OTOSPORT
SAYI: 24
KASIM 2017
10. YILINDA
Karoq FIAT FIORINO
YENİ
812 Superfast
KARABÜK OFFROAD
KÖRFEZ DRIFT YARIŞI 8 YENİ SOFTAIL
IMx
TJ Cruiser Konsepti GR HV Sports Konsepti
TOKYO’DAN ESEN KONSEPT RÜZGARI
10 ŞEHİR 10 TEMA
MARMARİS RALLİSİ
www.otoaktuel.net
İÇİNDEKİLER HABER HATTI: Sayfa 4 - 9 Sektörde bu ay gerçekleşen atamalar, yenilikler, kısa haber turu
YAŞAM: Rolls-Royce Cumhuriyet etkinliği 10-11
FORMULA1: Hamilton 4. kez şampiyon Sayfa 46-49
FUAR: Nissan LEAF Nismo Sayfa 14 - 17
YAŞAM: 10 Şehir, 10 Tema, 10 Sergi Sayfa 60-61
SAYI: 24
YENİLİK: V90 Cross Country Sayfa 32 - 33
KASIM 2017
Genel Yayın Yönetmeni Rezzan ALAVANT Sorumlu Yazıişleri Müdürü Abdullah KURTAY
iletisim@otoaktuel.net
DÜNYADAN: Porsche 911 Carrera T Sayfa 36 - 39
02
YENİLİK: 812 Superfast satışa sunuldu Sayfa: 22 - 23 OYUN DÜNYASI: Peugeot, Nissan, Hyundai Sayfa: 24 - 31 TEKNOLOJİ: Otonom sürüşdeki yenilikler Sayfa 40 - 41 YAŞAM: Nissan Türkiye denizde yelken açtı Sayfa 42 - 43 MOTOSİKLET: Harley’den 8 yeni Softail Sayfa 44 - 45 MODA: Sayfa 62, SANAT Sayfa 63
ORGANİK
OKUR SAYISI www.otoaktuel.net
GÜNCEL İÇERİĞİ İLE www.otoaktuel.net
ÖNDE...
Küçük ticari aracın önc Akıllı robotlar üretim başında
Assan Hanil Genel Müdürü Atacan Güner, otomotiv üretiminde dijitalleşme ve robotik uygulamalar üzerine açıklamalarda bulundu. Assan Hanil’in ana sponsor olduğu Dünya Otomotiv Konferansı’na Türkiye’deki 14 otomotiv üreticisinin tamamının yanı sıra dünya devi otomotiv markaları, bakanlıklar, kamu kuruluşları ve sektör derneklerinden de temsilciler katıldı. Assan Hanil, robotların üretimde kullanılması anlamında da öncü çalışmalar gerçekleştiriyor Şirketin robot kullanımı konusunda da örnekler veren Atacan Güner, “Şirketimiz bünyesinde katma değerli olmayan işlerin elemine edilmesi ve çalışanlarımızın kas iskelet sistemi rahatsızlıklarına yakalanma riskinin ortadan kaldırılması gerekliydi. Bunun üzerine “Koltuk Hattı Ütüleme Robotu” projemizi geliştirdik. Ütüleme robotu, herhangi bir yazılım kullanılmaksızın tamamen öğrenen robot yaklaşımı ile tasarlandı. Robotun, ürünü devreye alma esnasında operatörlerin öğrettiği ütüleme açısı, uzaklığı ve süresini tekrar eden çalışma prensibine göre ütüleme yaptığını söyleyebiliriz. Bu projemiz ile meslek hastalıklarına yakalanma riskinde radikal bir düşüş sağladık” dedi. 04
Fiat Fiorino Bursa’da yer alan ve 450 bin adetlik üretim kapasitesine sahip Tofaş Fabrikası’nda, 3 farklı marka için üretimi gerçekleştirilen Minicargo Projesi’nin, Fiat Professional markalı yüzünü temsil eden Fiorino, 10. yaşını kutluyor. Tofaş tarihindeki kilometre taşlarından biri olan, Fiat Fiorino’nun içinde yer aldığı Minicargo Projesi, tüm dünyada küçük hafif ticari araç sınıfının doğuşuna öncülük etmiş ve sınıfının ilk model ailesi olarak tarihe geçmişti.
CENGİZ EROLDU...
cüsü 10. yılını kutluyor
Karsan’a yeni pazarlama müdürü
B
ursa’da yer alan ve 450 bin adetlik üretim kapasitesine sahip Tofaş Fabrikası’nda, 3 farklı marka için üretimi gerçekleştirilen Minicargo Projesi’nin, Fiat Professional markalı yüzünü temsil eden Fiorino, 10. yaşını kutluyor. Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, “Minicargo Projesi, çoklu marka geliştirilmesi ve bu projenin aralıksız 10 yıldır üretiliyor olması açısından hem Tofaş hem de Türkiye otomotiv sanayinde bir ilk. Özellikle Fiorino, 2009’da ‘Yılın Ticari Aracı’ dahil olmak üzere birçok uluslararası ödüle layık görüldü. Aynı zamanda yeni bir
ticari araç segmentinin doğuşuna da başarıyla vesile oldu” dedi.
250 Bin adedi Türkiye pazarında müşteriyle buluştu Üretimine 2007 yılının son çeyreğinde başlanan Minicargo Projesi’nden 10 seneye yakın bir sürede 1 milyondan fazla üretmiş olmalarının önemine de dikkat çeken Eroldu, “Gerçekleştirmiş olduğumuz üretimin büyük bir bölümünü dünyanın pek çok ülkesine ihraç ederken; yaklaşık 250 bin adedini Türkiye pazarında Fiat Fiorino olarak müşterileriyle buluşturduk” dedi.
Karsan, Pazarlama Müdürlüğü koltuğunu Aslı Ör’e emanet etti.
K
uruluşunun 50. yılını geride bırakan Karsan’da, Pazarlama Müdürlüğü görevine Ekim ayı itibariyle Aslı Ör getirildi. İş hayatına telekomünikasyon sektöründe başlayan, ardından Türk otomotiv sanayinin köklü kuruluşlarından Tofaş’ta uzun bir dönem örnek sayılabilecek işlere imza atan Ör, başarılarını Karsan’da da sürdürmeyi hedefliyor. Çalışma hayatına Turkcell’de Müşteri Temsilcisi olarak başlayan Ör, otomotiv sektörüne ise Anadolu Isuzu şirketiyle geçiş yaptı. Bir buçuk yıl boyunca Anadolu Isuzu’da Pazarlama Uzmanı olarak görev yapan Aslı Ör, ardından Tofaş’a geçiş yaparak 2007-2017 yılları arasında farklı departmanlarda görev aldı. Yaklaşık 4 yıl boyunca Kıdemli CRM Uzmanı olarak Tofaş’ta görevini sürdüren Aslı Ör, sonrasındaki 3 yıl boyunca ise Fiyatlandırma ve Pazarlama Programları Yönetmeni olarak çalıştı. Ör, Tofaş’ta son dönemde Ürün Pazarlama Yönetmeni ve Pazarlama İş Geliştirme Yöneticisi olarak başarılı işlere imza attı. 05
Ü
lkemizde Tofaş çatısı altında temsil edilen Alfa Romeo markası, Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden olan Autonis 2017 tarafından iki farklı kategoride ödüllendirildi. Almanya’nın en çok okunan otomotiv dergisinin 16 bini aşkın okuyucusunun katılımıyla belirlediği ödüllerde oyların yüzde 27’sini alan Alfa Romeo, bu sonuçla iki yıl üst üste “Yılın En İyi Tasarım Markası” seçildi. Alfa Romeo’nun ilk SUV modeli olan Stelvio ise ayrıca oyların yarısından fazlasını alarak “Büyük SUV” kategorisinde zirveye yerleşti.
Alfa Romeo, “Autonis” Ödülleri’nde iki ödüle birden layık görüldü. Alfa Romeo “Yılın En İyi Tasarım Markası” seçilirken, Alfa Romeo Stelvio da “Büyük SUV” kategorisinde birinci sırayı aldı.
Stuttgart’taki ödül töreninde konuşan Fiat Chrysler Automobiles (FCA) EMA Tasarım Direktörü Klaus Busse, “İki yıl üst üste Almanya’daki otomobil meraklıları tarafından en iyi tasarım ödülünü almaktan ötürü gururluyuz. Alfa Romeo tarihindeki ilk SUV olan Stelvio’nun, geçen sene Giulia’nin başarısını tekrarlayarak kategorisinin en iyi aracı seçildiğini görmek, bizim için çok anlamlı. Tasarım ekibi olarak doğru yolda olduğumuzun da bir göstergesi” ifadelerini kullandı. Alfa Romeo, 2016 yılında da “Yılın En İyi Tasarım Markası” ödülünün sahibi olmuştu. Aynı yıl Alfa Romeo Giulia ve Alfa Romeo MiTo kendi sınıflarında tüm rakiplerini geride bırakırken, 2010 yılında ise Alfa Romeo Giulietta kompakt sınıfın en güzel aracı seçilmişti.
Skoda’nın kompakt SUV’si: KAROQ
06
YILIN EN iYi TASARIM MARKASI
ALFA ROMEO
K
odiaq ile SUV atağını başlatan Skoda, bunu Karoq ile bir adım daha ileriye taşımaya hazırlanıyor. 2018 yılının ilk çeyreğinden itibaren Türkiye yollarına çıkması planlanan Karoq, kompakt SUV sınıfının iddialı temsilcilerinden biri olmayı hedefliyor. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, Karoq’un, markanın SUV atağında önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “2018 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’de satışına başlayacağımız Karoq ile kompakt SUV segmentinde önemli oyuncular arasında yer almayı hedefliyoruz” dedi. Senyücel, “Karoq’u, öncelikle 1.0 lt (115 PS) ve silindir kapama teknolojisine sahip 1.5 lt (150 PS) benzinlilerin yanı sıra 1.6 lt (115 PS) motor seçenekleriyle getireceğiz. Özellikle 1.6 lt dizel motorlu seçeneğin, satışlarımızda önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Tolga Senyücel...
Kadir Biçer
Çek üretici Skoda, SUV atağının yeni halkasını oluşturan Karoq ile iddiasını bir kat daha artırıyor. Markanın tamamen yeni üyesi olan Karoq, kompakt SUV sınıfında Skoda farkını yaşatmaya hazırlanıyor. 2018 yılının ilk çeyreğinden itibaren Türkiye pazarına sunulacak Karoq, 1.6 lt dizelin yanı sıra 1.0 ve 1.5 lt benzinli motor seçenekleriyle gelecek. 07
Subaru’nun altı modeli güvenlik ödülü aldı...
Subaru’nun EyeSight özellikli 6 modeli “IIHS 2017 TOP SAFETY PICK + (TSP+) Güvenlik Ödülü”nü kazandı. ABD’deki sigorta şirketleri tarafından desteklenen, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan IIHS, Subaru’nun 2018 model Yeni XV (Crosstrek) ve WRX modelleri ile birlikte EyeSight özelliğine sahip Legacy, Outback, Forester ve Impreza modellerini “IIHS TSP+” ödülüne layık gördü.
S
ubaru, Amerikan Karayolları Güvenliği Sigorta Enstitüsü, her yıl açıklanan 2017 TOP SAFETY PICK+ (TSP+) ödüllerinde, yenilenen Subaru XV (Crosstrek) ve WRX ile Önleyici Güvenlik Sistemi EyeSight’a sahip olan Subaru Legacy, Outback, Forester ve Impreza modellerini, en yüksek güvenlik kategorisi ile ödüllendirdiğini açıkladı. TSP+ ödülünü kazanmak için bir aracın, IIHS’nin tüm çarpışma testlerinde-önden kısmi çarpışma, önden tam çarpışma, yandan çarpışma, tavan koruması ve kafa koruması-önden çarpışmayı önleme alanında “en iyi” ya da “iyi” notlarını ve ön far alanında ise “kabul edilebilir” veya “iyi” bir not alması gerekiyor. Subaru XV (Crosstrek), araç içi 08
yer alan Subaru’nun orijinal Önleyici Güvenlik Sistemi EyeSight, aracın “iyi” notu almasını sağladı. Bu modelde aynı zamanda Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği İdaresi’nin kriterlerine uyan “önden çarpışma uyarı sistemi” de bulunuyor. Bunun yanında, geliştirilen ön farlar 2018 model Subaru WRX’i TSP+ “iyi” çarpışma notlarına ek olarak opsiyonel “önden çarpışma önleyici” alanında üst sıralara taşıdı. Uzun far özelliği sayesinde bir diğer “iyi” notu desteği ve Limited versiyonla birlikte gelen LED farlarla birlikte Subaru daha almayı başardı. 12 mil/s ve 25 mil/s hızlarında gerçekleştirilen IIHS WRX, ön farlar kategorisinde de “iyi” notunu elde etti. pist testlerinde, XV (Crosstrek)’de
Stevie Awards’tan Opet’e 2 altın ödül OPET, iş dünyasının performansını değerlendiren Uluslararası Stevie Awards tarafından Trafik Dedektifleri Projesi ile iki kategoride altın ödüle layık bulundu.
E
ğitime, sağlığa, çevreye ve tarihi değerlere sahip çıkarak daha bilinçli bir toplum oluşmasına katkıda bulunma vizyonuyla çalışan OPET, Uluslararası Stevie Awards organizasyonu tarafından Trafik Dedektifleri Projesi’yle iki altın ödüle birden layık bulundu. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ödül programı kapsamında trafik güvenliği konusunda çocuk ve gençlerde farkındalık ve bilinç oluşmasını hedefleyen Trafik Dedektifleri Projesi’ne Avrupa-Yılın Kurumsal Sorumluluk Programı ve Avrupa-Yılın Sağlık, Güvenlik ve Çevre Programı Altın Ödülleri verildi. Ödül töreni öncesinde bir konuşma yapan OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, “Temiz Tuvalet Kampanyası ile çıktığımız bu yolda yarattığımız değişimi, Trafik Dedektifleri Projesi ile ülkemiz trafiği güvenli bir ülke haline gelene kadar devam ettirmek amacındayız” dedi.
Mutlu, yeni teknolojilerini Fransa’da tanıttı Mutlu Akü, yeni ürünlerini ve sektöründeki en yeni teknolojileri Equip Auto Fuarı’nda sergiledi. Mutlu Akü, standında SFB teknolojisinden, StartStop AGM ve EFB teknolojisine, ağır hizmet akülerinden, Marin akülerine kadar geniş ürün gamını sektör profesyonelleri ve katılımcılarla buluşturdu. Mutlu Akü’nün elektrikli araçlar için Tuzla’daki üretim tesisinde AR-GE Merkezi’nde geliştirdiği Lityum-İyon akü ise yoğun ilgi topladı. Lityum-İyon akülerin standart akülere oranla enerji yoğunluğu daha fazla bu sayede daha düşük
hacme ve daha az ağırlığa rağmen, standart akülerden daha fazla enerji depolayabiliyor. Lityum iyon aküler kurşun asit akülere göre daha uzun ömre sahip. Sadece hibrit otomobillerde değil, ev tipi enerji depolama, yenilenebilir enerji, UPS, Telekom ve forklift gibi endüstriyel sektörde yer alan araçlarda da kullanılan Lityum iyon aküler, karbon emisyonunu azaltmayı hedefleyen araçlarda kullanıldığı için de çevre dostu olarak kabul ediliyor. 09
Rolls-Royce’un Türkiye’deki distrib üçüncüsü gerçekleşen geleneksel Cumhuriyet Bayramı kutlamaları e
TRAFİK KAZALARINDA 10 YILDA 51 BİN KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ
M
Türkiye’de son on yılda meydana gelen 1 milyon 518 bin trafik kazasında 44 bini olay yerinde olmak üzere toplamda 51 bin 869 vatandaş hayatını kaybetti.
edya takip kuruluşu Ajans Press, Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı verilerini derleyerek trafik kazalarını konu alan bir medya incelemesi gerçekleştirdi. Dünya genelinde trafik kazalarında yılda ortalama 1,2 milyon kişi hayatını kaybederken 50 milyondan fazla kişi yaralanıyor. Meydana gelen trafik kazalarının sosyo-ekonomik maliyeti 518 milyar dolar oldu. Kazalarda kusur
10
oranının yüzde 99’u sürücü, yaya ve yolcu olmak üzere insan faktöründen kaynaklandığı belirlendi. Son on yılda gerçekleşen yaralanmalı kazalar en fazla Temmuz ayında en az Şubat ayında meydana geldi. Gün olarak ise en fazla Cumartesi en az Salı günleri gerçekleşti. Ajans Press’in derlediği verilere göre 2006-2016 yılları arasında meydana gelen trafik kazaları ve konuşulma oranları aşağıdaki gibi oldu;
YIL KAZA ÖLÜ YARALI HABER 2006 728.755 4.633 169.080 9.481 2007 825.561 5.007 189.057 7.851 2008 950.120 4.236 184.468 8.596 2009 1.053.346 4.324 201.380 8.643 2010 1.106.201 4.045 211.496 9.259 2011 1.228.928 3.835 236.074 9.466 2012 1.296.634 3.750 268.079 9.418 2013 1.207.354 3.685 274.829 8.641 2014 1.199.010 3.524 285.059 8.605 2015 1.313.359 7.530 304.421 8.684 2016 1.400.000 7.300 303.812 8.216
bütörlüğünü üstlenen Royal Motors, bu yıl l Rolls-Royce İstanbul Golf Cup 2017’yi, eşliğinde düzenledi.
Rolls-Royce İstanbul’un Cumhuriyet kutlaması
İŞ
ve cemiyet dünyasının önde gelen golfçülerini bir araya getiren ‘’Rolls-Royce İstanbul Golf Cup’’ın katılımcıları arasında Cemal Kalyoncu, Erhan Kamışlı, Hakan Çarmıklı, Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Beyhan Goldman Benardete, Mete Boybeyi gibi ünlü isimler yer aldı. Turnuva kazananları ödüllerini Rolls-Royce Marka Müdürü Hilal Aysal’ın elinden aldı, turnuvanın kazananı Adem Karataş, İngiltere’de Goodwood’da bulanan Rolls-Royce fabrika ziyareti ile ödüllendirildi. Ödül seremonisi sırasında konuşan Hilal Aysal, “Öncelikle turnuva ödül töreninin böylesine anlamlı bir günde gerçekleşmesinden dolayı duyduğu gururu belirterek, tüm katılımcıların Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı ve gösterilen yoğun ilgiye teşekkür etti ve “Türkiye’de gelişmekte olan golf sporuna destek vermekten ötürü gurur duyuyoruz. Markamızın özünde yer alan zahmet vermeyen deneyimi, turnuvaya da taşımaya çalıştık. Turnuvaya ev sahipliği yapan Kemer Country ailesine çok teşekkür ederiz” dedi. 2 gün süre gerçekleşen Rolls-Royce İstanbul Golf Cup 2017, gösterilen yoğun ilgi ile 207 golfçüyü ağırladı. 11
KONSEPT/FUAR
Mitsubishi’nin TOKYO ŞOVU
M
itsubishi Motors, elektrikle çalışan Mitsubishi e-Evolution Concept crossover SUV aracını, 45. Tokyo Otomobil Fuarı’nda tanıttı. Mitsubishi e-Evolution Concept, Mitsubishi Motors’un yakın gelecekte gideceği yönü de gözler önüne seriyor. Mitsubishi e-Evolution Concept, sürücü ve araç performansını artıran yapay zeka (AI), üç motorlu 4WD sistemi, çift motorlu aktif yalpalama kontrolü (AYC), yüksek elektrik torku, adaptif tepki özellikleri ve rehberlik fonksiyonuna sahip. Tamamen elektrikle çalışan yüksek performanslı bir crossover SUV olan Mitsubishi e-Evolution Concept, daha gelişmiş bir sürüş deneyimi 12
e-EVOLUTION CONCEPT
için, Mitsubishi Motors teknolojisinin en iyi unsurlarını SUV araçların her türlü yol koşuluna uyum sağlayan esnek yapısı ile bir araya getiriyor. Yeni konsept araç, Mitsubishi Motors’un SUV, elektrikli araç ve 4*4 sistemi konularındaki uzmanlığını Yapay Zeka (AI) ile yeni bir düzeye taşıyor. Böylece her türlü hava ve yol koşulunda sürücünün isteklerine uyum sağlayan, güvenli ve keyifli bir performans sunan bir araç ortaya çıkıyor.
Mitsubishi e-Evolution Concept’in öne çıkan özellikleri Mitsubishi e-Evolution Concept, Evolution’un şöhretine sadık kalarak hem sürücü hem de yolcularda merak uyandırıyor. Öne çıkan özellikle-
ri ise şöyle sıralanıyor. Mitsubishi e-Evolution Concept’te elektrikli araçları içten yanmalı motorlu araçlardan ayıran sorunsuz ve güçlü bir performans için, yüksek kapasiteli bir batarya sisteminin sağladığı yüksek tork ve yüksek performans sunan elektrikli motorlar kullanılıyor. Üçlü Motor 4WD Sistemi, ön tekerleklere tahrik sağlamak üzere tek bir motordan ve elektronik olarak kontrol edilen tork yönlendirmeli Aktif Yalpalama Kontrolü (AYC) ünitesi üzerinden iki arka motoru eşleştiren yeni Çift Motorlu AYC*1 sisteminden yararlanıyor. Şehir içinde, otobanda ya da virajlı yollarda, sistem her zaman sürücünün yapmak istediklerini bire bir yansıtan kıvrak ve çevik kulla-
Mitsubishi Motors, tamamen elektrikle çalışan ve yapay zeka (AI) ile desteklenen MITSUBISHI e-EVOLUTION CONCEPT crossover SUV aracın dünya prömiyerini 45. Tokyo Otomobil Fuarı’nda yaptı...
nım sağlıyor. Mitsubishie-Evolution Concept’in beynini, sürücünün yeteneklerini güçlendiren Yapay Zeka (AI) sistemi oluşturuyor. Sensörlör, AI sisteminin gerek yol ve trafik koşullarını, gerekse sürücünün isteklerini anında okumasına imkan veriyor. Sürücünün hareketlerini taşıt performansı ile pürüzsüz şekilde koordine eden sistem, sürücüye her koşulda uyum sağlıyor. Taşıtı kontrol etmenin daha kolay ve daha güvenli hale getirilmesi ile, sürüş deneyimi de yepyeni bir düzeye taşınmış oluyor. Özel bir rehberlik fonksiyonu, AI sisteminin sürücüye bilgi aktarmasına ve sürüş ustalığını sıkıntı yaşamadan geliştirmesine izin veriyor. Sistem, sürücünün sürüş perfor-
mansına dair genel bir tablo oluşturduktan sonra, sesli diyalog ve gösterge tablosundaki büyük bir ekran yoluyla tavsiyeler sağlayan bir eğitim programı oluşturuyor. Bu sayede her yetenek düzeyinden sürücüler, kısa süre içinde kendi istedikleri şekilde hareket eden bir araç deneyimleyerek sürüş deneyiminin tadını daha yüksek düzeyde çıkarabiliyorlar.
sunuyor.
Mitsubishi Motors’tan Yapay Zekalı Kişisel Asistan
Ses izi teknolojisi ve kişi tanıma özelliği, sistemin her bir yolcuyu tanımasına, konuşma ve davranışlarından onlar hakkında bilgi edinmesine, ihtiyaç ve zevklerine en uygun hizmetleri sağlamasına imkan veriyor. Sistem, sürücünün iklim kontrolü, silecekler, farlar ve daha bir çok fonksiyonu ses ile kontrol etmesine olanak sağlıyor.
Araçta bulunanlar hakkında kapsamlı bilgi toplayan Mitsubishi Motors’un dahili Yapay Zekalı Kişisel Asistanı, sürüşü daha güvenli ve daha az stresli hale getirecek doğru bilgiyi sağlayıp sürücü ile evdeki ailesi arasındaki iletişimi destekleyerek ağa bağlı bir sürücülük deneyimi
Yapay Zekalı Kişisel Asistan’ın Dialog Sistemi özelliğinde, yoldaki tüm gürültünün ortasında araçta bulunanların söylediklerini doğru şekilde anlamak ve onlarla kulağa doğal gelen bir dille konuşmak için ses tanıma ve doğal dil işleme de dâhil olmak üzere en son Yapay Zeka teknolojisinden yararlanıyor.
13
KONSEPT/FUAR
Sıfır emisyonlu crossover konsepti Nissan IMx mükemmel sosyal entegrasyonla üstün sürüş zevki sunuyor...
NISSAN’DAN TOKYO’DA GÖVDE GÖSTERİSİ
Nissan, Tokyo Otomobil Fuarında tanıttığı yeni sıfır emisyonlu konsept araçlarıyla elektrikli otomobillerin geleceğini belirliyor. ProPILOT otonom sürüş teknolojileriyle öne çıkan ilk elektrikli SUV konsept aracı IMx’in ve LEAF NISMO’nun sergilendiği fuarda ayrıca markanın elektrikli araçlarının “gelecekteki sesi” Canto’nun da lansmanı yapıldı.
T
okyo Otomobil Fuarı’nda ilk elektrikli crossover konsept modeli IMx ve LEAF NISMO’yu sergileyen Nissan, 2018-2019 sezonundan itibaren Formula E yarış serisine katılacağını da açıklayarak elektrikli araç devrimindeki liderliğini pekiştirdi. 14
Eylül ayında yeni Nissan Leaf modelini tüm dünyada lanse eden ve kısa bir süre önce Nissan Futures 3.0 ile yeni ‘elektrik ekosistemini’ başlatan Japon otomobil üreticisi fuarda iki adet yeni, tamamen elektrikli konsept araç lanse etti. Konsept araçlar şirketin elektrikli otomobil alanındaki sektör liderliğini pekiş-
tirirken aynı zamanda markanın heyecan uyandıran inovasyonlar geliştirme vaadini de yerine getiriyor. Tamamen elektrikli yeni crossover Nissan IMx ve yeni Nissan LEAF NISMO, Nissan Intelligent Mobility vizyonuyla hareket eden şirketin en güncel inovasyonlarını gözler önüne seriyor. Elektrikli mobiliteyi heyecan verici hale getirme konusundaki taahhüdünün altını çizen Nissan, 2018-2019 sezonunda Formula E yarışlarına katılacağını da Tokyo Otomobil Fuarı’nda duyurdu.
Heyecan uyandıran tasarımıyla dikkat çeken, tamamen elektrikli, 4 koltuklu crossover konsepti Nissan IMx, otonom sürüş özelliği ve 600 kilometre’nin üzerinde menzil sunuyor. Nissan’ın yeni elektrikli araç platformu üzerine yükselen konseptte 320 kWh kapasiteli ve 700 Nm torka sahip iki adet elektromotor kullanıma sunuluyor.
İnsan müdahalesi olmaksızın tamamen özerk sürüş olanağı sunan yeni Nissan LEAF’in ProPILOT teknolojisini bir adım daha ileri götüren IMx, en yeni otonom sürüş teknolojilerini bünyesinde barındırıyor.
15
KONSEPT/FUAR
LEAF NISMO Concept: Nissan’ın elektrikli araç amiral gemisi NISMO’nun heyecan verici sürüş özellikleriyle buluşuyor...
N
issan Intelligent Power’ın özelliklerini bünyesinde barındıran LEAF NISMO Concept, temiz ve verimli elektrik teknolojisiyle NISMO’nun heyecan verici sürüş dinamiklerini aynı potada eritiyor. Yeni LEAF’in NISMO Concept versiyonu daha sportif bir dış tasarıma sahip. NISMO yarış teknolojisinin uygulandığı LEAF, düşük rüzgâr sürtünme katsayısından ödün vermeden üstün aerodinamik performans ve düşük rüzgâr kaldırma kuvvetini beraberinde getiriyor. Siyah iç mekân, NISMO imzası niteliğinde olan kırmızı vurgularıyla heyecan verici, yüksek performanslı bir his yaratıyor.
Nissan, elektrikli FIA Formula E yarışlarında mücadele edecek
geniş kitlelere ulaştırabileceği son derece etkin küresel bir platform sunuyor.
Nissan Intelligent Mobility’nin sesi, elektrikli Nissan araçlarının heyecanını arttırıyor Nissan, 2017 Tokyo Otomobil Fuarında sadece yeni konsept araçlarını değil, aynı zamanda Nissan’ın elektrikli araçlarının gelecekteki sesi olan ‘Canto’yu da lanse etti. Ses, aracın hızlanma, yavaşlama veya şarj durumuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor ve pazarın gereksinimlerine uygun olarak 20 ile 30 km/s’ye kadar olan hızlarda etkinleşiyor. Nissan ‘Canto’yu öncelikli olarak bir uyarı sesi üretmek, aynı zamanda kent sokaklarının işitsel ortamını Nissan’a özgü bir sesle zenginleştirmek üzere tasarladı.
Her geçen gün daha da yaygınlaşan Formula E yarışları Nissan’a, Nissan Ses yoğunluğu; yayaları, çevre Intelligent Mobility mesajlarını daha sakinlerini ve yolcuları rahatsız 16
etmeden açıkça duyulacak şekilde ayarlandı. Nissan, 2010 yılından bu yana “Yayalar için yaklaşan araç sesi” sistemi ile araç sesi alanında öncü konumunu korurken, Nissan Intelligent Mobility otomobillerin çalıştırılması, yönlendirilmesi ve toplumla entegrasyonuna yönelik şirketin yaklaşımını gözler önüne seriyor. Elektrikli Araç Pazarlama ve Satışlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Nissan’ın Japonya, Asya ve Okyanusya Yönetim Kurulu Başkanı Daniele Schillaci: “Otomobilin topluma nasıl entegre edileceği Nissan Intelligent Mobility kavramının en önemli unsurunu oluşturuyor ve ses en önemli bileşen olarak öne çıkıyor” dedi ve ekledi: “Canto, yaya güvenliğine yardımcı olmak ve aynı zamanda, markamızın elektrikli araç pazarındaki konumunu güçlendirecek bir ses sunmak için geliştirildi” dedi.
17
KONSEPT/FUAR
TOYOTA’NIN SIRADIŞI KONSEPTL Toyota, kapılarını 45’inci kez açan Tokyo Otomobil Fuarı’nda yeni modellerini ve yeni teknolojilerini sergiledi. Toyota Tokyo’da ilk kez GR HV Sports ve Tj Cruiser konseptlerinin yanı sıra Yeni Nesil “Century” modelinin de tanıtımını gerçekleştirdi...
Yeni Nesil Century...
18
GR HV Sports...
TLERİ
Toyota’nın GR HV Sports konsepti, otomobillerden keyif almanın farklı bir yolunu sunan özellikler taşıyor. Bu farklı konsept, spor otomobil heyecanını çevreci özelliklerle birleştiriyor. Toyota Sports 800 ve Supra gibi efsanevi modellerden ilham alan bir tavana sahip olan GR HV Sports, Le Mans’da yarışan TS050 Hybrid’in hibrit teknolojisini kullanıyor. Ayrıca TS050 Hybrid’e benzer arka difüzöre, alüminyum jantlara ve LED farlara sahip. Aracın en dikkat çeken özelliklerinden biri ise, otomatik vitese sahip aracın, vites kolu üzerindeki tek bir düğmeyle manuel şanzımana dönüşüyor olması.
19
KONSEPT/FUAR Yeni Nesil Century... Yeni nesil “Century” usta işçilik ve yüksek kalitesi ile Monozukuri Geleneği’ni sürdürüyor. Toyota’nın prototip modeli olan 3. jenerasyon Century, yüksek yolcu konforu, çevreci performansı ve tasarımı ile bir çok talebe cevap verirken, önceki jenerasyonlarındaki iç ve dış tasarım mirasına bağlı olarak yeni bir cazibe oluşturuyor. Yeni Century lüks bir limuzin için uygun ekipman ve konfor ile geliştirilirken, olağanüstü bir yakıt verimliliği sağlamak için 5.0-litre V8 hibrit güç ünitesi ile desteklendi. Yeni Century’nin dingil mesafesi uzatılırken, plakalık ve zemin arasındaki yükseklik farkı azaltıldı.
20
Tj Cruiser... Toyota’nın fuarda sergilediği bir diğer konsept olan Tj Cruiser ise, güçlü bir SUV ile bir kamyonetin genişliği arasında denge sağlayan özellikler barındırıyor. Yüksek taşıma kapasitesine sahip Tj Cruiser, bir SUV aracın avantajlarını da taşıyor. Tj Cruiser’ın pratik özellikleri arasında kayan arka kapılar ve katlanan yolcu koltukları sayesinde3 metre uzunluktaki nesnelerin taşınması da kolayca sağlanıyor.
21
YENİLİK
Ferrari 812 Superfast Türkiye’de Ferrari’nin yeni modeli 812 Superfast, ülkemizde satışa sunuldu. Ferrari tarihinin seri üretimdeki en güçlü ve en hızlı otomobili olarak ön plana çıkan 812 Superfast’tan bir adet Türkiye’ye u sene 70. kuruluş yıl dögetirildi, 2018 yılı kotası ise Ferrari tarihinin en hızlısı! nümünü kutlayan Ferraşimdiden satıldı. Fer Mas 6.5 litre V12 yapılı 800 HP’lik motori’nin, gelmiş geçmiş en Şirket Müdürü Sinan Saip hızlı ve güçlü modeli olarak ra sahip Ferrari 812 Superfast, 7000 kabul edilen 812 Superfast, ülkemiz- d/d’de 718 Nm’lik maksimum tork Bel, “800 HP’lik motora de de satışa sunuldu. Türkiye’de 820 değeri sunuyor. Dikkat çekici maksahip modelden ülkemize bu bin 770 Euro’dan satışa sunulan yeni simum tork değerinin yüzde 80’i ise 3500 d/d’den itibaren srücünün kulmodel hakkında konuşan Fer Mas sene 1 adet getirdik, Ekim lanımına sunulurken, hem sürüşü Müdürü Sinan Saip Bel, “800 ayı içinde de aracımızı sahi- Şirket iyileştiriyor hem de düşük devirlerHP’lik motora sahip modelden bu bine teslim etmiş olacağız. yıl 1 tane getirdik, Ekim ayı içinde de bile etkileyici hızlanma sağlıyor. Günümüzde hiç bir seri üretim ve de aracımızı sahibine teslim etmiş 2018 yılı kotasının satışını önden motorlu spor otomobilin olacağız. Ferrari 812 Superfast için da gerçekleştirdik. Ferrari 2019 yılında teslim edebilmek üzere ulaşamadığı, litre başına 123HP güç 812 Superfast için 2019 yı- sipariş almaya da devam ediyoruz” üretimi değerine ulaşmak amacıyla, yine yüksek performans motorlaaçıklamasında bulundu. lında teslim edebilmek üzere sipariş almaya devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
B
22
rında ilk defa uygulanan 350 barlık doğrudan enjeksiyon sistemi ve F1 motorlarından ilham alınarak tasarlanmış değişken geometrili hava emiş sistemi entegre olarak görev yapıyor ve bu sayede benzersiz bir performans elde ediliyor. 812 Superfast’in çift kavramalı şanzımanı, daha kısa vites değiştir-
me süreleri için optimize edilen ve gaz tepkisini daha da keskinleştiren özel vites oranlarına sahip. Aracın gücünü kusursuz şekilde yere aktarmak ve kontrol edebilmek için ise, yine bir Ferrari’de ilk defa kullanılan EPS (Elektrik Destekli Direksiyon), 5’inci jenerasyon SSC (Yanal Kayma Kontrol Sistemi) ve otomotiv endüstrisinde 4WS (4 Wheel Steering)
olarak bilinen, arka tekerleklerin de direksiyon açısını takip etmesini ve bu sayede her sürüş koşulunda benzersiz yol tutuş ve denge sağlayan PCV (Passo Corto Virtuale Virtual Short Wheelbase) sisteminin 2’nci jenerasyonu görev yapıyor. 340 km/s’lik son hıza sahip olan Ferrari 812 Superfast, 0-100 km/s hızlanmasını ise 2.9 sn’de tamamlıyor.
Şirket Müdürü Sinan Saip Bel...
23
GAMER
Gran Turismo Sport pistlerinde boy gösteriyor...
Peugeot L750R Hybrid Vision Gran Turismo Dario Resta, 30 Mayıs 1916’da Peugeot L45 ile ortalama 135 km/s hıza ulaşarak efsanevi Indianapolis 500 otomobil yarışında zafer ulaştı. Peugeot ve Peugeot Sport, 100 yıl sonra, Indy-500 zaferinin 100. yıldönümünü kutlamak için Mayıs 2016’da Peugeot L500 R Hibrid Vision Gran Turismo’yu lanse etti. Peugeot ve Peugeot Sport, Ekim’de lanse edilen yeni PlayStation®4 özel video oyunu Gran Turismo Sport piyasaya sürülmeden önce bu otomobilin yeni, daha şık ve daha sportif versiyonunu tanıttı; Peugeot L 750 R HYbrid Vision Gran Turismo. Peugeot L500 R HYbrid Vision Gran Turismo’nun çok daha dinamik versiyonu olan Peugeot L750 R HYbrid Vision Gran Turismo ile tamamen yeni bir yarış deneyimi
Y
ola yapışmış gövdesiyle yolla bütünleşmiş gibi görünen her iki model de Peugeot markasının karakteristik tasarım özelliklerini bünyesinde barındırıyor. Peugeot L500 R HYbrid Vision Gran Turismo ve Peugeot L750 R HYbrid Vision Gran Turismo, karbon fiber monokok yapısıyla rekabetçi yarış koşulları göz önünde bulundurularak tasarlandı. Aracın bu
24
Oyunun kuralı çok basit: belirlenen süre içerisinde en uzun mesafeyi geçin ve her tamamlanan tur için bir retweet kazanın. Yarış sonunda en çok retweet alan yarışmacı yarışı kazanmış olacak.
yeni versiyonu sürücüye şimdiye kadar deneyimlemediği sürüş keyfini yaşatıyor. Peugeot, verimliliği daha da arttırmak için L750 R HYbrid Vision Gran Turismo’yu içten yanmalı motor ve bir elektro motorla donattı. Benzinli motor, 580 HP güç üretirken maksimum 10.000 d/d çevirebiliyor. Benzinli motoru 170 HP gücünde bir elektro motor destekliyor. Böylece Peugeot L750 R HYbrid Vision Gran Turismo 750 HP toplam sistem gücü üretiyor. Elektro motor sıvı soğutmalı bir lityum iyon batarya tarafından beslenirken, 7 vitesli sıralı şanzıman yarış dünyasının en gelişmiş teknolojisini bünyesinde barındırıyor. Motor ve şanzıman komplesinin tamamı arka aksa monte edilmiş durumda. Dört adet hava kanallı karbon diske sahip çift devreli hidrolik fren sistemi, sürüş yüksekliğini aracın hızına göre ayarlayan bağımsız ön ve arka süspansiyonlar ve magnezyum jantlar ile Peugeot L 750 R HYbrid Vision Gran Turismo mümkün olan en iyi performansı sunmak üzere hafif bir gövdeye ve aerodinamik bir tasarıma sahip. Peugeot L 500 R Hibrid’den 175 kg daha hafif olan araç 825 kg ağırlığı ile 0’dan 100 km/s hıza 2,4 saniyede ulaşıyor. Hangisini seçerseniz seçin, bu yarış makinelerinin her ikisi de Gran Turismo Sport video oyununda bulunan 17 lokasyona ve birçok rotaya uyum sağlıyor.
25
GAMER
Oyun konsolu ile kumanda edilen ilk otomobil 211 km/s hıza ulaştı
Nissan GT-R
Sanal gerçekliği realiteyle buluşturan Nissan, oyun konsoluyla kontrol edilen ilk otomobil Nissan GT-R/C modelini geliştirdi. GT Academy ödüllü Nismo pilotu Jann Mardenborough tarafından kumanda edilen GT-R/C, İngiltere’nin efsanevi Silverstone pistinde 211km/s (131mil/s) hıza ulaştı.
26
Y
enilikçi teknolojileri ve projeleriyle adından sık sık söz ettiren Nissan, oyun sevenlere benzersiz bir deneyim vaat eden uzaktan kumandalı Nissan GT-R/C’yi geliştirdi.
GT-R/C, direksiyon, şanzıman, fren ve gazı kontrol eden dört robot ile donatılmış durumda. Otomobilin arka kısmına monte edilen altı adet bilgisayar, kontrolleri saniyede 100 defaya kadar güncelleyebiliyor.
Gran Turismo Sport oyununun piyasaya sürülmesini kutlamak için geliştirilen ve Nissan’ın Gran Turismo’daki 20 yılının altını çizen tek seferlik proje otomobil, DualShock®4 ile uzaktan kumanda edilmek üzere geliştirildi. Gran Turismo Sport, 17 Ekim’de ABD’de, 18 Ekim’de Avrupa ile Avustralya’da ve 19 Ekim’de ise Japonya’da piyasaya sürülecek.
Modifiye edilmemiş standart DualShock®4 oyun konsolu, düğme sinyallerini yorumlayan ve bunları GT-R/C’nin araç içi sistemlerine ileten bir mikro bilgisayar ile donatılmış durumda. Kablosuz sistem 1km kumanda menziline sahip.
Nissan GT-R/C, NISMO sporcusu ve GT Academy galibi Jann Mardenborough tarafından İngiltere’nin efsanevi Silverstone pistinde tanıtıldı. Mardenborough, Nissan GT-R/C’yi bir helikopterin kokpitinden kontrol etti. Mardenborough’un en hızlı tur zamanında (1:17:47), GT-R/C 122km/s (76mil/s) ortalama hıza ulaşırken 211km/s (131mil/s) maksimum hıza imza attı.
Mardenborough’un aracın virajlardaki hızını görmesine yardımcı olmak amacıyla hız verilerini helikopterin kokpitindeki LCD ekrana aktarmak için bir Racelogic VBOX Motorsport sensörü kullanıldı. GT-R/C ayrıca ana operatörün aracın kontrolünü kaybetmesi halinde iki ek operatörün ABS fren sistemini devreye sokmasını ve motoru stop etmesini sağlayan ve farklı bir radyo frekansı ile çalışan iki adet bağımsız emniyet
sistemi ile donatılmış durumda. “İnanması gerçekten de güç, ama gerçek.” diyen Mardenborough sözlerini: “Bunun bir gün mümkün olabileceğini hiç düşünmemiştim. GT-R/C benim için iki önemli dünyayı bir araya getirdi: oyun dünyasının sanallığı ve motor sporlarının gerçekçiliği. Kumandayı kullanırken otomobilden gelen tepkiler, düşündüğümden çok daha ilginçti. JLB Design tüm tepkileri gerçekleştirme noktasında çok iyi iş çıkarttı. Direksiyon, gaz ve fren olmak üzere tüm reaksiyonlar zekice yapılandırılmış durumda. Sistem son derece kontrollü bir sürüşe imkân tanıyor. Böylece virajları çok iyi hissettim ve hızlı düzlüklerde otomobili stabil tutabildim. Bir helikopterden takip ederek tam boyutlu, uzaktan kumandalı bir Nissan GT-R’yi Silverstone’da 211km/s hıza ulaştırmak benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Bu, heyecan uyandıran bir inovasyon” şeklinde tamamladı.
Şu an Japonya’da Nissan için tam zamanlı olarak yarışan Mardenborough, geçtiğimiz günlerde Tayland’da yapılan Super GT Şampiyonasında en ön sırada yer aldı ve yarışın en hızlı tur zamanına imza attı.
27
GAMER
Hyundai N 2025 Vision GT Concept hayranlarına kavuştu
Dünyanın en popüler yarış similasyonlarından biri olan Gran Turismo, yeni sürümü Sport versiyonunda Hyundai’den iki farklı modeli oyuna dahil etti.
28
29
GAMER
30
Hyundai’nin 2015 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıttığı yeni nesil fuel cell yakıt hücreli konsept modeli N 2025 Vision GT, ikonik yarış similasyonu Gran Turismo Sport’a katıldı. Bu konseptin yanı sıra ralli tutkunları için de Genesis Coupe dört farklı versiyonuyla öne çıkıyor.
H
yundai’nin gelecekteki tasarımları ve teknolojileri hakkında önemli ipuçları veren N 2025 Vision GT Concept, Polyphony Digital’in Play Station 4 platformu için hazırladığı Gran Turismo Sport’taki
en iyi yarış sınıfı olan Grup 1’de yer alıyor. Bu grupta dünyaca ünlü markaların prototip ve gerçek yarış modelleri ile yarışacak olan Hyundai N 2025 Vision GT, çok uzak olmayan bir gelecekte, gerçek yarış pistlerinde de rakipleriyle boy ölçüşecek. Görsel olarak şimdiye kadar oluşturulmuş en çarpıcı ve en gerçekci yarış simülasyonlarından biri olarak kabul edilen Gran Turismo Sport, bu konseptin haricinde ralli tutkunları için Genesis Coupe modeline de yer verdi. Grup N, Grup 3, Grup 4 ve daha fazla güç isteyenler için Grup B versiyonu bulunan Genesis Coupe, oyun tutkunlarına gerçeğe yakın bir yarış heyecanı yaşatacak.
31
YENİLİK
Volvo Cars’dan özel
“V90 Cross Country”
O
tomobili satın alanlar, aynı zamanda okyanusların sağlığının ne kadar önemli olduğunun anlaşılması için yapılan çalışmalara da doğrudan katkıda bulunacak. Volvo Cars, okyanusları kirleten plastik maddeler ile ilgili çalışmalar yapan “Volvo Ocean Race’s Science Programme”ı desteklemek için üretilen ilk 3000 adet V90 Cross Country Volvo Ocean Race otomobilin her biri için 100 Euro bağış yapacak. Böylelikle projeye toplam 300.000 Euro’luk bağış yapılmış olacak. Bu bağış, Volvo Cars’ın çevreye verdiği önemin ne kadar uzun vadeli olduğunun altını çiziyor. “Volvo Ocean Race Science Programme”, bu sene yarışacak tekne32
leri dünya okyanuslarının farklı bölgelerinden çeşitli veriler toplayacak sensörler ile donattı. Sıcaklıklar, barometrik basınç, akıntılar ve rüzgâr hızıyla ilgili bu veriler, daha tutarlı hava tahminleri ve iklim modellemeleri yapmaları için bilim adamlarına küresel boyutta yardım edecek. Tekneler ayrıca, çevrelerindeki deniz suyunda yer alan tuz seviyesini, çözülmüş CO2 ve alg miktarını da ölçecekler. Bu veriler, mikroplastiklerle ilgili diğer verilerle birleştirildiğinde, plastik kirliliğinin boyutu ve okyanus yaşamına etkisiyle ilgili daha büyük resmin görülmesine yardımcı olacak. Programın bilim ortaklarının arasında NOAA da yer alıyor (National Oceanic and
Atmospheric Administration) Volvo Cars Sürdürülebilirlik Direktörü Stuart Templer, “En büyük doğal kaynağımızın, yani okyanusların sağlığının ne kadar önemli olduğunu anlamamıza yardımcı olacak Volvo Ocean Race’s Science Programme’ı desteklemekten gurur duyuyoruz” dedi. “Şirket olarak çevremizdeki dünya üzerindeki olumsuz etkilerimizi minimuma indirmek için çalışıyoruz. Bu yüzden büyük bir çevresel problemle ilgili yenilikçi bir yaklaşım sunan bu proje bize çok uygun geldi – üstelik elektrikli otomobillerle ilgili bir geleceğe odaklanmışken bu proje son olmayacak” Otomobilin kendisi de deniz kirliliği ile mücadeleye yardımcı oluyor. İç
döşemede yer alan halılar, deniz tabanından toplanan terkedilmiş balıkçı ağları da dahil olmak üzere, yüzde 100 geri dönüşümlü bir naylon malzeme olan Econyl’den üretiliyor. V90 Cross Country Volvo Ocean Race, Volvo tasarımcıları ve ve bir grup mühendis tarafından Volvo Cars’ın İsveç’in Torslanda şehrinde yer alan merkezinde, şirketin Özel Araçlar Departmanında, özel amaçlı bir üretim alanında geliştirildi. Özel Araçlar bölümünde çalışan mühendisler, özel modeller geliştirmekte uzman kişiler ve ayrıca Volvo Cars’ın ultra lüks Excellence modelleri olan V90 ve V90 cross Country police versiyonlarının üretiminden de sorumlular. Mevcut modeli bir başlangıç noktası olarak aldığımızda, V90 Cross Country Volvo Ocean Race, bir Cross Country modelde olması gereken tüm standart özellikleri taşıyor. Örneğin dört tekerden çekiş, artırılmış yerden yükseklik ve tüm hava ve yol koşullarına uygun olarak optimize konfor ve kontrol sunan bir şasi bu özellikler arasında yer alıyor.
Volvo Ocean Race’in kutlaması...
Premium otomobil üreticisi Volvo Cars, Volvo Ocean Race 2017/18’in başlamasını kutlamak amacıyla ödüllü otomobili V90 Cross Country all-road estate’in özel bir versiyonunu tanıttı...
Özel ve dışavurumcu bir tasarım ve hem iç mekan hem de dış görünüm için sunulan renk paleti, V90 Cross Country Volvo Ocean Race’i 90 serisindeki diğer kardeşlerinden ayırıyor. İlk defa 2014 yılında Volvo Concept XC üzerinde görülen mat gri ve parlak turuncu detaylar, kristal beyazı bir dış renk, özel tekerlekler ve dikişlerle birleştiriliyor. Volvo Cars Özel Araçlar ve Aksesuarlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Dan Olsson, “V90 Cross Country Volvo Ocean Race, normal yollarda ve arazide başarılı olan, dengeli ve yetenekli bir all-road otomobil” dedi. “Bunun dışında ayrıca, özel olarak geliştirilmiş bazı standart özelliklere sahip. Bu özel-
likler arasında entegre ve ayrılabilen bir ışık, ek güç üniteleri ve akıllı, kir ve su geçirmeyen malzemeler de yer alıyor. 3000 otomobilin ilk bölümü dünya çapında 30 pazarda satılmaya başla-
nacak. Bu ülkeler arasındaEMEA bölgesinde yer alan hemen hemen tüm ülkeler ve aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Çin de yer alıyor. 33
TEKNOLOJİ
INSAN SERMAYESiNiN DEĞERi GiDEREK ARTIYOR
Artan otomasyon ve robotların iş hayatındaki rolünün güçlenmesine paralel olarak insanların iş süreçlerinden dışlanacağı kaygıları da artıyor. Ancak insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlıkta dünyanın önde gelen grubu olan Korn Ferry yaptığı bir araştırmayla, teknolojiye göre çok daha ağır basacak olan insan sermayesinin 2030’da 1.2 katrilyon dolara çıkacağını ortaya koydu.
G
elecek 10 yılda endüstriyi silbaştan değiştireceği varsayılan dijital devrim, fırsatların yanında riskleriyle de kaygılara neden oluyor. Son dönemde ekonomi ve teknoloji çevrelerinde en çok tartışılan konu dijitalleşmenin güçlenmesi ve otomasyonun üretim alanlarında yaygınlaşması ile insanların bu süreçten dışlanması olasılığı. Nitekim dijitalleşme, otomasyonun artması ve robotların iş hayatında daha fazla kullanılması ile bazı mesleklerin tarih sahnesinden çekildiğine tanık oluyoruz. Gelecekte ise bugün var olan bazı mesleklerin tarihe karışacağı öngörüleri gündemde kendine sıkça yer buluyor. Ancak kaygıların aksine insan sermayesinin değeri artıyor.
Ferry, dijitalleşmeyle robotların üstleneceği rolün artmasıyla insan sermayesinin değerinin düşmeyeceği hatta bilinenin aksine artacağını ortaya koydu.
Global insan kaynakları ve organizasyonel danışmanlık şirketi Korn
İnsanların üretim açısından değerini ortaya koymak ve gelecekte insanın
34
Korn Ferry tarafından yapılan bir araştırma, insan sermayesi değerinin, teknolojiye göre çok daha ağır bastığı sonucuna vardı. Nedenlerden birincisi; insanların yetenekleri ve potansiyeli sürekli şekillendirilebilir, insanların değeri, daha fazla bilgi, deneyim, ve kıdem geliştirdikçe de artış gösterir. İkincisi ise, robotlar genellikle belirli bir amaca sahiptir ve zamanla amortismana neden olur.
İnsan yeteneği ne kadar önemli?
rolüne dikkat çekmek anlamında önemli ipuçları veren Korn Ferry “Future of Work” araştırması, insan sermayesinin değerinin katlanarak artacağını gösteriyor. Buna göre küresel olarak insan sermayesi 2030’a kadar 1,2 katrilyon dolara çıkacak. Bunun karşısında stoklar, gayrimenkul ve teknolojinin içinde olduğu fiziki sermayenin ise aynı dönemde 521 trilyon dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Böylelikle önümüzdeki dönemde insan sermayesinin fiziki sermayeden 2,33 kat daha değerli olması bekleniyor. Bu durumun ülkeden ülkeye göre de farklılık gösterdiğini belirten Korn Ferry Türkiye Teknoloji Sektörü Kıdemli Direktörü Caner Çınar, ABD gibi teknolojik olarak gelişmiş bir ülkede bile insan sermayesinin fiziki sermayeye kıyasla 3,9 kat daha değerli olacağını beklediklerini belirtirken, Birleşik
Krallık’ta bu rakamın 4,23’e kadar yükseldiğini söylüyor.
“Meraklı olanlar adapte olacak” Çevikliği öğrenme, yeni beceriler geliştirme, değişim ve belirsizlik dönemlerinde harekete geçme kabiliyetinin, robotların yükselişinde kritik bir rol oynayacağına dikkat çeken Çınar, “Eğer meraklı kalırsanız muhtemelen adapte olabilirsiniz. Bilgisayarın arkasında oturuyorsanız, kendinizi geliştirmediyseniz, yarıştan çıkmanız büyük bir risk taşıyor” diyor. “Çevik olmak, becerinizi genişletmek anlamına gelebilir, ancak
mutlaka üst düzey bir kodlayıcı sihirbazı olmak zorunda değilsiniz” tespitini yapan Çınar, 2030’da da işyeri teknolojisinin daha az teknik olacağını ileri sürüyor. Çınar, “Çok yakında bir bilgisayara sesli komutlarla yazılımlar hazırlama talimatı verebilirsiniz. Bu yenilik, üst düzey bir kodlayıcı sihirbazı olmayan insanlar için kapıları açacaktır” diyor. Diğer yandan insanlar için estetik kriterler çok önemli. Bu noktada araştırmalar; robotların verileri daha iyi ve daha hızlı sıkıştırabildiğini, önemli eğilimleri yakaladığını ve algoritmalarını gördüklerini ancak günümüz dünyasında estetik ve kullanışlılığın daha önemli olduğunu, bunun da insana olan ihtiyacı artırdığını or-
taya koyuyor.
“Firmaların teknolojiye uyumu çözümü kolaylaştıracak” Firmalar, dijital dönüşüme uyum sağlamak için bir çaba göstermesi gerekiyor. Tabii iş gücünün de bu dönüşüme uygun olarak tasarlanması lazım. Korn Ferry’nin tarafından yapılan çalışmalar, değişimin hem iş gücü niteliği hem de yönetim anlamında gerekliliğini ortaya koyuyor. Dijital potansiyellerini gerçeğe dönüştürmek isteyen firmaların, farklı düşünen ve daha fazlasını yapmaya istekli bir iş gücüne sahip olmasının önemine dikkat çekiyor. 35
DÜNYADAN
Porsche 911 ailesinin en yeni üyesi
CARRERA T
36
Porsche, 911 Carrera T ile 1968 yılının minimalist konseptini yeniden canlandırdı. 911 Carrera T daha düşük ağırlık, manuel şanzıman sayesinde daha kısa vites geçişleri ve mekanik arka diferansiyel kilidine sahip arkadan çekiş sistemi ile yüksek performans ve üst düzey sürüş keyfi sunuyor
37
DÜNYADAN
38
P
orsche 1968 yılında piyasaya sunduğu 911 T modelini 911 Carrera T ile yeniden canlandırdı. Porsche’nin “Touring” modellerini tanımlamak için kullandığı T harfiyle adlandırılan 911 Carrera T, 20 milimetre daha alçak spor şasi, ağırlığa göre optimize edilmiş Sport Chrono Paketi, kırmızı sembollere sahip daha kısa vites kolu ve merkezi Sport-Tex kaplamalı koltuklar gibi 911 Carrera’dan farklı birçok özelliğe sahip.
Geliştirilmiş ağırlık-güç oranı ve daha yüksek performans
Çift turboşarjlı, üç litrelik, altı silindirli yatık motor 370 hp güç ve 1.750-5.000 devir arasında 450 Nm azami tork üretiyor. 3,85 kg/ hp’ye yükseltilen ağırlık-güç oranı daha yüksek performans ve daha çevik sürüş dinamikleri sunuyor. Vites aralıkları kısaltılan manuel şanzıman ve mekanik diferansiyel kilitleri sayesinde, 911 Carrera T sıfırdan saatte 100 kilometreye 4,5 saniyede, yani 911 Carrera Coupé’den 0,1 saniye daha kısa sürede çıkıyor. Yeni otomobilin saatte
200 kilometre hıza ulaşması ise yalnızca 15,1 saniye sürüyor. Carrera T’de opsiyonel olarak sunulan Porsche Doppelkupplung (PDK) şanzıman ise sıfırdan 100 kilometreye çıkma süresi 4,2 saniyeye, 200 km/s’ye ulaşma süresini ise 14,5 saniyeye iniyor. Her iki şanzıman versiyonunda da azami hız 290 km/s’nin üzerinde.
Sportif tasarım ve benzersiz görünüm
Otomobilin gövde parçaları ve jantlar, farklılığı vurgulayan unsurlar olarak öne çıkıyor. 911 Carrera T’nin aerodinamik yönden iyileştirilen ön spoileri ve metalik Agate grisi Sport Design yan aynalar, önden bakıldığında dikkat çeken tasarım özellikleri arasında. Yandan bakıldığında ise 20 inçlik Titan grisi Carrera S jantlar, yeni otomobilin kimliğini kolayca ortaya koyuyor. Profil görünümdeki bir diğer karakteristik özellik ise, “911 Carrera T” logosu. Otomobilin arka kısmında ise arka ızgara çubukları, Porsche logosu, Agate grisi “911 Carrera T” yazısı, standart donanım olarak gelen spor egzoz sistemi, dikkat çekici
özellikler arasında.
Minimalist bir iç mekan konsepti ve yeni iç mekan paketi
Kabinin görünümü de daha sportif ve minimalist bir görünüm kazanmış durumda. Siyah, dört yönde ayarlanabilen elektrikli koltukların orta kısmı Sport-Tex kaplamalı, baş desteklerinde ise siyah iplikle işlenmiş “911” logosu göze çarpıyor. Yeni Carrera T modeli ayrıca ilk kez tam spor koltuk seçeneği sunuyor. Deri kaplamalı GT sports direksiyon üzerinde standart olarak yer alan mod düğmeleri, sürücünün farklı sürüş programları arasında geçiş yapmasına olanak sağlıyor. Kırmızı sembollere sahip, kısaltılmış vites kolu da yalnızca 911 Carrera T’ye has özelliklerden biri. Bir diğer yenilik ise, Racing Sarısı, Guards Kırmızısı ve GT Gümüş renkleriyle kontrast oluşturarak sportif görünümü daha da pekiştiren T iç mekan paketi. Bu renkler, emniyet kemerleri, baş desteklerindeki “911” logosu, kapı halkaları ve koltukların Sport-Tex kaplaması gibi iç mekan unsurlarını vurgulamak için kullanılabiliyor.
39
AUTONOMOUS İleri otonom sürüş için geliştirilen dünyadaki ilk model
Yeni Audi A8
A
udi’nin amiral gemisi A8 yollara çıkmaya hazırlanıyor. Türkiye’de ilk etapta 3.0 TDI 286 Hp Dizel ve 3.0 TFSI 340 Hp Benzinli olarak iki farklı motor seçeneği sunulacak. Türkiye’de 2018 yılının ilk çeyreğinden itibaren satışa sunulması planlanan Yeni A8, Premium segmentte sınıfındaki standartları bambaşka bir platforma taşıyacak.
Sportif görünümlü yeni dış tasarım
Yenilenen Audi A8’in geniş ve yüksek tek çerçeveli Audi dördüncü nesil Audi ile otomobil dünyasında devrim ızgarası ile akıcı ve sert hatlara sahip ön kısmı, sportif bir zarafete sahip, sofistike ve ilerici bir görünüm yapmaya hazırlanıyor. Dünyada ileri otonom sürüş için geliştirilen ilk seri üretim otomobil olma özelliğini taşıyan sunuyor. Lüks sedan, hem 5,17 metre aks mesafesine sahip standart versiyonunda hem de aks mesafA8, yeni tasarım konsepti ve yenilikçi dokunmatik ekranlı esi 13 santim daha uzun olan A8 L versiyonunda kontrol gibi geniş bir donanım yelpazesi sunuyor. Yeni A8, güçlü bir duruşa sahip. Markanın amiral gemisi 2018 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak. niteliğindeki model, Audi lazer aydınlatma kullanan 40
çarpıcı HD Matrix LED farlar ve arkada OLED teknolojisinden yararlanan LED şerit aydınlatmalar ile hem gündüz hem de gece dikkati çekmeyi başarıyor.
otomobillerinde radar sensörleri, ön kamera ve ultrason sensörlerin yanı sıra bir lazer tarayıcı kullanan ilk otomobil üreticisi.
İç mekanda lüks bir salon hissi
Audi AI uzaktan park pilotu ve Audi AI uzaktan otopark pilotu, A8’in park yeri ve otoparklarda otomatik olarak manevra yapmasını sağlarken, sürücünün tek yapması gereken manevrayı izlemek. Bu sırada otomobilin içinde olmasına dahi gerek yok.
Audi A8’in iç mekanı bir önceki modele kıyasla, her iki versiyonda da kayda değer ölçüde genişledi. Audi A8 L versiyonunda yer alan opsiyonel dinlenme koltuğu dört farklı ayar seçeneğine ve bir ayak dayama yerine sahip. Sağ arka koltukta yer alan dinlenme koltuğuna oturan yolcu, ön yolcu koltuğunun arkasına entegre edilen ve birçok ayara sahip olan ünite yardımıyla ayaklarını ısıtırken, ayaklarına masaj da yaptırabiliyor. Arka koltuktaki yolcular ayrıca ortam aydınlatması, yeni HD Matrix okuma ışıkları ve masaj koltukları gibi birçok fonksiyonu kontrol edebildikleri gibi, ayrı bir işletim ünitesi üzerinden telefon konuşmalarını da gerçekleştirebiliyorlar.
Kontrol parmaklarınızın ucunda
Panelin merkezinde yer alan 10,1 inçlik dokunmatik ekran kapalı olduğu durumda, çevresini saran parlak siyah konsolun içerisinde neredeyse görünmez oluyor. Kullanıcı ara yüzü, otomobilin kapısı açılır açılmaz kullanıcıyı karşılıyor. Sürücü, bilgi ve eğlence sistemini, geniş ekran üzerinden, parmak uçlarıyla kontrol ediyor. A8 aynı zamanda kullanıcı ile konuşabilme özelliğine sahip. Sürücü, otomobilin birçok fonksiyonuna yeni ve doğal ses kontrol sistemiyle kumanda edebiliyor.
Elektrik sisteminden güç alan aktif süspansiyon
Audi, Yeni A8 için 48 voltluk elektrik sisteminden güç alan yeni aktif süspansiyon sistemi geliştirdi. Bu sistemde her tekerlek ayrı olarak kontrol edilerek, yol koşullarına uyum sağlıyor. Her tekerlekte ayrıca, 48 voltluk ana elektrik sisteminden beslenen bir elektrikli motor yer alıyor.
Yarı hibrit e-tron motor
Otomatik sürüş pilotu
Audi’nin Neckarsulm Üretim Merkezi’nde üretilen Yeni A8, büyük ölçüde yenilenen 3.0 TDI ve 3.0 TFSI V6 turbo motorlarla 2018 yılının ilk çeyreği itibariyle 3.0 TDI motor seçeneği ile Türkiye’de satışa sunulacak. Dizel motor, 286 hp güç üretirken, benzinli motor ise 340 hp güç üretme kapasitesine sahip. Sekiz silindirli versiyonlar olan 435 hp’lik 4.0 TDI ile 460 hp’lik 4.0 TDI ise daha ileri bir tarihte piyasaya sunulacak. En üst seviyede konumlanan versiyon ise, 6 litrelik W12 motoru.
Pilotlu sürüş sırasında merkezi sürücü asistan kontrolörü (zFAS), sensörlerden elde edilen verileri bir araya getirerek otomobilin çevresindeki alanı sürekli olarak tarıyor. Audi,
Beş motor da, 48 voltluk elektrik sisteminin kalbini oluşturan bir kayışlı alternatör marş motoru (BAS) ile birlikte çalışıyor. Bu yarı hibrit teknoloji (MHEV, yarı hibrit elektrikli araç), aracın motor kapalıyken de ilerlemesine ve motorun sorunsuz bir şekilde yeniden çalıştırılmasına olanak sağlıyor. Ayrıca ileri bir start-stop sistemine sahip olan bu teknoloji, 12 kW’a kadar enerji geri kazanımı sağlıyor. Bu iki özellik bir araya gelerek, verimli motorların yakıt tüketimini gerçek sürüş koşullarında 100 kilometrede 0,7 litreye kadar azaltıyor.
A8’in yapay zeka pilotu, gidiş ve geliş şeritlerinin bariyerle ayrıldığı otoyol ve ana yollarda, 60 km/h’den düşük hızlarda otomobilin kontrolünü ele alıyor. Kalkış, hızlanma, dönüş ve frenler, sıkışık trafik pilotu tarafından yönetiliyor. Bu sayede sürücü direksiyonu bırakarak, başka bir aktiviteyle ilgilenebiliyor, örneğin araç içi TV’yi izleyebiliyor. Sistem belirlenen sınırlara ulaştığında bir uyarıyla sürücünün otomobilin kontrolünü yeniden devralmasını sağlıyor.
41
YAŞAM
“Dostluk kazandı”
Nissan
Denizde yelken açtı
Nissan’ın da destekçileri arasında olduğu Rixos Sailing Cup 2017, Rixos Premium Göcek’te “Dostluk Kazansın” sloganı ile bu yıl ikinci kez gerçekleşti. Nissan Yelken Takımı’nın ilk kez katıldığı yarışta 22 tekne ve 150 sporcu kıyasıya bir mücadele verdi.
42
G Sinan Özkök...
eçtiğimiz günlerde Göcek’te Türkiye’nin en çok tercih edilen SUV modeli Yeni Qashqai’nin lansmanını gerçekleştiren Nissan ekibi, bu etkinliğin ardından Rixos Sailing Cup 2017’ye katıldı. Bu yılın ilk aylarında önce takım çalışması olarak doğan bu fikir ilk defa bir yarış takımına dönüştü. Türkiye Yelken Federasyonu ve Göcek Yelken Kulübü tarafından organize edilen yarışta bu sene 5 ayrı parkurda yelken açıldı. IRC sınıfında yarışan Nissan Yelken Takımı, yarışı kendi sınıfında 5. olarak bitirdi. Yarışın ödül töreninde söz alan Nissan Türkiye Genel Müdürü
Sinan Özkök “Yeni Nissan Qashqai lansmanımızın hemen ardından başlayan Rixos Sailing Cup’a katıldığımız için ekip olarak çok mutluyuz. Rüzgarın ve denizin birleştiği noktada takım ruhunu hayata geçirerek başarılı bir mücadele ortaya koyduk. Böylesine başarılı bir etkinliğe katkıda bulunmaktan dolayı gurur duyduk, önümüzdeki yıllarda daha üst sıralarda yer almak üzere çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. Avrupa’da UEFA Şampiyonlar Ligi sponsorluğunu 3 yıl daha uzatan Nissan, heyecan uyandıran etkinliklerde yer alarak marka yatırımlarına devam ediyor. Nissan, gerek Türkiye’de gerekse global ölçekte yapılan başarılı çalışmalar neticesinde Interbrand sıralamasında son 2 yılda on sıra birden yükselerek 39. sıraya ulaştı. 43
MOTOSİKLET
115. Yıl, 8 Yeni Softail
H
arley Davidson efsanesi 115. yılına sekiz yeni Softail modeliyle damga vurmaya hazırlanıyor. Yeni Fat Boy,® Heritage Classic, Low Rider,® Softail Slim,® Deluxe, Breakout,® Fat Bob® ve Street Bob® motosikletleri, Harley Davidson’ın geçmişini ve orijinalliğini modern bir gözle yorumluyor. Önceki modellerden tamamen farklı bir tasarıma sahip yeni Softail hattı, motosiklet tutkusunu bir üst seviyeye taşıyor. Milwaukee-Eight 107 motoruyla güçlendirilmiş, daha sert ve daha hafif çelik çerçeveye sahip Softail serisi, güçlü motoruna otantik ancak bir o kadar da çağdaş tasarımıyla eşlik ediyor. Yeni Softail serisinin Harley Davidson tarihindeki en kapsamlı AR-GE çalışmasının bir sonucu olduğunu belirten Harley Davidson Ürün Portföy Müdürü Paul James; “Binlerce saat süren araştırma ve testler sonucunda bu yeni tasarıma ulaştık. Ar-Ge çalışmalarımızın tamamında sürücü deneyimini daha üst seviyeye çekmeye odaklandık. 44
Dünyanın efsanevi motosiklet ve motosiklet aksesuarları markası Harley Davidson, 115. yılını bugüne kadarki en büyük ürün geliştirme projesiyle kutluyor. Dyna hattının sürüş performansını Softail hattının özel tasarımıyla birleştiren Harley Davidson, motor tutkunlarının karşısına tamamen yeni sekiz Softail modeliyle çıkıyor.
Harley Davidson’ın orijinalliğini, geçmiş mirasını ve ruhunu en iyi şekilde hissettirebilmek için Softail serisini en modern teknolojiyle
buluşturduk.” diye konuştu. Harley Davidson Tasarım Departmanı Başkan Yardımcısı Brad Richards ise “En küçük vidaya kadar her türlü
ayrıntıyı düşündük. Yeni softail serisi, Harley Davidson’ın stil ve mühendisliğinin gerektirdiği ekip çalışmasını en iyi şekilde yansıtıyor” diyerek, Harley Davidson’ın sıradan bir marka olmadığının ve ancak nesilden nesile aktarıldığının da altını çizdi. Tüm Softail modellerinde bulunan yeni teknolojiler ise şöyle; • Benzersiz Daymaker Özel LED ön far, • Geliştirilmiş elektrik sist mi şarjı, • Kolayca ayarlanabilir arka şok ön yükleme ayarı (ayarlama yöntemi modele göre değişiyor), • Yepyeni Dashboard, • Anahtarsız çalıştırma (KeylessGo) ve gelişmiş güvenlik sistemi, • Gidon başına monte edilmiş USB şarj noktası, • Yeni yakıt tankları...
45
FORMULA1
4. KEZ F1 DÜNYA ŞAMPİYONU
LEWIS HAMILTON 46
Lewis Hamilton alışılmışın peşinde değildir, bu onun tarzı değil. İngiliz yıldız, heyecanlı Meksika Grand Prix’sinde Formula 1 Sürücüler Şampiyonası’nda dördüncü kez birinci olup rekor kırarken sergilediği performans hayranlarının isteyeceği her şeyi vaat ediyordu.
47
FORMULA1
D
rama, kararlılık, yetenek ve şampanyaya bulanmış bir finiş Lewis-vari bir yarış gününün alameti farikalarıdır, tıpkı derece için yarıştığı, yarışı dokuzuncu sırada bitiren rakibi Sebastian Vettel’le ilk turdaki çarpışmasından sonra kendini toparlayıp motor sporlarındaki en üst dereceyi garantilemiş oluşu gibi. Daha sezon sonuna iki Grand Prix varken ve rakibi Vettel’in dördüncülükteki finişine rağmen,ilk onda tamamladığı yarıştan kazandığı iki puan bile Lewis’in sıralamanın en üstündeki yerini garantiledi. Bu, sezondaki başarı arayışını amansızca sürdüren Mercedes – AMG Petronas Motorspor Takımı sürücüsü için olağanüstü ve tümüyle hak edilmiş bir başarıydı ve Hamilton dikkatini daha şimdiden beşinci ünvana yoğunlaştırmaya başladı bile. Lewis “Dört harika bir rakam, hatta yarıştaki numaram 44’ün bir parçası ama artık beşi istiyorum. Daha geçen gün Stevenage’de büyüdüğüm ve televizyon izlerken F1’de yarışmayı hayal ettiğim geçmiş günlerden bahsediyordum. Şimdi, 25 yıl sonra buradayız ve ben dördüncü kez dünya şampiyonuyum.” dedi. “ Babamın beni boks ringine götürdüğü günleri hatırlıyorum. Çok küçüktüm, kanamama rağmen devam ediyordum. Bugün o anı hatırladım
48
ve sonuna kadar zorlamaya devam etmeye karar verdim. Okul günlerini düşünüyorum. Acaba oradaki insanlar bugün benim hakkımda ne düşünüyorlar? Eminim izliyorlardır. Öğretmenlerimden bazıları hiçbir şey başaramayacağımı düşünüyorlardı. Onların da ne düşündüğü merak ediyorum.” Lewis’in ünvanı kazanabilmesi için
yarışı ilk beşte bitirmesi yetiyordu ama ilk etabın üçüncü dönüşünde Vettel ve yarış kazanan Max Verstappen’le girdiği mücadeleye kapıldı. Ne yazık ki Vettel’in ön kanadına temas etmesi hasar alıp son sıraya gerilemesine sebep oldu. Ancak bu olaydan sonraki toparlanışı onun hiçbir zaman pes etmediğini gösterdi.
Lewis bunu “Dürüst olmak gerekirse bunu yapmak için kötü bir yöntemdi ama ne yapabilirdim? Söylemiştim; birinci dönüşte durumu zorlayacaktım, bunun agresif ya da benzeri bir hareket olduğunu düşünmüyorum. Bir sürücü olarak çıtayı her zaman yükseltmek zorundasınızdır ancak bugün olanlar sıra dışıydı. 40 saniye geride olmak korkunç bir şey; kimsesiz topraklarda olmak gibi. Ama her zaman bir adım ileri düşünmek zorundasınız.” diyerek açıkladı. “Şampiyonada ne olacak bilmiyordum. Tek düşündüğüm yarışa dahil olmak ve sürekli ilerlemek. Bu size asla vazgeçmemenizi ve hayatta ne olursa olsun devam etmenizi öğretiyor. Asla vazgeçmeyin! Umarım bunun bir örneği olurum, çünkü hayatta başıma çok şey geldi ve ben hep devam etmeyi başardım.” Lewis’in şampiyonluğu tüm Mercedes – AMG Petronas Takım’ı tarafından olduğu gibi ikinci gelen takım arkadaşı Valtteri Bottas tarafından da sevinçle karşılandı. Sürücüler ya-
ama bu kadar çalışkan olduğunu bilmiyordum. Bu yıl ünvanı kesinlikle hak etti diyebilirim.” dedi. İlk etapta Vettel ve Lewis arasındaki kazayı önledikten sonra Valtteri görece olarak dolambaçsız bir yarış performansından sonra podyuma ikinci olarak çıktı.
rışında ikinci sıraya göz diken Finli Lewis’in iş ahlakını övmekte gecikmedi. Valtteri: “Bu yıl ünvanı doğru insan kazandı, Lewis bunu kesinlikle hak ediyor! Takıma katıldığımda Lewis’i hiç tanımıyordum. Nasıl bir insan olduğunu bilmiyordum, bildiğim tek şey iyi bir sürücü olduğuydu. Bu yıl onun iyi sürücülüğünü kanıtlamış oldu ama aynı zamanda iyi bir insan olduğunu da; o da hepimiz gibi sıradan bir insan. Senenin başından beri birbirimize büyük saygı duyduk. Çok yetenekli olduğunu biliyordum
Valtteri “İkinci ve üçüncü dönüşteki olaydan sonrası barizdi ama üstesinden gelmeyi başardım. İkinci pitstoptaydım ve Max’le birbirimize yetişmeye çalıştık ama başaramadık. Bir noktada frenleri ve motoru ısıyla düzeltmeye çalıştık ve bu yüzden zaman kaybettim. Podyuma dönmek güzel bir duygu ve arabadan alabileceğim tüm verimi aldığımı düşünüyorum.” diye devam etti. Şampiyonanın kalan ünvanları için yarışma 12 Kasım’da Brezilya’da devam edecek olsa da şu anda Silver Arrows için cepte görünen ve rekor kıran, arka arkaya dördüncü Takımlar ve Sürücüler çifte zaferini kutlama zamanı! 49
SPOR
Orhan Avcıoğlu... 50
MARMARİS RALLİSİ
Dünya Ralli Şampiyonası’nın provası niteliği taşıyan ve Avrupa Ralli Kupası kapsamındaki Balkan Ralli Kupası’nın final yarışı olan Marmaris Rallisi’nde, Toksport WRT adına Skoda Fabia R5 ile yarışan Orhan Avcıoğlu-Burçin Korkmazikilisi birinciliği kazanarak 2017 Balkan Ralli Kupası’nın sahibi oldu.
51
SPOR
Dünyanın gözü üstündeydi...
MARMARİS RALLİSİ
T
ürkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından, Muğla Valiliği, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Ula Belediyesi, Marmaris Belediyesi ile Muğla Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün destekleriyle düzenlenen organizasyon, 2. gün yarışlarıyla tamamlandı. Genel klasmanda ikinci sırayı, yarışı ikinci sırada tamamlayan Skoda Fabia R5 ile yarışan BC Vision 52
Motorsport ekibinden Burak Çukurova-Vedat Bostancı ikilisi elde etti. Ekip aynı zamanda topladığı puanlarla, bitime bir yarış kala 2017 Türkiye Ralli Şampiyonluğu’nu ilan etti. Marmaris Rallisi’nde 3. sırayı, organizasyona Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden katılan ve Toksport WRT adına Skoda Fabia R5 ile yarışan Mustafa Bulutoğluları-Nebil Öneral çifti aldı. Yerli ve yabancı 41 otomobil ve 82 sporcunun yarıştığı rallinin 2.
gününde 7 etap koşuldu. Sembolik startını cuma günü Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın verdiği rallide, dereceye girenlere ödülleri, 19 Mayıs Gençlik Meydanı’ndaki törenle verildi. Yarışın Kadınlar birincisi Ford Motorsport’tan Burcu Çetinkaya Bucak-Nehir Yılmazikilisi olurken, ERT 2’de Neo Motosport’tan Mitsubishi Lancer EVO IX ile Adil Küçüksarı-Kerim Tar, ERT3’te Castrol Ford Team’den Ford Fiesta R2T ile
Mustafa Bulutoğluları
Engin Kap
Burak Çukurova
Adil Küçüksarı
Buğra Banaz-Gürkal Menderes, ERT Gençler’de ise Ford Motosport’tan Ford Fiesta R2 ile yarışan And Sunman-Bahar Sunman ikilisi ilk sırayı elde etti. 35 yaş üzeri klasik ralli otomobillerine açık historic rally klasmanında ise Engin Kap-Başar Yavuz 1976 model Ford Escort MKII ile genel klasman ve Kategori 2 birinciliğini kazanırken, BMW 1502 ile İbrahim Öztürk-Serdar Canbek Kategori 1 birinciliğini elde etti. 53
SPOR
MARMARİS 2018 WRC’YE GİRDİ
U
luslararası Otomobil Sporları Federasyonu FIA’nın ralli komisyonu, Marmaris Rallisi’nin 2018’de Dünya Ralli Şampiyonası’na dahil edildiğini resmi olarak açıkladı… Türkiye, 13 yarıştan oluşan takvimin 10. yarışı olarak 13-16 Eylül tarihlerinde Muğla ve çevresinde gerçekleştirilecek.
ETAPLARA HAYRAN KALDILAR
FIA Ralli Komisyonu Başkanı Jarmo Mahonen ve FIA Güvenlik Delegesi Michèle Mouton’un yanı sıra bu yarışı gözlemleyip, değerlendirmek için Marmaris’e gelen uluslararası otorite FIA’nın diğer yetkilileri, etapların kalitesi ve servis alanına hayran kaldıklarını dile getirdiler.
TOSFED KUSURSUZ BAŞARDI
Dünya Ralli Şampiyonası’nın (WRC) promotör direktörü Oliver Ciesla ise rallinin bitiminde; “WRC takvimine uygun olan bir ralli izlemek istedik, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu TOSFED de bunu kusursuz şekilde başardı. Tüm ekibi tebrik ediyorum ve 2018’de takvime dönüşlerini kutluyorum. Gelecek yılın takvimi, spor tarihindeki en iyi anlardan biri olacak. Marmaris’te ormanda geçen etaplar, denizi kucaklayarak arka planda harika bir manzara oluşturuyor. WRC hayranları Marmaris’te mükemmel görüntülerle karşı karşıya kalacaklar” ifadesini kullandı…
SERKAN YAZICI: UNUTULMAYACAK MUHTEŞEM BİR ORGANİZASYON YAPACAĞIZ
TOSFED’in Başkanı Serkan Yazıcı da, “Dünya Ralli Şampiyonası’nın ülkemize yeniden gelmesi için gerçekten çok çalıştık, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Marmaris’e gelerek rallinin startını veren Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak’ın bize verdikleri destekle kusursuz bir organizasyona ev sahipliği yaptık. Elbette Muğla Valimiz, Marmaris Belediye Başkanımız ve diğer tüm yetkililer verdikleri destekler ve sağladıkları imkanlarla bu başarıyı yakalamamızı sağladılar. Dünya Ralli Şampiyonası’nın ülkemize geri gelmesinden çok memnunuz ve unutulmayacak muhteşem bir organizasyon yapmak için çok çalışacağız” şeklinde bir açıklama yaptı… 54
55
SPOR
OFFROADDA PERDE
KARABÜK’DE KAPANDI
56
2
017 Türkiye Offroad Şampiyonası, Karabük-Safranbolu Otomobil ve Doğa Sporları Arama Kurtarma Derneği (KARDOFF) tarafından Karabük Üniversitesi Çamlıköy mevkiinde yapılan 7. ve son ayak yarışı ile sona erdi. Kalabalık bir izleyici topluluğu tarafından 2 gün boyunca heyecanla takip edilen organizasyon renkli görüntülere sahne oldu.
Genel Klasman ve Sınıf dereceleri
Büyük bir mücadele ile geçen yarış sonunda genel klasmanda Jeep Wrangler ile Karabük’ten Erdoğan Kovancı-Halil İbrahim Elieyi ikilisi birinciliğin sahibi olurken,
Mitsubishi L200 ile Ankara’dan İsmail Ayan-Levent Köremezli ekibi ikinci ve Jeep Cherokee ile Sakarya’dan Mustafa Saray-Samet Zurnacı ekibi ise üçüncü oldu. Sınıf 2’de Mehmet Birkan-Bekir Sami Başkal ve Sınıf 3’de İsmail Ayhan-Levent Köremezler birinciliğin sahibi olurken, Sınıf 4’ü kazanan ekip Erdoğan Kovancı-Halil İbrahim Elieyi oldu. Organizasyon sonunda dereceye giren sporculara ödülleri, Karabük Üniversitesi Hamit Çepni Salonu’nda düzenlenen törenle, Karabük Valisi Kemal Çeber, AK Parti Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal ve Karabük Üniversitesi Rektörü Refik Polat tarafından verildi. 57
SPOR
YÜCEBAŞ KAZANDI BİLALOĞLU ŞAMPİYON!.. 2017 Türkiye Drift Şampiyonası 3. ve son yarışı, Körfez Yarış pistinde gerçekleştirildi.
C
umartesi günü hava muhalefeti nedeniyle pazar gününe ertelenen sıralama turlarında günün birincisi 92 puan ile KKTC’den Nissan 200 SX ile İbrahim Yücebaş olurken, ikincisi Nissan 350 Z ile Ukraynalı Volkan Arısoy’un aracının arıza yapması Aleksandr Grinchuk ve üçüncüsü ise nedeniyle Aleksandr Grinchuk oldu. İranlı Fahim Reza oldu. İbrahim Yücebaş ile BMW E36 325 ile Mert Bilaloğlu arasındaki final eşleşmesinde birincilik kupasını kaldıran isim İbrahim Yücebaş oldu. Sezonun son yarışında üçüncülük ise, rakibi
58
Şampiyon belli oldu
2017 sezonunda gerçekleştirilen 3 yarışın toplamında en yüksek puanı elde ederek Apex Masters Türkiye Drift Şampiyonu olan isim DM Works D’Team adına yarışan Mert Bilaloğlu oldu.
2017 Türkiye Trial Şampiyonası 6. yarışı Bolu´da AVC Team - Osmanlı Offroad zirvede
2
017 Türkiye Trial Şampiyonası’nın 6. ve son yarışı, kısa adı BOLOFF olan Bolu Doğa Sporları ve Offroad Kulübü tarafından Bolu Belediyesi katkılarıyla 28-29 Ekim 2017 tarihlerinde Çakmaklar mevkiinde düzenlendi. 2 araç ve 4 sporcudan oluşan takımların katılımına sahne olan organizasyonda 2 gün boyunca zorlu hava ve şartlarına karşı ekip ruhunun ön planda olduğu mücadeleler yaşandı. Kalabalık bir seyirci kitlesi tarafından heyecanla takip edilen organizasyonu Adnan Ofluoğlu-Şenol Coşkun ve Oğuz Kaan Öztürk-Kürşad Öztürk ekiplerinden oluşanAVC Team-Osmanlı Offroad takımı ilk sırada tamamlarken, Ali Fuat Bilgin-Mehmet Emir ve Seda Özkutlu-Şahhaydar Argaç tarafından temsil edilen Aydoff Trial Teamikinciliği elde etti. Ender Altuntaş-Mehmet Özdemir ve Ersin Yıldız-Yasin Yıldız ekiplerinden oluşan Temesist Offroad Team ise podyumun üçüncülük basamağını tamamlayan takım oldu.
59
YAŞAM
60
10 Şehir, 10 Tema, 10 Sergi 150 Yıllık Tarih Kutsandı
1
0 ülkede eşzamanlı olarak 10 özel konsept ile toplam 400 parça sergileyen İsviçreli saat markası, Avant Garde stilini modern bir sergiyle sundu. Markanın hayranları ve meraklıları için markanın geçmişini ve benzersiz parçaları keşfetmek bu sergide mümkün…
SAAT
markanın zengin mirasını zekice ve profesyonelce tercüme etmekten gerçekten çok müteşekkirim!” dedi. Bu sergi, cep saatinden araç üstü sayaç saatlere kadar, saat markasının ve endüstrinin tarihçesinde devrim yaratan birçok patent de dahil olmak üzere TAG Heuer’in zengin mirasını tüm ihtişamıyla sergiledi.
Her şehir için sergide bir özel tema yer aldı Paris - Klasik Heuers; Cenevre - Başlıca Buluşlar; Münih - Askeri Saatler; Venedik - Araba ve Zaman Ölçümü; Dubai - Deniz ve Dalış; Hong Kong - Araba ve Sürücüler; Sydney Multisports; Tokyo - Tarih Boyunca Tasarım; Miami – Tasarım, Singapur - Formula 1. Her katılımcı butik için TAG Heuer, diğer yerel koleksiyonerlerden sergilenecek yirmi parçayı seçmek için bir anahtar koleksiyoner seçti.
TAG Heuer, benzeri görülmemiş bir sergi için 400 özel koleksiyoner parçasını bir araya getirerek Sonbahar 2017 sezonunda 150 yıllık tarihini kutladı: “Heuer Globetrotter” oluşturdu. Bu sergi, cep saatinden araç üstü sayaç saatlere kadar, saat markasının ve endüstrinin tarihçesinde devrim yaratan birçok patent de dahil olmak üzere TAG Heuer’in zengin mirasını tüm ihtişamıyla sergiledi.
Heuer Onursal Başkanı Jack Heuer, “Eski Heuer ve TAG Heuer markalarındaki olaylardan sıkıldım. Parlak bir gelecek yazmak için bu
Bu etkinlik, TAG Heuer’in koleksiyonerlerini heyecanlandırıp hazırlık süreçlerine dahil etmesiyle müşteri ilişkilerini daha da Parlak bir gelecek yazmak güçlendirirken, mirasına benzersiz bir bakış açısı sunması için yeni bir fırsat Bu proje hakkında TAG
61
MODA
ENERJİ BULUŞTU: FORCE IS FEMALE
N
ike, ikonik ayakkabısı Air Force 1 için Avustralyalı model, DJ, sunucu, oyuncu ve müzisyen Ruby Rose ile iş birliği yaparak güçlerini birleştirdi. “Force is Female” ismiyle oluşturan kapsül koleksiyon, Air Force 1 modellerinin tabanlarında yer alan “Kendi Kahramanın Ol” ve “Tüm Güçle” sözlerle Ruby’nin motivasyon kaynağından örnekler taşıyor. “The Force is Female” kapsülü, şarap rengi rugan varyasyonlarla geliyor, koyu kauçuk üzerine deniz mavisi vurgular var ve açık renk ara tabana sahip. Siyah ruganda ise gümüş yansımalar var. Renk ve materyal değişiklikleri bu sezonun Nike Blazer Low, Nike Cortez Classic ve Nike Air Max 95 modellerinde de görülüyor.
ÜL S P A K E S RO Y B U R E TU Ş NİKE V U L U B A ND O Y İ S K E L KO
62
GÖSTERİ SANATLARI
Acosta Danza, Londra Saddler’s Wells’teki prömiyerinin ardından İş Sanat’ta iki gece üst üste dans severleri büyüledi...
Dansın Süperstarı
CARLOS ACOSTA İSTANBUL’DAYDI...
P
arlak bale kariyeri ile göz dolduran ve ülkesi Küba’da kurduğu Acosta Danza ile dans dünyasına yepyeni bir soluk getiren Carlos Acosta, topluluğu ile İş Sanat’a konuk oldu. Üstelik Acosta, Royal Opera House’daki baş dansçılık kariyerini noktalayıp emekli olduktan sonra İş Sanat’taki gösterinin bir bölümünde kendisi de dans etti.
Kariyeri boyunca Paris Opera ve Balesi, Amerikan Bale Tiyatrosu ve Bolşoy Balesi gibi prestijli topluluklarda konuk baş dansçı olarak yer alan Carlos Acosta, Olivier Award, Prix Benois de la Danse, Prix de Lausanne, Frédéric Chopin Prize gibi sayısız ödüle layık görüldü. Carlos Acosta, klasik danstan çağdaş dansa kadar her tarzı birleştiren bir topluluk yaratma ve genç dansçılara dünya standartlarında bir eğitim verme hayaliyle 2015 yılında Acosta Danza’yı kurdu. 63
ORGANİK
OKUR SAYISI www.otoaktuel.net
GÜNCEL İÇERİĞİ İLE www.otoaktuel.net
ÖNDE...