OTODERGI
YEPYENİ@FARKLI OTOMOBİL DERGİNİZ
www.otodergi.com HAZİRAN 2013 / SAYI 20
OG
Makyajlanan Mercedes E-Serisi Türkiye’de!
RENAULT CAPTUR
MERCEDES-BENZ CLA200 AMG, OPEL ASTRA OPC , RENAULT FLUENCE ICON 1.6 130BG, DACIA LODGY 1.5 DCI
OTODERGİ APP STORE’DA KENDİ UYGULAMASIYLA
YAYINDA!
Bir Daimler markası
Onu sadece gözlerinden tanıyabilirsiniz. Yeni E-Serisi. Tamamı Led teknolojisine sahip Akıllı Işık Sistemi, sınıfında ilk kez standart olarak sunulan Çarpışma Önleme Yardımcısı ve yeni bir sürüş keyfi yaşatan direksiyon yardımcısına sahip DISTRONIC PLUS ile Yeni E-Serisi, şimdi Mercedes-Benz Türk bayilerinde sizi bekliyor.
www.yenieserisi.com www.facebook.com/mercedesbenztr
E 250 modeli için yakıt tüketimi: (Şehir içi/şehir dışı/karma) 8,1-8,2 / 5,3-5,5 / 6,3-6,5 l / 100 km, CO2 emisyonu (karma): 146-150 g/km.
OTOD OG
art覺k kendi uygulam
DERGI
masıyla ÜCRETSİZ İNDİRİN
EDİTÖR
Gezi’nin öğrettikleri… Geçtiğimiz hafta Taksim Gezi Olayları’na tanık olduk tüm dünyaca… İşin siyasi, kavga-gürültü ve biber gazlı yönlerine hiç girmeyeceğim. Gezi olaylarının, Gezi direnişinin sosyal hayatımızdaki yansımaları üzerinde durmak istiyorum. Geçen hafta içinde birkaç kez Taksim’e Gezi Parkı’na gittim. Orada yaşayan, paylaşan mutlu gençleri gördüm. Ne kadar da özlemişiz dostça yaşamaya, hoşgörmeye, paylaşmaya… İnanın İstanbul’daki trafik hoşgörüsüne, sabrına bile yansıdı bu Gezi olayları psikolojisi. Ben en çok konunun bu boyutu ile ilgilendim. Kimsenin birbirini sevmediği, kimsenin birbirine
6 HAZİRAN 2013
tahammülünün olmadığı bir toplum da nefret içinde yaşarken o gençler bize hayatımızın bir başka boyutunu gösterdiler. Hiçbir gruba dahil olmadan da birlikte olabileceğimizi gösterdiler. Ayrı ayrı düşünsek de birlikte hareket edebileceğimizi gösterdiler. Karşılıksız, hesapsız kitapsız da paylaşabileceğimizi öğrettiler. Umarım bu değişim trafiğimize de, sosyal yaşantımıza da yansır. Artık birbirine daha tahammüllü davranan, daha sabırlı ve daha anlayışlı bir toplum olarak sürer hayatımız.
Ahmet Çelik Otodergi Yayın Yönetmeni
OTODERGI >> 6 EDİTÖR >> 10 HABERLER VE YENİLİK >> LANSMAN 44 Renault Captur 50 Mercedes Benz E-Serisi
YAYIN YÖNETMENİ Ahmet ÇELİK ahmetcelik@otodergi.com
YAZI İŞLERİ Sinan SERTOĞLU sinan@otodergi.com Burak KAYA burak@otodergi.com
REDAKSİYON Alev ÖNER alev@otodergi.com
GÖRSEL YÖNETMEN Arzu KAYA FOTOĞRAF EDİTÖRÜ Umut ORUŞ 8 HAZİRAN 2013
54 BFGoodrich lastikleri >> TEST 60 Mercedes Benz CLA 200 AMG 66 Opel Astra OPC 72 Renault Fluence Icon 1.6 130bg 78 Dacia Lodgy 1.5 dCi
WEB TASARIM-UYGULAMA Serdar ÇALIKOĞLU Her hakkı saklıdır. Bu dergide yer alan yazı, makale, fotoğraf ve ilüstrasyonların elektronik ortamlar da dahil olmak üzere çoğaltılma hakları otodergi.com’a aittir. Yazılı ön izin olmaksızın hangi dilde ve hangi ortamda olursa olsun materyalin tamamının ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır. Bu dergi Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı taahhüt eder.
İLETİŞİM info@otodergi.com
HABER
BMW
M5 ve M6 göz dolduruyor! Alman üretici BMW, makyajladığı 5 Serisi modelleriyle birlikte M ailesine uyguladığı yenilikleri de tanıttı. Görünümde yapılan değişiklikler küçük olsa da performansa dönük iyileştirmeler dikkat çekiyor. Artık bütün M5 ve M6 modellerinin ön panjuruna model ismi yazacak olan BMW her iki araçta da tamamı LED far opsiyonu sunmakta. Yan aynaların alt kısmına sinyaller ekleyen üretici stopların da iç tasarımlarında değişiklik yapmış. Makyajlanan 5 Serisi modellerinde olduğu gibi daha fazla saklama gözü sunan yeni M5 ve M6 modelleri karbon fiber kaplamaların yanında daha fazla metal yüzeye de sahip. iDrive için el yazısı algılayabilen dokunmatik panel ve yeni bir direksiyon simidi de sunmaya başlayan BMW yeni iç ve dış renk seçenekleriyle de daha geniş
10 HAZİRAN 2013
bir kitleye ulaşabilecek. Araçlarını daha yüksek performanslı isteyen müşteriler için Competition Package isimli yeni bir modifikasyon paketi sunan Alman üretici bu opsiyonla birlikte çift turbo beslemeye sahip 4.4 litre hacimli v8 motorun gücünü 575 beygire ulaştırmış. Süspansiyon sistemini de daha sportif ayarlı yapan paketle birlikte araçlar yaklaşık 10 mm alçalırken egzoz çıkışları farklı renge boyanmış. Hafifletilmiş 20 inç çaplı jantlar bu pakete özelken karbon seramik fren diskleri ve elden geçirilmiş kilitli diferansiyel de performansı artırıyor. Rakiplerinin sunduğu oranda güç artışı sağlamayan yeni performans paketi aracın 0’dan 100 km/s sürate ulaşmasını 0.1 saniye kısaltırken 200 km/s sürate ulaşmak 0.2 saniye daha kısa sürüyor.
OTODERGI Aston Martin
CC100 Speedster 100. yıla özel!
İngiliz üretici Aston Martin’in 100. yaş kutlamaları devam ediyor. Le Mans 24 saat yarışlarının da 90. yaşına denk gelen 2013 yılında firma otomobil severlerin karşısına bir yarış aracıyla çıktı. Genel olarak yuvarlak hatlara sahip olan otomobilin yukarıya doğru açılan kapılarının alt kısmı boş bırakılmış. Karbon fiberden üretilen gövdenin arka kısmında büyük bir difüzör bulunuyor. Camları bulunmayan aracın iç mekanı da karbon fiberden üretilirken yüksek yan desteklere sahip koltuklarda deri ve Alcantara döşemelerle dört noktadan bağlantılı emniyet kemerleri kullanılmış. İçeride bulunan kapı
kolları ve orta kol dayanağı gibi parçaları deriden üretilen konseptin orta konsolunda yarış araçlarından alınmış şalterler görev yaparken alt kısmı düz direksiyon simidi de Alcantara kaplı. Daha önce Le Mans’ı kazanmış DBR1›in ayak izlerinden giden aracın yolcu ve sürücüsü arasına bölücü bir panel eklenmiş. Ağırlığı 1.200 kg’ın altında tutulmuş olan otomobilin 6 litre hacimli v12 motorunun gücü henüz açıklanmadı. 6 ileri vitesli yarı otomatik şanzımana sahip olan CC100 Speedster’ın 0’dan 100 km/s sürate ulaşması 4 saniyenin biraz üzerinde sürerken maksimum sürati 290 km/s’te elektronik olarak sınırlandırılmış.
11
HABER
Renault
Megane RS’e Red Bull dokunuşu
Renault Red Bull Racing’in Formula 1 pistlerinde yakaladığı başarı serisi devam ederken yollarda da bu seri özel modellerle kutlanıyor. Geçtiğimiz yıl 2011 yılı şampiyonluğunu Mégane RS Red Bull Racing RB7 ile kutlayan üretici şimdi de 2012 sezonunu şampiyonlukla tamamlamasının kutlamasını yapıyor. Red Bull’un Formula 1 araçlarında da göze çarpan gece mavisi gövde rengine kontrast oluşturan gri detayları ön tampon, yan aynalar, kapı kolları ve arka spoilerde görmek mümkün. Gövdesi üzerinde Red Bull Racing logoları yer alan otomobilin yan camlarında da şampiyonluk flama-
ları yer alıyor. İç mekanda yüksek yan desteklere sahip Recaro marka koltuklar, kırmızı renkli dikiş iplikleri, metal pedal seti, farklı bir vites topuzu ve Red Bull Racing logolu paspaslar bulunan aracın donanımında R-Link, navigasyon sistemi ve sürüş bilgilerini sürücüye bildiren Renaultsport monitor yer alıyor. Turbo beslemeye sahip 2 litre hacimli motorunda bir değişiklik bulunmayan otomobil 265 beygir güç üretebiliyor. Daha sportif sürüş sağlayan Cup şasi opsiyonuyla donatılan araçta 6 ileri vitesli manuel şanzıman ve Start&Stop sistemi standart olarak sunuluyor.
Peugeot
2008 Türkiye’ye yolcusu Peugeot tarafından yapılan açıklamaya göre, 2008 modeli 2013 yılının yaz aylarının sonunda Türkiye pazarında satışa sunulacak. İlk kompakt şehir SUV modeli ile bir-
12 HAZİRAN 2013
çok yeniliği hayata geçiren Peugeot 2008, 1,2 L V Ti 82hp, 1,6 L HDi 92hp ve 1,6L V Ti 120 hp olmak üzere 3 motor seçeneği, manuel ve otomatik versiyon özelliklerine sahip. Modelin, küçük direksiyon simidi ve göz hizasına konumlandırılan gösterge paneli bulunuyor, yol tutuş özellikleri, koruma aksamları ve Grip Control çekiş sistemi ile de dikkat çekiyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Peugeot Marka Üst Yöneticisi (CEO) Maxime Picat, “Markamız 2008 ile Avrupa’da bu segmentteki liderliğini pekiştirmek, Asya’da ve Latin Amerika’da yeni müşteriler kazanmak için gerekli ideal otomobili buldu” ifadelerini kullandı.
OTODERGI
Porsche
918 Spyder seri üretime hazırlanıyor!
Konsept haliyle 2010 yılında tanıştığımız yüksek performanslı roadster Porsche modeli 918 Spyder’in seri üretime hazır versiyonları da tanıtıldı. Performansıyla göz kamaştıran araçlar tanıtılan ilk versiyona benzerliğiyle de potansiyel müşterileri mutlu edecek gibi. Seri üretime geçiş sırasında birçok konseptin başına geldiği gibi jantlar ve yan aynalarını daha alışılmış örneklerle değiştiren aracın yanlarda bulunan egzoz çıkışları da iptal edilmiş. Arka kısımda seri üretime hazır aracın daha iddialı görünmesiyse sürpriz olmuş. Açısı ayarlanabilen spoiler yükseltilirken tamponun kenarlarına deflektörler eklenmiş. İç mekanında neredeyse hiçbir değişiklik yapılmamış olan otomobilde üç kollu direksiyon simidi, havada duruyormuş gibi görünen göstergeler, Carrera GT›yi hatırlatan bir orta konsol yapısı, karbon fiber kaplamalar, geniş yan desteklere sahip koltuklar ve deri kapı açma kolları sunulmakta. Yarış pistlerinden kaput altına alınmış olan 4.6 litre hacimli v8 motoru 608 beygir güç, 530 Nm tork üretebilen otomobilin bu ünitesi 9.150 d/d›ya ulaşabiliyor. 156 ve 129 beygir güç üretebilen iki elektrik motoruyla birlikte karma güç değerleri yaklaşık 887 beygir güç ve 800 Nm tork olarak gerçekleşiyor. 0›dan 100 km/s sürate 2.8 saniyede ulaşabilen aracın maksimum süratiyse 340 km/s›in üzerinde olacak. Adaptif aerodinamik parçaları için 3, motorların performans çıkış seviyeleri içinse 5 farklı modu bulunan araç sadece elektrik motorlarıyla 150 km/s sürat yapabiliyor. Yaklaşık 30 km menzil sunan motorlar 918 Spyder›ı 0›dan 100 km/s sürate 7 saniyenin altında ulaştırabiliyor. Biten piller motorla olduğu gibi sunulan şarj aletleriyle de doldurulabiliyor. Standart üniteyle dolum 4 saat sürerken sunulan iki hızlı şarj cihazının doldurma süreleri 2 saat ve 25 dakika.
Maserati
Quattroporte model aracını parçaladı
Çin’de yaşayan bir Quattroporte sahibi, Maserati’nin servisine sinirlendi ve Qingdao Auto Show’un önünde aracını parçaladı. Ayrıntılar tam olarak bilinmese de söylenenlere göre Quattroporte sahibi Çinli vatandaş, Eylül 2011 yılında servise götürdüğü aracına ikinci el bir parça takması, Çinli vatandaşı çileden çıkardı ve Maserati Quattroporte aracını parçaladı. Buna benzer bir olay yine servisi protesto etmek amacıyla Lamborghini Gallardo aracını parçalayan bir vatandaş olmuştu.
13
HABER
BMW i8
BMW
M8 netlik kazandı!
Daha önce M8’in üretilmesine gerek duyulmadığı açıklanmasına rağmen, markanın yüzüncü yılı kapsamında 2016 yılında piyasaya sürüleceği haberleri netlik kazandı. Markanın yüzüncü yılını kutlamak amacıyla geliştirilen M8 modelinin, i8 şarjlı hibrid süper arabasındaki karbon fiber ve alüminyum parçalara sahip olacak. i8 modelinde bulunan 3 silindirli 1.5 litrelik motor yerine M8’de çift turbolu 4.4 litrelik V8 makine mevcut olacak ve yaklaşık olarak 600-650 beygir üretebilecek. Bu rakam, çift kavramalı 8 ileri otomatik şanzıman ile süper arabanın 0’dan saatte 100 kilometre hıza 3 saniyede ulaşabilmesini sağlayacak ve aşağı yukarı 322 km/s’lik bir en yüksek hız imkanı tanıyacak. Karbon fiber, titanyum, magnezyum ve alüminyumdan tasarlanan BMW M8, i8›den 228kg o.g daha hafif. Ayrıca M8›in 200 kilosu, elektrik motoru ve batarya donanımlarına ait olduğunu da vurgulamakta yarar var. Aracın 250.000 Euro civarında bir fiyata sahip olması bekleniyor. 14 HAZİRAN 2013
Lamborghini
Egoista karşınızda!
Lamborghini’nin 50. yıl kutlamaları devam ediyor. Veneno ve özel üretim Aventador’un ardından tanıtılan Egoista, Walter de Silva tarafından tasarlanmış. Otomobil tek örnek bir araç olarak kalacak. Köşeli hatlarıyla dikkat çeken araçta büyük jantlar ve LED aydınlatma grubu kullanılmış. İsmini tek kişilik oturma kapasitesine borçlu olan Egoista’nın gövdesi karbon fiberden üretilmiş. Ağırlığın azaltılması için iç mekanda kullanılan paneller yerlerinden kolayca sökülebiliyor. Performans verileri henüz açıklanmayan otomobilin 5.2 litre hacimli v10 motoru Gallardo’dan alınmış.
OTODERGI Volkswagen
GTS ruhu Scirocco ile geri döndü!
Volkswagen’in Mayıs ayında 1 milyonuncusunu ürettiği sportif modeli Scirocco’nun, 80’li yıllara damgasını vurmuş efsanevi versiyonu GTS, yeni versiyonuyla Türkiye’de satışa sunuldu. 1974’te üretilmeye başlanan ve ayırt edici tasarımıyla olduğu kadar sportif performansıyla da beğeni toplayan Scirocco modelinin, ilk olarak 1983 yılında tanıttığı efsanevi özel model serisi GTS, motor kaputundan başlayan ve tavan üzerinden akarak bagaj kapağı üzerinde son bulan yarış şeritleriyle dikkat çekiyor. Sadece Şeker Beyazı renginde üretilen Scirocco GTS, gövde rengiyle görsel bir kontrast sağlayan kırmızı dış dikiz aynaları, parlak cilalı ve siyah kontörlü 18-inç “Thunder” alüminyum alaşımlı jantları ve parlak siyah krom egzoz çıkışlarıyla sıra dışı bir görüntüye kavuşuyor. GTS için özel olarak tasarlanmış ön ve arka tamponlar, yan eşikler, difüzör ve ön çamurluklara yerleştirilen GTS logoları, bu özel modelin dinamizmini gözler önüne seriyor. Siyah ve kırmızı renklerin hakim olduğu iç mekan, modelin sportif kişiliğini vurgularken, efsanevi; golf topu şeklinde tasarlanan vites topuzu da Scirocco GTS ile tekrar geri dönüyor. 160 PS’lik azami beygir gücüne sahip 1,4 lt TSI çift şarjlı benzinli motora ve 7 ileri DSG şanzımana sahip Scirocco GTS 34 bin 900 Euro’ya yeni sahiplerini bekliyor. Doğuş Otomotiv Volkswagen Binek aracın Scirocco modellerine özel kur kampanyasında, 1 Euro 2.09 TL’ye sabitlendi.
Volkswagen
Amarok’a R dokunuşu!
Wörthersee’nin en iddialı üreticilerinden olan Volkswagen bu yıl da organizasyonda farklılıklar peşinde. Daha önce sergilenecek olan araçların çizimleri medyaya dağıtılmış olsa da resmi fotoğrafları su yüzüne çıkan ilk araç pick up Amarok’un sportif bir versiyonu oldu. İki kişilik bir araç olan R-Style konseptinde alıştığımız Amarok modellerinin aksine iki kapı bulunuyor. Gövdesi alçaltılan pick up 22 inç çaplı jantlarla donatılmış. Yenilenen ön tamponun altına bir splitter ekleyen Volkswagen ön panjuru da makyajlarken farlara LED aydınlatmalar eklenmiş. Çamurlukları da genişletilen pick up basamaklar ve füme renkli yan aynalara da sahip. İç mekanı da oldukça sportif görünen konseptte yüksek yan desteklere sahip koltuklar, karbon fiber ve alüminyum konsol kaplamaları, Alcantara döşemeler ve sportif görünümlü bir direksiyon simidi bulunurken orta konsol üzerine üç analog gösterge eklenmiş. Kaputunun altında Touareg ve Porsche Cayenne’de de görev yapan 3 litre hacimli bir turbo Diesel motorla donatılan konsept 272 beygir güç, 600 Nm tork üretebiliyor. 8 ileri vitesli otomatik şanzımanla donatılan araç 0’dan 100 km/s sürate 7.9 saniyede ulaşabiliyor. 15
HABER
Corolla yenilendi Toyota
Üretilmeye başlandığı 1966 yılından bu yana 40 milyon satış adediyle dünyanın en çok tercih edilen otomobili ünvanına sahip olan“efsane” Toyota Corolla yenilendi.
Türkiye’de üretilecek 11’nci nesil Corolla, Toyota’nın yeni tasarım anlayışının tüm özelliklerini bünyesinde topluyor. Bir önceki neslinden farklı olarak yeni dizayn anlayışındaki ayrıntılarıyla dikkat çeken Yeni Corolla, 47 yıllık Corolla DNA’sını taşırken müşteri beklentileri doğrultusunda baştan sona geliştirildi. Yeni dizaynı, genişliği, konforu, pratikliği ve düşük yakıt tüketiminin yanı sıra artırılan güvenlik donanımları ve sürüş dinamikleriyle şimdi çok daha iddialı bir otomobil olan Yeni Toyota Corolla, segmentinin çok üzerinde prestijli bir görünüm sergiliyor. Yeni Toyota Corolla Temmuz ayının sonundan itibaren Türkiye’de piyasaya sunulacak. Türkiye ile birlikte 16 Toyota fabrikasında üretilecek olan Yeni Corolla dünya prömiyeri ile eşzamanlı olarak ilk kez İstanbul’da tanıtıldı. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen Yeni Corolla’nın Avrupa Prömiyerine, Toyota Avrupa Başkan Yardımcısı Michel Gardel, Toyota Avrupa Ürün İletişimi Direktörü Fabio Capano, Toyota Avrupa Ürün Planlaması Direktörü Augustin Martin, Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Orhan Özer ile Avrupa’dan ve diğer ülkelerden yetkililer ve basın mensupları katıldı. Yeni Corolla’nın Avrupa prömiyerinde dünyanın efsane sanatçıları Tina Turner, Sophia Loren, Michael Jackson, Marilyn Monroe, Madonna, Elvis Presley, Clint Eastwood ve Cher’in tı18 HAZİRAN 2013
YENİ COROLLA’NIN AVRUPA PRÖMİYERİNDE DÜNYANIN EFSANE SANATÇILARI TINA TURNER, SOPHIA LOREN, MICHAEL JACKSON, MARILYN MONROE, MADONNA, ELVIS PRESLEY, CLINT EASTWOOD VE CHER’IN TIPATIP BENZERLERİ DE SAHNE ALDI. patıp benzerleri de sahne aldı. Corolla’nın dünü ve bugününün dans gösterileriyle sunulduğu şovda 60’lı, 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllar kostüm, dans ve müzikler eşliğinde aktarıldı. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, yeni tasarım anlayışının hayat bulduğu Yeni Corolla ile satışların ivme kazanacağını belirtti. Bozkurt, Yeni Corolla’nın Toyota’nın yükselen hedeflerinde anahtar rol oynayacağını da kaydederek şunları söyledi: “Rekabet içindeki otomotiv pazarında Toyota, yeni tasarım anlayışıyla yerini alıyor. ‘KeenLook’ – Keskin Bakış ve ‘Under Priority’ - Öncelikli” tasarım felsefesinin yansıtıldığı yeni modellerinin satışa sunulmasıyla Toyota’nın çok daha güçlendiğini söyleyebilirim. Toyota’nın bu yeni yüzü ilk olarak Yeni Yaris’te
ve onu takiben GT 86, Yeni Auris, Yeni Verso, Yeni RAV 4’te görüldü ve şimdi de bunu Yeni Corolla’da görüyoruz. Tüm yeni modellerimiz ile birlikte müşterilerinin beklentilerine cevap veren, dinamik, çekici, güçlü, güvenli ve çevreci otomobiller üretme felsefemiz devam edecektir.”
Prestij ilk bakışta hissediliyor Yeni Corolla Toyota’nın yeni tasarım dilini en iyi yansıtan otomobillerden biri konumunda. Yeni Corolla’da Toyota’nın “Keen Look-Keskin Bakış” gündüz yanan LED farları ve “Under Priority – Öncelikli” dizaynı ile birlikte ön ızgaraya daha çok önem veren bir tasarım anlayışı bulunuyor. Böylelikle Yeni Corolla’nın ilk bakışta prestijli görünümü gözler önüne seriliyor. Yeni Corolla 4620 mm uzunluğunda, 1775 mm geniş-
liğinde ve 1465 mm yüksekliğinde. Bir önceki nesile göre 80 mm daha uzun, 15 mm daha geniş ve tavan yüksekliği 5 mm daha alçak. Gövde yapısının bazı bölümlerinde daha hafif metal kullanımı ile sağlamlık artırılırken genel ağırlıkta bir miktar düşüş sağlandı. Optimize edilmiş daha hassas elektronik direksiyon sistemi ile direksiyon hakimiyeti ve duyarlılığı artırıldı. Yeni Corolla, İnci beyazı, Avangart Bronz, Koyu Mavi ve Koyu Gümüş olmak üzere 4 yeni renk ile birlikte 9 renk seçeneğine sahip olacak. Aerodinamik sürtünme katsayısı 0,29 Cd’den 0,27 Cd’ye düşürülen Yeni Corolla, kabin sessizliği, yakıt tüketimi ve CO2 emisyon değerini minimum seviyelerde tutmak için tasarlandı. Aracın üzerindeki hava akımını yumuşatmak için geliştirilen tavan hattı yeni tasarımın ayrıntıları 19
HABER olarak öne çıkıyor. Ön sis farlarının konumu ile ön ve arka tamponların tasarımı “aero-corners” hava türbülansını engellemek için kombine edildi. Formula 1 teknolojisi “sakana aero” temel alınarak, dizayn edilen kanatçıklara, otomobilin dengesi ve kontrolünü sağlamak için yan aynalarda ve arka farlarda yer verilmiş. Ön spoiler ve düz alt zemin ile Yeni Corolla’nın altındaki hava akımının optimize edilmesi hedeflendi.
Konforlu iç mekan, keyif veren sürüş Dingil mesafesinin 100 mm artırılarak 2700 mm’ye çıkarılması Yeni Corolla’da yolculara en konforlu ortamı sağlamak adına tasarlandı. Bu yeni tasarımdaki arka koltuk diz mesafesi de 92 mm artırılarak 706 mm’lik sınıf lideri pozisyonu elde edildi. Yeni Corolla’nın sürücü pozisyonu da kapsamlı bir şekilde revize edildi. Koltuk yükseklik ayarı 15 mm artılarak 60 mm’ye, koltuğun ileri geri kayma ayarı da 20 mm uzatılarak 260 mm’ye ulaştırıldı. Direksiyon simidinin açısı da 24 dereceden 22 dereceye indi. Böylelikle sürücünün daha ergonomik bir sürüş pozisyonuna sahip olması hedeflendi. Yeni Corolla’nın bagaj kapasitesi 452 litreye çıkarıldı. Kaporta ile tampon arasına ekstra absorbe edici materyaller yerleştirilerek kabin içindeki ses asgariye indirildi. Şıklık ve kalite Yeni Corolla’nın iç tasarımında da hemen göze çarpıyor. Fil dişi ve siyah olmak üzere iki farklı iç kabin renk seçeneği ile sunulan Yeni Corolla’da giriş, orta ve üst versiyon seçenekleri bulunuyor. Yeni Corolla’da iyileştirilen sürüş pozisyonunun yanı sıra, ergonomik ve kolay kullanım için direksiyon üzerine yerleştirilen düğmeler sürücüye büyük kolaylık sağlıyor. Çok amaçlı düğmeler ile vites değiştirme, telefon, müzik, hız limiti, ekran ayarı gibi birçok kontrol tek noktadan yapılabiliyor. Yeni Corolla, yeni dizayn anahtarıyla smart entry & start sistemine (akıllı giriş ve çalıştırma) ve otomobilin sağ ve sol bölgesinde ayrı sıcaklık kontrolü sağlayan dual zone-çift bölgeli klima sistemine de sahip bulunuyor. İçeriden bagaj açma düğmesi ve smart entry özelliğine sa20 HAZİRAN 2013
Toyota Ceo’su Ali Haydar Bozkurt ve Toyota Avrupa Başkan Yardımcısı Michel Gardel
hip modellerdeki dışarıdan bagaj açma düğmesi rahatça yükleme ve boşaltma imkanı tanıyor. Yeni Corolla’da Kolay - Akıllı Park Destek Sistemi olan SIPA (Simple – Intelligent Park Assist) ile ön ve arka yan tamponlar üzerinde bulunan sensörler kullanılarak sürücü çok daha dar alanlara otomatik olarak paralel park edebiliyor. Yeni Corolla ayrıca otomobilin kitlenmesinden sonra 30 saniye süresince yanmaya devam edecek far sistemi Follow Me Home ile de donatıldı. Yeni Corolla, Toyota’nın eşsiz ve erişilebilir fiyata sahip araç içindeki multimedya uygulamalarıyla eğlenceli bir sürüşü de garantiliyor. Kullanıcılar dokunmatik multimedya ekrana sahip Go navigasyon sistemli Toyota Touch 2 ile son teknolojik özelliklerden yararlanabilecekler. Toyota Touch 2’nin, 6,1 inç 800x 480 çözünürlüğe sahip WVGA dokunmatik ekranı bulunuyor. Bu sistem AM/FM radyo, CD/MP3 çalar, Bluetooth, cep telefonu bağlantısı ile müzik dinleme imkanı USB vasıtasıyla müzikçalarlar ile bağlantı kurulması gibi özellikleri bir arada topluyor ve ayrıca geri görüş kamerası da bu sistemde standart olarak sunuluyor.
OTODERGI
Toyota’nın Go navigasyon sistemli Touch 2 teknolojisi, Toyota Touch 2 teknolojisinin daha da geliştirilmiş hali. Go navigasyon sistemli Touch 2’de özellikleri arttırılmış bir multimedya sistemi bulunurken, çok özellikli ve ayrıntılı navigasyon da sunuluyor. Rahat görebilmek için otomatik yakınlaştırma, mirror link gibi son teknolojiler ile geliştirilen Go navigasyon sistemli Toyota Touch 2’de ayrıca aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 20 dil seçeneği mevcut.
En Üst Seviyede Güvenlik Donanımları Standart Yeni Corolla aktif ve pasif standart güvenlik donanımları ile de dikkat çekiyor. Güvenlik donanımları arasında sürücü diz hava yastığı dahil olmak üzere 7 hava yastığı, Elektronik Çekiş Kontrol sistemi (TRC) ve Araç Denge Kontrolü (VSC) ile Yokuş Kalkış Destek (HAC)sistemleri bulunuyor. Yeni Corolla’da çarpışma güvenliği performansı CAE (Bilgisayar Destekli Mühendislik) ile maksimize edildi ve defalarca yeniden teste tabi tutuldu. Enerji absorbe edici donanım ve sağlamlaştırılmış kabini sayesinde ön arka ve yan çarpma performansı da Yeni
Corolla’yı çok daha sağlam kılıyor. Toyota Euro NCAP çarpışma test programında 5 yıldız almayı hedefliyor.
Biri dizel 3 Motor seçeneği Yeni Corolla yola çıkarken en düşük emisyon ve sınıf lideri yakıt ekonomisini hedefliyor. Yeni Corolla’nın 6 ileri manuel şanzımanlı 1,33 lt benzinli versiyonunda 100 km’de ortalama yakıt tüketimi 5,6 litre olarak gerçekleşirken, CO2 emisyonu da 129 gr/km olarak ölçümlendi. Manuel şanzıman seçeneğine oranla daha düşük yakıt tükemi sunan CVT şanzıman seçeneğine sahip 1,6 Valvematic benzinli Multidrive S versiyonda ortalama yakıt tüketimi de yüzde 27 azaltılarak 100 km/5,6 lt olurken, CO2 emisyonu da manuel şanzımanlı modele göre 9 gram daha düşürülerek 130 gr/km olarak hesaplandı. Yeni Corolla’nın 6 ileri manuel ya da 6 ileri multimode şanzıman seçeneği ile sunulan ve Euro 5 normlarına uyumlu 1,4 D-4D motora sahip dizel versiyonu tam bir yakıt cimrisi. 6 ileri manuel şanzıman Yeni Corolla 1,4 D-4D 100 km’de 4,1 litrelik yakıt tüketimi ve 106 gr/km’lik CO2 emisyonu ile dikkat çekiyor. 21
HABER Peugeot
Güç ve estetiğin dansı
Peugeot’nun hayalleri ve duyguları harekete geçiren sportif coupe modeli RCZ, yenilenen görünümü ile farklılığı vurguluyor. Sıradışı ve modern, sportif ve şık… Güç, performans, dinamizm ve estetik ile birlikte Yeni RCZ, Peugeot ürün gamı içindeki ayrıcalıklı özellikleri ile yine ön plana çıkıyor.
Donanım zenginliği, her müşterinin “kendi” RCZ’ini şekillendirmesini sağlayacak renk ve ekipman kombinasyonları ile ifade buluyor. Yeni Peugeot RCZ, manuel ve otomatik vites seçenekleri bulunan 1.6 THP 156 hp ve 1.6 THP 200 hp manuel olmak üzere 2 güçlü motor seçeneği ile Mayıs ayında Türkiye pazarına sunuldu. Yeni RCZ, Peugeot’nun MOTION& EMOTION imzasını tam anlamıyla somut hale getiriyor. Yeni Peugeot RCZ, çok güçlü bir tasarımla “tarz sahibi”, ayrıcalıklı ve üst gam konumlanması ile “kaliteli” ve örnek
22 HAZİRAN 2013
olan yol tutuşu ile “dinamik” olmak üzere Peugeot’nun tüm bilgi birikimlerinin en belirgin ifadesi oluşturuyor.
OTODERGI
RCZ tasarımı için olduğu kadar performansı ve diğer üstün özellikleri için de birçok ülkede defalarca otomobilseverler ve uzman basın mensupları tarafından ödüllendirildi. Eşsiz tasarımı ve yüksek performansıyla 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Nürburgring 24 Saat Yarışı’nın galibi olarak gücünü gözler önüne serdi Coupe pazarının bu çok özel segmentinde, ayrıcalıklı, dinamik ve sportif tarza sahip otomobillerin “tutkunları” yeniliğe çok hassaslar. Onlar radikal coupe etrafındaki farklı çekici yaratıcılığın arayışında. Pazarın dinamizmini izleyen ve sürekli yenilenen bir ürünü korumak bu açıdan önemliydi. Ticari lansmanınından sonraki 3 yıldan daha az bir sürede elde ettiği satış başarısıyla güçlü Peugeot markasının simgesel coupe modeli, ürün gamındaki yükselen grafiği ve Peugeot’nun MOTION & EMOTION imzasını güçlendirmek için farklı yeni bir kimliği benimsiyor.
Yeni Peugeot RCZ, Mayıs ayı itibariyle Türkiye pazarına sunuldu RCZ’nin yenilenmesi öncelikle onun tarzında kendini gösteriyor. İlk tasarımlardan itibaren, Yeni Peugeot RCZ’ye daha özel ve benzersiz bir tarz vermek hedeflendi. Benzersiz ön yüz, tam anlamıyla arka kanatlarının gücünü ve estetik arka gövdenin tutkulu eğimlerini anımsatıyor. Ön ve arka yüz arasındaki bu yeni sinerji, gövde için farklı bir mimari kazandırıyor. Ön kaput daha kompakt. Peugeot’nun son modellerinde olduğu gibi doğrudan gövdeye yerleştirilen yeni logo yer alıyor. Fonksiyonel hava girişi, sağlamlık ve estetiği vurgulayan krom iki şerit ile canlandırıldı. Yeni ızgaranın altı gece ve gündüz görünebilen ışıklı bir imzanın kenarında uzanan alt hava girişiyle çiziliyor. Bu bütünün parlak siyahına karışan füme camın arkasında pençe şeklinde ustaca şekillendirilmiş 6 LED’den oluşuyor. Yeni RCZ, halojen farlı versiyonunda alüminyum yuvalı veya Xenon yönlendirmeli versiyonunda Titanyum yuvalı yeni farlarla hem modern hem teknolojik akıcı hatlara sahip bir bakışı benimsiyor. İç mekan kaliteli ve sportif bir ambiyans ile “pilotu” anında içine çekiyor. İleri teknoloj ile birlikte yenilikçi bir malzeme kaplanmış ön panel, RCZ’nin farklı dünyasına mükemmel şekilde uyum sağlıyor. Kaliteli ve prestijli malzemelerin kullanılması iç mekana estetik kazandırıyor. İç mekan en küçük detaylarda ve yenilenen özellikleri ile algılanan kaliteyi en iyi hale getirmek için gelişme gösteriyor. Versiyona göre standart veya opsiyonel olmak üzere, lake siyah yeni vites kolu, deri döşeme koltuklar ile bağlantılı olarak deri malzeme ile kaplı kapı panelleri ve deri döşemeli koltukların olduğu versiyonlarda orta konsolla ön panelin birleşimini süsleyen alüminyum kaplamalar bulunuyor. Yeni Peugeot RCZ, kendi sınıfında cömert bir hacim sunuyor, 384 litre kapasitelik bagajı ile pratik olmayı da unutmuyor. Arka koltuk sırtlıklarının yatırılması, otomobilin bagaj kapasitesini maksimum 760 litreye kadar taşıyor. 23
HABER Ferrari
LaFerrari’ye yalnızca iki Türk sahip olacak
Sadece 499 adet üretilen LaFerrari için markanın belirlediği potansiyel Türk alıcılar, aracı test etti. Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan ve üretim adedi 499 adetle sınırlanan “çok özel seri” (Special Limited Edition) LaFerrari için markanın belirlediği potansiyel Türk alıcılar, aracı fabrikanın bulunduğu Maranello’da test etti. Avrupa fiyatı 1 milyon euro civarında olan, Türkiye’ye ise vergilerle birlikte yaklaşık 2.7 milyon euro (6.3 milyon TL) olması beklenen LaFerrari, İstanbul’a gelmek için gün sayıyor. Ferrari tarafından «satın alması uygun bulunan» iki Türk belirlenirken, aralarında Intercity’nin Yönetim Kurulu Başkanı Vural Akşın da bulunduğu özel davetlilerin, aracı Ferrari fabrikasının bulunduğu Maranello’da inceleyip test etti. Ak, aracı çok beğenirken, henüz siparişi kesinleştirmediğini belirtti. Üretim miktarı 499 adetle sınırlı LaFerrari, şu anda markanın en pahalı modeli duru-
24 HAZİRAN 2013
munda. Ferrari’nin 1984’ten bu yana 10 yılda bir, sınırlı sayıda üretim için geliştirdiği modeller arasında yer alan LaFerrari için de dünya çapında titiz bir araştırma yaparak «satın almasını uygun bulduğu» yaklaşık 500 kişi seçmiş. Kriterler arasında alıcının, garajında 3 ya da 5 tane Ferrari bulunan sadık müşteri olması, bu işi ticarete dönüştürmemesi gibi kriterler var. Bununla birlikte yaklaşık 700 kişinin bu otomobil için başvurduğu belirtilirken, belirlenen sayının üzerine çıkılmayacağı ısrarla belirtiliyor. Enzo modelinin yerini alan LaFerrari, markanın tarihinde üretilen en ileri teknolojili otomobil. 800 HP’lik 6.3 lt V12 benzinli motorun yanı sıra araca ekstra 163 HP daha ek güç kazandıran elektrik motoru da bulunuyor. Ferrari’nin ilk hibrid sistemli modeli olan LaFerrari’deki bu «HY-KERS» sistemi, Formula1 araçlarından alınma ve otomobilin daha fazla güce gereksinim duyduğu zamanlarda devreye giriyor. LaFerrari, 0-100 km/s hızlanmasını 3 saniyenin altında gerçekleştiriyor. İtalyan üretici, LaFerrari’yi bir önceki özel model olan Enzo’dan daha hafif hale fetirmek için büyük çaba göstermiş. Nitekim bu sayede Enzo’dan 265 kg daha hafif hale gelmiş. Karbon fiber parçaların bolca kullanıldığı otomobilin bir özelliği de, sürücü koltuğunun ileri-geri hareket etmemesi. Sürücü, bunun yerine pedalları ileri-geri ayarlayabiliyor.
OTODERGI
Opel
Adam İstanbul caddelerinde... Moda mini segmentinin yeni yıldızı Opel Adam istanbul caddelerinde dikkatleri üzerine çekti. Adam Glam ve Adam Slam, dev kulaklıklarıyla yolda yürüyenlerin ve trafiktekilerin bakışları arasında İstanbul’un tozunu attırdı. Opel Adam, ruhuna ve kişiliğine uygun dev kulaklığıyla gençlerin ve kendisini genç hissedenlerin, İstanbul Caddelerinde ilgi odağı oldu. Opel markasının yeni adım attığı bu segmentte birçok kişiselleştirme özelliği sunan Adam, taktığı kulaklıkla rakiplerini kıskandıran yeni ses sistemin haberini vermekte. IntelliLink sistemi, kullanıcının akıllı telefonu ile tam uyumla bağlantı kurarak kullanıcının kişisel çevresine, ailesine, arkadaşlarına ve en sevdiği eğlenceli uygulamalara aracında ulaşma imkanı sunuyor. Proje kapsamında Adam’ın ruhunu yansıtan , modaya ilişkin farklı ve bir o kadar çe-
şitli alternatifleri sunan ve sürekli hareket halinde olan modern güzergahlar seçildi. 1112 Mayıs 18-19 Mayıs tarihleri arasında Bagdat Caddesini, Caddebostan Sahil yolunu dolaşarak ilgililerin sorularını ve görüşlerini alarak yoluna devam etti. 25-26 Mayıs ve 1-2 Haziran tarihleri arasında da Beşiktaş, Ortaköy, Bebek, Etiler, Ulus güzergahlarında kulaklığıyla otomobilseverlerinin ilgisine maruz kaldı. Adam’ın sosyal medya takipçilerini şaşırtmasının ardından kulaklıkla İstanbul Caddelerinde kendini göstermesi ileride başka süprizlerin habercisi olarak yorumlanabilir.. 25
HABER Honda
Yeni CR-V’ye şık dokunuşlar
Honda’nın 1996 yılından beri Türkiye’de SUV segmentindeki başarılı temsilcisi CR-V’nin 4. nesli Honda bayilerindeki yerini aldı. Satışa sunulduğu 1996 yılından beri Türkiye’de başarılı bir satış grafiğine sahip olan SUV segmentinin prestijli modeli Honda CR-V, 4.nesliyle Honda bayilerindeki yerini aldı. 2.0 lt benzinli motor seçeneğine sahip olan yeni CR-V, 3. nesline göre birçok yeni özelliği müşterilerine sunuyor. Yeni CR-V 2.0’ın Lifestyle modeli 95 bin 700, Executive modeli 104 bin 500, Executive Ekstra Güvenlik Paketi ise 111 bin 500 TL’den satışa sunuluyor. Üç kanatlı radyatör ızgarası ve ızgaraya doğru uzanan ön farları, Honda›nın yeni «Y» şekilli yüzünü korumaya devam ederken dikey olarak konumlandırılan arka farlar ilk nesilden (1995) bu yana alışılmış CR-V imzasını taşıyor. Yeni CR-V’deki şık dokunuşlar arasında yenilenen ön tampon, ön LED gündüz farları ve üç boyutlu tasarımıyla arka LED farları yer alıyor. Performanstan ödün vermeden daha az yakıt tüketimi CR-V’nin kaputunun altındaki üçüncü nesil CR-V’lerde bulunan ve CO2 emisyonları azaltılacak şekilde detaylı olarak yeniden tasarlanan 2.0-litre i-V TEC benzinli motor, 5 vitesli otomatik şanzıman ile beraber çalışıyor. Bir önceki nesil ile aynı performans verilerine sahip olan motorun yakıt tüketimi ve CO2 emisyonu düşürülmüş. Yeni CR-V 6500 devirde 155PS güç ve 4300 devirde 192Nm tork üretirken, yapıln iyileştirmelerle ortalama yakıt tüketimi 7.7lt’ye ve CO2 salınımı da %7 iyileştirilerek 179 g/km’ye düşürülmüş. 26 HAZİRAN 2013
Motorda yapılan değişikliklere ek olarak vites oranlarında da yapılan iyileştirmelerle beraber bu sonuçlar elde edilmiş. Motor ve şanzımanda yapılan bu değişikliklerin yanında yeni CR-V, kullanıcının tepkilerini ve motor dışında harcanan enerjiyi optimize ederek daha ekonomik sürüş sağlayan ECON
OTODERGI sistemi ile donatılmış. Econ düğmesine basılarak sistem devreye sokulduğunda, daha fazla yakıt tasarrufu sağlamak için sistem şanzımanı, klimayı ve sabit hız kontrolünü ayarlayarak yakıt ekonomisini arttırıyor. Geliştirilmiş yol tutuş ve arttırılmış güvenlik Harekete duyarlı elektrikli direksiyon (MA-EPS) sisteminin de kullanılmasıyla yeni CR-V’nin manevra kabiliyeti kolaylaşırken yüksek hızlarda direksiyon tepkisi ve hassasiyeti arttırılmış. Avrupa’da geniş kapsamlı testlerden geçen yeni CR-V’nin McPherson tipi ön süspansiyonları ve Multi-link arka süspansiyonları üstün sürüş konforu ve yüksek hız stabilitesi sağlayacak şekilde tasarlanmış. Yeni CR-V’de ayrıca, çarpışma anında darbe enerjisini dağıtarak yolcuları koruyacak şekilde tasarlanan Honda’ya özgü güvenlik sistemi Gelişmiş Uyumluluk Teknolojisi (Advanced Compatibility Engineering-ACE) gövde yapısı kullanılıyor. CR-V’de ön, yan ve perde hava yastıkları tüm donanım seçeneklerinde standart olarak sunuluyor.
Otomobilin yüksekliğinin, iç hacimde herhangi bir küçülme olmaksızın, eski modele oranla 30 mm azaltıldığı görülüyor. Bu, Honda’nın “maksimum insan, minimum makine” felsefesini ne kadar başarılı bir şekilde uyguladığının bir göstergesi. 4.Nesil CRV’de bir önceki nesile göre bagaj hacmi 147lt arttırılarak 589lt’ye ulaşmış. Tek dokunuşla 60:40 oranında katlanabilen arka koltuklar ile arka kapıları açmadan kolayca koltukları yatırıp, bagaj hacmini 1146 litreye kadar genişletmek mümkün. Güvenlik paketi artık daha da güvenli Executive seçeneğine opsiyonel olarak sunulan güvenlik paketine, bir önceki nesilde olduğu gibi Euro NCAP Advanced ödüllü CMBS(Çarpışmayı Hafifletici Fren Sistemi), ACC(Adaptif Cruise Control) sistemlerinin dışında ek olarak LKAS(Şerit Koruma Destek Sistemi) de sürüş güvenliğini arttırmak için eklendi. Avrupa pazarı için tüm detaylarıyla yeniden tasarlanan dördüncü nesil CR-V, Honda’nın İngiltere Swindon’daki tesislerinde üretilecek.
27
HABER
Ford
Fiesta segmentinin en çok satan modeli!
Ford Fiesta ilk çeyrekte Avrupa’da segmentinin en çok satan modeli oldu.
Türkiye’nin son üç yıldır sınıfının en çok satan modeli olan Fiesta, Avrupa’da yılın ilk çeyreğinde en yakın rakibinden 14 bin adet fazla satarak 77.800 adetlik satış rakamına ulaştı. Avrupa pazarında hem kendi segmentinin en çok tercih edilen modeli, hem de tüm otomobil modelleri içinde ikinci en çok satan model olan Fiesta’nın bu satışlarının dörtte biri Ford’un ödüllü 1,0 litrelik EcoBoost motora, yüzde 60’ı SYNC ve Acil Yardım Desteği’ne sahip. Buz Beyazı en çok satan renk oldu. 2013 yılının ilk çeyreğinde satılan Fiesta’lar tampon tampona park edilse, 400 metrelik olimpik koşu parkurunu 770 kez 28 HAZİRAN 2013
dolaşacak uzunluğa ulaşıyor. Dünyanın lider otomotiv bilgi sağlayıcısı JATO Dynamics* verilerine göre Ford Fiesta, Mart ayında ve 2013 yılının ilk üç ayı toplamında Avrupa’nın segmentinde en çok satılan otomobili oldu. 2013 yılının ilk çeyreğindeher 100 saniyede bir Fiesta satın alındı. Yakıt verimliliği, yüksek kalitesi, zengin donanımı ve keyifli sürüş özelliklerinin eşsiz bileşimiyle göz dolduran Fiesta, aynı zamanda Avrupa genelinde en çok satılan ikinci otomobil oldu. JATO Dynamics verilerine göre Mart ayında 41.600 adet satan Fiesta, ilk çeyrek
OTODERGI
toplamındaki 77.800 adetlik satışla, en yakın rakibinden 14.000 adet daha fazla sattı. Mart ayında, 19 geleneksel Avrupa pazarında Fiesta’nın perakende payı sınıfında 1,2 oranında arttı. Müşterilerden gelen siparişler ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla ilk çeyrekte yüzde 8 artış gösterdi. Yılın ilk üç ayında satılan Fiesta’lar tampon tampona park edilse, 400 metrelik olimpik koşu parkurunu 770 kez dolaşacak uzunluğa ulaşıyor. En çok Buz Beyazı ve 1,0 litrelik EcoBoost motorlu model tercih edildi 2013’un ilk çeyreğinde Fiesta alan Avrupalıların renk tercihi yüzde 23 oranla Buz Beyazı oldu. Buz Beyazını Avrupa genelinde sırasıyla Siyah ve Aytozu Gri renkleri izledi. Avrupalı müşterilerin dörtte biri, Yeni Fiesta’yı, “2012 Uluslararası Yılın Motoru” ödüllü 1,0 litrelik EcoBoost motoruyla satın almayı tercih etti. Aynı dönemde Türk müşteriler ise ağırlıklı olarak yüksek yakıt ekonomisine sahip 1.5L 75 PS gücündeki dizel motor seçeneğini tercih ettiler. Yüzde 60, Ford SYNC sistemli Fiesta satın aldı Müşterilerin yüzde 60’ı yılın ilk dört ayında, Yeni Fiesta’nın Euro NCAP Advance ödüllü Ford SYNC sistemine sahip olan Fiesta’yı tercih etti. Sesle kumanda edilebilen iletişim sistemi SYNC, olası bir kaza anında 40 Avrupa ülkesinde 26 farklı dilde, ilgili bölgedeki acil yardım hattını arayarak uyarı bildiren Acil Yardım Desteği’ni içeriyor. Sürüş esnasında elleri direksiyondan, gözleri yoldan ayırmadan araç içerisinde iletişim sunan SYNC sistemi sayesinde Türkçe sesli komutlarla Bluetooh üzerinden sisteme entegre telefon ile görüşme yapılabildiği gibi, Bluetooth ya da USB yoluyla sisteme bağlanmış müzik cihazlarından Türkçe sesli komutlarla müzik seçilebiliyor. Gelişmiş sistem aynı zamanda cep telefonuna gelen mesajları da kullanıcılarına sesli olarak okuyor ve sistemde bulunan ha-
zır mesajlar ile sürüşe ara vermeden anında yanıt verme olanağı tanıyor. Dinamik dış ve iç tasarıma sahip olan Yeni Fiesta; tasarım, işçilik ve ergonomide referans oluştururken, sınıfında ilk kez sunulan Ford MyKey, yetişkinleri daha güvenli sürüşe teşvik ediyor, genç sürücülerin ise direksiyon başında maruz kaldığı risklerin azaltılmasına olanak tanıyor. Ford MyKey sistemi, kişiye tanımlı özel anahtar aracılığı ile aracın maksimum hız ve müzik düzeyi limitlerini belirliyor. Ayrıca emniyet kemerleri takılıncaya kadar müzik sisteminin sesi açılamıyor ve sürücüye yardımcı sistemler ile güvenlik özellikleri devre dışı bırakılamıyor. MyKey, vale gibi farklı kişilere anahtar teslim etme durumunda, aracın belirli sınırlar içinde kullanmasını sağlayarak kötü niyetli kullanımın yaratacağı muhtemel hasarları da engelliyor. Fiesta’nın, yavaş akan trafikte 30 km/s›nin altındaki hızlarda çarpışmaların önlenmesine yardımcı olmak üzere tasarlanan Aktif Şehiriçi Güvenlik Sistemi ise öndeki aracın beklenmedik şekilde durduğunu tespit ederse, sürücünün yerine otomatik olarak fren yaparak olası kazalara mani oluyor. Türkiye’de de yılın ilk 4 ayında yaklaşık 5.400 adet satış rakamına ulaşan Yeni Fiesta’da Haziran ayı ile birlikte sunulacak Navigasyon paketi ile müşteriler Sony müzik sistemi ile birlikte navigasyon ve geri görüş kamerasına sahip olabilecekler. Navigasyon paketi Sony müzik sisteminin üzerine 1900 TL tavsiye edilen anahtar teslim fiyatı ile sunuluyor. Fiesta geçen yıl da Avrupa’da segmentinin en çok satan modeliydi Fiesta, bu yılın başlarında, 2012 yılındaki 723.130 adetlik satışı ile Polk tarafından sııfının dünyada en çok satılan otomobili olarak ilan edilmişti. Aynı zamanda JATO Dynamics’e göre de toplamda 306.405 Avrupalı müşterinin tercih ettiği Fiesta, 2012 yılında Avrupa’nın segmentinde en çok satılan modeli olmuştu. 29
HABER Subaru
Dizel otomatik Subaru Outback Türkiye’de Makyajlı Subaru Outback’te yeni 2.0 Dizel Boxer Motor ve Otomatik Lineartronic şanzıman kombinasyonu bulunuyor. Subaru’nun şehir hayatı ve arazi yaşamını harmanlayan efsanevi modeli Outback’in yeni makyajlı versiyonu, dizel otomatik kombinasyonu ile Türkiye’de satışa sunuldu. 2.0 litrelik 150 HP gücündeki Boxer Dizel motorlu ve 6 ileri lineartronic şanzımanlı Outback, 6.3 litrelik oldukça iddialı bir ortalama yakıt tüketimi değerine sahip. Outback 2.0l 150 HP Premium Dizel, Mayıs ayında 129 bin 949 TL’lik fiyatı ile Subaru bayilerinde satışa sunuluyor. SUV Crossover segmentinin öncüsü olan efsanevi Outback, üstün yol tutuşu ve sürüş konforu özellikleriyle yıllardır segmentinde referans gösterilen model olarak yer alıyor. Yeni Outback’in ön görünümünde bazı farklılıklar göze çarpıyor. Yeni model, daha şık bir ön ızgara tasarımı, daha büyük sis farları, yeni ön farlar ve yeniden tasarlanmış bir ön tampona sahip. Yeni Outback’teki en önemli yenilik ise hiç kuşkusuz 6 ileri lineartronic şanzımanı ile artık Boxer Dizel motor seçeneğinde otomatik vitesli bir alternatife kavuşuyor olması. Aracın içinde de kalite algısını artıracak yeni malzemeler kullanılmış. Üstün motor performansı ve çevreye duyarlı dizel otomatik Outback Dizel Outback artık, Subaru vazgeçilmezi olan simetrik dört tekerlekten çekişli AWD teknolojisi ile birlikte uyum içerisinde çalışan 2.0 litrelik turbo dizel Boxer motor’a sahip oldu. 3600 devir/dak.’da 150 hp güç üreten Outback, Karşılıklı – Yatay yerleştirilmiş 4 silindirli 2.0 litre turbo dizel motoru sayesinde, düşük devirlerden itibaren tork üretme özelliği ile kolay kullanım ve zarif bir hızlanma hissi veriyor. 350 Nm’lik torku30 HAZİRAN 2013
nu 1600-2400 dd aralığında sunan Outback, bu sayede düşük devirlerde sağladığı maksimum güç ile rahatça yol alabiliyor. Subaru Outback’te yüksek sürüş performansı ve güvenlik seviyesini yükselten Araç Dinamikleri Kontrolü (VDC) de standart olarak bulunuyor. 166 g/kg’lık düşük karbondioksit salınım
OTODERGI değeri dizel motorlu Outback’in çevreye duyarlılığının bir göstergesi. 6 ileri lineartronic şanzımanla uyumlu çalışan Boxer Dizel Motor, tüm arazi şartlarında kolayca ilerleyen Outback’te 6.3 litrelik ortalama yakıt tüketimi değeri sunuyor. Subaru Outback, özgün tasarımı ve son derece lüks kabin özellikleri ile ayrıcalıklı bir duruş sergilerken, kaslı gövde yapısı, geniş ön ızgara ve far grubunun araca iddialı ve sportif bir görünüme sahip. Tasarımda ise sportifliğe, AWD teknolojisinin stabilite özelliklerine, SUV gücüne, geniş hacme ve yüksek işlevselliğe önem veriliyor. Tüm modellerde kullanılan halka şekilli güçlendirme çerçevesi, tüm yönlerden gelebilecek darbelere karşı koruma sağlıyor. Ayrı-
ca, yeni benimsenen kızak tipi bağlantı sistemi, önden çarpışmalardaki koruma alanlarını genişletir ve yolcu korumasına ek katkı sağlıyor. Gövde tasarımında, pek çok ülkede gerçekleştirilen çarpışma testlerinde büyük bir üne kavuşmuş olan halka şekilli güçlendirme çerçevesi temel alınıyor. Tüm yönlerden gelen darbelere karşı koruma sağlayan bu yapıda, aracın içindeki tüm yolcular, sütunları halka şeklinde sarıp ön/arka kapı arasındaki açıklıkları güçlendiren halka şekilli iskelet tarafından korunuyor. Güvenli gövde yapısı düşüncesi temel alınan yeni Outback›de, çarpışma sırasında enerji emiliminin dengeli bir şekilde yapılabilmesi amacıyla gövdenin tüm kısımlarının sağlamlığı ve dayanıklılığı arasında bir denge kuruluyor.
31
HABER
Porsche
Türkiye’ye özel Cayenne...
Porsche’nin büyük ilgi gören SUV modeli Cayenne, sadece Türkiye’ye özel standart ekipmanları ve donanımlarıyla Doğuş Otomotiv-Porsche Yetkili Satıcıları’nda yerini aldı. SUV segmentine getirdiği lüks dokunuş ile dünyada olduğu kadar Türkiye’de büyük ilgi gören Porsche Cayenne, Türkiye’ye özel yenilendi. Türkiye’de satılan tüm Cayenne modellerinde artık Xenon farlar, arka ve ön park sensörü, elektrikli bagaj ve servotronik direksiyon standart olarak sunuluyor. Doğuş Otomotiv-Porsche’nin Türkiye yol ve kullanıcı şartları göz önüne alınarak standart donanımı genişleyen Cayenne’in, hali hazırda Türkiye’de Cayenne Diesel, Cayenne S Die32 HAZİRAN 2013
sel , Cayenne S Hybrid, Cayenne GTS, Cayenne Turbo, Cayenne Turbo S versiyonları satılıyor. Infiniti Q50’nin üretimine başlandı INFINITI, genişleyen model gamı için belirlediği stratejisinin ilk ürünü olan Q50’nin üretimine start verdi. INFINITI’nin yeni sportif sedanı olan ilk Q50 Japonya Tochigi montaj hattından indirildi. INFINITI’nin “Q” ön ismini taşıyan ilk
OTODERGI
me yapısı altında Infiniti’nin yeni üretim portföyünün lansmanını yaptığını vurgulayarak şunları söyledi: ”Yeni serimizin ilk ürünü olan bu özel Infiniti modelinin; markanın çekici tasarımını, detaylara olan tutkulu dikkatini, uyum ve sonuçlandırmadaki hassasiyetini, heyecan veren performansı ve statükoya karşı kışkırtıcı mücadelenin temel değerlerini yansıtmasını hedeflemiştik. Q50’nin tüm değerleri yansıtmayı başaran bir model olduğunu gururla söyleyebilirim”.
modeli olan Q50 ilk olarak 2013 yaz dönemi itibariyle Kuzey Amerika pazarında, yaz sonunda ise Avrupa’da satışa sunulacak. Sportif sedanlar konusunda sınırların ötesine geçen ve Infiniti markasını yeni ufuklara yönlendirecek olan yepyeni Infiniti Q50’nin ilk üretim ürünü 14 Mayıs’ta Japonya’nın Tochigi Üretim Tesisi’nde hattan indirildi. Infiniti CEO’su Carlos Ghosn ve Infiniti Başkanı Johan De Nysschen’in katılımlarıyla düzenlenen üretim töreninde Ghosn ve Nysschen Tochigi üretim ekibine teşekkür etti. Johan De Nysschen törende, geçtiğimiz Aralık ayında lanse edilen “Q” ön isimlendir-
Vettel Infiniti Q50’nin gelişiminde büyük rol oynadı Infiniti Red Bull pilotu Vettel’in Infiniti ile 2011 yılında başlayan işbirliği anlaşması daha da kapsamlı hale geldi. Son olarak Vettel, Infiniti Q50’nin geliştirilmesinde rol oynadı. Japonya’da bulunan Infiniti mühendisleri ile birlikte zaman geçirdi ve mühendislere üst düzey şasi dinamikleri, performans ve araç kontrolü konularında geri bildirimde bulundu. Törende video tebrik mesajı yayınlanan Vettel şunları söyledi: “Infiniti Q50 bugün hattan iniyor. Tüm üretim ekibini tebrik ediyorum. “Q50’nin geliştirilmesinde yer aldığım için çok mutluyum ve Q50’nin doğum gününü kutluyorum” dedi. “Üç Boyutluluk” hissi sunan güçlü ve enerjik tasarım Infiniti’nin sportif sedan modellerinde göze çarpan efsanevi tasarım, performans ve teknolojik özelikleri baz alınarak geliştirilen Q50 ilk olarak ABD pazarında, 328 HP gücündeki 3.7 litrelik V6 ve akıllı çift kavrama özelliğine sahip 3.5 litrelik Hibrid 360 HP motor seçenekleriyle satışa sunuluyor. Avrupa ve diğer küresel pazarlarda daha düşük hacimli farklı motor seçenekleri ile model yelpazesini genişletecek olan Infiniti markayı yepyeni bir çizgiye taşıyor. 33
HABER Volvo
Yeni motor ailesi!
Volvo Car Group; yeni, yüksek verimli dört silindirli motor ailesinin ilk versiyonlarının üretimine başlıyor. Geliştirme ve üretimin tamamen Volvo Car Group bünyesinde yer alması, şirketin bağımsızlık stratejisi için önemli bir adımı oluşturuyor. Dört silindirli benzinli ve dizel motorlar ile elektrifikasyon stratejisi, Volvo Cars’ın gelecek için seçtiği yol olarak ön plana çıkıyor. Motor ve aktarma organlarının geliştirilmesi ile üretim kontrolünün tamamen Volvo’nun elinde olması, motor türevleri sayısının da azaltılması ile birlikte esnekliğin
34 HAZİRAN 2013
OTODERGI
milyon İsveç Kronu’na (58 milyon 500 bin Euro) mal oldu,” diyor Küresel Motor Üretimi Başkan Yardımcısı Oskar Falk. Yeni motor ailesi geliştirme ve yatırımı, Volvo Cars’ın kapsamlı genişleme planının en önemli kısımlarından biri. Skövde fabrikasına yapılan toplam yatırım yaklaşık 2 milyar İsveç Kronu’nu (234 milyon Euro) buluyor. Bu da tesisteki operasyonlar ve çok sayıdaki işin gelecek uzunca bir süre güvence altına alınması anlamına geliyor. Son yatırım, Skövde motor fabrikası tarihinin en önemli olaylarından biri konumunda.
artmasını sağlıyor. Ayrıca tüm bu adımlar, kaliteye yön verme konusunda markaya daha fazla olanak tanıyor. «Bu, Volvo Cars tarihinde bir dönüm noktası. Yeni motor ailesi ile iki hayati özellik üzerine odaklanıyoruz: Sürüş zevki ve yakıt verimliliği,” diyor Güç Üniteleri Mühendisliği Başkan Yardımcısı Derek Crabb. Verimli montaj hattına sahip modern üretim tesisi Volvo Car Grubu’nun motor fabrikası Skövde, yeni Volvo Motor Mimarisi’ne (VEA) ait güç ünitelerinin üretimine başlamak için yaklaşık iki yıl süren bir hazırlık süreci geçirdi. Vurgulanacak en önemli noktalardan biri yeni motorların montajı için tesiste tamamen yeni ve teknolojik bir ek bölüm inşa edilmiş olması. Tüm motor versiyonları, tesisin bu yeni bölümünde, oldukça verimli şekilde aynı hatta üretilecek. «En büyük zorluklardan biri silindir bloğu işleme hattının yenilenmesi oldu. 30 ayrı makinenin çeşitli bölgelerinin değiştirilmesi ya da dönüştürülmesi, yaklaşık 500
Volvo Cars tarafından geliştirildi Yeni VEA ailesi motorlar, İsveçli mühendisler tarafınan geliştirildi. Silindir hacmi düşürülmüş dört silindirli bu motorlar, günümüzün altı silindirli motorlarından daha güçlü olmakla birlikte, mevcut dört silindirli motorlardan da daha az yakıt tüketimine olanak tanıyor. «VEA motor ailesinin geliştirilmesi sırasında başlangıç noktamız, müşterilerimize yakıt ekonomisi, düşük çevresel etki ve cazip bir fiyata yüksek sürüş keyfi sunmayı hedeflemek oldu. Bu, aynı zamanda Volvo Cars’ın mutlak dünya standartlarında yakıt ekonomisine sahip, gelecek nesil teknolojileri geliştirmesi adına da bir temel noktası oluşturuyor,” diyor Derek Crabb. 2013 sonunda tanıtılacak VEA, dört silindirli benzinli ve dizel motorlardan oluşuyor ve elektrifikasyon stratejisine bağlı aktarma organlarıyla birlikte, bir önceki nesil sekiz motor ile üç farklı platformun yerini alacak. Yeni motorların, 2013 ve 2015 yılları arasında tanıtılması hedefleniyor. Yaklaşık 20 bin adet motor 2013 yılında üretilecek ve yıl sonuna kadar üretim hızı haftada 2000 adet olarak belirlenmiş durumda. VEA ailesinin ilk versiyonları, 2013 sonunda Volvo S60, V60, XC60, V70, XC70 ve S80’e uygulanmış olacak. 35
HABER
Skoda
Skoda’nın ‘Amiral Gemisi’ Superb Yenilendi
Skoda model yelpazesinin “amiral gemisi” olan ve 2001 yılından bu yana orta üst sınıfın standartlarını yeniden belirleyen Superb, şimdi daha çekici bir hale getirildi. İç mekanı esaslı bir şekilde yeniden geliştirilen Superb, yenilikçi teknik özelliklere kavuşurken, yüzde 19’a varan oranlarda daha düşük yakıt tüketimi sunuyor.
Çek üretici Skoda, model atağında Superb ile yeni bir aşama daha kaydediyor. Markanın çok satan modeli, yeni Skoda tasarım unsurlarıyla etkileyici bir görünüme bürünürken, yenilenen iç mekanı ve artırılmış teknik özellikleriyle de iddialı. Bununla birlikte tüm motor seçeneklerinde yakıt tüketimi yüzde 19’a varan oranlarda düşerken daha tutumlu bir araç haline geldi. Skoda Superb’in, piyasaya sunulduğu 2001 yılından bu yana markanın “amiral gemisi” durumunda olduğunu belirten Skoda 36 HAZİRAN 2013
CEO’su Winfried Vahland, “Tasarımcılarımız ve mühendislerimiz, çok satan bu modelimizin yeniden tasarlanması ve daha çekici bir hale gelmesi için çok çalıştılar” diyor. Skoda’nın müşterilerine her zaman normalden daha fazla unsurlar sunduğunu vurgulayan Vahland, “Superb de kendi sınıfının üzerinde bir konfora sahip” ifadesini kullanıyor. Superb, bunu, arka sol kapının içine yerleştirilmiş şemsiye bölmesi gibi eşine ancak lüks sınıf modellerde rastlanabilecek unsurlar barındırarak yapıyor.
OTODERGI Yenilenen Superb, yeni tasarım unsurlarıyla eskisinden daha kışkırtıcı bir otomobil haline gelirken, geliştirilmiş yakıt ekonomisi ve yeni teknik donanımlarla da farklı müşterilere hitap etmeyi amaçlıyor. Superb, geçen 12 yılda sunduğu geniş iç mekan, inanılmaz fonksiyonellik, yüksek konfor, üst düzey güvenlik donanımları ve zerafet gibi unsurları da bir adım ileriye taşıyor. Yenilenen Superb, orta üst sınıfa yeni bir enerji getiriyor. Araç, tamamen yeni bir ön ve arka tasarımın yanı sıra yenilenen iç mekanıyla dikkat çekiyor. Markanın tasarım dili, Skoda’nın en çok satan modelinde de kendisini gösteriyor. Aracın yeni tasarımı belirgin çizgiler, kusursuz kalite ve dengeli orantılarla şekillendirildi. Aracın ön bölümü, A sütununa kadar yeniden tasarlandı. Radyatör ızgarası, logo, ön farlar ve sis lambaları, tampon, ön çamurluk ve motor kaputu tamamen yeni. Skoda logosu motor kaptunun merkezinde konumlandırıldı. Tamamen yeniden tasarlanan ön farlar yeni Superb’in farklı bir yüze sahip olmasını sağladı. Superb, ilk kez LED teknolojili gündüz farlarının entegre edildiği bi-xenon farlara ve LED teknolojili sinyal lambalarına sahip oldu. Aracın arka bölümü de tamamen yeniden tasarlandı. Bu tasarımda akıcılık, berrak ve kusursuz bir görünüm sağlanırken, her unsurun yerli yerinde görünmesine özen gösterildi. Arka lambaların girintileri yeniden biçimlendirilirken, C-şeklindeki stop lambaları da artık daha parlak ışık saçıyor. Bunun nedeni de, söz konusu bölümde ilk kez standart olarak LED teknolojisine yer verilmesi. Ayrıca Sedan ve Combi versiyonların bagaj kapaklarının alt kısımlarında kullanılan üçgen formlu çizgiler de, Skoda’nın yeni tasarım felsefesinin kusursuz yansımaları olarak ön plana çıkıyor. Superb’de kullanılmaya başlanan Metal
Gri ve Ay Beyazı metalik boya seçenekleri, aracın dış tasarımına farklılık katan unsurlar oldu. Bununla birlikte araçta artık yeni alaşım jant seçenekleri de sunulmaya başlandı. Superb’te kullanılan ve patenti Skoda’ya ait olan akıllı Twindoor bagaj kapağı sistemi, yenilenen versiyonda da yerini korudu. Bagaj kapağının iki değişik şekilde açılmasına olanak tanıyan bu sistem sayesinde kullanıcılar, isterlerse sadece bagaj bölümünü isterlerse de arka cam ile birlikte kapağın tamamını açabiliyor. Yenilenen Superb’de bu sisteme kullanım kolaylığı getirildi ve her bir kapak için ayrı bir düğme yerleştirildi. Superb’in iç mekanı da yenilendi. Yeni üç ve dört kollu direksiyon simidi seçenekleri sunulmaya başlanırken, koltuk döşemelerinde yeni kumaşlar, renk seçenekleri ve desenler kullanıldı. Superb’in sedan ve Combi versiyonları, sınıflarının en geniş bagaj hacmini ve arka koltuktaki yolculara en fazla diz mesafesini sunan araçlar olmaya devam ediyor. Bu sınıfta başka hiçbir araç, yolcularına, Superb’in arka koltuktaki ferahlığını sunamıyor. Aracın arka koltuğunda oturanlar için 157 mm’lik diz mesafesi ayrılmış. Ve tamamen yeni bir özellik sayesinde, 37
HABER artık arka koltuklarda yolculuk etmek artık daha konforlu bir hale geliyor. İlk kez ön yolcu koltuğunun, arka koltuktaki yolcular tarafından elektrikli olarak ayarlanmasına olanak tanıyan bu özellik, isteğe bağlı olarak yeni Superb’de yerini alıyor. Ayar düğmeleri ön yolcu koltuğunun içe bakan kısmında yer alırken, arka koltuktaki yolcular tarafından rahatça kullanılabiliyor. Superb’in yükleme bölümü de kesinlikle rakipsiz. Sedan versiyonun temel yük kapasitesi 565 litre, Combi’ninki de 603 lt. Her iki aracın bagaj hacimleri, arka koltukların yatırılmasıyla 1.670 ve 1.835 litreye yükseltilebiliyor. Yenilenen Superb, hiç kuşkusuz sınıfının en zeki üyesi. Aracın her yanında pratik unsurlarla karşılaşmak olası. Arka sol kapının içinde bulunan şemsiye bölmesine ilaveten, aracın arka ve ön kısımlarında sayısız eşya saklama seçenekleri mevcut. Orta konsoldaki “jumbo box”, kapı içlerindeki eşya gözleri, koltukların altındaki çekmeceler, geniş torpido gözü, gözlük saklama bölümü ve arka koltukların ortasında eşya saklama gözü de bulunan katlanabilir kol dayanağı dikkatli bir şekilde düşünülerek geliştirilmiş. Bu akıllıca unsurlar, bagajda da kendisini gösteriyor. Sadece devasa değil, aynı zamanda isteğe bağlı satın alınabilen çift taban, çamurlukların arkasında bulunan kilitlenebilir eşya bölmeleri, çanta askıları ve tutacakları, isteğe bağlı yük filesi gibi pratik unsurlara da sahip. Combi ise bunlara ek olarak araç çalışırken kendiliğinden şarj olabilen çıkarılabilir LED’li fener, elektrikli olarak açılabilen ve ayarlanabilen bagaj kapağı gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. Skoda Superb, motorlar ve sürüş sistemleri konusunda da bir adım ileri gidiyor. Tüm Avrupa Birliği ülkelerinde dizel motorların yanı sıra 1.4 lt TSI 125 HP benzinli motorda standart olarak sunulan Start-Stop ve fren enerjisini geri kazanım sistemleri sayesinde yakıt tüketimi ve emisyon oranları yüzde 19’a 38 HAZİRAN 2013
varan oranlarda azaltıldı. Yüksek dişli vites oranları, düşük sürtünme direncine sahip lastikler, geliştirilmiş sürtünme katsayısı ve düşürülen ağırlıklar da, verimliliğin artırılmasındaki diğer etkenler oldu. Yenilenen Superb’de 4 benzinli ve 3 de dizel motor seçeneği yer alıyor. Benzinli motor seçenekleri 125 HP’lik 1.4 TSI ile başlayıp, en güçlü seçenek olan 260 HP’lik 3.6 lt FSI’a kadar uzanıyor. 6 veya 7 ileri DSG şanzıman seçenekleri bulunurken, sedan ve combi’de 4x4 alternatifi de bulunuyor. Bu versiyonlarda dördüncü nesil Haldex diferansiyel kullanılmakta. Dizel motorların verimlilikleri ise önemli ölçüde gelişim gösterdi. Superb’in en güçlü dizel motoru olan 2.0 lt 170 HP’lik seçenek, 6 ileri manuel şanzıman ve önden çekişli versiyonunda 100 km’de sadece 4.6 lt yakıt tüketiyor. Bu da yüzde 19’luk bir azalma anlamına geliyor. Bu motor, ilk kez dört tekerlekten çekiş sistemi ve DSG şanzımanla da eşleştirildi. Superb’te sunulan 1.6 TDI 105 HP motor Türkiye pazarına özel olarak DSG şanzıman kombinasyonuyla tüketicilerin beğenisine sunuldu. Manuel viteste 4.5 litre ortalama
OTODERGI
yakıt tüketimi ile eskisine oranla yüzde 10 daha ekonomik. 1.6 TDI 105 HP DSG şanzıman verisi ise 4.6 litre ile sınıfının en rekabetçi modellerinden biri olduğunu kanıtlıyor. Superb Sedan’da kullanılan 2.0 lt TDI/140 HP dizel motorun, 6 ileri manuel vites kutusuyla yakıt tüketimi 100 km’de 4.6 lt olurken, eskisine göre yüzde 15’lik bir iyileşme sağlandı. AB ülkelerinde 1.4 TSI/125 HP’lik benzinli motor giriş seviyesini oluştururken, ilk kez start-stop ve fren enerjisi geri kazanım sistemleriyle donatıldı. Bu motorun 6 ileri manuel vites kutusuyla birlikte yakıt tüketimi de böylece 100 km’de 6.8 lt’den 5.9 lt’ye düştü. En üst seçenek olan 3.6 lt FSI motorlu 4x4 Superb sedan ise 6 ileri DSG vites kutusuyla 100 km’de 9.3 lt yakıt tüketimine imza atıyor. Skoda Superb’in konfor donanımları bir kez daha genişletildi. İlk kez Superb’de en son teknolojiye sahip Otomatik Park Yardımcısı kullanıldı. Yol şeritlerine paralel bir şekilde park etme ve park yerinden çıkma fonksiyonuna ek olarak, yeni sistem, artık dik olarak ve geri manevrayla park edebilmeye de olanak tanıyor. Bunun dışında araç, başka yenilikçi kon-
for donanımlarına da sahip. Örneğin Superb Sedan’da entegre güneş paneli bulunan elektrik kontrollü bir sunroof da bulunuyor. Bu sayede araç güneşli bir havada park halindeyken, söz konusu güneş panellerindeki enerjiyle çalışan bir ventilator, içerinin sıcaklığını böyle bir sisteme sahip olmayan araçlarınkine oranla yaklaşık 25 derece kadar düşürebiliyor. Superb Combi ise elektrikli açılabilen panoramic tavana sahip. Superb’de aynı zamanda sürücünün aracın kapılarını açması, kilitlemesi ve motoru çalıştırması için anahtar kullanmasına gerek bırakmayan otomatik KESSY (Anahtarsız Giriş, Çalıştırma ve Çıkış Sistemi) donanımı da bulunuyor. Modern Climatronic çift bölgeli klima sisteminin yanı sıra ısıtmalı ön ve arka koltuklar gibi özellikler de Superb’in konfor donanım seçenekleri arasında. Araçta modern ses sistemi seçeneği de bulunuyor; Ambition’da Swing, Elegance’ta ise Bolero Multimedya Sistemi. Beş yıldızlı güvenlik Superb aynı zamanda güvenlik konusunda da en iyiyi hedefliyor. 2009’da Euro NCAP’ten beş yıldız alan Superb, Avrupa’da standart olarak ESP, ABS ve Fren Yardımcısı ile birlikte sunuluyor. Yenilikçi far sistemi ve Elegance paketinden itibaren sunulan Adaptif Ön Far Sistemi (AFS) ile donatılmış bi-xenon farlar en iyi aydınlatmayı sağlıyor. Bunlara ek olarak başka modern yardımcı sistemler de mevcut. Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi, yorgunluk belirtisi gözlediğinde uyarıyor. Yokuş Kalkış Kontrolü ise yokuş yukarı kalkışlarda el freni kullanmaya gerek bırakmıyor. Lastik Basınç Kontrol sistemiyse yine standart ekipmanlar arasında. Sayıları 9’a varan hava yastıkları, üç noktalı emniyet kemerleri, yüksekliği ayarlanabilir kafalıklar, yüksek mukavemete dayanıklı çelikten imal edilen gövde ve dengeli şasi, araç içindekilerin güvenliğini sağlayan diğer unsurlar. 39
HABER Peugeot
208 GTi, efsanenin yeniden doğuşu
Kompakt boyutları, tutumluluğu, donanımı ve tasarımıyla sınıfında devrim yapan Peugeot 208’in direksiyonuna geçen sürücü yepyeni bir sürüş zevki ile tanışıyor. 2012 yılında yapılan lansmanından itibaren 300 bin adet üretim rakamına ulaşan Peugeot 208 aynı zamanda sportif B segmentine de hızlı bir giriş yapıyor… 208 GTi bu sportif segmente konfor, çok yönlü kullanım ve iç mekan genişliği gibi nitelikler getiriyor. Bu seçkin model, bir spor otomobilin güçlü ifadesini dışa vuruyor. Tüm pazarlarda tam 1 yılda 10 bin adet
40 HAZİRAN 2013
satış rakamı hedeflenen Peugeot 208 GTi, Türkiye pazarına Haziran ayı başında 57.900 TL’den başlayan fiyatlar ile sunuluyor. Peugeot, otomobil sporları tarihine modelleriyle, yarışlardaki başarılarıyla ve büyük spor destanlarıyla damgasını vurdu. Bu genler, GTi efsanesinin çağdaş bir yorumu olan eğlenceli ve şık bir spor model yaratmayı sağladı.
OTODERGI
Eğlenceli, yüksek performanslı ve güvenli, büyüleyici sesli, aynı zamanda mükemmel bir hatchback olan 208 GTi sürücüsüne gündelik yaşamında büyük bir kullanım keyfi sunuyor.
208 GTi, heyecan veren eğlenceli şasisi sayesinde, keskin bir sürüş keyfi ile sürücüsünü mutlu ediyor. Yaylar, amortisör sertlik ayarı, viraj demiri, sertleştirilmiş ön beşik, arka kirişten ve jantlardan oluşan tüm yürüyen aksam motorla uyum içinde çalışması için özel olarak tasarlandı. Atak ve tepkisel 208 Gti, mükemmel denge ile bir virajdan diğerine geçiyor.. Daha fazla sertlik için özellikle ayarlanmış olan ön süspansiyon sistemi, yola ilişkin bilgileri sürücüye mükemmel bir şekilde aktarıyor. . Arka süspansiyon ayarı da daha fazla güvenlik ve daha fazla kullanım zevki vermek için ayarlandı.
205/45 ebat lastiklerle donatılan Storm boyalı, mat cilalı parıltılı 17” Carbone jantlar önde 302 mm’lik ve arkada 249 mm’lik diskleri barındırıyorlar. Dinamik hava girişleriyle soğutulan diskler güçlü bir frenleme sağlıyorlar. 1.6 THP 200hp benzinli motor, üzerinde yeniden çalışılan bir egzoz sistemi ile sesini duyuruyor. Kontak açıldığı andan itibaren, bütün devirlerde, kulakları mest eden karakteristik bir ses yayıyor! Kısaltılmış 6 ileri vitesli mekanik şanzıman ile eşleşen motor bu şasinin tüm potansiyelini ortaya çıkarıyor. Maksimum 275 Nm torku ve maksimum 147 kW (200hp) gücü ile, 208 GTi birinci sınıf ivmelenmeler ve ara hızlanmalar sunuyor. 0-100 km/s hızlanma 6,8 saniyede gerçekleşiyor, 0-1000 m ise 26,9 saniyede ulaşılıyor. Ara hızlanmalar da aynı düzeydeler, 208 GTi 80 km/s’den 120 km/s hıza 5. viteste 7 saniyenin altında çıkabiliyor. Bu performanslar aracın ağırlığında sağlanan kazançlardan olumlu etkilendi. Ağırlığı 1160 kg’a indirilerek hafifleyen 208 GTi kilometrede sadece 139 g CO2 yayarak gerçek bir çevre dostu olduğunu kanıtlıyor. Eğlenceli, yüksek performanslı ve güvenli, büyüleyici sesli, aynı zamanda mükemmel bir hatchback olan 208 GTi sürücüsüne gündelik yaşamında büyük bir kullanım keyfi sunuyor. İstenildiğinde devre dışı bırakılabilen ESP de sürücüye göz kulak oluyor. Karoserinin tamamı kesinlikle sportif! Parlak siyah arka tampon altından geçen egzoz, 41
HABER trapez şeklinde çift çıkışla sonlanıyor; bu modelin eşsizliğini vurgulayan yenilikçi bir tasarım. Rüzgâr yönünde ilerleyen dinamik kromajlı cam çıtaları ünlü 205 GTi’ye gönderme yapan bir imza şeklinde sonlanıyor. C sütunu trimi de kırmızı alt çizgili parlak krom renkli GTi logosunu gururla taşıyor. Seçilen karoseri rengi hangisi olursa olsun, detaylardaki kırmızı renkler otomobili karakterize ediyor: Fren kaliperleri, panjur alt çıtası, arka kanat ve panjurdaki Peugeot yazısı. Ayrıca parlak siyah ızgaranın içinde kromajlı kaplamalarla birlikte dama şeklinde bir 3D motifi bulunuyor. Sis farlarının çerçeveleri, panjur üst çıtası ve dikiz aynalarındaki parlak krom dokunuşlarla aracın bütünü ince bir şekilde ön plana çıkarılıyor. Otomobilin kapısı açıldığında dışarıdaki detayların iç mekana da yansıdığı görülüyor. Eşikten itibaren, kabartma harfli Peugeot yazısı ile iç mekân tamamen sportif bir görüntü sunuyor. Kabinde kırmızı, siyah ve saten krom renklerin birleşimiyle canlılık veren bir harmoni oluşuyor. Kırmızı GTi dikişlerin kat ettiği iç mekân en ufak ayrıntısına kadar güçlü karakterini ortaya koyuyor. Bütün duyular keşif keyfine katılıyorlar. Hayranlıkla seyrediyorsunuz, kokluyorsunuz, malzemelere, giydirmelere, donanımlara dokunuyorsunuz. Tamamen sportif koltuk, Nappa deri ve kırmızı bir çizgi ile canlandırılan Caro örgü kumaşı birleştiriyor. Kırmızı dikişli siyah PVC poliüretan kaplamalı torpido paneli ile kapı giydirmelerinde kırmızıdan siyaha degrade bir dekor ile dikkat çekiyor. Otomobilin performansı ile ilgili bilgileri ‘göz hizası’nda bulunan gösterge panelinde veriliyor. Kırmızı LED aydınlatmalı krom çerçeveli göstergelerin ortasında teknolojik renkli bir ekran bulunuyor. Parlak siyah damalı motif çizimli alüminyum fon üzerinde beyaz ibreler sadece kırmızı “redline” bölüme hızla çıkmayı bekliyorlar. Koltuğa iyice yerleştikten ve kırmızı kenar 42 HAZİRAN 2013
şeritli emniyet kemeri takıldıktan sonra, ideal sürüş pozisyonu kolayca bulunuyor. Kırmızı dikişli özel paspasa dayanan topuklarla birlikte ayaklar pedalları ve alüminyum ayak dayanağını doğal olarak buluyor. Sezgisel olarak, eller kırmızı dikişli ve delikli siyah deri küçük direksiyon simidinin üzerine konuyor. Sürücü bakmadan sağ eliyle kırmızı kaplamalı alüminyum vites kolu topuzunu veya dikişli deri el freni kolunu kolayca buluyor. Direksiyon üzerinde kırmızı deri işaret
OTODERGI
Otomobilin kapısı açıldığında dışarıdaki detayların iç mekana da yansıdığı görülüyor. Eşikten itibaren, kabartma harfli Peugeot yazısı ile iç mekân tamamen sportif bir görüntü sunuyor.
çizgisi tam karşıyı gösterip, başparmaklar direksiyon simidi üzerindeki yuvalara iyice oturmuş vaziyetteyken, GTi logosu sadece bir şeyi bekliyor … Kontak! İç mekan sadece sportif değil; aynı zamanda ergonomik ve sürücünün hizmetinde. Ellerini doğal olarak küçük direksiyon simidi üzerine koymuş olan sürücü birçok bağlantıya sahip (AUX, USBgirişleri Bluetooth) 7” dokunmatik ekrana parmak uçlarıyla kumanda ediyor.
Evinden işine kadar sürekli olarak, favori müziğini mobil cihazından streaming modunda ve altı hoparlör sayesinde yüksek kaliteli olarak dinleyebiliyor. 208 GTi, motorundaki saf gücü yürüyen aksamındaki geliştirmelerle desteklerken, dizaynındaki sportif detaylarla kullanıcısına her an sportif hisler yaşatıyor. Kullanım kolaylığı ve benzersiz sürüş zevki sayesinde en kısa mesafelere bile 208 GTi ile gitmek isteyeceksiniz. 43
LANSMAN
Renault Captur
CAPTUR’U
keşfettik
44 HAZİRAN 2013
OTODERGI Captur’un dahiyane ve pratik yenilikleri, B segmentine taptaze bir bakış açısı getiriyor. “Keşif” temasından ilham alan Captur, sahip olduğu tüm özelliklerle sizi Renault’nun yeni tasarım anlayışını keşfetmeye davet ediyor.
45
LANSMAN
Renault Captur
R
enault’nun yeni, benzersiz şehir crossover otomobili Captur, sahip olduğu akıcı hatlar kusursuz orantılarını ön plana çıkarırken, büyük tekerlekleri, yerden yüksekliği, geniş tekerlek izi ve eğimli ön camı Renault tarafından tasarlanan eşsiz bir MPV, SUV ve hatchback karışımını ortaya koyuyor. Captur, çok sayıda kombinasyona sahip çift tonlu gövde rengi, farklı jant renkleri, açık ve koyu iç ambiyansı, farklı renk ve desende döşeme seçenekleri sayesinde geniş bir zevk ve istek yelpazesine hitap edecek. Renault tasarımcılarının yaratıcılıkları, bu tip bir araçtan beklenen özellikler ve geniş iç mekan ile ortaya çıkıyor. Renault Captur, kompakt olmasına rağmen (Yeni Clio’dan çok az daha uzundur) oldukça geniş bir araç. Kızaklı arka koltuk sırası hem yolcular hem de bagajları için ideal bir iç mekan sunuyor; aracın maksimum taşıma kapasitesi 455dm3 (bagaj örtüsüne kadar). Yolcu bölmesinde ise iki adet dahice kurgulanmış olan yenilik, Captur’ün karakterini vurguluyor: sürücünün de kolay erişebileceği ve 11 litrelik hacme sahip çekmece tipi torpido gözü ve fermuarları sayesinde sökülüp çamaşır makinesinde yıkanabilen ve tekrar yerine takılabilen koltuk kılıfları. Ön panele entegre Renault R-Link multimedya tablet yepyeni bir bağlantı düzeyine erişimi mümkün kılıyor; üstelik sürekli genişleyen bir R-link store ile birlikte. Yüksek sürüş pozisyonu ile birlikte aracın pasif güvenlik özellikleri, yol tutuşu ve frenleme performansı hem konfor sağlıyor hem de güven veriyor. Captur’un sürüş konforunun ardında yatan temel unsur Yeni Clio ile paylaştığı B platformu. Sürüş keyfi ve yakıt ekonomisi Captur’ün %100 turbo motor yelpazesinin ortak paydasıdır.
46 HAZİRAN 2013
OTODERGI
47
LANSMAN
Renault Captur
Mevcut benzinli motorlar arasında Turbo 90bg S&S (üç silindirli ve sadece 898cc) ve 1.2 Turbo EDC 120bg (dört silindirli, 1,198cc) motorları da yer alıyor. 1.2 Turbo EDC 120bg motoru sıra dışı bir sürüş konforu sağlayan EDC (Çift Kavramalı) vites kutusu ile birlikte sunuluyor. 1.5 dCi 90bg Stop & Start motorunun tüketim değeri sadece 3.7 litre/100km ve emisyon değeri de 96g CO2 / km* düzeyinde. Bu da Captur’ün içinde bulunduğu sınıf için rekor seviyede düşük rakamlar anlamına geliyor. Captur’ün 1.5EDC versiyonu 2013 yılının son çeyreğinde pazara sunuluyor olacak. Renault Captur, İspanya’daki Valladolid tesisinde üretiliyor. Captur’ün üretimi esnasında kullanılan plastiklerin %16’ya varan bir kısmı geri dönüşüm kaynaklıdır. B segmentine sıra dışı bir renk getirecek olan Renault Captur, 41.990TL’den başlayan fiyatlarla Touch ve Icon olmak üzere iki farklı donanım seviyesi ile 16 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye’de satışa sunuluyor. TUTKU DOLU, PRATİK VE YENİLİKÇİ Renault’nun benzersiz bir stil sahibi yeni crossover’ının dahiyane ve pratik yenilikleri, B segmentine yepyeni bir bakış açısı getiriyor. İsmini ve ruhunu daha da ileriye taşıdığı konsept otomobilden ilham alan Renault Captur, sahip olduğu tüm özellikler ile Renault’nun yeni tasarım kimliğinin bütün temel niteliklerini bünyesinde barındırıyor. «Renault’nun tasarım stratejisindeki ‘Explore’, yani ‘Keşif’ temasının bir ifadesi olarak sunma şerefine eriştiğim konsept otomobildeki bütün düşünceler, Renault Captur ile hayat buluyor. Markanın ilk şehir crossover aracı olan Captur MPV, SUV ve hatchback otomobillerin tüm avantajlarını bir araya getiriyor. Aracın dengeli, akıcı hatları gövdesine kaslı bir yapı katarken, ifade dolu stili ve günlük hayata yönelik pratikliği dünyayı keşfetmek için açık bir davet gibi. Bu keşfi ister iki kişi isterseniz ailenizle gerçekleştirebilirsiniz. » Laurens van den Acker, Renault Tasarım Direktörü 48 HAZİRAN 2013
Renault Genel Müdürü İbrahim Aybar
OTODERGI
49
LANSMAN
Mercedes Benz E-Serisi
Makyajlanan Mercedes Türkiye’de satışa
50 HAZİRAN 2013
OTODERGI
E-Serisi sunuldu!
Makyajlanan Mercedes E-Coupe ve Cabrio modelleri Haziran ayında Türkiye’de satışa sunuldu. İki modelin de E250 benzinli motor seçenekleri ilk etapta satışa sunulacak. Sipariş üzerine diğer tüm motorları getirtmek mümkün. E-Coupe 186.000 TL’den, E-Cabrio 200.000 TL’den başlayan fiyatlarla bayilerdeki yerini aldı.
51
LANSMAN
Mercedes Benz E-Serisi
M
ercedes Benz E Serisi Coupe ve Cabrio modelleri makyajlı yüzleriyle karşımızda. Segmentinin en çok tercih edilen spor modellerinden olan E serisi coupe ve cabrio, akıllı teknolojileri ve lüks ekipmanları bir arada sunmayı başarıyor. Otomobilin ön tasarımındaki en büyük değişiklik eski versiyonda iki ayrı parçadan oluşan farların artık tek bir yapı altında toplanmış olması. Bu far grubunun içine LED tipi gündüz farları da entegre edilmiş. Yeni ön tamponda bulunan büyük hava girişi ve rüzgar temalı krom aksesuarlar da ön bölümün dikkat çeken parçaları arasında… Arkada yine LED teknolojisinden faydalanılan stop grubu dikkat çekiyor. Tampondaki rüzgar teması hemen fark ediliyor. Spor paketle birlikte gelen çifti ikizkenar yamuk şeklindeki egzoz çıkışları otomobilin arka bölümünün dinamizmini artırıyor. İç mekan değişiklikleri Mercedes Benz, makyaj operasyonunu E serisi coupe ve cabrio modellerinin iç mekanına da uygulamış. İç mekanda ahşap ve alüminyum gibi malzeme tercihinde bulunmak mümkün. Makyajla birlikte kokpitin ortasındaki ekran renkli bir hale gelmiş. E serisi ailesinin diğer üyeleri gibi analog bir saat, ekranın altında bulunuyor. Saatin çevresineyse yeniden şekillendirilen hava çıkışları konumlandırılmış. En büyük değişiklikse ortada alışılmış yerdeki otomatik vites kolunun Mercedes’in tüm modellerine yaydığı Direct Select ünitesiyle direksiyona taşınması olmuş. Direksiyon demişken; yeni üç kollu direksiyon otomobilin sportifliğini destekliyor. Mercedes Benz, E serisi cabrio’da akustik anlamda yüksek bir y alıtıma sahip kumaş tavan kullanmış. Bu sayede otomobilin bu tip araçlar arasında en sessizi olduğu iddia ediliyor. Yüksek hızlarda tavandan sadece az miktarda rüzgar sesinin sızıyor olması bu tip araçların kronik yalıtım sorununun artık bulunmadığını gösteriyor. Opsiyonel olarak sunulan AIRCAP sistemi otomobilin üstü açıkken oluşan rüzgar türbülansını en aza indirerek üst açık-
52 HAZİRAN 2013
ken bile sessizliği sürdürmeyi amaçlıyor. Bu sistem 40 km’s hızın üstünde otomatik olarak devreye giriyor ve ön camın üstündeki alanında açılıyor, 15 km/s hızın altındaysa otomatik olarak kapanıyor. Ayrıca arka koltuk sırasına birisi oturduğunda ve arka emniyet kemerleri kullanıldığında; arka koltuk kafalıkları ve aralarındaki rüzgar bariyeri otomatik olarak yükselip devreye giriyor. Bir diğer opsiyonel özellik olan AIRSCARF sayesinde aracın üstü açıkken ön yolcu kafalıklarının boyun kısmından sıcak hava üflenerek yolcuların üşümesi engelleniyor.
OTODERGI
Güvenlik üst düzeyde! E serisi Coupe ve Cabrio modellerinde de sunulan güvenlik en üst seviyede. Güvenlik sistemlerinin merkezinde dikiz aynasının arkasında yer alan ‘Çift Çok Amaçlı Kamera (Stereo Multi Purpose Camera)’ bulunuyor. Bu kameralar aracın 500 metre kadar önünü tarayabilmekte ve otomobilin etrafındaki radar sensörleriyle etkileşimde bulunarak güvenliği tehlikeye atabilecek durumları öncesinde tespit edebiliyor. Otomobilin ‘Çarpışma Önleme Sistemi’ ile senkronize çalışan kameralar yandan bile gelen tehlike durumlarında sürücüden bağımsız olarak
araca fren yaptırabiliyor. Aktif şerit asistanı sistemi, klasik kör nokta uyarı sistemini bir adım ileriye taşıyor ve şerit değiştirme esnasında bir çarpışma yaşanabilecekse frenlere tek taraflı müdahalede bulunarak aracın yeniden şeridine dönmesini sağlıyor. PRE-SAFE sistemi 50 km/s hıza kadar şehir içinde yayaları tespit ederek çarpışma yaşanmasını engelliyor. Opsiyonel olarak sunulan DISTRONIC PLUS sistemi ise hız sabitleme sistemini aktif olarak kontrol ediyor. Sabitlenen hızda aracın önüne bir araç çıktığında sistem aracı yavaşlatıyor. Öndeki araç çekildiğinde ise sabitlenen hıza tekrar çıkmasını sağlıyor.
53
LANSMAN
BFGoodrich Dünyanın önde gelen lastik üreticilerinden Michelin tarafından üretilen BFGoodrich lastikleri dayanıklılığı, performansı ve çekiş gücü artırılarak off road ve şehiriçi kullanımlarında çıtayı yükseltti. BFGoodrich All-Terrain ve BF Goodrich Mud-Terrain lastikleri arazi ve şehir içi kullanımlarda daha fazla dayanıklılık, performans ve uzun ömürlülüğü bir arada sunuyor.
BFGoodrich’in
gücü ve dayanıklılığı test edildi! 54 HAZİRAN 2013
OTODERGI
55
LANSMAN
BFGoodrich
D
ünyanın önde gelen lastik üreticilerinden Michelin tarafından üretilen BFGoodrich’in All-Terrain ve MudTerrain lastikleri gerçek kullanıcı ve arazi koşullarında test ettik. Her iki lastik modeli de testin katılımcılarına, performansı, dayanıklılığı ve konforu ile eşsiz bir sürüş deneyimi yaşattı. VW Amarok model araçlarla test ettiğimiz All-Terrain lastikler asfalt ve arazi şartlarında deneme imkanı bulduk. Sapanca’da oluşturulan zorlu ve özel bir parkurda gerçekleştirilen test esnasında lastiklerin yol tutuş, fren, konfor gibi bir çok performansını deneyimleme şansı bulduk. BFGoodrich All-Terrain lastikleri, SapancaSoğucak yaylasının patika yolları ve zorlu tırmanma koşullarına karşı dayanıklılık ve çekiş gücünü ispat etmeyi başardı. Arazinin zorlu yollarında dayanıklılığı ve yol tutuşu gibi birçok farklı performansı sunması beklenen All-Terrain, test esnasında her türlü yol ve arazi koşuluna uygun olduğunu gösterdi. BFGoodrich Mud-Terrain ise daha zorlu bir testten geçerek, sert bir off road ve tırmanma parkurunda ünlü ralli pilotu Volkan Işık ile görücüye çıktı. Off road araçlar için tasarlanan Mud-Terrain’in kanıtlaması gereken oldukça fazla kriter ve karşılaması gereken oldukça fazla performans bulunuyordu. Özel olarak tasarlanan parkurda gerçekleştirilen sürüş testinde Mud-Terrain, her türlü arazi koşulunda yoluna devam ederek kendisini ispatladı. BFGoodrich’in 4x4 ve off road arazi araçlarına özel olarak geliştirdiği iki lastiği All-Terrain ve
56 HAZİRAN 2013
Mud-Terrain sürücülerin her türlü yol koşulunda performans ve dayanıklılığı bir arada sunuyor. Konfor ve güvenlikten ödün vermeyen AllTerrain, 4X4 araçların gerçek performansını yakalaması için birçok yeniliği içinde barındırıyor.
OTODERGI
Off road araçlara özel tasarlanan Mud-Terrain ise geliştirilen karkas yapısı sayesinde arazinin zorlu şartlarında dayanıklılığıyla dikkat çekerken, keskin hatlara sahip sırt deseni ile çamurlu arazide durmaksızın ilerleme şansı sunuyor.
Arazi ve şehir içi kullanım için üretilen BFGoodrich All-Terrain, arazide çamura, çakıla, hatta keskin kayalara rağmen yola devam edebiliyor. Mükemmel sürüş deneyimi ve performans için geliştirilen All-Terrain, derinleştirilen sırt dese57
LANSMAN
BFGoodrich
niyle eşsiz bir çekiş performansı sağlıyor. Üç katlı kuşak (TriGard) yapısı ve iki kat artırılmış çelik kemerleriyle All-Terrain’in dayanıklılığı desteklenirken, lastik yanaklarına kadar uzatılan derin sırt deseni, ıslak zeminlerde hızlı su aktarma avantajı sunuyor. Derin ve keskin kanallı yapısı ise çamurlu zeminlerde yol kavrama özelliğini artırıyor. BFGoodrich Mud-Terrain, karkas yapısından sırt desenine, kauçuk bileşenlerine kadar yenilendi. Bir önceki nesline göre %33 güçlendirilmiş yanakları darbelerde dayanıklılık ve esneklik kabiliyeti sunuyor. Bu özellikleri ile, off road’un çamurlu, çakıllı ve keskin kayalarla dolu parkurlarında dayanıklılık ve esneklik gösterebilen Mud-Terrain, sürüş performansı ve çekiş gücü ile de dikkat çekiyor. Mud-Terrain’in darbelere ve yırtılmaya karşı güçlendirilen sırt deseninin bir başka özelliği de kendisini temizleyerek çamurlu arazide daha fazla çekiş ve performans sunması oluyor. Sürüş testlerine katılan Michelin Türkiye Genel Müdürü Marco Giuliani: “Her ürünümüzü, performans bütünlüğünden ödün vermeden kullanıcı ve araç ihtiyaçları doğrultusunda üretiyoruz. BFGoodrich lastikleri 4x4’teki bilgi ve teknolojisini binek lastiklere de aktarmış bir marka ve her türlü arazi koşuluna uygun lastikler üretiyor. Ürettiğimiz her lastikte ilk amacımız performans bütünlüğünden ödün vermeden kullanıcı ve araç ihtiyaçlarına gore üretim yapmaktır. Bugün gerçekleştirdiğimiz testlerde de görüldüğü gibi gerçek kullanım koşulla58 HAZİRAN 2013
rında yola devam etme ilkesini kanıtlamış olduk” şeklinde konuştu. Giuliani, lastikler üzerinde yapılan testlerin gerçekliği ve zorluğu karşısında başarılı sonuçlar alındığını belirterek, şunları söyledi: “Şehiri-
OTODERGI
çi ve arazi kullanımlarında en iyi sonuca ulaşmak için BFGoodrich’ler üretim aşamasında farklı test koşullarından tam not alıyor. Bunun altında yatan başarının ise Grubumuzun 6 bin kişilik Ar-Ge takımı ve her yıl 600 milyon
Euro’ya yaklaşan Ar-Ge yatırımlarımızdan kaynaklı olduğunu biliyoruz. BFGoodrich bugün test ettiğimiz ürünlerinden farklı olarak binek ve hafif ticari lastikleriyle de kendini ispat etmiştir”.
59
TEST
Mercedes-Benz CLA200 AMG
60 HAZİRAN 2013
&
OTODERGI
ZEVK Sportif sürüş, tasarım ve lüks: Mercedes’in yenisi CLA, CLS formülüyle tasarlanmış ve “yıldızlı pekiyi” hak ediyor. Yazı Burak Kaya
61
TEST
Mercedes-Benz CLA200 AMG
S
portif tasarım, etkin çizgiler ve konforlu yolculuk. Bu üç özellik CLA’yı en iyi tanımlayan unsurlar. CLS tasarım çizgisinden ilerleyen CLA’nın 1.6 litrelik motoru da onun için yeterli. Bu şartlarda da Mercedes’in yeni aktöründen beklentilerimiz doğal olarak oldukça yüksekti. Nitekim test aracımız CLA 200 AMG beklentilerimizi boşa çıkarmadı. CLA’nın orantılı hatları ile çok çekici bir otomobil olduğunu söylemek yanlış olmaz. CLS’den miras coupe çizgisi bu durumun temel sebebini oluşturuyor. İki belirgin kabartının olduğu motor kapağı, kapı üzerindeki keskin hatlar, coupe çizgisi ve çerçevesiz camlar ise otomobilin son derece dinamik ve atak gözükmesini sağlıyor. CLA’ya önden bakıldığında A Serisi ile oldukça benzer bir tasarımın bizi karşılığını belirtmiştim. Sadece dikkatli gözlerin ayırt edebileceği çok sayıda küçük detay, CLA’nın A Serisi’nin sedan versiyonu gibi algılanmasına engel oluyor. Bu algının oluşmasındaki bir diğer sebep ise otomobilin 4630mm olan uzunluğu olduğunu söyleyebilirim. Bu haliyle C Serisi’nden bile uzun olan CLA’da, önden arkaya doğru gidildikçe Mercedes ailesinin diğer üyeleri CLS ve C Serisi’nden izler görmek mümkün. Test aracımızın AMG versiyon olması bahsettiğimiz tüm özellikleri sportif açıdan bir gömlek daha üste çıkarıyor. Araçta bulunan AMG gövde kiti CLA’ya oldukça kaslı ve dinamik bir duruş kazandırmış. Özellikle, imkanınız varsa eklenmesi gereken bir opsiyon. Arka stoplarda ve güncel Mercedes-Benz tasarımına sahip ön farlarda LED farlar dikkat çekiyor. CLA, LED gündüz farlarının da yardımıyla uzaktan oldukça çekici ve albenili gözüküyor. Test aracımızın jüpiter kırmızısı renginin de bunda önemli bir paya sahip 62 HAZİRAN 2013
olduğunu söyleyebiliriz. Kabine doğru geçerken göze ilk çarpan çerçevesiz kapılar oluyor. Kabinde ise karşımıza çıkan tablo Mercedes-Benz’in en son tasarım anlayışı oluyor. A Serisi’nin AMG versiyonlarında gördüğümüz iç tasarım, yine CLA 200 AMG’de bire bir
OTODERGI
TEKNİK ÖZELLİKLER MODEL Mercedes-Benz CLA200 AMG Motor 4 silindirli, 1595 cc, benzinli Beygir Gücü 156 HP/ 5300 d/d Tork 250 Nm 4000 d/d Sürüş Önden çekişli Şanzıman 7G-Tronic Plus, 7 ileri oranlı otomatik Maksimum hız 230 km/s 0-100 km/s hızlanma 8.5 sn Ortalama tüketim 5.5 lt/100 km Co2 emisyonu 129 g/km Boş ağırlık 1395 kg Uzunluk/genişlik/yükseklik 4630/1777/1432 mm Bagaj Hacmi 470 lt Yakıt deposu 50 lt Yıllık vergisi 827 TL Fiyat 108.763 TL Sonuç + Tasarım,spor sürüş - Dar arka bölüm
000
aynı olarak sunulmuş. Siyah rengin hakim olduğu iç bölümde, gözümüze spor direksiyon simidinin iç kısmındaki kırmızı dikişler çarpıyor. AMG spor paket kapsamında sunulan bu tasarım aracın jüpiter kırmızısı rengi ile oldukça iyi kombine oluyor. Orta konsolda boydan boya uzanan
gümüş renkli kaplama aracın iç görünümüne şık bir detay eklemiş. Ön ve orta konsolda her tuş kolayca ulaşılabilir seviyede, ergonomi sorunu yok. Malzeme kalitesi ve işçilik bir Mercedes’ten bekleneceği üzere oldukça yüksek. A Serisi’nde ilk kez karşımıza çıkan ipad tarzındaki bilgi ekranı 63
TEST
Mercedes-Benz CLA200 AMG
64 HAZİRAN 2013
OTODERGI tam orta konsolun üzerindeki yerini almış. Açıkçası aracın iç mekanında tıpkı A Serisi’nde olduğu gibi göze batan ve hoş olmayan bir detay olduğunu söylemek gerek. Aracın koldan vitesli oluşu, ön bölümünde hem daha şık hem de sade bir görünüm yaratmış. Torpido gözü yeterli genişlikte, ancak kapı içi cepleri daha geniş tasarlanabilirmiş. Otomobil ön tarafta oldukça ferah hissettiriyor ancak CLA’nın arkaya doğru eğimli tasarımı, arka bölümde biraz eksik kalmasına sebep oluyor. Baş ve diz mesafesi 1,85 cm boyunda bir insanın rahatlıkla sığacağı genişlikte tasarlanmasına rağmen insana ön taraftaki ferah havayı özletiyor. CLA 200 AMG’nin kaputunun altında ise 1.6 litrelik 156 beygir gücünde bir makine yatıyor. Bu motor CLA çapında bir otomobil için yeterli gözükmese de aracı kullanırken herhangi bir problem yaşamıyorsunuz. CLA’nın sürüş karakterinde göze çarpan en önemli unsur aracı düşük devirde kullandığınızda oldukça konforlu olması olduğunu söyleyebiliriz. Eğer daha dinamik bir CLA isterseniz “sport” sürüş seçeneği ile CLA’yı görünen karakterine ulaştırabiliyorsunuz. Böylece araç daha yüksek devirlere ulaşabiliyor ve sürüş dinamizmi ikiye katlanıyor. 7G-DCT çift kavramalı otomatik şanzımana sahip aracın vites geçişleri yine bir Mercedes kalitesinde. Birinci ve ikinci viteste oldukça sakin olan CLA, üçüncü vitesten sonra etrafına ışık saçıyor. Daha eğlenceli bir sürüş dilediğiniz de ise direksiyon siminin altında bulunan vites değiştirme kulakçıkları devreye giriyor. Buradan manuel olarak vites değiştirebildiğiniz CLA, tercihiniz doğrultusunda size keyifli bir yolculuk sunuyor. Ayrıca 0.22cd sürtünme katsayısına sahip otomobil bu konuda şuan da rakipsiz durumda. Donanım ile sunulan ve Mercedes-Benz’in 2 modelinde bulunan aktif park sistemi yine CLA’da mevcut. Bu durum park yaparken sorun yaşayan bay ve bayan kullanıcılar için biçilmez kaftan. Ayrıca bu park sisteminin en büyük avantajı dik bir şekilde park yapabiliyor olması. Ortalama 5.5lt/100km yakıt tüketimine sahip CLA 200 AMG’ye 106.300TL’den başlayan fiyatlar ile sahip olabilmeniz de en büyük avantajı. 65
TEST
Opel Astra OPC
66 HAZİRAN 2013
OTODERGI
HIZ
&TUTKU Yeni Opel Astra OPC tam bir performans tutkunu. Kilitli diferansiyele sahip OPC özel FlexRide şasi, geliştirilmiş Brembo ön frenler, HiPerStrut ön süspansiyon, Watt’s bağlantılı arka süspansiyon, 280 HP ve 400 Nm’lik turboşarj gücü kendi hikayesini anlatıyor. Yazı Burak Kaya
67
TEST
Opel Astra OPC
A
çılımı “Opel Performance Center” olan OPC varyantında şuan da satışta bulunan Corsa OPC ve büyük ağabeyi Insignia Opc’nin yanında kendine yer bulan 280 beygir gücündeki Astra OPC, kendini sınırsız güce layık görenlerin yeni adresi olacak. Opel’in hothatch diye adlandırılan otomobil segmentinde geride kalmadığını gösteren en büyük kanıt olan Astra OPC son hali ile karşımızda. Etkin çizgileri, kaslı duruşu ve üstün performansı... Bir spor otomobilden beklenen her şey Astra OPC’de toplanmış. Yüksek performans için donatılmış bu araç, “Flexride” diye adlandırılan bir şasiye ve “HiPerScrut” bir süspansiyona sahip. Bu süspansiyonu biraz açıklamak gerekirse, böylesine spor ve performanslı bir otomobilde rahat yolculuk etmenizi sağlıyor. Özellikle kasislerde bu tarz bir otomobilde gördüğümüz sert süspansiyona oranla sıradan bir hatchback otomobil kullanıyormuşsunuz hissi sizi oldukça rahatlatıyor. Sürüş konforu ve dinamikleri açısından da bizden beklendiği gibi en iyi notu almaya başaran Astra OPC, hem spor hem de konforlu sürüşün öncüsü olduğunu kanıtlıyor. Yeni Astra OPC’nin dış tasarımında göz kamaştırıcı çizgileri, kaslı yapısı ve sportif duruşu ilk göze çarpan unsurlar oluyor. OPC body kitini üzerinde taşıyan bu araç ile Astra GTC’yi karşılaştırdığımızda asıl değişenin ön yüz olduğunu görüyoruz. Far yapısı aynı olması rağmen yenilenmiş tampon dikkat çekiyor. Genişletilmiş ön ızgara ve yanlarında bulunan hava girişleri aracın kalbinin atmasını sağlıyor ve Astra OPC’nin sportif ön yüzünü tamamlıyor. Kavisli vücudu ile sportif olduğu kadar şık bir tasarıma da sahip olan Astra OPC, bu iki özelliği dış tasa-
68 HAZİRAN 2013
OTODERGI
69
TEST
Opel Astra OPC
rımında çok iyi harmanlamış. 3 kapılı hatchback olmasına rağmen, coupe bir otomobil edasını taşıması da yine Astra OPC’nin önemli özelliği... Arka bölüme geldiğimizde ise aracın yine GTC versiyonuna göre daha sportif gözüktüğünü söylemekte yarar var. Kısık stop lambaları ve çift çıkışlı egzoz dikkat çekici OPC detayları... Astra OPC fabrika çıkışı hali ile oldukça modifiyeli bir görünümüne de sahip. 20 inç hafif alaşımlı jantlar ve altında göze çarpan Brembo fren kaliperleri OPC’nin tasarım anlayışı doğrultusunda araca oldukça sportif bir detay katmış. Otomobilin kabinine geçtiğimizde bizi Astra’nın en dolu iç tasarımı karşılıyor. İç tasarımda es geçilmeyen hiç bir detay yok. Plastik kaplamalar ve OPC detayları yine araç içerisinde göze çarpan unsurlar. Yine koltuklar üzerinde de OPC yazısı eksik bırakılmayan bir detay. Ön kıs-
TEKNİK ÖZELLİKLER MODEL OPEL ASTRA OPC Beygir gücü 280 HP / 5500 d/d Tork 400 Nm / 2500 d/d Sürüş Önden çekişli Şanzıman 6 ileri manuel şanzıman Maksimum hız 250 km/s 0-100 km/s hızlanma 6.0 sn Ortalama tüketim 8.1 lt /100 km Co2 emisyonu 189 g/km Uzunluk/Genişlik/Yükseklik 4466 / 1840 / 1489 Yakıt deposu 56 lt Fiyat 125.000 TL Sonuç + Sportif sürüş, süspansiyon – Ferah olmayan iç mekan
70 HAZİRAN 2013
ma göz attığımızda Opel’in GTC versiyonunda da gördüğümüz direksiyon simidini görüyoruz. Çok fonksiyonlu bu direksiyon simidinin alt kısmında OPC detayı yine düşünülmüş. Astra’da “OPC” ve “Sport” tuşları ile sürüş tarzınızı belirleyebiliyorsunuz. OPC seçeneğine geçtiğinizde kırmızı hale gelen göstergeler sizi yollarda biraz hareketlendiriyor demek yanlış olmaz. Şeffaf vites topuzunun üst kısmındaki OPC yazısı tıpkı kapı girişlerinde olduğu gibi unutulmamış ve aracın iç tasarımındaki sportif detayları tamamlamış. Aracın arka bölümünde ise Astra OPC’nin beklentilerden daha iyi olduğunu görüyoruz. Diz ve baş mesafesi oldukça başarılı olan araçta 1.85 cm boyunda yetişkin bir kişi rahatça oturabiliyor. Arkada kendinizi biraz boğulmuş hissetseniz de yine de göze hoş gelen iç detaylar bunu bastırıyor. Opel Astra OPC’nin en önemli özelliği belki de kaslı duruşu ve sportif detaylarından çok kaputunun altında yatan 2.0 litrelik turbo motoru. 280 beygir ve 400 Nm güç üreten bu motor etkileyici sesi ile kalplere verdiği adrenalin yanında kulaklarında pasını siliyor. Böylesine güçlü bir motor performans anlamında oldukça başarılı. Sadece verilere bakılarak değil de aracı kullanarak söyleyebileceğimiz bir şey varsa bu gücü altınızda hissetmek size doyumsuz bir haz sunuyor. Özellikle ikinci viteste size sunduğu çekiş gücü inanılmaz boyutlarda... Bu son jenerasyon Astra OPC 0’dan 100 km/s hıza 6 saniyede çıkmayı başarıyor. Yakıt tüketimi açısından sınıfındaki araçlarla aynı seviye de oluşu bir dezavantaj olsa da bu araç 100 km’de ortalama 8.1 litre yakıt tüketimine sahip. İyi yol tutuyor ve virajlara çılgınca giriyor.
OTODERGI
71
TEST
Renault Fluence Icon 1.6 130bg
72 HAZİRAN 2013
OTODERGI
TUTUMLU
SPORTİF
Hem ekonomik hem güçlü motoru ile bu ay konuğumuz olan Yeni Fluence, 1.6 litre 130 beygirlik dizel motoru ile bizi mest etmeyi başardı. Ayrıca Renault R-Link sistemiyle geliştirilen multimedya seçenekleri ile internete bağlanmak da cabası. Yazı Burak Kaya 73
TEST
Renault Fluence Icon 1.6 130bg
R
enault’ta yaşanan değişim hiç şüphesiz kimsenin gözüden kaçmamıştır. Yeni Fluence’da bu değişimin en önemli aktörlerinin başında geliyor. Akışkan ve modern çizgileri ile Yeni Fluence, Renault markasının Yeni Clio ile başlattığı yeni, güvenli ve daha dinamik marka kimliğini içeriyor. Aracın dış tasarımında dikkat çeken bir kaç detay bulunuyor. Daha sportifleştirilmiş hali ile Yeni Fluence’ın ön kısımdaki odak noktası parlak siyah fon üzerinde dikey olarak yükselerek ön plana çıkan Renault logosu olurken farlara ise ışık huzmesini konsantre hale getiren ve gece mükemmel bir aydınlatma kalitesi sağlayan projeksiyon mercekleri eklenmiş. Aracın ön yüzü eski nesline göre oldukça değişmiş demek yerinde bir ifade olur. Markanın son dönemdeki tasarım çizgisini yüzünde taşıyan Yeni Fluence modern ve teknolojik tarzı, aracın görünümünü görsel olarak daha da etkili kılan LED gündüz farları ile vurgulanmış. Yuvarlatılmış hatları ile heybetinden ödün vermemiş olan aracın arka kısımda ise göze çarpan önemli bir detay olmasa da genel itibari ile yeni Fluence eski jenerasyonuna göre oldukça sportif bir görünüm kazanmış. İç bölüm, Renault’un Touch donanım seviyesinde gördüğümüz klasik detaylara sahip. Özellikle orta konsolda bulunan multimedya oynatıcı görmeye alışık olduğumuz bir görüntü. Ancak yeni Fluence’da bu detay biraz daha farklı gözüküyor. Konsolun tam üzerinde bulunan bu multimedya oynatıcı Symbol ve Clio’da gördüğümüz multimedya oynatıcısına nazaran daha yukarda duruyor. Açıkcası şık bir detay olduğunu düşünmemize rağmen, dokunmatik olan bu ekrana araç kullanırken ulaşmak biraz zor. Ekrana dokunabilmeniz için biraz eğilmeniz gerekiyor. Dolayısıyla sürüş konforunuz bozuluyor. Bunun dışında, üstün malzeme ve işçilik kalitesi Yeni Fluence’da hemen göze çarpıyor: torpidonun üst bölümü yumuşak bir kaplamayla kaplanmış. Onun dışında tamamiyle sert malze-
74 HAZİRAN 2013
OTODERGI
Yeni Fluence, 530 litrelik bagaj kapasitesi sınıfındaki en geniş boyutları arasında yer alıyor.
75
TEST
Renault Fluence Icon 1.6 130bg
TEKNİK ÖZELLİKLER MODEL Renault Fluence Icon 1.6 130bg Motor 4 silindirli, 1598 cc, dizel Beygir Gücü 130 HP Tork 320 Nm Sürüş Önden çekişli Şanzıman 6 ileri manuel Maksimum hız 200 km/s 0-100 km/s hızlanma 9.8 sn Ortalama tüketim 4.6 lt/100 km Co2 emisyonu 119 g/km Boş ağırlık 1349 kg Uzunluk/genişlik/yükseklik 4618/1809/1479 mm Bagaj Hacmi 530 lt Yakıt deposu 60 lt Fiyat 71.150 TL Sonuç +Yakıt tüketimi, dinamik sürüş - Ergonomi, fiyat
000
melerden oluşan bir iç mekan dikkat çekiyor. Yine aracın iç mekanı giriş seviyesinden itibaren göstergelerin etrafındaki parlak krom çerçeveler, vites kolu topuzu, tabanındaki ve kapı kollarındaki dekoratif unsurlar ile daha da geliştirilmiş. İç mekanda göze çarpan en önemli detay ise piyano siyahı plastik kaplamalar oluyor. Aracın ön konsolunu boydan boya saran bu kaplamalar içeriye hem şık bir görünüm hem de gözü rahatsız etmeyen bir detay eklemiş. Yeni Fluence’da ergonomi biraz sıkıntılı gözükse de aracın iç kısmı oldukça ferah ve geniş. Aynı sınıfta yer alan diğer araçlardan daha fazla yolcu alanı sunan Yeni Fluence, ayrıca 530 litrelik bagaj kapasitesi sınıfındaki en geniş boyutları arasında yer alıyor. Arka koltuklarda ise diz ve baş mesafesi yeterli seviyede olduğunu da ekleyelim. Yeni Fluence’ta teknoloji ve işçilik de olduça dikkat çekiyor. Yokuş kalkış destek sistemi, park yardım sistemi, elektrikli park freni, hız ayarı ve sabitleyici gibi üstün teknolojik donanımlar unutulmamış. Ayrıca Renault R-Link sistemiyle geliştirilen multimedya seçenekleri ise artık araç 76 HAZİRAN 2013
içerisinde internete bağlanma imkanı sunuyor. Bu da özellikle navigasyon sistemi sayesinde trafik akışını ve daha hızlı alternatif yolları size sunmasına yardımcı oluyor. Renault’un yeni 1.6 litre 130 beygirlik dizel makinesi, yeni Fluence’e oldukça yakışmış. Bize göre Renault’un bu yeni motoru Fluence ile şehir içinde oldukça iyi kombine oluyor. 1.6 litre 130 bg dCi motor gerek performans gerekse yakıt tüketimi açısından son dönemde Renault’un
OTODERGI
RENAULT R-LINK SİSTEMİYLE GELİŞTİRİLEN MULTIMEDYA SEÇENEKLERİ İSE ARTIK ARAÇ İÇERİSİNDE İNTERNETE BAĞLANMA İMKANI SUNUYOR. BU DA ÖZELLİKLE NAVIGASYON SİSTEMİ SAYESİNDE TRAFİK AKIŞINI VE DAHA HIZLI ALTERNATİF YOLLARI SİZE SUNMASINA YARDIMCI OLUYOR.
ürettiği en iyi makinelerden biri demek yanlış olmaz. İkinci vites ile beraber elde ettiğiniz güç sizi oldukça tatmin ediyor. 1750 devir/dakikadan itibaren alacağınız 320 Nm’lik sınıfının en yüksek tork değeriyle sürüş gerçek bir keyif. Ayrıca kalkışta ve ara hızlanmalarda da oldukça başarılı olan aracın debriyajı biraz sert olduğu için ani tepkiler alabiliyorsunuz ama zamanla alışıyor ve sürüşün tadını çıkarmaya başlıyorsunuz. Güçlü bir motor olan 1.6 dCi 130 beygir,
kafalarda yakıt tüketimi konusunda bir soru işareti bırakabilir. Buna biraz açıklık getirmek gerekirse, performans kadar bu konuda da başarısını sürdüren 130 beygirlik bu makinenin fabrika verileri ortalama 4.6/ 100km yakıt tüketimi gösteriyor. Bizim testimiz sırasında yakaladığımız veri ise 6.8/100 km. Böyle bir araca göre oldukça iyi bir sonuç olduğunu söylemek isterim. Yeni Fluence 1.6 dCi 130 bg fiyatı ise Türkiye pazarında bir dezavantaj yaratabilir. 77
TEST
Dacia Lodgy 1.5 dCi
Geniş iç mekanı ve tutumlu motoru ile Dacia’nın yeni fatihi Lodgy karşınızda... Yazı Burak Kaya
78 HAZİRAN 2013
Lodgy
OTODERGI
79
TEST
Dacia Lodgy 1.5 dCi
B
ir otomobilden istedikleriniz ne yönde olursa olsun bazıları sizin beklentilerinize tam olarak endeksli üretilmiştir. Dacia Lodgy’de ferah iç mekanı ve tutumlu 1.5 dCi motoru ile beklentilerinize aynı doğrultuda karşılık veriyor. Hiç şüphesiz son yılların en önemli yükselişlerinden birini Dacia yapıyor. Renault’dan aldığı yardımla gücüne güç katan Dacia, her segmentte varoluşu ile Türkiye pazarında en çok satan modellerin başında geliyor. Bunun tabii ki bir kaç nedeni var. Dacia Lodgy bana kalırsa, bu nedenleri yansıtan en iyi örnek. Dacia’nın son dönem tasarım çizgisini yansıtan Lodgy, dış tasarımıyla oldukça beğenimizi kazandı. Şık tasarımıyla ışıltıları üzerine toplayan Lodgy, dengeli yapısı ve etkileyici çizgileri ile dikkat çekiyor. Büyük yapısından dolayı hantal bir görünüme sahip olan Lodgy’nin iki seçenek ile sunulan 7 ve 5 koltuklu versiyonları bulunuyor. 5 koltuklu versiyonunu test ettiğimiz Lodgy’nin geniş ve ferah tasarımı 5 kişilik versiyonda 4.498 mm uzunluğa, 1.751 mm genişliğe ve 1682 mm yüksekliğe sahip olmasından kaynaklanıyor. Aracın hantal görünümünün yine bu sebeple irintili olduğunu söyleyebilirim. Dacia Lodgy’e dışarıdan göz attığımızda iç mekanı ile ilgili soru işareti yarattığını söylemek doğru olmaz. Zaten araç içerisine oturduğunuzda sizi yanıltmadığını anlıyorsunuz. Boyutlarının dezavantajını bir anda silip götürüyor. Aracın tasarımının en önemli yanı, aslında dış tasarımından çok iç mekanında hissediliyor. Araç içerisi size oldukça geniş bir alan sunuyor. Özellikle aileler için çok avantajlı olduğunu söyleyebilirim. 5 koltuk kapasiteli test aracımızın iç hacmi 827 litreyle övgüyü hak ediyor. 3’üncü ve 2’nci sıradaki koltukları öne katlar, Lodgy’yi iki kişi kullanırsanız bu hacim 2.617 litre gibi rekor bir seviyeye çıkıyor. Bu yüksek rakamlarda, az önce hantal olarak bahsettiğimiz arka tasarımda yer alan, özel önem gösterilerek tasarlanan ve bu sayede dik ve geniş bir şekilde açılan bagaj kapağının payı büyük olduğunu söyleyebilirim. İç mekanı biraz daha detaylandırmak gerekirse, Lodgy’nın ergonomisi oldukça iyi. Her düğ-
80 HAZİRAN 2013
OTODERGI
81
TEST
Dacia Lodgy 1.5 dCi
meye ve ekipmana rahatça ulaşabiliyorsunuz. Lodgy’nin iç mekanında, bir MPV’den beklenen işlevselliğe yer verilmiş. İrili ufaklı, açık ve kapalı eşya gözlerinin toplam hacmi, donanım versiyonuna göre 30 litreye kadar çıkıyor. Toplam üç adet bardaklık bulunan kokpitte sert plastik malzeme kullanılmasının nedeni ise elbette düşük maliyet elde etme hedefi. Aslında bu da Dacia’nın Türkiye pazarındaki en önemli avantajı oluyor. Düşük maliyetli ve tutumlu... Ekranın ortasında ise Renault modellerinde gördüğümüz multimedya ekranı yerini almış. Bu ekran araç içerisine
82 HAZİRAN 2013
hem şık hem de zengin bir görünüm katmış. Güvenlik detaylarının da unutulmadığı Dacia Lodgy, Euro NCAP çarpışma testinden 5 üzerinden 3 yıldız almayı başardı. Segmentinde bulunan diğer araçlara baktığımızda bu verinin oldukça iyi olduğunu söyleyelim. Dacia Lodgy her konu da takdiri hak ediyor. Böyle geniş bir alan sunan aracın 1.5 litrelik dCi motor ile başarılı kombinasyonu pek şaşırtıcı bir durum değil. 90 beygirlik bu motor aracı çekişten düşürmüyor. Azami yüklü hali ile biraz zorlansa da Dacia Lodgy’ye bu motor yakışmış. Perfor-
OTODERGI
5 KOLTUK KAPASİTELİ LODGY İÇ HACMİ 827 LİTREYLE ÖVGÜYÜ HAK EDİYOR.
mans konusunda üst seviyede olmayan ve zaten bunu da hedeflemeyen Lodgy 1.5 dCi’nin motoru, 6 ileri manuel şanzımanla destekleniyor. Şanzımanın geçişleri oldukça net. Direksiyon sistemi ise, aracın cüssesinden kaynaklı olarak diğer Dacia modellerindeki gibi net tepki vermiyor. Aracın yakıt ekonomisi segmentindeki araçlar ile yakın bir çizgide gidiyor. Oldukça tasarruflu bir araç olan Lodgy 1.5 dCi, ortalama 4.2 litre yakıt tüketimine sahip. Buna bir de 38.345 TL’den başlayan fiyatlar eklenince Dacia Lodgy tadından yenmiyor.
TEKNİK ÖZELLİKLER MODEL DACIA LODGY 1.5 DCI Motor 4 silindirli, 1461 cc, dizel Beygir gücü 90 HP Tork 200 Nm Sürüş Önden çekişli Şanzıman 6 ileri manuel Maksimum hız 169 km/s 0-100 km/s hızlanma 12.4 sn Ortalama tüketim 4.2 lt/100 km Co2 emisyonu 109 g/km Uzunluk/genişlik/yükseklik 4498/1751/1682 Bagaj hacmi 827 lt Yakıt deposu 50 lt Fiyat 38.345 TL Sonuç + Yakıt tüketimi, geniş iç mekan ve bagaj hacmi - Sert plastik malzeme, otomatik şanzıman seçeneği olmaması
000
83
MOTORSPORLARI Monaco Grand Prix
NICO ROSBERG’iN
84 HAZİRAN 2013
OTODERGI
İki güvenlik aracı periyodu ve bir kırmızı bayrak gördüğümüz 2013 Monaco GP’de Nico Rosberg pole’den başladığı yarışta, 1983’te yine burada kazanan babası Keke Rosberg’in ardından kariyerinin ilk Monaco GP zaferini elde etti. 85
MOTORSPORLARI Monaco Grand Prix
S
ıralamalardaki formunu yarışta sürdürmeyi başaramayan Mercedes›te Hamilton, biraz da pit stratejisinin kurbanı olarak 4. sıraya gerilerken, Vettel 2., Webber 3. sıradan podyum gördü. Yarışın startında liderliğini koruyan Rosberg, yarışsüresince hem lastiklerini korurken, hem de zorlarken yaklaşık 2 sn’lik bir farkla rakiplerinin önünde yer almayı başardı. Hamilton ise pite girdiği sırada başlayan güvenlik aracı periyodu nedeniyle zaman kaybederek 4. sıraya geriledi. Felipe Massa Sainte Devote›de antrenmanlar sırasında yaptığı kazanın neredeyse aynısını yaparken, tıbbi kontroller için hastaneye gönderildi. Brezilyalı pilotun durumu hakkında twitter’dan bir açıklama yapan Ferrari, Massa’nın önemli bir sağlık sorunu olmadığını, ancak araçtan çıkar çıkmaz boyunluk takılan Massa’nın daha detaylı kontroller için hastaneye gittiğini ifade etti. Bu aşamada güvenlik aracı periyodu sonunda Webber’e defalarca atak yapan ve Rascasse virajında Avustralyalı rakibini geçmeye bir kez çok yaklaşan Hamilton, yarışı bu pozisyonda noktalamak zorunda kaldı. Sonrasında Max Chilton ile temas yaşayan Pastor Maldonado’nun Tabac virajına doğrudan ve yüksek süratle çarpması, bariyerlerde büyük hasara neden oldu ve yarış kırmızı bayrakla durduruldu. Öte yandan Maldonado bu büyük kazadan yara almadan kurtuldu. Rosberg liderliğinde yarışın yeniden başlamasıyla bir trene dönüşen Rosberg, Vettel, Webber, Hamilton dörtlüsü belirli bir mesafeyle yarışın sonuna doğru ilerlerken, hemen arkalarında pek çok heyecanlı atak ve temas yaşandı. Özellikle Adrian Sutil, Loewes’te Fernando Alonso ve Jenson Button gibi iki dünya şampiyonunu büyük cesaretle geçmeyi başarırken, takım arkadaşı ve Alonso’yu geride bırakan Perez’in Raikkonen’le teması sonucu aracında hasar oluşunca, Sutil, Perez’i de geçerek yarışı beşinci sırada tamamlamayı başardı. Button son bölümde Alonso’yu geçerek yarışı altıncı sırada noktalarken, Alonso 7., Jean-Eric Vergne 8., Paul di Resta 9. ve Perez teması sonrası pite geldiği için son sıraya düşen, ancak son turda Hulkenberg›i geçerek son puanı kapmayı başaran Kimi Raikkonen 10. sırada yer aldı.
86 HAZİRAN 2013
YARIŞI İLK 10 SIRADA BİTİREN PİLOTLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Rosberg - Mercedes Vettel - Red Bull-Renault Webber - Red Bull-Renault Hamilton - Mercedes Sutil - Force India-Mercedes Button - McLaren-Mercedes Alonso - Ferrari Vergne - Toro Rosso-Ferrari Di Resta - Force India-Mercedes Raikkonen - Lotus-Renault
PİLOTLAR KLASMANI 1 2 3 4 5
Vettel Raikkonen Alonso Hamilton Webber
107 puan 86 puan 78 puan 62 puan 57 puan
OTODERGI
MARKALAR KLASMANI 1 2 3 4 5
Red Bull-Renault Ferrari Lotus-Renault Mercedes Force India-Mercedes
164 puan 123 puan 112 puan 109 puan 44 puan 87
k ü y ü b n e n ı n ’ a y İtal
YAZ SAYISIY
i s i g r e d l i b o m o ot SPECIAL
YLA BAYİLERDE...
OTODERGI OG
HAZİRAN 2013 SAYISI ŞİMDİ iPAD’DE Uygulamayı indirmek için App Store’da “Otodergi” yazarak arayabilir veya yandaki QR kodu ile kolayca ulaşabilirsiniz.
:)
Temmuz sayısında görüşmek üzere...