marketing europe & anatolia Tarih: Kasım 2018 Sayı: 79
retorik
Umudu beslemeyi seçiyorum...
kelebeğin fırtınası
Topyekün, kime yükün?
lu
7
ut K z . ı ım n.. ş a lsu Y . o
İçindekiler
marketing europe & anatolia
Kısa Kısa
04 - 07
Teknoloji
10 - 11
retorik
13
Medya Dünyası
14 - 15
Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Kübra Nebioğlu Yusuf Yener Günay
Röportaj
16 - 20
Danışman Abdullah Ekşioğlu
kelebeğin fırtanası
23
Reklam dünyası
24 - 25
Röportaj
26 - 28
Kampanyalar
29 - 37
Sayı: 79 Tarih: Kasım 2018 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Fenerbahçe - İstanbul - Tr. Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia http://aea.eksantrik.com aeanews@gmail.com
İlan Rezervasyon Ayşe Yılmaz Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi
Gezi
38 - 44
Game On
46 - 47
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.
Kültür Sanat
48 - 49
marketing europe & anatolia / 1
Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com
( editörden)
7. Yaşımız Kutlu Olsun... Merhaba, Dergimiz 7 yaşında mutlu ve gururluyuz. Yedi yıl boyunca bize inanan, digital ortamda dergimizi sürekli paylaşarak yaygınlaşmasına katkıda bulunan dostlarımız oldu ve en önemlisi bize güç veren okuyucu dostlarımız oldu. Dostluklarımızın baki olmasını diliyorum. Dergimize haber, röportaj sağlayan sevgili halkla ilişkilerci dostlarıma ayrı ayrı teşekkürler :) Bu yedi yıl boyunca benim yanında olan ve bana tüm yazılarıyla ve fikirleriyle destek veren Gameon sayfalarımızı hazırlayan oğlum Ali Erdem Ekşioğlu'na özellikle teşekkür ederim. Dergimizin danışmanı ve retorik köşesi yazarı reklam filmi yönetmeni sevgili eşim Abdullah Ekşioğlu'na tüm bu süreçte dergimize katkılarından dolayı çok çok teşekkürler :)
Son zamanlarda Türkiye digital dünyasının en güzel uygulaması olarak gördüğüm ve alkışladığım HADİ yarışmasını akıl edenlerin akıllarına sağlık. İnşallah uzun soluklu olur. Ben HADİ'yi sadece insanların para kazandıkları canlı yarışma olarak görmüyorum. HADİ bence Türkiye'nin son zamanlarda en birleştirici öğelerinden biri oldu. Siyaset konuşmadan birileriyle iletişim kurmamızı sağladı. Günde iki kere insanların keyifli ve bir şeyler öğrendikleri zamanlar armağan etti :) İşyerinde, evlerde, arkadaş ortamlarında, kahvelerde, davetlerde herkesin birlikte oynadıkları ve keyifli zaman geçirdikleri bir uygulama oldu. Komşular, arkadaşlar birbirlerine beraber HADİ oynamaya gidiyor, günlerde bile HADİ oynanıyor :) Bilmiyorum HADİ'yi tasarlayan ve hayata geçiren ekip farkında mı ama bence Türkiye'de sosyal bir devrim yarattılar. Ayrışan Türkie'yi bir oyun etrafında birleştirdiler. Bence kocaman bir bravoyu hak ediyorlar :)
Dergimiz yine dopdolu. Haber sayfalarımız, teknoloji Dergimiz reklam yazarı Nurgül Günay Eryıldır'a dergimize sayfalarımız, kampanya sayfalarımız yine büyük yazılarıyla değer kattığı ve arkadaşım olduğu için bir özenle hazırlandı. Ali Erdem Ekşioğlu Gameon teşekkürler :) sayfalarımızı hazırladı, Gezi yazarımız Seval Duban Dracula'nın ülkesini ziyaret etti ve sizin için yazdı. Yedi yıldır neredeyse tüm dünyayı bir ucundan bir ucuna Yazarımız Kübra Nebioğlu bu ay anne oluyor o yüzden gezen ve bizimle gezdiği yerleri paylaşan sevgili gezi yazılarına biraz ara veriyor. Nebioğlu ailesine mutluluklar yazarımız Seval Duban'a teşekkürler :) diliyoruz :) :) Yazarlarımız Abdullah Ekşioğlu, Nurgül Seval Duban'ın o keyifli yazılarını rahatça okuyabilmemiz Günay Eryıldır yazılarıyla yine bizlere yeni pencereler için bir kitapta topladık :) Seval Duban'la Gezi Günlükleri açtılar. Bizim için her ay olduğu gibi bu ay da koşuşturma isimli Kitaba google play kitap'dan ulaşabilirsiniz. ve dergimizi tarafsız bir bakış açısıyla hazırlama telaşıyla geçti. Digital hayata bayılıyorum. Yedi yıldır her ay dergiyi yayınladığımız anda kaç kişiye ulaştığımızı görmek, Sevgiler, hemen geri dönüş almak en büyük keyiflerimden.
marketing europe & anatolia / 3
Kısa Kısa
Brand Week Istanbul... EMEA Bölgesinin en büyük iş ve markalar dünyası buluşması Brand Week Istanbul, dünyanın en yaratıcı isim ve projelerini 6’ıncı kez İstanbul’da bir araya getiriyor. Bu yıl “Sınır Tanımayan Fikirler” temasıyla markaları ve fikirleriyle sınırları aşarak değişim yaratmak isteyenlerle ufuk açıcı hikâyeleriyle sektörlerinde fark yaratan isimleri ağırlayacak olan Brand Week Istanbul; Felis Ödülleri, Lovemarks Ödül Töreni, Women to Watch: Fark Yaratan Kadınlar, Brand Week Gastro, Marka İkonları Yürüyüşü, Portfolyo Değerlendirme Buluşmaları ve Startup Academy gibi birçok yan etkinlik ve farklı oturumla sektörün nabzını tutacak. Ekonomi ve insan psikolojisi arasındaki ilişkileri inceleyen Prof. Barry Schwartz; işletme alanında uluslararası düzeyde çok satan yazar, konuşmacı ve stratejik danışman Bernard Marr; Kellogg School of Management’ta nörobilim ve işletme profesörü olarak görev yapan Prof. Moran Cerf; Walt Disney Animasyon Stüdyoları’nın yönetmen, tasarımcı ve animatörü Eric Goldberg gibi alanında sınırları aşan pek çok isim, konuşmacı olarak bu sene Brand Week
Istanbul kapsamında tüm şehre yaratıcılık yayacak. Brand Week Istanbul kapsamında ayrıca bu sene ilk defa organize edilecek Startup Academy ile Türkiye’de ve globalde öne çıkan girişimlerin kadın kurucularına ve yöneticilerine; pazarlama ve iletişim alanlarında iki gün boyunca konusunun uzmanı yerli ve yabancı eğitmen ve mentorlardan oluşan bir kadroyla pazarlama ve iletişim konularında eğitimler verilecek ve networking imkânı sağlanacak.
İş Dünyası Peryön Kongre’de...
PERYÖN, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği tarafından 26. kez düzenlenecek PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi, “Bugün, Yarın ve Gelecek” temasıyla bu yıl iş dünyasını hem günümüz gerçekleri ile yüzleştiriyor hem de geleceğe dair öngörüleri masaya yatırıyor. 70’i aşkın yerli ve yabancı konuşmacının ağırlanacağı kongrede; dijital teknolojiler, mobilite, demografik değişimler, blockchain, eğitimde teknolojik dönüşüm, endüstriyel nesnelerin interneti, iş gücündeki gençleşme ve daha pek çok konu irdelenecek. 4 / marketing europe & anatolia
Bugün, yarın ve gelecek... Merak uyandıran üç sihirli sözcük. Şimdi iş dünyası bu üç sihirli sözcüğün peşine düşüyor. Üç bini aşkın katılımcı, 70’i aşkın konuşmacı, 40’dan fazla oturumda; “Bugün, Yarın ve Gelecek” için anlamı birlikte arayacakları bir yolculuğa çıkıyor. Dijitalizasyon, otomasyon ve demografik yapıların değişmesi iş dünyasını bilim kurguyu anımsatan bir noktaya doğru götürüyor. Yaşanan bu hızlı değişime hazırlıklı olmak ise bugünü iyi anlayıp, yarını konuşmak ve geleceği öngörmeye bağlı. Araştırmalar gelecek 10 yıl içinde yaşanacak teknolojik gelişmelerin, insanların iş yapış biçimlerini yüzde 53 oranında değiştireceğini gösteriyor. Peki, bu yüzde 53’lük değişim neleri kapsıyor? Geleceğe hazırlanmak için hangi teknolojilere yatırım yapmak gerekiyor? Otomasyon ile dost olmak şart ama yapay zekâlar işlerimizi elimizden almaya mı çalışıyor? Eğitimde yeni modeller ne olacak? İşte tüm bu soruların yanıtları 1 – 2 Kasım 2018 tarihlerinde PERYÖN, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği tarafından İstanbul Lütfi Kırdar’da düzenlenecek 26. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi’nde cevap bulacak.
Kısa Kısa
Perakende Günleri 2018...
Perakende Günleri 2018 Bu Sene 28-29 Kasım’da Perakende sektörünün Türkiye’deki en büyük ve verimli buluşma platformu Perakende Günleri, bu sene 2829 Kasım 2018 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek. Soysal Danışmanlık tarafından 18’incisi düzenlenen Perakende Günleri’nde bu yıl ‘Retail Experience Exchange’ teması ile deneyim-
lerin gücü sektöre ışık tutulacak. 2001 yılından bu yana Türkiye’deki en büyük iş dünyası organizasyonu ve uluslararası alanda da sayılı organizasyonlardan biri olan Perakende Günleri, perakende sektörü ve ilgili tüm sektörlerin güncel durumunu tartışmak, çözüm yolları üretmek, sektörün geleceğine yön vermek ve sektördeki yenilikleri paylaşmak üzere alanında uzman yerli ve yabancı konuşmacılarla sektör temsilcilerini buluşturmaya hazırlanıyor. Perakende Günleri’18 bu sene 24 farklı oturumda 27 ayrı konuşmacıyı ağırlayacak. İki gün sürecek organizasyonda deneyimlerinden yola çıkan profesyonel isimler başarılarının sırlarını paylaşarak sektörün geleceğine ışık tutacak. Perakende Günleri’18’in bu seneki yabancı konuşmacıları arasında yeni çağın çarpıcı düşünürü Peter Hinssen, 23 yıl boyunca ALDI’de üst düzey yönetici ve CEO olarak görev yapmış Paul Foley, Facebook Küresel Pazarlama Çözümleri Kıdemli Başkan Yardımcısı Carolyn Everson, Guess Saatleri’nin global başarısının arkasındaki CEO Cindy Livingston ve Communisis Global Satış ve Pazarlama Direktörü Joe Ward yer alıyor.
İDA Olağan Genel Kurulu Yapıldı... İletişim danışmanlığı sektöründeki şirketlerin Türkiye’deki tek temsilcisi olan İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği – İDA’nın Olağan Genel Kurulu yapıldı. Genel Kurul’da iki yıl süreyle görev yapacak olan yeni Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Etik Kurulu üyeleri seçildi. Seçim sonuçlarına göre İDA’nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı, Esra Şengülen Ünsür oldu. Artı İletişim Yönetimi Yönetici Ortağı olan Esra Şengülen Ünsür ile birlikte yönetim kurulundaki asil üyeler; Lobby İletişim ve Etkinlik Yönetimi Ajans Başkanı Özge Uzun, M3 Halkla İlişkiler Kurucusu ve Yöneticisi Melek Manisalı, desiBel Ajans Başkanı Mustafa Kutlay ve Hill and Knowlton Strategies Türkiye Genel Müdürü Pelin Kocaalp oldu. İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği yeni Yönetim Kurulu Başkanı Esra Şengülen Ünsür 7. Dönem Yönetim Kurulu’na tüm üyeler adına teşekkür ederek şöyle konuştu: “Biz yeni yönetim kurulu olarak, İDA’nın önümüzdeki iki yılı için kendimize bazı hedefler belirledik. Hepsi de derneğimizi bugüne getiren kişilerin ve kurumların üst üste koyduğu tuğlaların daha da yükselmesi amacını taşıyor. Çünkü inanıyoruz ki, derneğin sürdürülebilir başarıyı
yakalaması için en uygun dönemdeyiz. Güçlü bir birlik olacağız. Derneğimizin tüm hücrelerine işleyecek şekilde; rekabetçilik değil, rekaberlik peşinde olacağız.” İDA 4. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Figen İsbir anısına saygı duruşu ile başlayan Genel Kurul, 7. dönem çalışmalarının paylaşılmasıyla devam etti. Yeni dönem kurulları seçildikten sonra 8. dönem hedefleri açıklandı.
marketing europe & anatolia / 5
Kısa Kısa
İcat Çıkar... Türk Ekonomi Bankası (TEB) tarafından 12 yıldır düzenlenen, finans alanında yenilikçi ve yaratıcı fikirlerin ödüllendirildiği TEB Akıl Fikir Yarışması, yeni başvuruları kabul etmeye başladı. 2006 yılından bu yana sektöre yenilikçi fikirler ve yaratıcı projeler kazandıran TEB Akıl Fikir Yarışması için 15 Ocak’a kadar yarışmanın web sitesi www.icatcikar.com üzerinden başvuru yapılabilecek. Türk Ekonomi Bankası (TEB) ‘İcat Çıkar’ sloganıyla bu yıl 12.’sini düzenlediği TEB Akıl Fikir Yarışması’nın
Atama... Türkiye İş Bankası’nın üst yönetiminde gerçekleşen atama ile Cahit Çınar Genel Müdür Yardımcısı oldu. Hukuk Müşavirlikleri, Krediler Portföy Yönetimi, Perakende Krediler İzleme ve Takip, Ticari ve Kurumsal Krediler İzleme ve Takip bölümleri Cahit Çınar’ın sorumluluk alanında yer alıyor. 1967 yılında Ankara’da doğan Cahit Çınar, 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. 1991 yılında bankanın İktisadi Araştırmalar Bölümü’nde Uzman Yardımcısı olarak işe başlayan Çınar, 1992 yılında müfettiş yardımcısı olarak Teftiş Kurulu Başkanlığı’na atandı. 2001 ile 2013 arasında Ticari Krediler Tahsis Bölümü’nün çeşitli kademelerinde yöneticilik görevinin ardından 2013 yılında Güneşli Kurumsal Şubesi Müdürlüğüne getirildi. 2016 yılında ise bankanın iştiraklerinden İşbank AG’nin Genel Müdürü olarak görevlendirilen Cahit Çınar, Ekim 2018’de Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı. 6 / marketing europe & anatolia
başvurularını almaya başladı. TEB tarafından sektöre yenilikçi ve yaratıcı ürünler kazandırmak, müşteri deneyimini iyileştirmek ve inovasyon kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen ve her yıl daha da büyüyen bir ilgiyle, en önemli açık inovasyon uygulamalarından biri olan TEB Akıl Fikir Yarışması, bu yıl da ‘Üniversite ÖğrencisiYeni Mezun’, ‘Müşteri’ ve ‘Teknolojik Girişimci’ olmak üzere üç ayrı kategoride düzenlenecek. ‘Üniversite Öğrencisi-Yeni Mezun’ ve ‘Müşteri’ kategorilerinde bankacılık ürün ve hizmetleriyle ilgili yenilikçi, yaratıcı fikir ve projeler; ‘Teknolojik Girişimci’ kategorisinde ise sektör bağımsız teknoloji tabanlı projeleri olan tüm girişimciler 15 Ocak 2019 tarihine kadar www.icatcikar.com üzerinden başvuruda yapabilecek. Jürinin sektörün önde gelen isimlerden oluştuğu yarışmada, katılımcıları finansal ödüllerin yanı sıra TEB’de kariyer fırsatları, Roland Garros Seyahati ve TEB Girişim Evi’ne katılım önceliği bekliyor. Ayrıca en inovatif üç proje sahibi Bahçeşehir Üniversitesi tarafından MBA bursu ile ödüllendiriliyor.
Atama... Shell Türkiye’nin İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine, 2011 yılından beri Shell’de İK alanında çeşitli kademelerde çalışan Eda Güzeldemir Demiray atandı Türkiye’de akaryakıt sektörüne öncülük eden ve ilklere imza atan Shell Türkiye’nin İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine Eda Güzeldemir Demiray getirildi. Shell Türkiye ekibine 2011 yılında katılan Eda Güzeldemir Demiray, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Endüstriyel Yönetim Psikolojisi üzerine yüksek lisans yaptı. Eda Güzeldemir Demiray, kariyerine 2008 yılında Nokia Siemens Networks şirketinde İnsan Kaynakları Danışmanı olarak başladı. Yaklaşık üç yıl bu şirkette İnsan Kaynakları Danışmanlığı ve Türkiye ile Kazakistan İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevini yürüten Güzeldemir, 2011 yılında İnsan Kaynakları Danışmanı, İK Politika ve Servisler Yöneticisi olarak Shell Türkiye ekibine katıldı. Mayıs 2015’te Global İş Değerlendirme görevine atanan Demiray, kısa dönemli uluslararası görevlendirme ile Hollanda’da çalıştı, daha sonra Türkiye’ye dönerek görevine devam etti.
Kısa Kısa
Dijital Medya Satış Teknikleri...
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan Dijital Medya Satış Teknikleri Eğitimi 10 Kasım’da başlıyor. Dijital dünyanın nabzını tutan IAB’nin tasarladığı Dijital Medya Satış Teknikleri Eğitimi 10 Kasım’da IAB Türkiye ofisinde başlıyor. Değişen medya dünyasına uyum sağlamak isteyen herkesin katılabileceği eğitim 10 hafta sürecek. Eğitimle, dijital medya satışı yapmak istiyorum diyen sektör pro-
O2 İletişim’e Yeni Müşteri...
21 yıldır Türkel Fuarcılık tarafından Moskova’da başarıyla düzenlenen LeShow, 24 - 26 Ocak 2019’da ilk kez İstanbul’da kapılarını açacak. Türk deri firmalarını dünya pazarı ile buluşturmaya hazırlanan Le Show İstanbul, iletişim çalışmaları yürütmesi için O2 İletişim’i seçti. Danışmanlık kapsamındaki tüm hizmetleri tek çatı altında toplayan O2 İletişim portföyünde; Atasun Optik, Baymak, Pınar, Tepe Nautilus, Tepe Emlak Yatırım A.Ş., Yaşar, Mardinli şef ve sosyal girişimci Ebru Baybara Demir ve “Sana Kalbim Geçti” kitabının yazarı Tansel Baybara bulunuyor.
fesyonelleri, ajansta çalışan medya yöneticileri ve dijital medya satışı konusunda çalışmayı hedefleyen yeni mezunlar sektör profesyonellerinin deneyimlerinden faydalanacak. Türkiye’de ilk ve tek Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bu programla katılımcılar terminolojiye hakim olacak, rapor okumayı öğrenecek, sektörün önde gelen isimleriyle birebir görüşme imkanı bulacak. Programa katılanlar ayrıca başarılı satış görüşmeleri yapma yöntemleri, müşteri ilişkileri yönetimi, müşteri memnuniyeti, etkileyici sunum, brieften kampanyaya yaratıcı süreçler, display reklamcılık nasıl satılır, audience nedir, nasıl satılır, ölçümleme araçları ve daha birçok konu hakkında eğitim alabilecek. 10 Kasım-19 Ocak tarihleri arasını kapsayan eğitimde dersler Cumartesi günleri 09.30-16.30 saatleri arasında yapılacak. Başvuru ve ders programı için: https://www.iabturkiye.org/satisteknikleri-basvuru
Clonera İletişim Ajansını Seçti...
Uluslararası standartlarda hizmet yönetimi ile öne çıkan, yeni nesil yönetilen hizmet sağlayıcısı Clonera, iletişim ajansı olarak omg!medya’yı seçti. Şirketlerin bilgi teknolojileri ile ilintili hizmet ihtiyaçlarına yönelik alışılageldik sistem entegratörü anlayışını değiştiren ve pazara katma değeri yüksek çözümler sunan Clonera, iletişim faaliyetlerini omg!medya’ya emanet etti. Türkiye’nin en ünlü markaları, IT risk ve yüklerini Clonera ile paylaşıyor. omg!medya, hizmet ve platformu birleştirerek uçtan uca felaket kurtarma ve iş sürekliliği çözümleri sunan yüzde 100 Türk sermayeli Clonera’ya medya ilişkileri, lider iletişimi, stratejik planlama, kriz iletişimi, pazarlama iletişimi, etkinlik yönetimi, dijital iletişim, tasarım ve online reklam yönetimi alanlarında hizmet verecek. marketing europe & anatolia / 7
Teknoloji
Canon PowerShot SX70 HS...
Canon, PowerShot SX70 HS ile köprü fotoğraf kamerası ailesine bir yenisini ekliyor. Kasım ayında satışa çıkacak olan PowerShot SX740 HS, güçlü 65x optik sabit lens zum kapasitesi sayesinde mezuniyet hikayelerinden vahşi yaşam fotoğraflarına; spor müsabakalarından uzaktaki uçağın den ince detayına kadar her türlü anıyı ölümsüzleştiriyor. DSLR tarzı bir görünüme ve kullanım özelliklerine sahip yeni Canon kamerası, tek bir lens ile tüm hikayeleri fotoğraflıyor. 7,5 değişken açılı LCD ekrana, 20,3 megapiksel sensöre ve 4K Ultra Yüksek Çözünürlüklü video çekim gücü ile PowerShot SX70 HS, özellikle hareketli kareleri net bir
şekilde fotoğraflama fırsatı sunuyor. PowerShot SX70 HS ayrıca 5,7 kare/sn’de çekim yaparken düşük ışıklı ortamlarda spontane anların kolayca kaydedilmesine de yardımcı oluyor. Fotoğraf çekmeyi basitleştiren PowerShot SX70 HS, DIGIC 8 işlemci 4K zaman aşımlı video, 4K fotoğraf karesi çıkartma dahil fotoğraf makinesinin 4K Ultra HD video özelliklerini de destekliyor. Canon PowerShot SX70 HS, Canon Camera Connect uygulaması üzerinden PC ve Mac’e yönelik Image Transfer Utility 2 uygulamasını kullanarak akıllı cihaza fotoğrafları veya videoları aktarma kolaylığı sağlıyor. Temel Özellikleri: •Kullanımı kolay arayüzle hepsi bir arada DSLR modelinin görünümü ve hissi •65x süper zum ve 10 kare/sn çekimle çok yönlü çekimler •Önemli anları RAW ve 4K UHD videolarla kayda geçirin •Düşük ışıkta dahi güvenilir, hızlı otomatik odaklanma •Bluetooth veya Wi-Fi aracılığıyla telefon ve bilgisayar desteği
reeder P13... Reeder, akıllı telefonlarına yeni bir modeli daha ekleyerek reeder P13’ü kullanıcılarıyla buluşturuyor. Şık tasarım, büyük ekran ve son teknolojinin bir araya geldiği yeni P13, 6.99 mm inceliğindeki ergonomik kullanımını 5.99 inç ekranını Gorilla Glass koruma teknolojisi ile sunuyor. 3 GB Ram, 32 GB dahili depolama özelliğine sahip olan yeni telefon; 13 Megapiksel çözünürlüklü ana kamerası ile mükemmel fotoğraflar çekmenizi sağlıyor. 0,1 saniye içinde okuma yapabilen geliştirilmiş parmak izi teknolojisine sahip telefon kullanıcılarıyla buluştuğu şık siyah renkli tasarımı ile tercihini hızlı, zarif ve büyük ekrana sahip akıllı telefondan yana yapmak isteyenlerin beklentilerini karşılıyor.
10 / marketing europe & anatolia
P13, 4000 mAH bataryası ile iki güne varan şarj ömrü sunuyor. Ayrıca LED flaş desteğine sahip 8 Megapiksel çözünürlük sunan ön kamerası ve gece çekim modu sayesinde karanlık ortamlarda dahi iddialı selfie’ler vaad ediyor. Reeder P13 ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan reeder CEO’su Uygar Saral, “Yeni akıllı telefon modellerinde teknolojimizi son hız geliştirirken, fiyat ve performans anlamında sınırları zorladığımızı söyleyebiliriz. Özellikle reeder ailesindeki tüm telefonlarla çeşitli varyasyonlardaki kullanıcı taleplerini karşılayan çözümler sunuyoruz. Son dönem araştırmalarımızda artık kuralları genç, yenilikçi ve inovasyonu seven kitlelerin, moda dahil kurallarını kendilerinin koyduklarını görüyoruz. Buradan yola çıkarak, teknik özellikleri üst limitte tutarak şık tasarım ve büyük ekranla daha uygun fiyatı bir araya getiren yeni P13’ü geliştirdik” dedi. Yeni reeder P13, 1.699TL fiyat etiketi ile reeder.com.tr ve teknoloji marketlerinde satışa sunuldu.
Teknoloji
Honor 8X Türkiye’ye geliyor... Honor 8X’i, 6 Kasım tarihinde Türkiye’de piyasaya sürecek. Minimalist tasarım felsefesi ve film üzerine çip (COF) teknolojisinden yararlanan akıllı telefon, yüzde 91 gövde ekran oranı bulunan, 6.5 inç FullView ekrana ve reflektif ayna tasarımı ile tasarlanmış 2.5D Aurora cam gövdeye sahip. Honor 8X, ince çerçevesi sayesinde 5.5 inç büyüklüğündeki bir telefon kasasına 6.5 inç ekranla mükemmel bir kullanım deneyimi sunuyor. Arka yüzü açıya göre renk değiştiren bir tasarıma sahip Telefonda bulunan yapay zeka yani AI sadece kamerada kullanılmıyor. Honor 8X’te metro veya asansör gibi yerlerden çıkışta 3 saniye içinde şebekeye bağlanma, gürültüyü engelleme gibi özellikler yapay zeka desteği ile sunuluyor. Honor Türkiye Başkanı Kevin Wang, Honor 8X modeli için şunları söyledi: Türk tüketicilerine en yeni Honor modelini ge-
tirmekten büyük heyecan duyuyoruz; “X” serisi, birçok atılım teknolojisiyle öne çıkan, Honor portföyündeki en önemli telefon serilerinden biri. Honor 8’in X teknik özellikleri 6.5 inç 2340 x 1080 piksel % 91 ekran / kasa oranı 19.5:9 ekran oranı Kirin 710 - 8 çekirdekli yonga seti (4*CortexA73+4*CortexA534*2.2GHz+4*1.7GHz) 4 GB RAM 64/128 GB Depolama microSD bellek kartı yuvası 3750mAh batarya 20 MP f/1.8 + 2 MP f/2.4 ana kamera 16 MP f/2.0 öz çekim kamerası Parmak izi sensörü Yüz tanıma özelliği 802.11a/b/g/n/ac Bluetooth 4.2 Android 8 Oreo + EMUI 8.2
LG, “DeepThinQ” Teknolojisi... besin değerleri ile olan dışarıda satılan yiyeceklerden çok daha besleyici olduğu herkes tarafından bilinir. Yiyecekleri daha uzun süre taze tutacağına olan güveni pekiştiren yenilikçi teknolojilere sahip LG InstaView Door-in-Door™ buzdolabında bulunan “tıklama” özelliği kullanıcıların buzdolabının içini kapıyı açmadan görmelerini sağlıyor. Bunun yanı sıra, geniş Door-in-Door ™ bölmesi tüketicilerin hızlıca erişmek istedikleri aperatif ve içecekleri kolayca
LG, “DeepThinQ” teknolojisiyle günlük yaşamlara entegre ederek, kullanıcılara daha rahat akıllı ev deneyimleri sunuyor. “DeepThinQ” teknolojisiyle akıllı cihaz ve akıllı ev vizyonu hayata geçiren LG, hayata geçirdiği cihazların sadece birer makine değil, aynı zamanda birbirleriyle interaktif ilişki kuran bir ekosistem oluşturmasını amaçlıyor. Kullanıcılar LG SmartThinQ® uygulaması ile buzdolaplarını, çamaşır makinelerini, klimaları ve daha fazlasını kontrol edebiliyorlar LG teknolojinin insanları bir araya getirmek için de kullanılabileceğini çok etkili bir biçimde gösteriyor. Evde pişirilen yemekler, daha düşük kalorisi ve daha yüksek
saklamalarına olanak tanırken, aynı zamanda soğuk hava kaybını önemli ölçüde azaltıp, gıdaların daha uzun süre taze kalmasını sağlıyor. LG akıllı teknolojileri günlük yaşamlara entegre ederek, kullanıcılara daha rahat akıllı ev deneyimleri sunuyor. LG InstaView Door-in-Door ™ buzdolabı, Smart ThinQ™’yu desteklerken, böylece kullanıcılar mobil uygulamaları aracılığıyla buzdolabını uzaktan kontrol edebiliyor. Akıllı telefonlardan basit bir dokunuşla Control Temperature, Express Freeze, Smart Diagnosis ve Hygiene Fresh+ ™ Air Purifying gibi temel özelliklerin kullanımı son derece kolay hale gelirken, kullanıcılar, akıllı bir evin rahatlığını deneyimleyebiliyorlar. marketing europe & anatolia / 11
Köşe
( retorik)
Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com
Umudu beslemeyi seçiyorum...
Bir kızılderili hikayesi geldi aklıma, şöyle birşeydi sanırım. Kafamızda iki kurt vardır biri karamsarlık, biri umut. Bu iki kurt sürekli savaşırlar ve sen hangi kurdu beslersen savaşı o kazanır.
ama düşünceleriyle insanlığın tekamülüne büyük katkılar sağlamış bir çok dahiyi çıkarmış milletimizin, gelecekte de insanlık yolumuzu aydınlatacak atılımlara imza atacağını biliyorum.
Ben bugün umudu beslemek istiyorum. Çünkü sonunda umut kazansın istiyorum. Umut kazansın ki, şu dünyada geçirdiğimiz kısıtlı süremiz kendi cehennemimiz olmasın. Umut kazansın ki, dalıp giden gözlerimiz hüzünlere kapılmasın. Umut kazansın ki, şüphe ve korkularımız dostluklarımızı yerle bir edemesin. Umut kazansın ki, bıkkınlık ve yorgunluk kapasitemizi ayaklar altına alamasın. Umut kazansın ki, bir yaabancının gününü sıcak bir tebessümle aydınlatabilelim. Umut kazansın ki, sevgi ve mutluluk yaşamımızı cennete çevirebilsin.
Siyasi görüşü ne olursa olsun, iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin içten içe benimle aynı hedefi düşlediğini, belki gidiş yolu olarak farklı yolları tercih etmelerinden kaynaklanan geçici aksaklıkların yaşandığını düşünüyorum. Bu fikir ayrılıklarının husumete dönüşmemesi için bugün umudu beslemek istiyorum.
Bun umudu beslemek istiyorum. Kadim milletimiz, asla hatada birleşmemiştir ve bundan sonra da hatada birleşmeyeceğine güveniyorum. En koyu karanlığı yenmenin bir mum yakmakla mümkün olduğunu biliyorum. İçerisinden Mete Han'ı, Yunus Emre'yi, Fatih Sultan Mehmet'i, Mimar Sinan'ı, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, Mehmet Akif Ersoy'u, Nazım'ı, Kısakürek'i, Dr. Mehmet Öz'ü, Aziz Sancar'ı ve adını şimdi saymadığım, belki tarih sayfaları arasında kaybolmuş
Umutluyum çünkü babamın benim gözümde gördüğü ışığı oğlumun gözünde görüyorum. Tüm ebeveynlerin de kendi çocuklarının gözlerinde aynı ışığı gördüğüne adım gibi eminim. O halde her jenerasyon bir sonraki nesilde bu ışığı görürken gelecek nasıl daha karanlık olabilir. Tek yapmamız gereken hangi kurdu beslediğimize dikkat etmek. Ben umudu beslemeyi seçiyorum. Siz de öyle yapın. Göreceğiz ki yarın bugünden çok daha güzel olacak. Gülümsemeyle kalın.
marketing europe & anatolia / 13
Medya Dünyası
Görev değişiklikleri...
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri •Posta gazetesinde 12 yıldır ‘Televizyon Hastası’ isimli bir köşesi bulunan ve burada TV yayınlarını ele alan Mesut Yar, sosyal medya hesabından görevinden ayrıldığını duyurdu. •Murat Yetkin, Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmenliği’nden ayrıldı. Göreve getirilen yeni isim ise Gökçe Aytulu oldu. •Cumhuriyet Gazetesi Ekonomi Müdürlüğü görevine editörmuhabir Şehriban Kıraç getirildi. •Cumhuriyet Gazetesi’nde 22 yıldır köşe yazarlığı yapan Deniz Kavukçuoğlu, sağlık sorunları nedeniyle hem gazeteye hem de yazarlığa veda ettiğini duyurdu. •Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök’ün kızı Gülümsün Özkök, teve2’deki genel müdürlük görevinden ayrıldı. •Hürriyet Gazetesi’nde köşe yazarı Deniz Zeyrek ile yollar ayrıldı. •Cumhuriyet gazetesinde yönetimin değişmesinin ardından gazeteyle yollarını ayıran Güray Öz’ün yeni adresi Birgün Gazetesi oldu. •Hürriyet gazetesi Ankara temsilcisi Hande Fırat, gazetedeki ilk yazısıyla okuyucularıyla buluştu. •Hürriyet Gazetesi Reklam Koordinatörü olarak görev yapan Aykut Şahin ve Ali Murat Kök Hürriyet Gazetesi Reklam Başkan Yardımcısı oldular. •Daha önce Akşam, Hürriyet, Digiturk, Lig Tv ve Habertürk gibi medya kuruluşlarında görev yapan Orçun Çevikoğulları Demirören Medya Grubu’na transfer oldu. Çevikoğulları, Hürriyet, Posta, Milliyet, Vatan ve Fanatik Gazetelerinde Bölgeler Reklamdan sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapacak. •Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, T24 ile anlaştı. •Sağlık muhabiri Mesude Erşan Hürriyet Gazetesi’nin yeni Haber Araştırma Müdürü oldu. Görsel Basında Görev Değişiklikleri •Sunucu Seda Akgül, 4 Kadın Zamanı programından ayrıldığını sosyal medya hesabından duyurdu. •Gazeteci Uğur Dündar, Halk TV’de yürüttüğü yayın konseyi görevini bıraktı. •24 TV kanalının kültür sanat spikeri Özlem Karahan görevinden ayrıldı. •Demirören TV Kurumsal İletişim Müdürü Merve Sarıcan Gündoğar ile Demirören TV Pazarlama Müdürü Elvin Küçükvardar
14 / marketing europe & anatolia
görevlerinden ayrıldı. İki isimde bundan böyle yollarına TRT’de aynı görevleri üstlenerek devam edecek. •Kanal D’de hafta içi her sabah canlı yayınla ekranlara gelen 4 Kadın Zamanı isimli programın Haber Müdürlüğü görevine haberci Gökay Usanmaz getirildi. •CNN Türk’ün ekran yüzlerinden Şirin Payzın, kanalla resmi olarak yollarının ayrıldığını sosyal medya hesabından duyurdu. •Murat Murathanoğlu, beIN Sports’taki görevinden ayrıldığını açıkladı. •CNN Türk Program Yapımcısı Serap Doğan ile Haber Programları Editörü Gizem Çetin, kendi isteği ile kurum ile ilişkisini kesti. •CNN Türk’ün araştırmacı editörü Kerem Şenel kanalla yollarını ayırdı. •Kanal D’de hafta içi her sabah canlı yayınla ekranlara gelen 4 Kadın Zamanı isimli programın kadrosuna sunucu ve oyuncu Seray Sever katıldı. •Haber Global’in yeni Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş oldu. •“TRT World” ve “TRT Arabi” kanallarını bünyesinde barındıran TRT Uluslararası Haber Kanalları Genel Yayın Yönetmenliğine Serdar Karagöz getirildi. •Ciner Medya Grubu’na bağlı olarak yayın yapan Habertürk TV’de sürpriz bir ayrılık yaşandı.11 yıldır Habertürk TV’de görev yapan Gülden Geçgin kanalla yollarını ayırdı. •Kanal D’den ayrılan Damla Turgutlu Soybaş Haber Global ile anlaştı. •Yapılanma sürecinde olan Haber Global Aytaç Kurnaz, Kemal Hamşıoğlu ve Batuhan Pozut’u kadrosuna kattı. •Haber Global’de editör olarak görev yapan Güngör Karakuş, kurum ile yollarını ayırma kararı aldı. Medya Dünyasından Diğer Haberler •Türkgün gazetesi 25 Eylül Salı günü yayınlanan ilk baskısı ile yayın hayatına başladı. •Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği 2017 yılı basın ödüllerinde Demirören Haber Ajansı (DHA)’dan Mehmet Çınar ‘Turizm’ dalında Yazılı Basında Yılın Gazetecisi seçilirken, Hasan Özkay Fotoğraf Yarışması’nda İbrahim Laleli Yılın Haber Fotoğrafı, Mehmet Çınar Yılın Doğa-Çevre Fotoğrafı ödüllerini aldı. •Fatih Oflaz’ın sahibi olduğu SinemaTV kanalı Mükremin Atmaca, Fatih Atmaca ve Faruk Boyacıoğlu tarafından satın alındı. Gazete yayınını durduran Büyük Kocaeli Gazetesi, ‘dijital’ ortamda internet yayınını sürdürecek. •Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri’nde gazeteci Ali Açar ödüle layık görüldü. •Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen Geleneksel Anadolu Medya Ödülleri’nde yılın Gazete Ankara Temsilcisi ödülüne Yeni Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Hacı Yakışıklı layık görüldü.
Medya DĂźnyasÄą
marketing europe & anatolia / 15
Röportaj
Great Place to Wo Ebru Odabaşı Nielsen Türkiye İK Direktörü
Biz Nielsen’da sadece iş hayatında değil sosyal hayatta da fark yaratmanın önemine inanıyoruz. Bu amaçla gönüllü çalışanlarımızın üye olduğu, çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmek üzere kurulmuş olan ekiplerimiz var. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Sizce İK departmanı işletmelerin başarısında ne kadar etkili? - İnsan kaynakları bölümü, şirketin kurumsal hedefleri ve stratejisi paralelinde rekabetçi üstünlük sağlamak amacıyla gerekli insan kaynağının istihdamı ve geliştirilmesi ile ilgili politika oluşturma, planlama, örgütleme, yönlendirme ve denetleme faaliyetlerini içerir. İnsan kaynakları bölümü, çalışanların motivasyonunu ve verimini yükseltecek bir ortam yaratılması ve bu ortamın korunup geliştirilmesi için gerekli politikaları belirler, ilgili araçları ve eğitimleri sağlar. Dolayısı ile insan kaynakları bölümü, işini ne kadar iyi yaparsa bir firmanın rekabetçi üstünlük sağlama şansı da o kadar artar. - Nielsen Türkiye olarak Great Place to Work ödülüne sahipsiniz. Bu ödülü almanızı sağlayan uygulamalarınız nelerdir? Örneklerle anlatabilir misiniz? - Y kuşağı iş ve özel yaşam dengesine 16 / marketing europe & anatolia
verdikleri önem, kendi istedikleri konuda eğitim alma, özerklik ve teknolojiye yatkın olma özellikleri ile ön plana çıkıyor. Biz Nielsen’da bu ihtiyaçlara büyük ölçüde cevap verebildiğimizi düşünüyoruz. Yönetici ve çalışan arasındaki karşılıklı güvene dayanan ilişki hem evden çalışma olanağına hem de esnek çalışma koşullarına imkan veriyor. Bu şekilde çalışanlarımız yoğun iş temposuna rağmen iş ve özel yaşam dengesini kurarak ve işlerini özerk bir şekilde yönetebiliyorlar. Gelişimle ilgili olarak ise Nielsen’da çok zengin kaynaklara erişme imkanları bulunuyor. Sınıf eğitimlerinin yanı sıra hem kişisel hem de teknik gelişimlerini sağlayabilecekleri Brandon Hall ödüllü bir online eğitim platformumuz var. Learning Center ile çalışanlarımız sadece iş ile ilgili değil, merak ettikleri, ilgi duydukları pek çok konuda eğitim alma şansına sahipler. Eğitim için ayrılmış bu ofisimizde hızlı okumadan tutun işaret dili eğitimine,
ork ödülü...
Röportaj
İspanyolca’dan tutun yoga, kanaviçe eğitimine kadar pek çok eğitim veriliyor. Eğitmenlerimiz ise yine çalışanlarımız. Bildikleri konuları arkadaşları ile paylaşmaktan mutluluk duyan pek çok çalışanımız var. Dolayısı ile bize sadece her iki tarafı bir araya getirmek kalıyor. Böylece çalışanlarımıza iş dışında farklı bir konuyla ilgilenebilecekleri, vizyonlarını geliştirebilecekleri keyifli bir platform sunmuş oluyoruz. Gelişim olanakları bunlarla sınırlı kalmıyor. Çalışanlarımız ana görevleri dışında çeşitli projelere dahil olarak da becerilerini geliştirebiliyor. Yine Y kuşağı için çok önemli olan sesini duyurma ve fark yaratma yönünde çalışanlarımıza sunduğumuz pek çok kanal var. Öncelikle check-in dediğimiz kanal ile yönetici ve çalışanlar, ayda en az bir kere toplanıp, 18 / marketing europe & anatolia
Çalışanlarımızı kariyer gelişimlerinde, gerek bireysel gerek takımın bir parçası ve gerekse liderler olarak ilerlemeleri için teşvik ediyoruz. karşılıklı olarak birbirlerini dinliyorlar. Yönetici olumlu ve gelişmesi gereken alanlara yönelik geri bildirim verirken çalışan da yöneticisinden beklentilerini ve varsa iş yapış şekilleri ile ilgili önerilerini iletiyor. Fikirlerini üst yönetim seviyesine duyurmak isteyen çalışanlarımız için de programlarımız mevcut. Bunlardan biri “What is next? - I have an idea” programı. Bu programda çalışanlarımız
fikrini bir proje çerçevesinde yönetim kuruluna sunduktan sonra onay alması durumunda kendi ekibini kurarak fikri hayata geçirebiliyor. Bir diğer program ise “Genç Yetenekler Kurulu”. Ülke yönetim ekibinin bir yansıması olan bu ekip, 6 ay süre ile bir arada çalışarak çeşitli projeleri hayata geçiriyor. Biz Nielsen’da sadece iş hayatında değil sosyal hayatta da fark yaratmanın önemine inanıyoruz. Bu amaçla gönüllü çalışanlarımızın üye olduğu, çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmek üzere kurulmuş olan ekiplerimiz var. Lokalde bu ekipler düzenli projeler üretirken global düzeyde ise “Global Impact Day” diye adlandırdığımız ve yılda bir kere gerçekleştirdiğimiz sosyal sorumluluk gününde tüm çalışanlarımız izinli sayılıyor ve o gün her biri farklı bir sosyal sorumluluk aktivitesine katılıyor. - Nielsen’da Çalışan memnuniyeti sağlayan Yönetim anlayışınızı tanımlar mısınız? - Yönetim anlayışımızın temelinde kurumsal değerlerimiz ve kurumsal değerlerimizin bir yansıması olan çalışan vaadimiz bulunmaktadır. Nielsen çalışan vaadini aşağıdaki üç başlıkta tanımlayabiliriz: Kendin olabilirsin: Nielsen, çalışanlarına en iyi oldukları konularda çalışabilecekleri bir ortam sağlar. Çalışanlar sorumluluklarını yerine getirirken tam yetki ve esneklikle belli kalıplara konmadan çalışırlar. Fark yaratabilirsin: Nielsen’da yaptığımız çalışmalar sayesinde müşterilerimize, ekiplerimize, çalışma arkadaşlarımıza ve yaşadığımız çevreye yararlı oluyor, fark yaratabiliyoruz. Bizimle gelişebilirsin: Şirket olarak gelişimimiz çalışanlarımızın gelişimine bağlıdır. Çalışanlarımızı kariyer gelişimlerinde, gerek bireysel gerek takımın bir parçası ve gerekse liderler olarak ilerlemeleri için teşvik ediyoruz.
Röportaj - Nielsen’da kadın çalışanlara sağladığınız avantajlar var mı? - Nielsen’da erkek çalışan oranı %56, kadın çalışan oranı ise %44’tür. Saha kadrolarımızın çoğunluğu fiziksel koşullar nedeniyle erkeklerden oluştuğu için bu kadroyu ayrı tutarsak oran %60 kadın %40 erkek olarak değişmektedir. Bu durum yönetim kadrolarına yansımış ve kadınların yönetimdeki oranı Türkiye ve dünya ortalamasının çok üzerinde bir oranla %60 olarak gerçekleşmiştir. Kadınların bu kadar yüksek oranla yönetimde yer almalarında İK uygulamaları ve Women In Nielsen Çalışan Kaynak Grubu’nun büyük katkıları bulunmaktadır. Globalde 2011 yılında kurulan WIN çalışan kaynak grubu, Türkiye’de 2013 yılında kuruldu. WIN grubunun misyonu Nielsen’da çalışan kadınların gelişimini, iş gücünde kalmasını ve liderliğini desteklemektir. Bu çerçevede kadın çalışanlara özel eğitimler düzenlenmekte, network yapabilecekleri gruplar oluşturulmakta ve mentorluk programları uygulanmaktadır. Bunların yanı sıra kadınların iş hayatında kalmalarını sağlamak üzere pek çok kolaylık sağlanmıştır. Evden çalışma ve esnek çalışma saatleri, tüm çalışanlarımız için iş ve özel yaşam dengesini sağlamalarını kolaylaştırırken özellikle kadın çalışanlarımıza hamilelik dönemi ve sonrasında büyük destek sağlamaktadır. WIN ekibinin 2016 yılında insan kaynakları birimi ile ortak çalışması sonucunda “Ebeveynlik Paketi” hayata geçirilmiştir. Bu paket kapsamında; hamile çalışanlara özel park yeri sağlanmış, hamile çalışanlar daha sık evden çalıştıkları için hamilelikleri süresince evde bulunduracakları ikinci bir bilgisayar verilerek lap top taşıma yükünden kurtarılmışlardır. Ofiste, “Mom Rocks” isimli, sadece emziren annelerin kullanımı için ayrılmış, hijyenik ve özel bir ortamda süt pompalama
Staj sırasında başarılı olan arkadaşlarımızı açılan pozisyonlara yerleştiriyoruz. imkanı sağlayan bir oda düzenlenmiş, süt izni 2 hafta daha uzatılmış, dileyen annelerin süt iznini biriktirerek haftada bir gün olarak kullanabilmeleri sağlanmıştır. - İşe aldığınız elemanlarda hangi özellikleri aradığınızı söyleyebilir misiniz? - Bölüm ve pozisyona göre aranan teknik beceri ve yetkinlikler değişebilmekle birlikte tüm adayların şirketimizin değerlerine (Açık, Bağlantılı, Yararlı ve Kişisel) uygunluğunu değerlendiriyoruz. Şirket değerlerimiz çerçevesinde temel olarak göz önünde bulundurduğumuz ortak nitelikler ise şunlar: Ekip çalışmasına uygunluk, esnek olma, kendini
geliştirmeye açıklık, çözümcü ve pozitif yaklaşım. - Son olarak, işe aldığınız gençleri hangi sistemle belirliyorsunuz? - Seçtiğimiz üniversitelerle sıkı iş birliklerimiz var. Özellikle uzun süreli staj programlarımız gençlere şirketimizi yakından tanıma olanağı sağlarken kendilerini göstermeleri için de fırsat sunuyor. Stajyer arkadaşlarımıza çalışanlarımız kadar sorumluluk veriyoruz, hatta isteyen arkadaşlarımıza rotasyon imkanı tanıyarak çeşitli bölümleri tanımalarını sağlıyoruz. Staj sırasında başarılı olan arkadaşlarımızı açılan pozisyonlara yerleştiriyoruz. Ayrıca üniversitelerden direkt alım yaptığımız da oluyor. Doğru kişileri seçmek için mülakatın yanı sıra temelinde nörobilim olan ve adayların potansiyellerini, ilgili pozisyona uygunluklarını tespit eden bir sistem kullanıyoruz. Adayların bunun için sanal ortamda bazı oyunları oynamaları gerekiyor. Yani seçme sistemimiz tamamen gençlere hitap ediyor.
marketing europe & anatolia / 19
Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com
Topyekün, kime yükün?
( kelebeğin fırtınası)
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın başlattığı Enflasyonla topyekün mücadele kampanyası yılın son çeyreğine damgasını vurdu.
böyle durumlar var mı diye düşünmeden edemiyor insan. Yine 31 Ekim günü mobilya, beyaz eşya, motorlu araçlar gibi birkaç sektörde KDV ve ÖTV indirimleri yapılacağı açıklandı. Acaba fiyatlar düşecek mi? Hep beraber sonucu Bakanın bütün sektörleri ve bütün markaları bu göreceğiz. Açıkça söylemek gerekirse, topyekün mücadele kampanyaya katılmaya davet etmesiyle birlikte kara listeye ediyoruz derken, şişirilmiş fiyatlarla bütün yük bize girmek istemeyen şirketler biribiri ardına kampanyaya kalmasın da! başladı. 3 ay boyunca en az %10 fiyat indirimi esasına dayanan kampanya logoları köşedeki bakkaldan, *** büyük mobilya markalarının vitrinlerine kadar her yerde görülmeye başladı. Ama gerçekten ez az %10 indirim Bugünlerde Renault Megane Sedan'ın reklamına çok yapılıyor mu, işte bundan çok emin değilim! gülüyorum. Güzel bir çift, şık olduğunu tahmin ettiğimiz ışıltılı bir restorandan çıkıp güzel arabalarına biniyor. Kadın Son dönemlerde zaten sürekli indirim çılgınlığı yaşanıyor. sevgilisiyle arabada giderken çantasında cep telefonunu Özellikle online satış yapan markalar %80 - 90'a varan arıyor, ama bir türlü bulamıyor. O sırada arabayı kullanan indirimler diye sürekli banner yayınlıyor. Mesela bir erkek arkadaşına "beni arar mısın" diyor. Adam hava ayakkabı alacaksın, %80 indirim diyor. Bakıyorsun %80 atmak için fırsat bu fırsat diye düşünerek, Apple Car Play indirimli hali bile 100 liradan fazla. Demek ki ayakkabının araç kitine "sevgilimi ara" diye sesli komut veriyor. Sevgili normal fiyatı 600 lira civarı. Çok ünlü bir marka olmadıktan aranıyor, telefon çalıyor, ama o da ne, çalan telefon sonra bir ayakkabı nasıl 600 lira olabilir ki? kadınınki değil!!! Kadın şaşkınlıkla kapalı olan telefonunu göstererek adama bakıyor. Adam araç kitine dönüp kapat Kozmetik zincir mağazalarda da benzer durumları kapat diyor ve final! Esprili, keyifli bir reklam. Her seferinde gözlemliyoruz. %50 indirim başlıyor, mağazaların önünde gülüyorum. Renault bu reklamla çapkın erkekleri etkisi uzun kuyruklar oluşuyor, millet birbirini yiyor. Mağazada altına alır mı acaba :) etiketlere bakınca %50 indirim var gibi görünüyor. Ama bunlar gerçek fiyatlar mıdır, yoksa sadece büyük indirim Nutella reklamından da bahsetmek istiyorum. Nutella'yı psikolojisiyle mi alış veriş çılgınlığı yaşıyoruz! sevmeyen birine henüz rastlamadım. Ben bayılırımmmm. Bunları düşünüyorum, söylüyorum, yazıyorum ama ben de Bıraksan battaniyeye sarınıp film izleyerek 1 kavanozu etkisinden kurtulamıyorum. Yani beni de bir gün kuyrukta tek başıma bitiririm :) ama şu promosyon kampanyasının görürseniz şaşırmayın :) yapmacık ebeveynleri nerdeyse beni bile Nutella'dan soğutacak! Tatlı markanın, soğuk tipleri Nutella 31 Ekim tarihli bir incelememi sizinle paylaşmak istiyorum. kavanozundan gece lambası ve hoparlör hediyelerini Rastgele bir ürün seçmek istedim ve karşıma Burberry anlatırken zorlama mimikleri, okul müsameresi gibi rol Classic Edp 100 ml Kadın Parfümü çıktı. Bu parfümün yapmaları ile beni bitiriyor. Hokus pokus, abra kadabra çeşitli online alışveriş platformlarındaki fiyatlarını inceledim. desem yok olurlar mı acaba? Trendyol'da Burberry Classic Edp 100 ml Kadın Parfümü %45 indirimle 279,99 liraya satılıyor. Aynı sırada Burberry *** Türkiye sayfasına bakıyorsun orada fiyatı 300 lira. Yani aslında %45 değil sadece %7 indirim yapılmış. Watsons'da 10 Kasım benim için çok hüzünlü, çok duygusal bir ise aynı gün, aynı ürün 330 liradan, 269 liraya inmiş. Yine gün. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ü ve aynı parfüm n11.com sitesinde 509,9 liradan %60 indirim canım babamı kaybettiğimiz gün. İkisine de layık olmaya yapılarak 202,9 liraya düşmüş gibi görünüyor. çalışıyorum, ömrüm olduğu sürece de çalışacağım. Aynı ürün için sözde büyük indirimlerle çok farklı fiyatlar. Ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun... Enflasyonla topyekün mücadeleye katılan firmalarda da
marketing europe & anatolia / 21
Reklam Dünyası
Reklamların Cinsiyeti Erkek...
Reklamverenler Derneği’nin reklamda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yönelik çözümler üretme hedefiyle hayata geçirdiği ilk proje, Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü işbirliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye’deki Effie Ödüllü Televizyon Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Araştırması” oldu. 2007 yılından bu yana Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 televizyon reklamının incelendiği araştırmanın sonuçları reklamlardaki temsillerin hala cinsiyet eşitliğinden uzak olduğunu ortaya koydu. Gerek dünyanın farklı ülkelerinde gerekse Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik umut verici gelişmeler yaşansa da kadın ve erkek rolleri konusunda bazı kalıplar hala yerini koruyor. Bu durumun en görünür olduğu kültürel ürünlerden biri de reklamlar olarak karşımıza çıkıyor. Reklamverenler Derneği ve Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü işbirliğiyle gerçekleşen ve Effie ödüllü reklamları 10 senelik süreçte incelemesi açısından Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan “Türkiye’deki Effie Ödüllü Televizyon Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Araştırması”; algıları değiştiren ve sosyal normları etkileyen en güçlü araçlardan biri olan reklamların hala yeterince eşitlikçi bir yaklaşıma sahip olmadığını ortaya koyuyor. Effie kazanmış 489 reklam analiz edildi “Türkiye’deki Effie Ödüllü TV Reklamlarının 10 Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi” başlıklı araştırma, kadınlık ve erkekliğe dair temsil biçimlerinin reklamda kendine ne şekilde yer bulduğunu masaya yatırıyor. Koordinatörlüğü Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü öğretim üyeleri Dr. Gül Şener ve Dr. Eda Öztürk tarafından yürütülen çalışma kapsamında, 2007-2018 yılları arasındaki 9 Effie Yarışması’nda ödül kazanmış toplam 489 televizyon reklamı analiz edildi. 22 / marketing europe & anatolia
Çalışan kadınlar dahi işyerinde gösterilmiyor Araştırmaya göre ana karakterlerin yüzde 65’i erkek, yüzde 35’inin kadın olduğu görülüyor. Cinsiyet temsillerindeki en keskin eşitsizlik dış ses kullanımında göze çarpıyor. Reklamda erkek dış ses oranı yüzde 89 iken kadın dış ses oranı sadece yüzde 10. Araştırmaya göre geçtiğimiz 10 yılda bu oranlarda kayda değer bir farklılık yaşanmadığı da ortaya çıktı. Araştırma sonuçları reklamlarda evli olarak resmedilen kadın ana karakterlerin oranının erkeklere göre iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Evli kadın ana karakterlerin oranı yüzde 44 iken, erkek ana karakterlerde bu oranın yüzde 23 olduğu belirlendi. Benzer bir dengesizlik de kadın ve erkeğin baskın olarak resmedildiği yerlerde görülüyor. Kadın ana karakterlerin yüzde 43’ü ev ortamında gösterilirken sadece yüzde 10’u işyerinde tasvir ediliyor. Reklamlar hayatın gerçeklerini yansıtmıyor Reklamverenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura, “Reklam, algıları değiştirmek ve cinsiyet eşitsizliğini dönüştürmek adına en güçlü kaynaktır. Türkiye’deki her bir haneye reklamlarıyla ulaşan, sektörün önde gelen reklam verenlerini temsil eden bir dernek olarak bu alanda topluma katkı sağlamak amacıyla projemizi başlattık. Öncelikle Kasım 2017’de toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmeye yönelik çalışmaları hayata geçirmek üzere bir Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yürütme Kurulu oluşturduk. Reklamlardaki dönüşümün bayrağını biz taşıyacağız ve diğer alanlardaki çabalara da destek olacağız” diye konuştu. Reklamverenler Derneği olarak önceliklerinin reklamverenler ve yaratıcı ajanslar için reklamlarda eşitsizliği üreten cinsiyet temsillerinin önüne geçilmesi konusunda ilkeler oluşturmak olduğunun altını çizen Pura, “Yakın zamanda çok daha güçlü rollerde kadınlar görüyoruz, ev işi yapan, çocuğuyla ilgilenen, özür dileyen ya da ağlayan erkekler görmeye başladık. Ne kadınları ne de erkekleri tek bir kalıba sıkıştırmak zaten mümkün değil. Zaten hayatın gerçeği de bu. Araştırmaya göre söyleyebiliriz ki reklamlar hayatın gerçeklerini yansıtmıyor. Kadın - erkek ayrımı yapmadan tüm cinsiyetlerin nasıl temsil edildiği, nasıl gösterildiği, belirli klişe kalıpları üretip üretmediği ve olumlu rol modeller olarak gösterilip gösterilmediği bizim için bu konudaki başarı göstergeleri olacak. Gerek iletişim sektörünün paydaşlarını bir araya getiren Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu gerekse yürüttüğümüz diğer önemli projeler ile toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çözümler üretmeye devam edeceğiz” dedi.
Reklam Dünyası
Doğru video pazarlamasına 6 öneri...
Video içerik pazarlaması günden güne gelişme gösteren bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Sanal gerçeklik çözümleri, 360 derece videolar ve live streaming içerikler son yıllarda video pazarlamasına yeni bir soluk getirdi. We Are Social ve Hootsuit’in 2018 yılı istatistiklerine göre ülkemizde en aktif kullanılan sosyal medya mecralarının başında Youtube geliyor. Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, dijital dünyanın trendleri arasında yükselişini sürdüren ve sanal gerçeklik uygulamalarının etkisiyle gelecekte daha da ilgi çekmesi beklenen video içerik pazarlamasıyla ilgili öneriler sundu. Murat Erdör, video pazarlamasıyla ilgili atılabilecek doğru stratejik hamleleri şu şekilde sıraladı: Marka ile tutarlılık Video içerik pazarlaması yaparken dikkat edilmesi gereken noktalardan ilki, marka ile oluşturulan video arasındaki tutarlılıktır. Videonun tonu, grafik etkileri, renk ve müzik kullanımı gibi özgün öğeler, video ile marka arasında köprü görevi görmelidir. Akılda kalıcı video Video içerik pazarlamasının en önemli başarı kriteri içeriğin kalitesidir. Oluşturulan içeriklerde satış ve pazarlamadan ziyade hikâyenin ön plana tutulması videonun akılda kalıcı olmasını sağlayacaktır. Ayrıca video içeriklerinde marka ile uyumlu bir hikâyesinin olması, markaya güç kazandıracaktır. İlk 10 saniye! Hedef kitleniz video içeriklerinizi izlerken tatmin olmalıdır. Bundan dolayı video içeriklerinizin dikkat çekici olması gere-
kir. Hedef özellikle ilk on saniyede hedef kitlenizi etkilemek olmalıdır. Video içeriklerinizi oluştururken hedef kitlenizin alışkanlıkları, davranışları, yaşam tarzları, ilgi alanları ve merak duydukları şeyleri göz önünde bulundurun. SEO ve özgün içerik Video içerikleriniz ile ilgili SEO çalışmaları yapmanız ve video açıklamalarına gereken önemi vermeniz, arama motorlarında içeriğinizi tanımlar ve ön plana çıkarır. Öte yandan anahtar kelime seçimleriniz, başlıklarınız ve açıklamalarınız da özgün olmalıdır. Video içerik optimazasyonunu başarılı bir biçimde gerçekleştirmeniz video içerik pazarlamasında sizi rakiplerinize göre bir adım ileriye götürecektir. Video platformunuzu oluşturun Dünyada günde bir milyar saatin üzerinde video içeriğinin tüketildiği ve dünyanın en büyük ikinci arama motoru olarak anılan Youtube, video içerik pazarlamasında tartışmasız lider sosyal medya platformu durumunda. Dolayısıyla mevcut değilse bir YouTube kanalı açmanız ve düzenli olarak markanız ile uyumlu video içerikleri paylaşmanız, hedef kitlenizle bağ kurmanızda yardımcı olacaktır. Hafif dil, eğlenceli içerik Video içeriklerinizi oluştururken ağır bir dil kullanmamaya özen gösterin. Günlük dil ve esprili bir yaklaşım sergilemeniz hedef kitlenizi cezbetmenize yardımcı olacaktır. Didaktik bir dil kullanımı ve ciddi bir yaklaşım videolarını sıkıcı kılabilir. Video içeriklerinizde hedef kitlenize vermek istediğiniz mesajları her zaman hafif ve eğlenceli bir biçimde yönlendirin.
marketing europe & anatolia /23
DikiĹ&#x; Dike
Röportaj
en Bilgisayarlar... Sinem Kınran Parlak Singer Türkiye Genel Müdürü
Singer, tüketicinin nabzını tutarak taleplere uygun ürün tasarlayan; dünyadaki ilk elektrikli dikiş makinesini, ilk elektrikli süpürgeyi, ilk hafızalı dikiş makinesini (Touch Tronic 2001), ilk bilgisayarlı dikiş makinesini, Game Boy teknolojisi ile çalışan ilk dikiş makinesini (Izek) üreten firma. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Singer’den kısaca bahseder misiniz? - Singer, tüketicinin nabzını tutarak taleplere uygun ürün tasarlayan; dünyadaki ilk elektrikli dikiş makinesini, ilk elektrikli süpürgeyi, ilk hafızalı dikiş makinesini (Touch Tronic 2001), ilk bilgisayarlı dikiş makinesini, Game Boy teknolojisi ile çalışan ilk dikiş makinesini (Izek) üreten firma. Isaac Merritt Singer ile dikiş makinesinin 1850 yılında küçük bir atölyede başlayan serüveni, bugün ileri teknolojiyle donatılmış; “Dikiş Diken Bilgisayarlara” dönüştü. Dünya dikiş makinesi pazarında lider olan Singer, dünyada 23 merkez üzerinden 160 ülkede aktif satış gerçekleştiriyor. Kurulduğu günden bu yana dikiş makinesi ile eş anlamlı olarak sektöründe dünya lideri olmayı sürdürüyor. Singer, ülkemizde de halen dikiş makinesi dendiğinde akla gelen ilk firma olarak pazar lideri konumunda… - Şirket Türkiye’de ne zamandır faaliyet gösteriyor? - Türk hanımları, Singer teknolojisi ve konforuyla 1886 yılında tanıştı. Singer
dikiş makineleri; Türkiye’de ilk kez İstanbul ve İzmir’de satılmaya başlandı. Markamız, Türkiye’deki ilk bayisini ise 1904 yılında İstiklal Caddesi’nde açtı. Singer, böylece Türkiye’de bayilik açan ve fatura kesen ilk yabancı şirket oldu. - Hedef kitleniz ağırlıklı olarak kadınlar. Özellikle kadın istihdamının artırılması konusunun gündemde olduğu bu günlerde siz şirket olarak bunun için neler yapıyorsunuz? - Singer olarak; sosyal sorumluluk projelerine büyük değer ve önem veren bir kuruluşuz. Bunun yanında kadınlar ve çocuklarla ilgili konular, başlıca yöneldiğimiz alanlar arasında diyebilirim. Bu bağlamda eğitim konusu da sosyal sorumluluk söz konusu olduğunda öncelik verdiğimiz bir alan… Eğitimli bireyler eğitimli toplumları, eğitimli toplumlar eğitimli milletleri, eğitimli milletler de eğitimli devletleri oluştururlar. Son olarak “Eğitimli Birey, Eğitimli Toplum” sloganı ile çok özel bir proje gerçekleştiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye genelindeki Halk Eğitim Merkezlerinde 5 yıl boyunca eğitim kursları açmak marketing europe & anatolia /25
Röportaj ekonomisine katkı sağlamaları, meslek değiştirebilmeleri, kişisel yeterliliklerinin açığa çıkarılması, hobilerinin geliştirilmesi, kolektif çalışma becerililerinin artırılması ve kendi kendine yetebilmeleri amaçlanıyor. Bu kurslardan bitirme belgesi alabilen kursiyerler, makine bilgisinin yanında kursun cinsine göre dikiş, nakış, tasarım, mefruşat hazırlama becerilerini öğrenerek kendi ihtiyaçlarını karşılayabildikleri gibi dikiş, nakış atölyeleri açarak profesyonel hizmet
İlk yıl 600 kursiyerin Singer Makine Eğitimi kurslarından faydalandırılmaları planlandı. Beş yıllık süreçte 3 bin kişiye ulaşılması sosyal sorumluluk planlarımız arasında.
üzere geçen yıl bir protokol imzalayarak projemize başladık. Projemiz, ilk yıl illerde ilçe Halk Eğitimi Merkezlerinde 20 kurs sınıfı olarak planlandı. Kurslarımız 4 Mayıs 2017 tarihinde başladı. Her kurs, en çok 20-25 kursiyer ile başlıyor. Singer Dikiş Makineleri olarak kurs eğiticisinin, Singer & Pfaff makine eğitimi kursuna başlamasından önce bireysel makine eğitimini tamamlamaktayız. Kurs süreleri değişkenlik gösteriyor, bölge ve ihtiyaca yönelik süre kısaltımı ya da uzatmalar olabiliyor. Kurs sonunda çift imzalı sertifikalar hazırlayarak kursiyerlere takdim ediyoruz. İlk yıl 600 kursiyerin Singer Makine Eğitimi kurslarından faydalandırılmaları planlandı. Beş yıllık süreçte 3 bin kişiye ulaşılması sosyal sorumluluk planlarımız arasında. Bu bağlamda kursiyerlerin aile bütçelerine ve dolayısı ile ülke 26/ marketing europe & anatolia
verebilecek kabiliyete de ulaşıyor. - İlerisi için markanın bu konudaki plan ve projeleri nelerdir? - Halk Eğitim Merkezleri ile aramızdaki protokol doğrultusunda yeni Singer kursları açmaya devam edeceğiz. Buna ilave olarak Mesleki Teknik Eğitim ile protokolümüzü de bu sene yeniliyoruz ve önümüzdeki sene meslek listeleriyle de çalışmayı sürdüreceğiz. İleride bunu meslek olarak yapmak isteyen öğrencileri ev tipi makinelerle buluşturup, makinelerin son teknoloji ile nerelere geldiğini gösteren bir takım workshop çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalara yoğun şekilde devam ediyor olacağız. Yaptığımız etkinliklerin bazılarına bu yıl da birlikte çalışacağımız, ünlü Moda Tasarımcısı Hakan Akkaya ile birlikte gidip söyleşiler gerçekleştireceğiz. Yine Hakan Bey ile birlikte üniversite söyleşilerimiz devam edecek. Önümüzdeki yıl planlarımız arasında farklı projeler, yarışma ve sosyal sorumluluk projelerimiz de olacak.
Kampanyalar
Koton’un Marka Yüzü, Fahriye Evcen...
Koton ve Fahriye Evcen iş birliği yeni reklam filmiyle devam ediyor. Marka yüzü olduğu Koton markası için ekran karşısına geçen Fahriye Evcen, filmde şehrin ritmine ayak uyduran ve stiliyle dikkat çeken kadın görünümlerine imza atarken ‘Şimdi Triko Takımlarda Koton Fiyatları Moda’ diyor. Koton Triko Kampanyası ile kış sezonunun kapılarını açıyor. Marka yüzü Fahriye Evcen’in rol aldığı reklam filminde, şehrin ritmine stiliyle ayak uyduran modern kadın kombinleri ön plana çıkıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Koton Reklamveren Temsilcisi: Abide Turan, Tuğba Balcı, Gizem Gürzoğlu Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul CCO: İlkay Gürpınar CD: Arkın Kahyaoğlu Yaratıcı Ekip Lideri: Esma Erdoğan Yaratıcı Ekip: Renan Erdener, Buğra Koçyiğit Marka Ekibi: Ela Bilgisel, Funda Eriş, Yekta Öncel, Tuğçe Saraçoğlu CSO: Toygun Yılmazer Stratejik Planlama Direktörü: Ceren Şehitoğlu
Stratejik Planlama Uzmanı: Can Değerli Produksiyon Ekibi: Evrim Saraçoğlu, Nevra Aydın Müzik: Jingle Jackson Fotoğraf: Emre Doğru
marketing europe & anatolia / 29
Kampanyalar
Üç, İki, Bir… CEPTETEB!... Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) dijital bankacılık platformu CEPTETEB’in yeni reklam filmi için televizyon ekranlarının ünlü çifti kamera karşısına geçti. Havaalanından hızlı geçiş, ücretsiz EFT ve havale, yüksek faizli vadeli hesap gibi avantajların anlatıldığı yeni reklam filminde son dönemlerin popüler oyuncularından Demet Özdemir ve Can Yaman rol alıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: TEB Reklamveren Yetkilileri: Zeynep Demirkol, İlke Erdener, Murat Olgaç, Reklam Ajansı: Manajans/ JWT Ajans Başkanı: Tuğbay Bilbay Kreatif Direktör: Sami Basut Yaratıcı Ekip: Deniz Ergin, Hasan Çalışkan, Cem Etyemez, Şükran Genç, Nurgül İletir,Aykut Küç Müşteri İlişkileri Ekibi: Fulya Özarı, Setenay Ergin, Barış Alemdar, Duygu Orakçı, Mert Akgün, Viket Rodrig Strateji Ekibi: Berkant Avcı, Mervenaz Mete Medya Ajansı: OMD
KFC’den yeni Twister Turco...
KFC, dürümü sumaklı soğan ve pul bibersiz düşünemeyen Reklamveren Prodüktörü: Figen Korkut lezzet tutkunları için özel olarak yarattığı Twister Turco Dü- Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB rüm için enerji dolu bir reklam filmi hazırladı. Yönetici Yaratıcı Yönetmen: Ertuğ Tuğalan Yaratıcı Bölüm Başkanı: Namık Ergin, Ferhan Dayıoğlu Kampanya Künyesi Yaratıcı Ekip: Cem Erguvan, Emre Altundağ, Burcu Salıcı Reklamveren: KFC Türkiye Marka Ekibi: Elifsu Tufan, Zeynep Kızılcan, Reklamveren yetkilileri: Deniz Turna, Baran Kocabaş, İb- Bengi Ceren Özkoca rahim Dönmez Strateji Ekibi: Alper Özcan, Elif Öven
30 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
HSBC Türkiye’den yeni reklam filmi... kapsamında yenilenen HSBC Mobil Bankacılık uygulamamızla müşterilerimize dünyanın her yerinde hizmet kalitesi ve hız anlamında üstün bir bankacılık deneyimi sunuyoruz. Yeni mobil uygulamamızda daha fazla bankacılık işleminin çok daha hızlı ve anlık yapılabilmesi mümkün hale geldi. Bu amaçla başlattığımız yeni iletişim kampanyasında, mobil uygulamamızın yeni yüzü ve özelliklerini tanıtıyoruz.”
HSBC Türkiye’nin teknolojik dönüşüm programı kapsamında yenilenen Mobil Bankacılık uygulamasını tanıttığı yeni iletişim kampanyası yayına girdi. Kampanyanın ana mesajı, HSBC Türkiye müşterilerinin bankacılık ihtiyaçlarını zamandan ve mekandan bağımsız olarak mobil uygulama üzerinden hızlı çözümle karşılamalarının öyküleştirildiği ve ‘anlık bankacılık’ deneyiminin esprili bir dille anlatıldığı üç video ile veriliyor. HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Pazarlama Grup Başkanı Ayşegül Şenalp kampanya ile ilgili olarak şunları söyledi: “Teknolojik dönüşüm yatırımlarımız
Kampanya Künyesi Reklamveren : HSBC Türkiye Reklamveren Temsilcisi : Ayşegül Şenalp, Özlem Görgöz, Meltem Gülören Reklam Ajansı : Saatchi&Saatchi İstanbul Kreatif Direktör : Utkan Başar Metin Yazarı : Zeynep Barlas Sanat Yönetmeni : Tuğçe Türkmen Müşteri İlişkileri Ekibi : Ayşegül Tavas, Ayşegül Elmas, Ender Çağrı Çalkın Ajans Prodüktörü : Mert Bilen Medya Ajansı: OMD Türkiye Kullanılan Mecralar : Dijital
n11.com’da 11.11 sirenleri çalıyor... Binlerce marka ve mağazayı milyonlarca müşteriyle buluşturan online açık pazar platformu n11.com, Türkiye’de günlük satış rekorları kırdığı “Yılın Alışveriş Günü 11.11”in 2018 kampanyasını yeni bir reklam filmi ile duyuruyor. Jingle’ını Ayşe Hatun Önal’ın seslendirdiği reklam filmiyle bu yıl herkes ‘kupon zengini’ oluyor. Jingle’ı Ayşe Hatun Önal tarafından seslendirilen ve iki günlük dekor hazırlığının ardından çekimleri de iki günde tamamlanan reklam filminde, 70 kişiden kalabalık bir set ekibi ve 28 ana cast görev aldı. Kampanya Künyesi Reklamveren: n11.com Reklamveren Ekibi: Zafer Özçelik, Tuba Güven, Naz Özerden İncili Reklam Ajansı: FCB Artgroup CCO: Ateş Çavdar ECD: Erdinç Mutlu Kreatif Direktör: Ahmet Söğütlüoğlu Yaratıcı Grup Lideri: Cem Önder Yaşar Art Direktör: Gözde Pişkin, Berkay Bozyel
Metin Yazarı: Tuna Işın Grafiker: Erol Orhan Müşteri İlişkileri Direktörü: Esra Özkan Marka Direktörü: Deniz Hanaylı Marka Yöneticisi: Gülşen Turan Strateji Direktörü: Arda Kuş Stratejik Planlamacı: Deniz Tulpar
marketing europe & anatolia / 31
Kampanyalar
Genç Emeklilik Planı... Reklam filminde, bir grup gencin gelecek hayallerine yer veriliyor. Her büyük fikri mümkün kılacak imkanlarla dolu günümüz dünyasında, gençlerin hayalleri peşinden koşarken gelecekleri için de şimdiden birikime başlamasının iyi bir fikir olduğunun altı çiziliyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Anadolu Hayat Emeklilik Reklam Ajansı: Project House Yönetici Kreatif Direktör: Ergin Binyıldız Kreatif Direktör: Yavuzhan Gel Yaratıcı Ekip: Benan Aka, Melike Erdemir, Hasan Yıldırım, Ertürk Düzel Müşteri İlişkileri: Birol Ecevit, İrem Pusal, Burtay Baştufan Sosyal Medya Ekibi: Can Sevimli, Mert Tokdemir, Ece Özmet İşsever, İsmail Postalcıoğlu Ajans Prodüktörü: Volkan Alkan, Sıla Salgın
Temizlikte Değişimi Yakalayın... Arzum Olimpia Power’ın kampanyasını ekranlara taşıdı. Filmin senaryosunda evinde değişim arayan tüketiciye, Arzum Olimpia Power ile yapacakları temizlik sonrasında bu değişimi yakalayacakları hissettiriliyor. 4A performans sınıfına sahip Arzum Olimpia Power, yüksek performanslı çekiş gücü, kullanım kolaylığı, şık tasarımı ve teknolojisi ile evlerde değişimi başlatıyor. Kampanya Künyesi Reklamın Başlığı: Temizlikte Değişimi Yakalayın! Kreatif Direktör: Salih Güngör, Ozan Çelebi Reklamveren: Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yaratıcı Grup: Hamit Dal, Volkan Ulaş Reklamveren Temsilcisi: Mehtap Yıldız, Diğdem Cengiz Müşteri Direktörü : Aslı İzan Gürsel, Neslihan Demir, Buket Onaran Reklam Ajansı: 911 İstanbul 32 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Mesai Biter Bu Çocuk Kaçar... Temsa Motorlu Araçlar’ın, geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye’de de satışa sunduğu yeni Mitsubishi Eclipse Cross SUV aracı için hazırladığı video klip, “En İyi Reklam Müziği” dalında Kristal Elma kazandı. Reklamda sıkıcı iş yaşamından bunalan üç beyaz yakalının Cuma günü mesai bitimini ve Mitsubishi Eclipse Cross’larına kavuşmayı iple çekmesi “Mesai Biter Bu Çocuk Kaçar” şarkısıyla anlatılıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Temsa Motorlu Araçlar A.Ş./Mitsubishi Motors Reklam Veren Temsilcileri: Aytuğ Bük, Zeynep Özen, Hamza Özgören, Duygu Şentürk Ajans: Batesmotelpro Kreatif Direktör: Volkan Öge Müşteri Yönetimi: Tansu Tunçel
Nescafé 3ü1 Arada Yeni Lezzeti... Yenilenen formülüyle daha dolu dolu bir kahve deneyimi sunan Nescafé 3ü1 Arada, lezzetine duyduğu güveni reklam filminde ünlü oyuncu Kerem Bursin’e yer vererek ortaya koydu. Yeni reklam filminde Nescafé 3ü1 Arada’nın daha zengin lezzetinin bütün ilgiyi üzerine toplaması nedeniyle Kerem Bursin’in bir türlü ön plana çıkamayışı esprili bir dille anlatılıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren Temsilcileri: Burçin Alev Ekşi, Yeşim Akduman Erişmiş, Mert Büyükkoç, Günce Öztürk Reklam Ajansı: Publicis İstanbul ECD: Can Faga Yaratıcı Ekip: Cihangir Gümüş, Erdem Köksal, Asil Yıldız, Özlem Özel Müşteri İlişkileri Ekibi: Letisya Taşçı, Yasemin Baykara, Ecem Özçelik CSO: Selda Sedes Stratejik Planlama Ekibi: Zeynep Bortaçina
marketing europe & anatolia / 33
Kampanyalar
İstanbul Havalimanı Reklam Filmi... Havalimanı projesinin inşaatını ve 25 yıllığına işletmesini üstlenen İGA’nın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na denk gelen büyük açılış için hazırladığı reklam filmi dün akşam itibariyle tüm ulusal TV kanallarında ve dijital – sosyal medya mecralarında yayınlanmaya başladı. Filmde; “Güçlü Türkiye ekonomisinin benzersiz eseri İstanbul Yeni Havalimanı, Cumhuriyetimizin 95. Yılında hizmetinizde” denilerek Cumhuriyet Bayramı ile İstanbul Yeni Havalimanı’nın hizmete girmesi birlikte kutlanıyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: İGA – İstanbul Yeni Havalimanı Reklam veren Yetkilileri: Gökhan Şengül, Hatice Alioğlu, Emrah Akalın Reklam Ajansı: Alaaddin Kreatif Grup Başkanı: Murat Doğu Kreatif Ekip: Hande Çeviköz Doğru, Cem Abbas, Erdinç Üskent, Erdi Koçak, Cemal Çoban, Selim Özübek Müşteri Süpervizörü: Aysim Sepet Strateji Direktörü: İmer Kamadan Şen
Ateşliyoruz... “Ateşliyoruz!” kampanyası ile Burger King® bu büyük sponsorluğun ilk kıvılcımını yakıyor. Kampanyanın reklam filminde Fenerbahçe takımında Jan Vesely, Anadolu Efes’ten Shane Larkin, Darüşşafaka’dan Jeremy Evans ve Jon Diebler rol alıyor. Filmde, Vesely’nin başlattığı Ateşliyoruz Challenge, diğer basketbolcu ve basketbolseverlerin katılımıyla gitgide büyüyor. Bu tatlı rekabetin sonunda Vesely, Whopper® sayesinde en heyecan verici ateşi paylaşarak herkesi alt ediyor. Sosyal medya ünlülerinin katılımıyla ve spor camiasının tanınan yüzlerinin öncülüğünde yürütülen teaser aşamasının ardından yayına çıkan film, online mecralar ve TV kanallarında yayında olacak. Kampanya Künyesi Reklamveren: Tab Gıda / Burger King® Reklamveren Yetkilileri: Seçil Demiralp, Burak Akın, Yasemin Ağırdır, Emel Onganer, İrem Güler, Görkem Akyavuz, Cansu Değerli, Melis Demircigil, Elif Müftüoğlu, Kağan Sevinçli Reklam Ajansı: Muhabbet Yönetici Kreatif Direktörler: Emrah Karpuzcu, 34 / marketing europe & anatolia
Kenan Ünsal Kreatif Direktör: Ufuk Işık Yaratıcı Ekip: Şadi Akbudak, Yaprak Koçak, Ahmet Kaval, Yağız Akgün Stratejik Planlama: Sedcan Altundal Müşteri İlişkileri: Anıl Erensoy
Kampanyalar
Keyfine Bak, MediaMarkt... Teknoloji ve elektronik alışverişi MediaMarkt’ın sunduğu ürün, hizmet ve avantajlarla keyifli ve güvenilir bir deneyime dönüşüyor. MediaMarkt’ın TBWA\Istanbul tarafından hazırlanan yeni reklam kampanyasında MediaMarkt farkı, “Keyfine Bak, MediaMarkt” sloganı ile güçlü ve enerjik bir şekilde dile getiriliyor. Avrupa‘nın 1 numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, yeni reklam ajansı ile birlikte iletişim dilini de yeniledi. TBWA\ Istanbul tarafından hazırlanan ve Keyfine Bak, MediaMarkt” sloganıyla yola çıkılan kampanyada MediaMarkt’ın sağladığı keyifli ve güvenli alışveriş deneyimi vurgulanıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Media Markt Reklamveren ekibi: Çağanur Atay Uçtu, Sinem Görgözlü İnnice, Levent Göksu Özsaygı, İhsan Aktürk, Neslihan Yurt Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul Yaratıcı Ekip: TBWA\Istanbul Kreatif ekibi Marka Ekibi: TBWA\Istanbul Marka ekibi Stratejik Planlama Ekibi: TBWA\Istanbul Strateji ekibi Prodüksiyon Ekibi: TBWA\Istanbul Prodüksiyon ekibi
DeFacto’nun reklam yüzü Aslı Enver... DeFacto, yeni sezonda kadın reklam yüzü olarak güzelliği ve sempatik tavırlarıyla sevilen oyuncu Aslı Enver ile anlaştı. Yeni reklam filminde Aslı Enver ile gerçekleştirilen iş birliği duyuruldu. DeFacto’nun iki yıldır birlikte çalıştığı karizmatik oyuncu Aras Bulut İynemli’nin ve Aslı Enver’in rol aldığı filmde, genç yıldızların kusursuz performansı göz doldurdu. Kampanya Künyesi Ajans: Mccann Kreatif Direktör: Can Bilginer, Neslihan Soydaş Yaratıcı Ekip: Demeter Dinler, Melda Börekçioğlu, Burcu Deniz Müşteri İlişkileri Ekibi: Funda Hergül Akın, Clara Sera Altıparmak, Ceyda Öztopçu Stratejik Planlama Ekibi: Zeynep Yağcı Yıldızlı, Gizem Yalçın Ajans Prodüksiyon Ekibi: Zeynep Doğu, Saygın Saral
marketing europe & anatolia / 35
Kampanyalar
şayane... Çocuk ya da büyük herkesi mutlu eden HARIBO’nun “Kids’ Voices” filmi yayında. Film, insanların bulunmaktan pek keyif almadığı sıradan bir toplantı odasında başlıyor. Odanın ağır atmosferiyse HARIBO’nun ortaya çıkmasıyla bir anda değişiyor ve içlerindeki çocuğu ortaya çıkaran beyaz yakalılar, hepimizin yüzünü güldürüyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: HARIBO Reklamveren yetkilileri: Tamer Karabay, Hande Toprak Gültekin, Onat Şenkal Reklam Ajansı: Publicis İstanbul ECD: Can Faga Yaratıcı Ekip: Cihangir Gümüş, Erdem Köksal, Asil Yıldız, Özlem Özel, Eda Dereli, Cemre Pekşen Müşteri İlişkileri: Emre Küçüksöz, Joel Erikman, Gamze Kaplan Stratejik Planlama: Zeynep Bortaçina, Ayşe Yavuz Prodüksiyon: Arzu Köksal, Hüseyin Sert, Derya Sezgin
Canlanan Desenler... Özdilek, “Canlanan Desenler” reklam filmi ile yayında. Sonbahar havasını, yatak odalarına nasıl taşıyacağınızı anlatan yeni reklam filminde, sevilen oyuncu Jessica May rol aldı. Özdilek, güzelliği ile ön plana çıkan Brezilyalı oyuncu Jessica May ile yeni reklam filminde sonbaharın enerjisini ekranlara yansıtıyor. Doğadan ve sonbaharın renklerinden ilham alınarak hazırlanan reklam filminde, evini yenilemek isteyenler için ipuçları veriliyor. Özdilek, yeni sezon ürünlerine ulaşmak isteyen herkesi, Özdilek mağazalarına ve www.ozdilekteyim.com.tr sitesine davet ediliyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: Özdilek Holding Reklam Ajansı: ZIT Görsel ve İşitsel Sanatlar Kreatif Direktör: Ramiz Bayraktar Oyuncu: Jessica May Müzik: The Gentle Waves - Falling from Grace Kullanılan Mecralar: TV - Radyo
36 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Hayata İz Bırak...
Samsung Electronics Türkiye, yeni telefonu Galaxy Note9 için hazırladığı 3 filmden oluşan dijital reklam kampanyası ile içindeki gücü henüz ortaya çıkarmamış insanları harekete geçirmeyi hedefliyor. #hayataizbırak mottosu ile izleyicilerle buluşan filmlerde Galaxy Note9’un hayatın önündeki engel-
Hakan Şık, Mert Uygur, Ogün Coşkun, Tolga Aydınlı Reklam Ajansı: Cheil Turkey Executive Direktör: Mehmet Özkanoğlu Kreatif Direktör: Cihan Kavaklıpınar Kreatif Ekip: Mert Bitmez, Selim Küçükkutlu, Zehra Baş-
leri kaldırma hikayesi anlatılıyor.
göl, Alper Karan, Selver Yılmaz, Gökhan Duyar Stratejik Planlama Direktörü: Pamir Gündüz Kampanya Künyesi Müşteri İlişkileri Yöneticisi: Selen Keskin Reklamveren: Samsung Türkiye Dijital Pazarlama Yöneticisi: Doruk Bayer Reklamveren Temsilcileri: Ayşenur Özbekli, Fulya Gürsel, Sosyal Medya Yöneticisi: Emre Arısoy
Özenle Seçilen Balparmak... Balparmak, TBWA\Istanbul tarafından hazırlanan yeni reklam filminde, doğal ve özel balın peşinden giden Aslı’nın hikayesi üzerinden, 38 yıldır balı, Türkiye’nin dört bir yanından nasıl seçtiğini keyifli bir dille anlatıyor. Sevilen genç oyuncu Aslı Bekiroğlu’nun rol aldığı reklam filminde, “Doğal bal için her yere giderim” diyen Aslı, aradığı özel balı bulmak için dağ tepe dolaşıyor. Ardından balını Yaşar Amca’dan alıp geri dönerken Yaşar Amca’nın eşi, Aslı’nın bu kadar yorulmasına gerek olmadığını, Balparmak’ın da onların balını seçip aldığını söylüyor. Sloganı “Özenle Seçilen Balparmak” olan ve Balparmak ballarının tüm doğallığıyla sofralara geldiğine vurgu yapan reklam filminin yönetmenliğini Ozan Yalabık üstleniyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: Balparmak Reklamın Başlığı: Balparmak - Özenle Seçilen Bal Reklamveren Temsilcisi: Dr. Pınar Nokay, Cemil Durgun, Demet Umezu, Ayça Zengin Sarı, Elif Gökçe Aydoğmuş, Gülay Yalçınkaya Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul
marketing europe & anatolia / 37
Balkanlar’ın en f
Gezi
fantastik ülkesi... Ortaçağ’da geçen filmlerde gördüğüm şatolar ve kaleler her zaman beni büyülemiştir. Çeşitli Avrupa ülkelerine yaptığım gezilerde bunların bir kısmını görüp, hayran kalmıştım. Ancak beni en çok heyecanlandıran Transilvanya bölgesinde bulunan şato ve kalelerdi.
Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Ortaçağ’da geçen filmlerde gördüğüm şatolar ve kaleler her zaman beni büyülemiştir. Çeşitli Avrupa ülkelerine yaptığım gezilerde bunların bir kısmını görüp, hayran kalmıştım. Ancak beni en çok heyecanlandıran Transilvanya bölgesinde bulunan şato ve kalelerdi. Bu heyecanımı daha fazla gemleyemeyip, Romanya’ya doğru yola koyulduk. Türk Hava Yolları’nın Bükreş’e direk uçuşu var. 1,5 saatlik bir uçuşun ardından Bükreş’e vardık. Transilvanya bölgesini, kafamıza göre gezebilmek için bir araba kiraladık. Olur da siz de araç kiralayacaksanız, kapsamlı bir sigorta yaptırmanız önerilir. Zaten arabadan çok sigortaya para ödüyorsunuz. Çok gerekli mi, bence değil. Ama yine de gözünüzü korkutup, sigorta yapmanızda ısrarcı oluyorlar.
manya kralı I. Carol tarafından inşaa ettirilmiş. Dağın eteğindeki muhteşem manzaraya hayran kalan kral, oraya Peleş Kalesi’ni yaptırmış. Kale, Osmanlı’daki adı Erdel (Transilvanya) ve Eflak (Wallacia) olan bölgeleri birbirine bağlayan geçiş yolunda inşaa edilmiş. Yapımına 1875 yılında başlanan kale için 400 usta binlerce de işçi çalışmış. Fakat Kral Carol’a kalenin tamamlanmış halini görmek nasip olmamış. O, kaleyi görememiş ama kaleye gelenler, onun muhteşem heykelini kalenin bahçesinde görebiliyorlar. İç dekorasyonunu Kraliçe Elisabeta’nın yaptığı kalenin duvarları orijinal Gustav Klimt tabloları ile süslenmiş. Neo-Rönesans tarzında inşa edilmiş olan kalenin içi de en az dışı kadar görkemli ve güzel. Duvarlarda ahşap
Kiralama şirketinden aracımızı da aldıktan sonra başlıyoruz Romanya’yı keşfe. İlk rotamız Sinaia. Havaalanından, Sinaia yaklaşık 2 saat sürüyor. Biz havaalanında para bozdurmayı unuttuğumuz için Sinaia merkezde durup para bozdurduk. Aklınızda bulunsun, para bozdurmak için havaalanın içi en doğru yer. Yüksek kurdan exchange yapıyorlar. Exchange işini hallettikten sonra Peleş Sarayı ziyaretine başlıyoruz. Peleş Sarayı’nın giriş ücreti 30 Lei. Prahova Vadisi’ nde, Bucegi Dağları’nın eteğinde yer alan Peleş Kalesi, Ro-
oymalar, mermerden işlenmiş tablolar, ahşap işlemeleri mobilyalar, ipek halılar vs., kaleyi çok zarif bir mekana dönüştürmüş. Kale inşa edilirken herşey düşünülmüş. İçeride tiyatro salonu bile var. Kalenin içinde ısıtma sistemi, elektrik alt yapısı ve bir de asansör mevcut. Benim en çok büyülendiğim şeyler ise aynalardı. Büyük salonda 6 tane dev gibi ayna var. Her birinin kalınlığı 4,5 cm imiş. Aynalar İtalya’ dan gelmiş. Benim hayret ettiğim şey ise o aynaların nasıl kırılmadan İtalya’dan Romanya’ya marketing europe & anatolia / 39
Gezi
geldiği. O dönemin şartlarında, aynaların Romanya’ ya gelmesi bence bir mucize:) Bu muhteşem kale, yapıldığı günden beri herkesin gözdesi olmuş. Oraya postu sermek isteyen de çok olmuş tabii. Bunlardan biri de Çavuşesku. Ancak ona bile yar olmamış kale. Zamanında Nixon’dan Ford’a, Gaddafi’den Arafat’a kadar birçok ünlü isim burada ağırlanmış. Bu muhteşem kaleyi gezecekseniz mutlaka bir rehber eşliğinde gezin. Öğreneceğiniz çok sihirli şeyler var, çünkü :) Biz, kaleyi hayran hayran gezdikten sonra büyülenmiş vaziyette dışarı çıktık. Çok fazla dolandığımız için yorulduk ve aynı mekanda kalan diğer kaleleri gezmedik. Hazır oraya gitmişken, Pelişör Kalesi’ ni de gezebilirsiniz. Oranın girişi ücretsiz. Peleş Kalesi’nden çıktıktan sonra Sinaia Manastırı’nı gördük. Orayı da gezelim dedik ve giriş için 5 Lei de oraya verdik. Ancak baktık ki içeride bir numara yok. Daha fazla oyalanmadan kendimize kahve içecek yer bakındık. Kafamıza göre yer bulamayınca da araba atlayıp Busteni’ye doğru yola çıktık. Busteni, Sinaia’den 12 km uzaklıkta, 40 / marketing europe & anatolia
Kale inşa edilirken herşey düşünülmüş. İçeride tiyatro salonu bile var.
Cantacuzino Castle’e ev sahipliği yapan bir kasaba. 1911’ de, eski Romanya Bakanı Prens George Grigore Cantacuzino’ nun isteği üzerine inşa edilen kalenin manzarası muhteşem. Yakın dönemin izlerini taşıyan kalede o döneme ait eşyalar sergileniyor. Eşyalardan ziyade içeride sergilenen heykel ve materyaller daha çok dikkat çekiyor. Bu kale, daha çok sergiler ve restaurantı için kullanılıyor. İçerisinde muhteşem bir restaurant var. Sadece yemek için bile oraya gidilir. Biz yemek işini önceden hallettiğimiz için kahve içmeye karar verdik. Bahçedeki en güzel masaya oturup kahvelerimizi söyledik. Kahvesi de en az manzarası kadar güzeldi. Acelemiz olmadığı için manzaranın keyfini çıkararak kahvelerimizi yudumladık. Peleş Kalesi ve Cantacuzino Kalesini gezmek yarım gününüzü alıyor. Bunlar harİcinde pek de bir şey yok aslında görülecek. Kale haricinde bir de Mănăstirea Caraiman (Caraiman Manastırı) var ancak biz internetten fotoğ-
Gezi
raflarına baktıktan sonra gitmekten vaz geçtik. Onun yerine arabaya atlayıp Raşnov’a, Rasnov Kalesini görmek için yola çıktık. Busteni ile Raşnov arası arabayla yaklaşık bir saat sürüyor. Raşnov’a vardığımızda yemek yemek bir mekanda durduk ve yemek söyledik. Restaurant sahibi, Türkiye’den geldiğimizi duyunca oldukça hoşnut oldu. Türkiye’yi çok iyi bildiğini, sık sık alışveriş için geldiğini söyledi. Alış veriş derken; mücevherlerden bahsediyor. Tur firması bunlarar uçak rezervasyonu yaptırıp, havaalanından alıyor. Sonra kuyumcuları gezdiriyor, ardından otel konaklamaları vs. Tüm bunlar Antalya’ da oluyor. Ondan sonra anladım; neden, güneydeki kuyumcuların bu kadar ihtişamlı binalarda olduklarını. Teyzeyle sohbet sırasında, yakınlarda bir de mağara olduğunu öğrendik. Rasnov Kalesi’ne çıkmadan önce de kaleyi gezmeye karar verdik. Valea Cetatii Cave’in girişi otoyola yakın. Arabayı parke ettikten sonra epey bir yokuş çıkıyorsunuz. İhtişamlı ormanı görünce de insan fantastik bir mağara bekliyor tabii. Nefes nefes mağaranın
Mağara genişlik olarak oldukça minnak bir yer ama baya bir yüksek.
girişine varıp, bilet alıyoruz. Bileti okutup içeriye girmeye çalışırken bir tane hatun gelip bizi azarlamaya başladı. Neden onu beklememişiz diye. Niye bekelemiz gerektiğini de söylemediği için afalladık, biz. Meğerse abla rehbermiş ve bizi o gezdirecekmiş. Neyse,
marketing europe & anatolia /41
Gezi
bizi soktu içeri başladık gezmeye. Mağara genişlik olarak oldukça minnak bir yer ama baya bir yüksek. Hala da sarkıtlar oluşumuna devam ediyor. Mağara yakın zamanda dağcılar tarafından bulunmuş ve içinde ısınmak için ateş yakmışlar. Yani mağaranın içine etmişler, anlayacağınız. O yüzden duvarlar kapkara :( Aslında bu mağara gezmekten çok konser dinlemek için uygun. Eğer grup olarak önceden rezervasyon yapıp, ödemeyi de yaparsanız, sizin için konser veriyorlar içerde. Özetle, mağara son derece tırt bir yer. Gitmeye ve vakit kaybetmeye hiç gerek yok. Bu sefer de yokuş aşağı salarak arabamıza gidip Rasnov Kalesi’ne çeviriyoruz rotayı. Rasnov Kalesi’ne çıkmak için arabamızı otoparka park ettik sonra da bir traktörün çektiği entersan bir alete bindik. Tıngır mıngır kaleye çıkarken de yol üzerinde Dino Park’ı gördük. Çocuklar için eğlence mekanı varmış orada ama biz gezmedik. Tangır tungur kaleye çıktıktan sonra, traktörden inip kaleyi gezmeye koyulduk. Kalenin içinde bazı binalarda turis42 / marketing europe & anatolia
Raşnov ile Bran arası 20 dakika kadar sürüyor. tik eşyalar satılıyor. Etrafta o dönemlerde kullanılan materyaller var. Gezmek için çok keyifli bir yer. Hele bir de surların üzerinde gözetleme yerleri var ki, manzarası muhteşem. Surlar içerisinde, Ortaçağ kostümleri giyinmiş görevliler çocukları at bindiriyor, ok atışları yaptırıyor ve gelen turistlerin hoş vakit geçirmelerini sağlıyorlar. Rasnov Kalesi 1850’ lerden sonra kaderine terk edilmişken son yıllarda, restorasyonlarla, eski görkemine kavuşturulmuş. Raşnov Kalesi’nin inşaasına 13. Yüzyılda, Töton Şövalyeleri tarafından başlanmış. Kale, dış istilalara maruz kalan, Transilvanya köylerine yönelik bir savunma sisteminin bir parçası olarak inşa edilmiş. Kaleyi burada inşa etmenin nedeni, bu bölgenin, Bran geçişinden gelen, Braşov ve Burzenland’ ın diğer bölgelerine giden yol boyunca Râșnov’dan geçmekte olan işgalci orduların, rotası olmasıymış. Raşnov Ka-
lesi, Cristian ve Ghimbav’lı yerel halkın sığınağı olmuş zamanlar. İki bölgeyi bağlayan bir geçitte olması sebebiyle ve sürekli tehdit altında oldukları için de bir süre sonra kalede yerleşik olarak yaşama başlamış, Cristian ve Ghimbav’ lar. Almancası Rosenau olan Raşnov’un, isminin gül anlamına gelen “rose”den geldiği tahmin ediliyor. Karpat dağlarının tepesinde, çam ormanları manzarasına sahip bu kalede gezip dolaştıktan sonra yemek yiyecek yer aramak üzere Bran’a doğru yola koyulduk. Biz, yola çıkmadan önce otel ayarlamamıştık. O yüzden otel de bakmamız lazım ama Romanya’da otel pek yok. O yüzden pansiyon bakacağız sanırım. Raşnov ile Bran arası 20 dakika kadar sürüyor. Bran’a vardıktan sonra yemek yemek için mekan bakınmaya başladık. Foursquare falan açtık ama orada pek bir öneri bulamadık. Epeyce uğraştıktan sonra Villa Bran diye bir yer bulduk. Villa Bran aslında bir tatil köyü ve restaurantı da var. Ancak o kadar kalabalık
Gezi ve gürültülü ki, oturmak mümkün değil. Fakat çok acıktığımız için de başka yer aramak istemedik. Ben et ve bira söyledim. Şimdiye kadar yediğim en kötü et budur her halde. Askeri postal yeseydim daha kolay keser ve çiğnerdim. Çok az bir şeyler kemirip, kalktık masadan. Zaten benim mide o kadar kayış gibi eti ancak 3 – 5 günde sindirir. Yemek sonrasında da arabayla dolaşarak kiralık ev aradık. Neyse ki çok dolaşmadan bir tane bulduk. Eski bir ev ama temiz. Hemen odalara çıkıp eşyaları bıraktık sonra da markete gittik. Otelde kahvaltı olmadığı için kahvaltılık ve yolda içmek için kahve alacağız. Ertesi gün kahvaltımızı ettikten sonra Bran Kalesi’ ni keşfe çıktık. Bran Kalesi, şehrin hemen göbeğinde. Panayır alanından geçip kaleye çıkılıyor. Bu bölgede çok şirin restaurant ve kafeler var. Yemek için burası tercih edilebilir. Bran Kalesi, Osmanlı tarihinde, Kazıklı Voyvoda olarak bilinen, III. Vlad’ ın, Kont Drakula filmlerine konu olmuş ve vampir efsanesinin doğduğu gizemli bir saray. Ama aslında Kont Drakula ile hiç bir alakası yok. Tamamen kurgu. Fakat turistlerin ilgisini çektiği için bu şekilde pazarlıyorlar. Erdel Prensliği ve Eflak sınırları ara-
Bran Kalesi mutlaka gezilmeli :) sında yer alan kale, Osmanlılara karşı savunma amacıyla inşa edilmiş. Yani Osmanlı olmasa, Romanya’ da bir tane kale bile olmayacakmış. Bugün ki turizm zenginliğini tamamıyla Osmanlı’ya borçlu, romanya. Bran Kalesi’nin içinde, Kraliçe Marie tarafından toplanan, mobilya ve sanat
eserlerini sergileniyor. Şatoda yaşayan prenslerin şahsi eşyaları, haritalar, kitaplar, vs. Benim en çok ilgimi çeken şey ise sobalar oldu. Seramik kaplamalı kocaman kocaman sobalar. Çok estetik ve şık duruyorlardı. Tabii şatoda Kont Drakula da unutulmamış. Ona ait bir kaç giysi ver resim de bu şatoda sergileniyor. Şatonun içinde ekstra ücret ödenip, rehber eşliğinde gezilen bölümler de var. İşkence odası, vs. Biz o kısımlara girmediğimiz için yorum yapamıyorum. Şatonun içinde dolaşırken bana çok ilginç geldi bina. Binada dolaşmak, dar koridorlardan geçerken ahşabın gıcırtısını duymak. Cam kenarında oturup, Bran manzarasını izlemek. Çok büüyüleyiciydi. Orada yaşamayı isterdim doğrusu :) Bran Kalesi mutlaka gezilmeli :) Kalenin hemen aşağısında, panayırın kurulduğu yerin arkasınada, bir etnoğrafya müzesi bulunuyor. Burası, Romanya köylülerinin, ev, kulübe, ahır, vs. sergilendiği bir açık hava müzesi. Ancak, Bran Kalesi’ni gezdikten sonra insanın dönüp oraya bakası gelmiyor. Bran Kalesi’ni de gezdikten sonra sırada var Braşov. Braşov, Romanya’nın yedinci büyük marketing europe & anatolia /43
Gezi
kenti. Kent adını Almanca’ dan alıyor. Ortaçağ ve Alman kültürü burada da kendini hissettiriyor. Romanya’da, iç turizm hareketli olduğundan, tüm ülke haftasonu Braşov’a akın ediyor. Braşov, kışın kayak merkezi, yazın ise yayla merkezi olduğundan Romanya’ nın en gözde tatil bölgesi. Braşov, iki bölüme ayrılıyor. İlki, Poiana Braşov, burası kayak merkezi ve oteller olan kısım. Diğer tarafı ise Bran Kalesi’nin bulunduğu yer. Yani kitaplara ve filmlere konu olan Dracula’nın yaşadığı rivayet edilen Bran Kale’ si. Dracula rivayet olabilir ancak Osmanlı askerlerinin bu kalede gördüğü işkenceler gerçek. İsmini Almanca’ dan alan bu şehir, Münih’ten de pek geri kalmıyor. Oktoberfest burada da Almanya’daki ile eşzamanlı düzenleniyor. Braşov’ un en gözde mekanı ise Black Church. Arabamızı park ettik ettikten sonra Kara Kilise’ye gitmek üzere yola koyulduk. Ancak uzaktan bakınca etrafının restorasyon için kapatıldığını gördük. Bir umut, yanına gittik ve gördük ki kilise restorasyondan dolayı ziyarete kapalı. Gotik mimarıya olan hayranlığım sebebiyle, kiliseyi gezemediğim için gerçekten çok üzüldüm. Mecburen etrafını dolaşmakla yetinmek zorunda kaldık. 44 / marketing europe & anatolia
Rupea ve sonraki muhteşem yerlerin yazıları da bir sonraki sayıya. Almanlar tarafından yaptırılan kilise en önemli ve popüler bir Luteryan kilisesi. Kilisenin yapımına 1380’li yıllarda başlanıldığı sanılıyor ve kiliseyle ilgili birsürü rivayet var. Kilise inşatı sırasında Alman bir çocuk, Bulgar işçiye kilisenin duvarının yamuk olduğunu ve yıkılacağını söylüyor. Buna sinirlenen işçi, çocuğu kilisenin kulesinden atıyor. Daha sonra da suçunu gizlemek için cesedini kiliseye gömüyor. Bir başka rivayet de kilisenin ilk rahibi olan Thomas’ ın mezarının kilise korosunun altında bulunuyor olması. Bunlar gibi bir sürü rivayet var. Kilisenin yapımına 1380’lerde başlanmış ama hemen tamamlanmamış. Şimdiki halini alması 1450’li yıllarda John Hunyadi’nin müdahalesi sonucunda olmuş. John Hunyadi ismini yazının ilerleyen sayfalarında göreceksiniz. Fantastik bir adammış. 21 Nisan 1689’da olan savaşta ise kilise yanarak çok büyük bir tahribat görmüş. Ondan sonra da ismi kara kilise
olarak anılmış. Geçmiş dönemlerde de masonlar tarafında finanse edilen kilise yine Danzig’ den gelen masonların yardımıyla onarılmış. Ancak yerel zanaatkarlar muazzam tonozları tamamlama konusunda yetenekli olmadıkları için hasarlı tonozlar Barok tarzında tamamlanmış. Bu muhteşem kiliseyi gezemeden, tekrar meydan dönüp bir kafeye oturduk. Kahvelerimizi içerken de meydandan gelip geçenleri izledik. Eskiden cadıların yakıldığı bu meydan şimdi güneşin altında pırıl pırıl ışıldarken geçmişin tüm izlerini silmiş gibi. Meydanda yer alan saat kulesinin altındaki bina Tarih Müzesi olarak hizmet veriyor. Ancak biz onu sadece uzaktan izlemekle yetindik. Kilisenin ön tarafında ise Kent Medeniyeti Müzesi (Museum of Urban Civilisation Brasov) bulunuyor. Bu müze gerçekten gezilmeye değer çünkü içeride Romanya kültürüne dair bir çok şey var. Üstelik binanın mimarisi de çok güzel. Macaristan egemenliğinde Transilvanya’yı Osmanlı’dan koruması için Macar kralı, Alman kökenli bir şövalye topluluğunu (Teutonic Knights) Transilvanya’ ya davet etmiş. Bu sayede de 13. yy’da Alma şövalyeler sayesinde Braşov kurulmuş. Braşov’un en yüksek noktasında bulunan ve müthiş manzaraya sahip olan kale de bu şövalyelerin eseri. Bunlar haricinde Braşov’da gezilecek yerler olarak Catherine Kapısı (Poarta Ecaterinei), Cetățuia de pe Strajă, Bastionul Ţesătorilor, Casa Mureșenilor, Turnul Alb gibi müzeler var. O yüzden Braşov gezisi için en az bir tam gün ayırmak gerekli. Biz tamamını gezemeden Rupea’ ya doğru yola koyulduk. Belli mi olur belki bir dahaki sefere kayağa gideriz, Braşov’ a :) Rupea ve sonraki muhteşem yerlerin yazıları da bir sonraki sayıya.
Gameon
Post Malone, HyperX Gaming’de... Kingston Technology Company Inc’in oyunculara yönelik bölümü olan HyperX, çok sayıda ödül almış dünyaca ünlü yıldız Post Malone’un HyperX Gaming için marka elçisi olduğunu duyurdu. Konsol oyunlarında sıkı bir Call of Duty oyuncusu olan Post Malone, oyun oynarken ve yayın yaparken HyperX kulaklıklarını kullanacak. HyperX de Post Malone’un 28 Ekim 2018 tarihinde Dallas’ta düzenlenecek ve yetenekli sanatçıların yer alacağı “Posty Fest” adlı ilk festivaline sponsor olacak. “HyperX, oyunlar ve oyun toplulukları konusundaki
tutkumu paylaşan yenilikçi bir şirket.” diyen Post Malone, sözlerini şöyle sürdürüyor: “HyperX Gaming markasının elçileri arasına katılan ilk müzisyen olmaktan gurur duyuyorum ve birlikte yapacağımız projeler için de heyecanlıyım.” Post Malone, gaming kulaklığı kapsamında gerçekleştirilen ortaklık çerçevesinde, HyperX’in 2019’daki pazarlama ve reklam çalışmalarında yer alacak. Ayrıca Twitch kanalında da HyperX markasını kullanmaya başlayacak. HyperX Kurumsal Pazarlama Direktörü Daniel Kelley, “Post Malone’un HyperX ailesine katılmasından dolayı çok mutluyuz. HyperX’in sponsor olduğu ilk müzisyen olan Post Malone’un yeteneği, tarzı ve oyunlara karşı inanılmaz tutkusuyla marka hikayemizin önemli bir parçası olacağından eminiz.” dedi. İlk kez düzenlenecek ve Post Malone, Tyler, The Creator ve Travis Scott gibi ünlü sanatçıların sahne alacağı “Posty Fest”in sponsoru olan HyperX bu etkinlikte, oyunlar için kablolu olarak; müzik dinlemek veya sohbet içinse Bluetooth bağlantı seçeneğiyle sunulan yeni Cloud MIX™ modelinin de dahil olduğu gaming kulaklıklarını sergileyecek.
Fortnite’ın tek kişilik modu... Epic Games Fortnite’ın tek kişilik modu olan Dünyayı Kurtar ile ilgili geliştirme çalışmaları hakkında bilgi verirken bu modun ücretsiz olması için çalışmaların devam ettiğini açıkladı. O zamana kadar beklemek istemeyen oyuncular içinse firma, çeşitli paketlerde %50 indirim yaptı! Epic Games, tüm dünyada 125 milyondan fazla oyuncusu olan oyunu Fortnite’ı geliştirmeye ara vermiyor. Firma yayınladığı bir açıklamayla oyunun tek kişilik modu olan Dünyayı Kurtar ile ilgili geliştirme süreçlerine ışık tutarken, gelecekte bu modu da “Battle Royale” modu gibi ücretsiz yapmayı planladığını belirtti. Firma, geliştirici ekibin oyunculara daha iyi bir oyun deneyimi sunmak için oyunun arayüzünde ve karakter sisteminde de bir takım değişikliklerin yolda olduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada önümüzdeki günlerde oyunda çok daha “cilalanmış” ve temiz bir arayüz bulunacağı belirtilmekte. Epic Games bu yılın başlarında çanta menüsünü görünür ve ulaşılabilir bir yere taşıyarak kullanıcı dostu arayüz geliştirmelerinin ilk sinyallerini vermişti. İlerleyen günlerde menü seçeneklerinin çok daha kolay ulaşılabilir bir yapıya bürüneceği, tüm güncellemeler tamamlandığında ise oyun akışını bozmadan menü seçeneklerine erişim 46 / marketing europe & anatolia
sağlamayı hedeflediklerini belirten firma, üzerinde çalıştıkları geliştirmeleri önümüzdeki haftalarda yavaş yavaş kullanıcılarla paylaşmaya başlayacaklarının altını çizdi. Geliştiriciler karakter sistemine de el atarak kahraman dizilimini özelleştiren ve kullanıcılara daha fazla opsiyon veren bir sisteme geçiş yapacaklarını ifade ediyorlar. Artık oyuncular üç değil toplam altı kahraman yuvasına sahip olacak, kontrol ettikleri ana kahramanı seçtikten sonra diğer beş kahramanlarıyla da sahip olacakları avantajları ve özellikleri belirleyecekler. Epic Games bu geliştirmeyle oyuncuların oluşturabilecekleri dizilim çeşitliliğini daha da genişletmeyi hedeflediklerini belirtiyor.
Gameon
Playstatıon®Plus’ın Kasım Oyunları... Sony Interactive Entertainment (SIE), üyelerine PlayStation’da çevrimiçi multiplayer oyun oynama, aylık bedava oyunlar ve daha birçok ayrıcalıklı hizmet sunan PlayStation®Plus servisinin Kasım ayı oyunlarını duyurdu. PlayStation®Plus üyeliği bulunan PS4 sahipleri, 6 Kasım tarihinden itibaren Bulletstorm: Full Clip Edition ve Yakuza Kiwami oyunlarını hiçbir ek ücret ödemeden kütüphanelerine ekleyip oynayabilecekler. Bulletstorm: Full Clip Edition (PlayStation®4) Terk edilmiş gezegene düşen Grayson Hunt’ın önünde artık iki seçenek vardır; hayatta kalmaya çalışacak ya da intikamını alacaktır. Elit suikast grubu Dead Echo’nun bir üyesi olan Grayson, kendisine yapılanların intikamını almak için bu gezegenden kurtulmak zorundadır. Bulletstorm, tek kişilik senaryosunun yanı sıra birbirinden eğlenceli multiplayer modlarıyla uzun süren bir eğlence sunuyor. Yakuza Kiwami (PlayStation®4) Kazuma Kiryu, 10 yıl önce en yakın arkadaşını suç çetelerinin elinden kurtaramamıştır. Yakuza ailesinden kovulduktan sonra hapse düşen Kiryu, serbest kalsa da şehir artık tanıyamadığı bir hal almıştır. Kiryu, kendini Haruka isimli gizemli
kız ile birlikte, Tojo Clan’ın kasasından çalınan 10 milyon yen sonrası oluşan kaosun tam ortasında bulur. Şimdi hayatta kalmaya çalışıp bu gizemli olayı çözmek zorundadır. Kütüphanenize Eklemeyi Unutmayın PlayStation®Plus Kasım ayı oyunları olan Bulletstorm: Full Clip Edition ve Yakuza Kiwami’yi 6 Kasım tarihinden itibaren kütüphanenize ekleyebilir, üyeliğiniz süresince oynayabilirsiniz. Henüz eklemediyseniz Ekim ayı bedava oyunları olan Laser League ve Friday the 13th: The Game’i şimdiden kütüphanenize eklemeyi unutmayın. Kasım ayında PlayStation 3 sahipleri Jackbox Party Pack 2 ve Arkedo Series oyunlarını, PS Vita sahipleri ise Burly Men At Sea ve Roundabout oyunlarını ücretsiz olarak indirebilecek.
Sınırların Olmadığı NBA 2K... Sınırların Olmadığı NBA 2K Playgrounds 2 Piyasaya Çıktı Aksiyon bazlı ikiye iki sokak basketbol oyunu NBA 2K Playgrounds 2, yeni oyuncular, yeni sahalar ve yeni hareketleriyle piyasaya çıktı 2K, Saber Interactive ve 2K tarafından geliştirilen tamamen yeni ikiye iki arcade tarzı basketbol oyunu NBA 2K Playgrounds 2’nin PlayStation 4 için piyasaya çıktığını duyurdu. NBA 2K Playgrounds 2 kendi başınıza, arkadaşlarınızla ya da dünyaya karşı oynamak için birçok yeni özelliğiyle birlikte geliyor. Playgrounds Championship modunda tek başınıza ya da bir arkadaşınızla co-op olarak dünya çapındaki ligin basamaklarını tırmanabilirsiniz. Yeni tek kişilik sezon modunda ise seçtiğiniz takımla tüm sezonu ve playoff’ları oynayabilirsiniz. Oyunda ayrıca dört kişilik çevrimiçi maçlar, yapay zekaya karşı co-op maçlar, özel sunucular ile geliştirilmiş oyuncu eşleştirme sistemi, üç sayı yarışması, birbirinden acayip geliştirmeler, özel ayarlanabilir maçlar ve daha fazlası bulunuyor. Sporun en büyük efsaneleri ile yeni oyuncuları birleştiren, birçok geliştirme ve yeni sahalara sahip olan NBA 2K Playgrounds 2’nin kapağında Julius “Dr. J” Erving, Kevin Garnett, Karl-Anthony Towns ve Jayson Tatum bulunuyor. Oyun daha
çıkış gününden aralarında tüm zamanların en iyilerinden Michael Jordan ve Kobe Bryant’ın da bulunduğu 300’den fazla oyuncuyla birlikte geliyor. Ayrıca güncellemeler sonrasında Kareem Abdul-Jabbar’ın da bulunduğu 180 oyuncu daha oyuna eklenecek. Tamamen yeni ve heyecan dolu dünya çapında, aralarında Washington, St. Louis, Seul ve Avustralya’nın bulunduğu on farklı saha bulunuyor. İlerleyen dönemde yeni sahalar da eklenmeye devam edecek. marketing europe & anatolia / 47
Kültür - Sanat
Klasik Otomobiller Sergisi... Jaguar MK II, 1968 Mercedes 280SL, 1964 Cadillac Eldorado, 1974 Rolls Royce Convertible model klasik otomobiller bulunuyor. Yıllara meydan okuyan klasik otomobillerin yer aldığı sergide ayrıca otomobillerin yanı sıra eski dönemlere ait radyo ve motorlar da yer alıyor.
Klasik otomobil tutkunları, Süzer Plaza’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Klasik Otomobiller Sergisi’nde buluştu. Sergi, 30 Kasım 2018 tarihine kadar gezilebilecek. Klasik otomobil meraklıların 30 Kasım 2018 tarihine kadar gezebilecekleri sergide; 1929 Ford Model A, 1947 Mercury Sedan, 1949 Plymouth Convertible, 1951 Mercedes 220S, 1956 Ford Fairlane, 1961 Rolls Royce Silver, 1961
Seval Duban’la Gezi Günlükleri...
Kötü Niyet Öyküleri...
marketing europe & anatolia ailesi olarak büyük emeklerle sizin için çok faydalı olacağına inandığımız yeni bir başvuru kaynağı hazırladık. Modern seyyah ve dergimizin gezi editörü Seval Duban bir çok farklı ülkeden 53 destinasyonu bizzat gezip, fotoğraflayıp, yaşayarak deneyimlerini, gözlemlerini sizler için kaleme aldı.Hiç bir alıntı kullanmaksızın sadece Seval Duban’ın deneyimlerine, önyargısız ve tarafsız şekilde yer veren Seval Duban’la Gezi Günlükleri, seyahatlarınızı planlamadan önce mutlaka okumanız gereken titiz bir çalışma. Seval Duban’la Gezi Günlüklerine Google Play kitaplardan bu haberin fotoğrafına tıklayarak ulaşabilirsiniz.
İspanyolcanın en heyecan verici yazarlarından Javier Marías’tan zeki ve tedirgin edici öyküleri Kötü Niyet Öyküleri can yayınlarından çıktı. “Herkesin kendi hayatı vardır, bir tanecik hayatı, kimse onun arzularına göre gerçekleştiğini görmekten vazgeçmeye razı olmaz, arzuları olmayanlar dışında, ki onlar aslında çoğunlukta. İnsanlar istediklerini söylerler, özveriden, vazgeçmekten, cömertlikten dem vururlar, hepsi yalandır, normali insanın doğal olarak başına geleni, giderek olup biteni, eline geçeni ya
48 / marketing europe & anatolia
da kendisine verileni istediğine inanmasıdır, onlar öncesinde gerçek arzular olmamış da olsa.”El País gazetesi okurlarınca 2012’nin en iyi öykü kitabı seçilen Kötü Niyet Öyküleri, İspanya’nın önde gelen edebî kişiliklerinden Javier Marías’ın en kapsamlı öykü külliyatı.
Kültür - Sanat
Verdi’nin “Falstaff” Operası...
Verdi’nin Son Başyapıtı , “Falstaff” Operası, yeni sezonda sahnede. Geçtiğimiz sezon , İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından , Prömiyeri yapılan ve çok büyük ilgi ile karşılanan “Falstaff” Operası, 1 Kasım’dan itibaren Kadıköy Süreyya Opera Sahnesi’nde. Dünyada ilk kez, 1893 yılında Milano’da prömiyeri ya-
pılan, “Falstaff” operası, Giuseppe Verdi’nin son başyapıtı olması özelliğini taşıyor. William Shakespeare’in “Windsor’un Şen Kadınları” ve “IV. Henry”oyunlarından uyarlanarak hazırlanmış olan eserin, Verdi tarafından bestelenmek istenmesinin en büyük nedenlerinden birinin, Verdi’nin Shakespeare’e olan hayranlığı olduğu bilinmektedir. Eserin librettosu ise Arrigo Boito tarafından yazılmıştır. Verdi, birçok dramatik ve trajik opera bestesinin ardından, bu gülünç, muzip ve nükteli opera eserinini bestelerken büyük bir keyif aldığından bahsetmiştir. Falstaff, sahnelenme ve müzikal çalışmaları bakımından dünyanın en zor operalarından biri olarak bilinir. Ancak bir o kadar da eğlenceli olduğu sanat çevrelerince kabul görmüştür. 14.yy’da İngiltere’sinde geçen eserde, Shakespeare’in yarattığı en eğlenceli karakterlerden biri olan şişman çapkın Falstaff’ın , aynı anda evli ve iki iyi dost olan Alice Ford’u ve Meg Page’i baştan çıkarmaya çalışması ile zincirleme olaylar başlar. Eser, 1-3-6-7-9-10 Kasım 2018 tarihlerinde Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde.
MIX Festival... Farklı müzik türlerini iki günlük bir festivale sığdıracak ve Zorlu PSM’yi kocaman bir dans pistine çevirecek MIX Festival, 16-17 Kasım’da müzikseverler için 3. Kez kapılarını açacak. Festival, iki günde toplamda 20 saate yakın programıyla müzik ve dans severleri Zorlu PSM’de bir araya getirecek. İlk akşamında son zamanların en çok konuşulan elektronik müzik ikilisi Polo & Pan’in sahne alacağı MIX Festival, ikinci akşamında pistin ritmi, karanlık pop’un elektronik ve güzel yüzü Aurora’ya emanet olacak. Program detayları açıklanan MIX Festival’in biletleri biletix.com ve Zorlu PSM gişelerinden satışta... 3. senesinde de müzikseverlere iki gün boyunca dopdolu bir program sunacak olan MIX Festival, dansın hiç kesilmeyeceğinin garantisini Paris’in old-school disco kulüplerinden Le Baron’dan yükselen duo Polo & Pan ve
iki kuzenin elektronik müzik ekseninde büyüleyici şarkılar yarattığı proje Otzeki, Norveç topraklarının bugüne kadar en yetenekli sanatçılarından biri olan karanlık popun kraliçesi Aurora, ilk kez Türkiye’de Zorlu PSM’de performans sergileyecek. Tarih: 16-17 Kasım 2018 Yer: Zorlu PSM, Turkcell Sahnesi “Sahne üstü ayakta”,
Norveç’in soğuk elektroniklerini sıcak vokaliyle buluşturan Aurora ile veriyor. Aurora, Her, Otzeki, Kazy Lambist, Undo ilk kez Türkiye’de!Fransa’nın en sevilen elektronik duo’larından Her, indie’nin Montpellier hali Kazy Lambist,
Studio Kombine Bilet Fiyatı (3. Dönem Ön Satış): 180.TL
marketing europe & anatolia /49