2’DE
Bu gece kulüplerinde viskinin şisesi 100 bin dolar 12’DE
■ Eğlencede sınır tanımayan gece kulüpleri, lüks ve fiyatlarda da sınır tanımıyor. Eğlencenin başkentlerinde menüdeki tek bir yemek ya da içkiye binlerce dolar ödeyebilirsiniz. Örneğin, Las Vegas’taki Hakkasan isimli gece kulübünde bir şişe içki için 100 bin doları gözden çıkarmanız gerekiyor.
BESİM KAZADO İLE HER TELDEN
6’DA
SUNAY AKIN
9’DA
KADİR ÇETİNÇALI İLE KADİRCE
iPhone 6 çılgınlığı ■ Yeni Iphone 6 ve iPhone 6 Plus satın alabilmek için başta gençler olmak üzere büyük bir yarış başladı.
New York’taki Tophane
11’DE
ABD’li gençlerin rüyası ev sahibi olmak
5’TE
■ Tuncay Dosdoğru’ya ait Suffolk bölgesinde yar alan Tiki Hookah Lounge’de nargile keyfi yaşarken, İstanbul- Tophane’yi anımsıyorsunuz.
3’TE
HAFTALIK ÜCRETSİZ
A M E R İ K A’ D A K İ
TÜRKLERİN
GAZETESİ
www.posta212.com • YIL 2 • SAYI 70
NEW YORK BÖYLE ETKİNLİK GÖRMEDİ FB USA BALOSU
17 Eylül 2014 Çarşamba
Gençlerin kitap aşkı yaşlıları yendi 4’TE
■ Yapılan bir araştırma gençlerin yaşlılardan daha çok kitap okuduğunu ortaya çıkardı.
Keloğlan’ın New York macerası Fenerbahçe’nin 19’uncu şampiyonluğu, New York’ta Fenerbahçe USA Derneği’nin düzenlediği görkemli bir balo ile kutlandı. Amerika’daki sarı-lacivert renklere gönül vermiş taraftarları buluşturan geceye sanatçı Fatih Ürek şarkılarıyla renk verdi. Birbirinden ilginç şovlar ve sürprizlerin yaşandığı gecede Türk-Amerikan toplumunun önde gelen isimleri de yer aldı. Geceye katılanların coşkusu ise görülmeye değerdi.
■ Keloğlan, sevgilisini kurtarmak için New York’a geliyor. Müzikal 15-19 Ekim’de seyirci ile buluşacak.
Bulaşıklarınız Boris’e emanet 9’DA
NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE
11’DE
Vizyon
HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON
Gözümüz aydın! Ozon deliği kapanıyor
11’DE
■ ABD, 2014 FIBA Dünya Kupası finalinde Sırbistan’ı ezdi geçti... Rakibini 129-92 yenen ABD, altın madalyaya ulaşırken, tarihinde de 5’inci kupayı kaldırarak madalya sıralamasında birinciliğe yerleşen takım oldu.
Life & Style
12’DE
■ Yeni üretilen ve Boris ismi verilen robot bulaşıkları yıkamakla kalmıyor bardak ve tabakları da ayırıp raflara yerleştiriyor.
Rüya Takım Dünya şampiyonu 11’DE
2’DE
Hamilelikte pilatesin faydaları 4’TE
■ Hamilelikte sporun faydaları biliniyordu. Ancak plates yapmanın anne adayına yaptığı katkılar büyük.
Yaşam
17 Eylül 2014 Çarşamba
HER TELDEN
Besim Kazado besimkazado@gmail.com
Broadway
Pazar Pazar’ı
Evet, her yıl birbirinden güzel eski ve yenilerle sezonlarına devam eden Broadway sahneleri ünlüleri misafir etmeye devam ediyor. İşte bu ay içinde sahneye konulacak ‘Love letters’ bunlardan biri. Ünlü patlaması yaşatacak bu tek geçtiğim tiyatro merkezine. İlk haftalarda Mia Farrow-Brian Dennehi, Alan Alda-Candice Bergen, ve sonra Stecy KeachDiana Rigg ve en sonda da Angelica Huston-Martin Sheen çiftleri sahne alacaklar. Hangi çifti severseniz hemen biletlerinizi alın derim.
3. CADDE’DE Lexington’da geçtiğimiz pazar günü kurulan bir pazar var ki şaşırdım kaldım. Şöyle 3. Cadde uzuyor. Çiçekten börekçiye, tatlıcıdan eldivenciye, her türlü giyim eşyası, her tür oyuncak, değişik ev eşyaları. Hani Alsancak, Beşiktaş pazarlarına benzeteceğim, ama nerde? Broadway şov biletleri bile satışta, hatta cadde üzerinde kurulmuş bir sahnede tüm oyunların şarkıları söyleniyor. Bu da yetmiyor bedava motosiklet kaskları dağıtılıyor ve de kask takmanın önemi sergileniyor. Bu da yetmiyor kurulan hastane çadırlarında hem ilk yardım dersleri veriliyor hem kan testi yapılıyor hem de başta kanser olmak üzere önemli hastalıklar için randevular veriliyor. Şaşırmadım desem? Binlerce kişi, aile buraları doldurup taşırıyor.
Fenerbahçe Balosu Bu güzel geceye gazetemiz geniş bir verdiği için ben sadece kendimle ilgili bölümleri geçiyorum. Türkiye’den gelen yıllarımın dostu, patronu, babası eski FB yöneticilerinden Hayri Yazıcı abimi, Chicago’dan bu gece için gelen dalında tek doktor Erol Yorulmazoğlu ve eşi Zeynep, ‘Ottomans ‘ yastıklarının yaratıcısı Zeynep Tuğsuz ve eşini ağırladık. Fatih’in sahnesi süperdi. Herkesi çoşturdu, umarım ben de bir nebze bile olsa Zeki Müren’i hatırlatabildim davetlilere. Her şeyin çok iyi olduğu bu geceyi umarım tüm davetliler çok beğenmişlerdir.
New York’ta Fatih Ürek’i ağırladım Keloğlan New York yollarında Modern dans gösterileri ve caz müziği ile zenginleştirilen Keloğlan, sevdiğini kurtarmak için New York’a doğru yola çıkıyor NEW YORK - POSTA212
K
eloğlan müzikali sahip olduğu herşeyi kaybetmek üzere olan bir gencin hikayesini anlatıyor. Hayatındaki en önemli insanı kurtarmak için Amerika’ya doğru yola çıkan Keloğlan yolculuğu sırasında devlerle ve korsanlarla tanışıp onlar-
la bir çok maceraya atılıyor. Keloğlan müzikali size sevgi, duygu ve kahkaha dolu anlar yaşatacak ve 60 dakika sürecek gösteri boyunca, sizi hem ağlatıp, hemde güldürmeyi de ihmal etmeyecek. Gösteride caz ve orta doğu esintisi taşıyan müziklerin yanı sıra, tap ve modern dans gösterileriyle de seyircileri et-
kilemeyi planlıyor. Müzikalin yaratıcısı Ayşe Eldek-Richardson, şovun küçükten büyüğe her yaş için uygun olduğunu ve seyircileri duygu ve eğlence dolu bir yolculuğa çıkaracağını belirtti. Müzikal, Long Island City’deki Chain tiyatrosunda, 15-19 Ekim tarihleri arasında 6 performans ile seyirci karşısında olacak.
New York’a gelen sanatçı Fatih Ürek, FB USA Balosu’na katıldı ve iki yeni şarkısını seslendirdi. Sanatıçı balodan sonra POSTA212’ye çok özel açıklamalarda bulundu… BESİM KAZADO NEW YORK - POSTA212
Ç
ok sevdiğim, yeri çok özel, çok temiz kalpli, çabuk parlayıp çabuk sönen ateşler gibi bir ruha sahip ender insanlardan onun kardeş kadar yakınım biri olduğum için de gurur duyduğum nesli tükenmiş, hakiki sanatçı biri ile bugünkü söyleşim. Çok iyi tanıdığım sanat camiası içindeki tüm sanatçılardan en kibar, aile terbiyesi görmüşlerinden biri bu kardeşim. İnanın çok yakın olduğum için değil hani derler ya her şey ortada işte öyle bir şey. Kimsenin ekstra bile yapamadığı bu günlerde haftanın 4-5 gecesi çalışıyor bu kardeşim, hem de Türkiye’nin hatta dünyanın her köşesinde. Çok özlediğim bu kardeşimi New York’ta Fenerbahçe Balosu için ağırlamaktan gurur duydum ve de sizler için samimi bir söyleşi yaptım. İşte Fatih Ürek... ■ NY için bir ilk hazırladın mı? Tabii ki. Son yaptığım CD çalışmamdaki 2 şarkıyı ilk burada okudum canlı canlı. ■ Hangileri? Biri Ali Tekin Türel’in ‘seni yakacaklar benim yerime’. Diğeri de ‘gül döktüm yollarına.’ ■ Tarkan? Evet, ayrıca buradan kendisine teşekkürler yolluyorum. Şarkının tüm hazırlanmasında yanımızda idi. Harika bir arkadaş ve sanatçı. ■ Hazır yeri gelmişken, en beğendiğin sanatçılar? Hiç düşünmeden Tarkan ve Ajda Pekkan, yabancılardan Merryl Streep, Robert de Niro, Al Pacino. ■ CD’in deki diğer şarkılar? Göksel’den ‘depresyondayım.’ Ve Serdar Ortaç’tan ‘Doyamadım aşkına’ harika bir 4’lü maxi CD oldu. ■ Bu ara sahne dışında neler yapıyorsun? Bodrum, Bodrum, Bodrum... Çok seviyorum Bodrum’u. Hele bu ara sarı yaz başladı, tadından doyulmuyor. Ama klip çalışmalarım, çizgi flim dublajım, bir de yeni sezon için kostümler... ■ NY’ta alışveriş durumları? Her yerde alışveriş çok güzel ama NY’takini daha çok seviyorum. Çok daha renkli. Her şey var Türkiye’de ama yine de NY heyecanlı bir yer. ■ Sinema çalışmaların? 2 sinema filmim var. Her zaman da hazırım yenilerine. ■ Tiyatro? Tiyatro denince bir dururum. Çok sevdiğim bir sanat dalı tiyatro. Bursa Devlet Tiyatrosu mezunuyum. Çok iyi oyunlar sergiledim. ‘Neil Down’ın hamam’ oyunu vb. ■ Özel bir anın?
Erol Günaydın’ın 60 Sanat yılında onunla beraber ‘yaygara 70’ de sahne aldım. Böyle önemli bir gece benim için çok özel ve anlamlıydı. ■ Peki bu sezon bir sürpriz yok mu? Var, ama ilk söylüyorum, hani gizle dermişim. Kimse bilmiyor, bir TV programı ki hiç kimse yapmadı bu güne kadar böylesini, bir ilk yani. ■ Keşkelerin oldu mu? Tabii ki çok yaşadım keşkeleri. Ama onlar kendime olumsuzluklar yansıttı. Sonradan da doğruyu bulduğumu düşünüyorum. ■ Olmak istediğin yerde misin? Hiçbir zaman yeter bu işte dememişimdir. Bitmişim o zaman. Hep yeni yapmak istediğim şeyler vardır. ■ Nerelisin? Erzurum’da doğdum Bursa’da büyüdüm. ■ Çok başarılı olduğun sahneyi neden seçtin? Tiyatro okurken arkadaşlar hep ne güzel okuyorsun derlerdi. Sahnenin o pırıltısını ışığını da çok severdim. Beni çekti bu hayaller. 30 senedir sahnedeyim, her çıktığımda heyecanlanıyorum.
■ Ev hayatın? Ev hayatını çok severim. Yıllardan beri dışarıda olduğum için ev yaşamını çok özlemişim. En çok yemek pişirmeyi, güzel sofralar hazırlayıp misafir ağırlamayı severim. Dünya ve Türk mutfağında hep değişik şeyler denerim. ■ Cook Shop? Ortağı olduğum Bodrum’daki olsun Ulus’taki olsun oralara gitmeyi oturup yemek yiyip arkadaşları görmeyi çok seviyorum ve oralarda dinleniyorum. ■ Kiminle sahneyi paylaşmak istersin? Lady Gaga. Hem söylemek hem de dans etmek isterim. ■ Dönüm noktan derlerse? 96 da Maksim’de solist olmam. Fahrettin Aslan “Bu çocuk Türkiye’nin en ünlü solistletinden biri olacak” deyince ... ■ NY için ne dersin? Dünya başkenti, 24 saat yaşayan, moda, sanat, renk, estetik duygularının en yoğun olduğu en renkli yer. İstanbul’dan sonra en sevdiğim ve yaşayabileceğim şehir
Toplum Yaşam
17 Eylül 2014 Çarşamba
Tophane’den Long Island’a İstanbul Tophane’deki nargile keyfinin New York’taki karşılığı olarak nitelendirilen Suffolk’taki Tiki Hookah Lounge, misafirlerine adeta evinde nargile içiyormuş hissi veriyor. Tiki’nin sahibi Tuncay Dosdoğru, başarılarının sırrını samimiyet ve güler yüze bağlıyor
DOĞUCAN CÖMERT NEW YORK - POSTA212
N
ew York’un Long İsland, Suffolk bölgesinde yar alan Tiki Hookah Lounge, müşterilerine adeta İstanbul Tophane’deki nargile keyfini yaşatıyor. Tiki, özellikle Tophane’deki nargile keyfini Amerika’ya adapte etmeyi amaçlıyor ve görünen o ki bunu da başarıyla yapıyor. Misafirler, Osmanlı mimarisini anımsatan kolonlardan bezenmiş oturma bölgelerine sahip olan Tiki Hookah Lounge’da dostlarıyla hoş sohbet edebilme olanağı buluyor ve kendilerinden bir parça bulma şansına sahip oluyor. Özellikle New York’ta yaşayan Türkler, Türkiye’den gelen misafirlerinin Türkiye’den bir parça görme isteğine yönelik taleplerine Tiki’yle cevap veriyorlar. Aynı zamanda değişik partilerle müşterilerine eğlenceyi de ardına kadar sunan Tiki Hookah Lounge’ın sahibi Tuncay Dosdoğru, misafirlerinin burada samimi bir sıcaklık bulduklarını söyleyerek tercih edilme nedenlerini ulaşılabilirlik, uygun fiyatlar, devamlı yenilikler yapmak olarak sıraladı. Tiki’nin belirli bir grubun tercih ettiği bir mekan olmadığını vurgulayan Dosdoğru, “Tiki, Amerika’nın kozmopolit yapısını en iyi gösteren yerlerden birisi. Kökleri dünyanın bir yerlerine dayanan her şeyden biraz var Tiki’de. O yüzden de farklı kökleri olmasına rağmen birçok misafirimiz Tiki ailesinin bir ferdi gibi görüyor kendisini. İyi servisimiz de başkalarının da referans ile gelmesini ve devamlılığı sağlıyor” diye konuştu. İşte Tiki Hookah Lounge’ın sahibi Tuncay Dosdoğru ile yaptığımız söyleşinin devamı: n Tiki Hookah Lounge’ı bize biraz anlatır mısınız? Nasıl bir konseptiniz var? Buna cevap verirken, Tiki’nin açılma hikayesine geri dönmek istiyorum. 5 yıl önce Long Island’da birçoklarımız için kendimizi ait hissettiğimiz bir mekanın olmadığını fark edip, biraz bizden biraz da yaşadığımız ülkeden esintiler taşıyan bir yer yapmaya karar verdik. Sanırım Tiki’de tam bu noktada dekoru ve servisiyle bunu karşılayan bir yer oldu. Samimi bir yer Tiki bence, seviyesiz bir yer değil ya da insanların sadece “müşteri” olarak görüldüğü bir yer değil, bu ikisinin olmaması için azami özen göstermeye devam ediyoruz. Biraz doğulu biraz batılı iyi bir balansı olan bir mekan. Konseptimizin de tam bu bahsettiklerimi karşılar nitelikte olmasına dikkat ediyoruz. Mekanda dizayna baktığınızda mesela çok modern camdan bir bar ile Osmanlı mimarisini anımsatan kolonlardan bezenmiş oturma bölgelerine
yine günümüz konforunu sağlayan klasik koltuklarla ve dünyanın belli başlı şehirlerinin resimleriyle dekore ettik. Herkesin kendisinden bir parça bulmasını istiyoruz, bunu da abartıya kaçmadan itinayla yapma çabasındayız. Konseptimize dair yine başka bir yaklaşımımız da açık olduğumuz günler için geçerli. Mesela, pazartesi, salı ve perşembe akşamları sakin bir müzik eşliğinde dostlarınızla sohbet edeceğiniz bir mekan iken çarşamba, cuma ve cumartesi günleri değişik partilerle daha canlı, dj ve yüksek seste müzik olan bir mekan. KOZMOPOLİT YAPIYA ÖRNEK n Kimlere hitap ediyor burası? Müşteri potansiyeliniz nasıl? Bu şekilde genel bir yaklaşımımız yok, her milletten ve her yaştan insani ağırlıyoruz. Genel gözlemim, misafirlerimizin yoğunluğu itibariyle özel bir gruptan çok 21 ile 45 yaş arasındaki insanların mekanımızda vakit geçirmeyi tercih ettikleri yönünde. Beyaz diye tabir edilen Amerikalılar müşteri potansiyelimizin yüzde 80’ini oluşturuyor. Yüzde 10 gibi bir rakam Türk, Arap, Pakistan ve Hindistan gibi Orta Doğu kökenliler, geri kalan yüzde 10 da Siyahlar ve Latinler’den oluşmakta. n Amerikalılar’ın Tiki Hookah Lounge’ı tercih etme nedeni nedir sizce? Misafirlerimizin, Tiki’deki ilk tecrübelerinden itibaren samimi bir sıcaklık bulduklarını düşünüyorum. Diğer etkenler de var elbette, ulaşılabilirlik, uygun fiyatlar, devamlı yenilikler yapmamız gibi. Bir başka özelliği de belirli bir grubun tercih ettiği bir mekan değil Tiki. Amerika’nın kozmopolit yapısını en iyi gösteren yerlerden birisi. Kökleri dünyanın bir yerlerine dayanan her şeyden biraz var Tiki’de. O yüzden de farklı kökleri olmasına rağmen birçok misafirimiz Tiki ailesinin bir ferdi gibi görüyor kendisini. İyi servisimiz de başkalarının da referans ile gelmesini ve devamlılığı sağlıyor. n Genellikle hangi günler yoğun oluyorsunuz?
Çarşamba gününden itibaren yoğunluğumuz başlar. Pazar günleri kapalıyız, Pazartesi ve Salı ise diğer günlere göre daha sakin geçer. n Müşterilerin yeni beklenti ve talepleri var mı sizden? Bazen yeni çıkmış nargile tütünü çeşitlerinden menüye eklememizi isterler ama genelde onlar bizden talepte bulunmadan biz bunu öngörüp ona göre hareket ederiz. Oldukça yenilikçi bir yapımız var. Biz onları şaşırtmayı seviyoruz, işimizi en iyi yapmak için sürekli bir gayret içindeyiz. SAMİMİYET VE GÜLER YÜZ n Sizi diğer mekanların arasından öne çıkaran olgu nedir? Bizim sattığımız nargile tütünü çeşitlerini her yerde bulma şansı var misafirlerimizin. Hatta birçok misafirimizin kendi nargileleri olmasına rağmen, Tiki’de içmeyi tercih ederler. Yaptığımız nargileyi en iyi tütünlerden, en iyi kömürler ve azami özen ile yapmakta, temizliğine de ayrıca özen göstermekteyiz; fakat bizi öne çıkaran şeyin kesinlikle servisimiz olduğunu düşünüyorum. Bu sorunuza o yüzden gülen yüzümüz ve samimi davranışlarımız diye cevap vermek isterim. n İkinci bir Tiki Hookah Lounge’ı açmayı düşünüyor musunuz? Bu yönde ciddi talepler olmasına rağmen şimdilik bunu düşünmüyoruz. Fakat başka bir sürpriz hazırlığı içindeyiz. Yine bize ait olan ve çok da başarılı temsil edildiğini düşünmediğimiz başka bir öğemizi insanların beğenilerine sunmak için hazırlık yapıyoruz. Bunun ne olacağı da şimdilik sürpriz olarak kalsın dilerseniz.
Yaşam
17 Eylül 2014 Çarşamba
Gençler yaşlılardan çok daha fazla kitap okuyor Son bir yıl içinde kitap okuduğunu söyleyen 30 yaş altı Amerikalı gençlerin oranı yüzde 88 iken, 30 yaş ve üzeri kişilerin yüzde 79’u son bir yıl içinde sadece bir kitap okuduğunu belirtiyor AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212
Hamilelikte pilates yapın!
T
üm dünyada gençler teknoloji bağımlısı oldukları için eleştirilirken yapılan yeni bir araştırma sanılanın aksine Amerikalı gençlerin yaşlılardan daha çok kitap okuduğunu gösteriyor. Teknolojinin kucağına doğan genç Amerikalılar, önemli bilgilere internetten ulaşılamayacağına inanıyor. Pew Araştırma Merkezi (Pew Research Center) tarafından 6 binden fazla katılımcıyla yapılan yeni bir ankete göre 30 yaş altı kişilerin yüzde 98’i internet kullanıcısı ve bu kişilerin yüzde 90’nı sosyal paylaşım sitelerini kullandıklarını belirtiyor. Genç Amerikalılar’ın yüzde 77’si akıllı telefon, yüzde 38’i tablet kullanıyor ve yüzde 24’ü e-kitap okuyor. Buna rağmen 30 yaş altı Amerikalılar’ın yüzde 62’si çok sayıda yararlı ve önemli bilginin internette olmadığını söylüyor. Bu şekilde düşünen yaşlı Amerikalılar’ın oranı ise yüzde 53. Aynı zamanda, gençlerin yüzde 79’u internet erişimi olmayan kişilerin dezavantajlı bir durumda olduğuna inanıyor. Son bir yıl içinde bir kitap okuduğunu söyleyen 30 yaş altı Ame-
Spor, hem hamilelikte hem de doğum sonrasında kadının yaşadığı süreci kolaylaştırırken, pilatesin mutluluk hormonun salgılanmasında da etkili olduğu ortaya çıktı (ANKARA - POSTA 212)
rikalı gençlerin oranı yüzde 88 iken, 30 yaş ve üzeri kişilerin yüzde 79’u son bir yıl içinde bir kitap okuduğunu belirtiyor. 16-17 yaşındaki gençlerin yüzde 46’sı, 1829 yaş arası gençlerin yüzde 43’ü, 30 yaş üzeri kişilerin yüzde 40’ı her gün basılı bir kitap ya da e-kitap okuduğunu söylüyor. 16-29 yaş aralığındaki Ameri-
kalı gençlerin yüzde 50’si son bir yıl içinde halk kütüphanesine gittiğini belirtirken, 30 yaş üzeri kişilerin yüzde 47’si bir halk kütüphanesine gittiğini ifade ediyor. Hem 16-29 yaşındaki gençlerin hem de 30 yaş üzeri kişilerin yüzde 61’inin kütüphane kartı bulunuyor. Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs 2012 verilerine göre
genç Türkler’in yüzde 52,2’si ara sıra kitap okuduğunu söylerken, yüzde 24,1’i sıklıkla kitap okuduğunu ifade ediyor. Kültür İstatistikleri Raporu’na göre 2012 yılında milli kütüphanelerden ve halk kütüphanelerinden faydalananların sayısı yaklaşık 20 milyon. Kayıtlı üye sayısı ise toplamda neredeyse 900 bin.
Göz sağlığını korumanın püf noktaları AYSEL TAPAN İSTANBUL - POSTA212
V
ücudun en önemli ve en kıymetli organlarının başında göz geliyor. Peki özellikle teknoloji bağımlılığıyla birlikte tehlike altında olan gözlerinizi korumanın yollarını biliyor musunuz? ABD Ulusal Göz Enstitüsü (National Eye Institute), göz sağlığını korumak için yapmanız gereken basit kuralları şöyle sıralıyor: Glokom (göz tansiyonu), diyabet ya da yaşlılığa bağlı ortaya çıkan göz hastalıklarının kesin teşhisi için mutlaka kapsamlı bir göz testi yaptırın. Birçok hastalıkta olduğu gibi ailenizin göz sağlığı geçmişini öğrenin. Çünkü hastalıkların çoğu kalıtsaldır. Ailenizin göz sağlığı geçmişini bilmek sizin yüksek risk grubunda olup olmamanızın belirlenmesinde yardımcı olacaktır. Sağlıklı bir kiloda olmaya özen gösterin. Aşırı kilolu ya da obez olmak diyabet, görme kaybı, göz diyabeti gibi diğer hastalıklara yakalanma riskini önemli bir ölçüde yükseltiyor. Eğer kilo probleminiz varsa göz doktoruna da gitmeyi ihmal etmeyin. Yaptığınız işi göz önünde bulundurarak çalışırken ya da bilgisayarda oyun oynarken mutlaka koruyucu gözlük kullanın. Sigarayı bırakın ya da hiç başlamayın. Sigara içmek vücudun geri kalanı gibi gözler için de zararlı. Araştırmalar, sigaranın yaşa bağlı olarak ortaya çıkan ve körlüğe neden olabilecek benek oluşumu, katarakt ve göz sinirinin zarar görmesi riskini yükselttiğini gös-
teriyor. Vazgeçilmez aksesuarlardan biri olan güneş gözlüğünü kullanarak hem havalı görünüp hem de göz sağlığınızı koruyabilirsiniz. Güneş gözlüğü satın alırken UV-A ve UV-B ışınlarını yüzde 100 önlediğine emin olun. Gözlerinizi dinlendirin. Özellikle bilgisayar başında çok zaman geçiriyorsanız ya da uzun bir süre tek bir şeye odaklanıyorsanız göz kırpmayı unutabilirsiniz ve gözleriniz kuruyabilir. Bu nedenle her 20 dakikada bir gözlerinizi yaptığınız işten uzaklaştırıp gözlerinizin dinlenmesini sağlayarak göz yorgunluğunu önleyebilirsiniz. Ellerinizi ve kontak lenslerinizi düzenli olarak temizleyin. Enfeksiyon riskinden kaçınmak için kontak lensinizi takmadan ya da çıkartmadan önce mutlaka elle-
rinizi yıkayın. Katarak riski yaşla birlikte yükselmektedir. Katarak hastalığında diğer risk faktörleri ise şunlar:
RİSKLİ GRUPTA MISINIZ? Diyabet gibi hastalıklar Sigara ve alkol kullanımı Güneş ışığına doğrudan maruz kalmak gibi çevresel faktörler Diyabetik retinopati hastalığında tüm diyabet hastaları risk altındadır. Özellikle diyabet olan kadınlarda diyabetik retinopati önemli
bir sorun olabilir. Diyabette gözün bütün bölümleri etkilenir. Görme kaybının nedeni ise retina damarlarda ortaya çıkan değişikliklerdir. Bu durum “diyabetik retinopati” olarak tanımlanır. Göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin hasara uğramasıyla ortaya çıkan glokom hastalığında; 40 yaş üstü Afrikalı Amerikalılar, 60 yaş üzeri herkes ama özellikle Meksikalı Amerikalılar ve ailesinde glokom hastalığı olanlar risk grubunda yer alıyor.
P
ilatesin hamile kadınlara en çok ihtiyaç duydukları endorfin hormonunun salgılanmasını kolaylaştırdığı belirtildi. Hamileliğin her ayında pilates yapılabilmektedir ancak gebeliğin ayına göre hareketler değişmektedir. Medistate Kavacık Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. İlker Garipoğlu hem doğum öncesi hem de sonrası için pilatesi önerdi. Garipoğlu'na göre gebelik ve doğum konusunda pilatesin faydaları şöyle: Vücutta artan endorfin hormonu fiziksel ve psikolojik rahatlama sağlar, güçlü hissettirir. Hamilelikten kaynaklanan bel ve sırt ağrılarını bu bölgeleri güçlendirerek azaltır. Kol ve bacaklardaki ödem ve şişlikler azalır. Hamilelerin karın kaslarını güçlendirir ve denge- konsantrasyon kontrolünü arttırır. Bu sayede anne adayı normal doğuma daha iyi konsantre olur, bebeğin doğumuna yardımcı olur. Doğumdan sonra vücudun ve karın bölgesinin normale dönmesini hızlandırır. Gebelikte ve sonrasında oluşan idrar kaçırma problemleri ortadan kalkar. Gebelikte görülebilen, hazımsızlık ve ödem gibi sorunların azalmasına yardımcı olur. Anne doğum sırasında gerekli soluma ve gevşemeleri daha güzel
yapabilir. İçerdiği nefes egzersizi sayesinde annenin, gebelik sürecinde yaşadığı duygusal dalgalanmalardan daha az etkilenmesine yardımcı olur. Anne adayı, yaptığı egzersiz sayesinde uykuya daha çabuk dalar, gününü zinde ve motive şekilde geçirir. Doğum sırasında oluşabilecek yırtıklar azalır. Cinsel yaşamın doğum sonrası normale dönmesini kolaylaştırır. Hormonların etkisiyle zayıflayan göğüs kaslarının kuvvetlenmesini sağlar. Hamilelik sürecinde egzersiz yapan annelerin bebeklerinin yaşam fonksiyonlarının egzersiz yapmayanlara göre daha iyi çalıştığı kanıtlanmıştır.
Bel ağrısına pilates Omurga eğriliği, fıtık, kas problemleri, doğuştan kalça çıkığı gibi rahatsızlıkları olan gebelerin, hamilelik süreçlerinde ve sonrasında vücutlarında hissettikleri şikayetlerinin artabileceğini belirten Garipoğlu, pilatesin düzenli olarak yapıldığında iskelet ve kas sisteminde büyük değişiklikler sağlayacağını söyledi: "Anne adaylarının rahatsızlıklarından dolayı hissettikleri ağrıların azalmasına yardımcı olur. Bu tip problemleri olan kişiler için en ideal yöntem, hamilelik öncesi pilates egzersizlerine başlayıp vücutlarını hamilelik süresince yaşayacakları fiziksel değişime hazırlamaktır."
Emlak
17 Eylül 2014 Çarşamba
Emlak sayfası A M ERİ K A ’ DA K İ
T Ü R K L ERİN
GA Z ETE S İ
emlak sohbetleri
www.emlaksohbetleri.com
işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.
e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com
İstanbul Kartal
Mozaik’in ilk etabının yüzde 60’ı satıldı Dumankaya İnşaat tarafından İstanbul Sancaktepe’de konumlandırılan Mozaik projesinin yüzde 60’ı satıldı İSTANBUL - POSTA212
D
umankaya İnşaat tarafından İstanbul’un doğa güzellikleri ve zengin tarihi mirası ile öne çıkan semtlerinden Sancaktepe’de hayata geçirilen Dumankaya Mozaik projesinde Temmuz ayından bugüne metrekaresi 3.200 TL’den satışa çıkan stoğun yüzde 60’lık kısmı tamamlandı. Dumankaya Mozaik projesi, şehrin kimliğine ve mimari hafızasına yeni bir soluk, yeni bir karakter kazandıracak proje olarak öne çıkıyor. Dumankaya Mozaik’in ön satış döneminde ağırlık-
lı olarak oturum amacı ile konut satışı gerçekleşti. Satışa sunulan 4 farklı alternatif dekorasyon paketinden ferahlığı sevenler yüksek tavanlı daireleri, siyah ve beyazın öne çıktığı modern daireleri, meşe detaylarla tuğla duvarların sıkça kullanıldığı country tarzı daireleri tercih ederken; minimalizmi sevenler İskandinav tarzı daireleri tercih etti.
Her ihtiyaca uygun daire Çevresinden soyutlanmış, tek tip bir site yaşamından çok hareketli bir şehir yaşamı sunan Dumankaya Mozaik’te bahçe tahsisli, teras deck tahsisli konutlar ile
yüksek tavanlı-şömineli loft konutlar olmak üzere değeri artırılmış daireler, ayrıcalıklı fırsatlar ile yeni bir yaşam kurmak isteyenlerin beğenisine sunuluyor. 64 dönüm arazi üzerinde 3 etapta hayata geçirilecek proje içerisinde, 44 ile 47 m2 arasında değişen stüdyo daireler, 59-75 m2 arasında değişen 1+1, 78 m2 genişliğindeki 1,5+1, 88-127 m2 arasında değişen 2+1, 145-155 m2 arasında değişen 3+1 ve 208 m2 genişliğinde 4+1 daire seçenekleri bulunuyor. 154 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak projede 450 m2 büyüklüğündeki sosyal tesis içinde fitness alanı,
soyunma odaları ve duşlar, saunalar, hobi odası bulunuyor. Ayrıca projede çocuk havuzu da dahil olmak üzere 330 m2 açık yüzme havuzu, güneşlenme terasları, yansıma havuzları, anfi tiyatro – aktivite-etkinlik meydanı, lavanta hasat alanları, gezinti yolları,
pergolalı oturma alanları, bisiklet park alanları ve çeşitli oyun alanları mevcut. Dumankaya Mozaik Projesi’nin 2. ve 3. etaplarının lansmanı, sonbaharda %15’lik fiyat artışı ile ortalama 3.600 TL metrekare satış fiyatından gerçekleştirilecek.
Lansman fiyatları Flora’da satışların yarısını sattırdı T
OKİ iştiraki Emlak Konut GYO A.Ş. güvencesiyle, İzka İnşaat, Dağ Mühendislik ve Sıtar İnşaat ortaklığıyla, Başakşehir’de hayata geçirilen Bahçekent Flora’da dairelerin yarısına yakını sahiplerini buldu. TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO A.Ş. güvencesiyle hayata geçirilen Bahçekent Flora’da 875 konut ve ticari alan yer alacak. Lansman dönemine özel avantajlı fiyatlarda son günlere girilen projede, 164 bin TL ile 452 bin TL arasında değişen fiyatlarla daire sahibi olmak mümkün. 1+1’den 4+1’e kadar çeşitli tiplerde daire seçeneklerinin sunulduğu projede 36 aya vade farksız taksitlendirme yapılırken, 120 aya kadar da uygun faiz oranlarıyla kredi kullanılabiliyor. Alternatif ödeme planlarının da bulunduğu projede %4 peşinatlı ödeme imkanı da sunuluyor.
YATIRIMCILARIN İLGİ ODAĞI Bölgenin en dikkat çeken projeleri arasında yerini alan Bahçekent Flora, 22 bin metrekarelik peyzaj alanına ek olarak, bitişiğindeki 140 bin metrekare genişliğindeki bölge parkıyla eşsiz bir konuma erişiyor. Proje bitiminde yaklaşık 3 bin kişinin yaşayacağı Bahçekent Flora, yeşil alanlarla çevrili konumuyla dikkat çekiyor. Lansman sonrasında yoğun bir
ilgiyle karşılanan proje, konumu ve donatıları itibariyle yatırımcıların talebini çekiyor. 164 bin TL’den başlayan avantajlı fiyatlar ise kısa bir süre daha devam edecek. Büyüklükleri 65 metrekare ile 187 metrekare arasında değişen daireler, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 seçenekleriyle alıcı buluyor. İnşa çalışmalarının hızla devam ettiği projede ilk etabın teslimleri ise 2016 yılının Eylül ayında olacak.
PROJE DETAYLARI • Projenin Adı: Bahçekent Flora • Lokasyon: Başakşehir • Yapımcı Firmalar: İzka İnşaat, Dağ Mühendislik, Sıtar İnşaat Or-
taklığı • İlk Etap Teslim Tarihi: 2016 yılının Eylül ayı • Yaklaşık Yatırım Bedeli: 300.000.000 TL • Konut Sayısı: 875 adet • Yaşayacak kişi sayısı: 3.000 • Konut Tipleri: 1+1, 2+1, 3+1, 4+1 • Konut Metrekareleri: 65m2 – 187m2 • Ödeme Planı: Peşin, Vadeli, Banka Kredili • Satış Ofisi: Hoşdere Cad. Emlak Konut 2.Etap Bahçekent Flora Hoşdere Başakşehir • Telefon: 444 58 13 • www.bahcekentflora.com • info@bahcekentflora.com
(İSTANBUL - POSTA212) AC Yapı, Kartal’da hayata geçireceği dev projesi için, “yenievimburadaolacak.com” adresinden ön talep toplamaya başladı. Kartal’ın merkezinde konumlandırılan projenin 18 Eylül’de düzenlenecek lansmanın ardından satışa sunulacağı belirtiliyor. AC Yapı, yeni projesinde ön talep toplanmaya başladı. Kartal E-5 bandında adalar manzarasına hakim bir noktada yer alan projeye kısa sürede yoğun bir talep geldi. “yenievimburadaolacak.com” adresinden ön talep toplanan projenin 18 Eylül’de Taksim Grand Hyatt Hotel’de düzenlenecek lansman sonrasında satışa sunulacağı belirtildi. Kartal’ın en merkezi noktasında 44 katlı iki kuleden oluşacak projede, konut ve Home – Office’lerin yanı sıra cadde mağazaları da yer alacak. Proje, E-5 Otoyolu’nda, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 15 dk, Sahil Yolu’na ise 3 dk uzaklıkta konumlanıyor. Ayrıca otobüs, minibüs ve Deniz Otobüsü gibi toplu taşıma araçlarına da çok yakın mesafede bulunan projenin hemen önünde Metro durağı yer alıyor.
DAİRELERDE NEFES ALDIRAN TASARIMLAR AC Yapı, yeni projesinde geniş ve ferah bir tasarıma sahip 1+1’den 4+1’e kadar uzanan çeşitte daire tipi sunuyor. Adalar manzarasına hakim konumuyla da öne çıkan projede yaklaşık 2 bin 200 kişi yaşayacak. Projenin lansman sonrasında başlayacak satışlarıyla birlikte 120 aya kadar uygun faiz oranlarıyla konut kredisi de kullanılabilecek. Kartal’ın en işlek noktası olarak kabul edilen E-5 bandında konumlanan proje, teslimlerin ardından bölgenin merkezi haline gelecek cadde mağazalarıyla da dikkat çekiyor.
HER NOKTAYA ULAŞIM KOLAYLIĞI
İstanbul Başakşehir’de İzka İnşaat, Dağ Mühendislik ve Sıtar İnşaat ortaklığıyla inşaatına başlanan Bahçekent Flora’nın yüzde 50’si satıldı İSTANBUL - POSTA212
AC Yapı yeni projesi için ön talep topluyor
E-5’e yakın bir mesafede bulunan proje, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 16 km, Kartal Metrosu’na 2,6 km ve Kartal Sanayi Sitesi’ne 5,4 km uzaklıkta yer alıyor. Proje, Heybeli Ada, Kınalı Ada ve Sedef Adası’nın da muhteşem görüntüsünü sergiliyor ve göz kamaştıran sahil manzarasıyla da dikkat çekiyor.
Amerikalı gençlerin ev rüyası Amerikalı gençler özellikle üniversiteli olanlar evlenmekten hatta çocuk sahibi olmaktan bile önce ev sahibi olmayı hayal ediyor. Güzel bir evin sahibi olmak ‘Amerikan Rüyası’nın büyük bir kısımını kapsıyor
ELİF ÜNLÜ NEW YORK - POSTA212
A
merikan Rüyası devam ediyor: Amerikalı gençlerin çoğu kendi evlerine sahip olabileceklerini düşünüyorlar. Ev satın alabilmeyi veya ayrı eve çıkabilmeyi, üniversiteden mezun olmaktan, evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan daha önemli görüyorlar. Gençlerin yüzde 97’sı’ gelecekte bir eve sahip olacaklarını söylüyorlar, Better Homes and Gardens Emlak Şirketi’ne göre ise ev sahibi olmak onlar için Amerikan rüyasının büyük bir kısmı olduğunu ifade ediyor. Ev sahibi olmak isteyen
gençlerin yüzde 53’ten fazlası, bir yıl boyunca sosyal medyadan vazgeçebileceklerini, hatta harcama yapmamak için anne veya babalarını mezuniyet balosuna götürebileceklerini söylüyorlar. Better Homes and Gardens Emlak’ın CEO’su Sherry Chris: “Bu kadar sosyal medya içerisinde büyüyen bir jenerasyonun, büyük planları için kendi alışkanlıklarından özellikle sosyal medyadan ödün verme düşünceleri ve hayallerindeki eve kavuşma istekleri oldukça derin bir konu. Küçük yaşta olgun planlara sahip olabilecek, Gen Z (Z geni) en iyi ve en büyük jenerasyon olabilme ihtimalini taşıyor” diyor.
Hayat Sultanbeyli’den çifte fırsat (İSTANBUL - POSTA212) Kaynak Yapı tarafından Sultanbeyli’de hayata geçirilen Hayat Sultanbeyli projesi konut alıcısına çifte fırsat sunuyor. Düzenlenen kampanya kapsamında dairesini peşin almak isteyenlere yüzde 12 indirim yapılıyor. Ev bedelinin yüzde 50’sini peşin verenler kalan borçlarını 84 ay boyunca faizsiz ödemenin avantajını yaşıyor. 2+1 dairelerin fiyatının 242 bin liradan başladığı projede aylık taksit ödemeleriyse 1.440 liraya geliyor
Kira öder gibi Kampanyadan yararlanıp ev alanların tıpkı kira öder gibi ev taksitlerini ödeyebileceğini belirten Eyüp Kaynak, “Kampanyamız boyunca105 metrekare 2+1 dairelerimizin fiyatı 242 bin liradan aylık taksitleri ise 1.440 liradan başlıyor. Projede 108 metrekare 2+1 dairenin fiyatı 252 bin liradan aylık taksitleriyse 1.500 liradan başlangıç gösteriyor. Kampanyadan yararlanıp Hayat Sultanbeyli’den 288 bin liraya satılan 126 metrekare 3+1 daire alanlar aylık 1.714 lira taksit ödeyecek. Projede yer alan 135 metrekare 3+1 dairenin fiyatı 310 bin liradan aylık taksitleri de 1.845 liradan başlangıç gösteriyor” açıklamasında bulundu.
Yaşam
17 Eylül 2014 Çarşamba
YENİÇERİLER divanda çorba içmemekle kalmaz, tasları da ayaklarının altına alıp iyice ezerler. Kanuni Sultan Süleyman, bu isyan üzerine ayran gibi köpürerek, duyanların gözlerinin fal taşı gibi açıldığı şu sözü haykırır: “Edepleriyle olsunlar, yoksa vallahi hepsini pabuççu bekârlarına kırdırırım!” Ayakkabı dikicileri esnafı, Mercan Çarşısı’nda olup, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bildirdiğine göre 3.400 dükkândır. 7 bekârhanede kalan 8.000 pabuççu bekârının hepsi de silahlıdır! Kanuni’nin sözü kulaklarına gider gitmez sadece pabuççular değil, tüm dikici esnafı saraya koşar. Bir anda, pabuççu bekârları önderliğinde 40.000 silahlı insanın toplandığını duyan Sultan Süleyman, aralarından kemerbaşıları, serkellebaşıları ve odabaşıları huzuruna davet eder. Padişahın sadık kulları olduğunu belirten temsilciler, çağrılarını duyduklarını ve emirlerini beklediklerini söyleyince, elleri ayakkabı yapımında kullanılan her tür kesici aletlerle dolu insanların sarayı çevirdiğini gören yeniçeriler isteklerinden geri adım atmaya başlar. Kanuni, pabuççu bekârlarının yeniçeri isyanına engel olmasından son derece memnun olarak sadık kullarına seslenir: “Dileyin benden ne dilerseniz…” Pabuççu bekârları, eskiden ocaklarına verilen devşirme oğlanların yetiştirildikten sonra yeniçeri yapıldığını, ama sonradan eşkıya olurlar diye bundan vazgeçildiğini söyleyerek, bu uygulamaya geri dönülmesini isterler. Ayrıca, bir pabucun yapımına bir gün ayırdıklarını, on akçeye sattıkları pabucun beş akçesini malzemeye verdiklerini, kalan 5 akçeyi de emekleri karşılığında aldıklarını, oysa Bedesten’de çok daha yüksek fiyatlardan satıldığı bilgisini vererek, haklarının yendiğinden şikâyetçi olurlar. Aralarından biri suç işlerse, cezasını kendilerinin vermelerini talep eden pabuççu bekârları, Ordu-yı Hümayun’daki konumlarının da daha saygın bir duruma getirilmesi dileklerini padişaha sunarlar. Kanuni Sultan Süleyman, yeniçerilerin korkulu rüyası olan pabuççu bekârlarının isteklerini onaylar ve lüzum görüldüğünde tekrar gelecek şekilde hazırlıklı olmalarını söylemeyi de ihmal etmeyerek, fermanla uğurlar. Böylelikle, Platon’un kanun koruyucuların daha önemli olduğunu belirtmek için ayakkabı yapımcılarını küçümseyen şu sözünün pabucu dama atılmış olur: “Kunduracılara ne olmuş, kimlermiş bunlar? Bu devleti pek az ilgilendirir. Önemli olan koruyuculardır. Çünkü devletin ödevi, belirsiz kunduracıların refahını sağlamak değil, olgunlaşmaktır.” Osmanlı dönemi mahkeme kayıtlarında, ayakkabı yapımı ve onarımıyla ilgili pek çok dava olduğu görülür. Söz konusu davalar, bir grup lonca üyesinin çalıştıkları bölgede kendilerine rakip olmak isteyenlere dair şikâyetlerini içerir. Örneğin, 1604 yılında, Galata Mahkemesi’ne başvuran Galata ayakkabı tamircilerinin kethüdası Mehmet ve esnafın önde gelenlerinden beş kişi, çarşıda her gün kendilerine bağlı iki kişinin nöbetleşe çalıştığını, ama kimi İstanbullu ve Hıristiyan ayakkabı tamircilerinin de Galata çarşısına gelerek iş yaptıklarını bildirir. Bu durumun geleneklere aykırı olduğunu bildiren Mehmet, mahkemeden engel olunmasını ister. Mahkeme de, davacıların isteklerini haklı bulur ve loncalarının yetki alanı tarihi yarımada olan İstanbullu ayakkabı tamircileriyle Galata loncasına bağlı olmayan Hıristiyan ustaları bu bölgeye gelmemeleri konusunda uyarır. İstanbul’da ayakkabı yapımcıları, loncalarına ayrılan bölgenin dışına çıkamazlardı. 1618 yılında, Sultan Ahmet Camii’nin yakınındaki yeni çarşı esnafıyla, eski çarşı esnafı arasında sorun yaşanmıştır. Eski çarşıdaki ayakkabı yapımcıları “saraylı” denilen ayakkabı türünün yalnızca yeni çarşı esnafı tarafından üretilmesine karşı çıkarlar. Yeni çarşıdaki ayakkabı yapımcıları, sözü edilen ayakkabıyı yalnızca kendilerinin yapabileceği konusunda ellerindeki padişah fermanını mahkemeye sunarlar. Eski çarşı esnafı bunun karşısında, meslekte daha eski olduklarını ve her türlü ayakkabıyı yıllardır sattıklarını bildirir. Sonunda kendi aralarında anlaşan iki grup, mahkemeden, kalitesiz ayakkabı yapan esnafın topluca uyarılmasını ister! Osmanlı devrinde esnaflar, Ahilik geleneğinden gelen bir düzen içerisinde çalışırlardı. Her meslek grubunun başında bir kethüda vardı ve çalışma düzeninden, dürüstlükten, kaliteden o sorumlu olurdu. Kethüdanın yardımcısı konumundaki yiğitbaşı denilen görevli denetleme işini yaparak, hile yapanları tespit ederdi. Yiğitbaşı, bir ustanın yaptığı ayakkabıda hile olduğuna kanaat getirirse, o usta bu mesleğin ve öteki mesleklerin ileri gelenlerinin önünde kethüda tarafından uyarılır ve aldığı paranın müşteriye iadesi sağlanırdı. Hatalı olan ayakkabı da bir daha kullanılmaması için dama atılırdı. Böylesi bir durum ayakkabı yapımcılarının en korkulu rüyasıydı. Çünkü, meslekteki tüm itibarını kaybettiği gibi müşterisi de azalırdı. Bu uygulama günümüzde yapılmasa da, “pabucu dama atıldı” deyimi Türkçede yaşamaya devam etmektedir! Eski devirlerde, ayakkabıcıların yüzünü bayramlar dışında en çok güldüren, nişan törenleri olurdu. Erkek tarafının kızın evine kumaş, şal ve armağanlar bulunan bir bohçayı gönderdiği gün, gelin adayının giydiği pabucun ölçüsü mutlaka alınırdı. Evlilik konusunda kesin karara varılması anlamına gelen bu geleneğe “ayak ölçüsü” denilirdi. Kız tarafı bundan sonra aile bireylerine ve tüm akrabaya armağan olarak ayakkabı ve terlik gönderileceğini bilirdi. Damat adayının ailesi zengin ise geline sırmalı ve incili, annesine şal üzerine sırmalı, kız kardeşlerine atlas üzerine sırmalı, yakın akrabadan olan kadınlara da atlas üzerine ipek işlemeli ayakkabılar, erkeklere de son derece kibar terlikler armağan edilirdi. Zarif sepetlere konulan ve kırmızı kumaşlarla bağlanan bu ayakkabı ve terlik paketlerinin bir tek anlamı vardı: “Lütfen giyin ve evimize gelin!” Kız isteme geleneğinde ayak ölçüsünün olduğu yıllarda, ayakkabı yapımcıları da mahkemelerde birbirlerinin ölçüsünü alırlardı! 1661 yılında, yine Galata mahkemesinde, bölgede çarıkçılık yapan gayrimüslim esnaftan bir grubu, Galata’daki bakkallardan şikâyetçi olurken görürüz. Çarıkçılar, bakkallardaki yağ tulumlarını alıp bunlardan çarık yapma ve satma yetkisinin kendilerine ait olduğunu söyleyerek, bakkalların da yağ tulumlarından çarık yapıp sattığını ve de bu haksızlığa mahkemenin son vermesini arzuladıklarını dile getirirler. Bakkalların söylenenlerin doğru olduğunu bildirmeleri üzerine mahkeme, bir daha yağ tulumlarından çarık yapmamaları kararını verir.
Fenerbahçe USA Derneği’nin, Amerika’daki Fenerbahçe taraftarlarını buluşturmak amacıyla her yıl düzenlediği Geleneksel Fenerbahçe USA Balosu, Fenerbahçe’nin 19. şampiyonluğunu kutlama vesilesiyle büyük bir coşkuyla yapıldı DOĞUCAN CÖMERT
PAK: Anlamlı bir buluşma TADF Başkanı Atilla Pak, POSTA212’ye yaptığı açıklamada “Fenerbahçe’nin 12. Geleneksel Balosu’nu gerçekleştiriyoruz. Kendilerini tebrik ediyorum. Birlik ve beraberlik açısından çok önemli bir buluşma bu” dedi. Pak, “Amerika’da gerek iş adamlarının katılımının, gerekse TürkAtilla Pak Amerikan ilişkilerinde önemli isimlerin aramızda olmasına vesile olan bu baloyu gerçekleştiren Fenerbahçe USA’ya teşekkür ediyorum. Türkiye’nin güzide bir takımının derneğinin Amerika’da faaliyet göstermesi ayrı bir anlam ve önem taşıyor. Bunun için kendilerini tekrar tebrik ediyorum” diye konuştu.
KUNTER AKIRMAK
‘Bu görevi omzumuzda hissediyoruz’
FENERBAHÇE USA BALOSU
Fenerbahçe USA Derneği’nin Başkanı Ömer Ekinci, “Uzaklarda 8 bin km ötedeki gerçek Fenerbahçe coşkusunu bu özel gecede bir araya getirdiğimiz için çok mutluyum. Balomuzun her sene farklı bir teması oluyor. Geçen sene vefaydı. Diğer senelerde sporda barış ve kardeşlikti. Bu seneki temamızın adı ‘Evladıma miras bu sevda” dedi. Fenerbahçe sevgisini ileriki kuşaklara aktarmanın kendileri için büyük bir görev olduğunu söyleyen Ekinci “Bu aşkı ileriki kuşaklara taşımak görevimiz bizim. Bu sevgiyi aşılayıp aktarmayı amaçlıyoruz. Fenerbahçeli olmak demek takıma ve renge gönül vermek değildir. Türk toplumuna faydalı olmaya çalışmak, sosyal sorumluluk projelerine imza atmak ve Türk halkını kucaklamak demektir. Bu görevi omzumuzda hissediyoruz” diye konuştu.
NEW YORK POSTA212
TADF Başkanı Atilla Pak, Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya baloda söylenen şarkılara coşkuyla eşlik ettiler
F
enerbahçe USA Derneği, kulübün 19. şampiyonluğunu New York Marriott Marquis Hotel’de muhteşem bir balo ile kutladı. Sanatçı Fatih Ürek’in şarkılarıyla renklenen gecede Türk-Amerikan toplumunun önde gelen isimlerini görmek mümkündü. Gecede ayrıca ilginç şovlar ve sürprizler de vardı.
Fenerbahçe’nin 19’uncu şampiyonluğu için düzenlenen geceye katılan davetliler balo boyunca müziğge eşlik edip oynadılar.
SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ
MUNZUR’DA FENERBAHÇE TUTKUSU Fenerbahçe USA Derneği’nin düzenlediği baloya katılanların arasında ABD’nin en çok satan yoğurdu Chobani’nin kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya da vardı. Fenerbahçe USA Derneği üyelerinin hatıra fotoğrafı çektirmesinden sonra sahneye çıkan Ulukaya, Erzincan’da çocukken kendileri için en önemli olan şeyin Fenerbahçe olduğunu söyledi. Futbol sevgisinin Munzur yaylalarında geliştiğini kaydeden Ulukaya, “O zamanlar Fenerbahçe’nin oyuncularını ezberlerdik. Fenerbahçe sadece bir futbol kulübü değil, Türkiye’mizi bir araya getiren bir aitlik unsurudur. Fenerbahçeli olduğum için gurur duyuyorum” diye konuştu. Ulukaya’nın konuşmasının ardından Fenerbahçe Yönetim Kurulu’ndan Cemil Özyurt, Ulukaya’ya plaket takdim etti.
Şevkiye Sun
Diğer etkinliklerden de bahseden Ekinci, “Yaklaşık 1 ay sonra, Boston’da dünyanın en prestijli kürek yarışması yapılıyor. Türkiye’den de geçen sene şampiyon olan Fenerbahçe Kürek Takımı, Fenerbahçe USA’nın sponsor olmasıyla birlikte Amerika’ya geliyorlar. Dünyanın en kuvvetli takımlarıyla yarışacaklar. Türk toplumunu ve sarı laciverte gönül verenleri davet ediyorum 500 bin kişinin izlediği yarışlara. Muş’ta da kütüphane açma çalışmamız var. Sosyal sorumluluk projelerimiz tüm hızıyla devam ediyor” dedi.
Chobani CEO’su Hamdi Ulukaya ve gazetemiz yazarlarından Cemil Özyurt da eşleriyle beraber objektiflere mutluluk pozu verdi.
BAŞKONSOLOS İÇİN BİR İLK Fenerbahçe USA’nın Başkanı Ömer Ekinci’den sonra sahnedeki konuşması için yerini alan isim New York Başkonsolosu Ertan Yalçın’dı. Görevine yeni başladığını hatırlatan Yalçın bu etkinliğin kendisi için ilk olduğunu söyleyerek çok sevinçli olduğunu kaydetti. Babasının koyu bir Galatasaray taraftarı olduğunu fakat ağabeyinin Fenerbahçeli olması vesilesiyle kendisinin de Fenerbahçe taraftarı olduğunu kaydeden Yalçın bunun kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. Fenerbahçe USA Derneği’nin faydalı etkinlikler gerçekleştirdiğinin altını çizen Yalçın, derneğe faaliyetlerinde başarılar diledi. “SPOR DAYANIŞMA UNSURU” New York Başkonsolosu Ertan Yalçın’dan sonra konuşma için sırasını alan New York Büyükelçisi Halit Çelik, Fenerbahçe’nin 19. şampiyonluğunu kutlamak için baloya katıldığını kaydederek “Fenerbahçe camiasını tüm kalbimle kutluyorum. Fenerbahçe heyetini gönülden kutluyorum. Spor, birlik ve beraberlik için önemli bir dayanışma unsuru. Bize güç katıyor” şeklinde konuştu. New York Büyükelçisi Halit Çelik konuşmasını tamamladıktan sonra Fenerbahçe USA Derneği’nin üyeleri sahneye çıkarak hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Fenerbahçe USA derneğinin yönetim kurulu balo sırasında topluca hatıra fotoğrafı çektirdi
Fenerbahçe USA balosunda şampiyonluk pastası da dernek başkanı Ömer Ekinci ve Onursal Başkan Ekmel Anda tarafından kesildi
“EVLADIMA MİRAS BU SEVDA” Balo öncesi küçük bir kokteylle davetliler karşılandı. Davetliler kokteyl bittikten sonra balo salonunda yerlerini almaya başladılar. Balonun açılış konuşmasını Fenerbahçe USA’nın Başkanı Ömer Ekinci yaptı. Misyonlarının ve görevlerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Ekinci, konuşmasında “Biz büyük bir Fenerbahçe ailesiyiz. Bu aile bizim için çok kıymetli. Bu etkinliği ‘Evladıma miras bu sevda’ temasıyla gerçekleştiriyoruz. Herkese teşekkür ederim” dedi.
AÇIK ARTIRMA RENKLİ GEÇTİ Fenerbahçe şarkılarıyla coşan davetliler daha sonra açık artırmaya katıldılar. Fenerbahçe formalarının ve kramponlarının satıldığı açık artırmada Hamdi Ulukaya, Dirk Kuyt’ın formasına 7 bin dolar vererek formanın sahibi oldu. Ulukaya, formayı aldıktan sonra bu forma için 7 bin yerine 10 bin dolar vermesinin daha doğru olacağını söyl-
FB USA Balosu’na katılan ve ABD’de yaşayan Türk toplumunun ileri gelenleri, birlik ve beraberlik çağrısı yaparak, bu etkinliğin önemine değindiler. İşte görüşler:
Baloya katılan davetliler birbirinden güzel parçalara eşlik ederek gönüllerince eğlendi.
Başkonsolos: Çok mutluyum
Ekmel Anda
New York Başkonsolosu Ertan Yalçın, POSTA212’ye yaptığı açıklamada New York’taki görevine 10 gün önce başladığını hatırlatarak bu gecenin kendisi için çok önemli ve özel bir an olduğunu dile getirdi. Yalçın, bu etkinliğin kendisinin Türk toplumuyla tanıştığı ilk geniş çaplı etkinlik olduğunu söyleyerek “Büyük sevinç duyu- Türkiye’nin New York Başkonsoyorum bundan. New York’ta bu sevginin losu Ertan Yalçın beni kucaklaması mutluluk kattı bana. Çok önemli bir etkinlikteyiz. Türk-Amerikan toplumunun bu faaliyetlerde çok etkili olduğunu ilk günlerde öğrendim. Burada olduğum için mutluluk duyuyorum. Fenerbahçe USA Derneği’ne ve tüm Türk toplumuna başarılar diliyorum” dedi.
Baloda Fenerbahçeli futbolculara ait imzalı formalar açık artırmada büyük ilgi gördü
Sanatçı Fatih Ürek bir ara şarkılarını Fenerbahçe USA Yönetim Kurulu üyelerinin arasına karışarak söyledi
Balonun medya sponsoru ise Posta212 gazetesiydi
Baloya katılan isimlerden TACCI Başkanı Ali Koçak, “Balo çok güzel geçiyor. Ben aslında hiçbir takımı tutmuyorum ama bugün Fenerbahçeli oldum. Sarı lacivert kravatımı da taktım. Herkesi tebrik ederim. İlk defa katılıyorum ama bundan sonra her zaman katılmayı düşünüyorum. Herkes mutlu, herkes eğleniyor, her şey harika” diye konuştu.
‘Fenerbahçe sevgisini Ekmel Anda’dan aldım’ Balo için özel olarak ABD’ye gelen sanatçı Fatih Ürek gece boyunca sevilen parçalarını seslendirdi.
edi ve davetlilerden büyük bir alkış aldı. SÜRPRİZ KONUKLAR Açık artırmadan sonra sahneyi Fatih Ürek aldı. En çok bilinen ve en popüler olan şarkıları seslendiren Ürek’le coşan davetliler doyasıya eğlendiler. Ürek’ten sonra sahneye çıkan Besim Kazado da Zeki Müren şarkıları eşliğinde davetlilere keyifli anlar yaşattı. Fenerbahçe USA Derneği Onursal Başkanı Ekmel Anda, yönetim kurulu üyeleri ve davetliler daha sonra gelen Fenerbahçe pastasını hep birlikte keserek şarkılara eşlik ettiler.
‘İlk defa katılıyorun’
Besim Kazado gecede yaptığı şov ile izleyenlerin beğenisini kazandı
Fatih Ürek
Chobani yoğurtlarının kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, Fenerbahçe USA’nın balosuna geldiği için çok mutlu olduğunu söyleyerek “Bu etkinliğe ilk defa geliyorum. Herhalde her sene gelirim artık” dedi
Erhan Yıldırım
Sultan Süleyman Platon’a karşı...
Fenerbahçe USA’dan coşku dolu balo
Toplumun ileri gelenlerinin görüşleri
Ömer Ekinci
@sunayakin62
17 Eylül 2014 Çarşamba
Ali Koçak
Sunay Akın
Yaşam
NYPD Toplum Koordinatörü Erhan Yıldırım, “Ben Fenerbahçeli olmayı burada öğrendim. Türkiye’deyken takım tutmuyordum. Fenerbahçe sevgisini bana Ekmel Abi (Ekmel Anda) ve Ercan Abi (Ercan Karabeyoğlu) verdi. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum. Bu gecenin devamlılığını ve derneğin başarılı olmasını istiyorum” dedi.
Hamdi Ulukaya: Her sene geleceğim (DOĞUCAN CÖMERT – NEW YORK – POSTA212) Amerika’nın en çok satan yoğurdu Chobani’nin sahibi ve CEO’su POSTA212’ye yaptığı açıklamada “Çocukluğumdan beri hasta Fenerbahçeliyim. Erzincan İliç’te büyürken bizim arkadaşlar ikiye bölünmüştü. Bazıları Fenerbahçeli bazıları Galatasaraylıydı. Biz kasabanın halkının vermiş olduğu
havayla ve aileyle beraber hasta bir Fenerbahçeli olduk” dedi. Lise, üniversite ve Amerika’ya geldiği yıllarda her hafta takip ettiğin tek şeyin Fenerbahçe maçları olduğunu söyleyen Ulukaya, “Bugün burada olduğum için çok mutluyum. Yönetimden arkadaşlar davet ettiler. Bu etkinliğe ilk defa geliyorum. Şampiyonluğumuzu ve başarılarımızı kutluyoruz. Bunun için çok mutluyum. Herhalde her sene gelirim artık” diye konuştu.
Chobani’nin CEO’su Hamdi Ulukaya arkadaşımız Doğucan Cömert’in sorularını yanıtladı.
Seri ilanlar & Eğlence
17 Eylül 2014 Çarşamba
Haftalık Burcunuz KOÇ: İstediğiniz bir şeyi gerçekleştirme şansına erişebilirsiniz bu hafta, verilen emeğin ve gösterilen sabrın sonucunu almak diyebilirsiniz buna. Verimli olmak iş hayatında sizi yükseltebilir, sağlam adımlarla ilerleyebilirsiniz. Planlarınız ile çevrenizi birleştirebilirsiniz. Konuşmalar ve paylaşımlar ilişkilerinizi, sosyal hayatınızı canlı ve renkli tutabilir. BOĞA: Dolunayın enerjisi parasal konularda yeni adımlar atmanızı, düzenlemeler yapmanızı sağlayabilir. Geçmişle bağlantılı güzel bir fırsat karşınıza çıkabilir, kararları hayata geçirmek kolay olabilir. İyi bir çözüme, anlaşmaya varabilirsiniz. İnandığınız çerçevede oluşabilir olaylar. Bu da sizi kalben güçlü yapabilir. İlişkileriniz şans etkisi altında gelişebilir. İKİZLER: İkizler burcunda gerçekleşecek olan dolunay bu hafta sizi oldukça heyecanlı ve duyarlı yapabilir, olayların etkisinde kalabilirsiniz. Bu hafta size geçmişle bağlantılı çok bir güzel kazanç getirebilir, fırsatları değerlendirmeye açık olun. Ailenizden ve çevrenizden destek görebilirsiniz. İlişkilerinizi doğruların üzerine oturtturabilirsiniz, iyi anlamak isteyebilirsiniz. YENGEÇ: Geçmişle bağlantılı olay ve durumlar bu hafta aklınızı kaplayabilir. Net, somut bir takım gelişmeler hayatınıza büyüme ve rahatlık getirebilir. Güzel bir başarı açığa çıkabilir. Kendinizi adadığınız insan ve işlerde ise adil, doğru yaklaşımlar sayesinde isteklerinizi takip edebilirsiniz, iyi ve sağlam bağlar, diyaloglar kurabilirsiniz. Ev, aile içinde sabırlı olmanız gerekebilir. ASLAN: Sosyal hayatınız, arkadaşlarınızla ilişkileriniz bu hafta canlanabilir dolunay sayesinde. Kendinize ve sevdiğiniz şeylere zaman ayırabilirsiniz. Hayalini kurduğunuz bazı şeyler gerçekleşebilir, rahat bir biçimde ilerleyebilirsiniz. İmkanları doğru bir biçimde değerlendirebilirsiniz, bu, maddi durumunuza da olumlu etki edebilir. İletişim trafiğiniz yoğun olabilir. BAŞAK: İstediğiniz bir şeyi gerçekleştirme şansına erişebilirsiniz bu hafta, verilen emeğin ve gösterilen sabrın sonucunu almak diyebilirsiniz buna. Verimli olmak iş hayatında sizi yükseltebilir, sağlam adımlarla ilerleyebilirsiniz. Planlarınız ile çevrenizi birleştirebilirsiniz. Konuşmalar ve paylaşımlar ilişkilerinizi, sosyal hayatınızı canlı ve renkli tutabilir. TERAZİ: Doğrular üzerinde detaylıca durup düşünebilir ve de tartışabilirsiniz. Bu hafta size maddi bir yükseliş, güzel bir başarı getirebilir, net bir takım sonuçlar elde edebilirsiniz. İçsel gücünüzün artması ev ve aile yaşantınızı olumlu etkileyebilir, bağlılıklarınız size destek verebilir. İsteklerinizle bütünleşebilirsiniz. Savaşmaktan kaçınmayabilirsiniz. AKREP: Gelişmeler bu hafta sizi güçlendirebilir, hayatınızdaki şansı görmeniz mümkün olabilir, dileğiniz bir şey gerçekleşebilir. Yardımlaşmalar hayatınızı doldurabilir, insanlarla birlikte hareket edebilirsiniz. Zihniniz çok dolu olabilir, her şeyi kendi içinizde anlamaya çalışabilirsiniz. Parasal konularda detaylar üzerinde durabilirsiniz. Bağlılıklarınız sağlamlık kazanabilir. YAY: İnsanlarla ilişkileriniz canlanabilir bu hafta. Çok sağlam, kalıcı bir başarı, iş açığa çıkabilir, kendinizi böylece güvende hissedebilirsiniz. Çevrenizden destek görebilirsiniz. Olayları ve insanları akıllıca yönetebilirsiniz. Maddi açıdan ise hak ettiğiniz bir kazanç size gelebilir, adil bir biçimde yol alabilirsiniz. Sosyal hayatınız ve arkadaşlarınızla ilişkileriniz sizi aktifleştirebilir. OĞLAK: Yapılacak işler ve ayrıntılar bu hafta sizi çalıştırmaya, koşturmaya başlatabilir. Aşk hayatınızda çok güzel bir adım, gelişme sizi yükseltebilir. Hayal ettiğiniz bir şey gerçekleşebilir. İç dünyanızda geçmişi ve gerçekleri objektif bir biçimde değerlendirebilirsiniz. Pek çok konu ve işle yakından ilgilenebilirsiniz. İnandığınız çerçevede gelişebilir olaylar. KOVA: Aşk ve sevgi dünyanız canlanabilir bu hafta, duygularınızın daha fazla farkına varabilirsiniz. İş hayatınızda ise güzel bir şans ve başarı açığa çıkabilir. Yükselebilirsiniz. Yardımlaşmalar iç dünyanızda adil ve doğru yargılara varmanızı sağlayabilir. Arkadaşlarınıza ve sosyal hayatınıza zaman ayırabilir, planlarınız hakkında konuşabilirsiniz. BALIK: Planladığınız, dilediğiniz bir şey bu hafta gerçekleşebilir, somut bir takım gelişmelerle ilerleyebilir, şansınızı kollayabilirsiniz. Ev aile hayatınız canlılık kazanabilir. İnsanlara yardım etmeye gönüllü olabilirsiniz. Arkadaşlarınızla ilişkileriniz, sosyal bağlarınız sizi güçlendirebilir. Sorumluluklarınızı yerine getirmek sizi yoğun tutabilir. Verimli bir hafta geçirebilirsiniz.
DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 İlanınız Burada Yayınlansın
AŞÇI VE KASAP ARANIYOR New York, Long Island, Farmingdale bölgesinde Ekim ayı sonunda işletmeye açılacak olan M&M Grocery and Grill LTD. isimli işyerimiz için İngilizce ve Türkçe bilen aşçı ve kasap aranıyor. Başvuracak kişilerin Long Island bölgesinde ikamet etmeleri tercih olunur. İlgilenenler daha fazla bilgi için 516-637-1717 no’lu telefondan (Metin) ulaşabilirler.
$50
3 oda 2 banyolu bir apartman dairesinde 1 boş odamız var. 3. ev arkadaşı arıyoruz. Eğer 1 senelik lease imzalayabilecekseniz ve Manhattan’da oda bakıyorsanız, lütfen mesaj atınız. Kira $1200. Ben geçen sene Columbia’dan mezun oldum ve 1 senedir çalışıyorum. 2. oda arkadaşı ise bir Çinli, NY’ta master yapıyor.
Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236
Lower East Side Telefon: 646 228 6821
Restauranta eleman aranıyor Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart.
Queens’te 108. cadde üzerinde kiralık daireler 3 yatak odalı, 2 banyolu, önünde otobüs durağı bulunan, Manhattan’a subway ve express otobüs kolaylığı olan kiralık daireler. Telefon: 646 431 5325
FULL TIME AŞÇI YARDIMCISI ARANIYOR
Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır İlanınız Burada Yayınlansın
Midtown Manhattan’da bulunan Türk restaurantımıza; ızgarada çalışacak bay aşçı yardımcısı aranmaktadır. Çalışma saatleri Pazartesi’den Cumartesi’ye olmak üzere 6 gün olacaktır. Başvuran arkadaşların orta seviyede tecrübesi olması yeterli olacaktır. İlgilenen arkadaşların bizimle (347) 575-8579 nolu telefondan irtibata geçmesi rica olunur. Cevap alınamadığı taktirde lütfen sesli mesaja; isminizi soyadınızı ve iş ilanı için başvurmayı talep ettiğinizi belirtiniz.
Şoför Yardımcısı Aranıyor Yeni kurulan firmamızda çalışacak full time şoför yardımcısı aranıyor. Saat ücreti başlangıç için $8’dir. İlgilenenler hafta içi 9-5 am arası telefonla ulaşabilirsiniz. Eyalet: New York Telefon: 917 940 1092
Brooklyn’de bayan ev arkadaşı aranıyor Ev 1 yatak odası ve salonlu ve ev iki kişi paylaşımlı olacaktır. Q trenine 5 dk yürüme mesafesinde, Manhattan’a 25 dk mesafede.
$40
Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236
İlanınız Burada Yayınlansın
$20
Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236
New Jersey’de babysitter aranmaktadır 6 yaşında kız ve 11 yaşındaki erkek çocuğumuz için Cuma, Cumartesi ve Pazartesi günleri full time yatılı bakıcı aramaktayız. Ev gayet geniş olup kendi özel lavabo ve odanız olacaktır. Detaylı bilgi için 516-765-5796 no’lu telefonu arayabilirsiniz. Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.
Türk Pide Ustası aranıyor New Jersey eyaletinde yeni kurulacak iş yerimiz için Türk Pide Ustası aranıyor.
Ave H, Brooklyn Telefon: 646 353 3341
Geleneksel Türk Pidesi’ni yapabilen usta aranmaktadır. E-mail: ahmetcesni@gmail.ccom
Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar
MENÜ DAĞITIM ELEMANI ARANIYOR Manhattan’da bulunan restaurantımız için menü dağıtacak arkadaşlara ihtiyaç vardır. Başvuran arkadaşların İngilizce bilmesine gerek yoktur. Menü dağıtım saatleri; Pazartesi-Cuma (5gün) 8:00am – 3:00pm Bu saatlerde oynama yapılabilir. Ödemeler saat başına olmak üzere yapılacaktır. Menüler legal yollarla, dışarıda verilen adreslerde halka dağıtılıcaktır. E-mail: Nowhiring2014@gmail.com
Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667
Port Jefferson, Long Island’da Kiralık Oda
Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum.
Port Jefferson, Long Island’da 350 dolar aylık ile kiralık oda. Deposit yok. Tren ile Manhattan’a 1 saat 45 dakika.
New York Telefon: 347 480 9867
Çocuklarınıza güvenilir ev ortamında bakılır Ben evli ve 8 yasında kız çocuk annesiyim. Hem eşime yardım amaçlı hem kızıma arkadaşlık yapacak 0-8 yaş aralığında çocuklarınızla ilgilenebilirim. Emin olun sevecen, sabırlı, inaçlı ve güvenebileceğiniz bir aile kadınıyım. Ayrıca temizlik gibi işler de olabilir. Detaylar için 631 316 4502 no’lu telefondan irtibata geçebilirsiniz.
Dijital Pazarlama (Şirketinize özel eğitim) Google aramalarda da etkili olan sosyal medya içerik yönetimi, markanızın konumlaması ve müşterilerinize ulaşmanız için varolmanız gereken bir yapı. Bu hizmet size: Daha fazla kişiye ulaşmanızı, rakiplerinizin önüne geçmenizi, adınızı daha çok duyurmanızı sağlayacak. Eğitimin içeriği hedef kitlenize ve hedeflerinize bağlı olarak karar verilecektir. Müşteri kitlenize göre Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest mecralarında: - İçerik yönetimi nasıl yapılır? - Uygun görsellerin hazırlanması ve yayınlanması - Takipçi sayınızı arttırmaya yönelik çalışmalar nelerdir? - İçeriklerinizi zenginleştirmek adına kullanabileceğiniz uygulamalar - Facebook reklam yönetimi nasıl yapılır? - SEO çalışmaları nelerdir? Bütçesi yönetilecek yapılacak çalışmalara göre belirlenecektir.. E-mail: sosyalmedya1@gmail.com
Telefon: 631 790 9185 New York’ta tam veya yarı zamanlı olarak tecrübeli çocuk bakıcısı aranmaktadır. E-mail: nydadi@hotmail.com Arlington, Virginia’da yaşıyorum. Ballston metronun bir blok ötesinde, ev işlerinde bana yardımcı olacak bir bayan arıyorum. Haftada 3-4 gün olabilir. İlerleyen zamanlarda isterse yatılı olabilir. Telefon: 571 438 1782 Long Island, NY’ta çalışacak, Green Card ve en az 18 aylık NY ehliyeti olan, tercihen Long Island’da oturan şoförlere ihtiyaç vardır. İlgilenenlerin daha fazla bilgi için aramaları rica olunur. 631 974 5518
Bay/bayan kasiyer aranıyor Brooklyn’deki marketimize; İngilizce bilen, sorumluluk sahibi, tecrübeli bay ve bayan kasiyerler arıyoruz. İlgilenenler 917 702 1390 no’lu telefondan bize ulaşabilirler.
Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511
Seri İlan Sayfaları
Bayan Elemanlar Aranıyor
Manhattan’da açılacak 2 standımız için İngilizce bilen, part-time, full-time bayan elemanlar alınacaktır.
SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları
POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...
Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com
Adayların 917 302 8813 numaralı telefondan Gülnar Hanım ile irtibat kurmaları yeterlidir.
www.USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır
Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36
Posta212 Bulmaca SOLDAN SAĞA: 1) Asil - imla 2) Oranlama - Bir bayan adı 3) Eski bir çalgı - Nuh Nebi tatlısı 4) Ummak - Yüce - Yatılı okullarda hafta sonu izni 5) Paramızın imi - Şanı olan 6) Mekke’ye saldıran Ebrehe ordusunu perişan eden kuşların adı - Alfabenin 3’üncü harfi - Bir bağlaç 7) Hayvan yiyeceği - Silahı ateşlemeye yarayan mekanizma 8) Avrupa’da bir yarım ada - Çehre - Bir kamyon markası 9) Eski dilde su - Eski harflerle yazılan bir yazı türü - Bir bağlaç 10) Kraliçe - Askeri bir rütbe 11) Kalsiyumun simgesi - Yemek - Fasıla 12) İstanbul’un bir semti Çıban 13) Duman çeker - Yassı demir 14) Koruyucu zerk - İskambilde bir as. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Köroğlu’nun düşmanı - Bir soru sözü 2) Anadolu dilinde kocam anlamında kullanılan bir söz - Çocuğu olan erkek - Aynı adı taşıyan 3) Uçurum - Öğrenci - Ağız yakan tat 4) Çinkonun imi - Kısaca Albay - Boya parlatır 5) At almaktan emir - Köpek - Bir nota 6) Bir bakanlık adı - Parsellenmiş arazi 7) Bir konserve markası - Tok olmayan 8) Erensiz yapamayan - Eski dilde kırmızı - Kuyruk sokumu 9) Hıristiyan - Kısaca kilo metre - Bir eğlence yeri 10) Kurucusu Enver Paşa olan gizli bir teşkilatın imi - Gelir getiren mülk - İskambilde birli 11) Dokunumlu olarak duade bulunmak.
Spor
17 Eylül 2014 Çarşamba
ABD dünya şampiyonu oldu 2014 FIBA Dünya Kupası finalinde Sırbistan’ı 129-92 yenen ABD, altın madalya kazandı. Tarihinde 5. kez kupayı kaldıran ABD, madalya sıralamasında birinciliğe yerleşti NEW YORK - POSTA212
F
IBA Dünya Kupası finalinde ABD, Sırbistan’ı farklı yenerek altın madalyanın sahibi oldu. Maça hızlı başlayan Sırbistan, “Rüya Takım”a karşı sadece ilk 5 dakika dayanabildi. Final maçında ilk 4 dakika geçtiğinde 15-7’lik skorla 8 sayı farkla önde olan Sırbistan, 5. dakikayı 15-13 önde tamamladı. RÜYA TAKIM Bu dakikadan sonra hızlı oyun sistemini oturtan ABD, 17-15 öne geçtikten sonra maç boyunca bir daha üstünlüğünü kaybetmedi. 1. periyodu 14 sayı (35-21), 2. periyodu 26 sayı (67-41) farkla Sırbistan’ın önünde kapatan ABD, 3. periyodun sonunda da farkı 38 (105-67) sayıya kadar yükseltti. Sırbistan’ın, ABD’nin üstünlüğünü kabullenmesiyle son periyot, karşılıklı basketlerle çok rahat oynandı. ABD, karşılaşmayı 129-92’lik skor ve 37 sayı farkla kazandı. ABD’de 26 sayı atan Kyrie Irving en skorer oyuncu oldu. Şampiyona sonunda en iyi ilk beş, Kennet Faried (ABD), Pau Gasol (İspanya), Nicola Batum (Fransa), Kyrie Irving (ABD) ve Milos
Teodosic (Sırbistan) olarak açıklandı. Final maçının en değerli oyuncusu (MVP) ise ABD’li Kyrie Irving seçildi. İspanya’da organize edilen 2014 FIBA Dünya Kupası’nda birinci olan ABD’nin ardından Sırbistan 2., Fransa 3. ve Litvanya 4. sırayı elde etti. ABD Milli Takımı’na kupasını, İspanya Kralı 6. Felipe verdi. EN AZ FARK TÜRKİYE’YE Şampiyona boyunca ABD’den en az fark yiyen takımın, 21 sayı ile Türkiye olması dikkati çekti. ABD, ayrıca şampiyonadaki maçlarda en çok sayıyı da finalde Sırbistan (129) karşısında buldu. 2007’den bu yana katıldığı tüm uluslararası turnuvalarda birincilik elde eden ABD, FIBA Dünya Kupası tarihindeki 5. altın madalyasını kazandı. «Rüya Takım» böylece eski Yugoslavya›nın elinde olan madalya sıralamasındaki birinciliği eline geçirmiş oldu. Dünya Kupası tarihinde ABD ve eski Yugoslavya’nın beşer altın ve üçer gümüş madalyası bulunuyor ancak ABD, bronz madalya sayısındaki 4’e 2 üstünlüğü sayesinde ilk sıraya yerleşmeyi başardı.
Türkiye’yi Amerikan Express’te temsil edecekler TED kortlarında bu yıl 66’ncısı düzenlenen turnuvada Türkiye’yi, Marsel İlhan, Barış Ergüden, Anıl Yüksel ve Cem İlkel temsil ediyor. Turnuva direktörü Tınaz: “Turnuvanın Türk tenisi tarihindeki yeri çok ayrı” NEW YORK - POSTA212
A
merican Express İstanbul Challenger Tenis Turnuvası Direktörü Cem Tınaz, organizasyonun Türk tenis tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirterek, "Challenger turnuvaları arasında en iyisini organize etmeye çalışıyoruz" dedi.Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü (TED) kortlarında devam eden şampiyonayla ilgili The Grand Tarabya Otel'de düzenlenen basın toplantısına, Tınaz'ın yanı sıra Garanti Ödeme Sistemleri Pazarlama İletişim Müdürü Özlem Sunay, TED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Tınaz, milli sporcu Barış Ergüden ve Alman tenisçi Adrian Monnarino katıldı. Organizasyonun önemine dikkati çeken turnuva direktörü Tınaz, "Bu turnuvanın Türk tenisi tarihindeki yeri çok ayrı. 66 yıldır organize ediliyor. Bu turnuva
bir panayır, bir heyecan. Paranın çok önem arz ettiği organizasyonlar gibi değil. Türk tenisinde önemli atılımlar yapıldı. Challenger turnuvaları arasında en iyisini organize edebilmek istiyoruz" diye konuştu. Garanti Ödeme Sistemleri Pazarlama İletişimi Müdürü Sunay ise spora verdikleri desteği var güçleriyle sürdürdüklerini belirterek, "Türkiye'nin yükselen spor branşlarından teniste, gençlerin önünü açmaya gayret ediyoruz. Tüm tenisseverleri TED kortlarına bekler, keyifli bir turnuva olmasını dileriz" ifadelerini kullandı. Turnuvada mücadele eden Türk tenisçi Ergüden ise iyi bir sezon geçirdiğini ve başarılı olmak istediğini kaydetti.Tek ve çift erkeklerde 60'a yakın sporcunun mücadele ettiği organizasyonda, Türkiye'yi Marsel İlhan, Barış Ergüden, Anıl Yüksel ve Cem İlkel temsil ediyor.
Kadir Çetinçalı twitter:@mamleba
Yenilgiye rüzgar bahanesi
SICAKLAR geride kaldı ve ateşli bir spor haftasını geride bıraktık. Milli Takım İzlanda’dan eli boş dönerken, “Rüzgarın sabotajına” denk geldik. Küçük bir ada ülkesi olduğu teziyle; kendi kendimizi kesin favori ilan edip, kasım kasım kasılırken, yenilginin bilimsel açıklamasını Milli Takımlar Futbol Direktörü maç sonunda “Rüzgar ilk yarıda İzlanda lehine esti. İkinci yarıda esmedi. Maçtan sonra yine esti” diye yaptı. O zaman ben de dedim ki; “Vay Puşt Rüzgar”. Dünyada en çok ucuz işçi ölümlerinin yaşandığı ülkede, olan biten tüm kazaların, sorumsuzlukların açıklaması “Fıtrat” olunca, Milli Takım Teknik Direktörü de işi rüzgara bağlar. Çünkü o kafa, aynı kafa. Neyse, gerginliği geride bırakalım. Bunu konu deştikçe insanı yorar çünkü. Galatasaray’ı bu sezon ilk kez canlı seyretmek için Türk Telekom Arena’ya geldim. Üç yeni transferin durumu da ayrıca heyecanlandırıyordu beni. Tribünler boş hali kafadan heyecanımı yarıya indirdi. Maçı izledikçe heyecanı bırakın, bunaltıdan tırnaklarımı yedim. Hemen her şeyin bir iki haftada mükemmel olmasını bekleyenlerden değilim. Prandelli’ye elbet zaman tanınmalı. Ancak Galatasaray kağıt üzerinde takım maliyeti açısından ülkenin uzak ara lideri. Bu denli yüksek maliyetli kadronun, (Ülke ortalamasına göre) bu denli kaotik futbol oynamasının açıklaması olmalı. Düşünün Eskişehirspor’un savunmasının üç, orta alanının bir banko adamı Galatasaray’a karşı oynamadı. Galatasaray’ın maç boyunca oluşturduğu net pozisyon sayısı 2. Olcan yedek kulübesinde. Oysa bu Olcan İzlanda maçında sahada yürürken, Fatih Terim, Leverkusen forması ile Bundesliga’da muhteşem işler yapan Hakan Çalhanoğlu’nu kulübede yanında oturtuyordu. Fatih Terim ya da Prandelli, birinde bir arıza var ama yakında çıkar ortaya! Avni Aker’deki Trabzon Fenerbahçe maçı haftanın en ateşli mücadelesi olmalıydı. Şükür ki tribünlerde bir anormallik vardı. Hiç kavga gürültü, taşkınlık olmadı. Dedim ya bir anormallik vardı ! Trabzon ortalamasına göre alıştığımız taşkınlık olmayınca bize sadece futbol konuşmak kaldı. Ancak yeşil zemin üzerindeki mücadelede konuşacak bir futbol da yoktu. Uzun süredir Fenerbahçe galibiyetine hasret olan Trabzonlular’ın hasreti sürdü ancak bu kez hiç olmazsa yenilmemeyi başardılar. İsmail Kartal’ın Fenerbahçesi’nin de henüz Ersun Yanal’ın ekibine ulaşmadığını da şimdilik söyleyelim. Böyle giderse yakındır “Azizsilin” zamanı. ASIN ÇARŞI’NIN ASİ GENÇLERİNİ ! Futbolumuzun marka değeri yerlerde. Ülke içi çelişkiler yumağı her yanı sarmışken, futbol da bundan nasipleniyor tabii ki. Gezi İddianamesini hazırlayan savcı, Dünya’da tanınırlığı Beşiktaş’ı bile aşmış Çarşı Grubu’nu hükümeti darbeyle yıkmaya teşebbüsten yargılanmasını talep etti. Hep birlikte bir yaşımıza daha girdik. Bu ülkede tek bir insan öldürmemiş Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını asanlar, Çarşı’nın gençlerini de müebbete mahkum ederler mi? Ederlerse de şaşırmayız. Ancak savcının bu talebi Çarşı’yı Dünya’nın gözdesi yapacak, efsane grubun popüleritesini zirveye çıkaracaktır hiç şüpheniz olmasın.
Hido “bin” demeden dönmeyecek NEW YORK - POSTA212
M
illi basketbolcu Hidayet Türkoğlu, “Basketbol Federasyonu daha önce sahip çıktığı yabancı antrenör gibi inşallah bizim Türk antrenörlerimize de sahip çıkar ve uzun yıllar onun arkasında olur, maalesef bunu Orhun Ene’de göremedik” dedi.Hidayet Türkoğlu, kariyer planlamasıyla ilgili olarak kendisinin ne kadar Fenerbahçeli olduğunu herkesin bildiğini belirterek, “Türkiye’ye dönersem tek giyeceğim forma Fenerbahçe formasıdır” dedi. NBA’de bir kaç başarıyı elde edip öyle dönmek istediğini kaydeden Hidayet Türkoğlu, şöyle konuştu: “Yüzdük yüzdük maç sayısında dokuz yüz bilmem kaça ulaştık, buraya kadar gelmişken geriye dönmek istemiyorum. Bin maç barajını geçmenin kariyerimde önemli bir yeri olacaktır. Türkiye’de yıllardır
beni destekleyen ve takımın bir parçası görmek isteyen Fenerbahçe taraftarının önünde forma giymek istiyorum. Bu ne zaman olur ben de bilmiyorum. Önümüzdeki sezonun gidişatına göre ben de kariyerimi planlamak istiyorum.” A MİLLİ TAKIM Hidayet Türkoğlu, A Milli Takım’da görev yapacak başantrenör Ergin Ataman ve yardımcısı Ufuk Sarıca’yı kutlamak gerektiğini, ikisinin de bu görevi hak ettiğini ve bu nedenle gerçekten çok mutlu olduğunu söyledi. Kendisinin milli takımdaki görevinin tamamladığını ve yerini gençlere bıraktığını söyleyen Hidayet Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milli takımlar bazında en çok milli forma giyen oyuncuyum, belki de Türk spor tarihinde en fazla milli forma giyen insanım. Bu konuda kendimi çok şanslı hissediyorum ve gururlanı-
yorum. Gerçekten milli formayı giymek ayrıcalıktır. Her koşulda milli takım formasını giydim bundan da çok onur duydum. Milli forma benim için çok özel olmuştur. Halen sevilip sayılıyorsam milli formaya sahip çıktığım içindir. Bu süreç içinde 1998’den beri A Milli Takım’da oynuyorum. İyi olduğumuz zamanlar, kötü geçirdiğimiz periyotlar oldu ama herkes keyif almıştır umarım.” Hidayet Türkoğlu, gençlerin daha fazla süre alması için milli takımı bırakma kararı aldığını belirterek, şunları kaydetti: “İnşallah yeni süreç bizim milli takım için iyi olur. Dünya şampiyonasına yeni bir antrenör grubu ile gideceğiz, aynı zamanda yeni arkadaşlar olacaktır. Hangi takım olursa olsun en iyi şekilde mücadele edilecektir. Basketbol Federasyonu daha önce sahip çıktığı yabancı antrenör gibi inşallah bizim Türk antrenörlerimize
de sahip çıkar ve uzun yıllar onun arkasında olur, maalesef bunu Orhun Ene’de göremedik. Orhun Ene’ye sahip çıkılsaydı, uzun yıllar A Milli Takım’ın başında olurdu. Her sene yeni bir süreçle karşı karşıyayız. Yeni dönemde Ergin Ataman ve Ufuk Sarıca’ya da dışarıdan desteklememiz gerekiyor.” YABANCI KURALI Basketbol Federasyonu’nun yabancı oyuncu kuralı ile ilgili olarak üzüntülü olduğunu kaydeden Hidayet Türkoğlu, “Bana göre çok saçma ve aptalca diye düşünüyorum” dedi. Hidayet Türkoğlu, Türkiye’de yabancıya verilen değerin dünyanın hiçbir yerinde gösterilmediğini belirterek, “Bu süreç sırf Türk oyuncuya bu kadar paralar verilmesin, o yüzden yabancı sayısını yükseltelim düşüncesiyse bu gerçekten yanlış, üzücü, bunu farklı şekilde de çözümlendirebiliriz. Yaban-
cı sayısını arttırıp, Türk sporcularına zarar vermek bana göre yanlıştır. Zaten şu süreçte bile çoğu arkadaşımız istenen süreleri alamıyordu ki bundan sonra nasıl alacaklar inan merakla bekliyorum. Genç arkadaşlarımın kariyerleri tamamen tehlikeye atılmıştır” dedi.Genç oyuncuların hemen hemen hiç süre alamayacağını savunan Hidayet Türkoğlu, şöyle konuştu: “Bu karar Türk basketbolunu milli takımlar düzeyinde çok etkileyecektir, umarım federasyon bunun bilincine varır, yanlış olduğunu anlar ve bu kararından vazgeçer, hiç olmazsa önümüzdeki sene vazgeçer. Kulüplerle konuşup farklı çözümler üretip hem Türk sporcularının zarar görmeyeceği aynı anda da yabancıların da gelip oynayabileceği çözümler vardır. Türk oyuncu olarak, arkadaşların ağabeyi olarak bu süreçten üzüldüğümü belirtmek isterim.”
Life & Style
Nurdan Yüzbaşıoğlu
Y
akın bir zamanda; kültür mirasımızı,doğal ve tarihi zenginliklerimizi korumak, sürdürülebilirliğini sağlamak ve tanıtımına yönelik çalışmaları yapmak amacı ile yeni bir dernek kuruldu. Bu derneğin adı ORTAK NESİLLER ENTEGRASYONU ( ÖNE ) DERNEĞİ. Eminim benim gibi sizlerde ülkemizin dünyaya tanıtılmasında yetersiz kalındığını düşünmüşsünüzdür. Marka değeri olarak ülkemiz hala hak ettiği yerde değil ne yazık ki. Uluslararası saygınlık, turizm potansiyeli gibi konularda bizden çok daha az değerlere sahip ülkelere nazaran daha geri plandayız. Burada hatayı yine kendimizde aramalıyız. Kendi ülkemizin sahip olduğu doğal ve kültürel zenginliklerden bizlerin bile doğru dürüst haberi yokken başkalarına nasıl anlatabilirız ki. Ayrıca en önemli olan bu tanıtımın tamamen hedef kitleye yönelik doğru çalışmalarla yapılıyor olması. Bunu da ancak konuya hakim, bilgili ve vizyon sahibi kişiler organize edebilir. İşte “ÖNE” bu amaçla kurulmuş bir dernek ve derneğin kurucuları tartışmasız en doğru isimler. Kurucu başkan Demet Sabancı Çetindoğan, kurucu üyeler ise Çiğdem Simavi, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Ahmet Kocabıyık, Serpil Ayaşlı, Sevda Elgiz, Sedef Korkmaz, Tilda Tezman, Alınur Velidedeoğlu ve Prof. Dr. Savaş Arslan. Derneğin ilk projesi ise Şanlıurfa’nın
HAFTANIN FİLMLERİ
NEW YORK FASHION WEEK
nurdanusa@gmail.com
Göbeklitepe
17 Eylül 2014 Çarşamba
yakınlarındaki Örencik köyünde bulunan neolitik döneme ait bir yerleşim birimi olan Göbeklitepe’nin dünyaya tanıtımı. Neden Göbeklitepe? 1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsünden H.Hauptmann başkanlığında başlatılan ve Alman Arkeolog Dr. Klaus Schmidt başkanlığında yürütülen ka-
New York moda haftası nihayet bitti. Ortalık çok karışıktı, modayla alakalı herkes buradaydı. Defileler, partiler, sunumlar dedikodular aldı başını gitti. Podyumların dışında da ayrı bir yarış vardı bugünlerde. Ünlü modacıların defilelerine gelen ünlüler arasındaki şıklık yarışıydı bu. Bakalım moda dünyasının kalbinin New York’ta attığı bu günlerde en şık ünlüler kimlermiş! Ardından sıra 12-16 Eylül tarihlerinde yapılacak olan London Fashion Week’e gelecek. Heyecanlı günler devam ediyor.
zılarda bulunan bölgeye ait bulguların önemini Stanford Üniversitesi’nden Prof. Ian Hodder şu sözlerle anlatıyor; “ Göbeklitepe her şeyi değiştirdi”. Hodder bu sözleri şu sebeple sarf etti; halihazırda dört ayrı dairesel tapınağın açıldığı ve bu rakamın yapılan yeraltı analizleriyle de yirmiye çıkacağını düşünecek olursak, en üst katmanları M.Ö. 10000 yılı civarındayken, tepenin alt kısımlarında yer alan ve halen kazılmamış olan diğer tapınakların da açılmasıyla belki de M.Ö. 12000’lere bizi taşıyabilecek tarih hazinesi Göbeklitepe. Sonuç olarak Göbeklitepe bilinen şekliyle dünyada dinlerin doğumuna tanıklık etmiş bir mekan ve dünyanın en eski tapınağıdır. Kıymetini bilebilirsek tarihi yeniden yazabiliriz.
Francela’yı takdimimdir Türk yemeğini en doğru ve lezzetli şekilde yemek isteyenler Orhan Yeğen’in yeni gurme Şarküterisi Francela’ya uğramalılar. Her daim işinin başında olan Orhan Yeğen kapıdan giren herkesi kendisi karşılayıp ilgileniyor. Sohbeti de yemeği kadar lezzetli olan Yeğen’e Türk yemek kültürünü doğru tanıtmasından ötürü minnettarız.
ALEXANDER AND THE TERRIBLE, HORRIBLE, NO GOOD, VERY BAD DAY
• 2010 Out 100 Vanguard of the Year • 2010 Fashion Group International Rising Star of the Year • 2010 Ecco Domanı Award Joseph’in New York Fashion Week’teki defilesi ise oldukça ses getirdi.
İngiltere’de düzenlenen Bilim Festivali’nde tanıtılan Boris isimli robot bulaşıklarınızı yıkadıktan sonra raflara da yerleştirebiliyor ÜniversiteiPhone 6 çılgınlığı Birmingham sin’deki bilim adamları
(ELİF ÜNLÜ – NEW YORK – POSTA212) Yeni iphone 6 ve iPhone 6 Plus için yapılan yarış şimdiden başladı. Cuma günü herkes uyurken sabaha karşı 3’te, Apple hayranları önceden sipariş vermek için kolları sıvadı. Şimdi ise Apple’ın yeni modelinin çoktan tükenmiş olduğu ve Apple hayranlarının bir dört hafta kadar daha beklemeleri gerektiği öğreniliyor. Peki bu yeni, 4.7 inç iPhone 6 modelini bir hafta içinde isteyen kişiler ne yapabilir? Önümüzde bir iki çözüm var: eBay’de, normalde 749 dolar olan ürünü, 1000 dolara satan kişiler var. Best Buy, Target, Walmart gibi yerler de on sipariş alıyor fakat bir garantisi yok. En iyi çözüm yolu ise, sabırlı bir şekilde ürünün çıkmasını beklemek.
tarafından geliştirilen Boris, cisimlerin farklılıklarını tanımlayıp tıpkı insanlar gibi tutabilen birkaç robottan biri. Yaklaşık 5 yılda geliştirilen Boris tam tamına 350 bin sterlin’e mal oldu. Yüzündeki ve ellerinde ki sensörlerle cisimlerin derinliklerini ölçen Boris sadece 10 saniye de bir cismi tutabilmek için bin yol üretebiliyor. Bunu yaparken de yolunda herhangi bir engel varsa o engelleri sensörleri sayesinde farkedip engelle-
MAĞAN
Her şey ‘The Conjuring’ ile başladı. Connecticut’ta gizli bir müzenin içinde kapalı olan oyuncak bebek, yalnızca bir rahip tarafından ayda iki kere ziyaret ediliyor. New Line Cinemas’ın doğaüstü gerilim filmi ‘Anabelle’ kötü ruhun serbest bırakılmasından önce başlıyor. John Form, bebek bekleyen karısı Mia için en güzel hediyeyi bulur, beyaz bir gelinlik giydirilmiş güzel bir oyuncak bebek. Fakat Mia’nın Anabelle’e olan sevinci çok da uzun sürmez. Bir gece evleri, satanik mezhep üyesi bir grup tarafından işgale uğrar ve çifte saldırırlar. Mezhep üyeleri, evi Anabelle’in kötü ruhu ile lanetlerler ve bütün hikaye orda başlar. Gösterim Tarihi: 3 Ekim 2014
Bulaşıklarınız Boris’e emanet NEW YORK - POSTA212
HALDUN AR
ANABELLE
ALTUZARRA Joseph Altuzarra Paris doğumlu bir modacı. Annesi Chinese-American babası ise Fransız olan modacı markasını New York’tan 2008’de çıkarmıştır. Çok külltürlü yapısını koleksiyonlarına yansıtan modacı kısa sürede adını duyurmayı başarmıştır. Genç yaşlarında yaklaşık 8 yıl bale eğitimi alan modacı daha sonra sanat tarihi eğitimi ile öğrenimine devam etmiş. Marc Jacobs’da staj yapan tasarımcı hemen sonra Proenza Schouler ve Rochas’da çalışma hayatına başlamış. Bir süre sonra da Paris’e geri dönüp Riccardo Tişçi’ye Givenchy’de asistanlık yapmış. Kendi markasını çıkardıktan sonra ise pek çok ödülün sahibi olmuş. Bu ödüllerden bazıları • 2014 CFDA Womenswear Designer of the Year Award • 2013 Crain’s New York Business 40 Ünder 40 • 2013 US Woolmark Prize Winner • 2012 CFDA Swarovski Award for Womenswear Design • 2012 Forbes 30 Ünder 30 • 2011 CFDA/Vogue Fashion Fund Award
VİZYON
Disney’in yeni filmi, ana karakter Alexander’ın (Ed Oxenbould) hayatının en kötü gününü, saçına sakız yapışmasıyla ve art arda gelen felaketlerle geçirir. Ancak ailesine anlattığında onlardan gördüğü sevgi ve sempati ile fark eder ki, tek kötü gün geçiren o değildir. Kötü gün diye bir şey yoktur diyen birisi varsa, henüz kötü bir gün geçirmemiştir. Gösterim Tarihi: 10 Ekim 2014 THE JUDGE
re çarpmadan cisme ulaşıp onu uygun şekilde tutmayı başarıyor. BU DAHA BAŞLANGIÇ Projede çalışan bilim adamlarından Profesör Wyatt, “Boris cisimleri tutmak için programlanmadı, cisimleri tutmayı öğrenmek için programlandı” dedi. Öğrenebilen robotlar yeni değil fakat, Boris’in kendi deneyimlerinden yaptığı çıkarımların oldukça yeni olduğu ve gelecekte daha da geliştirilerek sadece bulaşıklar değil, evin her türlü işlerine yardım edebilecek kapasitede geliştirilebilineceği belirtildi.
Büyük bir şehir avukatı, annesinin ölümünden sonra evine geri döner ve şehrin yargıcı olan babasının cinayeti işlediğinden şüphelenildiğini öğrenir. Avukat, doğruyu ortaya çıkarabilmek için çalışır ve uzun yıllardır hiç konuşmadığı aile üyeleriyle tekrar bağlantıya geçer. Gösterim Tarihi: 10 Ekim 2014
Ozon tabakasındaki delik kapanıyor Ozon tabakasında bulunan delik 1980’lerde kullanımı yasaklanan bazı kimyasallar sayesinde kendini tamir etmeye başladı NEW YORK - POSTA212
B
Suda yaşayan dinazor ELİF ÜNLÜ - NEW YORK - POSTA212
Y
üzlerce keşfedilmiş dinazorun arasından bir cins bile suda yaşama hiçbir zaman adapte olamamış, suyu sevmemiştir. Ancak bilim adamları ‘Spinosarus aegyptiacius’ adlı bir dinazor türünün ilk suda yaşamaya ayak uydu-
rabilmiş tür olduğunu söylüyorlar. National Geographic’in ifadesine göre, bu dinazor türünün burun ve ağız yapısı bir timsaha benzer şekilde ve burun delikleri kafasının ortasında bulunmakta. Kısacası, uzun boynu ve gövdesi ile kütle merkezi o kadar uzak ki, karada yürümesi neredeyse imkansız.
ilim adamlarının yaptığı son araştırmaya göre, gezegenimizi güneşin tehlikeli ışıklarından koruyan ozon tabakasında ki deliğin kendini onarmaya başladığı belirtildi. 1970’lerde incelmeye başladığı belirtilen ozon tabakasının, ürünlerde kullanılan bazı kimyasallar sebebiyle gün geçtikçe zarar gördüğü fakat 1980’li yıllarda ürünlerde kullanılan kimyasalların değiştirilmesi ve azaltılması sayesinde, deliğin küçüldüğü açıklandı. Ozon tabakasının tama-
men iyileştiği söylenemesede, küçülmenin büyük bir başarı olduğu belirtiliyor. Günümüzde gerçekleşen ve bazen yıkıcı sonuçlara sebep olan iklim değişiklikleri birçok canlının günümüzde sa-
www.posta212.com
• YIL 2 • SAYI 70
yısının azalmasına sebep oluyor. Ozon tabakasındaki deliğin insanlarda cilt kanseri ve bazı bölgelerde aşırı sıcaklık dalgaları gibi etkilere sebep olduğu da biliniyor.
17 Eylül 2014 Çarşamba
Dünyanın en pahalı gece kulüpleri Las Vegas’tan Barcelona’ya kadar uzanan gece hayatında bazı işletmelerde eğlenebilmek için binlerce doları gözden çıkarmamız gerekiyor. Bu gece kulüpleri ne eğlencede ne de fiyatlarda sınır tanımıyor
L
NEW YORK - POSTA212
azer ışıkları, ünlü DJ’ler, göz kamaştıran dansçılar ve gün doğumuna kadar devam eden çılgın partiler… Eğlencede sınır tanımayan gece kulüpleri, lüks ve fiyatlarda da sınır tanımıyor. Eğlencenin başkentlerinde menüdeki tek bir yemek ya da içkiye binlerce dolar ödeyebilirsiniz. Buna rağmen bu gece kulüplerinde rezervasyon yaptırmadan yer bulmak neredeyse imkânsız. Eğlence için su gibi para harcatan yerler arasında Las Vegas ve Bodrum da bulunuyor. İşte bir gecede servet harcatan dünyanın en pahalı ve en iyi 5 gece kulübü: 1. Hakkasan, Las Vegas Hakkasan daha çok bir şişe içki için 100 bin doları gözden çıkarabilecek ünlülerin ve çok zenginlerin gittiği bir gece kulübü. Dünyanın en ünlü DJ’lerinin müzikleriyle sabaha kadar dans etmek isteyenler ve kredi kartının limitine güvenenler Hakkasan’a uğramadan Las Vegas’tan ayrılmıyor. 2. La Fira Club, Barcelona Tüm dünyanın eğlence denince ilk olarak gözünü çevirdiği yerlerden biri olan Barcelona’da her gecenin ayrı bir cazibesi var ama La Fira Club, hem antika aksesuarın kullanıldığı dekorasyonuyla hem de fiyatlarıyla dudak uçuklatıyor. Hesabı ödedikten sonra çevrenizi saran yüzünüzü şekilden şekle sokan komik aynalarHakkasan, çıkaran XS Club, “Life is da kendinize gülümseyebilirsiniz. Las Vegas Beautiful” masalarını 10 3. Cavalli, Dubai misafir bileti ve bir garFairmont Tower otelde buson dahil 6 bin 400 dolara lunan Cavalli, lüks ve ihtişamın rezerve ediyor. XS Club’ın DJ’leadresi Dubai’nin en iyi gece kulüri arasında Türk DJ Deniz Koyu bü. Efsane tasarımcı Roberto Cada bulunuyor. Deniz Koyu, Avivalli, bu gösterişli gece kulübünü cii, Swedish House Mafia, Tiesto, 356 bin Sawarovski taşla bezemiş. Zebra desenli koltuklarda pahalı içkiler içerken dinlediğiniz DJ’lerin de efsane olduğunu söylemeye gerek yok. 4. XS Club, Las Vegas Dünyadaki en iyi gece kulüplerini görmek istiyorsanız seyahat listenize mutlaka Las Vegas’ı eklemeniz gerekiyor. Hakkasan gibi hem çok lüks hem de çok pahalı olan XS Club, devasa dans pistiyle eğlence tutkunlarını kendine esir ediyor. Diğer gece kulüpleri gibi dünyanın en iyi DJ’lerini sahneye
La Fira Club, Barcelona
XS Club, Las Vegas
Dada Life ve Fedde le Grand gibi DJ’lerin desteğini almış, sayısız sahne şovu ile 2012 yılının en iyi çıkış yapan DJ’lerinden birisi. 5. Halikarnas, Bodrum The Richest internet sitesinin dünyanın en pahalı gece kulüpleri listesine aldığı Halikarnas, Türkiye’nin hem en eski hem de en prestijli gece kulüplerinden biri. Kalabalıktan hoşlananlar için muhteşem bir yer olan Halikarnas’ta, en az 10 bin kişi bir arada dans edip eğlenebiliyor. Roma mimarisiyle göze çarpan Halikarnas müziğin, dansın ve eğlencenin kalesi.
Cavalli, Dubai
Ünlü yıldız Kidman’ın babası ölü bulundu Oscar Ödüllü yıldız Nicole Kidman’ın babası Anthony Kidman şüpheli bir şekilde Singapur’da hayatını kaybetti ÖZGE SOYLU - NEW YORK - POSTA212
O
scar ödüllü Avustralyalı oyuncu Nicole Kidman’ın babası Tony Kidman, oyuncu olan kız kardeşini ziyarete gittiği Singapur’da hayatını kaybetti. Psikolog olan Tony Kidman’ın ölümüne dair şüpheler bulunurken polis şüpheli ölüm hakkında Tony Kidman’ın hastanede yaşamını yitirdiğini belirtti. Kidman hakkında öne sürülen iddialar ise yol kenarında düştüğü ya da hostel odasında düştüğü yönünde. Baba Kidman’ın ölümü hakkında detaylı bilgi vermeyen Singapur polisi ise, baba Kidman’ın düşerek öldüğünü söyledi. Kötü haberi alan ABD’deki Oscar ödüllü Nicole Kidman ise babasının ölümü hakkında basına henüz bir konuşma yapmadı. Avustralya’da tanınmış bir psikolog olan doktor Anthony Kidman, haftalık olarak bir radyo programına konuk oluyor ve çeşitli dergilere makaleler yazıyordu.
Halikarnas, Bodrum