ailem temmuz-a¤ustos-eylül 2008 say›: 03
Dünyam›z ›s›n›yor!
H 01 A‹LEM’DEN
Ailem
Aziz Kavak azizkavak@gruphatipoglu.com.tr
atipo¤lu Ailem'in 3. say›s›yla sizlerleyiz. Dergimize gösterdi¤iniz yo¤un ilgi ve ald›¤›m›z tebrikler, her geçen say›da daha iyi olmam›z için bizi kamç›l›yor. Kaliteli ve bilinçlendirici bir yay›n ç›kar›yor olmam›z›n mutlulu¤uyla her geçen say›da daha çok çal›fl›yoruz. Bu say›m›zda da, her say›m›zda oldu¤u gibi Grup Hatipo¤lu'nu biraz daha yak›ndan tan›yacaks›n›z. Grup Hatipo¤lu'nda, birlik ve beraberli¤in temeli olan Ekrem Dede, bu say›m›z›n konu¤u. Hatipo¤lu'nun Dudullu ma¤azas›n›n müflterilerinin çok yak›ndan tan›d›¤› Ekrem Dede'yi sizler de tan›y›n istedik. Hatipo¤lu'nun geçmiflten bugüne hikayesini bir de onun a¤z›ndan dinledik. Cumhuriyet Köyü'nde yaflayan Ekrem Dede'yi ziyaretimiz, sizlerin de zevk alaca¤›n› umdu¤umuz bir söylefli haline geldi. Dergimizin elinizdeki 3. say›s›nda kapa¤›m›za güncel bir konu¤u tafl›d›k: Küresel ›s›nma. Son 20 y›ld›r dünya gündemini meflgul eden küresel ›s›nma, asl›nda 100 y›ld›r incelenen bir sorun. Dergimizin sayfalar›na tafl›d›¤›m›z bu büyük problemin nedenlerini, sonuçlar›n› ve kiflisel olarak yapabileceklerimizle ilgili bilgileri, sayfalar›m›zda bulabilirsiniz. Dünyam›z ›s›n›rken biz de bu konuya duyarl› olmal›y›z. Yoksa bizden sonraki nesiller, çok farkl› bir dünyaya gözlerini açacaklar. Ayr›ca bu say›m›zda, sayfalar›m›za Dudaktan Kalbe'nin Kenan'› Burak Hakk›'y› konuk ettik. Bengi Semerci'yle ergen psikolojisi üzerine sohbet ettik. ‹stanbul Oyuncak Müzesi'nin masals› atmosferinde gezindik. Sar›gazi Belediye Baflkan› Kemal Ayy›ld›z'dan Anadolu Yakas›'n›n yeni y›ld›z› Sar›gazi'yi dinledik. ‹çinde bulundu¤umuz 3 aylar ve yaklaflan Ramazan ay› da sayfalar›m›zda yerini buldu. Mübarek gecelerimiz kandiller ve huzur ay› Ramazan, bu say›m›z›n ilgi çekici konular›ndan. Grup Hatipo¤lu olarak flimdiden hepinizin Ramazan ay›n› ve Ramazan Bayram›'n› kutluyoruz. Ayr›ca herkesin 30 A¤ustos Zafer Bayram› kutlu olsun. Sonuç olarak, keyifle okuyaca¤›n›z› umdu¤umuz bir Ailem'le daha sizlerleyiz.
Ailem TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL 2008 YIL: 1 SAYI: 3 GRUP HAT‹PO⁄LU ADINA SAH‹B‹ SELAMET AYGÜN GENEL YAYIN YÖNETMEN‹ HÜNKAR S‹BEL GÖREL hunkar@eylulreklam.com YAZI ‹fiLER‹ B‹KEM Ö⁄ÜNÇ bikem@eylulreklam.com GRAF‹K TASARIM NUMAN ‹LHAN MUSTAFA ÖZEN YAYINA HAZIRLIK
KOCATEPE MAHALLES‹, 12. SOKAK C 32 BLOK, NO: 315, KAT: 9 MEGACENTER BAYRAMPAfiA - ‹STANBUL (0212) 640 60 11 YÖNET‹M YER‹ GRUP HAT‹PO⁄LU GENEL MERKEZ TURGUT ÖZAL BULVARI, NO: 140, TAfiDELEN, ÜMRAN‹YE-‹STANBUL (0216) 430 13 00 BASKI VE C‹LT PORTAKAL BASIM SANAY‹ T‹C. LTD. fiT‹.
04
04
HABERLER
>>
Hatipo¤lu’nda 23 Nisan coflkusu
>>
Günefl gitmesin, Tang’le oyun bitmesin
06
RÖPORTAJ: EKREM DEDE
Birlik ve beraberli¤in temeli, Ekrem Dede
02
10
GÜNCEL
14
Hatipo¤lu’nda kategoriler yönetiliyor, sat›fl art›yor
100 y›ld›r ›s›n›yoruz!
18
Ailem
RÖPORTAJ: KAD‹R YENER
RÖPORTAJ
‹Ç‹NDEK‹LER
Asyapark’tan 4 farkl› seçenek
20
GÜNCEL
Zaferin günü 30 A¤ustos
22
PS‹KOLOJ‹
Normal delilik, ergenlik
28
RÖPORTAJ
Temizlik, sa¤l›k ve mutluluk üçgeninde Banat
30 26
RÖPORTAJ: BURAK HAKKI
Dudaktan Kalbe’nin romantik afl›¤› Burak Hakk› SA⁄LIK
Günefl lekeleri ve korunma yollar›
34
BESLENME
Obezite
38
Sar›gazi hakk›nda...
42
46
RÖPORTAJ: KEMAL AYYILDIZ
GÜNCEL
Mübarek üç aylar›n mübarek geceleri
ÇOCUK
Özgüven geliflimi ve anne baban›n rolü
44
EV‹M
Her odam rengarenk
48
GÜNCEL
Huzur ve birliktelik ay› Ramazan
50
03 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
SA⁄LIK
Yine yeniden kene
52
TAR‹H
Kad›köy
56
RÖPORTAJ: BAfiAK ÇALIfiKAN
62
‹stanbul Oyuncak Müzesi
60
GÜNCEL
Alt› Nokta Körler Vakf›
64
SA⁄LIK
Afl›r› s›caklarla nas›l bafl edece¤iz?
BESLENME
So¤uk çaylarla flifa bulun
66
70 KÜLTÜR SA⁄LIK
Meme kanseri
68
72 OKUR GÖRÜfiLER‹ 74 PRAT‹K B‹LG‹LER
BAKIM
Savur saçlar›n› güneflte par›ldas›n
76 YEMEK TAR‹FLER‹ 78 HAT‹PO⁄LU MA⁄AZALARI 80 BULMACA
04 HABERLER
Ailem
HAT‹PO⁄LU’NDA 23 N‹SAN COfiKUSU Grup Hatipo¤lu, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayram›”n› coflku dolu bir flenlikle kutlad›. ‹çerenköy-K‹PTAfi ma¤azas›nda gerçeklefltirilen flenlikte, Türk pop müzi¤inin güçlü seslerinden Dilek Budak ve Mega Show (Banu&Nevzat) sahne ald›. Sunuculu¤unu Tatl›ses TV VJ'i ve radyo DJ'i Ercan Ifl›k'›n üstlendi¤i flenlikte, palyaçolar ve illüzyon gösterisinin yan› s›ra yo¤urt yeme yar›flmas›, çuval yar›flmas›, flark› söyleme, dans ve heykel gibi birbirinden ilginç yar›flmalar yap›ld›. Yar›flmalar›n sonucunda da kazananlara çeflitli hediyeler verildi. fienli¤e kat›lan çocuklar ve velileri, bu özel günde coflku dolu saatler geçirdiler. Grup Hatipo¤lu, 23 Nisan Çocuk fienli¤i'ne katk›lar›ndan dolay› Unilever, Colgate, P&G, Danone, P›nar, Molfix, Ülker, Halk, Coca Cola, Yörsan, Karmes, Uno, Befl Y›ld›z, Befller, Milupa, Depa Elektronik, Ferah Oyuncak, Ak Endüstriyel ve Hero Baby'ye teflekkürlerini sundu.
Tang Meytamin'le çocuklar çocuklu¤unu yaflas›n!
Günefl gitmesin, Tang'le oyun bitmesin Tang Meytamin içerdi€i pozitif enerjiyi yans›tan yeni reklam filmiyle ekranlarda. Ogilvy&Mather taraf›ndan haz›rlanan film, özellikle yaz aylar›nda ra€bet gören Tang Meytamin'i “Çocuklar çocuklu€unu yaflas›n!” temas› ile buluflturuyor. Do¤al içeri¤iyle özellikle yaz aylar›nda susuzlu¤u gidermek için sa¤l›kl› bir seçenek sunan Tang Meytamin, “Çocuklar çocuklu¤unu yaflas›n” konseptiyle haz›rlanan son reklam filminde pozitif enerjinin gücünü yans›tan bir hikaye anlat›yor. Reklam, çocuklar›n oyundan kopamama ve devam etme iste¤i üzerine kurguland›. Günefl planlar› 3D efektlerle haz›rlanan ve hem görsel özellikleri hem de müzi¤iyle ürünün pozitif enerjisini bire bir yans›tan filmin hikayesinde, ormanda anneleriyle piknik yapan ve top oynayan çocuklar, akflam oldu¤unda oyun oynamay› b›rakmak istemiyorlar. Filmin devam›nda çocuklar›n dünyas›n› yans›tan efektler kullan›larak haz›rlanan planlarda çocuklar, günefli bir kement arac›l›¤›yla yakalayarak batmas›na izin vermiyorlar. Film ürün özelliklerinin yan› s›ra, ürün fayda ve vaadini de fantastik bir yolla anlat›yor. Tang Meytamin, yeni imaj filmiyle reklam kufla¤›nda kendini gösteriyor. ‹stanbul yak›nlarda bulunan Durusu'da çekilen filmin ajans›, Ogilvy&Mather. Bir gün süren çekimlerde yaklafl›k 60 kiflilik bir ekip görev ald›. Tang Meytamin portakal, limon, viflne, fleftali ve yepyeni kar›fl›k meyve çeflitleriyle, yüzde 100 do¤al aromalardan üretilen ve her yerde kolayca haz›rlanabilen ferahlat›c› bir içecek seçene¤i olarak tüketicinin be¤enisine sunulan, özellikle çocuklar›n geliflimi için gerekli olan vitamin ve mineraller aç›s›ndan oldukça zengin. Tang Meytamin sadece 1
barda¤›yla (200 ml) günlük C vitamini ihtiyac›n›n yüzde 55'ini, A, B2 ve B9 (Folik Asit) ihtiyac›n›n yüzde 15'ini karfl›l›yor. ‹çeri¤inde hiç bir koruyucu katk› maddesi bulunmayan ve bu yönüyle benzerlerinden ayr›lan Tang Meytamin'in en önemli özelli¤i, meyve tad›n›n do¤ala özdefl aromalardan de¤il, meyve gibi do¤al kaynaklardan almas›. Tang Meytamin'in tad› ve kokusu, kimyasal herhangi bir madde eklenmeden yüzde 100 do¤al olarak elde ediliyor. Bir paketi 1 litre suyla kar›flt›r›larak ideal k›vama ulaflan Tang Meytamin, 30 graml›k daha renkli yeni ambalajlar›yla, istenilen her yere kolayca tafl›nabiliyor ve nefis meyve tad›n›n yan› s›ra içeri¤indeki vitaminlerin ve minerallerin tüm faydalar›n› istenilen her an, bir bardak ferahl›k arayanlar›n be¤enisine sunuyor.
05 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
B‹RL‹K VE BERABERL‹⁄‹N TEMEL‹
Ekrem Dede 06 RÖPORTAJ
Ailem
Hatipo¤lu ailesinin en büyü¤ü ve Hatipo¤lu Yönetim Kurulu Onursal Baflkan› Ekrem Aygün, nam› di¤er Ekrem Dede, bu say›m›z›n konu¤u. Pazarc›l›ktan gelip ‹stanbul'da marketler zinciri olmaya do¤ru giden yolun Kastamonu'da at›lan temellerini es geçmek istemedik biz de. Ailem Dergisi olarak yönümüzü Cumhuriyet Köyü'ne do¤ru çevirdik ve ‹stanbul'da bile köy hayat›ndan kopamayan Ekrem Dede'nin yan›nda ald›k solu¤u. Kastamonu'da köy imaml›¤› ile bakkall›k yapt›¤› y›llardan, ‹stanbul'da 21 flubeli bir market zinciri olufl sürecini konufltu¤umuz toprak kokan söyleflide, Hatipo¤lu ailesini biraz daha yak›ndan tan›m›fl olduk, böylece. 1937 do¤umlu 'koca ç›nar', içindeki çal›flma azmiyle her gün sabah ezan›yla beraber düflüyor yollara ve Hatipo¤lu zincirinin ilk göz a¤r›s› olan Dudullu'da al›yor solu¤u. Ö¤leye do¤ru da yeniden dönüyor Cumhuriyet Köyü'ne. Bir yandan hayatta en sevdi¤i ifl olan toprakla u¤rafl›yor bir yandan da ete¤inde kofluflan torunlar›n› seviyor.
■ Biraz kendinizi tan›t›r m›s›n›z? 1937 do¤umlu¤um. Diyanet'ten emekliyim. As›l iflim imaml›k. ‹maml›¤a 1968 senesinde bafllad›m. 25 seneyi tamamlad›ktan sonra ‹stanbul'a geldik. Çocuklar pazarc›l›k yap›yorlard›. Ben köyde yaln›z bafl›ma kal›nca ›srar edip beni de buraya ça¤›rd›lar. Zamanla pazarc›l›ktan bakkal tipine döndük. Zaten köydeyken de bir yandan imaml›k yaparken bir yandan da bakkall›k yap›yordum. Pazar yerlerinden bakkal tipine, derken de büyüyerek zamanla market tipine döndük. Ben Cumhuriyet Köyü'nde oturuyorum ve bir anlamda köy hayat›ma devam ediyorum; çocuklar›m merkezde oturuyor. ■ Buraya geldi¤inizde siz de burada pazarc›l›¤a devam ettiniz mi, yoksa çocuklar›n›z m› devam etti?
Çocuklar devam etti. Ben bir bakkal dükkan› açm›flt›m Madenler'de, evimizin alt›nda. Oras› çal›flmad›. Oras› çal›flmay›nca evimizin alt›ndaki bakkal› Dudullu'daki en eski marketimizin yerine tafl›d›k. Derken bakkallar›n say›s›n› dörde ç›kard›k. Büyük market tipine geçince de, ilk olarak en eski marketimiz olan Dudullu'daki flubemizi açt›k. Oras› çok güzel ifl yap›yordu, ondan sonra Örnek Mahallesi'nde bir yer açt›k. Ard›ndan Çakmak'›n mülkünü ald›k ve zamanla büyüdük. ■ Sizi Kastamonu'dan ‹stanbul'a getiren sebep neydi? Asl›nda ben ‹stanbul'a çok isteyerek gelmedim. En büyük o¤lum “Buraya gel baba, senin orada durman bize hem maddi hem manevi büyük zarar getiriyor” diye çok
07 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
›srar etti. Köyü b›rak›p gelmek bana her fleyden zor geldi. Çocuklar ‹stanbul'a gelince de kalmak istediler. ■ “Hatipo¤lu” ismi nereden geliyor? Bu lakap bizim neredeyse 150 y›ll›k lakab›m›zd›r. Babam›n dedesinin babas›, hatipmifl. Ona da lakap olarak 'Topal Hatip' derlermifl. Ondan sonra onun o¤lu köy camisinin hatipli¤ini alm›fl. Bir zaman sonra babam›n dedesinin 4 o¤lu birden askerde flehit düflünce, torun olarak babam› okutmufl. Babam da caminin hatiplik görevini alm›fl. Ama ayn› zamanda köyün de muhtar›yd› babam. Ondan sonra da ben ald›m, hatiplik görevini. Benden sonra da Selamet Bey'i yetifltireyim diye onu ‹mam Hatip'e verdim ve ben emekli olduktan sonra o gelir diye düflündüm. O da ‹lahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Ad›yaman K›z Lisesi'ne din dersi ö¤retmeni olarak atand›. Kardeflleri de “Gitme, burada bizimle çal›fl” deyince o da ticaret hayat›na bafllam›fl oldu.
■ Siz niye flehir merkezine de¤il de Cumhuriyet Köyü'ne yerlefltiniz? Benim Dudullu'ya yerleflmemi istediler, ama ben onlara beni çok zorlarsan›z köye dönerim dedim. Ben köy hayat›na al›flm›fl›m, duram›yorum flehir merkezinde. Burada sabah namaz›m› k›l›yorum, Dudullu'ya gidiyorum. Orada da ö¤le namaz›n› k›ld›ktan sonra köye geri dönüyorum. Hayatta en sevdi¤im fley toprakla u¤raflmak. 1,5 sene öncesine kadar burada hayvan da besliyorduk ve sat›yorduk. Köyden gelince buras› olmasayd›, zaten duramazd›m ‹stanbul'da. Muhakkak geri dönerdim. fiimdi bile hala bunald›¤›m zamanlarda Kastamonu'ya giderim, stres atar öyle gelirim buraya. ■ Hatipo¤lu olarak çocuklar›n›z›n pazarc›l›ktan gelip de bu kadar büyümeleri hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Tedirgin oldu¤unuz zamanlar oluyor mu? Bizim bitmeyecek, tükenmeyecek bir sermayemiz var. O da do¤ruluk, birlik ve beraberlik. Ben onlara, yetiflemez hale gel-
dik, niye market aç›yorsunuz dedi¤im zaman, Selamet Bey der ki, “Büyümek istiyorsak, çevremizdekilere yetiflmek istiyorsak, market say›s›n› ço¤altmam›z laz›m.” fiimdi art›k sistem, bilgisayar sistemi. Bu sayede her fleyi çok daha kolay takip edebiliyorsunuz. Ama her ne kadar her fleyi kolayca takip etseniz de bafl›nda olmad›¤›m için içim rahat edemiyor. En do¤rusunu da yapsalar yine de bir tedirginlik hissediyorum. Ben sabah gidip de Dudullu'daki marketi açmazsam, acaba bir sorun var m› diye içim içimi yiyor. Yapabilsem, imkan›m olsa, 21 marketi de gidip kontrol etmek istiyorum. ■ Dudullu'daki marketi her sabah siz mi aç›yorsunuz? Ben her sabah 05.00'da kalkar›m. Yani bir saat kala da yatsam yine ayn› saatte kalkar›m. Sabah namaz›m› k›ld›ktan sonra buradan arabay› çal›flt›r›r›m, giderim markete. Marketi ben aç›yorum. Müflteriler de oray› erken açmam›za al›flt›lar art›k.
lar bana gurur veriyor. Yoksa benim 21 tane marketim var, bu kadar mal varl›¤›m var diye asla kibirlenmem. Kibirlenmeye, bu flekilde gururlanmaya karfl›y›m.
08 RÖPORTAJ
Ailem
■ ‹flleri art›k yavafl yavafl torunlar›n›z ele almaya bafllad›. Siz ailenin en büyü¤ü olarak çocuklar›n›za, torunlar›n›za ne ö¤ütlüyorsunuz? Ben onlara her zaman do¤ruluktan ayr›lmamalar›n› ve birlik beraberliklerini bozmamalar›n› ö¤ütlüyorum. Bunlar› bozmad›ktan, devam ettirdikten sonra, Allah bizim yard›mc›m›zd›r, hiçbir fley olmaz. Ama birlik beraberli¤i bozarsan›z, do¤ruluktan ayr›l›rsan›z, bir an evvel çökersiniz. En büyük tavsiyem bu, baflka tavsiyem olmaz. ■ Hatipo¤lu olarak Türkiye'nin baflka illerinde de ma¤aza açs›nlar istiyor musunuz? Bana kalsa ben istemiyorum. Kontrolünün zor olaca¤›n› düflündü¤üm için istemiyorum. Ama Allah bize bu kadar f›rsat vermiflse, önce Kastamonu'nun Cide kazas›na bir iflletme açs›nlar. Oran›n halk› da bizim varl›¤›m›zdan faydalans›n isterim. Yöremizin kalk›nmas›nda katk›m›z olsun, çorbada bizim de tuzumuz olsun, isterim. Zarar etmeden kafa kafaya da gelsek olur. Kar etmeyelim, ama en az›ndan 150-200 kifli de olsa istihdam sa¤layabilelim. Vatandafl için de hay›rl› olur diye düflünüyorum. Bizim oralardakiler, ekonomik anlamda çok rahat de¤iller. Eskiden biz köydeyken öküzlerle sürerdik tarlalar›. 25-30 harman al›rd›k. fiimdi bizim köyde 25 harman de¤il köyün tümü 5 harman bile alm›yor art›k. Üstelikte traktörlerle çal›fl›yorlar. ■ Selamet Bey'in ö¤retmenlik yapmamas› içinizde ukde olarak kald› m›?
‹çimde hiç öyle bir fley kalmad›, iyi ki de gitmemifl ve ticarete at›lm›fl. fiu anda her iflin bafl›nda. Memurlu¤u ben yaflad›¤›m için çok iyi biliyorum, ticarette memurluktan daha iyi kazan›rs›n. Tahsilli olmas› da ticaret hayat›nda ona baflar› getirdi tabi. Ticarette tahsil çok ifle yar›yor. Çok büyük faydalar sa¤lad›¤›n› düflünüyorum.
■ Siz kendi kendinize, art›k gözüm arkada kalmaz, diyebiliyor musunuz? En baflta da söyledi¤im gibi, birlik beraberliklerini bozmad›ktan sonra asla gözüm arkada kalmaz. O bozuldu¤u gün, hepsi kopar gider. Ben öldükten sonra iflleri kontrol edecek olan en büyük o¤lum Mehmet Bey'dir. Ben öyle görüyorum en az›ndan. Çünkü benim nenem vard› köyde, babam›n annesi, derdi ki; “O¤lum küçükten evlenene, sabahtan erken kalkana kimse yetiflemez.” Çocuklar›m›n içerisinde de en erken kalkan Mehmet Bey'dir. Sabah erken kalkar, gider iflini takip eder. Selamet Bey iyi bir yöneticidir. Bilal Bey, Antalya'dan manav ürün çeflitlerinin al›m›n› yapar ve ‹stanbul'a gönderir. Recep Bey ma¤azalar›n koordinasyonu ve sorunlar›yla meflguldür, daha çok. Ama ifli, marketlerin bafl›nda takip edecek olan, bence en büyük o¤lum Mehmet Bey'dir.
■ Anadolu yakas›nda marketleriniz var. O marketleri içleri dolu dolu gördü¤ünüz zaman neler hissediyorsunuz? Kibirlenmek anlam›nda bir gurur hissetmiyorum. Vatandafl›n buradan sebepleniyor olmas› beni çok gururland›r›yor. 800 kifliye ifl imkân› sa¤l›yoruz. Bu kiflilerin çolu¤u çocu¤u bu iflletmeden sebepleniyor. Bun-
■ Müflterilere mesajlar›n›z var m›? Müflterilerimize her zaman en iyisini, en kalitelisini vermeyi ve onlar› memnun etmeyi istiyoruz. Müflteri memnun de¤ilse, verdi¤imiz mal›n da arkas›nda duruyoruz. Dedi¤im gibi, amac›m›z mal›n en temizini, en kalitelisini satmak. Bir de elimizden geldi¤i kadar ucuz vermek istiyoruz.
100 YILDIR ISINIYORUZ! Son 20 y›ld›r dünya gündemini meflgul eden küresel ›s›nma, asl›nda 100 y›ld›r incelenen bir sorun. ‹lk kez 1896 y›l›nda, Nobel ödülü sahibi ‹sveçli S. Arrhenius, atmosferdeki karbondioksit (CO2) birikiminin de¤iflmesine ba¤l› olarak iklimin de¤iflebilece¤ini öngördü. Bundan ancak 83 y›l sonra, 1979 y›l›nda, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) öncülü¤ünde “Birinci Dünya ‹klim Konferans›” düzenlendi. Bu tarihe kadar yap›lan ilk ciddi konferans ise 5-12 Haziran 1992 tarihinde düzenlenen Rio Konferans›'yd›. Bu konferanstan sonra, Birleflmifl Milletler ve Avrupa Toplulu¤u ülkelerinin de içinde bulundu¤u 184 ülke taraf›ndan imzalanan, Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi, 21 Mart 1994 tarihinde yürürlü¤e girdi. Bu sözleflmelerden sonra yap›lan araflt›rmalar sonucunda, geliflmifl ülkelerin önceki süreçte atmosfere yayd›¤› sera gazlar› dikkate al›narak, bu ülkelerin emisyonlar›n› azaltmalar› gerekti¤i kabul edildi. Geliflmekte olan ülkelereyse, sanayileflme süreçlerinin devam etti¤i vurgulanarak gaz emisyonu indiriminde esneklik sa¤land›. Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi'nin en önemli amac›, “atmosferdeki sera gaz› birikimlerini iklim sistemi üzerindeki tehlikeli antropojen (insan kaynakl›) etkileri önleyecek bir düzeyde durdurmak” biçiminde tan›mland›. ‹mzalanan di¤er önemli belgeyse, 1997 Kyoto Protokolü'ydü. Bu protokole göre taraf ülkelerin, insan kaynakl› CO2 ve öteki sera gaz› sal›n›mlar›n›, 2008-2012 döneminde 1990 y›l›ndaki düzeylerinin en az yüzde 5 alt›na indirmifl olmalar› gerekiyordu. Bu dönemde, Avrupa Birli¤i, hem üye olarak hem de tek tek, üye ülkeler aç›s›ndan yüzde 8'lik azaltma yükümlülü¤ü getirmiflti.
11
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
KÜRESEL ISINMA NED‹R? Küresel ›s›nma, insanlar taraf›ndan atmosfere sal›nan gazlar›n sera etkisi yaratmas› sonucunda dünya yüzeyinde s›cakl›¤›n artmas› olarak tan›mlan›yor. Dünyan›n yüzeyi günefl ›fl›nlar› taraf›ndan ›s›t›l›yor. Dünya bu ›fl›nlar› tekrar atmosfere yans›t›yor ama baz› ›fl›nlar su buhar›, karbondioksit ve metan gaz›n›n dünya üzerinde oluflturdu¤u do¤al bir örtü taraf›ndan tutuluyor. Bu da yeryüzünün yeterince s›cak kalmas›n› sa¤l›yor. Son dönemlerde fosil yak›tlar›n kullan›m›n›n artmas›, ormans›zlaflma, h›zl› nüfus art›fl› ve toplumlardaki tüketim e¤iliminin artmas› gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazlar›n›n atmosferdeki y›¤›lmas›nda art›fl oldu¤u belirlendi. ‹flte bu art›fl, küresel ›s›nmaya neden oluyor. 1860'tan günümüze kadar tutulan kay›tlar, ortalama küresel s›cakl›¤›n 0.5 ila 0.8 derece kadar art›¤›n› gösteriyor. Bilim adamlar›, son 50 y›ldaki s›cakl›k art›fl›n›n insan hayat› üzerinde fark edilebilir etkileri oldu¤unu savunuyor. Hiçbir önlem al›nmazsa, bu yüzy›l sonunda küresel s›cakl›¤›n ortalama 2 derece artaca¤› tahmin ediliyor.
KÜRESEL ISINMA NELERE YOL AÇIYOR? ■ ‹klim sisteminde de¤iflikliklere neden olan küresel ›s›nman›n etkileri, dünyan›n her yerinde hissediliyor. Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve k›y› kesimlerde toprak kay›plar› art›yor. Küresel ›s›nmaya ba¤l› olarak dünyan›n baz› bölgelerinde kas›rga, sel ve taflk›nlar›n, fliddeti ve s›kl›¤› artarken baz› bölgelerde uzun süreli, fliddetli kurakl›klar ve çölleflme etkili oluyor. ‹klimler de¤ifliyor, bu de¤iflikliklere dayanamayan bitki ve hayvan türleri de ya azal›yor ya da tamamen yok oluyor.
Fakat taraf ülkelerin anlaflmazl›klar› sebebiyle Kyoto Protokolü ve Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi, herhangi bir yapt›r›m gücü ya da geçerli¤i olmayan birer metin olarak kald›. Avrupa Birli¤i ülkeleri, ABD ve daha birçok ülkenin kat›l›m›yla gerçeklefltirilen tüm bu konferanslar, geliflmifl ülkeler ve geliflmekte olan ülkeler aras›nda uzlaflma sa¤lanamad›¤›ndan, “insanl›¤›n ç›karlar›” ad›na somut ad›mlar atamam›fl, metin üzerinde kalan anlaflmalardan öteye gidememifltir.
KÜRESEL ISINMANIN NEDENLER‹ Küresel ›s›nmada insanlar›n etkisi yüzde 90. Tüketimde s›n›r tan›mayan insan›n bu bihaber çabas›na katk›da bulu-
nan do¤al faktörleri de göz ard› etmemek laz›m. Bu do¤al faktörler aras›nda güneflin etkisi birinci s›rada yer al›yor. Güneflin manyetik alan› ve günefl rüzgar›, Günefl Sistemi'nde kozmik ›fl›malara karfl› bir kalkan görevi görüyor. Günefl'in de¤iflken aktivitesiyle zay›flayabilen bu kalkan, kozmik ›fl›malar› geçiriyor. Kozmik ›fl›malar›n fazla olmas› bulutlanmay› artt›r›yor ve Günefl'ten gelen radyasyon oran›n› de¤ifltirerek küresel s›cakl›k art›fl›na neden oluyor. Günefl'ten gelen ultraviyole ›fl›n›m, kimyasal reaksiyonlar›n olufltu¤u ozon tabakas› üzerinde de¤iflikli¤e yol aç›yor. Günümüz bilim adamlar›n›n birço¤u, dünyan›n zaman zaman so¤uk dönemler yaflad›¤›n› ve bu so¤uk dönemler içinde de yüz bin y›ll›k periyotlarda on bin y›l süreyle s›cak dönemler geçirdi¤ini belirlediler.
12
GÜNCEL
Ailem
Yenilenebilir enerji neden önemlidir? ■ Sa¤lad›¤› faydalar bak›m›ndan önemli olan yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n en önemli getirisi çevresel faydalar›d›r. Yenilenebilir enerji teknolojileri, çevreyi fosil enerji teknolojilerinden daha az etkiler. Çevre kirlili¤ine neden olmaz. Kayna¤›n›n bitmesi söz konusu de¤ildir. Di¤er enerji kaynaklar› sonlu ve s›n›rl› iken yenilenebilir enerjiler hiç tükenmezler. Yenilenebilir enerji yat›r›mlar›n›n ço¤u, yüksek maliyetli enerji d›fl al›mlar› yerine, tesislerin kurulmas› için malzeme ve insan gücüyle yap›l›r. Yenilenebilir enerji için yap›lan yat›r›mlar, yap›ld›¤› yörede kal›r, bölge ekonomisi için enerji kayna¤› oluflturur. Halen ço¤u ülkede enerji elde etmek için a¤›rl›kl› olarak kömür, petrol, do¤algaz kullan›l›yor. Fosil yak›tlar denilen bu kaynaklar, yenilenebilir de¤il. Yenilenemeyen ve pahal› olan bu kaynaklar›n aksine, rüzgar ve günefl enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklar›d›r ve k›s›tl› de¤ildir.
● Daha az enerji sarf etmek için do¤ru ›fl›kland›rmayla evimizi ayd›nlatabilir, enerji dostu ampuller kullanabiliriz. ● Televizyonlar› bekleme konumunda b›rakmayarak, telefonlar›m›z› gece kapatarak, gereksiz enerji sarfiyat›ndan sak›n›rken, vücudumuzun maruz kald›¤› radyasyon oran›n› da azaltabiliriz. ● Evlerimizi ›s› kayb›na karfl› yal›tabilir, klima yerine vantilatör kullanabilir, eflyalar›m›z› radyatörleri kapatmayacak flekilde yerlefltirebiliriz.
Dünyan›n do¤al ›s›nmas›n›n bir nedenini oluflturan bu olaya dünyan›n Presizyon Hareketi deniyor ve küresel ›s›nmay› do¤rudan etkiliyor. Küresel ›s›nmaya sebep olan do¤al faktörlerden bir di¤eriyse sera etkisi. Yeryüzüne ulaflan günefl ›fl›nlar›, atmosferdeki su buhar› ve di¤er gazlar taraf›ndan tutularak dünyay› ›s›tt›¤› için yüzey ve troposfer olmas› gerekenden daha s›cak olur. Bu olay, günefl ›fl›nlar›yla ›s›nan ama içindeki ›s›y› d›flar›ya b›rakmayan seralar› and›r›r; bu nedenle de do¤al sera etkisi olarak adland›r›l›r. Sera etkisi do¤al olarak oluflur ve iklim üzerinde önemli rol oynar. Endüstri devrimiyle birlikte, özellikle 2. Dünya Savafl›'ndan sonra, insan aktivitesi sera gazlar›n›n miktar›n› her geçen y›l artt›rarak, yüksek oranlara ulaflmas›na neden oldu. Ozon tabakas›n›n incelmesi de küresel ›s›nmay› tetikleyen baflka bir etken olarak karfl›m›za ç›k›yor. Yaflamsal etkisi olan sera gazlar›n›n miktar›n›n normalin üzerine ç›kmas› ve bu art›fl›n sürmesi, dünyan›n iklimsel dengelerinin bozulmas›na neden oluyor. Dünyan›n bugünkü enerji ihtiyac›n›n yaklafl›k yüzde 75'lik bölümünü sa¤layan kömür, petrol, do¤algaz gibi fosil yak›tlar›n kullan›m›, küresel ›s›nmaya nenden olan en önemli etkenler aras›nda bulunuyor. Metan gaz›n›n artmas›na sebep olan faktörlerin bafl›nda çevre kirlili¤i geliyor.1950'lerden bu yana buzdolaplar›nda, klimalarda, spreylerde, yang›n söndürücülerde ve plastik üretiminde kullan›lan klorin, flüorin, karbon ve hidrojen birlefliminden oluflan kloroflorokarbonlar, ozonu yok ederek önemli iklim ve hava de¤iflikliklerine neden olan zararl› gazlar aras›nda bulunuyor. Dünyan›n s›cakl›¤›, Sanayi Devrimi'nden bu yana 0,45 derece artt›. Bunun esas nedeni, fosil yak›tlar›n yanmas› sonucu a盤a ç›kan CO2 ve di¤er sera gazlar›. Artan nüfus ve büyüyen ekonominin enerji gereksinimleri de fazlalafl›yor. Bu gereksinimin karfl›lanmas›ysa, fosil yak›t tüketiminin artmas›na ve atmosferdeki CO2 miktar›n›n büyük ölçüde ço¤almas›na neden oluyor.
B‹Z NELER YAPAB‹L‹R‹Z?
● Su kaynaklar›n›n tükenmesini önlemek için; difl f›rçalama, bulafl›k y›kama ve t›rafl esnas›nda muslu¤u aç›k b›rakmamaya özen gösterebilir, daha az su tüketen yeni teknoloji klozetler kullanabiliriz. Klozetle-
re as›lan temizleme maddeleri kullanmayabilir, bunun yerine suyu, kireç ve bakterilerden ar›nd›ran filtreler takabiliriz. ● Akan tesisatlar› onararak su israf›n› önleyebilir, hortumla sulama ve y›kama yapmayarak suyu verimli kullanabiliriz. ● Yenilenemeyen enerji kaynaklar›n›n fazla tüketimi ve sektörde kullan›lan gazlar›n emisyonlar›, hava kirlili¤ine, iklim de¤iflikliklerine neden olur. Bunlar› engellemek için toplu tafl›ma araçlar›n› tercih ederek, k›sa mesafelere arabayla gitmek yerine yürüyerek, kurflunsuz benzin tüketen araçlar tercih ederek, kulland›¤›m›z arac›n tafl›ma kapasitesini aflmayarak, uzun duraklamalarda arac›n konta¤›n› kapatarak, soludu¤umuz havay› daha
Küresel ›s›nman›n Türkiye'deki etkileri ■ 2070'e kadar Türkiye genelinde s›cakl›klar›n 6 derece kadar yükselece¤i, Karadeniz Bölgesi d›fl›nda ya¤›fllar›n iyice azalaca¤› tahmin ediliyor. Ekosistem de¤ifltikçe, tüm dünya gibi Türkiye'de de birçok canl› türü yok olma tehlikesiyle karfl› karfl›ya kal›yor. Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n iste¤iyle, Prof. Dr. Nüzhet Dalfes taraf›ndan “Türkiye için iklim de¤iflikli¤i senaryolar›” bafll›kl› bir rapor haz›rland›. Raporda bulunan veriler, 2070-2100 y›llar› aras›n› kaps›yor. Rapora göre, küresel iklim de¤iflikli¤i sorununu geç de olsa fark eden Türkiye'yi kötü bir tablo bekliyor. Eldeki verilere göre küresel ›s›nma ayn› flekilde devam ederse, yaz aylar›nda Türkiye'nin bat›s›nda s›cakl›klar 5 ila 6 derece, Orta ve Do¤u Anadolu ile Güneydo¤u Anadolu bölgelerinde 3 ila 4 derece; k›fl aylar›ndaysa 2 ila 3 derece yükselecek. Senaryoya göre, 2070 y›l›nda Karadeniz Bölgesi'nde ya¤›fllar yüzde 10 ila 20'lik art›fl gösterecek, güneydeyse yüzde 30'a kadar azalacak. Türk Deniz Araflt›rmalar› Vakf› (TÜDAV) taraf›ndan haz›rlanan “Küresel Is›nma ve Türkiye Denizleri'” raporundaysa, küresel ›s›nma nedeniyle Karadeniz'in giderek Akdenizleflti¤i belirtiliyor. TÜDAV'›n internet sitesinde yay›nlanan raporda, ulusal iklim de¤iflimi çal›flmalar›na göre geçen yüzy›lda deniz seviyesinin küresel ölçekte 10-20 cm yükseldi¤i, bu yüzy›lda ise 40-60 cm daha yükselece¤i belirtiliyor.
az kirletebiliriz. ● Art›k hayat›m›z›n ayr›lmaz bir parças› haline gelen bilgisayarlar›n yaratt›¤› kirlilik de az›msanacak gibi de¤il. Her gün saatlerce kulland›¤›m›z bilgisayarlar›n, elektrik tüketimi daha düflük modelleri tercih edilmeli, yaz›c›dan ka¤›t ç›kt›s› al›nmas› asgariye indirilmeli, bilgisayarlar bekleme konumunda b›rak›lmamal›. Kullan›lmayan bilgisayarlar at›lmamal›. ● Tüketicilerin özenli davranmas› gereken en önemli konular›n bafl›nda ambalaj tüketimi geliyor. Plastik ambalajlar›n do¤ada kaybolma süresi bin y›l› buluyor. Çevre kirlili¤ini önlemek için geri dönüflümü bir yaflam tarz› olarak benimseyebilir, al›flverifl s›ras›nda afl›r› tüketimden kaç›-
narak at›k üretimini azaltabiliriz. Uzun ömürlü ürünlere yönelmek ve geri dönüfltürülemeyen ambalajlarda sat›lan ürünleri almamak, bu ürünleri üreten firmalar› düflünmeye sevk edebilir. Zira atasözlerimizde oldu¤u gibi, önce kendi kap›m›z›n önünden bafllamal›y›z. ‹fle, baflta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaç›narak, flifle ve kavanoz gibi cam ürünleri tercih ederek, al›flverifllerde plastik poflet kullanmayarak, cam gibi dönüfltürülebilir malzemeleri organik çöplerle birlikte atmayarak bafllayabiliriz. Kaynak: www.kuresel-isinma.org
13
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
■ Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1990 y›l›ndan beri g›da sektöründe çal›fl›yorum. Sektörün farkl› kulvarlar›nda de¤iflik konumlarda yer ald›m. 1990-95 y›llar› aras›nda, küçük say›labilecek çapta, kendimize ait bir iflletmede ticari faaliyet deneyimim oldu. 1995'ten sonra g›da sektörünün sat›fl kanad›nda faaliyetlerde bulundum. Unilever ve P&G gibi firmalarda sat›flç› olarak görev ald›m ve bu konuda deneyim sahibi oldum. 2001 y›l›ndan beri ise, yine ayn› sektörde ancak bu kez perakendecilik aya¤›nda yer al›yorum.
14
RÖPORTAJ
Ailem
■ Hatipo¤lu'ndaki göreviniz hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Hatipo¤lu'nun planlad›¤› ve uygulamaya geçirmek istedi¤i, iflletmenin optimal yap›s›n› sa¤lamak ad›na tasarlad›¤› ve üzerinde fikir yürüttü¤ü farkl› sistemler vard›.
Sistem altyap›s›n› teflkil edecek önemli bir unsur ise kategori yönetimiydi. Benim de aileye kat›l›m›mla birlikte, tedarik anlay›fl›m›zda bir yenilik oluflturduk ve tedariklerimizi sa¤larken ürünleri belirli kriterlere uygun flekilde kategorize ettik. Her bir kategorinin sorumlulu¤unu ise aram›zda paylaflt›k. Aziz Kavak deterjan ve hijyenik grup diye adland›rd›¤›m›z g›da d›fl› grubun sorumlulu¤unu üstlenirken, ben g›da bölümünü ald›m. Ahmet Bey, s›cak ürün grubu diye adland›rd›¤›m›z sütlük ürünleri, kahvalt›l›k ürünler grubundan sorumlu oldu. Hediyelik, k›rtasiye ve züccaciye ürünlerinin kategori sorumlulu¤unu da Kemal Bey üstlendi. Sat›n alma bak›fl aç›s›, genellikle yaln›zca ürünün tedarik aflamas› olarak düflünülmüfltür. Ancak sat›n alman›n yaln›zca tedarik boyutundan ç›kar›lmas›, ürünün sat›n al›nd›ktan sonra-
s›n›n, yani sat›fl›n›n da öncelikli olarak düflünülmesi gerekir. Bir mal›n al›m›ndan sat›fl›na kadar geçen süreç, planl› bir flekilde ad›m ad›m yürümelidir. Hatipo¤lu da bu anlamda bir geliflim süreci içerisinde. Bu yolda, ekip olarak, birlik ve beraberlik içerisinde, gerek bedensel gerekse zihinsel emek sarf ediyor ve bunun bize sa¤lad›¤› fayda konusunda oldukça yol ald›¤›m›z› daha flimdiden görüyoruz. ■ Kategori yönetimi günümüz perakendecili¤inde oldukça önemli. Siz kendi kategorinizde raflarda canl›l›k sa¤lamak ve sat›fl artt›rmak için nas›l bir yöntem izliyorsunuz? Burada asl›nda ürünün tedarik edilmesinden bafllay›p müflterinin pofletine girene kadar geçen süreç göz önünde bulundurulmal›. Hatta ürünün son kullan›c› tara-
HAT‹PO⁄LU’NDA KATEGOR‹LER YÖNET‹L‹YOR, SATIfi ARTIYOR Grup Hatipo¤lu, Anadolu Yakas›'nda att›¤› ad›mlar› giderek büyütürken bir yandan da kurumsallafl›yor. Perakendecilikte, özellikle son y›llarda önem kazanan kategori yönetimi uygulamas›n› zincir ma¤azalar›nda uygulayan Hatipo¤lu'nun G›da Kategori Yönetim Müdürü A. Kadir Yener ile bir söylefli gerçeklefltirdik. Kategori yönetiminin öneminden, sat›n alma faaliyetlerine, ürünlerin sunumundan müflteri taleplerine kadar pek çok konuya de¤indi¤imiz söyleflide Yener, bize Grup Hatipo¤lu'nun gelifliminden de bahsetti.
f›ndan tüketilip geri dönüflü al›n›ncaya kadar devam eden bir süreçten söz etmemiz mümkün. Bu süreçteki ilk aflama, ürünün en ekonomik flekilde tedarik edilebilmesi. Çünkü pazarda ciddi bir rekabet söz konusu. Sonuçta fiyat›n, ürünün sat›lmas›ndaki en önemli unsurlardan biri oldu¤u perakende sektörünün içerisindeyiz. Bizim öncelikli hedefimiz, ürünü maliyet bak›m›ndan en uygun flekilde alabilmek. Daha sonra lojistik ve pazarlanmas› geliyor. Ürünün rafa gidifl fleklini de biz tayin ediyoruz. Örne¤in baz› ürünleri tedarikçi veya üretici firma taraf›ndan direkt ma¤azalar›m›za yönlendirebiliyoruz. ‹kinci bir yol da, baz› ürünleri, merkezimizdeki depomuza al›p, buradan kendi lojisti¤imiz arac›l›¤›yla ma¤azalara sevk etmek. Bundan sonra da raf yönetimi bafll›yor. Raf yönetiminde düflünülmesi gereken en önemli nokta, ürünlerin sat›fl›na endeksli miktarda yer alabilmesi ve do¤ru yerde sergilenmesi. Biz flu anda raf yönetimini bu flekilde yönlendirmeye çal›fl›yoruz. Üretici firmalar›m›z yeni ürünler, yeni kategoriler aç›yor. Bunlar›n bir k›sm› baflar›l› oluyor, bir k›sm› da baflar›s›z… Bu noktada, müflteri talepleri ve tecrübelerimize dayanarak karar veriyoruz. Bu ürün satabilir, bu ürün satmayabilir diye bir ayr›mdan geçirdikten ve geçmifle dönük dönemsel raporlamalar yapt›ktan sonra raflarda yer alacak ürünlere karar veriyoruz.
Sat›n alma bir güçtür Ne kadar büyük bir iflletmeyle ifl yap›yorsan›z o kadar avantajl›s›n›z. Çünkü sat›n alma bir güçtür. Güç nispetinde karfl› taraftan baz› imtiyazlar alabilirsiniz. Büyüme aç›s›ndan önümüzde hiçbir s›n›r yok. Biz sürekli büyümeyi düflünen bir iflletmeyiz. Uygun flartlarda oluflan f›rsatlar› de¤erlendirmeye devam edece¤iz. Büyümeyle ilgili hedefimiz sonsuz. Öte yandan, bu sat›n alma hareketlerinde maliyetlerini kontrol alt›na alabilen iflletmeler, ayakta kalacak. Maliyetlerini kontrol edemeyenler ya çekilmek zorunda kalacak ya da birleflme yolunu seçecek. Önceden yaln›zca ürün almak, depoda tutmak bile kar sa¤l›yordu. Bu devir bitti. Son 5 y›lda, gerçek ticaretten para kazanma dönemi bafllad›. Gerçek ticaretten para kazanma dönemi, baz› iflletmeler için zor bir dönem. Art›k sat›fl›n› kendi ölçe¤inde büyütebilen ve maliyetlerini de o oranda küçültebilen iflletmeler ayakta kalacak.
■ Peki, Hatipo¤lu'nun toplam cirosunda sizin kategorinizin pay› nedir? Yaklafl›k olarak genel ciromuzun yüzde 23-24'lük bölümü, benim sorumlulu¤umda olan g›da kategorisinden gerçeklefliyor. Bu oran, toplam sat›fl›m›z içerisinde önemli bir yer tutuyor. Bu denli yüksek olmas›n›n temel nedeni, bu kategorinin insanlar›n temel tüketim ürünlerini bar›nd›rmas›. ■ Kendi kategorinizin yönetiminde neleri göz önüne al›yorsunuz? Kategori yönetimini sa¤larken dikkat etti¤imiz en önemli de¤er ve oda¤›m›z, flüphesiz müflterilerimiz ve onlar›n olmazsa olmaz memnuniyetleri. Tüm faaliyetlerimizin altyap›s›, onlar temel al›narak oluflturuluyor. Buradan hareketle bir kaç bafll›k alt›nda di¤er konular da s›ralanabilir. Önceliklerimizden biri, tedarikçi tercihleri konusundad›r. Tedarikçilerimiz ve onlar›n üretimleri, müflterimizde en ufak flüphe uyand›rmayacak düzeyde olmal›d›r. Onlar›n ürünleri, taraf›m›zdan tedarik edildikten sonra, müflteriye karfl› sorumlulu¤u, ilgili markayla birlikte paylaflt›¤›m›z›n bilincinde ve bu do¤rultuda çal›flmalarda bulunuyoruz. Ayr›ca tüm perakende noktalar›nda yer alan ürünlerin tedari¤ini sa¤larken öncelikli amac›m›z, ayn› ürünü müflterimize rakiplerden daha avantajl› flekilde sunmak. Bunu sa¤layabilmek içinse, do¤ru ürün yö-
15
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
16
RÖPORTAJ
Ailem
de bu tip çal›flmalar planl›yoruz.
netimi, etkin ma¤aza yönetimi ve tabi ki bunlar›n hepsini kapsayan, do¤ru planlama yaparak müflterimize en iyiyi, en iyi koflullarda sunmaya çal›fl›yoruz. Do¤ru ürün tedari¤inde uygulamaya çal›flt›¤›m›z en önemli yöntem, ma¤azalar›m›zla olan koordinasyon sa¤laml›¤›m›z ve sürekli iletiflimimiz. Burada yapmaya çal›flt›¤›m›z, ürünlerin do¤ru sat›fl amaçl› yönetilmesi. En önemli k›stas da ürünlerin do¤ru bir flekilde sergilenmesi ve temelli raf yönetimine tabi tutulmas›. Piyasada kendisini ispatlam›fl markalarla veya firmalarla oturup konufluyoruz. En az›ndan belli standart kurumlardan evraklar›n tam olmas› gerekir. Art› firman›n da kendisini ispatlam›fl olmas› gerekir. Biz tüketiciye bir ürünü ulaflt›r›rken iflin profesyonel boyutunun d›fl›nda bir de vicdani boyutu var. Bir ürünü al›p rafa koydu¤unuz kalitesiz veya problemli bir ürünse ilk olarak Hatipo¤lu markas›n› zedelemifl olursunuz. Bir de vicdani olarak da insanlara kötü ürün satm›fl olursunuz. O nedenle çok seçici davran›yoruz ve belli bir kalite çizgisinin alt›nda ürün seçimi yapm›yoruz. Bunlar›n yan›nda olay›n bir de mali tablosu var. Piyasada ürünlerin fiyatlar› üfl afla¤› befl yukar› bellidir. Bu noktada sat›n alma gücümüzü kullanarak ürünleri ekonomik olarak temin etmeye çal›fl›yoruz. Belli dönemlerde belli ürünleri ön plana ç›karmak için yapt›¤›m›z faaliyetler var. De¤iflik dönemlerde insert ve katalog çal›flmalar›na firmalar› yönlendirip sat›fl›m›z› büyütmeye çal›fl›yoruz. Sonuçta metrekareye düflen sat›fl miktar›n› veya ma¤aza bafl›na düflen sat›fl miktar›n› yükseltmeye yönelik çal›flmalar yap›yoruz. ■ Sat›n alma faaliyetlerinde müflterilerin taleplerini ne ölçüde de¤erlendiriyorsunuz? Yukar›da da belirtmeye çal›flt›¤›m gibi, önemli olan müflterimize do¤ru ürünü ulaflt›rabilmektir. Bu anlamda baz› ürünler her yerde sat›lamayabiliyor. Örne¤in soya sosu, sar›msak sosu, nar ekflisi gibi ürünler, her noktada ayn› oranda talep edilen ürünler de¤il. O noktada müflterilerin yönlendirmesi de önem kazan›yor. Bölge insan›n›n tüketim al›flkanl›klar› da burada devreye giriyor. Bu farklar› özel çal›flmalarla gidermeye çal›fl›yoruz. ■ Baz› ürünler, yan ürün gruplar›yla birlik-
■ Sat›n almas›n› yapt›¤›n›z ürünlerin teflhir alan› hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Teflhir anlam›nda bir s›k›nt›m›z yok çünkü bizim ürün sergiledi¤imiz alanlar çok farkl›. Bugün hijyenik grup dedi¤imiz ürün grubunun ma¤azadaki yeri farkl›. Biz müflterilerimize sundu¤umuz al›flverifl rehberlerinde bile art›k kategoriler olarak sayfa sayfa ayr›ld›k. ■ Di¤er kategorilerin yöneticileriyle aran›zdaki iliflkiler nas›l? Kendi aram›zdaki çal›flma ortam›, tam anlam›yla bir aile ortam›. Hatipo¤lu'nun en imrenilecek yan› da bu zaten; büyük bir aile ve biz de o ailenin içindeyiz. ‹stedi¤imiz an, istedi¤imiz arkadaflla temasa geçiyoruz. Her türlü fleyi paylaflabiliyoruz. Bazen çapraz ifller yapabiliyoruz. Belli günlerde kendi aram›zda toplan›yoruz. Hem sohbet ediyoruz, hem paylafl›yoruz, hem de paslafl›yoruz. ■ Hatipo¤lu'nun kurusallaflma çal›flmalar› hakk›ndaki düflünceleriniz neler? Hatipo¤lu art›k veriye dayal› kurumsallaflmaya gitmeye çal›flan, hatta bu yolda da ciddi mesafeler kat eden bir flirket. Ezberci tüccar mant›¤›ndan çok ileride bir kurum. Alt yap› çal›flmalar› tamamland›. Zaten özel yaz›l›mlar kullan›yoruz. Bu bizim için büyük bir avantaj. Yak›nda Ailem Kart da ç›kacak. Böylece müflterilerimizi takip edebilece¤iz ve ona göre promosyonlar yapaca¤›z. Sat›n alma faaliyetlerimizi bu verilere göre yürütece¤iz. te daha çok sat›labiliyor? Bu durumda di¤er ürün kategorilerinin yöneticileriyle nas›l bir çal›flma içine giriyorsunuz? Örne¤in, bir çay demli¤ini züccaciye bölümünde teflhir ederek haftada 5 adet sat›yorsan›z, o çay demli¤ini çay reyonunun kenar›nda sat›fla sunarsan›z sat›flta art›fl oldu¤unu görürsünüz. Verdi¤im örnek, dönemsel bir örnek. Bir de sürekli yan yana durmas› gereken ürünler var. Örne¤in, ma¤aza içinde, çocuk bezi, ›slak mendil, mamalar ve biberonlar›n yan yana oldu¤u bir çocuk soka¤› düflünün. Bu ürünlerin hepsi sat›fl anlam›nda birbirini destekler. Böylece müflterimiz tüm ihtiyaçlar›n› ayn› reyondan karfl›layabilir. Biz
■ Kategorilerdeki çeflitlilik hakk›nda neler söyleyebilirsiniz? Hatipo¤lu'nda çeflit say›s› olmas› gerekenden çok fazla. Bu çeflit say›s›n› fazla tutmak, bize ticari anlamda zarar veriyor. Çünkü sonuçta kategori yönetimi, finans› da yönetiyor. Raf› nas›l yönetiyorsak faaliyet içinde görünmeden finans› da biz yönetiyoruz. Sirkülasyon h›z› çok düflük ürünleri raflarda bulundurmak demek, finans yönetimini yormak demektir. Bu konuyla ilgili bir çal›flmam›z var. Müflterilerimizin tercih etmedi¤i ürünleri reyonlar›m›zdan kald›r›yoruz. Bunu yaparken yolumuzu, geçmifl veriler ayd›nlat›yor.
Dudullu’nun sosyal yaflam merkezi
’tan
18
RÖPORTAJ
Ailem
Asyapark'ta fiekker Home'un sahibiyim. Hem müdürlü¤ünü yap›yorum hem de halkla iliflkilerini yürütüyorum. Buras› 130 metrekare; 2 ma¤azay› birlefltirerek oluflturduk. fiekker Home, kumafllar›n telini bile say›yor ve Çin ürünlerini sevmiyor. Ürünlerimiz, Bursa'da, Ödemifl'te ve Denizli'de üretiliyor. fiekker Home'un d›fl›nda da sat›lan bambu lifli havlular›m›z da var. Hem antibakteriyel hem de emifl gücü çok yüksek. Bambu bitkisi suda yetiflir, dolay›s›yla suyu emer. Bu nedenle de çok be¤enilen bir ürün. Öte yandan Hint iflinde tekeliz. Yani bizdeki kalite ve iflçilik çok farkl›. Bu bölgede çeyiz kültürü çok fazla. Hâlâ çeyiz serip, önce bir hafta anne evinde sergileyen, sonra kendi evine götüren k›zlar›m›z var. Genellikle evlilik haz›rl›¤›ndaki genç k›zlar ve onlara çeyiz haz›rlayan anneler geliyor buraya. Ben Asyapark'›n çok iyi olaca¤›n›, çok iyi yerlere gidece¤ini düflünüyorum, ama biraz sab›rl› olmam›z gerekiyor. Burada potansiyelin yüksek oldu¤unu düflünüyorum. Çevredeki sitelerden, villalardan insanlar› da buraya çekmek için bir fleyler yap›lmal›, tan›t›m çok önemli. Selamet Aygün de elinden geleni yap›yor.
4 farkl› fleçenek Grup Hatipo¤lu'nun gerek istihdam sa¤lanmas› gerek de çevreye de¤er kat›lmas› anlam›nda özellikle son y›llarda geliflmekte olan Dudullu'ya yapt›¤› önemli bir yat›r›m, Asyapark Al›flverifl Merkezi. Al›flverifl kültürünün giderek sosyal yaflam alanlar› olan al›flverifl merkezlerine dönüfltü¤ü günümüzde, fiyatlar›yla da Dudullu halk›n›n k›sa zamanda kalbini kazanan Asyapark'taki 4 ma¤azay› daha, sizin için yak›n markaja ald›k.
fiekker Home / EM‹NE KESK‹N / ‹flletme Sahibi
Garderobe / HAL‹T GÜLCAN / ‹flletme Müdürü
Biz burada, zemin katta, 80 metrekare alan üzerinde hizmet veriyoruz. Tam bir y›ld›r buraday›z. Çok büyük ümitlerle geldik; çünkü Dudullu çok güzel ve gittikçe geliflen bir bölge. Yani Asyapark'›n bulundu¤u yer de, bölge olarak bizim olmak istedi¤imiz bir yer. Zaten firmam›z›n hedefi, al›flverifl merkezlerinde yer almak. Burada güzel bir müflteri kitlesi edindik. Firmam›z, Türkiye'de yedi tane flubeye sahip. Yurt d›fl› a¤›rl›kl›, ihracat a¤›rl›kl› bir firmay›z. Ürünlerimiz yurt d›fl›na ihraç edilen, çok kaliteli ürünler. Biz burada ürünlerimizi outlet mant›¤›yla, çok uygun fiyatlarla ve kampanyalarla müflterilerimize sunuyoruz. ‹lgiden de gayet memnunuz. Erkek giyim üzerine tam bir koleksiyon üretiyoruz ve kalitemize güveniyoruz.
Yaklafl›k olarak bir y›ld›r Asyapark Al›flverifl Merkezi içinde hizmet veriyoruz. 0-15 yafl aras› ürünlerimiz var. Bebeklere yönelik fisherprice ürünlerimiz oldukça kaliteli. Oyuncak ma¤azas› oldu¤umuz için çok fazla ra¤bet görüyoruz. Çocuklar›n çok sevdi¤i Action Man ve Barbie'lerimiz mevcut. Pelüfl bölümümüzde pek çok çeflitle hizmet veriyoruz. Ürünlerimiz a¤›rl›kl› olarak lisansl› ürünlerden olufluyor. Asyapark'›n içinde olmaktan memnunuz. Bir al›flverifl merkezinin içinde olman›n avantajlar›n› yafl›yoruz. K›fl›n s›cak, yaz›n da serin oluyor. Çok rahat çal›fl›yoruz ve insanlar da d›flar›ya oranla al›flverifl merkezinin içini gezmeyi tercih ediyorlar. Ancak bölge halk› Asyapark'› henüz çok iyi tan›m›yor. Buran›n yavafl yavafl geliflece¤ine ve çok daha iyi bir duruma gelece¤ine inan›yorum. Çünkü çok pahal› olmayan ve her bütçeye uygun ürünler bulunuyor. O nedenle de herkese buray› tavsiye ediyorum. Bizim ma¤azam›za gelen, bofl ç›km›yor. Markalara göre fiyat farklar› elbette var; ama müflteriler için güler yüzlü olmak her fleyden daha önemli. Emily Toys / SULTAN ÜNAL / Personel
Atom Tost'un iflletme müdürüyüm. Burada 65 metrekare alanda hizmet veriyoruz. A¤›rl›kl› olarak tost ve kumpir üzerine çal›fl›yoruz. Toplamda 24 tane flubemiz var ama bu say› zamanla daha da artacak. Asyapark içinde müflterilere elimizden geldi¤ince en iyi hizmeti vermeye çal›fl›yoruz. Buraya olan ilgiden flu anda memnunuz, ama daha da iyisi olabilir. Fast food aç›s›ndan bakt›¤›m›z zaman, ilgi düflük seviyede. Bizim flu anki yat›r›m amaçlar›m›z, ileriye yönelik ve uzun vadeli. Uzun vadeli düflündü¤ümüz için de flu anda buraday›z. Müflteriler buraya geldiklerinde, tüm içecek çeflitlerini ve taze s›k›lm›fl meyve sular›n›, d›flar›da tadamayacaklar› kadar çok tost seçene¤ini bulabilirler. Öte yandan kumpirimiz, hamburgerimiz, salata çeflitlerimiz ve tatl›m›z da var. Hiçbir yerde bulamayacaklar› damak tad›n› burada bulacaklar›n› düflünüyorum. Fiyatlar›m›z da oldukça makul. Öte yandan çevre gelifliyor, Çekmeköy buraya çok yak›n. Kurulan sitelerin de zamanla Asyapark'a katk› sa¤layaca¤›na inan›yorum. ‹lginin günden güne ço¤ald›¤›n› da görüyoruz zaten. Atom Tost / MUSA CELEP / ‹flletme Müdürü
19
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
ZAFER‹N GÜNÜ 30 A⁄USTOS
20 GÜNCEL
Ailem
Türk tarihinin dönüm noktalar›ndan biri olan 30 A¤ustos günü, ad›n› Gazi Mustafa Kemal Pafla ve flanl› ordumuz önderli¤inde tarih sayfalar›na alt›n harflerle yazd›. Bu zaferin ard›ndan Türk ulusu yeniden dirildi. Zaferin sonras›nda ba¤›ms›z Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri at›ld›. Bu zaferle, Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun da¤›lmas›ndan sonra Anadolu topraklar›na göz dikenlerin emelleri son buldu. 30 A¤ustos, son düflman kuvvetlerinin yurttan ç›kar›ld›¤› gün olarak tarihe geçti. Bugün bu topraklarda ba¤›ms›z ve özgür yafl›yorsak, bunu 30 A¤ustos gününe borçluyuz. B‹R‹NC‹ DÜNYA fiAVAfiI’NIN ARDINDAN Birinci Dünya Savafl›'ndan yenik ç›kan Osmanl› Devleti'nin, art›k pek yapacak bir fleyi kalmam›flt›. Her geçen gün yurdun dört taraf›n› ‹tilaf Devletleri'nin (‹ngiltere, ‹talya, Fransa) kuvvetleri sar›yordu. Savafltan ma¤lup ç›kan Osmanl›'dan, her biri, pay›na düfleni almak istiyordu. Savafl›n ard›ndan Osmanl› hükümeti ile ‹tilaf Devletleri aras›nda imzalanan Mondros Mütarekesi (1918) ve Sevr Antlaflmas› (1920), üstü kapal› olarak Türk ulusunun dünya tarihinden silinmesini öngörüyordu. Amaç, Osmanl› topraklar›n›n paylafl›lmas› ve ya¤malanmas›yd›. Ne Türk ulusu, ne de o zamanlar ordu komutan› olan Mustafa Kemal
Pafla bu ya¤malanmay› kabul etti. Ve kurtulufl mücadelesi bafllad›. KURTULUfi SAVAfiI VE MÜCADELEM‹Z Türk ulusunun kurtuluflunun ilk günü say›lan 19 May›s 1919'da, Mustafa Kemal Pafla Samsun'a ç›kt›. Türk milletinin iste¤ini ve azmini gören kurtar›c› Mustafa Kemal, elinde hiçbir maddi imkan olmamas›na ra¤men, sadece ulusuna güvenerek kurtulufl mücadelesini bafllatt›. Samsun'da üst düzey komutanlara, ulusal kurulufllara ve üst kademe yöneticilere gizli bir genelge yay›nlayan Mustafa Kemal, iflgal karfl›s›nda birliktelik ça¤r›s›nda bulundu. Bu önemli olay›n ard›ndan yurdun dört bir yan›n› gezen kurtar›c›m›z, Erzurum'dan Sivas'a, Türk ulusuna Kurtulufl Savafl› için ça¤r›da bulundu. Ona güvenen aziz milletimiz, kad›n›yla, erke¤iyle, yafll›s›yla, genciyle vatan›n›n her bir kar›fl topra¤› için mücadele etti ve bu u¤urda can›n› verdi. “HATTI MÜDAFAA YOKTUR, SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR” ‹nönü Zaferi'nden hemen sonra toplanan mecliste Teflkilat-› Esasiye Kanunu kabul edildi. Mecliste, daha önce kabul edilen Misak-› Milli s›n›rlar› göz önünde bulundurularak çeflitli çal›flmalar yap›ld›. Meclis, Mustafa Kemal
Pafla'ya genifl yetkiler vererek Baflkomutanl›k görevine getirilmesini sa¤lad›. fianl› ordumuz, 1921'in 23 A¤ustos'undan itibaren tam 22 gün boyunca Sakarya Nehri'nin do¤usuna kadar Yunan birliklerini yenilgiye u¤ratt›. Sakarya Meydan Muharebesi'yle Mareflallik unvan›n› alan Mustafa Kemal, 1922'ye kadar gizlilik içinde Baflkomutanl›k Meydan Muharebesi'nin haz›rl›klar›na bafllad›. Türk ulusu, art›k savunma durumundan taarruz durumuna geçecekti. Düflman› tamamen yok etme amac›n› güden muharebenin haz›rl›klar›, zor ve çetrefilli oldu. Ordumuza genifl çapl› taarruz e¤itimi verildi. Haz›rl›klar›n ard›ndan, baflkomutanl›¤›n› Mustafa Kemal'in yapt›¤› ordumuz, 26 A¤ustos 1922'de düflmana sald›rd›. K›sa sürede düflman mevzilerini ele geçiren flanl› ordumuz, 30 A¤ustos'a kadar, Yunan ordular›n› ‹zmir'e kadar sürükleyerek, Anadolu'yu, iflgalci güçlerden tamamen temizledi. Türk tarihinin en önemli zaferlerinden biri olan 30 A¤ustos günü, ulusumuzun yeniden dirilifli oldu. 30 A¤ustos, Türk ulusunun Zafer Bayram› günü olarak kabul edildi. Her y›l yurtta bugün, büyük heyecan ve coflkuyla kutlan›yor. Bugün, Türk ulusunun kurtuluflunu gerçeklefltiren ulu önder Mustafa Kemal ve flanl› ordumuzun baflar›lar› sayg›yla an›l›yor. 30 A¤ustos, Türk milletinin bayram›d›r ve zaferimizin günüdür.
22
PS‹KOLOJ‹
Ailem
Gençlerin kendi iç dünyalar›nda aray›fllara girdi¤i, dünyay› en çok sorgulad›klar› ve kendilerini çok daha yak›ndan tan›d›klar› bir dönem, ergenlik. fiiddet e¤iliminin artt›¤›, zevklerin farkl›laflt›¤›, derslerin boflland›¤› bu dönem, aileleri her ne kadar tedirgin etse de insan gelifliminin önemli bir dönemi ve asl›nda en normal delili¤i. Bu dönemde önemli olan, ailelerin ergenlik dönemlerine do¤ru içsel bir yolculuk yapmalar› belki de... Kiflisel geliflim ve ergenlik dönemi üzerine pek çok kitab› ve yaz›s› olan Prof. Dr. Bengi Semerci ile insan yaflam›n›n bu en deli dönemi üzerine bir söylefli yapt›k. Öte yandan farkl› konulardaki sorular›m›za da yan›t ald›k. ■ Kiflisel geliflim için ergenlik döneminin önemi nedir? Baz› kaynaklarda adolesan dönemi olarak geçen kavram, dilimize ergenlik dönemi olarak çevrilmifltir. Gençlik, ergenlik yerine kullan›lmakla birlikte genç eriflkinli¤i de kaplayan daha genifl bir süreçten olufluyor. Ergenlik terimi, Latince olarak “geliflen” anlam› tafl›yor. Fiziksel, cinsel, ruhsal ve sosyal geliflimlerle gidiyor. Ergenlik genellikle h›zl› fiziksel de¤iflimlerle bafll›yor ve psikososyal olgunlaflmayla sürüyor. Kiflinin ba¤›ms›zl›¤›n› ve sosyal üretkenli¤ini kazand›¤›, çok da belirli olmayan bir zamanda da sona eriyor. Kiflinin bireysel, sosyal ve toplumsal kimli¤ini kazand›¤› dönem oldu¤u için kiflinin gelecek yaflam›n›n ve gelifliminin önemli bir k›sm›n› oluflturuyor. ■ Ailelerin ergenlik dönemindeki çocuklar›na yaklafl›mlar› nas›l olmal›? Ergenlik döneminde olan de¤iflimlere ergenlerin verdikleri anlam ve
önemle, ailelerin de¤iflimden etkilenmeleri farkl›d›r. Ergenler kendilerini daha özgür ve araflt›r›c› hissederken, aileler onlar›n kendilerinden uzaklaflt›¤› endiflesi tafl›r. Çocu¤un büyümesi ve çocukluk döneminden ergenli¤e geçifli bazen kolay olur ve s›k›nt› yaratmaz. Ama bu dönem, aileler için kar›fl›k bir dönemdir. Ailenin h›zla de¤iflen çocu¤a ve onunla oluflacak yeni iliflkiye uyum sa¤lamas› gerekir. Daha önce kolayca anlayabildi¤i ve isteklerini anlatabildi¤i çocuklar›ndaki de¤iflim onlar› flafl›rt›r. Ailelerin baz› gerçekleri görmesi ve ona göre davranmas› gerekir. Ergen ço¤u kez kaba, bencil, asi ve k›zg›n olur. Aileler bu davran›fllar› normal geliflimin bir parças› olarak görebilirlerse, uyum sa¤lamalar› kolay olur. Ailenin bu durumdan hofllanmas› ya da hofl görmesi gerekmez. Ama çok endiflelenmesine de gerek yoktur. Çünkü ergenlikten sonra bitecektir. Aile, ergene ona güvendi¤ini, amac›n›n bu dönemi sa¤l›kl› atlat›p, kendi bafl›na desteksiz yaflamas› oldu¤unu anlatabildi¤i ve bunu kendisi de kabullenebildi¤i zaman, bu dönem sorun-
suz ve mutlu bir flekilde geçer. Ergenler, kendi bafllar›na neler yapabileceklerini görmek isterler. Ama onlar tam özgürlük umut etmezler. Ço¤u çocuk gibi, s›cak, sevgi dolu ve kabullenici bir aileye ihtiyaçlar› vard›r. Bu s›rada ergen de, kendisinde oluflan h›zl› de¤iflime uyum sa¤lamaya çal›flmaktad›r. Çocukluktan ergenli¤e geçmek, onun için de kolay de¤ildir. Bu süreç içinde ailelerinin onlar› anlamad›¤›n›, büyüyerek sorumluluk almalar›na izin vermedi¤ini, hep elefltirdiklerini ve güvenmediklerini düflünür. Ergenin görmesi ve anlamas› gereken fley, ailesinin de kendisindeki de¤iflikliklere uyum sa¤lamaya çal›flt›¤› ve bunun için zamana gerek duyduklar›d›r. Aileler baz› kurallar› temel alabilirler. S›n›r koyulmas› gerekir. Ama bunun anlam› ergenin, her denileni yapt›rmas› de¤ildir. S›n›rlamalar kabul edilebilir ve geçerli olmal›d›r. Önemsiz konularda tart›flmadan kaç›nmak gerekir. Afl›r› derecede ›srarc› ve bask›c› olmamak gerekir. Düflünceleri de¤ifltirmekten korkmamak gerekir. Anne baban›n olanaklar ölçüsünde benzer davranmalar› gerekir. Farkl› düflündüklerinde bunu kendi aralar›nda görüflmelidirler. Kurallar aile taraf›ndan, kendi istekleri ve ergenin özellikleri göz önünde bulundurularak koyulmal›d›r. Aileler kendi uyamad›klar› kurallara uymak için ergeni zorlad›klar›nda sorun ç›kar. ■ Günümüzde ergenlik dönemindeki gençler art›k büyük sorumluluklar›n alt›n-
da ve stres içindeler. Özellikle üniversite s›nav› telafl› ve ard›ndan ifl bulabilme kayg›s›, bunun en büyük sebebi. Siz bu durumu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Her zaman ergenlik eriflkinli¤e haz›rl›k dönemidir ve her zaman ergenin endifleleri vard›r. Ergenlikte en önemli geliflimlerden biri meslek seçimidir. Ergen kendi yapmak istedikleriyle ailesi ve toplumun kurallar› aras›nda bocalar. Kimlik aray›fl›n›n bir parças› olan meslek seçimi çok önemlidir. Çünkü kimlik oluflumunun tamamlanmas›nda mesleki kimlik önemli bir parçad›r. Toplum içinde meslek sahibi olmak, kiflinin kendilik de¤erini ve kendine güvenini artt›r›r. Meslek sahibi olmak, kifliyi yaflamda yapacak fleyleri oldu¤u ve toplumsal sisteme ba¤land›¤› hissi yarat›r. Meslek sahibi olabilmek için e¤itim düzeyinin artmas› gerçe¤i, ergeni yüksek okul e¤itimine yönlendirmektedir. Üniversitede okuyabilmek içinse liseyi bitirmek ve baflar›l› olmak yetmedi¤i için, bir s›nav sisteminde okuma ve meslek sahibi olma flans› aran›r. Meslek seçimi karmafl›klaflt›kça ve zorlaflt›kça ergenlerin meslek seçmedeki ölçütleri de¤iflmektedir. Genel olarak henüz ergenli¤in tamamlanmad›¤› bir dönemde olan seçim, çevredeki insanlar›n söylediklerine bakarak yap›lmaktad›r. Ço¤unlukla, hangi meslekten hofllanacaklar› ya da hangi mesle¤in kendileri-
ne uygun oldu¤u hakk›nda bilgileri yoktur. Bu meslek için alacaklar› e¤itimin içeri¤inden ve mezun olduktan sonra ne ifl yapacaklar›ndan ya da ifl olanaklar›ndan da ço¤u kez haberdar de¤illerdir. ■ Ergenlik dönemindeki gençlerin kaliteli vakit geçirerek bu dönemi çok daha hafif atlatmalar› için nas›l bir yaflam tarz› benimsenmelidir? Burada ailelere ne gibi görevler düflüyor? Bazen sorunlar ç›ksa da, ergenlik öncesi çocu¤unuz sizin istedi¤iniz ve uygun gördü¤ünüz fleyleri yapar, konuflmalar sizin istedi¤iniz yönde ilerler. Oysa ergenlik bafllamas›yla, sizden çok farkl› olan, sizin isteklerinizi de¤il kendi isteklerini önemseyen bir bireyle karfl› karfl›ya kal›rs›n›z. Buna ra¤men unutmay›n ki, ergenler gereksinim duydu¤u zaman, sizin yan›nda oldu¤unuzu bilmek ister. Ailenin “isyankarl›k” diye niteledi¤i davran›fllar, ço¤unlukla do¤al gelifliminin bir göstergesidir. Baz› düflünürlerin “normal delilik” diye adland›rd›¤› ergenlik döneminde gösterilen bu asilik, ergenin farkl› ve ayr› bir kimlik gelifltirebilme ihtiyac›n›n sonucudur. Ço¤unlukla da ebeveynlerinin istemedi¤i bir davran›fl oldu¤unu düflündükleri için, ergeni bile zaman zaman rahats›z eden isyankar tutumlar gösterirler. Bu, aileleri rahats›z etmekle birlikte, di¤er yandan bu
23
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
24
PS‹KOLOJ‹
Ailem
tür davran›fllar› hiç göstermeyen ergen, farkl› bir birey olma çabas›na girmemifl demektir. Bu ise onun geliflimi için sorundur. Ergenin tav›rlar›na olabildi¤ince toleransl› olmak, fazla yüzlefltirme yapmamak ve nas›l davranman›z gerekti¤ine biraz sakin karar verebilmek, aile için rahatlat›c› olur. Ebeveynleri en çok k›zd›ran ise ergenlerin öfkeli olmalar›d›r. Hele bu s›klaflm›fl ve sürekli bir davran›fl haline gelmiflse, ailenin bafl etmesi zorlafl›r. Yine de oldu¤unca sakin olmaya, ba¤›rmamaya ve bu tarz›n sizde uyand›rd›¤› rahats›zl›¤› anlatmaya çal›flmak gerekir. Çünkü genellikle ergen sizi ne kadar rahats›z etti¤ini, öfkesi nedeniyle, o s›rada de¤erlendirememektedir. Ergenlik dönemi bedensel ve ruhsal mahremiyet ister. Odas›na girilmesi, kar›flt›r›lmas›, eflyalar›n›n yerlerinin de¤ifltirilmesi, onlara ait fleylerin okunmas›, ergeni k›zd›r›r. Ergene kendine ait, istedi¤i gibi düzenleyebilece¤i bir oda vermek yarar sa¤lar. Ergenin yaln›z kalma iste¤ine, kendi bafl›na olma iste¤ine sayg› duymak gerekir. Onunla tamamen kopmak ne kadar yanl›flsa, devaml› sizinle olmas›n›, hep yan›n›zda oturmas›n› istemek de o kadar yanl›flt›r ve tart›flma nedenidir. Aileler eve gelen misafirlere çocuklar›n›n büyüdü¤ünü göstermek, onlarla övünmek isterler. Bu nedenle, misafirin yan›na gelmesi için ergeni zorlarlar. Oysa ergen için orada olmak, herkesin ona soru sormas› ve konuflmalara kat›lmadan düzenli oturmak, rahats›z bir durumdur. Bunlarla bafl etmenin yolu, ailelerin ergenin kendine ait bir özel alan ihtiyac› oldu¤unu anlamas›d›r.
■ Ergenlik dönemi, ard›ndan gelen eriflkinlik dönemini nas›l etkiliyor? Ergenlik döneminin sonuna do¤ru, yaflam duruflunu de¤ifltirip eriflkinlikle yüzleflmek gerekmektedir. Bu yüzleflme, ne yapmak istedi¤ine karar vermifl, kendine güvenen ve sayg› duyan ergenler için daha kolayd›r. Ancak, çok az say›da ergen bu dönemde ne yapmak istedi¤ine karar vermifl olur. Yaln›z yaflamak, sorumluluk almak, baflarmak konusunda endiflelidirler. Bu konuda rehberli¤e ve cesaretlendirilmeye gerek duyarlar. Rehberlik onun isteklerini, hedeflerini belirlemesi demektir. 10'lu yafllar›n sonunda aile iliflkileri de¤iflmeye bafllar. Ergen, genç eriflkin oldukça ebeveyn iliflkisinde dengeler de¤iflir. Art›k iliflkiler daha olumlu olacak, ailenin do¤ru elefltirilerini olgunlukla karfl›layabileceklerdir. Ebeveynlerini mücadele etmeleri gereken anne ve baba de¤il, sadece birer insan olarak görebilirler. Ebeveynlere oldu¤u gibi, baflka insanlara da daha duyarl› ve destekleyici hale gelirler. ■ Stres art›k yaflam›m›z›n her alan›nda var. Stresle bafla ç›kabilmenin yollar› neler? Stres yaratan bir durumla karfl›laflt›¤›m›zda, yüzleflme, uzlaflma ve geri çekilme olmak üzere üç temel seçene¤imiz vard›r. Yüzleflme, kiflinin sorunla yüz yüze gelerek, sorunun varl›¤›n› kabul etmesi, üzerine gitmesi ve amac›na do¤ru ilerlemesi demektir. Burada önemli olan, stresle bafla ç›kmak için yo¤un çaba göstermek ve amaca ulaflmakt›r. Bunu yapmak için beceriler gelifltirmek, di-
¤er insanlar›n deste¤ini almak gibi ad›mlar gerekir. Bu, ayn› zamanda, öfkenin ifade edilmesini de içerir. Öfke, ölçülü ve sakin bir flekilde gösterildi¤inde etkili olabilir. Uzlaflma, stresle do¤rudan bafla ç›kmada, en yayg›n ve etkili yollardan biridir. ‹steklerimizi elde edemeyece¤imizi, baflkalar›n›n da onu bize vermeyece¤ini kabul ederiz. ‹stedi¤imizden daha az›yla yetinmeye karar veririz. Geri çekilme, baz› durumlarda, stresle bafl etmenin en etkili yoludur. Ancak bunu sorunlarla yüzleflmeden reddetmek olarak alg›lad›¤›m›z için küçümseriz. Ancak karfl›m›zdaki riskin, de¤ifltirilemeyecek oldu¤unu ve bize zarar verece¤ini düflündü¤ümüzde bu olumlu bir tepki haline gelir. E¤er gerçekten umutsuz bir durum söz konusuysa, en etkili bafla ç›kma vazgeçmektir. Daha az stresle yaflamak, stres kaynaklar›n›n pek ço¤unu kontrol edebilmek mümkün. Fakat unutulmamas› gereken bir konu da stresin canl›lar için farkl› seviyelerde ama karfl›lanmas› gereken bir ihtiyaç oldu¤udur. Bütün canl› organizmalar, denge bozuldu¤unda onu yeniden kurmay› sa¤layan bir düzene sahiptir. Örne¤in ac›k›nca yemek yer, susay›nca su içeriz. Susama güdüsü bizi su içmeye yöneltir. Stresin olmamas› da, yaflam›n kurumas› ya da uyuflmas› anlam›na gelir. Yani stressiz bir yaflam düflünmemeliyiz. Bireylerin stres ihtiyaçlar› birbirinden farkl›l›k gösterir. Önemli olan yaflam›m›zda stresi tan›mlamam›z, negatif etkileriyle en az zararla ya da zarars›z bafla ç›kabilmemizdir.
26
SA⁄LIK
Ailem
Hayat kayna¤›m›z olan güneflten yaz mevsiminde daha çok faydalan›yoruz. Yaz›n gelmesiyle güneflin verdi¤i enerji, ›s›, ›fl›k bizi hayata ba¤l›yor. Estetik aç›dan da, tenimizi bronzlaflt›ran ve yenileyen güneflten do¤ru faydalanmal› ve afl›r›s›n›n zararlar›n› unutmamal›y›z. Güneflin fazlas›n›n, ciltte yafllanma, afl›r› kuruluk, k›zar›kl›k, çil ve lekelere neden oldu¤u, bilinen bir gerçek. Yayd›¤› UVA ve UVE ›fl›nlar›n›n yayd›¤› olumsuz etkilerinden korunmad›¤›n›z takdirde cilt kanserine yakalanma olas›l›¤› da oldukça yüksek. Güneflten bilinçsizce yararlanman›n, ciltte ortaya ç›kard›¤› ve genellikle beyaz tenli kiflilerde görülen küçük lekeler, günefl lekeleri olarak aç›klan›yor. Bu milimetrik lekelerin, ciltteki renkleri, koyu sar›dan kahverengiye do¤ru olabiliyor. Bu cilt lezyonlar›, önlem al›nmazsa ciddi hastal›klara sebep oluyor. Uzun y›llar ve yavafl bir süreçte ilerleyen deri kanserinin habercisi olabilen bu lezyonlar›n, günefl ›fl›nlar›na maruz kalmamalar› gerekiyor.
GÜNEfi lekeleri ve korunma yollar›
GÜNEfi LEKELER‹ TEDAV‹ ED‹LEB‹L‹R M‹? Günefl lekelerini tedavi eden, 'peeling' (soyucu tedavi), lazer tedevisi ve 'kriyoterapi'nin (dondurarak tedavi) bafll›ca yöntemler oldu¤u biliniyor. Tedavinin uygulanmas›n›n ard›ndan, günefl ›fl›nlar›ndan korunmaya dikkat edilmesi gerekiyor. Aksi halde, bu lekeler yeniden ortaya ç›kabiliyor. Günefl lekelerinin ortaya ç›kt›¤› cilt tipleri, ço¤u zaman hassas ve zay›f ciltler. Her ne kadar belli saatler d›fl›nda günefle maruz kalmasan›z bile, bu lekeler oluflabiliyor. Cildin sa¤l›¤›, her an korunarak temizli¤i yap›lmal›. Cilt sa¤l›¤›n› koruman›z›n bir yolu da beslenmenize dikkat etmeniz. Yedi¤iniz g›dalara dikkat ederseniz, daha sa¤l›kl› ve güçlü bir cilde sahip olabilirsiniz. Günefl lekelerinden, çeflitli do¤al yöntemlerle de kurtulabilirsiniz. Evde haz›rlayabilece¤iniz do¤al kar›fl›mlarla bunu sa¤lamak mümkün.
GÜNEfi LEKELER‹ ‹Ç‹N FAYDALI FORMÜLLER ● Kabu¤u soyulan bir elma ile bir havucu rendeleyin ve 1 yemek kafl›¤› kremayla kar›flt›r›n. Yüzünüze ve boynuza sürüp 15 dakika bekletin. Il›k suyla durulay›n. Ard›ndan temizleme toni¤inizle cildinizi yenileyin. ● Yar›m çay barda¤› suyun üzerine, yar›m çay barda¤› elma sirkesi ekleyin. Haz›rlad›¤›n›z bu kar›fl›mla yüzünüzü silin. Kar›fl›m›, haftada iki kez cildinize uygulay›n. ● 2 bardak suya 3 kafl›k elma sirkesi ekleyip kaynat›n. Kaynamaya bafllay›nca buhar›n›, tülbentle örttü¤ünüz yüzünüze tutun. Bu yöntem, cildinizdeki lekeleri yat›flt›racakt›r.
GÜNEfi LEKELER‹NDEN NASIL KORUNACA⁄IZ? Güneflin ultraviyole ›fl›nlar›na maruz kal›nmas› sonras›nda ortaya ç›kan ve önce aç›k renkte olan günefl lekeleri, önlem al›nmazsa koyulaflabiliyor. Bu lekeleri tetikleyen etkiler, solaryum, beslenme biçimi ve genetik yap›. Uzmanlar, estetik aç›dan rahats›z edici ve sa¤l›kl› cilt tan›m›na uygun olmayan bu lekelere karfl› çeflitli önlemler al›nmas›n› vurguluyorlar. ● Özellikle yaz aylar›nda, güneflin en yo¤un oldu¤u saatlerde günefl ›fl›nlar›na maruz kalmay›n. 11.00-16.00 saatlerinde günefllenmeyin ve mümkünse d›flar› ç›kmay›n. ● Güneflten bilinçli faydalan›n. Günefl kreminizi yüksek faktörlü seçin ve günefle ç›kmadan bir saat önce yüzünüze ve vücudunuza uygulay›n. ● fiapka, gözlük ve flemsiye kullan›n. ● Aç›k tenli ya da günefle karfl› hassas tenliyseniz, özellikle dikkat edin. ● Güneflin olumsuz etkilerinden özellikle çocuklar›n›z› koruyun. Belli saatler d›fl›nda çocu¤unuzu günefle ç›karmay›n.
27
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Temizlik, sa¤l›k ve mutluluk üçgeninde
■ Bize Banat'› tan›t›r m›s›n›z? Banat, 1947 y›l›nda kuruldu. Türkiye'nin ilk difl f›rças› üreticisi ve ilk milli markalar›ndan biri. 61 y›ldan bu yana var olufl nedenimiz, misyonumuz insanlara temizlik, sa¤l›k ve mutluluk veren ürünler sunmak. Slogan›m›z ise 'Hayata Dair Tertemiz Fikirler'… Dolay›s›yla bugün en ileri teknolojilerle donat›lm›fl tesislerimizde 'A¤›z Bak›m›', 'Kiflisel Bak›m', 'Ev Bak›m›' ve 'Endüstriyel Ürünler' olmak üzere 4 farkl› kategoride üretim yap›yoruz. Ar-Ge'ye ve müflteri memnuniyetine büyük önem veriyoruz. En üst düzey kalite anlay›fl›m›zla dünya standartlar›nda
28
RÖPORTAJ
Ailem
Türkiye'nin ilk difl f›rças› üreticisi olan Banat, bugün a¤›z bak›m, kiflisel bak›m ve ev bak›m kategorilerinde 400'ün üzerinde ürünü bulunan bir marka. Banat yetkilileriyle, Banat'› ve yeni piyasaya sunduklar› ürünlerini konufltuk.
400'ü aflk›n ürüne imzam›z› at›yoruz. ■ Ürün kategorilerinizde neler yer al›yor? 'A¤›z Bak›m›' ürünlerimiz aras›nda difl f›rçalar› ve macunu, difl ipi, hijyenik kürdan, protez ve arayüz f›rçalar› yer al›yor. 'Ev Bak›m›' ürünlerimiz bulafl›k, klozet, banyo, lavabo, flifle, yer, ayakkab›, elbise, el temizleme, oto y›kama f›rçalar›, iç ve d›fl mekanlar için süpürgeler, bulafl›k süngerleri, ovucu fiberler, ovma telleri, çöp kovalar›, sabunluk, macunluk-f›rçal›klar, banyo ve kravat ask›lar›, jumbo boy ve desenli temizlik bezleri, cam-yerbanyo-mutfak temizlik bezleri, kova-paspas-sap ve süzgeçten oluflan temizlik seti, paspaslar, moplar, cam pelufllar›, cam ve yer silecekleri, çöp torbalar›, buzdolab› pofletleri, alüminyum folyolar, streç filmler ve f›r›n torbalar›, bulafl›k-ev ve ifl eldivenleri, klozet ve rezervuar bloklar› ile likit jellerden olufluyor. 'Endüstriyel Ürünler'de temizlik f›rçalar› ve plastik ürünler, temizlik bezi, sünger ve ovucu fiberler, temizlik mop ve aparatlar›, alüminyum folyo ve streç filmler, eldivenler, klozet blok ve likit jeller, cam ve yer silecekleri, çöp torbalar›, süpürgeler gibi birçok ürünümüz bulunuyor. 'Kiflisel Bak›m' kategorimizde ise saç f›rçalar›, taraklar ve sakal f›rçalar›m›z var. ■ Piyasaya sundu¤unuz yeni ürün serileri var m›? Elbette! Sürekli yeni ürün serileri gelifltirip tüketicilerin kullan›ma sunmam›z, ya-
(Slovakya), Aquarella (Bulgaristan), Varesa ve Violight markalar›n› sayabiliriz.
ni bir baflka deyiflle sürekli kendimizi ve ürünlerimizi yenilememiz, Banat olarak en çok önem verdi¤imiz ve gurur duydu¤umuz özelliklerimizden. Bu ba¤lamda, örne¤in, yeni temizlik f›rçalar› serisiyle yeni tasar›m difl f›rças› serilerini de geçti¤imiz günlerde piyasaya sunduk. ■ Bu serilerin özellikleri neler? Yeni temizlik serisi kapsam›nda üretilen yer süpürgesi, yer f›rças›, oto y›kama f›rças› gibi ürünlerimizde estetik tasar›m, ergonomi ve kauçuk yüzey sayesinde kullan›m s›ras›nda eflyalara maksimum özen gösterimi ön plana ç›k›yor. 'A¤›z Bak›m' kategorisinde geçti¤imiz günlerde piyasaya sundu¤umuz yeni seri difl f›rçalar›m›z ise özel tasar›mlar›n›n yan› s›ra yenilenen ambalajlar›yla da dikkati çekiyor ve hepsinde bulunan koruma kapaklar›yla hijyenik aç›dan gü-
venli kullan›m sa¤l›yor. ■ Sat›fl ve da¤›t›m operasyonlar›n›z nas›l gerçeklefliyor? Üretim aflamas› sonras› sat›fl ve da¤›t›mlar›m›z› 3 kategoride topluyoruz. Toptan sat›fllar, do¤rudan sat›fllar ve özel sat›fllar… Toptan sat›fllar›m›z› bölge il bayileri, ›triyat ve ecza depolar›, parfümeri depolar› ve h›rdavat kanallar› üzerinden gerçeklefltiriyoruz. Son derece güçlü oldu¤umuz bu kanalda Türkiye genelinde toplamda 64 bölge il bayilerimiz ve 300'ün üzerinde toptanc› konumunda müflterilerimiz bulunuyor. Do¤rudan sat›fl anlam›nda; Türkiye genelinde faaliyet gösteren organize tüm zincir marketlere do¤rudan firmam›z taraf›ndan s›cak veya so¤uk sat›fl yap›l›yor. Özel sat›fllar olarak adland›rd›¤›m›z sat›fllar ise private label ve promosyon sat›fllar›. ■ Hangi firmalara private label yap›yorsunuz? Banat olarak, Türkiye'de ve yurt d›fl›nda private label ürün yapt›¤›m›z birçok marka var… Bunlardan baz›lar› aras›nda Carrefour Türkiye, Dia Türkiye, Migros, Bütçem, fiOK, Gima, Kipa, Budget, T‹P, Maxi, KIN (‹spanya, Brezilya), Ferda (Romanya), Perl@Med
■ Pazar pay›n›z ne durumda? Banat eski ve köklü bir marka olman›n getirdi¤i tecrübesini, yeniliklere ve geliflime aç›k vizyonuyla birlefltirerek sürekli büyüdü. 1990'l› y›llardan sonra pazara giren global markalara karfl› da üstünlü¤ünü kaybetmedi ve her zaman pazar liderli¤ini korudu. Dolay›s›yla, Banat'›n pazar pay›ndaki baflar›s›n›, hem köklü-yerli ve tüketicinin güvenini kazanm›fl bir firma olufluna, hem de zaman› ve yenilikleri takip ederek kendini sürekli yenileyerek gelifltirmesine ba¤layabiliriz. Banat, tüm bunlar›n yan› s›ra, di¤er yandan da üstlendi¤i misyon çerçevesinde, Türkiye'nin en büyük sorunlar›ndan biri olan a¤›z ve difl sa¤l›¤› bilincinin art›r›lmas› amac›yla, okullarda e¤itimler gerçeklefltiriyor ve bu çal›flman›n tüm ülkeye yayg›nlaflt›r›lmas› için projeler gelifltiriyor. Ve tabi 'temizlik, sa¤l›k ve mutluluk' üçgenindeki çal›flmalar›na da azimle devam ediyor.
29
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
DUDAKTAN KALBE’N‹N ROMANT‹K AfiI⁄I
30 RÖPORTAJ
Ailem
Podyumlardan televizyon ekranlar›na geçifl yapanlar aras›nda baflar›l› bir çizgi yakalayan ender isimlerden biri, Burak Hakk›. Kaybolan Y›llar dizisindeki oyunculu¤uyla yakalad›¤› baflar›y› flimdilerde Reflat Nuri Güntekin'in ölümsüz eserinden uyarlanan Dudaktan Kalbe isimli dizide zirveye tafl›yor. Sezon tatiline giren ancak önümüzdeki sezonda izleyicileri yine televizyon ekranlar›na kilitleyecek olan Dudaktan Kalbe'de romantik afl›k Hüseyin Kenan'› canland›ran Burak Hakk›, Türk sinemas›nda jön olmaya aday isimlerin bafl›nda geliyor.
■ Burak Hakk› mankenlikten sonra oyunculu¤a geçip baflar›l› olan ender isimlerden biri. Oyunculuk anlam›nda kendinizi nerede görüyorsunuz? Kendimi k›sa sürede gelifltirdi¤ime inan›yorum. Yapt›¤›m eski iflleri izledi¤imde dersler ç›kart›yorum. Acemi oldu¤umu, o anki kapasitemin o kadar oldu¤unu görüyorum. Fakat özellikle son iki senedir yer ald›¤›m projelerin bana çok olumlu etkisi oldu. Art›k her rolü oynayabilece¤ime inan›yorum. ‹lk oyunculuk deneyimim olan “Aflk Ayn› Adres” 90 dakikal›k bir televizyon filmiydi. Daha sonra “Yeniden Çal›kuflu”nda rol ald›m. Bu diziden sonra oynad›¤›m Kaybolan Y›llar ve flu anda halen oynad›¤›m Dudaktan Kalbe dizisi, kendimi en baflar›l› buldu¤um diziler. Yapt›¤›m her iflin oyunculuk anlam›nda bana yeni bir fleyler ekledi¤ini düflünüyorum. ■ Oyunculu¤a at›ld›¤›n›z zamanlarda dizi sektörünün durumuyla, flu anki durumunu k›yaslad›¤›n›zda nelerin de¤iflti¤ini söyleyebilirsiniz? 2000 y›l›nda oyunculu¤a bafllad›m. Dizilere ilgi yine vard› ancak 2008 Türkiye'sinde çekilen dizilerin say›s›nda 2-3 kat art›fl var. Yurt d›fl›ndaki Tükler de dizilerimizi büyük bir ilgiyle takip ediyorlar. Bu nedenle izlenme oran›nda da çok ciddi bir art›fl oldu¤unu görüyorum. ■ Günümüzde romandan çeviri senaryolar dizi ve sinema sektöründe
‘‘
Kaybolan Y›llar ve flu anda halen oynad›¤›m Dudaktan Kalbe dizisi, kendimi en baflar›l› buldu¤um diziler. Yapt›¤›m her iflin oyunculuk anlam›nda bana yeni bir fleyler ekledi¤ini düflünüyorum
Bu tür yap›mlar, bu romanlar› okuma f›rsat› bulamam›fl veya okuma al›flkanl›¤› olmayan gençlerimizi bir nebze de olsa edebiyat›m›z›n de¤erleriyle buluflturuyor. Geçmifl de¤erlerimizi tekrar anmak, hat›rlamak ve tekrar sevebilmek bence çok güzel
‘‘
büyük ilgi görüyor. Sektörün senaryo itibariyle edebiyat dünyas›na yönelmesini nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bu tür bir yönelmeyi çok olumlu buluyorum. Bu tür yap›mlar, bu romanlar› okuma f›rsat› bulamam›fl veya okuma al›flkanl›¤› olmayan gençlerimizi bir nebze de olsa edebiyat›m›z›n de¤erleriyle buluflturuyor. Geçmifl de¤erlerimizi tekrar anmak, hat›rlamak ve tekrar sevebilmek bence çok güzel. ■ fiimdilerde ilgiyle izlenen “Dudaktan Kalbe” dizisinde dünyaca ünlü keman virtüözü Hüseyin Kenan'› oynuyorsunuz. Reflat Nuri Güntekin'in ölümsüz yap›t› Dudaktan Kalbe'nin 1965 y›l›ndaki beyaz perde yap›m›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Kim Türk televizyonu için her ne proje ürettiyse, hepsinin ellerine sa¤l›k. Sonuçta sinema çok emek verilen bir sektör. Dudaktan Kalbe gibi bir eserin birçok kez farkl› zamanlarda çekilmifl olmas›na da çok seviniyorum. Umar›m bundan 20 y›l sonra ayn› eser, farkl› bir türde yap›l›r. ■ Binlerce insan› ekrana kilitleyen Dudaktan Kalbe'nin insanlar taraf›n-
31
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
dan benimsenmesi hakk›nda neler düflünüyorsunuz ve bu ilgiyi nelere ba¤l›yorsunuz? Reflat Nuri Güntekin'in ustal›¤›yla, iç hikayelerinin zenginli¤iyle ve kavuflamayan afl›klar›yla Dudaktan Kalbe, dinamik bir baflyap›t. Dizinin baflar›s›n› ve halk taraf›ndan bu kadar çok sevilmesini senaristlerimizin hikayeyi günümüze oldukça baflar›l› bir flekilde uyarlamalar›na ve yönetmenimizin, görüntü yönetmenimizin, di¤er oyuncu arkadafllar›m›n, k›sacas› tüm ekibimizin kalitesine ba¤l›yorum.
32
RÖPORTAJ
Ailem
■ Günümüzde dizi ve sinema sektörü h›zla gelifliyor. Bu geliflim içerisinde, insanlar›n durup nefeslendi¤i ve geçmifl heyecanlara yöneldi¤i flu günlerde, eski filmler özlemle an›l›yor. Eski yap›mlara olan bu ilgiyi nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Günümüz sinema ve dizi sektörünün geliflti¤i do¤ru ama say›sal olarak… 100 tane dizi varsa 10 tanesi ilgiyle izleniyor, di¤erleriyse vasat. Türk insan›n yeterince sevebilece¤i kalitede çok fazla senaryo yaz›lamad›¤›n› düflünüyorum. Bir flekilde, yabanc› film ve dizilerden al›nt›lar yap›l›yor ve senaryolar öyle yaz›l›yor. Bir t›kanma söz konusu. Bunun sebebi de dizi say›s›n›n bu kadar çok olmas›. O yüzden de eskiden yaz›lm›fl ve baflar›l› olmufl romanlar uyarlan›yor. Amerikan sinemas›nda iyi bir yap›mc›ya y›lda kaç senaryo gitti¤ini Türkiye ile k›yaslamak gerekiyor.
■ Bu genç yafl›n›za ra¤men, büyük baflar›lar kazanm›fl, kariyerini gittikçe güçlendiren biri olarak, yeni neslin baflar›ya giden yoldaki çizgisini nas›l yorumluyorsunuz?
Her konuda, yapt›klar› her iflte, basamaklar› teker teker ve emin ad›mlarla ç›kmalar›n› tavsiye ediyorum, genç arkadafllar›ma. ‹çlerindeki egonun, baflarma h›rs›n›n ve azminin önüne geçmesine hiçbir zaman izin vermesinler.
Türkiye'de 30 dakikal›k senaryoyu çekifltirip 90 dakika yap›yorlar. Bunun sonucunda da dinamizm kayboluyor. Çünkü televizyon kanallar› böyle istiyor. Sistem böyle oluflmufl
■ Dünya ile k›yaslad›¤›m›zda, Türkiye dizi sektöründe ne gibi s›k›nt›lar yaflan›yor? Dünyaya bakt›¤›m›zda, dizilerin süresi 20-45 dakika aras›nda de¤ifliyorken bizde bu süre her dizi için 90 dakika. 30 dakikal›k senaryoyu çekifltirip 90 dakika yap›yorlar Türkiye'de. Bunun sonucunda da dinamizm kayboluyor. Çünkü televizyon kanallar› böyle istiyor. Sistem böyle oluflmufl. Bunun d›fl›nda dünyada çok daha fazla yönetmen ve oyuncu var. Türkiye'de yüz tane dizi çekilirken 500 tane baflrol oyuncusu var. Bana dünyada 500 tane baflrol oyuncusu sayabilir misiniz ya da 100 tane yönetmen?
‘‘
■ Dünya sinemas› hakk›nda neler düflünüyorsunuz? Türk sinema sektörünü dünya sinemas›n›n neresinde görüyorsunuz? Türk sinemas›n› dünya sinemas›n›n ortalar›nda görüyorum. Yine de birçok ülkeden daha ileri oldu¤umuzu düflünüyorum; özelikle dramda. Ancak komedi, korku, bilimkurgu gibi alanlarda sinemam›z› çok baflar›s›z buluyorum. ■ Son olarak projelerinizden bahseder misiniz? Dudaktan Kalbe önümüzdeki sezonda da devam edecek. Bunun yan› s›ra, bu sezon oldu¤u gibi, gelecek sezonda da sinema tekliflerini de¤erlendirmeye devam edece¤im.
34
BESLENME
Ailem
Obezite, genetik ve çevresel etkileflimleri olan, ciddi ve kronik bir hastal›kt›r. Vücutta dengesiz beslenme ve hareketsizlikten dolay› fazla miktarda ya¤ dokusu oluflmas› sonucu meydana gelen bu hastal›kta genetik yatk›nl›k da önemli bir rol oynuyor. Uzmanlar›n verdi¤i bilgilere göre, hem anne hem de baba obez ise, çocu¤un obez olma ihtimali yüzde 80. Anne ve babadan biri obez ise, oran yüzde 40 oluyor. Her ikisi de obez de¤ilse bu oran yüzde 7'ye düflüyor.
G‹TT‹KÇE OBEZLEfi‹YORUZ! Obez ve obeziteye ba¤l› olarak ortaya ç›kan hastal›klar, tüm dünyada bulafl›c› hastal›k gibi h›zl› bir flekilde yay›l›yor. Bunun ilk nedeni ise insanlar›n beslenme al›flkanl›klar›n›n de¤iflmesi. Özellikle fast food tarz› beslenmenin yayg›nlaflmas›, insanlar›n kilo almas›n›n bafll›ca nedeni. Obeziteye neden olan di¤er bir sebep ise, insanlar›n giderek hareketsizleflmesi.
Dünya Sa¤l›k Örgütü son 10 y›l içerisinde, çocuklarda obezitenin yüzde 10 oran›nda artt›¤›n› söylüyor. Uzmanlar, anne ve babalar›n bu konuda dikkatli davranmalar› ve çocuklar›n› abur cuburdan uzak tutmalar› gerekti¤ini söylüyor.
OBEZ‹TE NED‹R? Obezite, günümüzde geliflmifl ve geliflmekte olan ülkelerin en önemli sa¤l›k sorunlar› aras›nda yer al›yor. Obezite, genel olarak bedenin ya¤ kütlesinin, ya¤s›z kütleye oran›n›n afl›r› artmas› sonucu, boy uzunlu¤una göre, vücut a¤›rl›¤›n›n istenilen düzeyin üstüne ç›kmas› olarak tan›mlan›yor. Dünyada yaklafl›k 450 milyon obez hastas› oldu¤u biliniyor. Dünya Sa¤l›k Örgütü, mobid obezite denilen hem obezite hem de obeziteye ba¤l› hastal›klar› olan kiflilerin say›s›n›n da 120-150 milyon aras›nda oldu¤unu düflünüyor. Türkiye'de net bir rakam olmamas›na karfl›n, toplumun yüzde 24'ünün obezite hastas› oldu¤u düflünülüyor.
Obeziteye neden olan faktörler Obezitenin nedenlerine bak›ld›¤›nda, genetik, metobolizmik, hormanal, hipotolamik (beyindeki hipotalamus bölgesinden kaynakl›), psikolojik, sosyo-ekonomik, beslenme ve fiziksel aktivite düzeyi gibi birçok etken bir arada görülebiliyor. Genel olarak obeziteye neden olan sebepler flöyle s›ralan›yor: ▼ Obeziteye genetik yatk›nl›¤› olanlar›n obezite olma ihtimalleri, olmayanlara göre çok daha fazla. Genetik hastal›k olarak bize ulaflan ya¤ yak›m›ndaki azl›k veya vücutta fazla ya¤ depolanmas›, fliflmanlamam›za neden olan sebeplerden birisi. ▼ ‹lerleyen yaflla birlikte metabolizma yavafll›yor, al›nan besin miktar› kontrol alt›na al›nmazsa fliflmanlamaya neden oluyor. ▼ Kad›nlarda enerji yak›m› erkeklere göre daha az oldu¤undan obezite, kad›nlarda daha s›k görülüyor. ▼ Geliflmifl ülkelerde insanlar, daha fazla çal›flt›klar›ndan, yemek yemeye zaman bulam›yor ve h›zl› bir biçimde fast food tarz› yiyeceklerle kar›nlar›n› doyuruyorlar. Bu yiyecekler sa¤l›k aç›s›ndan zararl› olduklar› gibi, fliflmanl›¤a da sebep oluyor. Geliflmifl ülkelerde fliflmanl›¤a neden olan bir baflka faktör ise, insanlar›n her yere vas›tayla ulafl›p yürümeyi bile unutmalar›. Hareketsiz kalan ve hareketsizli¤e al›flan vücut, h›zl› bir flekilde kilo almaya bafll›yor. ▼ Emeklilikle birlikte insanlar›n aktivitesi azal›yor. Ev han›mlar› ve emekliler, obeziteye yakalanma ihtimaliyle daha fazla karfl› karfl›ya kalabiliyorlar. ▼ Obeziteye neden olan en önemli sebeplerden biri, fiziksel aktivite yetersizli¤i. Spor yapmak, al›nan fazla enerjilerin yak›lmas›nda en etkili yol. Kilo almay› önledi¤i gibi, diyet yapanlar›n sa¤l›kl› bir flekilde ya¤ yakmalar›n› ve kilo vermelerini sa¤lar. ▼ Obezitenin bir di¤er nedeni de, s›k aral›klarla düflük kalorili diyetler yapmak. Su kayb›yla birlikte kilo verdi¤ini zanneden insan, normal yeme düzenine geri dönünce daha fazla kilo al›yor. ▼ Ö¤ün atlatmak ya da sadece ana ö¤ünlerde yemek yemek de, fliflmanlamaya sebep oluyor. Sa¤l›kl› ve do¤ru olan, ara ö¤ünlerle desteklenen beslenme program›. Çünkü sadece ana ö¤ünlerde beslenmek, daha fazla yemek yememize sebep oluyor ve yemek yememeye kodlanan vücudumuz daha az enerji yak›yor. ▼ Sigara ve alkol, san›lan›n aksine kilo ald›r›yor. Vücudun güçsüz kalmas›na sebep olan zararl› al›flkanl›klar, beden enerjimizi yavafllat›yor veya yok ediyor. En ufak harekette yorulan vücudumuz kilo almaya bafll›yor.
35 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Obezitenin zararlar›
36
BESLENME
Ailem
Obeziteyle nas›l bafla ç›kabiliriz? ■ Buraya kadar, obezitenin estetik bir sorun olmad›¤›n›, herkesin çok iyi anlam›fl olmas› gerekiyor. Obeziteyle mücadele etmenin ilk koflulu, kal›c› bir flekilde kilo vermektir. Bunun için öncelikle uzman kiflilere baflvurulmal›, sa¤l›k kontrolleri yap›ld›ktan sonra onlar›n gözetiminde diyet programlar› uygulanmal›d›r. Doktor gözetiminde yap›lmayan diyetler, baflka hastal›klara yol açabildi¤i gibi, hiç istenmeyen, ölümle sonuçlanan durumlara neden olabiliyor.
Obezite birçok hastal›¤a neden oluyor, vücudumuzdaki birçok organ›n ve sistemin do¤ru çal›flmas›n› önlüyor. Sadece obez hastalar›na psikolojik olarak verdi¤i zararlar bile çok y›k›c›. fiiflman insanlar, fiziksel görüntülerinden utand›klar› için, kendilerini eve kapat›yor, hayata ve kendilerine küsüyorlar. Bunun için gördü¤ümüz obez kiflilere daha anlay›flla yaklaflmal›, onlara destek olmal›y›z. ‹flte obezitenin sebep oldu¤u hastal›klar: ■ SOLUNUM S‹STEM‹ • Solunum güçlü¤ü • Uykuya ba¤l› az nefes alma • Uykuda solunumun durmas› • Obeziteye ba¤l› nefes alamama sendromu ■ S‹ND‹R‹M S‹STEM‹ • Safra tafllar› • Karaci¤er ya¤lanmas› ve siroz hastal›¤› • Kal›n ba¤›rsak ve makat kanserleri ■ METABOL‹ZMADAK‹ BOZUKLUKLAR • Ya¤ metabolizmas› bozuklu¤u • ‹nsülin hormonuna direnç geliflimi • fieker hastal›¤› (eriflkin tipi) • Ürik asit metabolizmas› bozulmas›na ba¤l› ürik asit artmas› ■ HORMON S‹STEM‹ • Böbrek üstü bezinde aktivite art›fl› • Seks hormonlar›nda de¤iflme • Meme kanseri ■ HAREKET S‹STEM‹ • Kemik eklemlerinin iltihab› ve iltihab› olmayan yang›sal reaksiyonlar› • Sinir s›k›flmas› ■ BÖBREKLER • ‹drarda protein at›lmas› ■ ‹DRAR VE ÜREME S‹STEM‹ • Rahim içindeki döl yata¤› kanserleri • Prostat kanserleri • ‹drar kaç›rma hastal›klar› ■ DER‹ • Ayaklarda fliflme ve lenf dolafl›m› bozukluklar› • Terleme bozukluklar› • Deride renk bozuklu¤u
Anadolu yakas›nda bir y›ld›z
38
RÖPORTAJ
Ailem
‹stanbul giderek büyüyor ve göç almaya devam ediyor. Bununla beraber çarp›k kentleflme flehirde pek çok sosyal soruna yol aç›yor. Tüm bunlar›n yan›nda Anadolu yakas›nda y›ld›z gibi parlayan ve pek çok yerel yönetime örnek olan Sar›gazi Belediyesi, halk›n sorunlar›n› çözmek ad›na engel tan›m›yor. Sar›gazi Belediye Baflkan› Kemal Ayy›ld›z ile gerçeklefltirdi¤imiz oldukça keyifli ve samimi sohbetimizde Sar›gazi'yi ve 4 y›lda de¤iflen yüzünü konufltuk. ■ Öncelikle sizi biraz tan›yabilir miyiz? 1957, Erzurum do¤umluyum. 1990'l› y›llarda aktif siyasetle tan›flt›m. 1990'dan günümüze, birçok siyasi hareket de¤iflikli¤i oldu ama benim çizgim ayn›yd›. 1999-2004 y›llar› aras›nda ‹stanbul Valili¤i'nde il genel meclis üyeli¤i yapt›m. 3 y›l üst üste daimi encümen üyesi seçildim. ‹stanbul Valili¤i'nin yani ‹stanbul ‹l Özel ‹daresi'nin o zamanki limitiyle 600 trilyonluk yat›r›m bütçesini yönlendiren ve yat›r›ma dönüfltüren befl kifliden biriydim. 5 y›l bu görevi yapt›ktan sonra, Ümraniye AK Parti kurucular kurulunda yer ald›m. Çok hareketli, çok zevkli ve çok heyecanl› bir hizmet kervan›yd›. Daha sonra Sar›gazi'den sorumlu ilçe yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildim. Buraya bir geldim, pir geldim. Geliflimle beraber burada hareketlilik bafllad›. Derken arkadafllar›m›z ve partimiz, sa¤ olsun, beni bu göreve lay›k gördüler. Vatandafllar›m›z›n da teveccühüyle bugün bulundu¤um makamday›m ve çok memnunum.
■ Sar›gazi Belediye Baflkan› olarak görev yapmaya bafllad›¤›n›z günden bugüne kadar, belediyecilik anlay›fl›n›zda ve hizmet kalitenizde nas›l bir de¤iflim ve geliflim hissediyorsunuz? Özellikle bu makamlar›n vatandafla hizmet etmek için arac› oldu¤unu ö¤rendim. ‹sterseniz vatandafllar›m›za yüzde yüz hizmet etmenin f›rsat›n› bu makamlarda de¤erlendirirsiniz. ‹stemezseniz hiç hizmet etmemek için de bu makamlar bir araçt›r. Ama biz birinci tercihteyiz, çünkü bizim
★
hizmet anlay›fl›m›z, hakikaten insanlar› mutlu etmek üzerine kurulu. Bizim hizmet anlay›fl›m›z, insanlar›n huzur, güven ve mutlulu¤u için var olan bir hizmet anlay›fl›. Dolay›s›yla bu hizmet anlay›fl›m›zla biz dört y›l içerisinde Sar›gazi'de gerek e¤itimde, gerek sa¤l›kta, gerekse insanlar›n ihtiyac› olan yeflil alanlarda bir 盤›r açt›k. Geriye dönüp bakt›¤›m›zda, 20 y›lda yap›labilecek hizmetleri biz 4 y›l gibi k›sa bir süreye s›¤d›rabildik. ■ Sar›gazililerden ald›¤›n›z tepkiler nas›l? Göreve ilk geldi¤imizde insanlar›n bize bak›fl› çok farkl›yd›. Neyse ki art›k öyle de¤il. Buras› 3 dönem sosyal demokratlar›n yönetti¤i, ço¤unlukta hep onlar›n oldu¤u bir belediyeydi. Bizimle birlikte ilk kez yönetim sa¤ bir partiye geçti. Dolay›s›yla insanlar da çok farkl› fleyler bekliyordu. Demografik yap›s› çok farkl› olan ve Anadolu kültürünün yafland›¤› Sar›gazi'de, k›sa sürede kendimizi izah etme f›rsat›n› bulduk. ‹nsanlar bizi, biz insanlar›m›z› tan›d›kça kaynaflt›k. Bizi anlad›klar› günden itibaren her fley de¤iflti, hizmetler bafllad›. Biz hizmet ürettikçe vatandafllar›m›z›n gönlüne taht kurduk. Böylece vatandafllar›m›z bize deste¤ini artt›rd›. Güler yüzleri ortaya ç›kmaya bafllad›. Gerek Büyükflehir Belediyesi ile gerek komflu ilçe belediyelerimizle koordineli bir flekilde çal›flarak Sar›gazi'nin ihmal edilmifl bütün hizmetlerini h›zl› bir flekilde tamamlamaya çal›fl›yoruz. ■ 4 y›l boyunca Sar›gazilileri sahip olmad›klar› nelere kavuflturdunuz? Özelikle sanat ve kültür ad›na Sar›gazi'de hiçbir fley yoktu. Yeni faaliyete geçirdi¤imiz kültür merkezimizde haftal›k tiyatro gösterilerimiz bafllad›. Burada genellikle çok nüfuslu aileler, çok eflli aileler ve birbi-
rinden ayr› yaflayan aileler a¤›rl›kl›. Dolay›s›yla aile içi iletiflim, aile içi huzur ile ilgili birçok panel ve konferans düzenledik. S›n›f mevcutlar› 80-90 kifliydi. ‹kili e¤itimden tekli e¤itime ve etüt e¤itimine geçildi. 4 y›lda 5 okul yapt›rd›k. 2 okulun da temelleri at›ld›. Sar›gazi halk›, biz göreve gelmeden önce belediyeyi ulafl›lmaz görüyormufl. Biz 4 y›ld›r, göreve geldi¤imiz ilk günden bugüne, her çarflambay› halk günü ilan ettik. Her çarflamba sabah 8.30'da bafllar›z ve akflam geç saatlere kadar grup grup gelen vatandafllar›m›zla hem çay içeriz, hem de karfl›l›kl› olarak problemlerimizi tart›fl›r›z. ■ Sar›gazi halk›n›n sorunlar›n› çözüme kavuflturmak konusunda somut bir örnek verebilir misiniz? Bir gün bir han›m buraya geldi ve “Baflkan›m ben bodrum kat bir dairede oturuyorum. Benim günefl gören, hava alan, tek pencerem var ve alt› nüfusum… O pencereye birisi araç park edince karanl›kta yafl›yoruz. Ne olur bana bir çare bulun” dedi. Notumu ald›m ve han›m daha belediyeden ç›kmadan fen iflleri müdürüme
talimat verdim. Hemen o han›m›n penceresinin önüne saks› çiçekleri koydurdum. Kad›nca¤›z evine gitti¤i an, çiçekleri görmüfl. Buradan evine gidene kadar kondu, çiçekli saks›lar. ‹flte bizi, bulundu¤umuz noktaya bu tür hareketler getirdi. Göreve geldi¤imizde Sar›gazi'nin alt yap›s› yoktu. 4 tane park›m›z vard› flimdi 26 tane oldu. 12 kilometrelik alanda içme suyu yoktu. 300 trilyonluk yat›r›m buralara gitti. fiimdi her mahalleye 4 katl› bir bilgi evi yap›l›yor. Onun d›fl›nda bir flehir stad› yapt›k. fiimdi beden e¤itimi ö¤retmenlerimizin eflli¤inde, belediyeden kart alm›fl, o stada ücretsiz abone olmufl vatandafllar›m›z, sabah›n 6's›ndan 8'ine kadar aerobik yap›yorlar. Benim çok baflar›l› oldu¤umu söylemem, geçmiflin baflar›s›zl›¤›na ba¤l› asl›nda. Yani itiraf etmek gerekirse, anlatt›¤›m fleyler, bir belediyenin asli görevidir. Benim bunlarla gurur duymam do¤ru de¤il asl›nda. Bunlar› zaten yapmam laz›m, yapmak zorunday›m. ‹nsanlara asli hizmetimin d›fl›nda neler yapm›fl›m, ona bak›lmal›. Beyaz Masa kurdum ve flu anda 2100 fakir vatandafl›m›za bak›yoruz. Ayda 100 liral›k
39 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
lar› gördükçe bir de¤iflim yafl›yor, dünle bugünü k›yasl›yor ve bugünü seviyorum diyor. Çünkü arad›¤› her fleyi bugünde buluyor. Diyaliz hastanesi kuruldu, a¤›z ve difl sa¤l›¤› hastanesi de yak›nda aç›l›yor. Bölgemizde 350 yatakl› devlet hastanesinin temeli at›lacak ve bütün bu bölgeye hizmet verecek. 40 dönüm üzerine kurulacak ve 6 katl› olacak olan hastanede 6 tane ameliyathane, 3 katta acil servis, 2 bin araç kapasiteli otoparkla hizmet verilecek. Tüm bunlarla birlikte Sar›gazi, Anadolu yakas›nda bir y›ld›z, ‹stanbul genelinde de ekonomik de¤erleri giderek yükselen önemli bir belde haline geliyor.
40 RÖPORTAJ
Ailem
al›flverifl çeki alabiliyorlar. Her hafta 25 lira veriyoruz. Gidiyor markete, al›flveriflini yap›p evine dönüyor. Yafll›lar›m›z, yatalak hastalar›m›z var; onlara da her ö¤len ve akflam s›cak yemek gidiyor. Bunlar vatandafllar›m›z›n bize hoflgörüyle bakmalar›na sebep olan, çok önemli noktalar. ■ Sar›gazi yo¤un olarak göç alan bir bölge. ‹fl imkanlar› bak›m›ndan bölgenin durumu hakk›nda bilgi verir misiniz? Geldi¤imiz günden beri, özel kalemde bir insan kaynaklar› portföyü tuttuk. “‹flsizim” diyen gençlerimizin CV'lerini ald›k. Çevremizde 74 tane fabrika var; tek tek gezdik ve referans olduk. Bugüne kadar yaklafl›k 300 kifliyi ifle yerlefltirdik. ■ Ekonomik de¤erler aç›s›ndan Sar›gazi'de durum nas›l? DAP Yap›, KC Grup ve Sur Yap›, burada daireler sat›yor. Ekonomik de¤erler art›nca bankalar tek tek flube açmaya bafllad›, bölgemizde. Nüfus Dairesi ve Nüfus Temsilcili¤i de flube açt›. Ümraniye'deki Tapu Dairesi'nin birinci bölgesini buraya tafl›d›k ve buras› art›k bir flehir oldu. 2004'te 40
tane ah›r vard›, kokudan giremezdiniz. ‹flte o noktadan bu noktaya geldik. Kimseye s›rt›m›z› dönmedik, insan ay›rmad›k. Tam aksine herkese yüzümüzü döndük ve kucaklad›k. Zamanla ekonomik de¤erler daha da yükseldi. Bütün bu huzur, güven ve istikrar ortam›, yat›r›mc›y› da Sar›gazi'ye çekti. Dolay›s›yla hem ticaret merkezlerinin hem de inflaat sektöründe marka olmufl bütün firmalar›n Sar›gazi'yi tan›mas› sa¤land›. fiu anda bölgemizde yaklafl›k 15 tane toplu konut üretimi var. Hepsi 2004 y›l› sonras›nda bafllad›. Vatandafllar bun-
■ Farkl› demografik yap›lar›n bir arada oldu¤u bir bölge buras›. Siz Sar›gazi Belediye Baflkan› olarak halka ne iletmek istersiniz? Sar›gazi'de, yerel yöneticilik noktas›nda, vatandafllar›m›z bekledikleri her fleyi gördü. Yerel yöneticilik noktas›nda her hizmetle tan›flt›. Vatandafllar›m›n bana tepki duyabilecekleri tek konu, Sar›gazi isminin Sancaktepe olarak de¤iflmesi olabilir. Bunu da Ankara yapt›. Burada, 3 beldeyi de dar›ltmama ad›na, konulan bir isimdir. Sar›gazi ismi, tarihi de¤eri olan bir isim. Ben olsayd›m, Sar›gazi ismini yaflat›rd›m. Sar› Gazi Mehmet Efendi, Fatih Sultan Mehmet'in askerlerindenmifl ve ayn› zamanda kad›l›¤›n› yapm›fl. As›l ismi Sar› Kad›'ym›fl. ‹stanbul'un fethinde bizzat savafl›p gazi olunca ad› Sar› Gazi olarak de¤ifltirilmifl. ‹stanbul fethedilmeden önce burada bir sancak beyli¤i varm›fl. Bu birlik, buralarda nöbet tutarm›fl. Buralar ‹stanbul'dan önce fethedilmifl. Dolay›s›yla Sancaktepe ismini de yine tarihi de¤erinden dolay› alm›fl oldu.
ÖZGÜVEN GEL‹fi‹M‹ VE anne baban›n rolü
■ Pedagog Ebru Erdo¤an
42
ÇOCUK
Ailem
ebru@ekolpsikoloji.com
Merhaba de¤erli okurlar, Öncelikle bu say›dan itibaren, sizlerle beraber olaca¤›m› ve bundan dolay› mutluluk duydu¤umu ifade etmek isterim. Temmuz say›s›ndan itibaren her say›m›zda çocuk psikolojisi alan›nda pek çok konuya de¤inece¤iz. Çeflitli konular hakk›nda sizlere bilgiler aktar›rken, istedik ki ayn› zamanda sizin gönderece¤iniz maillerle sormak istedi¤iniz farkl› konulara da ›fl›k tutal›m. Önümüzdeki say›m›zdan itibaren sizlerden gelen maillere de olabildi¤ince yer vermek dile¤indeyiz. Çocuklar hepimizin en önemli varl›¤›d›r. Aileler olarak bizler, çocuklar›m›z› mutlu ve baflar›l› bir birey olarak görmek isteriz. ‹flte burada bizlere düflen görev, onlara öncelikle özgüvenleri ile ilgili destek vermek olacakt›r. Bu say›da sizlerle “özgüven geliflimi ve anne-babalar›n üzerlerine düflen görevler” hakk›ndaki bilgilerimi paylaflmak istedim. Keyifle okuman›z dile¤iyle, esen kal›n›z. Çocuklar›m›z›n kendi yaflam sorumluluklar›n› kendilerine vererek hareket edebilmelerinde belki de en çok üzerinde durulmas› gereken konu özgüven geliflimidir. Kendine güven kavram›n›n temelinde yer alan pek çok beceri, çocuklar›m›z›n güçlü, kararl› ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetiflmelerinde büyük önem tafl›r. Özgüven, çocuklarda kiflisel geliflimden, duygusal ve sosyal geliflime kadar yaflam›n her an›nda etkili olan bir kavramd›r. Anne-babalar›n çocuklar›n yaflam boyu ihtiyac› olacak gücü onlara kazand›rma ve çocuklar›n›n geliflimlerini olumlu yönde destekleme görevleri vard›r. Anne-baba ve e¤itimciler olarak bizlerin de çocuklar›m›z›n yaflamlar›n›n güç kaynaklar›n› destekleyerek onlar› yaflama haz›rlama konusunda bilinçlenmeye ve kendimizi gelifltirmeye ihtiyac›m›z var. Çünkü yaflad›¤›m›z dünyada art›k her yeni olay, her yeni durum, çocuklar›m›z›
gelece¤e daha donan›ml› haz›rlamam›z konusunda bizlere yeni görevler veriyor. Bütün bu amaçlar do¤rultusunda çocuklar›m›z›n geleceklerini daha verimli ve daha olumlu hale getirebilmede özgüven becerisinin önemi büyüktür. Art›k herkes taraf›ndan biliniyor ki, okullarda ö¤renme zorlu¤u yaflayan, baflkalar› taraf›ndan yanl›fl flekilde yönlendirilen kiflilerin birço¤unun temel s›k›nt›s› özgüven eksikli¤idir.
ÇOCU⁄UNUZUN ÖZGÜVEN‹N‹ ARTTIRMAK ‹Ç‹N: ● Ona, onu sevdi¤inizi söyleyin, onu kucaklay›n, dünyada tek ve özel oldu¤unu hissettirin. ● Onu baflkalar›yla k›yaslamay›n. ● Çabalar›n› övün, baflar›lar›n› fark edin ve onu yüreklendirin. Çabalar›ndan etkilendi¤inizi bildirin. ● Yapamad›¤› veya baflaramad›¤›nda ona karfl› anlay›fll› ve merhametli olun. ● Ailenin bir üyesi oldu¤unu kendisine hissettirin. ● Ona yafl›n›n ve becerilerinin do¤rultusunda görevler ve sorumluluklar verin. ● Farkl› kurs ve etkinliklere yönlendirin, hobiler edinmesine yard›mc› olun. ● ‹letifliminiz güçlü olsun, aç›k ve net bir iletiflim kurun. ● En önemlisi, onu dinleyin, sizinle bir fleyler paylaflmak istedi¤inde dikkatle gözlerine bakarak onu anlad›¤›n›z› ifade edin. ● Duygular›n› paylaflmas› için izin verin. Onun düflünce ve duygular›n›z› ne kadar önemserseniz o da sizin sözlerinizi o kadar önemseyecektir. Unutmay›n!
Oturma odas› ve salon
■ Oturdu¤unuz ya da misafirlerinizi a¤›rlad›¤›n›z odan›zda, her türlü çiçe¤i yetifltirebilirsiniz. Yapay ya da do¤al, çiçekli ya da çiçeksiz… Özellikle çiçeksiz ve büyük yaprakl› bitkiler, uygun saks›larda odan›za ayr› bir hava katar. E¤er seçiminizi çiçekli bitkilerden yana kullanacaksan›z, çiçeklerin renklerinin odan›z›n renkleriyle uyumlu olmas›na özen gösterin. Ayr›ca sehpalar›n›za koyaca¤›n›z küçük saks› çiçekleri de dekorasyonunuzu tamamlayacakt›r.
Yatak odas›
■ Yatak odan›zda saks› çiçe¤i bulundurmamaya özen gösterin. Saks› çiçekleri, geceleri fotosentez yapamad›klar› için odan›n içindeki oksijeni tüketir. Bu da uyudu¤unuz odan›n havas›z kalmas› anlam›na gelir. Yatak odan›z için yapay çiçekleri ya da taze k›r çiçeklerini tercih edebilirsiniz. Hemen baflucunuzdaki sehpaya koyaca¤›n›z bir demek papatyay› gözlerinizi ilk açt›¤›n›zda görmeniz, güne iyi bafllaman›z› sa¤lar.
Banyo
■ Banyoda çiçek bulundurmak pek akla gelmez. Ancak nemden ve lofl ortamlardan hofllanan çiçekler de var. Bu tip çiçeklere banyonuzda yer vererek banyonuzu farkl› bir hale getirebilirsiniz.
Mutfak
■ Özellikle ev han›mlar›, günlerinin büyük bölümünü mutfakta geçiriyorlar. Mutfaklar› çiçeklerle renklendirmek, daha keyifli bir gün geçirmenize katk›da bulunur. Nispeten küçük olan bu mekanlar için küçük saks› çiçeklerini tercih edebilirsiniz. Rengarenk menekfle ve kaktüsler, mutfa¤›n›z için uygun olabilir. Mutfak penceresinin kenar›na da güneflten hofllanan çiçekler ekebilirsiniz.
Antre, hol ve koridorlar
■ Antre, hol ve koridorlar genellikle lofl ortamlard›r. Ancak evinize gelen kiflilerin ilk gördü¤ü yer olmas› aç›s›ndan önemlidir. Lofl ortamlar› seven, yeflil yaprakl› bitkiler, evinizin bu bölümleri için çok uygun. Ayr›ca yapay çiçeklerden oluflan rengarenk bir aranjman da evinizin giriflini ayd›nlat›r. ‹nsanlar› rengarenk çiçeklerle karfl›lamak, hofl bir seçim olabilir.
Bunlara dikkat! ● Çiçeklerin kurumamas›na ve solmamas›na özen gösterin. ● Çiçeklerin sürekli su içinde bulunmamas› gerekiyor. Her bitkinize ona özel ve gerekli bak›mlar› yap›n. ● Sulama s›ras›nda yapraklar› ›slatmamaya özen gösterin. ‹çerdi¤i besin elementleri nedeniyle, e¤er mümkünse, çiçe¤inizin yapraklar›na ya¤mur suyu püskürtün ● Ev bitkileri için en ideal s›cakl›k
25-30 derece aras›d›r. Belli dönemlerde bu s›cakl›klar›n d›fl›nda bulundurulmas› gereken bitkiler vard›r, ancak bu durum çiçe¤e özeldir ve genellikle de belirtilen s›cakl›k aral›¤›nda bitki daha sa¤l›kl› büyür. ● K›fl›n verilen su oran› yaza göre azalt›lmal›d›r. ● Yerinin s›k de¤ifltirilmesi durumunda bitki küsebilir. Bitkilerinizin yerini sabitlemeye çal›fl›n.
45 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
n › r a l y a ç ü Mübarek
Mübarek geceleri 46
GÜNCEL
Ailem
Müslüman alemi için baz› zamanlar›n ve mekanlar›n ayr› bir önemi ve k›ymeti vard›r. Kutsal Topraklar, üç aylar ve kandiller, bunlar aras›nda öncelikli olarak sayabileceklerimiz… Bu mekanlarda ve zamanlarda Müslümanlar›n ruhlar›nda ayr› bir havan›n rüzgarlar› eser. Çünkü bu zamanlar ve mekanlar, ilahi rahmetin cofltu¤u zamanlard›r.
MÜBAREK GECELER‹M‹Z, KAND‹LLER‹M‹Z Mevlid Kandili, Regaib Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi, kerametlerinin oldu¤una inan›lan ve ilahi bir ihsan olarak bilinen gecelerdir. ‹nananlar bu geceleri f›rsat bilerek, yaratana kulluk derecelerini gösterme, rahmetini ve bereketini edinme, bilerek veya bilmeyerek iflledikleri günahlar›n› affettirme flans› elde ederler. Mevlid Kandili hariç, di¤er kandillerin hepsi üç aylar içinde yer al›r ve bunlara “mübarek geceler” ad› verilir. Regaib ve Miraç kandilleri Recep ay›nda, Beraat Kandili fiaban ay›nda, Kadir Gecesi'yse Ramazan ay›nda bulunur. Mevlid Kandili ise Ramazan'dan 5 ay sonra, Rebiü'l-evvel ay›nda kutlan›r.
‹HSAN DOLU B‹R GECE: REGA‹B KAND‹L‹ Kelime anlam› olarak “regaib”, “nefis, k›ymetli, de¤erli, ihsan” anlamlar›na gelen “ragibe” kelimesinin ço¤uludur. Recep ay›n›n ilk cuma gecesine denk gelen Regaib Gecesi denilince, “büyük lütuf ve ihsanla dolu, de¤eri büyük gece” anlam›n›n ç›kar›lmas› gerekir. Manen çok bereketli olan bu gecenin bir baflka önemi de, Ramazan ay›n›n habercisi olmas›d›r. ‹smini meleklerin verdi¤ine inan›lan bu özel gecede Allah'›n af kap›lar›n› açt›¤› bilinir ve bundan dolay› bol bol dua edilir.
VARLI⁄IN ÖZÜNE YOLCULUK... ‹slam âleminde kutsal gecelerden biri olan Miraç Kandili, ismini 'miraç' olay›ndan al›r. Hz. Muhammed'in (S.A.V.) Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülmesinin ard›ndan gökleri aflarak Allah kat›na yükselmesi olay›, 'miraç' olarak adland›r›l›r. ‹ki
aflamal› bu gökler ötesi yolculuk, peygamberli¤in 12. y›l›nda, hicretten 18 ay önce, mübarek üç aylar›n ilki olan Recep ay›n›n 27. gecesinde gerçekleflmifltir. Hazreti Peygamber'in (S.A.V.) flahs›nda “insanl›¤›n önüne aç›lan s›n›rs›z bir yükselifl ufku; varl›¤›n özüne yolculuk” anlam›na gelen Miraç Kandili'nde Kur'an okunmal› ve namaz k›l›nmal›d›r.
fiABAN AYININ 15. GECES‹, BERAT KAND‹L‹ Üç aylar›n ikincisi olan fiaban ay›n›n 15. gecesi, Berat Kandili'dir. ‹nsanl›¤›n kader program›n›n çizildi¤ine inan›lan bir gece olan Berat, bütün bir senenin çekirde¤i gibidir. Bu gecede, kullar›n bir sene içindeki r›zklar›na, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklar›na, ecellerine dair Allah taraf›ndan meleklerine bilgi verilir.
B‹N AYDAN HAYIRLI GECE, KAD‹R GECES‹ Kur'ân'da ad› geçen tek ay Ramazan ay›, tek gece de “bin aydan hay›rl› gece” olarak adland›r›lan Kadir Gecesi'dir. Bu gecenin en önemli özelli¤i, vahiy yoluyla Hz. Muhammed'e (S.A.V.) gelen Kuran-› Kerim'in ilk ayetinin indi¤i gece olmas›d›r. Allah'›n bu gece, Cebrail vas›tas›yla yoluyla Hz. Muhammed'e (S.A.V.) ilk vahyi yollad›¤›na inan›l›r. Ramazan ay›n›n son on gününe denk gelen Kadir Gecesi'nin ilk y›l dönümünde Kuran-› Kerim'in ilk bütünü tamamlan›r. “Bin ay” 83
sene 4 ayl›k bir süreye tekabül eder. Bu, geçmiflteki salih kimselerin bir ömür boyu kazand›klar› manevi mertebeyi bir gece içinde elde etme f›rsat›d›r.
HZ. MUHAMMED’‹N DO⁄UM GECES‹, MEVL‹D KAND‹L‹ Mevlid Kandili, Hz. Muhammed'in (S.A.V.) do¤um gecesi, ayn› zamanda Hicri Rebuil-evvel ay›n›n on ikinci gecesidir. Kelime anlam› olarak “do¤um zaman›” anlam›na gelen Mevlid, farkl› mezheplerden pek çok Müslüman taraf›ndan kutlan›r. Bu kutlamalar esnas›nda camilerde, evlerde, televizyonlarda, Süleyman Çelebi'nin yazd›¤› ve Hz. Muhammed'in (S.A.V.) do¤umunu anlatan ve öven “Mevlid” fliiri okunur ve ilahiler söylenir.
MÜBAREK KAND‹L GECELER‹N‹ NASIL DE⁄ERLEND‹RMEL‹Y‹Z? 1. Kur'an-› Kerim okuyarak 2. Peygamberimiz'in (S.A.V.) mübarek duas› olan Cevflen-ül Kebir'i okuyarak 3. Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakk›nda sohbet ederek 4. Allah r›zas› için namaz k›larak 5. Hayat›m›z›n geçmifl günleri ve y›llar› hakk›nda muhasebe yaparak 6. Günahlar›m›z›n ba¤›fllanmas› için Allah'tan af dileyerek 7. Peygamberimize (S.A.V.) bol bol salât ve selâm okuyarak 8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek 9. Hastalar›, yafll›lar› ziyaret ederek; yoksullar›, öksüz ve yetimleri sevindirerek 10. Efl, dost ve yak›nlar›m›zla tebrikleflerek 11. Darg›n ve küskünleri bar›flt›rarak
47
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
48
Ailem
Ramazan
GÜNCEL
Huzur ve birliktelik ay›
“Hoflgeldin Ya fiehri Ramazan” mahyalar›yla karfl›lad›¤›m›z mübarek Ramazan ay›, bar›fl ve hoflgörü ay›d›r. Sayg› ve sevginin yok oldu¤u günümüzde, bu gibi de¤erleri en az›ndan Ramazan ay›nda hat›rlamam›z ve di¤er 11 aya yayabilmemiz çok önemli. Bu y›l Eylül ay› boyunca devam edecek olan Ramazan ay›, hep beraber yenen sahur ve iftar yemekleri, teravih namazlar›, mukabeleler, Ramazan e¤lenceleri ve mahya ›fl›klar›yla gene içimize huzur dolduracak.
Bakara Suresi'ne göre Kuran'›n ‹slam Peygamberi Hz. Muhammed'e (S.A.V.) gönderilmesi, Ramazan ay›nda bafllad› ve bu ay içinde “oruç” tutmak tüm Müslüman alemine emredildi. Ramazan›n gelifli “Hoflgeldin Ya fiehri Ramazan” yaz›l› ›fl›kl› mahyalarla, soka¤› aflan mis gibi pide kokular›yla, iftar çad›rlar›yla, iftar saati yaklaflt›¤›nda evine nefleyle kofluflturan insanlarla belli olur. Müslüman toplumlarda önemli bir yeri olan Ramazanda, iftar sofralar›, hayat›n ak›fl› içinde ayn› saatte yemek yiyemeyen aile fertlerini, dostlar› ve akrabalar› bir araya getirmesi aç›s›ndan çok önemli bir yere sahip. Tüm aile fertlerini ve dostlar› bir araya toplayan iftar ve sahur sofralar›n›n olmazsa olmazlar› aras›nda, Ramazan pidesi, hurma, zeytin ve güllaç say›labilir. Ayr›ca Ramazan'›n geleneksel gösterileri olan Hacivat-Karagöz, orta oyunu ve meddah, her ne kadar günden güne unutulsa da, bu gibi etkinliklerle herkes hoflça vakit geçirir. Ramazan'›n son haftas›ndaysa bayrama haz›rl›k telafl› sarar tüm evleri. Evler temizlenir, bayraml›k elbiseler dikilir, mendil ve flekerler haz›rlan›r…
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Ramazan›n gelifli “Hoflgeldin Ya fiehri Ramazan” yaz›l› ›fl›kl› mahyalarla, soka€› aflan mis gibi pide kokular›yla, iftar çad›rlar›yla, iftar saati yaklaflt›€›nda evine nefleyle kofluflturan insanlarla belli olur. Ayr›ca Ramazan'›n geleneksel gösterileri olan Hacivat-Karagöz, orta oyunu ve meddah, her ne kadar günden güne unutulsa da, bu gibi etkinliklerle herkes hoflça vakit geçirir.
BAYRAM HAVASI Ramazan Bayram› ya da di¤er ad›yla fieker Bayram›, oruç tutma ay› olan Ramazan'›n ard›ndan üç gün boyunca kutlad›¤›m›z dini bir bayram›m›z. Hicri takvime göre onuncu ay olan fievval ay›n›n ilk üç gününde kutlanan bu bayramda bayram kutlamas› için haz›rl›klar birkaç gün önceden bafllar. Evler temizlenir, yiyecekler haz›rlan›r, giyecekler özenle seçilir. ‹lk gün k›l›nan bayram namaz›ndan sonra mezarl›klar ziyaret edilir. Müslümanlar aras›nda karfl›l›kl› görüflme, bar›flma ve birbirini ziyaret etme ve hediyeleflme adettir. Baklava, en çok sevilen ve ikram edilen tatl›lardan bafl›nda gelir.
49
RAMAZANDA BESLENME Ramazan ay› baz›lar›m›z›n zannetti¤i gibi “yeme ay›” de¤il, “yememe ay›”d›r. Yani oruçlu oldu¤umuzda, iftar ve sahurda afl›r›ya kaçmam›z hiç do¤ru de¤ildir. Akflam iftara oturdu¤umuzda (sahura kalkm›flsak) 12 saat civar›nda aç kalm›fl›z demektir. Sindirim sistemimiz istirahattad›r. ‹flte biz iftarda yeme¤i birden ve afl›r› flekilde mideye doldurursak salg›lar›m›z fazlalafl›r ve tansiyon düflüklü¤üne sebep olur. Hele bir de yeme¤i yedikten sonra uzan›p yatarsak tehlike daha da artar. Yedi¤imiz yemekten dolay›, vücuttaki kan, mide ve ba¤›rsaklar›n etraf›nda toplan›r. Beyin ve
kalbe kan›n gitmesi engellenir. Kan birden vücuda da¤›ld›¤›nda ise kalp çarp›nt›lar› ve kalp krizi ortaya ç›kar. Bu sebeple, özellikle kalbinden rahats›z olanlar, iftarda yediklerine dikkat etmelidirler. Tavsiye edilen, yeme¤in yavafl yavafl ve iyi çi¤nenerek yenmesidir. Osmanl› konaklar›nda, iftarda önce çorba içilir, oruç çorbayla aç›ld›ktan sonra akflam namaz› k›l›n›rd›. Yemek, namazdan sonra yenirdi. Sa¤l›¤›m›z için çok uygun olan bu yöntemin iftarlarda uygulanmas› bugün de öneriliyor. Ayr›ca Ramazan'da bolca s›v› almay› da unutmamal›y›z. Taze meyve suyu, ayran gibi içecekler, iftar ve sahur aras›nda mutlaka tüketilmeli. Ramazan'da elimizden geldi¤ince a¤›r yiyeceklerden kaç›nmal›, meyve ve sebze tüketimine önem vermeliyiz.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastal›klar› Uzman› Doç. Dr. Meral Sönmezo¤lu, 'K›r›m Kongo Kanamal› Atefli'nden korunmak için k›rsal alanda ç›plak tenle dolaflmamak gerekti¤ini vurgulayarak “Kapal› giysi giymek ve dönüflte mutlaka kontrol etmek, riski azaltacakt›r” diyor.
50 SA⁄LIK
Ailem
Havalar›n ›s›nmas›yla kene ›s›r›¤› sonucu oluflan K›r›m Kongo Kanamal› Atefli (KKKA) yine konuflulmaya baflland›. Ölümcül bir hastal›k olan K›r›m Kongo Kanamal› Atefli'nden korunma önlemlerini bilmek çok önem tafl›yor. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastal›klar› Uzman› Doç. Dr. Meral Sönmezo¤lu, KKKA'n›n asl›nda 1950'li y›llardan beri bilindi¤ini belirterek flunlar› söylüyor: “Bu hastal›k ilk defa K›r›m'da ortaya ç›km›fl. Daha sonra Afrika Kongo'da da görülmüfl ve ikisinin de etkenlerinin ayn› oldu¤u anlafl›l›nca 1968'de ikisinin ismi birlefltirilmifl. Bu tür hastal›klar hep vard› ama tan›nm›yordu. Viral bir enfeksiyon olarak kabul ediliyordu ve hastalar ölüyordu. 2002 y›l›nda hastanelere, özellikle Tokat ve Çank›r›'dan pefl pefle çok say›da hasta geldi. Sonra bu hastal›¤›n KKKA oldu¤u tespit edildi. 6 ölüm sonucu, hastal›¤›n kenelerle bulaflan bir virüs oldu¤u ö¤renildi. KKKA sonucu geçen sene 33 ölüm meydana geldi. 2002 y›l›ndan sonra Sa¤l›k Bakanl›¤›'n›n bildirileriyle hastal›k tan›nd› ve bildirimler artt›.”
HER ISIRIK KKKA DE⁄‹LD‹R K›r›m Kongo Kanamal› Atefli'nin kesin bir tedavisi olmad›¤›n›n alt›n› çizen Dr. Sönmezo¤lu, önlem alman›n önemine dikkat çekiyor: “Her kene ›s›r›¤› K›r›m Kongo Kanamal›
Atefli demek de¤ildir. Ancak böyle bir yanl›fl düflünce var. Bu nedenle her kene ›s›r›¤› gören acil servise geliyor. Oysa birçok kene ›s›r›¤›ndan çok az›na enfeksiyon bulafl›yor. Enfeksiyon bulaflanlar›n da çok az›nda KKKA var. KKKA korkunç bir hastal›k ve tedavisi flu anda yok. Burada önemli olan, önlemleri bilmek ve korunmak. Örne¤in, vücutta kene görüldü¤ünde öldürmeye çal›flmak ya da üzerine s›v› sabun dökmek gibi yöntemler çok yanl›fl ve riskli. E¤er keneyi do¤ru bir flekilde ç›karmak bilinmiyorsa mutlaka bir sa¤l›k kurulufluna gidilmesi gerekiyor.”
KORUNMA ÖNLEMLER‹ NELERD‹R? ● K›rsal alanlara gidifllerde mümkün oldu¤unca kapal› ve aç›k renkli elbiseler giymeyi tercih edin. ● Kenelerin vücuda girebilece¤i yerleri kapat›n (Pantolon paçalar›n›n çorap içine al›nmas› gibi). ● Vücudun aç›kta kalan yerlerine böcek uzaklaflt›r›c› maddeler sürün veya elbiselere emdirilerek kullan›labilen böcek öldürücü ilaçlar› kullan›n. ● K›rsal alanda bulundu¤unuzda s›k s›k vücut kontrolü yap›n. Eve döndü¤ünüzde de bütün vücudunuzu muayeneden geçirin. Vücuda yap›flm›fl kene varsa, bir pens veya c›mb›z yard›m›yla, keneyi deriye yap›flt›¤› yerden tuttuktan sonra eflit kuvvet uygula-
yarak geriye do¤ru çekerek ç›kart›n. Ç›kar›lan keneleri böcek öldürücü ilaç, alkol veya çamafl›r suyu içine atarak öldürün. Kenenin ç›kar›ld›¤› yerin üzerine alkol ve tentürdiyot sürün. ● Vücuda tutunan kene ne kadar erken ç›kar›l›rsa, hastal›¤›n bulaflma ihtimalinin de o kadar azald›¤›n› unutmay›n. ● Keneleri vücuttan uzaklaflt›rmak amac›yla, kenelerin üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazya¤› dökmek gibi yöntemlere baflvurmay›n. ● Keneleri elle öldürmeyin, patlatmay›n. ● Kene ile temastan sonra kendinizi 10 gün süreyle izleyin. Ani bafllayan atefl, bas a¤r›s›, fliddetli halsizlik, bulant› ve kusma gibi flikayetler olursa en yak›n sa¤l›k kurulufluna baflvurun. ● ‹nsanlar›n veya hayvanlar›n vücut s›v›lar›na eldivensiz temas etmeyin. ● Çiftlik hayvanlar›n› kenelere kars› ilaçlay›n.
52
TAR‹H
Ailem
Bir kültür-sanat merkezi
“Kad›köy vapuruyla Eminönü'ne geçerken denize iyi bak›n, yüre¤im var orada...” demifl usta flair. Kad›köy denilince akla, r›ht›ma sessizce yanaflan vapurlar› gelir. ‹stanbul'un eflsiz ilçelerinden biridir Kad›köy. Alt›yol Bo¤as›, Baylan Pastanesi, tarihi konaklar›, camileri ve yer yer kiliseleri, ilçenin dokusuna ifllemifltir. R›ht›mdan, Kad›köy'e sar›lan insanlara bak›n. Tiyatro salonlar›na, sinemalara, kitapç›lara u¤ray›n. Kad›köy'ün nas›l bir kültür-sanat merkezi oldu¤unu anlayacaks›n›z.
KADIKÖY’ÜN TAR‹H‹ Kad›köy ve çevresine, Paleolitik Ça¤'›n ard›ndan (M.Ö. 4000-3000) yerleflildi¤i biliniyor. Ço¤u kaynak, Fenikelilerin, Harhadon isimli ticaret kolonisini, ilk yerleflen kültür olarak gösteriyor. Bu ilk yerleflmenin ard›ndan, Kad›köy ve bölgesinde, M.Ö. 600 y›llar›nda, Yunanistan yönünden gelen Megaral›lar, Halkedon (Bak›r Ülkesi) ad›n› verdikleri ülkeyi kuruyorlar. Halkedon, ço¤u kaynakta “körler diyar›” olarak biliniyor. Halkedon'un o dönemde çorak oldu¤u, tar›m›n›n geliflemedi¤i, bal›kç›l›¤›n önemli bir geçim kayna¤› olmas›na ra¤men, buradaki ak›nt› nedeniyle bal›klar›n Haliç taraf›nda topland›¤› biliniyor. Megarali Byzas, kabilesi için bir flehir kurmak istiyor ve Sarayburnu'na yerlefliyor. Byzas'›n, Sarayburnu'nun güzelli¤ini keflfedip Halkedon'a bakarak, “Bu flehri
neden flu benim bulundu¤um güzel yerde kurmam›fllar da karfl›daki çorak topraklar üzerine kurmufllar? Bu adamlar kör mü? Niçin buray› seçmemifller?” dedi¤i rivayet ediliyor. Bu yüzden buraya “körler ülkesi” de denilmifltir. M.Ö. 100'lü y›llarda, Britanya ve Pontus Kral›, Halkedon'da etkinlik gösteriyor. Ard›ndan da Bizans, Konstantinopolis hakimiyetini sa¤lamlaflt›rd›¤›nda, Halkedon çöküfl sürecini yaflamaya bafll›yor. Bizans'›n H›ristiyanl›¤› benimsemesinin ard›ndan yap›lan Azize Euphemia an›s›na Euphemia Kilisesi büyük ekümenik toplant›lar›n›n yap›ld›¤› yer oluyor ve buran›n önemi art›yor. Halkedon, Bizans'›n etkinli¤inden sonra, 1353 y›l›nda, Orhan Bey'in çabalar›yla, Osmanl› topraklar›na giriyor. Bu olay›, 1453 y›l›nda Fatih Sultan Mehmet'in Konstantinopolis'e (‹stanbul) hakimiyeti süreci iz-
liyor. Fatih, Halkedon'u, ilk ‹stanbul Kad›s› Celalzade H›z›r Bey'e veriyor. Tarihçiler, “Kad›köy” ad›n›n buradan gelmifl olabilece¤ini söylüyorlar. OSMANLI VE CUMHUR‹YET DÖNEM‹NDE KADIKÖY Evliya Çelebi, Seyahatname'de, onun yaflam›fl oldu¤u on yedinci yüzy›lda, Kad›köy'de bir Müslüman mahallesi, yedi Rum mahallesi, 600 ba¤ bulundu¤unu ve yel de¤irmenlerinin ifllemekte oldu¤unu yazm›flt›r. Osmanl› döneminde, Kad›köy'e Müslüman halk›n yerleflmesi, 15'inci yüzy›l ve sonras›nda görülüyor. Kad›köy'de Rum ve Ermeni nüfusu etkin olarak görülse de Müslüman nüfusu zamanla yay›l›r. Yine bu dönemde, Osmanl› üst düzey yöneticilerinin yaflad›¤› yer olarak Kad›köy gösterilir. Özellikle Moda Sahili, Haydarpafla, Kufldili Deresi (Kurba¤al›dere) ve Çaml›ca yamaçlar›nda, yazl›k ve mesire (gezinti yeri) alanlar› ve üst düzey yöneticilerin köflk ve yal›lar›n›n bulundu¤u biliniyor. Osmanl›'n›n ilk önemli yap›lar›ndan biri olarak, ‹stanbul Kad›s› Celalzade H›z›r Bey'in, bugünkü Osmana¤a Cami'nin bulundu¤u yere yapt›rd›¤› cami
biliniyor. 19'uncu yüzy›lda, Selimiye K›fllas›, Haydarpafla Askeri Hastanesi gibi önemli yap›lar›n inflas›yla Kad›köy baflka bir havaya bürünüyor. Özellikle 1857'de bafllayan düzenli vapur seferleri, Kad›köy'ü, yerleflim için tercih edilir bir mevki haline getiriyor. Kad›köy, 1869 y›l›nda, o zamanlar daha büyük ve önemli bir merkez olan Üsküdar Sanca¤›'na ba¤lan›yor. Yine bu dönemde yap›lan Moda köflkleri ve yal›lar›, Osmanl› mimarisine ayna tutuyor. O dönemde, genellikle seçkinlerin yerleflti¤i Moda Burnu'ndaki evler, bat› mimarisinden etkilenen, 2 veya 3 katl› bahçeli yap›lard›. Uzun süre Üsküdar'a ba¤l› kalan Kad›köy, Birinci Dünya Savafl› sonras›nda, ‹stanbul'un ilçesi olarak kabul ediliyor. Bu dönemde, Bahariye'nin gözdesi olan Süreyya Pafla Konser ve Opera Binas› (1927) aç›l›yor. Yap›n›n girifl k›sm›, Paris'in Champs-Elysee'den, iç k›sm› da klasik Alman tiyatrolar›ndan etkilenerek infla ediliyor.
Sahnesi, gösteri sanatlar› için tamamlanamad›¤›ndan, genelde sinema olarak kullan›ld›¤› biliniyor. Zaten binan›n kurucusu Süreyya ‹lmen de, binay› “Kad›köylüler'in tiyatro ihtiyac›n› gidermek” amac›yla yapt›rd›¤›n› belirtir. KADIKÖY’ÜN GEL‹fi‹M‹ Kad›köy'ün geliflmesi, flehir içi vapur iflletmecili¤i ve Haydarpafla-‹zmit Demiryolu'nun aç›lmas›yla h›z kazan›yor. Kad›köy Çarfl›s›, Alt›yol, Bahariye ve Ba¤dat Caddeleri de, ticari hareketlili¤in yo¤un oldu¤u yerler. 1940'larda, Kad›köy'de, özellikle belirli bölgelerde, ahflap köflklerin y›k›larak, yerlerine betonarme villalar›n yap›ld›¤› biliniyor. 1938-1949 y›llar› aras›nda görev yapan Vali ve Belediye Baflkan› Dr. Lütfi K›rdar'›n giriflimiyle, Kad›köy'de büyük çapl› projeler gerçekleflti. Kad›köyÜsküdar yolunun, Haydarpafla Demiryo-
53
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
lu'na rastlayan kesiminde bir köprü yap›lmas›, Ba¤dat Caddesi'nin Kartal'a kadar asfaltlanmas› ve Kad›köy Halkevi'nin inflas›, bu dönemin Kad›köy'deki en önemli imar operasyonlar› oldu. Bunun yan› s›ra, altyap› konusunda da Lütfi K›rdar'›n imar operasyonlar› s›ras›nda baz› ad›mlar att›¤› görülür. 1940'ta, nüfusu 58 bin olan Kad›köy'ün, 1970'te 241 bin, 1985'te de 648 bin nüfuslu büyük bir ilçe oldu¤u görülür. ‹lçenin, 1997 y›l›nda 699.379 olarak belirlenen nüfusunun, günümüzde 1,5 milyona ulaflt›¤› düflünülüyor. Türkiye'nin en kalabal›k ilçelerinden biri olan Kad›köy'ün nüfusunun, özellikle hafta sonu nerdeyse 2 milyona ulaflt›¤› tahmin ediliyor.
54
TAR‹H
Ailem
KADIKÖY VE TAR‹H DOKUSU ■ Selimiye K›fllas› 3. Selim dönemindeki askeri birlik, Nizam-› Cedit ordusunun talim ve terbiye yeri olarak infla edilmiflti. Ahflap olarak infla edilen yap›, 2. Mahmut döneminde kagir olarak (tafltan) yeniden yap›ld›. 19. yüzy›lda, Kad›köy'ün geliflimine oldukça büyük etkisi bulunan yap›n›n dört köflesine yerlefltirilen yedifler katl› kuleler, k›fllay› daha da güçlü k›l›yor. ■ Florance Nightingale Müzesi Selimiye K›fllas› içinde bulunan Florance Nightingale Müzesi, Türkiye'nin ilk üç boyutlu panoramik anlat›ml› müze çal›flmas› olup iki bölümden olufluyor. Müze, K›r›m Savafl› s›ras›nda k›fllan›n hastaneye dönüfltürülmesine ve Florance Nightingale adl› hemflirenin, burada yaral›lara yard›m etmesine ithafen kuruldu.
■ Marmara Üniversitesi T›p Fakültesi Frans›z mimar A. Vallaury taraf›ndan infla edilen bu yap›, “art-nouveau” (yeni sanat) süsleme ve tasar›m biçimleriyle ilgi çeker. Kule kubbelerinin, baz› duvar silmeleri ve ifllemeleriyle, Osmanl› mimarisinden izler tafl›d›¤› görülür. 1894'te “Mekteb-i T›bbiye-i fiahane” olarak adland›r›lan yap›, 2. Abdülhamit döneminde infla edildi.
darpafla Numune Hastanesi ad›yla faaliyete geçti.
■ Haydarpafla Numune Hastanesi Mekteb-i T›bbiye-i fiahane binas›n›n karfl›s›na, tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 1800'lü y›llarda infla edildi. Mimar D'Aronco taraf›ndan yap›m› sürdürülen infla, 5 bölümden oluflturuldu. 1909'da askeri ve sivil t›bbiyeler birlefltirilerek, hastane olarak kullan›lan bölmeler, Sa¤l›k ve Sosyal Yard›m Bakanl›¤›'na devredildi. 1 fiubat 1936'da Hay-
■ Bo¤a Heykeli 1864 y›l›nda, heykelt›rafl “‹zidor Bonhevr” taraf›ndan Paris'te yap›lan, güç simgesi Bo¤a Heykeli, bir savafl sonras› Almanlar›n eline geçer. 1. Dünya Savafl› sonlar›nda (1917) Alman Kral› II. Wilhelm, Enver Pafla'ya bu heykeli arma¤an eder. Bo¤a heykeli, ‹stanbul'da birçok yer de¤ifltirdikten sonra, 1969'da Kad›köy'e getirilir.
■ Haydarpafla ‹skele Binas› Ünlü mimarlar›m›zdan Vedat Tek'e 1915 y›l›nda, y›¤ma tafl bina olarak infla ettirildi. Haydarpafla Gar›'n›n yolcular›n›n ulafl›m›n› sa¤lamak için yapt›r›lan iskelenin d›fl cephesinde çini süslemeler ve eski harflerle Haydarpafla yaz›s› görülür.
Hayalleri b›rakmamay› ö¤reten bir müze
‹STANBUL 56 OYUNCAK MÜZES‹
RÖPORTAJ
Ailem
stanbul'un en masals› müzelerinden biri olan ‹stanbul Oyuncak Müzesi'nin hikayesi, 15 y›l önce, Sunay Ak›n'›n Almanya'da bir oyuncak müzesine girip büyülenmesiyle bafll›yor. O günden bugüne dünyan›n pek çok ülkesinden binlerce oyuncak toplayan Ak›n, oyuncak müzesi hayalini 2005 y›l›nda ‹stanbul Oyuncak Müzesi'ni kurarak gerçeklefltiriyor. Türkiye'nin ilk oyuncak müzesi olan ‹stanbul Oyuncak Müzesi hakk›nda bilgi almak için, müzenin Halkla ‹liflkiler Müdürü Baflak Çal›flkan'la keyifli bir söylefli gerçeklefltirdik. ‹stanbul Oyuncak Müzesi, çocuklar›n›za hayallerini b›rakmamay› ö¤retirken, size de çocukluk hayallerinizi hat›rlatacak. Müzenin kap›s›ndan içeri girerken bir elinizden çocu¤unuz, ç›karken ise di¤er elinizden çocuklu¤unuz tutacak.
‹
■ ‹stanbul Oyuncak Müzesi'nin kurulma fikri nas›l ortaya ç›kt›? ‹stanbul Oyuncak Müzesi, yazar ve fla-
Baflak Çal›flkan
ir Sunay Ak›n taraf›ndan kuruldu. Müzenin kurulufl hikayesi 15 y›l önceye dayan›yor. Oyuncak Müzesi'nin temelleri, Sunay Ak›n'›n 15 y›l önce, Almanya'n›n Nürnberg kentine yapm›fl oldu¤u bir seyahat esnas›nda at›ld›, diyebiliriz. Nürnberg'de ilk kez bir oyuncak müzesiyle karfl›laflan Sunay Ak›n, çok fazla vaktini ay›rmayaca¤›n› düflündü¤ü müzeden ve oyuncaklardan saatlerce kendini alamad›. ‹flte o gün, ülkemizde bir oyuncak müzesi kurmaya karar verdi. Bunun ard›ndan Ak›n, neredeyse tüm Avrupa'da oyuncak müzelerinin varl›¤›n› fark ediyor. Bizim ülkemizde böyle bir müze olmad›¤›n› düflününce, bunu büyük bir eksiklik olarak görüyor. Yazar, ‹stanbul Oyuncak Müzesi'ni, 23 Nisan 2005 y›l›nda, ailesinden kalma Göztepe'deki köflkte kurdu. 15 y›l boyunca gitti¤i tüm ülkelerde, aç›k artt›rmalara kat›larak, antikac›lardan oyuncaklar toplad›. Buradaki en önemli nokta, Sunay Bey'in bir oyuncak koleksiyoneri olmad›¤›-
DEPREM BEBE⁄‹ 1944 y›l›nda Tosya'da (Kastamonu) meydana gelen depremde, bir Türk k›z›, oyuncak bebe¤i ile birlikte göçük alt›nda kald›. Enkazdan yaral› olarak kurtulan küçük k›z, k›sa sürede iyileflti ve plastik bebe¤inin k›r›lan sol koluna seloteyp tedavisi uygulad›. Y›llar sonra emekli bir ö¤retmen olarak ‹stanbul Oyuncak Müzesi'ne gelen Tosya kazazedesi, kader arkadafl› yorgun bebe¤ini ‹stanbul Oyuncak Müzesi'nin 2. kat›nda bulunan hastane odas›ndaki yeni yata¤›na yat›rd›.
d›r. Yazar, ald›¤› ilk oyunca¤a bile, bir gün bu müzeyi kurabilmek amac›yla sahip oldu. ■ Kuruldu¤u günden bugüne, müzeye gösterilen ilgi nas›l? Asl›nda Türkiye'de müzelere çok fazla önem verilmiyor. Sunay Bey'in bir okuyucu kitlesi vard› ve bu kitle oyuncak müzesinin kurulaca¤›ndan haberdard›. Müze kurulduktan sonra, ünü halk aras›nda beklemedi¤imiz bir oranda yay›ld›. Art›k müzenin varl›¤›n› bilmeyen çok az kifli var. Bizim için bu büyük bir baflar›. Bunun belki de en önemli sebebi, müzenin 7'den 70'e herkese hitap ediyor olmas›. Oyuncak müzesi dendi¤inde, insanlar›n akl›na hemen çocuklar geliyor, halbuki böyle de¤il. Burada büyüklerin de çocukluklar› gizli ve büyükler, müze sayesinde zamanda yolculuk yapma flans› yakal›yorlar. Biz burada, çocuklara, oyuncak tarihiyle birlikte dünya tarihini de gösteriyoruz. Müzeyi gezerken, o dönemde yaflanan sosyoekonomik, politik ve kültürel ne varsa her fleyin oyuncaklara yans›d›¤›n› görüyoruz. Örne¤in Hitler'in, iktidara geldi¤inde yapt›¤› ilk ifl, oyuncak fabrikalar›na asker oyuncak yapt›rmak ve savafl› çocuklara do¤al bir yaflant› gibi sunmak olmufltur. Onlarla oynayan çocuklar, 4-5 y›l sonra kendilerini gerçek savafl›n içinde bulmufllard›r. Yani oyuncaklar burada, çocuklar›n beynini y›kamak için kullan›lm›flt›r. Çocuklar müzemizde, dünya tarihini görüyorlar. Büyükler içinse, müzenin bambaflka bir anlam› var. Büyükler burada, çocukluklar›na dönüyorlar, adeta zamanda
yolculuk yap›yorlar. Mümkün olsa da, büyüklerin, kap›dan içeri girerken ve ç›karken foto¤raflar›n› çekebilsek. ‹stanbul Oyuncak Müzesi, bizi, en saf dönemimize, çocuklu¤umuza götürüyor. ■ Türkiye'de müzelerin çok ilgi gördü¤ünü söyleyemeyiz. Ancak buras› bir “oyuncak” müzesi. Oyuncak Müzesi'ni di¤er müzelerden ay›ran unsurlar neler? Öncelikle bu müzenin bir yafl s›n›r› yok. 3 yafl›ndan itibaren herkes bu müzeyi gezebilir. Neden 3 yafl diyoruz? Çünkü müze e¤itimi 3 yafl›ndan itibaren bafll›yor. Bunun d›fl›nda ben bu müzenin çok samimi oldu¤unu düflünüyorum. Sunay Bey, bu müzeyi kurarken asl›nda tek bafl›nayd›, arkas›nda
MICKEY MOUSE ‹lk Miki Fare oyuncak, 17 A¤ustos 1926 tarihinde ABD'nin Pennsylvania eyaletinde Performo Oyuncak Fabrikas› taraf›ndan yap›ld›. Ad› Micky Mouse olan siyah-beyaz renklerdeki tahta fare, fabrika sahi-
bir güç yoktu. Burada sergilenen oyuncaklar, Sunay Bey'in, gösterilerinden, kitaplar›ndan kazand›¤› paralarla ald›¤› oyuncaklar. Hala da bu böyle devam ediyor. Müzenin en büyük destekçisi Sunay Bey. Tabi ki daha sonra çeflitli maddi yard›mlar ald›k, sponsorlar›m›z büyük katk› sa¤lad› ancak oyuncak müzesi, büyük özverilerle kuruldu. Burada odalar birbirinden farkl› konseptlerle ayr›ld›. Buray› farkl› k›lan unsurlar›n en önemlisi bu belki de. Müzeyi kurma aflamas›nda ‹stanbul fiehir Tiyatrolar› Sahne Tasar›mc›s› Ayhan Do¤an'la çal›flt›k. Müzenin her odas›, bir tiyatro sahnesi fleklinde tasarland› ki, insanlar buraya girdiklerinde o an› yaflayabilsinler. Örne¤in uzay odas›na girdi¤inizde, kendinizi bir uzay mebi Rene D. Grove taraf›ndan tasarlanm›flt›. Walt Disney'in üretti¤i Miki Fare'nin ad› ise Micky de¤il Mickey Mouse'tur. Mickey Mouse, çocuklar›n karfl›s›na ilk kez, 18 Kas›m 1928 tarihinde bir çizgi film karakteri olarak ç›kt›. 2 y›l sonra, 1930 y›l›nda Mickey Mouse'un bez bebek görünümünde ilk oyunca¤› yap›ld›. Oyuncak tarihçileri Walt Disney'in Micky Mouse'u New York vitrinlerinde gördükten sonra, bu sevimli minik fareden esinlenerek Mickey Mouse'u yaratt›¤›n› iddia ediyorlar. ‹stanbul Oyuncak Müzesi'nin vitrinlerinde her iki oyunca¤› da yan yana görebilirsiniz.
57
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
58 RÖPORTAJ
Ailem
ki¤inin ortas›nda buluyorsunuz. Sirk odas›na girdi¤inizde, çok renkli görüntülerle karfl›lafl›yorsunuz. Bütün bunlar, ziyaretçilerimizi etkiliyor.
na Lisa'dan esinlenerek, 1954 y›l›nda porselen bebek yap›mc›s› Fawn Zeller taraf›ndan yap›lan “Mona Lisa Bebe¤i”ni de müzemize kazand›rd›k. Yani dünyada tek olan bir oyunca¤› da müzemizde sergiliyoruz.
■ Müzeyi turistler de ziyaret ediyor mu? Dünyan›n farkl› yerlerinden turistler ziyarete geliyor. Türkiye'ye gelmeden önce, ‹stanbul'daki müzeleri araflt›ran turistler, buray› da listelerine ekliyorlar. Fakat buraya çok fazla tur gelmiyor. Turlar›n buraya gelmemesinin sebebi de, tarihi yar›madada de¤il de Anadolu yakas›nda olmam›z… Buna ra¤men turistler yine de y›lm›yorlar, kendi imkanlar›yla da olsa geliyorlar. Çünkü oyuncak, Avrupa kültüründe çok önemli bir yere sahip. Bizim ülkemizde oyuncak, çocuklara oyalanmas› için verilirken Avrupa'da e¤itim için veriliyor. Oyuncak, hayallerin somutlaflm›fl göstergeleri. Sunay Bey'in hep söylemeye çal›flt›¤› fley bu. Müzeyi kurarken de “Önce ben hayal ettim” diyor. Biz burada çocuklara, bunu da afl›lamaya çal›fl›yoruz; hayallerini b›rakmamay›. ■ Müzedeki oyuncaklar›n say›s› ve çeflitleri hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Müzede 4 bine yak›n oyuncak bulunuyor. Koleksiyonumuz dünya oyuncak tarihinde yer alan oyuncaklardan olufluyor. Dünyan›n her yerinden, çeflit çeflit oyuncaklar sergiliyoruz. Brezilya'dan, Prag'a kadar pek çok ülkeden oyunca¤› müzemizde görmek mümkün. Leonardo Da Vinci'nin ünlü tablosu Mo-
EYÜP OYUNCAKLARI ‹stanbul'da çocuklar, sünnet olmadan ve okullar aç›lmadan önce Eyüp Sultan Camisi'ne getirilirdi. Bu yüzden, caminin yan›nda oyuncakç›lar boy göstermeye bafllad›. Son Eyüp oyuncakç›s›, 1950'li y›llarda kapand›.
■ Hangi dünya ülkelerinin oyuncaklar› sergileniyor? Burada, dünyan›n hemen hemen her yerinden oyuncaklar sergileniyor. Örne¤in Almanya'dan çok fazla oyuncak var. Bunun sebebi, Almanya'n›n oyuncak endüstrisinde çok geliflmifl olmas›. ‹kinci Dünya Savafl›'ndan sonra oyuncak endüstrisinin hakimiyeti Japonya'ya geçiyor. 1950'lerden sonra Japon oyuncaklar›n›n artt›¤›n› görüyoruz. Müzeyi gezen ziyaretçiler de bunu fark edecekler. Müzede, Türkiye'den oyuncaklar da var. Fakat buraya gelen ziyaretçiler, Türkiye'nin oyuncak endüstrisinde çok geliflememifl oldu¤unu görüyor. Ülkemizden, Anadolu'da çocuklar›n kendi yapt›klar› oyuncaklarla, Fatofl oyuncaklar› gibi, bizim oyuncak tarihimizde çok önemli yeri olan oyuncaklar bulunuyor. 2. Abdülhamit döneminden kalma Hacivat-Karagöz koleksiyonumuz da mevcut. Ancak, bunlar da s›n›rl› say›da. ■ Müzede farkl› etkinlikler de düzenleniyorsunuz. Etkinlikleriniz hakk›nda bilgi verebilir misiniz? ‹stanbul Oyuncak Müzesi için etkinlikler çok önemli bir yere sahip. Çünkü biz, yaflayan bir müze olmak istiyoruz. Biliyoruz ki müze gezisi, vitrinlere bak›p ç›kmakla bitmemeli. Özellikle çocuklar için, müzenin etkinliklerle desteklenmesi gerekiyor. fiu anda müzede Aç›kgöz Kukla Tiyatrosu taraf›ndan 100 yafl›ndaki ‹bifl kuklas› oynat›l›yor ve illüzyon gösterisi sunuluyor. Bunun
d›fl›nda belgesel gösterimi var. Her gelen ziyaretçiye belgesel sunumu yap›yoruz. “Yeflilçam'›n Oyunca¤›, Oyunca¤›n Yeflilçam'›” adl› belgesel, Nebil Özgentürk taraf›ndan haz›rland›. Bu belgesel, eski Türk filmlerindeki oyuncaklarla ilgili tüm sahnelerin derlenip toparlad›¤› bir belgesel. Bunun d›fl›nda, çocuklar buraya geldikleri zaman oyuncaklara dokunmak istiyorlar. Biz de çocuklar için, hem kendi oyuncaklar›n› yapabileceklerini gösterebilmek, hem de oyuncaklarla iliflkiye girmelerini sa¤lamak ad›na tahta oyuncak boyama etkinli¤i düzenliyoruz. Bu çok özel bir etkinlik, çünkü bu tahta oyuncaklar› yapan kifli, 83 yafl›ndaki Hollandal› 'Theo Dede'miz. Theo Dede, her Pazar burada çocuklarla birlikte tahta oyuncak boyuyor. Onun d›fl›nda fosil keflif atölyemiz var. Bu etkinlik de yo¤un ilgi görüyor. Fosil keflif atölyesinde çocuklar, fosillerle ilgili bilgiler ediniyorlar, “Fosil nedir?” ve “Nerede bulunur?” sorular›n›n cevaplar›n› al›yorlar. Kum havuzumuzda kaz› yaparak gerçek fosilleri ç›kar›yorlar. Ayr›ca dönemlik etkinliklerimiz de oluyor. Çeflitli projeler üzerinde çal›flmaya devam ediyoruz. ‹stanbul Oyuncak Müzesi Adres: Ömerpafla Caddesi, Dr. Zeki Zeren Soka¤›, No:17, Göztepe/‹stanbul Telefon: (0216) 359 45 50-51
TEDDY BEAR 26. ABD Baflkan› Theodore Roosevelt, 1902 Kas›m'›nda ç›kt›¤› ay› av›ndan eli bofl döner. Çevresindekiler Baflkan'›n moralini düzeltmek amac›yla bir yavru ay› bulup a¤aca ba¤larlar ve vurmas›n› isterler. Roosevelt, savunmas›z hayvan› vurmaz ve serbest b›rak›r. Bu olay ülkede büyük yank› uyand›r›r. Brooklyn'de flekerci dükkan› iflleten oyuncak yap›mc›s› Morris ve Rose Mitchum çifti, Baflkan'›n hayvan severli¤inden çok etkilenirler ve tasarlad›klar› oyuncak ay›ya “Teddy” ismini vermek için Baflkan'dan izin isterler. ‹ngilizce'de Theodore ismi k›saca “Teddy” olarak söylenmektedir. Baflkan Thodore Roosevelt'in onay vermesinden sonra ABD'de üretilen oyuncak ay›lar›n ismi “Teddy Bear” olur. Teddy Bear'ler, 1940'l› y›llarda ABD'de, özellikle orman yang›nlar›yla mücadelede maskot olarak kullan›lm›fl ve itfaiyecilerin bir tür u¤uru olmufllard›r. 2006 y›l›nda ABD'de yap›lan 11 Eylül kazazedelerini anma törenlerinde Teddy Bear, izleyicilerin karfl›s›na itfaiye eri giysileriyle ç›km›flt›r. Günümüzde dünyan›n çeflitli ülkelerinde Teddy Bear müzeleri bulunmaktad›r. Bu müzelerin ilki, 1984 y›l›nda ‹ngiltere'de Petersfield, Hampshire'da aç›lm›flt›r.
LEHMANN’LAR VE UHU ARABA Dünya oyuncak tarihinde Lehmann olarak bilinen ve teneke oyuncaklar›n Rolls Royce'lar› olarak tan›mlanan oyuncaklar, Ernst Paul Lehmann taraf›ndan 1881 y›l›nda Almanya Brandenbug'da kurulan fabrikada üretilmeye baflland›. Lehmann'›n en ünlü oyuncaklar› aras›nda say›lan ve afla¤›da s›ralanan oyuncaklar, Sunay Ak›n ‹stanbul Oyuncak Müzesi'nde sergileniyor: Yeni As›r Bisikleti, ‹natç› Kat›r, Düt Düt Araba, T›rmanan De¤irmenci Gustav, Vahfli Bat›'n›n Kovboyu, Dans Eden Zenci, Motorlu Araba, Hamam Böce¤i, Sedan Araba, HE 111 Uçak. Belçikal› oto yar›flç›s› Camille Jenatsky, 29 Mart 1899 tarihinde, akülü arabas›yla Paris yak›nlar›ndaki bir pistte yapt›¤› test sürüflünde saatte 100 km h›z›n üzerine ç›kan ilk insan olur. Bu rekortmen arabay›, yeni bir oyuncak tasar›m› peflinde olan Ernst Paul Lehmann, gazete sayfalar›nda görünce çok be¤enir. Hem karada hem suda hareket edebilen yeni amfibik oyunca¤a “UHU” ad›n› koyar ve onunla sanal bir dünya turuna ç›kar. Araban›n u¤rad›¤› yerlerin isimlerini UHU'nun kaputunun üzerine yazar: Berlin, Paris, London, Liverpool, New York, Toronto, San Fransisco, Sydney, Yokohama, Hongkong, Bombay, Moskau, Stambul, Milano, Wien, Berlin. 1906 y›l›nda üretilen araban›n sanal gezisinin parkuru Lehmann'n›n memleketi Berlin'de bafllar ve Berlin'de biter. Gerçekte ise UHU'nun son dura¤› ‹stanbul Oyuncak Müzesi olur.
S‹YAH TEDDY BEAR ‹ngiltere'nin Southampton liman›ndan New York'a do¤ru ilk ve son yolculu¤una ç›kan Titanik yolcu gemisi, 15 Nisan 1912'de Newfoundland'da bir buzda¤›na çarparak 2224 yolcusuyla Kuzey Atlantik'in buzlu sular›na gömülür. Kazada yaflamlar›n› yitiren 1513 yolcunun an›s› için yap›lan 1912 adet siyah renkli oyuncak ay›, oyuncak tarihinde üretilen siyah renkli “Teddy Bear”lerin ilk örnekleridir. Oyuncak Müzesi'nde, bu türün ilkleri olan oyuncak ay›lardan 2 örnek sergileniyor.
59 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
35 senelik bir vak›f
ALTI NOKTA KÖRLER VAKFI Avrupa ülkelerinde nüfusun yaklafl›k yüzde 10'u engelli. Türkiye'de de bu oran yüzde 10'u buluyor. Onlarda bu nüfusun yaklafl›k yüzde 4'ünü, görme engelliler iflgal ediyor. Türkiye'de ise görme engellilerin oran› daha az
60 GÜNCEL
Ailem
ayat›n belki de en güzel yan›, avucumuzda kalan sonlar› hiç düflünmeden paylaflmak. Paylaflman›n en büyü¤ü de, birbirimizi görerek, hissederek ve anlayarak yaflamak… Zaman zaman, 'Ne kadar paylafl›mc›y›z?', 'Karfl›m›zdakini ne kadar düflünüyoruz?' gibi sorularla bo¤uflsak da, bilinen bir gerçek var ki, hayat›n bu sorulardan çok ötede bir yerde durdu¤u. Biz de her geçen gün daha çok unuttu¤umuz manevi de¤erlere inat, karanl›k pencerelerinden yaflama umut saçarak bakan görme engelli vatandafllar›m›z› hat›rlamak için Alt› Nokta Körler Vakf›'yla bir röportaj gerçeklefltirdik. Görme engellileri meslek sahibi yapmay› amaçlayan vak›f, ba¤›fllar›n yetersizli¤i ve insanlar›n ilgisizli¤inden dolay› bu yolda zorluklar yafl›yor. Alt› Nokta Körler Vakf› Genel Baflkan Vekili Oya Sebuk ile vak›fta yapt›¤›m›z röportajda, görme engelli vatandafllar›m›z›n baflar›lar›ndan yaflad›¤› s›k›nt›lara kadar birçok fleyi konufltuk.
H
● Hayat›n›z› görme engellilere adam›fl biri olarak, bu mesle¤e nas›l yöneldiniz? Ben Lions Kulüp üyesiyim. Hatta bir dönem Lions'un Türkiye Genel Baflkanl›¤›'n› yapt›m. Görmeyenlere destek, 'Lion'lar›n çok üzerinde durdu¤u bir konu. O zamanlar bana Alt› Nokta Körler Vakf›'ndan teklif geldi. 1991 y›l›ndan beri hizmet kapsam›nda vak›fla iç içeyim, fakat Lions'la da iletiflimim kopmad›. Vakfa a¤›rl›k veriyorum ve ortak çal›flmalar›m›z da sürüyor.
● Alt› Nokta Körler Vakf› projesi nas›l olufltu? Alt› Nokta Körler Vakf›, 1972 y›l›nda kuruldu. Yaklafl›k 35 senelik bir vak›f. Vakf›n bafllang›c› Alt› Nokta Körler Derne¤i'ne dayan›yor. Bu dernek de, Mithat Genç isimli bir görmezin giriflimiyle kuruluyor. Dernek, sonralarda vakfa dönüflüyor. Bu dönüflüm, Milliyet gazetesinin, rehabilitasyon hizmetlerinin bafllayabilmesi ad›na oluflturdu¤u bir kampanyayla bafll›yor. Kurucu üyelerimiz aras›nda, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi de var. Büyükflehir Belediyesi, bir arsay› 30 sene kullan›m için derne¤e tahsis etti. Fakat dernek vak›flafl›nca arazi vakfa devredilmifl oldu. Rehabilitasyon çal›flmalar›m›z› Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile yürütüyoruz. Önceleri Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›'na ba¤l› olan çal›flmalar›m›z, flimdi Devlet Bakanl›¤› taraf›ndan devam ettiriliyor. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ile flimdilerde yeni bir iflbirli¤i içerisindeyiz. Bu da olursa, her fley çok daha güzel olacak.
● Alt› Nokta Körler Vakf›'n›n misyonu nedir? Misyonumuzu, görmezlerin rehabilitesini sa¤lamak ve onlar için kamuoyu oluflturmak olarak aç›klayabiliriz. Bugüne kadar eklenen misyon art›m›z› ise Avrupa Birli¤i'nden elde etti¤imiz fon ile sa¤lad›k. Masaj ünitemizi faaliyete geçirdik. Masörlü¤e yatk›n olanlar, bu alana yönelebiliyorlar. Arkada bir spor sahas› yapt›k. Ayr›ca spor sahas›nda, görmezlere spor yapabilme imkan› sa¤l›yoruz. ‹ngilizce ö¤renmelerine yard›mc› oluyoruz. Bilgisayar kurslar› veriyoruz. fiimdi bir de ritim grubumuz var. Masörlü¤ün d›fl›ndaki aktiviteler, tamamen onlar›n dünyas›na aç›lan küçücük pencerecikler. fiimdi 'Görme Engelliler Bilgi ve ‹letiflim Projesi' kapsam›nda engelli-
● ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ile bafllatt›¤›n›z iflbirli¤inin kapsam›ndan biraz bahsedebilir misiniz? Yürütülen rehabilitasyon çal›flmalar›n›n birlikte götürülebilmesi ve daha fazla e¤itmen yetifltirilip, kapasitenin art›r›lmas› için bir proje oluflturduk. Öncelikle, bu iflbirli¤i kapsam›nda, görmez çocuklar için bir yuva kurmak istiyoruz.
Alt› Nokta Körler Vakf› Genel Baflkan Vekili Oya Sebuk
laflmayacaklar› bir ortam… Mesela bilgisayar kullanabildikleri için, teknik ekipmanlar›n onlar›n kullanabilece¤i gibi tasarland›¤› bir ortam. Az önce de bahsetti¤im 'JAWS' program› yüklenecek ki bilgisayar› kullanabilsinler. Karanl›k bir kutuya kapat›lm›fl bir insan düflünün; sa¤› göremiyor, solu göremiyor, d›flar›yla ilgilenemiyor, etraftakilere bakam›yor… Yaln›z kendilerine gelen ça¤r›larla fazla ilgileniyorlar. Bu da onlar› çok baflar›l› ürün pazarlamac›s› haline getiriyor.
Karanl›k bir kutuya kapat›lm›fl bir insan düflünün; sa¤› göremiyor, solu göremiyor, d›flar›yla ilgilenemiyor, etraftakilere bakam›yor… Yaln›z kendilerine gelen ça¤r›larla fazla ilgileniyorlar. Bu da onlar› çok baflar›l› ürün pazarlamac›s› haline getiriyor lerle ilgili, özellikle görme engellileri baz alarak, AB müfredat›nda da geçen geliflmeleri ve uygulamalar› sürekli belirten derne¤imiz, yeni olarak 120 sayfal›k bir bilgi kitab› oluflturdu. Bunlar› Brailla alfabesine göre bas›yoruz. Onlar için sesli CD de haz›rl›yoruz. Gene ayn› fon yard›m›yla haz›rlad›¤›m›z bir web sitemiz var. Bu web sitesi, içerisine görme engellilerin anlayabilmesi, okuyabilmesi için 'JAWS' Türkçe karfl›l›¤›yla 'GVZ' program›n› yükledik. Görme engellilerle ifl iliflkilerine tereddütlü yaklaflan bankalar, noterler ve iflyerleri mevcut. Normalde iflyerleri, bir engelliyi koruma alt›na alabiliyor. Biz de istiyoruz ki, bu engellilerden hiç de¤ilse bir iki tanesi görme engelli olsun. Bu projeyle iflyerlerinin her türlü engelliye uygun hale getirilmesini talep ediyoruz. fiimdi yapmay› düflündü¤ümüz ikinci bir proje var: 'Inter Generation', yani 'Nesiller Aras› ‹letiflim'. Genç görmeyenlerin, yafll› görmeyenlere telefon, bilgisayar, internet gibi onlar›n zaman›nda olmayan yenilikleri ö¤retmesini kaps›yor. Bunlar, Türkiye için çok büyük geliflmeler. Bana büyük heyecan veriyor. ● ‹flyerlerinde görmezlere uygun ortam yaratmaktan bahsettiniz. Bu ortam nas›l yarat›labilir? Rahat hissedecekleri, bir ifl kazas›yla karfl›-
● Vak›f olarak gelir-gider dengenizi nas›l sa¤l›yorsunuz? Bu konuda çok ciddi s›k›nt›lar›m›z var. Vakf›n kendine göre kiral›k yerleri var fakat, o kiralar 35 sene evvel vakf› beslerken, flimdilerde beslemiyor. ‹ktisad› iflletmelerimiz var. Bahsetti¤im gibi, masaj bölümü, göz poliklini¤i gibi… Bir de Büyükflehir Belediyesi'nin bizi buradan tafl›yaca¤›na dair rivayetler kula¤›m›za geliyor. Bize verdi¤i müddet doldu fakat bu muhit görmezlere al›flk›n ve kurulu bir düzenimiz var. Herkes birbirini tan›yor. E¤er öyle bir fley olursa çok zorluk çekece¤iz. ● AB ülkelerinde görme engelliler için yap›lan çal›flmalar ne durumda? Avrupa ülkelerinde nüfusun yaklafl›k yüzde 10'u engelli. Türkiye'de de bu oran yüzde 10'u buluyor. Bu nüfusun yaklafl›k yüzde 4'ünü, onlarda görme engelliler iflgal ediyor. Türkiye'de ise görme engellilerin oran› daha az. Görmeyen çocu¤una ac›y›p, flefkatle sar›p sarmalay›p kendi bakan, ortaya ç›karmayan aileler var. Biz herkesin bizi duymas›n› ve e¤itimlerimizden yararlanmas›n› istiyoruz. Bünyemizde alt› ayl›k e¤itimler veriyoruz. fiimdilik 33 kifliyiz. S›rada bekleyen 70-80 kifli var. ● Engellilerin psikolojilerini iyi tutabilmek ad›na bir tedavi uygulan›yor mu?
Rehabilitasyon merkezimizde bir psikolo¤umuz mevcut. O da görme engelli. Buraya gelen görme engelli vatandafllar›m›z için iyi bir örnek oluyor. ● Vakf›n›zda e¤itim alabilmek için 18 yafl s›n›r› gerekiyor. Bu yafltan itibaren bünyenizde e¤itim alan engellilerde ne gibi de¤ifliklikler gözleniyor? Bir kere okuma-yazma bilmiyorsa, ö¤reniyor. En az›nda Braille alfabesini ö¤reniyor. Hesap yapmay› ö¤reniyor. Evinde flu ana kadar hiçbir fleyle meflgul olmam›flsa, beyaz baston sayesinde özgürlü¤üne kavufluyor. Sokakta dolaflabilmeyi ö¤reniyor. Evde serbest hareketler yapabilmeyi, giyinmeyi, soyunmay›, yemek yapabilmeyi ö¤reniyor. Ayr›ca resim yapmay›, masaj yapmay› ö¤reniyor. Müzikle ilgilenebiliyor. ● Ba¤›fllar›n azald›¤›n› söylediniz. Ba¤›fllar d›fl›nda, insanlar›n manevi deste¤i nas›l? Ba¤›fllar gibi insanlar›n manevi ilgisi de azald›. Toplumun körüyle, topal›yla, sakat›yla u¤raflacak hali yok, çünkü kendisi sosyal yap› itibariyle engelli. Ekonomik bak›mdan s›k›nt›lar›m›z var. Tabi huzursuzluklar mevcut. Bir de tabi rakiplerimiz ço¤ald›. Eskiden kurban gelirimiz çok olurdu. Ba¤›fllar flimdi Mehmetçik Vakf›'na, K›z›lay'a yöneldi. Sivil toplum kurulufllar› çok artt›. Bizim vak›f olarak aralar›ndan s›yr›labilmemiz için insanlara güvenilirli¤imizi kan›tlamam›z gerekiyor. ● Son olarak görme engelli vatandafllar›m›z için ne gibi projeler yapmay› düflünüyorsunuz? Bebeklikten itibaren rehabiliteyi bafllatabilece¤imiz bir kurum bizim için çok gerekli. Gerekirse kendimiz rehabilitasyon merkezi aç›p bunu gerçeklefltirmek istiyoruz. Bir de görmeyen, kimsesiz yafll› görmezlerin hayat›n›n sonunu geçirebilece¤i kompleks düflünüyoruz.
Alt› Nokta Körler Vakf›'na ba¤›fl yap›labilecek hesap numaralar› ■ T.C. Ziraat Bankas›, Bebek fiubesi, 1386412 - 5001 ■ T.C. Ziraat Bankas›, Yeniköy fiubesi, 1713032- 5001 ■ Vak›flar Bankas›, Ortaköy fiubesi, 2016521 ■ Vak›flar Bankas›, Befliktafl fiubesi, 2005313 ■ Vak›flar Bankas›, Taksim fiubesi, 2006289 ■ Yap› Kredi Bankas›, ‹stinye fiubesi, 01001701
61
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
62
SA⁄LIK
Ailem
AfiIRI SICAKLARLA nas›l bafl edece€iz? Son y›llarda mevsim normallerinin üzerinde seyreden s›cakl›¤a ba¤l› olarak, sa¤l›k sorunlar› da giderek art›yor. Özellikle kalp, damar ve tansiyon hastal›¤› bulunan kifliler, s›caklardan daha çok etkileniyor. Afl›r› s›caklarda, güneflin en yo¤un saatlerinde, d›flar›da bulunan kiflilerde, günefl çarpmas› ve yan›klar oluflabiliyor. Oldukça tehlikeli sonuçlar do¤urabilen günefl çarpmas›na karfl› önlem al›nmas› gerekiyor.
YAZ SICAKLARINDAN
KORUNMAK ‹Ç‹N...
Yaz aylar›nda art›fl gösteren s›cakl›klar, hem bunalt›c› hem de zararl› oluyor. Bu s›cakl›klar, günefl çarpmas›ndan günefl yan›klar›na, bafl a¤r›s›ndan cilt hastal›klar›na kadar, birçok rahats›zl›klara neden oluyor. Afl›r› s›caklar, ço¤u zaman, yaflam enerjisini düflürüyor. S›cak nedeniyle kiflilerde, bitkinlik ve uyku hali daha s›k görülüyor. Hem s›caklardan korunmak, hem de daha enerjik olabilmek için size baz› tavsiyelerimiz var! ● Bol s›v› ve mineral içeren (maden suyu gibi) içecekler tüketin. Özellikle 3 litreye yak›n su tüketmeye çal›fl›n. Böylece vücudunuzun s›v› kayb›n› önlemifl olacaks›n›z. ● Özellikle günün en s›cak saatleri olan 12.00 ile 16.00 saatleri aras›nda d›flar› ç›kmamaya çal›fl›n. D›flar›da bulunursan›z, gölgelik yerlerden yürüyün. Günefllenecekseniz, ö¤le s›caklar›n› tercih etmeyin, saat 16.00'dan son-
ra günefllenin. Aksi halde günefl çarpmas› ya da yan›klar›na maruz kalabilirsiniz. ● Çok s›cak günlerde, ya¤l› ve a¤›r yiyeceklerden kaç›n›n. Özellikle hafif ve az ya¤l› yemeklerle sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin. Besinlerinize lifli g›dalar› eklemeyi unutmay›n. ● Gazl› veya kafein içeren içecekleri tüketmemeye özen gösterin. ● K›yafet seçerken, özellikle aç›k renkli, pamuklu ve dar olmayan giysileri tercih edin. ● fiapka ve gözlük kullan›n. Böylece bafl›n›z› ve yüzünü yüksek s›cakl›ktan korumufl olursunuz. ● S›k s›k dufl al›n. Gün içinde, bol bol el, yüz ve dirseklerinizi so¤uk suya tutun. ● Yüksek faktörlü günefl kremi kullanmaya özen gösterin. Böylece cilde zarar veren günefl ›fl›nlar›n›n olumsuz etkilerinden korunmufl olacaks›n›z. ● Is› dengesini korumaya yard›mc› olan bir besin maddesi de, yo¤urt. Afl›r› s›caklarda yo¤urt tüketin. ● Odalar› ve kapal› alanlar› s›k s›k havaland›r›n. Mümkünse klima kullanmaya çal›fl›n.
GÜNEfi ÇARPMASI NED‹R? Günefl çarpmas›, vücut kendi ›s›s›n› koruyamad›¤› zaman ortaya ç›kan bir durum. 37 dereceye kadar normal olan vücut ›s›s›, çok s›cak ve nemli havalarda, 40-41 dereceye kadar yükselebiliyor. Bu da oldukça tehlikeli sonuçlar do¤uruyor. Günefle uzun süre maruz kalan kiflilerin, beyin hücrelerinde tahribat oluyor. Özellikle yaz günlerinde, yüksek s›cakl›klara karfl› önlem al›nmas› gerekiyor. E¤er günefl çarpmas›n›n belirtileriyle karfl›laflt›ysan›z, mutlaka bir doktora baflvurun. Günefl çarpmas›n›n belirtilerini k›saca flöyle s›ralayabiliriz: ● Bafl a¤r›s› ve dönmesi ● Bilinç bulan›kl›¤› ● Görme netli¤inin bozulmas› ● Afl›r› terleme ● Bulant› ve ifltah kayb› ● Nemli bir cilt ● Kol ve bacaklarda kramplar ● Nab›z ve solunum h›z›nda art›fl
63 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Yeflil çay mucizesi ■ Camellia sinensis bitkisinin yapraklar›ndan elde edilen bu çay›n siyah çaydan fark›, daha az ifllem görmüfl olmas›. Bu sayede yapraklar› daha taze ve yeflil kalan yeflil çay, siyah çay gibi bir oksidasyona da maruz kalmaz. Yeflil çay›n, antioksidan oran› daha yüksek, kafein oran›ysa daha düflüktür. Yüksek tansiyondan uykusuzlu¤a kadar birçok rahats›zl›¤a iyi gelen bu çay, ya¤ yak›m›n› ve enerjiyi art›rarak daha zay›f ve zinde olman›z› sa¤lar. Kolesterolü düflürüp stresi de azaltan yeflil çay›n bir mucizesi de cilde faydas›d›r.
S›cak yaz günlerinde
So¤uk çaylarla flifa bulun 64
BESLENME
Ailem
Son y›llarda uzmanlarca da tavsiye edilen bitki çaylar› birçok derde deva. Bol çeflitleriyle tüketiciye sunulan ve önceleri sadece aktarlarda bulunan bitki çaylar›n›, art›k neredeyse her yerde bulmak mümkün. Çok tercih edilen siyah çaya alternatif olarak düflünülen bitki çaylar›, kaynatma yoluyla demlenece¤i gibi süzgeç pofletlerde de tüketiliyor.
SICAK GÜNLERE SO⁄UK ÇAYLAR Bitki çaylar›n›n her birinin birçok faydas› s›ralan›yor. Genel olarak hazm› kolaylaflt›rd›¤›, sinir sistemine ve mideye iyi geldi¤i bilinen bitkisel çaylar, her ne kadar so¤uk k›fl günlerinin bir parças› olsa da yaz›n da yard›m›n›za yetiflebilir. Bitki çaylar›n›, yaz›n s›cak günlerinde so¤uk ya da buzlu olarak tüketebilirsiniz. Kaynar suyla demleyip tercihe göre tatland›rd›¤›n›z çay›n›z›
so¤utucuda beklettikten sonra serinlemek için içebilirsiniz. Yaz aylar›nda tercih edilen gazl› içeceklerden çok daha faydal› olan bitki çaylar›n› fleker yerine balla tatland›r›rsan›z daha faydal› olacakt›r.
Yaz-k›fl ›hlamur
Serinleten so¤uk çay önerileri
■ So¤uk alg›nl›¤› ve öksürükte yayg›n olarak kullan›lan bitkilerden biri olan ›hlamur, uykusuzluk ve kan dolafl›m› bozukluklar›na da birebir. Yapraklar›nda çok miktarda klorofil tafl›mas›ndan dolay› kans›zl›k durumunda kullan›lmas›nda faydal› oldu¤u bilinen ›hlamur, güzel kokusu ve dinlendirici etkisiyle, stresi atman›za yard›mc› oluyor.
Kim demifl, bitki çaylar› sadece so¤uk k›fl gecelerinde içimizi ›s›t›r diye? Bitki çaylar› yaz›n da serinlik ve ferahl›k kayna¤› olabilir! ‹flte size so¤uk olarak da tüketebilece¤iniz baz› bitki çay› önerileri...
Nanenin ferahl›¤› çayda
65
Nefes darl›¤›, mide bulant›s› ve gribe iyi gelen nane çay›, kar›n a¤r›s› ve sindirim bozukluklar›nda da tüketilebilir. Bafl a¤r›s›, migren ve difl a¤r›s›na iyi gelen nane çay›n›, limonla da içebilirsiniz.
SO⁄UK NANE ÇAYI MALZEMELER: • 1/2 demet taze nane • 1 litre su • 1 yemek kafl›¤› bal • Limon dilimleri ve buz
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
HAZIRLANIfiI: Suyu tencereye koyup kaynat›n. Kaynad›ktan sonra alt›n› kapat›n ve taze naneleri suyun içine at›n. Yaklafl›k 10 dakika bekletin. Süzgeçten geçirerek naneleri sudan al›n. Elde etti¤iniz nane çay› ›l›nd›ktan sonra içine bal› ekleyip eriyene kadar kar›flt›r›n. Çay›n›z› sürahiye doldurarak buzdolab›na kald›r›n. Servis yaparken bardaklara birer limon dilimi koyup nane yapraklar›yla süsleyebilirsiniz. Daha uzun süreli serinlik için buz eklemeyi unutmay›n.
Papatya ve melisa birlikteli¤i Gaz giderici ve mide dostu papatya çay›, uykusuzluk, regl sanc›lar› ve strese de iyi gelir. Cilt ve özellikle göz için dinlendirici ve yenilendirici etkisi olan papatya çay›n›, melisayla birlikte kulland›¤›n›zda çok güzel bir tat elde edebilirsiniz.
PAPATYA ÇAYI MALZEMELER: • 1 tatl› kafl›¤› melisa • 1 tatl› kafl›¤› papatya • Birkaç tutam taze fesle¤en
HAZIRLANIfiI: Melisa ve papatyay› içinde s›cak su bulunan bir demli¤e al›n ve 4-5 dakika demleyin. Il›nd›ktan sonra fleker ya da bal yard›m›yla diledi¤iniz kadar tatland›r›n ve buzdolab›nda so¤utun. Dilerseniz servis ederken, aroma vermesi için taze fesle¤enle süsleyebilirsiniz.
HER DERDE DEVA, MEL‹SA: Sindirim sistemi ile ilgili hastal›klara iyi gelen melisa çay›n›n tansiyonu düzenledi¤i de biliniyor. Melisa bitkisi sinirleri yat›flt›r›rken zekay› da güçlendiriyor. Diyabet hastalar›na da iyi gelen bu bitki, halk aras›nda her derde deva olarak bildiriliyor.
Meme kanseri, kad›nlar›n sa¤l›k sorunlar› aras›nda ne yaz›k ki bafl› çekiyor. Sosyoekonomik durumu yükselen toplumlarda beslenme al›flkanl›klar›n›n da de¤iflmesiyle art›fl gösteren meme kanserinin önü ancak erken teflhisle al›nabiliyor. Bunun içinse kad›nlar›n 20 yafl›ndan itibaren düzenli olarak kontrole gitmesi gerekiyor. 1998 y›l›ndan bu yana kad›nlar›n meme sa¤l›¤› konusunda bilinçlenmesi için çal›flmalar yapan Türkiye Meme Vakf› (MEVA), sivil toplum örgütleriyle birlikte çal›flarak fakir kad›nlar› tedavi ediyor. MEVA Baflkan› Dr. Can Gürbüz ile yapt›¤›m›z söyleflide meme kanserinin sebeplerini ve al›nmas› gereken önlemleri konufltuk.
66
‹ V A D E T ‹ Y ‹ EN TEfiH‹S N E K R E
SA⁄LIK
Ailem
■ Meva'n›n kuruluflundan ve amaçlar›ndan bahseder misiniz? Meme kanseri kad›nlarda en s›k görülen kanser türlerinin bafl›nda geliyor ve özellikle kad›nlar›n sa¤l›¤›n›n yan› s›ra kad›nl›k kimli¤ini de tehdit ediyor. Bu nedenle meme kanseri bütün dünyada yaln›zca bir sa¤l›k sorunu olarak de¤il ayn› zamanda sosyal bir sorun olarak da ele al›nan bir hastal›k. Günümüzde meme kanserini belli bir aflamadan sonra hala tam olarak tedavi eden bir yöntem yok. Ama çok önemli bir silah›m›z var, o da erken teflhis. Erken teflhiste yüzde 90'a yüzde 100'e yak›n oranlarda tedavi mümkün oluyor. Erken teflhis yap›labilmesi de kad›nlar›n meme kanseri, daha do¤rusu meme sa¤l›¤› konusunda bilinçlendirilmesinden geçiyor. ‹flte Türkiye Meme Vakf› bu amaçla kuruldu. Toplumda kad›nlar›n meme sa¤l›¤› konusunda bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve bu sayede gerekli erken teflhis oran›n›n artt›r›larak meme kanserine karfl› mücadele edilmesi amac›yla... ■ Bu mücadele kapsam›nda, Türkiye'de meme sa¤l›¤› bilincinin geliflti-
rilmesi ve erken teflhisin yayg›nlaflt›r›lmas› için neler yap›l›yor? Öncelikle toplumun bu konuda bilgilendirilmesi konusunda bas›n ve yay›n organlar› çok büyük önem tafl›yor. Biz bunu her zaman gündeme getirmeye çal›fl›yoruz. Yay›n organlar›nda bu konudan bahsedilsin diye çal›flmalar yap›yoruz. Kad›nlar›n çok izledi¤i dizilerde meme sa¤l›¤› ile ilgili bilgiler veriyoruz. Kad›n programlar›nda s›k s›k yer al›yoruz. Konserler düzenleyerek genç kitleye de ulaflmaya çal›fl›yoruz. Meme kanseri art›k eskiden oldu¤u gibi sadece belirli bir yafl›n üzerindeki kad›nlarda de¤il, genç insanlarda da görülüyor. Genç insanlarda görülmesi, iflin sosyoekonomik boyutunu daha da olumsuz yönde etkiliyor. O nedenle, konserler arac›l›¤›yla genç kitleye ulaflmaya çal›fl›yoruz. Üniversitede okuyan ö¤rencilerle bir tak›m çal›flmalar›m›z var. Zaman zaman liselerde de bu konuda e¤itim veriyoruz. Toplumun ilgisini toplamak için akl›m›za gelebilecek her türlü yay›n organ›ndan faydalanmaya çal›fl›yoruz. Bu fark›ndal›¤› artt›r›c› eylemler, Türkiye'de çok yeni. Türkiye top-
olan hücreler baflka hücreler taraf›ndan emiliyor. Bu s›rada memede bir tak›m reaktif de¤ifliklikler oluyor. Fibrozis, hasar tamirinde ortaya ç›kan dokuda, memedeki süt kanallar›nda ve süt bezlerinde rutin olarak salg›lanan, salg›lan›p emilen s›v›n›n emilememesi nedeniyle kistlerin oluflmas›. Bu bir hastal›k de¤il asl›nda, memenin bir de¤iflimi. Eskiden hastal›k san›l›yordu çünkü a¤r›lara sebep oluyor. Zaman zaman kitleler ele gelebiliyor ve gereksiz yere doktora gitmek zorunda kal›nabiliyor. Ama fibrokistik meme hiçbir flekilde meme kanseri riskini artt›ran bir faktör de¤il. Kad›n›n fibrokistik memesi varsa, meme kanserine yakalanma riskinde bir art›fl söz konusu olmaz.
lumu henüz bat›daki gibi, bu tip eylemlerde yer almaya haz›r de¤il. Halbuki bat›da bunlarla ilgili koflular yap›l›yor, yürüyüfller yap›l›yor, çeflitli etkinlikler düzenleniyor. ■ Meme kanserinin sebepleri nelerdir? Geneti¤in bu hastal›¤a etkisi var m›? Genetik asl›nda herkesin a¤z›nda olan bir fley ama genetik meme kanseri, meme kanserleri içinde çok az görülen bir grup. Türkiye'de genetik meme kanseri o kadar az ki, üstünde bahsetmeye bile de¤mez. fiimdi genetik meme kanseriyle ailesel meme kanseri aras›nda bir fark da var. Ailesel meme kanseri flu demek; aile bireylerinin birinde meme kanseri görülüyorsa di¤erlerinde de görülme oran› daha fazla. Mesela kad›n meme kanseriyse k›z çocu¤unun veya k›z kardeflinin meme kanserine yakalanma olas›l›¤› daha fazla. Genetik meme kanserindeyse kad›nda genetik olarak meme kanserine yol açan bir bozukluk varsa, kad›n o geni tafl›yorsa yüzde 90 oran›nda meme kanseri oluyor. Ayn› zamanda o geni bir sonraki kuflaktaki çocu¤una aktar›rsa, o da mutlaka meme kan-
serine yakalan›yor. Türkiye'de maalesef bu genetik araflt›rmalar yetersiz. San›yorum Hacettepe Üniversitesi'nde bir araflt›rma bafllat›ld› ama bize göre genetik meme kanseri Türkiye'deki meme kanseri sorunlar›n›n çok d›fl›nda. Kad›nlar e¤itim görüp çal›flmaya bafllay›nca bir tak›m haz›r g›dalar› daha çok kullan›yorlar. Haz›r g›dalar›n içinde de baz› koruyucu maddeler var. Bunlar maalesef yeterince kontrol edilemiyor. Onlar›n da bir tak›m kanserojen etkileri var. Bunlar›n yan› s›ra alkol ve sigara kullan›m› da artt›. Gerçi art›k e¤itim düzeyi artt›kça bu durum tersine dönüyor ama hala Türkiye'de kad›nlar oldukça yüksek oranda sigara içiyorlar. Bu, meme kanseri faktörlerinden bir tanesi. Onun d›fl›nda bilmedi¤imiz bir sürü fley var. Örne¤in, son derece sa¤l›kl› beslenen, düzenli spor yapan bir kad›n geliyor ve bu kad›nda da meme kanseri ç›kabiliyor. ■ Fibrokistik meme nedir? Memedeki hücrelerde her ay, adet s›ras›nda bir de¤iflim oluyor. Meme gebelik için haz›rlan›yor. Gebelikte hücreler art›yor, e¤er gebelik gerçekleflmezse artm›fl
■ Fark›nday›m-Korkmuyorum isimli kampanyan›zdan biraz bahseder misiniz? Bu kampanyan›n iki tane amac› var. ‹lki, ücretsiz mamografi çekti¤imiz kad›nlar için fon oluflturmak. ‹kincisi de toplumda meme kanseriyle ilgili fark›ndal›k yaratmak ve kad›nlar›n meme kanserine karfl› olan korkular›n› yok etmek. Genelde meme kanseriyle ilgili yay›nlarda hep korkutucu bilgiler kullan›l›yor. Oysaki biz bunun do¤ru bir fley olmad›¤›n› düflünüyoruz. Çünkü kad›nlar› korkuttu¤unuz zaman hiç gelmiyorlar. O yüzden konuya daha yumuflak yaklaflarak fark›ndal›k yaratmaya yönelik bir kampanya gerçeklefltirdik. Bunun için de 'pembe bilezik' diye bir paket haz›rlad›k. Bu pakette meme sa¤l›¤›yla ve meme kanseriyle ilgili bilgiler veren küçük bir broflürümüz var. ■ Meme kanseri tedavi sürecinde baz› kad›nlar›n ameliyatla memesi al›nabiliyor. Tedavi sonras› kad›nsal kimli¤ini kaybetti¤i konusunda olumsuz düflüncelere kap›lan kad›nlara psikolojik destek anlam›nda ne tür çal›flmalar yap›l›yor? Meme kanserine yakalanan veya bunu atlatm›fl kad›nlar›n oluflturdu¤u bir grubumuz var. Onlar zaman zaman toplant›lar düzenliyor ve kad›nlar› bu toplant›lara davet ediyorlar. Kad›nlarla iletiflim kuruyorlar. Tabi kad›nlar, karfl›lar›nda tedavi sürecini tamamlad›ktan sonra normal hayata dönmüfl bir kad›n› gördükleri zaman konuya çok daha ümitle bakabiliyorlar.
67
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
SAVUR SAÇLARINI
güneflte par›ldas›n
SICAK SUDAN UZAK DURUN
68
BAKIM
Ailem
Saçlar›n›z› mümkün oldu¤unca s›cak suyla y›kamaktan kaç›n›n. S›cak su saça zarar verdi¤i için saçlar›n›z›n daha çabuk ve daha kolay k›r›lmas›na neden oluyor. Saçlar› y›kamak için en ideal ›s› musluk suyu ›s›s› çünkü s›cak su kafa derisindeki do¤al ya¤› eritiyor. Böylece saçlar parlakl›¤›n› yitiriyor. Oysa saçlar›n›z› so¤uk suyla y›kad›¤›n›zda kafa derisindeki do¤al ya¤ saç taramas› s›ras›nda bütün saça yay›l›yor. Bu da saçlara do¤al bir parlakl›k kazand›r›yor.
Bir kad›n için kusursuz görünüm ilk önce saçlar›ndan bafll›yor. Öyle ki kad›nlar kendilerini kötü hissettiklerinde solu¤u ilk olarak güzellik salonlar›nda al›yorlar veya saç bak›m› yapt›r›yorlar. Ya saçlar›n›n rengini de¤ifltiriyorlar ya da farkl› bir kesimle saçlar›na de¤iflik bir model veriyorlar. Saç›nda yapt›¤› de¤iflimle kad›nlar, güzellik salonlar›ndan yeniden do¤mufl gibi ç›k›yorlar. Hacimli, dolgun ve bak›ml› saçlara sahip olmak bir kad›n›n kendini güzel hissetmesi için en önemli etken ancak saçlar› korumak da her mevsimde de¤iflen hava koflullar› nedeniyle pek de
kolay de¤il. Özellikle kavurucu s›caklar›n hakim oldu¤u yaz mevsiminde saçlar›n güzelli¤ini korumak daha da zorlafl›yor. Güneflin ve s›cak havan›n olumsuz etkileri nedeniyle saçlar çok çabuk kuruyup k›r›labildi¤i gibi, terleme nedeniyle birbirine yap›flabiliyor. Hele bir de saç›n›zda boya varsa günefl saç rengini kolayl›kla soldurabiliyor. Bu nedenle bak›ml› saçlara sahip olmak için yaln›zca güzellik salonlar› yeterli olmuyor. Kendi kendinize uygulayaca¤›n›z basit yöntemler ve baz› püf noktalar› ile yaz s›caklar›nda bile bak›ml› ve par›ldayan saçlara sahip olabilirsiniz.
SAÇ KURUTMAYA D‹KKAT
MASAJ YAPIN
Saç›n›z›n oldu¤undan daha hacimli görünmesini istiyorsan›z saç›n›z› kurutmaya bafl›n›z›n yukar›s›ndan bafllay›n. Öte yandan saçlar› tersten kurutmak da daha dolgun saçlara sahip olmaya yard›mc› oluyor.
Bir yandan stres, bir yandan da s›caklar nedeniyle, yaz›n saçlar daha fazla dökülüyor. Uygulayaca¤›n›z basit saç masaj›yla kan dolafl›m›n›z› h›zland›rarak saç dökülmelerine dur diyebilirsiniz. Saç›n›z› flampuanlad›ktan sonra parmak uçlar›n›zla ha-
EVDE KEND‹ SAÇ MASKEN‹Z‹ HAZIRLAYIN Evde kendi kendinize haz›rlayaca¤›n›z saç bak›m maskeleriyle saçlar›n›za do¤al ve parlak bir görünüm kazand›rabilirsiniz. ■ Parlak saçlar için: Yumurtan›n sar›s› ile 2 çorba kafl›¤› zeytinya¤›n› kar›flt›r›n. Saç diplerine sürüp masaj yap›n ve 10 dakika bekleyin. fiampuanla iyice y›kay›p durulay›n. Saçlar›n›z›n parlakl›k kazand›¤›n› fark edeceksiniz. ■ Y›pranm›fl saçlar için: Bir adet muzu birkaç damla badem ya¤› ile kar›flt›r›n. Kar›fl›m› saçlar›n›za masaj yaparak uygulay›n. 15 dakika beklettikten sonra, saç›n›z› do¤al maden su-
yu ile durulay›n. Son olarak saç›n›za flampuan ve saç kremi uygulay›n. Uygulad›¤›n›z bu yöntem saçlar›n›z› hem besleyecek hem de daha parlak bir görünüm kazanmas›n› sa¤layacak.
fif ve d›fla do¤ru hareketlerle saçlar›n›za masaj yapmaya bafllay›n. Daha sonra al›ndan bafllayarak bafl›n›z›n en tepe noktas›na kadar yatay hareketlerle masaja bir süre devam edin. Saç derisine hafifçe bast›rarak enseye kadar yapaca¤›n›z hareketlerle masaj› tamamlay›n. Çok fazla vaktinizi almayacak olan bu yöntemle saç dökülmelerine engel olabilirsiniz.
SAÇLARINIZI AfiIRI SICAKTAN KORUYUN Yaz günefli saçlara çok fazla zarar veriyor. Afl›r› s›ca¤a maruz kalan saçlar, daha kolay y›pran›yor ve çok çabuk k›r›l›yor. E¤er yaz günlerinde uzun süre günefl alt›nda kalacaksan›z ya bir flapka tak›n, ya bandana kullan›n ya da günefle ç›kmadan önce saç›n›za mutlaka koruyucu bir krem uygulay›n. Ancak saç›n›za sürdü¤ünüz kremi eve döndü¤ünüzde y›kamay› da kesinlikle ihmal etmeyin.
SAÇ RENG‹N‹Z GÜNEfiTEN SOLMASIN Saç›n hacimli olmas› kadar, rengini boyand›¤› ilk günkü gibi korumas› da son derece önemli. Oysa yaz günefli ne yaz›k ki saç›n en çok rengine zarar veriyor. Günefle maruz kalan saçlar›n renkleri soluyor ve parlakl›¤› kayboluyor. Saç renginizi uzun süre muhafaza etmek için güneflten ve klordan uzak durun.
69 TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Oktay Rifat'tan Danaburnu YKY, Oktay Rifat'in bütün eserlerini yay›mlamay› sürdürüyor. Bir Kad›n›n Penceresinden, fliirlerini iki ciltte toplayan Bütün fiiirleri ve ard›ndan Danaburnu yay›mland›. Oktay Rifat, 1980 y›l›nda yay›mlanan ikinci roman› Danaburnu'yla 1981'de Madaral› Roman Ödülü'nü ald›. Özellikle kahramanlar›n›n iç dünyalar›n› anlat›rken tutturdu¤u etkileyici diliyle bir ozan›n elinden ç›kt›¤› belli olan, bir cinayet üze-
rine kurulu Danaburnu, çeflitli kesimlerden insan hayatlar›na ayna tutarken bir döneme de tan›kl›k ediyor. Yozlaflmadan pay›n› alan s›radan insanlar›n yaflad›klar› çalkalanmalar, onlar›n tutunma çabalar› ve ç›karlar› do¤rultusunda küçük hesaplar peflinde koflan küçük burjuvalar Danaburnu'nda bulufluyor ve birbiriyle kesiflen de¤iflik hayat hikâyeleri sürükleyici bir dille anlat›l›yor.
Narnia Günlükleri: Prens Kaspiyan Andrew Adamson'›n yönetti¤i ve William Moseley, Georgie Henley, Skandar Keynes ile Anna Popplewell'in oynad›¤› Narnia Günlükleri: Prens Kaspiyan (The Chronicles of Narnia: Prince Caspian), 11 Temmuz 2008'de vizyonda olacak. Narnia'n›n büyülü dünyas›nda zaman, bizim dünyam›zdan daha h›zl› ak›yor. Bu yüzden ‹ngiltere'deki tren istasyonundan hareket eden Pevensey Kardefller, kendilerini bir sonraki durak olan Büyücü Kral Mirax'›n hüküm sürdü¤ü adada bulurlar. Narnia'n›n eski güzel günlerini geri getirebilmek için adan›n genç prensi Caspian ve güçlü Aslan'la ittifak yaparlar.
70
KÜLTÜR
Ailem
Kara fiövalye 25 Temmuz'da Christopher Nolan'›n yönetti¤i ve Christian Bale, Heath Ledger, Aaron Eckhart ile Maggie Gyllenhaal'›n oynad›¤› Kara fiövalye (The Dark Knight), 25 Temmuz 2008'de vizyona ç›k›yor. Batman, Te¤men Jim Gordon ve Bölge Savc›s› Harvey Dent'in yard›mlar›yla, flehir sokaklar›n› sarm›fl olan suç örgütlerinden geriye kalanlar› temizlemeye giriflir. Bu ortakl›¤›n etkili oldu¤u aç›kt›r, ama ekip k›sa süre sonra kendilerini, Joker olarak bilinen ve Gotham flehri sakinlerini daha önce de dehflete bo¤mufl olan suç dehas›n›n yaratt›¤› karmaflan›n ortas›nda bulurlar.
Sitt Marie-Rose
Ortado¤u'da kad›n ve toplumsal adalet üzerine Lübnan kökenli Amerikal› yazar Etel Adnan'›n Sitt Marie-Rose adl› yap›t› Ali Cevat Akkoyunlu'nun çevirisiyle yay›nland›. Adnan'›n ilk roman› olan Sitt Marie-Rose, asl›nda gerçek bir öyküden yola ç›karak iç savafl›, Ortado¤u'nun kanayan yaras›n›, din çat›flmas› ve savafl kültürünün saçmal›¤›n› k›sa ve yo¤un biçimde gözler önüne seriyor. Özürlü çocuklar›n devam etti¤i bir okulun müdiresi olan Sitt Marie-Rose, Arap kad›n›n›n özgürlü¤ü ve toplumsal adalet için mücadele ediyor. Ölüm, bir da¤ yolunda ç›k›yor karfl›s›na. Diyalo¤un yerini
silahlar›n ald›¤› bir hesaplaflman›n bedelini can›yla ödüyor kahraman›m›z. Ortado¤u'yu tehlikeli bir güç arenas›na dönüfltüren kabile zihniyetini apaç›k görüyoruz bu yap›tta. Etel Adnan, Lübnan'da do¤up yetiflmifl bir Amerikal› yazard›r. fiiirler, oyun ve operalar kaleme alan yazar›n ressam yönü de vard›r. Annesi ‹zmirli bir Rum, fiam do¤umlu babas› ise 1. Dünya Savafl›'na kat›lm›fl üst düzey bir Amerikan subay› olan Etel Adnan'›n bu yap›t› savafl klasikleri aras›ndaki yerini çoktan alm›fl ve alt› dile çevrilmifltir.
hakk›nda ne düflünüyorsunuz?
72
GÖRÜfi
Ailem
Dergimizin 2. say›s› da okurlar›m›z taraf›ndan çok be¤enildi. Sizlerin dilek ve önerileriyle daha iyi yerlere gelmeyi hedefliyoruz. 2. say›m›zla ilgili pek çok yorum ald›k. Bunlar›n baz›lar›n› afla¤›da okuyacaks›n›z. Ailem'in ailenizin dergisi olmas›n› istiyorsan›z, siz de bize öneri ve yorumlar›n›z› gönderin. Ailem'i birlikte, el ele ailenizin dergisi haline getirelim. Grup Hatipo¤lu Ailem, sizinle birlikte büyüyecek. Biz bir aileyiz!
flekkür ederiz. Ailece okuyabilece¤imiz bir dergi. Hatipo¤lu'ndan da bu beklenirdi. ■ SELAHADD‹N YILMAZ Derginiz gerçekten çok güzel. Beslenme, cilt bak›m›, spor gibi insan sa¤l›¤›n› ilgilendiren her konuda bilgi veriyor. Renkler ve bas›m kalitesi harika. Derginize “Ailem” ad›n› vermenize de çok mutlu oldum. Bir millet için fertler ve aileler çok önemlidir. Hep birlikte aileyi koruyal›m.
■ GÜRSEL DURMUfi Ailem Dergisi'ni çok be¤eniyorum. Yaln›z ilk say›dan sonra çok ara verdiniz. O yüzden Ailem dergisi 3 ayl›k olmamal›. Her ay ç›kmal›.
■ ARZU ÖTE ‹lk say›n›z› be¤enerek okudum. ‹kinci say›n›z› da bekliyordum. Ma¤azan›za geldi¤ini duyunca hemen ald›m. Böyle bir dergi ç›kard›¤› için Hatipo¤lu'na çok teflekkür ederiz.
■ SAF‹YE DUMAN Genel kültürümüzün geliflimi ve çocuklar›m›z için iyi bir dergi oldu¤unu düflünüyorum. Sürekli olarak takip edece¤iz. Dergide eme¤i geçen herkese teflekkürler.
■ SAMET ALINLI Derginizle yeni tan›flt›m. Bence herkesin zevkle okuyaca¤› bir dergi olmufl. Hatipo¤lu yaparsa böyle yapar. Baflka da söz bulam›yorum.
■ EM‹NE KOÇAL Çok güzel olmufl. Arkadafl›mdan gördüm ve ald›m. Te-
■ DURMUfi BEKMEZC‹ Dergiyi ç›karmakla çok iyi yapt›n›z. Derginiz güzel ve içeri¤i size yak›flm›fl. Hatipo¤lu zaten kendini kan›tlam›fl bir market. Siz bu ifli biliyorsunuz. Yolunuz aç›k olsun. ■ ‹LKNUR KALYONCU Derginin bir kurumun geliflimini anlatmas› çok güzel. Giriflimci bir ruhun nas›l baflar›ya ulaflt›¤›n›n anlat›lmas›, di¤er giriflimci ruhlara örnek olmas› aç›s›ndan çok iyi. Baflar›lar›n›n devam›n› dilerim. ■ SAL‹HA U⁄UR “Ailem”i severek okuyorum. Dört dörtlük bir dergi. Ücretli yapsan›z yine de al›r›m. Bende ba¤›ml›l›k yaratt›. Ayl›k olarak ç›kart›lmas›n› can› gönülden dilerim. Üç ay sabredemiyorum. ‹kinci say›n›n kapa¤› içimi ›s›tt›. Bu dergileri y›llar boyu saklayaca¤›m. ■ TU⁄BA DEN‹Z Dergiyi severek ve be¤enerek okuyorum. Her yafla ve her kesime hitap ediyor. Sizin hakk›n›zda bilmedi¤im bilgilere sahip oldum. Teflekkür ederim. ■ AYSUN KARATAfi E¤itici, ö¤retici ve seviyeli… Çok güzel bir dergi. Baflar›lar›n›z›n devam›n› dilerim. Marketlerinizde müflteri memnuniyeti de çok yüksek. Teflekkür ederim. ■ EBRU GÖRKEN ‹lk say›da Hatipo¤lu'nun tarihçesini ö¤rendim. Bu flirketin emek dolu bir süreçte bu hale geldi¤ini, bu eme¤in bize güler yüzlü hizmet olarak döndü¤ünü gördüm. Baflar›lar›n›z›n devam›n› dilerim. ■ ESRA ÇAVUfi ‹lk say›s›n› çok be¤endim. Kalitesiyle Grup Hatipo¤lu bir marka bence. Bunun derginize de yans›m›fl olmas› çok güzel.
BUZDOLABI KOKUSU ■ Buzdolab›na, a¤z› aç›k olarak yerlefltirece¤iniz bir kase süt, buzdolab›ndaki kötü kokular› yok eder.
LEZZETL‹ ÇORBALAR
74
■ Haz›r çorbalar›n daha lezzetli olmas› için, bu çorbalar›n içine çeflitli malzemeler ekleyebilirsiniz. Haz›r çorbalara, so¤an, nane, maydanoz veya dereotu katarsan›z daha lezzetli ve farkl› olur.
TANE TANE P‹LAV ■ Pilav piflirirken, suyuna 1 yemek kafl›¤› limon suyu eklerseniz, hem daha lezzetli hem de tane tane olur.
PÜFNOKTASI
Ailem
PATLICAN KIZARTIRKEN ■ Patl›canlar› k›zartmadan hemen önce, tuzlay›n. Böylece, k›zart›rken ya¤ çekmez.
TAVUK P‹fi‹RMEDEN ÖNCE ■ Tavu¤u tuz, karabiber ve limonla ovarsan›z, tavu¤un daha lezzetli oldu¤unu fark edersiniz.
MUTFA⁄INIZIN GÜZEL KOKMASI ‹Ç‹N ■ Tepsiye serece¤iniz folyonun üzerine biraz tarç›n serpin ve f›r›n› hafif ›s›t›n. F›r›n›n kapa¤›n› açt›¤›n›zda, mutfa¤›n›za güzel bir koku yay›ld›¤›n› hissedersiniz.
YEfi‹LL‹KLER‹N SAKLANMASI ■ Yeflil yaprakl› sebzeleri buzdolab›nda gazete ka¤›d›na sar›p saklarsan›z, daha uzun süre taze kal›r.
MUTFAKTA BALIK KOKUSU ■ Kaynamakta olan yeme¤in suyu tafl›nca, hem f›r›n, hem de tencere kirlenir. Bunu önlemek için tencerenin a¤z›na bir miktar zeytinya¤› sürün. Kaynayan yemek suyu taflmaz.
SÜTÜ KAYNATIRKEN ■ Sütü kaynat›rken ço¤u zaman tencerenin dibi tutar ve temizlemek zor olur. Tencereye sütü koymadan önce so¤uk suyla çalkalay›n. Kurulamadan sütü koyup kaynat›rsan›z, tencerenin dibi tutmaz.
ÇAYDANLIK KÜF KOKUYORSA ■ Çaydanl›¤›n›z›n içine ataca¤›n›z 1 adet kesme fleker, küf kokusunu giderir.
YEME⁄‹N TAfiMAMASI ‹Ç‹N ■ Kaynamakta olan yeme¤in suyu tafl›nca, hem f›r›n, hem de tencere kirlenir. Bunu önlemek için tencerenin a¤z›na bir miktar zeytinya¤› sürün. Kaynayan yemek suyu taflmaz.
SALATAYI YIKARKEN ■ Yeflil salatay› ne kadar özenle y›kasan›z bile, kimi zaman mikroplardan ar›nmaz. Bunun için, yeflillikleri 10 dakika kadar sirkeli suda bekletirseniz, yeflillikler tamamen temizlenir.
75
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Çeflminigar Çorbas›
76
TAR‹F
Ailem
ES‹: su MALZEM imek • 4 › ›z m merc ›r su k › k ¤ u a ç rd Bir bu • 1 su ba t suyu • e 1/4 a y • e › v s su rta sar› barda¤› et yumu d veya a n 2 ri • a t sü › marg ›¤ fl a barda¤› k a rb yu • 2 ço ¤an, tuz limon su 2 adet so • › ¤ a y tere ‹N: ÜZER‹ ‹Ç biber • K›rm›z› ekmek • 2 dilim reya¤› kafl›¤› te a rb o ç 1 •
(6 kiflilik)
Tencereye ya¤› al›p eritelim. ‹ncecik do¤ranm›fl so¤anlar› pembelefltirelim. So¤anlar pembeleflince unu ilave edip un sararana dek kavural›m. Mercimekleri ay›klayal›m ve tencereye alal›m. 4 bardak su ve et suyuyla tuzu ilave ederek mercimekler iyice yumuflayana dek piflirelim. Çorbam›z› ateflten alal›m. Tel süzgeçten geçirelim veya blend›r yard›m› ile pürüzsüz bir hale getirelim. Çorbay› yeniden a¤›r atefl üzerine alal›m. Yumurta sar›lar›n› ç›rpal›m. Limon suyu ile kar›flt›ral›m. Tencereye önce sütü, daha sonra yumurta sar›lar›n› azar azar ve sürekli kar›flt›rarak ilave edelim. Çorbay› bir tafl›m kaynatarak ateflten alal›m. Arzuya göre, küçük bir tavada çok az bir tereya¤› eritip, kesme fleker irili¤indeki ekmekleri k›t›rlaflana dek kavural›m. K›rm›z› toz biber ekleyerek servis yapal›m.
Lorlu Sarma (6 kiflilik) Paz›lar› y›kay›p s›cak suya bast›ral›m. Hafifçe yumuflamalar›n› sa¤layal›m. Tencereye s›v› ya¤› al›p, incecik do¤ranm›fl so¤anlar› pembelefltirelim. Pirinçleri bol suda niflastas› gidene kadar y›kay›p, tencereye alal›m. Pirinçler fleffaflafl›ncaya kadar kavural›m. Ateflten al›p, içine incecik k›y›lm›fl maydanozu, loru, tuzu, karabiberi, ince k›y›lm›fl nane yapraklar›n› ilave edip, yo¤ural›m. Paz› yapraklar›na loru yeterince koyup saral›m. Sarmalar›, tercihen güveç tenceresine veya normal büyüklükte baflka bir tencereye dizelim. Sarma ifllemi bitince, üzerine süt ve yeterince su ilave edelim. Bir porselen taba¤› ters çevirip, sarman›n üzerine kapatal›m. Tencerenin kapa¤›n› örtüp, çok a¤›r ateflte piflirmeye b›rakal›m. Tenceresinde ›l›t›p servis taba¤›na ç›karal›m. Sos için, tereya¤›, salça ve k›rm›z› biberi bir süre piflirelim. Dolman›n üzerine gezdirelim. Dilersek, sar›msakl› yo¤urt da koyarak servis yapal›m.
MALZEM ES‹: • 1 kg pa z› yapra¤ › • 2 su bard pirinç • 2 a¤› adet orta boy so¤ • Bir buç an uk su ba rda¤› lor çökelek veya peyniri • 1 s u barda¤ • 1 kafl›k › süt margarin • Yar›m barda¤› çay s›v› ya¤ • Taze na ne ve maydan oz •SOSU ‹Ç ‹N: • 1 çorba kafl›¤› te reya¤› • 1 çorba kafl›¤› sa lça • 1 tatl› k afl›¤› k›rm ›z› biber
Bülbül Kona¤›
MALZEMES‹: • 1 adet yumurta • 1 paket margarin • 1 buçuk çorba kafl›¤› yo¤urt • 1 çorba kafl›¤› sirke • 1 çay barda¤› s›v› ya¤ • 1 paket kabartma tozu • Alabildi¤i kadar un • 1 kase ceviz fiERBET‹ ‹Ç‹N: • 5 su barda¤› fleker • 5 su barda¤› su • 1/4 limon
(8 kiflilik)
Ön haz›rl›k olarak, verilen malzemeyle flerbeti haz›rlayal›m. Ateflten alarak so¤umaya b›rakal›m. Hamuru yo¤uraca¤›m›z kaba yo¤urdu, eritip so¤uttu¤umuz margarini, yumurtay›, s›v› ya¤› ve sirkeyi alal›m. Azar azar unu ve kabartma tozunu ilave ederek kulak memesi k›vam›nda bir hamur elde edelim. Hamuru iki eflit parçaya bölelim. ‹lk parçay›, merdaneyle, yar›m parmak kal›nl›¤›nda açal›m. Açt›¤›m›z hamurdan su barda¤› yard›m›yla yuvarlak parçalar ç›kartal›m. Hamurdan kalan ikinci parçay› da ayn› flekilde açal›m. Su barda¤›yla birinciye eflit say›da yuvarlaklar keselim. ‹kinci parçadan kesti¤imiz parçalar›n ortas›n› küçük bir kapakla kesip ç›kartal›m. Simit fleklindeki ikinci parçalar›, birincinin üzerine yumurta ak› sürerek yap›flt›ral›m. Havuz flekli alan tatl›lar›m›z›n boflluklar›na birer yar›m ceviz içi yerlefltirelim. Hafifçe ya¤lanm›fl tepsiye tatl›y› dizelim. F›r›na vermeden önce üzerine yumurta ak› sürelim. Tatl›m›z› orta ›s›da piflirelim. Tatl›lar f›r›ndan ç›kar ç›kmaz flerbeti üzerilerine gezdirelim.
77
TEMMUZ-A⁄USTOS-EYLÜL
Mantarl› Börek M • man 1 pake ALZEM t 5'l tar • ES sivr 1 ade i sosis ‹: i bib • Ya t kü çük er • r 1 so ›m k • Bi çorba ¤an • g raz kafl 2 ad •3 ade BÖRE s›v› ya¤ ›¤› salç et a yo¤ t yufka K ‹Ç‹ urt • Ya N: •1 • Ya çay b r›m su a b r • Ka ›m su rda¤› s arda¤ › bard flar ›v› y vey a di a¤› su a¤ l pe ynir i
(6 kiflilik)
Böre¤in içini haz›rlayal›m. Bu arada tavaya ya¤ koyup, so¤anlar› ay fleklinde do¤ray›p pembelefltirelim. Biberleri ince ince do¤ray›p kavural›m. Sosisleri de ince ince do¤ray›p, salçayla birlikte tavaya koyarak piflirelim. Mantarlar› limonlu suya do¤rayal›m, karal›¤› gidince, limonlu sudan ç›kar›p tavaya atal›m. Suyunu çekene kadar piflirelim. Yufkalardan birini temiz bir masa veya tezgah›n üstüne yayal›m. Bir kaba yo¤urt, ya¤ ve suyu dökelim ve kar›flt›ral›m. Bu kar›fl›m› kafl›kla yufkan›n üzerine sürelim. Daha sonra di¤er yufkay› üzerine yayal›m. Onun da üzerine kafl›kla bu kar›fl›mdan dökelim. Üçüncüsüne de ayn› ifllemi uygulad›ktan sonra, katlay›p yine kalan kar›fl›m› üzerine dökelim. Haz›rlam›fl oldu¤umuz içi, yufkalar›n üzerine yayal›m. Üzerine kaflar peyniri veya dil peynirini koyal›m. Yufkalar› zarf fleklinde kapatal›m. Üzerine yumurta veya yo¤urt ve su kar›fl›m›n› sürelim. F›r›nda, üzeri iyice k›zarana kadar piflirelim. Zarf›n her üçgenini üç dilim olarak keselim.
MA⁄AZALARI ATAKENT Adres: Atakent Mahallesi, Reflit Pafla Caddesi, No: 27, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 461 39 46-59-60 Faks: (0216) 461 39 46 atakent@gruphatipoglu.com.tr
CEV‹ZL‹
78
Ailem
Adres: Orhan Tepe Mahallesi, Zeytinlik Caddesi, No:13/C, Cevizli, Kartal/‹stanbul Telefon: (0216) 383 88 56 (2 Hat) Faks: (0216) 383 88 56 cevizli@gruphatipoglu.com.tr
HAT‹PO⁄LU
ÇAKMAK Adres: Çakmak Mahallesi, Tavukçuyolu Caddesi, No: 2, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 499 25 68 (4 Hat) Faks: (0216) 499 25 72 cakmak@gruphatipoglu.com.tr
GENEL MERKEZ Adres: Turgut Özal Bulvarı, No: 140, Tafldelen, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 430 13 00 (99 Hat) Faks: (0216) 312 70 98 merkez@gruphatipoglu.com.tr
GÜZELYALI Adres: Orhan Gazi Mahallesi, ‹stiklal Caddesi, Bayrak Sokak, No: 97/A, Güzelyal›/‹stanbul Telefon: (0216) 494 31 39 Faks: (0216) 494 40 23 guzelyali@gruphatipoglu.com.tr
IHLAMURKUYU Adres: Ihlamurkuyu Mahallesi, Alemda¤ Caddesi, No: 588, Ümraniye-‹stanbul Telefon: (0216) 527 53 37-38 Faks: (0216) 499 26 93-94 ihlamurkuyu@gruphatipoglu.com.tr
Adres: Esenler Mahallesi, Yayalar Caddesi, No:11-13, Üst Kaynarca, Pendik/‹stanbul Telefon: (0216) 657 00 24 Faks: (0216) 657 01 55 kaynarca@gruphatipoglu.com.tr
‹ÇERENKÖY Adres: Kay›flda¤› Caddesi, No: 97, ‹çerenköy, Kad›köy/‹stanbul Telefon: (0216) 576 96 41-81-83-98 Faks: (0216) 575 99 36 icerenkoy@gruphatipoglu.com.tr
‹ÇERENKÖY-K‹PTAfi Adres: ‹çerenköy Mahallesi, Kay›flda¤› Yolu Caddesi, Selimbey Sokak, ‹çerenköy/‹stanbul Telefon: (0216) 577 18 58 (3 Hat) Faks: (0216) 577 18 58-125 kiptas@gruphatipoglu.com.tr
F‹K‹RTEPE Adres: Fikirtepe Mand›ra Caddesi, No: 176, Kad›köy/ ‹stanbul Telefon: (0216) 565 35 98 Faks: (0216) 565 74 27 fikirtepe@gruphatipoglu.com.tr
KAYNARCA
KÜÇÜKYALI Adres: Alt›ntepe Mahallesi, Ba¤dat Caddesi, Hüsniye Sokak, No: 13, Küçükyal›/‹stanbul Telefon: (0216) 518 96 79 Faks: (0216) 518 96 88 kucukyali@gruphatipoglu.com.tr
ÖRNEK Adres: Örnek Mahallesi, 35. Cadde, No: 84, Üsküdar/‹stanbul Telefon: (0216) 472 53 90-91 Faks: (0216) 472 53 91 ornek@gruphatipoglu.com.tr
KAZIM KARABEK‹R Adres: Kaz›m Karabekir Mahallesi, Adem Yavuz Caddesi, No: 78, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 632 24 00-632 26 00 Faks: (0216) 632 44 60 kazimkarabekir@gruphatipoglu.com.tr
SULTANBEYL‹ Adres: Abdurrahmangazi Mahallesi, Fatih Bulvar›, No: 128, Sultanbeyli/‹stanbul Telefon: (0216) 496 04 65-66-67 Faks: (0216) 496 04 65-66-67 sultanbeyli@gruphatipoglu.com.tr
ÜMRAN‹YE Adres: Atatürk Mahallesi, Yayla Sokak, No: 15, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 523 20 83 (5 Hat) Faks: (0216) 523 20 83 umraniye@gruphatipoglu.com.tr
ÜMRAN‹YE 2 Adres: Nam›k Kemal Mahallesi, Sütçü ‹mam Caddesi, No: 84, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 481 95 00 (4 Hat) Faks: (0216) 481 91 04 umraniye2@gruphatipoglu.com.tr
ÜNALAN Adres: Ünalan Mahallesi, Ayazma Caddesi, No: 24, Üsküdar/‹stanbul Telefon: (0216) 315 03 37 Faks: (0216) 472 34 33 unalan@gruphatipoglu.com.tr
YAVUZTÜRK Adres: Yavuztürk Mahallesi, Bosna Bulvar›, Nato Yolu Caddesi, No: 246, Üsküdar/ ‹stanbul Telefon: (0216) 328 97 36 (5 Hat) Faks: (0216) 328 97 36 yavuzturk@gruphatipoglu.com.tr
YUKARI DUDULLU Adres: Alemda¤ Caddesi, F›r›n Sokak, No: 10, Dudullu, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 365 81 43 (4 Hat) Faks: (0216) 420 54 47 dudullu@gruphatipoglu.com.tr
Y. DUDULLU (ASYA PARK) Adres: Bostanc› Yolu, No: 1, Yukar› Dudullu, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 540 02 00 (9 Hat) Faks: (0216) 540 02 22 ismerkezi@gruphatipoglu.com.tr
ZÜMRÜTEVLER (Nil Caddesi) Adres: Zümrütevler Mahallesi, Nil Caddesi, Sinem Sokak, No: 37, Maltepe/‹stanbul Telefon: (0216) 305 89 16 Faks: (0216) 305 89 16 zumrutevler1@gruphatipoglu.com.tr
ZÜMRÜTEVLER (Tülin Caddesi) Adres: Zümrütevler Mahallesi, Tülin Caddesi, No: 86, Maltepe/‹stanbul Telefon: (0216) 589 30 33 Faks: (0216) 589 30 31 zumrutevler2@gruphatipoglu.com.tr
Sizlere Hatipo¤lu
ma¤azalar›nda keyifli al›flverifller dileriz
Haz›rlayan Ateflböce¤i Ercan
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12 13 14 15
1 2 3 4 5 6 7 8
80 BULMACA
Ailem
9 10 Soldan sa€a:
Yukar›dan afla€›ya:
1. Televizyonda izledi¤imiz bir dizi. 2. Seçkin - Aç›kgöz, kurnaz Slayt - Bir nota. 3. Parmaklar› burna de¤direrek yap›lan alay iflareti - Türlü d›fl etkenlerin organizmada ve metabolizmada yaratt›¤› bozukluklar›n tümü - Evcil bir geyik türü. 4. ‹ktisat - Kokulu bir bitki. 5. Bir halk müzi¤i sanatç›m›z - Etinden ve sütünden yararlan›lan hayvan. 6. Yank› - Bir yerde oturma - Mektup, aflk mektubu. 7. ‹radesine hakim olamayan - Bir nota - Yüz metre karelik arazi ölçüsü. 8. Evrensel al›c› kan grubu - ‹thal edilecek mallar›n listesi Mesaj. 9. Büyü - Uflak'›n bir ilçesi - Tuzak. 10. Gelir - A¤ torba Ucuna do¤ru geniflleyen etek.
1. Tecrübe etme - ‹syan eden. 2. Haberci - Kendini baflkalar›ndan büyük görme. 3. Nesli tükenmifl hayvan - Kabaca evet. 4. Yunanistan'›n baflkenti - Mukavele. 5. Geçmeye yarayan dar ve uzun aral›k, dehliz. 6. Borudan kol almakta kullan›lan eklenti parças› - Yap›, yontu gibi fleylerin küçük örne¤i. 7. Ters, z›t - Sinirli. 8. Kesintilerden sonra kalan miktar Tembih sözü - Bir renk. 9. Eski M›s›r Tanr›s› - Çanakkale'nin bir ilçesi. 10. Lenf dü¤ümleri iltihab› - Bir nota. 11. Konuflulan dil - Mentefle. 12. Baryumun simgesi - Bir kimsenin borcuna karfl›l›k imza etti¤i ka¤›t. 13. Yapraklar› salata olarak yenen bir bitki - Görevi yerine getirme. 14. Tekil ikinci kifli ad›l› - Su - Kafi gelmeyen. 15. Asya'da bir ülke - B›rak›t, miras.