MEKÄ°K
fatih ceyhan bu eser hayatımın en süper kahramanlarına adanmıştır
Alihan ve Aleyna Poyraz’a
yıl
şehir
2019
istanbul
@fatiiceyhan
@fatiiceyhan
© Rürk Rlişesi Corporation
GİRİŞ “bir plazanın en üst katı, haziran 14 akşamı, plazanın çalışanlarından biri, niyet intihar, allah bilir ne derdi var aptalın, daha havada moleküllerine ayrılacak” İE: İNTİHAR EDEN A: ANLATICI İE: ne yapıyorsunuz ya. ben intihar etmeyi planlıyorum da (aşağı bakar) vay vay vay zemin bile görünmüyor. verdim ama bir kere kararımı. (bir daha aşağı bakar) korkudan intihar edemeyeceğim neredeyse. üşengeçlik etmeyip araştıracaktım farklı intihar yöntemlerini. bugün araştırırım, yarın araştırırım derken yolun sonuna geldim. bir kişinin daha kurtarılacak durumdaymışım gibi bakmasına sabrım yok. yalnızca sizden kurtulmaya ihtiyacım var. her kıyafetine ayrı ayakkabısı çantası or makyaj malzemesi olan insanlara bak beni bağımlılığımdan kurtaracaklarmış. en ufak bir laf edince bile delirecek kadar siyasi, dini değerleri olanlara bak ya bağımlı benmişim. bak ölmüşlerini siktiğimin çocuklarına bak saçmasapan günlere anlam yükleyip her yıl kutluyorlar ama bağımlı tahmin edin kim. yorucu. bağımlı sadece benim. bakın ben böyle polemiğe girebilen, girse bile bağırıp çağırabilen biri değilim. sadece içimde böyle esip gürleyebiliyorum. herkesin bu kadar sağlıklı olması gözlerimi dolduruyor. nasıl ya ayrıldıklarında birbirlerine muhtaçlarmış gibi kafayı yiyen o kadar kişi varken bağımlı ben miyim? evet benim puhahahahha. ulan az sonra ölecek insanın işi mi bu kahkaha. dünyevi hiçbir şeye hırsı, isteği kalmamış, üç kuruş keyfinden başka hiçbir şeyi olmayan biri olarak evet öyle bu kahkaha tam da benim işim. ama az sonra okumaya başlayacağınız hikayenin bu intiharla bir ilgisi yok. anlatıcının cebine 20 lira sıkıştırdım bu sayfayı bana verdi. A: İhtiyacım vardı. İE: Kes, nasıl yavşak olduğunu biliyorum. A: Tamam abi. Girmeyelim o meselelere. Dost var, düşman var. İE: Atlıyorum o zaman ben. A: Kimsin bari onu söyleseydin arkadaşlara. İE: Rüyanın sahibi. A: Hangi rüya abi. İE: (atlar)
BÖLÜM 1 “yaş: 25, cinsiyet: arayışta, isim: Zafer, meslek: arayışta, diploma: sikik bir bölüm, ana-baba: ölü, 1 abi sahibi, şu an ebeveynlerinden kalan evin salonunda oturuyor” başlayalım orospu çocuğu AĞABEY: A ZAFER: Z A: (odaya girip) Naber lan? İşin var mı bugün? Z: Takılıyorum öyle çıkacağım az sonra senden naber? A: Bugün işime yarardın ya. Z: Yaramasam girmezsin ki şu koyduğumun kapısından zaten. A: Bir işe yaradığın yok. Bütün gün evdesin. Ya da o hoşafların yanındasın. Bir işe yarardın işte.
Z: Ya kes ne güzel oturuyordum. Geldin boşu boşuna polemik yaratıyorsun. Canın mı sıkılıyor? A: Bu evde kalıyorsan yükümlülüklerin var. Z: Senin lütfun mu lan bu ev annem babamdan kaldı. İstediğim gibi yaşarım. (telefonla mesajlaşıyordur) A: Bu rahatlığınla birlikte seni de öldürmek istiyorum Z: Dene bakayım neler oluyor? Siktir git şimdi mesleğinde nasıl gelişirsin onunla ilgilen. Benimle uğraşmayı bırak. Keyfime bakacağım. A: Keyfine sokayım. (sinirle) Z: Hadi git oğlum. Gelecekte kaç çocuk yapacağını düşün. Ben keyfime bakacağım. A: Gitmiyorum lan
Z: Git diyorum. Karının hangi saç renginde olacağını düşün. Ben keyfime bakacağım. A: Benim keyfim yok mu sanıyorsun? Z: Laftan anlamıyor musun birader siktir ol git işte. Evinin gösterişli olması için mobilya kataloglarını karıştır. Ben bu odada keyfime bakacağım.
A: Başka bir işe yarıyorsun sanki. (donuk bakıyordur.)
Z: Yarıyorum yaramıyorum sen dışında bu kimsenin umurunda değil. Hadi git çocuklarının altını değiştirirken nasıl iğrenmeyeceğinin tatminini yapsana oğlum sen. Ben keyfime bakacağım burada. A: Nasıl aynı ana babadan olabiliriz. Şu hareketlerine bak. Z: Annem sıçmış seni. beni de planlaya planlaya yapmışlar.
Hadi cevabını aldıysan git şimdi patronunun basurunun nasıl geçeceği hakkında araştırmalar yap ben keyfime bakacağım. A: (donuk bakmaya devam ederek) Ben yaşayacağım bu hayatı. Sen o koltuğunda çürüyeceksin. Z: Hayır sen kızın ailesi seni kabul etsin diye ecel terleri dökerken ben keyfime bakacağım. A: Ne kadar daha böyle yaşamaya devam edeceğini sanıyorsun.
Çık şu öğrenci kafasından. Z: Ben istediğim kadar devam edecek. Senin laftan anlayacağın yok ama sen çocuğun için kendi giderlerinden kısarken ben keyfime bakacağım. Hayatım boyunca güleceğim sana birader. Al polemik istiyordun. Verdim. A: İleride geleceksin kapıma ama pişmanım diye. O zaman da
ben güleceğim. (hırsla) Z: İlkokullu musun lan sen. Hadi siktir git ya. (gelen mesaja bakıp) ya da sen dur çocuklardan haber geldi ben gidiyorum. Sevdin bu odayı sen kal burada biraz daha. Düşün. Sülaleye daha nasıl iyi gösterebilirsin kendini onu düşün. Ben keyfime bakacağım. (Kapıya yönelir. Abisini itip geçer. Evin girişinde ayakkabılarını giymeye başlar)
A: Vereceksin oğlum fatura parasını artık. (dişlerini sıkıp) Z: Hepsini alabilir mısın yoksa yarısını mı vereyim(sırıtır.) Hadi kaçtım ben (çıkar evden) A: (kendi kendine) Lafıma geleceksin.
BÖLÜM 2 “telefon konuşması, saatlerdir” S: SİBEL U: UFUK U: Sibel nasıl ya!! ne demek gruba iyi gelemiyorum. S: Grup demek her şeyinle var olmak demektir bu işin
içinde. Seninle olmuyor işte U: Ulan seni sevdiğim için neleri göze aldım. Hala konuşuyor musun? S: Ben mi dedim? U: Ulan önce takılıyoruz diye başkalarının olmasına göz yumdum. Sonra buluşmalarımıza gelmeye başladılar. Sonra
yatak odamıza girdiler. Şimdi de bana... (sinirle) S: Nesi varmış bunların? U: Ne yani beni de mi sikmesine izin verseydim!! s: Sikmesin de beslesin mi adam AYOL (kahkahayla) U: Bu rahatlığın en az iki kişinin ölümüne neden olacak haberin yok.
S: Bıktım artık bu tehditlerinden. Ya yoluma gelirsin ya da ben gidiyorum. U: Tamam ya tamam ama bana zaman ver. s: Bak son şansın Ahmet. Yine dövmeye çalışmayacaksın kimseyi. U: Tamam Sibel uzatma. (Endişeyle)
S: Benim bir şeyi uzattığım yok. U: (zil sesini duyar) Biri geldi. Kapatıyorum ben. S: İyi motive olmalar canımmm U: Can mı bıraktınız allahsızlar. (Muziplikle) S: (Neşeyle) Hiçbir şey olmayacaaak canım. Korktuğun kadar bir şey yok.
U: Tamam ya. Sus artık lütfen. (kapatır)
“Ufuk: Zafer’in en yakın hissetiği insan, Zafer akşamki takılmadan önce abisinden de kaçış olarak onun yanına gider, bekar evi, Ufuk ev arkadaşıyla kalıyor, ev arkadaşı: Aziz ama şu an evde değil, Ufukla iyi vakit geçirilir ama götü tehlikede” UFUK: U ZAFER: Z
Z: (zili çalar)
U: (kapıyı açar) Z: (sarılıp) Naber lan U: Uykusuzum moruk ya. Tüm gece kızla konuştuk. Senden naber? (mutfağa yönelirler) Z: Ben de evdeki kaşardan kaçtım geldim. Beş dakika rahat yok elemandan (sandalyelere otururlar.) U: Oooo yine bir Kaçanoğlu Malikanesi sürtüşmesi söz konusu
olmuş. Kahve içer misin? Z: Bir gün sağlam döveceğim o olacak. Anlamıyor bir türlü. Eyvallah kral gelmeden içtim. U: Boşver ya. Bunu mu düşüneceksin bütün gün. Kurtulmuşsun işte. (arada bir gelen mesajlara cevap veriyordur)
Z: Ya şerefsiz boşa cazz yapıyor. Hiç gereği yokken gelip mod düşürmeye ne hakkı var? Benim takılmadığım şeyleri kendine problem ediniyor salak. U: Seni düşünüyor belki. Z: Ufuk alık mısın birader. Bari sen yapma. U: Uykusuzluk aga oluyor arada böyle. (telefonuna bakar)
Z: (sırıtarak) Neyse ne sen ne yaptın kızla? U: Konuştuk işte sabaha kadar. Z: Bu mu yani. oğlum hala sabahlara kadar iyi dayanıyorsun. U: Hiç girme kanki o meselelere. kendime bile anlatamıyorum. Z: (kahkaha atarak) Nasıl zor durumdasın acaba.
U: Bu sefer bambaşka moruk ama geyik olarak değil harbiden
bambaşka Z: Hangi kızı konuşsak garip birisi oluyor birader anlamadım ki ben. U: (kafası karışık) Ne bileyim ya. Keyfim nasıl isterse işte. Z: İstediğin kadar garipleştirebilirsin olayı. U: Amsterdamlının bile moralini bozarsın sen. (telefonuna
bakar) Z: Yaparım di mi lan. Yaparım vallahi. Başka neler yaparım var mı fikrin? U: Akşam havaalanından benim kuzen alınacak onu da yaparsın heeee. Z: (kahkaha atarak) Gideriz oğlum işte beraber U: Oha lan. Yem atmıştım sadece harbiden gider miyiz?
Z: Gideriz gideriz. Uzun zamandır dışarı çıkmıyorum. Hava almış olurum. İki üç göt keserim erkek kadın farketmeksizin. Bakalım piyasa ne durumda. U: Sana da yapalım birader birini. Z: Havamda değilim hiç kanki ya. Sendeki heyecan arayışı yok bende. Bir-iki gün olur gerisi iki tarafın da başını ağrıtır.
Biliyorsun beni. U: Bad boy musun acaba. (alaycı tavırla) Z: Yok oğlum öyle bir tavır olmadığını biliyorsun. Modum olduğunda affetmediğim de aşikar şimdi. U: Pislik bir adamsın ya. (sırıtarak) Z: (parmağını sallayarak) Adam olacaksın işte böyle. Diz çökkk. U: Kes şımardın yine. (telefonu cebine koyup) Ben geçip
uyuyacağım biraz. Takıl sen bıra. Z: Başlıyorum ben haberin olsun. Ufak da olsa bir kafa iyi gelecek. U: Nasıl istersen kanki (odasına gider)
BÖLÜM 2/1 “zafer salona geçer, keyfini yapmaya başlar” Z: ZAFER Z: (kendi kendine) Ulan benim de uykum varmış. Nereden çıkarttı uyumaya gidiyorum diye şimdi. Neyse dayandığım yere kadar dayanırım. (şarkı açar) çalsın hafif hafif. Bak şerefsize hala aklımda. Öğlen öğlen sikti tüm kafamı. Abiliğini tek tokatta sererim ulan senin. Kaç yıl yanında bile gezdirmedi. Şimdi gelmiş abilik mabilik. Ne anlatıyorsun birader. Boşuna gündem oluşturmaya ne gerek var. Anlamıyor ki. Üniversite dönemi ne güzeldi. Bundan uzakta sessiz sakin. Boşa kafa sikmece yok bir şey yok. (hiddetlenerek) öldürürüm lan ben bunu.ya da boşver niye öldüreyim. Sakin olayım
.... Z: Ama ibne de öldürülmeyi hakediyor şimdi. Takıntılı bir insan yaptı beni şerefsiz. Lan ben durmadan bu adamı niye düşünüyorum. Başka konu bulayım kendime. Aziz ne zaman gelecek acaba. Gelirken bir şeyler alsaydı. Ya da boşver çıkacağız zaten Ufuk uyanınca. Almanya’dan kuzen geliyormuş. Ulan orası bırakılıp buraya gezmeye bile gelinmez. Enayi midir nedir? Acaba beni aldırabiliyor mu oraya? Farklı keyfimiz olurdu ne güzel. beni al almanya. Çok sıkıldım buradan. Bir sigara yakayım. (yakar) Bunu da bırakmak gerek. Çok para gidiyor. 23 yıla 20 lira olur. Tanesi 1 lira eder. Şimdi bıraksam 2-3 yıla kurtulurum herhalde. Niye bunu düşünüyorum. ...
Z: İlkokulda müzik öğretmeninin bir derste herkese şarkı söylettiği geldi aklıma. Gülpembe’yi söylemiştim. Hoca mı şarkıları seçmişti yoksa biz mi seçmiştik hatırlamıyorum ama Gülpembe ne amına koyayım. Şarkı söylerken utancından yüzünü kapatanlar mı dersin, düşük notu göze alıp şarkı söylemeyenler mi dersin, özgüvenle yarrak gibi şarkı söyleyenler mi dersin ne kadar berbat bir şeydi ya.
Bu olay sonradan sınıftaki kaç kişinin aklına geldi acaba?
Umarım tek salak ben değilimdir. Tek salak benim biliyorum. Bu aralar kendime yeni arayış bulmam lazım. Çok sıkıldım aynı şeyler üzerinde uğraşmaktan. Aynı arkadaşlardan bile sıkıldım. Yeni yüzlerin üzerine attırmak istiyorum. Madden ve manen. Cinsiyet fark etmez. Konuşarak ya da sevişerek. Aha kapının önünden sesler geliyor.
BÖLÜM 2/2 “Aziz eve girer, çantasını odasına bırakıp zafer’in yanın geçer” AZİZ: A Z: Ooooo hoşgeldin kanki. (sarılıp)
A: Kral napıyorsun tek başına ya? Z: Sabaha kadar kızla konuşmuş uyumamış Ufuk. Yeni gitti uyumaya. Takılıyorum öyle. A: İyi yapmışsın. (oturur karşıdaki koltuğa) Takılalım biz Ufuk uyanana kadar. Uyur o daha. Z: neredeydin lan?
A: İş görüşmesine gittim erkenden ama daha çok iş görüşmeyişi gibiydi. Görüşemedik. Otuza yakın kişi vardı kapıda. Çektim geldim. Z: Vay salak vay. Bekleseydin ya. A: Bunun gibi en az on tanesinde bekledim. Bir sik olduğu yok. Z: Benim de yavaştan kovalamam lazım da hadi bakalım. Gerçi kalanlarla idare ediyorum şimdilik.
A: Kral zor ya. Muhtemelen birkaç işyerinin önünde sinir krizi geçirirsin sen. Z: Belki tekte girerim Aziz koçum. A: Sen bu şansla harbiden girersin tekte. Z: Ne sandın Aziz. Bunlarla mı uğraşacağım bir de.
A: Ufuk ne yapmış kızla? Z: (gülerek) Heyecan arıyor yine enayi. Bu döngü bu ölene kadar devam eder. Dövizle gelir de mi lan bu kuzen? A: Türk lirasıyla almıyorsa maaşını evet. Z: Almıyordur herhalde. A: Tabii almıyordur lan. (sırıtarak) 2-3 gün bu evi yakıtsız
uçururuz. Bu evi uzay mekiği gibi hissettiririz. Ev bir garipser atmosferden ilk defa çıkacak. Z: 3 gün mü kalacakmış. (telefonuna bakar) Birkaç gün daha kalsaydı iyi olurdu. Bir şarkı aç, şu sigarayı dön. A: (sigarayı uzatır, şarkıyı açar) Sakso da ister misin? Z: Kalsın. A: (kahkaha atarak) Allah senin belanı versin ya. Bu Ati242 bu
aralar iyi şarkılar yayınlıyor hee. Z: Ne iyisi lan. Bok gibi. Sen GNG falan da dinliyorsun. Ne sike yaradın ki bu hayatta. (sigarayı çeker) A: Dinozor gibisin. Yeni şeyler batıyor sana ya. Z: (sigarayı uzatıp) Bırak be. Yeni diye beğenmeme seçeneğim yok mu? Her yeni şeye şans vereceksem işler çok karışır Aziz.
(Ufuk kapıda belirir)
Bölüm 2/3 “Ufuk içeri girer, 2 saat de olsa uyuyabilmiştir” UFUK: U
U: Ne yaptın lan işi? (sigarayı alıp) A: Aynı moruk değişen bir şey yok. Kirayı istedim bugün evdekilerden. Gönderirler. U: Hallolur ya. Aramaya devam edelim. Sen ne yaptın lan zafer? Z: Oturuyorum işte oğlum 2 saatte ne yapmış olacağım. U: Soranda kabahat anasını satayım.
Z: Kabahatlisin kanki. (sırıtarak) kıza uyumadan kapat gözlerin
yanındaymışım gibi uyuyalım falan romantizmi yapıyor musun lan. Delikanlı gibi cevap ver. U: Sana ne birader benim romantizmimden. (sigarayı Aziz’e uzatır) Z: Kötü olan da o oğlum bu romantizm değil ki bu. Sakın yapma böyle şeyler. (kahkaha atarak)
U: Senin diline nereden düştüm ki ben ya. Uyku tutmadı de geç işte. Ne sabaha kadar kızla konuştum diyorsam. A: (lafa girip) Kızın kankası falan var mıdır lan? U: Dur kız daha garanti değil oğlum. Siktir git bul kendi kendine. Türbe miyim lan ben. Beni delirtmeye mi uyandınız bugün? Z: (sigarayı alıp) Söndürüyorum bunu ben. A: Söndür moruk. Ben de bir kahve koyup odama geçeceğim.
(çıkar odadan) U: (arkasından) Git git. Biz de az sonra çıkarız elemanı almaya doğru. Z: Erkenden çıkıp ne yapacağız lan. U: Evde oturup ne yapacağız lan. Z: Haklısın. Daraldım zaten. Evinizi sikeyim.
U: Ulan taşındığımızdan beri evi eleştirmekten ağız tadıyla on dakika rahat oturamadın şurada. Yok şurası öyle burası böyle. Bizim de dilimize doluyorsun. Otur gitsin işte. asacağım kapıya bir kağıt “evi eleştirenin amına koyuyoruz içeride” diye. Yeter lan. Oturduğum evi sevmek istiyorum. Z: (şaşkınlıkla) Ne oluyor lan sana. Bugün bir haller var sende. Sadece dile getirdim. Bu ne tatavaydı birader.
U: (ayağa kalkıp) Kalk hadi giy montunu. (kendi montunu bulup giyer) Çıkalım. Z: (montunu giyer) Ayakkabılarım nerede? U: Dolaptadır (ayakkabılarını giyip çıkar kapıdan) Z: Beklesene. Buldum. (giyip ve çıkar kapıdan)
BÖLÜM 2/4 “havaalanı çıkışına doğru yürüyen dört kişi, buluşulacak kişilerle buluşulmuş eve dönülüyor” U: UFUK A: ALİHAN Al: ALEYNA Z: ZAFER
U: (hızlı adımlara ayak uydurmaya çalışarak) Abi niye böyle acele ediyoruz!! A: Kaybedecek vaktimiz yok abim. Anlatacağım hepsini. Kimsenin olmadığı bir yere götür şimdi bizi. U: Lan Zafer biliyor musun buraları? Z: Bilmiyorum oğlum ilk defa geldim. U: (yolun kenarındaki çim alanı gösterip) Boş gibi duruyor. Bir bakalım buraya. Z: Takip mi ediliyoruz abi? U: Abi bu abla kim? A: Lan ne meraklı çıktınız siz de ha bekleyin oğlum evde daha cıngırlı sorular soracağınız şeyler dinleyeceksiniz. U: (telefonu çalar, arayan Aziz, açar telefonu) Efendim Aziz. (Aziz cevaplar) Nereye gidiyorsun. (Aziz cevaplar) Biz aldık dönüyoruz. (Aziz cevaplar) Nerede kalacaksın. (Aziz cevaplar) Takılacaktık oğlum. (Aziz cevaplar) Tamam kapat karışık biraz buralar. (Aziz cevaplar) Zafer de onun amına koyim diyor. (Aziz cevaplar) Zafer diyor. (Aziz cevaplar) Görüşürüz haydi. (dıt dıt dıt) Z: (Ufuk’a dönüp) Ne olmuş lan!! U: Gelmeyecekmiş akşama onu haber veriyor. Z: Elenecek mülakat mı bulmuş yine kendine puhahaha U: (Gülerek) Burası nasıl abi iş görür mü? A: (Aleyna’ya dönüp) Ne diyorsun görünür müyüz? Al: Uçak sanarlar en fazla. Z: (içinden) Uçan arabaları mı var acaba? U: (içinden) Sibel napıyor acaba şu an? A: Ufuk’u ben alıyorum. Al: İyi bir uçuş olsun. A: (Ufuk ve Zafer şaşkın) Adresi verin lan. U: Ne adresi abi. Al: Evin. Z: Selami Ali mah. Binali sok.
U: Abi noluyor ya (Alihan ve Aleyna’nın dönüşümüne bakıp) A: (Ufuk’u tutup) Sıkı tutunun. Z: (içinden) Sike tutunduk haberimiz yok. Al: Bir şey mi dedin canim. (Rus aksanıyla) Z: Abla rus aksanı falan olaya daha karmaşa katmasak, bak ellerim titriyor şu an az sonra da altına sıçmayacağımın hiçbir garantisi yok. Ne kadar az gizem o kadar iyi. Al: Tamam ablam tamam sıkı tutun.
A: Çok vakit kaybediyoruz. Evde çözeceğiz her şeyi. (deyip uçuşa geçer) U: Ananı sikeyiiii(ğuuuuğ)*iiiim. (muhtemelen altına sıçmıştır.) Z: Oğlum biz bu(ğuuğğğ)nları almaya gelmiştik. Geldiğimiz nok (ğuğğğ)taya bakk. U: Lan ben ne bi(ğuuuğğğ)leyim böyle bir(ğuğğğğğ) şey var. A: (Aleyna’ya dönüp) Kek dağıtsaydık keşke garipser bunlar böyle yolculukları. Al: (daha da hızlanıp) Zafer nasilsin canim. (Rus aksanıyla) Z: ab(ğuğğğğ)la sizin sesi(ğuuğğğ)nizi rüzgar kesmiyor. Al: Uçuyoruz şu anda farkındaysan. Buna mı takıldın? Z: (içinden) Rüyalarımda bile böyle anlarda beni uçuracak şey bozulmuş falan oluyor uçamıyorum. Bu sefer işler ciddi galiba.
U: Aklı(ğuuuuğ)nı yitirdi o abla (ğuuuğğğ) aklınıı. A: (İstanbul’un iyi bir manzarasından geçerken) Düşünmeyin evde halledeceğiz her şeyi. Manzarayı izleyin. Z: İzle(ğuğğğğ)dik abi biz onları(ğuuğğğğ) Hakan: Muhafız’da. Al: :) U: :) A: :) Al: (eliyle göstererek) Şu sokak mı? U: Oraasııııııııııı. (yavaşlarlar) A: Çatı müsait. U: Ev sahibi siker. Al: Daha neler yapabileceğimizi bilmiyorsun. U: Dava eder. (ısrarla)
A: Balkon müsait. (inerler)
“ev, iki şaşkın, biri odasından, biri lavabodan iki süper kahramanın bulunduğu mutfağa girerler, gördükleri karşısında şaşkınlar haliyle” U: Abla naptın!!! (tam ihtiyaç olunan sofra kurulmuş, 3 aydır yıkanmayan bulaşık ortada yok, bozuk ketıl tamir edilmiş) Al: Özelliklerimi eve indirgedim. Z: (Sandalyeye oturmuş bile) Oysa seni sevmemiz toplumu meşru kılar. Ve gitmen bizi dile indirger abla.
A: Nasıl yani? U: Boşver sen onu abi meczup bir şair. A: Nelerle uğraşıyorsunuz oğlum. Z: Bizi boşver şimdi (lokma ağzında) Ufuk çayı dök.. (Aleyna tepside çayları masaya getiriyordur) U: Abla sen hep böyle misindir? (ağzı açık)
Al: Nasıl mıyımdır? U: Böyle kurtarıcı. A: Daha fazlasıdır. Dünyayı normalleştirmeye programlandı çay demletiyoruz. Hale bak. Z: Abi şimdi olay ne? Neyden kaçıyoruz. Siz nesiniz. Almancı kuzen deyince ben nargileciye rezervasyon bile yaptırdım. Uçup geldik eve.
Al: Almanya’ya işçi göçüyle gitmiş bir meraklının kurduğu FC şirketinin insanlar üzerinde yaptıkları gelişimlerle başlıyor hikaye. U: FC ne abla? A: (lafı alıp) Fahri Canavarlar. O zamanlar bu işlerin ucubece görünmesinden dolayı böyle bir isim tercih edilmiş.
Z: Böyle bir diziye 2 bölüm dayanabilmiştim sadece. U: Saptırmasana oğlum olayı. Devam et abi. A: Dünyanın kötüye gidişini durdurmak amacımız. Z: (lafa atlayıp) Abi pek işe yaramamış gibi... U: Lan şu göndermeleri içinden yapsana. Al: Biz de biliyoruz neyin nasıl olduğunu. Bizim şirketin kurulduğu yıllarda önemli birkaç düzelme kaydedilince bir de
Dünyanın Beşi adında kötülüğe hizmet edecek bir şirket kuruldu.
Bugün burada olmamızın sebebi de bu. Peşimizdeler. Z: Ne özelliğiniz var ki peşinizdeler? A: Aleyna tüm uçma zart zurt basic özelliklerinin yanında normalleştirme gücüne sahip. İnsanlara eğreti gelen her şeyi normalleştirebiliyor. U: (aklına Sibel gelir) Her şeyi mi? Z: Abi senin gücün ne? (çorbasını kaşıklıyor) Al: O hamburger sıçıyor. Afrika’yı açlıktan kurtarmak üzerine
programlandı. A: Bu kovalamaca benimle ilgili değil. Aleyna’nın peşindeler. Ben onu son anda Prag’da kötü güçten kurtarıp buraya getirdim. U: Abi telefonda o yüzden biraz gariptin o zaman. A: Ne geleceğim lan yoksa buraya enayi. (gülerek) Z: Abi amacınız kötü gidişata dur demekse Türkiye’yi niye kurtarmıyorsunuz bunlardan? (yine konudan uzak) Al: O kadar da süper değiliz. (güldür güldür müziği çalmaya başlar) U: Oha kendi efektini de veriyor. A: Hee geliştiren eleman ibneliğine yüklemiş. Z: Abi bir de hamburger rica edebilir miyim peki? Az önce de abla parmağıyla çayımı tazeledi. Universal Studios’a döndü ev
amına koyayım. A: İzle şimdi. (pantolonunu sıyırır) -ışık hüzmesiiiiU: Goygoyu bırakın şimdi. Z: Dur oğlum (hamburgeri alır) Götüne sağlık abi. A: Ne demek kardeşim. U: Ya beni bir dinleyin. Bizi bulma ihtimalleri ne şimdi? A: Çok zor. Ünlü bir iş adamının sisteme kaydedilmemiş uçağıyla
buraya indik. Yarın sabahki diğer uçuşa kadar burada kalacağız. U: Vaktimiz var yani. Saat 22.00. Al: Öyle görünüyor. Şu banyoya da bir el atayım. U: Abla bir otur gözünü seveyim. Benim bir derdim var. Sizin de özellikleriniz. Hele ki her şeyi normalleştiriyorsan tam benim derdimi çözebilecek kişisin.
Z: Neyin var oğlum?
U: Sibel’i hatırlıyor musun? Sabah bütün gece konuştuk dediğim kız. Z: Evet. U: Ben bu kadına tutuldum moruk. Büyü müdür müyü müdür nedir bu böyle. Ne dese çıkamıyorum lafından. En sonra grup yapmaya kadar ikna oldum. Z: Vay be böyle mi olduk şimdi. Beni niye çağırmadın!! U: Oğlum sapıyorsun yine konudan. A: (SÜPER BİR DERT BULUNDU) Al: (DERDİN HASI) U: Şimdi de daha ötesini istiyor. Z: Daha ötesi ne oğlum? U: Anla işte oğlum normalleştiremediğim ne olabilir? Z: Seni mi sikecekler (ağzı açık) Oğlum değer mi lan U: Yapamıyorum onsuz. (başı öne eğik) A: Şirket böyle bir derdin içinde olduğumuzu bilse bizi piyasadan toplar. Amına koyduğumun yerinde süperkahramanlık bile yapılmıyor ağız tadıyla. Al: Niye öyle diyorsun. Normalleştirilebilir. A: Senin de şu pollyannalığın yok mu öldürüyor beni öldürüyor. Z: (Ufuk’a dönüp) Bak robotları da birbirine düşürdün. U: Sus artık be adam. Ne diyorsunuz be abi abla yapar mıyız? Hem vaktimiz de varmış sabaha kadar. Gece hallederiz. Arayayım Sibel’i. A: (bıkmış her şeyden) Ara lanet olsun ara. Napalım. U: (arar, Sibel açar) alo sibel geliyorum bir saate (Sibel cevaplar) Evet uzatma işte geliyorum bir saate (Sibel cevaplar) Ahmet de orada olsun. (Sibel cevaplar) Uzatma işte geliyorum. (Sibel cevaplar) görüşürüz. (dıt dıt dıt) Ayarladım abi. Z: Özel güce gerek yok ki moruk sen zaten bu işi yaparmışsın. Al: Gitmeyin çocuğun üzerine bu kadar. Halledeceğiz ablacım. U: Bakın lan dünyanın en aranan gücü benim yanımda. Hamburgerci nolduu!!! A: (Zafer’e dönüp) Bunlar böyle güç ellerine geçince deliriyorlar. Z: Boşver abi gel senle öbür odada daha iyi hamburgeri nasıl yaparız ona bakalım. Sende biraz inovasyona ihtiyaç var gibi A: Öyle mi diyorsun allah allah bir bakalım. (ikili öbür odaya geçerler, Ufukla Aleyna da olayın ne kadar da normal bir şey olduğunu konuşmak üzere mutfakta kalırlar)
BÖLÜM 3 “Sibel’in evinin önü, dörtlü binanın içine giriş yaptı, kapının önünde olacakları merakla bekliyor” S: SİBEL Ah: AHMET U: (kapıyı çalar) S: (kapıyı açar, şaşkınlıkla) Senin bir tane düzgün işin yok mu ya,
yüz kişiyle gelmişsin şimdi de. Al: İnsan bir hoşgeldin der. Z: Hayırlı bir iş için geldik. (Muziplikle) A: Uzatmayın vaktimiz az. Ah: (İçeriden) Kim gelmiş? S: Abilerini çağırmış Ufuk. U: Lan bugün niye herkes bana oynuyor!!
A: Girin içeri girin. (içeri girerler, salonda koltuklara otururlar) S: Çay, kahve ne alırsınız? Z: Hizmette de sınır yok Ufuk anlattığın gibi. Ben kahve alayım. Al: Çay. (öbür odaya geçer) A: Çay. U: Ben de kahve alayım.
S: (içinden) nasıl bir tarikat bunlar, nezaketen de bir şey sorulmuyor. (dışından) getiriyorum hemen. Al: (elinde çay ve kahvelerle odaya girer) Ah: Noluyor lan, nasıl yaptı bunu!! A: Ne korkutuyorsun çocukları U: Otur Sibel anlatacaklarım var. (ekrana İstanbul’un manzaları girmeye başlar, o sırada Ufuk her şeyi anlatmış, yoruldum amk
yazmaktan) Ah: Ee bu normal bir şey zaten U: Lan Ahmet seni döverim ha. Sana normal bana öyle değil işte. Ne uzatıyorsun! S: Yine başlamayın. Z: (içinden) Ahmet de maşallah.
A: Başlasanız iyi olacak. İşler iyice karışmadan.
S: Bu ne böyle ya. Ismarlama sevişme mi olur? Z: Olacak. Ben de izleyeyim mi Ufuuk?
U: Ya Zafer sadece şu saatlik için parazitliği bırak lütfen. Ah: Ben geçiyorum yatağa o zaman. A: Nasıl da vazifelerine bağlı. (Yatağın olduğu odaya geçerler. Ali ve Zafer kapıda kalır) U: Biz önce bir Sibelle ön bir sevişme mi yapsaydık. (Aleyna’ya dönüp)
Al: Merak etme az sonra hiçbir hazırlığa gerek olmadığını anlayacaksınız. (elleriyle üçünün bulunduğu alana yaydığı pembeye çalan ışınları “işte adamı böyle sikerler” diyerek gönderir) U: Abla bu özelliği etkin hale getirmek için miydi? (şaşkınlıkla) Al: Yok öyle içimden geldi o. (sırıtarak) U: İşe yarıyor, işe yarıyor (tam Ahmet’in dudaklarına yönelirken
birden her yer kararmaya ve eskimeye başlar ve gürültü) Al: (büyük bir telaşla) GÜLBERK!!!!!! Bizi buldu. U: Gülberk?! S: Gülberk?! Ah: Devam edelim bebeğim.
“o sırada kapının önünde de kararma ve eskime başlar” A: (bağırarak) GÜLBERK!!!! Buldu bizi Zafer. Z: (evin içinde koşturarak) Abi ne oluyor? Nasıl bir tehlike altındayız? Kapının arkasına bir şeyler yığalım. A: Kapının arkasına bir şeyler yığıp atlatacağın cinsten bir tehlike değil bu Zafer!
Z: Anamızı sikecekler şimdi de mi abi? A: Sülalemizi sikecekler kardeşim. Koş odaya. (Odaya girerler) Z: Ne yaptınız lan halletiniz mi? (yine olaydan kopmuş) Al: Tam o sırada buldu bizi. (endişeli) Ne yapacağız şimdi Ali? A: Tek bir çare var. Karanlığın kutusuna Gülberk’i hapsetmek. O da yanımızda yok. Öbür evde kaldı. İkimiz burada vakit
kazandırırken birinin gidip alması gerek.
Z: Amına koyayım Netflix’ten girdik Selena’ya doğru gidiyor olay. Ben giderim abi. (Zafer tam kapıya doğru hareketlenmeye başladığı anda Gülberk bunların olduğu odanın duvarlarını yıkıp Zafer’i elleri arasına alır) G: Gülberk (devasa boyutlarda 3 m falan, uçabiliyor da, gittiği yerlere lanetiyle birlikte gidiyor)
G: Olay çıkarmadan teslim olsun yoksa bu çocuğa yazık olacak süper kahramanlar!!! Z: Ali abi kurban oluyum bir şeyler yap bak bugün ikinci sefer oldu altıma sıçıyorum. Ben bunları hak edecek ne yaptım!!! (Gülberk ağzına doğru götürür) Abla kurban olayım sırnaşma sen de!! A: (hiçbir reaksiyon göstermeyerek) Dayan aslanım kurtaracağız. Al: Nasıl kurtaracağız Ali!!! A: Ben hamburger sıçıyorum. Onu senin düşünmen lazım. Al: Gülberk için her şey normal şu anda zaten. (tartışma sırasında bir portal açılır ve portaldan Zafer’in abi karanlığın kutusuyla çıkar) Ağ: AĞABEY Z: Yok artık birader ya. (rengi bembeyaz olmuştur) Abi!! Ağ: Abinin amına koyayım. (kutuya Gülberk’i hapseder) geç arkama. A ve Al: (aynı anda) Kadim koruyucu sensin!!! Ağ: (Zafer’e dönüp) Vereceksin oğlum artık fatura parasını. (büyüyerek) Z: Hayır olamaz, olamaz!!!!! Ağ: Lafıma geleceksin oğlum. (gittikçe daha çok büyüyerek) Z: Lütfen, lütfen olmasın!!! Ağ: Bugün işin var mı Zafer!!! (dev bir halde)
SAHNE KESİLİR
BÖLÜM 4 “ev arkadaşları, dizi izliyordurlar” A: Alihan F: Fatih A: (arkadaşına dönüp) Ulan amına kodumun salağı yine mi uyuyakaldın! F: (sersem bir şekilde) Oğlum bu nasıl bir rüyaydı lan!
A: Yine aklını yitirdin di mi aptal gidiyorum ben odama uzat şu sigaramı. F: Aleyna moruk ışık hızında donatıyordu masayı. Süper kahraman olmuş. A: Kalk git dolaptan bir şeyler ye. F: Geçen gün Gülberk gelmişti ya o da kötü süperkahramandı.
Ben yoktum rüyada lan düşün nasıl rüyaydı. A: (hiç oralı olmayarak) Uzatsana lan şu sigarayı. F: Ne olmuş oğlum bir uyuyakaldıysak. A: Muhtemelen uyuyakalmadın. F: Ne diyorsun moruk ya. Sen bile vardın. Hamburger sıçıyordun oğlum. Takır takır. A: Artık öğrenme zamanın geldi. (pantolonunu sıyırır)
-(ışık hüzmesi bakarak) Ana skm!!1!1!!
ALEYNA VE ALİHANIN SÜPER KAHRAMANLIK SERÜVENLERİ SERİSİ YAKINDA