GRUP HATİPOĞLU AİLEM DERGİSİ 1.SAYI

Page 1


Ailem OCAK-fiUBAT-MART 2008 YIL: 1 SAYI: 1

?????

Ç

Çünkü

GRUP HAT‹PO⁄LU ADINA SAH‹B‹ SELAMET AYGÜN GENEL YAYIN YÖNETMEN‹ HÜNKAR S‹BEL GÖREL ED‹TÖR CENNET YAVUZSOY YAZI ‹fiLER‹ B‹KEM Ö⁄ÜNÇ ÖZNUR ARSLAN GRAF‹K TASARIM NUMAN ‹LHAN MUSTAFA ÖZEN YAYINA HAZIRLIK EYLÜL REKLAM

01

‹LET‹fi‹M ADRES‹ KOCATEPE MAH. 12. SK. C 32 BLOK KAT 9 MEGACENTER BAYRAMPAfiA - ‹ST. (0212) 640 60 11

Ailem

ED‹TÖRDEN

BASKI VE C‹LT PORTAKAL BASIM

cennet yavuzsoy


04

04

HABER

Grup Hatipo¤lu internet sitesi yenilendi!

05

HABER

Ba¤›fllar›n›z çocuklar›m›za umut olsun

02

14

06

RÖPORTAJ: SELAMET AYGÜN

Müflterilerimizle büyümek istiyoruz

Ailem

‹Ç‹NDEK‹LER

14

RÖPORTAJ: ELÇ‹N fi‹fiMANG‹L

Anadolu yakas›n›n ilk ‘outlet’ al›flverifl merkezi Asya Park AVM

22

22

TAR‹H

Karadan denize Türk’ün baflar› hikayesi Çanakkale

24

GÜNCEL

Ad› yok yükü çok kad›n olmak zor


26

36 GÜNCEL

Aflk›n kan›tland›¤› gün

30

SA⁄LIK

Verem, her zaman büyük tehlike

36

RÖPORTAJ: HAL‹L ERGÜN

Sanat da hayat da tek boyutlu olmamal›

42

42

OCAK-fiUBAT-MART

BAKIM

Güzel bir gülümseme için bembeyaz difller

46

ELEME⁄‹

K›fl›n renkli modas› örgüler

52

SA⁄LIK

Çocuklarda mevsimsel hastal›klara dikkat

64

03

SA⁄LIK

Kalp krizi kad›nlarda daha tehlikeli

46


04 HABERLER

Ailem

Grup Hatipo¤lu internet sitesi yenilendi! ■ Grup Hatipo¤lu internet sitesi, ziyaretçilerine bundan böyle yenilenen yüzüyle hizmet verecek. ‹çeri¤ine daha kolay ulafl›labilmesi ve daha kaliteli hizmet sunulabilmesi amac›yla yenilenen www.gruphatipoglu.com.tr, flimdi daha zengin ve fonksiyonel. Sitenin sade ve fl›k tasar›m›, ziyaretçilerin ihtiyac› olan bilgiye kolayl›kla ulaflmalar›n›

sa¤l›yor. Hipermarketlerdeki indirimlerden, kampanyalardan ve aktivitelerden haberdar olmak istiyorsan›z, siteye email adresinizi kaydetmeniz yeterli. Sitede, flirketin dünü-bugünü, misyonu ve vizyonu gibi kurumsal bilgilerin yan› s›ra, ürün indirim bilgileri de yer al›yor. K›sacas›, Hatipo¤lu Hipermarketleri'nde sat›fla sunulan indirimli ürünleri,

oturdu¤unuz yerden takip edebiliyorsunuz. Ayr›ca Hatipo¤lu marka ürün gruplar›n› merak edenler de internet sitesinden yararlanabiliyorlar. Müflteriye çeflitli avantajlar sunan Hatipo¤lu Ailem Kart ile ilgili detayl› bilgiye ulaflmak da art›k mümkün. Kart›n kullan›m flekli, müflterilere sa¤lad›¤› olanaklar hakk›nda detayl› bilgi yer al›rken site üzerinden kart baflvurusu da yap›labiliyor. Hatipo¤lu Ailem Dergisi'nin de internet ortam›nda ulafl›labilirli¤i var. Böylece internet kullan›c›lar›, dergimiz Ailem'in her say›s›n› sanal ortamda takip edebilecekler. Ma¤azalarla ilgili tüm detaylar, gene www.gruphatipoglu.com.tr adresinde. Adres, iletiflim bilgileri ve ma¤aza krokileri de sitede görülebilir. Servis güzergâhlar›n› merak ediyorsan›z, Servis Hizmetleri kategorisinden hangi semtlere servis uygulamas› oldu¤unu ö¤renebilirsiniz. Kurumsal sosyal sorumluluk çal›flmalar›, ifl baflvurular›, bas›nda yer alan haberler, müflteri hizmetleri gibi konular›n tümü ve daha fazlas› www.gruphatipoglu.com.tr'de.


Ba¤›fllar›n›z çocuklar›m›za umut olsun! ■ Kurumsal sosyal sorumluluk çal›flmalar› kapsam›nda çeflitli sivil toplum kurulufllar›n›n hayata geçirdi¤i projelere destek veren Grup Hatipo¤lu, örnek bir yard›mlaflma anlay›fl› sergilemeye devam ediyor. Grup Hatipo¤lu marketlerinin Ümraniye 1, Ümraniye 2, Çakmak, Yukar› Dudullu, Ihlamurkuyu ve Yavuztürk flubelerindeki “fleker otomatlar›”nda biriken paralar›n bir k›sm›, Bizim Lösemili Çocuklar Vakf› ve TOÇEV'e ba¤›fl olarak ulafl›yor. Söz konusu flubelerde toplam on adet “fleker otomat›” bulunuyor. Her fleker için otomata at›lan bozuk paralar, çocuklar›n sa¤l›k ve e¤itim ihtiyaçlar› için kullan›l›yor. Miktar› az da olsa bir katk›m olsun diyorsan›z, Grup Hatipo¤lu marketlerindeki fleker otomatlar› arac›l›¤›yla sa¤l›¤›na kavuflmak ve e¤itim almak isteyen çocuklara yard›mda bulunabilirsiniz. Unutmay›n! Çocuklar›m›z›n yar›nlar›, sizlerin yapaca¤›n›z küçücük ba¤›fllarla ayd›nlanacakt›r. fieker gibi tatl› bir gelecek için sizleri Grup Hatipo¤lu marketlerine bekliyoruz.

Grup Hatipo¤lu, yeni y›lda tüm personeline fidan da¤›t›yor! ■ Grup Hatipo¤lu G›da Sanayi ve Ticaret Ltd. fiti., yeni bir y›la girmenin mutlulu¤unu personeliyle birlikte paylafl›yor. Sosyal sorumluluk bilincinden hareketle her bir personeli ad›na fidan ba¤›fl›nda bulunan Grup Hatipo¤lu, arma¤an fidanlarla ÇEKÜL Vakf› 7 A¤aç Ormanlar› Projesi'ne destek veriyor. Ba¤›fllanan yüzlerce servi, sedir ve çam fidan›, yeni bir y›lda toprakla bulufluyor. Grup Hatipo¤lu, gerçeklefltirdi¤i bu uygulamayla hem personeline a¤açland›rma bilincini ve çevre duyarl›l›¤›n› afl›l›yor hem de ülkenin orman varl›¤›n› art›rmak, küresel ›s›nman›n etkilerini azaltmak ve çevre sorunlar›n›n çözümüne katk›da bulunmay› amaçl›yor. Grup Hatipo¤lu, bu tür anlaml› ve do¤a dostu arma¤an uygulamalar›n› geleneksel hale getirerek do¤adan ald›¤›n› do¤aya yeniden geri vermeyi hedefliyor.

05 OCAK-fiUBAT-MART


Müflterilerimizle büyümek istiyoruz 06 RÖPORTAJ

Ailem

Kurumsallaflma yolunda emin ad›mlarla ilerleyen Grup Hatipo¤lu, 2007 y›l›n› bu konuda ciddi altyap› çal›flmalar›yla geçirdi. Zaten flu anda elinizde bulunan Ailem dergisi de bu altyap›n›n bir sonucu. Grup Hatipo¤lu Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet Aygün'le, Hatipo¤lu'nun temellerinin at›ld›¤› dönemlerden, flu anda bulundu¤u duruma, 2008 y›l› hedeflerinden sosyal sorumluluk projelerine uzanan çok keyifli bir söylefli gerçeklefltirdik. Her zaman bölge halk›n›n yan›nda olan Grup Hatipo¤lu, bu bölgeden kazand›¤›n› gene bu bölgeye yat›rarak çok önemli bir vefa örne¤i gösteriyor. Aygün, “Toplumun yan›nday›z, onlar›n dertleriyle dertlenip, nefleleriyle nefleleniyoruz” diyerek müflterileriyle birebir iliflki kurarak büyümek istediklerinin alt›n› çiziyor. Sizi k›saca tan›yabilir miyiz? Anadolu'nun güzel bir köflesinde, Kastamonu'nun Cide ilçesine ba¤l› Yurtbafl› köyünde dünyaya geldim. ‹lkokul e¤itimimi kendi köyümde; ortaokul, lise ve üniversite e¤itimimi ‹stanbul'da tamamlad›m. 1985 y›l›nda, Marmara Üniversitesi ‹lahiyat Fakültesi'nden mezun oldum. Mezuniyetimden k›sa bir süre sonra, ö¤retmen olarak Ad›yaman K›z Meslek Lisesi'ne tayinim ç›kt›. Fakat ‹stanbul'da devam eden bir ticaret hayat›m vard›. Ticaretle ö¤retmenlik aras›nda

GRUP HAT‹PO⁄LU YÖNET‹M KURULU BAfiKANI SELAMET AYGÜN


bir seçim yapmam gerekti ve ticareti tercih ettim. Böylece yöneticili¤e ilk ad›m› atm›fl oldum. Babam, beni ö¤retmen olarak görmeyi çok istiyordu. Ö¤retmenli¤i tercih etmedi¤im için biraz üzüldü. ‹lk zamanlar ben de üzülmüfltüm. Ancak flimdi do¤ru bir karar verdi¤imi düflünüyorum. Ö¤retmenlik yerine ticaret hayat›n› tercih edince, Grup Hatipo¤lu'nun kurulufl aflamas› bafllam›fl oldu diyebilir miyiz? Do¤ru; ancak Hatipo¤lu, biz e¤itimimize devam ederken de g›da sektörünün içindeydi. Babam, bize daha iyi bir hayat sunabilmek için köyde bakkal dükkan› iflletiyordu. Bakkalda satt›¤› mallar›, iki saatlik deniz yolculu¤uyla bizim sahile getirirdi. Sahilden de kat›rlar›n s›rt›na yükleyip, köye ulaflt›r›rd› ve ürünü köylüye satard›. Köylünün ürününü de toplay›p, flehirdeki tüccara ulaflt›r›rd›. Yani köylüyle tüccar aras›nda köprü vazifesi görüyordu. Böylece iki türlü ticaret yapm›fl oluyordu. Köylünün elmas›n›, f›st›¤›n›, üzümünü tüccara; tüccardan ald›¤› flekeri, tuzu, gaz ya¤›n›, zeytinya¤›n› köylüye satarak ailemizde ticaretin temelini att›. Bir süre sonra bakkalc›l›k, ailenin di¤er bireylerine dar gelmeye bafllad›. A¤abeylerim ‹stanbul'a geldiler; semt pazarc›l›¤›ndan bafllay›p küçük marketçili¤e kadar pek çok ifl yapt›lar. 1992 y›l›nda da Hatipo¤lu'nu kurduk. fiu anda Grup Hatipo¤lu'nun perakende sektöründeki yerini nas›l görüyorsunuz?

07 OCAK-fiUBAT-MART

Üstteki foto¤rafta Selamet Aygün’ün babas›n›n Cide’deki bakkal dükkan›n› görüyorsunuz. Alttaki foto¤rafta ise 3 nesil Aygün ailesi görülüyor.


08 RÖPORTAJ

Ailem

Grup Hatipo¤lu olarak, ulusal ve uluslararas› market zincirlerinin artmaya bafllad›¤› y›llarda çok önemli kararlar ald›k. Çünkü söz konusu marketler yak›nlar›m›za flube açt›kça baz› sorunlarla karfl›laflaca¤›m›z› biliyorduk. Ya bir süre sonra bitecektik, ya da bu ifli di¤erlerinin yapt›¤› gibi yapacakt›k. ‹lk flubemizi 1997 y›l›nda Dudullu'nun merkezinde açt›k. 500 metrekarelik bir marketti. Ard›ndan flubeleflmeye gittik. fiubeleflme çal›flmalar›m›z, g›da sektöründeki di¤er giriflimcilere de örnek teflkil etti. “Bize de yard›mc› olur musunuz? Sizin örneklerinizi inceleyebilir miyiz?” diye dan›flanlar oldu. Bu flekilde, birçok firman›n kurulufluna yard›mc› olduk. Hem kendimiz baflard›k, hem de önderlik ettik. Yerel perakende sektörünün mevcut durumu iyi görünmüyor. Çünkü uluslararas› firmalar, Türkiye'deki g›da pazar›na göz dikmifl durumda. Bunun üzerine biz de iki sene önce, PERDER'i kurduk. Uluslararas› firmalara karfl› yapabileceklerimizi konufluyoruz ve organize bir hale gelmeye çal›fl›yoruz. PERDER, sadece ‹stanbul'la s›n›rl› bir çal›flma de¤il. Türkiye çap›nda 7 bölgede faaliyet

Grup Hatipo¤lu olarak alt yap›m›z› tamamlad›k. Bundan sonra bizim için yeni flubeler açmak, flube say›m›z› art›rmak daha da kolay olacak gösteriyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu, bu derneklerin bir üst kuruluflu olarak bulunuyor ve çok güzel çal›flmalar yap›yor. Grup Hatipo¤lu olarak, biz de elimizden geldi¤i kadar›yla katk›da bulunmaya çal›fl›yoruz. fiu anda Türkiye, yabanc› firmalar›n ifltah›n› kabart›yor. Buraya gelmek ve geldiklerinde pazara hakim olmak istiyorlar. Biz de temkinli konuflup temkinli davran›yoruz. Kendi

gelece¤imizi ve yerli perakendenin gelece¤ini endifleyle takip ediyoruz. Bu yüzden PERDER'e büyük ifl düflüyor. Büyük Marketler Yasa Tasar›s›'yla ilgili ne düflünüyorsunuz? Her fleyden önce, perakendenin bir yasas› olacak. Türkiye'de perakendenin bir yasas› yok. Herkes istedi¤i gibi, istedi¤i yere market aç›yor. Pek çok konuda elle tutulur bir düzenleme yok. Yabanc› sermaye, ülkemize rahatça geliyor; istedi¤i gibi perakendecilik yap›yor. Mesela Carrefour Fransa'n›n bir bölgesine flube açaca¤› zaman, marketini açt›¤› yerel noktadaki yöresel ürünleri satma mecburiyeti var. Türkiye'de de böyle bir yap›lanmaya gidilmeli. Yerel markalar›m›z, yerel ürünlerimiz muhafaza edilmeli. Ancak yasa gündeme geldi¤i zaman, büyük perakendeciler hemen pazar günleri kapat›lmas›n› ya da çal›flma saatlerinin de¤iflmesini gündeme getiriyorlar. Böylece bir kamuoyu hassasiyeti oluflturarak halk› etkilemeye çal›fl›yorlar. Yasa her fleyden önce rasyonel ve organize olmal›, perakendeye çeki düzen vermeli.


Asya Park Al›flverifl Merkezi'nden bahseder misiniz? Bu proje nas›l ortaya ç›kt›? Asya Park Al›flverifl Merkezi, Grup Hatipo¤lu'nun prestij projelerinden bir tanesidir. Son befl y›ld›r tüm gücümüzle Asya Park oluflumu için çal›fl›yoruz. 33 bin metrekare alan üzerine kurulu bu al›flverifl merkezinde, sat›fl ma¤azalar›n›n yan› s›ra müflterilerin yaflam tarz›n› da etkileyen, yeni bir yaflam merkezi oluflumu mevcut. Asya Park; ma¤azalar›, otopark›, oyun alanlar›, restoranlar›yla bulundu¤u çevre için tam bir yaflam alan›. Ayr›ca “outlet” olarak hizmet vermesi de çekimi artt›r›yor. Çocuklar kendilerine ait oyun alanlar›nda e¤lenirken, aileleri de güvenli bir flekilde al›flverifl yap›yorlar. Böylece Asya Park, Ümraniye ve Dudullu bölgesinin yaflam merkezi olma yolunda h›zl› ad›mlarla ilerliyor. Bu büyük projenin alt›ndan aln›m›z›n ak›yla kalkt›k. Bundan sonra daha büyük projelere imza ataca¤›z. 2008 projelerinizden de bahsedebilir misiniz? Grup Hatipo¤lu olarak alt yap›m›z› tamamlad›k. Bundan sonra bizim için yeni

Asya Park; ma¤azalar›, otopark›, oyun alanlar›, restoranlar›yla bulundu¤u çevre için tam bir yaflam alan›. Ayr›ca “outlet” olarak hizmet vermesi de çekimi artt›r›yor flubeler açmak, flube say›m›z› art›rmak daha da kolay olacak. Perakendecilikte flube açmak de¤il, devaml›l›¤› sa¤layabilmek önemlidir. Biz de 2008 y›l›nda, uygun noktalarda flube açmak istiyoruz. Say› olarak tam bir hedefimiz yok; ancak Anadolu yakas›nda geliflimimizi h›zland›raca¤›z. fiimdilik Avrupa yakas›na geçmeyi düflünmüyoruz. Geçersek de tek flubeyle de¤il, en az 3-5 flube olacak flekilde bir organizasyon kurarak o bölgede bulunmay› planl›yoruz.

Krumsallaflma ve sosyal sorumluluk ba¤lam›nda ne gibi çal›flmalar›n›z var? Biz firma olarak, fiziksel yap›lanmam›z› gerçeklefltirirken, kurumsallaflma yolunda da ciddi ad›mlar att›k. Kurumsallaflmam›z› tamamlamak üzereyiz. Aktiviteler, kültürel faaliyetler, sosyal sorumluluk projeleri noktas›nda h›zl› çal›flaca¤›z. Hatipo¤lu Ailem dergisi de bu konuda bizim için önemli bir ad›m. Tüketicimizle daha s›cak ve samimi bir iliflki yakalayaca¤›z. Dergimiz flimdilik 3 ayda bir ç›kacak. Derginin yan› s›ra, farkl› aktiviteleri de hayata geçirmeyi düflünüyoruz. Fiziksel büyümenin yan›nda sosyal sorumluluk alan›nda da çal›flmalar›m›z› devam ettirece¤iz. Çünkü bu bölgeden kazand›¤›m›z› gene bu bölgeye yat›rarak faydal› olmay› planl›yoruz. Müflterilerimizle birebir iliflki kurarak büyümek istiyoruz. Yapt›¤›m›z ifle sadece ticaret olarak bakm›yoruz. Toplumun yan›nday›z, onlar›n dertleriyle dertleniyoruz, nefleleriyle nefleleniyoruz. Bu da bize art› de¤er olarak geri dönüyor. ‹nsanlar›n bizi tercih etmesindeki nedenlerin bafl›nda, bu tip çal›flmalar›m›z ve geçmiflimiz var.

09 OCAK-fiUBAT-MART


10 Geçmiflin izleri Dudullu 'ta

HABER

Ailem

sergileniyor

Dudullu Asya Park'ta sergilenen fosil sergisinde geçmiflin izlerini bulmak mümkün. Sergi ilk günden itibaren büyük ilgi görmeye devam ediyor. Anadolu Yakas›'n›n en büyük ve kaliteli al›flverifl merkezinden biri olan Dudullu'daki Asya Park, önemli bir çal›flma daha gerçeklefltirdi. Milyonlarca y›ll›k fosillerin gösterildi¤i 'fosil sergisi'yle tarih severlerin ak›n›na u¤rad›. ‹lk günden itibaren büyük ilgi gören fosil sergisinde çok önemli tarihi bulgulara da rastlamak mümkün. Milyonlarca y›ll›k fosiller, cam kavanozlarda sergilenirken, bu fosillere ait genifl bilgilerle de izleyenler ayd›nlan›yor. Milyonlarca y›ll›k fosillerin bozulmam›fl görüntüsüyse flaflk›nl›k yarat›yor. Sergiyi gezenler, fosilleri incelerken, onlara ait tarihi bilgileri görmeleri flaflk›nl›klar›n› ikiye katl›yor. Asya Park'a al›flverifl için gelen vatandafllar›n u¤rak yeri olan fosil sergisi ilgi toplamaya devam ediyor. Ç›karma esnas›nda uygulanan çekiç darbeleri, ço¤u zaman fosilleri zedeler. Paleontologlar bundan kaç›nmak için fosili çevreleyen tafllar› elektrik kesme makineleri kullanarak bloklar halinde ç›kar›rlar. Böylece fosiller zarar görmemifl olur. Fosilleri bar›nd›ran tafllar›n temiz ve beyaz görünümlü bir plaka halinde olmas› ise bunlar›n tortullu tabakalardan ç›kar›lm›fl olmas›ndan kaynaklan›yor. Fosiller, büyük ölçüde, deniz dibi ve nehir kenar›nda ölmüfl canl›lar›n üstünü kumullu topraklar›n çökelmesiyle oluflur. Fosillerin üzerini örten tortullar, sonraki milyonlarca y›ll›k süreçte yeni tabakalarla örtülür ve giderek artan bir bas›nca maruz kal›r. Bu bas›nc›n etkisiyle kaynaflan tortullar, ince ve sert tabakalar oluflturur.


ASYA PARK ALIfiVER‹fi MERKEZ‹'NDE SANATÇI DUYARLILI⁄I Türk Sanat Müzi¤i'nin usta seslerinden Hüner Coflkuner, Aral›k 2007'de Asya Park Al›flverifl Merkezi'nde düzenlenen imza gününde Kay›flda¤› Huzurevi sakinleri ve hayranlar›yla bir araya geldi. Dünya fiizofreni Derne¤i yarar›na gerçeklefltirilen etkinlikte Coflkuner, “Nerede” isimli yeni albümü ve fliir kitab› “Bir Baflka Zaman”› tan›tarak, sevenleri için imzalad›. Daha sonra Kay›flda¤› Huzurevi sakinleriyle birlikte yemek yiyen Coflkuner, Türk Sanat Müzi¤i'nin unutulmaz parçalar›n› seslendirdi. Anlaml› dakikalara sahne olan etkinlikte, hayranlar› Coflkuner'le bol bol foto¤raf çektirdi ve sohbet etti. Bu davran›fl›yla Coflkuner, müzik alan›ndaki baflar›l› çal›flmalar›n›n yan› s›ra sosyal ve toplumsal alanda da örnek bir çal›flma sergiledi. Coflkuner, albüm ve kitap sat›fl›ndan elde edilen geliri Dünya fiizofreni Derne¤i'ne ba¤›fllad›.


Anadolu yakas›n›n ilk “outlet” al›flverifl merkezi

AVM Grup Hatipo¤lu'nun çok önemli yat›r›m projelerinden biri olan Asya Park, bölge halk›na tam bir yaflam merkezi olarak hizmet veriyor. Outlet ma¤azalar›, restoranlar›, otopark›, çocuk oyun alan›, e¤lenceli aktiviteleri, sergileri ve çok yak›n zamanda aç›lacak olan sinema salonlar›yla Asya Park, Ümraniye'nin çehresini de¤ifltiriyor. 6 ay önce aç›lm›fl olmas›na ra¤men çok yüksek bir doluluk oran›na sahip olan Asya Park'la ilgili olarak Asya Park Müdürü Elçin fiiflmangil'le bir röportaj yapt›k. Asya Park'›n Anadolu yakas›n›n ilk “outlet” al›flverifl merkezi oldu¤unu vurgulayan fiiflmangil, bu özellik sayesinde çok genifl bir kitleye hitap ettiklerinin alt›n› çiziyor.

14 RÖPORTAJ

Ailem

ASYA PARK MÜDÜRÜ ELÇ‹N fi‹fiMANG‹L

Asya Park Al›flverifl Merkezi'nden bahseder misiniz? Asya Park, 33 bin metrekare kapal› alana sahip yedi katl› bir al›flverifl merkezi. Bir kat›nda yemek yeme alanlar›, di¤er bir kat›n tamam›nda Hatipo¤lu Hipermarket, üç kat›nda ma¤azalar ve geri kalan katlarda da otopark bulunuyor. Ma¤azalar, toplam 11 bin metrekarelik bir alan üzerinde bulunuyor. Ki¤›l›, Loft, Colin's, Red Star, Yeflil ve Seven Hill gibi önemli markalar›n yer ald›¤› ma¤azalar, Asya Park müflterilerine hizmet veriyor. Ayr›ca çocuklar›n keyifle vakit geçirebilece¤i, çeflitli oyunlar oynayabilece¤i 400 metrekarelik bir e¤lence alan› var. Sinemalar›m›z da ilkbahar bafl›nda hizmete aç›lm›fl olacak. Böylece Asya Park,


15 OCAK-fiUBAT-MART

bölge halk›n›n hem tüketim hem de sosyal olarak tüm ihtiyaçlar›n› karfl›layan bir al›flverifl merkezi haline gelecek. Asya Park'›n Ümraniye-Dudullu bölgesindeki konumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Asya Park, Anadolu yakas›n›n ilk “outlet” al›flverifl merkezi. Ayr›ca bulundu¤u bölgenin de ilk al›flverifl merkezi. Bu çevrede, bölge halk›n›n ihtiyaçlar›na cevap verebilecek baflka bir al›flverifl merkezi daha yok. En yak›n al›flverifl merkezine arabayla ya da birkaç araç de¤ifltirerek ulafl›labiliyor. Asya Park çok genifl bir kitleye hitap etmiyor; ama bu bölgenin ihtiyaçlar›n› en do¤ru flekilde karfl›l›yor. Bölgede daha önce böyle bir yaflam

merkezi olmad›¤› için bölge halk› bu gibi yerlerde vakit geçirmeye pek al›flk›n de¤il. Ancak evlerine yak›n olan Asya Park'ta her an her ihtiyaçlar›n› karfl›layabiliyor, hoflça vakit geçirebiliyorlar. Çok k›sa bir süre önce aç›lm›fl olmas›na ra¤men Asya Park'›n doluluk oran› hafta içi bile oldukça yüksek.

mas›, müflteri profilini çeflitlendiriyor. Bugün art›k insanlar, “outlet” al›flverifl merkezlerine daha büyük ra¤bet gösteriyorlar. Bu da Asya Park'› tercih edilir bir hale getiriyor. Bizim için, bu hizmeti Ümraniye halk›n›n aya¤›na getirmifl olmak çok önemli. Biz de onlar›n memnuniyetiyle büyüyoruz.

Asya Park'›n müflteri profili hakk›nda bilgi verir misiniz? Biz asl›nda çal›flmalar›m›za B ve C grubu müflteri kitlesine hitap etmek amac›yla bafllad›k. Fakat Çekmeköy ve di¤er ilçelerden de buraya gelenler oluyor. Çünkü Asya Park'›n “outlet” al›flverifl merkezi olmak gibi bir ayr›cal›¤› var. Pek çok ünlü markan›n “outlet” ma¤azalar›n›n bulun-

Asya Park'taki aktivitelerden biraz bahseder misiniz? Henüz alt› ayl›k bir al›flverifl merkezi olmam›za ra¤men bölge halk›yla bütünlefltik. Al›flverifl merkezini onlar›n istekleri do¤rultusunda gelifltirmeye devam ediyoruz. Hafta sonlar› çeflitli çekilifller ve yar›flmalar düzenliyoruz. Palyaçolar çocuklarla e¤lenceli oyunlar oynuyorlar.


16 RÖPORTAJ

Ailem

Bu etkinlikler müflterilerimizin çok ilgisini çekiyor. Ma¤azalardan al›nan çeflitli hediyeler, yar›flmalar yoluyla müflterilere da¤›t›l›yor. Ayr›ca imza günleri ve sergiler de düzenliyoruz. Hamiyet, Atilla Tafl, Yeliz Yeflilmen, Hüner Coflkuner ve Yaflar Alptekin, flimdiye kadar Asya Park'ta a¤›rlad›¤›m›z konuklar›m›z. Zaten aç›l›fl›m›z da 500 bin kiflinin kat›ld›¤› çok görkemli bir flekilde gerçekleflti. Keremcem ve ‹smail Türüt konser verdi. Ayr›ca Asya Park'taki ma¤azalar da, farkl› zamanlarda çeflitli kampanyalar düzenliyor. En k›sa zamanda gerçeklefl-

tirmeyi düflündü¤ümüz en önemli faaliyetimiz, Asya Park üye kart› olacak. 2008 y›l› içerisinde yapmay› düflündü¤ümüz bu proje, hem bize hem de müflterilerimize pek çok katma de¤er sa¤layacak. Kart›m›z sayesinde hem indirim sa¤layaca¤›z hem de çeflitli kampanyalar düzenleyece¤iz. Bir çekiliflle ev, araba gibi hediyeler vermeyi planl›yoruz.

raflan insanlar bize geliyorlar ve sergi aç›p açamayacaklar›n› soruyorlar. Biz de zevkle kap›lar›m›z› aç›yoruz. Çünkü bu bir sosyal aktivite. Zaten bir al›flverifl ve yaflam merkezi olarak müflterilerimize sosyal ortam haz›rlamak gibi bir misyonumuz var. Bunu elimizden geldi¤ince gerçeklefltirmeye ve daha fazlas›n› yapmaya çal›fl›yoruz.

Sergi çal›flmalar› ilgi görüyor mu? Çeflitli sanat çal›flmalar› ve sergiler, bekledi¤imizden çok daha büyük bir ilgi görüyor. Ümraniye bölgesinde sanatla u¤-

Otopark›n›z yeterli mi? Yeterli. Aç›k ve kapal› otoparklar›m›z var. Üç kattan olufluyor; bir de arkada aç›k otopark›m›z mevcut.



HAT‹PO⁄LU SATINALMA MÜDÜRÜ AZ‹Z KAVAK

18 RÖPORTAJ

Ailem

A

ziz Kavak, Grup Hatipo¤lu'nun sat›nalma müdürü. 2000 y›l›ndan beri Grup Hatipo¤lu'nda çal›fl›yor ve Hatipo¤lu'nu kendi ifli gibi gördü¤ü her halinden belli oluyor. ‹flini sevmenin ve sahiplenmenin ne demek oldu¤unu Kavak sayesinde anlamak mümkün. Müflterileri için çok büyük önem tafl›yan Ailem Kart ve Ailem Dergisi'yle 2008 y›l›na damgas›n› vuracak olan Hatipo¤lu, geliflmeye ve büyümeye, iflini seven çal›flanlar› sayesinde devam edecek. Biz de Hatipo¤lu Ailem Dergisi olarak bu geliflmede önemli bir rolü olan Aziz Kavak'la Hatipo¤lu'nun geliflim sürecini, sat›nalma faaliyetlerini, müflteri iliflkilerini ve Ailem Kart'› kapsayan bir röportaj gerçeklefltirdik. Röportaj›m›za Aziz Kavak'›n Grup Hatipo¤lu Yönetim Kurulu Baflkan› Selamet Aygün'le yaflad›¤› küçük an›lar› anlatmas›yla bafll›yoruz: “Hatipo¤lu'nda çal›flmaya bafllad›¤›mda, Selamet Bey ile ofisimiz yan yanayd›. ‹fle bafllad›¤›m ilk gün Selamet Bey yaklafl›k bir saat kadar yan›mda oturdu sonra da gitti. Nereden bafllayaca¤›m› bilmiyordum. Ertesi gün, geldi, gazetesini okudu, çay›n› içti ve yine gitti. Ben çok flafl›rd›m, “Bana hiçbir fley söylemiyor, ne yapaca¤›m› bilmiyorum” diye düflündüm. Sonra bakt›m ki Selamet Bey ifllerime hiç kar›flm›yor. Belki de onun öyle yapmas› sebebiyle iflimi bu kadar benimsedim. O gün bugündür de önemli konular hususunda konufluruz, ama di¤er konularda tamamen bana güvenir, hiçbir flekilde sorgulamaz. Selamet Aygün gibi iradesi güçlü, kiflili¤i geliflmifl ve kendine güveni tam olan bir insanla çal›flt›¤›m için ister istemez kendimi güçlü hissediyorum. Gücümü ondan al›yorum,

‘E


çünkü arkamda sa¤lam bir insan var. Hatta flöyle de bir an›m›z var; bir defas›nda Dudullu ma¤azam›z›n çat› kat›nda yang›n ç›kt›, ma¤azan›n üst kat› yan›yordu. Selamet Bey'e telefon ettim ve üzüntülü bir flekilde, “Dudullu ma¤azam›zda yang›n ç›kt›, üst kat yan›yor” dedim. Selamet Bey bana, “Ben itfaiye miyim? Beni niye ar›yorsunuz?” dedi. O zaman çok flafl›rd›¤›m› hat›rl›yorum. Aradan biraz süre geçti, elektrikçiler geldi, itfaiye geldi, çok da fazla problem olmad›, yang›n söndürüldü. Herkes ofisine geçti, hiçbir fley olmam›fl gibi oturdu. 510 dakika sonra Selamet Bey geldi, “Ne oldu?” dedi. “Yang›n ç›km›flt›, söndürüldü, bir fley yok” dedik. Sonra kendi kendime düflünmeye bafllad›m. Yar›m saat önce sesimiz titreyerek yan›yor diye telefon ediyoruz, moral bozuyoruz, ama yar›m saat sonra hiçbir fley yokmufl gibi devam ediyoruz. O zaman akl›m bafl›ma geldi. O gün bugündür ben de o rahatl›kla çal›fl›yorum. O yüzden de kendimi rahat hissediyorum.” Bize biraz kendinizden ve Hatipo¤lu'nda bulundu¤unuz süreçten bahseder misiniz? Çal›flma hayat›ma 1996 y›l›nda, Kad›köy Çetinkaya ma¤azas›nda bafllad›m. Daha sonra Derya G›da, Yaflar Gross Market'te devam ettim. 2000 y›l›ndan beri de Grup Hatipo¤lu'nda çal›fl›yorum. Hatipo¤lu, ticarete 1996 y›l›nda bafllad›. Hatipo¤lu'na bafllad›-

Ürün portföyünü belirlerken, ilk önce bölgemizdeki insanlar›n gelir seviyelerine bak›yoruz. Öncelikli amac›m›z, onlar›n gerçek ihtiyaçlar›n› belirlemek ve bu ihtiyaçlar› uygun fiyata al›p onlara da uygun fiyata satabilmek.

¤›mda 3 flubemiz vard›. fiimdiyse 14 flubemiz ve ma¤azalar›n haricinde, tamam›yla bize ait bir al›flverifl merkezimiz var. Bu süreç içerisinde iflleyiflin her bölümünde görev yapt›¤›m için, iflimi ve flirketimi benimsedim, sahiplendim.

19 OCAK-fiUBAT-MART

Buradaki görevinizden söz eder misiniz, hangi ürünlerin sat›n almas›n› yap›yorsunuz? 2007 y›l›na kadar tüm ürünlerin sat›n alma ve sat›fl›yla ben ilgileniyordum. 2008 y›l› itibariyle yeni bir yap›lanmaya girdik ve bu yap›lanman›n içerisinde 6 ana gruptan oluflan bölümlere ayr›ld›k. Bu bölümlerin içerisinden ben kendime kozmetik, deterjan ve hijyenik ürünleri seçtim. Di¤er kategorilerde ise; nonfood grubuyla Kemal Karabulut, g›da grubunun paketli mamuller k›sm›yla A.Kadir Yener, flarküteri ve süt grubuyla Ahmet Yüksel, taze meyve-sebze ürünleriyle Yaflar Aygün ile Muhittin Aygün, et, aç›k bakliyat, zeytin, peynir k›sm›yla Mehmet Aygün ve tavuk ve yumurta ürünleriyle Saim Aygün ilgileniyor. Böylece sat›nalmada kategori yönetimine geçmifl oluyoruz. Temizlik ve kiflisel bak›m sat›nalmas› size ait. Bu kategoride ürün portföyü olufltururken nelere dikkat ediyorsunuz? Ürün portföyünü belirlerken, ilk önce bölgemizdeki insanlar›n gelir seviyelerine bak›yoruz. Öncelikli amac›m›z, onlar›n gerçek ihtiyaçlar›n› belirlemek ve bu ihtiyaçlar›


uygun fiyata al›p onlara da uygun fiyata satabilmek. Bölgemizin genel yap›s›n› inceledi¤imizde, yap›lanman›n yeni bafllad›¤›n› görebiliriz. Henüz gelir seviyesi çok yüksek insanlarla tan›flm›fl de¤iliz. Ama bölgemize yap›lan yat›r›mlar, yaklafl›k olarak 2 ya da 3 y›l sonras› için çok büyük ümit vaat ediyor. Özellikle markal› ürünlerin raf›m›zda bulunmas›, insanlar›n bak›fl aç›s›n› ister istemez de¤ifltiriyor. Hem prestij aç›s›ndan, hem reyonlar›n zenginli¤i bak›m›ndan da ekstra bir fayda sa¤l›yor. Bu sebeplerden dolay›, hem uygun fiyatl› hem de markal› ürünleri raflar›m›zda bulundurmaya gayret ediyoruz.

20 RÖPORTAJ

Ailem

Peki, müflteri memnuniyeti sa¤lamak için ne tür çal›flmalar yap›yorsunuz? Müflteriyi memnun etmek gerçekten zor. Bu zorlu¤un bilincindeyiz. Bu sebeple 2008 y›l› itibariyle çal›flmalar›m›zda müflteri memnuniyetine daha çok önem vererek ma¤azalar›m›z› denetlemeye bafllad›k. Ma¤azalar›m›z›n hijyeni, çal›flanlar›n görevlerini düzenli yapmas›, müflterilerimize güler yüzlü davranmas›, müflterilerimizin arad›¤›n› raflarda bulabiliyor olmas›, onlar›n fiyat araflt›rmas›na gerek kalmadan bizim fiyat araflt›rmam›z› yap›p, onlar›n istedi¤i fiyatlarda sat›p, rekabeti kendimiz yarat›yor olmam›z, bir manada müflteri memnuniyetini de kendili¤inden getiriyor. 2006-2007 y›l›na bakt›¤›m›zda, sadece bir ma¤aza aç›l›fl›m›z olmas›na ra¤men, yüzde 33'lük bir büyüme kaydettik. Yani ma¤aza aç›l›fl› olmadan, elimizdeki ma¤azalarla, 2006 y›l›nda birçok ma¤aza de¤er kaybederken, biz Hatipo¤lu olarak 2007 y›l›nda yüzde 33'lük bir büyüme yaflad›k. Bu da müflterinin memnuniyetinden kaynaklan›yor. E¤er iyi bir hizmet vermeseydik veya rekabetle ilgili koflullar› yaratmam›fl olsayd›k, biz de o kadar büyüyemezdik. Eksik yanlar›m›z›n oldu¤unu, daha yapmam›z gereken, yol almam›z gereken birçok iflin oldu¤u-

nu biliyoruz. Onlar› da elimizden geldi¤i kadar tamamlamaya çal›fl›yoruz. Bizim her zaman önemle üzerinde durdu¤umuz bir slogan›m›z var: “Bir gün de¤il her gün ucuz.” Biz elimizden geldi¤i kadar bu slogan›n arkas›nda durmaya çal›fl›yoruz. Günlük veya birkaç günlük yap›lan fiyat indirimleri, bizim slogan›m›za ters düfltü¤ü için, biz her gün ucuz olmaya çal›fl›yo-

ruz. Tüketicimizin karfl›s›na her gün baflka bir fiyatla ç›kmak istemiyoruz. O bak›mdan, slogan›m›za lay›k olup her zaman ucuz satmaya çal›fl›yoruz. Ailem Kart adl› müflteri kart›n›z›n da müflteri memnuniyeti aç›s›ndan size getirileri olacak. 2008 y›l›nda, bu bilgileri ne yönde kullanmay› planl›yorsunuz? Bir tak›m promosyonlar› rekabet aç›s›ndan sadece fiyata endeksli yapmak yetmiyor. Üretici firma, fiyatla oynanmas›n› istemiyor. Böyle durumlar karfl›s›nda biz müflterilerimize Ailem Kart› ile çapraz promosyonlar, özel indirimler ve hediye çekiliflleri yaparak, müflteri memnuniyetini ön planda tutmak istiyoruz. Bu bak›mdan sadakat kart›n›n bize çok faydal› olaca¤›n› düflünüyorum. O kartla birlikte müflterilerimizin isim, telefon ve mail adreslerine ulaflabilece¤imiz için, onlara çok daha iyi hizmet verece¤iz. Müflterilerimizin bize b›rakm›fl oldu¤u bilgiler sayesinde, zaman zaman indirimde olan ürünlerimizi, kampanyal› ürünlerimizi, aktivitelerimizi, sosyal veya kültürel çal›flmalar›m›z› onlara bildirebilece¤iz. Hem bilgilendirmek, hem geliflmek, hem de gelifltirmek istiyoruz. 2008'in bafl›nda flu kan›ya vard›k: Her


Ailem Kart› ile çapraz promosyonlar, özel indirimler ve hediye çekiliflleri yaparak, müflteri memnuniyetini ön planda tutmak istiyoruz. Bu bak›mdan sadakat kart›n›n bize çok faydal› olaca¤›n› düflünüyorum. fleyin fiyat oldu¤unu düflünüyorlar. Ama e¤er bölgemize hem sosyal hem kültürel faaliyetlerde bir tak›m canl›l›klar getirirsek geliflen teknolojiye ayak uydurursak, beraberinde bölgemizin ihtiyac› olan eksiklerimizi tamamlarsak, daha huzurlu bir ortam ç›karm›fl olup bölgemize de¤er katmaya devam etmifl oluruz. Çünkü insanlar›n al›flkanl›klar› var. Özellikle belirli yerlere gidip geliyorlar ve tercihlerini hiçbir sebeple de¤ifltirmek istemiyorlar. Al›flkanl›klar›n terk edilerek yeniliklerin fark›na, fark yarat›larak var›labilece¤ini düflünüyorum. Bu nedenle bize 2008'de çok daha fazla ifl düflüyor. Ailem adl› müflteri kart›m›z›n ve Ailem dergisinin de bize art› bir de¤er kataca¤›n›, bu dergilerle ve kartla evlere daha s›cak bir girifl yapaca¤›m›za inan›yorum. Merkez deponuzun olmas›, sat›n alma faaliyetlerinizi nas›l etkiliyor? Merkez depomuz 7000 metrekare alan üzerine kurulu. Kurumsallaflman›n ilk

ad›m› olarak bafllang›ç noktam›z buras› oldu. Merkez deponun bize vermifl oldu¤u birçok avantaj var. Her fleyden önce al›m gücümüzü artt›r›yor. Burada stoklu ürünler bulundurmam›z sebebiyle, ürünleri 'yok'a düflürmüyoruz. Lojistik manas›nda bakt›¤›m›z zaman da, daha iyi hizmet verdi¤imizi düflünüyoruz. Elimizden geldi¤i kadar burada raf ömrü uzun olan çeflitlerimizden stok bulundurup, müflterilerimize daha iyi hizmet vermeyi planlad›¤›m›z için, böyle bir merkezi yap›lanmaya geçtik. Merkezi yap›lanman›n en büyük avantajlar›ndan bir tanesi de elbette ürünlerin kontrol edildikten sonra reyonlar›m›za ç›k›yor olmas›. Toplu al›mlardan dolay› sa¤lam›fl oldu¤umuz avantaj›, fiyatlara yans›tmam›z sebebiyle de müflterilerimizin gönlünü hofl tutmufl oluyoruz. Müflterileriniz için her ay düzenli olarak al›flverifl rehberi ç›kar›yorsunuz. Bu çal›flmalar›n›zdan da söz

eder misiniz? Her ay düzenli olarak al›flverifl rehberi ç›kar›yoruz. Müflteri memnuniyetini düflündü¤ümüz zaman, bunun ciromuza katk›s› yüzde 10'la yüzde 20 aras›nda de¤ifliyor. Al›flverifl rehberlerimizin müflterilerimiz taraf›ndan önemle takip edildi¤ini, yapt›¤›m›z anketlerle tespit ettik. Bu manada 2008'de de yine her ay düzenli olarak al›flverifl rehberi ç›karaca¤›z. Tüketicilerimizin, yapt›¤›m›z kampanyalardan gerçek manada faydalanmalar›n› istiyoruz. Bundan sonra Ailem Kart'la ilgili kampanyalar da olacak m›? Ailem Kart'› her al›flverifl rehberinde özellikle vurgulayaca¤›z çünkü karta gerçek manada yat›r›m yapmay› düflünüyoruz. Kart›n öncelikli amac›, müflteriye kazand›rmak. Biz karttan herhangi bir beklenti içerisinde de¤iliz. Tüketicilerimiz ne kadar çok kart sahibi olurlarsa ileride kartla ilgili avantajlar› kaç›rmamalar› düflüncesi içerisindeyiz.

21 OCAK-fiUBAT-MART


Karadan denize Türk'ün baflar› hikayesi

ÇANAKKALE ZAFER‹ 22

TAR‹H

Ailem

Binlerce askerin yüce maneviyat› ile kazan›lan Çanakkale Savafl›, hala tüm dünyada ilgiyle araflt›r›l›yor. Savafltan sonra yap›lan araflt›rmalara göre ortaya ç›kan farkl› farkl› efsane ve destanlar, adeta Türk Milleti'nin y›k›lmaz gücünün bir göstergesi. Bu savafl›n 'milli inanç'la kazan›ld›¤›n›n bir örne¤i. Baflar› dolu bu destanlar, Türk Milleti'nin gö¤sünü kabart›rken, g›pta edilen bir hikayeyi de tüm dünyaya duyuruyor. 18 Mart'ta bafllayan Çanakkale Savafl›, en mükemmel silahlarla z›rhlanan ‹tilaf devletlerinin, Türk'ün manevi gücüyle y›k›ld›¤› bir savafl olarak tarih kitaplar›ndaki yerini al›yor. Çünkü hesaba katmad›klar› bir güç karfl›s›nda savafl› kaybetmifl, zaferi Çanakkale Bo¤az›'nda b›rakarak, Türk süngülerinin tarihteki yüce flan›n› ortaya ç›karm›fllard›. ATATÜRK'ÜN YILDIZI PARLIYOR 1. Dünya Savafl› s›ras›nda, 1915-1916 y›llar› aras›nda Gelibolu'da yap›lan Çanakkale Savafl›, deniz ve kara savafllar› olarak tarihteki yerini al›yor. Osmanl› ‹mparatorlu¤u ve ‹tilaf Devletleri aras›nda yap›lan bu savafl, ‹tilaf Devletleri taraf›ndan, ‹ttifak Devletleri'ni zay›flatmak, Osmanl› ‹mparatorlu¤u'nun baflkenti olan ‹stanbul'u alarak bo¤azlar›n kontrolünü ele geçirmek ve Rusya'yla güvenli bir tar›msal ve askeri ticaret yolu açmak amac›n› güdüyordu. Bu savaflta, tüm dünyan›n takdirini toplayarak y›ld›z› parlayan Mustafa Kemal, ileride kazanaca¤› baflar›lar›n da sinyalini verdi. GEL‹BOLU’DA YAZILAN TAR‹H Deniz ve Kara harekatlar›n› içeren Çanakkale Savafl›, 18 Mart 1915'te düflman›n büyük taarruzuyla bafllad›. 18 büyük z›rhl›, birçok muhrip ve denizalt›yla savafl› bafllatan ‹tilaf Devletleri, ayn› gün iki ‹ngiliz, bir Frans›z z›rhl›s›n›n bat-

“Ben size taarruz emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarf›nda, yerimize baflka kuvvetler ve kumandanlar geçebilir” Mustafa Kemal Atatürk


23 OCAK-fiUBAT-MART

mas›, iki Frans›z z›rhl›s›n›n a¤›r yara almas›, üç geminin karaya oturmas›yla hüsrana u¤rad›. Bizdeyse 44 flehit ve 70 yaral› vard›. Bu günün sonunda düflman, bo¤az› denizden geçemeyece¤ini anlad›. Avustralya'dan Kanada'ya kadar, sömürgelerden toplanan askerler de savafla kat›lm›flt›. Çok say›da Anzak askeri de bu savafla kat›ld›. 25 Nisan 1915 günü, Çanakkale Savafllar›'n›n en kanl› muharebeleri bafllad›. Sabah›n erken saatlerinde ‹ngiliz, Frans›z ve Anzak kara-deniz birlikleriyle Seddülbahir ve Ar›burnu'na ç›karma yapt›. Ayn› anda Kumkale'ye yan›lt›c› bir ç›karma yapan Frans›z birlikleri baflar›s›z oldu. Ar›burnu'na ç›karak Conkbay›r›'na do¤ru ilerleyen ‹ngiliz birliklerini, Mustafa Kemal'in komuta etti¤i 19. Tümen karfl›lad›. May›s, Haziran ve Temmuz aylar›nda yaflanan kanl› çarp›flmalardan sonra, 9 ve 20 A¤ustos'taki Türklerin büyük sald›r›s›ndan sonra, ‹ngiliz ve Frans›zlar Çanakkale'yi karadan da geçemeyeceklerini anlad›lar. 1915 y›l›n›n Kas›m ay›ndan itibaren savafl› sona erdirmeye karar veren ‹tilaf Devletleri, son kuvvetlerini de 9 Ocak 1916'da çekti. Savafl boyunca yaklafl›k 550 bin kay›p verildi. Bunun nerdeyse 250 binini Türk askerleri oluflturuyordu.


D

24

GÜNCEL

Ailem

ünyadaki ifllerin yüzde 66's›n› kad›nlar yap›yor, buna karfl›n kad›nlar dünyadaki toplam gelirin ancak yüzde 10'una, malvarl›¤›n›n ise yaln›zca yüzde 1'ine sahipler. Di¤er bir deyiflle, dünyadaki ifllerin yüzde 34'ü erkekler taraf›ndan görülüyor ancak erkekler dünyadaki toplam gelirin yüzde 90'›na ve toplam mal varl›¤›n›n yüzde 99'una sahipler. Türkiye'de ise bu rakamlara farkl› istatistikler de ekleniyor. Örne¤in, flehirlerde yaflayan evli kad›nlar›n yüzde 18'i, köylerde yaflayanlar›nsa yüzde 76's› eflleri taraf›ndan dövülüyor. Kad›nlar›n yüzde 57'si evliliklerinin daha ilk gününde fliddete maruz kal›rken, kad›na karfl› ifllenen suçlar, aile içi suçlar›n yüzde 90'›n› oluflturuyor. Korkutucu ve utand›r›c› olsa da Birleflmifl Milletler'in verilerine ve yap›lan istatistiklere göre ç›kan rakamlar ne yaz›k ki böyle. KADININ ADI YOK Pek çok toplumda hala ad› koyulamayan kad›nlar, hem evde çal›fl›yor hem d›flar›da; hem çocu¤unu büyütüyor hem de fliddete karfl› mücadele veriyor. Eme¤inin karfl›l›¤›n› bir türlü hak etti¤i ölçüde alamayan kad›nlar, her y›l 8 Mart'› Dünya Kad›nlar Günü olarak kutluyor. Kad›nlar, tüm dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de 8 Mart'ta eflitlik isteklerini yüksek sesle dile getiriyor. 8 Mart'›n Dünya Kad›nlar Günü olarak kutlanmas› ve uluslararas› alanda kabul görmesi, 1970'li y›llara rastlasa da asl›nda oldukça eskiye, 1800'lü y›llara dayan›yor. KADINLAR GÜNÜ’NÜN H‹KAYES‹ ABD'nin New York kentindeki Cotton tekstil fabrikas›nda çal›flan iflçi kad›nlar, 1800'lü y›llar›n ortalar›ndan beri daha iyi çal›flma koflullar›, emeklerinin karfl›l›¤›nda hak ettikleri ücret ve daha iyi yaflam koflullar› için mücadele veriyorlard›. Ama bunca y›ll›k mücadeleye karfl›n elde edebildikleri pek bir hak yoktu. Sonunda, 8 Mart 1908'de, son çare olarak greve gittiler. Ancak patronlar› bu greve zalimce müdahale etti ve greve giden kad›nlar› fabrika binas›na kilitledi. Bu yolla grevin baflka fabrikalara da s›çramas›n› engellemek istedi. Ancak beklenmedik bir flekilde fabrika yanmaya bafllad› ve ne yaz›k ki fabrikada bulunan kad›nlar›n çok az› barikatlar› geçmeyi baflard›. Geride kalan 129 kad›n iflçi ise yanarak hayat›n› kaybetti. Ayn› y›l di¤er endüstri kollar›ndaki kad›nlar da mücadeleye devam etmeye bafllad›lar. Temelinde eflitlik ve insanca yaflama iste¤i olan bu mücadele, o tarihten günümüze kadar uzan›r. ‹lk kez 1921 y›l›nda kutlanmaya bafllayan 8 Mart, 1975 y›l›ndan itibaren yayg›nlafl›r ve soka¤a tafl›narak kitleleri buluflturur.

Ad› yok yükü çok kad›n olmak zor


TÜRK‹YE’DE KADIN OLMAK ■ Türkiye'de Kad›nlar Günü, düzenli olarak 1984 y›l›ndan bu yana kutlan›yor. Kutlanmas›na kutlan›yor ama hala kad›nlar›n yüzde 40'› görücü usulüyle evlenirken, yüzde 20'si nikahs›z yafl›yor. 100 kad›ndan ancak 2'si yüksekö¤renim görürken, 8 milyon kad›n okuma-yazma bilmiyor. Yüzde 64'ü hamilelik döneminde doktor yüzü görmüyor, anne olmak içinse y›lda 2 bin 500 kad›n yaflam›n› yitiriyor. Berdel, bafll›k paras›, töre ve namus cinayetleri, dayak ve bask› ise kad›nlar› hedef almaya devam ediyor.

TÜRK‹YE’DE “‹LK” KADINLAR 1892: ‹lk Türk kad›n romanc› Fatma Aliye Han›m, “Muhadarat” adl› ilk roman›n› kendi ad›yla yay›mlad›. 1909: ‹lk Türk kad›n siyasetçi Emine Semiye Han›m, Osmanl› Demokrat F›rkas› yönetim kuruluna seçildi. 1920: ‹lk Türk kad›n avukat Süreya A¤ao¤lu, ‹stanbul Üniversite'si Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. 1920: ‹lk Türk kad›n tiyatro sanatç›s› Afife Jale, ‹stanbul'da sahneye ç›kt›. 1921: Dr. Safiye Ali, Almanya'da t›p e¤itimini tamamlayarak ilk Türk kad›n hekim oldu.

1924: ‹lk kad›n difl hekimi, Ferdane Bozdo¤an Erberk diplomas›n› ald›. 1925: Suat Hilmi Berk, ilk kad›n sulh hukuk hakimi oldu. 1930: ‹lk kad›n yarg›çlar atand›. 1933: Sabiha Güreyman, Türkiye'nin ilk kad›n inflaat mühendisi olarak Yüksek Mühendis Mektebi'nden mezun oldu.

1936: Eskiflehir Askeri Hava Okulu'ndan mezun olan Atatürk'ün manevi k›z› Sabiha Gökçen, dünyan›n ilk kad›n savafl pilotu oldu. 1947: Türk bas›n›n›n ilk kad›n foto muhabiri Eleni Küreman, gazetecili¤e bafllad›.

1950: ‹lk kad›n belediye baflkan› Müfide ‹lhan, Mersin'den seçildi. 1957: Türk ordusunun ilk kad›n doktor subay› Dr. Sema Aran, te¤men rütbesiyle göreve bafllad›. 1971: ‹lk kad›n bakan Dr. Türkan Akyol atand›. Akyol ayn› zamanda ilk kad›n rektördü. 2002: ‹lk kad›n Adalet Bakan› Prof. Aysel Çelikel, göreve atand›. 2005: Tülay Tu¤cu Anayasa Mahkemesi'nin ilk kad›n baflkan› seçildi ve dolay›s›yla Yüce Divan'›n da ilk kad›n baflkan› oldu. 2006: Dünyan›n en yüksek noktas› Everest'te zirveye t›rmanan ilk kad›n da¤c› Eylem Elif Mavifl oldu. 2007: Türk Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i'nin (TÜS‹AD) ilk kad›n baflkan› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤ oldu.

25 OCAK-fiUBAT-MART


r e l i l i g v e S ü n gü

n › k fl A

26

GÜNCEL

Ailem

n ü g › € › d n a l t › n ka

Her y›l 14 fiubat'ta, de¤iflik etkinlikler ve sevginin farkl› sunumlar›yla, tüm dünyada 'Sevgililer Günü' kutlan›yor. Temeli Antik Yunan'dan Orta Ça¤'a kadar uzanan bu günün en önemli özelli¤i, sevgililere adanm›fl bir gün olarak her y›l kutlanmas›. Sevgililer Günü'nün ilk olarak 1800'lü y›llarda kutland›¤› biliniyor. Bu tarihte, Amerikal› Ester Howland'›n sevgilisine yollad›¤› 'Sevgililer Günü' kart›, 14 fiubat'›n anlam›n› belirledi ve bu günün toplumsal bir olaya dönüflmesini sa¤lad›. Milyonlarca insan›n kutlad›¤› 'Sevgililer Günü', geleneksel olarak al›nan hediyelerle de günümüzde popüler kültürden nasibini al›yor. Her fleye ra¤men bu özel gün, sevgililer için aflklar›n›n tazelendi¤i bir an olarak kalmaya devam ediyor.

VALENT‹NE'N‹N BÜYÜK AfiKI, TOPLUMSAL OLAYA DÖNÜfiÜYOR 'Sevgililer Günü'nün anlam› y›llar önce yaflam›fl Valentine ad›ndaki bir din adam›na dayand›r›l›yor. Baz› kaynaklar, Valentine'yi efsane olarak kabul ederken, baz›lar› da bu büyük aflk›n gerçek oldu¤unu iddia ediyor. Sevgililer Günü'nün temelini, Valentine'nin büyük aflk› oluflturuyor. Bulundu¤u hapishanede görevli gardiyan›n k›z kardefline afl›k olan Valentine, sevgilisine ulaflabilmek için her fleyi yapan bir hikayenin kahraman›. Öyle ki, büyük afl›k, öldürülece¤i günün öncesinde sevdi¤ine “Valentinen'den” imzal›, bir aflk notu gönderiyor. Ayr›ca özellikle Fransa'da ve ‹ngiltere'de 14 fiubat'ta kutlanan 'Kufllar›n Çiftleflme Günü'nde

sevgililer, birbirine 'Valentine' diye hitap ederken, güzel sözler yazan notlarla da birbirlerinin kalbini fethetmeye bafll›yor. ANT‹K YUNAN VE ROMA’DA, AfiKIN ‹ZLER‹ Valentine'nin ve Howland'›n yan› s›ra Antik Yunan'a bak›ld›¤›nda da aflk›n özelleflti¤i belirli günler görülüyor. Bunlardan biri, o dönemde Ocak ay› ve fiubat ay› aras›ndaki zamana Gamelyon ay› denmesi. Bu ay, Antik Yunan'da Tanr› Zeus ve Hera'n›n kutsal evlili¤ine adand›. Ayr›ca Antik Yunan'›n yan› s›ra Antik Roma'da da Bereket Tanr›s› Lupercus'un onuruna adanan 15 fiubat günü, 'Lupercalia Günü' olarak kutlan›yordu. Her 15 fiubat'ta Lupercus'un din adamlar›, Tanr›'ya keçi kurban ediyor, kafalar›n›n üzerine koyduklar› bir parça keçi derisiyle Roma sokaklar›nda koflarak karfl›laflt›klar› herkese dokunuyorlard›. Bütün genç k›zlar, o dokunufltan faydalanmak istiyordu, çünkü bu olayla do¤urganl›¤›n artt›¤›na inan›l›yordu.



oyun içinde oyun

tiyatro

28

GÜNCEL

Ailem

“Tiyatro olmasayd› insano¤lu çok eksik, çok güdük kal›rd›.” (Haldun Taner)

H

ayat, t›pk› bir oyun; içinde hepimiz için uygun roller var. Kimimiz baflrolü kap›yoruz, kimimiz figüran olarak kal›yoruz ama ne o olursa olsun bu oyunun içinde yer almaktan keyif al›yoruz. Tiyatro da hayat gibi; yaflad›klar›m›z› bize yans›tan sahnelerden aynaya bakar gibi kendimizi izliyoruz. Oyun bitince alk›fllad›klar›m›z ise asl›nda kendi hayatlar›m›z. Bize kendi hayatlar›m›z› sunan sanatç›lar oyun içinde oyun oynuyorlar, sahnede baflrolü alsalar bile hayatta figüran olarak kal›yorlar. ‹flte bu nedenle, sanata ve sanatç›ya de¤er verildi¤ini göstermek ve dünyadaki en eski sanat dallar›ndan biri olan tiyatroyu, geliflen teknolojiye ve insan iliflkilerinin giderek zay›flamas›na ra¤men yaflatmak ad›na her y›l 27 Mart, Dünya Tiyatrolar Günü olarak kutlan›yor. “2 milyon y›ll›k bir geçmifli oldu¤u söylenen insano¤lu, arz yuvarla¤› üstünden gelip geçerken, de¤iflik düzeylerde ve de¤iflik koflullanmalar içinde yaflad›¤› için “hayat”›; hem anlamaya, hem de

anlatmaya çal›flt› durdu. Bu tür u¤rafllar›n binlerce y›ldan bu yana en tepeye çekilmifl bayra¤›d›r tiyatro. Neden en tepeye çekilmifl bayra¤›d›r? Hem insan› hem de onun hayat ortam›n›, sahne üstünde ve ramp ›fl›klar› alt›nda, beyinsel bir mimar-

l›kla kendi iste¤ine göre yeniden yap›land›rd›¤› için. Sahnede yaflanan hayat, do¤an›n yahut Tanr›n›n yaratt›¤› hayat yan›nda; salt bir görüntüden ibaret de olsa bizzat insan›n yaratt›¤› hayatt›r.” Böyle söylüyor Çetin Altan tiyatro için, ancak teknolojinin her gün biraz daha ilerlemesiyle televizyon kültürünün

iyice yerleflmesi, sinema filmlerinin bizlere adeta görsel flölen sunuyor olmas› nedeniyle bugün tiyatro eski önemini ne yaz›k ki yitirmifl durumda. Oysaki tarihe bir yolculuk yaparsak, tiyatronun geçmiflten bugüne insanlar aras›nda köprü kuran, iliflkileri güçlendiren, e¤lendirmesinin yan› s›ra kitleleri bir araya getirmede ve toplumu bilinçlendirmede büyük rol oynayan bir sanat dal› oldu¤unu görüyoruz. Üstelik daha samimi, daha insani ve daha s›cak. Her y›l 27 Mart'ta Dünya Tiyatrolar Günü kapsam›nda çeflitli etkinlikler düzenleniyor. Tiyatro festivalleri, sokak gösterileri, do¤açlama oyunlar sergilenerek insanlara tiyatronun yaflad›¤› ve asl›nda tam da hayat›n içinde oldu¤u bir kez daha hat›rlat›l›yor. En güzel sanatlardan biri olan tiyatro, ›fl›kland›rmas›, müzi¤i ve kendi diliyle bugün bozulan düzene ve kendi kendini yok eden dünyaya, sanatç› duyarl›l›¤›n›n yaratt›¤› etkiyle sahnelerden sesleniyor. “Siz daha bilet almad›n›z m› yoksa? Haydi perdeler aç›l›yor, oyun her gün yeniden bafll›yor.” Tüm sanatseverlerin Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun.



VEREM 30 SA⁄LIK

Ailem

HER ZAMAN BÜYÜK TEHL‹KE Bundan tam 125 y›l önce 24 Mart 1882'de Robert Koch tüm dünyaya verem hastal›¤›n›n yani tüberkülozun etkenini buldu¤unu ilan etti ve art›k as›rlar boyunca milyonlarca insan›n ölümüne, sakat kalmas›na neden olan verem hastal›¤›n›n bulafl›c› bir hastal›k oldu¤u ö¤renildi. Veremle mücadelede çaresiz kalan bilim adamlar›, bu tarihten sonra veremle ilgili ilaçlar üretmeye bafllad›lar ve 1950'ye gelindi¤inde verem tamamen tedavi edilebilir bir hastal›k haline geldi. Dünyada birçok ülkede oldu¤u gibi, ülkemizde de verem savafl›, sivil toplum örgütlerinin deste¤iyle yürütülüyor ve Ocak ay›n›n ilk haftas› Veremle Savafl E¤itimi Haftas› olarak biliniyor. 1970'lerde, ülkemizde veremin görülme s›kl›¤›nda önemli bir azalma gözlenirken, 1980'lerde tüm dünyada AIDS hastal›¤›-

Son rakamlara göre, ülkemizde her y›l 30-40 bin kifli vereme yakalan›yor. 3 bin kifli de bu ince hastal›k yüzünden hayat›n› kaybediyor

n›n yayg›nlaflmas›yla birlikte verem hastal›¤› da yeniden tehdit unsuru oldu. Dünya Sa¤l›k Örgütü, 1993'te ilk defa, bir hastal›kla ilgili acil durum ilan etti. Dünya Sa¤l›k Örgütü, hastal›¤›n kontrolü için “do¤rudan gözetimli tedavi (DGT)” stratejisi ad› verilen önlemleri, bütün dünya ülkelerine önerdi. DGT, tüberküloz hastalar›n›n tüm tedavi süresince, ilaçlar›n›n dozunu denetleyen bir sorumlu kifli ve görevli gözetiminde içmesi ve bu durumun kaydedilmesi esas›na dayanan bir tedavi flekli. DGT, etkin bir tedavi yöntemi olmas›na ra¤men, ülkemizde tam anlam›yla uygulanamad›¤› için hasta say›s› hiç azalm›yor. Son rakamlara göre, ülkemizde her y›l 30-40 bin kifli vereme yakalan›yor. 3 bin kifli de bu ince hastal›k yüzünden hayat›n› kaybediyor. 2005 y›l› içinde sadece ‹stanbul'da 6 bin yeni hasta tespit edildi.



KIMLER RISK ALTINDA? ■ Hasta kifliyle ayn› evde yaflam›fl veya

uzun süreli temasta bulunmufl olanlar ■ Hastal›¤›n yayg›n oldu¤u ülkelere gidenler ■ Ba¤›fl›kl›k sistemini zay›flatan kanser, AIDS gibi hastal›klara yakalananlar ■ Toplu yaflanan yurt, hastane, cezaevi gibi yerlerde kalanlar ■ Beslenmesi bozuk, kötü yaflam koflullar›na sahip kifliler ■ Alkol ve madde ba¤›ml›lar›

TÜBERKÜLOZ OLAB‹L‹R M‹Y‹M?

32

SA⁄LIK

Ailem

Tüberkülozun pek çok belirtisi var. Bunlardan baz›lar›n› afla¤›da s›ralad›k. E¤er bu gibi belirtileri yafl›yorsan›z, en k›sa zamanda uzman bir doktora gitmelisiniz. Hastal›¤›n ilerlemesindeki en büyük etkenlerden birisi de zaman kayb›. Hasta, hastal›¤›n tan›s›n›n geç konulmas› ve tedavinin geç bafllanmas› gibi bir durumda hastal›¤› çok daha a¤›r bir flekilde geçiriyor. ■ Birkaç hafta içinde gittikçe kötüleflen inatç› öksürük ■ Belli bir neden olmaks›z›n kilo kayb› ■ Atefl ve gece terlemesi ■ Al›fl›lm›fl›n üzerinde yorgunluk ve sa¤l›ks›z hissetme

■ Öksürükle birlikte kan gelmesi

HASTALIKTAN NASIL KORUNAB‹L‹R‹Z? Tüberküloz mikrobu çok küçük oldu¤u için bu mikrobu tafl›yan kiflilerle birlikteyken çok kal›n maske kullan›lmas› gerekiyor. Korunman›n en iyi yolu, vücut direncini düflürmemekten geçiyor. Uyku saatlerine dikkat etmek, dengeli ve iyi beslenmek, olabildi¤ince stresten uzak durmak önem tafl›yor. Balgam, ifltahs›zl›k, halsizlik, özellikle gece terlemesi ve kilo kayb› olan kiflilerin mutlaka bir akci¤er grafisi çektirmesi gerekiyor.

TEDAV‹S‹ NASIL YAPILIR? Günümüzde bu hastal›k, tedavi edilebilir hale geldi. Ancak günlük uygulamalarda tedavinin uzun ve çok ilaçla yap›l›yor olmas›, hasta uyumunu güçlefltiriyor. Tedavi en az 6 ay olmak üzere hastan›n durumuna göre 9, 12 hatta 24 aya kadar uzat›labiliyor. Düzensiz ya da eksik yap›lan tedavi, ilaç direncine yol açarak, hastal›¤›n tedavisini güçlefltiriyor. Ülkemizde, Verem Savafl Dispanserleri, ücretsiz olarak hastal›¤›n tetkik ve tedavisini yap›yor.

TÜBERKÜLOZ (VEREM) NED‹R? Tüberküloz, soludu¤umuz havayla akci¤erlere giren Tbc basilinin (mikrobunun) yol açt›¤›, as›l olarak akci¤erlerde yerleflen, fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda da¤›labilen mikrobik, bulafl›c› ve kronik bir hastal›. Halk aras›nda ince hastal›k ya da verem olarak da biliniyor. Mikroplar hangi organa yerleflirse, hastal›k o organ›n ad›yla an›l›yor. Akci¤er veremi, kemik veremi, g›rtlak veremi, deri veremi, ilik veremi gibi...

HASTALIK NASIL BULAfiIR? Hastal›¤› yaln›zca, aktif tüberküloz bulunan kifliler bulaflt›r›yor. Hastal›k, solunum yoluyla bulafl›yor. Bu yüzden hastayla uzun süre ayn› mekanda bulunulmas› ve onun soludu¤u havan›n solunmas› önerilmiyor. Mikrobu soluyan kiflilerin az bir k›sm›nda hastal›k gelifliyor. Hastal›k solunan mikrobun say›s›na, hastal›k yapma gücüne, kiflinin direncine, ba¤›fl›kl›k sisteminin kuvvetine göre farkl›l›k gösteriyor. Hastal›k tabak, bardak veya di¤er nesnelerle bulaflm›yor. Çok daha nadir olarak hasta s›¤›rlar›n süt ve süt ürünlerinlerinden insanlara bulaflabiliyor.



34

TANITIM

Ailem

Dudullu'da bir ilk

Cosmoline

Cosmoline, Asya Park içinde bulunan en renkli ma¤azalardan biri. Dudullu ve çevresinde daha önce görülmemifl bir konsepte sahip olan Cosmoline, büyük bir kozmetik dünyas› olarak hizmet veriyor. Kozmetik alan›nda ad› duyulmufl pek çok profesyonel markay› bünyesinde bulunduran Cosmoline, Asya Park içerisinde Ümraniye Dudullu'da müflterisiyle bulufluyor. Genifl ürün yelpazesiyle ferah bir mekanda hizmet veren Cosmoline, prestijli kozmetik ürünlerini bünyesinde bulunduruyor ve rahat al›flverifl imkan› sa¤laman›n mutlulu¤uyla her geçen gün büyüyor.

Cosmoline renkli kozmetik, yabanc› parfüm ve kiflisel bak›m ürünlerini be¤eniye sunuyor. Cosmoline, kozmetik ürününü sat›n almak için trafik derdi çekmeye ve zaman kayb›na son veriyor. Asya Park'›n girifl kat›nda bulunan Cosmoline, dünya markalar›n› aya¤›n›za kadar çok uygun fiyatlarla getiriyor. Cosmoline, dünyaca ünlü markalar›n parfüm, makyaj ve cilt bak›m ürünlerini uzman kadrosuyla sat›fla sunman›n yan› s›ra, müflteri memnuniyetini de ilk s›rada bulunduruyor. Cosmoline, kozmetikte yakalad›¤› profesyonelli¤i, dostluk ve güler yüzle birlefltirerek müflterilerini en de¤erli misafirleri gibi a¤›rl›yor.

Ücretsiz cilt bak›m› ve makyaj gibi aktiviteler de gerçeklefltiren Cosmoline, sat›fllar›n› çok büyük hassasiyetle yap›yor ve profesyonelli¤iyle en az ürün çeflitleri kadar dikkat çekiyor. Sizi Asya Park Al›flverifl Merkezi'ne, Ccosmoline'›n kozmetik dünyas›na, cilt bak›m ünitelerine ve uzman makyözlerimizle makyaj yapman›n inceliklerini keflfetmeye davet ediyoruz. Asya Park Al›flverifl Merkezi Bostanc› Yolu Caddesi, No: 27/B Y.Dudullu/Ümraniye Tel: (0216) 499 88 58



Türkiye, Yaprak Dökümü'nün ta kendisi. Bu umutsuz bir fley de¤il elbette ki. Yaprak Dökümü'nün ba¤r›ndan yeni umutlar ç›kacakt›r; yapraklar dökülecek arkas›ndan bahar gelecektir

halil ergun 36 RÖPORTAJ

Ailem

Popüler romanlar›n ilgiyle okundu¤u günümüzde, emektar bir ç›nar› and›ran klasik eserler hem fark edilmeyi bekliyor hem de milyonlarca elin tozunu silmesini... Hayat kadar y›pranm›fl sayfalar›n ard›nda romanlar, öyküler, Reflat Nuri Güntekin gibi birçok eflsiz edebiyatç›n›n büyülü dünyas›n› sakl›yor. Bu eflsiz yap›tlardan biri de Yaprak Dökümü… fiimdilerde romandan çeviri dizisiyle milyonlar› ekrana kilitleyen Yaprak Dökümü, Halil Ergün'ün usta oyunculu¤uyla birlefliyor. Ali R›za Bey'in flefkatini ve bitmek bilmeyen sevgisini en güzel flekilde yans›tan Ergün, roman›n lezzetine farkl› bir tat katarak usta oyunculu¤unu bir kez daha sergiliyor. Yaprak Dökümü dizisinin setinde ziyaret etti¤imiz usta oyuncu Halil Ergün ile keyifli bir sohbet gerçeklefltirdik. “Her daim yaflanacak yaprak dökümlerine inat, tekrar bahar gelecek” diyor Ergün. Sanata ve sanatç›ya duydu¤u önemi belirterek bir kez daha tozunu siliyor unuttuklar›m›z›n: “Bir gün t›pas› aç›lmal› edebiyat›n, her daim beslenmesi gereken hayat için.” Günümüz sinema sektörünü nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Sineman›n hala koflturuyor olmas›, üretimde olmas›, çok sevindirici. Sürekli yeni yeni filmler yap›l›yor. Bu zor koflullara ra¤men gösterilen mücadele çok güzel. Sektörde rekabet çok büyük, hem Türkiye'de hem de yurtd›fl›nda durum böyle. Böyle bakt›¤›n›zda, her fley çok güzel ama

Sanat da hayat da tek boyutlu olmamal›


Yüzümüzü a€artacak bir roman kültürüne sahibiz Yaprak Dökümü dizisiyle beraber, roman›n sat›fl›ndaki art›fl› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bu, dizi sektörü için çok geç kalm›fl bir durum. Bir ülkenin sinemas›yla, televizyon yay›nlar›yla romanlar› beslemesi gerekti¤ini düflünüyorum. Tabi ki edebiyat her yönüyle hayat›m›z› besliyor. Ülkemizde çok güçlü hikayelere sahip romanlar var. Hikayecilerimiz, romanc›lar›m›z var. Biz bu duruma bir örnek olduk. Daha önce Türk Sinemas› yapt› bunlar›. Belki biraz fotoroman niteli¤inde yapt› ama baz› romanlar›n seyirciyle buluflmas›n› sa¤lad›. Türkiye olarak, yüzümüzü a¤artacak bir roman kültürüne sahibiz. Dizi senaryolar›n›n da romandan beslenmesi çok güzel bir durum. Yaprak Dökümü ile buna flahit oldum. Çok da yarat›c› bir aktarma oldu. Senaristlerimiz çok iyi, biz de severek kat›ld›k. Peki bu durum edebiyat dünyas› için nas›l bir sonuç? Günümüzde popülarite çok önemli. Art›k romanlar için bile afifl yap›l›yor. Eskiden böyle bir fley yoktu. Kitap ile ilgilenenler, sadece gazetelerin belirli yerlerine bakarak haberdar olurlard›. fiimdiyse yazarlar, reklam y›ld›zlar› gibi afifller yapt›r›yor. Öyle bir hale geldi ki Türkiye, popüler kültür üzerine her alanda ç›lg›nl›klar yaflan›yor. Roman›n da bu hale gelmesi insanlar› okumaya yöneltti¤i için iyi ama beri yanda derin ve kaliteli romanlar bu popüler kültür kuflatmas›ndan ne kadar karfl›l›k al›yor, onu sormak laz›m. Yaprak Dökümü mesela, e¤er merak edip bin kifli kitab›n› ald›ysa ve bunu okuduysa, bu bir okuma bafllang›c› oldu¤undan güzeldir. Ne kadar böyle de olsa, insanlar su, ekmek, hava kadar, okumaya, kültüre ihtiyaç duymal›lar. Sanat›n ve sanatç›n›n de¤eri bilinmeli. Popüler bir tak›m k›flk›rtmalara gerek kalmadan…

37

içerik, nitelik, estetik anlamda, dünyada var olmak ad›na büyük ad›mlar att›¤›m›z› söyleyemem. Film art›fl› güzel ama maalesef kolay film yap›l›yor Türkiye'de. Mesela Türk Sinemas›'n›n eskiden elde etti¤i baflar›lar var, fakat sahiplenilmiyor. Bu çemberde, yönetmenlerin ifli de çok zor tabi ki. Yönetmenlerin üzerine düflen, filmde sözle esteti¤i yakalayarak, kendi cümlelerini oluflturmak. Güzel filmler yok mu? Var tabii ki. O yap›mlar, hem yurt içinden hem de yurt d›fl›ndan baflar›lar›n›n karfl›l›¤›n› al›yor. Bu filmlerin yap›l›yor olmas›, sinema ad›na umut verici bir durumdur. Yaln›z “büyük geliflmeler gösteriyor” laf›na kat›lm›yorum. Çünkü sinema seyirciyle ilgili bir meseleye dönüfltürüldü. Böylece filmin baflar›s›, gifleye gelen insan say›s›yla ölçülür oldu. Bunlar›n hiçbiri beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, Türk sinemas›n›n estetik anlamda var olmas›d›r.

OCAK-fiUBAT-MART

Eski filmlere ve dizilere duyulan özlemi nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Eski filmlere duyulan özlem güzel bir fley mi, bilemiyorum. Zaman›nda çok güzel filmler çekilip, büyük fedakarl›klar yap›ld›. Sektör o zamanlar, bir bütünlük, kurumsal bir nitelik tafl›masa bile, önemli ad›mlar atm›fl bir sinemayd›. O zamanlardan kalan, olabildi¤i kadar kurumsallaflan gücün çok iyi örnekleri var. Tabi ki bütünüyle eski sinema çok iyidir, diyemeyiz. Eskiye özlem biraz da bizim tembelli¤imizden kaynaklan›yor galiba. Tehlikeli bir durum var burada. Tek boyutlu hale gelmek gibi bir fley… Yani sanat›, hayat›, tek boyutlu alg›lamak gibi bir sorunumuz var. Fakat bir taraftan da bakt›¤›n›zda, nostaljik filmlerde bir büyü var. Bu filmler renkli ve y›ld›zlar› farkl› özellikler tafl›yor. Söylediklerinize göre baflar›l› bir film nas›l yap›l›r? Orta yol nas›l bulunabilir? Türkiye'ye ba¤l›


38

RÖPORTAJ

Ailem

bir fley bu. Baflka alanlardaki baflar›s›na ba¤l›. Sineman›n baflar›s›, demokratikleflme baflar›s›na, ekonomik kalk›nmaya, özgürlükler meselesinin çözümüne iliflkin birçok durumla ba¤lant›l›d›r. Türkiye'de sineman›n geliflimini etkileyen çok tabu var. Hem tarihsel, hem kültürel hem de siyasal olarak yaflanan tabular, sinemalar›n yarat›c›l›¤›na gölge düflürüyor. ‹nsanlar özgür hissetmiyorlar, kendilerine oto-sansür uyguluyorlar. Oysa Türkiye'de, ço¤u alanda, çok büyük insani ve toplumsal dramlar yaflan›yor. Bunlar bir senarist için önemli bir malzeme oluflturur. Bu malzemeler bir türlü sinemaya geçmiyor. Böylece sineman›n geliflimiyle de ba¤lant› kurulam›yor. ‹nsanlar›n kolay film çekmeye yönelmesi ve Türkiye'nin geri kalm›fl baz› durumlar›yla baflar› sürekli engelleniyor. Baflar›n›n yakalanabilmesi için, eskiden oldu¤u gibi, özgürleflmek gerekiyor bence. Bunun d›fl›nda her fleyimiz tamam. Kadro, oyuncu, yönetmen, senarist olarak… Yaprak Dökümü dizisi, konusu itibariyle de milyonlar›n dikkatini çekerken, yavafl yavafl birbirinden kopan aile bireylerinin psikolojik dramlar›na sahne oluyor. Hikayeye bakt›¤›m›zda, günümüzde böyle yaprak dökümlerinin yaflanmas› olas› gözüküyor mu? Tabi ki olas› bir durum. Türkiye, bafltan sona Yaprak Dökümü'nün eseri. Bu kadar büyük göçün oldu¤u, bu kadar çok ekonomik s›k›nt›n›n yafland›¤›, bir taraftan zenginli¤in trilyonlarla ölçüldü¤ü, di¤er taraftan 500-600 YTL emekli paras›yla geçinmeye çal›flan insanlar›n oldu¤u bir ülkede yaprak dökümleri yaflanmaz m›? Mümkün mü? Eskiden bir devlet memuru, emekli paras›yla daire al›rken, flimdilerde daire almay› b›rak›n, karn›n› bile doyuram›yor. Toplumda yaflanan kültürel erozyon, büyük kültür kuflatmalar› ve tüketim kuflatmalar›, insanlar›n sosyal ve psikolojik dramlar yaflamas›na sebep oluyor, kültürel göçükler yarat›yor. ‹flte bu, yaprak dökümüdür. Yani Türkiye, Yaprak Dökümü'nün ta kendisi. Bu umutsuz bir fley de¤il elbette ki. Yaprak Dökümü'nün ba¤r›ndan yeni umutlar ç›kacakt›r; yapraklar döküle-

‹nsanlar su, ekmek, hava kadar, okumaya, kültüre ihtiyaç duymal›lar. Sanat›n ve sanatç›n›n de¤eri bilinmeli. Popüler bir tak›m k›flk›rtmalara gerek kalmadan… cek arkas›ndan bahar gelecektir. Mesele, çözümün önünü açmakta. Son olarak, y›llard›r birçok filme oyunculu¤uyla damgas›n› vurmufl usta bir sanatç› olarak, dünyan›n gidiflat›n›, sineman›n ve tiyatronun geliflimi aç›s›ndan nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Tiyatro, dünyada da t›kanma noktas›nda. Yaln›z Avrupa'da bu t›kanmay› biraz rahatlatmak ad›na deneysel tiyatrolar

var. Orada tiyatro vazgeçilmez bir seçenek. Sinema da, tabi ki çok büyük örnekler gösteriyor. Geri kalm›fl ülkelerde, do¤u ülkelerinde de önemli sinema örnekleri görüyoruz. Etkili bir kuflak yetifliyor. Çin sinemas›, Kore sinemas›, Cezayir sinemas›, Japon sinemas›, ‹ran sinemas›nda çok önemli örnekler var. ‹spanyol sinemas› da kat›l›mda. Amerika'dan Orta Asya'dan filmler geliyor. Bu sinema rüzgar›nda bize bakt›¤›mda, biraz geri kald›¤›m›z› düflünüyorum. Türkiye olarak, sanayileflen Amerikan sinemas› ile yar›flamay›z ama özgün sanat›m›zla dünya sahnesinde var olabiliriz. Bu baflar›y› bir zamanlar yakalam›flt›k. Y›lmaz Güney'in, onun gibi baflka sanatç›lar›n, dünya sinemas›nda ses getirecek filmlerini yakalam›flt›k. fiu an ise, bu flartlarda sinemaya çok ihtiyac›m›z oldu¤unu düflünüyorum. Amerikan, Frans›z, ‹ngiliz sinemalar›nda çok güzel örnekler var. Çal›flmalar›m yüzünden bunlar› çok seyredemesem de, heyecanlan›yorum. Sanat›n dili ortakt›r. Aralar›ndaki tek fark, her sineman›n kendi ülkesindeki kültür renklerinden etkilenmesidir. Dünyadaki sinemalar›, severek izliyorum.



Bilinçli bir tüketim için

40 GÜNCEL

Ailem

‘Evrensel Tüketici Haklar›’ H›zla geliflen teknoloji sayesinde dünyan›n di¤er ucunda bile neler yafland›¤›n› art›k kolayl›kla takip edebiliyoruz. Bu nedenle, geliflen teknolojiyle beraber ihtiyaçlar›m›z da her geçen gün çeflitleniyor, art›yor. Temel ihtiyaçlar›n d›fl›nda da pek çok fleye sahip olma iste¤i duyabiliyoruz. Artan ürün çeflitleri nedeniyle günümüz dünyas› art›k tam anlam›yla bir tüketim dünyas› durumunda. 2000'li y›llar, firmalar› yo¤un bir rekabete do¤ru sürüklerken müflterileri de kral taht›na oturtuyor. ‹flte bu nedenle 5 Temmuz 1986'da Birleflmifl Milletler taraf›ndan kabul edilen 'Evrensel Tüketici Haklar›' günümüzde daha büyük önem kazan›yor. Dört bir yan›m›z renkli reklam panolar›yla sar›l›. Gazetelerin aras›nda her gün farkl› indirim rehberleri bize ulafl›yor. Televizyon programlar›n› da reklam aralar›nda izliyoruz zaten. Bütün bunlar›n sebebi, ürün çeflitlerinin ve buna ba¤l› olarak da tüketimin giderek artmas›. Rekabet içinde olan firmalar art›k hedef kitlelerine yönelik çeflitli kampanyalar düzenliyor, ça¤r› merkezleri ve müflteri flikayet masalar› oluflturuyor. Neden mi? Çünkü tüketiyoruz ve seçmek bizim hakk›m›z. Al›flverifl bilinci gün geçtikçe daha da yerleflen tüketici, art›k hem ne istedi¤ini daha iyi biliyor, hem de kaliteyi uygun fiyata alman›n peflinde kofluyor. Peki diyelim ki bir ma¤azaya girdiniz ve uzun zamand›r merak etti¤iniz bir ürünü sat›n ald›n›z. Bir süre sonra ald›¤›n›z ürünün hiç de yans›t›lan gibi olmad›¤›n› ya da tarihi geçmifl bir ürünün size sat›ld›¤›n› fark ettiniz. Tüketici olarak hangi haklara sahip oldu¤unuzu biliyor musunuz? ‹flte size maddeleriyle Birleflmifl Milletler taraf›ndan kabul edilen ve bugün geçerlili¤ini koruyan Evrensel Tüketici Haklar›:


TEMEL GEREKS‹N‹MLER‹N KARfiILANMASI HAKKI

SA⁄LIKLI B‹R ÇEVREDE YAfiAMA HAKKI

■ Temel ihtiyaçlar dendi¤ine, hayat›n devam›n› sa¤layacak kadar g›da tüketme, giyinme, bar›nma, sa¤l›k hizmetlerinden faydalanma gibi unsurlar anlafl›l›r. ‹nsan›n insan olmaktan do¤an ve hayat›n› devam ettirebilmesi için gereken asgari ihtiyaçlar›n› belirten bu hak, tüketicinin en temel hakk›d›r.

■ Çevre hakk›n›n konusu, sa¤l›kl›, dengeli, bozulmam›fl bir hayat içerisinde insan hayat›n›n sürdürülebilmesidir. Korunmayan, bozulan ve giderek tükenen bir çevrede insan hayat›n›n da yok olaca¤› malum. Ça¤›m›z, tüketim ça¤›. ‹nsanlar do¤ay› s›n›rs›zca tüketiyorlar. Ancak çevre korunmadan tüketicinin korunmas› düflünülemez. Çevreye zarar vermeyen ürünlere yönelmek ve ihtiyaç oran›nda tüketmek, daha az çöp ç›karmak, israftan kaçmak gibi de¤erler, ça¤dafl yaflam›n temel unsurlar› olmal›.

SA⁄LIK VE GÜVENL‹⁄‹N KORUNMASI HAKKI ■ Yaflama hakk›n›n temel flartlar›ndan biri de sa¤l›kl› bir çevrede, sa¤l›kl› ve güvenli olma hakk›d›r. Tüketici, sat›n ald›¤› mal ve hizmetlerle ilgili çeflitli tehlikelere maruz kalabilir. Bu tehlikeler, tüketicinin sa¤l›¤›n› etkileyebildi¤i kadar hayat›n› kaybetmesine de neden olabilir. Bu tehlikelerin önlenmesi, temel tüketici haklar›ndan biridir.

fi‹KAYET HAKKI

B‹LG‹ ED‹NME HAKKI EKONOM‹K ÇIKARLARIN KORUNMASI VE ZARARLARININ KARfiILANMASI HAKKI ■ Bu hak, ay›pl› bir mal sat›n alan ya da kendisine noksan bir hizmet sunulan tüketicinin, bu mal ya da hizmet nedeniyle u¤rad›¤› zarar›n giderilmesi ve genel anlamda haklar›n›n korunmas› amac›yla, gerekli yasal tedbirlerin al›nmas› ve etkin bir flekilde uygulanmas›d›r.

■ Bu hak, tüketicinin sat›n alaca¤› mal ve hizmetin ne oldu¤unu, ne ifle yarad›¤›n›, ne kadar dayanaca¤›n›, herhangi bir aldatmacaya f›rsat vermeksizin aç›k flekilde bilmesidir. Tüketici, sat›n alaca¤› elektronik oyunca¤›n tehlikelerinden, kullanaca¤› ilaçlar›n sa¤l›k aç›s›ndan tafl›d›¤› risklere kadar uzanan bir çizgide bilgilenme hakk›na sahiptir. SEÇME HAKKI

E⁄‹T‹LME HAKKI ■ E¤itim, toplumun her alan›n›n geliflme kaydetmesinde temel unsur olarak görülmeli. E¤itim, vatandafllara haklar›n›n ve sorumluluklar›n›n bilincinde, mallar ve hizmetler aras›nda bilinçli bir seçim yapma yetene¤ine sahip, iyiyi kötüden ay›rt eden tüketiciler olarak hareket etmelerini sa¤layacak alt yap›n›n kazand›r›lmas› sürecini ifade eder. Tüketici hareketinin geliflmesinde, ne mevzuat ne de kurumlar, iyi e¤itilmifl, bilinçli tüketiciler kadar etkili olamaz.

■ Tüketici, istek ve ihtiyaçlar›n› karfl›layacak mal ve hizmeti seçme hakk›na sahiptir. Bu sebeple tüketiciye, alternatif mal ve hizmetler sunulmal›d›r. Zaten temeli rekabet olan serbest piyasa ekonomisi gere¤i de, tüketiciye sunmak üzere pek çok alternatif ürün bulundurulmakt›r. TEMS‹L ED‹LME (SES‹N‹ DUYURMA) HAKKI ■ Demokrasilerin vazgeçilmez flart›, örgütlü toplumdur. Toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalk›nmas›, geliflmesi ve sa¤l›kl›, ça¤dafl bir seviyeye ç›kmas›, toplumdaki örgütlenme ve demokrasinin varl›¤›yla sa¤lanabilir. Günümüzde tüketicinin karar alma mekanizmas›na kat›l›p temsil edilme hakk›n› kullanabilmesi için güçlü tüketici örgütlenmesi, vazgeçilmez bir flartt›r.

■ Genel kabul görmüfl evrensel tüketici haklar›yla beraber tüketicinin flikayet hakk›ndan da söz edilebilir. Tüketicinin herhangi bir olumsuzlukla karfl›laflt›¤›nda bu olumsuzlu¤un giderilmesi için ilgili kurumlara müracaat etme hakk› vard›r. ■ Her y›l 15 Mart'ta Dünya Tüketici Haklar› Günü kutlan›yor. Birleflmifl Milletler taraf›ndan kabul edilen bu maddelerle, bütün ülkelerdeki tüketicilerin ihtiyaçlar› göz önüne al›n›yor ve e¤itim seviyeleriyle pazarl›k gücü yönündeki dengesizliklerin ortadan kald›r›lmas› hedefleniyor. Bu hedefin alt›nda ise, adil, tarafs›z, sosyal ve ekonomik bir geliflmeyi teflvik etmenin önemi kadar, tüketicilerin zararl› olmayan ürünlere eriflme haklar›na sahip olmas› gerekti¤i düflüncesi yat›yor.

41 OCAK-fiUBAT-MART


Güzel bir gülümseme için

bembeyaz dişler 42

BAKIM

Ailem

S

evginin evrensel dilidir gülümseme. Tüm insanlarda ayn› flekilde ifade bulur: Afrikal› bir çocu¤un gülümsemesiyle, Çinli bir amcan›n gülümsemesi ya da Ortado¤ulu bir teyze ile Avrupal› bir annenin gülümsemesi aras›nda hiçbir fark yoktur ve hep ayn› fleyi anlat›rlar: Sevgiyi. S›cac›k bir gülümseme ile güne bafllamak, günümüzün güzel geçece¤inin de habercisidir. Her sabah annemizin bizi gülümseyerek u¤urlamas›yla bafllayan ve bizimle birlikte soka¤›m›za, mahallemize, iflimize, okulumuza ve geçti¤imiz her yere yay›lan pozitif enerji. Bir gülümseme önümüze ç›kacak tüm duvarlar› y›kabilir, tüm olumsuzluklar› tersine çevirebilir. Bu nedenle önem veririz hepimiz, gülümsemeye. Ama diflimizde bir problem varsa istesek de gülümseyemeyiz. Diflimizdeki bir çürük veya leke, bizi özgürce gülümsemeden al›koyar. Kendimize olan güvenimizi azalt›r. SÜT D‹fiLER‹N‹ KÜÇÜMSEMEY‹N Sa¤l›kl› difller için uzmanlar çocukluktan bafllayan bak›m› öneriyorlar. Süt diflleri, yetiflkinler taraf›ndan nas›l olsa düflecek, yerine kal›c› difller ç›kacak düflüncesiyle yeterince umursanmayabiliyor. Toplumun genelinde olan bu yanl›fl kan›, süt difllerinin ihmaline ve erken çürümelerine neden oluyor. Fakat süt difllerinin önemi, az›msanmayacak kadar çok. Bu difller, kal›c› difllere rehberlik yaparken çocu¤un sa¤l›kl› beslenmesine de yard›mc› olur. Bu difllerde olan bir problem, alt›ndan ç›kacak difli de olumsuz etkiler. Süt difllerinin vaktinden önce çekilmesi,



SA⁄LIKLI D‹fiLER ‹Ç‹N KÜÇÜK KARIfiIMLAR Tüm bunlar›n yan› s›ra evinizde haz›rlayaca¤›n›z küçük kar›fl›mlarla difllerinizi daha beyaz ve çekici k›labilirsiniz.

D‹fi TAfiI ‹Ç‹N 2 tatl› kafl›¤› adaçay› veya papatyay› bir bardak kaynar su veya sirkede 20 dakika beklettikten sonra süzün. 20-30 damla s›cak su ekleyip gargara edin.

44

BAKIM

Ailem

SARARAN D‹fiLER ‹Ç‹N

kal›c› olan difllerin seyrek ç›kmas›na, çene yap›s›n›n bozulmas›na yol açarken, zaman›ndan sonra çekilmesi de alttan ç›kacak olan difllerin çarp›k olmas›na ya da gömülü kal›p damakta kist ya da tümör oluflmas›na yol açar. ‹leride ciddi problemlerle karfl›laflmak istemiyorsak çocuklar›m›za difl f›rçalama al›flkanl›¤›n› kazand›r›p onun a¤›z sa¤l›¤›na önem vermesini sa¤lamal›y›z. Çocu¤umuzun kazand›¤› bu al›flkanl›k,

ona ileride güzel gülümseme ve kendine güven olarak geri dönecektir. Difl ve a¤›z bak›m› kadar çocuklar›n do¤ru beslenmesi de difl geliflimi aç›s›ndan oldukça önemli. Bunun için onlar› olabildi¤ince abur cuburdan uzak tutmal›, meyve, sebze, süt ürünleri gibi sa¤l›kl› yiyeceklere yöneltmeliyiz. Küçüklere bu al›flkanl›klar› kazand›r›rken, yetiflkinlerin de bunlar› uyguluyor olmas› gerekti¤ini söylemeye gerek yok tabi ki.

Sa¤l›kl› difller için düzenli difl f›rçalamak flart ■ Zaman içinde difllerinizde oluflan lekeler, sararmalar, tartarlar, çürümeler, çürüklerin neden kötü kokular... Her defas›nda gülümsemenizi elinizle kapatmak zorunda kal›yorsan›z bu problemlerden kurtulup özgürce gülümseyebilmek için difllerinizi düzenli ve do¤ru bir flekilde f›rçalamal›s›n›z. Yetiflkinler yo¤un ifl temposundan ve sebep oldu¤u yorgunluktan dolay›, difllerine bak›m yapmay› unutur ya da ihmal ederler. Oysa 24 saatlik dilim içerisinde diflle-

rimize ay›raca¤›m›z zaman sadece 10 dakikad›r. Kendimize ay›raca¤›m›z 10 dakikayla difllerimizde oluflacak tüm olumsuzluklara engel olabiliriz. Günde iki kez do¤ru bir difl f›rças›yla difllerimizi f›rçalamal›, haftada 1-4 kez difl ipiyle difl f›rças›n›n ulaflamad›¤› bölgeler olan difl aralar›n› temizlemeliyiz. Çocuklukta kolay f›rçalayabilmemiz için önerilen dairesel f›rçalama yönteminin yanl›fl oldu¤unu san›r›m duymayan kalmam›flt›r. Bu yöntemle difl diplerini yeterince temizleyemezsiniz. Bunun yerine, uzmanlar›n önerdi¤i “bass” yöntemini uygulamal›s›n›z.

2 yemek kafl›¤› limon suyu ile iki yemek kafl›¤› greyfurt suyunu küçük bir flifleye koyup iyice çalkalay›n. Haftada üç kez bu kar›fl›mla f›rçalanan difller daha beyaz oluyor.

D‹fiLERDEK‹ KAHVERENG‹L‹KLER... Difllerinizi, kabu¤uyla kesti¤iniz ince bir limon dilimiyle ovuflturun.

D‹fi TAfiLARINI VE N‹KOT‹N LEKELER‹N‹ YOK ETMEK ‹Ç‹N Çilek difller için çok faydal›d›r. Difllerinizi çilekle ovun veya çilek suyuyla f›rçalay›n. Daha sonra da, az tuzlu bir bardak suyla ovun.



HANG‹ RENK?

46

Örgüde gri vazgeçilmez renklerden biri. Asl›nda tüm koyu renkler, örgü k›yafetlere çok yak›fl›yor. Ayr›ca siyah ve beyaz›n birlikteli¤i de göz al›c› oluyor. Mor, yeflil, sar› ya da k›rm›z› bir kazak, hem sizi hem de içinizi ›s›tabilir. Ancak örgü giyerken, bafltan afla¤› ayn› renklerde giyinmeye, yani farkl› renkleri kar›flt›rmamaya dikkat edin. Ancak tabi ki önemli olan sizin göz zevkiniz ve renk be¤eniniz. Örgü örmenin ve daha sonra o k›yafeti giymenin en güzel taraf› da, tamamen sizin zevkinizi yans›t›yor olmas›. ‹stedi¤iniz çeflitte ve renkte ald›¤›n›z iplerle, istedi¤iniz bir modelde kaza¤›n›z olabiliyor. Hem de çok daha düflük bir maliyetle.

K›fl›n renkli modas›

ELEME⁄‹

Ailem Kazaklar, atk›lar, kabanlar… K›fll›klar sakland›klar› yerden ç›kt›, k›fl ayaz›nda bizi korumak için göreve bafllad›lar bile. Kazaklar›m›z üstümüzde, atk›lar›m›z boynumuzda, koyu gri ‹stanbul günlerini renklendiriyoruz. Ananelerimizin, annelerimizin gözdesi örgüler, art›k bizim de hayat›m›zda. Rengarenk ipler ve bir çift flifl al›p kendinize bir atk› örmekle bafllay›n. E¤er bilmiyorsan›z, hemen gidip bir bilenden ö¤renin. Çünkü art›k örgü çok moda. Kocaman h›rkalar, elbiseler, süveterler, pançolar ve tabi ki atk›lar… Hem de istedi¤iniz renklerde ve modelde, kendi el eme¤inizle...


Örgülerin bak›m›

Örgü örmenin ve daha sonra o k›yafeti giymenin en güzel taraf›, tamamen sizin zevkinizi yans›t›yor olmas›. ‹stedi¤iniz çeflitte ve renkte ald›¤›n›z iplerle, istedi¤iniz bir modelde kaza¤›n›z olabiliyor.

Sadece örgü yetmez ■ Örgüyü örgüyle uyumlu kumafl çeflitleriyle birlikte de kullanabilirsiniz. Mesela deri ve örgü ikilisi her zaman çok fl›k olur. Örgü kaza¤›n›z›n kollar›na deri kumafl dikerek erkeksi bir hava yaratmak sizi farkl› k›lar. Ya da ördü¤ünüz atk›n›n kenarlar›n› t›¤la yapaca¤›n›z çiçeklerle süsleyebilirsiniz. Ördü¤ünüz k›yafetlere boncuklarla de¤iflik flekiller yapmak ve daha göz al›c› olmalar›n› sa¤lamak da elinizde. Bu tür ince iflçilikler tamam›yla sizin hayal gücünüze kalm›fl. Hayal edin, örün, süsleyin ve giyin!

Nas›l giyilir? ■ Bu sene herkesin üzerinde s›kça gördü¤ümüz uzun ve belden kemerli h›rkalar, her tür pantolonun ve ete¤in üzerinde çok fl›k duruyor. Dar etek ve pantolonlarla giyilebildi¤i gibi olabildi¤ince bol etek ve pantolonlarla da yak›fl›yor. ■ Kal›n iplerle ve flifllerle örülmüfl kazak ve h›rkalar, özellikle zay›f kad›nlar›n kurtar›c›s›. Çünkü vücudun daha dolgun görünmesini sa¤l›yor. ■ Bo¤azl› kazaklar her k›fl›n vazgeçilmezi çünkü herkese çok yak›fl›yor. Ancak bel k›sm›n›z kal›nsa ya da göbe¤iniz varsa, dar olanlar›n› tercih etmemeye dikkat edin. Çünkü bu tür kazaklar tüm kusurlar› ortaya ç›kar›yor. ■ Boyu k›sa olan insanlar›n kazak uzunlu¤una dikkat etmesi gerekiyor. Uzun kazaklardan kaç›nmal›lar çünkü bu tip kazaklar daha k›sa görünmelerine neden olabilir. Uzun kazaklar› tercih etmesi gerekenler, ince ve uzunlar.

■ Örgülerin bak›m›, kumafl ve kot türündeki k›yafetlerden biraz daha zor. Örgüler, sarkmamas›, renklerinin solmamas› için daha itinal› bir bak›m gerektiriyor. ■ Örgülerin en iyi y›kanma yolu, elde ve so¤uk suyla y›kanmas›. Yumuflak bir sabun kullanmak en do¤rusu. ■ Örgü k›yafetlerinizi y›karken suya biraz tuz katarsan›z örgünün rengini korumufl olursunuz. ■ Örgüleri durulad›ktan sonra sak›n s›kmay›n. Bu, fleklinin bozulmas›na sebep olur. Sert bir zeminde hafifçe bast›rarak suyunu süzün.

■ Örgüler y›kand›ktan sonra kesinlikle ipe as›lmamal›. En do¤rusu, serilerek kurutulmas›. ■ Suni ipek ve ipek örgülere kuru temizleme yap›lmal›. ■ Örgü k›yafetleri ütülemekten olabildi¤ince kaç›n›n. fiekilleri bozulabilir.

47

OCAK-fiUBAT-MART


So€an, karnabahar, lahana, havuç, ›spanak, portakal,

ayvasar›

nark›rm›z› ■

48

BESLENME

Ailem

Art›k her mevsimde, istedi¤imiz meyve ve sebzeyi bulabiliyoruz. Can›m›z ne istiyorsa market reyonlar›ndan kolayl›kla tedarik edebiliyoruz. Ancak uzmanlar›n da söyledi¤i gibi, önemli olan her sebze ve meyveyi mevsiminde tüketmek. Bol vitamin ve sa¤l›k deposu olan meyve ve sebzeler, mevsiminde tüketilirse fayda sa¤l›yor ve hastal›klara flifa oluyor. Hormonlu g›dalardan ve do¤al olmayan ürünlerden uzak bir yaflam ise uzun ve sa¤l›kl› bir ömrün kap›lar›n› aral›yor. P›rasa, karnabahar, lahana, havuç, ›spanak, ayva, nar, portakal, bolca tüketilen hemen hemen herkes taraf›ndan da son derece sevilen meyve ve sebzeler aras›nda. K›fl mevsimine özgü bu meyve ve sebzeler, vitamin zenginliklerinin yan› s›ra do¤an›n bizlere sundu¤u do¤al ilaçlar. Peki k›fl›n bolca tüketmemiz gereken bu sebze ve meyvelerin ne gibi faydalar› var biliyor musunuz?

SO⁄ANG‹LLER‹N EN FAYDALISI PIRASA

■ So¤angillerden olan p›rasa, sa¤l›¤a oldukça faydal› k›fl sebzelerinin aras›nda bafl› çekiyor. Vitamin ve mineral yönünden oldukça zengin olan bu flifal› sebze, baflta mide rahats›zl›klar›na iyi gelmesi yönünden büyük önem tafl›yor. Deri hastal›klar›na ve damar sertli¤ine de iyi gelen ve mutlaka bolca tüketilmesi gereken p›rasa, ayn› zamanda iyi bir böbrek çal›flt›r›c›s›. Salatalarda çi¤ olarak tüketebilece¤iniz p›rasan›n etli ve zeytinya¤l› olarak yeme¤ini de yapabilirsiniz.

DO⁄AL ANT‹B‹YOT‹K, NAR ■ Yemesi zahmetli olan, ekflili¤i nedeniyle biraz da yüz ekfliterek yenen nar›n faydalar› saymakla bitmiyor. Kalp sa¤l›¤›n› koruyor, kanser hücrelerinin geliflimini engelliyor, ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendiriyor. Adeta bir ilaç, hatta antibiyotik olan nar, özellikle ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendirerek pek çok hastal›ktan koruyor. ‹çerdi¤i baz› maddelerle kolesterol ve flekeri de dengeleyen nar, kalp sa¤l›¤›n› korudu¤u gibi, kanser hücrelerinin de geliflmesini engelliyor.

KADINLAR ‹Ç‹N, KARNABAHAR ■ Gö¤üs kanseri son y›llarda kad›nlar›n korkulu rüyas›. Hemen hemen her iki kad›ndan birinde rastlanan bu hastal›¤a karnabahar tüketerek meydan okuyabilirsiniz. Fosfat ve potasyum yönünden son derece zengin olan bu k›fl sebzesi, ayn› zamanda kad›nlar› gö¤üs kanserine karfl› koruyan “indol-3 karbonal” da içeriyor. Sinirleri ve beyni de çal›flt›ran karnabahar, öte yandan kalp ve damar hastal›klar›na da iyi geliyor.



GÜZEL B‹R C‹LT ‹Ç‹N, LAHANA ■ Lahanan›n faydalar› saymakla bitmiyor. Bol miktarda B, C ve E vitamini ile potasyum içeren lahanan›n, fleker ve romatizma hastalar› için de çok faydal› oldu¤u biliniyor. Ayr›ca lahana, bunlarla da kalmay›p, bol arsenik ve kükürtle kan› temizleyip cildi güzellefltiriyor. Uzmanlar, lahanan›n kans›zl›¤› giderdi¤ini ve kansere karfl› etkili oldu¤unun da alt›n› çiziyor. ‹çeri¤indeki, yaln›zca lahanada bulunan U vitamini ile, mide ve ba¤›rsaklar›n iç yüzeyini koruyor, oluflan yaralar›n iyileflmesini sa¤l›yor. Görüldü¤ü gibi, pek çok faydas› olan ve bol bol tüketilmesi gereken bu sebze, ayn› zamanda yafllanmay› önleyici ve kalp krizine karfl› koruyucu bir mineral olarak kabul edilen selenyumun da kayna¤›.

51 BESLENME

Ailem

AYVANIN DÖNEM‹N‹ KAÇIRMAYIN ■ K›fl mevsiminde çok s›n›rl› bir sürede bulunan ayva, pek çok hastal›¤›n önleyicisi. Protein, fleker, organik asit, A, B2, C vitamini ve demir, bak›r, potasyum gibi mineraller aç›s›ndan çok zengin olan ayva, mevsiminde tüketilirse kalp, akci¤er, bo¤az, mide, göz, ba¤›rsak ve a¤›z hastal›klar›nda birebir etkili oluyor. Bunlar›n yan› s›ra k›fl›n so¤uklarda artan dudak çatlamalar›n› da engelleyen ayva, cildin daha sa¤l›kl› olmas›na da yard›m ediyor.

PORTAKAL, SO⁄UK ALGINLI⁄INA B‹REB‹R

DEM‹R DEPOSU ISPANAK

■ Pek ço¤unuzun çizgi film Temel Reis'ten de çok iyi bildi¤i ›spanak, hem demir yönünden oldukça zengin hem de yaprakl› sebzeler aras›nda protein de¤eri en yüksek olan k›fl sebzesi. Özellikle et yemeyenlerin protein alabilmek için bolca ›spanak tüketmeleri gerekiyor. Piflirilerek yeme¤i yap›lan ›spanak ayn› zamanda salatalarda çi¤ olarak da tüketilebiliyor. Ispana¤›n suyu ise, bol C vitamini içerdi¤inden hem so¤uk alg›nl›klar›na karfl› son derece etkili hem de kalp adalelerinin güçlenmesine yar›mc› oluyor.

■ K›fl mevsimi gelince en çok flikayet edilen durum, s›k s›k hastalanmakt›r. Gripten ve so¤uk alg›nl›klar›ndan yak›nmalar bu mevsimde artar. C vitamini deposu olan portakal ise bu hastal›klara iyi geldi¤i için önemli bir k›fl meyvesi. Ancak portakal›n faydalar›, bununla da s›n›rl› de¤il. Portakal, C vitamininin yan› s›ra B vitamini, potasyum, kalsiyum ve magnezyum da içeriyor. Lifler, organik asitler ve fleker yönünden de zengin olan portakal, kanseri önlemekten, kan› temizlemeye, karaci¤eri çal›flt›rmaktan, cildi güzellefltirmeye kadar pek çok soruna iyi geliyor.

M‹DE VE BA⁄IRSA⁄IN DOSTU, HAVUÇ

■ Mide ve ba¤›rsa¤›n en yak›n dostu olan havuç, ayn› zamanda kan yap›c› özelli¤i ile de k›fl›n yeri doldurulamayacak olan bir sebze. Mide ve ba¤›rsak kanamalar›nda çok faydal› olan havuç, içeri¤indeki A vitamini ile de karaci¤erin kuvvetlenmesini ve kendini yenilemesini sa¤l›yor. Bol A vitamini ile cilde temizlik ve pembelik verdi¤ini ve gözlerin sa¤l›kl› kalmas›n› sa¤lad›¤›n› belirten uzmanlar, kalp rahats›zl›¤› ve damar sertli¤i olanlara havucun çok faydal› oldu¤unu, her gün yenen bir havucun da akci¤er kanseri tehlikesini yar›ya indirdi¤ini bildiriyor.



Gribal enfeksiyona dikkat!

52

SA⁄LIK

Ailem

Okul ça¤› çocuklar›nda görülen hastal›klardan birinin de aileler taraf›ndan “allerjik bronflit veya bronflit” olarak tan›mlanan ast›m oldu¤unu belirten Dr. Tahmaz, “Özellikle bu tip yak›nmas› olan çocuklar, okulun bafllamas›yla gribal enfeksiyona yakaland›klar›nda flikayetleri tetiklenir. Bu yüzden, özellikle eylül ve ekim aylar›nda çok dikkatli olunmas› gerekiyor. Farkl› bir ortam, çok koflmak, oynamak, ezgersiz yapmak ve gribal enfeksiyonlar birlikte direkt atak bafllatabiliyor. O yüzden ast›m semptomlar›n› bask›layacak ilaçlar› varsa onlar› doktorlar›na dan›flarak yeniden kullanmaya bafllamalar›nda fayda var” diyor. Dr. Tahmaz ayr›ca, okul döneminde çocuklar›n en s›k yakaland›klar› mevsimsel hastal›klar aras›nda gribin geldi¤ini ve art›k tüm çocuklar›n mevsim bafl›nda gribe karfl› afl›lanmalar›n›n önerildi¤ini ifade ediyor.

Özellikle nezle, grip gibi üst solunum yolu hastal›klar›n›n en yo¤un görüldü¤ü dönemdeyiz. Üstelik okullarda yüzlerce ö¤renci biraraya gelince, birbirlerinden mikrop almalar› da kolaylafl›yor. Uzmanlarsa, aileleri mevsimsel hastal›klara karfl› uyar›yor.

ÇOCUKLARDA MEVS‹MSEL HASTALIKLARA

DIKKAT! Özellikle çocuklar› okula giden anne babalar› bir telafl al›r: “Ya çocu¤um hastalan›rsa...” Çocukluk ça¤›nda rastlanan hastal›klar›n mevsimsel özellikler gösterdi¤ini söyleyen Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Uzman› Ebru Gözer, “Özellikle sonbahar ve k›fl aylar›nda en s›k üst solunum yolu enfeksiyonlar›na rastl›yoruz. Çocuklar bize yüksek atefl, öksürük, bo¤az a¤r›s›, burun ak›nt›s›, burun t›kan›kl›¤› gibi üst solunum yoluna ait belirtilerle geliyorlar. Bu yak›nmalara kar›n a¤r›s›, bulant›, kusma ve ishal gibi gastroenterit belirtileri de efllik edebiliyor, ki bu durumda 'viral sendrom' olarak tan›ml›yoruz. Bunun d›fl›nda akut hastal›klar içinde enfeksiyonlara ya da allerjik deri hastal›klar›na ba¤l› deri döküntüleri ve idrar yolu enfeksiyonu s›kça görülen hastal›klar olarak say›labilir” diyor.


Difl sa¤l›¤› önemli ‹lkokul bafllang›ç y›llar›, çocuklar›n difl dönüflümünün oldu¤u y›llar. Bu nedenle okul ça¤›nda, do¤ufltan da olsa, kazan›lm›fl da olsa kalp rahats›zl›klar› olan çocuklarda difl bak›m› çok önemli. Çünkü uygun hijyende olmayan bir a¤›zda yap›lan difl çekimi veya bir dolgu s›ras›nda mikroplar kana kar›flarak, kalbin bozuk olan bölgesinde endokardit ad› verilen ciddi bir kalp enfeksiyonuna sebep olabiliyorlar. Ölümle sonuçlanma oran› yüksek, tedavisi zor ve uzun olan bu hastal›ktan korunmak için, okullarda özellikle difl sa¤l›¤› aç›s›ndan tarama programlar›n›n uygulanmas›, çürükleri varsa ifllem öncesinde kalbi korumak için uygun antibiyotik kullan›larak çekim veya dolgu yap›lmas› ve difl bak›m›n›n kalp hastal›¤› olsun olmas›n mutlaka her çocu¤a ö¤retilmesi gerekiyor.

KALABALIK SINIFLAR K›fl aylar› ve kalabal›k s›n›flar, üst solunum yolu hastal›klar›na neden olan mikroplar›n bulaflmas› için son derece uygun ortamlar. Dr. Gözer, kimi zaman bu tabloya pnömoninin de efllik edebildi¤ini, e¤er çocu¤un altta yatan ast›m gibi bir hastal›¤› varsa, o hastal›¤›n alevlenmelerinin de görüldü¤ünü söylüyor. Kronik hastal›klar›n da k›fl aylar›nda alevlendi¤ine iflaret eden Dr. Gözer, “Çocu¤un e¤er hipertansiyonu, kalp problemi, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlar› varsa, k›fl aylar›nda daha a¤›r flekilde görülebilir” diyor. Uzmanlar, üst solunum yolu hastal›klar›nda s›kl›kla görülen öksürü¤ün bir alarm olarak alg›lanmas›n› istiyor. Sürekli öksürü¤ü olan, önce nezle, grip gibi bafllay›p hastal›¤› bir haftan›n üzerinde devam eden çocuklar›n, özellikle gece gelen öksürüklerine dikkatle yaklafl›lmas› gerekti¤ini söyleyen ASM Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Uzman› Dr. Ela Tahmaz, “Bu öksürük, zatürrenin ya da sinüzitin habercisi olabilir. Ateflli ya da ateflsiz, öksürük bir haftay› geçerse mutlaka bir hekime baflvurulmas› gerekir. Zatürre hemen tedavi edilirse sorun yaratmayabilir ama aksi taktirde yüksek atefl ve solunum yetmezli¤ine kadar ilerleyen bir tablo yaratabilir. Çocu¤un, yo¤un bak›mda izlenmesi ve hatta solunum cihaz›na ba¤lanmas› gerekebilir” diye konufluyor.

Dengeli beslenme Okul ça¤›ndaki çocu¤un beslenmesi de, anne babalar›n dikkat etmesi gereken konulardan biri. Çocu¤un zihinsel faaliyetlerine destek olmak yan›nda, gerek büyüme gerili¤i, gerekse ça¤›m›z›n giderek artan sorunlar›ndan biri olan çocukluk ça¤›nda afl›r› kiloluluktan korumak için çocu¤a dengeli bir beslenme program› haz›rlanmas› gerekti¤ini söyleyen ASM Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bölümü'nden Pediatrik Endokrinolog Dr. Neslihan Güngör, “Okula giden çocuklar›m›z büyüme ça¤›nda, bu nedenle besin içeri¤i dengeli bir sabah kahvalt›s› esas. Bunun d›fl›nda yine bu kapsamda uygun miktarda süt ve süt ürünlerinin tüketimi kalsiyum ve D vitamini deste¤i verdi¤inden büyüme ve kemik geliflimi aç›s›ndan önemli. Bunu özellikle koruyucu hekimlik aç›s›ndan vurgulamak isterim. Yine anne babalara düflen önemli bir görev, çocuklar›n ara ö¤ünleri konusunda titizlik göstermeleri. Çocuklara besin de¤eri yüksek, vitaminlerden zengin, yüksek oranda fleker ve ya¤ içermeyen ara ö¤ünler vermeleri uygun olur. Çocu¤un büyüme çizelgesinde uyumlu ve tutarl› bir kilo ve boy düzeyini sürdürmesi genel sa¤l›¤›n›n da çok önemli bir göstergesidir” diyor. Dr. Güngör ayr›ca, okul ça¤›ndaki çocuklar› bulafl›c› hastal›klardan korumak için hijyen e¤itimi verilmesinin, özellikle el y›kamaya özen gösterilmesi gerekti¤inin de önemle alt›n› çiziyor.

53 OCAK-fiUBAT-MART


54

TAR‹H

Ailem

geçmiflten bugüne

Ümraniye'de yaflam izleri Ümraniye, ‹stanbul'un en h›zl› kentleflen ilçelerinden biri. 1960 y›l›na kadar köy olarak kalan Ümraniye, Organize Sanayi Bölgesi ilan edilmesinin ard›ndan yo¤un göç ald› ve büyümeye bafllad›. Ümraniye Belediyesi 1963 y›l›nda kuruldu ancak 1980'de feshedilerek Üsküdar'a ba¤l› bir flube müdürlü¤üne dönüfltürüldü. Ümraniye'nin Üsküdar'dan ayr›larak bir ilçe haline gelmesiyse, 1987 y›l›nda gerçekleflti. fiu an Ümraniye'de 4 köy, 40 mahalle olmak üzere 44 muhtarl›k ve merkez belediyenin yan› s›ra 6 belde belediyesi bulunuyor.

“ÜMRAN‹YE” ADI NEREDEN GEL‹YOR? Ümraniye sözcü¤ünün anlam› hakk›nda de¤iflik görüfller bulunuyor. Bunlardan en çok iki tanesi kabul görüyor. Ümraniye sözcü¤ünün “imra etme-flehirleflme” kelimesinden türedi¤i görüflü var. Bir di¤er görüflse, Arapçadan dilimize geçmifl olan ve topluluklarda mutluluk, saadet, refah anlam›na gelen “ümran” sözcü¤ünden türedi¤i.

ÜMRAN‹YE’DE ‹LK YERLEfi‹M ‹ZLER‹ Ümraniye'de ilk yerleflme izleri, alt paleoetik dönemlere kadar iner. O dönemden itibaren Ümraniye, Dudullu ve çev-

resinin aç›k hava konak yerleri olarak seçildi¤ini görüyoruz. Ümraniye tarihiyle ilgili bilgiyi bize, yaz›l› kaynaklar, ilçe s›n›rlar› içinde bulunan tarihi eserler ve son y›llarda yap›lan kaz›lar veriyor. Tarihi kaynaklara göre; Ümraniye'ye ilk yer-


55 OCAK-fiUBAT-MART

leflen Frigrayal›lar. Çam a¤ac›n› kutsal kabul eden Firgyal›lar, Küçük ve Büyük Çaml›ca'dan bafllayarak Alemda¤ ve Kay›flda¤›'na kadar bütün araziyi çam ormanlar›yla donatt›lar.

ROMA VE B‹ZANS ‹ZLER‹ Sonraki y›llarda Ümraniye'nin bulundu¤u yerler, Romal›lar ve Bizansl›lar'›n egemenli¤ine geçti. Harun Reflit, ordular›yla 782 y›l›nda Krizepolis (Üsküdar) önlerine kadar geldi. Bir sene burada kald›ktan sonra 783 y›l›nda Bizans ‹mparatoriçesi ‹ren'in ordusuna ma¤lup oldu ve bunun sonucunda da her sene Bizansl›lar'a 70.000 alt›n vermek zorunda kald›. Ümraniye topraklar›, Bizansl›lar'la Müslüman ordular› aras›nda zaman zaman el de¤ifltirdi. Anadolu'yu Müslüman yapan ve Türklefltiren ilk devlet Daniflmentliler'di. Daniflmento¤ullar›, Bizans topraklar›na kadar s›zd›lar, Alemda¤'›n üstüne

bir kale yapt›lar. Daniflment Gazi'nin arkadafllar› ve Sultan Turasan, Bizansl›lar'a karfl› bu kalede çok defa savaflt› ancak Anadolu'dan beklenen yard›m gelmeyince burada öldü. 1400'lü y›llarda, Osmanl› ‹mparatorlu¤u döneminde, padiflah Orhan Gazi bu topraklar› Osmanl› topraklar›na katt›.

OSMANLI’DAN KALAN ‹ZLER VE ANLATTIKLARI... Osmanl›l›lar zaman›nda bölge, mesire yeri olarak kullan›l›yordu. Bunun en iyi örne¤i, ‹talyan Rönesans'› tarz›nda, Hekimbafl›zadeler taraf›ndan tahminen 1881'de, Mimar Sarkis Balyan'a yapt›r›lm›fl olan “Hekimbafl› Av Köflkü”dür. Bu yap› Sultan Abdülhamit taraf›ndan dinlenmek ve avlanmak için kullan›l›yordu. Bunun d›fl›nda, genellikle kervanlar›n konaklad›¤› flehirleraras› menzil noktalar›nda, flehrin çevresindeki mesire yerlerinde bulunan namazgâhlar›n yan›nda, ab-

dest almak, su içmek ve hayvanlar› sulamak için yap›lan çeflmeler var. Yukar› Dudullu'da bulunan “Adile Sultan Çeflmesi” bu bölgenin Anadolu'ya giden yolda önemli bir menzil noktas› oldu¤unun göstergesi olarak bugün hala ayakta. Abdülhamit döneminde Cevhera¤a taraf›ndan yap›lan Cevhera¤a Camii ve Çeflmesi de Ümraniye'ye Osmanl›lar taraf›ndan b›rak›lan baflka bir önemli miras. Fakat bugün caminin çeflmesi, özensiz kentleflmeyle birlikte yok olup gitmifl.


‹STANBUL’UN YEN‹ YATIRIM MERKEZ‹, ÜMRAN‹YE

56 TAR‹H

Ailem

Bugün, milyonlara varan rakamlarla ifade edilen konut ihtiyac› ve buna paralel olarak giderek artan arz, ‹stanbul'un s›n›rlar›n› zorlamaya devam ediyor. Bunun sonucunda Avrupa yakas›nda yer bulamayan yat›r›mc›lar, Anadolu yakas›n›n cazibe merkezi olan Ümraniye'ye gözlerini çevirdiler. Özellikle Ümraniye'nin Tepeüstü semtine yap›lmas› düflünülen Teknokent, bölgenin cazibesini daha da art›raca¤a benziyor. Birbirinden ünlü pek çok say›da markan›n yat›r›m için tercih etti¤i bir bölge durumuna gelen Ümraniye, devam etmekte olan yat›r›mlarla flimdiden, Anadolu yakas›n›n Maslak'› olarak adland›r›lmaya bafllad›. Konuyla ilgili, Belediye Baflkan› Hasan Can, bölgede bir hareket oldu¤unu ve iki y›lda 4 milyon metrekare inflaat izni verdiklerini ifade ederek “fiu anda Ümraniye'de 37 bin konutun inflaat› devam ediyor. Bunlar›n hepsi, altyap›s› tam, sosyal ve yeflil alanlar› ile modern yerleflim alanlar› oluflturacak nitelikte. Birçok büyük inflaat flirketinin bafllatt›¤› villa inflaatlar› ile de semtimizin çehresi de¤iflti” aç›klamas›n› yapt›. Ümraniye, sadece yat›r›mlar›yla de¤il sanatsal ve kültürel etkinlikleriyle de çok konuflulaca¤a benziyor.

ÜMRAN‹YE, ANADOLU YAKASININ KÜLTÜR MERKEZ‹ OLMA YOLUNDA EM‹N ADIMLARLA ‹LERL‹YOR Ümraniye Belediyesi taraf›ndan ilçeye kazand›r›lan 10 kültür merkezinde gerçeklefltirilen kültürel ve sanatsal etkinlikler, Ümraniyelilerin büyük ilgisini görüyor. Her mahalleye bir kültür merkezi slogan›yla bugüne kadar Ümraniye'ye 10 kültür merkezi kazand›ran Hasan Can Baflkanl›¤›ndaki Ümraniye Belediyesi, bu kültür merkezlerinde gerçeklefltirilen etkinliklerle ilçeyi Anadolu yakas›n›n kültür sanat merkezi haline getirdi. Haftan›n her günü bu kültür merkezlerinde sinemadan tiyatroya, fliir dinletilerinden konserlere, panellerden sempozyumlara kadar yüzlerce etkinlik, her yafltan Ümraniyelilerin be¤enisine sunuluyor. Etkinliklerden hayli memnun kalan Ümraniyeliler, kültür merkezlerinin ikinci adresleri oldu¤unu söylüyorlar.



ERGENL‹K ZOR! 58 PS‹KOLOJ‹

Ailem

Anne-babalar, “çocu¤um ergenli¤e girdi, ne yapaca¤›z? Art›k onu tan›yam›yoruz, hiç sözümüzü dinlemiyor, sürekli benimle çat›fl›yor” gibi flikayetlerde bulunurlar. Ergenlik hem genç için hem de ebeveyn için zorlu bir dönem. Ancak bu dönem, karfl›l›kl› iletiflim ve anlay›flla kolayl›kla atlat›labilir. Çocuklar, 10-12 yafllar›ndan itibaren fiziksel ve ruhsal aç›dan h›zl› ve farkl› bir geliflim sürecine girerler. Ergenlik dönemi diye adland›r›lan bu dönem, çocukluktan ç›k›l›p, yetiflkinli¤e ad›m atmak için gerekli beceri, bilgi ve tutumlar›n kazan›ld›¤› bir geçifl dönemidir. Ergenli¤in ilk y›llar›nda, fiziksel geliflim ön plandad›r. Sesler çatallafl›r, hormonal aktivite artar, k›llanma, ciltte ya¤lanma, kol ve bacaklarda uzama belirginleflir. Bu dönemde ergenler, aynalar› çok severler, yeni görüntülerine al›flmak için s›k s›k kendilerini kontrol ederler ve en ufak fiziksel sorunlar›n› dert etmeye bafllarlar. Daha sakard›rlar ve kendileriyle çok meflgul olduklar› için, her zamankinden daha dalg›n davran›fllar içine girerler.

KEND‹NE ALIfiMANIN ARDINDAN RUHSAL GEL‹fi‹M Ergenlerde, yeni imajlar›na al›flma döneminin ard›ndan ruhsal geliflim atak yapar. Zihinsel geliflimleri gere¤i, art›k soyut kavramlar› anlamaya ve yorumlamaya bafllam›fllard›r. Bu nedenle, din, siyaset, felsefe gibi konulara ilgileri artar. Çocukluk dönemindeki edilgenlik sona

Dr. Hatice Akova Çocuk ve Ergen aPsikiyatristi

erer. Eskiden sözlerini çok önemsedikleri ebeveynlerini elefltirmeye, hatta be¤enmemeye bafllarlar. Ayn› zamanda kendileri için konulan kurallar› da sorgulamaya bafllarlar. ‹flte, anne-babalar en çok bu dönemde bocalar. Ergen bireyler bu dönemde, yeni imaj aray›fl› yüzünden, 3-5 küpe birden takma, dövme yapt›rma, saç boyatma gibi u¤rafllar edinirler. Arkadafll›k, bu ça¤da çok önemlidir. Çünkü yafl›tlar›ndan ö¤renecekleri çok fley vard›r. Ayn› zamanda yafl›tlar›nda kendilerini de tan›yacaklard›r. Bu yüzden çok s›k›, tutkulu arkadafll›klar kurarlar. Kimlik ge-

liflimi süreci, ergenlik döneminde h›zlan›r ve bu de¤iflimler asl›nda bu aray›fl›n bir göstergesidir. Pek çok davran›fl, kendi kifliliklerini bulmak, bireyselleflmek ve özgünleflmek için yap›l›r.



ERGEN BIREYLERE YAKLAfiIM NASIL OLMALI?

60 PS‹KOLOJ‹

Ailem

Art›k onlara, “ben bu konuda flöyle düflünüyorum, senin fikrin nedir?” fleklinde yaklaflmak en do¤rusu. Çocukluk dönemindeki iletiflim tarz› bu dönemde art›k kullan›lmamal›. Çocuklara direkt tepki vermek yerine, önce sonuna kadar ilgiyle dinleyin, hatta bahsetti¤i konular size saçma gibi görünse de çok önemsedi¤inizi hissettirin. Art›k, “ben bu konuda flöyle düflünüyorum, senin fikrin nedir?” tarz›nda aç›k uçlu ve karfl›n›zdaki ergenin ayr› bir düflüncesi olabilece¤ini ve bunu merak etti¤inizi ifade eder tarzda konuflun. Giyim tarz›n›, yeni imaj›n› k›namay›n, sadece izleyin ve bu konuda ona sayg› duydu¤unuzu belli edin. Ona yasaklar koymamaya, tam tersi, kiminle oldu¤unu, o gencin özelliklerini, birlikte nerelere gittiklerini ö¤renmek için bu konuda konuflmaya çal›fl›n. Arkadafl›yla ilgili sorunlar›n› da dinleyin. E¤er yasak koymuflsan›z, bilin ki ya size

cephe alacakt›r ya da yalan söylemeye bafllay›p art›k kontrolünüzden tamamen ç›kacakt›r.

PEK‹ H‹Ç M‹ KURAL KOYMAYALIM? Peki, hiç mi kural koymayal›m? Tabi ki hay›r! Kurallar ve s›n›rlar her yaflta önemlidir. E¤er ergen, çocukluk ça¤›nda ailenin yaflant›s›yla paralel, tutarl› kurallara al›flt›r›lm›flsa, bu dönemde kurallarla ilgili daha az sorun yaflayacakt›r. Aile, mutlaka ergenin kiminle, nerede oldu¤unu ve ne yapt›¤›n› bilmelidir. Asl›nda bu durum, ailenin her ferdi için geçerlidir. Ergene aç›klama, bu yönde yap›lmal›d›r. Bir de ergen bireyin öfkelendi¤inde ya da istedi¤i yap›lmad›¤›nda sergiledi¤i olumsuz ve sert tav›rlar vard›r. Kap›lar çarp›l›r, ses tonu yükselir ya da küsülür. Bu durumda aileler, genellikle yaflad›klar› hayal k›r›kl›¤›yla ergene hemen müdahale eder, ikna etmeye çal›fl›r ya da öfkeyle elefltirme e¤ili-

mi gösterirler. E¤er ergenin baflka bir ruhsal sorunu ya da kendine zarar verme e¤ilimi yoksa, mutlaka duygular›n›n yat›flmas› için zaman verilmelidir. “Sen flimdi çok öfkelisin, sonra konuflal›m ya da bu konuyu konuflmak için zaman laz›m” fleklinde yaklafl›labilir. Ergenin istedi¤i, aile için maddi ve manevi zarar› olacak bir konuysa, ailenin sebebi aç›klay›p mutlaka kararl› davranmas› gereklidir. Ergenin tepkisi, bir süre sonra geçer ve hiçbir fley olmam›fl gibi yak›n›n›za gelir. Unutulmamal›d›r ki ergenlik, bireyselleflmenin atak yapt›¤› bir dönemdir. Fakat ayn› zamanda çocukluktaki ba¤›ml›l›k duygular›ndan tamamen ar›n›lmam›flt›r. Bu yüzden ergenler ne kadar pervas›z tutumlar sergilese de bir yandan yo¤un bir flekilde ilgi ve sayg› ihtiyac› içindedirler. Aileler de ergenler gibi de¤iflken ve çalkant›l› davran›fllar sergilerse, sorunlar bir o kadar büyür. Bu yüzden ebeveynlerin kararl›l›¤› ve tutarl›l›¤›, ergenin ergenlik döneminin sonlar›na do¤ru ailesini anlamas›, kendini tan›mas› için çok önemlidir.



DEPRESYON 62

Kad›n ruhu, gerek yetifltirilifl tarz› ve kendisine yüklenen sorumluluklar gerekse fiziksel ve hormonal farkl›l›klar› sebebiyle depresyona daha yatk›n. Araflt›rmac›lar, her 100 kad›ndan 10'unun depresyon geçirdi¤ine dikkat çekerken, kendisinde belirtileri fark edenlerin mutlaka bir uzmana baflvurmas›n›n önemini vurguluyorlar.

DEPRESYON DÖNEMLER‹

B‹YOLOJ‹K FAKTÖRLER

Kad›nlar›n depresyona e¤ilimleri ergenlikle birlikte art›yor. Bu durum, vücuttaki hormonal de¤iflikliklerle ilgili. Hormonal aktivitelerin artt›¤› adet öncesi, gebelik, do¤um sonras› ve menopoz dönemlerinde de depresyon geçirme riski art›yor. Kad›nlarda depresyon riskini araflt›ran çal›flmalar, depresyonun biyolojik, sosyal ve psikolojik faktörleri oldu¤unu gösteriyor.

Araflt›rmalara göre, birinci dereceden akrabalardan birinde majör depresyon olmas› bir risk faktörü olarak gösteriliyor. Aileler ve ikizlerle yap›lan çal›flmalarda, depresyonun kesin nedeni olarak belirlenmifl bir gen olmamakla beraber bu konudaki araflt›rmalar devam ediyor. Ancak depresyona kad›nlarda, erkeklere göre daha s›k rastlanmas›, genlerin önemli bir rol oynayabilece¤i görüflünü destekliyor. Biyolojik faktör olarak genlerin yan› s›ra, cinsiyet hormonlar›n›n da kad›nlarda depresyonun daha yayg›n olmas›n› etkileyip etkilemedi¤ine dair


araflt›rmalar yap›l›yor. Kad›nlarla erkeklerin cinsiyet hormonlar›n›n farkl› olmas›, ergenlikle birlikte kad›nlarda erkeklere göre depresyonun daha s›k görülmesi, adet döngüsü ve üremeyle duygu durumu aras›ndaki ba¤lar ve cinsiyet hormonlar›n›n depresyonun yayg›nl›¤›n› etkileyebilece¤ini düflündürüyor. Adet öncesi dönemde, do¤um sonras›nda ve menopozun bafllad›¤› dönemde cinsiyet hormonlar› önemli de¤ifliklikler gösteriyor. Bu de¤iflimlerle kad›nlarda görülen depresif belirtilerin ve sendromlar›n ba¤lant›l› olabilece¤ine dair bulgular mevcut. Söz konusu dönemlerde kad›nlar›n psiko-sosyal, çevresel ve di¤er fizyolojik etkilere karfl› daha duyarl› olduklar› billiniyor. Ancak hormonal de¤iflimlerin do¤rudan ve dolayl› etkisiyle duygu durumu bozukluklar› aras›ndaki iliflki, henüz kesin olarak saptanmad› ve bu konudaki araflt›rmalar devam ediyor. Biyolojik faktörlerin depresyon riskini etkiledi¤i ve depresyonun biyolojiyi de¤ifltirdi¤i çok aç›k.

‹fiTE S‹ZE M‹N‹ B‹R DEPRESYON TEST‹ Uluslararas› Depresyonlar› Önleme ve Tedavi Komitesi'nin depresyonlu hastalar›n tan›nmas› amac›yla haz›rlad›¤› tan› ölçütlerinden yola ç›karak haz›rlanan maddelerin 4-5 tanesine evet diyorsan›z, depresyonda olabilirsiniz. ■ Hayattan eskisi kadar zevk alm›yorum, hiçbir fley ilgimi çekmiyor. ■ Son zamanlarda karamsar, ümitsiz, kötümser düflünüyorum. ■ Kendimi yorgun, bitkin, halsiz hissediyorum. ■ Uyku düzenim bozuldu. ■ ‹fltah›m azald› kilo kaybettim. ■ Bedenimde a¤r›lar, s›z›lar bafllad›, gö¤süme bask› oluyor, mideme kramplar giriyor. ■ Haf›zam zay›flad›, bir fleyi akl›mda tutam›yor, ö¤renemiyorum. ■ Zaman zaman intihar etmek istiyorum. Kimseyi görmek istemiyorum

63 OCAK-fiUBAT-MART

SOSYAL VE PS‹KOLOJ‹K FAKTÖRLER Stres, birçok insanda depresyonun ortaya ç›kmas›na katk›da bulunabilir. Depresyonun kad›nlarda erkeklere göre daha yayg›n olmas›, kad›nlar›n strese karfl› daha dayan›ks›z olmalar›ndan de¤il, karfl› karfl›ya kald›klar› stresli durumlar›n farkl›l›¤›ndan kaynaklan›yor. Hem iflte hem de evde sorumluluk sahibi olmak, bekar anne olmak, çocuklar›n bak›m› ve yafllanan ebeveynler gibi stres yaratan durumlar s›ralanabilir. Kad›nlara yönelik sosyal beklentiler, bu noktada önem kazan›yor. ‹ki eflin de çal›fl›yor olmas›, kad›nlar›n sorumluluklar›n› artt›r›r. Bu durumda kad›nlar rol çat›flmas› yaflayabilirler. Aile ile ifl aras›nda seçim yapmak zorunda hissetmek ve hangi seçimin do¤ru oldu¤una karar verememek, önemli bir stres kayna¤› olabilir. Çocukluk döneminde ya da yetiflkinlikte yaflanan cinsel ya da fiziksel taciz, partnerin fiziksel ya da psikolojik fliddetine maruz kalmak gibi travmatik yaflant›lar da depresyona katk›da bulunur.

D‹⁄ER STRES KAYNAKLARI Kad›nlarda depresyon oran›n›n yüksek olmas›yla ba¤lant›l› olabilecek di¤er kronik stres kaynaklar› yoksulluk, eflitsizlik ve ayr›mc›l›¤a maruz kalmak olarak s›ralan›yor. Araflt›rmalar, kötümser düflünme tarz›, özgüven düflüklü¤ü, hayat›n› kontrol edemedi¤ini hissetme, afl›r› endifleli olma gibi baz› kiflilik özelliklerine sahip kiflilerin depresyon gelifltirme olas›l›klar›n›n daha yüksek olabilece¤ini belirliyor. Bu tür özelliklere sahip bireylerde stres yaratan durumlar›n ve olaylar›n etkisi daha fazla görülüyor ve bu durumlarla bafla ç›kmak için harekete geçmelerini engelleyebiliyor. Asl›nda kad›nlar›n erkeklere göre depresyona daha fazla yatk›n olmad›klar›n›, erkeklerin kendilerindeki belirtileri kad›nlardan daha farkl› isimlendirdiklerini ve ifade ettiklerini söyleyebiliriz. Bu ar-

gümana göre, kad›nlar depresif duygular›n› erkeklere göre daha çok kabul edip bunu ifade ediyor ve bir uzmandan yard›m almaya daha aç›k oluyorlar.

DEPRESYONUN TEDAV‹S‹ Depresyon, tedavi edilebilen bir hastal›k ve tedavinin ilk ad›m›, hastal›¤› kabul edip iyileflmeyi istemek. Depresyon belirtileri, iki haftadan fazla sürüyorsa mutlaka bir psikiyatriste gidip tedavi olmak gerekiyor. Günümüzde depresyon giderici, çok güçlü ilaçlar bulunuyor. Psikiyatristlerin de tedavi için birçok seçenekleri var. 2-3 ayl›k bir tedaviyle, ciddi düzelmeler sa¤lanabiliyor. Tedavinin süresi, hastal›¤›n ciddiyeti, süresi tekrar edip etmedi¤ine göre de¤ifliyor. Psikoterapi ile birlefltirilen ve sosyal düzenlemelerle desteklenen tedavilerin daha iyi sonuçlar verdi¤i de unutulmamal›.


64

SA⁄LIK

Ailem

Kad›nlar kalp hastas› olmaz ya da kalp hastal›klar› erkeklerin hastal›¤› inan›fllar› tarihe kar›flt›. Çünkü erkek hastal›¤› olarak bilinen kalp ve damar hastal›klar›, bugün art›k kad›nlar›n yaflam›n› da büyük ölçüde tehdit ediyor. Kad›nlarda kalp krizinden ölümler ürkütücü boyutlarda. Zira kalp hastal›klar›ndan ölümler tüm kanser türlerinden kaynaklanan ölümlerin iki kat› kadar. ‹stanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Ö¤retim Üyesi ve Özel Hizmet Hastanesi Giriflimsel Kardiyoloji Bölüm Baflkan› Prof. Dr. Tevfik Gürmen, kad›nlardaki kalp hastal›klar›n›n tablosu ve tedavi yöntemleri hakk›nda bilgi verdi.

KALP KR‹Z‹ KADINLARDA DAHA TEHL‹KEL‹ Erkek hastal›¤› olarak bilinen kalp hastal›klar›n›n kad›nlarda görülme s›kl›¤› nedir? Uzun y›llardan beri koroner kalp hastal›¤› bir erkek hastal›¤› olarak görülüyor ve kad›nlarda bu sorunun varl›¤› yeterince vurgulanm›yor. Kad›nlarda kalp krizinden ölümler bir numaral› ölüm nedeni ve her y›l gerçekleflen ölümlerin yüzde 50'si kalpten kaynaklan›yor. Kad›nlarda kalp damar hastal›klar›ndan olan ölümler, tüm kanser türlerinden kaynaklanan ölümlerin neredeyse iki kat›. Kad›nlar›n korkulu rüyas› olan meme kanseri ile kalp damar hastal›klar› oran›n› karfl›laflt›r›rsak 25-30

ölümden biri meme kanserinden kaynaklan›rken, 2-3 ölümden biri kalp damar hastal›klar› nedeniyle olmaktad›r. Kad›nlarda kalp hastal›klar›n›n ortaya ç›k›fl nedeni hakk›nda bilgi verir misiniz? Kad›nda hastal›¤›n ortaya ç›k›fl flekli erkektekinden farkl›. Hastal›k kad›nlarda, erkeklere göre 10-15 y›l daha geç ortaya ç›k›yor ve menopozdan sonra bu risk h›zla art›yor. Menopozdan sonra kad›nlarda kalp damar hastal›¤› riskinin artmas›n›n nedeni ise menopoz öncesi östrojen hormonunun koruyucu etkisi. Östrojen, kan-


daki iyi kolesterol miktar›n› artt›r›yor, kötü kolesterol miktar›n› düflürüyor. Kötü kolesterolün oksitlenmesini azaltarak, kan p›ht›laflmas›na neden olan baz› maddelerin miktar›n› düflürerek damar iç yüzünü koruyucu bir etki gösteriyor. Menopoz sonras› d›flar›dan östrojen hormonunun verilmesi, kalp hastal›¤› riskinin ortaya ç›kmas›n› engelleyebilir mi? Menopoz sonras› hastalara verilecek östrojen hormonu kalp hastal›¤› geliflimini engellemiyor. Yap›lan araflt›rmalar flu anda bunu gösteriyor. Ancak bu konuda son söz söylenmifl de¤il. Bu çal›flmalara dahil olan kad›nlar›n yafllar› yüksek, hormon tedavisine geç yaflta bafllanm›fl ve hormon düzeyleri takip edilmemifl. Bu nedenle bu konunun tam olarak a盤a kavuflturuldu¤unu söyleyemeyiz. Risk faktörleri, kad›n ve erkek için bir de¤iflim gösterir mi? Hem kad›n hem de erkek için ayn› risk faktörleri geçerli. Yüksek tansiyon, fleker hastal›¤›, kolesterol yüksekli¤i, sigara kullan›m›, fliflmanl›k ve egzersiz azl›¤› gibi faktörler her iki cinsiyet için de hastal›k yap›c› etki tafl›yor. Kad›nlar, sigaraya ve yüksek kan bas›nc›na daha duyarl›. Bu risklerden daha çok etkileniyorlar. Diyabet de kad›nlarda erkeklere göre kalp hastas› olma riskini daha çok art›rmaktad›r. Ancak yüksek kolesterol düzeyi, kad›nlarda daha az önemli, yani kad›nlar yüksek kolesterolün risklerine daha az duyarl›. Kad›nlarda hastal›k belirtileri erkeklerinki ile bir de¤iflim gösteriyor mu? Kad›nlarda hastal›¤›n ortaya ç›k›fl› da erkeklere göre daha farkl› olabilmekte. Kad›nlarda da önde gelen flikayet gö¤üs a¤r›s›, ancak atipik denilen al›fl›lm›fl›n d›fl›ndaki flikayetlere kad›nlarda daha çok rastlan›yor. Erkeklerde ço¤unluk, eforla gelen ve istirahatla geçen gö¤üs ortas›nda bask› ya da s›kma tarz›nda tipik flikayetler. Kad›nlarda a¤r› ortaya ç›kmayabilir. Sadece bir s›k›nt› hissi, nefes darl›¤›, kar›n bölgesinde a¤r›, bulant›, halsizlik, yorgunluk omuz a¤r›s› gibi atipik flikayetler ortaya ç›kabilir. Kalp krizi geçiren kad›nlar için yap›lan bir çal›flmada, çal›flma-

ya kat›lan kad›nlar›n üçte ikisinde, önceden hiçbir flikayet olmad›¤› bulunmufltur. Kalp krizi tablosu kad›nlarda erkeklere göre daha tehlikeli mi seyretmektedir? Kalp krizi kad›nlarda daha tehlikeli seyretmektedir. Özellikle genç kad›nlarda ilk kalp krizinde ölüm tehlikesi erkeklere göre çok daha fazlad›r. Kad›nlarda kalp hastal›klar›n›n belirtileri al›fl›lm›fl›n d›fl›nda oldu¤undan ve bunun bir erkek hastal›¤› olarak görülmesinden kaynaklanan nedenlerle kad›nlarda kalp hastal›¤› teflhisi koyma oran› daha düflüktür. Yap›lan araflt›rmalar, erkeklerde kad›nlara göre daha yüksek oranda anjiyoplati, stent uygulamas› ve by-pass ameliyat› yap›ld›¤›n› ortaya koyuyor. Kad›n hastalara giriflimsel tedaviler daha az uygulan›yor. Koroner anjiyografi yap›lan kad›nlarda sonucun normal ç›kma oran› yüksek ancak normal gibi de¤erlendirilen anjiyolar›n bir k›sm›nda asl›nda sorun bulunuyor.

Kad›nlardaki damar t›kanmas› ve daralmas› erkeklerine göre farkl› Erkeklerdeki damar daralmas› ve t›kan›kl›klar› ile kad›nlar›n damarlar›ndaki darl›k ve t›kan›kl›klar birbirinden farkl›. Erkeklerde yerel t›kanmalar ortaya ç›karken kad›nlarda bütün damar duvar› boyunca eflit miktarda darl›k ortaya ç›kabiliyor. Damarlarda anlaml› bir darl›k görülmeyebilir. Bir di¤er fark da mikro damarlardaki plak oluflumudur. Burada da yine koroner anjiyografiyle görebildi¤imiz damarlar, tamamen normal olarak görülebilir ancak bu hastalar asl›nda koroner arter hastas›d›r. Yanl›fl bir flekilde normal gibi de¤erlendirilen bu hastalar koroner arter hastal›¤›n›n tedavisini alm›yorlar. Risk faktörleri üzerinde yeterince durulmuyor. Hastan›n yüksek kolesterolü varsa ya da tansiyon hastas› ise ciddi bir flekilde tedavi edilmesi çok önemli. Çünkü normal anjiyolu baz› hastalar, asl›nda kalp krizi geçirme riski alt›nda kal›yor.

65 OCAK-fiUBAT-MART


L O R E T S E KOL N‹Z‹ E Y ‹ V SE TUTUN E D E G N E D 66

BESLENME

Ailem

KOLESTEROL S‹NS‹ B‹R DÜfiMAN G‹B‹ Kalp, beyin, sinirler, ba¤›rsaklar, kaslar, karaci¤er gibi vücudumuzun pek çok yerinde bulunan ve mum k›vam›nda ya¤›ms› bir madde olan kolesterol, yaflam için son derece gerekli. Pek çok hormonun üretimini sa¤layan kolesterol ayn› zamanda vücut için gerekli olan D vitaminini ve ya¤lar› sindiren safra asitlerini de üretiyor. Ancak tüm bunlardan yola ç›karak kolesterolün çok da masum oldu¤unu düflünmeyin çünkü vücuttaki kolesterol oran›na dikkat edilmezse sinsi bir düflman gibi yaflam›m›z› ciddi anlamda tehdit ediyor. ‹yi kolesterol ve kötü kolesterol olarak ikiye ayr›lan kolesterolün, vücuttaki seviyesini belli bir düzeyde tutmak, bu nedenle oldukça büyük bir önem tafl›yor.

Mutlu bir yaflam sürebilmek elbette sa¤l›kl› bir beden yap›s›na sahip olma ön koflulunu da beraberinde getiriyor. De¤iflen dünyada, her gün yeni bir hastal›k ismi duysak bile, geçmiflten beri asl›nda ne oldu¤unu çok iyi bildi¤imiz hastal›klar da, bugün yaflam›m›zda daha etkin risk faktörleri olarak karfl›m›za ç›kabiliyor. Kolesterol de günlük yaflamda s›kça duydu¤umuz ve sa¤l›¤›m›z› biz fark etmesek bile tehdit eden risk faktörleri aras›nda bafl s›ralarda yer al›yor. Düzensiz beslenme al›flkanl›klar›, fast food kültürü, artan sigara tüketimi, afl›r› ya¤l› yemekler derken kalbimiz alarm vermeye bafll›yor.

KOLESTEROLÜN KALBE ETK‹S‹ Kalp ve damar hastal›klar›, ölüme veya kal›c› sakatl›klara yol açan yayg›n sorunlardan. Kolesterol ise dikkat edilmedi¤i sürece kalbe ve damarlara büyük zarar veriyor. Kalp, damarlara kan pompalad›¤› için, damarlarda birikerek t›kan›kl›¤a yol açan yüksek kolesterol nedeniyle zarar görebiliyor. Bu durum da gö¤üs kafesindeki a¤r›lar›, kalp s›k›flmalar›n› ve krizleri beraberinde getiriyor. Geliflmifl ülkelerde ölüm nedenleri aras›nda kalp ve damar rahats›zl›klar› ilk s›rada yer al›yor ancak yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve fliflmanl›k gibi sorunlar›n önüne geçilebilirse risk azalabiliyor. Kiflinin di¤er rahats›zl›klar› da zamanla kolesterol yükselmesine neden olabiliyor. Bunlar›n bafl›nda ise karaci¤er hastal›klar›, böbrek hastal›klar›, obezite ve fleker hastal›¤› geliyor.


YAfiAM TARZINA D‹KKAT Genetik faktörlerin d›fl›nda, yaflam tarz›n›za ve beslenme al›flkanl›klar›n›za dikkat etti¤iniz sürece kolesterolün verdi¤i zararlardan korunmak mümkün. Kolesterol seviyesini düflürmek için günlük yaflamda tüketti¤iniz g›dalara dikkat etmeniz gerekiyor. Örne¤in, ö¤ünlerde bu¤day ürünleri, sebze ve meyve, kuru baklagiller gibi lifli g›dalar›n tüketimi artt›r›larak kandaki kolesterol seviyesi dengede tutulabiliyor veya azalt›labiliyor. Bunun yan›nda, gün içinde düzenli olarak yap›lan egzersizler ve yemeklerde kullan›lan ya¤ da sizi kötü kolesterolden korumada etkin rol oynuyor. Tabi bunlar›n yan›nda, sigara içmemek de son derece önemli bir unsur olarak, yap›lmas› gerekenler listesinde yerini al›yor.

67 OCAK-fiUBAT-MART

KOLESTEROL D‹YET‹NDE NELER TÜKET‹LEB‹L‹YOR? ■ Kahvalt›da tüketilecek peynir, mutlaka az ya¤l› olmal›d›r. Bu nedenle daima lor peyniri veya keçi peyniri tercih edilmelidir. Salam, sosis, sucuk gibi g›dalardan uzak durulmal›d›r. ■ Karides, kalamar gibi deniz ürünleri, kolesterolü yükseltir. Bu nedenle bal›k tercihi, büyük bal›klardan yana ve ›zgara olarak yap›lmal›d›r.

KOLESTEROL TEDAV‹S‹ NASIL OLMALI? Kandaki kolesterol oran›n› düflürmenin iki yolu var. Bunlardan biri elbette ilaç tedavisi. Ancak kullan›lan ilaçlar zamanla vücutta baflka hastal›klara yol açabiliyor ya da farkl› organlar bu ilaçlardan zarar görebiliyor. Bir di¤er tedavi yöntemi ise 'yaflam boyu iyilefltirici de¤ifliklik'. Bu tedavi flekli, kilonun normal s›n›rlarda devaml›l›¤›n› sa¤lamay›, düzenli fiziksel aktivite yapmay› ve kolesterol düflürücü diyetle yaflamay› kaps›yor. Kolesterol düflürücü diyetle ö¤ünlerde daha az doymufl ya¤ tüketiliyor ve kolesterol dengede tutulabiliyor. Elbette tüm bunlar için öncelikle bir uzmana baflvurmak gerekiyor.

■ K›rm›z› et yerine tavuk eti tüketilmeli ve tavu¤un derisi kesinlikle yenmemelidir. ■ Soslardan ve özellikle de mayonezden uzak durulmal›d›r. Yemek tercihlerinde bal›kl› veya tavuklu salatalar en iyi tercihlerdir. Makarna içinse sebze veya domates soslar› haz›rlanmal›d›r. ■ Kolesterol diyetinde haftada en az 2 ö¤ün baklagil (etsiz), her gün 2 porsiyon meyve ve 2 porsiyon sebze, aralarda 5-10 adet f›nd›k, ceviz veya badem tüketilmeli; cips ve ya¤l› çerezlerden uzak durulmal›d›r.


Kurumsallaflmak için denetim sistemi oluflturmak gerekiyor on dönemlerde firmalar›n en büyük çabas›n›n kurumsallaflma ve markalaflma oldu¤u görülüyor. Teknolojinin geliflimiyle beraber çal›flmalardaki detaylara daha fazla dikkat edilirken, müflteriye verilecek hizmetlerin güler yüzlü personelden ma¤azalar›n görselli¤ine kadar olan süreçte, reklam çal›flmalar› ve renklerin seçimine kadar her ayr›nt› iflleniyor. Firmalar›n iletiflim plan›n› yapan Global Tan›t›m Halkla ‹liflkiler ve Araflt›rma Grup Yöneticisi Selim Zeytino¤lu ile keyifli bir röportaj gerçeklefltirdik. Her fleyden önce markalaflmadaki en büyük etkenin kaliteli ürün satmak oldu¤unu söyleyen Zeytino¤lu, tüketici odakl› olmak, da¤›t›m ve faaliyetlerin düzgün bir flekilde yürütülebilir olmas› n›n flirketlerde öncelikle olmas› gereken özellikler oldu¤una de¤iniyor. Kurumsallaflma için öncelikle denetim sistemini olmas› gerekti¤ine dikkat çeken Zeytino¤lu, amaca ulaflt›ktan sonra

S

68

RÖPORTAJ

Ailem

Global Tan›t›m Halkla ‹liflkiler ve Araflt›rma Grup Yöneticisi Selim Zeytino¤lu

da üzerini farkl› projelerle desteklemek gerekti¤inin alt›n› çiziyor. Bilimsel çal›flmalar›n art›k firmalar için kaç›n›lmaz oldu¤u günümüzde, marka ve kurumsal kimlik çal›flmalar› için, dan›flman bir flirketten destek almak gerekiyor. Böylece sorunsuz bir yönetimle, sa¤l›kl› bir gidiflat›n temelleri at›l›yor. Kurumsal kimlik oluflturmaktan marka-

laflmaya kadar nelerin yap›lmas› gerekti¤ini anlatan Zeytino¤lu, yapt›¤›m›z röportajda yerel zincirlerin sorunlar›na ›fl›k tutuyor. Öncelikle flirketinizden ve misyonunuzdan biraz bahseder misiniz? Global Tan›t›m, 1989 y›l›nda, Ceyda Aydede taraf›ndan kuruldu. 20 y›la yaklaflan bir geçmiflle sektörün önde gelen flirketleri aras›nday›z. 1992 y›l›nda da dünyan›n en büyük halkla iliflkiler flirketi olan Fleishman Hillard'›n temsilcili¤ini ald›k. Yine bizim için bir ilk olan, 1999 y›l›nda ilk ISO kalite belgesini almam›z da bizi ayr›cal›kl› hale getirdi. Ayr›ca 2002 senesinde Global Compact anlaflmas›n› imzalad›k. Birleflmifl Milletler'in küresel sorumluluk anlaflmas› olan bu projeye, son dönemde Türkiye'deki de¤iflik flirketler ve holdingler de imza at›yor. Ceyda Han›m'›n 2003 y›l›nda Uluslararas› Halkla ‹liflkiler Derne¤i'nin (IPRA) Baflkan› olmas› da hem sektör hem de Türkiye ad›na iyi bir geliflmeydi. Bunun tabi ki flirketimize büyük getirileri oldu. Daha sonra 2005 y›l›nda Bulgaristan'da Civitas flirketi ve Global Tan›t›m ortakl›


69 OCAK-fiUBAT-MART

bir flirket kuruldu. fiirket olarak ana faaliyet alan›m›z halkla iliflkiler ve flirketlerin kurumsal iletiflim dan›flmanl›¤›. Bu çal›flmalar›n bafllang›c› olarak, müflterimiz olan flirketi tan›ma evresinden sonra onlara, tecrübelerimizden de yararlanarak do¤ru bir plan, strateji oluflturuyoruz. Bakt›¤›n›z zaman biliflimden g›daya, finanstan otomotive kadar genifl yelpazede müflterilerimiz var. Bizim çal›flmalar›m›zda belirli süreçler var. Birincisi, müflteriyle ilgili çal›flmadan önce araflt›rma ve problem tan›m› yap›yoruz. Sonra hedefleri belirleyerek, planlama safhas›na geçiyoruz. Bunun akabinde uygulama safhas› ve de¤erlendirmeye geçiyoruz. Tabi ki müflterinin bizden istedi¤i ifl hedeflerini de önemsiyoruz. Bunlar›n hepsini harmanl›yoruz ve ifl hedeflerine yönelik iletiflim planlar›n› yap›yoruz. Projelerinizi müflterilerinize sunarken, ikna sürecinde ne gibi yöntemlere baflvuruyorsunuz? Biz flirketler için haz›rlad›¤›m›z iletiflim projelerini 3-6 ayl›k süreçlerde revize edebiliyoruz ya da k›sa vadeli çeyrek y›l planlamalar› yapabiliyoruz. Çal›flmalar›m›zda her fleye bir bütün olarak bak›yoruz ve müflterinin ihtiyac›na göre belirlemeler yap›yoruz. Yeni bir ürün lansman› m› yap›lacak, yoksa

Rekabet içerisine bakt›¤›n›zda, bir tak›m ürünler art›k çok h›zl› kopyalanabiliyor. Bu durumda sizin farkl›l›k yaratabilmek için marka de¤erinizi artt›rmaktan baflka bir tercihiniz kalm›yor. Marka fanlar› yaratman›z gerekiyor müflterinin kurumsal kimli¤i mi güçlendirilecek; müflterilerin sorunlar›n› belirleyerek çözümler sunuyoruz. Bu çözümlerin kapsam›n› belirliyoruz; sosyal sorumluluk çal›flmas›, fuar, internet çal›flmalar›… Bütün çal›flmalar ayn› anda da yap›labilir. Bu çal›flmalar› proje halinde getiriyoruz, planl›yoruz ve öneriyoruz. Bunu yaparsa ya da yapmazsa nas›l bir belirtiyle karfl›laflaca¤›n› vurguluyoruz. Bunlar yap›ld›¤› takdirde kuruma nas›l bir katma de¤er sa¤layacak bunu sunuyoruz. Bak›ld›¤›nda, tabi ki karar› müflteri veriyor, ama biz tecrübelerimizden de yararlanarak, bunlar› mant›kl› ve sis-

temli bir flekilde sunuyoruz. Bu da bizim ikna gücümüzü oluflturuyor. Son dönemde flirketler globalleflme yolunda. Bu gidiflatta bizim de sistemli çal›flmalar›m›z devam ediyor ve bize çok da zorluk oluflturmuyor. Bir flirketin baflar›s›n› tan›mlayacak, olmazsa olmaz özelli¤i ne olabilir? Global olarak bizim flans›m›z, hizmet verdi¤imiz firmalar›n çok önemli markalar olmas›. Tabi flans›m›z› kendimiz yarat›yoruz. Yarat›c› ve yenilikçi yaklafl›mlar, planlama, proaktif davran›fl ve insan kayna¤›m›z bu flans› yarat›yor. Örne¤in Eczac›bafl›, Eti, P›nar olsun, bunlar›n geçmifllerine bakt›¤›m›zda ciddi bir deneyim ve marka yat›r›m› var. Tabi her flirketin farkl› kriter ve felsefeleri var, ama özellikle flunu gözlemliyoruz ki kaliteli ürün sunmak çok önemli. Hakikaten tüketiciye odakl› olmak, tüketiciyle interaktif bir iletiflimde olmak, verdi¤i sözü yerine getirmek, da¤›t›m ve pazarlama faaliyetlerinin düzgün bir flekilde yürütülebilir olmas›, flirketin markas› aç›s›ndan önemli etkenlerdir. Bunlar bir flirketin olmazsa olmaz diyebilece¤im özellikleridir. Özellikle bizim iflimizin iletiflim olmas›, müflterilerin içinde yaflamam›z› etken k›l›yor. Bizim de olmazsa olmaz›m›z, müflterinin her zaman bir ad›m önünden gidip, onlara yol gösterici olmak. Belki


70

RÖPORTAJ

Ailem de olmazsa olmazlardan bir tanesi de müflteriden fazla düflünebilmek. Çünkü flirket içerisindeki insanlar, bulunduklar› durumu çok da rahat göremeyebilir. Biz farkl› aç›lardan bak›p onlara destek olmaya çal›fl›yoruz. Günümüzde firmalar›n özellikle kurumsallaflma alan›nda yaflad›¤› s›k›nt›lar› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Sizce, kurumsallaflabilmenin en önemli flart› nedir? Öncelikle bizim de son 3 y›ld›r flirket olarak ciddi anlamda kurumsallaflma çabalar›m›z var. Bu anlamda dan›flmanlardan hizmet al›yoruz. Kurumsallaflabilmenin flart›na bak›nca da, birden fazla flart görebiliyorum aç›kças›. Birincisi ve en önemli etken, olan yap›y› de¤ifltirebilme karar› alabilmek ve yap›y› de¤ifltirmek. Ayr›ca ifle odakl› olman›z gerekiyor. Yani flirketinizi nereden nereye getirmeniz gerekiyor, buna odakl› bir hedef belirlemeniz laz›m. Öncelikle bir denetim sistemi kuracaks›n›z. Denetim sistemini oturtman›z gerekiyor ki ifl verimlili¤ini ve sonuçlar›n› ölçebilin. Ayr›ca flirketlerdeki yetki ve sorumluluk paylafl›mlar›na bakt›¤›n›zda, Türkiye'de ve dünyada dikey bir yönetim de¤il, yatay yönetim flekillerine ge-

AVM'lerde öncelikle kurumun hedef kitlesi, ulaflmak istedi¤i amaç belirlenmeli. Bu alan için belki farkl› saha çal›flmalar› yap›l›p, insanlar›n dikkatini çekebilecek daha etkili bir yöntemler denenebilir çildi¤ini görüyoruz. Bu sistemde yetkiler ve sorumluluklar paylafl›l›yor. ‹nsanlara verdi¤iniz sorumluluk ölçüsünde verim alabiliyorsunuz ya da en az›ndan bu kiflilerin neyi yap›p, yapamayaca¤›n› ölçebiliyorsunuz. Sonras›nda ise en önemli flartlardan bir tanesi, rakamlar› somut flartlara dökebilmek. Yani somut veriler üzerinden konuflabilmek. Bir de tabi ki, son ve de en önemli etkenlerden bir tanesi profesyonel yöneticiler. Özellikle Türkiye'de aile flirketlerinin kurumsallaflma sanc›lar›n› görüyoruz. fiirketin

profesyonel yöneticilerle çal›flarak onlara sorumluluk vermesi, art›k kurumsallaflman›n son ad›m› oluyor, böylece flekilleniyor. Dünya çap›nda belirtti¤iniz bu flartlar› en iyi uygulayan flirketler neler? Kurumsallaflma çal›flmalar›na bakt›¤›n›zda, Türkiye'de biraz daha dikdörtgen, daha resmi çal›flmalar›n oldu¤u görülüyor. Yani kurumsal flirket dedi¤iniz zaman; kiflilere ba¤l› olmadan flirketin ifllerini yürütebildi¤i akla gelir, asl›nda. Bu duruma tabi ki kiflilerin etkisi var. Unilever, CocaCola, Google, Siemens gibi firmalarda kurumsallaflman›n oturdu¤unu görüyoruz. Kurumsallaflm›fl olan bu flirketlerin inan›lmaz derecede ciddi marka de¤erleri var. Bunlar uluslararas› araflt›rmalar sonucunda da ortaya ç›kt›. Yaln›z kurumsallaflt›ktan sonra da devaml› üzerine bir fleyler kurmak zorundas›n›z. Onu sürekli gelifltirmeniz gerekiyor. Baflar›n›n yakalanabilmesi için marka de¤eri ve kurumsallaflma aras›nda ne gibi ba¤lant›lar kurulabilir? Özellikle bu durum, perakende sektöründeki flirketler için nas›l de¤erlendirilir?


‹çinde bulundu¤unuz sektörden örnek vermem gerekirse, bugün süpermarkete gitti¤inizde ortalama 30 bin ürünle karfl›lafl›yorsunuz. Al›flverifl süresi yaklafl›k 24 dakika ve araflt›rmalara göre karar›n yüzde 80'ini raf önünde veriyor, insanlar. Ayr›ca al›flverifl yapan insanlar›n yüzde 50'si al›flverifl listesi kullan›yor, ama e¤er listede 10 çeflit ürün varsa marketten ç›kt›¤›n›zda 19 ürünle ç›k›yorsunuz. Demek ki karar alma sürecini bir tak›m fleyler etkiliyor. Bu ne olabilir? Marketin içindeki, sat›n alma eylemini gerçeklefltirdi¤iniz yerdeki dinamitler. Bu etkilerden birisi de, sizin sorunuzun içerisindeki marka de¤eri ve kurumsallaflma. Çünkü kafan›zda baz› doneler var. Mesela geçen y›llarda yap›lan bir araflt›rmaya göre, süt dendi¤inde ço¤u insan›n akl›na P›nar Süt geldi¤i ortaya ç›kt›. Bu da gösteriyor ki, y›llar içinde yap›lan çal›flmalarla bir marka de¤eri oluflmufl ve bu de¤erle insanlar taraf›ndan direkt tercih sebebi oluyorlar. Herkes de bu etkiyi yakalamak için u¤rafl›yor. Rekabet içerisine bakt›¤›n›zda bir tak›m ürünler art›k çok h›zl› kopyalanabiliyor. Bu durumda, sizin farkl›l›k yaratabilmek için marka de¤erinizi artt›rmaktan baflka bir tercihiniz kalm›yor. Marka fanlar› yaratman›z gerekiyor. Asl›nda markalara bakt›¤›n›zda, markan›n size vaat verdi¤ini görürsünüz. Bir çikolata, kahve ya da bisküvi, kelime anlam› olarak basit gelebilir, ama marka olarak söyledi¤inizde onun size bir vaadi oluyor ve sizi tüketici olarak etkiliyor. Marka de¤erini yaratabilmenin ön koflulu da kurumsallaflabilmek. Kurumsallaflma olmadan markan›n oluflabilmesini, çok da olas› görmüyorum. Anlatt›¤›n›z özellikler, al›flverifl merkezleri için de geçerli mi ya da al›flverifl merkezlerinin uygulad›¤›, marka de¤erini etkileyecek ek bir süreç var m›? Türkiye'de al›flverifl merkezleri yan›lm›yorsam, son 15 senedir hayat›m›za girmifl olan bir fley. Sonuçta her marka gibi onlar›n da marka vaatleri ve farkl› misyonlar› var. ‹çinde bulundurduklar› farkl› markalar var. Al›flverifl merkezleri de o markalarla,

bir tak›m marka vaatlerini veriyor. AVM'lerde insanlar için önemli noktalar; burada zaman geçirebiliyor, yemek yiyebiliyor, al›flveriflini yapabiliyor, sporunu yapabiliyor, sinemas›na gidebiliyor, tiyatrosunu izleyebiliyor… Zaten son zamanlarda AVM'lere bakt›¤›m›zda, ilginin artt›¤›n› görüyoruz. Türkiye'de bu trend gitgide büyüyor ve yap›lmakta olan dev al›flverifl merkezleri var. Bir de al›flverifl merkezlerinin farkl›l›klar›, marka de¤erine katk› sa¤l›yor. Asl›nda benim söyledi¤im insanlar› çekebilmek için farkl›l›k sa¤lamak gerekiyor. AVM'yi tercih ettiren etkenler içindeki markalar, yaflad›¤›n›z yere yak›nl›¤› gibi nedenler olabiliyor. Tabi ki yaflayan yerler, içindeki markalarla beraber yafl›yor. Bu markalar da o al›flverifl merkezine de¤er kat›yor. Özellikle perakende sektöründeki yerel firmalar›n kurumsallaflma süreçlerine bakt›¤›n›zda, çal›flmalar›n› nas›l de¤er-

lendiriyorsunuz? Perakendede kurumsallaflma ve marka üzerine yap›lan çal›flmalar›n ne gibi eksi¤i olabilir? Bu alan›n da çok farkl› dinamikleri yok. AVM sektöründe de perakende sektöründe de müflterilerimiz var. Sonuçta g›da olsun, içecek olsun, ilaç olsun, mobilya sektörü, beyaz eflya, bankac›l›k, hepsinin sektör içerisinde ayr› dinamikleri var. Buna iletiflim gözüyle de bakt›¤›n›zda, belli temel dinamikler görüyorsunuz. Burada da öncelikle kurumun hedef kitlesi, ulaflmak istedi¤i amaç, ayn› çal›flma yöntemleri uygulan›yor. Bu alan için belki farkl› saha çal›flmalar› yap›l›p, insanlar›n dikkatini çekebilecek daha etkili bir yöntem denenebilir. Bunlara, yarat›c›l›¤›n öne ç›kt›¤› çal›flmalar da diyebiliriz. H›zl› geliflen teknolojiyle al›flverifl merkezi ve ma¤azalar görselliklerini bilimsel yöntemlerle haz›rlamaya gayret ediyor. Bu çal›flmalarda logosundan, ma¤aza tasar›m›na, renk seçiminden personelin k›yafetlerine kadar yap›lan haz›rl›klar›n markaya ne gibi katk›s› olabilir? fiirketin mimari yap›s›, logosu, personelin k›yafetleri tabi ki marka de¤erini etkiliyor. Bunu art›k en ince ayr›nt›s›na kadar tasarlayan flirketler var. Markalaflmaya katk›s› var m›? Tabi ki var. Al›flverifl merkezi markalarla yaflayan bir bütün. Belki onunla alg›lan›yor. Bak›ld›¤›nda ön planda AVM'nin markas› geliyor. Bakt›¤›n›zda tabi ki renk, logo önemli evet ama, bu logo renkler art›k 3 flekil. Önce siz iç yap›y› oluflturuyorsunuz. Nas›l bir yer yaratmak istiyorsunuz? Sizin hedef kitleniz kim? Önce bu sorulara cevap bulman›z gerekiyor ve ne vaat etmek istiyorsunuz? Bunlar belirlendikten sonra renkler olsun, mimari ya da marka olsun bir üst yap› sonras›nda ç›k›yor. Yaln›z iyi bir hizmet vermezseniz ya da belli bir tarz›n›z olmazsa, sadece renk, marka ve logoyla bunu sa¤layamazs›n›z. Asl›nda ayn› fley g›da sektöründe de geçerli, otomotivde de geçerli. Ürün, kaliteli olduktan sonra her fley kolaylafl›yor. ‹letiflim stratejileriyle firman›z› büyüterek daha üst seviyelere tafl›yabilirsiniz.

71 OCAK-fiUBAT-MART


Ülker Kellogg's K-Bar ■ Dünya tah›l gevre¤i lideri Kellogg's uzmanl›¤› ve Ülker güvencesi, Türkiye'de yepyeni bir kategori yaratt›. Türk tüketicisine, al›fl›lan lezzetlerin d›fl›nda farkl› bir seçenek sunan Ülker Kellogg's, meyvelerin lezzetiyle tah›l gevre¤inin hafifli¤ini birlefltiren barlar› üretti. Ülker Kellogg's K-Bar, sadece 90 kalorilik enerji de¤eri, viflneli ve kay›s›l›&fleftalili iki çeflidiyle özellikle formuna özen gösterenlerin tercihi olmay› hedefliyor. Tah›l gevre¤i barlar›, tüketicinin formuna özen gösteren, düflük kalorili ürünlere yöneliminin bir sonucu olarak, Türk damak tad›na uygun ve sadece 90 kalori olarak üretildi. Ülker Ar-Ge ekibi, 16 ayl›k çal›flman›n sonucunda ‹ngiliz ve ABD'li Kellogg's uzmanlar›n›n da yard›m›yla üretim hatlar›n› yeniledi, 1 milyon dolar›n üstünde bir yat›r›m gerçeklefltirdi.

Bu dünyada do¤al kalm›fl bir fleyler hala var!

72

RAFTAK‹LER

Ailem

■ Eti'nin sevilen bisküvileri “Burçak”, “Yulafl›”, “Sultani”, “Kurabi” ve “Kepekli” yenilenen ambalajlar›yla Eti Burçak Ailesi alt›nda birleflti. Lifli ürünler pazar›n›n aç›k farkla lideri olan Eti, bu kategorideki bisküvilerini “Eti Burçak Ailesi” alt›nda toplad›. Eti'nin “lezzetli, do¤al ve sa¤l›kl›” bisküvileri Burçak, Yulafl›, Sultani, Kurabi ve Kepekli; de¤iflmeyen mükemmel tatlar› ve yenilenen ambalajlar›yla bundan böyle “Eti Burçak Ailesi”nin birer üyesi olarak tüketicilerle buluflacak. Eti Burçak ailesinin yeni slogan› “Bu dünyada do¤al kalm›fl bir fleyler hala var!” ile Eti Burçak'›n senelerdir damaklarda b›rakt›¤› o vazgeçilmez tad›n, do¤all›¤›n ve do¤adan gelen sa¤l›¤›n temsilcisi oldu¤u vurgulan›yor.

Selpak Havlu’dan hayat›n›z› kolaylaflt›ran emicilik!

Eti Çikolata Keyfi yenilendi ■ Sütlü çikolata lezzetini ve ambalajlar›n› tamam›yla yenileyen, yüzde 27'lik Antep f›st›¤› oran› ile “Türkiye'nin En Bol Antep F›st›kl› Sütlü Çikolatas›”n›, yine Türkiye'nin ilk “Antep F›st›kl› Bitter” ve “F›nd›kl› Bitter” çikolatalar›n› tüketicileriyle buluflturan Eti, çikolata severlere bambaflka deneyimler sunuyor. “Eti Çikolata Keyfi”nin yo¤un sütlü çikolata lezzeti; f›nd›k, Antep f›st›¤›, Türk kahvesi, susam-krokant ve karamel tatlar›n› pekifltiren lezzeti ile flimdiden çikolata severlerin vazgeçilmez tatlar› aras›nda yer al›yor. “Eti Çikolata Keyfi”nin yenilenen, ifltah aç›c› ambalajlar› da, içindeki lezzetin en güzel habercisi.

■ Üç katl› olarak piyasaya sunulan yeni Selpak Havlu, süper emici halkalar›n›n artan gücüyle hayat›n›z› kolaylaflt›r›yor! Selpak Havlu'nun buçuk yaprak seçene¤i ise ihtiyaca göre kullan›m özgürlü¤ünü sa¤l›yor. ‹pek Ka¤›t'›n yenilikçi ve öncü markas› Selpak, havlu ürününü ve ambalaj›n› yenileyerek tüketicilerin be¤enisine sundu. Yeni üç katl› Selpak Havlu'nun emifl gücü ve dayan›kl›l›¤› flimdi çok daha fazla! S›v›lar› an›nda emiyor ve kolayca temizliyor; emdikçe de dayan›yor, da¤›lm›yor ve sa¤lam kal›yor. Buçuk yaprak özelli¤i sayesinde havlu boyutunun ihtiyaca göre ayarlanabildi¤i Selpak Havlu, h›zl› ve güvenilir temizlik için elinizin alt›ndaki en pratik yard›mc›n›z olacak.


‘Do¤al Beyazl›k’ dönemi bafll›yor ■ Signal, araflt›rmalar› sonucu difl macununda bir ilki daha gerçeklefltirdi. Uzman beyazlat›c› etkisini do¤al özlerle birlefltirdi ve 'Signal Do¤al Beyazl›k' serisini yaratt›. Özel dolgu teknolojisiyle üretilen ilk beyazlat›c› difl macunu 'Signal Do¤al Beyazl›k'›n 'portakal - nane' ve 'limon - nane' çeflitleri sayesinde difller do¤al beyazl›¤›na yeniden kavufluyor ve keskin nane özleri gün boyu ferahl›k sa¤l›yor. Özel dolgu teknolojisiyle üretilen ilk beyazlat›c› difl macunu olma özelli¤i tafl›yan Signal Do¤al Beyazl›k serisinin 'portakal-nane' ve 'limon-nane' çeflitleri, hem diflleri beyazlatan, hem de difllere zarar vermeyip, ferahl›k ve serinlik hissi yaratan difl macununu sunuyor.

Cappy’den yeni lezzetler ■ Cappy, sa¤l›kl› ve dengeli beslenmemize katk› sa¤layan ürünlerine flimdi farkl› lezzetler sunan “Yeni Cappy Aktif Yaflam” serisini ekliyor. Serideki ürünlerden biri, do¤al antioksidan kayna¤› meyvelerden haz›rlanan Cappy Ananas, Siyah Frenk Üzümü, Erik Kar›fl›k Meyve Nektar›. “Yeni Cappy Aktif Yaflam” serisi 1 litre Tetra Pak ve 330 ml. aseptik fliflelerde sunuluyor. ‹leri teknolojiyle üretilen aseptik flifle, meyve suyunun ilk dolum an›ndaki tazeli¤ini koruyor.

73

OCAK-fiUBAT-MART

Knorr yemek harçlar›ndan farkl› çözümler ■ 170 y›ld›r dünyan›n birçok ülkesinde ürünleri tüketilen Knorr, her biri birbirinden pratik ve lezzetli yeni yemek harçlar› ile mutfaklara renk ve nefle getiriyor. Yemek piflirmeye fazla vakit ay›ramayanlar ve pratik çözümlerle lezzetli yemek haz›rlamaktan hofllananlar için “Bugün Ne Piflirsem?” sorusuna her gün farkl› bir yan›t veriyor. Knorr yemek harc› paketlerinin arkas›nda yer alan farkl› tariflerle raftan al›nan her ürün bambaflka bir tarifle karfl›n›za ç›k›yor.

Pantene’le kepeksiz ve güçlü saçlar ■ Pantene'in kepe¤e karfl› etkili serisi yaln›zca saçlar› kepekten ar›nd›rmakla kalm›yor, 3 kata kadar güçlendirip ›fl›lt›l› bir görünüm kazanmas›n› sa¤l›yor. Kepek problemi, özellikle k›fl aylar›nda daha fazla hissediliyor. Stres, dengesiz beslenme, alerjik hassasiyet, yorgunluk hatta yanl›fl ürün seçimi, so¤uk hava, kuru mekân, s›k› flapka ve eflarp kullan›lmas› gibi d›fl etkenlerle birleflerek kepek problemini art›rabiliyor. Kepekten flikâyet eden kad›nlar, bu problemden kurtulurken saçlar›n›n ideal görünümünden de ödün vermek istemiyor. Pantene'in “Kepe¤e Karfl› Etkili Serisi” kepek sorununu ortadan kald›r›rken, saçlara daha fazla güç ve ›fl›lt› kazand›r›yor. Kepeksiz, güçlü ve ›fl›lt›l› saçlara sahip olan kad›nlar›n kendine olan güveni daha fazla art›yor.


(6 kiflilik)

(8 kiflilik)

MALZEMES‹ 1 paket kakaolu bisküvi ✹ 1 paket kepekli-tatl› bisküvi ✹ 4 adet elma (rendelenmifl) ✹ 1 adet portakal kabu¤u rendesi ✹ Sosu için Yar›m litre süt ✹ Bir buçuk çorba kafl›¤› un ✹ Yar›m çorba kafl›¤› niflasta ✹ 2-3 çorba kafl›¤› kakao ✹ 4 çorba kafl›¤› fleker ✹ (Bu sos yerine haz›r kakao muhallebisi de kullanabilirsiniz.)

MALZEMES‹ ✹ 1 su barda¤› ince bulgur ✹ 2 su barda¤› k›rm›z› mercimek ✹ 4 su barda¤› su, 2 çay kafl›¤› tuz ✹ 2 çay kafl›¤› pul biber ✹ 5 çay kafl›¤› kimyon ✹ 1 demet yeflil so¤an ✹ 1 demet maydanoz ✹ 3 çay kafl›¤› salça ✹ 2 çorba kafl›¤› margarin

74

Ailem

TAR‹F

Mercimek Köftesi

Elmal› Toplar ‹ki paket bisküviyi büyükçe parçalar halinde bir kaba k›r›n. 4 elmay› soyup, bisküvilerin içine rendeleyin. Portakal kabu¤unu da bisküvi ve elma kar›fl›m›na ekleyin. 15-20 dakika yumuflamaya b›rak›n. Sosun yap›l›fl›: Un, niflasta, kakao ve flekeri bir kaba koyup, üzerine yar›m litre so¤uk süt ilave edin ve muhallebi k›vam›na gelinceye kadar kar›flt›rarak piflirin. Bu arada di¤er malzemeleri yo¤urup, küçük toplar yap›p bir kaba dizin. Üzerine malzemeyi dökün, tatl›n›z servise haz›r.

1 bafl kuru so¤an› yemeklik so¤an gibi do¤ray›p margarinle biraz öldürün. ‹çine salça ilave edin ve ateflten indirin. Di¤er tarafta mercime¤i y›kad›ktan sonra 4 su barda¤› suyla hafllay›n. Mercimekler sarar›p suyunu çektikten sonra ateflten al›n ve içine bulgur ilave ederek kar›flt›r›n. Kapa¤›n› kapat›p 15 dakika bekletin. Maydanoz ve so¤an›n yeflil k›s›mlar›n› ince ince do¤ray›p di¤er malzemelerle birlikte, mercimekle bulgura ilave edin. Daha sonra köfte fleklinde biçimlendirerek servis yap›n. Dilerseniz, servis taba¤›na ald›ktan sonra üzerine yar›m limon suyu gezdirebilirsiniz.


MALZEMES‹ 2 yumurta ✹ 2 bardak un ✹ 2 bardak süt ✹ 4 çorba kafl›¤› s›v› ya¤ ✹ 1 çay kafl›¤› kabartma tozu ✹ 1 çay kafl›¤› tuz ✹ ‹ç Malzemesi 300 gram k›yma ✹ 1 demet maydanoz ✹ 5 sivri biber ✹ 1 büyük so¤an ✹ 2 orta boy domates ✹ Tuz, karabiber ✹ Sosu için 1 kutu krema ✹ Rendelenmifl kaflar ✹ peyniri veya dil peyniri 1 yumurta sar›s› ✹

MALZEMES‹ 500 gram ›spanak ✹ (sadece yapraklar›) Süslemek için 1 çorba kafl›¤› sirke ✹ 1 yumurta ✹ 2 çorba kafl›¤› zeytinya¤› ✹ 1 domates ✹ 3 difl sar›msak ✹ Yar›m salatal›k ✹ Tuz, karabiber, mayonez ✹

K›ymal› Krep

(6 kiflilik)

Bir kapta yumurtay› ç›rp›n. Un, süt ve ya¤la kar›flt›r›n. Kabartma tozu ve tuzu da ekleyerek hiç pütür kalmayacak flekilde kar›flt›r›n. Teflon tavay› atefle koyun. Krep hamurunu teflon tavaya tek tek kepçeyle döküp alt› hafif pembeleflinceye kadar k›zart›n. Daha sonra çevirip, di¤er taraf›n› da k›zart›n. Ayr› bir yerde içi haz›rlay›n. Bir tavaya bütün malzemeyi koyun. Üstünü kapat›n ve k›s›k ateflte piflmeye b›rak›n. Suyunu çekince kapat›n. Bu kar›fl›m› piflmifl kreplerin içine yerlefltirip rulo yap›n. Tepsiye yerlefltirin. Bir kapta kremay› kar›flt›r›n, kaflar peynirini ekleyip üzerine dökün. Yumurta sar›s›n› da sürüp, f›r›na koyun. 15 dakika beklettikten sonra ç›kar›n.

Ispanak Salatas›

(6 kiflilik)

Ispanak yapraklar›n› iyice y›kay›p suyunu süzün. Su ilave etmeden a¤›r ateflte hafifçe yumuflayana dek hafllay›n. Ispanaklar› ince ince do¤ray›n. Sar›msaklar› dövün. Kaseye zeytinya¤›, sirke, tuz ve karabiberle beraber koyup, çatalla iyice ç›rp›n. Ispanaklara ilave edin. Hepsini harmanlay›n ve servis taba¤›na al›n. Hafllanm›fl yumurta, domates ve salatal›k dilimleriyle süsleyerek servis yap›n.

75 OCAK-fiUBAT-MART


76

PÜFNOKTASI

Ailem

ÇAYDANLIKLAR KÜF KOKUYORSA ■ Uzunca bir süre kullan›lmayan çaydanl›klar, zamanla pek de hofl olmayan bir koku salar. Bunu önlemenin en kolay yolu, içine bir parça kesme fleker koymakt›r.

DOMATES, fiEFTAL‹ YA DA ARMUT SOYMAK ■ Domates, fleftali ya da armut soyman›n en etkili yolu, 1 dakika kaynar suda tutup sonra 1 dakika so¤uk suya dald›rmakt›r. Böylece kabuklar› hemen soyulur.

LAHANA VE KARNABAHAR P‹fi‹R‹RKEN... ■ Lahana ve karnabahar piflirirken ç›kan kokuyu önlemek istiyorsan›z tencerenin kapa¤›na bir dilim ekmek koyabilirsiniz. Bu, kokuyu önlemek için birebir.

Y‹YECEKLER‹N KURTLANMAMASI ‹Ç‹N ■ Kuru fasulye, mercimek, pirinç, kuru bakla ve benzeri yiyeceklerin kurtlanmamas› için, bunlar› saklad›¤›n›z kavanoz ve kutular›n içine bir difl sar›msak at›n. ‹fle yarad›¤›n› göreceksiniz.

YEME⁄‹N TAfiMAMASI ‹Ç‹N ■ Kaynamakta olan yeme¤in suyu tafl›nca, hem f›r›n hem de tencere kirlenir. Bunu önlemek için tencerenin a¤z›na bir miktar zeytinya¤› sürün. Kaynayan yemek suyu taflmayacakt›r.

BAYAT EKMEKLER ■ Bayat ekmekleri kare kare kesip f›r›nda k›zartt›ktan sonra so¤utarak bir kavanoza koyup, çorbalarda kullanmak üzere saklayabilirsiniz. Robottan geçirip, galeta unu gibi tüketmek de mümkün.


SO⁄AN DO⁄RARKEN... ■ Kuru so¤an do¤rarken gözlerinizin yaflarmamas› için önce d›fl kabuklar›n› soyun ve 5 dakika s›cak suda bekletin. Ard›ndan 5 dakika da so¤uk suda bekletin ve gözleriniz yaflarmadan so¤an› do¤ray›n.

KEK P‹fi‹R‹RKEN... ■ Kek piflirirken k›vam›nda olup olmad›¤›n› nas›l anlars›n›z? Bunun için çok pratik bir önerimiz var. ‹nce uzun bir çubuk makarnay› veya kürdan› keke bat›r›n. Kekin hamuru makarnaya yap›fl›p kalm›yorsa, k›vam›nda piflmifl demektir.

BALIN ‹Y‹S‹N‹ NASIL ANLARIZ? ■ Bal›n saf olup olmad›¤›n› anlamak için, baldan bir kafl›k al›p so¤uk suda ezin. Su beyazlafl›rsa içinde un veya niflasta var demektir.

HAZIR ÇORBA P‹fi‹R‹RKEN... ■ Haz›r çorba piflirirken içine biraz so¤an do¤ray›p, k›y›lm›fl nane veya maydanoz ilave ederseniz, hem görünümü hem de lezzeti de¤iflecek ve misafirleriniz haz›r çorba oldu¤unu anlamayacakt›r.

BALI⁄INIZ TAZE KALSIN ■ Bal›k ald›n›z veya kendiniz tuttunuz. Hemen piflirmeyi de düflünmüyorsunuz. Bayatlamadan saklaman›n yollar› var. Bal›¤› ay›klay›p tuzlad›ktan sonra hava almayacak biçimde naylon torbaya ya da alüminyum folyoya sar›n ve buzlukta saklay›n.

ET P‹fi‹R‹RKEN... ■ Bir kahve fincan› süt, bir kahve fincan› zeytinya¤› ve bir kahve fincan› so¤an suyu kar›fl›m›nda ovulup 12 saat buzdolab›nda bekletilen etler, daha lezzetli olur.

77

OCAK-fiUBAT-MART


ÖDÜLLÜ BULMACA 1

2

3

4

5

6

7

8

9

Haz›rlayan Ateflböce¤i Ercan

10 11 12 13 14 15

1 2 3 4 5 6

78

Ailem

7 8 9

BULMACA

10 Soldan sa€a:

Yukar›dan afla€›ya:

1. Yüzeyi lifli, parlak yumuflak kumafl - Rütbesiz asker - Akraba. 2. Gelenek Büyük ve siyah taneli bir üzüm türü. 3. Ticaret eflyas› - Saniyenin altm›flta biri Görevden alma. 4. Uyar› - El veya makine ile yap›lan - Su. 5. fiark›larda tekrarlanan bölüm - Romanya'n›n para birimi - Ak›m fliddeti birimi kiloamperin k›saltmas›. 6. Koca - Olay - Sürdürme, devam ettirme. 7. Saat ya da fiyat bildiren çizelge - Yolcu evi - Kabul etmeyerek geri çevirme. 8. Cüsseli, büyük - Tutma organ›m›z - Bir ilimiz. 9. Orta Asya'dan ç›k›fllar›nda Göktürklere yol gösteren kurt Çizgilerin yüzeylerin birbirine rastlad›klar›, kesifltikleri yer. 10. Bafllang›çta yer alan - Mal›n üzerine konulan, fiyat bildiren yafta - Bir uzunluk ölçüsü.

1. Küçük ispirto oca¤›. 2. Büyük kara parças›, k›ta - Bir renk. 3. ‹ç organlar›m›zdan biri - Zarara girme tehlikesi, riziko. 4. Küçük ma¤ara - Gere¤inde kullanmak üzere saklanan tah›l. 5. Eskiden erkeklerin giydi¤i bir tür bafll›k - Ar›t›mevi. 6. Emre haz›r - Binek hayvan›. 7. Mesaj. 8. Bir meyve - Eller kullan›l›rken, yaz› yazarken daha çok sol elini kullanan. 9. Resullük, peygamberlik - Bir nota. 10. Asalak bir hayvan - Orduda onbafl› ve çavufllara verilen ad. 11. Kabaca evet Karfl›l›k beklemeden yap›lan yard›m. 12. Uzak - Kötüleme, yerme. 13. Ba¤lamaya verilen bir baflka ad - Bal›kesir ilimizin eski ad›. 14. Tespihlerin bafl›ndaki ince uzun parça - Vilayet. 15. S›vac› aleti - Bir konu hakk›nda yap›lan ön çal›flma.

Hatipo¤lu’ndan 50 YTL’lik al›flverifl çeki Bulmacay› do€ru çözüp gönderen ilk 50 kifli bizden 50 YTL’lik al›flverifl çeki kazanacak. Çözdü€ünüz bulmacay› yandaki bilgi formunu doldurarak afla€›daki adrese göndermeniz yeterli. ADRES: Turgut Özal Bulvar›, No: 140, Tafldelen, Ümraniye/‹stanbul

Bilgi formu Ad, Soyad Yafl Meslek Adres

: : : :

Telefon E-mail

: :



MA⁄AZALARI ATAKENT Adres: Atakent Mahallesi, Reflit Pafla Caddesi, No: 27, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 461 39 46-59-60 Faks: (0216) 461 39 46 atakent@gruphatipoglu.com.tr

KAZIM KARABEK‹R Adres: Kaz›m Karabekir Mahallesi, Adem Yavuz Caddesi, No: 78, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 632 44 60- 632 36 60 Faks: (0216) 632 44 60 kazimkarabekir@gruphatipoglu.com.tr

SULTANBEYL‹ Adres: Abdurrahmangazi Mahallesi, Fatih Bulvar›, No: 128, Sultanbeyli/‹stanbul Telefon: (0216) 496 04 65-66-67 Faks: (0216) 496 04 65-66-67 sultanbeyli@gruphatipoglu.com.tr

CEV‹ZL‹-ÇAKMAK

80 Ailem

Adres: Orhan Tepe Mahallesi, Zeytinlik Caddesi, No:13/C, Cevizli, Kartal/‹stanbul Telefon: (0216) 383 88 56 (2 Hat) Faks: (0216) 383 88 56 cevizli@gruphatipoglu.com.tr

ÖRNEK Adres: Örnek Mahallesi, 35. Cadde, No: 84, Üsküdar/‹stanbul Telefon: (0216) 472 53 90-91 Faks: (0216) 472 53 91 ornek@gruphatipoglu.com.tr

HAT‹PO⁄LU

ÇAKMAK Adres: Çakmak Mahallesi, Tavukçuyolu Caddesi, No: 2, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 499 25 68 (4 Hat) Faks: (0216) 499 25 72 cakmak@gruphatipoglu.com.tr

IHLAMURKUYU Adres: Ihlamurkuyu Mahallesi, Alemda¤ Caddesi, No: 588, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 527 53 37-38 Faks: (0216) 499 26 93-94 ihlamirkuyu@gruphatipoglu.com.tr

‹ÇERENKÖY Adres: Kay›flda¤› Caddesi, No: 97, ‹çerenköy, Kad›köy/‹stanbul Telefon: (0216) 576 96 41-81-83-98 Faks: (0216) 575 99 36 içerenkoy@gruphatipoglu.com.tr

‹ÇERENKÖY-K‹PTAfi Adres: ‹çerenköy Mahallesi, Kay›flda¤› Yolu Caddesi, Selimbey Sokak, ‹çerenköy/‹stanbul Telefon: (0216) 577 18 58 (3 Hat) Faks: (0216) 577 18 58-125 kiptas@gruphatipoglu.com.tr

ÜMRAN‹YE 2 Adres: Nam›k Kemal Mahallesi, Sütçü ‹mam Caddesi, No: 84, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 481 95 00 (4 Hat) Faks: (0216) 481 91 04 umraniye2@gruphatipoglu.com.tr

ÜMRAN‹YE Adres: Atatürk Mahallesi, Yayla Sokak, No: 15, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 523 20 83 (5 Hat) Faks: (0216) 523 20 83 umraniye@gruphatipoglu.com.tr

YAVUZTÜRK Adres: Yavuztürk Mahallesi, Bosna Bulvar›, Nato Yolu Caddesi, No: 246, Üsküdar/ ‹stanbul Telefon: (0216) 328 97 36 (5 Hat) Faks: (0216) 328 97 36 yavuzturk@gruphatipoglu.com.tr

YUKARI DUDULLU Adres: Alemda¤ Caddesi, F›r›n Sokak, No: 10, Dudullu, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 365 81 43 (4 Hat) Faks: (0216) 420 54 47 dudulu@gruphatipoglu.com.tr

YUKARI DUDULLU (ASYA PARK) Adres: Bostanc› Yolu, No: 1, Yukar› Dudullu, Ümraniye/‹stanbul Telefon: (0216) 540 02 00 (9 Hat) Faks: (0216) 540 02 22 merkez@gruphatipoglu.com.tr







Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.