Eşsiz rota ve serüvenlere Çeşme Marina’dan yelken açın. Zengin bir tarihe ve kültüre sahip, tarihin en eski liman kentlerinden biri olan Çeşme’de bulunan Çeşme Marina; bulunduğu konum itibarıyla Ege Denizi ve Akdeniz’in eşşiz güzelliklerini yaşamanıza, kısa seyirlerle Sakız ve Midilli adalarına, Ege’nin cennet koylarına ve adalarına ulaşmak için çok merkezi bir noktadadır. Çeşme ile bütünleşen Çeşme Marina; ziyaretçilerine şehrin geleneksel yapısını, canlılığını, romantizmini ve modernliğini bir arada yaşatır… En iyi mimari proje ödüllü Çeşme Marina’nın 12 ay boyunca hizmet veren kaliteli restoranları, zarif kafeleri, tasarım butikleri ve özel dükkanları arasında büyülenir, kendinizi modern, kaliteli ve eğlenceli bir serüvene bırakırsınız. Teknenizin kışlaması için ideal bir marina olan Çeşme Marina; tam donanımlı bakım ve teknik hizmetleriyle 60 metreye kadar denizde 400, karada ise 100 tekneye hizmet verebilmektedir. Havaalanı ve İzmir’e otoban sayesinde 45 dakikada rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Muhteşem Ege kıyıları, bu kapının ardında keşfedilmeyi bekliyor.
Tel : +90 (232) 712 25 00
e-Mail : info@cesmemarina.com.tr
Fax : +90 (232) 712 99 14
web
: www.cesmemarina.com.tr
Mavişehir Dergisi; Reklam Arası - Aras Attila’ya aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu) Genel Yayın Yönetmeni
Aras Attila
aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu
Ziynet Attila
ÖNSÖZ BAŞLIYORUZ
38. sayımızda size Mavişehir Dergisi’nin bize yaşattığı bir özelliğinden bahsetmiştim. Beni hiç yanıltmadan tam gaz bu özelliğine devam ediyor :) İşimizi sevdiğimizden ve yeniden başlamaktan korkmadığımızı konuşur dururuz hep, zeminin ve temelin sağlam olması gerektiğinden, sevdiğin ve para kazandığın işteki birikiminden ve gelişiminden, ahlâk ve vicdandan...
ziynet@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Duygu Gönen Attila Hukuk Danışmanı
Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi
0(549) 323 3031 - 0(549) 330 0 500 Yapım ve Tasarım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yayın Türü
Bu ayki Mavişehir Dergisi’nde röportaj konuklarımız Moğollar grubu; bundan 50 yıl önce hayal ettikleri, kendilerini ait hissettikleri bir yola baş koyuyorlar; dağılıyorlar, duruyorlar, gidiyorlar ama yeniden başlıyorlar... Fakat kibirle değil, menfaatle değil, hırsla hiç değil... Aynı ruhu taşıyarak, aynı duruşla ve aynı heyecanla... Biz de aynı ruh, aynı heyecanla, daha tatmin olacağımız işlere imza atmak için yeniden başlıyoruz. Bu sayının anısına Moğollar grubunun 50. yaşını da saygı ve sevgiyle kutluyoruz.
Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri 6323 Sk. No.21/1 Karşıyaka / İZMİR
Saygılarımla,
Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com Baskı:
Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar
Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Serdar Sütcü Fügen Yenilmez Özgür Şişik Dr. Gürkan Ersoy
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
• • • • • •
İÇİNDEKİLER
Yüzülebilir körfeze bir adım daha (4) Evcil dostlarımız emin ellerde (8) Hakan Akkaya defılesi Mavibahçe’de (28-29) Özel röportaj; Moğollar (32-33-34-35-36) Tropikal desenler (44-45) Köşe Yazıları
Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü İsmail Barış Özpazarcık - Dr. Gürkan Ersoy Fügen Yenilmez
w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay MaviBahçe AVM ve EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
İZMİR KIŞ TROFESİ’NDE ZEYBEK GÖSTERİSİ…
U
luslararası Çeşme Yat Kulüp (ICYC) ve Ege Açık Yat Kulübü’nün (EAYK) ortaklaşa düzenlediği 2017 İzmir Kış Trofesi 4. Ayak Yarışları, 1-2 Nisan haftasonu 32 teknenin katılımı ile Çeşme Marina’da gerçekleştirildi. Cumartesi brifing ardından tekneler, coğrafi rota yarışı için denize açıldı. İki gruba ayrılan tekneler 17 knot rüzgar altında birinci grup, yarışa 11:30’da, ikinci grup da 11:47’de başladı. Kaba dalga ve rüzgar altında gerçekleşen coğrafi rota yarışı, güneşli bir akşamüstünde sona erdi.
Yarış sonrasında Verano’da bir önceki yarış ayağının ödül töreni gerçekleştirildi. Ödül töreninde, Miranda teknesinin üniversiteli genç ekibi tarafından gerçekleştirilen Zeybek gösterisi törene renk kattı. IRC 1’de LEZİTA LEMON SAILING, IRC 2’de PALMARİN - İZMİR YELKEN, IRC 3’de YUNUS MARİN - CYGNUS, IRC 4’de VENTUS, IRC 5’de MİRANDA, Destek Sınıfı’nda ERNESTO ve Yelken Okulları Sınıfı’nda HAPPY LEMON LİNEA ROSSA birincilik ödüllerinin sahibi oldu.
Pazar günü cumartesi gününün aksine yarış, 5 knot rüzgar altında başladı. Yarış ilerledikçe rüzgar 1 knotlara kadar düştü. Zaman limiti içinde finishi gören tekneler yarışı tamamlamış oldu. İzmir Kış Trofesi 4. Ayak Yarışları sonucunda; IRC 1’de LEZİTA LEMON SAILING, IRC 2’de ARNES, IRC 3’de YUNUS MARIN CYGNUS, IRC 4’de AYK - LADY SUN, IRC 5’de FARMER, Destek Sınıfı’nda PERLE WHITE ve Yelken Okulları Sınıfı’nda HAPPY LEMONLINEA ROSSA birincilik ödüllerinin sahibi oldu.
2
Nisan - 2017
K
“YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ”E BİR ADIM DAHA
örfez’deki sığlaşmanın önüne geçmek ve İzmirliler’e “yüzülebilir bir Körfez” armağan etmek isteyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi” için alınan ÇED izninin ardından çalışmalarını hızlandırdı. Körfez’in kuzey aksında 13.5 kilometre uzunluğunda ve 8 metre derinliğindeki sirkülasyon kanalının açılabilmesi için ihale hazırlıklarına başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, dört koldan çalışmalarını sürdürüyor. İZSU’nun sirkülasyon kanalı ve TCDD’nin liman derinleştirme çalışmalarından çıkacak 47 milyon metreküp tarama malzemesinin değerlendirileceği alanlarla ilgili çalışmalar sürerken, İZSU Genel Müdürlüğü de diğer taraftan sirkülasyon kanalının tarama işlemlerinde kullanılacak yeni gemi, boru, pompa ve duba alımı ile doğal yaşam adalarının imar planı, ada yapımına ilişkin etüt çalışmaları ve müşavirlik hizmetleri için ihale hazırlıklarına devam ediyor.
4
İki doğal yaşam adası kurulacak Tarama malzemelerinin liman içindeki konteyner terminal dolgu sahası ile Tuzla İskelesi’nin ilerisinde oluşturulacak iki adet doğal yaşam adasına taşınması için de ÇED kapsamında gerekli izinlerin alındığını hatırlatan İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, şunları kaydetti: “Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü, adaların imar planını yapabilmek için
Nisan - 2017
oluşturulacak alana ilişkin batimetri ölçümlerini tamamlamak üzere. Bu veriler doğrultusunda, adaların imar planları için gerekli jeolojik, jeofizik ve geoteknik etüd çalışmaları için ihale hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Ardından imar planı hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onay için sunulacak. Tüm bu çalışmalara, projemize ÇED izni verilmesinin ardından yaklaşık bir aylık itiraz sürecini de bekledikten hemen sonra başladık. TCDD de yaklaşma kanalı ile ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de ilk kez uygulanacak ve çevreye çok önemli katkılar koyacak bu projenin çok büyük olması, özel kriterler içermesi nedeniyle en sağlıklı, en verimli şekilde yürütülebilmesi için özellikle tarama işi ve ada uygulamalarında ulusal ve uluslararası deneyime sahip uzman kişi veya kişilerle çalışmak üzere ayrıca müşavirlik ihalesine de çıkacağız. Bu ihale ile özellikle adanın yapımına esas uygulama projesini hazırlayacağız. Bunlar tamamlandığında, sirkülasyon kanalında çalışmalara başlayacağız.”
“BİNA DEĞİL, AĞAÇ DİKİYORUZ” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Bina değil ağaç diken bir belediyecilik anlayışına sahibiz. 3 yılda doğayı ve yeşili koruyan bir belediyecilik anlayışıyla çalıştık ve binlerce ağaç diktik. Yeşil alan oranımızı artırmaya, daha çok alana ağaç dikmeye ve kentimizi yılın her döneminde çiçek gibi yapmaya özen gösteriyoruz. Gelecek nesillere daha sağlıklı ve daha yeşil bir
KARŞIYAKA’YA YEŞİL ÖRTÜ
G
elecek nesillere daha yeşil ve yaşanabilir bir kent bırakmayı hedefleyen Karşıyaka Belediyesi, ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, 3 yılda 50 bin fidanı toprakla buluşturdu, 45 yeni park yapıldı. Başkan Akpınar “Bina değil ağaç dikiyoruz. Karşıyakamızı yeşillendiriyoruz” dedi. KENTİN ÇEHRESİ DEĞİŞECEK Doğayı korumaya yönelik projelerle adından söz ettiren Karşıyaka Belediyesi, ilçenin dört bir yanında 3 yıldır sürdürdüğü ağaçlandırma çalışmaları sonucunda 50 bin yeni fidanı toprakla buluşturdu. 27 mahallede yeni ağaçlandırma alanları oluşturan Karşıyaka Belediyesi, yeni evlenen her çift için bir fidan dikilerek kurulan “Mutluluk Ormanı” sayısını da 3’e çıkardı. 86 BİN METREKARE YENİ YEŞİL ALAN Karşıyaka Belediyesi, 3 yılda 45 yeni park yaparak halkın hizmetine sundu. Yeşil alan miktarı 86 bin metrekare artırılarak, kişi başına düşen oran 5,80’e yükseltildi. Tüm parklara ve yeşillendirme alanlarına barışın imgesi 2 bin 500 adet zeytin fidanı dikildi. 6
Nisan - 2017
Karşıyaka bırakacağız” dedi.
EVCİL DOSTLARIMIZ EMİN ELLERDE İzmir, Fahrettin Altay Üçkuyular Mahallesi’nde ziyaret ettiğimiz 2015 Nisan ayında açılan Central Animal Veteriner Kliniği’nde bizi enerji dolu bir ekip karşıladı;
Central Animal’ın deneyimli ve uzman ekibi, kliniğin geniş kapsamlı ve profesyonelce yönetiliyor olması çok ilgimizi çekti... Uzm. Vet. Hekim Doruk Babaç ve Uzm. Vet. Hekim Çağdaş İncesu’dan Central Animal Veteriner Kliniği’ni dinledik. Açılış hikayenizi öğrenebilir miyiz? Bize Central Animal Veteriner Kliniği’nden bahseder misiniz?
Dostluğumuz çok uzun yıllara dayanmakta, Central Animal Veteriner Kliniği; üniversite yıllarında kağıtlara karaladığımız bir hayaldi, daha sonra bu dostluğun yanında güçlerimizi ve birikimlerimizi aynı amaca hizmet edebilmek adına birleştirmeye karar verdik ve 4 yıllık bir alt yapı çalışması sonucunda, bizlerin ve İzmirlilerin hayalini süsleyen Central Animal veteriner kliniğini kurduk. Kliniğimiz oniki birimden oluşuyor, iki katlı, toplamda 240 m2’lik bir alanda hizmet veriyoruz, iki muayene odasında da acil müdahale ve klinik hizmetleri veriyoruz. 8
Yoğun bakım ve ameliyathane birimlerimizde uygun koşullarda operasyon ve müdahalelerle 7/24 hayvan dostlarımızın yanında oluyoruz. Doğru teşhis ve tedavi amacıyla tam donanımlı laboratuvar ve görüntüleme birimlerimizle tüm hayvanseverlere güvenilir bir ortam yaratmış bulunuyoruz. Central Animal Veteriner Kliniği’nde kedi ve köpek ayrı olmak üzere; on köpek, on kedi kapasiteli havalandırmalı hospitalizasyon odalarımız da mevcut... Aynı zamanda pet malzemeleri, pet kuaför gibi hizmetlerle de ihtiyaç duyulan her şeyi karşılamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Aslında en önem verdiğimiz konu da kliniğimize gelemeyecek durumda olan hasta ve hasta sahiplerimize yerinde ve vaktinde müdahale edebilmek için pet araçlarımızla hizmet veriyoruz. Kliniğimizde deneyimli, uzman veteriner hekim ve teknik kadromuzla 7 gün 24 saat hizmet vermekteyiz. Nisan - 2017
Uzm. Vet. Hekim Doruk Babaç, 2011 yılında Adnan Menderes Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra aynı yıl, iç hastalıkları anabilim dalında uzmanlık eğitimine başladı. Eğitim süresi boyunca kedi ve köpeklerde gastroenteroloji, dermatoloji, enfeksiyöz hastalıklar ve üriner sistem hastalıkları üzerine araştırmalarda bulundu. Eğitiminin 6 aylık sürecini yurt dışında devam ettirip, 2014 yılı şubat ayında uzman programını tamamladı. Uzm. Vet. Hekim Çağdaş İncesu, 2009 yılı Adnan Menderes Üniversitesi’nden mezun oldu. Bir yıl sonrasında yine aynı üniversitesin Cerrahi anabilim dalında, kedi ve köpeklerde Veteriner Cerrahi Ortopedi alanında uzmanlık eğitimini tamamladı.
İZMİR HARİKA BİR PİZZACI KAZANDI
İ
zmir harika bir aile ve harika bir pizza markası kazandı...
Kerimoğlu ailesi uzun yıllardır Türkiye ve Finlandiya’da gıda sektörünün içinde olan, büyük başarılara imza atmış bir aile şirketi. Pizza Rucola’nın baş ustası, Nesrin ve Bülent Kerimoğlu’nun ağabeyleri Levent Kerimoğlu; Finlandiya’da pizza denince ilk akla gelen isimlerden biriyken Kasım ayında Türkiye’ye dönme kararı alarak tüm tecrübesi ve disiplinini kendi markaları olan Pizza Rucola’da sürdürmeye devam ediyor...
Tüm çeşitleri denemek için kendinizi plan yaparken bulma ihtimalinizin çok yüksek olduğunu söylersek abartmış olmayız... Nesrin Kerimoğlu; Pizza Rucola’nın marka iletişimi ve halkla ilişkilerini yönetiyor, Bülent Kerimoğlu satın alma, finans ve işletme ile ilgili sorumlulukları üstlenmiş, mutfak ise Levent Kerimoğlu’na emanet, açık mutfağın bu kadar titizlikle yönetildiğini görünce tüm anlatılan
Rucola; Fince ve İtalyanca Roka anlamını taşıyor... Rucola’nın unları özel olarak getirtilip, Levent Kerimoğlu’nun sadece kendisinin bildiği karışımla hamur haline getiriliyor. Tüm pizza hamurları elle açılıyor ve ağızda dağılan kıvamı ve lezzetiyle resmen bağımlılık yapıyor. 10
Nisan - 2017
olumlu şeylere hak vereceksiniz. Pizza Rucola’nın bir duvarı kitaplara ayrılmış, Pizzanızı beklerken veya yemeğiniz bittikten sonra kütüphaneden kitabınızı alıp okuyabilirsiniz, bir sonraki gelişinizde kaldığınız yerden devam eder, bir de diğer pizzaları tatmış olursunuz... Barınaktaki hayvanları da destekleyerek hepimizin kalbinde taht kuran Pizza Rucola’ya hoş geldin diyor, hayırlı müşteriler diliyoruz.
Mavişehir ve Bostanlı 2 Şube ile
Hizmetinizde
ROTAYI SÖYLE N İ S L E G E N İ V E E N HAZİ da baharatlı çıtır çıtır iş malzemeleri, yanın çilm se nle öze e ğin me or. Köftesinden ek er sipariş için sizi bekliy pımı enfes hamburgerl ya ev ıyla lar ma art patates kız
3 3 0 72 6 2 KABİN EKİBİ
MAVİŞEHİR
Mavişehir şube: 6497 sok. 8 A (Karşıyaka Göz Hast. sokağı) Atakent /Mavişehir İzmir Tel: 330 7262 Bostanlı şube: 6349 Sk. No:14/C Bostanlı Karşıyaka Tel: 362 65 66
Her ay MaviBahçe’de açtığımız standımızdan Mavişehir Dergisi’ni ücretsiz alabilirsiniz.
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de ve MaviBahçe’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
Her ay EgePark AVM’de açtığımız standımızdan Mavişehir Dergisi’ni ücretsiz alabilirsiniz.
14
Nisan - 2017
Baklava ve Pastada
Uluoğlu rüzgarı Atakent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; 15 yıldır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor.
Atakent - 0(232) 336 35 27 16
Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın
Bostanlı - 0(232) 323 5545 Nisan - 2017
tatlı anlar
ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN
15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla
DİĞER ŞUBELERİMİZ Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Karşıyaka - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27 Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent
Tel: 0(232) 336 35 27
İZTİK TSM Korosu
ilk konserinde mest etti İ
zmir Tenis İhtisas ve Spor Kulübü (İZTİK) Türk Sanat Müziği (TSM) Korosu, ilk konserini İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçılarından İsmail Devrim yönetiminde, Karşıyaka Ahmet Piriştina Kültür Merkezi’nde verdi. İZTİK Başkanı Dr. Harun Yenice de solo performans sergileyen isimler arasındaydı. Gecenin en renkli anları ise koro üyelerinden İZSİAD Başkan Yardımcısı Cengiz Yavaş ile amatör tiyatro sanatçısı eşi Nermin Yavaş’ın yaptığı düette yaşandı. İkilinin söylediği “Yıldızların Altında” şarkısı büyük alkış aldı.
Minik ressamlar Alsancak’ta sanat rüzgarı estirdi
L
atölye’nin kurucuları Aytül Davran, Deniz Eriten ve ressam Tülay Apaydın’ın yanısıra çok sayıda veli ve sanatseverlerin katıldığı sergide 6-13 yaş grubunda 26 çocuğun yaptığı 80’e yakın resim sergilendi. Miniklerin Pablo Picasso, Frida Kahlo gibi ünlü ressamların eserlerinden yaptığı uyarlamalar ziyaretçilerden büyük beğeni topladı. Eserler arasında İtalyan sanatçı Raffaello Sanzio’nun büyük gözlü kadınları resmettiği eserlerinden de uyarlamalar vardı.
18
Nisan - 2017
KABİN EKİBİ
Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
KENDİNİ YAPTIĞINA ADAMAK
Ş
imdi size bir soru soruyorum. Sadece yapmak zorunda olduğunuz her hangi bir eylemde mi başarılı olursunuz? Yoksa sonuna kadar inandığınız, uykunuzu, beslenme düzeninizi, tatillerinizi, önceliklerinizi ona göre belirlediğiniz bir eylemde mi? Sanırım cevap çok basit. Ama ben, çevremde başarılı olmak istediği halde hiçbir zaman ikinci saydığımız özellikleri eylemlerine yansıtmayan ve sonuç olumsuz olduğunda da ben nerede yanlış yaptım diyen o kadar çok sporcu ve antrenör görüyorum ki. Ve onlara buradan söylüyorum,
20
arkadaşlar siz baştan yanlış yaptınız. Sporcu ve antrenör arkadaşlar, öncelikle olmak istediğiniz kişinin ve gelmek istediğiniz yeri ve hedeflerinizi gerçekten isteyip istemediğinizi sorun kendinize. Sonra araştırın, sizin istediklerinize sahip olmuş insanlar neler yapmışlar, hangi zorluklara göğüs germişler bir bakın. Sonra bir daha sorun kendinize onların yaptıklarını yapabilir misiniz? Cevap evetse, sizleri tebrik ediyorum. Çünkü siz kolay olanı değil, zor olanı tercih ettiniz ve genelde zor olanı tercih edenler kazanır.
Nisan - 2017
Çünkü tatillerde, gezip dinlenmek ve eğlenmek yerine çalışanlar hep onlardır. Sabah erken kalkıp her gün aynı istekle ve arzuyla bir gün hedeflerine ulaşma düşüncesiyle terlerinin son damlasına kadar, yorgunluktan ayakta duramayacak hale gelene kadar çalışan yine onlardır. Hayatım boyunca böyle insanları hayranlıkla izledim ve onlardan birisi olmak için çabaladım. Çünkü hayatını yaptığı eyleme (bu tenis değil de her hangi başka bir şey de olabilir) gerçekten adayıp başarılı olamayan bir insanla henüz daha tanışmadım.
FUTUREPARK GELECEĞİN VIP EĞİTİMİ İLE TANIŞIN FUTUREPARK Bili sel Geli im ve Danı manlık
Bili sel Geli im ve Danı manlık
EĞİTİM DANIŞMANLIĞI
TEOG Hazırlığı · YGS-LYS Hazırlığı · Ders Danışmanlığı Sınav Danışmanlığı · Etüt Danışmanlığı · Kişiye Özel İngilizce / Almanca
PROGRAMLAR Öğrenci Koçluğu · Yaşam Koçluğu · NLP · Personal Training
EĞİTİMLER Zihin Haritaları Eğitimi · Hızlı Okuma Eğitimi · Sınava Hazırlık Eğitim Programı Öğrenci Gelişim Atölyesi · Dikkat Geliştirme Programı · El Yazısı Geliştirme Eğitimi MentalUp Zeka Geliştirme Programı · Hafıza Teknikleri Eğitimi Mind Flex Programı · Play Attention Programı
ilk arayan 50 öğrenciye ücretsiz ders imkanları ve erken kayıt yaptıran her öğrenciye %35'e varan indirimler.
www.futureparkizmir.com futureparkizmir
0(232) 330 90 91 0(541) 330 90 92
Yalı Mah. 6436/2 Sokak No: 18 K: 3 Karşıyaka / İzmir
PEAK YAPI İNŞAATLARINA İZMİR’DE DEVAM EDİYOR 3 0 yılı aşkın süredir İstanbul’da inşaat sektöründe aktif olarak hizmet veren ve 500’ü aşkın konut projesiyle tecrübesini kanıtlamış Peak Yapı; ağırlıklı olarak İzmir’de projelerine devam etme kararı aldı. Peak Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Meriç merak edilenleri bizlerle paylaştı. Peak Yapı’dan bahsedebilir misiniz? Neden İzmir’i tercih ettiniz? Peak Yapı olarak İzmir Bayraklı’daki 60 konutluk projemizi tamamladık. Biz kat karşılığı işlerden çok arsa alımı yolu ile konut projeleri yapıyoruz. Firmamız en son İstanbul’da Meriç Life, Meriç Park projelerini İzmir’de ise En Life Bornova projesini tamamlamıştır. Neden izmirdeyiz; Çünkü İzmir’de ciddi bir potansiyel görüyoruz. Peak Yapı’nın inşaat kalitesini, İzmirlilerin konutlardan beklediği katileyi, yaşam kültürü ile birleştirmeyi amaç edindik. Bunun için yatırımlarımızı ve müşteri memnunniyetimizi İzmir’de de sürdürmeye karar verdik. Bu amaçla EN LIFE BOSTANLI evleri porojemizi Bostanlı’nın en prestijli lokasyonunda; Bostanlı Villalar Semtinde İzmirlilerin beğenisine sunuyoruz.
22
En Life Bostanlı Evleri projemizi tasarlarken Bostanlı’da yaşayan ve yaşamak isteyen konut sahiplerinin konutlarından bekledikleri yüksek standartları ve estetik güzelliği temelden çatıya, iç tasarımdan kullanılan malzemeye kadar Peak Yapı’nın uzmanlık alanı olan inşaat starndartaları ile uyguladık.
İnşaattan beklenen kalite nedir? En Life Bostanlı evleri 8 konuttan oluşan 3+1, 3+1 dubleks ve 4+1 dubleks butik bir çalışmadır. Bu projenin inşaatındaki temel uygulamalarını ifade etmeden önce konut edinmek isteyenlerin özellikle inşaatların görünmeyen yüzünü nasıl hazırladığımızı, ne gibi teknikler uyguladığımızı ifade etmek istiyorum. Öncelikle fizibilitesi yapılmış zemin etüdü ile elimize geçen zemin değerlerini dikkatle inceleyip, zeminin nasıl güçlendirileceğini en ince detaylarına kadar hesaplıyor ve +2 yüklemeyle zemini güçlendirmeyi kendimize şiar ediniyoruz. +2 ne demek peki? Elde edilen zemin değerine % 20 daha ilave ile zeminin iyileştirmesidir. Temelde su faktörü oldukça; mutlaka su temel altında sürekli hareket halinde Nisan - 2017
olacaktır ve temelle buluşacaktır. Bu kaçınılmazdır. Burada amacımız suyun gelişini kesmek değil geliş yollarını açık tutarak drene olup rahatlıkla ulaşabileceği yolları açmaktır. Bunun için temel altında çok ciddi drenaj hatları ve kanalları açıyoruz. Daha sonra suyun bu seyrinin binamızla temasını engellemek için bilinen tabirle bohçalama dediğimiz sistemle binamızın temel yalıtımını tamamlıyoruz ve tabii ki bu yalıtımları kendi içinde betonluyoruz. -Şaşırdınız değilmi ? Bir müteahit dairenizdeki güzellikleri yani mutfağını, banyosunu, odalarını zeminlerini velhasılı sizin görebileceğiniz tüm detayları size anlatmıyor. Çünkü onları zaten sizler görüyorsunuz. Oysa ki binanızın uzun ömürlü olması inşaatın temelinde ne kadar yoğun suyla tanıştığı ile alakalıdır. Peak Yapı olarak bizim öncelikle üzerinde uzmanlaştığımız alan da tam budur. Ev alacaklara öncelikli tavsiyemiz gözünüzle gördüklerinizden memnun olduklarınız kadar, görmediğiniz ve inşaat sağlamlığının esasını teşkil eden temel uygulamaları hakkında müteahit firmadan doyurucu bilgiler de almanızdır. En Life Bostanlı evlerinde iç tasarımda ise; alanında önemli bir isim olan ve çalışmalarını takdirle karşıladığımız RGS iç mimarlık şirketi ile çözümlediğimiz projemizde, kullandığımız her ürün bilinen en üst marka ve bu markaların birinci sınıf ürünleridir. Mekanik sistemlerde hat safhada konforu sağlamak adına artı maliyetlerle ısıtma ve soğutma uygulamaları En Life Bostanlı evlerinde yapılmıştır. Özellikle soğutma sistemimiz bilinen split duvar kılimasının çok ötesinde, ünite motorumuzun binanın bodrumunda çalıştığı, soğutma kasetlerinin ise tüm odalarda tavana gömme çift yönlü üfleme sistemi ile çalıştığı VRF sistemi ile çözülmüştür. Bu uygulama daireniz içindeki iklimlendirme konforunu sizlere en mükemmel şekilde yaşatacaktır. Konutta lüksün doğru tanımı ile En Life Bostanlı’da tanışacaksınız. Güzel günlerde görüşmek dileği ile.
gereken kurallardır. Demirleme konusu ise daha fazla koordinasyon gerektiren önemli bir konudur. Bir kişinin ırgat kumandası havuzlukta olsa bile genellikle baş tarafta demirin başında olması gerekir. Başta duran kişi çapanın atılması ve zeminin uygunluğundan emin olmalıdır (kaptan’a ek olarak). Kıçtan kara bağlamalarda bir kişinin suya atlayıp kıçtan kara yapılacak halatı karada uygun bir yere bağlaması gerekir. Bunu yapacak kişinin deniz ayakkabısı olması ve maske/şnorkel kullanabilen bir kişi olması tercih edilmelidir (dikkat ettiyseniz yüzme konusuna hiç değinmedim :-) )
DENİZDE YAŞAM VE YELKENLİ YATÇILIK
T
ekneyle çok büyük bir özgürlük içinde seyahat etseniz de bu özgürlüğü diğer konuklarla yaşayabilmeniz için tekne içinde belli başlı kurallara uymanız gerekmektedir. Örneğin teknenin ev gibi temeli olmadığından her istediğiniz an ben çıkıp biraz dolaşayım, sıkıldım veya beni şuraya bırakır mısınız? diyemezsiniz. Topluca hareket etmek, topluca karar vermek ama kimsenin özgürlüğünü kısıtlamamak çok önemlidir. Bu nedenle tekneye binmeden değişmez kurallar tanımlamak bir kaptanın en önemli görevidir. Güvenlik Kuralların bir diğer önemi güvenliktir. Denizde güvenlikten birinci sorumlu teknenin kaptanıdır, ama herkesin bunu iyi anlaması ve kaptana yardımcı olması gerekir. Kaptana kesin itaat ise şarttır. Öncelikle kendi güvenliğiniz için kaptanın kurallarına uymalısınız. Eğer teknede birden fazla kaptan ehliyeti 24
olan kişi varsa, önceden aranızda kaptanı belirleyin veya gün aşırı kaptan değiştirerek sorumlulukları paylaştırabilirsiniz. Kaptan kim olursa olsun başta yapılan gezi planını mutlaka uygulamanız gerekir, bu konuda kesin kararların alınması çok önemlidir. Can yeleklerinin takılması gerektiği zamanlarda kesinlikle uygulayın. Maalesef Türkiye’de hala emniyet kemeri takmak istemeyen bunu kendilerini küçük düşüreceğini düşünen insanlar ve hatta şoförler mevcut. Tekneye binildiğinde herkes can yeleğini belirleyip kendine göre ayarını yapmalıdır. Güvenliğin hiçbir koşulda şakası olmaz. Yanaşma, ayrılma veya demirleme, birden fazla kişinin yardımına ihtiyaç duyulan zamanlardır. Bu aşamada kaptan dümende olur, yanaşma ve ayrılma da kıç ve baş halatları yöneten yardımcılara ihtiyaç duyulur. Kim neden sorumlu olacak, nasıl çalışmanız gerekiyor önceden belirlenip uyulması Nisan - 2017
Sürekli aynı kişinin bu işi yapması biraz yorucu olabilir, bu nedenle önceden bu konuda anlaşmak gerekebilir. Dümeni kontrol edebilecek başka biri de varsa dönüşümlü bu işler yapılabilir. Yemek yapmak genellikle işin çok kolay kısmıdır, çünkü herkes güzel yemek yapamaz ve zamanla kimin yemek yapacağı belirlenir. Yemek yapmayanlara da bulaşık kalır buna göre bir denge kurulmalıdır. Temizlik ise herkesin dikkat etmesi gereken bir konudur. Her gün bir çift temizlik sorumlusu belirlenebilir, sabahları mutfak ve tuvalet çöplerini toplayıp; yerleri, masayı, mutfak üzerini silebilirler, dağılmış eşyaları toplayabilir ve diğer kişilerin dağınık eşyalarını toplamasını sağlayabilirler. Bu işler dönüşümlü olacağından birkaç gün içinde herkes birbirini daha iyi anlar duruma gelir. Teknede ve denizde yaşam çok zevklidir ve özgürlüktür. Ama en önemlisi bunu yaparken kimsenin güvenliğini tehlikeye atmamak ve özgürlüğünün diğerlerinin özgürlüğüne gölge olmasına izin vermemektir. Bu makalede kısaca başınıza gelebileceklerden bahsettim, yola çıkmadan tavsiyem bu konuları önceden kararlaştırmanız ve kurala bağlamanızdır. İyi seyirler…
Yatçılık
Egitimleri ileri seviye yelkenli yatçılık 4 kişilik Tamamı tekne üzerinde uygulamalı eğitim ileri seviye yelken, yelken trimleri, balon yelken eğitimi ve trimi, denizcilik terimleri, denizde güvenlik eğitimleri 6 gün, günde 2 saat toplam 12+2 saatlik pratik eğitim ve 2 saatlik teorik eğitim olarak planlanmıştır. İletişim: 0(532) 494 6670 e-Posta: mithatcan@betabodrumyelken.com instagram: betasailingacademy Beta Sailing Academy
Y
aş almak senin kontrolünde değildir. Yaşlanmaksa senin kontrolündedir. Yaşına rağmen genç kalmaksa, her yeni günde güncellenmektir. Öyleyse güncellenmek, yaşlanmayı ortadan kaldırır.
*** Genç kalma halini sağlayacak kriterler neler olabilir? Güncellenme derken nasıl bir güncel halden sözetmekteyiz? Güncellenme durumu alt alta sıralarken, aşağıda yer alan soruları kendinize sorabilir ve gerçekten güncelleme içinde olup olmadığınızı tesbit edebilirsiniz. *** Kişisel keyifleri gözeterek konfor alanında olmaya devam etmek mi, kendi rahatını bozma pahasına kondüsyona devam etmek mi? Bahanelere, ertelemelere ve bunların hikayelerine sığınmak mı, bunların birini bünyende gördüğün anda oracıkta yok olmalarını sağlayacak tek şey olan harekete geçebilmek mi? 26
Geçmişin çöplerini kurcalamak mı, şimdinin mükemmelliğine kucak açmak mı?
Hep aynı rutini içeren ajanda mı, rutini kıran, alışkanlıkları terk eden devrimci bir tutum mu?
Dünkü koşullarla düşünmeyi sürdürmek mi, bugünün yeni olanaklarını, fırsatlarını yaratmak mı?
Hayatın karmaşasında yitip gitmek mi, karmaşanın getirdiklerini anlayıp çözmek mi?
Atalardan arta kalan ana baba işi fikirlere tutunmak mı, “benim” sandığım fikirleri kılı kırk yararak sorgulamak mı?
Kontrolünde olmayan durumlara bakıp stres yapmak mı, kendi hayatının sorumluluğunu eline almak mı?
Başkaları ne der diye düşünmek mi, eski köye yeni adet getirmek mi?
Başkalarının gözüyle kendine bakmak mı, gözül gözüyle kendini aşmak mı?
Keşkelerle yaşamaya devam etmek mi, hayallerini gerçekleştirmek için kendine destek vermek mi?
Öğrendiklerinle kör topal idare etmek mi, Martı Jonathan olup kendi semalarında uçmak mı?
Risk almaktan korkmak mı, hayallerini gerçekleştirmek için kalbin yolundan yürümek mi?
Yaş faktörünü düşünerek kendini kızağa çekmek mi, “Bu yaşta yapılamaz” denilen ne varsa çatır çatır yapmak mı?
Bağımlısı olduğun durumları çaresizce kabullenmek mi, bağımlı olduğun durumlardan özgürleşmeyi seçmek mi? Alıntılarla oluşturduğun bir not defteri mi, sana ait düşlerin içinden süzülen yeni heyecanlar mı? Nisan - 2017
*** Kendini güncellemek, vücudun bütün uzuvlarını ayak haline getirip her günü devrimci bir ruhla karşılamaktır!
Fotoğraflar:pexels.com
İsmail Barış Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü baris@etkininsan.com
Tarihi
nda
onu z e S z a Y
Rİ E L N Ü ALI G üz
S
TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Unlarını Bafra’dan, tereyağını
Trabzon’dan, kavurmalarını Rize’den, pastırmalarını Kayseri’den özel getirerek hazırladığı 18 çeşit eşsiz pidesi ile sizlere kaliteli hizmet vermeye devam ediyor.
Rezervasyon
0(232) 336 72 64 Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Mavişehir - İzmir
www.tarihibafrapidecisi.com
üm
n tatil gü
HAKAN AKKAYA DEFİLESİ MAVİBAHÇE’DE DÜZENLENDİ 28
Nisan - 2017
N
ewYork Fashion Week’teki defilesiyle Türkiye’yi başarıyla temsil eden ve büyük ses getiren Moda Tasarımcısı Hakan Akkaya, Amerika’dan sonra ilk defilesini İzmir’in yaşam merkezi MaviBahçe’de gerçekleştirdi. Moda Tasarımcısı Hakan Akkaya’nın Pret a Porter Abiye Koleksiyonu’nu Türkiye’de ilk defa MaviBahçe Kent Meydanı’nda kurulan podyumda sergilendi. Manken Vatan Şaşmaz’ın sunumuyla gerçekleşen defilede Çağla Şikel, Chloe Loughnan Ortaç ve Rönesans Ajans mankenleri podyuma çıktı. Mankenlerin taşıdığı kıyafetler İzmirli modaseverlerin beğenisini topladı. MaviBahçe AVM Müdürü Vedat Özeren, 9-17 Şubat tarihleri arasında NewYork’ta düzenlenen Moda Haftası’nın resmi takvimine giren ilk Türk Moda tasarımcısı olmanın haklı gururunu yaşayan Hakan Akkaya ve ekibini ağırlamaktan büyük mutluluk Nisan - 2017
duyduklarını söyledi. Özeren, “Bu organizasyonu yapmamız konusunda teşvikleri için Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’a, emekleri için ünlü koreograf Akif Örük, Rönesans Ajans, günlerdir bu gece için emek harcayan takım arkadaşlarıma ve her konuda bize maddi manevi desteklerini esirgemeyen yatırımcımız Sayın Selami Özel ve kızı Sayın Zeynep Akman’a en içten teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 29
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
Sabırla ve günlerce suladığı bitkinin minicik bir çiçek vermesi gibi…
BENCİL OLMA SANATI
S
anıyor musunuz ki çağlayan misalidir yüreği insanın… Zannediyor musunuz sürekli akar da akar… Hiç de değil… Gün gelir debisi azalır, kurur hatta… Saygı, sevgi, hoşgörü… Hepsi tükenebilen kavramlar aslında. Kabul edin, ya da etmeyin. Öyle bol keseden dağıtırız ki bu erdemleri. Bir bakarız, kendimize dahi verecek sevgimiz, saygımız, kendimize dahi gösterecek toleransımız kalmamış… Vurmuşuz dibe… *** Şarj edilebilen pillere benziyoruz hepimiz. Sürekli veriyoruz, sunuyoruz, aktarıyoruz. Ama adı üzerinde, “şarj edilebilen pil” Şarj edilmezse tükenir, biter. Sevgi, saygı ve hoşgörü de zaman zaman şarj edilmeyi gerektiriyor.
30
Yoksa tükeniyor. Seven sevildiğini, sayan saygı duyulduğunu görmek istiyor. Keza hoşgörü gösterebilen bir gün bu hoşgörüye ihtiyaç duyabiliyor… Ki, bu da öyle doğal ki… *** Bu demek değildir ki tüm hisler karşılıklı olmalıdır. İnsan karşılıksız da sever, insan karşılıksız da verir. Ama bir yere kadar. Bir gün iflas eder insanın ruhu… Birebir aynısını olmasa da, verdiğinin hiç olmazsa minik bir yansımasını ister karşıdan. Minik de olsa bir “teşekkür” bekler. Ya da, duyduğu saygının karşılığında bir nebze de olsa “adam yerine koyulmak” Attığı yüz adıma karşı atılmış bir adım bile yeter insanın ruhunu şarj etmeye. Nisan - 2017
*** Vermek, verebilmek bu dünyanın en güzel duygusu. “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey” diyen Sait Faik’e sonuna kadar katılıyorum. Ama gerçekten hak edeni… Ve hak ettiği oranda… Hak etmeyene sunduğumuz sevgi ve saygı kendimizi israf etmek aslında. Atina’da verdiğim bir konferansta bu tezimi dillendirdiğimde dinleyiciler arasında yer alan bir Yunanlı kadın söz almıştı. “Sürekli insanları sevmeyi öğütleyen suni motivasyonlardan bıktım. Dürüstlüğünüz için teşekkür ederim” demişti. O gün bugün usumda özel bir yeri vardır bu “Suni motivasyon” ifadesinin. Sevgiye, vermeye dair güzel sözler paylaşılır sürekli sosyal medyada. Çiçeği sev, böceği sev vs. vs. vs. Çoğuna güler geçerim. Çünkü bilirim ki o sözleri paylaşanlar dahi gereğini yerine getirmez o sözlerin. Ben, kendi yaklaşımımı Mevlana’nın bir sözünde buldum yıllar önce… “Verdiğin değerin karşılığını görmüyorsan, gördüğün değeri ver ki; herkes yerini bilsin” diyor Mevlana. Aynı Mevlana şöyle devam ediyor “Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme; ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin…”
İnsan sevgisinin gelmiş geçmiş en büyük ustasının bile bu sözleri etmiş olması ilginç değil mi? Benim anlatmaya çalıştığımı yüzyıllar önce çok güzel özetlemiş büyük düşünür… *** Geçmişinde intihar girişimi olduğunu bildiğim bir dostum vardı. Kaldı ki, dostumu çok iyi tanırdım. Son derece verici, fedakâr, insanları mutlu ettikçe mutlu olabilen birisiydi. Asla ihtimal vermezdim böyle bir delilik yapabileceğine. Bir gün sohbet ederken, konu döndü dolaştı, zamanında yaptığı çılgınlığa geldi. “Öyle yoruldum ki yediğim kazıklardan, kendimi sevecek enerjim kalmamıştı” dedi. Bir psikologdan destek almış. Görüştüğü psikoloğun önerisini aktardı. “Sevgisiz yaşamazsınız” demiş gittiği psikolog, “İlle de insanları sevmek zorunda değilsiniz. Bir köpek alın ve o köpeğe aktarın sevginizi. Sevmeden yaşayamaz insan.” “Sevmeden yaşayamaz insan.” Ne kadar doğru bir saptama… Psikoloğunun dediğini yapmış dostum. O köpek sarmış yüreğindeki yaraları. O köpekle yeniden keşfetmiş sevmenin ve ver(ebil)menin önemini. *** Günümüzün maddi ve etik değerleri öyle farklılaştı ki… Bazen düşünüyorum, sevginin önemine vurgu yapan filozoflar
bugün yaşamış olsalardı yine aynı sözleri söyleyebilirler miydi? “Devir değişti” deriz ya hani. Devir hakikatten çok ama çok değişti. Değişen değerler yapısı da kendi kurallarını yarattı. “Borç yiğidin kamçısı” demiş eskiler. Günümüzde borç alanın değil, verenin sırtına inan bir kırbaç oldu. Artık borç verdiğinizde borcunuz size geri ödenene kadar ölüp ölüp diriliyorsunuz. Çoğu zaman da dönmüyor zaten, üzerine bir bardak su içiyorsunuz. Birisinin haksızlığa uğradığı durumlarda insanlar “Aman şahit yazmasınlar” deyip sırtını döner hale geldi. Güvensizlik öyle bir salgın halini almış ki hiçbir senede sepete imza atmama kararı kişisel anayasalarımızın ilk maddeleri arasına girmiş. İşsizlik öyle bir noktaya ulaşmış ki, herkes en yakın dostundan bile huylu, “yerime göz koyar mı” diye… “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” öğretisiyle yetişmiş kuşakların yeni temsilcilerinin artık bırakın aç mı tok mu olduğunu; komşusunun kim olduğunu bile bilmediği bir dönem yaşıyoruz. Öyle kanıksamışız ki bu durumu, hiç ummadığınız bir anda birisinden bir yardım gördüğümüzde farkında bile olmadan “insanlık ölmemiş be” cümlesi dökülüyor dudaklarımızdan… Şaşırıyoruz birisi bizim için bir iyilik yaptığında… “İnsanlık ölmemiş be” itirafı günümüzün değerler erozyonun en güzel itirafıdır. *** Şu durumda tıpkı pili bitmeye yüz tutan bir akıllı telefonun şarjını korumaya alması gibi, insanların da kendilerini koruyabilmesi gerekiyor. Günümüzün geçerli kuralı bu. Eğer sevgimizi, özverimizi, saygımızı koruyabilmek istiyorsak; biraz bencil olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Bencil kelimesi soğuk, itici gelebilir ilk anda. Ama “ben” demeden “biz” diyebilmemiz mümkün mü? Kendimizi sevmeden başkalarını sevmemiz olası mı? Nisan - 2017
Kişi kendisine saygı duymuyorsa başkasına saygı duyabilir mi? İnsan kendisine dahi bir şey veremiyorsa, başkalarına bir şey verebilir mi? Bu gerçekle yüzleşme cesaretini gösteremeyiz nedense. Zira bencil olmak her zaman tukaka, verici olmak yükselen değer kabul edilmiştir sosyal yaşamda. “İnsanın en büyük yanlışı karşısındaki insana gereğinden fazla değer vermesi değil, kendisine daha az değer vermesidir” der Che Quevera… Ne kadar doğru bir tespit değil mi? Tıpkı Mevlana’nın “ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da… Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma” sözünde olduğu gibi… “Yemedim, yedirdim…” “İçmedim, içirdim…” “Saçımı süpürge ettim…” Bunlar hep yaşanmamışlığın itirafıdır aslında. Yaşanmamışlıklar bir gün er ya da geç “pişmanlık” ya da “içte kalan ukde” olarak çıkar karşımıza. Keşke yedirirken biraz da yemeyi; içirirken de biraz içmeyi akıl edebilsek. *** Bencil ve egoist arasındaki farka benzer fedakâr ve enayi kelimelerinin arasındaki fark. Egoistliğe dönüşmemiş bir bencillik kişiye kendisini koruma şansı tanır… Keza enayilik halini almamış bir özveri de insani değerleri ayakta tutar. “Mutlu olmayan, mutlu edemez” Kuraldır bu… Mutsuz eş, mutsuz aileler yaratır. Mutsuz patron mutsuz çalışanlar, mutsuz öğretmen mutsuz öğrenciler.... Yeni mutluluk kavramının özünde kişinin kendi mutluluğu vardır. Hiç insan kendinde olmayan bir şeyi verebilir mi? İşte bu yüzden israf etmemeli insan bu en değerli duygularını… Sevgimizi, saygımızı, hoşgörümüzü hak eden o kadar çok insan var ki çevremizde. “Hep bana, rabbena” diyenlerden koruyalım, israf etmeyelim kendimizi…
31
özel röportaj
M
oğollar’ın Paris’te kimsenin yanına bile yaklaşamadığı ödülleri almasını, dünyanın tanıdığı bir grup olmasını, Anadolu Rock - Anadolu Pop’un ilk temsilcileri oluşunu, 50. yıllarını kutladıklarını... Hepsini bir kenara bırakın; Size çok daha önemli bir şeyden bahsedeceğim. Aslında Moğollar insan olabilmenin vücut bulmuş halini bize anlatıyor ve yaşatıyor... Müziklerinin sözlerinde, notalarında, yaşadığımız toprakların kültürünü yansıtmasında, hepimizin hayatını etkileyen toplumsal konuların ele alınışında hep bu gerçek var... Bir insan ürettikçe, adaletli, saygılı ve sevgi dolu oldukça, haklı ve haksızın ne demek olduğunu bildikçe insan olarak kalabilir. Saygıyı hem işine, hem de etrafına verebilirse huzur bulabilir. 32
Biz Moğollar’ı canlı dinlerken bunu iliklerimize kadar hissettik. İnsanların iletişim çabalarına kibar ve saygı dolu yaklaşımları, onlara olan hayranlığımızı kat kat arttırdı. Televizyonlarda gördüğümüz, bize alıştırılmaya çalışılan çarpık karakterlerin yanlış olduğunu çok daha iyi anlıyorsunuz onlarla karşılaşınca... 1967 yılında beş genç müzisyenin çalıştıkları gruplarda yaptıkları müziğin kendi yapmak istedikleri müzik olmadığını düşünmeleriyle efsane grup Moğollar’ın temelleri atıldı. Bu beş arkadaş kendileri bir müzik grubu kurmaya karar verdiler ve folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olmasından yola çıkarak; çok sesli bir ruha sahip halk müziğimizin, ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle Nisan - 2017
kişilik kazanmasını ispatlamak istedikleri müzik tarzı hayat buldu... Birçok sinema filminin müziklerine imza atan Cahit Berkay, Moğollar’ın duruşunun mimarlarından, Türk Rock müziğinin en iyi bas gitarı ustalarından Taner Öngür, besteci ve aranjör, Moğollar’ın klavyecisi Serhat Ersöz, Cem Karaca’nın bizlere mirası, Moğollar’ın vokalisti Emrah Karaca, yeteneği doğduğu şehre sığmayan baterist Kemal Küçükbakkal; Moğolların 50. yılında bizlere bu heyecanı yaşatmaya devam ediyorlar. Moğollar; Pink Floyd ve Jimi Hendrix’in layık görüldüğü Academie Charles Cros büyük plak ödülünün sahibi tek Türk Müzik Grubu... Anadolu’dan beslenen, ritmik çeşitlilik ve argonomik kurgularla bizi dünyaya dinletiyor... Şimdi de yeni bir albüm hazırlığı içindeler... Nice yıllara.
www.mavisehirdergisi.com
Cahit Bey öncelikle Mavişehir’e hoş geldiniz, Moğollar yarım asırdır bizimle, Moğollar olarak bu yıla özel planlarınız var mı? Hoş bulduk, evet bu sene Moğollar’ın 50. yılı oluyor. 50. yıl şerefine bir albüm gelecek, genç rockçılar bizim parçaları yorumlayacaklar. Biz de bir tane sıfır albüm yapacağız. Yeni albümümüzü Eylül 2017’de duyurmayı planlıyoruz. hem 50. yıl oluşu, hem de yeni bir albüm hazırlıkları bizi fazlasıyla heyecanlandırıyor. Yeni albümle beraber birsürü konser ve turne de planlıyoruz... Her şey çok güzel olacak. Kutlamaları herkesin görmesini istiyoruz.
ordan öğrenmek falan gibi... Evet öğrenmenin ne yaşı ne de zamanı var ama benim bahsettiğim şey yaptığın işle alakalı... Müzikse eğer mesleğin, bilginin deposu olman gerekir ve şarkı sözü veya başka sanat dallarında bir yenilik yapılacaksa, gerçek anlamda bir eser oluşturulacaksa mutlaka bir birikimin olması gerekir. Kendi kültürünü çok iyi tanıman gerekiyor. Ayrıca diğer yabancı kültürler hakkında da bilgi sahibi olup onlardan da beslenmek gerekiyor.
Paris’te aldığınız ödüller, Cem Karaca ve Barış Manço ile çalışmalarınız... Müziğe kattığınız birçok şeyden sektörde olan aksaklıkları da görüyorsunuz. Acaba neden yeni parçalarda eskisi kadar iyi sözler yazılmıyor? Toplum gittikçe aptallaştırılıyor. Gençlerin şarkı sözü yazımında çok birikimleri olduğunu sanmıyorum. Sezen Aksu gibi sanatçıları ayrı tutuyorum. Bu da şundan kaynaklı; geldiğimiz şu dijital dönemde, bilgiyi depolamak yerine bilgiye ihtiyaç duyulduğu zaman ulaşmak gibi bir refleks var, cep telefonunu açıp
Uzun lafın kısası her zaman söylediğim şey şu; beslenme çantanı doğru hazırlayacaksın. Doğru hazırlanmadığı takdirde işte ortaya çıkan sonuçlar kendini belli ediyor. Geçenlerde biri söylemişti “sizin eski şarkılarınızla aşık oluyoruz, ayrılınca yine sizin eski şarkılarınızla ağlıyoruz” böyle güzel bir tarif yapmıştı. :) Pop müzik mutlaka olmalı müziğin her dalı olmalı ama kalite ve birikim çok önemli. Moğollar’ın ilk kuruluş aşamasında iki ayrı grupta çalan genç sanatçılardık. Silüet’lerde çalıyordu iki kişi, biz de Engin Yörükoğlu ve ben (Cahit Berkay) Selçuk Alagöz orkestrasında çalıyorduk. Ondan sonra o dönemde müzikte bir değişim başlamıştı. Rock formatı yeni yeni duyulmaya başlamıştı. O zaman rock denmiyordu tabi, rock diye bir kelime yoktu. Bizi o tarz heyecanlandırıyor ve ilgimizi çekiyordu. Yabancı grupları dinliyor soundlar hoşumuza gitmeye başlıyordu. Animals grubunun klibi oynamıştı Beyoğlu’nda bir sinemada filmden önce... Oradaki org solosu hiç duyulmuş birşey değildi. O ara tanıştık... Bir grup kurmaya karar verdik. Sonra isim aramaya başladık. Sultanahmet’te Hollandalı genç bir
Nisan - 2017
33
müzik yazarı Moğollar ismini tavsiye etti. O zamanlar gaddar, haşin isimler modaydı :) biz de tamam dedik ismimiz Moğollar olsun. İlerisini göremedik ama bu ismi koyarken. Mesela bizim Moğollar olarak şuan kalkıp da Japonya’da konser verme şansımız yok :) Belki düşünmüşsünüzdür şimdi değiştirmeye karar verseniz grubun ismini ne koyardınız? Vallaha inan onu hiç düşünmedik. Moğollar ismi o kadar işlemiş ki bize, hiç öyle bir ihtiyacımız olmadı. Ayrıca bu isimle güzel bir kariyerimiz var. 34
Cem Karaca ve Barış Manço ile tanışma hikayeniz nasıl oldu? Tam hatırlayamıyorum ama Taksim’de Beyoğlu’nda ortak gittiğimiz cafeler vardı. Oralarda tanıştık muhtemelen. Zaten o dönem piyasada herkes birbirini tanıyordu ve merak ediyordu. Mesela ben gidip diğer sanatçıların plaklarını alırdım, aynı yerlere giderdik, bu zamanki gibi çeşitlilik ve tüketime yönelik bir durum yoktu. Her şeye değer verilirdi, saygı gösterilirdi ve bu da insanların kendini geliştirmesine, bir şeyler paylaşabilmesine olanak sağlardı. Nisan - 2017
O dönemlerde saygı daha fazla vardı öyle değil mi? Evet. Rekabet vardı elbette ama kimse kimseye çelme takmaya çalışmazdı. En iyisini ben yapmalıyım düşüncesi bir kamçıdır, bu düşünce olması gerekir ama hiçbir zaman gidip onun gitarının fişini çekeyim gitarını bozayım gibi bir düşünce yoktu :)
www.mavisehirdergisi.com
Siz her zaman had bilmenin çok önemli olduğunu savunursunuz. Ve ben haddimi biliyorum, bu yüzden de çevremde sevilip sayılıyorum demiştiniz. Evet ama had derken sinemada müziğin haddini bilmesi gerekir demiştim. Müziğin sahnenin çok önüne geçmesi anlamında, orda söyledim. Mütevazilikle ilgili sevgi ile ilgili kibirli olmamakla ilgilidir. Söylediğim şeyler bununla ilgiliydi. Ben Cahit Berkay’ım diye hiçbir zaman kasılmam. Birkaç terslediğim insan olmuştur ama o
insanlar mutlaka haddini aştığı için yapmışımdır bunu. Moğollar’ın en önemli değeri nedir? Duruşlarıdır. Bir çizgimiz var ve o çizgiyi hiç bozmadık. Aynı yolda da devam ediyoruz. Yanılmıyorsam Moğolları’n en önemli çıkış noktaları; barış, sevgi ve saygı. Evet çok doğru. Ve yaptığımız şarkılardaki samimiyet. Önce biz o müziği kendimize yakıştırıyoruz
Biz genlerimize işlenmiş enstrümanları ve sesleri kullanıyoruz, bizi biz yapan en önemli özelliğimiz bu. Bu tarzımızı yeni albümümüzde vokalle de zenginleştirince ortaya güzel eserler çıkacak.
Nisan - 2017
35
ve ondan sonra dinleyicinin beğenisine sunuyoruz. Önce kendi süzgecimizden geçiriyoruz. Siz zaten kendi kültürümüzden beslenen parçalar yapıyorsunuz ve bunun çok doğru olduğunu düşünüyorsunuz. Emrah Karaca gruba dahil olmadan önce bir vokalist sıkıntımız vardı. Ben şarkı söylüyorum ama bunu sürekli yapacak bir vokaliste ihtiyacımız vardı. Emrah gerçekten kendini çok iyi yetiştirdi. Yeni hazırladığımız albümümüzde Emrah’ın vokal anlamda güçlü parçaları gelecek. Biz genlerimize işlenmiş enstrümanları ve sesleri kullanıyoruz, bizi biz yapan en önemli özelliğimiz bu. Bu tarzımızı yeni albümümüzde vokalle de zenginleştirince ortaya güzel eserler çıkacak. Yeni albümü Eylül 2017 tarihinde piyasaya çıkarmayı düşünüyorsunuz. Albümün ismi belli mi? Hayır henüz isim belli değil. Ama bir 50 lafı geçer içinde mutlaka :) 1967’nin Aralık ayında Fitaş Sineması’nda konser vermişiz. 36
Fitaş sineması konserinden önce altın mikrofon yarışmalarında da çalışmalarımız oldu. Bu bütün geçmişin güzelliklerini barındıran bir albüm yolda. İzmir için düşüncelerinizi de öğrenmek isteriz. Mavişehir’e ilk defa geliyoruz. İstanbul’daki AVM’ler çok kasvetli Mavi Bahçe AVM, burası bir değişik geldi bize. Ferah ve büyüleyici bir atmosferi var. Eskiden izmir’e daha sık gelirdik ama son senelerde azaldı. İzmir gerçekten yaşanılacak bir şehir. İnsanı da öyle coğrafyası da öyle. Hep şöyle geçirirdim aklımdan, emekli olursak ev eşyasını kamyona doldurup İzmir’e yerleşirim diyordum. Buraya gelince Nisan - 2017
daha bir mutlu oluyoruz seviniyoruz. Bir yazar demiş ya Ankara’nın en çok nesi güzeldir sorusuna; Ankara’nın en çok istanbul’a dönüşü güzeldir diye. İzmir’e gelişte güzel dönüş keşke kalsak dedirtiyor. Sizlerle röportaj yapmak bizim için büyük bir mutluluk ve unutulmaz bir tecrübe oldu. Çok teşekkür ederiz. Biz de Mavişehir Dergisi’ne teşekkür ederiz. Yaptığınız güzel işlerde her zaman başarı ile ilerlemenizi dileriz. Okurlarınıza saygı ve selamlar...
Röportaj ve Fotoğraflar: Mavişehir Dergisi Aras Attila
MAKROYAPI
İç Mimari Tasarım ve Uygulama
Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Fabrika: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 yılından bu yana sürdürdüğü ve büyük ilgi gören İzmir kent turlarının “Bahar Etabı”, 31 Mart 2017 tarihinden itibaren başladı. 10 Haziran’a kadar cuma ve cumartesi günleri düzenlenecek ücretsiz kent turlarına katılmak isteyenler, Büyükşehir Belediyesi web sitesi (www.izmir.bel.tr) üzerinden online rezervasyon yaptırabilecek.
38
Nisan - 2017
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirliler’in yaşadıkları şehri daha iyi tanıması, tarihi ve doğal zenginliklerini görmesi için düzenlediği “ücretsiz kent turları”na yeniden başlıyor. 2015 yılından bugüne kadar yaklaşık 3 bin İzmirlinin katıldığı, tarihi ve turistik ören yerlerine günübirlik gezilerini kapsayan program “Homeros Vadisi”, “İzmir Doğal Yaşam Parkı-Kuş Cenneti” ve “İzmir Tarih Turu” olmak üzere üç farklı etapta yapılıyor. Kent turları, profesyonel turist rehberleri eşliğinde gerçekleştiriliyor. 31 Mart’tan itibaren cuma ve cumartesi günleri ücretsiz olarak düzenlenecek turlara katılım rezervasyonla gerçekleşecek. Arzu edenler, rezervasyon için http://www. izmir.bel.tr/TurOtobusuKayit/891/ tr’den ya da 293 14 84 numaralı telefonları arayabilecek. İzmir Kent Tur’unun ilk dönemi 10 Haziran’da sona erecek.
Turlar, Konak Meydanı’ndaki İzmir Büyükşehir Belediyesi önünden saat 09.00’da başlıyor. Yarım gün sürecek turlar yine aynı noktada sona eriyor. “İzmir Tarih Turu” gezi programı kapsamında Kadifekale, Antik Tiyatro, Aziz Vukolos Kilisesi, Emniyet Oteli (Mola), Hatuniye Meydanı ve Dönertaş Sebili, Emir Sultan Türbesi, Tasarım Atölyesi, Agora, Kemeraltı – Havra Sokağı geziliyor. Program, Kemeraltı’ndaki Kızlarağası Hanı turu ile son buluyor. “İzmir Kuş Cenneti ve Doğal Yaşam Parkı Turu” kapsamında, İzmir Kuş Cenneti’nde bölge hakkında görüntülü sunumlar eşliğinde bilgilendirme yapılıyor. Otobüs ile dolaşılarak alan tanıtılıyor. İsteyenler Homa Dalyanı’nda yürüyüş yapabiliyor. Daha sonra Kuş Cenneti’nden Sasalı’daki İzmir Doğal Yaşam Parkı’na hareket ediliyor. “Homeros Vadisi Turu” kapsamında ise Bornova Kayadibi Köyü’ne gidilerek Homeros Vadisi’nde keyifli doğa yürüyüşleri gerçekleştiriliyor.
Nisan - 2017
39
ayarlaması (okul vs.) ve “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği” olarak bizden yardım istenmesidir. Türkiye’nin hangi şehir veya ilçesinde olursanız olun, lütfen “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’nin (www.hiasd.org) ofis numarasını arayıp (Telefon: 0 232 464 38 20) bilgi alalım. Prof. Dr. Gürkan ERSOY Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği” Genel Sekreteri
BİSİKLET KAZALARI VE BİSİKLET KAZALARINDA İLK YARDIM
M
avişehir Dergisi’nin değerli okuyucuları, dergimizin bu sayısında sizlerle yine yeni, güncel iki konuya göz atacağız. Önce kısaca “Acil Komşum” projesi, sonra bisiklet. Yani, bisikletin ruh ve beden sağlığımız üzerine faydaları, kazaları ve olabilecek bisiklet kazaları ve yaralanmalarında ilk yardım uygulamaları. Yaptığım araştırmada, bisiklet kazaları ve bisiklet kazalarında ilk yardım uygulamaları ile ilgili Türkçe kaynağa rastlamadım, mutlaka vardır ama belki ben ulaşamadım. Bu makalemizde değişiklik olarak, çok değerli arkadaşım, sevgili meslektaşım, Prof. Dr. Sedat Yanturalı ile birlikte yazımızı kaleme aldık. Önce, “Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’nin, yeni projesinden (Acil Komşum) bahsetmek istiyorum. Bu, toplumun afetler ve afet durumunda yapılabilecek ilk yardım bilgilerini arttırmaya yönelik bir eğitim projesidir. Özetle, konu, mahalle muhtarımız ile görüşerek, çevredeki her apartman ve siteden 1-2 kişi olacak şekilde, ilk yardıma meraklı kişileri bulması, bir eğitim salonu 40
Yazımızda bisiklet sporunun yani pedallamanın sağlığımız ve çevre üzerine olan faydalarını, etkilerini, bisiklet kullanmanın riskli taraflarını ve neden bisiklet kullanalım, neden günlük yaşamımıza sokalım, gibi başlıkları konuşacağız. Bu arada “pedallama” terimi bir çoğumuza yabancı gelebilir. Bu terim “bisiklete binmek” anlamındadır. Bisiklete rutin binenlerin çok kullandığı resmen jargon haline gelmiş bir kelimedir. Arkasından bisiklet kullanırken oluşabilecek kazalardan bahsedip, böyle bir kaza ve yaralanma durumunda ilk yardım amacı ile ne yapalı mı konuşup, bir başka yazımızda tekrar buluşmak üzere yazımızı özetleyerek sonlandıracağız. Bisiklet kullanmanın yani pedallamanın ne kadar sağlıklı bir spor veya alışkanlık olduğunu söylememize gerek yok. Her yaş ve cinsten kişinin, yani hepimizin yapabileceği bir spordur. Sabah işimize bisiklet ile gidebilir, çalıştığımız kurumda bisiklet parkı yapılması için yöneticilerde farkındalık yaratabilir veya sosyal medyadaki gruplara katılarak bisiklet bilincini arttırabiliriz. Bisiklete binmenin beden ve ruh sağlığı üzerine etkileri Bisiklete binmenin sağlık üzerine olan olumlu etkileri birçok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir. Kalp damar hastalıkları dünyadaki en önemli ölüm nedenidir. Kalp damar sağılığı yönünden en ciddi risk “Fiziksel Hareketsizliktir”. Amerikan kalp derneği haftada en az üç veya dört gün, 45 dakika civarında yapılan egzersizi rutin olarak önermektedir. Fiziksel aktivitenin özellikle kalp damar sağlığı üzerine olan olumlu etkileri çok net ortaya konmuştur. Bisiklete binmek en keyifli fiziksel aktivitelerden birisidir. Bu aktivitenin Nisan - 2017
koroner kalp hastalığı üzerine olan olumlu etkileri çok belirgindir. Özellikle yüksek kan basıncını düşürmede etkilidir. Fiziksel aktivite iyi kolesterol diye bilinen HDL yi arttırır ve kötü kolesterol diye bilinen LDL yi düşürür. Egzersiz ile kalori harcanmasını arttırıp, tip 2 diyabet gelişimini önler. Ayrıca tip 2 diyabetli kişilerde günlük insülin gereksinimini azaltır. Yüksek kan basıncı ve kan yağları üzerine olan olumlu etki ve Tip 2 diyabet önleyici etki kalp damar sağlığı üzerine olan yararlı etkinin temellerini oluşturur. Obez ve aşırı kilolu olanlarda diyete egzersizin eklenmesi kilo vermeyi kolaylaştırır ve verilmiş olan kilonun kontrolünü sağlamada yardımcıdır. Bisiklete binmek kas kitlesinin artmasına ve olan kas kitle miktarının korumasına da yardımcıdır. Bu da daha güçlü ve sağlıklı bir vücut yapısı anlamına gelir. Kas kitlesinin artması, koordinasyon yeteneğinin artması, denge sağlayabilme gibi fiziksel özelliklerin artması ayrıca yaşlılarda düşmeleri azaltabilir gibi görünmektedir. Yapılan son yayınlarda şişmanlığın birçok kanser riskini arttırdığı gösterilmiştir. Bu nedenle bisiklet kilo kontrolünü sağlayıp bu konuda faydalı olabilir. Ayrıca aşırı kilo nedeniyle diğer spor dallarında zorlanan kişiler kolaylıkla bisiklete binebilirler. Çünkü kişinin kilosu sele ile direk tekerleklere aktırılmaktadır. Bu nedenle kilo nedeni ile dizlere binen aşırı yük büyük oranda azalmaktadır. Bisiklet binmek mutluluk hormonu diye bilinen endorfin salgılanmasını arttırıp kişinin kendisini daha iyi hissetmesine neden olur. Bisiklete binmenin depresyondan koruyucu etkisi bilinmektedir. Kişinin kendisine olan saygıyı ve kendine güveni arttırır. Aynı zamanda grup şeklinde binişler bir sosyalleşme etkinliğidir. Aktif kişiler aktif olmayanlara göre daha az sıkıntı hissi ve duygusal stress tariflerler ve uykuları daha iyidir. Peki, bisiklette ne gibi tehlikeler var? Bisikletin en riskli taraflarından bir tanesi, motosiklet ve traktör de olduğu gibi etrafında korumasının
www.mavisehirdergisi.com
olmayışıdır. Yani bindiğimiz arabada çarpıştığımız, devrildiğimiz, takla attığımız zaman etrafımızda arabaya ait kafes bizi korumaktadır ama bisikletle olan kaza ve yaralanmalar kontrolsüz ve beklenmedik anlarda olmakta, bu da düşerken kendimizi kontrol edemediğimiz için bazen ciddi kaza ve yaralanmalara yol açabilmektedir. Bisiklette, başımızın üstünde veya yan taraflarımızda, direksiyonda bizleri koruyabilecek olan hava yastıkları, çarpışma anında arabalarda olduğu gibi gücü emen tamponlar, emniyet kemeri ve belki en önemlisi, maalesef bazı sürücülerimizde, bisikletli sürücülere karşı yeterince saygımız yok. İşte bu nedenlerle bisiklet kullanmak harika ama bazen de riskli bir spordur. Tabii unutmayalım ki her şeyin güçlüğü ve riski vardır. Eğer riskleri bilir ve kurallara uyarsak, yaralanmadan ve aksine sağlığımızı geliştirerek hayatımıza devam ederiz. Olabilecek bisiklet yaralanmaları Tüm bisikletlilerin sevdiği bir söz vardır. “Bisikletliler ikiye ayrılır; Bisikletten düşmüş olanlar bisikletten düşecek olanlar”. O yüzden ne yapalım? Bisiklete binmeyelim mi? Hayır. Bisiklete uygun şartlarda ve uzun zamanlarda mutlaka binelim. Ama binmeden önce tedbirimizi alalım, kurallara uyalım ve bisikletten faydalanalım. Bisiklet kullanırken olabilecek kaza ve yaralanmalar ile bu durumlarda uygulanabilecek ilk yardım uygulamaları ana başlıklar halinde şöyledir; • Çevresel şartlara bağlı aciller ve yaralanmalar Güneş yanığı: Sıcak havalarda ve özellikle yaz aylarında yine özellikle saat 11:00 ile 16:00 saatleri arasında yani güneş ışıklarının daha direkt üstümüze geldiği zamanlarda yine özellikle uzun süreli bisiklet pedallayacak olursak o zaman cildimizde birinci ve ikinci derece güneş yanıkları oluşabilir. Birinci derece yanıkların en büyük özelliği gergin, kızarık, sıcak, cilt, ağrı, ikinci derecenin ise bu özelliklere ilaveten ciltte su kabarcıklarının oluşmasıdır.
Böyle bir durumda yapılabilecek en güzel şey korunmaktır. Yani bahsettiğimiz zaman dilimlerinde mümkün olduğunca pedallamamak, dolayısıyla da yanmamaktır. Her şeye rağmen eğer yanık olursa o zamanda hiçbir şey (merhem bal, reçel, yoğurt vs.) kullanmadan yanık üzerine temiz, ıslak tülbent örtmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeliyiz. Gözde polen alerjisi: Özellikle bahar aylarında, çiçek tozları vücudumuzda ve gözlerimizde alerji yapabilir. Gözlerde yanma, kızarıklık, yaşarma, sık sık açıp kapatma isteği, bulanık görme, sulanma, batma hali vardır. Ciltte ise kızarıklık, kaşıntı, bazen çok ciddi tablolara kadar ilerleyen alerji tabloları ortaya çıkabilmektedir. Polen alerjisinde en iyi tedavi korunmadır. O yüzden pedallarken gözlük takarak bunu engelleyebiliriz. Her şeye rağmen yine oluştuysa yapabileceğimiz en güzel şey bol su (akarsu veya mataramızdaki su) ile gözlerimizi yıkamak ve uygun zamanda en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmektir. Sıcak çarpması ve sıcak krampları: Sıcak havalarda, özellikle öğle saatlerinde, bisiklet binersek, güneş ışıklarının direkt etkisi sonucu vücudumuzda cilt yanıkları ve vücudumuzun susuz kalması sonucu sıcak ve/veya egzersiz krampları ortaya çıkabilmektedir. Olayın esas nedeni, sıcak hava nedeni ile vücudumuzun susuz ve tuzsuz kalmasıdır. Özetle, çok sıcak havalarda, direkt güneş altında nasıl denize girmeyi önermiyorsak, bisiklet te kullanmamayı öneriyoruz. Yaz aylarında bisiklet binmek için, serin saatleri tercih etmemiz, güneş gözlüğü kullanıp, bol sıvı/su almamız ve güneş yağı/kremi sürmemiz uygun olacaktır. Eğer sıcak günlerde, uzun süre bisiklet kullanacak olursak, bol sıvı (su, ayran, meyve suyu, çorba vs.) ve aldığımız tuz miktarını da artırmamız gerekir (eğer doktorumuz tarafından yasaklanmadıysa).
Nisan - 2017
Böcek, arı/akrep sokması, yılan ısırmaları: Kırsal bölgelerde, açık havada bisiklet binerken bu sorunlar ortaya çıkabilir. Olabilecek belirtiler, hepsinde de ortak ve benzer olarak ciltte yanma, kızarıklık, ağrı, terleme, döküntü görülebilir. Eğer arı soktuysa, iğneyi görüyorsak çıkartalım. Bunun dışında, akrep sokması, yılan, böcek ısırması gibi durumlarda ise o bölgeyi, sabunlu su ile yıkayalım ve tabii sonrasında en uygun ve yakın acil servise gidelim. •Travmatik (düşmeye bağlı) yaralanmalar: Kemik kırıkları, eklem çıkık ve yaralanmaları (köprücük kemiği, kaburga vs): En ağrılı ve tehlikeli veya hastayı en zora sokan yaralanmalardandır. İlk yardım anlamında, yapacağımız şeyler kısıtlıdır. Önce düşen kişiye güven vermemiz, sakin olmasını sağlamamız, kırık veya çıkık olduğunu düşündüğümüz bölgeyi sabitlememiz gerekir. Bu şekilde kişiyi hastaneye götürmemiz gerekir. Kazazedenin ağrısı olsa bile kişiye ağrı kesici vermemeliyiz çünkü ilk yardım uygulamalarında ağrı kesici, antibiyotik gibi ilaç uygulaması, serum uygulaması yoktur. Şöyle ki, mesela düşen kişi de, köprücük kemiğinde kırık olduğu için ağrı kesici vermek, O yaralı da aynı zamanda karın veya göğüs boşluğu içinde var olabilecek bir yaralanmayı gizleyecektir. O yüzden ilaç uygulamasını acil servisteki hekimlere bırakmalıyız. Yazının devamı için; www.mavisehirdergisi.com
Prof. Dr. Sedat YANTURALI Dokuz Eylül Hastanesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Öğretim Üyesi e mail: sedat.yanturali@deu.edu.tr
41
SANAT
ALPER FIRATLI’DAN KIŞIN EN NAİF ŞARKISI “Tutmayın Beni” ve “O Malum Meyve” adlı single çalışmasıyla ve farklı video klipleriyle dikkatleri üzerine çeken Alper Fıratlı, yeni single çalışması “İçimdeki Kış”ı çıkardı!
R
unLtd yapımcılığında tüm dijital platformlarda satışa sunulan single için Ümit Kuzer prodüktörlüğünde çalışıldı. Söz ve müziği sanatçının kendisine ait olan “İçimdeki Kış”, baharı karşıladığımız günlerde kışa en naif veda şarkısı oldu. Sosyal medyada ilgi odağı olan kapak fotoğrafı çizimiyse yine sanatçının kendisine ait. Gökkuşağının her rengine özel yazdığı şarkıları dinleyiciyle buluşturmaya devam eden Alper Fıratlı “İçimdeki Kış” için eflatun rengini kullanıyor.
42
“Eflatun şarkı” için Londra’da özel klip Daha önce yüzde yüz el yapımı olma özelliği taşıyan gölge oyunu konseptli “Tutmayın Beni” ve kırmızıyla ilgili klişeleri tiye aldığı “O Malum Meyve” video klipleriyle de konuşulan Alper Fıratlı, Eflatun Şarkı “İçimdeki Kış” için Londra’da klip çekti. Deniz Topluoğlu yönetmenliğinde, çekimleri üç gün süren video klip için İngiltere’nin turistik yerlerinin yanı sıra yerel halkın en sevdiği mekanlardan özel görüntüler kullanıldı. Alper Fıratlı’nın Londra’nın
Nisan - 2017
en güzel sokaklarında dolaştığı klipte eşi Ekin Tüzün Fıratlı da rol alıyor. “Şarkının atmosferinin en güzel verileceği yer olarak Londra’nın soğuk kış günlerindeki sokaklarını düşündük.” diyen Fıratlı, klipteki hikayenin sonunu da izleyiciye bırakıyor.
İzmir’in kalbi
KABİN EKİBİ
EGE PARK’ta atıyor
ALIŞVERİŞ
Dolce&Gabbana
Çok renkli boncuk detaylı, muz tasarımlı minaudiere tipi el çantası bu sezon Zara’nın en dikkat çeken ürünleri arasında.
Çiçek desenli elbise ve ayakkabılarınızı gösterişli ve parlak taşlı takılarla tamamlayabilirsiniz.
Miu Miu İlkbahar-Yaz 2017 moda şovunun ilham kaynağı olan retro unsurları, taze ve modern ayrıntılarla harmanlıyor. 44
Küpeler MaxMara
Koyu zemin üzerine büyük çiçekler ve tropikal desenlerin kullanıldığı empirme elbiseler 2017 bahar sezonunun en sık rastlanan ürünleri arasında yer alıyor. Gözlük ve ayakkabılarda da kullanılan çiçek figürleri ön planda...
ALIŞVERİŞ
Güneş gözlüğü Louis Vuitton Küpeler Mango
Küpeler İpekyol
Üzeri çiçek desenli topuklu ve platformlu bu ayakkabı için 70’li yıllardan ilham alınmış. Roberto Cavalli ince bant detayı ile ayak bileklerinin şehvetini vurgulamış.
Dolce&Gabbana
MaxMara
Prada
Çiçek işlemeli çanta - Gucci
45
ALIŞVERİŞ
PASTEL Kemer - H&M
Pastel renklerin hakim olduğu elbiseler, naif çiçeksi işlemeler ve payetlerle yaz modasına yön verecek Dilek Hanif for Koton koleksiyonunda renk seçimleri de dikkat çekici detaylar arasında yer alıyor. Pastel renklerin yoğunluğunda oluşturulan koleksiyonda, volan detaylarla birleştirilen kırmızı ve mercan renkler tasarımların tarzını güçlendiriyor.
Versace farkı ile uzun omuz askısı ve fermuarlı kapağı bulunan dana derisi omuz çantası.
Rujlar - Dior
ALIŞVERİŞ
HER MEVSIM
Pastel ile ferahla
Y
umuşak, romantik ve hafif; rengarenk cup cakelerden, masallardaki prenseslerin kıyafetlerinden ilham alınıp tasarlanan pastel renk kıyafetler bir çok kadın için vazgeçilmezlerdendir. Her zaman güzel görünmek istediğimiz bir gerçek. Ancak bazen kıyafetlerimizde yanlış renk tercihlerinden dolayı hüsran da yaşayabiliyoruz. Her zaman doğru renk kombinasynunu oluşturabilmek kolay olamayabiliyor. Üzerimizde kullandığımız ana renkten bir diğer parçaya çok keskin bir tonla geçmemek işin püf noktası. Geçtiğimiz kış aylarında da sıkça
rastladığımız pastel tonlar yeni sezonda da cazibesini koruyor. Hırkalardan, aksesuarlara, elbiselerden, mayolara kadar her yerde rahatlıkla kullanılan bu renklerin, kullanan kişiye ayrı bir zerafet kattığı kesin. Pastel tonları hem günlük kombinlerinizde, hem de gece elbiselerinizde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Makyajınız da elbette kombininize uygun olmalı. Ünlü markalar pastel tonlarla ışıldamanız için sayısız seçenekle imdadınıza yetişiyor. Bu sezon pastel ile herkes ışıldayacak.
Pastel tonlarda makyaj için parlayan dudaklar, hafif pembeleşen yanaklar ve incecik çekilmiş eyelinera ihtiyacımız var. Burada en çok dikkat edilmesi gereken nokta abartıdan uzak ve doğal görünmek.
ALIŞVERİŞ
FIRÇALAR
bir bütündür Güzel ve dikkat çekici görünmek için saçlardan cilde, makyajda kullandığımız tonlardan tırnak bakımımıza kadar dikkat etmeliyiz. Güzel görünmenin en büyük sırrı ise sağlıklı görünmek ve kendimize yakışanı yapmaktır.
Güzel ve sağlıklı olmanın püf noktası su içmekten geçiyor. Çok aşırı miktarda su içmek iyi değildir. Ama toksinlerin dışarı atılması için su şarttır. Cildinizi ve vücut hücrelerinizi canlandırmak için su için.
48
Makyaj ürünleri yüze parmaklar yardımıyla da uygulanabilir. Ama bu yeterli etkiyi veremez. İşte bu noktada fırçalar imdadımıza yetişiyor. Fırçanın çok yumuşak olmamasına dikkat edilmelidir. Fırça çok yumuşak olursa ürünleri gerektiği miktarda alamaz ve cilde uygulayamaz. Çok sert tüylü fırçalar da cildi tahriş eder ve cilde ürünler yedirilemez. O nedenle orta sertlikte ve kaliteli, dökülmeyen fırçalar seçmek gerekir. Hem cilt hijyeni hem de fırçanın uzun süre kullanılırlığı açısından fırçaların haftada bir kez yıkanması gerekir.
ALIŞVERİŞ
Dudaklar mutlaka çekici olmalı Bobbi Brown’un kremsi, yarımat ruju rahat sürülebilir, tam kapatıcılık ve anında canlanmış bir görünüm sağlar.
İddialı gözler Havaların ısınmasıyla birlikte gözlerinizde farklı renkleri deneyebilirsiniz. Avon’dan ikili göz farı, fark yaratmak için ideal.
Saç sağlığı güzelliğin altın kuralı Hassaslaşmış saç derisi ve normal saçlar için, Kerastase hipoalerjenik temizleyici ve sakinleştirici saç banyosu.
Doğal bir ten Doğal renkli pigmentlerle kusursuz bir görünüm veren Maybelline fondoten, E vitamini içeren formülüyle cildini gün boyu nemlendirir. Kusurları kapatır, pürüzsüz bir görünüm verir. Özel dokusuyla cildin nefes almasına izin verir.
49
ALIŞVERİŞ
BIR HUZUR MEKÂNI
Fotoğraftaki ürünler Zarahome
E
vinizdeki her oda önemlidir ve her biri kendine özel bir mesaj, bir hava taşımalıdır. Yatak odası ise tam bir rahatlama ve canlanma alanıdır. Sizi rahatlatacak, huzur verecek renklerin uyumunu özenle seçmelisiniz.
Nevresim takımları sadece uyurken ihtiyaç duyduğumuz bir eşya değil. Tercih ettiğiniz desenler odanızı daha ferah göstermenizde büyük rol oynuyor. 50
Nisan - 2017
Nevresim Takımı H&M Home
Ferah ve enerjik Yatak odanız için eşyalar satın almaya başlamadan önce, duvar rengine veya duvar kağıdı modeline ve tercih edeceğiniz zemin türüne karar verdiğinizden emin olun. Eğer beyaz ağırlıklı bir oda istiyorsanız yatağınızın üzerinde bol miktarda ve canlı renklerde yastıklar kullanarak sade ama enerjinizi yükselten bir oda yaratabilirsiniz.
www.mavisehirdergisi.com
ALIŞVERİŞ
Çocuklar hayal etmeye odalarında başlar Çocukların odasını oyuncaklarla dekore etmek herkesin kullandığı bir yöntem. Buna duvar kağıtlarıyla fark katabilirsiniz. Çocuklarınızın ilgi duyduğu şekillerle her duvarı farklı bir renk ve desendeki duvar kağıdıyla kaplayarak odanın güzel görünmesini sağlarken çocuğunuzun hayal gücünün gelişmesine de yardımcı olabilirsiniz. Duvar kağıdı LauraAshley
Dekorasyona can katın Canlı çiçekler her mekana ferahlık verir. Elbette uygun miktarda ve renklerde kullanıldığında... Yatak odanıza yeşil ağırlıklı canlı bitkileri hasır saksılar içinde kullanarak son derece modern bir tarz yakalayabilirsiniz.
Nevresim Takımı Chakra
Nisan - 2017
51
Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr
BİLİNMESİ GEREKEN BİR KAVRAM: YAKIN SEBEP
H
asar süreçlerinde sigortalılarla sigorta şirketleri arasında anlaşmazlıklara neden olan konuları dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Çünkü bu kritik konularda bilgi sahibi olursak, sigorta şirketleri ile sorun yaşama ihtimalini çok azaltmış oluruz. “Yakın sebep” kavramı da bunlardan bir tanesidir. Sıralı bir şekilde dizilen domino taşlarını düşünelim. Parmağımızla ilk taşı itip devrilmesini sağladıktan sonra, sırayla hepsinin devrilir ve şunu söyleyebiliriz: Devrilmiş olan taşlardan herhangi birinin devrilmesinin yakın sebebi, ilk taşın parmak ile itilmesidir. En temel basit anlatımıyla, söz konusu bir hasarın oluşması sürecini tetikleyen ilk olay, o hasarın yakın sebebidir diyebiliriz. Örneklerle daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Bir konut sigortası yaptırdığımız zaman evimizi güvence altına aldığımız ilk riziko yangındır. Diğer
52
tüm maddeler ek teminatlar olarak poliçeye eklenmektedir. Deprem, hırsızlık, su baskını, kötü niyetli hareketler, terör, cam kırılması, vb ek teminatlar normalde isteğe bağlı olarak alınmasına rağmen, sigorta şirketlerinin hazırlamış olduğu paket poliçeler sayesinde standart olarak verilebiliyor. Bu sayede de gözden kaçan bir teminatın olmaması sağlanabiliyor. Sigortalının ek teminatlardan bazılarını almak istemediğini, ya da poliçenin bir paket poliçe olmayıp bazı teminatların verilmediğini düşünelim. Mesela bu teminat deprem teminatı olsun. Bir deprem yaşanırsa ve bu depremin sonucunda bina yıkılmaz fakat sarsıntı nedeniyle bir şekilde yangın çıkarsa, poliçemiz yangına karşı güvence veriyor olsa da bu hasarımız ödenmeyecektir. Çünkü, yangını çıkartan, yani yangın hasarının yakın sebebi depremdir. Ve bizim poliçemizde depremin vereceği zarara karşı teminat verilmemiştir. Eğer bu uygulama sigortalı tarafından bilinmez ise, zaten canının yandığı bir süreçte bir de bu kötü sürprizle karşılaşması herşeye tuz biber olacaktır. Benzer bir örnek de izolasyon eksiklikleri olarak verilebilir. Binanın izolasyonunun yeterli olmaması nedeniyle, evin içine su sızması, bir su hasarı olmasına rağmen, izolasyon eksikliği temel sebebinden kaynaklanmış olacaktır. Eğer poliçemizde izolasyon eksikliklerine karşı bir teminat yoksa maalesef hasar ödenmeyecektir. Herkesin daha çok hakim olduğu kasko konusunda da bir örnek vermek istiyorum. Alkollü araba kullanılması sonucu yaşanan bir trafik kazasında, yakın sebep alkol olacaktır. Çünkü kazanın oluşmasının ilk sebebi, alkol nedeniyle sürüş yeteneklerinin ve reflekslerin azalmış olmasıdır. Alkol ve uyuşturucu maddelerin kullanılmış olması durumlarında sigorta şirketleri hasar ödemeyeceklerini genel şartlarında belirtmektedirler. Bu durumda, alkollü araba kullandığımız zaman bir kaza meydana gelirse, Nisan - 2017
zararımızın sigorta şirketi tarafından karşılanmayacağını bilmemiz gerekir. Yakın sebep nedeniyle sigortalı ve sigortacının karşı karşıya gelmemesi için sigortacı tarafından yapılması gereken ilk şey, bu konunun sigorta poliçesi düzenlenmeden önce sigortalıya detaylı bir şekilde anlatılmasıdır. Bu durumda sigortalıdan, doğru poliçeyi oluşturmaya yarayacak gerçek verileri alınabilir.. Sonrasında da yakın sebepler nedeniyle, hasarına ilişkin tazminatı almakta sorun yaşamayacağı doğru poliçeyi ona sunulmalıdır. Sigortalıların da yapması gereken, ne alıyor olduğunu iyice sorup, okuyup, öğrenmektir. Poliçe metinleri artık eskisi gibi karmaşık değildir. Aksine, son derece anlaşılır bir dille, önemli olan noktaların vurgulanacak şekilde koyu harflerle yazılması yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Hasar süreçlerini sorunsuz tamamlamak için, poliçenin doğru oluşturulmuş olması esastır. Sigortacı olarak bizler, sigortacılığı bilir, sigortalılarımızı doğru poliçeye yönlendirmeye çalışırız. Fakat sigortalanacak kıymetin (ev, araba, işyeri, yat, vs) özelliklerini bilme şansımız yoktur. Bu noktada bizlere doğru ve eksiksiz bilgiler verilmelidir. Sorduğumuz sorular, gereksiz bulunmayıp, mümkün olduğunca detaylı cevaplandırılmalıdır. Bu bilgiler ışığında hazırlanan teklif de iyice okunup, anlaşılmayan noktalar sorulmalı, eksik ya da fazla olduğu düşünülen kısımlar da düzelttirilmelidir. Sigorta bir güven işidir. Fakat sigortacımıza duyduğumuz güveni, “Konut poliçesi yaptırmak istiyorum, sen en kapsamlısını hazırla” diyip herşeyi ona bırakarak göstermemeliyiz. Onun yönlendirmelerini dikkate alıp, istediği verileri temin edip, bir işbirliği ile hareket ederek hem kendimiz hem de sigortacımız için çok daha sağlıklı bir süreç oluşturmuş oluruz.
Model: F5SR Kabuk: Sert integral plastik Hız: 22 km/s Güç: 4.5 kw / 745 N Menzil: 70 dk. Ağırlık: 35 kg Hız ayarı: 7 kademe Enerji: 2.0kWh; 48 V; 42 Ah Dalış derinliği: 2,5m - 40m Ölçüler: 1152mm X 507mm X 372mm
SEABOB F5 SR Dizginlenemeyen yoğun güç
SEABOB F5 S en yüksek performanslı su aracıdır. Yalnızca 35kg ağırlığındaki bu araç, su üstünde mükemmel kullanım özelliklerine sahiptir. Sürüş performansı benzersizdir. SEABOB F5 S, sahip olduğu 680 newton itme kuvveti ile göz kamaştırır. E-Jet Power System, 6 vites seviyesinde kontrol imkanı sunar. SEAFOB F5 S, bu vitesler sayesinde düşük viteste sakin bir sürüş yaparak su üzerinde kaymanıza ya da yüksek hızda daha agresif bir sürüş yaparak 6. vitese kadar çıkmanıza izin verir. Son derece sportif bir karaktere sahip bu su aracı, olağan dışı dinamikliği ile ön plana çıkar. Sportif görünümü, krom ağırlıklı tasarım unsurları ile vurgulanır. SEABOB F5 S denizdeyken kendini evinde hisseder. Yüksek manevra kabiliyeti, büyük havuzlarda da kullanılmasına olanak sağlar.
izmir iletişim : 0(232) 330 0500 0(555) 503 92 58 0(549) 501 88 32
Eylül 2015 Yıl.3 Sayı.22
Mayıs 2016 Yıl.3 Sayı.30 5.00
Nisan 2016 Yıl.3 Sayı.29
Genel kültür,
Mart 2016 Yıl.3 Sayı.28
5.00
Genel kültür,
Genel kültür,
5.00
Haziran 2016 Yıl.3 Sayı.31 5.00
5.00
Genel kültür,
Genel kültür,
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun
ı
Bencil olma sanat
Uğur Oral
Karşıyaka’nın filizleri büyüyor
“Bayılırım İzmir’e ve medeni insanlara. İyi ki varsınız, bu ülkede temiz bir nefessiniz.”
Billur Kalkavan
Değişime açık olun
2016 yılının trend renkleri
Yeni sezona hazır mısın?
A BAHAR SOFRANIZ TARİF; YAKIŞACAK BİR
Ücretsiz internet rtaj röpo müjdesi
ğba Özerk Tu Düşünceler insanı hasta
özel
özel röportaj
eder mi?
Uzm. Dr. Tolga Enver Yücetürk
Yaşam Amacına Koçluk
İsmail Barış Özpazarcık
Çocukların gözünden
Frambuazlı Pancake
“Antik İzmir”
özel röportaj
Astım krizi geçiren hastada ilk yardım
Ece Uslu
Şimdi Yaza Hazırlık Zamanı!
Gülçin Ergül
“
Benim için İzmir iyot kokusuyla harmanlanmı ş özgürlük hissi. İnsanını, denizin i, sahilini, mutfağ en çok da Atatürk ını, ’e olan sevgis aşık İzmirlin ini, aşka in en çok vatan tutkusunu seviyorum. Doğuş tan İstanbullu, yürekten İzmirliy im.
özel röp”ort
aj
Yonca Lodi
özel röportaj
İş hay atın da başarının sırr Mavişehir Soyak B ı; Moda ve Şıklı eğlencenin k kitabını yazdı
Ölm ede n e yapılac akl ar önc Marina listÇeşme esi merhaba sezona dedi
Sosyal Nostalji Uğur Oral
Evlenme
teklifi için romantik 5 Avrupa şehri
Uğur Oral
Hoşgeldin sıcak yaz !
Astım geçiren hastkrizi ada
ilk Doç Dr. Gürk yardım an Ersoy
MAVİŞEHİR DERGİSİ’Nİ SOSYAL MEDYADA TAKİP EDİN facebook.com/mavisehir.dergisi instagram.com/mavisehir_dergisi www.mavisehirdergisi.com
Mavişehir Dergisi
ABONE FORMU
Aşağıdaki formu eksiksiz ve okunaklı bir şekilde doldurarak banka havale belgesi ile birlikte abone@mavisehirdergisi.com adresine gönderebilirsiniz veya Web sayfamızdaki online abone formunu da kullanabilirsiniz.
Ad - Soyad
:
e-Posta
:
Doğum Tarihi
:
Meslek
:
Adres
:
Telefon
:
12 sayı dergi aboneliği
60 TL
Havale/EFT Bilgileri İŞ Bankası - İZMİR Girne Şubesi Aras Attila IBAN: TR13 0006 4000 001 3479 025 7183 Şube No: 3479 Hesap No: 0257183
Mavişehir Dergisi’nin 60 TL abonelik ücreti karşılığında 12 sayısının adresime gönderilmesini, bilgi amaçlı e-Posta göndermesini kabul ediyor ve onaylıyorum.
54
Nisan - 2017
Tarih :............./............./................
İmza
www.mavisehirdergisi.com
Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com
3. DÜNYA SANAT GÜNÜ
İ
zmir’de her baharda olduğu gibi, sanat adına güzel etkinlikler oluyor. Dünyada sanatın dönüştürücü gücünü yaygınlaştırmak ve erişilebilirliğini arttırmak için 15 Nisan Dünya Sanat Günü olarak 2012 yılından beri kutlanıyor. Bizde ise, 3 yıldır kutlanıyor. Ancak bu sene referandumdan dolayı 18 Nisan’a ertelendi. Sergi İzmir Fuar Resim ve Heykel Müzesi’nde geçen seneki gibi ‘Barış için sanat’ sloganı ile açıldı. 15 Nisan Leonardo da Vinci’nin doğum günüymüş. Da Vinci pek çok sırrıyla, bilime olan katkılarıyla halen araştırılmakta olan, bu çalışmaları ile ilgili kanıtlar sunmuş dünyadaki önemli sanatçılardan ve dehalardan birisi. Kültür Bakanlığı, İzmir Resim
ve Heykel Müzesi, İzmir’in ilk güzel sanatlar Lisesi Çamlaraltı Koleji ve Teos Lions iş birliğinde 18 Nisan’da Dünya Sanat Günü bir kokteyl ile açıldı. Bu sergiye 70 civarında resim, heykel ve seramik sanatçısı katılım gösterdi. Seçim sonrasına geldiği için başka aktiviteler bu sene maalesef olmayacak. Türk Milletinin sanatsal geçmişine sahip çıkan Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, 1937 yılında ilk Resim ve Heykel Müzesi’ni açmış. ‘İnsanları
Nisan - 2017
olgunlaştırmak için, bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz ise itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolu yoktur’ diyerek, sanata ve sanatçılara verdiği öneme dikkat çekmiştir. Sergi Mayıs ayının ilk haftasına kadar İzmir Fuar Resim ve Heykel Müzesi’nde sanat severleri bekliyor olacak. Mavişehir Dergisi’nin değerli okurları bu güzel sergide görüşmek dileği ile...
55
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Central Animal Veteriner Kliniği 0(232) 246 41 41 Üçkuyular Mah. Mehmetçik Blv. 35/B
Beta Yelken Akademisi 0(532) 494 66 70 Baba Fingo - Hamburger ve Pizza 0(232) 330 7262 6497 Sk. 8/A Atakent - Mavişehir (Karşıyaka Göz Hast. sokağı)
Future Park Yalı Mah. 6436/2 Sokak No:18 K:3 0232 330 90 91
Bafra Pide Yalı Mahallesi 6497 Sk. No:23 0232 336 72 64 Çeşme Marina 0(232) 712 25 00 1016 Sk. No:2/24 35930 Çesme İzmir
MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir
MaviBahçe - AVM www.mavibahce.com.tr Mio Kuaför 0(232) 999 45 64 Yalı Mh. 6509 Sk. No:14 D/1 Deniz Apt. Mavişehir - Karşıyaka Peak Yapı - En Life Bostanlı 0(530) 773 08 85 0(232) 330 80 88 Pizza Rucola Bestekar Sadi Hoşses Sk. No:42 Bostanlı www.pizzarucola.com
Uluoğlu Pastaneleri 1738 Sok. No:138 Bostanlı Tel: 0(232) 323 5545 Waffle Art 0(553) 663 00 35 www.waffleart.com.tr
360 Şarküteri İsmail Sivri Sk. No:3/B Bostanlı www.360sarkuteri.com
EVLERE SERVİS RESTORAN VE CAFELER
ŞEHİR REHBERİ LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma
15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135
HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi İzmir Üniversitesi Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Altınordu Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Egeria Çocuk Sağlığı Park Tıp Merkezi Kızılay
VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği
YARDIM
Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem
DİŞ POLİKLİNİKLERİ Asude Polat
241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 444 53 68 464 24 00 462 27 27 433 00 84 367 22 22 421 47 90
368 96 66 337 02 08 336 44 89 330 55 16
441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36 0539 235 25 87
Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Nane Lezzet Atölyesi Tarihi Bafra Pidecisi Doritali Pizzeria Elti’s Cafe Edem Çıtır Waffle
483 00 79 444 62 62 833 33 40 336 72 64 502 12 32 330 20 88 330 10 13
MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri
368 11 24 290 06 22
SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Dance Castle Gençlik ve Spor Derneği 369 02 65 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 İzmir Dağcılık Kulübü 483 22 42 Ege Açık Deniz Yat Kulubü 745 81 00 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25
ÜNİVERSİTELER
Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Gediz Üniversitesi Özel İzmir Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi Özel Şifa Üniversitesi
TİYATROLAR
Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Mavi Tiyatro Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Tansaş Çocuk Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu
311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 355 00 00 246 49 49 411 50 00 308 00 00
369 64 87 368 22 39 445 00 71 483 50 35 343 04 33 381 64 06 484 44 70 484 48 28 463 15 15 362 61 61
RESTORAN VE CAFELER Red Dragon Servet’in Yeri Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Karşıyaka Ocakbaşı Grano Pizzaria Doritali Pizzeria
483 00 79 362 51 51 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 330 14 44 330 72 62 502 12 32
TAKSİ DURAKLARI Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi
OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm
KÜLTÜR MERKEZLERİ
Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi
350 10 77 362 28 28 362 80 00 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 08 82
362 41 53 330 22 30 330 52 01 362 19 92 362 00 52
369 27 90 368 22 39 361 06 23 483 85 20 446 06 64 489 56 87 482 12 70 421 52 42 466 00 13 366 44 59
MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi
Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya
56 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.
324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70
Mavişehir’de
EVİNİZ veya DÜKKANINIZ mı var?
SATMAK veya KİRALAMAK için size yardımcı olmak isterim...
0(549) 501 8832 www.jets.estate • 0(232) 330 0 500
MAKROYAPI
İç Mimari Tasarım ve Uygulama
Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Fabrika: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr