3 minute read

Pasif Gözlemsel Yöntemler

Psikologlar sadece insan davranışını anlamak ve sorunları çözmek için uğraşan insanlar değillerdir. Aynı zamanda filozoflar, dini liderler, politikacılar ve diğerleri arasında insan davranışı için açıklamalar sunmak için çalışırlar. Fakat psikologlar, insanoğlunu ve onların diğerleri ile olan ilişkilerini anlamak için en iyi aracın araştırma olduğuna inanırlar. Bir filozofun insanların özgür iradeye sahip olmaları ya da olmamaları iddiasını kabul etmekten ziyade, bir psikolog insanların kendi davranışlarını kontrol edebiliyor olsun ya da olmasın ampirik olarak test etmek için verileri toplamak ister. Psikologlar tarafından yapılan bu ifadeler ampiriktir. Bu demek oluyor ki verinin sistematik koleksiyonuna ve analizine dayanmaktadır.

Bilimsel Yöntem

Bütün bilim adamları bu veriler hakkında toplanan verilerin ve çıkan sonuçların temel süreçleri ile uğraşırlar. Bilim adamları tarafından kullanılan bu yöntem uzun yıllar boyunca gelişti ve bilgi paylaşımı, düzenleme ve gelişme için ortak bir çerçeve oluşturdu. Bilimsel yöntem, bilim adamlarının araştırmayı yönetmek için kullandıkları prosedürlerin, kuralların ve varsayımların kümesidir. Bilimsel yöntem, bilim adamlarının veriyi nasıl topladıklarını ve analiz ettiklerini, veriden nasıl sonuçlar çıkardıklarını ve diğerleriyle veriyi nasıl paylaştıklarını yasaklar. Bu kurallar, diğer bilim adamlarının ve hatta geniş halk kitlesinin incelenmesi altına veriyi yerleştirerek tarafsızlığı arttırır. Çünkü veri objektif olarak rapor edilir ve diğer bilim adamları, bilim adamının veriyi nasıl topladığını ve analiz ettiğini tam olarak bilir.

Bilimsel yöntem, araştırmanın raporlama ve ek olarak diğer bilim adamları tarafından bu rapor edilen bulguların değişiklikleri yoluyla bilimsel bilginin bir birikimi ile sonuçlanır.

Örgütlenme İlkelerinin Kanunları ve Teorileri

Araştırmanın tek amacı birçok durumda uygulanabilecek anlamlı ifadelere bilgiyi yerleştirmektir. Araştırmanın belirli etki alanındaki bütün durumlar için geçerli olmak üzere çok genel olan prensipler, kanunlar olarak bilinir. Fiziksel bilimlerde yer çekimi kanunu ve termodinamiğin kanunları gibi iyi bilinen kanunlar ve psikolojide etki kanunu ve Weber kanunu gibi evrensel olarak kabul edilmiş bazı yasalar vardır. Örgütsel ilkelerin hiyerarşisindeki kanunlardan sonraki teoridir. Bir teori birçok şeyi açıklayan ve tahmin eden prensiplerin bir entegre kümesidir. Aynı zamanda bir teori araştırmanın belli bir etki alanı içindeki ilişkileri gözlemler. Psikolojide teorinin en önemli örneği, İsviçreli psikolog Jean Piaget tarafından öne sürülen bilişsel gelişimin evre teorisidir. İyi teoriler dört önemli özelliğe sahiptir. İlk olarak, iyi teoriler geneldir ve birçok farklı sonucu özetlemeleri anlamına gelir. İkincisi, onlar cimridir ve bu, olası en basit raporu sağlamaları anlamına gelir. Üçüncüsü, iyi teoriler gelecek araştırma için fikirler ortaya koyar. Son olarak, iyi teoriler çürütülebilir (Popper, 1959). Bu demek oluyor ki ilgi değişkenleri yanlış olan araştırma yoluyla gösterilen teori tarafından tahmin edilen değişkenler arasındaki ilişkiler yeterli olarak ölçülebilir. Hiç bir teori, tüm durumlarda bütün davranışlardan sorumlu olamaz. Aksine teoriler bazı durumları ya da bazı insanlar için kesin bir tahmin yapmakla sınırlıdırlar. Sonuç olarak, teori ve veri arasında sürekli bir değişim vardır. Mevcut teoriler toplanan verilere dayanılarak değiştirilir ve bu yeni değiştirilmiş teoriler, yeni veri ve benzerleri tarafından test edilen yeni tahminleri yaratır.

Araştırma Kuramı

Teoriler tek bir deneyde test edilmek için genellikle çok açık olarak şekillendirilir. Bu nedenle bilim adamları araştırmalarında, teorinin -araştırma kuramı- temel olarak belli kısımları arasındaki farzedilen ilişkiyi daha kesin kullanırlar. Araştırma kuramı, iki veya daha fazla değişken arasındaki bağlantılar hakkında belirli ve çürütülebilir bir öngörüdür. Araştırma kuramı, ilişkinin merak değişkenleri ve belli yönleri arasında o ilişkinin varoluşunu ifade eder. Örneğin, “Marihuana kullanımı öğrenme hızını yavaşlatır” cümlesi “marihuana kullanımı” ve “öğrenme” değişkenleri arasında bir ilişki olduğunu öngörür. Soyut bir anlamda ifade edilirse, araştırma kuramının temelini oluşturan fikirler kavramsal değişkenler olarak bilinir. Kavramsal değişkenler, araştırma kuramının temelini oluşturan soyut fikirlerdir. Bazen kavramsal değişkenler yalındır. Örneğin; yaş, cinsiyet veya kilo. Diğer durumlarda ise kavramsal değişkenler endişe, bilişsel gelişme, öğrenme, özsaygı veya cinsellik gibi daha karmaşık fikirleri temsil eder.

Bir araştırma kuramını test ederken ilk adım kavramsal değişkeni, kavramsal değişkeni temsil eden numaraları içinde bulunduran, ölçülen değişkenlere çevirmeyi içerir. Örneğin; “psikoterapiye katılmak” kavramsal değişkeni, “hastanın birikmiş psikoterapi saatleri sayısı” ölçülen değişkeni olarak temsil edilebilir.

Etik araştırmanın Yürütülmesi

Bütün bilim adamlarının kendi araştırma etiklerinin kaygılarını gidermek zorunda olmaları sorunların bir tanesidir. Fizikçiler, nükleer malzemeler ile kendi deneyimlerinin potansiyel olarak zararlı sonuçları hakkında endişe duyarlar. Biyologlar, genetiği değiştirilmiş bebekler oluşturmanın potansiyel sonuçları hakkında endişelenirler. Medikal araştırmacılar, klinik çalışmalarda kontrol gruplarından potansiye olarak yararlı ilaçların stopaj etiği üzerinde kafa yorarlar. Aynı şekilde psikologlar da sürekli araştırmalarının etiğini dikkate alırlar.

This article is from: