AŞK DİZE GETİRDİ
İLKEL KABİLELERİ
ABD’YE GRİPİN
İ S E Y İ TAKV
Panama’nın yağmur ormanlarında, medeniyetten uzak yaşayan Embera kabilesi bugüne dek rastlanmayan müthiş bir aşka tanıklık etmiş. Ormanın derinliklerinde Otniel ile Amerikalı Anne Gordon’un inanılmaz aşk hikayesi Can Kamiloğlu’nun yazı dizisinde... »8-9’DA
■ Türk Pop-Rock müziğin sevilen grubu Gripin, 2014 Şubat ayında yapacağı Amerika turnesine hazırlanıyor. Bugüne dek çok sayıda ‘Yılın En İyi Grubu’ ödülünü kazanan Gripin Grubu’nun ABD’deki turne kapsamında 4 kent bulunuyor. »6’DE
TÜRKİYE’DE SANAL
PARTİ ÇILGINLIĞI ■ Sosyal medyanın gücü Gezi olayları sayesinde iyice tescillendi. Bu sosyallik Gezi Partisi’nin resmen kurulmasıyla Türk siyasetini de hareket getirdi. Bunun yanı sıra resmen kurulmayıp sadece internet üzerinden siyaset yapan partiler de var. Ve en son olarak Türk Nazizm’inin esaslarını ortaya koymayı amaçladıklarını savunan Türk Nazi Partisi de sanal alemde yerini aldı.
HAFTALIK ÜCRETSİZ
A M E R İ K A’ D A K İ
TÜRKLERİN
GAZETESİ
www.posta212.com • • YIL 1 • SAYI 24
30 Ekim 2013 Çarşamba
HAYALLERİ BÜYÜKTÜ
»16’DE
■ Onlar Amerika Birleşik Devletleri’ne, geride hayatlarını, hatıralarını ve pek çok şeylerini bırakarak geldiler. Yeni Dünya’da daha rahat bir hayat kurmaktı hepsinin ortak hayali.
ABD’DE HAMAM
KÜLTÜRÜ »
15’DE
Türkiyem Market’in sahibi Nuh Topuz, Zerrin hanım ile burada tanışıp evlenmiş
Sunnyside Market’in sahibi Nihat Yıldız
Türk Tasarımcı Serap Bahadır
NEW YORK’TA
‘RÜYA ÜLKE’ İDİ AMA...
FAYTONLARA VEDA! » 3’DE
■ Amerika onlar için ‘rüya ülke’ydi ama sonunda onlar buranın ‘öteki yüzü’ ile karşılaştılar. Ve yıllar geçti... Ama hiç biri, hiç bir zaman kendilerini bu ülkeye, bu topraklara ait hissetmediler. AHMET Yaşadıkları hayak kırıklığıydı.
BUĞDAYCI
LİFE & STYLE ■ Sıcacık, eğlenceli,
DEV YOĞUN BAKIMDA ■ TÜRKLER Son Avrupa Şampiyo■ ABD Sağlık Bakanı Kathleen Sebelius,
sağlık sigortası kayıtlarının yapıldığı HealthCare.gov sitesindeki arızanın giderilmesi için kesintisiz çalıştıklarını söyledi » 12’DE
nu Fransa ve finalist İspanya, NBA’e 4’er sporcu verdi. NBA’da 3 Dev Türk de mücadele edecek» 11’DE
hafif yaz günlerinden sonra soğuk, ağır, kasvetli, gri kış günleri geri geldi. Bundan kurtulmanın yolları ile haftanın ‘in’ ve ‘out’ları » 15’TE
GÖKÇE, NEW YORK ÜNİVERSİTESİ’NE BAŞKEMANCI OLDU » 4’TE
Queens Sunnyside’deki Mangal’ın müdürü İsmail Karcı
HAFTANIN KADIN FİLMLERİ HAKLARINDA VİZYON’DA SÜRÜNÜYORUZ
NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE
OBAMACARE
» 4’DE
■ Haftanın
filmleri çok çeşitli beğenilere hitap edecek çeşitliliğe sahip. Haldun Armağan vizyona girecek filmleri sizler için derledi » 14’DE
‘KAPANIŞ’TA METELİKSİZ KALMAYIN... YEŞİM NUMAN UYARIYOR... » 13’TE
YEMEK BÜYÜCÜSÜ’NDEN ‘CADILAR BAYRAMI’ TARİFLERİ » 7’DE
■ Türkiye dünya kadın-erkek
eşitliği endeksinde tam dört sıra birden yükselerek 136 ülke arasında 120’nciliğe çıktı! » 4’DE
‘TEENAGE’ MANKENLERE PODYUM YASAĞI » 16’DA
2
Toplum Yaşam
30 Ekim 2013 Çarşamba
New York metrosunu evsizler işgal etti (NEW YORK – POSTA212) Dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Amerika’da evsizlerin sayısı hızla artmaya devam ediyor. Soğuk kış aylarının gelmesiyle barınacak evi olmayan insanlar metro istasyonlarına akın ediyor. Evsizler Koalisyonu Kurumu’nun verilerine göre New York’taki evsizlerin sayısı geçen yıla oranla yüzde 13 arttı. New York Polis Departmanı, son bir yıl içinde metro istasyonlarında tutuklanan dilenci ve seyyar satıcı sayısının 395’ten 409’a yükseldiğini açıkladı. New York Belediye Meclisi Halk Güvenliği Komitesi başkanı Peter F. Vallone Jr., New York Polis Departmanı’na karşı siyasi çevrelerde büyüyen olumsuz düşüncelerden dolayı düşük düzeyde suçları işleme potansiyeli olan kişilere karşı önlem almada polisin çok fazla kararsız olduğunu savunarak, “Eğer müdahale etmekten çok korkarsanız suçlular ortalıkta başı boş dolaşır ve saldırgan bir şekilde dilenmek cezasız kalır” diye konuştu. New York Post gazetesine konuşan “Evsizim. Açım. Sandy Kasırgası’nda her şeyimi kaybettim. Lütfen yardım edin” yazılı bir karton parçasıyla metro istasyonunda dilenen Sarah Colon: “Burada çok daha fazla insan var. Şehir yapması gerekenleri yapmıyor. Barınakların koşullarını daha iyi bir hale getirmeleri gerekiyor” dedi. Yolcular ise serseri ve dilencilerin sayısında endişe verici bir artış olduğuna vurgu yaptı. Gazeteye göre, kamuya zarar vermeden yapılan dilenciliğe yerüstünde izin verilirken kendi kural ve düzenlemeleri olan metro sisteminde dilenmek yasal değil.
Lou Reed yaşamını yitirdi (NEW YORK – POSTA 212) ABD’li rock and roll şarkıcısı ve bestecisi Lou Reed 71 yaşında hayata veda etti. Reed özellikle 1960’larda The Velvet Underground üyesiyken rock müziğine yeni ufuklar açmış ve bu türü derinden etkilemiş bir isimdi. Reed gitarist ve vokalisti olduğu The Velvet Underground ile tüm dünyada üne kavuştu. ‘Tabu’ olarak kabul edilen konularda yazdığı şarkılarla isminden söz ettirdi. Reed’in en beğenilen besteleri arasında “Venus in Furs”, “Lady Godiva’s Operation”, “There She Goes Again”, “Heroin”, “I`m Waiting for the Man” yeralıyor.
ABD’li yazar Ayyıldız İzmir Üniversitesi’ne konuk oldu (İZMİR-POSTA212) Cumhuriyet’in vefakar kadın öğretmeni Adalet Hanım’ın Balkan Savaşı’ndan Kurtuluş Savaşı mücadelesine, oradan Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan inanılmaz hayat hikayesini kaleme alan Amerikalı yazar Judy Light Ayyıldız, İzmir Üniversitesi’ne konuk oldu. İzmir Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü Seminerleri’nin bu yılki ilk konuğu yazar, şair ve yaratıcı yazarlık ve sahne sanatları konularında akademisyen Judy Light Ayyıldız oldu. Ayyıldız, “Kırık Diken” adlı romanından bölümler okudu. Ayyıldız bu kitabı ile Uluslararası Kitap Ödülü kazanmıştı. Ayyıldız “Neyi, Niçin, Nasıl Yazıyorum” başlıklı konuşmasında yaratıcı yazarlık sürecini aşamalar halinde anlattı. Ayyıldız, “Yazarlık, dinmeyen bir merak ve ilerde kullanmak üzere devamlı bir şeyler toplamak zorunda olunan çöpçülüktür” dedi.
Metruk istasyon galeri oldu New York Metrosu’nun kullanılmayan City Hall Durağı, sanat galerisine dönüştürüldü. Metruk halde bulunan istasyon, bir grup sokak sanatçısı tarafından ele alınıp yeniden düzenlendi (ERTAN BEZEN / NEW YORK-POSTA212) New York Metrosu’nun derinliklerinde, varlığını çok az kişinin bildiği bir istasyon, şimdi tekrar keşfediliyor. Çok az yolcu tarafından kullanıldığından kısa süre sonra kapatılan istasyon seramik kubbeli, pirinç işlemelerle dolu ve gökyüzüne açılan tavanlarıyla adeta Grand Central’ın küçük bir kopyası. İstasyon 1904 yılında, zevkli mimarisi ile New York metro sisteminin şaheserlerinden biri olması umuduyla açıldıysa da ulaşım için elverişsiz yapısı nedeniyle1945 yılında kapatılmış. Bronx’la Aşağı Manhattan’ı birleştiren 6 Treni’nin son durağı City Hall durağında inen yolcular bu ilginç istasyona kendi gözleriyle şahit olma şansını yakalıyorlar. Zaman içinde köhneleşen istasyonun bir ulaşım müzesine dönüştürülmesi planı hazırlanmış, fakat bu plan hayata geçirilememiş. Bir grup sokak sanatçısından oluşan ekibin gerçekleştirdiği ‘The Underbelly Project’ ise bu eski metro istasyonunu adeta bir sanat galerisine dönüştürmüş. New York’lu grafiti sanatçılarından oluşan PAC and Workhorse isimli ekip, birçok sanatçıyı bu metro istasyonunu keşfetmeye ve sanatlarını burada sergilemeye davet ediyor. Sanatçı ekibi bugüne kadar dünyanın farklı bölgelerinden 103 sanatçıya çağrı göndermiş.
WNBA’da oynayan tek Türk basketbolcu (SONER MEZGİTÇİ / NEW YOK-POSTA212) Bayan Basketbolunun en kariyerli ismi hiç kuşkusuz Nevriye Yılmaz. Yılmaz WNBA’da yıllarca oynayan tek kadın basketbolcumuz. Yılmaz, NBA’da Charlotte Sting, San Antonio Silver, Starve Phonix Mercury takımlarında oynadı. Daha sonra kariyerine İtalya’da LA Spezia takımında devam etti. Türkiye’ye dönünce Fenerbahçe formasını tam yedi yıl boyunca kaptan olarak giyerek bu klüpte efsaneleşti. Geçtiğimiz sezon Galatasaray’a beklenmedik şekilde imza atması basketbol camiasında büyük bir sansasyona yol açtı. Türk basketbolunun efsane ismi Yılmaz Posta212’nin sorularını şöyle cevapladı: n WNBA’de oynayayan tek bayan basketbolcu olarak ileride seni yine Amerika’da görebilecek miyiz? WNBA’de ilk oynayan Türk kadın sporcu olmaktan ötürü büyük bir mutluluk taşıyorum. Kariyerimin son yıllarına geldiğim için artık çok fazla WBNA ile ilgili planlarım yok. Milli takımda bugüne kadar, 2011 Avrupa Şampiyonası finalistlik, 2012 Londra Olimpiyatları 5.ciliği, 2013 Avrupa Şampiyonası 3.lüğü gibi başarıları yaşadım. n Amerika’da oynamak size neler kattı? Amerika’da spor yapma şansına ulaşmak benim kariye-
rimde bir dönüm noktası oldu .Orada kendimden çok çok daha iyi sporcularla çalışmak benim vizyonuma çok sey kattı. Kazandığım deneyim ve tecrübelerimi bütün spor yaşamım boyunca kullandım. n Bayan basketbolundaki bu yükselişi neye bağlıyorsun? Çok özel bir jenerasyon biraraya geldi. Bu bir şans. Tabii ki ekip olmak, doğru oyuncuları biraraya getirmek ve onların hem saha dışı, hem saha içi uyumları çok önemli. Ve biz de bu uyumu ve istikrarı yakalamış durumdayız . Hedefimiz, 2014 Dünya Şampiyonası’nda kürsüye çıkıp madalya almak. n Uzun bir sakatlık süreci gecirdin, bu süreçte kendini nasil motive ettin? Sakatlığım uzun sürdü evet . Ama hergün içimde tekrar oynayabileceğim inancı kaybolmadı . Fizyoterapistimle beraber çok uzun ve yorucu calısmalarımız oldu ve bunun sonucunda tekrar basketbol sahalarına döndüm. Çok mutluyum.
Toplum Yaşam
30 Ekim 2013 Çarşamba
3
FAYTONLAR NEW YORK’U TERKEDİYOR
New York’un yeni belediye başkanının Bill de Blasio olması anketlere göre çok büyük bir olasılık. Ancak, Blasio’nun seçilmesi durumunda Central Park’taki faytonları yasaklayacağını açıklaması ise tartışmaların odak noktası (ZEYNEP ÖZ- NEW YORK -POSTA 212) 5 Kasım’da gerçekleşecek New York Belediye Başkanlığı Seçimi için geri sayım başladı. Üç dönemdir belediye başkanlığını yürüten Michael Bloomberg’in koltuğuna oturacak yeni ismin Demokrat Parti’den belediye başkan adayı Bill de Blasio olması tahmin edilirken, de Blasio’nun belediye başkanı olması durumunda ilk olarak Central Park’taki faytonları yasaklayacağını açıklaması şimdiden tartışmaların başlamasına sebep oldu. “NYCLASS” ismindeki hayvan hakları organizasyonun düzenlediği bir foruma katılan New York Belediye Başkan adayı Bill de Blasio, belediye başkan adayı olması durumunda ilk iş olarak Central Park’taki faytonları kaldıracağını söyledi. “Başa geçtiğim ilk hafta içerisinde Central Park’taki faytonları kaldıracağım” şeklinde açıklamada bulunan de Blasio’nun böyle bir girişimi kendi çıkarı için yapacağını düşününenler var. De Blasio’nun faytonları kaldırma çabasının nedeni tamamen hayvan hakları aktivistlerinin oylarını toplamak ve onları kendi tarafında çekmek
olduğunu düşünen bir kesim, onun New York Belediye’sinde görev aldığı yıllarda hiç bir zaman böyle bir girişimde bulunmadığına dikkat çekti. TÜRK FAYTONCULAR UMUTLU Central Park ve çevresinde 20-25 dakikalık turlar veren faytoncuların yüz-
de 20’si Türk. 10 senedir bu sektörün içinde olan ve 2 sene önce fayton lisansı satın alan Nurettin Kırbıyık, de Blasio’nun tamamen politik nedenlerden dolayı faytonculuğu yasaklamayı planladığını söyledi. “NYCLASS, de Blasio’ya yüksek miktarda para yardımında bulunuyor. O da, her para yardımı alışında faytonculuğa karşı
daha sert ifadeler kullanıyor” diye konuştu. Bağlı bulundukları faytoncular sendikası “The Teamsters”ın konu ile ilgili hukuki çalışmalara başlayacağının haberini veren Kırbıyık, de Blasio’nun faytonculuğu yasaklamasını çok küçük bir ihtimal olarak gördüğünü söyledi. “Burası demokratik bir ülke. De Blasio’nun kararı Belediye’de oylamaya sunulacak ve sonrasında bir mahkeme süreci başlayacak. Bu süreç, Blasio’nun Belediye Başkanlığı döneminde sona ermeyebilir ve bir sonraki belediye başkanı faytonculuk konusunda farklı bir görüş sergileyebilir” diye belirtti. SESSİZ KALDI De Blasio’nun açıklamasının ardından, faytoncular sendikası “The Teamsters” ile Blasio arasında gizli bir toplantı gerçekleşti. De Blasio, bu toplantıyı hiç bir zaman gündeme getirmediği gibi, bu konu hakkında gazetelecilerin sorduğu soruları da yanıtlamaktan kaçındı.
NBA’DE TÜRK ŞOVU HEYECANI (NEW YORK - POSTA 212) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF), ABD Basketbol Ligi NBA’de Brooklyn Nets - Utah Jazz arasında gerçekleşecek basketbol maçı öncesi Türk şovu düzenleyecek. 5 Kasım’da Brooklyn’deki Barclays Center’da gerçekleşecek maç öncesinde bir Türk şovu sergilenecek. Türkiye’nin kültürel tanıtımının yapılacağı şov kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin folklor grubu FOMGET bir gösteri sunacak. Amerika’nın en eski ve köklü sivil toplum kuruluşlarından olan Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF), maç bileti almak isteyenlerin (212) 682-7688 nolu telefondan federasyonla iletişime geçmeleri gerektiğini söyledi. Brooklyn, Queens, New Jersey, Connecticut’tan ve Manhattan’daki TADF ofisinden NBA biletlerinin satın alınabileceğini duyuran TADF, bilet ücretlerinin 35 ve 55 dolar olduğunu belirtti.
4
Toplum Yaşam
30 Ekim 2013 Çarşamba
Arzu Kaya
Uranlı twitter@arzukayauranli
Bana ne okuduğunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim! İRLANDALI yazar Oscar Wilde, “Okumak zorunda olmadığınız halde okuduğunuz şeyler kimliğinizi belirler” diyor. Nobel Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat” romanını okuduysanız kolayca Oscar Wilde’ ın yanılmadığını görebilirsiniz çünkü bu roman, “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti” cümlesi ile başlar. Sonra siz tüm romanı bu kitabın ne olduğunu tahmin etmeye çalışarak okursunuz... Sadece kitapların değil, okuduğumuz her şeyin bir konu üzerinde fikir edinmemize, karar vermemize etkisi büyük. Dikkat edin, aynı konu değişik gazete ve dergilerde nasıl da farklı şekillerde ele alınabiliyor. Bu konu hakkında doğru sonuca ulaşabilmek istiyorsak kaynaklarımızı çok dikkatli seçmemiz gerekiyor. Tabi, günümüzde, sadece okuduğumuz değil, izlediğimiz ve dinlediğimiz şeyler de bizi biz yapan etkenler arasında. Zira, artık TV izlerken, radyo dinlerken ya da internette dolanırken okumak için geçirdiğimizden çok daha fazla zaman harcıyoruz. Belki 10 yıl kadar önce, toplu taşıma araçları ile seyahat ederken hemen herkesin elinde bir kitap, dergi veya gazete görürdük. Oysa, şimdilerde bu büyük ölçüde değişti. Bugün, bir trende ya da otobüste hemen herkes ya Kindles kitap okuyor ya da iPad veya akıllı telefonlarını okumak için kullanıyor... Geçen cuma, otobüste cep telefonumdan dergilerimi okurken Time Dergisi’nin kapağından ayakta kocaman oğlunu emziren güzel bir sarışın ve oğluyla göz göze geldiğimde neredeyse bayılacaktım! Utanmadan bir de başlık “Yeterince anne misiniz?” diye sormaz mı? Sanırım, siz de görmüşsünüzdür çünkü tartışmalar ayyuka çıktı artık! Ne rahatsız edici bir fotoğraf, ne sinir bozucu bir başlık değil mi? Bu hafta, aynı zamanda bir başka şok edici dergi kapağı ile daha başladı. Newsweek’in kapağında, Barack Obama, başının üstünde parlayan bir gökkuşağı hale ile gülümsüyor ve çileden çıkarıcı bir başlık hemen yanında göz kırpıyor: «Barack Obama ABD’nin ilk eşcinsel başkanı» Aslında bu şekilde Newsweek Obama’nın gizlice eşcinsel olduğunu itiraf ettiğini falan söylemiyor. Bunun yerine, gazeteci Andrew Sullivan tarafından yazılan bir makalede Başkan Obama’nın geçen hafta eşcinsel evlilik için verdiği desteği bildirmesiyle yasal, kişisel ve siyasi kimliğini bulduğunu iddia ediyor. Başkan Obama bu açıklama ile tarihe geçmişken Newsweek kapak üzerinde ilgi oluşturmak için niye böyle uç bir imaja gerek duydu anlayamıyorum. Başkanın ifadesi zaten hayli cesur ve yeterince dikkat çekici değil mi? Açık konuşmak gerekirse her iki kapak da beni çok rahatsız etti. Kendimi dergileri adeta müstehcen bir yayın saklıyormuşcasına çocuklardan gizlemeye çalışırken buldum. Ancak tabi bunlar ilk sınırları zorlayan dergi kapakları değil ve son da olmayacaklar! Belki şimdi bana «dergi kapakları sevimli görünmek için tasarlanmaz; ilgi çekmek için tasarlanırlar” ya da « derginin kapağı sanatsal bir seçim değil; bir pazarlama tercihidir” veya « Kapakların ince düşünceli değil, kışkırtıcı olması gerekir ki, fark edilsinler ve hatırlansınlar da» diyebilirsiniz Tabi, temelde dergi kapağının ilk kuralı insanların ilgisini çekmek. Ama rutuşlu ve yarı çıplak ünlülerle, çatışmacı görüntülerle ve aşırı başlıklarla insanların dikkatini çekmenin zarif ve duyarlı bir yaklaşım olduğunu söylemek zor. Bir İngiliz atasözü “kitap kapağına göre seçilmez” der. İyi de niye o zaman dergi kapağına göre seçilsin? Unutmayın, okuduklarımıza dönüşüyoruz. O zaman okuma seçimlerimizden de sonuçları kadar sorumluyuz ...
ÖTEKİ AMERİKA’NIN TÜRKLERİ AHMET BUĞDAYCI
(NEW YORK-POSTA212) Her akşam TV başına çöküyor Amerikan dizileri, Hollywood filmleri seyrediyorlardı. Manhattan’ın ışıltılı, dev gökdelenlerinden yansıyan zenginlikten gözlerini alamıyorlardı. Sonra aralarından bazıları Amerikan rüyasını yaşamak üzere çocuklarını, karılarını, hayatlarını geride bıraktı, New York’a doğru yola koyuldu. Daracık odalarda kaldılar, benzin istasyonunda çalışmaktan bulaşıkçılığa her işi yaptılar. Sokaklarda kaldılar, aç kaldılar. Turist vizeleri bitince kaçak duruma düştüler. Amerika’nın, New York’un “öteki yüzü” ile tanıştılar. Aradan yıllar geçti, sürekli çalıştılar, ama hiç bir zaman kendilerini Amerika’ya ait hissedemediler. Bir şey onları geri dönmekten alıkoyuyordu sanki. SUNNYSIDE’DA TOPLANDILAR Queens’in, 39. ve 50. sokakları arasında, Skillman ve Greenpoint Caddeleri arasındaki Sunnyside mahallesi ‘90’larda Türklerin akınına uğradı. New York’ta yaşayan, eğitimli, elit, paralı kesimin dışındaki Türkler için Sunnyside bir çekim merkezi haline gelmiş. Şimdi nüfusun yarısının Türk olduğu söyleniyor. Sunnyside’lılar camisiyle, Türk restoranları ve marketleri, manavlarıyla, sokaklarda yürürken her taraftan yankılanan Türkçe ile şimdi tam bir Türk mahallesi. Devlet okulu P.S 150’de bile Türk çocuklar ağırlıkta, müfredetta Türkçe hikayeler, masallar, müzikler yer alır hale gelmiş. 2001 KRİZİYLE GELDİLER Sunnyside’ın Türkiyem marketindeyiz. Gofretinden pastırmasına, sucuğundan kaymağına her şey Türkiye’den. İçeriye giren müşterilerle sohbet ediyoruz. Rauf Canarslan’ın su izolasyonu yapan bir şirketi varmış. 2001 kriziyle kepenkleri kapatmış, bir İngilizce kursuna yazılarak 33 yaşında New York’a gelmiş. Kalacak yeri bile yokmuş.” Canarslan’ın belli bir işi de yok. “Benim bir başarı hikayem yok. Her işi yaptım burda” diyor yorgun ve umutsuz bir yüz ifadesiyle. Türkiyem marketinin sahibi Nuh Topuz da 2003’te New York’a gelmiş. Eşi Zerrin Hanım ile Amerika’da tanışmış. Topuz Amerika’nın meşhur Greencard piyangosunu kazanan şanslı Türklerden biri. 2009’dan beri marketini işletiyor. Bir de marketin içine bir kasap reyonu eklemişler. Kasap Mustafa Ilgaz 15 gün önce Adana’dan gelmiş. “Yaşım 60. Oğlum üç senedir burdaydı. Çok özledik oğlanı annesiyle kalk-
Hepsi büyük hayallerle geldiler. Amerika onlar için “rüya ülkeydi”. Amerika’nın öteki yüzü ile karşılaştılar, hayal kırıklığına uğradılar. Yıllar geçti ama hiç bir zaman kendilerini Amerika’ya ait hissedemediler
Queens’in Sunnyside bölgesinde “Öteki Amerika”yı yaşayan Türkler; bölgenin en popüler Türk restoranı Mangal’ın müdürü İsmail Karcı (üstte solda), Yüksel Aktaş ise aynı restoranda şef olarak çalışıyor (üstte sağda). Türkiyem marketinin sahibi Nuh Topuz’da 2033’te New York’a gelip yerleşmiş ve eşi Zerrin hanım ile burada tanışmış (ortada). Türkiyem marketinin içindeki kasap reyonundaki Mustafa Ilgaz ise henüz ABD’de çok yeni (sağ altta) Sunnyside Market’in sahibi Nihat Yıldız 1983’te 13 yaşında New York’a ayak basanlardan (sol altta).
tık geldik. Çocuk da kasaplık yapıyor.” Sunnyside’ın en popüler Türk restoranı Mangal. Pideden lahmacuna kuru fasülyeye tam bir esnaf lokantası. Hafta sonları bölgedeki Türkler’in Dijiturk’ten Türkiye’deki maçları seyretmek için toplandıkları bir “kıraathane” aynı zamanda. “BEYOĞLU’NUN ARKA SOKAKLARI GİBİ” Lokantanın müdürü İsmail Karcı, öteki Amerika’yı en acı şekilde yaşayan bir karakter. “4 yıl önce buraya geldim. Sütaş Bölge Bayisi’ydim İzmir’de, 2009 krizinde iflas ettim. Bize filmlerde hep Manhattan’ın gökdelenleri, sokakları gösteriliyor. Ama buraya gelince bir başka Amerikanın olduğunu gördüm.. Be-
yoğlu’nun arka sokakları gibi.” Karcı, Bronx’da bir odada başlayan serüveninde sokaklara düşmek, aç kalmak dahil her şeyi yaşamış. 4 senedir ailesini göremiyor. Gözleri buğulanıyor. “Hayat devam ediyor, güçlü olmak zorundasınız”. Yüksel Aktaş da restoranın şefi. Zonguldak- Bartınlı Aktaş, 15 yıl önce 25 yaşında akrabalarının yanına New York’a gelmiş. 9 yıldır Mangal’ın şefliğini yapıyor. “Etlerimiz yüzde yüz helaldır, Mangal burada tam bir ekoldur.” diyor. Sunnyside Market’in sahibi Nihat Yıldız 1983’te Giresun’dan 13 yaşında gelmiş New York’a. “Babam zamanında turist olarak gelmiş, Greencard’ını alınca bizi getirdi. “O da boyacılık, garsonluk, benzin istasyonu çok de-
ğişik işler yapmış, üniversiteye gitmiş ama bırakmış. Yıldız İrlandalı bir kadınla evlenmiş. Konuşurken “yeah” diyor onaylarcasına... Çocukları da Türkçe bilmiyor, evde hep İngilizce konuşuluyormuş. Şengül Vlantis de 11 Eylül’de gelenlerden. 75 yaşında bir Yunanlı kocası var. “Kart evliliği yaptım açıkçası.” 59 yaşındaki Şengül hanım, yemek yaparak hayatını kazanıyor. Mantıları ise çok meşhur. Günde 50 kg.’lık mantı hazırladığını söylüyor gururla. 14 yıldır iki çocuğunu görememenin acısı çökmüş. “Biraz daha para biriktirip Adana’da bir restoran açmak istiyorum” diyor. Sunnyside’da bir de camii var. Caminin Başkanı Mehmet Karataş, 1979’da 15 yaşındayken memleketi Diyarbakır’dan yola çıkıp gelmiş. İki kızı hastanelerde çalışan Karataş emekli olunca cami yönetimine geçmiş. “Toplum dinine bağlı. Cumaları cami dolup taşıyor. Kadın erkek ayrımı yapmıyoruz burada” diyor.
“BROADWAY MÜZİKALLERİ’NDE ÇALMAK İSTİYORUM” New York Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nın”nın başkemancısı. Pek çok orkestrada çalıyor. Bir Tango grubu var. Genç Türk kemancısı Gökçe Ertem, müthiş bir rekabetin olduğu New York müzik sahnesinde Broadway’de çalmayı kendine hedef koyacak kadar iddialı
(NEW YORK-POSTA212 – HABER MERKEZİ) Gökçe Erem çok yetenekli, çok yönlü bir müzisyen. Bir yıl önce geldiği İstanbul’dan sonra, şimdi New York’ta dünyanın en iyi müzisyenleri arasında kendine bir yer bulmaya çalışıyor. Hedefini “Broadway müzikallerinde çalmak” olarak koyacak kadar iddialı, özgüveni yüksek genç bir müzisyen Türk kadını. Ertem, ilkokuldan başladığı İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuar’ı keman eğitimini 2012 yılında master derecesi ile tamamlamış. Bu arada İstanbul’da Borusan İstanbul Flarmoni Orkestrası’nda çalışmış, ayrıca İstanbul Devlet Modern Folk Topluluğu’nun da halen kadrolu sanatçısı. Güncel müzik ortamından da uzak kalmayan Ertem, Teoman, Özlem Tekin, Metin Özülkü, Sinan Özen, Kubat, Mustafa Ceceli ve Şebnem Ferah gibi isimlerle de çalışmış. Türkiye’de yapabileceklerinin sınırına geldiğini hisseden Ertem, bu arada eğitimini finanse etmek için pek çok Türk kuru-
muna burs alma amacıyla başvurur. Türkiye’den hiçbir cevap alamayan Ertem, ABD’de başvurduğu ilk kurum olan New York Üniversitesi (NYU) ‘nden çok hızlı bir şekilde burs alır. Böylece New York serüveni başlar. Ertem NYU’da hem okuyor, hem keman dersleri veriyor. Bununla da yetinmiyor, “Chelsea Symphony Orchestra”, “One World Symphony Orchestra”, “New York Kemarata Orchestra” gibi orkestralarda çalıyor. Geçen yıl, “Tommy Awards”a layık görülen John Lloyd Young’la birlikte Cafe Carlyle’da verdiği konser de büyük ilgi ile karşılanmış.
TANGO GRUBU VAR
Ertem’in iki Yunanlı ve bir Arjantinli müzisyenle birlikte kurduğu bir de Tango Grubu var. VoxPop adlı bir pop grubunda da kemanını pop müzik için konuşturuyor. Ama asıl zamanını NYU Symphony Orchestra’daki “başkemancı” poziyonuna harcıyor.
Ertem, bu çok yönlülüğünü şöyle açıklıyor: “New York’ta müzisyenler çok yönlü olmak zorunda. Burda Türkiye’ye göre çok sert bir rekabet var. Aradan sıyrılmak için çok fazla çalışmak ve çok yönlü olmak lazım.” diyor. Ertem, New York’da hedefini “Broadway’de müzikallerde çalmak” olarak tanımlıyor.
KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURUYOR
Bu yetenekli Türk kızı New York gibi zor bir şehirde ailesinden maddi destek almadan kendi ayakları üzerinde duruyor. Müzik performanslarının yanı sıra aynı zamanda “Secret Trio” adlı grubun artist manager’lığını yaparak girişimci tarafını ortaya koyuyor. Ertem 11 Kasım’da NYU Symphony Orchestra ile “Church of St Joseph” da vereceği konsere hazırlanıyor. 371 6. Ave Greenwich Village adresinde gerçekleşecek konsere giriş ücretsiz. Bu genç, yetenekli müzisyen ilgiyi hak ediyor.
Toplum Yaşam
30 Ekim 2013 Çarşamba
EYALETİNE GÖRE KARAKTER ANALİZİ
ABD’deki en arkadaş canlısı ve samimi kişilerin Ortabatılılar (Midwesterners) olduğu ortaya çıktı. En dengesiz ve sağı solu belli olmayan kişiler ise New England bölge eyaletlerinde yaşayanlar (NEW YORK-POSTA212) Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, 1.6 Amerikalının Facebook aktivitelerini takip ederek, Amerikalıların bölge dağılımına göre ne gibi kişisel özelliklere sahip olduğunu tespit etti. Arkadaş canlısı olma, yaratıcılık ve dengesizlik gibi ki-
şisel özellikleri dikkate alarak söz konusu çalışmayı gerçekleştiren araştırmacılar ABD’deki en arkadaş canlısı ve sıcak kanlı kişilerin Kuzey Dakota’nın içinde bulunduğu Great Plains bölgesinde yaşayanlar olduğunu söyledi. Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi’nde (The Journal of
Personality and Social Psychology) yayınlanan araştırmanın bir diğer sonucu ise, en rahat ve yaratıcı kişilerin ülkenin doğusunda ve batısındaki sahil kesiminde yaşayanlar, en dengesiz ve sağı solu belli olmayan kişilerin ise New England bölge eyaletlerinde yaşayanlar olması.
KADININ YİNE ADI YOK
5
İnönü’nün makam aracı İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün makam aracı olarak bir süre kullandığı 1936 model otomobili İzmir’deki Otomobil, Hafif ve Ağır Ticari Araçlar Fuarı’ndaydı. Araç 8 silindir ve düz 4 vites. Klima, ABS gibi özellikleri yok. O zaman şartlarına göre içi muhteşem ferah. Dönemin en lüks aracı. Zırhlı değil.
TEKNOLOJİ DİNİN HİZMETİNDE Akıllı cihazların ve mobil kullanıcı sayısının artmasıyla günümüz dünyasında belirleyici olan sosyal medya, din adamları tarafından da yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı. Hem Katolik Kilisesi hem de Müslümanlar web siteleri ve açtıkları bloglarla seslerini duyurmaya çalışıyor
Türkiye dünya kadın-erkek eşitliği endeksinde dört sıra birden yükselerek 136 ülke arasında 120’nciliğe çıktı. Rapora göre, son bir yılda dünyada kadın-erkek arasındaki eşitsizliği alanında az da olsa olumlu gelişme görüldü (ANKARA - ANKA) Dünya Ekonomik Forumu (DEF) 2013 Cinsiyet Ayrımcılığı raporu yayımlandı. Türkiye geçen yıl 124’üncü sırada bulunduğu kadın erkek eşitliği endeksinde bu yıl 120’nci sıraya yükseldi. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2013 Cinsiyet Ayrımcılığı Raporu (The Global Gender Gap Report) yayımlandı. Rapora göre, son bir yılda dünyada kadın-erkek arasındaki eşitsizliği alanında az da olsa olumlu gelişme görüldü. Türkiye 136 ülke içinde 120. sırada yer aldı. Türki-
ye’nin geçen yılki sırası ise 135 ülke arasında 124’üncülük idi. Kadınların siyasal, ekonomik ve sosyal konumuna dair 136 ülkeye ilişkin veriler içeren raporda, kadın-erkek eşitliği bakımından İzlanda, Finlandiya, Norveç ve İsveç ilk dört sırada yer aldı. İlk dört sıra geçen yıl da değişmemişti. Kadın erkek eşitliğinde hiç gelişme kaydetmeyen bölgelerin Orta Doğu ve Kuzey Afrika olduğu belirtildi. Yemen 136 ülke arasında en sonda yer aldı.
TÜRKİYE’NİN DURUMU
Geçen yıl 135 ülke arasında 124’üncü sırada yer
alan Türkiye, raporun ilk yayımlandığı yıl olan 2006’da 115 ülke arasında 105’inci
sırada yer almıştı. Diğer dünya ülkelerindeki kadınlara göre Türk kadınının yeri “ekonomik katılım ve fırsat tanınması” açısından dünyada136 ülke arasında 127’nci, “siyasal yetki almada” 103’üncü, “eşit işe eşit ücret” uygulamasında 79’uncu, “işgücüne katılımda” 123’üncü, “eğitimde başarıda” ise 104’üncü oldu. Rapora göre Türkiye’de kadınlar arasında işsizlik oranı yüzde 11, erkeklerde ise yüzde 9 olarak ölçüldü. İşyerlerinde liderlik yapan kadınların ora-
nı Türkiye’de yüzde 4 olarak ölçüldü. Türkiye’de kadınlar part time nitelikte yüzde 24 istihdama sahip. Erkeklerde part time çalışma oranı yüzde 9 oldu. Tarım dışı istihdamda kadın çalışanların oranı yüzde 23 iken, Türkiye’de kadınların yüzde 33’ünün, erkeklerin ise yüzde 82’sinin banka hesabı var. Suriye kadın-erkek eşitliğinde sondan dördüncü yani 133’üncü (geçen yıl 132’nci), İran 130’uncu (geçen yıl 127’nci), Mısır 125’inci (geçen yıl 126’ncı) oldu. Irak ölçümde yer almadı.
(NEW YORK – POSTA 212) Katolik Kilisesi’nin bir blog ve postcastlarla bağlantılı web sitesinin yanı sıra bir YouTube kanalı, Facebook sayfası, Twitter ve Instagram hesapları bulunmaktadır. Hatta kilisenin, vaaz ve bültenlerini paylaştığı yeni geliştirilen kendi akıllı telefon uygulaması vardır. İncil’i öğretmek için harcanan çabaların ön sıralarında yer aldıklarına dikkat çeken Papaz Steve Mateja, “Herkese ulaşmak zorundayız. …Teknolojinin en iyi yol olduğunu biliyoruz” dedi. Mezhep farkı gözetmeyen (Life Bridge Church in Taylor) Yaşam Köprüsü Kilisesi de, pazar günü ibadetine cep telefonlarının getirilmesini ve kutsal okumanın takip edilmesi için İncil uygulamasının kullanılmasını destekliyor. İnternet konularıyla ilgilenen Papaz Bill Rice, “Birçok kilisenin aksine cep telefonlarınızı açmanız için sizi destekliyoruz” diye konuştu. Kaliforniya merkezli İslamiCity.com sitesi ise Kuran’dan ayetleri bir ipod’a yükleme yöntemiyle Kuran’ın öğretilerini paylaşmayı umuyor. Site aynı zamanda Arap alfabesini öğretmek için bir e-kitap geliştiriyor.
6
Toplum Yaşam
30 Ekim 2013 Çarşamba
Haftalık Burcunuz Koç: Sevgili Koçlar, bu hafta hayatınızdaki önceliklerin değiştiğini hissedebilirsiniz. Daha derin ve yakın ilişkiler isteyebilir, hissettiklerinizi hayata geçirmek ihtiyacı duyabilirsiniz. Fiziksel ve ruhsal sağlığınız önem kazanacaktır. Önümüzdeki 6 hafta boyunca kendinize dikkat etmeniz önemlidir. Kişisel arzu ve ihtiyaçlarınızı belirlemek isteğiniz yüksek olacaktır. Boğa: 1 Kasım tarihinden itibaren etkisini hissettirecek Güneş, sizin 7.evinizde etkili olacak ve bunun anlamı sizin bir ortağa her zamankinden daha çok ihtiyaç duymanız demektir. Bu duygusal anlamda bir eş veya iş ortağı olabilir. Ortağınız kendinizi yeniden keşfetmenizi sağlayacaktır. İkizler: Hafta başında işle ilgili bazı karışıklıklar oluşabilir. Merkür geri hareketi boyunca çalışma alanlarınızı düzenlemek, tespitlerde bulunmak, eksikleri ve yanlış giden şeyleri belirlemek, kendiniz için yeni bir düzen oluşturma tasarıları geliştirmek adına uygun zamandasınız ancak bu tespitleri gerçekleştirmek için geri hareketin bitmesini beklemeniz gerekebilir. Yengeç: Güneş bu hafta 5.evinizde etkili ve yılın eğlenceli dönemlerinden birine adım atmanızı sağlıyor. Yaratıcı gücünüz oldukça yüksek ve spontan gelişen olaylara karşı maceracı bir tavrınız olacaktır. Zevk ve eğlence sizin için ön plana çıkar. Artık koruyucu davranmak istemeyebilirsiniz. Zevk, eğlence ve özgürlük sizin için daha fazla önem kazanabilir. Aslan: Ev ve aile konularında sütünüzde parlayan Güneş, ev, aile, mülk, kökler ve miras gibi konuları odak noktanız haline getirecektir. Güven ve güvenlik olguları öne çıkacak. Aile üyeleri ve egonuz arasında çatışmalar yaşayabilirsiniz. Liderlik pozisyonu içine girmenizi sağlayacaktır. Ancak bu enerji aynı zamanda aile üyeleriyle aranızdaki iletişimi güçlendirmeye de olanak sağlar. Başak: Bu hafta sosyal etkileşimin çoğunlukta olduğu ve yakın çevrenizle iletişiminizin arttığı günlerdesiniz. Çevrenizdeki insanlara karşı hassasiyetiniz artabilir. Onlara daha fazla zaman ayırmak ve dikkatinizi vermek isteyebilirsiniz. Yapılacak işler, evrak, telefon görüşmeleri gibi her türlü iletişim konusunda atak ve ilgili davranmalısınız. Terazi: Kasım ayının gelmesiyle birlikte mali birikimler, kazandığınız para gibi konularda daha hassas ve detaycı davranmalısınız. Kişisel eşyalar ve mali gelişim konularında en fazla özenli davrandığınız zamanlara adım atıyorsunuz. Savurganlıktan uzak durmalısınız. Kendinizi rahatlatmak için pahalı harcamalardan kaçınmalısınız. Akrep: Bu hafta Güneş ön planda ve sizin görünüşünüz, dışa karşı davranışlarınız, kendinizi ifade etme biçiminiz gibi alanlarda etkili olacaktır. Başkalarına karşı görünüşünüzü güçlendiren, yeni bir kişisel imaj yaratmanızı sağlayan bu enerjiyle, bir çeşit yenilik içine girebilirsiniz. Hayatınızın bazı alanlarını güçlendirecek harika zamanlardasınız. Yay: Kasım ayı Güneş’in etkisi geri çekilme ve yenilenme zamanını işaret ediyor. 12.evinizde etkili olacak Güneş, sahip olduğunuz şeyleri düşünmeniz, insanlarla ilişkilerinizi gözden geçirmeniz, rekabetçi enerjinizi ve egonuzu yeniden gözlemlemeniz gibi konular üzerinde durmanız gerekliliğini ortaya koyuyor. Dinlenme, düşünme ve gözlemlerle belirlemelerde bulunma zamanındasınız. Oğlak: Bu hafta Güneş 11.evinizde parlayacak ve bunun anlamı arkadaşlar, gruplar, sosyal ilişkilerde fazlalaşma demektir. Grup bağlantılarının, sosyal ağların dikkat çekeceği, yeni ilişkilerin kurulacağı, var olan ilişkilerin değer kazanacağı bir döneme adım atıyorsunuz. Kova: Kasım ayının ilk günlerinden itibaren kariyer ve itibar evinizde parlayacak. Çabalarınızın somut sonuçlarını almak isteyeceğiniz bu dönemde, otoritelerle işbirliği yapmaya hazır olmalısınız. Yılın en verimli dönemlerinden birinde olacaksınız. Balık: Ekim’in bitmesiyle birlikte etkisini gösterecek olan Güneş, 9. evinizde etkili olacaktır. Kaygılarınızın son zamanlarda oldukça yüksek olduğunu düşünürsek, şimdi maceracı ve inanç konusunda daha rahat sıçramalarda bulunabilecek gibi hissedebilirsiniz. Yaşamda daha derin anlamlar arama çabası içine girebilirsiniz. Bir sözleşme imzalamak, bir ortaklık yapmak, aile ve ev hayatında değişimlere karar vermek için uygun bir zamanda değilsiniz.
GRİPİN AMERİKA’YA GELİYOR Pop rock müziğin sevilen grubu Gripin önümüzdeki şubat ayında Amerika turnesine hazırlanıyor. Çok sayıda “Yılın En İyi Grubu” ödülünün sahibi Gripin Grubu’nun turne kapsamında 4 kent bulunuyor (NEW YORK-POSTA212) Müzik yolculuklarına bundan 14 yıl önce başladılar. Kurulduğu yıllarda Çake, Wayne Hussey, Skin, Shad 7, Reamon, Placebo, Myslovitz, Evenescence gibi ünlü grupların Türkiye konserlerinde ön grup olarak yer aldı. Kısa sürede önemli başarıları yakalayan grup, Altın Kelebek En İyi Grup, Powertürk Müzik Ödülleri›nin yanı sıra 2011’de de TRT Müzik Ödülleri›nde “Yılın Grubu’ ödüllerini aldılar. Uzun yıllardır birarada olmanın sırrını Posta 212’ye açıklayan Gripin Grubu, “Sabır, dostluk ve samimiyet en büyük yardımcımız oldu” dedi. Dünyanın saygın ve en büyük müzik festivali olan SXSW’te ülkemizi temsil eden Gripin, 2 yıl
önce başladıkları Amerika turnesine önümüzdeki yılın şubat ayında bu kez eyalet sayısını artırarak yeniden çıkmaya hazırlanıyor. Yurtiçinde çeşitli şehirlerde düzenlenen konserlerde hayranlarıyla buluşmaya devam eden Gripin ile albüm çalışmalarını ve Amerika turnesini konuştuk: n Bugüne kadar çıkardığınız her albümde bir cover şarkıya yer veriyorsunuz. Neden? Aslında ilk 2 albümümüzde yer vermedik. Cover grubu olarak başlamış ve o damgadan ürker olmuştuk. Daha sonra iki. albümün yeni baskısına bir TV programı vesilesi ile hazırladığımız cover’ı koyduk. Ardından çıkarttığımız 2 albümde de cover’lara yer verdik. Yeni jenerasyonun eski şarkılara aşina olmasına vesile olmak hoşumuza gidiyor. n 1999 yılından bu yana Gripin
grubu olarak kalmayı nasıl başardınız? Sabır, dostluk ve samimiyet üçgeni en büyük yardımcımız oldu diyebiliriz. Empati kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
İNGİLİZCE ALBÜM HAZIRLIĞI n İngilizce bir albüm hazırlığında olduğunuz konuşuluyor. Bu albüm ile ilgili bilgi verir misiniz? Neden İngilizce? 2 yıldır Amerika turnesi gerçekleştiriyoruz ve çok güzel geçiyor. Şubat ayında tekrarlayacağız. Aslında hem bu turnelerden ve SXSW’dan aldığımız haz, hem de işe başladığımız, cover’ladığımız şarkıların lisanı olan İngilizce bize yakın geliyor. İlk albüm öncesi İngilizce cover yapıp Türkiye’ye gelen yabancı grupların önünde çaldığımız 4 yıl var.
n Single albüm gündeminizde var mı? Hiç belli olmaz :) Her şey olabilir. n Türk sanatçıların Amerika’da konser vermeleri yaygın değildir. Sizce bunun nedeni nedir? Sizin geçen yıl Amerika’da konserler vermeniz nasıl oldu? Umarız ki daha da yaygın olur. Biz o kadar büyük keyif aldık ki bu sene 4 şehir daha ekleyerek tekrarlamayı planlıyoruz. Bu turne bizim büyük bir hayalimizdi. Müzik hayatımıza ilham veren grupların yolunda gitmek büyük bir keyifti. Bu turnede en büyük emek sahibi İlker Balic elbette. ŞUBAT AYINDA AMERİKA TURNESİ BAŞLIYOR n Yeni bir Amerika turnesi gündemde mi? Şubat ayının 3. haftası başlayacak ve 10 şehir (Geçen yıl dolaş-
tığımız 6 şehire ek olarak Dallas, Miami, Chicago ve Seattle) dolaşacağımız bir turne planımız tamamlanmak üzere. n Son yıllarda pop rock yapan gruplarda artış gözleniyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Öyle görünüyor olabilir, hatta 10 yıl öncesine göre öyle de. Fakat 75 milyonluk bir ülkede 3-5 grup sayabiliyoruz. Bu sayı hala az. “EUROVISION, MEMLEKET MESELESİ DEĞİL” n Eurovision Şarkı Yarışması için bir dönem sizin de adınız geçiyordu. Türkiye’nin bu organizasyona artık katılmama kararını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir TV şovunun bu kadar abartılması hoşumuza gitmiyor. Bize sorarsanız Eurovision eninde sonunda hoş bir TV şovu, memleket meselesi değil.
Açık hava sinemaları yeniden açılıyor Amerika’da açık hava sinemaları yeniden açılırken, ilgi de giderek büyüyor. ABD’de 40-50 yıl önce 4 binden fazla açık hava sineması vardı. Yeni trend açık hava sinemaları oldu (WASHINGTON) Amerika’da yaklaşık 50 yıl önce arabanızda oturarak film izleyebileceğiniz 4 bin açık hava sineması vardı. Arabayla sinemaya gitmek ve arabadan inmeden film izlemek son derece popülerdi. Şimdiyse bu sinemaların sayısı birkaç yüzü geçmez. Ancak Amerika’da yeni bir tür açık hava sineması, sinemaseverlerin yeniden ilgisini çekiyor. Washington’un banliyölerinden Rosslyn’de bir parkta çok büyük bir portatif ekran kuruluyor. Akşam, festival kapsamında bir film gösterilecek. Brynne Magaziner, gösterime eşiyle birlikte erkenden gelmiş, ”Her yaz en az bir kaç kez gelmeye çalışıyoruz. Bu güzel havada dışarıda film izlemek çok keyifli. Gösterimin ücretsiz olmasıysa ayrıca hoşumuza gidiyor” diyor. Nick Donner, arkadaşlarıyla gelmiş, ”Bu işin sosyal yönünü seviyorum, arkadaşlarımla birlikte uzun
zamandır görmediğim bir filmi izlemek beni rahatlatıyor” diyor.
HER GECE BİN SEYİRCİ Rosslyn semtinin gelişmesi için oluşturulan grup, Açık Hava Film Festivali’ni 2007’de başlatmış. Mayıs ortasından ağustos sonuna kadar her cuma ücretsiz film
gösterimi yapılıyor. Grubun iletişim sorumlusu Lee Anne McLarty, ”İnsanların Rosslyn semtine ilişkin önyargılarını değiştirmek istiyoruz. Bunun için de iş merkezi olarak tanınan Rosslyn’de insanlara kültürel faaliyetler ve eğlenceye yönelik yeni deneyimler sunuyoruz” diyor. McLarty, film gösterimlerine gece-
de ortalama bin kişinin katıldığına dikkat çekiyor ve ‘‘Gösterimlere genç çalışanlar, Arlington semti ve Washington’da yaşayanlar, hatta Maryland ve Virginia eyaletlerinin banliyölerinden gelenler katılıyor” diye konuşuyor. Son yıllarda parklarda, boş arazilerde ve alışveriş merkezlerinde film gösterimleri yapılması dikkat çekiyor. Bunların çoğu, kentsel dönüşüm ve canlandırma girişimlerinin birer parçası. Washington’un semtlerinden birinde altı yıl önce başlatılan NoMa Yaz Ekranı Festivali’nin pazarlama sorumlusu Rachel Davis, ”Festivali oluşturduğumuzda semtimizde çok fazla kalkınma projesi yoktu. Etrafta konutlar vardı. Amacımız semt sakinlerinin bir araya gelip topluluk oluşturabilecekleri bir etkinlik düzenlemekti” diye konuşuyor. Çiseleyen yağmur, sinemaseverleri caydırmıyor. Filmden önce bir-
şeyler atıştırmak isteyenler seyyar restoranlara uğruyor. Kimileri, gençlik yıllarında arabalarında film izledikleri sinemaları hatırlıyor. Luba Cherbakov, ”Ortamın havası bize o eski sinemaları hatırlatıyor. Arkadaşlarınızı, yemeğinizi, şarabınızı getirip güzel bir film izleyebilirsiniz” diyor. Açık hava sineması furyası en çok Stephen Bastas’ın işine yaramış. Sinema ekranları kiralayan Moonflics şirketinin ortağı olan Bastas, yedi kişilik ekibinin yaz boyunca Washington’un farklı semtlerinde ekran kurduklarını söylüyor. Stephen Bastas, ”İşler iyi gidiyor. Son iki buçuk yıldır kapasitemiz ikiye katlandı. Bu eğilimin devam etmesini umuyoruz ve belli ki zaten böyle de gidecek” diyor. Sinemaseverler esintili yaz gecelerinde yıldızların altında film izlemenin keyfini uzun yıllar çıkaracağa benziyor. (VOA)
Posta 212 Bulmaca Soldan Sağa: 1) Asil zade - Kısaca imla 2) Oranlama - Bir bayan adı 3) Tarihi bir çalgı - Nuh Nebi tatlısı 4) Ummaktan emir - Yüce - Yatılı okullarda bir hafta sonu izni 5) Paramızın imi - Şanı olan 6) Mekke’ye saldıran Ebrehe ordusunu perişan eden kuşların adı - Alfabenin 3’üncü harfi - Bir bağlaç 7) Hayvan yiyeceği - Silahı ateşleyen mekanizma 8) Avrupa’da bir yarım ada - Çehre, yüz - Bir kamyon markası 9) Eski dilde su - Eski harflerle yazılan bir yazı türü - Bir bağlaç 10) Kraliçe - Askeri bir rütbe 11) Kalsiyum elementinin imi - Yemek Fasıla 12) İstanbul’da bir semt - Çıban 13) Duman çeker - Yassı demir 14) Koruyucu zerk - İskambilde bir as adı. Yukarıdan Aşağıya: 1) Köroğlu’nun can düşmanı - Bir soru sözü 2) Anadolu dilinde kocam anlamında bir söz - Çocuğu olan erkek - Aynı adı taşıyan 3) Uçurum - Öğrenci - Ağız yakan tat 4) Çinkonun imi Kısaca Albay - Boya parlatıcı 5) At almaktan emir - Köpek - Bir nota 6) Bir bakanlık adı - Parsellenmiş arazi 7) Bir konserve markası - Tok olmayan 8) Erensiz yapamayan - Eski dilde kırmızı - Kuyruk sokumu 9) Hıristiyan Kısaca kilo metre - Bir eğlence yeri 10) Kurucusu Enver Paşa olan gizli bir teşkilatın simgesi - Gelir getiren mülk İskambilde birli 11) Dokunumlu olarak duade bulunmak.
Food & Dining
7
30 Ekim 2013 Çarşamba
WILLIAMSBURG’DAN ARTIK ŞEFLER EVİNİZE GELİYOR Haftasonu evinizde konuklarınızı ağırlayacaksınız, ya da bir parti vereceksiniz. Catering şirketlerinin sıkıcı menülerinden bunaldınız, hem konuklarınıza Türk yemekleri sunmak istiyorsunuz. Ah, keşke New York’ta yaşayan bir Türk şef olsa, benim için özel menü yapsa. Keşke İnternette bulabilsem böyle bir şefi; zaten hiç vaktim yok, hemen bana internetten menüyü yazıp gönderse, bütçemi de önceden söylesem de hayal kırıklığı yaşamasam… Çok mu şey istiyorsunuz, artık hayır. Geçtiğimiz aylarda New York’ta bir grup girişimci, Kitchensurfing adıyla bir İnternet sitesi kurarak, evinize şefleri getirebilmeyi mümkün kıldı. Sistem şöyle çalışıyor: Önce şefler, kendi uzmanı oldukları yemek kategorilerine göre (vegan, Akdeniz, Meksika, İtalyan, Fransız, Japon, Çin vs.) siteye başvuruyorlar. Daha sonra da pişirdikleri bir yemekle Kitchensurfing’in şef jürisinin karşısına çıkıyorlar. Jüri şefi yeterli görürse siteye kaydolmasına imkan veriyor. Daha sonra, kendi evinde, mekanında bir etkinlik düzenlemek isteyen kişiler site üzerinden nasıl bir yemek tarzı istediklerine göre araştırma yapıyorlar. Bütçelerini belirtiyorlar. Sonra da bu kriterlerine uyan şeflerden menü istiyorlar. Şefler menüyü hazırlayıp gönderdikten sonra aralarından beğendikleri menüyü ve şefi seçiyorlar, ödemeyi online olarak yapıyorlar. Kitchensurfing ödemenin yüzde 10’nunu kendine komisyon olarak ayırıyor ve geri kalanını şefe ödüyor. Kısacası bütçenize göre, evinize beş yıldızlı şeflerden tutun da etnik bir mutfağın belli yemeklerini pişiren profosyonel olmayan ahçılarına kadar sınırsız seçenekler mevcut Kitchensurfing’te. Artık pek çok kişi, Kitchensurfing’i sadece partilerinde değil, restaurant’a gitmenin alternatifi olarak da kullanıyor. Ben de bir süredir New Yok’ta yaşayan bir şef olarak sisteme kayıt oldum. Jürinin önüne uzun zamandır üzerinde çalıştığım geleneksel&deneysel bir felsefeye dayalı “Yeni Türk Mutfağı”ndan bir örnek olarak kuzulu enginar dolma ile çıktım. Yaptığım yemek jüri tarafından büyük övgülerle karşılandı ve Kitchensurfing’e kabul edildim. Ayrıca benim gibi profesyonel bir şef olmanıza da gerek yok. Eğer yerel bir iki yemeği çok iyi yaptığınıza inanıyorsanız, sisteme dahil olmanız ve free-lance para kazanmanız mümkün.
Brooklyn’in “hipster” bölgesi Williamsburg, yeme içme alanında sınırsız tercihler sunuDilara yor. İşte benim faErbay vorilerim...
gmail.com dilaraerbay@
POSTA 212 okurları için bu sayıdan başlayarak New York’un restaurant’larını dolaşacak, tadımlar yapacak, size önerilerde bulunacağım. Bu sayıda Williamsburg bölgesinden küçük bir seçme yaptım.
FAVORİLERİM
CADILAR BAYRAMI TARİFLERİM
BASI
ÇOR SİNDERALLA
S
oğuklarla beraber çorba ihtiyacımız arttı. Hazır Hallowen’i kutlarken, oyulan balkabaklarının içini çorba yapalım, içinden çıkan çekirdekleri bir gece suda beklettikten sonra süzüp tuzla kavurabilirsiniz ve çıtır çıtır kabak çekirdeği çıtlayabilirsiniz.
SİNDERALLA ÇORBA: ■ MARLOW & SONS Williamsburg Köprüsü’ün altında bu küçük restaurant, benim gibi istiridye meraklılarının bir kadeh beyaz şarap eşliğinde harika bir zaman geçirebilecekleri bir tadım cenneti. Yemeklerden süt danası tartarı favorim. Danalar ve dolayısıyla etler kendi çiftliklerinden geliyormuş.
Girişte yemek kitapları, gurme çaylar, tuzlar, kendi yaptıkları soslar ve tasarım ürünlerin olduğu bir bölüm yer alıyor. Restaurant’ta menü her gün değişiyor. Patatesli tortilla, kiremitte pişirilmiş tavuğu deneyin. Ana yemeklerin fiyatları 20-25 dolar arasında değişiyor. 81 Broadway Brooklyn, NY 11211
■ ALLSWELL Mekan daha çok bir “gastropup” havasında. İçkinizi bir pub havasında içerken gurme yemekler yiyebiliyorsunuz. Tütsülenmiş alabalık püresi, rosto kuzu, istiridye yahnisi ana yemeklerden. Yanına incir ve narla süslenmiş yeşil salata… Çok az miktarda üretilmiş, hiç bir yerde bulamayacağınız şaraplarla harika bir zaman geçiriyor, damağınızla da eğleniyorsunuz. Ama biraz pahalı
olduğunu da not düşelim. 124 Bedford Ave Brooklyn, NY 11211
■ PAULIE GEES New York’ta bir pizza yemek için 45 dakika beklemeyi göze alabileceğiniz ender yerlerden biri. Beklerken çok sıkılırsanız bitişikteki Brouwerji Lane’de butik üretilmiş biraları tadabilirsiniz. Paulie Gees, eski bir depodan renove edilmiş. Baby Roka, zeytinyağı, taze limon suyuyla servis edilen “Greenpointer”ı mutlaka deneyin. Pizzalar 12 ile 18 dolar arasında.
Biraları da enfes. 60 Greenpoint Ave Brooklyn, NY 11222
Malzemeler: 1 kg küp küp kesilmiş balkabağı 2 patates 1 orta boy soğan 2 diş sarımsak 1 tek jalepeno ya da arnavut biberi 1 parmak taze zencefil 50 gr tereyağ ya da hindistancevizi yağı Bir tutam Hint cevizi yani muscad 1 tatlı kaşığı kuru kişniş 1 tatlı kaşığı kimyon İsteğe göre 1 çay kaşığı bal, yarım limon suyu ya da yeşil limon Bir tutam taze çekilmiş karabiber Deniz ya da kaya tuzu 1 lt tavuk suyu ya da sebze suyu ya da sade su
YAPILIŞI: Küçük küçük küp küp kestiğimiz
soğan, sarımsak, zencefil ve biberi derin bir tencerede, tereyağında pembeleşene kadar çeviririz. Üzerine daha büyükçe küp küp kestiğimiz patates ve balkabağını ekleriz, 5 dakika çevirip baharatları ekleriz ve suyunu veririz, kaynadıktan sonra kısık ateşte 1 saat unuturuz, odayı güzel bir koku sarınca çorbamızı blender’dan geçeriz, bu esnada isteğe göre bir kaşık bal ve limon eklenebilir, afiyet olsun.
Rİ
KIŞ MÜCEVHE
A
yrıca şaşırtıcı bir ara sıcak da aradan çıkartabiliriz: Kış mücevheri. Denediniz mi hiç? Sonbahar ve kış aylarında hormonlu kabaklar yerine mevsimin sunduğu balkabağını kullanalım. Kabak tatlısı ve “pumpkin pie” tarifleri ise bir daha ki sefere. Mevsiminde yediğimiz sebzeler şifadır. Balkabağı ve çekirdeğinin faydaları say say bitmez:
BALKABAĞI MÜCVER Malzemeler Yarım kg balkabağı 1 baş kuru soğan 1 diş sarımsak Yarım demet dereotu 2 yumurta 1 çorba kaşığı tam buğday unu Bir tutam deniz tuzu ya da kaya tuzu Bir tutam taze çekilmiş karabiber 1 bardak zeytinyağ
YAPILIŞI: Çukur bir kaseye soyduğumuz balkabağını rendeleriz, soğanı, sarımsağı, dereotunu ince ince kıyıp ekleriz, tuz, karabiber, un ve yumurtayı da koyup hepsini şöyle bir karıştırırız. Bir tavada zeytinyağı kızdırır, çorba kaşığıyla karışımdan koyarız. Yağ çekmemesi için tavayı hemen mücverle doldurmayın, önce birini koyun, 10 saniye bekleyip öbürünü koyun ki yağ tekrar eski ısısına kavuşsun. Kızartma yağını bir kere kullanırsanız ve yağ çektirmeden kızartırsanız, kızartma dünyanın en sağlıksız yemeği değildir, hele bir de iyi bir yağ kullanırsanız Dr. Karatay bile mönülerine ekleyebilir.
ALİ SABANCI, FERİT ŞAHENK’E RAKİP OLUYOR Doğuş Grubu’nun patron Ferit Şahenk, ünlü steak house Nusr-Et’e ortak olmuştu. Şimdi de Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı Günaydın Et’e ortak oluyor (İSTANBUL - POSTA212) Steak House (et restoranları) furyası Türkiye’ye geç geldi ama pir geldi. Öyle ya eti seven bir milletiz. Dolayısıyla Steak House’ların ilgi görmesi gayet normal. Özel eti ekmeği ve soslarıyla büyük ilgi gören Steak House’ların sayısı hızla artıyor. Bu tarz restaurantlar son birkaç yıldır yoğunlaşıyor. Beklentilerin üzerinde taleple karşılaşan bu markalar, şimdi şubeleşme yarışına girmiş durumda. Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk’in de bu pazara girmesi, steak house’ların adının iyice duyulmasını sağladı. Şahenk, Nusr-Et’in yüzde 50’sine ortak olmuştu. Doğuş grubu bünyesine katıldıktan sonra yatırımlarını hızlandıran Nusr-Et, yeni şubeler açmaya devam ediyor. Bu dinamik pazarda şimdi sürpriz bir gelişmeye daha şahit olacağız. Girişim editörü Ersan Çıplak’ın aldığı duyuma göre, Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı, Ali Sabancı Türkiye’nin en köklü steak house’larından biri olan Günaydın Et’e ortaklık teklifi sundu. Sabancı, Günaydın Et’in kurucu ortaklarından Cüneyt Asan ile bir süredir pazarlık görüşmelerini sürdürüyor. Üstelik bir hayli yol katledilmiş bile. Aldığımız son bilgilere göre, imza aşamasındalar. Önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı
MIDTOWN’UN GÖZDESİ: ANTALIA
Ali Sabancı
Ferit Şahenk
düzenlenerek söz konusu anlaşma kamuoyuna duyurulacak. Şirketin bir bölümünü Ali Sabancı’ya devretmeye hazırlanan Cüneyt Asan, yine işin başında kalacak.
her biri tazeliği korunarak Güneydoğu Anadolu’dan getirtiliyor. Son yıllarda perakende sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden Günaydın Et, özellikle sirkülasyonun yüksek olduğu alışveriş merkezlerinde, trafik yoğun caddelerde restaurant işletmeciliği yapıyor. Günaydın Et, lokasyon seçiminde titiz davranan bir firma. Örneğin şirket en son İstanbul Maçka’da yeni bir sube daha açtı. Bu şube kebap konseptiyle hizmet verecek. İstanbul’un en seçkin ve en prestijli bölgesi Maçka’da konumlanan Günaydın Et’in bu yeni şubesinin ilginç özellikleri var. Örneğin bu şubede 100 yıl önceki kebap teknikleriyle sunum yapılacak. Ahşap Ağırlıklı dekorasyonu ve farklı atmosferi ile dikkat çeken Swiss Otel’in içindeki Maçka Günaydın Et Restoranı için 2 milyon TL’lik yatırım yapılmış.
EN SON MAÇKA’DA ŞUBE AÇTI Günaydın Et, İstanbul Bostancı’da küçük bir kasap dükkanında başladığı yolculuğuna bugün 1 merkez lojistik ve 45 şubeye devam ediyor. Yeme-İçme pazarında bir çok yeniliğe imza atan şirketin bünyesinde ‘’Günaydın Et’’, ‘’Köfte-Döner’’, ‘’Kasap-Steak Hosue’’, ‘’Kebap-Restaurant’’ ve Günaydın Burger’’ olmak üzere 4 farklı mağazacılık konsepti var. Türkiye restaurant sektörünün öncü markalarından Günaydın Et ayrıca çiğ et üretimi ve satışı gerçekleştiriyor. Et ile birlikte kullanılan malzemelerin
(ZEYNEP GÖKÇE ERTEM / NEW YORK – POSTA 212) New York’un nabzının attığı Midtown bölgesinde, 45’inci sokak ile 5’inci ve 6’ncı caddeler arasında üç sene önce açılan Antalia Restaurant kısa sürede Türk yemeği yemek isteyenlerin vezgeçilmez bir noktası haline geldi. Restaurant’ın sahibi ve işletmecisi Serhat Çetinkaya: “İlk yılımız çok zordu bizim için. Hayatımın en zor günleriydi diyebilirim. Hiç kimseyi tanımıyorsunuz ve yeni bir yer açıyorsunuz.” Ancak Antalia kısa zamanda zorlukları aşıp çok beğenilen bir restaurant haline gelmiş. Restaurant’ın müşteri profilinin çoğunluğu, işadamlarından ve Broadway müzikalleri için gelen sanatseverlerden oluşuyor. Gerek sebzelerin yetiştirilmesi, gerekse de satın alınan etlerin kalitesi açısından Türkiye’deki lezzeti
yakalamak Amerika’daki hiçbir Türk restaurantı için kolay değil. Buna rağmen, Antalia Restaurant Türk mutfağının lezzetini en güzel seviyede yakalamayı başarmış. Usta aşçılarının özenle hazırladığı çeşitli kebap, balık, meze ve tatlılar, adeta anne yemeğini özleyen gurbetteki Türkler için hazırlanmış. Bamyadan mercimek köfteye, mücverden barbunyaya, pilakiye uzanan zengin menüde herkesin damak tadına hitap edecek birçok seçenek bulunuyor. Fiyatlar ise Manhattan için el yakmayan cidden, 7 buçuk dolara döner sandviç seçeneği de var, 7 dolarlık çoban salatası da. Ana yemekler ise genellikle 15- 25 dolar fiyat aralığında bulunuyor. Adres: 17 W 45. St, Manhattan
10
Seri İlanlar
30 Ekim 2013 Çarşamba
DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 Long Island’da ELEMANLAR ARANIYOR
İlanınız Burada Yayınlansın
İlanınız Burada Yayınlansın
aranmaktadır.
İlanınız Burada Yayınlansın
Manhattan’da Bayan Elemanlar Aranıyor
$20
Astoria, New York
Fairview, New Jersey’de 3 odalı evin bir odası kiralıktır. Kira $500 + faturalar.
2 yaşındaki çocuğumuz için haftanın 5 günü full time çalışacak, tecrübeli, Amerika’da oturma izni olan bakıcı arıyoruz. New York.
Telefon: 646 377 5714
E-mail: bebekbakimi@hotmail.com
Telefon: 484 354 2560
Takım arkadaşları aranıyor
İtalyan restaurant için ORTAK ARANIYOR
6 ay veya daha kısa süreliğine kiralık ev
Manhattan’da geçici olarak kurulan holiday marketlerde full time/part time çalışacak takım arkadaşları aranıyor. Çalışmak isteyenlerin elemanilanlari@live.com e-mail adresine çalışabilecekleri saatler ve kendileri hakkında ön bilgi içeren maili iletişim numaraları ile göndermeleri gerekmektedir. Saat ücreti $8.
Philadelphia havaalanında çalışacak
Manhattan, Upper West Side bulunan Pasha Restaurant’ta çalışacak; bartender, garson ve busboylar aranmaktadır.
Part time & full time çalışabilecek, enerjik, satış kabiliyeti yüksek, İngilizce’ye hakim arkadaşlar arıyoruz. Çalışacak arkadaşlar tüm yıl boyu, uzun süreli çalışabilirler.
Müracaat: Kemal Binici Telefon: 917 902 1385
İlgilenen arkadaşlar 201 540 9366’dan detaylı bilgi alabilir.
Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar
ELEMANLAR ARANIYOR
Çocuk Bakıcısı Arıyoruz 2 yaşındaki kızımıza bakacak, hafif ev işleri ve yemek konusunda yardımcı olabilecek, kötü alışkanlıkları olmayan, 40 ile 50 yaş arası yatılı bir bayan arıyoruz. Evimiz, kalacak bayan için uygun olup kendisine ait oda, tuvalet ve banyosu olacaktır. Evimizde internet, televizyon ve telefon servislerimiz mevcuttur. İlgilenenler 973 769 8766’dan ulaşabilirler. Morris County, New Jersey
SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com
TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları
Öğlen 12-1 gibi gelip evi toparlayıp yemek yapacak sonra 7 ve 5 yaşındaki oğullarımı 3:30’da okuldan alıp onlarla ilgilenecek, aktivitelerine götürecek, saat 6:30’a kadar çalışacak bir bayan arıyorum. 5 gün çalışılacak. Ücreti konuşabiliriz. Eğer sadece hafif temizlik ve yemek yapmayla veya sadece çocukları almayla da ilgileniyorsanız beni arayın.
E-mail: mehmet.njpo@gmail.com
RESTORAN ELEMANLARI ARANIYOR
Manhattan, New York
Marketimizde, 8:00 am - 4:00 pm aralığında, çalışma izni olan bayan eleman ihtiyacımız vardır.
Edison, New Jersey’de ÇOCUK BAKICISI ARANIYOR
Çalışma izni gerekmektedir.
$40
İlgili arkadaşların özgeçmişlerini 516 472 7776 no’lu numaraya fakslamaları veya 516 439 4940 Tuğçe Hanım’dan randevu almaları rica olunur.
Bayan Eleman Aranıyor
718 213 8652 numaralı telefondan Murat Bey’den randevu alarak görüşmeye gelebilirsiniz.
$50
* Yönetici adayları * Departman Sorumluları * İthalat / İhracat Uzmanları * Bilgisayar Mühendisleri * Satın Alma ve Depolama Sorumluları * Sevkiyat Sorumluları * Ofis Elemanları
Adayların enfes@live.com adresine email atmaları veya 347 615 1609 nolu telefona sesli mesaj bırakmaları yeterlidir.
Gas istasyonunda çalışacak eleman aranmaktadır Long Branch, NJ, Randolph, NJ ve Bethlehem, PA bölgelerinde bulunan gas istasyonlarında çalışacak eleman aranmaktadır.
Gıda Sektöründe Perakende ve Toptan hizmet veren kuruluşumuzun Long Island Ofis ve Satış noktasına Üniversite mezunu, İngilizce’ye çok iyi derecede hakim, oturma ve çalışma izni olan, esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilecek, seyahat engeli bulunmayan, full time çalışacak, yetiştirilmek üzere bay / bayan eleman;
Christmas sezonunda açılacak standımıza İngilizce bilen, sigara kullanmayan, pozitif, bayan elemanlar alınacaktır.
POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...
Mahwah’da bulunan gas station için eleman aranmaktadır. Telefon: 201 512 9131
Telefon: 862 222 0003
4 yatak odalı, 2 banyolu, geniş bahçeli evimiz en fazla 6 ay olmak üzere eşyalı olarak kiralıktır. Bulaşık ve çamaşır makinesi, kurutma makinesi mevcut. Park yeri mevcut. Manhattan Times Square 25 dakika messafede. otobüs evden yürüme mesafesinde. İlgilenenler e-mail atabilirler. New Jersey, $1,800 E-mail: asliambrosio@gmail.com
ELEMAN ARANIYOR
Çocuk Bakıcısı Aranıyor
Warehouse’ta görevlendirilmek üzere, daha önce shipping/receiving tecrübesi olan, dikkatli, düzenli ve ayrıntılara önem veren takım arkadaşları alınacaktır.
3.5 yaşındaki oğluma hafta içleri 8 AM – 7 PM arası bakabilecek, mümkünse yatılı, sigara kullanmayan ve çocuk bakımı konusununda deneyimli bayan çocuk bakıcısı arıyorum.
Newton, New Jersey’de işlek bir cadde üzerinde bulunan, ciddi gelir potansiyeline sahip bir İtalyan restaurant için; güvenilir, iş ahlakına sahip ortak aranıyor. Ciddi düşünen yatırımcıların Ahmet Bey ile görüşmesi rica olunur.
Başvurularınızı cem@cibovita.com adresine gönderebilirsiniz. Fair Lawn, New Jersey
Butik için elemanlar aranıyor Upper East Side’da bulunan bayan giyim mağzamızda part time çalışacak bayan arkadaşlar arıyoruz. Telefon: 201 394 2429 Acilen oda arkadaşı aranıyor Bensonhurst, Brooklyn Telefon: 646 247 8908 Yatılı ya da yatısız Türk bayan hemşire aranıyor. Telefon: 516 877 0498
İlgilenenler, kendileri ve talep ettikleri ücret hakkında bilgi veren bi e-mail ile bana koseokur@gmail.com adresinden ulaşabilirler.
Sheepshead Bay’de Kiralık Oda
Türk cafe, bakkal ve restauranların yakınında bulunan 2 oda 1 salon, yeni yapılmış evimin bir odasına oda arkadaşı arıyorum. Q ve B trenine yakın olup Manhattan’a 45 dakika uzaklıktadır. Odada queens boy double yatak ve gardrop mevcut olup kiraya elektrik, gaz, internet, kablo dahildir. Ev tamamen modern mobilyalı ve Amerikan mutfaklıdır. Kira $850. Ali Bora 718 753 7313
GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... GEREKLİ TELEFONLAR... AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ BAŞKONSOLOSLUKLAR T.C. ATLANTA FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (404) 848-9600 +1 404 848 9600 mdiamond@honturkishconsulga.org Chairperson, The American Turkish Friendship Council 1266 West Paces Ferry Rd. NW Suite 257 Atlanta, GA 30327 Web sitesi www.honturkishconsulga.org T.C. BALTIMORE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (410) 889-0697 +1 (410) 889-0697 czkiratli@bcpl.net 313 Wendover Road, Baltimore, MD 21218
T.C. BOSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon e-Posta Adres
+1 857 250 47 00 consulate.boston@mfa.gov.tr 31 Saint James Avenue,Suite #840, Boston, MA 02116 Web sitesi boston.bk.mfa.gov.tr T.C. DETROIT FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (248) 701-1050 +1 (248) 626-8279 nurten@turkishconsulategeneral.us P.O. Box 986, Farmington, MI 48332-0986
T.C. FLOWOOD FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (601) 936-3666 x128 +1 (601) 939-5685 ejones@mmiemail.com 1000 Red Fern Place, Flowood, MS 39232
T.C. HOUSTON BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon
+1 713-622 58 49 +1 713-622 03 24 +1 713-622 32 05 +1 713-622 32 76 Faks +1 713-623 66 39 e-Posta consulate.houston@mfa.gov.tr Adres 1990 Post Oak Boulevard Suite 1300, Houston, Texas 77056-3813 U.S.A Web sitesi http://houston.bk.mfa.gov.tr
T.C.KANSAS FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (816) 415-8325 +1 (816) 415-8325 emruerten@gmail.com 812 N. Woodridge Lane, Liberty. MO 64068
T.C.LOS ANGELES BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon
+1 (323) 655-8832 +1 (323) 655-8039 +1 (323) 655-8056 +1 (323) 655-8329 Faks +1 (323) 655-8681 e-Posta consulate.losangeles@mfa.gov.tr Adres 6300 Wilshire Blvd.,Suite 2010, Los Angeles, CA 90048 Web sitesi losangeles.bk.mfa.gov.tr T.C.NEW YORK BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon
+1 (646) 430-6560 +1 (646) 430-6590 (Konsolosluk Çağrı Merkezine 1-888-566-76-56 numaralı telefondan 7 gün 24 saat ulaşılabilmektedir) Acil Sağlık konuları için: Prof.Dr.Adnan Çinal E-mail:acinal@gmail.com Faks +1 (212) 983-1293 e-Posta consulate.newyork@mfa.gov.tr Adres 825 3rd Avenue, 28th Floor, New York, NY 10022 Web sitesi newyork.bk.mfa.gov.tr T.C.SAN FRANCISCO FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (707) 939-1437 +1 (707) 939-1433 bonnie@kaslan.com 1281 Oak Creek Drive, Suite A, Sonoma, CA 95476
T.C.SEATTLE FAHRİ BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon Faks e-Posta Adres
+1 (206) 662-8234 +1 (425) 739-6722 john.gokcen@boeing.com 12328 NE 97th Street, Kirkland, WA 98033
TC WASHINGTON BÜYÜKELÇİLİĞİ Telefon Adres
+1 (202) 612-6700 2525 Massachusetts Ave NW Washington, DC 20008
T.C.ŞİKAGO BAŞKONSOLOSLUĞU Telefon
+1 312 263 06 44 +1 312 263 12 95 Faks +1 312 263 14 49 e-Posta consulate.chicago@mfa.gov.tr Adres 455 N. Cityfront Plaza Dr., (NBC Tower), Suite:2900, Chicago, IL 60611 - USA Web sitesi sikago.bk.mfa.gov.tr BAĞLI BİRİMLER BASIN MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6807 Faks (202) 319.1087 e-Posta trpressoffice@verizon.net DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6816 Faks 202-332-1841 EĞİTİM MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612-6810 Faks (202) 319-1538 e-Posta education@turkishembassy.org egitim@turkishembassy.org EKONOMİ MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6790 Faks (202) 238.0627 e-Posta washingtoneco@verizon.net EMNİYET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202-612-6809 e-Posta washington@egm.gov.tr GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Telefon 202 612 6794 Faks 202 518 4116 e-Posta gtbusa@gtb.gov.tr KÜLTÜR TANITMA MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6800 Toll free: (877) FOR TURKEY Faks (202) 319.7446 e-Posta dc@tourismturkey.org SİLAHLI KUVVETLER ATAŞELİĞİ Telefon (202) 612.6770 Faks (202) 238.0623 e-Posta adminattache@wtska.com defensesec@wtska.com wska@wtska.com milattache@wtska.com navalattache@wtska.com TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ Telefon (202) 612.6780 Faks (202) 238.0629 e-Posta vasington@dtm.gov.tr dtvas@verizon.ne
HAVAYOLLARI TÜRK HAVA YOLLARI Telefon 1-800-874 8875 Web sitesi www.turkishairlines.com DELTA HAVAYOLLARI Telefon 800-221-1212 Web Sitesi http://www.delta.com UNITED AIRLINES Telefon 1-800-864-8331 Web Sitesi http://www.united.com
ACİL TELEFON VE YARDIM HATLARI Yangın İhbar Polis İmdat Ambulans Zehirlenme Kontrol Merkezi Tecavüz Kriz Merkezi Adsız Narkotikler Adsız Alkolikler Aile İçi Şiddet Yardım Hattı Kriz Hattı Kayıp Ve İstismar Edilen Çocuklar Ulusal Merkezi
911
(212) 7647667 (212) 267-7273 (212) 929-7117 (212) 647-1680 (800) 621-4673 (212) 219-5599 (800) 843-5678
DEVLET KURUMLARI ABD Vergi İdaresi (IRS) Sosyal Güvenlik İdaresi (SSA) Federal Soruşturma Bürosu (FBI)
(800) 829-1040 (800) 772-1213 (212) 384-1000
ULAŞIM REHBERİ Amtrak Demiryolu New York La Guardia Havaalanı Uluslararası Newark Havaalanı Uluslararası New York J.F.K. Havaalanı (JFK) Metropolitan Ulaşım İdaresi (MTA) Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu
GEREKLİ TELEFON NUMARALARI
(800) 872-7245 (718) 533-3400 (973) 961-6000 (718) 244-4444 (866) 743-3682 (888) 352-9886 (888) 352-9886
Spor
30 Ekim 2013 Çarşamba
NBA’de 3 ‘Dev Adam’ Son Avrupa Basketbol Şampiyonu Fransa ve onunla final oynayan İspanya, NBA’e 4’er sporcu verdi. Ancak, NBA devlerinin arasında 3 Türk Dev Adam da yer alıyor ADNAN ONARAN NEW YORK
(POSTA 212) Yeni sezonda Avrupa şampiyonu Fransa ve finalist İspanya NBA’de 4’er basketbolcuyla temsil edilecekken 3 de Türk oyuncu NBA semalarında uçacak... Ömer Aşık Houston Rockets, Ersan İlyasova Milwaukee Bucks ve Enes Kanter de Utah Jazz formasıyla sezona başlayacaklar. POSTA212 temsilcilerimizi ve takımlarını sizler için değerlendirdi... Ömer Aşık - Houston Rockets Sezona Roket olarak başlayacak olmasına rağmen Ömer’in Houston’daki geleceği çok da uzun ömürlü olacak gibi değil... Yaz transfer döneminin en flaş takımı olan Houston kadrosuna Los Angeles yerine kendilerini tercih eden Dwight Howard’ı katarak bir anlamda Ömer’i ıskartaya çıkarttı... Howard’ın gelişinin mesajını anında alan Ömer kulübüne ‘ikinci adam’ olmak istemediğini açıkça belirtti belirtti belirtmesine, fakat Houston’dan ‘Sen rahat ol, istediğin dakikaları alacaksın’ cevabı almasıyla ilk aşamada sakinleşmişti. Ancak sezon başı yaklaştıkça ve sahada iki adet hücum yeteneği kısıtlı ama savunma canavarları yan yana oynamaya başlayınca işlerin rengi değişmeye başladı.
Houston şuna karar vermek zorunda; ya maçlarını ortalama 80 sayı seviyesinde kazanma motivasyonuyla sezona başlayacak ve iki devi de kadroda tutacaklar. Ya da hala birçok takım için değer teşkil eden Ömer Aşık’ı bir ya da birkaç değerli parça karşılığında takas edecekler. Şimdilik ikinci şık daha baskın gözüküyor. Ömer; kısıtlı hücum yeteneğine rağmen 17-20 dakika süre alma zamanını çoktan geçti. Howard’ın da top eline değmediğinde ya da süresi kısıtlandığında ne kadar mutsuz olduğunu ve bu uğurda Los Angeles’tan bile uzaklaştığını gördük. Yani ocak ayına dek belki de daha erken bir Ömer Aşık takası her iki tarafin da iyiliği için çok uzak bir ihtimal değil. Milli Takım kötü bir yaz geçirse de Ömer kişisel olarak Eurobasket’te ayakta kalan isimlerdendi. Hücum yeteneği ve el hassasiyeti onu hep parkenin bir tarafına kısıtlayan faktörlerdi. Ancak o konuda giderek ilerleme kaydeden Ömer’in ‘elit’ pivotlar arasına girmesi için en azından bir imza şutu yaratması gerek; maç boyunca 7-8 defa başvurabileceği ve %60-70 oranında başarı yakalaması gereken bir atış. Savunma tarafında onun değeri zaten çok büyük. Ligin belki de en iyi ‘LeBron savunucusu’... Yardım savunmasını çok iyi yapan Ömer, şu ana kadar hem Chicago hem Houston’daki Miami maçlarında LeBron’a karşı çok iyi işler çıkarttı. Olası bir takas döneminde şampiyonluk mücadelesi verecek bir takım için bu, onun değerini artıracaktır. Houston’a gelirsek; Rockets en sükseli transferi yaparak sezona giriyor. Sırt sakatlığını Lakers’taki ölü sezonunda üzerin-
den atan Howard için ‘Başrol’de yer alıp alamayacağının çok önemli bir göstergesi olacak bu sezon... Harden gibi hem skor hem de servis özelliği bulunan ve bundan zevk alan bir oyuncuyla uyumu yakalamaları durumunda Rockets direkt olarak Batı’nın zirvesine aday olacaktır. Oyun kurucu ve 4 numaradan alınacak performans Houston’ın play-off’ta ne kadar derin ilerleyeceğinin bir göstergesi olacak... Ersan İlyasova - Milwaukee Bucks Ersan kendisi için en uygun takım hangisi tarzında bir test doldursa, Bucks organizasyonu ve Milwaukee şehri listenin en üstünde kendine yer bulur herhalde. Milwaukee; genelde gösterişten uzak çalışkanlıklarıyla ve yer yer ‘poker surat’ (bazen soğuk da denebilir) tavırlarına sahip insanlardan oluşan bir topluluğunun resminin çekildiği bir şehir... Ersan da tıpkı Milwaukee gibi gösterişi sevmeyen ama gereğini yapan oyun tarzıyla ikinci denemesinde NBA’de kendine saygı dolu bir yer edindi. 26 yaşındaki Ersan’in bu 6. sezonu olacak. Geçtiğimiz yılı 13 sayı, 7 ribaunt ortalamasıyla tamamlayan milli basketbolcunun rolü bu sene biraz daha büyüyecek. Larry Sanders ile beraber Türkiye topraklarında basketboluna değer katan Gürcü asıllı Zaza Pachulia’nın da katılımıyla oldukça değerli bir pota altına sahip olan Bucks’in ön alanında ise general OJ Mayo
olacak... Play-off mücadelesi içinde yer alması beklenen Bucks yarışın içinde son maçlara kadar kalacaktır... Enes Kanter - Utah Jazz Enes ise geleceğine açılan pencerede yer alıyor. Tüm kontrat ve kadro ayarlamalarını Derrick Favors ile Enes Kanter üzerine kuran Utah Jazz’in Enes’ten beklentileri de aynı ölçüde yüksek. 2 sezonluk NBA kariyerinde sadece 14 dakika ortalamayla forma şansı bulan Enes ‘Büyükler’ ligine asıl bu sene giriş yapacak. Oldukça genç ve tecrübesiz bir kadroyla sezona girecek olan Jazz da başta Enes olmak üzere bu isimlerin ne yapacakları merak konusu. Enes’in takım içindeki öncelikli rolü savunma olsa da hücum konusunda da güvenli bir el olmak için yaz boyunca zaman zaman Karl Malone ile çalışmalarda bulundu. Şu ana kadarki sezon öncesi dönemde oldukça formda gözüken Enes’i sezon açılışıyla beraber doya doya izleyebileceğiz...
Avrupa basketbolu THY ile uçmaya devam ediyor (İSTANBUL – POSTA 212) Türk Hava Yolları, basketbolda en büyük organizasyonlardan biri olan Eurolig’e verdiği sponsorluk desteğini 2020 yılına kadar uzattı. THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile Eurolig CEO’su Jordi Bertomeu, İstanbul’da gerçekleştirilen törende, taraflar arasında 2020 yılına kadar geçerli olacak sözleşmeye imza attı.
THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu, tanıtım bütçelerinin yüzde 12’sini sponsorluklara ayırdıklarını ifade etti. Eurolig’e ne kadar bütçe verdikleri yönündeki soruyu yanıtlayan THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, “Eurolig sponsorluğumuzun maddi boyutu hakkında açıklama yapamıyoruz. Tanıtım bütçemiz içinde yüzde 12 oranı sponsorluklara har-
cıyoruz. 120 milyon dolar tanıtım bütçemizin 12’sini sponsorluklara harcıyoruz. Bu, bütün sponsorlukları kapsayan bir bütçe” dedi. Hamdi Topçu, ikinci beş yıllık anlaşma kapsamında, İstanbul’da yine ‘Dörtlü Final’ organizasyonu olup olmayacağı sorusuna, “İstanbul’dan vazgeçmek kolay mı” şeklinde yanıt verdi.
Jamaika’da ‘doping’ dalgası Usain Bolt’a kadar uzandı
Emre, Ibrahimoviç’le aynı listede (NEW YORK –POSTA 212) Emre Belözoğlu, Zlatan Ibrahimoviç, Mario Balotelli, John Terry ve Luis Suarez gibi isimlerle aynı listede... Ama bu liste ne en çok kazanan ne en çok şampiyonluk yaşayan oyuncular listesi. Liste taraftarlar tarafından en çok nefret edilen futbolcular listesi... ABD’nin en çok ziyaret edilen spor sitelerinin başında gelen ‘Bleacher Report’ dünyada en fazla nefret edilen futbolcular listesini açıkladı. Listede Fenerbahçe forması giyen Emre Belözoğlu da yer aldı. Milli oyuncuya altıncı sırada yer veren Bleacher Report, Emre’nin Zokora’yla yaşadığı ırkçılık sorununa vurguda bulundu. Zokora, Emre’nin kendisine ırkçı söylemlerde bulunduğunu iddia etmiş ve ikili arasındaki gerginlik mahkeme kapılarına kadar taşınmıştı.. Ayrıca makalede Emre’nin daha önceden de Premier Lig’de benzer sabıkası olduğuna yer verildi. İşte Emre’yle birlikte listede bulun diğer isimler: Zlatan Ibrahimoviç, Mario Balotelli, Sergio Busquets, Pepe, Ashley Cole, El Hadji Diouf, Joey Barton, John Terry, Luis Suarez.
(NEW YORK – POSTA 212) Jamaikalı atletler Powell, Simpson, Campbell-Brown ve Randall’dan sonra disk atıcı Smikey’de de doping maddesi tespit edildi. Yaşanan tüm bu doping vakaları üzerine Uluslararası Dpoingle Mücadele Komisyonu (WADA) incelemeler yapmak üzere Jamaıka’ya gidileceğini açıkladı. Jamaika Dopingle Mücadele Komisyonu (JADCO) bu ziyareti doğrulayarak, WADA’nın Ekim ayı sonunda Jamaika’ya üç yetkilinin geleceğini belirtti. Yetkililerin iki gün ülkede kalıp denetimler yapması bekleniyor. Eğer incelemeler sonucunda Jamaika’da şüpheli durumlara rastlanırsa WADA’nın ülke atletlerini müsabakalardan men talebinde bulunması gündemde. Bu da tüm rekorları alt-üst eden Usain Bolt’un tarih kitaplarındaki isminin irdelenmesi anlamına gelebilir. Bilindiği üzere henüz 27 yaşındaki Bolt geçtiğimiz aylarda kazandığı Dünya şampiyonluklarının ardından emekli olabileceğini açıklamış ve bu erken emeklilik kararı kimi çevrelerce doping konusunda hassasiyet yaratmıştı. Ancak şu ana kadar yaklaşık 100’e yakın WADA testine giren Bolt bunların hepsinde ‘temiz’ çıktı.
11
Profesyonel takıma işportadan forma! (BOGOTA – POSTA 212) Kolombiya Birinci Ligi’nde dördüncü sıradaki Independiente Santa Fe, Boyaca Chico takımıyla oynayacağı karşılaşmaya, deplasman formalarını götürmeyi unutunca sahaya işporta tezgâhlarından alınan formalarla çıkmak zorunda kaldı. Hata sonucunda her iki takımın da benzer formalarla sahaya çıktılar. Boyaca Chico, misafir takımdan gelen ‘formalarınız değiştirin’ ricasını geri çevirince Independiente Santa Fe takımı yetkilileri işporta tezgâhlarını dolaşarak, tanesi 6 dolardan ucuz formalar satın almak zorunda kaldı. Karşılaşma futbolcuların numaralarının ve adlarının kırmızı kalemlerle formalara yazılması ardından oynanabildi. Yaşadıkları tatsız duruma karşı Independiente Santa Fe takımı deplasmanda Boyaca Chico’yu 2-0 mağlup etmeyi başardı.
Düşler Tiyatrosu’nda ‘Gamalı Haç’ kabusu (LONDRA – POSTA 212) Dünyanın en fazla taraftara sahip kulübü Manchester United’dan elektronik posta özrü... Kulübün taraftarlarına gönderdiği elektronik postada “gamalı haç” işaretine benzer bir logo ile Hitler’in sloganını çağrıştıran “Yeni Düzen” başlığı kullanması krize yol açtı. Düşler Tiyatrosu olarak bilinen Old Trafford’da maçlarını yapan Manchester United’in bu sezon kadrosundaki Adnan Janüzaj, David de Gea ve Danny Welbeck gibi isimlerin bulunduğu bülten kapağında ayrıca Adolf Hitler’in “Yeni Avrupa Düzeni” sloganını çağrıştıran “Yeni Düzen” başlığı kullanıldı. “Kırmızı Şeytanlar”ın medya sorumlusu David Sternberg, kişisel Twitter hesabından yaptığı açıklamada ortaya çıkan durumdan ötürü herkesten özür dilediklerini duyurdu. Sternberg, “Bu logonun yayınlanmasından dolayı özür diliyoruz. Kesinlikle kabul edilebilecek bir şey değil” ifadesini kullandı. Sternberg, Nazizmi çağrıştıran logoyu hazırlayanlar hakkında ise kulüp içinde bir soruşturma başlattıklarını bildirdi.
Brezilyalı savcılardan FIFA’ya dava!
Yine Rusya, yine CSKA, yine ırkçılık (MOSKOVA-POSTA 212) Manchester City oyuncusu Yaya Toure, Şampiyonlar Ligi’nde geçtiğimiz hafta oynanan CSKA Moskova maçında Rus taraftarların kendisine ırkçı tezahürat yaptığını ifade ederek UEFA’ya başvurdu. UEFA’nın sayısız kere tekrarlanan bu olaylar hakkında harekete geçmesini isteyen Fildişili oyuncu tepkisini dile getirdi. Toure maçta yaşananlarla ilgili “Sadece hayal kırıklığına uğramış değilim. Öfkeliyim” dedi. Gazetecilerin UEFA’dan nasıl bir yaptırım beklediğini sorması karşısında Toure stadyumun bir süre için yasaklanabileceğini söyledi. UEFA, ırkçılıkla mücadele kapsamında mayıs ayında devreye soktuğu yeni programla izleyiciler arasında ırkçı olayların yaşandığı maçlarda ilk aşamada stadyumun belli bir bölümünü kapatma cezası verileceği ikinci aşamadaysa stadyumun tamamen kapatılacağı ve buna para cezasının da eşlik edececeğini duyurmuştu. Öte yandan Rusya Avrupa’da ırkçı tezahüratların en fazla yaşandığı ülke. Bilindiği gibi daha önce Brezilyalı efsanevi futbolcu şimdinin Sivasspor Teknik Direktörü Roberto Carlos, Vagner Love, Kamerunlu yıldız Samuel Eto’o da ırkçı tezahüratlardan dert yanmış hatta Vagner Love bu yüzden Rusya’da futbol oynamaya devam etmek istememiş ve ülkesi Brezilya’ya geri dönmüştü. UEFA’nın bu konuda ne yaptırım uygulayacağı merak konusu.
(BREZİLYA – POSTA 212) Brezilya’nın 2014 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan 6 eyaletini temsil eden savcılar, FIFA ve bazı yerel kurumlar aleyhinde dava açtı. Davanın konusu, Dünya Kupası’na hazırlık mahiyetinde, 2013 Haziran ayındaki Konfederasyon Kupası için stadyum inşaatına harcanan paralar. Dava Bahia, Ceará, Minas Gerais, Pernambuco, Rio de Janeiro ve Federal Bölge eyaletleri tarafından açıldı. Eyalet hakimleri FIFA tarafından talep edilen resmi mekanlarda geçici altyapı yapımında harcanan 130 milyon dolar geri isteniyor. Resmi açıklamada FIFA, kendilerine henüz resmi bildirimde bulunulmadığını kaydetti. Turnuvanın başlamasına 6 aydan biraz fazla bir zaman olmasına rağmen 2014 Brezilya Dünya Kupası şimdiden gelmiş-geçmiş en tartışmalı turnuvalar arasında kendine yer edindi bile... FIFA ve dünya futbol kamuoyu kupa için yapılan inşaatların turnuvaya yetişip yetişmeyeceğini tartışırken, Brezilya’da ise konu ‘et’ten cok ‘can’ derdi. Ciddi yoksulluk sorunları olan ülkede, futbol turnuvası için harcanan paranın miktarı eleştirilmiş ve ülkede çıkan ayaklanmanın sembolü olmuştu. Öte yandan inşaatlardaki yolsuzluk söylentileri bir dizi bakanın istifasını getirmişti.
12
Sağlık
30 Ekim 2013 Çarşamba
Ağrı kesicilere sınır geliyor (NEW YORK – POSTA 212) ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) geçtiğimiz hafta yayınladığı tavsiye raporunda doktorların yaygın ağrı kesiciler için yazdığı reçetelerde kısıtlamaya gidilmesini istedi. FDA’nın öngördüğü değişikliklerin önümüzdeki yıldan itibaren yürürülüğe girmesi bekleniyor. Böylece ülkede 10 yıldır devam eden “Narkotik hidrokodon içeren ağır kesiciler de opioidler kadar sıkı kontrol edilmeli mi?” tartışması da bir son bulmuş olacak. ABD’de ağrı kesiciler genellikle uyuşturucu niyetine kullanılıyor ve çok sayıda ağrı kesici bağımlısı olduğu biliniyor.
SAĞLIK SİGORTASI ZORUNLULUĞU (NEW YORK – POSTA 212) 2010 yılında çıkan Affordable Care Act, yani Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası’nın en önemli bölümleri, 1 Ekim’de yürürlüğe girdi. Yasa, sağlık sigortası olmayan, nüfusun yüzde 15’ini oluşturan 50 milyona yakın Amerikalı’nın ucuz sağlık sigortası poliçesi almalarını sağlayacak. Halk arasında Obamacare olarak bilinen yasa, neden bu kadar tartışılıyor? Amerikalılar’ın çoğunun özel sağlık sigortası var. Bu sigortanın ücreti, kısmen kişinin işvereni tarafından karşılanıyor. Yaşlı Amerikalılar ise hükümet fonlarıyla beslenen sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Nüfusun yüzde 15’ini oluşturan yaklaşık 50 milyon Amerikalı’nın ise sağlık sigortası yok. Obama: ”Sağlık hizmetlerinin maliyeti, ekonomimizin ve ülkemizin vicdanı üzerinde ağır bir yük. Şundan hiç şüpheniz olmasın: Sağlık reformu daha fazla gecikemez.” Sağlık reformu uyarınca sigorta şirketleri, daha önceden hastalığı olan kişileri sigorta kapsamına almayı reddedemeyecek. Küçük şirket sahipleri, elemanlarına sağlık sigortası almak istiyor, ancak artan maliyet yüzünden çaresiz kalıyorlar. 1 Ekim’de açılan sağlık hizmetleri pazarı, bu sorunlara çözüm bulmayı amaçlıyor. Bu pazar, özel sigortalara erişim sağlıyor. Sağlık sorunları yaşayan kişilere de sağlık sigortası alma garantisi veriliyor. Jonathan Weiner, ”Bu sağlık reformu, sağlık hizmetleri alanında şimdiye kadar gördüğüm en olumlu değişikliklerden biri. Sigorta şirketlerinin daha önceden hastalığı bulunan kişileri geri çeviremeyecek olması herkesi memnun etmeli” diyor. Aylık sigorta primlerini ödeyecek gücü olmayan birey ya da aileler, hükümetten destek alacak. Elemanlarına sağlık sigortası yaptıran küçük şirketlere vergi indirimi sağlanacak. Reformu eleştirenlerse hükümetin sağlık hizmetlerini kontrol altına almaması gerektiğini, reformun sağlık hizmeti maliyetlerini yükselteceğini savunuyor: ”Sağlık reformu, mali bir enkazdır. Reform olduğu sürece bütçeyi dengelememiz mümkün olmayacak.” Uzmanlar da yeni yasayı olumlu karşılamakla birlikte, Amerikan sağlık sisteminin her derdine deva olmayacağı uyarısında bulunuyor. (VOA)
Tütsülere dikkat! (NEW YORK – POSTA 212) Kapalı alanda yakılan tütsülerin akciğere zarar verdiği belirlendi. ABD’deki Kuzey Carolina Üniversitesi’nden bilim adamları, salon büyüklüğündeki laboratuarda 3 saat boyunca tütsü yaktı. Laboratuarda akciğer hücreleri bu süreçte tütsü dumanına maruz bırakıldı. Hücrelerin astım, solunum hastalıkları ve sigara içimininkine benzer belirtiler verdiği görüldü. Bilim adamları, tütsü yakılan yerin her zaman havalandırılmasının önemine dikkati çekti. Daha önce yapılan araştırmalar, tütsü dumanının gözlerde, burunda, boğazda yanmalara ve baş ağrısına yol açabildiğini göstermişti.
‘OBAMACARE’ ağır yara aldı ‘Obamacare’ adıyla anılan Sağlık Reformu’nun yürürlüğe girmesinin ardından devlet destekli sağlık sigorta sistemine kayıt yaptırmak isteyenlerin yaşadığı teknik arızanın giderilmesine çalışılıyor (WASHINGTON) Amerika Sağlık Bakanı Kathleen Sebelius, sağlık sigortası kayıtlarının yapıldığı web sitesindeki (HealthCare.gov) arızanın giderilmesi için yetkililerin kesintisiz çalışmayı sürdürdüğünü açıkladı. Phoenix’de sağlık sigortası kaydı için telefon başvurularının değerlendirildiği bir ofiste açıklama yapan Sebelius, yaşanan teknik hatadan dolayı kimsenin görevinden alınmadığını söyledi. Sağlık Bakanı Sebelius, arızanın yoğun talep sonucu oluşan aşırı yüklenmeden kaynaklandığını savundu. Amerika’da sağlık sigortası olmayan ve Obama yönetiminin başlattığı devlet destekli sigorta sistemine İnternet üzerinden kayıt yaptırmak isteyen milyonlarca Amerikalı, günlerdir ekranlarında teknik hata mesajlarına maruz kalıyor. Sitenin yapımı için federal hükümet tarafından sözleşmeyle kiralanan teknik destek şirketleri, arızadan Obama yönetimi yetkililerini sorumlu tuttu. Kongre’de düzenlenen bir komisyon oturumuna katılan ve federal hükümete sözleşme karşılığı hizmet veren QSSI şirketinden Andrew Slavitt, web sitesinin 1 Ekim’de açılmasından önce kaygılarını yetkililere açtıklarını bildirdi. Slavitt, farklı sağlık sigortası opsiyonlarını seçme yöntemleri konusunda yetkililerin çok geç karar verdiğini öne sürdü. Web sitesinin tasarımından sorumlu federal devlet dairesinin sözcüsüyse, sistemin çok büyük oranlarda başvuru kabulü olasılığına karşı yeterli test edilmediğini sa-
vundu. Sözcü, HealthCare.gov sitesine ancak 700 bin başvuru alabildiklerini belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın bu projesinde görev alan en büyük şirket olan CGI Federal’in başkan yardımcısı Cheryl Campbell, HealthCare.gov sitesi açılmadan önce yapılan testlerin başarılı olduğunu söylese de çok yoğun başvurunun siteyi çökerttiğini savundu. Bunun ardından söz alan Demokrat Partili Kaliforniya Milletvekili Anna Eshoo, Campbell’in açıklamasını ‘sudan mazeret’ diye tanımladı. Seçim bölgesi, teknoloji şirketlerinin yoğun olduğu Silikon Vadi-
si olan Eshoo, İnternet alışverişinin yoğun olduğu döneme dikkati çekti ve “Amazon. com ve eBay.com siteleri Noel’den bir hafta önce çökmüyor?” diyerek, yoğun başvurunun mazeret olarak kullanılamayacağını söyledi. Temsilciler Meclisi Enerji ve Ticaret Komisyonu tarafından dün düzenlenen oturuma yoğun bir şekilde politika karıştı. Cumhuriyetçi Partililer, ‘Obamacare’ adı verilen sağlık reformu yasasının tam anlamıyla bir facia olduğunu savundu. Komisyon Başkanı Michigan Milletvekili Fred Upton, web
sitesinde yaşanan sorunlardan dolayı Obama yönetimi yetkililerini ‘ketum olmakla’ suçladı. Demokrat Partili milletvekilleri de çok sayıda kişinin Obama yönetimi tarafından sunulan sağlık sigortası seçeneklerini almayı başarmakla birlikte web sitesinde sorun yaşandığını kabul etti. Yedi Demokrat Partili milletvekili arızalar giderilinceye kadar sağlık reformu yasasının bazı bölümlerinin ertelenmesi çağrısında bulundu. Bir radyoya demeç veren Senato Demokrat Parti Grup Başkanı Harry Reid, 3540 milyon sigortasız vatandaşın bir anda İnternete sağlık sigortası başvurusu yapmasının zorluklara yol açacağını belirtti. Öte yandan Başkan Barack Obama da sağlık sigortası sunan web sitesindeki arızanın giderilmesi için kamu ve özel girişimlerdeki teknisyenlerin arızayı gidermesi çağrısında bulundu. Sağlık Bakanı Kathleen Sebelius, gelecek hafta Kongre üyeleri önünde web sitesinde yaşanan arıza ve onarım çalışmaları konusunda bilgi verecek. Yeni sağlık reformu yasası, özel sağlık sigortası almaya gücü yetmeyen on milyonlarca Amerikalı’ya devlet tarafından sübvanse edilmiş sağlık sigortası seçeneği sunuyor. Devlet destekli bu sağlık sigortasına başvuru yapan hiç kimse, geçmişte yaşadıkları sağlık sorunları yüzünden özel şirketlere yaptıkları başvurular gibi geri çevrilmiyor. Yasa herkese sağlık sigortasını zorunlu hale getiriyor, almayı reddedenlere ise para cezası öngörüyor. (VOA)
BUNAMANIN NEDENİ BULUNDU
Columbia Üniversitesi bilim adamları uzun süren araştırmaları sonucu, yaşa bağlı hafıza kaybının nedeni bulundu. Bunamaya beyindeki RbAp48 protein seviyesinin azalması neden oluyor (NEW YORK – POSTA 212) Science Translational Medicine Dergisi’nde yayınlanan makaleye göre, yaşa bağlı hafıza kaybının nedeni belirlendi. ABD’deki Columbia Üniversitesi’nden bilim adamlarının fareler üzerinde yaptığı araştırma, beyindeki RbAp48 proteini seviyesinin azalmasının hafıza kaybına yol açtığını gösterdi.
8 KADAVRA İNCELENDİ Bilim adamları önce, öldükten sonra organlarını tıbbi araştırmalarda kul-
lanılması için bağışlayan 22-88 yaşlarındaki 8 kişinin beynini inceledi. Bu beyinlerde 17 genin faaliyetinin yaşa bağlı olarak farklılık gösterdiği, RbAp48 proteininin zamanla daha az aktif hale geldiği vurgulandı. Söz konusu proteinin daha az aktif olması için genleriyle oynanan genç farelerin hafıza testlerinin yaşlılarınki kadar başarısız olduğu görüldü. Yaşlı farelerde ise proteini harekete geçirecek bir virüs kullanılarak bu farelerin hafızası güçlendirilebildi.
ALZHEİMER İLE İLGİSİ YOK Araştırmaya imza atanlardan Eric Kandel, yaşa bağlı hafıza kaybının farelerde tersine çevrilmesinin cesaret verici bir adım olduğunu, en azından bu proteinin önemli rol oynadığının görüldüğünü belirtti. Kandel, Alzheimer’dan farklı olarak yaşa bağlı hafıza kaybında, sinir hücrelerinde belirgin bir azalma görülmediğini, durumun sinir hücrelerindeki işlev değişiminden kaynaklandığının anlaşıldığını vurguladı.
BEŞ İLAÇ YERİNE KOMBİNE TEK İLAÇ (WASHINGTON, DC) Kalp krizi veya felç geçiren birçok kişi kendilerine verilen reçeteli ilaçları düzenli olarak kullanmıyor. Bir araştırmaya göre felç geçirenlerin bir kısmı, bir ay sonra ilaç kullanmayı tamamen bırakıyor. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma da, kalp hastalarının birden fazla ilaç yerine, tek bir ilaç kullanmaları halinde bu alışkanlığı bırakmayacağını gösteriyor. Kalp krizi veya felç geçirme riski olanlara birden fazla ilaç veriliyor. Bazıları tansiyon, bazıları da kolesterol ilaçları. Ama bu liste daha da uzayabiliyor. Henryk Pycz, hem tansiyon hem de şeker hastası. Pycz, aldığı ilaçların sayısı azaltılırsa, sağlığını daha iyi kontrol edip edemeyeceğini belirlemek üzere araştırmaya katılmış. Henryk Pycz, “Günde en az altı, yedi farklı ilaç almam gerekiyor” diye konuşuyor. Londra’daki Ulusal Kalp ve Akciğer Enstitüsü’nden Doktor Simon Thom da hastaların bu kadar ilacı düzenli olarak almasının zor olduğu görüşünde. Dr. Thom, “Önleyici ilaçların düzenli kullanılmasının, özellikle orta gelirli ülkelerde sorun olduğunu biliyoruz” diyor. Doktor Thom, bu konuda, 2 binden fazla hastayı kapsayan bir araştırma yapmış. Bunlardan yüzde 90’ı kalp hastası veya felç geçirmiş. Diğer yüzde 10’u ise kalp krizi ve felç geçirme riski yüksek olanlar. Araştırmaya katılanların yarısına statin, tansiyon düşürücü ve kan pıhtılaşmasını ön-
leyen kombine bir ilaç verilmiş. Diğer gruptan ise bu ilaçları ayrı ayrı kullanmaları istenmiş. Doktor Thom, kombine ilacı kullananlardan daha iyi sonuç aldıklarını söylüyor: “Araştırma sonucunda kombine ilaç grubundakilerin, diğer gruptan daha düzenli ilaç kullandığını gördük.” Kombine ilacı alanların hem kolesterol düzeyi hem de tansiyonları düşmüş. Pycz, yeni bir şey daha öğrenmiş: “İlacı düzenli almanın ne kadar önemli olduğunu gördüm. Kombine hap her zaman doğru miktarda ve zamanında ilaç almamı sağladı.” Doktor Thom’a göre, araştırma, ilaçlarını düzenli almayanlara uyarı niteliğinde. Thom, “Kombine ilaç etkili ve doğru dozda ilaç kullanımı konusunda önemli bir ders veriyor” diyor. Doktor Thom, araştırmada sağlıklarını en iyi kontrol altına alanların, ilaçlarını düzenli kullanmayan kombine gruptakiler olduğunu söylüyor. Araştırmanın sonuçları Amerikan Tabipler Birliği Dergisi’nde yayınlandı. (VOA)
Hasta yiyecekleri sporculara yaradı (NEW YORK – POSTA 212) New York’a bir yönüyle de “koşan kent” deniyor. Koşmak New York’luların en sevdiği sporlardan biri. Koşmayı yaşam biçimi haline getirenler doğal olarak beslenmelerine de özen gösteriyor. Bugüne kadar atletlere günlük diyetlerinin yüzde 60-70 kadarını karbonhidratlardan alması öneriliyordu. Makarna, pilav, patates gibi yiyecekler, hatta koşma sonrası bir bira, bu diyetin temel taşlarından sayılıyordu. Şimdi bu görüş hızla değişiyor. Günlük diyetin yüzde 50’sinin karbonhidratlarca karşılanması yeterli bulunuyor. Bu görüşün temel nedeni de gluten. Gluten buğday, çavdar, arpa gibi yiyeceklerde bolca bulunan bir tür protein. Günümüzde sadece koşucular değil, pek çok insanın glutenli yiyeceklere karşı karın bölgesinde yanmalar, gaz şişkinlikleri, eklem ağrıları, çölyak gibi çok çeşitli sindirim bozuklukları reaksiyonları gösterdiği biliniyor.
Massachusetts General Hospital’daki Center for Celiac Research’ın yaptığı tahminlere göre, Amerikalıların yüzde 6’sının bünyesi glutene karşı toleranslı değil. Bu tür reaksiyonları veren hastalar, glutenli yiyecekleri yemeği kestikleri andan itibaren rahatsızlıkları ortadan kalkıyor. GLUTEN FREE GIDALAR GELİŞİYOR Amerika’da, 2012’de, giderek popülerleşen bu gıdaların satışı 4.2 milyar dolarlık bir sektör yarattı. Packaged Facts adlı gıda sektörüyle ilgili araştırmalar yapan şirkete göre, 2008-2012 arasında sektörün büyüme hızı yüzde 28. Şirketin yayınladığı raporda insanların genel olarak gluten free gıdaların daha sağlıklı olduğuna inanmaları temel motivasyonu oluşturuyor. Gluten free yiyecekler süpermarket reyonlarını doldururken, bu yiyecekleri konu alan yemek kitapları da birbiri arkasına yayınlanıyor.
Emlak
HER 38 SANİYEDE 1 EMLAK SATILDI YA DA KİRALANDI Türkiye’de emlak alım satımında canlanma var. Yılın son çeyreğinde ikinci çeyreğe göre yüzde 6’lık bir artış dikkati çekiyor (ANKARA -ANKA) Sahibindex verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde sahibinden.com’a 2 milyon 113 bin 610 adet emlak ilanı verilirken, Türkiye genelinde her 38 saniyede 1, saatte 95 ve günde 2 bin 289 adet emlak satıldı ya da kiralandı. Yılın ikinci çeyreğine oranla satış ve kiralama rakamlarında yüzde 6 oranında artış gözlendi. Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformlarından sahibinden.com’un 2013 yılının üçüncü çeyrek sahibindex emlak verileri açıklandı. sahibinden.com’da üçüncü çeyrekte ‘emlak’ ana kategorisinde yayınlanan ilanlarının sayısı 2 milyon 113 bin 610’a ulaştı. Üçüncü çeyrekte toplamda 210 bin 609 adet emlak satıldı ya da kiralandı. Yılın ikinci çeyreğine oranla satış ve kiralama rakamlarında yüzde 6 oranın-
da artış yaşanırken, geçtiğimiz çeyreğe oranla 2 saniye daha hızlanılarak 38 saniyede 1 satış ya da kiralama yapıldı. Temmuz, ağustos ve eylül aylarının üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı ve memur atamalarının tamamlandığı aylar olması nedeniyle, kiralama ve satış oranlarında artış yaşandığı tahmin ediliyor. TERCİH DEĞİŞMEDİ Sahibindex verilerine göre yılın üçüncü çeyreğinde Türk halkının en çok tercih ettiği konut tipi bir kez daha yeni inşa edilmiş binada, ikinci katta yer alan, doğalgaz ile ısınan ve 3+1 odaya sahip daireler oldu. Kiralık dairelerde 120 metrekarelik daireler talep görürken, satılık dairelerde ise tercih 90 metrekarelik konutlardan yana oldu.
Türkiye genelinde temmuz ayı verilerine göre 3. Çeyrekte 293 bin 318 konut satış sonucu el değiştirdi. Konut satışlarında İstanbul 54 bin 34 konutla en yüksek paya sahip oldu. En az konut satışı ise Hakkari’de gerçekleşti
düşük olduğu diğer iller ve satış sayıları sırasıyla 75 konut ile Ardahan ve 92 konut ile Bingöl oldu. İPOTEKLİ SATIŞLAR Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı yüzde 39,3 oldu. En yüksek ipotekli satış 25 bin 28 konut ile İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul yüzde 21,7 ipotekli satış payı ile Türkiye sıralamasında ilk sırayı aldı. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ipotekli
satışın payı ise yüzde 46,3 oldu. Aynı çeyrekte, Bingöl’de 3 ipotekli satış işlemi gerçekleşti. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 53,3 ile Kars, en düşük olduğu il yüzde 3,3 ile Bingöl oldu. Diğer konut satışlarında da İstanbul 29 006 konut satışı ve yüzde 16,3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 53,7 oldu. Ankara 18 915 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı
10 201 konut satışı ile İzmir izledi. Aynı çeyrekte, diğer satış türlerinde en az satış ise 19 konut ile Hakkari’de gerçekleşti. İPOTEKLİ SATIŞ NEDİR? İpotekli satış, borçlanarak satın alınan konutun kredi teminatını oluşturmak için, yine aynı konutun teminat olarak gösterilmesidir. Diğer konut satışları, satış ve türevlerini içeren (ipotekli satış hariç) konut satışlarıdır.
Amerika’nın en pahalı zip kodları Silikon Vadisi’nde
(NEW YORK – POSTA 212) Zip kodu 94027 olan Kaliforniya’daki Atherton mahallesinde bir malikane 33 milyon dolarlık fiyatıyla piyasanın en pahalı gayrimenkulu oldu. Atherton’da yaz boyunca ilan olarak verilen 50 müstakil evin ortalama fiyatı 6.67 milyon dolar. Bu rakam da, 94037 numaralı zip kodlu Atherton’u Amerika’nın en pahalı gayrimenkul listesinde zir-
veye taşıyor. Çinli ve Hintli teknoloji şirketi sahibi zenginlerin buraya taşınarak zengin Amerikalılar’la beraber yaşadığını söyleyen emlakçı Ken Deleon, Forbes 400 zenginler listesinden Google’un CEO’su Eric Schmidt’in de aralarında bulunduğu 6 kişinin Atherton’da yaşadığını söyledi. Sadece birkaç gün önce yerel bir teknoloji şirketinin CEO’suna 30 milyon dolarlık bir ev
gösterdiğine de ekliyor Deleon. TOP 1O ZİP KODU KALİFORNİYA’DA Amerika’nın Top 10 en pahalı zip kodlarını Kaliforniya’nın körfez bölgesi mahalleleri ele geçirmiş vaziyette. Atherton’u ikinci sırada Los Altos Hills 94022, Belvedere 94920, Portola Valley 94028 ve 9. sıradaki Hillsborough 94010 zip kodlarıyla izliyor.
13
Yeşim Numan newyorkusatiyorum@gmail.com
Kapanışta meteliksiz kalmayın Geçen hafta coop ve condo arasındaki farkları açıklarken kapanış masraflarına kısaca değinmiş ve daha sonra bu konuyu daha detaylı olarak anlatacağımı yazmıştım. Bu hafta sıcağı sıcağına yazıp aradan çıkartalım. Amerika’da ev almaya karar verdiğinizde bütçenizi belirlerken, sadece ödeyeceğiniz peşinatı değil, kapanış masraflarını, ve (cooplar için) kapanistan sonra hesabınızda kalması gereken nakit parayı da göz önüne almanız gerekir. Kapanış masrafı deyip geçmeyin. Özellikle fiyatı $1,000,000’un üzerinde olan evlerde kapanışta ödenen ücretler evin fiyatının %5’ine kadar çıkabilir. Mortgage
alıyorsanız, mortgage uzmanının size “iyi niyet hesabı” (good faith estimate) olarak bilinen bir tahmini masraf listesi sunması gerekir. Eğer bunu temin etmediyse mutlaka isteyin. Bu ücretler mortgage miktarına dahil edilemediği için nakit olarak ödenmeleri gerekir. Hazırlıklı değilseniz, bu oldukça yüklü bir mali külfet olabilir. Aşağıdaki tabloda coop ve condolar için alıcı ve satıcıya ait kapanış masraflarının detaylarını görebilirsiniz. Peşin parayla yapılan alımlarda banka ücreti yoktur. Ayrıca, tabloda belirtilenlere ek olarak, bir çok binada taşınma ücreti gibi çeşitli masraflar olabilir.
CONDO
Üçüncü çeyrekte 293 bin konut satıldı
(İZMİR- POSTA212) Türkiye’nin her yerinde yeni ev projeleri üretilirken, konut satışları da giderek düşüyor. Tüm Türkiye’de temmuz ayına kadar yapılan araştırmada sadece 293 bin 318 konut satıldı. Konut satışlarında İstanbul 54 034 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 18,4) sahip oldu. İstanbul’u 34 269 konut satışı (yüzde 11,7) ile Ankara, 17 940 konut satışı (yüzde 6,1) ile İzmir izledi. Aynı çeyrekte, en az satış ise 24 konut ile Hakkari’de gerçekleşti. Konut satışının en
30 Ekim 2013 Çarşamba
Bu bölgenin bu kadar değerli olmasında teknoloji şirketleri elbette ki en büyük rolü oynuyor. Menlo Park, Mountain View ve Palo Alto Google, Tesla, Facebook ve Linkedin şirketlerinin merkezlerinin bulunduğu bölgeler. Bu şirketler 2009 yılından bu yana yaklaşık 300 milyar dolarlık sermaye stokuna ulaştılar. Dünyaya yön veren teknolojileri üreten bu şirketlerin başarısı doğal olarak emlak fiyatlarına yansıyor. “Buradaki yerel teknoloji şirketleri para basıyor ve 2000’lerden bu yana gördüğümüz en güçlü emlak piyasası bu bölge’’ diyor bitiriyor, Deleon.
SATICI İÇİN Emlakcı: Genellikle yüzde 6
ALICI İÇİN Avukat: Avukatınıza danışın
Avukat: Avukatınıza danışın
Banka masraflari: 350 - 700 doların
İşlem Masrafı: 450 dolar +
Başvuru Ücreti: 350 dolar +
NY Şehir Transfer Vergisi: 500 bin dolara kadar: yüzde 1 500 bin doların üzeri: yüzde 1.425
İşlem Masrafı: 350 dolar +
NY Eyalet Transfer Vergisi: yüzde 0.4
Kredi Raporu: 10 - 50 dolar
NY Eyalet Eslik Ücreti: 75 dolar
Değer Biçici (Appraiser) Masrafı: 300 - 1,500 dolar (Evin fiyatina göre değişir)
Mortgage Kapatma Ücreti: 250 - 500 dolar
Banka Avukati: 650 - 750 dolar Peşin Vergi: 2 – 6 ay arasi Kayıt ücreti: 250 - 750 dolar
ÖNEMLİ NOT: Yeni binalarda ve sponsordan yapılan satişlarda NY şehir ve eyalet transfer vergilerini satıcı yerine alıcı öder.
Tapu Sigorta Masrafı: 1 milyon doların altında yaklaşık %0.45 1 milyon doların üzerinde +%15 Mortgage Sigortası: 100 bin dolar mortgage için yaklaşık 130 dolar Malikane Vergisi: 1 milyon doların üzerindeki evlerde satış fiyatının yüzde1’i NYC Mortgage Vergisi: 500 bin doların altındaki mortgage için: yüzde1.8 500 bin doların üzerindeki mortgage için: yüzde 2.8 Belediye Araştırma ücreti: 350 - 500 dolar
COOP SATICI İÇİN Emlakçı: Genellikle yüzde 6
ALICI İÇİN Avukat: Avukatınıza danışın
Avukat: Avukatınıza danışın
Banka masraflari: 350 - 700 dolar
Coop Avukatı: 450 dolar+
Başvuru Ucreti: 350 dolar +
Al-Sat Ücreti*: Genellikle satış fiyatının yüzde 1 ila yüzde 3’ü (Eğer varsa)
İşlem Masrafı: 350 dolar +
Hisse Transfer Ücreti: Hisse başına 0.05 dolar
Kredi Raporu: 10 - 50 dolar
NY Sehir Transfer Vergisi 500 bin dolara kadar: yüzde 1 500 bin doların üzeri: yüzde 1.425
Değer Biçici Masrafı: 300 - 1,500 dolar (Evin fiyatina gore değişir)
NY Eyalet Transfer Vergisi: yüzde 0.4
Banka Avukatı: 650 - 750 dolar
NY Eyalet Eşlik ücreti: yüzde 75
İhtiyati Haciz Araştırması: 250 - 350 dolar
Mortgage Kapatma ücreti: 250 - 500 dolar
UCC-1 Dosya ücreti: 100 dolar
UCC-3 Dosya ücreti: 100 dolar
Malikane Vergisi: 1 milyon doların uzerindeki evlerde satış fiyatının yüzde 1’i
ÖNEMLI NOT: Yeni binalarda ve sponsordan yapılan satışlarda NY şehir ve eyalet transfer vergilerini satıcı yerine alıcı öder. *Al-Sat Ucreti (Flip Tax): Bazı cooplarda saticinin coop’a satış fiyatı üzerinden belirli bir yüzde ödemesi gerekir.
Tablodaki “önemli not” kısmında belirtilen transfer vergileri ilginç bir konu. Şehir ve eyalet transfer vergileri kapanış masrafları arasında en yüklü olanlardandır. Normal şartlar altında satıcı tarafından ödenen bu vergiler, yeni bina veya sponsor satışlarında alıcıya aittir. Sponsor satışı konusunu biraz açalım. Coop veya condoları inşa eden veya kiralıktan dönüştüren kişi/ kurumlara sponsor denir. Bazı durumlarda, sponsor condo dairelerin veya coop hisselerinin bir kısmını satmayarak elinde tutar. Zaman içinde bu daireler veya hisseler satışa sunulduğunda, bina yeni olmasa da satış sponsordan olduğu için, transfer vergileri yine alıcı tarafından ödenir. Bu tür coop veya condoların avantajı fiyatlarının daha uygun olması ve çoğu zaman normal satışlardaki gibi bir başvuru işlemine ve yönetim kurulu onayına tabi tutulmamalarıdır. “Sponsordan satış. Yönetim kurulu onayı gerekmiyor!” şeklindeki ilanlar özellikle coop alıcılarına çekici gelse de, bunun getirdiği ek masrafların dikkatle hesaplanması gerekir.
Burada bir parantez açmakta fayda var. Yeni binalarda şehir ve eyalet transfer vergilerinin pazarlığa dahil edilmesi mümkündür. “Satıcı imtiyazı” (seller’s cöncession) denen bu durumda alıcı, fiyat üzerinde pazarlık etmek yerine, kapanış masraflarının bir kısmını veya transfer vergilerinin tamamını satıcının ödemesini talep edebilir. Fiyat üzerinden yapılacak bir indirimin alıcının aylık mortgage ödemelerinde yapacağı fark çok fazla olmayacaktır. Bunun yerine kapanışta ödenecek nakit miktarın azalması çoğu alıcı için daha avantajlıdır. Satıcı açısından da, bir dairenin fiyatında indirim yapmak diğer dairelerin fiyatlarında emsal teşkil ederek binanın ortalama değerini düşüreceğinden, bunun yerine, alıcının kapanış masrafının bir kısmını karşılamak daha cazip bir seçenektir. Yüksek satış fiyatı üzerinden emlakçının alacağı komisyon da daha yüksek olacağı için, bu alış-veriş herkes için mutlu sonla biter. Sorularınız veya bu köşede görmek istediğiniz konular için newyorkuşatıyorum@ gmail.com adresinden bana yazabilirsiniz.
Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ
TÜRKLERİN
GAZETESİ
emlak sohbetleri
www.emlaksohbetleri.com
işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz. e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com
14
Kültür Sanat & Etkinlikler
30 Ekim 2013 Çarşamba
Şükran Günü’nden kaçmaya çalışan hindi Haftanın filmleri çok çeşitli beğenilere hitap edecek çeşitliliğe sahip. 1997 yılında geçirdiği trafik kazasıyla tüm dünyayı yasa boğan Prenses Diana’nın hayatının belli bir dönemine odaklanan ve perde arkasında yaşanan bazı ilişkiler olduğunu iddia eden “Diana” filmi bu hafta gösterime giriyor. Bunun yanı sıra bilmkurgu tarzını sevenler için “Ender’s Game” iyi bir seçenek olacak. Mutlu-mesut yaşarken bir anda Beyaz Saray’ın Şükran Günü menüsüne
VİZYON
HALDU
N ARM
AĞAN
kurban edilmek istenen ve buna karşı “canını dişine takarak canını kurtaran” hindinin öyküsü “Free Birds” ise tam anlamıyla Thanksgiving tadında komedi dolu dakikalarla dolu.
new york’ta
New York binbir türlü kültürel, sanatsal, eğlence etkinlikleriyle dolup taşan müthiş dinamik bir kent. Gidilecek, gezilecek, görülecek çok şey var. Posta212 okurlarına hafta sonu kentteki etkinliklerden bir e t k i n l i k l e r i derleme yaptık
NATASHA, PIERRE & THE GREAT COMET OF 1812 (MÜZİKAL) Tolstoy’un unutulmaz romanı “Savaş ve Barış”dan özetlenen müzikalin seti 19. yüzyıl Moskova’sını yansıtacak şekilde tasarlanmış. Senaryoda mutsuz bir bölümler ağırlıklı olsa da müzikalin bütününe neşeli bir hava hakim. Her sahne, her şarkı şaşırtıcı sürprizlerle dolu. Eleştirmenler müzikalin kentte sergilenen diğer performanslardan çok farklı bir hava taşıdığını ekliyor. Mekan: Kazino Adres: 259 W 45th St, Midtown West
ENDER’S GAME “Ender’s Game”, 2070 yılında geçen bir bilimkurgu. Dünyaya yapılan bir yaratık saldırısı sonrasında hayatta kalmak için güçlerini birleştiren insanlık, gezegeni ele geçirmeye çalışan “Buggers” isimli yaratıklara karşı büyük bir mücadeleye girişir. Bu dünyadışı yaratıkları yok etmek için özel olarak çalışacak özel bir ordu kurulur. Filmin başkarakteri Andrew Ender Wiggin, özel yeteneklere sahip bir çocuktur ve o da büyüdüğü zaman bugger’lara karşı savaşmak üzere özel olarak eğitilir. Orson Scott Card’ın romanından beyazperdeye uyarlanan filmin senaryo ve yönetmen koltuğunda 2005 yılında çektiği “Tsotsi” filmiyle Yabancı Dilde En İyi Film Oscar ödülünü kazanan Gavin Hood bulunuyor. VİZYON TARİHİ 1 KASIM
Magritte: The Mystery of the Ordinary, 1926-1938”
PIPPIN (MÜZİKAL TİYATRO) Öyle bir müzikal düşünün ki müzik, dans, sirk iç içe geçsin. Evet Broadway’in en sansasyonel oyunlarından biri hiç kuşkusuz Pippin. Tüm eleştirmenlerden hayranlık dolu övgüler alan bu çarpıcı performans sezonun gözdelerinden. Dans ve müziğin etrafında akrabosi, hula hoops, juggling, gösterişli kostümlerle, gerçekliğin ötesine geçen, insanı başka dünyalara götüren bu performansı listenize alın. Mekan: Music Box Thetear Adres:239 W 45. St Midtown West
(SERGİ) Belçikalı büyük ressam Rene Magritte’ın sergisini kaçırmayın. Sanatseverlerin çok sevdiği ressam, neyin gerçek neyin gerçek olmadığı hakkındaki algımızı değiştirmesiyle tanınıyor. MoMa’nın sergiyi hazırlarken sanatçıyla ilgili yaptığı kapsamlı araştırma, sergiyi çok özel kılıyor. Modern sanatın simge ismi Moma’daki sergi son dönemlerdeki en kapsamlı sergi olarak dikkati çekiyor. Giriş ücreti yetişkinlere 25, öğrencilere 18 dolar. 16 yaşın altındaki çocuklara ücretsiz. Adres: 11 W 53. St, Midtown West
FREE BIRDS Free Birds, özgürlükleri için Şükran Günü menülerinden hindi yemeğini kaldırmak için biraraya gelen ve zamanda yolculuk yapan iki hindinin eğlenceli öyküsü anlatılıyor. Reggie son derece mutlu ve sorunsuz bir hayat sürerken birdenbire kendini Şükran Günü yemeği için Beyaz Saray’da hazırlanırken bulur. Üstelik yemek masasının başyemeği olmaktan ziyade başka yemeklere malzeme olarak kullanılacağını çğrenince daha da bozulur! Reggie ve Jack kafa kafaya verip devasa binadan kaçmaya karar verirler, bu sırada hükümete ait bir zaman makinesi onları 1621 yılına, Şükran Günü yemeğinin ilk kez yapıldığı tarihe götürür. VİZYON TARİHİ 1 KASIM
The Book of High Line Mormones LAST VEGAS Billy, Paddy, Archie ve Sam çocukluklarından beri çok iyi anlaşan üç arkadaştır. Ekibin müzmin bekarı Billy nihayet sevdiği kadına evlenme teklif etmeye karar verince, bu çılgın dörtlü bekarlığa veda için Las Vegas’ın yolunu tutar. Yaşlarına aldırmaksızın “günahlar şehrine” adım attıklarında, pek çok şeyin değiştiğini fakederler. Bu yolculuk boyunca dostlukları hayal bile edemeyecekleri testlerden geçecektir. Adam Brooks ve Dan Fogelman’ın ortak senaryosu ile filme alınan komedinin yönetmenliğini Jon Turteltaub üstlenirken, başroldeki dörtlüyü ise Michael Douglas, Robert De Niro, Morgan Freeman ve Kevin Kline canlandırıyor. VİZYON TARİHİ 1 KASIM
DIANA 1997 yılında arkasında milyarlarca gözyaşı ve pek çok soru işaretleri bırakan bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Prenses Diana’yı beyazperdeye taşıyan “Diana” filmi, Leydi Di ve onun Dodi Fayed’den önceki Pakistanlı sevgilisi kalp cerrahı Hasat Khan ile olan ilişkisine odaklanıyor. Kimilerine göre doktor Hasnat Kahn, Leydi Diana’nın hayatının aşkıydı ve iki yıl süren bu ilişkiden sonra derin bir aşk acısı yaşamaya başladı. Bu süreçte Dodi AlFayed ile birlikte olmaya başlaması kimilerine göre Kahn’ı unutumadığı ve bu şekilde cezalandırdığı içindi. 1997’deki kaza sonucu henüz 36 yaşında Leydi Diana, tüm bu sırları da yanına alarak hayata veda etti. Bu kaza sadece kraliyet ailesi için değil, tüm dünya için büyük bir şoktu. Prenses Diana ve Hasnat Kahn’ın 1995-1997 yılları arasında yaşadıklarından yola çıkarak bu döneme odaklanan filmin yönetmenliğini Oliver Hirschbiegel üstlenirken Diana rolünde Naomi Watts oynuyor. VİZYON TARİHİ 1 KASIM
(TİYATRO) Broadway’de dinsel temaları alma geleneğinin son örneği “The Book of Mormones”, doğal olarak Mormonlar’ın başkenti Utah’daki Salt Lake City’de başlıyor. Mormonların babası Joseph Smith’e nasıl vahiy indiğini zehirli alaycı bir dille, irkiltici şakalarla süsleyerek anlatıyor tiyatro. Amerikaların çoğunluğu tarafından alay konusu olan bu inancın, garip, tuhaf yönleri çok etkileyici bir dille aktarılıyor. Mekan: Eugene O’Neill Theatre Adres: 230 W 49. St Midtown West
(PARK VE BAHÇELER) Upuzun uzanan bir kuş yuvasına benzeyen New York’a özgü, benzersiz bir mekan. Terkedilmiş bir tren istasyonunun üstüne inşa edilen High Line, endüstriyel bir döküntünün nasıl dahice kullanılabileceğine parlak bir örnek. High Line’ın en beğenilen tarafı, sizi bir yandan Manhattan’ın yukarılarına doğru sokarken diğer yandan kendinizi hala bir kır hayatı içinde hissetmeniz. 2011’de High Line, dünyanın her yerinden gelen 3.7 milyon ziyaretçi akımına uğradı. Mekanın son bölümünün açılışı ise 2014’te yapılacak. High Line üzerinde çeşitli etkinlikler
ABC Kitchen
(RESTAURANT) New York’ta organik, köy malzemesiyle yemeklerini hazırlayan, dekorasyonunu eskimiş malzemelerle yapan pek çok reataurant olsa hiçbiri şef Jean-Georges Vongerichten’in ABC Kitchen’ı kadar gastronomik ve görsel bir şölen yaratamıyor. Restaurant’ın tabağından şamdanlarına, avizelerine, her ayrıntısı özenle tasarlanmış. Yaratıcı
Chagall: “Love, War and Exile” düzenleniyor. Bu aktivitelerden bir tanesi “High Line Greenwich arasında yemekli bir yürüyüş”ten oluşuyor. 75 dak. süren aktivitenin bedeli 6o dolar. Eğer bir rehber eşiliğinde High Line’ı gezmek isterseniz, 20-25 dolar ödemelisiniz. Ama akşamları New yok Amatör Astonomlar Derneği’nin High Line üzerinde düzenlediği ücretsiz gökyüzünü gözleme toplantıları bizim favorimiz. www.thehighline.org’dan etkinlikler ile ilgili bilgi alabilirsiniz. Adres: Washington St. (Gansevoort St üzerinde) Meatpacking District
(SERGİ) Fransız ressam Marc Chagalll, erken modernist bir sanatçı olarak tanınıyor. Ancak Chagall resmin yanı sıra kitap illüstrasyonları, seramik, cam, sahne tasarımı, print baskı gibi pek çok artistik alanda yaratıcı işlere imza atan çok yönlü bir sanatçıydı. Chagall aynı zamanda 20.yy’ın en önemli Yahudi sanatçılarından sayılıyor. New York’un ünlü Yahudi Müzesi bu önemli sanatçıya yakışan bir sergi düzenlemiş. Giriş ücreti: Yetişkinlere 15, öğrencilere 7.5 dolar. Mekan: Jewish Museum. Adres: 1109 Fifth Ave Upper East Side
Eleştirmenlerden 8 film ● Nosferatu the Vampyre ● 12 Years a Slave ● All is Lost ● Blue is Warmest Color ● The Square ● Camille Claudel 1915 ● Gravity ● Bastards
Amerikan mutfak akımını temsil eden yemekler ise gösterişten uzak ama çok lezzetli. Fiyatlar ise kalitesine göre hesaplı bulunuyor. Son dönemin en başarılı restaurantlar’ından ABC Kitchen’ı deneme değer. Ortalama ana yemek fiyatı 25 dolar civarında. Adres: ABC Carpet & Home, 35E 18. St, Gramercy & Flatiron
Life & Style
LIFE&
30 Ekim 2013 Çarşamba
15
STYLE
Nurdan Yüzbaşıoğlu
Kış depresyonu Kış ve depresyon kelimeleri bir arada kullanılınca bile eminim içiniz daralmıştır. Haklısınız; sıcacık, eğlenceli, hafif yaz günlerinden sonra soğuk, ağır, kasvetli, gri kış günlerini bünyemiz zor kabul ediyor. Aslında bu tamamen sizin bakış açınızla alakalı. Oysa şöyle de düşünebiliriz; Sıcak, terli, boğucu yaz günlerinden sonra gelen serin, ferahlatıcı, kıyafetinizde stilinizi konuşturabileceğiniz muhteşem bir kış bizleri bekliyor. İş hayatında daha verimli olabileceğimiz, sık deri eldivenlerimizi takarak yumuşacık atkımızı boynumuza dolayarak evimizden veya işyerimizden çıkıp, sıcacık kafelerde kahvemizi içerek keyifli sohbetler yapabileceğimiz bir mevsim kış. Her olumsuz duygu durumuna depresyon yakıştırması yapmak da doğru değil. Uzmanlar bu duruma “kış depresyonu” tanısının konulabilmesi için, depresyon belirtilerinin en az iki yıl üst üste kış mevsiminde başka sebebe bağlı olmadan çıkması gerektiğini söylüyor. Kış aylarında gün ışığının azalmasının , depresyon riskinini arttırdığı bir gerçek. Bu duruma biyolojik ritmi ayarlayan beyindeki merkezin yetersiz uyarılmasının neden olabileceği söyleniyor. Kış depresyonunun tedavisinde, kış güneşinden yararlanmak önem taşıyor. MUTSUZ İNSANLARDAN UZAK DURUN Depresyon, bulaşıcı bir duygu durumu. Unutmayın ki, depresyondaki kişilerle birlikte zaman geçirmek, sizin de depresyona girme olasılığınızı arttırır. Ev ya da iş yerindeki mutsuz kişiler, diğerlerini de etkiler. Bu süreç, bir kısır döngü halinde devam edebilir. Buna sadece mevsimsel olarak da bakmamak lazım her mevsim karşılaşabiliriz böyle kişilerle. Bu tip durumlarda; Eğer destek olabileceğimiz bir konu varsa elimizden geleni yapıp bizi aşan konularda uzman kişilerden yardım alınmasını önermek en doğru yaklaşım olacaktır. Güzel bir kış geçirmeniz dileğiyle.
Samsung gözlük Akıllı ürün piyasası son dönemlerde oldukça hareketlendi. Bir çok dev firmanın yarış içinde olması ortaya birbirinden ilginç ve yaratıcı ürünlerin çıkmasına neden oluyor. Galaxy Gear teknolojisi ile akıllı saat piyasasına giren Samsung, şimdi de yeni tasarımı gözlük ile Google Glass’a kafa tutuyor. Samsung Glass bu yeni ürünle egzer-
siz esnasında telefonuna bakamayanların da dikkatini çekmeye calışıyor. Tasarımı gereği kulak içine de ulaşabildiğinden, gözlükle başka hiçbir bağlantıya gerek kalmadan müzik dinlenip konuşma yapılabilecek. Lenslerinde telefondaki bilgilerin görünebileceği şekilde tasarlanan gözlük, bu özellikleriyle yeterince ilgi çekeceğe benziyor.
HAFTANIN ÖNERİSİ Bu kış stilinizi tamamlayacak en önemli parçalardan birisi de skinny jeanlerinizle rahatça kombinleyebileceğiniz bu “Sergio Rossi bot”. Olmazsa olmaz!
Şık ve modern halloween dekorasyonu Halloween’de eviniz, ofisiniz, bahçeniz hem şık hem modern görünsün ister misiniz? Hayır korkmayın Damien Hirst’un milyon dolarlık pırlantalarla kaplı kurukafasından bahsetmeyeceğim. Sahte örümcek ayakları, plastik kabaklar da değil konumuz. Daha ulaşılabilir fiyatlı, ama ucuz görünümlü olmayan seçenekler de var kuşkusuz. Tüm zevklere ve stillere göre ürünleri nerede bulabilirsiniz, fiyat aralıkları neler-
‘YERYÜZÜNDEKİ EN SEKSİ YER’ Tatil için nereye gideceğini düşünenlere farklı bir alternatif önermek istiyorum bu hafta. San Francisco’nun yaklaşık 300 km kuzeyinde yer alan Big Sur’un, şarap ve peynir tadım yerleri, festivalleri, kamp alanları, tarihi dokusu ve doğası ile sizi kendine hayran bırakacağına hiç kuşkunuz olmasın. Kır çicekleri içinde yosun yataklarında rafting yapabileceğiniz bu harika ziyaret yeri aynı zamanda size Kaliforniya’nın en iyi yemeğini de vaad ediyor. Travelers Choice’un 2011 de top 25 tatil destinasyonundan birisi olan Big Sur aynı zamanda “Hookie” oyunu içinde en iyi mekan seçilirken en iyi romantik kaçamak mekanı olarak da ödül aldı.Playboy magazine tarafından “ Yeryüzündeki En Seksi Yer” seçilen Big Sur, muhteşem sahillerinden zevkle tırmanacağınız dağlarına doğanın tüm güzelliklerini bir arada yaşayabileceğiniz bir yer.
dir bir göz atalım; ● Pottery Barn’da kurukafalı atıştırmalık tabaklar ● Sundance Katalog’da 20 mumlu
masaüstü şamdanları ● Etsy’de Turuncu ve beyaz su kabakları 12 dolar ● Wilson Graphics’de 18’li vinil yarasa çıkartmaları 30 dolar ● Crafts’da Ann Wood tasarımı baykuşlar 22 dolar Eğlenceli ve korku dolu bir Halloween geçirmeniz dileğiyle..
Hamam kültürünü New York’a tanıttı Tasarımcı Serap Bahadır, genç sanatçıların yaşadığı Brooklyn’in Williamsburg bölgesinde açtığı mağazasında başta peştemal olmak üzere Türk hamam kültüründen esinlenen ürünler sergiliyor ZEYNEP ÖZ NEW YORK
(POSTA 212) Berlin doğumlu tasarımcı Serap Bahadır, genç ve sanatçı ağırlıklı nüfusun çoğunluğu oluşturduğu Brooklyn’in Williamsburg bölgesinde açtığı mağazası “Berlyn 65”le tüm New York’ta büyük ses getiriyor. Berlin’de doğup büyüyen Serap Bahadır, Almanya’da moda tasarımı eğitimi aldıktan sonra, İstanbul’da yaşamaya başladı. Kısa zamanda, prodüksiyon ve reklam sektöründe kostüm tasarımcısı ve stilist olarak İstanbul’un en çok aranılan isimlerinden biri haline geldi. Fransa, Almanya ve Macaristan’da en iyi kostüm alanında ödüller aldı. Uzun yıllar boyunca Berlin, İstanbul ve New York üçgeni arasında mekik dokuyan Bahadır, sonunda New York’a yerleşmeye karar verdi. New Yorklular’ın kendine göre eşsiz bir tarzı olduğunu ve sokakta yürürken bile bir çok ayrıntıdan ilham aldığını söyleyen Bahadır, bir yıl önce hayallerinin kenti New York’ta “Berlyn 65”adını verdiği tasarım mağazasını açtı. Geleneksel hamam kültürümüzü tasarım ürünleriyle yansıtmayı çıkış noktası olarak alan Berlyn65, kısa zamanda Bedford Ave’nun “hit” noktası oldu. Türk tasarımcılarının ürünlerini sergileme fırsatı bulduğu Berlyn 65, şimdi Brooklyn’de elde ettiği büyük başarıyı ABD’nin başka kentlerine taşımaya hazırlanıyor. NEW YORK’UN DAMARI WILLIAMSBURG’DA ATIYOR Bahadır, Williamsburg’un en popüler caddelerinden Bedford Avenue üzerinde açtığı “Berlyn 65”in hikayesini şöyle anlatıyor: “Benim sektörümde çalışan herkesin hayatta bir B planı vardır. Benim B planım da bir gün kendi mağazamı açmaktı. New York’ta kalmaya karar verdikten sonra da bu planımı hayata geçirmek için doğru zamanın geldiğini düşünmeye başladım. Mağazayı açmayı düşündüğüm yerin Williamsburg olacağı kesindi. Çünkü New York’un damarı Williamsburg’da
Yeni Ipad yolda Apple, tablet alanında iki yeni ürünü iPad Mini2, iPad Air ile dizüstü bilgisayarları MacBook Pro ve MacBook Air’in yeni modellerini tanıttı. Apple’nın yeni ürünleri 1 Kasım’da satışa çıkacak Apple’in Steve Jobs döneminde bir efsaneye dönen yeni ürün lansmanları Tim Cook döneminde de devam ediyor. iPhone 4S ve 5S ile beklentilerin altında kalan Apple, tablet alanında iki yeni ürünü iPad Mini2, iPad Air ile dizüstü bilgisayarları MacBook Pro ve MacBook Air’in yeni modellerini tanıttı. Apple CEO’su Tim Cook, bugüne dek 170 milyon iPad sattıklarını belirterek, ‘’Bugünlerde herkes tablet üretiyor. Ancak ne rakam verirlerse versinler, iPad hepsinden daha fazla kullanılan bir ürün,’’ diye rakiplere göndermede bulundu. Tablet kullanıcılarının yüzde 81’inin iPad kullandığının altını çizdi.
İLK ETAPTA TÜRKİYE YOK Piyasaya ilk kez sunulan iPad Air modeli 7.5mm kalınlığında. Bir önceki tablet modeli 1.4 lb ağırlığında iken, iPad Air 1 lb (453 gram) ağırlığında. Yeni İpad Air’ın WiFi modeli 499 dolar, cep telefon olarak kullanılabilen modeli 699 dolardan satılacak. Orjinal iPad Mini fiyatları ise 329 dolardan 299 dolara düşürülecek. iPad Air 1 Kasım’dan itibaren piyasaya sürülecek. 7.9 inch ekran büyüklüğüne sahip iPad Air, 41 ülkede aynı anda satışta olacak. İlk etapta satılacak ülkeler arasında Türkiye yok.
atıyor. Bu bölgenin geleceğin Soho’su olacağını düşünüyorum.” TÜRK TASARIMCILARI DESTEKLİYOR Serap Bahadır, Berlin Duvarı yıkılmadan önce yaşadığı bölge numarasının 65 olduğunu, İstanbul’da kariyerini sürdürdüğü yıllarda çevresindekilerin kendisine “Serap” yerine “Berlin” diye hitap ettiğini, bu nedenle de mağazasına “Berlyn 65” ismini verdiğini söylüyor. Mağazasında, peştamallerden takılara, çantalardan bir çok ev aksesuarına, dünyanın bir çok farklı yerinden bağımsız tasarımcıların ürünlerini sergileyen Bahadır, Türk tasarımcılardan İsmail Oklugil, Değer Cengiz, Sadi Tekin, Murat, Ergiydiren, Şebnem Gemalmaz , Lamia Akar ve Güneş Baran ile çalışıyor. Türk tasarımcıları desteklemek ve onlar için ayrı bir zemin kurmak istediğini söyleyen sanatçı, bir tasarımcı ola-
rak kendisinin de el işçiliğine çok önem verdiğini, bu nedenle ürünlerinin hepsinin el yapımı olduğunu söylüyor. PEŞTEMALİ TANITTI Berlyn 65’i ziyaret eden müşterilerin dikkatini ilk olarak mağazadaki renk renk peştemaller çekiyor. Stilist olarak çalıştığı dönemde peştemalin çantasından asla eksik etmediği bir ürün olduğunu söyleyen Serap Bahadır, peştemali hem havlu, hem şal hem de dekor amaçlı kullandığını söylüyor. “Çok sevdiğim bir ürün olduğu için, mağazayı açtığımda el dokuması peştemaller satacağım kesindi” diyor. Mağazasında, kendi koleksiyonundan getirdiği hamam terliklerini de sergileyen başarılı tasarımcı, bu ürünlerle ilk kez karşılaşan müşterilere hamam kültürünü anlattığını, bu sayede müşterilerin peştemalleri kullanırken çok daha bilinçli olduklarını ekliyor.
Bahadır, müşterilerinden gelen yoğun talep üzerine önümüzdeki yıllarda ABD’nin farklı yerlerinde de Berlyn 65 mağazaları açmayı hedefliyor. Hayatta hiç bir şeyi risk olarak görmediğini söyleyen Bahadır “Benim işime duyduğum tutku, bu alandaki tecrübem ve kendime güvenimle zaten risk aldığımı düşünmüyorum. Amerika gerçekten fırsatlar ülkesi. Amerikan rüyasına inanıyorum. Burada yapmak istediklerimi gerçekleştiriyorum” diye belirtiyor. Berlyn 65: 346 South 3, Bedford Ave. Williamsburg
DAHA HAFİF DAHA İNCE 2007’de iMac ve MacBook Pro’yu, 2008’de MacBook Air, MacBook ve Mac Rpo’yu, 2009’da da Mac miniyi piyasaya süren Apple, MacBook Pro’nun 13 ve 15 inch retina versiyonlarını, MacBook Air’in de 11 ve 13 inch versiyonlarını da tanıttı. 13 inch MacBook Pro bir önceki modele göre daha hafif ve ince. 3.46 lb olan yeni model, 0.71’’ kalınlığında. Yedi saat uzunluğundaki şarj ömrü de 9 saate çıkarıldı. Bir önceki 13 inch MacBook Pro 1499 dolara satılırken, yeni piyasa çıkan 13 inch 1299 dolardan, 15 inch 1999 dolardan satılacak. Bir önceki modelinin satış fiyatı ise 2199 dolardı. Yeni MacBook Pro’lar 2014’ten önce satışa sunulacak. (Turkavenue.com)
Mankenlere 18 yaş sınırı New York Moda Haftası öncesi kabul edilen yasa tasarısıyla 18 yaşın altındaki mankenler, gece yarısından sonra çalışamayacak. Tekrar işe dönmeleri için ise en az 12 saat geçmesi gerekiyor (NEW YORK – POSTA 212 ) Çocuk yaştaki gençlerin podyumlarda yer almasına ilişkin epeydir süregelen çocuk istismarı tartışmaları bir düzenlemeyi daha beraberinde getirdi. Modanın kalbi New York’ta 18 yaşının altında olan mankenler, imzalanan yeni yasa tasarısıyla çocuk sanatçı olarak kabul edilecek. Şubat’ta düzenlenecek New York Moda Haftası’nda podyuma hangi mankenlerin çıkacağını da 30 gün içerisinde yürürlüğe gir-
mesi beklenen bu yeni yasa belirleyecek. Çünkü birçok tasarımcının, genç mankenlere çalışma saati sınırlaması getiren yeni yasa nedeniyle bu mankenleri şovlarında kullanmak istemeyecekleri bekleniyor. Mankenlik sektörü hakkında son yıllarda yapılan tartışmaların ardından mankenlerin kariyerine 20’li yaşlarda başlamasına yönelik bir eğilim olsa da birçok manken hala
kariyerine 18 yaşının altında başlıyor. Moda Tasarımcıları Kurulu ise üyelerinin podyum mankenliği yapabilmesi için minimum 16 yaş sınırlaması uygulanmasını tartışıyor. Yasa kesinleştiği takdirde 18 yaşından küçük mankenlere okul günlerinde gece yarısından sonra çalışma izni verilmeyebilir ya da tekrar işe dönmeleri için en az 12 saatin geçmesi zorunluluğu getirilebilir.
www.posta212.com • • YIL 1 • SAYI 24
TÜRK NAZİ PARTİSİ DE KURULDU
(DİLEK ESKİ BEZİRKAN / NEW YORK- POSTA212) Gezi Parkı eylemlerinin ardından sosyal medyada en çok konuşulan ‘Gezi Partisi’ kurulması tartışmaları, partinin kuruluş tescili ile gerçekleşirken, Türk siyasetindeki parti sayısı da 77’ye yükseldi. Ancak internet üzerinden siyaset yapan parti sayısında da artış söz konusu. Son olarak Türk Nazizm’inin esaslarını ortaya koymayı amaçladıklarını savunan Türk Nazi Partisi de siyaset yapan parti kervanına katıldı.
KARTAL VE GAMALI HAÇ Sanal siyasi partilerin kurulması için herhangi bir Facebook kullanıcısının partiye isim vererek bu isimle bir grup açması yeterli. Bu partilere katılım facebook’tan “like”, Twitter üzerinde ise “follow” yapılmasıyla oluyor. En sonunda sanal da olsa bir Nazi Partimiz var(!). Yunanistan’dan sonra Türkiye’de de bu tip bir parti oluşumu, ırkçılığın yükselişine işaret etmesi açısından ilginç www.turknazipartisi.com adresi üzerinden faalyet gösteren partinin ambleminde büyük beyaz bir kartal pençeleriyle gamalı haç ve kuru kafayı tutuyor. Bu amblem, Almanya’daki Nazi Partisi ile benzerlik taşıyor. Türk Nazi Partisi, Adolph Hitler’in yanı sıra Atatürk’ün görüşlerine de yer veriyor. Parti’nin İnternet adresinde ayrıca hareketin amacı, Türk Nazizm’in esasları, Türk Nazizm’in tarihi, Türkleşme, Türk varlığına ve kültürüne yönelik tehlike olarak görülen Kürtler ve yapılması gerekenler, ırkların saflığının korunması gibi bilgiler yer alıyor.
MANGALCI TÜRKLER BARBEKÜYÜ SEVDİ Türkler’in hayatına yeni yeni giren ve sadece yaz aylarında yaptıkları barbekü keyfini, sosyal hayatları nedeniyle Amerikalılar her mevsim yaşıyor. Barbekü üreticisi Weber’in ortaya koyduğu araştırmaya göre Türkler üç haftada bir, Amerikalılar her hafta sonu barbekü yapıyor DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK
(POSTA212) Türkler’in deyimiyle mangal, Amerikalılar’ın deyimiye ise barbekü.. Eskiden sadece piknik ile özdeş olan barbekü keyfi, Amerikalılarda önemli bir sosyal etkinlik. Barbekü üreticisi Weber, Türkler ve Amerikalılar arasındaki barbekü alışkanlıklarını araştırdı. Bunagöre, Amerikalılar’ın her hafta sonu yaptıkları barbekü keyfini, Türkler sadece üç haftada bir, üstelik sadece yaz aylarında yaşıyor.
GELENEKSEL MANGALA VEDA Türklerin kullandığı geleneksel mangallar yerini artık kapaklı barbekülere bırakıyor. Kimileri hala geleneksel kömürlü barbeküleri tercih ederken kimileri de rahat kullanım amaçlı gazlı ya da elektriklileri tercih ediyorlar. Amerikan kültüründe barbekünün daha fazla yer kaplaması yaşam alanlarının bu keyfe elverişli olması ve barbekü kültürünün uzun yıllara dayanmasından kaynakla-
nıyor. Türkiye’de her geçen gün popüleritesini artıran barbekü kültürü hakkında Weber Türkiye Genel Müdürü Cem Yılmaz, mangal yapmanın geleneksel bir olgu olmasına rağmen barbekünün yeni bir alışkanlık haline geldiğinibelirterek şunları söylüyor; “Amerikalılar için mevsimin bir önemi yok. Kışın karda dahi barbekü yapıyorlar. Barbekünün her çeşidini (kömürlü veya gazlı) yılın her ayında sadece evlerinde değil barbeküye uygun olan her yerde kullanıyorlar. Barbekü yapmak esasında bilinenin aksine çok pratik ve sağlıklı, dolayısıyla yurt dışında özellikle kalabalık ailelerin ve arkadaş ortamlarının bir aradayken en çok tercih ettikleri keyiflerden biri haline gelmiş. Kömürlü, gazlı ve elek-
trikli çeşitleri ve sunulan pek çok modelde yurtdışında barbekü kullanım şıklığını pekiştiriyor.’’
DİĞER SANAL PARTİLER Facebook ya da Twitter partilerinin kimi “seçimlere gireceğiz” diyor, kimi iktidara geleceğini müjdeliyor. İnternet ortamında dikkat çeken diğer sanal partiler kısaca şöyle: KORSAN HAREKETİ PARTİSİ www.korsanparti.org adlı web siteden ulaşılabileceği gibi Facebook üzerinden de ulaşılabiliyor. Kendilerini sağ ya da solda görmüyorlar. Dünyada ilk olarak İsveç’te kurulan Korsan Parti’nin Türkiye ayağını oluşturuyor. Korsan Parti’nin savunduğu konuların başında insan hakları, doğrudan demokrasi, telif hakları ve patent yasalarında reform, özel yaşamın gizliliği ve bilgiye özgürce ulaşabilme hakkı geliyor. HAYVAN PARTİSİ Twitter’da yer alan parti hayvan haklarını savunuyor. Hayvanlara yönelik yapılan şiddet eylemlerini de takip eden üyelerine attığı tweet’ler ile bildiriyor. Partinin ambleminde eşek ve 46 binin üzerinde takipçisi var. ÇAPULCU HALK HAREKETİ Gezi Parkı tepkilerinin nerede ve nasıl yapılacağına ilişkin takipçilerini bilgilendiriyor. 14 binin üzerinde takipçisi var.
CADILAR BAYRAMI REHBERİ Cadılar Bayramı her yıl 31 Ekim’de kutlanıyor. Bu bayramın etkinliklerini sizin için düzenledik… (NEW YORK- POSTA212) Cadılar Bayramı, Amerika’da oldukça büyük ve görkemli festivallerle kutlanıyor. Manhattan’daki Spring Sokak’ta rengarenk kostümleriyle bir araya gelen New Yorklular, havanın kararmasıyla birlikte geçit törenini başlatıyor. 23:00’de geçit törenin sona ermesiyle, şehrin dört bir yanında Cadılar Bayramı partileri başlıyor. Sabaha kadar devam eden partilere genellikle kostümü olmayanlar alınmıyor. Bu yılki geçitten sonra da eğlenceye devam etmek ve unutulmaz bir Cadılar Bayramı geçirmek is-
teyenler için bazı alternatifler hazırladık: ■ WYHTHE HOTEL& ULUSLARARI CADILAR BAYRAMI PARTİSİ Dünyanın farklı müzik türlerini bir araya getirecek DJ’lerin konuklara keyifli anlar yaşatması bekleniyor. Giriş ücreti 15 dolar. Adres: 80 Wythe Ave Brooklyn, NY 11249 Telefon : (718) 4608000 ■ WEBSTER HALL’UN WEBSTER CADILAR BAYRAMI PARTİSİ Özel dansçıların performansla-
rını sergilendiği Webster Hall’da bir de kostüm yarışması düzenleniyor. En iyi kostüme sahip olan kişi 5 bin dolarlık para ödülü kazanıyor. Giriş ücreti 50 dolar. Adres: 125 E 11th St New York, NY 10003 Telefon :(212) 3531600 ■ MEATPACKING’DE KABUS GECESİ Manhattan’ın ünlü restoranlarından biri Manon’un düzenlediği Cadılar Bayramı partisi aylarca konuşuluyor. Önceden rezervason yapılması gereken partinin gi-
riş ücreti 30 dolar. Adres: 407 W 14th St New York, NY 10014 Telefon: (212) 596-7255 ■ LIL’ CHARLIES’DE CADILAR BAYRAMI Manhattan’ın Little İtaly bölgesinde yer alan Lil Charlies’in Cadılar Bayramı Partisi’ne katılmak isteyenler aylar öncesinden hazırlık yapmaya başlıyor. Giriş ücreti 20 dolar. Adres: 19 Kenmare St, New York, NY 10012 Telefon: (212) 966-3058
30 Ekim 2013 Çarşamba