Şubat 2018 Yıl.5 Sayı.49 5.00 Genel kültür,
ÖZEL ANAOKULU Bilingual Montessori Preschool
Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)
Duygu Attila
Genel Yayın Yönetmeni
Aras Attila
ÖNSÖZ
OKUDA BABAN, GİBİ EŞŞEK OL MA?
Şimdi mesaj versek olmuyor, dertleşsek gönül razı değil... Başlıkta bir şeylerin doğru ayrılmadığını fark edenlerdenseniz; artık doğru şeylerin ayrılması gerektiğini isteyenlerden olduğunuzun farkındayız... Doğruyu bulmak için hatalar yapma, yanılma, deneyimleme ve tecrübe etme ritüellerini artık bir kenara bırakalım. Artık bu evrimi gerçekleştirebilecek insan potansiyelini keşfedip bir kenara ayırma vakti gelmiştir. Zira yaptığı hatayı kendine kâr gören, bunu bir çıkış ve kaçış stratejisi bellemiş insan dolmuş etraf...
Aylin Günay
Hepimiz hata yapıyor, yaşadıklarımızdan ders alarak bir mertebeye ulaşıyoruz, ancak iyi niyetten, adaptan, arkadaşlıktan, namustan ve vicdandan yoksun kişilere bu mesajlar hiçbir şekilde ulaşmıyor. Dertleşmeye kalksak da kendi kendimizi avutup duruyoruz.
Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Büyüklüğü ve gücü cebindeki para, park ettiği araba, oturduğu metrekare sanıp “kendini yüceltenler”; şimdiye kadar hiçbir şey başaramamış, ulaşması gereken gücün tıpkı onlardaki gibi olduğunu düşünenlerce alkışlanıyor, saygı gösteriliyor.
aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve Pazarlama Sorumlusu kurumsal@mavisehirdergisi.com
Duygu Attila
Hukuk Danışmanı
Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi
0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832 Yapım ve Tasarım
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com
İnsanlar bir şeyleri adabıyla başardıkça, başkalarını zor durumda bırakmadan becerdikçe mütevâzi oluyor ve olgunlaşıyorlar. Ama daha kendinin bile farkında olmadan kendini dev aynasında görenler, daha da hırçınlaşıp kendinden başka her şeyin yok olması gerektiğini düşünüyorlar. Bu güç sevdası onlara her geçen gün sevgi ve saygıyı unutturuyor. Sevilip sayılacak şeyler artık onlar için daha güçlüler ve daha zenginler oluyor. Bunu tersine çevirecek yegâne gücün yine sevgi ve saygı olduğunu bilenler, çocuklarıyla artık daha iyi iletişim halindeler. Onlara doğruyu, adaleti ve paylaşmayı öğretme peşindeler. Haklı ve haksızı, iyi ve kötüyü nasıl seçeceğini keşfettirme peşindeler. Mavişehir Dergisi’nin çizgisi bu bakımdan belli…İyi niyetli herkese kapımız, çevresine katkı sağlamak isteyen herkese imkanlarımız, doğruyu ve iyiyi ayırabilen herkese gönlümüz açık. Böyle insanlara, işletmelere ve her şeye sahip çıkın. İyilerin ayrıcalığına hep inanın.
Baskı:
Basım ve Yayın Tarihi Katkıda Bulunanlar
Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik Fügen Yenilmez Uzm. Dr. Levent Sepit Doç. Dr. Ozan Pazvantoğlu
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
• • • • • •
İÇİNDEKİLER
Tarihe sponsor (4) Bitmeyen Klise (6) Özel Küçükkaptan Anaokulu (8-9-10-11) Proloterapi hakkında (22-23) Hayattan geriye kalan (42-43) Köşe Yazıları
Uğur Oral - Özgür Şişik - Serdar Sütcü İsmail Barış Özpazarcık - Fügen Yenilmez
w. om i w w r g i .c er g de - D i y i z i e da en r gin i a t ın in i z . D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay MaviBahçe AVM ve EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
*Bostanlı *Atakent *Alaybey *Bornova *Çiğli *Hatay *Karataş
7 Şubemiz ile hizmetinizdeyiz
A
takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.
Atakent - 0(232) 336 35 27
Bostanlı - 0(232) 323 5545
tatlı anlar
ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN
15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla
ŞUBELERİMİZ Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27
Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent
Tel: 0(232) 336 35 27
Tarihe sponsor
A
ntik kentlerdeki kazı çalışmalarına sponsor olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Torbalı’da yer alan Metropolis ile birlikte 2018 yılında destek verdiği kazı sayısını 11’e, destek miktarını da 5 milyon 424 bin liraya çıkarttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçmişi 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan ve onlarca medeniyete ev sahipliği yapan kentin toprak altında kalmış köklü tarihini gün yüzüne
4
çıkarabilmek amacıyla, arkeolojik kazı alanlarındaki çalışmalara desteğini artırarak sürdürüyor. 2012 yılından bu yana antik kazılara 13.2 milyon TL’lik maddi katkı sağlayan Büyükşehir Belediyesi, “kazı sponsorluğuna” 2018 yılında da devam edecek. Destek verdiği kazı sayısını 7’den 10’a çıkararak geçtiğimiz yıl Panaztepe, Urla-Klazomenai ve Ayasuluk kazılarını ekleyen Büyükşehir, bu yıl ilave olarak Torbalı’da yer alan Metropolis Kazısı’na da destek verecek.
Şubat- 2018
ERZURUM’A KADAR GİTMEYİN...
A
A K Y IND K O Ç
MAVİBAHÇE’DE HİZMETİNİZDE K azım Dirik Mahallesi 372 Sok ak No:95 Forum AVM girişi Bornova Tel: 0232
343 35 25
1882 yılından bu yana inşaatı halen bitmemesine rağmen kilise UNESCO Dünya Mirasları listesindedir.
La Sagrada Familia T
BITMEYEN KILISE
am adı “Templo Expiatorio de la Sagrada Familia” (Kutsal Aile Kefaret Tapınağı) olan yapı, “La Sagrada Familia” (Kutsal Aile) Katedrali olarak biliniyor. Barselona’da bulunan bu eşsiz yapı modern mimarinin öncülerinden Antoni Gaudi’nin şaheserlerinden birisidir. Bitmeyen kilise olarak da adlandırılan La Sagrada Familia 1882’den beri inşa halindedir.
malzemelerin değişmesi sebebiyle yapımı tamamlanamayan kilise, günümüzde milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan eşsiz bir yapıdır. Kulelerin tepesindeki süslemelerin cennet ile yeryüzü arasında bir bağlantı sağlarmış gibi göründüğünü belirten ve dindarlığıyla tanınan
Antoni Gaudi kendisini bu kiliseye adamıştır. Hatta ömrünün son zamanlarında burada kaldığı bilinmektedir. Bu kadar emek verdiği ve önemsediği kilisenin yapımını bitirmeye Gaudi’nin ömrü yetmez. 1926 yılındaki ölümünden sonraki süreçte Gadui’nin mimari anlayışının benimsenmesinin zorluğu ve teknoloji ile birlikte inşaatlarda kullanılan 6
Şubat- 2018
ünlü mimar Gadui, yükseklikleri 125 ile 170 metre arasında değişen dört kuleyi tasarlarken şehrin 172 metrelik en yüksek noktasını geçmemeye çalışmış. Gaudi bazilikayı ayakta tutan kolonları dallanıp budaklanan ağaçlar şeklinde tasarlamış. Bu sayede kendinizi bir anlığına ormanda yürüyüşe çıkmış gibi hissetmeniz mümkün. Barselona’daki çınarlardan esinlenerek yapılan iç kilisenin çatısındaki taştan yapraklar, kilisenin duvarlarını kaplayan camlardaki doğa figürleri, kulelerdeki meyve desenleri ve yapının kulelere döne döne tırmanan merdivenlerinin tıpkı bir salyangozu andırıyor olması Gaudi’nin doğanın gücünü ne kadar önemsediğini gösteriyor. Yolunuz Barselona’ya düşerse bu eşsiz kiliseyi mutlaka gezi planınıza ekleyin.
Ev yapımı burger köftesi ve ekmek özel soslar ile birleşti!
PAKET SERVİS 0(232)
290 20 20
Cahar Dudayev Bulvarı No: 120 / A Atakent - Karşıyaka Burger Republic Türkiye
BurgerRepublictr
Bahçemiz bizim dış mekandaki doğal sınıfımızdır. Sanat, spor, geleneksel çocuk oyunları, kitap okuma, yaratıcı drama ve serbest oyun çocuklarımızın bahçemizde keyifle yaptığı etkinliklerdendir.
ÖZEL A NAOK U LU
BILINGUAL MONTESSORI PRESCHOOL
İ
zmir-Çiğli, Aydınlıkevler Mahallesi’nde kurulan Özel Küçükkaptan Anaokulu, Atatürk’ün çizdiği çağdaş ve aydınlık yolda geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın okul öncesi dönemde en iyi fiziksel koşulların ve yenilikçi, çağdaş eğitim yaklaşımlarının özenle şekillendiği, çocuğun daima merkezde yer aldığı sıcak, güvenli bir okul öncesi kurumudur. Özel Küçükkaptan Anaokulu, Küçükkaptan Ailesi’nin eğitime nitelikli katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği bir girişimdir. Okulumuz 2017 Eylül ayı itibari ile aktif olarak eğitim öğretime başlamıştır. Kurucumuz Eyüp Küçükkaptan emekli iş adamı ve sanayicidir. Türkiye’de plastik geri dönüşümün ilk uygulamalarını başlatan ve uzun yıllar sektöre başarıyla hizmet vermiş bir sanayicidir. Kızları Şebnem Küçükkaptan, Mütercim-Tercüman,
Seden Küçükkaptan Öngün İngilizce Öğretmeni olup, gerek anadil gelişimi gerekse yabancı dil edinimi başta olmak üzere kurumumuzun eğitim çerçevesinin belirlenmesi ve genel işleyişten sorumludurlar. Okulumuz, Küçükkaptan Ailesi’nin iş ve eğitim dünyasındaki bilgi ve deneyimlerini gönül verdikleri okul öncesi döneme taşımak, çocuklara ve ailelere okul öncesi dönemde en iyi hizmeti vermek üzere kurulmuştur.
Özel Küçükkaptan Anaokulu için her çocuk çok değerli ve özeldir. Okulumuz, yavrularımızın belki de ilk kez ailelerinden ayrı bir ortamda bulunacak olmalarının bilinciyle, onları her yönden destekleyecek uygun şartları sunmayı; kendilerini evlerindeki kadar mutlu, sevgi dolu, şefkatli ve güvenli bir ortamda hissedecekleri bir okul ortamında gelişip büyümelerini ilke edinmiş ve mezun ettiğimiz her bir
çocuğumuzun, topluma kılavuz olacak bireyler olmasını hedeflemiştir.
Eğitim yaklaşımımız Okulumuzda, çocuk daima merkezdedir ve en önemlisi her çocuğun biricik olduğu kabulüyle hareket edilir. Eğitim sistemimizin temelinde, günlük yaşam, duyu, matematik, dil ve kozmik alan (kültür alanı) olarak belirlenen beş alanda beceri ve kazanımların ön plana çıkarıldığı Dr. Maria Montessori tarafından geliştirilmiş olan Montessori eğitim modeli vardır. Montessori eğitiminde, çocuğun bağımsız olmasını sağlayan ve gelişimini destekleyen en uygun çevrenin hazırlanması esastır. Bayan Montessori, bilgiyi ezberden kurtarıp; yaparak, yaşayarak öğrenmeyi esas almıştır. Montessori’ye göre çocuk dünyanın neresinde olursa olsun “emici zihin” olarak nitelendirdiği bir yetiye sahip olarak doğar ve emici zihin ilkesi çocuğun zihinsel potansiyelini
ortaya çıkarmayı amaçlar. Montessori eğitiminde öğretmenin rolü rehber olmaktır. Çocuklar, kendi hatalarını kendileri düzeltme eğilimine girerler. Bireysel öğrenme, hazırlanmış çevrede gerçekleşir ve her çocuk kendi gelişim adımlarını sergiler. Çocuklar kavramları birebir gerçek hayatta ve çocuk merkezli bir çevrede öğrenirler. Her şey çocukların kullanımına göre ayarlanmıştır, materyaller belli bir düzen içinde kullanılır ve yerine konulur. Çocuklar bulundukları çevre itibariyle düzene alışırlar ve bu ortam onların pozitif bir atmosferde yetişmelerini sağlar. Öğretmen araştırmacı, sabırlı, güler yüzlü, sıcak, sevecen ve iyi bir gözlemci olmalıdır. Öğretmen öğrenmeyi dayatan değil, öğrenmeyi güdüleyen niteliktedir. Çocuklar istedikleri materyalle çalışmakta özgürdürler. Eğlenmenin zevkiyle ve araştırma isteğiyle çalışırlar. Maria Montessori her yaşta çocuğun anlayabileceği düzeyde somutlaştırılan ve bunu bütünlük içinde yapısalcı bir yaklaşımla aktaracak bir yöntem ve materyaller dizisi geliştirmiştir. Böylece çocukların toplumsal, duyusal, fiziksel, bilişsel ve davranışsal gelişimleri desteklenir; bütüncül bir yaklaşım içinde gelişimlerine tüm yönleriyle özen gösterilen çocuklar gelecek yaşamlarında başkalarına, çevrelerine, kendilerine saygı duyan, sorumluluk sahibi, duyarlı, toplumla uyum içinde yaşamlarını sürdüren, kendileriyle barışık bireyler olmaları yönünde rehber nitelikli bir eğitim alırlar. Okulumuzda neler yapıyoruz? Okulumuzda tam gün ve yarım gün eğitim verilmektedir. Montessori programı çerçevesinde gerçekleştirilen günlük yaşam becerileri, duyusal alan, dil alanı, matematik alanı ve kozmik alan çalışmaları yanı sıra; Branş öğretmenlerimizle birlikte çocuklarımızın ilgi ve yeteneklerini keşfetmek için fırsatlar sunuyoruz. Okulumuzda, İngilizce yabancı dil programımız tam güne yayılan ve Montessori uygulamalarını da içeren şekilde yürütülmektedir. Ritim, Orff, beden perküsyonu, doğaçlama yoluyla drama ve ek olarak İngilizce işlenen Preschool Prodigies programı ile yürütülen müzik eğitiminin yanısıra, İngilizce görsel sanatlar, jimnastik, izcilik, satranç ve yaratıcı drama etkinlikleri yapıyoruz. Dil Gelişimi Atölyemiz son derece önemsediğimiz
“Eğitim, öğretmenlerin çocuklara sözcüklerle anlattıklarıyla değil, çocukların fiziksel ve sosyal çevrede geçirdikleri yaşantılarla gerçekleşir.” Dr. Maria Montessori
bir programdır. Çocuklarımıza 3- 6 yaş, ilkokul öncesinde 1721 adet farklı sözcük ve kavramdan oluşan çok geniş bir sözcük dağarcığı kazandırmak hedeflenmiştir. Özel olarak geliştirilmiş oyunlarla yapılandırılan bu program Türkçe ve İngilizce olarak gerçekleşir. Ayrıca dikkat güçlendirme çalışmaları yürütülmektedir. Bahçemiz bizim dış mekandaki doğal sınıfımızdır. Bahçemizde sanat, spor, geleneksel çocuk oyunları, kitap okuma ve serbest oyun, çocuklarımızın keyifle yaptığı etkinliklerdendir. Çatısız eğitimi önemsiyoruz, bu nedenle sadece kendi bahçemizde değil, düzenlediğimiz Orman Atölyeleri ile çocukların doğayı tanımasını ve doğada doğal malzemelerle
öğrenmesini destekliyoruz. Kozmik alan çalışmaları içinde yer alan fendoğa etkinlikleri dışında her ay ayrıca Bilim Atölyeleri düzenleyerek, aylık eğitim programımızla bütünleştirilmiş bir konuyu derinlemesine öğreniyoruz. Mutfak Atölyemiz, hem kendi kültürümüzün hem de farklı kültürlerin değişik tatlarını tanıdığımız bir etkinlik olarak kalmıyor; çocuklarımız hem işbirliği yaparak sosyalleşiyorlar hem de yaparak, yaşayarak öğreniyorlar. Her ay okulumuzda farklı bir meslek tanıyoruz ve alanında profesyonelleri ağırlıyoruz. Fırsat eğitimine önem veriyoruz. Özel gün ve kutlamaların yanı sıra geziler yapıyor, okul dışında da sınırları tanıyor ve sosyal beceri gelişimine azami destek sağlıyoruz. Sosyal beceri gelişimini önemsiyoruz, ödül ve ceza kullanmıyoruz Bizler yaşam boyu eğitimin önemine inanıyoruz, bu nedenle eğitimin uzun soluklu bir süreç olduğunu biliyoruz. Kaldı ki ham bilgiyi öğrenmekten çok, edinilen bilgiyi kullanmak, hayata geçirmektir esas önemli olan. Bu nedenle; eğitim hayatı boyunca aynı temel konular belli bir tekrarla üzerine yenileri konularak öğrenilir. Çocuklara kazandırmaya çalıştıklarımızın en önemlisi, öğrenmenin öğrenilmesi, farkındalık, nezaket, zerafet, özgüven, özdisiplin, özdenetim, sorumluluk duygusu, dikkat ve konsantrasyon, sorgulama, yaratıcı düşünme, farklı yönleri de içine alan, -kopuk değililişkilendirmeye dayalı bütüncül bir bakış açısı, sorunlarla baş edebilmeçözüm üretme ve ifade becerisi, yani
İlgi ve yetenekleri Keşfetmek için fırsatlar sunuyoruz.
bir başka deyişle, genel olarak “sosyal beceri”. Çalışan, üreten, sağlıklı bireylerin motivasyon kaynağı yine kendileridir ve mutlu olmak için dış motivasyona ihtiyaç duymazlar. Kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda çalışmalarında ilerleyen ve ustalaşan çocuklar farklı yaş grupları içerisinde hem daha çok öğrenme fırsatı yakalarlar hem de doğal olarak liderlik özelliklerini geliştirirler. Sosyal becerileri gelişmiş bireyler toplum içinde sevilen ve sayılan, başarılı ve örnek kişiler olarak ön plana çıkarlar. Sağlıklı kişisel ve bireysel gelişim için çocukların birbirleriyle yarıştırılmadığı, ödül ve ceza yönteminin kullanılmadığı okulumuzda çatışmalar “Barış Masası”nda çözümlenir; barışçıl, saygılı ve nazik bir dille açık iletişim kurulan, duygu ve düşüncelerin karşılıklı ifade edilebildiği “Barış Masası” uygulaması, çatışmaların çözümünde çocukların kalıcı tutum ve davranış geliştirdikleri bir Montessori klasiğidir.
Çocuklarımız çok şanslı.
Çocuklar çocukluklarını yaşamalı, oyun oynamalı, temiz hava almalı “Çocuğun işi oyundur”, onların oyuna doyarak büyümelerini istiyoruz. Günümüz koşullarında, çocuklar sadece evde ve ebeveyn eşliğinde kısıtlı zamanda parkta oyun oynayabiliyorlar. Oysa çocuklar dışarıda daha çok vakit geçirmeliler. Bizim çocuklarımızın bahçede oynayarak geçirdikleri
Picasso’dan ilham alınmış portreler
Picasso inspired faces zaman dilimi çoğu okula göre çok fazladır. Serbest oyun zamanı olduğu gibi, planlı bahçe oyun ve etkinlikleri çocuklarımızın hem kişisel ve sosyal gelişimlerini hem de bedensel gelişimlerini çok olumlu etkiliyor. Bu yönden de çocuklarımız oldukça şanslılar. Doğal çim ve meyve ağaçları içinde bir bahçede oynadıkları gibi aynı zamanda tarla işleriyle de ilgileniyorlar. Kendilerine ait, ekip diktikleri sebze tarlaları var. Üzüm bağları bile mevcut. Şehirde dalından üzüm yiyebilen nadir çocuklar. Doğayla barışık büyüyorlar. Doğayı sevmeyi, emeği, üretmeyi ve paylaşmayı öğreniyorlar. Kendi yetiştirdikleri ürünlerin menüde kullanılması onları daha da mutlu ediyor.
Aile katılımı çok önemli Aile katılım etkinlerini okulaile işbirliği çerçevesinde çok önemsiyoruz. Velilerimizin bizlerle geçirdikleri vakit çok değerli. Onların zamanları ve ilgileri doğrultusunda gerçekleştirdikleri etkinlikler okul ile veli arasındaki ilişkileri güçlendiriyor, daha sağlıklı iletişim kurulmasına olanak sağlıyor. Bizim onları, onların da bizleri anlamaları için fırsat sunuyor. Velilerimizin geri bildirimleri, birlikte daha iyiye ulaşmada önem arz ediyor, çünkü hepimizin ortak noktası çocuk. Yani hepimiz aynı gemideyiz ve geleceğin kaptanlarını yetiştirmeyi hedefliyoruz. Fiziki şartlar ve kalite Okulumuz bir anaokulunda olması gereken özellikler gözönüne alınarak aydınlık, ferah ve havadar olmasına dikkat edilerek temelden projelendirilmiştir. Derslik donanımları doğal ahşaptan yapılmış, boyalı malzemelere çok az yer verilmiştir. Kullanılan oyuncakların da bir o kadar doğal olmasına özen gösterilerek, CE belgeli ürünler dışında oyuncak barındırılmaması esas alınmıştır. Okulumuzda güvenlik açısından her türlü tedbir alınmıştır. Çift yangın merdiveni bulunmaktadır. Yangın tüplerinin yanı sıra yangın söndürme hortumu her katta mevcuttur. Alarm
ve duman sensörleri her bölümde bulunmaktadır. Sınıflarda zemin döşemesi antibakteriyel Alman malı laminatla kaplı olup, diğer koridor ve ıslak zeminler kaydırmaz seramik ile döşenmiştir. Ahşap kaplama iç merdivenin, genişliği ve adım aralığı özel olarak hesaplanmış olup çocuk boyundaki trabzanı ile kullanımı son derece rahat ve güvenlidir. Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği için kalite ve güvenlikten asla ödün verilmez iken, çocukların estetik duygusunun gelişimine katkıda bulunmak, ev ortamının sıcaklığını okul ortamına taşımak da özen gösterilen önceliklerden olmuştur.
Çocuklarımız öğretmenleri eşliğinde, okulumuz tarlasında yetiştirilen mevsimine uygun sebzeleri ve yine meyve bahçemizde yetiştirilen meyveleri de beslenme saatinde keyifle tüketirler.
Kapıların hiçbirinde eşik yoktur. Kapı pervazları özel olarak kenarları yuvarlatılmış kasadan imal ettirilerek çocuklarımızın zarar görmemesi amaçlanmıştır. Dersliklerimizde, çeşitli etkinliklerde kullanım kolaylığı sağlaması amacıyla lavabolarımız olup, ayrıca her katta ayrı ayrı kız - erkek öğrenci ve öğretmen tuvaletleri ile lavabolar bulunmaktadır; böylece ders sırasında merdiven inişi çıkışı yapılmaz, sadece el yıkamak için sınıftan öğrenci veya öğretmen çıkmak zorunda kalmaz. Binamızda mantolama vardır ve ısınma doğal gaz ile yapılmaktadır; ayrıca her derslik ve bölgede klima da bulunmaktadır. Okulumuzda güvenlik kontrol amaçlı kamera sistemi bulunmaktadır. Her derslikte ve yemekhanede geniş özel gözlem camları bulunmaktadır, çocuğunuzun sizi içeriden göremeyeceği ancak gerektiğinde sizin onu dışarıdan izleyebilmenizi sağlayan özelliktedir. Dış mekan Bahçemiz eğitim programımızın bir parçasıdır ve doğal dersliğimizdir. Etkinlikleri planlarken yaz-kış azami ölçüde bahçeyi kullanmaya özen gösterilir. Bahçemiz doğal çimdir ve suni herhangi bir yer döşemesi kullanılmamıştır. Organik ilaçlama yapılmaktadır. Oyun alanı, çocuklarımızın hem psiko-sosyal gelişimini destekleyecek hem de motor gelişimi ile birlikte bedensel koordinasyonlarını da geliştirmeye yönelik hazırlanmış olup, ahşap malzemeden imal edilmiştir. Çeşitli etkinlik köşeleri oluşturulmuş ve
özellikle geleneksel sokak oyunlarının öğrenildiği ve oynandığı alan olarak kullanılması hedeflenmiştir. Mevsimlere göre çeşitli meyve ağaçlarımız ve ekim dikim alanlarımız ile çocuklarımız, tarladan sofraya olan süreci yaşama şansını elde ederler. “Sabretmek, emek vermek ve üretmek” gibi soyut kavramlar böylelikle çocuklar için anlam bulur ve kavraması kolaylaşır. Uygulanan etkinlikler ve doğal çevre ile bilime merak uyandırılarak, “Ne, neden, nasıl, niçin, ne zaman” sorularını sormak ve cevaplarını aramaya başlamakla küçük kaptanların büyük kâşiflere dönüşme serüveni için demir alınır.
Menüler hazırlanırken mevsimine göre sebze ve meyve seçimine dikkat edilir, gıda tedarik zincirimiz de bu amaca uygun olarak işletilir. Konserve ürünler kullanılmaz. Koruyuculu ürünler, şekerleme türü gıdalar ile salam, sosis gibi şarküteri ürünleri tüketilmez. Sütün günlük olmasına dikkat edilir, ancak güvenirlilik açısından açık süt kullanılmaz. Ayrıca çocuklarımız öğretmenleri eşliğinde, okulumuz tarlasında yetiştirilen mevsimine uygun sebzeleri ve yine meyve bahçemizde yetiştirilen meyveleri de beslenme saatinde keyifle tüketirler. “Tarladan sofraya” sloganıyla ekoloji ve mutfak etkinlikleri sayesinde çocuklarımız üretmenin ve tüketmenin anlamını yaşayarak öğrenirler. Bu sayede sadece günlük yaşam becerileri kazanmakla kalmaz, özgüvenleri ve sorumluluk duyguları da gelişir.
Tarladan sofraya -sağlıklı beslenme -sağlıklı gelişim Beslenme, özellikle küçük çocukların gelişimi için büyük önem taşımaktadır ve ebeveynler bu konuda oldukça hassastır. Okulumuzda menümüz sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltısı olarak üç öğünden oluşur. Yemek listemiz, dengeli biçimde günlük gıda türü ve kalori tablosuna uygun şekilde uzman tarafından aylık olarak oluşturulur.
Adres: Çiğli Aydınlıkevler- Çiftehavuzlar mevkii 6779 Sk. No: 23 Tel: 0232 370 1011 www.kucukkaptan.com.tr
GÖKÇE TÜRK Beyefendi G
ökçe Türk, Stüdyo Lonca’da tamamlanan single çalışması “Beyefendi”yi DMC yapımcılığında müzikseverlerle buluşturdu. Dijital platformlarda dinleyiciye sunulan Beyefendi’nin düzenlemesini İlker Bayraktar ve Ayda Tunç Boyacı üstlendi. Şarkının söz ve müziğine imza atan Emre Olgun, “Beyefendi” şarkısını Gökçe Türk’e özel olarak yaptı. Gökçe Türk; “Emre benim uzun yıllardır çok yakın bir arkadaşım. ‘Sana şarkı yaptım’ diye tam da kendime yatırım yapmam gerektiğini anladığım anda geldi. Hemen okudum.” diyor. Bütün kadınlara ve ayrılık acılarına adanmış bir aşk şarkısı olan “Beyefendi” için Mahmut Şevket Paşa Köyü’nde Volkan Günsür yönetmenliğinde çekilen video klip sosyal medyada kısa zamanda dikkat topladı. Beyefendi şarkısında olduğu gibi repertuvar çalışmalarında da ünlü şan eğitmeni Süheyla Yengi ile birlikte çalışan Gökçe Türk, sahnesinde kendi güftelerine ve farklı cover çalışmalarına da yer veriyor. 12
Sanatçı kimliğinin yanısıra yarış pistinde yöneticilik yapan Gökçe Türk, motor sporlarını sevdiğini ve yakın zamanda farklı video çalışmalarıyla da sevenlerini şaşırtacağını ve özel bir sahne showu hazırladıklarını da belirtti. GÖKÇE TÜRK KİMDİR? Çocukluğunda çamaşır makinesinin içine kafasını sokup şarkı söyleyen ve annesi kızınca daha iyi eko yaptığını savunan Gökçe Türk, 11 Ocak 1985’de Samsun’da doğdu. 8 yaşında Kültür ve Sanat Bakanlığı Çocuk Korosu’nda yer aldı. Ardından, Samsun Devlet Konservatuarı’na bağlı Çok Sesli Çocuk Korosu’na seçildi. Ses yapısının Türk Sanat Müziği’ne yatkınlığı fark edilince, Türk Sanat Müziği Çocuk Korosu’na geçiş yaptı. Birkaç sene sonra, çocuk korosundan İcra Heyeti’ne seçildi ve 7 sene boyunca şan ve keman üzerine eğitim aldı. Aynı zamanda İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Büyük Kulüp, Moda Deniz Kulübü başta olmak üzere üniversite hayatı boyunca birçok yerde sahne aldı. Intercity İstanbul Park’ta pazarlama yöneticisi de olan Gökçe Türk, pistlerin tozundan sonra sahnenin de tozunu attırmanın peşinde.
Şubat- 2018
Fotoğraflar: pexels.com
ÇOCUKLARINIZ
H
Bunlari mutlaka bilsin
erkesin hayatta bakış açısı, zevkleri ve yaşam biçimi birbirinden farklı olsa da hepimiz kuşkusuz ki çocuklarımızın çok iyi yetişmesini, kendine güvenen ve kendine yetebilen mutlu bireyler olmasını istiyoruz. Ne yazık ki yoğun iş temposu yüzünden çocuklarımızın duygusal ihtiyaçlarını karşılamakta ve onlara hayat dersleri vermekte zorlanabiliyoruz. Her şeye rağmen onların her zaman yanlarında olduğunuzu, onları sonsuz bir sevgiyle sevdiğinizi hissettiklerinden emin olun. Bu sevgi bağlarıyla kendine güveni artan çocuk, hayata karşı her zaman daha güçlü olur.
parçasıdır. Çocuklarınıza yaptıkları hatadan utanmak yerine, hatalarını tekrarlamamak için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini öğretin. Kendi yaptığınız hataları ve bu hatalardan öğrendiklerinizi onlarla paylaşın.
Yalandan uzak durmak çok önemli. Yalan söylemek bir insanın kendisine ve karşısındakine yapabileceği en büyük kötülüklerden biridir. Yalan söyleyen insan farkında olmadan kendisine öz saygısını kaybeder.
Hata yapmak doğaldır. Önemli olan hatadan ders çıkarmaktır. Mükemmele ulaşmaya çaba harcayan insan genellikle mutsuz olur. Çünkü mükemmel olmak imkansızdır. Herkes hata yapar, bu öğrenme ve büyümenin önemli bir 14
Şubat- 2018
Kendisine saygısını yitirmiş bir insan etrafındakilere de saygı duymamaya başlar. Çocuğunuz başı her sıkıştığında yalana başvurma yoluna gitmemesi için size büyük görev düşüyor. Elbette önce sizin iyi birer rol model olmanız, her zaman dürüst olmanız gerekiyor. Duygularla başa çıkmayı öğretin. Birçok çocuk, güçlü duygularla baş etmenin yollarını öğrenemez. Bu durum, depresyon ve rol yapmalarına neden olabilir. Yüksek stres zamanlarında kendilerini yatıştırmak adına yollar bulmaları için çocuğunuza yardımcı olun. Onlarla sakince konuşarak rehberlik edebilirsiniz. Rahat iletişime geçebildiği anne babaya sahip çocuklar daha huzurlu ve stres anında daha kontrollü olurlar. Hayatta hep iyi şeylerden bahsedin ama olası kötü durumları nasıl göğüslemesi gerektiğini de anlayabileceği bir dilde anlatın.
KALİTELİ OYUNCAĞIN ADRESİ CityToys zeka gelişimine yardımcı oyuncak grupları ve lisanslı ürünleri ile 0-99 yaşa kadar herkese hitap ediyor.
Adres: Günsazak Bulvarı No:11/B Bahçelievler Mh. Karşıyaka - İzmir Gsm: 0505 035 05 06
22 yıldır İzmir’de hizmet veren Özel Talatpaşa Tıp Labor atuvarı, Mavişehir Park Yaşam Ofisleri’nde üçüncü şubelerini açacaklarını müjdeledi.
TALATPAŞA TIP LABORATUVARI 22 YAŞINDA 1996 yılından beri İzmir’in kalbi Alsancak’ta, Talatpaşa Bulvarı’nda aralıksız hizmet veren Talatpaşa Tıp Laboratuvarı 22. kuruluş yıldönümünü kutladı. Kutlamaya İzmir tıp camiasının önde gelen hekimleri de katıldı. Kutlama esnasında konuşan yönetim kurulu başkanı Uzm. Dr. Serdar Seven, Talatpaşa Tıp Laboratuvarını kurup 20 sene yönettikten sonra 2015 yılı başında kendilerine teslim eden Uzm. Dr. Göksel GÜLCAN’a teşekkür etti. 2016 yılı itibari ile ikinci şubelerini Alsancak Atatürk Kapalı Spor Salonu karşısında açtıklarını belirten Dr. Seven, çok yakında Mavişehir Park Yaşam Ofisleri’nde üçüncü şubelerini açacaklarını müjdeledi. 16
Hedeflerinin hasta odaklı çalışan, hızlı ve doğru sonuç vermeyi ilke edinmiş laboratuvarlar zinciri oluşturmak olduğunu belirten Dr. Seven, “Bu yolda bize destek veren tüm hekim ve hastalarımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Tıbbi Koordinatör Uzm. Dr. Özlem Günay ise amaçlarının bölgede aranan, referans laboratuvar olmak olduğunu belirtti. Günay hasta memnuniyetini en üst düzeyde tutmak için hiç durmadan çalıştıklarını ifade etti. 200’ün üzerinde muayenehane ve sağlık kuruluşuna hizmet verdiklerini söyleyen Günay, hedeflerinin yüzde yüz memnuniyet oranını yakalamak olduğunu söyledi. Şubat- 2018
Uzm. Dr. Özlem Günay
Uzm. Dr. Serdar Seven
Talatpaşa Tıp Laboratuvarı ortakları Uzm. Dr. Serdar Seven ve Uzm. Dr. Özlem Günay son olarak bu hızlı gelişim ve büyüme sürecinde kendileri ile birlikte yoğun bir çalışma temposu içerisinde bulunan Talatpaşa Tıp Laboratuvarı çalışanlarına teşekkür ettiler.
Öznur Seven, Arzum Ünal
Hüseyin, Sevgi Ceyberi
Göksel, Yaprak Gülcan
Özlem, Dilaver, Tuna, Can Günay
Serdar, Serhan, Kaan, Esra Seven
Özlem Günay, Esra Seven
Açelya, Hakan Balım
Ece, Mustafa Harman
www.mavisehirdergisi.com
Talatpaşa Tıp Laboratuvarı - Merkez Tel: 0 232 422 68 75 -0 232 463 12 27 - info@talatpasatip.com Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak - Konak - İZMİR Talatpaşa Tıp Laboratuvarı - Alsancak Şubesi Tel: 0 232 464 88 88 - 0 232 464 88 87 - info@talatpasatip.com Mimar Sinan Mah. 1394 Sokak No:15 D:2 Alsancak - Konak -İZMİR Şubat - 2018
17
İnsülin direncinde karbonhidratı hayatımızdan çıkarmalı mıyız? Karbonhidrat-protein ve yağı hayatımızdan hiçbir zaman çıkarmamalıyız. Peki bu nasıl olacak? Basit karbonhidratlar, tatlılar, kanda şekerimizi hızlıca yükselten besinler sınırlandırılmalı; öğünlerimize daha doyurucu posalı ve proteinli gıdalar, kompleks karbonhidratları eklemeliyiz. Ara öğünlerimizi de aksatmayıp yeme işlemimizi yatmadan iki saat önce sonlandırarak sağlıklı bir düzene başlayabiliriz.
İNSÜLİN DİRENCİ hakkında mer ak edilenler Diyetisyen Gizem Salman insülin direnci hakkında merak edilen ve sıkça sorulan soruları Mavişehir Dergisi okurları için yanıtladı. İnsülin nedir? Ne işe yarar? İnsülin pankreastan salgılanan bir hormondur. Görevi kanda dolaşan şeker miktarını düzenlemek ve glikozun enerji olarak kullanımını sağlamaktır. Karbonhidrat tüketildiğinde pankreas kan şekeri miktarının arttığını fark edip insülin salgılar. Salgılanan insülin glikozu depolar veya kullanır; böylelikle kan şekeri miktarımız düşer. Kan şekerinin düşmemesi durumunda göbek bölgesi yağlanması, kalp hastalıkları, yağ ve protein metabolizma bozukluğu, ağırlık artışı ve bunun beraberinde pek çok hastalık ile karşı karşıya kalırız. İnsülin direnci nedir? Düzgün insülin tablosu az önce anlattığım şekilde işler. Gelelim ‘İnsülin direnci’ olayımıza… Bu düzenin işleyememe durumuna ise insülin direnci diyoruz. Günümüzün önemli sağlık sorunlarından biri olan insülin direnci, kan şekerini ayarlayan insülin hormonunun dokulardaki etkisinin azalması olarak tanımlanır. İnsülin direncinin belirtileri nelerdir? Aslında tam olarak söyleyebileceğimiz belli başlı 18
belirtisi yok. Ama elimizde risk gruplarımız var. Başlıca; fazla kilo, fiziksel aktivite azlığı, özellikle bel çevresi yağlanması, genetik tip 2 geçmişi, polikistik over, bazı ilaçlar, kan dolaşım bozukluğuna sahip olmak, kan lipit düzeyleri, düşük hdl(iyi kolesterol), yüksek ldl(kötü kolesterol). Bu saydıklarımdan en az üçü varsa kan tahlili ile açlık kan şekeri ve insülin değerlerinizi görmek gerekir. Tokluk insülin cevabının 40 üniteden fazla olması ve/veya tokluk kan şekerinin çok yüksek ya da düşük olması da uyarıcı işaretlerdir. HOMOIR değeri yani insülin direnciniz >2.5 üzeri çıkıyorsa insülin direnciniz maalesef ki var demektir. Bunun için 3 ayda bir kan testi yaptırmanızı öneriyorum. Kilo vermekte zorlanıyorsanız insülin direncinizin yüksek olması muhtemeldir. İnsülin direnciyle diyabete aynı hastalık diyebilir miyiz? Diyabet ile insülin direncini aynı şey değildir. Basitçe anlatmak gerekirse insülin direncinin çaresine bakmazsanız, önlemler almazsanız ileriki süreçte Tip 2 Diyabet hastası olabilirsiniz. Farkındalığınızla ve bir uzmandan da yardım alarak insülin direnci ile başa çıkabilirsiniz. Şubat- 2018
Peki insülin direnciyle nasıl başa çıkabiliriz? Vakit kaybetmeden beslenme tedavisine başlayın; uzman diyetisyene başvurup kilo vermenizi sağlayacak kaloride oluşturulmuş, karbonhidrat sayımları yapılmış, glisemik indeksi düşük bir beslenme programı uygulayın. Düşük kalorili atıştırmalıklar ile ara öğün yapın. (leblebi+az yağlı süt/avuç içi meyve+kefir/ ¼ simit+ayran/ yulaf kepeği+yoğurt vb.) Kompleks karbonhidrat içeren besinleri tam buğday ekmek, kepekli makarna, çorba, bulgur pilavı, yulafı öğünlerinize katın. Her zaman tükettiğiniz porsiyonları küçültün. Beslenmenizin lif içeriği yüksek olsun; kuru meyve yerine taze meyve beyaz ekmek yerine tam buğdaylı besinler tercih edin. Hedefiniz ise 6 ayda şuan ki kilonuzun %10 unu vermeye çalışmak olsun. Fiziksel aktivitenizi arttırın; asansör yerine merdiven kullanın; yakın mesafelere yürüyerek gidin. Sevebileceğiniz bir aktivite edinip haftanın 3 günü uygulayın ve gün boyu hareketli kalın. İlaç tedavisi; İnsülin direncinin ilaçlarının etken maddesi ‘metformin’ dir. Bu etken maddeli ilacı kullanan kişilerin zayıflaması, ilacın bilinçsiz kullanımını arttırmıştır. Metformin etken maddeli ilaç insülin direncinin düşürülmesini sağlar; tek başına bir kilo verme aracı değildir. Doktorunuz önerdiği takdirde bu ilacı kullanmalısınız. İlaç kullanımıyla beraber, düzenli beslenme ve düzenli egzersiz ile insülin direnci rutine indirilebilir.
DİYET EVİME İLE DETOKSLA HAYATI DETOKS NEDİR? Detoks vücudumuz için zararlı etkileri olan ve sağlığımızı olumsuz etkileyen toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Aslında bedenimiz akciğer, karaciğer ve böbrekler aracılığı ile hayatımız boyunca kendi kendini detoks işleminden geçirecek şekilde kusursuzca tasarlanmıştır. Ancak maalesef hava kirliliği, paketli gıdalara eklenen katkı maddeleri ve koruyucular, gereksiz ilaç kullanımı, fast food alışkanlığı, alkol, sigara, düzensiz uyku saatleri, hareketsiz yaşam ve stres vücudumuzdan atılmayı bekleyen toksin miktarını gün geçtikçe artırır. Bedenimiz, tüm bunlarla baş ederken ekstra bir çaba harcar ve yorulur. Sonuç olarak sebepsiz baş ağrıları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, cilt problemleri, sinirlilik, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sonuçlar ile karşı karşıya kalırız. SIVI DETOKS PAKETİ Diyet evime sıvı detoks programı ile ayda birkaç gün de olsa toksik alımına ara vererek vücudunuz dinlenir; ödem atar; vitamin ve minerallerle desteklenir; varsa fazla kiloları vermeye başlar; metabolizmanız hızlanır.
Diyet Evime’nin vitamin deposu detoks içecekleri; -Günde 6 şişeden oluşur; tamamen doğal, katkısız, taze meyve/ sebze suları ve sağlıklı yağlar içerir. -Kaliteli üreticilerden seçilen en taze ürünler sipariş üzerine günlük olarak sıkılır. -Soğuk sıkım yöntemi ile hazırlandığından normale göre 4-5 kat daha fazla vitamin ve mineral barındırır. -Şeker ilavesizdir; çiğ olup, pastörize edilmediğinden içindeki besin değerini korur. Genel olarak ayda bir kez 3 gün yapılması önerilir; ancak kendinizi hazır hissetmiyor ve daha yumuşak bir başlangıç yapmak istiyorsanız 1 veya 2 gün de deneyebilirsiniz. KATI-SIVI DETOKS PAKETİ Kısaca toksinlerden arınmak anlamına gelen detoks denince aklımıza yalnızca sıvı beslenme gelir; fakat her insanın metabolizması ve vücudunun gereksinimleri farklı olduğu için sıvı detoks programı her bireyde istenilen sonucu vermeyebilir. Düğününüze ya da katılmanız gereken önemli bir davete kısıtlı zamanınız kaldıysa;
Uzun seyahatler sonrası yenilenmek ve ödeminizden kurtulmak istiyorsanız; Sağlık probleminiz nedeniye hızlıca kilo vermeniz gerekiyorsa; Vücudunuz sıvı detoks programına uygun değilse ve sadece sıvı beslenmekte zorlanırım diyorsanız ‘Diyet Evime Katı-Sıvı Detoks Programı’nı rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Bu program günlük 5 öğünden oluşan, yemeli detoks programıdır ve 5 günden oluşur. Sadece 5 gün kendinizi diyetisyenimize emanet ederek, enerjinizi kaybetmeden, aç kalmadan doya doya kilo verirsiniz. DİYET EVİME AYLIK BESLENME PAKETLERİ Diyet Evime beslenme paketleri ile sağlıklı ve renkli beslenerek, lezzetten ödün vermeden doya doya kilo verirsiniz. Mutfakta ve alışverişte harcadığınız zaman da size kalır. 3 ana 2 ara öğünden oluşan menülerimiz Dünya Sağlık Örgütü’nün beslenme önerileri doğrultusunda, diyetisyenimiz tarafından sizler için özel olarak hazırlanır; şefimiz tarafından özenle pişirilir ve termal çantalar ile her sabah kapınıza teslim edilir. İşte sağlık dolu lezzet paketlerimiz; *Kilo Verme Paketi *Form Koruma Paketi *Sporcu Paketi *Anne Paketi *Ofis paketi Adresimiz: Yalı Mh. 6474 Sk. No.20/A Atakent/Karşıyaka Telefonlar: 0232 336 1 444 505 094 0 724 www.diyetevime.com instagram&facebook: diyetevime.tr
CAN DOSTLARA 5 YILDIZLI YUVA Can dostlara daha çağdaş ve sağlıklı yaşam şartları sunmak için çalışan Karşıyaka Belediyesi, Örnekköy Geçici Köpek Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin ek hizmet binalarını tamamladı. Sahipsiz misafirlerine ‘5 yıldızlı’ konfor yaşatan tesis, hayvanseverlerden de tam not aldı.
K
apalı ve açık toplam 30 odası bulunan yeni yaşam alanında; köpek bakım odası, 2 adet muayene odası, 1 ameliyathane, veteriner hekim odası, kayıt odası ve köpek sahiplenmek amacıyla tesise gelenler için bekleme odası inşa edildi. Can dostların sosyalleşmesi ve oyun oynaması için de 300 metrekarelik çim alan oluşturuldu. Yapılan yatırımla tesisin hizmet kapasitesi artarken, misafir edilen
can dostlar için daha hijyenik ve modern yaşam şartları sağlandı. A’DAN Z’YE BAKIM Karşıyaka Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren tesiste, sahipsiz köpeklere A’dan Z’ye sağlık ve bakım hizmetleri sunuluyor. Merkeze getirilen köpekler önce genel sağlık taramasından geçiriliyor ve iç-dış paraziter ilaç uygulanıyor.
Kısırlaştırma operasyonları, aşıları yapılıyor. Hasta ve yaralı hayvanlar tedavi ediliyor. Bakım sürecinin ardından sağlığına kavuşan köpekler yasa gereği tekrar alındıkları yere bırakılıyor. Sokakta yaşamını sürdüremeyecek durumdaki hasta, yaşlı ve ampute can dostlar ise tesisin daimi misafiri oluyor. Sahiplendirme çalışmalarıyla da her yıl onlarca köpek sıcak yuvalara kavuşturuluyor. “CAN DOSTLAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Yaşamı ve çevremizi paylaştığımız can dostlarımıza en güzel hizmetleri sunmak için çalışıyoruz. Bu anlayışla, önemli bir yatırım daha yaparak, Örnekköy Geçici Köpek Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezimize ek binalar, yeni yaşam alanları kazandırdık. Duyarlı hayvanseverleri ve köpek sahiplenmek isteyen yurttaşlarımızı da tesisimize bekliyoruz” dedi.
20
Şubat- 2018
TAM 18 YILDIR BOSTANLI’DA EN GÜZEL ANILARINIZI ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYORUZ
Adres: Şehitler Bulvarı No:52/B Bostanlı Tel: 0232 337 34 97 Gsm: 0541 521 9842
Ağrı Tedavisinde Yeni Bir Yöntem:
PROLOTER APİ Akut ve kronik ağrı tedavisinde, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı hastalarda girişimsel ağrı tedavi yöntemleri günümüzde oldukça sık uygulanmaktadır. Sağlık Bakanlığı onaylı Proloterapi sertifikasına sahip olan Uzman Dr. Levent Sepit, Mavişehir Dergisi okurları için Proloterapi tedavisi hakkında merak edilenleri anlattı. Proloterapi nedir? Proloterapi, bazı nedenlere bağlı olarak zayıflamış, hasar görmüş, gücünü ve esnekliğini kaybetmiş tendon, ligament ve eklemlere yönelik yapılan ve hipertonik dektroz gibi proliferatif solüsyonların enjeksiyonlarda kullanıldığı bir yöntemdir. Proloterapi tedavisi ülkemizde son zamanlarda sıkça duyulmaya başlanmış olmasına rağmen tedavinin temelleri yaklaşık 70 yıl önce Amerika Birleşik Devletleri’nde Dr. George S. Hackett tarafından tüm dünyaya duyurulmuştur. Şu an gelişmiş ülkelerde oldukça sık uygulanan bir tedavi yöntemi olmuştur. Kullanıldığı hastalıklardan en önemlileri diz kireçlenmeleri, bel ve boyun fıtığıdır. Bu hastalıklar dışında tenisçi dirseği, topuk dikeni ve omuz
ağrılarında sık kullanılan bir tedavi yöntemidir. Proloterapi terapi kaç seans uygulanmaktadır? Proloterapi tedavisinin kaç seans yapılacağı tamamen hastanın klinik durumuna bağlı olarak değişir. Hasarlı dokunun derecesi yanı sıra hastanın yaşı, kilosu, eşlik eden klinik hastalıkları tedavinin sürecini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Özellikle genç hastalarda 4-6 seans yeterli olabilirken, ileri yaş hasta guruplarında 8 ya da 10 seanslık tedaviler gerekebilir. Proloterapi hangi aralıklarla yapılmalıdır? Proloterapi tedavisinde enjeksiyonlar yaklaşık üç-dört haftada bir yapılır. Haftada bir yapılan nöroproloterapi ve ozon tedavileri ile iyileşme süreci
Uzman Dr. Levent Sepit hızlandırılır. Seanslar ortalama 30 dakikadır. İşlemden sonra sıcak uygulama yapılması tedavi başarısını arttırır. Proloterapi tedavisinde çok ağrı duyulur mu? Hastaların tedavisi sırasında duydukları ağrı tamamen o hastanın ağrı eşiği ile ilişkilidir. Ağrı nedeniyle tedaviyi yarım bırakan hasta sayısı yok denecek kadar azdır. Hastaların hemen hemen tamamı tedaviyi sonuna kadar tamamlar. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus enjeksiyondan korkan hastalar tedavi konusunda iyice aydınlatılmalı psikolojik açıdan rahatlatılmalıdır. Proloterapi ile %100 iyileşilir mi? Tıpta hiçbir zaman bir hastalığın tedavisinde %100 iyileşme garantisi verilmemelidir. Fakat hasta
sabır gösterip doktorun verdiği tüm talimatlara uyduğu zaman Proloterapi ile tedavide başarı oranları % 80’e kadar çıkar. Özellikle ileri evre diz kireçlenmesi gibi cerrahi dışında seçeneği olmayan hastalarda Proloterapi denenen bir tedavi yöntemidir. Proloterapi başka tedavi yöntemleri ile beraber kullanılabilir mi? Proloterapi ile diğer tamamlayıcı tıp tedavileri beraber kullanılabilir. Yapılan araştırmalar ve tedaviler sonucunda özellikle PRP tedavisi, ozon, kupa tedavisi ve bazı bitkisel tedaviler ile beraber kullanılması başarı şansını daha da arttırmaktadır. PRP özellikle son yıllarda kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde giderek artan bir şekilde kullanılmaya başlanmış yeni ve doğal bir tedavidir. Kişinin kendi kanıyla hazırlanan bir solüsyon olan PRP’nin hastaların ağrılı eklem, tendon ve kas bölgelerine hekim tarafından enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bir tedavidir. PRP kandaki trombositten ve büyüme iyileştirme faktörlerinden zengin olan tabakadır. PRP enjekte edildiği bölgede kök hücreleri uyarır ve kök hücrelerinin aktif hale geçmesini sağlar. PRP içeriğinde hastanın kendisinden alınan kan hücreleri olduğu için herhangi bir alerjik yan etkisi de yoktur.
Proloterapi tedavisinde görülecek yan etkiler nelerdir? Proloterapi tedavisi bir enjeksiyon tedavisi olduğu için hastalar tedavi sırasında ve tedavi sonrasında evde ağrı morluk şişlik sertlik gibi durumlardan rahatsız olabilirler. Aslında bu, orada oluşturmak istenen kontrollü yara iyileştirmesinin bulgularıdır. Ağrıları çok fazla olan hastalarda; antienflamatuar tip ağrı kesicileri kullanılmamalıdır. Hastalar mutlaka tedavisini üstlenen hekimini arayıp bilgilendirmelidir. Hastalar daha çok parasetamol tarzı ağrı kesicileri tercih edebilir, ama mutlaka hekimlerine danışmalıdırlar. Proloterapi tedavisinden sonra ne kadar sürede iyileşilir? Proloterapi tedavisinde iyileşme sürecini etkileyen en önemli faktörler hastanın yaşı, kilosu ve ek hastalıkların olup olmamasıdır. Bunun dışında hastanın sigara ve alkol kullanımı, sağlıklı yaşam
alışkanlıkları, hastaların tedaviye uyumu önemli rol oynar. Klinik gözlemlere göre hastalar ilk tedaviden itibaren rahatlamaya başlarlar ama tedavi süresince ağrılarının şiddetinde bazen artış veya azalmalar olabilir. Eğer hasta sabırlı olur ve tedavi protokollerine sonuna kadar uyarsa, tedavisinden memnun kalabilmektedir. Kimler Proloterapi’den fayda görebilir? • Bel fıtığı, bel kayması, bel ağrıları olanlar. • Boyun düzleşmesi, boyun fıtığı olanlar. • Omuz bağlarındaki yırtıklar, tekrarlayan omuz çıkıkları, omuz kireçlenmesi, • Kalça kireçlenmesi, avasküler nekrozlar, bağ yırtıkları, • Karpal tünel sendromu, akut ve kronik bilek hasarları, • Menisküs yırtığı, ön – arka çapraz bağ yaralanmaları, diz kireçlenmesi, • Ayak bilek ağrıları, bağ yırtıkları, ayak bileği kireçlenmesi olanlar fayda görebilirler. Bütün bu durumlarda uygulanabilir ancak hasta detaylı bir muayeneden geçirildikten sonra tedavinin uygulanması kararı verilir. Hastalığın her sürecine hakim ve hasta deneyimi fazla olan doğru hekime gittiğinizde; tedaviden fayda görme şansınız artacaktır.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tüm sağlık sorularınız için mutlaka bir uzman hekime danışınız.
Doç. Dr. Ozan Pazvantoğlu Psikiyatrist & Psikoterapist
CINSEL SORUNLAR VE CINSEL TERAPI Bugün cinsellik ve cinsel sorunlarla ilgili konuşacağız. Cinsellik neden önemlidir? Doyumlu bir cinsel yaşam sağlıklı bir yaşamın temel yapı taşlarından birisidir. Bireyin özellikle ruhsal sağlıklılık durumu cinsel yaşamının nasıl olduğu ile yakın ilişkilidir. Cinsel yaşamdaki aksaklıklar hem direk etki ile yaşamın önemli bir alanında tatminsizliğe yol açar hem de çeşitli ruhsal hastalıklara zemin hazırlar. Cinsellikle ilgili psikiyatrik sorunlardan bahseder misiniz? Cinsellik çok boyutlu bir kavramdır ve cinsel döngü birkaç aşamadan oluşur. Bu aşamalardan birinde ya da birden fazlasında olabilen bozulmalar cinsel sorun ya da cinsel işlev bozukluğu olarak karşımız çıkmaktadır. Bu aşamalar; cinsel istek, cinsel uyarılma (erkekte peniste sertleşme, kadında vajinal ıslanma) ve orgazm aşamalarıdır. Bu aşamaların her biri ile ilgili farklı cinsel bozukluklar olabilir; cinsel istek azlığı, cinsel tiksinti bozukluğu, erkekte sertleşme bozukluğu, kadında cinsel uyarılma bozukluğu, erken boşalma (boşalma denetimi bozukluğu), orgazm olamama gibi. Bunun dışında cinsel birleşme 24
aşaması ile ilgili sorunlar (vaginismus, cinsel birleşme sırasında ağrı) diğer sık karşılaşılan cinsel işlev bozukluklarıdır. Öte yandan bireyde sıklıkla bu sorunlardan birkaçı bir arada bulunur. Örneğin sertleşme bozukluğu olan ve tedavi için başvurmayan bir hastada zaman içinde cinsel istek azlığı gelişmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Aynı zamanda eşlerden birinde cinsel işlev bozukluğu (örneğin kadında vajinismus) var olduğunda zamanla diğer eşte de bir cinsel işlev bozukluğu (erkekte sertleşme bozukluğu) gelişmesi nadir değildir. Vajinismus nasıl bir hastalıktır? Vajinismus vajinanın dış üçte birindeki kasların cinsel birleşme veya jinekolojik muayene öncesinde ve sırasında istemsiz olarak kasılması, bacakların kapanması ve itme davranışı ile cinsel birleşmenin ya da vajinal muayenenin mümkün olmaması durumudur. Buna, bedenin çeşitli bölgelerinde bazen de tüm bedende olan kasılmalar, sıklıkla bacakların kapanması, korku, bazen titreme, terleme, bulantı gibi belirtiler eşlik edebilir. Bu soruna sahip kadınların zihinlerinde genellikle “penis çok büyük giremez; benim cinsel Şubat- 2018
organım anormal; cinsel organım çok küçük; çok canım yanar, çok kanar; orada duvar var, penis giremez” gibi düşünceler vardır. Vajinismusun görülme sıklığı yüksek midir? Bu konuda yapılan çalışmalarda ülkemizde yaklaşık olarak 10 kadından 3-4’ünün ilk cinsel birleşme deneyiminde bu sorunu yaşadığı, cinsel birleşmenin gerçekleşmediği ya da kısmen gerçekleştiği saptanmıştır. Ancak bunların sadece 1’i bu sorunu aşamaz ve hekim başvurusunda bulunur, diğerlerinde zaman içinde yinelenen denemelerle sorun ortadan kalkar. Gene de %10’luk bir görülme oranı ruhsal hastalıklar arasında oldukça yüksek bir orandır, yani vajinismus sık görülen bir cinsel işlev bozukluğudur denebilir. Bu sorunla karşılaşan kadınlar ve çiftler ne yapmalıdır? Vajinismus tamamen ruhsal kökenli bir sorundur. Bu soruna sahip kadınların bedensel olarak diğer kadınlardan hiçbir farkı yoktur. Bu nedenle vajinismusun tedavisi sadece psikolojik yolla mümkündür. Herhangi bir ilaç, ameliyat vb. yollarla tedavi çabası
www.mavisehirdergisi.com
faydasız ve gereksizdir. Doğru şekilde yapılacak cinsel terapi bu sorunun tek tedavisidir. Vaginismus, terapisi uygun ve yetkin kişilerce yapıldığı takdirde tedavi olma oranı oldukça yüksek olan bir durumdur. Vaginismus tedavisinin cinsel işlev bozukluğu konusunda eğitim almış olan psikiyatristler ve psikologlar tarafından yapılması daha uygundur. Buna karşın ne yazık ki ülkemizde vajinismusu tedavi etmek için oldukça yanlış yöntemlerin kullanıldığı ya da tavsiye edildiği görülmektedir; sarhoş haldeyken ya da sakinleştirici ilaç/uyku ilacı aldıktan sonra cinsel ilişkiye girmeyi önermek, hipnoz altında vajinaya bir aparat sokmak, bir iki seansta sorunu çözmeyi vaad etmek, vajinaya anestezik (ağrı duymayı engelleyici) pomad sürmeyi önermek, kızlık zarını ameliyatla ortadan kaldırmak ve daha bir çok uygun olmayan hatta kadına zarar veren yöntemler uygulanmaktadır. Bu nedenle bu soruna sahip çiftlerin cinsel terapi konusunda yeterli eğitim almış psikiyatristlere başvurmaları önemlidir. Biraz da erkeklerde görülen cinsel sorunlardan bahsedecek olursak, erken boşalma olarak bildiğimiz sorun nasıl bir durumdur? Erken boşalma, sürekli olarak ve tekrarlayıcı bir biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile ve erkeğin istemesinden önce, vajinaya girme öncesi, girer girmez ya da girişten hemen sonra ejakülasyonun (boşalmanın) olmasıdır. Bu tanının varlığına karar verilirken kişinin yaşı, cinsel deneyimi, cinsel eşinin özellikleri ve son zamanlardaki cinsel etkinliğinin sıklığı gibi, uyarılma evresinin süresini etkileyen faktörler göz önünde bulundurulur.
de uyarılamama ve orgazm olamama sorununa yol açar. Giderek kadında da zaman içinde cinsel isteksizlik gelişmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Erken boşalmanın tedavisi nedir? Bu sorunun çeşitli ilaçlarla özellikle antidepresan ilaçlarla giderilmeye çalışılmasına sıkça rastlanmaktadır. Bu doğru bir yöntem değildir. Çünkü bu ilaçların boşalmayı geciktirme yolları, uyarılmayı ve cinsel hazzı azaltmaları aracılığıyladır. Ayrıca bu gecikme sadece ilaç kullanıldığı zaman olabilmektedir ve tabii ki kalıcı bir çözüm değildir. Erken boşalmanın tek tedavisi cinsel terapidir. Erkeklerde görülen bir diğer cinsel sorun olan sertleşme bozukluğu için neler söylemek istersiniz? Sertleşme bozukluğu (erektil disfonksiyon), herhangi bir cinsel etkinliği sürdürmek için gerekli ve yeterli penis sertleşmesini sağlamak ya da sürdürebilmekte inatçı ya da tekrarlayıcı güçlük olmasıdır. Bu, erkeğin cinsel yaşamının başından beri olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Tamamen psikolojik kaynaklı olabileceği gibi bu sorunun oluşmasında fiziksel hastalıklarda rol oynayabilir. Bu nedenle psikolojik/ biyolojik nedenlerin ayrımı iyi yapılmalıdır.
Tanı koyma aşamasında gerekli durumlarda üroloji hekimlerinden destek alınabilir. Buna karşın, gençlerde, sabah sertleşmesi olan, gün içi kendiliğinden sertleşmesi olan ve mastürbasyonda sertleşmesi olan bireylerde sorun büyük olasılıkla psikolojik kökenlidir. Psikolojik nedenli olduğu halde sadece bazı ilaçlar (viagra, cialis vb.) ile tedavi edilmeye çalışılan vakalarda sorunun çözümü daha da karmaşıklaşmaktadır. Bu sorunun asıl ve kalıcı tedavisi cinsel terapidir. Cinsel isteksizlik hem erkeklerde hem kadınlarda karşılaştığımız bir cinsel sorun, bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Cinsel istek, cinsel uyarılmaya eşlik eden ve bir cinsel davranışla sonuçlanma eğiliminde olan psikobiyolojik enerjidir. Bu enerjideki azalmalar, sürekli olarak ya da tekrarlayıcı bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması ya da hiç olmaması şeklinde karşımıza çıkar. Buradaki önemli noktalardan biri bu azalmada biyolojik etkenlerin söz konusu olmamasıdır. Aksi halde sorun psikiyatri dışı hekimlerin ilgi alanına girer.
Aslında bu sorun, boşalmanın “erken” olmasından ziyade erkeğin boşalma üzerindeki kontrolünün olmaması, boşalmasının zamanlamasını denetleyememesi sorunudur. Bu denetimi ve kontrolü edinen erkekler boşalmaya yaklaştıklarını farkedip çeşitli yollarla boşalmalarını geciktirebilirler. Bu bozukluğun cinsel terapisinde asıl amaç bireyin boşalmaya yaklaştığını farketme becerisini kazanmasını sağlamaktır. Öte yandan erkekteki erken boşalma sorunu, cinsel birleşme süresinin yetersizliği nedeniyle sıklıkla eşinde Şubat - 2018
25
Bir diğer önemli nokta kişinin cinsel isteksizliğinin sadece eşine karşı mı yoksa genel olarak tüm kadınlara ya da erkeklere karşı mı olduğudur. Tabii ki eşine karşı artık sevgi hissetmeyen, onunla beraber yaşama isteği sona ermiş olan birinin eşine karşı cinsel isteğinin olmaması hali ruhsal bir sorun değildir. Bu “eş reddi” olarak tanımlanır. Biraz da cinsel sorun ve bozuklukların tedavisinden konuşalım, bu konuda neler söylemek istersiniz? Cinsel işlev bozukluklarının asıl tedavisi psikoterapidir, ilaç tedavisi birkaç özel durum dışında yararlı değildir. Bunun sebebi, bu sorunların nedeninin tamamen psikolojik kaynaklı olmasıdır. Bu psikolojik neden, ya ağırlıklı olarak eşlerden biriyle ilgili (kişilik özellikleri, geçmiş travmatik yaşam deneyimleri vb) ya da çiftin ilişkisindeki sorunlar ile ilgilidir. Buna karşın cinsel işlev bozuklukları ülkemizde ve dünya genelinde yanlış tedavi uygulamalarının en sık yapıldığı sorunlardandır. Sorunun kaynağı psikolojik kaynaklı olmasına rağmen ruh sağlığı alanı dışında çalışan, hekim ya da hekim olmayan birçok kişi (örneğin kadın doğum ve üroloji uzmanları, pratisyen hekimler, yaşam
koçları, şifacılar! gibi...) bu sorunların tedavisi için hastalara uygun olmayan şekilde umut vaad etmektedir. Bazı özel vakalar için tabii ki psikiyatristler ürolog ve kadın doğum uzmanlarıyla çalışabilirler, örneğin hem psikolojik hem de organik nedenlerin sonucunda ortaya çıkan sertleşme bozukluğu sorunu ya da vajinismusun tanı ve bilgilendirme süreçleri gibi. Ama bunlar istisnai durumlardır. Diğer taraftan psikiyatristler ya da psikologların da cinsel işlev bozukluğuna sahip birey ya da çiftlerin tedavilerini üstlenmeleri için bu alana özgü yeterli eğitim alarak ve deneyim kazanarak yetkinleşmiş olmaları daha uygundur. Aksi halde yanlış ya da yetersiz tedavi durumlarıyla sıkça karşılaşılmaktadır. Her başarısız tedavi girişiminin sorunun çözümünü daha da zorlaştırdığı, bir sonraki tedavi girişiminin de başarılı olma şansını düşürdüğü bilinmektedir. Bu nedenle cinsel işlev bozukluğuna sahip birey ya da çiftlerin sorunlarının çözümü için başvuracakları psikiyatristi doğru seçmeleri oldukça önem arz etmektedir. Bu konuda cinsel terapist ünvanına hak kazanmış psikoterapistlere www.cetad.org.tr adresinden ulaşılabilir.
Cinsel işlev bozukluklarının psikoterapisinde nasıl yöntemler izlenir? Cinsel terapiden bahseder misiniz? Cinsel terapide ağırlıklı olarak bilişsel-davranışçı terapi ve çift terapisi tekniklerinden faydalanılır. Bunun yanı sıra gerekli durumlarda bireysel psikodinamik psikoterapide kullanılabilir. Yani cinsel terapi bütüncül bir psikoterapötik yaklaşımı gerektirir. Cinsel işlev bozukluklarının psikoterapisi bazı özel durumlar dışında bireysel olarak yapılmaz, çift terapisi olarak sürdürülür. Çünkü, hem sorun zaten sonuçları itibariyle her iki eşin de sorunudur hem de cinsel terapi tekniklerinin önemli bir kısmının uygulanması her iki eşin de varlığını gerektirir. Soruna göre değişmekle beraber, genellikle seansların tercihen haftada bir (ya da zorunlu durumlarda iki haftada bir) yapıldığı ve ortalama 8-10 seans süren bir süreçte cinsel sorunun çözümü hedeflenir. Bu seans sıklığı ve sayısının nedeni, cinsel terapide çifte ödev olarak verilen ev egzersizlerinin “aşamalı olarak” yapılmasının gerekmesidir. Bu egzersizlerin eşler tarafından uygulanması, bunlarla ilgili çizelgeler tutulması ve seanslarda terapist ile beraber bunların gözden geçirilmesiyle, ana hedef olan, soruna yönelik zihinsel değişikliklerin oluşturulması bu terapi için esastır. Aksi halde hızlı ve bu zihinsel değişikler sağlanmadan izlenecek bir yol ile sorun çözülse bile bu çözüm kalıcı olmayacaktır. İlk seanslarda eşlerle ayrı ayrı görüşülerek ayrıntılı bir yaşam öyküsü ve cinsel öykü alma, sorunu anlamak için çok önemlidir. Ardından cinsellikle ilgili bir psikoeğitim seansı yapılır ve bunu ev egzersizlerinin planlanacağı ve değerlendirileceği diğer seanslar takip eder.
26
Şubat- 2018
Dekoratif balık Roberto Cavalli
Dekorasyonda
Fotoğraf - H&M
Yargıcı 76,92 TL
HAYVAN SEVGISI ILE YAŞAYAN EVLER Yargıcı 179,90 TL
Laura Ashley
Dünya modasında kıyafetlerde sıkça rastlanan hayvan figürleri zamanla evlerin de vazgeçilmez aksesuarları haline geldi. Evinize güzel dokunuşlar kazandırmak isterseniz, hayvan figürlerini mutlaka denemenizi öneririz.
S
on dönemlerde baykuş başta olmak üzere ahşap ve demir tarzında birçok önemli hayvan figürünün dekoratif eşya olarak evlerin bir köşesinde yer edindiğini söyleyebiliriz. Hemen hemen herkes tarafından beğenilen bu dekorasyon modası özellikle doğal ahşap ürünlerle birleştiğinde daha da güzel bir görüntü elde edilmesini sağlıyor.
Hayvan temalarının yakıştığı dekorasyon stillerin başında kesinlikle rustik stiller geliyor. Sebebi ise rustik tarzı dekore edilen ortamlarda daha doğal materyaller tercih edildiğinden hayvan temaları ile bire bir uyum içinde bir görünüm ortaya çıkarması.
Fotoğraf - H&M
Bereketin simgesi olarak kabul edilen sıralı fil figürlü dekoratif aksesuarlar evimizin birçok olayına tanıklık eden sevimli dostlarımız arasında. Ya da baykuş formunda bir mumluk birçok kişinin evinde rastlanan objeler arasında. Bunlar gibi orta boyutlu dekoratif hayvan figürleri ile kendinizi sınırlamamanız için tasarımcılar birbirinden farklı seçenekler sunuyor. Masa örtülerinden, nevresim takımlarına, mutfak eşyalarından, büyük tablolara kadar birçok objede en sevdiğiniz hayvan figürlerini bulmanız mümkün. Eğer her görenin aklında kalan bir dekorasyona imza atmak istiyorsanız evinizin birçok yerine irili ufaklı hayvan figürleri yerleştirmek yerine, çok büyük boyutlu özel tasarım ürünleri kullanarak farkınızı ortaya koyabilirsiniz.
K işiye ö zel tasa rımlar, içinizi ısıt an detay lar ve hayatınız ı kolayla ştıran lüks ürü nlerle ya şa m alanların ıza değe r katıyoru z.
Adres: 1775 sk. No:155/C Bostanlı/Karşıyaka Tel: 0507 950 76 31 - 0850 221 81 35 ayazakinmobilya ayazakinmobilya www.ayazakin.com
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor
Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de ve MaviBahçe’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
EgePark AVM’deki standımız
MaviBahçe’deki standımız
www.mavisehirdergisi.com
i Sevgin enin m r e t s ö g ri, e y m a t tam ! ı n a m za
/mavibahce
MB_SEVGIFEST_195x280.indd 1
14.02.2018 11:45
Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
ANTRENMANI ÖNEMSEYİN VE HAZIRLIKLI GELİN
K
orttasın, bir antrenman daha başlayacak birazdan. Neler hissediyorsun? Antrenmana gelirken neler düşündün? Yeterince dinlendin mi? Antrenmanı verimli geçirebilecek bir şeyler yedin mi gelmeden? Ne kadar süre önce yedin? Dün gece aklına takılmıştı ya, daha etkili servis atman gerektiği, bugün daha rahat uyumanı sağlayacak bir sonuç alabilecek misin? Sahi ne düşündün gelirken antrenmana?
Her gün aynı şeyleri yapmak, tuhaf gelmiyor mu sana, sorgulamıyor musun hiç? Veya öneminin farkında mısın antrenmanın? Başarılı bir tenis kariyerine sahip olmanın yolunun büyük bir kısmının antrenmandan geçtiğinin bilincinde misin? Cevabın evet ise demek ki doğru yolda devam ediyorsun. Çünkü, senin karşılaşacağın her türlü durumla başa çıkmanı sağlayacak, seni diğerlerinden bir adım daha hedeflerine ulaştıracak şey,
antrenmanda yaptıklarındır. Gösterdiğin, performans, akıttığın ter belki de çektiğin acı… Yüzde yüzünü vermelisin ki, gelişmelisin. Yüzde yüzünü vermelisin ki bir fark yaratmalısın. Bunun için de antrenmana hazır gelmelisin. Unutma, hedeflerin ve hayallerin var. Bunlara ulaşmanın çok büyük bir kısmı da, birazdan yapacağın antrenmandan geçiyor. Haydi sana kolay gelsin.
Rengârenk kütüphane çok sevildi
Ç
ocuklara erken yaşta okuma alışkanlığı kazandırmayı ve gelişimlerine katkı sunmayı hedefleyen Karşıyaka Belediyesi, -hayırsever Cemal Yücesoy’un da katkılarıyla- 2016 yılında, Zübeyde Hanım Mahallesi’nde Şebnem Tabak Çocuk Kütüphanesi’ni hizmete açtı. Park Yücesoy Sitesi yan tarafında yer alan ve 360 metrekare kapalı, 3 bin 600 metrekare açık alana sahip kütüphanede; yaklaşık 5 bin kitabın yer aldığı okuma ve etkinlik salonları oluşturuldu. 32
Kitap da var oyuncak da İzmir’in en donanımlı kütüphanelerinden biri olan ve anne-babaların da büyük beğenisini kazanan Şebnem Tabak Çocuk Kütüphanesi, açıldığı günden bu yana 7 bin 144 çocuk okura ev sahipliği yaptı. Televizyon karşısında ya da bilgisayar başında zaman geçirmek yerine kütüphaneye gelen çocuklar, hem bilgi hem de hayal dünyalarını zenginleştirdi. 0-5 yaş grubuna uygun oyuncaklarla donatılan oyun odası ise aile ya da bakıcılarıyla Şubat- 2018
birlikte gelen binlerce miniği ağırladı. Kitap bağışının da kabul edildiği kütüphaneye, 0232 361 13 52 numaralı telefondan ulaşılabilir.
Taze ve lezzetli
Uzun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 4 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, yeni yılda da yeni lezzetleri ile sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Özel günlerinizde de önceden vereceğiniz siparişlerinizle misafirlerinizi en iyi şekilde ağırlayabilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz. 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060
www.atolyetat.com
E
EYLÜLZADE DÖŞEME
ylülzade Döşeme olarak klasikleşen tasarımlar, örneğin; osmanlı cila veya eskitme mobilya gibi tasarımları yıllardır yapmış olmanın verdiği güven ile müşterilerimize ne kadar başarılı işler teslim ediceğimizin bilincideyiz. Bize kafalarındaki onlarca dekorasyon fikri ile gelen müşterilerimizi partner olarak çalıştığımız başarılı iç mimarlık firmalar sayesinde daha doğru tasarımlara yönlendirerek, kararlaştırılan tasarımı mümkün olan en kısa sürede teslim ediyoruz.
*DÖŞEME *MOBİLYA TASARIMI *DÖŞEME *KAPLAMA *KILIF DİKİMİ *TAMİR *CİLA (ESKİTME – OSMANLI – LAKE – BİSTRO) *KIRLENT – MİNDER DİKİMİ *ÖZEL TASARIM PUF – SANDALYE *KAPLAMA *CHESTERFİELD KOLTUK *KLASİK KOLTUK - BERJER *KUMAŞ TEMİNİ * ÖLÇÜYE GÖRE SÜNGER KESİLİR 6497 Sokak No: 23/B Yalı Mah. Karşıyaka Gsm: 0536 981 35 99 www.eylulzadedoseme.com facebook: eylulzade.koltuk
4. KEZ KARŞIYAKA’NIN OLDU Ödül Paris’te verildi Katılımcı demokrasi anlayışıyla insan haklarına saygılı projeler üreten Karşıyaka Belediyesi; Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından verilen “12 Yıldız Şehri” unvanına 4. kez layık görüldü. Karşıyaka Belediyesi, bugüne kadar hayata geçirdiği örnek hizmetleri göz önünde bulundurularak ödüle ulaştı. Fransa’nın Paris kentindeki ödül törenine Karşıyaka Belediyesi’nin yanı sıra, aday kentlerin temsilcileri de katıldı. Avrupa çapında büyük prestij getiren bu ödül, Karşıyaka’ya yeni stratejik işbirliği ve proje ortaklıklarının kapılarını açacak. “12 Yıldız Şehri” unvanı, yeni hibe kaynaklarının bulunmasına ve bu kaynakların daha etkin kullanılmasına da katkı sağlayacak. 34
“Mutluyuz, gururluyuz” Avrupa’nın en prestijli ödülünü 4. kez Karşıyaka’ya getirdikleri için mutlu ve gururlu olduklarını söyleyen Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Halkın içinde, her kesime dokunan ve toplumu kucaklayan yönetim anlayışımız Avrupa Konseyi tarafından bir defa daha ödüle layık görüldü. Bu ödülün, yatırımlar ve gelişim konusunda Karşıyakamıza yeni imkanlar sağlayacağını düşünüyorum. Karşıyaka halkımız ile birlikte daha iyilerini yapmak için çalışacağız” dedi. Ödül için neler yapıldı? 12 Yıldız Şehri Projesi kapsamında, 2017 yılı için belirlenen ‘Gelişen Yerel Demokrasi için Vatandaş Katılımı, Vatandaşlara Danışma ve Şubat- 2018
Birlikte Karar Verme’ ana temasına yönelik uygulamalar gerçekleştirildi. Mahalle Toplantıları, Aktif Şehir uygulamaları, Gençliğin Belediyesi Projesi gibi toplumsal katılımcılığı artıran çalışmalar, ödülün bir kere daha Karşıyaka’ya getirilmesinde etkili oldu.
İzmir’in kalbi
KABİN EKİBİ
EGE PARK’ta atıyor
Özgür Muharrem ŞİŞİK Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr
Otoparklarda meydana gelen hasarlar
S
on zamanların popüler gündem konusu bu oldu. Sigorta şirketlerinin otoparkta oluşan hasarları ödemediğine dair pek çok mecrada benzer haberler çıktı. Dolayısıyla da pek çok fikir, yorum, serzeniş de beraberinde geldi. Konu hakkında telefon ve mail aracılığı ile bilgi almak isteyenlere elimden geldiğince açıklamalarda bulundum. Fakat genel platformda da bir bilgi paylaşımı yapmak istedim. Öncelikle sigorta poliçelerinin birer sözleşme olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Sözleşmeler bir hukuki zemin üzerinde oluşmak durumundadır. Sigorta poliçelerinin en temel zemini de yine her poliçe türünün genel şartlarıdır. Sigorta şirketleri, bu genel şartları kısıtlamayacak, eksiltmeyecek şekilde özel şartlar koyabilirler. Bu bilgi cebimizde kalsın. Otoparklarda oluşan hasarları sigorta poliçeleri ödemiyor önermesi, konunun yarım bilgi ile yorumlanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Tabii ilgi çekmek ve özellikle internet sayfası trafiğini arttırmak için de, dolayısıyla biraz da kötü niyetle hazırlanmış haberler de bu bilgi kirliliğinin temelini oluşturmaktadır. Özel araçlarımız için en temelde trafik sigortası ve kasko sigortası satın alıyoruz. Konuyu bu 2 sigorta türü açısından ayrı ayrı açıklamak gerekiyor. 36
Trafik Sigortası (Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortası) Aracımızla, 3. şahıslara vereceğimiz maddi ve/veya bedeni zararları, bizim adımıza ödeyen sigorta türüdür. Diğer bir ifade ile bizim sorumluluğumuzu güvence altına alır. Zaten ürünün tam ismi de bize bunu anlatıyor. Diğer bir deyişle; Karayollarında hüküm sürecek olan, motorlu araçlar için tarafından satın alınması gereken, sorumluluğumuz bulunan mali zararları teminat altına alan poliçe türüdür. En dikkat edilmesi gereken nokta teminatın geçerli olduğu ve poliçenin isminde de açık bir şekilde belirtilen karayolunun nereler olduğudur. 2918 numaralı Karayolları Trafik Kanunu, madde 3’de karayolunu şöyle tanımlıyor: Trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır. Kamunun yararlanmasına açık olan alanlar bu noktada belirleyicidir. Herkesin bir şekilde giriş çıkış serbestisi olan alanlar karayoludur. AVM’lerin otoparkları, fiş alarak giriş yapabildiğimiz otoparklar, tarifeli sefer yapan feribotlar, vb hep karayolu olarak değerlendirilir. Sadece bir apartmana ait olan ve içine sadece o apartmanda yaşayan kişilerin özel izinle (giriş kartı gibi) girebildikleri alanlar ise karayolu değil, özel mülktür. Ve trafik sigortaları işte, özel mülk olarak değerlendirilen bu bölgelerde devreye girmez. Kasko Sigortası (Kara Taşıtları Kasko Sigortası) Kendi aracımıza yine kendi kusurumuzla vereceğimiz zararları karşılayan kasko sigortasının isminde ise karayolu ifadesinin geçmediğini görüyoruz. Bu durumda kaskomuzun, kendi özel mülkümüz sayılan alanlarda da aracımızın göreceği zararları tazmin edeceğini anlıyoruz. Şubat- 2018
Dolayısıyla, kasko satın alırken, otoparklarda da geçerli olmasına yönelik ek bir taleplerde bulunmaya gerek yoktur. Çünkü zaten bu konuya ilişkin özel bir kloz olmadığı gibi, kasko poliçelerinin genel şartları gereğince otoparklardaki hasarların karşılanmaması söz konusu değildir. Ekstra ürün: motorlu kara taşıtları ihtiyari mali sorumluluk sigortası İhtiyari, yani isteğe bağlı, olarak satın alınabilecek ve mali sorumluluklarımızı teminat altına alan sigorta türüdür. Genelde kasko poliçelerinde ek paket olarak dahil edilerek verilir. Bence bir kasko poliçesinin en önemli teminatıdır ve bu yüzden ürettiğimiz tüm poliçelerde bu ek teminatın (sigortanın) limitini yüksek tutmayı doğru buluyorum. Trafik sigortasından farklı olarak şu teminatları sunmaktadır: • Sorumluluğumuz gereği karşılamamız gereken ve trafik sigortasının limitleri üzerinde kalan zararlar. Trafik sigortası 2018 senesi için, bir kazada karışımızdaki bir araca verebileceğimiz en fazla 36.000.-tl lik zararı tazmin etmektedir, üstü ruhsat sahibinden tahsil edilmektedir. İşte bu noktada bu sigortanın teminatı devreye girmektedir. • Teminat olarak alınmış olması halinde, tarafımıza hukuki kanal aracılığı ile yöneltilmiş manevi tazminat talepleri. Trafik sigortaları manevi tazminat taleplerini karşılamamaktadır. Yazımın sonunda yeni bir gündem de ben yaratayım. Yeni bir gelişmeymiş gibi servis edilmesi durumunda şimdiden bilgimiz olmasında fayda var. “Trafik sigortaları ruhsat sahibinin eşinin, usul ve fürunun ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelecek zararlarda da devreye girmemektedir.” Hasarsız, mutlu günler dilerim.
Temiz olun Haftada en az 3 kez duş alın. Ağız sağlığınıza dikkat edin. Sigaradan ve tütünün her türlüsünde kaçının. Spor olmadan asla Sporun sağlık için ne kadar önemli olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Spor yapmaya vaktiniz yoksa bile mutlaka güne 15 dakikalık basit egzersiz hareketleri yaparak başlayın. Daha ilk günden bile size ne kadar iyi geldiğini fark edeceksiniz.
Vucudunuzu seviyorsunuz ama
Vücudunuz için
NE YAPIYORSUNUZ? B eden sağlığınız için en son ne zaman ne yaptınız? Belki çok yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz, belki ailenizle ilgilenmekten kendinizi unuttunuz, ya da boş vaktiniz var ama nasıl olsa sağlığım yerinde diye düşünerek kendinize yeterli özeni göstermiyorsunuz. Ama unutmayın ki bedenimiz iyiyse ancak o zaman yaşantımız iyi olur. Aslında kendinize iyi bakmak hiç zor değil. Mesela kendinize dikkat etmeye günde ortalama 10- 12 bardak su içerek başlayabilirsiniz. İşte sizlere kendinizi daha sağlıklı hissetmenizi sağlayacak yöntemler.
Nane limon detoksu Detox bir kişinin sağlıklı yaşaması için zorunluluktur. Vücuttaki toksinleri ve zararlı maddeleri ortadan kaldırmanın en doğal yoludur. Çok pratik ve lezzetli olan nane limon detoksunu deneyebilirsiniz. Dilimlenmiş limonu ve taze naneyi bol miktardaki suyun içine koyun. Şişenin cam olmasına ve ağzının kapalı olmasına dikkat edin. Buzdolabınızda yaklaşık 6 saat tutun ve tüketin. Bu karışım size daha çok güç ve direnç vereceği için daha çok hareket etmenizi de sağlar.
Kahvaltıyı unutmayın Vücudumuz uyurken bile çalışmaya devam eder. Akşam yemeği ile kahvaltı arasında yaklaşık 12 saatlik bir süre vardır. Bu süre içinde vücut, besin ögelerinin tümünü kullanır. Sabah kahvaltı yapılmazsa beyinde yeterince enerji oluşmaz. Bu durumda yorgunluk, baş ağrısı, dikkat ve algılama azlığı gibi sıkıntılar yaşanır. Ayrıca araştırmalar düzenli olarak kahvaltı edenlerin daha az kilo aldığını ortaya koyuyor.
Gayrimenkulünüz için; BANA GÜVENİN...
LEVENT SOYDEMİR 0 532 643 62 80 Mavişehir Ofisi
ADRES 2 Gayrimenkul Danışmanlık
Adres: Dudayev Bulvarı 6436 Sk No:119 K:4 Mavişehir Ofis Tel : 0232 362 5858
Fügen Yenilmez fugnyenilmez61@gmail.com
SERAMİKLE ALGIDA FARKLILIK
D
oğal bir malzeme olan çamur ile algıda farklılık nasıl olur sizce? Tamamiyle özgün, sizin algılarınızla, yaratıcığılınızla beslenen bir şey... Sanatçı grubu bunu seramikle öyle güzel anlatmışlar ki; bu yazımızda onlardan bahsetmek istiyorum... İzmir Kültürpark Resim ve Heykel Sanat Galerisinde 25 Ocak-13 Şubat tarihlerinde güzel bir sergi açıldı. Çağdaş Seramik sanatının duayenlerinden İzmir’li seramik sanatçımız Tüzüm Kızılcan’ın 1970’de İzmir Karşıyaka’da kurduğu ve atölyesinde çalışan, seramik sanatına gönül vermiş 26 kişi
38
açtı bu sergiyi. Sanat özgünlük gerektirir, onlar da bunu yarattıkları objelerde göstermişler. Toprağın insana verdiği yaratma gücü ile çok güzel tasarımlar yaratmışlar. Teknik ve estetik bu sergide birbirini dengelemiş. Bu “Algıda Farklılık’’ sergisini açan sanatçılarlar; Hatice Çamlıtepe, Selma Yılancıoğlu; Jülyet Hazan, Serpil Çankırı Kurt, Gülgün Barlas, Çiğdem Soytürk , Neşe Sarıoğlu Bozkır, Belkıs Kutay,
Nihal Akçura, Esin Özcan, Muzaffer Ekmelçibaşı; Danielle Pekcan, Belgin Ergün, İncila Öztop, Jale Gürcan, Emel Öztürk, Ayşegül Veryeri, Nilgün Uraz, Tuba İplikçi, Ülviye Kurtalan, Yasemin Yüksel, Eser Öykü Dede, Begüm Barkan, Adalet Erişkin, Güniz Tükel, Ümit Elbirlik, Birgül Arıca. Değişik teknikler ve değişik sır uygulamalarıyla değerli hocaları Tüzüm Kızılcan’ın katkılarıyla sanatseverlere güzel şeyler sunmuşlar. Hepsinin ellerine sağlık. Başka sergileri görmek, bu sanatı sevenler için motive edici oluyor. Sizlerin de sanattan uzak kalmamasını diyorum.
Şubat- 2018
www.alacatiimren.com
Tasarım: Kabin Ekibi Fotoğraf: Aras Attila
40
Åžubat- 2018
www.mavisehirdergisi.com
MaviBahçe’den Sevgi Festivali
M
aviBahçe Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Sevgililer Günü’ne özel düzenlediği ‘Sevgi Festivali’ ile çiftlere çok özel anlar yaşattı.
Her yaştan çiftlere hitap eden birbirinden renkli etkinliklerin yer aldığı Sevgi Festivali, 10-14 Şubat tarihleri arasında MaviBahçe Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sevgililer Günü’ne özel programların yer aldığı festivalde Müzik Dinletisi, Kitten Therapy, Kaligrafi, Karikatürist Etkinliği, Kartpostal ve Posta Servisi etkinlikleri yapıldı.
Aşk yazan kazandı Festivalde Cinemaximum Sineması yanındaki “AŞK” yazılı grafiti önünde fotoğraf çekilerek #HediyemMaviBahçeden hastagh ile sosyal medyada paylaşan ve 100 beğeniyi geçen iki kişiye sinema bileti hediye edildi.
Şubat - 2018
41
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
HAYATTAN GERİYE KALAN
Y
ıllardır, çeşitli kurum ve kuruluşların davetlisi olarak, konferanslar veriyorum Türkiye’nin dört bir yanında. Çok geniş bir yelpazeye yayılmış, farklı yaş ve sosyal gruplara mensup dinleyicilerle birlikte oluyorum. Felsefe yapıyoruz birlikte… Ben anlatıyorum, onlar dinliyor; soru soruyor. Ben soruyorum, onlar yanıt veriyor; dinliyorum. Düşünce fırtınaları yaratıyoruz uslarımızın derinliklerinde… ***
Bir süre önce, bir okulun davetlisi olarak, lise öğrencisi gençlerle birlikte oldum. “Kendini Keşfet” başlıklı konferansımı dinlediler… Konuşmamın bir bölümünde, felsefenin iki temel sorusunu yönelttim salondaki öğrencilere. “Ben kimim?” “Neden varım?” 42
Tek tek söz verip, yanıtlandırmalarını istedim salondakilerden bu soruları. Afalladı gençler. Kimileri önüne baktı, yutkundu. Kimileri “ık, mık” etti. Beyinleri kilitlendi adeta… Belli ki, şimdiye kadar hiç kafa patlatmamışlardı bu sorular üzerine… *** Evet, çok gençtiler. Başlarında kavak yelleri esiyordu. Kendilerini sorgulamaya ne gerek ne vakit bulmuşlardı belki de şimdiye kadar. Ama eminim, aynı soruyu yaşı kemale ermiş dinleyicilere de sorsam durum değişmeyecekti. Var mısınız bir deneme yapmaya? Bu satırları okurken bir “es” verin… Kaldırın başınızı tabletinizden, laptopunuzdan veya akıllı telefonunuzdan… Ve sorun kendinize… “Ben kimim?” “Neden varım?” Şubat- 2018
Somut bir yanıt verebildiniz mi? Yoksa, siz de kaybolup gittiniz mi düşünce labirentinizde? *** Düşünmeden yaşamanın konforu her zaman cazip gelir insanlara. “Neden varım?” sorusuna “annem babam beni yaptığı için” diye yanıt verenler de olabilir. Keza, var oluş sebebini sadece “doğmuş olmak”la açıklayanlar da. Tamam ama, hayvanlar da doğmuyor mu, var olmuyor mu bir şekilde? Bitkiler de… Böcekler de… Yani, var olmak bir kriter mi? Bir imtiyaz mı? Hayır! Ama neden var olduğunu bilmek, kim olduğunu sorgulamak sadece insana özgü bir ayrıcalık… İnsanın hayvandan, bitkiden ayrıldığı, ayrıştığı nokta hatta... ***
www.mavisehirdergisi.com
MÖ 500 yılında, Yunan yazar Aristofanes “Hayattan geriye kalan yaşam biçimidir” demiş. Yaşam biçimi… İşte hayatın “abrakadabra”sı bu bence. Bugün, yaşam biçiminizle varsınız… Yıllar sonra da, yaşam biçiminizle anılacaksınız. Ve, “ben kimim” ve “neden varım” sorularına belki de farkında olmadan verdiğiniz yanıtlar yaşam biçiminizde gizli. Yaşam biçiminiz, hayata attığınız imza aslında. *** Hani hep “yaşam çok kısa” der, yılların su gibi akıp gitmesinden yakınır ya insan… Yaşam biçiminiz, hayatın kısalığını nasıl yorumladığınızda gizlidir aslında. “Aman be, hayat kısa; takma kafanı hiçbir şeye, doya doya yaşa, ye iç eğlen” de diyebilirsiniz. Hedonizmin peşine takılır, sadece hayatın size sunduğu hazlara odaklı yaşarsınız. Ya da farklı bir yorum getirebilirsiniz yaşamın kısalığına… “Amaçlarıma ulaşmam için sürem sınırlı, vakit kaybetmemeliyim.” diyebilir… İdealizmin rehberliğinde geçirebilirsiniz ömrünüzü… Her ikisi de yaşam biçiminizdir. Var olma sebebinizin dışa vurumudur bir anlamda.
***
“
Bugün, yaşam biçiminizle varsınız… Yıllar sonr a da, yaşam biçiminizle anılacaksınız. Ve, “ben kimim” ve “neden varım” sorularına belki de farkında olmadan verdiğiniz yanıtlar yaşam biçiminizde gizli. Yaşam biçiminiz, hayata attığınız imza aslında.
Milan Kundera, “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği”nde ilginç bir tespitte bulunur. Kundera’ya göre sadece bir hayat yaşadığımız için bu hayatı öncekilerle karşılaştıramaz ya da kusurlarımızı gelecekteki hayatlarımızda gideremeyiz; bu nedenle de ne istediğimizi bilemeyiz. Ne istediğimizi bil(e)mediğimizden değil midir mutsuzluklarımız? Ve ne istediğimizi bilmiyor olmamız; kim olduğumuzu, neden var olduğumuzu bilmememizin sonucu değil midir aynı zamanda? *** Sonuç mu? Kesin, mutlak bir sonuç yok. Herkesin sonucu, kendisine göre. Yalnız başına çıkar insan kendisini keşif yolculuğuna. Kim olduğu, neden var olduğu sorularının yanıtını hiçbir kitapta bulamaz insan. Bir başkasından kopya da çekemez. *** Var olmanın tersi yok olmaktır, “hiçlik” tir. Dolayısıyla hiç olmadığını ispat çabasıdır insanın neden var olduğunu sorgulaması. Elbette “hiç gelip, hiç gitmek” de insanın kendi tercihidir. Ama… Ancak, neden var olduğunu bilerek yaşayan insan bir iz bırakır arkasında. Hiçliğin finaliyse yok olmaktır sadece...
Fotoğraflar: pexels.com
***
Ne birinci grubun savunduğu “adam sen de”cilik doğrudur…. Amacı olmayan bir hayat boştur zira. Ve sadece gülüp eğlenmek bir amaç olamaz insan hayatında bence. Ne de ikinci grubun hedeflediği salt ideal odaklı sentetik bir hayat… Çünkü içinde tutkuların, çılgınlığın olmadığı bir hayat kurudur. Doğrusu iki yaklaşım arasında denge kurabilmek… Ve o “sihirli denge”ye giden yolda kutup yıldızı, insanın kendisini sorgulaması. “Ben neden varım?” diye sorması kendi kendisine.
“
Var oluşuna bir mana, bir sebep yükleyebildiği oranda insan olur insan. “İnsan” unvanını, varlığını sorgulamaya başladığında hak eder. Çok haklıdır Sokrates “sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez” derken. Kim olduğunu, neden var olduğunu bilmeyen “insan”ın herhangi bir canlıdan ne farkı kalır? Kalır mı?
*** Hangi yaklaşım doğrudur peki? Görecelidir elbette bunun yorumu. Ayrı bir tartışma konusudur hatta… Şubat - 2018
43
Bilgi ve destekleriniz iรงin: www.haytap.org
MAKROYAPI’dan Foça’da muhtesem proje... Foça Terrace evleri, size sahip olmak istediğiniz metrekareyi belirleyebilme imkanı sunan özel bir proje...
Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr
www.focaterrace.com
İsmail Barış Özpazarcık - Arzu Özpazarcık Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü
Hayatta neleri yapmak fark yar atır?
B
u soruyu hiç sordunuz mu kendinize: Hayatta neleri yapmak fark yaratır? Biliyor olmak değil, yapıyor olmanın altını özellikle çiziyoruz. Niçin? Yapmak her zaman fark yaratır da ondan :) Fark yaratmanın bu kadar öne çıktığı değişim çağında “Nasıl fark yaratırım?”, “Nasıl inovasyon sağlarım?”, “Marka imajımı farklı olarak nasıl parlatırım?”, “Nasıl üstünlük elde ederim?” sorularının sıkça sorulduğu dönemde, evrensel bilgilerin de ışığında fark yaratmayı ele almak istedik... O halde kendi listemizi yapalım: 1. Doğruyu bilmek değil, yapmak fark yaratır. Biliyorsanız ancak yapmıyorsanız, kendi doğrunuza fazlasıyla tutunmuşsunuz demektir. Fazla yemenin midenizi rahatsız edeceğini biliyor ve yemeye devam ediyorsanız, kendinizi sabote ediyorsunuz demektir. Öfkenin sağlığınızı tehdit ettiğini biliyor, olur olmaz öfkelenmeyi sürdürüyorsanız, sabotajcınız sizi yönetiyor demektir. Rüşvet almanın ahlaki olmadığını 46
biliyor ve alıyorsanız, sabotajcınızın esirisiniz demektir. Sabotajcı da kim derseniz; size “doğruyu bildiğiniz halde yaptırmayan tarafınızdır” deriz. 2. Değerlerin ışığında yaşayan fark yaratır, hayatı kazanır. Hayat, dünyaya geldiğimiz anda bize hem kendimize değer katma, hem de yaşama değer katma şansı sunar. Yaptığımız iş ne olursa olsun, hiç fark etmez. İçsel gücü harekete geçirebilmektir önemli olan. İster masa başında yaratıcı işler yapın, ister şantiyede inşaat yapın, ister adliye koridorunda mübaşirlik... Ne fark eder ki; yaşamda anlam yaratmak; kendine ve hayata değer katmaktır esas olan. Hayatla “Kazan/Kazan” ilişkisi kurmamız değerlerimizle tatminkar düzeyde yaşamaktan geçer. Değerlerinin farkında olanlar, hem zamanlarının kıymetini bilerek nitelikli zaman geçirirler, hem de sahip oldukları kaynakların değerini bilerek kendilerini var ederler. Yaşamda değer yaratırlar, katkı sunarlar. Bu insanlar “can sıkıntısı” yaşamazlar. “Yalnızlık” korkusuna kapılmazlar. Şikayet ederek boşa Şubat- 2018
zaman geçirmezler. Bunu çözecek güçleri varsa, yapmanın yolunu ararlar. “İşe yaramamak” gibi zaafları hiç olmaz. “Bu iş benim üstüme yıkıldı, yazık bana...” gibi kurban rolü ile işleri hiç olmaz. Çünkü neyi neden yaptıklarını bilirler ve yüksünmeden yapmaya koyulurlar. Hani ebeveynlerimizin zihinlerimize kazılı meşhur sözü vardır: “Yaptığın bana ise, öğrendiğin sana”. Değerlerinin farkına vararak yaşayanlar, keyifle öğrenmeye odaklıdır. 3. Kendini bilmek fark yaratır. Başkalarının (şöhretlerin, teknoloji fenomenlerin, popüler kültür figürlerinin) ne yediği, ne içtiği, ne giydiği, nasıl bir yaşam biçimi içinde olduğu pompalana dursun, sizi sizden almak isteyen manipülasyonlar karşısında nasıl tepki verdiğiniz önemlidir. Başkalarının üzerinden düşünmeyi sürdürmek yerine, kendinizi geliştirebilme çizgisi üzerinde yürüyorsanız, işte bu fark yaratır. Kadim uygarlıklarda, tapınaklarda yazan “Kendini bil” ifadesinin karşılığı şudur: Evrensel sistemin işleyişini
www.mavisehirdergisi.com
Kendi çıkarlarının peşinden giden değil, bunu aşabilen insan “Empati gücü” gelişmiş, sağduyulu insandır. Kitaplarda yazan bilgiyi hayatın içine alıyorsan, yeterince duyarlı davranıyorsun demektir. İnsan en yakınlarına acımasız davranma eğilimindedir. Eşinle yaptığın kavganın faturasını eşine çıkarmak kolaydır; burada kendi payını araştırman, seni gerçek anlamda insan yapar. Eşinin hangi duygularla bu davranışı yaptığını anlaman, anlayışını yükseltir.
anla, kendi kişisel özelliklerini tanı, karakter özelliklerini, huyunu suyunu bil, güçlü yanlarını, zayıf (gelişime açık) yanlarını fark et ve bunları yönetebil. Kendini tıpkı bir heykeltraşın eserini şekillendirir gibi şekillendirmeyi sürdür. Çünkü yaşamak bir sanattır, ustalık gerektirir. Hayat yolculuğunda kendini ustalığa hazırla.
4. Zaafını kabul edip dönüştürebilenler fark yaratır. Kendi karakter özelliklerini bilmenin diğer bir yönü de, zaaflarımızı bilmektir. Zaaflar, karanlık tarafımızdır. Bazen kör alanımızdır, bazen gizli alanımız. Durum böyle olunca zaaflar; insani bir zaaf olarak, halının altına süpürülür. Oysa ki zaaflar halının altına süpürülmek için değil; göz önünde bulundurulmak içindir. Nelere karşı zaaf gösterdiğimizin farkında olmak, insanın kendini gözlemlemesini, yanlışlarının farkına varmasını, farkına vardığı yanlışı doğru davranışa dönüştürmeyi sağlar. Zaafların, onları gizledikçe ve yok saydıkça büyüme gibi bir özelliği vardır. Ego bizimle aynı bedenle yaşar ve oyuncu tarafımızla rolden role girer. Kendisini ya da başkasını eleştirmek, suçlamak, zavallılaştırmak, tabulaştırmak, düşmanlaştırmak en bilindik özelliğidir. Tasavvufun “İfrat-tefrit” adını verdiği bir uçtan bir uca gitmek, salınmak, dengeden uzaklaşmak insani zaafımızdır. “Yükseklik kompleksi” ile “aşağılık kompleksi” aynı şeydir nihayetinde... Zaaflar, kabul edildiğinde yakamızı bırakır. Buna “kabul etmenin özgürlüğü” denir. Zaafını kabul edip
gözlemleyen, üzerindeki etkisini azaltmaya başlar. Bunun kendine, vicdanına, bünyesine “zarar verdiğini” fark edip, “halletme, çözme” niyetini koyan, içindeki yaratıcı zeka tarafından desteklenir. İçsel zaafımız, hem ezeli düşmanımız, hem de en yakın dostumuzdur. Zehirin ve panzehirin aynı maddeden yapılması gibi, birbirlerini var ederler. Tırtılın kelebeğe dönüşmesi gibi zaaflarını güzelliğe dönüştürebilenler, fark yaratır. Öyleyse değişim, zaafları dönüştürme enerjisini, güven enerjisine çevirir. Hatırlayalım ki biz, “Değiştim” diyenlere değil, tutarlı davrananlara güveniriz. 5. Empati gücü seni gerçek anlamda insan yapar. Kendi sistemi içinden dünyaya bakmaya biz kısaca “bakış açısı” diyoruz. Hayat boyu en iyi yaptığımız şeydir, kendi bakış açımızdan dünyayı görmek. Fakat görünenin ardında bir de görünmeyen vardır. Ve hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bunu artık biliyoruz. Hoş bilmesek de, siyasetçiler sayesinde daha iyi anlamış bulunuyoruz. Zira; barış, özgürlük, adalet, eşitlik vb. değerlerin içini ne kadar farklı doldurduklarını görmekteyiz.
Annenin ya da babanın yanlışını görmek kolaydır; o yanlışın içinden doğru çıkarmak seni gerçek anlamda insan yapar. Hangi koşullarda, hangi sebeplerle bu yanlışın oluştuğunu bulabilmen senin bakış açına değer katar. Evladının “senin gibi” davranmadığı için eleştirmen kolaydır; kendini onun yaşına indirgeyip, onun sisteminden dünyanın nasıl göründüğünü, nasıl algılandığını merak ediyorsan, insanlaşıyorsun demektir. Kendi sisteminin içinden hayata ve insanlara bakma devam edeceksen, diyeceğimiz yok. Nasrettin Hoca’nın dediği gibi, “Sen de haklısın.” Mesele haklı olmak mı, insan olmak mı, ona karar vermek lazım.
Şunu kabul etmemizde yarar var: İnsan, neyi nasıl görmek ister, neyi nasıl tanımlamak isterse, o kavram bu bakış açısının şeklini alır. Yani, kendi çıkarlarımıza göre algılar, çıkarlarımıza uygunu duyar, çıkarımıza uymayanı duymaz, dikkate almayız. Şubat - 2018
Fotoğraflar: pexels.com
Kendinizi nasıl gördüğünüz çok önemlidir. Çünkü diğer insanlar, sizi, kendinizi gördüğünüz pencereden algılarlar. Kendinizi doğru tanımladığınızda, doğru ifade edersiniz. Doğru ifade ettiğinizde, doğru anlaşılırsınız. İmaj, kendinizi tanımlama biçiminizdir. “Kim olmayı deneyimliyorum?” sorusuna vereceğiniz cevap, tüm davranışlarınızı etkiler.
47
Et ek D&G
2’li aks esu
ar Man go 19,99
r 137 TL Plumeria Swimwea
Büstiyer H&M 49,99 TL
TL
VAZGEÇILMEZ
BIR TUTKU
#dantel
ear 137 TL Plumeria Swimw
Ay a k kabı
La Melone 294 TL
- D& G
Ayakkabı
- D&G
İç çamaşırından, elbiseye, ayakkabıdan, eldivene kadar sınırsız bir kullanım alanına sahip olan dantel, kendini daha feminen hissetmek isteyenlerin her zaman vazgeçilmezi oluyor.
Christian Dior
Çant a - a rent a el Oscar d
Çanta Mango 89,99 TL
Aksesuar Betsey Jhonson
STILINIZI BELIRLEYEN
KAHRAMAN
#aksesuar Christian Dior
Birçok kişinin farklı tasarımlardaki aksesuarları alıp, çekmecelerinde saklı tuttuğu bir gerçek. Bunu değiştirmenin yolu aksesuarları doğru kullanmaktan geçiyor. Unutmayın sadece sıradışı aksesuarları doğru bir kombinle kullananlar sıradan olmaktan kurtulabilirler.
Küpe - D&G
Ayakk
abı -
Mium iu
Granny-Chıc-PurpleFlower-Stud_purple
Saç aksesuarı Zara 49,95 TL
DÜNYA TARIHINDE IZ
BIRAKAN KADINLAR VE
UNUTULMAYAN SOZLERI hayatından ders alın. İnsan bütün “ Başkalarının hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.
“
1Eleanor Roosevelt A
“
2
BD Başkanı Franklin D. Roosevelt’ın eşi ve siyasi danışmanıdır. Eşinden sonra başkanlık koltuğuna oturan Harry S. Truman döneminde Birleşmiş Milletler temsilciliği yapan Eleanor Roosevelt, yaşamı boyunca insan hakları alanında savaşmış ve ‘Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi’ni Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na sunarak kabul edilmesini sağlamıştır.
baş edemiyorsan en iyi “Enhalimikötühakhalimle etmiyorsun demektir.
Marilyn Monroe
B
abasının kim olduğu hiçbir zaman bilinmeyen Marilyn Monroe 1 Haziran 1926’da doğduğunda annesi tarafından Norma Jeane Mortenson ismi verildi. Annesine şizofreni teşisi konulup hastaneye yatırılmasının ardından yetimhaneye verildi. Daha sonra annesinin yakın arkadaşı onu sahiplendi ama kadının eşi Marilyn’i taciz edince henüz 9 yaşında olan Marilyn halasının yanına gönderildi. Ancak burada da halasının oğulları tarafından taciz edildi. Küçük yaşta büyük sorunlarla mücadele eden Marilyn 16 yaşında evlendi ama evliliği uzun sürmedi. 20 yaşında kendi ayakları üzerinde durmak için modellik ajansına kaydoldu. Sinemada ufak roller aldı ve hızla şöhret basamaklarını tırmandı. Çekimlere hep geç kalıyor ve psikolojik rahatsızlıkları yüzünden ilaçlar kullanıyordu. Bu dönemde 2 kez daha evlenip ayrıldı. Anlaştığı son filminin çekimleri henüz tamamlanmamışken Marilyn yüksek dozda aldığı sakinleştirici sebebiyle 5 Ağustos 1962’de Brentwood, Los Angeles’taki evinde hayata gözlerini kapadı. Henüz 36 yaşındaydı. Yapılan otopsinin raporlarına göre vücudunda yüksek dozda barbitürat tespit edildi ve bu ölümün cinayet mi yoksa intihar mı olduğu bir sır olarak kaldı.
3 Rahibe Teresa
yargılarsan, onları “İnsanları sevmeye zamanın kalmaz.
“
R
ahibe Teresa, dünya barışına katkıları gerekçe gösterilerek çeşitli ödüller aldı. Bunlar arasında, Papa XXIII. John Barış Ödülü ve 1979 Nobel Barış Ödülü ve ABD’nin en önemli sivil ödülü olan Özgürlük Madalyası da bulunuyor. Rahibe Teresa yoksul ailelerin çocuklarına ders veriyor, hastaların evlerine giderek tedavilerine yardımcı oluyordu. 1950’de, Kalküta Hayırsever Misyonerler Cemaati’ni kurdu. 1997’de yaşama veda etti.
5
Virginia Woolf
ürekli içinde bulunduğu derin mutsuzluk durumu ile dünyada bilinen İngiliz yazar Virgina Woolf, bilinç akışı tekniğini ilk kez Mrs. Dalloway eserinde kullandı. İngiliz feminist yazar, evine çok yakın olan Ouse Nehri’ne, cebine taşlar doldurup atlayarak 1941 yılında intihar etti. İntihar nedeni sadece manik depresif olması ve yeteneğini kaybettiğini düşünmesi değil, aynı zamanda adının Nazilerin ölüm listesinde olmasından kaynaklı olduğu düşünülüyor.
“ Aile hayattaki en önemli şeydir. Prenses Diana
“
“Sevmek, insanı yalnız kılıyor.
“
4
S
Prenseslik unvanıyla yaptığı hayır işleri ve toplumun alt kesimleriyle kurduğu yakın ilişkilerden dolayı 20. yüzyılın en çok tanınan ve sevilen hümanist ikonlarindan biri haline geldi. Prens Charles’la tüm dünyanın gözleri önünde muhteşem bir törenle evlenmişti ama bu evlilik 11 yıllık mutsuz bir evlilik olmuştu. Diana’ya göre Prens Charles ile en yakın oldukları dönem Harry’e hamileliğindeki dönem olmuştu. 1997’deki ölümü dünya çapında büyük ses getirdi. Lady Diana’nın mezarı Althorp Evi’ndeki gölün ortasındaki adada bulunmaktadır.
Tarihin en ilginç inanıslarından biri
GÜNAH YIYICILIK T
arihe ilgi duyanlar mutlaka bilirler 18. ve 19. yüzyılda, dünyadaki en ilginç inanışlardan biri olan günah yiyicilik İngiltere ve İskoçya’da yaşanıyordu. Sevilen bir kişi yaşamını yitirdiğinde acılı aile ölen kişinin göğsüne bir ekmek yerleştiriyordu ve bir günah yiyici çağırarak tören halinde ölen kişinin günahlarından arınış anları izleniyordu. Peki neydi bu günah yiyicilik? Bir kişi ölmeden önce işlediği bütün günahlardan, öldükten sonra kolayca arınabilir miydi? Görünen o ki 18. ve 19. yüzyılda yaşayanlar bunun mümkün olduğuna yürekten inanıyorlardı. Acaba bu inanış insanlar hayattayken onları kolayca günaha davet ediyor muydu? Günah yiyiciyi tutan aile, ölen kişinin üzerine konulan ekmek parçasının, kaybettikleri kişinin günahlarını emeceğine ve bu günahların, o ekmeği yiyen kişiye geçeceğine inanıyordu. 52
Günah yiyiciler kolayca tahmin edileceği gibi çok fakir kişiler ve dilencilerdi. Üstelik manevi anlamda oldukça ağır bir iş olan günah yiyiciliği bir tabak yemek ve ellerine tutuşturulan çok az bir para için yapıyorlardı. Böylesine dinci bir dönemde, ruhlarını riske atmaya kalkışan ve günah yiyicilik işini yapanlar genellikle, yiyecek-içecek Şubat- 2018
gereksinimleri bu tür endişelerden daha ağır basan ya da hayatta kalabilmek için ağır basmak zorunda olan yoksul insanlardı. Acaba onlar bu işi yaparken gerçekten sadece bir ekmek yiyerek günahkar olduklarını hissediyorlar mıydı? Buna gerçekten inanıyorlarsa, zaten yoksulluk içinde geçen zor hayatlarına bir de ruhsal bir çöküş ekleniyordu. Üstelik toplum
www.mavisehirdergisi.com
Günah yiyiciyi tutan aile, ölen kişinin üzerine konulan ekmek parçasının, k aybettikleri kişinin günahlarını emeceğine ve bu günahların, o ekmeği yiyen kişiye geçeceğine inanıyordu.
1813’te basılan Brand’s Popular Antiquities of Great Britain isimli inanç ve folklor incelemeleri kitabına göre, cenaze töreninde yüzü kapıya dönük bir biçimde oturan günah yiyiciye, 4 peni ve bir parça kuru ekmek ile bir kâse İngiliz birası verilirdi. Günah yiyici, kendine verilen ekmeği yer ve birayı da bir dikişte bitirirdi. Daha sonra, oturduğu tabureden kalkan günah yiyici, sükûnet içinde “Ölenin ruhunun huzuru ve rahatlığı için.” derdi.
içinde birçok kişinin günahlarını kendi ruhlarına çektikleri için “günahkar” olarak nitelendirilip, daha da dışlanıyorlardı. Ne var ki onları dışlayan insanlar, bu işi yaptırmak için yine onlara muhtaçlardı. Ayrıca günah yiyiciler acılı ailelerin, kaybettikleri kişi hakkında yaptıkları itirafları da dinlemek zorunda kalıyorlardı.
Günah yiyiciler genel olarak toplumdan dışlanmış ve evsiz barksız muhtaç kişilerdi. Ancak bu işi yapanlar arasında herkes gibi yoksulluk içinde olmayan biri vardı. Bilinen son günah yiyici Richard Munslow. Munslow, bu geleneği 1900’lü yılların başına dek sürdürdü. Yazar Marie Kreft, Munslow’un bu işi yoksulluk nedeniyle yapmadığını, dört çocuğunu kaybetmesinin yol açtığı derin kederini bir nebze hafifletebilmek ve öte dünyada Şubat - 2018
çocuklarının bağışlanmasını sağlayabileceğine duyduğu inanç nedeniyle yaptığını belirtiyordu. 1906 yılında ölen Richard Munslow’un Ratlinghope’taki mezarı oranın köylüleri tarafından geçtiğimiz yıllarda restore ettirildi. Ratlinghope Rahibi Norman Morris, Munslow’un mezarını onarırken günah yiyicilik geleneğini tekrar getirme gibi bir niyetlerinin olmadığını, sadece tarihlerine verdikleri önem sayesinde böyle bir şey yaptıklarını vurgulamıştır. 53
TEKNOLOJİ
Emrah Önder
Tesla, yakında Türkiye’de!
H
er ay yazılarıma benzer başlıklarla başladığımı farkettim ama bu güzel, çünkü dünya devlerinin bir bir ülkemizde resmi ofislerini açması ve operasyonlarını başlatmaları mutluluk veriyor. Kimilerine göre çılgın kimilerine göre dahi iş adamı Elon Musk’ın binek otomobilden spor modellere, tırlardan kamyonetlere kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip elektrikli araç üreticisi, Tesla’nın önümüzdeki 6 ay içinde ilk resmi servisini İstanbul’da hizmete sokması bekleniyor. Duyumlara göre Tesla’nın Hollanda merkezi olan Tesla Motors Netherlands B.V., İstanbul’un Anadolu yakasında uygun bir yer arayışına başladı. Servis içerisinde ise tanıtım amaçlı olarak 3 ya da 4 farklı Tesla modelinin sergileneceği de kaydedilenler arasında.
Özgeçmişimizi de yapay zekâ hazırlasın.
M
icrosoft, iş arayan ya da yeni fırsatlar kovalayan Office 365 abonesi profesyoneller için önemli bir hizmeti kullanıma sundu. Özgeçmiş Asistanı (Resume Assistant) adıyla sunulan yapay zekâ destekli yardımcı, öz geçmiş (CV) belgenizi özelleştirmek için sizlere faydalı ipuçları sunarken, iş deneyimi ve beceri listeleri örnekleri bulmak için LinkedIn profillerinden faydalanıyor. Ek olarak, kariyer tavsiyeleri sunan 54
Servisi açılmasının ardından Tesla’nın Türkiye’deki ilk mağazası da, İstanbul’daki Zorlu Center’da açılacak. Firma ilk etapta Tesla Model S, Model X ve ürettiği en uygun fiyatlı binek otomobil olan Model 3 ile ülkemiz piyasasına giriş yapacak. Henüz tam anlamıyla seri üretime geçmeyen Model 3, bütün dünya tarafından da heyecanla bekleniyor. Türkiye’de 2019’da satışa sunulması beklenen aracın ABD’deki 35 bin dolarlık fiyat etiketiyle tam bir halk arabası olarak nitelendirilirken, Avrupa fiyatının yaklaşık 70 bin euro olacağı tahmin ediliyor. Vergilerle Türkiye fiyatının lüks otomobilleri sollayabileceğini de tahmin etmek ne yazık ki zor değil. Yerli araba projesinin batarya ünitelerini üretecek olan Gersan Elektrik AŞ, aynı zamanda Tesla’nın hızlı şarj istasyonlarını da inşa edecek.
uzmanlarla görüşmek ve Microsoft Word uygulamasını terk etmeden ilgili işler için freelance çalışanlar proje sahiplerini buluşturan Linkedin ProFinder pazarına da erişmek artık mümkün. Aralık 2016’da dünyanın en büyük profesyonel ağı ve kariyer sitesi olan LinkedIn’i 26.2 milyar dolara satın alan Microsoft, Linkedin’i yavaşa yavaş kendi sistemlerini entegre ederek yeni hizmetler sunmaya ve platformun gücünü daha fazla kullanacak gibi görünüyor. Ne yazık ki henüz ülkemizden erişilemeyen hizmeti denemek için Office 365 aboneliğinin yanı sıra Word uygulamasının İngilizce olması ve Windows bölge ayarınızın da Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Şubat- 2018
Kısa süre önce Tesla’nın resmi internet sitesinde yer alan bilgilerde ülkemizde açılacak olan şarj istasyonlarının yerlerini göstermişti. Bu gelişmelerle ülkemize hızlı bir giriş yapacak olan Tesla’nın Türkiye’de halihazırda 150 müşterisi bulunuyor. Bu müşteriler araçları arızalandığında Hollanda’ya gitmek zorunda kalıyorlar. Elbette açılacak mağazanın ardından satışlar da artacak gibi görünüyor. Kullanıcılarının paylaşımlarına baktığımızda benzinli araçlara göre çok çok ekonomik kullanım sunan araçları yakında yollarda daha çok göreceğiz. Son not olarak belirtmek gerekirse de geçtiğimiz hafta dünyanın en güçlü roketi, Falcon Heavy ile temsili bir yük olarak uzaya gönderilen Tesla Roadster, dünyanın en pahalı otomobil reklamının kahramanı olmuştu.
Hindistan, Japonya, Yeni Zelanda, Singapur, Güney Afrika ve ABD ülkelerinden birisi olarak seçili olması gerekiyor. Şirket, önümüzdeki aylarda ülkemizin de dahil olduğu yeni ülke ve diller için de özelliği sunacaklarının sözünü veriyor.
TEKNOLOJİ
www.mavisehirdergisi.com
Whatsapp’a sesli-görüntülü görüşmeler arası geçiş özelliği geldi.
D
ünyanın en popüler mobil anlık mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp, bir süredir beta kullanıcıları ile test ettiği sesligörüntülü görüşmeler arası geçiş özelliğini yayınladığı güncelleme ile tüm kullanıcılarının hizmetine sundu. Yeni sürüm ile gelen özellik sayesinde artık görüntülü aramalar ile sesli
aramalar arasında geçiş yapmak mümkün. Bu sayede herhangi bir kişi ile farklı bir türde görüşme gerçekleştirmek için aramayı sonlandırmanız gerekmiyor. Mevcut durumda görüşme sırasında görüntüyü kapatmak isteyen ya da sesli görüşmeden görüntülü görüşmeye geçmek isteyen kullanıcılar, aramayı
sonlandırıp tekrar istedikleri türdeki görüşmeyi yeniden başlatmaları gerekiyor. Yeni sürümü kullanan iki kullanıcı ise sesli arama başlattığında ekranın altında bir kamera ikonu beliriyor. Kullanıcılardan herhangi biri bu ikona dokunduğunda karşı tarafa görüntülü görüşme daveti iletiliyor ve kabul edilirse sesli görüşme, görüntülü görüşmeye dönüyor. Benzer şekilde yeni sürüm kullanan iki kullanıcı görüntülü görüşme gerçekleştirdiği sırada ise ekranın altında kamerayı kapatma ikonu bulunuyor. Görüntülü görüşme istemeyen kullanıcı kendi kamerasını kapabiliyor. Her iki kullanıcı da kapatırsa görüşmeye sesli görüşme olarak devam ediyor. Sesli-görüntülü görüşmeler arası geçiş özelliği şu an için yalnızca iOS kullanıcılarının hizmetine sunulmuş durumda. Fakat yakın zamanda yayınlanacak güncelleme ile başta Android kullanıcıları olmak üzere tüm kullanıcılara sunacak.
Eğitim gönüllüleri, google destekli algo dijital projesi ile çocuklara yazılım öğretecek.
T
ürkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), genç beyinlere algoritmayı ve yazılımı öğretmek, bu sayede de dijital ortamdaki becerilerini geliştirmek için Google. org’un da desteği ile Algo Dijital adında yeni bir proje başlattı. Çocukların kod yazmanın temelini oluşturan algoritmik düşünme ve sorun çözme becerisini geliştirmek, bunun için de neden sonuç ilişkilerini daha iyi çözümlemelerini amaçlayan Algo Dijital ve Algo Dijital’in içinde bulunan Gezegen Gezgini oyunu, I-AM
İstanbul tarafından geliştirildi. I-AM İstanbul, blok tabanlı bir kodlama sistemi kullanılan Gezegen Gezgini oyununun mekaniği tasarlarken Algo Dijital’i uzun vadeli bir çalışma olarak gördüğünden oyunun ilerleyen bölümlerinde çocukların kendi kodlarını yazabilmelerine imkân sağlamış durumda. Bence ilk 10 ekonomi içinde yer alma hedefimizin gerçekleşmesinin tek yolu yaratıcı teknoloji çözümlerle yazılım konusundaki ilerlememiz. Bu açıdan küçük yaştan çocuklarımıza algoritmik
Şubat - 2018
düşüncenin aşılanması ve yazılımın sevdirilmesi için bu tarz projeler çok değerli. Dip not: Bilmeyen okurlarımız için ufak bir açıklama gerekli diye düşünüyorum. Algoritmik düşünceyi kabaca şöyle açıklayabiliriz, bir sonuca ulaşmak ya da bir işin yapılması için her hareketin tek tek planlanması, tüm bunların performansı, getirisi, götürüsü gibi etmenleri de hesaba katarak, en verimli şekilde sonuca ulaşmayı hedefleyen yaklaşım diyebiliriz.
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Ayaz Akın Mobilya Adres: 1775 sk. No:155/C Bostanlı Tel: 0507 950 76 31 - 0850 221 81 35 www.ayazakin.com
Bebek Sandığı Ataşehir Mahallesi 8211/11 Sokak No: 18/B Çiğli Tel: 0505 551 69 95
Arfa Image Fotoğrafçılık Adres: Şehitler Bulvarı No:52/B Bostanlı Tel: 0232 337 34 97 Gsm: 0541 521 9842
City Toys Günsazak Bulvarı No:11/B Bahçelievler Mh. Karşıyaka Gsm: 0505 035 05 06
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com
Diyet Evime Yalı Mh. 6474 Sk. No.20/A Atakent Tel: 0232 336 1 444 www.diyetevime.com
Burger Republic Adres: Caher Dudayev Blv. No: 120/A Atakent - Karşıyaka Tel: 0232 290 20 20
Eylülzade Döşeme 6497 Sokak No: 23/B Yalı Mah. Karşıyaka Gsm: 0536 981 35 99
ŞEHİR REHBERİ 15 4 112 118 18 6 1 10 185 155 15 8 121 135
HASTANELER VE POLİKLİNİKLER Başkent Üni. Zübeyde Hanım Hast. İkinci Yaşam Diyaliz Merkezi Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Karşıyaka Devlet Hastanesi İzmir Üniversitesi Hastanesi Özel Egem Fizik Tedavi Dal Merkezi Özel Kardiya Kardiyoloji Dal Merkezi Özel Karşıyaka Göz Hastanesi Özel Zübeyde Hanım Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Ege Üniversitesi Hastanesi 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi Central Hospital El ve Mikrocerrahi Hastanesi (EMOT) Kent Hastanesi Özel Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi Park Tıp Merkezi
VETERİNER KLİNİKLERİ Pet-Vet Mavişehir Veteriner Kliniği Atakent Veteriner Kliniği Bostanlı Veteriner Polikliniği
YARDIM
Kardelen Çilingir Karşıyaka Güvenlik DGS Alarm ve Güvenlik Sistemleri Çilingir Bay Adem
DİŞ POLİKLİNİKLERİ Smiles İzmir Diş Kliniği
MaviBahçe - AVM www.mavibahce.com.tr Özel Ata Sağlık Hastanesi Kazımdirik Mah. 297 sk No:1 Bornova www.atasaglik.com Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75 0 232 463 12 27
EVLERE SERVİS
LÜZUMLU TELEFONLAR Alo Trafik Ambulans Bilinmeyen Numaralar Elektrik Arıza İtfaiye İzsu Arıza Polis İmdat Sahil güvenlik Telefon Arıza Uyandırma
MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir
241 10 00 382 06 07 444 35 43 366 88 88 399 50 50 367 70 70 336 35 35 362 54 54 366 22 77 483 14 14 444 13 43 412 22 22 341 67 67 441 01 21 222 53 68 462 27 27 367 22 22
368 96 66 337 27 33 336 44 89 330 55 16
441 92 16 381 28 22 376 14 96 337 21 36
408 88 84
Uluoğlu Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27
25 Mart Oltu Cap Kebap Kazım Dirik Mahallesi 372 Sokak No:95 Forum AVM girişi Bornova Tel: 0232 343 35 25
RESTORAN VE CAFELER
RESTORAN VE CAFELER Red Dragon - Uzak Doğu mutfağı Mc Donald’s Tarihi Bafra Pidecisi Burger Republic Babafingo Burger - pizza
Özel Küçükkaptan Anaokulu Adres: Aydınlıkevler Mahallesi 6779 Sk. No: 23 Çiğli Tel: 0232 370 1011 www.kucukkaptan.com.tr
483 00 79 444 62 62 336 72 64 290 20 20 362 65 66
Red Dragon Mc Donald’s Borga Çiğ Börek Filos Atölye Tat Babafingo Burger - pizza
368 11 24 290 06 22
TAKSİ DURAKLARI
483 00 79 444 62 62 330 24 12 362 48 84 336 30 60 362 65 66
MARKET ve ŞARKÜTERİ Ömerağa Tire Market Şarküteri
SOSYAL KULÜPLER VE DERNEKLER Karşıyaka Briç Derneği 368 73 08 Karşıyaka Spor Kulübü 368 69 95 Bostanlıspor Gençlik SK Derneği 0544 735 19 12 İzmir Dağcılık Kulübü 483 22 42 Ege Açık Deniz Yat Kulubü 234 63 24 İzmir Fotoğraf Sanatları Derneği 464 32 12 BESİAD 330 90 01 Mavişehir TSM Platformu Derneği 0532 788 93 33 Mavişehir Tenis Atölyesi 0505 580 00 25
ÜNİVERSİTELER
Ege Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Özel İzmir Ekonomi Üniversitesi Özel Yaşar Üniversitesi
TİYATROLAR
Karşıyaka Oda Tiyatrosu İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Konak Sahnesi Bornova Sahnesi Ege Sanat Merkezi Hamle Tiyatrosu Pınar Çocuk Tiyatrosu Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu
311 10 10 412 12 12 750 60 00 329 35 35 279 2525 411 50 00
369 64 87 368 22 39 445 34 55 245 30 92 323 21 02 446 88 57 463 15 15 362 61 61
Atakent Bostanlı Birlik Bostanlı Köprü Mavişehir Etap Karşıyaka Merkez Umut Taksi Mavişehir Taksi
OTOBÜS ŞİRKETLERİ Ulusoy Turizm Kamil Koç Turizm Pamukkale Turizm Varan Turizm Metro Turizm
KÜLTÜR MERKEZLERİ
Karşıyaka Belediyesi Kültür Merkezi İzmir Sanat Kulesi Sanat Merkezi Bülent Ecevit Kültür Merkezi Atatürk Kültür Merkezi Sabancı Kültür Merkezi İZFAŞ Sanat Galerisi İtalyan Kültür Merkezi Fransız Kültür Merkezi Ziya Gökalp Kültür Merkezi
330 10 77 362 28 28 336 70 94 324 01 00 381 37 15 330 17 92 324 16 66
362 41 53 323 46 20 330 52 01 362 19 92 362 00 79 369 27 90 368 22 39 361 47 93 483 85 20 446 06 64 497 10 00 421 52 42 466 00 13 366 44 59
MAVİŞEHİR SİTE YÖNETİMLERİ 1. Etap Yönetim 2. Etap Yönetim Albatros Yönetim Soyak A Bölgesi Soyak B Bölgesi
Listede yer almak istiyorsanız lütfen 0(549) 323 30 31 numaralı telefonu arayınız veya
56 bilgi@mavisehirdergisi.com adresine iletişim bilgilerinizin bulunduğu e-posta gönderiniz.
324 10 12 324 10 14 324 25 26 324 60 93 324 55 70
Hayallerinize hizmet ediyoruz. JETS ESTATE İLE Satılık ve Kiralık Gayrimenkulleriniz onu hayal edenlere ulaşsın. 0(232) 330 0 500 0(549) 501 88 32
www.jets.estate • 0(232) 330 0 500
MAKROYAPI’dan
Foça’da muhtesem proje...
Foça taşından yapılmış Dublex ve Triplex lüks villalar, doğa ile başbaşa olmak isteyenleri davet ediyor.
Tasarım Ofisi: Tel : 0232 3298029 - 0232 329 9029 www.makroyapitasarim.com
Merkez: Tel: 0232 329 7900 (pbx 4 hat) Faks: 0232 833 3323 www.makroyapi.com.tr
www.focaterrace.com