marketing europe & anatolia Sayı: 050

Page 1

marketing europe & anatolia Tarih: Mart 2016 Sayı: 50

retorik

Bakakalırım giden geminin ardından...

kelebeğin fırtınası

Hobara hobara nereye kadar?

r a l ın un d a ols k ya utlu n Dü ü k n gü



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı: 50 Tarih: Mart 2016 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Kısa Kısa

04 - 07

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com

Teknoloji

10 - 11

Medya Dünyası

12 - 13

Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia aeanews@aeanews.com.tr aeanews@gmail.com Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Röportaj

14 - 17

kelebeğin fırtanası

19

Reklam dünyası

20 - 21

Danışman Abdullah Ekşioğlu İlan Rezervasyon Gözde Öztürk Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia Feneryolu Mh. Fahir Açan Sk. Deniz Ap. No: 21 /15 Kadıköy - İstanbul - Tr. Tel: +90 555 233 24 41 e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi

Röportaj

22 - 24

retorik

27

Kampanyalar

29- 35

Gezi

36 - 41

Game On

42 - 43

Kültür Sanat

44 - 45

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur. marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

Dünya kadınlar günü kutlu olsun... Merhaba

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. Tarihçeden de anlaşıldığı gibi 8 mart dünya kadınlar günü emekçi kadınlar günüdür. Ben çalışma hayatına başladığımdan beri 8 mart'ın gerçek anlamda kutlanması için tüm dünyada 8 mart'ın kadın çalışanlara resmi tatil olmasını savunuyorum. Dünya kadınlar gününüz kulu olsun...

Kalın sağlıcakla...

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

Turkcell Teknoloji Zirvesi 2016... Turkcell Teknoloji Zirvesi 2016; İş ve günlük yaşamınızda devrim yaratacak en yeni teknolojiler, onlara yön veren dünyaca ünlü vizyonerler ve interaktif sürprizlerle 9 Mart’ ta düzenlenecek. Google’ın Otonom Arabalar vizyonuna yön veren Brad Templeton, McKinsey Londra’nın kıdemli ortaklarından Richard Dobbs, Strateji diyince, akla ilk gelen oyun satrançtır. Rakibinizi iyi analiz etmeniz ve 10 hamle sonrasını düşünmeniz gerekir diyen Martın Reeves, 2006’da uzaya giden ilk sivil kadın Anousheh Ansari, Rob Dembitz, Reklamın Oskarları sayılan Cannes Lions Yaratıcılık Festivali ve diğer Lions organizasyonlarının İnovasyon Direktörü, Barry James, Crowdfunding Centre adlı kitlesel fonlama organizasyonunun kurucusu gibi konularında uzman isimlerin katılacağı etkinlik Haliç Kongre Merkezi’ nde yapılacak. Turkcell Teknoloji Zirvesi 2016 etkinliğine kaydolmak için linkini ziyaret edebilirsiniz. http://www.turkcell.com.tr/tr/kurumsal/form/turkcellteknoloji-zirvesi-kayit-formu

Türkiye’nin ilk ve tek M.I.C.E fuarı... İstanbul, 16-18 Mart tarihleri arasında Türkiye’nin tek, dünyanın ise en büyük üçüncü MICE (Meeting, Incentive, Congress, Events) fuarı ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik fuarına ev sahipliği yapacak.İstanbul Kongre Merkezi ve İstanbul Lütfi Kırdar- ICEC’de tüm etkinlik sektörüne ev sahipliği yapacak fuar; zirveden, görkemli ödül törenine, seminerden, B2B görüşmelere dolu dolu içeriğiyle toplam 15 bin kişiyi ağırlamak için geri sayıma başladı. Turizm Medya Grubu tarafından 2014 senesinden bugüne düzenlenen kongre toplantı ve etkinlik sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan ACE of M.I.C.E. Exhibition bu yıl yine dolu dolu içeriğiyle Türkiye ve dünyadan sektör profesyonellerine ev sahipliği yapacak. Üç gün sürecek fuar İspanya’dan Azerbaycan’a, Avusturya’dan Yunanistan’a 25 ülkeden kongre büroları, etkinlik planlayıcıları ve kongre organizatörlerini dev buluşmayla bir araya getirecek. Fuarda oteller, etkinlik yönetimi, sahne dekor tasarımı, transfer, dönemsel insan kaynakları, ses – ışık, görüntü, video ve dijital çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren toplam 330 firma stant açacak. 4 / marketing europe & anatolia


Kısa Kısa

VIII. AVM Yatırımları Konferansı...

52 milyar dolarlık yatırım değerine sahip AVM sektörünün temsilcisi AYD’nin (Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği) gelenekselleşen AVM Yatırımları Konferansı 3 Mart 2016’te Wyndham Grand İstanbul Levent Otel’de gerçekleştirilecek. AVM sektörüne yön veren AYD ve sektörün eğitim, bilgi ve gelişim merkezi SOYSAL işbirliği ile hayata geçirilecek konferans; AVM yatırımcılarını, merkez yöneticilerini, perakendecileri ve sektöre destek veren firmaları bir araya getirecek. VIII. AVM Yatırımları Konferansı’nda sektörel konulardan yeni ufuklar açacak

oturumlara, farklı bilgi ve deneyimlerin aktarılacağı yol gösterici bir içerik sunulacak. AVM Yatırımları Konferansı, 8’inci yılında 9 farklı oturuma ev sahipliği yapacak.Moderatörlüğünü Melda Yücel Kocaalp’inüstleneceği konferans AYD Başkanı Hulusi Belgüve Multi Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya’nın açılış konuşmaları ile başlayacak. Mall IncomeGroup, Genel Müdürü DamianLewis“Kira Dışı AVM Gelirlerini Artırmak” başlıklı oturumunda “Kira dışı gelirler nelerdir, nasıl artırılır?”, “Dünyada ve Türkiye’de kira dışı gelirin, toplam gelire oranı nedir?”vb. gibi soruları yanıtlarken AVM gelirleriyle, AVM’nin değeri arasındaki ilişki, AVM gelirleri artırılırken müşteri memnuniyetini geliştirmenin yolları gibi önemli konuların da altını çizecek!“Müşteri Odaklı AVM’ler” başlıklı oturumu yönetecek isim ise Açıkkart İş Geliştirme ve Müşteri İlişkileri Direktörü İdil Laslo.Hemen ardından TEPAV İcra Direktörü Dr. Güven Sak “Türkiye’ye Ezber Bozan Bakış” başlıklı oturumuyla katılımcıları yol gösterici bir yolculuğa çıkaracak.

Reklam ve Pazarlama Zirvesi... İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Kulübü Reklam ve Pazarlama Zirvesi’ni tüm üniversite öğrencilerinin reklam ve pazarlama alanlarında kendilerini geliştirmesi amacıyla gerçekleştiriyor. Unilever, GittiGidiyor eBay, Yıldız Holding gibi dev şirketlerden gelecek olan üst düzey pazarlama yöneticileri ve Serdar Erener, Karpat Polat, Alemşah Öztürk gibi reklamcılığın duayen isimlerini öğrencilerle bir araya geliyor. Reklam ve Pazarlama Zirvesi bu sene DEĞİŞİM! konseptiyle gerçekleşecek. Yeni nesil pazarlama trendleri, reklamcılık ve pazarlama alanlarında dijitallik,teknoloji, sosyal medya kullanımı ve inovasyon gibi konuların konuşulacağı Reklam ve Pazarlama Zirvesi’16, Değişimi “Zirvede” Hisset! Sloganıyla 1 Mart 2016 Salı günü 10:00-17:00 arası Radisson Blu Conference & Airport Hotel’de düzenlenecek.

marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

Eczacıbaşı hijyen ürünleri’nde atama... Kişisel bakım ve bebek bakımı sektörünün önde gelen kuruluşlarından Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri’nin Pazarlama Müdürlüğü görevine, aynı kuruluşta görev yapan Mert Kokulu getirildi. Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri, Uni ve alt markalarıyla bebek ve yetişkinlerin yaşam kalitelerini artıran hijyen ürünleri geliştiriyor. 2007 yılında Eczacıbaşı Girişim bünyesinde Marka Yöneticisi olarak çalışmaya başlayan Mert Kokulu, 2010 yılında aynı kuruluşta Uzman Marka Yöneticisi, 2012 senesinde Pazarlama Yöneticiliğine terfi etti. 2013 yılında Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri’nde Pazarlama Müdür Yardımcısı olan Kokulu, görevine Pazarlama Müdürü olarak devam edecek. 2007 yılında Eczacıbaşı ailesine katılan Mert Kokulu, lisans eğitimini 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladı. İş hayatına 2002 yılında Alcatel Elektronik’te Ürün Yöneticisi olarak başlayan Kokulu, 20042007 yıllara arasında GıdaSA’da Finansal Planlama ve İş Geliştirme Uzmanı ve Ürün Müdürü olarak çalıştı.

ETİ’de bayrak değişimi... ETİ’nin pazarlama yönetiminde bayrak değişimi yaşandı. Profesyonel yaklaşımı ve tecrübesi ile 15 yıl boyunca ETİ’nin yenilikçi pazarlama yaklaşımları geliştirmesine öncülük eden Şule Atabey Şamlı, görevini Zeynep Dipçin Akdoğan’a devretti. Zeynep Dipçin Akdoğan’ın sorumluluk alanı, ETİ ve alt kategori markalarının pazarlama stratejilerine yön vermek olacak.1995 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden mezun olan Akdoğan, profesyonel kariyerine Colgate’te Marka Müdürü olarak başladı. 1997’de Johnson & Johnson’da çalışmaya başlayan Akdoğan, farklı kategorilerde Marka Müdürlüğü yapmasının ardından 2001 yılında Grup Marka Müdürü görevine getirildi. 2006 yılından itibaren ETİ Gıda bünyesine katılan Akdoğan, ETİ’de sırasıyla Bisküvi, Kraker ve Kahvaltılık kategorilerinde Pazarlama Müdürlüğü görevlerini üstlendi. 2012 yılında Kategori Geliştirme ve Yurtdışı Pazarlama Grup Müdürü olan Zeynep Dipçin Akdoğan, bu tarihten itibaren ETİ markalarının uluslararası pazarlarda pazarlama yönetimini üstlenirken, yurtiçinde yeni kategorilerin geliştirilmesine yönelik projelerde yer aldı.

6 / marketing europe & anatolia

Destek menkul’de atama... Destek Menkul Değerler, ekonomi ekranının isimlerinden İnci Özbek’i bünyesine kattı. Yıllardır önde gelen farklı televizyon kanallarında editör ve program sunucusu olarak önemli görevler üstlenen İnci Özbek, Destek Menkul Değerler’de Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. 2004 yılında Bilkent Üniversitesi İİSBF İktisat Bölümü’nden mezun olan Özbek, çalışma hayatına 2005 yılında Fortis Yatırım’da ICM bölümünde başladı. Burada SPK İleri Düzey Lisansı’nı almaya hak kazanarak borsa işlemcisi olarak 1,5 yıl görev yapan Özbek daha sonra Business Channel’da uluslararası piyasalar üzerinde yayınlar gerçekleştirdi.2007 yılında dönemin Skytürk televizyonuna geçen başarılı ekonomist, burada ekonomi editörlüğü ve uluslararası finans piyasaları üzerine program sunuculuğu yaptı. Daha sonra CNN Türk televizyonuna ekran yüzü olarak transfer olarak Yeni Gün programını sunan İnci Özbek, daha sonra Bloomberg HT’ye geçerek kanalın Türkiye’deki ilk yayını gerçekleştirdi. Özbek, kanalın kuruluşundan itibaren 1 yıl boyunca İlk Söz Programını hazırladı ve sundu. 2010 yılında CNBC-e’ye transfer olan Özbek, yıllar boyunca Piyasa Ekranı Programı’nda yatırımcıları piyasa açılışına hazırladı ve önemli yayınlara imza attı.

Uber, iletişim faaliyetleri için Marjinal PorterNovelli’yi seçti...

Yolcular ve sürücüler arasında bağlantı sağlayan bir platform kuran teknoloji şirketi Uber,Türkiye’deki iletişim faaliyetlerini iletişim ajansı Marjinal PorterNovelli ile yürütecek. Toplam 66 ülkede ve 377 şehirde kullanılan Uber, sürücülere etkinliklerini artırma ve işlerini büyütme fırsatı verirken, yolcuları da en güvenilir ulaşım seçeneğine kavuşturuyor. Bu da ulaşım maliyetlerinin ve belli zamanlarda yaşanan yoğunluğun azalmasına yardımcı oluyor. Haziran 2014’te İstanbul’da faaliyet göstermeye başlayan Uber, bugün 1.000’i aşkın kayıtlı sürücü ortağıyla İstanbullulara hizmet veriyor. Yolcularla sürücüleri bir araya getirmek için lisanslı sürücü ortaklarıyla çalışan Uber, uberXL, UberTaksi ve hatta Boğaz’da yolculuk için UberTekne ürünleriyle İstanbullulara ulaşımı daha konforlu ve kolay bir hale getiriyor. Uber, Türkiye’de daha çok şehirde, daha çok insana ulaşabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.


Kısa Kısa

Koç Holding 2015 yılı finansal sonuçları... Koç Holding, 2015 yılınıtüm zorluklara ve belirsizliklere rağmen güçlü bir performans ve finansal sonuçlara da yansıyan büyümeyle kapatırken, konsolide cirosu 69,5 milyar TL, ana ortaklık payı net dönem kârı ise bir önceki yıla oranla yüzde 32 artışla3,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Merhum Mustafa V. Koç’u anarak sözlerine başlayan Levent Çakıroğlu, “Vizyonu, hayırseverliği, liderliği ve en önemlisi insani

uluslararası platformlarda da vizyonu ve görüşleriyle son derece etkili bir liderdi. Aramızdan zamansız ve erken ayrılışının tarifsiz üzüntüsünü yaşıyoruz. Bizlere bıraktığı vizyon ve değerlere sahip çıkarak, bize emanet edilen bayrağı daha da ileriye taşımak en büyük hedefimizdir. Bu amaçla Koç Topluluğu olarak gerek ekonomik gerekse sosyal alanlarda yeni başarı hikayeleri yazarak Topluluğumuzuuluslararası arenada arzu ettiği seviyeye çıkarmak için var gücümüzleçalışacağız. Kendisini tekrar sevgi ve saygıyla anıyorum.” Levent Çakıroğlu: “Bugünün dünyasında başarıyla yol alırken, yarının fikirlerine ve hayallerine liderlik edenlerin arasında olmayı hedefliyoruz.” Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2015 yılında Koç Topluluğu’nun sadece ekonomik alanda değil, toplumsal

değerleri ile silinmeyecek izler bırakan Merhum Mustafa V. Koç, Ülkemizin geleceğine yürekten inandı. Küresel bakış açısı, liderliği, kararlılığı, değerleri ve iş etiği ile ilham kaynağı oldu. İş dünyasındaki etkisi Ülkemizle sınırlı olmayan Merhum Mustafa V. Koç

fayda yaratmada da öncü rolünü sürdürdüğüne dikkat çekerek şöyle devam etti: “Vehbi Koç Vakfı; eğitim, sağlık ve kültür alanlarında öncü çalışmalarıyla her geçen yıl etkinliğini artırırken, başarılarıyla bizler için gurur kaynağı olmaya devam etti.

Herkes için Teknoloji...

Shell madeni yağ lideri...

2000 yılında “Herkes için Teknoloji” felsefesiyle yola çıkan Türkiye teknoloji perakendeciliğinin lider markası TeknoSA, 15’inci yılını kutluyor. Türkiye genelinde 300’e yakın mağazası ile teknolojiyi tüketicilere götüren TeknoSA, geçtiğimiz 15 yılda mağazalarında 1,5 milyar kişiyi ağırlayarak teknoloji perakendeciliğinde ulaşılması zor bir rakamı teknoloji severlerle birlikte yakaladı. “Herkes için Teknoloji” felsefesiyle 2000 yılında kurulan ve Türkiye teknoloji perakendeciliğinin değişmez lideri konumunda olan TeknoSA, 15’inci yaşını güçlü hedeflerle kutluyor. Geçtiğimiz 15 yılda, 20 milyar TL’lik 130 milyon adet ürünü teknoloji severlerle buluşturan ve 15 bin kişiye kariyer olanağı sağlayan TeknoSA, hem büyümeye hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, teknolojinin değişim hızı düşünüldüğünde TeknoSA’nın 15 yıllık serüveninin yarım asra denk geldiğini belirtti ve “TeknoSA, teknoloji perakendeciliğinde dünya ölçeğinde bir “benchmark” oldu.” dedi.

Shell hem Türkiye hem de küresel madeni yağlar pazarındaki liderliğini dokuzuncu yıla taşıdı. Petrol Sanayi Derneği’nin (PETDER) Türkiye pazarına ilişkin sektör raporuna göre Shell & Turcas Petrol A.Ş Türkiye’nin*, uluslararası danışmanlık ve araştırma şirketi Kline’ın her yıl gerçekleştirdiği küresel madeni yağlar pazar araştırmasına göre de Shell dünyanın** “1 numaralı Madeni Yağ Tedarikçisi” oldu. Hem Türkiye hem de küresel pazarda üst üste 9 yıldır pazar lideri olmanın gurunu yaşadıklarını belirten Shell Madeni Yağlar Genel Müdürü Seyfettin Uzunçakmak, “Müşteri beklentilerini karşılamayı ve ötesine geçmeyi hedefleyen hizmet anlayışımızı, en son teknolojiyle geliştirdiğimiz ürünlerimizle destekliyoruz. Bu sayede pazar liderliğimizi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürüyoruz. Yüksek teknolojimizle enerjinin geleceğine yön veren küresel bir enerji şirketi olarak, madeni yağ ürünlerimizle de her sektörtarafından tercih edilen bir iş ortağıyız”dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Hedefimiz müşterilerimize yüksek performans alacakları ürünler sunarak liderliğimizi önümüzdeki yıllarda da devam ettirmek. Başarımıza katkısı olan tüm müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.”

marketing europe & anatolia / 7




Teknoloji

Yeni LG Stylus 2... LG Electronics, G4 Stylus’un geliştirilmiş modeli olan yeni LG Stylus 2’yi Barselona’da düzenlenecek olan MWC 2016 etkinliğinde kullanıcıların beğenisine sunacak. Oldukça dikkat çekici bir fiyat etiketine sahip olan 5,7 inç boyutundaki LG Stylus 2, LG’nin amiral gemisi modellerinde yer alan birçok seçkin özelliği içerecek. LG Stylus 2 aynı zamanda bir önceki kauçuk uçlu kalemden çok daha isabetli bir kullanım sunan nano özelliğe sahip bir kalemle gelecek. Sadece 7.4 mm kalınlığında ve 145 gr ağırlığında olan LG Stylus 2, bir önceki modele göre daha ince ve hafif. LG Stylus 2, ön tarafındaki Protruded Flat Display tasarımı, arka yüzündeki Spin Hairline deseni ve kenarlarında yer alan metal çerçevesi ile oldukça kuvvetli bir tasarım dili kullanıyor. LG Stylus 2, 5.7 inçlik ekranı, 3000 mAh’lik çıkarılabilir bataryası ve SD kart yuvasıyla kullanıcıların birçok multimedya içeriği zevkle kullanabilmesini sağlıyor. LG Electronics Mobil İletişim Bölümü Başkanı ve CEO’su Juno Cho ise konuyla ilgili şunları söyledi: “LG Stylus 2 orta seviye telefon fiyatına premium kategorisindeki akıllı telefonların sunduğu büyük ekran ve seçkin not alma fonksiyonla- bakımından eşsiz fırsatlar sunan genel segmentteki telefonrını sunabilen bir cihaz. LG Stylus 2, yaratıcılık ve büyüme lar konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyor”.

Bushnell backtrack GPS pusula... size mesafe ve yön bilgileri ile geri dönüşünüz için yardımcı olacaktır.Her an yanınızda bulundurabileceğiniz kadar kompakt ve küçük tasarımı ile büyük otopark alanlarında aracınızın park yerini tespit edebileceğiniz kadar kesin konumlandırma yeteneği ile Backtrack en büyük yardımcınız olacak. www.bushnelltr.com

Dünyanın kullanımı en kolay kişisel konum belirleyici cihazı olan Backtrack sizi günün sonunda mutlaka evinize geri getirecektir.GPS teknolojisinin en temel kuralları kullanılarak oluşturulmuş cihaz. iki butonlu kolay kullanım yapısına sahip olup üç farklı lokasyonu hafızasına kaydederek geri dönüşünüz için size rehberlik etmek üzere tasarlanmıştır. Gün sonunda istediğiniz konumu seçtiğinizde Backtrack 10 / marketing europe & anatolia


Teknoloji

Toshiba Canvıo connect II modeli… Toshiba CANVIO CONNECT II modeli ile kullanıcılar, 10 GB kapasiteli ücretsiz bulut depolama alanını kullanarak mobil cihaz üzerindeki görüntü, video ve müzik dosyalarına tek bir tuşa dokunarak erişebilecekler. İlave olarak, daha fazla kullanışlılık için Canvio Connect II şık ve hafif gövdesinin yanında kullanıcılara 2 TB’a kadar depolama erişimi veriyor. Beş farklı eğlenceli renkte sunulan Canvio Connect II, her duruma uygun bir görünüme sahip. Ayrıca 3 TB seçeneği de mevcut.Her zamankinden daha fazla fotoğraf ve video çektiğimiz, ayrıca dijital medya koleksiyonlarına geçiş yaptığımız günümüzün dijital dünyasında dijital kütüphanelerimizi nerede saklayacağımıza karar vermek büyük önem kazanıyor. Canvio Connect II ile kullanıcılar 571,000 adete kadar dijital fotoğrafı, 526,000 adete kadar dijital müzik dosyasını veya 1,640 adete kadar indirilmiş dijital filmi tek bir yerde depolayabiliyor; dev koleksiyonları bile organize edip düzen içinde saklayabiliyorlar. Canvio Connect II kullanıcılara, sabit disk sürücü üzerindeki dijital varlıklarından oluşan kütüphanelerine doğrudan akıllı telefonlarından veya tabletlerinden erişebilme imkanı veriyor.

LenovoVIBE P1m NanoTeknoloji... VIBE P1m,günlerce süren pil ömrüyle büyük beğeni kazanan P serisinin devamı olarak Nano Teknolojisi ile üretildi. VIBE P1m’nin ekranındaki özel Nano kaplaması zırh görevi görürken, yağmura ve su sıçramalarına karşı koruma sağlıyor.Bu dayanıklı telefon 4000 mAh’likuzun pil ömrüyle diğer cihazları daYolda Şarj (On-The-Go) fonksiyonuylaşarj edebiliyor. VIBE P1m’ninhızlı şarj fonksiyonu ile birkaç dakikalık şarjınız saatlerce konuşmaya dönüşebiliyor.Üstelik telefonunuzu tek tuşta güç tasarrufu moduna aldığınızda SMS, telefon görüşmesi ve saat gibi temel kullanımlar dışında tüm özellikleri kapatarak şarjınızın daha da uzun süreler dayanmasını sağlayabilirsiniz. 5 inçlik HD ekranı olan LenovoVIBE P1m, 8MP arka ve 5 MP selfie kamerası kullanıyor ve microSDdesteği ile 32 GB’a kadar çıkarılabilir bir hafızaya sahip. AndroidLollipop 5.1 işletim sistemi kullanan LenovoVIBE P1m’nin4G LTE desteği ve çift sim kart özelliği ön plana çıkıyor.

marketing europe & anatolia / 11


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri... Yazılı Basında Görev Değişiklikleri • Taraf gazetesinde sanat üzerine yazdığı yazılar ve yaptığı söyleşilerle tanınan Adnan Yıldız, artık Radikal’in yazar kadrosunda olacak. • Akşam Gazetesinde 10 yıl boyunca “Çalışma Hayatı” ile “Sosyal Güvenlik Köşe”sini yazan Ali Tezel Yeni Yüzyıl Gazetesi ile anlaştı. • Yeni Yüzyıl gazetesi, Avrupa Birliği konusunda deneyimli gazeteci Zeynep Göğüş’ü yazar kadrosuna dahil etti. • Habertürk gazetesinden ayrılan Ruşen Çakır’ın yeni adresi belli oldu. Çakır kendi kurduğu Medyascope.tv haber sitesinde köşe yazılarını yazmaya devam edecek. • Taraf Gazetesindeki yazılarına ara veren Hayko Bağdat sosyal medya hesabından artık Taraf’ta değil @DikenComTr ‘de yazılarına devam edeceğini bildirdi. • Ekonomi Gazetecileri Derneği üyesi Millet Gazetesi’nde Ekonomi Editörü olarak çalışan Elif Akın Yeni Yüzyıl Gazetesi Ekonomi Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaya başladı. • Sözcü Grubu’nun çıkardığı AMK Spor (Açık Mert Korkusuz) Genel Yayın Yönetmenliği ve Sözcü Spor Müdürlüğü görevine deneyimli gazeteci Bahadır Çokişler getirildi. • Nokta Dergisi kadrosuna yeni bir isim daha eklendi. Uzun zamandır röportajlarını Radikal’de çıkartan Armağan Çağlayan, 8 Şubat Pazartesi gününden itibaren Nokta dergisinde yazmaya başlayacak. • Günaydın, Atv, Star TV ve Kanal 6’da görev alan deneyimli gazeteci Adil Bali, Yeni Yüzyıl gazetesinin Yayın Danışmanı olarak göreve başladı. • Hürriyet gazetesinde yaptığı röportajlarla tanınan Daphne Barak gazeteye geri döndü. Gazetenin yenilenen Kelebek ekine yazacak olan Barak, ABD’den söyleşiler de yapacak. • Sosyal yardım projeleriyle adından söz ettiren şarkıcı Gülben Ergen, Hürriyet’in Kelebek ekinde köşe yazarlığına başlıyor. Ergen, “Kalbimi Koydum” başlıklı köşesinde çocuklar, gençler ve kadınlarla ilgili sorunları gündeme getirecek. • Hürriyet Gazetesi’nde İcra Kurulu Başkanlığı görevinden ayrılan Ahmet Özer’in yerine, yönetim kurulu üyelerinden Çağlar Göğüş getirildi. • Yeni Akit gazetesi Nurettin Veren’i yazar kadrosuna dahil etti. Veren, 9 Şubat Salı günü ilk yazısıyla okuyucularla buluştu. • 16 yıldır Sabah Gazetesi’nin Günaydın ekinde köşe yazıları kaleme alan Elvan Demirkan görevinden ayrıldı. • Güneş Gazetesi, uzun süredir spor müdürlüğü görevini yürüten Orhan Balal ile yollarını ayırarak yerine yardımcısı Taşkın Çamkıran ile anlaştı. • Uzun yıllar Hürriyet gazetesinde yaptığı röportajlarla tanınan Daphne Barak gazeteye geri döndü. Gazetenin yenilenen Kelebek ekine yazacak olan Barak, ABD’den söyleşiler de yapacak. • Fox TV “Çalar Saat” program sunucusu Murat Güloğlu, Sözcü gazetesinin yazar kadrosuna dahil oldu. Sözcü’nün Pazar ekinde yazacak olan Güloğlu, gündem, sosyal yaşam, life style dünyası, gezi, kültür ve 12 / marketing europe & anatolia

sanat gelişmeleriyle ilgili görüşlerini aktaracak. • Sosyal yardım projeleriyle adından söz ettiren şarkıcı Gülben Ergen, Hürriyet’in Kelebek ekinde köşe yazarlığına başlıyor. Ergen, “Kalbimi Koydum” başlıklı köşesinde çocuklar, gençler ve kadınlarla ilgili sorunları gündeme getirecek. • Sözcü Medya Grubu bünyesinde yayınlanan AMK Spor gazetesi, Sadi Kemal Yaşar ile yollarını ayırdı. Görsel Basında Görev Değişiklikleri • Beyaz TV, ekran kadrosuna, televizyon dünyasının 3 flaş ismi Esra Harmanda, Ömür Varol ve Sinem Yıldız’ı transfer etti. • Daha önce birçok TV kanalında sunuculuk ve yapımcılık tecrübesi olan Hilal ErgenekonUlusal Kanal ile anlaştı. Deneyimli sunucu “Hilal’le Gecenin Aydınlığı” isminde bir kültür-sanat programı yapacak. • TGRT HABER sabah haberlerine uzun süredir ekranlardan uzak olan spiker Serhan Başbahçıvan’ı getirdi. 8 Şubat Pazartesi gününden itibaren saat 06.00-09.00 saatleri arasında “Serhan Başbahçıvan’la Güne Merhaba” adlı programı sunacak. • Kanal D ekranlarında Fatmagül Fakı’nın sunumuyla, Magazin dünyasında son yaşanan gelişmeler ekrana taşınıyordu. Sunucu Fatmagül Fakı programdan ayrıldı. Programın yeni sunucusu Asena Erkin oldu. • TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi’nin yeni başkanı Kanal 24’ün kuruluşundan bu yana Ankara temsilciliği görevini yürüten Yaşar Taşkın Koç oldu. • Avrupa Ligi takımlarından son bilgiler, canlı bağlantılar ve özel konukların yeraldığı “Avrupa Defteri” , haftanın tüm maçlarından görüntülerin yeraldığı “Teknik Analiz” isimli programlarınun sunucusu Alp Özgen TRT Spor’daki görevinden ayrıldı. • Ciner Medya Grubu, Habertürk TV ile Habertürk Gazetesi’nin iki servisini birleştirme kararı aldı. Habertürk Televizyonu’nun İstanbul İstihbarat Servisi ile Gazete’nin Haber Merkezinin birlikte çalışmaya başlaması üzerine Habertürk Televizyonu’nda görev alan muhabirlerden Ahmet Örsoğlu, Gökçen Kandemir, Leyla Ünal, Onur Aksoy ile yol ayrımına girdi. • Show TV’de kurulduğu günden beri çalışan Tanıtım Müdürü Akdoğan Gündem kanal ile yollarını ayırdı. Medya Dünyasından Diğer Haberler • Yayın hayatına ilk olarak Aralık 2006’da başlayan ve Doğuş Yayın Grubu bünyesinde bulunan e2 kanalı yayına veda ediyor. Kanal 31 Ocak Pazar gecesi itibariyle kapanacağı duyuruldu. • Yaklaşık 5 ay önce Ciner Grubu bünyesinde yayın hayatına başlayan HT 7/24 Sporkanalı ile ünlü iş adamı ve Trabzonspor eski Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın sahibi olduğu 4 yıl önce yayın hayatına başlayan TVEM kanalı önümüzdeki hafta sonu resmi olarak kapanıyor. • TRT eski Genel Müdürü Şaban Karataş vefat etti. Karataş, salı günü kılınacak cenaze namazının ardından Ankara’da toprağa verilecek.


Medya D羹nyas覺

marketing europe & anatolia / 13


Röportaj

CCR’da yeni iş mo Call Center Resources Danışmanlık A.Ş. Türker Erkin – Genel Müdür Oktay Kemal – Yönetici Ortak Utku Deriner – Yönetici Ortak CCR, Türkiye ve Avrupa’da çağrı merkezlerine teknoloji danışmanlığı ve alt yapı kurulumları yapmaktadır. Başta finans, telekom, outsource ve enerji sektörleri olmak üzere, çağrı merkezinin kendileri için hayati önem arz eden firmalar ile uzun soluklu bir yolculuğa çıkıyoruz. Röportaj Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? CCR, Türkiye ve Avrupa’da çağrı merkezlerine teknoloji danışmanlığı ve alt yapı kurulumları yapmaktadır. Başta finans, telekom, outsource ve enerji sektörleri olmak üzere, çağrı merkezinin kendileri için hayati önem arz eden firmalar ile uzun soluklu bir yolculuğa çıkıyoruz. - Müşterileriniz için çözüm ve ürünleriniz nelerdir ? ININ (Interactive Intelligence) firmasının Türkiye’deki Elite Partner’ıyız. Müşteri temsilcisi 500’ün üzerinde bir çok kurumun uçtan uca teknolji çözümlerini sağlıyoruz. Bu yıl Yunan’lı iş ortağımız Voiceweb ile sektörden ciddi talepler aldığımız Nuance firmasının da temsilcisi olduk. Böylece call steering, voice biometrics gibi ses tanıma projeleri de yapmaya başladık. ININ ve Nuance dışında video, sosyal medya entegrasyonu gibi tamamlayıcı çözümlerimiz de var. Tüm bunların yanı sıra CCR’a öz14 / marketing europe & anatolia

gün yazılımları da geliştirip, ürünleştirme konusuna çok önem veriyoruz. - Sizi, benzer firmalardan ayıran özelliğiniz nelerdir ? Bu sektörde bir çok teknoloji firması var. CCR olarak sadece ¨Mission Critical¨ projeler yapıyor olmamız. Yani müşterilerimiz için çağrı merkezlerinin hayati derecede önem taşıyor olması, bütün bir sene boyunca 5 dakikalık bir kesintinin bile büyük bir para ve ¨reputasyon¨ kaybına yol açacak olması bizler için önemli. Böylesi hassas ve sürekli yenilikleri takip etmek isteyen karmaşık alt yapı entegrasyonları olan projelerde rakiplerimizden ayrışıyoruz. Bu yüzden Türkiye’de finans ve telekom sektörlerinde müşterilerimiz var. Outsource firmalar da elbette vazgeçilmezlerimiz arasında. - Sizin bu konudaki çalışmalarınız nelerdir ? Yukarıda bahsettiiğimiz çalışmalarımızın dışında kendimizi Avrupa’da da sınamak istedik. İsviçre’nin en büyük özel


odeli...


Röportaj

telekom firması olan Sunrise’ın 2.500 müşteri temsilcisinin bulunduğu inbound, outbound, recorder ve diğer tüm ININ modüllerinin yazılım geliştirme, bakım, lisans güncelleme projelerini aldık. Zurih’de bir şirket kurduk, İsviçre’nin en tanınan,deneyimli bir iş geliştirme uzmanını ülke müdürü olarak atadık. Bu yatırımlarımızın karşılığında da köklü bir İsviçre bankası ve enerji sektörünün devlerinden biri CCR ile çalışmaya başladı. Geçen ay da yine büyük bir Japon markasının İsviçre şubesiyle çalışmaya başladık. Yurt dışındaki faaliyetlerimiz sırasında fark ettik ki geliştirilen ürünlerin çoğu müşterilerin ihtiyaçlarını %100 karşılayama biliyor. Bu durumda ürüne eğreti yamalar yapmaktansa biz CCR olarak sektör ihtiyaçlarını önceden analiz ederek kendi ürünlerimizi geliştirmeye karar verdik. TEYDEB destekleriyle kalıcı Ar-Ge departmanımızı kurarak hem müşteri memnuniyetini maksimize ettik hem de gelirlerimizi arttırdık. Bu 16 / marketing europe & anatolia

Teknoloji firmalarının asıl görevi müşterilerinin işlerini daha iyi yapabilmeleri, daha fazla gelir ve yeni müşteri etmelerini sağlamak olmalı. projelerimizden en öenmlisi Smart Dialer oldu. Hem önemli referanslar elde ettik hem de sektöre yeni bir iş modeli kazandırdık diye düşünüyoruz. - Smart Dialer’dan bahsedebilir misiniz, avantajları nelerdir ? Bildiğiniz gibi çağrı merkezini firmalar ya kendi işletir, ya da outsource firmaya verir. Smart Dialer çözümüyle kurumlara, outsource iş ortaklarına hiç bir müşteri bilgisi paylaşmadan ve teknolojiyi yine outsource ederek çağrı merkezlerini yönetebilme olanağı sağladık.

Örneğin, 5 adet outsource ile çalışan bir firma tüm raporlamaya kendisi ulaşıyor, müşteri temsilcisi ekranları bir kez tasarlanıyor. Ayrıca BTK ve BDDK gibi kurumların regülasyonlarına %100 uyumlu bir güvenli dış arama yönetimi yapılıyor. Hem de teknolojiyle neredeyse hiç uğraşmadan. - Bize biraz Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Teknoloji firmalarının asıl görevi müşterilerinin işlerini daha iyi yapabilmeleri, daha fazla gelir ve yeni müşteri etmelerini sağlamak olmalı. Projeyi aldım, kurdum ya da destek verdim, problemi çözdüm ve başardım diye düşünenler acilen hayal ettikleri yelken ve butik pansiyon hedeflerine odaklanmalıdır. Sektörde kalıcı olmayı düşünen bir teknoloji firmasının bankacıyla bankacı, sigortacıyla sigortacı ve outsource ile de outsource’cunun dilinden konuşmalı, derdine deva olmalı. Her sektöre bir iki rapor taslağı haricinde aynı kurulu-


Röportaj je yapmak size ne kattı? Avrupa’ya ürün ve hizmetlerimizin satışı için yaptığımız ilk ziyaretlerde zorlandığımızı söyleyebilirim. Bizden farklı sektörlerde yatırımcılar biliniyor ancak bir Türk şirketi olarak teknoloji desteği vermeye geldik ya da yazılım ihraç ediyoruz o yüzden geldik dediğinizde bakışların pek manidar olduğunu tahmin edersiniz. Özellikle ININ ürününe hakimiyet, destek ve yazılım projeleri konularında önemli bir memnuniyet seviyesi yakaladık. Sunrise ile çalışmaya başladıktan 1 yıl sonra yeni müşterilere açılmak gibi bir hayalimiz vardı. Çok iyi referanslar alarak bunu başardık. Avrupa’da projeler asla ötelenmiyor. 1 günlük bir gecikmu yapan bir firma ¨box seller¨ dediğimiz santral üstü az ACD, IVR satıcısı olmaktan öteye gidemez. Bu nedenle bizler, CCR ekibi olarak müşterilerimize her zaman yenilikler peşinde koşacak fikirler sunmaya çalışıyor, onlardan gelecek fikirlere de hep beyaz şapkamızı takarak yaklaşıyoruz. Örneğin bir tahsilat projesini gerçekleştirirken 999 adet müşteriniz rakiplerinizden bahsetti, buyrun çağrıları burada demek küçük bir gayret ama yıllar sürecek bir bağlılığın nedeni olabilir. Bunun gibi bir çok ufak dokunuş gelirlerde de yüzlerin gülmesini sağlayacaktır. Aynı şekilde iyi bir teknolojinin kullanımı müşteride güven duygusu uyandıracak, bilenen ve güvenilir bir marka hem Türkiye’den hem de yurt dışından proje alınmasında önemli bir referans parametresi olacaktır. Bu amaçla Ar-Ge ekibimizi Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki Teknopark’a taşıdık. Böylece hem üniversite – sanayii iş birliğini daha sıcak yaşama imkanımız oluyor hem de idealist gençlere yeni iş imkanları sunmuş oluyoruz. - Bir Türk yazılım firması olarak Avrupa’ya nasıl açıldınız, orada pro-

Bir İsviçre’li gibi planlı ve bir Türk gibi pratik, hızlı ve esnek olabiliyoruz.

menin bile sonuçları çok ağır oluyor. Bu tecrübe ekibimiz için çok faydalı oldu ve süreçlerimizin gelişiminde önemli rol oynadı. Her iki ülkeye destek veren ekiplerimizdeki bilgi paylaşımı sayesinde projelerimizde bir İsviçre’li gibi planlı ve bir Türk gibi pratik, hızlı ve esnek olabiliyoruz.

marketing europe & anatolia / 17



Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

( kelebeğin fırtınası)

Hobara hobara nereye kadar? Yeni yıl, yeni umutlar derken yılın ilk çeyreğini devirmek üzereyiz. Dertler, tasalar artarak devam ediyor, koskoca ülke dev bir cenaze evine döndü. Şehit haberleri günlük haber başlıklarından biri oldu. Ağlamaktan, üzülmekten, endişe etmekten yorulduk. Allah sonumuzu hayır etsin! Gelelim bu ay dikkatimi çeken reklamlara: Aşağı yukarı aynı zamanda yayına başlayan Aygaz ve Oba makarna reklamları nasıl olmuşsa olmuş aynı konsept üzerinden reklamlarını kurgulamışlar. Dünya mutfakları! Konseptin çıkış noktası aynı olsa da reklamın senaryosu, çekim, oyunculuk ve prodüksiyon kalitesi açısından aralarında dağlar kadar fark olmuş. Bu köşemde daha önceleri de dile getirdiğim gibi vejetaryenim. yani hiç ama hiç bir hayvanın etini yemiyorum. O nedenle sebze, makarna ve bulgur pilavıyla geçiyor hayatım :) Özellikle makarna bizim evin vazgeçilmez yemeği. Değişik soslarla tatlandırdığımız efsane makarna yemekleri yapıyoruz:) Makarnaya bu kadar düşkün bir aile olunca da, reklamın beni çekmesi, koşarak markete yönlendirmesi gerekiyor. Ama Obaaaa reklamı, hobaraaaa diye çekilmiş gibi duruyor. Ekranların en sevilen çöpçatanı Esra Erol Oba makarna satışlarını artırır mı bilemem ama bu reklama hiç yakışmadığını söyleyebilirim. Dünyanın çeşitli yerlerinde mutfakta yemek yapan kadınların arkasında aniden belirip Obaaaa diye bağırması bana biraz itici geldi :) Yiyecek reklamlarında başrol yiyeceğimiz besin olması gerekirken, burada makarna sunumları ikinci plana atılmış gibi duruyor. Sisli, puslu mutfak dekoru, izlerken ''offf ya keşke olsa da yesek'' duygusu uyandırmayan makarna görüntüleri ile son derece başarısız bir prodüksiyon. Daha iyi bir projeyle karşımıza çıkmasını umut ediyorum. Aygaz'ın yeni reklam filmi ise Oba'nın yanında bundan iyisi Şam'da kayısı duygusu uyandırıor :) Reklam filmi özetle şöyle: Aygaz'ın sonradan gurme tüpçüsü, tek tek restoranları dolaşıp tüp dağıtıyor. O sırada çok kısa kısa da olsa dünya mutfaklarının en bilinenlerinin kapısını aralamış oluyoruz. İtalyan, Hint, Çin ve Türk mutfağı lezzetleri, geleneksel kıyafetli aşçılarıyla tüpçümüzü selamlıyor. Adeta 23 Nisan dünya çocuk şenliği

havasında geçen reklam biraz abartılı olsa da espirili olmuş. Daha iyileri için sabırsızlıkla bekliyoruz :) Yeni Rinso sıvı deterjan reklamını mutlaka izlemişsinizdir. Hani çamaşır makinesi kapağının içinden köpük adamın çıktığı reklam. Oradaki köpük adam Michelin lastiklerinin maskotu olan adama benzemiyor mu? Amca oğulları galiba :))))) ''Hadi yaaa, yapma yaaa, yok yaaa, bu ne yaaaa. Ne kadar çok yaa var di mi? Benim kullandığım tek ya var, o da mutfakta. Orkide yağ!'' Hey gidi İlhan Şeşen! neler oluyor bize şarkına bayılıyorum. Hatta bir çok şarkına bayılıyorum. Ama şimdi sana soruyorum: Oldu mu yaaaa? Ve reklam filmi yaratıcılarına da şöyle sesleniyorum ''şaçmalamayın yaaa!'' Geçen ay en çok sahibinden.com reklamlarını beğendim. Cemil evlenme teklif etti, ben hemen sahibinden.com'dan ev bakiyim'le başlayıp etrafındaki herkeste domino etkisi yaratıp ev baktığı reklam tek kelimeyle şahane olmuş. Halen izlemediyseniz youtube'dan falan arayıp izleyin. Tiplemeler, mekanlar, ışık, ses her şey çok güzel, çok eğlenceli ve en önemlisi çok etkili. İhtiyacım olmasa da neredeyse ben de sahibinden.com'dan ev bakmaya başlayacaktım :) Bu ay Marketing Europe ve Anatolia'nın 50. sayısı yayınlanıyor. Bu dergide yazmamı teklif ettikleri ve beni yüreklendirdikleri için Elvin ve Abdullah Ekşioğlu çiftine çok teşekkür ediyorum. Nice sayılar ve yıllarda güzel paylaşımlarda bulunmayı, her geçen gün daha iyiyi aradığımız bu dünyada hep birlikte mükemmele ulaşmamızı diliyorum. 2016 ikinci çeyreği umarım daha iyi geçer. Dünyaya, memkeletimize ve hayata dair endişelerimiz yerini bahar dallarının çiçeklerine bıraksın, hayat bayram olsun. Bu sayıdaki yazım sevgili arkadaşım, değerli yönetmen Abdullah Ekşioğlu için :) Doğum günün kutlu, mutlu olsun. Hayallerin, dileklerin bu yaşında gerçek olsun. En güzel filmleri, en iyi reklamları çekmeni diliyorum :)

marketing europe & anatolia / 19


Reklam Dünyası

Latin Amerika Programatik satın alıyor...

Latin Amerika’daki markalar, dijital ekonomide büyümenin önemli bir adımının reklamcılıkta programatik satın alma olduğunu görüyor, sosyal medya ve akıllı telefon penetrasyonunun avantajlarını kullanmaya çalışıyor. Çevrimiçi reklamcılık Latin Amerika’da hızla büyüyor. Geçtiğimiz yıl bölgedeki reklam harcamaları 7 milyar dolara çıkarak dünya çapında en hızlı büyüyen bölgelerden biri oldu. 2014 yılında LATAM’da toplam display harcamalarının yüzde 35’i programatik üzerinden gerçekleşirken, Magna Global Intelligence’ın verilerine göre 2018 yılında yüzde 61’e yükselecek. Gerçek zamanlı açık artırma (RTB) sisteminin kullanımında da 2014 yılında yüzde 7’lik payın 2018’de yüzde 23’e çıkması bekleniyor. Avrupa’nın genç şirketlerinden biri olan RTB House, pazarlama profesyonellerine sunduğu programatik çözümlerle hızla büyürken Endonezya, Malezya, Tayland ve Singapur’u kapsayan Asya açılımının ardından şimdi de Latin Amerika’da faaliyet gösteriyor. RTB House Bölge Direktörü Ömer Aras, LATAM’daki programatik çözümlerin kullanımındaki artışın dünyanın birçok bölgesindeki sebeplere benzediğini dile getirdi. Aras’ın verdiği bilgilere göre,hangi bölgede olursa olsun reklamverenler, kendi ihtiyaçlarına özel terzi usulü çözümlerle karşılaşmaktan heyecan duyuyorlar. Latin Amerika’nın en büyük pazarı olan Brezilya’da 2015 yılında 20 milyar do20 / marketing europe & anatolia

lara ulaşan toplam reklam harcamalarının 2018 yılında 30 milyar dolara çıkması bekleniyor. Şimdiden Brezilya’da toplam display harcamalarının neredeyse yarısını programatik harcamalar oluşturuyor. Akıllı telefon adaptasyonunun da yüksek olması Latin Amerika’daki programatik satın alma öngörülerinin yükselmesinde önem taşıyor. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde Latin Amerika’nın dünya çapındaki akıllı telefon kullanıcılarının yarısına sahip olması öngörülüyor. Anlık konum verileri, daha detaylı ve içgörüye sahip olunabilecek kullanıcı davranışlarını takip etme olanağı web tabanlı kampanyaların ötesinde seçenekler de sunuyor. Yüzde 95 en az bir sosyal ağa üye Bölgedeki sosyal medya kullanımındaki yükseliş de programatik satın almanın önemini artırıyor. Latin Amerikalı internet kullanıcılarının yüzde 95’inin en az bir sosyal medya üyeliği bulunuyor ve ayda 10 saatini sosyal medyada geçiriyor. Kişiselleştirilmiş sosyal reklamlar, mobil veriler ve gerçek zamanlı kampanyaların bir araya gelmesiyle birlikte doğru marka mesajlarının doğru zamanda doğru kullanıcılara ulaşması sağlanıyor. Programatikteki artış, akıllı telefon penetrasyonu ve sosyal medya penetrasyon oranları Latin Amerika’daki kullanıcılara ulaşmayı kolaylaştırıyor.


Reklam Dünyası

Kenan Sofuoğlu reklam filmi... larda yayınlanmaya başlayan yeni reklam filmi Papyrus Advertising reklam ajansı tarafından hazırlanırken, yeni reklam filminin yönetmeni ise Emre Başaran oldu. Filmin müzikleri ise FFW yapımtarafından hazırlandı.

Faaliyet gösterdiği piyasasının öncü kuruluşu İntegral Menkul Değerler ile Dünya Supersport Şampiyonası’nı dört kez kazanan milli motosiklet yarışçısı Kenan Sofuoğlu’nun güçlü işbirliği, yeni bir reklam kampanyasıyla taçlandırıldı. İntegral Menkul Değerler’in sponsor olduğu, Dünya Şampiyonu Motosiklet Yarışçısı milli gururumuz Kenan Sofuoğlu’nun, ilk reklam filmi Kasım 2015’te yayınlanırken, ikinci reklam filmi ise bu hafta televizyon kanallarında ve açıkhava mecralarda yayınlanmaya başladı. Yeni reklam filminde Kenan Sofuoğlu, İntegral Menkul Değerler’de mükemmel refleksin önemine değindi. Aynı anda tüm mecra-

Deri tanıtım grubu’nun yüzü Arda Turan... Deri Tanıtım Grubu (DTG), 2016 yılında Türk derisinin yurtdışı tanıtım yüzü olarak Arda Turan ile anlaştı. Bu işbirliği kapsamında, Arda Turansıra dışı bir videodaveDTG’nin başta Milano olmak üzere yurtdışıhedef pazarlarındaki tanıtımlarında yer alacak. Türk derisini iç ve dış pazarlarda tanıtmak, ihracat potansiyelini arttırmak amacıyla 11 yıldır faaliyet gösteren ve birçok başarılı projeye imza atan Deri Tanıtım Grubu, 2016 yılında hedefleri doğrultusunda büyük atılımlar gerçekleştirmeyi planlıyor. Bu doğrultuda, yurtdışında Türkiye’yi başarıyla temsil eden, yeteneği ve üstün futbol zekasıylatakdir edilen Arda Turan, Deri Tanıtım Grubu’nun 2016’daki yüzü oldu. Video tüm dünya ile eş zamanlı olarak 19 Şubat Cuma günüDeri Tanıtım Grubu’nun Youtube kanalı TurkishLeatherCouncil’den yayınlanıyor. DTG’nin hedef pazarlarından biri olan Çin’e atıfta bulunarak, yarı Amerikalı, yarı Çinli bir genç kız, Türk derisinden yapılan darbukayı çalıyor, Arda Turan karşısında Türk derisinden üretilen ayakkabıları ile step yapıyor. 3 bölümden oluşan filmde, darbuka ritimleri ve Arda Turan’ın adımlarının gittikçe hızlandığını görüyoruz. Bu atışmayı Arda kazanıyor.

marketing europe & anatolia /21


Markan覺z i癟


Röportaj

çin ritüel yaratın... Pazarlama yöneticisi Can Ogan Fiyatların birbirine yaklaştığı, ürünlerin nitelik açısından ayrışmakta zorlandığı günümüzde rekabet kolay değil. Böyle bir ortamda 20. yüzyılın başında kullanılan pazarlama ilke ve teknikleri yetersiz kalıyor. Pazarlama yöneticisi Can Ogan, tek seferlik müşterilere ulaşmaya çalışmak yerine var olan müşterileri sadık birer marka elçisine dönüştürmeyi öneriyor. Röportaj Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Var olan müşterilerin sadık bir marka elçisi olmalarını sağlamanın yolları nelerdir? Yeni davranış modelleri, yeni teknolojiler ve artan ürün çeşitliliği bombardımanı günümüz kullanıcılarını ve onların marka ile etkileşimlerini yakından etkiliyor. Tek seferlik “kullan-at” sisteminde, müşteri kazanmaya çalışmaktan çok, var olan müşteriyi sadık bir marka elçisi haline getirmek gerekiyor. Tek boyutlu CRM datalarıyla tek seferlik yeni müşterilere ulaşma çabasının hem pahalı hem de etkisiz bir çözümdür. Yenilikçi kampanyaları, ürünleri ve pazarlama aktivitelerini öncelikle markanızın elçisi olmak için hazır bekleyen müşterilerinize sunmanızı öneririm. Sonrasında, sadakat gösteren müşteriler çevresindekileri markanıza doğru sürükleyecektir. Var olan müşterilerin sadık bir marka elçisi olmalarını sağlamanın yollarından bir tanesi marka ile ritüelleri birleştirmektir. Marka tarafından yaratılan değerler etrafında kurgulanmış, tekrarlanan davranışlar, markayı müşterinin hayatının tam ortasına

oturtmayı hedefler. Ritüellerden Vazgeçmek Zor Pozitif deneyimler sayesinde oluşan ritüeller, alışkanlıklardan bile daha etkilidirler. Alışkanlıklar çok daha kolay değişirken, bireyin ruhuna işlemiş ritüellerden vazgeçmek zordur. Sinemaya giderken, hiç düşünmeden yöneldiğimiz pop-corn standı veya her partide ilk alınan Coca Cola şişeleri veya sevgilisinden ayrıldığında acısını unutmak için bir masada oturan iki arkadaşı gözümüzde canlandırırken, neredeyse otomatik olarak masada yer alan rakı bardakları ve şişesi tesadüf değildir. Farklı müşterilerin markanızdan beklentileri, marka değerlerinizi algılaması ve markanızı kullanımı değişkenlik gösterse de ürün veya servisinizi bir ritüelin çevresinde kurgulamak, hem karlılığınızı hem de potansiyel müşteri sayınızı arttıracaktır. Ritüelin oluşturulmasında, müşterilerin davranış ve algılarını analiz etmek önemlidir. Bu data size müşterilerinizle nasıl duygusal bir bağ oluşturabileceğinizin kapılarını açabilir. Burada anlaşılması gereken, müşterimarketing europe & anatolia /23


Röportaj

nin marka hakkındaki hisleri, algısı ve ürünle iletişim kurarken yaşadığı deneyimdir. - İlham Verecek Marka Örnekleri verebilir misiniz? Lime ve Corana: Corona bira Meksika’nın bir numaralı markası olsa da uluslar arası pazara girmekte biraz zorlandı. Müşteri davranışlarında, barlarda daha çok açık biraların satıldığı ve bardaklarda servis edilen biralara eğilim vardı. Bira tutkunlarının Corona’ya şans vermesi için bir ritüele ihtiyaç duyuldu. Corona yaklaşık 10 adımlık, “Corana nasıl içilir?” konulu mesajlar yayınlamaya başladı. Hatta popüler mekanlarda ritüelin başlatılması ve kopyalanması için barmenler kullanıldı. Oreo ve Süt: Oreo, dünyanın en çok satan bisküvilerinden biri. Pazardaki büyük başarısını ne süslü paketleri ne de rekabeti arttırıcı fiyat politikası sayesinde kazandı. Oreo, bütün bisküviler için 24 / marketing europe & anatolia

Ritüeliniz marka değerleriniz ile uyumlu olmalıdır. Markanızın duygusal değerleri yoksa ilk önce bunları oluşturun. geçerli olan bisküviyi sütle birlikte yeme alışkanlığını tekrar paketleyerek bir ritüel haline getirdi. Böylece bisküvi, kısa zamanda çocuklara süt içirebilmek için bir motivasyon kaynağı yetişkinler için ise içlerindeki çocuğa seslenen bir ödül haline geldi. Oreo bisküvilerinin nasıl yenmesi gerektiği konusunda gayet açık ve detaylı açıklamalar yaparak, bu ritüelleri farklı konseptler içinde ödüllü yarışmalar ve sosyal medya uygulamalarıyla destekledi. - Ritüel yaratmak için birkaç ipucu verebilir misiniz? Marka Değerlerinizi Belirleyin: Ritüeliniz marka değerleriniz ile uyumlu olmalıdır. Eğer markanızın duygusal

değerleri yoksa ilk önce bunları oluşturun. Markanız müşteriniz için ne ifade ediyor? Ne ifade edecek, temizlik malzemesi demeyin sakın! Pepsi Amerika genelinde kör bir lezzet testi yaptırmış, Amerikan damak tadına göre Pepsi’nin daha uygun olduğunu kanıtlamış ve bunu dört bir yanda duyurmuştu. Pepsi en iyi tat bizim diye dört bir yanı inletirken, Coca Cola ne yaptı? Paylaşmak, mutluluk, eğlence gibi değerleri üstlendi. Günümüzde en popüler gazlı içeceğin hangisi olduğunu söylemek gerekli mi? Kolayca Yapılabilir Ve Tekrarlanabilir Bir Ritüel Bulun: Ritüel, komplike ve zor olmak zorunda değil. Mesela Japonya’da KitKat kelimesinin Japoncadaki “Kito Katsu” yani “Kesin Başaracaksın” kelimesine olan benzerliğini kullanarak öğrencilere sınavdan önce bir KitKat şans getirir rituelini başlattı. Hatta daha sonraları bunu bir adım daha öteye taşıyarak Kitkat’ın ikonik kırmızı rengini yine şanslı olan yeşile bile çevirdi. Marka değerleriniz ile nasıl bir ritüelin birleşeceğini bulmak için hayal gücünüzü kullanın. İlan Edin: Bilinmeyen bir ritüel işe yaramaz. Ritüelin var olduğunu, ne işe yaradığını ve nasıl yapıldığını elinizden gelen her mecrada ve her şekilde ilan edin. Eğer gücünüz yetiyorsa bunu sadece reklamlarla değil ürün yerleştirme yöntemiyle de yapın. Bunun için bloggerlar, vloggerlar ve sosyal medyayı kullanın. Ritüelin İşe Yaradığını İspatlayın: Ritüellerin hepsinin bir sebebi vardır. Lezzeti arttırır, deneyimi güçlendirir, sanş getirir, mutlu eder. Her ne yaptığını iddia ediyorsanız bunun gerçek olduğunu duyurun. Ritüeli Besleyin: Eğer bir ritüel yaratacaksanız bunu tek atımlık bir kampanya olarak değil, yavaş yavaş büyüyecek bir ağaç gibi düşünün. Uzun dönemli yapın. Kampanyalarınıza yedirin.




Köşe Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

( retorik)

Bakakalırım giden geminin ardından...

Ülkemizde demokrasi hiç bir zaman yeterince

desteği bulamamışlardı.

gelişmedi. Demokrasi karnemiz her zaman kırıklarla doluydu, ancak darbe dönemleri dahil hiçbir

Bu kamuoyu desteği olmasaydı "her dönemde

dönemde bugünkü kadar kötü olmamıştı.

demokrasiyi, hukuku içine sindirememiş liderler olabilir, demokrasilerde halk iradesi bu diktatörlük

Sadece demokrasi de değil, anayasamıza göre

sevdalılarına geçit vermez" deyip rahatlayabilirdik.

demokratik sosyal hukuk devleti olan ülkemizde,

Oysa bugün görüyoruz ki, halk iradesi maalesef

yasalar, anayasa, mahkeme ve hatta anayasa

sakat demokrasimizi bize özletecek kadar,

mahkemesi kararları hiç bu kadar ihlal edilmemiş,

demokrasi bilincine yabancılaşmış. Koca bir

devletin en tepesindeki isimler eliyle hiç bu kadar

imparatorluğun mirasçısı, bin yılları aşkın devlet

itibarsızlaştırılmamıştı.

geleneği ile kurulmuş ülkemiz, maalesef cehalet kıskacında bir ortadoğu ülkesine evrilme yolunda

Gizliden gizliye basına baskı her dönemde

metamorfozunu tamamlamak üzere.

uygulanmıştı ama darbe dönemleri dahil hiç bir dönemde ülkenin cumhurbaşkanı ekrana çıkıp,

Durumun daha acı olanı ise hiç bir muhalefet

"basın özgürlüğü sınırsız değildir" dememişti.

partisinin henüz bu durumu kavrayıp, hızla uzaklaşan demokrasimizin ardından benim gibi

Turgut Özal anayasayı bir kez delmekle bir şey

bakakalanlara verebilecekleri bir umut kırıntısının da

olmaz dediği zaman tüm ülke bu ayıbını yüzüne

bulunmaması.

vurmuş, hiçkimse ben anayasaya uymuyorum, anayasayı bana uydurun demeye cesaret

Ne diyeceğimi bilemiyorum. aklıma yalnızca şairin

edememişti. Daha da çarpıcı olanı, bugüne kadar

şu sözleri geliyor.

demokrasiyi, anayasayı bugünkünün yüzde biri

"Bakakalırım giden geminin ardından

kadar ihlal eden liderler, seçimlerde halkın oylarıyla

atamam kendimi denize dünya güze.

cezalandırılmış, hiç bugünkü kadar kamuoyu

Serde erkeklik var ağlayamam."

marketing europe & anatolia / 27



Kampanyalar

Çarpıcı Meyve Tadı Seni Alır Götürür...

Yedigün’ün çarpıcı meyve tadını, filmlerdeki sürpriz karakterler olan “Çalı Adamlar” anlatıyor. “Çalı Adamlar”, rutinden sıkılıp Yedigün içen gençleri özledikleri doğallığın, meyvenin ve eğlencenin tam ortasına götürüyor. ALICE BBDO’nun hazırladığı kampanyada “Çalı Adamlar”, portakal ve mandalina ağaçlarından esinlenilerek tasarlandı. Kampanya Künyesi Reklamveren: PEPSICO Reklamveren yetkilileri: Alpagut Çilingir, Aslı Önder, Ayfer Tüfekçi, Tuğçe Gamsız, Beste Karık Reklam Ajansı: ALICE BBDO Kreatif Direktör: Derya Tambay Yaratıcı Ekip: Ali Burak Erkan, Cem Öztürk, Derya Banişta, Kerem Altuntaş, Burcu Gizem Öztürk, Muhammet Ergül Stratejik Planlama: Onur Erdoğan, Emir Demirtaş, Beliz Top, Dilara Çelikkanat Marka Ekibi: Maria Demir, Aylin Acar, Ali Doğan Güven Ajans Prodüktörü: Umut Tangör Yapım şirketi/Yapımcı: Autonomy/Murat Pekin Yönetmen: Ferit Katipoğlu

marketing europe & anatolia / 29


Kampanyalar

“Gülmek Sana Yakışıyor”...

Media Markt, “Gülmek Sana Yakışıyor” sloganıyla yeni bir pazarlama iletişimi dönemini başlatıyor. Media Markt TV’den dijitale, ulusaldan yerele pek çok mecrayı etkin bir şekilde kullanmayı hedefliyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Media Markt Türkiye Reklamveren Yetkilileri: Çağanur Atay Uçtu, Sinem Öztürk, Selda Yıldırım, Selen Bekiroğlu Reklam Ajansı: Wanda Digital Kreatif Direktör: Enis Baruh Ajans Prodüktörü: Kerem Aygün

Kreatif Grup Head: Armağan Ükünç Yaratıcı Ekip: Kutsal Bayraktar, Okan Özyörük, Cihat Er Marka Yöneticisi Ekibi: Yeşim Gürsel (Uzman Marka Yöneticisi), Müge Yıldırım (Marka Yöneticisi) Prodüksiyon: GoGo Project Yönetmen: Cem Adıyaman Yapımcı: Gunes Zahid Jingle Yapım Şirketi: Jingleist Beste: Kemal Taşçeşme Düzenleme: Çağdaş Göktuna Medya Ajansı: Starcom

“İlk buluşmada yenmez!”...

İlk buluşmada olduğunu unutup, özüne dönen ve lezzetin tadını çıkaran gencin sadece KFC kanatlarına odaklandığı bu anlarda, kız ise olayın şaşkınlığıyla ne yapacağını bilemiyor. KFC’nin “ilk buluşmada yenmez” uyarısıyla son bulan film,Medina Turgul DDB imzası taşıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: KFC Türkiye Reklamveren Yetkilisi: Zeliha Şener, Tuna Canatar, Kardelen Zengin, Emre Sipahi Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB 30 / marketing europe & anatolia

Yaratıcı Yönetmen: Gökhan Erol, Erdem Köksal, Ozan Bozkurt, Yaratıcı Ekip: Hakan Bıçakçı, Burak Kunduracıoğlu, Buse Şay, Ece Gönenç, Fatma Öcal Müşteri ilişkileri grubu: Elif Önen Sakin, Ezgi Pedal, Natali Levi Stratejik Planlama: Canan Pehlivanoğlu, Merve Alıcı Ajans prodüktörü: Gülengül Arlıel, Nedret Gürlek Yapım şirketi: Shortcut Yönetmen: Ariel Goldenberg Müzik: Jingledak- Uğur Cümbüşel


Kampanyalar

Aşk ve Lezzet Bu Filmde Buluştu... Tat’ın, sevilerek izlenen ve her macerası merakla beklenen animasyon serisi Tatlı Domatesler’in Sevgililer Günü’ne özel yeni filmi yayında. Kampanya Künyesi Reklamveren: Tat Gıda Reklamveren Temsilcisi: Banu Demokan, Kübra Ötkür, Alper Özgür, Serap Sönmez, Gizem Cumalıoğlu Reklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbul Ajans Başkanı: Ömür Kula Çapan, Hakan Birgül Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik, Başar Bellisan Yaratıcı Grup Başkanı: Barış Sarhan Sanat Yönetmeni: Zeynep Ordu Müşteri İlişkileri: Burcu Kavaslıgil, Emir Medina Sosyal Medya: Emre Hacısalihoğlu Ajans Yapımcısı: Can Taşkın Yapım Şirketi: Anima İstanbul Yönetmen: Ayşe Ünal Yapımcı: Gizem Ergezgin Müzik: Jingle House Medya Planlama: ZER Digital

“Bu Koltuklar Şahit”... Vodafone Türkiye, 15 yıllığına sponsor olduğu Vodafone Arenainşaatında koltuk montajı aşamasıylabirlikte gerisayıma geçti.İnşaatta sona yaklaşılırken, bu süreci Beşiktaş taraftarıyla kutlamak isteyen Vodafone, #HasretBitiyor kampanyası altında “Bu Koltuklar Şahit” isimli dijital bir proje hayata geçirdi. Kampanya Künyesi Reklamveren: Vodafone Türkiye Reklamveren Temsilcileri: Bilge Çiftçi, Onur Gargılı, Kerem Karacasulu, Ece İrem Arslan Reklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbul Ajans Başkanı: Ömür Kula, Hakan Birgül Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik, Başar Bellisan Yaratıcı Grup Başkanı: Barış Sarhan, Melih Ediş Yaratıcı Grup: Selçuk Çelebioğlu, Emre Çil, Furkan Şahin Müşteri İlişkileri: Nil Gökçe Sanay Ajans Yapımcısı: Can Taşkın Yapım Şirketi: Atlantik Yapım Yönetmen: Umut Aral Müzik: Jingle Mingle

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

Algida Nogger ailesi twitter filmi...

Nogger ailesi, önceki filmlerde olduğu gibi hazırlanan 3. ve son dijital filmle sevenlerine yine esprili bir dille sesleniyor. Yeni dijital filmde Nogger Winner, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Algida’nın “Efsane Lezzet Geri Dönüyor” kampanyası sırasında oylarıyla kendisine destek veren sevenlerine kışın da kendisini ve kardeşlerini yalnız bırakmamaları çağrısında bulunuyor. Algida’nın sosyal medya üzerindeki eğlenceli içeriklerine eşlik etmek isteyenler ise #hermevsimalgida hashtagini takip ediyor.

Kampanya Künyesi Reklamveren: Unilever Algida Reklamveren yetkilisi: Toloy Tanrıdağlı, Özge Onur, Özge Sönmezöz Reklam ajansı: Alametifarika Yaratıcı ekip liderleri: Ozan Özüm Özbey, Handan Tepe Yaratıcı ekip: Burçin Perçin, Yeliz Civelek, Tuğçe Tekin, Alican Savaş, Pınar Ulus Müşteri ilişkileri grubu: Dilek Sezen Ajans prodüktörü: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz, Övgü Akgürgen Yapım şirketi: ANIMA/Koray Güzey Medya ajansı: Mindshare Medya planlamacı: Aslıhan Anarat, İpek Dorak, Arda Çölgeçen, Melih Koç, Canan Aktaş Kullanılan mecralar: Dijital, sinema

‘Dünyanın yemeğine Aygaz yeter’... Aygaz, “Dünya Mutfakları” başlıklı yeni bir reklam kampanyası başlattı.“Dünyanın yemeğine Aygaz yeter” sloganı işlenen reklam filminde bir Aygaz servis görevlisi sırayla farklı mutfaklardaki deneyimlerini paylaşıyor Kampanya künyesi Reklamveren: AYGAZ Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL Aygaz Pazarlama Direktörü: Ercüment Polat Aygaz Tüpgaz Pazarlama Ekibi: Zeki Kıroğlu, Özge Ağar Uysal, Sadettin Samrıoğlu, Tunç Demir, Melis Deniz Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL CCO: İlkay Gürpınar ECD: Volkan Karakaşoğlu Yaratıcı Ekip: Orkun Önal, Cihan Akköse, Tolga Ülkümen, Ergin Doğanay Marka Ekibi: Beste Erener, Tuğçe Asrak, Ceren Kaban Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Erman Karahisarlı, Cansu Arcan Prodüksiyon Şirketi: PToT Film

32 / marketing europe & anatolia

Post Prodüksiyon Şirketi: ABT Yönetmen: Ozan Açıktan Müzik: Jingle Jackson / Emre Irmak Medya Ajansı: People Communications Kullanılan Mecralar: TV, internet, sinema, radyo, açıkhava, ilan


Kampanyalar

“Araban Yakıyor”… Paraf’ın marka yüzü Murat Boz, yeni reklam filminde Shell ile yapılan işbirliğini anlatmak için direksiyona geçti. “Araban Yakıyor” isimli yeni reklam filmi Paraf sahiplerinin akaryakıt alırken de çok özel ayrıcalıklara sahip olduğunu, sık sık memleketine arabayla ziyarete giden Murat Boz’un esprili hikâyesi aracılığıyla anlatıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Halkbank Reklamveren Temsilcisi: Yalçın Kaya, Ferrin Kolaylı, Nilüfer Kenar, Beril Olcay, Cansın Dede, Yekta Kutay Tözün Reklam Ajansı: AndBrand Yaratıcı Grup: Çağrı Çelik, Saadettin Konukseven, İlkay Saltık, Fırat Saygın, Nafiz Oksar Müşteri İlişkileri: Beril Mardin, Özge Şatır, Tutku Top Medya Ajansı: Skala Medya Yapım Şirketi: Staff Film Yönetmen: Ketche Yapımcılar: Eyüp Üstün, Zafer Yiğit, Eper Marangoz Müzik: Jingle House Mecra: TV, radyo, gazete, internet

Deneysel Bankacılık...

Kardeşi Garanti Bankası’nda işe girince daha iyisini yapmak için hırslanan ve kendi alternatif ürünlerini yaratmak için sıra dışı icatlar yapan karakterin maceralarını anlatan filmler ilk yayınlandığı 2014 yılından bugüne kadar rekorlar kırdı Kampanyasının Künyesi Reklamveren: Garanti Bankası Reklamveren Temsilcileri: Burcu Tokcan,

Güneş Arslan Ulus, Ece Gökel, Müge Albayrak, Tuğçe Ölmez, Ümide Özgen Reklam Ajansı: Komputer Yapım Şirketi: Autonomy Yönetmen: Uygar Kutlu Yapımcı: Aslı Akkoç Müzik: Selçuk Alagöz

marketing europe & anatolia / 33


Kampanyalar

Finansçı, şirketin nokta transferi...

Finansbank’ın Yıldız Apartmanı reklam dizisi, beşinci filmiy- Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Murat Yaylagül, le ekranlarda. Rabarba’nın hazırladığı, yönetmenliğini Ozan Elif Özüdoğru, Volkan Yanık, Şadi Akbudak, Metin Akın Açıktan’ın yaptığı reklam filminin uzun versiyonunu internet- Müşteri İlişkileri: Birçim Akfırat, Ezgi Günaydın, te izleyebilirsiniz. Melike Orhon Kampanya Künyesi Reklamveren: Finansbank Reklam Ajansı: Rabarba Reklamveren Yetkilisi: Armağan Engel, Banu Akyıl, Tuğçe Saka

morhipo.com... Morhipo.com “Konser Teklifi”, “İş Teklifi” ve “Evlilik Teklifi” içerikli üç eğlenceli kısa film hazırlandı. Arda Birkiye’nin yönetmenliğini yaptığı reklam filmlerinde, kendilerine sunulan muhteşem teklifler karşısında yaşadıkları şaşkınlığın da etkisi ile ikileme düşen kişilerin kaçırdıkları fırsatlar esprili bir dil ile ele alınıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Morhipo Yaratıcı Ajans: Rafineri Yaratıcı Grup: Müge Pekçetin, Emirhan Dileğe Ajans Müşteri Grubu: Dilek Uçarlı, Erbek Onur, Çağla İshak Reklamveren Yetkilisi: Ethem Şallı, Reysi Sapan, Öykü Akgürgen Medya Planlama: Morhipo Kullanılan mecra: Sosyal Medya

34 / marketing europe & anatolia

Stratejik Planlama: Oğuz Savaşan Prodüksiyon: Pınar Johnson, İrem Akalın MedyaPlanlama/Satınalma: People YapımEvi – Yönetmen:PTT- Ozan Açıktan Mecra: TV, Radyo, Basın, Outdoor,İnternet


Kampanyalar

Vivident’ten gülümseten 2 Film… bir soluk getiriyor. Özel bir çekim tekniği kullanılarak 6 oyuncunun tek bir smaç hareketini gerçekleştirdiği ikinci filmde ise bu ortak basketbol hareketiVivident çiğnenerek, ortak bir gülümsemeye dönüşüyor. Kampanyasının Künyesi Reklamveren: Perfetti Van Melle / Vivident Reklamveren Yetkilileri: Serkan Ergün, Çiğdem Tüzüner Serim, Emin Alev Reklam Ajansı: Being Çözüm Yaratıcı Ekip: Umut Esin, Soner Aslan, Erce Ulusoy, İrem Alkan Marka Ekibi: Yusuf Ziya Erdönmez, İrem Terzi Stratejik Planlama: Ahmet Yener, Yunuscan Hısımcıl Prodüksiyon Şirketi: Spark Film Vivident, Spor Toto Basketbol Ligi sponsorluğunu destekl- Post Prodüksiyon Şirketi: MOJO Fx emeye, lansman filminin ardından, basketbolcuların da yer Medya Ajansı: Mediarepublic Kullanılan Mecralar: TV, Internet, Sinema aldığı iki yeni reklam filmiyle devam ediyor. İlk filmde oyuncular parke üzerindeki yeteneklerini göstererek Vivident’in “Çiğne ve Gülümse” cingılına yeni ve dinamik

tatilsepeti.com... tatilsepeti.com, Spor Toto Basketbol Ligi’nin Resmi Seyahat ve Tatil Sponsorluğu görevini tanıtmak ve yeni fırsatlarını duyurmak için bir reklam kampanyası başlattı. Kampanya Künyesi Reklamveren: tatilsepeti.com Reklamveren Yetkilisi: tatilsepeti.com Genel Müdür Koray Küçükyılmaz tatilsepeti.com Pazarlama Departman Müdürü Yekta Yenilmez Reklam Ajansı:ALICE BBDO Yaratıcı Grup: Derya Tambay, Hasan Çetin, Mustafa Baripoğlu, Uğur Dündar, Ahmet Nuri Sinan Müşteri İlişkileri: Maria Demir, Aylin Acar, Ali Doğan Güven Stratejik Planlama:Focus4 Ajans Prodüktörü:Umut Tangör, Melis Bircan Yapımevi:Autonomy Yönetmen:Turgut Akaçık Prodüktör:Murat Pekin Kullanılan Mecra: TV, Internet

marketing europe & anatolia / 35


Jahorina


Gezi

a kayak merkezi... Jahorina, Bosna-Hersek’in Sırp Cumhuriyeti entitesinde, Dinar Alpleri’ne bağlı, 1916 m. yüksekliğinde bir dağ. Bosna – Hersek, ülke yönetim açısından iki entiteye, yani devletçiğe bölünmüş durumda. Bunlar, Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti. Jahorina, Sırp cumhuriyeti tarafında bulunuyor.

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Kış bitmeden bir de kayak gezisi yapalım deyip, Bosna Hersek’ e kayağa gitmeye karar verdik. Pegasus ile Sabiha Gökçen’ den direk Saraybosna’ ya gittik. Saraybosna İstanbul arası uçak ile 2 saat sürüyor. Bizim uçak 10:05’ teydi. Öğlene doğru Saraybosna havaalanına indik. Geziyi kayak gezisi olarak organize ettiğimiz için direk kayak merkezine gidip kaymaya başlayalım dedik. Kalacağımız otel Jahorina Termag Hotel. Oteli booking.com üzerinden ayarladık. Jahorina havaalanı arası yaklaşık 40 km. Biz otele gitmek için otelden shuttle istedik. Uçaktan indiğimizde otelden biri bizi bekliyordu. Valizleri alıp, hemen yerleştik arabaya. Sonra da Jahorina’ ya doğru yola koyulduk. Jahorina, Bosna-Hersek’in Sırp Cum-

güzel bir otel beklemiyordum. Otel genel olarak taş, cam ve ahşaptan inşaa edilmiş. Dekorasyon muhteşem. Restaurant’ a girince ortam çok hoşumuza gitti. Üstelik de pistler hemen aşağıda. O yüzden manzara da muhteşem :) Bizim ekip 17 kişilik bir grup. Hepimiz cam kenarındaki masalara dizildik. Yemekten önce yerel biralar söylendi. Sonra da yemek kısmına geçildi. Balkanlarda et yemek en doğru seçim. Çünkü ülke yemyeşil. Hayvancılıkla uğraşan insan çok. Dolayısıyla et ve süt ürünleri 10 numara 5 yıldız. Ben koskoca menüde yiyecek bir şey bulamadım. Kararsız bir şekilde etli ve mantarlı Gnocchi siparişi verdim. Sonuç harikaydı :) Kocaman et parçalarıyla pişirilmiş nefis soslu gnocchi. Uzun zamandır bu kadar lezzetli bir şey ye-

huriyeti entitesinde, Dinar Alpleri’ne bağlı, 1916 m. yüksekliğinde bir dağ. Bosna – Hersek, ülke yönetim açısından iki entiteye, yani devletçiğe bölünmüş durumda. Bunlar, Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti. Jahorina, Sırp cumhuriyeti tarafında bulunuyor. Otele vardığımızda saat 13 civarıydı. Yol bizi yormuş olacak ki çok acıkmışız. Check-in için erken olduğundan valizleri, emanet odasına teslim edip, otelin restaurant’ ına girdik. Girer girmez de şaşkına döndük. Açıkçası bu kadar

memiştim. Tabii ki de hepsini bitiremedim. Biraydı, şaraptı, yemekti derken saat 15:00 oldu. Odaların anahtarlarını alıp yerleşmek üzere dağıldık. Oda da en az otel kadar güzel. Tamamen ahşap, cam ve taş ile dekore edilmiş. Mobilyalar ağaçlardan yapılmış, çok doğal ve şıklar. Odamızı çok sevdik. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra tekrar lobiye indik. Bizim ekibin bir kısmı kayak için pistlere çıkmışlar. Ama benim hiç kayak yapmaya niyetim yok. Biz de geri kalanlarla etrafı keşif için dışarı çıktık. Hava marketing europe & anatolia / 37


Gezi

muhteşem. Mis gibi çam ormanları. Otelin ön tarafı caddeye arka tarafı da kayak pistlerine bakıyor. Arka tarafa geçip piste doğru yola koyulduk. Pistlerin başlangıç yeri otelin arka tarafı. Oradan teleferiklere binip yukarıya çıkıyorsunuz. Teleferiklerin etrafında minik minik bir sürü kafe ve pansiyon var. Küçük bir köy gibi. Bir tane kafe masaları sandalyeleri dışarı çıkarmış, salıncak gibi bir mekanizma üzerine de ateş yakmış. Ateşin kenarında da toprak tencerelerde yemekler pişiyor. Ağır ateşte, yavaş yavaş pişiyorlar. Orada takıldıktan sonra bir tanesinin içine girip oturmaya karar verdik. Girdiğimiz kafede de kocaman bir şömine ve etrafına dizili toprak tencereler. Yemekler nefis görünüyor. Biz tıka basa tok olduğumuz için bira içmekle yetindik. Biranın da vermiş olduğu rehavetle odalarımıza çıkıp biraz kestirdik. Odalarda çok fantastik bir şey daha vardı. Yastıklar :) Hani eski bez bebekler vardı ya, içlerinde mercimek gibi taneli bir 38 / marketing europe & anatolia

Otelin ön tarafı caddeye arka tarafı da kayak pistlerine bakıyor. Arka tarafa geçip piste doğru yola koyulduk. şeyler vardı. Yastığın içinde ona benzer bir şey vardı. İnanılmaz rahatlar. Biz içinde ne olduğunu çok merak ettiğimiz için kenarını bi’ lokmacık delip biraz numune aldık. İçindeki tohum gibi bir şeydi, tabii ki ne olduğunu çözemedik. Bir araya aşağıya indiğimizde lobiye sorarız dedik ama hep unuttuk. Döndükten sonra otele mail atıp, ne olduğunu öğrendim. Şimdi aynı yastıktan bulmak için araştırmalarım sürüyor. Odadaki kısa süreli şekerlemeden sonra akşam yemeği için tekrar restaurant’ a indik. Oteldeki yemekler açık büfe. Mutfakları bize çok yakın. O yüzden şanslıyız. Yemekler inanılmaz lezzetli. En güzeli de iste kurutulmuş et. Birayla birlikte nefis oluyor. Bosna - Hersek’ te her yerde sigara içmek serbest. Dolayısıyla restaurantta

da sigara içiliyor. Biz Türkiye’ de sigarasız ortama çok alışmışız, o yüzden, orada çocukların yanında sigara içen ebeveynleri yadırgadık. Oysa biz de bir zamanlar öyleydik. Yemekten sonra tekrar dışarı çıkıp karda yürüyüş yaptık ve etrafta güzel bar var mı diye bakındık. Fakat umduğumuz gibi bir yer bulamadık. Biz de otelin barına gittik. Orada canlı müzik vardı ama yerel şarkıları çalıyorlar. İlk bir iki tanesi güzel geliyor da sonra içi kıyılıyor insanın. Biz de bir iki kadeh şarap içip kalktık. Bu arada şaraplar da oldukça lezzetli ve ucuz. Kadehi 3 euro civarı. Ertesi gün kayak olayına girişeceğimiz için çok geç vakte kalmayıp uyuduk. Sabah nefis kahvaltımızı yaptıktan sonra kayak odasına gidip kayaklarımızı kiraladık. Ben kayak taşımak istemediğim için yanımda getirmedim ve oradan kiraladım. İki günlük kayak kirası 25 euro civarında. Kayaklarımızı aldıktan sonra teleferiklere binebilmek için skip pass almaya indik. Skipass’ lar


Gezi otelde değil, teleferiklere yakın bir konumdaki bilet gişelerinde satılıyor. İki günlük sınırsız çıkış, skipass 30 euro civarı. Malzeme skipass Türkiye’ ye nazaran oldukça ucuz. Skipass’ larımızı da aldıktan sonra teleferiğe binip zirveye çıktık. Ama yanımıza harita almayı unuttuk. Daha da kötüsü pistlerin konumlarına hiç bakmadık. Teleferikten inip, kayanların peşine takılıp kaymaya başladık. Pist bitip de aşağıya indiğimizde bizim otelin orada olmadığımızı farkettik. Meğerse dağın diğer yanına kaymışız. Sonra tekrar teleferiğe binip yine zirveye çıktık. Fakat bu sefer gittiğimiz yer, ilk çıktığımız yer değil. Bir türlü başladığımız yere dönemiyoruz :( Baktık işin içinden çıkamayacağız bir bilene soralım dedik. Orda pikniğe gelmiş abilerin yanına yaklaşıp yolu sorduk. Pistin yanındaki otoyolu gösterip buradan gideceksiniz dedi. Kayaklar dedik. Yol yok, ancak buradan gidersiniz. Kayakları çıkarıp taksiye binin dediler :( Baktık işin içinden çıkamayacağız, otelin hangi yönde olduğunu sorduk. Yönü öğrenince de o tarafa doğru girmeye başladık. Ama bir çok yerde geçiş için pist yok. Kayaklarla yürümek zorunda kaldık. Saat 10’ da çıktımız pistte ancak 14:00’ te oteli bulabildik. Tabii oteli bulduğumuzda epey yorgun ve aç vaziyetteyiz. Dinlenip bir şeyler atıştırmak için meydandaki nefis yapan kafelerden birinde oturduk. O sırada da pistlerin haritasını inceleyip rotaları öğrendik. Dinlendikten sonra pistlere çıkıp, teleferikler kapanana kaydık. Ne de olsa öğrendik pistleri :) Jahorina’ da 9 adet lift var. Bunlar tüm dağa serpiştirilmiş durumda. Oteller ve pansiyonlar da öyle. Mesela pistin orta kısımlarında pansiyonlar var. Orada kaldığınızda, minibüslerle odanıza gidebiliyorsunuz. Liftler çalışmadığında minibüsler çalışıyor. Bir şekilde yukarılara veya zirveye çıkma şansınız var.

İki günlük sınırsız çıkış, skipass 30 euro civarı. Malzeme skipass Türkiye’ ye nazaran oldukça ucuz. Bir Türkiye’ de böyle yerleşime alışık olmadığımız için bize değişik geldi. Pistin orta kısımlarında çok güzel pansiyonlar var, dağ evi şeklinde. Oralarda da kalmak keyifli olabilir. Jahorina’ nın en yüksek noktası 1916 m yükseklikte, adı da Ogorijelica. Pistlerin toplam uzunluğu 70 km civarı. Bir tanesi baby lift olmak üzere toplam 9 tane lift var. Bu liftlerin tamamı saatte 7000 kayakçıya hizmet veriyor. Bu doğa harikası kayak merkezi, 1984 yılında Kış Olimpiyatları’ na ev sahipliği yapmış. Kayak sezonu 15 Aralık başlıyor ve 15 Nisan tarihine kadar sürüyor. Fakat her zaman kar olmayabiliyor. Pistlerin bir kısmında suni kar makinası var. Fakat

açık alanlardaki karı rüzgar uçurduğu için oralar çıplak kalıyor. Bazı yerlerde zeminde taşlar ve kayalar çıkmıştı. Pistleri Türkiye’ ye nazaran zor. Oldukça dik eğimler var. Bazı yerlerde de ters eğim var. Orayı yürüyerek geçmek istemiyorsanız, hızlı kaymalısınız ki, geçebilesiniz. Genel olarak Jahorina çok güzel ve keyifli bir kayak merkezi. Akşam olup da pistler kapanınca biz de otele doluştuk. Jahorina’ ya gelmeden önce, yapılacaklar konusunda çalışmıştık. Hotel Lavina’ da çikolatalı suffle yenmesi gerektiğini öğrenmiştik, mesela :) Lobideki arkadaşlara Lavina Hotel’ in yerini sorduk. Tarif etti fakat taksiyle gitmemizi önerdi. Mesafeyi sorunca da 10 dakikada yürürsünüz dedi. Aralarındaki mesafe 2 km. Fakat rampa yukarı çıkarken ve hava eksi derecelerde olunca yürümek biraz zorlu oluyor. Ama biz caymadık, kestirme yol bulup otele marketing europe & anatolia /39


Gezi rakılmış. Sonra Yugoslavya, sonra da Bosne Hersek olarak tarihte yerini aldı. Ama biz bu güzel şehri Soykırımla anıyoruz. II. Dünya Savaşı’nın ardından Josip Tito’nun liderliğinde kurulan, komünist Yugoslav Devleti’ nin, barındırdığı etnik kökenler yüzünden ülkede gerginlikler çıkmaya başladı. 25 Haziran 1991’de Slovenya ve Hırvatistan, Almanya ve İtalya′nın desteklemesi ile bağımsızlıklarını ilan ettiler. Eylül 1991’de de Makedonya bağımsızlığını ilan etti. ŞubatMart 1992’de Bosna-Hersek Devleti ülke çapında bağımsızlık ilan edilmesi konusunda bir referandum yaptı. Bosnalı Sırpların çoğunun boykot ettiği bu referandum bağımsızlığın kabul edil-

vardık. Hakikaten de çikolatalı suflesi nefisti. Ben hiç sevmiyorum. Ama orada tadına baktığımda fikrim değişebilir düzeye gelmişti. Sufle’ nin etrafındaki hamur çıtır çıtırdı. Tatlılarımızı yedikten sonra da kendi otelimize akşam yemeğine gittik. Yemek öncesi tatlı yemek, her zaman iyidir ;) Jahorina’ da akşamları vakit geçirmek alternatifler var. Geceleri canlı müzik yapan barlar var, masa tenisi, bilardo, hamam, sauna vs. Akşamları sıkılmaca yok yani :) Biz o geceyi otelin barında canlı müzik eşliğinde içerek kapattık. Ertesi gün kaybolmadan keyifli keyifli kaydık, öğlen yemek ve şarap mola vererek günü tamamladık. Ayrıntıya girmiyorum ki sıkılmayasınız :) Akşam yine tatlı, sonrasında da eller havaya muhabbeti. Tatlı sevenler için bir diğer mekan da Hotel Vucko. Nefis tiramisu yapıyorlar. Jahorina gezimizi 3 gece 4 gün şeklin40 / marketing europe & anatolia

Pistleri Türkiye’ ye nazaran zor. Oldukça dik eğimler var. de planlamıştık. Son günü Saraybosna’ ya gidip, dolaşmak ve alış veriş için ayırdık. Valizleri bırakmak için booking. com üzerinden ucuz bir pansiyon ayarladık. Tüm valizleri ve kayakları oraya bırakıp eski şehiri gezmeye koyulduk. Saraybosna, Bosna Hersek’ in başkenti ve en büyük kenti.Bugünki Saraybosna’nın yerinde 14. yy başlarında, Boşnak soylularının şatoları varmış. 1492 yılında Osmanlılar burayı alınca, şehrin ilk çekirdeğini kurmuşlar. Saraybosna, önemli ulaşım yolları kavşağı olması nedeniyle kısa sürede ticari ve idari merkez olmuş. 1492 - 1878 yılına kadar Osmanlılar’a bağlı kalmış. 1878 yılında imzalanan Berlin Anlaşması’yla Avusturya-Macaristan yönetimine bı-

mesiyle sonuçlandı. 5 Nisan 1992’de Bosna-Hersek Cumhuriyeti hükümeti bağımsızlığını ilan etti. 6 Nisan’da da ABD ve Avrupa ülkeleri BosnaHersek’in bağımsızlığını tanıdılar. Bosnalı Sırplar, Sırbistan’dan aldıkları askeri yardımlarla Bosna’da bir Sırp Cumhuriyeti kurduklarını ilan ettiler. Kendi bölgelerinde bulunan Müslüman (Boşnaklar) ve Katoliklerden (Hırvatlar) bu bölgeyi terk etmelerini istediler. Bunu hızlandırmak içinse, özellikle dehşet yaratarak halkın dayanma gücünü kırmak, insanları bölgeden derhal uzaklaştırmak için insanlık dışı uygulamalara yöneldiler. Nisan 1992’de Srebrenitsa’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde, 350 Bosnalı Müslüman, Sırp paramiliter ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutularak katledildi. Burada yaşananlar hakkındaki bilgiler, ancak aylar sonra katliam sırasında çekilen görüntülerin yayınlanması ile anlaşıldı. Soykırım sırasında, 1.500’den fazlası çocuk olmak üzere 11.541 kişi hayatını kaybetmiş. 15.000’i çocuk olmak üzere yaklaşık 56.000 kişi yaralanmış. Gerçekte rakamın çok daha fazla olduğunu


Gezi

artık hepimiz biliyoruz. Bunlar ülkenin üzücü geçmiş. Bunları bir kenara bırakıp geziye devam edelim. Eşyaları bıraktıktan sonra Milijacka Nehri’ nin yanından yürüyerek Başçarşı’ ya (Baščaršija) doğru yola koyulduk. Yolumuzun üzerinde Latin Köprüsü ve Tarihi Şarkiyat Kütüphanesi’ ne denk geldik. Saraybosna için gezilecek yerleri çalışmamıştım. O yüzden bu muhteşem kütüphane beni çok şaşırttı. Mimarisi mükemmeldi. 1949 yılında Milli Kütüphane’ye dönüştürülen bina, 1992’ daki saldırı ve çatışmalar sonucunda çok fazla hasar görmüş. Kitapların çoğu zarar görse de yenileme çalışmaları ile günümüzdeki haline dönüştürülmüş. Kütüphanenin hemen kıyısındaki Latin Köprüsü, tarihi bir Osmanlı köprüsü. I. Dünya Savaşı’nın başlangıcı olarak kabul edilen Avusturya Dükü Franz Ferdinand suikastının burada yapılmış. Eşiyle birlikte şehri ziyarete gelen Ferdinand Latin Köprüsü üzerinde öldürülmüş. 1541 yılında inşa edilen köprü, 1791 yılında meydana gelen bir sel fe-

Özet olarak, Jahorina’ yı kayak sporu meraklılarına öneririm :) laketinden sonra yenilenmiş. Köprü trafiği nedeniyle, yapıya, yayalara ayrılan kısımlar eklenmiş. Köprü ve kütüphaneye göz attıktan sonra Sebil’in olduğu meydana geldik. Yolcu ve ziyaretçilerin temiz su ihtiyacını karşılamak için 1753 yılında Mehmet Paşa tarafından yaptırılan çeşmenin yeri,1891 yılında değiştirilmiş. Savaş sırasında zarar gören Sebil günümüzdeki haline 2006 yılında yapılan yenileme çalışmaları ile gelmiş. Biz meydana vardığımızda sağnak yağmur başladı. Biz de kaçacak yer aranırken Bakırcılar Çarşısı’ na (Kazandziluk) sığındık. Metal işlemeciliği buradan babadan oğula geçerek aile mesleği haline gelmiş. Çarşıda çok güzel kahve ve çay takımları var.

Yağmur hafifleyince, ısrarla tavsiye edilen Buregdzinica Sac’ a börek yemeğe gittik. Yani kahvaltıya:) Börekleri tepsiye yapıyorlar sonra üzerine bir kapak kapatıp onun da üzerine köz dolduruyorlar. Börek o közlerin içinde bişiyor. Tadı gerçekten çok nefis. Yanına da kocaman bardak açık ayran. Ohhh, mis :) Kahvaltı sonrasında alış veriş için Frehadija Caddesinde yürümeye koyulduk. Bu cadde üzerinde bir çok tarihi yapı var, gezilmesi gereken. Bizim vaktimiz olmadığı için hiç birini gezemedik. O yüzden Saraybosna’ ya tekrar gideceğim, oradan da Mostar. Geri kalan yerleri o yazımda anlatacağım. Epey bir yürüdükten sonra BBI Center diye bir alış verişi bulduk. Oradaki markete girip bir sürü çeşit peynir aldık. Veeee bir de iste kurutulmuş et. Alış verişi yapıp torbaları yüklendikten sonra pansiyona uğrayıp diğer eşyalarımızı da aldık. Sonra da taksilerle doğru havaalanına. Özet olarak, Jahorina’ yı kayak sporu meraklılarına öneririm :) marketing europe & anatolia /41


Gameon

3D Oyun Motoru: Amazon Lumberyard...

Yeni oyun motoru, geliştiricilerin en yüksek kaliteli oyunları yaratması, buluta bağlı oyun özellikleri üretmesi ve Twitch üzerinde hayran toplulukları oluşturmasına yardımcı olacak. Lumberyard’ın Beta sürümü ücretsiz olarak indirilebilecek Amazon Lumberyard geliştiricilerin harika dünyalar inşa etmesi, gerçekçi karakterler üretmesi ve nefes kesen gerçek zamanlı efektler yaratmasına yardımcı oluyor. Amazon Lumberyard’ın görsel komut yazım aracı ile, teknisyen olmayan oyun geliştiriciler dahi sürükle-bırak grafik kullanıcı ara yüzü üzerinden dakikalar içinde bir oyuna buluta bağlı özellikler ekleyebiliyor (topluluk haber akışı, günlük hediye-

ler veya sunucu tarafında çatışma çözümü gibi). AWS aynı zamanda, oturum tabanlı çoklu oyunculu oyunları konuşlandırmaya, çalıştırmaya ve ölçeklendirmeye yönelik yeni bir hizmet olan Amazon GameLift’i de duyurdu. Amazon GameLift ile, Amazon Lumberyard geliştiricileri, oyunculardan gelen talebi karşılamak üzere yüksek performanslı oyun sunucularının ölçeğini hızlıca yükseltip düşürebiliyorlar. Ücretsiz olarak temin edilebilen Amazon Lumberyard’ın beta sürümü bugünden itibaren PC ve konsol oyunu geliştiricilerinin kullanımına sunulurken bunu yakında mobil ve sanal gerçeklik (VR) platformları daizleyecek. Amazon GameLift için, küçük bir oyuncu başına ücret alınırken, geliştiriciler hem Amazon GameLift hem de Amazon Lumberyard içinkullanılan AWS hizmetlerinin standart AWS ücretlerini de ödüyorlar. Amazon Lumberyard ile, oyun geliştiriciler: • Son derece yüksek kaliteli oyunlar yaratabilirler • Dakikalar içinde canlı, çevrimiçi özellikler inşa edebilirler • Twitch üzerinde hayranlarına ulaşıp onlar ile temasa geçebilirler https://aws.amazon.com/lumberyard/

Türkiye’de Bir Milyon Kullanıcı Barajını Geçti... 2015 yılından beri ülkemizde faaliyet gösteren Sala Game Ejder Yolu Online ve War2 Red Alert oyunlarıyla bir milyondan fazla kayıtlı kullanıcıya erişti. 2014 yılında Hong Kong’da kurulan Yuanjie Network’ün oyun platformu Sala Game, 2015 yılından beri ülkemizde bulunuyor. Sala Game, 2015 yılının sonunda Türkiye’deki oyunseverlerin beğenisine sunduğu yine tarayıcı tabanlı olan ikinci dünya savaşı temalı strateji oyunu War2 Red Alert’ün de benzer bir başarıya imza atarak 200 binden fazla kayıtlı kullanıcıya ulaştığını duyurdu. Sala Game Türkiye operasyonları sorumlusu Metehan Aslan, şirketin ülkemizdeki faaliyetleri ile ilgili olarak, “Türkiye’de kısa süre içerisinde gördükleri ilgiden memnun olduklarını, yakın zamanda gelecek yeni oyunlarla ve eklenti paketleriyle Türk oyuncusunu daha fazla memnun edecek içerikleri sunacakları,” açıklamasını yaptı. Türkiye’deki faaliyetlerini yeni oyunlar ve etkinliklerle artırmayı hedefleyen Sala Game’le ilgili tüm gelişmeleri Sala Game’in resmi web sitesinden takip edebilirsiniz. Ejder Yolu Online ve War2 Red Alert oyunlarına kayıt olup oynamaya başlamak içinsehttp://www.salagame.com/ adresini ziyaret edin. 42 / marketing europe & anatolia


Gameon

Doom®tüm dünyada 13 mayıs 2016’da çıkıyor… Bir ZeniMax® Media firması olan BethesdaSoftworks® bugün DOOM’unXbox One, PlayStation® 4 bilgisayar eğlence sistemi ve PC için tüm dünyada 13 Mayıs 2016 Cuma günü piyasaya çıkacağını duyurdu. Bir türe damgasını vuran ve bugüne kadar yapılan en ilham verici oyunlardan biri olarak görülen DOOM inanılmaz eğlenceli ve zorlayıcı bir modern shooter deneyimi olarak geri dönüyor. DOOM birinci şahıs shooter türüne öncülük eden ve Deathmatch çoklu oyuncu modunu yaratan id Software stüdyosu tarafından geliştiriliyor. Acımasız iblisler, inanılmaz yıkıcı silahlar ve hızlı ve akıcı hareketler sıkı bir birinci şahıs savaş için temelleri atıyor – ister tek kişilik seferde Cehennemin derinliklerinde iblis sürülerini yok edin, ister çeşitli çokluoyuncumodlarında arkadaşlarınıza karşı mücadele edin. DOOMSnapMap oyun editörünü kullanarak içerik yaratın, oynayın ve dünyayla paylaşayarak oyun deneyiminizi daha da geliştirin. DOOM E3 2015’te çeşitli ödüller kazanmıştı ve Game Informer da kısa süre önce yaptığı ön incelemeden oyunu “tam anlamıyla patlıyor” diye yorumlamıştı.Oyun hakkında daha fazla bilgi için lütfen www.DOOM.com adresini ziyaret edin.

League of Legends Şampiyonlar Ligi... League of Legends Şampiyonlar Ligi, 6. Haftada oynanan maçlarla heyecanını sürdürdü.6.3 Yaması, şampiyonluk liginde birçok takımın kaderini belirledi. Yamaya iyi çalışan Beşiktaş.kullandığı taktiklerle, ligin altıncı haftasında iki de iki yaptı. Ligde birbirine yakın takımların hepsi bu hafta rövanş mücadelesine çıktı. Zirve yarışında bulunan 5 takım; AUR, BJK, DP, HWA ve SUP, bu hafta oynanan 8 karşılaşmadan 4’ünde birbirleriyle mücadele etti. League of Legends Şampiyonlar Ligi taraftarları, rövanş maçlarının büyük önem taşıdığı haftanın ilk gününde BJK – HWA ve DP – SUP maçlarını, ikinci gününde ise HWA – AUR ve SUP – TT maçlarını izleme fırsatı buldu. Beşiktaş.Oyun hizmetleri, Şampiyonluk Ligi’nde, haftanın ilk maçını üst sıralarda mücadele veren HWA Gaming ile yaptı. Beşiktaş .Oyunhizmetleri yeni yamaya uygun farklı tercihleri ve oyun içindeki doğru kararlarıyla HwaGaming’i yenmeyi başardı. Pazar günü ise Beşiktaş’ın karşısında bu kez NR1 Esportsvardı.Lige tutunma mücadelesi veren NR1 Esports, oyunun başından sonuna kadar Beşiktaş.Oyunhizmetlerinin üstünlüğü kabul etti ve maçı geride oynadı. Beşiktaş bu ezici üstünlüğünü oyun sonu galibiyetine çevirerek 23 dakika süren oyunda haftayı 2’de2 yaparak kapattı. marketing europe & anatolia / 43


Kültür - Sanat

Vodafone Liselerarası Müzik Yarışması... başvurular başladı. Mart ve Nisan aylarında İstanbul, Ankara ve İzmir’de elemeleri yapılacak yarışmanın finali ise 29 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirilecek. Vodafone Türkiye’nin “Gençlik bir kere yaşanır, özgürce yaşa” sloganıyla hayata geçirdiği gençlik markası Vodafone FreeZone’un sponsorluğunda ve Serhat Hacıpaşalıoğlu’nun önderliğinde End Productions tarafından düzenlenen Vodafone FreeZone Liselerarası Müzik Yarışması, bir kez daha gençleri müzik sahnesine taşımaya hazırlanıyor. 19. Liselerarası Müzik Yarışması’nın İstanbul elemeleri 25-26 Mart tarihlerinde Bostancı Gösteri Merkezi’nde, Ankara elemeleri 1-2 Nisan tarihlerinde Selim Sırrı Tarcan Kapalı Spor Salonu’nda, İzmir elemeleri ise 8-9 Nisan tarihlerinde İzmir Arena’da seyirciye açık olarak gerçekleştirilecek. Elemelerde başarılı olan okullar, 29 Nisan’da İstanbul Volkswagen Arena’da gerçekleşecek Vodafone FreeZone Liselerarası Müzik Yarışması bir kez finalde yarışma hakkını elde edecek. daha genç müzisyenlere yeteneklerini gösterme fırsatı Başvuruların devam ettiği yarışma için ayrıntılı bilgiye Vosunuyor. Bu yıl 19’uncusu düzenlenen ve Türkiye’nin 81 il- dafoneFreezone.com adresinden ulaşmak mümkün. inden binlerce liseli gence ulaşmayı hedefleyen yarışmaya

Büyükanneler... Nobel ödüllü Doris Lessing, bu kitaptaki dört kısa romanda, farklı edebiyat türlerinin en yetkin örneklerini sunuyor. Çeşitli insanlık hallerini olağanüstü bir duyarlılıkla betimleyen Lessing, aşkın ve sadakatin, yaşanılan ve hayal edilen hayatların arasındaki sınırı sorguluyor: Büyükanneler, 2013 yılında başrollerini Robin Wright ve Naomi Watts’ın paylaştığı “Yasak Aşk” adıyla sinemaya uyarlanmıştır. Kırmızı kedi yayınevi etiketiyle raflara çıkan “Büyükanneler” 344 Sayfa Fiyatı: 25 TL

44 / marketing europe & anatolia

Adanmak... Ali Granit tarafından yayına hazırlanan Adanmak, Yalçın Granit’in hikâyesi ışığında büyüyen basketbol tarihimizi anlatırken bu konuda yazılamamış, yayımlanmamış tüm kitaplar adına önemli bir açığı kapatıyor: Uğraş dolu beş yıla yayılan araştırma ve arşiv çalışmalarının ardından sadece spor tarihi meraklılarına değil, ilham verici bir var olma öyküsü okumak isteyen herkese bu kitabı armağan ediyor. Üstelik sadece basketbol camiasının ikonik kimlikleri değil, basketbola gönül vermiş gizli kahramanları da öyküye dahil ederek… Şimdiye dek hiç bir yerde yayımlanmamış fotoğrafların yer aldığı kitap, Türk spor ve kültür camiasından bir çok ünlü ismi de yan yana getiriyor. can yayınevin tarafından çıkarıtılan “Adanmak” tüm kitabevlerinde.


Kültür - Sanat

Deadpool... MarvelComics’in en alışılmadık anti-kahramanı DEADPOOL, eski bir Özel Kuvvet askeri olan Wade Wilson’un, üzerinde uygulanan zorlu bir deneyin, onu hızlandırılmış kendini iyileştirme gücü ve alt egosuyla baş başa bırakmasının hikayesi. Yeni yetenekleri ile donanmış, karmaşık ve kara bir mizah anlayışına sahip olan DEADPOOL, hayatını neredeyse sona erdiren adamı avlıyor. DEADPOOL’un yıldızı ve yapımcısı RyanReynolds’un en büyük hayranı ve aynı zamanda filmin yapım yönetmeni olan MarvelComics’in yıldızı Stan Lee. “Daha önce Deadpool gibi bir karakter var olmadı veRyanReynolds karakteri onu oynamak için doğmuş gibi oynadı.” diyor Lee. “Aynı Robert DowneyJr.’ınIron Man olmak için doğduğu gibi, Ryan dışında birisi ile Deadpool’uhayal edemezsiniz.” Reynolds karakterin değişkenlik gösteren bir çok yönünü benimsemiş. “Çizgi roman dünyasında Deadpool , en kötü zamanlarda bile, doğru şeyleri yapabilme yeteneğine sahip ” diyor Reynolds. “Bana göre bu özelliği onu çok ilgi çekici ve aynı zamanda limitleri olmayan bir kahramanyapıyor.”

İş Sağlığı ve Güvenliği temalı kısa film yarışması... Sürdürülebilir İş Sağlığı ve Güvenliği temalı kısa film yarışması katılımcılarını bekliyor. 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı kapsamında düzenlenen kısa film yarışmasına katılmak için son tarih 20 Nisan 2016. Kısa film yarışması için çağrıda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Sürdürülebilir İş Sağlığı ve Güvenliği Kısa Film Yarışması Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Serhat Ayrım, “İş kazaları, meslek hastalıklarının etkilerini ve alınması gereken önlemleri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili örnek uygulamaları en iyi şekilde beyaz perdeye aktarmakta iddialı olan herkesi bu yarışmaya katılmaya davet ediyorum” dedi. Yarışmanın jürisinde Prof. Dr. Nezih Orhon, Prof.Dr. Aytekin Can, oyuncu İpek Tuzcuoğlu, Yapımcı Oğuz Peri, Yönetmen Ebru Çakırkaya Sarıcan, Görüntü Yönetmeni Mazlum Demirbağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Daire Başkanı Ergün Can yer alıyor. Detaylı bilgiye http://www.tioshconference.gov.tr/ web adresinden ulaşılabiliyor. marketing europe & anatolia /45



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.