3 minute read

Kadın Psikolojisinin Psikoloji Müfredatıyla Birleştirilmesi

sıcaklığın belirli türlerine karşı tepki gösteren birleşim olan sinir uçlarının bir çeşidini içerir. Eğer vücudun değişik yerlerine dokunursak,, bazı bölgelerin daha hassas olduğunu, diğer alanların ise ağrıya, ısıya veya soğuğa daha fazla tepki verdiğini göreceğiz. Derideki sinir uçlarının binlercesi dört temel hisse tepki verir: Basınç, sıcaklık, soğukluk ve ağrı. Ancak basınç hissinin sadece kendine özel reseptörleri vardır. Diğer hisler diğer dördün bir kombinasyonu ile oluşturulur. Örneğin; gıdıklanmak, birişik basınç reseptörlerinin uyarılmasıyla oluşur. Sıcaklığı algılamak, soğuk ve sıcak reseptörlerinin uyarılmasıyla ortaya çıkar. Kaşıntı, ağrı reseptörlerinin tekrarlı uyarımından kaynaklanır. Islaklık hissi ise soğuk ve basınç reseptörlerinin tekrarlı uyarımından kaynaklıdır. Deri sadece dokunma ve sıcaklık hakkında bilgi sağlamada değil aynı zamanda içalgıda da önemlidir. İçalgı, vücut boyunca kasların kasılması ve sıkışması ile ilgili mesajı gönderen tendonlarda, kulaklarda, eklemlerde, kemiklerde ve deride bulunan uzman göronlar tarafından gerçekleştirilir. Kemiklerimizden ve kalarımızdan geri bildirim almadan spor yapmak, yürümek ve hatta dik durmak mümkün olmayacaktır. Gövdedeki takip etme becerisi, aynı zamanda vücudun dengesini koruyarak, başın konumunu ve hareketini izleyen iç kulaktaki sıvı dolu alanların biz dizisi olan vestibüler sistem tarafından sağlanmaktadır. Vestibüler sistem yarım çember kanallarını ve vestibüler keseciklerini içerir. Bu keseler koklea ile kanallara bağlıdır. Yarım çember kanalları vücudun dönme hareketini algılar ve vestübüler kesecikler de doğrusal ivmeleri algılar. Vestibüler sistemi, göz hareketini kontrol eden nöral kapılara ve vücudu dik tutan kaslara sinyaller gönderir.

Ağrı Deneyimi

Ağdıran zevk almayız fakat ağrı çekmek bize vücudumuzun tehlikede olduğunu bildirir. Ağrı deneyimi olmayan insanlar ağrı deneyimi olan insanları fark ettiği ve dikkat ettiği yaralardan ciddi şekilde hasar görür. Ağrının kapı kontrol teorisi, ağrının omurilikteki sinir liflerinin iki tip çalışması ile belirlenmesini önerir. Birincisi çok küçük sinir liflerinin biz dizisi vücuttan beyne ağrı taşır. İkincisi ise büyük lifler serisi, ağrı akışını durdurmak veya başlatmak için tasarlanmıştır (Melzack & Wall, 1996). Bu nedenle ağıran alanlara masaj yapmak ağrıyı hafifletir. Masaj, küçük sinir liflerinin ağrı sinyallerini engelleyen büyük sinir liflerini harekete geçirir (Wall, 2009). Ağrı çekmek, sinirsel mesajlara basitçe tepki vermekten daha karışıktır. Ancak aynı zamanda bu bir algı meselesidir. Zorlayıcı bir aktiviteye odaklanarak meşgul olduğumuz zaman daha az ağrı hissederiz (Bantick, Wise, Plaghaus, Clare, Smith, & Tracey, 2002). Bir espriden dikkatimiz dağıldığı zaman da daha az ağrı hissederiz (Zweyer, Velker & Ruch, 2004). Ağrı, doğal harmonal ağrı kesicileri olan endorfinlerin beyin salınımı ile yatıştırılır. Enforfinlerin salınımı, bir maraton koşusundaki coşku deneyimini açıklayabilir (Sternberg, Bailin, Grant & Gracely, 1998).

Algıda Kesinlik ve Kesin Olmama

Öğrenme Hedefleri : 1- Duyum ve algının, duyusal etkileşim, seçici dikkat, duyusal adaptasyon ve subjektif sabitlik yoluyla nasıl birlikte çalıştığını açıklayın. 2- Beklentilerimizin algılarımızı nasıl etkileyebildiğine örnekler verin. Gözler, kulaklar, burun, dil ve deri çevremizdeki dünyayı algılar ve bazı durumlarda gelen veriler üzerinde ön bilgi işleme sürecini gerçekleştirir. Genel olarak, hissi değil algılama sonuçlarını karşılarız. Pencereden kırsal bir manzaraya baktığımızda sadece renklerin ve şekillerin karmaşasını değil aynı zamanda manzaranın ya da arkadaşımızın görüntüsünü görürüz (Goodale&Milner, 2006).

Algısal Sistem Çevreyi Nasıl Yorumlar?

Bu anlam yaratma, temel algısal süreçlerin çeşitli otomatik çalışmasını içerir. Bunlardan biri deneyin oluşturulması için farklı duyguların birlikte çalıştığı duyu etkileşimidir. Duyu etkileşimi, lezzet oluşturmak için tat, koku ve dokuyu birleştirdiğimiz zaman ile ilgilidir. Sadece işitme duyumuz aracılığıyla anladığımız konuşmayı düşünmemize rağmen, bu konuşmanın görsel yönü de oldukça önem taşıyor. Duyusal etkileşimin bir örneği de McGurk etkisinde gösterilmektedir. Sesleri yanlış algıladığımız zaman meydana gelen algıda bir hata olur. Çünkü konuşmanın ses ve görsel parçaları uyumsuzdur.

İllüzyonlar

Algımız çok doğru olsa da mükemmel değildir. Normalde doğru bir biçimde çevremizi algılamada bize yardımcı olan algısal süreçler, var olan ya da olmayan şeyleri gördüğümüz belirli bir durum tarafında kandırıldığı zaman illüzyonlar ortaya çıkar. Tanınmış en iyi illüzyon Mueller-Lyer illüzyonudur. Bu illüzyon, kısmen yapılabilirliği yüksek bir illüzyondur. Ay illüzyonu, tepede göründüğü zamandan ufka yakın olduğu zaman ayın yaklaşık yüzde 50 daha büyük olduğunun algılanması gerçeğini ifade eder. Aslında her iki ay da aynı boyuttadır ve aynı boyutta retinal görüntüyü çıkarır. Pozisyon ve hava perspektifinin monoküler derinlik ipuçları, daha düşük ve daha bulanık olan şeylerin uzakta olduğu illüzyonunu yaratır. Ufuk çizgisi de onun zirvesindeki bir aya kıyasla ayın çok uzak olduğu ipucunu verir. Çevredeki ufuk ipuçlarını uzaklaştırarak, rulo halindeki bir kağıt borusu ile bir ayın ufkuna bakarsak, ay anında küçük görünecektir. Ponzo illüzyonu da aynı presiple işler. İllüzyon, çevremizeki algımızın bizim ön bilgimiz tarafndan etkilenebilirliğini göstermektedir. Fakat gerçek şu ki bazı illüzyonlar algısal sistemin genellikle anlış olduğu anlamına gelmeyen bazı durumlarda var olur. Aslında insanlar normalde

This article is from: