8 Facing Challenges in Flexible Packaging
12
Ofsette Farklı Baskı Altı Malzeme Kullanımı Artıyor
16 Ofset Tüm Baskı Teknikleri ile 20 Ofset ile Rekabet Edilemez 22 Ofsetin Başrolü Karton Ambalajda 24 KBA and VinFoil Develop Compact Cold Foil System
30 Müller Martini Yeni Bir Ofset Dünyası Sunuyor
Öne Çıkanlar / Highlights
34 Bu Bir Bobin Besleme Ofset Etiket Baskı Hikâyesidir
40 Yeni Jenerasyon Kurutucularla Yeni Bir Trend
44 Etiket Üretimi İçin Dijital ve Konvansiyonel Ofset Çözümleri
50 Etiket Baskısında Ofsetin Yeri 52 Ofset Her an ve Her Yerde Bizimle 56 Ofset Letterpress’in Yerini Alacaktır 58 Şevket Evliyagil’i Kaybettik 60 Konica Minolta and MGI Enters into a Strategic Alliance
68 Marking the FINAT 2014 Labelling
Reklam İndeksi / Advertisement Index
Rekabet Ediyor
AKBARKOD................................................ 85 AKTİF MATBAA MAK................................. 77 ARAS GRUP................................................. 5 ARAS MATBAA MALZ................................ 27 B&G............................................................ 43 BAK-ON................................................ 67,69 BATI MERDANE......................................... 75 CANON..................................................... A.K DERELİ GRAPHIC............................ 23,25,49 DYO............................................................. 57 EFEM MATBAA MALZ............................... 55 EGE YILDIZI................................................ 95 ERAYSAN............................................... Ö.K.İ ESEN GROUP............................................ 17 FERROSTAAL........................................ 1, 21 FESPA DIGITAL......................................... 93 FUJİFİLM........................................... Ö.K, 35 GRENSAN............................................. 29,31 HEIDELBERG........................................ 11,13 INPRINT..................................................... 91 IPEX-M&T.................................................. 95 İHLAS KOLEJİ............................................ 87 İHLAS PAZARLAMA................................. 121 KUZULUK TERMAL................................... 89 M. HUBER.................................................. 37 MARMARA................................................. 83 MAS DEHA................................................. 53 MATSAN..................................................... 79 MATSET..................................................... 45 MİTRA................................................... 39,41 NET İLETİŞİM................................... 100,101 ÖZEMEK..................................................... 81 PASİFİK...................................................... 33 PRINTER OFSET........................................ 19 PRINTWATER............................................ 71 REMAKSA................................................ 109 RICOH........................................................ 47 SCOBERTECHNOLOGIES............................ 3 SUNCHEMICAL......................................... 51 TEKNOMATSAN............................... 61,63,65 ULTRA........................................................ 73 WIT............................................................... 7 XEIKON-TR................................................ 15 XEROX.......................................................... 9
FOREIGN RELATIONSHIP MANAGER M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr
GRUP BAŞKANI: H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. adına İMTİYAZ SAHİBİ Mehmet SÖZTUTAN GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ahmet.kizil@img.com.tr Ahmet KIZIL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr EDİTÖR Anıl ANALAN anil.analan@img.com.tr GRAFİK TASARIM Ahmet YEDEK ahmet.yedek@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ&BASKI SORUMLUSU
İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr REKLAM MÜDÜRÜ M.Akif TATLISU akif.tatlisu@img.com.tr REKLAM DANIŞMANI Sedat KARADAYI sedat.karadayi@img.com.tr
MUHASEBE MÜDÜRÜ Mustafa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE/SUBSCRIPTION Nurten DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES/HEAD OFFICE 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna / ‹stanbul / Turkey Tel: +90.212 454 25 00 Faks: +90.212 454 25 98 www.matbaateknik.com.tr matbaa&teknik® dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. matbaa&teknik® Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan matbaa&teknik® Dergisi ayda bir yayınlanır. matbaa&teknik® İletişim Magazin Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tescilli markasıdır. Articles and news may be reproduced by stating matbaa&teknik® as the source. matbaa&teknik® is published monthly. Advertisements’ responsibilities published in our magazine pertain to advertisers.
2’nin Kerameti Dergimizin 2014 yıllık yayın programını hazırlarken çevremizden de gelen -dijital baskıya çok yer ayırıyorsunuz, eleştirilerini göz önünde tutarak esas konumuz olan ofsete dair bir sayı yapma geleneğimizden ayrıldığımızı düşünenlere hak verdik. Ancak görünen oydu ki ofsette önemli gelişmeler yok gibiydi. Ofset yatırımları neredeyse yok seviyesindeydi ya da belki olması gereken yerdeydi de biz bir zamanların hızlı satış ve kurulum rakamlarına alışkın olduğumuz için öyle olduğunu sanıyorduk. Halbuki durum hiç de öyle değildi. Kabuk değiştiren ofset baskı teknolojisi genişliyor, büyüyor ve endüstriyel bir baskı devi haline geliyordu. Bu sebeple bu sayımızın kapak konusunu ofset’in yeniden doğuşu olarak belirledik. Ülkemizin ofset konusundaki önemli isimlerine bu minvalde sorduğumuz sorulara aldığımız cevaplar da bu durumu teyid eder nitelikte idi. Hepsi bir iki sayfa ötede, okuyunuz. Tabaka beslemeli ofsetin son yükseliş döneminde ülkemize o kadar çok sayıda ofset baskı ünitesi girdi ki. Bu baskı ünitelerinin de büyük çoğunluğu ticari baskıya yönelik küçük ve orta ebat makinelerdi. 50 x 70 ve 70 x 100 ofset baskı makineleri ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaştı. Bu da beraberinde atıl kapasiteyi getirdi ki zaten son yükseliş döneminden önce bile atıl kapasiteyi konuşur durumda idik; o dönemde gırtlağımıza kadar leasing ve ofset ünitesine boğulmuştuk. İşte ofsetin popülerliğini kaybettiğini bize düşündüren de bu durum. Bir yandan dijital baskı imkanlarının ve onların hızlı gelişmelerinin ve bir yandan da baskı ünite sayısındaki artışın getirdiği fiyat rekabetinin sebep olduğu bir durum. Sadece Türkiye için değil, neredeyse tüm dünya
baskı endüstrilerinin karşı karşıya kaldığı bir durum. Değerli Dostumuz Murat Sevinç’in de söylediği gibi milyarlık fabrikalara sahip olan ve her sene servetlerinin önemli bir kısmını bu durum sebebiyle kaybeden ofset baskı makine üreticileri bu durumu öylece seyredemezlerdi. Onlar Ar-Ge ve işbirlikleri ile bizim artık klasik (ve neredeyse kliması, otomatik kapı kilidi standart hale gelmiş otomobiller gibi standartlaşmış) 4+lak, 5+lak makineleri birer converting canavarına dönüştürmekten çekinmediler. (Bu arada converting konusunu da ilerleyen sayılarımızda ele alacağız. Converting terimini henüz Türkçeleştiremedik. Yalan yanlış ifadeler kullanmak zorunda kalıyoruz. Matbaacı mıyız, etiketçi mi, mücellit mi, serigrafçı mı yoksa converter mi? Eylül sayımızda detaylı bir dosya sunacağız.) Bugün uzmanların da açıklamalarından anlıyoruz ki ofset gerçek anlamda yeniden doğmuştur ve birkaç cephede birden (dijital baskı, esnek ambalaj ve etiket baskıları) etkin hale gelmeye çalışmaktadır. Evet, bizce ofset yeniden doğuş aşamasındadır. Üstelik çok daha verimli bir üretim vaat ederek. Gelelim geleneksel çemberine sıkışmış ticari ofsete. Hep söylediğimiz gibi küçük ofsetçilerimiz, nihai tüketicilerin baskı taleplerine cevap verecek yeniden yapılanmayı bir an önce yapmalıdır. Gerçek ticari ofset üretimleri için de yeterince büyük ölçekli matbaacımız zaten var. Şu iki kısaltmayı artık iş yerimize sokmak zorundayız. B2B ve B2C. Bir de W2P var. Yani 2 rakamının kerametini öğrenmeliyiz. Çünkü 2 rakamı bu kısaltmalarda bizi hedeflerimize ulaştıran bir şifre gibi duruyor.
Akif
Tatlıs
u
Çuvaldız! ya da Ne Yaptınız? Ne Oldu? Bir bakalım mı, neler yaptı matbaacılarımız? Endüstrimiz için değerli olan girişim, etkinlik ve çalışmalara nasıl karşılık verdiler? Tabii bu değerlendirmem küçüle küçüle cebe girmiş matbaacılığın bir kısım iş sahiplerini ilgilendiriyor. Ortalama % 10’luk kısımı tenzih ediyorum: 1-İlk yaptıkları hata patron olmak hayali kurmak idi. Bunun için bölünerek çoğaldılar. Bankaların şimdilerde bireysel olarak dağıttığı kredilerden kahve köpüğü höpürdetir gibi aldılar. Asla ödeyemeyeceklerini düşünmediler bile. Sıfır öz varlık ile giriştikleri bu seyahatte lüks otomobillere, lüks dairelere ve belki yazlıklara ihtiyaçları vardı. Aldılar. Ama bankaya borçlarını ödeyemediler. Bugün belki battılar ve farkındalar ya da battılar ama farkında bile değiller. 2-Avrupalı üreticilerin koca koca adamları, bilgi birikim ve tecrübelerini, yeni iş fırsatlarını, en yeni teknolojileri onlara anlatmak için buralara kadar geldiler. O matbaacılar, rakının ve güzel bir mönünün eşlik etmediği toplantılara itibar etmediler. İtibar ettiklerinde ise uzmanların sözlerini kadeh şıkırtıları arasında kaybettirdiler. 3-Sanki koca bir fabrika yatırımı yapacakmış gibi en basit makine yatırımı için bile Avrupa’daki ya da Uzak Doğu’daki fabrikaları gezmeden karar veremediler. Asıl maksatları bedava üç günlük tatil idi. Önce onu aldılar. Yediler, içtiler. Orada verdikleri sözleri de sahte –ya öyle mi süpermiş sözlerini, gelir gelmez unuttular. Unutmayanlar ise verdikleri sözü başka bir markanın fabrika gezisi esnasında bir yemek masasında yedi, bitirdiler. 4-Yurt içindeki fuarlara pub muamelesi yaptılar. Makinelere şöyle bir baktılar ama demoları dinlemediler bile. İstediler ki kendilerine özel demolar olsun -ki pazarlık da özel olsun. Temsilcilerin onbinlerce belki yüzbinlerce lira harcayarak girdikleri bu önemli fırsatları masadaki cips ve antepfıstığına gömdüler. 5-Yurt dışı fuarlar ise tam bir felaket. Orada harcanan paralar çok daha büyüktü. Bizimkiler Birmingham’da bir gün dolanıp ardından Burbery’nin Outlet’ine kaçtılar. Olmadı, Londra’ya. Ya da Düsseldorf’ta kısa bir fuar turu sonrası doğru Amsterdam’a. Hiç bilemediler gezmek için gittikleri ama gezmeden geri geldikleri yüz binlerce metrekarelik alanda neler olup bittiğini. Çünkü yeni fikir, iş imkanı ve vizyon değil, matbaanın duvarına asılacak dünya haritası arıyorlardı. Tur organizatörü ile 10 euro’nun pazarlığını yapıp, 50 euroluk fuar giriş biletini bedavaya getirmeye çalıştılar. Ivır zıvıra gömdükleri ise bunun onlarca katıydı. 6-Hiçbir eğitim ya da bilgilendirme toplantısına gelmediler. Ya da yemek var ise yemek saatinde teşrif ettiler. Öyle ki 100 kişinin ön kayıt yaptırdığı toplantılara 5 kişinin gelmesini umursamaz olduk. Hiçbir STK’yı umarsamadılar. Okullarımızı tanımadılar bile. Dernekleri, Odaları, iftarlarda, yemeklerde bir araya geldikleri yerler olarak gördüler.
7-Dergi okumadılar, kitap okumadılar, teknolojiyi takip edecekleri tüm kaynakları yok saydılar. Ayda otuz paket sigara içtiler, bir paket sigara parasını yeni teknolojiyi anlatan dergiye vermek yerine yıllık abone bedelinden on lira indirim istediler. Ya da dergiyi tamamen bedava almayı. Aldıklarını bile okumadılar. Okusalar görürlerdi. Görmediler.
Bunun sonucunda cebe sığma kıvamına gelen endüstrimizin başına neler geldi?
1-Bankalar artık sizi tanımıyor. Çek, kredi hak getire. Leasing yapana kadar göbekler çatlamakta. 2-Üreticilerden zayıf not aldınız. Türkiye iyi bir ikinci el pazarı olarak algılandı. Son zamanlarda iyi bir konferansa şahit oldunuz mu hiç? 3-Fabrikalar nezdinde güvenimizi kaybettiniz. Temsilciler nezdinde de? Artık sadece gidip teknolojiyi yakından tanıma imkanınız yok. 4-Fuarlarda aradıklarını bulamayan ve sizin bu masrafınızı artık geri alamayan temsilciler ve üreticiler, fuardan kaçar oldu. Matbaa fuarı 4 yılda bire döndü. Önce kağıtçılar sonra da mürekkepçiler çekildi. Sıra şimdi kimde bilemiyorum. 5-Yurt dışı fuarlardaki Türk matbaacısının varlığı bir ara önemsenirken artık umursanmaz oldu. Çince, İtalyanca, İspanyolca özel turlar yapılırken Türkçe hep göz ardı edilir oldu. Çünkü total ziyaretçi sayısı ve ziyaret sayısı göz önüne alındığında Türkiye olarak 1/500 gibi bir orana düşüldü. 6-Eğitim toplantıları iyice azaldı ya da paralı ya da kurumsal eğitimlere dönüldü. Kitlesel olarak bilgilendirilmekten uzaklaştık. Siz bir gecelik yemek zevkinizi diğerleri de bilgiye ulaşma lüksünü kaybettiler. STK’lar bir türlü kuvvetlenemedi. Bir derneği bile kuramadınız. Bugün mesela Messe Düsseldorf, Türkiye’de işbirliği yapacağı bir matbaacı kuruluşunu niye bulamıyor, sizce? 7-Okumaktan uzaklaşınca çevrenizi kendi gözlerinizin gördüğü kadarı sandınız. Hele bir de siteye gömülmüşseniz, hayatınız siteye giren makinelerin neler olduğunu takip ederek geçti. Tabii bir de daha ucuz fiyat verebilmek için basılan işlerin üzerindeki markaları okumakla. Böyle giderse dünyada neler olup bitiyor, gelecek on yıl perspektifi nedir, asla bilemeyecek ve bir gün gerçekten batacaksınız. Umarım herkesi yanınızda götürmezsiniz. Matbaacı olmak yetmiyor. Vizyonunuz olmalı, işletmeci olmalısınız. Ya da olmanıza gerek yok. Değilseniz de kurumsallaşmalı, patron matbaaları yerine profesyonel matbaalar olmalısınız. Şimdi bunları yazdım. Siz bunu da okumayacaksınız. Okuyanlar da baştan tenzih ettiğimiz %10 olacak muhtemelen. Olsun bizim işimiz yazmak. En azından işini yapanlar bulunsun diye yazdım.
Akif
Tatlıs
u
ayın aktüel konusu
Esnek Ambalajlarda Yeni Problemler Facing Challenges in Flexible Packaging “Esnek ambalajda web ofset üretimi zaten hız, süratli işdeğişim, düşük kalıp üretim maliyetleri, hatasız ön ayar, süreç standartlaştırma ve renk eşleştirme sağlayabildiğinden, bir sonraki sistem yatırımı için ciddi olarak değerlendirilmesi gereken bir süreç.” David Muncaster Ambalaj İş Geliştirme Müdürü Goss International Çok yönlülüğüne rağmen, esnek ambalaj converting alanında birçok problem mevcut ve bu da ambalaj matbaacıları için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Hızlı geri dönüş gerektiren, kısa tirajlı işlerde yüksek kalite talep edilmesi marjları sıkıştırırken üretim ekiplerinin üzerindeki baskıyı da artırıyor. Bahsettiğim ‘kısa tirajlar’, sadece dijital baskıya ait niş mikro hacimlerden oluşmuyor. 7 bin, 15 bin, 25 bin yanal metrelik tirajlar kârlılığa ciddi darbeler vurabiliyorlar. Flekso ve gravür matbaacıları da bu durumu ciddi bir şekilde hissediyorlar. Operasyonlarınızı günde 5-6 işe göre ayarlamışken günlük 20’den fazla iş almak tabi ki son derece zaman alıcı ve pahalı olabiliyor. Aynı zamanda yorucu kalıp hazırlama/kazıma ve baskı hazırlık işlemlerine, yüksek başlangıç atıklarına, kabul edilemez atıl sürelere ve azalan kâr marjlarına yol açıyor. Sleeve teknolojisi kalıp montaj işlemini hızlandırıyor ama kalıp hazırlama/kazıma süreleri ve maliyetleri konusunda herhangi bir fayda sağlamıyor. Bu pahalı çıkmaza çözüm arayan converter’lar, uçtan uca sistemlerini geliştirmeye, kalıp hazırlama hızlarını artırmaya ve iş değişimi sırasında daha fazla otomasyon ve ön ayarlama sağlamaya çalışıyorlar.
8
by David Muncaster director of business development for packaging Goss International In spite of its versatility, a number of common issues exist in flexible packaging converting that are putting severe pressure on packaging printers. Demand for high-quality print in shorter runs with fast turnarounds, driven in the main by increases in SKUs, are squeezing margins and increasing stress on production teams. The “shorter runs” I am talking about are not the niche micro volumes that are purely the domain of digital printing, but those runs of 7,000, 15,000, 25,000 linear metres that can be bottom-line killers. Flexo and gravure printers are feeling this pinch most acutely. Handling 20+ jobs per day when your operation was initially designed to handle five or six can create a perfect storm of time-consuming (and expensive) plate-making/engraving and makeready, high levels of start-up waste, unacceptable levels of downtime ...and disappearing profits. While sleeve technology enables much faster plate mounting, it does not address the fundamental issue of plate-making/engraving time
“As web offset production of flexible packaging is already able to deliver speed, fastchangeovers, low plate production costs, accurate presetting, process standardisation and the ability to match colours, then it is a process that should be seriously evaluated for your next system investment.”
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın aktüel konusu
and costs, and although finishing issues are largely the same regardless of printing process, the impact on a finishing line of presses that are halted for increasingly frequent makereadies also multiplies idle equipment times, further affecting profitability. Converters who are seeking a solution to what could become an expensive bottleneck are looking at improved front-end systems, greater speed in platemaking, and more automation and pre-setting during job changeover. Another issue, closely related to flexo platemaking, is the rising demand for an extended colour gamut. Flexo presses with capabilities to handle eight to ten colours are able to meet these colour requirements – but not without requiring more time and incurring additional cost. Flekso kalıp hazırlama ile yakın bağlantılı diğer bir sorun ise, renk gamının daha da genişletilmesi yönünde artan baskılar. Sekizden on renge kadar çeşitli renklerle çalışabilme kapasitesi olan flekso baskı makineleri, bu renk gerekliliklerini karşılayabiliyor ama bunun için daha fazla zaman ve daha yüksek maliyetler gerekiyor. Flekso ve gravür matbaacıları ekipmanları eskidikçe, zor yatırım kararları vermek zorundalar. Uluslar arası markaların mevcut trendlere uygun rekabetçi stratejiler izlemeye devam edip etmeyeceğine karar vermeliler, örneğin tirajlar kısalmaya devam edecek mi, SKU’lar çoğalacak mı, ‘kitlesel özelleştirme’ yaygınlaşacak mı, yoksa tüm bunlar gelip geçici modalar mı, tüm bunların cevabı verilmeli. Bu konuda risk almak çok zor olabilir. Esnek ambalajda web ofset üretimi zaten hız, süratli işdeğişim, düşük kalıp üretim maliyetleri, hatasız ön ayar, süreç standartlaştırma ve renk eşleştirme sağlayabildiğinden, bir sonraki sistem yatırımı için ciddi olarak değerlendirilmesi gereken bir süreç. Ofset baskı makineleri, PANTONE renk serisine genelde sadece beşten yediye kadar renkle %98 oranında uyum sağlayabiliyor. Ofsetlerdeki hızlı ve basit baskı hazırlıkları ise matbaacıların çeşitli tirajları, flekso ve gravürden daha maliyet-etkin şekilde işleyebilmesine imkân sağlıyor. Esnek ambalaj dünyası hızla değişiyor ve matbaaların da piyasalarını tarafsız bir şekilde değerlendirmeleri ve şu sorulara cevap vermeleri gerekiyor: hangi trendler kalıcı ve bunlardan nasıl faydalanabilirim?
10
As their equipment ages, flexo and gravure converters have some difficult investment decisions ahead. They must decide whether international brands will continue to pursue competitive strategies in line with current trends: whether run lengths will continue to drop and SKUs multiply, if ‘mass customisation’ will take over the world, or if these practices are marketing fads that will pass. Gambling on this latter view could be very dangerous. As web offset production of flexible packaging is already able to deliver speed, fast-changeovers, low plate production costs, accurate pre-setting, process standardisation and the ability to match colours, then it is a process that should be seriously evaluated for your next system investment. Offset presses are able to match up to 98 percent of the PANTONE colour range, often with only five to seven colours, while fast and simple makereadies for offset enable converters to handle a wide range of run lengths considerably more cost-effectively than flexo or gravure. Any seasoned visitor to the latest Labelexpo show in Brussels couldn’t fail to notice the growing presence of offset modules integrated into what would previously have been exclusively flexo presslines. The world of flexible packaging is changing rapidly and converters need to assess their markets objectively – which trends are here to stay and how can I be sure to benefit from them?
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Ofsette Farklı Baskı Altı Malzeme Kullanımı Artıyor Ömer Meray: “Değişen tüketici trendlerine göre piyasaya farklı ürünlerin çıkması doğal olarak ambalajların da gerek tasarım ve gerekse imaj olarak farklılaşmasına yol açıyor. Dolayısı ile sadece kartona bağlı ambalaj ürünleri değil, plastik bazlı IML ürünler, metalize ürünler gibi değişik baskı altı malzemelerde de artış yaşanmaktadır.” matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Ömer Meray: BASEV bazlı, değişik tarihli bilgilere göre basım sektörüne ait özet veriler aşağıdaki gibidir: Basım yayın sektöründe; 2010 yılı verilerine göre 14 bin 670 firma ve 69 bin çalışan mevcuttur. Ciro büyüklüğü Amerikan Doları olarak 5 milyar civarındadır. 2011 yılı verilerine göre, ISBN numarası olan 175 milyon 463 bin 697 adet kitap basılmıştır. Ambalaj sektöründe ise 2012 yılı verisine göre pazar büyüklüğü Amerikan Doları olarak 9 milyar dolayındadır. 2011 yılı verisine göre ambalaj ihracatı Amerikan Doları olarak 3 milyardır ve 180 ülkeye ihracat kaydı vardır. Yine 2012 yılı verisine göre yaklaşık 3 bin işyeri ve 100 bin çalışan mevcuttur. Türkiye’nin en büyük ilk 500 firması içerisinde 17 adet ve ikinci 500 büyük firması içerisinde 27 adet baskı, kağıt, karton, ambalaj, gazetecilik, yayıncılık, mürekkep alanında firma bulunmaktadır. matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini basım endüstrisinde rekabetçi olarak görüyor musunuz? Ömer Meray: Günümüzde değişen dünya trendleri ve buna bağlı tüketici yönelimleri, işlerin maliyetler ve uygulama farklılıkları nedeni ile baskı teknikleri arasında rekabetin arttığı işler olduğu gibi, farklı baskı tekniklerinin birlikte ya da tamamlayıcı olarak uygulandığı ve daha yüksek katma değerli ürünlerin elde edildiği işler var. Örneğin Heidelberg’in sunduğu “HEI Flexibility – Yüksek Esneklik” konsepti içerisinde Speedmaster Anicolor SX52 ve SX74 ofset baskı modelleri ile dijital baskı modellerimiz Linoprint C751 ve Linoprint C901 ofset ve dijital baskı olarak işlerin tipine, tirajına ve sonlandırmasına göre hem birbirinden bağımsız işler yapabildikleri gibi, aynı işin üretim aşamalarında birbirlerinden faydalanabilmektedir.
12
Öte yandan Ambalaj sektöründe de ofset baskının farklı yüzey efekt uygulaması için tamamlayıcı olarak farklı baskı tekniklerinden de faydalanması mümkündür. matbaa&teknik: Tabaka beslemeli ofset baskı makinelerinde yeni iş imkanları ya da trendler sizce nelerdir? Ömer Meray: Örnek olarak yıllık anlaşmalar dahilinde üretimi yapılan pahalı kozmetik ve içecek ürünlerinin karton ambalaj kutu uygulamalarında çok özel ve standart dışı konfigürasyonlu ofset baskı makineleri dünyanın çeşitli yerlerinde çalışıyor. Bu konfigürasyonlarla tek geçişte önce lak, opak veya irodin baskısının ardından ofset veya UV mürekkep baskısı ve ardından farklı
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
yüzey efektleri elde etmek üzere çift lak uygulamalarını veya yine tek geçişte ambalaj kutusunun içini renklendirmek ve perfektör ön/arka baskının ardından kutunun ön yüzüne farklı baskıların yapılması ve yine çift lak uygulamasından geçirilmesinden söz edebiliriz. Değişen tüketici trendlerine göre piyasaya farklı ürünlerin çıkması doğal olarak ambalajların da gerek tasarım ve gerekse imaj olarak farklılaşmasına yol açıyor. Dolayısı ile sadece kartona bağlı ambalaj ürünleri değil, plastik bazlı IML ürünler, metalize ürünler gibi değişik baskı altı malzemelerde de artış yaşanmaktadır. Mesela saydam ürünlerin veya metalize etiketlerin baskısında da üretim verimliliğini artırmak üzere iki geçişte yapılan önce beyaz zemin baskı için serigrafi baskı ve bekletilip kurumasının ardından ikinci geçişle ofset baskı yapılması yerine, ofset baskı makinesinin birinci ve ikinci baskı ünitelerinde opak beyaz mürekkep basılıp aynı hat üzerinde ara kurutucularla kurutulup ardından ofset baskıya devam edilmekte ve bekleme süresinden, fireden tasarruf edilerek maliyetler düşürülmektedir.Plastik bazlı hammadde alt baskı malzemeleri üretiminde dünyada olduğu gibi ülkemizde de firmalar yatırımlarını artırmaktadır. Son yıllarda Heidelberg Türkiye olarak tamamen plastik bazlı IML baskıya yönelmiş olan firmalara vermiş olduğumuz Speedmaster XL106-8- LX + CutStar 106 (8 renk + lak ünitesi ve CutStar bobinden ebatlama entegrasyonu) konfigürasyonlar, yine Speedmaster XL106-6LX ve CX102-6LX (6 renk + lak ünitesi) konfigürasyonların başarıyla çalışmakta olduğunu, her geçen gün bu firmaların ihracatlarının da arttığını gözlemlemekteyiz. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset baskı sistemi; matbaacılara ne önermektedir? Esnek ambalaj, etiket ya da karton ambalaj baskısında web ofsetin kullanımı yaygınlaşır mı? Ömer Meray: Plastik bazlı IML, Metalize, vs 40 gr/m² alt baskı malzemelerinin beslenmesinde Heidelberg baskı makinesine entegre CutStar 106 bobinden ebatlama
her geçen gün artmaktadır. Kağıt hammadde türlerinde ise maks. 300 gr/m² çalışabilmektedir. Heidelberg CutStar’ın önemli avantajlarından bir tanesi de yüksek tirajlı veya hassas ve pahalı ham madde malzemelerin çalışılmasında bobin kullanılabilirken, kısa tirajlı işlerde entegre bobin ebatlama sistemi devre dışı bırakılıp, standart istif paletleri ile tabaka beslenebilmektedir. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar karşıladığını düşünüyorsunuz?
Ömer Meray: Gallus rotatif etiket baskı makinelerimiz, etiket ve katlanır kutu alanında bulunmaktadır. Etiket baskısında çok yüksek kaliteli baskılarda ofset baskı üniteleri kullanılıyor. Bu alanda en üst seviye ürünümüz olan RCS serisi makinelerimiz var. Bu serideki makinelerde gravür, flekso ve serigrafta zar inceliğindeki malzemelerden hafif kartona kadar basılabiliyor. Yüksek ve orta tirajlarda kombinasyon baskı avantajı bulunuyor. Ofset baskı imkanı bulunan bir diğer serimiz olan TCS 250 modelimiz, yarı rotatif olduğu için orta tirajlı işlere yöneliktir ve baskı kalitesi oldukça yüksektir. Ofset ünitelerinde HD klişe tekniği kullanılıyor. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar karşıladığını düşünüyorsunuz? Ömer Meray: Günümüzdeki flekso baskı tekniği bize göre ofsete çok yakın ve büyük farklılık yok. Ofseti cazip kılan kalıp maliyet farklılıkları olmasına rağmen ofsette renkleri oturtmanın zorlukları olduğu için tamamı ofset ünitelerinden oluşan rotatif makinelerin gelişeceğini düşünemiyoruz.
CutStar
sistemi kısa iş hazırlığı, firesiz çalışma ve tam istenilen ebatta kesim sağlaması ve bobin hammaddenin tabakaya göre daha ucuz olması bakımından hem üretim hızını artıran, fireyi azaltan ve verimliliği yükselten ve maliyetleri düşüren bir sistemdir. Ambalaja yönelik özel konfigürasyonlu makinelere CutStar entegrasyonu 14
matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Ömer Meray: İlk etapta en kolay yol bildikleri baskı sistem ve yöntemlerini geliştirerek ofset uygulamalarının farklı yönleri örneğin UV mürekkepli ofset baskı
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
uygulama veya farklı yüzey efektleri elde ederek firmanın katma değer yönünde farklı ürünler üretebilmesini sağlamak daha kolaydır diye düşünüyorum. Tabii ki gelişen trendler ve değişen tüketici talepleri doğrultusunda ofset baskı dışında farklı baskı ve sonlandırma sistemleri de firma üretim bünyesine dahil edilebilir.
gofre uygulamalarında da kullanılabilir. Bu yöntemle standart gofre dışında aynı zamanda imaj üzerine ilave güvenlik şartları da eklenebilmektedir. Inline – aynı hat üzerinde farklı uygulamaların yapılabilmesi Heidelberg açısından çok önemli bir konu olup, müşterilerimizin uygulama alanlarını artırdığı gibi üretim maliyetlerini de aşağıya çekmektedir.
matbaa&teknik: Sleeve teknolojisinin ofsetteki yeri ve verimliliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Ömer Meray: Heidelberg Speedmaster XL106 modellerinde istenirse lak ünitesi aynı zamanda sleeve sistemli
Gallus RCS 430
Sleeve ve Inline sistem
ayın konusu
Ofset, Tüm Baskı Teknikleri İle Rekabet Ediyor Hamdi Kaymak: “Altı çizilmesi gerekli nokta ofset baskı teknolojisinin ilk gününden bugüne hala baskı kalitesi en yüksek baskı sistemi olması gerçeğidir. Diğer baskı teknolojileri baskı kalitelerini ofset kalitesine yaklaştırabilmek için mücadele vermektedirler.”
matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Hamdi Kaymak: Ofset baskı sistemleri, basım endüstrisi içinde en geniş alanda hizmet vermesi sebebiyle en aktif baskı üretimi sistemlerini temsil etmektedir. Ticari matbaacılık, etiket, ambalaj vb. tüm alanlarda geniş bir pazar alanına sahip olması, uzun yıllar öncesinde başlayan bir tarihçeye sahip olması ve de teknolojik olarak da sürekli gelişim göstermesi sebebiyle güncelliğini hep korumaktadır. matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini basım endüstrisinde rekabetçi olarak görüyor musunuz? Ofsetin herhangi bir baskı sistemi ile (dijital, flekso, letterpress vb.) rekabet içinde olduğunu düşünür müsünüz? Hamdi Kaymak: Ofset baskı sistemleri, diğer tüm baskı sistemleri ile benzeri alanlarda üretim gerçekleştirebilmektedir. Bu durum da doğal olarak rekabetçi olma
16
zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. Bu sebeple de teknolojik olarak sürekli olarak kendi geliştirmek, yenilemek durumundadır. Diğer baskı sistemleri de bu anlamda daha rekabetçi olmak için gelişimlerini sürdürmektedir. Farklı pazarlarda farklı oranlarda rekabet seviyeleri olmakla beraber ofset baskı sistemleri letterpress, flekso ve son yıllarda pazar alanını genişleten dijital sistemlerin hepsiyle rekabetçi bir ilişkiye sahiptir. Var olan bu tüm alternatif baskı sistemleriyle farklı tiraj ve iş alanlarında rekabetçi olabilmektedir. Bir başka altı çizilmesi gerekli nokta ofset baskı teknolojisinin ilk gününden bugüne hala baskı kalitesi en yüksek baskı sistemi olması gerçeğidir. Diğer baskı teknolojileri baskı kalitelerini ofset kalitesine yaklaştırabilmek için mücadele vermektedirler. Son yıllarda dijital baskı sistemlerindeki kısa tirajlardaki maliyet avantajına karşılık verebilmek için de ofset baskı teknolojileri sürekli kendisini geliştirmektedir. Örneğin KOMORI firmasının geliştirmiş olduğu H-UV baskı teknolojisi tam da dijital baskının kısa tirajlardaki avantajlarına karşılık
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
rekabetçi üretim yapabilmektedir. Yüksek kalite baskı, IR kurucusu ve baskı tozu kullanımına gerek kalmadan çok düşük fire oranları ile gerçekleştirilmektedir. Özellikle Avrupa’da ‘’web to print’’ baskının artışı ile birçok ticari matbaacılık KOMORI H-UV teknolojisini tercih etmektedirler. matbaa&teknik: Tabaka beslemeli ofset baskı makinelerinin inline uygulamalarla birer converting makinesi haline de dönüştürülmüş olmasına katılır mısınız? UV baskı ile sınırların zorlandığını, baskı altı malzeme kullanımında kartonun ağırlık kazandığını düşünür müsünüz? Hamdi Kaymak: Yukarıda bahsettiğimiz KOMORI H-UV teknolojisi ağırlıklı olarak yüksek kalitede kısa tirajlı ve hızlı üretim ihtiyacı olan baskılarda büyük avantajlar sağlamaktadır. Yine kişiye özel baskılar için ilave edilecek dijital baskı üniteleriyle de o alanda üretim gerçekleştirilmektedir. Inline uygulamalarda son yıllarda, gofre, kesim, varak baskı vb. baskı sonrası uygulamaları bazı özel üretim alanlarında avantaj sağlamakla birlikte çok fazla tercih edilebilir durumda bulunmamaktadır. Bu tür baskı sonrası çalışmaları hala ve ağırlıklı olarak offline olarak gerçekleştirilmektedir. Konvansiyonel UV baskı, özellikle plastik malzeme baskılarında tercih edilmekte olup, KOMORI H-UV teknolojisi ile zor baskı yapılan doğal kağıt baskılarında da çok yüksek başarı sağlanmaktadır. matbaa&teknik: Esnek ambalaj, etiket ya da karton ambalaj baskısında web ofsetin kullanımı yaygınlaşır mı? Ne kadar verimli olabilir? Avantaj ya da dezavantajlarından bahsedebilir misiniz? Hamdi Kaymak: Bobin beslemeli ofset baskı sistemleri son yıllarda pazarda daha çok alan bulmaktadır. Yüksek ofset kalitesinin, düşük alüminyum kalıp maliyeti ile üretilebilir olması özellikle etiket üreticileri için kısa tirajlarda avantaj sağlamaktadır. Bu durum düşük tirajlarda dijital baskıya karşın rekabetçi olunabilmesini sağlayabilir. Fakat orta ve yüksek tirajlı çalışmalarda rotary letterpress ve flekso baskı sistemlerine karşı avantaj sağlayamamaktadır. matbaa&teknik: Ofsetin, özellikle kombin baskı makinelerinde flekso ile birlikte kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Hamdi Kaymak: Bazı etiket ve ambalaj baskılarında ofset ve flekso kombin baskı maliyet ve kalite artışı avantajları sağlayabilmektedir. Fakat bu tür baskıların çok olmaması, kombin baskının farklı kalıp üretim ihtiyacı ve operatör tarafından iki teknolojiye de hakim olmanın zorluğu gibi sebepler bu tür kombin baskı teknolojilerinin yaygınlaşmasını engellemektedir. Dolayısıyla kombin pazarının çok büyümesi beklenmemektedir.
18
matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar karşıladığını düşünüyorsunuz? Hamdi Kaymak: Kısa tirajlı etiket baskılarındaki kalıp maliyetinin düşük olması sebebiyle flekso ve letterpress’e karşı düşük maliyetli üretim imkanı bobin beslemeli ofset makinelerini cazip kılmaktadır. Fakat orta ve yüksek tirajlarda diğer teknolojiler daha avantajlı üretim yapabilmektedir. Belirli bir dönem için özellikle kısa tiraj etiket baskı ihtiyaçları için ofset teknolojisine yönelik talep canlılığı devam edecektir. Diğer teknolojilerdeki gelişmelerin de hızına bağlı olmakla birlikte uzun dönemde bu talebin sürdürülebilir olması beklenmemektedir. matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Hamdi Kaymak: Baskı teknolojileri yatırımları tercihindeki belirleyici olan pazarın ihtiyaçları ve teknolojilerdeki gelişmelerdir. Uzmanlık alanlarındaki faaliyetlerin devamıyla birlikte yeni pazar ihtiyaçlarına yönelik farklı baskı teknolojilerini de takip etmek faydalı olacaktır. matbaa&teknik: Sleeve teknolojisinin ofsetteki yeri ve verimliliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Hamdi Kaymak: Sleeve teknolojisi, özellikle etiket ve ambalaj üretiminde belirli tirajlar için operasyon kolaylığı ve üretim maliyet avantajları sağlayabilmektedir. Özellikle geniş ebat baskılarda uygulama alanı yaygınlaşmaktadır. Dar ebat baskılar için konvansiyonel baskı teknolojilerinin devam edeceğini gözlemlemekteyiz.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Ofset İle Rekabet Edilemez Ersel Oflu: “Ofset baskı sistemini rekabetçiden ziyade rekabet edilemez görüyorum. Genel olarak basım endüstrisinde durum budur.” uygulamalarda ve spesifik şartlarda etkinlik gösterebilmekte. Dolayısıyla bunlar spesifik olarak ofset baskı sistemine karşı rekabetçi ve avantajlı durumlara gelebilmektedir. Özellikle son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler, değişen trendler ve çeşitlilik artışı gösteren talepler basım sektörünü yeni çözüm arayışlarına itti. Dijital ve fleksoda gözlemlenen çıkışları rekabetçilik değil de çözüm odaklı reaksiyonlar olarak görüyorum. Bu yenilikler ve teknolojik devrim olarak öne çıkan gelişmeler basım endüstrisi için çok olumlu.
matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Ersel Oflu: Ofset litografi hem Türkiye’de hem de tüm dünyada en yaygın kullanılan baskı sistemi olma özelliğine sahip. Bunun temel sebebi sağladığı yüksek baskı kalitesi ve buna paralel maliyet avantajları. Zira ticari anlamda baskıdan bahsettiğimizde anahtar kelime “baskı tirajı”. Basım endüstrisi doğal olarak bu tirajı bir başka deyişle kapasiteyi içeriyor. Tüm baskı sistemleri karşılaştırıldığında bu kapasiteyi en ekonomik ve en yüksek kalite değerleriyle elde etmenin yolu ofset baskı sistemi. matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini basım endüstrisinde rekabetçi olarak görüyor musunuz? Ofsetin herhangi bir baskı sistemi ile (dijital, flekso, letterpress vb.) rekabet içinde olduğunu düşünür müsünüz? Ersel Oflu: Ofset baskı sistemini rekabetçiden ziyade rekabet edilemez görüyorum. Genel olarak basım endüstrisinde durum budur. Dijital, flekso, letterpress ya da diğer var olan sistemler daha çok spesifik 20
matbaa&teknik: Tabaka beslemeli ofset baskı makinelerinde yeni iş imkanları ya da trendler sizce nelerdir? Inline uygulamalarla birer converting makinesi haline de dönüştürülmüş olmasına katılır mısınız? Ersel Oflu: Ofset baskı makine üreticilerinin son yıllarda sağlamış olduğu teknolojik gelişmelerle matbaacılara üretim çeşitliliği açısından ciddi imkanlar sağlandı. Aynı ofset makinesinde hem ticari baskı hem de ambalaj baskısı yapabilme esnekliği kazanıldı. Bununla birlikte baskı malzemesi çeşitliliği de arttı. Inline uygulamalar sonucu baskıda sağlanan katma değerler baskının sanatsal boyutunu da derinleştirerek maddi değerini artırdı. Bilgisayar teknolojisine sağlanan adaptasyon üretim otomasyonu ve kalitesinde arzu edilen seviyelere çıkışı sağladı. Bu esnekliği ve gelişimi takip eden firmalar bünyelerine en uygun yeni iş imkanlarını yakalayabildiler ya da var olan işlerini çok daha yüksek verimlilikle devam ettirmekteler. matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Ersel Oflu: Matbaacıların bu husustaki vizyonu fiziki durumları ve finansal yapıları ile paralellik göstermelidir. Baskı teknolojileri temelde birer araç. Matbaacılığın temelinde insan var. Günümüzde basım sektörünün en büyük sıkıntısı kalifiye personel eksikliği. Firmanın sahip olduğu sektör tecrübesi, işgücü ve üretim kapasitesi, pazarlama ve satış gücü. Tercih edilecek sistem mevcut yapıya uymalı. Biraz gerçekçi olmak lazım. Firmalar bünyelerinin uygunluklarını gözetmeden her işe girişmemeliler. En iyi bildikleri ve ekonomik olarak
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Ofset’in Başrolü Karton Ambalaj’da Rolf Köhle: “Çok yönlü ve yüksek otomasyonlu makinelerle eskiden bildiğimiz tabaka ofset baskı makineleri birer converting makinesi haline dönüşmüşlerdir. Bakıldığında karton daha da ağırlık kazanırken plastik baskısı da yükselen trendler arasındadır.” matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini basım endüstrisinde rekabetçi olarak görüyor musunuz? Ofsetin herhangi bir baskı sistemi ile (dijital, flekso, letterpress vb.) rekabet içinde olduğunu düşünür müsünüz? Rolf Köhle: Ofset baskı sisteminin öncelikle ticari baskılarda dijital makinelerle rekabet içinde olduğu aşikârdır. Ancak bazı özel ofset baskı makineleri artık yüksek teknoloji ve buna bağlı olarak yüksek otomasyon özellikleri sayesinde 40 tirajdan itibaren dijital baskıya göre daha avantajlı oluyor. Buna örnek olarak KBA Rapida 106 serisi makinelerinde opsiyonel avadanlık olarak alınabilen SPC ve Flying Job Change sistemi sayılabilir. Flekso baskısı nispeten daha düşük kalitede baskılar için geçerli olup, her ne kadar ofset baskıya kalite açısından yaklaşsa da, kaliteli dış kutu baskılarında ofset baskı gittikçe önem kazanmaktadır. Dünyanın en büyük tabaka ofset baskı makinesini kullananlar arasında Türkiye’den Doğanpak (Manisa) firması eklenmiştir. Firma, 151x205 cm kâğıt ebadındaki altı renkli ve lak üniteli bu makine ile büyük ebatlı kutuların ofset baskısını gerçekleştirirken, flekso baskıdan pay kapmıştır.
matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Rolf Köhle: Ofset baskı, özellikle ambalaj baskısı söz konusu olduğunda önemli bir rol oynamaktadır. Bugünlerde satılan her türlü ürün mutlaka bir ambalaja girmektedir. Bunlar fleksibıl ambalajların yanında karton kutu olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu ambajlar o ürünün satılmasına doğrudan etki ettiğinden özellikle kaliteli karton kutu ambalajlarda ofset baskı sistemi önemli bir rol oynamaktadır. Tabii ki ticari ofset baskılar da halen önemli bir rol oynamaktadır. Tanıtım ve bilgilendirmede kullanılan ticarı baskılarda henüz tam olarak dijital sistemlere yenilmemiştir.
22
matbaa&teknik: Tabaka beslemeli ofset baskı makinelerinde ticari ofseti bir kenara ayırırsak yeni iş imkanları ya da trendler sizce nelerdir? Inline uygulamalarla birer converting makinesi haline de dönüştürülmüş olmasına katılır mısınız? UV baskı ile sınırların zorlandığını, baskı altı malzeme kullanımında kartonun ağırlık kazandığını düşünür müsünüz? Rolf Köhle: Tabaka beslemeli ofset baskı makineleri gittikçe uzuyor ve uzarken birçok işi bir kerede tamamlayıp bitmiş ürünü çıkarıyor. Buna en güzel örnek Mart 2013’te İsviçre’de kurulan dünyanın en uzun 70x100 cm ebatlı tabaka ofset baskı makinesidir. Amcor Tobacco Packaging firmasının İsviçre Rickenbach kentinde kurulu olan bu KBA Rapida 106 serisi makine, tamı tamına 19 üniteden oluşmaktadır. Bu makinede sırasıyla bir lak ünitesi, iki kurutma ünitesi, 10 baskı ünitesi, bir lak ünitesi, iki kurutma ünitesi, bir lak ünitesi ve sonunda iki baskı ünitesinden oluşmaktadır. Makinede ayrıca soğuk yaldız tertibatı ve çok özel UV lak uygulamaları için
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Inert teknolojili kurutma tertibatı mevcuttur. İşte bu ve benzeri çok yönlü ve yüksek otomasyonlu makinelerle eskiden bildiğimiz tabaka ofset baskı makineleri birer converting makinesi haline dönüşmüşlerdir. Bakıldığında karton daha da ağırlık kazanırken plastik baskısı da yükselen trendler arasındadır. matbaa&teknik: Esnek ambalaj, etiket ya da karton ambalaj baskısında web ofsetin kullanımı yaygınlaşır mı? Ne kadar verimli olabilir? Avantaj ya da dezavantajlarından bahsedebilir misiniz? Rolf Köhle: Esnek ambalaj baskısının önemi bence gittikçe artacaktır. Ancak esnek ambalaj baskısı olarak flekso baskıdan hiç kimse vazgeçmeyecektir. Etiket ve karton ambalaj baskısı için tabaka ofset makineler daha revaçta gözüküyor. Azalan tirajlardan dolayı tabaka ofset makinelerin önemli bir avantajı var. matbaa&teknik: Ofsetin, özellikle kombin baskı makinelerinde flekso ile birlikte kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Rolf Köhle: Modern tabaka ofset baskı makinelerinde kullanılan lak üniteleri aslında birer flekso baskı ünitesidir. Ambalajın çeşitliliği ve daha albenisi olması için firmalar ürünlerini müşterilerine sundukları ambalajların çoklu lak efektleriyle zenginleştirilmiş olmasını
isterler. Yani ambalajların üstündeki lak efektlerinin artması tabaka ofset baskı makinelerinde bu tip ünitelerin kullanılmasını teşvik edecektir. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar karşıladığını düşünüyorsunuz? Rolf Köhle: Bugün Türkiye etiket piyasasına baktığımız zaman özellikle Ege bölgesinde bobin beslemeli ofset makinelerinin kurulmuş olduğu ve dar en etiket baskılarında kullanıldıklarını görüyoruz. Ancak bizce bu sektörde gelecek flekso ve dijital teknolojilerdedir. matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Rolf Köhle: Ofsette yeni trendleri takip ederek ofsete devam etmek, özellikle ambalaj dalında, bence en akılcı çözüm olacakır. Özellikle Türkiye’de ambalajın önü çok açıktır. Ambalaj baskısında dijital tehdit henüz ticari matbaacılıkta olduğu kadar büyük değildir ve çoğu değer arttırıcı teknikler dijital teknoloji ile yapılamamaktadır.
ayın aktüel konusu
KBA ve Vinyaldız Birlikte Geliştirdi
Kompakt Soğuk Yaldız Sistemi KBA and Vinfoil Develop Compact Cold Foil System ColdFoil Infigo SF110 modülü uzun zamandır KBA tabaka beslemeli ofset ürün serisinin entegre bir parçası oldu. Bugün dünyanın dört bir yanındaki baskı şirketleri tarafından yaygın bir şekilde kullanılıyor. Vinyaldız ve KBA bir kez daha kaynaklarını bir araya getirerek etkisi kanıtlanmış soğuk yaldız sisteminin daha da geliştirilmiş bir versiyonuyla sahneye çıkıyorlar; Micro SF110 GF. Yüksek kaliteli yaldız transfere kompakt bir alternatif olarak basit kullanımlı bir cihaz olarak üretildi ve daha kısıtlı bütçesi olan kullanıcılara da hitap ediyor. Parlak yaldız transfer piyasası giderek gelişiyor. Daha fazla sayıda marka üreticisi ürünlerine özel bir görünüm vermek için uğraşıyorlar. Mesela metalik efektler kullanıyorlar. Bugün soğuk yaldız transferi broşürlerde bile kullanılıyor. Soğuk yaldız, sıcak yaldız baskısına göre büyük avantajlar sunuyor çünkü bir ofset baskı makinesinin inline üretimi daha etkili ve daha maliyet-etkin. Daha yüksek hızlarda çalışıyorlar, kısa tirajlar bile kârlı ve pahalı gereçlere ihtiyaç duyulmuyor. Her uygulama için soğuk yaldız sistemleri Soğuk yaldız modülü ColdFoil Infigo SF110, birkaç yıldır parlak ofset yaldız transferi için piyasada kullanılan bir ürün. Dünyanın dört bir yanındaki ambalaj matbaacılar modüllerini Rapida tabaka beslemeli ofset makinelerine entegre ederek yüksek kalitede yaldız uygulamaları inline olarak elde etmeyi başardılar. Birçoğu da sistemi günlük olarak kullanabiliyor ve saatte 18 bin kâğıt hızlara ulaşabiliyor. Bu da bir dünya rekoru sayılabilir.
24
Besleme tarafından Soğuk Yaldız Micro SF110 GF’in görünümü
View of the ColdFoil Micro SF110 GF from the feeder side
Now, Vinfoil and KBA have once again pooled resources to develop a trimmed-down version of their proven cold foil system, the Micro SF110 GF. It has been conceived as a simple-to-handle, compact alternative for high-quality foil transfer, with which the growing demand for stylish product refinement can also be satisfied by users on a tighter budget. The market for gloss foil transfer is growing. More and more brand-name manufacturers are looking for ways to lend their products an unmistakable, exclusive appearance – for example through the use of metallic effects. Today, cold foil transfer is even being used for brochures, as a means to help them stand out from the crowd. Cold foil is here able to play out a major advantage over hot-foil stamping, as inline production on an offset press is more efficient and thus cost-effective. They run at higher speeds, even shorter runs become profitable, and no expensive tools are required.
The ColdFoil Infigo SF110 module has been an integral part of the KBA sheetfed offset product range for a number of years. It is already in use in print companies all over the world.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın aktüel konusu
Vinç ve uzaktan kontrol birimi sayesinde basit ve uğraştırmayan yaldız değişimi
The crane and remote control unit ensure simple and effortless foil changes
Bununla birlikte parlak yaldız transfer sunmak isteyip de her gün soğuk yaldız gerektiren yeterince siparişi olmayan birçok baskı şirketi var. KBA ise Micro SF110 GF ile bu duruma mükemmel bir çözüm getiriyor. Yeni soğuk yaldız modülü daha kompakt, Cold Foil Infigo SF110’dan daha az yer kaplıyor, ve selefinin birinci sınıf kalitesi, sağlamlığı ve güvenilirliğini devam ettiriyor. MicroSF 110, iş yapıları soğuk yaldız temizleme ile sık sık üretim gerektiren matbaacılar için son derece ideal. Kolay kullanım VinCoil’in kurucusu Vincent van der Heijden şöyle anlatıyor: “Micro versiyonda Infigo’nun belli elementlerini kullanıyoruz ama onun dışında Micro’nun tamamen yeni olduğunu söyleyebiliriz.’ ColdFoil Micro SF110 GF’nin en önemli özelliklerinden birisi kompakt tasarımı. Yaldız bobinlerinin baskı birimlerinin üst kısmına yerleştirilmesi sayesinde modül, kısıtlı yeri olan şirketler için çok pratik bir çözüm haline geldi. Buna rağmen Micro SF110 GF, 10 bin metrelik soğuk yaldız’larla çalışabiliyor ve aynı Rapida baskı hızında yani en yüksek hızlarda çalışabiliyor. ColdYaldız Micro SF110 GF modülüne sahip Rapida’larda, dolu ve boş bobinlere yönelik bir vinç var. Bu sayede herhangi bir fiziksel çaba göstermeye gerek olmadan bobinler değiştirilebiliyor. Şaft kilitlerinin açılıp kapatılmasında kullanılan uzaktan kontrol birimi de işlemi daha da kolay hale getiriyor. Ayrıca mürekkepleme birimlerine erişim de hiçbir şekilde kısıtlanmamış. Tutarlı yüksek kalite Hafif gerilimlendirme ve sürtünme şaftlarında servo motor kullanılıyor ve Micro SF110 GF için özel olarak seçildiler. Bunları kullanmak son derece kolay. Ağır şaftlara alışmış olan baskı şirketleri farklılığı hemen fark edeceklerdir. Servo sayesinde yaldız bobin, makinenin çalışma hızına kesin bir uyum gösterebiliyor.
26
Cold foil systems for every application The cold foil module ColdFoil Infigo SF110 has been a product of choice on the market for gloss offset foil transfer for several years. Packaging printers all over the world have integrated modules into their Rapida sheetfed offset presses to realise high-quality foil applications inline. Many are using the system on a daily basis, and that at top printing speeds up to 18,000 sheets per hour – performance which definitely merits a world record for this type of finishing. There are numerous print companies, however, who would like to offer gloss foil transfer, but do not have enough corresponding jobs to work with cold foil every day. With the Micro SF110 GF, KBA is now able to offer such users a perfect solution. The new cold foil module is a compacter, space-saving version of the ColdFoil Infigo SF110 which – with a slightly lower level of automation – offers the same first-class quality, robustness and reliability as the present system. The Micro SF110 is intended for printers whose job structures require occasional production with cold foil refinement. Simple handling Vincent van der Heijden, the founding father of manufacturer Vinfoil: “We are naturally using certain proven elements of the Infigo in the Micro version, but the Micro is otherwise a new development from the ground up.” One particular characteristic of the ColdFoil Micro SF110 GF is its compact design. As the foil reels are positioned above the printing units, the module is also a very practical option for smaller print companies with limited floor space. Even so, the Micro SF110 GF handles reels with up to 10,000 metres of cold foil. And it runs just as fast as the Rapida press, namely at the highest speeds. Rapida presses with the ColdFoil Micro SF110 GF module are fitted with a crane for handling of the full and empty reels. This allows reel replacement without physical effort. The remote control unit for opening and closing of the shaft locks also renders an additional walkway superfluous. Accessibility to the inking units is not restricted in any way. Constant high quality The lightweight tensioning and friction shafts are driven by a servo motor and were selected specifically for the Micro SF110 GF. They are especially simple to handle. Print companies acquainted with the heavy shafts typically encountered will immediately appreciate the difference. The servo drive permits extremely exact synchronisation of the foil web to the running speed of the press. Combined with the modern technology for web tension control, this ensures efficient production.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın aktüel konusu
Web gerilim kontrolüne yönelik modern teknolojisiyle birleşince etkili bir üretim sağlanabiliyor. Daha büyük ColdFoil Infigo SF110 modülünde olduğu gibi Micro SF110 GF tutarlı olarak yüksek kalite sunuyor. Servo motorların kullanımı sayesinde hareketli merdanelere gerek olmuyor. Soğuk yaldız’in hassas metalleştirilmiş katmanı asla hiçbir baskı parçası ya da merdane ile temas etmiyor, dolayısıyla herhangi bir hasar riski olmuyor. Sonuç ise üstün baskı kalitesi. Ayrıca mürekkepleme birimlerine alüminyum tozu girmesi gibi can sıkıcı komplikasyonlardan da kaçınılmış oluyor. Yüksek piyasa başarısı ihtimali kompakt sistemle geliyor KBA’da yarım ve orta format tasarım ofisinin sorumlusu Johannes Naumann yeni gelişimi şu şekilde açıklıyor: “Senelerdir VinCoil ile çalışıyoruz. Soğuk yaldız sistemleri, hız ve performans açısından beklentilerimizi aşıyor.” Naumann yeni ürünün piyasada çok başarılı olacağına inanıyor. “KBA ambalaj piyasasında oldukça güçlü. Yeni kompakt sistemimiz sayesinde kullanıcılarımıza gerçek katma değer sunabileceğiz- son derece modern, yüksek performanslı bir soğuk yaldız sistemi.” 2014’ün ikinci çeyreğinden itibaren Radebeul’daki KBA müşteri merkezinde bir Rapida 106 üzerinde bir adet ColdFoil Micro SF110 GF modülü canlı baskı gösterimleri için ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Just like the larger ColdFoil Infigo SF110 module, the Micro SF110 GF delivers constantly high quality. The use of servo motors precludes the need for dancer rollers. The sensitive metallised layer of the cold foil never comes into contact with any press parts or rollers, and there is accordingly no risk of damage. The result is outstanding print quality. Annoying contamination of the inking units with aluminium dust is likewise avoided. Compact system with good market chances Johannes Naumann, head of the design office for half and medium formats at KBA, welcomes the development of the new Micro SF110 GF: “We have been working with Vinfoil for many years. The cold foil systems meet and even exceed our expectations with regard to speed and performance.” Naumann sees good chances for the new product on the market. “KBA has a very strong standing on the packaging market. With the new compact system, we are able to offer our users real added value – an extremely modern, high-performance cold foil system.” A ColdFoil Micro SF110 GF module will be available for print demonstrations on a Rapida 106 in the KBA customer centre in Radebeul from the second quarter of 2014.
Yerden tasarruf: Vinç dahil tüm sistem, Rapida 106’nın mürekkepleme birimlerinin üstüne yerleştiriliyor.
28
Space-saving: The whole system, including the crane, is fitted above the inking units of the Rapida 106
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Müller Martini Yeni Bir Ofset Dünyası Sunuyor “Ambalaj pazarındaki değişimle birlikte; dar enli flekso ya da letterpress makineler ile geniş enli flekso ve tifdruk makineler arasında bir boşluk ortaya çıktı. Bu boşluk ofset makinelerle doldurulabilir. Bundan dolayı VSOP baskı makinelerinin değişimin önemli bir aracı olarak nitelendirebiliriz.”
Serdar Tokel Pasifik Mümessillik Müller Martini tarafından basım endüstrisinin ilgisine sunulan VSOP, değiştirilebilir ölçülü bobinden bobine yapılan ofset baskı anlamına gelmektedir. Bu makineler esnek ambalaj ve etiket baskısında; kâğıt, karton ve sıvı ambalajları baskısında kullanılabilir. Baskı malzemesi konusunda bir sınır yoktur; 10 mikrondan 400-450 gram/m2 ağırlığa kadar malzemelere baskı yapılabilir. Etiket üretiminde geniş bir yelpazeye sahiptir. Sleeve etiketler, IML etiketler basılabilir. Bobin beslemeli olan makinenin hızı 365 m/dakikadır. Bu makineler hibrit makineler olarak tanımlanmaktadır. Flekso, gravür, ofset baskıyı aynı makine üzerinde yapmak mümkündür. Makinenin renk üniteleri hem flekso hem ofset
30
baskı yapabilir. Üniteler, işin niteliğine göre farklı çapta kazanlarla çalışabilir. Özel bir yöntemle ofset kalıpları istenen çaptaki sleeve kazanlara takılır. Bu kazanlar da servo motor teknolojisi ile makinenin renk ünitesine yerleştirilir. Kalıp kazanı ile birlikte onunla aynı çaptaki blanket kazanı da aynı renk ünitesine takılır. Her ünite bu şekilde baskıya hazır hale getirilmektedir. Kazanlar çeşitli çaplarda olduğu için işin boyutuna ya da kaç tekrar istendiğine bağlı olarak uygun çap belirlenerek kalıplar buna göre hazırlanıp takılabilir. VSOP’in avantajları Müller Martini esnek ambalaj baskısında VSOP bobinden bobine ofset makinelerle iddiasını ortaya koymaktadır. Ambalaj sanayinde de tıpkı konvansiyonel
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
matbaacılıkta olduğu gibi tirajların düştüğünü görülmektedir. Tüm ürünler için genelleme yapılmasa da büyük makinelerde yüksek tirajlarda basılan işler, ürün tüketimi artmasına karşın ürün çeşitlerindeki artış nedeniyle tüm dünya pazarında daha kısa tirajlara dönüşmektedir. Tifdruk ve flekso makinelerin gerek işten işe geçişleri gerek iş hazırlık sürelerinin uzunluğu gerekse de işletme zorluğu, teslim süreleri ve maliyetlerinin ofsete göre yüksek olması baskıcıları küçük tirajlarda çok zorluyordu. Ancak maliyet dezavantajlarına rağmen değer verilen müşterileri kırmamak adına bu işlerin yapılması gerekiyordu. Ambalaj sanayinde yaşanan bu değişim için en doğru çözümün Müller Martini VSOP gibi sonsuz ebat değiştirebilen bobinden bobine ofset makinelerle sunulduğunu gözlemliyoruz. Bu devrim niteliği taşımasa da ambalaj sanayi için köklü bir değişimdir. Ambalaj pazarındaki değişimle birlikte dar enli flekso ya da letterpress makineler ile geniş enli flekso ve tifdruk makineler arasında bir boşluk ortaya çıktı. Bu boşluk ofset makinelerle doldurulabilir. Bundan dolayı VSOP baskı makinelerinin değişimin önemli bir aracı olarak nitelendirebiliriz. VSOP kurutma teknolojisi Makinede iki farklı kurutma teknolojisi kullanılabilir. UV kurutma ve EB kurutma. UV kurutma bilinen UV lambalarla yapılan kurutmadır. EB kurutma ise elektron bombardımanı ile yapılan bir kurutma biçimidir. Farklı bir teknoloji olan EB kurutmada bir ışık kaynağı ve lambalar kullanılmaz. Bunun yerine nitrojen gazıyla basılmış malzeme, elektronik bombardımana tabi tutulur ve kurutma gerçekleştirilir. Baskı sırasında basılmış malzeme bir odacıktan geçer ve bu odacıktaki oksijen alınıp yerine nitrojen verilir. Oksijenden arındırılan alanda elektronik bombardıman yapılarak, boya tamamen kurutulur. Bu işlemden sonra boya sabitlenir ve artık hiçbir şeye bulaşma ya da silinme riski yoktur. VSOP ile bu özelliği sayesinde gıda ambalajlarında da sorunsuz bir şekilde kullanılabilecek esnek ambalajlar basılabilir. Özetle ambalajda gıda güvenliği tam olarak sağlanır. Bu teknoloji UV’ye göre daha kolay bir baskı sağlıyor. EB kurutma teknolojisi, Amerika ve Kanada’da daha yoğun kullanılan bir teknolojidir. UV boyaların kanserojen etkisi nedeniyle bu iki ülke EB kurutmayı daha çok önemsemiştir. VSOP nerelerde kullanılır? VSOP’nin geniş baskı malzemesi kullanımı sayesinde, ıslak etiketler, kendinden yapışkanlı etiketler, inmould etiketler, shrink sleeve ve wrap-around etiketler basılabilmektedir. Ayrıca esnek ambalaj için her tür film, karton ambalaj için ise sıvı ambalajları, katlamalı kutular basılabilir. Bu esnekliği sayesinde çok geniş bir pazara hitap edebilmektedir. Ürün gruplarını şöyle sıralayabiliriz:
32
Gıda ambalajlarında: Şekerleme, pastane, kuru gıda, hububat, içkiler, dondurulmuş gıda, soğuk yemekler ve diğerleri şeklinde genel olarak ifade edilebilir. Baskı altı malzemesine göre detaylandırmak istersek: Torba için film ve kağıt Kağıt veya film üzerine laminasyonu için - 12 µm PET veya 20 – 30 µm OPP-film bariyer ferformansları ile veya olmadan - Donmuş yiyecekler iiçin 50 – 70 µm PE Kapaklar için film - Kapak filmi için 12 µm PET veya lamine 20 - 30µm OPP-film - Kapak için Aluminium foil (yumuşak veya sert) Sıvı paketi - Tetra-Pak 3 VSOP (EB) ile üretim yapıyor Katlanmış Karton (VSOP 520/850) - Bobinden bobine baskı ve ofline baskı sonrası önerilir. Gıda Dışı ambalajlarda: Temizlik, donanım, sağlık, oyuncaklar, tütün, kağıt ürünler, güzellik ve bakım ürünleri gibi. Örneklemek gerekirse: Doğrudan Gıda ile temas olmaksızın ambalaj Tüp üzerine laminasyon Alışveriş ve taşıma çantaları - PE-filmler gerilebilir ve bir test gerekir - Kağıt Torbalar Katlanmış Karton Ambalajlar - Inline kalıp kesme opsiyonlu VSOP 520 veya 850 Etiketlerde: Wrap-around Etiketler - Conti roll etiketler, bobinden beslemeli Islak Tutkallı Etiketler - Bobinden bobine veya bobinden etikete Kendinden Yapışkanlı Etiketler (Basınca duyarlı yapıştırıcılar PSA) - Endüstriyel Etiketler - Standart Şarap etiketleri Shrink sleeves - Strec film olmadan (LDPE) In-mould etiketler (IML) - Bobinden, kesilmiş etikete
VSOP etkinliği Mayıs 2014’de Türkiye artık Avrupa’nın bir parçası gibidir. Türkiye’de çok gelişmiş bir ambalaj sanayi var ve bu sanayi özellikle Ortadoğu ve Avrupa’ya çok yüksek miktarlarda ihracat yaparak önemli cirolara ulaşılıyor. Bilindiği gibi Türkiye’de 1 adet 52 cm VSOP hali hazırda çalışıyor olup, potansiyeli oldukça yüksek olan pazarımızda yakın zamanda VSOP’nin iyi işler yapacağını düşünüyoruz. Müller Martini VSOP baskı çözümleri ile ilgili olarak 2014 Mayıs ayında yeni oluşturduğu eğitim merkezi ve showroom’unda bir etkinlik düzenleyecek. Bu etkinlikte bu yeni teknoloji üzerinde gelişmeleri daha yakından görme imkanına sahip olabilirsiniz.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Bu Bir Bobin Besleme Ofset Etiket Baskı Makinası Hikâyesidir Ofset üniteleri üretin alanı
Hasan Uçar B&G Ambalaj Hayatıma yeni bir yön ve gelecek çizme zamanım gelmişti. Çıkışımın Çin olacağına kendimi inandırmıştım. Bu sebeple Çin’i tanımak için atladım uçağa; Pekin’e uçtum. Gitmeden önce Çin hakkında sahip olduğum fikrim ile vardıktan sonraki gördüklerim arasında çok büyük bir fark vardı. İlk ziyaretimden iki hafta sonra tekrar Çin’deydim. İkinci gidişimde 4 günlük bir matbaacılık fuarı ziyaretim oldu. Fuarı ziyaret ettiğim bir matbaacı arkadaşım o gün bana -buraya makine almaya gelinmez, buraya tesis kurmaya gelinir, demişti. Her sorduğumuz makine fiyatı ile bizi biraz daha şaşırtıyor ve heyecanlandırıyordu. İlk Makine Siparişi Bu fuarda tanıdığım bir flekso etiket makine üreticisinin baskı numunelerine baktığımda gördüğün kalite çok yüksekti. Bu firma ile mümessillik görüşmesi yaptım. Firma sahibi, firmasını ziyaret etmemi istedi. Kabul ettim ve firmayı ziyaret ettim. Burada gördüğüm makine su bazlı boya ile öyle kaliteli baskılar yapıyordu ki -UV olsa ne olur, diye düşündüm. Makineyi inceledikten sonra, firma sahibinden makinenin ana motorunu ve sürücüsünü Siemens yapmasını, kenar kontrol ve video’nun BST olmasını, elektrik dolabındaki tüm malzemelerin Siemens olmasını ancak bu şekilde böyle bir makineyi Çin’den alabileceğimi söylediğimde, -tamam olur, dedi. Bu değişiklik için talep edilen fark ise neredeyse komikti. 3 hafta sonra tekrar gittiğimde benim istediğim özelliklerdeki makine hazırdı. Firma, bu değişikliklerden ilk makine için de ayrıca bir fark talep etmedi. Ben buna çok şaşırmıştım. Çünkü Avrupa’da böyle bir isteğin yerine getirilmesini bırakın, dinlemezlerdi bile. Sonrasında, bu makineden Türkiye,
İtalya, İrlanda ve Costa Rika’ya sattım. Bu makine mümessilliğini diğerleri takip etti. Ofsete Geçiş Bu arada Türkiye pazarında ziyaret ettiğim etiket firmaları, -rekabetin arttığını ve kârlılıkların düştüğünü, söylüyorlardı. Ancak tüm etiketçilerde aynı flekso ya da letter-press makineler vardı. Bu arada dijital bir taraftan -ben buradayım, demeye çoktan başlamıştı. Çözüm arayanların bir kısmı dijitale yönlenmeye başladılar. Benim çok iyi bildiğim konulardan birisi de OFSET konusuydu. Dünyada ofset etiket baskı makineleri kullanılıyordu. Ancak Türkiye’de bu konuya hiç yatırım yapılmamıştı. Konuştuğum etiket firmalarının çoğu -çok iyi ama çok pahalı, diyordu. Bunun üzerine, ilk önce Japonya’ya gittim. Orada yarı rotary etiket baskı makinelerini ve teknolojilerini incelemeye başladım. Kafamda yeterli bir fikir ve proje oluşmuştu. Artık bunu hayata geçirme vaktiydi. Ancak diğer taraftan son derece dikkatli olmalıydım. Çünkü atacak başka barutum yoktu. İlk olarak bu fikrimi son derece başarılı yarı rotary letter-press etiket makineleri üreten firma sahibi arkadaşımla konuştum. Aynı zamanda bu firmanın o zaman Türkiye mümessiliydim. Firma sahibi arkadaşım yeterince letter-press etiket baskı makinesi sattığı ve o zamanlar hayatından son derece memnun olduğu için bu düşünceme çok önem göstermedi. Ancak şimdi, benim ürettirmeye başladığım bu türdeki makinelerin üretimine başladı ve çok zaman tekrar benim kendilerinin bayisi olmamı benden istedi.
Makinada bir çalışma
34
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu Ofset ünitesi iç mekanik görüntüsü
Weigang flexo UV varnishing
Ucuz Değil, Kaliteli Bir diğer firmayı ziyaret ettim. Bu firmanın yarı rotary etiket baskı makinesi üretimleri hiç yoktu. Firma sahibi de benim gibi bir mühendis olduğundan –neden? diye sordu. Biraz konuştuktan sonra akşam yemeği sonrasında bu proje aslında başlamış oluyordu. 2 hafta sonra firmayı tekrar bazı çizimler ve teknik bazı ilave bilgilerle ziyaret ettiğimde artık proje anlaşılmıştı. Yapılacaktı. Makine ile ilgili daha başlamadan yapılan ilk tartışma makineyi “ucuz yapalım” fikri olmuştu. Buna en çok ben karşı çıktım. Bu makinede mutlaka Alman Bosch Rexroth Servo sistemleri kullanılması konusundaki ısrarım sonrasında bu talebim de kabul gördü. Artık dediklerim dinleniyordu. Alman servo sistemleri istememin iki sebebi vardı. Birincisi, Türkiye’de herkes bu markayı biliyordu ve Türkiye’nin her ilinde servisi olan bir markaydı. İkincisi, neredeyse sorunsuz çalışan bir sistemdi. Bunu çok iyi biliyordum, çünkü daha önce getirdiğim yarı rotary etiket makinelerinde de Bosch Rexroth kullanıyordum ve hiç başım ağrımıyordu.
üretilen makinelerde kâğıt girişte bir havuzdan geçiyordu. Hızlı bir makine oluşu ve 350 mm maksimum etiket baskı uzunluğundan dolayı makinede kâğıt çok sık girişte takılıyor ve kopuyordu. Hemen buna çözüm olarak kâğıt havuzu kaldırıldı. Benim diğer geniş fleksolardan bildiğim balerin merdaneli, kenar kontrollü yeni bir kâğıt çözücü ünite yapıldı. Artık makinenin girişinde bir kişi kağıdı kontrol etmek zorunda değildi. Tüm malzeme çeşitleri sorunsuz çalışıyordu. Bu zamana kadar satılmış tüm makinelerde bu kâğıt ünitesi bedelsiz olarak değiştirildi ve ilk makine ile son makine aynı kâğıt çözücü ünitesine sahip oldu.
Beta Test Çin’de İlk prototip olan tek renkli makine giriş ve çıkışları ile beraber kısa bir zamanda çalışmaya başlamıştı. Artık ilk dört renkli makinenin yapılma zamanı gelmişti. Çin’de inanılmaz bir yan sanayi var. Sizin düşüncenizin tüm parçaları pazarda zaten var. 2 ay gibi kısa bir zamanda ilk dört renkli makine üretildi ve fabrikada çalışır duruma geldi. Makine fabrikada çalışıyordu. Ancak, bir etiketçide nasıl olacak? sorusuna cevap için bu makine, fabrikaya yakın bir yerdeki bir etiket firmasına hediye edildi. Fabrikadakiler makine yapmayı biliyor ancak makinede etiket üretmeyi ve baskıyı bilmiyorlardı. İlk zamanlarda sulu ofset makine etiket firmasına garip gelmiş ancak iki ay gibi bir zamanda artık tamamen alışmışlardı. Ellerindeki yarı rotary letter-press makine neredeyse kullanılmıyordu. Tek sorun dört rengin etiket için yeterli olmamasıydı. Bu arada altı ay boyunca makinede etiket üretildi. Makinede oluşan teknik hatalar fabrikaya iletildi ve fabrikada üretilmekte olan makine üzerinde değişiklikler derhal yapıldı. Aynı etiket firması ilk altı ayın sonunda fabrikaya ilk beş renkli etiket baskı makinesi siparişini resmen iletti. Üretimde olan makine beş renkli olarak üretildi ve teslim edildi.İlk
Türkiye’de Ofset Macerası Başlamak Üzere Aradan bir sene geçmişti ve Çin’de satılan makinelerin sayısı epeyce artmıştı. Benim içinse bu makinenin pazara tanıtılma zamanı gelmişti. Zaten makine kısa bir süre sonra Brüksel’de Labelexpo fuarına gelecekti. Ben yavaş yavaş müşteri ziyaretlerimde bu makine hakkında konuşmaya ve tanıtmaya başlamıştım. Her ne kadar makinenin fiyatı, diğer ofset makinelere göre ucuz olsa da letter-press makinelere göre biraz pahalı kalıyordu. Diğer sorun ise, etiket sektöründe ofset baskı tekniğinin çok iyi bilinmemesiydi. Ancak unutulmaması gereken nokta ofset kalıp maliyetinin neredeyse yok denecek kadar az olmasaydı. Bence bu en önemli ve kullanılması gereken noktaydı. Makinemiz, Avrupa’ya Labelexpo fuarına geldiğinde Türkiye’den bir çok etiket firması oradaydı ancak bir çoğu hâlâ flekso ya da letter-press makine arıyordu. Fuarda sergilenen Uzakdoğu’dan katılan tek ofset etiket makinesi bizimkiydi.
Boya Merdaneleri
36
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Ana Kontrol Ekranı
Bir çok letter-press ve flekso makineleri sergileniyordu. O fuarda -şimdi burada letter-press makineler var, ancak en fazla üç fuar sonra burada letter-press makinalar olmayacak, demiştim. Üç fuara bile kalmadı. Sonraki ikinci Labelexpo Brüksel’de hiç yarı rotary letter-press makine sergilenmedi. İlk Makine İzmir Cem Ofset’e Gidiyor Artık etiket firmaları ile ofset etiket baskı makinesi konusunda görüşüyordum. Ancak halen sıcak gelişme olmuyordu. Bir diğer ziyaret ettiğim ancak gündem konusu tahta bıçak kesim ve serigraf makineleri olan İzmir Cem Ofset Firmasına -neden ofset düşünmüyorsunuz? dediğimde konuya çok sıcak baktılar. Zaten üretimlerinde tabaka ofset vardı ve ofset geçmişleri olan firmaydı. Baskı örneklerini çok beğenmişlerdi. Makineyi görmeleri gerekiyordu. Çin’de de bu zamana yakın bir etiket fuarı vardı. Ofset etiket makinemiz orada sergilenecekti. Makinenin görüleceği an, iyi fırsattı. İzmir Cem Ofset firması ile bu fuara gittik. Makine incelenmiş ve alım kararı çıkmıştı. Fuardaki ilk günün sonrasındaki gün makine özellikleri belirlenmiş ve aynı gün Türkiye’nin ilk ofset makinesi sipariş edilmişti. Yalnız makine satılmamış ben de aynı zamanda çok iyi iki dost kazanmıştım. Bu fırsatla Sayın Cemal Öcal ve Cüneyt Ejeyit dostlarıma bir kez daha benim projeme ortak oldukları ve destekleri için teşekkür ediyorum. Başlangıçta İzmir Cem Ofset’e yapılan kurulumun ilk makine oluşu, deneyimli operatör olmayışı gibi sorunlar yaşandı. Ancak dört senedir çalışmakta olan makinemiz bizi hiç üzmedi. Bu arada İzmir Cem Ofset, halen aynı ofset etiket makinesinden iki adet kullanmaktadır. İsar Etiket, Cankor Etiket, İntersam Etiket ve Turkuaz Etiket İlk makinemizden kısa bir süre sonra Bursa’dan İsar Etiket firması da talip oldu ve çok kısa bir zamanda kurulumu yapıldı. Halen makinemiz bu şirkette de memnuniyetle kullanılmaktadır. Bunu yine bir İzmir firması Cankor Etiket takip etti. Cankor Etiket firmasına makine kurulumunu takip eden kısa bir süre sonra İzmir Cem Ofset, ikinci makinesini sipariş etti. Yine bir Bursa firması, İntersam Etiket, ofset etiket baskı makinesi ailesine katıldı. Bence en önemli kararlardan birisi de Turkuaz Etiket Sayın Ramazan Koçyiğit’in kararıydı. Turkuaz Etiket’te iki adet dijital rulo etiket baskı makinesi vardı. Bu firmada artık da ofset etiket baskı makinesi olacaktı. Bu bana ayrı bir heyecan verdi. Zaten Ramazan Beyle aramızdaki dostluk çok uzun zamandır vardı. Makineyi test etmemiz ve karar vermemiz çok zaman almadı. Bu makine, ayrıca teknik olarak diğer gelen makinelerden biraz daha farklıydı.
Çin’deki fuarlarda boy göstermeye başlamışlardı. Bizim bir adım daha atarak, onlardan daha farklı olduğumuzu gösterme zamanı gelmişti. Böylelikle, ilk yarı rotary dar enli etiket baskı makinesiyle soğuk yaldız uygulamasını gerçekleştirdik. Bu uygulama da dünyada bir ilkti ve sonuçları tüm dünyada çok takdir edildi. Bu ilk’in ardından etikette “olmazsa olmaz” olan serigraf ünitesi gündemimizdeydi. Bu ünite de mutlaka yapılmalı ve makine ile birlikte in-line çalışmalıydı. Bir çok denemelerden sonra ilk ünite üretildi ve ilk makinemizi satın alan etiket firmasının ikinci makinesinde artık in-line çalışan bir serigraf ünitesi vardı. Bu ünitenin de altı ay süren denemesinden sonra, ilk altı ay Çin pazarına, sonrasında dünya pazarına sunulan bir serigrafi ünitemiz de olmuştu. Doğa Barkod İçin Serigrafi Üniteli Makine Geliyor Türkiye’de ilk serigrafi üniteli ofset etiket baskı makinemiz Doğa Barkod Etiket firmasına satıldı. Üretimi ve test baskıları başarı ile yapıldı. Makine yola çıktı. Kısa bir süre sonra Doğa Barkod tesislerinde çalışır duruma gelecek. Tabii başka makine satışlarımız da oldu. 2014 senesi içinde kurulumu yapılacak olan dört adet makinenin şimdiden anlaşmaları tamamlandı. Kullanıcılardan gelen her öneri değerlendirildi. Her bir makine ayrı bir proje olarak ele alındı ve böylece kullanıcılara sunuldu. Şu anda aynı makine üzerinde yeni bir özellik ilavesi tamamlandı. Çin’de satış ve kullanıma başlandı. 2014 yılının ikinci yarısında bu yeni özellik Türkiye’de de satışa sunulacak. Şu anda 320 mm eninde olan makinemiz talep edildiğinde 450 mm olarak da üretilmektedir. Bu vesile ile katkısı olan, makine operatöründen firma sahiplerine kadar, tüm dostlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Başka farklı ve yeni projelerde görüşmek üzere… Saygılarımla…
Geliştirmeler Yapılıyor Bu arada ofset etiket baskı makinesine tüm dünyadan talep geliyordu. Çin’de bizim makinemizi kopyalayan başka ofset etiket baskı makinesi üreticileri de oluşmaya ve Ofset Bya hazne Kontrol
38
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Yeni Jenerasyon Kurutucularla,
Yeni Bir Trend
Hasan Uçar: “Yeni kurutucular ile birlikte makinalarda TOZ kullanımı olmayacak, standart UV kurutucudaki istenmeyen KOKU olmayacak ve plastik gurubundaki ürünlerin üzerine baskı yapmak daha kolay hale gelecek. Bu da bence “yeni bir trend” olacaktır, inancındayım.” matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Hasan Uçar: Ofset baskı sistemi, basım endüstrisi ele alındığında sanırım çok büyük bir yer kaplamaktadır. Buna örnek olarak yalnızca ofset baskı değil, ofset baskı için hazırlanan tüm baskı öncesi ve baskı sonrasını da dahil etmek gerekmektedir, inancındayım. İnsanların haberleşme ve bilgilenme talepleri düne kadar yazılı malzemeler ile oluyordu. Ancak bugün dijital olarak haberleşme ve bilgi alma baskı sektöründen epey pay almış ve almaya devam edecektir. matbaa&teknik: Ofsetin herhangi bir baskı sistemi ile (dijital, flekso, letterpress vb.) rekabet içinde olduğunu düşünür müsünüz? Hasan Uçar: Ofset baskı sistemini hangi üretimde karşılaştırıldığına bakmak ve rekabetçi olup olmadığına ona göre karar vermek gerekmektedir. Bana göre gerek ofset, gerekse diğer baskı teknikleri kendi içlerinde ve diğer baskı teknikleriyle her zaman rekabet etmiş ve edeceklerdir. Fleksonun daha kaliteli baskı yapsın diye bu kadar geliştirildiğine inanmıyorum ancak; kullanıldığı alanda daha rekabetçi olsun diye bunca yenilikler yapılmıştır. Buna kısa bir örnek, flekso ile basılan bir etiket kalite olarak ofset ile karşılaştırılmamalıdır. Ancak hız ve maliyet olarak karşılaştırılabilir inancındayım. matbaa&teknik: Ticari ofseti bir kenara ayırırsak yeni iş imkanları ya da trendler sizce nelerdir? Inline uygulamalarla birer converting makinesi haline de dönüştürülmüş olmasına katılır mısınız? UV baskı ile sınırların zorlandığını, baskı altı malzeme kullanımında kartonun ağırlık kazandığını düşünür müsünüz? Hasan Uçar: Tabaka ofset baskı makinaları bence halen güncelliğini korumakta ve korumaya devam edecek. Ancak pazara yeni sunulan farklı kurutucu özellikleri olan
40
makinalar halen talep görmekte. Ancak standart tabaka makinalar eskisi kadar talep görmemektedir. Bugün hepimizin bildiği OPP ya da IML etiket baskıları tabaka ofset baskı makinalarında ve kurutma sebebi ile üretim, farklı şekillerde yapılmaktadır. Ancak yeni jenerasyon kurutucuların (LED – UV gibi) tabaka ofset baskı makinalarına ilave edilmesi ile bu tür üretimler çok daha kolay hale gelecektir. Buradaki kullanılacak olan yeni kurutucular ile birlikte makinalarda TOZ kullanımı olmayacak, standart UV kurutucudaki istenmeyen KOKU olmayacak ve plastik gurubundaki ürünlerin üzerine baskı yapmak daha kolay hale gelecek. Bu da bence “yeni bir trend” olacaktır, inancındayım. Bu konuda yaklaşık iki senedir bir araştırmamız var ve tabaka ofset kullanıcılarına çözümlerimizi yakın bir zamanda tanıtacağız. matbaa&teknik: Esnek ambalaj, etiket ya da karton ambalaj baskısında web ofsetin kullanımı yaygınlaşır mı? Ne kadar verimli olabilir? Avantaj ya da dezavantajlarından bahsedebilir misiniz? Hasan Uçar: Bobin beslemeli ofset, Türkiye’de tabaka kadar bir pazar payına sahip olmamıştır. Ambalaj, esnek ambalaj, etiket dediğinizde de bobin beslemeli ofset baskı sistemleri Türkiye’de hemen hemen hiç kullanılmadı, diyebilirim. Ben, esnek ambalajda Türkiye’de ilk defa bobin beslemeli ofset baskı makinasını kullandım. Ancak ofset baskı makinası ile beraberindeki makinalar ve bu makinaların üretim maliyetleri çok yüksekti. Kullanılacak olan etiket veya kutu diyelim; burada sipariş miktarları çok önemli yer tutmaktadır. Bobin beslemeli ofset baskı makinalarını da iki grupta toplamak gerekir. Full rotatif ve yarı rotatif. Full rotatif bobin beslemeli makinaların bence pazarda yer almaları çok zor gözükmektedir. Sebebi yatırım maliyetlerinin çok yüksek oluşu ve üretim maliyetlerinin ayrıca yüksek olmaları. Ancak, önümüzdeki yıllarda bu türde bazı makinaların pazara gireceğine, özellikle esnek ambalaj konusunda çok kaliteli ve rekabetçi üretimler yapacağı konusuna inancım devam etmektedir.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
matbaa&teknik: Ofsetin, özellikle kombine baskı makinelerinde flekso ile birlikte kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Hasan Uçar: Eğer günümüzde rekabet sadece ucuz fiyat vermekse; bunun tek çaresi yine kalitesi ile birlikte ofset baskı ünitelerinin, flekso sistemleri ile birlikte kullanılmasıdır. Ofsetin, flekso ile birlikte kullanılmasına yine sipariş miktarları karar vermektedir. Bugün çok kaliteli baskı yapan flekso baskı makinaları vardır ve var olacaktır. Ancak makinaları toplam yatırım miktarları ve bir de bunun için yapılacak baskı öncesi yatırımları ve en önemlisi baskı kalıp (klişe) maliyetleri hesaplandığında yatırım kararı değişmektedir. Bunu en son yapılan Labelexpo fuarında en iyi şekilde birlikte gözlemledik. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar karşıladığını düşünüyorsunuz? Hasan Uçar: Ben Hasan Uçar olarak, bobin beslemeli dar en ofset etiket baskı makinasının, Türkiye’de satmak üzere ilk düşünen, projelendiren, üretimine eşlik eden ve Türkiye’ye ilk getiren kişiyim. Ofset zaten benim son derece iyi bildiğim bir baskı tekniğidir ki diğer baskı tekniklerini de ayrıca bir o kadar bilirim. Bu tür makinaların çok daha fazla yaygınlaşacağına inancım tamdır. Yoksa bu projeye başlamazdım. Burada ilk bobin beslemeli makinayı alma cesaretini gösteren İzmir Cem Ofset firmasına bir kez daha teşekkür ederim ki şu anda aynı makinadan iki tane kullanmaktadırlar. Bobin beslemeli yarı rotatif olan dar enli ofset etiket baskı makinamız pazardaki yerini aldı ve bundan sonra da yer almaya devam edecektir. Bu sebeple makinamız üzerinde sürekli olarak yenilikler yapılmakta ve özellikle öncü olduğumuz pazar tarafından izlenmektedir. Pazardan bize gelen öneriler doğrultusunda makinamızı geliştirmeye devam edeceğiz. matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Hasan Uçar: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların, bizin önerilerimize kulak vermelerini öneririm. Ben her iki tarafı da bilen birisiyim. Ancak burada yeni fikirler ile birlikte, müşteri portföyü de çok önemlidir. Bence ofsette devam etmek doğru bir düşüncedir. Ancak ekonomi uzmanları aynı sepete ayrı yatırım araçlarının konulmasını önermekte. Ben de konusunda uzmanlaşmış, yeni fikirler arayan matbaacıların, toplam yatırım maliyetinin çok daha az olduğu ve çok iyi bildikleri için geçişin daha kolay olacağı ofset etiket sektörünü anlamaya çalışmalarını aslında 42
bu geçişin ne kadar kolay olduğunu farkedeceklerini söyleyebilirim. matbaa&teknik: Sleeve teknolojisinin ofsetteki yeri ve verimliliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Hasan Uçar: Sleeve teknolojisi halen Türkiye’de ve birçok ülkede rotogravür ve UV Flexo ile kullanılmaktadır. Sleeve malzemesi üzerine ofset baskı uygulamasını yapan bazı firmalar var. Bu firmalar herkes tarafından bilinmektedir. Ancak ülkemizde sleeve üretimi henüz sağlıklı olarak bobin ofset baskı tekniğine uygun olarak yapılmamaktadır. Ancak; kısa bir süre içinde sanırım Türkiye’de de bunun uygulaması ve üretimi yapılacaktır. Bu konuda şimdilik bu kadar söylemek ve çok yakında yeni üretimler pazara çıktıkça zaten görüleceğini, belirtmekle yetineceğim. Bu konu ile ilgili makine satışımız zaten gerçekleşti ve çok kısa bir süre sonra Türkiye’de çalışır, üretir hale gelecektir. Biz denemeden, test etmeden, sonucundan emin olmadan OLDU demeyiz. matbaa&teknik: Eklemek istedikleriniz var mı? Hasan Uçar: Bobin beslemeli ofset dar enli etiket baskı makinasının avantajları çok fazladır. Ben bu makinayı ilk tasarlamaya başladığımda sonuçtan emindim. Bu sebeple ve pazardan gelen taleplerle birlikte makinamıza her geçen gün farklı bir özellik ilave edilmektedir. Makinamızı en son tercih eden firma Doğa Barkod Etiket A.Ş. firması oldu. Makinalarının üretimi ve testleri tamamlandı. Şu anda yüklendi, yolda. Bu makinamız Türkiye’de kurulumu yapılacak olan en üst düzeyde donanımları olan bir makine ve her tür etiket üretimine cevap verecek. Türkiye’de 7. ofset etiket baskı makinamız olan bu makine ile sektör çok daha başarılı ve kaliteli etiketler görecek, görmeye devam edecektir. Bu makinamız ile ilgili olarak 2014 yılı beklentilerimiz fazladır. Halen satışı tamamlanmış ve 2014 yılında montajları yapılacak olan ofset etiket baskı makinalarımız ile birlikte görüşmelerine devam etmekte olduğumuz, kısa zamanda sonuçlanacağına inandığımız bazı yeni projeler de var. Ben diyorum ki; gelin birlikte değerlendirelim, sanal olarak ne alınır, ne üretilir, ne kazanılır beraber yorumlayalım. Sağlıklı yatırım kararlarının alındığı bir ülke olmak dileğimle.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Etiket Üretimi İçin
Dijital ve Konvansiyonel Ofset Çözümleri Etiket üretiminin iki farklı yönüne de hitap ederek Orthotec konvansiyonel bobin ofset sistemlerinin yanı sıra son teknoloji ürünü HP Indigo dijital bobin ofset baskı sistemlerinin Türkiye temsilciliğini yapmaktayız. Etiket sonlandırmada ise AB Graphics firmasının her ihtiyaca cevap verebilen modüler sistemlerinin temsilciliğini yapmaktayız.
Seyfi Sarıaslan Makine Satış temsilcisi Matset A.Ş Matset A.Ş., etiket/ambalaj pazarına hem klişe hammaddesi hem de üretim ekipmanları tedarik etmekte ve sektördeki gelişimleri yakından takip ederek yeni teknolojilerin Türkiye pazarına girmesini sağlamaktadır. Etiket üretiminin iki farklı yönüne de hitap ederek Orthotec konvansiyonel bobin ofset sistemlerinin yanı sıra son teknoloji ürünü HP Indigo dijital bobin ofset baskı sistemlerinin Türkiye temsilciliğini yapmaktayız. Etiket sonlandırmada ise AB Graphics firmasının her ihtiyaca cevap verebilen modüler sistemlerinin temsilciliğini yapmaktayız. Matset, doksanlı yıllardan itibaren Orthotec firmasının temsilciliğini yapmaktadır. Türkiye’deki gelişimi düzyatak tipo makineler, şaftlı semi rotary letterpress, serigrafi makineleri ve sonunda servo motorlu şaftsız semi rotary letterpress makineler olmak üzere ilerlemiştir. 2013 Labelexpo ve 2012 Drupa fuarlarında son seri makineler CTF3536 semi rotary ofset ve TWP3550 hibrid baskı makineleri sergilenmiştir. Hedefimiz en kısa zamanda bu yeni seri makinelerin kurulumunu sağlamaktır. CFT3536 yüksek donanımlı semi rotary ofset baskı makinesi, kuvvetli bir otomasyona sahip, tüm Orthotec makinelerinde olduğu gibi Bosch Rexroth servo motor sistemlerine sahip, Avrupa’lı üreticilerin baskı kalitesi ile aynı, fakat çok daha ekonomik bir çözüm sunmaktadır. TWP3550 hibrid makine biraz farklı bir konseptte dizayn edilmiştir. Hem full hem semi rotary olarak çalışabilen bu makine, aynı zamanda hem flekso hem letterpress olarak çalışabilmektedir.
44
HP Indigo Etiket/Ambalaj Pazarının Geleceğini Şekillendiriyor 2011 Label Expo fuarında dijital ile yeni yeni tanışan etiket/ambalaj sektörü 2013 yılına gelindiğinde büyük oranda dijitalleşme eğilimi göstermiştir. Bunun en yakın kanıtı olarak HP Indigo’nun 2011 ve 2013 yıllarında kurduğu standların büyüklüğü ve bu standların gördüğü yoğun ilgiyi gösterebiliriz. Label Expo 2013 tamamiyle dijital çözümlerin egemenliğinde geçmiştir. Rakamlara bakacak olursak daha elle tutulur verilere dayanarak bu öngörüyü destekleyebiliriz. Indigo, ilk lansmanının yapıldığı 1993 senesinde 1 milyar A3 oranında üretim yapmışken 2013 yılında bu ordan 20 milyar A3 seviyelerine gelmiştir. Buna ek olarak dijital sistemlerin ofset ve diğer konvansiyonel sistemlerden aldığı pazar payının katlanarak artmasında HP Indigo sistemlerinin katkısı göz ardı edilemez. Tüm dünyada dijital etiket pazarı
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
CMYK’ya ilaveten Turuncu, Yeşil ve Mor renkler ile baskıda 7 renk kullanılarak Pantone kataloğu %97 oranında karşılanabilir. Ayrıca etiket dünyasında büyük bir öneme sahip olan yüksek örtücülüğe sahip Beyaz Mürekkep ile özellikle şeffaf ve metalize film malzemelere benzersiz baskılar yapılabilir.
hızla büyürken Türkiye pazarında da durum aynıdır. HP Indigo baskı sistemleri Türkiye dijital etiket pazarında %75’lik pazar payı ile açık ara lider konumdadır. Gerek makinelerin üretkenliği ve renk tutarlılığı gerekse büyük son kullanıcı firmalar ile HP arasında yapılan global anlaşmalar sayesinde HP Indigo kullanıcıları rakiplerinden birkaç adım öndedir. Son olarak Coca Cola’nın yurtdışında büyük başarı kazanan kişiselleştirimiş etiket projesi “Bir Coca Cola Paylaş” kampanyası Türkiye pazarında uygulanmış ve şimdiye kadar yaklaşık 100 milyon etiket üretilmiştir. Bu etiketlerdeki bazı alanlar rotogravür ile basılırken değişken isim alanları ise HP Indigo WS6600 dijital bobin ofset baskı makinesi ile basılmaktadır. Proje yakın zamanda civar ülkeleri de kapsayacak şekilde genişletilmiş ve toplamda yaklaşık 200 milyon etiket üretilmesine karar verilmiştir. HP Indigo WS6600; Etiket/Ambalaj Pazarının Dijital Yüzü HP Indigo’nun etiket/ambalaj dünyasına yönelik amiral gemisi HP Indigo WS6600, yüksek üretim hacmi ve 7 renkli baskı becerisi ile tüm etiket/ambalaj ihtiyaçlarınıza cevap verebilecek kapasitede bir dijital sistemdir. HP Indigo tarafından özel olarak geliştirilmiş ElectroInk mürekkepleri sayesinde rotogravür kalitesinde baskılar yaparken dijital dünyanın getirdiği kolaylıklar ile toplam üretim hacmi ve verimliliği artmaktadır.
46
“Kaliteli Baskı” ve “Tasarruf” Aynı Cümle İçinde; EPM Baskı Modu EPM (Enhancement Productivity Mode), CMYK işleri CMY halinde basabilmenize olanak sağlar. Baskıda siyah (K) rengin çıkarılması ile %33 oranında daha hızlı bir üretime sahip olurken 4 renk baskıya göre %15 daha ucuz baskı maliyeti ile tasarruf edilir. Böylece hem zaman hem de maliyet bakımından rekabet şansı artar. Tabaka makinelerde başarı ile uygulanan EPM baskı modu, bobinden çalışan etiket baskı makinelerinde de önemli bir avantaj sağlamaktadır. Çok koyu bir siyah zemin içermeyen ve 8 puntodan küçük olmayan yazılarda kolaylıkla kullanılabilir. 4 renkli baskı hızı 30 mt/ dk iken EPM modunda baskı hızı 40 mt/dk olmaktadır. 1-2 renk baskılarda ise sahip olduğu 60 mt/dk’lık üretim kapasitesi ile alanında rakipsizdir. Büyük Baskı Alanı HP Indigo WS6600 dijital bobin ofset baskı makinesi sahip olduğu 317x980 mm baskı alanı ile etiket üretiminin yanı sıra esnek ambalaj vb. çok çeşitli sektörlerin kullanımına uygundur. Fiyatlandırma sisteminde renk yoğunluğunun fiyata bir etkisi yoktur. Bu sebeple etiket/ ambalaj gibi çok yoğun renk kullanılan sektörler için ekonomik bir çözümdür. 12-450 mikron Arası Tüm Malzemelere Baskı HP Indigo WS6600, sahip olduğu ILP (In-line Primer) ünitesi sayesinde şeffaf veya opak film, PP, OPP, PE, PVC vb. malzemelere sorunsuz bir şekilde baskı yapabilmektedir. Eşsiz bir uygulama esnekliğine sahip bu sistem ile etiket, esnek ambalaj, shrink sleeve, IML ve karton ambalaj tipinde üretimler sorunsuzca
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
gerçekleştirilebilir. Ayrıca bu sistem üretim sürecinde baskı altı primer ve corona uygulamasını inline olarak yapılmasını sağlayarak işçilik ve zaman tasarrufu sağlamaktadır. Kusursuz Renk Yönetimi Etiket ve ambalaj dünyasında renk yönetiminin önemi göz ardı edilemez. Tüm bu mücadelede HP, işin profesyonellerinden destek alarak sistemlerinin kusursuz olmasını hedeflemektedir. Bu sebeple HP Indigo dijital bobin ofset baskı makineleri ESKO tarafından geliştirilmiş baskı öncesi ve renk yönetimi sistemleriyle donatılmıştır. Yine ESKO tarafından geliştirilen Color Kit sayesinden kullanılan malzemelere yönelik renk profilleri oluşuturulabilir. Color Kit’in dahili spektrofotometresini kullanarak Pantone tutarlılığını sağlayabilir ve kusursuz renk yönetimi ile baskı firelerinizi azaltarak müşteri memnuniyetini art ırabilirsiniz. HP Indigo WS4600; Dijital Etiket Üretimine Atılan İlk Adım HP Indigo WS4600 dijital bobin ofset baskı makineleri, ilk nesil 4000 makinelerin yükseltilmiş modeli olarak, HP Indigo’nun etiket ambalaj sektöründeki yükünü çeken, dijital dünyaya adım atmak için daha ziyade giriş makinesi olarak konumlandırılmış bir sistemdir. HP Indigo WS4600 modelimiz de 7 renk (CMYK+OVG) olarak konfigre edilmektedir. Baskı kalitesi olarak HP Indigo WS6600 makinelerden farklı olmayan WS4600 modelimizde, mor ışıkta gözüken kırmızı görünmez güvenlik mürekkebi mevcuttur. 12 – 350 mikron kalınlıkta her türlü malzemeye baskı yapabilen bir makinedir. HP Indigo WS6600 modelinden farkı olarak 308x450 mm ebadındadır. 4 renkte 16 mt/dk, EPM (CMY) modunda 21 mt/dk, 1-2 renkte 30 mt/dk baskı hızı ile kısa ve orta tirajlar için dizayn edilmiştir. HP Indigo 20000; Esnek Ambalaj Pazarının Dijital Geleceği drupa 2012 fuarında lansmanı yapılan HP Indigo 20000 baskı makinesi 2014 senesinin ikinci yarısında ticari olarak piyasaya sürülecektir. Esnek ambalaj dünyası için dizayn edilen HP Indigo 20000, 10 – 250 mikron aralığında her türlü esnek ambalaj malzeme ile çalışabildiğinden, ambalaj dünyasının az tirajlı işleri, test pazarlama dediğimiz ürün çeşitliliği ve prova baskılar için dizayn edilmiştir. 4 renk 35 mt/dak, EPM 3 renk 45 mt/dak ve 5 renkte 27 mt/dak sürati ile verimliliği dijital makineler için de rakipsizdir. 736x1.100 mm baskı alanı ile günümüz ortalama gravür ebatlarından bile daha büyük baskı alanı ile yakın zamanda ambalaj dünyasında çığır açacağını düşünmekteyiz. Label Expo 2013 sonrası yapılan ön satışlar ve kurulan Beta makinelerin başarılı performansı gelecekte bu sistemlerin esnek ambalaj sektörünü domine edeceğini göstermektedir. Sonlandırma Sistemlerinde İngiliz Kalitesi; AB Graphics International AB Graphics firması 2009 yılından beri Matset A.Ş. tarafından temsil edilmektedir. ABG ürünlerini Digicon, Omega ve Vectra olmak üzere üç ana grupta toplayabiliriz.
48
Digicon Dijital etiket baskı çözümlerine yönelik sonlandırma sistemlerinde dünya lideri olan Digion serilerinin son modeli Series 2 modelidir. Tamamiyle modüler bir yapıya sahip olan modeller, full veya semi rotary flekso baskı, kesim, flat bed veya rotary serigraf, sıcak – soğuk yaldız, In mould kesim, UV kurutma, hava kurutma, ilaç etiketi kontrol, semi rotary gofraj, korona, tabakalama, arka kesim, delam – relam, lazer kesim gibi opsiyonlar ile kendi segmentinin en kapsamalı makinesidir. Ayrıca gün geçtikçe önem kazanan Körler Alfabesi (Braille) basabilme becerisi ile benzersiz uygulama çeşitliliği sağlamaktadır. Digicon Lite ise kompakt, basit ve ergonomik yapısı ile dijital baskı dünyasına yeni giriş yapmak isteyenler için idealdir. Labelexpo 2011’de lansmanı yapılan bu sistem vernik, flekso baskı ve kesim için dizayn edilmiş yeni modeldir. Digilam – Digicoat, çok yüklü dijital baskısı olan ambalaj firmaları için hazırlanmış laminasyon ve lak makineleridir. Omega Geri Sarım ve Kontrol Makineleri 270 / 330 / 410 / 530 mm web enlerinde 300 – 400 mt/ dak maksimum hıza sahip SRI geri sarım ve kalite kontrol makineleri, stroboskop, eksik etiket, bayrak ve ek dedektörü, rotary bıçak, Flytec kamera sistemi ile % 100 kontrol gibi çeşitli opsiyonlarla ihtiyaçlara göre dizayn edilebilir. Omega Sonlandırma Hatları 270 / 330 / 430 / 520 mm web enlerinde üretilebilen Omega sonlandırma hatları, modüler yapısı ile en basit çözümden, güvenlik ürünlerine, RFID çözümlerinden katlamalı ve turret geri sarımlı modelleri ile tamamen isteğe göre üretilebilir. En çok kullanılan opsiyonlar olarak aşağıdaki özellikleri sayabiliriz. • Asansörlü ve web rehberli 1.000 mm besleme • 10” – 24” rotary kesim • Hızlı değiştirilebilir UV flekso istasyonları • Sıcak hava kurutma • Kontrol ünitesi • Atık sarım • Bıçak – Jilet dilme • Re –register kontrollü rotary kesim ünitesi • Konveyör • Ink Jet • Laminasyon • Manyetik bant atma • B Bunch katlama • Bobin sonu işaretleme • Arka kesim • Turn Bar • Kendinden yapışkanlı pul hatları RFID Hatları Omega sonlandırma hatlarına eklenebilen RFID aplikasyon üniteleri ile, basılmış etiket açma, RFID çip-anten yapıştırma ve taşıyıcıyı kapatma uygulamasının yanı
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
sıra, inline veya offline olarak RFID kontrol sistemleri eklenerek ürün hatasız olarak üretimden çıkar. Vectra Durmaksızın Kuka Sarım Sistemleri 330 / 430 / 510 mm web enlerinde üretimi olan Turret sarıcılar, özel iz bırakmayan Hot Melt yapışkanlı veya yapışkansız modelleri ile tamamen ihtiyaçlara göre imal edilebilen aşağıdaki modellerden oluşmaktadır. • LCTR – 4 şaftlı ekonomik model • ECTR – 4 şaftlı servo motorlu model • STR – 4 şaftlı gelişmiş aplikasyonlu model • STRS – 4 şaftlı Turn bar özellikli model • HDTR – 2-4 şaftlı ağır işler için güçlendirilmiş model • GTR – 4 kollu yapışkansız ve masurasız model • SGTR – yapışkansız gelişmiş aplikasyonlu model Fleye Vision Kamera Kontrol Sistemleri Fleye vision kameralı baskı kontrol sistemleri yüksek
performanslı, komple bir kontrol sistemi sunar. Kendi ihtiyaç ve hassasiyetinize göre oluşturabileceğiniz sistemde, etiket, folyo, ambalaj, kitapçık vb gibi üretimlerde mükemmel fiyat – fayda oranı ile ürün geri alımına son vermek artık elinizdedir. 2K - 8K çözünürlük. 0.01 mm2 ölçüm imkanı ile en keskin kontrol ihtiyacınız karşılanmaktadır. Flytec B 5010 Booklet ( Kitapçık ) 40 sayfaya kadar katlanmış kitapçıkların özel servo sistemli konveyör ile etikete yapıştırma ve selofan kaplama makinesidir. Matset A.Ş. olarak etiket/ambalaj sektörünün gelişimini yakından takip etmekteyiz. Gelişen teknolojiye bağlı olarak değişen pazar dinamikleri ve azalan tirajlar baskı dünyasının her alanında dijitalleşme yaşanmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Tüm bu gelişmelerin dünya ile aynı anda Türkiye pazarına sunularak teknolojiyi yakından takip eden bir baskı pazarı oluşturmak için çabalamaktayız.
ayın konusu
Etiket Baskısında Ofsetin Yeri Mike Fairley: “Ofset etiket alanında yükselişte görünüyor ama yine de %3-4’ten fazla bir oranı olduğunu sanmıyorum. Gravür baskı süreçleri ve solvent tabanlı mürekkepler üzerindeki baskının artması ise ofsete yarayacak gibi görünüyor.” Etiket endüstrisinin lider kuruluşu FINAT’ın İdari Direktörü Jules Lejeune ile FINAT Yaşam Boyu Onur Ödülü Sahibi, Etiket Gurusu Mike Fairley etiket endüstrisinde ofsetin yerine ilişkin dergimize bazı değerlendirmeler yaptılar. İlk olarak ofsetin ve ofset kombinasyonlarının %10 gibi az bir paya sahip olduğuna dikkat çeken Lejeune, FINAT’ın etiket baskısı yapan üyelerinin de matbaalarında desteklenmeyen filmler ürettiğine vurgu yaptı ve “Ancak onlar müşterileri için tüm hizmetleri sağlayabilecekleri bir işletme sahibi olmak istiyorlar, bu sayede de makinelerinde daha geniş imkânlar sunmayı arzu ediyorlar” şeklinde konuştu. Esnek baskının bunlardan biri olduğunu belirten Lejeune dijitalin de yatırım açısından en hızlı büyüyen teknoloji olduğunu söyledi. “Gelenekselin Baskın Olduğu Yerler Var” Lejeune, Mike Fairley’nin öngörüsünü anımsatarak, “90’larda flekso yaygınlaşmıştı, daha sonra UV flekso ortaya çıktı ve şimdi sırada dijital var” dedi. Bunun böyle devam edeceğini belirten Lejeune, “Ancak dijital sadece özel uygulamalara hitap edecek, kırılma noktası ise büyüme… Dijitalin sunduğu imkânlar genişliyor ama bazı özel uygulamalarda geleneksel teknoloji hala baskın” açıklamasını yaptı. “Dijital Sadece İmkânları Artırıyor” Türk dijital etiket baskıcılarının da imkânları çok dikkatli değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Lejeune, “Dijital, geleneksel baskının yerine geçmiyor, daha çok imkan sağlıyor, muhtemelen de geleneksel teknolojiyle birlikte” şeklinde konuştu. Mike Fairley ise Avrupa ve ABD’deki dar-en bobin-etiket üretiminin büyük çoğunluğunun fleksografik süreçlerden oluştuğunu belirtti ve “Bu, tüm yeni makine kurulumlarının yaklaşık %60’ını teşkil ediyor. Bu süreç etiket matbaacısının ana faaliyet alanı denilebilir. Dijital baskı şu anda bobin etiket baskı makinesi kurulumlarının %20’sinden fazlasını oluşturuyor ve hızla büyümeye devam ediyor” dedi.
50
“Ofset Daha Çok Kombinasyonlu Kullanılıyor” Kombinasyonlu süreç baskısının genelde etiket piyasasının lüks segmentinde kullanıldığına dikkat çeken Fairley, “Mevcut tahminlere göre kombinasyon süreç baskısı toplam yıllık baskı makinesi kurulumlarının yaklaşık %10’unu oluşturuyor. Bu da sadece ofset, sadece serigrafi ve letterpress için sadece %10’luk pay anlamına geliyor. Bugün letterpress’in oranı %2-3, sadece serigrafi ise hiçbir zaman %3’ün üstüne çıkamadı. Kendi başına ofset de büyük ihtimalle ancak %4-5 orana sahiptir. Daha çok kombin baskı makinelerinde kullanılıyor” açıklamasını yaptı. Yükselen piyasalarda ise durumun daha farklı olabileceğini söyleyen Fairley, birçok yeni etiket şirketinin genelde tabaka beslemeli ofset tesislerinin yan kuruluşu olarak ortaya çıktığını söyleyerek onlara göre ofsetin flekso’dan daha ilgi çekici olduğunu belirtti. “Ofset’in Oranı %3-4’ten Fazla Değil” “Letterpress ayrıca Çin ve Hindistan gibi yerde hala yaygın olarak kullanılıyor. Esnek ambalaj söz konusu olduğunda kullanılan baskı süreçleri dünyanın farklı yerlerinde farklılık gösterebiliyor” diyen Fairley sözlerine şöyle son verdi: “Bazılarında flekso hakimken bazılarında gravür hakim. Ofset yükselişte görünüyor ama yine de %3-4’ten fazla bir oranı olduğunu sanmıyorum. Gravür süreçleri ve solvent tabanlı mürekkepler üzerindeki baskının artması ise ofsete yarayacak gibi görünüyor.”
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
Ofset Her An ve Her Yerde Bizimle Murat Sevinç: “Yaşantımızın en az %80’i ofset sistemleri ile üretilmiş malzemelerden oluşuyor.”
matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Murat Sevinç: Bugün evimize aldığımız bir teneke zeytinyağının kutusunun bile ofset makinalarda basıldığını düşünürsek ofset baskı sistemlerinin yaşantımızın oldukça büyük bir yüzdesinde her an ve her yerde bizimle beraber olduğu yadsınamaz. Okuduğumuz gazete, dergi ve broşürden tutun da lokantada yemek yerken sipariş için baktığımız menü; müşterimize kestiğimiz irsaliye ve fatura; notlarımızı aldığımız defter; yatağımızın baş ucunda duran kitap; kütüphanemizdeki ansiklopedi; çocuğumuzun okul kitabı; tüm kutsal kitaplar; aldığımız hediyenin sarıldığı ambalaj kağıdı hep bir ofset makinanın kazanları arasından doğmamış mıdır? Kısaca bana göre hala yaşantımızın en az %80’i ofset sistemleri ile üretilmiş malzemelerden oluşuyor.
52
matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini basım endüstrisinde rekabetçi olarak görüyor musunuz? Ofsetin herhangi bir baskı sistemi ile (dijital, flekso, letterpress vb.) rekabet içinde olduğunu düşünür müsünüz? Murat Sevinç: Son on yılda gelişen teknoloji sayesinde sizin de bahsettiğiniz gibi dijital baskı sistemleri çok büyük ilerleme kaydetti. Keza elektronik teknolojisindeki süper ilerlemeler ve düşük maliyetler de servo teknoloji kullanan flexo ve letterpress makinaların artık ciddi anlamda ofset kalitesinde baskı yapar hale gelmesine sebep oldu. Ama dünya üzerinde uzun yıllardır ofset baskı makinası üretenler de elbette boş durmayacaklardı. Bu kadar çabuk teslim olmak söz konusu bile olamazdı. Aynı Ar-Ge faaliyetlerini onlar da yürüttüler ve bildiğimiz konvansiyonel ofset baskı makinaları artık modern çağa ayak uydurmaya, daha da hızlanmaya ve
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
yüksek hassasiyetli kontrol sistemleri kullanmaya; üstelik de bunları çok uygun koşullarla sağlamaya başladılar. Dijital baskı sistemleri bir ara düşük tirajlı işlerde büyük avantaj yakaladı gibi görünse de bu avantajını düşük maliyetli konvansiyonel CtP makinalarının ve kalıplarının piyasaya girmesi ile kaybettiler. Şu anda düşük tirajlı işlerde dijital baskının tek avantajı sadece “zaman” olarak kaldı. İstediğiniz kadar hızlı basan bir ofset makinanız olsun hala dijital baskı işi çabuk basabilme anlamında uzak ara önde. Ama dediğim gibi bu sadece düşük tirajlı işler için söz konusu. Diğer iki teknoloji olan flexo ve letterpress’in de kalitesi çok çok yükseldi ve yarışır hale geldiler ama yüksek klişe maliyetleri hala negatif bir faktör olarak Demokles’in kılıcı gibi kullanıcının başının üstünde asılı maalesef… matbaa&teknik: Tabaka beslemeli ofset baskı makinelerinde yeni iş imkanları ya da trendler sizce nelerdir? Inline uygulamalarla birer converting makinesi haline de dönüştürülmüş olmasına katılır mısınız? UV baskı ile sınırların zorlandığını, baskı altı malzeme kullanımında kartonun ağırlık kazandığını düşünür müsünüz? Murat Sevinç: Yukarıda da bahsettiğim gibi son teknolojik gelişmeleri kendi klasik baskı sistemlerine uyarlayan ofset makine üreticileri “kullanıcıları nasıl kendimize çekebiliriz?”; “nasıl hayatlarını kolaylaştırabiliriz?”; “nasıl katma değer sağlayabiliriz?”; “nasıl üniversal bir makine üretebiliriz?” gibi soruları Ar-Ge bölümlerine sıkça sormaya başladıklarından beri Amerika’yı yeniden keşfetmek yerine mevcut post-press makine üreticilerinin kapılarını çalarak “Beraber neler yapabiliriz?”; “makinalarımızı nasıl uyumlu hale getirebiliriz?”; “Inline çalışma için ortak şartlar nelerdir?” gibi talepler ile “Birlikten kuvvet doğar” prensibini uygulamaya soktular. Kısa süre içerisinde de bunun meyvelerini toplamaya başladılar. Pek çok post-press makinalar inline olarak baskı makinasının arkasındaki yerini aldı ve ortaya o güne kadar bilinen ama bir türlü bir arada uygulanamayan “Converting” sistemleri çıktı. Bu makinaların üzerine dijital baskı kafaları; lazerli kesme, oyma, yazı yazma üniteleri; kırma, katlama ve yapıştırma sistemleri gibi kolayca adapte edilebilen makine ve ataçmanlar da kullanıcıların daha bir ilgisini çeker hale geldi. UV baskı artık nerede ise standart hale gelmek üzere zira günümüzün rekabetçi koşulları nihai tüketicinin bir ürünü alırken yapacağı tercihin alacağı ürünün ambalajının veya kendisinin çok canlı ve parlak olmasına göre değiştiği yolunda. Yapılan piyasa araştırmaları ve anketler de bunu gösteriyor zaten. Hele hele bir de konvansiyonel lambalı ve yüksek elektrik harcayan UV sistemlerinin yerini çok az enerji tüketen LED UV sistemlerinin aldığını düşünürsek UV baskı maliyetinin inanılmaz derecede azaldığını ve bir tercih sebebi olmaya başladığını görürürüz. Baskı altı malzeme kullanımında kartonun artma nedeni konusunda da
54
tamamen maliyetlerden kaynaklanan bir nedenin yattığını düşünüyorum. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset baskı sistemi; matbaacılara ne önermektedir? Esnek ambalaj, etiket ya da karton ambalaj baskısında web ofsetin kullanımı yaygınlaşır mı? Avantaj ya da dezavantajlarından bahsedebilir misiniz? Murat Sevinç: Bir kağıdı veya kartonu tabakalanmış olarak almak aynı malzemeyi bobin olarak ve istediğiniz ende dilimlenmiş olarak almaktan hem edinme maliyeti ve hem de fire maliyeti açısından çok çok yüksektir. Rekabetçi koşullar gereği çok düşük kâr marjı ile üretim yapan bir matbaanın da buradan elde edeceği maliyet avantajının önemini sanırım anlatmaya çok fazla gerek yok. Bir çikolata ambalajını düşünün; önce tabakalanmış kağıdını alacaksınız, sonra basacaksınız, sonra üzerine ayrı bir makinada gofraj ve yaldız atacaksınız; sonra bunu keseceksiniz ve ondan sonra bitmiş ürün elinize geçecek. Halbuki bunu bir semi rotary ofset baskı makinasında düşünün. Uygun ende kesilmiş bobini makinaya bağlıyorsunuz; önce baskısı yapılıyor, üzerinin lakı atılıyor, gofrajı ve sıcak yaldızı yapılıyor, hemen ardından kesimi yapılıyor ve bir geçişte nihai ürün elinizde oluyor. Kazanılan fireyi, malzeme maliyetini, zamanı, işçilik tasarrufunu ve kaliteyi düşünün; fazla söze gerek kalmayacaktır. Üstelik daha küçük bir baskı kalıbı kullandığınız için bir de kalıp maliyetinden kazanacaksınız. Düz baskı üretkenliği olarak düşündüğünüzde elbette bir tabaka baskı makinası kadar üretken olmayacaktır ama bir de diğer işlemlerin aynı anda ve inline olarak yapıldığını göz önüne alın. İşte o zaman avantajları derhal öne çıkacaktır. matbaa&teknik: Ofsetin, özellikle kombin baskı makinelerinde flekso ile birlikte kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Murat Sevinç: Bazı etiket kullanıcıları yaptıkları tasarımlarda ürünlerinin daha iyi, kaliteli ve güzel görünmesi için kombin baskı yapılmasını şart koşuyorlar. Tabi burada bu tür isteklerin piramidin neresinde yer aldığına bakmak ve bu dilime hitap etmek isteyip istemediğimizi göz önüne almamız gerekmektedir. Örneğin clear malzeme kullanan bir şampuan etiketinin zeminine basılacak olan beyaz’ın bir flexo ünitesinden uygulanması elbette o etiketin görünüşünü ve değerini oldukça arttıracaktır. Bu tamamıyla rulo ofset kullanacak olan matbaanın yapmayı arzuladığı işlerin cinsine ve hitap etmek istediği piyasanın taleplerine bağlıdır. Hibrit baskı makinalarının da kendine has bir piyasası olduğunu ve mutlak bulunması gerektiğini düşünüyorum. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar
şubat 2014 february
matbaa&teknik
ayın konusu
karşıladığını düşünüyorsunuz? Murat Sevinç: Yukarıda da bahsettiğim gibi klişe maliyeti ile ofset kalıbı maliyetini karşılaştırdığımızda belli bir tirajın altındaki etiket baskılarında ofset makinaların tartışmasız avantajlı olduğu aşikardır. Baskı kalitesi açısından zaten ortada bir sorun yok. Bana göre günümüz koşullarında düşük tirajlarla basılan etiketlerde bobin ofset baskıyı başka baskı teknikleriyle karşılaştırmak anlamsız. Beklentileri tam anlamıyla karşıladığını düşünüyorum. matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Murat Sevinç: Ofsette yılların birikimini ve deneyimini makinasını üzerinde kolayca uygulayıp sonuç alan bir matbaacıya “bunca yıllık emeğini unut ve al bu yeni bir teknoloji bununla yoluna devam edeceksin artık” diyerek eline bilmediği ve yabancısı olduğu bir teknolojiyi tutuşturarak onu bilmediği bir yolun ortasında bırakmak yerine bildiği ama çok daha gelişmiş olan bir araçla yoluna daha rahat, daha hesaplı ve daha konforlu olarak devam etmesini sağlamak çok daha mantıklı. Düşünün; tanesini 10 TL ye çektirdiği bir ofset kalıbı ile basacağı bir işi tanesini 100 Euro vererek çektireceği bir klişe ile basacağını öğrenmek bir matbaacı üzerinde nasıl bir etki yapacaktır. Ya da bastığı her işten her bir tabaka için dijital baskı makinasını aldığı yere bir para ödeyeceğini bilmek… Bu aşılması gereken gerçekten zor bir engeldir… matbaa&teknik: Sleeve teknolojisinin ofsetteki yeri ve verimliliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Murat Sevinç: Burada kastedilenin Body Sleeve mi yoksa Sleeve Baskı mı olduğunu tam anlayamadığım için ben konuya önce Body Sleeve baskısı açısından cevap vereyim. Basılacak malzeme ısıya hassas bir malzeme olduğundan semi rotary bir ofset baskı makinasında bu malzemeyi basmak oldukça zor ve riskli olacaktır. Malzemenin ileri geri hareketi ve bu işlemi de oldukça sıcak bir UV lambanın altında yapmak o malzemenin fiziksel özelliğini değiştirecek ve kötü baskıya neden olacaktır. Ama LED UV kullanan bir ofset makinada bu sorun oluşmayacaktır elbette. Sleeve Baskı teknolojisi olarak düşündüğümüzde de benim burada üzerinde durduğum semi rotary makinalar olduğundan zaten sleeve baskı kullanmanın hiçbir anlamı yoktur.
ayın konusu
Ofset, Letterpressin Yerini Alacaktır Moris Pinto: “Ofset baskı sistemi bana göre dijital ve letterpress baskılara tamamen rekabetçi bir baskı sistemidir.” matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini, basım endüstrisinin bütününü ele aldığımızda ne büyüklükte veya kapsamda değerlendirirsiniz? Moris Pinto: Basım endüstrisini eğer tabaka baskı ve bobin baskı diye ikiye ayırırsak, tabaka baskıda sektörün büyük bir kısmının artık tartışmasız en çok tercih ettiği baskı sistemi ofsettir. Bobin baskıda ise son senelerde özellikle letterpress baskıya alternatif olarak tercih edilmeye başlayan ofset sistemi, yatırımcılarını memnun ediyor. Hem yarı rotatif makinelerde hem de tam rotatif makinelerde seçenek olarak sunulmaya başladı. Imex Group olarak da hem GIDUE baskı makinelerimizde tam rotary olarak hem de ZONTEN baskı makinelerinde yarı rotary olarak müşterilerimize ofset baskı çözümü sunabiliyoruz. matbaa&teknik: Ofset baskı sistemini basım endüstrisinde rekabetçi olarak görüyor musunuz? Ofsetin herhangi bir baskı sistemi ile (dijital, flekso, letterpress vb.) rekabet içinde olduğunu düşünür müsünüz? Moris Pinto: Ofset baskı sistemi bana göre dijital ve letterpress baskılara tamamen rekabetçi bir baskı sistemidir. Kısa tirajlı işlerde özellikle düşük kalıp maliyeti, yüksek hızı ve mükemmel baskı kalitesi sayesinde, hem dijitalden hem de letterpress baskı sistemlerine göre avantajları mevcuttur. Düşük adetli ve çok değişkenli özellikle kozmetik ve temizlik etiket baskılari için tercih edilmesi gereken bir makinedir. Yüksek tirajlı işlerde ise flekso baskı sistemi yüksek hızı sayesinde daha verimli üretim yapmanızı sağlayacaktır. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset baskı sistemi; matbaacılara ne önermektedir? Esnek ambalaj, etiket ya da karton ambalaj baskısında web ofsetin kullanımı yaygınlaşır mı? Moris Pinto: Özellikle firmamıza gelen talepler en çok tabaka baskı yapan matbaalardandır. Ofset baskı sistemine zaten alışık olup bobin etiket piyasasının da ne kadar geliştiğini gören matbaacılar firmamızı arayıp ofset baskı makineleriyle ilgili araştırmalarını yapıyorlar. Bu makineler sayesinde hem etiket, hem esnek
56
ambalaj hem de karton ambalaj baskısının ne kadar rahat firesiz ve hızlı yapıldığını öğrenen matbaa sahipleri yeni yatırımlarında bobin ofset makinelerini ilk sıraya alıyorlar. matbaa&teknik: Ofsetin, özellikle kombin baskı makinelerinde flekso ile birlikte kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Moris Pinto: Konfigürasyonlarda genellikle 5 renk ofset bunun yanı sıra ilk başa ve en sona birer flekso ünite şeklinde talepler alıyoruz. 5 renk ofset ile her türlü baskıyı en mükemmel şekilde çıkartabilen makinemiz, baştaki flekso ünitesi sayesinde özellikle şeffaf işlerde serigrafa yakın bir zemin elde etmemize yardımcı oluyor. En sondaki flekso ünitesi sayesinde ise lak uygulamasını yapıp baskımızı kesim ünitesine hazırlıyoruz. matbaa&teknik: Bobin beslemeli ofset makinelerinin dar en etiket baskı uygulamalarında ne kadar yaygınlaşabileceğini ya da beklentileri ne kadar karşıladığını düşünüyorsunuz? Moris Pinto: Şu ana kadar özellikle yarı rotatif makinelerin hem maliyet açısından avantajı, hem de kullanım kolaylığını göz önünde bulundurursak, 2014 ve 2015 senelerinde etiket üreticileri tarafından oldukça talep göreceğine inanmaktayız. Ofset yatırımını yapan firmalar, 2. makinelerini de yine ofsetten yana kullanıyorlar. Bu noktada da temsilciliğini yaptığımız ZONTEN makinesi piyasadaki en verimli ve kullanımı rahat makine özelliği ile bir adım öne çıkıyor. matbaa&teknik: Ofsette uzmanlaşmış yeni fikirler arayan matbaacıların yine ofsetteki yeni trendleri takip ederek ofsette devam etmeleri mi sizce daha kolaydır yoksa farklı baskı teknolojilerine de yönelmeleri mi daha avantajlı olacaktır? Moris Pinto: Bu sorunuzun cevabını vermiş oldum ama tekrar edecek olursam, bugüne kadar yapılan letterpress yatırımlarının yerini alacağı konusunda %100 eminiz. Kısa tirajlı işleri olan etiket üreticileri peş peşe bu makine yatırımlarına yönelip hem baskı maliyetlerini kısarak daha çok kâr elde edeceklerdir hem de baskı kalitelerini üst seviyeye taşıyıp müşterilerini kendilerinden vazgeçemez şekilde bağlayacaklardır.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Şevket Evliyagil’i Kaybettik Şevket Evliyagil, Ankara’nın ilk ofset ve ilk çok renkli ofset tesislerini kurmuştu. Türk basım endüstrisinin duayenlerinden Ajans Türk Şirketler topluluğu kurucularından Şevket Evliyagil, 16 Ocak sabahı yaşamını yitirdi. 1924 yılında doğan Evliyagil, gerek matbaacılık sektörüne yaptığı yatırımlar gerekse basın dünyasına yetiştirdiği usta gazetecilerle adından söz ettirdi. 1951 yılında Ankara’ya ilk ofset tesini kuran, 1963’te ise ilk çok renkli ofset makinelerini Ankara’ya getirerek matbacılık sektöründe yeniliklere öncülük eden Evliyagil, aynı zamanda yaptığı çalışmalarla basın dünyasında birçok gazetecinin yetişmesinde emeği olmuştu. 30 yıl boyunca önce Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi ardından Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde ders vermiş,
gazetecilik ve basın üzerine yazdığı kitaplarla Türk medyasına çok sayıda gazeteci yetiştirmiştir. Hayırseverliği ile de bilinen Şevket Evliyagil 1996 yılında kendi adını verdiği Türkiye’nin en büyük Ticaret ve Anadolu Lisesi olan Şevket Evliyagil Ticaret, Anadolu Ticaret ve İletişim Meslek Liselerini kurarak Milli Eğitim Bakanlığına bağışlamıştır. Şevket Evliyagil’in cenazesi 18 Ocak Cumartesi günü İstanbul’da Fatih Camiinde kılınan öğle namazını müteakip, Edirnekapı Şehitliğindeki aile mezarlığında toprağa verildi. Öncelikle ailesine ve yakınlarına bilahare basım endüstrisine başsağlığı ve merhuma rahmet dileriz.
Şevket Evliyagil Kimdir? Şevket Evliyagil, 1924 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. 1948-1949 yıllarında işletme doktorasını tamamladı. Öğrencilik yıllarının başında Bab-i Ali’de büyümesinin etkisiyle gazeteciliğe merak saldı ve eğitimine devam ederken “Son Posta” da gazeteciliğe başladı. O yıllarda büyük bir gençlik kuruluşu olan halkevlerinde de önemli görevler de üstlendi. Muhabirlik yıllarından sonra Habib Edip Törehan’ın kurduğu “Yeni İstanbul” gazetesinin ilk elemanı olarak gazetenin tüm hazırlık ve kuruluş sürecinde yer aldı. Daha sonra gazetenin 3 yayın yönetmeninden biri oldu. Şevket Evliyagil, gazetecilik alanındaki deneyimlerini; Türkiye Ticaret Odaları Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinde, Ajans Türk’te ve Ankara Üniversitesi’nde 30 yılı kapsayan hocalığı döneminde geniş kitlelerle paylaşmıştır. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde 28
58
yıl Basın ve Yayın Yüksekokulu (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi) öğretim görevlisi olarak görev yapan Evliyagil'in basın ve basım dalında üniversitelerde okutulan dört kitabı bulunuyor. Şevket Evliyagil, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyesi, sürekli basın kartı sahibiydi. Şevket Evliyagil, İstanbul’da geçirdiği subaylık dönemi sırasında “Yeni İstanbul” gazetesindeki çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etti. Faruk A. Sünter, bu dönemde Şevket Bey’ i Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Bırliğini kurmak üzere Ankara’ya davet etti ve Evliyagil, Odalar Birliği’nin o günkü 7 müdüründen biri oldu. Bu dönemde “Türk İş Yayınları” nın kurulmasında büyük emek vermiş, Odalar Birliği’nin ilgi gören gazetesi “Türkiye İktisat Gazetesi” ve “Sicilli Ticaret” gazetelerini kurarak 3 - 4 yıl yayın sorumluluğunu üstlendi.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Ajans Türk’ün Doğuşu Şevket Evliyagil, genç yaşta usta bir gazeteci oldu. Gazeteciliğin yanı sıra Yeni İstanbul gazetesinin matbaasını kurarken öğrendiği basımcılık, Evliyagil için bir tutkuydu. İstanbul’un basımevi konusunda gelişmiş olmasına karşın Ankara’da bu alanda büyük bir eksiklik vardı. Şevket Bey kendisi gibi usta bir gazeteci olan kardeşi Necdet Evliyagil ile birlikte yola çıkarak Ankara’da Ajans Türk’ü kurdu. 1951 yılında Ankara Karanfil sokakta iki katlı bir bina kiralayarak günlük ajans bültenlerinin yayınına başdılar. Ancak haber ajansı Evliyagil kardeşleri tatmin etmedi. Gönüllerinde yatan çağdaş bir basımevi kurmaktı. Haber Ajansının ardından basım işine girmek üzere yatırımlar yaptılar. Dönemin en çağdaş makinelerini ithal ederek yeni teknik ve yöntemlerle kısa sürede basımcılığa adım atarak Ankara’da alanında önder konuma geldiler. Evliyagil kardeşler basımcılık anlayışı ile tüm ürünlere grafik tasarımı sokmaları, makinaların yeniliği ile tipo baskıcılıkta olağanüstü güzellikte çok renkli ürünler elde edebiliyordu. Türkiye İş Bankası Yayınları ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığının o dönemki Türkiye’yi tanıtıcı renkli yayınları ve broşürleri Ajansturk’ün başarılı çalışmaları arasındadır.
Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Batıkent Şevket Evliyagil Ticaret Meslek Lisesi ve Anadolu Ticaret Meslek Lisesi 1998 yılında eğitim-öğretime başladı. 2002'de bünyesine Anadolu İletişim Meslek Lisesi'ni de katan okula, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Valiliği arasında imzalanan protokol gereği, Ajans-Türk Vakfı kurucusu Şevket Evliyagil'in adı verildi. Bin 200 öğrencisi vardır. En büyük lise Ticaret Meslek Lisesi'nde, 'Muhasebe ve Finansman', 'Büro Yönetimi ve Sekreterlik', 'Pazarlama ve Perakende', Anadolu Ticaret Meslek Lisesi'nde 'Bilişim Teknolojileri ve Muhasebe', 'Finansman', Anadolu İletişim Meslek Lisesi'nde ise 'Gazetecilik' ve 'Grafik- Fotoğrafçılık Teknikleri' alanları bulunuyor. Sektöre vasıflı ara eleman yetiştirmeyi amaçlayan okul 33 bin metrekare alan üzerine kurulu. Büyük bir yerleşkeye kurulu olan okul, bu özelliğiyle Türkiye'nin en büyük Ticaret Meslek Lisesi olma unvanını taşıyor.
1964 yılında Ajansturk yeni bir döneme girdi. Ajansturk, Kızılay’da Ziya Gökalp Bulvarı’nda yeni binalarında çalışmalarına devam etmeye ve aynı yıl uluslar arası şöhrete sahip baskı uzmanı Sinyor Donato Romano başkanlığında bir ekiple ofset baskının deneme baskıları başladılar. Ajansturk Ankara’ya ilk ofset basımı getiren kuruluş oldu. Dünyadaki ilk kabartma pul Türkiye’ de basıldı Dünyada ilk defa olarak PTT namına basılan kabartma pullar Ajans Türk tarafından hazırlanmıştır. Üç dizeden ayrı olarak 4 seri kabartma pulu PTT idaresi tarafından 5 Haziran 1966’da piyasaya çıkmıştır. Bu iş; Guinness ilkler ansiklopedisine ülkemizden giren tek konudur. 1972 yılında Birleşmiş Milletler’in bir pulu da yine Ajans Türk tarafından basılmıştır. Kızılay’da bulunan 9 katlı 3bin m2’lik matbaa tesislerine sığamayan Ajans-Türk, 1991 yılında İstanbul yolu üzerinde inşa ettiği 8 bin 800 m2’lik matbaa tesislerine taşındı. Şevket Evliyagil Ticaret – Anadolu Ticaret ve Anadolu İletişim Meslek Liseleri 1998 yılında tamamlanan ve Türkiye’nin en büyük ticaret meslek lisesi olmasıyla bilinen Batıkent Şevket Evliyagil Ticaret Meslek Liseleri'nde 'uygulamaya' dayalı eğitim ön planda. Okul yöneticileri ve öğretmenleri, meslek lisesi öğrencilerinin teorik eğitimin yanı sıra mutlaka 'uygulama' yapması gerektiğini düşünerek, atölye çalışmalarına ve projelere ağırlık veriyor.
matbaa&teknik
Sayın Evliyagil’in dergimize 2007 yılında gönderdiği bir mektubu hatırasına binaen yayınlıyoruz.
şubat 2014 february
59
aktüel
Konica Minolta ve MGI Stratejik Ortaklık Yapıyor Konica Minolta and MGI Enters into a Strategic Alliance Konica Minolta MGI’nin azınlık hissesini satın alarak, yeni nesil dijital baskı çözümlerinde yenilik ve ticarileşme sürecini hızlandırmayı amaçlayan stratejik bir ittifak kurdu. Konica Minolta ve MGI Digital Graphic Technology (MGI) yaptıkları anlaşma kapsamında Konica Minolta’nın MGI’nin %10 hissesini 13.7 milyon Euro karşılığında satın aldığını duyurdu. Bu yatırım gelecekteki gelişim için kullanılacak ve profesyonel dijital baskı piyasasında daha güçlü bir varlığa sahip olma stratejisinin bir parçası olarak destek görecek. On yıldan daha uzun süredir devam eden güçlü işbirliğinden güç alan iki iş ortağı, mevcut ve gelecek ürünlerin eş-gelişimi ve eş-pazarlanmasını destekleyen stratejik bir ittifak başlatarak bu ortaklıklarını bir adım öteye taşıyacaklar. Konica Minolta ve MGI, yeni ve karşılıklı faydalı fırsatlar meydana getirecek, ve uzun vadede başarılarını artırmak için yenilik ve daha gelişmiş müşteri hizmetleri geleneklerinden faydalanacaklar. Bu yeni işbirliği sayesinde: MGI, Konica Minolta’nın dünya çapındaki güçlü imajı ve konumundan faydalanarak global bir oyuncu olarak daha yüksek hedeflere ulaşabilecek, Konica Minolta, MGI’nin dijital baskı piyasasındaki uzmanlığından ve yenilik yapma yeteneğinden faydalanabilecek, Her iki şirket de mevcut ve yeni ürünlerinin satışını artırmak için yeni ve daha güçlü imkanlar elde etmiş olacaklar. Bu işbirliğine rağmen MGI bağımsızlığını koruyacak ve hızla gelişen sektörde stratejik yönelimlerini belirlemede otonom olacak. 60
Konica Minolta and MGI Digital Graphic Technology (MGI) announced that they have reached an agreement whereby Konica Minolta will acquire a 10% stake in MGI , valued at 13.7m, through a reserved capital increase. This investment will be dedicated to drive future growth, and is part of a common long term vision to establish a stronger presence in the professional digital printing market. Building on a strong relationship that has lasted over a decade, the two business partners have agreed to expand their collaboration by entering into a strategic alliance that leverages both co-development and the co-marketing of existing and future products. Creating new and mutually rewarding opportunities, Konica Minolta and MGI will build upon each other’s strong history, proven track record of innovation and customer service to create a strong joint effort enabling long term successes. This agreement will allow for: MGI to grow to greater heights as a global player, as it gains additional exposure supported by the strong reputation and positioning of Konica Minolta worldwide; Konica Minolta to capitalize on MGI’s expertise in the digital printing market and its capacity to innovate; Both companies to devote their best efforts to expand sales of existing and new products, including, but not limited to, the Meteor Digital Press line; As part of this alliance, MGI will maintain its independence and will remain autonomous in defining its strategic axes in the midst of a rapidly evolving industry landscape.
Konica Minolta invests minority stake in MGI and forms a strategic alliance aimed at accelerating the innovation and commercialization of next generation digital printing solutions.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
11. Etiket Bayramı Göz Doldurdu ESD ve FINAT Başkanlarının açılış konuşmalarıyla başlayan 11. Etiket Bayramı, sektör paydaşlarının da katılımıyla göz doldurdu.
ANIL ANALAN - Açılış konuşmaları Etiket Sanayicileri Derneği (ESD) Başkanı Aydın Okay ve FINAT Başkanı Kurt Walker tarafından gerçekleştirilen etkinliğe yoğun ilgi vardı. Konuşmaların ardından FINAT Genel Sekreteri Jules Lejeune’in “Paranın İki Yüzü: ESD ve FINAT” başlıklı sunumuyla devam eden etkinlikte Burgan Bank Genel Müdürü Mehmet N. Erten “Türkiye’de ve Dünya’da 2013 yılının değerlendirilmesi, 2014’ten beklentiler” başlıklı sunumunu yaptı. Sunay Akın’ın “Etiket” temalı kısa gösterisinin ardından Tasarım & Baskı Yarışması Ödül Töreni gerçekleştirilerek programa akşam düzenlenen Gala Yemeği’ne kadar ara verildi. Gün, Tasarım & Baskı Yarışması kategoriler birincileri birincisi ödülü ve Onur Ödülü Sunum Töreni’nin ardından sona erdi. 15. Kuruluş Yıldönümü Sahneyi ilk alan ESD Başkanı Aydın Okay, izleyicilere Etiket Sanayicileri Derneği’nin 11. Yılı kutlamalarına katıldıkları için mutluluk duyduklarını bildirdi ve şunları
62
kaydetti: “Bugün aynı zamanda Etiket Sanayicileri Derneğimizin 15. kuruluş yıldönümü. 15-18 Ekim 1997 tarihlerinde Brüksel’de düzenlenen LabelExpo sırasında bir mürekkep firması bir akşam yemeği vermişti. O yemeğe Türk temsilciler de katılmışlardı ve konuşmaları sırasında Türkiye’de bir Etiket Sanayicileri Derneği olmasının gerekliliği de dile getirilmişti. O günden tam bir yıl sonra 1998 yılında Etiket Sanayicileri Derneğimiz kuruldu. Dileğimiz odur ki derneğimiz varlığını geliştirerek sürdürür ve umuyoruz FINAT’ta olduğu gibi 55. yıllara ve daha uzun senelere ulaşır.” Derneğin faaliyetlerinden bahseden Okay, lise ve üniversitelerle ilişkilerinin devam ettiğini, dergilerinin çıktığını ve etiket baskı ve tasarım yarışmalarını sürdürdüklerini vurguladı. Daha evvelden söz verdikleri bir kitabın ham kopyasını masalarda katılımcıların alması için bıraktıklarını söyleyen Okay, kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese de teşekkürlerini sundu.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
2012 yılında Avrupa’da 5.75 milyar metre kare civarında kendinden yapışkanlı materyal tüketimi olduğunu kaydeden Lejeune, 2013’te (Yılın ilk üççeyreğinde) bu sayının 5.90 milyar metre kareye çıktığını söyledi. FINAT ile İlişkiler İyi Gidiyor ESD ve FINAT’ın ayrılmaz bir ikili olduklarına dikkat çeken Okay, bu iki derneğin birbirini tamamladığını söyledi. FINAT Başkanı Kurt Walker’in jestiyle Avrupa Ülkeleri Etiket Sanayici Derneklerinin Başkanları Toplantısının İstanbul’da gerçekleştirildiğini söyleyen Okay, 7 Avrupa Ülkesi dernek başkanının da aralarında bulunduğuna dikkat çekti ve kendilerine Türkiye’ye geldikleri için teşekkürlerini sundu. Okay, FINAT ile ilişkilerinin çok iyi gittiğini de sözlerine ekledi ve Türklerin de ileride bu kurumda başkanlık görevi almalarını istediğini belirtti.
sorumluyuz. 26 kategorisi bulunan etiket yarışmamız var. Ayrıca her yıl seminerler, etkinlikler ve workshoplar düzenliyoruz bunlara ek olarak bir de genç yöneticiler kulübü kurduk” dedi.
Bu dönem sonu Başkanlığının üçüncü dönemi olacağını belirten Okay, etikete hizmet etmek için Başkan olmanın gerekli olmadığını söyledi ve dönem sonunda görevi devredeceğini açıkladı. Kendilerinden sonra gelecek arkadaşların da en az kendileri kadar başarılı olacaklarına olan inancının tam olduğunu söyleyen Okay, bu üç dönemlik süreçte birlikte çalıştığı tüm arkadaşlarına teşekkürlerini sundu.
Açılış konuşmalarının ardından sunumunu gerçekleştirmek üzere sahne alan FINAT Genel Sekreteri Jules Lejeune, ESD ve FINAT’ın ortak geçmişinden bahsederek söze başladı. ESD ile 15 yıllık birlikteliğin kendisine sanki bir ömür gibi geldiğini belirten Lejeune, gelişmekte olan Türkiye’deki etkinliği organize etme görevinin kendisine verildiğini belirtti. Lejeune ardından ESD kurulmadan önceki zamanlara, 1998’den öncesine, atıfta bulunarak, kendi arşivlerinden çıkardığı bazı bilgilerle Türkiye olarak o zamandan bu zamana ne kadar yol kat ettiğimizi ve geliştiğimizi gösteren verileri paylaştı.
Okay’ın ardından sahneyi alan Kurt Walker, Avrupa Etiket Birliği adına ESD’nin 15. yılını kutlayarak sözlerine başladı. FINAT’ın amacının kendinden yapışkanlı etiket endüstrisinin çıkarlarını korumak olduğunu belirten Walker, “Bu, çok zor bulabileceğiniz, converterlardan tedarikçilere kadar herkesi kapsayan, kendine has bir yapı. Bugün 50’den fazla ülkeden 550 üyemiz var” açıklamasını yaptı. “Eğitim ve Standartlaşmadan Sorumluyuz” FINAT’ın faaliyetlerine de değinen Walker, “Pazarlama alanında çalışan komitelerimiz var, teknik ve halkla ilişkiler komitelerimiz var ve geri dönüşüm komitemiz var. Bu alanlarda endüstriye katkıda bulunuyoruz. Endüstriyle ilgili bu ay yayımlanacak bir rapor hazırladık ve bunu da üyelerimizle paylaşacağız. Yayımlar hazırlıyoruz. Endüstrinin eğitiminden ve standartlaştırılmasından 64
ESD’ye Teşekkür Avrupa’da 9 adet etiket birliği olduğunu vurgulayan Walker, “Yunanistanlı meslektaşlarımız ESD tarafından buraya davet edildi ve kendi birliklerini kurma konusunda kendilerine teklif götürüldü. Burada ESD’ye tekrar teşekkür ederim” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki Büyüme Hiçbir Avrupa Ülkesinde Yok 2012 yılında Avrupa’da 5.75 milyar metre kare civarında kendinden yapışkanlı materyal tüketimi olduğunu kaydeden Lejeune, 2013’te (Yılın ilk üççeyreğinde) bu sayının 5.90 milyar metre kareye çıktığını söyledi. Lejeune ayrıca Türkiye pazarının da Avrupa pazarının %3’ünü oluşturduğunu sözlerine ekledi. Geçtiğimiz 10 senede İngiltere, Fransa ve İspanya gibi ülkelerde büyümenin statik bir şekilde devam ettiğini belirten Lejeune, bu ülkelere kıyasla Türkiye’nin dikkate değer bir büyüme kaydettiğini söyledi. Bu sebeple Türkiye’yi kutlamak gerektiğini söyleyen Lejeune Avrupa’nın başka hiçbir yerinde bu tarz bir büyümenin görülmediğini vurguladı.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Pazarların hala görece değişken olduğuna dikkat çeken Lejeune, film materyal uygulamalarındaki yeniliklerin ve Doğu Avrupa’daki devam eden büyümenin olumlu bir potansiyelin sinyallerini verdiğini belirtti. Türk etiket endüstrisinin patlama yaptığını söyleyen Ljeune, “Özellikle 2008 senesinin sonlarında kişi başına düşen tüketim yaklaşık 3 metrekareydi, şu anda hala yukarı doğru büyüme potansiyeliniz var. Bundan 10 sene sonra Avrupa ortalamasına daha da yaklaşacağınızı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Bu belirttiklerim kısa vade içindi, uzun vade içinse vurgulamak istediğim bazı noktalar var. Etiket endüstrisi oldukça doygun, kendinden yapışkanlı etiket teknolojisi doygun, her ne kadar dijital de işin içine giriyor olsa da pazar oldukça doygun” açıklamasını yapan Lejeune sektörün alternatif dekorasyon teknolojileriyle de bir yarış halinde olduğunu ve esnek ambalaj baskı sektörüyle yaşanan çakışmaların arttığını belirtti. Geleneksel Pazarlarla Köprü “Dünyada ekonomik dengenin Batı’dan Doğu’ya kaydığını görüyoruz, bu etiket sektörü için de geçerli bir durum” diyen Lejeuene; “Bence genç ve iyi eğitimli idarecileri büyüyen pazarlarda işin başına getirmek ve en son teknolojiyi kullanarak geleneksel pazarlarla köprü kurmak çok önemli, bu tüm birlikler için özellikle de Avrupalı bir birlik olan FINAT için önemli bir konu” açıklamasını yaptı. Lejeune’in ardından sahne alan Burgan Bank Genel Müdürü Mehmet N. Erten ise 2013 yılını Türkiye ve Dünya açısından değerlendirdiği sunumunda 2014 beklentilerine de değindi ve izleyicilerden gelen soruları yanıtladı.
66
Erten’in ardından sahneyi alan Sunay Akın ise etiket odaklı gösterisiyle katılımcıların eğlenceli dakikalar geçirmesini sağladı. Tasarım & Baskı Yarışması’nın kazananlarının takdim edildiği bölümde ise kazananlar şu şekilde oldu: Kombine Baskı kategorisinde Etiket Birinciliğini Ivanovka Votka alırken firma olarak Çiftsan etiket birinciliğe layık görüldü. Serigrafi kategorisinde ise Birinciliği Savignon Blanch ve İkinciliği Verbena Citrus alırken, firma olarak yine Çiftsan Birinciliğe ve İkinciliğe layık görüldü. Yaldız kategorisinde Birinciliği Urla Karasi alırken firma olarak Çiftsan bu alanda da birinciliği başkasına bırakmadı. Yapışkansız Rotogravür kategorisinde Yumoş Tease Saltanat Gülleri, Etiket Birinciliğini alırken, Semena Coquette ikincilik ödülünü aldı. Firma olarak Dekopak bu kategoride hem birinciliği hem de ikinciliği alma başarısını gösterdi. Dijital kategorisinde Etiket Birinciliğini 3D Logo ve İkinciliğini de Extra Virgin Olive Oil aldı, Firmalarda ise Turkuaz, birincilik ve ikincilik ödüllerinin her ikisine birden layık görüldü. Yapışkansız Flekso kategorisinde TOHEP etiket birinciliğini alırken, firma olarak Etimag birincilik ödülüne layık görüldü. Flekso kategorisinde Etiket Birincilik ve ikincilik ödüllerini sırasıyla Sapanca Lacivert ve Omskvinprom alırken firmalarda ise DGS ve Dilet Etiket sırasıyla birincilik ve ikincilik ödüllerini aldılar. Letterpress kategorisinde Tuğba Çikolatalı İncir Etiket birinciliğini alırken, Bahar Etiket firma bazında birincilik ödülüne layık görüldü. Son olarak Yapışkansız Letterpress kategorisinde Biolin Beyazlatıcı ve Arko Nem Güneş sonrası sırasıyla birincilik ve ikincilik ödüllerine layık görülürken, Firma bazında Bilgi Matbaa, birincilik ve ikincilik ödüllerine layık görüldü.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
FINAT 2014 Etiket Gündemi Marking the FINAT 2014 Labelling Agenda The international resource for knowledge, information, best practice and inspiration across the labelling community FINAT, 2014 için tam dolu bir gündem oluşturdu. Etiketçiler için çok önemli etkinlikler nerede ve nasıl yapılacak? Kendinden yapışkanlı etiket endüstrisi uluslararası birliği FINAT 2014 için planlanan etiket etkinliklerini duyurdu. Öğrenim ve şebekeleşme, endüstrinin temel üyelerince büyük ilgi görüyor. Bu sene birçok önemli etkinlik düzenlenecek. Program sayesinde üyeler meslektaşları, müşterileri, basın mensuplarıyla bir araya gelebilecek, yeni bilgiler edinebilecek ve fikir teatisinde bulunacak. Teknik seminer, 5-7 Mart 2014, Barselona, İspanya: ‘Etiketi yeniden dizayn etmek’. Bu etkinlikte yeni teknoloji ve kendinden yapışkanlı etiketler incelenecek, hammaddeler, etiket üretimi, baskı, converting ve kendinden yapışkanlı etiket uygulamalarıyla ilgili en son trendler ele alınacak. Bir buçuk gün sürecek olan seminer Fransızca, Almanca ve İspanyolca simültane tercüme hizmeti de içerecek ve araştırma-geliştirmeden, üretim ve teknik müdürlere göre her grup katılımcıya hitap edecek. Katılımcılar, en son yasalar, maddelerin bilimi, converting teknolojisi ve etiketlerde son uygulamalar dahil çeşitli konular hakkında bilgilendirilecekler. Endüstri uzmanları ise delegelere altyapılarını daha etkili, karlı ve üretken hale getirmelerinde yardımcı olacak pratik tavsiyeler sunacaklar. Kongre Logosu Yarışması: Her sene olduğu gibi FINAT, bir kez daha Fransa’daki grafik sanatları öğrencilerine yönelik olarak yıllık kongre logosunun tasarlanmasına odaklanan bir tasarım yarışması düzenliyor. Ödüller FINAT kongresi sırasında verilecek. Endüstri Trendleri Raporu: FINAT, yarım yıllık Endüstri Trendleri raporunun ilk sayısını Nisan ayında çıkaracak. FINAT Kongresi, 5-7 Haziran 2014, Monte Carlo, Monaco. Bu senenin kongresinin teması ‘Rafta Güzel
68
The international resource for knowledge, information, best practice and inspiration across the labelling community FINAT, the international association for the self-adhesive label industry announces its 2014 labelling events. Learning and networking are key aspects of the industry and greatly valued by its members. A number of important gatherings is being organized this year again. The programme gives members the opportunity to meet with peers, clients, press and other industry related contacts, get informed and exchange information. A fully packed agenda 2014 Technical Seminar, 5-7 March 2014, Barcelona, Spain: ‘Redesigning the label’. This will include reviewing the current technology and market for self-adhesive labels, as well as the latest trends regarding raw materials, label construction, printing, converting and applications for self-adhesive labels. The one-and-ahalf day seminar, with simultaneous translation into French, German and Spanish, is aimed at all levels of the technical community, from research and development to production to technical directors and executives. Attendees will be updated on a broad range of issues, such as legislation, materials science, converting technology and end applications for labels. Presentations will be delivered by industry experts, who will
With a significant number of new and existing exhibitors requiring more space at FESPA Digital 2014 (20-23 May 2014, Messe Munich), FESPA has increased the show floor plan by 4,000m2, with five months still to go. 2014 is the biggest FESPA Digital to date and the additional floor space will increase the footprint considerably.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
offer practical advice to help delegates make their own infrastructures more efficient, productive and profitable. Congress Logo Competition: As every year FINAT has issued a design competition for its annual congress logo at graphic arts students in France. The winner(s) will be honoured during the FINAT congress. Industry Trends Report: FINAT will release the first edition of its half-yearly Industry Trends Report in April.
Görünme Savaşı- Etiket Sektöründe Kazanan Stratejiler’ olacak. Tema, FINAT üyelerinin süpermarketlere yaptıkları ziyaretlerde edindikleri fikirlerden doğdu. Kongre programı, uluslararası marka danışmanları Cartils’in sunumuyla başlayacak ve ardından iki uzman panel tartışması gerçekleşecek. Tartışmalardan birinde önde gelen uygulama teknolojisi sunucuları görüşlerini paylaşırken ikincisinde gıda, perakende, kozmetik, içecek gibi farklı piyasa segmentlerinden önde gelen son kullanıcılar görüşlerini dile getirecekler. İkinci günde delegelere baskılı etiketler gibi etiketlerin geleceğiyle ilgili yeni teknolojiler hakkında bilgi verilecek. Kapanış konuşmacısı olarak ise dünyaca ünlü balon operatörü (Brian Jones ile birlikte) Bertrand Piccard sahneyi alacak. Piccard, dünyanın etrafında durmadan balonla ilk defa uçabilen kişi olmuştu. FINAT Etiket Yarışması: FINAT tüm 2014 FINAT etiket yarışması girişlerinin 7 Mart tarihine kadar iletilmesi gerektiğini duyurdu. Katılım detayları ve formları İngilizce, Almanca ve Fransızca dillerinde bulunabilir. Pazarlama/son kullanım grubuna ‘otomobil’ yeni bir kategori olarak eklendi. FINAT Geri dönüşüm Ödülü: Yeni bir geri dönüşüm ödülü hazırlanıyor. FINAT Teknik Kitabı 9.baskı: Test metotları kitapçığının revize edilmiş ve zenginleştirilmiş bir versiyonu, 2014’ün ilk çeyreğinde hazır olacak. Tam renkli resimler ve şemalara ek olarak kitapçıkta ilgili test metotlarının nasıl uygulanacağını gösteren videolara da linkler olacak. Bu faaliyetler ve FINAT etiket yarışması 2014 hakkında daha fazla bilgi için www.finat.com adresine gidiniz.
70
FINAT Congress, 5-7 June 2014, Monte Carlo, Monaco. This year’s congress will carry as its theme “The Battle for Shelf Appeal – Winning Strategies for the Label Industry”. The theme was inspired by supermarket visits by members from FINAT in their eternal search for new ideas and innovative product decoration concepts. They found that the battle for what a major end-user calls the ‘moment of truth’ to catch the eye of the consumer increasingly also translates into a battle for the most attractive yet cost effective product decoration solution.The congress programme will open with a keynote presentation by international brand consultants Cartils and will feature two expert panel discussions, one bringing together representatives from leading application technology providers, and the second one featuring leading end-users in different market segments like food, retail, cosmetics, beverages, toys etc. On the second day, delegates will be introduced to newly emerging technologies relevant to the future of labeling, such as printed electronics. As closing keynote speaker, FINAT is proud to announce Bertrand Piccard, the world famous balloonist, who (along with Brian Jones) was the first to complete a non-stop balloon flight around the globe. FINAT Label Competition: FINAT welcomes all 2014 FINAT Label Competition entries as of now. Deadline: 7 March. The participation details and registration forms are available in English, French and German. There is a new category ‘Automotive’ added in the group Marketing/End-uses and the association welcomes label entries for transport oils, automotive related cleaners, compenent cares, in car products etc... FINAT Recycling Award: a new Recycling Award will be launched soon. FINAT Technical Handbook 9th edition: A revised and embellished edition of the test methods manual is scheduled to appear in the first quarter of 2014. In addition to the more accurate full coloured pictures and schematics, the handbook will in the future also contain links to videos showing how the relevant test method is performed. For more information on all these activities and guidelines for the FINAT Label Competition 2014 go to www.finat.com.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Ipex 2014’e Gitmek İçin 10 Sebep Neden Gidelim ki?
Key Reasons to Visit Ipex 2014 Ipex 2014’ün baskı dünyasıyla bir şekilde ilgisi olan herkesin ajandasında olması gerekiyor. Neden mi? Başlamasına sadece 7 hafta kala, Ipex 2014 (24-29 Mart), 2014’ün en iddialı uluslararası baskı etkinliği olmaya aday. Baskı ve baskının çok-kanallı pazarlama iletişim sektöründeki rolü gelişmeye devam ettikçe Ipex, matbaacılara şu anda ve gelecekte şirketlerini kârlı bir şekilde şekillendirmelerinde yardımcı olacak doğru araçlar, bilgiler ve fikirler sunmak üzere tam zamanında yetişiyor. Ipex 2014’ün baskı dünyasıyla bir şekilde ilgisi olan herkesin ajandasında olması gerekiyor. Neden mi? Ipex, matbaacıların 500’den fazla global üretici ve tedarikçinin ürün ve hizmetlerini tek bir yerde karşılaştırabilecekleri tarafsız bir platform. Ziyaretçiler, yenilenen baskı endüstrisinin gelişimini sağlayacak en son teknolojilerin canlı gösterimini görebilecekler. Kapsamlı içerik programı kapsamında matbaacıların bugün karşı karşıya olduğu temel sorunları ele alacak, ufuk açıcı tartışmalara ev sahipliği yapacak ve katılımcılara yeni iş fırsatlarının kapılarını aralayacak. Kıdemli yönetici seviyesinde stratejik düşünce liderlik programı olan Dünya Baskı Zirvesi katılımcılara, sektör uzmanlarının ağzından daha önce duyulmamış içerikler sunacak. KOBİ matbaacılar, şirketlerinin başarılı olması için
72
With just 7 weeks to go, Ipex 2014 (24-29 March) is shaping up to be the definitive international print event in 2014. As print and its role in the multi-channel marcomms industry continues to evolve, Ipex arrives at the perfect time to provide printers of all sizes with the key tools, knowledge and inspiration to ensure a profitable business now and in the future. Here are the key reasons why Ipex 2014 should be pencilled into the diaries of anyone involved with print: Ipex acts as a neutral platform for printers to compare the products and services of around 500 global manufacturers and suppliers in one place Visitors will be able to see live demonstrations of some the latest cutting edge technologies that are driving the regenerating print industry A comprehensive content programme will address the main issues that printers are facing today, with a plethora of insightful discussions and workshops to help attendees identify new business opportunities that will enable them to stand out from the crowd The World Print Summit, senior-level strategic thought leadership programme, will provide attendees with exclusive access to previously unheard content from industry experts on the trends and pitfalls revolutionising the industry Work forces from SME printers will receive the support required to ensure their businesses have all the fundamental structures and processes in place to be a success. This is provided via the practical workshops at the
Here are the key reasons why Ipex 2014 should be pencilled into the diaries of anyone involved with print.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
ihtiyaç duydukları tüm desteği alacaklar. Bu, Print Future’dan Neil Falconer başkanlığında gerçekleşecek Ipex 2014 Master Class’larında gerçekleşecek ve delegelere karlılıklarını arttırmaları ve üretim verimliliklerini geliştirmeleri konusunda yol gösterilecek. Ziyaretçiler, mevcut baskı işlerinde gerekli ince ayarı yapacak yol haritasını edindikten sonra gelecek fırsatlara bakabilecekler. Future Innovation (Gelecekteki Yenilikler) bölgesi, önümüzdeki birkaç yıl içinde hızla gelişmesi beklenen baskı ürünleri ve teknolojilerini sergileyecek (fotoğraf ürünleri, ambalajlar üzerinde dijital baskı, 3D baskı ve üzerine baskı yapılabilir elektronikler gibi). Bu arada ünlü gelecek tahmin uzmanı Richard Watson da Dünya Baskı Zirvesi’nde bir konuşma yapacak ve matbaacılara doğru stratejik kararlar vermelerinde yardımcı olacak. Ipex deneyimini bir adım öteye taşıyan etkinlik kapsamında yeni fikirlere ilham kaynağı olacak, iletişim ortamında baskı sanatının önemini vurgulayacak Inspiration Avenue, Eco Zone ve Make Ready Challenge gibi birçok yenilik de var. Şebekeleşme, yeni işler üretme, geliştirmede hayati bir faaliyet. Bu nedenle Ipex de, dünyanın dört bir yanındaki matbaacı ve tedarikçilerin karşılıklı görüşmelerle fikir teatisinde bulunabilecekleri mükemmel bir ortam sunuyor. Dijital kanalların hızla yükselmesi pazarlama iletişimi dünyası için yeni bir çağ açarken ileri görüşlü matbaacılar için de yepyeni iş fırsatları anlamına geliyor. Aynı mekanda gerçekleştirilecek olan Cross Media Production etkinliği ise çapraz medya teknolojilerine odaklanacak ve baskının merkezde olacağı çok-kanallı piyasa kampanyalarının nasıl başarılı olabileceğini gösterecek. Londra’ya ExCeL fuar merkeziyle dönen etkinlik, dünyanın en önemli başkentlerinden birisinde ziyaretçilerine muhteşem bir deneyim vaat ediyor. Bir sebep de biz ekleyelim. Derginiz matbaa&teknik 1998’den beri edindiği Ipex tecrübesi ile orada olacak ve sizi de bekliyoruz. Ziyaretçiler hem Ipex hem de Cross Media Production için www.ipex.org ve www.cmpshow.com adreslerinden ön kayıt yaptırabilirler. 74
Ipex 2014 Master Classes, overseen by Print Future’s Neil Falconer, helping delegates to improve profits and streamline production efficiencies Once visitors have a blueprint to fine-tune their current print business, they have the opportunity to discover what the future of print holds. The Future Innovation zones showcase the printed products and technologies that are set for rapid expansion over the next few years including photo products, digital print on packaging, 3D printing and printable electronics. Meanwhile leading futurologist and author Richard Watson, speaking at the World Print Summit, will explore the immediate future of print to help printers make the right strategic decisions before forecasting the print industry’s development over the next 25 years Enhancing the Ipex experience, the event now hosts a range of additional exciting new features – including Inspiration Avenue, Eco Zone and the Make Ready Challenge – that will inspire and generate new ideas, while championing the art of print within the communications landscape Networking is an essential component in making, developing and growing new business, and Ipex serves as the perfect forum for printers and suppliers from around the world to engage in mutually profitable discussions The rapid rise of digital channels has created a new dawn for the marketing communications world and presents a number of new business opportunities for forward-thinking printers. The co-located Cross Media Production event looks under the hood of cross media technologies and demonstrates how to implement a successful multi-channel marketing campaign with print at its heart Returning to London at its new home at the ExCeL exhibition centre, visitors will be able to immerse themselves within a state of the art venue in one of the greatest business capitals in the world, as well as embracing London’s iconic culture and world famous nightlife, making Ipex much more than just a vital business trip One more reason: matbaa&teknik will be there and we will wait our readers. Visitors can pre-register for free for both Ipex and Cross Media Production at www.ipex.org and www.cmpshow.com respectively.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Gözler Londra’da
Ipex 2014: Spotlight on London Ipex’in Mart 2014’te Londra’ya dönmesi, hem katılımcılar hem de ziyaretçiler için büyük avantajlar anlamına geliyor. Des King Gazeteci ve Pazarlama Danışmanı The Write Stuff İngiltere’nin lider baskı ve iletişim etkinliği Ipex, Mart 2014’te Londra, Docklands’daki ExCeL International Exhibition & Convention Center’da kapılarını açtığında ulusun başkentiyle bir kere daha buluşmuş olacak. Londra, hem zengin tarihi hem de global iş dünyasında oynadığı önemli rol dolayısıyla her zaman simgesel bir şehir olmayı başardı. Sürekli gelişim ve altyapı yatırımları Londra’yı global toplumun merkezinde tutmayı başarıyor. Londra’nın Docklands bölgesinde ExCeL’in açılması, yeni demiryolu, hava ve kara bağlantıları, ayrıca Londra’nın 2012 Olimpiyatlarından aldığı hız, bu bölgeyi şehrin ticari merkezi haline getirdi. Işıklar her zaman açık Londra, hala Westminster Abbey, Parlamento Binası ve ‘Big Ben’ gibi önemli yapılarıyla meşhur olsa da, sahne toplantıları ve etkinlikleri anlamında da 21.yüzyılın en çok tercih edilen şehri olarak kabul ediliyor. Dünyanın en önemli üç finansal merkezlerinden birisi olarak Londra, İngiltere dışından iş ziyaretçileri çekmeye devam ediyor ve bu kişiler Londra’nın yurtdışı turizm
Des King Journalist and Marketing Consultant The Write Stuff Ipex, the UK’s flagship print and communications event will be reunited with the nation’s capital city when it opens its doors at the custom-built ExCeL International Exhibition & Convention Centre in London’s Docklands in March 2014. London has always enjoyed an iconic international status, where its rich and varied history sits alongside global business. Progressive redevelopment and investment of infrastructure continues to keep London at the centre of the global community. The addition of ExCeL in London’s Docklands, new rail, road and air transport links, the incursion of both the financial services and media sectors, as well as the enduring legacy of the £9bn investment in London’s 2012 Olympic and Paralympic Games, has transformed the area into the City’s commercial heartland. Open for business Whilst London is still every bit as much the home of heritage landmarks such as Westminster Abbey, The Houses of Parliament and ‘Big Ben’, the London of the 21st century is now ranked as one of the world’s most preferred cities in which to stage meetings and events. And, as one of the world’s top three financial centres, London continues to attract business visitors from outside the UK, who now contribute 27% of London’s overseas tourism economy; just short of £3bn per annum. London is now geared to facilitate Ipex’s smooth transition back to the capital. The ExCeL exhibition centre itself is located at the heart of an integrated infrastructure tailored to meet the requirements of the international business community. Sharing a specific affinity with the broadening media
The return of Ipex to London in March 2014 is adding up to be a welcome capital gain for exhibitors and visitors alike. 76
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
ekonomisinin %27’sini meydana getiriyor. Londra, Ipex’in başkente geri dönüşüne hazırlanıyor. ExCeL fuar merkezi, uluslar arası iş toplumunun gerekliliklerini karşılamak üzere dizayn edilmiş entegre altyapının kalbinde bulunuyor. Londra’nın hızla gelişen ‘Tech City’ dijital merkezinde Microsoft, Cisco, Facebook ve Google gibi dev şirketler yanında yeni kurulan heyecan verici şirketler ve İngiliz devletinin 50 milyon pound’luk gelişim hibesinin alıcısı olan şirketler bulunuyor. Bugün Londra’da 23 binden fazla bilişim şirketi var, bu da diğer her Avrupa ülkesinden daha yüksek bir sayı. Aynı şekilde Londra’nın son derece gelişmiş kreatif medya iletişim sektörü de dünyanın en yenilikçi ve saygı duyulan reklam ajanslarıyla temsil ediliyor. Örneğin Saatchi & Saatchi, Euro RSCG, Ogilvy ve Leo Burnett. 400 binden fazla tasarımcı, programcı, metin yazarı ve diğer personeli direkt olarak çalıştıran şehrin kreatif sektörü yılda 20 milyar pound hacme ulaşıyor. Bu da Ipex için ciddi bir fırsat anlamına geliyor. Ipex Etkinlik Direktörü Trevor Crawford şöyle anlatıyor: “Dijitalin hakim olduğu dünyamızda baskı, sürekli
78
and cross-channel interests represented within the evolving Ipex community itself is London’s fast-developing ‘Tech City’ digital hub: populated by a dynamic mix of blue-chip IT and social networking players such as Microsoft, Cisco, Facebook, Google and entrepreneurial start-ups, and the recipient of a UK Government £50m development grant. Today, there are over 23,000 IT companies based throughout London; more than in any other European city. Equally in tune with the Ipex community is London’s highly developed creative media communications sector spearheaded by some of the worlds’ most innovative and respected advertising agencies including Saatchi & Saatchi, Euro RSCG, Ogilvy and Leo Burnett. Directly employing over 400,000 designers, programmers and copywriters, the city’s creative industries collectively generate annual revenues of almost £20bn, and are already playing a key role in shaping Ipex’s onward evolution. Says Ipex Event Director Trevor Crawford, ‘In our predominantly digital world, print is continuously adapting to compete against an ever-expanding menu of
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
communications technologies. This has been a key strategic factor for including a cross media production focus on multi-channel messaging media as an integral part of Ipex 2014.’ With over 40% of the city’s working population not British-born and over 300 different languages habitually spoken on a daily basis, London provides a unique office from office environment, which according to London’s Mayor Boris Johnson, ‘the best European if not global city in which to do business.’ Arguably the city’s greatest ambassador, this current Mayor is also a regularly published print and broadcast media journalist who is naturally taking great interest in welcoming Ipex visitors and exhibitors back to the nation’s capital city in March, branding it ‘the Olympics of the global Printing Industry’. A centre of ExCeLlence If London is the best UK city for business, then ExCeL has likewise developed as the country’s best venue in which to do it, boasting events as diverse as the London Boat Show and the world travel market to staging many Olympic and Paralympic events. In the six years since it opened, the venue has almost doubled its size to 100,000 m² following its acquisition by the Abu Dhabi National Exhibitions Company (ADNEC). gelişen iletişim teknolojileriyle rekabet edemiyor. Bu da, Ipex 2014’ün entegre bir parçası olarak çoklu-kanal mesajlaşma medyasına odaklanmamızın stratejik sebeplerinden birisi.” Şehrin çalışan nüfusunun %40’ından fazlasının İngiltere’de doğmamış olması ve her gün 300’den fazla dilin günlük olarak konuşuluyor olması Londra’yı çok özel bir şehir haline getiriyor. Londra belediye başkanı Boris Johnson’un da dediği gibi ‘iş yapmak için Avrupa’nın belki de dünyanın en iyi şehri’. Büyük ihtimalle şehrin bugüne kadar sahip olduğu en iyi elçi olan Londra belediye başkanı aynı zamanda yayınlanmış bir gazeteci ve doğal olarak da Ipex’in Mart ayında Londra’ya dönmesinden dolayı çok mutlu. O’na göre Ipex, ‘global baskı sektörünün olimpiyatları’. Bir mükemmeliyet merkezi Eğer Londra iş yapmak için İngiltere’nin en iyi şehriyse, ExCeL de ülkenin en iyi etkinlik merkezi olabilir. Bugüne kadar Londra Bot Fuarı, birçok Olimpik ve paralimpik etkinlikler gibi çok çeşitli ve zengin organizasyonlara ev sahipliği yaptı. Altı yıl önce açılmasından bu yana ve özellikle Abu Dhabi National Exhibitions Company (ADNEC boyutunu 100 bin m2’ye çıkardı. ExCeL’in iki salonu kompleks boyunca devam eden bir 80
ExCeL’s two halls are centrally connected by a boulevard running the entire length of the complex, providing free and reliable Wi-Fi and containing 40 bars, restaurants and eateries. For a major event like Ipex, the boulevard, which will host ‘Inspiration Avenue’, will become very much part of the event and part of the Ipex community experience. Trains and boats and planes An essential part of ExCeL’s appeal is the immediately adjacent commercial and retail network that has evolved in tandem. Ipex visitors will be instantly struck by the marked contrast in exterior ambience with other exhibition centres regularly utilised on the international graphic arts event circuit. In addition to the profusion of local food service and retail outlets grouped around the traffic-free walkways right outside the ExCeL, the £1.6bn Westfields shopping centre is only a ten-minute ‘tube ride’ away; accommodating over 40bn visitors a year - and for those who might be feeling lucky, housing the UK’s biggest casino. ExCeL is also arguably easier to get to and from than any other major venue too. In addition to its direct links
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
bulvarla birbirinden ayrılıyor. Alanda ücretsiz ve güvenilir wi-fi hizmeti olacak ve Ipex deneyimini daha da zenginleştirecek. Trenler ve tekneler ve uçaklar ExCeL’in en çekici yönlerinden birisi, etrafında zengin bir ticari ve perakende ağı sahip olması. Ayrıca Ipex ziyaretçileri, diğer uluslararası grafik sanatları fuarlarında düzenli olarak kullanılan görünümden çok farklı bir yapıyla karşılaşacaklar. ExCeL’in hemen dışında trafiksiz yürüme yolları etrafında toplanmış yerel gıda hizmeti ve perakende outlet’lerine ek olarak, 1.6 milyar pound’luk Westfields alışveriş merkezi metro ile sadece on dakika uzaklıkta. Bu alışveriş merkezi her sene 40 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor. ExCeL’den diğer önemli mekanlara ulaşım da son derece kolay. İngiltere’nin altı uluslararası havalimanına direkt bağlantısı olması yanında merkez, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik’den gelen uzun uçuş yolcuları için de son derece kolay erişilebilir. Frankfurt ve Schipol (Amsterdam)’daki Avrupa merkezlerinden direkt şehir havalimanına ulaşım imkanı da var. Buradan Excel’e gidiş ise taksi ya da otobüs ile sadece beş dakika.
82
with six UK-based international airports, the centre is equally, if not more, accessible to passengers on longer-haul flights from North America and Asia Pacific. Able to transfer straight into City airport via European hubs at Frankfurt and Schiphol (Amsterdam), ExCeL is barely a five-minute cab ride or a shuttle bus away, with easy transport links to and from London Heathrow Airport. Upgraded rail transport has been one of the most immediate and beneficial legacies accruing through the staging of the Olympic Games increasing the capacity of the Docklands Light Railway network (DLR) by 50% – within which ExCeL has its own two dedicated stations (Custom House and Prince Regent) – and the ‘Javelin’ connecting nearby Stratford International, just a single-stop train ride away from ExCeL, to the Eurostar rail terminal at St Pancras. A more leisurely route to ExCeL from central London (Chelsea Harbour) that Ipex visitors should definitely consider taking is the 40 minute boat ride via the River Thames. Whichever mode of transport you opt to take, make London your oyster quite literally by arming yourself with the smartcard of the same name. Aside from saving you the time and trouble of juggling a foreign currency, a pre-purchased Oyster card (www.oystercard.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Demiryolu şebekesindeki yenilikler Olimpiyatların şehre sunduğu avantajlardan birisiydi, ve Docklands şebekesinin kapasitesini %50 oranında arttırdı. Bu da Excel için iyi haber anlamına geliyor, çünkü kendisine dedike iki istasyonu olmuş oldu (Custom House ve Prince Regent). Londra’nın merkezinden Excel’e ulaşmanın diğer bir yolu ise Chelsea limanı, eğer ziyaretçiler Thames nehri üzerinde 40 dakikalık eğlenceli bir turu düşünürlerse, dönüşte bu yolu tercih edebilirler. Hangi ulaşım modunu seçerseniz seçin, Oyster kartınızı alırsanız her şeyin sizin çok kolaylaştığını göreceksiniz. Yabancı paraları çevirme derdinden kurtulacağınız gibi, önceden alınmış oyster kartınızı herhangi bir otobüs, tekne, metro ya da trende kullandığınız anda ulaşım ücretleri neredeyse yarıya inecek. O2 de Londra’da... ‘Ipex City’de Ipex gibi dünya sınıfında ticari etkinliklerin yurtdışından gelen ziyaretçileri genelde fuarlar bittikten sonra da birkaç gün kalmaya devam ederler: Londra bunun için mükemmel bir seçim. Ziyaretçiler ve ailelerine, aynı her yıl 16 milyon turiste sunduğu gibi eşsiz eğlence ve dinlence fırsatları vaat ediyor. Excel’in yakın çevresinde 14 bin otel odası var ve şu anda şehirdeki toplam yatak kapasitesi 120 binden daha fazla. Nehrin güney kıyısında ise 02 Arena var. Burası dünyanın en yoğun ve en başarılı eğlence mekanlarından birisi ve Emirates’in sponsorluğunu yaptığı teleferiklerle ulaşım mümkün. Her 15 saniyede bir geçen her bir teleferik 90 metre yükseklikten nehri geçiyor ve 10 dakikalık yolculuk boyunca muhteşem bir Londra manzarası sunuyor. Dünyanın en ünlü müzik gruplarının sahne aldığı O2’de 20’den fazla bar ve restoran da var; ayrıca on bir ekranlı multiplex sinema, ve İngiliz pop müziği tarihini kutlayan bir müze de yine mekan içinde mevcut. Bu ulaşım kolaylıkları Londra’nın büyük şehir statüsünü daha da vurgulayan bir özellik. Parlamento binası, Covent Bahçesi ve şehrin ünlü West End bölgesi sadece 30 dakika uzaklıkta. Ipex City’de ise Excel bulvarında soğuk biranızı yudumlayabilir, fuar bittikten sonra hemen etraftaki çeşitli restoranlarda yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Bu bölgenin artık ismi genelde ‘Neustadt’! olarak biliniyor. Ipex’i ister iş, ister eğlence için ziyaret ediyor olun, www.ipex.org adresinden her türlü seyahat, vize, konaklama ve diğer ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Nerede olursanız olun Londra reklama ihtiyacı olan bir şehir değil, dolayısıyla Ipex 2014 ve Londra’nın sunduklarından faydalanmanın tam zamanı. 84
com) swiped at the point of entry and exit of any bus, boat, tube or train will see you safely on your way – and at almost half the standard cost of travel. O2 be in London ... at ‘Ipex City’ Many overseas visitors to world-class trade events like Ipex held in London habitually extend their stay for additional business after the exhibition has concluded; often also returning with their families to enjoy the unparalleled leisure and entertainment opportunities that London famously offers to all its annual 16m + tourists alike. There are 14,000 hotel rooms within the immediate vicinity of ExCeL which have been reserved exclusively for Ipex visitors to book, with overall capacity throughout the city now in excess of 120,000 beds. On the south bank of the river stands the O2 Arena, which will be the hub of ‘Ipex after hours’: one of the world’s busiest and most successful entertainment venues, and accessible from the alternate side of ExCeL London via the Emirates airline sponsored cable-car system. With a crossing every 15 seconds, each cable car traverses the river at a height of 90 metres on a 10 minute journey which affords a unique view of London’s transformed docklands. The must-play venue for every world class music act, the O2 also houses over 20 different bars and restaurants catering to all tastes; its own eleven-screen multiplex cinema incl. the largest 3D viewing image in Europe; and a unique permanent museum celebrating the history of British popular music. It’s that ease of accessibility belying London’s big city status that makes a visit such an enjoyable experience 24/7. The Houses of Parliament, Covent Garden and the City’s renowned West End are all less than 30 minutes away, while back at ‘Ipex City’, there’s cold beer on tap in the ExCeL boulevard and a wealth of opportunities for eating, relaxing and networking once the show’s closed in the evening right here in the immediate vicinity of the centre – now popularly being referred to as the ‘Neustadt’! Whether visiting Ipex for business, pleasure or both, visitors can access all their travel, visa, accommodation and after hours requirements online at www.ipex.org, which has been designed to make a visit to Ipex 2014 hassle-free. Wherever you find yourself to be, London is a city that doesn’t need to promote itself, so there’s never been a better time to capitalise on what Ipex 2014 and London has to offer.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Screen’in Inkjet Teknolojisi Ipex’te Olacak
Screen’s Inkjet Presses ‘mean business’ at Ipex Screen 24-29 Mart 2014, ExCel, Londra’da gerçekleştirilecek Ipex 2014 fuarında N4-C330, nolu stantta yer alacak.
At Ipex Screen showcases its latest high-end Truepress Jet inkjet presses designed to print a range of high-quality digital direct mail, book, document, transpromo, newspaper, label and personalised gifting products. Every day the highly successful Truepress Jet520 - the world’s most successful high-speed, single-pass colour inkjet press - and the new Truepress Jet L350UV
Screen, (Türkiye temsilcisi Aras Grup) çeşitli yüksek kalitede dijital direkt postalama, kitap, belge, transpromo, gazete, etiket ve kişiselleştirilmiş hediye ürünlerine baskı için geliştirilmiş en son Truepress Jet baskı makinelerini Ipex’te sergileyecek. Dünyanın en başarılı yüksek hızlı, tek geçişli renkli inkjet baskı makinesi olan Truepress Jet 520, ve yeni Truepress Jet L350UV dijital etiket baskı makineleri fuar boyunca çeşitli ürünler üzerine baskı yaparak baskı uzmanları ve etiket baskıcılarına ne gibi imkanlar sunulduğunu gözler önüne
digital label press will be printing a range of products to demonstrate the multiple business opportunities available to print specialists and label converters. Visitors will also see clever customised gifting, cartons and promotional packaging products all printed on the B2 Truepress JetSX digital inkjet press.
86
Stand N4-C330, Ipex, 24-29th March 2014, ExCel, London
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
serecek. Ziyaretçiler, B2 boyutlu Truepress JetSX dijital inkjet baskı makinesi üzerinde basılmış akıllı, özelleştirilmiş hediye, koli ve promosyon ambalaj ürünlerini yakından görme imkanı bulacaklar. “Amacımız, Screen Truepress Jet teknolojisinin, çok yönlü, yüksek kaliteli baskıları etkili, güvenilir ve maliyet-etkin şekilde üreterek karlılığı nasıl artırabileceğini göstermek” diyen Screen Europe Başkanı Brian Filler sözlerine şöyle devam etti: “Üstün mühendislik başarılarımız ve seneler boyunca kazanmış olduğumuz renk deneyimi Truepress Jet’e aktarıldı. Bu sayede müşterilerimize kalite ve dakiklik konusunda ihtiyaç duydukları mükemmeliyeti sunabiliyoruz.” Truepress Jet520, inkjet kağıt, standart kağıt ve kuşesiz kağıt üzerine 520 mm ene kadar genişliklerde baskı yapabiliyor. Dakikada 220 metre basabilme hızı sayesinde hızlı iş dönüş ve etkili yüksek hacim üretimi sağlanabiliyor. Makine, kitap, direkt posta, gazete ve işlemsel baskının talep üzerine baskısı için çok ideal. Maksimum 720 dpi x 720 dpi görüntüleme çözünürlüğü sayesinde, renkli ve siyah-beyaz fotoğraflar göz alıcı bir şekilde basılabiliyor ve çoğaltılabiliyor. Buna ek olarak Screen’in EQUIOS evrensel üretim iş akışı da, kullanıcıların baskı makinesi kullanım süresi ve verimliliğini nasıl maksimuma çıkarabileceğini gösteriyor. Truepress Jet L350UV, fotoğraf gerçekliğinde kalite, hızlı iş iş dönüşleri ve istikrarlı, tutarlı renkli çıktılar sağlayan, son derece kolay kullanımlı bir inkjet etiket baskı makinesi. 322 mm genişlikte ve 50 metre hızlarında baskı yapabiliyor. Truepress Jet L350UV, Screen’in geniş gamlı yüksek tanımlı UV mürekkeplerini opsiyonel opak beyaz mürekkeple kullanıyor. Bu mürekkep kombinasyonu, uygulama çok yönlülüğünü arttırırken renklerde ciddi bir canlılığa imkan tanıyor. Ayrıca bu sayede kullanıcılar şeffaf film ve metalik folyo üzerine baskı yapabiliyor. 88
“Our aim is to show how Screen Truepress Jet technology can drive profitable businesses by producing versatile high-quality print – efficiently, reliably and cost-effectively,” says Brian Filler, President of Screen Europe. “Superb engineering and years of experience handling colour goes into every Truepress Jet to give companies the ultimate confidence that they can always meet customer quality and deadline expectations.” The Truepress Jet520 prints on rolls of inkjet paper, standard paper and uncoated paper up to 520mm wide. Its top printing speed of 220 metres per minute enables fast turnarounds and efficient production of high print volumes. The press is ideal for on-demand production of books, direct mail, newspapers and transactional printing and these will be shown on the booth. With a maximum imaging resolution of 720 dpi x 720 dpi, colour and black-and-white photographs are beautifully reproduced. In addition, Screen’s EQUIOS universal production workflow shows how users can maximise press uptime and productivity. The Truepress Jet L350UV is an easy-to-use inkjet label press that delivers photo-realistic quality, fast job turnarounds and stable, colour consistent, output. The press prints widths up to 322mm (12.6in) and prints at a top speed of 50m (164ft). The Truepress Jet L350UV uses Screen’s wide-gamut high-definition UV inks with optional opaque white ink. This combination of ink produces tremendous colour vibrancy while enhancing application versatility by allowing users to print on transparent film and metallic foil. A resolution of 600 x 600 dpi combined with very small droplet size gives sharp, well-defined images and text.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Endüstriyel Baskıda Profesyonellerin Buluşma Noktası
InPrint 2014 Meeting Place for Professionals in Industrial Print
InPrint 2014 Endüstriyel Baskı Teknolojileri Fuarı InPrint 2014, 8-10 Nisan 2014 tarihleri arasında Hannover Fuar Salonunda gerçekleştirilecek.
100’den fazla katılımcının en son baskı makinelerini ve çözümlerini gözler önüne sereceği fuar sadece endüstriyel baskıya özel olacak. Özelleşmiş baskılar, serigrafi, dijital, inkjet ve 3D baskı, InPrint’in beş temel alanı. Metal, plastik, tekstil, cam, seramik, ahşap ve diğer yüzeyler üzerinde fonksiyonel ve dekoratif baskıya yönelik en son uygulamalar ve ekipmanlar bu fuarda gözler önüne serilecek. Görücüye çıkarılacak makineler ve sistemler arasında endüstriyel baskı, mürekkep, kimyasal, malzeme, yazılım, baskı altı malzemelere yönelik olanlar, baskı öncesi ekipmanları, sonlandırma ekipmanları, inkjet kafaları ve endüstriyel baskı üretimi için entegre ve özelleşmiş parçalar var. InPrint 2014, kapsamlı sergi profili ile fonksiyonel ya da dekoratif baskıda özelleşmiş olan ya da baskı sektörünün bu son derece ilgi çekici alanına yatırım yapmak isteyen baskı hizmet sunucuları ve uzmanları hedefliyor. InPrint’in ziyaretçileri genelde baskı uzmanları, üretim müdürleri, AR-GE sorumluları, teknik müdürler ve tasarımcılar olacak.
90
At this leading event, more than 100 exhibitors will showcase the latest print machinery and solutions for industrial print production. The trade show is exclusively dedicated to industrial print as part of the manufacturing process with either a functional or decorative purpose; from functional print for automotive components, household appliances, printed electronics, textiles and packaging to decorative printing of surfaces such as floor coverings and furniture, etc. Speciality, screen, digital, inkjet and 3D print are the five key areas of InPrint. The latest applications and equipment for functional and decorative printing on metal,plastics, textile, glass, ceramics, wood and other surfaces will be on display. The range of exhibits includes machines and systems for industrial print, inks and chemicals, materials and substrates, software, prepress equipment, finishing equipment, inkjet heads and meshes as well as integrated and customised parts for industrial print production. With its comprehensive exhibition profile, InPrint 2014 is targeting print service providers and specialists from the entire industrial print supply chain who are specialised in functional or decorative printing or seek to invest in this highly attractive growth sector for the printing industry. Visitors at InPrint are print specialists, production managers, heads of R&D, technical directors and designers from the manufacturing industry, from industrial print companies and from traditional print companies. Industrial print – a multitude of applications with strong growth potential
InPrint 2014, Exhibition for Industrial Print Technology, will take place from 8 – 10 April 2014 at the Hannover Exhibition Grounds.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Endüstriyel baskı– güçlü büyüme potansiyeline sahip çeşitli uygulamalar Endüstriyel baskı, bir elektronik ürünün fonksiyonel hale gelmesini sağlayan fonksiyonel baskıdan bireysel olarak tasarlanmış objeler ve yüzeyler için dekoratif baskıya kadar çeşitli şekillerde olabiliyor. 3D baskısı gibi özelleşmiş baskı uygulamaları, endüstriyel tasarım prototipleri veya özelleşmiş bileşen üretimi için kullanılıyor. Endüstriyel baskıdaki bu uygulamalar, üretim sektörü için yepyeni fırsatlar anlamına geliyor. Üretim hattına entegre olan teknolojiler kitlesel üretimde özelleşmiş baskıya, ayrıca daha kısa tirajlara imkan tanıyor. Bunun yanında tasarımdan üretime hızı arttırıyor ve tasarımcılar için yeni yenilikçi potansiyeller meydana getiriyor. Aynı zamanda maliyetler minimuma iniyor ve üreticilerin piyasa gerekliliklerine daha esnek bir şekilde yanıt vermesine imkan tanıyor. Sektörel danışman IT Strategies’e göre endüstriyel baskının 2022 yılında 120 milyar dolarlık bir piyasa değerine ulaşma potansiyeli var. Bu büyüme tüketici ürünlerine ve genel olarak kitlesel olarak özelleşmiş ürünlere olan ilgiden kaynaklanacak gibi görünüyor.
Industrial print is applied to a large variety of production processes, ranging from functional print that enables the functioning of an electronic product to decorative print for individually designed objects and surfaces. Speciality print applications,such as 3D printing are used for prototyping of industrial design or for customised components manufacture. These applications in industrial printing have opened up new opportunities for the manufacturing industry. Integrated into the manufacturing line, the technologies allow for customised print in mass production as well as for shorter run production whilst providing new creative potential for designers and increasing the speed from design to production. At the same time, risk and costs are minimised as it enables manufacturers to react more flexibly to market requirements. According to industry experts’ consultancy IT Strategies, industrial print has the potential to grow from the current estimated market valuation of US$100 billion to US$120 billion by 2022. This growth is forecast in line with a general increase indemand for consumer products and mass customised production, such as surface imaging onto plastics, textiles and ceramics.
Ziyaretçi bilgisi Endüstriyel üretimle yakından bağlantılı olan InPrint 2014, dünyanın endüstriyel üretim alanında en büyük fuarı olan Hannover 2014’de gerçekleştirilecek. InPrint, Hannover Fuar Salonunun 21.salonunda düzenlenecek ve 8-10 Nisan 2014 tarihleri arasında her gün sabah 9 ile akşam 6 arası kapıları ziyaretçilere açık olacak. Biletler Ocak 2014’den itibaren edinilebilir. InPrint’e kayıt yaptıran ziyaretçiler otomatik olarak bilet almış olacaklar. Fonksiyonel ve dekoratif baskı konferansının düzenlenmesinin ardından organizasyon tamamlanacak. Stratasys’in sponsorluğunu yaptığı ‘3D Print Factory’, 3D baskının sunduğu fırsatları ziyaretçilere getiriyor.
Visitor information Being closely connected with industrial manufacturing, InPrint 2014 will be colocated to Hannover Messe 2014, the world’s leading exhibition for industrial manufacturing. InPrint will be held in hall 21 at the Hannover Exhibition Grounds,entrance West 3. Opening hours are 8 - 10 April 2014, from 9am – 6pm each day.Tickets will be available from January 2014. By registering for InPrint, visitors will automatically receive a combined ticket providing access to Hannover Messe. The functional and decorative print conference will round off the exhibition. The “3DPrint Factory”, sponsored by Stratasys, demonstrates the variety of opportunities of 3D printing to visitors.
Detaylı bilgi ve güncel katılımcı listesi www.inprintshow.com adresinde bulunabilir.
Detailed information on InPrint including an up-to-date exhibitor list can be found at www.inprintshow.com
92
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Şimdiye Kadar Yapılmış En Büyük Dijital Baskı Etkinliği
Fespa Digital 2014 Genişliyor The Biggest Digital Print Event Ever Kaydadeğer sayıda yeni ve eski katılımcının FESPA 2014 Dijital’de(20-23 Mayıs 2014, Messe Münih) daha fazla yer talep etmesi, gösteriye beş ay kala FESPA’nın kat planını 4 bin m2 artırmasına neden oldu. 2014 yılında düzenlenecek olan FESPA bugüne kadar düzenlenmiş olan en büyük FESPA olacak ve yeni eklenen alanlar fuarı daha da genişletecek. Artan yeni stand alanı istekleriyle ve katılım alanlarını genişletmek isteyen ciddi miktarda katılımcıyla FESPA fuar alanını Hol A2’ye uzatarak 37 bin m2’ye kadar genişletti. Fuar şu anda yok satan Hamburg etkinliğinden %10 daha büyük. Etkinliğe dört ay kala FESPA’nın fuarı %12 daha büyütme kapasitesi mevcut. FESPA CEO’su Neil Felton şöyle konuştu: “FESPA Dijital 2014 bizim şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz en büyük dijital etkinliği ve önümüzdeki dört ay içinde bu en büyük etkinlik pazara sunulacak. Ürün tedarikçilerinin FESPA ziyaretçilerine daha geniş yelpazede yenilikçi ürünler sunmak üzere daha da büyük standlar alması bir dönüm noktası ve bu pozitif bir trendin oluşumuna işaret ediyor.” Felton: “FESPA’ya olan güveninin ve sektörün büyüyen iyimserliğinin bir göstergesi” “Londra’daki çok başarılı geçen FESPA 2013’ün ve orta Avrupa’daki yüksek performanslı FESPA etkinliklerinin ardından Münih’e dönüşümüzün tedarikçilerin büyük ilgisini uyandıracağına inanıyoruz ve bunun beklentilerimizin ötesine geçmeye hazır olduğunu görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. 2011’deki FESPA Dijital
94
With growing new requests for stand space and a substantial number of exhibitors looking to expand their presence, FESPA has now extended the gross exhibition space to 37,000m2, branching into Hall A2. The exhibition is currently already 10% larger than the sellout Hamburg event. With four months to go until the show, FESPA has the capacity to grow the exhibition by a further 12%. FESPA CEO Neil Felton comments, “FESPA Digital 2014 is our biggest Digital event yet and the largest event being delivered in the market in the next four months. This landmark underlines the positive trend towards suppliers taking larger stands to showcase an even wider range of product innovations to FESPA visitors.” He adds, “On the back of a phenomenally successful FESPA 2013 in London, and with a long track record of high-performing FESPA events in central Europe, we believed that our return to Munich would attract a great deal of interest from suppliers, and we’re delighted that the take-up is set to exceed our expectations. Neil Felton: “It’s a very encouraging indicator of the market’s confidence” “FESPA Digital Hamburg 2011 was a sell-out show, with all available space being committed by March, two months before opening. With FESPA Digital 2014, we
With a significant number of new and existing exhibitors requiring more space at FESPA Digital 2014 (20-23 May 2014, Messe Munich), FESPA has increased the show floor plan by 4,000m2, with five months still to go. 2014 is the biggest FESPA Digital to date and the additional floor space will increase the footprint considerably.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Hamburg çok yoğun ilgi görmüştü ve tüm alan, açılışa iki ay kala, Mart ayı itibarıyla satılmıştı. FESPA Dijital 2014’te ise aynı noktaya, açılışa beş ay kala, 2013 sonu itibarıyla ulaştık. Bu, pazarın FESPA’ya olan güveninin ve sektörün büyüyen iyimserliğinin bir göstergesi ve gerçekten çok cesaret verici.” Daha da fazla firmadan olumlu geri dönüş aldıklarını belirten Felton sözlerine şöyle devam etti: “FESPA’ya katılmak isteyen bu kadar çok firma olunca, Messe Münih’in yanındaki holü de alarak daha fazla yer sağlama imkânımız oldu. Böylece etkinlik alanını katılımcıların isteklerini karşılayabilecek kadar genişletebileceğiz ve matbaacılara da ziyaret etmeleri için daha fazla sebep sunacağız.” Yeni göreve gelen Bölüm Yöneticisi Roz McGuinness FESPA Dijital etkinliğini tüm boyutlarıyla ele alacak. Buna eğitim programı, giyim baskı makineleri için üretilen FESPA kumaşı ve baskısız tabelanın tüm özelliklerine hitap eden tabelacılar ve satın almacılar için düzenlenen Avrupa Sign Expo etkinliği de dahil olacak. En Yenilikçi Etkinlik “Bu göreve bu denli yoğun destek ve artan yer isteği ile başlamak gerçekten muhteşem” diyen McGuinness, “Ancak benim FESPA’daki rolüm buraya gerçekten güçlü katılımcıları getirmekle bitmiyor. Katılımcılarımıza en iyi içeriği sağlayarak onları etkinliğin içine çekmek, onları bilgilendirmek ve onlara ilham vermek zorundayız. Bu arada dijital baskının geleceğiyle ilgili olarak onlara yol göstermeli ve aralarında iletişim sağlama fırsatı sunmalıyız” diyor. Neil, “Bu sadece bugüne kadar yapılmış en büyük dijital etkinlik olmayacak, aynı zamanda en kaliteli içeriğiyle ve canlı demolarıyla en yenilikçi etkinlik de olacak. Etkinlik öte yandan geleneksel matbaalardan üretici olanlara, markalardan ajanslara, çok geniş bir ziyaretçi kitlesinin ilgisini çekerek yeni makineler için de bir çıkış noktası olacak” diyerek sözlerine son verdi.
96
reached the same point by the end of 2013, with five months still ahead of us. It’s a very encouraging indicator of the market’s confidence in FESPA, and of the growing optimism in the sector. “Fortunately, with positive interest from so many more brands who want to be part of FESPA, we’ve been able to secure additional space in an adjacent hall at Messe Munich and will be able to expand the event to meet exhibitors’ aspirations and give printers even more reasons to visit.” Newly appointed Divisional Director Roz McGuinness will now focus on shaping all aspects of the FESPA Digital event, including the educational feature programme, FESPA Fabric for garment printers, and European Sign Expo, for signmakers and buyers, addressing all aspects of non-printed signage. “Starting in this role with such a strong level of support and growing demand for space is fantastic,” says Roz McGuinness. “However, my role at FESPA does not stop at delivering a strong line-up of exhibitors. It is imperative that we engage, inform and inspire our audience both exhibiting and visiting by providing the best content and features to ensure we provide them with great insight and knowledge, as well as networking opportunities to help guide them forward into the future of digital print.” Neil concludes: “Not only will this be the biggest digital show to date but also the most innovative due to the integrated top quality feature content and live demonstrations taking place. The event will also act as the launchpad for new kit as well as attracting a broad range of visitors from traditional print shop printers to creatives, brands and agencies.”
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Fespa Digital 2014’ün Sponsorları Fespa Digital 2014’s Sponsors FESPA, KIP ve Mimaki’nin FESPA Digital 2014 Platinyum Ortakları olduğunu duyurdu. FESPA, Münih’te 20-23 Mayıs 2014 tarihlerinde gerçekleşecek olan FESPA Digital 2014’ün yedi sponsorunu gururla duyurdu. HP (Kurumsal Ortak), Xaar (Global Teknoloji Ortağı), EFI (Platinum Partner), Kornit Digital (FESPA Kumaş Kurumsal Ortağı) ve d.gen (Dijital Tekstil Ortağı), FESPA Digital 2014 ortaklıklarını sürdürerek FESPA’ya ne kadar güvendiklerini ve doğru isimleri çekmek için FESPA’nın doğru adres olduğunu bir kez daha göstermiş oldular. FESPA ayrıca KIP ve Mimaki’nin de FESPA Digital 2014 Platinyum Ortakları olduğunu duyurdu. HP, EMEA bölgesi Grafik Çözümleri Bölümü Pazarlama Müdürü Ronen Zioni şöyle anlatıyor: “Geçen sene HP olarak Londra’da çok başarılı bir FESPA geçirmiştik. Bu sene de FESPA Digital 2014’ü dört gözle bekliyoruz. Bu fuar sayesinde ürün ve çözümlerimizi yeni ve mevcut müşterilerimize gösterebileceğiz. FESPA fuarları, tabela piyasalarında karar verme mekanizmalarına ulaşmada temel platform ve bu nedenle HP’nin piyasa stratejisinin önemli bir parçası. Bu nedenle FESPA kurumsal sponsoru olduğumuz için çok mutluyuz. Münih’te son derece başarılı bir fuar geçireceğimizi düşünüyoruz. FESPA CEO’su Neil Felton ise şu yorumu yapıyor: “KIP ve Mimaki ilk defa olarak bir FESPA etkinliğinin sponsoru oldular, dolayısıyla FESPA Digital 2014’ün ortakları olarak onlarla birlikte çalışabileceğimiz için çok mutluyuz. Altıncı FESPA Digital şovumuz, uluslararası geniş format matbaacıları toplumu için mükemmel bir hız kazanma ortamı.” Neil Felton sözlerini şu şekilde tamamlıyor: “FESPA Digital 2014’ün geliştirilmesi sırasında sektörün önde gelen üreticileriyle çalışabileceğimiz için çok mutluyuz. Bu markaların FESPA’yı marka gelişimi ve pazar faaliyetlerinin merkezinde görmeleri bizim için çok onur verici. Bu markalarla sahip olduğumuz başarılı ortaklık sayesinde hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin faydalanabileceği bilgi ve sektör lideri etkinlikler geliştirmemize yardımcı oluyor. Yeni bir fuarda ortaklarımızla bir arada olmayı dört gözle bekliyoruz.”
matbaa&teknik
FESPA is proud to announce support so far from seven sponsors for FESPA Digital 2014 which takes place from 20-23 May 2014 in Munich. HP (Corporate Partner), Xaar (Global Technology Partner), EFI (Platinum Partner), Kornit Digital (FESPA Fabric Corporate Partner) and d.gen (Digital Textile Partner), have reaffirmed their commitment to FESPA by continuing their partnership for FESPA Digital 2014, illustrating their confidence in FESPA’s ability to attract the right calibre of audience. FESPA also confirms KIP and Mimaki as new Platinum Partners for FESPA Digital 2014. Ronen Zioni, Marketing Director, Graphic Solutions Business, EMEA, HP, comments: “On the back of a very successful FESPA in London last year for HP, we are looking forward to FESPA Digital 2014 and the opportunity to further engage the market and present our products and solutions to new and existing customers. FESPA tradeshows remain a key platform for reaching decision makers in the sign and display market, and as such, they are a crucial element of HP’s go to market strategy. Reflecting this importance, we are proud to be a FESPA Corporate Sponsor and we anticipate another successful show in Munich.” Commenting on the addition of new sponsors to the line-up FESPA CEO Neil Felton says: “This is the first time KIP and Mimaki have sponsored a FESPA event and we’re delighted to have them on board as partners for FESPA Digital 2014. Our sixth FESPA Digital show is the perfect environment for them to gain traction with an extensive international community of wide format printers.” Neil Felton concludes: “We’re thrilled to be working with industry leading manufacturers to develop FESPA Digital 2014. It’s great that these brands view FESPA as a pillar of their brand development and marketing activity. Our successful partnerships with these brands provide invaluable input for our shows and helps us to develop knowledge and industry leading events to the best of our abilities for both exhibitors and visitors. We look forward to working with each partner on another prosperous show.”
FESPA welcomes KIP and Mimaki as Platinum Partners for FESPA Digital 2014
şubat 2014 february
97
aktüel
Matset ve Print Center İşbirliği HP Indigo 10000 Etkinliği Gerçekleştirildi
H. ANIL ANALAN - HP Indigo, 10000 modeline yönelik Open House etkinliğini Matset ve Print Center ortaklığında gerçekleştirdi. HP Open House etkinlikleri, bünyesinde Indigo bulunan ve sektöründe büyük fark oluşturan firmaların iş modellerini diğer müşteriler ile paylaştığı uluslar arası etkinliklerdir. Bugüne kadar hep Türk matbaacılar yurt dışındaki demolara götürülürken ilk kez yurt dışındaki matbaacılar Türkiye’ye demo için getirildi. Yurt dışından gelen misafirlere eş zamanlı olarak Matset Demo ve Seminer Merkezi’nde çeşitli sunumlar ve Print Center (Kazmaz Matbaacılık)’ta HP Indigo 10000 modeline yönelik demolar yapıldı.
98
HP Indigo, EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesine yönelik HP Indigo 10000 Open House etkinliğini ilk kez Türkiye’de gerçekleştirdi. EMEA bölgesinde bir distribütör aracılığıyla satılan ilk HP Indigo 10000, Haziran 2013’te Print Center (Kazmaz Matbaacılık) firmasına kuruldu ve geçen zaman içinde olağanüstü bir üretim grafiğine ulaştı. Bu dikkat çekici başarı dünya çapında bir etkinlik ile HP Indigo müşterilerine tanıtıldı. Bu özel etkinliğe Almanya, Danimarka, Fas, Fransa, İspanya, İsrail, İtalya, Kenya, Nijerya,
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Polonya, Rusya ve Uganda’dan gelen toplam 80 müşteri ve üst düzey HP yöneticisi katıldı. Gelen misafirler iki ana gruba ayrıldı; bir grup Print Center’da saha gezisine katılırken diğer gruba Matset Demo ve Seminer Merkezi’nde “İlham veren uygulamalar” ve “Geliştirilmiş iş akışı sistemleri” konuları hakkında birer sunum yapıldı. Eş Zamanlı Sunumlar ile Dolu Dolu Bir Etkinlik... HP Indigo 10000 Open House etkinliğinin Matset ayağında HP EMEA Bölgesi Kategori Yöneticisi Lara Rodriguez ve HP Stratejik Pazarlama Ürün Müdürü Tamir Hativa yaptıkları sunumlarla HP Indigo 10000’in sunduğu çözümleri katılımcılara anlattılar. HP Indigo 10000’in iş akışı çözümlerine odaklandığı sunumunda Lara Rodriguez katılımcılara baskı makinelerinin baskı dünyasının çok küçük bir kısmını oluşturduğunu belirtti. Baskı sürecine sonlandırmanın, mücellit ve renk yönetimi gibi süreçlerin de dahil olduğunu söyleyen Rodriguez, kısacası bunun iş akışı olduğuna dikkatleri çekti. %30 Daha Düşük Maliyet “e2e (end to end) Workflow” başlıklı sunumunda katılımcılara HP Indigo 10000 aldıklarında iş hacimlerinin de artacağını belirten Rodriguez, alınan bu işleri verimli ve kârlı bir biçimde yönetmek istiyorlarsa workflow, yani iş akışını kullanmaları gerektiğini söyledi. Burada kişiselleştirmeyi ön planda tuttuklarını söyleyen Rodriguez şunları kaydetti: “İş yönetimi sistemiyle maliyetleri düşürmek mümkün. Web2Print kullanan müşterilerimiz %30’luk bir büyüme yakaladılar.” Rodriguez ayrıca iş akışının karı %20 artırırken maliyetleri de %30’a kadar düşürdüğüne dikkat çekti.
sonlandırılma ihtiyacına dikkat çeken Rodriguez şunları kaydetti: “Maalesef otomatik bir sonlandırma yöntemi yok. Zamanınızın çoğunu sonlandırma aygıtlarını kurma işine harcıyorsunuz.” Bu noktada bu sorun için bir çözümü olduğunun altını çizen Rodriguez sonlandırma otomasyonuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Otomasyon söz konusu olduğunda kurulum için sadece 1 dakikaya ihtiyacınız var, 1 dakika da baskı için. Bu sistem otomasyonsuz bir sistemin kaybettirdiği zamanı fazlasıyla azaltıyor.” Rodriguez, “Bu sistem sonlandırmaya kadar her işi hallediyor. İşin sonlandırma ayağında Smart Stacker ürünü nakliyeye hazır halde paketliyor ya da gerekirse bağını da yapıyor. Bu çok verimli ve esnek bir çözüm çünkü bu sistem tam otomatik” diyerek sunumuna son verdi. Tamir Hativa, Rodriguez ile eş zamanlı gerçekleştirdiği sunumunda ise “İlham veren uygulamalar – Inspiring applications” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Hativa sunumunda katılımcılara HP Indigo 10000 ile elde edebilecekleri ambalaj çözümlerini anlattı ve bazı örnekleri katılımcılarla paylaştı. Dünya çapında büyük satış grafiği yakalamış ve başarılı olmuş örnekler katılımcılar ile paylaşılırken maliyet ve kâr oranlarına ilişkin bilgiler de verildi. Geçtiğimiz yıllarda bu tarz etkinlikler hep yurtdışında gerçekleştirilirdi. Bu etkinliğin Türkiye’de yapılması ülkemizdeki dijital baskı pazarının giderek büyüdüğünü ve fark oluşturan uygulamaların yapıldığını göstermektedir. Matset A.Ş.’den yapılan açıklamada “Matset olarak böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duymaktayız”, denildi.
“Baskı Hacmi İkiye Katlanacak” Normal bir pazarda dijitalin büyüdüğünü belirten Rodriguez, HP’nin baskı hacminin önümüzdeki 5 sene içinde ikiye katlanacağını öngördüğünü söyledi. Rodriguez, eskiden niş bir pazar olan Web2Print’in de daha çok tercih edileceğini belirtti. Rodriguez ayrıca işlerin sayısının artmaya başladığını belirtti ve bu nedenle bir iş yönetim ihtiyacının belirdiğini dile getirdi. HP’nin Production Center iş akışı çözümlerinden detaylı bir şekilde bahseden Rodriguez, dünyada 18 kurulumunun bulunduğunu ve hepsinin de birbirinden tamamen farklı olduğuna dikkat çekerek firmaya özel çözümler sunduklarını belirtti. Otomatik Sonlandırma Sunumunun son kısmında sonlandırma otomasyonuna değinen Rodriguez dijital dünyanın günümüzde hız ve güvenilirliğe dayandığını söyledi. Üretilen ürünlerin
matbaa&teknik
şubat 2014 february
99
aktüel
HP-Antalis Yenilikler Toplantısı Yapıldı HP’nin resmi çözüm ortaklarından olan Simge Antalis firması geçen sene olduğu gibi bu sene de müşteri etkinliğini Matset Demo Merkezi’nde gerçekleştirdi. Kasım 2013’te yenilenen ve genişletilen Matset Demo Merkezi sektörün buluşma merkezi olmaya devam ediyor. Aralık 2013 başında yapılan açılış etkinliğinden sonraki ilk etkinlik 19 Aralık 2013’te Simge Antalis işbirliğinde yapıldı. Antalis dijital ürünlerini kullanan dijital baskı firmalarına yönelik bu etkinlikte hem Antalis ürün yelpazesindeki yenilikler hem de HP Indigo 5600 tanıtımları yapıldı. Matset A.Ş. makine satış temsilcisi Seyfi Sarıaslan’ın HP ürünleri ve kullanım alanlarına yönelik sunumunun ardından Antalis ürün sorumluları Mert Pehlivan ve Umut Demiriz Antalis dijital ürünlerinin tanıtımı ve pazara dair istatiksel verileri içeren bir sunum yaptılar. Her iki sunum da dijital baskı pazarının büyüdüğünü ve dünya genelinde baskı tirajlarının azalarak dijital ve kişiselleştirilmiş çözümlere olan talebin arttığını istatiksel veriler ile göstermiştir. Ofset baskıda söz sahibi olan büyük makine üreticilerinin yıllık makine satışları hızla düşerken HP Indigo sistemlerinin üretimi ve baskı hacmi gün geçtikçe artmaktadır. 20 yıl önce IPEX 1993’te başlayan Indigo macerası 2001 yılında tüm dünyada 1 milyar baskı hacmine sahipken 2012 itibariyle pazardaki baskı hacmini 20 milyar tabakaya çıkarmıştır. Bu gelişimin en önemli unsurlarından birisi rakipsiz baskı kalitesi ve ofset baskı ile eşleşen renk yönetimi becerisidir. Yıllar içinde geliştirilen baskı öncesi sistemi ve baskı süreci ile ofset baskı ile birebir örtüşen hatta bazı alanlarda daha da ötesine geçen bir renk yönetimi yapılabilir. İkinci önemli etken her türlü baskı malzemesine baskı yapılabilmesi ve buna bağlı olarak çok özel uygulamalar geliştirilebilmesidir. Son olarak piyasaya çıkarılan yeni sistemler ile hem ebat hem de üretim kapasitesi artırılmış ve pazarda sahip olduğu pazar payı büyük oranda artmıştır. HP Indigo 5600 dijital ofset baskı makinesi 7 renk (CMYK + Turuncu + Yeşil + Mor) konfigürasyonunda olup kuşe, karton, plastik, film, PP, OPP, PVC, PE vb. her türlü şeffaf veya opak malzemeye baskı yapabilmektedir. Özel uygulamalar için Beyaz mürekkep ve 460 mikron malzemelere baskı yapabilme becerisiyle çok farklı alanlara yönelik üretim gerçekleştirilebilir. Plastik ve özellikle kart üreticilerinin ihtiyaçlarına yönelik
102
olarak geliştirilen One-Shot baskı modu plastik malzemelere kusursuz register ile baskı yapılmasını sağlar. Görünmez UV Kırmızı güvenlik mürekkebi ile katma değeri yüksek, güvenlikli baskılar yapılabilir. Rekabetçi pazarda daha fazla esneklik kazandırmak için tasarruflu üretim modu olan EPM opsiyonu mevcuttur. EPM baskı modunda CMYK işleri CMY olarak basabilir böylece hem zamandan hem de baskı maliyetinden tasarruf sağlanabilir. Dijital baskı pazar payının gün geçtikçe artması ve yeni baskı teknolojilerinin yaygınlaşması baskı sistemlerine özel kağıt üretimini kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu geliştirilen yeni kağıt tipleri baskı sistemlerinin gereksinimlerine göre tasarlanmış olup, yüksek baskı kalitesi ve kesintisiz üretim sağlamaktadır. Operatörlerin yaşadığı sorunların önlenmesi için elektriği alınmış (statik) ve yüksek sıcaklıkta dalgalanma yapmayan kağıtlar geliştirilmiştir. HP Indigo ve diğer dijital baskı sistemlerine özel olarak geliştirilmiş bu kağıtlar pürüzsüz yüzeyleri, yüksek mürekkep/ toner tutunması, yüksek ısı/sürtünme dayanıklılığı ile çok yüksek kaliteli baskılar yapılmasına imkan veriyor.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Antalis Dijital Ürün Yelpazesi Antalis’in dijital baskı için sunduğu kâğıtlar, üç gurupta toplanıyor. Kaplamalı yani kuşe kâğıtlarda Digigreen, kaplamasız yani birinci hamur kâğıtlarda Image DigiColor ve fantezi kâğıtlarda Arjowiggins. Günümüzde dijital baskıda ağırlıklı olarak tercih edilen kuşe kâğıtlarda Antalis ürünü Digigreen hammadde olarak %50 geri dönüşümlü ve diğer üretim bileşenleriyle birlikte %100 çevre dostu bir ürün. Dijital baskı teknolojileriyle tam uyumlu ve sıvı veya kuru toner kullanarak renkli ya da siyah beyaz dijital teknolojilerde üstün performans sağlıyor. Digigreen Gloss ve Silk ürünlerinin her ikisi de HP Indigo onaylı ve tüm kuru toner dijital üretim baskılarıyla tam olarak uyumlu. Bununla birlikte Digigreen Gloss ve Silk ürünleri FSC® ve AB Ecolabel onaylı. Image DigiColor, kâğıtları ise 90 – 350 gram / m2 arlığında sunuluyor. Bu kâğıtlar da Digigreen de olduğu gibi EU Ecolabel, FSC ve PEFC sertifikalarına sahip. Ayrıca ISO 14001, ISO 18001 / OHSAS, ISO 9001:2000, ISO 9706 belgeleri ile çevre, sağlık güvenliği, kalite ve eskime mukavemeti özellikle sağlıyor. Arjowiggins kâğıtları ise HP Indigo sertifikasına sahip ve CONQUEROR CX22 D.White, CONQUEROR Bamboo ,RIVES Dot, RIVES Shetland, CURIOUS Ice Silver Recycled, CURIOUS Lustre, CURIOUS Super Gold, CURIOUS SKIN Dark Blue olmak üzere sekiz farklı isimle sunuluyor.
matbaa&teknik
Çevresel duyarlılığın gün geçtikçe önem kazanması geri dönüşümlü ve düşük su tüketimi ile üretilmiş hammaddelere olan ilgiyi artırmaktadır. Türkiye pazarı teknolojik olarak Avrupa’yı yakından takip etse de hammadde kullanımında henüz Avrupa ile aynı seviyeye gelememiştir. Çevresel düzenlemeler arttıkça ve denetlemeler daha katı kurallara dayanarak yapıldıkça bu tarz kağıtlara yönelim de artacaktır. Antalis ürünleri çevreye duyarlılıklarını belgelemiş ve kağıt üretim esansında büyük oranda su ve hammadde tasarufu sağlayarak çevresel düzenlemelere uygunluğunu kanıtlamıştır. Ayrıca uluslararası firmaların talep ettiği FSC® ve AB Ecolabel ve ISO kalite belgesine sahip sertifikalı ürünler tedarik edilebilir. Sunumların ardından katılımcı firma temsilcilerine HP Indigo 5600 dijital ofset baskı makinesinin detaylı bir tanıtımı yapıldı. Bu tanıtımda Antalis ürünlerinin baskı kalitesi ve HP Indigo 5600 serisinin sahip olduğu özel uygulamalar vurgulandı. Yapılan özel baskı örneklerinin ardından etkinlik sona erdi.
şubat 2014 february
103
aktüel
Hızlı Büyüme Değil Sağlam Büyüme Matsan Firma Yetkilisi Süleyman Topal, çok fazla ve hızlı satış gerçekleştirmenin ancak geri dönüşü olduğu takdirde bir anlamı olduğunu ifade ediyor. 1990’lı yıllardan beri Henkel Firmasının Marmara Bölgesi Bayiliğini istikrarlı bir şekilde sürdürmekte olan Matsan’ın temelleri 1982 yılında Cağaloğlu’nda atılmış. Müşterilerine sunduğu kaliteden ödün vermemeyi ilke edinmiş firmanın önümüzdeki 10 sene içinde dengeli bir şekilde büyüme hedefi var. Matsan Firma Yetkilisi Süleyman Topal, kendileriyle yaptığımız görüşmede satış yaparken hiçbir sorun yaşamadıklarını ancak ödeme almada zaman içinde sorunlarla karşılaştıklarını ifade etti. Bu nedenle hızlı büyümenin değil asıl önemli olanın sağlam ve istikrarlı bir büyüme olduğuna dikkat çekti. Matsan Firma Yetkilisi Süleyman Topal ile 2. Matbaacılar Sitesi’ndeki ofislerinde bir söyleşi gerçekleştirdik. matbaa&teknik: Kısaca kendinizden ve MATSAN’dan bahseder misiniz? Süleyman Topal: Matsan firması 1982 yılında İstanbul – Cağaloğlu’nda İsmail Yılmaz ve Ramis Topal ortaklığında faaliyete geçti. 1990’lı yıllarda Henkel’in Avrupa yakası Bayiliği teklifi geldi ve kabul ettik. Daha sonraki süreçte kendi Politek ürünlerimizi Henkel ürünleriyle birlikte müşterilerimize geniş ürün yelpazesi olarak sunmaya
devam ettik. Şu an için yaklaşık 25 senedir Henkel’in Marmara Bölgesi bayisiyiz, aynı zamanda ANK Matsan’a bağlı olarak Ankara üzerinden de Henkel ürünleri, Politek ürünleri ve diğer ürünlerle de hizmet veriyoruz. Bunun dışında, Ramis Topal’ın siyasete girmesi ve son iki yıldır Milletvekilliği görevini yapmasından dolayı şirkette aldığım sorumluluk iki katına çıktı. Ramis Topal sadece haftanın bir iki günü şirkete uğramakta ve bu süreç de sadece bilgi almakla geçmektedir. Daha sonra ise Ankara ve Amasya arasındaki mesaisine devam etmektedir. Amaç Pastayı Fazla Bölmeden Marmara Bölgesi’ne Hakim Olmak Süleyman Topal: Bizim önümüzdeki 10 yıl için planımız şudur; mevcut müşteri portföyümüzü kaybetmeden yavaş yavaş üzerine koyarak devam etmek. Aslına bakarsanız, tutkal, kâğıt ya da mürekkep piyasasını bir pasta olarak görüyoruz. Bu pastanın %60’a yakını ile irtibat halindeyiz. Sektör büyüyor ve pasta genişliyor, bu ortamda amacımız öncelikle olduğumuz yeri sağlamlaştırmak ve emin adımlarla piyasada büyümek. Bu noktada bizim hedefimiz bu %60’lık dilimi kademeli olarak artırmak ve tüm Marmara Bölgesi’nde söz sahibi olmak. İstanbul’un dışında Ankara’daki etkinliğimizi de artırarak tüm Türkiye’ye hizmet etmeye çalışmak da amacımız içerisinde. Özetle, uzun vadeli Marmara’da etkinliğimizi artırarak Türkiye’de söz sahibi olmak istiyoruz. Bu aşamada bu sektörde ikinci nesil ile ilgili kötü şöhreti yok edeceğiz. Ramis Bey ile uyumlu bir yapımız var. Ramis Bey artık sadece MATSAN için değil tüm sektör için çalışmalar yapıyor ve olaylara daha geniş pencereden bakıyor. Ramis Bey’in bıraktığı noktadan devri ben alıyorum. Sektör için yaşım genç olsa da çocukluğumdan beri bu işin içerisindeyim ve geçmişten gelen deneyimlerim ve ekibimizin deneyimi ile işleyişte kolay kolay bir sıkıntı yaşamıyorum. Çalışanlarımızın hepsi yıllardır bizimle birlikte olduğu için oturmuş bir sistemimiz var. Öyle ki, aramızdan bir personel ayrılsa onun yerine gelecek yeni personeli de aynı kalitede yetiştirmek için gerekli ortama sahibiz. Mevcut kadromuz çok bilgili ve matbaa piyasasıyla ilgili engin deneyimlere sahip.
104
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
matbaa&teknik: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte matbaacıların T.B.M.M.’de temsili konusunda yapılacak bir çalışmadan bahsetmiştiniz. Bunu biraz açar mısınız? Süleyman Topal: Bu Ramis Bey’in bir projesi… Az önce de bahsettiğim gibi altyapımız gayet iyi. Türkiye’de son yıllarda maalesef matbaa eğitimine yönelik okullar çok rağbet görmüyor ve şu an yeni nesilden işi bilen çok fazla kişi yok. Matbaa eğitimi almamış deneyimsiz elemanların da eğitim süreci en az iki yıl sürüyor ve bu süreçte iş kazalarına maruz kalabiliyorlar. Matbaa eğitimine gereken önem verilirse firmalar açısından iyi olur diye düşünüyorum. Ramis Bey CHP içerisinde kurulan İş Dünyası Dayanışma ve Diyalog Platformunun Yönetim Kurulu Üyesi. Bu platformun amacı iş dünyası içerisindeki sektörlerle görüşmek ve sektörlerin temsilcileri ile bizzat yan yana gelerek sorunların konuşulacağı bir ortam hazırlamak. Ramis Bey’in bu platformdaki hedefi Türkiye’nin ileri gelen matbaacılarını bir araya getirip, Kemal Kılıçdaroğlu ile Türkiye’de matbaacıların sorunlarını birinci ağızdan ulaştırmak ve bunlara çözüm arayışına girmek. Bu sorunların belki de en büyüğü “Çek Yasası”… Bu yasa kapsamında artık çekler ödenmediği takdirde herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Bunun dışında matbaacılık sektörüne ara eleman yetiştirebilmek adına liseler açılabilir mi? Ayrıca, iç ve dış pazarı iyice tetkik edip, daha iyi mal satılmasının yollarının araştırılması da gerekiyor. Ramis Bey bu gibi sorunları firma sahiplerinin de katılımıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na aktarıp çözüm yolları aranmasına vesile olacak. Ramis Bey buna öncülük etmek istiyor. Siyasi bir kaygı duymadan, emek verenlerin emeklerini, sermaye sahiplerinin kârlarını maksimize etmek için çalışmalar yapmak istiyor. Bundan sonra
matbaa&teknik
“Bizim kaliteden ödün vererek fiyat kırma gibi bir lüksümüz yok çünkü Henkel partneri olduğumuz ve ürünlerini sattığımız için belirli bir kaliteye sahibiz ve bunun altına düşmeyiz.” da artık bu sorunların üstesinden gelmek adına ne yapılması gerekiyorsa yapılacak diye tahmin ediyorum. matbaa&teknik: Tutkal matbaacıların eli, kolu… Piyasada çok fazla markasız tutkallar var. Bunlarla fiyat konusunda nasıl mücadele ediyorsunuz? Süleyman Topal: Fiyat firmalar açısından çok önemli bir husustur. Normal şartlar altında firmalar giderleri kısma eğilimindedir ve bunun için arayışa girerler. Örnek vermek gerekirse, tutkal 10 TL ise, firmanın bunu 6 TL’ye satma şansı var. Firmalar bu düşük fiyata aldanıp satın alıyorlar ve denediklerinde ilk parti malları düzgün çıkıyor ancak ikinci partide bu başarıyı tekrar edemiyorlar. Firma normalde 4 TL’nin hesabını yaparken kendisini çok daha büyük bir kayıpla karşı karşıya buluyor. Ürün üretimden çıktığında sorun olmasa bile tüketiciye ulaştığında problemler olabiliyor, sonrasında ise 4 TL kar elde etmek isteyen firma ürün iadeleriyle ve devamında gelen sorunlarla büyük kayıplara uğruyor, müşterileri de kaybediyor. Böyle bir kötü şöhretten sonra da ismi
şubat 2014 february
105
aktüel
lekeleniyor ve yeni iş alamıyor. Bu nedenlerle bizim kaliteden ödün vererek fiyat kırma gibi bir lüksümüz yok çünkü Henkel partneri olduğumuz ve ürünlerini sattığımız için belirli bir kaliteye sahibiz ve bunun altına düşmeyiz. Düşersek eğer bizim için iş biter çünkü yıllardır kaliteden ödün vermeden çalışıyoruz. matbaa&teknik: 2013 yılı nasıl geçti? 2014 yılı ve daha sonrası için hedeflerinizden bahseder misiniz? Süleyman Topal: 2013 senesi boyunca firmalar iş olmamasından şikâyet ettiler ama 2013 aslında gayet yoğun geçti. Can sıkıcı kısımları da vardı tabii ki. 2013 yılında biz hedefimizi yakaladık, satışlarımızı gerçekleştirdik. Ancak daha önemlisi geri dönüş olduğu için bu noktada sıkıntılar yaşadık, piyasada da artık klasikleşmiş bir söylem olan “Malı satıyoruz ama parasını alamıyoruz” söylemi bizim için de geçerliydi. Bunun dışında 2013 yılında koyduğumuz hedefi yakaladığımızı söyleyebilirim. Bu sene içinse başta da söylediğim gibi mevcut firmalarımızı koruyarak çalışmaya devam edip üzerine birkaç firma daha koyma hedefimiz var. Önümüzdeki günlerde de bu sene için koyacağımız hedefleri belirleyip bu yönde çalışmalarımıza başlayacağız. Fakat önceden vurguladığım gibi mal satılır ancak esas önemli olan ödemesini almaktır. Bu süreçte bizim için biraz daha sağlam basarak büyümek daha iyi olacak. matbaa&teknik: Ankara’daki bayiinizden söz etmiştiniz, ilerleyen zamanlarda başka illerde de bayilikleriniz olacak mı? Süleyman Topal: ANK Matsan bizim bünyemizde bulunan bir firma… Marmara’da matbaa malzemesi satan birçok bayiimiz mevcut ama bunlar kendi bünyemizde değil. Yeni
106
bayilikler içinse henüz bize gelen bir teklif yok ya da bizim bu konuda yaptığımız bir çalışma yok. ANK Matsan ile Ankara piyasasına girdik fakat o dönem Ankara piyasasını çok fazla bilmiyorduk, Ankara piyasası İstanbul’a göre gerçekten çok farklı. Öte yandan bu tarz bir iş için Ege ve Akdeniz Bölgeleri’ni düşünüyoruz açıkçası. Fakat önceden bir piyasa araştırması yapmamız gerekir. matbaa&teknik: Erzurum’daki bir matbaa ya da Urfa’daki bir matbaa size ulaşabiliyor mu? Ulaşabiliyorsa bunu hangi yolla başarıyor? Süleyman Topal: Ulaşabiliyor ancak bu bölgedeki matbaalar tutkal için pek fazla önem arz etmiyorlar. Ancak Gaziantep’te ve böyle birkaç ilde büyük matbaalar var. Bu firmalar internetten ya da başka yollardan buluyorlar, diğer firmalardan referans aldıktan sonra bizi arıyorlar. Ürünü ise ya İstanbul’dan direkt olarak gönderiyoruz ya da Ankara bayiimiz gönderiyor. Diğer taraftan Henkel’in Gaziantep’te ve İzmir’de bayileri var. Eğer Gaziantep’teki bir firma bizi arıyorsa biz onu Gaziantep’teki Henkel bayisine yönlendiriyoruz. matbaa&teknik: Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Süleyman Topal: Bizce mal satmak, tutkal satmak çok da önemli değil. Önemli olan tutkalı satıp memnun etmek sonrasında da ödemesini alabilmek çünkü geçmiş yıllarda önceden de belirttiğim gibi bir hedefimiz vardı ve o hedefi de aştık, ancak birçok firma iflas etti. Ürünlerimizi çok iyi sattığımız bir dönemde kriz oldu ve her şey tepe taklak oldu. Ödemeyi alamadığımız için de çok büyük zorluklarla karşı karşıya kaldık. Özetle şöyle denebilir; “Önemli olan çok büyüme değil, sağlam büyüme.”
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Yavuz Deniz, Mas-Deha’da Yavuz Deniz, Mas-Deha ‘da Canon Geniş Formatlı Yazıcıların Ürün Müdürü Oldu. 1996 yılından bu yana teknik müdür olarak baskı sektöründe görev yapan Yavuz Deniz, Canon Bölge Bayii Mas – Deha şirketinde geniş formatlı yazıcılardan sorumlu Ürün Müdürü olarak göreve başladı. 2000’li yıllarda Canon’un temsilcisi olan Hesmak’ta eğitim müdürü olarak görev yapan Deniz, sonraki yıllarda farklı firmalarda teknik koordinatörlük, IT&İş geliştirme müdürü olarak çalıştı. İstanbul bayi ve bölge müdürlüklerinde de bulunan Deniz, geniş format yazıcı pazarının sürekli büyüdüğünü ve birçok farklı sektöre hizmet verebildiğini söylüyor. Bu sektörler arasında inşaat, mimarlık, eğitim, kamu, perakende, reklam, reprodüksiyon, profesyonel baskı, fotoğraf, sanat gibi alanları sayan Deniz’in değerlendirmesi şöyle: “Canon geniş format ürünleri gerek yüksek kalitede baskıları ve gerekse düşük yatırım ve baskı maliyetleri ile global anlamda pazar payını her gün daha da artırmaktadır. Bu büyümenin yansıması aynı oranda Türkiye pazarında da devam etmektedir. 17 – 60 inç arası genişlikteki çok geniş bir medya kataloğuna hitap eden, 5 renk, 8 renk ve 12 renk olmak üzere 3 değişik ürün grubuna sahip olan Canon geniş format yazıcılar, tüm iç mekan uygulamalarında üstün kalitesi ile uzun süreli dayanıklı baskılar verebilmektedir.” Büyümeyi sürdüreceğiz Bu sektörlerin tamamında bölgelerimizde çok sayıda makine Mas-Deha tarafından tedarik edilmiştir ve bu makinelerden yoğun olarak baskılar alınmaktadır. Tedariğini yaptığımız orijinal sarf malzemeleri ve üstün servis kalitemiz ile üst seviyede müşteri memnuniyetini sağlamış durumdayız. Hitap ettiğimiz mevcut pazarlar içerisinde özellikle son dönemde “fine- art” sektöründeki pazar payımızı artırmaktayız. Bu alanda fotoğrafçılar ve sanatçılar dışında müze gibi yerlerde de makinelerimiz kullanılmaktadır. Önümüzdeki dönemdeki amacımız, mevcut pazardaki gücümüzü koruyarak özellikle fine art, reklam, baskı merkezleri ve CAD/GIS sektörlerindeki büyümemize çok hızlı bir şekilde devam etmek olacak.” Arizona UV ile çok yönlü baskı imkanları “Geniş format yazıcıların yeni ve tercih edilen diğer pazarını oluşturan UV makinelerde Canon Oce birleşmesi ile kullanıcılarımıza sunduğumuz iç ve dış mekanda, her türlü sert ve yumuşak malzemeye fotoğraf kalitesinde basan Arizona UV makinemizde son zamanlarda
matbaa&teknik
oldukça çok talep görmektedir” diyen Deniz sözlerini şöyle sürdürüyor: “Oce Arizona UV teknolojisi ile baskı yapan gerçek flat-bed dijital baskı makinesi olup, aynı anda opsiyonel rulodan ruloya da kişiye özel baskılar almaktadır. Hemen hemen ürün ayırmadan her baskı malzemesine yüksek kalitede baskı alıyor. Şu anda dünyada yaklaşık 3 bin adetten fazla Oce Arizona markalı üretilmiş ve çalışan makine bulunmaktadır. Bu cihaz 5 cm kalınlığa kadar malzemelere baskı yapmasının yanında çok kaliteli beyaz ve şeffaf, vernikli baskılar üretmektedir. Üç boyutlu derinliği olan yüksek hızlı düşük baskı maliyetli yeni teknoloji üründür. Arizona’nın gerçek flat-bed olması her türlü sert malzemeye, roll to roll opsiyonu ile yumuşak malzemeye 6 picolitre damlacıkla başlayan yüksek kalitede baskı alması ilk dikkati çeken noktalardır.” Birleşme gücü getirecek “Gerek Canon imagePROGRAPH gerekse Oce Arizona ürünlerinin insan ve çevre sağlığına zarar vermeyen kullanıcı dostu cihazlar olması, kişiye özel yüksek kalitede kreatif baskılar alması, UV teknolojisini de geliştirerek üç boyutlu dayanıklı, çok özel beyaz ve örtücü çift beyaz ile şeffaf vernikli ve bölgesel vernikli baskı seçenekleri, istendiğinde renk ilave edilebilmesi ve düşük baskı maliyetleri ile kullanıcılarına avantaj ve yaptıkları işte fark oluşturmalarını sağlıyor. Temsil ettiğimiz markalar ar-ge’ye ayırdıkları rakamlar açısından dünyada yenilik ve gelişmeye en çok önem veren ve yatırım yapan markalardır. Kullanımda olan her iki markanın cihazları adetsel bazda dünyada en çok tercih edilen makinelerdir. İki firma güçlerini birleştirmesi sayesinde ilerde çok farklı, sektörün ihtiyacı olan kalite çevre ve insan sağlığına uygun cihazları beraber geliştirecekler ve üreteceklerdir.”
şubat 2014 february
107
aktüel
TÜBİSAD’dan 2013-14 Değerlendirmesi TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) sektörünün 2013 yılında yaklaşık olarak yüzde 13 büyüme gerçekleştirdiğini tahmin ettiklerini, sektörün 2014 yılına ilişkin büyüme tahmininin ise yüzde 5 ile 8 arasında olduğunu söyledi. TÜBİSAD’ ın son iki senedir yayınladığı bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü pazar verileri raporlarına göre, Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü 2012 yılında yüzde 18 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. TÜBİSAD raporunda 2012 pazar büyüklüğü 57.24 Milyar TL (e-ticaret hariç) olarak açıklanmış; sektörün 2011’e göre yüzde 18 büyümesi sevindirici bir gelişme olarak aktarılmıştı. 2012 yılında, Telekom Hizmetleri dışında kalan, bilgi teknolojileri (BT) pazarında donanım pazarı 8,9 Milyar TL, yazılım 2,14 Milyar TL ve hizmet pazarı da 3,5 Milyar TL olarak gerçekleşti. Sektörün büyüklüğü 2012 yılında gerçekleşen 21 milyarlık e-ticaret pazarı da eklendiğinde toplam 78,24 Milyar TL’ye ulaşmıştı. 2013 Yılı Değerlendirmesi TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) sektörünün 2013 yılı değerlendirmesi hakkında şunları söyledi: “TÜBİSAD, 2013 yılı için büyüme ve pazar büyüklüğü verileri ile ilgili net rakamları 2014 yılının Nisan ayında yayınlayacağı sektör raporu ile açıklayacak. Ancak dernek üyelerinden alınan bilgiler doğrultusunda, 2013 yılı için BIT sektöründeki büyümenin yaklaşık olarak % 13 civarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 2013 yılında pazardaki büyümede donanımın önemli bir etkisi olduğu söylemek mümkün. 2013 yılı sonunda, donanım pazarının yaklaşık %15, yazılım pazarının %10, hizmet pazarının ise tahminen %11 oranında büyümüş olduğu düşünülüyor. Genel büyüme rakamına bakıldığında, bir büyüme elde edilmiş olmakla beraber, toplam pazar içerisindeki donanım ağırlığı ve büyümeye olan etkisi, hizmet pazarında daha yüksek büyüme rakamlarına ulaşılmasını engelliyor. Bu kompozisyonda, gelişmiş ülke ekonomilerinde olduğu gibi, donanımın payının azalırken servis ve yazılımın payının artırılması TÜBİSAD’ ın ana hedeflerinden birisi.” 2014 yılı Değerlendirmesi Kemal Cılız TÜBİSAD üyelerinin2014 yılı tahminlerine ilişkin olarak ise şu açıklamayı yaptı: “TÜBİSAD
108
üyelerinden gelen tahminlere dayanarak, Aralık ayının son günlerinde yaşanan TL’nin değer kaybının kalıcı olması durumunda, 2014 yılı büyümesinin negatif olarak etkilenebileceğini; toplam pazar büyüklüğünde, ancak % 5-8 arasında büyüme gerçekleşebileceğini öngörüyoruz. Sektörde, 2014 yılının seçim yılı olması nedeniyle çok majör bir büyüme beklemezken, özellikle hizmet pazarında 2013’e göre daha iyimser bir havanın hakim olmasını bekliyoruz. Toplam pazar içerisinde, hizmet pazarının geçen yıl yakaladığı büyümesinin üstünde bir büyüme gerçekleştirmesi öngörülüyor.”
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
ABG Genel Direktörü Mike Burton
Atlantik Kürek Yarışını Kazandı Etiket sektörüne yönelik sonlandırma ekipmanı üreticisi ABG International firmasının genel direktörü Mike Burton ve iş arkadaşı Tom Salt, Romanya’da faaliyet gösteren Generous Hearts Vakfı yararına katıldıkları “Talisker Whisky Atlantic Challenge 2013” kürek çekme yarışmasını birinci sırada tamamladılar. İlk olarak 1966 yılında Sir Chay Blyth ve John Ridgway, Kuzey Amerika’dan İrlanda’ya kürek çekerek geçmiştir. “English Rose III” adlı 6 metrelik açık bir kayık ile 92 gün süren bu zorlu yolculukta fırtınalarla, 15 metrelik dev dalgalarla ve kısıtlı yiyecek stoğuyla mücadele etmişlerdir. Bu yolculukları güç ve dayanıklılık sınırlarını zorlayan bir meydan okuma olarak değerlendirilmiş ve ”TALISKER Whisky Atlantic Challenge” vakfının temelleri atılmıştır. 2013 yılında gerçekleşen son yarışa “Locura” isimli botları ile katılan Mike ve Tom açık kategorisinde birinci
olarak büyük bir başarıya imza atmıştır. 41 gün 2 saat süren bu zorlu yolculuk boyunca yaşadıklarını bir blogta yayınlayan ikili dev dalgalar, tropik kasırgalar, bedensel yaralar ve uyku problemleri ile mücadele ettiklerini belirttiler. Tüm bu zorlukların yanında yolculuk boyunca 4 balina, 6 yunus sürüsü, 4 fregat kuşu, 1 köpekbalığı ve 76 yıldız kayması gördüklerini ve yarışı birinci sırada bitirmenin bütün bu zorlukları unutturduğunu belirttiler. Yarışmadan önce bir bağış organizasyonu başlatan ikili toplanan tüm bağışların Romanya’da yetim ve engelli çocukların bakımını üstlenmiş “Generous Hearts Vakfı” na devredileceğini belirttiler. Yarış sonunda ise 57.791 pound bağış toplanmış ve tüm meblağ vakıfa aktarılmıştır. Yukarıdaki açıklamayı yapan Matset A.Ş. yetkilileri konu ile ilgili olarak “ana sponsorlarından biri olduğumuz Locura ekibinin başarısından dolayı büyük gurur duymaktayız”, diyorlar.
aktüel
Burak Özer, Xerox Türkiye Genel Müdürü Oldu Geleceğin Xerox yöneticileri arasında gösterilen Xerox CIT CFO’su Burak Özer, Türkiye’ye Genel Müdür olarak dönüyor.
2007 yılından beri yurt dışında bulunan Xerox Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri, Türkiye ve İsrail’in dahil olduğu Xerox CIT Bölgesinin Finans Grubu Başkanı olarak (CFO) Londra’da görev yapan Burak Özer, Ocak 2014 itibari ile Xerox Türkiye’nin yeni genel müdürü oldu. Xerox’taki kariyerine 1997 yılında Finansal Analist olarak başlayan Burak Özer, 1999 yılında Xerox Türkiye’nin Finansal Planlama Yöneticisi pozisyonuna getirildi. Burak Özer, 2001 yılında Xerox’un Amerika’daki Genel Merkezine Finans Müdürü olarak atandı. 2001– 2003 yılları arasında Stanford Connecticut’taki Xerox HQ’da görev alan Burak Özer, burada 144 ülkenin bağlı olduğu DMO bölgesinin finansal planlama, raporlama ve kontrol süreçlerinden sorumlu kişi olarak çalıştı. 2003 yılında Türkiye’ye, Xerox Türkiye Finans Direktörü olarak geri dönen Burak Özer, dört sene boyunca bu görevini sürdürdü.
110
2007 yılında yeni bir yurt dışı görevine atanan Burak Özer, 2007 yılından 1 Ağustos 2009 tarihine kadar Xerox DMO (Gelişen Pazarlar Operasyonu) Finansal Planlama ve Raporlama Direktörü olarak Londra’da görev yaptı. Burak Özer, 1 Ağustos 2009 tarihi itibariyle Türkiye ve İsrail ile birlikte tüm Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin dahil olduğu Xerox CIT bölgesinin Finans Grubu Başkanlığı (CFO) görevine getirildi. Burak Özer Xerox CIT CFO’luğu görevinde tüm bölge ülkelerinin finansal yönetimini, mali kontrolünü gerçekleştirdi, sorumluluğu altındaki ülkelerde yürütülen çalışma ve projelerin finansal anlamda son onay makamı olarak görev yaptı. Xerox’un uluslararası tepe yönetim görevlerinde bulunacak kişileri belirlemek ve yetiştirmek üzere yürüttüğü Geleceğin Yöneticileri Programı’nın bir üyesi olan Burak Özer, Xerox’un gelecek vaad eden yöneticileri arasında gösteriliyor.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Fujifilm Holdings Corporation 80 yaşında FUJIFILM kuruluşunun 80. yıldönümünü kutladı. Shigehiro Nakajima başkanlığındaki Fujifilm Holdings Corporation, kuruluş yıldönümü nedeniyle yeni bir kurumsal slogan geliştirdi: “Value from Innovation” (İnovasyondan gelen değer) Fujifilm Grubu, bundan böyle global faaliyetlerini bu sloganı benimseyerek yürütme kararı aldı.
FUJIFILM Holdings Corporation, 2000 yılından bu yana fotoğraf filmlerine yönelik talepte yaşanan hızlı düşüşün etkisiyle, bir dizi yapısal reform gerçekleştirdi. Şirket, fotoğraf filmlerinden oluşan temel faaliyet alanını değiştirdi ve birçok farklı alanlarda faaliyet gösteren yepyeni bir şirket olarak yeniden doğdu. Yeni kurumsal slogan, Fujifilm’in takip ettiği yeni yönü ve gelecekteki hedeflerini sergilemek için geliştirildi. Bu slogan, Fujifilm’in müşterileri ve diğer paydaşlarıyla arasındaki iletişimi derinleştirme çalışmalarının yanı sıra şirketin kurumsal markasının değerini artırmaya yönelik üstlendiği sorumlulukları ifade ediyor.
Fujifilm Grubu, bu sloganı global çaptaki faaliyetleri için kullanacak ve bu slogan çerçevesinde de tüm dünyadaki müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını karşılamak, yepyeni değerler sunan ürünlerle hizmetler oluşturmak amacıyla en yeni ve orijinal teknolojileri kullanmaya devam edecektir.
Yeni kurumsal slogan, “Value from Innovation” (İnovasyondan gelen değer) şeklindedir. Bu slogan, Fujifilm’in potansiyelini ortaya çıkartmakla beraber yarının işlerine ve yaşam tarzına yönelik ufku genişleten yenilikçi teknolojileri, ürünler ve hizmetleri sürekli olarak üretmeye yönelik taahhüdünü anlatmaktadır. Ayrıca şirketin kendisine ait orijinal teknolojisini; yenilik üretmek amacıyla hem kurum içinde hem de kurum dışında yer alan, dünyanın dört bir tarafındaki insan kaynaklarıyla, uzmanlıklarla ve teknolojilerle bir araya getirme arzusunu da yansıtmaktadır. Üstlenilen bu sorumlulukları açık bir şekilde telaffuz etmek için yeni bir marka beyanı oluşturuldu. “Value from Innovation” (İnovasyondan gelen değer) sloganı bu marka beyanının temel noktalarını ifade etmektedir.
Marka beyanı Fujifilm, sürekli olarak tüm dünyadaki insanlara ilham veren ve heyecanlandıran yeni teknolojiler, ürünler, hizmetler üretmekte ve geliştirmektedir. Fujifilm Holdings Corporation’in amacı potansiyeli ortaya çıkartmak ve yarının işleri ile yaşam tarzlarının ufkunu genişletmektir.
matbaa&teknik
Fujifilm, kendi orijinal teknolojisini dünyanın dört bir yanındaki insan kaynakları, uzmanlıklar ve teknolojilerle bir araya getirerek, yenilikçiliğe yönelik açık ve esnek bir yaklaşım sergilemektedir. Bu güçlü sinerji sayesinde de global müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını ele alan yeni çözümleri etkili bir şekilde geliştirmektedir.
şubat 2014 february
111
aktüel
Paperworld Fuarı Yine Büyüledi! Türk firmalarının da yoğun ilgi gösterdiği dünyanın en büyük kağıt, ofis malzemeleri ve kırtasiye fuarı Paperworld, 25-28 Ocak 2014 tarihlerinde Almanya’nın Frankfurt şehrinde yine büyük bir başarıyla yapıldı.
Türkiye’den 36 ve dünyanın 59 ülkesinden tam bin 670 firmanın katıldığı fuarda sektördeki yeni trendler, renkler ve desenler ile bunların birbirleriyle uyumu teşhir edildi ve bu trendlerin dünya medyasına sunumu konunun en profesyonel isimlerinden Claudia Herke tarafından yapıldı. Herke duygulara hitap eden yeni trendlere vurgu yaptı: “Yaşamın genel hızı ve büyüyen kompleks yapısı ile huzur, rahatlık, sakinlik, korumacılık ve öze odaklanma için büyük istek var. Nesnelerin dekorasyon işi dahil, ustaca ve dikkatli kullanımı normal süreçlerin çok özel anlara dönüşmesine yardım eder. Öze dönüş, kaliteye dönüş, kendi yenilikçi icraatını gösterme, harika anların yoğun deneyimlerine dönüş, gittikçe
112
artan kompleks ve dijital çağın içinde gemi azıya almak, işte bütün bunlar Paperworld Fuarı’ndaki üstanlam trendlerdir.” Bir süredir sorgulanan fuarın iki yılda bir yapılmaya dönmesi mi yoksa şimdiye kadar olduğu gibi her yıl tekrarlanması mı sorgulanıyordu. Bu tartışmanın oldukça makul bir sebebi var. Kağıt, ofis malzemeleri ve kırtasiye segmentlerinin fuara katılma ihtiyaçları farklı frekansları gerektiriyor. Fuarın organizatörü Messe Frankfurt ilgili segmentlerin ihtiyaçlarına göre esneklik göstermeye karar vererek herkesi memnun etti.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel
Kağıt ve benzeri ürünlerde yenilikler daha uzun zamanda tekrarlanırken ofis malzemeleri hızla değişiyor ve bazen 6 ayda bir yeni trendler sahne alıyor, eskiler raflardan iniyor. Bu durumda bu segmentlerde iş yapan firmaların fuar ihtiyaçları da değişiyor. Birisi yıllık yeni ürün tanıtımına ihtiyaç duyarken başkaları iki yılda bir ancak yeni ürün çıkarabiliyor. Fuarcılık sektöründe dünyanın en uzman kuruluşu olan Messe Frankfurt da bu ihtiyaca esnek bir karşılık vererek bazılarını yıllık, bazılarını da iki yılda bir almaya karar verdi.
Fuarda sektördeki yeni trendler, renkler ve desenler ile bunların birbirleriyle olan uyumu teşhir edildi ve bu trendlerin dünya medyasına sunumu bora.herke.palmisano’dan Claudia Herke tarafından yapıldı.
Altenaer Kreis ve PBS-Industrieverband derneklerine mensup markalı firmaların çoğu fuarın iki yılda bir yapılmasını isterken özellikle trendlerin daha sık aralıklarda değiştiği segment temsilcileri yıllıkta ısrar ettiler. Bu iş için oluşturulan Çalışma Grubu değerlendirmelerini yaptı ve fuarın her yıl yapılmasına, bu derneklere üye firmaların ürün kalsifikasyonuna gerek duymadan, bütün ürünlerin yan yana olduğu özel bir holde toplanmasına karar verdiler.
Sektör temsilcileri ve fuar idarecileri arasındaki uyum ve işbirliği işleri kolaylaştırdı. Fuarın ilk günü yapılan “Uluslararası Basın Konferansı”nda konuşan ‘PBS-Industrieverband’ ve ‘Altenaer Kreis’ gibi iki büyük Alman derneğinin temsilcileri ile fuar yönetim kurulu üyesi Detlef Braun ve Başkan Yardımcısı Cordelia von Gymnich sektörün teşhir ihtiyacı konusundaki uyum ve işbirliklerini dünya medyasına anlattılar.
matbaa&teknik
Her yıl olduğu gibi bu yıl da fuara katılan firmaların çok büyük çoğunluğu fuardan memnun kaldıklarını ifade ettiler. Önceki yıllara göre daha az ziyaretçinin geldiğini ifade eden katılımcılar, yine de önceden planladıkları müşteri randevularının gerçekleştiğini, yeni ve faydalı kontaktların kurulduğunu ifade ettiler. Her yıl Christmasworld ve Creativeworld fuarlarıyla birlikte yapılan Paperworld Fuarı, gelecek yıl 31 Ocak – 3 Şubat 2015 tarihlerinde düzenlenecek.
şubat 2014 february
113
teknoloji
Ibis Gazete ve Çift Taraflı A5 Üretecek
Yeni Akıllı Ciltleme Çözümü Ibis Ttargets Nnewspapers and 2-up A5 pProduction with
New Smart-binder X ‘stretched’ Stretched’ model Model John Cracknell: “Türkiye bizim için önemi artan hedef pazarlar arasında yer alıyor ve ülkedeki büyük baskı firmalarından en az biriyle aktif olarak görüşmelerimizi sürdürüyoruz.”
High Wycombe, UK – 16 January 2014 – Ibis Integrated Bindery Systems, the market leader in digital in-line saddle stitching, has announced the launch of its latest model, the Smart-binder ‘X’, that will also target the newspaper market.
İlk yeni Ibis SB-X şu anda Amerika’daki bir müşteride çift taraflı A5 kitapçık üretmek için kullanılıyor.
The new system has been stretched to increase maximum booklet format size to 18 x 11 inches. It can therefore be used to produce A5 portrait booklets 2-up – at very high production speeds using the optional trimmer centre-knife – or to produce tabloid sized newspapers 1-up. The first new Ibis SB-X is now being used in production at a customer site in the USA to produce 2-up A5 portrait booklets. The SB-X is now released and available for general supply. John Cracknell, Managing Director of Ibis, said: “The launch of the Smart-binder ‘X’ is another important milestone for us. The system is the only in-line digital saddle-stitcher available worldwide to produce variable data tabloid size products, or A5 booklets 2-up at 10,000 books per hour. It is also an ideal solution for tabloid size production newspaper production, which can be produced with variable page content and with the option of wire stitch or cold glue binding, or no binding. Newspaper ‘sections’ may be collected together into finished newspapers on the Ibis SB-X delivery and an optional final knife-folder if available, if needed.” He added: “This launch is another example of our commitment to meeting our custom-
Ibis’in İdari Yöneticisi John Cracknell şu açıklamayı yaptı: “Smart-binder ‘X’in tanıtımı bizim için bir başka önemli dönüm noktası. Sistem şu anda dünyada inline dikiş yapabilen tek makine, değişken datalı tabloid boy ürünleri ya da çift taraflı A5 kitapçıkları saatte 10 bin adet hızında üretebiliyor. Tabloid boy üretim için de ideal bir çözüm; değişken sayfa içeriğiyle ve tel zımba ya da soğuk tutkal bağlama ya da bağlamasız olarak üretim yapılabiliyor. Gazete “bölümleri” Ibis SB-X ile birleştirilip bitmiş gazete haline getirilebiliyor, ihtiyaç olursa opsiyonel son bıçak katlama da mevcut. Bu tanıtım,
John Cracknell: “Turkey is one of our increasingly important target markets and we’re currently in active discussions with at least one major print company in the country.”
Inline cilt dikiş makineleri üreticisi Ibis Integrated Bindery Systems (Türkiye Temsilci MatSet A.Ş) aynı zamanda gazete pazarını da hedefleyen en son modeli Smart-binder ‘X’in tanıtımını yaptı. Yeni sistem en büyük kitapçık boyutunu 18x11’e çıkarmak için geliştirildi. Bu sayede opsiyonel traşlama bıçağını kullanarak çok yüksek hızlarda çift taraflı A5 kitapçık ya da tek taraflı tabloid boy gazete üretiminde kullanılabilecek.
114
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel teknoloji
kendimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap vermeye ve dijital baskıyı alıcı için daha alakalı ve hızlı kılan pazar lideri sistemlere olan artan talebi karşılamaya adadığımızın bir başka göstergesi.” 2014 yılında 15. yılını kutlayan Ibis tüm dijital baskı üreticileriyle direkt bağlantılarını güçlendirmeye devam ediyor, bir taraftan da global dağıtım ve destek ağını diğer firmalarla yaptığı hizmet ve dağıtım anlaşmalarıyla geliştiriyor. Ibis, Türkiye’deki satış temsilciliği için de Matset A.Ş ile anlaştığını duyurdu. Cracknell, bu konuyla ilgili olarak dergimize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye bizim için önemi artan hedef pazarlar arasında yer alıyor ve ülkedeki büyük baskı firmalarından en az biriyle aktif olarak görüşmelerimizi sürdürüyoruz. En son yaptığımız tanıtımın da orada dijitale geçmeye hazır olan ve dünyada lider olan sistemlerimizden faydalanacak matbaaların ilgisini artırmasını bekliyoruz.”
matbaa&teknik
ers’ needs and to satisfy a growing demand for our market-leading systems that make digital print more relevant and immediate to the recipient..Turkey is one of our increasingly important target markets and we’re currently in active discussions with at least one major print company in the country. With our latest launch, we anticipate further interest from printers there, who are readily taking up the digital challenge and will benefit from our world-leading systems.”” Ibis, which is celebrating its 15th year of operation in 2014, continues to strengthen its direct links with all digital printer manufacturers while at the same time building on its global distribution and support network with service and distribution agreements with other companies. Cracknell, added: “Turkey is one of our increasingly important target markets and we’re currently in active discussions with at least one major print company in the country. With our latest launch, we anticipate further interest from printers there, who are readily taking up the digital challenge and will benefit from our world-leading systems.”
şubat 2014 february
115
teknoloji
Adobe Photoshop CC Güncellemesi Tasarımda 3. Boyut Creative Cloud’un 2014 yılı ilk güncellemesi, Photoshop CC için Şaşırtıcı Perspektif Eğme Özelliğini de İçeriyor. Adobe, Adobe® Photoshop® CC’deki yeni 3D baskı özelliklerini açıkladı. Photoshop CC, 3D baskı sürecini ciddi anlamda basitleştirerek bir 3D model yazdırmak isteyen herkes için önemli bir araca dönüşüyor. Adobe Creative Cloud için yayınlanan büyük güncellemenin bir parçası olarak Photoshop CC’ye entegre edilmek suretiyle hizmete sunulan yeni 3D baskı özellikleri, Creative Cloud üyelerinin kolay ve güvenilir bir şekilde 3D tasarımlar üretebilmesini, düzeltmesini, ön izleme yapabilmesini, hazırlayabilmesini ve yazdırabilmesini mümkün kılarak 3D baskı pazarında büyük ilerleme sağlıyor. Yeni 3D baskı özellikleri aynı zamanda kreatiflerin sıfırdan 3D tasarımlar oluşturmasına ya da var olan 3D modellerin iyileştirilmesine ve alışılmış Photoshop araçları ile güzel, baskıya hazır 3D modeller üretmesine yardımcı oluyor. Otomatik mesh tamiri ve destek yapısı üretimi, modellerin güvenilir bir şekilde üretilmesini sağlarken, doğru ön izlemeler kreatiflerin baskı işlerini güvenle teslim edebilmesine imkan tanıyor. Adobe, Creative Media Solutions başkan yardımcısı Winston Hendrickson şunları söylüyor: “Photoshop CC’deki yeni 3D baskı özellikleri, herkes için 3D modellerin basılmasındaki tahmine dayalı işleri ortadan kaldırıyor. Eskiden, 3D modelleme araçları ile üretilen içerik ile yüksek kaliteli sonuçlar sunmak için 3D yazıcıların ihtiyaç duydukları arasında bir boşluk vardı. Artık, Photoshop CC’de sadece ‘Yazdır’ seçeneğini tıklatmak, 3D tasarımları fiziksel dünyaya getirebiliyor.”
uygulamalarına entegre etmek mümkün. Bundan başka, InDesign CC’deki yeni özellikler eksik yazı tipi hataları kaynaklı sorunları, Typekit masaüstü yazı tipi kütüphanesinde seçenekler için arama yaparak azaltıyor. Bugünkü güncellemede yer alan onlarca yeni ve geliştirilmiş özellik ve hizmet, tasarımcıların ve diğer kreatif profesyonellerin daha sezgisel ve verimli çalışmasına yardımcı olacak.
Adobe 2014’e Temel Tasarım Araçlarındaki Yeniliklerle Başlıyor Adobe, aynı zamanda, büyük Creative Cloud sunumunun bir parçası olarak temel tasarım uygulamaları ve hizmetlerindeki yeni özellikleri sundu. Photoshop CC’deki ek yeni özellikler arasında, bir nesnenin görüldüğü bakış açısını değiştiren çığır açan Perspektif Eğme özelliği ve eğer referans dosyası değişirse son tasarımı otomatik olarak güncelleyerek işbirliğini ciddi anlamda geliştiren Bağlantılı Akıllı Nesneler var. Diğer yandan Adobe Illustrator® CC ve InDesign® CC’deki yeni özellikler, tasarımcıların Adobe Typekit yazı tipi hizmetine sorunsuz bağlantı kurarak çalışma biçimlerinde bir devrim yapıyor. Artık Typekit yazı tiplerini baskı projelerine, PDF dosyalarına ve DPS
116
şubat 2014 february
matbaa&teknik
teknoloji
İtalyan Cartes Şirketinin Etiket Çözümleri 1970 yılından beri 86 ülkede 4 binden fazla etiket makinesi kuran Cartes, etiket alanında tartışmasız lider konumunda.
Moris Pinto / IMEX Group İtalyan sonlandırma mümessilliklerimizden olan Cartes, 1970 yılından beri 86 ülkede 4 binden fazla etiket makinesi kurmuş olup, sektörde bu alanda tartışmasız lider bir firmadır. Makinelerimiz, kalite, yenilik, sağlamlık ve yüksek hassasiyet ilkeleri temel alınarak üretilmektedir. Cartes’in geniş makine parkurunda sıcak yaldız, serigraf, tahta bıçak kesim, gofre, flekso lak, laminasyon ve kendine özel lazer kesim üniteleri yer almaktadır. Lazer kesim teknolojisini 13 yıldan beri Cartes’in 41 ülkede 200’den fazla sorunsuz çalışan makinesi mevcuttur. Bu da Cartes Lazer teknolojisinin en başarılı çözüm olduğunun kanıtıdır. Sıcak yaldız ünitesi Bu ünite sıcak yaldız baskısı ve güvenlik hologramları uygulamaları yapmaktadır. Ünitemizin diğerlerinden farkı, sadece daha hızlı çalışması değil, her zaman sıcak yaldız klişesinin etiket kâğıdına sabit teması ile en kaliteli yaldız baskısının çıkmasını sağlamaktadır. Her bir ünite 3 farklı renkte yaldız baskısı kapasitesine sahiptir. Bunun 2 rengi enine, 1 rengi de boyuna yaldız baskısı yapabiliyor. Servo motorlar sayesinde ise yaldız boyu kadar yaldızı kullanıp, en verimli ve en firesiz şekilde yaldızımızı kullanmamızı sağlar. Serigraf ünitesi Serigrafi baskı ünitesi, özellikle şeffaf etiketlerde örtücü zemin baskısı ve detaylı -zengin renk basımını yüksek parlaklıklarla üretip ürünlerinize katma değer katar. Bunların dışında kabartma özelliği sayesinde kör alfabesi ve efekt lak uygulamalarını rahatlıkla yapabilirsiniz. Kuvvetli UV kurutucularımız ise 24- ila 200 W/ cm güç ile minimum elektrik tüketiminde çalışır. Otomatik mürekkep besleme ünitesi ise her zaman makinenizde sabit mürekkep bulunmasını ve sabit kalitede baskı çıkartmanızı sağlar.
matbaa&teknik
Flekso lak ünitesi Semi rotari flekso lak ünitemiz ise ful, kısmi ve ters lak uygulamalarını yapmanızı sağlar. Aynı zamanda soğuk yaldız baskısını da bu ünitemizde yapmanız mümkündür. Baskı silindiri değişimine de gerek kalmaz. Selofan kaplama ve baskı altı lakı (primer lak) atma gibi özelliklere de sahiptir. Tahta bıçak ve kabartma ünitesi Bu ünite tahta bıçak kesim, laminasyon ve gofre kabartma özelliklerine sahiptir. Aynı zamanda manyetik tablası sayesinde yaprak bıçaklarınız da bu ünite üzerinde kullanılabilir. Bıçak tablaları sağa sola dönebilir özelliği ile en kısa zamanda kesim ayarı yapabilirsiniz. Dört köşeden forse ayar özelliği ile de en kaliteli kesimi çıkartmamızı sağlar. Lazer kesim ünitesi: Cartes Lazer Kesim ünitesi pazardaki Semisealed® kaynağını kullanan tek makinedir. Bu sistem sabit güçle ve kesim kalitesiyle minimum bakım ve yedek parça maliyetini garanti eder. Makinemizin lazer kafasının ömrü sınırsızdır. Değişim gerektirmez. Herhangi bir şekilli kesim, perforasyon, mikro perforasyon, kazıma, kesim ve numaratör uygulamalarını rahatlıkla ünitemizde yapabilirsiniz. Lazer kesim istasyonumuz tek kafa ve çift kafa mödüllerinde ve 250 ya da 350 Watt güç seçenekleri ile huzurlarınıza sunuluyor.
şubat 2014 february
117
teknoloji
Teşhisin Kabulü ve Tedavide Devamlılık
ABC-MATKİM Matbaa Ürünleri
Muayene ve teşhis sonrası yapılan ilk müdahale sonrasında makinenizdeki problemler çözüldü. Peki ya, bundan sonra? Bundan sonraki aşama tıpkı hastanın tedaviyi kabulü gibidir. Yani yazılan reçetenin eksiksiz ve tarif edilen biçimde uygulanması gerekmektedir. Böylelikle baskınızdaki o problemi sonsuza dek bertaraf edersiniz. Eğer tedaviyi yarım bırakırsanız yani makinenizdeki bakımları aksatırsanız problem tekrar edecektir. Bu sebeple şu konulara çok dikkat edilmelidir. Mesela bu ay merdane bakımını ele alalım:
118
şubat 2014 february
matbaa&teknik
teknoloji
Merdane Bakım Programı Merdane Koruma Programı: ABC/MATKİM’in işinize değer katma yöntemlerinden bir diğeri de personelinizin eğitimi ile ilgilenerek onların performanslarını arttırmalarına yardımcı olmaktır. Görevimiz gereği çok sayıda matbaa ustası, kalfası ve çırağı ile birlikte çalışma imkanı bulduğumuzdan onlar için çok çeşitli programlar geliştirerek problemlerini çok daha hızlı çözme imkanı bulabilmekteyiz. Bu kısa süreli eğitimler ile matbaanızın daha verimli ve üretken yapıda çalışmasına yardımcı oluruz. Her bir eğitim farklı bir konuda çözüm sağladığından zaman kaybetmeden en karlı şekilde verim artışına sebep olur. Neden Merdane Koruma Programı ile ilgilenmelisiniz? Baskı kalitesini belirleyen en önemli faktör makinenizin merdanelerinin durumudur. İyi şekilde ayarlanmamış, temiz korunmamış, sertleşmiş ve yağından tam olarak temizlenmemiş merdaneler ile kaliteli baskı yapmak mümkün değildir. Ekmek tekneleriniz olan makinelerinizin ilk günkü kalite ile baskı yapabilmesi için operatör veya yardımcılarının mutlaka etkin bir bakım programına sağdık kalmaları zorunludur. Merdane Problemlerinin başlıca sebebi nedir? Kauçuk merdaneler gözle görülmeyen küçük tepecik ve çukurlardan oluşmaktadır. Bu sayede mürekkep merdaneler arasında kolaylıkla taşınarak etkin bir biçimde baskı yapılmasını sağlar.
Sudan gelen parlama: Kağıt tiftiği, zamk artığı ve haznedeki sudan gelen çeşitli parlamalar. Bu yağlar su ile karışabilen solvent ile yıkamanın ardından merdane temizleyicileri ile kolaylıkla temizlenebilir (BLAST, DYNACLEAN, SOLVEX) Mürekkepten sebepli parlama: Mürekkepten gelen yağlar merdanelerin üzerinde sertleşerek merdanelerin gözeneklerinde tıkanıklıklara yol açar. Merdane solventleri ile yıkanmanın ardından 3 dakika BLAST ile döndürüp su ile durulanan merdane yenilenmiş olur. Pigmentler: Çıkartılması ve temizlenmesi en zor olan kir ve tortular pigmentlerin kendileridir. Yağların arasında sıkışan pigmentleri temizlemek için derinlemesine temizlik yapılması şarttır. Bunun için pastalarımızdan CRUD,SOLVEX veya PULL IT OFF u tavsiye edebiliriz. Alkol sebepli parlamalar: Baskıda kullanılan alkol ve alkol yerine kullanılan kimyasallar merdane üzerindeki plastifyan malzemelerin zaman içerisinde erimesine ve özelliğini yitirmesine sebep olabilir bu erime aynı zamanda parlamanında önemli sebeplerindendir. BLAST ile yıkamak merdanelere aynı zamanda plastifyan özelliğini geri kazandırır. Tuzdan gelen parlama: Haznedeki suyun içerisinde çok sayıda kalsiyum karbonat ve kalsiyum sitrat bulunur. Bu kimyasallar ile kağıttan gelen tozun içerisindeki alkalik maddeler de parlamanın en önemli sebeplerindendir ve kireç kalkanı RELIEF ile çözülebilir. Bu Parlamalardan Nasıl Kurtulabiliriz? Aşağıdaki şekillerde RELIEF (kalsiyum kalkanı), DYNACLEAN (merdane şampuanı), BLAST (mürekkep merdane tazeleyici)ve Solvex (Merdane pastası) gibi ürünlerin ne için kullanıldığını ve sizin matbaanız ve şartlarınız için hangisini kullanmanın doğru olacağına karar vermeniz açısından faydalı olacak bilgiler bulabilirsiniz. Makine ustasının hangi parlaklığı gidermek için hangi ürünleri kullanması gerektiğini bilmesi önemlidir.
Merdanelerinizin durumunu anlamanın en kolay yolu görme ve dokunma yetileriniz ile olur ki merdane yüzeyinin soluk, cansız, mat bir görünüme ve kadifemsi bir dokunma hissiyatı vermesi merdanelerinizin iyi durumda sayılabileceğini gösterir. Parlak ve canlı renklere sahip bir merdane dokunduğunuzda da yağlı ve kaygan bir his uyandırıyorsa çok büyük miktarda yağ ile gözenekleri dolduğundan gerekli miktarda su veya mürekkebi taşımakta zorlanacağından sizi daha fazla mürekkep ve su kullanmaya teşfik eder. Daha fazla su ve mürekkep ise Nokta Şişmesi, Delikli Zemin Baskıların, Mürekkep Kurumamasının, problemlerinin dolayısı ile Kalitesiz Baskının en büyük sebebidir. Merdanelerde parlamasının başlıca sebepleri nelerdir? Merdanelerinizde 5 farklı sebepten parlama oluşur, bunlar;
matbaa&teknik
Merdaneler temizlendikten sonra mat ve donuk bir görüntüye sahip olmalı ve ele herhangi bir yağlılık hissi gelmemelidir. Tabii ki bu merdanelerin o güne kadar ne kadar yıpranmış ve eskimiş olduğuna göre merdaneden merdaneye değişiklik gösterebilir.
şubat 2014 february
119
teknoloji
Dünyadaki her şey gibi merdanelerin de bir ömrü vardır fakat unutulmamalıdır ki merdane bakım programı ile bu ömür iki kat uzatılabilir.
uygulamanızı öneririz keza bazı merdaneler çok eski olduğundan kendilerine gelmeleri uzun sürebilir. 9. Durometre ile su ve mürekkep merdanelerinizin doğru shore sertliğine geldiğini kontrol edin.
Su Merdaneleri ile mürekkep merdaneleri aynı mı? Durometre
Su ve mürekkep merdanelerinin yapısı doğaları gereği farklı olmak zorundadır. Bunun sebebi mürekkep merdanelerinin yağ sever yapıda (Hidrofobik), su merdanelerinin ise suyu daha iyi taşıyabilmeleri için su sever yapıda (Hidrofilik) olarak üretilmelerinden gelir. Yapıları gereği su merdaneleri daha yumuşak olmalıdırlar ki suyu tam olarak taşıyabilsinler. Su merdaneleriniz yukarıda belirttiğimiz sebepler ile zaman içerisinde sertleşirler. Bu sertleşme sizi mecburen daha fazla alkol kullanmaya iter ki alkol gene merdaneleriniz için zararlıdır. Bu sorunun tek çözümü ise MRC-88 su merdanesi kalkanı ile çözülebilir. Su merdanelerinizi MRC-88 ile sildikten hemen sonra merdanenizin shore sertliği düşer, yumuşar ve su sever (hidrofilik) hale gelerek su transferini artırır alkol ihtiyacını azaltır.
Merdaneleri su ile karışabilen (BLAST) bir ürün ile temizlerken ilk önce tek tarafının 2/3 ü kadarını silip merdaneyi biraz döndürün daha sonra diğer tarafın 2/3 lük bölümünü silerek gene aynı işlemi uygulayın bu sayede temizleyici uçmadan ve etkisini kaybetmeden bütün merdanelere ulaşarak daha sağlıklı çalışır.
Adım ,adım merdane bakım programı… 1. Merdaneleriniz mürekkepli ise normal şekilde yıkayın. 2. Sıyırma bıçağını merdanenin üzerine getirerek ABC veya SALENYGRAPH solvent ile durulayın. 3. RELIEF (kireç çözücü) ile yine en üst merdaneden vererek 3 dakika döndürün.
Teşekkür ederiz.
4. Su ile Durulayın. 5. Sıyırma bıçağını açıp BLAST(mürekkep merdane tazeleyici) veya SOLVEX (su bazlı pasta) yı merdanelerin en üstünden tüm merdanelere erişecek şekilde besleyin ve 5 dakika döndürün. 6. MRC 88 ile su merdanelerinizi silerek yumuşatın ve mürekkep toplamasına karşı kuvvetlendirin. 7. Merdanelerinizi sadece su ile durulayın. 8. İlk seferde farkı göreceksiniz fakat bu işlemi makinenize ilk kez uyguluyorsanız 3-4 defa aynı ilemi
120
şubat 2014 february
matbaa&teknik
yatırım
Heidelberg’in Amiral Gemisi Ertem Basım’da Mustafa Ertem: “Speedmaster XL 106-5+L ile prestijimiz arttı, kısa hazırlık süreleri, mükemmel baskı kalitesi, minimum fire miktarları ve hızı ile iş kaybı yaşamamızın önüne geçtik.”
Ertem Basım Firma Sahibi Mustafa Ertem (Ortada), Heidelberg Türkiye İç Anadolu ve Akdeniz Bölge Müdürü Korhan Emen (Sağda) ve Ertem Basım’dan Elif Uzunpınar, yatırımı yeni gerçekleştirilen Heidelberg Speedmaster XL 106-5LX ofset baskı makinesi ile birlikte
Ankara, Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan entegre tesislerinde faaliyet gösteren Ertem Basım, Heidelberg’den gerçekleştirdiği yeni yatırımı olan Speedmaster XL 106-5+LX ofset baskı makinesi ile üretimdeki sınırları ortadan kaldırdı. Ertem Basım, yeni yatırımının yanı sıra sahibi Mustafa Ertem’in öncülüğünde gerçekleştirilen ve tüm personellerinin katıldığı sayısız firma içi eğitim, aldıkları kalite belgeleri ve
122
sertifikasyonları ile yakın geçmişte hizmete giren ve birçok müşterisinin yararlandığı lojistik merkezi sayesinde bir baskı merkezinden çok daha fazlası olarak hizmet veriyor. Firma, modern üretim koşulları ve fiziki iş akışı ile Avrupa standartlarının üstüne çıkmış durumda. Ertem Basım firma sahibi Mustafa Ertem ile yeni yatırımları ve şirket hakkında yapılan röportajı aşağıda okuyabilirsiniz:
şubat 2014 february
matbaa&teknik
yatırım
Ertem Basım olarak kuruluşunuzdan bugüne nasıl bir gelişim gösterdiniz? Mustafa Ertem: Firmamız Ertem Basım, 1977 yılında Ertem Büro adı ile dizgi bürosu olarak Sıhhiye’de kuruldu. 1978 yılında 25 x 35 cm ebadında küçük bir ofset baskı makinesi ile matbaacılığa giriş yaptık. 1983 yılında 30 personeli olan ve küçük baskı işlerini yürüten bir firma haline geldik. 1998 yılında Temelli bölgesine taşındık ve yeni ofset baskı ve mücellit makineleri yatırımı gerçekleştirdik ve yine 2010 yılında aynı bölgede kurulan Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde şu an bulunduğumuz 14 bin metrekarelik tesisimize taşındık. Ayrıca aynı yerde müşterilerimizin de faydalandığı 7 bin metrekarelik bir lojistik merkezimiz de bulunmaktadır. Yeni tesisimize taşındıktan sonra yatırımlarımız büyük bir hız kazandı web ofset makineleri, büyük bir mücellit hattı, ofset baskı makineleri yatırımları gerçekleştirdik. Yatırımlar sonrasında özellikle sert kapak ve kağıt konusunda uzmanlık eğitimleri aldık konumuzda en iyi noktalara geldik. Uzmanlık alanınız nelerdir? Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz? Mustafa Ertem: Ertem Basım, baskı sonrası alanında makine parkı olarak çok gelişmiş durumda dolayısı ile cilt konusunda uzmanlığımız bulunuyor. İş kolu olarak düşündüğümüzde eskiden bu yana gelen dershane yayıncılığı ve matbaacılığını hale sürdürmekteyiz. Kitaplar, dergiler, broşürler ve diğer yayın türlerini üretmekteyiz. Ayrıca optik form üretimimiz de önemli bir yere sahip. Doğrudan yayınevleri ve kurumsal yapıya sahip eğitim kurumları ile çalışmaktayız. Ürettiğimiz ürünleri kendi lojistik depomuzdan sevk etmekteyiz. Ayrıca müşterilerimize de lojistik merkezimizden alanlar tahsis ederek destek vermekteyiz. Yurt dışı çalışmalarımız olarak şu an Gürcistan ve Azerbaycan’a ihracatımız bulunuyor ve 2014 yılı içerisinde İngiltere ve Almanya’ya da ihracata başlayacağız. En son gerçekleştirdiğiniz yeni Speedmaster XL 106-5+LX ofset baskı makinesinin yatırımında, Heidelberg Türkiye’yi ve markasını seçmiş olmanızdaki nedenler, kriterler nelerdir? Mustafa Ertem: Heidelberg markasını tercihim ilk başlarda arkadaşlık ve dostluk ilişkileri ile başlamıştı. 2002 senesinde düzenlenen IPEX Fuarı sırasında Speedmaster CD 102-4 ile sıfır makine yatırımımızı gerçekleştirdik. Bu makine ile her türlü malzemeye baskı gerçekleştirdik. Yıllar içerisinde makineden ve Heidelberg Türkiye’nin teknik servisinden çok memnun kaldık ve ilişkilerimiz daha da kuvvetlendi. XL 106 tercihimiz ile ilgili projemiz daha önceki yıllarda da olmuştu. Bu sene teslim zamanı açısından son derece uygun ve maliyet olarak da avantajlı makine satış ekibi tarafından bize önerilince hemen harekete geçtik ve yatırımımızı
matbaa&teknik
gerçekleştirdik. Özelikle yurt içindeki bazı işler ve yurt dışı işlerimiz açısında 5 renkli ve lak üniteli makineye ihtiyacımız bulunuyordu. Speedmaster XL 106-5+L ile prestijimiz arttı, kısa hazırlık süreleri, mükemmel baskı kalitesi, minimum fire miktarları ve hızı ile iş kaybı yaşamamızın önüne geçtik. Şu anda makine parkımızda; 3 adet web ofset baskı makinesi, bir adet Speedmaster XL 106-5+LX ofset baskı makinesi, bir adet Speedmaster CD 102-4 ofset baskı makinesi, iki adet Speedmaster SM 102-2P ofset baskı makinesi, bir adet Speedmaster SM 52-4 ofset baskı makinesi, bir adet çift renkli GTO 52, bir adet sürekli form makinesi, sert kapak hattı, varak yaldız ünitesi, 3 adet Amerikan cilt hattımız, 3 adet tel dikiş makinesi, 2 adet kırım makinesi, iplik dikiş makinesi, selefon makinesi, 3 adet giyotin, mukavva ve cilt bezi makinelerimiz bulunmaktadır. Bu son yatırımlarınızla birlikte üretiminizin verimliliği ne derecede arttı ve bu doğrultuda hedefleri ne olacak? Mustafa Ertem: Makinenin faaliyete geçmesi ile birlikte tek geçişte üretebildiğimiz yeni işler bünyemize geldi. Daha önce basmadığımız malzemelere baskıyı sorunsuz bir şekilde ve yüksek hız ile basabiliyoruz. Şu an bu makinenin üstün yeteneklerini kullanabileceğimiz yeni iş alanları ile ilgili araştırmalarımızı sürdürmekteyiz.
Ertem Basım bünyesinde çalışan eğitimlerine çok önem veriliyor. Yeni gelen hemen her makine ve ekipman için uzmanlar davet edilerek ilgili tüm personelin bilgilendirilmesi sağlanıyor. (Soldan Sağa) Ertem Basım Ofset Baskı Ustası Volkan Öner, Ertem Basım Firma Sahibi Mustafa Ertem, Heidelberg Türkiye İç Anadolu ve Akdeniz Bölge Müdürü Korhan Emen
şubat 2014 february
123
yatırım
Pelin Ofset’ten Teknoloji ve Kaliteye Yatırım Ankara’da bulunan Pelin Ofset, yatırımını Heidelberg Türkiye’den ikinci el olarak gerçekleştirdiği 2008 model Axis Control renk ölçüm sistemine sahip Speedmaster CD 102-5+L ofset baskı makinesi ile işten işe geçiş hızını ve üretim kalitesini büyük ölçüde artırdı. Konu ile ilgili olaraka Pelin Ofset firma sahibi Basri Çavuşoğlu, şu açıklamaları yaptı:
Pelin Ofset, firma yönetimini üç kuşak bir arada sürdürüyor (Soldan Sağa), Cem Çavuşoğlu, Basri Çavuşoğlu, Pelin Ofset teknik personeli, Heidelberg Türkiye İç Anadolu ve Akdeniz Bölge Müdürü Korhan Emen ve Sabri Çavuşoğlu, Pelin Ofset’in yeni yatırımı olan Heidelberg Speedmaster CD 102-5+L ile birlikte
Pelin Ofset olarak firmanızın yapısı ve tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Basri Çavuşoğlu: Pelin Ofset, 1979 yılında Ankara Kızılay’da şahıs firması olarak kuruldu. 1985 yılında Limited şirkete dönüştü. 1999 yılının Aralık ayında İvedik Organize Sanayi Bölgesinde bulunan şimdiki tesislerine taşındı. Şu anda 2400 metrekarelik kapalı alana sahip tesisimizde müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Teknolojilerini daima en üst düzeyde tutmaya özen gösteren matbaamız, makine parkına yeni katılan Heidelberg Speemdaster CD 102-5+L ofset baskı makinesi ile kapasitesini daha da artırmıştır.
124
Şu anki makine parkınızda hangi makineler bulunuyor? Basri Çavuşoğlu: Pelin Ofset’in şu andaki makine parkında yeni yatırımı olan Heidelberg Speedmaster CD 102-5+L ofset baskı makinesi, Heidelberg Speedmaster SM 102-2 ofset baskı makinesi, tek renkli Heidelberg GTO 52 ofset baskı makinesi, dijital baskı makinelerimiz, tipo baskı makinelerimiz, 24 istasyonlu 27 kafalı kitap hattı, 3 ağızlı bıçak, kapak takma makinesi, tel dikiş makinesi, 3 adet kırım/katlama makinesi, 2 adet iplik dikiş makinesi ve 2 adet Polar giyotin bulunmaktadır.
şubat 2014 february
matbaa&teknik
yatırım
Makinenin sahip olduğu ve masa kumandasında yönetilen Axis Control renk ölçüm sistemi sayesinde Pelin Ofset, kalite ve standardizasyonu sağlamaktadır.
Müşteri profiliniz nedir? Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz? Basri Çavuşoğlu: Matbaamız butik matbaa tarzında hizmet vermektedir. Firmamızda günlük gazete dışında, kağıda basılı her türlü ürünü üretmekteyiz. Ürün yelpazemiz geniş olmakla birlikte, daha çok dergi, broşür, katalog, kitap ve hisse senedi basımı gerçekleştirmekteyiz.Dijital baskı tesisimizle birlikte küçük iş veya büyük iş ayrımı yapmadan tüm müşterilerimize hizmet veriyoruz. Sektör bazında bakarsak hemen hemen tüm iş kollarına üretim gerçekleştiriyoruz. Özel sektör ve kamudan müşterilerimiz bulunmaktadır. En son yaptığınız Heidelberg Speedmaster CD 102-5+L ikinci el makine yatırımında, Heidelberg Türkiye’yi seçmiş olmanızdaki nedenler, kriterler nelerdir? Basri Çavuşoğlu: Şu ana kadar matbaamıza değişik zamanlarda ikinci el makine yatırımları gerçekleştirdik. Son yatırımımız olan Axis Control renk ölçüm sistemli Heidelberg Speedmaster CD 102-5+L ofset baskı makinesi, Heidelberg Türkiye’den ilk defa gerçekleştirdiğimiz ikinci el yatırımı oldu ve ilk kez sıfır problem
matbaa&teknik
ile makinemiz kuruldu ve faaliyete geçti. Makinemizin matbaamıza nakliyesinden, indirilmesine ve kuruluşunun bitmesine kadar hiçbir sorun yaşamadık. Bir vidayı dahi düşünmeden makinemiz faal duruma geldi. Birkaç ufak probleme de Heidelberg tarafından anında müdahale edilerek giderildi. Yatırımımızı Heidelberg’den gerçekleştirdiğimiz için çok memnun kaldık. Makinemiz şu an sıfır makine gibi verimli ve sorunsuz olarak çalışmaktadır. Bu son yatırımızla birlikte matbaanızın kapasitesi ne kadar arttı ve bu doğrultuda hedefleri ne olacak? Basri Çavuşoğlu: Matbaamızda halihazırda bulunan iki ofset baskı makinesini elimizden çıkartarak bu makineyi aldık. Şu anda iki makine yerine tek makine ile çalışıyoruz. Yoğunluk olduğunda vardiya düzeninde çalışıyoruz. Sıkıntımız bulunmuyor, olacağını da sanmıyorum. İşten işe geçiş sürelerinin kısalığı sayesinde önceki iki makinemizin yükünü yeni makinemiz tek başına taşıyabiliyor. Makine operasyonlarının tamamı otomatik olduğundan dolayı dakikalar içerisinde işten işe geçebiliyoruz. Axis Control ölçüm sistemi sayesinde de hem kalitemiz arttı, hem de standardizasyonu sağladık.
şubat 2014 february
125
yatırım
Speedmaster XL 106 ile Üst Düzey İş Alanlarına Yatırım rlc|ambalaj grubu’nun Almanya-Aaachen’da bulunan tesislere kurulan Speedmaster XL 106-9-LYYLYY-1 ile özel ambalajlar üretiliyor. rlc|ambalaj grubu’nun, Heidelberger Druckmaschinen AG (Heidelberg)’den yatırımını gerçekleştirdiği Speedmaster XL 106-9-LYYLYY-1 ofset baskı makinesi, Aachen’da bulunan tesislerinde faaliyete geçti. Ofset baskı makinesi, on adet baskı ünitesine, çift lak ünitesine ve ultra modern özellikteki IR, sıcak hava ve UV kurutucu üniteleri ile uzatılmış çıkış ünitesine sahiptir. Bu makine, rlc firmasının on birinci Heidelberg makinesi olmuştur. rlc, bu özel konfigürasyona yatırım gerçekleştirerek özellikle üstün kalitedeki şekerleme güzellik ürünleri ambalajlarındaki stratejik öneme sahip iş alanında oldukça güçlenmiştir. Ambalaj çözüm sistemleri tedarikçisi olan firma, geçtiğimiz Ağustos ayının ortasından bu yana, planlandığı gibi Aachen’da bulunan tesislerinde büyük markalar için üst düzey ambalaj üretiminde mükemmel verimlilik ve sürdürülebilir üretim için yeni baskı makinesini kullanıyor ve gelecekte de makine yüksek kaliteli güzellik ürünleri ve parfüm ambalajları için de kullanılacak. rlc firması yönetim sözcüsü Hans-Christian Bestehorn; “Bu baskı makinesi bize güzellik ürünleri ve parfüm segmentinde bize en zorlu baskı sonlandırma gereksinimlerini karşılamak ve müşterilerimiz için yeni sonlandırma seçeneklerini sunmamızı sağlamaktadır. Güzellik ürünleri ambalajları için üretilen Avrupa’nın en kompleks ve esnek baskı makinesi yatırımı için Heidelberg uzmanları ile gerçekleştirdiğimiz mükemmel işbirliği için gururluyuz. Dahası yeni Speedmaster XL 106 üretimimize çok daha fazla verimlilik kattı.” şeklinde görüşlerini ifade etti. En uygun çözümler için kişiselleştirilebilir konfigürasyon Speedmaster XL 106, Heidelberg’de bulunan kişiselleştirme uzmanları ile rlc’nin özel gereksinimleri doğrultusunda yakın işbirliği ile geliştirildi. Konu ile ilgili ekipmanlardan sorumlu Heidelberg Yönetim Kurulu Üyesi Stephan Plenz ; “Bu baskı makinesi sonuç olarak özel ürünler üretecek. Söz konusu sıra dışı konfigürasyon ile rlc firmasına sunulan en iyi baskı kalitesiyle birlikte çeşitli baskı sonlandırma seçenekleri, çeşitli ihtiyaçlarını tam olarak karşılamayı başarmıştır.” şeklide elde edilen başarı hakkındaki görüşlerini dile getirdi.Speedmaster XL 106’nın mükemmel enerji verimliliği sayesinde sınıfında en çevre dostu makinelerden biri haline gelmiştir. DryStar Combination kurutucularının egzost sistemine aktarılan sıcak hava kurutma işleminde tekrar kullanılabilmektedir. Konu ile ilgili Bestehorn; “ Baskı makinesi, bizim yüksek çevrecilik standartlarımızı karşılamakla birlikte etkileyici yüzey baskılarını kaynak tasarrufu süreci ile kombine etmektedir.” şeklinde görüşlerini ifade etti. 126
Çeşitli yüzey sonlandırma efektleri için özel konfigürasyon Stephan Plenz ; “Speedmaster XL 106, rlc gibi olan ambalaj üreticileri için bir baskı makinesinin en üst düzey performans seviyesine sahiptir.” açıklamasını ekledi. Baskı makinesinin tamamı maksimum sonlandırma esnekliği ve uygulamaya bağlı olarak saatte 18 bin tabaka baskı hızı ile UV ekipmanlarına sahiptir. Dahili (inline) teknoloji ve baskı ünitesi desteği sayesinde sıra dışı güzellikteki tramlar ve mat/parlak dokular elde edilebilmektedir. Kontrol sistemleri tekrarlanabilir kaliteyi sunuyor Prinect Inpress Control dahili ölçüm sistemi baskı makinesi içine monte edilmekte ve tüm baskı sürecini kontrol ederek mükemmel renk kalitesini ve tutarlılığı sağlamaktadır. Sistem, baskı kontrol skalasında yer alan CMYK renkleri, spot (ekstra) renkleri ve register ayarlarını ölçümlemektedir. Prinect Inspection Control, dahili kağıt tespit sistemi, tüm baskı hızlarında maksimum güvelik için üretim hatalarını otomatik olarak kontrol etmekte ve raporlamaktadır. rlc firmasının Aachen tesisi müdürü Holger Müller; “Entegre kalite kontrol sistemleri, operatörlere baskı makinesinin en üst performans seviyesini sunuyor. Dahası en seçici müşterilerimizin yüksek seviyedeki ihtiyaçlarını karşılamak için tekrarlanabilir kaliteyi sağlayabiliyoruz.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
Hans-Christian and Stephan Bestehorn, rlc | ambalaj grubu firma ortakları
şubat 2014 february
matbaa&teknik
aktüel yatırım
Tuna Matbaacılık’ta Yeni Tensor Basım Hattı New Tensor Pressline To Premier Turkish Printer Tensor International LLC, kitap ve dergi basımı yapan Ankara’da bulunan Tuna Matbaacılık’ın yaptığı en son baskı makinesi satışını duyurdu. 2014’ün ilk çeyreğinde Tuna Matbaacılık’a iki kule şaftsız T400BE ve bir adet H-50 katlama teslim edilip kurulacak. Yeni baskı makinesinde şaftsız bir sürücü sistemi, kapalı devre DRCS denetleme sistemi, kesim kontrolleri ve web kenar kontrolü özellikleri, tansiyon kontrolü ve uzaktan mürekkepleme sistemi var. Bu, Ankara’da kurulacak üçüncü Tensor basım hattı olacak ve Tuna Matbaacılık bu yatırımı ile ders kitapları baskısı yapmayı planlıyor. Tensor ürünleri Türkiye pazarında Pasifik Trading tarafından başarıyla temsil ediliyor. Tuna Matbaacılık’ın sahibi Tayfun Yıldırım, “Ders kitabı üretim kapasitemizi artırma isteğimiz olduğundan, hali hazırda elimizdeki benzer iki Tensor baskı makinesinden de memnun olduğumuz için bir üçüncüsünü alma kararını hiç zorlanmadan verdik” şeklinde konuştu. Yıldırım ardından şunları kaydetti: “Tensor baskı makinelerinin otomasyonu bize göre muhteşem ve Tensor baskı makinesinin kalitesinden, dayanıklılığından ve bakım kolaylığından da çok etkilendik. Ayrıca Tensor ve Pasifik Trading’in sunduğu kusursuz teknik destek bu kararı almamızda yardımcı oldu.” Pasifik Trading Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Okaygün ise şunları söyledi: “Tuna Matbaacılık’a üçüncü Tensor basım hattının satışını duyurmaktan gurur duyuyorum. 6 sene içerisinde aynı müşterinin üçüncü web ofset baskı makinesini alması ürünün sağlamlığını ve üretim verimini kanıtlıyor, ayrıca müşterilerimize en iyi satış sonrası hizmeti verdiğimizi de teyit etmiş oluyor. Bu son aldığımız siparişle birlikte Türkiye’de şu anda 400’den fazla kurulmuş ve sorunsuz çalışan makinemiz oldu.”
matbaa&teknik
Two footprint shaftless T-400BE towers and an H-50 folder will be delivered and installed at Tuna Matbaacilik during the 1st quarter, 2014. The new press is equipped with a shaftless drive system, DRCS Inspection system with closed loop register, cut-off controls & web guiding features, infeeds and remote inking system. Tuna Matbaacilik plans to print school books on the new stand-alone press. This is the third Tensor pressline to be installed at the Ankara, Turkey print location. The Tensor products are successfully represented by Pasifik Trading in the Turkish market. “In our ambition to increase our schoolbook production capacity, being very pleased with our existing two identical Tensor presses we had no difficulty in deciding for the third Tensor press line,” said Tayfun Yildirim, owner of Tuna Matbaacilik. “The level of automation on the Tensor presses is outstanding for us, and we’ve been impressed with the quality, durability and ease of maintenance of the Tensor press’. The excellent technical support from Tensor and Pasifik Trading helped us with our decision,” said Tayfun Yildirim. “I am proud to announce the sale of the third Tensor press line to our esteemed customer Tuna Matbaacilik. The same customer buying their third web offset press in 6 years, proves the durability and the production efficiency of the product and confirms the best after sales support that we provide to our customer base. With this recent order we now have more than 400 Tensor printing units installed and successfully running in Turkey” said Safak Okaygun, Chairman, Pasifik Trading.
Tensor International LLC, a U.S. manufacturer of single-width web offset press equipment, is pleased to announce its latest press sale to Turkish book and magazine producer, Tuna Matbaacilik Co. Ltd.
şubat 2014 february
127