marketing europe & anatolia Sayı:031

Page 1

marketing europe & anatolia Tarih: Temmuz 2014 Sayı: 31

retorik

Koltuk sevdası...

kelebeğin fırtınası

Cumhur seçimin farkında mı?

.

s

.. n ı O d e şla m a G ız ba m ı r a al f y a



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı:31 Tarih: Temmuz 2014 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. e-mail: eksantrik@eksantrik.com P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr. Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvin@eksantrik.com P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr. Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Sölemez

Kısa Kısa

04 - 07

Yeni Ürünler

10 - 11

Medya Dünyası

12 - 13

Röportaj

14 - 17

kelebeğin fırtanası

19

Reklam Dünyası

20 - 21

Röportaj

22 - 26

retorik

29

Danışman Abdullah Ekşioğlu İlan Rezervasyon Ayşe Yılmaz Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia Feneryolu Mh. Fahri Açan Cad. Deniz Ap. No: 21 /15 Kadıköy - İstanbul - Tr. Tel: +90 555 233 24 41 e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Kampanyalar

31 - 39

Gezi

40 - 45

Game On

46 - 49

Kültür Sanat

50 - 51

Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. mobil: http://m-mea.eksantrik.com http://www.facebook.com/meadergi Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

Biz hep buradayız... Bilenler biliyor. Beş kuruş geliri olmadan iki yılı aşkın süredir yayınlanan marketing europe & anatolia'nın arkasındaki güç, Eksantrik Prodüksiyon. Eksantrik Prodüksiyon'u ilk kurduğumuz yıllarda çok heyecanlıydık. O güne kadar yapım şirketlerinin reklam ajanslarına yönetmen showreellerini kah VCD, kah VHS, kah DVD karman çorman sunduklarını görüyorduk. Biz uluslarası yönetmenlerden anlaştığımız seçme kadromuzun showreellerini menülü DVD'lerle takım halinde sunduk. Büyük bir ajansın ajans prodüktörü, bizi siz de nerden çıktınız diyerek karşıladı. Başka büyük bir ajansın ajans prodüktörü ki sonra kendisi rakip bir prodüksiyon şirketinde yönetmen oldu, Traktor ile çalışan Fransız yönetmenlerden bir seçkiyi kendisine sunduğumuzda "bunlar Avrupai değil" dedi. Sonra gerçek amacını anladık. Nitekim biz de aç kalmadık. Kah yurt dışından, kah ülkemizden reklamcılığı bilerek yapan kurumlardan aldığımız işlerle ayakta kaldık. Ancak anladık ki, birkaç kurum ve kişi dışında reklam sektörü, hasbel kader sektöre girmiş ve ahbap çavuş ilişkisiyle varlıklarını sürdüren cahiller ordusundan oluşuyor. O nedenle sektörde hak ederek yer alan gerçek reklamcıları çok önemsiyoruz. Bu sektör ve ekonomi ayakta kalacaksa gerçek reklamcıların tecrübe ve çalışmalarıyla ayakta kalacak. Olumsuz örneklerin çokluğu ve pervasızlığı, reklamcılığın gerçek değerlerini küstürmesin diye biz elimizden geleni yapmaya hazırız. Birlikte daha güçlü olalım. Hem müşteri, hem ajans, hem de prodüksiyon şirketleri için bol kazançlı, kaliteli işlere imza atalım diye biz hep burada olacağız.

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

Akdeniz Reklamcılar Derneği’nde bayrak değişimi...

ARD (Akdeniz Reklamcılar Derneği) seçim heyecanı yaşadı. Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda yapılan seçimle derneğin yeni başkanı, Necdet Alkandemir oldu. Akdeniz Reklamcılar Derneği, yeni başkanını seçti. Yapılan Genel Kurul Toplantısı’nda Necdet Alkandemir, 2 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini Himmet Öcal’dan aldı. Graphx Ajans Başkanlığı olan Necdet Alkandemir, ARD’nin de kurucu üyelerinden.

Yapılan seçiminin ardından ARD’nin yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Başkan Yardımcısı Serdar Karatepe (Panama Creatı̇ ve Agency), Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Binici (Turuncu Ajans), Sayman Kunt Hepyücel (Fı̇ krı̇ bı̇ r Ajans), Genel Sekreter Emel Erçiftçi (NBE Reklam). Yeni yönetim kurulu, seçimin ardından toplanarak, ARD’nin yeni dönem plan ve stratejilerini belirledi. Yönetim, bu plan çerçevesinde ARD’nin 10. yılında sektörün gelişmesi ve eğitimi ile ilgili projeler üretmek için çalışmalarına başladı. Temel stratejisini Antalya’nın tanıtımı ve marka değerinin yükseltilmesi olarak belirleyen yönetim kurulu, bu plan doğrultusunda kente katkı sağlamak isteyen tüm kurum, kuruluş, STK ve kişilerle birlikte çalışma ve işbirliği içinde hareket etme kararı aldı.

Doğrudan Satış Derneği’nin yeni başkanı... 1994 yılında kurulan Doğrudan Satış Derneği’nin yeni başkanı Oriflame Türkiye Genel Müdürü Kemal Kaya oldu. Kaya, önümüzdeki üç yıl boyunca 800 binden fazla doğrudan satış temsilcisinin yer aldığı sektörde, dernek başkanlığı görevini sürdürecek. Ürün ve hizmetlerin sabit bir perakende noktası olmadan tüketiciye satılması anlamına gelen “doğrudan satış” yöntemi, zaman içinde kozmetikten kişisel bakıma, zinde yaşam ve beslenme destek ürünlerinden ev bakım ve teknolojilerine kadar farklı ürünlerin ve hizmetlerin satıldığı dev bir sektöre dönüştü. Türkiye’de son yıllarda sürdürülebilir bir büyüme kaydederek 800 binden fazla bağımsız satış temsilcisi ile 1 milyar TL’ye yaklaşan ciroya ulaşan Doğrudan Satış Sektörü, hem yarattığı katma değer hem de sunduğu istihdam imkânlarıyla en hızlı büyüyen sektörler arasında yer alıyor. Doğrudan satışı geliştirmek, sektör içinde en üst düzeyde iş ahlakı prensipleri oluşturup korumak ve toplumun doğrudan satış konusundaki bilgi ve güvenini arttırmak amacıyla 1994 yılında kurulan Doğrudan Satış Derneği’nde bayrak değişimi gerçekleşti. Sektörde iki dönem başkanlık 4 / marketing europe & anatolia

yapan Amway’den sonra Türkiye Doğrudan Satış Derneği Başkanlığı sırası Oriflame’e geçti. Doğrudan Satış Derneği’nin yeni başkanı Oriflame Türkiye Genel Müdürü Kemal Kaya oldu. Kaya, önümüzdeki üç yıl boyunca dernek başkanlığı görevini sürdürecek.


Kısa Kısa

Geleceğin Kadın Liderleri Projesi... 20-25 yaş arasındaki yeni mezun genç kadınlar için pratik bilgiler Üniversite son sınıf öğrencisi veya yeni mezun, 20-25 yaş arası genç kadınların katılımına açık olan Geleceğin Kadın Liderleri projesi kapsamında düzenlenen dört günlük eğitimler süresince katılımcılara özgeçmiş yazma, iş aramada teknolojinin kullanımı, mülakat simülasyonları gibi işe alım sürecinde çok faydalı olacak pratik bilgiler aktarılıyor. Genç kadınlar ayrıca hedef belirleme, iş ahlakı, etkin iletişim, kariyer planlaması gibi iş hayatlarına yön verecek dersleri de içeren bir eğitimden geçerek bankacılık, sağlık, telekomünikasyon, reklamcılık, hızlı tüketim gibi farklı sekKAGİDER ve Sanofi Türkiye işbirliğiyle hayata geçirilen, genç kadınların toplum ve iş hayatındaki konumlarını güçlendirmeyi hedefleyen Geleceğin Kadın Liderleri Projesi’nin 5. dönem eğitimleri başlıyor. Geleceğin Kadın Liderleri projesi, genç kadınların işgücüne katılım süreçlerini kolaylaştırarak, onların toplum ve iş hayatındaki hedeflerine ulaşmalarını desteklemeyi amaçlıyor. Proje kapsamında katılımcıların profesyonel iletişim ağlarının genişletilmesi, teknik eğitimlerinin yanı sıra işgücüne katılımlarının da sağlanması, sosyal duyarlılıklarının geliştirilmesi hedeflenirken, çeşitli eğitimler ve danışmanlık desteği de veriliyor.

törlerin temsilcilerinden, o sektörlerle ilgili doğrudan bilgi alma şansına da sahip oluyor. Sertifika alan genç kadınlara 6 ay mentorluk desteği Dört günlük eğitimini tamamlayarak sertifika alacak tüm genç kadınlara, iş arama süreçlerinde altı ay boyunca KAGİDER ve Sanofi Türkiye tarafından mentorluk desteği de verilecek. Son dört yılda toplam 259 genç kadın, Geleceğin Kadın Liderleri Projesi kapsamında sertifikasını teslim aldı. Projeye dahil olmak isteyen genç kadınlar, 01 Ağustos 2014 tarihine kadar www.geleceginkadinliderleri.org adresindeki formu doldurarak başvurularını yapabilecek.

Unilever, genç girişimciler arıyor... OMO, Algida, Lipton, Dove gibi markaların üreticisi Unilever, genç girişimcileri sürdürülebilirlikle ilgili sorunlara çözümler bulmaya çağırdığı ‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülü’nü düzenliyor. Tüm dünyada gençleri, çevresel etkileri azaltan, sağlık ve esenliği artıran, yaşam koşullarını iyileştiren, sürdürülebilir ürünler ve hizmetlerle ilgili fikir geliştirmeleri için teşvik eden yarışmaya başvurular, 1 Ağustos’a kadar devam edecek. Ekim ayında açıklanacak 7 finaliste, toplamda 200.000 Euro’yu aşan finansman desteği ve özel danışmanlık hizmeti verilecek. Finalistler arasından seçilecek ve ‘Galler Prensliği Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimci Ödülü’nün sahibi olacak genç girişimci ise Ocak 2015’te açıklanacak. Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülleri 30 yaş ve altı gençlerin katılımına açık olarak gerçekleşiyor. Yarışma, çeşitli uygulama ve davranış değişiklikleri aracılığıyla, çevresel etkileri azaltan, sağlık ve esenliği artıran, yaşam koşullarını iyileştiren, sürdürülebilir ürünler ve hizmetlerle ilgili fikirleri bulmaya odaklanıyor.

Kazanana 200.000 Euro finansman ve rehberlik desteği Cambridge Üniversitesi Sürdürülebilir Liderlik Enstitüsü ortaklığında ve Ashoka işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘Unilever Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimciler Ödülü’nde, finale kalan 7 gence toplamda 200.000 Euro’yu aşan finansman desteği ve özel rehberlik hizmeti verilecek. Yarışmanın kazananı aynı zamanda Galler Prensi Charles’ın himayesinde verilen ‘Galler Prensliği Sürdürülebilir Yaşam Genç Girişimci Ödülü’nün sahibi olacak. Son başvuru tarihi 1 Ağustos 2014 olan yarışma ile ilgili diğer tüm detayları öğrenmek ve başvuru yapmak için www.changemakers.com/sustliving2014adresini ziyaret edebilirsiniz.

marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

TrafiCaps yarışması… Trafikte Sorumluluk Hareketi’nin, ülkemizdeki trafik güvenliğine dikkat çekmek amacıyla düzenlediği TrafiCaps yarışmasının kazananları belli oldu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının koordinasyonunda, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları’nın desteğiyle ve ilgili paydaş kuruluşlarla iş birliği içinde yürütülen Trafikte Sorumluluk Hareketi (TSH) projesi, hedef gruplarda trafik güvenliği ve bireysel sorumluluklar konusunda farkındalığı geliştirmeyi amaçlıyor. Değerlendirme sonucunda, Çağlar Özkahyalar birinci, Samet Yıldız ikinci, Burak Kalsın da üçüncü oldu. Kazananlar, Samsung Galaxy Note 3, Apple iPad 4 ve Nokia Lumia 925 ile ödüllendirildi. Trafikte Sorumluluk Hareketi’nin Facebook sayfasında (trafik. hareketi) trafik.hareketi’nde sergilenen caps’lerden en çok beğeni alan caps’in sahibi Pelin Balkanlı da Samsung Galaxy Note 3 sahibi oldu.

Effect İletişim Grubu’nun Yeni Müşterisi Toyota...

Küresel alanda faaliyet gösteren halkla ilişkiler ve iletişim kuruluşlarından Burson-Marsteller’ın Türkiye temsilciliğini yürüten Effect Halkla İlişkiler otomotiv sektörünün devlerinden Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş’yi müşteri portföyüne kattı. Türk otomotiv sektörüne ve ekonomisine yaptığı büyük yatırım ve geri dönüşlerle faaliyetlerini sürdüren Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. aynı zamanda 2013 yılının ihracat Şampiyonları arasında yer alıyor. Toyota’nın Avrupa’daki üretim merkezlerinden biri olarak, ürettiği yüksek kaliteli araçları,dünyanın bir çok noktasına ihraç eden şirket, yeni yatırım ve üretim hedefleri ile Türkiye ekonomisine katkısını sürdürmeye devam ediyor. Effect İletişim Grubu, kurumsal iletişim danışmanlığı, kriz yönetimi, medya iletişimi, etkinlik yönetimi, finansal yönetim ve halka arz iletişimi, marka iletişimi, uluslar arası halkla ilişkiler, kurumsal sosyal sorumluluk yönetimi, sosyal medya yönetimi, lüks ve sanat yönetimi ile iç müşteri alanlarında müşterilerine hizmet veriyor.

Sana ve Becel’in tercihi de Edelman oldu...

Gri Creative’e üç yeni müşteri...

Edelman, Türkiye pazarındaki büyümesine hızla devam ediyor. 2012 yılının Nisan ayında Türkiye ofisini açan ve iki yılda dev markaları müşteri portföyüne katan Edelman,2014 yılında UnilevermarkalarındanDove’unPR ve dijital alanlarında iletişim danışmanlığını üstlenerek, yeni yıla iddialı bir giriş yapmıştı. Edelman Türkiye,Haziran ayında yaptığı anlaşmayla, Unilever’ın margarin markaları Sana ve Becel’e de iletişim danışmanlığı hizmeti vereceğini açıkladı. Global olarak 35 ülkede, 26 yıla dayanan güçlü bir işbirliği bulunan Unilever ve Edelman,bugüne kadar dünya çapında birçok başarılı projeye imza attı. Dove markasının ardından gıda sektörünün iki önemli markası, Sana ve Becel’in de iletişim danışmanlığını üstlenen Edelman Türkiye, böylece Türkiye’de de Unilever ile olan işbirliğini güçlendirmeye devam ediyor.

Gri Creative, Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastaneleri, Deniz Yatırım Ortaklığı A.Ş. ve Terakki Vakfı Okulları’nı müşteri portföyüne kattı. Dijital pazarlama çözümleri sunan Gri Creative, üç yeni markayı müşteri portföyüne kattı. Bundan sonraki dönemde; Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastaneleri, Deniz Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Deniz GYO) ve Terakki Vakfı Okulları’na da hizmet vermeye başlayacak Gri Creative; Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastaneleri’ne kreatif, dijital ve sosyal medya olmak üzere üç farklı alanda entegre iletişim hizmetleri sunacak. Deniz GYO ve Terakki Vakfı Okulları’nın da dijital alanda tercih ettiği Gri Creative, bu markaların web sitelerini hayata geçirecek.

6 / marketing europe & anatolia


Kısa Kısa

İllere Göre Bankacılık Verileri Açıklandı... Türkiye lar

Birliği’nin

hazırladığı kiye

Banka-

lu Muğla’da her 929 kişiye 1 ATM düştüğü tespit edildi. İlk sırada

(TBB)

yer alan Muğla’yı, her bin 274 kişiye 1 ATM ile 2 milyon 158 bin

“Tür-

265 nüfuslu Antalya takip ediyor. Nüfusu 14 milyon 160 bin 467

Bankacılık

olan İstanbul’da ise bin 401 kişiye bir ATM düşüyor.

Sistemi’nde Seçilmiş

Toplam mevduatın yüzde 70’i, 3 büyük ilde toplanıyor

Göstergelerin

İllere

Nüfusa göre bankacılık hizmetlerine de değinilen raporda

ve

Göre

İstanbul, “her 4 bin 545 kişiye 1 şube” ile ilk sırada yer aldı. İkinci

Dağılımı” raporu ile

Bölgelere

Muğla’da ise sektör, her 4 bin 608 kişiye 1 şube ile hizmet veriyor.

bankacılık sisteminin

Türkiye nüfusunun yüzde 30’una sahip üç büyük il olan İstanbul,

2013 yılı haritası or-

Ankara ve İzmir’de, toplam mevduatın yüzde 70’i ve toplam kre-

taya çıktı. İl bazında

dilerin yüzde 59’u bulunuyor.

şube

Kredi ve mevduat kullanım artışında Ağrı ve Muş ilk sırada

başına

kredi

kullanımında Gazian-

2009 yıl sonuyla 2013 yıl sonu verileri karşlılaştırıldığında, kişi

tep ilk sırada yer alırken; Türkiye’de kişi başına en çok ATM

başına mevduat oranının Muş’da yüzde 138 oranında artarak

düşen şehir Muğla oldu. Kişi başına kredi kullanımında ise

459 TL’den bin 95 TL’ye; Ağrı’da ise yüzde 123’lük artışla 526

2013 yılında yüzde 22’lik artış yaşandı.

TL’den bin 176 TL’ye yükseldiği göze çarpıyor.

TBB, 2013 Aralık ayı bilgilerini baz alarak hazırladığı “Türkiye

Aynı dönemlerin içerisinde kişi başına kredi oranındaki artış Tür-

Bankacılık Sistemi’nde Seçilmiş Göstergelerin İllere ve Böl-

kiye ortalamasında yüzde 188 olarak kayda geçerken; bu veriler

gelere Göre Dağılımı” raporunu kamuoyu ile paylaştı. Mevduat

ışığında Muş, Hakkâri ve Ağrı’da talepler Türkiye ortalamasının

bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarını kapsayan rapor-

oldukça üzerinde. Kişi başına kredi kullanım miktarı Muş’ta yüz-

da, “finansal erişim, hizmet, kişi başına kredi ve mevduat”a

de 334’lük artış ile bin 634 TL, Hakkâri’de yüzde 300’lük artış ile

ilişkin ayrıntılı sonuçlar yer aldı. Raporda Türkiye İstatistik

kişi başına bin 541, Ağrı’da ise yüzde 241’lik artış ile kişi başına

Kurumu (TÜİK) tarafından 2013 yılı için yapılan adrese kayıtlı

bin 706 TL olarak gerçekleşti.

nüfus kayıt sistemi (ADNKS) bilgilerinden de faydalanıldı.

Türkiye genelinde ise kişi başına mevduat 2013 yılında 9 bin 576

Türkiye’nin şube zengini ilçeleri Çankaya, Kadıköy ve Şişli

TL’den 11 bin 506 TL’ye, kişi başına kredi ise 9 bin 532 TL’den

Rapora göre Türkiye’de 2013 yıl sonu itibariyle 81 ilde ve 928

12 bin 501 TL’ye yükseldi. Reel olarak kişi başına mevduat 2013

ilçede toplamda 45 mevduat, kalkınma ve yatırım bankasına

yılında yüzde 12, krediler ise yüzde 22 oranında arttı.

ait 10 bin 942 şube bulunuyor. 3 bin 114 şubenin bulunduğu

Şube başına kredi kullanımında Gaziantep lider

İstanbul yüzde 29 oran ile en yüksek paya sahip bölge olarak

Şube başına en yüksek mevduat verilerinin de paylaşıldığı rapor-

öne çıkıyor. 172 şube bulunan Kuzeydoğu Anadolu ise sahip

da İstanbul 137,4 milyon TL ile ilk sırada yer aldı. Şube başına

olduğu yüzde 2’lik oranla bölge sıralamasında en sonda yer

mevduatın en düşük olduğu il ise 19,2 milyon TL ile Ardahan

alıyor.

oldu. İstanbul, şube başına ortalama mevduatta ilk sırada yer

İlçe bazında şube bilgilerinin de paylaşıldığı raporda, ilçe

alan bölge olurken, Kuzeydoğu Anadolu 28,9 milyon TL ile son

sınırları içerisinde bulunan 477 şube ile Çankaya ilk sırada.

sırayı alıyor.

Çankaya’yı, 318 şubeyle İstanbul’dan Kadıköy ve 280 şubeyle

İl bazında şube başına en yüksek kredi miktarında Gaziantep

Şişli takip etti. Raporda Türkiye genelindeki şubelerin yüzde

129,9 milyon TL ile 128 milyon 183 bin TL’lik kredi miktarına sa-

45’inin İstanbul, Ankara ve İzmir’de olduğu bilgisi de yer alıyor.

hip İstanbul’u geçerek ilk sıraya yerleşiyor. 2009’dan bu yana

Sektörün istihdam verilerine de değinen rapora göre, 2013 yıl

Gaziantep’in kredi kullanım oranı yüzde 288 artış göstererek,

sonu itibariyle Türkiye bankacılık sektörü 196 bin 735 kişiye

yüzde 149 olan Türkiye ortalamasını neredeyse iki katına çıktı.

istihdam sağlıyor. Kişi başına en çok ATM’nin düştüğü il Muğla

Şube başına en düşük kredi kullanım miktarına sahip il ise, 28

Raporda, sektörün Aralık 2013 itibariyle yurtiçinde 38 bin 099

milyon 362 bin TL ile Bayburt’a oluyor.

ATM’sinin, 2 milyon 421 bin 310 POS cihazının ve 2 milyon

884 milyar TL’lik mevduatın yüzde 37’si tasarruf kalemi

212 bin 867 üye işyerinin bulunduğu belirtiliyor.

Raporda, yurtiçi şubelere ait mevduatın 2013 yıl sonu itibariyle

Bu veriler doğrultusunda, 10 bin 166 ile İstanbul’un en çok

882 milyar TL (414 milyar dolar) olduğu belirtilirken; toplamdaki

ATM’ye, Bayburt’un ise 24 ile en az ATM’ye sahip şehirler

884 milyar TL’lik mevduatın içinde tasarruf kalemlerinin 330 mi-

olduğu ortaya çıktı. İstanbul 640 bin 742 ile en çok POS

lyar TL (yüzde 37) olduğu bilgisi de yer alıyor.

cihazının kullanıldığı şehir olarak da kayda geçti.

Bölgeler itibariyle bakıldığında, toplam mevduat içerisindeki en

TÜİK ADNKS 2013 yıl sonu verilerine göre, 866 bin 665 nüfus-

yüksek payı yüzde 49 ile İstanbul’un aldığı dikkat çekti.

marketing europe & anatolia / 7




Yeni Ürünler

Samsung’dan 3D V-NAND’lı SSD...

Seul’de düzenlenen 2014 Samsung SSD Küresel Zirvesi’nde tanıtılan yeni Samsung 850 PRO katı hal sürücüleri, yeni bir performans düzeyine taşıyor. Samsung’un yeni SSD’si Temmuz 2014’ten itibaren dünya genelinde 53 pazarda ulaşılabilir olacak. Tescilli V-NAND teknolojisine dayanan yeni 850 PRO, en son teknolojilerin kullanıldığı kişisel bilgisayarlarda ve iş istasyonları için son derece ideal. Samsung’un V-NAND

teknolojisi, tescilli bir dikey hücre yapısı içeriyor ve halihazırda geleneksel flaş bellekte kullanılan düzlemsel NAND mimarisinin getirdiği yoğunluk sınırlamasının aşılmasında yeni bir dönemi temsil ediyor. Teknoloji bu şekilde önemli hız, dayanıklılık ve enerji verimliliği iyileştirmeleri getiriyor. Samsung Electronics Ürün Pazarlama Ekibi Kıdemli Başkan Yardımcısı Unsoo Kim, yeni nesil SSD teknolojisi ile ilgili olarak; “Samsung, yeni 850 PRO V-NAND SSD ile SSD teknolojisinin gelişimi açısından önemli bir gelişmeye imza atıyor. Üstün dayanıklılık, performans ve enerji verimliliği sağlayan yüksek yoğunluklu SSD’lerle bu alandaki liderliğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Müşterilere rakipsiz bir performans sunan lider V-NAND SSD’ler sağlayarak, inovatif bir bilişim ortamı oluşturmaya büyük bir önem veriyoruz” dedi. Sürücü, çalışırken ortam sıcaklığını koruyan ve aşırı ısınmanın getirebileceği potansiyel veri kaybını önleyen “Dinamik Sıcaklık Koruyucusu” özelliğine de sahip.Samsung 850 PRO, 128 gigabayt (GB), 256GB, 512GB ve 1 terabayt (TB) depolama kapasitelerinde piyasaya sunulacak.

Su geçirmez Sony Walkman® Sporu yaşam biçimi haline getiren müzikseverler, bu yaz, su altında bile müzikten mahrum kalmayacak. Sony, fitness meraklıları için spor salonunda, yürüyüş parkurunda, koşu bandında, hatta havuz içinde bile rahatlıkla kullanılmak üzere kompakt ve su geçirmez Sony Walkman® Giyilebilir MP3 Çalar NWZ-W273S’i tasarladı. Sony Walkman® Giyilebilir MP3 Çalar NWZ-W273S, kristal gibi net tiz sesleri ve derin basları, olağanüstü bir ses performansı ile sunuyor. Sony’nin tüm üst düzey kulaklıklarında bulunan güçlü sese ek olarak, destekleyici şekilde oturması için yeni bir gerilim bandı da bulunduran oynatıcı ile birlikte küçük, orta ve büyük kulaklıklar da veriliyor. Bu sayede Sony Walkman® Giyilebilir MP3 Çalar NWZ-W273S, koşu, bisiklet sürme veya yüzme sırasında güvenlik ve uzun süreli kullanım konforu sağlıyor. Yaklaşık 1.000 şarkı için 4 GB dahili bellek Sony Walkman® Giyilebilir MP3 Çalar NWZ-W273S, hareket halindeyken şarkıları oynatmak, dondurmak veya değiştirmek ve kolaylıkla sesi ayarlamak üzere sezgisel kontrollere sahip olacak şekilde tasarlandı. Yaklaşık 1.000 şarkı depolama kapasitesine sahip 4 GB dahili belleği ile kullanıcılar

10 / marketing europe & anatolia

kolaylıkla DRM-siz müzik dosyaları ve şarkı listelerini sürükleyip bırakarak Mac veya PC için iTunes®, Windows® Media Player veya Windows Explorer üzerinden çalabiliyor. Sony Walkman® Giyilebilir MP3 Çalar NWZ-W273S tam şarjlıyken sekiz saate kadar şarkı çalabiliyor. Aynı zamanda kullanımı kolay bir hızlı şarj fonksiyonu da sunuyor. Piliniz tamamen bitmiş olsa bile sadece üç dakika boyunca şarj edilmesi halinde, cihaz 60 dakikaya kadar müzik çalabiliyor. MP3 Çalar NWZ-W273S’in 179 TL fiyatıyla satışta.


Yeni Ürünler

PlayStation®TV ...

Sony’nin E3 Fuarı’nda görücüye çıkardığı uygun fiyatlı PlayStation®TV sistemi, ultra ince boyutları (6,5cm × 10,5cm) ile bir televizyona bağlanabilen tüm PlayStation® platformlarının en küçüğü olma özelliğini taşıyor. PS TV ile kullanıcılar çeşitli oyunlara ve geniş PlayStation içerik yelpazesine erişebilecek. Sony Computer Entertainment Inc.,kullanıcıların çeşitli oyun içeriklerinin ve PlayStation®4 (PS4TM) Remote Play’in

tadını evlerindeki televizyonlar üzerinde kolaylıkla çıkarmasını sağlayacak olan PlayStation®TV’yi(PS TV),Kuzey Amerika’nın en büyük video oyun fuarı olanE3 Fuarı’nda görücüye çıkardı.Siyah renge sahip olacak olan PS TV, sonbaharda, Kuzey Amerika, Avrupa ve Pal bölgesinde, bağımsız sistem olarak piyasaya sürülecek. Ürün, Kasım 2013’te, PlayStation®Vita TV (PS Vita TV) adı altında Japonya ve diğer Asya bölgelerinde piyasaya sürülmüş ve rahat, kullanılması kolay bir oyun sistemi arayan tüketiciler arasında büyük rağbet görmüştü. PS TV, ilk piyasaya sürüldüğü tarihten bu yana, sistem yazılım güncellemeleri ve içerik iyileştirilmeleri ile sürekli olarak geliştirildi. PlayStation®Vita (PS Vita) taşınabilir eğlence sistemi ile aynı çip seti ve sistem yazılımının kullanıldığı PS TV, ultra ince boyutları (6,5cm × 10,5cm) ile bir televizyona bağlanabilen tüm PlayStation® platformlarının en küçüğü olma özelliğini taşıyor. Kuzey Amerika, Avrupa ve PAL bölgesindeki kullanıcılardan gelen talepleri karşılamak üzere, sistemi yeni bir isim ve renkte piyasaya sürecek olan Sony, sadece PS TV üzerinde mümkün olan eğlence deneyimleri sunacak.

3 boyutlu yazıcı, 3bFab ile Türkiye’ye Geliyor.. Dünyanın en çok satan 3 boyutlu yazıcı markası MakerBot’unTürkiye dağıtıcısı 3bFab, 3 boyutlu yazıcıların Türkiye’de bireylere ve endüstriye sağlayacağı katkılara dair vizyonunu paylaştı. 3bFab, toplantıda ev kullanıcılarına hitap eden uygun fiyatlı yeni MakerBot Mini modelinin önümüzdeki haftalarda Türkiye’de satışa sunulacağının duyurdu. 3bFab Genel MüdürüHakan Güzelgöz, MakerBot’un geniş vizyonu ve uygun fiyatlı ürünleriyle üç boyutlu yazıcı teknolojilerinin gelişiminde ve yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadığını söyledi. Güzelgöz, 3bFab henüz 1 yıllık bir şirket olmasına rağmen sundukları ürün ve hizmetlere beklentilerinin üstünde bir talep olduğunu söyledi. Dünyanın en çok satan 3 boyutlu yazıcı markası MakerBot’un dağıtıcılığını üstlenmenin de bu bilinirliğe olumlu katkıda bulunduğunu ifade eden Güzelgöz, “Özellikle endüstri, sanayi, mimari, tasarım gibi sektörlerden yoğun talep görüyoruz. Son 6 ayda oldukça farklı sektörlerden de talepler gelmeye başladı. Örneğin tekstil sektöründen talepler aldık, kolej ve üniversiteler eğitim amaçlı olarak ürünlerimizi kullanmaya başladı. Biz-

den ürün satın alarak evde kendi 3 boyutlu baskılarını yapan ünlüler de var” diye konuştu.Ürün satışı haricinde baskı ve tarama hizmeti de sunduklarını söyleyen Güzelgöz, hazır modellerin seri olarak baskısı gerçekleştirmekten 3 boyutlu yazıcı kiralamaya kadar birçok hizmet sunduklarını belirtti. 3 boyutlu yazıcı teknolojilerine dair detaylı bilgi edinmek için http://www.3bfab.comadresini ziyaret edebilirsiniz. marketing europe & anatolia / 11


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri... Yazılı Basında Görev Değişiklikleri Zaman Gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan, bir veda yazısıyla gazetesinden ayrıldığını duyurdu. Müzisyen, yazar, reklamcı Kaan Sezyum ile müzisyen ve yazar Hüsnü Arkan, Birgün ailesine katıldı. Vatan Gazetesi yazarı ve enerji editörü Ufuk Şanlı, uzmanpara.com’un başına getirildi. Turkuvaz Reklam Grubu’nda yazılı medya satış genel müdürü Gürcan Korkmaz görevden alındı. Korkmaz’ın yerine dergilerden sorumlu reklam genel müdür yardımcısı Ceyda Uzman Başman, Turkuvaz Reklam Grubu’nun yeni yazılı medya satış genel müdürü oldu. Aydınlık Gazetesi’nin yazar kadrosuna gazeteci ve siyasetçi Can Ataklı, akademisyen, yazar ve siyasetçi Birgül Ayman Güler, ekonomi yazarı Mustafa Pamukoğlu, şair, oyuncu ve çevirmen Ülkü Tamer katıldı. Akşam Gazetesi’nde Mart 2011’den bu yana muhabirlik yapan Melis Apaydın ile gazetenin yolları ayrıldı. Habertürk Gazetesi Reklam Genel Müdürlüğü’ne Orçun Çevikoğulları getirildi Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda (SETA) Siyaset Araştırmaları Direktörü ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde (YBÜ) öğretim üyesi olarak görev alan Hatem Ete, Akşam Gazetesi’nin yazar kadrosuna katıldı. Akşam Gazetesi’nde 2005 yılından bu yana köşe yazarlığı yapan Elif Aktuğ’un yayın ile yolları ayrıldı. EtyenMahçupyan Akşam Gazetesi’nde yazılarına devam edecek. Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, görevinden ayrıldı. Gazeteci ve siyasetçi Can Ataklı, Aydınlık Gazetesi’nin yazar kadrosuna katıldı. Turkuvaz Dergi Genel Müdürü Levent Tayla ile yollar ayrıldı. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, BirGün Gazetesi’nin yazarları arasına katıldı. Radikal Gazetesi’nin dijital hayata geçmesinin ardından Pınar Öğünç, Demet Bilge (editör ve muhabir), Ömer Şahin’nin (Ankara Temsilcisi)de aralarında bulunduğu birçok kişinin yayınla yolları ayrıldı. Görsel Basında Görev Değişiklikleri Beyaz TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Bülent Çöltekin görevinden ayrıldı. Oflaz Medya Grubu’nun, Türksat üzerinden şifresiz olarak yayın yapacak olan yeni kanalı Fil TV yayına başladı. Artı 1 TV Genel Reklam Tanıtım Müdürlüğü görevinde bulunan Hüseyin Kaya’nın kanal ile yolları ayrıldı. TGRT Haber’in muhabirlerinden Akın Altay ve Merve Yakan’ın kanal ile yolları ayrıld İşitsel Basında Görev Değişiklikleri Gazeteci Ceyda Karan, 31 Mayıs Cumartesi gününden itibaren her hafta, haber radyosu RS FM’de program yapacak. Gazeteci Ünsal Ünlü, Radyo Avrasya Türk’te sunduğu programına son verdi. Halk TV, 100.8nolu frekanstan Radyo Halk adıyla 12 / marketing europe & anatolia

İstanbul’da yayın hayatına başladı. Beyaz TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Bülent Çöltekin görevinden ayrıldı. Oflaz Medya Grubu’nun, Türksat üzerinden şifresiz olarak yayın yapacak olan yeni kanalı Fil TV yayına başladı. Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanlığı’nı yürüten ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapan Celal Toprak, Artı Bir TV’de hafta içi her gün saat 13:00’da ‘Yeşil Ekonomi’ programını yapacak. Artı 1 TV Genel Reklam Tanıtım Müdürlüğü görevinde bulunan Hüseyin Kaya’nın kanal ile yolları ayrıldı. TGRT Haber’in muhabirlerinden Akın Altay ve Merve Yakan’ın kanal ile yolları ayrıldı. Medya Dünyasından Diğer Haberler 24 TV’de teknik yönetmenlik yapan 26 yaşındaki Birol Kıcı, Şile yolunda geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Türkiye’de gazete, dergi, televizyon, internet ve dijital yayıncıların tamamını kapsayan ve otomotiv alanında faaliyet gösteren; otomobil gazetecilerini bir araya getirmeyi amaçlayan, Otomotiv Gazetecileri Derneği kuruldu. Anadolu Ajansı Kudüs ofisi, Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Mustafa Sarnıç ile AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün katılımıyla 26 Mayıs’ta açılacak. Gezi olaylarını kapağına taşıdığı Temmuz 2013 sayısı nedeniyle, yayını durdurulan NTV Tarih Dergisi, NTV’den bağımsız olarak Tarih adıyla yayın hayatına kaldığı yerden devam edecek. 1 Ekim 2012 tarihinde günlük gazete olarak yayın hayatına merhaba diyen Sol Gazetesi, 4 Haziran 2014’te son sayısını yayınlayarak haftalık olarak yayın hayatına devam edecek. Akşam Gazetesi’nde yazılarına devam edecek olan Etyen Mahçupyan’ın ilk yazısı yayınlandı. Akşam Gazetesi’nin Ekonomi Bölümü Müdür Yardımcısı Onur Demirhisar, Güneş Gazetesi’nin Ekonomi Şefi oldu. Demirhisar, Akşam Gazetesi’ndeki görevine de devam edecek. Ahmet Özer, Hürriyet Gazetecilik İcra Kurulu Başkanlığı görevine atandı. Levent Tayla’nınTurkuvaz Dergi Genel Müdürlüğü görevinden ayrılmasının ardından 2005 yılından beri grupta görev alan Tuncel Sunar, Turkuvaz Dergi Grubu’na vekaleten atandı. Radikal Gazetesi yazarı gazeteci Cüneyt Özdemir, son yazısıyla gazeteden ayrıldığını açıkladı. Star Gazetesi yazarı Taha Akyol’un da oğlu olan yazar Mustafa Akyol ve Sedat Laçiner’in yayın ile yolları ayrıldı. Hürriyet Gazetesi’nde görev yapan Serhan Yedig, emekliliğini isteyerek gazete ile yollarını ayırdı. Alışıldık mizah dergilerinden farklı bir anlatım dili hedefiyle Tapir’’in ilk sayısı çıktı. Radikal Gazetesi, yayın hayatına dijital gazete olarak devam edecek.


Medya D羹nyas覺

marketing europe & anatolia / 13


Çankaya


Röportaj

a sakinini arıyor... Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyaları başladı. Ülkemizde ilk defa Cumhurbaşkanı’nı halk seçecek. Önümüzdeki günlerde demokrasi tarihimizde ilk kez bir Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasına tanık olacağız. Reklamcılara bu kampanya hakkındaki görüşlerini sorduk. Röportaj Elvin Ekşioğlu elvineksioglu@gmail.com Ümit Ülker İki Ucu Tayyipli Değnek 10 Ağustos’ta bir kez daha sandık başına gideceğiz, güya Cumhur, başkanını ilk kez kendi seçecek. Gerçekte böyle mi olacak?.. Siyaseten söyleyeceğim, yazacağım çok fazla şey var. Ama burada bizden istenen reklamcılık yönünden yorumlar yapmamız. Dolayısıyla ben sunulanlara da ürün gözüyle bakacağım. Eve çamaşır makinesi alacağız. Alternatiflerden biri Arçelik, biri Beko. Sonuçta ikisi de Koç Grubu’nun markası. Satın aldığınızda evinize Arçelik-Beko Servisi elemanları getiriyor. Parayı da Koç Grubu kazanmış oluyor. Geçen gün Bosch elektrik süpürgemin plastik aksamı kırılmıştı. Aradım. Salı sabahı eve teslim olarak üzerinde Siemens-Bosch servisi yazan araçtan

inen Siemens-Bosch Servisi T-Shirt’lü eleman tarafından teslim edildi. Hazır çorba alacaksınız. Markete gittiniz. Bir ürünün üzerinde Bizim, diğerinin üzerinde Halk yazıyor ama sonuçta ikisi de Ülker’in markaları. Daha fazla pazar payı kapma adına kendi rakip markanı yaratmak yeni bir şey değil. Üstelik de satın alma kararını verecek olana seçim yaptırmış gibi oluyorsun ama sonuçta karlı olarak sen çıkıyorsun. Seçimi yapan değil. Merkez sağ, logolarla, gösterişli ambalaj ve sunumlarla ortaya koyduğu esas malını daha fazla parlatırken, diğer halk tipi ürünü dümdüz bir ambalajla, reklamını bile doğru dürüst yapmadan, üstelik de halkın dilinin bile dönmediği bir marka adıyla ortaya koyunca, güya Cumhur bunlardan birisini seçmeye kalkacak. 12 Eylül’den sonra, yeniden demokrasiye dönerken de aynı şey yapılmadı mı?.. Askeriye kökenli general eskisi ve askeri vesayetin temsilcisi Turgut Sunalp, “köprüyü sattırmam”dan başka bir şey söyleyemeyen Necdet Calp ve marketing europe & anatolia /15


Röportaj Amerika tarafından yaldızlanmış, cilalanmış, boyanmış Turgut Özal arasında seçim yapmak zorunda kalmadınız mı? Liberalleşme ve Ortadirek sözcüklerine kanıp büyük yolsuzlukların, hayali ihracatların yolunu açmadınız mı? 10 Ağustos’ta hayırlı alışverişler. Siz oyunuzu vereceksiniz, onlar istediklerini alacaklar ve yine karlı çıkacaklar. Ümit Çelebi Öncelikle belirtmek isterim ki ben bu seçimi anayasamız doğrultusunda salt bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olarak görüyorum. Öte yandan, toplum olarak büyük bir çoğunluğumuzun 12 Eylül anayasasını artık onaylamadığı aşikar. Ancak hiçbirimizin benimsemediğimiz hiçbir yasayı doğrudan, ya da etrafından dolanarak, hiçe sayma hakımız olamaz. Bu nedenle ben Cumhurbaşkanlığı seçimini şu anda yasalarımızın belirlediği üzere bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olarak görüyorum ve aksini hukuksuz buluyorum; değerlendirmemi de bu doğrultuda yapacağım. Cumhurbaşkanlığı onursal ve temsili bir makam; bu nedenle icraata dayalı yaptırımları olmamakla beraber, yaşam kalitemiz üzerinde çok önemli etkileri var. Bir icraat makımından öte söylem makamı olması, ne söylediği kadar nasıl söylediğini de çok önemli kılmakta. Bu da son derece akılcıl ve planlı bir iletişim becerisi gerektirmektedir. Toplumun bütününü temsil edecek bu makamın iletişim üslubu ve yaklaşımı toplumsal refahımız için önem taşımaktadır. Bugünlerdeki, sosyal yaşamımızdaki kutuplaşmışlık, farklılıklarımızı zengin16 / marketing europe & anatolia

lik görmeyen, tahammülsüz ve sürekli gergin, birbirine karşı kaba ve anlayışsız bir topluma doğru gidişimiz endişe verici bir boyuta ulaştı. Cumhurun başının cumhuru uzlaştırıcı, empati kurma becerisine sahip, olgun, barışçıl bir kimliğe sahip olması gerektiği kanısındayım. Bir toplumun başarılı olmasının da, birlikte yaşamaktan haz duymasının ve hatta hayatından memnun olmasının da her konuda aynı düşünme ve davranmasına değil, birbirine saygı duymasına ve birbirinin farklılıklarına saygı gösterebilen hoşgörülü bir uzlaşma kültürünü yaşamasına ve yaşatmasına bağlı olduğu kanısındayım. Cumhurbaşkanlığı seçiminin birlikte, saygı ile yaşamaya halk olarak ne kadar gereksinim duyduğumuzu gösterebildiğimiz, her kim seçilecekse bu halkın istediğinin; bölünmek değil, birleşmek olduğunun kavramasını sağlayabildiğimiz bir süreç olmasını diliyorum. Huzursuz, birbirine güvenmeyen, benden olanlar ve olmayanlar diye bölünmüş bir topluluğun ekonomi yönetiminin de başarılı olmayacağı bir gerçek. Birlikte yaşamayı beceremeyen bir toplumun birlikte iş başarıları elde etmesi, birlikte ekonomik sıçramalar yaşaması da mümkün olmayacaktır. Cumhurbaşkanı’nın başarısını, kaç Türk gencine hoşgörü, vatanperverlik, empati sahibi olmak, katılmadığı fikirleri adap içinde ifade edebilmek, devlet adamı olmak anlamında örnek olabildiği ile bağlantılı görüyorum. Şüphesiz seçim her oy sahibinin kendi özgür iradesi ile istediği gibi oyunu kullanmakta hür olması gereken demokratik sistemin en önemli aracıdır. Bu seçimin olması gerektiği gibi, şaibesiz ve başarı ile tamamlanmasını, halkın çoğunluk oyları ile seçilecek Cumhurbaşkanı’nın her kim olursa olsun çoğunluğun Cumhurbaşkanı olmasını temmenni ederim.

Nurgül Eryıldır Günay Ülke gündemi her zamanki gibi hararetli. Bir günümüz de olaysız, sorunsuz geçmiyor. Şimdi de cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlendik. Yurdumuzda ilk kez cumhurbaşkanını halk seçecek. Adaylar kimler olacak, aday belirleme sürci nasıl işleyecek, 30 Mart yerel seçimlerinden beri hepimizin merakla beklediği konu oldu. Sonunda CHP ve MHP ortak bir isim üzerinde uzlaşarak “çatı adayını” açıkladı: Ekmeleddin İhsanoğlu! Açıklandığı andan itibaren de gecemiz gündüzümüz “Ekmeleddin aslında kimdir?” sorgulamasıyla geçiyor. Günler Ekmeleddin ne demiş, ne yapmışla geçerken Ak Parti de Cumhurbaşkanı adayını açıkladı: Recep Tayyip Erdoğan! Sürpriz oldu mu? Hayır. Hepimiz zaten Erdoğan’ın aday olacağını biliyorduk. Erdoğan’ın adaylık açıklaması her zamanki gibi çok şaaşalı oldu. Daha çok dini konulara gönderme yapan adaylık konuşması sağda kemiklekmiş olan Ak Parti oylarını sağlama almak ister gibiydi. Ekmeleddin CHP için doğru bir aday mı? Bence CHP çizgisi için çok doğru bir aday değil, Emine Ülker Tarhan olsaydı daha mutlu olurdum. Ama bu seçimler normal bir yerel seçim ya da milletvekili seçimi değil. Ülkemizin geleceğine yön verecek bir seçim gibi duruyor. Demokratik, laik cumhuriyet rejiminin geleceğini tehlikede gören CHP, sadece kendi seçmeninin oylarının yeterli olamayacağını düşündüğü için, toplumun pek çok kesimini etkileyebilecek bir aday belirlemek istedi. Muhafazakar Müslüman kesimin çoğunlukta


Röportaj gibi. Aslında RTE, her zaman gerilim üreterek bundan yarar sağlayan bir siyaset izliyor. Çünkü ‘Zekice laf sokma’ gemisiyle muhalefet yürümüyor… Karşısında örneğin bir Emine Ülker Tarhan olduğu takdirde işi bundan çok daha kolay olacaktı. RTE, bu seçimlerde Eİ ismiyle bu kadar gerilim üretemeyince, aday isim özelinde değil de ‘gezi zekalılar’, ‘paralel yapı’, ‘darbeciler’, ‘bunlar’ söylemleriyle her zamanki siyasetine devam edecek gibi görünüyor… da Eİ’nin söylemlerinin ne olacağını, açıkçası ben de merak ediyorum. (Bu yazı dergimize ulaştığında adaylar henüz açıklanmamıştı) Gürkan Günaydın

olduğu bir ülkede, laik cumhuriyet ilkesine aykırı düşünceleri olmayan, aynı zamanda halkın geneli üzerinde olumlu etki yaratacak bir aday belirlediler. Sonuç olarak Ekmeleddin İhsanoğlu seçilirse, bugüne kadar seçilmiş olan cumhurbaşkanları gibi olacak. Çok fazla yetkisi olmayan, devletin kurumlarının birbirleriyle uyumlu çalışmasını sağlamaya çalışan bir devlet adamı olarak görev yapacak. Recep Tayyip Erdoğan seçilirse, bütün yerel seçim çalışmalarında da söylediği gibi cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılmasını sağlayarak, hükümeti ve dolayısıyla ülkeyi yönetmeye devam edecek. Bir adım daha atarak çok istediği başkanlık sistemini Türkiye’ye getirip “başkan” olmanın yolunu açacak. Hayırlısıyla şu seçimi de atlatıp huzura kavuşsak diye bekliyorum. Umut işte, hep umut...

Seler Cebecioğlu Henüz Ak Parti’nin adayı resmi olarak açıklanmadıysa da, bu Cumhurbaşkanlığı seçimi, özellikle son yerel seçimlerde olduğu gibi ‘Ak Parti ve diğerleri’nin (BDP ve HDP hariç) yarışı halinde geçeceği belli oldu. Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ismi, oldukça stratejik bir hamlenin ve tam anlamıyla reaktif olarak yürütüleceği belli olan bir kampanyanın aday ismi… ‘RTE ve Ak Parti kazanmasın da…’ ile başlayan bir mantığın sonucu… Ama Eİ ismiyle ilgili ilk baştaki genel olumsuzluk, kendini gitgide bir kabullenmeye bırakacak

Bu seçim kampanyaları bize siyasetçi cumhurbaşkanı profilinde Tayyip Erdoğan ile Ahmet Necdet Sezer’in daha mutaasıbı, daha mütedeyyini olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun karşılaşmasını gösterecek. Bu durumda şu gerçeğin altını çizmekten kendimi alamadım. O da, Erdoğan karşıtı siyaset zihniyetinin zorunluğu değişikliği, bazı parametreleri geç de olsa kabul edişi. Türkiye “değişti” “muhafazakarlaştı” diyenler kaybediyor.“Türkiye hep buydu kardeşim” değişmesi gereken siyaset diyenler kazanıyor. En azından tek parti döneminden sonraki toplumsal reaksiyonlar fırsat bulduğu her an bize bunu gösteriyor. Ahmet Necdet Sezer’den Ekmeleddin İhsanoğlu’na dönüşümün haritasını birilerinin çıkarması lazım. Çünkü o haritanın kıvrımlı yollarında Erdoğan’ın başarısı saklı! Cemil Meriç’den bir alıntı ile bitiriyorum: Uyanışın geç olmadı mı büyücü çırağı? marketing europe & anatolia / 17



Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

( kelebeğin fırtınası)

Cumhur seçimin farkında mı? Sevgili okurlarım bugün kendimi köşe yazıları merakla beklenen bir gazeteci gibi hissettim :) Bu satırları bilmem kaç bin fit yüksekte uçakta yazıyorum. Genel yayın yönetmenim sevgili Elvin en geç hafta sonu yazılar gelecek dedi. Yazının yetişmesi lazım, yapacak bir şey yok :) Ülkenin bitmek tükenmek bilmez sıcak gündemi Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle daha da sıcak hale geldi. Muhalefet partilerinden CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında geçecek olan yarışta bakalım hangi aday kazanmak için ipi göğüsleyecek. Adayların açıklanmasının ardından seçim sloganları ve seçim vaadleri hepimiz için merak konusu oldu. Yürürlükte olan kanunla cumhurbaşkanı yetkileri çok kısıtlı, doğrudan halka hizmetle ilgili bir faaliyet yok. O nedenle nasıl bir seçim kampanyası olacak merak ediyorum.

kurtularak çok güzel bir adım attı. Acun'un o buz gibi ifadesiz suratıyla tuhaf aslan animasyonunun biraraya gelmesiyle oluşan reklamı çok iticiydi. Her izlediğimde yüzümde ekşi bir ifade oluşuyordu. Kurtulduk çok şükür. ING Bank'ın yeni reklamlarına bayılıyorum. Faizi kolaya benzettiği, önceden paranızı çekerseniz gazı kaçar espri dizisi şahaneydi. Son reklam filmindeki hesabı yan masadan gönderdiler esprisine kahkahalarla gülüyorum :)))) Restoranda yemek yiyen bir çiftin yanına yaklaşan garson hesap pusulasını uzatarak "yan masadan gönderdiler" diyor. Yemek yiyen çift şaşkınlıkla bakıp nasıl olur falan derken garson lafa giriyor tekrar. "Onlar hesabı ödemiyor, biz de size yansıtıyoruz". Müşteri karşı çıkıyor, bu çok mantıksız diye, cevap çok hoş: "mantık yok, sistem var" :)))

Uludağ Frutti Ekstra'nın yabancı kız arkadaşlı reklamı da tam bir sevimsizlik örneği. İki kız, iki erkek dört arkadaş birlikte Uludağ Frutti Ekstra içiyor. Yabancı uyruklu sarışın Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı için hazırlattığı logo basına kız maden suyunun tadını çok beğendiğini belli etmek için yansıdığı anda tartışmalara yol açtı. 2008 seçimlerinde "what is this" diye soruyor. Kız pek güzellikten nasibini ABD başkanı Obama'nın kullandığı logodan esinlenildiği almamış, ona rağmen bizim acar Türk gençleri hemen çok belli olan logo, bir hayli amatörce uyarlanmış. kıza kur yapmaya başlıyor. Sonunda anlıyoruz ki, kız Erdoğan'ın bugünlere gelmek için aştığı zorlukları aslında Türkçe biliyormuş. Baştan sona keyifsiz, Frutti gösterdiği söylenen kıvrımlı yol, hazır grafiklerden alınmış içmeye özendirmeyen bir reklam olmuş. Hadi diyelim gibi. Alttaki Erdoğan yazısının stili ise AKP Beyoğlu ajans böyle bir şey düşünmüş, peki müşteri nasıl ikna Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın 30 Mart yerel olmuş? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün güzel bir tweetiyle seçimlerindeki kampanya afişlerinde gördüğümüz gibi yorumlamak istiyorum: İnsan gerçekten hayret ediyor :) bitişik hatta üst üste yazılmış harflerden oluşuyor. Kısacası üzerinde pek düşünülmemiş, uğraşılmamış bir logo olmuş. Son olarak Garanti Bankası'nın hayvanlı serisinin son üyesi kaplumbağadan bahsetmek istiyorum. Tavuk Ekmeleddin İhsanoğlu tarafında ise durum hepten acaip. favorimdi, ama zamanla kaplumbağa onu geçebilir diye Seçime kısa bir zaman olmasına rağmen halen sloganı düşünüyorum. Animasyonu kadar seslendirmesi de çok ve seçim kampanyası ile ilgili görsel bir çalışmaya hoş olmuş. Engin Günaydın nam-ı diğer Avrupa Yakası'nın rastlamadım. Facebook ve Twitter'da paylaşılan capsler Burhan Altıntop'u sesiyle kaplumbağayı daha da sevimli dışında resmi olarak hazırlanmış bir afiş göremedim. hale getirmiş. Seçime 1 kala dileğim, vatanımıza, milletimize hayırlı, uğurlu olacak bir seçim sonucuna kavuşmak. Umut işte... Gelelim tüketim dünyasındaki marka savaşları ve reklamlara yansımalarına. ING Bank Acun Ilıcalı'dan

Bu sayıdaki yazım 21 yıl önce 2 Temmuz'da Madımak Oteli'nde yanarak hayatını kaybeden canlarımız için :( Ayrıca varlığıyla hepimizin hayatına güzellikler katan sevgili ablam Eminuş ve bu sayıdaki yazımın editörlüğünü yapan sevgili Burçin Yaşar Üner için...

marketing europe & anatolia / 19


Reklam Dünyası

Yandex’le, Pek Yakında’nın setine...

Yandex, geçtiğimiz mayıs ayında tanıtımını yaptığı etkinlik lamak. Fotoğrafı tamamladıktan sonra sete neden gitmek platformu Yandex Sahne’yle 3 kişiyi, uzun süredir beklenen istediklerini karşılarına çıkacak özel paylaşım penceresinve Cem Yılmaz, Ozan Güven, Tülin Özen gibi birçok yıldızın den, yaratıcı bir metin eşliğinde ve #YandexleSeteGelsem etiketiyle paylaşan kullanıcılar arasından 3 şanslı kişi Yanrol aldığı Pek Yakında filminin setine davet ediyor. Ekim 2014’te vizyona girecek olan Pek Yakında’nın setine dex Sahne ile sete gitme hakkı kazanıyor. misafir olmak için yapılması gerekenler çok kolay: yandex- Pek Yakında’nın setinde birbirinden ünlü oyuncularla tanışsahne.com’a girip Facebook ile bağlanarak, karşınıza çıkan mak ve Pek Yakında heyecanına herkesten önce ortak olve filmin setinde çekilmiş olan fotoğrafın eksik kısımlarını mak için şimdi yandexsahne.com’u ziyaret edebilirsiniz. Yandex yardımıyla cevaplandıracağımız sorularla tamam-

ElidorSelfie’leri ile Medcezir’de rol... Elidor’unMedcezir dizisi ile işbirliği, kullanıcılarına çok özel deneyimler kazandırmaya devam ediyor. Elidor yeni yarışmasıyla, kullanıcılarına Türkiye’nin sevilen dizisiMedcezir’de rol alma şansını veriyor.Herhangi bir Elidor ürünüyle çektiği selfie fotoğrafını Facebook’ta paylaşanlar, Medcezir dizisinde rol alma şansı kazanacaklar. Türkiye’nin en sevilen saç bakım markası Elidor,Medcezir dizisi ile yaptığı işbirliği ile bu özel deneyimlerden birini daha tüketicilerine sunuyor. Şimdi Elidor ile selfie fotoğrafını çekerek paylaşıma açanlar Medcezir dizisinde rol alma şansını yakalayacaklar. Yarışmaya katılmak için yapılması gerekenler; herhangi bir Elidor ürünü ile selfie fotoğraf çekmek, Elidor Facebook sayfasına yüklemek ve fotoğrafın beğeni toplamasını beklemek… En fazla beğeni toplayan 3 fotoğrafın sahibi yarışmayı kazanarak büyük ödül olan Medcezir setiyle tanışacaklar. Temmuz ayında sonuçları açıklanacak olan yarışma hakkında detaylı bilgi almak için, Elidor’un Facebook sayfasını ziyarete edebilirsiniz.

20 / marketing europe & anatolia


Reklam Dünyası

Volvo Cannes Lions’da destan yazdı... Volvo Trucks’ın Live Test kampanyası ile The Epic Split filmi, ‘reklamcılığın dünya kupası’ olarak kabul edilen Cannes’da en iyiler kategorisindeki pek çok ödüle layık bulundu. Yeni kamyon serisindeki inovasyonların tanıtıldığı kampanyalar 8 Altın Ödül’ün yanı sıra Sanal ile Film kategorilerinde de iki prestijli Grand Prix ile toplam 20 ödül aldı. Tüm dünyadan 37 bin başvurunun yapıldığı Cannes Lions, küresel reklamcılık alanının en önemli yarışmalarından biri olarak kabul ediliyor. İletişimde yaratıcılığın ödüllendirildiği yarışmayı kazananlar, sektördeki en iyi 300 isim tarafından seçiliyor. Volvo Trucks Halkla İlişkiler Direktörü Per Nilsson, “Elbette, Live Test kampanyamızın böylesine global bir arenada ve dünyanın en büyük son kullanıcıya satış gerçekleştiren şirketlerle doğrudan rekabetin olduğu bir ortamda övgü kazanmış olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Sadece çevrimiçi ortamda yayınlanan kamyonlarla ilgili filmlerin bu tarz bir övgüyü hak etmiş olması, kampanyanın da sıra dışı karakterini ortaya koyuyor. B2B ürünler için de dünya çapında iletişim kampanyaları düzenleyebileceğimizi göstermiş olduk” dedi.

2014 Effie Etkinlik Endeksi... GLOBAL

AVRUPA

marketing europe & anatolia /21


Röportaj

25 yıllık konut tec Evra Group Yönetim Kurulu Başkanı Hasan TOPALOĞLU EVRA Group 25 yıllık konut tecrübesini 2012 yılından sonra yeni bir konsept ile geliştiriyor. Artık müşteriler sadece başını sokabilecek dört duvar bir mekandan akıllı evlere kadar değişik ihtiyaçlarını karşılayacak mekansal taleplere geçmiş durumda. Biz de bu talebe kayıtsız kalmayarak her türlü konforu içine alan yaşam alanları inşa ediyor, müşterilerimizin ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Röportaj Elvin Ekşioğlu elvinekşioğlu@gmail.com -Evra Group hakkında kısaca bilgi verir misiniz? EVRA Group 25 yıllık konut tecrübesini 2012 yılından sonra yeni bir konsept ile geliştiriyor. Artık müşteriler sadece başını sokabilecek dört duvar bir mekandan akıllı evlere kadar değişik ihtiyaçlarını karşılayacak mekansal taleplere geçmiş durumda. Biz de bu talebe kayıtsız kalmayarak her türlü konforu içine alan yaşam alanları inşa ediyor, müşterilerimizin ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. - Evra Group’un projeleri hakkında bilgi verir misiniz? Özellikle StatüPark, Evra Life, Oto World Asya projelerinin lokasyonları, hedef kitleleri, fiyatları, ödeme koşulları, teslim tarihleri, sosyal donatı alanları, inşaat teknikleri konusunda neler söylersiniz? Evra Group’un en son, en yeni projesi Evra Life. Evra Life, diğer projelerimiz gibi İstanbul’un yükselen değeri Pendik- Kurtköy Bölgesi’nde yer alıyor. Tam olarak Kurtköy Reyhan Caddesi üzerinde konuşlanıyoruz. 10 bin m2 alan üze22/ marketing europe & anatolia

rine kuruluyor olan Evra Life 3 blok, 157 daire ve 13 dükkandan oluşmakta. 20 bin m2 inşaat alanı bulunan projemiz, Sabiha Gökçen Havalimanı, Teknopark Teknoloji Merkezi, Tem Otoyolu, Viaport AVM ve bölgeye değer katan birçok ayrıcalıklara kolay ulaşma imkanı sağlamakta. Tip olarak 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 dairelerimiz mevcut. Dairelerimiz 50 m2 - 245 m2 aralığında yer alıyor. Projemizde ön satışlarımız başladı ve satış rakamlarımız şu an lansmana özel fiyatlarda. Metrekare birim fiyatı 2.700 ila 3.300 TL arasında değişiyor. İnşaatımıza gayet hızlı başladık ve Aralık 2015 olarak duyurduğumuz teslim tarihini yetiştirebileceğimizi düşünüyoruz. Diğer bir projemiz olan StatüPark da oldukça iyi ilerliyor. Şu an kaba inşaatı bitmiş durumda. İnce işleri ve çevre düzenlemesi üzerinde çalışılmaya başlandı. Eylül başında oturuma hazır halde olmasını planlıyoruz. StatüPark, 8 bin 529 m2 alan üzerinde 2 blok içinde 218 daire olarak inşa ediliyor. Ayrıca ön kısım market niteliğinde bir ticari birim


cr端besi...


Röportaj

için yer ayrıldı. StatüPark’ın imkanlarını şöyle sıralayabilirim; 24 saat güvenlik, fuaye alanı, kapalı otoparkta her daireye numaralı araç yeri, bahçe kafeteryası, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, hamam, sauna, buhar odası, gölet ve şelale, çocuk parkı ve seyir terası. Seyir terası artık oldukça çok sayıda projede var diyeceksiniz ancak emin olabilirsiniz ki manzaramız projede yer alan birçok müşterimizi ikna eden etmen. StatüPark Pendik Residence’ta satışlar beklediğimiz gibi yüzde 70’e yaklaştı. Dairelerimiz 1+1 brüt 61,8 m2 ile 4+1 brüt 214 m2 arasında projelendirildi ve ruhsatları bu şekilde alındı. Liste fiyatlarımız 196.000 TL ile 1.200.000 TL arasında değişiyor. Ve en önemli projelerimizden Oto World Asya. Oto World Asya Anadolu yakasının “ilk ve tek” Oto AVM’si. Uzunca bir süre de tek kalacak gibi görünüyor çünkü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı ile İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre Anadolu yakasında başka bir Oto AVM projesi için adım atılmamış. Anadolu Yakası’nın ilk ve tek Oto AVM’si Oto World Asya Projemiz, 365 24 / marketing europe & anatolia

AVM’si Oto World Asya Projemiz, 365 iş yeriyle hizmet verecek bir proje. 25 yılı aşan deneyimlerimiz ile Evra Group ve Has Şirketler Grubunun ortaklığında gerçekleştiriliyor.

iş yeriyle hizmet verecek bir proje. 25 yılı aşan deneyimlerimiz ile Evra Group ve Has Şirketler Grubunun ortaklığında gerçekleştiriliyor. Oto World Asya’da otomobile dair ne varsa, neye ihtiyaç varsa kolaylıkla bulunabilecek. Sıfır ve 2. El oto galerileri, danışma ve müşteri ilişkileri servisi, araba kiralama şirketleri, araç aksesuar ve müzik sistemleri mağazaları, sigorta acenteleri, toplantı ve seminer salonu, trafik müşavirlikleri, bankalar, hobi market, lastik ve jant mağazaları, oto kuaförü, sağlık kabini, çocuk eğlence alanları, kafe ve restoranlar Oto World Asya’da yer alacak bölümler. Oto World Asya, öneminin gün geçtikçe daha iyi anlaşılacağı ve benzerlerinin hızlı bir şekilde artacağı bir marka haline gelecek. Konuyla ilgili olarak otomotiv sektörü, distribütörleri ve üreticilerinden de inanılmaz olumlu dönüşler alıyoruz. Toplamda 365 ticari birim olduğundan bahsetmiştim daha önce. Ancak bunların arasından 35’ini banka, restoran, cafe gibi diğer hizmetlere yönelik birimlere ayırdık. Yani galericiler için 330 alan var. Dükkanlarımızın metrekare birim fiyatı 3 bin 600


Röportaj

TL’den başlıyor. 22 bin 275 m2 arsa alanında toplamda 95 bin m2 inşaat alanı üzerinde gerçekleştirilecek projemizde dükkan büyüklükleri 200 m2 – 600 m2 arasında değişiyor. Projemizin temelleri Aralık 2012’de atıldı. Bu yılın Aralık ayında teslim edilmesini planlıyoruz. Bu zamanlama çok önemli bir zamanlama aslında. Şöyle ki; Anadolu Yakasında resmi rakamlara göre 3 bin 500 oto galerisi var ve bu iş yerleri kapanırsa binlerce insanın işini kaybetmesi söz konusu. Biz Pendik gibi İstanbul’un en hızlı gelişen bölgelerinden birinde açacağımız bu AVM ile galericilerin iş yerlerini kaybetme endişesine bir çözüm sunuyoruz. Geçtiğimiz aylarda İçişleri Bakanlığı’ndan galericilere yönelik şehir dışına çıkarmayı içeren genelgenin uygulanmasına dair son uyarı geldi ve uygulamalar 31 Aralık 2014 tarihine ertelendi. Aralık 2014’te kapılarını açacak olan Oto World Asya, genelge uygulanmadan galericilerin yeni yerlerine geçerek, taşınma süreci dışında, işlerine ara vermeden devam etmeleri olanağı sağlıyor. Oto World Asya ile ilgili son olarak şunu söylemek istiyorum: Pendik İstanbul’da

Pendik İstanbul’da tüm ulaşım araçlarının yer aldığı tek ilçe. Marinası ve deniz otobüsü deniz ulaşımını sağlıyor. tüm ulaşım araçlarının yer aldığı tek ilçe. Marinası ve deniz otobüsü deniz ulaşımını sağlıyor. Bu projemizin E-5 ve TEM bağlantılarına yakınlığı en önemli özelliği. Oto World Asya’nın, Anadolu’dan gelen ve raylı ulaşımı kullananların İstanbul’da ilk durağı olan Pendik’te yer alması da ayrıca bir avantaj. Çok yakında metro bu önemli ilçeye kadar uzanmış olacak. Sabiha Gökçen Havaalanı’na 2 km. kadar yakın mesafede bulunmak ise bulunmaz nimet. Bu sayede Oto World Asya’nın sadece İstanbul değil, çevre iller ve Türkiye genelinden de ziyaretçi alacağını düşünüyoruz. Bu sayede Oto World Asya’nın ülke ekonomisine ve prestijine de ciddi katkıları olacaktır. - Evra Group, projeleri için neden Kurtköy Pendik bölgesini tercih ediyor? Size göre bu bölgenin hem inşaat şirketlerine hem de gayrimenkul alıcısına vaat ettiği avantajlar neler-

dir. Kısacası neden Pendik Kurtköy? Türkiye’de gayrimenkul çok hızla değer almakta. Bunun en büyük örneği İstanbul. Bu durumun Avrupa- Asya ülkelerinde konuşuluyor olması, uluslar arası dergi ve gazetelerde haber olması bizim için çok büyük avantaj. İstanbul’da gayrimenkul hakikaten çok büyük bir artış sergilemekte. Gayrimenkule yatırım yapanlar her zaman altın ya da dövizden daha karlı hale geliyorlar. Ancak İstanbul’u belli noktalara ayıracak olursanız, lokasyon-ulaşım aksları (havaalanı, demiryolu, hızlı tren, metro, TEM bağlantı yolu, deniz ulaşımı vs.) itibariyle en avantajlı yer Pendik’tir. Bu bağlamda bu bölgeye yatırım yapanların kısa sürede büyük kar edeceğine inanıyorum. Tabi İstanbul’da gerçekleştirilecek 2 “Yeni Şehir Projesi”nden bahsediliyor biliyorsunuz. Bu “Yeni Şehir Proje”lerinden biri Tuzla’ya kurulacak, yani bölgeye çok yakın. Bu proje bölgenin gelişimine çok önemli katkılarda bulunacak. Söz konusu gelişim bölge yatırımcısını ziyadesiyle memnun edecektir. - Evra Group projelerine ilgi gösteren gayrimenkul yatırımcısının profili hakkında bilgi verir misiniz? Bu profilin içinde yabancı gayrimenkul yatırımcısının yeri nedir? Bu oranı artırmak istiyor musunuz? Bunun için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Bize gelen vatandaşlarımız öncelikle alacakları konutun lokasyonunu, projeyi ve imalatını iyice inceledikten sonra karar veriyor. Hem İstanbul’da hem oldukça uygun fiyatlı projeler ürettiğimiz için talep oldukça yoğun. Ayrıca gerek pazarlıkla indirim, gerek taksitlendirme konularında müşterilerimizi memnun edecek çalışmalar yürütüyoruz. Başta Oto World Asya olmak üzere projelerimizde bankalarla da ortak çalışmalar halindeyiz. Yurt dışından alıcılarımız da tabii mevmarketing europe & anatolia /25


Röportaj

cut. Özellikle Avrupa’da bulunan gurbetçi vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösteriyor. Ayrıca biliyorsunuz ki Arap Ülkeleri’nden de Türkiye’ye yoğun ilgi var. Bu yoğun ilgi aynı şekilde bizim projelerimiz için de söz konusu. Bu arada, yabancı yatırımcıların ilgisi sadece konuta değil. Yani konut olsa burada akrabalarını barındıracakları ya da ülkeye döndüklerinde yaşayacakları bir yer aradıklarını düşünürüz. Ancak yabancı yatırımcıların ilgisi aynı zamanda Oto World Asya’ya da yönelik. Oto World Asya’dan iş yeri alıyorlar. - Önümüzdeki dönem için planlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Yeni proje planlarınız var mı? Varsa bu projeler hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Biz EVRA İnşaat olarak istanbulun dışına inşaat alanında çıkmayı düşünmüyoruz. Hatta İstanbul içinde bile semt bazında seçici davranmaya çalışıyoruz. Daha önce de bahsettiğim gibi Pendik- Kurtköy Bölgesi’nin çehresinin değişmesi, “Kentsel Dönüşüm” çalışmalarının tamamlanması konusunda önemli bir yerimiz olacak. Şu an bölgede Oto World Asya, Evra Life, Statü26 / marketing europe & anatolia

Yurt dışından alıcılarımız da tabii mevcut. Özellikle Avrupa’da bulunan gurbetçi vatandaşlarımız çok büyük ilgi gösteriyor.

Park dışında tamamlanmak üzere olan 3 projemiz daha var (Serenat Park, Doruk Park, Eviza Konakları). Tabi elimizin altında yeni dosyalar var, ancak detaylı tetkikleri yapılmalı, diğerleri tamamlandıkça portföyümüze yenileri eklenecektir.




Köşe Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

( retorik)

Koltuk sevdası...

Daha lise yıllarındayken 1986 yılında gazetecilik yapmaya başladım. Bu kadar yoyun çalışılan bir işi yürütürken aynı zamanda eğitimimi de tamamlamak oldukça güçtü ama geceleri sadece 2-3 saat uyuyarak gazetecilik mesleğini yürütürken lisansımı tamamlamayı da ihmal etmedim.

Basın Konseyi'ne o güne kadar seçilmiş en genç Genel Sekreter oldum.

Bu görev basına olan inancımı kaybetmeme de yol açtı. Bir yıl sonunda istifa ettim ve bir daha büyük sermaye gruplarının basın organlarında çalışmadım. Sektör değiştirdim. Aslında sinema deneyimim olmasına Ülkemizdeki mesleki örnekler benim için hiçbir zaman rağmen film sektörüne en alttan başladım. Çay taşıdım, yeterli olmadı. Her zaman uluslararası çalışmaları takip asistanlık yaptım. Hatta terbiyesiz bir yapımcı tiyatrocu ettim. Günlük gazetelerde, dergilerde çeşitli kademelerde rahmetli Mümtaz Sevinç'e "bak Basın Konseyi eski Genel çalıştım. Daha 21-22 yaşlarındayken Türkiye'de özel Sekreteri benim çayımı getiriyor." diye böbürlenmişti. radyoların kurulmasına öncülük ettim. Özel radyoların Hiç birşey söylemedim sadece gülüp geçtim. 450'nin formatlarının belirlenmesinde aktif rol oynadım. Bugün üzerinde reklam filminde çeşitli kademelerde çalıştım. adı radyo ve TV dünyasında tanınan birçok ismi sektörle Yönetmenlik yaptım. Ancak piyasa bana yönetmen ilk tanıştıran ben oldum. 24 Yaşında ise o güne kadar diyene kadar kendime yönetmen demedim. Kendimi dünyada bir örneği olmayan spot haber ajansının hiçbir göreve aday göstermedim. Hep çalıştım, öncülük formatını oluşturup hayata geçirdim. ederken bile kimseye peşimden gelin demedim. Sadece yürüdüm, isteyenler peşimsıra yürüdüler. Onları takipçi 29 Yaşına geldiğimde Basın Konseyi Genel Sekreterliğine olarak değil, yoldaş olarak gördüm. Aslında anlatacak önerildim. Devletin verdiği bir basın kartını taşımayı şeyler bunlarla sınırlı değil ama sanıyorum meramımı dile reddettiğim için o güne kadar hiç sarı basın kartına getirmek için bu kadarı yeterli. başvurmamıştım. Basın Konseyi Tüzüğü ise Genel Sekreter adaylarının 10 yıl sarı basın kartı taşımış Şimdi bütün bunları neden anlattın be adam olması gerekliliğini içeriyordu. Ben sarı basın kartımın övüneceksen bara git diyebilirsiniz. Sadece son günlerde olmadığını ve gerekçesini Basın konseyi'ne ilettiğimde kendilerini çeşitli makamlara kendileri aday gösterip, olağanüstü bir genel kurul toplantısı gerçekleştirildi ve hizmet için kefenleriyle yola çıktıklarını iddia eden koltuk tüzükteki "Basın Konseyi Genel Sekreteri10 yıl sarı sevdalılarına ne kadar uzak olduğumu, bu hastalıklı basın kartı taşımış gazetecilerden gösterilen adaylar zihniyeti neden Çankaya'da görmek istemediğimi ifade arasından yüksek kurulun oy birliğiyle seçilir." ibaresi, etmek istedim. "tecrübeli gazetecilerden gösterilen adaylar arasından yüksek kurulun oy birliği ile seçilir." şeklinde değiştirildi ve Her ne kadar sürçü lisan ettiysem affola... ben ilk yüksek kurul toplantısında oy birliğiyle seçilerek

marketing europe & anatolia / 29



Kampanyalar

Her Duşta Hayata Gülümse...

Duru’nun Beren Saat’li yeni reklam kampanyası büyük ilgi görürken,kampanyanın kamera arkasında da birbirinden renkli sahneler yaşandı. Kampanyanın yüzü olarak seçilen Beren Saat reklam filminde, yoğun ve yorucu bir günün ardından Duru Duş Jeli ile hayat enerjisini ve neşesini nasıl geri kazandığını anlatıyor.. Türkiye duş jeli pazarının büyüyen markası Duru, yeni Duru Perfume duş jeli serisini tanıttığı reklam kampanyasında da tercihini Beren Saat’ten yana kullandı. Yeni reklam filminde yoğun günlük temposu nedeniyle enerjisi düşen Beren Saat, yeni Duru Perfume duş jeli sayesinde tüm yorgunluğunu atıyor, keyifli ve neşeli haline geri dönüyor. Reklam filminde Beren Saat’in enerjisi düştüğünde etrafındaki renklerin kararıp solduğunu, yeni Duru Perfume Lotus Özlü duş jeli kullanması ile birlikte dünyasının aydınlandığını ve tekrar renklendiğini görüyoruz. Tazeleyen ve canlandıran bir Duru duşunun ardından Beren Saat artık kırmızı halıda yürümeye hazır. Reklam çekimi İstanbul’da 2 gün boyunca 4 farklı mekanda gerçekleştirildi, 80 kişilik bir ekiple yaklaşık 35 saat çalışıldı. Beren Saat’in ve ekibin pozitif enerjisi sayesinde son derece eğlenceli ve renkli geçen çekimde Beren Saat 3 farklı kos-

tüm değiştirdi. Kostümler modacı Özgür Masur tarafından hazırlandı. Reklam filminin yönetmenliğini ise bir önceki filmde olduğu gibi dünyaca ünlü yönetmenMarco Pinesi üstlendi. Pinesi,Beren Saat ile çalışmanın çok keyifli olduğunu vurgularken, Türkiye’nin en güzel yüzlerinden biri olarak kabul edilen Beren Saat de, “İki gün süren çekimlerin her dakikasından büyük zevk aldım; ekiple birlikte eğlendim ve ortaya muhteşem bir kampanya çıktı” dedi.

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

Biscolata Pia’dan Limon Sorbe... Yeni reklam filminde Biscolata erkeği, bu kez kadınlarla ‘Lezzete dair keskin bir öngörün olmalı’ kuralını paylaşıyor. Biscolata erkeği daha sonra Biscolata Pia’nın Limon Sorbe çeşidini hazırlamak için hızlı ve etkileyici hareketlerle limonu dilimlere ayırıyor. Kampanyanın üçüncü filminin yönetmenliğini de Can Ulkay yapıyor. Filmin, yaratıcı ajansı Proximity İstanbul, prodüksiyon ajansı ise Dijital Sanatlar. Mehmet Can Erdoğan’ın müziğini hazırladığı reklam filmini ünlü oyuncu Sinan Tuzcu seslendiriyor. Kampanya Künyesi Reklam Ajansı: Proximity İstanbul Kreatif Ekip: Biscolata Kreatif Ekibi Müşteri İlişkileri: Selen Öngör, Özge Budunç Yönetmen: Can Ulkay Prodüksiyon Şirketi: Dijital Sanatlar Müzik: Mehmet Can Erdoğan Reklamveren: Şölen Reklamveren Temsilcisi: Hayat Kapukaya, Ülkü Vural

Aygaz’dan yeni reklam kampanyası...

AygazOtogaz’ın reklam kampanyasında, önceki kampanyalarda olduğu gibi mizah unsuru ön planda yer alıyor. Avrupa Yakası dizisindeki Şesu karakterini de canlandıran Bülent Polat’ın başrolünü oynadığı reklam filminde, işinin uzmanı olan yamaç paraşütçüsü, genç müşterilerini otogazlı aracıyla zorlu ve engebeli bir yoldan tepeye çıkartırken Aygaz Otogaz’ın sağladığı ekstra performansı sergiliyor, gençlerle de aralarında seyirciyi gülümsetecek eğlenceli diyaloglar yaşanıyor. 32 / marketing europe & anatolia

Kampanya Künyesi Reklamveren: Aygaz Aygaz Pazarlama Direktörü: Ercüment Polat AygazOtogaz Pazarlama Müdürü: Burcu Cihan Işık AygazOtogaz Pazarlama Yöneticisi: Burak Pala AygazOtogaz Pazarlama Sorumlusu: Aycan Gündüz Varol Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL CCD: İlkay Gürpınar CD: Emre Kaplan, Zeynep Karakaşoğlu Yaratıcı Ekip: Merve Gezer, Zeynep Orbay CSO: Toygun Yılmazer Stratejik Planlama Ekibi: Tuğyan Çelik, Ceren Şehitoğlu Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Övünç Hitay, Merve Evirgen Prodüksiyon Şirketi: KALA Film Yönetmen: Eralp Vardar Post Prodüksiyon: Sinefekt Müzik: Opus Audio Medya Ajansı: Universal McCann Kullanılan Mecralar: TVC, radyo, internet


Kampanyalar

I am the Pompacı... BP ile Mustafa Sandal’ın geçtiğimiz sene başlayan işbirliğinin son sürprizi “I am the Pompacı” şarkısı oldu. Çekimlerinde yaklaşık 75 kişinin yer aldığı, BP istasyonunda gerçekleşen videoda Mustafa Sandal’ın “Bombacı” isimli şarkısını yeniden yorumlayan bir pompacıyla karşılaşması konu ediliyor. Kampanya Künyesi Reklamın Başlığı: I am the Pompacı Reklamveren: BP Petrolleri A.Ş. Reklamveren Temsilcisi: Deniz Güloğlu,Görkem Önal, Sabiha Arabacı Reklam Ajansı: Ogilvy & Mather ISTANBUL Prodüksiyon Şirketi: Kala Film Yönetmen: Hakan Yonat Post Prodüksiyon: Post Modern Müzik: Mustafa Sandal / Atakan Ilgazdağ PR Ajansı: Ogilvy PR Medya Ajansı: MindShare Kullanılan Mecralar: Basın, Dijital, Radyo,TV

Coca-Cola’dan Yaz Reklam Filmi... Coca-Cola yeni reklam filmiyle, mutlu anlarla birleştirerek bilinç akışı tekniği ile anlatan bir yaklaşımı hayata geçiriyor. Türkiye dışında Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan ve Kırgızistan olmak üzere beş farklı ülkede daha yayınlanacak olan kampanya, izleyenlere bu yazın serinletici içeceğinin yine Coca-Cola olacağını esprili ve taze bir söylemle anlatıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Coca-Cola Şirketi Reklam Ajansı: Fikr’et Yaratıcı Ekip: Gökçen Yücel, Gökhan Yücel, Tayga Soysaltürk, Zeynep Başay Stratejik Planlama / Koordinasyon: Göktuğ Yücekul Yönetmen: Sercan Çuhadar Prodüksiyon: İkinci Parti Müzik: FFW

marketing europe & anatolia / 33


Kampanyalar

HSBC’nin yeni reklam filmi yayında... Ayşegül Şenalp, “Müşteri odaklı hizmetlerimizin bir yenisini daha hayata geçirdiğimiz yeni kredi kampanyamızda, hayallerine HSBC ile kolaylıkla ulaşan genç bir çiftin sıcak hikayesini konu alıyoruz.” dedi.

HSBC Türkiye’nin, yeni kampanyasının reklam filmi yayına girdi. Grey İstanbul’un hazırladığı filmde, bütün yıl çalışan ve güzel bir tatili hak eden genç çiftin, HSBC’nin %0.89 gibi düşük bir faiz oranıyla sunduğu ihtiyaç kredisi sayesinde, hayallerindeki tatile ulaşmalarının hikayesi anlatılıyor. HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık Pazarlama Grup Başkanı

Kampanya Künyesi Reklamveren: HSBC Reklamveren Temsilcisi: Ayşegül Şenalp, Aylin Gürsoy Cengiz, Sinem Alkan Reklam Ajansı: Grey İstanbul Kreatif Direktör: Engin Kafadar, Erdinç Mutlu Kreatif Ekip: Taner Ardalı, Deniz Yenihayat, Ahmet Balaban, Barış Erel Müşteri İlişkileri: Goncafem Başçelik, Esra Erol, Pınar Altınok Sönmez, Suna Gülru Talayman Strateji: Özgün Özkalay Prodüksiyon: Meltem Köse Yönetmen: Emmanuel Bellegarde Prodüksiyon Şirketi: SugarRush Müzik Yapım Şirketi: Jingle House Kullanılan Mecra: TV, Dijital

Ben, … senden öğrendim baba... Kiğılı’nın Babalar Günü için hazırladığı yeni imaj filmi, babayla oğlunun hikayesini renkli bir dille ekranlara getiriyor. Reklam filminde, bir çocuğun babasından neler öğrendiği ve bu öğrendiklerinin çocuğun hayatına nasıl yansıdığı mesajı veriliyor. Üstelik Kiğılı reklam filmini www.facebook. com/KigiliGiyimAS ve www.kigili.com üzerinden izleyip paylaşan herkese alışverişlerde indirim imkanı sağlayan Kiğılı, geliştirdiği uygulamada #babamdanogrendim etiketiyle paylaşımlarda bulunanlara da sürpriz hediyeler kazandıracak. Türkiye televizyonlarında gösterime giren reklam filmi, gazete, radyo, televizyon, açık hava reklam panoları ve internet gibi diğer mecralarla da destekleniyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Kiğılı Reklamveren Temsilcisi: Didem Paktimur Reklam Ajansı: Tezahurad Yaratıcı Grup: Yüksel Barış Dinçer, Handan Dumlu, Ahmet Caner Ar, Nihan Dinçer, Hakan Aydoğan Müşteri Temsilcisi: Pınar Narman, Ceren Atasoy Medya Direktörü: Didem Paktimur

34 / marketing europe & anatolia

Yönetmen: Metehan Aras Görüntü Yönetmeni: Tayfun Çetindağ Jingle: Hasan Çakırsoy Dublaj: Ali Gür Kullanılan Mecralar: Televizyon- Gazete- Outdoor – Radyo – Sosyal Medya


Kampanyalar

Karagöz ve Hacivat, Algida Keyif’de... Algida Keyif Kornet, yayınlanmaya başlanan reklamında tüketiciyi Ramazan denince ilk akla gelen Karagöz ve Hacivat ellerindeki Algida Keyif Kornetler ile karşılıyor ve Ramazan coşkusuna renk katıyor. Kampanya Künyesi Reklamın başlığı: Algida Keyif Kornet Reklamveren: Algida Reklamveren yetkilisi: Leyal Eskin Yılmaz, Eser Lapanta, Nazlı Özcan Reklam ajansı: Alametifarika Yaratıcı yönetmen: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal Yaratıcı grup: Ülkünur Arslan, Can Bilginer, Aylin Çelik Müşteri ilişkileri grubu: Gökhan Akbay. Stratejik planlama: Başar Sarıkaya, Serra Akyel, Ufuk Saygın Ajans prodüktörü: Berkay Tahmaz, Teğin Polat Yapım şirketi: Dirty Cheap Creative, Post43 Medya ajansı: Mindshare Medya planlamacı: İpek Durak, Büke Bıçaker, Burçak Akkan

Pozitif olmak doğanda var... Leo Burnett yaptığı granini relansman kampanyasını,ajans yetkilileri böyle tanımlıyor, “meyvelerden aldığımız ilhamla insanlara aslında özlerinde var olan pozitif ruhu hatırlatmak için “pozitif reklamlar” yapmaya karar verdik. Bağırıp çağıran reklam kuşağı içinde granini reklamları, insanlara kendilerini iyi hissettirecek ve ilham verecek bir mola olsun istedik”. Kampanya için TV’ye ek olarak outdoor, gazete, dergi başta olmak üzere birçok farklı mecra kullanıldı; plaza, market, spor salonu gibi yerlere özel uygulamalar yapıldı. Kampanya Künyesi Ürün: granini Reklamveren: Yıldız Granini Reklamveren yetkilisi: Yiğit ÇALLI / Guillaume Pecheur Reklam Ajansı: Leo Burnett İstanbul Yaratıcı Yönetmenler: Emrah Akay, Oktar Akın Yaratıcı Grup: Ersin Pekin, Koray Şahan, Aysu Erenuluğ, Barış Çetin, Arca Ataerkil, Tunç Ersöz Stratejik Planlama Grup Direktörü: İsmail Seval Stratejik Planlama: Berkant Avcı Yönetmen: Ozan Yalabık

Ajans Prodüktörü: Sevinç Öktem, Erman Karahisarlı, Canan Polat Produksiyon Şirketi: Kala Film Müşteri İlişkileri: Meltem Gençkırlı, Gözde Attila

marketing europe & anatolia / 35


Kampanyalar

Molped Soft Care reklam filmi...

Plasenta Conversation Agency tarafından hazırlanan filmde, özel günlerinde daha fazla rahatlık arayan bir genç kız, hiç beklemediği bir anda yepyeni bir yumuşaklık anlayışıyla tanışıyor. Çekimleri 2 gün süren ve 10 ülkede, 10 farklı dilde gösterilecek olan reklam filmi için 2 ayrı cast grubuyla çalışıldı. Kampanya Künyesi Reklamveren: Hayat Kimya Reklamveren Temsilcisi: Melek Soklangıç Dinçer, Gülşen Serin, Gülser Golbazi Karlı,Gizem Güzelce, Melis Ege Yaratıcı Ajans: Plasenta Conversation Agency Prodüksiyon Şirketi: Randomworks Yönetmen: Arda Birkiye Yapımcı: Beste Yeniçeri Post Prodüksiyon: Telesine Müzik: Tricks Kullanılan Mecralar: Tüm mecralar, global

Mondi’nin, yeni sloganı...

Reklam Ajansı: Refleks Yaratıcı Grup Başkanı: Beşir Güvener Yaratıcı Grup: İhsan Karadağ, Fatih Budak, Hakan İvgen, Gülsev Avcı Yapım Şirketi: İstanbul Stüdyoları Yönetmen: Mustafa Altıoklar Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu Jingle: Müziklab Medya Ajansı: Mediacom Mecralar: Televizyon, gazete, radyo, internet

Mondi’nin yeni reklam filminin yönetmen koltuğunda ise Mustafa Altıoklar oturuyor. Yeni reklam filmiyle 4 kişilik çekirdek bir ailenin yaşamına değinen Mondi, ev hayatını yenilemeye talip oluyor. Çekimleri Tem Stüdyoları’nda 4 farklı mekânda gerçekleştirildi. Kampanya Künyesi Reklamveren: Mondi Reklamveren Yetkililer: Murtaza Durmuş, Mehmet Emin Çakıcı, Serpil Savaşçı 36 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Yok böyle bir şey... reklam filminde izleyicilere aktarıyor. Happy People Project tarafından hazırlanan reklam aracılığıyla seyircilerle buluşturuyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Tchibo Türkiye Reklamveren Temsilcisi: Şenay Küçük Tanşu, Ceyda Kaptan Reklam Ajansı: Happy People Project Yaratıcı Yönetmen: Yaşar Akbaş Yaratıcı Grup: Atilla Karabay, Selçuk Akyüz, Yasin Yaylı, Tuğçe Kadıoğlu Stratejik Planlama: Emel Göker, Mert Soyal Müşteri İlişkileri: Orçun Onural, Burcu Erenkuş, Selin Özerman, Çiğdem Ayin, Irmak Altuna Medya Ajansı: Carat Ajans Prodüktörü: Mine Işıklar Her hafta değişik bir şeyi, her Çarşamba değişen çok Prodüksiyon Şirketi: Jaguar Projects şeyi nerede bulabilirsiniz sorusunun yanıtını Tchibo yeni Yönetmen: Emre Akay yayınlanan reklam filminde eğlenceli bir şekilde aktarıyor. Post Prodüksiyon: Telesine Tchibo, her Çarşamba tüm satış noktalarında değişen sürKullanılan Mecralar: TV, Indoor, BTL prizlerle dolu temalarını “yok böyle bir şey” sloganıyla yeni

‘Double Ice Tea Kayısı & Şeftali’... Yaz mevsiminin gözdesi olmaya aday Double Ice Tea Kayısı & Şeftali’nin reklam filmi de, izleyenlere keyifli anlar yaşatıyor. Buse’yi eski sevgilisinden kıskanan Doruk, eski sevgililerin tıpkı ‘kayısı’ ve ‘şeftali’ gibi aynı ortamda bulunmalarının mümkün olmadığını söylerken, bakkalın ferahlık vermesi için uzattığı ‘Double Ice Tea Kayısı & Şeftali’ ile küçük bir şok yaşıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Pepsi Co Reklamveren Yetkilileri: Zeynep İzgi, Tansu Cimitay, Yasemin Demiroğlu Reklam Ajansı: Titrifikir Kreatif Direktör: Özgür Akpınar Kreatif Ekip: Bora Adalı, Oğuzhan Dilek, Necati Kaya, Müşteri İlişkileri Direktörü: Melda Doyduk Müşteri İlişkileri Süpervizörü: Seray Hut Demirel Ajans Prodüktörü: Ediz Alptekin Yapım Şirketi: Böcek Yapım Yönetmen: Ömer Faruk Sorak Medya Planlama/Satınalma: MindShare marketing europe & anatolia / 37


Kampanyalar

Dünya Kupası keyfi Çifte Ekran’da...

Kampanya Künyesi Reklamveren: Vestel Reklam ajansı: Concept Reklam veren yetkilileri: Feza Turunçoğlu Erim, Berna Aşkın, Mine Okan, Bengisu Dinçer Kreatif direktör: Kerem Özkut Yaratıcı ekip: Ertuğ Tuğalan, Namık Ergin, Taylan Özgür Akçam, Pınar Ulus, Erhan Dursun Grafik: Alper Dabak, Mehmet Ögeç Marka grubu: Arda Görgün, Ekin Kutevu, Zeynep Kahvecioğlu, Canan Karayılan Stratejik planlama direktörü: Hakan Demir Stratejik planlama: Suphi Can Sarıgöllü Ajans prodüktörü: Mert Turan, Kasım Bektaş Vestel’in Dünya Kupası’na özel televizyon kampanyası Prodüksiyon şirketi: Traffic Dünya Kupası keyfini Çifte Ekran teknolojisi ile buluşturdu. Yönetmen: Fırat Mançuhan Vestel, bu büyük buluşmayı “Türkiye Vestelleniyor” iletişim Müzik: Emre Irmak / Universal stratejisi kapsamında mizahi bir reklam filmiyle ekranlara Medya ajansı: Mediacom taşıdı. Çekimleri 1 günde tamamlanan filmin yönetmenliğini Kullanılan mecralar: Televizyon, Basın, Radyo, Outdoor, Fırat Mançuhan, prodüksiyonunu ise Traffic üstlendi. Dijital Vestel’in Dünya Kupası’na özel televizyon kampanyası farklı mecralardaki yeni uygulamalarla devam edecek.

Nestlé Pure Life’ın yeni reklam filmi... Nestlé Pure Life’ın yeni reklam filmi, Haziran ayı itibariyle izleyicilerle buluştu. Amerikalı yönetmen Lisa Rubisch tarafından Barselona’da çekilen reklam filmi, 6 aylık bir ön çalışma ve çeşitli ülkelerde yapılan araştırmaların sonucunda hayata geçirildi. Türkiye’deki reklam kampanyası, televizyonun yanı sıra açık hava ve dijital mecralarla da destekleniyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: Nestlé Waters Türkiye/ Nestlé Pure Life Reklam veren Yetkilisi: Ergin Akman, Begüm Ersoy, Burcu Sever Yaratıcı Grup: Adnan Elmasoğlu, Şölen Yücel, Anıl Bağcık, Cem Etyemez Müşteri İlişkileri: Özlem Öğüt, Gözde Gülşen, Ceysun Giritli Stratejik Planlama: Selda Sedes, Zeynep Bortaçina Medya Planlama ve Satın Alma: Mindshare Prodüksiyon: Arzu Köksal, Ceyhun Sevil Kullanılan Mecra: TV, Açıkhava, Dijital Yönetmen: Lisa Rubisch Prodüksiyon Şirketi: Les Télécréateurs

38 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Cornetto’dan Aşk Makinesi... Aynı zamanda Aşk Makinesi ile bir çift karşı karşıya geldikten sonra ilk görüşte aşkı yaşadı ve kameralar aracılığıyla anlaşarak birbirlerini ulaştılar. Aşk Makineleri özel yazılımla çalışıyor Cornetto Aşk Makinesi, bu projeye özel olarak son teknolojik sistemlerle geliştirildi. Makineler uzaktan otomatik olarak birbirini algılıyor ve bir yurttan dondurma alındığında bedavası diğer makineye düşüyor.

Cornetto, en az aşk kadar eski “İlk görüşte aşk var mı?” sorusunu cevaplamak için eğlenceli bir projeye imza attı. Son teknoloji özel bir yazılım ile Cornetto Aşk Makinesi dondurma otomatını geliştirilmesiyle ilk görüşte aşk sürprizini yapmak üzere sahaya indi. Projenin dijitalde yayınlanmaya başlayan videosunda farklı kişilerin Cornetto Aşk Makinesi karşısında eğlenceli deneyimleri görülüyor. Cornetto Aşk Makinesi aracılığıyla bazı çiftler birbirini gördükleri anda etkileniyor ve ilişkileri gelişiyor.

Dijital Uygulama Künyesi Uygulamanın başlığı: Cornetto Aşk Makinesi Reklamveren: Algida Cornetto Reklamveren yetkilisi: Eser Lapanta, Nazlı özcan Dijital Yaratıcı ajans: Youth Republic Yaratıcı grup: Kaan Ayce, Gokhan Dinler, Umut Güney, Cem Mirkelam Müşteri ilişkileri grubu: Elif Günday, Gülşah Gödek, Eylül Eygi Stratejik planlama: Özge Soykan, Emre Meriç Dijital: Erhan Adsan, Çağrı Erdoğan Kullanılan mecralar: Dijital

Bu Menü Ayda Bile Yenir... Little Caesars, Pepsi ve Ruffles işbirliğiyle gerçekleştirdiği iddialı kampanyasını çok farklı bir promosyon filmiyle tanıttı. Türkiye’de sahip olduğu içerik ile bir ilk olan Kombine Menü ile pizza, Pepsi ve Ruffles’ı bir araya getiren Little Caesars, esprili promosyon filmiyle beğeni topladı. Bir astronotu ayda ABD bayrağını düzeltirken izlediğimiz reklam filminde, birden fondaki perde açılıyor ve iki Little Caesars kuryesi kendilerini bir anda ayın yüzeyinde buluyor. Elleri kolları ise pizza, Pepsi ve Ruffles’dan oluşan Kombine menü ile dolu. Kampanya Künyesi Reklamveren: Little Caesars Reklam ajansı: Alice BBDO Yaratıcı ekip: Derya Banişta, Kerem Altuntaş, Çağrı Oral, Arda Albayraktar Prodüksiyon şirketi: Peri İstanbul Yönetmen: Abdülbaki Yavuz

marketing europe & anatolia / 39


Gรถz kam


Gezi

maştıran Bilbao... Kent tasarımı büyüleyici bir başkent, Bilbao. İspanya, Bask Bölgesi gezimize Bilbao’ dan devam ediyoruz. Bilboa İspanya’nın kuzey kıyılarında Atlantik Okyanusu’nun Biskay Körfezi sahilinde Bask Bölgesi’nin kuzeydoğusunda konumlanmış.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / svldbn@gmail.com İspanya, Bask Bölgesi gezimize Bilbao’ dan devam ediyoruz. Bilboa İspanya’nın kuzey kıyılarında Atlantik Okyanusu’nun Biskay Körfezi sahilinde Bask Bölgesi’nin kuzeydoğusunda konumlanmış. Tarzı ve enerjisi ile göz kamaştıran Bilbao eşsiz bir kültürel kimliğin de temsilcisi olma özelliğini taşıyor, çünkü Avrupa’nın en eski ve en gizemli dili burada konuşuluyor. İspanya’nın kuzeyindeki Bask Özerk Yönetimini oluşturan üç idari bölümden Bizkaia’nın (Viskaya) yönetim merkezi Bilbao, Nervión Irmağı’nın ağzında yer alıyor. Nehir kenti eski ve yeni olmak üzere iki bölüme ayırıyor. Bu nehrin kıyısında Sanayi Devrimi sırasında bölgeye refah getiren sayısız fabrika ve işyeri de bulunuyor. Bilboa aynı zamanda, bu nehrin gelgit ile çok

Oldukça eski bir yapı olan tren garının içinde çok şık kafeler var ve mis gibi kahve kokuları sarıyor etrafı. Gardan yürümeye devam edip, Punta del Arenal köprüsünden karşıya geçiyor ve 1890 senesinde inşaa edilmiş, neo-barok bir mimari harikası olanTeatro Arriaga’ya ulaşıyoruz. Karşısında ise 15. yy’dan kalma barok kilise San Anton yer alıyor. Tiyatro binasına dışarıdan bir göz attıktan sonra , Casco Viejo’ ya yani Eski Kent dalıyoruz :) Şehrin kalbi burada atıyor. Sokaklar cıvıl cıvıl. İnci gibi dizilmiş binaların arasında daracık sokaklar var. Minicik mağazalar, hediyelik eşya dükkanları ve sabun mağazaları :) Buranın bitkisel sabunları çok meşhur. Eski kent, meydanlardan ve nehre

derin ve bir fiyord gibi çok kara içerisine girmiş olan “Ria de Bilboa” körfezi üzerinde bir liman şehri. Ria de Bilboa körfezinin girişindeki otelimize yerleştikten sonra elimize haritayı alıp şehri keşfe çıktık. Şansımıza hava kapalıydı. Niyetimiz eski şehre gidip etrafı dolaşmaktı. Fakat kaldığımız otel oraya epey uzak olduğu için epey bir yürüdük, sonra da bir otobüze atlayıp Plaza Circular’ da indik. Meydan’ da bizi Şehirin kurucusu Diego López anıtı karşılası. Oradan da Bilbao Concordia Tren Garı’ na yürüdük.

doğru uzanan sokaklardan ibaret. Nehire doğru inen 7 adet sokaktan oluştuğu için buraya ‘’siete calles / yedi cadde’’ diyorlar .Otel, restoran ve gece kulüplerinin çoğunluğu burada ve buranın hemen güneyindeki Las Siete Calles’de bulunuyor. Ara sokakları dolaştıktan sonra, Bilbao’daki en eski bina olan ve bugün İspanya’nın en değerli eserleri arasında gösterilen Santiago Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Ardından bir şeyler yemek ve dinlenmek için, 18. ve 19. yy neo-klasik tarzmarketing europe & anatolia / 41


Gezi

da inşaa edilmiş mükemmel simetri örneği evlerle çevrili olan, Plaza Nueva varıyoruz. Pizzalarımızı yiyip dinlendik sonra 1622 yılında yapımına başlanmış olan barok tarzı Santos Juanes kilisesine dışardan bir göz attıktan sonra nehir kıyısından yolumuza devam ediyoruz. Bizimle birlikte bulutlar da yola çıkıyor. Yağmur geliyor yavaş yavaş :) Nehir kıyısında bizi ilk Belle Époque tarzı Belediye Binası karlışıyor. Binalar gerçekten çok güzel. Serin havada, nehir kıyısında yolumuza devam ederken mimar Santiago Calatrava’nın ödüllü köprüsü Zubizuri karşımıza çıkıyor. Hava o kadar serin ki, inceden inceden üşümeye başladım. Sen tut yaz tatiline git, yağmur yağsın. Olacak iş değil :( Köprüden karşıya geçince yolda heykeller görmeye başlıyoruz, anlıyoruz ki Guggenheim Müzesi’ ne yaklaşıyoruz. Dünyadaki 5 Guggenheim Müzesinden birisi olan Bilbao Guggenheim Müzesi, kentin en ünlü müzesi. Binanın dış yüzeyinde kullanılan 3 mm. Kalınlığında, toplam 60 ton titanyum pırıl pırıl parlıyor . Yapının mimarı Frank O.Ghery 20. 42 / marketing europe & anatolia

Guggenheim Müzesi’ ne yaklaşıyoruz. Dünyadaki 5 Guggenheim Müzesinden birisi olan Bilbao Guggenheim Müzesi, kentin en ünlü müzesi. yüzyılın avant-gard mimari tazını yansıtan müzede Kandinsky, Dali, Miro, Klee, Matisse gibi ünlü ressamların eserleri sergileniyor. Müzede 3 katta toplam 19 sergi salonu bulunuyor. Bu salonların her biri farklı sitillerde. New York, Venedik ve Berlin Guggenheim müzelerindeki gezici sergiler de Bilbao’ya geliyor. Yapının girişinde Jeff Koons’un eseri 20 metre yükseklikte, çiçek ve yapraklarla süsülü bir köpek heykeli bulunuyor. Puppy: Terrier cinsi , 12 m yüksekliğindeki bu çiçek köpek değişik mevsimlerde değişik çiçekler açıyor. Guggenheim Müzesinin ana girişinin önünde duruyor ve duygusallığı simgeliyor . 3 ayrı eksende birbirine sarılmış, 15 mt yüksekliğinde, ayna yüzeyli 73 adet

küre topları, dünyamızın fani doğasını , gelip geçen zamanı hatırlatıyormuş . Louise Bourgeois’in Maman isimli dev örümcek heykeli ise anneliğe çağrışım yaptırıyor. Gugenheim Müzesi’nin hemen yanından kalkan tekneler Eski Kent merkezine kadar gidip geri dönüyor. Müzenin karşısındaki kıyıda da Deusto Üniversitesi var. Üniversite için oldukça güzel bir konum :) Kültür gezisi kısmını bitirdikten sonra sıra geldi lay lay lom kısmına :) Müzeden çıkar çıkmaz karşı sokaktaki dondurmacıya daldım :) Bu adamlar dondurmadan anlıyorlar;) Soğuk, yağmur vız gelir. Hatta çivi çiviyi söker. Dondurmamızı da aldıktan sonra Bilbao’ nun en eski parkı olan Dona Casilda Iturrizar Park’ ının yolunu tuttuk. Parkta dolanıp, temiz hava soluyup dinlendikten sonra ünlü mağazaların olduğu Gran Via Don Diego caddesine çıktık. Aheste aheste dolandık caddelerde. Bilbao sokaklarında akşamı ettikten sonra karnımızı doyurduk ve otele gidebilmek için tren istasyonuna geri


Gezi

döndük. Günün yorgunluğu ve yemek sonrası uyku bastırması sonucu garda uyuya kalacaktım neredeyse. Neyse ki ben uyumadan tren geldi ve bindik. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra trenden indik fakat gardan çıkamadık. Trene binerken kullandığımız biletleri çıkarken de turnikeye okutmamız gerekiyormuş. Biz lazım olmaz diye biletleri turnikeden almamıştık. Herkes gitti bir tek biz kaldık istasyonda. Ne yapsak ne etsek derken turnikelerin üzerinden atlamaya karar verdik. Neyse ki bir yerimizi kırmadan sağ salim çıktık. Etresi gün Segovia’ ya ya doğru yola çıktık. Segovia ile Bilbao arası 360 km. Madrid’ e giderken buraya da uğrayalım dedik, ki burası geziye sonradan dahil oldu :) Segovia’ ya gitmek için otobandan ayrılıp tali yollarda giderken çok sıkıştım ve bir restaurant’ ın önünde durduk. Kasaba inanılmaz sakin ve boş görünüyordu. Sanki terkedilmiş gibi. Restauranta girdiğimizde bizi yaşlı bir beyle bayan karşıladı. Surat ifadeleri “ne işiniz var burada” der gibiydi. Son derece sevimsiz ve gergin. O suratları görünce tuvalete girip gideceğim demek yemedi tabii. Mecburen oturup yemek söylemek

Segovia İspanya’nın en ünlü tarihi kentlerinden biri olup, Roma dönemleri ve Orta Çağda nüfusu yaklaşık 50.000 kişiymiş.

zorunda kaldık. Amaç sadece tuvaleti kullanmak olduğu için sadece çorba söyledik. O sırada ben zar zor cesaret edip tuvalete gittim. Ona bile “gitmeniz şart mı, sular akmıyor” falan dediler :) Neyse, o işi hallettikten sonra çorbalar geldi. Menü İspanyolca olduğu için ne sipariş ettiğimi de bilemedim. Koca bir tasın içinde turuncu yağlı suyun içinde yüzden ekmek parçaları ve enteresan et parçaları geldi. Teksas Kasabı filmi geldi aklıma. İnsanları öldürüp onlardan yemek yapan adam. Biliyorum çok iğrenç oldum :) Tamam, hemen konuyu değiştiriyorum. Bir iki kaşık aldıktan sonra alelacele hesabı ödeyip kaçtık. Resmen korku filmi gibiydi :( Resmen tırstık. Üzerimizdeki mekanın gerginliğini atamadan vardık Segovia’ ya ve bizi şehrin su kemerleri karşıladı. Segovia İspanya’nın en ünlü tarihi kentlerinden biri olup, Roma dönemleri ve Orta Çağda nüfusu yaklaşık 50.000 kişiymiş. O zamandan bu zamana nüfusunda bir değişiklik olmadığı gibi,

marketing europe & anatolia / 43


Gezi

kentin yapısında da önemli bir değişiklik olmamış. Herkes yolda görüdüğümüz amca ve teyze gibiyse nüfusun artmaması normal tabii :) Segovia antik kenti 1985 yılında bir Dünya Mirası olarak kabul edilmiş. Antik kentin kuzeybatı ucunda Alcazar Kalesi, güneydoğu ucunda dünyaca ünlü Roma Su Kemerleri bulunuyor. Romalılar döneminde inşa edilen kemerler büyük ölçüde korunmuş. Guaddarrama Dağları’ndan başlayan su kemerinin uzunluğu yaklaşık 15 km olup,toplam 166 kemerden oluşuyor. Terkedilmiş gibi görünen kasabayı dolandıktan sonra Santa Cruz La Real manastırına vardık. Fakat kapalı olduğu için sadece dışarıdan bakmakla yetindik. Segovia’ nin coğrafi yapısı üçgen pirizma gibi. Prizmanın tepesinde de ünlü Alcazar Kalesi var. Kalenin aşağısında kalan şehir ise bir dağın eteğini andıyor. Şehir minicik ama çok fazla tarihi yapı var ve hepsi de büyüleyici. Kaleye tırmanmadan önce Santa Maria del Parral Manastırını gezdik. Geçmişi 1454 yıllara dayanan manastır hakkında çok fazla bilgim yok. Manastırın etrafında dolanırken bir keşiş 44/ marketing europe & anatolia

Segovia antik kenti 1985 yılında bir Dünya Mirası olarak kabul edilmiş. Antik kentin kuzeybatı ucunda Alcazar Kalesi, güneydoğu ucunda dünyaca ünlü Roma Su Kemerleri bulunuyor.

bizi gördü ve biz de içerisini merak ediyoruz diyince bizi gezdirdi. Manastır oldukça büyük bir alana kurulu. Dış tarafında minik bir süs havuzu var ve Alcazar Kalesini görüyor. Onun arkasında halka açık bir avlu ve kilise var. Burası Katolik Kilisesiymiş. Diğer kısımlar ise ziyaretçilere kapalı. Bizi gezdiren keşişle birlikte içeride 26 tane keşiş varmış. fakat onların dışarı çıkması yasak. Sadece bizi gezdiren abi çıkabiliyor. İçerideki keşişler yaşamlarını sürdürmek için mobilyalar yapıyor ve onları satarak gelir elde diyor. Başlaıca gelir kaynağı buymuş. Keşiş abiye teşekkür ederekten tekrar yola koyulduk ve araç trafiğine kapalı olan yolu tırmanmaya başladık. Bu yol bizi Alcazar Kalesine götürecek. 11. yy, VI. Alfonso zamanında Romalılardan kalma kale kalıntılarının üzerine inşa edilmeye başlanan bu muhteşem kale, II. Felipe dönemine (16. yy) kadar yenilenmiş. Görkemli yapı, Disneyland logosundaki kale ve kulelerin de ilham kaynağı olmuş. Kraliçe Isabel ve Kral II. Fernando’nun yaşadığı saray olan bu yapının içini gezip kulelerine çıkmak serbest .


Gezi

Şatonun içi gerçekten çok büyük. Bir dönem hapishane, sonra Topçu okulu ardından da silah müzesi olan şatonun içinde şovalye giysilerinden tutun da silah yedek parçalarına kadar herşey var. Bugün silah müzesini barındıran şatonun sunduğu güzel manzarayı görmek için kulenin 152 basamağını tırmanmanız gerekiyor. Kulenin merdivenleri çok dar olduğu için yolda rastladığınız göbekli amcalar çok sıkıntı çekiyor :) Siz yol vermek için göbeklerini içine çekmek zorunda kalıyorlar :)) Kulelerden manzara muhteşem görünüyor. Tüm Segovia ayaklarınızın altında. Hayranlıkla şatoyu gezdikten sonra bir şeyler atıştırmak için Plaza Mayor’ a yani meydana doğru yürüdük. Burada hava Bilbao’ dan çok farklıydı. Aşırı sıcak :( O yüzden de meydana yürüyene kadar bir dondurmanın da hakkından geldim :) Meydana inerken bizi görkemli Sego-

Alcazar’ın gölgesinde olan, şehrin hemen dışında yer alan Vera Cruz kilisesi. 13. yy kalma Vera Cruz kilisesinin Ternplier Şövalyeleri tarafından kurulduğu sanılıyor. via Katedrali karşıladı. 1525-1577 yılları arasında geç Gotik tarzda inşa edilmiş kilise, o yıllarda kuşatılmış kraliyet orduları tarafından savunma amaçlı kullanılmış. Şehirdeki isyancılar, hem kutsal emanetleri korumak hem de Alcazar şatosuna karşı kendilerini korumak için katedrali ele geçirmişler. Kaçınılmaz olarak da geriye sadece katedralin yıkıntıları kalmış. 1630 yılında ise katedral, Pedro de Brizuela tarfından onarılmış. Segovia, başka güzel kiliselere, manastırlara ve müzelere de sahip. Bunların en dikkat çekici olanı, ne-

redeyse Alcazar’ın gölgesinde olan, şehrin hemen dışında yer alan Vera Cruz kilisesi. 13. yy kalma Vera Cruz kilisesinin Ternplier Şövalyeleri tarafından kurulduğu sanılıyor. On iki kenarlı tasarımının Kudüs’teki Kutsal Mezar Kilisesi’nden alındığına inanılıyor. Kilisenin İspanya’da bir eşi daha yok, ancak şövalyelerin Portekiz’de kurduğu diğer kiliselerle benzerlik taşıyor. Ve nihayet Plaza Mayor’ a varıyoruz. Minik bir mekana oturup bira eşliğind nefis tapasları götürüyoruz. Gezinin en güzel kısımlarından biri :) Dinlenip karnımızı da doyurduktan sonra tekrar su kemerlerine inip arabamızı alıyoruz. Su kemerlerinin ardındaki kafelerden birinde de kahve içtikten sonra Segovia etrafında bir tur atıp bu muhteşem şehri son bir kez görmek istiyoruz. Alcazar Şatosunu farklı bir açıdan daha görüp hayran hayran seyrettikten sonra Madrid’ e doğru yola koyulduk. marketing europe & anatolia / 45


Röportaj Game On

Assassin’s Creed:

Ali Erdem Ekşioğlu

Muhteşem Bir Oyun Tecrübesi 24 saatten fazla oyun süresi ve multiplayer imkanlarıyla sizi koltuğunuza kitleyecek bir macera.

Korsanlar! Alıştığımız templar ve assassinler dışında kahramanımız Edward ayrıca tam zamanlı bir korsan


: Black Flag

GameOn Youtube: http://youtu.be/GlLNa_Gqz1Y

Uçsuz Bucaksız Bir Dünya Tam sonuna geldiğinize inandığınızda karşınıza çıkacak tonlarca ada, avlayacak sürülerce hayvan, ele geçirilecek yüzlerce kale çıkaran büyük bir dünya.

Heyecan Verici Hikayeler iki farklı boyut arasında gidip geldiğiniz oyunda herşeyden büyülenirken hikayeyi takip etmeyi unutacaksınız.


Game On

Kasım 2007’den beri oyun dünyasının en büyük ve en kaliteli serilerinden biri olan Assassin’s Creed yeni bir oyunla karşımızda; Assassin’s Creed: Black Flag. Oyun büyüleyici grafikleri ve göz dolduran görselleri dışında zengin bir oyun tecrübesi sunuyor. Heyecan verici denebilecek hikayesi ve Far Cry’ı andıran yan görevleriyle sizi koltuğunuza bağlıyacak bir oyun. Serinin temasına ne kadar uysa da hala cesur değişimler ve farklı temellerden oluşan Black Flag Assassin’s Creed 3’de çoğu kişi tarafından kötü işlendiği düşünülen deniz muharabesini bu sefer oyunun temel etkenlerinden biri olarak kullanmış ve söylemeliyim ki sadece Assassin’s Creed 3’ü geçmekle kalmamış diğer oyunlar için de çıtayı yükseltmiş. Dev dalgalardan mürettebatını korumaktan, köpekbalığı avlamaya, gemiler ve kalelerle savaşmaktan, sakin denizlere açılmak olsun oyuncuya son anına kadar haz veren bir macera. Eski oyunlardan kalan kovalama ve takip bölümleri ne kadar tepki çekse 48 / marketing europe & anatolia

Sizin için deneyimleyip montajladığımız review videosunu http://youtu.be/GlLNa_Gqz1Y

adresinden izleyebilirsiniz.

de bu sefer de görünümlerini yapmayı başarıyorlar. Bazıları sıkıcıolaştığını düşünse de oyuna farklı bir “stealth” etkeni katıyor. Sizi heyecanlı tutmayı başarıcak kadar kısa ama gerilimi azaltmayacak kadar uzun. Bu oyunu benim için geri çekebilecek birşey varsa o da kendinizi tam olayın içinde bulmuşken şimdiki güne yapılan atlamaların sizi çekip çıkarması. Yaratılan yeni dünya ve hikaye takdir edilecek birşey olsa da bence oyunun atmosferini öldürmüş. Genel olarak oyun, dünyasına daldığınızda sizi şaşırtacak bir sürü süpriz ve farklı faktörler barındırıyor. Jackdaw’ı geliştirmekten ziyadde kendi fleetinizi kurabilir ve sulara öyle hakim olabilirsiniz. Emrinizdeki gemileri görevlere gönderim para ve kaynaklar bulabilir ve bir açıdan stratejik bir yaklaşımda bulunabilirsiniz. Jackdaw ile ele geçirmeyi başardığınız her gemiyi emrinize alabilir ya patlatıp geminizi tamirde kullanbilirsiniz. Oyun Open World olmasının yanında gerçekten çok farklı yönleri olan ve herjkese hitap eden bir ürün. Sizi sürükleyecek ve zorlayacak bir uğraş arıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. Her oyun sever oynamalı. http://www.aralgame.com


Game On

The Western Front Armies...

SEGA® of America, Inc. veSEGA® Europe Ltd. başarılı strateji oyunu Company of Heroes™ 2 hayranlarının bu Haziran ayında bağımsız bir çoklu oyuncu paketine kavuşacaklarını duyurdu. Her bir ordu ayrıca dijital indirme yoluyla bağımsız olarak satın alınabilecek ve yeni oyuncuların Company of Heroes 2’nin devasa çoklu oyuncu topluluğuna rahat biçimde katılabilmeleri sağlanacak.

benzersiz içerikler de ekleyen yeni gelişim sistemine sahip olacak ve oyuncular bu sayede kendilerini oyunun taktik ve stratejik yönlerine eskisinden daha da derin biçimde kaptırabilecekler. Tüm Company of

Company of Heroes 2: The Western Front Armies oyuncuları ilk kez ödüllü Company of Heroes™’ta sunulan Batı Cephesine geri götürecek. The Western Front Armiesiki benzersiz içerik sunacak - Amerikan ordusu ve Alman Oberkommando West ordusu. Her iki ordu da birbirinden farklı taktik oyun seçeneklerine, yeni piyadelere, takım silahlarına, araçlara, yeteneklere ve geliştirmelere sahip olacak ve Batı Cephesinde geçen sekiz çoklu oyuncu haritasında savaşacaklar. The Western Front Armies ayrıca oyuna diğer

Heroes 2 oyuncuları hangi içeriğe sahip olurlarsa olsunlar, yalnızca yeni Western Front Armies paketini satın almış olsalar dahi otomatik eşleştirmeli çoklu oyuncu modunda 31 haritada (ve Steam Workshop üzerinden sunulan 1000’den fazla özel haritada) savaşabilecekler. Company of Heroes 2 hakkında daha

fazla bilgi http://www.companyofheroes.com adresinde. marketing europe & anatolia / 49


Kültür - Sanat

Aşk Bir Masalmış... Bütün aşk masallarının başlangıcı güzeldir. Peki ya sonrası? Darby yirmili yaşlarının sonuna gelene dek gerçek aşka olan inancını yitirmeden beyaz atlı prensini aramış ve sonunda, onu bulmanın imkânsızlığını kabul etmiş genç ve güzel bir içmimardır. Hayatı boyunca yaşadığı ilişkilerden aldığı dersleri bir deftere not alan genç kadın, daha önce yaptığı

Figüratif yaz sergisi...

Artnext İstanbul; çağdaş sanatın ilham ve heyecan verici özgün işlerini bir araya getirdiği, 2013-2014 sanat sezonunun final sergisinin açılışını 17 Haziran’da gerçekleştirdi. “FİGÜRATİF YAZ SERGİSİ // FIGURATIVE SUMMER EXHIBITION” başlıklı grup sergisi; sanatseverler, koleksiyonerler ve çağdaş sanatı takip eden her kesimden ilgi gördü. Eserler arasında sanatçı Nurettin Erkan’ın Yaşar Kemal portre çalışması da bulunuyor. Sergide; sanatçılar Bulut Bagatur, Nurettin Erkan, Taşkın Esin, Deniz Gökduman, Ayşecan Kurtay, Kağan Toros, Mert Yavaşca, Çiğdem Yılmaz ve Baysan Yüksel’in eserleri yer alıyor. Sergi 30 Ağustos’a kadar Artnext İstanbul Çağdaş Sanat Alanı’nın Maslak’taki özel mekânında ziyaretçilerini bekliyor. 50 / marketing europe & anatolia

hataları tekrarlamamaya adeta yeminlidir. Tam da aşka ve sevgiye olan inancını sorguladığı bir dönemde karşısına çıkan Jake’in etkileyici yaklaşımına rağmen kalbini ona kaptırmamakta kararlıdır. Genç adamın ise ondan vazgeçmeye hiç niyeti yoktur ve Darby’nin aşka dair fikirlerini değiştirmeyi kafasına koymuştur. Fakat bu, sandığı kadar kolay olmayacaktır. Novella yayınlarından çıkan kitabın yazarı Cindi Madsen. “Mutlu sonlara inanmayanlardansanız sizi yanıltması için bu modern zaman masalına bir şans verin.” Romantic Times “Çekici, sevimli ve samimi bir itiraf romanı.” Booklist “Romantik-komedi türünde oldukça esprili bir dille yazılmış, keyifle okunmayı garanti eden bir roman.” The New York Times “Aşk Bir Masalmış!!! Derken için, yetişkinlere adanmış bir peri masalı diyebiliriz.” Amazon

Dünya Futbolunun Yeni 10 numarası... Martı yayınlarınından çıkan Dünya Futbolunun Yeni 10 numarası Neymar adlı kitabın yazarı Luca Caioli. Günümüz futbolunun heyecan verici yeteneği Neymar da Silva Santos, Brezilya futbolunun geleneklerini en iyi şekilde kullanan muhteşem bir top cambazıdır. 2010-2012 yılları arasında Santos takımıyla birlikte altı şampiyonluk kazanmış, 21 yaşındayken de Barcelona’ya transfer olmuştur. Baş döndürücü performansıyla yalnızca Camp Nou’daki taraftarların değil, dünyadaki futbol severlerin de kalbini kazanıp iştahını kabartmıştır. Neymar’ın arkadaşları, teknik direktörleri ve takım arkadaşlarıyla yapılan çok özel röportajların yer aldığı bu kitap, futbol meraklılarını yeni yıldızın hayatına ve futbolun zirvesine doğru yaptığı sıra dışı yolcuğuna davet ediyor.


Kültür - Sanat

Mercan Dede Ensemble... Zorlu Center PSM’nin sunduğu, Mercan Dede’nin sanat yönetmenliğini üstlendiği Mercan Dede Ensemble Özel Ramazan Projesi kapsamında Ludovico Einaudi’den Anjelika Akbar’a birçok ünlü sanatçı, Mercan Dede ile birlikte Zorlu Center PSM sahnesinde izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacak. Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi (PSM), Ramazan ayı boyunca da İstanbulluları müziğin büyülü dünyası ile buluşturmaya devam edecek. Geçtiğimiz yıl ONEARTH Records’dan çıkardığı “DÜNYA” albümünün tanıtım konserleri kapsamında, Heart Factory’nin organize ettiği Hindistan, Kanada, Brezilya, Meksika ve Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdiği konserlerde müzikseverlerle buluşan, Haziran’da Toronto, New York, Chicago ve Cleveland şe-

hirlerini içeren Kuzey Amerika turnesinde fırtınalar estiren Mercan Dede, ayağının tozuyla İstanbul’a gelip; sanat yönetmenliğini yaptığı çok özel bir Ramazan projesiyle Zorlu Center PSM’de sahne alıyor. Dünyaca ünlü müzisyenimiz Mercan Dede’nin farklı tarzlardaki sanatçılarla ortaklaşa vereceği konserler dizisi, 2 Temmuz’da başlıyor. Mercan Dede Ensemble feat. Ludovico Einaudi Tarih: 2 Temmuz 2014 Mercan Dede Ensemble feat. Beyhan Murphy & Göksel Baktagir & Kadir Amigo Memiş Tarih: 9 Temmuz 2014 Mercan Dede Ensemble feat. Borusan Quartet & Anjelika Tarih: 16 Temmuz 2014 Mercan Dede Ensemble feat. Azam Ali & Zara Tarih: 23 Temmuz 2014 Mekan: Zorlu Center PSM, Ana Tiyatro

Picasso’yu ziyaret için son haftalar... CerModern’de 6 Mayıs’ta açılan Picasso Doğduğu Evden Gravürler ve Seramikler başlıklı sergiyi görmek için son haftalar. Picasso’nun doğduğu evden ve Málaga’daki Museo Casa Natal Koleksiyonu’ndan seçilen 56 gravür, 8 seramik ve çocukluk dönemine ait özel eşyaları bulunan bugüne dek binlerce kişinin gezdiği sergi 20 Temmuz tarihine kadar ziyarete açık olacaktır. Küratörlüğünü Mario Virgilio M. Arroyo tarafından yapılan ve Picasso Vakfı ve Picasso Evi Müzesi işbirliğinde yapılan sanatçının çocukluk döneminden patik, gömlek gibi kişisel eşyalarının da yer aldığı sergi Picasso’nun sanatçı kimliğinden önce Malagalı sıradan bir çocuk olduğunun vurgusu öne çıkmaktadır. Sergide, Picasso’nun hayranı olduğu antik çağ temalarından kadın figürüne kadar birçok konu yer almaktadır. Sergi farklı tema ve teknikler göz önünde bulundurularak 4 ana bölümden oluşmaktadır; iki yeni bakış, aile meseleleri, sarsıcı güzellik, şövalyenin yola çıkışı. Sergi, ana sponsorluğunu Pet Holding’in üstlendiği Pablo Picasso’nun doğduğu evden, Málaga’daki Museo Casa Natal Koleksiyonu’ndan seçilen gravür, seramik ve kişisel

eşyalarından oluşuyor. “Picasso: Doğduğu Evden Gravürler ve Seramikler” sergisi Ankara’da ilk kez Cermodern’de sergilenmektedir. Açıldığı günden itibaren Ankaralı sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği serginin son haftalarına özel hafta içi her gün saat 15.00’da hafta sonu 13.00, 15.00 ve 17.00 saatlerinde sergi rehber eşliğinde gezilebilecektir.

marketing europe & anatolia / 51



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.