Florida’da kızılderili kasabası
■ Florida’da kızılderililer tarafından büyük bir alanda kurulan kasabada, barından rodeosuna kadar kovboylar devrini yaşıyorsunuz. Kasabayı ziyaret eden ve buradakilerin hayatına tanıklık eden arkadaşımız Demet Demirkaya’nın kaleminden sizi başka bir dünyaya götürecek güzel bir yazı.
2’DE
BESİM KAZADO İLE HER TELDEN
6’DA
SUNAY AKIN
9’DA
KADİR ÇETİNÇALI İLE KADİRCE
Ucuz üniversite okumanın püf noktaları
Cama can katan Türk ■ Murano camlarından şahane eserler yaratan sanatçı Armand Altan ile Besim Kazado New York’ta buluştu ve söyleşti…
■ Üniversite fiyatlarının tavan yaptığı bu yıl çocuğunuzun arkadaşlarından geri kalmadan az parayla da öğrenimini sürdürebilmesinin yollarını sizin için araştırdık. İşte size üniversite yolculuğunda öğrencilerin tasarruf yapmasını sağlayan öneriler…3’TE
2’DE
HAFTALIK ÜCRETSİZ
A M E R İ K A’ D A K İ
6-7’DE
10’DA
Yazın bitmediği şehir: Fethiye
TÜRKLERİN
GAZETESİ
www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 71
24 Eylül 2014 Çarşamba
EV SAHİBİ OLMAK HAYAL DEĞİL Göçmenlik konusunda uzman bir avukat olan Akbulut, Amerika Birleşik Devletleri’nde devlet destekli olan ve geliriniz düşük de olsa az bir peşinatla hatta hiç peşinatsız ev sahibi olmanın mümkün olduğunu söylüyor
New York gibi büyük şehirlerdeki ev fiyatları milyon doları buluyor. Ancak New York Barosu avukatlarından Cahit Akbulut, Amerika’da ev sahibi olmanın hayal olmaktan çıktığına dikkat çekiyor.
5’TE
Erkekler evlenmeye çok istekli
Çevreciler yollara döküldü ■ Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi öncesinde, New York’ta yapılan son yılların en büyük çevre etkinliği gösterisine onbinler katıldı.
Bu türban 645 metre ve 55 kilo
4’TE
■ Yapılan bir araştırma bilinenin aksine erkeklerin evlenmeye kadınlardan daha istekli olduğunu ortaya çıkardı.
Kanser için ayağa kalk!
■ Hindistan’da yaşayan Avtar Singh Mauni’nin türbanı toplam 645 metre. Yani olimpik bir havuzun yüzölçümüne eşit. 12’DE
Life & Style
NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE
11’DE
Vizyon
HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON
11’DE
■ Gwyneth Paltrow, Robert Downey Junior, Halle Barry, Jennifer Aniston gibi ünlülerin desteklediği kampanya büyük ilgi görüyor.
11’DE
Yaşam
24 Eylül 2014 Çarşamba
Fenerbahçe Balosu görkemli geçti
HER TELDEN
Besim Kazado besimkazado@gmail.com
Fatih Ürek’le balık keyfi GEÇEN akşam misafirimiz Fatih’le (Ürek) balık restoranına gittik. Yemeğimiz bir yandan, neşemiz öbür yandan giderken karşımızda oturan kişinin yanına gittim. Biraz sohbet ettik, İstanbul’dan geldiğini çok da beğendiğini söyledi. Yaşgününü kutlayan ödüllerin kralı koç Phil Jackson’ı tebrik ettim...
iPhone 6 merakı Bu haftanın eventlerinden en kalabalığı ve en çok konuşulanı ‘Apple’ların ve tüm telefon firmalarının önündeki inanılmaz kalabalık. 5. Cadde’deki ‘Apple’ın önü ve dört bir yanı, yan ve karşı sokakları ‘iPhone 6’ meraklıları ile çevrelenmiş durumda. Akşamdan koltuk, döşek, battaniyeleri ile kuyrukta olan yeni telefonlarını almak için sabırla ve neşe içinde sıralarının gelmesini bekliyorlar. Öğrendim ki numarası
olanlar, olmayanlarla ayrı kuyruklarda imiş. Sıra numarası olmayanlar ilerleyen günlerde tekrar gelip sıra bekleyeceklermiş. Bu NYC’deki durum. Diğer şehirlerden aldığım haberlere göre daha insaflı kalabalıklar varmış. Ama İstanbul her zamanki gibi halketmiş. Son günlerde faaliyete geçen bir AVM’imizde siparişler alınmış bile. Haftaya direkt alıyor telefon ve moda (?) öncüleri. Tabii ki 2,3 misli fiyata. Eeeee life is life...
Geçen haftaki çoğu Amerikalı kardeşimizi bir araya getiren Fenerbahçe Balosu’nun güzel yankıları sürüyor. Ben sadece birini nakletmek istiyorum size. Çünkü hayatta en sevdiğim yiyeceklerden biri yoğurttur. Amerika’da da hergün mutlaka ya 1 ya 2 tane meyveli yoğurdum vardır her gün ve de mutlak ‘Chobani’dir... Türkiye’ye bile götürmüşümdür kaç kez inanın. İşte bu süper ürünün sahibi Hamdi Ulukaya’yı baloda görünce yanına gitmeyi ve de o yoğurtların süper lezzetleri için tebrik etmek istedim. Sahne, Fatih derken yetişemedim ama en azından gazetemizden Serkan’ın kamerasından çekilen resimlerden Hamdi Bey’in FB Başkanı Ömer Ekinci’nin elinden FB üyelik kartını alırken çekilmiş anı size yayınlatabiliyorum.
‘Little Italy’de İtalyan haftası Event event diyorum ya ...Geçtiğimiz haftanın büyük bir event’i de ‘Little Italy’ de İtalyan haftası. Uzun Melburry Caddesi İtalya Mahallesi boyunca mini bir Lunapark dahil, oralardaki oyunlar, sucuktan, parmesana, makarnadan, pizzaya, sokaklar boyunca eğlence yemek ve de her taraftan gelen İtalyan şarkıları. Bir ara kendinizi oralarda sanıyorsunuz. Hele bu hafta söyleşi yaptığım Armand’ın standında o yarattığı inanılmaz zarafette kolyeler, küpeler ve de kol düğmeleri yıkılıyor. Bir başka standda önünüzde sarılan tütünleri ile sigarlarımeraklıları almak için kuyruk oluşturmuş. Milano ve Napoli’den başka İtalya’nın hiçbir yerinde o kadar lezzetlisini yemediğim kremalı kruasanlar.... Çok renkli ve çok güzel ‘little Italy’deki Fuar...
Venedik’te dünya çapında bir Türk sanatçısı New York için dünya merkezi desem gerçekten az olur. İyi ki POSTA212 var ben de size duyurabiliyorum bu güzel insanları ve yaptıkları güzel şeyleri. Bugünkü konuğum da onlardan biri… Cama hayat veren dünya çapında tanınmış bir Türk sanatçı BESİM KAZADO NEW YORK - POSTA212
G
azetemizin 3 Eylül sayısındaki köşemde, 11-21 Eylül arası New York Little Italy’de nefis bir festival olacağını haber vermiş, hem Italya’dan gelecek özel aşçıların takdim edeceği İtalyan yemeklerini hem de İtalyan ev eşyaları ve takı aksesuarlarını sanatçıların ürünlerini sergileyeceklerini belirterek Murano camları üzerine dünya çapında bir sanatçının varlığından bahsetmiştim. İşte bu sözünü ettiğim sanatçı ve eserleriyle nihayet buluştuk. El sanatı ile yaptığı cam aksesuarları, takıları görünce inanın gözlerim ışıldadı. Türkiye›den dünyaya açılıp, İtalya›nın en özel köşelerinden biri Venedik›te bu çok ince el sanatında en başarılı noktaya gelmiş ve de bu yetmemiş Paris, New York’daki en iyi sanat merkezlerinde ürünlerini sergilemiş ve de satış grafiğinin tepesine çıkmış bu genç yeteneğimizi bu günkü söyleşimde size tanıtmak istedim. Büyük bir tesadüf ve çalışma ile bu günlere geldi Armand Altan. ■ Şimdilerde Venedik’tesin. Nerede doğdun ve buralara nasıl geldin? Kısaca anlatır mısın? İzmir doğumluyum. 24 yaşıma kadar da oradaydım. 18 Mart Üniversitesi’nde Turizm ve İşletme bölümünü bitirdim. 4 yıllık master eğitimi için Univercity of İntern Business’a başvurdum. Böylece Amerika’ya adım atmış oldum Urla’dan. ■ Urla’da mı geçti gençliğin? Evet, Urla’da çok renkli bir çocukluğum ve gençliğim oldu. Dolu dolu yaşadım Urla’yı. ■ Baban da el sanatları ile ilgilenir miydi? Ailemde kimse bu tarz bir sanatla ilgili olmadığı gibi benim de aklımdan böyle bir meslek geçmemişti. Tamamen hayat tesadüfleri ile ilgili yaşamım. Babam Urla iskelesinde balık restoranı olan bir esnaftı. Gönül Yazar, rahmetli Tanju Okan, Müzeyyen Senar›ın elinde büyüdüm. ■ Sanatçılarla olmayı severdin küçükken... Hem de çok. Hatta bir hatıramı anlatayım. İzmir Fuar›ı zamanıydı. Erol Evgin, Derya Baykal, Hulusi Kentmen, Fatma Belgen, Cenk Koray, Ayşen Gruda daha bir çok sevilen sanatçı ki hep bize yemeğe gelirlerdi. Bir gün rahmetli Osman Yağmurdereli ile gelmişlerdi. Osman bey orada arkadaşlarla oyun oynarken yanına çağırdı beni. Baba-
mı görmek istediğini söyledi. Meğerse beni Erol Evgin’e çok benzettikleri için Erol beyin çocukluğunu oynamamı istemişler. Babam izin verince sinema artisti oluverdim. ■ Bu seni etkiledi mi? Keşken oldu mu? 9 yaşımda iken Ülkü Erakalın beni İstanbul’a götürüp konservatuar okumam için ailemi ikna etmek üzere baskı yapmasına rağmen bizimkiler kabul etmemişti. Keşkem bu olabilir. Babam sayesinde müziği ve sinema tiyatroyu çok sevdiğim için konservatuarı bitirmek isterdim. Ama sanatın başka bir yerinde olduğumdan düşünecek pek zamanın olmuyor bu kaybı. ■ Cam sanatını nasıl tanıdın? Amerika master yıllarımda okuldaki en yakın arkadaşım İtalyan bir çocuktu, Okuldan sonra onları ziyarete gitmiştim ki bana çok yakınlık gösteren ailesi sahip oldukları fabrika ve atölyelerde çok hoşuma giden bu sanatı öğrettiler. Arkadaşım ‘Ben burada kalacağım sen dünya gözü ol’ dedi. Beni bir aile ferdi gibi gördüler. Evim oldu orada. Tüm projelerimi onlara açıyorum. Beraberce sonuca varıyoruz. Bana her konuda çok yardımcı oluyorlar. ■ Dünyada nerelere açıldın? Tüm öğrendiklerimi imal ettikçe önce New York, Connecticut, New Jersey gibi önemli yerlerde çarşı ve pazarlara katıldım. Eserlerime çok talep gelince New York’ta hediye fuarlararına girdim. İşi büyüttüm Atlanta ve Las Vegas›ta kendimi gösterdim. Müze alıcılarından epey yüklü siparişler aldım. Dönüm noktalarımdan biri oluştu. Önemli müzelerde 13 ve14’üncü yüzyıllara ait eserleri murano camı ile çevreledim. Çok ilgi gördü bu atılımım. ■ Müzelere girmen büyük başa-
rı. Devam ediyor musun? Tabii ki elimden geleni eksik etmiyorum. Mesela çok eski vazo veya objelerin desenlerini taşıyan ürünler imal ediyorum. Onları renk ve görüntülerini kaybetmeden, yeni bir tasarımımla üç boyutlu yapıyorum bunları. Böylece ürün gerçek gibi duruyor. ■ Yeni projelerin ne peki? Showroom açmak istiyorum. 20152016 sezonunda İstanbul’a açılmak istiyorum. ■ Şimdilerde ürünlerin Amerika ve İtalya hariç en çok nerede satılıyor? Fransa Paris’te Versailles, Louvre, Museum d’orsei de çok ilgi görüyor. O kadar ki şu an ‘sold out’ durumu var. Ayrıca müşteri dergileri var ki Hollanda ve Japonya pazarında siparişlerimi alabiliyorum. ■ Harika… New York ve Amerika’da peki? Metropolitan, Museum of Art, MET, Brooklyn Müzesi’nde ürünlerim var. Ayrıca Corning Museum of Glass Chicago Art Institute, Virginia Art Institute’de özel koleksiyonlarım sergileniyor ve de 51 eyalette ‘exibition’lara katılıyorum. ■ Türkiye’de beraber çalışabileceğini düşündüğün modacı? Çoğunu bilmiyorum, tanımıyorum. Bildiklerimin arasında renk armonileri ile yakınlaştığım Cemil İpekçi derim. ■ Cam sanatçısı olmasa idin? Kesin aşçı olurdum. Dedem Kavala’da, babam Urla’da aşçıydı. ■ Ailede senin sanatını yapan kimse var mı? Yok. Bir abim var. O da İzmir Microsoft’ta çalışıyor. ■ Hobin? Hayvanlar. Köpeğim var. Maxi...Ve de akvaryum. İlkokuldayken, üniversiteye kaçardım aralarda. Oradaki havuz ve akvaryumları izlemek için. Akvaryum yapmasını, bitkileri , kayaları yerleştirmeyi öğrendim bu sayede. ■ İlginç bir anın? Babylon Otel’de gece müdürü olarak stajdaydım. Otelin sahiplerinden biri okul bittikten sonra orada çalışmamı teklif etti. Amerika’ya gitmek istediğimi söyleyince de “Hayal bunlar, herkes bu hayallerde” demişti. Ben ise, “O hayal benim gerçeğim” diye cevap vermiştim. Yıllar sonra karşılaştığımızda, “Helal olsun sana… İlksin” demişti.
Toplum Yaşam
24 Eylül 2014 Çarşamba
Üniversite’de tasarruflu olmanın en pratik yolları Amerika’da üniversite fiyatlarının tavan yaptığı bu yıl çocuğunuzun sıkıntı çekmeden okuyabilmesi için yapmanız gerekenleri sizin için araştırdık…
NEW YORK - POSTA212
Ü
niversite fiyatlarının tavan yaptığı bu dönemlerde çocuklarımız için en önemli şeylerden biri, geleceklerini belirleyecek bu yolda, onları yaşayabilecekleri finansal zorluklara karşı hazırlamak olsa gerek. Onlarla yaşayacakları finansal sorunlarda yanla-
rında olursanız gelecekte zorluklara karşı kendilerini daha rahat hazırlayabilirler. İşte üniversite yolculuğunuz da çocuğunuzun tasarruf edebilmesi için bir kaç öneri: 1) Üniversite’lerin fiyatlarını detaylı olarak araştırın Gençlerin üniversite yaşamlarını tamamlayamamalarının en büyük sebeplerinden biri, karşılayabileceklerini zannedip düşünmeden yazıldıkları okullarda, ücretleri karşılayamayıp yarıda bırakmaları olduğu biliniyor. Bu noktada gerçekleri görüp ona göre hareket etmek ileride yaşanabilecek olumsuz durumlardan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Çocuğunuzun çok istediği bir okul olsa bile, seçiminizi cebinizi de düşünerek yapmanız gerektiğini unutmayın. 2) Ev ve yurt fiyatlarını karşılaştırmayı unutmayın Öğrenciler için başlıca problemlerden biri olan ev fiyatları, çok dikkat edilmesi gereken bir konu. Kampüs içerisinde ki fiyatlar uygun gözükse bile, kampüs dışındaki ev fiyatlarına da bakmayı kesinlikle ihmal etmeyin; ucuza bulduğunuz ev çocuğunuza kampüs içinde ki yaşamdan çok daha iyi koşullar sağlayabilir. 3) Öğrenci kredisi alırken dikkatli olun Öğrenci kredisi alan bir çok öğrenci mezun olduktan sonra, sene-
lerce aldıkları parayı geri ödemekle meşgul olarak çok zor durumlarda kalabiliyorlar. Kredi seçiminizi yaparken çok dikkatli olun ve hazırlayacağınız ödeme planınıza sadık kalın ki mezun olduğunda çocuğunuz borçsuz bir şekilde iş yaşamına ilk adımlarını atsın. 4) Öğrenci indirimlerinden yararlanın Çocuklarınızın dikkatli olması gereken bir diğer konuda, öğrenci oldukları için bir almak istedikleri bir çok şeyde öğrenci indirimi alabilme şansları olması. Gittikleri restorant ve sinemalarda öğrenci kartlarıyla alabilecekleri indirimler küçük gibi görünsede, uzun vadeli düşündüğünüzde büyük tasarruf sağlayabilir. 5) Çocuğunuzla iletişim halinde kalın Üniversite yaşamı oldukça dalgalı bir yol olduğu ortada ve çocuğunuzun bu yolda tökezlemesi kadar normal birşey olamaz. Çocuğunuzla her zaman iletişimde kalın ve ona yol göstermeye çalışın. Bu şekilde onlara hem manevi hemde finansal olarak vereceğiniz nasihatların ve yardımları, gelecekte de onların yanında olacağını unutmayın.
Washington’da festival zamanı Sonbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte festivalller de başladı. Washington, Virginia ve Maryland bölgelerinde düzenlenecek festivallerden biri mutlaka sizin ilginizi çekecektir KUNTER AKIRMAK NEW YORK - POSTA212
Y
az aylarının sonu geldi ve azalan sıcaklarla birlikte, Washington, Virginia ve Maryland bölgelerinde düzenlenecek olan festivallerin sayısı da artmaya başladı. Tarım festivallerinden, ortaçağ festivallerine kadar çeşit çeşit festival için hazırlıklar şimdiden başladı. Her yaştan vatandaşın katılabileceği etkinliklerde, kendinize göre birşeyler bulamamanız olası değil.
Smith’in ‘parıldayan’ sergisi Boston’da BANU ÖZTÜRK LOS ANGELES POSTA212
Maryland Rönesans Festivali 38 yıldır düzenlenen Rönesans festivalinde, koca bir köy 16. yüzyıla adeta zaman yolculuğu yapıyor. 12 değişik sahnede yüzlerde kostümlü aktörün sunacağı performanslar, konserler ve eğlencelerle dolu anlar geçirmek istiyorsanız, zırhınızı kuşanın ve eğlenceye katılın. Yer: 1921 Crownsville Rd., Annapolis, Md. Tarih: 19 Ekim 2014
Das Best Oktoberfest
Baltimore Kitap Festivali Ülkenin en büyük kitap festivallerinden biri olarak kabul edilen Baltimore Kitap Festivali 3 gün sürecek ve 275’e yakın yerel ve ülke çapında ünlü yazarın da katılımıyla gerçekleştirilicek. Çizgi romanlardan, yemek kitaplarına, her türden kitabı bulabileceğiniz festivalde, müzik ve çocuklar için eğlenceler de bulunacak. Favori yazarınızdan imzalı kitap istiyorsanız, bu festivali kaçırmayın. Yer: Baltimore Inner Harbor Tarih: 26-28 Eylül
Almanya’nın ünlü Oktoberfest festivalinden esinlenen festivalde, özel üretim bira, şarap ve yerel yemeklerle katılımcılara lezzetli anlar yaşatmaya hazırlanılıyor. Geleneksel Alman kıyafetlerinin giyileceği festivalde, müzik gösterilerive yarışmalarda düzenlenecek. Yer: D.C. Armory and the Baltimore Inner Harbor/Tarih: 27 Eylül ve 11Ekim
Anime USA Hayali karakterlerin hayata geldiği bu festivalde, küçükten büyüğe herkes favori karakterleri gibi giyinerek, eğlenceye ortak olabilir. 15 yıldır aralıksız düzenlenen festivalde 3 bine yakın katılımcı bekleniyor. Daha çok Anime karakterleri gibi giyinilse de kıyafetini seçeceğiniz karakter sizin hayal gücünüze kalmış. Yer: Washington Marriot Wardman Park hotel, 2660 Woodley Rd. NW Tarih: 3-5 Ekim 2014
H
enüz 4 yaşındayken baleye başlayan Simith, 12 yaşında çizim becerilerine geliştirmeye başladı. Lisedeyken binalara yerel grafitiler çiziyordu. Daha sonra Maryland Sanat Enstitüsü’ne giderek Japon kaligrafi eğitimi aldı. Mastırını Güzel Sa-
natlar Müzesi Okulu’nda aynı zamanda lise öğrencilerine öğretmenlik yaparken tamamladı. Simith’in kaotik eserleri, hayatını sanatıyla biraraya getiriyor. Her bir eserde dansı, sokak sanatını, renkleri, kumaşları ve kaligrofiyi birarada görebilirsiniz . Bright Mattter isimli sergi 1 Mart 2015 tarihine dek Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde açık kalacak.
Yaşam
24 Eylül 2014 Çarşamba
Erkekler de evlenmek istiyor! Yapılan bir araştırma erkeklerin de evlenmek istediğini ortaya çıkardı. Erkeklerin evlenmelerinde ana nedenlerden biri düzenli hayat ve çocuk sahibi olmak, diğer nedenlerden biri de hayatın bir partnerle daha güzel olduğu düşüncesi ELİF ÜNLÜ NEW YORK - POSTA212
G
ünümüzde erkeklerin bir aile kurma, eğlence hayatından kopma sebebinin genelde bir kadının baskısına bağlı olduğu sanılıyordu. Ancak bir erkeğin asıl evlenme nedeni kadınların baskısı değil, kendi istekleriyle oluyor. İşte erkeklerin evlenmek istemelerinin 15 nedeni:
1
Evlilik, aşkımı hiçbir şeyin gösteremeyeceği bir yolla göstermemi sağlıyor.
“Evlilik birbirimize olan aşk ve sadakatimizin bir sembolü. Evlilik töreninin kendisi, ailemize ve arkadaşlarımıza, bu güzel deneyimi bizimle kutlamalarına bir sebep veriyor.”
2
Evlilik, çocuklara düzenli bir çevre sunuyor.
“Ben çocuk sahibi olmak istiyorum. Evlilik de, çocuk büyütmenin sağlıklı bir yolu.”
3
Evlilik sayesinde, aşık olduğum kadın benim ailem oluyor.
“Çünkü ona aşığım ve benim ailem olmasını istiyorum, ve bunun için de yasal bir belge yeterli oluyor.”
4
Evlilik para biriktirmemi sağlıyor.
“Evliliğin 1,138 tane federal faydası bulunmakta.”
5
Yalnızca bir kişiye sadık kalmamı sağlıyor.
“Sadakat. Evlilik, bizim sonsuza kadar beraber olacağımıza dair verdiğimiz bir söz. Başıma kötü bir şey geldiğinde yanımda olamayacak insanlar var, veya ben onların yanında olamayabilirim. Halbuki evlilikte, iyi günde ve kötü günde hep beraber olacağımıza dair bir söz veriyoruz. Birimizin parası olmadığında, öbürümüzün parasına ihtiyaç duyabiliyoruz. Evlilik bunu yapabilmemizi sağlıyor.”
6
Hayat, yanında bir partnerle çok daha kolay.
“Evlilik mükemmel bir şey. Bir hafta içinde evliliğimin beşinci yılını kutlayacağım ve evlenmek hayatımda verdiğim en doğru karardı. Kendimi geliştirmem çok daha kolay çünkü yanımda her zaman birisi var. İyi şeyler daha iyi hissettiriyor ve kötü şeylerle daha kolay baş edebiliyorum çünkü kendi başıma değilim.”
7
Birisine aşık olma düşüncesi bile beni sonsuza kadar mutlu ediyor.
“Aynı aşkı ve hisleri paylaştığım bir kişiyle hayatımın geri kalanını geçirmek istiyorum ve bunu düşünmek bile beni heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor.”
8
Başıma gelmiş en güzel şeyi kaybetmek istemiyorum.
“Evlendim çünkü hiçbir zaman karımdan daha iyi birisini bulamayacağımı biliyorum.”
rebiliyorum.”
13
Beni olduğum gibi kabul eden birisi ile hayatımı paylaşma fikrini çok seviyorum.
“Benimle ilgili her şeyi bilen, kabul eden ve beni destekleyen bir kişi ile hayatımı geçirmek istiyorum Özellikle kendi ailemin evliliğini gördükten sonra biraz korkuyo-
rum ama istediğim şey bu.”
14
Evlilik basitçe mantıklı geliyor.
“Karım demek, kız arkadaşım demekten daha kısa.”
15
9
Hayat bir partnerle beraber çok daha güzel.
Geleneklerin önemine inanıyorum.
“Bir ilişkide olmaktan daha
“Evliliğin yasal faydaları tartışılmaz bile, bir de evlilik töreni, onun coşkusu ve gelenekler var ki hayatta yaşamaya değer bir deneyim.”
10
Aşık olduğum kadın için her şeyi yaparım, evlenmek dahil.
“Karımı mutlu ettiği, ve ona çok aşık olduğum için evlendim. Onun gülümsemesi için her şeyi yaparım.”
11
Hiçbir zaman sahip olamadığım o mükemmel aileyi kuracağım için heyecanlıyım.
“Ailem, ben dördüncü sınıftayken boşandı ve bu da beni evlilik konusunda korkuttu ve düşüncelerimi değiştirdi. Fakat şimdi geriye dönüp baktığımda, aslında evlenmek istediğimi, güzel bir aile kurmak ve mutlu olmak istediğimi görüyorum.”
12
Hayatımın geri kalanını en yakın arkadaşım ile geçirmek istiyorum.
“Ne olursa olsun hep aşık olacağım kişiyle, en yakın arkadaşımla tüm ömrümü geçi-
Metro’da telefonla ödeme devri başladı İLHAN TANIR WASHINGTON - POSTA212
Washington esrar için sandığa gidiyor Başkent Washington DC, uzun bir mücadeleden sonra Kasım ayında yapılacak ara seçimlerde esrar kullanımının da tamamiyle serbest olup olmamasını sandıklarda seçmenlere soracak İLHAN TANIR WASHINGTON - POSTA212
S
andıkta, esrar taşıma, esrarı evde büyütme ve esrar içme aletlerinin serbest olup, olmaması Washington’daki oyverenlere sorulacak. Washington Post ve NBC4’ün yaptığı ankete göre, Washington’da yaşayan her üç kişiden ikisi, esrarın serbest kalmasına ve kişilerin esrarı, diğer bitkileri yetiştirdikleri gibi kendi evlerinde yetişttirebilmelerine imkan verilmesini istiyor. Şu an itibariyle ABD’nin 50 eyaletinden 22’si, esrarı tıbbi nedenler için yasal hale getirdi. 16 eyalet ise, esrarın 25 gram kadarının taşınmasını ve kullanılmasını cezai müeyyide getirilen suçların arasından çıkardı. Colorado ve Washington eyaletleri ise bütün bu örnekleri geçerek, esrarın satımını tümüyle serbest bıraktı ve bu satım için dükkanların da açılmasına izin verdi. Eğer Washington DC, anketlerin gösterdiği gibi oylarını kullanırsa, kasım ayından itibaren esrarın kullanımı önündeki bütün engelleri kaldırmış olacak. Amerikalıların genelinde de es-
güzel şey yoktur bu hayatta. Seks? İlişki ile daha güzel. Beraber bir şeyler yapmak? İlişki ile daha güzel. Ben sadece iyi anlaştığım bir kadınla evlenmek istemiyorum, ama beraber olduğumda çok mutlu ve iyi hissettiğim bir kadına neden evlenme teklifi etmeyeyim?”
rarı serbest bırakma eğilimi ağırlıkta. 2013’ün kasım ayında açıklanan Gallup anketine göre Amerikalıların yüzde 58’i esrarın yasallaşmasını desteklediğini göstermişti. 2014’ün başındaki Washington Post-ABC anketi ise yüzde 49’luk bir desteğe karşı, yüzde 48’lik bir karşıtlık sonucu bulmuştu. Washington DC, sadece altı ay önce, POSTA212’nin de haberleştirdiği gibi, esrar taşımayı hapislik veya sicil bozucu suçların dışına çıkarmış, park cezasına eşdeğer 25 dolar ile cezalandırmaya başlamıştı. Bununla birlikte Washington, aynı zamanda başkent olduğundan,
şehirde federal devlete ait de birçok toprak ve alan bulunuyor. Örneğin Kongre’nin etrafındaki alan veya Beyaz Saray’ın etrafındaki alanlar federal devletin olduğundan, buralarda Washington’ın değil, federal devletin kanunları geçerli. Dİğer bir ifadeyle, Washington gibi küçük bir şehrin bazı kesimlerinde, sandıktan esrara yeşil ışık çıksa da, esrarla ilgili yasaklar sürecek. Washington nüfusunun yarısı siyahlardan oluşuyor. Buna karşın başkentte uyuşturucudan dolayı hapsi boylayanların ise yüzde doksanı siyahi. Washington Post’un yukarıda
referans verilen anketine cevap veren Washington’daki siyahi nufüsün yüzde 56’sı esrarın yasallaşmasını desteklediğini açıkladı. Washington’ın nüfusu oldukça dinamik. Son dört yıl içinde başkente 45 bin yeni göçmen gelirken, bu yeni gelenlerin yüzde 70’i esrarın legal olmasını destekliyor. Herşeye rağmen, Washington’ın kanunları hakkındaki son sözü ABD Kongresi söylediği için, Kongre’den çıkabilecek bir yasa, Washington’da yaşayanların tercihlerini yok sayabilir.
işe esrar İÇİP gidiyorLAR Mashable.com adlı sitede yayınlanan ve CNBC tarafından haber yapılan bir çalışmaya göre, Amerikalıların yüzde 9,7’si, sabah işe marijuana veya esrar kullandıktan sonra gidiyor. Esrar kullanan Amerikalıların, yani her 10 çalışandan biri uyuşturucuyu bazı yasal yollardan değil, yüzde 81 oranında yasadışı yollardan temin ediyor. Amerikalıların yüzde 28.28’i ise işlerine farklı ama reçeteli ilaçlar kullandıktan sonra gidiyor.
ABD’nin başkenti Washington’ın Ulaşım Birimi, yeni bir pilot programa başlayacağını ve on metro istasyonu ile altı otobüs durağına yeni turnikeler takılacağını bildirdi. Bu turnikeler, akıllı cep telefonları tarafından yapılan ödemeleri kabul edecek, kre-
di kartları cep telefonunun ekranından okunabilecek. Sadece telefon değil, federal devlette çalışan memurların kimlik kartları gibi farklı biçimlerde de ulaşım ücretleri ödenmek için kullanabilecek. Bu yeni teknolojinin kullanacağı metro istasyonları Grove, Eisenhower Avenue, Bethesda, Pentagon City, Pentagon, Balls-
ton, Gallery Place, Farragut West, Navy Yard ve Suitland istasyonları olacak. Pilot programı 6 ay süreyle denenecek ve eğer bu test sürüşü başarılı olursa, başkentin bütün metro istasyonları bu yeni teknoloji ile tanışacak. Yeni teknoloji turnikeler pilot programı için ekim ayında monte edilmeye başlanacak, ocak ayında ise işlev görmeye başlayacak.
Emlak
24 Eylül 2014 Çarşamba
Ev sahibi olmak hayal değil
Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ
NEW YORK - POSTA212
A
merika’da yaşayan birçok insan pahalı fiyatlardan dolayı ev sahibi olamayacağını düşünüyor ve bu yüzden kirada oturuyor. New York Barosu avukatlarından Cahit Akbulut, Amerika’da ev sahibi olmanın hayal olmaktan çıktığına dikkat çekiyor.
YARDIM PROGRAMLARI Avukat Akbulut, “2008’in son çeyreğinde Amerika’da patlak veren gayrimenkul kriziyle dibi gören konut fiyatları, Türkler için yatırım fırsatı oldu. Emlak genellikle Amerika’nın ekonomisine en büyük katkısı olan sektördür. Bu sebeple emlak sektörü hem ABD’deki vatandaşlara hem
de diğer ülkelerdeki yatırımcılara cazip imkanlar sunar” dedi.
HİÇ PEŞİNATSIZ EV Amerika’da hükümetin çesitli programlar hazırlayarak dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmasına yardımcı olduğunu söyleyen Akbulut, “Bu programlardan bazıları, Conventional Loan, FHA, VA, 203K’dır. Bu programlardan herkes yararlanabilir. Çalışıp kazanç göstererek çok az peşinatla hatta hiç peşinatsız ev almak mümkündür. Geliriniz ve şartlarınız nasıl olursa olsun bu imkanlara sahip olmak için birçok yol vardır. Örneğin bir kişinin gücü yetmezse iki veya daha fazla kişi birleşip birbirlerini ev sahibi yapabilirler çünkü bu türlü dayanışmayı Amerikan kanunu kabul etmektedir. Özellikle ABD’de okumakta yada çocuğu-
nuzu okutmaktaysanız bu türdeki bir yatırım seçeneği ABD’de ev sahibi olmanızı sağlayabilir” diye konuştu.
EMLAKÇI ÖNERİSİ Böyle önemli bir girişime adım atmak için iyi bir emlakçı ile çalışmanın şart olduğunu vurgulayan Akbulut, konuşmasına şöyle devam etti: “Bulunduğunuz bölgedeki tüm mevcut konutlar ortak bir online veri tabanında mevcut olduğundan dolayı her emlakçı hemen hemen tüm evlere dair aynı bilgiye sahiptir. Komisyon, genellikle satıcı tarafından verilir. Emlakçınız sizin için sadece yeni evinizi seçmekte değil, alım-satım kontratınızı doldurmanızda da yardımcı olur. Daha da önemlisi tapu işlemleri ve tapu sigortanızı yap-
www.emlaksohbetleri.com
işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.
e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com
tırmanızı sağlar.Ev alırken alımsatım vergisi de satıcı tarafından verilir. Alıcı, sadece eksper değeri raporu, teftiş raporu, tapu sigortası gibi alıcıyı korumaya yönelik masraflardan sorumludur. Başka ödeme yapmaz. Bilinenin aksine ev sahibi olmakla oturma izninin kolaylaşması arasında bir paralellik yoktur. Ama yatırım amaçlı gayrimenkul almaya karar verildiğinde, EB5 vizesi gibi sonucunda Yeşil Kart’ın da verilebildiği yatırımcı programları mevcuttur. ABD’de ev almak için bir gayrimenkulde karar kıldıktan sonra bir banka hesabı açtırmanızda fayda vardır. Banka hesabı açtırmak için pasaport ve üzerinde adresinizi gösteren bir kimlik veya doküman mülk sahibi olmak için yeterlidir.”
Demir La Vida’dan yüzde 10 prim
New York Barosu avukatlarından Cahit Akbulut
Manzara ‘yatırımcıyı bağladı’ Kuzu Grup’un İstanbul Ataköy bölgesindeki projesi Sea Pearl, Dubai’de düzenlenen Cityscape Global fuarında görücüye çıktı. Kesintisiz deniz manzarası ve konumu yatırımcıların ilgisini çekti MARMARA DENİZİ'NİN İKONU Sahil boyundaki kamusal alanlara olan yaklaşımı ve site içindeki peyzaj çözümleriyle Marmara Denizi sahilinde bir ikon olarak adından söz ettireceği düşünülen Sea Pearl'ün peyzaj tasarım kurgusu da çağdaş ve gelenekselin aynı potada yorumlanmasıyla ortaya çıkarılıyor. Modern çizgilerin yanı sıra tasarım karakterini belirleyen klasik bir yaklaşımın özelliklerine ulaşmak için literatür taraması yapılan projenin peyzaj plan kararlarında, pseudobarok izler taşıyan eski saray ve bahçelerden esinleniliyor.
İSTANBUL - POSTA212
K
uzu Grup tarafından Avrupa Yakası Ataköy sahilinde yaklaşık 2 milyar 700 milyon dolar yatırım değeriyle hayata geçirilen Sea Pearl, Ekim 2014'te satışa çıkacak. Dubai Cityscape Global, 21 Eylül'de kapılarını açtı. Bölgenin ve dünyanın ‘gözü kulağı' niteliğine sahip olan fuar kapsamında Türk yatırımcılar da Körfez yatırımcısıyla buluştu ve projelerini tanıtma fırsatı buldu. Türkiye'den ve dünyadan büyük projelerin, adından söz ettiren sektör duayenlerinin ve Arap yatırımcıların katıldığı etkinlik, 23 Eylül tarihinde sona erdi. Kurulduğu günden bu yana yurt içi ve yurt dışında 70 binin üzerinde konut inşa eden Kuzu Grup da Kat Gayrimenkul'le birlikte geliştirdiği, adından uzun yıllar bahsettirecek yeni projesi Sea Pearl'ü fuarda görücüye çıkardı. Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu'nun tanıttığı proje; sahip olduğu özellikler ve sunduğu avantajlarla fuarın gözdesi oldu.
127 BİN METREKARELİK ALAN Özen Kuzu, merkezlere yakınlığı, yapıların kalitesi, park ve yeşil alanları ile İstanbul'un en lüks semtlerinden Ataköy'de toplam 127 bin 600 metrekare arsa alanı üzerinde yaklaşık 547 bin metrekare inşaat alanına sahip Sea Pearl'de; yeşil alan, gölet alanı ve yollara 81 bin 357 metrekare alan ayrıldığını söyledi. ‘8 adet residence ve 1 adet otelden oluşan projede 1401 adet bağımsız bölüm,17 adet ticari ünite ve otele ait 113 oda bulunuyor. Sea Pearl'de metrekare birim fiyatı 7 bin 200 dolar ila 10 bin 550 dolar arasında değişiyor' diye konuşan Özen Kuzu, inşaatına Mart 2014 tarihinde başlanan projenin Mart 2017 ve Şubat 2018 tarihlerinde 2 etap olarak teslim edileceğini belirtti. Kuzu, Marmara Denizi'ne olan eşsiz hâkimiyeti ile İstanbul'un rakipsiz projesi Sea Pearl'ün Ekim 2014'te resmi olarak satışa sunulacağını da sözlerine ekledi. Evrenol Architects imzasını ta-
şıyan projenin müellifleri YÜK. Mimar Mehpare Evrenol, YÜK. MÜH. Mimar Alp Evrenol, YÜK. Mimar Tamer Tunbiş, İstanbul'un siluetine değer katacak projelerini olağanüstü bir özenle hazırladıklarını ifade ediyorlar. Sea Pearl; kentin mimari değerlerinin uzantısında tasarlanarak, İstanbul'un boğaz imgesini, yüksek kalitede çözülmüş yaşam alanlarıyla kullanıcıların yaşamlarına dâhil ediyor. Arazinin kalbinde yer alan otel projesi ise gerek konumu gerekse tüm projede yer alan yüksek nitelikli rezidans hizmetiyle İstanbul ile buluşurken, kentin dinamizmini ivmelendirecek bir konseptle misafirlerini bekliyor. Blokların konumlandırılmasında sert İstanbul rüzgârlarına kapalı bir şekilde yer seçilmesine özen gösterilirken, bina formlarının eğrisel olması sebebiyle denizden gelen temiz havanın Ataköy içlerine kadar geçebilmesine olanak verilerek çevreyle uyumluluğu gözetiliyor. Binaların alt katlarında başlayan toprak renginin hâkimiye-
ti, üst katlara gittikçe açık gri ve mavi tonlara dönüşerek gökyüzüyle birleşen ve kütle etkisini hafifleten bir konsept sunuyor. Bina cepheleri çağdaş kent kültürünü yakalamak amacıyla, Türk kültür ve geleneğinin modern bir yorumu olarak ele alınıyor. Mevcut Ataköy yerleşimine bakan arka cephelerdeki görkemli girişler, modern malzemelerle tasarlanıyor ve bu mimari yaklaşım, cephenin asli yapısını oluşturan Selçuklu yıldızının modern yorumuyla perçinleniyor.
Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu
GAZETESİ
emlak sohbetleri
Amerika’da özellikle de büyük şehirlerde yaşayanlar astronomik fiyatlardan dolayı ev sahibi olamayacağını düşünüyor. Ancak New York Barosu avukatlarından Cahit Akbulut, Amerika’da ev sahibi olmanın hayal olmadığına dikkat çekiyor DOĞUCAN CÖMERT
TÜRKLERİN
YÜZDE YÜZ DENİZ MANZARASI Kesintisiz olarak tüm bağımsız bölümlerin deniz manzarasına hâkim olması projenin en önemli özelliği olarak ortaya çıkıyor. Suyun ve yeşil dokunun mekânsal olarak gündelik yaşama dahil edildiğini anlatan Özen Kuzu, “Su, arazinin içlerine rekreasyon ve sosyal donatı olarak alınıyor ve bu sayede projenin kentsel sürekliliği de sağlanmış oluyor. Arazi kullanımı yüksek binaların doğru konumlandırılmasıyla kullanıcıların yeşille, doğayla yakın ilişkide olabileceği alt ve üst yapıya sahip bulunuyor. Taşıt trafiğinin arazinin arkasında sonlandırılmasıyla kullanıcıların tüm alanda emniyetli bir şekilde, yaya olarak hareketi sağlanıyor. Her yaş grubuna hitap eden çocuk oyun alanlarıyla zenginleşen rekreasyon alanları, farklı konseptteki bahçeler, peyzajdaki sert zeminlerin birer buluşma ve karşılaşma ortamına olanak vermesiyle sosyalleşmeyi üst düzeyde tutuyor” diye konuştu.
ENERJİK SOSYAL ALANLAR Sea Pearl'ün peyzaj projesine şeklini veren önemli elemanlardan biri olarak sahil bandı boyunca yer alan kamusal alan gösteriliyor. İçinde sahil boyu promenat aksı, bisiklet ve yaya parkurları, meydan, gözlem kuleleri, toplanma ve buluşma mekânları, renk parterleri gibi farklı aktivite ve yaşam alanlarını barındıran bu alan, site sakinlerinin yanı sıra Ataköy'de yaşayanların da bir araya gelebilecekleri sosyal platformlar sunuyor. Her bir bloğun altında fitness, yoga ve dinlenme salonlarının bulunduğu projede; biyolojik gölet, yansıma havuzları, yeşil alan, 4025 araç kapasiteli otopark, çocuk parkları, tenis ve basketbol sahaları gibi ortak kullanım alanları yer alıyor. ULAŞIM AVANTAJI İstanbul'un gözbebeği olan yarımadaya 13, Ataköy Yat Limanı'na 1, Atatürk Havaalanı'na ise 3 km uzaklıkta yükseliyor. Marmara Denizi'ne bitişik olan bu alana E5 ve Tem otoyollarından direk bağlantılar bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne 25, Boğaz Köprüsü'ne ise 15 km uzaklıkta olan projeye doğrudan ulaşım, sahil yolu olarak da bilinen Rauf Orbay Bulvarı'ndan sağlanıyor. Heman yanında bulunan AVM’ler, Dünya Göz Hastanesi, Acıbadem Hastanesi, International Yeşilköy Hastanesi, Bakırköy Devlet Hastanelerine yakın bir konumda yer alıyor.
(İSTANBUL - POSTA212) Demir İnşaat’ın yeni projesi Demir La Vida’yı tercih edenler şimdiden kazanıyor. Demir İnşaat güvencesiyle Büyükçekmece’de inşa edilen Demir La Vida lansmandan bu yana yüzde 10 prim yaptı. 6 Blokta 449 konut ve 39 ticari üniteden oluşan projede, 62 bin 410 metrekare satılabilir konut alanı, 19 bin 500 metrekare satılabilir ticari alan bulunuyor. Yüzde 50’ye yakını 1 ay gibi kısa bir sürede satılan projede fiyatlar 183 bin liradan başlıyor. Yerli-yabancı yatırımcıların büyük ilgisini çeken projenin lansman fiyatları 10 Haziran’da sona eriyor. Yüzde 5 peşinat veya 0 faiz ile 30 ay vadeli ödeme olanakları sunan Demir La Vida’da bulunan eşsiz peyzaj mimarisi, havuzların üzerindeki dekoratif köprüler, localar, şelaleler ve yürüyüş parkurları site sakinlerinin kendilerini özel hissetmesini sağlayacak. Büyüklükleri 61 ile 500 metrekare arasında değişen 1+1 daire seçeneğinden 4,5 +1’e kadar farklı ihtiyaçlara hitap eden konutların bulunduğu projenin 2016 yılının sonlarına doğru teslim edilmesi hedefleniyor. www.demirlavida.com
Maksimum Life’ta 0 faizle ev sahibi olma fırsatı (İSTANBUL - POSTA212) BEZA İnşaat, Tuzla Orhanlı’da hayata geçirdiği Maksimum Life projesiyle İstanbul’da ev sahibi olmayı kolaylaştırıyor. Teslimleri Aralık ayında gerçekleşecek projeden daire almak isteyenler, yarısını peşin ödeyip, kalan tutarı ise banka kredisine gerek kalmadan BEZA İnşaat bünyesinde faizsiz 36 ay vade seçeneği ile taksitlendirebiliyor. 6 blokta toplam 160 dairenin yer aldığı Maksimum Life’ta 1+1’lerin fiyatları 66 bin TL’den, 2+1 dubleksler ise 132 bin TL’den başlıyor. Özellikle yeni evli çiftler, yalnız yaşayanlar ve küçük aileler için ideal olan Maksimum Life, Anadolu Yakası’ndaki yeni İstanbul’un projeler bölgesinde yükseliyor. Yaşamın Aralık ayında başlayacağı proje, “Yüzde 50’si peşin, kalanı 0 faiz ve 36 ay vade” seçeneği sayesinde küçük birikimle, kira öder gibi ev sahibi olma fırsatı sunuyor. Daire bedelinin yarısını peşin verenler, diğer yarısını firma bünyesinde 3 yıla yayılan eşit taksitler halinde ödeyebiliyor. Yüzme havuzu, kapalı otopark, AVM, süs havuzu, çocuk oyun alanı, spor merkezi ve toplantı salonu gibi sosyal donatılara sahip proje, lokasyon açısından oldukça özel bir konumda bulunuyor. Maksimum Life’ın etrafında; TEM Otoyolu, Okan, Sabancı, Süleyman Şah ve Gedik Üniversiteleri, lojistik merkezleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Sabiha Gökçen Havalimanı, Viaport AVM, İstanbul Park, Teknopark ile Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi (HABOM) yer alan alıyor. www.maksimumlife.com
Yaşam
24 Eylül 2014 Çarşamba
@sunayakin62
Kibrit kutusundan kayık...
Seni, bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara, Akan yıldıza, Bir kibrit çöpüne varana, Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Ahmed Arif’in yaşantısı denizden, dalga sesinden çok uzaklarda geçmiştir. Şair, çocukluğunu Diyarbakır, Siverek ve Urfa’da yaşamış, liseyi Afyon’da okumuş, üniversite yıllarında da Ankara’da bulunmuştur. İstanbul’da yaşadığı dönemde ise, denizi göremezdi istese de! Çünkü şair, 1951 yılında, Amerika’daki senatör McCarthy’nin başlattığı solcu avından ülkemizin de etkilenmesiyle Sansaryan Han’da işkence görenler arasındadır. Ölmek üzere olan Ahmed Arif’in tedavisini “elimizde kalır” korkusuyla hiçbir hastane üstlenmezken, ne gariptir ki, bir yer ona kapısını açar: Kasımpaşa Deniz Hastanesi!.. İster misiniz, Ahmed Arif’in dizesindeki kibrit çöpünün yanına bir de kibrit kutusu gönderelim?.. Ellerimi denize sokacağım. Sizin evin ışıklarını arayacağım karşı kıyıda Çıkarıp boş kibrit kutusunu Kayık yapıp bırakacağım Haydi kaptan, diyeceğim, uzaklaşsana! Necati Cumalı’dır, kibrit kutusunu bir oyuncak gemiye dönüştüren şair. Şiirdeki karşı kıyı da, İstanbul Boğazı’nın bir yakası değil, İzmir’in Karşıyaka’sıdır. O ki, bu yazının rüzgârı bizi aldı İzmir’e getirdi, biz de Konak’taki Kızlarağası Hanı’na gidelim ve bu tarihi çarşıda “Kumpanya İzmir” adlı bir antikacı dükkânı olan Aybala Yentürk’e kulak verelim: “Uzakdoğu başta olmak üzere Avrupa ve Amerika kökenli oyuncakların yerli üretimimizi silip süpürdüğü yakın geçmişimize baktığımızda, plastik oyuncaklarımıza bile burun kıvırma lüksümüzün olmadığını görürüz. Örneğin, 50’li, 60’lı ve hatta 70’li yılların yerli plastik oyuncaklarından bugüne kadar kaç tanesi ulaşabildi? Oysa aynı tarihlerin İngiliz yapımı ‘Match Box’ arabalarına sahip olmakla hepimiz gururlanırız.” Ne güzel bir soru? Aybala Yentürk’ün bu doğru değerlendirmesinden dolayı, oyuncak müzemdeki yerli plastik bebeklerin ve arabaların çoğunu onda buldum. İzmir’e ne zaman yolum düşse, bir an önce “Kumpanya İzmir”in kapısından içeri girmek isterim. Bu güzel mekânın raflarını oyuncaklar parfüm şişeleriyle birlikte paylaşır, Aybala’nın eşi Nejat Yentürk’ün de, koleksiyoncu hakkında söyleyecekleri var bize: “İyi bir koleksiyoncu, iyi bir avcı olduğu kadar, bir âşıktır da. Koleksiyonunun önceliği vardır. Yürekten bağlıdır, özverilidir. Yeri gelir, temel harcamalarından kısar, en zorunlu harcamalarını erteler; ama sahip olmayı başarır. Eksikliğini bildiği obje için karşılıksız hasret içinde günler geçirir. Başka bir koleksiyoncu elinde var olan, ama kendine henüz tesadüf etmemiş bir malzeme için burukluk yaşar.” İstanbul’daki Basın Müzesi’nde de, bir koleksiyoncunun unutulmaya yüz tutan bir eseri koruma altındadır. Adı Bab-ı Âli’nin Hatıra Defteri olan bu eser, Reşid Halid Gönç imzasını taşır. Bu ad, genç okurumuza hiçbir şey anımsatmaz; ama yazarlar yerine yazarkasalar konulduğu için gazetelerdeki sayıları giderek azalan usta kalemler onu saygıyla anar, ayağa kalkarak ceketlerinin düğmesini iliklerler. Reşid Halid Gönç, Cağaloğlu’ndan geçen gazeteci, yazar ve karikatüristlerin fotoğrafları ve el yazılarını toplamaya adanmış bir ömrün adıdır. Tam 142 sanatçıdan oluşan müthiş bir koleksiyonda kimler yok ki?.. İşte koleksiyondaki yazarlardan biri olan Aziz Nesin’in kaza sonucu çenesi kırılan ve sola kayan Reşid Halid Gönç için yazdıkları: “İkimizin de menfaatlerine aykırı olduğu halde, benim kafam, senin çenen aynı tarafa dönmüş.”
24 Eylül 2014 Çarşamba
KOVBOY ŞEHRİ FLORIDA
Sunay Akın
OKYANUS ve kibrit desem, aklınıza gelen ilk şair kim olur? Benim aklıma bir kişi gelir; o da çocukluğunu anlattığı bir yazısında, köy çocuklarının en gözde oyuncağından birisini anımsar: “Hepimizin ip sapanı var. İp sapan kullanmak ustalık ister; gerçi her çocuk iki ayda öğrenir kullanmasını. Köylüler derler ki: ‘Kurt tabancadan, tüfekten korkmaz, ip sapanından korkar.’” Hangi tür olursa olsun, sapanın oyuncaklığı tartışılır; ama tartışılmaz bir şey varsa, okyanus ve kibriti şiirde bir araya getiren, en güzel dizeleri yazan şairin Ahmed Arif olduğudur:
Yaşam
Florida’da bir Kızılderili kabilesinin yarattığı ortam tam bir kovboy kasabasını anımsatıyor. Bu kasabada ata binip, kovboy barına gidebiliyor ve rodeo bile yapabiliyorsunuz. Arkadaşımız Demet Demirkaya’nın kaleminden Kızılderililer’in Kovboy Rodeo’su DEMET DEMİRKAYA ÇANAKKALE - POSTA212
J
ohn Wayne ya da Clint Eastwood filmlerini hatırlamayan ya da bilmeyen yoktur eminim.Western filmleri tabir ettiğimiz o kovboy filmlerinde Kızılderililer ve kovboyların ezeli savaşı, bitmeyen toprak kavgası konuların temelini oluştursa da her seferinde silah mermi kadın ve atlar dörtlüsüne hayran olup oturur zevkle seyrederdik benim hatırladığım. Kovboylar mı yoksa Kızılderililer mi ? Kızılderili şefinin atının güzelliği ..John Wayne’in atına binerkenki rahatlığı..ya da Clint Eastwood’un vahşi Kızılderillileri kendinden emin yola getirişi..Kızılderili çığlıkları.. atlarına atlarkenki estetik ve atletiklikleri... Toprak uğruna verdikleri savaşları, aslında belki de kendilerine ait olan toprakları paylaşmak hatta o topraklarda sonraki yıllarda “beyaz adamın” üstünlüğüyle sığıntı gibi yaşamak zorunda kalışlarıyla ilgili benim bildiğim fazla film yok ama..Bugün Amerika’nın geneline yayılmış 566 değişik kabile yaşıyor kendilerine ayrılmış bölgelerde. Bu bölgelere “Reservation” deniliyor. Tahsis edilmiş toprak rezervasyon. Amerikan hükümeti 1786 da Kızılderililer için onların yaşayabileceklerini uygun gördükleri bölgeler ayırmışla. Neredeyse 300 e yakın rezervasyon var ve bazı kabileler iç içe aynı rezervasyonlarda yaşıyorlar.Yani o topraklar onların kendi gelenek ve görenekleriyle yaşabileceklerine izin verilen yerler.Maalesef koşulları iyi olmayan ve genellikle de kurak veya bereketsiz toprakların tahsis edildiği Kızılderililer asla memnun olmamış olsalar da bu yaşam şeklinden, zaman içinde alışmak ve adapte olmak zorunda kalmışlar. İlk 25 sene toprakların satılmasına izin vermemiş Amerikan hükümeti… Amaç o topraklarda çiftçilik ve hayvancılık yaparak geçimlerini temin etmelerine imkan vermek ve Amerikan hükümetine olan ekonomik ve siyasi bağımlılıklarından kurtulmalarıymış. Ama Amerikan yerlileri, yani Kızılderililer böyle düşünmemişler. Her zaman özgür yaşamaya alışmış olan bu kabileler başlarda çok bocalamış ve çok fakirlik çekmişler ve bir zamanlar kendilerine ait olan topraklarda bugün küçücük alanlara sıkıştırılmış olarak yaşamaktan ve zorunlu olarak alıştıkları av ve diğer geleneklerinden sıyrılarak sadece çiftçilik ve hayvancılığa yönlendirilmelerinden onlar adına karar alınmasından çok şikayetçi olarak yıllarca biraz da ezik yaşamışlar. Belki de Amerika’nın genelinde en fakir nüfus yoğunluğu işte hala bu bölgelerde. Ama..her rezervasyonda değil...! SEMİNOLE KABİLESİ... Rezervasyonlara sıkıştırılmış diğer kabilelerden biri de Seminole Kabilesi..1930’larda Florida’da kendilerine tahsis edilen 20 kilometrekarelik toprak birçoğundan tepki aldığı için tamamen bu topraklara yerleşmeleri zaman almış. Ama yerleşir yerleşmez de çok organize bir şekilde büyümeye çoğalmaya ve en önemlisi de ekonomik alanlarda gelişerek seslerini duyurup kendi yasa ve yönetmeliklerini Amerikan hükümetine kabul ettirmeye koyulmuşlar.
KOVBOY DANSI DERSİ KUMAR TURİZMİ Diğer kabilelerden farklı olarak başkaldırıcı ve girişimciymişler. Ama farklı bir alanda ..Kumar turizmi...Aşağı yukarı bir 20 sene bunun izin savaşını veren Seminole, bugün Florida’daki en büyük kumarhanelerin sahibi. Hard Rock Casino bunlardan biri. Seminole Tribe Reservation Property yazıyor bu kumarhanenin kurulduğu toprakların girişinde. Biliyorsunuz ki artık onların düdüğü ötüyor! Kendi polisleri, kendi güvenlik görevlileri, kendi benzin istasyonları, market ve hatta 7/11 denilen Amerika’daki yaygın bir çeşit her şeyi bulabileceğiniz bakkalları da var. O topraklara girdi-
ğiniz andan itibaren birçok yerde kendi kanun ve kuralları geçerli. Ola ki bir hırsızlık ya da kumarhanede bir tatsızlık, kendi polisleri ve yönetmelikleri işliyor .Bunu bildiren tabelalar zaten o toprakların girişlerinde asılı.. AT BİNİCİLİĞİ USTALIĞI Sadece kumar deği .çok farklı alanlara el atmış Seminole Kabilesi. Bir Kızılderili’nin en iyi yapabildiği şeylerden birini..at biniciliğini de yaymışlar tüm güney Florida eyaletine. Beraberlerinde getirdikleri Mustang’ler, Spanish(ispanyol) aygırları ve hatta Arap atlarıyla çiftleştirerek performans ve estetik açılardan
yepyeni bir at cinsini de tanıştırmışlar Florida eyaletine. Sonra bir de el atmışlar kovboyların kaç asırlık zevklerine..! BERGERON RODEO.. Florida’nın Davie kasabasında yer alan Bergeron Rodeo, yine Seminole Kabilelerinin rezervasyonlarında onların yürüttüğü bir organizasyon. Kovboyların atların üstünde , küçük baş inek ve turu hayvanları kementlerle en kısa sürede yakalamaya çalışmaları üstüne kurulu bir çeşit spor aktivitesi. Ata çok iyi binmek ve bir o kadar da iyi kement atmak lazım. 7 bin metrekarelik özel bir toprak zeminde, 5 bin kişiye yakın seyirci kapasitesine sahip rodeonun katılımcılarının arasında çocuklar da var. Kategoriler ve yaş gruplarına ayrılmış olan rodeonun her çarşamba günü kapıları her yerden akın akın insanla dolup taşıyor. At meraklılarından, kovboy yaşantısına özlem duyandan. Fotoğraf çekmeye meraklılara kadar çok geniş ve değişken bir seyirci kitlesine sahip Bergeron. Barrel Race adı verilen toprak zeminli piste yerleştirilen fıçıların etrafında hızla dönerek yeniden bitiş noktasına atı son hız koşturarak diğer yarışmacılardan daha iyi zaman yapmak üstüne kurulu bir diğer kategoride katılım her sene daha çok. Zira kement atmak ve atı dizginlemiş son sürat giderken attığınız kementi yavru boğanın başına geçirmek imkansız gibi duruyor. Ama bazı kovboylar belli ki senelerdir yapıyorlar bunu. Benim seyrettiğim rodeo’da, iki kapıdan iki farklı kulvardan fırlayan dünya güzeli iki atın üstündeki biri iri yarı diğeri oldukça çelimsiz zayıf iki kovboyun attıkları kementle yakaladıkları buzağıyı , koşmakta olan atından nerdeyse durmadan inen koşup buzağıyı ayaklarından ters çevirip bacaklarına aynı kemendi dolayarak o buzağıyı etkisiz hale getiren kovboyun bunları yaptığı süre ile birinci seçilmesi görülmeye değerdi..o
Aynı barda konser bölümünde bizler mekanik boğaya binerken, line dancing yani yine eski kovboylar zamanından Batı’ya ait bir çeşit toplu dans dersi verilecekmiş. Onun anonsu yapılıyor...ücretsiz...Yanımdakiler bırakıp boğayı hemen pistteki yerlerini alıyorlar… Ben izlemeye koyuluyorum, keyifle... Herkes tek tek duruyor ve belli bir kareografi va, herkes aynı anda onu yapıyor, toplu dans olduğu için de çok keyifli oluyor, bunda beceri falan aranmıyor, adımlarını yapa yapa öğreniyorsunuz. Çok kolay. Sadece düşünmeden yapabilmek için araba sürmekteki gibi sürekli pratik gerektiriyor...
ne hız..! GİRİŞ 3 DOLAR Söylemeliyim ki Bergeron Rodeo arenasındaki neredeyse 3-4 saat süren bu yarış ve gösteriler görülmeye değer. Üstelik giriş ücreti sadece bir mcdonalds menüsü fiyatına..3 dolar..!Kızılderililerin arazisinde beyaz adama kiraladığı Bergeron Rodeo Arenası...! AMERICAN HORSE TRAILS... Benim atlara olan merakım getiriyor beni Floridaya. Birçok insan deniz güneş ve yeşillikler üçlüsüne kurmuşken bu bölgeye hayranlığı ben daha ziyade Florida’nın bu çokta bilinmeyen potansiyeline koşuyorum. Mevsimlerin New York gibi sert olmaması sebebiyle yapabildiğim birçok spor aktivitesinin içinde en çok ilgi duyduğu, onlara olan tutkumdan dolayı at biniciliği. Dünyanın en güzel canlısı bana göre atlar. Atın dış yüzünde insanın iç yüzüne ait bir şeyler var. Bir nevi yansımaları içimizin, dışarı çıkarttıkları güzelliklerimiz var. Bu zevkim ve hobim için gittiğim yine aynı bölgede, Bergeron’a yakın, müthiş Arap atlarına sahip bir at çiftliği American Horse Trails. Sahibi kendi de eski emigrantlardan hatta soyunda Kızılderililik olan Küba asıllı Herb Garcia.. Bir gün önceden telefonla hangi patikayı seçeceğimizi kaç saatlik türü istediğimizi ve hatta eğer daha önceden gelip atları tanımışsak hangi atı tercih ettiğimizin bilgileriyle beraber rezervasyonumuzu yapıp ertesi günün heyecanını duymaya başlıyoruz. REHBER DE VERİLİYOR İki kişilik turlarda bir rehber veriliyor yanınıza. Ata hakim iseniz size daha fazla şans tanınıyor atta.Değilseniz ihtiyacınız doğrultusunda yapınıza hatta karakterinize uygun atları var bu çiftliğin. Ben ‘Rafika” ile böyle tanıştım..! RAFİKA.... Ahıra girdiğimde bana hazır-
ATLA BAĞ KURULUYOR Atla gezintiye çıkmak isteyenler için hazırlanınca atlar, sizinle atın arasında biraz bağ kurulsun diye her ikinizi de çiftliğin biraz ilerisindeki deneme pistine alıyor. Orada size ayrılan atı sevip okşayıp ona yakınlaşıyorsunuz. Sonra orada ona biraz binerek anlamaya çalışıyorsunuz var mı uyum aranızda? Öyle ya, bundan sonra yola çıkınca en az bir saat o atın üstündesiniz. Bilinmeli nasıl olacak aranız. Ayrıca ayağınız üzengiye yetişiyor mu? Dizginleri nasıl tutmalısınız? Gibi teknik birkaç bilgi de orada veriliyor. Ardından attan inip, release form adı verilen kendinize ait bilgilerin yer aldığı (isim adres ve telefon ) ata kendi arzum bilgim ve riskleri bilerek biniyorum diye altına imza attığınız bu formla Amerika’daki sağlamcı hukuk sisteminin varlığını yeniden hissederek atınıza yerleşip, Florida’nın güneyindeki adeta bir Savanah havası taşıyan otluk araziye yola koyuluyorsunuz. lanmış atı görünce “Yok olma, çok çelimsiz bu at. Ufak tefek bir şey” dedim. Ben daha yüksek belli daha güçlü duran Ellie’yi istedim. Hem de bir palominoydu o. Yani tipik o kovboy filmlerinden hatırladığımız Kızılderili atı, kahverengi beyaz, havalı mı havalı. Yanımdaki arkadaşım,Jackie, “Demet bu at sensin. Herb senin tam karakterinde bir at hazırlatmış sana. Dene bir. hayır deme hemen” deyince dinlemeye karar verdim onu. Rafika, bir Arap atı..safkan..10 yaşında .
AT KOŞMUYOR UÇUYOR! Ben 3 saatlik turu seçiyorum çünkü atı koşturmak deliliğim var! Rafika,beni aldığı gibi rüzgarımızı kendimiz yaparak... O sıcak nemli Florida güneşinde uçuruyor...! Sadece bacaklarımı biraz sıkmam yeterli. Rehber Ashley, 23 yaşında veterinerlik öğrencisi. Beni tanıyor özel iznim var bana karışmıyorlar. Rafika meğer bu çiftliğin en yarışçı ruhlu ve en dayanıklı atlarından biriymiş. Koştukça açılır ve yorulsa bile asla durmaz-
mış ta ki yere düşüp kendini tüketene dek! Kimse onu geçsin istemez, yanına her at yaklaştığında ben ona koşma komutunu vermeden bile. İşte bazen bu sebeplerle iyi ve tecrübeli bir at binicisi olup olmadığınız önemli. Zira alıp başını gidemesin kim hala patron göstermek gerekiyor ata. Ve Rafika, ben ona çok çabuk alışıp aşık olmuş da (!) olsam hala dizginleri benim elimde. Patron benim öğreniyor asıldığım dizginleri gemini zorladığında! BÜYÜK AŞK Muhteşem göller arasında yeşillikler içinde yaptığımız biraz dörtnala biraz sakin turumuz sonunda yorgun atlarımız ve sıcaktan susamış çiftliğe geri geliyoruz. Rafikadan iner inmez, elimi alnına koyuyorum.. O elimi itip, başını göğüs boşluğuma aşağı yukarı sürtüp duruyor. Belki bir 10 dakika. Gömleğim leş gibi toz toprak.. umurumda mı?! Bir de oraya başını yaslayıp 20 25 saniye de öyle durmuyor mu? Ahhh! bundan büyük aşk bundan büyük ruh okunması var mı? Bana yok.. 3 saatlik at binme ücretim 130 dolar. 1 saatlik veya 2 şer saatlik turlar da var. Üst baş serbest ..tercih ama bir kot ve spor ayakkabı aklınızda bulunsun,yeni bir aşk isterseniz diye..! COWBOYS SALOON.... Bunca atla geçirilen bir günün sonunda bir kovboy barı bulalım dedik, rehberimiz Ashley öncelikle bir Gü-
ney mutfağı tavsiye etti bize. İçerisi bir kovboy kasabası. Bir kısmı bar bir kısmı restoran bir kısmı konser salonu bir kısmında is mechanic bull riding..! Yani, elektronik boğaya binip üstünde kalmaya çalışmak Mümkün olduğunca uzun süre..! Size iki hak veriliyor,bir kere düşerseniz yeniden kalkıp biniyorsunuz. Ücret 5 dolar. İlk ben atlıyorum sırtına, hayallerim kendime güvenim darmadağın İlk başlarda yaparım sandığım boğayı, oturduğu tabureden idare eden adam beni yerle bir edecek ani hareketi yaptırıyor ve ben yerlerdeyim ilk 12 saniyede. Arkadaşım ve digger bardaki kızlar da deniyorlar. Herkes yerlerde, hatta biri ciyak ciyak. Anlıyoruz ki sinemalarda filmlerde izlediğimizde kolay bu. Hatta Bergeron Rodeo’da aslını yapan kovboyların işi inanılmaz zormuş. Bu meğer bir yetenek işiymiş..
Tüm günü bir kovboy ruhunda bir kovboy kasabasında geçirmiş olmanın mutluluğu ile yaptığım her şeyin tatlı yorgunluğu ile diyorum ki kim nerEden tahmin edebilir ki.. Florida ..aslında bir Teksas...ve ben bugün bir kovboydum.. Yolunuz düşerse, ya da düşürün canım, Davie Florida, Florida’nın güney şeridi. Ft Lauderdale’e 25 dakika. Deniz yine 25 dakika. Yapılabilecekler
denizle sınırlı değil ama unutmayın...
Seri ilanlar & Eğlence
24 Eylül 2014 Çarşamba
Haftalık Burcunuz KOÇ: Oğlak burcuna geçen Güneş’le yeni yılda sorumluluklarınız, işleriniz artabilir. Geçmişle bağ kuracağınız bir süreç başlayabilir, bazı şeyler yeniden canlanabilir hayatınızda. Beklenmedik durumlarla karşılaşabilirsiniz, aşkta partneriniz sizi anlamakta biraz zorlanabilir. Yaratıcı ve sanatsal konularda enerjiniz tam olabilir. Dikkat çekebilirsiniz iş ve sosyal yaşantınızda. BOĞA: Yönetici gezegeniniz bu hafta gerilemeye başlıyor, bu sizin bazı şeyleri daha derin bir biçimde düşünmeye ve anlamaya yöneltebilir. Özellikle hayattan beklentileriniz, inançlarınız üzerinde şanslı bir yıla giriyorsunuz. Bazı fikir ve hayallerinizi hayata geçirebilirsiniz. Sağlığınıza dikkat etmeniz gerekebilir, beklenmedik durumların etkisinde kalabilirsiniz. İKİZLER: Yeni yılda ortak işler, ödemeler, düzenlemeler, yardımlaşmalar hayatınızda öne çıkabilir. Bazı şeyler sizi geçmişi anlamaya yöneltebilir, insanlarla bağlarınızı yeniden değerlendirebilirsiniz. Yaratıcı ve iyimser olabilirsiniz. Sosyal açıdan biraz geride kalabilirsiniz, duygularınız ani değişimlere uğrayabilir. Gerçekçi, somut yaklaşımlar sergileyebilirsiniz. YENGEÇ: Pek çok insanı, ilişkiyi yeni baştan anlamanızı gerektirecek durum ve olayla karşılaşabilirsiniz bu yıl. Geçmiş yeniden önünüze çıkabilir. Özel bir insana, ilişkiye odaklı bir biçimde hareket edebilirsiniz. İletişim ve görüşme trafiğiniz yoğunlaşabilir. İş hayatınızda planlarınız aniden değişebilir, aile içinde de beklenmedik bazı durumlar tartışma yaratabilir. ASLAN: Temponuz bu yıl hızlanabilir, pek çok iş, ayrıntı sizi çalıştırabilir. Eski bir iş, konu yeniden gündeminize gelebilir, geçmişi bugünün koşullarıyla anlamanız ve değerlendirmeniz önem taşıyabilir. Yaratıcı ve sanatsal işlerde başarılı olabilirsiniz. Hayallerinizin etkisinde kalabilirsiniz. Bazı haber ve konuşmalar ise aşmanız gereken bazı engelleri size işaret edebilir. BAŞAK: Oğlak burcuna geçen Güneş’le bu yıl sorumluluklarınız, işleriniz artabilir. Beklenmedik durumlarla karşılaşabilirsiniz, aşkta partneriniz sizi anlamakta biraz zorlanabilir. Yaratıcı ve sanatsal konularda enerjiniz tam olabilir. Dikkat çekebilirsiniz iş ve sosyal yaşantınızda. TERAZİ: Ev, aile ve özel hayatınız bu yıl daha hareketlenebilir. Pratiklik kazanabilirsiniz özel yaşantınızda, az zamanda çok fazla iş yapmanın keyfini sürebilirsiniz, bunlar aynı zamanda sizin hayallerinizi ve yaratıcılığınızı da besleyebilir. Bir insan bu hafta şaşırtabilir sizi, bu noktada risk almaktan çekinmeyebilirsiniz. Aşmanız gereken ilişkiler ve insanlar sizi geçmişi anlamaya yöneltebilir. AKREP: İletişim kanallarınız bu yıl açılabilir. Konuşmaların ve haberlerin etkisinde kalabilirsiniz. Yakın akrabalarınızla ilişkileriniz canlanabilir. Hayallerinizi dillendirebilirsiniz. Beklenmedik bazı durumların ortaya çıkması sizin iç dengenizi biraz sarsabilir, bu nedenle çok fazla kafa yormamanız iyi olabilir. Konuşmalar geçmişe yönelik açılımlar getirebilir. YAY: Parasal konular bu yıl sizin için önem kazanabilir, ödemelerinizde bir tür artış olabilir. Ayrıntılara dikkat edebilirsiniz. Eski işler, maddi kaynaklar yeniden karşınıza çıkabilir, iyi değerlendirmeler yapmanız gerekebilir. Kendinizi adadığınız işlere ve insanlara mesafeli durabilirsiniz. Duygusal açıdan ani değişimler açığa çıkabilir, bu da size aşmanız, savaşmanız gerekenleri gösterebilir. OĞLAK: Burcunuza geçen Güneş bu yıl size hız ve hareket aşılayabilir. Pek çok işin, görüşmenin ekseninde dönebilirsiniz. Aşkta ise geçmiş, sevilmek geçmişle ilişkili olarak yolunuza çıkabilir, yeniden ele alabilirsiniz duyguları. Kendinizi adadığınız insan ve ilişkilerden biraz uzaklaşabilirsiniz. Ani bir takım değişimler oluşabilir, farklı bir noktadan bakabilirsiniz gelecek ile geçmişe. KOVA: Zihniniz genişleyebilir bu yıl ve mıknatıs gibi her durum ve olayı kendisine çekebilir. Sevginizi, duygularınızı, yaşadıklarınızı detaylı bir biçimde değerlendirmeye başlayabilirsiniz. Bu da sizi dış dünyadan biraz uzaklaştırabilir. Gerçekleri kavramakla meşgul olabilirsiniz. İnsanlarla iletişiminizde aşmanız gereken durumlar oluşabilir, fikirler ve amaçlar sizi zorlayabilir. BALIK: Gelişmeler ve haberler bu yıl sizi arkadaşlarınıza ve hedeflerinize odaklı tutabilir. Sosyal hayatınız hareketlenebilir, iletişim trafiğiniz canlanabilir. Olayları ve insanları rahatça idare edebilirsiniz. Eski dostluklar ve yaşanmışlıklar da bazı nedenlerden ötürü sizin için önem kazanabilir.
DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın
AŞÇI VE KASAP ARANIYOR New York, Long Island, Farmingdale bölgesinde Ekim ayı sonunda işletmeye açılacak olan M&M Grocery and Grill LTD. isimli işyerimiz için İngilizce ve Türkçe bilen aşçı ve kasap aranıyor. Başvuracak kişilerin Long Island bölgesinde ikamet etmeleri tercih olunur. İlgilenenler daha fazla bilgi için 516-637-1717 no’lu telefondan (Metin) ulaşabilirler.
$50
3 oda 2 banyolu bir apartman dairesinde 1 boş odamız var. 3. ev arkadaşı arıyoruz. Eğer 1 senelik lease imzalayabilecekseniz ve Manhattan’da oda bakıyorsanız, lütfen mesaj atınız. Kira $1200. Ben geçen sene Columbia’dan mezun oldum ve 1 senedir çalışıyorum. 2. oda arkadaşı ise bir Çinli, NY’ta master yapıyor.
Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236
Lower East Side Telefon: 646 228 6821
Restauranta eleman aranıyor Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart.
SATILIK PİZZA RESTAURANTI Chestertown, Maryland eyaletinde kesin dönüş sebebiyle sahibinden pizza restaurant satılıktır. İlgilenenlerin 443-350-6505 numaralı telefonu aramaları rica olunur.
SATILIK GYRO RESTAURANTI
Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır
Lower Manhattan’da işletmeye hazır, tam donanımlı Gyro Restaurant satılıktır.
İlanınız Burada Yayınlansın
İlgilenenlerin 347-386-9555 numaralı telefondan Vicki ile kontak kurmaları rica olunur.
$40
Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236
Ev işlerinde yardımcı bayan aranıyor Haftanın 5 günü evimde yemek, ütü ve temizlik yapabilecek yardımcı bayan aranıyor. Başvuranların, oturma müsadesi ve Türk olması, İngilizce bilmesi ve çalışma saatlerinde esnek olması tercih sebebidir. İlgilenenlerin 917-365-1025 ya da 631-662-5036 numaralı telefonlardan aramaları rica olunur. Yeni kurulan firmamızda çalışacak full time şoför yardımcısı aranıyor. Saat ücreti başlangıç için $8’dir. İlgilenenler hafta içi 9-5 am arası telefonla ulaşabilirsiniz. Eyalet: New York Telefon: 917 940 1092
Brooklyn’de bayan ev arkadaşı aranıyor Ev 1 yatak odası ve salonlu ve ev iki kişi paylaşımlı olacaktır. Q trenine 5 dk yürüme mesafesinde, Manhattan’a 25 dk mesafede.
İlanınız Burada Yayınlansın
$20
Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236
New Jersey’de babysitter aranmaktadır 6 yaşında kız ve 11 yaşındaki erkek çocuğumuz için Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri full time yatılı bakıcı aramaktayız. Ev gayet geniş olup kendi özel lavabo ve odanız olacaktır. Detaylı bilgi için 516-765-5796 no’lu telefonu arayabilirsiniz. Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.
Türk Pide Ustası aranıyor New Jersey eyaletinde yeni kurulacak iş yerimiz için Türk Pide Ustası aranıyor.
Ave H, Brooklyn Telefon: 646 353 3341
Geleneksel Türk Pidesi’ni yapabilen usta aranmaktadır. E-mail: ahmetcesni@gmail.ccom
Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar
MENÜ DAĞITIM ELEMANI ARANIYOR Manhattan’da bulunan restaurantımız için menü dağıtacak arkadaşlara ihtiyaç vardır. Başvuran arkadaşların İngilizce bilmesine gerek yoktur. Menü dağıtım saatleri; Pazartesi-Cuma (5gün) 8:00am – 3:00pm Bu saatlerde oynama yapılabilir. Ödemeler saat başına olmak üzere yapılacaktır. Menüler legal yollarla, dışarıda verilen adreslerde halka dağıtılıcaktır. E-mail: Nowhiring2014@gmail.com
Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667
Port Jefferson, Long Island’da Kiralık Oda
Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum.
Port Jefferson, Long Island’da 350 dolar aylık ile kiralık oda. Deposit yok. Tren ile Manhattan’a 1 saat 45 dakika.
New York Telefon: 347 480 9867
Çocuklarınıza güvenilir ev ortamında bakılır Ben evli ve 8 yasında kız çocuk annesiyim. Hem eşime yardım amaçlı hem kızıma arkadaşlık yapacak 0-8 yaş aralığında çocuklarınızla ilgilenebilirim. Emin olun sevecen, sabırlı, inaçlı ve güvenebileceğiniz bir aile kadınıyım. Ayrıca temizlik gibi işler de olabilir. Detaylar için 631 316 4502 no’lu telefondan irtibata geçebilirsiniz.
Dijital Pazarlama (Şirketinize özel eğitim) Google aramalarda da etkili olan sosyal medya içerik yönetimi, markanızın konumlaması ve müşterilerinize ulaşmanız için varolmanız gereken bir yapı. Bu hizmet size: Daha fazla kişiye ulaşmanızı, rakiplerinizin önüne geçmenizi, adınızı daha çok duyurmanızı sağlayacak. Eğitimin içeriği hedef kitlenize ve hedeflerinize bağlı olarak karar verilecektir. Müşteri kitlenize göre Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest mecralarında: - İçerik yönetimi nasıl yapılır? - Uygun görsellerin hazırlanması ve yayınlanması - Takipçi sayınızı arttırmaya yönelik çalışmalar nelerdir? - İçeriklerinizi zenginleştirmek adına kullanabileceğiniz uygulamalar - Facebook reklam yönetimi nasıl yapılır? - SEO çalışmaları nelerdir? Bütçesi yönetilecek yapılacak çalışmalara göre belirlenecektir.. E-mail: sosyalmedya1@gmail.com
Telefon: 631 790 9185 New York’ta tam veya yarı zamanlı olarak tecrübeli çocuk bakıcısı aranmaktadır. E-mail: nydadi@hotmail.com Arlington, Virginia’da yaşıyorum. Ballston metronun bir blok ötesinde, ev işlerinde bana yardımcı olacak bir bayan arıyorum. Haftada 3-4 gün olabilir. İlerleyen zamanlarda isterse yatılı olabilir. Telefon: 571 438 1782 Long Island, NY’ta çalışacak, Green Card ve en az 18 aylık NY ehliyeti olan, tercihen Long Island’da oturan şoförlere ihtiyaç vardır. İlgilenenlerin daha fazla bilgi için aramaları rica olunur. 631 974 5518
Bay/bayan kasiyer aranıyor Brooklyn’deki marketimize; İngilizce bilen, sorumluluk sahibi, tecrübeli bay ve bayan kasiyerler arıyoruz. İlgilenenler 917 702 1390 no’lu telefondan bize ulaşabilirler.
Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511
Seri İlan Sayfaları
Bayan Elemanlar Aranıyor
Manhattan’da açılacak 2 standımız için İngilizce bilen, part-time, full-time bayan elemanlar alınacaktır.
SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları
POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...
Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com
Adayların 917 302 8813 numaralı telefondan Gülnar Hanım ile irtibat kurmaları yeterlidir.
www.USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır
Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36
Posta212 Bulmaca SOLDAN SAĞA: 1) Batı dillerinde bulunan bir kavram - Kükürt elementinin imi 2) Saha - Silahta parça 3) İtiraz etmeksizin - Bir çoğul eki 4) Yetmeyen Öğrencinin aldığı - Arap alfabesinde bir harf 5) İyi trafik 6) Kısaca yok - Daha önce bahsi geçen şiir - Alfabedeki son harfin bir başka okunuşu 7) Kısaca averaj - Kısaca Kolluk Kuvveti - Gizli teşkilatın simgesi 8) Bir erkek adı - Gaye 9) Üst zıddı - Atılgan - Uzaklık anlatır 10) Bir nota - Anadoluda işte burada anlamında bir sözcük - Kehle 11) Ayası olmayan güç 12) Sevgili - Telefon sözü 13) Baba bal değil - Dolaylı anlatım 14) Yaşlı - Kısaca milimetre - Bir ağaç YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Bir ilimiz - Ele avuca sığmaz 2) Yabancı - Ovma işi yapan 3) İhdas edilen bir kuruluşun kısa adı Kısaca rulet - Merhum Özal tarafından kurulan siyasi partinin adı 4) Seçme parçaları içeren kitap Sınırlı 5) Yemek - Acem lisansıyla narin şahı 6) Orijinal - Bir müzik türü 7) Belagatı anlamında bir ifade 8) Terbiyesiz - Bir Azeri çalgısı - Rütbesiz asker - Elemli 9) Su geçirmez toprak - Kısaca emar - Bir element 10) Matik türünden büyüleyici özellik - Bir renk 11) Milli içkimiz - Yaş.
Spor
24 Eylül 2014 Çarşamba
Orta sahada iki Türk İlkay Gündoğan, Borrusia Dortmund
Kadir Çetinçalı twitter:@mamleba
KRİZİ ÖZÜMSEMEK
Bleacher Report’a göre Avrupa’nın en iyi orta sahaları... (İSTANBUL – POSTA212) ABD’nin ünlü spor sitesi Bleacher Report, Avrupa’nın en fazla transfer edilmek istenen 18 orta sahasını belirledi... Listeye 1 değil 2 Türk’ü ekledi... İŞTE LİSTEDEKİ İSİMLER... ● Juan Guillermo Cuadrado, Fiorentina ● Sandro, Tottenham Hotspur ● Erik Lamela, Tottenham Hotspur ● Ivan Rakitic, Sevilla ● Kevin Strootman, Roma ● Javi Martinez, Bayern Munich ● Enzo Perez, Benfica ● Paulinho, Tottenham Hotspur ● Frank Lampard, Unattached ● Koke, Atletico Madrid ● Julian Draxler, Schalke ● Paul Pogba, Juventus ● İlkay Gündoğan, Borrusia Dortmund ● Toni Kroos, Bayern Munich ● Jack Colback, Sunderland ● Cesc Fabregas, Barcelona ● Morgan Schneiderlin, Southampton ● Arda Turan, Atletico Madrid
Arda Turan, Atletico Madrid
Transferin hakkını verecek 25 bomba transfer Amerikan ünlü spor sitesi Bleacher Report, bu sezon transferin hakkını verecek 25 bomba transferin listesini açıkladı. Bu listede 2 Türk yıldıza da yer verdi. İşte bu sezon transferinin hakkını verecek 25 bomba transfer... 1.
Luis Suarez 2. James Rodriguez 3. Alexis Sanchez 4. Diego Costa 5. Ander Herrera 6. Romelu Lukaku 7. Cesc Fabregas
8. Antoine Griezmann 9. Filipe Luis 10.Dejan Lovren 11.Toni Kroos 12.Mario Mandzukic 13.Juan Iturbe 14.Ciro Immobile 15.Ivan Rakitic 16.Remy Cabella
17.Fernando Reges 18.Mathieu Debuchy 19.Alberto Moreno 20.Hakan Calhanoglu 21.Dusan Tadic 22.Fraser Forster 23.Emre Can 24.Marc-Andre Ter Stegen 25.Robert Lewandowski
Dünya Ritmik Cimnastik
Şampiyonası İzmir’de başladı 33. Dünya Ritmik Cimnastik Şampiyonası, Halkapınar Spor Salonu’nda gerçekleştirilen açılış töreniyle İzmir’de başladı İZMİR - POSTA212
5
8 ülkeden 328 sporcunun katılacağı organizasyonun açılışına İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Uluslararası Cimnastik Federasyonu Başkanı Slava Corn ve Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen katıldı. Ritmik jimnastik tarihinin en çok katılımlı organizasyonunun İzmir’de olduğuna belirten Çelen, emeği geçenlere teşekkür etti. Açılış töreninde hakem, antrenör ve sporcular kurallara uya-
caklarına dair yemin ederken, çeşitli müzikal gösterileri salona gelenlere keyifli anlar yaşattı. Dünya Kupası bugün gerçekleştirilen bireysel eleme müsabakalarıyla resmen başladı. Şampiyonada, bireysel kategoride 139, grup serisinde 184 sporcu yarışacak. Türkiye’nin 9 sporcu ile katıldığı şampiyonanın ikinci gününde çember ve top finalleri, 25 Eylül Perşembe günü labut ve kurdele finalleri, 28 Eylül Pazar günü ise grup finalleri gerçekleştirilecek.
LİG İLERLİYOR, her hafta tv başında ya da stadyumlarda futbol heyecanını doyasıya yaşamak için koltuklara kuruluyoruz. Şampiyonluk iddiası taşıyan takımların görüntüsü bizi futbolsever olduğumuza pişman ediyor. Prandelli'den umutluydum; herşey bitmiş değil elbette ama İtalyan Milli Takımı'ndan ayrılıp gelen 1. sınıf teknik direktör kategorisinde görebileceğimiz teknik adamın Galatasaray'ı, ligin 3 haftası geride kalırken 3 cm ileri taşıdığını söyleyemem. Galatasaray takım yapısı içinde her bölgede sıkıntı yaşıyor. Cesare'nin çözüm üretmekte, kriz çözmekte henüz mahir olmadığını görmekteyiz. 4-2-3-1 sistemi yapı itibari ile esnek, üretken, akıcı bir ürün ortaya çıkarması gerek. Oysa G.Saray 3 haftada 3 gol atabildi. Avrupa Arenası'nda ise zayıf Anderlecht karşısında yenilgiden son dakika golüyle kurtulurken, Chedjou'nun asisti ile gelen gol, Prandelli'nin sisteminin ürünü değil, son dakika çırpınışının mucizevi bir sonuç vermesiydi. Prandelli'nin sisteminde Olcan Adın ve Bruma müthiş öneme sahip. Olcan formsuz ve Romantik İtalyan, takımını Balıkesir'e götürürken Olcan'ın 18 dışında bırakıp kalbini kırıyordu. Selçuk ve Sneijder'in formsuzluğu, Dzemaili ve Pandev'in şaşkın görüntüleri Prandelli'nin ortaya çıkardığı ürünün kaos futbolu olmaktan öteye gidemiyor. Balıkesir'deki hüsran da açıkca gösterdi ki, G.Saray şampiyonluk heyecanından en erken uzaklaşan ekip olabilir. Aslan yeşil zeminde kaos yaşarken, yönetimi bir seçim kararı daha alarak sarı kırmızılı kulübün Terim'in ayrılışı ile başlayan krizine bir halka daha ekledi. Ünal Aysal ve ekibinin seçim kararı Prandelli ve futbolculara mutlaka olumsuz yansıyacak. Sosyal medyada Ünal Aysal'ı eleştirirseniz G.Saraylı taraftarlarca "hain" ilan edilmeniz kaçınılmaz. Ancak 2 sene üst üste şampiyon olduğunuz bir ligde, tüm rakipleriniz kriz üstüne kriz yaşarken, siz bugüne nasıl geldiniz? Bu feci gidişattan Metin Oktay Tesisleri'nin müdürü değil elbette başkan sorumludur. G.Saray Tarihi'nde 3 yılda 3 seçim yaşamak gibi tuhaflığa daha önce rastlanmamıştı. Ünal Aysal seçim kararını almasına karşın aday olup olmadığına da henüz açıklık getirmeyip, duruma göre havlu atabileceği izlenemini de veriyor. FENER'İN IŞIĞI DA CILIZ Kendisini zorlayacak en büyük rakibi türlü türlü krizler yaşarken, son şampiyon da kendince kriz alametleri veriyor. İsmail Kartal'ın ekibi 3 maçta ortalama 3 ileri 2 geri vites ile debelenip duruyor. Karabük'ü yedek kalecinin yediği hatalı golle geçen Kartal'ın öğrencileri, Gaziantep'i tek golle güçlükle aşabildi. Tartışılır penaltı sonucu belirlerken, aslında tartışılmaz bir pozisyondu ve kesinlikle penaltı değildi. Gökhan Gönül, kendini ceza alanı içinde bırakınca büyük takım formasını giymenin rahatlığı ile sarı karttan yırttı ve rakibin emeğini çalan penaltıyı da ustalıkla alıverdi. Neticede futbol olarak Fenerbahçe'nin, taraftarını henüz mutlu etmediği ancak rakiplerin mutsuzluğu ile teselli edebildiği aşikar. Yine de az sorunlu ekibin Fenerbahçe olduğu ayrı bir gerçek. BEŞİKTAŞ'IN KRİZİ OLİMPİYAT STADI G.Saray'ın 2002-03 sezonunda yaşadığı stad krizini bu kez Beşiktaş yaşıyor. Arsenal karşısında sezon başı olmasına karşın mükemmel mücadele eden siyah beyazlı ekip, Rize beraberliğinin ardından UEFA'da Asteras Tripolis'e de takılırken, Olimpiyat Stadı'nda huzur bulmanın zor olduğu bir kez daha ortaya çıktı.Türk Futbolu ve büyük kulüplerimiz krizi özümseyip düşe kalka yürürken, TFF yeni icadı Pasolig ile ilk 3 haftada tribünleri seyircisizliğe mahkum etti. Haftada oynanan 9 maçta toplam seyirci sayısı, Avrupa'da bazı kulüplerin tek maçta yakaladıkları seyirci sayısının bile altında kaldı. Ne diyelim bravo TFF, Bravo yıldırdın Demirören!
Tatil
24 Eylül 2014 Çarşamba
Fethiye’de yaz hâlâ bitmedi Havalar yavaş yavaş soğuyor, şimdi güney sahillerinin en güzel zamanı. Bu haftaki rotamız: Fethiye… Doğası, koyları, gece hayatı ve tabii ki Ölü Deniz’i ile Fethiye yazın son demlerinde en gözde tatil beldelerinden biri
FİGEN ONUR İSTANBUL-POSTA212
F
azla uğraşmayayım, her şey elimin altında olsun diyenlerdenseniz, Fethiye’deki her şey dahil otellerden birini seçebilirsiniz. Bunun dışında her bütçeye uygun butik oteller, pansiyonlar, üstelik yarı sezon olduğu için fiyatlar da oldukça uygun hale geldi. Tatil boyunca telefonunuzun şarjını mutlaka dolu tutun. Gördüğünüz her şeyin fotoğrafını çekmek isteyeceksiniz. KOYLARI GEZİN Gezmek ve yeni yerler keşfetmek için, Fethiye’nin çevresinde yakın olan birçok yere günü birlik gezme planı yapın. Öncelik-
le, mutlaka günübirlik tekne turuna katılıp, koyları denizden keşfedin. Fethiye’nin koylarındaki günü birlik turlara mutlaka katılın. Kumburnu, Kıdrak Plajı, Kelebek Vadisi, tekne turunda ziyaret edeceğiniz ve yüzmekten keyif alacağınız birbirinden güzel yerler. ÖLÜ DENİZ Ölü deniz için birkaç saat yetmek. En az yarım gününüzü ayırın. İster denizden, ister karadan. Dünyaca ünlü Ölü Deniz’de kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceksiniz. Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, Ortaçağ’da “Uzak Diyar” olarak olarak bilinen Ölü Deniz, dalgasız ve duru olduğu için bu adla anılmaktadır. Uzun kumsalında sonbahar güneşinin keyfini doya doya çıkarın.
Eşsiz bir lezzet durağı (SONER MEZGİTÇİ – NEW YORK – POSTA212) Grey Dog… Yoğun bir haftayı sonlandırmak isteyenler için eşsiz bir mekan. Pete ve Dave isimli iki kardeşin 1996 yılında West Village’de ufak bir dükkan ile başladıkları Grey Dog yeni bir lokasyonda daha modern ve kendine özgü tarzı ile konuklarına kapısını geçtiğimiz günlerde açtı. Sıcak havların sonuna geldiğimiz bugünlerde West Village’de Carmine Street üzerinde bulunan Greys Dog’s öğlenden sonra vakit gecirmek isteyen New York’luların sıkılmadan soluklanacakları bir Caffe-Restoran.
Ölü Deniz’e gittiğinizde, yaklaşık 7 km. uzağındaki “Gemiler Adası”nı da mutlaka görmelisinis. M.S. 5-13. yüzyıllarda yapılan Bizans ve Roma devirlerine ait ev, depo, sarnıç ve kilise kalıntıları bulunmaktadır. ADRENALİN SEVENLER Heyecan sevenlerdenseniz ve bugüne kadar yamaç paraşütünü hiç denemediyseniz tam yerindesiniz. Fethiye Ölüdeniz Babadağ’dan atlayarak, enfes manzaranın keyfine varın. Bol oksijen ve adrenalin yükleneceksiniz. Yamaç paraşütü yapmak için, önceden rezervasyon yaptırmanız gerek. Bir de ne olur ne olmaz yeni yemek yemiş olmayın. Paraşütünü kurulumunu kurs ekibi yapıyor. Siz kıyafetlerinizi ve techizatlarınızı donanıyorsunuz. Atlama noktasına doğru koşmaya başlıyorsunuz ipler gerildikçe paraşüt havayla dolmaya başlıyor. 5-6 metre koştuktan sonra havalandığınızı hissediyorsunuz. Bu benim en çok sevdiğim bölüm. Bir anda kendinizi özgür ve rüzgarla bütünleşmiş his-
sediyorsunuz. Tek başıma atlayamam korkuyorum diyorsanız, eğitimciyle beraber iki kişilik atlayış yani tandem atlayışı yapabilirsiniz. Fethiye, yamaç paraşütü ve tandem atlayışları için dünyanın en iyi noktaları arasında yer alıyor. TARİHİ YERLERİ GEZİN Fethiye’ye gidip tarihe de yolculuk yapmadan geri dönmeyin. Letoon Antik Kenti, Patara Antik Kenti, Telmessos Antik Kenti, Arsada Antik Kenti, Kadyanda Antik Kenti, Kral Amyntasın Mezarı, Kayaköy, Af Kule Manastırı, Pınara Ören Yeri, Tlos Antik Kenti’ni mutlaka gezin. Fethiye’nin en eski yerleşim yerlerinden olan ve adı eski kent anlamına gelen Paspartu Çarşısı da görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Ayrıca şu yerleri de not alın, tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu yerleri vakit ayırıp mutlaka görmeye çalışın: Gemile Koyu, Deve Plajı, Bedri Rahmi Koyu, Kuleli Koyu, Fethiye Cennet Koyu, Eşen Çayı, Kıdrak Koyu, ŞÖvalye Adası, Gökgemile Koyu.
FETHİYE EFSANESİ Eski çağlarda buralardan geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın genç, yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız’ı görür, iki genç birbirine aşık olur. O günden sonra su almak için karaya çıktığında görüşürler. Ancak bir gün müthiş bir fırtına çıkar. Genç, babasına korunaklı, havuz gibi bir koy olduğunu söyler. Yaşlı baba ise oğlunun oğlunun sevgilisini görmek uğruna gemiyi oraya götürmek istediğini düşünür. Baba oğul arasında kavga başlar. Gemi kayalıklara çarpacağı sırada baba bir kürek darbesiyle oğlunu denize düşürür ve dümene yapışır ve bir anda gözlerine inanamaz. Deniz dönerek çarşaf gibi bir koya girmektedir. Denize düşen oğlu azgın dalgaların arasında kaybolur ve ölür. Kayaların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini kayalardan atıp ölür. İşte o gün bu gündür kızın öldüğü yere Belcekız, oğlanın öldüğü yere Ölüdeniz denir.
Life & Style
24 Eylül 2014 Çarşamba
HAFTANIN FİLMLERİ Nurdan Yüzbaşıoğlu
VİZYON
HALDUN AR
MAĞAN
nurdanusa@gmail.com
Victoria Beckham’ın ilk mağazası
T
üm ailesi ile birlikte dünya gündemini sürekli meşgul eden Victoria sonunda emeklerinin meyvalarını toplamaya başladı. Yıllar önce CNN Asya’ya verdiği bir röportajda mağaza açmayı hedeflediğini bunun için markasını oturtmaya çalıştığını ve ilk mağazasının muhtemelen Londra’da olacağını söylemişti. Moda sektörüne hem müşteri hem de tasarımcı olarak yıllardır vakit harcayan Beckham dediğini yaptı, markasını tanıtmayı başardı ve ilk mağazasını Londra’da açtı. Söylediğine göre mağazanın kapısında David Beckham’ı kasada ise yakışıklı oğlu Brooklyn’i görmek mümkün olacakmış. Kendisi de randevu ile müşterileri ile bir araya gelecek ve stil konusunda önerilerde bulunacakmış. Kimi kadınlar Victoria’nın çirkin olduğunu düşünüyor kimileri ise çok soğuk olduğunu. Şunu da göz ardı etmemek lazım ki her gün yan gelip yatabilecekken o hiç durmadan çalışıyor. Bunun yanı sıra da 4 çocuk yapıp onları da fotoğraflardaki uyumlarından anladığım kadarıyla gayet güzel yetiştiriyor. Dünyanın neredeyse en seksi adamlarından biriyle evli ve hala birbirlerine aşkla bakıyorlar. Moda dünyasına ise hızlı bir giriş yaptı ve bu kurtlar sofrasında kendine gayet güzel bir yer edindi. Tasarımları gayet hoş ve giyilebilir.
Kanser için ayağa kalk! Gwyneth Paltrow’un da aralarında olduğu Robert Downey Junior, Halle Barry, Jennifer Aniston gibi ünlülerin desteklediği kanserle savaşmaya çağıran kampanya büyük ilgi gördü. “Kansere Karşı Ayağa Kalk “ isimli etkinlikte bir gecede 109 milyon dolar toplandı. Amerika’da pek çok kanalda yayınlanan etkinlikte Hollywood starları sahnede yaptıkları showlar ve gösterilerle kansere karşı farkındalık oluşturmaya çalıştı.
THE BEST OF ME
Çin marketi Yaklaşık çeyrek yüzyıldan bile önce henüz Amerika ve Çin arasında ticaret yokken bir grup Çinli kadın ve erkek girişimci bu iş için harekete geçmişler. Chinatown’da bir perakende dükkan açarak iki ülke arasında bu köprüyü kurmuşlar. Çin’den getirilen çeşitli ürünler zaman içinde büyüyen bu bölgede satılmaya başlanmış. 30 yıldan uzun zaman önce kurulan Pearl River aynı zamanda ilk Amerikan-
Çin department store’u. Şu anda bünyesinde 15 binden fazla çeşit var firmanın. Şirket son olarak da 477 Broadway Soho’da 3 katlı mağazasında hizmet veriyor. Chinatown’da satılan hemen hemen herşeyi bu çok katlı mağazada bulabilirsiniz. Özellikle çok sıcak veya çok soğuk havalarda Çin mahallesinde gezmek zor gelecekse ve ufak tefek hediyelikler almayı düşünüyorsanız Pearl River Mart’ı ziyaret etmenizi öneririm.
Kendisini çok stil sahibi ve başarılı buluyorum. Ayrıca sağlıklı ve fit görüntüsüyle gayet de güzel görünüyor. Sadece Hermes ve Chanel çanta takarak varolmaya çalışan ve başka insanların dedikodusunu yaparak vakit öldüren kadınlar güruhuna ilham vermesi dileğiyle…
Nicholas Sparks’ın çok satan romanından uyarlanan filmde, Dawson ve Amanda isimli iki lise aşığının 20 yıl sonra tekrardan sevdikleri bir arkadaşlarının cenaze töreni için bir araya geldiklerinde alevlenen aşklarını anlatıyor. Geçmişte aşklarının bitmesine sebep olan kişilerin hala, aşklarını kıskanmaları ve ilişkilerine oluşturdukları tehlike karşısında çift aşklarına tutunmaya çalışıyor ve onları ayırmak isteyenlerle yüzleşiyorlar. Vizyon Tarihi: 17 Ekim 2014
Taverna Kyclades Yunan mutfağını hemen hemen her Türk gibi ben de çok severim. Damak tatlarımız ve lezzetlerimiz örtüştüğünden özellikle başka ülkede gidince kendimi ülkemde gibi hissederim. Sıcakkanlı komşularımız bu işi gayet iyi biliyorlar ve özellikle müşteri ilişkileri konusunda çok başarılılar. Bir Yunan restoranına girdiğinizde genelde beklediğiniz sıcak karşılama ile karşılaşır ve iyi ağırlanırsınız. Muhakkak servis elemanlarından birisiyle arkadaş olur ve bir dahaki sefer gelişinizde restoranın yıllardır müdavimiymiş gibi hissettirilirsiniz. Yanlış anlaşılmasın bu söylediğim iyi özellikler doğru işletilen Türk restoranları için de geçerli tabii ki. Gelelim sadede; Bunları yazmamın sebebi geçen gün gittiğim Kyclades isimli Yunan restoranı. Hem atmosferi hem de yemekleri gerçekten görmeye değecek kadar başarılı.
Yıllar önce Astoria’daki yerinde yemiş ve unutmuşum nasıl lezzetli olduğunu. Meğer neler kaçırmışım! 228 1st Avenue’deki yerine gittiğimde tekrar anılarım canlandı. Yemekler yine birbirinden lezzetliydi. Hele o kurufasulyenin tadı hala damağımda. Ahtapot ve fırında limonlu patates ise unutulacak gibi değil. Şef Thomas Fotouras çok başarılı bir aşçı ve aynı zamanda misafirlerle de ilgileniyor. Restorandaki yoğunluğu bilenler bunun ne zor olduğunu anlayabilirler. Rezervasyon almayan Kyclades’de yoğunluğa göre ortalama 1 saat bekliyorsunuz kapıda. Servisteki George Hatzopoulos’un güleryüzlü servisi ve restoranın müthiş lezzetlerini düşününce iyi ki beklemişim diyorum. Hele yemeğin sonunda ikram edilen Laz böreğinin tatlı versiyonu kıvamındaki Galaktoboureko aşk kadar güzel!
WHIPLASH Andrew Meyman 19 yaşında genç bir jaz davulcusudur fakat hayallerini gerçekleştirebileceğinden emin değildir. Babasının başarısızlıkla sonuçlanan yazarlık kariyeri karşısında kendisinin de aynı sonu paylaşacağından korkmaktadır. Sert eğitimiyle tanınan koro şefi Terence Fletcher ile tanıştıktan sonra Andrew’un hayatı değişir ve Fletcher’ın onu muzik grubuna davet etmesiyle hayallerini gerçekleştirme şansını yakalar. Vizyon Tarihi: 10 Ekim 2014 ADDICTED
Junya Watanabe Junya Watanabe Tokyo’daki Bunka Moda Okulu’ndan mezun olduktan sonra Comme des Garçons’da işe başladı. 1987’de örgü markası Tricot’un baş tasarımcılığına getirilen tasarımcı 1992 yılında Comme Des Garçons Homme markası altında tasarımlar yapmaya başladı. Daha sonra başarılı çalışmaları nedeniyle ismi markayla birlikte anılmaya başlandı. Uzun bir süre ‘Junya Watanabe Comme Des Garçons’ markasınını yönetti. “Moda okulunda yalnızca iğneyi, ipliği, dikiş makinesini kullanmayı öğrendim; geriye kalan her şeyi bana Comme des Garçons öğretti” diyen Watana-
be 2007’de Converse’in ‘All Star’ serisini hazırladı. 2009 Nisan’ında ABD’nin First Lady’si Michelle Obama’nın Royal Opera Binası’nda giydiği mavi desenli kazağı da tasarlayarak ününe ün kattı. 2014-15 yazında erkekler Junya Watanabe ile çok daha trendy görünebilirler.
Çok satan romandan uyarlanan filmde, başarılı bir iş kadını olan Zoe Reynard mükemmel hayata sahip olmuş biridir. Sevdiği bir kocası iki çocuğu ve başarılı olduğu bir işi vardır. Fakat arzularına yenik düşmesiyle başladığı yasak ilişki sahip olduğu herşeyi tehlikeye sokar. Zoe ya arzularından vazgeçecektir yada ya herşeyi kaybedecektir. Vizyon Tarihi: 10 Ekim 2014
Dünyanın en büyük türbanı
Pencap Hint Eyaleti’nin, Patiala kentinde yaşayan Sih kökenli Avtar Singh Mauni başının üzerinde 55 kiloluk türban taşıyor BANU ÖZTÜRK - LOS ANGELES POSTA212
Festival sona eriyor WASHINGTON - POSTA212
W
ashington Türk Amerikan Derneği (ATA – DC) tarafından Eylül ayında Washington DC’de gerçekleştirilen, 3. Geleneksel Türk Kültür Mirası Ayı etkinlikleri, Washington DC Türk Festivali ile sona erecek. Türk Kültür Mirası Ayı çerçevesinde; Türkiye’nin
P
atiala’da yaşayan 60 yaşındaki Avtar Singh Mauni’nin türbanı toplam 645 metre. Dünyanın en büyük türbanına sahip Mauni 55 kilo, 645 metrelik türbanı ile Guiness rekorlar kitabına girdi.
zengin kültürü, sanatları, dünyaca ünlü mutfağı ve Amerikan halkıyla olan müşterek tarih ön plana çıkarılacak. Washington City Paper tarafından 2013’te Washington DC’nin en iyi kültür festivali ilan edilen Türk Festivali 28 Eylül’de 11:00 – 19:00 saatleri arasında Pennsylvania Avenue NW adresine gerçekleştirilecek.
6 SAAT SÜRÜYOR Mauni’nin türbanını bağlaması günde ortalama 6 saat sürüyor ve Mauni, ‘‘Türbanım başımda değilken rahatsız hissediyorum ve onu özlüyorum’’ diyor. Taktığı aksesuarları ve silahlarla birlikte kafasında toplam 85 kilo taşıdığını söyleyen Mauni, ‘‘Bu benim için hiçbir şey, kafamda bir lotus çiçeği var gibi hissediyorum’’ diyor.
www.posta212.com
• YIL 2 • SAYI 71
24 Eylül 2014 Çarşamba
Yağları yok eden içecekler Susuzluğunuzu giderirken, karnınızı düzleştirmek ister misiniz? Seçeceğiniz doğru içecekler karın bölgenizdeki yağları eritebilir
Karpuz, yüzde 80-90’ı su olan bir meyvedir. Bol miktarda C ve B vitamini bulunur, ayrıca sodyum, kalsiyum, potasyum demir mineralleri açısından zengin bir meyvedir. Antioksidan özelliği sayesinde kilo vermenize yardımcı olur. İçinde bulunan cucurbocitrin adlı madde ile kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Karpuzun kalori oranı düşüktür.
YEŞİL ÇAY
BANU ÖZTÜRK LOS ANGELES POSTA212
D
üz karına sahip olmanın sırrı tükettiğiniz besinlerde saklı. Doğru içecekler bel çevresinde toplanan yağların oluşumunu önleyebilir. İşte hem içmesi keyifli, hem sağlıklı hem de zayıflamanızı sağlayacak içecek önerileri:
Yeşil çay, iştahı bastırmaya, yağ yakımına ve vücudun ihtiyaç duyduğu mineralleri sağlamaya yardımcı olur. Yapılan bilimsel araştırmalara göre yeşil çaya antioksidan özelliğini veren polifenoller aynı zamanda yağ yakılmasını hızlandırıyor, vücuttaki ödemin atılmasını sağlıyor. Eğer egzersiz yapmadan öncesi bir yudum yeşil çay içerseniz, egzersiz sırasında yağ yakmanız kolaylaşacaktır.
BİTTER ÇİKOLATALI SHAKE
SU
Metebolizmanın düzenli çalışmasında çok etkilidir. Aldığımız gıdaların sindirimi, emilimi ve taşınmasını kolaylaştırır; toksinleri temizler. Yemekten yarım saat önce içilen 1 veya 2 bardak su besin alımını azaltır ve tokluk hissi yaratır. Günde en az 10 bardak su içmeye özen göstermelisiniz. Sağlığınız için pH değeri yüksek ve doğal mineralli suyu tercih edin. Eğer sade su içmekten sıkılıyorsanız, içine meyve ve taze otları ekleyerek içiminizi keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Bitter çikolata protein, yağ ve şeker içermesinden dolayı çok besleyici bir gıdadır. İştahı azaltır. Aynı zamanda çikolatanın temel maddesi olan kakao antioksidan içeriği bakımından son derece zengindir ve kilo vermenize yardımcı olur. Bitter çikolatalı shake ortalama 400 kalori civarında olacağı için sabah saatlerinde içmenizi tavsiye ederim.
ANANASLI FRAPPE
SOĞUK NANE ÇAYI Nane hazımsızlık, gaz, sindirim sistemi sorunlarının çözülmesine yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir. C vitamini yönünden zengindir ve antioksidan etkisi vardır. Hamburger, biftek gibi ağır yağlı besinlerin bile hızlıca sindirilmesini sağlar.
Ananasın büyük bir bölümü sudur ve kalorisi çok düşüktür. Ananas vücuttaki yağ birikimini önler. Vücudumuzdaki enzimleri etkinleştirir ve güçlü bir antioksidandır. İçinde bulunan bromelain enzimi ve protein mayası sindirimi kolaylaştırır ve proteinleri ayrıştırır. Aynı zamanda Bromelain, vücudun su tutmasını azaltır. Ananas sağlıklı bir diyet meyvesidir.
KARPUZLU SMOOTIE