı yapmaktan çok mutluyuz. Bu makinenin sunduğu imkânlardan sonuna kadar faydalanacaklarına eminiz. Böyle olumlu bir ortamda uzun vadeli ve verimli bir iş ortaklığımız olacağını umuyoruz” dedi.
matbaa&teknik
comments Mr Tevfik Arslan, owner of the company. He continues: “The white capability of the S40i means that, as a purely digital company, we can now compete against the screen printing businesses that have always had this capability. This is an extremely important step for us, and the S40i was the only device on the market that we felt made this a viable option, with the quality and speed at which it can lay down white.” “We have acknowledged for some time that Turkey is a strategically important and fast developing region. With an unquestionable track record of engineering, reliability and ability to deliver POP quality at high speed, the Inca Onset S40i fits the growing market need in Turkey really well,” comments Kevin Jenner, business manager wide format, Europe - Eastern Region, Fujifilm. “Despite there being a lot of market demand in Turkey and the Middle East, there are still lots of digital companies that currently don’t have the capability to print a high-quality white. Historically, this has been technically challenging to achieve, but the unique combination of the Inca technology with Fujifilm’s Uvijet OZ ink formulation represents a breakthrough for applications requiring this capability.” “We are delighted to be partnering with Arslan Digital, as their company ethos fits well with that of Fujifilm, and we are certain that they will make the most of the capabilities of the machine. With such a positive outlook, we anticipate a long and fruitful partnership.” said Ahmet Kocaman, senior group manager of Fujifilm Turkey Graphic Systems.
nisan 2014 march
139
yatırım
Üretimde Kalite ve Esneklik Dilek Ofset, Heidelberg Linoprint C751 Dijital Baskı Makinesi ile Üretimde Kalite ve Esneklik Kazandı
Soldan-Sağa; Dilek Ofset-Emre Bozkurt, Heidelberg Türkiye Dijital Baskı Ürün Müdürü Tolgahan Toskaya, Dilek Ofset-İbrahim Bozkurt ve Heidelberg Türkiye Bölge Satış Müdürü Oğuz Karcı; Dilek Ofset’in yeni yatırımı olan Heidelberg Linoprint C 751 dijital baskı makinesi ile birlikte.
İstanbul, Kadıköy’de faaliyet gösteren butik matbaa Dilek Ofset, Heidelberg’den gerçekleştirdiği Linoprint C751 dijital baskı makinesi sayesinde dijital baskıda ofset baskı kalitesi sayesinde müşteri ve ürün portföyünde artış sağladı. Dilek Ofset firma sahiplerinden Emre Bozkurt’un yorumları şöyle: Dilek Ofset olarak kuruluşunuzdan bugüne nasıl bir gelişim gösterdiniz? Emre Bozkurt: 1974 yılında İbrahim Bozkurt tarafından kurulan Firmamız o tarihten bu yana Kadıköy’de faaliyet göstermektedir. İlk günden bu yana müşterilerinin bütün ihtiyaçlarına en mükemmel şekilde cevap vermeye çalışmıştır. Bu mükemmeliyetçilik anlayışıyla da 40 yılı aşkındır hizmet vermeyi sürdürebilmiştir. İş anlayışımız doğal olarak sürekli yeni teknolojiyi yakından takip etmemizi sağlamıştır.
140
Dilek Ofset, Kadıköy bölgesine İlk ofset baskı makinasını getiren ve kendi bünyesinde ilk baskı öncesi grafik tasarım bölümünü kuran firmalardan birisidir. Ne mutlu bizlere ki bu günlerde de Heidelberg Linoprint C751 dijital baskı makinesiyle yine bir ilki gerçekleştirmiş ve bu alandaki yatırımımızla meslektaşlarımıza örnek olmuşuzdur. Şu anki makine parkınızda hangi makineler bulunuyor? Emre Bozkurt: Şu anda makine parkımızda Heidelberg Printmaster QM 46-2 ofset baskı makinesi, Heidelberg Maşalı, son yatırımımız olan Heidelberg Linoprint C751 dijital baskı makinesi, Polar EM 76 giyotin ve ilaveten katlama-kırım, selefon makinası vb. baskı sonrası makineleri bulunmaktadır.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
yatırım
Dilek Ofset, ofset baskı işlerinde de Printmaster QM 46-2 (Çift renkli, 34x46 cm) Heidelberg kalitesini tercih etmiştir.
Müşteri profiliniz nedir? Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz? Dijital baskı ile üretiminizde hangi farklılıklar ve avantajlar oluştu? Emre Bozkurt: Özel ve butik işleri olan, alacağı üründe kaliteye birinci derecede önem veren firmalar, müşterileri portföyümüzün büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Heidelberg’in dijital baskı teknolojisi, bize bu işlerde inanılmaz bir hız ve üretimde kolaylık kazandırdı. Ayrıca üretim maliyetlerinde düşürerek müşterilerimize fiyat konusunda esnek olmamızı sağladı.
yerleşmişti. Sağolsunlar bütün Heidelberg Türkiye Ailesi de bize satın alma sürecinde de çok yardımcı oldular. Bu vesile ile özellikle Oğuz Karcı ve Tolgahan Toskaya beylere de çok teşekkür ederim. Hiçbir sorumuzu bugüne kadar yanıtsız bırakmadılar hem sabırla anlattılar, hem de dinledirler. En sonunda da İstanbul’un ilk Linoprint C751 yatırımını yapmış olduk. Aradan 5 ay geçti ve çok doğru bir karar verdiğimiz için de mutluyuz. Gerek makinanın kendisi gerekse teknik servis kalitesi ile içimizin çok rahat olduğunu söyleyebiliriz.
En son yaptığınız dijital baskı makinesi yatırımında, Heidelberg Türkiye’yi seçmiş olmanızdaki nedenler, kriterler nelerdir? Emre Bozkurt: Birincisi, aynı dili konuşuyor olmamız burada çok önemli. Basılı malzeme konusundaki beklentilerimiz aynı. Bir müşterinin baskı kalitesinde Copy Center’dan beklentisi başkadır, matbaa’dan başkadır. Bizim müşterimiz baskıda her zaman ofset kalitesini bekler. Yani kalite beklentisi hep üst düzeydedir. Fakat Heidelberg Linoprint C751 ile bu kaygılar rahatlıkla bir kenara atılabiliyor. Hem ofset kalitesine çok yakın bir baskı kalitesi, hem de muadili makinelere göre düşük yatırım maliyeti ile de bizim birinci tercihlerimiz arasına
Bu son yatırımızla birlikte firmanızın kapasitesi ne kadar arttı ve bu doğrultuda hedefleri ne olacak? Emre Bozkurt: Heidelberg Linoprint C751’in daha önce yapamadığımız işleri yaparak bize farklı ürünler ortaya koyma ve bunları pazarlayabilme imkanı sunduğunu söyleyebiliriz. Bu da neredeyse şimdiye kadar üretimini yaptığımız ürünlere bir o kadar daha basılı malzeme çeşidi eklememizi sağladı. Bu da kapasitemizi ciddi oranda arttırdı.
matbaa&teknik
Bundan sonraki yatırımlarımızın da bu eksende olmasını ön görüyoruz. Yani yeni ürünlerimizi destekleyecek nitelikteki makinalar çerçevesinde yatırım değerlendirmesi yapacağız.
nisan 2014 march
141
yatırım
“Fogra İle İhracatımızı Artıracağız” Fogra PSO Sertifikasyonu sürecini tamamlayarak PSO sertifikası alan Apa Uniprint Matbaasının İşletme Müdürü Turan Güven, bu sertifika sayesinde yurtdışına yaptıkları baskı üretiminin toplam ciro içindeki payını %25’den %40’lara kadar çıkartabileceklerini, söyledi. Güven, Türk basım endüstrisi için henüz yeni bir konu olmasına rağmen Fogra’nın uluslar arası baskı pazarında önemli bir gereklilik olduğunun altını çiziyor: Kaçınılmaz bir gereklilik “Fogra PSO Sertifikasyonu Türkiye’de yeni yeni algılanan bir konu olmasına rağmen yurtdışında çok fazla kullanılan bir standart. Yurtdışındaki tüm müşterilerimiz bizden tüm sertifikasyonlarımızı tamamlamamızı bekliyor. Fogra PSO bunlardan sadece bir tanesi. Fogra dışında FSC, ISO, iş güvenliği, çevre güvenliği gibi gerekliliği tartışılmayan sertifikasyonlar da var ve biz Apa Uniprint olarak bunların hepsini tamamladık. Ana işimiz baskı olduğu için de bunların arasında en önemlisi tabii ki Fogra PSO.” Uluslar arası bir oyuncu olmak istiyorsanız… “Fogra ticari ofset için gerçekleştirdiğimiz bir sertifikasyon. Aslında Fogra’ya en çok ihtiyaç duyulan alan
142
da bu. Özellikle yabancı müşterilerimizin katalog baskılarında. Çünkü bu müşterilerimiz renklerinde standart istiyor. Artık global bir baskı pazarı var. Türkiye’de olmakla beraber dünyanın dört bir yayına baskı üretiyor durumdayız. Standart sahibi olmalıyız ki doğru baskıyı yapabilelim. Eğer bu pazarda söz sahibi olmak istiyorsanız belirli bir standarda sahip olmamız gerekli. Dünyada kabul edilebilir ve standardı onaylanmış bir matbaa olduğunuzu müşterilerinize anlatmanın en kolay yolu bu.” Yurtdışı pazarımızı artıracağız “Şu anda ciromuzun yaklaşık %25’i yurtdışından geliyor. İhracat yaptığımız müşterilerimizin tamamı bizi Fogra konusunda zorluyordu. Bizim şimdi bir hedefimiz var. O da bu sertifikasyondan sonra %25’lik ihracat oranımızı %40’a kadar çıkartmak. Yaklaşık iki ay süren bir çalışma yürüterek bu sertifikasyonu tamamladık. Bu çalışmalar sonucunda Fogra’nın ne olduğuna dair anladığımız en doğru tanım kendimizi disipline ettiğimiz olmuştur. Biz zaten matbaa olarak bu standardın gereklerini yerine getiren bir üretim tesisiyiz. Düzenli olarak tüm sistem kalibrasyonlarımızı kontrol ediyoruz. Fogra PSO’nun en önemli faydası tüm bu süreci
nisan 2014 march
matbaa&teknik
yatırım
disipline etmesi ve belirli prosesleri bize öğretmesi. Bence bütün sertifikaların en güzel tarafı budur. Hangi sertifika olursa olsun sizi disiplinize eder.” Dökümandan basılı kağıda kadar Apa Uniprint Matbaasının Fogra sertifikası almasında birlikte çalıştığı Çözüm Danışmanlık Şirketi oldu. Şirketin kurucusu ve Fogra Türkiye gözlemcisi Hakan Çelik, matbaadaki çalışmanın renk yönetimi, prova, CtP ve baskıyı kapsadığını anlatıyor: “Bu sertifikasyon, Apa Uniprint’te üretimde çalışan 50 kişilik bir ekibi ilgilendiren bir çalışmaydı. Grafik departmanı, renk ayırımı, kalıp ve baskı ekipleri. Müşterinden gelen dokümanların kontrollerin ve düzeltmelerin yapılması, dijital provanın ISO 12647-7 uygun olarak oluşturulması, CtP kalıbın kalibrasyonun tamamlanması ve son olarak baskının ISO 12647-2 uygun olarak standartlaştırılması ile oluşan bir süreç. Bu süreçte matbaanın müşteriden gelen dökümanın baskıya kadar olan bütün aşamalarını standardize ediyoruz. Tabii ki ara kontroller de var. Dört ayda yapılan kalibrasyonlar gibi. Tabii sarf malzemelerden mürekkep, merdane, blanket vb sarf malzemelerin değişmesi sonrasında kalibrasyonların tekrar yapılması gereklidir. Yıl sonu kontrolleri ile birlikte İki yıl boyunca bu çalışmalar yapılmalıdır. Fogra bu süre içinde web sitesinden sizin belgeli bir matbaa olduğunuzu duyurur. İki yıl sonunda sertifikayı yenilersiniz ya da eğer yenilemediyseniz sizi listeden düşürür.”
Fogra merkezi Almanya’nın Münih kentinde bulunan basım sekörüne yöneli olarak araştırmalar yapan yanısıra baskı öncesi ve baskı alanlarında standardizasyonunun oluşturulması ve uygulanmasıyla ilgili çalışmalar yürüten bağımsız bir kuruluştur. Fogra ile Çözüm Danışmanlık arasında 2013 yılı ilk çeyreğinde bir partnerlik anlaşması yapıldı. Bu kapsamda Türkiye de Fogra PSO sertifikasyonu konusunda danışmanlık ve eğitim vermeye başladık Bu kapsamda belgelendirme yaptığımız PSO belgeli işletmeler MAS Matbaacılık, IMAK Ofset Matbaacılık, FURKAN Ofset Matbaacılık, M-GRUP Matbaacılık ve DURAN DOĞAN Ambalaj ve son olarak UNIPRINT APA Matbaacılık ile toplam altı firmaya kısa zamanda ulaştık. Fogra sertifikasına sahip olmak isteyen firmalar nasıl bir yol izliyor? Öncelikle matbaa bir başvuruda bulunuyor. Bu başvuruyu direkt Çözüm Danışmanlık firması aracılığı ile yapıyor. Fogra tarafından belirlenen test ücretin transferi ve gerekli dokümanların imzalanıp Fogra ya gönderilmesi sonrasında test prosedürü başlatılıyor. Gerekli dokümanları Fogra’dan temin eden matbaalar gerekli hazırlıkları Çözüm Danışmanlık firmasının Fogra gözlemcisi ile tamamlıyor ve test baskı için zaman belirleniyor. Gerçekleştirilen test baskıya Çözüm Danışmanlık firmansının Fogra gözlemcisi nezaret ediyor. Matbaaların Fogra’dan aldıkları kalite sertifikaları iki yıl süreyle geçerli oluyor ve süre sonunda tekrar bir
İhracat kadar iç pazarda da önemli Röportajın başında Fogra sertifikasyonu konusunda ihracat yaptıkları müşterilerin kendilerini yönlendirdiğini anlatan Güven, iç pazarda da önemli bir kazanç olduğunu anlatıyor. Özellikle, Türkiye’de bulunan çok uluslu şirketler için: “İç pazarda çok uluslu firmaların işlerinin yurtdışında basıldığını biliyoruz. Aslında bu şirketler işlerini Türkiye’de yaptırmak istiyorlar. Çünkü bu o şirketler için önemli bir kazanç. Böylece standartlara uygun üretim için Fogra’ya sahip olmak bize yurt içindeki uluslar arası firmaların baskı işlerinin de yurt içinde yapılması kazancını getiriyor. Eğer Türkiye’de matbaa ve şirketler olarak işimize doğru açıdan bakarsak uygun maliyet kadar kaliteyi de göz önünde bulundurursak bunun ne anlama geldiğini daha iyi anlarız. Sonuç itibariyle Fogra sertifikası almak bizim için kendi iç dinamiklerimiz için yaptığımız bir çalışma. Müşteriye yansıttığımız bir maliyet değil. Böylelikle hem iç hem de dış pazarda matbaamıza ayrıcalık sağladık. Bunu iki yıl için değil, çok daha uzun süreler devam ettirmek amacındayız.” Çözüm Danışmanlık Hakan Çelik; FOGRA’nın işlevi ve Çözüm Danışmanlık ile kurduğu işbirliğiyle ilgili bilgi verir misiniz?
matbaa&teknik
nisan 2014 march
143
yatırım
baskısını gerçekleştiriyor ise CtP makinesi baskı öncesi ekipmanı olarak yeterli olmaktadır sonrasında matbaa test prosedürüne yalnızca baskı kalıbının kalibrasyonu (Nokta Kazancı ) ve test baskının yapılması ile sorumlu olacaktır.
test baskı yapan firma sertifika süresinin yenilenmesi için başvuru da bulunabiliyor. Sektörün mevcut durumu konusunda düşünce ve gözlemlerinizi bizim ile paylaşırmısınız? Özellikle Türk matbaa sektöründe önemli tutarlara ulaşan makine yatırımları gerçekleştiriliyor. Fakat bu yatırımlardan maksimum yararın sağlanabilmesi için makinelerin belli standartlar içinde birbirleri ile uyumlu çalışabilmesi gerekiyor. Oysaki sektörde genel olarak bu makine ve ekipmanlar kendi yapıları dâhilindeki standartlar içinde çalışmalarına rağmen iş akışını bir bütün olarak ele alan bir standart içinde uyumlu değiller. Bu uyumsuzluktan kalite olumsuz yönde etkileniyor. Matbaalar önemli yatırımlar gerçekleştirmiş olsa da istediği kaliteye bir türlü ulaşamıyor. Fogra çalışmalarında, her ekipmanın nasıl olması gerektiği ve birbirlerine nasıl uyum sağlayacağı konularına açıklık getiriyor, Örneğin; kullanılan ekranın donanımsal uygunluk kriterleri ve kalibrasyonu, RGB renklerin doğru ICC profilleri ile CMYK çevrilmesi, uygun prova alınması, CtP nokta kazancı ayarlarının baskı makinesindeki test sonuçlarına göre kalibre edilmesi gibi. Temel olarak her ekipman için ayrı ayrı belirlenen standartları hepsinin dahil olduğu tek bir havuzda birleştirilmesini ISO 12647-2 standardı ile sağlanabiliyor. Forga sertifikasına sahip olmak isteyen matbaalardan hangi standartların yerine getirilmesi talep ediliyor? Fogra’nın sertifikalandırdığı ISO 12647-2 standartlarına uygun bir çalışma ortamının oluşturulabilmesi ve akabinde test aşaması için matbaanın, eğer baskı öncesi departmanı var ise ; uygun ışıklandırma şartlarının oluşturulması, uygun kalibrasyonlu bir ekran, prova cihazı, CtP kalıp pozlandırma sistemi ve baskı makinesi gerekli oluyor. Fakat firmanın baskı öncesi departmanı yok ise ve sadece müşterilerden hazır olarak gelen dataların
144
Fogra sertifikasına sahip olmanın matbaalara sağladığı yararlar nelerdir? Özellikle Türkiye gibi gelişen ve dünya pazarlarında önemli projelere imza atmak isteyen baskı firmalarına sahip ülkelerin yerine getirmesi istenen ön şartlar arasında ISO 12647 standartlarına uygunluk önemli ve olmazsa olmaz bir şart. Bu kalite çalışması firmalara öncelikle kaliteli ve sürdürülebilir bir üretim ile çalışma anlayışının yerleşmesini sağlıyor ve buda beraberinde verimliliğin artmasına katkıda bulunuyor. Günümüz rekabet koşullarında artık üretimde kullanılan makinelerin ilk yatırım maliyetleri ve saft malzemeler (mürekkep, kağıt, blanket) gibi ortalama benzer fiyatlarda ve işletmeler bu konuda karlılıklarını artttırabilme noktasında yapabilecekleri en işlevsel aksiyon üretim verimliliğinin arttırılması ve sürdürülebilmesi olmaktadır. Böylelikle gerek iç piyasada gerekse dış piyasada daha rekabetçi olunabilir. Eğer global anlamda kurumsallaşmış firmalara iş yapacaksanız, gerekli makine ve tesis yatırımları dışında baskı kalitesinde de dünyaca kabul edilmiş belli standartlara uymanız isteniyor. Bu kalitede üretim gerçekleştiren bir matbaanın da bunu kanıtlamasının en kolay yolu Fogra gibi bağımsız denetim kurumundan sertifika almasıdır. Sertifika sahibi olmayan matbaaların yurtdışındaki birçok ihale ve iş teklifleri öncesinde 12647-2 uygunluk açısından prova baskısı yapmaları isteniyor. Oysa sertifikalı matbaalar bu prosedürlerle uğraşmak zorunda kalmıyor ve istenilmesi durumunda hâlihazırda bu sisteme uygun çalıştıklarında test prosedürünün geçmelerinde sorun oluşmuyor. Yani matbaa doğrudan kalitesini belgeleyen ISO 12647-2’ye sahip olduğunu müşterisine gösterebiliyor. Özellikle ihracat yapmak isteyen fakat tanınmayan bir baskı firması için sertifikaya sahip olmak son derece önemli. Çünkü belge uluslararası pazarlarda matbaaya duyulan güveni olumlu yönde arttırıyor. Sertifikaya sahip matbaa Fogra’nın logosunu tanıtımlarında ve ticari her türlü belgesinde sertifikaya sahip olduğu sürece kullanabiliyor. Ayrıca Fogra’nın sitesinde sertifikaya sahip firmalar arasında matbaanın ismi ve iletişim bilgileri yayınlanıyor.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
yatırım
“Bir makineden çok daha fazlası” “A Lot More Machine”
Americraft Fabrika Müdürü olan Randy Brown: “Bu şimdiye kadar karşılaştığımız bir makineden çok daha fazlası.”
Americraft Carton, Inc. Fabrika Müdürü Randy Brown, Heidelberg Diana X115 kutu katlama ve yapıştırma makinesi ile birlikte. Randy Brown, Plant manager of Americraft Carton, Inc. with Heidelberg Diana X115
Yıllık 25 milyon dolar hacminde basılı katlanmış kutu üretimi gerçekleştiren Americraft Carton, Inc. firması, üretim kayıplarını azaltmak ve müşterilerine zamanında teslimat sunabilmek için üretim hattına Heidelberg’in Diana X 115 kutu katlama ve yapıştırma makinesi yatırımı gerçekleştirdi. Americraft Carton’da başlangıçta, iki eski kutu katlama ve yapıştırma makinesini koruyarak üretim hattının kapasitesini artırmak için eklenen Diana X 115, maliyetleri düşürdü ve diğer iki makinenin toplamından daha fazla üretken olduğunu kanıtladı.
Americraft Carton, Inc. (Winston-Salem, NC), a $25 million producer of printed folding cartons, has added a Diana X 115 folder gluer from Heidelberg to reduce a production backlog and help move product to its customers on a just-in-time basis. Originally added to increase capacity while retaining two older folding and gluing lines, the Diana X 115 quickly proved so productive that Americraft decommissioned two of its existing folder-gluers to eliminate the costs associated with running and maintaining them. The new Diana X 115 helps ensure that the finishing
Yeni Diana X 115, Americraft’ın 70x100 cm ve 102x142 cm’lik makinelerden oluşan ofset baskı bölümünün baskı sonrası ile belirli bir düzende çalışmasına imkan sağlamaktadır. Tirajlar 10 bin kartondan 1milyon kartona kadar değişkenlik göstermektedir. Americraft’da Fabrika Müdürü olan Randy Brown; “Kompleks katlama hacmimiz en son yatırımımıza bağlı olarak artış gösterdi. Saatte 10-15 bin arası
matbaa&teknik
Randy Brown, Plant Manager in Americraft Carton: “Diana X 115 is a lot more machine than we’ve ever had”
nisan 2014 march
145
yatırım
Heidelberg Diana X 115 Heidelberg Diana X 115
department is more than able to pace the output of Americraft’s 70x100 and 102x142 sheetfed presses. Run lengths range from 10,000 to 1 million cartons.
üretimimizi, 25ve 50 bin kartona kadar artırmayı başardık. Önceleri başaramadığımız hızda şimdi sipariş emrinden faturalamaya her şeyi 10 gün içerisinde yapabilmekteyiz.“ şeklinde görüşlerini dile getirdi. “Bir makineden çok daha fazlası” Brown; Americraft’ın 31 metre uzunluğunda, hizalayıcı, dip kilit, düz yapıştırma ve presleme modülleri ile çıkış ve transfer istasyonlarını içeren Diana X 115 makinesi için “Bu şimdiye kadar karşılaştığımız bir makineden çok daha fazlası. Sonuç olarak makinenin ayarları biraz daha uzun sürebilir ancak muazzam üretim yetenekleri ve makinenin hızı ile alınan sonuçlarda bunu telafi etmektedir.” şeklinde görüşlerini ifade etti. Sınırsız bir şekilde konfigüre edilebilen Diana X 115, dakikada 650 metrelik üretim hızı ile en üst kalitede sonuçlar sunmaktadır. Dokunmatik ekran sayesinde hızlı ve kolay kullanım mümkün olurken, yüksek otomasyon ve kısa hazırlık süreleri sunulmaktadır. Brown, firmanın yeni ekipmanları ile hızlı hareket etmesi adına ayrıca Heidelberg’den kapsamlı eğitim ve destek de sağlamıştır. Americraft Carton firması, 1980’lerden bu yana satın alma yoluyla istikrarlı bir büyüme sergiledi. Bugün, ülke çapında yedi üretim tesisini işleten özel bir firma konumundadır. Hizmet verdiği pazarlar arasında, gıda, güzellik ve sağlık, tütün mamulleri, otomotiv, ev ürünler, giyim, oyuncak ve spor ekipmanları bulunmaktadır. Baskı sonrasındaki üretim kapasitesinin artırılması ile birlikte şirket, ekmek, tereyağı gibi gıda, sağlık ve güzellik piyasalardaki mevcut ayak izini büyütmeyi hedeflemektedir.
146
“Our complex multifold volume is up, primarily as the result of a recent acquisition,” explained Randy Brown, plant manager. “We’ve basically doubled our output from 10,000-15,000 cartons per hour to between 25,000 and 50,000 cartons per hour,” Brown said. “It wasn’t that we couldn’t keep up, but now we can turn everything around from receipt of the purchase order to delivery within 10 days.” “A Lot More Machine” At 31 meter in length, and comprising blank alignment, lockbottom, collapsible box, and pressing modules, as well as ejector and transfer stations, Americraft’s Diana X 115 is “a lot more machine than we’ve ever had,” Brown explained. As a result, “Setups can take slightly longer, but the tremendous production capabilities and speed of the machine more than make up for it on the back end.” The endlessly configurable Diana X 115 produces top-quality results at speeds up to 650 meter per minute. Quickly and easily operated via touchscreen display, the Diana folder-gluer boasts a high level of automation and exceptionally short makeready times. Brown also credits thorough training and strong support from Heidelberg with helping the company get up to speed with the new equipment. Americraft Carton has exhibited steady growth through acquisition since the 1980s. Today, the privately held company operates seven manufacturing plants nationwide. Markets include food, health and beauty, tobacco, automotive, household products, apparel, toys, and sports equipment. Having beefed up its postpress production capacity, Americraft aims to grow its existing footprint in the food, health, and beauty markets that are the company’s bread and butter, Brown said.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Konica Minolta IPEX’de Yeni Makinelerini Sergiledi Yapılan basın toplantısında IPEX fuarı boyunca sergilenecek makineler, firma yetkilileri tarafından tanıtıldı. Londra ExCeL’de düzenlenen IPEX fuarı kapsamında 24 Mart 2014 tarihinde Platinum Salonda düzenlenen Konica Minolta toplantısında firmanın fuarda sergileyeceği ürünlerin bilgileri firma yetkilileri tarafından verildi. Toplantıda Toshitaka Uemura, Konica Minolta Genel Müdürü, Akiyoshi Ohno, Konica Minolta Inkjet Bölüm Yöneticisi ve Olaf Lorenz, Konica Minolta Uluslar arası Pazarlama Bölümü Genel Müdürü hazır bulunarak katılımcılara yaptıkları sunumlar eşliğinde ürünleri tanıttılar. Sahneye ilk gelen Uemura, detaylı bir şekilde Konica Minolta çözümlerinden bahsetti. Uemura,MGI ile yaptıkları işbirliğinden bahsederek sahneden ayrıldı ve yerini Ohno’ya bıraktı. Yeni Sanayii Devrimi Ohno, tekstil baskısına odaklandıklarını vurgulayarak sözlerine başladı. KM – 1 modelinden bahseden Ohno, “Bu model ile baskı devrimini gerçekleştirdik” dedi. Artık geçerli olanın düşük aksama süresi ve kayıp zaman olduğuna işaret eden Uemura KM – 1’in teknik özelliklerini detaylı biçimde anlattı. Ohno, Komori ortaklığında KM -1’in daha da güvenilir bir makine haline geldiğini belirtti. Ohno son olarak, “İngiltere’de sanayi devrimi 1760 senesinde başladı, biz de burada bu sene yeni sanayi devrimini gerçekleştireceğiz” dedi ve yerini Lorenz’e bıraktı. Hizmet Odaklı Anlayış Son olarak sahneye gelen Lorenz, bundan 10 sene önce sıfırdan başladıklarına vurgu yaparak sözlerine başladı. Zaman içindeki hızlı gelişimlerinde detaylı olarak bahseden Lorenz, “Artık son yıllarda üretim merkezli anlayıştan
148
hizmet odaklı anlayışa geçtik” şeklinde konuştu. Lorenz de IPEX’te sergiledikleri makinelerden bahsederek MGI ortaklıklarına değindi ve sözlerine son verdi. IPEX 2014’ün yıldızı oldu Konica Minolta konvansiyonel makine üreticilerinden görmeye alıştığımız başrolü bu Ipex’te üstlendi ve bin 200 metrekare ile fuarın en büyük alanını kapladı. Şirket tüm pazarlama argümanlarını da kullanarak IPEX’te şov yaptı ve matbaa sektörüne değer verdiğini, gösterdi. Konica Minolta standında Konica Minolta Türkiye Pazarlama Müdürü Orhan Doğan ile yaptığımız stand turunun ardından sorularımız sorduk: Konica Minolta bu fuara bu kadar büyük alanla katılmakla, sponsorluklarıyla ve pazarlama harcamalarıyla neyi hedefliyor ve bu fuardaki konsepti nedir? Orhan Doğan: Konica Minolta IPEX’te devam edeceğini zaten 1,5 yıl öncesinden duyurmuştu. Xerox ve Heidelberg’in katılmayacağını duyurmasıyla başlayan katılmama anonslarına rağmen bize tam tersi iletildi. Şirket olarak kesinlikle IPEX’te olacağımız ve destekleyeceğimiz duyuruldu. Konica Minolta son on yıldır profesyonel makine üreterek pazara hitap etmeye başladı. O günden
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
ve yılın sonunda piyasaya sunulacak olan rulodan ruloya etiket baskı makinemiz var, bunun AR-GE’si hala devam ediyor. 2014 sonunda daha net şeyler söyleyebilirim. Temel teknolojisi yine lazer ve kuru toner tabanlı olan bir makine olacak.
bugüne ürünlerimizi geliştirerek ve pazardaki yerimizi de sağlamlaştırarak devam ettiğimize inanıyoruz. Bunu merkez olarak Japonya da destekliyor ve AR-GE’ye büyük yatırımlar yapıyor. KM-1, bobin etiket makinesi ve yeni gelen ürün serimizde yapılan geliştirmeler ve yatırımlar bunun bir örneği. Piyasadan gelen geri dönüşleri dikkate alarak sistemleri baştan sona yeniledik. Toneri de sürekli geliştiriyoruz ki mümkün olduğunca ofset baskıya yakın şekilde yüksek çıktı kalitesi alınabilsin. Buradaki bin 200 metrekarelik bu standla bulunarak sektöre şu mesajı vermek istiyoruz; Biz Konica Minolta olarak sektörümüze destek olmak istiyoruz ve sektör de yanımızda. Burada gösterilen çözümlerle de bunu anlatmaya çalışıyoruz. Matbaaya ya da matbaacılara daralan iş alanlarında yeni fikirler sunarak onların yeni ufuklara açılmasını sağlamak istiyoruz. Umarım bunu da başarılı bir şekilde anlatıyoruzdur. Sergilenen makineleri sıralayabilir misiniz? Orhan Doğan: Şu anda elimizdeki en eski ürün 70 HC dediğimiz C70 HC, high chroma toneriyle çalışan makinemiz. RGB renk alanından renkler üretebiliyor, özellikle spot renkleri. Bu anlamda da oldukça öne çıkan bir makine. Fotokitap işi için ideal çözümümüz. Şu anda da kuru tonerle çalışan tek örneği. Konica Minolta’nın bu tonerde 50’den fazla patenti var ve geliştirmeye de devam ediyor. Press C 1060 ve 1070 ürünlerimiz var. Bunlar da şu anda mevcut olarak piyasada bulunan Press C 6000 ile 7000’lerin devamı olan ürünler. Burada da bir hayli geliştirme oldu. Önümüzdeki aylarda bunların lansmanlarını yapmaya başlayacağız. Daha sonra ise bir üst segmentimiz var Press C 8000İ; 8000’in devamı olan 1085 ve 1100 olacak. Makine baştan sona tamamen yeniden üretildi. Oradaki amaç da orta hacimli çalışan matbaalara ve işletmelere ürün sunmaktı. Minimumda 300 bin maksimumda 700 bin A4 baskı kapasitesiyle çalışan yerlere bu makineyi götürmek istiyoruz. Daha düşük tirajlar yapabilen müşterilerim için yatırım anlamında verimsiz kalıyor. O müşterilerimize de 1060 ve 1070 ile ilerlemelerini tavsiye ediyoruz. Bu makinelerin de aylık A3 hacmi 100 bin ile 200 bin arasında değişiyor. Bunların dışında yine C1060 ve 1070 tabanında geliştirilen
matbaa&teknik
KM – 1 İkinci Kez Tanıtıldı Siyah – beyaz makinelerimiz var. 40 gr ile 350 gr arası ağırlıkları destekleyen, yaklaşık 45-50 milyon A3 ömrü olan makinelerimiz. Tamamen siyah-beyaz, monochrome üretime dayalı makinelerimiz. Kitap üretimi için olan, önlü arkalı baskı yapabilen 2250 modeli bulunuyor ama teknolojisi 1250’lerle aynı. Burada da bu iki makineyi sunabiliyoruz sadece. Aslında siyah-beyaz fazla iddialı olduğumuz bir alan değil, renklide daha çok iddialıyız. En üst segmentte de Komori ile ortak geliştirdiğimiz KM-1 makinemiz var. Bu makine ikinci kez piyasaya tanıtıma sunuluyor ama henüz Konica Minolta’nın satışa yönelik bir çalışması yok. drupa’ya kadar satışa hazır hale getirilmesi planlanıyor. En son olarak da MGI ortaklığından sonra MGI’ın Konica için geliştirmiş olduğu Jet Varnish var. 3 boyutlu lak üretebilen lak makinesi. Bu makineyi de burada tanıtıma sunduk, yakın zamanda da Türkiye pazarında satışa sunulacak. Buradaki MGI’ın Jet Varnish’ine göre farkı ebatta. Jet Varnish medyaları B2 tabakaya kadar destekleyebiliyor, bizim makinemiz 36 cm’ye 120 cm’lik ebatlarda işlem yapabiliyor. Bunun dışında tanıttığımız birçok yazılımımız var. Morgana gibi üçüncü parti sonlandırıcı şirketleriyle birlikte sonlamış ürünleri daha çok yakından göstermeye çalışıyoruz ki matbaacılar da ürünün aslında çıktıktan sonra ne hale geldiğini ve makineye yatırım yaptıklarında bunun nerede kullanabileceklerini görsünler. Matbaacıların işe göre makineden çok makineye göre hangi işler uygulanabilir buna bakmaları lazım. Bunları görmelerini istiyoruz ki yatırımlarını daha doğru yönlendirebilsinler. Matbaacıları dijital baskıya geçiş noktasında istekli görüyor musunuz? Orhan Doğan: Haliyle bir hızlanma var. Bunu artık hissedebiliyoruz, talep de giderek artıyor. Bu duruma drupa’nın bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Tüm dijital üreticilerine bir yönlenme var. Ricoh Türkiye’deki değişimi gerçekleştirdi, Kyocera ile ilgili duyumlar geliyor. Aslında tüm üreticiler artık Türkiye’yi bulunulması gereken bir pazar olarak görüyorlar ve yatırımlarını buna göre yönlendiriyorlar. Bu da profesyonellerin işine yarayacak bir şey. Bu sadece fiyat olarak yansımayacak matbaacılara, hizmet kalitesinde de mutlaka bir artış olacaktır. Çünkü küresel şirketler müşteri memnuniyetine çok önem veriyorlar ve tüm çalışmalarını bunu artırmak için gerçekleştiriyorlar. Tatlı bir rekabet olacağını düşünüyoruz ve de sonunda bu rekabetten müşteriler ya da kullanıcılar faydalanacaklar diye düşünüyorum.
nisan 2014 march
149
ayın konusu
FujiFilm’den Dijital Baskı Atağı Ipex 2014’e önem veren ve iyi hazırlanan tedarikçilerden biri de Fuji Film oldu. Fuji Film standı tamamen bir dijital baskı çözüm merkezi olarak görünüyordu. 2010 Ipex’in de 50 x 70 dijital baskı makinesi JetPress ile geleceğin işaretlerini veren Fuji Film bu fuarda da geliştirdiği JetPress makinesinin yeni versiyonuna, iki yeni bobin beslemeli baskı makinesini ekleyerek yer aldı. Fuji Film Türkiye’den Ahmet Kocaman “Ipex fuarının katılımcılarına bakıldığında temanın dijital olacağı önceden belliydi” diyor. Fuarda bir araya geldiğimiz Kocaman, sergilenen dijital baskı çözümleri ile ilgili olarak şu bilgileri dergimizle paylaştı: Üç dijital baskı çözümü bir arada “Fuji Film bu fuarda üç ana ürününü sergiliyor. Bir tanesi 50 x 70 dijital tabaka baskı makinesi Jetpress 720. Burada 720S modelinin lansmanı yapılıyor. S modeli değişken data baskısı yapabilen ön arka uyumunu sağlayan yeni ekipmanları da içeren bir model. İkinci makine, Jetpress 540 W. Yani rulodan ruloya ön arka baskı yapabilen bir makine. Ve yine rulodan ruloya dijital etiket baskı makinemiz; Graphium. Bu iki makinemiz çok ilgi gördü.”
Ahmet Kocaman
Graphium geliştirilerek IPEX’e getirildi Graphium makinesini geliştiren FFEI şirketinden Andy Cook ise 2013 Labelexpo’sunda ilk kez gösterilen Graphium ile ilgili yeni geliştirmeler olduğunu anlattı: “Graphium’u geçen yıl sergilediğimizden beri daha çok online seçenekler geliştirdik. İlk kez IPEX’te fleksoyu ve tabaka kesme makinesini inline olarak sergiliyoruz. Otomatik bobin geri sarıcı için de bir yazılım geliştirdik. Bunu Graphium çözümlerinin genel esnekliğini artırmak için yapıyoruz. IPEX’e katılan etiket baskıcılarının sayısı bizi çok memnun etti. Bence insanlar tüm bu sistemin nasıl otomatikleştirilmiş ve bütüncül bir çözüm sunduğuyla ilgili yorumlar yapıyorlar, bu da iyi bir şey. Ayrıca uyguladığımız vernik çok yüksek baskı kalitesi sunuyor. Böylelikle daha çok serigrafiye benzeyen yüksek parlaklık sunabiliyoruz ve ayrıca mat sonlandırmayla da lightfoot baskı görüntüsü elde edebiliyoruz. Pazarda büyük ilgi uyandırdığımızı düşünüyorum.”
150
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Andy Cook
Farklılaşmak isteyen matbaacılar için JetPress Kocaman, JetPress’in farklılaşmak isteyen matbaacılar için uygun bir seçim olacağı görüşünde. Kocaman bu makine için “Ofset baskı yapan müşterilerimize düşük tirajlarda maliyet avantajı tarafında bir avantaj sağlamıyor gibi görünüyor. JetPress, farklı materyallerle farklı aplikasyonlar yapmak isteyenler için çok uygun bir makine” diyor: “50 x 70 makinemiz farklı uygulamalar peşinde olan matbaacılar için uygun bir makine. Özel aplikasyonlar yapabiliyor olması ve değişken data baskısı yapıyor olması bu makinenin önemli avantajları. Özellikle baskının çeşitlenmesi durumda pazarını artacağını düşünüyorum.” Bobin beslemeli makinelere daha çok ilgi var “Bobin beslemeli baskı makinemiz için görüştüğümüz çok matbaacı var. Kitap ve dergi baskısı yapan firmalar bu konuda araştırma yapıyor. Ekonomik duruma bağlı olarak hızlı kurulumlar olabilir. Graphium ile ilgili de çok yeni olmasına rağmen önemli gelişmeler var. Kalite ve yatırım maliyetleri açısından gerçekleştirilebilir hedeflere gelindi. Bu da ilgiyi artırıyor. Yoğun bir rekabet ama rekabet kullanıcıların sigortası.” Andy Cook da matbaacıların bu konuya ilgisinden çok memnun olduklarını anlatıyor: “Ticari baskıcıların etiket ve ambalaj baskı işinde daha çok geliştirme yaptığını görüyoruz. Bu hafta tartışılan konulardan birisi de bu olmuştu. Ticari baskıcı dijital dünyaya giriş yaptı, bu gerçekten çok ilginç. Etiket ve ambalaj yapmaya başladılar ve şimdi burada gerçekten
matbaa&teknik
büyük bir fırsat gördükleri için daha farklı çözümlere yönelmek istiyorlar.” Fuji Film adım adım ilerliyor Kocaman “Fuji Film gelecekle ilgili planlarını yaparken dijital baskı konusunda yatırım yapmaya yıllar önce bir karar vermişti” diyor: “Fuji Film şimdi bu karar doğrultusunda hareket ediyor. Geniş formatta UV baskı, dar ebat, web ve etiket olmak üzere tüm alanlarda ilerliyor. Önce bir mürekkep firmasını satın aldı. Daha sonra bir kafa üreticisi firmayı satın aldı. Dijital baskıya verdiği önem gelecekte bu konuda daha büyük adımlar atacağının sinyallerini vermişti. BU pazarda daha da büyüyerek devam edecektir.” Bir sonraki randevu Fespa’ya “Yıldan yıla inkjet baskıların birim maliyeti azalıyor ama yine de yüksek tirajlarda ofset tercih edilecek. Dijital baskıda avantaj 10 bine kadar çıkabilir ama ofsete yetişmesi imkansız. Şahsi kanaatim baskı pazarından dijitalin alacağı pay artacaktır ama en çok yüzde 10’a kadar çıkabilir. Bu payı son kullanıcıların basım tercihi belirleyecektir. Ofset her zaman varlığını sürecektir. Dijital ise kendi pazarını oluşturacaktır. Fuji Film olarak bu fuarda serilenmeyen geniş formatta da çözümlerimiz var. UV mürekkep baskı üzerine yoğunlaşmış durumdayız. En iyi servis ve destek hizmetini sağlamaya devam edeceğiz. Bu çözümleri de Fespa’da görebileceksiniz.”
nisan 2014 march
151
ayın konusu
Başkurt Okaygün’ün Gözünden
Basım Endüstrisinin Bugünü Başkurt Okaygün: “Matbaacılık devam edecektir. Ama pek çok kuruluş yok olacaktır. Sadece ve sadece fiyatla hizmet verenlerin çok uzun yaşayacağını sanmıyorum. Hizmetin kalitesini ve şeklini artıran kuruluşlar kalacaktır.”
Başkurt Okaygün Türk Basım Endüstrisinin çok önemli isimlerinden biri. Gerçek anlamda Türkiye’deki basım teknolojisi devriminin odağında ticari olarak yer alan Okaygün, Metro Mümessillik ile Türk Basım Endüstrisine iki önemli şey kazandırdı. Biri en güncel teknoloji, diğeri ise bugün kendilerine çok güvendiğimiz birçok uzman tedarikçi. Okaygün, Metro okulundan yetişen bu çok önemli uzmanlar için “Hepsi ile iftihar ediyorum. Hepsi mükemmel iş adamları oldular” diyor. Ipex 2014 sırasında GOSS standında bir araya geldiğimiz Okaygün’e günümüzde ülkemizdeki basım işi hakkında neler düşündüğünü sorduk, hatta matbaacılar için tavsiye istedik. 1957’de gazetecilikle işe başladığını anlatan Okaygün, 1974’de giydiği iş adamı gömleği ile halen devam ediyor:
152
1962’den bu yana GOSS ile birlikte “Gazeteciliği seviyorum. Bu endüstriye birçok yeniliği ben getirdim. Bizim önemli hocamız Haldun Simavi idi. Biz ondan çok şey öğrendik. Türkiye’ye ilk web ofseti getiren Haldun Simavi’dir. Yıl 1962 idi. Ben de 1962’den bu yana GOSS ile birçok şekilde birlikte oldum. GOSS son derece ileri görüşlü, yenilikçi bir şirket. Türkiye’de hak ettiği yeri her zaman bulan bir şirket. Rekabet her zaman iyi bir şeydir ama GOSS Türkiye’nin en çok web ofset baskı makinesi üreticisidir. Hem double widht hem single width olarak çoğunlukla GOSS kullanılmaktadır. GOSS ustaları olarak da çok tecrübeli bir ekip var. Birçoğu ile de çalıştım. Türkiye’de okuduğunuz gazetelerin birçoğunun baskısında GOSS makineler kullanılmaktadır.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
GOSS son dönemde yeni bir hamle yaptı ve iki yeni işe girdi. Bunlardan bir tanesi ambalaj işi. Bir diğerinde ise sadece büyük makinelerde bulabileceğiniz otomasyonu küçük bir makineye uyguladı. GOSS Magnum Compakt. Tirajların düştüğü, ama gazete sayılarının azalmadığı böyle bir ortamda çok hızlı işten işe geçilebilen bu çözüm ile çok başarılı olacağını inanıyorum.” Sizce Türkiye’de yeni web yatırımı olur mu? “Büyük gazete makine yatırımlarını beklemek hayalcilik olur. Öte yandan gazeteler basıldığı sürece eskiyen makinelerin de yenilerle değiştirilmesi lazım. İşçilik pahalı hale gelince teknolojinin yenilenmesi önem kazanıyor. Türkiye’de sadece gazete basan işletmeler var. Ama bence ellerindeki çok eskimiş makineler verimli çalışmıyor. Bir süre sonra kârlılıklarını yüksek tutmak yeni ve işletme maliyeti daha düşük makinelere yönlenmek zorundalar. Gazeteleri zorlayan unsurlardan biri de tablet uygulamaları. Artık her gazetenin tablet kopyasını görüyorsunuz. Bazıları bunu ücretsiz yapıyor ki ben buna karşıyım, bedava olmaması lazım. Bazıları da ücretli yapıyorlar. Bu da maliyetlerini düşürüp kârlılıklarını yükseltmekte çok önemli bir unsur. Ticari ve yarı ticari weblere gelince son altı aydır yaşananlarla ders kitabı piyasayı dondu kaldı. 2015’te bütün dershaneler kapanıyor. Devletin bastırdığı kitap sayısı ortada ve buna ilaveten devlet artık tablet dağıtmaya başladı. Bu da basım dünyası açısından ciddi bir problem.” Türkiye web pazarını nasıl değerlendirirsiniz? “1962 senesinden beri içinde olduğum bu endüstride teknolojik gelişmeler tabii olağanüstü. Ama bunun ne kadarı yeterli faydayı sağlayacak şekilde uygulanıyor, bilemiyoruz. Maalesef özellikle kurutmalı web piyasasında baskı fiyatıyla rekabet etmek, sadece ve sadece ben sana daha ucuza basarım diyerek başka müşterinin malını alıp basmak çok olağan bir hale geldi. Bu durum aslında uzun vadede bütün bu işi yapanları zarara sokuyor. En önemlisi müşteri memnuniyeti ve bağımlılığı kalmadı. Hiçbir müşteri -ben şu matbaa ile çalışıyorum, değiştirmek istemiyorum, diyemiyor çünkü başka bir matbaa geliyor ve daha uygun fiyatlar teklif edebiliyor. Çok ciddi yatırım yatırımlar yapan matbaalar var, bu fiyatlarla nasıl kâr ediyorlar, düşünmek bile istemiyorum. Edemiyorlar çünkü. O yüzden endişe verici bir durum olduğunu söyleyebilirim.” Artan ikinci el web ofset baskı makineleri hakkında ne düşünüyorsunuz? “İkinci el, ucuz ve düşük maliyetli bir yatırım görünüyor
matbaa&teknik
ama ben her zaman ikinci el makinelerde bütün maliyetleri üst üste koyduğunuzda birinci elin %80’ine mal olur. Yani aslında çok ucuz değil. Ama Türkiye’de çok müteşebbis var. Dolayısıyla ikinci el makineyi alıp bir an önce ucuz fiyata bir sürü iş basıp ya bir kısmı iflas ediyor ya da kredi veren firmalar bu makineleri ellerinden alıyor. Biliyorsunuz üreticiler de ikinci el işine girdiler. Böylelikle Türkiye’ye çok fazla makine girdi. Yeni makine sayısından daha fazla ikinci el makine girdi. Bu da endişe verici bir durum.” Endişe verici ise matbaacılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? “Matbaacılık devam edecektir. Ama pek çok kuruluş yok olacaktır. Sadece ve sadece fiyatla hizmet verenlerin çok uzun yaşayacağını sanmıyorum. Hizmetin kalitesini ve şeklini artıran kuruluşlar kalacaktır. Birçok büyük matbaa ile görüşüyorum. Birçoğu endişeli. Birçok matbaacı biliyorsunuz insert işine girdi. İnsert şimdi tablete kaydı. Bugün Hürriyet’te basıyorsunuz Bauhaus’un sayfası insert tabletinizde açılıyor. Bunlar da yadsınamayacak teknolojik gelişmeler. Çok hatalı yatırım kararı alan kuruluşlar oldu. Firmaların matbaacılara kredi açması, leasing şirketlerinin desteklemesi yatırımı kolay hale getirdi. Bu kadar kolay kredi verilebilmesi aslında yatırımcıların zararına. Son zamanlarda Türk lirasının değer kaybetmesi, dövizle borçlananları zor duruma soktu. Yine de popülaritemizi koruyacağız. Yatırımcılar daha akıllı davranacaklar en iyi neyi yapıyorlarsa ve onu satabiliyorsa o işi yapacaklar.”
nisan 2014 march
153
ayın konusu
Scodix, Geleceğin İşini Yapıyor Muzaffer Babataş: “Scodix’in yaptığı işleri, verdiği efektleri görüyorsunuz. Basılı materyallerin daha değerli olmasını sağlıyor. Zaten gelecek de bu. Sıradan bir baskı yaptığınızda para kazanamıyorsunuz. O baskıyı farklılaştırdığınızda para kazanmaya başlıyorsunuz.”
MatSet Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Babataş, külçen ve daralan baskı pazarından çıkışı artı değer kazandırılmış işleri basmakta gördüğünü, söylüyor. Ipex 2014 esnasında Scodix standında bir araya geldiğimiz Babataş’a göre “Herkesin bastığı işleri basarak para kazanma dönemi bitti”: Farklı baskılar için “Biz dijital baskının geleceğini erken gördük. Plan programımızı ona göre yaptık. Bu yönde yol kat etmeye başladık. HP Indigo hem endüstriyel hem de ofset bölümünde çok başarılı ve bu başarısı devam edecek. Artık bakının her alanında dijital var. Ofsette, etikette, ambalaj da, esnek ambalajda… Bu anlamda temsilciliklerimiz arasında yer alan dijital konverting üreticisi Scodix’in geleceğinin de çok iyi olacağını düşünüyorum. Scodix, yaptığınız işe artı değer kazandırıyor. Başlangıçta yatırım maliyeti yüksek gibi görünmesine rağmen getirdiği katma değerin o maliyetin çok çok üstünde olduğuna inanıyorum. Yaptığı
154
işleri, verdiği efektleri görüyorsunuz. Basılı materyallerin daha değerli olmasını sağlıyor. Zaten gelecek de bu. Sıradan bir baskı yaptığınızda para kazanamıyorsunuz. O baskıyı farklılaştırdığınızda para kazanmaya başlıyorsunuz. Sıradan baskıyı herkes yapıyor. Sizin müşteriye farklı şeyler sunabilmeniz lazım. Dijitalin ofsetten pay almasının sebebi de bu.” Scodix Nisan’da Matset Demo merkezi’nde “Scodix bu ay başı itibariyle demo merkezimizde de kurulacak. Matbaacılarımız çok ilgili olduklarını sevinerek görüyoruz. Bugüne kadar çok iyi tepkiler aldık. Şimdi demo merkezimizde Scodix’i yakından görmek ve isterlerse işlerini bastırmak imkanı da bulacaklar.” İleri iyi görmek lazım “Biz Türk basım endüstrisi olarak bir hata yaptık. Çok fazla makine yatırımı yapıldı. Rekabet kârlılığı azalttı. Ama bu da bir tecrübe. Eğer matbaacı geleceğe yönelik
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
plan programını yapar, matbaacılığın nereye gittiği görebilirse para kazanmaması mümkün değil. Yalnız ileriyi görmek lazım. Eğer dijitale gidiyorsak dijitale göre hazırlık yapmak lazım. Başka bir alana kayma varsa ona göre planlama yapmak lazım. Yani makineye alalım herkesin bastığı işleri basayım ve para kazanayım dönemi bitti. Bastığınız işlere artı değer katmak, müşteriye değişik şeyler sunmak zorundasınız. Bunları yapabilen de tabii ki ekonomik krizden etkilenir ama ayakta kalmasını becerebilirler.” Ipex 2014 hakkında “Sektörümüzün en önemli problemlerinden bir tanesi, masrafların ağır olması ve bu ağır masraflar sebebiyle mesela sizin de gördüğünüz gibi Ipex fuarına katılan çok az. Ben burayı eski Ipexlerle kıyasladığım da lokal bir fuar olarak gördüm. Bu fuarı iki saate gezmek mümkün. Bunun nedeni de bu fuarların sık olması, dünya ekonomisinin dar boğazda olması ve fuar masraflarının yüksekliği. Bu yüzden firmalar artık fuar katılımlarında daha
şeçici davranıyorlar. Bu fuara baktığımızda büyük firmaları göremiyoruz. Heidelberg, HP, Canon, Roland. KBA, Xerox gibi. Bana göre Ipex gelecekte çok küçülebilir.” Eski fuarlar heyecan veriyordu Daha önçeki Ipex’lerde temsilci olduğumuz firmalar çok iyi hazırlanmışlardı. Katılımcı sayısı ve Türkiye’den gelen ziyaretçi sayısı da fazlaydı. Eski fuarla heyecan veriyordu. Eski fuarlarda satış vardı. Üretici de ziyaretçi de çok memnundu. Dünyanın her yerinden gelen insanlar alış veriş imkânı buluyordu. Şimdi yatırımlar azaldı. İnsanlar yatırımdan ziyade sürdürülebilirliklerini planlıyorlar. Bütün dünya ekonomisi ile ilgili bir durum. Zaten her şey birbirine bağlı. Dünyada bir ekonomik daralma var. Firmalar küçülüyor masraflarını azaltmaya başlıyor. Tabii burada dijital iletişimin de etkisi var. Dünya elinizdeki bilgisayarda. Her türlü bilgiye bilgisayardan ulaşabiliyoruz. Bana göre fuarların daha geniş aralıklarla yapılması lazım. Herşey iyi hesaplanmalı. Bir fuara katılmak ziyaret etmek ucuz değil.”
Londra’dan Ankara’ya Dijital in-line kitapçık yapım üreticisi IBIS Entegre Ciltleme Sistemleri şirketi, Ipex’teki standında yüksek hızlı Smart-binder SB-3 ‘Plus HS’yi Meteksan’a sattığını duyurdu. IBIS Entegre Ciltleme Sistemleri Müdürü John Cracknell “Pazar lideri olarak ünümüzü dünya çapında firmalar için sunduğumuz özel çözümler ve hayati önem taşıyan hizmetler sayesinde kazandık. Ipex’te bir anlaşma imzalamış olduğumuz için çok mutluyuz, bunun da ileride doğacak taleplerin bir başlangıcı olduğuna inanıyoruz. Ipex bize muhteşem bir yol açtı – Katıldığımız ve Smart-binder sistemimizi çalışırken gösterebildiğimiz için çok memnunuz”, dedi. Cracknell sözlerini şöyle sürdürdü: “Pazar lideri sonlandırma sistemlerimiz bize alıcı için daha uygun ve daha çabuk baskı yapma konusunda kolaylık sağlıyor. Bizim IBIS isteğe bağlı in-line sonlandırma sistemlerimizle kombine edilmiş değişken data baskı bunu çok verimli bir şekilde yapabiliyor.”
Londra ExCel’de 24-29 Mart tarihleri arasında düzenlenen Ipex fuarında IBIS, Meteksan gibi firmalar tarafından talep edilen kişiselleştirilmiş, yüksek kaliteli ve yüksek hızlı kitapçık baskısı çözümlerini gösteriyordu.
matbaa&teknik
IBIS Smart-binder sistemi yüksek tirajlı değişken data çıktısı için geniş yelpazede tel dekiş ve Amerikan cilt sonlandırma seçeneği sunuyor. Smart-binder ya sürekli bir dijital web baskı makinesiyle beraber in-line olarak ya da yakın hatta bir rulodan ya da off-line tabaka besleyiciden işlem görebiliyor.
nisan 2014 march
155
ayın konusu
Pasifik Sonlandırma Yenilikleri ile Ipex’teydi Serdar Tokel: “Geçtiğimiz yıl ilk kez sergilediğimiz MK Masterwork, Türkiye’de çok yeni olmasına rağmen çok sayıda projemiz var. Şu anda iki makine çalışıyor. Projelerimize baktığımda bu yılı sekiz makine daha ilave ederek tamamlayacağımızı sanıyorum.”
Türk basım endüstrisinin önemli tedarikçilerinden biri olan Pasifik Mümessillik temsilcisi olduğu MK, Duplo ve Multigraf şirketlerinin en güncel teknolojileri ile Ipex’te yer aldı. Şirket Genel Müdürü Serdar Tokel ve Ürün Müdürü Sedat Onar, fuarda sergilenen makinelerle ilgili bilgileri paylaştılar. Fuarın eski havasından uzak kalmasını eleştiren Tokel, ziyaretçi sayısının azlığı konusunda da üzüntüsünü paylaştı. MK standında bir raya geldiğimiz Tokel, standa sergilen yeni makine ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: “MK Masterwork Çin pazarında çok kuvvetli bir şirket. Özellikle sigara ambalajı konusunda çok uzak ara birinci. Yaklaşık 100 adet patentleri var ve bunları makineler üzerinde uyguluyorlar. Özellikle aynı zamanda yaldız gofraj, yaldız kesim veya gofraj kesim ve arkasından tam ayıklama yapan makineleri var ve dünyada bu tip makineler sadece MK tarafından üretiliyor.” Inline kalite kontrol sistemi ile farklılaşan MK “MK Masterwork, bu fuarda Inspector MK420Q makinesi sergiliyor. Bu makinenin en önemli özelliği 90 – 650
156
grama kadar baskılı malzemeyi tekrar tekrar kontrol edebilmesi. Toplam 4 kamera sistemi bulunuyor makine üzerinde. Çok hızlı kontrol yapabiliyor ve reaksiyon veriyor. Bu makinenin iki farklı modeli var. Dakikada 200 ve dakikada 400 tabaka olmak süratle çalışıyor. Besleme alanına 30 cm mal yükleyebiliyorsunuz. Dolayısıyla sürekli besleme yapmak mümkün. Önceden yükleme yatay olarak yapılıyordu. Artık dikey yükleme yapılabiliyor, böylelikle çizme probleminin de önüne geçilmiş oldu.” Tüm dünyada söz sahibi “MK Masterwork, İngiltere ve Amerika şubelerini açarak önemli bir hamle gerçekleştirdi. MM gibi büyük ambalaj firmalarının ana tedarikçisi haline geldi. Türkiye’de de büyük ilgi gören bir makine oldu. Geçtiğimiz yıl ilk kez sergilediğimiz MK Masterwork, Türkiye’de çok yeni olmasına rağmen çok sayıda projemiz var. Şu anda iki makine çalışıyor. Projelerimize baktığımda bu yılı sekiz makine daha ilave ederek tamamlayacağımızı sanıyorum.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Duplo ve Multigraf’dan sorumlu Ürün Müdürü Sedat Onar ise özellikle dijital sonlandırmadaki hareketliliğe dikkat çekiyor. “Her iki üretici de matbaacılara hızlı ve kaliteli bir sonlandırma imkanı sunuyor” diyen Onar, Ipex’teki sergi hakkında da şu bilgileri paylaştı:
baskıcılar için zaten vazgeçilmez bir çözüm.
Duplo Türkiye’de lider “Duplo ile ilgili olarak Türkiye’de yaptığımız çalışmalar sonucu dijital ve ticari baskı sonlandırmada pazarın %95’ine hakim duruma geldik. Bu yoğun çalışma sonucunda müşterilerimiz desteği ve güveni ile bu konuma geldik. Duplo’nun yeni bir çok makinesi mevcut. Ipex’te de sergileniyor. PUR kapak takma makineleri, dijital kesim, perforaj, pliyaj makineleri, yeni tel dikiş ve kırım makineleri gibi. Duplo’nun bu çözümlerine Türk matbaacıların ilgisi çok yüksek. Özellikle bir makine alan müşterimizi servis ve teknik destek sonrası Duplo’yu yeni yatırımlarında da tercih etmesi çok önemli. Yakın zamana kadar 35x50 ve 50x70 baskı yapan matbaalara makinelerimizi veriyorduk, fakat son yıllarda 70 x 100 baskı makinesine sahip müşterilerimiz de Duplo kullanmaya başladılar. Dijital
matbaa&teknik
Yeni üretilen DC646 Pro modelimiz perforaj, pliyaj ve kesimin yanında zamanlı perfore yapma imkanı da sağlanıyor. Bu kulvardaki makinelerin yapamadığı bir özellik. Bu özellikle birlikte tabii kullanıcılar özellikle katma değeri yüksek işleri yapabilir hale gelecekler. Bu makineler sadece düz kesim değil özel kesim işlerinizi de yapmanızı imkan tanıyor. Aynı zamanda PUR kapak takma makinelerindeki avantajları ile ön plana çıkmaya başladı. 78 cm’ye kadar çıkması ile büyük ebatlar içinde kullanılabilir hale geldi. Fiyat/performans açısından müşterilerimize katkısı çok büyük. Multigraf’ın da ürettiği katlama pliyaj ve perforaj makineleri burada görülebiliyor. Multigraf çok kalın gramajlı işlerde çatlamayı önleyici bir sistem yaptı. Onlar da bu iki makineyi bir araya getiren bir sistem yaptılar burada sergiliyorlar. Multigraf’ın en çok ilgi gören makinesi ise katlama makinesi oldu.”
nisan 2014 march
157
ayın konusu
Aras Grup Beş Üretici ile Ipex’teydi Serkan Araz: “Önümüzdeki dönemde matbaacılık nereye gidiyor sorusunun cevabını bulmak için önemini koruyan bir fuar. Bu anlamda da düzenlenen seminer ve konferanslar çok ilgi ile takip ediliyor. Ticari matbaacıların da kendilerini geliştirmesi için burada olmaları gerekirdi.”
Ipex katılımcıları açısından en zengin portföy Aras Gruba aitti. Şirketin temsil ettiği şirketler arasından beş tanesi Ipex 2014’te yer aldı. Ipex 2014’e ilişkin sorularımızı Komori standında bir araya geldiğimiz şirket yönetim kurulu üyesi Serkan Araz ve Genel Müdürü Hamdi Kaymak cevaplandırdı. “Ipex 2014 salonlarında Türkiye temsilciliğini yaptığımız beş şirket var” diyen Hamdi Kaymak, bu şirketler ve sergiledikleri hakkında şunları söyledi: SBL ve MBO - iki yeni ürün lansmanı “Yeni ürün lansmanı olarak baktığımızda öncelikle SBL’den bahsedebiliriz. 70x100 ebatlı kesim ve varak aplikasyonu olan makineleri sergilediler. Bu makinedeki yenilik daha önce tek yönlü olan yaldız uygulamasını çapraz yönden de yapılarak çift yönlü hale getirilmesidir. Bu fuardaki makinenin de Polonya’da bir matbaaya kurulumun gerçekleştirecekler. SBL, A Plus
158
olarak tanımlanan tüm dünyada çok iyi bilinen üst segmentte makineler üreten bir şirket. Türkiye’de son iki yılda 13 makine kurulumu gerçekleştirdik. SBL kalitesi Türkiye pazarında kabul gördü ve aşamada geçen yıllardaki başarımızı bu yılda devam ettireceğiz. Diğer bir temsilciliğimiz olan MBO da burada. Türkiye’de daha ekonomik bütçeler sebebiyle olması sebebiyle otomasyonu çok yüksek olmayan makineleri tercih ediyoruz. Bu fuarda ise MBO standında Türkiye’de henüz lansmanını yapmadığımız yüksek otomasyonlu M80 modeli sergileniyor.” Zengrun ve Screen “Türkiye’de çok başarı kazandığımız Zengrun otomatik kapak taslama ve kutu taslama makinesi de fuarın katılımcılarından biri. Türkiye’de 30’a yakın makineleri kurduk. Çok başarılı bir makine. Bu sebeple artan bir ilgiyle çalışmaya devam ettiğimiz bir marka. Son
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
yılların yükselen trendi dijital baskı konusunda da burada yer alan markamız, Screen. Biz bu şirketin ön arka 4 renk baskı yapan makinesini bir ünite olarak Türkiye’de sergilemiştik. Burada çift ünite olarak ön arka dakikada 220 metre baskı yapabilen makineyi sergiliyorlar. Bu makine ile ilgili Türkiye’de 4 ünite bir makine çalışıyor zaten. Biz Screen’in özellikle siyah beyaz baskı makinelerinin Türkiye’de çok ilgi göreceğini düşünüyoruz. Özellikle kitap baskısında. Screen ile ilgili olarak da projelerimiz var bu fuarda takip ediyoruz. Screen, dijital ile yeni tanışmış bir üretici değil. Baskı öncesi ve dijital baskıda en önemli teknoloji geliştiricilerden biri. Biz Screen’i Türkiye’de baskı öncesinde daha çok tanıyoruz. Dünyada üretilen CtP’lerin neredeyse %50’si başka markalar adı altında da Screen’de üretiliyor. Yani aslında bir mühendislik firması. Dijital baskı konusunda dünyanın en eski ve en çok patent sahibi olan firmalardan bir tanesi. Ama Screen olarak değil farklı isimler altında yıllardır dijital baskı üniteleri üretiyor. Kendi ismi ile üretime ise son zamanlarda başladı. Yüksek kaliteli ve yüksek hızlı makinelerde dünyada en çok kurulum yapan makinedir. Oturmuş bir teknoloji. Gelişmesini tamamlamış ve gelişmeye devam eden bir fabrika. Avrupa’da Dubai’de Rusya’da kitap ve gazete baskısında birçok kurulum ve başarı hikâyesi var ve tabii Türkiye’de de. ” Ve Komori “Bu fuarda ofset baskı makineleri arasından sadece Komori var. Değişik sebeplerden dolayı. Komori de aslında katılmayacağını duyurmuştu. Ama bu fuarın konseptlerinden biri de çevreye duyarlı baskı ve eco zone olarak adlandırdıkları bir bölüm oluşturdular. Komori
matbaa&teknik
özellikle 2011 yılında lansmanını yaptığı bizim de şu anda kurulanlarla birlikte Türkiye’de sekiz makineye ulaştığımız G serisinin özelliği de çevreci olması. Bu anlamda da çok az enerji ile yüksek kalitede baskı gerçekleştiriyor. Daha az kimyasal tüketimi, daha az fire vermesi, daha verimli bir çalışma imkanı sunması ve daha kompakt bir makine olması sebebiyle bu konsepte uyduğu için bu alana dahil oldu. 5+lak H-UV makine sergileniyor. Aras Grup’unda bu hafta dördüncü H-UV G serisi Komori ofset baskı makinesi kurulumu şu anda yapılıyor. Baskı tozu kullanmadan ozon salınımı olmadan hızlı yüksek kaliteli bir teknoloji. Şu an Avrupa’da çalışan 100 civarında H-UV makine var.” Matbaacılık nereye gidiyor sorusuna cevap bulmak için Aras Grup Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Araz da fuardan memnun olduklarını anlattı. Matbaacılığın geleceğini görmek açısından önemli fırsatların bulunduğu bu fuara daha çok ilgi gösterilmesi gerektiğini söyleyen Araz, Türk matbaacılarının ilgi azlığından da şikayetçi: “Biz bu fuardan çok memnunuz. Ipex Avrupa’daki ikinci büyük fuar. Bizim rahatsız olduğumuz tek konu katılımcı sayısının azlığı ve katılımcıların da sergiledikleri makine sayısındaki azlık ve tabii ki daha az ziyaretçinin bulunması. Önümüzdeki dönemde matbaacılık nereye gidiyor sorusunun cevabını bulmak için önemini koruyan bir fuar. Bu anlamda da düzenlenen seminer ve konferanslar çok ilgi ile takip ediliyor. Ticari matbaacıların da kendilerini geliştirmesi için burada olmaları gerekirdi. Daha önceki yıllarda daha çok ziyaretçi olmasına rağmen bu fuarda gereken ilgiyi maalesef göremedi.”
nisan 2014 march
159
ayın konusu
OKI İki Yeni Yazıcısı ile Matbaa Pazarına Giriyor Lusi Adut: “OKI işletme içinde ya da orta ve küçük ölçekli matbaaların da prova baskıları için ve daha küçük baskı ihtiyaçları için baskı makineleri üretmeye başladı. Bundan dolayı da matbaa sektörü ile yolumuz çakışmaya başladı. Örnek vermek gerekirse ambalaj sektöründe ilk prova baskı ya da maket diyelim, OKI ile yapabilirsiniz. Promosyonda tekstilde çalışabilir. Bu makineler transfer baskıyı kolaylıkla yapabiliyor.” alabileceğimizi gördük. Dijital baskı anlamındaysa endüstriyel dijital baskı ihtiyacının hala devam ettiğini görüyorum. Endüstriyel pazarda hala baskı ihtiyacı var. Yapmak istediğimiz ise baskı ihtiyaçlarının bir kısmını kendi işimize aktarmak.” Ipex 2014’de bir araya geldiğimiz OKI Türkiye Genel Müdürü Lusi Adut ise Kuri’yi teyid ediyor: “OKI olarak iş dünyasının baskı işlerine yıllardır çözümler üretiyoruz. Orta ölçekli ve biraz daha üst düzey kumrularda çalışmalar var. Son zamanlarda gördüğümüz ve karşıladığımız en önemli trend üst seviye ve ihtiyaca göre baskı için çözümler üretmek. Özellikle renkli baskı ile ortaya çıkan bir trend bu.”
Lusi Adut
Ofis çözümleri ile 1986’dan beri Türkiye’den olan OKI, 2002 yılında OKI Türkiye’nin kurulması sonrasında yenilediği iş yapısına 2014 itibariyle basım endüstrisini de dahil ediyor. Geçtiğimiz Kasım ayında iki yeni yazıcısının pazara sunan şirket, bu yazıcılarla matbaacıların ne tip işler yapabileceğini IPEX 2014’de gösterdi. OKI Avrupa Pazarlama Başkan Yardımcısı Tetsuya Kuri, basım endüstrisinden pay alabileceklerini, düşündüklerini söylüyor: “Biz ofis baskı cihazlarına odaklı çalışıyoruz. Son dönemde tablet benzeri aygıtların kullanımı ofis baskısının azalmasına yol açtı. Ofis ortamında baskı ihtiyacının daraldığının farkındayız. Baskı teknolojimizin avantajından faydalanarak grafik art pazarından biraz pay
160
LED teknolojisini 20 yıldır sunuyoruz “OKI, LED teknolojisine senelerdir yatırım yapan bir marka. Hatta 20 sene öncesinde LED’i anlatmakta zorlanıyorduk. Ama LED teknolojisi ile daha kolay kullanım, farklı medyalara baskı imkanı ve yüksek hızlara ulaştık. Diğer tarafta da müşteri ihtiyaçlarında da farklılaşma görmeye başladık. Matbaa yatırımlarından bahsettiğinizde büyük yatırım rakamları isteyen ve daha yüksek tirajlarda üretim isteyen baskı makinelerinden söz ediyorsunuz. OKI işletme içinde ya da orta ve küçük ölçekli matbaaların da prova baskıları için ve daha küçük baskı ihtiyaçları için baskı makineleri üretmeye başladı. Bundan dolayı da matbaa sektörü ile yolumuz çakışmaya başladı. Örnek vermek gerekirse ambalaj sektöründe ilk prova baskı ya da maket diyelim, OKI ile yapabilirsiniz. Promosyonda tekstilde çalışabilir. BU makineler transfer baskıyı kolaylıkla yapabiliyor.” OKI’nin C931 ve ES9641 modelleri “Geçtiğimiz Kasım ayında OKI’nin pazara sunduğu iki modeli ile çok ciddi bir gelişim görüyoruz. C931 ve ES9641 modelleri. Çünkü burada bir renk daha eklendi. Normal ofis makinelerinde CMYK’a ilaveten ister beyaz ya da clear toner yani şeffaf toner kullanabilirsiniz.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Eskiden beyazın üzerine baskı yapabilirdiniz. Şimdi renkli medya üzerine de beyaz ile basabilirsiniz. LED teknolojisi ile de farklı medyalar üzerine baskı yapabildiğiniz için daha esnek bir baskı çözümü haline geldi ve bütün bunlar farklı çözümler çıkarmamızı sağladı. Bu yeni makinelerimizle 360 grama kadar kağıda baskı yapabiliyoruz. Bunun dışında kağıt olmayan etiket medyaları, klasik yazıcılarda sıcaklıktan dolayı basılamayan medyalar, UV, kimyasal ve suya dayanıklı malzemelere baskı yapabiliyoruz.” Küçük ve Orta Ölçekli matbaalar ve grafik atelyeleri için “Tabii bizim en önemli hedefimiz matbaanın bir bölümünü. Daha çok prova baskı yapan grafik atelyeleri ile küçük ve orta ölçekli işletmeleri hedeflediğimizi söyleyebilirim. Bu çalışmalar bize benzer ülkelerde -İtalya ve Almanya gibi- çok başarılı oldu. O bölgelerden kıstas alarak kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Kopyalama merkezleri ile de yakın dirsek teması halindeyiz. Şeffaf tonerle de kısmi lak benzeri bir efekt sağlayabiliyoruz. Yarı parlak ya da mat olarak adlandırabiliriz.”
Tetsuya Kuri
Sarf malzemeye dikkat “Sarf malzeme konusuna değinmek gerekirse -makine fiyatı çok düşürülerek sarf malzemesinden para kazanmak- gibi bir eğilim oluştu. Kullanıcı da makine ucuz, sarf malzeme pahalı gibi bir algı oluştu. Aslında sarf malzeme pahalı değil, makine çok ucuz. Normalde makinenin maliyeti bu değil aslında. Bu satış yöntemi sağlıksız yöntemlere başvurulmasına sebep olabilir. İnsan sağlığı kanserojen dolumlar, makineni ömrünü kısaltan çözümlere yönlendiriyor kullanıcıları. Biz OKI olarak bu durumdan daha az etkilenen bir markayız. Çünkü biz pazara sunarken makine fiyatı ile sarf malzeme fiyatının bir denge içinde olmasına çaba sarf ediyoruz. Özel çözümler üretiyoruz. Mesela daha çok kullananlar için özel paketlerimiz var. Toplu aldığında çok iyi fiyata alabiliyor. Müşterilerin kullanım alanlarına göre özel çalışmalar. Toneri kullanım ömrü çok uzun makineye az müdahale gerekiyor. Maliyeti hesaplarken sadece sarf malzemeyi düşünmüyoruz. Makineye kaç kere müdahale edilmesi gerekiyor, toner beklemeniz ne kadar sürüyor gibi kriterleri göz önünde bulunduruyoruz. Bu maliyetleri düşürmeye çalışıyoruz. Makinenin toplam sahip olma maliyetini göz önüne aldığınızda son derece rekabetçi fiyatlara sahip olabiliyoruz.” İhtiyaç olan her yerde “OKI marka olarak 1986’dah bire Türkiye’den 2002 başında OKI Türkiye kuruldu. Böylelkle pazarın ihtiyaçlarına uygun olarak çok fazla yatırım yapılmaya başlandı ve OKI marka olarak kamuyla da çalışan bir marka Tamamen distribütörler ve bayii kanalıyla çalışıyoruz. Aslında bir yazıcı sattığımızda o müşteri ile çok uzun bir birliktelik içine giriyoruz. Kamuyla çalıştığınızda çok ücra bir
matbaa&teknik
CMYK’a ilaveten ister beyaz ya da clear toner yani şeffaf toner kullanabilirsiniz.
köyde bile kurulum vermeniz lazım. Üç sene garanti uyguluyoruz. Kırka yakın ilde 50 civarında teknik servislerimiz var. Seçiliyor, eğitiliyor ve kontrol ediliyorlar. Tüm bunları kontrol edebiliyoruz ve çağrı merkezi ile müşterimiz bize kolaylıkla ulaşabiliyor. Ofis pazarında temel çalışmamız devam ediyor. Matbaa pazarında da kendimize yeni yollar açıyoruz. OKI, ihtiyaç olan her yerde çözüm üretmeye devam ediyor.”
nisan 2014 march
161
ayın konusu
MGI’dan IPEX’te 5 Yeni Çözüm 24 – 29 Mart 2014 tarihleri arasında Londra ExCeL’de düzenlenen IPEX fuarı boyunca MGI, sunduğu 5 yeni çözümle adından söz ettirdi. MGI, IPEX fuarı kapsamında bir basın konferansı düzenledi. Konferansta MGI Başkanı Victor Abergel ve MGI Pazarlama ve İletişim Başkan Yardımcısı Kevin Abergel firmanın yeni ürünleri ve stratejileri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Sözü ilk olarak alan Victor Abergel, IPEX fuarı boyunca sergileyecekleri ürünlerden ve stratejilerinden bahsederek sözlerine başladı. Victor daha sonra MGI firmasından detaylı bir biçimde bahsetti. İzleyicilerin yoğun ilgisi olan toplantıda 2013 senesinde Konica Minolta ile bir ortaklık imzaladıklarını da sözlerine ekleyerek konuyla ilgili daha detaylı bilgi vermesi için sahneye Kevin’i davet etti. Kevin sahneye gelerek herkese teşekkürlerini sunduktan sonra fuarda 5 yeni dijital çözümü tanıtacaklarını belirtti. drupa’da bile bu kadar çok ürün tanıtmadıklarına dikkat çeken Kevin, böylelikle bu fuara ne kadar önem verdiklerinin altını çizmiş oldu. IPEX’te Sergilenen MGI Çözümleri Kevin daha sonra ürün tanıtımına geçti ve ilk olarak esnek dijital baskı makinesi Meteor DP8700 XLX’ten bahsetti. Kevin, makinenin getirdiği yenilikler üzerinde detaylı bir şekilde durdu. Daha sonra DF (Digital Finishing) Pro hakkında detaylı bilgi veren Kevin, bunun tüm makinelere uyumlu olduğuna dikkat çekti. Ardından iFoil sıcak yaldız ve gofraj makinesinden de bahseden Kevin, bunun Jet Varnish 3D makinelerle uyumlu olduğunu belirtti. Makinede tabakaya, boyaya hatta kuruluma gerek olmadığını söyleyen Kevin bunun tamamıyla dijital bir makine olduğunu belirtti ve ekledi: “Bu makine tüm folyolarla kullanılabilir. Bu, sıcak yaldızda kişiselleştirme için çok uygun bir makine.” Evolution T’nin ise tüm yükseltme yazılımlarının AppleStore’dan edinilebileceğini vurgulayan Kevin, T2 opsiyonunun 3D Varnish’te saatte 2400 B2 kağıt yapabildiğine dikkatleri çekti. Son olarak Kevin, Jet Varnish 3D’nin Barcode Reaction opsiyonunun değişken data basabildiğini belirtti. Kevin ayrıca Jet Varnish 3D S’in (Smart) boyutunun yarı yarıya daha küçük olacağına dikkat çekti. Dijital baskı değil, dijital matbaa MGI Türkiye Temsilcisi Bilgitaş Genel Müdürü Murat Ada ise dergimize yaptığı yorumda MGI için “Hala tanıtım aşamasındayız aslında. Hem Jet Varnish gibi bir örneği olmayan makineyi tanıtıyoruz. Bu fikri göstermeye çalışıyoruz”, diyor:
162
“Analogtan dijitale geçtiğimiz döneme benziyor, aslında. Jet Varnish makinemiz de lak da analog’tan dijitale geçişimizi gösteriyor. Çok büyük fırsatlar sunan bir makine. Hem grafik hem de işletme açısından fırsatlar sunduğunu, söyleyebilirim. Bizim için şu an önemli olan bu makineyi mümkün olduğunca çok kişiye bu makineyi tanıtabilmek. Bizim amiral gemimiz olan 8700 makinemiz ile Türkiye’de kurulumlar yaptık. Kullanıcılar çok memnun. Ancak bu makinemiz dijital bir matbaa makinesi. Diğer markaların dijital baskı makineleri ile karşılaştırılması önemli bir hata. Bizim en önemli farkımız biz sayfa başı anlaşma yapmıyoruz. Çok başarılı bir ürün. Çok severek pazara sunuyoruz. İnandığımız ve güvendiğimiz bir makine.” 2014 iyi sonlanacaktır “Türkiye’deki ilgiye bakarsak planlarımızın biraz gerisinde kaldık, ancak bunun sebebi MGI ile ilgili değil. Printtek’in hemen arkasında olan Taksim olayları, yaz tatili, Ramazan, Bayram vb. aralar sebebiyle fuarın rüzgarını kesti. Ama şu anda 3 kurulumuz var. Hedeflerimizden sapmış değiliz. Var olan potansiyel projelerimiz aynen sürüyor sadece ertelendi. Doğru zemin hazır olur olmaz bu projeler de hayata geçecektir. Kur ile ilgili beklentiler de satın alındığı ve kur belli bir noktaya oturduğu için gelecek üç çeyrek daha iyi devam edecektir. Büyük yatırımlardan korkulduğu bir dönemde düşük tiraj ihtiyacının da Türkiye’de de arttığını düşünürsek dijital bir matbaa olarak sunduğumuz MGI için ideal yatırım dönemi, içindeyiz.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Ofset Geri Gelecek Eric Bell: “Burada bir fobi oluşmuş sadece, bu teknolojinin sonunun geldiğini düşünenlerin fobisi. Ofsetin bu durumu değişecek ve piyasa ofsetten faydalanmaya başlayacak.” arttığını görebiliyoruz, iş hala burada ve pazar da bu yöne doğru ilerliyor. Biz de pazarı şekillendirmeye ve elimizden geldiğince de pazarı tatmin etmeye çalışıyoruz. Önceden belirttiğim gibi ambalaj sektörünün değiştiğini söyleyebilirim. Burada sektörü eğitmemiz gerekiyor ama öncelikle bunu duyurabilmek için işin medya ayağında sizlere ihtiyacımız var. Birkaç hafta önce Birmingham’da Packaging Innovation fuarına katıldım. Burada birçok profesyonelle konuştum ve gördüm ki herkes çok çekingen ve bence bu süreci atlatmalıyız. Biz de firma olarak şu anda bir gelişim sürecinden geçiyoruz. Bence Türkiye çok iyi bir pazar olacak, gerçekten iyi bir potansiyel barındırıyor.
GOSS Pazarlama Direktörü Eric Bell, şirketin web ofset pazarına bakışı ve şirketin yeniliklerine ilişkin bilgiler verdi. IPEX 2014’de yer alan büyük üreticilerden biri olan GOSS, son aylarda dergimizde sıkça gördüğünüz Sunday VPak bobin beslemeli esnek ambalaj baskı makinesi ile ambalaj pazarına yeni bir alternatif sunuyor: matbaa&teknik: Ambalaj pazarında çözümler sunuyorsunuz ve bu pazara yeni bir teknoloji sunuyorsunuz. Bu konuda neler söylersiniz? Eric Bell: Ambalaj sektörü değişiyor. Web ofsetimizin de ambalaj dünyasında kullanılabileceğini düşünüyoruz. Biz Amerika’da, Hollanda’da ve Çin’de üretim yapıyoruz. Ticari baskı pazarı ise daha çok büyük volümlü ve geniş matbaalara yöneliyor. Bulunduğumuz yere ve pazarın gittiği yöne bakacak olursak tirajların daha da
matbaa&teknik
matbaa&teknik: Sheetfed ofset ticari baskıda düşüş yaşıyor. Gazete basım sektörü de düşüş yaşıyor çünkü elektronik medya ve diğer uygulamalar tirajların düşmesine neden oluyor. Dijital, basım endüstrisinin her yerinde ve siz geniş web baskı makineleri üretmeye odaklısınız. Sizce baskının geleceğinde ne var? Eric Bell: Bence bu sektörde hiçbir şey kaybolmuyor, sadece dönüşüyor. Bu hibrit dünyada hepsi için yer olduğunu düşünüyorum. Dijitalinse her alanda bir çözüm sunabildiğini görüyorum. Pazar ihtiyaçlarında da değişimler oluyor. Dijitalin hızla büyümeye devam edeceğini çok net olarak görebiliyorum. Ancak şu anda ofset uzun tirajlar için hala baskın olarak tercih edilen çözüm. Sonuç olarak reklamcılar da daha hedefe odaklı olduğundan emin olduklarında daha fazla ödeme yapacaklardır. Gazeteler de iş modellerini bu yönde değiştirebilirler ve o zaman reklamcılar da geri gelebilir. Pazar kendi kendini yaklaşımlarında daha hedefe yönelik olarak eğittiği sürece o zaman iyi bir konumda olacağımızı söyleyebilirim. matbaa&teknik: Her teknoloji doğar, büyür ve ölür. Sizce ofset de ölecek mi? Eric Bell: Öleceğini sanmıyorum çünkü dünyada basılan toplam A4 sayfa sayısına bakacak olursanız bunun böyle olmayacağını görürsünüz. Burada bir fobi oluşmuş sadece, bu teknolojinin sonunun geldiğini düşünenlerin fobisi. Ofsetin bu durumu değişecek ve piyasa ofsetten faydalanmaya başlayacak. Gazetelere reklamcıları geri getirmeyi başardığınızda bu gerçekleşecek. Ofset aslında ölmüyor, ofsetin hala piyasada çok önemli bir yeri var.
nisan 2014 march
163
ayın konusu
Domino Çok Önde “Biz çok öndeyiz. Ipex sonrası da bu durum değişmeyecek ve biz hep önde olmaya devam edeceğiz, çünkü bu işe otuz yıl önce başladık.” Domino Printing Türkiye Temsilcisi Tempo A.Ş Satış Direktörü Murat Papila, gelecek dijitalin ama dijitalin geleceği de inkjet olacak, diyor: “Bence gelecek dijital çözümlerin olacak. İnkjet bu konuda liderliği alacak ve sürdürecek. Çünkü gelişmeye çok açık bir teknoloji. Baskı kalitesini de geliştiriyor. Şu anki inkjet baskı kalitesi fleksoya en yakın olduğu durum. Sunduğu renk gamutunda ekstra renk kullanmadan yalnızca CMYK renkler ile Pantone renklerin %86’sını karşılıyor.” K600 monochrome gösterildi Ipex 2014’te geçtiğimiz yıl Labelexpo Avrupa fuarında lansmanı yapılan N610i yerine K600 serisi monochrome makineyi sergilemeyi tercih eden Domino’nun bu serisi su bazlı mürekkep kullanıyor: “Ipex 2014’te sunduğumuz yenilik, şu ana kadar kullandığımız UV mürekkep yerine artık su bazlı mürekkep kullanmamız. K600 monochrome serimizin su bazlı mürekkep kullanıyor olması çevresel bazlı bazı avantajlar sağlıyor. Ayrıca baskı kalitesinde farklılık gösteriyor. Kullanıcılara yeni avantajlar sağlıyor. UV kurutmaya intiyaç duymaması sebebiyle de toplam maliyeti ile ilgili bir avantaj sağlıyor.” Domino 35 senedir var Domino Avrupa Dijital Baskı Çözümleri Satış Direktörü Dr. Vlad Sljapic, ise Domino şirketinin pazar payına ilişkin sorumuzu cevaplarken “Pazar payı çok komplike bir soru” diyor ve ekliyor: “Domino etiket sektöründe tedarikçi olarak 35 senedir var. Bizim ilk müşterimiz takip numaraları, promosyon etiketleri basan bir müşteri idi. İlk müşterimiz ama hala müşterimiz. Bizim en önemli avantajımız, çok uzun vadeli çalışan müşterilerimiz olması ve onlarla endüstriyel çözümler üretmemiz. Bu piyasada diğer üretici firmaların dijital baskı teknolojisine geçmek istemesi, bu pazarda iyi bir kazanç olduğunu düşünmelerinden dolayıdır. Ama bizim uzun zamandır biriktirdiğimiz tecrübe, müşterinin ihtiyacına göre üretim yapmamızı gerektiriyor. Domino’da
164
Domino Satış Direktörü Arnold van Oudheusden, Tempo A.Ş. Satış Direktörü Murat Papila
işimizin %30’u servis ile ilgilidir. Eğer benim makinem çalışmıyorsa bu müşterimi de beni de üzer. Biz satmadan önce müşterimizin neye ihtiyacı olduğunu araştırıyoruz. Domino makinelerinin en önemli özelliği kullanılabilirliği, kalitesi piyasadan geri çektiğinizdeki kazançtır. En önemlisi markanın itibarıdır. Biz printer değil, bir araç üretiyoruz. Bir sanatçıya en güzel etiketi üretebilmesi için bir araç üretiyoruz. Bunu için de operatörün de süper olması gerekmiyor. Çok açık ve kolay kullanımlı bir makine üretiyoruz.” Biz hep önde olmaya devam edeceğiz “Avrupa’da diğer inkjet üreticilerine göre en çok makine satan firmayız. Tabii küçük makineden bahsetmiyorum. Endüstriyel baskı yapan dijital baskı makinesinden bahsediyorum. Domino sadece geçtiğimiz yıl Avrupa’da sekiz makine sattı. Biz bu konuda çok eskiyiz. 600 dpi çözünürlük sağlayan tek makineyi üretiyoruz. Bu işi çok iyi biliyoruz. Diğerleri çok yeniler. Bizim seviyemize gelmeleri için çok çalışmalılar. Diğer makineleri de çok beğeniyorum. Ama biz çok öndeyiz. Ipex sonrası da bu durum değişmeyecek ve biz hep önde olmaya devam edeceğiz, çünkü bu işe otuz yıl önce başladık.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
İlk N610i Manisa’ya Gidiyor Cengiz Ergüdengil: “Domino’nun en büyük artısı bizi belirli bir adede kadar bizi fleksoya karşı rekabetçi hale getirecek olması. Çalıştığımız firmalarda 20 bin adede kadar rekabet edebilecek durumdayız.”
Manisa’da Organize Sanayii bölgesindeki üreticilere baskı hizmeti vermek üzere Cengiz Ergüdengil tarafından 2007’de kurulan İpek Dijital, Domino tarafından üretilen ve ilk kez Geçtiğimiz yıl Labelexpo fuarında sergilenen N610i bobinden bobine etiket baskı makinesi yatırım anlaşmasını IPEX 2014’te imzaladı. Hibrit bir matbaa olan İnci Dijital 2007’den bu yana devam eden yatırımlarını dijital etiket baskı makinesi ile tamamladı. İşyerini kurmadan önce 5 yıl Xerox’ta çalışan ve dijital baskıda bir hayli önemli bir tecrübeye sahip olan Ergüdengil, “İşe serigrafi ve matbaa ile başladık. Daha sonra Xerox ve Epson ile dijital baskı yatırımlarımızı yaptık” diyor: Bobin etiket tedariki yapacağız “Bu iki marka ile ilgili olarak Lidya Grupla çalışıyoruz. Tabaka etiketlerini ürettiğimiz fabrikaların etiket aplikatörlerinin değişmesi ve uygulamaların tabakadan bobine dönmesi ile belirli bir iş hacmimizi kaybettik. Şu anda Domino N610i için Tempo A.Ş ile anlaşmamızı yaptık. İmzalarımızı attık. 600 x 600 dpi çözünürlük ve dakikada 50 metre hızla çalışan 33 cm eninde bir baskı makinesi aldık. Bu yeni makine ile artık hem tabaka hem de bobin gurubunda yer alacağız. Bu bizim gelecekteki 10 yıllık yatırımımız. Bu baskı makinemizin sonuna yine bir dijital sonlandırıcı ekleyeceğiz. Laser kesim makinesi alacağız. Böylelikle hiçbir kalıp ve bıçağa gerek kalmadan etiket üretebileceğiz.”
matbaa&teknik
Kilit nokta, çözünürlük Ergüdengil, Domino kararından önce tüm üreticilerle görüştüklerini anlatıyor. Domino seçimindeki karar noktası çözünürlük olmuş: “Bizi çözünürlük anlamında tatmin eden tek makine, Domino oldu. Başka bir firmada baskı eni ve hızı aynı olmasına rağmen çözünürlük 360 x 360 dpi idi. Bizim şu anda çalıştığımız müşterimiz fleksodan etiket hizmeti alıyor. Flekso ile rekabet edebileceğim baskı kalitesine sahip bir makineye ihtiyacımız vardı. Burada iki alternatif arasında kaldık. Domino kararımızın en önemli sebebi Tempo A.Ş’nin alt yapısı oldu. Dijital kodlama konusunda çok tecrübeli bir firma. Bizim Manisa’da olmamız ve Tempo A.Ş’nin İzmir’de teknisyenlerinin olması bize artı getirdi. 2011 yılından beri bu işi takip ediyorum. Neredeyse tüm firmalarla görüştük. Domino’da farkı gördük. Biliyorsunuz dijital makineleri akşam kapatırsınız sabah nasıl açılacağını bilemezsiniz. Herkese iyi makine denk gelmeyebilir. Bize her zaman iyi makineler geldi. Çünkü dijital bir alt yapı ve bilgi birikimimiz var. Bir sebep de Murat Papila’dır. Bilgi birikimi ve tecrübesi ile güven veren biri olması çok önemli idi. Sonuçta biz Xerox’la çalışıyoruz. Epson da teknik servis imkanlarını İzmir’den sunuyor. Domino da bu açıdan bizi rahatlatıyor.” Fleksoya karşı rekabetçi olacağız “Domino’nun en büyük artısı bizi belirli bir adede kadar bizi fleksoya karşı rekabetçi hale getirecek olması.
nisan 2014 march
165
ayın konusu
Çalıştığımız firmalarda 20 bin adede kadar rekabet edebilecek durumdayız. Bu da bizim için yeterli. Biz 2011’de 30 bin euroluk bir makine ile başladık. Beş ay sonra 300 bin euroluk bir imza attık. Dışarıya ne kadar iş veriyoruz. Müşteriye katacağımız hızı kazancımızı hesapladık ve iki yılda 850 bir liralık yatırım yaptık ve bu yatırımın şu anda büyük bölümünü zaten ödedik. Baskı dünyası dijitale doğru gidiyor. Çünkü anlık ihtiyaçlar hiçbir zaman bitmiyor. Fabrika ne kadar planlı da çalışsa anlık ihtiyaç her zaman doğuyor. Bir iki kere müşterinin anlık ihtiyacını çözdüğünüz de artık o müşteri sizi kendi matbaası olarak görüyor. Domino ile de bunu yapacağız. Müşterimize diyeceğiz ki biz size saat 990 metrekare iş basabiliyoruz. Yani 200x 100 ebadında bir etiketten saatte 45 bin etiket üreteceğiz. Bu da herkesin anlık ihtiyacını karşılayacak bir rakam. Fleksoda bıçak kesim vs ile üç gün sürecek işi biz bu teknolojiyle bir saate vererek farklılığımız ortaya koyacağız.”
Geniş renk gamutu Tempo A.Ş. Satış Direktörü Murat Papila da N610i İnci Dijital’in ile fleksoyla rekabet edebileceğini anlatıyor. 4+1 renk seçeneği ile N610i, geniş bir renk gamutuna sahip: “İpek Dijtal”e Domino N610i serisi makinemizi verdik. 4+1 yani CMYK+beyaz baskı yapabilen 75 metre/dakika baskı hızına ulaşabilen Domino’nun en güçlü makinelerinden biri. İpek Dijital bu makine ile beyazın avantajını da kullanarak fleksoya en yakın baskı kalitesine ulaşacak. Ve renk gamutunda da Pantone’nin %86’sına yalnızca CMYK kullanarak ulaşabilecek. Bu sebeple renk gamutunun da çok güçlü olduğunu söyleyebilirim. Cengiz Bey, 2013 Labelexpo’sunda ilk kez gösterilen bu makinenin de ilk müşterisi olarak bizi onurlandırdı.”
Lumejet S200 IPEX’te Tanıtıldı Özel bir baskı teknolojisi sunan Lumejet firması, S200 modelini IPEX’te tanıttı. Lumejet, 25 Mart 2014 tarihinde IPEX fuarı kapsamında Platinum Salon’da düzenlediği basın toplantısıyla güncellemelerini ve duyurularını aktardı. Toplantıda tanıtımı gerçekleştiren Lumejet CEO’su Paul Anson, 2000 yılında Dr. Elworthy’nin icat ettiği bu teknolojinin günümüzde geldiği noktayı detaylar vererek anlattı. Yarım Tonların En İyisi Fotonik baskı kafaları tarafından baskı yapılan Lumejet’in S200 modelinin teknik özelliklerine de değinen Anson, makinenin sunduğu yeni pazar ve teknoloji fırsatlarını irdeledi. Anson, IPEX’te sergiledikleri bu modelin yarım tonların en iyisini sağladığını da sözlerine ekledi. Lumejet Teknolojisi Anson, Lumejet teknolojisi ve S200 modeli ile ilgili şunları kaydetti: “Lumejet teknolojisi çoklu paralel bağımsız değişik dalga boylarını, nokta boyutlarını ve gücünü kullanarak foto aktif medya üzerine baskı, desen ya da iz yapabiliyor. Lumejet’in Dijital Baskı Kafası teknolojisi katı ve çoklu led kafasıyla özel sivri fiber optiklerden oluşuyor. İnkjet kafasına çok benziyor ve benzer biçimde
166
çalışıyor ancak ışığa duyarlı medya üzerine mürekkep yerine ışık gönderiyor. LEDlerden gelen ışık aralığı bir fiber optikten geçerek medya üzerine 1’e 1 ölçekli bir lens üzerinden yansıtılıyor. Lumejet’in Dijital Baskı Kafası yaklaşık 6 mm genişliğinde ve 400 dpi çözünürlükte bir alanı 288 LED ile çevreliyor. Lumejet S200 baskı makinesinde çift kafalı bir sistem, yan yana bitiştirilmiş iki kafa var, bunlar yaklaşık 12 mm genişliğinde bir alanı etkin bir biçimde çevreliyor. Tasarımımız, bir master ve ‘N’ sayıda ikincil olmak üzere çoklu kafa kullanımına müsaade ediyor. Daha çok kafa daha hızlı baskı hızı sağlıyor.” Ticari Baskı ve Fotoğraf Baskısı Arasında bir Köprü Makinenin baskıcılara iyi marjinler sağladığını söyleyen Anson, bu teknolojinin ticari ve fotoğraf baskısı arasında bir köprü olduğunu sözlerine ekledi. Yeni müşterilerinden de bahseden Anson, Duplo UK ile bir anlaşma yaptıklarının da haberini verdi. Anson ayrıca web2print çözümleri için de Taopix ile ortaklık yaptıklarını belirtti. Anson son olarak yüksek hızlı Lumebar baskı kafasını geliştirdiklerini anlattı.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Matbaacılık Hakkında Dersler 25 Mart 2014’te Dünya Baskı Zirvesi – World Print Summit kapsamında düzenlenen “Baskı: Lanetlendi mi yoksa yeni bir dijital Rönesans’ın eşiğinde mi?” başlıklı oturum, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Oturumu Rochester Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Emeritus Frank Romano yönetirken, Landa’nın CEO’su Benny Landa ve EFI CEO’su Guy Gecht oturumda konuşmacı olarak bulundular.
H. ANIL ANALAN - Ipex 2014’ü değerli kılan en önemli etkinlik Masterclasses ve World Print Summit başlıkları altında gerçekleştirilen sunumlar oldu. Altı gün boyunca süren sunumlarda çok önemli ip uçları vardı. Bu seminer ve panellerden en önemlilerini orada olamayan okuyucularımız için izledik ve not aldık. Dijital Baskıcı Nasıl Dönüşüyor? IPEX fuarında 24 Mart 2014 tarihinde Ipex Masterclasses etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Evolution of a digital printer – Dijital baskıcının dönüşümü” paneli bir hayli yoğun ilgi gördü. Print Monthly dergisinin editörü Brendan Perring’in yönettiği panele PrimeGroup Pazarlama Otomasyon Uzmanı Jon Tolley, Documobi firma sahibi Peter Lancaster, Steve Welsh Sosyal Medya firmasının sahibi Steve Welsh ve Global Print Strategies firmasının sahibi Graham Reed konuşmacı olarak katıldı.
matbaa&teknik
Perring’in kısa konuşmasının ardından sözü ilk olarak Tolley aldı ve tüm baskıcıların aynı gemide olduğuna dikkat çekerek sözlerine başladı. Tolley, eğitimin sektörde gerçekten büyük fark yapacağının altını çizdi. Tolley uzun yıllardır bu işin içinde olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: “Çıktı bu işte çok önemli. Hedef kitlemiz ise çok ilerledi ve onları memnun edebilmek için daha hızlı ve verimli bir şekilde sonuç üretmek gerek.” Diğer tüm sektörlerin bu süreçlerden birer birer geçtiğini ifade eden Tolley, basım sektörünün burada biraz geç kaldığına dikkat çekti ve baskının aslında şu anda en karlı iş olduğunu vurguladı. Çapraz medya tanımını baskıcıların çıkarttığını söyleyen Tolley, bunun dünyaları bir araya getiren bir mekanizma olduğuna dikkat çekti. Tolley bunun aslında tamamen baskıyı online dünyaya nasıl taşıdığınızla ilgili olan bir şey olduğunu belirtti.
nisan 2014 march
167
ayın konusu
Müşteri ilişkileri konusuna değinen Tolley, “Bu noktada müşteriye ulaşabilmek çok önemli, bunu yaparken de hangi aygıtı kullandığınızın bir önemi yok, önemli olan ortaya ne koyduğunuz” açıklamasında bulundu.
olduğunu belirten Perring, fiyatların yakın olması gerektiğini söyleyerek bu platformda katma değer oluşturmanın daha kolay olduğuna dikkat çekti.
Reed ise artık farklı düşünmenin zamanının geldiğini ancak teknoloji konusunda ticari baskıcılarda bir korkunun olduğunu belirtti. Öte yandan Reed 3-4 sene sonra bu işin harika bir şekle bürüneceğini düşündüğünü söyledi.
“Teknoloji Tek Başına Yeterli Değil” Global Print Strategies firma sahibi Graham Reed, teknolojinin günümüzde iyi gittiğini söyledi ve bu noktadan sonra değişmesi ve gelişmesi gereken şeyin bakış açıları olduğunu belirtti.
Ticari baskının dönüşümüne dair yaptığı sunuma gönderme yapan Reed, bu noktada önemli olanın fiyat değil ürün olduğunu bildirdi. Buna örnek olarak yakın zamanda yaptıkları bir ambalaj işini gösteren Reed, “Kutu konusunda bile harika işler yapılıyor. Bu noktada nasıl daha fazla fayda sağlanabilir buna bakıyoruz. Bir marka sahibi, müşterisini kolay kolay tanıyamıyor ama bugünkü teknolojilerle müşterisi hakkında istediği bilgiye ulaşması mümkün.” Daha sonra söz alan Lancaster, baskıcılarla birlikte bu yolculuğa çıkıldığında ancak değer sağlanabileceğini anlattı. Katma değerli baskı üzerinde duran Lancaster bunun medya iletişim işinde çok iyi yerlere geleceğini belirtti. Lancaster değişimin öncelikle kendini tanımaktan geçtiğini sözlerine ekledi. “Dijital baskı diye bir şey yok” diyerek anlatımına devam eden Lancaster şunları kaydetti: “Bastığımız kâğıt analog, buradan bakacak olursak jargonu doğru ve dikkatli kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.” Çapraz medya ile ilgili olarak ise Lancaster şöyle konuştu: “Çapraz medyanın tanımı çok farklı şekillerde yapılabilir. Sektör olarak aslında çok büyük bir sıkıntı bizi bekliyor. Bizler artık işlerimizi buna uyarlamalıyız. Bu konuda ise eğitim çok önemli. Basım endüstrisinde ortalama yaş 48, işin satış kısmında ise çok daha genç bir nesil var ve bizim bu noktada eğitim almamız gerekli. Hatırlarsanız eskiden multi medya vardı, şimdi ise cross media – çapraz medya var.” İşin büyüklüğünün önemini vurgulayan Welsh, baskıcılara her gün işlerinin reklamını yapmalarını önerdi. Sosyal medya döneminde olduğumuza dikkat çeken Welsh, insanların artık sabırsız olduklarını söyledi ve anın gücünü anlamaları gerektiğine parmak bastı. Yeni teknolojilere çok fazla yatırım yapıldığını söyleyen Welsh, yapılan yatırımla üretim arasındaki boşluğun kapatılması gerektiğine dikkat çekti. “Teknoloji insanların istek ve ihtiyaçları doğrultusunda yönleniyor” açıklamasını yapan Welsh, Cloud sistemi sayesinde her yerden iş yapılabildiği örneğini verdi. Teknolojiye yatırım yaparken çok dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Welsh, “Yola ideal müşterilerle devam etmek gerek” dedi. Son olarak söz alan Print Monthly dergisinin editörü ve panel yöneticisi Brendan Perring, dergilerinin online okunduğunu ve böyle olunca da reklamda iyi geri dönüş aldıklarını belirtti. Bunun sadece odaklanmayla ilgili
168
24 Mart’ta düzenlenen ilk oturumda konuşma yapan Global Print Strategies firma sahibi Graham Reed, “Ticari Baskının Değişimi” başlıklı bir sunum yaptı. Sunumunda teknolojinin tek başına yeterli olmadığına sıklıkla vurgu yapan Reed, teknolojinin gayet iyi geliştiğini fakat insanların bu gelişime nasıl uyum sağladıklarını sordu. Bu soruya odaklanarak sunumuna devam eden Reed şu açıklamayı yaptı: “Müşteriler de ihtiyaçlarının değiştiğini fark etmeliler. Şu anda basım endüstrisi çok büyük değişimlerden geçiyor. Bizler ileride çok kanallı iletişim sağlayıcıları haline gelmeliyiz.” Reed, değişimin ancak sorunlara yeni bakış açılarıyla yaklaşılarak sağlanabileceğini, lineer bakış açısından lineer olmayan bakış açısına geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Reed bu çözümleri beş başlıkta şöyle sıraladı; Müşteri ihtiyaçlarındaki değişimi anlamak, düşünme biçimini değiştirmek, komple çözüm sunmak, silo teknolojisinin komple çözüm olmadığını bilmek ve görsel artikülasyon. Reed ayrıca, sunumu izleyen paydaşlara iPod ve iTunes örneğindeki gibi çözümlerini ve ürünlerini bir araya getirmeleri gerektiğini söyledi. Bu noktada datayı sadece tüketmediğimizi onu bir yandan da ürettiğimize dikkat çeken Reed, veri yönetim ve depolama ihtiyacının da sürekli arttığını vurguladı. Müşteri ihtiyacını müşteriden önce fark edip bu çözümle müşteriye gitmenin önemine dikkat çeken Reed, değişimin bir tehdit olarak algılanmaması gerektiğini söyleyerek sözlerine son verdi. Gelecekte Basılı Medya ve Dijital İletişim Birlikte Var Olabilir mi? 25 Mart 2014 tarihinde düzenlenen Dünya Baskı Zirvesi’nde “Gelecekte basılı medya ve dijital iletişim birlikte var olabilir mi?” başlığı masaya yatırıldı. Zirvede Konica Minolta Uluslar arası Pazarlama Bölümü Genel Müdürü Olaf Lorenz zirveyi yönetirken Nova Direct Grup Yöneticisi Andy Fry, UK Mail imail Bölümü Genel Müdürü Andy Barber ve Ice Blue Sky Yöneticisi Charlotte Graham-Cumming zirvede konuşmacı olarak bulundu. Lorenz baskının mutlaka devam edeceğinin altını çizerek konuşmasına başladı. Örnek olarak basılı reklamın avantajlarını veren Lorenz öte yandan online reklamın daha ucuz, yayması daha kolay ve daha hızlı olduğuna işaret ederek daha geniş bir kitleye ulaşabildiğini de sözlerine ekledi. Lorenz çapraz medyanın online ve basılı
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
medyayı birleştiren bir unsur olduğunu söyledi ve ticari baskının geleceğinin bu olduğuna dikkat çekti. Lorenz ayrıca Artırılmış Gerçeklik (AR)’den de bahsetti. Lorenz AR’nin baskı için yeni fırsatlar sunduğunu vurguladı. Lorenz ayrıca Konica Minolta’nın bu değişimi görerek portfolyosunu genişlettiğine dikkat çekti. Lorenz’in ardından sahneye gelen Fry 28 senedir direk posta endüstrisinde olduğunu söyleyerek Konica Minolta’nın 2012 yılındaki kokulu posta kampanyasını gerçekleştirdiği bilgisini aktardı. Fry bu kampanyanın çapraz medya platformunda kullanıldığını söyleyerek kokulu posta ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kâğıda sürülen koku milyonlarca mikro küreden oluşuyor ve koku uzun süre kalıyor.” Fry ayrıca baskılı medyanın sona ermediğini ve devam ettiğini sözlerine ekledi. Fry’ın ardından sahneyi alan Barber 20 senedir UK Mail’de çalıştığını söyledi ve 4 sene önce hibrit posta çözümü sunmaya başladıklarını belirtti. imail sayesinde kullanıcıların internet üzerinden istedikleri biçimde kart postal seçip bastırıp gönderme imkânı sunduklarını söyleyen Barber, “Biz bunu 2008 senesinde internet hızlandığında küçük işletmelerin kullanımına sunduk. Ancak bu kesinlikle bir web2print çözümü değil. Zaman ve lojistik bakımındansa bir sürü avantaj sunuyor” dedi. 4 sene önce ticari baskının olmadığını belirten Barber şimdi yılda milyonlarca baskı yaptıklarını vurguladı. Barber, imail uygulamasının 4 senede 2 milyon pound ciro yaptığını belirtti ve uygulamaya webden, baskı müşterilerinden, API’den ve mobil uygulamalardan ulaşmanın mümkün olduğunu söyledi. Barber bunun baskının gücünü ispat eden bir örnek olduğunu da sözlerine ekledi. “Doğru ürün ve uygulamayla gerçekten değer katmak mümkün. Biz sadece kartpostal ve mektup yapmıyoruz; broşür, veri ve email yayıncılığı da yapıyoruz” açıklamasını yapan Barber, çapraz medyanın çok heyecan verici olduğunu ama bu işin esas noktasının baskı olduğuna dikkat çekti. Barber son olarak tanıttığı Postcard Pete isimli uygulamayla dünyanın her yerinden kartpostal göndermenin mümkün olduğunu belirtti ve sahneden ayrıldı. Son olarak sahneye gelen Cummings ise baskının hep var olacağını ancak baskıyı kullanım şeklimizi değiştirmemiz gerektiğini belirterek sözlerine başladı. Cummings, son 2, 3 yılda dijital ve direkt posta kombinasyonunun %50 artış sağladığını söyledi. Direkt posta ile ilgili bazı istatistikler sunan Cummings şunları kaydetti: “Müşterilerin %70’i direkt postayı çok seviyor. Direkt postanın yatırım geri dönüşü son 10 senedir artarken, bunun son 3 senesinde çift haneli rakamlara ulaştı.” Cummings ayrıca değişken dataların ve dijital baskı tekniklerinin üretime çok kattığını belirterek direkt postanın
matbaa&teknik
emailden daha fazla güvenirlik sağladığını belirterek sözlerine son verdi. Dijital Rönesans Devam Ediyor mu? 25 Mart 2014’te Dünya Baskı Zirvesi – World Print Summit kapsamında düzenlenen “Baskı: Lanetlendi mi yoksa yeni bir dijital Rönesans’ın eşiğinde mi?” başlıklı oturum, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Oturumu Rochester Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Emeritus Frank Romano yönetirken, Landa’nın CEO’su Benny Landa ve EFI CEO’su Guy Gecht oturumda konuşmacı olarak bulundular. İlk olarak mikrofonu alan Landa baskı endüstrisinde olmayı sevdiğini belirterek şöyle konuştu: “Fakat bu bazen utanç verici bir hal alıyor çünkü insanlar baskının bir geleceği olmadığını düşünüyorlar.” Landa yeni teknolojilerin iş hayatını değiştirdiğini belirterek teknolojinin etkisinin önceden kestirilemediğini söyledi. Landa teknolojinin birçok şeyi değiştirdiğini ve bundan geri dönüş olmadığını söyledi. Indigo’yu HP’ye sattıktan sonra baskı işinden çekildiğini söyleyen Landa, aradaki süreçte nano pigment teknolojisini ortaya çıkardığını söyledi. Bunun daha geniş renk gamutları ve daha ince görseller sağladığını belirten Landa şöyle konuştu: “Nano teknoloji sadece baskı işinde değil daha birçok sektörde de kullanılıyor. Nano teknoloji her şeyi değiştirdi, daha iyiye taşıdı.” Kitapların ve gazetelerin yavaş yavaş dijitale taşınacağını söyleyen Landa, sektörün de gittikçe büyüdüğüne, özellikle de ambalaj sektöründeki büyümenin birçok ülkeyi geride bıraktığına dikkat çekti. Kentleşmenin de ambalajın büyümesinde etkisi olduğunu belirten Landa bunun nedenini göçmenlerin ambalajlı gıdalar tüketmesine bağladı. Landa, ticari ambalaj ve baskı sektörlerin birbirini desteklediğini söyleyerek şu açıklamayı yaptı: “Yapılan araştırmada satın alma kararlarının %76’sı markette veriliyor. Kısaca alış veriş noktaları müşteri tercihlerini etkiliyor.” Ayrıca baskı sektörünün dijitalden fazla etkilenmeyeceğini açıklayan Landa, nanografinin baskı
nisan 2014 march
169
ayın konusu
CEO’su Barry Hibbert ve DC Thomson CEO’su Ellis Watson konuyu derinlemesine irdelediler.
ihtiyaçlarının tümüne, hem de düşük maliyetlerle, yanıt vereceğini söyledi. Landa her ne kadar kendi reklamını yapıyor gibi görünse de gerçekte bunun böyle olduğunu vurguladı. Landa’nın ardından sahneyi Gecht aldı ve ilk olarak baskının bitip bitmediğiyle, yeni trendin dijital olup olmadığıyla ilgili çok soru aldığını söyledi. Sorunun yanıtını müşterilerin kendilerinden daha önce anladığını söyleyen Gecht, Rönesans’ın çoktan başladığının altını çizdi. Gecht ayrıca müşterilerine daha fazla değer kattıklarını söyleyerek şunları kaydetti: “Büyük markalar artık dijital ortamdansa geleneksel olan posta yoluyla reklamı tercih ediyoruz çünkü böyle yapınca müşteriler kendilerini daha özel hissediyorlar.” Önümüzdeki senelerde baskı sayısının azalacağını kabul eden Gecht, yalnızca yüksek katma değerli olanların geride kalacağını belirtti. Gecht dijitalin çok büyük bir fırsat olduğunu söyleyerek dijitalde daha fazla katma değer sağlandığına dikkat çekti. Ek olarak baskının anlamını genişletmek istediklerini söyleyen Gecht, artık herşeye baskı yapılabildiğine vurgu yaparak Rönesans’ın dijital baskıda olduğunu vurguladı. Oturumu yöneten Romano’nun Gecht’e müşterilerinin kimler olabileceğini sorması üzerine Gecht soruyu şu şekilde yanıtladı: “Dijitalde kaliteyi de yükselterek müşterilerimize özel çözümler hazırladık. Bu noktada Landa ve EFI ortaklığının muhteşem olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca EFI ve Komori gerçekten çığır açan iki firma.” Romano son olarak Gecht’e en yenilikçi baskı motorunu suna EFI ile bir sonraki adımın ne olacağını sordu. Gecht soruyu şu şekilde yanıtlayarak sözlerine son verdi; “Hız ve kalitede geriye dönüş iyi değildir. Landa hız ve kalite konusunda iyi işler yapıyor. Bu makineyi ellerinden geldiğince hızlandırmak istediklerini söyleyen mühendislerimiz var ve bunu yapabileceklerinde kuşkum yok.” Dijital Çağda Baskının Geleceği Londra ExCeL’de düzenlenen IPEX fuarı kapsamında gerçekleştirilen Dünya Baskı Zirvesi – World Print Summit başlığı altında fuarın ilk günü olan 24 Mart’ta öğleden sonraki oturumda “Dijital bir çağda baskının geleceği nasıl korunur?” başlığı masaya yatırıldı. Oturumda Polestar
170
Sahneyi ilk alan Hibbert sözlerine dijitalin baskıya olan etkisinden bahsederek başladı. Hibbert reklam ajansları için hala baskıda yatırım imkânı bulunduğunu ifade etti. Hibbert baskıcıların dijitali de kârlı bulduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Müşteriler uzun vadede yüksek kaliteli bir kataloğun online bir katalogla desteklendiğinde en iyi sonucu verdiğini görecekler.” Hibbert dijital baskının büyüyüşünün göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu sene her ne kadar 50 milyon pound makine yatırımı yapılmış olsa, bugün bu değil dijital konuşuyor.” Hibbert ardından sahneye Watson’ı davet etti. Dergi ve gazete işleten Watson da dijital devrimin basım endüstrisine olan etkilerine değinerek sözlerine başladı. İlk başta internetin gelmesinden rahatsızlık duymadıklarını belirten Watson, öte yandan o dönem, 1989 – 2000 yılları arasında, dijital devrimin gelip gazetelerini bitireceğini düşündüklerini belirtti. Watson esas korkularının internetin okuyucuları değil reklamcıları kendilerinden alması olduğunu söyledi. İnternetin gazeteyi bitireceğini görerek TV’ye geçtiğini ifade eden Watson, “Kim milyoner olmak ister?” isimli bir yarışma programı kurduğunu söyledi. Watson içeriğin iyi olması halinde hangi platformda olunduğunun pek önemli olmadığını söyleyerek şu açıklamayı yaptı: “Gazete baskı işinin yavaş yavaş düştüğünü göreceksiniz. Bu düşüş bana bir fırsatın doğduğunu gösterdi. Dijital devrim olduğunda birçok müşterimiz vardı, aynı müşteri aynı içeriğin dijitalini de alabilirdi. Ben gazete almak için dışarı çıktığımda çocuklarım bana güldü çünkü aynı içeriğe internetten ücretsiz olarak ulaşabiliyorlardı.” Endüstrinin 3, 4 sene sonra nereye gideceğinin belli olmadığını söyleyen Watson izleyicilere bazı temel noktaları takip etmeleri ve müşterileriyle bağlantıda kalmaları gerektiğini söyledi. Watson bu sayede dijitalin müşterileri nasıl etkilediğini görebileceklerine dikkat çekti. Watson, ambalaj sektörünün çok başarılı olacağını düşündüğünü söyledi ve şunları kaydetti: “Sosyal medyayı takip etmiyorsanız size baskıcı diyemem çünkü siz de bu sürecin bir parçası olmalısınız.” Dijital devrimden çekindiği için TV’ye geçtiğini belirten Watson, dijital devrimin TV alanında bile inanılmaz fırsatlar sunduğuna dikkat çekti. İzleyicilere dijital devrime rağmen değil dijital devrim yüzünden yeni alanlara yöneleceklerini söyleyen Watson, “Artık dijital devrim sayesinde yeni fırsatlar ortaya çıktı. Baskı her geçen yıl azalıyor. Bu noktada inancınızı yitirmeyip yeni fırsatlara yönelmelisiniz” diyerek sözlerine son verdi.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Meech, Çok-yönlü Web Temizleme Serisini
Ipex 2014’de Sergiledi Önde gelen web temizleme teknolojileri tedarikçilerinden olan Meech International, temaslı ve temassız temizleyicileri serisini S2-F210 standında sergiledi. CyClean™, TakClean™, VacClean™ ve ShearClean™ sistemlerinin her birinde baskı şirketlerine, üretim gerekliliklerinden bağımsız olarak özelleşmiş web temizleme çözümleri sunuluyor. Meech’de Temizleme Sistemleri Bölümü Direktörü Adam Battrick şöyle anlatıyor: ‘Atığı minimuma indirmek ve daha yüksek verimlilik seviyeleri elde etmek için ticari matbaacıların, temaslı ve temassız web-temizlemenin faydalarından yararlanması çok önemli’ ve devam ediyor: ‘Dört farklı sistem teknolojisi sunan tek web temizleme sistemi üreticisiyiz ve bu alandaki geniş tecrübemiz sayesinde, standımıza gelen ziyaretçilere her bir bireysel web temizleyicisinin çeşitli uygulamalarda nasıl kullanılabileceğini gösterecek ve son ürünlerde mükemmeliyet yakalamanın yollarını ortaya koyacağız.’ “Web temizleme sistemlerinin başarılı bir temizlik için iki ana işlem yapması gerekiyor. Web üzerindeki sınır hava katmanın kırılması, ve bunun içindeki ve altındaki kontaminasyonun temizlenmesi ve bunun için de web üzerindeki statik yükün giderilmesi gerekiyor. Sadece bu işlemleri yapabilecek bir sistem sayesinde spotless bir web elde edilebiliyor. Baskı sektörünün gerekliliklerini düşündüğünüzde, özellikle her üründe en yüksek kalitede finisaj sağlanabildiğinden, web temizlemenin tüm baskı hizmet sunucuları için ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.” Meech şirketinin yöneticileri David Roger ve Adam Battrick ile standlarında konuştuk ve web temizleme sistemleri ve Pazar beklentilerini sorduk: 50 yıldır elektrostatik işiyle uğraştıklarını anlatan David Roger ile Adam Battrick şu bilgileri verdiler: Ürünlerinizden kısaca bahseder misiniz?? David Roger: 4 teknolojimiz var. Bunlardan ikisi kontaklı sistem, diğer ikisi kontaklı olmayan sistem. Her birinin kendine özgü uygulaması var. 4 ürünümüzün olması müşteri ihtiyaçlarını tam olarak belirleyebilmemizi sağlıyor. Yaptığımız iş ise web temizleyiciyi kritik işlemden önce kuruyor, bu örnek vermek gerekirse bir
matbaa&teknik
dar web baskı makinesi olabilir. Genel olarak web temizleyicisi corona treater öncesinde kurulabilir. O webi temizliyoruz ve daha sonra statik şarjı webin yarısı temizlendikten sonra kontrol altında tutabilmek için ürünü belirli seviyeye kadar indirgiyoruz. Aynı zamanda bu sistem üzerinde bir web temizleyici de uyguluyoruz. Türkiye pazarı ile ilgili bir hedefiniz var mı? David Roger: Birkaç yıl önce Almelek isimli yeni bir distribütörle çalışmaya başladık. Bir çok iş arkadaşımla birlikte Türkiye’de Almalek ile birlikte müşteri ziyaretlerine gittik. Almalek çalışanları da Meech’i ziyarete geldi. Bu ziyaretler esnasında eğitimler aldılar. Bizim çok büyük bir hedef pazar Türkiye, önemli bir pazar. Farklı sistemler için farklı temizleme sistemleri kullanabiliyoruz. Birçok değişken özelliğe göre müşteriye öneri sunabiliyoruz. matbaa&teknik: Bu durumda satış konusunda çok şanslı olduğunuzu söyleyebiliriz ,çünkü Türkiye’de çok fazla baskı makinesi var. Adam Battrick: Genel merkezimizde sunduğumuz bu 4 sistemin de denenebileceği bir düzenek var. Biz müşterilerimizden bize bir numune göndermelerini rica ediyoruz böylece kendileri için en iyi çözümün hangisi olduğunu seçmelerine yardım edelim. Bu hizmeti ücretsiz olarak sunuyoruz. Burada bir rapor hazırlayıp temizlenmiş makineyi bu raporla birlikte yolluyoruz. Sloganınız nedir? Adam Battrick: Tüm statik web kontrolünüzü tek bir firmadan sağlayabileceksiniz. Biz bu alanda tekiz. David Roger: Herkes temizleme üzerinde kontrol sahibi olmayı istiyor. Bizim farkımız ise tüm çözümlere odaklanmış aynı firmada çalışan iki bölüm olmamız. Müşterilere tüm bu noktalarda tam çözüm sunabiliyoruz. Adam Battrick: Örneğin bir matbaaya yeni malzemeler sattığımızda onlar için doğru web temizleyicisini
nisan 2014 march
171
ayın konusu
seçiyoruz, bunun yanında müşteri ihtiyaçlarına uygun doğru statik kontrol ekipmanını da seçiyoruz. Hepsini bir arada sunuyoruz. Bu işte şüphesiz rakipleriniz de var. Sizin onlardan farkınız nedir? Adam Battrick: Birçok farkımız var. Bunlardan bir tanesi uzmanlığımız. Elektrostatik alanında 15 yılımız geçti, 20 yılımız da web baskıda geçti. Deneyimli ve esnek bir firmayız bu nedenle farklı müşteri ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz. Hızlı yanıt verebiliyoruz ayrıca markamızla gurur duyuyoruz. Bizim ekipmanlarımızı satan herkes in eğitimden geçtiğinden emin oluyoruz. Bizim sadece satışçılarımız yok, her ülkede kendini bize adamış distribütörlerimiz var. 3. parti ürün sağlayıcısı mısınız yoksa baskıcılarla direkt kontağınız mı var?
172
Adam Battrick: Bizim direkt son kullanıcı bağlantılarımız var, dünyanın çevresinde birçok ülkede satış temsilcilerimiz var. Ayrıca birçok baskı makinesi üreticisiyle de iletişimimiz var. Bu sistemi roll fed dijital baskı sistemlerinde kullanabiliyoruz. Bu iş alanında sizin pozisyonunuz nedir? David Roger: Dijital baskıda roll fed hızlı büyüyen bir pazar. Örneğin dar webde Xeikon ile çalışıyoruz, gerçekten büyük bir pazar ama kirlenmeye karşı çok hassas. Düşünün ki kaliteli bir baskı makineniz var ve üzerinde toz var. Adam Battrick: Kaliteye çok önem veriliyor. David’in tarafında IPS gamına bakıyorlar. Web baskı tarafında ise temassız temizleyiciyle ilgileniyorlar. O pazarda gerçekten makineleri için en uygun ve de en iyi ekipmanı kullanmaya özen gösteriyorlar.
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Presstek, Ipex 2014’de Zahara, Codimag, KBA Genius 52 UV, KBA Rapida UV, Heidelberg SM 74 CD gibi modellerle çalışan matbaalar için son derece uygun. Zahara, küçük, yarım ve orta tabaka formatları, etiketler, ambalajlar ve plastik kartlar için uygun Presstek, IPEX 2014’de üç tane yeni çevre dostu CTP plate teknolojilerini sergiledi. Bunlar arasında susuz baskı platformlarına yönelik Zahara, ph nötral biyo-çözünür işlem sunan, pişirmeye gerek olmayan termal kalıp açık platformu GemPlate ve inkjet görüntüleme için tasarlanan bir alüminyum kalıp olan JT-BL vardı. Presstek 52DI dijital ofset 4-renkli baskı makinesi de, standda sergilenenler arasındaydı. Presstek Zahara™ Susuz kalıplar Zahara kalıplar baskı sektörünün hem tabaka hem de dar web uygulamalarına yönelik susuz baskı makineleri için tasarlanmış yeni bir termal CTP kalıp. Standart ofset ve UV baskı ile uyumlu olan Zahara, Codimag, KBA Genius 52 UV, KBA Rapida UV, Heidelberg SM 74 CD gibi modellerle çalışan matbaalar için son derece uygun. Zahara, küçük, yarım ve orta tabaka formatları, etiketler, ambalajlar ve plastik kartlar için uygun. 100 bin baskıya kadar çıkabilen Zahara, kalıp hazırlama işlemini son derece kolay hale getiriyor. Çıkarılması gereken bir kaplama filmi yok ve Zahara da herhangi bir 830 nm termal CTP sistemi üzerine görüntülenebiliyor. Bir kez pozlama işlemi yapıldıktan sonra bir suyla yıkama ünitesinde durulama yapmak yetiyor. Kimyasal tabanlı sistemlerdeki maliyet, bakım, dağınıklık ve sonradan tasfiye zorunluluğu gibi faktörlerin hepsi elenmiş oluyor. Zahara, susuz baskı makine platformlarına yönelik sektörün tek gerçek çevre dostu kalıbı ve ABD ve Avrupa’da yapılan beta testlerinde son derece başarılı oldu. Presstek GemPlate™ Açık Platform Termal kalıp GemPlate, ph nötral biyo-çözünür temizleme solüsyonu, uzun bath ömrü ve düşük değiştirme oranları olan, çevre dostu bir termal kalıp. Standart 830 mn Ctp sistemlerinde görüntüleme sonrasında GemPlate, düşük maliyetli, kompakt, kolay bakımlı bir sistemde temizleniyor. 100 bin baskıya çıkabilen Presstek GemPlate için herhangi bir ön ya da arka fırınlama işlemine gerek olmuyor. GemPlate, aralarında Delta dampening sistemlerinin de olduğu birçok baskı platformuyla
matbaa&teknik
çalışabilecek şekilde geliştirildi. GemPlate kullanan müşteriler mükemmel baskı performansı, yüksek solvent direnci ve geniş pres enlemi elde edebiliyorlar. VIM JT-BL™ Direct Inkjet Kalıp Bir Presstek şirketi olan VIM Technologies, Epson inkjet yazıcılar için printer’ın kendi orjinal mürekkep kartuşunu kullanarak ürettiği yeni bir alüminyum kalıp olan JT-BL’yi de tanıttı. JT-BL kalıp, sayesinde düşük maliyetli, kolay kullanımlı CTP çözümü son derece ideal bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Pozlama sonrasında kalıplar direkt olarak 5000 ya da daha az baskı için direkt olarak, 5000-20000 arası baskı için standart fırında pişirilmek üzere baskı makinesine gidiyor. Presstek, JT-BL kalıbını Epson 3880 üzerinde sergiledi. Fabrikada yenilenen Presstek 52DI® Yine standda sergilenen başka bir yenilik ise Presstek 52DI dijital ofset, 4 renkli 2 sayfalı tabloid format baskı makinesi. Orjinal spesifikasyonlara göre yeniden elden geçirilen bu model Presstek’in kapsamlı sertifikasyon sürecinden başarıyla geçti. Presstek, artık yeni ve fabrikada yenilenmiş DI pres modellerini sunuyor (34cm, 52cm, ve 75cm). DI baskı makineleri susuz çalışan, son derece yüksek otomasyonlu cihazlar ve 4-6 renk modelleri mevcut; 52DI ve 75DI baskı makinelerinde sulu kaplama ise opsiyonel.
nisan 2014 march
173
ayın konusu
Xeikon Özelleşmiş Yazılımları Ipex 2014’de Yenilik Rüzgarları Estirdi Xeikon Ipex’de, sadece muhteşem dijital baskı makinesini değil, aynı zamanda yazılım ve iş akışı çözümlerini, tüketim malzemelerini, araçlarını, tavsiye ettiği baskı media’sını ve gerçek uçtan uca dijital baskı çözümleri için gereken ekipmanları sergiledi. Xeikon, Ipex 2014’de çeşitli piyasa lideri çözümlerini sergiledi. Xeikon fuarda, müşterilerinin dijital baskı kalitesini ve verimliliklerini çeşitli uygulamalarla arttırmalarına yardımcı olacak yazılım çözümleri ve entegre donanımlarını sergiledi. “Xeikon, Ipex’i her zaman büyük bir kararlılıkla destekledi ve desteklemeye devam ediyor. Bu sene de fuarın yepyeni mekanında standımızda olmaktan mutluluk duyacağız’ diyen Xeikon Pazarlama Başkan Yardımcısı Patrick Van Baelen, sözlerine şöyle devam etti: “Buna ek olarak İngiltere bizim için çok önemli bir piyasa ve Ipex de İngiliz baskı şirketlerine erişmemizde bir platform görevi görecek. Yepyeni dijital baskı çözümlerimiz ve yeni yazılım suite’lerimizi görücüye çıkaracağız.’ Uçtan uca çözümler Xeikon Ipex’de, sadece muhteşem dijital baskı makinesini değil, aynı zamanda yazılım ve iş akışı çözümlerini, tüketim malzemelerini, araçlarını, tavsiye ettiği baskı media’sını ve gerçek uçtan uca dijital baskı çözümleri için gereken ekipmanları sergiledi. “Folding Carton Suite’ımızda birçok yenilikler yaptık ve ticari baskı ve kitap matbaacılarına yönelik özel suite’ler hazırladık’ diyen Van Baelen sözlerine şöyle devam ediyor: “Standımıza gelen ziyaretçiler canlı üretimi görüp, Xeikon uzmanlarıyla işlerinin bu özel konfigürasyonlardan nasıl faydalanabileceğini öğrendiler” Karton ambalajın geleceği Sergilenen yenilikler arasında Xeikon’un zenginleştirilmiş folding carton süite ve Xeikon 3500 dijital baskı makinesi vardı. Bu, Xeikon’un folding carton suite’inin yıldız modeli ve kişiselleştirilmiş kısa tiraj karton ambalajlar üretiyor. Xeikon’un aura partner network’ünden çözümlerle kombine edilen bu suite’de son derece otomasyonlu kısa tiraj üretim süreçleri bulunuyor. Ayrıca dedike iş akışı ve yazılım bileşenleri, uygulamaya özel toner ve tüketim malzemeleri, bir kütüphane dolusu onaylanmış geleneksel ve özelleşmiş kartonlar mevcut ve bunlar için herhangi bir ön kaplamaya gerek yok.
174
“Geleneksel olarak üretilen karton ambalajlara yönelik talep devam etse de, marka sahiplerinin küçük miktarlarda daha fazla çeşitte üretim yapmaları gerekiyor. Ayrıca piyasaya sürme sürelerinin de kısalması gerekiyor. Bunu yapmak için de yoğun test pazarlamasını uygun fiyatlarla yapabilmeliler. Dijital baskı teknolojileri bu gelişen ihtiyaçları karşılamanın en etkili yolu. Xeikon, 1998 yılından beri dijital karton ambalaj üretim sonuçları sunuyor.” Kitaplar ve dokümanlar Ipex, Xeikon için ticari matbaacılar, doküman ve kitap matbaacılarının sürekli gelişen ihtiyaçlarını yenilikçi şekillerde karşılayan Document Production Suite ve Book Production Suite’ın da ilk defa matbaacılara sergilendiği alan oldu. Segment Pazarlama & İş Geliştirme Doküman Baskı Bölümü Direktörü Danny Mertens “Müşterilerimiz uygulamaya özel söz konusu production suite’lerin, geniş bir segment yelpazesinde baskı operasyonlarına ciddi değer kattığını söylüyor’ diyor ve devam ediyor: ‘Geleneksel matbaacıların bu harmana dijital yetenekler katmasını kolaylaştırıyor ve dijital matbaacıların da mevcut ortamlarla kolayca entegre olmasına yardımcı oluyorlar.”
nisan 2014 march
matbaa&teknik
ayın konusu
Renz Türkiye, İhracata Odaklanacak Cem Uslu: “Renz Türkiye’de satış alanımız Orta Doğu, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetleri. Özellikle geçen sene ihracatımızı %40’ını Avrupa’ya yaptık. Almanya merkezimizde yetersiz kalan kapasiteyi Türkiye’den destekledik. Bu bizim için gurur verici bir durum. Bunun artacağını da düşünüyorum.” Ipex 2014’de bir araya geldiğimiz Renz Türkiye Genel Müdürü Cem Uslu, çok iyi bir 2013 yılı geçirdiklerini 2013’deki ihracat rakamlarının bir önceki yıla göre %120 arttığını, söyledi. Uslu’ya göre 2014 yılında da şirketi yükselten iş ihracat olacak: İhracatta %120 artış “2013 senesini geçirdiğimiz en iyi sene olarak görüyoruz. 2012 drupa senesini aratmadı. Makine ve sarf malzeme satışı olarak ikiye ayırabiliriz. 2013’de çok önemli makine satışlarımız oldu. Türkiye’nin ilk Inline500 makinesini İzmir Printer Ofset’e verdik. Bu proje Almanya’dan aldığımız büyük tebrikti aslında. Genel olarak baktığımızda çok iyi bir seneydi. Sarf malzeme anlamında büyüyen bir firmayız. Çok güzel işler yaptık; yapmaya da devam ediyoruz. 2013 bizim için ihracat anlamında önemli bir sene oldu. Orta Doğu’nun yanında Avrupa’ya da ihracatımız arttı. 2012 ile karşılaştırdığımız da 2013’de %120 gibi bir ihracat artışı sağladık. İyi kapanmış bir seneydi. 2014 için de ticaretle ile uğraşan herkes gibi bizim de çekincelerimiz var. Özellikle siyasi kaygılar bunlar. Sonuç olarak önümüzdeki sezon defter sezonu. Ülkede ne olursa olsun öğrenciler deftersiz kalmayacak. Takvim ve ajanda sezonuna bakınca pazarlama bütçelerinde gidilecek kısılma bizi negatif etkileyecektir. İlk üç çeyreğe umutla bakıyorum ama son çeyrekten çok emin değilim. Bizi ilerleten işin yine ihracat olduğunu düşünüyorum. Bu tür fuarlara katılmanın iyi bir yatırım olacağını düşünüyorum. Çok ciddi kalabalıklara ihtiyacımız yok. Yurtdışındaki fuarlar firmamıza uzun vadede çok ciddi katkı sağlıyor. Son çeyrek ile ilgili kaygılarımız olsa da ihracatla ilgili çabalarımızı artıracağız. 11 ülkede satış yapıyoruz. Renz Türkiye’de satış alanımız Orta Doğu, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetleri. Özellikle geçen sene ihracatımızı %40’ını Avrupa’ya yaptık. Almanya merkezimizde yetersiz kalan kapasiteyi Türkiye’den destekledik. Bu bizim için gurur verici bir durum. Bunun artacağını da düşünüyorum.” İşin geleceği dijital baskıda Standda Renz UK Ltd. İdari Direktörü Iain Bullock ile görüştük ve bir İngiliz şirtei olarak Ipex’i ve Avrupa’yı değerlendirmesini istedik:
matbaa&teknik
“Renz şirketi olarak aşağı yukarı 100 senedir Avrupa’dayız. Son 20 - 30 yılda da kademeli olarak pazar lideri olduk. Rekabet kalmadı diyebilirim, 20 sene evvel Almanya’dan dünyaya açıldık ve yavaş yavaş büyüdük. Her şey Almanya’da üretiliyor. Büyüme hala devam ediyor sadece pazar biraz değişti. Anakaradaki geleneksel manuel pazar, gerçekten düştü. Ancak 10 sene önce internetle birlikte fotoğrafik ürünlerle pazar ilerledi. Bizim büyümemiz ve makinelerimizin gelişimi daha çok bu alana yönelik oldu. İngiltere’de Xerox ile HP ile ve Canon ile çok güçlü ortaklıklar kurduk. İşin geleceğinin burada olduğunu düşünüyoruz.” Ipex’de büyük markalar niçin yok? “Bunun ardındaki tek gerçek para. 2009 yılında resesyon İngiltere’yi gerçekten vurdu, sorun da zaten burada başladı. IPEX 2010 gerçekten iyi geçmişti. Bu noktadan sonra ise pazar dramatik olarak düşüşe geçti. Herkesin söylediklerine karşın eminim ki standınızın alanını azaltarak, daha az malzemeyle buraya gelerek tasarruf etmek mümkün. Dolayısıyla bunun tamamen parayla ilgili olduğunu düşünüyorum. Fuarın Birmingham’da devam etmesine eğer yalnızca İngiltere açısından bakıyorsanız Birmingham daha iyi olur. Çünkü İngiltere’nin Kuzeyinde yaşayanlar ExCeL’e gelmezler. Ancak Londra’nın uluslar arası ziyaretçiler açısından Birmingham’dan daha iyi bir seçim olduğunu söyleyebilirim. Bize şimdiye kadar bu fuarda İngiltere’den gelen tekliflerden çok daha fazla ihracat teklifi geldi.”
nisan 2014 march
175
Aura Buharlı Mop ile Mutluluk Ellerinde! Üstün buhar gücüne sahip Aura Buharlı Mop sayesinde evinizin her köşesinde temizlik ve hijyeni hissedin.
169 - 25 Saniyede buhar üretim - Ayarlanabilir buhar yoğunluğu - 350 ml Su hazne kapasitesi - Çıkarılabilir su haznesi - 1800 Dönebilen başlık
Gömlek/Perde
Fayans Derzleri
Lavoba
Pencere/Ayna
Halı
Ahşap, Parke
Fırın
Fayans/Seramik
- Dikey ve elde kullanılabilme - Katlanabilir tutma sapı - Çok amaçlı aksesuar seti - Kolay kablo sarım aparatı - 5m Kablo uzunluğu
/ihlasWeb /ihlaspazarlama /ihlaspazarlama
www.ihlaspazarlama.com.tr
BÜTÜN KREDİ KARTLARINA PEŞİN FİYATINA 12 TAKSİT
444 49 49