Eylül 2019 Yıl.7 Sayı.66
10.00
Genel kültür,
Ekmas Group Yönetim Kurulu Başkanı
ÖZGÜR EKMEKÇİOĞLU
2999 TL Taksit ile Ev Alma İmkanı!
PEŞİN ÖDEMEDE %15 İNDİRİM
Yalı Mah, 6523. Sk. 34/A Mavişehir / Karşıyaka / İzmir
HEMEN TAPU TESLİM
%0.99 FAİZ İMKANI
info@ekmasmavisehir.com.tr
444 0 459
www.ekmasmavisehir.com.tr
444 0 459
50M
900M
400M
650M
1KM
EKMAS MAVİŞEHİR’DE
YAŞAM BAŞLIYOR İnşaat sektörünün öncü ve yenilikçi markaları arasında yer alan EKMAS Group’un eşsiz projesi EKMAS Mavişehir’de sona yaklaşıldı.
E
KMAS Mavişehir; emsallerinden farklı olarak, şeffaf satış anlayışı çerçevesinde örnek dairelerini orijinal yapıda sunarak, alıcıya doğrudan temsil yapan ender projelerden. Ziyaretçiler örnek daireyi gezerken aynı zamanda inşaatın gelişimini de eş zamanlı görerek süreç hakkında eksiksiz bilgiye aracısız ulaşıyor. Örnek dairede sunulan hareketsiz mobilyalar, satışı yapılan diğer konutlarda da olacağından örnek dairede en çok dikkat çeken ve merak edilen unsurlar arasında.
Daire içlerinde gözde markaların üst segment serileri kullanılıyor. Samsung’un son teknoloji ürünü Wind-Free klima sistemi ile ev sahiplerine serinleme konforu sunuyor. Yeni nesil bu üründe rahatsız edici serin rüzgar duygusunu yaşatmadan, sağlıklı bir serinlik düzeyini etkili bir biçimde sürdürüyor. %68’e kadar enerji tasarrufu sağlayan bu sistem akıllı ev uygulaması ile programlanabilir ve kontrolü sağlanabilir. Ozon tüketim potansiyeli değeri sıfır olan
ve Küresel Isınma Potansiyeli klasik soğutuculara göre daha düşük olan bu sistemin çevre dostu olması EKMAS Mavişehir tarafından tercih edilme sebeplerinden. Mutfakta ise; en çok tercih edilen markalardan olan Siemens ankastre set ile ev sahiplerine konfor ve kolaylık bir arada sunuluyor. Banyo ve lavabolarda, Hansgrohe, Huppe gibi markalar ile şık ve kullanışlı alanlar oluşturuldu. EKMAS Group Yönetim Kurulu Başkanı Özgür EKMEKÇİOĞLU; “Her ne üretiyorsak, sanki yalnızca kendimiz kullanacakmışız gibi detaylara çok önem vererek üretiyoruz. Onay verdiğim ve hayata geçen her proje benim imzamdır. Bu anlayışla çalışarak bulunduğumuz sektörlerde kalıcılığa ulaştık. Bugün EKMAS Mavişehir’de bu anlayışın ürünüdür” diyerek projedeki ayrıntıların bile uzun mesailer sonucu, titizlikle belirlendiğinin altını çiziyor. EKMAS Mavişehir’in örnek dairelerini gezerek sizler de bu proje hakkında fikir edinebilir, alanında uzman satış temsilcileri ile alternatif ödeme planlarını değerlendirebilirsiniz.
Mavişehir Dergisi; Duygu Attila Reklam Tasarım Hizmetleri’ne aittir. Dergi T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Mavişehir Dergisi’nde yayınlanan ilan ve reklamların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
İmtiyaz Sahibi (Sorumlu)
Duygu Attila
Genel Yayın Yönetmeni
Aras Attila
aras@kabinekibi.com.tr Reklam ve İletişim kurumsal@mavisehirdergisi.com Görsel Yönetmen / Editör Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu
Duygu Attila
Hukuk Danışmanı
Av. Kemal Buğday Reklam Rezervasyon / Bilgi
0(549) 323 3031 - 0(549) 501 8832
ÖNSÖZ Bu sayı benim en sevdiklerimden oldu… İçeriğine baktığımda gerçekten bilgilendirici ve dolu bir sayı. Okumayı, öğrenmeyi seven kişiler için elle tutulur birçok konu var, -şunu yazmak bile ne kadar talihsiz aslında değil mi? “okumayı, öğrenmeyi seven”Herkesin yararlanabileceği bir şey olsa keşke yaptıklarımız, ama inanılmaz bir şekilde kafa yormak istemeyen, hazıra konmak isteyen insan sürüsü var. Sadece duydukları ve ona anlatılanlar kadar dünyası. Şimdilerde sosyal deney ayağına insanların duygularıyla oynayıp menfaat elde etmek isteyen videolar çoğaldı, adam çıkmış daha saniyesinde bir bahis sitesi reklamı yaparak oradan kazandığı 20.000 TL’yi evsiz birine verecekmiş miş de, vıd vıd mış da pıt pıt mış…
Yapım ve Tasarım
Amaç sosyal medyada dolansın, bahis sitesi ve diğer markaların reklamı dönsün. Başka başka; dizilerde kadına şiddet normalleştirilsin, çocuğa istismar normalleştirilsin ama kimse buna dur demesin.
İstanbul Temsilcisi
Bu olaylara dur diyecekler, ancak bilinçli ve kendini geliştiren kişilerle olur.
Kabin Ekibi Tasarım Stüdyosu Süheyl Atay RUNLTD Yayın Türü
Yerel - süreli - aylık Yönetim Yeri Yalı Mh. 6404 Sk. No.15 D:1 Karşıyaka / İZMİR Web Sitesi
www.mavisehirdergisi.com
Şimdi artık markalar kadına şiddet içeren ve diğer şiddet unsurlarının barındığı dizi ve programlara reklam desteklerini kesmeye başladılar, Çeşme Marina’da bunlardan bir tanesi. Bu duruşa büyük saygı duyuyorum ve sürekli yapılmasını diliyorum. Ve ağaç dikme… Geçen ayki önsöz yazımda buna değinmiştim, 1881 Derneği’nin bu anlamda yaptıklarına da teşekkür ediyorum. Saygılarımla
Baskı:
aras@kabinekibi.com.tr Basım ve Yayın Tarihi
Katkıda Bulunanlar Uğur Oral İsmail Barış Özpazarcık Arzu Özpazarcık Serdar Sütcü Özgür Şişik İsmail Gökgez
facebook.com/mavisehir.dergisi twitter.com/mavisehirdergi instagram.com/mavisehir_dergisi
• • • • • •
İÇİNDEKİLER
Alzheimer-Demans hakkında bilgiler 1881 Derneği’nden örnek proje (34) Erhan Avcı ile röportaj (38-39) Pablo Picasso (47) Lezzetli tarifıer (54-55) Köşe Yazıları
Özgür Şişik - Serdar Sütcü Uğur Oral - İsmail Barış Özpazarcık
(12-13)
w. i w w .c o m er g uu i e - D a s i s n i z ın d i z . r gi a t in D e f o r m b il ir s a uy ok
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişinin posta kutusuna ücretsiz ulaşıyor. Ayrıca her ay EgePark AVM’deki standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz.
ÇEŞME - İSTANBUL ARTIK KOMŞU İstanbul’dan İzmir’e ulaşımın otomobille 3,5 saatte mümkün olmasıyla; İstanbullu denizciler Çeşme Marina’yı artık komşuları olarak değerlendiriyorlar. Kişisel araçlarıyla konforlu bir şekilde Çeşme’ye ulaşabilmenin avantajını kullanan İstanbullu deniz sevdalıları, teknelerine kişisel araçlarıyla 4 saat gibi bir sürede ulaşabilmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Otoyol açılmadan önce havaalanı transferi ile de Çeşme Marina’ya çok kolay ulaşabildiklerini; ancak araçlarıyla bu kadar kısa sürede teknelerinde olmalarını büyük bir ayrıcalık olduğunu dile getiriyorlar.
6
Uçağın olası bir rötarı, uçağa binmeden önce ve uçaktan indikten sonra bekleme süreleri, transfer süreci derken araba ile ulaşımdaki kadar özgür olamadıklarını da vurgulayan İstanbullu tekne sahipleri; artık Çeşme’nin her mevsimini yaşayabileceklerini söylüyorlar. Burada Mutluyuz Ege Denizi’nin koyları, adaları, seyir rotaları ve Güney sahillerine ulaşım kolaylığı nedeniyle Çeşme Marina tekne sahipleri için harika bir lokasyon. Çeşme Marina’nın tekne sahiplerine sunduğu avantajlı fiyatlar ve üst düzey tesisler herkese Burada Mutluyum dedirtiyor. Ulusal ve Uluslararası bir çok ödülün sahibi Çeşme Marina’da denizde ve karada kışlama yapan tekneler birçok avantajdan da yararlanıyorlar.
Eylül - 2019
Her mevsim ayrı güzel Çeşme Marina’yı tercih eden birçok tekne sahibi yaz aylarının yanısıra; kış mevsiminde de Çeşme ve çevresinin keşfedilmesi gerektiğini söylüyorlar. Çeşme Marina’da yılın her ayı açık olan restoranlar ve işletmeler, Alaçatı ve Urla’nın keşfedilecek lezzetleri, Ildırı’nın tarihi, kaplıcalar ve daha birçok serüven...
Çeşme’den kopamayanlara
KIŞL AMA K AMPANYASI!
1 Eylül 2019 - 1 Mart 2020 tarihleri arasında karada ya da 1 Ekim 2019 - 1 Nisan 2020 tarihleri arasında denizde kışlamalarda %40 indirim imkanı! #BuradaMutluyum
www.cesmemarina.com.tr 1016 Sk. No:2/24 35930 Çeşme - İzmir
0(232) 712 2500
*Kampanya ve avantajların detayları için lütfen bizimle iletişime geçin...
Koray Yılmaz
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PIRELLI KONSEPT MAĞAZASI
YÜKSEL JANT VE LASTİK VIP HİZMET SUNUYOR 1999 senesinin sonlarında 50m2’lik bir alanda faaliyete başlayan Yüksel Lastik; 2019’un yaz aylarında 30 yıllık hayalin gerçeğe dönüştüğü muhteşem bir tesis haline geldi... Araba jant ve lastik konusunda Avrupa standartlarında hizmet veren, Türkiye’de sayılı ve üstün özelliklere sahip makineleri, her modele ve çeşide uygun stok avantajı ile çok hızlı çözüm sunan Yüksel Jant ve Lastik VIP hizmet anlayışı ile müşterilerini karşılıyor.
İçine girdiğiniz andan itibaren kendinizi son derece konforlu bir ortamda hissedeceğiniz bu tesis; aynı anda 11 arabayı hazırlayabilecek ve son derece hızlı bir şekilde teslim edebilecek kapasitede bir yapıya sahip. Üst katta bulunan geniş oturma alanlarının olduğu bölümde çocuk oyun alanı, bilardo masası, 2 adet play station gibi müşterilerilerin keyifle vakit geçirebilecekleri bir mekan yaratılmış.
Engelli vatandaşlarımızı da unutmamışlar. Tesise engelli misafirleri geldiğinde, bünyelerinde bulunan elektrikli engelli aracından yararlanarak alt kattaki engelli tuvaletini rahatlıkla kullanabilecekler. Ayrıca üst kata çıkmak istediklerinde yine tesiste bulunan asansör ile rahatlıkla üst kata ulaşabilecekler.
VALE HİZMETİ Tesisise gelip işlemlerinin bitmesini beklerken namaz kılmak isteyen misafirleri içinse bir mescit bulunuyor. Sosyal alanda kafeteryasından, engelli tuvaletine, oyun alanlarından, rahat oturma alanlarına kadar her detayı düşünen ve son teknokoji cihazlarla beraber hepsini müşterilerinin hizmetine sunan tesis gerçekten tüm ihtiyaçlarınızı konforlu bir şekilde karşılamanızı sağlıyor. Özellikle kadın müşterilerinin burası sanayi sitesi diye gelmekten çekinmemeleri için tesislerini tamamen onların rahatlığı ve huzurunu düşünerek hazırlamışlar. Yanlarında çocuklarıyla rahatlıkla gelebilecekleri tesislerine, işleri olmayanları dahi bir kahve içmeye bekliyorlar.
PİRELLİ MARKA YAZ VE KIŞ LASTİKLERDE %35 İNDİRİM AVANTAJI İzmir Barosu üyelerine ve Adliye memurlarına, Eczacılar odası ve Eczacılar deposu çalışanlarına, öğretmenlere ve Milli Eğitim Bakanlığı memurlarına, doktorlarımıza ve sağlık bakanlığı personellerine, tüm kamu çalışanlarına Pirelli marka yaz ve kış lastiklerimizde %35 özel iskonto yapılıp istek dahilinde ücretsiz sökme takma balans hizmeti vermekteyiz.
Eylül ayından itibaren vale hizmetine başlayacaklarını müjdeleyen Yüksel Jant ve Lastik, vale hizmetlerini şöyle anlatıyor; Bir müşterimiz örneğin Mavişehir’de alışveriş merkezinde vakit geçirirken biz araçlarını oradan alıp, işlemlerini tamamlayıp sonra yine bulundukları yere teslim ediyoruz. Aynı zamanda onlara da kameralarımızın IP numalarını veriyoruz, bu sayede rahatlıkla araçlarını işlem sırasında izleyebiliyorlar. Bunun yanı sıra aracın bütün işlemleri bittiğinde cep telefonlarına gönderdiğimiz mesajla araçlarının teslime hazır olduğunu bildiriyoruz. Bu mesajdan sonra aracı geri istedikleri zamanı bize söyledikleri takdirde, biz o saatte bulundukları yere araçlarını teslim ediyoruz.
Adres: 8780 / 35 Sokak No: 7 Atasanayi Sitesi / Çiğli - İzmir Tel: 0(232) 328 13 50
YÜKSEL JANT VE LASTİK
ÖNCELİĞİMİZ; GÜVENLİ SÜRÜŞ
S
ektörümüzde Pirelli marka lastiklere özel 17 jant ve üzeri alışverişlerde 4 adet lastik alımında 2 yıl garanti, 6 ay ve 1 ay da müşteri memnuniyeti adı altında fatura tarihinden itibaren toplamda 7 ay kasko hizmeti sağlanmaktadır. Garanti, üretici hatası kapsamına girerken kasko ise müşterilerimizden kaynaklanan veya herhangi bir dış etkenlerden oluşan hasarlara karşı ya da fabrikasyon hatalarından dolayı sorun yaşadıklarında firmamıza gelip birebir ücretsiz değişim sağlayabilirler.
Müşterilerimizin yine şehir dışı yolculuk yapmaları esnasında bizim önerimiz Pirelli marka All Season lastikleri kullanmalarıdır. Tam 4 mevsim dediğimiz lastik üzerinde yaz ve kış ibaresi olan M+S özellikli ve kar logosu bulunan ağır kış şartlarında buzlanmada ve yağışlı havalarda yol tutuş ve fren mesafesinin ön plana çıktığı son teknoloji bir üründür. Bizler de bu özelliklerde lastiği müşterimize sunmaktan ve onlara güvenli emniyet sürüşü sağlamaktan gurur duyuyoruz.
Müşterilerimizin memnuniyeti bizler için her şeyden önemlidir. Bu nedenle bizden 4 adet lastik alımı yaptıklarında bütün kayıtları tarafımızdan doldurularak, araçları kendilerine anahtar teslim şeklinde hizmet verilmektedir.
Tel: 0(232) 328 13 50
10
Eylül - 2019
“Vücudun doğal ritminde, nazik ve akıcı hareketlerle zihni arındırıp doğru düşünmeye imk an sunan yoga, çocuklarımızın hayatına sevgi ile dokunsun.”
ÇOCUKLARINIZA VE SİZE ÖZEL
YOGA DERSLERİ
Yoga ile tanıştıktan sonra hayata daha farklı bir pencereden bakan Serap Sertkaya, şimdilerde İzmir’de Yoga ile tanışmak isteyen yetişkinlere ve çocuklara özel dersler veriyor. Serap Sertkaya kendisi ve Yoga hakkında merak ettiklerinizi Mavişehir Dergisi okurları için anlattı. Serap Hanım kısaca kendinizi ve yoga ile nasıl tanıştığınızı anlatır mısınız? Hayatımın her dönemi çeşitli spor faaliyetleri ile geçti. Doğayı ve hayatı severek yaşıyorum. Katıldığım yoga derslerinde arkadaşlarım ve hocalarım yoga eğitmenliği almam konusunda beni desteklediler. Yoga yolunda ilerledikçe yoganın yaşam tarzı, hayat pratiği olduğunu daha iyi kavradım.
Aldığım nefesin farkındalığı yoga ile değişti. Her geçen gün ‘şu anda’ yaşamanın güzelliğini yoga ile fark ediyorum. Yoga; ne bir spor, ne de geçici bir heves. Yoga benim için yaşam yolu. 20 yıllık hemşirelik deneyimim, anatomi bilgim ve iletişim becerimle, yoga ile dolu hayatıma çocukları ve yetişkinleri de davet ediyorum. Onlarla özel ders veya küçük gruplarla ders yapmak için sabırsızlanıyorum.
Yoganın insan hayatına ne gibi etkileri var? Yoga zihninizi arındırmanıza ve doğru düşünmenize yardımcı olur. Yoga ile kas kuvvetiniz artar, bağ dokuları uzar. Doğru duruş alışkanlığı kazanırsınız. Omurganızın esnek, uzun ve güçlü olmasını sağlar. Kendiniz ve çevreniz ile ilgili daha ılımlı ve ahenk içinde olmanıza yardımcı olur. Canlıları korumayı, doğaya uyumu öğretir. Ayrıca çocuk yaşta yoga ile tanışmanın birçok avantajı buluyor; Erken yaşta yoga dersleri almaya başlayan bir çocuk, yaşamı boyunca karşılaşacağı streslerle baş edecek gevşeme ve doğru nefes tekniklerini öğrenmiş oluyor. Canlıları ve doğayı korumayı erken yaşta benimsiyor. Tel: 0539 711 73 88 Instagram: serapyoga serapsertkaya@hotmail.com Adres: Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Aksoy Plaza 1. Kat - Alsancak
ALZHEIMER-DEMANS
GENETİK YATKINLIK PANELİ
A
lzheimer hastalığı, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği bir hastalıktır. Yaşlı popülasyonunun artması ile görülme sıklığı artmaktadır.
Alzheimer hastalığı genellikle 65 yaş üzerinde görülmektedir. Bu hastalığa yakalanan kişilerin %5’i 40-50 yaş civarındadır. Bu gruptakiler “Erken başlangıçlı Alzheimer hastası” olarak adlandırılır. Alzheimer hastalığı, ilerleyicidir ve zamanla kötüleşir. ABD’de 6. büyük ölüm nedenidir. Alzheimer Derneği’nin son tahminlerine göre Türkiye’de yaklaşık 600 bin Alzheimer hastası, yaklaşık 1 milyon demans hastası bulunnaktadır. Dünya Alzheimer Derneği, kişilerin kendileri ya da yakınlarının
Alzheimer hastalığına yakalanıp yakalanmadığını anlaması için bilinmesi gereken 10 belirtiyi yayınlamıştır. Bu belirtilerden bir veya birden fazlasına sahip olan bireylerin mutlaka bir hekime başvurmaları gerekmektedir.
• Gündelik hayatı etkileyecek tarzda unutkanlık, • Planlama ve hesaplama da zorlanmak, • Daha önce sorunsuz yapılan görevleri yapamamak, • Zaman ve yerleri karıştırmak, • Görüntüleri algılama zorlanmak, • Konuşma ve anlamada zayıflamak, • Eşyaları kaybetmek ve bunlarla ilgili başkalarını suçlamak, • Yargılama ve karar vermede güçlük çekmek, • Sosyal aktivitelerden çekilmek, • Kişilik ve davranış değişiklikleri göstermek.
Alzheimer hastalığında kalıtsallık tahminleri %60 civarındadır. Bu durum genetik varyasyonun hastalık sürecinde belirgin bir rol oynadığını göstermektedir. Bugün Alzheimer hastalığının gelişiminde rol oynadığı ortaya koyulmuş olan birçok gen vardır.
“
Ailesinde Alzheimer hastalığı bulunan bireyler genetik testler sayesinde, Alzheimer hastalığına genetik yatkınlığını öğrenebilir.
ALZHEİMER HASTALIĞINA GENETİK YATKINLIĞINIZI ÖĞRENEBİLİRSİNİZ Günümüzde Alzheimer hastalığına genetik yatkınlığınızı öğrenmeye yönelik genetik testler yapılabilmektedir. Ailesinde Alzheimer hastalığı bulunan bireyler genetik testler sayesinde, Alzheimer hastalığına genetik yatkınlığını öğrenebilir.
Ailenizde bir Alzheimer hastasının olması, sizin ya da çocuklarınızın da ileri yaşlarda kesin olarak hasta olacağınız anlamına gelmez. Yine de aile öyküsü ve aile içindeki hasta bireyin klinik öyküsünü de göz önüne alınarak yapılacak bazı genetik testler bu konuda size daha fazla bilgi sunabilir.
ALZHEİMER-DEMANS GENETİK YATKINLIK PANELİ
Alzheimer- Demans genetik yatkınlık paketinde, Alzheimer hastalığından sorumlu APP, PRNP, PSEN1, PSEN2, SORL1, ve TREM2 genlerinin analizi yapılmaktadır.
“
Yalı Mah. 6523 Sk. No:32/B Kat:4 D:417 Park Yaşam Ofisleri Mavişehir
Tel: 0232 404 0 555 (Pbx) - Fax: 0232 404 0 557 Merkez: Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak - İZMİR
Tel: 0 232 422 68 75 (Pbx)
Şube: Mimar Sinan Mah. 1394 Sk. No:15 D:2 Alsancak - İZMİR Tel: 0 232 464 88 88 (Pbx)
www.talatpasatip.com
mekan tasarımcısı
YELİZ FİDAN Yeliz Fidan İçmimarlık kurucusu, mekan tasarımcısı Yeliz Kahvecioğlu Fidan’ın Ataşehir’de tasarım ve uygulamasını gerçekleştirmiş olduğu teraslı çatı katı daire projesi, Bozoklar ailesinin iki çocuğu ve bir köpekleri ile birlikte yaşadıkları huzurlu ve samimi bir ev. Bu projesindeki çalışmalarını tasarımcı Yeliz Kahvecioğlu Fidan’dan dinledik.
G
iriş kapısı açıldığı anda ortaya çıkan salon kısmını evin diğer kısımlarından ışık ve yaşam geçirgenliği olacak şekilde cam bir kapıyla ayırdım. Bana göre misafirlerimizi karşıladığımız girişlerdeki sakinlik ve uyum, evin tamamının bir imzası olmalıdır.
Geniş ve iki bölümden oluşan salonun konumlandırılmasını tasarlarken ev sahiplerinin istekleri üzerine televizyon olmayan, sıcak, samimi, keyifli sohbetlerin eşlik edebileceği köşeler yaratmak istedim. Bunun içinse terasa bakan salon kısmında şömine kullanmış olmam o köşenin amacına ulaşmasını sağladı. Koyu renklerde cesur olmayı her zaman severim. Koyu renkleri ölçülü kullanmanın bu projemde de olduğu gibi vurucu alanlar yarattığına inanırım.
Gülbin Bozoklar
Kalabalık misafirlerin rahatlıkla ağırlanabileceği ve sofra davetlerinde sohbetlerin daha samimi geçeceğine inandığım için kendi tasarımım olan yuvarlak masayı ve vazgeçilmez kombinim olan siyah ve beyazı yemek bölümünde kullandım.
Adres: Cehar Dudayev Bulv. No:77 D:5 Mavişehir Tel: 0(232) 336 27 42 yelizkahvecioglufidan
INSTAGRAM’DA FARK YARATAN BAŞARILI MARKA;
melbsistersbags İzmirli, üç güzel ve başarılı genç kadın; yeni markaları olan “melbsistersbags” hakkında bizleri bilgilendirdi. İnstagram üzerinden satış yapan, ileriki zamanlarda ise İzmir’de bir mağaza açmayı planlayan melbsistersbags markasının sahipleri, hedeflerinin yüzde yüz müşteri memnuniyeti olduğunu ve her zaman şık ürünleri sunmayı istediklerini söylediler. Melike Baykara Birinci, Mavişehir Dergisi okurları için yaptıkları çalışmaları ve markalarını anlattı...
S
onbaharın kendini yavaş yavaş hissettirdiği rengarenk yaz renklerinin yerini toprak tonlarına bıraktığı bu günlerde ekose ceketlerin, trençkotların ve jeanlerin en iyi tamamlayıcısı çantalar yine mevsimin gözdesi. Her zaman son dokunuşu yapan, biz kadınları güzelleştiren, her türlü yükümüzü taşıyan bu işlevsel aksesuar aslında hayatımızın ne kadar da önemli bir parçası değil mi ama? İşte tam da bu noktada
15 Mayıs 2018 tarihinden bu yana sosyal medyada da yerini alan markamız @melbsistersbags’den söz etmek istiyorum. Biz üç moda tutkunu kadın Melike, Elçin ve Burçin… Melike yani bendeniz bir sosyal medya platformu olan Instagram’da altı yıldır @pisimel adı altında modaya ve sokak stiline dair kendi penceremden naçizane paylaşımlarda bulunuyorum.
Elçin ve Burçin ise son moda trendleri oldukça sıkı takip eden yenilikçi kız kardeşler. Üçümüzün ortak zevkleri ve yüksek enerjisiyle “melbsistersbags” markasının ortaya çıkması kaçınılmaz oldu. Bu bizim için bambaşka bir başlangıç, bambaşka bir heyecan. Modaya olan tutkumuzu ve yenilikçi akımları insanlarla paylaşmayı bir tutku haline getirdik. Kalitemizden asla ödün vermeden daha uzun yıllar çalışmak, hatta markamızı büyütüp İzmir’de bir mağaza açmak şuan en büyük hedefimiz. Heyecanımıza ortak olup bizi takip eden, desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürler. Sevgiyle kalın. Melike Baykara Birinci
S PAKeEtiTmizSle EisteRrsVenİiz
hizm terseniz iş yerinize, is . verebilirsiniz ş ri a ip s e iz evin
Tarihi
TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Açıldığı günden beri ürünlerinin kalitesi ve lezzetiyle Mavişehirlilerin vazgeçilmez adresi olan Tarihi Bafra Pidecisi’nin paket servis hizmeti de bulunuyor. Herkesin favorisi olan, 5 buğdayın harmanlanmasıyla elde edilen Bafra Pidesi kapalı olarak servis ediliyor. En önemli özelliği içindeki kavrulmuş kıyma ve kullanılan unun esnekliği… Sakin ve huzurlu bir ortamda, gürültüden uzak ama Mavişehir’in içinde ailecek ya da arkadaşlarınızla pide yiyebileceğiniz harika bir yer Tarihi Bafra Pidecisi….
TARİHİ BAFRA PİDECİSİ Rezervasyon: 0(232) 336 72 64
Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Mavişehir - İzmir
www.tarihibafrapidecisi.com
25 MART OLTU CAĞ KEBAP’dan
İNANILMAZ FİYATLAR Gerçek et, gerçek Erzurum lezzetleri... Erzurum’un meşhur Cağ Kebabını Mavişehir’de ve Bornova’da lezzet tutkunları ile buluşturan 25 Mart Oltu Cağ Kebap, bu lezzetlerin herkes tarafından keşfedilmesi için
fiyatları 5 yıl geriye çekti.
Yaprak Döner Gobit 14.50 TL Yaprak Döner
14.50 TL
(Tek : 100 gr)
Yiyebileceginiz en lezzetli döner ve Cag Kebap Mavibahçe’de
Mavibahçe AVM - Kat:3 Tel: 0(232) 503 57 76 (Forum Bornova karşısı) Bornova Tel: 0(232) 343 35 25
Pilav üstü Cağ Döner 19.90 TL (Tek : 100 gr)
Cağ Porsiyon 26.00 TL
(Cağ adet: 12.00TL )
En lezzetli Cag Kebap için Erzurum’a kadar gitmenize gerek yok!
Yaprak Döner İskender 19.90 TL
Pilav üstü Yaprak Döner 16.50 TL (Tek : 100 gr)
(Tek : 100 gr)
Cağ Döner İskender 25.90 TL (Tek : 100 gr)
Cağ Döner Tek 19.90 TL (Tek : 100 gr)
Atakent - 0(232) 336 35 27
Bostanlı - 0(232) 323 5545
Uluoğlu 7 şubesi ile hizmetinizde
A
takent şubesinde hizmet vermeye başladığı günden beri Mavişehirlilerin en çok tercih edilen tatlıcısı Uluoğlu; yıllardır kalitesinden ve lezzetinden ödün vermeden hizmet vererek, doğum günü, organizasyon, düğün, nişan ve özel günleriniz için siparişler alıyor. Mutfağındaki titizlik, güleryüzlü servisi ve ürünlerinin kalitesi ile lezzet tutkunlarından her zaman tam not alan Uluoğlu, Mavişehirlilerin en çok tercih ettiği tatlıcısı olmuş durumda. Baklava, pasta ve diğer ürünler için en yakın Uluoğlu’nu ziyaret etmeyi unutmayın.
*Bostanlı *Atakent *Alaybey *Bornova *Çiğli *Hatay *Karataş
tatlı anlar
ANTEP’İN USTASINDAN BAKLAVANIN HASINDAN
15 yıldır kalitemizden ödün vermeden sizlerle birlikte olmanın gururuyla
ŞUBELERİMİZ Merkez Bostanlı - 0(232) 323 5545 / Karataş - 0(232) 445 1527 / Hatay - 0(232) 243 5533 Çiğli - 0(232) 376 3968 / Alaybey - 0(232) 366 7639 / Bornova - 0(232) 457 3527 / Atakent - 0(232) 336 35 27
Caher Dudayev Blv. No:93/A Atakent
Tel: 0(232) 336 35 27
Sınıflarımızda aynı anda iki öğretmen eşliğinde hem Türkçe hem İngilizce eğitim verilmektedir.
BİR ÇOCUK DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLİR Okul öncesinde verilen anaokulu eğitiminde 2-6 yaş arasındaki çocuklar, ev ortamından çıkarak ebeveynleri dışındaki kişilerle de iletişim kurmaya başlar. Bu da günlük yaşam becerilerini artırması için ona fırsat yaratır. Arkadaş ilişkileri önem kazanır. Bir yandan oyuncaklarını ya da yiyeceğini paylaşmayı öğrenirken diğer yandan karşılıklı iletişim kurma yeteneğini geliştirir. Anaokulundaki arkadaşlarıyla yaşadığı çatışmaları yönetmeyi öğrenmesi, ileriki yaşamında fayda sağlar.
Bizler, çocuklarımızın yarının büyükleri, geleceğimizin emaneti olduğunun farkında olarak mutlu, sevgi dolu bireyler olmaları için buradayız. Alanında profesyonel olan öğretmen kadromuzla eğlenerek, oyunlar oynayarak öğreniyoruz. Değerler eğitimi, sosyal aktiviteler ve sosyal sorumluluk projeleriyle kendine güvenen, kendini doğru ifade eden bireyler yetiştiriyoruz.
İzmir’de bir ilk! ÇOCUK FELSEFESİ
Canan Tiryakigil
LUGO Okul Öncesi Eğitim Kurumları kurucusu Canan Tiryakigil profesyonel eğitim kadrosu ve planlanmış eğitim faaliyetleri ile 2-6 yaş sağlıklı gelişimini kendine misyon edinerek kurumlarını bu yönde yapılandırmıştır.
İYİLİK BULAŞICIDIR
Çocuk ailede gördüğü sıcak, samimi ve karşılıksız ilgiyi öğretmeninden de görmek ister. Okul korkusu ancak çocuğun okulu ve öğretmeni sevmesiyle aşılabilir. Okulumuzda her çocuğumuzla birebir ilgilenip, onları sonsuz bir sevgi ile kucaklıyoruz. Çocuklarımıza hayvan sevgisi, doğa sevgisi ve iyi insan ilişkileri aşılamak için bütün gücümüzle çalışıyoruz.
Değerler eğitimi Scamper çalışmaları Fen ve doğa etkinlikleri Robotik kodlama Ritim ve orf Tam zamanlı İngilizce
MAVİŞEHİR LUGOKIDS
8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mahallesi Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00 Gsm: 0534 015 70 64 mavisehir@lugokids.com
KARŞIYAKA LUGOKIDS
Bahriye Üçok Bulvarı Latife Hanım Sk. No: 33/1 Karşıyaka Tel: 0232 323 24 00 Gsm: 0552 220 07 94 karsiyaka@lugokids.com
de sigortacılık sektörünün diğer aracı kurumlarıdır. Özellikle son yıllarda bankacılık faaliyetlerindeki kazançlarının azalmaya başlaması nedeniyle kendine yeni gelir kapısı yaratmaya çalışmaktadırlar. Asli faaliyeti olan kredi satışı sonrası, alınması gereken sigorta poliçesinin, Özgür Muharrem Şişik kendisinden alınmasını zorunlu Sigorta Danışmanı ozgur@kavramsigorta.com.tr kılarak satış gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Aslında böyle bir zorunluluk olmamakla birlikte, müşterisinin ihtiyaç duyduğu krediyi vermek için zorunlu koşul olarak öne sürmektedir. Satış sonrası hizmetler ise çoğunlukla çağrı merkezlerince sağlanmaktadır.
SİGORTA SATIN ALIRKEN DİKKAT: 4
ARACI KURUM
S
igorta poliçesi satın alacağımız zaman dikkat etmemiz gerekenler yazı dizisinde değinmek istediğim son unsur aracı kurum tercihimizdir. Bu kurumlar, sigorta şirketleri ile aramızda köprü olmaya talip olan ticari oluşumlardır. Bunların başında Profesyonel Sigorta Acenteleri gelmektedir. Piyasada faaliyet gösteren diğer başlıca aracı kurumlar brokerlar, banka şubeleri ve otomotiv bayilerinin sigorta satışı için oluşturdukları departmanlardır. Profesyonel Sigorta Acenteleri, sigorta şirketlerini doğrudan temsil eden ticari kurumdur. Sigorta şirketinin, sigortalıya temas eden en önemli koludur. Mesleği sadece sigortacılıktır. Tek gelir kaynağı sigortacılık olması nedeniyle, maksimum müşteri memnuniyeti sağlamaya yönelik çalışır. Aksi halde varlığının devamının söz konusu olamaz. Brokerler, sigorta şirketlerinin doğrudan yetkilendirdiği aracı kurumlar olmayıp, özünde sigortalıya danışmanlık yapması gereken. Yaptıkları danışmanlık karşısında, kazancını sigortalıdan almaktadır. Fakat Türkiye’ de brokerlık, tüm sigorta şirketlerinin acenteliğini yapan sigorta acenteleri gibi faaliyette bulunmak olarak algılanmakta ve işlemektedir. Asli işi finansal sektörde fon alıp satmak olan banka şubeleri 26
de eksilerini mutlaka anlatmalı, bilgi gizlememelidir. Çünkü sigorta poliçesi, yaşanması muhtemel bir olumsuz olayda, vaat edilen hizmetlerin sunulacağının taahhütüdür. Yapamayacaklarını söz vermemeli, söz verdiklerini ise yapmalıdır. Sigortacı analiz yapabilmelidir. Satışı yapılacak ürünün o sigortalıya uygunluğunu değerlendirmelidir. Gerekirse ek teminatlar sunup gerçek bir güvence sunmalı, gerekirse de yersiz para ödenmesini engel olmalıdır. Fabrikasyon formatında değil, terzi titizliğinde çalışmalıdır.
Otomotiv bayileri ise faaliyet alanların araçlar olması ve Türk sigorta sektörünün lokomotif branşlarının da kasko ve trafik sigortaları olması nedeniyle, sektöre giriş yapmışlardır. Sattıkları araçlara yapılacak olan sigorta poliçelerinden de gelir elde amacıyla yola çıkan otomotiv bayileri, zaman içinde diğer branşlarda da hizmetler sunmaya başlamışlardır.
Ulaşılabilir olmalıdır. Hasar zamanında bize çözüm sunacak alt yapıyı hazırlamış olmalıdır. Beklenmedik bir kötü durumla karşılaşıldığında, bizi paniğe iten asıl sebep, ne yapmamız gerektiğini bilmemektir. Sigortacı, bu bilinmezlikleri mümkün ölçüde ortadan kaldırmalıdır. Hasar zamanında yapılması gerekenleri en baştan anlatmalıdır.
Peki sigortalılar için en doğru kanal hangisidir? Bu sorunun cevabı aslında çok basit. Sigortacılığın temeli güvene dayanmaktadır. Sigortalı kişi, poliçesini zorunlu tutulduğu için değil, gerçekten sigortacısına inanarak ve güvenerek satın alıyorsa, orası doğru kanaldır.
Son olarak, sigortacı, sadece bir satıcı değil, bizim danışmanımız olabilmelidir. Çağrı merkezi danışmanları gibi, herkese aynı bilgiyi aktaran danışmanlıktan bahsetmiyorum. Bizi tanıyan, ihtiyacımız olan ürünü tespit edebilen ve doğru hizmeti verebilen biri olmalıdır.
Sigorta poliçesi satan her kişi ya da kurum sigortacı değildir. Ona sigortacı diyebilmemiz için bazı özellikleri olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki sigortacılık bir hedef tutturma işi değildir. Sadece kendi rakamsal hedeflerine ulaşabilmek için yapılan satışlar, hem sigortacılara olan güveni zedeleler, hem de insanların hayatlarını adayıp elde ettiği değerleri riske atmak anlamına gelir ki, kimsenin böyle bir hakkı yoktur.
İlk özellik bilgidir. Neyi, kime, niçin satması gerektiğini bilmelidir. Hangi teminatın nasıl çalıştığını bilmelidir. Hasar zamanında nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilmelidir. Sektördeki gelişmeleri takip etmeli ve sigortalılarını bilgilendirmelidir. Aksi halde, sigortalılarının mağduriyetlere sebebiyet verebilecektir. Ürününü çok iyi bilmeli, sigortalısına hem artılarını hem Eylül - 2019
Sigorta poliçelerinin bir evraktan ibaret değil, hayatımızın ve emeklerimizin güvencesi olduğunun bilincinde olduğumuz ama hiç kullanmak durumunda kalmadığımız güzel bir sezon diliyorum.
Atölye Tat tam 5 yıldır sizlerle
Taze ve lezzetli
U
zun yıllarıdır yöneticilik ve aşçılık yapan Salih Burçoğlu, sevgi ile bağlı olduğu bu hobisini kendi işletmesi olan Atölye Tat’ta her gün farklı yemek sürprizleriyle sizlerle buluşturuyor. Uygun fiyatları, hijyeni, her gün değişen sıcak yemek mönüsü, zeytinyağlıları ve tatlılarıyla 5 yıldır Mavişehirlilerin vazgeçilmezi haline gelen Atölye Tat, muhteşem lezzetlerini sunmak için sizleri bekliyor. Türk ve dünya mutfağından en özel lezzetleri Atölye Tat’ın rahat ve huzurlu ortamında yiyebilirsiniz. Atölye Tat haftaiçi 18:30’a, cumartesi günleri ise 17:00’a kadar hizmet veriyor. Tirileçe tatlısında oldukça iddialı olan Atölye Tat’ta supangle, kremkaramel, tiramisu, incirli cevizli ve mozaik pastayı da mutlaka denemelisiniz.
6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent (Başkent Polikliniği sokağı) Tel: 0(232) 336 3060
www.atolyetat.com
Seymen Sipahi
VERİ KAYBI ŞİRKETLER İÇİN BÜYÜK BİR TEHDİT
Ancak sirketinizin veri kaybı yasamaması sizin elinizde
İzmir’den çıkan bir girişim olan güvenli bulut depolama sistemi Docunox’un kurucusu Seymen Sipahi ile şirketlerin veri kaybı ve veri güvenliği konuları üzerine konuştuk. Veri kaybı şirketleri iflasa sürükleyen ciddi bir sorun İşletmelerin en büyük sorunlarından biri, şirket verilerinin saklanması. Son zamanlarda binlerce şirketin siber saldırıya uğraması, veri güvenliği ve veri kaybı kavramlarının daha da önem kazanmasına neden oldu. Üstelik uzmanlar siber saldırıların artarak devam edeceği konusunda sürekli uyarıda bulunmakta. Ticaret Gazetesi’nin yapmış olduğu bir araştırmaya göre veri kaybı yaşayan şirketlerin %60’ı 6 ay içinde iflas ediyor, bunun nedeni de şirketlerin kaybettikleri verilere ulaşmaya çalışırken geçirdikleri süre. Veri kaybı tehdidi ile karşı karşıya kalan şirketler, bugüne kadar verilerinin güvenliğini sağlamak 28
ve veri kaybı yaşamamak için kendi bünyelerinde veri merkezleri kurmayı tercih ediyorlardı, fakat bu veri merkezlerinin bakım ve onarım masrafları için de tonlarca ödeme yapmak zorunda kalıyorlardı. Son dönemlerdeyse dijital dönüşüme geçiş süreciyle, şirketler bu masraflardan kurtulmak için bulut depolama sistemlerini tercih etmeye başladılar. Ancak olası bir siber saldırı riskine karşı, şirketiniz için son derece önemli olan verilerinizi emanet ettiğiniz bulut platformunun veri güvenliğini nasıl ve ne kadar sağladığı büyük önem taşıyor. Bu nedenle biz, şirketlerin karşılaştığı veya karşılaşabileceği veri kaybı problemini sıfıra indirmek amacıyla yola çıktık ve güvenli bulut depolama Eylül - 2019
misyonumuzla veri güvenliğinize önem veren Docunox’u geliştirdik. ‘Güvenli bulut depolama nedir?’ Sorusuna ‘dijital dosyalarınızın ekstra güvenlik katmanları içerisinde, uzak sunucularda, organize bir şekilde saklanmasıdır.’ şeklinde yanıt verebiliriz. Biraz daha detaylandıracak olursak, standart olarak alınan güvenlik önlemlerinin yanı sıra dosyalarınız özel bir algoritma ile size özel bir anahtar kullanılarak şifreli biçimde (kriptolu olarak) bulut sunucularımızda saklanıyor. Dosyanıza ulaşmak istediğinizde ise size özel olan aynı anahtarla dosyanızın şifresi çözülüyor ve, dosyanız bilgisayarınıza okunabilir olarak indiriliyor. Önceden
www.mavisehirdergisi.com
de belirtmiş olduğum gibi, bu çağda siber saldırı her zaman, herkes için var olan bir tehdit, bu nedenle de, Docunox olarak veri güvenliğiniz için ekstra güvenlik önlemleri alıyoruz. Docunox veri güvenliğinizi nasıl sağlıyor? En kötü senaryo olarak, verilerinizi barındırdığımız sunucularımızın siber saldırıya maruz kaldığını varsayalım. Saldırganlar tüm güvenlik önlemlerini aşıp, şirketiniz için önemli olan dosyaları, ele geçirdiklerini düşünerek, bilgisayarlarına indiriyor. Bu durumda karşılaşacakları tek şey, çalışmayan, içeriği bozuk, şifreli dosyalar olacak. Bu, Docunox’un siber korsanlara karşı, sizin hiçbir işlem yapmanızı gerektirmeden, aldığı güvenlik önlemi. Bunun dışında, sizin de şirket içerisinde veri güvenliğinizi sağlamak amacıyla alabileceğiniz bazı önlemler var. Örneğin, Docunox’da şirket içerisinde kendi ekibinizi oluşturabiliyorsunuz, bu ekibin bir de yöneticisi oluyor. Hesap yöneticisi olan bu kişi (şirket sahibi olarak siz olabilirsiniz veya bir çalışanınız olabilir) dilerse 10 saniye içerisinde ekip arkadaşlarının sisteme giriş yapacağı IP adreslerini sınırlayabilir. Böylelikle verilerinize
erişim sağlanacak noktaları kendiniz de direkt olarak belirleyebilirsiniz. Bunun için teknik bir bilgiye sahip olmanız da gerekmiyor, tek bir tuş yeterli. Zaten amaçlarımızdan biri de kullanıcılarımıza kullanım kolaylığı sağlamak ve, onlara zamandan tasarruf ettirebilmek. Bunlara ek olarak, hesap yöneticisi dışında hiçbir ekip üyesi herhangi bir dosyayı geri dönüşümsüz olarak imha edemiyor, bu da veri kaybına son anlamına geliyor.
Docunox, hayatınızı kolaylaştırıyor Diğer bulut depolama sistemlerinde bulunan online doküman oluşturma, klasör paylaşma, yetkilendirme, dosya transferi vb. özelliklerin yanında Docunox, OCR dediğimiz optik karakter tanıma teknolojisi ile, taranmış belgelerinizdeki yazıları dijital ortama aktarmanıza ve doküman üzerinde düzenlemeler yapabilmenize olanak tanıyor. Böylelikle şirket içerisindeki kağıt tüketiminizi de büyük ölçüde azaltmış oluyorsunuz.
Adres: Kazımdirik Mah 296/2 Sok No:33, Bornova / İzmir Tel: +90 232 700 28 87 Eylül - 2019
29
BİSİKLET Peugeot Bisikletleri Mola Konsept mağazasında
Köstebek Tasarım Ürünleri Mola Konsept mağazasında
Kaliteli bir bisiklet deneyimi yaşamak isteyen herkesi
Farklı olmayı ve farklı görünmeyi seven herkesi
Peugeot Bisikletlerini keşfetmeye bekliyoruz.
Mola konsept mağazasına bekliyoruz.
Çevre dostu ve sessiz... Müziğini aç, hayatı doyasıya yaşa! İstediğin an istediğin yerde Hayata Mola Ver... Kişiye özel tasarım scooter, kask, aksesuar ve daha fazla model seni bekliyor...
Adres: Bostanlı Mah. Cengiz Kocatoros Sk. No:55
0(541) 670 27 29
molakonseptizmir
MOLA KONSEPT ARTIK YENİ ADRESİNDE! Mola Konsept, yeni adresiyle birlikte konseptini de yeniledi. Çevre dostu elektrikli motor ve bisiklet satışı olan mekanda artık birbirinden lezzetli içecekler ve atıştırmalıklar da var. Ayrıca bisiklet kiralama ve kendi bisikletinizi tamir edebilme gibi seçenekler de sunuyorlar.
M
ola Konsept farklı tarzı, muhteşem kahveleri, ev yapımı soğuk içecekleri ve leziz tatlıları ile artık yeni adresinde. Geçtiğimiz yıl çevre dostu ürünleri İzmirliler ile buluşturmaya başlayan işletme sahipleri, hayata mola vermek isteyen herkesi yeni yerine bekliyor. Haftanın yedi günü 8:30 /23:00 saatleri arasında açık olan bu güzel mekanda kahvenizi yudumlarken kitabınızı okuyabilir, bisiklet
32
Eylül - 2019
www.mavisehirdergisi.com
kiralayarak muhteşem sahilin tadını çıkarabilirsiniz. Bisiklet satışı da olan mekanda bisikletinizi tamir edebilmeniz için ufak bir tamir atölyeleri bile var. Bir yandan leziz kahvelerin tadına bakarken bir yandan da bisikletinizi ücretsiz olarak tamir edebiliyorsunuz. Gelirken patili dostlarınızı da yanınıza alabilir onları da geçirdiğiniz keyifli dakikalara ortak edebilirsiniz. Ayrıca burada küçük hediyelik eşyalar da satılıyor. Kendinizi şımartabilir ya da sevdikleriniz için bir hediye alabilirsiniz. Şehir içinde kolaylıkla kullanabileceğiniz, sizi trafik derdinden kurtaracak olan elektrikli motorları yakından incelemek, test sürüşü yapmak ve lezzetli içecekler içmek için Mola Konsept sizi yeni adresine davet ediyor.
Adres: Bostanlı Mahallesi, Cengiz Kocatoros Sokak No:55 Tel: 0(232) 336 18 81 0(541) 670 27 29 Instagram: molakonseptizmir Eylül - 2019
33
1881 DERNEĞİ’NDEN ÖRNEK PROJE 2016 yılında İzmir Karşıyaka’da, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği Türk gençlerinin, Atatürk’ün hayatını, düşünce ve ilkelerinin ışığında Türk devrimlerini incelemek, araştırmak, korumak, yaymak, yaşatmak ve belgelerle kamu oyunu doğru bilgilendirmek amacıyla kurduğu 1881 Derneği kısa sürede birçok projeye ve konferansa imza attı. Bunlardan en etkilisi kuşkusuz Ata Yerel Tohum Projesiydi. Öyle ki projeye başlandıktan sonra büyük bir ilgi gördü ve Türkiye çapında ses getirmeye başladı, tekrar Yerel Tohumun önemi vurgulanmaya, desteklenmeye ve teşfiklerle yurdun her köşesinde duyurulmaya başlandı. 1881 Derneği şehit ailelerine Yerel Tohum dağıtarak milli ve yerli duruşun destekçisi oldu. HER YENİ DOĞAN BEBEK İÇİN 1 FİDAN DİKİYORUZ Şimdilerde ise eski bir Türk geleneği olan; yeni doğan bebekler için ağaç dikme projesi gündemde… 34
1881 Derneği Genel Başkanı Borga Sezer proje için şunları söylüyor; yaz aylarının sonlarına doğru İzmir’deki ormanlık alanların yanmasından çok önce daha yeşil bir gelecek, daha temiz bir çevre inancı ve eski Türk geleneği olan bu projeyi 1881 Derneği olarak duyurmuştuk, yangınlardan sonra İzmir’de fidan dikmeye yönelik bir refleks oluştu, keşke başımıza bu yangınlar gelmeseydi ve biz fidanlarımızı dikerek daha fazla yeşil alan elde edebilseydik, ancak şimdi hepimize daha fazla sorumluluk düşüyor, kaybettiğimiz ormanlarımızı geri kazanmak için 1881 Derneği olarak elimizden geleni yapacağız... 1881 Derneği Başkan Yardımcısı Hamza Kozdere de “Yanan ormanlarımız için çok üzgünüz ancak daha üstün bir bilinçle kültürümüzdeki ağaç dikme geleneğini bundan sonra yaşatma peşindeyiz” dedi. Bu projenin temelleri çok önce atılmış ve 1881 Derneği tarafından çok önce duyurulmuştu, hemen arkasından birçok belediye Eylül - 2019
bu projeyi beğenip destekleyerek kendileri de hayata geçirme kararı aldılar. En son İzmir Büyükşehir Belediyesi de 1881 Derneği projesini örnek alarak her yeni doğan bebek için bir fidan kampanyası başlatarak hepimizin yüreğine su serpmiş oldu. Belediyelerin 1881 Derneği’nin projesini beğenip kendileri de bu projeyi hayata geçirdiği ve bu eylemin öncüsü olduğu için 1881 Derneği haklı olarak bir gurur yaşıyor. Biz bu duyarlılıkları ve yaptıkları için 1881 Derneği’ne teşekkür ediyoruz. 1881 Derneği’ni bunun gibi birçok projeyi hayata geçirme ve sürdürülebilir hale getirebilme konusunda desteklemek isteyenler bağışta bulunabilirler. 1881 Derneği Banka: T.C. Ziraat Bankası Alaybey Şubesi / Karşıyaka / İZMİR Hesap No: 1089 - 83151488 - 5001 IBAN: TR56 0001 0010 8983 1514 8850 01
Ege Park Mavişehir’de Evinizde Hissedin…
NİL ADA 1 YAŞINDA! Esra Kırmızı ve Uğur Kırmızı, kızları Nil Ada’nın 1. yaş gününü harika bir partiyle kutladılar. Çeşme Ayayyorgi’nin yeni mekanı Aramızda Kalsın Meyhane’de My Design Organizasyon ile yapılan doğum gününde misafirler, kahvaltı ve müzikler eşliğinde keyifli saatler yaşadı. Aramızda Kalsın Meyhane ortaklarından Uğur Kırmızı, çok heyecanlı ve mutlu bir gün yaşadıklarını dile getirdi.
36
Eylül - 2019
www.mavisehirdergisi.com
Fotoğraflar: Aras Attila Eylül - 2019
37
özel röportaj
ERHAN AVCI
Kendinizden bahseder misiniz? Adım Erhan Avcı. 30 yaşındayım. Almanya doğumluyum. 10 yaşıma kadar Almanya’da yaşadım. Sonra Türkiye’ye, İzmir’e geldik. Bekarım ve başak burcuyum. Ailenizde müzikle ilgilenen var mı? Ailemin müzikle alakası yok. Bir ben varım. :) Bu kaçıncı şarkınız? “İban” resmi olarak ilk şarkım. Daha önce dj sound’ları yapmaya çalışıyordum. Youtube’a koyup klip çekiyordum. Resmi olarak ilk şarkımı çıkarmış oldum. Neden şarkıcı olmaya karar verdiniz? Aslında tek amacım şarkıcı olmak değil. Tasarımcılık adı altında da bir şeyler yapmak istiyorum. Video klip, styling daha yeni şeyler. Şarkıcılıkta da kendime güveniyorum. Sesimi en iyi şekilde şarkıcı olarak duyurmak istiyorum. Çünkü çocukluk hayalimdi. Türkiye koşullarında şarkıcı olmak zor değil mi? Artık dijital dünya çok ilerledi. İsteyen istediğini yayınlayabiliyor. Ama önemli olanın en farklı en iyi işi ortaya koymak olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde olduğu zaman halk da beğeniyor. Sizi bir şekilde yükseltiyor. Sahneye de çıkmaya başlıyorsunuz. Hem kolay hem zor diyebilirim ama açıkçası iş sizde bitiyor.
38
Eylül - 2019
www.mavisehirdergisi.com
Herkesin aşık olduğu şehir... Kışın çok güzel. Yazın tatil beldeleri sıra sıra diziliyor. Çok soğuk olmuyor, sıcak oluyor ama bir şekilde bunu atlatıyoruz. Güzel bir şehir zaten herkes buraya taşınmaya başladı. Çok kalabalık olmaya başladık bakalım ne olacak...
“İZMİR BENİM İÇİN MIAMI GİBİ” “SERTAB ERENER’İ FARKLI BİR YERE KOYARIM” Örnek aldığınız isimler var mı? Tabii ki var. Kadın sanatçılar olarak pop müziğin başlangıçları Ajda Pekkan, Sezen Aksu. Onları artık söylemeye bile gerek yok. Çünkü bu işi başlatanlar, herkes onların izinden gitmeye çalışıyor. Yeni nesilden Hande Yener ve Gülşen’i severim. Demet Akalın’ı severim en başından sonuna kadar çok güzel gitti. Erkeklerde Tarkan, Mustafa Sandal’ı çok beğenirim. Kenan Doğulu’yu sıkı takip ederim. Aslında çok var ama ayrı bir yerde tuttuğum tek isim var; Sertab Erener. Bana göre en iyiler arasında yer alıyor. Yenilerden Edis çok iyi ilerliyor. İlyas Yalçıntaş da aynı şekilde. Kadınlarda da Derya Uluğ birçok iyi iş yaptı. Simge’yi de severim. Aklıma birçok isim geliyor. Herkes işinde en iyisini yapmaya çalışıyor. Bundan sonraki planlarınız neler? Daha bir sürü şarkım var. İlk şarkımın gidişatına göre ilk olarak manevi daha sonra maddi olarak geri dönüşler başlayınca diğer şarkılarımı da yayınlamayı planlıyorum. Single single ya da EP olarak da yayınlayabilirim. Klip çekmek istiyorum. Aslında aldığım eğitimler doğrultusunda kendimi göstermek istiyorum. Mesela moda tasarımı okudum. Grafik tasarımlar
üzerine eğitimler aldım. Mesleğimle birlikte bunların hepsini birleştirerek profesyonel kişilerin de yardımıyla kendi başıma hareket etmek istiyorum. Kariyerimde imza işler olsun istiyorum, boş işler yapmak istemiyorum.
“90’LI YILLARDA YAŞASAYDIK ALBÜM YAPARDIM” Albüm yapmayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorum. Gerçekten istiyorum ama şimdi dijital platformlar varken kimse albüm yapmıyor. 90’lı yıllarda olsaydık 15-16 şarkılık bir albüm yapmak isterdim. Ama 2000’li yıllarda bu pek mümkün değil. Çabuk mu tüketiliyor anlamadım ama tek tek ya da ikişer şarkı ilerlemek daha mantıklı. Hem çok maliyetli oluyor hem de klip çekilmiyor. Bu sefer şarkılar geri planda kalıyor. Arşivlik bir albüm ileride neden olmasın... İzmir’in sizdeki yeri nedir? İzmir’in bendeki yeri Amerika’daki Miami gibi. Melekler Şehri gibi bir yer. Eylül - 2019
Şarkınızın hikayesinden bahseder misiniz? Aslında ben bu şarkıyı ilk önce nakarat olarak yazdım. Bir türlü başını yazamıyordum. Maddiyatla ilgili bir şeyler düşündüm. Para demek istedim şarkıya ama günümüzdeki teknoloji mobil veriler vs. yüzünden ‘İBAN’ kelimesi o kadar çok geçmeye başladı ki bu isimde karar kıldım. Daha sonra aranjörlerimiz Uğur Özdemir ve Teoman Gençkurt’la birlikte güzel bir sound yaratmak istedik. Global bir sound olsun diye uğraştık. İyi bir iş yaptığımızı ve insanların beğeneceğini düşünüyorum. Umarım şarkımız tutar ve iyi yerlere gelirim. Üretmeyi çok seviyorum daha da iyilerini yapmak için insanların desteğine ihtiyacım var. Olumsuz yorum yapanlar elbette olacaktır ama sosyal medya konusunda insanların duyarlı olmasını küfür ve hakaret etmemelerini diliyorum. Düzgün bir şekilde olduğu sürece herkes herkesi eleştirebilir. İBAN’da kimlerle çalıştınız? Şarkının söz ve müziği bana ait. Aranjesi Uğur Özdemir ve Thomas Teoman Gençkurt yaptı. Yönetmenliğini de Murat Gültekin üstlendi. Murat Bey daha önce Ezhel ve Anıl Piyancı gibi rapçilerin yönetmenliğini yapmıştı. Single kapak fotoğrafımız ve klibin yapımcılığını da Emrah Tekşan üstlendi. Stylingini de ben ve kız kardeşim yaptık. Kısacası herkes çok emek verdi. Dinleyicilerimiz de emeğimizi görecektir.
Röportaj: İsmail Gökgez Instagram: isogkgz
39
Arzu Özpazarcık İsmail Barış Özpazarcık www.aurumera.com
PARA KAZANMA HAKKINDA KIRMIZI ÇİZGİLER (1. bölüm)
İ
lk kez para ile nasıl tanıştınız? Çocukluğunuzda parayı ilk ele aldığınız günü hatırlıyor musunuz? Parayı size kim vermişti? Siz o parayla ne yapmıştınız? Paranın sizdeki kodu, işte o gün başlıyor. Örneğin parayı elinize aldınız ve ilk paranızı kaybettiniz. Bu durumda parayla olan ilişkiniz ne olur? Diyelim ki, paranızı başka biri aldı ve el koydu. Bu durumda parayı nasıl algılardınız? Beyninizdeki para kodu hangi duyguyla eşleşirdi? Ve tabii ki, çevremizdeki insanların para konusundaki inanç ve düşünceleri... Bunlar sizin – ebeveynlerinizden, çevrenizdenfarketmeden satın aldığınız virüs programları olabilir. Para hakkında duyduğumuz olumsuz varsayımlar: “-- Çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz.” “---Para elinin kiridir.” “—Para tüm kötülüklerin kaynağıdır.” “—Fakir insanlar iyi insanlardır.” vb.... Buna benzer ifadelerle 40
büyütüldüyseniz, x=y, para=kötüdür önyargısıyla bilinçaltınız böyle bir yazılımı çalıştırıyor olabilir. İnsan sistemi farkında olmadan pek çok yazılım programı çalıştıır. Bunu niçin yapar? Kendini korumaya almak için. Yaşamda kalmak için. Olumsuzluklarla mücadele etmek, baş etmek için. O nedenle olumsuzluklara odaklanır. (Tamamen iyi niyetinden) Peki bu yazılımdaki ana program nereden gelir? Hangi yaşlarda bu ana programı çalıştırmaya başlarız? 0-6 yaş çekirdek inançların oluştuğu, virüslü programların beynimizde kayıt yapıldığı yıllar oluyor. Çünkü bilinçaltımız, 10 yaşlarında kalmış bir çocuk. Elbette, o dönemin yazılımlarını işletiyor. Köprünün altından çok sular geçti, pek çok şey değişti, farkında olmayabiliyoruz. Bundan kaynaklı, program güncellenmesi şart. Hani, bilgisayarımıza, cep telefonumuza gün gün güncellenme programları geliyor ya, işte onu kendi düşünce Eylül - 2019
sistemimiz için de yapmamız gerekiyor. Pekiyi nasıl? Otomatik pilotta bir robot gibi davranmadan, okuyarak, araştırarak, soru sorarak, sorgulayarak... Yaşam boyu öğrenmeye açık olarak, kendimizi eğitmeye devam ederek. Aksi halde yaşamdaki değişimlere yenik düşeriz. ***** Parayla ilişkimiz öyle farklıdır ki, nereden başlar, nasıl devam eder, pek kafa yormayız. Üzerinde pek kafa yormadığımız para; bedenimizi, zihnimizi, duygularımızı, ruhumuzu yorabilir. Para ile olan ilişkinizi gözden geçirmek istiyorsanız, bu yazı size yeni bir bakış açısı kazandırabilir. ***** Bizim dış faktör olarak yönetilmesi gereken üç kaynağımız var: Enerjimiz, zamanımız, paramız. Enerjimizi yanlış yerlere kanalize
www.mavisehirdergisi.com
Bu sorulara vereceğiniz cevap, “Evet” ise, sorun yok, parasal referansınız sağlam demektir. Para konusunda kazanmaya odaklısınız ve zaten yapabiliyorsunuz. ***** Yine evrensel bir bilgi notu: Neye odaklanırsanız, o şey büyür. Neye odaklanırsanız, enerji oraya akar. Para da bir enerjidir ve düşünce sistemimizle birlikte çalışır. Düşünce sisteminiz, kriz düşüncesiyle doluysa, para hayatımıza nasıl akabilir ki? Para ve sermaye piyasaları için “akış” sözü bu nedenle uygun düşer. “Para akışı” sözü yerinde bir sözdür. Tıpkı zaman gibi, para da izafidir. Suyun içinde bulunduğu kabın yapısına göre şekil alması gibi, para da içinde bulunduğu zihnin şeklini alır.
edebilir miyiz? Evet. Zamanımızı, yanlış yerlerde harcayabilir miyiz? Evet. Paramızı çarçur edebilir miyiz? Evet. O halde bu üç kaynak da algılarımızın ürünü... Yani, yanlış yerden bir düşünce geliştirdiğimiz zaman, yanlış davranışlar içine girebiliriz. Bu durumda varolan potansiyel gücü çöpe gönderebiliriz.
*****
O halde ne yapmalı?
Nerede yanlış yaptığımıza bakmalı. Para konusunu ele alırsak; şu soruların cevaplarını arayabiliriz: 1. Şu an hayat kalitem istediğim standartlarda mı? Gerçekten para kazanabiliyor muyum? 2. Mesleğimle aramda bir sevgi ilişkisi var mı? İşimi yapmayı seviyor muyum? 3. Parayı da kullanarak, kendime (kişisel gelişimime, ruhuma) iyi gelecek yatırım yapabiliyor muyum? 4. Kazandığım parayla işime yatırım yapabiliyor muyum? İşimi büyütmek, geliştirmek için paramı kullanabiliyor muyum? Ya da mesleğimi daha iyi yapmak için belirli bir bütçeyi ayırabiliyor muyum? 5. Geçmişte para ile olan ilişkim nasıldı? Parasal olarak kazançlar yaratabilmiş miydim? 6. Para kazanmaya mı odaklıyım, para kaybetmeye mi? (Evet: para kazanmaya. Hayır: Para kaybetmeye) 7. Para konusunda fırsatları görebiliyor ve fırsatlara odaklanabiliyor muyum?
8. Yaptığım hizmetin karşılığı olarak hakettiğim parayı rahatça isteyebiliyor muyum? Bu sekiz soruya vereceğimiz cevap, para konusunda nasıl bir referans sisteminin işlediğini bize gösterir. Bu sekiz sorunun yanıtı “Hayır” ise, para hakkında kırmızı bir çizginin üzerinde duruyoruz demektir. Hele hele sekizinci soruya “Hayır” diyorsanız, bir danışmanlık almanız gerekir. Bu soruları cevaplandırırken, kendini suçlamadan, kimseye fatura çıkarmadan, sadece bir “özeleştiri” yaparak farkındalık geliştirmekte fayda vardır.
Bu nedenle krizler önce iç dünyamızda oluşur. Buna inandıkça, bu duruma paralel olarak kriz dediğimiz durum büyümeye başlar. Bazan bunu öyle büyütürüz ki, gerçek dünyayı kriz ve tehdit olarak algılarız. O zaman ne olur? Hastalıklı bir biçimde bunu “normal” kabul ederek yaşamaya devam ederiz. Biliyorsunuz, bir durumun fotoğrafını çekmeden, doğru teşhisi koyamazsınız. Yanlış giden şeyleri tesbit etmezsek, durumu aşamayız. İşte biz, bu yazımızda bunu yaptık. Para kavramının hayatımızdaki yerinin neden sonuç ilişkilerini kurmuş olduk. Bir dahaki yazımızda, çözümleme yaparak devam etmek istiyoruz. Görüşmek üzere...
Pekiyi, bu kırmızı çizgi bize ne söylüyor?
Dur ve düşüncelerini gözlemle. Dur ve para hakkındaki inandığın olumsuz fikirlerini gözden geçir. Dur ve virüs programlarını bul, antivirüs programını çalıştır. Eylül - 2019
41
KARANLIĞIMA
ELİF & ESRA
İKİZ ŞARKICILAR İLE ÖZEL RÖPORTAJ
İkiz şarkıcılar Elif ve Esra ilk single parçaları “Karanlığıma Mavi Boyansın’’ı müzik sevenler ile buluşturdu. “Karanlığıma Mavi Boyansın’’ şarkısının klip çekimi Fta ekibi tarafından Şebnem Aktuğ yönetmenliğinde gerçekleştirildi. Klipte canlı renkler ve teenage kıyafetler kullanıldı. Oldukça eğlenceli ve aynı zamanda bir ayrılık şarkısı olan “Karanlığıma Mavi Boyansın’’ tüm dijital platformlarda ve Youtube NetD kanalında yerini aldı. Genç yaşlarına rağmen dikkatleri üzerlerine çeken ikiz şarkıcılar Elif ve Esra ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Elif ve Esra’yı tanıyabilir miyiz? Selçuk Üniversitesi Radyo Tv Sinema Bölümü’nü 1.lik ve 2.likle bitirmiş ikiz kız kardeşiz. İstanbul’da yaşıyoruz. Müziğe aşığız diyebiliriz. Müzikle birlikte sinema ve dizi senaryoları yazıyoruz. Zaten Esra’nın yayınlanmış üç romanı var. Bu kitaplarla ‘’Yılın Yazarı’’ ödülünü aldı ama küçüklüğümüzden beri hep müzik yapmak istiyorduk. Sadece doğru zamanı bekledik. Şarkıyı nasıl seçtiniz? Şarkı seçme aşaması oldukça zor oldu. Çünkü şarkının içimize sinmesini istiyorduk. Birçok müzik stüdyosundan bize demo
göndermelerini istedik en son aralarından en çok hoşumuza giden ‘’Karanlığıma Mavi Boyansın’’ adlı şarkıyı çıkartmaya karar verdik. Klibe nasıl karar verdiniz? Klibimizin bizi yansıtmasını ve gençlere hitap eden bir klip olmasını istiyorduk bu yüzden renkli, danslı, enerjik bir klip çekmeye karar verdik. Klibimizin konseptine uygun kıyafetler bulduk. Aklımızda olan, istediğimiz klibi çektik. Türkiye’de müzik piyasasını nasıl buluyorsunuz? Türkiye’de müzik yapmak yüksek bütçeler gerektiriyor. Tabii müzik
yapmakla da bitmiyor reklamının da yapılması gerekiyor. Son zamanlarda sosyal medya çok önemli bu konuda. Bunun dışında sektörde çok fazla isim var önemli olan farkındalık yaratmak ve ön plana çıkmak. Aynı zamanda çabuk tüketilen bir dönemdeyiz. Önemli olan unutulmamak ve akılda kalmak. İkinci çalışmanız nasıl olacak? İkinci şarkımızın hazırlıklarına başladık bile. O da aynı şekilde bizi yansıtan bir parça olacak. Daha iyi isimlerle çalışacağız bu kez. Yeni şarkınız hareketli mi olacak? Evet hareketli bir parça olacak fakat
rap de olabilir. Son zamanlarda rap parçalar oldukça gündemde. Şu an şarkı arayışındayız. Hoşumuza giden bir parça bulursak onu çıkartacağız. Örnek aldığınız sanatçılar var mı? Sevdiğimiz ve dinlediğimiz şarkıcılar var fakat biz kendi tarzımızda yürümek istiyoruz. Özellikle gençlere hitap etmek bizim için önemli. Bu konuda Edis’i başarılı buluyoruz. Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Dinamik ve kesinlikle farklı. Bizce zaten en büyük farkımız ikiz olmamız. İkiz olmak nasıl bir duygu? İyi anlaşıyor musunuz? Hedeflerimiz ve ilgi alanlarımız aynı olduğu için iyi anlaşıyoruz. Böyle mutluyuz. Birlikte fikir alışverişi yapıyor musunuz? Elbette yapıyoruz. Zaten ortak kararlar alıyoruz. En iyisi olsun diye uğraşıyoruz. Gelecek hedefleriniz neler? Yeni şarkılar ve klipler çıkartarak yolumuza devam etmek istiyoruz. Önümüzde uzun bir yol var. Şarkı ve klip konusunda çalışmak istediğimiz isimler var. Bu yolda ilerleyeceğiz. Bir de Güney Kore planlarımız var. Bakalım... Konser ve etkinlik tarihleri belli mi? Planlanan konserler ve imza günü etkinlikleri var fakat henüz tarihleri
belli değil. Tarihler kesinleştiğinde paylaşım yapacağız. Kendi şarkınızı yazmayı düşünür müsünüz? Kendi yazdığımız şarkı sözleri ve besteler de var fakat henüz onları çıkartmayı düşünmüyoruz. Dijital müzik sizce avantaj mı yoksa dezavantaj mı? İnsanlara hızlı bir şekilde ulaştığı için avantaj fakat hızlı tüketildiği için de dezavantaj. İstediğimiz bir şarkıyı istediğimiz zaman açıp dinleyebiliyoruz ama bir yenisi çıktığında unutuyoruz. İleride single yerine albüm çıkartmayı düşünür müsünüz? Büyük bir ihtimalle düşünmeyiz. Bu dönemde single çıkartmak daha mantıklı. Hem maliyet açısından hem de dinlenme. Albüm hem çok masraflı hem de klip çekilmeyen şarkılar kayboluyor. Bir anlamda emeğinizi çöpe atmış oluyorsunuz. Müzik dünyasındaki isimleri en çok gençler mi dinliyor? Gündemi gençler belirliyor diyebiliriz. Etkinliklere ve konserlere gelenler yine gençlerden oluşuyor. Gençler sevmezse bir şarkıyı o şarkı maalesef ki yürümüyor...
Hayallerinizin tam olarak neresindesiniz? Henüz başındayız diyebiliriz. Yapmak istediğimiz daha çok şey var. Mesela çekmek istediğimiz bir klip konsepti var. Müzik dışında neler yapmaktan hoşlanırsınız? Herkes gibi arkadaşalrımızla vakit geçirmek, alışveriş yapmak, yeni yerler görmek... Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Kitap okuyoruz zaten yazarlık yaptığımız için yazmak kadar okumayı da seviyoruz. Vaktimiz oldukça vizyondaki filmleri takip ediyoruz. Müzik konusunda da gündemi takip ediyoruz. Ne tarz şarkılar seviliyor, insanlar neler dinliyor yakından takipteyiz. Kendimizi geliştirmek için gündemi takip etmek şart. Sizinle ilgili gelişmeleri nerelerden takip etmeliyiz? Şarkımıza tüm müzik dijital platformlarından ulaşabilirsiniz. (İtunes, Spotify, Apple Music vb) Aynı zamanda Netd Youtube kanalından ulaşabilirsiniz. Sosyal medya hesaplarımızdan da gelişmeleri takip edebilirsiniz. Instagram: @esraerdal2 @eliferdal8 @elifveesra
Uğur Oral Gazeteci - Yazar ugur@uguroral.com.tr
TOLSTOY’UN BİSİKLETİ
F
ikirlerine değer verdiğim, saygı duyduğum bir büyüğüm var. Çok eski bir dostumun da babası aynı zamanda. Yetmiş yaşını çoktan geride bırakmış… Geçenlerde karşılaştık; çay içiyordum, masaya davet ettim. Çocuklar gibi heyecanlı bir hali vardı sohbete başlarken. Gözlerinin içi parlıyordu. “Yeniden öğrenci oluyorum Uğur.” dedi bakışlarına yerleşen bir gururla. Zamanında hukuk fakültesinde öğrenciymiş. Yarım bırakıp başka bir bölüme geçmiş. Beş altı ay kadar önce af çıktığını duymuş, hemen eski okuluna gitmiş, kaydını yenilemiş. Ders programını vermişler fakülteden. Nasıl mutluydu gireceği dersleri gösterirken, anlatamam… *** Elektronik ustası bir arkadaşım var. Yıllardır her türlü tamirat, tesisat işlerinde soluğu dükkânında alırım. Babası “Benden bu kadar, artık dükkân senin, gemini kendi başına yürüt.” demiş; ceketini almış, çekmiş gitmiş. Bir gün, bizim evde çanak anten
44
montajı yapıyordu. Hem çalışıyor, hem de havadan sudan sohbet ediyorduk. Babasını sordum laf arasında, anlattı. Bilgisayar programcılığına merak sarmış babası. Kafasına koymuş, altmışından sonra bilgisayar programı yazmayı öğrenmiş. Hatta işi öyle ilerletmiş ki, özel bir eğitim merkezinde bu işin hocalığına da soyunmuş. Bilgisayar programcılığına ilgi duyan, torunu yaşındaki gençlere ders veriyormuş artık. *** “Tolstoy’un bisikleti” kavramını hiç duymuş muydunuz daha önce? Hikâyesi şöyle… 67 yaşındayken oğlunu kaybetmiş Tolstoy... Yas tutuyor, acısıyla başa çıkmaya çalışıyormuş. Aynı dönem, Moskova Bisiklet Sevenler Derneği, büyük yazara anı olarak bir bisiklet hediye etmiş. Evinin bahçesinde, eşi Sonya’nın endişeli bakışları altında, kendi kendine, düşe kalka bisiklete binmeyi öğrenmiş Tolstoy. 67 yaşında tanıştığı bisikletin pedalına bastıkça geride bırakmış acısını… Eylül - 2019
Umutlarıyla, hayalleriyle barışmış yeniden. Ve kimse indirememiş ünlü yazarı artık bisikletinden. Yıllar içinde “Tolstoy’un bisikleti” sadece bir bisiklet olmaktan çıkmış… Hayatta hiçbir şey için geç olmadığını ispatlamak için kullanılan bir kavrama, metafora dönüşmüş.
*** Tolstoy’un bisikleti gibi başka örnek olaylar da var… Örneğin İnönü… Rahmetli Erdal İnönü “Anılar ve Düşünceler” isimli kitabında babası İsmet İnönü’ye dair bir anekdotu aktarır. Almancayı ve Fransızcayı Harp Akademisi’nde okurken öğrenen İnönü 53 yaşında İngilizce öğrenmeye karar vermiş. “Bu yaşta talebe gibi ne yoruyorsun kendini?” dermiş annesi. “Benim hala istikbalim var.” yanıtını verirmiş İsmet Paşa. Özel dersler alan İnönü birkaç yıl sonra, yabancı devlet görevlileriyle tercüman kullanmadan, şakır şakır İngilizce konuşmaya başlamış… Rahmetli Kemal Sunal’ın hikâyesi de ilham vericidir bu bağlamda… 1980 öncesinde, Marmara
www.mavisehirdergisi.com
Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğrenciymiş büyük sanatçı. Siyasi olaylar, çatışmalar sebebiyle, okulunu yarım bırakmış Kemal Sunal. 1992’de afla geri dönmüş… Dile kolay, 27 yıl sonra almış diplomasını. Hatta ‘tamam’ dememiş, üzerine bir de yüksek lisans yapmış. *** Bu başarı öykülerine yenilerini de eklemek mümkün. Hatta eminim, sizin de çevrenizde vardır böyle ilginç örnekler. Sadece “azimle” açıklayabilmek mümkün mü bu başarıları? Sanmıyorum… “Azim” kelimesi yetersiz kalıyor bana kalırsa bu zaferleri tasvir ederken. Bu başarıların arkasında farklı bir itici güç var ki, bunun adı bence “Yaşama bağlılık.” Ve... Bu bağlılığın beslendiği “Protest bir yaşam felsefesi” aynı zamanda. Evet, protest… “Ne gerek var?” ya da “Otur oturduğun yerde.” telkinlerine başkaldıran bir duruş yani… *** Toplumsal bilinçaltının her yaş dönemine biçtiği roller var. Acımasız, hoşgörüsüz bir takvime itaat etmesi bekleniyor kişiden. Birileri, fütursuzca başkalarının kum saatlerini döndürme hakkını bulabiliyor kendisinde. Gençlikte boğucu bir “Evlen artık, yuva kur.” baskısıyla karşı karşıya geliyor örneğin insan. Bu arada, “Yaşın geçiyor” veya “Evde kalmak” gibi saçma sapan yaklaşımların sadece bize has olduğunun da altını çizmek gerek… Yaş ilerleyince, malum baskı özünde aynı kalsa da, şekil değiştiriyor. Artık sadece torununu elinden tutup parka götürme misyonunu biçiyor toplum bireye. Ya da uhrevi aleme hazırlanmasını bekliyor. “Kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar.” deyişi bu bilinçaltının dışa vurumu değil mi? “Unu eleyip, eleği asmak” ifadesi de… “Yaş yetmiş, iş bitmiş.” yaklaşımı da… *** Çoğunluk, direnmeksizin kabul ediyor
yaş dönemine biçilen bu rolleri. “Tiye” alınmak, dışlanmak korkusuyla ayıplanma endişesiyle belki de… Sonuç? “Keşke”ler içinde beklenen bir ecel… Yarım kalan hayalleri düşünerek geçirilen son yıllar… *** Bu başkaldırıyı sergileyenlere, bu “çılgın ruhlar”a hayranlık duyuyorum ben. Huzurevinde kalırken evlilik akdiyle hayatlarını birleştirenlere “Helal olsun” diyorum içimden. Saçlarında tek bir siyah tel kalmasa da, liseli sevgililer gibi el ele, farklı ülkelere, gezmeye giden pinpon çiftlere bayılıyorum. İlerleyen yaşına bakmadan, dövme yaptıranlara, küpe takanlara da saygı duyuyorum. 67 yaşında bisiklete binmeye başlayan Tolstoy’a da… Hiç eleştirmiyorum, sorgulamıyorum; bilakis takdir ediyorum. Kendilerine dikte edilen hayatları değil, kendi istedikleri hayatları yaşıyorlar onlar. Ve bedenen olmasa da, ruhen ölüme meydan okuyorlar. *** Kıskanç ve kaprisli bir sevgiliye benziyor yaşamak. Sevginizde, heyecanınızda en ufak bir azalma hissederse, bırakıp gidiyor sizi. Tutkulu bir aşık gibi kendisine sarılmanızı bekliyor sizden. Siz ne kadar bağlanırsanız o da o kadar bağlanıyor size. Çevremdeki tüm yaşını almış kimselere hayattan kopmamalarını öneriyorum bu yüzden. Mutlaka kafalarını yeni bir şeylere sarmalarını… Kendilerine hobiler icat etmelerini… Hayallerinin peşinden gitmelerini… “Bizden geçmiş” yaklaşımı Azrail’in davetiyesini postaya vermek aslında. Ya da cesaret yoksunluğunun itirafı. *** İnsan, pekâlâ, altmışından sonra da yabancı dil öğrenebilir. Bir müzik aleti çalmaya başlayabilir. Resim, heykel yapmaya da karar verebilir. Tamam, beyin fonksiyonları nispeten Eylül - 2019
yavaşlamış olabilir, ama durmaz. Yaşı ilerlemiş bir insan, genç bir dimağın bir kerede kavrayacağı bir şeyi birkaç kez okuduktan, denedikten sonra öğrenir belki… Ama sadece öğrenme süreci biraz daha uzar, hepsi o… Hiçbir zaman, hiçbir şey sizden geçmez. Ve hiçbir hayal için de geç kalınmış değildir son tahlilde. Tam tersi, yapmak zorunda olduğu şeyleri tamamlayan insan, yapmak istediklerine çok daha derin odaklanabilir bence. Olgunluk, öğrenmeyi daha da keyifli kılar. Kendisini geliştirmek için öğrenen, sınıf geçmek için öğrenenden daha başarılı olur hatta. *** “Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır” demiş Tolstoy… Demekle de kalmamış, 67 yaşında bisiklete binmeyi öğrenerek hayalini gerçekleştirmiş. Kuvvetle muhtemel kendisini eleştirenler çıkmıştır zamanında. “Yakışıyor mu koskoca yazara?” diyenler de olmuştur mutlaka. Ama o dinlememiş… Belki de mutluluğun formülü burada. “Bu yaştan sonra olur mu, yakışır mı?” diyenlere “nanik” yapmak. “Yaş 35 yolun yarısı eder.” diyen Cahit Sıtkı 46 yaşında yummuş gözlerini. Hal böyleyken, bu kısa hayatta, korkulması gereken kavram “geç kalmak” değil aslında… Asıl korkulması gereken “Vazgeçmek”… Şartlar gereği belki öteleyebiliriz hayallerimizi… Ama iptal etmek çok farklıdır ötelemekten… İçmek zorunda kaldığı baldıran zehrinin etkisini göstermesini beklerken bile susmamış Sokrates… Son saatlerinde bile başında bekleşenlere bir şeyler öğretmeye çabalamış. Yaşamak, insanın son anına kadar bir amacının olması. Ölmek dediğimiz şey ise, hayallerle, ideallerle vedalaşmak aslında…
45
Serdar Sütcü www.serdarsutcu.com
BAŞARILI OLMAK İÇİN HEDEFİN OLMALI
A
merika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde 26 Ağustos-8 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Amerika Açık Tenis Turnuvası tam bir tenis şöleni havasında geçti. Tek erkeklerde İspanyol Rafael Nadal, Rus Daniil Medvedev’i 5 set süren harika maçta mağlup ederek 19. Grand Slam zaferine ulaştı. Bayanlarda ise sürpriz bir isim Kanadalı genç tenisçi Bianca Andreescu, yaşayan efsane Serena Williams’ı 2 sette mağlup ederek bu başarıyı elde eden ilk Kanadalı tenisçi oldu. Maçı izlerken aklıma ilk düşünce Kanadalı tenisçinin yerinde ne zaman bir sporcumuzun olacağıydı. Bu seviyede bir turnuvada böyle bir başarıyı elde etmenin yolu; hedef belirlemek ve o hedefe doğru kararlılıkla gitmektir. Böyle bir başarıyı kazanmak isteyen sporcu kardeşlerime tavsiye niteliğindeki yazımı okumalarını ve her ne olursa olsun vazgeçmemelerini söylemek istiyorum. Umarım bir gün bu hedeflerine ulaştıklarına şahit olurum. 46
İleride başarılı bir tenisçi olmayı hayal eden kardeşlerime, antrenörlerine ve ebeveynlerine en büyük tavsiyelerimden bir tanesi mutlaka kendilerine hedef belirlemeleridir. Hedef belirlenmeden çıkılan bir yolda mutlaka aksaklıklar olacaktır, ya gerçekleştirilmeye çalışılan eylemin gerçekleşme süresi uzayacaktır ya da eylem asla gerçekleşmeyecektir. Yapılan bazı araştırmaların sonucuna göre hedef belirleme tekniğinin kullanıldığı durumlarda %70 ile %90 arasında başarı sağlandığı görülmüştür. Peki, bu uzun ve zorlu yolda hedef belirlerken nelere dikkat edilmelidir. Bir defa hedef kesin olmalıdır. Olabildiğince spesifik hedefler koymak, hedefe ulaşabilmek için beyni daha iyi programlar. Hedef mutlaka ölçülebilir olmalıdır. Mesela 100 metreyi 12 saniyede koşmak istiyorum gibi. Konulan hedef mutlaka gerçekçi olmalıdır. Henüz 14 yaşında olmana rağmen bu sene Fransa Açık’ta şampiyon olacağım dersen, bunun için bir süre beklemen gerekebilir ama gerçekten istersen ilerde neden olmasın ? Eylül - 2019
Hedef belirlerken mutlaka hedefi belirleme tarihini saptaman ve çalışmalarını o tarihe göre yürütmen lazım örneğin daha agresif bir forehand için kendime bir hafta süre veriyorum gibi. Ben her zaman yazının gücüne inanırım. Yıllar önce yazıp cüzdanıma koyduğum, belirli zamanlarda açıp okuduğum 12 maddeden oluşan bir listenin gerçekleştiğini bizzat yaşadım. Bunun için sizlere tavsiyem hedeflerinizi mutlaka yazın ve belirli aralıklarla okuyun. Ve başarana kadar hiç kimseyle paylaşmayın. Yapacağım demekle, yaptım demek arasında oldukça fark vardır. Sonuna kadar inanıp hedeflerinizi yazarsanız ve çok çalışırsanız onlara mutlaka ulaşırsınız, buna emin olun.
www.mavisehirdergisi.com
PABLO PICASSO
P
ablo Picasso, 25 Ekim 1881’de İspanya, Málaga’da dünyaya gelmiş. Ölü doğduğu düşünülen Picasso, doktor olan amcasının uğraşları sonucunda nefes almaya başlamış.Başta babası olmak üzere annesinin yakın akrabaları arasında da pek çok ressam bulunan Picasso sanatla küçük yaşta tanışmış. Hastalığa yakalanan kız kardeşi 1894 yılında hayatını kaybetmiş ve bu olay ünlü ressamda derin yaralar açmış. Barselona’ya taşınan ailesiyle birlikte Picasso burada Llotja Sanat Enstitüsü’ne başlamış. Öğrencisi olmayı hak kazanmanın oldukça zor olduğu bu sanat okuluna Picasso üstün yeneteği sayesinde girmiş. Barselona’da olduğu süre içerisinde pek çok modernistle ve zengin burjuvalarla tanışmış. Girdiği okulu ise kuralları yüzünden pek
sevmemiş. Derslere girmek yerine, şehrin sokaklarını gezip, manzara resimleri çizmeyi tercih etmiş. Daha çıraklık dönemi bile sona ermeden, Barselona’da o zamana kadar açılmış en önemli sergide ilk büyük boyutlu yağlı boya çalışmasıyla yer almış.
1900’lerde Paris’e taşınan Pablo Picasso kendi tarzını yaratmaya karar vermiş. 1901 ile 1904 yılları arasında, sıradan insanları, sirk hayatını, palyaçoları ve akrobatları resmetmiş. Gösteri dünyasına büyük bir ilgisi olduğu bilinen ünlü sanatçının eslerinde sıkça boğa güreşlerine ve sirk hayatına rastlamak mümkün. 1907 yılına gelindiğinde Georges Braque ile Pablo Picasso, sanat tarihinde çığır açan Kübizm akımını başlatmışlar I. Dünya Savaşı başladığında Braque ile ortaklığı
sona eren Picasso, daha sonra klasik çizgisine geri dönmüş. Roma’da kaldığı yıllarda sahne dekoratörlüğü yapan sanatçı, burada dansçı Olga Kokhlova ile tanışmış ve 1918’de onunla evlenmiş. Olga’dan Paulo isminde bir oğlu olan Picasso, eşi ile oğlunun pek çok portresini yapmış. Evli olduğu dönemde MarieTherese isimli bir kadına aşık olmuş. Ve ilişki yaşamaya başlamışlar. Marie-Therese’den Maya isminde bir kız çocuğu olmuş. 70’li yaşlarında ise La Californie adındaki villasında yeni sevgilisi ile yeni bir hayata başlayan Picasso, 1961’de de Jacqueline Roque ile evlenmiş. Dünyaya çok önemli eserler bırakan ünlü sanatçı 8 Nisan 1973’de 91 yaşındayken Fransa’da hayata veda etmiş.
ARKAS SANAT MERKEZİ MUHTEŞEM BİR SERGİYE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
PİCASSO: GÖSTERİ SANATI Arkas Sanat Merkezi tüm sanatseverleri, Picasso: Gösteri Sanatı sergisi ile tüm dünyaya ilham olmaya devam eden Picasso’nun gösteri dünyasına olan tutkusunu ve sahnede ortaya koyduğu dehasını keşfetmeye davet ediyor. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bu sergi 18 Eylül 2019 - 05 Ocak 2020 tarihleri arasında ziyaretçilerine kapılarını açıyor olacak.
Eylül - 2019
47
YAZ SONRASI
CILDINIZ SIZE NE SÖYLÜYOR? Yazın bol miktarda güneş, havuz suyu ve deniz suyuna maruz kalan cildinizi yaz sonunda kurumuş ve sertleşmiş hissediyor musunuz? Cevabınız evet ise cildinize kulak verin. Çünkü her zamankinden daha fazla bakıma ihtiyacı var.
Cildin aşırı derecede nem kaybetmesine, kurumasına neden olan güneşin yol açtığı hasarları hafifletmek için güneş sonrası cildinize ekstra özen göstermeniz gerekiyor. Cildinize en iyi gelen nemlendirici markalarını tercih edip, evinizde yüzünüze ve vücudunuza düzenli şekilde doğal maskeler uygulamalısınız. KURUYAN YÜZÜNÜZ İÇİN
Avokado Maskesi 1 adet püre avokado, 1 çorba kaşığı ısıtılmış bal, 1 çay kaşığı hindistan cevizi yağı. Hepsini karıştırarak yüzünüze uygulayın ve 15 dakika bekletin. Ilık suyla durulayıp, nemlendirici kreminizi sürün. Kakao ve süt maskesi 1 fincan şekersiz kakao, 2 çorba kaşığı süt, 1 çay kaşığı badem yağı Tüm malzemeleri karıştırın ve temiz cildinize sürün. Kuruduktan sonra ılık su ile durulayın.
NEM KAYBEDEN CİLT İÇİN Bal ve Aaloe Vera Maskesi Bal cilde bol miktarda besin sağlar aloe vera da nemlendirme için mükemmeldir, Büyük bir aloe vera parçasını kesin, uzunlamasına dilimleyin ve içindeki şeffaf jeli çıkarın. Eşit miktarda aloe vera jeli ve balı birlikte karıştırın. Bir kaşık yoğurt ekleyin. Cildinize uygulayın. Streç filmle sarın yarım saat beletin. Ilık su ile durulayın.
SERTLEŞEN AYAKLAR İÇİN Tüm gün kumda yürümek ayaklarınızı yorabilir, çizilmesine ve sertleşmesine sebep olabilir. Ayrıca deniz suyunun etkisiyle nemini de kaybedecektir. Bunun için en iyi çözüm sık sık ayağınıza uygun bir nemlendirici kullanmaktır. Ama öncesinde peeling uygularsanız daha güzel bir sonuca ulaşırsınız. Evde hazırlayabileceğiniz çok etkili bir peeling maske için gerekli malzemeler; 5 yemek kaşığı himalaya tuzu, 2 çorba kaşığı tatlı badem yağı, 10 damla çay ağacı yağı ve 10 damla nane yağını bir kapta karıştırın ve karışımı ayaklarınıza 15 dakika boyunca masaj yaparak sürün.
Bobby Brown Makyaj altında baz olarak da kullanabileceğiniz nemlendirici krem, gün boyunca cildinizi besler. 310.00 TL Clinique Su bazlı jel nemlendirici, kurumuş cildi nemlendirmeye yardımcı olur. 229.00 TL Estee Lauder Nutrious Pore Minimizing Micro-Algae Tonic cildin yenilenmesini ve canlanmasını sağlar. Gözeneklerin küçülmesine yardımcı olur. 189.00 TL
Sol De Janeıro Brazılıan Bum Yoğun Vücut Kremi Guarana bitkisi, Cupua yağı ve Hindistancevizi yağı özleriyle vücudunuzu canlandırır, tazeler. 329 TL
Estee Lauder Multi-Action Temizleyici Köpük Arındırıcı Maske 200.00 TL
Bobbi Brown Dudak balmı 206.00 TL
Lancome Énergie De Vie Nemlendirici Krem, cildinizin maruz kaldığı matlık, kuruluk ve cilt pürüzlerine karşı savaşarak cildinizin ihtiyaç duyduğu nemi sağlar. 229,00 TL
YENİ SEZONA HAZIR MISINIZ? Yaz mevsimiyle vedalaşırken, uzun süredir kullandığımız birçok kıyafetimiz ve aksesuarımızla da vedalaşmak zorunda kalıyoruz. Bu durum da beraberinde yeni bir ihtiyaç listesi getiriyor. Sizler için yeni sezonun güzel parçalarını seçtik.
Dolce&Gabbana
Üçgen formlu küpe Betsey Johnson
Ayakkabılar - Dolce&Gabbana
Küpeler Roberto Cavalli
Dolce&Gabbana Gu
Çanta -
cci
Dior
Çanta - Dior
Chanel
Siyah elbise Zara - 369,95 TL
Bileklik - Guess
Ayakkabı - Versace
i6 Fend
T .250
L
YAZIN YETERİNCE KAÇAMAK YAPTIYSAK
ARTIK SPOR ZAMANI
Y
az mevsimi başladığında farklı şehirlerde uzun süre kalındığı için spor yapanlar genellikle spora ara verirler. Ve bu aranın beraberinde, gezdikleri yerlerdeki yeni lezzetleri, tatlı ve dondurma tüketimini arttırırlar. Bu yiyecek tüketimindeki artışı güneşin ve deniz kokusunun verdiği güzel enerji sağlar. Kış aylarında vücutlarını egzersize alıştıran, yaz aylarında da bu egzersizleri ihmal edenler, vücutlarını tembelliğe kolayca alıştırmış olurlar. Hal böyle olunca egzersiz yapmaya alışık olan vücut bir anda sporsuz kalıp, artan yiyecek tüketimiyle birlikte kilo almaya başlar. Eğer siz de yazın enerjisine kendinizi kaptırıp egzersiz yapmayı ihmal edenlerdenseniz, eski temponuza dönmenin tam vakti! Artık hemen hemen herkes şehre döndü, okullar açıldı ve hayat eski akışına geçti. Vucüdunuzu spora tekrar adapte etmek için kısa süreli ve hafif hareketlerle başlamanız daha doğru olacaktır. Örneğin aylarca hiç spor yapmadıysanız, ilk gün yalnızca 15 dakikanızı basit egzersiz hareketlerine ayırarak vücudunuzu hazırlayabilirsiniz. Bol bol su içmeyi, gün içinde sahilde kısa bir yürüyüş yapmayı da ihmal etmeyin.
Peki evde basit egzersizler nasıl yapılır diye soracak olursanız, öncelikle sağlığınızı tehlikeye atmadan, kendinizi tanıyarak ve ona göre hareket ederek başlamanız gerekiyor. Sonrasında ise herkesin bildiği ve uyguladığı hareketlerle vücudunuzu sonbahara ve yaklaşmakta olan kış mevsimine adapte edebilirsiniz. Şınav: Doğru bir şınav hareketi için, yüz üstü yere yatın ve kendinizi kollarınızdan güç alarak yukarıya kaldırın. Burada önemli olan şey, sırtınızı, kalçanızı ve bacaklarınızı aynı ve düz bir çizgi üzerinde tutmaktır. Bu hareket kollarınızla birlikte karın kaslarınızı da gerecektir. İlk etapta 5 tane şınav çekerek başlayabilirsiniz.
Squats: Bu hareket tamamen dengeyle ilgilidir. Kollarınızı, omuz genişliğinde açın ve topuklarınızın üzerinde durun. Sonra, sanki hayali bir sandalyeye oturuyormuş gibi yavaşça oturun ve kalkın. Yukarı doğru kalkarken olabildiğince yavaş hareket edin. Güçlü bacaklar: Şınav çeker gibi kalktıktan sonra tek bacağınızdan alacağınız destekle diğer bacağınızı, dizinizi bükmeden inip kaldırın. Bu hareketi her defasında iki bacağınız için de eşit sayıda yapın.
&
LEZZET TARIF
YENİ NESİL ATIŞTIRMALIK - 1 Özellikle sosoyal medyada sıkça rastladığımız ve hayranlıkla uzun süre baktığımız o çok süslü yeni nesil atıştırmalıkları hazırlamak aslında çok kolay. Tek yapmanız gereken öncelikle lezzetini sevdiğiniz bir ekmek dilimini, üzerine biraz tereyağ sürerek tost makinasında ısıtmak. Daha sonra üzerine ince ince dilimlediğiniz eski kaşar peynirini, iyice yıkadığınız marul yapraklarını ve nane yapraklarını ekleyin. Son olarak ince kesilmiş Hindi füme jambonları da emkeğinizin üzerine yerleştirin. Malzemelerin her birini bol bol kullanmaya özen gösterin. Tabağınızın kenarlarını damak tadınıza uygun yeşilliklerle süslemeyi unutmayın.
&
LEZZET TARIF
YENİ NESİL ATIŞTIRMALIK - 2
Sosyal medyada görüntüsüne hayran kaldığımız bir diğer yeni nesil atıştırmalığı kendi evinizde hazırlamaya ne dersiniz? Öncelikle 6-7 adet çileği bir kase yoğurdun içine katarak blenderdan geçirin. Pembe bir renk alan çilekli yoğurduğunuzu en güzel tabağınızın içine alın. Yoğurdun üzerine granola, ceviz ve nane yaprakları ekleyin. Üzerindeki malzemeleri kendi zevkinize göre çeşitlendirebilirsiniz.
DERGİ İNDEKSİ
Derginizin bu sayısında yer alan haber ve reklamların telefon ve adres bilgilerine kolaylıkla ulaşabilmeniz içindir.
Atölye Tat 6470/2 Sk. No:17/A Yalı Mah. Atakent Tel: 0(232) 336 3060 www.atolyetat.com Ekmas Yalı Mah. 6523 Sk. 32/A Mavişehir Tel: 444 0 459 Docunox Adres: Kazımdirik Mah 296/2 Sok. No:33, Bornova Tel: +90 232 700 28 87 Melbsistersbags Instagram: melbsistersbags
MakroYapı - İç Mimari Tasarım 0 (232) 329 80 29 - 329 90 29 İstasyonaltı, Semra Aksu Cd No:6 35630 Çiğli / İzmir
Uluoğlu Pastane Adres: Caher Dudayev Blv. No: 93/A Atakent Tel: 0232 336 35 27
Yeliz Fidan İç Mimarlık Adres: Cehar Dudayev Bulv. No:77 D:5 Mavişehir Tel: 0(232) 336 27 42
Mola Konsept Adres: Bostanlı Mahallesi, Cengiz Kocatoros Sokak No:55 Tel: 0(232) 336 18 81 0(541) 670 27 29 Instagram: molakonseptizmir
Tarihi Bafra Pidecisi Yalı Mahallesi 6497 Sokak No:23 (Karşıyaka Göz Hastanesi sokağı) Tel: 0(232) 336 72 64
Yoga - Serap Serkaya Adres: Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Aksoy Plaza 1. Kat - Alsancak Tel: 0539 711 73 88
Talatpaşa Tıp Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No: 61 D: 2 Alsancak Tel: 0 232 422 68 75
25 Mart Oltu Cağ Kebap Aziz Nesin Bulv. Mavişehir Mah. Mavibahçe B Blok Kat:3 No:306 Tel: 0(232) 503 57 76
Lugokids Mavişehir 8291/2 Sk. No: 1/E Ataşehir Mah. Family Park Villaları Mavişehir Tel: 0232 324 56 00 Gsm: 0534 015 70 64
Yüksel Jant ve Lastik 8780 / 35 Sokak No: 7 Atasanayi Sitesi / Çiğli - İzmir Tel: 0232 328 13 50
MAVİŞEHİR DERGİSİ her ay binlerce kişiye ücretsiz ulaşıyor
Her ay binlerce kişi evlerine ücretsiz ulaşan Mavişehir Dergisi’ni okumanın keyfini yaşıyor. Okuyucu kitlesini her geçen gün arttıran Mavişehir Dergisi, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için dağıtım ağını genişleterek, Mavişehir ve Ataşehir bölgesindeki yeni toplu konut sitelerinde oturan okuyucularına da ulaşıyor. Ayrıca her yeni sayıda Mavişehir Ege Park AVM’de açtığımız standımızdan derginizi ücretsiz alabilirsiniz. Bizi ziyaret eden okurlarımıza ve destekçilerimize çok teşekkür ederiz.
www.mavisehirdergisi.com
Triplex Kat Planları 5+2 285 m 2
Dublex Kat Planları 3+1 175 m 2
www.focaterrace.com
Foça’nın merkezinde deniz manzar alı dublex ve trıplex lüks taş evler, sizi tarih ve doğa ile başbaşa olmaya davet ediyor.
MAKROYAPI
0(232) 329 79 00 Çanakkale Asfaltı No:17 Ulus Mahallesi 35660 Koyundere Menemen - İzmir focaterrace
www.focaterrace.com