Dış politika “açılımlarında” yeni bir şey var mı? TC’nin son dönemde dış politikada attığı adımlar gündemde ön sıralarda yerini almakta. AKP’nin hükümete geldiği günden bu yana dış politikasını arka plandan yönettiği söylenen Ahmet Davutoğlu’nun bakanlığa getirilmesiyle birlikte özellikle Ortadoğu’ya yönelik daha net adımların atılacağı zaten açıkça ifade ediliyordu. Daha önceki Dışişleri Bakanı Babacan’ın etkisiz kaldığı, beklenen verimi gösteremediği ve deneyimsizliği eleştirilmekte, Davutoğlu’nun ise yeni yaklaşımlara sahip olduğu iddia edilmekteydi.
Dolayısıyla son dönemde ardı ardına dış politikada yapılan “açılımlar” Türkiye’nin bölgedeki yeni misyonu ve iddialarını da tartışmaya açmıştır. Ermenistan açılımı ve Azerbaycan’ın gösterdiği tepki, Irak’la ortak bakanlar toplantısı ve bir günde imzalanan 40’ı aşkın antlaşma, Suriye ile sınırların açılması ve vize uygulamasının kaldırılması, bunun yanı sıra İsrail’le askeri tatbikat ve TRT’deki “Ayrılık” dizisi üzerinden daha da bozulan ilişkiler ve Obama’nın Ekim ayının sonunda Erdoğan’la görüşmek için verdiği randevu dış politikada bir değişimin olup
olmadığının sorgulanmasına sebep olmuştur. Öncelikle genel bir doğru olarak vurgulamamız gereken konu, yarı-sömürge yapıdaki ülkemizde emperyalizmden bağımsız bir dış politika izlemenin mümkün olmadığıdır. Türkiye’nin uluslararası siyasi sistem içindeki konumlanışı, altına imza attığı antlaşmalar, bağlı olduğu siyasi, ekonomik ve askeri örgütlenmeler ve ekonomideki bağımlılığı ve özellikle kriz döneminde karşı karşıya kaldığı büyük borç yükü sebebiyle TC’nin manevra alanı oldukça dardır. Sayfa 8
İşçi-köylü Demokratik Halk İktidarı İçin
Sayı:
51
* 30 Ekim-12 Kasım 2009
* Fiyatı: 1.50 TL
* ISSN: 1307-878X
Gerçek açılımı emekçiler yapacak!
PŞTA’dan mektup kampanyası
Açılım şart! AKP şahsında egemen, sömürücü sınıflar Cumhuriyetin, kuruluşundan bu yana korku ağları ile ördüğü hemen her konuda açılım tartışmaları yürütürken gerçekliğini de her adımda ve her vesileyle yeniden deşifre ediyor.
Tutsaklarla mektuplaşma kampanyası yapan Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri, “İstiyoruz ki tecrit hücrelerine kalemimizdeki prangaları kırarak, devrimci tutsakların hücrelere sığdırılmayacak yaşamlarına konuk olalım. Hücre duvarlarında böylelikle bir tuğla da biz sökelim!” diyerek herkese çağrıda bulunuyor. Sayfa 7
Devletin egemen sınıfların çıkarları dışında emekçilerden yana hiçbir adım atmayacağı ve karakterinde hiçbir değişikliğin olmayacağı Kürt ulusal sorununun çözümüne yönelik geliştirildiği söylenen ancak gelinen aşamada tasfiyeden başka bir anlam içermediği iyice anlaşılan açılım tartışmaları vesilesi ile bir kez daha ortaya çıktı. Kürt ulusuna yönelik imha ve inkâr politikası, emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırılar, işçi sınıfının grev ve direnişlerine yönelik tahammülsüzler açılım naraları eşliğinde sürüyor. Evet açılım şart. Ancak bir avuç asalağın, sömürücü zorbanın değil; Emekçilerin açımı!
Onlar olmazsa uçaklar inemez! Bir gün yolunuz Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan geçerse, size bildiri uzatan eller göreceksiniz. Çekinmeyin, alın! Onlar İSG’den sendikalı oldukları için atıldılar. Direnişteki işçilerin sesini daha yakından duymak için onlara bir röportaj gerçekleştirdik. Sayfa 5
Hükümeti kesinlikle yeneceğiz! Ganapathy yoldaş, devletin başladığı büyük çapta askeri hazırlığa karşı tüm güçleriyle direneceklerini ve halkın davasına geniş kitleleri daha militan mücadeleler için seferber ederek cevap vereceklerini söyledi. Sayfa 12
İşçi-köylü’den Kitle çalışması gerçeklere dayanan militan mücadeleyle başarılır C
M
Sayfa 2
Y
K
Kürt halkı gerillayı özlemle kucakladı! Yaz aylarından bu yana tartışmaya açılan “açılım” süreci, yeni aşamalar kat etmekte ya da kamuoyuna bu şekilde yansıtılmaya çalışılmakta. Öcalan’ın çağrısı üzerine Kandil ve Maxmur Kamplarından toplam 34 PKK’li Türkiye’ye giriş yaptı. Başta DTP’li milletvekilleri ve belediye başkanları olmak üzere on binlerce kişi, gelenleri Habur Sınır Kapısı’nda karşıladı. “Barış Grubu”nun tamamının serbest bırakılması, grubu bekleyen kitledeki coşkuyu daha da artırdı. Serbest bırakılan PKK’liler DTP milletvekilleriyle birlikte halkı selamladı. Halkın gerillaya olan sevgisi, bağlılığı ve özlemi çırılçıplak yansıdı egemenlere ve dünyaya. Sayfa 6
İ
Emekçinin Gündemi
Sınıfsal Yaklaşım
İşçi sınıfının örgütlenmesinde sendikaların rolü -2-
Trajik entegrasyon Sayfa 3
KENT ’leri
zmir, Karşıyaka Belediyesi tarafından işten atılan KENT A.Ş. işçilerinin İzmir-Ankara yürüyüşü 16 Ekim’de Ankara Abdi İpekçi Parkı’nda sona erdi. 31 gün süren yürüyüş sonunda işçileri, aralarında DDSB’nin de bulunduğu sendika ve demokratik kitle örgütleri karşıladı. Yapılan eylemlerde KENT A.Ş. işçileri esmerleşmiş tenleri, uzamış sakalları ve siyah önlükleriyle kararlılık ve öfkeleriyle dikkat çektiler. Sayfa 2
Sayfa 4
A Ş ’a
A Ş ’a geldiler
Pusula
Evrensel Bakış
Devrimci çalışmalarda güven istenilmez, yaratılır...
Tüm dünya vatanımızdır: Mülteciler
Sayfa 11
Sayfa 13