POSTA212 - SAYI 48

Page 1

5’TE

GÜLHAN AKŞİT ŞENER

9’DA

SUNAY AKIN

14’TE

Adı rekorlarla anılan Türk

HALDUN ARMAĞAN İLE VİZYON

4’TE

YEMEK BÜYÜCÜSÜ DİLARA ERBAY’DAN TARİFLER 14’TE NEW YORK’TA ETKİNLİKLER

Türkiye sağlık turizminde hedef büyüttü

■ Ona ‘Doğanın başedemediği Türk’ diyorlar. Okyanusları kürekle geçiyor, dağların zirvelerine çıkıyor, bisikletle dünyayı dolaşıyor, rekorlar kırıyor ve adı Guinness’te geçiyor.

Erden Eruç

14’TE

5’TE 8’DE

■ Sağlık turizminde son yıllarda adından sıkça bahsettiren Türkiye hedef büyüttü. Yabancı hasta sayısını 2018’de iki katına yani 1 milyona çıkartmayı hedefleyen Türkiye, 2,5 milyar dolar olan geliri 5,6 milyara yükseltmeyi amaçlıyor.

HAFTALIK ÜCRETSİZ

A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

16 Nisan 2014 Çarşamba

www.posta212.com • YIL 1 • SAYI 48

NURDAN YÜZBAŞIOĞLU İLE LIFE AND STYLE

AIDS’le yaşamak ödül kazandırdı ■ Architectural Digest Home Show’da People’s Choice Award’ı, Tümay Günaydın adlı bir Türk kadın kazandı. Calvin Klein, Ralph Lauren’in de katıldığı yarışmada Günaydın’ın tasarımı, AIDS’le yaşamanın zorluğunu anlatıyor

2’DE

ABD’DE EN ETKİLİ 50 TÜRK

Turk of America Dergisi’nce oluşturulan ve işadamları, sanatçılar, bilimadamları, yöneticiler ile sporculardan oluşan liste, bugüne dek ABD’de Türkler arasında gerçekleştirilen ilk çalışma oldu. Listede Dr. Mehmet Öz ve Kemal Derviş gibi tanınmış isimlerin yanı sıra uzaya ilk ticari araç DreamChaser’i göndermeye hazırlanan Eren & Fatih Özmen çifti de yer aldı

9’DA

Maceralı restoranlar

Türk mimarın kasırgasavarı

■ Kimi denizin 5 metre altında, kimi de yerden 50 metre yükseklikte havada. Eğer macera ve adrenalin tutkunuysanız bu çılgın restoranlar tam size göre. 16’DA

■ Amerika Yeşil Binalar Konseyi tarafından dünyanın en iyi ikinci mimarı seçilen Gökçe Saygın, Türkiye’nin gurur kaynağı oldu.

7’DE

20 şefin New York buluşması

4’TE

Sıfırdan 5 milyon dolar ciroya 12’DE

Ersin Köşker

■ Her işi yaptı ama emlakçılıktan kopmadı. Ve bugün 5 milyon dolar cironun sahibi.

Dünyanın zirvesinde İstanbul ABD’nin zirvesinde New York

İstanbul’da Harlem keyfi ■ Efsanevi Harlem Globetrotters takımı Türkiye’de basketbolseverlerle buluşuyor. Harlem’in dünyaca ünlü yıldızları 20 Nisan’da Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da

■ En büyük kullanıcıya sahip turizm sitelerinden Trip Advisor, milyonlarca tatilcinin tercihlerine dayanarak dünyanın en iyi destinasyonlarını belirledi. “Travelers’ Choice 2014” listesinin başında İstanbul yer alıyor. 15’TE

Instagram’da en fazla takip edilen Türk

Amerikalılar pahalı evlere yöneliyor

13’TE

7’DE

■ Instagram’ın parlayan yıldızları arasındaTürkler de var. Sezgin Yılmaz da bunlardan biri ve 758 bin takipçisi var.

11’DE


Toplum Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

Ödülü Calvin Klein’e kaptırmadı Bu sene New York’ta gerçekleştirilen Architectural Digest Home Show’da People’s Choice Award’ını Tümay Günaydın kazandı. Calvin Klein, Ralph Lauren’in de katıldığı yarışmada Günaydın’ın tasarımı, AIDS’le yaşamanın zorluğunu anlatıyor NEW YORK - POSTA212

İ

stanbul doğumlu olan ve şu anda NewYork’ta yaşayan Tümay Günaydın Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir çok ulusal ve uluslararası sergi açtı. Ressam ve heykeltraş olan Günaydın daha sonra master eğitimi için New York’taki Pratt Enstitüsü’ne geliyor. Eğitiminden sonra kendi firması olan Tümay Günaydın Design’ı kuran sanatçı New York’un tanınmış mimar ve iç mimarlarıyla çalışıyor. Kazandığı People Choice Award’ın ardından Posta212 olarak bir sohbet gerçekleştiriyoruz.

n Amerika macerası nasıl başladı?

2002 yılının Ocak ayında bir haftalığına New York’a gelmiştim. Büyük bir şans eseri seyahatimin 3. gününde bir iş buldum ve çalışmaya başladım. Yani bir haftalık seyahat 2 sene sürdü . n New York’ta bir ödül kazandınız. Bundan biraz bahsedebilir miyiz ?

Architectural Digest Home Show 20-24 Mart’ta New York Pier94’de gerçekleşti. Ben de Tümay Günaydın Design olarak bu show’a DİFFA’nın (Design İndustries Foundation Fighting AIDS) Dining By Design bölümünde katıldım. Bu bölüm New York’un en ünlü mimar ve iç mimarlarının tasarımlarına ev sahipliği yaptığı bir organizasyondu. Yüzlerce ziyaretçinin ve tasarımcıların verdiği oylar sonucunda People’s Choice Award for Best Dining Design ödülünü kazandım. n Kimler katıldı bu yarışmaya?

Calvin Klein, David Rockwell, Diane von Furstenberg, Knoll, Robert Verdi, Ralph Lauren, Barney, Gens-

ler, Herman Miller, Skidmore, Owings & Merrill gibi dünyaca ünlü tasarımcılar katıldı. Onların arasında yer almak bir yana onların tasarımlarından daha çok oy alarak People’s Choice Ödülü’nü kazanmak oldukça güzel bir duygu. n Ödül kazanan projenizin güzel bir mesajı var. Bu projenizi anlatabilir misiniz?

zengin tarihsel, kültürel birikimlerinin farkında olarak yetiştiyseniz ve bu zenginlikleri yaptığınız çalışmalarda sanatçı olarak yansıtacak bir zemin oluşturduysanız, NY’da bir Türk sanatçısı olarak yaşamayı çok büyük bir avantaja dönüştürebilirsiniz.

Koyu, karanlık bir atmosfer tasarladım. Bu, HIV virüsü taşıyan hastaların toplum tarafından önyargı ile damgalanmasını temsil ediyor. Sonsuza giden yansıma ise doğru bir tedavi ve bilinçli bir yaşam mücadelesi ile uzun süre yaşamanın mümkün olduğunu sembolize ediyor. n Şu an ne gibi projelerle uğraşıyorsunuz? Ve gelecek projelerinizde neler var?

(Sağdan sola) Ali Ünsal (PR İstanbul’un sahibi), Tayfun Topal beyaz ceketli (Diyalog Medya Grup Başkanı), Yılmaz Ulusoy (Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı), damat Tacettin Şeker, gelin Özlem Taşar, gelinin arkadaşları Türkan Tacir, İpek Özkan (Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın kızları) Esma Sertkaya (gelinin arkadaşı en solda).

Şu an üzerinde çalıştığım bir sergi projesi var. Bu proje, bende de orijinal bir kopyası olan ve dünyada yaklaşık 400 sene önce yayınlanmış ilk resimli çocuk kitabı üzerine.

Sosyete terzisi Tacettin’in mutlu günü

n Tasarımlarınızda en çok neden ilham alıyorsunuz?

Yanımda sürekli taşımaya özen gösterdiğim eskiz defterim ve fotoğraf makinem var. Doğada beni etkileyen bir andan, sokakta yürürken karşıma çıkan bir binadaki küçük bir detaydan ya da teknolojideki yeni bir buluştan kareler çekiyorum.Bu kareler sonra bana ilham veriyor. İlham bana göre farkında olmadan alınan bir şey. n New York’ta bir Türk sanatçı olarak karşılaştığınız zorluklar var mı? Ya da avantajları oldu mu?

New York’da Türkiye’nin çok

İSTANBUL - POSTA212

S

osyetinin tanınmış terzilerinden Tacettin Şeker, hayatını Özlem Taşar ile birleştirdi. Sosyetenin ve cemiyet hayatının tanınmış kişilerinin katıldığı düğün İstanbul Four Seasons Bosphours’da yapıldı.

Fotoğraflar: Gül Çevikoğlu

SERKAN KALFA

Düğüne başta Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy, PR İstanbul’un sahibi Ali Ünsal, Tuncay Özilhan’ın kızları ve Diyalog Medya Grup Başkanı Tayfun Topal olmak üzere 400 seçkin davetli katıldı. Gecenin geç saatlerine kadar süren düğünden sonra gelin ile damat balayına çıktı.

New York’ta film festivali 13. New York Türk Filmleri Festivali 16-25 Mayıs arasında yapılacak. Festival, Türk sinemasının ABD’de tanınmasına aracılık etmek amacıyla düzenleniyor NEW YORK - POSTA212

T

he American Turkish Society’e (ATS) bağlı “Moon and Stars Project” tarafından 16-25 Mayıs arasında düzenlenecek 13. New York Türk Filmleri Festivali için geri sayım başladı. ABD’de yapılan tek düzenli Türk Film Festivali olma özelliğini kazanan ve son on üç yılda 300’den fazla Türk filminin gösterimini gerçekleştiren New York

Türk Filmleri Festivali, Türk sinemasının Amerika Birleşik Devletleri’nde tanınmasına aracılık etmek ve Türk filmlerinin bu ülkede dağıtımını özendirmek amacıyla düzenleniyor. New York Türk Filmleri Festivali; Günümüz Türk Sineması, Ustalara Saygı, Belgeseller, İlk Filmler, Dışarıdaki Yönetmenler ve Kısa Filmler (Kurmaca, canlandırma, deneysel, belgesel) bölümünden oluşacak. 16-25 Mayıs tarihleri arasında

yapılacak olan festivalde Kelebeğin Rüyası, Yozgat Blues, Sev Beni, Mavi Dalga, Zerre, Ferah Feza, Yabancı, Umudun Kızları, Benim Çocuğum filmleri gösterilecek. The American Turkish Society’e bağlı Moon and Stars Project hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyen veya festivalde gönüllü olarak çalışmak isteyen kişiler www.maspny.org ve www. newyorkturkishfilmfestival.com sayfalarını ziyaret edebilirler.


Toplum Yaşam

İzinsiz reklama 6 milyon dolar Ünlü film yıldızı Katherine Heigl, bir şirket tarafından fotoğrafının izinsiz olarak reklamlarda kullanıldığını ileri sürerek 6 milyon dolar tazminat istemiyle dava açtı. Söz konusu fotoğraflı reklam Twitter ve Facebook’ta paylaşılmıştı NEW YORK - POSTA212

H

ollywood’un ünlü aktristi Katherine Heigl, New York ilaç devi Duane Reade’e ismini ve izinsiz çekilen fotoğrafını reklamlarında kullandığı için 6 milyon dolarlık dava açtı. “The Ugly Truth” ve “Life as We Know It” filmleriyle ünlenen ve “Grey’a Anatomy” dizisiyle Emmy ödülü kazanan Heigl, Duane Reade dükkanı yakınlarında New York Manhattan’da yeni televizyon dizisini çekerken bir paparazzinin izni olmadan fotoğrafını çektiğini ve Duane Reade şirketinin bu fotoğrafı izinsiz bir şekilde reklamlarında kullandığını iddia ediyor. Heigl, kendisinin “bilgisi ve onayı” olmadan Duane Reade şirketinin resmi Facebook ve Twitter hesaplarından yasadışı bir şekilde fo-

Çılgın festivale yıldızlar akın etti (NEW YORK-POSTA212) Her yıl iki hafta sonu yapılan festivalin ilk hafta sonunda Indio-Kaliforniya sallandı. Ünlülerin ve binlerce eğlence bağımlısının en renkli festival giysileri ve güneş gözlükleriyle dans ettiği festivalin son gününe Beyonce sürprizi damga vurdu. Resmi olarak festival programında yer almayan Beyonce, kardeşi Solange’a sahnede eşlik etti.

HERKES ORADAYDI Alessandra Ambrosio ve Kendall Jenner danslarıyla tüm dikkatleri üzerlerine çektiler. Lindsay Lohan, siyah deri yeleği, beyaz elbisesi ve ayakkabılarıyla festivale katıldı. Kylie Jenner ve Selena Gomez, sıra dışı güneş gözlükleriyle Empire Polo Field’da görüldüler. Havai tişörtüyle Jaret Leto, çiçekli tacıyla Sarah Hyland, gladyatör sandaletleriyle Paris ve Nicky Hilton festivali renklendiren isimlerden sadece bir kaçı. Daha önceki Coachella festivaline sevgilileriyle katılan Katy Perry, bu yıl arkadaşlarıyla eğlendi. John Mayer’dan Şubat ayında ayrılan yalnız Katty Perry, Harper’s Bazaar’s havuz partisine katıldı.

COACHELLA’DAN KİMLER GEÇTİ? Çılgın partilerin damga vurduğu Coachella Festivali’nde, 11-13 Nisan tarihleri arasında 150’den fazla performans sergilendi. Grammy ödüllü Lorde’un ilk defa sahne aldığı festivalde, The Replacements, Beck, Calvin Harris, Broken Bells, Haim, Neko Case, MGMT, Girl Talk, Foster the People, Ellie Goulding, Neutral Milk Hotel, Lana Del Rey, Pharrell Williams, Chromeo, Queens of the Stone Age, Pharrell Williams gibi yıldızları bir araya getirdi.

FESTİVALİN EFSANE İSİMLERİ Coachella Festivali daha önce de şu efsane isimleri sahnesinde ağırlamıştı: Amy Winehouse, Dr. Dre and Snoop Dogg, Prince, Paul McCartney, Arcade Fire, Wu-Tang Clan, The Killers, Radiohead, Daft Punk, Madonna, The Cure, Kanye West, The Black Keys, Rage Against the Machine, Beck, Nine Inch Nails, The Strokes, The White Stripes, Jay-Z, Beastie Boys, Muse, Red Hot Chili Peppers ve Foo Fighters. Ayrıca, geçen yıl 67 milyon dolar kâr eden Coachella Müzik ve Sanat Festivali, en çok para kazandıran festival olarak tarihe adını yazdırmıştı.

toğrafını dağıtarak kâr etmeye çalıştığını söylüyor. 6 MİLYON DOLARI HAYVANLARA BAĞIŞLAYACAK Heigl’in avukatı Peter Haviland, “Duane Reade’nin, Katherine Heigl’in ismini ve fotoğrafını kasıtlı bir şekilde kötüye kullandığı için parayı ödemesini (6 milyon dolar) bekliyoruz” dedi. Hayvan sever aktrist, bu davadan gelebilecek parayı hayır kurumu Jason Debus Heigl Foundation’a bağışlayacağını söyledi. Heigl ve annesi, bu yardım kurumunu 1986’da trafik kazasında hayatını kaybeden erkek kardeşinin onuruna kurmuşlardı. Heigl’in, Reade’nin Mart ayında attığını iddia ettiği tweet: “Love a quick #DuaneReade run? Even @KatieHeigl can’t resist shopping #NYC’s favorite drugstore.” Duane Reade’nin söz konusu tweeti Facebook sayfasında da paylaştığı ileri sürülüyor.

16 Nisan 2014 Çarşamba

Serdar İlhan Türkiye çok değişti, daha da değişecek 25 SENEDİR New York’ta yaşayıp Türkiye’yi dışarıdan takip ettim, ama 17 yıldan beri de Türk Müziğini Amerika’da tanıtmaya çalışıyorum, bu yüzden de bir anlamda yakından ilgiliyim Türkiye ile, çünkü sanatçıları, yazarları ve aydınlarıyla konuşma şansım oluyor, konserler düzenlerken gençleriyle, bürokratlarıyla iletişimlerim oluyor. Bazen çok şaşırıyorum tepkilere bazense çok tanıdık geliyor.. Aylardır çok yazıldı ve çizildi. “Türkiye’yi şu anda yönetenlerin büyük yolsuzluklar yaptıkları söylendi, bunları da maalesef 12 yıldır birlikte yürüdükleri Cemaat sayesinde öğrendik. Bütün bu olanlar bence bize şunu öğretiyor; Türkiye ‘nin kaderini belirleyen küçük bir topluluk var ki, hiç bir şey umurlarında değil! Onlar çıkarları ve istedikleri yaşam tarzları için, herşeye rağmen, şu anda kendilerini yönetenleri destekleyecekler. Onlar aslında Türkiye’nin diğer yarısını sevmiyor, onlar bizim gibi giyinmek, rakı içmek, iyi eğitim almak, aynı müziği dinlemek, aynı filmleri seyretmek istemiyor, onlar için demokrasinin bir anlamı yok, onlar sahip olduğumuz renkli kültür yelpazesinin öneminin farkında değil. Bu zamana kadar Türkiye’de kimse onlara bunları anlatmaya çalışmadı, demokrasinin ne demek olduğunu ülkelerindeki kültür çeşitliliğinden bahsetmedi, birey olmak nedir Cumhuriyetin ne demek olduğundan söz etmedi onlara. Bence Türkiye’nin siyasi geleceği de bu kesimin elinde! Eğer bu kesime ulaşılmazsa hiç birşey değişmeyecek Türkiye’de. Ne yazık ki bir zamanlar onların ufuklarını açan Köy enstitüleri, Halk Evleri bile yok artık! Şu anda bu bizi sevmeyen kesim New York’ta karşımıza bürokrat olarak çıkmaya başladı bile… New York’ta Türk Müziği tanıtım projelerimizi gerçekleştirirken yaklaşık 5 Kültür ve Turizm Ateşesi 3 de Kültür ve Turizm Genel müdürü ile çalıştım. Hepsi de bu projeleri büyük bir heyecanla karşıladı ve destekledi. Bunların en önemlileri Jazz Made in Turkey at Lincoln Center, 5 tane de İstanbulive konserleriydi. İstanbulive serisi hep Turizm ve Kültür Bakanlığı ana sponsorluğuyla gerçekleşti. Sanatçılar onların ve THY’nin verdikleri biletlerle uçtu NY’a. Zaman zaman az da olsa maddi destek verdiler. Onun dışında her sene Türk Kültür Vakfı ve Marmara Manhattan’dan sürekli destek aldık. New York’lu iş adamı dostlarımızın da katkılarını unutmayacağız. Bu sene 6’ncısı yapılacak İstanbulive konserleri 2009 yılından bu yana Mazhar-Fuat-Özkan, Zülfü Livaneli, Selda Bağcan, Sertab Erener, Demir Demirkan, Hüsnü Şenlendirici, Kenan Doğulu, Duman, Gripin, Mor ve Ötesi, Manga, İlhan Erşahin, Şükriye Tutkun, Ozan Doğulu, Vasılış Saleas, Cristina Karam, New York Gypsy All Stars, Emre Yılmaz, Brooklyn Funk Essentials, Secret Trio grubları ağırladı. Konserler hakkında birçok ünlü, yerli ve yabancı basında birbirinden güzel yazılar çıktı toplamında 30 bin kişiye yakın izleyiciye ulaştık. Her sene 2 ay boyunca Amerikan medyasında Türkiye’nin adı geçti. (istanbulive.org) İstanbulive bir klasik oldu, öyle ki, nisan ayından itibaren New York’lu Türklerden sayısız e-mailler geliyor her sene, “Bu sefer ne var İstanbulive’de” diye. Bu konserler Summer Stage ve Lincoln Center gibi mekanların festivallerinin bünyesinde gerçekleştrildi ve de halka ücretsiz yapıldı. Bu nedenle de çok sayıda Türk olmayan izleyiciye ulaştı. Bütün bunlara rağmen bu sene şaşırarak gördük ki, değişen bakanlık ve değişen bürokratların bu tür Kültür aktiviteleri hiç umurlarında değil, hiç bir heyecan taşımıyorlar. Üç hafta önce toplantı yapıp 6. İstanbulive projesini sunduğumuz yeni ateşe beyin verdiğimiz dosyayı okuduğunu bile sanmıyorum! Kutuplaştırılan toplum kendi kültürünü ve kendi bürokratlarını da yemeye başladı. Yeni ateşe bir önceki ateşeyi karalamak peşinde, herhangi bir kültür faaliyetini destekleyecek ne kafa yapısına sahip ne de öyle bir amacı var. Sonradan duyuyoruz ki şaşırıyormuş son 10 senedir niçin aynı kişiler NY’ta kültürel projeler yapıyor ve de Kültür Ateşeliği destekliyor diye! Aslında çevresindekilere sorsa söylerlerdi ya! Sonuç olarak şu andaki durum şöyle; Türk Günü Yürüyüşleri’ne gelen 10’larca milletvekillerine binlerce dolar harcayan hükümet, İstanbulive projesine 6 bilet vermeyi çok gördü ve maalesef THY’de onu izledi. Drom’da son iki senedir İspanya, Fransa, Macaristan ve Romanya Kültür Ofisleri ve konsolosluklarıyla projeler yapıyoruz ve onların sanatçılara verdikleri desteği imrenerek izliyoruz. New York’ta şu anda Wall Street Journal’ın“Premier World Music Club” olarak nitelediği mekanımızı bile maalesef diğer ülke Kültür ateşelikleri daha aktif kullanıyorlar. Hatta Romanya Konsolosluğu gruplarını dinlememiz ve Drom’da çıkarmamız için bizi Romanya’ya davet etti. Sevgili arkadaşlar biz kararlıyız, bu konser serisini New York’ta sürdürmeye. Bir yenisi yapılana kadar sahip olduğumuz en büyük kültürel proje maalesef İstanbulive! Yakında açıklayacağımız 6. projemizi bu sene NY, Ohio ve Chicago’da yapacağız, ve sizlerden destek isteyeceğiz. Lütfen “Turkish Woodstock”a sahip çıkalım. “Bizler üç sene için burada değiliz, Hancıyız biz” Sevgiyle kalın.


Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

Soğuk çorba ve mantarlı dolma

İlkbaharın bize sunduğu nimetleri soframıza yansıtma Dilara zamanı. Erbay Soğuk dilaraerbay@gmail.com bir çorbaya ne dersiniz. Ya da yeni piyasaya çıkmışken mantarlı dolmaya...

İ

lkbahar geldi bile. Güneşi özlemişken size kendi damak tadımıza uygun serinletici bir çorba olan gazapacio’yu sunuyorum. Yapması çok kolay. Gazapacio domates bazlı bir sebze çorbası. Geleneksel olarak soğuk servis edilir. İspanya’nın Endülüs bölgesinin bir yemeği olarak tanınsa da kökleri Araplara kadar gider. Orijinalinde sirke de olmasına rağmen ben soğuk çorbayı kendi ağız tadımıza göre uyarladım. Mevsimleri takip etmek yeni Türk mutfağı anlayışında çok önemli. Bahar mevsimi öncelikle çeşit çeşit mantar sunuyor. Mantarları kullanarak harika dolmalar yapabiliriz.

GAZPACIO

Kral aşçıların gizli toplantısı New York çok şaşırtıcı bir buluşmaya tanık oldu. Dünyanın en ünlü 20 yemek sihirbazı, gizlice, medyadan uzak bir araya gelerek şef arkadaşları Wlylie Dufresne için sürpriz bir parti hazırladı yasında, özellikle Avrupa’da, büyük saygıyla anılan bir şef. Bu yenilikçi akımı izleyen diğer ünlü şefler arasında Dufresne’nin şerefine parti yapma fikri birkaç yıl önce oluştu. “Gelinaz” adı verilen parti için her şef bir diğerinin imza yemeğini yorumladı.

NEW YORK - POSTA212

N

ew York geçtiğimiz hafta dünyanın en ünlü restoranlarında çalışan 20 şefinin gizli buluşmasına tanık oldu. Michelin yıldızlı ödül sahibi, tüm dünyanın peşinde koştuğu şefler, Brooklyn, Williamsburg’da bir apartmanda gizlice bir araya gelip, 48 saat boyunca arkadaşları ve moleküler gastronominin öncüsü sayılan Wylie Dufresne için sürpriz bir yemek pişirdiler.

NOMA’NIN DA ŞEFİ GELDİ Bir binanın dairelerine dağılan 20 dünya starı arasında, son üç yıldır dünyanın en iyi restoranı olarak gösterilen Kopenhang’taki Noma restoranın şefi René Redzepi, San Fransisko’nun 2 Michelin yıldızlı

Coi’nin şefi Daniel Petterson, Avustralya’nın Attica restoranı şefi Ben Shewry, İsveç’in 12 kişilik ünlü restoranı şefi Magnus Nilsson gibi sansasyonel isimler yer alıyordu. Ama şefler bir yemek show

için değil, tam tersine medyadan uzak, Michelin yıldızlı arkadaşları Wylie Dufresne’ye sürpriz bir yemek hazırlıyordu. Dufresne son yıllarda çok ünlü olan moleküler gastronominin öncüsü olarak yeme içme dün-

RESTORANI İŞGAL ETTİLER Yemekler hazır olunca, Dufresne’nin Lower East Side’daki ünlü restoranına giden star şefler kapanış saatini beklediler. Aralarından biri Dufresne’yi telefonla arayarak restoranın bir grup tarafından işgal edildiğini bildirdi ve hışımla restorana koşan Defresne bir şefin karşılaşabileceği en büyük sürpriz partiyle karşılaştı. Üstelik dünyanın en iyileri kendisinin menüsünü yorumlamıştı.

ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİNİ ARTIK SİZ DE GÖREBİLİRSİNİZ MALZEMELER ● 3 adet domates ● 1 adet salatalık ● 2 sivri biber ● Yarım demet maydanoz ● Birkaç dal taze nane ● Birkaç dal taze fesleğen ● Yarım çay bardağı zeytinyağı ● Yarım limon ● Tuz, karabiber, kırmızı biber TARİF: Sebzeler soyulup, ayıklayıp tüm malzeme mikser’den geçirilir. Baharatlarla, peynir küpleri ya da peynirli çeri domates dolmaları ile çeşnilendirebilirsiniz.

MANTAR DOLMA

MALZEMELER: 10 adet büyük kestane mantarı 1 demet fesleğen 75 gr parmesan peyniri 50 gr taze kaşar 1 çay bardağı çam fıstığı Yarım çay bardağı zeytinyağ Tuz, karabiber TARİF: Mantarlar temizlenip sapları çıkarılır, kafa tarafı üste gelecek şekilde 10 dakika fırınlanır, ayrılan saplar ve diğer malzemeler mixerden geçirilip mantarların içi doldurulur ve tekrar 10 dakika fırınlanır.

Geliştirilen yeni bir yazılım, çocuğunuzun büyüdüğünde neye benzeyeceğini tahmin ediyor. Washington Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, geliştirdikleri yazılımla çocukların geçirdikleri fiziksel değişimlerin hesaplanabileceğini ileri sürüyor NEW YORK - POSTA212

H

er anne baba, belki de bebeğini ilk gördüğü anda kime benzediğini ya da benzeyeceğini tahmin etmeye çalışır. Bebeklerin dış görünüşü hızlı bir şekilde değiştiği için büyüdüğünde neye benzeyeceğini tahmin etmek ise çok zordur. Fakat Washington Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı tarafından geliş-

Dursun Boran dursunboran@hotmail.com

Talep olmadan tahsis olmaz. Dışişleri triptikli oto GEÇEN hafta triptikli oto yazım çok ilgi gördü. Yüzlerce teşekkür maili aldım. Posta 212’nin konuya dair ilgisinden Amerika’da yaşayan Türk vatandaşlarımız çok mutlu. Kanunun çıkmasını herkes bekliyor. Bürokrasi de bir söz vardır: Talep Olmadan Tahsis Olmaz! Bu her iş de böyledir. Dünyanın tüm devletlerinde Türk vatandaşlarımız, dernekler bulundukları Türk elçilikleri, konsolosluklarına, TBMM Dışişleri Komisyonu başkan ve üyelerine. Aşağıda ki linkte komisyon üyesi milletvekillerinin adları irtibat adresleri var. http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_uyeleri_sd.uyeliste?p1=11&p2=9 Komisyon başkanı Volkan Bozkır eski Büyükelçi, Stuttgart M. Konsolosu, OECD Daimi Temsilciliği Müsteşarı, New York Başkonsolosluğu yapmış, konuya vakıf isim. Komisyonda CHP İstanbul Milletvekili, Hürriyet e. başyazarı Oktay Ekşi. MHP’li üye Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Tuncay Toskay gibi teşkilatçı üyeler var. Talep yapılırsa, Tahsis olacaktır. Triptikli oto kanunu ekonomiyi de canlandıracak. Ro Ro (Büyük yük, konteynır, kamyon-tır, araba taşıyan gemi) gemileriyle denizden binlerce oto Amerika’nın , Avrupa’nın limanlarından Türkiye ye gidip gelecek. Gemi taşımacılığı yapan İstanbul Ticaret Odası, Deniz Ticaret Odası üyeleri milyarlarca dolar kazanacaklar. Devlet daha çok vergi kazanmış olacak.

İLETİŞİM MERKEZİ BİMER’E YAZIN.

Aşağıda bu talep ve şikayetleri bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sıkça dinlediği merkezin irtibat linkini tıklarsanız sayfa açılacak talebinizi yazacaksınız.

HERKES TELEFON AÇSIN.

Alo 150 Bimer’in telefonla şikayet / talep / teşekkür yapıldığı yer. Her hafta yüzlerce “ triptikli oto kanununu yapın “ talebi gidince bu kanun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden evvel çıkar. Ya da Gümrük Ticaret Bakanlığı Gümrük mevzuatında derhal bir günde değişiklik yapar. Bu konu yine çözülür. http://www.bimer.gov.tr/Forms/pgMain.aspx İllerinizin Milletvekillerine mailler yollayın. Faxlar çekin Talep tahsis meselesi. Söylenerek değil. Söyleyerek netice alınır!

DİLEKÇE ÖRNEĞİ:

tirilen yaş-ilerleme yazılımı ile artık bu sorunun da yanıtı var. Araştırmacılar, bu yazılımı kullanarak, herhangi bir bilgisayarda otomatik olarak 30 saniye içinde çocuğunuzun geçirdiği fiziksel değişimleri görebileceğinizi iddia ediyor. Google ve Intel tarafından finanse edilen araştırmada geliştirilen yazılım (age-progression software),

internette bulunan binlerce fotoğrafının karşılaştırılmasıyla farklı yaş ve cinsiyette olan gruplar arasındaki görsel değişimi başarılı bir şekilde hesaplayabiliyor ve daha sonra bu değişiklikler yeni bir yüze uygulanıyor. Sistem, çocuğunuzun fotoğrafını benzer özellikteki binlerce fotoğrafla karşılaştırarak çocuğunuzun 80 yaşına kadar geçirdiği

fiziksel değişimleri hesaplıyor. Araştırmacılar, 5 yaşından küçük çocukların fiziksel değişimlerinin hesaplanmasının daha zor olduğunu belirtiyor. Bu yazılımı belirli dönemlerde fotoğrafı çekilmiş 82 kişi üzerinde test eden araştırmacılar, bu teknolojiyi çok yakın bir zamanda web kamera kullanılarak deneyebileceğinizi söylüyor.

Başbakanlık Makamına New York 14 Nisan 2014 Ankara Triptikli araba mevzuatına göre Türkiye’ye giriş yapan yabancı plakalı otolar 6 ay kalabiliyor. Bunun öncelikle sınırsız yapılması, ya da en az 2 sene Türkiye’de kullanılmasına imkan veren kanun yapılmasını talep ediyorum-ediyoruz. Ad Soyad. Meslek- Adres. TRT, A.A , CHA, İHA, DHA HABER YAPIP GÜNDEMDE TUTMALI. TRT, AA ( Anadolu Ajansı ) yurt dışındaki vatandaşlarımızın verdiği vergilerle yayın yapan kurumlar. New York ve diğer şehirlerdeki TRT, A.A büroları ile CHA, DHA, İHA temsilcileri triptikli otolara dair haberleri abonelerine servis yapmalı. TADF ( Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu ) başkanı Atilla Pak ve yönetim kurulu üyesi Avukat Ayhan Öğmen. Konuyu basın ve TBMM ne taşıyarak kişi/ kurumları harekete geçirebilir. 19 senedir New Jersey de çalışan VIP Kuaför sahibi, Ekrem Güven. 40 senedir Amerika’da yaşayan emekli Rıfat Bertan. Senelerdir New Jersey’de emlakçılık yapan işadamı Muhteşem Bocu. Öğretmen Erdal Yılmaz. New Jersey de ki Yakamoz Restoran sahibi Posta 212 okuru Ramazan Bey. Bu yaz tatiline triptikli oto kanunu çıkmış olarak gidip, özgürce arabalarıyla memleketlerinde düğünlere, derneklere katılıp, seçimlerde oy kullanmak istiyorlar. Vergi veren, Türkiye ye yatırım yapan yurt dışında ki Türkler triptikli otolarına özgürlük istiyorlar. Ak Parti 3 Y ile mücadele edeceğini vaad etmişti. Yasaklar, Yolsuzluklar, Yokluklar…

FACEBOOK’TA MESAJA SON (NEW YORK-POSTA212) Facebook aldığı bir kararla, mobil uygulamalarındaki mesajlaşmayla ilgili önemli bir güncelleme yapacağını duyurdu. Çok yakın bir zamanda hayata geçecek olan uygulamayla, mobil Facebook üzerinden mesajlaşmak tarihe karışacak. Akıllı telefonlar üzerinden Facebook’a girmek hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Daha da önemlisi onu birbirimizle mesajlaşmak için de kullanıyoruz. Ama yapılacak bir güncelleme ile mobil Facebook üzerindeki mesajlaşma sistemi kaldırılmak üzere. Firma bu güncelleme ile çok uzun zamandır duyurmaya çalıştığı Facebook Messenger uygulamasını zorunlu hale getirecek. Başka bir deyişle, telefondan Facebook arkadaşıyla mesajlaşmak isteyen ek bir program kurmak zorunda kalacak. Uygulamalarında sürekli değişiklikler yapan ve kullanıcıların tepkileriyle karşılaşan Facebook, bakalım bu kararını ne kadar sürede benimsetebilecek?


Toplum Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

PSİKOLOG

Gülhan Akşit Şener glhan07@hotmail.com

HEY YAŞLILIK! BEKLE BENİ, DÖRT NALA GELİYORUM!... (2) DİREN diye bağıran bir beden ve bedene alışmaya çalışan bir ruh...Bu zorlamacayı kendine yaşatan “yaş almış” ların içlerindeki anlamlanmayı bekleyen bir boşluk olduğunu görebilmek beni çokça acıtıyor aslında... Yaşlılığın tadını alamadan, keyfini süremeden ölüme doğru yol almak aslında yaşadıkları... Yaşına göre yaşamaktan kaçmanın sebebi de, insanoğlunun yaşlanan ruh’un değişiminden korkmasıdır.

Ebola virüsü hızla yayılıyor İlk kez 1976’da Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görülen ve çaresi bulunamayan Ebola can almaya devam ediyor

G

NEW YORK - POSTA212

eçtiğimiz ocak ayından beri Afrika’da tekrar yayılmaya başlayan Ebola can alıyor. Şimdiye kadar 100’den fazla ölümün gerçekleştiği Gine ve Liberya’da WHO aralıksız biçimde çalışıyor. Hastalığın çok büyük bir hızla yayıldığını bildiren yetkililer, başladıktan çok sonra ölümlerin Ebola’ya

bağlı olduğunu anladıklarını, bu yüzden virüsü almış kişilerin, hastalığı nerelere taşımış olabilecekleri konusunda çok tahminlerinin olmadığını belirtti. Yetkililer eğer virus bu hızla yayılmaya devam ederse dünyanın şimdiye kadar yaşanmış en büyük salgınlarından biriyle karşı karşıya kalabileceğini açıkladı. Senegal’in olası bir tehlikeye karşı Gine ve Batı Afrika ile sınırları-

nı kapattığı öğrenildi. Ayrıca Kamerun’da Ebola virüsü nedeniyle ülkeye girişlerdeki denetimi artırdığını bildirdi. Aşısı ve ilacı bulunmayan Ebola virüsü ilk kez Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 1976 yılında çıkmış ve büyük bir salgın haline gelmişti. Kurbanlarını çok hızlı bir biçimde öldüren virüse, Gine ve Liberya’da ilk kez rastlanıyor.

TÜRKİYE’NİN SAĞLIK TURİZMİNDE YENİ HEDEFİ

‘1 milyon yabancı hasta’ Sağlık turizminde bölgede son yıllarda adını duyuran Türkiye, 500 bin olan yabancı hasta sayısını 2018’de 1 milyona çıkartmayı hedefliyor DUYGU GÜVENÇ ANKARA - POSTA212

G

eçtiğimiz yıl 500 bin yabancı hastayı ağırlayan Türkiye’nin, 2018 için hedefi, 1 milyon hasta. 500 binden fazla yabancının geçtiğimiz yıl bıraktığı 2,5 milyar doların ise 2018’de 5,6 milyar dolara çıkması hedefleniyor. Yabancı hastaların Türkiye’de en çok tercih ettikleri bölüm ise plastik cerrahi. Türkiye’nin bölgesinde bir sağlık üssü olması için çalışmalar devam ederken, başta Libya, Irak, Suriye gibi çok sayıda Arap ülkesinden sağlık turizmi için gelenlere, önümüzdeki yıllarda Batı ülkelerinin de eklenmesi için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Sağlık Bakanlığı kaynakları, “Türkiye sağlık turizminde dünyada 7’nci sıraya oturdu.” değerlendirmesini yaptı.

4,5 MİLYON AMELİYAT Türkiye’deki bin 500 civarında hastanede yılda 4,5 milyon cerrahi işlem yapıldığına dikkat çeken kaynaklar, “Türkiye, 84 bin nitelikli yatağı olan ve yılda 500

bin civarı yabancı hastayı tedavi eden; 5’i uçak, 14’ü helikopter olmak üzere yaklaşık 3 bin 500 ambulanslık filosuyla en üst düzeyde acil hizmetini kesintisiz sunan, bulunduğu coğrafyanın sağlık tedarikçisi konumunda önemli bir aktör” dedi. Türkiye’de yapılan 6 yüz nakli ve yılda 4 binden fazla karaciğer ve böbrek naklinin de artan talepte önemli olduğu belirtildi.

ESTETİK VE GÖZ LİDER Türkiye’nin tercih edilmesinin başında ise estetik cerrahi (özellikle burun ameliyatları), göz, diş, fizyo terapi geliyor. Bunu ortopedi, kalp ve damar hastalıkları ile organ nakli izliyor. Sağlık konusunda, Türkiye’yi batıdan en çok Alman, Hollandalı, doğudan ise Rus, Iraklı ve Libyalılar tercih ediyor.

YAŞLANAN RUH DEĞIŞIR Kendinizi anlamak mı istiyorsunuz ? Öyleyse, isteyerek ve sık aralıklarla kendinizle başbaşa kalın. Kalabalıklardan, rutinlerden, eğlenceden, iş-güçten ve sürekli yaşadığınız yerden sıyrılabilirseniz, ruhunuzun “gerçek” yaşını bulabilirsiniz. Ancak bu buluşma korkmadan, cesurca yaşanmalı. Şu şahitliğe de hazır olun, ruh yaşınız beden yaşınızla buluşabilirse, bir türlü bulamadığınız huzur, gökten zembille inecektir. Gökten inen zembille işi olmayan, realist kişiler içinde, ruhlarının da “yaş aldığını “ anlayabilmesi için, “reel” cümleleri “ bilimin söylemiyle yazmaya çalışacağım. 1- Eğer gençlikte görmezden geldiğimiz bir çok şeyi, ruhunuz görüyor ve kabul etmiyorsa. 2- Artık her aldanışın gönlünüzde açtığı derin yaralardan bıkmış durumdaysanız ve kendinizi korumaya aldıysanız. 3-Üzerinizde sıklıkla bir bıkkınlık hali var ise ve “yaşamın sonuna” doğru bizimle aynı bakış açısına sahip kişilerle birlikte vakit geçirmeyi istemeye başladıysanız. 4-Kiminle tanışırsanız tanışın, karşınızda ki kişi kim olursa olsun, artık onun hakkında yanılmak istemiyorsanız. 5-Her türlü ilişkinizde güven olgusunun ne kadar kıymetli olduğunu bu “yaşta” anlamış iseniz, 6-Tutarsız ve geleceği olmayan hiç bir şeyi hayatınızda artık görmek istemiyorsanız, 7-Kimsenin sinirlarinizin icerisine girmesine ve sizi rahatsiz etmesine izin vermek istemiyorsaniz, 8-Artık bir takım kurallar, yasaklar ve denetlemeler yoruyorsa sizi,( 9 am- 5 pm mesai saatleri, sıkışık trafik, kalabalık toplantılar, mecburi gidilen davetler vs ) 9-Yakın çevrenizde ki insanlarla aranızda ki “ farklılıklar “değil” ortaklıklar “ üzerine ilişkiler kurmaya başlamışsanız, ruhunuz bedeninizle sağlıklı ve huzurlu yaşlanıyordur. Oysa, bunu görmezden gelenleri ister istemez bekleyen bir son var. Yaşları ilerledikçe beden-ruh uyumsuzluğu, kendilerinin verimsizleşmeye başladığını olduğunu farkediyor ve umutsuzluk duygusuna kapılıyorlar. Bu kabullenilmeyen hal, bu kişilerin ileri yaşlılığı hem kendine hem sevdiklerine işkence olur... Yaşlandıkça huysuzlaşan ve mutsuzlaşan ihtiyarları hiç görmediniz mi ?

Kan testiyle Alzheimer teşhisi NEW YORK - Araştırmacılar, 70 yaş ve üzerindeki 525 kişiden alınan kan örneklerini incelemiş. Deneklerin bazılarında hiçbir zihinsel bozukluk belirtisi dikkat çekmezken, bazılarında, Alzheimer teşhisi olmaksızın, hafıza güçlüğü görülmüş. Kandaki 140 farklı yağın seviyesini ölçen araştırmacılar, bu yağlar arasında 10 tanesinin, beş yıl sonra Alzheimer hastalığına yakalanan deneklerde değişime uğramış olduğunu belirlemiş. New York eyaletindeki Rochester Üniversitesi’nden nöropsikoloji uzmanı Mark Mapstone, Washington’daki Georgetown Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen çalışmaya katılmış. Doktor Mapstone, kan yağı düşük olan kişilerde Alzheimer hastalığı gelişme ihtimalinin çok yüksek olduğu görüşünde. Dr. Mapstone “Kan testi, gelecekte Alzheimer sorunu yaşayacak denekleri yüzde 90 oranında doğru teşhis etti. Ancak kan yağlarının, başka hastalıklar nedeniyle değişmesi de mümkün. Bu konuda henüz bir çalışma yapmadık” diyor. Kan testinin piyasaya sürülmesinin zaman alacağını söyleyen Doktor Mapstone, Alzheimer hastalarının beynindeki kan yağlarının uğradığı değişimin daha ayrıntılı incelenmesi gerektiğini söylüyor. Dr. Mapstone, Alzheimer testi piyasaya sürüldüğünde, erken teşhis konan hastaların finansal geleceklerini planlama ve bakım seçeneklerini araştırma imkanına sahip olacağını belirtiyor. Tedavisi olmayan Alzheimer hastalığı için teşhisinin çok büyük önem taşımadığını da vurgulayan Dr. Mapstone “Tedavi bulunduğu zaman bu kan testi önem kazanacak, çünkü erken Alzheimer teşhisi konan hastalar tedaviye hemen başlayabilecek” diyor. Doktor Mapstone, araştırmacıların bundan sonraki hedefinin Alzheimer hastalığını tedavi edecek yeni ilaçlar geliştirmek olduğunu söylüyor. (Amerika’nın Sesi)


Toplum Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

Çocuk da yaparım kariyer de sona erdi Araştırmalar, Amerika’da ‘evde oturan’ annelerin sayısının yüzde 29’a yükselerek 10,4 milyona ulaştığını gösteriyor. Bir zamanlar “Çocuk da yaparım, kariyer de” diyen annelerin sayısının azalmasında en büyük etken, çocuk büyütmek olarak gösteriliyor AYSEL TAPAN POSTA212 - HABER MERKEZİ

A

merika’da ev dışında çalışmayan annelerin sayısı artıyor. Pew Araştırma Şirketi’nin yeni bir araştırması, 1999’da yüzde 23 olan “evde oturan” annelerin oranının 2012 yılında yüzde 29’a yükseldiğini gösteriyor. 2012 yılında “evde oturan” annelerin sayısı 10.4 milyona ulaştı.

EKONOMİ Mİ? ÇOCUK MU? Veriler, 20. yüzyılın son 30 yılında “evde oturan” annelerin oranındaki düşüş eğiliminin son on yılda tersine döndüğü gösteriyor. Bu değişimin nedenleri ara-

sında, demografik özellikler ve kadınların iş gücüne katılımında yaşanan sorunların yanı sıra göçmenlerin sayısının yükselmesi gibi ekonomik ve sosyal faktörler yer alıyor. Ayrıca, annelerin çalışmasının küçük çocuklar üzerindeki etkileri konusunda devam eden karmaşık duygu ve düşüncelerin evde oturan annelerin sayısının artmasıyla ilişkili olduğu belirtiliyor. Pew Araştırma şirketi tarafından yapılan bir başka araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 60’ı annenin evde kalmasının çocuğun gelişimi için daha iyi olacağını düşünüyor. “Evde oturan” annelerin sa80 yısının artmasında ekonomideki iniş çıkışlarında etkili olduğu gö-

63

70

53

Anneler bir haftada kaç saat ne yapıyor? 50 63

70 60

53

Çalışan anneler

40

Çalışmayan anneler

30 20

50

33

40 30

11

20

18

14

22

31 10

0

Uyku

10 0

Annenin kilosu bebeği obez yapar

Uyku

Çocuk bakımı

NEW YORK - AA

Ev işi

Boş zaman

ANNELER DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR Çalışan ve çalışmayan annelerin oranı ırk ve etnik kökene göre farklılıklar gösteriyor. Beyaz ve siyahların çalışma ve evde oturma oranları birbirine çok yakınken Asyalı ve Hispaniklerdeki eğilimler de benzerlik gösteriyor. Beyaz annelerin yüzde 74’ü çalışırken yüzde 25’i çalışmıyor. Çalışanların oranının yüzde 73 olduğu siyah annelerin ise yüzde 26’sı çalışmıyor. Asyalı annelerin yüzde 64’ü, Hispanik annelerin yüzde 62’si çalışıyorken, Asyalıların yüzde 36’sı Hispaniklerin yüzde 37’si çalışmıyor.

Etnik kökenlere göre annelerin durumu durumu

Etnik kökenlere göre annelerin ilim adamları, 4 bin anne adayı ve çocukla80 80 74 rının sağlık durumunu73 inceledi. Hamilelik64yüzde 70 te önerilenden fazla kilo alan kadınların 70 62 20,4 ‘ünün bebeklerinin 2-5 yaşında fazla ki60 60 lolu ya da obez olduğu saptandı. Önerilenden 50 daha az kilo alan kadınların bebeklerinin yüz37 50 36 40 de bu riskin bulunduğu belirtildi. de 19,5’inde Bilim30 adamları 25 ayrıca bu bağlantının ge53 40 beliğin başında normal kiloda olan kadınlar20 da daha güçlü olduğunu gördü. Gebelikte fazla 30 yiyen zayıf kadınların obez bebek sahibi olma 10 riskinin yüzde 80, az yiyenlerin ise yüzde 63 ol20 0 duğu belirlendi.Beyaz Hispanik Asyalı Siyah Araştırmaya imza atanlardan Dr. Monique 10 Hedderson, gebelikte çok ya da az kilo almanın bebekte iştah kontrolü ya da enerji tüketimi 0 gibi denge ve metabolizmayı düzenleyen mekanizmayı kalıcı şekilde etkileyebileceğini belirtti. Hedderson, bu durumun bebeğin kilosu üzerinde uzun vadeli etkisi olabileceğini vurguladı. Anne karnındaki koşulların bebeğin sağlığını etkilediğini belirten bilim adamları, hamilelere düzenli ve önerilen şekilde beslenme tavsiyesinde bulundu. Araştırmanın sonuçları ‘’American Journal of Obstetrics and Gynecology’’ dergisinde yayımlandı. (AA)

B

ZAMAN NASIL KULLANILIYOR? Çalışan anneler, bir haftada 53 saat uyurken çalışmayan anneler 63 saat uyuyor. Çocuk bakımı için 11 saat, ev işleri için ise 14 saat ayıran çalışan annelerin kendilerine kalan zaman 22 saat. “Evde oturan” annelerin ise çocukları için 18, ev işleri için 33 saat ayırdıktan sonra 31 saat kendilerine ayırdıkları boş zamanı kalıyor.

Anneler bir haftada kaç saat ne yapıyor?

60

80

rülüyor. İstatistiklere göre “evde oturan” annelerin oranı 20002004 yılları arasında artış gösterdi. Bu yükseliş, 2010-2012 yıllarında yüzde 3 oranında daha da artarak yüzde 29’a çıktı. Ülke genelinde 10.4 milyon çalışmayan annenin yaklaşık üçte ikisini, (yüzde 68) kocanın çalıştığı kadının evin sorumluluklarıyla ilgilendiği “geleneksel” bir evlilik yapan kadınlar oluşturuyor. Veriler, ABD’de çalışan kocasıyla birlikte yaşayan “evde oturan” Çalışan anneler annelerin yaklaşık 370 bininin anneler en az birÇalışmayan master yaptığını ve ortalama aile gelirinin 75 bin dolar olduğunu gösteriyor. Bu grup, evli ve çalışmayan annelerin 80 ediyaklaşık yüzde 33 5’ini temsil 31 yor. Ortalama aile geliri70132 bin 2260 olan zengin “evde oturan” 18 dolar annelerin 14 yarısı 35-44 yaşınday50 11 ken sadece yüzde 19’u 35 yaşın 40 altında. Ayrıca, bu grubun yüzde 30 53’ün 5 yaşında ya da daha kü20zaman işi var. BuBoş Çocuk bakımıçük bir Ev çocuğu elit gruba 10 dahil olan kadınların yüzde 69’u 0 iken beyaz ve yüzde 19’u Asyalı sadece yüzde 7’si Hispanik, yüzde 3’ü ise siyah.

74

73

80

Çalışan anneler

64

Çalışmayan anneler

Çalışan anneler

70

62

Çalışmayan anneler

60 50 40

36 25

30

37

20

53

10 0

Beyaz

Siyah

Asyalı

Hispanik

Türkiye’de ‘Kadının yeri evidir’ mantalitesi hakim

Prof. Dr. Emel Doğramacı ATAA (Türk Amerikan Dernekleri Kurulu) tarafından düzenlenen 34. Türk-Amerikan Konferansı’na konuşmacı olarak katıldı SEDA ANAÇ WASHINGTON- POSTA212 “Türk Kadının Yetkileri” konulu panelde bir konuşma yapan Doğramacı. Türkiye’de “Kadının yeri evidir ve kocasının dediği olur” mantalitesinin oluşmakta olduğunu söyledi. Washington’da gerçekleşen etkinlikte Prof. Dr. Doğramacı, “Türk Kadının Yetkileri” konu başlığı altında bir konferans verdi. Konferansın ardından POSTA212 muhabirinin sorularını yanıtlayan Doğramacı, Türkiye’de modern İslam’ın demokrasiyle iç

içe bir şekilde uygulandığına dikkat çekti. Doğramacı bu düşüncesini şöyle açıkladı: “Ülkemizde “Kadının yeri evidir ve kocasının dediği olur” mantalitesi giderek yaygınlaşıyor. Kolay yaşamanın bir parçası olmanın sonucu doğan bu mantalite, sadece İslami çevreyle değil, bir çok kesimle özdeşmiş durumda.” Doğramacı, söz konusu zihniyetin bir an önce değişmesi gerektiğini, aksi takdirde Türk kadınlarının iş gücüne katılımlarının ciddi oranda azalacağının altını çizdi.


Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

Kasırgasavar Türk kadın mimar Amerika Yeşil Binalar Konseyi tarafından dünyanın en iyi ikinci mimarı seçilen Gökçe Saygın, Türkiye’nin gurur kaynağı oldu. Saygın’ın ürettiği projeye göre Sandy Kasırgası’nda en büyük zararı gören Breezy Point’te artık beklenmeyen sürprizlere yer yok DEMET DEMİRKAYA NEW YORK - POSTA212

A

merika Yeşil Binalar Konseyi tarafından dünya çapında ikinci seçilen Gökçe Saygın ,Türkiyenin gurur kaynağı oldu..Genç yaşına rağmen konusunda oldukça tecrübeli Saygın ile aldığı ödül, başarıları, sonraki projeleri ve hayatı üstüne sohbet ettik.

n Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1983 İstanbul doğumluyum. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Peyzaj Mimarlığı Bölümleri’ni bitirdim. Ben hem okuyup hem de çalışmayı tercih ettim. Bu da biraz yorucu oluyor aslında. O yüzden biraz cesur olup denemek lazım, korkmadan. Ben günlerce proje tasarlıyorum. Metroda, parkta, ofiste. Hayatımda fazla mesai diye birşey yok, sadece işimi düzgün ve içime sinmiş halde teslim edebilmek var. Çünkü mimarlık 9 yaşından beri bir tutku be-

nim için, meslek değil. n Yeşil Binalar üzerine çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Bir yaz Zeugma kurtarma kazısında görev aldım. O kazıda kendime çok net bir söz vermiştim: ‘Tasarladığın şey ne olursa olsun merkezinde insan ve değerler olmalı.’ Çünkü koskaca bir tarihi kurtarmaya çalışıyorduk baraj suları gelmeden. Mezun olduktan hemen sonra ofiste ise başlamadım, Doğa Derneği ile çalıştım bir sene. Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları üzerine yazdıkları yayınları okudum. Yaptıkları bilimsel çalışaların içinde bulundum. 27 yaşıma geldiğimde tüm Türkiye’yi gezmiş ve koruması gereken,bir yandan da yok edilen tüm değerlerini görmüştüm ve ortada kocaman bir soru vardı? Yapacağım mimarlık neye hizmet edecek? Benim mimar oluşumun amacı ne? Masa başına oturup sıradan projeler çizip onaylatmak beni mutlu etmemeye başladı ve ciddi bir arayışa girdim o dönem. Sonra ekolojik mimarlık, doğa dostu binaları araştırmaya başladım ve bu alanda ilerlemeye karar verdim. 2011 senesinde New York’a geldim. Yeşil bina tasarımı üzerine eğitim aldım ve bir süre sonra Ömer Kalafatoğlu’yla beraber LEED projeleri tasarlamaya başladım. n Bize biraz LEED den bahseder misiniz?

Gökçe Saygın

LEED (Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik), Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından geliştirilmiş, bina endüstrisinde çevre dostu olmak konusunda liderlik etmeyi amaç edininen bir yeşil bina değerlendirme sistemi. Özetle, gün ışığından faydalanma, yağmur suyunu depolama ve peyzajda kullanma, şu tasarrufu sağlayan tesisat kullanımı, yerel malzemelerin tekrar kullanılması ile kaynakların korunması gibi içerikleri var. LEED çok geniş burada anlatmak imkansız, giderek daha da kapsamlı hale geliyor. Sadece binalar değil artık mahallerler de sertifikalanıyor. n Son projeniz ‘Life up’ Amerikan Yeşil

Binalar Konseyi tarafından düzenlenen Uluslararası yarışmada ikincilik ödülü aldı. Proje hakkında bilgi verir misiniz?

Breezy Point’te, kasırgaya dayanıklı bir LEED Homes projesi tasarlamamız isteniyordu. Burası Sandy Fırtınasında New York’un en çok hasar alan bölgelerinden birisi. Projenin bütçesi 140 bin dolardı. Malzeme listesinden, fiyat analizine kadar kapsamlı bir sunum istendi bizden. Bir buçuk ay çok planlı çalışarak teslim ettik projeyi. Tasarımın en büyük özelliği esnekliği. Ufak değişikliklerle tamamen başka bir tasarım haline dönüşüyor olması. Arazi kaç metre kare olursa olsun, projenin modülerliğini kullanarak, kullanıcıya kendi mekanını yaratma fırsatı sunan bir tasarım. Bunun en büyük sebebi de, mutfak banyo gibi tüm ıslak hacimleri binanın merkezinde toplamış olmamız. Peyzaj için suyu depolayan bir tank kullandık, böylece peyzaj için şu kullanımını engellenemiş olduk. Kullandığımız tüm bitkiler tuza ve sel suyuna toleransı olan bitkiler. Coney Island’daki araştırmalarımız da gördük ki, birçok bitki selden sonra yok olmuştu. Buna göre geniş kapsamlı bir bitki envanteri çıkarttık ve tüm bitkileri ona göre seçtik. Aslında Life up ile, fırtınaya dayanıklı bina tasarı-

mı konusunda ne kadar ilerlediğimizi görmüş olduk. Amerika Yeşil Binalar Konseyi tarafından Dünya çapında ikinci seçilmek de aslında çok büyük bir onur ve güven kaynağı oldu ekibimiz için. n Bunun dışında aldığınız iki tane daha uluslararası ödül var?

Evet. Biri, Utah ta bir kentsel tasarım projesinde 300 proje arasından son 5 proje içinde finale kaldık. Ekolojik kent planlaması ve Utah’ın yerel mimarisi ve kültürünü gözeterek çalıştığımız bir projeydi. Diğeri ise Coney Island da, 3C yarışmasında da fırtınaya dayanıklı bir mahalle ve yeni bina tipolojisi üzerinde çalıştık. Burada da halkın seçimiyle birinci olduk. n Çocuklar için bir mimarlık okulu kurdunuz. Arkidect ten biraz bahseder misiniz?

Türkiye’yi dolaşırken, Anadolu daki çocukların ne kadar doğayla içiçe olduklarını ve hatta onların bile yavaş yavaş doğadan, çevrelerinden kopmaya başladıklarını gördüm. Biz çocukken bahçeden eve zor girerdik, şimdiki çocuklar evden çıkmıyor. 2010 da Arkidect’i kurdum. Arkidect, çocukların tasarım becerilerini ve yaşadıkları

fiziksel çevreye yönelik duyarlılıklarını geliştirmeyi hedefleyen bir mimari atölye programı. Mimarlık okulu diye geçiyor ama öğrettiği şey temelde mimarlık değil. Çocukların sorgulama ve kendi kendilerine çözüm bulma yeteneklerini, oyun oynayarak keşfetmelerini sağlıyor. Çünkü atölyelerimizde, çevre sorunlarından, doğal afetlere, mimarı korumacılıktan, yeni tasarım yollarına kadar her şeyi tartışıyoruz. Çalışmaların sonunda gördüm ki çocuklar değeri olan ve korunması gereken bir mimari eseri, diğerlerinden kolaylıkla ayırt edebiliyor ve korunması için gereken tüm nedenleri bilinçli bir şekilde anlatabiliyor. Onlar ilerde meslekleri ne olursa olsun çevresinde olup bitenler hakkında söz sahibi olabilecekler. Bunu görmek beni en çok rahatan şeylerden biri. Yine herşey ailede bitiyor en son. Velilere de ulaşmaya çalışıyorum. Çocukları alıp dışarıda yapabilecekleri aktiviteler hazırlıyorum. Onların desteği eğitimi tamamlayıcı bir unsur. Projelerimize www. arkidect.org adresinden ulaşabilirsiniz. n Şu an üzerinde çalıştığınız projeniz nedir?

Ofisteki projeler devam ediyor.Bu sene Brooklyn’e taşındım ve burada birçok müzisyen arkadaşım var. Birkaçına müzik stüdyosunda yaşayabil-

meleri için tasarımlar yapmıştım. Sonra bu aralarında yayılmaya başladı ve benim içinde bir iş haline geldi. Ufak mekanlar için çözümlar bulmak çok zevkli. Yeşil bina konseptine de bi yerden uyuyor çünkü kullanılmış malzemeleri dönüştürmeye çalışıyorum her tasarımda yada malzemeleri alıp kendimiz uyguluyoruz mekana. Kullanılmayan gitar kutularından raflar, kola kasalarından giysi dolapları yaptık. Atmak istedikleri birşeyi bambaşka bir ihtiyaçlarını karşılaması hoşuna gidiyor insanların. n Kariyerinizle ilgili gelecek planlarınız nelerdir?

Birgün kendi ofisimi kurup, bağımsız çalışmak istiyorum. Olabildiğince çok gezmek, farklı ülke ve doğal güzellikleri görmek istiyorum. Bunun için zaman, sabır ve tecrübe gerekltiğinin bilincindeyim o yüzden sabırlı davranıyorum. Olabildiğince verimli geçirmeye çalışıyorum zamanımı. Arkidect non-profit bir oluşum halini alıp buyurse ve daha çok çocuğa hizmet ederse çok mutlu olacağım ileri de, o yüzden bu okul hep planlarımın bir parçası olacak. Birde bir çocuk kitabı yazıyorum. Büyükleride okuyabileceği eğlenceli bir kitap oluyor aslında, çevreden aldığım yorumlar çok güzel görünüyor şimdilik. 2015 te basılacağını umuyorum.

Instagram’ın parlayan yıldızı @sezyılmaz Günümüzün en popüler fotoğraf paylaşma uygulaması olan Instagram’da parlayan Türkler de var. Bunların başında Sezgin Yılmaz geliyor. Yılmaz’ın dünya çapında 758 bin takipçisi var NEW YORK - POSTA212

G

ünümüzün en popüler fotoğraf paylaşma uygulaması olan Instagram’da takipçi sayısını kabarık göstermek isteyenler birçok farklı yola başvuruyor. Kullanıcılarına çektikleri bir fotoğraf üzerinde dijital filtre kullanma ve bu fotoğrafı sosyal medya servisleri ile paylaşma imkanı tanıyan bu uygulamanın en popüler kullanıcılarından biri de Türkiye’den Sezgin Yılmaz. Yılmaz’ın, sadece 74 kişiyi takip etmesine rağmen, dünya çapında 758 bin takipçisi var. Her ne kadar hedefi para kazanmak olmasa, da, Yılmaz zaman zaman Türkiye’den ve dünyadan en önemli markalarla birlikte çalışıyor. Biz de Posta212 ekibi olarak, “@sezyilmaz” kullanıcı adıyla kısa sürede bir Instagram yıldızı haline gelen Sezgin Yılmaz ile keyifli bir söyleşi yaptık. n Kendini tanıtır mısın? Kimdir Sezgin Yılmaz? 1983 İstanbul doğumluyum. Yeditepe Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünü bitirdim. Benim için, kendimi görsel olarak anlatmak, yazılı olarak anlatmaktan hep daha kolay olmuştur. Çocukluğumdan beri fotoğrafa olan merakım bitirdiğim bölüm ile birleşince, Instagram’a olan ilgim başladı diyebilirim. KİMSE BEĞENMİYORDU Instagram’la ilk kez nasıl tanıştığından bahseder misin? Bu uygulamayı ilk başladığı zamandan beri kullananlardan mıydın? Kesinlikle değildim. Bir kaç arka-

daşımın Instagram’daki çerçevelerden biri olan “Early Bird” çerçevesini kullanarak fotoğraf çektiğini gördüm. O zaman ilk kez Instagram’dan haberim oldu. Daha sonra ben de uygulamayı kullanmaya başladım. Fakat yaklaşık bir sene aktif olarak kullanmadım. Ta ki çevremdeki insanlar yoğun bir şekilde Instagram kullanmaya başlayıncaya kadar… İlk başlarda yediğimi, içtiğimi ve gördüğümü herkes gibi paylaşmaya başladım. Fotoğraflarım iyi sayılırdı ama kimse beğenmiyordu. Hatta okulda, bizim bölümdeki neredeyse herkesi takip ediyordum ama beni çok az sayıda kişi takip ediyordu. “Bu işte bir iş var” diye düşündüm ve daha fazla kişiye ulaşabilmenin yollarını aramaya başladım. VERMEDEN ALINMIYOR n Hikayenin devamın nasıl gelişti? Nasıl oldu da bu kadar çok takipçi kazanmayı başardın? Instagram’ın şöyle bir özelliği de var: Eğer çok ünlü bir isim değilseniz, sizin kendinizi çektiğiniz fotoğrafınız çok ilgi görmüyor. Rihanna veya Kim Kardashian gibi ünlü isimler ne paylaşırsa paylaşsın binlerce beğeni alıyor. Benim de takipçi sayımı ar-

Instagram’da en çok takip edilen Türk kullanıcılar

1. Sezgin Yılmaz, @sezyilmaz 2. Mustafa Seven, @mustafaseven 3. Hatice Korkmaz, @kardinalmelon 4. Çiler Geçici, @audiosoup 5. Ahmet Erdem, @ahmeterdemm 6. Sefa Yamak, @sefayamak 7. Koray Özpalamutçu, @ktthegroove 8. Savtekin Öztürk, @diaphragm 9. Kayhan Algan, @docthefeelgood 10. Birol Bali, @balibey

tırmak ve onları elimde tutmak için çok önemli bir özelliğimin olması gerekiyordu. Aslında bu iş hayatın düz mantığı gibi : “Bir şey vermeden geri alınmıyor.” Burada da vermek beğenmekle aynı anlama geliyor. Facebook’ta birisi sürekli sizin paylaşımlarını beğenir ve yorum yaparsa, gün gelir siz de onu beğenmek zorunda kalırsınız. Ben uzun süre fotoğrafçılıkla uğraştım ve görsel iletişim mezunuyum. Kısacası, kendimde bu potansiyeli gördüm ve bu mantıkla yola

758,000 661,804 613,685 600,948 447,998 455,038 258,705 248,591 237,829 222,602

çıkarak sabah akşam bu işle uğraştım. Bu süre içerisinde de beğenmediğim/yorum yapmadığım fotoğraf kalmadı ve insanlar fotoğraflarımı günden güne daha sık takip etmeye başladı. YENİ İNSANLAR TANIMAK Instagram sayesinde zengin olduğun ve bu işi bir mesleğe dönüştürdüğün yönünde basında bir çok haber var. Bu konu hakkında neler söylemek istersin?

Ben Instagram’ı hiç bir zaman bir meslek olarak görmedim. Benim için bu işin maddiyatı önemli değil. Önemli olan insanlara ulaşmak. Özellikle Avrupa ve Amerika’da çok ciddi bir Instagram kullanımı var. İnsanlar ülkelerinin tanıtımı için bile sizi davet ediyorlar, tek beklentileri onların fotoğraflarını çekerek Instagram’da paylaşmanız ve onlarla ilgili bir duyuru yapmanız. Siz o anda parayı düşünmüyorsunuz zaten. Benim amacım network yapmak ve yeni insanlar tanımak. Şu anda Amerika’daki bir Türk gazetesiyle bu röportajı yapıyor olmam bile bir networking’in sonucu gerçekleşti. ŞİRKET KURACAK n İleride bu işi tam anlamıyla bir kariyer haline getirme gibi bir planın var mı? Evet, Instagram ya da sosyal medya ajansı kurabilirim. Şu an, benim için önemli olan doğru altyapıyı hazırlamak. Benim gibi insanlarla tanışmak ve o networku sağlamak. Paranın, başarımın ve çabamın önüne çıkmasını istemiyorum. Çok fazla plana veya programa inana biri değilim, o nedenle uzun vadeli programlara da inanmıyorum. İlerde bir şirket kurabilirim ama benim için doğru zaman olması çok önemli. ÇAY FOTOĞRAFI İŞ YAPMAZ n İşin ekonomik yönünü bir yana bırakıp, senin dünyanın dört bir yanından büyük bir ilgiyle takip edilen fotoğraflarında dönelim... En çok hangi fotoğrafların ilgi görüyor? Eyfel Kulesi fotoğraflarımı her

paylaştığımda dünyalar beğeniyor. Instagram’da fotoğrafların beğenilmesi için insanları tahrik etmesi gerek. New York veya Londra’dan bir kare paylaştığımda da bu durum aynı. İnsanlar görmek veya yaşamak istedikleri yerleri beğenerek mercek altına alıyorlar. Bir de şöyle bir ayrıntı var; çay ve kahve fotoğrafları paylaşmayı çok seviyorum. Örneğin, bir çay fotoğrafı paylaştığımda Türkler ve Avrupalılar çok beğeniyor fakat Amerikalılar anlamıyor veya ilgi göstermiyor. O nedenle, Amerikalılar’ın aktif oldukları saatlerde, onları cezbedecek başka fotoğraflar paylaşıyorum. Türkler ise, İstanbul’un güzellikleri her zaman beğeniyorlar. Birinci Köprü, İkinci Köprü, Tarihi Yarımada, Galata Kulesi ve Kız Kulesi her zaman ilgi görenlerden diyebilirim. SEZYILMAZ’IN FAVORİLERİ n Peki senin favori Instagram kullanıcıların kimler? Bir kaç isim sayabilir misin bize? İlk günden beri takip ettiğim iki tane Amerikalı var. Birincisi @chrisozer, ikincisi ise de @13thwitness Bence Instagram’ın en iyi kullanıcıları bu iki isimdir. Türklerden de @ahmeterdemm'i çok beğeniyorum. “BAŞKA ŞUBEMİZ YOK” n Instagram dışında diğer sosyal medya platformlarında da aktif misin? Hayır. Facebook ve Twitter sayfam var ama onlarda aktif değilim. 7/24 Instagram’dayım. Hatta, bana bu soruyu soranlara “ Başka şubemiz yok” diyerek cevap veriyorum.


Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

Doğanın başedemediği Türk Okyanusları kürekle geçiyor, dağların zirvelerine çıkıyor, bisikletle dünyayı turluyor, tüm bunları yaparken rekorlar kırıyor ve adını Guinness rekorlar kitabına yazdırıyor...

MEHVEŞ KOÇAK NEW YORK - POSTA212

E Erden Eruç, babası ve Deniz Kuvvetleri Forsu’yla Afrika’daki Klimanjero Dağı’nın zirvesinde.

Avusturalya’nın ünlü Sidney Liman Köprüsü’nün altında.

rden Eruç, insan gücü ile doğaya karşı mücade edip başaran dünyadaki çok az insandan biri. Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği’nin ardından yüksek lisans için gittiği ABD'ye yerleşip ve kurduğu Around N Over Vakfı için okyanuslarda kürek çekti, kıtaların en yüksek zirvelerine tırmandı.2008'de Büyük Okyanus’ta geçirdiği 312 gün ile denizde en uzun süre kalan kürekçi olarak Guinness Dünya Rekorunu kırdı. Ayrıca dünyada üç ayrı okyanusu kürekle geçmeyi başaran ilk denizci olan Erden Eruç, Hint Okyanusu'nu geçişini 137 günde tamamladı. Eruç, kendi kurduğu Aroundn-Over Vakfı aracılığıyla hem kaybettiği maceracı dostlarının anısını yaşatıyor hem de tecrübelerini paylaşıp maceraseverleri doğanın sınırlarını keşfetmeye teşvik ediyor. Seattle'daki bu kurum, Türkiye ve Afrika'da ortak çalıştığı kardeş kurumlarla birlikte,özellikle kız çocuklarının okulda kalmasını destekliyor, ilköğretime katkıda bulunuyor. Eruç, seyahatlerini ve tecrüblerini "Castaway With Purpose" adlı bir belgeseli de topluyor. Belgesel, Eruç destekçileri ile geniş kitleleler yayılabilecek. New York Colombia Üniversitesi'nde AKUT USA'nın ev sahipliğini yaptığı bir söyleyişide destekçileriyle buluşmaya gelen Eruç, Posta 212'nin sorularını yanıtladı.

nuslarda kürek başında geçirdiğim toplam 876 gün ve neredeyse 29 bin deniz miline ulaşan kariyer toplamımla dünyanın en tecrübeli okyanus kürekçisiyim. Daha önce 2009 ve 2012 Guinness Rekorlar kitaplarında bahsim geçmişti. En son “ilk tek başına kas gücüyle devrialem” başlığı altında 2014 nüshasında yer ayırdılar. Hala bir düzine rekorun tescilini beklemekteyim. n Sizin dışınızda kürekle okyanus geçen başka Türk var mı?

Ne yazık ki yok. Kürekle okyanus geçmiş ilk ve tek Türk benim. n Nasıl karar verdiniz kas gücünüz ile üç okyanusu geçmeye?

Kas gücüyle devrialem fikri 1997’den itibaren kafamda oluşmaya başlamıştı. Batıya doğru ilerleyip Ekvatoru en az iki kez kestikten ve birbirine zıt iki antipot noktadan geçtikten sonra başladığım yere dönmem gerekiyordu. Bunu yapabilmek için bir şekilde yolumun üzerindeki okyanusları aşmam lazımdı. Kendime pedalla çalışan pervaneli bir tekne yapabilirdim,

düzenli olarak günceler yazdım, bir yandan da medyada yolculuğumun haberleri sayesinde toplumun beni bulmasını umdum. Amaçlarımın bilinir olması gelen bağış oranını artıracak ve vakfın projelerinin mümkün kılacaktı. Ben yolculuğumun hakkını verdim, gerekeni yaptım ve başaracağımdan emindim. Ancak tanınır olmayınca vakfın eğitim amaçlı projelerini istediğim başarı düzeyine eriştiremedim. n Neler öğrendiniz?

Böylesi bir yolculuk insanı yoğuruyor, değişmemek elde değil. Kendime olan inancımı pekiştiren bu yolculukta en önemli ders herhalde hayallerimi ertelememem gerektiğiydi; hayatın kısa olduğu dank etmişti. Çok oyalanmıştım, daha gençken yapmalıydım bunları. Yine de 46 yaşımda başladığım devrialemi bitirdiğimde 51 yaşımda dipdiriydim. Aklıma koyduğumu yapabileceğimi kendime ispat etmiştim. Olaylara bakış açım değişti, günlük hayatta bizi oyalayıp zamanımızı çalan bir çok konunun

TCG Gaziantep Fırkateyni ile Hint Okyanusu’nda buluşma.

n Guinness Dünya Rekorlar kitabına nasıl girdiniz?

Denizde en uzun süre kalan yalnız kürekçiye dair rekorum 312 gün ile Büyük Okyanus geçişimde gerçekleşti. 2007 Temmuz ayında Kaliforniya’daki Bodega Bay Limanı’ndan açılmıştım. 2008 Mayıs ayında Papua Yeni Gine sularında geçişim sonlandı. Bu rekor hala geçerlidir ve devrialem mücadelem sırasında arka arkaya başka rekorlar da ekledim, tarihte ilkleri başardım. Tarihte üç ayrı okyanusu küreklemiş ilk kişi benim. Okya-

n Yanınıza aldığınız en önemli şey?

Kararlı, soğukkanlı, yılmayan, eğitilmiş, inanmış, meraklı bir düşünce tarzı. n Yeniden gitmeyi düşünüyor musunuz?

Evet. Dünyanın en tecrübeli okyanus kürekçisi olarak benim en zorlu rotaları gerçekleştirmek, tarihte ilkleri denemek gibi tarihi bir sorumluluğum var. Geçilmemiş zorlu okyanus rotaları varsa gereken birikimi edinmiş olan bana görev düşüyor; daha az tecrübeli bir kişinin benim yerime orada hayatını tehlikeye atması yalnış olur, bu benim insanlık adına görevim. Tarihte ilkleri yabancılardan önce ben başarmalıyım, bu da bir Türk olarak benim görevim. Eşimden tekrar ayrı kalmak ve devrialemde biriken 250 bin dolarlık bütçe açığını kapatmak, bütün bunların üstüne yeni projeler için bütçe oluşturmak beni zorluyor, tereddüde yol açıyor... n Around-n-Over Vakfı’nı neden kurdunuz, Vakıf ne yapıyor?

Kafamda kas gücüyle devrialem fikri oluştuğunda gönlümden geçen bunu paylaşmak ve toplum faydasına kullanmaktı. Yaptığımız her işte topluma faydanın bir öncelik olması gerektiğine inanırım. n Dünya çapında bu kadar rekor aldınız, Türk bayrağı taşıdınız haberlere konu oldunuz peki Türk devletinden bir ödül ve destek aldınız mı?

n Nerde yaşıyorsunuz ve ne iş ile uğraşıyorsunuz ?

Ben 1999’dan beri Seattle’da ikamet etmekteyim. İş demek doğru olmaz, orada kurduğum Aroundn-Over adlı kar amacı gütmeyen bir kurumun başkanı olarak görev yapmaktayım. Amacım kas gücüyle yapılan yolculuklardan edinilen ders ve tecrübeleri çocuklarla paylaşmak, onların ufkunu açıp hayallerini gerçekleştirebilmelerini telkin etmek.

içecekleri hazırlamak mümkündü. Konserve ağır olduğundan sadece çeşni olsun diye az miktarda alırım. Tuz arıtma cihazını kullanarak deniz suyundan içme suyu yaparım...

sonra Londra’daki Okyanus Kürekçileri Derneği’ni keşfedince onların aracılığıyla kullanılmış kürekli bir tekne satın almaya karar verdim. Arkası geldi... Karada bisikletle veya yürüyerek, kıyılar boyunca kano (seakayak) ile ilerleyip kıtaların öbür yakasına ulaştım, oradan tekrar kürekle denize açıldım. n Bu yolculuk esnasında sizi en çok zorlayan ne oldu?

Ayrılık, yalnızlık, yıpranma, yorulma elbet ilk akla gelen konular. Bu yolculuğun en zor yani yapılanın kıymetinin bilinmemesinin bende yarattığı ruh hali oldu. Arka arkaya yol boyunca gerçekleştirdiğim ilklere rağmen Amerika’daki medya haber yapmak için devrialemi bitirmemi bekliyordu, Türkiye’deki medya ise bir yerden sonra beni haber yapmayı benim reklamımı yapmakmış gibi görmeye başladı, bıktı. Devrialemi bitirmeden bıraksaydım, “Türk gibi başladı” diyecekler olacaktı elbet, bu ruh hali bende hırs yaptı, beni yordu. Bir vakıf kurunca bunun bilinir olması ve bu sayede amacının toplumla paylaşılabilmesi önemli. Bunun için ben Türkçe ve İngilizce iki ayrı sitemde

aslında ne kadar önemsiz olduğunu farkettim, arındım. Problemlerle karşılaştığımda bahaneler değil çözümler üretmenin daha etkili olduğunu, kendime hedefe yönelik ara hedefler koyarak sonuca ulaşabileceğimi yaşayarak ispat ettim. Azla yetinebileceğimi, mal mülk para gibi konuların aslında mutsuzluk kaynağı olduğunu öğrendim. Hayatı aykırı yaşamanın beni farklı kıldığını farkettim. n Küçük teknede günlük düzeniniz nasıldı? Neler yediniz?

Ortalama bir gün, gün ağarırken başlar gün batımında küreklerimi bağlardım. Güneşin batışını seyretmek benim kendime verdiğim ufak ödüllerden biriydi. Akşam yemeğinden sonra kabinde güncemi doldurur, elektronik mesajlarımla ve www.Kaslagit.com sitemize haber yazmayla ilgilenirdim. Bilhassa havanın bozduğu veya dinlenmeye ihtiyacım olan günlerde okuyacak vaktim olurdu. Yediklerim poşetlerde satılan kurutulmuş yemeklerdi. Bunlara sadece su kaynatıp eklemek yetiyor. Bunun içine kuskus veya toz patates püresi katınca kalori ve hacim artırmak mümkün. Pirinç pilavı da yapabiliyordum... Kuru yemiş, toz halinde protein ya da susuzluk giderici spor

Türk devletinden şimdiye kadar bir ödül söz konusu olmadı. Aktaş Holding gibi sponsorlarımın yanında Türkiye’de başarılarımı takdir eden kurumlar Amatör Denizcilik Federasyonu ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’dir. 2010 sonbaharında Hint Okyanusu geçişim sırasında korsan tehlikesine karşı benimle haberleşip mevki bilgilerimi takip eden ve Madagaskar yakınlarında GAZİANTEP fırkateyninin açık denizde gelip beni bulmasını sağlayan Türk Deniz Kuvvetleri’nin o dönem görevde olan değerli amiralleri büyük kadirşinaslık göstermişlerdi; onlara minnet borcum var. Yabancı diyarlarda aradığımda büyükelçiliklerimiz ve konsolosluklarımızdan yardım eksik olmadı. Maddi destekten bahsediyorsak eğer, devrialeme başlamadan 2007 basında Türk Tanıtım Fonu’na sunduğum ilgili proje önerisi sonucunda, başvurumdan 18 ay kadar sonra umduğumun çok daha altında, yedide biri

oranında bir nakit destek elime geçti. Başlarda devam edebilmek için o yardımı bile kabul etmeye mecburdum. Bugün itibariyle devrialem projesinin bana ve Amerikalı eşime maliyeti emeklilik fonlarımdan bozdurduğum 250 bin dolar civarında bir rakamdır. n Tüm bu sporları yaparken başınızdan geçen en ilginç anı nedir?

2011 Temmuz ayında Avustralya’dan denize açıldığımda Shark Bay denen bir körfezden başlamıştım. Orası açık denizden gelen soluganlardan korunaklı, soğuk güney denizlerine göç etmeden önce balinaların yavrularını emzirip semirttiği sığ bir körfezdir. Güneş battıktan sonra alaca karanlıkta bir balina teknemin hemen yanıbaşında boğa gibi böğürerek yüzeye çıkıp nefes verince ürkmüştüm, sonra nefesi balık kokuyor diye gülmüştüm kendi kendime... n Ölümle yüz yüze geldiniz mi?

Tanzanya’da yolcu otobüsleri öldürmeye kastetmiş gibi hızla gelir geçerler, önlerinde yerli halk kaçışır, bisikletlilerin de yoldan kendilerini atmaları beklenir. Böylesi bir otobüs bir kasaba çıkışında arkamdan gelip beni yoldan atmıştı, şansıma hız tümseğine denk gelip kontrolü kaybetmiş olanca hızımla asfalta ve toprağa uçmuştum. Sağ kolum sıyrılıp kanamış, şişmiş morarmış, sağ kalça kemiğim ezilmiş, sol başparmağım ikinci eklemden çıkmıştı, ama neyse ki bir pansumandan sonra ertesi gün yola devam edebilmiştim. n Sizin gibi doğa sporlarını sevenlere, rekor denemesi yapmak isteyenlere tavsiyeniz nedir?

Hayallerinizi ertelemeyin. Kendinize büyük hedefler koyarsanız elinizdeki kısa zamanda o hedefi gerçekleştirmek için zaten yolda rekorların kırılması gerekebilir. Yeterli hazırlık ve araştırma yaptıktan sonra bir noktadan sonra bilinmeyenlere doğru adım atmanız gerekecektir. Maceranın tanımı zaten bu değil midir? Üşenmeyin, zorlukları göze alıp o ilk adımı atın. Başlamamak için bahane çok; gözünüzde büyüttüğünüz çoğu konunun yolculuk sırasında ya hiç belirmeyeceğini ya da kendiliğinden çözüleceğini göreceksiniz. Başlayınca devam etmenin yollarını bulursunuz. Bir de unutmadan ekleyeyim – eğer rekor peşindeyseniz, büyük hedefler seçin, tarihte ilklere, dünyada birinciliklere uzanın. Bu konularda millet olarak şimdiye kadar epey tembel davranmış olduğumuzdan Türkiye’de ilk ya da bir şeyleri yapan ilk Türk olmak marifet değil. Bununla yetinmeyin ve daha da iyisini başaracağınıza inanın. n Bundan sonraki hedefiniz nedir ?

Eğer bütçe sorunun halledebilirsem 2014 Mayıs sonu, en geç Haziran ortasında New York’tan kürekle denize açılıp Cebelitarık ve Akdeniz’in kuzey kıyıları boyunca ilerleyip 2015 Mart ayından önce Çanakkale’ye ulaşmak istiyorum. Bu mücadelemi 1915 Çanakkale Muharebelerinin 100’üncü yıldönümünde orada gösterilen fedakarlıkların anısına gerçekleştirmek istiyorum. Umarım başlayabilirim.


Yaşam

16 Nisan 2014 Çarşamba

İşte Amerika’nın En Etkili 50 Türk’ü

Sunay Akın @sunayakin62

Keten Helva Yiyen Kızılderili (2)

Turk of America Dergisi Amerika’nın en etkili 50 Türk’ünü seçti. Listede Dr. Mehmet Öz ve Kemal Derviş gibi tanınmış isimlerin yanı sıra Unique Settings of New York ve POSTA212’nin Başkanı Ekmel Anda da yer aldı NEW YORK - POSTA212

A

merika’da 12 yıldan bu yana yayınlanan Turk of America Dergisi Amerika’nın en etkili 50 Türk’ünü seçti. Aralarında işadamları, sanatçılar, bilimadamları, akademisyenler, profesyonel yöneticiler ve sporcuların bulunduğu liste bugüne dek Amerika’da Türkler arasında gerçekleştirilen ilk çalışma oldu. Listede uzaya ilk ticari arac DreamChaser’i göndermeye hazırlanan Eren & Fatih Özmen çifti derginin kapağına konu olurken, en etkin 50 kişinin bulunduğu listenin ilk sırasında ünlü kalp cerrahı ve TV sunucusu Dr. Mehmet Öz

yer aldı. Coca Cola CEO’su Muhtar Kent ikinci sırada, Western Union CEO’su Hikmet Ersek ise üçüncü sırada yer aldı. Sıfırdan 1 milyar dolarlık şirket haline gelen ve geçtiğimiz günlerde Başkan Obama tarafından Global Girişimci Büyükelçisi seçilen Hamdi Ulukaya, Amerika’daki Türkler’in etkin bir lobi yapmasına imkan tanıyan ve Kongre’deki Türk dostu milletvekili sayısını rekor sayıya ulaştıran Yalçın Ayaslı, dünya genelinde 55 milyon internet kullanıcısının bilgisayarını koruyan Comodo’nun sahibi Melih Abdulhayoğlu, Silicon Vadisi’nin dahi girişimcisi Aydın Şenkut, MIT’e yaptığı 100 milyon dolar

bağışla dikkatleri üzerine çeken Dr. Kenan Şahin, internet üzerinde 1 milyar kez izlenen The Young Turks Show’unun yaratıcısı Cenk Uygur, Brooking Institute’de görev yapan Kemal Derviş, 10 milyar dolarlık Maxim’in CEO’su Tunç Doluca, India’nın futboldaki yüzü Indy Eleven takımının sahibi Ersal Özdemir, Harvard’ın ünlü kanser uzmanı Dr. Mehmet Toner, Demokrat Parti delegesi Murat Güzel, multi milyarderlerin psikoloğu Dr. Bayram Karasu, Texas Üniversitesi’nde 19 yıldır işletme bölümünün dekanlığını yapan Dr. Hasan Pirkul listede yer alan diğer isimler oldu. Turk of America kurucu orta-

ğı ve genel yayın yönetmeni Cemil Özyurt, çalışmayı 12 yıllık bir emeği olarak gördüğünü ve listeyi oluştururken hayli zorlandıklarını söyledi. ‘’Eminim bu listede yer almayı hak eden ve ilk 50’ye koyamadığımız çok isim vardır. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Amerika’daki Türklerin farklı alanlardaki başarıları yeni nesle örnek teşkil ediyor,’’ dedi. Listede Amerika’daki Türk sanayicilerinin babası olarak tanıtılan Alabama’daki ABD’nin ilk değiştirilebilir raf patenti sahibi ve üreticisi olan Muammer A. Öztekin, Amerika’nın en eski döner kapı şirketi International Steel Company’nin sahibi Rahmi Soyu-

genç gibi 1970’lerde isim yapmış etkin profillerin de yer aldığını hatırlatan Özyurt, ‘’Listeyi oluştururken danışma kurulumuz Amerika’nın dört bir yanından liste topladı. İsimler üzerine araştırma yaptı. Listedeki isimler sadece Türk toplumu içinde değil yaşadığımız Amerikan toplumuna da yaptıkları ile büyük oranda tesir eden, etkileyen isimler,’’ diye konuştu. Listede Ermeni, Yahudi, Süryani, Arap, Kürt, Kıbrıslı, Boşnak kökene sahip isimlerin yer aldığını hatırlatan Özyurt, ‘’Liste Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında birleşen Anadolu’nun güzel bir mozaiği,’’ diye konuştu.

İşte Amerika’nın en etkin 50 Türk’ü 1

Dr. Mehmet Öz,

11

Dr Öz Show Host, Kalp Cerrahı

2

Muhtar Kent,

Hikmet Ersek,

12

Hamdi Ulukaya,

13

Yalçın Ayasli,

14

Melih Abdulhayoğlu,

Aydın Şenkut,

Eren & Fatih Özmen,

16

Dr. Kenan Şahin,

Cenk Uygur, Sunucu, The Young Turks

Dr. Vamık Volkan,

17 Dr. Bayram Karasu,

24

18

Haldun Tashman,

25

19 yıldır Dekan, Naveen Jindal School of Management at the University of Texas at Dallas (UTD)

20

Oğuz Gürsel, Manhattan’daki ilk Türk oteli The Marmara Manhattan’ın sahibi

33

Ercüment Tokat,

26

Aslı Demirgüç Kunt,

Mustafa Abadan,

Daron Acemoğlu,

36 Varol Ablak,

Houston’da Savcı, ABD’de en yüksek derecede seçilmiş Türk

Diabet alanındaki araştırmalarla ilk sırada yer alan bilimadamı. (Harvard School of Public Health)

Erol Devli,

Fahir Atakoğlu, Müzisyen, besteci, piyanist

44

Ali Çınar, Türk-Amerikan toplumunun en aktif üyelerinden, TADF eski başkanı

45

Murad Demir, Hollywood’ta en uzun süreli kariyere sahip aktör

46

Osman Bengür,

105 şubeli Vocelli Pizza’nın kurucusu, Rock’n Joe zincirinin sahibi

37

Ali Çayır,

Kongre’ye aday olan ilk Türk

47

California’nın en büyük Türk müteahhiti

38 Dr. Şükrü Emre,

39

Ayşegül İldeniz,

48

Mehmet Okur, NBA’de şampiyonluk tadan ve All-Star seçilen ilk Türk

TARİH: EYLÜL 1910 Meksika’ya kadar gel ve Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü’nün lideri olan Marcos’u selamlama!.. Hiç olur mu?.. Elbette olmaz. Öyleyse, gizlendiği şu altı kentte arıyalım yerli hareketinin liderini: Margaritas, Altamirano, Ranchonuevo, Comitan, Ocosingo, San Cristobal… Bu altı kentin hangisinde mi rastlarız Marcos’a?.. Hepsinde!.. Çünkü, Zapatist direnişin en güçlü olduğu altı kentin baş harfleri, Meksika yerlilerinin önderinin de adını oluşturur!

Rahmi Soyugenç,

Nevin Şanlı, Kurucu, Partner, Sanlı, Pastore & Hill / Managing Director of Astrum Investment Management (AIM)

49

Hidayet Türkoğlu, En uzun süre NBA’de oynayan Türk oyuncu

VP, Intel

40

MEKSİKA’DAKİ OSMANLI KOLONİSİ

Indiana’daki ABD’nin en eski döner kapı şirketi International Steel Company

ABD’de en fazla karaciğer nakli yapan doktorların başında gelen isim

Ekonomist, MIT

30 Jay Karahan,

43

Amerika’nın en büyük müslüman çatı örgütlerinden Amerika Müslümanlar Birliği Başkanı. 22 cami, 11 yurt yönetiyor

Kurucu, DFH Network, ilk Türk televizyon kanallarını ABD’ye getiren isim

29

Cano Özgener,

35 Mustafa Yılmaz,

Partner, SOM

28 Alinur Velidedeoğlu,

Metin Negrin,

Dr. Gökhan Hotamışlıgil,

Amerika’nın en büyük gece çantası üreticisi Sasha Bag’in sahibi

Kurucu, CAO Cigars, OZ Art Gallery

Director of Research at the World Bank

27

42

Kurucu ve President Lexin Capital, emlak yatırımcısı

34

Ekmel Anda,

Faruk Taban, Amerika’daki en büyük çatı örgütlerinden Turkish American Alliance’ın başkanı

Partner, Centerview Partners, 10 yılda 200 milyar dolarlık şirket evliliği gerçekleştiren isim

Yönetim Kurulu Başkanı, Turkish Philanthropy Funds

19 Dr. Hasan Pirkul,

32

President, Unique Settings of New York

44 yıldır Albert Einstein College of Medicine dekanı, milyarderlerin psikoloğu

President TIAX LLC

10

İzak Şenbahar,

41

Amerika-Türkiye arası toplam taşımanın yüzde 35’ini yapan Turkon’un kurucu genel müdürü

President, Alexico Group

Nobel Barış Ödülü’ne 4 kez aday gösterilen tek Türk

President, CEO, Sierra Nevada Corp

9

Muammer A. Öztekin,

23

2012 seçimlerinde Başkan Obama’yı başkan olarak seçen ilk Türk Demokrat delege

Kurucu, Felicis Ventures

8

Dr. Mehmet Toner,

15 Murat Güzel,

CEO, Kurucu, Comodo Internet Security

7

Ersal Özdemir,

31 Mustafa Merç,

Değiştirilebilir raf sisteminin kurucusu, patent sahibi, Kent Corp’un kurucusu

The Harvard-MIT Division of Health Sciences & Technology

Kurucu, Turkish Coalition of America, Turkish Cultural Foundation

6

22

Kurucu, President, Keystone Group / Indy Eleven Futbol Takımı

Kurucu, CEO, Chobani

5

Tunç Doluca,

Mehmet Çelebi, ATAA Başkanı

President, CEO, Maxim

President ve CEO, The Western Union Company

4

21

VP ve Direktör, The Brookings Institution

CEO, Coca-Cola

3

Kemal Derviş,

II. MAHMUT’TAN sonra tahta oturan iki oğlunun döneminde de devam ettirildiğine çekelim. Babasının ölümü üzerine tahta çıkan Abdülmecit, Tophane kıyısına bir saat kulesi yaptırır. Saat Kulesi’nin hemen yanındaki Nusretiye Camii’de babası tarafından inşa ettirilmiştir. Kulenin, saatin bulunduğu dördüncü katındaki konsollar üzerinde küreler vardır. Zaman kavramında geri dönüş olmadığı için ileriyi, hep ileriyi gösteren bir saat kulesinin mimarisinde aydınlanmanın, laikliğin simgesi olan kürelerin kullanımı yadırganmaz. Ne var ki, Abdülmecit’in ardından tahta oturan kardeşi Abdülaziz döneminde, bir yangın sonrasında yeniden yapılan Kasımpaşa Camii’nin kubbesinin yanındaki köşelere de dört küre konulur! II. Mahmut Türbesi’nin köşesindeki çeşmenin üstüne konulan küre, onu “us”un ve “su”yun biraraya geldiği yegane “anıt çeşme” yapmaktadır. Bu özelliğiyle de Divanyolu küresinin dünyada eşi benzeri yoktur. Us, muslukla evcilleştirir suyu. Bu hiç de kolay olmaz ama; Kanuni döneminde sokak çeşmelerine takılan “burma lüle” adlı musluklar, Tanrı nimeti olarak kabul edilen su üzerinde otorite kurulmasını sindiremeyenler tarafından kırılır. Tepkinin asıl nedeni ekonomiktir oysa. Belirli saatlerde suyun akışına izin veren muslukların çeşmelere takılışı, evlerin arka bahçelerinde yapılan sebzeciliği zora sokar. Bu da, aile bütçesine katılan paranın eksilmesi anlamına gelir. İstanbulluları “Tanrı” adına isyan etmeye iten neden budur Zengin ailelerin, konaklarının yakınlarına çeşme yaptırıp, üstlerine dini sözcükler yazdırmaları, halk arasında “hayırsever” kişi olarak tanınmalarına yol açar. Oysa, çeşmelere sonradan yapılan ilavelerle su, konakların özel hamamlarına akıtılır. İstanbul’un, “Din sömürüsü yaparak çıkar sağlama” tarihinde çeşmelerin bile kullanıldığını görürüz. Piri Reis’in Amerika haritasından kalkıp İstanbul’daki, içimizdeki yangını söndüren çeşmeler ve zamanı gösteren saat kulelerine geldik. Neden mi? Onları yanımıza alıp, Amerika’ya geri döneceğiz çünkü. Oyalanacak durumumuz yok, zaman su gibi akıyor: Amerika’ya beyaz Adam’ın adım atışının 400. Yılı kutlamaları nedeniyle, büyük bir fuar düzenlenir Chicago’da. Bu organizasyon, Osmanlı mallarının Amerika’ya tanıtım ve ticari bağlantılar amacıyla gemilere ikinci kez yüklenmesi, demektir. 1876’da, Philadelphia’da düzenlenen fuara katılan ülkeler arasında Osmanlı Devleti’de vardır. Chicago fuarında açılan Osmanlı pavyonu büyük ilgi görür. Sergiyi gezenler arasında, II. Abdülhamit’in zulmünden kaçıp, Amerika’ya kadar giden Ubeydullah Bey de vardır. Amerika sokaklarında, 2.5 yıl bağıra çağıra keten helva satarak geçimini sağlayan, büyük olasılıkla da, ilk kez bir Kızılderili’ye İstanbul’un keten helvasını tattıran Ubeydullah Efendi’nin, Süleyman Bustani Bey ile birlikte çıkardığı “Şikago Sergisi” adlı dergide, bir model de olsa, tarihi çeşmelerimizin birinin okyanusu aştığını okuruz: “Çarşıda yalnız Kuyumcuyan isminde bir Ermeni vardı ki, bu kuyumcu bir metre yükseklik ölçüsünde som gümüşten meşhur Sultan Ahmet çeşmesinin aynen modelini yapmış ve sanayi ürünleri resmi dairesinin en seçilmiş yerinde teşhir etmişti. Gerçekten sanatla yapılmış şeylerin en nefislerindendi. Çeşme üzerindeki yaldızlı kitabeler, kuşaklar altın ile kabartma olarak gayet dakik surette işlenmiş, aslının hiçbir noktası eksik bırakılmamış idi. Buna 25 bin lira kıymet takdir olunmuştu.” Sultan Ahmet çeşmesinin modelinin Amerika’da mı kaldığını, yoksa satılmayıp İstanbul’a geri mi getirildiğini bilemem? Ama, İstanbul’da yapılan ve Atlas Okyanusu’nu gemiyle aştıktan sonra geri getirilmeyen bir saat kulesinin öyküsünü yazabilirim: Resneli Niyazi’nin, isyan günlerinde Makedonya dağlarında dost olduğu geyiğin, İstanbul’da uğradığı zulmü eleştiren yazılarıyla tanıdığımız gazeteci Ahmet Samim, 1910 yılının 9 Haziran akşamı, Azrail’le olan randevusuna doğru yürürken, Meksika’nın kuruluşunun 100. yılı nedeniyle yapılan saat kulesi de tamamlanmak üzeredir. Saat kulesinin sandıklara konulan parçaları Meksico City’de birleştirilecek ve üzerindeki taş plakete şu yazılacaktır:

50

Hakan Özmen, İtalyan kablo şirketi Prysmian’ın Amerika CEO’su

REKLAM VERMEK İÇİN...

reklam@posta212.com


Seri ilanlar & Eğlence

16 Nisan 2014 Çarşamba

Haftalık Burcunuz KOÇ: Gökyüzü, haftanın ilk günleri iş ve özel yaşamınızda daha önceden aldığınız kararların arkasında durmanız için uyarıyor sizleri. Eğer başkalarının etkisi altında kalır, kararlarınızı uygulamak konusunda tereddüt eder ve geri adım atarsanız sonrasında çok pişman olabilirsiniz. BOĞA: Bugüne kadar iş hayatınızda sabırlı davrandığınız ve hoş karşıladığınız durumlara artık tahammülünüz yok. Net tavrınızı ortaya koyacak ve değmeyecek fedakarlıklarda bulunmayacaksınız. Bu durum sizleri kısa süreli üzse de yaşayacağınız güzelliklerle ne kadar doğru bir karar alıp uyguladığınız için şükredeceksiniz. Pozitif düşünün, geçmişte kalması gereken düşüncelerinizden arının. İKİZLER: Ruhsal ve fiziksel olarak kendinizi oldukça enerjik hissedeceğiniz pırıl pırıl bir hafta sizleri karşılıyor. Hafta boyunca hemen her işiniz yolunda gidecek ve maddi olarak olumlu gelişmeler yaşayarak moral bulacaksınız.. Yüksek enerjiniz ve sezgilerinizin kuvveti ile kimsenin negatif enerjilerinin sizi etkilemeyeceğini aklınızdan çıkarmayın. YENGEÇ: Gökyüzü keskin zekanız ve pratik çözüm önerilerinizle işinizle ilgili zorluklara rağmen ön plana çıkıp isteklerinizi yavaş yavaş gerçekleştirebileceğiniz bir haftaya işaret etmekte. Şimdi kendinize güvenerek tevazulu davranmayı da elden bırakmadan hareket etmelisiniz. ASLAN: Bu hafta aileniz ve ev hayatınızla ilgili harcamalar bütçenizi zorlayabilir. Kırıcı olmadan ufak uyarılarda bulunup tasarruflu olmaları yönünde aile bireylerinize öğüt ve uyarılarda bulunabilirsiniz. Özel yaşamınızda ise huzurlu günlerin tadını çıkarmaya bakın. Dış etkenlerin ilişkiniz üzerinde olumsuz etkiler yaratmasına izin vermeyin. BAŞAK: Ortaklaşa yaptığınız işlerde olumlu haberlerle sevineceksiniz. Maddi konularda gelişmeler istediğiniz hızla ilerlemese de bu sizi bunaltmamalı sabırla davranmayı öğrenmelisiniz. Özel yaşamınızda ise ev ve aileyi ilgilendiren konularda fikirleriniz önem kazanacak ve bu konularda ki sorumluluğunuz artacak. TERAZİ: Alışkanlıklarınız ya da olaylar karşısındaki davranışlarınızı bir başkasının yönlendirmesine müsaade etmeden, Kendinize dair daha sakin uyumlu bir tavırla yönünüzü belirlemek için doğru bir şekilde kullanabilirsiniz. Problem yaşadığınız insanlarla ortak noktalarda buluşabilirsiniz ve kişisel çıkarlarınızı koruyarak ikna yeteneğiniz sayesinde doğru adımlar atabilirsiniz. AKREP: Gökler mücadeleci ruhunuzun tüm güçlü yanlarını Hafta boyunca ortaya koyarak hareket etmeniz için destekliyor sizleri, Haftanın ilk günleri beklediğiniz bir ödemeniz gerçekleşebilir ve maddi anlamda rahat bir soluk alarak yapmayı planladığınız finansal yatırımlarınız için değerlendirmelerde bulunabilirsiniz. YAY: Bu hafta iş hayatınızı ilgilendiren konularda yeni fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Sizi sabitleyen ilerleme kaydetmenize engel olan durumlar yaşamınızdan hızla uzaklaşmaya başlayacak ve rahatlayacaksınız. Yeni bir büyüme devresinin içindesiniz. Hafta boyunca işle ilgili bir çok şeyle ilgilenmek zorunda olmanız yorucu olabilir. Dikkatinizi dağıtmadan hareket etmeye önem göstermelisiniz. OĞLAK: Bu hafta gökler sizleri güçlü etkileri ile kuşatıyor adeta. Uzun zaman sonra belki de ilk kez bu kadar huzurlu enerjik ve cesur hissettiğiniz bir haftadasınız. Yaşadıklarınızı nasıl değerlendirmeniz gerektiğini biliyor ve planlı bir şekilde düşündüklerinizi uygulamak için her fırsatı değerlendiriyorsunuz. İş ve özel yaşamınızda yeni insanlarla tanışmanın getireceği şansları elde edeceksiniz. KOVA: Gökyüzü olumlu etkileriyle yaşamınıza hareket kazandırıyor. Bu hafta kendinizi oldukça huzurlu hissedeceksiniz. Özel yaşamınızda ise beraber olduğunuz eş ya da sevgiliden gelecek hoş sürpriz karşısında bir hayli duygulanacaksınız. Pozitif düşünün, geçmişte kalması gereken düşüncelerinizden arının. BALIK: Hafta boyunca karşılaşacağınız olumlu olaylar sizi var olan sıkıntılarınızdan uzaklaştırarak yeni adımlar atmanız için cesaretlendirecektir. Yaşamınızdaki her konuyla ilgili ayrıntılara önem vererek hedeflerinizi belirleyin. Bu hafta yaşanacak bir olay özel hayatınızda uğramış olduğunuz haksız davranışlar için çok önemli bir ipucu olabilir sizler için.

DETAYLI BİLGİ İÇİN İLAN DANIŞMA HATTINI ARAYINIZ: 347 730 42 36 Bergen Mall’da part time bayan eleman aranıyor

İlanınız Burada Yayınlansın

New Jersey, Bergen Town Mall’daki giysi tezgahında hafta içi 10am – 5 pm çalışacak, satış yapabilecek bayan arkadaşa ihtiyaç vardır. Orta seviye İngilizce yeterlidir. Telefon: 201 898 7799

Satış elemanı aranıyor

$50

Telefon: 631 662 30 87

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Long Island’da garsonlar aranmaktadır. 864 612 7729’dan Şahin ya da 631 855 6165’den Aydener’i arayabilirsiniz.

Kozmetik ve giyim mağazamızda çalışmak üzere satış elemanı aramaktayız. Uzun dönemli iş imkanı arayanlar tercihimizdir. Bay veya bayan farketmez. İngilizce düzeyinin orta halli veya üstü olması aranmaktadır. Çalışma motivasyonlu, güler yüzlü ve kolay uyum sağlayabilen özelliklere sahip kişiler email yolu ile iletişime geçebilirler. Eyalet: Florida Telefon: 850 896 9111

Sunnyside’da kiralık eşyalı oda

New Jersey’de yeni yapılanan Italian Restaurantımıza; Pizza ve İtalyan usulü makarna yapabilecek ayrıca lunch time için yemek yapabilecek ustalar aranıyor.

Posta 212’ye verdiğiniz seri ilanlar 1 ay boyunca USAilan.com’da ÖZEL İLAN olarak yayınlanır İlanınız Burada Yayınlansın

Skillman Avenue’de evimin odasına temiz ve sorumluluk sahibi kiracı arıyorum. 7 treni 46. durak yakınında, Türk marketlerine yakın, temiz eşyalı oda. Manhatan’a ulaşımı oldukça kolay. Oda 1 Mayıs itibarı ile müsait olacaktır.

$40

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Telefon: 347 666 6965

İlanınız Burada Yayınlansın

NY’ta temizlik için yardımcı

Bu Alana İlan Vermek İçin Arayınız 347 730 4236

Temizlik ve ütü için yardımcı arıyorum. Ayda iki kez olmak üzere uzun süre birlikte çalışmak istiyoruz. Evimiz 1 oda 1 salondur.

Çocuk Bakıcısı Aranıyor

E-mail: iremsenturk@gmail.com

Kargo firmasında çalışacak personel aranıyor Long Island City, New York’ta bulunan kargo firmasında çalışacak; çalışma izni olan full time/part time personel aranıyor.

$20

Edison Township, NJ’de yaşıyorum. Beş ve yedi yaşındaki oğullarımı okuldan alıp onlarla ilgilenecek, araba kullanıp onları aktivitelerine götürebilecek birini arıyorum.Birinci önceliğim çocuklarla iyi iletişim kurulması. Çocuklar gelmeden önce evin toparlanıp yemek yapılmasını da bekliyorum. Hafif günlük ev işleri sadece. Full time veya part time olabilir. Araba kullanıyorsanız yatılı da düşünebilirim. Telefon: 484 354 2560

Telefon: 718 482 6927

MANHATTAN’DA SATIŞ ELEMANI ARANIYOR Manhattan’daki hediyelik eşya dükkanımızda geçici olarak part time veya full time çalışabilecek bay/bayan eleman aranıyor.

Pazartesi, Cuma günleri arası, saat 1 ile 5 arasında dağıtım, haftada $1300 ile $1400 arasında kazanç sağlayan yolumu kesin dönüş sebebiyle satıyorum. Depo New Jersey’de, dağıtım yeri ise Delaware’de.

Telefon: 212 252 0030

Telefon: 609 817 5400

Seri İlanlar Kazandırır! SERİ İLAN Emlak, Eleman, Vasıta, Alım/Satım, Çeşitli İlanlar SOSYAL İLAN Kutlama, Anma, Teşekkür, Doğum, Vefat İlanları TİCARİ İLAN Ürün Tanıtımı, Kurul, Bilanço İlanları

Hafta sonları temizlik Hafta sonları sadece Cumartesi günleri temizlik işi arıyorum. Long Island ve çevresine, New Jersey ve çevresine gidebilirim. Ücret $80. Evin büyüklüğüne göre fiyat değişir.

Telefon: (347) 730 4236 E-mail: seriilan@posta212.com

Telefon: 732 892 4220 Pedogojik eğitim almış üniversite mezunu emekli hemşireyim. Bebek ve çocuk bakımı, büyütüm ve eğitim konusunda destek bekleyenlerin telefonlarını bekliyorum. New York Telefon: 347 480 9867

Şefkatli çocuk bakıcısı 5 senedir Amerika’da çeşitli yerlerde değişik yaşta çocuklar baktım. Green Card’im var. Uzun süreli, karşılıklı saygı ve güvene önem veren bir aile yanında iş arıyorum. Telefon: 425 516 9805

Florida, Key West’te Elemanlar Aranıyor Mart ve Nisan aylarında Key West, Florida’da Henna Tattoo yapacak Türkler arıyoruz. İlgilenenler ogugu@hotmail.com adresinden bana ulaşabilirler. Türk restaurantına araçlı delivery elemanı aranmaktadır. New York, Telefon: 347 610 7112

USTA ARANIYOR White Plains, New York’ta Türk mutfağına usta aranıyor. Telefon: 914 327 6273 Brooklyn’de bulunan Türk restaurantına tecrübeli bayan garson (waitress) ve erkek komi (busboy) alınacaktır.

POSTA212 Seri İlan Sayfaları USAilan.com ile ortak hazırlanmaktadır...

Queens, NY’ta Kısa Dönem Kiralık Ev İki oda bir salon evimi Nisan-Temmuz ayları arasında kiraya vermek istiyorum. Bir ya da iki bayan olabilir. Ev güvenli bir bölgede olup full eşyalıdır. Tren ve otobüs durakları evin köşesinde bulunmaktadır. Ayrıntılar için çekinmeden arayın. Telefon: 347 238 4612 58 yaşındayım, New Jersey ve civarında çocuk bakımı için yatılı olarak iş arıyorum. NJ’de oturuyorum ve yasalım. Telefon: 425 516 9805

Satış Elemanları Aranıyor Manhattan Mall ve Jersey Garden Mall’de full time veya part time satış elemanlarına ihtiyacımız var. Uğur: Telefon: 407 668 3511

New York, Manhattan’da Kasiyer Aranıyor Manhattan, New York’ta daha önceden kasiyerlik deneyimi olan ya da yapabileceğine inanan, gece vardiyasında çalışacak bay eleman arıyoruz. Yeterli derecede İngilizce bilmesi gereklidir. Detaylı bilgi için (516) 351-7677 numaralı telefondan Hasan Bey ile sabah 10 akşam 10 arası irtibat kurabilirsiniz.

Restauranta eleman aranıyor Türk restaurantına kasiyer ve delivery yapacak birisini arıyoruz. İngilizce bilmesi şart. Long Island, Suffolk Telefon: 631 569 6667 Gas istasyonuna part time eleman aranıyor. Başvuru yapacakların yasal olması ve loto tecrübesi olması gerekiyor. Yer 2 ile 4 trenine yakın. Bronx, NY E-mail: nycs3rdar34@gmail.com

Bayan Eleman Aranıyor New York, Upper East Side’daki bayan giyim mağazasında part time/full time çalışacak, satış tecrübesi olan bayan eleman aranıyor. Telefon: 201 394 2429 Rose Hanım

Telefon: 646 284 1239

Saat+komisyon ile elemanlar aranıyor Mall cart/kiosklarda çalışacak, Los Angeles ve çevresinde yaşayan, ulaşım sorunu olmayan, iyi derecede İngilizce bilen, çalışkan, sorumluluk sahibi, part time/full time elemanlar aranıyor. Satış tecrübesi olsa dahi tarafımızdan en az 4 gün eğitim verilecektir. Başlangıç olarak saati $8 artı komisyon. E-mail: muranomania@hotmail.com

Seri İlan Sayfaları

www.usailan.com

ile ortak hazırlanmaktadır Detaylı bilgi için ilan danışma hattını arayınız: 347 730 42 36

Posta212 Bulmaca SOLDAN SAĞA: 1) Proses, süreç - Gölge 2) Arabulucu - Çevre 3) Bahar görmüş 4) Kutsal Kimse - Kısaca litre 5) Bir periyoda bağlanmış olan 6) Bir nota - İsyankar Bir nota 7) Valide - Şilt 8) Bir işaret sıfatı - Yazılı duyuru 9) Hiç gecikmeyen - Erkekçe 10) Bir Hayret sözü - Kısaca Türk Malı - Eski dilde iyi anlamında 11) Kurumamış iplik - Bir nota 12) İlk sayı - Alev 13) Bilinç - Avrupa’da bir yarım ada 14) Arap alfabesinde ze harfinin okunuşu - Kükürdün imi - İtiyat. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1) Aynı vatanda yaşayanlar - Kısaca Yüz Yıl - Yürüyenin bıraktığı 2) Rütbesiz asker - Son harfimiz - “Bunun aldığı gibi diğerini de aldı” anlamında bir söz 3) Hekim 4) Eski tabirde ruhsat, diploma veyaz izin - Bir metni olduğu gibi alıntılama 5) Eski dilde büyük baş hayvan dışkısı - Olimpiyatlara uygun tesis 6) Kırmızı yanak - Paramızın kısa yazılışı 7) Bir soyadı - Merkep sesi - Valilik 8) Kısaca Stadyum - Eski dilde ok - El giysisi 9) Uranüs’ün bir uydusu - Antalya’da bir plaj - Hayvan ölüsü 10) Eski dilde yabancı - Büyük - Almanların eski para birimi 11) İzmir’de antik bir yöre - Kıbrıs’ı çevreleyen denizimiz.


Spor

16 Nisan 2014 Çarşamba

Yavaş başlangıç Fener'in sonu oldu İki Türk takımını Rusya'nın Ekaterinburg kentinde karşı karşıya getiren tarihi finalde, sarı-kırmızılılar, Fenerbahçe karşısında sahadan galip ayrılıp, kadın basketbolunda Avrupa'nın en büyük kupasının sahibi oldu (İSTANBUL-POSTA212)

G

eçen sezon finalde UMMC Ekaterinburg’a yenilerek, Avrupa şampiyonluğundan olan Fenerbahçe, bu sezon da Galatasaray Odeabank karşısında finalde kaybederek finallerdeki şanssızlığını sürdürmüş oldu. Sarılacivertliler, bu sezon FIBA Avrupa Ligi’ndeki ilk yenilgisini finalde almış oldu. Yarı finalde ev sahibi Ekaterinburg ile karşı karşıya gelen sarıkırmızılılar ilk çeyrekte yakaladığı skor avantajını çok iyi değerlendirip üstünlüğünü maç sonuna kadar korumasını bildi ve Avrupa şampiyonluğuna adını yazdırmış oldu. Maçın hemen başında savunma gayretiyle ezeli rakibini hücum düzenini bozan Galatasaray, dış atışlarının yanına boyalı alanı da ekleyince ilk periyod 26-7 sarıkırmızılıların üstünlüğüyle noktalandı. ‘KONSANTRASYON’ Aslında Avrupa Ligi’nde hiç yenilgi almamış Fenerbahçe için yavaş başlangıç pek de sürpriz bir durum değildi. Sarı-lacivertliler sezon boyunca zaten maçlara yavaş başlamalarıyla ün salmışlardı. Ancak

karşı tarafta hem Avrupa’da hem Türkiye’deki ezeli rakip oyuncuları olduğu için ve iliklerine kadar konsantre oldukları için ‘geri-dönüş’ hikayesi yarıda kesildi. Sarıkırmızılılarda kaptan Işıl Alben’in kritik anlardaki olağanüstü çabaları takımı skor anlamında sürükleyen Lyttle’ın göz alıcı performansı konsantrasyonun bir an bile olsun kaçmamasına sebep oldu. Galatasaray’ın motivasyonuna bir diğer örnek ise; 4. çeyrekte tam tüm dengeler Fenerbahçe lehine değişirken oyuna ilk kez giren Şebnem Kimyacıoğlu’nun sadece iki süt kullanıp bunlardan 6 sayı üretmesi sonucunda takımına yarattığı skor imkanıydı. Belki başka hiçbir şey yapmadı Şebnem ancak şampiyonluğun altında en önemli imzayı atan isimlerdendi. Galatasaray böylece Avrupa’nın 1 numaralı kupasında şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk takımı unvanını alırken Türk kadınları voleybolun ardından basketbola da damgasını vurmuş oldu... Son 5 sezonda 5 final oynayan türk kadın voleybol takımlarının ardından basketboldaki kadın takımlarımız son iki sezonda da final yaparak basketbolu da ‘Ata sporu’ klasmanına geçirmeyi başardılar.

İstanbul'da Harlem keyfi!

Fener için bir garip pazar!

(NEW YORK-POSTA) Efsanevi Harlem Globetrotters takımı Türkiye’de basketbolseverlerle buluşmaya hazırlanıyor... Harlem’in dünyaca ünlü yıldızları 20 Nisan Pazar günü Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da olacak. Dünyaca ünlü basketbol takımı Harlem Globetrotters, Türkiye’de hayranlarının karşısına çıkacak. Harlem Globetrotters, New York’taki yıllık eğitim kamplarının ardından, 2014 Fans Rule Dünya Turnuvası’nda yer almak üzere, dört olağanüstü oyuncusuyla İstanbul’da olacak. Geçtiğimiz beş yıl içerisinde Kuzey Amerika’da 300’den fazla gişe rekoru kıran Globetrotters, 20 Nisan Pazar günü Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da Türk basketbolseverlerle buluşacak. Gösteri saat 15:00’de başlayacak. 2013 College Slam Dunk Şampiyonası’nda boy gösteren Flip White ve Globetrotters tarihindeki 12. kadın oyuncu Sweet J de Ülker Sports Arena’da yeteneklerini sergileyecek.

Geçtiğimiz pazar pek çok kritik maça çıkan Fenerbahçe’de gün adeta kabusa dönüştü. İlk üzücü haberi masa tenisinden alan sarı-lacivertliler kadın basketbol finalini de kaybedince şok yaşadı. Ama kötü başlayan gün sonunda iyi bitti (İSTANBUL-POSTA212)

G

eçtiğimiz pazar günü Fenerbahçe için oldukça önemliydi. Futbol, basketbol, voleybol ve masa tenisinde kritik maçlara çıkan sarı lacivertliler için pazar günü büyük anlamda kabusa dönüştü. İlk üzüntülü haber masa tenisinden geldi. KÖTÜ BAŞLADI SÜPER(!) BİTTİ İki yıldır üst üste ETTU CUP’i kazanan Fenerbahçe Masa Tenisi Bayan Takımı, bu sezon Şampiyonlar Ligi Finali’nde kaybetti ve Avrupa ikincisi oldu. Fenerbahçe Masa Tenisi Bayan Takımı, Şampiyonlar Ligi Finali’nde Almanya temsilcisi TTC Berlin Eastside takımına deplasmanda 3-2, evinde ise 3-0 mağlup olarak şampiyonluk serisinin sonuna geldi. Sarı-lacivertliler içinse günün ikinci finali Rusya’daydı. Bir başka Avrupa şampiyonluğu için Basketbol Kadınlar Avrupa Ligi finaline çıkan Fenerbahçe, 16’da 16 yaparak geldiği avrupa şampiyonluğu maçında ezeli rakibi Galatasaray’a kaybedip üst üste ikinci sezonda Avrupa şampiyonluğunu elinden kaçırmış oldu. Erkeklerde ise Fenerbahçe Ülker

ligde İzmir deplasmanında Pınar Karşıyaka’ya 83-74’lük skorla mağlup oldu. Fenerbahçe’nin 3. finaliyse İzmir’deydi. Voleybolda Teledünya Erkekler Süper Kupa Dörtlü Final son maçında Fenerbahçe Grundig’i 3-2 mağlup eden Halkbank kupanın sahibi oldu. Kazananın şampiyonluğa ulaşacağı finalde ilk seti 26-24 kazanan sarı-lacivertliler, 2. ve 3. setlerde rakibine 25-17, 25-21 ile boyun eğdi. 4. seti 25-21 kazanan Fenerbahçe finali ‘tie-break’ setine taşıdı. Ancak finalin final setinde Halkbank 15-9 üstünlük kurup 22. kez düzenlenen Süper Kupa’yı 5. kez kazandı. FUTBOLDA 19’UNCU ŞAMPİYONLUK YAKIN Üst üste gelen mağlubiyetlerin ardından gözler akşam saatlerinde Şükrü Saracoğlu’na çevrildi. Futbolda Spor Toto Super Lig’de liderliğini sürdüren ve maç öncesinde en yakın rakibi Beşiktaş’ın 9 puan önünde yer alan Fenerbahçe sahasında Medikal Park Antal-

yaspor’u ağırladı. Ancak korkulan olmadı, lider Fenerbahçe üstün ve etkili bir oyunun ardından sahadan 4-1’lik galibiyetle ayrıldı ve sezonun bitmesine 5 hafta kala en yakın rakibiyle arasındaki puan farkını 12’ye yükseltti. Sarı-lacivertliler için uzun süren pazar gününde son karşılaşma kadın voleybolundaydı. Sarı-lacivertlilerin rakibi 2013 yılında 53 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan Vakıfbank’ti. Aynı galibiyet serisi-

ni sonlandıran Fenerbahçe, Teledünya Kadınlar Süper Kupa 4’lu finalinde ilk iki seti 25-20 ve 25-23 kazandı. Şampiyonluğu avucunun içine alan Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı sonraki 3 setten birini kazanamayınca pazar günkü 4. finalini de kaybetmiş oldu.

3. ve 4. setleri 25-23 ve 25-18 kazanan Vakıfbank setlerde durumu 2-2’ye getirdi ve finali ‘tiebreak’ setine taşıdı. ‘Tie-break’ setinde de 15-12 Fenerbahçe’ye 15-12 üstünlük kuran Vakıfbank böylece Teledünya kadınlar Süper Kupası’nı kazanmış oldu. Böylece sarı-lacivertliler için kabus gibi başlayan pazar günü yine hüzünle tamamlandı. Aynı gün çıkılan 4 final maçının tamamını kaybeden Fenerbahçe, futbol takımının galibiyeti ve lig tarihindeki 19. şampiyonluğuna adım adım yaklaşmasıyla teselli bulmuş oldu.

N

BA'de normal sezon çarşamba gecesi oynanacak maçlarla tamamlanacak. 82 maçlık normal sezonun tamamlanmasının ardından Doğu ve Batı'da 'play-off' hakkı kazanan 16 takım NBA şampiyonluğu için yolculuklarına başlayacaklar. Doğu'da 'play-off'a kalan takımlar sezonun bitimine 10 gün kala belirlenirken Batı'da ise 8. sırayı alacak son takım olma yarışı son ana kadar devam etti. Doğu'da 1 ve 2 ile 3 ve 4 numaları sıralar için çekişme son çeyreğe kadar sürerken, Batı'da 7 takımın 50 galibiyet barajının üstüne çıktı.

(RIO-POSTA212) 2016 Rio Olimpiyatları'nın organizatörleri, tesislerin inşasının geciktiği yolundaki uluslararası eleştirileri yanıtlarken "Olimpiyatlar şahane olacak" güvencesi verdi. Olimpiyat yetkilileri açıklamalarında çözülmesi gereken sorunlar olduğunu kabul edilse de "Son iki hafta içinde ilerleme sağlandı" açıklamasıyla yüreklere su serptiler. Rio Olimpiyatları’na katılacak 28 spor dalı adına konuşan Bitti, "Genel kanı, Olimpiyatların hazırlanması konusunda en az son yirmi yılın en büyük sıkıntısını yaşadığımız yönünde" dedi. Spor federasyonları, Rio'daki yetkililere, yapımına henüz başlanmamış ya da çok gecikmiş tesislerle ilgili B planını sordular. Rio'daki olimpiyat yetkilileri ise ASOIF'e kentin Olimpiyatlara zamanında hazır olacağı konusunda güvence vermeye çalıştı ve "kaygıların dikkate alındığını" bildirdi. Olimpiyat organizasyonunu yapan yetkililer, "Çözüm bekleyen sorunların tamamen farkındayız. Ama Rio'daki olimpiyatların şahane olacağı konusunda hiç bir kuşkumuz yok" dediler.

Liverpool’dan

NBA’de normal sezonun sonu! NEW YORK - POSTA212

Rio’dan Olimpiyat güvencesi geldi!

Geçtiğimiz sezon finalde Miami Heat'e kaybeden San Antonio Spurs, normal sezon sonunda NBA liderliğini kazanırken tüm 'play-off'lar boyunca da ev sahibi olma avantajını elde etti. Batı'da Spurs'ün rakibi olacak 8 numaralı 'play-off' yeri için de Mamphis Grizzlies ile Phoenix Suns son maça kadar mücadele ettiler. Sekizinci takım olmak için çarşamba gecesi kritik önemde. Doğu'da ise 'All-star' arasından bu yana yüzde 50 galibiyet yüzdesiyle sezonu tamamlayan Indiana Pacers ve Mi-

ami Heat son ana kadar Doğu 1.'liğini birbirlerine vermemek için ellerinden geleni yaptılar. Geçtiğimiz cuma gecesi Miami, Indiana'yı 98-86 yenerek kontrolü ele almıştı. Ancak Heat ertesi gün Atlanta Hawks'a kaybedince Pacers'i yeniden liderlik yarışına soktu. Son haftaların formsuz takımı Pacers pazar günü Oklahoma City Thunder'i 102-97 yenerek kontrolü yeniden ele geçirdi. Çarşamba gecesi Orlando Magic ile karşılaşacak olan Pacers bu maçı kazanırsa Doğu'nun 1.'si olarak 'play-off'a girecek.

şampiyonluğa dev adım (LONDRA-POSTA212) İngiltere Premier Lig'de haftanın en önemli maçında lider Liverpool ile üçüncü sıradaki Manchester City karşı karşıya geldi. Anfield Road'da oynanan karşılaşmayı Liverpool 3-2 kazandı. Hillsborough faciasının yıldönümünde sahaya çıkan Liverpool tribünlerinde 15 Nisan 1989 ‘da yaşanan Hillsborough faciasında hayatını kaybeden 96 Liverpool taraftarı anısına mücadele 7 dakika geç başlarken, "KOP" tribünlerinde 96 koltuk da boş bıraklıdı. Bu sonuçla Liverpool puanını 77'ye çıkararak ligin bitimine 4 maç kala şampiyonluk yolunda önemli bir adım atarken Manchester City ise 2 eksik maçına rağmen 70 puanda kaldı. Liverpool'un gollerini Sterlig, Martin Skrtel ve Philippe Coutinho kaydetti. City'nin golleri ise Glen Johnson (kk) ve David Silva'dan geldi.


Emlak

16 Nisan 2014 Çarşamba

Emlak sayfası A M E R İ K A’ D A K İ

TÜRKLERİN

GAZETESİ

5 milyon dolar ciro

emlak sohbetleri

www.emlaksohbetleri.com

işbirliğiyle hazırlanmaktadır. Sayfada yer almasını istediğiniz proje bilgilerinizi bize gönderebilirsiniz.

e-mail: erdal@emlaksohbetleri.com

Emlakçılıktan hiç kopmadan benzincilikten gazete dağıtımına kadar her işi yapan Ersin Köşker, bugün 5 milyon dolar ciroya ulaştı DİLEK ESKİ BEZİRKAN NEW YORK-POSTA212 İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes

‘Gelen kaynak yeni projelerde kullanılacak’ (İSTANBUL - POSTA212) İş GYO, 200 milyon TL ihraç tavanı kapsamında, Türk Lirası cinsinden, yurt içinde, halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcılara satış yöntemiyle tertipler halinde, 2 yıl vadeli borçlanma aracı ihraç edecek. İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes konuyla ilgili olarak, “Sermaye Piyasaları gelişimi ve yatırımcılara yüksek getirili alternatif sağlaması açısından özel sektör tahvillerinin önemi her geçen gün artıyor. Tahvil ihracından elde edeceğimiz kaynağı bugüne kadar olduğu gibi ses getiren ve prestijli projelerimizde kullanacağız” dedi.

Ü

niversite öğrencisiyken 2001 yılında World and Travel programı aracılığıyla geldiği Amerika’da vasıfsız olarak çalıştığı işlerden 4 bin 200 dolar kazanınca bu ülkede yaşamaya karar verdi. Bir emlak firmasının vize için sponsor olmasıyla Amerika macerası başlayan Ersin Köşker, emlakçılıktan hiç kopmadan benzincilikten, gazete, pizza dağıtımına kadar her işi yaptı. 2012 yılında Güney Florida’da açtığı Köşker Realty’nin sahibi ve broker olan Köşker’in, bugün sattığı evlerin toplam satış tutarı 5 milyon doları bulurken, 2 yıl içinde bu rakamı ikiye katlamayı hedefliyor.

Babasının Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesindeki Milli Piyango ve Toto bayiyiliklerini kaybetmesiyle maddi durumlarının kötüye gittiğini ve öğretmen olan annelerinin maaşıyla 3 çocuğun okutulmak zorunda kaldığını ifade eden Köşker, “Bir gömlekle ilkokulu bitirdiğimi biliyorum” dedi. Daha sonra annesinin tayini nedeniyle İstanbul’a taşındıklarını ifade eden Köşker, burada devlet bursu ve eniştesinin hissedarı olduğu bir kolejde okuma imkanı bulduğunu anlattı. EMLAKÇI SPONSOR OLDU Kazandığı burs ile dershaneye de gittiğini ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nü kazandığını kaydeden Köşker, üniversite yıllarında da özel dersler vererek kazandığı para ile mezun olduğu-

nu söyledi. Üniversite yıllarında World and Travel programıyla geldiği Amerika’da 3 ay gibi kısa bir zamanda 4 bin 200 dolar kazanınca bu ülkede yaşamaya karar verdiğini ifede eden Köşker, “Bizim bölüm mezunları o yıllarda 500600 dolardan işe başlıyorlardı. Vasıfsız eleman işinde çalışarak bu kadar para kazandıysam kendi işimde çalışsam kimbilir ne kadar kazanırım diye düşündüm” dedi. 2 YILDA CİROYU İKİYE KATLAYACAK Bir emlakçının vize için sponsor olmasıyla 2003 yılında Amerika’ya geldiğini ifede eden Köşker, geldiği yıl bu işyerinde çalışarak emlakçılık lisansını aldığını ve 10 yıldır da emlakçılıktan hiç kopmadan araba park işinden,

restorana, benzincilikten gazete, pizza dağıtımına kadar her türlü işte çalıştığını ifade etti. Bugün Güney Florida’da yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik ev alım satım ile kiralama hizmetleri verdiğini kaydeden Köşker, “Ayrıca Türkiye’de yaşayan emlak yatırımcısı müşterimize de evler alıp, kiralayıp; bakımını ve alınan evlerin kira toplama, vergi ödeme gibi her türlü yönetim işlerini yapıyoruz” diye konuştu. Sattığı evlerin toplam tutarının 5 milyon doları geçtiğini da kaydeden Köşker, iki yıl içinde bu rakamı 10 milyon dolara ve ofise bağlı olarak çalışan emlakçı sayısını da 10’a çıkarmayı hedeflediğini vurguladı. Köşker, bundan sonraki en büyük hedefleri arasında Amerika’daki evleri Türkiye’de pazarlamak olduğunu sözlerine ekledi.

Aynı işte inatla ve ısrarla çalışma ile müşterilerin çıkarlarını kendi çıkarları gibi korumanın kendisini başarıya götürdüğünü belirten Ersin Köşker, Amerika’ya gelmek isteyenlere İngilizce öğrenmeleri ve vize ile çalışma izni gibi konulara önceden çözüm bulmaları tavsiyesinde bulundu.

Ankara’ya bin 885 konutluk dev proje YDA Group tarafından Ankara’da Anadolu Bulvarı’nda projelendirlen Park Avenue, bin 885 konutluk büyüklüğüyle şehrin en büyük konut projesi oldu YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan

Stüdyo 24’ün yüzde 85’i satıldı (İSTANBUL - POSTA212) Cathay İleri Projeler ve Emlak Konut Proje Pazarlama tarafından Ispartakule’de hayata geçirilen Stüdyo 24 projesinde inşaat ve satışlar tüm hızıyla devam ediyor. Yatırım değeri 60 milyon TL’nin üzerinde olan proje, kişiye özel butik rezidans anlayışıyla inşa ediliyor. Söz verilen tarihten 8 ay önce Mayıs 2014’te teslim edilmesi planlanan projede yüzde 85 oranında satış gerçekleşti. Alanları 38 ila 207 metrekare arasında değişen 489 stüdyo daireden meydana gelen projede fiyatlar, 121 bin TL’den başlayarak 472 bin 500 TL’ye kadar yükseliyor. 15 katlı 2 kuleden meydana gelen Stüdyo 24’te stüdyoların alanları 38 ile 54 metrekare arasında, 1+1 dairelerin alanları 69 ile 75 metrekare arasında, 1+1 dubleks ve teraslı konutların alanları ise 77 ile 207 metrekare arasında değişiyor.

İSTANBUL - POSTA212

P

ark Avenue, Ankara’nın en hızlı değer kazanan bölgesi Anadolu Bulvarı’nda, 133 bin metrekare alanda inşa edilen 1.855 konutluk şehrin en büyük projesi. Konumu itibariyle Eskişehir Yolu, Konya Yolu, İstanbul Yolu, Kuzey Çevre Yolu gibi tüm ana arterlerle bağlantısı bulunan proje yeni açılan Ankara Bulvarı ile hiçbir ışığa ve trafiğe takılmadan Kızılay’a 7-8 dakikada ulaşım rahatlığı sunmasıyla öne çıkıyor. Metronun Hastane ve Macunköy istasyonlarına 5’er dakika, Onkoloji Hastanesi’ne ise 2 dakika yürüme mesafesinde, 3 üniversite yerleşkesine 10 dakikada kolay ulaşım sunan avantajlı lokasyona sahip Park Avenue; Ankara’nın yeni eğlence merkezi ve doğal parkı ANKA Park’a, Atatürk Orman Çiftliği’ne yakınlığıyla da dikkat çekiyor. YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan proje hakkında şu bilgileri verdi: “Park Avenue; Türkiye’deki konut projeleri arasında ilk kez hayata

geçirilecek evcil hayvan habitatı, zen bahçesi, açık hava sineması, macera parkuru, model tekne havuzu ve paten pisti gibi ayrıcalıklarıyla öne çıkıyor. Bunların yanı sıra proje; açık-kapalı spor alanları, koşu ve yürüyüş parkurları, karma ve kadınlara özel seçenekleriyle kapalı yüzme havuzları, su oyunlarıyla renklenen havuzlar, bisiklet yolu gibi sosyal donatılarıyla dopdolu bir yaşam sunuyor. Ayrıca, Park Avenue’da her ailemizin bir dikili ağacı olacak. Her ailenin

Ankara’ya Türkiye’nin ilk yapay kayak pisti İSTANBUL - POSTA212 Sinpaş Yapı’nın geliştirdiği ve Ankara’nın merkezi Oran’da yükselen Altınoran’da, yılın dört mevsimi kayak keyfi yaşatacak Kayak Merkezi’nin çalışmaları başladı. Profesyonel yarışmalar için oluşturulan uluslararası boyutlardaki atlama rampaları, 200 metre uzunluğu ve 50 metre genişliğiyle 1000 metrekarelik ana pisti ve yeni başlayanlar ya da eğitim almak isteyenler için tasarlanan başlangıç pisti, Al-

tınoran kayak merkezinin göze çarpan donatıları arasında bulunuyor. Altınoran’da yaz kış kayak keyfi yaşatacak merkezde ana pist ve eğitim pistinin yanı sıra kayak evi ile alt ve üst kotları birbirine bağlayan teleferik de yer alıyor. Sinpaş Yapı, kayak dışındaki diğer spor aktiviteleri için, Ankara’nın gözde spor merkezi Sports International’ı tercih etti. Kompleksin kayak pistleri Ankara’nın olduğu gibi Türkiye’nin de ilk yapay pistleri olacak. Pistin yapımında Sinpaş Yapı’nın işbirliği

ANKARA’NIN CAZİBE MERKEZİ Projenin, bulvara bakan kısmında giyimden temel ihtiyaçlara kadar farklı çeşitlikteki cadde mağazaları, marka kafe ve restoranları ile Ankara’nın yeni cazibe merkezi olması konusunda iddialıyız. Kadınlara ve erkeklere özel olarak dizayn edilmiş spor ve spa merkezleri ile de Ankara’da lüksü ve konforu ulaşılabilir kılacağız.” ODTÜ ONAYLI PROJE Tüm jeolojik zemin etütleri yapıldıktan sonra, radye temel üzerine fore kazık uygulamasıyla inşa edilen Park Avenue’nin, sadece zemin etütlerinden değil, deprem simülasyon testlerinden ve rüzgar testinden de tam not alarak geçtiğini belirten Arslan; projenin tüm aşamaların ODTÜ tarafından tescil edildiğini vurguladı.

PEŞİN ÖDEMEDE YÜZDE 10 İSKONTO Kampanyalı satışların yapıldığı projede peşin ödemelerde % 10 iskonto uygulanırken, dileyenler sadece % 1 ön peşinat ödeyerek peşinatlarını teslimde ödeme seçeneğinden faydalanabiliyor. Az sayıda konutun kaldığı projeyle ilgili bilgi veren Cathay Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ahmethan Yılmaz, satışların büyük oranda tamamlandığı Stüdyo 24’ün, Türk ve İtalyan tasarımcıların ortak eseri olan bir yaşam markası olduğunu dile getirdi.

adını taşıyan ağaçlardan oluşan korusuyla nefes alınabilecek bir yeşil alan oluşturacağız. Park Avenue projesini; özellikle çocuk kreşi, gençlik merkezi ve kadınlara özel hobi merkeziyle Ankaralıların ihtiyaçları önceliğinde, beklentilerinin de ötesinde şekillendirdik.

yaptığı Briton Engineering Developments şirketi, Snowflex teknolojisini kullanıyor. Sinpaş Yapı, projenin içinde yer alan spor kompleksi için de Ankara’nın gözde spor merkezi Sports International’ı tercih eti. 1 milyon 850 bin metrekarelik alanda hayata geçirilen Altınoran projesi, 2 bin 647 konuttan oluşuyor. Etaplar halinde yükselen projede konutların büyüklükleri 75 ile 344 metrekare arasında değişiyor. İlk etabın Ağustos 2014’te teslim edilmesi planlanıyor.

ÜÇ BOYUTLU SİMÜLASYON SALONU Park Avenue’nın satış ofisiyle de sadece Ankara’da değil Türkiye’deki konut sektöründe bir ilki gerçekleştirdiklerine değinen Arslan, her konut projesinde olan örnek daire uygulamasından farklı olarak tüm projenin sosyal donatılarıyla birlikte iç ve dış tüm mekanlarının, simülasyon salonunda üç boyutlu animasyon filmi sayesinde izlenme imkanı sunduklarını belirtti. 4+1 ve 3+1 dairelerden oluşan projenin birinci etabının Temmuz 2016’da, ikinci etabının ise Temmuz 2017 tarihinde teslim edileceğini belirten Arslan, Ankara’da böyle bir prestij projeye imza atmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Fiyatların 335 bin TL’den başladığı Park Avenue’de alternatif ödeme planları sunuluyor.


Emlak 2800 2700 2600

16 Nisan 2014 Çarşamba

Aileler daha büyük ev istiyor

2500 2400 2300 2200 2100

1999 2001 2003

20 bin TL peşinatla Vazo Kule’de daire İSTANBUL - POSTA212

M

imarisinde Hitit sanatının en önemli objelerinden olan İnandık Vazosu’ndan ilham alınan Vazo Kule Dragos’ta hayat buldu. 2 adet rezidans ve 1 adet ofis bloğunun bulunduğu proje, toplam 399 üniteden oluşuyor. Projede, dört mevsim kullanılan açılır-kapanır yüzme havuzları, yürüyüş ve koşu parkurları ve çok amaçlı spor sahalarının yanı sıra sosyal tesisler bünyesinde fitness center, sauna, Türk Hamamı ve masaj odaları gibi keyifle değerlendirilebilecek alanlar, açık ve kapalı otoparklar bulunuyor. Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, alıcı ve yatırımcıların, beğendikleri markalı konut üreticilerini dikkatli takip ederlerse pek çok avantajı yakalama şansı bulacaklarını belirtti. Yılmaz, “Dap Yapı olarak, müşterilerimize yeni ve daha çok kazandıracak enstrümanlar sunmak üzere arayışlarımızı sürdürüyor, yeni modeller geliştiriyoruz” dedi. Alıcıların 20 bin lira peşin vererek rezidans/otel sahibi olabileceklerini vurgulayan Yılmaz, “Rotana’nın işletim sistemiyle kullanmadığınız dönemde kiraya vererek gelir elde edebilir, 8-12 yılda kendini amorti etmesiyle kazançlı bir yatırım yapabilirsiniz” diye konuştu. Rezidans-otel konseptinde gerçekleştirilen proje, alıcı ve yatırımcıların kullanmadığı dönemlerde dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen misafirlere açılıyor. Afrika ve Ortadoğu bölgelerinin ‘en iyisi’ olarak tanınan Rotana’nın profesyonel ekibi tarafından yönetilecek olan

2005 2007

2009 2011

2013

projede ‘oturmadığın dönemde kirala’ modeliyle alternatif kazanç imkânı sağlanıyor. Haftalık, aylık ve yıllık kiralanabilecek olan suit ve grand suitlerin, Rotana tarafından otel standartlarında hazırlanan mobilya dekorasyonu hediye ediliyor. YATIRIM DEĞERİ ARTACAK Vazo Kule, İstanbul’un yeni cazibe merkezi Kartal Maltepe’de yükseliyor. Kadıköy, Bağdat Caddesi, havalimanı, TEM ve E-5 bağlantı yolları, sahil yolu, marina, metro gibi kara, hava, deniz ve raylı ulaşım hatlarına olan yakınlığıyla önemli bir lokasyon avantajı sunuyor. Yoğun ziyaretçi trafiğinin yaşandığı bölgede, geçici konaklama talebinin yanı sıra uzun süreli konaklama ihtiyacının oluşması stüdyo tipi rezidans daireleri öne çıkarıyor.

Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz

Amerikalılar pahalı evleri tercih ediyor ABD konut pazarında fiyatı 1 milyon doların üstündeki evlerin satış grafiği giderek yükseliyor. Bu da Amerikalılar’ın son yıllarda pahalı evlere yöneldiğini gösteriyor

A

NEW YORK - POSTA212

merika’da ev satışlarında pahalı evlerin payı yükseliyor. Merrill Lynch’in ekonomistlerinden Michell Meyer’in şubat ayı itibarıyla yaptığı bir araştırmaya göre, fiyatı 1 milyon doların üstünde olan evlerin satışı, toplam pazar içinde, geçen yıla göre yüzde 14,4 arttı. Buna karşılık fiyatı 100 bin doların altında olan evlerin satışları ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 18 azaldı. İPOTEKLİ VE SORUNLU EVLER Merrill Lynch ekonomisti Meyer, yüksek ve düşük fiyatlı evlerin satış trendlerinin birbirinden farklı olmasının iki ana nedeni olduğunu söylüyor. Birincisi, mortgage ödemeleri açısından sorunlu evlerin satışının top-

lam pazar içinde geçen yıla göre yüzde 25’ten yüzde 16’ya düşmesi. Bu tür sorunlu evler genellikle 100 bin doların altında gidiyor. Meyer, halihazırda üzerine ipotek konulmuş ve satışa çıkarılan evlerin sayısının da 1,4 milyon olduğunu, ayrıca mortgage kredilerini ödeme zorluğu çekenlerin satışa çıkardığı 1,2 milyon evin olduğunu söylüyor. JUMBO KREDİLER ARTIYOR Meyer’e göre pahalı evlerin satışlarındaki artışın ikinci nedeni daha fazla alıcının jumbo krediler denilen daha yüksek faizli ve ortalama mortgage sınırının üzerindeki kredi türünü tercih etmesi. Genel mortgage kredileri ile jumbo krediler arasındaki farkın giderek kapanması da bu trendi doğruluyor.

Freddie Mac ve Fannie Mae adlı hükümet kuruluşlarının belirlediği mortgage miktarı bir konut için halihazırda 417 bin dolar. 1 milyon doların üzerindeki evler için verilen jumbo kredilerde bu sınır gevşetiliyor. ZENGİNLER DAHA ZENGİN OLDU Yüksek fiyatlı konut pazarının artmasının bir diğer nedeni de bu tür mortgage’i alan yüksek gelrli alıcıların geçtiğimiz yılın rakamlarına göre daha çok zenginleşmesi. Geçen yıl ev fiyatlarında ve borsada kaydedilen artışlar, finansal zenginliğin yüzde 60’ını elinde tutan en zengin yüzde 10’un daha da zenginleşerek lüks evlere yatırım yaptığını gösteriyor. Yeni yapılan evler arasında daha büyük ve daha lüks olanların ağırlığının artması bu trendi doğruluyor.

Eclipse Maslak Projesi’nde son fırsat haftasına giriliyor İhlas Yapı Ispartakule’de bir arsa daha satın aldı İSTANBUL - POSTA212

B

izim Evler markalı altı projesiyle Ispartakule’nin en büyük yatırımcısı olarak öne çıkan İhlas Yapı A.Ş., bölgede yeni bir arsa daha satın aldı. Arsa üzerinde geliştirilecek konut ve ticari üniteler, komşu parseldeki Bizim Evler 6 projesine yeni bir etap olarak dâhil edilecek. İnşaat sektöründe 25.yılını tamamlayan İhlas Yapı A.Ş. yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Bütünü ile planlanmış yeni bir şehir olma yolunda olan ve İstanbul’un hızla değer kazanan bölgelerinden Ispartakule’nin en büyük yatırımcısı İhlas Yapı A.Ş., bölgede yeni bir arsa daha satın aldı. Yapımı devam eden Bizim Evler 6 projesinin hemen yanında bulunan 28.500 metrekarelik arsayı satın alan İhlas Yapı, arsa üzerinde geliştireceği pro-

jeyi Bizim Evler 6’ya dahil ederek projeyi daha da büyütmüş olacak. Ispartakule’nin merkezinde konumlanan arsa, planlaması ve çalışmaları hızla ilerleyen Mahmutbey – Bahçeşehir Metro hattının Ispartakule çıkışında yer alıyor. Yeni parsel ile bölgedeki toplam konut sayısını 5 bine çıkaracak olan İhlas Yapı’nın yetkilileri, bu alanda, 454 konut ve 47 adet mağaza-dükkan inşa edeceklerini belirtiyor. Böylelikle 1.207 konuttan oluşan Bizim Evler 6 projesi 1.661 konuta çıkmış olacak. İhlas Yapı A.Ş. nin halen Ispartakule’de teslimlerini tamamladığı ve yerleşime açılan Bizim Evler markalı dört projesi bulunmakta. Ayrıca şirket yapımı tamamlanmak üzere olan Bizim Evler 5 ve yapımı süren Bizim Evler 6 projeleriyle de bölgenin en geniş yaşam alanlarını hayata geçiriyor.

Artaş Grubu'nun Maslak'ta inşasına devam ettiği Eclipse Maslak konutları sahiplerini bulurken, fiyat artışından etkilenmemek için son haftaya girildi

İSTANBUL - POSTA212

A

vrupa Konutları markalı projeleriyle markalı konut sektörünün öncü firmaları arasında yer alan Artaş Grubu, Maslak'ta hayata geçirdiği Eclipse Maslak projesiyle bölgede emsalsiz nitelikte bir projeye imza atıyor. 550 konut, ofis ve ticari alanlardan oluşan projede dairelerin yüzde 80'i sahiplerini buldu. Projenin Eclipse Maslak Business markalı yatay ofis blokları da yatırımcılardan yoğun ilgi görüyor. İnşa çalışmalarında sona yaklaşılan projenin konut ve ofis bloklarının teslimleri ağustos ayında yapılacak. Gelecek hafta fiyat artışının yapılacağı Eclipse Maslak'ta 1+0'dan 4+1'e kadar uzanan daire seçenekleri 361 bin TL'den başlayan fiyatlarla

alıcı buluyor. Alternatif ödeme planlarının sunulduğu projede anlaşmalı bankalar aracılığıyla 120 aya kadar cazip faiz oranlarıyla konut kredisi kullanılabiliyor. Lüks detaylarla donatılan projenin sosyal donatıları arasında; kapalı yüzme havuzu, fitness center, sauna, buhar odası, hobi salonu ve oyun alanı bulunuyor. Modern ve estetik mimarisiyle İstanbul'un merkezi konumundaki Maslak'ta projelendirilen Eclipse Maslak, eşsiz şehir ve orman manzarasıyla da dikkat çekiyor. OFİSLERE AKILCI ÇÖZÜMLER Son dairelerin satışları devam ederken, Eclipse Maslak Business'ın 135 metrekare ile 1.500 metrekare arasında değişen ofislerinde de satışlar sürüyor. Konutların 30'ar katlı iki kulede

konumlandırıldığı projede, ofis alanları yatay bir düzlemde, en geniş kullanım alanını sunma ve iş hayatını kolaylaştırıcı şekilde donatılarla tasarlandı. Yatay bir tasarıma sahip ofis blokları, şirketlerin dikey bir yapılanmanın aksine yatay bir düzlemde konumlanmasına olanak sağlıyor. Bu şekilde şirket içi enerji tüketimi sağlanırken fonksiyonel, kolay ve ulaşılabilir bir oluşum kuruluyor. İş ve finans dünyasının kalbi Maslak'ın en büyük sorunları arasında yer alan otopark sorununa ve araç bekleme alanlarının darlığına da Eclipse Maslak'ta çözüm getiriliyor. Projenin 600 araçlık otopark alanına ek olarak ofis alanlarının önünde oluşturulan araç bekleme bölümü de firmaların personel servisleri için büyük kolaylık sağlıyor. Yatay mimarinin rahatlığını 135 metrekareden 1.500 metrekareye kadar istenen büyüklükte, giriş - çıkışı tamamen bağımsız olabilecek ofis alanından oluşan projede firmaların farklı ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde özel çözümler sunulabiliyor. Akıllı bina alt yapısına sahip olan Eclipse Maslak Busines, yüksek teknolojik donanımıyla, 7/24 güvenliğiyle 'Az katta çok iş' imkanı sağlıyor.


16 Nisan 2014 Çarşamba

HAFTANIN FİLMLERİ

Kültür Sanat & Etkinlikler

VİZYON

NIKE AIR MAX’SİZ BİR SEZON DÜŞÜNÜLEMEZ

HALDUN AR

MAĞAN

Nurdan Yüzbaşıoğlu

nurdanusa@gmail.com

Ceza mı kural mı? TRANSCENDENCE Dr. Will Caster, yapay zeka üzerinde çalışan bir araştırmacıdır. Süper bilgisayar zekası ile insan duygularını biraraya getiren makine icat eder. Ancak terörist gruplar tarafından Caster saldırıya uğrar. Kendisi gibi araştırmacı eşi Evelyn Will`in beynini, yaptıkları teknolojiyle birleştirir. Doktor Carter beden olarak ölmüştür ama beyni eşiyle iletişime geçer. Will`in beyni bilgisayar aracılığı ile dünyaya yaklaşan terörist tehlikesine karşı uyarır. Fakat terörist gruplar tekrardan saldıraya geçerler. Başrolünde Johnny Depp, Morgan Freeman, Rebecca Hall yer alıyor. Vizyon Tarihi: 18 Nisan 2014

FADING GIGOLO İki eski orta yaşlı arkadaşın sıradışı hikayesi anlatılıyor. Bir gün Murray maddi problemler yaşar ve Fioravante`ye ilginç bir teklifte bulunur . Fioravante arkadaşına yardım etmek için jigololuk yapacaktır. Murray maddi problemlerini aşarken arkadaşı da kendini aşka adamış bulur. Kadınlar ise Don Juan`dan çok memmun kalırlar. Mizah dolu hikayenin senaryosunu ve yönetmenliğini John Turturro yaparken başrolde de yine Turturro ve Woody Allen`i izliyoruz. Filmin kadın oyuncuları ise Sofia Vergara ve Sharon Stone. Vizyon Tarihi: 18 Nisan 2014

İnsan çocuğu büyüdükçe mutlu olmakla beraber bazı sorunlarla da yavaş yavaş tanışmaya başlıyor. Küçükken dizinizin dibinde oturan, ne verirseniz yiyen ne giydirirseniz giyen minik prens ve prensesler büyüdükçe sizi şaşırtmaya başlayabilirler. Okul ortamı, arkadaşlar, arkadaşların ebeveynleri, sosyal çevredeki aileler, çocuklar, televizyon, internet hepsi bu küçük dünyanın içine balıklama dalar ve tozu dumana katar. Herkesi her şeyi kontrol altında tutamayacağımız kesin. Çocuğumuzun muhatap olacağı kişileri ve diğer çocukları da bir yere kadar kontrol edebiliriz. Burada uzmanların tavsiyelerine kulak vermek gerekiyor. Hangi yaşta çocukların psikolojisi nasıl değişir, siz nasıl davranmalısınız hepsi sayısız kere izlenerek bazı sonuçlara ulaşılmış. Hiçbir şeyi yeniden keşfetmeye gerek yok, bu sayısız örneklerin incelenmesi sonucu elde edilen sonuçlara ulaşarak rotanızı çizebilirsiniz. Geçenlerde arkadaşım psikolog Gülhan Şener 9-10 yasındaki çocukların duygu durumları ile ilgili bilgiler verirken hemen aynı yaştaki kızımı düşündüm. Anlatılanlarla kızımın yaptıklarını, söylediklerini karşılaştırınca durumun doğal seyrinde devam ettiğini anlayıp rahatladım. Okuduğum uzman görüşlerinden anladığım çocuk yetiştirirken ödül ve ceza konularında çok hassas ve kararlı olmak gerekiyor. Çocuğa değerli olduğunu ve onaylandığını hissettirmenin öneminden bahsediliyor tüm makalelerde. Yaptığı olumlu davranışların farkedilmesinin ve takdir edilmesinin sonucunda bu olumlu davranışların çocukta yer edeceğinin altı çiziliyor önemle. İstenmeyen davranışlar karşısında uygulanacak cezalandırmak konusu işe daha hassas görünüyor. Cezada psikologların“görünüm geçerliliği” adını verdikleri bir durum varmış. Yani ceza görünüşte kısa vadede ise yarar gibi görünse de cezanın etkili ve uygun olabilmesi için bazı koşulların oluşması gerekirmiş. Yani bu konu o kadar önemliymiş ki ceza verme işi-

nin uzmanlık gerektirdiği bile söyleniyor. Koşullara her zaman uyulan ve denetlenen bir laboratuvar ortamı gibi düşünülmeliymiş ceza konusu. İnsan bu konunun ne kadar hassas olduğunu öğrenince ceza vermeyeyim daha iyi diye düşünüyor. Peki nedir bu kadar dikkat edilmesi gereken şartlar; 1. Birkez cezalandırılan davranış her zaman cezalandırılmalıdır. Hem ceza verilip bir daha tekrar edilirse görmemezlikten gelinmemelidir. 2.Ceza istenmeyen davranışın hemen ardından verilmelidir. Üzerinden zaman geçince çocuğun kafası karışırmış. 3. Ceza başka çocukların veya başka büyüklerin yanında verilmemelidir. Verilirse çocuk utanabilir ve cezayı verene karşı saldırgan davranabilir. 4.Cezalandırılan davranış hiçbir zaman ödüllendirilmemelidir. Aile büyükleri bir kere cezalandırdıkları davranışı başka zaman o gün keyifleri fazlasıyla yerinde diye ödüllendirmekten kaçınmalılar. Örneğin kötü söz söyleyen bir çocuğu aile büyüklerinden birisinin uyarması diğerlerinin tasdiklemesi oldukça yanlış sonuçlar doğururmuş. 5.Çocuklar çok şiddetli cezalandırılmamalıdır. Şiddetli cezaya çarptırılan çocuklar içe kapanır. Denemekten vazgeçer, okulu terkeder, evden kaçar, takımdan ayrılır, alkol ya da uyuşturucuya sığınır. Sırf cezalandırmak için önceden planlanan bir geziyi veya kutlamayı iptal etmek çocukta travma yaratabilirmiş. Ceza söylemi yerine de o konuda yeni kurallar getirildiğini belirtmek daha uygun geliyor kulağa. Ceza konusu oldukça karışık görünüyor çok dikkat etmek lazım. Ödülün ise olumlu davranışları arttırmada daha etkil olduğu belirtiliyor. Bu ödülün de her zaman maddi değeri olan şeyler değil takdir sözleri olması gerektiği söyleniyor. Ayrıca evdeki mizah duygusunun canlı tutulması da çocuklar üzerinde çok olumlu etkiler bırakıyormuş. Haydi ailece gülelim eğlenelim ve birbirimize değer verdiğimizi gösterelim. Böylesi daha kolay görünüyor.

OCULUS Katie’nin ailesi çocukken katledilmiştir ve bütün deliller kardeşi Tim’i göstermektedir. Ama Katie durumun farklı olduğunu düşünür. Ona göre katil kardeşi değil doğaüstü bir varlıktır. Cinayeti çözmek ve yaşadıkları travmayı atlatmak adına kendilerini tehlikenin içine atarlar. Doğaüstü bir varlıkla savaş başlamıştır. Son dönemlerin en iyi gerilim filmlerinden biri Paranormal Activity`nin yapımcıları üstleniyor. Başrollerini Karen Gillian ve Brenton Thwaites paylaşıyor. Vizyon Tarihi: 11 Nisan 2014

u sezon spor ayakkabı trendinin varlığından önceki yazılarımda bahsetmiştim. İşte bu trendin en göze çarpan modeli ise Nike Air Max. Şu anda neredeyse tüm dünyada moda severlerin gözdesi olan bu modeli isterseniz “custom made” olarak da sipariş edebiliyorsunuz. Air Max modeline sadık kalınarak ye-

niden yorumlanan bu model için sayısız renk ve kombinasyon seçenekleri içinden istediğiniz tasarımı oluşturabiliyorsunuz. Karar vermenin oldukça zor olduğunu belirtmek isterim. Ben kararsızlıktan hala bir tane edinemedim, bu gidişle bu trendi kaçıracağım sanırım.

Teknoloji ve doğanın mükemmel uyumu

METROLARDA

bakterilere ölüm

S

M

ilano Expo 2015 için ülkeler kolları sıvadı. Çin, fuar için şimdiden hazırlığını tamamlamış görünüyor. Pavilion tasarımları ise oldukça dahiyane ve dikkat çekici. New York temelli Studio Link-Arc beraber çalıştıkları Tsinghua Üniversitesi ile tasarladıkları pavyonu “Land of Hope” teması üzerine kurmuşlar. Pavyonun dalgalı çatısında geleneksel Çin mimarisinden referans aldıkları ahşap çerçeve tekniğini modern inşa teknolojisiyle birleştirmişler. Dalgalı darken gerçekten dalgalanan hareket eden bir çatıdan söz ediyoruz. Bu çatının altında yer alan zemin ise Çin’in tarımsal geçmişinden referans alan buğday peyzajı olarak tanımlanıyor. Peyzaj yapının içine doğru ilerlendikçe bir multimedia enstalasyonuna dönüşüyor. Pavyonun bekleme alanında başla-

yan kültürel programlar bir dizi

mekanla devam edip Expo’yu yukarıdan izleyebileceğiniz bir balkonla sonuçlanıyor. Tasarımın bir tarafı şehir bir tarafı tamamen doğa manzaralı. İkisi arasındaki geçişi en mükemmel haliyle gösteren pavilion çok konuşulacak.

ağlığımızı tehdit eden bu durum karşısında bazı insanlar sadece düşünmekle yetinmeyip çözüm üretiyorlar. Tasarımcılar Li Jiyang , Liu Tao , Qiu Zhen, Zeng Jiayuve Zhou Shen metrolarda el askısı olarak kullanılabilecek ancak kullanmayınca kendini temizleyecek aparatlar tasarladılar. Bu aparatların el tutma yerleri kullanılmadığında içeriği eriyor ve orada bulunan bir mekanizma sayesinde dezenfektan maddelerce tamamen mikroplarından arındırılıyorlar. Bu dahiyane fikir henüz proje aşamasında olan ödüllü bir tasarım.

NEW YORK’TA

HEAVEN IS FOR REAL Küçük bir kasabada yaşanan gerçek bir hikayeyi izliyoruz. Nebraska`da yaşayan 4 yaşındaki bir çocuk ölümle hayat arasında mücadele verirken cennete gittiğini söyler. Ailesi önce Colton`ın söylediklerini hayal ürünü olarak düşünseler de zamanla çocuğun bilmediği şeyleri anlatması dikkatlerini çeker. Yönetmenliğini önceden Braveheart filmden tanıdığımız Randall Wallece üstleniyor. İlginç bir konuyu işleyen filmin ayrıca romanı da bulunuyor. Vizyon Tarihi: 18 Nisan 2014

B

etkinlikleri

CLOUD CULT

HEATHERS: THE MUSICAL

MÜZİKAL Amerika’nın şımarık ve zengin liseli gençlerinin arasındaki hikayeyi konu alan müzikal, Veronica’nın kibirli Heather kızlarıyla olan rekabetini anlatıyor. En az onlar kadar popüler olan Veronica Heather kızlarını yok etme planları içindedir. Kendisine uygun bir erkek arkadaşı da bulduktan sonra harekete geçer. Bu neşeli müzikal, klasik Ame-

rikan lise hikayelerine farklı bir bakış açısı getiriyor. Winona Ryder’ın başrolunu oynadığı filmin Broadway uyarlaması olan bu müzikal, kostümleri ve dekoruyla sizleri 80’lere götürecek. Mekan: New World Stages Adres: 340 W 50th St Hell’s Kitchen New York Fiyat: 75$-95$ heathersthemusical. com

KONSER İndie Rock Müziğin en iyi temsilcilerinden biri olarak kabul edilen grup New York`da sahne alıyor. Çeşitli enstürmanları bir arada kullanan grup müziğinde hem neşeyi hem hüznü barındıyor. Baharın gelişiyle birlikte artan konserler arasında iyi bir seçenek olarak yer alıyor. Ayrıca grubun 15 Nisan’da yeni albümleri çıkıyor. Mekan: Music Hall Of Williamsburg Adres: 66 N Sixth Street Brooklyn, New York 11211 Fiyat: 18$ www.cloudcult.com

RIVERSIDE / KONSER

Folk, Gospel ve Blues tınılarını cazla birleştirerek kendi yorumlarını yaratmış olan Riverside, Dave Douglas, Chet Doxas, Steve Swallow gibi büyük isimlerden oluşuyor. Müziklerini engin bir nehir olarak tanımlayan grubun başını Swallow çekiyor. Steve Swallow’un muhteşem sololarıyla renklenecek konser caz sevenleri buluşturabilecek bir etkinlik. Mekan: Jazz Standart Adres: 116 E 27th St Gramercy & Flatiron New York Fiyat: 25$ jazzstandard.net

TRIBECA FİLM FESTİVALİ FİLM FESTİVALİ Amerikan Bağımsız Sineması`ndan örneklerle beraber dünyanın en seçkin filmlerini bir araya getiren festival, kısa filmlerden söyleşilere kadar birçok etkinliğini bünyesinde bulunduruyor. Festival 10 gün sürecek. Mekan: Tribeca Cinemas Adres: 54 Varick Street, New York, NY 10013 Fiyat: 9$-30$ tribecafilm.com

AI WEIWEI: ACCORDING TO WHAT? SERGİ New York`un Çinli ilk retroperspektif sanatçısı olan Ai Weiwei sınır tanımıyor. Sanatını heykel, enstelasyon, küratörlük, fotoğraf ve film alanlarında gerçekleştiren usta, Çin`de 81 günün üzerinde mahkumiyet yaşamış, bunu eserlerinde tasvirlemiştir. Yaptığı işler kadar muhalif duruşu ve eleştirel tavrıyla da oldukça dikkat çeken. Weiwei`yi bir yerden yakalamak ve anlamak adına görülmesi gereken bir etkinlik. Mekan: Brooklyn Museum Adres: 200 Eastern Pkwy Prospect Heights Brooklyn Fiyat: 8$-12$ brooklynmuseum.org

ANGELINA BALLERINA THE MUSICAL MÜZİKAL-OYUN Pembe renkli bir fare sahnede bale yaparsa neler olabileceğini düşünün. Bu müzikalde, çocukların yakından bildiği televizyon şovunun sahneye uyarlanmış şeklini izliyoruz. Mekan:Vital Children’s Theatre Adres:2162 Broadway Upper West Side New York Fiyat:29.5$-49.5 angelinathemusical.com


Tatil

16 Nisan 2014 Çarşamba

İstanbul New York’la yarışıyor Trip Advisor “Travelers’ Choice 2014” listesinde dünyanın en iyi destinasyonu İstanbul seçilirken, ABD’nin en çok oy alan kenti New York oldu

İstanbul Türkiye

NEW YORK - POSTA212

E

n büyük kullanıcıya sahip turizm sitelerinden Trip Advisor, milyonlarca tatilcinin tercihlerine dayanarak dünyanın en iyi destinasyonlarını be-

lirledi. İSTANBUL 1. SIRADA Bu yıl altıncısının açıklandığı “Travelers’ Choice 2014” listesinde, dünyanın en iyi seyahat destinasyonu İstanbul seçildi. Dünya sıralamasın-

da 12. olan New York ise ABD’nin en çok tercih edilen kenti oldu. Seyahat edenlerin milyonlarca yorum ve oylamalarına dayanan dünyanın en iyi 25 destinasyonu sıralandı.

New York Amerika

Roma İtalya

Londra İngiltere

Prag Çek Cumhuriyeti

ABD’nin en iyi 25 kenti l New York, New York l Chicago, Illinois l San Francisco, Kaliforniya l Las Vegas, Nevada l New Orleans, Louisiana l Los Angeles, Kaliforniya l San Diego, Kaliforniya l Seattle, Washington l Washington, D.C. l Orlando, Florida l Honolulu, Hawaii l Houston, Texas l Charleston, South Carolina

Marakeş Fas

Pekin Çin

Dünyanın en iyi 25 destinasyonu

Paris Fransa

İstanbul, Türkiye Roma, İtalya Londra, İngiltere Pekin, Çin Prag, Çek Cumhuriyeti Marakeş, Fas Paris, Fransa Hanoi, Vietnam Siem Reap, Cambodia Şangay, Çin Berlin, Almanya New York City, New York Floransa, İtalya Buenos Aires, Arjantin Barselona, İspanya St. Petersburg, Rusya Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri Chicago, Illinois Cape Town, Güney Afrika Bangkok, Tayland Budapeşte, Macaristan Sydney, Avustralya Lizbon, Portekiz Chiang Mai, Tayland San Francisco, Kaliforniya

l Boston, Massachusetts l Portland, Oregon l San Antonio, Texas

Hanoi

l Palm Springs, Kaliforniya

Wietnam

l Austin, Texas l Branson, Missouri l Atlanta, Georgia l Phoenix, Arizona l Myrtle Beach, South Carolina l Saint Louis, Missouri l Nashville, Tennessee l Miami, Florida


SÜPER KEDİLER NEW YORK - POSTA212

İ

nternette komik hayvan fotoğrafları her zaman ilgi çeker. Konu sevimli kediler olunca daha da sempatik görünürler. Peki bu komik kedi fotoğrafları internetle birlikte mi ortaya çıktı? Tabi ki hayır. Kedi fotoğrafları, internetten çok önce de varmış. Harry Whittier Frees’in uzun yıllar unutulduktan sonra yeniden keşfedilen 1914 tarihli fotoğrafları komik kedi furyasının ilk örneklerinden. Sanatçı-

EFSANE GERİ DÖNDÜ

nın fotoğrafları daha sonra kartpostallara ve takvimlere başılmış. Günümüzün kedi fotoğrafı çılğınlığını görmemiş olsa da Frees, döneminin önemli bir fotoğrafçısı olarak anılıyor. 100 yıl önce çekilen bu fotoğraflar şimdi sosyal medyada çok popüler oldular. Bu kedi fotoğrafları üzerinde gerçekten ciddi emek harcanarak çekilmiş.

Efsane haline gelen Ford Mustang otomobillerin 50’nci yılı 16-20 Nisan arasında kutlanacak. Şirket, 2015 model otomobilini Empire State’in 86’ncı katında sergileyecek. Mustang’ın ilk modeli de aynı yerde sergilenmişti

www.posta212.com

• YIL 1 • SAYI 48

16 Nisan 2014 Çarşamba NEW YORK - POSTA212

Gökyüzünde Yemek Bir şubesi de Türkiye’de bulunan bu çılgın restoran, sizi yerden 50 metre yükseğe çıkartıyor. Dünyanın bir çok yerinde şubesi olan bu zincir restoranların en önemli özelliği gerçekten bir zincire bağlanmış olması ve size 360 derecelik bir şehir manzarası sunması.

Maceraperest

RESTORANLAR Hem macera yaşayıp hem de iyi bir akşam yemeği istiyorsanız bunları sunan restoranlar da var. Kimi denizin 5 metre altında, kimi de yerden 50 metre yükseklikte havada duruyor

Aescher Uçurum Restoranı

Gün gelir yolunuz Alplerin uçurum kenarlarına düşerse, bu restorana uğramadan geçmeyin. Bu harika dağ manzaralı ve bol oksijenli yerde her zamankinden daha fazla yemeniz olası. Tabii ürkütücü yolunu aşacak cesaretiniz varsa.

SERKAN KALFA NEW YORK- POSTA212

M

um ışığında sevgilinizle romantik bir akşam yemeği kulağa hoş geliyor olabilir. Ama bazıları için bu yeterli değil. Doğanın içinde, adrenalin seviyesini artıran ve bambaşka deneyimler sunan restoranların sayısı gün geçtikçe artıyor. Maceraperestler için 6 değişik restoran önerisi.

A

BD’li otomobil üreticisi Ford, efsane modeli Mustang’in 50. yılını Empire State Binası’nda kutluyor. Ford, 50’nci yılını kutlamak amacıyla 50 yıl önce yaptığı gibi Mustang’ın 2015 modelini Empire State’in tepesinde sergiliyor. Binanın 86. katında 16-20 Nisan arasında gerçekleşen kutlamalara 16 ülke katılıyor. İşte efsanenin doğuşundan günümüze öyküsü:

1

-İLK MUSTANG 1964’DE PİYASAYA ÇIKTI Ford Mustang, 50 yıl önce ilk kez 16 Nisan 1964’te televizyondaki bir reklam kampanyası ile duyurulmuştu. Ardından 17 Nisan’da New York Dünya Fuarı’nda sergilenen araçtan ilk gün 22 bin adet satılmıştı. Aynı yıl içinde 418 binden fazla sipariş alan Ford Mustang, geçtiğimiz 50 yıl içinde 9 milyondan fazla satışa ulaştı. -1965 FORD MUSTANG SHELBY GT 350 Ford Mustang Shelbygt 350, V8 motor ve 360 beygir gücüyle 1965 yılında sahneye çıktı. .1965 FORD MUSTANG CONVERTIBLE Ford Mustang’in unutulmazlarından hep efsane oldu. Hep hayalleri süsledi. .1967 FORD MUSTANG GT Ford, Mustang’i ilk defa yeniden tasarladığı bu model eskisinden daha genişti. .1969 MUSTANG MACH I Bu model 11 farklı motor seçeneği ile piyasaya sürülmüştü. .1969 FORD MUSTANG BOSS 302 Boss 302 Mustang, yüksek performansıyla döneme damgasını vurmuştu. .1970 MUSTANG MACH I TWISTER Önceki nesil modellere göre daha güçlü olan bu özel üretim Mustang’in unutulmazları arasında yer alıyor. .1974 FORD MUSTANG II 1974 model ikinci nesil Mustang. .1977 MUSTANG FASTBACK Bu model Cabrio seçeneğiyle piyasaya çıkmıştı. .1980 FORD MUSTANG LX COUPE Ford, bu modelini 1979 petrol krizine çözüm olarak geliştirmişti. Ford, 1980’lerde ürettiği modellerde çok fazla değişiklik yapmadı. . 1994 FORD MUSTANG Ford, 30. yılında önceki modellerden çok farklı tasarımı ve 5.0 litrelik V8 motoru seçeneği ile dikkat çekmişti. . 1998 MUSTANG COBRA 4.6 litrelik V8 motoru ve 225 beygirlik gücü ile döneminin en hızlı arabasıydı. . 2006 FORD SHELBY GT-H Özel sürüm 2006 Shelby GT-H siyah boya üzerine altın renginde çizgileri ile hem 40 yıla meydan okudu hem de adını Mustang tarihine altın harflerle yazdırdı. .2015’İN BEKLENEN EFSANESİ Yeni Mustang Avrupa’da 2015 yılında fastback ve convertible modelleriyle satışa sunulacak. Uzmanlara göre yeni Mustang, hem daha güçlü hem de daha ekonomik bir şekilde alıcıların karşısına çıkacak. 2.3 litrelik EcoBoost ve 5.0 litrelik V8 motor seçenekleriyle Mustang’da; direksiyon, motor, şanzıman ve elektronik stabilite kontrolünün tepkilerinin değiştirilebildiği, Seçilebilir Sürüş Modları ve SYNC 2 bulunuyor.

2 3

4 5 6 7

8 9 10 11

Ithaa Denizaltı Restoranı

12 13

Maldivler’de bulunan bu restoran Hint Okyanusu’nda denizin 5 metre altında müşterilerini ağırlıyor. 1 milyon dolara mal olan bu harika mekanın 180 derecelik bir görüş açısı var ve mercan kayalıklarından rengarenk balıklara kadar bir çok güzelliğe sahip.

14 Lumi Linna Kar Kalesi Restoranı

Eksi 5 derecenin altında montunuzla yemek yemek isterseniz Ocak-Nisan arası Finlandiya’ya gitmeniz gerekiyor. Soğukta yemek yemenin tek dezavantajı gelen yemeğin çabuk soğuması. En büyük avantajı ise bozulmuş bir yemek yeme ihtimaliniz pek yok.

Koh Kood Yemek Ağacı Grotta Palazzese Mağara Restoranı Denizin hemen üstünde bulunan bir mağaraya açılmış restoranda hoş ve loş bir akşam yemeği için İtalya’nın Puglia bölgesine gitmelisi-

niz. Özellikle dalgalı bir deniz zamanında heyecanı artan restoran sadece Mayıs – Kasım arası açık.

Eğer kuş cıvıltıları eşliğinde bir akşam yemeği isterseniz Tayland’ın Koh Kood bölgesindeki restoran tam size göre. Ama burdaki kuşlar tepenizde değil yanınızda olabilir. Hatta onların yuvasının üstünde bile olabilirsiniz. Garson gecikirse hemen kızmamalısınız. Çünkü o, bir zincirle kayarak başka bir ağaçtan geliyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.