Kasım 2016 Yıl.4 Sayı.34
5.00
Genel kültür,
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyoruz
Zor beğenenlerin tercihi
Ücretsiz kargo ve koşulsuz iade imkanları ile www.softcotton.com.tr Soft Cotton bir Gökhan Tekstil markasıdır.
Kabin Ekibi
*Destan Havlu
Mavişehir Dergisi; Reklam Arası - Aras Attila’ya aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu) Genel Yayın Yönetmeni
Aras Attila
aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu
Ziynet Attila
ziynet@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Duygu Gönen Attila Hukuk Danışmanı
Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi
0(549) 323 3031 - 0(549) 330 0 500 Yapım ve Tasarım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri 6323 Sk. No.21/1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com
ÖNSÖZ DEĞER
Kime ve neye değer verdiğinize bakınca hayatınızın anlamını keşfetmeye başlarsınız… Nasıl bir insansınız veya nasıl bir insan olmaya doğru yol alıyorsunuz, bunu değer verdiğiniz şeyler belirler. Haliyle çevreniz de buna göre şekillenir. Bilgiyi, medeniyeti, sevgi ve saygıyı değer bilmişseniz örneğin; etrafınızda da size saygı duyan, kibar, düşünceli ve kültürlü insanlar olmaya başlar. Değer bilmenin ve değer katmanın bilincinde olan insanlar; yaptıkları işlerde başarıya, sosyal yaşantılarında güvenilirliğe, saygı ve sevgiyi hak etmeye emin adımlarla ilerlerler... Değer kavramı karışmış, kendini bile tanıyamayan insanlar da; erişemeyeceklerini ve daha da değer katamayacaklarını sandıkları her şeyi kötülemek ve yok etmek için büyük gayret gösterirler, bir insana verilen değeri bile çok yanlış algılayabilirler... Savaştığı “düşmanlarının” bile büyük bir saygıyla değer verdiği, tüm dünyanın saydığı, fikirlerine günümüzde bile ihtiyaç duyulup örnek alınan ve bize çok büyük bir miras bırakan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 78. yılında büyük bir özlemle anıyoruz. Saygılarımla,
Baskı:
Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar
Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Serdar Sütcü Fügen Yenilmez Özgür Şişik Dr. Gürkan Ersoy
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
• • • • • •
İÇİNDEKİLER
Ata için tek yürek (2) Karşıyakalılar güne sporla başlıyor (10) Anamızdan Atamıza Çiçeklerle (18-19) Doğal Yaşam’dan ölümsüz kareler (24-25) Bebeğimin odası (46-47) Köşe Yazıları
Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü İsmail Barış Özpazarcık - Dr. Gürkan Ersoy Fügen Yenilmez
w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay MaviBahçe AVM ve EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
ATA İÇİN TEK YÜREK
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 9. kez düzenlediği “Ata’ya Saygı Yürüyüşü” yine büyük bir katılıma sahne oldu. Aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu ile milletvekilleri, belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de bulunduğu onbinler, ellerinde bayraklar ve Atatürk posterleriyle Alsancak Limanı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. İzmir Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği korolarının seslendirdiği Atatürk’ün sevdiği şarkılara meydanı dolduran İzmirliler de eşlik etti. Sokak sanatçılarının 10 Kasım’a özel canlandırdığı etkileyici performanslar ise çok beğenildi. Karanlığı ve taassubu değil, bilimi ve sanatı seçti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı konuşmada, “Özgürlüğün, demokrasinin, cumhuriyetin ve
Mustafa Kemal’in kenti İzmir, her 10 Kasım’da olduğu gibi, O’na olan inanç ve bağlılığını; birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu, bugün bir kez daha güçlü bir şekilde haykırıyor” dedi. Başkan Kocaoğlu, gerçekleştirilen yürüyüşün, sadece bir anma değil, büyük bir vefanın, minnetin ve bağlılığın da ifadesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Kahraman bir komutanı, yiğit bir halk önderini, usta bir diplomatı ve gerçek bir devrimciyi anıyoruz bugün. Anıyoruz, arıyoruz ve çok özlüyoruz. Adalete ve özgürlüklere olan sarsılmaz inancını özlüyoruz mesela.. Minnet ve şükran duygularımız kartopu gibi çoğalıyor her geçen yıl biraz daha. Karanlığı ve taassubu değil, bilimi, sanatı ve aydınlığı seçtiği, en sıkıntılı anlarda bile umudun, cesaretin yitirilmemesi gerektiğini bize öğrettiği; ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim’
dediği için mesela.. Yolumuzu, her biri ciltlerle anlatabilecek kadar önemli vecizeleriyle aydınlatıyoruz: ‘Hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım akıl ve ilimdir’ cümlelerini hiç aklımızdan çıkarmıyoruz mesela.. En çok da ‘Yurtta ve dünyada barış’a olan inancını özlüyoruz bugün. İstiklale, istikbale, hürriyet olan bağlılığını..” “Çakma değil, gerçek Atatürkçülere ihtiyaç var” Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlığın, tutkunun, inancın, umudun, özgürlüğün, adaletin yol göstericisi olduğunu ve bıraktığı büyük mirası, titizlikle korumak, geliştirmek gelecek kuşaklara onurla teslim etmeyi görev bildiklerini ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Herkes duysun, anlasın artık! Bu ülkenin sözde değil özde, çakma değil gerçek Atatürkçülere ihtiyacı var. Kimse karanlıktan çıkış için başka yollar, başka formüller aramasın, anlatmasın; kafaları karıştırmaya çalışmasın! Bizim aydınlık yolumuz Atatürk, umudumuz cumhuriyettir. Ve canımız pahasına korumak zorunda olduğumuz en büyük mirasımız. Yaşadıkça yaşatacağız Atamızı. O bir ışık.. Asla sönmeyecek. Ve açtığı bu yoldan kimse dönmeyecek.” Başkan Kocaoğlu, sözlerini Behçet Kemal Çağlar’ın “Nöbetçi Millet” şiirinden dizelerle noktaladı.
2
Kasım - 2016
ÖĞRENCİ İMZALI ATATÜRK PORTRESİ
Bahçeşehir Okulları, özlemle andı
U
lu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Bahçeşehir Okulları’nın İzmir’deki üç kampüsünde törenlerle anıldı. Bahçeşehir Okulları’nın Bornova, Güzelbahçe ve Karşıyaka kampüslerinde tüm yurtta olduğu gibi saat 9’u 5 geçe hayat durdu. Bayrakların yarıya indirildiği kampüslerdeki anma törenleri, Atatürk büstlerine çelenk sunulmasıyla başladı. Konferans salonlarındaki törenlerde, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Okul Müdürleri, birer konuşma yaptı, Atatürk’e bağlılık dile getirildi.
4
Gözyaşlarına boğuldular Öğrencilerden oluşan koronun seslendirdiği şarkılar ve şiir dinletileri, salonlarda duygu dolu anlar yaşanmasına neden oldu. Bazı öğrenci ve öğretmenler, gözyaşlarını tutamazken, dans ve orotoryo gösterileri, büyük beğeni topladı. Öğrenci imzalı Atatürk portresi Anma törenlerinde, Karşıyaka kampüsünde öğrencilerin imzalarıyla oluşturulan Atatürk portresi, yoğun ilgi gördü. Öğrenciler, bu çalışmalarıyla, Cumhuriyet ile Atatürk ilke ve İnkılaplarının yılmaz bekçisi olduklarının sözünü
Kasım - 2016
imzalarını atarak gösterdi. Bornova Kampüsü’nde, öğretmenler Atatürk’ün hayatından kesitlerde bulundu, Güzelbahçe Kampüsü’nde ise, lirik dans gösterisi ayakta alkışlandı. Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencilerinin, öğretmenlerinin katkılarıyla 10 Kasım’a özel hazırladıkları Anıtkabir maketi, büyük beğeni topladı.
1881 DERNEĞİ
KARŞIYAKA’DA KURULDU H
içbir siyasi partiye bağlı olmayan Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık seviyesini hedef seçmiş, gücünü Türk tarihinden alan, aklı ve bilimi yol gösterici olarak kabul eden 1881 Derneği Karşıyaka’da kuruldu. Dernek çalışmalarının temel prensibi, inanç ve güncel siyaset konularının yer almamasıdır. Derneğin amacı; Türk’lüğün ebedi önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını, ilke ve devrimlerini incelemek, araştırmak, belgeleriyle kamuoyunu bilgilendirmek, Atatürk’ün yaşam felsefesini anlamak, Atatürk gibi düşünmeyi öğretmek, Türk kültürünü araştırmak, yaşatmak, tanıtmak ve yaymaktır.
Derneğin faaliyetleri arasında; Atatürk ile ilgili belge ve bilgi arşivi oluşturmak, Atatürk’ün Türk tarih ve dil çalışmalarını araştırmak, Türk tarihi, Türk kültürü ve Türkçe üzerine uzmanlarla çalışmalar yapmak, ortak tarih ve kültürümüz olan ülkelerle kültürel bağların gelişmesini sağlamak ve ülke tanıtımımıza katkı yapmak amacıyla, benzer amaçlara sahip yurtdışı derneklerle iletişim içinde olmak gibi eylemler yer almaktadır. 1881 Derneği, her hafta Pazartesi - Cuma ve Cumartesi akşamları akademisyenler tarafından anlatılan Atatürk ilkeleri ve devrimlerini ve Türk tarihi derslerini, dernek üyelerine ve isteyen herkese ücretsiz olarak dinleyebilme imkanı sunuyor.
Türkiye’nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.
Derneğe üye olmak veya katkıda bulunmak isteyenler facebook.com/1881dernegi ve 1881dernegi@gmail.com adreslerinden iletişime geçip, bilgi alabilirler. 6
Kasım - 2016
MB_Dergi_195x280_CN.indd 1
11/4/16 2:47 PM
Zekeriya Alatekin
Mavipark beş yeni mağazasını hizmete açtı 2002 yılından bu yana birçok markanın temsilciliğini yapan Mavipark, şimdi de Mavişehir Koçtaş Avm’de beş yeni mağazasının açılışını yaptı. İzmir siyaset ve iş dünyasından yoğun katılım oldu. Beko, Bienal Home, Bienal Kids, Saray Halı, Yataş Selena mağazalarının toplu açılışında konuşan Mavipark Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Alatekin: “Ülkemizin
8
bu döneminde yaptığımız yatırımlar, Türkiye ekonomisine güvenimizin bir göstergesidir. Yeni mağazalarımızla birlikte tüketicilerimiz beyaz eşyadan mobilyaya, halıdan yatağa eve dair tüm ihtiyaçlarını tek katta karşılayabilecek” dedi. 2002 yılında Egepark Migros’ta 50 m2 küçük bir mağaza ile ticarete başlayan Mavipark bugün Beko, Tepehome, Bienal Home, Yataş
Kasım - 2016
Selena Yatak, Saray Halı, Altınyıldız Classic markalarıyla Karşıyaka ve Çiğli bölgesinde sekiz mağazayla müşterilerine hizmet veriyor. Kurumsal satış ekibiyle kamu ihalelerine, otel, hastane, toplu konut projelerine de tedarik yapan firmanın www.mavipark.com.tr adresli e-ticaret sitesi de bulunuyor.
FUTUREPARK Bili sel Geli im ve Danı manlık
FUTUREPARK Bili sel Geli im ve Danı manlık
GELECEĞİN EĞİTİMİ KOÇLUK Öğrenci Koçluğu · Yaşam Koçluğu · NLP · Personal Training
DANIŞMANLIK Sınav Danışmanlığı · Etüt Danışmanlığı · Ders Danışmanlığı TEOG Hazırlığı · YGS-LYS Hazırlığı · Kişiye Özel İngilizce
EĞİTİMLER Zihin Haritaları Eğitimi · Hızlı Okuma Eğitimi · Sınava Hazırlık Eğitim Programı Öğrenci Gelişim Atölyesi · Dikkat Geliştirme Programı · El Yazısı Geliştirme Eğitimi MentalUp Zeka Geliştirme Programı · Hafıza Teknikleri Eğitimi Mind Flex Programı · Play Attention Programı
www.futureparkizmir.com futureparkizmir
0(232) 330 90 91 0(541) 330 90 92
Yalı Mah. 6436/2 Sokak No: 18 K: 3 Karşıyaka / İzmir
Karşıyakalılar güne sporla başlıyor H
er yaşta sporu teşvik etmek ve vatandaşları fiziksel aktivitelere yönlendirmek için çalışmalar yürüten Karşıyaka Belediyesi, hafta içi her sabah ücretsiz spor etkinlikleri gerçekleştiriyor. Büyük ilgi gören sabah sporu ve aerobik etkinliği kış döneminde devam ederken; Kasım ayı itibariyle zumba, pilates ve yoga dersleri de Karşıyakalılar ile buluşuyor.
10
3 BİN KİŞİ SPOR YAPTI Nisan ayından bu yana devam eden sabah sporu ve aerobik etkinliği ile yaklaşık 3 bin kişiye hizmet veren Karşıyaka Belediyesi, her yaştan Karşıyakalılara kış aylarında da spor yaptıracak. Bostanlı Rekreasyon Alanı’nda her pazartesi, salı ve perşembe sabahı gerçekleşen etkinlik, hava koşulları uygun olduğu sürece devam edecek. Nazım Hikmet
Kasım - 2016
Parkı’nda yapılan sabah sporu ise Muharrem Candaş Spor Salonu’na taşındı. Karşıyakalılar burada da kış boyunca aynı günler saat 08.3009.30 arasında spor yapma imkanı bulacak. “HERKESİ BEKLİYORUZ” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Daha fazla insanımızın bilinçli şekilde spor yapmasını sağlamak adına, uzmanlar eşliğinde spor etkinlikleri düzenlemeye devam ediyoruz. Bu kış daha fazla branşla vatandaşlarımızın hizmetinde olacağız. Etkinliklerimiz tamamen ücretsiz ve yaş sınırı yok. Sağlığı uygun olan ve güne zinde şekilde başlamak isteyen tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi.
Uluoğlu Mavişehirlilerle buluştu
U
luoğlu’nun baklava ve pastacılık konusundaki hünerlerini ve lezzetlerini henüz keşfetmemiş olanlar için harika bir haber... Caher Dudayev Bulvarı Atakent Mavişehir kavşağında hizmet vermeye başlayan Uluoğlu Baklava ve Pasta; 6. şubesini Mavişehirlilere
12
sunmanın mutluluğunu yaşıyor. 15 yıldır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet veren Uluoğlu; doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler de alıyor. Mutfağındaki titizliği, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile
Kasım - 2016
lezzet tutkunlarından herzaman tam not alan Uluoğlu Mavişehirlilerin en uğrak yeri olmaya hazırlanıyor. Pastalarının kremaları ve kullanılan kaliteli malzemelerde lezzet konusunda çıtayı oldukça yüksek tutan Uluoğlu sizi yeni adresine bekliyor.
ATAKENT ŞUBEMİZ HİZMETİNİZDE 15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla
Yeni şubemizde de tatlı anlarla buluşmak dileğiyle... DİĞER ŞUBELERİMİZ Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Karşıyaka - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27
Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent
Tel: 0(232) 336 35 27
Rızacan Vardar - Hazal Aslan
Sofiya Parshyna - Doruk Topkan
Başak Yurttaş - Emir Çelik
Melis Telcioğlu - Efe Çamlıca
İZMİR DANS ATÖLYESİ
ULUSLARARASI METU OPEN YARIŞMASINDAN KUPA İLE DÖNDÜ 20 farklı ülkeden, 330 sporcunun katıldığı yarışmada Ahmet Tuna Dumanoğlu-Defne Sarçın çifti “Minikler2 Latin” kategorisinde 3.lük kupasını İzmir’e getirerek büyük bir başarıya imza attılar. 14 çift sporcu ile yarışmaya katılan İzmir Dans Atölyesi’ni Minikler1 Standart kategorisinde temsil eden Doruk Şahin-Duru Polat çifti de dördüncü olarak final madalyasının sahibi oldular. İzmir Dans Atölyesi sporcuları sırasıyla İstanbul, Ankara, Adana, İzmir ve Antalya’da düzenlenecek TDSF Dans Sporu Ligi yarışmaları çalışmalarına devam etmektedirler. İDA sporcularını kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyoruz.
Maya Kılıç - Deniz Aktaş
Defne Cinuçev - Okan Tunçel
Dilvin Şahin - Kuzey Şentürk Selin Karaca - Hakkı Bucak Duru Polat - Doruk Şahin
İpek Gürarslan - Tuğrul Pırnar
Eylül Taç - Umut Altun
Ada Baytekin - Gökdeniz Ergün Defne Sarçın Ahmet Tuna Dumanoğlu
Aycan Coşkun - Berkan Tunçel
Her ay MaviBahçe’de açtığımız standımızdan Mavişehir Dergisi’ni ücretsiz alabilirsiniz.
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de ve MaviBahçe’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
Her ay EgePark AVM’de açtığımız standımızdan Mavişehir Dergisi’ni ücretsiz alabilirsiniz.
16
Kasım - 2016
a d a r u b ” r e l k e m e y “Yencek
Gel-al servisimiz ile hizmetinizdeyiz
Trileçe tatlısı
Salih Burçoğlu İşletme Sahibi
Öğle yemeklerinin vazgeçilmez adresi Ev yemekleri konusunda artık Mavişehir’in alternatifsiz mekanı olan Atölye Tat’a her gün gelseniz de yemeklerinden sıkılmayacaksınız, çünkü her gün Atölye Tat’ta farklı yemeklerle karşılaşacaksınız. Yemeklerinin lezzeti ve gıda güvenirliği konusunda herkesin gönlünde taht kuran Atölye Tat; sağlıklı öğünlerin lezzetli adresi olmaya devam ediyor ve bu güzel yemek kokuları sizi de çağırıyor. Günlük menüleri Atölye Tat’ın web sayfasından görebilirsiniz.
Her gün farklı menü Mezeler, ev yemekleri ve tatlılar aradığınız çeşitliliği sunarken, günlük taze ürünlerle yapılan yemekler sizi daha da mutlu edecek. Salih Burçoğlu titizliği ve elinin lezzetiyle menü harici istediğiniz her türlü yemeği de ayrıca yapıyor... Kısıtlı vaktinizde yemek konusunda size yardımcı oluyor.
Atölye Tat’ta öğle yemeği menüsü 3 çeşit 15 TL
6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060
www.atolyetat.com
ATA’NIN ÇİÇEKLERİ, ZÜBEYDE ANNE’NİN MEZARINDAN GELDİ Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, aramızdan ayrılışının 78. yıldönümünde anlamlı bir etkinliğe imza atan Karşıyaka Belediyesi, Zübeyde Anne’nin mezarında yetişen kasımpatı çiçeklerini binlerce Cumhuriyet sevdalısıyla birlikte Anıtkabir’e getirdi.
K
arşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Ata’mıza, en kıymetlisinden, annesinden demet demet çiçekler getirdik. Rahat uyu Atam, emanet ettiğin değerlere sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi. 40 OTOBÜS KALDIRILDI Ulu Önder Atatürk’ün en değerli emaneti Zübeyde Hanım’ın kabrinin bulunduğu Karşıyaka, 10 Kasım’da 18
annesinden oğluna çiçekler götürdü! Bu anlamlı tören için Karşıyaka’dan yaklaşık 40 otobüs kaldırıldı. Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, Belediye Meclisi üyeleri, muhtarlar, dernekler, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, KARGEM öğrencileri ve binlerce Karşıyakalıdan oluşan heyet Ankara’ya akın etti. Anıtkabir’deki törene CHP Genel Kasım - 2016
Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Erdal Aksünger ve CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya da katıldı. “ANAMIZDAN ATAMIZA HEM KASIMPATI HEM NUTUK” Karşıyakalıları Ankara’da, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Çankayalı vatandaşlar karanfil ile
www.mavisehirdergisi.com
karşıladı. Anıtkabir’de Aslanlı Yol girişinde başlayan törene katılan Atatürk sevdalıları, “Anamızdan Atamıza Çiçeklerle” yazılı pankartlar taşıdı. Binlerce kişi, bir ellerinde Nutuk okuyarak, bir ellerinde de kasımpatıları tutarak Ata’nın huzuruna yürüdü. Atatürk’ün en kıymetli emaneti olan annesi Zübeyde Hanım’ın kabrinde yetiştirilen kasımpatıların mozoleye konması sırasında da duygusal anlar yaşandı. Gözyaşlarını tutamayan Atatürk sevdalıları; Ulu Öndere, Cumhuriyete ve Ata’nın emanetlerine sonsuza kadar bağlı kalacaklarını haykırdı. Yaklaşık bir saat süren törenin ardından Anıtkabir’i ve müzeleri gezen Karşıyakalılar, sonrasında tekrar İzmir’e döndü. Çankaya Belediyesi de Anıtkabir’in bahçesine ektiği çiçekleri, Anneler Günü’nde Karşıyaka’ya getirecek. “EMANETİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Her yıl olduğu gibi, bu yıl 10 Kasım’da da sonsuz özlem ve bağlılıkla, Atamızın huzuruna geldik. Bu kez, annesi Zübeyde Hanım’ın Karşıyaka’daki kabrinde büyüttüğümüz, gözümüz gibi baktığımız kasımpatıları da Atamıza getirdik. Binlerce Karşıyakalı ile hep birlikte Aslanlı Yol’dan geçerek, çiçeklerimizi Atatürk’ün mozolesine sunduk. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 78. yılında sevgi, saygı ve minnetle anıyor; bize emanet ettiği Cumhuriyetimize sonsuza kadar sahip çıkacağımıza bir kez daha söz veriyoruz” dedi.
ATA’NIN ÇİÇEKLERİ DE ANNESİNE GELECEK Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ise “Bugün Anıtkabir’de çok anlamlı bir törene ev sahipliği yaptık. Karşıyaka Belediyesi’nin annesinden getirdiği çiçekleri, Atamıza armağan ettik. Biz de Anıtkabir’e ektiğimiz çiçekleri, Anneler Günü’nde Karşıyaka’daki Zübeyde Hanım Anıt Kabri’ne götüreceğiz” dedi.
Kasım - 2016
19
Metin Erdoğan Yürüyen Köşk gönüllüsü Araştırmacı-Yazar
M
‘Yürüyen Köşk’ün inanılmaz öyküsü
ustafa Kemal Atatürk’ü bizler bugüne kadar sadece iyi bir asker, devlet adamı ve reformcu olarak tanıdık. Oysa Atatürk’ün doğaya ve çevreciliğe dair 1920’li yıllardaki söylemlerine ve uygulamalarına bakılınca, kendisinin dünyanın belki de ilk çevreci devlet adamı olduğunu söyleyebiliriz.
Bilindiği gibi, dünyada “çevrecilik” anlayışı 70’li yıllarda gündeme gelmiştir. Atatürk ise, henüz 20-30’lu yıllarda doğa sevgisine ve çevreciliğe ilişkin söylemlerde bulunmuş ve somut projeler uygulamıştır. Örneğin; Atatürk’ün AOÇ’de biyoyakıt kullanması, kesilen bir iğde ağacı için ağlaması, çiftlikler kurması, ağaca, hayvanlara ve modern tarıma büyük 20
önem vermesinin yanı sıra, aşağıda anlatılan “Yürüyen Köşk” öyküsü bunlardan sadece birkaçıdır.
Bugün doğa sevgisi için sembol olan ‘Yürüyen Köşk’ün inanılmaz öyküsü:
Atatürk 19 Ağustos 1929 günü Ertuğrul yatıyla Yalova’ya gelir. Amacı kenti kasıp kavuran amansız sıtma hastalığını yerinde görmektir. Yalova ve Termal’de gereken incelemeleri yaptıktan sonra yatıyla İstanbul’a dönmek üzere yola çıkar. Yalova açıklarından seyrederken gözü bir ulu çınara takılır ve hemen karaya çıkar. Gölgesinde bir süre dinlendiği bu ulu çınardan çok etkilenir ve kendisine burada bir ev yapılmasını emreder. Yalova sahilinde, bugün Kasım - 2016
keza Atatürk tarafından kurulan Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü içinde dörtgen planlı, iki katlı ve ahşap bir mütevazi Köşk yapılır. İnşaat 12 Eylül 1929 tarihinde (22 günde) tamamlanır. Atatürk bir gün (1930 yılında) sahildeki köşküne tekrar geldiğinde bahçıvanı ağacın bir dalını keserken görür. Bunu neden yaptığını sorduğunda bahçıvan “Paşam, bu dallar çatıya zarar vermektedir” cevabını alınca tarihe geçen şu emri vermiştir: “O dal kalacak köşk gidecek!” Bunun ne anlama geldiğini bahçıvan daha sonra anlayacaktır. Gazi’nin emriyle İstanbul’dan getirilen bir teknik ekip 08.08.1930 tarihinde (üç gün içinde) bu binayı raylar
www.mavisehirdergisi.com
üzerinde 4 metre 80 santim doğuya kaydırır. Köşk’ün yaklaşık 5 metre kaydırılma çalışmalarına, yanında kız kardeşi Makbule Atadan, Vali Vekili Muhittin Üstündağ ve gazeteciler olduğu halde bizzat nezaret etmiştir. Bu eylemle Atatürk dünyaya; doğa sevgisi, çevre bilinci ve teknolojik beceri konularında mesajlar vermeyi amaçlamıştır. Atatürk, Ankara ve İstanbul’dan sonra, toplamda 311 gün ile en çok yaşadığı ve “benim kentim” dediği Yalova’da kalmıştır. Yalova’ya özel bir önem veren Gazi burada doğaya, çevreciliğe ve modern tarıma ilişkin sayısız projeler uygulamış ve çok sayıda yabancı devlet adamını ve diplomatı bu Köşk’te kabul etmiştir.
Gerçek adı “Millet Köşkü” olan binaya halk daha sonra “Yürüyen Köşk” adını verir. Şu an bu yapı bir doğa ve çevre sembolüdür ve Yalova’nın markasıdır. Günümüzde müze olarak kullanılan köşk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk halkına bağışlanmıştır. Köşk; 1999 Yalova depreminde hasar görmeyen sadece %15 binadan biri olarak halen sapasağlam ayakta durmaktadır. Çınar ise bugün 391 yaşındadır ve uzman bir ekip tarafından ülkemizin en önemli dördüncü ağacı seçilmiştir.
2017 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesine girmek için aday olan ‘Yürüyen Köşk’ dünyada yerinden kaydırıldığı bilinen ilk binadır. Bir başka binanın taşınması olayına dünya, bundan tam 68 yıl sonra (1998) Amerika’da tanık olmuştur. Üstelik oradaki amaç Yalova’da olduğu gibi doğayı değil, tarihi bir yapıyı korumaktır.
Afet İnan hatıralarında ulu çınar için, “Atatürk’ün hayatını değiştiren ağaç” ifadesini kullanmıştır.
Kasım - 2016
21
SINEMA, IZMIR’E ÇOK YAKISIYOR İzmir, Uluslararası Kısa Film Festivali’nin 17.sini de başarıyla tamamladı. Festival Direktörü Yusuf Saygı, Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği etkinliğe İzmirlilerin büyük ilgi gösterdiğini belirterek “Sinema İzmir’e çok yakışıyor. Hep beraber İzmir’i sinemayla daha iyi tanıtabiliriz” dedi.
T
ürkiye’nin en saygın film festivalleri arasında gösterilen 17. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, Tarihi Havagazı Fabrikası’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen kapanış galası ve ödül töreni ile sona erdi. Türkiye ve dünya sinemasının önemli isimlerini sinemaseverlerle buluşturan festivale 66 ülkeden bin 370 film başvurdu. Seçilen 400 film arasından finale kalan 35 film “Altın Kedi Ödülü” için yarıştı. Festivale büyük ilgi Oyuncu Hakan Bilgin’in sunuculuğunu yaptığı ödül töreninde konuşan 22
Festival Direktörü Yusuf Saygı, İzmirliler’in festivale büyük ilgi gösterdiğini belirterek gelecek yıl için daha umutlu olduklarını söyledi. Saygı, “Tüm İzmir’in bizi desteklediğini biliyoruz ve hissediyoruz. Sinema İzmir’e çok yakışıyor, hep beraber İzmir’i sinemayla daha iyi tanıtabiliriz” dedi. Gecede kısa bir konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Muzaffer Tunçağ da, Büyükşehir Belediyesi olarak son 3 yıldır Uluslararası Kısa Film Festivali’ne katkıda bulunduklarını hatırlatarak, “Her yıl gelişerek devam eden Kasım - 2016
festival, İzmir’e gelerek bambaşka bir nitelik kazandı. Kendi adıma sizlerden ve Kültür Bakanlığı’ndan şunları istiyorum. Biliyorsunuz, Fransa’da her filmden önce kısa film gösterme zorunluluğu vardır. Bu kültür Türkiye’de de yerleşirse, en azından kısa filmlerin değeri daha çok bilinir. Kısacası reklam yerine kısa film izlersek bu sektör daha da gelişir, daha da genişler.” En iyiler seçildi Başkanlığını Türk sinemasının usta yönetmeni Erden Kıral’ın yaptığı, oyuncu İrem Altuğ, görüntü yönetmeni Uğur İçbak, Akademisyen
www.mavisehirdergisi.com
Nikola Vukceviç, illüstrasyon sanatçı Ethem Onur Bilgiç, Antalya Sinema Derneği Kurucu Başkanı Sidar Serdar Karakaş, akademisyen Alev Fatoş Parsa, yapımcı Yonca Ertürk’ten oluşan jüri 14 kategoride değerlendirme yaptı. En İyi Ulusal Animasyon dalında ‘Arkhe` filmi ile Batuhan Köksal ödül alırken; Ulusal Deneysel dalında Oğuzhan Kaya ‘Savaş Bölgesi’ filmi, Ulusal Belgesel Kategorisinde ise ‘Dağların Oğlu`nun yönetmeni Yavuz Selim Taşçıoğlu ödül aldı. Üniversite gösterimlerinde yapılan oylama sonucu belirlenen Migros Gençlik Ödülü’nün sahibi ‘Siyah Çember` isimli filmiyle Hasan Can Dağlı oldu. Ulusal film dalında birincilik ödülünü mülteci sorununa insani duygular üzerinden farklı bir bakış açısı ile değinen ‘Çevirmen’ filmiyle Emre Kayış aldı. Ulusal film dalında ikincilik ödülü ise iki film arasında paylaşıldı, ‘Yeryüzündesin Ve Bunun Bir Tedavisi Yok’ filmiyle Umut Beşkırma ve ‘Siyah Çember’ filmi ile Hasan Can Dağlı Altın Kedi ödüllerinin sahipleri oldu. Uluslararası kategoride birincilik ödülü ‘Time Code’ filmi ile Juanjo Gimenez’e giderken ikincilik ödülü ‘Fighting for Death’ filmi ile
Elenora Veninova’ya, üçüncülük ödülü ise ‘Silence’ filmi ile İranlı Yönetmen Farnosh Samadi’nin oldu. Ayrıca Uluslararası kategoride verilen jüri özel ödülü ‘Ardak’ filmi ile Esmail Monsef’in olurken ulusal kategoride ölüm ve güzellik temalarını bir çehov hikayesini andıran anlatımı ile ‘İki Parça’ filminin yönetmeni Murat Uğurlu aldı. Gelecek vaat eden oyuncu ödülünü usta oyuncu Cezmi Baskın’dan alan ‘7 Santimetre’ filminin başrol oyuncusu Özgür Molla ilk kısa film deneyimi ile aldığı bu ödülün usta bir oyuncu tarafından verilmesine duyduğu mutluluğu dile getirirken, en iyi görüntü ödülüne geceye aldığı 3 ödülle damgasını vuran ‘Siyah Çember’ layık görüldü. Kasım - 2016
23
DOĞAL YAŞAM’DAN ÖLÜMSÜZ KARELER
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl dördüncüsünü düzenlediği “Sizin Gözünüzden Doğal Yaşam” konulu fotoğraf yarışması sonuçlandı. Yarışmaya bu yıl 246 fotoğraf sevdalısı tam bin 189 eserle katıldı.
24
Kasım - 2016
www.mavisehirdergisi.com
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’nın 4.’üncü kez düzenlediği “Sizin Gözünüzden Doğal Yaşam” konulu fotoğraf yarışmasında dereceye girenler belli oldu. Doğal Yaşam Parkı’nda barınan 130’dan fazla türde 1500’ü aşkın hayvanı genç nesillere tanıtmak ve fotoğrafçılığın gelişmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen yarışmaya bu yıl 246 kişi, bin 189 eserle katıldı. Geçtiğimiz yıl bin 441 fotoğrafın yer aldığı etkinlikte, ikinci yıl bin 435 fotoğraf, düzenlendiği ilk yıl ise 735 fotoğraf yarımıştı. Birincilik Haydar Doğramacı’ya DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Fotoğraf Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Işık Sezer, DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Temel Sanat Eğitimi Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Koştumoğlu, Ege Üniversitesi Fizik Tedavi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kazım Çapacı, Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Göçmen ve İzmir Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Şahin Afşin’den oluşan jürinin yaptığı değerlendirmenin ardından, dereceye giren 4 fotoğraf ile sergilenmeye değer bulunan 35 eser belirlendi. Jürinin yaptığı zorlu değerlendirmenin ardından Haydar Doğramacı birinci, Songül Döner ikinci, Hüseyin Opruklu üçüncü olurken, Ercan Pek de mansiyon ödülüne layık görüldü.
Kasım - 2016
25
Emel Ceyhun - Güldehen Marmara Ömer Demirçelik - Sertaç Demirçelik
Bülent Dağdeviren - Güldehen Marmara İsmail Devrim
BOUTIQUE BRAWO EGEPARK’TA İKİNCİ MAĞAZASINI AÇTI 1977 yılında Karşıyaka Çarşı’da ilk mağazasını açan Boutique Brawo, geçtiğimiz günlerde EgePark AVM’de açtığı ikinci mağazası ile alışveriş tutkunlarını sevindirdi. Seksenli yıllarda Bostanlı’daki ilk butik olma özelliğini taşıyan Boutique Brawo’nun Türkiye’nin birçok yerinde açtığı şubeleri bulunuyor. Özel günlerinde özel kıyafetler isteyenlerin tercih ettiği, tamamen seçkin ve ithal ürünleri barındıran Boutique Brawo, EgePark AVM’deki outlet ve sezon ürünlerinin olduğu iki mağazasına İzmirli alışveriş severleri bekliyor. Ömer Demirçelik, Sertaç Demirçelik ve Emel Ceyhun, bu özel günlerinde onları yalnız bırakmayan ve açılış kokteyline katılan tüm misafirlerine teşekkürlerini iletiyorlar.
26
Kasım - 2016
İzmir’in kalbi
KABİN EKİBİ
EGE PARK’ta atıyor
Henri Matisse Le Dance
Uyarlayan: Fügen Yenilmez
Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com
ENGELSİZ İZMİR PROJESİ VE SANAT i
zmir’de yoğun sanat günleri başladı. Üç gün boyunca sanatı sizlere farklı boyutta gösterecek olan bu proje çok güzel ve çok anlamlı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İZFAŞ organizatörlüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Engelsiz İzmir 2016 Kongresi, 2-5 Kasım 2016 tarihleri arasında yapıldı. Engellilerin sosyal hayata katılımına yönelik projelerin çok yönlü olarak konuşulduğu Engelsizmir 2016 Kongresi Gaziemir’deki yeni Fuar İzmir’de gerçekleştirildi. Kongre kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerin en geniş toplumsal katılımla tasarlanıp planlanması tabii ki ilk hedef. İzmir’de konu ile ilgili engelsiz ve ayrımsız bir kent yaratmak için gereken demokratik ortamın gelişmesi, engellilerin yaşadığı sorunları ve engelsiz yaşam konusunun toplumda daha fazla anlaşılıp benimsenmesi kongrenin
daha yararlı olması açısından önemli. Kongrenin temelini oluşturacak öneri ve fikirlerin paylaşıldığı ve sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, dernekler, üniversiteler, kamu kurumlarından temsilcilerin katılımıyla Ortak Akıl Toplantısında belirlenen fikir ve öneriler Kongre konuları olarak belirlenmiş. Kongrede uluslararası ve ulusal alanda tanınan uzmanların yer aldığı davetli konuşmacılarla, poster sunum ve atölyeler şeklinde ele alınarak daha çok katılımcı hedeflenmiş. Bu kongrede benim de dahil olduğum İdol Sanat Evi’ne ayrılan alanda ünlü ressamların tablolarını, seramikten kabartma replikalarını yaptık. Görme engelliler, betimlemeli seramik sergisinde bir sanat eserine dokunmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadılar. Ayrıca her eserle ilgili braille alfabesiyle eser ve sanatçı hakkında bilgi de alabildiler. Yani bu sergi de
Joan Miro
Salvador Dali
Uyarlayan: Nevin Yıldırım 28
Kasım - 2016
dokunmak serbest. Daha da önemlisi bu sergide Van Gogh, Abidin Dino, Kandinskyi, Picasso, Henri Matisse, Rene Magritte, Salvador Dali, Leger, Gustav Klimt, Joan Miro, Fikret Mualla, Edvard Munch, Nurullah Berk, Edgar Degas, Paul Klee gibi ünlü ressamların eserlerini hissetmek mümkün. İlk Engelsiz İzmir 2013 yılında yapılşmış. İkinci kongre kapsamı daha da gelişerek, uluslararası kısa film yarışması ve uluslararası karikatür yarışması da düzenlenmiş. Kongrede engellilerin kentsel sorunlarına yönelik hem akademik çalışma, hem de pratiğe yönelik en son bilgiler paylaşılmış. Kültürel, sportif ve sosyal programlar umarım en kısa zamanda gerçekleştirilerek engellilerimizin yaşamını kolaylaştırır. Herkese sanat dolu günler dilerim.
Uyarlayan: Nilgün Gürel
Modanın kalbi MaviBahçe’de atıyor İ
zmir’in yeni yaşam alanı MaviBahçe, kısa zamanda moda tutkunlarının gözdesi oldu. İzmir ve çevre illerinden 7’den 77’ye herkese, 200’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren MaviBahçe kadın giyimin yanı sıra, erkek ve çocuk konseptinde de geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Arnavut kaldırımları, cumbalı balkonları ile İzmir’i andıran mimarisiyle ön plana çıkan MaviBahçe, İzmir’in yeni yaşam alanı 30
oldu. Bu yıl hizmete girmesine karşın kısa zamanda moda ve alışveriş tutkunlarının adresi olmayı başaran MaviBahçe 200’e yakın dünyaca ünlü markaya ev sahipliği yapıyor. Kadın, erkek ve çocuk modasının önde gelen markaları H&M, Vakko, Yargıcı, Beymen, Mango, Koton, Marks&Spencer gibi kadın ve erkek modasına yön veren bir çok markanın yer aldığı MaviBahçe, çocuk giyiminin önde gelen markaları Kasım - 2016
Carter’s, B&G Store, LCW gibi bir çok mağazaya da ev sahipliği yapıyor. Moda, kültür-sanat alanlarında bir çok etkinliğe imza atan MaviBahçe, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Evlilik, Mezuniyet Festivalleri, Moda Blogger söyleşileri ile adından sıkça söz ettirdi. Ünlü mağaza ve restoranlar MaviBahçe’de İzmir’in Karşıyaka ilçesinde toplam 60 bin metrakarelik alanda hizmet
www.mavisehirdergisi.com
veren MaviBahçe’ye gelen ziyaretçiler, otopark hizmeti, kolay dolaşım gibi avantajlar sayesinde aradıkları markayı ya da ürünü kısa sürede bulabiliyor. MaviBahçe, alışveriş için gelen ziyaretçilerine, ünlü restoran ve kafelerinde yiyecek ve içecek imkanı sunuyor. İzmir’in yeni yüzü MaviBahçe, dikkat çeken İzmir mimarisinin yanı sıra süs havuzları, ahşap köprüleriyle müşterilerini farklı bir atmosferde ağırlıyor. Ebeveynler alışveriş yaparken çocuklarınız çocuk katında hoşça vakit geçirsin Ailelerin çocukları ile birlikte rahatça alışveriş yapabileceklerini belirten MaviBahçe yetkilileri, “Sizler alışveriş yaparken, çocuklarınız onlara özel hazırladığımız mekanlarda hoşça vakit geçirebilirler. Çocuk katımızdaki oyun alanlarını, çocuk kuaförümüzü, bahçemizdeki su havuzunu, biberon ısıtma merkezimizi küçük ziyaretçilerimiz için oluşturduk. MaviBahçe, çocuklarınızın tüm ihtiyaçlarını düşünerek bu çalışmaları yürütmektedir” dedi. Kadınlar alışverişte neler ister? Kadınların hoş bir ortamda, Türkiye’nin mağaza karmasını birarada bulabileceği bir mekanda alışveriş yapabilecekleri MaviBahçe, aynı zamanda her yaştan müşterilerine keyifli bir alışveriş imkanı sunuyor. Geniş marka çeşitliliği, sosyal alanları, kafe ve restoranları ile sadece alışverişin değil modanın da merkezi MaviBahçe 10:00 – 22:00 arası ziyaret edilebilir. Kasım - 2016
31
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
KIRKINDAN SONRA BAŞLAR HAYAT P
laton’a sormuşlar; -İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışı nedir? Yanıt vermiş büyük filozof: - Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler... Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, ancak hiç yaşamamış gibi ölürler. *** “Gençlik” her zaman özlenen yaşam dilimidir insanın hayatında… Gençlik yıllarına özenmeyen, “ah yine genç olabilsem” demeyen var mıdır? Belki gençliğin sunduğu verdiği imtiyazları kaybetmemek arzusuyla… Delikanlılığa özgü sorumsuzluğa duyulan özlemle belki… Belki sadece zinde ve güçlü bir bedene sahip olmanın garantisini hissetmek için… Hataların daha kolay tolore edileceği bilindiğinden belki de… *** Ben farklı düşünenlerdenim… “Hangi yaşı yeniden yaşamak
32
istersin?” diye sorsalar, bir an bile tereddüt etmeden “40” derim… Hayatın baharıdır bence 40’lı yaşlar. Evet, baharın ta kendisidir aslında… Ne yazın kavurucu sıcağı, ne kışın donduran soğuğu; limonata tadındadır 40’lı yaşlar. Engin Noyan şöyle der bir şarkısında “Hayat kırkında başlar, inanın bana dostlar. İnsan kırkından sonra gerçekten yaşar.” Ne kadar doğru. Aynen katılıyorum Engin Noyan’ın bu düşüncesine… *** Bir konferansımda izleyicilere sormuştum… Paranın satın alamadığı yegâne şey nedir? Sağlık diyenler oldu… Mutluluk diyenler… Tüm yanıtlar kendi içinde hem doğru hem yanlıştı; ya da eksikti.. Tamam, belki para bu kavramları direkt sunmaz size… Para sağlık getirmez belki ama paranız varsa gidersiniz tıp biliminin en ileri olduğu ülkelerde tedavi görürsünüz, iyileşme veya hayatta kalma olasılığınızı arttırırsınız… Para mutlu da etmez belki… Ama paranız çoksa, çalışmak zorunda kalmazsınız; bir ülkeden diğerine dünyayı gezersiniz, sıkılmaya, hatta mutlu mu mutsuz mu olduğunuzu dahi sorgulamaya vaktiniz kalmaz… Paranın satın alamadığı yegâne şey “deneyim”dir bence… Deneyim ancak yenilen kazıkların, çekilen acıların, yaşanan hayal kırıklıkların, yapılan hataların göğsünüze taktığı bir madalyadır… Deneyim “..miş gibi görünenlerin” direkt gerçeğiyle, kendisiyle yüzleştirir insanı. Hayattaki gerçek, kalıcı mutluluk da deneyimin sonucudur aslında… *** Gençken prizmanın sadece bir yüzünü, görmek istediği, işine gelen yüzünü görür insan… Ama gelin görün insan prizmanın tüm yüzeylerini keşfettikten sonra bir fikir Kasım - 2016
sahibi olabilir bütüne dair. Bütünle yüzleşmeden illüzyonların peşine takılır, hatalar yapar… Yedi renk vardır gökkuşağında... Gençken sadece bize hoş görünen renkleri algılarız, böylesi gelir işimize. Ama yedi rengi de görmeden mümkün müdür insanın gökkuşağını gördüğünü iddia etmesi. Yedi rengin karışımını yani beyazı algılamak her rengi görmek, yaşamak ve hazmetmekle mümkündür… Duyguların da hayatın da hakkını veren “deneyimdir” aslında. Gençken hep biraz eksiktir bu yüzden yaşananlar… *** 40’lı yaşlarda hayatın sorgusu yerini analize bırakır… Tezler, antitezler geride kalır, kendi öznel sentezine yönelir insan… Kişinin iç dünyasındaki savaşlar son bulur, insanın kendi kendisiyle barış imzaladığı yaşlardır “kırklar” Kendisini tanır, bilir… Gücünü, kapasitesini defalarca sınamış ve öğrenmiştir. Artık ne aptal kahramanlıklara kalkışır, ne de kendisini hafife alır… Tamam, genç değildir artık, ama yaşlı da sayılmaz aslında. Bir şeylere geç kalmış olmanın paniğine kapılmaz, hala devrim için geç kalmış sayılmaz insan 40 yaşında. *** Bedenini de çok daha iyi tanır insan… Nelerden haz aldığını, neyin kendisine rahatsız edeceğini bilir; kırmızı çizgilerini çizmiştir artık… Tutkularının da farkındadır, “asla yapmayacağı” şeylerin de… Kendisiyle çeliştiği durumlar da azalır insanın olgunlaştıkça, deneyim kazandıkça… Herhangi bir durum karşısında vereceği reaksiyonu önceden kestirebilir mesela… Şaşırtmaz eskisi kadar kendi kendisini, sürprizler yapmaz eylemleri düşüncelerine… Kendisinden daha çok “emin olur” insan kırklı yaşlarda… Daha da ötesi “kendisi” olur artık…
www.mavisehirdergisi.com
Kimsenin takdirine, onayına ihtiyaç duymaz… Kimseye şirin görünmeye çabalamaz… Eserini ortaya çıkarmıştır; “beğenen beğenir” deme özgürlüğünü ve ayrıcalığını hisseder insan kırklı yaşlarda… *** Hayatın ambalajına kanmaz, paketin içine odaklanır insan olgunlaştıkça. Nicelik yerini niteliğe bırakır. Kriter “kaç kere yaşadığı” olmaktan uzaklaşır, nasıl yaşadığı ve hatta yaşadığının kendisine yaşattığı önemli olmaya başlar… Detaylara takılmaz, özü görmeye çabalar insan… Genel kanının aksine, aslında 40’ından sonra ortaya çıkar insanın dış güzelliği. Oturmuş güzelliktir, kesin güzelliktir, duru güzelliktir… Ne sivilce sürprizi kalır; ne de aşırı kilo alma verme ihtimali kırkından sonra… 20’li yaşlarında tanıdığınız birisinin dış görüntüsü otuzlu yaşlarda farklılaşabilir ama kırkından sonra kesinleşir dış güzellik… Şakaklara inen beyazlar, gözlerin kenarlarındaki kırışıklıklar yaşlanmamın değil bilakis “yaşamışlığın” ispatıdır aslında… Hollywood’’un unutulmaz aktörlerinin aktrislerinin hep kırkından sonraki halleriyle hafızalarda yaşaması bundandır. Birçok yeni yetme genç güzel kızlar, yakışıklı delikanlılar unutulur, silinir hafızalardan hemen ama bir Sophia Loren, bir Rock Hudson bir Greta Garbo şarap gibidir… Güzellik, yakışıklılık dendiğinde o ikonlar belirir önce uslarda… Ve insan kırkından sonra sadece dış güzelliğin de tek başına bir kıymeti harbiyesi olmadığı gerçeğiyle yüzleşir aslında… *** Kırkından sonra gerçek dostluğun ne olduğunu da çok daha iyi anlar insan… Daha az kazık yer, hayal kırıklığı yaşar. Yanıla yanıla
yanılmamayı öğrenir insan… Karşısındakinin maskesini yüzünden söküp alabilecek sağlamalarını geliştirmiştir. Kimin kendisine ne amaçla yaklaştığını en başında hissetme becerisi gelişir kırkından sonra… İnsanlara dair hata yapma riski azalır… Yalnızlıktan da tat almaya başlar insan olgunlaştıkça. Kendisini iyi hissedebilmek için sürekli çevresinde birilerinin mevcudiyetine ihtiyaç duymaz. Tek başına oturduğu bir mekânda, güneşlendiği kumsalda kendisiyle baş başa kalmaktan sıkılmaz… Huzur duymaya başlar kendisiyle dertleşmekten insan kırkından sonra… Ve kırkından sonra maçın ikinci yarısının başladığını da bilir insan… Yaşadığı günün belki tekrarının mümkün olmayacağının farkındadır. Bu da “anı” yaşayabilmeyi öğretir insana. Ki, hayatın sırrı da burada, yani “an”ı yaşayabilmekte değil midir? *** Sizi bilmem ama ben hiçbir zaman 18’li yirmili yaşlarıma dönmek istemedim… 40’ı geçeli oluyor bir hayli, elliye çok az kaldı hatta… Elimde olsa hep 40’ında kalmak isterdim ben… 40 elbette bir dönüm noktası değil... 45 olur, 50 olur... “Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.” der Peyami Safa… Ama şuna inanıyorum; hayat deneyimlerle güzeldir… Benim gibi pipoya düşkün olanlar bilir, pipo kullanıldıkça tat verir… Hiç kullanılmamış yepyeni bir pipoyu içerken tahtanın yanık tadı da gelir ağzınıza... Kullanıldıkça, eskidikçe pipo gerçek kıvamını bulur... Yaşamak da bence böyle bir şey… Gençlik açık büfenin önünde yemeyeceği şeyleri, yiyemeyeceği kadar çok bir biçimde tabağa tepeleme doldurma çabasıdır… Kasım - 2016
Ama olgunluk insanın canının ne çektiğini ve midesinin ne kadar alabileceğini bilebilmektir bu anlamda… Gençlik iştahsa, olgunluk hazımdır! Gençlik kişinin hayat “puzzle”ın parçalarını daha ancak incelemekle meşgul olduğu yaşlardır… Olgunluk artık “puzzle”da belirginleşen resmi seyrettiği dönemdir insanın. Gençlik tırmanılan yokuş, olgunluk ulaşılan düzlüktür… Gençlik dev dalgalarla boğuşulan bir okyanus, olgunluk dönemi ulaşılan sessiz, sakin, huzurlu koydur… *** 300’ün üzerinde şarkının sözlerini yazmış Fikret Şeneş’in unutulmaz eserinde şu ifadeler yer alır: “… Bırak varsın geçsin yıllar, bitsin artık bu korkular. Her yaşın ayrı bir güzelliği var…” 40’lı yaşların insana sunduğu zevkler, gençliğin yaşattıklarından çok daha fazladır bence. Ama nedense kırkından sonra paniğe kapılır, 18’li, yirmili yaşlarına dönebilmeyi arzular insan. Ruj sürerek, papyon takarak ebeveynlerine öykünen çocukların hali ne kadar komikse… Yaşının hakkını vermeyerek, hala genç olduğunu ispatlamaya çabalayanların durumu da aynı oranda komiktir aslında… Ve bu yüzden Platon’un ifadesiyle “hiç ölmeyecek gibi yaşayanlarla” ve “hiç yaşamadan ölenlerle” doludur mezarlıklar…
33
Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
HER ŞEY EŞİT BAŞLAR B
ana göre hayatta başarılı olma yollarının en önemlilerinden birisi de her şeyin eşit başladığını kabul etmektir. Her şeyin eşit başladığını kabul etmek demek, bahanelerden, zor durumlarda karşılaştığımız ve bizleri her zaman mevcut sorundan ve sorunlardan kaçış tüneline götüren ürettiğimiz savunma mekanizmalarından kurtulmamızı sağlar.
turnuvalarda bir çok oyuncunun ağzından (özellikle maçı kaybeden oyuncudan) ’çok sıcak, çok rüzgarlı, kortun zemini çok hızlıydı gibi sözleri defalarca işittiğim oldu. Aslında bakıldığında “sözde” sorunlarla karşı karşıya kalan sadece bu sözleri sarf eden oyuncu değildir. Tenis öyle hakkaniyetli bir oyundur ki, bahsedilen bu durumlar her iki taraf içinde geçerlidir.
Tenis ile hayatı, bu yüzden birbirine çok benzetiyorum. Teniste de hayatta da herşeyin eşit başladığını kabul ettiğinizde belirlediğiniz hedeflere ulaşmanız daha kolay oluyor. Antrenörlük hayatım boyunca
Hava güneşli, rüzgarlı, sıcak veya soğuk olabilir, rüzgar inanılmaz esiyordur, topu kontrol etmek bir hayli güçleşmiştir. Ama unutmamamız gereken çok önemli bir şey vardır o da rakibimizin de aynı
34
Kasım - 2016
şartlarda mücadele ettiğidir. Hangi oyuncu bu olumsuz koşullardan daha az etkilenip, enerjisini şikayet etmek ve sızlanmak yerine çözüm bulmaya ve o ana odaklanmaya verirse genelde maçı da o oyuncu kazanacaktır. O yüzden benim oyunculara tavsiyem “sözde” sorunları dile getirmek, sızlanmak ve bahaneler üretmek yerine, bu eşitliği kendi lehlerine nasıl çevirmeleri gerektiğini düşünmektedir. Hayatta da, teniste de bu düşünce tarzıyla hareket ederseniz her şey daha kolay olacak buna emin olabilirsiniz.
Bu yıl Alaçatı’da tarihe tanıklık edin
1941 yılında başlayan serüven, tüm ailenin özverili dayanışması ile 75. yılını kutluyor. Nesillerdir değişmeyen tat ve kalite; yeni heyecanlarla devam ediyor. Alaçatı’nın en sevilen tatlıcısı, en çok ziyaret edilen oteli İmren Han Otel ve Konakları, mütevazi yapısıyla herkesi selamlıyor.
Tasarım: Kabin Ekibi
www.alacatiimren.com
İsmail Barış Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü baris@etkininsan.com
DURUM ÇOK CİDDİ VE TAMAMEN SENİNLE İLGİLİ! D
urum çok ciddi ve tamamen seninle ilgili... Kendinle olan iç meseleni halledebilmenle ilgili. Söyle şimdi: Kararı kim veriyor; eski sen mi, yeni sen mi? Eskilerde kalması gerekenler, yeni hayatına dahil olmak istiyorsa; senin bu konuda söyleyecek bir sözün olmalı. Kararı kim veriyor; eski kendin mi, bugünkü sen mi? Elbette hata yapma şansın var; bunu saklı tutalım. Fakat bu bahanenin ardına da saklanamazsın. Çünkü içinde bulunduğumuz gün itibariyle, aldığımız her nefesin hakkını vermemiz gereken anlardayız. Uzatmalardayız. Ayrıştırmak daha kolay artık onları birbirinden… Eskiler ve yeniler arasındaki fark daha belirgin. Durum çok ciddi ve tamamen seninle ilgili. 36
Topu başkasına da atıp kaçamazsın. Kendini bu dünyada yok sayamazsın. Donandığın bu kadar bilgiyi yok sayamazsın. Bilmiyorum, deme cahilliğine sığınamazsın. Bilgi çağındayız ve internet elinin altında. Her türlü bilgiye kolayca erişebilirsin. Bilmiyorum deme şansın artık yok. Sirenler çalıyor, ambulanslar geçiyor, yangın yeri sarıyor içini dışını. Durum çok ciddi ve tamamen seninle ilgili. Top sende; maçın kaderini belirleyecek olan sadece sensin. “Eski sen” ile “Yeni sen”in rolleri ve tutumları, senin şahsında beliriyor. Sen onları yönetebilen bir bütünsün. Nasıl davrandığınla tanıyoruz seni. Sen seni, konuştukların ve yaptıklarınla bildiğin bir hayatın tam da içindesin. Seni sen yapan, bulunduğun bedeni onurlandıran, yüzünü aydınlatan, gözlerine ışık saçan ifadeni takdir Kasım - 2016
ediyoruz. Sen busun, sahiden de; içinden dışına taşan şahane bir ışıksın. Bununla birlikte halletmen gereken, eskilerden getirip bugüne taşıdığın bir şeyler var. Zaafların, zayıflıkların, çatışmaların, kendinle savaşların… İç çatışmaların yansıdığı, ayna görevi gördüğü bir dünyada, anlamlı bir ülkenin topraklarındasın. Kendinde olanı değiştirmek için, içine dön ve sor, o sana söyleyecektir; kendinde neleri halletmen gerekir? “Eski sen”den bugüne taşınmış neler var? Bunların özellikle bir kaç ana başlıkta toplandığını göreceksin. Net: Şu şu şu diyecek için sana... Vicdanın dillenip konuşacak. İçin kıpırdayacak. Sana seni anlatacak mükemmel bir sistemin var. Al kalemi eline yaz; “Alın-yazın” su yüzüne çıkacak.
www.mavisehirdergisi.com
Değişmek ve değiştirmekten yana harekete geçtiğin takdirde; kendi kaderini de değiştirebileceksin belki de bir çırpıda, niçin olmasın? Durum çok ciddi ve tamamen seninle ilgili. Sen, seni bildiğin kadar, kimi bilirsin? Sen, seni değiştirebileceğin kadar, neyi değiştirebilirsin? Kendinle olan iletişimin hızlandı. Artık yaratıcı tarafınla (Allah de, Tanrı de, Öz de, doğa de,,, ne dersen de…) doğrudan bağlantıdasın. Aracılar kaldırıldı. Temsilciler feshedildi. Kablosuz ağ teknolojisi tüm alanlara yayıldı. Gökyüzünden yeryüzüne, uzaydan senin odana uzanan uydu kanalları senin için. Sana uysa da uymasa da; bu çağın sistemi, içindeki yaratıcı ile senin bağlantını kurmak için ne çok “Uydu”yu gökyüzüne dizdi… O “Uydu”lar, kendi kendinin “Uydu”su ol çağrısından başka nedir? Sen, hangi dış uydularla bağlantıdasın? Hangi dış uyduların kurbanısın? Niçin bu kablosuz ağ teknolojisi? Niçin anında görüntüler? Niçin dokunmatik ekranlar? Niçin kesintisiz internet paketleri? Kendinle olan iletişimini halledebil diye. Bu çağda kendinden kendine bağlanamazsan, hangi çağda bağlanmayı düşünüyorsun? Hayal edemeyeceğin kadar büyük destek var, kendinle meseleni halledebilmen için. Şimdi, dış gündeme yansıyan haberlere bakarak kahrolma zamanı değil. Bu “Eski sen”in yaptığı bir şeydi. O karmakarışık olmuş yumağın ucu var ya, tamamen senin içine kadar uzanıyor. İp ucu mu istiyorsun, olanları anlamak için? İpin ucu sensin. Kimi suçlayabilirsin? Suçlayarak var olabilir misin? İpi anlayışla yakaladığın an, gerisinin geleceğini de bilmelisin. Durum çok ciddi ve tamamen seninle ilgili. Şimdi iç gündeminin ana başlıklarını sen belirleyebilirsin. Bu bir kaç ana başlık, şu an Türkiye ve dünyanın önünde duran
gündemden çok daha önem arz edecek senin için. Evet, televizyonlar yayını kesip bu gündemi haber olarak vermeyecek belki. Fakat onların yarın sunacağı gündemi, bugün sen belirliyor olacaksın. Tanrısal plan böyle takdir etmiş, ilahi plan böyle sistemleştirilmiş. Sen en büyük sistemsin ve gidişatı tamamen belirleme gücüne sahipsin. “Bir kelebeğin kanat çırpışını bütün evren hisseder” demiş bir bilge, derdini anlatmak için. Bir insan, nelere gebe bırakabilir yeryüzünü? İç yüzünü değiştirdiğinde, dış yüzün olan dünyanın nasıl aydınlanacağını da düşünebiliyor musun? Sen bir baş yapıtsın. Kitabın ön kapağında sen varsın, “İçindekiler” bölümünde iç dünyan var. Düşünce sistemin var. Duyguların var. Kitabın arka kapağını çevirdiğindeyse, yaşadığın dünyayı görebiliyorsun. Sense, bu kitabı eline alıp, şöyle bir arkasını çeviriyorsun ve “Bu kitap berbat” diyorsun. Sen, kendinle savaş hikayeleri yazdıysan kitabında; yayıncın da arka kapağa bunu taşıyor, o ne yapsın? Yazmak sana ait, bu durumu tezahür ettirip yaymak, O’na… Sen yayıncınla kavgaya girmeden önce, yazdıklarına bir baksana! Bu ülkede barışın filiz vermesini istiyor musun? Yapacağın en önemli katkı, kendinle savaşını bitirmek olmalı. Bu. Sadece bu. “Ben kendimle barışığım!” mı diyorsun; peki o halde, o savaş seni tam olarak bulana ve vurana kadar bu yalana inanmaya devam edebilirsin. Ne diyelim, pembe gözlüğünün çerçevesi kırılana kadar takmaya devam edebilirsin. Kendi yalanına inanan, inanmak Kasım - 2016
isteyen “Eski sen”dir. Yani, değişmeye direnen tarafın. Alışkanlıklarıyla yaşayan, konfor alanından ayrılmayan. Yaşamı keyiften, eğlenceden ibaret sanan. Oysa, içinde bulunduğun an itibariyle, hayat bu değil. Hayat algını sorgulamalısın. Hatta bizzat hayatın kendisine bu durumu sormalısın. Hayat, kendinle barışını imzalaman için sana senaryonu sunan, kitabını yazdıran bir platform artık. “Eski sen”, seni durmadan sabote eden, imha edilmesi gereken bir program. Sen o programı hala kullanıyorsan, dikkat, seni imha edebilir! Hastalıklardan, felaketlerden, acıdan, kahırdan kırılan bir dünya “Eski sen”in kitap kapağı olmuş durumda. Ya sen onu imha edeceksin, ya O seni… Düşüncelerinle hangisini besleyeceğine sen karar vereceksin. Hayatının kararı olacak bu. Hayat, senin düşüncelerinin ışığında yaşanacak. Durum çok ciddi ve tamamen seninle ilgili.
37
SOGUK HAVALARDA n i t e k ü t ı ar bunl 1
Serin havalarda hem vitamin alacağınız hem de keyifle tüketeceğiniz yiyecek ve içecekleri sizin için listeledik.
MEYVELI WAFFLE Mutluluk hormonu salgılamanızı sağlayacak bu lezzet için ihtiyacınız olan şeyler; waffle makinası, waffle hamuru, çikolata sosu ve mevsim meyveleri... Belki de soğuk algınlıklarına karşı direncinizi yükseltecek meyveleri yemenin en keyifli hali, kendi zevkinize göre hazırladığınız bir waffle :)
2 GREYFURTLU SMOOTHIE Özellikle lif ve protein açısından zengin olan greyfurt ile kendinize sağlık dolu bir bardak smoothie hazırlayabilirsiniz. Birer adet greyfurt, elma ve muzu, iki kase dolusu ıspanağı, üç küp buzu, 1-2 bardak badem sütünü ve yarım çay kaşığı taze zencefili blenderden geçirin. Vitamin deposu içeceğiniz hazır.
3 BROKOLI CORBASI Günlük C vitamini ihtiyacımızı karşılamamızı sağlayan brokolinin çorbasını tüketmek, kışın düşen vücut direncimizi toparlamamıza yardımcı olurken, sofralarımızı da görsel olarak zenginleştirecek.
BITKI CAYLARI
4
Grip mevsimi geldi. Serin havaların vazgeçilmez içecekleri tabii ki bitki çayları. Taze veya kuru zencefil ile hazırlayabileceğiniz, hoş kokulu bir çay olan zencefil çayı, göğüs tıkanıklığını açmak ve soğuk algınlıklarını hafifletmek için idealdir. Damak zevkinize göre birbirinden farklı bitki çaylarını kendinize ve sevdiklerinize kolaylıkla hazırlayabilirsiniz.
SICAK CIKOLATA Kim soğuyan havalarda sıcak çikolataya hayır diyebilir ki? Sadece süt, bitter çikolata, şeker, vanilya ve krema ile bu eşsiz lezzeti evinizde hazırlayabilirsiniz. Hayal gücünüzü kullanarak üzerini süsleyebilir ve sunumu eşsiz bir hale getirebilirsiniz.
5
H
doğal makyaj
epimiz sabahları bir dünya starı gibi kusursuz bir görünümle uyanmak istesek de, ne yazık ki gerçek her zaman böyle olmuyor. İşte böyle durumlarda, doğal görünümlü bir makyaj, gününüzü kurtaran şeydir. Sadece birkaç küçük malzemeyle, abartılı gözükmeden, doğal bir görünüme ulaşmanız mümkün.
Açık tonlardaki dudak parlatıcıları ıslak bir etki yarattığı için özenli ama aynı zamanda doğal görünmenize yardımcı olur. Krylon 96,00 TL
Krem ve toprak tonlarındaki gözler hem çekici hem de doğal ve taze bir görüntüye ulaşmanızı sağlar. Gece için ise yine bu tonlardaki farlarınızda hafif ışıltılı olanları tercih edebilirsiniz.
MAC 9’lu palet göz farı 150,00TL
Doğal makyajda gözleri ön plana çıkarmak için takma kirpik kullanmak yerine kirpiklerinize hacim kazandıracak bir maskara uygulayabilirsiniz.
Dudağınızın kendi rengiymiş gibi görünen nemlendiricili rujlar doğal makyajın vazgeçilmezleri arasında.
Ruj YvesRocher 37,52 TL 165,00 TL Doğal görünümlü bir makyajda en çok dikkat edilmesi gereken nokta, yüzünüze ve boynunuza kusursuzca uygulanmış, ten renginize uygun bir kapatıcı.
Maskara Flormar 29,99 TL
Cildinize uyguladığınız kapatıcı ve allıkların doğal görünmesinde allık fırçası büyük rol oynuyor.
Allık fırçası Krylon 170,00 TL
K ışa hazırlık başlasın! Çiçek desenli elbise Mango - 179,99 TL
Yeşil elbise Mango 99,99 TL
Tüylü ceket H&M - 169 TL 42
Kasım - 2016
Küpeler - İpekyol 59 TL
www.mavisehirdergisi.com
Çanta Zara
Küpe - Yargıcı 39,90 TL
Saat - Yargıcı 129,90 TL Şapka - Forever New 99,99 TL
Seyahat Çantası Matraş 1.312 TL
Ayakkabı - Aldo 229 TL Kasım - 2016
43
on y s a or Dek İ R E L İ R ÖNE
K
ışın evde huzurlu ve sıcacık bir köşe dekore etmek için yapılan alışverişler en az içinde yaşamak kadar keyiflidir. Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte mağazalar yepyeni ürünleri ile bizleri bekliyor. Kışın renklerini yansıtan tonlarda perdeler, yastıklar ve objeler evinizin havasını değiştirirken, yeni yıla yeni bir başlangıçla girmenizi sağlayacaklar.
Dekoratif obje Tepehome - 109 TL Koltuk - Boyner 999,50 TL
El yapımı seramik abajurlar Yargıcı 699,90 TL Yapay çiçek English Home 6,49 TL
Porselen Vazo Madame Coco 75,92 TL
Sepetler Zarahome 69,95 - 89,95 TL
Nevresim Takımı Zarahome
Kırlent kılıfları H&M - 12,99 TL
Metal Ayna H&M - 79,99 TL
BEBEĞİMİN ODASI 1 2 3
4 5
1. Yumuşak tüylü kırlent - H&M - 29,99 TL 2. Tek kapaklı dolap - Mariposa - Fiyat için mağazaya başvurun 3. Kukla oyuncak - İkea - 14,99 TL 4. Oyuncak sepeti - ZaraHome - 169,95 TL 5. Battaniye - KaracaHome - 85,90 TL
46
Eylül - Ekim - 2016
6
7
8
9
10
6. Beşik - Mothercare - 379,50 TL 7. Gece lambası - Çilek - 199 TL 8. Maymun figürlü gece lambası - Laura Ashley 9. Dekoratif boy ölçer - Soobe - 19,99 TL 10. Karpuz figürlü payetli kırlent - Laura Ashley
Eylül - Ekim - 2016
47
Photo: Freepik.com
Prof. Dr. Gürkan ERSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği” Genel Sekreteri
Eyvah, çocuğumun boğazına bir şey kaçtı? Ne yapacağım?
M
avişehir Dergisi’nin değerli okuyucuları. Dergimizin bu sayısında, sizlerle yeni bir konuyu işleyeceğiz; Boğaza yabancı cisim kaçması. Boğaza yabancı cisim kaçması her yaş grubunda görülebilen, son derece tehlikeli, zamanında ve yerinde müdahale edilmezse 4-5 dakika içinde ölüm ile sonuçlanabilen, ağır bir kaza ve yaralanma türüdür. Kaçan cisim genellikle yaşa uygun olarak değişir. Mesela eğer boğazına yabancı cisim kaçan kişi çocuk veya bebek ise genellikle nohut, bulgur, oyuncak parçası, plastik parçalar, tesbih tanesi, fasulye, pil (küçük saat pilleri) gibi cisimlerken, daha ileri yaşlarda ve yaşlı insanlarda boğaza kaçan yabancı cisimler genellikle iyi çiğnenmemiş et parçası vs. olmaktadır. Tabii, istenmeden boğaza kaçan bu cisim iki yere gidebilir; bir tanesi yemek borusu vasıtasıyla midemize ki bu daha iyidir. İkinci yol ise soluk borusu yardımıyla akciğerlere gider ve genellikle sağ ana hava borusunun yerleşimi nedeni ile bu hava yolumuza kaçan cisim genellikle ya bronşta (havayolunda) takılı kalır ya da sağ akciğerimize gider. Bazen olay daha hava yoluna girmeden, hava 48
Dikkat: Bu yazımızda, havayolunda tıkanıklık durumunda yapacaklarımızı yani bu tıkanıklığı teşhis etmek ve anında gidermek için gerekli ilk yardım uygulamalarını özetliyoruz. Bu tür girişimleri, eğitimini almadan asla uygulamamalıyız. Hastaya yardımcı olmanın ötesinde, ona zarar verebilir hatta ölümüne bile neden olabiliriz. yolunun başlangıcında yolu tıkayarak hava alıp vermemizi engeller. Sizlerin de çok iyi tahmin edebileceği gibi kişi hava alıp veremezse 3 ila 5 dakika içinde, boğularak, hava açlığı içinde (nefes alamadığı için) maalesef vefat eder. Yani bu yabancı cismin süratle doğru yöntemle çıkartılması gerekir ki karşımızdaki kazazedeyi yani çocuğu, bebeği kaybetmeyelim. Her ne kadar yabancı cisimlerle boğulma olayları hem çocuk, bebek hem de erişkinlerde görülüyorsa da bu yazımızda sadece çocuklardan ve bebeklerden, bunlarda görülen belirtilerden, yapmamız gereken girişimlerden ve sonuçlarından bahsedeceğiz. Çünkü çocuklar, bebekler, erişkinlerden farklı olarak çok masum, çok korumasız, annebaba, ebeveyn ve yakınlarının mutlak desteği ile hayatta durabilen çok nazik olağanüstü güzel varlıklardır. Onlar ile ilgili olan her şey, her haber içimizi daha çok acıtmaktadır. Müsaade ederseniz yazımıza bir fıkra ile başlayalım. Nasreddin Hoca bir gün merkebinden düşer. Yaralanır, hemen sevenleri, çevrede olayı görenler Nasreddin Hoca’nın başına Kasım - 2016
toplanırlar. Nasreddin Hoca, çektiği acı ile hemen yanındakilere bağırarak “doktor çağırın bana, doktor çağırın bana!” der. Ve süratle bir doktor arkadaş Nasreddin Hoca’ya yardım etmek üzere gelir. Tam muayene edecek ve hastalığı hakkında bilgi verecekken bir anda Nasreddin Hoca sinirlenir “Ya kardeşim, böyle doktor istemiyorum eşekten düşen doktor istiyorum, öyle bir doktor getirin bana” der. Ne demek istedim; bu yazıyı yazarken, çok yakın zamanda yaşadığım bir tecrübeyi paylaşmak istiyorum. Söylemesi ayıp, mevsimi de geldi. Ben, kestaneli pastayı, haşlanmış, kavrulmuş kestaneyi çok seven özellikle sokaklarda közlenmiş kestane satıcılarından sık alışveriş yapan bir kişiyim. Bir gün, İzmir’de, toplantı için Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’ne doğru giderken yemekte olduğum kestanenin küçük bir parçası bilemediğim bir nedenden dolayı boğazıma kaçtı. Anormal bir öksürük ve hava açlığı durumu ortaya çıktı. İnanılmaz derecede gerildim. Dakikalarca çok şiddetli öksürerek hava boruma kaçmış, orayı tıkamış olan o kestane parçasını çıkartmak
www.mavisehirdergisi.com
için çaba sarf ettim ama nafileydi. Çünkü muhtemelen parça büyük ve hemen hava borumun girişini tıkamıştı. Dakikalarca ter içinde ve gözümden yaş gelesiye kadar öksürdüm ve belki 5 dakika sonra bu kestaneyi çıkartabildim. İşte o zaman şunu tekrar anladım ki biz sağlık çalışanlarında empati, yani kendimizi hastamızın yerine koymak, hastamızın yaşadığı duyguları hissedebilmenin çok ama çok önemli olduğunu bir daha anladım. Çocuğumuzun, bebeğimizin boğazına, burnuna neden yabancı cisim kaçar? Kaçarsa ne gibi belirtiler olur? Çocuk ve bebeklerde boğaza yabancı cisimler sıklıkla yanlışlıkla kaçar. Çocuk özellikle yerde emekleme dönemindeyken yerde bulduğu her şeyi ağzına ve burnuna götürür. Çünkü o dönem çocuğun anlamaaraştırma dönemidir. Yerde bulduğu fasulye tanesi, nohut, bezelye tanesi, tespih tanesi, plastik oyuncak parçaları gibi yabancı cisimleri ağzına atabilir veya burnundan sokabilir. Böyle bir durumda çocuk veya bebek bir anda nefes zorluğu çekmeye başlayacak, hava açlığı duyacak, bağırmaya çalışacak ama hava yolu tıkalı olduğu için kısık ve çatallı bir ses tonuyla yardım isteyecek ve uluslararası yani bütün dünyada kabul edilen, evrensel boğulma hareketini yapacaktır. Buradaki olay hava borusundaki tıkanıklık nedeni ile kişinin hava alıp verememesi yani hava açlığı çekmesi, boğuluyor olmasıdır. Tedavi: Böyle bir durumda, çok hızlı ama doğru hareket etmeliyiz. Eğer daha önce eğitimini aldıysak, hemen “Temel Yaşam Desteği” uygulamalarına başlamalıyız. Bu uygulamalar tüm dünyada standart, aynı şekilde uygulanan ilk yardım uygulamalarıdır. Bir kişide 112 No’lu telefonu aramak üzere görevlendirilmelidir. Şöyle ki: Çocuğun bilinç durumunu kontrol
edelim. Çocuğu uyararak, yüksek sesle “Nasılsın?” diye seslenelim. Çocuk ağlıyor, yanıt veriyor veya hareket ediyorsa: Çocuğu bulduğumuz pozisyonda bırakalım (daha ileri bir tehlike oluşturmayacak şekilde), durumunu kontrol edip yardım çağıralım. 112 No’lu telefonun aranmasını sağlayıp, düzenli aralıklarla çocuğu tekrar tekrar değerlendirelim. Çocuk yanıt vermiyorsa: Yardım çağıralım (112 No’lu telefonun aranmasını sağlayayalım), Çocuğu dikkatlice sırt üstü çevirelim, Çocuğun hava yolunu, başını geriye doğru itip, çenesini öne çekerek açalım. Elimizi alına yerleştirip başını nazikçe geriye doğru itelim. Aynı zamanda parmak uçlarımızla çenenin alt noktasından çocuğun alt çenesini kaldıralım. Hava yolunu tıkayabileceği için çene altındaki yumuşak dokuya baskı yapmayalım ki, bu özellikle bebeklerde önemlidir. Eğer bu yöntemle hava yolu açıklığını (çocuğun normal nefes alıp vermesini) sağlayamıyorsak çeneyi öne çekme yöntemini deneyelim: Ellerimizin işaret ve orta parmaklarını çocuğun çenesinin alt kısmına iki taraflı yerleştirip çeneyi öne doğru çekelim. Hava yolunu açık tutarak, yüzümüzü çocuğun yüzüne yaklaştırarak ve göğüs kafesine bakarak normal solunumun olup olmadığını saptamak için; “bak, dinle hisset” yönetimini kullanalım, Göğüs kafesi hareketlerine bakalım. Çocuğun ağız ve burnundan solunum seslerini dinleyelim. Yanağımızda hava hareketlerini hissedelim. Maalesef hastamızda ölüm gerçekleşti ise, sonrası birkaç dakika içinde, çocuk yavaş ve seyrek olarak “iç çekme” tarzında bir hareket sergileyebilir. Bu gerçek soluk alıp verme değildir. Karar verebilmek için ‘’bak-dinle-hisset’’ yöntemini 10 saniyeden fazla uygulamayalım ve eğer nefes alıp vermenin normal Kasım - 2016
olduğu konusunda şüphemiz varsa çocuğun solunumu normal değilmiş gibi hareket edelim. Eğer çocuk normal olarak soluyorsa, çocuğu yan tarafına çevirerek “derlenme” pozisyonuna getirelim, Birini yardım çağırmaya gönderelim ve 112 No’lu telefonu aramasını sağlayalım. Nefes alıp vermediğini kontrol edelim. Eğer solunum normal değilse veya solumuyorsa: Belirgin hava yolu tıkanıklığını dikkatlice ortadan kaldıralım. Beş kurtarıcı soluk verelim. Kurtarıcı solukları verirken bir “iç çekme” veya öksürme şeklindeki yanıtı değerlendiriniz. Böyle bir yanıtın olması veya olmaması daha sonra tanımlanacak olan “yaşam belirtilerini” değerlendirmesini şekillendirecektir. Bebekler için kurtarıcı soluk uygulaması Başın nötral pozisyonda ve çenenin öne doğru kaldırılmış olduğundan emin olalım. Derin soluk alıp, ağzımızı bebeğin ağız ve burnunu içine alacak şekilde yerleştirerek hava kaçağı olmadığından emin olalım. Büyük bebeklerde ağız ve burun birlikte kapatılamıyorsa, kurtarıcının ağzı ile sadece ağız veya burnu kapatabilir. (burnu kullanıyorsanız hava kaçağını önlemek için bebeğin dudaklarını kapatalım) Bebeğin ağız ve burnundan 1 saniye süreyle havayı sabit hızla, göğüs kafesini gözle görülür şekilde kaldıracak kadar üfleyelim. Başın geriye itilmiş ve çenenin öne kaldırılmış pozisyonunu koruyarak, ağzımızı kazazededen uzaklaştırıp, hava çıkışı sırasında göğüs kafesinin inişini gözleyelim. Yeniden soluk alıp, aynı aşamaları 5 kez tekrarlayalım.
Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com
49
Photo: Pexels.com
SAĞLIKLI BESLENEREK İNCELİN F
it bir beden için atacağımız ilk adım her zaman sağlıklı beslenmektir. Hemen herkes vücudunun fit bir görünümde ve ideal kiloda olmasını istiyor. Başaracağınıza inanarak ve sağlıklı beslenmenin püf noktalarına uyarak siz de fit bir görünüme kavuşabilirsiniz. Peki nedir bu sağlıklı beslenmenin püf noktaları; Güne mutlaka kahvaltı ile başlayın. En önemli öğün olan kahvaltıyı yaparak güne daha zinde başlayabilir ve daha hızlı çalışan metabolizmaya sahip olabilirsiniz. Böylelikle ideal kiloya ulaşmanız kolaylaşacaktır. Gün içerisinde bol su için. Eğer su içmekte zorlanıyorsanız içine nane, çilek, limon ya da elma dilimleyerek tatlandırabilirsiniz. Su tüketmek vücudunuzdaki açlık hissini azaltacak
ve dolayısıyla fazla miktarda yemek yemenizi engelleyecektir. Ayrıca bol su içmek vücuttaki yağların çözülmesini sağlayarak yağ yakımınızı hızlandıracaktır.
Gün içerisinde kullandığınız kalori kaynaklarından olan şeker ve tuz miktarlarını azaltın. Yediğiniz yemeğin tuzuna bakmadan tuz eklemeyin.
Öğünlerinizi az az, sık sık tüketin. Gün içerisinde 3 ana ve 3 ara öğün tüketebilirsiniz. Ara öğün tüketerek kan şekerinizi dengede tutabilirsiniz ve çabuk acıkmanızı engelleyerek bir sonraki öğünde çok fazla yemenizi engellemiş olursunuz.
Ölçülü olun ve yemek porsiyonlarınıza dikkat edin. Gün içerisinde yemeklerde daha küçük tabaklar kullanabilirsiniz.
Yağ oranı düşük, lif oranı yüksek hafif gıdaları tüketmeye çalışın. Yağlı, şekerli yiyeceklerden uzak durun ve asitli, kalorili içecekler yerine su, ayran, maden suyu tüketmeye özen gösterin.
Yediklerinizi kaydedin. Kendinize bir beslenme günlüğü oluşturun.
Kızartmalardan uzak durun. Et, balık ve tavuk gibi yemekleri ızgara ve haşlama yöntemleriyle pişirin. Sebze ve meyve tüketin. Sebze ve meyveler düşük kalori içeriğinin yanı sıra yüksek posa içeriğiyle bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Ayrıca içerdiği vitaminlerle antioksidan deposudurlar.
Bahane aramayın ve her gün en az yarım saat fiziksel aktivite yapın.
Sağlıklı kilo vermek ve verilen kilolaları geri almamak için diyette ekmek yemek gerekiyor. Beyaz ekmek yerine tam buğday, kepek, çavdar ekmeğini tercih edin. Süt, yoğurt ve peynir grubu besinleri light tercih edin. Böylelikle her porsiyondan 45 kalori civarında tasarruf edebirsiniz. Yemeklerinizi küçük lokmalar halinde ve yavaş yavaş tüketin. Eğer fazla kilolarınız bedenen ve ruhen sizi zorluyorsa geç kalmadan önlem alın ve bir diyetisyene danışın.
Diyetisyen Batuhan Çitemel 50
www.mavisehirdergisi.com
Rehber / Oteller
ALAÇATI İMREN HAN OTEL Alaçatı Mah. 1039 Sk. No: 26 Çeşme - İzmir 0 (232) 716 6002 www.alacatiimrenhanotel.com
AMPHORA GRAND HOTEL İsmet Paşa Mahallesi 206 Sokak No: 7 FOÇA / İZMİR 0(232) 812 39 30 www.hotelgrandamphora.com
BEGOVİNA MOTEL Buk Mahallesi No:35 Selimiye Koyu Marmaris Muğla 0(252) 446 4292 www.begovinamotel.com
ÇEŞME MARİNA KONUKEVİ 1016 Sk. No: 2/24 Çeşme 0 (232) 712 1526 www.cesmemarina.com.tr/ konukevi
EGE PALAS BUSİNESS HOTEL Cumhuriyet Bulvarı No:210 Alsancak - İzmir 0 (232) 463 9090
HİLTON İZMİR Gazi Osmanpasa Bulvarı No: 7 İzmir 0 (232) 497 6060 www.izmir.hilton.com
İMREN HAN CADDE OTEL Alaçatı Mah. Kemalpaşa Cad. No: 65 Çeşme - İzmir 0 (232) 716 8356 www.alacatiimren.com
KAMER SUITS & HOTEL Üniversite Mah. 4258 Sok No:1 35945 Dalyanköy Çeşme - İzmir www.kamerotel.com 0(232) 724 05 50
MOY HOTEL Haci Memis Mah. 2070 Sk. No: 29 Alaçatı - İzmir 0 (232) 716 9574 www.moyotelalacati.com
OĞLAKCIOĞLU PARK BOUTIQUE HOTEL 1366 Sokak No: 6 Çankaya / İzmir - 0(232) 425 33 33 info@parkhotelizmir.com www.parkhotelizmir.com
RADİSSON BLU RESORT & SPA Altınyunus Mah. 3435 Sok. No: 25 Çeşme / İzmir +90 232 455 45 00 www.radissonblu.com/tr/ resort-cesme
SHERATON ÇEŞME HOTEL Şifne Caddesi, No: 35 llıca - Çeşme 0 (232) 750 00 00 www.sheratoncesme.com
Rehber sayfamızda yer almak için; İrtibat: 0549 323 3031 Kasım - 2016
51
Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr
Trafik sigortalarında öyle bir gelişme oldu ki...
G
azetelerde, internette hemen hemen her gün bu tarz bir başlıkla sunulan onlarca haber okuyorsunuzdur. Maksat merak uyandırmak. Özellikle internet haberciliğinde çok kullanılan bir taktik sanıyorum ki bu. Çünkü böyle bir başlıkla ilgiyi çektikten sonra, okuyucu bağlantıya tıklıyor. Haberi yapanların ilk amacının o tıklanmayı sağlamak olduğunu düşünüyorum. Haberin içi boşmuş, doluymuş, gerçeği yansıtıyormuş, yansıtmıyormuş, umursadıklarını zannetmiyorum. Aslında bu tarz haberlerin yapılmasında, okumak, araştırmak ve sorgulamakla pek ilgilenmeyen tüketicilerin de payı var. Çünkü “merak uyandıran başlık” haberciliğini bu kadar popüler kılan bir zemin varken, onlar da durumu fırsata çeviriyor haliyle. Bazen okuduğumuz şeyin doğru olmasına olan isteğimizde, bizi gerçeği sorgulamaktan uzak tutabiliyor. Haberde anlatılanlar işimize yarayan bilgilerden oluşuyorsa, yanlış bilgi olma ihtimalini düşünmemeyi tercih edebiliyoruz. Üstelik bu yanlış bilginin sosyal medya üzerinden yayılmasına katkı bile veriyoruz. 52
Son yazılarım neredeyse hep trafik sigortaları üzerine oldu ne yazık ki. Ne yazık ki diyorum, çünkü aslında hiçbir uzmanlık istemeyen sigorta ürünüdür trafik sigortaları. Adeta vergi öder gibi satın alınıp, arabanın torpido gözüne koyulan bir ürün. Zaten belli bir sistem üzerine oturmuş ve tüm sigorta şirketlerince birebir aynı teminat özellikleriyle satılmaktadır. Poliçelerini süslemek için bazı ufak ek teminatlar sunan şirketler de elbette var ama özünde diğer sigorta branşları gibi temel teminatlarda eksik kalınma riski yoktur. Dolayısıyla sigortacılığı meslek olarak yapan profesyonel bir acente olarak, sağlık, hayat, yangın, nakliyat, tekne gibi özellikli sigorta konularında bilgiler paylaşmayı daha çok tercih ediyorum. Fakat özellikle son iki senedir trafik sigortalarındaki zıplama seviyesinde oluşan fiyat artışları, herkesin ilgisini buraya çekmiştir. Aldığım soruların çok ciddi bir kısmı trafik sigortalarının fiyatları ile ilgili olması nedeniyle ben de yazılarımda bu konudan bahsetmek zorunda hissediyorum kendimi. Sigorta şirketleri birebir aynı olan bu ürünü, birbirlerinden çok farklı fiyatlara satabilmektedir. Fiyat farklılıklarının temel sebebi, o sigorta şirketinin bu ürünü satmayı ne kadar isteyip istemediğiyle alakalıdır. Piyasa ekonomisi gereği, tüm şirketler satış bedellerini kendileri belirleyebildikleri için, fiyatlarını kendilerini zarara uğratmayacak seviyede belirlemek istemektedirler. Yapılan hesaplamalarına göre belli dönemlerde A şirketi düşük fiyat sunarken başka bir dönemde B şirketi, sonraki bir dönemde de C şirketi fiyatını aşağıya çekebilir. Bu sistem çok uzun yıllardan beridir böyle gelmektedir. Fakat son dönemlerde trafik sigortası fiyatları genel seviyesinde yaşanan artış gerçekten çok fazladır. Bunun sebeplerini de daha önceki yazılarımda detaylı olarak anlatmıştım. İlgi duyanlar o yazılarıma ulaşabilirler, ya da direkt Kasım - 2016
benimle iletişime geçerek sorularını yöneltebilirler. Bu yazımda esas ele almak istediğim sorun, özellikle internet medyasının insanların ilgisinin odaklandığı trafik sigortası fiyatları konusunu çok güzel bir şekilde manipüle edebiliyor olması. “Falanca şirket 300 TL’ ye trafik sigortası satıyormuş.” “Devlet sigorta şirketlerini uyarmış. Ya siz fiyatları aşağıya çekersiniz, ya da ben kendi kurumlarıma talimat vereceğim ve çok düşük fiyata trafik sigortası satacağım demiş.” “Trafik sigortalarının fiyatları düşmüş, mevcut sigortası olanlar sigorta şirketlerine başvurup para iadesi alabiliyorlarmış.” Bu ve benzeri haberler, yıllardır alıştıkları fiyattan çok daha yüksek prim ödeyen herkes için doğru olmasını umulan haber başlıklarıdır. Bu haberler çoğu zaman tek bir haber kaynağından alıntı yapılarak pek çok farklı haber sayfalarında yayınlanıyor. Böyle olunca da sanki konu ile ilgili çok haber çıkmış gibi algılanıyor. Hatta pek çok kişi, haberin bütününü dahi okumaksızın sadece başlığa inanıp çeşitli eylemlere geçiyor. Benim her fırsatta özellikle vurguladığım birkaç konu var. Bunlardan ilki sigortacılığın tamamen bir sözleşme üzerine kurulu alışveriş olduğu gerçeğidir. Ne sigortalı, ne de sigortacı aklına estiği gibi yorumlarda ve kararlarda bulunamaz. Sözleşmede, yönetmelikte, kanunlarda ve yazıyorsa işlemler ona göre ilerler. Dolayısıyla ortaya sürülen bir iddia, piyasaya servis edilen bir haber, öncelikle resmi ve geçerli bir dayanağa bağlı olmalıdır. Aksi halde bilgi kirliliğinden başka bir anlamı yoktur. Okuduğumuz hiçbir haberi objektif bir şekilde sorgulamadan, araştırmadan hemen inanmamalıyız. Yazının devamı için www.mavisehirdergisi.com
Kuaför Hüseyin Erken, Emlak Konut Mavişehir Evleri’nde açtığı yeni şubesi ile kaliteli hizmet vermeye devam ediyor.
SAÇLARDA ALTIN PIRILTILARI 2017 kış saç modasında saçlarda altın pırıltıları ön plana çıkacak. Kahverengi saçlarda ise kızıl ve bakır tonları ile ışıltılar bu kış moda… Bu kış kısa saçlar da var, uzun saçlar da. Kısa saçlarda asimetrik kesimler olduğu kadar katlı düz kesimler de görülecek. Uzun saçlarda ise örgüler moda. Size gidecek saç modeli hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız Kuaför Hüseyin Erken’den bir randevu
almalısınız. Hüseyin Erken size gidecek saç modelini uygulayacaktır. Gönül rahatlığı ile saçlarınızı emanet edeceğiniz doğru adres her zaman dediğimiz gibi; Kuaför Hüseyin Erken olmalı. Çünkü burada her zaman güler yüzle karşılanır ve evinizdeymiş gibi rahat hissedersiniz. Daha güzel olmak ve saçlarınızın ışığı ile daha da çekici olmak istiyorsanız Kuaför Hüseyin’i ziyaret etmelisiniz …
Adres: 6351 Sokak No: 40/B Atakent- Bostanlı-İZMİR Tel: 0232 336 14 74 Şube: Emlak Konut Mavişehir Evleri A Bölgesi D1 Blok No:7/4C Mavişehir Tel: 0531 259
11 09
Eylül 2015 Yıl.3 Sayı.22
Mayıs 2016 Yıl.3 Sayı.30 5.00
Nisan 2016 Yıl.3 Sayı.29
Genel kültür,
Mart 2016 Yıl.3 Sayı.28
5.00
Genel kültür,
Genel kültür,
5.00
Haziran 2016 Yıl.3 Sayı.31 5.00
5.00
Genel kültür,
Genel kültür,
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun
ı
Bencil olma sanat
Uğur Oral
Karşıyaka’nın filizleri büyüyor
“Bayılırım İzmir’e ve medeni insanlara. İyi ki varsınız, bu ülkede temiz bir nefessiniz.”
Billur Kalkavan
Değişime açık olun
2016 yılının trend renkleri
Yeni sezona hazır mısın?
A BAHAR SOFRANIZ TARİF; YAKIŞACAK BİR
Ücretsiz internet rtaj röpo müjdesi
ğba Özerk Tu Düşünceler insanı hasta
özel
özel röportaj
eder mi?
Uzm. Dr. Tolga Enver Yücetürk
Yaşam Amacına Koçluk
İsmail Barış Özpazarcık
Çocukların gözünden
Frambuazlı Pancake
“Antik İzmir”
özel röportaj
Astım krizi geçiren hastada ilk yardım
Ece Uslu
Şimdi Yaza Hazırlık Zamanı!
Gülçin Ergül
“
Benim için İzmir iyot kokusuyla harmanlanmı ş özgürlük hissi. İnsanını, denizin i, sahilini, mutfağ en çok da Atatürk ını, ’e olan sevgis aşık İzmirlin ini, aşka in en çok vatan tutkusunu seviyorum. Doğuş tan İstanbullu, yürekten İzmirliy im.
özel röp”ort
aj
Yonca Lodi
özel röportaj
İş hay atın da başarının sırr Mavişehir Soyak B ı; Moda ve Şıklı eğlencenin k kitabını yazdı
Ölm ede n e yapılac akl ar önc Marina listÇeşme esi merhaba sezona dedi
Sosyal Nostalji Uğur Oral
Evlenme
teklifi için romantik 5 Avrupa şehri
Uğur Oral
Hoşgeldin sıcak yaz !
Astım geçiren hastkrizi ada
ilk Doç Dr. Gürk yardım an Ersoy
MAVİŞEHİR DERGİSİ’Nİ SOSYAL MEDYADA TAKİP EDİN facebook.com/mavisehir.dergisi instagram.com/mavisehir_dergisi www.mavisehirdergisi.com
Mavişehir Dergisi
ABONE FORMU
Aşağıdaki formu eksiksiz ve okunaklı bir şekilde doldurarak banka havale belgesi ile birlikte abone@mavisehirdergisi.com adresine gönderebilirsiniz veya Web sayfamızdaki online abone formunu da kullanabilirsiniz.
Ad - Soyad
:
e-Posta
:
Doğum Tarihi
:
Meslek
:
Adres
:
Telefon
:
12 sayı dergi aboneliği
60 TL
Havale/EFT Bilgileri İŞ Bankası - İZMİR Girne Şubesi Aras Attila IBAN: TR13 0006 4000 001 3479 025 7183 Şube No: 3479 Hesap No: 0257183
Mavişehir Dergisi’nin 60 TL abonelik ücreti karşılığında 12 sayısının adresime gönderilmesini, bilgi amaçlı e-Posta göndermesini kabul ediyor ve onaylıyorum.
54
Kasım - 2016
Tarih :............./............./................
İmza
Satılık
Alaçatı’da YATIRIM FIRSATI Toplam 640 m2 alan içinde 360 m2, 2 katlı, yüzme havuzlu, özel otoparklı, kaliteli inşaat ve mükemmeliyet ödüllü, ruhsatları eksiksiz turistik tesis. Diğer tüm detaylar için bilgi alabilirsiniz.
0(549) 501 8832 www.jets.estate • 0(232) 330 0 500
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0232 336 3060
GTS Entegre Hizmet Yönetimi 6345 Sk. No:18 D:3 Oktay Apt. Bostanlı Tel: 0232 362 99 55
Future Park Yalı Mahallesi 6436-2 Sokak No: 18 Kat: 3 Mavişehir Tel: 0232 330 90 91
İzmir Dans Atölyesi www.izmirdansatolyesi.com
MakroYapı Tel +90 232 329 80 29 329 90 29 MaviBahçe www.mavibahce.com.tr
Kuaför Hüseyin Erken Adres: 6351 Sokak No: 40/B Atakent Tel: 0232 336 14 74
Uluoğlu Pastaneleri 1738 Sok. No:138 Bostanlı Tel: 0232 323 5545
EVLERE SERVİS RESTORAN VE CAFELER
ŞEHİR REHBERİ LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma
15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135
HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi İzmir Üniversitesi Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Altınordu Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Egeria Çocuk Sağlığı Park Tıp Merkezi Kızılay
VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği
YARDIM
Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem
DİŞ POLİKLİNİKLERİ Asude Polat
241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 444 53 68 464 24 00 462 27 27 433 00 84 367 22 22 421 47 90
368 96 66 337 02 08 336 44 89 330 55 16
441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36 0539 235 25 87
Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Nane Lezzet Atölyesi Tarihi Bafra Pidecisi Doritali Pizzeria Elti’s Cafe Edem Çıtır Waffle
483 00 79 444 62 62 833 33 40 336 72 64 502 12 32 330 20 88 330 10 13
MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri
368 11 24 290 06 22
SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Dance Castle Gençlik ve Spor Derneği 369 02 65 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 483 22 42 İzmir Dağcılık Kulübü Ege Açık Deniz Yat Kulubü 745 81 00 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25
ÜNİVERSİTELER
Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Gediz Üniversitesi Özel İzmir Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi Özel Şifa Üniversitesi
TİYATROLAR
Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Mavi Tiyatro Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Tansaş Çocuk Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu
311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 355 00 00 246 49 49 411 50 00 308 00 00
369 64 87 368 22 39 445 00 71 483 50 35 343 04 33 381 64 06 484 44 70 484 48 28 463 15 15 362 61 61
RESTORAN VE CAFELER Red Dragon Servet’in Yeri Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Karşıyaka Ocakbaşı Grano Pizzaria Doritali Pizzeria
483 00 79 362 51 51 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 330 14 44 330 72 62 502 12 32
TAKSİ DURAKLARI Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi
OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm
KÜLTÜR MERKEZLERİ
Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi
350 10 77 362 28 28 362 80 00 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 08 82
362 41 53 330 22 30 330 52 01 362 19 92 362 00 52
369 27 90 368 22 39 361 06 23 483 85 20 446 06 64 489 56 87 482 12 70 421 52 42 466 00 13 366 44 59
MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi
Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya
56 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.
324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70
Satılık
Hayalinizdeki ev Çeşme’de... 1070 m2 arsa içinde Modern mimarinin en iyi örneklerinden, teraslar hariç 410 m2, 6+2, 5 banyo, yüzme havuzlu, özel otoparklı... Diğer tüm detaylar için bilgi alabilirsiniz.
0(549) 501 8832 www.jets.estate • 0(232) 330 0 500
MAKROYAPI
İç Mimari Tasarım ve Uygulama
Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Fabrika: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr